Professional Documents
Culture Documents
Sinan Yilmaz Bitirme
Sinan Yilmaz Bitirme
Sinan Yilmaz Bitirme
BİTİRME TEZİ
Sinan YILMAZ
000217085
HAZİRAN 2005
ÖZET
Bu çalışmada endüstride yaygın olarak kullanılan yatak malzemeleri sınıflandırılmış ve
bu malzemelerin karakteristik özellikleri tablolar ve şekiller kullanılmak suretiyle
sunulmuştur. Triboloji kavramı açıklanmış, sürtünme ve aşınma çeşitleri incelenmiştir.
Ayrıca kaymalı yataklar konusuna da kısaca değinilmiştir.
I
ÖNSÖZ
Makine elemanları içersinde yataklar önemli bir yere sahiptirler. Diğer makine
elemanlarında olduğu gibi yataklar da kendilerinden beklenilen görevi yerine getirmek
üzerine tasarlanırlar. Makine elemanlarının çalışma ömürlerini yerine getirebilmeleri
için tasarımda göz önüne alınması gereken en önemli faktörlerden birisi malzeme
seçimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Malzeme seçiminde ise kullanılacak makine
elemanından beklenen görev doğrultusunda, işletme ve çevre şartları incelenerek bu
koşullara göre en uygun tercih yapılmalıdır.
II
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 1.1. ........................................................................................................................... 2
Şekil 1.2. ........................................................................................................................... 3
Şekil 1.3. ........................................................................................................................... 4
Şekil 1.4. ........................................................................................................................... 4
Şekil 1.5. ........................................................................................................................... 5
Şekil 1.6. ........................................................................................................................... 6
Şekil 1.7. ........................................................................................................................... 7
Şekil 1.8. ........................................................................................................................... 8
Şekil 1.9. ........................................................................................................................... 9
Şekil 1.10. ....................................................................................................................... 10
Şekil 1.11……………………….. ..……………………………………………………….11
Şekil 1.12. ....................................................................................................................... 11
Şekil 1.13. ....................................................................................................................... 13
Şekil 1.14. ....................................................................................................................... 13
Şekil 1.15. ...................................................................................................................... 14
Şekil 1.16. Aşınma çeşitleri ............................................................................................ 15
Şekil 1.17. Adezyon aşınmasının zamanla gelişmesi. .................................................... 16
Şekil 2.1. Kaymalı (a) ve yuvarlanmalı yataklar .......................................................... 20
Şekil 2.2. Radyal (a), eksenel (b) ve radyal-eksenel yataklar. ...................................... 20
Şekil 3.1. Kestamid malzeme kullanılarak üretilmiş olan bazı parçalar. ...................... 31
Şekil 3.2. Teflonun çekme dayanımı………...……..……………………………………36
Şekil 3.3. Teflonun basma dayanımı ............................................................................ 36
Şekil 3.4. Teflonun kesme dayanımı........................................................... ................. 37
Şekil 3.5. Çekmeye çalışılan teflon parçaların soğukta akma davranışı. ...................... 37
Şekil 3.6. Basmaya çalışılan teflon parçaların soğukta akma davranışı. ...................... 38
Şekil 3.7. Gerilme boşalması. ....................................................................................... 38
Şekil 3.8. Basmada kalıcı deformasyon. ....................................................................... 38
Şekil 3.9. Teflonun özgül hacminin sıcaklıkla değişimi. .............................................. 42
Şekil 3.10. Teflonun lineer termal genleşmesi. .............................................................. 42
Şekil 3.11. Teflonun dielektriksel dayanımı. .................................................................. 43
Şekil 3.12. Teflon mamullerin üretimiyle ilgili bazı yöntemler. .................................... 45
Şekil 3.13. Teflon yataklar .............................................................................................. 47
Şekil 3.14. Birim Yük Limitleri.......................................................................................49
Şekil 3.15. PV Limitleri .................................................................................................. 49
Şekil 3.16. Fenolik yatak tipleri ...................................................................................... 58
Şekil 3.17. Bazı yatak malzemelerinin yoğunluklarının karşılaştırılması. ..................... 60
Şekil 3.18. Bazı yatak malzemelerinin elastisite modülü değerlerinin karşılaştırılması. 61
Şekil 3.19. Bazı yatak malzemelerinin lineer genleşme katsayılarının karşılaştırılması.63
Şekil 3.20. Bazı yatak malzemelerinin termal iletkenliklerinin karşılaştırılması. .......... 65
Şekil 3.21. Bazı yatak malzemelerinin özgül ısıl kapasitelerinin karşılaştırılması. ....... 67
III
TABLOLAR DİZİNİ
Tablo 3.1. Bazı yatak malzemelerinin karakteristik özellikleri.Hata! Yer işareti
tanımlanmamış.
Tablo 3.2. Bazı malzemeler ile çelik arasındaki sürtünme katsayısı değerleri. ...... Hata!
Yer işareti tanımlanmamış.
Tablo 3.3. Bazı beyaz maden alaşımlarının kimyasal bileşimleri.Hata! Yer işareti
tanımlanmamış.
Tablo 3.4. Yatak malzemesi olarak kullanılan tipik bakır alaşımları.Hata! Yer işareti
tanımlanmamış.
Tablo 3.5. Metal olmayan yatak malzemelerinin uygulamadaki sınırları.Hata! Yer
işareti tanımlanmamış.
Tablo 3.6. Mühendislik plastiklerinin kullanım yerleri.Hata! Yer işareti
tanımlanmamış.
Tablo 3.7. Mühendislik plastiklerinin karşılaştırılması.Hata! Yer işareti
tanımlanmamış.
Tablo 3.8. Kestamidin teknik özellikleri. ..............Hata! Yer işareti tanımlanmamış.1
Tablo 3.9. Poliamid 6 malzemesinin bazı özellikleri.Hata! Yer işareti
tanımlanmamış.2
Tablo 3.10 Bazı plastiklerin aşınma dayanımı değerleriHata! Yer işareti
tanımlanmamış.3
Tablo 3.11. Ulpolen’in özellikleri............................Hata! Yer işareti tanımlanmamış.4
Tablo 3.12. Saf Teflonun teknik özellikleri. ............Hata! Yer işareti tanımlanmamış.4
Tablo 3.13. Teflon alaşımlarının teknik özellikleri. Hata! Yer işareti tanımlanmamış.5
Tablo 3.14. Bazı yatak malzemelerinin oda sıcaklığındaki kütlesel yoğunlukları. .. Hata!
Yer işareti tanımlanmamış.0
Tablo 3.15. Bazı yatak malzemelerinin oda sıcaklığındaki elastisite modülü değerleri.
.................................................................................Hata! Yer işareti tanımlanmamış.2
Tablo 3.16. Bazı metal, polimer ve seramik malzemelerin poisson oranı değerleri. Hata!
Yer işareti tanımlanmamış.2
Tablo 3.17. Bazı yatak malzemelerinin lineer termal genleşme katsayıları.Hata! Yer
işareti tanımlanmamış.4
Tablo 3.18. Bazı yatak malzemelerinin termal iletkenlikleri.Hata! Yer işareti
tanımlanmamış.6
Tablo 3.19. Yatak malzemelerinin özgül ısıl kapasite değerleri.Hata! Yer işareti
tanımlanmamış.7
IV
İÇİNDEKİLER
1. TRİBOLOJİ ................................................................................................................ 1
1.1. Genel İfadeler .............................................................................................................. 1
1.2. Sürtünme ..................................................................................................................... 1
1.2.1. Tanım ve Sınıflandırması................................................................................ 1
1.2.2. Kuru Sürtünme ................................................................................................ 2
1.2.3. Sınır Sürtünme ................................................................................................ 8
1.2.4. Sıvı Sürtünmesi ............................................................................................... 9
1.2.5 Yuvarlanma Sürtünmesi ................................................................................ 12
1.3. Aşınma ...................................................................................................................... 14
1.3.1. Genel İfadeler ............................................................................................... 14
1.3.2. Adezyon Aşınması ........................................................................................ 14
1.3.3. Abrazyon Aşınması....................................................................................... 17
1.3.4. Yorulma Aşınması (Pitting) .......................................................................... 18
1.3.5. Mekanik Korozyon Aşınması ....................................................................... 19
2. KAYMALI YATAKLAR ......................................................................................... 20
2.1. Genel ifadeler ............................................................................................................ 20
3. YATAK MALZEMELERİ ...................................................................................... 22
3.1. Genel İfadeler ............................................................................................................ 22
3.2. Madensel Yatak Malzemeleri .................................................................................... 23
3.2.1. Font (Dökme Demir) .................................................................................... 23
3.2.2. Beyaz Maden (Kalay ve Kurşun Esaslı Alaşımlar) ...................................... 24
3.2.3. Bakır Alaşımları ............................................................................................ 25
3.2.3.1. Bakır-Kurşun Alaşımları........................................................................ 25
3.2.3.2. Bronzlar ................................................................................................. 26
3.2.4. Kadmiyum Alaşımları................................................................................... 27
3.2.5. Alüminyum Alaşımları ................................................................................. 27
3.2.6. Gümüş Alaşımları ......................................................................................... 27
3.2.7. Sinterlenmiş Metaller .................................................................................... 27
3.3. Metal Olmayan Yatak Malzemeleri .......................................................................... 28
3.3.1. Plastik Yatak Malzemeleri ............................................................................ 28
3.3.1.1. Kestamid (Döküm Poliamid) ................................................................. 29
3.3.1.2. Poliamid 6 (NAYLON 6) ...................................................................... 32
3.3.1.3. Ulpolen ( UHMW - PE ) ........................................................................ 33
3.3.1.4. Derlin ( Poliasetal ) ................................................................................ 34
3.3.1.5. Teflon (Politetrafloretilen) ..................................................................... 35
3.3.1.5.1. Teflonun Özellikleri ........................................................................ 35
3.3.1.5.2 Genel Tasarım Bilgileri ................................................................... 44
3.3.1.5.3. Teflonun Yatak Malzemesi Olarak Kullanılması ........................... 47
3.3.2. Diğer Yatak Malzemeleri.............................................................................. 57
3.3.2.1. Karbon Grafit ......................................................................................... 57
3.3.2.2. Fenolikler ............................................................................................... 57
3.3.2.3. Kauçuk ................................................................................................... 58
3.3.2.4. Ağaç ....................................................................................................... 59
3.4. Yaygın Olarak Kullanılan Yatak Malzemelerinin Özellikleri................................... 59
3.4.1. Kütlesel Yoğunluk ........................................................................................ 60
3.4.2. Elastisite Modülü .......................................................................................... 61
3.4.3. Lineer Termal Genleşme Katsayıları ............................................................ 63
3.4.4. Termal İletkenlik........................................................................................... 65
3.4.5. Özgül Isıl Kapasite........................................................................................ 67
KAYNAKÇA ................................................................................................................. 68
1. TRİBOLOJİ
1.2. Sürtünme
1
1.2.2. Kuru Sürtünme
Teorik, olarak kura sürtünmeyi ifade etmek için Şekil 1 de gösterilen model
kullanılmaktadır. Buna göre izafi hareket yapan ve normal bir kuvvetin (Fn) etkisi
altında bulunan iki cismin temas yüzeyleri arasında harekete karşı
Fs=µ×Fn (1.1)
değerinde bir sürtünme kuvveti oluşur. Burada µ - sürtünme katsayısıdır. Genel
ifadeye göre sürtünme, izafi hareket yapan veya hareket yapabilme olanağına sahip olan
yüzeylerde oluşur. Şekil 1.1. deki cisimlerin herhangi birine teğetsel bir F kuvveti tatbik
edilirse, iki durum ortaya çıkabilir; Birinci durumda F kuvvetine rağmen cisimler
birbirleri üzerinde kaymazlar yani hareketsiz kalırlar. Bu halde hareket olanağı
olduğundan yüzeyler arasında statik sürtünme denilen bir direnç oluşmaktadır. Bu
durumda Newton kanununa göre Fs sürtünme kuvveti, F kuvvetine tam olarak eşit ve
ters yöndedir. Böylece
Fs=F (1.2)
yazılır.
Şekil 1.1.
Fn
V1
2
Coulomb-Amontos kanunu olarak bilinen (1.1) bağıntısına göre: Sürtünme kuvveti
normal kuvvetle orantılıdır; böylece sürünme katsayısı
µ= Fs/Fn (1.3)
şeklinde ifade eldir.
● Sürtünme kuvveti nominal temas alanına bağlı değildir
● Sürtünme kuvveti kayma hızından bağımsızdır.
