Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 7

Bayram Han

(Herat, -Kücerat, 1561)

Karakoyunlu Türkmenlerinin Baharlı ka- Han adında adam tarafından haince bıçaklanarak
bilesinden olan Muhammet Bayram Han, XVI. öldürülür.
asrın başlarında Seyfalı Bey'in ailesinini bir ferdi Bayram Han; Türk, Fars ve Hint dillerinde
olarak dünyaya gelmiştir. Bayram'ın ataları Ti- yazdığı güzel şiirleriyle Yakın Doğu halkları kül-
murlular devrinde. hükümet emrinde ordu men- türlerinin iyi ilişkiler çerçevesinde gelişmesinde
subu imiş. Bayram'ın babası Şiralı Bey Herat'ta büyük rol oynamış ve halklar arasında edebî dost-
Sultan Hüseyin Baykara'nm (1471-1506) sarayında luk köprüsü kurmuş bir söz ustasıdır. Onun Hint,
da hizmet etmiştir. Sanskrit, Urdu ve Peştu dillerinde yazdığı eser-
Bayram, çocukken yetim kalır ve ailecek lerinin gün ışığına çıkarılması edebiyatçıların ve ta-
Belh'e göçerler. O burada okur, askerî eğitim ala- rihçilerin önemli bir görevidir.
rak yetişir. Bayram Han'ın oğlu Abdürrahim de (1556-
İran'da Safeviler devletini kuran Şah İsmail 1626) babası gibi büyük bir komutan ve "hanlar
Hatayı (1486-1524) yiğit Türkmen gençlerini, bu hanı" unvanını almış Türk, Fars, Arap, Hint ve
arada Bayram Han'ı yanma çeker. Bayram Han, Sanskrit dillerinde güzel şiirler yazmış yüksek kül-
Buhara ve Semerkant civarındaki savaşlara katılır, türlü bir şahsiyettir.
sonra Hindistan'da büyük Moğol İmparatorluğunu Bayram Han'ın Türk ve Fars dillerindeki sanat
kuran Babür'ün (1483-1530),onun oğlu Hümayun'un mirası Türkmen okuyucuları tarafından bi-
(1508-1556) ve Hümayun'un oğlu Ekber'in (1556- linmektedir. Fars dilindeki şiirlerini Prof. M. Kö-
1605) hükümdarlığı devrinde eşsiz bir kumandan ve seyev ile Prof. Ruhi Alıyev Türkmen diline ter-
devlet adamı olarak şöhret kazanır. Ayrıca "hanlar cüme edip, Türkçe eserleri ile birlikte okuyuculara
hanı" unvanına da sahip olur. Ancak saraydaki ulaştırmışlardır.
kıskanç kişilerin töhmetleri yüzünden, hükümdar Bayram Han'ın kullandığı esas şiir tür ve şe-
Ekber babalığı Bayram Han'ı saraydan uzak- killeri gazel ve rubai, kısmen de müfret ve kıtadır.
laştırır. Bayram Han hicri 963 yılının 14 Ce- Eserlerinin çoğu aşk konulu lirik şiirlerdir. Bazı şi-
maziyelevvel Cuma günü (18. 01. 1561) Kücerat irlerinde ise çeşitli kahramanların yiğitlikleri tasvir
denen yerde sabah namazını kılarken, Mübarek edilmektedir.
HURAMANGİNEM SALINAN SEVGİLİM

Ey, çemen-can era, serv-i huramanginem, Ey can çimenliğinde salınarak yürüyen servi sevgilim,
Ömür gülüstanıda gunça-yı handanginem. Ömür gülistanında gülümseyen gonca sevgilim.

Gözge meni ilmegen, bir nazarı kılmagan, Gözüne beni iliştirmeyen, bir nazar kılmayan,
Könlüm alıp bilmegen dilber-i nadanginem. Gönlümü almayan, kaba, terbiyesi kıt dilberim.

Hem özi yagşıgine, hem gözi yagşıgine, Hem kendi güzel, hem gözü güzel sevgilim,
Hem sözi yagşıgine, yar-ı suhandanginem. Hem de sözü güzel, güzel söz söyleyen yârim.

