Farabi Nin Mutluluk Anlayisi The Understanding of Happiness of Al Farabi

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 356

1

T.C. ERC YES N VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TS

FARAB N N MUTLULUK ANLAYII

Tezi Hazrlayan Mehmet Kasm ZGEN

Tezi Yneten Prof. Dr. Hasan AH N

Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dal Doktora Tezi

Austos 2005 KAYSER

NSZ Yksek lisans almamzdan1 sonra en ok karlatmz sorularn banda mutluluk kavramyla ilgili olanlar geliyordu. Bu almamzda sadece mutluluk ile ahlak arasndaki ba incelemi ve bunlarn biri tekini ina edecek ekilde aralarnda gl bir ba olduu tespitini yapmtk. Ancak, bu almadan sonra Farabinin mutluluk anlay ve ahlak felsefesi, zihnimizi daha ciddi bir ekilde megul etmeye balad. Zihnimizde bu iki problemi yourduka Farabi'nin ahlak felsefesi ile mutluluk anlaynn iki ayr konu olarak ele alnmas gerektii sonucuna vardk. Sonuta Farabi'nin mutluluk anlayn dier filozoflardan bamsz olarak incelemeye karar verdik. Onun ahlak felsefesinin de ayrca ele alnp incelenmesi, felsefi kltrmzn ikinci retmeni olan Farabi'nin dnceleri hakknda daha fazla aydnlanmamz salayacaktr. almamzda konuyla dorudan ilgili ok farkl eserlerden yararlandk. Bu eserlerden yararlanrken izlediimiz yntem, Farabi metinleri zerinde yorumlama sanatn rahatlkla kullanmak, metinlerin artrd problemleri tartmaya amak oldu. Hangi ekilde olursa olsun yararlandmz her eseri mutlaka belirtmeye zen gsterdik. Baz eserlerden dorudan alntlar yaptk, bazlarndan ise sadece yorumlama, fikir verme, yaklam tarzlarndan istifade etme eklinde yararlandk. Baz yerlerde de daha detayl bilgi almak isteyen okuyucu iin sadece eserlerin adn vermekle yetindik. Konunun iinde derinletike kendimizde daha fazla eksiklik iinde grmeye baladk. rnein, mutluluk anlaynn siyasal yaamdaki boyutlarna sk sk deinmemize karn, konunun dalmamas asndan istemeyerek bir para yzeysel kalmaya mecbur olduk. Bu nedenle, Farabi'nin siyasal yaamdan kastettii eyi ehir kavramyla, bir baka deyile ehirlemeyle snrl tuttuk. rnein bakann grevlerinden sz ederken, ehir sznn anlamn bizatihi ehir yneticisinin grevleri ile snrl tutmay tercih ettik. Ayrca mutluluun ilahi glerle olan ilikisini olduka nemli bulmamza ramen, ona nemi orannda eilemediimizin bilincindeyiz. Bu alma, Farabi'nin felsefi sisteminin btnl arka planda tutularak, onun mutluluk anlayn incelenme boluunu doldurmaya adaydr. Konumuzla ilgili olarak, deerli hocamz Prof. Dr. Mehmet Aydnnn Farabi ve Gazalide Mutluluk Kavram

Mehmet Kasm zgen, Farabi' de Mutluluk Ahlak likisi, nsan Yaynlar, stanbul, 1998

konulu doktora tezi hocamzn kendi ifadesiyle, felsefeyle ilgilenenlerin ufkunu ve nn amaya ynelik nemli bir almadr. Gerekten de gerek bu almada, gerekse kendisiyle bu konuyla ilgili yaptm her diyalogda, ufkumun aldn ve yeni fikirler edindiimi grdm. Hocamzn katklarn her zaman kran ve minnetle anacam. Biz bu tezde, mutluluk sorununa gnmzn bak alarndan da yararlanarak, Farabinin neden mutluluu konu edindiini ve mutluluun niin insann bir yaam tarz olmas gerektiiyle ilgili grleri zerinde younlatk. Byle bir almann mevcut boluu dolduraca konusunda beni bilgilendiren, projelendirilmesi dhil, almann ekillenmesi ve ortaya kmasnda gereken her trl destek ve klavuzluunu benden esirgemeyen, bana bylesine derin bir konunun ierisine atlma cesaretini veren, Farabi'nin zor metinlerini anlamay ileri yorumlaryla bana kolaylatran hocam Prof. Dr. Hasan ahine olan kran duygumu belirtmeden geemeyeceim. Ayrca, Prof.Dr. nver Gnaya ve Sosyal Bilimler Enstitsnn tm grevlilerine ve Do.Dr. A.Kamil Cihan, Ar. Gv. Salih Yalna teekkr bir bor bilirim. Son olarak, Dr. Cokun Gler, Dr.kran Gler ve sevgili eim Zbeyde zgene bana verdikleri destekten dolay teekkr ederim.

Mehmet Kasm ZGEN Kayseri -2005

ZET Tezin konusu Farabinin Mutluluk Anlaydr. Farabi mutluluu hayatn, varolu amac olarak grmektedir. Farabiye gre insanlar mutlu olmak iin varolmulardr. Hayatn amac olan mutluluk probleminden Farabinin ne ald ve mutluluk kavramn nasl temellendirdiini aratrmak tezin amacdr. Mutluluk, her zaman kendinden dolay seilen bir amatr. Asla birbaka eyin arac olarak seilmez. Mutluluk baka bir ey iin ara olarak seilmeyen bir ey olduundan dolay en yksek amatr. nsan seim gcne sahiptir ve semek iin nnde birok amalar vardr. Kimi amalar, baka amalarn arac olarak seeriz. Dolaysyla bu amalar mutlulua kyasla yetkin amalar deildirler. Ancak mutluluun tesinde seebileceimiz birbaka ama daha yoktur. Bu nedenle mutluluk insann nnde duran tek yetkin bir amatr. Ayn zamanda mutluluk kendine yeter bir iyidir. Mutlulua gtren her ey iyidir, mutlulua engel olan ise ktdr. Mutluluu kazanma yolunda iyilik bize yol iaretleri grevini stlenir. Ne kadar iyilie sahip olursak, o kadar mutlu oluruz. Mutluluun z insann iyi olmasdr. Mutluluk hakk insann doutan getirdii bir haktr. nsan bu hakkn kullanrken kesin olarak zgrle ihtiyac vardr. zgr kii, mutlulua ait ilkeleri seme zgrlne sahiptir, ancak mutsuzlua ait ilkeleri seme zgrlne sahip deildir. nk Farabiye gre insan, insan olmama konusunda zgr deildir. Bir baka deyile insan, iyi insan olmaya, kendi Tanrsal zn gerekletirmeye mahkmdur. Mutlu olmak, iyi insan olmak, iyi yaamak demektir. yi yaamak, akla gre yaamak, erdemli bir yaam srdrebilmek demektir. Bu trden bir yaam srdren insan, lmsz insandr. lm sonras da en yksek mutluluu yayacaktr. Farabinin mutluluk kavramndan anladyla, bugn bizim anladmz arasnda bir hayli fark vardr. Farabiye gre mutluluk tesadfen veya geliigzel zevklerle elde edilen bir ey deildir. Mutluluk ciddi ve srekli bir aba ister. Mutluluk, insann ilevini en iyi ekilde yerine getirmesine bal bir eydir. Nasl ki bir marangoz, iyi bir sediri yapmakla, hem kendi ilevini hem de kendi mutluluunu kazanmay garanti altna alyorsa; ayn ekilde, bilgisini kullanan bir insann da sahip olduu koullaryla hayatn en iyi hayat yapmas gerekir. Anahtar Kavramlar: Mutluluk, Yetkinlik, Erdem, zgrlk, yi Hayat.

ABSTRACT The subject matter of this thesis is how Farabi defines happiness. According to Farabi happiness is the purpose of existing of the life. He thinks that the human being was created to be happy. The aim of this thesis is to investigate what Farabi understands from the issue of happiness which is the aim of the life and how he bases his claim of the concept of happiness. Happiness is always an aim chosen because of it. It is never chosen as a mean of another thing. Happiness is the greatest aim because it cannot be chosen as the mean of another thing. The human being has the ability of selecting and there are numerous aims in front him. Some aims are chosen as the means of others. Therefore, compared to happiness, these aims are not matured aims. However, there is not another aim to be chosen beyond happiness. So, happiness is the only matured aim for the human being. In other words, happiness is a good which is sufficient for itself. Anything that takes the human being to happiness is good; on the other hand, anything that deprives him of happiness is bad. Goodness is a guide for the human being to gain happiness. The more goodness we have, the happier we are. The core of the happiness is in the good human being. The right of happiness is given to the human by birth. The human being definitely needs freedom to use this right. A free human being has the right of choosing the principles of happiness; however, he has no right to choose the principles of unhappiness because, according to Farabi, the human being is not free not to be a human. In other words, the human being has to be a good human and realise his holly existence. Being happy means being a good human and living well. Living well means living logically and leading a virtuous life. The human being leading this kind of life is immortal. After death he will experience the greatest happiness. There is a big difference between the happiness Farabi defines and the happiness we define now. According to Farabi happiness is not a thing gained by accident or by ordinary tastes. Happiness requires a real and continuous effort. Happiness is a thing based on the human being functioning perfectly. A carpenter guaranties his functioning

and happiness making a good sofa; likewise, in his conditions, a human being using his knowledge must make his life the best. Key Terms: Happiness, Maturity, Virtue, Freedom, Good Life

NDEK LER NSZ ZET ABSTRACT NDEK LER KISALTMALAR GR B R NC BLM TEMEL EREVE.............................................................................................10 1. Mutluluun Kavramsal erevesi..................................................................10 1.1. Mutluluk ve Mutsuzluk.................................................................................29 1.2. Amalar ve Aralar.......................................................................................44 1.3. Yetkinlik ve Eksiklik.....................................................................................52 1.4. yilik ve Ktlk...........................................................................................62 1.5. Seme ve Eilim.............................................................................................74 1.6. zgrlk ve Klelik......................................................................................84 1.7. Erdem ve Erdemsizlik..................................................................................90 2. Ama Olmas ve likileri Asndan Mutluluk...........................................100 2.1.Ama Olmas Asndan Mutluluk.............................................................100 2.1.1. Mutluluun yi Bir Ama Olmas...........................................................100 2.1.2. Mutluluun Yetkin Bir Ama Olmas....................................................108 2.1.3. Mutluluun Seimlik Bir Ama Olmas.................................................117 2.2. likileri Asndan Mutluluk......................................................................124 2.2.1. Mutluluk Erdem likisi..........................................................................124 2.2.2. Mutluluk lmszlk likisi.................................................................145

K NC BLM MUTLULUUN ZNES VE ARACI 1. Mutluluun znesi: nsan........................................................................153 1.1. Akl .......................................... ..............................................................154 1.2. Arzu.........................................................................................................167 1.3. Beden.......................................................................................................184 2. Mutluluun Arac: Erdem........................................................................201 2.1. Mahiyeti...................................................................................................208 2.2. Trleri......................................................................................................223 2.2.1. Nazar Erdem.......................................................................................224 2.2.2. Fikr Erdem..........................................................................................239 2.2.3. Ahlk Erdem.......................................................................................248 2.2.4. Sanatsal Erdem....................................................................................254 2.3. Erdemli Eylem........................................................................................266 2.3.1. Erdemli Eylemin Koullar ................................................................266 2.3.1.1. Ayrt Etme Yetkinlii.......................................................................266 2.3.1.2. Gnlllk........................................................................................272 2.3.1.3. Alkanlk..........................................................................................280 2.3.2. Erdemli Eylemin Gelitirilmesi.........................................................288 2.3.2.1. Erdemlerin Ama Birlii................................................................291 2.3.2.2. lllk (Orta) Teorisi..................................................................299 2.3.2.3. Eitim................................................................................................310 SONU..........................................................................................................325 KAYNAKA................................................................................................328