Bu hususlar deney sonuçlarıyla karşılaştırıldığında şu neticeler ortaya çıkar:
Genellikle birinci ve ikinci hususların gerçeğe uygunluğu tamdır. Birinci hususun
istisna halleri elmas gibi çok sert veya teflon gibi çok yumuşak malzemeler ile ince ve
sert bir tabaka ile kaplanmış yumuşak malzemelerdir. İkinci hususun istisna halleri ise,
yüzeyleri çok temiz ve yumuşak malzemelerdir. Üçüncü hususa gelince durum biraz
daha değişmektedir. Bir defa statik sürtünme katsayısı µs, genellikle dinamik sürtünme
katsayısından (µ) daha büyüktür. Kayma hızı arttıkça dinamik sürtünme katsayısı az da
olsa azalır (Şekil 1.2. a). Buna karşılık normal kayma hızlarında hıza göre sürtünme
katsayısının değişimi çok az olduğundan sürtünme katsayısı sabit sayılabilir. Şekil 1.2. a
da görüldüğü gibi sürtünme katsayısının en büyük değeri hareketin başlangıcıdır. Sonuç
olarak şu söylenebilir; dinamik sürtünme katsayısı kayma hızının bir fonksiyonudur,
buna karşılık statik sürtünme katsayısı temas süresinin bir fonksiyonudur (Şekli 1.2. b).
Şekil 1.2.
Sürtünme olayı incelenirken, yani bir kuru sürtünme teorisi kurulurken modeldeki
(Şekil 1.1.) temas yüzeylerinin pürüzlü oldukları ve tam madensel temiz olmadıkları
göz önüne alınmalıdır.
Temas yüzeylerinin pürüzlülüğü nedeniyle gerçek temas alanı A, (Şekil 1.3.)
pürüzlülük mertebesinde küçük ve kısmi alanlardan ibaret olup temas yüzeyinin
sınırlarını tayin eden geometrik alandan (A) çok daha küçüktür. Yapılan deneyler gerçek
3
temas alanının Ag = (1/500.....1/1000)A arasında olduğunu göstermektedir. Gerçek
yüzey pürüzlülüğe bağlı olduğundan bunun büyüklüğü yüzey işleme yöntemlerine
bağlıdır. Bunun yanı sıra, gerçek yüzeyin büyüklüğü üzerinde Fn yükleme kuvveti
büyük rol oynamaktadır. Kuvvet büyüdükçe, pürüzlerin deformasyonu nedeniyle temas
yüzeyleri artar. Bowden ve Tabor’a göre temas yüzeylerini oluşturan pürüzlerin plastik
deformasyona uğradıkları kabul edilirse, gerçek yüzey
Ag = Fn / HB (1.4)
olarak bulunur. Burada HB – temasta olan en yumuşak malzemenin yüzey sertliğidir.
Şekil 1.3.
Yüzeylerin durumuna gelince, yapılan inceleme ve deneylere göre kuru olarak tarif
edilen malzemelerin yüzeyleri aslında, ortamın atmosferinin ve bu atmosferi teşkil eden
elemanların etkisinde olduğundan oksit, yağ, su buharı, pislik vs. gibi yüzey tabakaları
ile kaplıdır. Şekil 1.4. a da gerçek durum ve Şekil 1.4. b de modellenmiş durum
gösterilmektedir.
Şekil 1.4.
4
olarak oluşmaktadır; şöyle ki, temizlenmiş yüzeyler atmosfere maruz kalırsa,
yüzeylerde derhal bir oksit tabakası teşekkül etmektedir. Şu halde yüzeylerin tam
madensel temiz olmaları için temizleme işlemi vakumda yapılmalıdır.
Sonuç olarak şu söylenebilir: Teknikte kullanılan elemanların yüzeyleri çeşitli
kimyasal bileşikleri ihtiva eden tabii bir adsorpsiyon tabaksa ile kaplıdır. Bunun sonucu
olarak doğrudan doğruya temas eden yüzeyler arasında daima bu tabakalar bulunur.
Şekil 1.5.
5
Gerçek temas alanı tamamen madensel temas noktalarından ibaret olduğu takdirde,
x = 1 olur ve böylece
µ = τkm/σk0 (1.8)
yazılır. Diğer taraftan madeni temasın olmaması halinde, α = 0 olur ve sürtünme
katsayısı için
µ = τk0/σk0 (1.9)
bağıntısı bulunur.
α, τkm ve τk0 değerlerinin tayini çok güç olduğundan pratikte yukarıdaki bağıntıların
kullanılması olanaksız gibi görünür. Buna rağmen bu bağıntılardan şu sonuçları
çıkarmak mümkündür.
a. Sürtünme katsayısı, kaynak bağı oluşmuş temas noktalarının mukavemetine (τkm),
tabakanın kopma mukavemetine(σk0) ve bağlantıların kayma mukavemetine (τk0)
bağlıdır. τkm ve τk0 küçük, σk0 ’ın ise büyük olması halinde sürtünme katsayısı da küçük
olur.
b. Kaynak bağı oluşmuş olan temas noktalarının kayma mukavemeti, temas
halindeki malzemelerin cinsine bağlıdır. Bu bakımdan;
• Birbirleriyle kolayca alaşım haline gelebilen demir, krom ve nikel gibi sert
malzemeler arasında kuvvetli kaynak bağları oluşmaktadır. Sürtünme katsayısı düzensiz
olarak değişmekte (Şekil 1.7. a), yüzeyler üzerinde izler (Şekil 1.6. a) ve bir yüzeyden
diğerine malzeme transferi görülmektedir. Bazı hallerde kaynama noktaları o kadar
şiddetli olur ki, yüzeyler birbirine kilitlenir: hareket sağlansa bile yüzeyler tamamen
bozulmuş olur. Buna yenme (yalama) denir. Bu olay yukarıdaki malzemelerin alaşımları
için de geçerlidir.
Şekil 1.6.
6
• Benzemeyen ve birbirleriyle ilgili (affin) olmayan malzemeler arasında daha hafif
ve düzenli bir sürtünme oluşmakta (Şekil 1.7. b) ve yüzeyler üzerinde çok ince izler
(Şekil 1.6. b) görülmektedir.
Şekil 1.7.
• Birbiri üzerinde kayan malzemelerin biri sert, diğeri yumuşak (örneğin kalay,
kurşun, indiyum ve bunların alaşımları) olduğu takdirde, yumuşak malzeme diğer
malzemeyi kendi parçacıklarından oluşan ince bir tabaka ile derhal kaplar ve bu şekilde
iki yumuşak malzeme birbiri üzerinde kaymış gibi olur. Yani yumuşak malzeme, bir
yağlayıcı madde gibi davranır. Bunun sonucunda sürtünme katsayısı azalır ve yüzeyler
arasında yenme olayı meydana gelmez. Pratikte kalay alaşımlarının çok iyi yatak
malzemeleri olmalarının nedeni bu olaya bağlıdır.
Şu halde sürtünme katsayısını düşük tutmak için malzemeler aynı veya birbirleriyle
kolayca alaşım haline gelebilen türden olmamalıdır. Ayrıca malzemelerden birinin
yumuşak diğerinin sert olması gerekir.
c. Tabakanın kopma mukavemeti, sürtünme katsayısı üzerinde önemli bir etkiye
sahiptir. Bu bakımdan a ve b maddelerinde belirtilen hususlara göre çeşitli kimyasal
bileşikleri kapsayan tabii tabakada esas olarak oksit tabakasının mukavemeti önemlidir.
d. Aslında sürtünme katsayısı 1.8 ve 1.9 denklemlerinin verdiği değerler arasında
değişir. Böylece
(τk0/σk0)≤ µ ≤ (τkm/σk0) (1.10)
ifadesi yazılır.
7
1.2.3. Sınır Sürtünme
Yüzeyler arasında bulunan herhangi bir yağlayıcı maddeye rağmen sıvı sürtünmesi
hali oluşturulamadığı durumda sınır sürtünmesi hali ortaya çıkar. Pratikte en çok
rastlanan bu sürtünme halinde sürtünme katsayısı genel olarak 0,02 ile 0,1 arasında
değişir.
Yüzeyler arasına bir yağlayıcı madde konulması halinde yağlayıcı maddenin
molekülleri, adsorpsiyon olayının sonucu olarak madensel yüzeylere düzgün ve
muntazam bir şekilde yapışırlar. Yapılan deneyler göstermiştir ki, polar karbonlu
hidrojenlerin molekülleri aktif karboksil grupları ile madensel yüzeylere bağlanmaktadır
(Şekil 1.8.). Böylece yüzeyler üzerinde birkaç molekül tabakası kalınlığında
adsorpsiyon tabakaları oluşmaktadır. Yağın bu özelliğine yapışma (oiliness) kabiliyeti
denir. Bu özellik yağ ve madensel yüzeylerin karşılıklı etkilerine bağlıdır. Oluşan bu
tabaka, tabii tabakada olduğu gibi, metalik yüzeylerini doğrudan doğruya temasa
geçmesini önler. Ancak yağ tabakası ile tabii tabaka arasında önemli bir fark vardır.
Havanın etkisi ile oluşan tabii tabakanın esası oksit tabakasıdır; burada tesadüfen
bulunan yağ molekülleri çok azdır. Yağ tabakası ise tamamen yağ moleküllerinden
oluşur ve özelliğini buraya yağlamak amacıyla konulan yağ maddesinden alır. Yağ
tabakasının tabii tabakaya göre kopma mukavemeti çok daha büyüktür ve bunun sonucu
olarak doğrudan doğruya madensel temasta olan yüzeyler daha azdır. Yapışmış yağ
tabakasının kopma mukavemeti σkf ve kayma mukavemeti τkf ile ifade edilirse, (1.8)
denklemi burada da geçerlidir. İyi bir yağlama sisteminde α çok küçük olduğundan
sürtünme katsayısı;
µ ≈ τkf / σkf (1.11)
olarak bulunur. Burada önemli olan yağ tabakasının kopma ve kayma
mukavemetleridir. Adi yağların oluşturduğu yağ tabakasının kopma mukavemetinin
büyütmek ve kayma mukavemetini azaltmak için yağlara katık (aditif) denilen birtakım
ek maddeler konulur.
Şekil 1.8.
8
Genellikle organik yağlardan oluşan katık maddeleri yağ içersine çok az miktarda
konulur. Bu maddeler metalsel yüzeylerle kimyasal reaksiyona girerler ve yüzeyler
arasında, kopma mukavemeti yüksek olan yarı sıvı halinde madeni sabunlar meydana
getirirler. Böylece sınır sürtünme; sırf adsorpsiyon tabakalarından oluşan fiziksel veya
kimyasal reaksiyonu sonucu meydana gelen tabakalarından oluşan kimyasal esasına
dayanabilir.
9
Kayma gerilmelerine bağlı olan sürtünme kuvveti ve sürtünme katsayısı
Fs = η (du / dy) A ; η = Fs / F (1.14)
olarak yazılır. Burada A - hareketli madensel yüzey ile yağ tabakası arasındaki temas
alanıdır. Pratik uygulamalar için yukarıdaki denklem
Fs = η (u/h)A (1.15)
şeklinde ifade edilir; burada h-yağ tabakasının kalınlığıdır.
Sıvı sürtünmesinin oluşmasında rol oynayan esas etken yağ tabakasında meydana
gelen basınçtır. Basınç oluşumu Hidrodinamik ve Hidrostatik olmak üzere iki olaya
bağlıdır.
a. Hidrodinamik sıvı sürtünmesinde, yüzeylerin kinematik ve geometrik şartlarına
bağlı olarak yağ tabakasında kendi kendine bir basınç alanı oluşur. Basınçlı bir yağ
filminin oluşabilmesi için kinematik ve geometrik şartlar, yüzeylerin birbirine göre
belirli bir izafi hıza sahip olması ve yağ tabakasının hareket yönünde daralmasıdır.
Pratikte bu iki şart, eğik düzlemsel yüzeylerde (eksenel yataklarda, Şekil 1.10.) ve
birbirine göre eksantrik bir durumda olan silin-dirik yüzeylerde (radyal yataklarda, Şekil
1.10. b) gerçekleşir.
Şekil 1.10.
10
Hidrodinamik sıvı sürtünmesi kinematik ve dinamik şartlara bağlı olduğundan
uygulama alanı sınırlıdır, Genellikle bu sürtünme hali, izafi hareketin sürekli olduğu ve
yağ tabakasının hareket yönünde daraldığı sistemlerde oluşur, öteleme hareketi
sırasında hareket yönünde daralan bir yağ tabakası oluştuğu takdirde, çok kısa süreli bir
sıvı sürtünmesi hali gerçekleşebilir; ancak bu sürtünme hali hiç bir zaman sürekli olmaz.
Şekil 1.11. a da hidrodinamik sıvı sürtünmesinde sürtünme katsayısının hız ile değişimi
görülmektedir. Görüldüğü gibi hidrodinamik sıvı sürtünmesi bölgesinde çalışan
sistemlerde hareketin başlangıcında ve durma sırasında kuru ve sınır sürtünmesi hailen
ve bunlara olarak aşınmalar meydana gelir. Bu nedenle hidrodinamik sıvı sürtünmesi
halinde sistemlerin aşınması tamamen önlenemez, dinamik sıvı sürtünmede yağlayıcı
maddeler olarak sıvı, gaz veya gres kullanılabilir. Buna göre sıvı sürtünmesi halleri
Hidrodinamik, Gazodinamik veya Reodinamik olarak isimlendirilir.