Ey, yüzi gül-gülgine, vey saçı sünbülgine, Ey yüzi gül renkli ve ey saçı sünbül sevgilim,
Kılma tagapılgine, bolrna puşeymanginem. Görmezlikten gelme, olma pişman sevgilim.

Ey, kaddı çcbikdine, vey lebi nezikgine, Ey boyu çabuk ve ey dudağı nazik sevgilim,
Vey, sözi ötrükgine vagdası yalganginem. Ve ey sözü sahte, vaatleri yalan sevgilim.

Vasite-yi dövlet-i vaslın eğer bolmasa, Eğer sana kavuşma saadetinin vasıtası olmasa,
Möhnet-i hicran era çıkgusıdır canginem. Ayrılık mihneti içinde çıkar canım, sevgilim.

BARA SEN GİDERSİN

Peri ruh-a, yene gayta hova kılıp bara sen, Ey peri yanaklı sevgilim, yine ters davranıp gidersin,
Ki telbelerni acap binova kılıp bara sen. Ki sana çılgınca tutulanları çaresiz bırakıp gidersin.

Pıgan ki, ok kibi taşlap yırak vısalından, Eyvahlar olsun ki, ok gibi uzaklara atıp visalinden,
Pırak elgide kaddımm ya kılıp bara sen. Ayrılık elinden boyumu yay gibi büküp gidersin.

Könül smıkdır u yok takat-ı cepa, liken, Gönül kırıkdır ve yok cefaya takatim, lakin,
Şikeste könlüme, can-a, cepa kılıp bara sen. Kırgın gönlüme, ey can, cefa edip gidersin.

Visal dövletiden ayrıp meni, veh kim, Pırak Kavuşma saadetinden beni ayırıp, vah ki,
mehnetige mübtela kılıp bara sen. Ayrılık mihnetine müptela edip gidersin.

Vepalıg il era men zarnı sagmsa bolur, Vefalı il içinde ben muhtacını bekletsen olur,
Çü itleringe meni aşna kılıp bara sen. Madem ki itlerine beni aşina kılıp gidersin.

Sapa-yı meclis-i eşret senin huzunn idi, İşret meclisinin sefası senin huzurun idi,
Huzur meclisini bisapa kılıp bara sen. Huzur meclisini sefasız bırakıp gidersin.

Meni bu mehnet era nerıza goyup bardın Beni bu mihnet içinde rızasız bırakıp gittin,
Veli rakıpnı özüden rıza kılıp bara sen. Ama rakibi kendinden razı kılıp gidersin.

Bu tövr kılmagıl ey gül, vepa tank imes, Ki Bu şekilde davranma ey gül, vefa yol değil,
bilbilinni esir-i bela kılıp bara sen. Çünkü bülbülünü belaya esir edip gidersin.

Barıp nigehinni yüz söz ile tapıp, Bayram, Varıp bakışını yüz söz ile bulmuş Bayram,
Pırak Hırketıdan otga yakılıp bara sen. Ayrılık yangınından ateşlerde yanmış, gidersin.

CIDALIK KILMAGIL AYRILIK KILMA


Ey, cepacu, gayrı birle aşnalık kılmagıl, Ey cefa çektiren, başkalarıyla aşinalık kılma,
Aşna bolgan yaranlardan cıdalık kılmagıl. Aş.na böldüğün yaranlardan ayrılık kılma.
Aşnalık yagşıdır, liken yamandur il tili, Aşinalık güzeldir, lakin yamandır il dili,
Tilge tüşgen halk birle aşnalık kılmagıl. Dile düşen halk ile aşinalık kılma.
Vefasızlık, gör ki güzellik ehlinin adetidir ezelden
Bivepalık, gör çe husn ehlige resmidur gadım,
beri,
Sen olarga ohsamassen, bivepalık kılmagıl.
Sen onlara benzemezsin, vefasızlık kılma.