10

KISALTMALAR bk. : Fusul : H. : Medine : s. : Siyse : T. : Tahsl : Tenbih : Baknz Fusull Medeni Hicri Kitab ri ehlil El Medinetil Fdla Sayfa Kitbs Siysetil Medeniyye Trke eviri Kitb Tahslus Sade Kitabt - Tenbih ala Seblis Sade

11

GR Ahlk felsefesi insan eylemlerini konu edinir, ama dorudan bu eylemler zerine hemen eilmez. nk ahlk ve ahlk yaaylar, ilk insandan beri, yani ahlk felsefesinden nce de vard. O halde ahlk felsefesi, yaanan ahlk olaylarndan nce insan eylemlerini ynlendiren kavramlar, ilkeleri ele alr. Bu ilkeler, akla dayanan eylem kurallardr. Ahlk felsefesi, bunlar sistemletirerek hepsi iin geerli genel ilkeler bulmaya alr.2 Sz konusu bu genel ilkelerin bir anlamda ifadesi olan ahlkn amac ise ahlklarn byk bir ounluunun hemen hemen ittifak ettii, ahlkn insan iin iki dnya mutluluunu salamasdr. Bu anlay, Sokrates, Platon, Aristodan bni Miskeveyhe, oradan da dier ahlklara intikal etmitir. 3 Genel olarak belirtirsek, ahlk felsefesinin ahlk olana genelde yaklam iki ekilde olmutur. Bunlardan biri: insan iin iyi hayatn ne olduu sorusu ile insann nasl yaamas gerektii sorularna cevap arad dnemdeki yaklamdr. Bu dnemde birinci soru iin baz aklamalar yaplm, bu balamda bu soruya cevap olarak; bazlar iyi hayat, zevkli hayat; bazlar mutlu hayat, acsz hayat; bazlar Tanrnn buyruklarna uygun yaanan hayat nermilerdir. Bu yaklamn iinde olanlarn insann nasl yaamas gerektii sorusuna cevap olabilecek baz teklif ve tavsiyelerde bulunduklar da grlr.4 Ahlk felsefesinin ikinci yaklam ise insan ilikilerinde neyin doru ve neyin yanl olduunu bu alanda amzn temel konusu yapan yaklam olarak zetlenebilir.5 kinci yaklamda temel olan eylemleri doru-yanl, iyi- kt kavramlarna gre hem analiz etmek hem de eylemleri bu kavramlarla deerlendirmeye tabi tutmaktr. Birinci yaklamda ise temel olan, insan iin iyi hayatn ne olduu ve belirlenen bu hayat anlayna gre yaamann gerekli olduu konulardr. Bizim yaklammz ikinci yaklam deil, mutluluu dorudan sorun edinen birinci yaklamdr. Genel anlamda yaklammz nasl yaamalym sorusuyla zetlenebilir. Nasl yaamalym sorusunu cevaplamak iin birok kavrama bavurulabilir. rnein, Tanrya, doaya, kurallara, genel kabullere, ilkelere, amalara, bildiine, istediine, sana sylenene, senden istenene, atalara, bilime, iyiye, faydaya, estetie,
2 3

Sleyman Hayri Bolay, Felsefeye Giri, Aka Yaylar, Ankara, 2004, s.181 Hsamettin Erdem; Ahlk Felsefesi, H-Er Yaynlar, Konya Tarihsiz, s.32 4 Erdem, Hsamettin; Ahlk Felsefesi, s.15 5 Harold H,Titus; Living Issues In Philosophy, Van Nostrand Reinhold Company, Canada 1964, p.358

12

hazza ve zevke gre yaamalym cevaplar, bavurulan bu kavramlardan bir ksmdr. Nasl yaamalym sorusunu, Farabi'nin mutluluk kavramna dayanarak cevaplandrmak tez konumuzdur. Farabi'nin ahlk felsefesinde mutluluk kavram, insan yaamn dorudan ilgilendiren nemli bir kavramdr. Farabi metinlerindeki mutluluk kavramn bir problemi ele alr gibi sorgulamak, analizini yapmak, onun mutluluk anlayn kavramak, ayn zamanda bize, nasl yaamalym sorusunun cevabn da verecektir. Bu cevabn doyurucu olmas iin, Farabi'nin mutluluk kavramn oluturan alt kavramlar teker teker analiz etmek, onlar gerekirse kendi iinde bileenlerine ayrmak ve daha sonra bunlar Farabi'nin dnce sistemiyle genel anlamda tutarl olacak bir biimde toparlamak bu almada temel yntem olarak gzetilmitir. Bu yntem, Farabi' nin mutlulukla ilgili kavramlarn teker teker analiz etmek ve mutluluk sorusunu onun anlayna gre temellendirmek eklinde zetlenebilir. Farabi (l.338/950) dneminin en nemli filozofu olarak kabul edilir ve ikinci muallim unvanyla anlr. Farabinin eserlerinde yer alan konular gz nne aldmzda, btn dnyann, zellikle slam dnyasnn onun grlerine muhta olduunu rahatlkla syleyebiliriz. Douda ve batda Farabi zerine yaplan inceleme, aratrma, tez ve tartmalarn kabark listesi de bunu desteklemektedir. Farabi felsefesine ynelik bu ihtiya ve ilgi, gelecekte de devam edecek gibi grnyor. Bu ihtiya ve ilgiyi iki temel nedene balayabiliriz: Birincisi; sistem sahibi filozoflarn klavuzluuna her ada ve her toplumda ihtiya duyulmasdr. zellikle bu ihtiya ve ilgi, Ortaa slam Felsefesini tanma abalarn da kapsayacak lde genileyince, bn-i Sin, bn-i Bcce, bn-i Tufeyl ve bn-i Rtten nce ortaya km olan Farabi ve felsefesinin nemi daha da artar. Ayrca buna o dnemde Platon, Sokrates, Aristoyla zdeleen Klasik Yunan kltrne kar Mslmanlarn taknd tavr renme merak da eklenince, Farabi'nin felsefesine duyulan ihtiya daha da belirginleiyor. Farabi felsefesine kar ilginin ikinci nedeni, onun felsef sisteminde iledii birok kavramn, zellikle mutluluk kavramnn gnmzde de hala canlln korumasdr. Farbnin Mutluluk Anlayn tez konusu sememizdeki ikinci nemli neden de ite budur. Nitekim Farbnin metafizik, kozmoloji, epistemoloji, teoloji, psikoloji, antropoloji, siyaset ve ahlk alanlarndaki grlerini ieren eitli eserler baslmtr.

13

Douda ve Batda Farabi hakknda, birok kii almakta, aratrma ve incelemeler yapmaktadr. nsann mutluluu, Farabi'nin felsefesinde birbirinden kopmaz bir sisteme baldr. nk Farabi'nin sistemi yukarda saydmz tm alanlarda birbirine bal durumdadr. Farabi, mutluluk anlayn bu sistem ierisinde temellendirir. yle ki Farabi'de mutlulukla ilgili olmayan hemen hemen hibir alan yoktur. Tez konumuzun nemini daha iyi anlamak iin Farabi'nin sistemini biraz amakta yarar vardr. Farabi, lk Varlktan sonra birtakm ayr akllardan sz eder. Bu akllar, dorudan insan mutluluuyla ilgili grlen Faal Aklda son bulur. Ayn zamanda lk Varlk ve dier varlklar arasnda srekli bir iliki de vardr. Farbnin kozmik sistemine rnek olmas bakmndan Faal Akl ve mutluluk arasnda grlen ilikiye ksaca deinmek gerekir. nsan mutluluunda, Faal Akln rol gzden karlmayacak kadar nemlidir. Zira Farabi'ye gre insan insan yapan dnce gc, z itibariyle fiil halinde deildir. Ancak Faal Akldr ki, onu bilfiil klar ve dier eyleri bilfiil dnlr duruma getirir. Bylece insan, Faal Akl derecesine ular. te insan bu dereceye ulanca mutluluu kazanm olur. Farabi'de insann Faal Akl derecesine ulamasnn ad ittisaldir. ttisal insann ulaabilecei en yksek mutluluktur. Farabi'nin sisteminde Faal Akl - mutluluk balants kozmik dnce sisteminin bir sonucudur. Farabi'nin sisteminde isel anlamda da Faal Akln etkisi vardr. Bilindii gibi mutluluk ile bilgi arasnda nemli bir iliki vardr. Farabi'nin mutluluk anlaynda bilgi olduka nemlidir. Farabi'ye gre bilginin Faal Aklla bir ekilde irtibat vardr. Faal akl, ncelikle, insana, insan yetkinlikleri kendi bana aratrmak veya aratrmada gl klmak iin bir g ve ilke verir. Bu ilke, ilk bilgilerden ve nefsin dnen ksmnda var olan ilk dnlrlerden (makulat) ibarettir. Faal Akl, insana bu gc, duyum, arzu, istek ve irade gibi glerin meydana gelmesinden sonra verir. Faal Akldan nefsin dnen gcne den ilk bilgiler, nazari ve fikr erdemden doan seme gcnn var olmasna baldr. nsan zn gerekletirilmesine yardmc olan da yine bu gtr. Ayn zamanda bu seme sadece insana zg olup, insan ancak bununla ahlk kavramlarn (iyilik, ktlk, erdem, mutluluk) sahibi olabilir. nsan iin mutluluk mutsuzluk, erdem erdemsizlik, dl ceza, vmek ve yermek de semenin var olmasyla anlam kazanr. Ayn zamanda insanda seme geliince; insan mutluluu

14

arayp aramamaya, iyiyi ve kty, gzeli ve irkini yapp yapmamaya ve bunlar cisimletirebilmeye; gc, evki, niyeti ve sanat yeterli hale gelir. Mutluluk, Farabi'ye gre siyasi yaamla da dorudan ilgili grnyor. Ona gre, her insan hayatn korumak, devam ettirmek, gven iinde yaamak ve en stn yetkinlii elde etmek iin birok eye ihtiya duyacak biimde dnyaya gelmitir. nsann btn bu ihtiyalarn tek bana salamas da mmkn deildir. Tersine, insan, tekine, yani baka insanlara da muhtatr. Bu yzden, insanlarn sahip olduu doal yapnn kendilerine verilmesindeki asl ama olan birlikte oluturulacak yetkinlie, yani mutlulua erimeleridir. Bu ise ancak onlarn birbiriyle yardmlaan dayanan topluluklar kurmalaryla mmkndr. Temeli iblm olan byle bir topluluk, en stn iyilik ve en stn yetkinlie ancak ehirde ulaabilir. ehir oluturamayan toplumlar stn yetkinlie ulaamazlar. Zira Farabi'ye gre ehir (el-medine), yetkinlik mertebelerinin ilkini temsil eder. Ancak insanlarn ehir oluturma yetkinlii en son yetkinlik deil; ilk yetkinliktir. Aristo siyasetin en yetkin alan olarak sadece ehri (site) grmesine karlk; Farabi, ehri, yetkinliin ilk basama olarak grmekte ve yetkinlik ufkunu daha geni tutarak, ehirlerin birlemesi olarak ulus ve nihayetinde uluslarn birlemesi olarak btn dnyay grmektedir. Farabi'nin mutluluk problemiyle ilgili mstakil eserler vermi olmas dikkat ekicidir. Bu problemi biraz detaylandrmamz gerekirse unlar syleyebiliriz: Genel anlamda mutluluk ve zel anlamda Farabi Felsefesinde mutluluk nedir ve nasl temellendirilmitir? Mutluluk ve erdem arasnda nasl bir iliki vardr? Mutluluun arac nedir? Farbde nasl yaamalym sorusunun cevab mutluluun arac olarak erdem ise; bu durumda erdem nedir? Bu trden sorular, konumuzun problem boyutunu gsteren birtakm sorulardr. almamzda yeri geldike bu problemlerin zmlerine deindik, tartmaya aktk. nsan kendini gerekletirmek, ayn zamanda gelitirmek ister. Farabi'ye gre insann zn gerekletirmesinin ve gelitirmesinin genel ad mutluluktur. Ancak insan bu zn gerekletirmeden de yani mutluluk durumuna erimeden de, byk fiziki hazlar yaayabilir ve bunu mutluluk olarak da nitelendirebilir. Nitekim Farabi gerek mutluluk ile mutluluk sanlan ey arasndaki farka dikkat eker. Bundan dolay asl amacmz Farabi'nin gerek mutluluk anlayn ortaya karmaktadr. Bu konuyla ilgili