Şekil 1.11. Şekil 1.12.
11
Bu üstünlüklerine rağmen hidrostatik sıvı sürtünmesi ile çalışan sistemlerin
mahzurları şu şekilde özetlenebilir. Tesisat bakımından (motor, pompa, süzgeç,
dirençler) oldukça karışık ve pahalı bir sistemdir; bu tesisatta bir arıza olduğu ve yatağa
yağ gönderilmediği durumda, yüksek hızda çalışan elemanlar direkt temasa geçerler ve
şiddetli bozulmalar meydana gelir. Ancak modern sistemlerde; bu durumu önlemek için
uyarıcı cihazlar konulur.
Yağlayıcı maddeler sıvı, gaz veya gres olabilir. Buna göre sistemler Hidrostatik,
Gazostatik veya Reostatik olarak isimlendirilir.
Teknolojinin gelişmesi ile yağlama alanında da yeni yöntemler uygulanmaya
başlanmıştır, örneğin sıvı sürtünmesi bölgesinde çalışan sistemlerdeki yağlayıcı
elektromagnetik alan içersinde bulunursa, bu sistemlere, sıvı sürtünmesinin cinsine göre
Magnetohidrodinamik, Magnetogazodinamik, Magnetohidrostatik denilmektedir.
şeklinde ifade edilir. Bu kuvvet Fso =µ0 Fn statik sürtünme kuvveti ile karşılaştırılırsa
Fsr < Fso yani µr = f/R < µ0 olduğu durumda eleman kaymaksızın sadece yuvarlanır;
Fsr > Fso yani µr = f/R > µ0 olduğu halde eleman yuvarlanmaz, sadece kayar.
Yuvarlanma hareketi ve buna bağlı olan yuvarlanma sürtünmesi, yukarıda gösterilen
12
olaylardan çok daha karışıktır. Harekete karşı direnç, temas yüzeylerinde oluşan kayma,
histerezis, yüzey enerji kayıpları, geometrik düzgünsüzlükler gibi olaylara bağlıdır.
Şekil 1.13.
Yuvarlanan yüzeyler arasında yeterli yağ bulunduğu durumda, bir hidrodinamik sıvı
sürtünmesi oluşabilir (Şekil 1.14 a); ancak Hertz basıncı ve şekil - değiştirmeler de
dikkate alınırsa burada esasen Elastohidrodinamik denilen bir sıvı sürtünmesi meydana
gelir (Şekil 1.14. b). Pratikte yuvarlanma hareketi dişli, kam (yürek) mekanizmalarında
ve rulmanlarda rastlanır. Bu nedenle yukarıda gösterilen olaylar bu sistemlerde
önemlidir.
Şekil 1.14.
13
1.3. Aşınma
Genel olarak aşınma, dış etkiler altında, temas yüzeylerinde oluşan fiziksel ve
kimyasal değişmelerin sonucudur. Dış etkilerin, fiziksel ve kimyasal değişikliklerinin
çokluğu nedeniyle pratikte, bir aşınma hali değil, birçok aşınma halleri vardır. Bunlar
adezyon, abrazyon, yorulma aşınması (Pitting) ve mekanik korozyon olmak üzere dört
grupta toplanabilir.
Şekil 1.15.
14
Adezyon aşınması, yüzeylerde bir takım çizikler şeklinde (Şekil 1.16 a) veya tam
tersine yüzeyleri parlatmış gibi görülmektedir; bu şekilde yüzeylerden bir tabaka
kaldırılmaktadır. Teorik olarak bu tabaka Şekil 1.16 c 'de gösterildiği gibi olur. Aşınma
bu tabakanın ha kalınlığı veya aşınma alanı Ah, ile gösterilirse aşınma hacmi
ha = ka pvt (1.19)
şeklinde ifade edilebilir. Burada k -temasta bulunan malzeme çiftine bağlı olan ve
deneylerle tayin edilen bir faktördür. Aşınmanın yanı sıra pratikte aşınma hızı (veya
şiddeti)
de önem taşımaktadır.
Belirli bir (pv) değeri için zamana bağlı olarak aşınma, Şekil 1.17. a 'da gösterildiği
gibi çeşitli şekilde gelişebilir. Bunlardan Şekil 1.17. b 'deki model seçilirse, aşınmanın
esas üç bölgeden meydana geldiği görülür. I. bölgede; yani parçaların ilk çalışması
sırasında şiddetli bir aşınma meydana gelir. Rodaj denilen bu safha parçaların birbirine
alıştırılma safhasıdır. Bazen imalatın devamı olarak sayılan bu safhada pürüzlükler
eşitlenir; Şekil 1.16. da rodajdan önce (d) ve rodajdan sonra (e) yüzey durumu
gösterilmiştir.
15
Rodaj parçanın daha sonraki aşınmasını büyük ölçüde etkiler. Bu nedenle parçaların
rodajlarının iyi yapılması ve kısa sürede gerçekleştirilmesi gerekir. Genellikle rodaj,
yüksüz ve normal hızdan daha küçük hızda yapılır. Rodajın iyi ve kısa süre içinde
tamamlanması için bu safhaya ait olan özel yağlar kullanılır.
II. bölgede esasen çalışma sırasındaki meydana gelen aşınmadır; burada aşınma hızı
az ve sabittir. Ancak zaman geçtikçe parçalar arası boşluklar büyür, dinamik ve
titreşimlerinin artması ve yağlama koşullarının kötüleşmesi sonucu aşınma gittikçe artar
ve şiddetli denilen aşınmanın III. bölgesine girilir. Bu safhada parçaların kırılması veya
tüm makinanın bozulması beklenebilir.
Elemana ait, çalışma şartlarına bağlı olarak müsaade edilen bir aşınma sınırı (hem)
tayin edilirse, aşınma-zaman diyagramından elemanın normal çalışma zamanı veya
ömrü hesaplanabilir. Şekil 1.17 a 'da görüldüğü gibi aynı hem için aşınma şiddetine bağlı
olarak çeşitli ömürler karşılık gelir. Bu zamandan sonra parça değiştirilmeli veya tamir
edilmelidir.
Yukarıda açıklanan zamana bağlı aşınmanın yanı sıra yenme adını taşıyan ani
aşınma tipi de vardır; bu aşınmada yüzeyler arasında kuvvetli kaynak bağları oluşur,
parçalar birbirine kilitlenir veya hareket ettiği halde yüzeyler tamamen bozulur (Şekil
1.15. b). Genellikle yenme; eş çalışan malzemelerin seçiminde yapılan hatalardan,
basınç veya kayma hızlarının çok büyük ve yağlanmanın yetersiz olmasından
kaynaklanır. Yenmede görülen şiddetli kaynama, o noktanın sıcaklığının artmasından
ileri gelir. Sıcaklık arttıkça, yapışmış tabakanın düzeni bozulmaya başlar, belirli bir
sıcaklıkta kopar ve metalik kaynak bağları oluşur. Bu sıcaklığa tabakanın kritik sıcaklığı
da denilir.
16
Adezyon aşınmasının hesap bağıntıları:
17
1.3.4. Yorulma Aşınması (Pitting)
İki türlü pitting vardır, ilkel pitting'te çukurcuklar çok küçük olup büyümezler ve
yüzeye yayılmazlar. Tahripkâr pitting'te ise, çukurcuklar zamanla büyür ve yayılırlar.
Birinci tipteki pitting, elemanın normal çalışmasını genellikle engellemez. Tahripkâr
pitting, elemanı işe yaramaz hale getirir.
18
1.3.5. Mekanik Korozyon Aşınması
Daha önce belirtildiği gibi, yüzeyler hava ile reaksiyona girerek aşınmanın şiddetli
olmasını önleyen oksit ve diğer tabakaları meydana getirirler. Bununla beraber,
özellikle kimyasal maddeler bulunan ortamda çalışan makina elemanların yüzeyleri bu
maddelerle reaksiyona girerek ince fakat sert tabakalar oluştururlar. Aynı sonuç
yağlarda bulunan maddelerden dolayı da elde edilir. Değişken yük altında bu sert tabaka
kırılır ve sert parçacıklar düşerek aşınma parçacıklarını meydana getirirler. Temiz kalan
temas yüzeylerinde reaksiyon sonucu olarak tekrar bir sert tabaka oluşur, yük altında
tekrar kırılır ve olay bu şekilde devam eder. Henüz kesin olarak bilinmemekle beraber,
hava rutubetinin de bu olay üzerinde etkisi önemlidir.
Oksidasyon aşınmasını önlemek için yüzeyler fosfat veya sülfit ile işlem görür veya
oksidasyonu önleyen özel yağlayıcı maddeler kullanılır.
19
2. KAYMALI YATAKLAR
Dönen, salınım hareketi yapan veya hareketsiz duran mil ve aks muylularını taşıyan
elemanlara yatak adı verilir. Mil veya aksların yatak içinde kalan kısmına muylu denir.
Yatak üzerine çalışan kuvvetin doğrultusu yatağın (veya milin) eksenine dik veya
eksen yönünde olabilir (Şekil 2.2. c). Buna göre sadece radyal yük taşıyan yatağa radyal
(Şekil 2.2. a), sadece eksenel yük taşıyana eksenel (Şekil 2.2. b), hem radyal hem
eksenel yük taşıyan yatağa radyal - eksenel (Şekil 2.2. c) denir.
Şekil 2.2. Radyal (a), eksenel (b) ve radyal-eksenel yataklar.
20
Yağlama bakımından kaymalı yataklar sıvı ve sınır sürtünmeli Alabilirler. Bu son
durumdaki yataklara kuru sürtünmeli yataklar da denir. Sıvı sürtünmeli yataklar
hidrodinamik, gazodinamik, hidrostatik ve gazostatik olmak üzere dört gruba ayrılabilir.
Hidrodinamik radyal yataklar tam, kısmi, serbest dönen gövdeli, sabit ve oynak lokmalı;
eksenel yataklar sabit ve oynak lokmalı, esnek lokmalı, setli ve spiral kanallı olabilir.
Bunlardan başka, özellikle hassas cihaz tekniğinde bıçak sırtı, sivri uçlu, yaylı ve
magnetik yataklar kullanılmaktadır.
21
3. YATAK MALZEMELERİ
22
Özel uygulamalarda yerine göre yatak seçimi yapılmalıdır. Örneğin; Darbeli bir
çalışma varsa bronz yataklar üstün tutulur. Sık sık duran veya yarı sıvı sürtme ile çalışan
yataklarda, yatak malzemesinin üstün kayma özelliğine sahip olması istenir; meselâ
beyaz metal gibi. Yatakta meydana gelen yüksek sıcaklıklar, yüksek derecede eriyen
yatak malzemelerinin seçilmesini gerektirir. Yatağın fena yağlanmış olması o nispette
üstün kaliteli yatak malzemelerinin seçilmesini gerektirir. Yağlama görevini mükemmel
olarak yapan bir yatak, iyi kalite bir yağla yağlandığı takdirde, düşük kaliteli bir yatak
malzemesi ile de gayet iyi sonuçlar verir.
Tablo 3.1. Bazı yatak malzemelerinin karakteristik özellikleri.
BRİNELL YÜK TAŞIMA MAKSİMUM
YORULMA DAYANIMI
SERTLİĞİ KAPASİTESİ İŞLETME
YATAK MALZEMESİ (Karşılaştırmalı; 1 en
Oda SICAKLIĞI
149 °C MPa büyük dayanım değeri)
Sıcaklığı (°C)
Kalay Esaslı Beyaz Metal 20-30 6-12 5,5-10,4 149 3
Kurşun Esaslı Beyaz Metal 15-20 6-12 5,5-8,3 149 3
Sertleştirilmiş Kurşun 22-26 11-17 8,3-10,4 260 3
Kadmiyum 30-40 15 10,4-13,8 260 3
Bakır-Kurşun Alaşımı 20-30 20-23 10,4-17,2 177 2
Kalay Bronzu 60-80 60-70 >27,6 260 1
Kurşun Bronzu 40-70 40-60 20,7-31,1 232-260 1
Fosfor Bronzu 75-100 65-100 >27,6 260 1
Alüminyum 40-50 40-45 >27,6 107-149 2
Gümüş (kaplanmış) 25 25 >27,6 260 1
Bakır-Nikel 10 7 13,8 177 2
Tablo 3.2. Bazı malzemeler ile çelik arasındaki sürtünme katsayısı değerleri.
MALZEME SÜRTÜNME KATSAYISI
Karbon Grafit 0,19
Kurşun Esaslı Beyaz Metal 0,24
Bronz 0,30
Alüminyum Alaşımı 0,33
Polietilen 0,33
23
Yağlama yetersiz olduğu zaman, sertleştirilmiş olan muylular, font yatak tarafından
yenirler, yani kuvvetle çizilerek kemirilirler.