Yakışmaz vefayı terk eylemek güzellik ehline,


Biedalukdur vepa terk eylemek husn ehlige,
Vefasızlığı terk eyle, uygunsuzluk kılma.
Bivepalık terkin eyle, biedalık kılmagıl.
Ey Bayram, madem itibarın yoktur yar huzurunda,
Bayram-a, çün ıgtıbarın yok turur yar alıda, Gösterip ona kendini, gösteriş kılma.
Görsetip ana özünni, hudnemalık kılmagıl.
BİLMEM
BİLMES MEN
Ey nazenin, nasıl benden usancın var, bilmem,
Nedip, ey nezenin, menden melalin bar, bilmes men,
Neden Yarab, düşmüştür gönlüne azar, bilmem.
Neden, ya reb, yetipdur könlünge azar, bilmes men.
Usancın belli ve sebebini bilmem, canım geldi
Melalin zahir u bilmey sebeb, can yetdi ağzıma,
ağzıma,
Niçik can elteyin, ger kılmasan izhar, bilmes men.
Nasıl can vereyim, eğer ortaya çıkmazsan, bilmem.

Girip düşman sözüne, dost bilmezsin beni, lakin,


Girip düşman sözüge, dost bilmey sen meni, liken,
Allah biliyor, ben senden başka yar bilmem.
Huda hezir durur, men senden özge yar bilmes men.
Ne yaptım, ne hata vaki olmuştur, ah, ne söz
Ne kıldım, ne hata vakıg bolupdur, veh, ne söz söyledim ben,
diyip men,
Ki söz atmaz bana o şeker saçan lâl dudak,
Ki söz gatmas mana ol lagl-ı şekerbar, bilmes men. bilmem.

Heves ettim onu düşte görmeyi, ama düşte de


Höves kıldım anı düyş görmek, emma düyşde
göremem,
görgey men,
Çünkü hiç bir düşte de bahtımın gözünü uyanık
Çü hergiz düyşde hem bagtım gözün bidar bilmem.
bilmes men.
Şaşılır mı, eğer başkasıyla dost olsa o gül-i rana
Ne tan ger gayrı, birle hemdem bolsa ol gül-i ragna,
gibi sevgili,
Cahan bağı era bir gül-i bihar bilmes men.
Cihan bahçesi içinde bir dikensiz gül bilmem.

Böyle bir perinin aşkından çok düşkünsün sen,


Bu katla bir perinin ışkıdan köp zar sen, Bayram, Bayram,
Seni hergiz birev ışkıda mundag zar bilmes men. Senin kadar hiç kimseyi aşkında bu kadar düşkün
bilmem.
RUBAGILAR / RUBAİLER
Bayram'ga bes gariplik ker etdi. Bayram'a artık gariplik kâr etti,
Gurbat anı har u zar u bimar etdi. Gurbet onu hor, hakir, zayıf etti,
Ya Reb, ki belalarga giriftar olsun, Yarab, belalara giriftar olsun,
Her kim anı gamlarga giriftar etdi. Her kim onu gamlara giriftar ettiyse.

Göz rövşen-i yar-ı dilsitanım baradır, Gözümün ışığı, gönlümü alan yâr gider,
Can gülşeniden serv-i rovanım baradır, Can gülşeninden serv-i revanim gider,
Bu hassa eğer galdı, anın gullugıdan, Bu hasta eğer kaldıysa onun kulluğunda,
Sen galmagıl, ey könül, ki canım baradır. Sen kalma, ey gönül yoksa canım gider.
Ovval meni hızmatma mehrem kıldın, Evvela beni hizmetinde mahrem ettin,
Bezmin era hemzıban u hemdem kıldın, Meclisinde sohbet ve muhabbet arkadaşı ettin,
Ahır yene iltifatnı kem kıldın, Sonunda yine iltifatını, hürmetini eksik ettin,
Rısva-yı tamamı ehl-i elem kıldın. Bütünüyle rezil rüsvay, elem sahibi ettin.

Hicrinni hıyal kılmak müşgil, Ayrılığını hayal etmek müşkil,


Senden talab-ı visal kılmak müşgil. Senden kavuşma istemek müşkil,
Halımnı sana arz kılay diydur men, Hâlimi sana arz edeyim diyordum ben,
Emma sana arz-ı hal kılmak müşgil. Ama sana hâlimi arz etmek müşkil.