15

son olarak, Farabi'nin genel sistemini zedelemeden konunun gncelletirilmesinin yaplmas ek bir ama olarak gz nne alnmtr. Gerekten de genel anlamda mutluluk sorunu, birey olarak insann ilgelenmesi gereken nemli bir sorundur. Sorundur, nk bir mr boyu onunla uramamz gerekir. nemlidir diyoruz, nk insan hayatnda mutluluktan daha gzel bir baka ey kefedilmi deildir. nsan, mutluluk yolunda yrdke mutluluun gzelliini tadar. Mutluluk, sreklilik, tutarllk ve ara verilmeyen bir aba ister. Baka bir deyile mutluluk, iyi niyet ve srekli bir abaya baldr. Mutluluk i ve d frtnalara teslimiyetten daha ok onlara kar olan aktiviteden ibarettir. Tten bir baca, ilenmi bir tarla, yetkin bir ehir, sevgi dolu bir aile, iyinin konu edinildii bir sohbet, karsz bir dostluk, bilgi dolu bir beyin, seime dayal eylemler, iyi bir karakter ve sanatsal bir nesne mutluluun birer sembolleridir. Mutluluk, yolunda aba harcandka, bu en yksek ama uruna aclara gs germeyi rendike, yetkinlik iin kendisini kontrol etmeyi baardka kazanlr. te mutluluk yolunun sonu dediimizde, mutluluk yolunda yrmeyi braktmzda; artk mutsuzlukla uramak zorunda kalrz. Mutluluun tersi olan mutsuzluk ktlktr.6 Bu nedenle Mutluluk ayn zamanda ahlk bir ykmllktr.7 nk ahlk yaamn hedefi mutluluktur. Mutluluk bilin ve cesaret iidir. Aldanma sonucu mutluluk szde mutluluktur. Mutluluk bir bilgi iidir: Fark etme, ayrt etme, yarglama, dnebilme iidir. Farabi' nin deyimiyle, mutluluk fikir yetkinliine sahip olabilmek iidir. Ayrca iyi bir karaktere sahip olmak mutluluk iin gerekli bir kouldur. nk mutluluk, ancak iyi bir karakterle kazanlr. nsan, mutluluu, sorunlardan, aclardan, kayglardan azade bir ruh hali olarak dnmemelidir. nsan gerekle yz yze, hayatn sorunlaryla i ie olduu halde mutlu olabilir. Mutluluk asndan ncelikli soru udur: Neden mutluluun peindeyiz? Gereki olduumuz, gerei anlamaya, yorumlamaya, sorunlaryla ba etmeye abalamak, ksacas aratrmak iin. Bilmek ve kavramak iin. Mutluluk i ve d zgrle kavuabilmede bir dnm noktasdr. Mutlu insan, kendi i dnyasnda gezebilen, kendi iinde kolayca dolaabilen; kendini tanmaktan rkmeyen zgr bir insandr.

Farabi; Fusull-Medeni, Beyrut, 1993, s.80; T: (ev.: Hanifi zcan) Dokuz Eyll niversitesi Yaynlar, zmir, 1987, s.59 7 Dennis Prager; Mutluluk Ciddi Bir Sorundur ( ev.:Orhan Tuncay ) , Alkm Yaynevi , stanbul Tarihsiz, s.13

16

Mutluluk, ayrt etme yeteneiyle balar. Mutluluk gnlllk ister. Gemii stlenip, eletirip, eleyip, yorumlayp gelecee doru yryebilmeyi gerektirir. Tek bana mutlu olunmaz, birlikte olunur. Mutlu insan, akl, duygular ve bedeni bir btn halinde yaar. Duygu ve aklyla iletiime geer, onlar tanr. Bedeninden gelen enerjiye, mesajlara, uyarlara aktr. Mutlu insan, kendini amak, renmek, retmek ister. Mutluluk, olanaklarn ve kendisini gerekletirme abasnda yatar. Mutsuz insan, olanaklarn kefetse de, kendisini gerekletirmeyendir. Mutsuzluk, insann yaama beceriksizliidir. Kendini gerekletirmeyen, en iyi amaca gre hayal kuramayan, grlerini ak ak dile getiremeyen insan, mutlu olmaz. Mutluluk bir haz hali deildir. Bir karakterdir. Mutlu insan bu ahlk karakteriyle bana gelmi ve gelecek olanlar yaar. Mutlu insan yerinde duramaz, etkindir; sorumludur. Gelip geici bir hal deil de bir karakter oluveren mutluluk, bize yaam boyu destek olabilecek bir gtr.8 Sz konusu bu destek gcn sadece manevi anlamda deil, fiziki anlamda da anlamak gerekir. nk mutluluk, ayn zamanda, ruh ve beden arasnda gl badan dolay daha salkl olmamz da salar.9 Mutluluk, deerlerine erien insann bilincinde doan bir olumluluk duygusudur. retken, almaya deer veren bir insan iin mutluluk, onun kendi hayatna hizmet yolundaki baarsnn lsdr. Mutluluk, elikisiz, cezas ve sululuk duygusu olmayan, insan tahrip etmeyen bir nee demektir.10 Bu trden bir nee kutsala yakn olan bir needir. Kozmik dansn ritmine kendini kaptran insann vecd halidir. Williman Glasser yaptmz her ey kendi seimimizdir. Buna, hissettiimiz mutsuzluk da dhildir. Bakalar bizi ne mutlu ne de mutsuz edebilir. Onlardan alabileceimiz ya da kendilerine verebileceimiz tek ey varsa o da bilgidir. Ancak tek bana bilgi, ne bize bir ey yaptrabilir, ne de hissettirebilir. Bilgi nce beynimize girip ilemden geer. Ne yapacamza bundan sonra karar veririz. Hareketlerimiz ve dndklerimizin hepsini, dolayl olarak da duygularmzn tamamna yaknn kendimiz seeriz11 derken gerekten de ok doru bir tespit yapmaktadr. nk, klasik filozoflarn hemen hemen hepsi mutluluun bir seime dayand konusunda birlemektedirler. Ayrca bunlarn bir seim anlay gelitirmeleri de dikkaten kaacak bir durum deildir.
8

Ahmet nam; Mutsuzluk, Bilim ve topya, say 60, Ankara, 1999, s.58-59 Mehmet C. z, Michael F. Roizen, Kullanm Klavuzunuz, Koridor Yaynlar, stanbul, 2005, s.69 10 Sabahattin Sakman; Rasyonel nsann Felsefesi, Aklaar Yaynlar, stanbul 1998, s.75 11 William Glasser, Kiisel zgrln Psikolojisi, Seim Teorisi Hayat Yaynlar, stanbul,2003, s.9-10
9

17

Doamz mutlulua gre programlanmtr. Bu durumda, doamzda, nee, huzur, sknet veya ruhun iyi durumda olmas iin pek ok sanatn var olduunu bilmekte fayda vardr. Mutluluk yoluna insann ynlendirme tamamen iyi bir motivasyon iidir. Motivasyon, iyi duygulara sahip olmak, kt duygulardan ise kendini arndrmak demektir. almamzda motivasyon kavram bu anlamda kullanlmtr. Hibir duygu kendi doasndan dolay iyi veya kt deildir. Duygular iyi veya kt yapan, insanlarn onlar kullanm biimleridir. Negatif duygular, enerjimizi azaltarak, isel ksr monologlara neden olduklarndan, ruh halimizi ktletirmekte ve bedensel yaammzda olumsuz etkiler oluturmaktadr. Gnmzde kt duygularn mide, kalpdamar, beyin gibi bedensel hastalklara neden olduu iyi bilinen bir gerektir. Kendini iyi hissetmeyi herkes ister, ancak kendini iyi hissetmenin de bir sanat olduu ok az kiinin farknda olduu bir gerektir. Son zamanlarda, bize haz veren etkinliklerin bysne kaplan, zahmete katlanma, sabr, kendini kontrol, tahamml gibi erdemleri yaammzdan bir kenara atan kltre doru hzla yolculuk yapan bir toplum olmaya baladk. Dnyamz paylatmz insanlar ve sahip olduumuz veya olacamz nesneleri, verdikleri haz oranna gre deerlendirme alkanln kazanmaya baladk. Bat kltrnde toplumlaryla yakndan ilgilenmeyi erdem konusu yapm birok erdemli dnrler vardr ve onlar hazza olan bu lszce ynelii gerek tehlike olarak nitelendirmektedirler.12 Kltrmzn bu tehlikenin farknda olmasnn ve bu gerek mutluluk kltrn oluturmann tarihi ise binlerce yllk gemie dayanmaktadr. Ayr bir alma konusu olan Kut kavramna bakmak bile bize bu konuda fikir vermekte yeterlidir.13 Ayrca slamda mutluluk kltr iin Nakip Attasn almas da bu konuda grmeye deer ciddi bir kaynaktr.14 Elbette, mutluluk araynda hazlar darda brakan teorilerin sonuta zor durumda kaldklar konunun uzmanlar tarafndan bilinen bir gerektir. Ancak cinsel yaam, para, g, sevgi; tm bunlar mutluluk iin olaanst tetikleyiciler olarak grlr. Bununla birlikte mantkl dnen insanlar, bireyin i dnyas tarafndan beslenip korunmad takdirde, bu tetikleyicilerin hi birinin, kalc zevk getiremeyeceinin
Helmut, Schmidt; Toplumda Ahlk Aray ( ev.:Fatma Artunkal ), Sabanc niversitesi Yaynlar , stanbul 2002, s.3-8 13 Mbahat Trker-Kyel; Kut, Farabi ve bn Sndaki Al-Akl Al-Fal in Bir Temel Oluturabilir Mi?, bn Sin Doumunun Bininci Yl Armaan, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, Ankara 1984, s.489-589 14 Bk.Al-Attas, Syed Muhammed Naguib; Prolegomena To The Metaphysics of slm, The Meaning And Experience Of Happiness In Islam , International Institute of Islmic Thought and Civilization, Kuala Lumpur, 1995
12

18

farkndadr.15 Bu durumda bireye ve topluma alkanlk kazandrmaya nclk edenlere den, d hazlar elde etme tutumundan nce, i hazlar elde etme gcne sahip olmay renmektir. Bu g mutluluk iin bir n kouldur ve bize Mutluluk nerededir?den nce, Mutluluk nedir? sorusunu sormay retir. Ayn zamanda, sz konusu bu gle biz, mutlulukla ilgili bilinsiz ve amasz bir araya girmeden nce, ne aradmz bilen bir kiilie sahip oluruz. Bireyin ve toplumun amac, geici hazlardan balayp kalc olan hazlara kadar tm hazlara doru ykselmektir. nk kendi mutluluunu gerekletirmek, insann en yce ahlk amacdr16 Ancak, mutluluk iin ncelikli olan kiiliimizdir. Hayatmzn mutluluu asndan en birinci ve nemlisi, ne olduumuzdur, kiiliimizdir17 Bir kimsenin ne olduu, her zaman neye sahip olduundan daha nemlidir. Bizi dorudan mutlu eden ey, keyifli bir ruh halidir. nk bu gzel zellie insan bir defa sahip oldu mu; artk bu iyi ruh halinin zlemini duymaya balar. Bir kere neeli olann, her zaman neeli olmak iin bir nedeni var demektir. Bu nedenle, olaylarn nesnel olarak ve gerekte ne olduklar hususu nemli deil, nemli olan husus bizim bak amzdan olaylarn ne olduklardr. Bizi mutlu ya da mutsuz klan da bu bak asdr.18 Aristo ve Farabi'nin mutluluk tanmn iyi kavramyla yapmas bizim iin dayanak noktasdr. Mutluluun insana zg iyilerin en nemlisi ve en stn olduu konusunda gr birlii var. Mutluluk insana zg bir eydir.19 Mutluluk iyi eylerin en ok tercih edileni, en by ve en yetkinidir.20 Ayrca pratik hayatla ilgili tecrbelerimizden de mutluluk ve iyi olma arasndaki iliki rahatlkla gzlemlenebilir. ou insan kendi deneyimleriyle bilir ki, insanlar iyilik yaptka daha mutlu olurlar ve daha byk i huzura kavuurlar. Belirli bir iyilik yaptnz zamanki halinizle, herhangi bir ktlk yaptktan sonraki duygularnz kyaslayn. te bu, btn byk dinlerin ve felsefi sistemlerin srrdr: Kendi egonuzun dna uzanp ne kadar ok iyilik yaparsanz, o kadar daha byk huzur duyarsnz. 21