Bunlarda ortalama yüzey basıncı genel olarak pm ≤ 10 kg/cm2 alınmakla beraber, çok
düşük dönüş hızlarında 50 kg/cm2 ye kadar çıkılabilir. Çevre hızı v = 0,1 - 3 m/s alınır.
En yüksek sıcaklık derecesi tmaks= 100° C yi geçmemelidir.
ELEMENT
1 2 3 11 7 8 13 15
25
alaşıma daha üstün yataklama özellikleri kazandırmakla birlikte korozyon direncinin
düşmesine yol açmaktadır. Korozyon direnicini artırmak ve diğer bazı özelliklerini
iyileştirmek amacıyla bu alaşıma kalay ve indiyum da ilave edilir.
3.2.3.2. Bronzlar
Kurşun, kalay ve alüminyum bronzları yatak malzemesi olarak geniş ölçüde
kullanılmaktadırlar. Bu malzemelerin mekanik özelliklerinin iyi olmasından ötürü
takviye malzeme kullanılmaksızın döküm yoluyla yatak formuna getirilirler. Ayrıca bu
malzemeler talaşlı şekil verme yöntemleriyle de yatak formuna getirilebilmektedirler.
Kurşun bronzları (en fazla %25 kurşun içeren) beyaz metallere göre daha yüksek
yük taşıma kapasitesine, daha iyi yorulma direncine ve daha yüksek işletme
sıcaklıklarına sahiptirler. Bu alaşıma kalay eklenmek (en fazla %10) suretiyle de
dayanım özellikleri yükseltilir. Yüksek kurşun ihtiva eden (%70 bakır, %5 kalay, %25
kurşun) kurşun bronzları düşük sertlikteki millerin yataklanmasında kullanılırken, sert
millerin yataklanmasında kurşun oranı düşük olan sert yataklar (yağlamanın az olduğu
yataklarda)tercih edilmelidir. Kurşun bronzları pompalarda, dizel motorlarda,
otomobillerde, ev aletlerinde ve diğer birçok uygulamada kullanılmaktadırlar.
İçerisinde %9 - % 20 kalay ihtiva eden (%1 den az kurşun içeren) kalay bronzları
kurşun bronzlarına göre daha sert olan yatak malzemeleridir ve bu yataklar daha ağır
ortamlarda çalışan millerin yataklanmasında kullanılırlar.
Tablo 3.4. Yatak malzemesi olarak kullanılan tipik bakır alaşımları.
Çekme Maksimum
Brinell Maksimum
Cu Sn Pb Zn Fe Al Dayanımı İşletme
MALZEME Sertliği Yük
Sıcaklığı
Bileşim (%) BHN Mpa °C Mpa
Bakır-Kurşun 65 ― 35 ― ― ― 25 55,2 177 13,8
Yüksek Oranda Kurşun
70 5 25 ― ― ― 48 172,5 204 20,7
İçeren Kalay Bronzu
Yarı Plastik Bronz 78 6 16 ― ― ― 55 207,0 232 20,7
Kurşunlu Kızıl Prinç 85 5 5 5 ― ― 60 241,5 232 24,2
Bronz 83 7 7 3 ― ― 60 241,5 232 27,6
Fosfor Bronzu 80 10 10 ― ― ― 63 241,5 232 27,6
Bakır-Çinko Alaşımı 88 10 ― 2 ― ― 65 310,5 260 27,6
Navy G 88 8 ― 4 ― ― 68 276,0 260 27,6
Kurşunlu Bakır-Çinko
88 10 2 ― ― ― 70 276,0 260 27,6
Alaşımı
Alüminyum Bronzu 85 ― ― ― 4 11 195 621,0 260 31,1
26
3.2.4. Kadmiyum Alaşımları
Bileşiminde %98 kadmiyum, %2 nikel veya %98 kadmiyum, %l gümüş ve %l bakır
bulunan bu yatak alaşımının sürtünme katsayısı küçük, yorulma mukavemeti ve yük
taşıma yeteneği yüksektir. Darbe halindeki yüklere ve aşınmaya karşı dayanıklılığı
kurşun bronzununkinden daha az olmasına rağmen kadmiyum alaşımı, beyaz maden
gibi sertleştirilmemiş millerle çalışabilir. Oldukça pahalı olan bu alaşım, otomobil ve
uçaklardaki yataklama sistemlerinde kullanılmaktadır.
27
hallerde %l ila 3 grafit bulunan sinter bronzu en iyi netice veren yatak malzemesidir.
Diğer bir yatak malzemesi de sinter demir olup hem daha ucuz, hem de mukavemeti
daha yüksektir. Ancak bunun sürtünme özellikleri sinter bronzunkinden daha az oldu-
ğundan özellikle küçük hızlarda kullanılmaktadır.
28
Tablo 3.7. Endüstride yaygın bir şekilde kullanılan plastik malzemelerin
karşılaştırılması.
29
Kestamid malzemesi; yataklar, dişliler, teleferik makaraları, kasnaklar, rulolar, gıda
ve kimya sanayinde kullanılan parçalar, kılavuz makaraları, kızaklar, aşınma plakaları
ve tekerlekler gibi birçok makine parçasının imalinde kullanılmaktadır. Şekil 3.1.’de
Kestamid malzemeden üretilmiş bazı parçalar görülmektedir.
Kestamid, kimyasal yönden bir Naylon türü olmakla
beraber belli ölçüde çapraz bağlı(crosslinked) moleküler
yapısı nedeni ile daha üstün bazı özelliklere sahip bir
poliamid türüdür. Poliamidler üstün mekanik, fiziksel,
kimyasal ve elektriksel özelliklerinden dolayı sanayide en
çok kullanılan mühendislik plastikleridir.
Kestamid çok yüksek molekül ağırlığa, çapraz
bağlara sahip olma özelliklerinden dolayı sert, aşınmaya
ve bükülmeye dayanıklı ve Naylon 6 ya göre daha az su
emen sağlam bir plastiktir. Kestamidin bilinen yüksek
mekanik ve fiziksel özelliklerini daha da arttırmak amacı
ile cam elyaflı veya özel katkılı tipleri imal edilmektedir.
Kestamid Üniversal metal ve ağaç işleme tezgâhlarında
kolaylıkla işlenebilir.
Kestamid üretiminde ölçü ve miktar sınırı yoktur.
Özel imalat tekniği ile çok büyük boyutlarda ve istenilen
şekillerdeki parçaların ekonomik olarak üretilmesi mümkündür. Kestamid üretim
tekniği, her ölçü ve miktardaki yatak, dişli, aşınma plakası ve makara gibi mamullerin
üretimini sağlaması bakımından son derece ekonomiktir.
Kestamid üretimine özgü teknik ve metallerin mekanik dayanımlarından
yararlanarak göbeği çelik burçlu dişli, makara, karıştırıcı pervanesi yapmak veya çelik
milli Naylon silindir üretmek mümkündür. Bu ve benzeri çelik takviyeli Kestamid
makina aksamı kâğıt, tekstil, kimya, matbaa ve gıda sanayinde yaygın bir kullanım alanı
bulmaktadır.
Kestamid hafif oluşu, korozyona, darbeye, aşınmaya dayanıklılığı, yağsız ve sessiz
çalışabilmesi nedenleri ile döner ve kayar hareketli makina parçalarının ve ekipmanların
yapılmasında demir, çelik, alüminyum, bronz ve birçok plastiğin yerini almıştır.
30
Şekil 3.1. Kestamid malzeme kullanılarak üretilmiş olan bazı parçalar.
31
3.3.1.2. Poliamid 6 (NAYLON 6)
Naylonun termoplastik malzemeler sınıfı içerinde özel bir yeri vardır. Zira naylon
yataklar kalıplanarak veya sinterlenerek üretilebilirler. Naylon malzeme petrol kökenli
yağlardan ve greslerden, yemek asitlerinden ve fotoğrafik çözeltilerden etkilenmez.
Naylon iyi bir abrazyon direncine ve iyi absorbsiyon özelliğine sahiptir. Bu
malzemenin düşük ısıl iletim katsayısına sahip olmasından dolayı meydana gelen
hasarlar genellikle sıcaklıktan kaynaklanan türdendir. En büyük dezavantajı sürünme
davranışlarının yüksek olmasıdır. Naylon yataklar genellikle mikser, blender ve bunun
gibi hafif yükler gelen ev aletlerinde kullanılmaktadırlar.
Nispeten sert, kaygan, rijit ve dayanıklı bir malzemedir. Bünyesine su alma
özelliğine sahiptir. Böylece titreşim ve ani darbelere karşı dayanımı artar. Çalışma
sıcaklığı -40 ile 100 °C arasındadır. Tablo 3.9. da Poliamid 6’nın fiziksel, mekanik ve
elektriksel özellikleri verilmiştir.
Tablo 3.9. Poliamid 6 malzemesinin bazı özellikleri.
FİZİKSEL ÖZELLİKLER
Özgül Ağırlık(kg/dm3) 1,14
Isı İletkenliği (kcal/cm.sn.°C) 1,79
Özgül Isısı 0,4
Genleşme Katsayısı (0-100°C)[C-1×10-6] 86,4
Su Emiciliği (24 saat)[%] 1,7–1,8
Yanma Hızı kendiliğinden söner
MEKANİK ÖZELLİKLER
Modül (kg/cm2)×102 17,58–23,9
2
Çekme Dayanımı (kg/cm ) 600–880
Uzama (5 cm’de %) 30–220
2
Bükülme Dayanımı (kg/cm ) kırılmaz
Darbe Dayanımı (İZOD)(kg.m/m) 4,35–6,52
2
Basma Dayanımı (kg/cm ) 680
Aşınma Direnci (Taber CS-17) [mg/1000 çevrim] 5
Kimyasal Direnç alkollere ve zayıf asitlere dayanıklı
Bulunuş Şekilleri boru, çubuk, levha
Kullanım Yerleri dişliler, yataklar, makaralar, flanşlar, kasnaklar,
yaylar, bantlar
32
3.3.1.3. Ulpolen ( UHMW - PE )
Ulpolen çok yüksek molekül ağırlığına sahip lineer bir polietilendir. Ortalama
molekül ağırlığı 3,5–6×106 arasındadır. Bu yapısından dolayı Ulpolen mamullerin geniş
bir sıcaklık aralığında darbeye ve aşınmaya karşı dayanımı diğer plastiklerden daha
yüksektir. Özgül ağırlığı düşüktür. Su emmez. Sürtünme katsayısı düşüktür. Kimyasal
dayanımı ve elektriksel özellikleri iyidir.
Ulpolen’in üstün özeliklerinden bazıları şunlardır;
● Çok yüksek darbe dayanımı
● Çok yüksek aşınma direnci
● Düşük sürtünme katsayısı
● Kendi kendini yağlayabilme, kayganlık
● Yüksek kimyasal dayanım
● Su ve iklim koşullarına tam dayanım
● Geniş bir çalışma sıcaklığı aralığı
● Titreşimleri azaltma ve sessiz çalışma
● Mükemmel elektriksel yalıtım
● Metal ve ağaç işleme tezgâhlarında kolayca işlenebilme
● Çok düşük özgül ağırlığı nedeniyle ekonomik olma
● İnsan sağlığı açısından zararsız olma
Ulpolenin en önemli özellikleri darbelere dayanım ve aşınma direncidir. Kum toz ve
benzeri aşındırıcı maddelerin olduğu ortamlarda Ulpolen, aşınma dayanımının çelikten
daha fazla olması nedeniyle birçok uygulamada bu malzemenin yerini almıştır.
Tablo 3.10
Kum aşınma testine göre elde edilmiş aşınma
dayanımı değerleri yandaki tabloda karşılaştırmalı
olarak verilmiştir. Ulpolen 1000’in aşınma dayanımı
karşılaştırma amacıyla 100 alınmıştır. En küçük değer
en az aşınmayı dolayısıyla en büyük aşınma dayanımını
gösterir. Sonuçlar Ulpolen 1000’in en yüksek aşınma
dayanımına sahip olduğunu göstermektedir.
33
Tablo 3.11. Ulpolen’in özellikleri.
ÖZELLİKLER TEST METODU BİRİM ULPOLEN 1000 ULPOLEN 500 ULPOLEN 300
34
Derlin’in kullanım alanları; • Dişliler, • Yataklar, • Burçlar, • Kamlar, •
Makaralar, • Sulu ve nemli ortamda yağlamasız çalışması gereken hareketli makina
parçaları.
35
Burada verilen değerler ve grafikler, standart Teflon takozlarla yapılan deney ve
ölçümler sonucu bulunmuş ortalama değerlerdir ve Teflonun özellikleri hakkında genel
bir bilgi olarak alınmalıdır.
