Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 2

Aselsan ölümleri bize ne anlatiyor?

Fikri Sağlar

Belki hatırlayacaksınız geçtiğimiz yıl gazetelerde pek de önemsenmeyen


bazı haberler çıkmıştı. Bir iki gazete bu haberi büyütmek istedi. Sonra
"olağan" kabul edip takipten vazgeçti. Oysa olay ASELSAN'da çalışan 3
mühendisin ölümüyle ilgiliydi. İlginç olan şuydu: Anlaşılmayan bir şekilde
peşi sıra ölen bu genç insanların ölümleri toplumda infial yaratmamıştı.
Kuşku bile duyulmamıştı!.. Üstelik kurumları da suskundu... Çünkü resmi
raporlar hepsine " intihar" demişti...

***
Doğrusu geçen yıl, yapılan birkaç başvuru karşısında biraz soruşturma
yapmıştım. Yetkililer gençlik sorunları, insan psikolojisi gibi mantıklı bazı
açıklamalarda bulunmuş, beni ikna etmişlerdi. İntihar olarak algılamış,
olayın arkasını bırakmıştım.

Geçenlerde birlikte olduğum Ankara'da önemli bir odanın yöneticisi olan


yakın dostum Suna Altıntaş bu konuyla ilgili bir gelişme olduğunu söyledi.
Heyecanla "Aselsan'daki SIR çözüldü" diye ilave etti. Bilgilerini sizinle
paylaşmak istedim..

***
F-16 üretim merkezi TAİ'de, uçakların "dost-düşman tanımlamasını
yapan elektronik sistem" özel bir bölümde üretilirmiş. Bu sistem bizim
tarafımızdan bilinmediği gibi üretimi esnasında hiçbir Türk mühendisi de
bu bölüme giremezmiş..

Bu sistem, Türk F-16'sı için çok önemli. Çünkü bir uçak ile karşılaştığında
karşıdakinin dost mu düşman mı olduğunu pilota iletiyor... TAİ'de
üretilenlerde bir sorun var... Bir Türk F-16'sı, ABD, İngiliz veya Yunan
uçaklarından biri ile karşılaştığında tıpkı kendi arkadaşı gibi onları da DOST
olarak algılıyor!..

Bu da bir savaş halinde, bu ülkelerin uçaklarının bizi avlayabilmesi


anlamını taşıyor... Bu durum anlaşıldıktan sonra, Aselsan mühendisleri 6
ay gibi kısa bir sürede, ABD tarafından bize uygulatılan bu "kasıtli" uçak
tanıma sistemini lehimize çevirmeyi başardı.

ABD'nin yıllarca önce "art niyetle" kurduğu tezgâh, "genç


mühendisler" tarafından kısa bir zamanda bertaraf edildi. ABD sadece bu
sistemle bizi elinde tutmuyormuş meğer... Uzun, yoğun ve gizli çalışmalar
sonucunda ABD'nin bir başka oyunu daha ortaya çıkarılmış. ABD daha
vahim ve önemli bir kozu elinde tutuyormuş:
Herhangi bir savaş veya askeri operasyon sırasında ABD tarafından
satılmış veya modernize edilmiş elektronik sisteme sahip uçak, helikopter,
tank, zırhlı birliklerin izleme sistemleri gibi hayati araçlarını
"UYDUSUNDAN VERDİĞİ BİR EMİR İLE SAF DIŞI
BIRAKABİLİYOR." Yani, kendi yaptığı bu elektronik sistemler istendiği
anda uzaktan kumanda misali uydulardan kontrol edilebiliyor. Böylece
istediklerini kazandırıp, istediklerini kaybettirme gücünü elinde tutuyor!...

***
Altıntaş diyor ki; Bu mühendisler ölümü istemedi, öldürüldü!.. Çünkü;
ASELSAN mühendislerinin, "uçak tanıma sistemlerinin"
MİLLİLEŞTİRİLMESİ konusundaki başarısından sonra, benzer bir başarıyı
bu ABD güdümlü "elektronik sistemleri kontrol dışı bırakan uydu
müdahalesini bertaraf edecek" yeni elektronik sistemlerinde de
geliştirmiş olmaları. Böylece silahlı gücümüzün dış müdahalelerden uzak
olması için çalışıyorlardı.

***
Bu çalışmaları yapan 3 gencimiz nedeni belirsiz bir şekilde öldü. İntihar
diyerek üstü kapatıldı. Faillerinin kadim dostlarımız(!) olduğu konusunda
hiç şüphemiz yok... Aksini yetkiler açıklamalı. Ve en azından ailelerini ve
arkadaşlarını ikna etmelidir. Yoksa "faili meçhul!" bir olay olarak
kalacaktır... İçinde yaşadığımız "feci" durumu bu bilgiler içinde yeniden
değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. "Öfkeyi" bir kenara atarak daha
çok şeyi sorgulamalıyız..

You might also like