Howard Raphael Cuhnir; Koulsuz Mutluluk , ( ev.:Sema zall ) , Meta Yaynlar , stanbul 2002 , s.13 Sabahattin Sakman; Rasyonel nsann Felsefesi, s.72 17 Arthur Schopenhauer; Yaam Bilgelii zerine Aforizmalar ( ev.:Mustafa Tzel ) , Kabalc Yaynevi , stanbul 1998 , s.14 18 Arthur Schopenhauer; Yaam Bilgelii, s.21 19 Robert Hammod; Farabi Felsefesi ve Ortaa Dncesine Etkisi ( ev.:Glnihal Kken ; Ulu Nutku ) , Alfa Yaynlar , stanbul 2001 , s.30 20 Frb; Kitabut - Tenbih ala Seblis Saade, Beyrut, 1985, s.48; T: Mutluluk Yoluna Yneltme, (ev.:Hanifi zcan) Dokuz Eyll niversitesi Yaynlar , zmir, 1993, s.27 21 Aristoteles ; Politika ( ev.:Mete Tunay ), Remzi Kitabevi Yaynlar , stanbul 1983 , s.180-181
16

15

19

Mutluluk kesintisiz yaamaya dayal bir takm iyi aktivitelerden ibarettir.

yi

aktivitelerin kayna ise erdemli olmaktr. Erdemli olmak mutluluk iin gerekli olan iyiye sahip olmak demektir. yiye sahip olmak, mutluluk asndan nemli bir gce sahip olmak demektir. nsani eylemlerin amac erdemdir. Erdem, hem eylemlerimizi en yksek amaca ynlendirir, hem de onun araclyla iyi karakter sahibi ve iyi insan oluruz.

B R NC BLM

20

TEMEL EREVE 1.Mutluluun Kavramsal erevesi Aristo, mutluluun, genel anlamda iyi yapmak ve iyi yaamak ile ilgili eylere bal olduunu dnyoruz. der.22 Biz de mutluluun kavramsal erevesinin iki soru etrafnda ekillendiini dnyoruz: yi hayat nedir? ve yi hayat nasl kazanabilirim? Bu durumda, iyi hayat, birey ve toplumun temel amac 23 olarak kabul etmek ve mutluluun kavramsal erevesini veya kaplamn yine bu kavramn temel boyutlarndan olan bireysel ve toplumsal mutluluk alanlarna tamak demektir. Bilgi, bizde doutan var olan merak duygumuza dayanmaktadr. nceleme, aratrma, yeni eyler kefetme yeteneimizi merak duygumuza borluyuz. Bu merak duygumuza dayal aratrmaktan, bilmekten ama ise daha iyi hayatn ne olduunu renmektir. Sz konusu bu renme, Farabinin varln nedenleri ve varln ilkeleri dedii eyin drt temel ilke araclyla zihinde en yksek amaca hizmet edecek ekilde bir araya gelmesidir.24 Bu aratrma ve inceleme yntemi bizi, lk Nedenden balayp, en aadaki cansz varlklar hakknda bilgilendirmeye ynlendirdii gibi, ayn zamanda, hayatn gerek amacn elde etmek iin iyi hayatn, ne/ ne ile neden, niin ve nasl var olduu bilgisine de ynlendirir. Bir arada olmas gereken her iki bilgi tr de mutluluk iin zorunludur. Bilgiyi kullanmak ve bilgiye gre yaamak aslnda iyi yaamak iin en gvenilir yoldur. Farabinin bize nerdii drt temel ilke mutluluk yolunun fenerleridir. Bizler, Farabinin nerdii sz konusu bu ilkelerle varla ne, neden, niin, nasl sorularn sorarz ve bu sorulardan elde ettiimiz cevaplar ile varlk ilkelerini renir ve elde ettiimiz bu bilgileri kullanarak da hayatn gerek amac olan mutluluk yolunda ilerlemeye balarz. Sahip olduumuz bu bilgi ile mutluluk yolunda ilerlemek iin yaplan bu balang abasnn boa gitmemesi iin bilgiyi kullanmak zorunlu koul olarak grlmektedir. Yoksa dediimiz gibi, yaplan ilerde ama tek tek eyleri (nesneleri) aratrmak, bilmek deildir de, daha ok bunlar yapmak m? Erdemi bilmek yeterli deildir de, elde etmeye, onu kullanmaya m almal? Acaba iyi olmann baka

Aristoteles; Nikomakhosa Etik ( ev.:Saffet Babr ) , Ayra Yaynevi , Ankara 1998 , s.12 Aristoteles; Politika, s.79 24 Frb; Kitb Tahslus Saade, Haydarabat, H.1345, s.124; T: Mutluluu Kazanma (ev. : Hseyin Atay) Morfa Kltr Yaynlar, stanbul 2003, s.23; Mutluluu Kazanma (ev.Ahmet Aslan) Vadi Yaynlar, Ankara 1999
23

22

21

bir yolu var mdr?.25 Bu son sorunun cevab bize gre de yoktur. Nitekim bu konuda, hem Aristo hem de Farabiye gre bilgiyi kullanmann dnda iyi olmann, gpta edilecek, vnlecek, onunla mutlulua sahip olunacak iyi bir hayata sahip olmann bir baka yolu olduu, grlmemektedir. Bu nedenle olsa gerek, Mutluluu ancak bilen kiiler kazanabilir denilmitir.
26

Gazali, mutluluk kavramnda bilmenin nemini vurgularken, satranc az ok bilen bir kimse, satran talarn yerli yerine koymasn bilen kimseden daha sevinlidir demekte ve bylece bilgisini kullanan insann nasl mutlu olduuna iaret etmektedir. 27 Mutluluk, insann varolu amacdr. Mutluluun insann varolu amac olmas, insana daha iyi yaamas iin gerek bir neden sunmasnn yan sra; ayn zamanda, insan her an daha iyi bir yaam iin gl bir isteklendirme (motivasyon) iinde olmay da salar. nk herkes, mutluluun insan yaam iin en yksek arzu olduunu bilir. Bu anlamda, iyi hayat anlamna gelen mutluluk, insann sahip olduu fonsiyonlarn, buradaki yaamda gerekletirmesine baldr. Bu nedenle, mutluluk ile buradaki hayat kavramlar arasnda olumluluk ba vardr. Olumsuz duygular insan hayat karsnda kstlar, insan kapatp daraltr; olumlu duygular ise insann hayat karsndaki olanaklarn artrr ve insan geniletir, rahatlatr. Bu nedenle, insan, sahip olduu btn fonksiyonlarn nasl kullanacan bilmek ve mutluluu kazanmak iin gerekli olan yaama sanatn renmek zorundadr. Bundan dolay, hemen hemen btn filozoflarn batan beri btn abalar ve en nemli hedefleri yaama sanatna katkda bulunmak olmutur. Yaama sanat denilince ilk defa akla gelen Sokratesdir. nk yaama sanat olarak felsefenin Sokratesle balad bilinen bir gerektir.28 Daha sonra, Farabinin felsefesinin de bir tr yaama sanat olduu zerinde yer yer duracaz. Sokratese dnersek onun amac temelde bireycidir. Sokrates, ncelikle, kendi adna iyi ve mutlu yaamak iin gerekli addettii erdem bilgisinin peine taklmt. Bakalarn, bu arayta, kendine katlmaya davet etse de, niha amac sorduu sorularla kendi geliimini ve kendi ilerlemesini salamakt. Kii bakalarna kar kaytsz kalmakszn da kendisine zen gsterebilir, kendisini gzetebilir; kii kendisini bakalarna

25 26

Aristoteles; Nikomakhosa, s.218 Stefan Klein ; Mutluluun Forml (ev.: Ogn Duman ) , Arkada Yaynevi , Ankara 2004 , s.16 27 mam Gazali ; Kimy-y Saadet (ev.: Mehmet A. Mftolu- A. Fikr Yavuz), ile Yaynlar , stanbul 1980, s.32 28 Alexander Nehamas; Yaama Sanat Felsefesi ( ev.:Cem Soydemir ) , Ayrnt Yaynlar , stanbul 2002 , s.23

22

adamakszn da iyi bir insan olabilir. te Sokratesin modellik ettii husus bu olmutur.29 Bu adan baktmzda yaama sanatnn, sokratik bir sanat olduunu dnmemizde bir eksiklik gremiyoruz. nk bu yaama sanatnn znde birey ve toplum olarak insann mutluluu vardr. Sokratesin yaama sanatyla ilgili ortaya koyduu sorgulayc yntem, felsefe dnyasnda ok byk bir iz brakmtr. yle ki, Sokretese kar kanlar bile onun yntemini izlemeye mahkm olmutur. Farabi'nin metinleri de bize aynen Sokrateste olduu gibi, daha iyi bir hayat iin sorgulanm felsef tartmalar hatrlatmaktadr. Farabi'nin felsefe dnyasna sunduu bunca muazzam eserlerdeki felsef mktesebatn arkasndaki temel amacnn mutluluu kazanmak iin gerekli olan yaama sanatna, nemli bir katk olduunu dnyoruz. Gzden karmamamz gereken nemli hususlardan biri, Farabi ve tabii ki Platon ve Aristo gibi klsik filozoflara gre mutluluk toplumsal ve bireysel hayat formunu (suret) yneten ilkelerden kazanlan bir tatmindir. yi Hayat formunu yneten erdemdir. Hayat formunu erdemlere gre temellendirmi toplumlarda bireylerin daha mutlu yaad nemli bir gerektir.30 Bu hayat formunu yneten ilkeler, iyi toplumsal hayat dlayp; gnmzde olduu gibi tamamen bireyin hayatna kilitlendiinde, mutluluk sadece birey psikolojisi erevesinde kalr. Tam tersi biimde, iyi hayat formunu yneten ilkelerin bireyi brakp; tamamen toplumsal bir anlaya yneldii bu durumda da, topik bir toplumdan sz etme tehlikesine kadar varlr ve o toplumda kendisine mutlu sfatn verebileceimiz bir birey kalmaz. Oysaki Farabi'nin dnce sisteminde iyi hayat kavram, btnsel bir anlam iermektedir. Ancak bu btnsel hayat iinde her bir varln hayat da, bulunduu konuma, ileve bal bireysel (tr) bir hayat formudur. Tre ait bireysel hayat, btnsel/kozmik hayatn bir parasdr. Kozmik hayat, gk cisimleri, faal akl vb. ile insan hayatnn yetkinlemesi iin yardmc olurlar. Bireysel insan da kozmik hayatn yetkinliklerine benzemek iin yukarya doru aba harcar, hatta lk Nedenin hayatn rnek almaya alr. nsan hayat en yetkin olan lk Nedenin eylemlerini taklit etmek iin vardr. Btn varlklar dzene uygun olarak lk Nedeni takip ederler. Varlklarn kendisine borlu olduklar eye ta batan itibaren sahip olanlar, lk Nedeni ve onun

29 30

Alexander Nehamas, s.31 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.259