A- Mekanik Özellikleri
Çekme Dayanımı:
Değişik sıcaklıklar için çekme gerilmesine karşı deformasyon eğrileri Şekil 3.2. de
verilmiştir. Birçok plastikte olduğu gibi elastik bölgedeki eğri lineere yakındır. Akma,
büyük deformasyonlardan sonra başlar, Teflonun kopmada çekme dayanımı 23° C'de
140-380 kg/cm2 arasındadır.
Basma Dayanımı:
Basma gerilmesine karşı deformasyon eğrileri, düşük deformasyon değerlerinde,
çekme gerilmesi-deformasyon eğrilerine benzer. Deformasyon arttıkça eğriler farklılaşır
(Şekil 3.3.). Teflonun basma dayanımı % 1 deformasyon için, 23° C'de 45-50 kg/cm2
arasındadır.
Şekil 3.2. Teflonun çekme dayanımı Şekil 3.3. Teflonun basma dayanımı
36
Kesme Dayanımı:
Kesme gerilmesine karşı deformasyon eğrileri Şekil 3.4. de verilmiştir. Basma,
çekme ve kesme dayanımı grafiklerinden, önce izin verilen deformasyon saptanmalı
sonra buna karşı gelen gerilme bulunmalıdır.
Soğukta Akma (Cold Flow):
Uzun süre yük altında tutulan plastik malzemeler, hızı zamanla azalan sürekli bir
deformasyona uğrarlar. Benzer olay yüksek sıcaklıklarda metallerde de olur.
Plastiklerde bu deformasyon metallere göre çok daha düşük sıcaklıklarda olduğu için
"Soğukta Akma" adını alır. Şekil 3.5.'de çekmeye, Şekil3.6.'da basmaya çalışılan Teflon
takozlar için, değişik sıcaklıklardaki soğukta akma eğrileri verilmiştir. Soğukta akmaya
etki eden değişkenler; yük altındaki süre, sıcaklık, yükleme veya gerilme şekli ve
miktarıdır.
Soğukta akma, basınç altında kullanılan malzemelerde zamanla bir gerilim
boşalması meydana getirir. Örneğin, flanşlı bağlantılardaki contalar bu durumlarda
kaçaklara sebep olur. Teflon contalarda da aynı olay olur. Bunu önlemek için
takıldıklarından 24 saat sonra tekrar sıkılmaları gerekir. En büyük deformasyon ilk 24
saatte olmaktadır. Bundan sonraki deformasyon çoğu durumda ihmal edilebilir.
Şekil 3.7.’de değişik deformasyonlar için gerilme boşalması eğrileri verilmiştir.
Şekil 3.4. Teflonun kesme dayanımı. Şekil 3.5. Çekmeye çalışılan teflon
parçaların soğukta akma davranışı.
37
Şekil 3.6. Basmaya çalışılan teflon Şekil 3.7. Gerilme boşalması.
parçaların soğukta akma davranışı.
Kalıcı Deformasyon:
Şekil 3.8.’de görüldüğü gibi elastik bölgeyi geçmeyen gerilmelerde kalıcı
deformasyon az olmaktadır.
Darbe Dayanımı:
Teflon parçalar, düşük sıcaklıklarda
bile darbeye mükemmel dayanım
gösterirler. Darbe dayanımı parçanın
geometrik şekline büyük ölçüde bağlıdır.
Tasarımda dikkat edilecek konu, keskin
köşelerin elimine edilmesi ve parça
içinde gerilim yığılmasının
engellenmesidir. Teflon takozların İzod
darbe dayanımı -57° C de 10,5 – 11,5
kg-cm/cm, + 23° C de 15,5 – 16,5 kg -
cm/cm dir.
Düşük sürtünme katsayısı ve yüksek aşınma direnci gibi özelliklerinin yanında,
mükemmel darbe dayanımları; alaşımlı Teflon segmanların, yağlamasız kompresörlerde
kırılgan karbon segmanların yerine başarıyla kullanılmalarına sebep olmuştur.
38
Yorulma Dayanımı:
Tekrarlanan yüklere maruz kalan parçalarda, gerilme-deformasyon eğrileri tasarım
hesapları için yeterli değildir. Demir alaşımlarında olduğu gibi Teflon parçalarda da bir
gerilme değeri vardır ki, bunun altındaki gerilmeler ne kadar tekrarlanırsa tekrarlansın,
Teflonun mükemmel esnekliğinden dolayı, malzeme buna dayanır. Bu değere "Yorulma
Limiti" denir. Teflon için 23° C de 50-70 kg/cm2 arasındadır.
Teflonun 23° C'deki eğilme modülü (flexural modulus) 3500–6300 kg/cm2
arasındadır ve sıcaklıkla ters orantılı olarak değişir. Esneme ömrü (flex life) ise tek-
rarlanan yük miktarına ve uygulanan imalât yöntemine bağlı olarak değişir. Diğer
mekanik ve kimyasal özellikleri ile birlikte mükemmel yorulma dayanımına sahip oluşu
nedeniyle Teflon, tekrarlanan yüklere maruz kalan körük, diyafram gibi parçalar için
ideal malzemedir.
B- Fiziksel Özellikleri
Özgül Ağırlık:
Standart Teflon takozların özgül ağırlığı, 23° C'de 2,1 - 2,2 gr/cm3 arasındadır.
Özgül ağırlık uygulanan imalât yöntemine bağlı olarak değişir.
Sürtünme:
Teflon bütün katılar içinde en düşük sürtünme katsayısına sahip olan malzemedir.
Statik ve dinamik sürtünme katsayıları birbirine çok yakındır. Bu nedenle Özellikle
yatak ve segmanlarda, ilk harekette statik durumdan dinamik duruma geçerken görülen
tutukluk olayı, Teflon parçalarda görülmez. Teflonun sürtünme katsayısı:
—Yükleme arttıkça azalır.
—Hız arttıkça artar.
—Sıcaklık ve çevre koşullarından çok az etkilenir.
2.4 kg/cm2 yük ve 45 m/saat hızda statik sürtünme katsayısı yaklaşık olarak 0.04,
dinamik sürtünme katsayısı ise 0.06'dir.
Mekanik özelliklerinin yanında, düşük sürtünme özelliği ile Teflon, yağlamalı ve
özellikle yağlamasız sistemlerde yatak ve segman olarak geniş kullanım alanına
sahiptir.
39
Aşınma:
Çalışma PV değeri, PV limitinin altında olmalıdır. Aşınma, PV limiti ve zamanla
orantılıdır. Orantı katsayısı, K, her malzeme için karakteristiktir.
R - Radyal aşınma, cm.
P - Birim yatak yükü, kg/cm2
V = Kayma hızı, m/dak.
T = Zaman, saat.
K= Aşınma faktörü, cm3dak./ kg.m.saat olmak üzere;
R = KPVT' dir.
Aşınma, iki yüzeyin yüzey temizliğine de bağlıdır. Aşınma direncinin yüksek olması
gereken yerlerde Teflon alaşımları tercih edilmelidir.
Yapışmazlık:
Molekül yapısı nedeniyle Teflon malzemelerin yüzeyi yapışmazlık özelliğine
sahiptir. Diğer malzemelerin Teflon'a yapışması çok güçtür. Yapışma istenen
durumlarda, Teflonun yüzeyi özel tekniklerle hazırlanarak yapışacak hale getirilir. Bu
özelliği ile Teflon hortumlar en yapışkan akışkanların bile iletiminde kullanılmaktadır.
Ayrıca, tekstil sanayinde Teflon kaplı haşıl ve kurutma silindirleri, gıda sanayinde
çikolata ve bisküvi kalıpları ve Teflon kaplı çeşitli mutfak eşyaları yaygın olarak
kullanılmaktadır.
Geçirgenlik:
Teflonun gazlara ve su buharına karşı geçirgenliği yaklaşık olarak diğer,
termoplastikler kadardır. Çeşitli deneyler sonucu 23° C'deki Oksijen geçirgenliği 1x10-9
cm3 cm/cm2 sa. cmHg bulunmuştur. Bu değer, aynı birimde Hidrojen için 2.4x10-9 Azot
için 4 x 10-9 civarındadır. 0,05 – 0,2 mm. kalınlık aralığındaki Teflon filmlerin 24
saatteki su buharı geçirgenliği ortalama olarak 0,9 – 1,8 gr/m2'dir. Geçirgenlik; imalat
yöntemi, kalınlık, sıcaklık, basınç ve gazın cinsine, büyük ölçüde bağlıdır. Özel imalât
yöntemleri ile muhtelif miktarda porozite yaratılarak Teflon parçaların filtre olarak
kullanılmaları sağlanır.
40
C- Termal Özellikleri
Yüksek Sıcaklıklara Dayanım:
Teflon, sanayi plastikleri içinde en geniş sıcaklık aralığında kullanılabilen bir
polimerdir. – 260 °C ile + 270 °C sıcaklık aralığında sürekli kullanılabilir. Kısa süreler
için 300-325 °C 'lere çıkılabilir. 325 °C'nin üzerindeki uzun süreli kullanımlarda
dekompoze olur, bazı florlu gazlar açığa çıkar. Ortamda alev yoksa çok yüksek
sıcaklıklarda bile yanmaz. Yüzeyine alev yaklaştırılırsa yanmaya başlar, alev
uzaklaştırıldığında yanma hemen durur. Teflon 327°C'de parçanın şeklini ve direncini
koruyan, viskozitesi çok yüksek, hemen hemen şeffaf bir pelte haline gelir, diğer
termoplastikler gibi erimez. Yüksek sıcaklıklara dayanım ve yanmama özellikleri ile
birlikte mükemmel dielektriksel özellikleri, Teflonun; 200°C'ye kadar yalıtım
özelliklerini koruyan H sınıfı elektriksel yalıtım malzemeleri arasında yer almasını
sağlamaktadır.
Düşük Sıcaklıklara Dayanım:
Teflon, mutlak sıfıra yakın derecelere kadar özelliklerini ve esnekliğini korur. Sıvı
helyumda dahi kırılgan değildir. Bu özelliği ile düşük sıcaklık uygulamaları için de
idealdir. Örneğin; oksijen ve sıvı hava kompresörlerinde Teflon segmanlar, freon ile
çalışan sistemlerde Teflon contalar başarıyla kullanılmaktadır.
Isı İletkenliği:
Bütün plastiklerde olduğu gibi Teflonun da ısı iletkenliği düşüktür, iyi bir ısı yalıtım
malzemesidir. 30°C’deki ısı iletkenlik katsayısı 5.5x10-4 - 6.0x10-4 cal/cm.sn.°C
arasındadır.
Elastik Hafıza (Elastic Memory):
Belli bir deformasyona uğratılan Teflon parçalar, baskı kaldırıldıktan sonra ilk
şekillerine dönmeye çalışırlar. Normal sıcaklıklarda bu geriye dönüş çok yavaştır,
sıcaklık arttıkça hızlanır. Bu özelliğe "Elastik Hafıza" denir. Diyafram ve bunun gibi
karmaşık şekilli parçalar, bazı durumlarda, özel bir yöntem olan sıcak şekillendirme
yolu ile imal edilmektedir. Bu tür parçalar yüksek sıcaklıklarda (genellikle 200°C'nin
üzerinde) kullanıldıkları zaman boyutlarında deformasyon görülebilmektedir. Bunların
kullanılabileceği maksimum sıcaklık kullanıcıya bildirilmekte veya kullanıcının istediği
sıcaklığa göre bir imalat yöntemi uygulanmaktadır.
Tüm yarı-mamullerimiz ve bu tür parçalar dışındaki tüm mamullerimiz -260°C ila
+270°C sıcaklık aralığında tereddütsüz kullanılabilir
41
Termal Genleşme:
Teflonun lineer termal genleşme katsayısı metallere göre çok yüksektir. Örneğin
çeliğin termal genleşme katsayısının yaklaşık 10 katı kadardır. 25°C-100°C sıcaklık
aralığında değeri 12,5 x10-5 ila 16x10-5 °C 'dir. Teflon, 327°C'deki geçiş bölgesinin
dışında. 19 °C civarında bir geçiş bölgesine daha sahiptir. Bu sıcaklıktan geçilirken
parça boyutlarında % 0,3 – 0,6 arasında bir değişiklik olur. Şekil 3.9.'da sıcaklığa karşı
özgül hacim eğrisi, Şekil 3.10.'da sıcaklığa karşı lineer termal genleşme eğrisi
verilmiştir.
D- Elektriksel Özellikleri
Düşük sürtünme katsayısı, kimyasal dayanımı, kırılgan olmayışı, yanmazlığı,
yüksek sıcaklıklara dayanımı gibi birçok önemli özelliklerinin yanında Teflon, kritik
elektriksel ve elektronik uygulamalarda gerekli olan önemli elektriksel özelliklere de
sahiptir. Bu özellikleri ile çok iyi bir elektriksel yalıtım malzemesidir.