Te bilgeli gullugında ıkbalımnı, Kulluğunda talihimi hileliden beri,


Hiç kim sana arz etmedi halımnı, Hiç kimse sana arz etmedi hâlimi,
Lutf u keremin bu novg kem olmas idi. Lütuf ve keremin bu kadar az olmazdı,
Gör bilseft idi bu ecba halımnı. Eğer buseydin bu tuhaf hâlimi.

KITGALAR (BÖLEKLER) / KITALAR


1
Ey peri, ru bende-yi zülp-i perişanın bolay, Ey peri yüzlü (sevgili) dağınık zülfünün kölesi
Ey sehi kadd, sadka-yı serv-i huramanın bolay. olayım,
Ey düzgün boylu, yürüyen servi gibi boyuna
kurban olayım.
2 îtidal bahçesinin servisi olan sevgilimsin sen
Ey ki serv-i bustan-ı ıgtıdalım sen menin, benim, Naz ile beslenip
Nez birle perveriş tapgan nahalım sen menin. büyütülen fidanımsın sen benim.
3
Ey peri yüzlü sevgilim, ebedî hayatımsm sen
Ey peri-peyker ki ömr-i cavıdanım sen menin, benim,
Te tirik men, senden aynlman ki canım sen menin. Diri olduğum sürece senden ayrılmam, çünkü
canımsm sen benim.
4
Zevk ve eğlence ile kıyamet zamanına kadar
Ayş u aşret birle te dövr-i kıyamat bolga sen. olacaksın,
Te kıyamat, ey sehi-servi-kamat bolga sen. Kıyamete dek, boyu servi gibi düzgün olacaksın.
5
O gönül alan sevgilinin başındaki siyah taç
Tec-i siyah emesdur, ol dilsitan basıda, değildir.
Salmış humay sayasın serv-i rovan basıda. Salmış hüma kuşu gölgesini, servi boylu sevgili
başında.

Sarı peçesi ve kırmızı tacı ile o güzel boylu sevgili,


Sang, nıkab u gizil teç birle ol kadd-ı ziba, Görünür Öyle görünür ki sanki servi üzerinde gül-i rana
eyle ki, servi üzre gunça-yı gül-i ragna. goncası.

ŞAHIRIN PARS DİLİNDE YAZAN ŞAİRİN FARS DİLİNDE YAZDIĞI


DİVANINDAN TERCİMELER / DİVANINDAN TERCÜMELER

GÜNE GÖZDE, GÜNE YÜZDE. GÜNAH GÖZDE, GÜNAH YÜZDE.


Menin asla günehim yok, gözel yarım, güne yüzde, Benim asla günahım yok, güzel yârim, günah yüzde,
Mende neme güne bolsun, biler bolsafi, güne gözde. Bende ne günah olsun, bilirsen, günah gözde.

Ne yakar sen, kuyaş yüzli, mah-ı taban, mehribanlm, Ne yakarsın, güneş yüzlüm, ay yüzlüm, mihribanım,
Senden özge penaker yok, ey söygülim, pena sizde. Senden başka sığınak yok, ey sevgilim, sığınak sizde.
Çın aşığın menem, menem, özge aşık yokdur sana, Gerçek âşığın benim, benim başka âşık yoktur sana,
Ah-ı zarın men çeker men, galat bolmaz hiç bir sözde. Âhıra zarını ben çekerim, yanlışım olmaz hiç bir sözde.

Eğer bilsen, pahşahım, bar umıdım sana bağlı, Eğer bilsen padişahım, bütün umudum sana bağlı,
Gözlep seni gice gündiz, tapa bilmen dag u düzde. Arayıp seni gece gündüz, bulamam dağda düzde.