23

amacn ta batan itibaren rnek kabul ederler, taklit ederler. Bundan dolay, onlar, ebed mutluluu tadarlar ve en yksek mevkileri igal ederler.31 Bundan dolay, ikinci nemli bir husus da hayat bir btn olarak grebilme erdemini yakalayabilmektir diyoruz. Kozmik hayat bilinci, bize hayatn btnselliini hatrlatr. Bizden baka hayatlar karsnda durular almaya, ilikiler gelitirmeye bizi ynlendirir. Hayat bir btn olarak grebilme erdemi zerine birok deyimler vardr. Aslnda hayatn anlam btnlnde yatmaktadr. rnein altn yumurtlayan tavuk masalnda olduu gibi hayat btnlnde grmek gerekir. Masalda tavuk olmadan altn yumurtalar da olamaz; tavuk ne denli bezdirici ve ar olsa da kartlklarn i ieliini gsteren hayat temsil etmektedir. ini ne kadar ardan alm olsa da tavuun yumurtalar altndandr. Sabrszla kaplp bir an nce altna sahip olmak iin onu paraladmzda, elimize l bir tavuktan baka bir ey gemez. Ayn ey yaamn gizemli kaynan bulmak iin insan vcudunu paraladmzda ya da bir bitkiyi amurlu kklerinden ayrdmz zaman da gerekleecektir. Bu olayn tastamam benzeri, insanlar hayat sevip lmden nefret ettikleri anda veya genliklerine smsk sarlarak yall yadsdklar zaman ok daha vahim bir ekilde cereyan eder; nk bu, dan sadece bir initen ya da ktan ibaret olduunu dnmeye benzer. Hayatn anlam onun btnlnde yatar, sadece anlam deil, ama onun var oluu iindedir. Gerekten biz yalnzca hayatn farkndayz ve hayat saysz kartlk iftlerine blnd iin sadece kendisini sergileyebiliyor; hareketi, kart olan duraanlktan, uzunu ksadan, karanlktan, sca souktan, sevinci de zntden dolay tanyoruz. 32 Bu nedenle, hayat bir btn olarak grmek, mutluluu gerekletirmek iin nemlidir. Btn olarak grebilmek, bilin ile varlk kanaln daima ak tutmak, Farabi' den anladmz kadaryla, evreni paralamadan iyi ve gzel yanlarn korumak, kt ve irkin yanlarn uzaklatrmak, varlktaki kart nitelikleri de var oluun z olarak alglamak demektir. Bu ekilde dnmediimizde, sadece tek tarafl olarak hayata, hazza, refaha ve genlie smsk tutunanlarn durumuna der ve onlarn kanlmaz kaderi olan tmden mutsuzluk korkusunu hissetmekten kanamayz. Sz konusu bu iyilere, sonsuza dek sahip olmak iin paraladmz zaman, bizi hayatn btnlnden
31

Frb; Kitabu ri ehlil Medinetil Fdla, Beyrut, 2002, s.122; T: El Medinetl Fazla (ev.: Ahmet Arslan), Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara, 1990 , s.74 32 Alan Watts; Mutluluun Anlam (ev.:Semih Akzl ) , mge Kitabevi Yaynlar , Ankara 1992, s.25

24

uzaklatrdklar gibi, paralanm olduklarndan dolay, gerek anlamda artk bizim iin bu iyiler de ortadan kalkm olmaktadrlar. Bu nedenle, iyiye sahip olmak iin ac ekmemiz gerekiyorsa, bu acya katlanmal ve bu acnnda btn hayatn iinde nemli bir konuma sahip olduunun anlamaya almalyz. Bylece, hayata bir btn olarak bakmay gerektiren yaama sanatnn, bir baka deyile felsef sorgulamalarnn ne kadar nemli olduunu birkere daha anlyoruz. Sokrat tarafndan ortaya atld iddia edilen bilinen bir soru vardr. Bu soru Ahlk Felsefesinin gndemini hep megul etmi ve filozoflar kendi felsef sistemlerine gre bu soruya eitli cevaplar vermeye almlardr. Bilinen soru udur: Nasl yaamalym? Bunca yldr birbirini izleyen bu alandaki felsef cevaplar, belki, yeri gelmi tatmin edici bulunmu, yeri gelmi tatmin edici bulunmamtr. Gerek u ki; bugn nasl yaamalym sorusunun tatmin edici cevab ahlk filozoflar tarafndan hala tartlmaktadr. Bize gre, iyi hayat, Millin faydaclk ilkesinde aramak, btnsellik asndan yetersizdir. nk onun toplumsal mutluluk kavram kevgire dnm durumdadr. Kantn iyi hayat, koulsuz buyrua (categorical imperative) ve dev duygusuna dayandran ahlk anlay da bize gre mutluluk kavramn daralttndan veya bu kavram bask altnda tutuundan dolay kukuludur. Aristonun iyi hayat iin ortaya koyduu amallk (telos)33 ilkesinin doru, ancak bu amacn kozmik hayattan, dolaysyla lk Nedenden, onun eylemsizlii yoluyla paralandn ve bunun mutluluk kavramnda ak taraflar braktn dnyoruz. nk lk Nedenin eylemsizliini dnmek, varlklarda eylem sorununu gndeme getirir. Ayrca Tanrnn temaaya dayal mutluluundan dier varlklarn mutluluuna kar ilgisiz olduu anlam rahatlkla kartlabilir. Byle bir anlam da belki de yaadmz kltrden olsa gerek temellendirmekte zorluk ekebiliriz. Birok ahlk filozoflarnn, iyi hayat iin ne, nasl ve niin sorularna cevap verecek sistemler nermekten geri durmadklarn biliyoruz. Bununla birlikte ahlk felsefesi tarihi, zetle nasl yaamalym sorusunun cevabn tartmaya sahne olurken, sanki, neredeyse, sadece iyi hayat kavramnn nasl olduu sorusuna odaklanm ve ne, neden, niinler bir kenara braklm gibi grnmektedir. Piyasa, ahlk ilmihalleri

33

Telos, ayn zamanda niyet anlamna gelir. Bk. Ray Billington; Ahlk Dncesine Giri (ev.:Abdullah Ylmaz), Ayrnt Yaynlar , stanbul 1997 , s. 197

25

diyebileceimiz trden kitapklarla doludur ve bunlar iyi hayatn nasl olmas gerektiiyle ilgili tekrarlayc, ahlk motivasyondan uzak ve insan bktrc kuru nasihatlerle doludur. Yukarda da iaret ettiimiz gibi, Farabinin ne, neden, niin ve nasl sorularn birlikte ele alan ahlk felsefesine sahip olduunu dnyoruz. Bundan dolay, Farabi iyi hayat iin gerekli olduu dnlen, kuru nasihatleri bir kenara brakmaktadr. Farabi, ahlki zneye, karakterinde olmas gereken ayrt etme yetkinlii, sreklilik, tutarllk ve seim gibi temel unsurlara gre ekillenmi btnsel bir hayat erevesini hedef olarak gstermektedir. Bu erevede hem dorudan ahlk znenin karakteriyle ilgili; hem de znenin kendi hayatn nasl idame etmesi gerektiiyle ilgili n grler, sadece imdiyi deil; ayn zamanda gelecee gre yaamak, gemii, an ve gelecei paralamamak, bunlara gre akla dayal tedbirli, basiretli (muteakkil)34 davranabilmek gibi sistematik dnceleri vardr. Bir baka deyile Farabi, znenin sahip olduu hayat iin ncelikle en yetkin amacn tespit etmesini ve bu amaca gre tamamen akla bal etkinlikte bulunmasn nermektedir. Kukusuz Farabi'nin tm abas daha iyi bir hayat iindir. Daha iyi bir hayatn birok birleenleri olsa da, btn bu birleenleri bir arada toplayan iyi mutlu hayat kavramdr. Farabinin metinlerinde geen cemal, letafet (beha), ihtiam (zinet), nee (fereh), sevin (surur), gbta, zevk
35

gibi kavramdan oluan, ihtiaml, neeli, onurlu bir hayattan kast

iyi mutlu bir hayata gnderme yapmaktr. Mutluluk yolunda daha rahat yryebilmek iin de kullanlan birok kavram vardr. Mutluluk yolunda yrmek iin kullanlan kavramlar ile mutluluk kavramnn bizzat kendisi iin kullanlan kavramlar birbirine kartrmamak gerekir. rnein basiret kavram ki genel olarak Batda hemen hemen mutluluk kavramyla zde kullanlr,36 mutluluk yolunda daha rahat yryebilmek iin kullanlan nemli kavramlardan biridir. Basiret, znenin hayat konusunda yapp ettiklerinde basiret (teakkul, prudential) sahibi olmasdr. Basiret (teakkul),37 hayat koullarn nasl hesaba katacan bilen, geleceini koullarn hesaplanmasna gre

Macit Fahri, ameli hikmeti, basiret (teakkul) olarak evirmekten yanadr. Biz de onun bu grne katlmaktayz. Bk. Macid Fahri; slam Ahlk Teorileri ( ev.:Muammer skenderolu ; Atilla Arkan ); Litera Yaynclk ; stanbul 2004 ; s.121
35

34

Farabi; Kitab Es-Siyse El-Medeniyye, Beyrut, 1993, s.46; T: Es-Siysat ul Medeniye (ev: M.Aydn, A.ener, R.Ayas) Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1980, s.14 36 Hanry Hazlitt; The Foundations of Morality, Irvington-on-Hudson, New York 1994, p.8485 37 (Teakkul), ister mutluluk olsun, isterse mutluluk elde etmek iin gerekli olan bir ey olsun, bir insan

iin gerekten byk bir iyilik, erdem ve erefli bir ama meydana getirmek iin yaplan eyde en yetkin ve en iyi eyleri ortaya karma ve yetkin dnme gcdr. Zekilik, kurnazlk ve hile amaca gtren aralardr, amalar deildir. Frb; Fusul, s. 54; T. s.44

26

yapabilen kiinin niteliidir. Basiret veya ihtiyat iyi yaamak veya refah elde etmekle, salamakla ilgili bir kavramdr. Mutluluu kazanmak iin basiret kavramndan faydalanlr. Ancak, basiret kavram mutluluk kavramyla tamamen zde olarak grlmemelidir. Basiret kavramna daha sonra dneceiz. Sokratesin mehur nasl yaamalym? sorusunu hayat nedir, hayat niin yaamalym, bu durumda hangi yaam davran, yaam tutumu veya yaam tavr beni en mutlu yapar? eklinde biraz daha aabiliriz. Ancak modern ahlk felsefesinin bu sorularn cevaplaryla ilgili tartmalarna gz attmzda, bununla okda ilgilenmediine veya nemsemediine tank oluruz. Modern ahlk felsefesi mutluluk sorununu daha ziyade mutlu musunuz? Sizi mutlu eden nedir? trnden amprik ve deneye dayal aratrmalar yntemiyle zmeye alm olduu gzlenebilir. Modern Bat kltr, ruhani glerini kullanmay reten felsefe yerine, bir takm yattrclar; sevme sanat yerine ise birtakm glendiricileri kefetmeyi tercihe mtemayildir. Dou kltr ise sabr ve tehaml gibi ruhani gleri kefetmeye daha mtemayildir. Son zamanlarda, Batda bunun eletirisinin yapldn ve Dounun insann ruhani gcn merkez alan anlayna doru, Batda byk yneliler olduunu da belirtmeliyiz. Buna karn, biz, mutlulukla ilgili almalarn amprik aratrmalar ynteminin yan sra Farabi' de olduu gibi mutluluu ama edinen felsef sistemlerin iyi bir analizinin yaplmasndan yanayz. Bu nedenle, mutlulukla ilgili amprik aratrmalar burada erevenin dnda tuttuumuzu belirtmeliyiz. Bununla birlikte, mutlulukla ilgili yaplan anket gibi alan almalarna baktmzda bu almalar yapan aratrmaclar ile ahlk filozoflar arasnda nemli bir bak as fark grrz. Amprik aratrmaclarn amac; kiilerin kendilerini nasl mutlu kabul ettiklerini aratrmaktr. Filozoflarn bak asna gre ise mutluluk anlay olmakszn anket yaplan kiilere doru soru bulup sormann ok zor olduu ynndedir. nk mutlu musunuz sorusu bile iinde mutlulukla ilgili felsef bir anlay iermektedir. Bu soruyu sorabilmek iin ncelikle anket yaplan kiinin mutluluk anlayn bilmek verilen cevaplar doru yorumlamak iin zorunludur. Bu nedenle, her iki halde de iyi bir mutluluk anlaynn olmas gereklidir. Ancak, bu ekilde dnmeyen amprik aratrmaclar, mutluluk anlaynn gerekliliine kar karak, mutluluun bir