Dielektrik Sabiti:
Teflonun dielektrik sabiti çok düşüktür. Değeri 2,0 – 2,1 arasındadır. Sıcaklık,
frekans ve nemdeki büyük değişikliklerden etkilenmez. Başka hiçbir termoplastik bu
dielektriksel özelliğe sahip değildir.
42
Dielektriksel Kayıp Faktörü: Şekil 3.11. Teflonun dielektriksel
Teflon aynı zamanda çok düşük dayanımı.
dielektriksel kayıp faktörüne sahiptir.
-100°C ile +250°C sıcaklık ve 50 Hz ile 107
Hz frekans aralığında değeri 1x10-4’den
daha küçüktür. Nem ve frekans
değişimlerinden etkilenmez.
Dielektriksel Dayanım:
Teflonun dielektriksel dayanımı
yüksektir ve sıcaklıktan bağımsızdır. Bütün
yalıtım malzemelerinde olduğu gibi, kalınlık
arttıkça birim dayanım azalır. 0,1 mm
kalınlık için dielektriksel dayanım 40–80
kV/mm' dir. (Şekil 3.11.)
43
E- Fizyolojik Özellikleri
Teflonun çalışma sıcaklık aralığında insan sağlığı üzerine hiçbir etkisi yoktur. Cildi
tahriş etmez. Gıda maddeleri ile temas etmesinde sakınca yoktur. Mutfak eşyalarının
kaplanmasında, gıda ve ilaç gibi sanayi kollarında çeşitli uygulamalar için tereddütsüz
kullanılır.
325°C'nin üzerindeki sıcaklıklarda dekompozisyon sonucu açığa çıkan florlu
gazlardan korunmak için havalandırma şarttır. Ayrıca Teflonun işlenmesi sırasında
Teflon tozlarının tütüne bulaşmasını ve sigara yakıldığında dekompoze olmasını
önlemek amacıyla çalışma sahasında kesinlikle sigara içilmemelidir.
44
boyutlarında bazı değişikliklere yol açabilir. Mekanik işleme yapılırken ve boyut ve
toleranslar verilirken bu konu da göz önüne alınmalıdır.
Teflon parçaların ısıyı iletmesi isteniyorsa, parça kalınlığı, mekanik özelliklerinin
izin verdiği ölçüde az olmalı veya alaşımlı Teflon malzeme kullanılmalıdır. Ayrıca çok
yüksek aşınma direnci, düşük termal genleşme ve elektriksel iletkenlik istenildiği
durumlarda Teflon alaşımları tercih edilmelidir. Ancak saf Teflonun düşük sürtünme,
kimyasal dayanım, termal ve elektriksel yalıtım, darbe ve çekme dayanımı gibi
özellikleri, alaşımlı Teflon malzemelere oranla daha üstündür.
Özel bir yöntem olan sıcak şekillendirme yolu ile imal edilen diyafram ve bunun
gibi karmaşık şekilli parçalar, elastik hafıza özelliğinden dolayı, yüksek sıcaklıklarda
kullanıldıklarında, boyutlarında deformasyon görülebilmektedir.
45
malzemedir. Bununla beraber, eğitilmiş bir işçi, üniversal tezgâhlarda Teflon parçaları
istenilen hassasiyetle, kolaylıkla işleyebilir. Bunun için bazı kurallara dikkat etmek
gerekir.
● Mekanik İşlem yapılmadan önce bilinmesi gereken konular; Soğutma suyu, Ölçü
ve toleranslar, İlerleme ve kesme hızları, Takımlar, Yüzey temizliği, Talaş ve çapak.
● Mekanik İşlem Usulleri; Tornalama, Kesme, Delme, Taşlama, Frezeleme,
Planyalama, Diş açma.
● Alaşımlı Teflon Yarı-Mamullerin İşlenmesi; Saf Teflon yarı-mamuller gibi,
alaşımlı Teflon yarı-mamullere de üniversal tezgâhlarda bütün işleme yöntemleri
uygulanabilir. Ancak alaşımlı Teflon parçalarla çalışırken takımın aşınma hızı daha
fazladır. Seri imalatlarda ve imalat miktarının fazla olduğu durumlarda, takım ömrünün
uzun olması için sert metal uçlu takımların kullanılması faydalıdır.
● Teflon Parçaların Tezgâha Bağlanması; Teflonun fiziksel özellikleri, parçanın
tezgâha bağlanması sırasında özen gösterilmesini gerektirir. Kalın etli parçalar (10 mm
ve daha büyük) doğrudan doğruya aynaya bağlanarak işlenebilir. Bu işlem için standart
3 veya 4 ayaklı aynalar kullanılır. Parçanın kaymaması için, ayaklarla parça arasına
zımpara kâğıdı koymak faydalıdır. Teflon parçaları aynaya normal bir sıkılıkta
bağlamak gerekir, aşırı sıkma Teflon parçanın, ayakların sıktığı kısımlarda deforme
olmasına yol açar. Hassas toleranslar gerektiğinde veya ince etli parçalar için çeşitli iç
ve diş çap malafaları kullanarak parçayı işlemek gerekir.
Diğer termoplastiklerde olduğu gibi, Teflon parçalarda da gözönüne alınacak en
önemli konu, parçanın işlenmesi sırasında ve özellikle yüksek hızlar kullanıldığında,
gerek parça yüzeyinde gerekse takımın kesici ağzında oluşacak ısıdır. Teflon parça, çok
düşük ısı iletkenliği nedeniyle, bu ısıyı kolaylıkla iletip dağıtamaz. Parça aşırı ısınır, bu
da hem takım kesici ağzının körlenmesine, hem de Teflonun yüksek termal genleşme
katsayısı nedeniyle parçanın genleşmesine ve boyutlarda sapmalara neden olur. Bu
nedenle, tezgâhtan alınan parça bir süre bekletildikten sonra ölçü kontrolü yapılmalıdır.
Teflon, 19°C civarında özel bir geçiş bölgesine sahiptir, bu sıcaklıktan geçilirken
genleşme katsayısı çok büyür ve parça boyutları % 0,3–0,6 arasında bir genleşmeye
uğrar. Ayrıca 0–100°C sıcaklık aralığında toplam % 1' lik bir boyutsal değişimin olduğu
da dikkat edilmesi gereken konulardan biridir. Bu nedenle Teflon parçanın kullanılacağı
yerdeki sıcaklığın hangi bölgede (19°C nin altında veya üstünde) olduğunun
saptanması, işleme sıcaklığı ve çalışma sıcaklığı farklı bölgelerde ise boyut ve
toleransların bu genleşme gözönüne alınarak verilmesi gerekir. Eğer minimum
46
toleranslarla işleme gerekiyorsa, mekanik işlemenin parçanın çalışma sıcaklığında
yapılması uygun olur.
● Soğutma Suyu; Teflon parçalar işlenirken, genellikle soğutma suyuna gerek
yoktur. Ancak yüksek hızlarda, takımın kesici ağzında oluşan ısının Teflonun düşük ısı
iletkenliği nedeniyle dağıtılamaması, takımların aşınmasına ve Teflonun yüksek termal
genleşme katsayısı nedeniyle bu bölgede parça deformasyonuna neden olur. Bu nedenle
yüksek hızlarda soğutma suyu kullanılması tavsiye edilir. Soğutucu olarak su + suda
çözünen yağ karışımları (örneğin bor yağı) kullanılabilir.
47
Teflon yataklar;
● Yağlama gerektirmezler, dolayısıyla yağlayıcıların neden olduğu sorunları
ortadan kaldırırlar.
● Kimyasal maddelere ve korozyona dayanıklıdırlar.
● Eş çalıştıkları mil yüzeyini bozmazlar, aşındırmazlar.
● Sürtünmeyi azaltırlar.
● İlk harekette statik durumdan dinamik duruma geçerken tutukluk olayı görülmez,
dolayısıyla demaraj yükü çok azdır ve motorlarda ilk harekette aşırı yüklenme olmaz.
● Titreşimsiz ve gürültüsüz çalışırlar.
● Kullanılan dolgu maddesine bağlı olarak, elektriksel yalıtım veya iletkenlik
özelliği gösterirler.
● Bakım gerektirmeden uzun süre çalışırlar.
Teflon Yataklarda Tasarım Esasları:
● Sürtünme Katsayısı:
Teflon bütün katılar içinde en düşük sürtünme katsayısına sahip bir malzemedir.
Statik ve dinamik sürtünme katsayısı birbirine çok yakındır. Bu durum ilk harekette
tutukluk olmamasını sağlar. Yapılan son araştırmalar; Teflon alaşımlarının çelik vb.
metallere karşı sürtünme katsayılarının çok düşük ve saf Teflon' un aynı
şartlardaki sürtünme katsayısına çok yakın olduğunu ortaya koymuştur. Sürtünme
katsayısı, Teflon' la eş çalışan malzeme cinsi ve yüzey temizliği, yatak yükü, yüzeysel
hız ve sıcaklık gibi faktörlere bağlıdır. Teflon yatakların eş çalıştığı yüzey, Teflon veya
çelik ise sürtünme katsayısı düşüktür. Ancak karşı yüzeyin Teflon olması tercih
edilmez. Teflon' un ısı iletkenliği çok düşüktür. Sürtünmeden dolayı oluşan ısı iletilip
dağıtılamaz. Bu durum aşınmanın artmasına neden olabilir. Teflon yatakların eş çalıştığı
yüzeyin çelik vb. metaller olması tavsiye edilir. Alüminyumla eş çalıştığı zaman
sürtünme katsayısı biraz yüksektir. Sürtünme katsayısına etki eden faktörlerden biri de
yüzey temizliğidir. Teflon ile eş çalışan malzeme yüzeyi uygun temizlikte ise çalışma
sırasında Teflon yüzeyinden bazı partiküller, diğer malzeme yüzeyine yapışır. Bir süre
sonra karşı yüzey üzerinde ince bir Teflon filmi oluşur, böylelikle Teflon, Teflon
üzerinde çalışmaya başlar. Bundan dolayı Teflon yataklar belli bir çalışma
süresinden sonra en düşük sürtünme katsayısına sahip olurlar. En uygun karşı yüzey
temizliği, taşlama ve honlama ile elde edilebilen 0,2-0,4 µm Ra (CLA) arasındadır.
Sürtünme katsayısı yükleme ile ters orantılı olarak değişir. Bu nedenle Teflon yataklar
büyük yüklerde de düşük sürtünme katsayıları ile çalışırlar. Yüzeysel hızın artmasıyla
48
Teflon' un sürtünme katsayısı önce artar, belli bir hızdan sonra değişmeden
kalır. Sürtünme katsayısının sıcaklıkla değişimi ihmal edilebilecek kadar azdır. Bütün
çalışma sıcaklık aralığında sabit olduğu kabul edilebilir.
● Hız, Yük ve PV Limitleri:
Teflon yataklar yağlamalı ve yağlamasız sistemlerde başarıyla kullanılmaktadır.
Dolgu maddesi cinsi, yağlama durumu, yükleme ve ısıya bağlı olarak maksimum
yüzeysel hız 30-900m/dak. arasında değişir. Teflon yataklara uygulanabilen maksimum
yük "Birim Yük Limiti" olarak adlandırılır. Birim yük limiti; yatak kalınlığı, dolgu
maddesi cinsi, sıcaklık ve yüzeysel hıza bağlı olarak 25-80 kg/cm² arasında değişir.
Birim yük limitinin çevre sıcaklığına bağımlılığı Şekil 3.14. te verilmiştir. Birim yatak
yüzeyindeki çalışma basıncı olarak tanımlanan "Birim Yatak Yükü"(P.kg/cm²); aynı
sıcaklıktaki Birim Yük Limitinden az olmalıdır. Burada "Yatak Yüzeyi", yatak çapı ile
yatak boyunun çarpımı kabul edilir. "Birim Yatak Yükü x Hız" (P.V) değeri belli
sınırları aşmamalıdır. PV Limiti olarak adlandırılan bu sınır, Teflon yatak tasarımında
önemli parametrelerden biridir. PV limitleri saplanırken, çeşitli hızlarda yük limitleri
bulunur ve grafiğe geçilir. Şekil 3.15. de saf ve çeşitli alaşımlı Teflon yataklar
için yüzeysel hıza karşı yük limitleri verilmiştir. Malzemenin çalışma PV değeri, PV
limitinin altında olmalıdır.
49
R: Radyal Aşınma, cm
P: Birim Yatak Yükü, kg/cm2
V: Yüzeysel Hız, m/dak.
T: Zaman, saat.