Bayram eysem günâker mi bakdı diyip cemalına, Bayram yoksa günahkâr mı oldu, baktı diye cemaline,
Neyleyin men, gözel yarım, güne gözde, güne yüzde. Neyleyim ben, güzel yârim, günah gözde, günah
yüzde.
OLMAZ HİÇ
BOLMAZ HİÇ
Ay bile senin gibi ışık, parlaklık salmaz hiç,
Ay hem senin deyin yagtı salmaz hiç, Servinin dahi senin gibi boyu olmaz hiç.
Servin de senin dek kaddı bolmaz hiç.
Baş toprağa döndü aşkın yolunda,
Baş toprağa döndi ışkın yolunda, Bu derdin dermanını kimse bilmez hiç.
Bu derdin dermanın kimse bilmez hiç.
Alıştık artık ayrılığın derdine,
Övrenişdik ayralıgm derdine, Çünkü bizim yana kavuşma gelmez hiç.
Çünki bizin sarı visal gelmez hiç.
Cemalına can beripdir suratkeş, Cemaline can vermiştir ressam,
Özge bir perizat göze ilmez hiç. Başka bir güzel göze ilişmez hiç.

Ezelden yazgıtlar şeyle bolupdır, Ezelden yazılanlar böyle olmuştur,


Pelegin elinden ağlan gülmez hiç. Feleğin elinden ağlayan gülmez hiç.

Bayram ıkbalına boyun sunmalı, Bayram kaderine boyun eğmeli,


Yazgıdın özgece bola bilmez hiç. Yazgın başka türlü olamaz hiç.

FERDİYAT / MÜFRETLER

1
Kararım yok yar yüzüni görmesem, 1. Kararım olmaz yâr yüzünü görmezsem,
Takatim yok hergiz yanna barmasam. Hiç takatim olmaz yanına varmazsam.
2 2
Cahan zerreleri ayna misali, Cihanın zerreleri ayna misali,
Ger baksam, görüner ayna misali. Eğer baksam görünür ayna gibi.
3 3
Bağda gözim eder servi boy yarım, Bahçede gezinir servi boylu yârim,
Gözlerim tört oldı görmen nigarım. Gözlerim dört oldu görmeyince nigârımı.
4 4
Tüveley dek rısvalıgın çölünde, Fırtına gibi rezilliğin çölünde,
Ölsem gerek şum acalın elinde. Ölsem gerek uğursuz ecelin elinde.
5 5
Haçana çen seredersin ağyara, Ne zamana kadar bakacaksın yabancıya,
Her bakanda, meni goyup azara. Her bakışında beni çektirip eziyet.
6 6
Könül arzuv eyler ol söver yan, Gönül arzu eyler sevdiği o yâri,
İslemen Huda'ydan özge ağyarı. İstemem Huda'dan başka yabancıyı.
7 7
Haçana çen özgelere bakar sen, Ne zamana dek başkalarına bakacaksın,
Her bakanda yürek bağrım yakar sen. Her bakışında yüreğimi bağrımı yakacaksın.
Servi bolsa bag bakcanı düzeyen, Servi olsa bağını bahçeni süsleyen.
Gülgün geyimlerdir seni bezeyen. Gül renkli giysilerdir seni bezeyen.
9 . 9
Işkıft dağı bilen yüreğim yakdım, Aşkın dağı ile yüreğimi yaktım,
Mecnun bolup beyabanlara çıkdım. Mecnun olup çöllere çıktım.
10 10
Bağdaki güllerden gamım dep bolmaz, Bağdaki güllerle gamım kederim def olmaz,
Menin gülüm sensin, özge gep bolmaz. Benim gülüm sensin, başka söz olmaz.
11 11
Gün bile besleşer yarın didarı, Güneş ile rekabet eder yârin yüzü,
Ger çıksa perdeden ay dek ruhsarı. Eğer çıksa perdeden ay gibi yanağı.
12 12
Okların gözümni eyledi nişan, Okların gözümü eyledi nişan,
Gözüne bakamda illerden pinhan. Gözüne bakınca illerden gizli.
13 13
Uzm boy alıpdır ıgtıyanmnı, Uzun boylu sevgili almıştır irademi,
Yolunda sarp etdim herne banmnı. Yolunda sarf ettim bütün varımı.
14 14
Yaman gözler yüzlerine düşmesin. Yaman gözler yüzüne düşmesin,
Yaman yüz hem gözlerine düşmesin. Yaman yüz de gözlerine düşmesin.

You might also like