27

sisteminin olamayacan ve kii kendisini nasl mutlu hissediyorsa, mutluluun bu olmas gerektiini savunmulardr.38 Aslnda, mutlulukla ilgili yaplan alan almalarn mutluluk kavram etrafnda toplanan lingstik mulklklar ve terminolojik tekniklerle dolu olmas bu sahada yaplan aratrmalar daha bata zorlamaktadr. Bu nedenle filozoflarn alan almalarndan ziyade gerek mutluluun ne olduu konusunda felsef sistemleri gelitirmeleri isabetlidir. nk iyi insann tanm yaplmadan iyi insan ile ilgili aratrma yapmak bouna olacaktr. Bu nedenle, Soktaratesin sorgulamalar, Platon'un Devleti, Aristonun mutluluk iin gelitirilmi olduu felsef sistemi, hem mutluluk kavram hem de mutlu insan kavram iin olduka nemlidir. Ancak, hibir filozof, hemen hemen btn eserlerinde mutluluk kavramn merkez alan bir sistem gelitirme abasna Farabi kadar girimemi olduunu belirtmeliyiz. Ayrca, sistemini sadece psikolojik mutluluk zerine kuran dnrlerin, amprik aratrma sonularyla bulmay amaladklar ey psikolojik mutluluktur. Farabi, Aristo, Platon hatta Sokratesin mutluluk erevesi ile sadece psikolojik mutluluk olarak nitelendirebileceimiz Benditt, Montague, Nozik, Bentham, Cambell, Hobbes, Locke ve Sidgwickin mutluluk erevesi birbirinden farkldr. Psikolojik mutluluk ile felsef mutluluk arasndaki ayrmn keskin ve belirgin olduu iddiasnda deiliz. Ancak felsef mutluluun psikolojik mutluluktan fark; felsef mutluluun deerlendirici (deerleri de deerlendirici) bir zellie sahip olmasdr. Felsef mutluluk, ayn zamanda hem gelime, kalknmayla ve refahla hem de huzur ve sknetle de ilgilidir. Nitekim Aristo, Retorikte, mutluluk iin, erdemle birlemi refah olarak, tanmlayabiliriz; ya da yaam bamszl olarak; ya da en ok hazdan gvenli yararlanma olarak; ya da insann

38

Amprik almalar iin Bk: J.J. Ehrhard, W.E. Saris and Veenhoven, Stabilitiy of Life-satisfaction over

Time Journal of Happiness Studies vol.1, February, 2002, 177205;Adrian Furnham and Helen Cheng, Lay Theroies of happiness, Journal of Happines Studies vol.1, February, 2002, pp: 227246;Bruno S. Frey and Alois Stutzer, Happines Prospers in Democracy, Journal of Happines Studies, vol: , September, 1995, pp:79102;Willem E. Saris and Anna Andreenkova, Following Changes in Living Conditions and Happiness in Postcommunist Russia Journal of Happiness Studies vol:2, September, 2000, pp:95109;Willam R. Swinyard, AH-Keng Kau and, Hui-Yin Phua, Happiness, Mateirailsm, and Religious Experience in U.S. and Singapore, Journal of Happines studies, vol:2, January, 2000, pp:1332; Luolu, Understanding Happiness: A Look in to the Chinese Folk Psychology Journal of Happines Studies, vol:2, March, 2001, pp:407432 )

28

maln mlkn ve bedenini koruma ve onlar kullanma gcyle birlikte varln ve bedenin iyi bir durumda olmas olarak39 ifadesini kullanmaktadr. Ayn ekilde, Aristo unlar eklemektedir: Mutluluun bu tanmndan, onu oluturan paralarn unlar olduu ortaya kar: Soylu doum, ok sayda arkada, iyi arkadalar, varlk, iyi ocuklar, ok sayda ocuk, mutlu bir yallk, ayn zamanda n, onur, ans ve erdemle birlikte salk, gzellik, g, boy pos, atletik g gibi bedensel stnlkler. Bir insan bu i ve d iyi koullara sahipse, tamamen bamsz olmamas iin hibir engel kalmaz; nk bunlarn dnda sahip olunacak baka ey yoktur. Ruhun ve bedenin iyilii iseldir. Soylu bir doum, arkada, para ve onur dsaldr. Dahas onun, yaamn gerekten gvenli klabilmesi iin kaynaklara ve ansa sahip olmas gerektiini de dnyoruz.
40

Retorikte, genel olarak mutluluk tanmn bu ekilde refahla ilintili

olarak veren Aristo Nikomakhosa Etikte daha felsef tanm ve tartmalar yapmaktadr. Ksacas bata Farabi olmak zere byk filozoflar, felsef mutlulukla ilgili olarak, baarl, gpta edilecek, vlecek veya vgye deer bir hayatn bilisel, duygusal ve pratik tm koullarn aydnlatan bir sistem ortaya karmakla megul olmulardr. Felsef mutluluk az ya da ok ne tr bir yaamn kiiyi daha iyi duruma getirebilecei sorunuyla ilgilenir. Bu sorun mutlulukla ilgili tecrb psikolojinin deil; daha ziyade ahlk felsefesinin sorunudur: Deer sorunudur. belirleyen de sz konusu bu deerler sorunudur. Felsef mutlulukta esas olan, mutluluun sadece zihnin hallerinde sakl kalmas deil; tam tersi zihnin (ruhun) hallerinden karakter, huy, miza durumuna, buradan da zihnin hallerinin cisimleme, eyleme durumuna gemesi gerekmektedir. Bilgiden eyleme olan bu gei sanat gerektirir. Nitekim, Farabi, bu meseleleri aratrmaya koyulmadan nce, btn bu metotlarn bir sanat olduunu bilmeye, trleri olan deiik metotlar ve bu metotlarn her birine ait alametlerini ayrt edecek bir ilme zorunlu olarak muhta olduumuz akla kavumutur.42 demektedir. Felsef mutluluk iin sanatn gerekli olduu bilincini tamak nemlidir.
41

Mutluluun kavramsal erevesini

39 40
41

Aristoteles; Retorik, s.48 Aristoteles; Retorik, s.49

Daniel M. Haybron; Two philosophical Problems in The Study of Happiness Journal Happiness Studies, Vol.1, 2000, p.209 42 Farabi; Tahsil, s.121; T:s.22

29

Farabiye gre, bize yaplacak olan eyin bilgisini ve onu yapma gcn sanat kazandrr. Bu sanatla insan kendi hayat tarznn hangisinin en iyi olduunu aratrmasna, bu sanatla iyilikleri bilmeye ynelmesine ve yapma gcn kazanmasna ara olan sanat elde eder.43 Buraya kadar anlattklarmzdan, mutluluun isel ieriinin genel anlamda zihnin (ruhun) hallerinden olutuunu ifade etmeye altk. Buna bal olarak, mutluluun dsal ierii de, yine isel durum olan zihnin hallerine bal olarak ortaya kan eylemlerin kurumsallamasdr. Genel anlamda isel olan eylemin d dnyada adet, rf, tre, gelenek ehir veya devlet eklinde cisimlemesi, bir baka deyile bedenlemesi mmkndr. Sanat bu bedenlemeyi yetkince yapabilmenin bir aracdr. te bu trden bedenlemenin mutluluk asndan nemi aktr ve bu konuya zaman zaman deineceiz. Bu nedenledir ki, Farabi, mutluluun isel boyutunu ortaya kard dier eserlerinden sonra El-Medinetl Fadlada zellikle mutluluun dsal ierii olan ehir kavram zerinde titizlikle durur. En stn ve en byk yetkinlie ilkin ancak ehirde ulalabilir
44

lk yetkinliin (el-kemal el-evvel), amac son yetkinliliktir.


46

45

ehir

(medine), yetkinlik mertebelerinden ilkini temsil eder.

nk

Farabi, toplum

snflar iinde, en yksek iyilik ve en stn yetkinlie ilk olarak ehirde ulalacan dndnden, incelemesini ehir zerinde younlatrr. nsanlar, iyi olsun kt olsun, amalarna irade ve seim (ihtiyar) ile ulatklar iin, onlarn kimisini elde etmede ehrin salad yardmlama imknn kullanrlar. Bir baka deyile, ayn ama iin bir ksm insanlar bir araya gelir ve onu elde etmede birbirlerine yardm ederler.47 Bundan dolay, insanlar mutluluk yolunda ilerlerken, sadece mutluluun isel boyutu olan bireysel zihin (ruh) halleri zerinde younlaarak, bireysel psikolojik tatminle snrl kalmamaldrlar. Bir baka deyile mutluluu sadece kendilerinde ina etmekle yetinmemeli ayn zamanda, aile, dostluk, toplum gibi evrelerde de mutluluun unsurlarn gerekletirmeye almaldrlar. Tpk bireysel mutluluk iin kullanlan alkanlk, kendini ynetme ve iyi karakter sahibi olma gibi aralar dsal dnyada da

43 44

Frb; Tenbih, s.74; T:s.50 Frb; Medine, s.117; T:s.70 45 Frb; Siyse, s.31 46 Frb; Siyse, s.69; T:s.36 47 Ahmet Kamil Cihan; Farabinin Siyaset Felsefesinde Trk Devlet Anlaynn zleri, Bilimname, Kayseri, Say: 4 Ocak 2004, s.20

30

kullanlmal ve bylece eylemler ailede, dostluklarda ve ehirde bireyde olduu gibi bedenlemeli ve cisimlemelidir. Aksi takdirde, mutluluun isel boyutu ile dsal boyutu birbirinden koparlm olur. Mutluluun, isel boyutu ile dsal boyutunu birbirinden koparmamak ahlk bir sorumluluktur. nk Farabi'ye gre bir insanda drt temel erdem gerekletikten sonra, geriye milletler ve ehirlerde erdemlerin zel rneklerinin gerekletirilmesi ve bu zel rneklerin milletler ve ehirlerde nasl var edeceinin bilimek meselesi kalr. nk byle byk bir gce sahip olan bir insann, erdemlerin zel rneklerini milletler ve ehirlerde gerekletirme gcne de sahip olmas gerekir.48 Biz, eylerin gerekte nasl olduklarndan ziyade, nasl grndklerine dikkat etmeye alk zihn yapya sahibiz. Ayn ekilde gerekte mutluluun ne olduu hususunda zihn muhakemeden ziyade, bize nasl grndne dair algya-bilgiye nem veririz. Bir baka deyile deiimi nceleyen bir zihni alkanla sahibiz. Oysaki deimeyen bilgiyi ncelemek bizi her zaman gerek bilgiyle yakn tutar. Gerek bilgi (el-ilmulhakik), belirli bir zamanda deil, her zaman doru ve kesin olan (bilgidir) ve belirli bir zamanda var olup, daha sonra var olmayan bilgi deildir.49 Bu sorun hakikatn nelii, gereklii ile hakikatin grnts arasndaki ilikidir. Nedir? sorusuyla nasldr? sorusu arasndaki farktr. Bu nedenle Farabi, birbirinden ayrmamak, birini tekisinden ncelememek kouluyla varln ilkelerini drt olarak tespit eder ve yle der: 1) eyin ne olduunu, neyle olduunu ve nasl olduunu belirten ilke 2-3) eyin varlnn neden olduunu belirten ilke 4) eyin varlnn ne iin olduunu belirten ilke. (nk eyin varlnnn neden olduu sz ile bazen fail ilkeleri, bazen ise maddeyi kastederiz. Bylece varlk sebebleri ve ilkelerinin says drt olur.) 50 Varlk ilkelerini kullanmak ilk yetkinlikleri kazanmaya almak anlamna gelir. nk insandaki dnlrler, onun ilk yetkinliini tekil eder.51 Mutluluk yolu, ilk yetkinlikle balar son yetkinlikle en yksee varr. Farabi, insanlarn mutluluk iin ilk koul olan ilk dnlrleri alglama biimlerinin farkl olabileceini vurgular ve bu farkllklar ksmda deerlendirir: a) Dnlrleri yaratllar gerei hi kabul etmeyenler, b) dnlrleri olduundan baka trl kabul edenler ve c) dnlrleri