K: Aşınma Faktörü, cm3 dak./kg.m.saat olmak üzere, radyal aşınma aşağıdaki eşitlikten
bulunabilir. R = KPVT
K, Aşınma faktörü, her malzeme için karakteristik bir parametredir. Teflon ve
Aşınmaya etki eden faktörler, PV limiti, çevre sıcaklığı, karşı yüzey temizliği ve
sertliği, alaşımlı Teflon malzemedeki dolgu maddesi cinsi ve miktarıdır. PV limitinde
çalışan yataklarda aşınma hızı çok yüksektir. Bu nedenle çalışma PV değeri, PV
altında olmalıdır. Yatak malzemesi seçiminde, aşınma faktörü ile PV limiti birlikte
düşünülmelidir. Sadece PV limiti gözönüne alınarak yapılacak bir seçim yanlış sonuç
verebilir. Teflon yatağın birlikte çalıştığı yüzeyin temizliği de aşınmaya etki eder.
Taşlama veya honlama ile sağlanabilen 0,2-0,4 µm Ra (CLA) yüzey temizliği en az
aşınmayı sağlamak için uygundur. Daha kaba veya daha düzgün bir yüzey, Teflon film
oluşmasını engeller. Bu nedenle sürtünme ve dolayısıyla aşınma artar. Aşınmaya etki
eden bir başka faktör çevre sıcaklığıdır. Sıcaklıktaki artış, Teflon yatağın aşınma hızını
arttırır. Sonuç olarak; aşınmanın en aza indirilmesi için bütün bu faktörler arasında bir
denge sağlanması gerekir.
● Malzeme Seçimi:
Teflon yatakların performansını ve çalışma ömrünü etkileyen faktörlerden biri de
yatak malzemesidir. Aşağıda çeşitli koşullarda hangi malzemenin tercih edildiği kısaca
açıklanmıştır. Mükemmel kimyasal dayanımın gerekli olduğu durumlarda ve genellikle
düşük hız, düşük yük uygulamalarında Saf Teflon malzeme tercih edilir. Bunun
dışındaki diğer bütün uygulamalarda yatak malzemesi olarak alaşımlı Teflon kullanılır.
Bunların içinde de en çok kullanılan malzeme Karbonlu Teflondur. Yük altında
deformasyona ve aşınmaya karşı direnci ve ısı iletimi yüksektir. Düşük ve yüksek PV
değerlerinde rahatlıkla kullanılır. Karşı yüzeyi aşındırmaz. Kuru ve sulu ortamlarda
kullanılabilir ancak oksitleyicilere karşı dayanımı cam elyaflı Teflon malzemeden daha
düşüktür. Genellikle çekme dayanımı, kopma uzaması gibi özelliklerin önemli
durumlarda K-25; aşınma ve yük altında deformasyona karşı direncin önemli olduğu
durumlarda K-35 tercih edilir Cam Elyaflı Teflon malzeme, genellikle düşük ve orta PV
değerlerinde (daha çok düşük yük; yüksek hızlarda) ve kimyasal dayanımın önemli
olduğu durumlarda tavsiye edilir. Teflon alaşımları içinde en iyi kimyasal dayanıma
50
sahip malzemedir. Sadece alkalilere dayanımı azdır. Karşı yüzey yeterince sert değilse,
yüksek PV değerlerinde karşı yüzeyi aşındırabilir. Genellikle çekme dayanımı, kopma
uzaması gibi özelliklerin önemli olduğu durumlarda C-15; aşınma ve yük altında
deformasyona karşı direncin önemli olduğu durumlarda C-25 tercih edilir. Bronzlu
Teflon malzeme, yük altında deformasyona ve aşınmaya karşı direnci ve ısı iletkenliği
en yüksek, standart alaşımlı Teflon malzemedir. Ancak kimyasal dayanımı iyi değildir.
Genel olarak bronzu etkileyen kimyasal ortamlar, Bronzlu Teflon malzemeyi de etkiler.
Bu nedenle, yüksek kimyasal dayanımın gerekli olmadığı durumlarda, düşük ve yüksek
PV değerlerinde kullanılabilir. Karşı yüzey yeterince sert değilse, yüksek hızlarda karşı
yüzeyi aşındırabilir. Su ve solventlerde kullanılır, düşük hızlarda kuru şartlar için de
uygundur. Diğer alaşımlı Teflon malzemeler göre özgül ağırlığı daha yüksektir.
● Toleranslar:
Teflon yatakların uzun ömürlü olması için, yatak tasarımında ve işlenmesinde dikkat
edilecek en önemli nokta iç çapta verilen çalışma toleransıdır. Oda sıcaklığındaki (20–
30°C) minimum boşluk (çapta yatak toleransı) şöyle hesaplanır;
- PV < 175 kg.m/cm2.dak ise, Çaptaki Minimum Boşluk = (0.0002t+0.01)W+0.05mm.
dir. Burada, t = İşletme şartlarındaki ortam sıcaklığı (°C), W = Yatak et kalınlığı, (mm)
dir.
- PV > 175 kg.m/cm2.dak ise, yukarıdaki tolerans 0.02W kadar arttırılmalıdır.
● Yuvaya Takma:
Teflon yataklar yuvalarına sıkı geçme suretiyle takılır. 25 mm dış çapa kadar olan
yataklarda 0.01 mm/mm geçme toleransı (dış çapta) tavsiye edilir. Daha büyük
yataklarda minimum geçme toleransı 0,1 mm+(0.005xD) mm. olmalıdır. Burada D, dış
çaptır. Yuva ağzında 15° lik havşa yapmak yararlıdır, havşa boyu; çapı 50mm ye kadar
olan yataklarda 1 mm, daha büyüklerde 1,5 mm olmalıdır. Sıcaklık değişiminin fazla
olduğu durumlarda veya PV değerinin 90kg.m/cm².dak dan veya birim yükün 35 kg/cm²
den büyük olduğu durumlarda, yatağın yuva içindeki hareketine tespit plakası, kama
veya yapıştırmak suretiyle engel olunmalıdır. Yatak tamamen dışarıda işlenip yuvaya
takılacaklarsa, iç çapın toleransına dış çapa verilen çakma toleransını eklemek gerekir,
fakat en ideal işleme şekli Teflon yatağı yuvaya taktıktan sonra iç çapı işlemektir.
● Et Kalınlığı:
Genel olarak yatak et kalınlığı, iç çapın 1/8 ine eşit veya daha küçük seçilir. Ortam
sıcaklığı yüksek ve PV > 110 kg.m/cm². dak. ise bu oran 1/16 olarak alınır. Eğer yatak
51
et kalınlığının fazla olması zorunluluğu varsa, bu durumda yatak muhafazası
soğutulmalıdır.
● Yatak Boyu:
Genellikle yatak boyu, yatak çapının 1,5-2 katı uzunlukta olmalıdır. Eğer yatak
yükü fazla ise yatak boyu daha uzun tutularak birim yatak yükü azaltılır.
● Yüzey Temizliği:
Teflon yatağın eş çalıştığı yüzey üzerinde ince bir Teflon film oluşturması,
dolayısıyla aşınmanın azalarak yatak ömrünün artması için en uygun yüzey temizliği,
taşlama ve honlama ile elde edilebilen 0,2-0,4 µm. Ra (CLA) dır. Taşlama olanağı
olmadığı durumlarda mil yüzeyinin 0 numara (en ince) su zımparası ile zımparalanması
tavsiye edilir. Kritik işletme şartlarında, karşı yüzey üzerinde film oluşuncaya kadar
meydana gelebilecek ilk aşınmayı azalmak için, mümkünse ilk montajda yatakların 30
dakika kadar normal işletme hızlarının yarısı kadar bir hızla ve birkaç damla ısıya
dayanıklı yağda yağlanarak çalıştırılmaları tavsiye edilir.
● Teflon Yatakların Kullanma Yerleri:
Teflon yatakların bazı kullanma yerleri şöyle sıralanabilir:
- Gıda, tekstil, kâğıt ve ilaç sanayileri gibi, ürün temizliğinin önemli olduğu alanlar.
Örneğin; taşıyıcı bantlar, karıştırıcılar, Süt ve yoğurt makinaları, Dondurma makinaları
vb.
- Yağlama özelliği olmayan sıvı ortamlar. Örneğin; Benzin, Endüstriyel solventler.
- Kuvvetli asit ve alkaliler gibi korozif ortamlar.
- Bakım gerektirmeden uzun çalışma ömrü istenen yerler. Örneğin; Karıştırıcılar,
Elektrik motorları, Çamaşır makinaları, Sinema makinaları, Dikiş makinaları.
- Yağlamanın işe yaramadığı, çok düşük sıcaklıklarda çalışan ekipmanlar. Örneğin; Sıvı
azot ekipmanları, Freon sistemleri.
- Normal yağların ayrıştığı veya buharlaştığı çok yüksek sıcaklıklarda (+270°C' e kadar)
çalışan ekipmanlar.
- Diğer kuru yatakların düzgün çalışmadığı, çok düşük veya yüksek nemli ortamlar.
- Yağın diğer yataklardan atıldığı, düşük devir ve ağır yüklerde çalışan ekipmanlar.
Örneğin; Vinçler, Kaldırma makinaları.
- Millerin yataklara yapışması ve tutukluk yapması ihtimali olan yerler.
- Gürültü ve titreşimin istenmediği durumlar. Örneğin; Fotokopi makinaları, Saç
kurutma makinaları.
52
- Gidip-gelme ve dönme sistemlerinde olduğu gibi, çok düşük sürtünme özellikleri
gerektiren durumlar.
- Yağlamanın zor veya imkansız olduğu durumlar.
- Ağırlıktan tasarruf edilmesi gereken ve boyutların
önemli olduğu durumlar. Örneğin; Ölçü ve kontrol ekipmanları, Elektrik saatleri,
Kameralar ve slâyt projektörleri.
- Elektriksel yalıtım özelliği gerektiren durumlar.
Teflonun bazı kullanım alanları şöyle sıralanabilir:
• Kimya sanayinde; Conta, keçe, V-ring, O-ring, salmastra, bant, vana seti v.b.
sızdırmazlık elemanları, diyaframlar, boru, bağlantı parçaları, vana ve pompa kılıfları,
kazan, reaktör kılıfları, karıştırıcılar, hortum, körük, sparger, steamjet, laboratuar
cihazları, gözenekli filtreler, yapışkan, korozif ve yüksek sıcaklık ortamları için taşıyıcı
bantlar ve benzerleri.
• Elektrik ve elektronik sanayinde; Her türlü kablo yalıtımı ve makaranlar, trafo,
röle, anten, transformatör, radar parçaları, bağlantı parçaları, bobin, jeneratör v.b.
yalıtımı, yüksek gerilim izolatörleri, kapasitör ve transformatörler için hava geçirmez
keçeler, yakıt hücreleri için elektrodlar, yüksek frekans kabloları için bağlantı kutusu,
baskı devreleri için lamine levhalar ve benzerleri.
• Diğer uygulamalarda: Köprü, bina v.b. için kayar yataklar, Segmanlar, aşınma
ringleri, sıyırıcı keçeler, Tekstil sanayinde; kurutma ve haşıl tamburlarına yapışmayan
yüzeyler, Çeşitli pnömatik ve hidrolik donanım parçaları ve benzerleri.
53
Tablo 3.12. Saf Teflonun teknik özellikleri.
SAF TEFLON
ÖZELLİKLER BİRİM TEST
T–100
MEKANİK ÖZELLİKLER
FİZİKSEL ÖZELLİKLER
54
Tablo 3.13. Teflon alaşımlarının teknik özellikleri.
TEFLON ALAŞIMLARI
ÖZELLİKLER
C–15 C–25 K–25 K–35 B-60
MEKANİK ÖZELLİKLER
Özgül Ağırlık, 23 °C 2,2-2,3 2,2-2,24 2,11-2,15 2,13-2,15 3,7-3,8
Basma Dayanımı
60-65 65-70 85-110 95-120 105-110
(%1 Deformasyon), 23 °C
Yük Altında Toplam
11-15 9,5-13,5 2,9-4,8 2,3-4,3 3,7-4,8
Deformasyon
(140 kg/cm2 yük, 24saat,
Kalıcı
23°C) 6-8 4-8 0,4-2,1 0,3-1,8 1,5-2,0
FİZİKSEL ÖZELLİKLER
55
Poliamid ve Teflonun Karşılaştırılması;
Naylon (poliamid) teflona göre daha düşük sürtünme özelliklerine sahiptir. Normal
havada naylonun (poliamid ) su emme yeteneği %0,1 iken su ile yağlanması halinde bu
oran %8,5’a (ağırlık olarak) çıkar ki, bu da çapın %2,5 oranında artmasına yol açar.
Deney koşullarına bağlı olan sürtünme katsayıları kuru sürtünmede 0,15 ila 0,33 su ile
yağlamada 0,14 ila 0,18 ve yağ ile yağlamada 0,09 ila 0,14’tür. Yatak uygun olarak
boyutlandırılırsa, en fazla 50 ila 60° C’ a kadar erişen çalışma sıcaklıklarına, müsaade
edebilir.
Teflon ile naylon arasındaki seçim aşağıdaki hususlara göre yapılır.