48 49

Frb; Tahsl, s.164; T: s.79 Frb; Fusul, s.52; T: s.42 50 Frb; Tahsl, s.124; T: s.23 51 Frb; Medine, s.105; T: s.59

31

nasl iseler yle kabul edenler. nc grupta olanlar insan yaratllar salkl olanlar ve bylece mutluluun ilk kouluna sahip olanlardr.52 Bilgiyi alabilmek iin salkl olmak mutluluun ilk koulu iin gereklidir. Bu nedenle Farabi ayrt etme yetkinliini etmeyi mutluluun n koulu olarak deerlendirir. Ancak ayrt etme yetkinlii yeterli bir n koul deildir. En azndan kendi bana yeterli deildir, nk beraberinde farkndalk da gerektirir, yani nasl ayrt ettiinin bilincinde olmak ta nemlidir. nk, Farabi, Mutlulua ise, insann ayrt ettii eyi nasl ayrt ettiinin farknda olabilecei bir ekilde, niyet ve sanata dayal bir ayrt etme olmadka mutlulua ulalamaz. grndedir.
53

Bundan da anlyoruz ki, farkndalk mutluluk iin ayr bir koul olarak

grlmektedir. rnein kocas tarafndan sevilmeyen ve kandrlan bir kadnn bunun farknda olmamas onun iin mutluluk olabilir. Ancak yine de bu kadnn btn bu durumu olduka ktye gitmekten kurtulamaz.
54

Buna benzer olarak kurgusal bir rnek daha


55

verelim. Bir kavanozun iine yerletirilmi bedensiz bir beyin ve normal olarak bir insann btn duyularyla tecrbe yapabilecei bir aygta bal olduunu dnelim. Eer birisi onun durumu hakknda deerlendirmede bulunmazsa, kendi durumu hakknda herhangi bir fikirde bulunamaz ve muhtemelen olduka neeli ve kendinden honut olur. Eer bunu gnn birinde kefederse, o muhtemelen tamamyla elde ettii bilgiyle perian olur. Ayrca, doumundan itibaren hayatnn tv stdyosundan ibaret olduunu renen birini dnelim. Doumundan itibaren hayatnn tamamyla, arkadalar, ii, ailesi ve tv stdyosundan ibaret olduunu renince iyi koullarna ramen, perian olacaktr. nk kendi koullaryla ilgili ciddi bir aldanmann iinde olan kendinden memnun bireylerin, iyi hayata ynlendirici veya gbta edilecek bir hayata sahip olduklar hibir ekilde dnlemez.56 nsanlarn iinde bulunduklar koullar hakknda yanlm veya kandrlm olmas mutluluk asndan bir olumsuzluktur. Bu nedenle, Farabinin insann ayrt ettii eyi nasl ayrt ettiini de eklemesi insan zihninin insan yanltmas ihtimalindendir. Bundan dolay, Farabinin mutluluk erevesinde zihnin hallerinden zihnin kendisine kar olan

52 53

Frb; Siyse, s.75; T: s.41 Frb; Tenbih, s.52; T: s.31 54 Daniel M. Haybron; Two Philosophical Problems, p.209 55 Daniel M. Haybron; Two Philosophical Problems, p.209 56 Daniel M. Haybron; Two Philosophical Problems, p.209

32

halini de anlamalyz. Zira insan zihni, mutluluk yolunda insana en gizli dmanlk yapmasna karn bunu hi fark etmemek de mmkndr. Bundan dolay, Farabinin zihnin hallerinin yannda, zihinsel varlklarn ruhta doru olarak yerlemesi, iyi meleke, iyi alkanlk ve iyi karakter haline gelmesi zerinde durmas olduka nemlidir. Oysaki psikolojik mutluluk grn savunanlar, karaktere bal bir etkinlikten alnan mutluluktan ziyade, zihin hakikat asndan yanlm bile olsa kendisini sadece o anda hissettii hazla deerlendirirler. Onlar koullarn hakikatinin nemini gzden kararak, bunun yerine sadece nereden, nasl gelirse gelsin, sahip olduumuz koullarn ruhta brakt izin peine dmekten yanadrlar. Oysa ki zihnin hakikati yeterli deildir, ayn zamanda koullarn (eylerin) hakikati de bilinmelidir. Bu yzden mutluluun psikolojik boyutu, felsefi boyutunun yannda Farabi iin tek bana yeterli grnmemektedir. Aristo iin de, durum farkl deildir. te yandan hi kimse ocuklarn haz aldklar eylerden olabildiince ok haz alarak yaam boyu bir ocuk zeks tamay tercih etmese gerek.57 Aristocu mutluluk erevesinde merkezi olan ey, iinde salkl karakter ve erdemin aktif bir biimde da vurulduu bir hayat tarzdr. Buna karn psikolojik mutluluk erevesinde ise zihnin hallerinden ayr, hayat boyunca iyi aktivitelere kaynak olacak salkl karakter ve erdemden yoksun bir hayat tarz olduu belirgin grnmektedir. Salkl karakter, erdem, yetkinlik, ama, seim ve zgrlkle erevelenmeyen psikolojik mutluluk, kendinden memnun fakat evresi tarafndan aldatlan, kendinden honut ama kavanoza mahkm beyin veya bni Sinann uan insan misalindekiler, gerek koullarla gerek temaslarda bulunmadklar iin veya zihinleri koullar hakknda onlar yanltt iin mutluluu kazanamazlar. nk Farabi mutluluun bir tr etkinlik olduu konusunda srarldr. Haz, doal olarak, bu tr etkinliklere elik etse de mutluluk bir tr haz deildir. Bu nedenle D. Ross, Aristo'nun eudaimonia kavramn iyi olma eklinde evirmekten yanadr. nk ona gre, mutluluun srekli bir etkinlik olduunu en iyi ifade eden kavram iyi olma

57

Aristoteles; Nikomakhos, s.204

33

kavramdr. Zira iyi olmak da, srekli, akla uygun etkinlii gerektirir.58 Ayn zamanda, iyi olmak, koullar iyi deerlendirebilmek demektir. Ancak u hususa da iaret edelim ki, sknet, heyecan, sevin ve neelilik gibi, arzu gcnn niteliklerinin nemini gz ard eden ve sadece nazar bilgi ilkesini insan yetkinlii gerekletirmek iin temel alan kat felsef mutluluku anlay Farabinin mutluluk erevesinin dnda kalmaktadr. nk daha sonra, Farabinin hazlar kullanma konusu zerinde detaylca duracamz gibi, iyiyi, erdemi, karakteri, zgrl, yetkinlii kazanmaya alrken hazlar, grmezlikten gelmek erevenin dna kmak demektir. Mutluluk erevesini ilkesiz psikolojik haz ve hazsz felsef ilke ayrmna srmek mutluluk sorununu zmszle itmektir. Aslnda felsef mutluluk ile psikolojik mutluluk arasnda ayrm yapmak para ile btn arasnda ayrm yapmaya benzer. Byle bir ayrm yanl anlamalara yol aabilir. Burada paray temsil eden psikolojik mutluluk anlaynda olanlar iin nemli olan amprik aratrmalarda Mutluluk nedir?sorusunun tam olarak amprik bir soru olmas hususudur. Ancak, bu alanda, mutluluk nedir sorusunu belirleyebilmemiz iin, mutlu ve mutluluk gibi kavramlarn belirli rneklerinin kullanm iin cevaplarn (ayet varsa) ne tr bir psikoloji ierdiini kefetmemiz gerekir. Ve bu soruyu cevaplamak tam olarak insan psikolojisinin nasl olduuna bal olacaktr.59 Bununla birlikte, Farabi gibi, Aristoyu yorumlayanlarn bu soruyu canlandrmalar olduka farkldr. Fark urada yatmaktadr: Bu anlamda mutluluun ne olduunu belirlemek iin, bizim ncelikle insanlarn yaamn daha iyi yapacak ne tr eyleri kefetmemiz gerekir. te bu tam da deerler sorunudur.60 Mutluluk asndan bu deerlerin zn de basiret erdemi tekil etmektedir. Aracn almas iin yakt koymak zorunluluktur, ancak yakt gerekli bir dzeyde tutmak basiretin gerektirdii bir grevdir. Her iki durumda da, basiret kavram ara ve amalarla ilgilidir. Ancak, basiret durumunda, en iyi ile en kt arasnda seim vardr.61 Bu gre gre, mutluluun izlenmesi basiretli davranlar gstermeye baldr.

W.David Ross; Aristoteles ( ev.:Ahmet Arslan ; .Oktay Anar ; zcan (Yaln) Kavasolu ; Zerrin Kurtolu ) , Kabalc Yaynevi , stanbul 2002 , s. 223 59 Daniel M. Haybron; Two Philosophical Problems, p.210 60 Daniel M. Haybron; Two Philosophical Problems, p.210 61 Herbert W. Schneider; Obligations and the Pursuit of Happiness , Vol.61, p.313

58

34

Farabi, Fusulda, Mutluluun elde edilmesinde yarar olduunda, her ey, iyi ve her ne ekilde olursa olsun, ona engel olan her ey, ktdr der.62 Farabi nerdeyse her ne yaparsak mutluluu kazanmak iin olmaldr, demeye getiriyor. Benzeri dnceler Platonda da mevcuttur. Platon ve Farabi'ye gre, mutlulukla ilgili sorun, insan nasl yaamal veya insan en iyi nasl yaayabilirle ilgili sorundur. Bu filozoflarn nasl yaamalyla ilgili kast ettii basite nasl bir hayat pln yaplmas gerektiiyle ilgili deildir. Onlarn kast ettii ey, znenin iyi hayat iin en yksek iyi ve en yksek yetkin olan aratrmaktr. Platon ve Farabi sadece iyi hayattan, nasl yaanmas gerektiinden sz etmiyorlar, onlar ayn zamanda yaamak iin are ve avantajlardan da sz ediyorlar. Bu nedenle ahlk zne, mutlu hayatn gerekletirilmesine yardmc olan btn iyilerle yakndan ilgilenmeli ve faydasna olan iyi tespit edebilmelidir. Bu ayn zamanda basiret, ihtiyat ve tedbirlilik ahlkdr. Farabiye gre, kii, mutluluk sorununu bizzat kendi sorunu olarak dnmeli ve bu sorunun peini dardan zorlama bir gle deil, isteyerek kendi takip etmelidir. Mutluluu kendisine kazandracak karakter ve erdemleri kendinde zenginletirme sanatn bilmelidir. Bu nedenle zellikle Platon ve Aristo'da mutluluk iin dardaki birtakm grlere deil, znenin kendi iinden elde edebilecei iyilerine ve faydalarna gnderme yapmaktadrlar. Bu anlamda, Platon, Aristo ve Farabi mutluluku ahlk grne sahiptirler. Bundan dolay, Platon, Aristo ve Farabinin ahlk anlaylarn akla dayandrdklarn ve bu yzden rasyonalist ahlk grleri olduu iddia edilebilir. Ancak biz bu kanda deiliz. Burada karlmas gereken sonu, bunlarn ahlk kavramlar akldan kardklar deildir. Tam tersi insann yaratlnn amac olan mutluluk kavram iin ncelikli olan akll olma sonucunu karmak gerekir. Bir baka deyile basiret, ihtiyat ve ileriyi grebilmek anlamnda akll davran gsterebilmektir. En stn haz olan akl hazzn, arzu ve bedenden gelen hazlarla, akln dier ikisine olan nderlii altnda, hayat tarz isteyerek, bilerek ve srekli bir biimde semektir. Bu nedenle zihin gc Farabi iin mutluluun nemli bir kouludur ve iyi zihin gc (kuvvetuz-zihn) ayrt etmenin iyi veya kt olmasna ara olan bir gtr. Bu g, iyi ayrt etmenin gereklemesini salar ancak kt ayrt etmeye de ara olabilir bu durumda zihin iki

62

Frb; Fusul, s.46; T: s.39

35

ksma ayrlr.