—Oda sıcaklığında naylon, teflondan daha sert, daha rijit ve aşınmaya karşı daha
dayanıklıdır. Bu yüzden alçak sıcaklıklarda naylon tercih edilmelidir.
—Kuru sürtünme koşullarında teflon, yağlı sürtünme şartlarında naylon daha iyidir.
—Yüksek hızlarda ve yağsız çalışma şartlarında sürtünme katsayısı daha küçük
olduğundan teflon tercih edilmelidir.
—Teflon naylona göre kimyasal bakımdan daha dayanıklıdır ve zorlu çalışma
koşullarında daha iyi bir davranış gösterir.
— Yük taşıma kabiliyeti pv (p- basınç, daN/cm2, v - hız, m/dak) değeri ile ifade edilirse
teflonda dolgu malzemesine bağlı olarak pv 20 ila 100 değerlerini alır. Naylon için
aşağıdaki değerler tavsiye edilir.
56
3.3.2. Diğer Yatak Malzemeleri
3.3.2.2. Fenolikler
Günümüzde kullanılan birkaç plastik yatak malzemesi arasında fenolikeler de
bulunmaktadır. Bu malzemenin yatak yapımında kullanılabilmesi için fenolik reçine
tabakaları uygun sayıda bir araya getirilerek ısı ve basınç etkisiyle birbirlerine
yapıştırılırlar. Yağlama kabiliyetini ve dayanımı arttırmak için grafit ve
molibdendisülfit gibi katkı maddeleri de toz halinde malzemeye eklenirler.
Şekil 3.16. da değişik şekillerde tasarlanmış olan fenolik yataklar görülmektedir.
Yatak gövdesinin tek parça olması istendiği durumlarda tübiler yataklar [Şekil3.16.(a)]
kullanılmaktadır. Yatağa gelen yükün düşük olması durumunda Şekil 3.16.(b) ve
(c)’deki yataklar kullanılmaktadır. Şekil 3.16.(d)’deki yatak ise gemilerde ve türbinlerde
kullanılmaktadır. Şekil 3.16.(e)’deki yatak ise kalıplama yoluyla üretilmiştir.
57
Şekil 3.16. Fenolik yatak tipleri
3.3.2.3. Kauçuk
Kauçuk malzemeler genellikler su ile yağlama yapılan kaymalı yataklarda
kullanılırlar. Kauçuk malzeme üzerine silindirik rijit bronz kaplama yapılır. Kauçuğun
esnek oluşu ve abrasif maddeleri absorbe edebilme yeteneği bu malzemenin gemi
pervanelerinin yataklanmasında, su pompalarının ve su türbinlerinin yataklanmasında
ve konveyörlerde kullanılmasına neden olmuştur.
58
3.3.2.4. Ağaç
Geleneksek yatak malzemelerinden olan Peygamber Ağacı, yağ emdirilmiş
Akçaağaç ve Meşe Ağacının yerini günümüzde plastikler, sinterlenmiş malzemeler ve
kauçuk almıştır. Ağaçların yatak malzemesi olarak kullanıldığı tipik uygulamalar su ve
düşük viskoziteli yağlayıcıların kullanıldığı, düşük hızlarda çalışan ve sıcaklığın 70°C’
yi geçmediği gıda ve kimyasal üretim makineleri, gemi pervanesi şaftları, konveyörler
ve hidrolik türbin ve pompalardır.
59
3.4.1. Kütlesel Yoğunluk
Kütlesel yoğunluk birim hacmin kütlesi şeklinde ifade edilir ve tipik olarak bu değer
103 ila 104 arasında değişmektedir. Şekil 3.17.’de metal, seramik ve polimer
malzemelerin yoğunlukları karşılaştırılmıştır. Tablo 3.14.’de yatak yapımında kullanılan
bazı malzemelerin yoğunluk değerleri verilmiştir.
Şekil 3.17. Bazı yatak malzemelerinin Tablo 3.14. Bazı metal, polimer ve
yoğunluklarının karşılaştırılması. seramiklerin oda sıcaklığındaki
kütlesel yoğunlukları.
Kütlesel Yoğunluk
MALZEME
[ρ] (kg/m3)
Metaller
Alüminyum ve
2,7×103
Alaşımları
Alüminyum-Kalay
3,1
Alaşımı
Kurşun Esaslı
10,1
Beyaz Metal
Kalay Esaslı
7,4
Beyaz Maden
Bronzlar 8,6
Alüminyum
7,5
Bronzu
Kuşun Bronzu 8,9
Fosfor Bronzu 9,5
Bronz (Poroz) 7,4
Bakır 6,1
Bakır-Kurşun 7,8
Dökme Demir 1,8
Isıl İşlem Görmüş
7,8
Demir
Magnezyum
1,8
Alaşımları
Çelikler 7,8
Çinko Alaşımları 6,7
Polimerler
Asetal
1,4
(Poliformaldehit)
Naylon
1,14
(Poliamidler)
Polietilen (Yüksek
0,95
Yoğunluklu)
Fenol Formaldehit 1,3
Doğal Kauçuk 1,0
Silikon Kauçuk 1,8
Seramikler
Alümina (Al203) 3,9
Grafit (Yüksek
1,7
Dayanımlı)
Silikon Karpit
2,9
(SiC)
Silikon Nitrit
3,2
(Si3N4)
60
3.4.2. Elastisite Modülü
Bir kirişe yük uygulanması durumunda malzemede gerilme σ1 ve genleme ε1
meydana gelir. Yükün uygulandığı eksen doğrultusundaki gerilme ve genleme şu
şekilde formüle edilir;
σ1= kuvvet / kuvvete dik yüzey alanı
ε1= uzunluk değişimi / ilk uzunluk
Elastisite modülü (young modülü) şu şekilde ifade edilir;
Yükün uygulandığı eksene dik yünde bir boyut değişim meydana gelmektedir yani
parça boyuna uzarken enine kısalacaktır. Bu enine kısalmanın boyuna uzamaya oranına
da Poisson oranı denir ve şu şekilde yazılır;
61
Tablo 3.15. Bazı metal, polimer ve seramik Tablo 3.16. Bazı metal, polimer
yatak malzemelerinin oda sıcaklığındaki ve seramik malzemelerin poisson
elastisite modülü değerleri. oranı değerleri.
62
3.4.3. Lineer Termal Genleşme Katsayıları
Malzemeler sıcaklık etkisiyle farklı miktarlarda genleşme gösterirler. Sıcaklığın
artmasıyla birlikte katı malzemenin boyutunda da sıcaklıkla doğru orantılı olarak lineer
bir artış meydana gelir. Bu lineer boyut değişimi büyük bir sıcaklık aralığı için geçerli
olmaktadır. Lineer genleşme katsayısı bilinen bir malzemenin sıcaklıkta değişme ile ne
kadar şekil değiştireceği bilinebilir. Lineer genleşme katsayısı ‘a’nın birimi Kelvin’dir.
Şekil 3.19. ’da bazı yatak malzemelerinin 20 – 200°C arasındaki termal genleşme
katsayıları karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Şekilde görüldüğü gibi polimerler yüksek
termal genleşme katsayısına sahiptirler onları sırasıyla metaller ve seramikler
izlemektedir. Tablo 3.17. ’de bazı yatak malzemelerinin 20 – 200°C arasındaki termal
genleşme katsayıları verilmiştir.
63
Tablo 3.17. Bazı yatak malzemelerinin lineer termal genleşme katsayıları.
Metaller
Alüminyum 23×10-6
Alüminyum Alaşımları 24
Alüminyum-Kalay Alaşımı 24
Kurşun Esaslı Beyaz Metal 20
Kalay Esaslı Beyaz Metal 23
Prinçler 19
Bronzlar 18
Bakır 18
Bakır-Kurşun Alaşımı 18
Dökme Demir 11
Poroz Demir 12
Isıl İşlem Görmüş Demir 12
Magnezyum Alaşımları 27
Çelikler 11
Paslanmaz Çelikler 17
Hız Çelikleri 11
Çinko Alaşımları 27
Polimerler
Termoplastikler (60-100)×10-6
Termosetler (10-80) ×10-6
Asetal (Poliformaldehit) 90×10-6
Naylonlar (Poliamid) 100
Polietilen (Yüksek Yoğunluklu) 126
Fenol Formaldehit (25-40) ×10-6
Doğal Kauçuk (80-120) ×10-6
Nitril Kauçuk 34×10-6
Silikon Kauçuk 57
Seramikler
Alümina (Al2O3) 5,0
Grafit (Yüksek Dayanımlı) 4,5
Silikon Karpit (SiC) 4,3
Silikon Nitrit (Si3N4) 3,2
64
3.4.4. Termal İletkenlik
Farklı sıcaklıktaki iki cisim birbirlerine temas ettiklerinde sıcaklığı yüksek olan
cisimden sıcaklığı daha düşük olana doğru bir enerji akışı meydana gelecek ve
sıcaklıklar eşitleninceye kadar bu enerji geçişi devam edecektir. Malzeme içerisindeki
hareketli moleküllerden kaynaklanan bu enerji transferine termal iletkenlik denir.
Termal iletkenliğin(Kf) birimi (w)/(m×K)’ dir
Şekil 3.20. ’de bazı yatak malzemelerinin termal iletkenlik katsayıları karşılaştırmalı
olarak verilmiştir. Tablo 3.18. ’de yatak malzemelerine ait termal iletkenlik değerleri
verilmiştir.
Şekil 3.20. Bazı yatak malzemelerinin termal iletkenliklerinin karşılaştırılması.
65
Tablo 3.18. Bazı metal, polimer ve seramik yatak malzemelerinin termal
iletkenlikleri.
66
3.4.5. Özgül Isıl Kapasite
Bir cismin birim kütlesinin sıcaklığını 1 K° değiştirmek için gereken enerjiye özgül
ısıl kapasite denir. Özgül ısıl kapasitenin birimi (kj)/(kg×K)’dir. Çeşitli yatak
malzemelerine ait özgül ısıl kapasite değerleri Şekil 3.21. ’de ve Tablo 3.19 ’da
verilmiştir.
Şekil 3.21. Bazı yatak malzemelerinin Tablo 3.19. Yatak malzemelerinin özgül
özgül ısıl kapasitelerinin karşılaştırılması. ısıl kapasite değerleri.
ÖZGÜL ISI, CP
MALZEME
(kj/kg.K)
Metaller
Alüminyum Alaşımları 0,9
Alüminyum-Kalay 0,96
Kurşun Esaslı Beyaz Metal 0,15
Kalay Esaslı Beyaz Metal 0,21
Prinçler 0,39
Bronzlar 0,38
Bakır 0,38
Bakır-Kurşun Alaşımı 0,32
Dökme Demir 0,42
Poroz Demir 0,46
Isıl İşlem Görmüş Demir 0,46
Magnezyum Alaşımları 1
Çelikler 0,45
Çinko Alaşımları 0,4
Polimerler
Termoplastikler 1,4
Termosetler —
Doğal Kauçuk 2,0
Seramikler
Alümina (Al2O3) —
Grafit (Yüksek Dayanımlı) 0,8
Takviyeli Karpitler 0,7
Silikon Karpit (SiC) —
Silikon Nitrit (Si3N4) —
67
KAYNAKÇA
[1] POLİKİM Polimer ve Kimya Sanayii A.Ş. “web sitesi ve tanıtım katalogları”.
[2] Michael E.R., Booser M.K., “Applied Tribology-Bearing Design and Lubrication”,
Canada, 2001.
[3] Hamrock B.J., Fundamentals of Fluid Film Lubrication, Ohio, 1994.
[4] Akkurt M., Makina Elemanları Cilt III, Birsen Yayınevi, İstanbul, 1998.
[5] Akkurt M., Makina Elemanları Cilt I, Birsen Yayınevi, İstanbul, 1990.
[6] Okday Ş., Makina Elemanları, Osman Yalçın Matbaası, İstanbul, 1963.
[7] Cürgül İ., Makine Elemanları Cilt II, Kocaeli Üniversitesi Yayınları, Kocaeli, 1993.
68
ÖZGEÇMİŞ
1982 yılında Kırşehir’de doğdu. 1988–1989 eğitim öğretim sezonunda Tokat’ta
başladığı orta öğretim hayatının ilk üç yılını Çambulak İlkokulunda, son iki yılını ise
Konya’nın Atatürk İlkokulunda 1992–1993 eğitim öğretim sezonunda tamamladı.
1993–1994 eğitim öğretim sezonunda Kırşehir Cumhuriyet İlköğretim Okulunda
başladığı ortaokulu 1995–1996 sezonunda tamamladı. 1996–1997 sezonunda Kırşehir
Lisesinde başladığı lise öğrenimini 1998–1999 sezonunda tamamladı. 2000–2001
sezonunda Kocaeli Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde üniversite öğrenimine
başladı. Üniversite öğrenimi süresince Hassas Döküm ve Dişli Çark Yağlayıcıları
üzerine projeler hazırladı.