63

Bu nedenle akllln aleti olan zihin gcnn salaml, ahlktan

nce gelir. ncelikle, akll davranmasn bilmeyenin kendi mutluluunun peine dmesini beklemek yanl olur. Bu rasyonelliktir, rasyonalistlik deildir. Farabi metinlerinin arka plnn, iyi okuduumuzda karmza kiinin kendi mutluluunu ilerleten eyin geni anlamyla basiretli muhakemeye dayal olduu grlebilir. Buna gre basiret, kiinin kendi faydas iin doru muhakeme temeli zerinde eylemde bulunma temayldr. Bu nedenle, basiret mant, kiinin kendi faydasn iyi bir muhakemeyle izleme mantdr. ayet bir insan kendi faydasn izlerken yapmas gereken mantkl ey nedir hususunda bir fikir sahipse, bu durumda basiret kavramna sahiptir demektir.64 Farabinin mutluluk sisteminin bize sunduu kavramsal erevede, mutluumuzu ilerletme konusunda yardmc olacak, ahlk motivasyon diyebileceimiz bir kavram vermektedir. nsann mutluluu arzu etmesi iin gl amalara sahip olmas ok nemlidir. Arzu etmek; istemek, motive olabilmek demektir. Ayn ekilde insan mutluluu kavrayp bildii halde Onu arzu etmez veya yeterince istemezse; ondan, ortaya kacak her ey gene btnyle kt olur.
65

Mutluluu ilerletmekten sz

ediyoruz. nk en alt basamakta olan bedenden gelen haz, sevin, onur, zenginlik vb. iyilere de mutluluk denilmektedir. Ancak bu mutluluu ilerletmediiniz takdirde eksik kalan, tamamlanmam, yetkinlememi bir mutluluk ya da haz adn vermek daha doru olur. Burada Farabinin, kiinin isel dnyasndan hareketle kendi mutluluunu izlemesinin yan sra, ayn zamanda, filozof, imam tarafndan yaplacak olan zihniyet deiimi araclyla birey ve topluma mutluluun dardan bir g araclyla izlenmesi gerektiinde nemli olduunu vurgulamalyz. Bu anlamda, Farabi asndan, nasl yaamalym sorusu, bir btn olarak hayatta mutluluu nasl kazanabilirim eklinde anlalabilir. Dilimize ve kltrmze mutluluk kavramnn hem psikolojik hem de felsef boyutu ok iyi bir ekilde yerlemi durumdadr. Kavanozdaki mutlu beyni hatrlayacak olursak, bunun iin doal olarak mutlu denilecektir. Buna ramen dnyas kavanozdan
63 64

Frb; Tenbih, s.54; T: s.33 T.H Irwin ; Prudence and Morality in Greek Ethics , Ethics, Vol.105, Jan.1995, p.285 65 Frb; Siyse, s.74; T: s.40

36

ve kendisine zel aygtlar sayesinde gelen duygulardan ibaret olan bu beynin kendi yaamn mutlu srdrme imknna sahip olamayacandan yukarda sz etmitik. Felsef mutlulukta aslolan, hayatn mutlu srdrebilme, bakalarnn hayatn mutlu bir ekilde srdrebilmesine klavuzluk edebilme yetkinliinin var olmasdr. Bu yetkinlik iin yetkinlemeye alan bir ruhun varl da zorunludur. Manevi anlamda fakir bir ruhun mutlu bir hayat srdrebilmesi dnlemez. Mutlu sfat, kiinin sadece o andaki durumu iin nitelendirilirse, bu durumda mutlu kavramnn sadece zihinsel olarak kabul edildii unutulmamaldr. Ancak mutluluk kiinin hayatnn bir zellii olarak deerlendirilirse bu durumda zihnicilik gr gzden der. nk insanlar iin darda olup biten, ounlukla zihnin iinde olup bitenden daha nemlidir. Zihnimizin iinde var olanlara kar, darda olanlar bizimle ilgisiz olarak olmaya devam etmektedir. rnein, tek bana zihin ne kadar iyi niyetli olursa olsun darda, hayatta var olan ktl yok edemez. Baka bir deyile dnyadaki fakirlii zihin kabul etmiyor diye fakirlik gereklii yok olmaz. Bu yzden insanlar darya ynelik olarak iyi etkide bulunmakta isteksizdirler. Ancak Farabi' ye gre bakann yetkin zihni bakalarn kendiliinden etkileyebilecek gtedir. Bunun iin zor gibi aralara ise hi bavurmasna gerek kalmaz. Bununla birlikte, Farabinin sisteminde yetkin bakann zihn dnyas, dier zihinleri ynlendirebilir, onlar etkilemekte hibir zorluk ekmez. Bakan, hayata zihniyetiyle yn verebilme konusunda yetkin olduu iin zaten bakandr. Toplumsal hayat bakann zihninden etkilenmekten kurtulamaz. Mutlak anlamda ilk ynetici Bilim ve marifeti gerek anlamda elde etmi, hibir konuda kendisine yol gsterecek bir insana gerek duymaz. Yapmak zorunda kald ilerin her birini iyice anlayabilecek gtedir. O, rettii her eyi bakalarna iyi bir ekilde klavuzlayacak, bakalarn yapabilecekleri ilerde altracak, mutlulua giden btn ileri belirleyecek, tanmlayacak ve deerlendirecek gce de sahiptir. Bunlar, yaratla byk ve yksek yatknlklara sahip olan kiinin, Faal Akl ile balant kurduunda gerekleir.66 Farabi'nin metnine baklrsa byle bir bakan vahiy alan bakandr. Eskilere gre, byle bir kii, gerekte hkmdar olup, onun vahiy alm olduu sylenmelidir. nk insana, ancak bu

66

Frb; Siyse, s.78; T: s.42

37

mertebeye ulanca, yani Faal Aklla kendisi arasnda baka herhangi bir arac kalmad zaman vahiy gelir67 Mutlu ve mutluluk kavramlarn birbirine kartrmamamz ereve asndan

nemlidir. Mutlu kavram psikolojik bir kavramdr. Daha ok kiiyi tasvir etmek iin kullanlan bir kavramdr. Mutluluk kavram ise soyut bir kavramdr. Yer yer tezimizde de kullandmz gibi mutluluk kavramndan mutlu bir hayata yol gstericilik, klavuzluk etme anlamnda faydalanlr. Mutluluk kavramndan nasl faydalanlaca veya kullanlaca konusunu anlamak iin basiret erdemini aklamada fayda vardr. ncelikle mutluluk kavram basiret araclyla insanda daha kolay kanl ve canl duruma gelir. Basiret mutluluuyla basite refah, gelimek, bymek anlamlarna gnderme yaplr68 denilmektedir. Nitekim basiret kavram batl filozoflar tarafndan refaha gnderme yapacak ekilde yorumlanmaktadr. Bu anlamda refah, en yksek iyi diye isimlendirilmektedir.69 Basiret mutluluunun teorisyenleri eudaimonia kavramn ounlukla mutluluk olarak deil de basiret (prudential) olarak evirirler. rnein Hill, Kant, Kekes, Mill, Rawls, Spinoza, Tatarkiewicz ve Thomas bunlardan bir ksmdr.70 nk bunlara gre nsan hayatnn ilk ve son amac olarak mutluluk, hayatn insanlar iin iyi gitmesinden ibarettir.71 Hayatn iyi gitmesi ise basiretli olup olmamaya baldr. Burada mreffeh hayat ile iyi hayat kavramlarn birbirine kartrmamak gerekir. mreffeh hayat psikolojik mutlulua, gelimeye gnderme yaparken iyi hayat felsef mutlulua, ahlk iyi olmaya gnderme yapmaktadr. Ancak psikolojik mutluluk, mreffeh hayatn en nemli tek boyutudur. Gvenlik, salk, ekonomik refah amalarn kolayca elde etmek iin uygulanan basiret erdemi, ihtiyatl olmann beraberinde getirdii psikolojik mutluluk olmazsa mutlu bir hayat ne srdrmek, ne de bakalarna mutlu bir hayat iin yol gstericilik mmkn olabilir. Bu durumda Sokratesin Nasl yaamalym? sorusunu nasl anladmza bal olarak psikolojik ve felsef mutluluk ncelikleri deiir. Hangi hayat yolu beni en mutlu yapar? sorusu benim hayat koullarmn iyi olduu bir hayat m, yoksa koullar ne olursa olsun iyi bir hayata sahip olmak iin ncelikle benim iyi olmam gerekir eklinde iki trl anlalabilir. Birinci
67 68

Frb; Siyse, s.79; T: s.45 Daniel M. Haybron ; Two Philosophical Problems, p.313 69 Hanry Hazlitt; The Foundations of Morality, Irvington-on-Hudson, New York 1994, p.26 70 Daniel M. Haybron ; Two Philosophical Problems, p.219 71 Daniel M. Haybron ; Two Philosophical Problems, p.214

38

anlamda iyi hayat, gelimenin, refahn merkez alnd bir hayattr. kinci anlamda ise hangi hayat tarznn kiiyi takdire deer ve erdemli yapar anlam vardr. erevemizin zn ikinci anlam biimi ekillendirecek olup, birinci anlaya da yerine gre mutluluk erevesinde gndermeler yaplacaktr. Bu konuyla ilgili olarak refah, refah iin de basiret erdemini merkez alan mutluluk teorileri ile ilgili bir hususa daha deinmemiz gerekir. Hayatn iyi gitmesinin salad psikolojik tatmin; ou durumda, iyi insan olmann kriteri olarak anlalma yanlna drebilir. rnein zenginlik iyi insan olmann kriteri olabiliyor. Farabinin mutluluk teorisinde psikolojik tatmin, sadece erdem amacyla bir araya gelip yetkinlikler iin ehirlemeyi balatan insanlarn hak ettii bir dldr. Ayn ama ve arzuya sahip ehir insanlarnn gven, huzur iinde olmas ve olumsuzluklardan uzak kalm olmalar onlara ayn ama altnda bir araya gelmelerine neden olan yaam tarzlarnn getirdii bir psikolojik dldr. Erdem iin toplanm (itima) bir toplulukta hibir ayrlk ve uyumazlk vuku bulmaz. nk erdemin amac birdir, yani baka bir ey iin deil bizzat kendisi iin istenilen iyidir. Bu ikisinin arzu ve amac, sadece, aslnda iyi olan amaca ynelik olduu iin, ona gtren yollar da bizzat o ey iin olan sevgileri de birdir. Onlar, amalar bir olduu srece, asla ayrla dmezler. Anlamazlk, sadece arzularn farkllndan ve amalarn ztlndan dolay vuku bulur. 72 Buna gre mutluluk kavramn ekillendiren nazar erdemin, fikr erdem araclyla insanda cisimlemesi srecinde onun gven, gelime ve huzur gibi zihinsel hazza ulam olmas bizi refahn psikolojisi sorununa gtrmektedir. Bu alandaki merkez soru: refah iin nemli olan psikolojik durum nedir? Sz konusu bu soru bizi motivasyonlar konusuna gtrecektir. ayet ahlk motivasyonla sadece arzularn tatmini kastedilirse, bu durumda Farabinin mutluluk sisteminde paralanmaya yol alm olur. Ancak, ahlki motivasyonla kastedilen en yksek ama olan mutluluu, kazanlmasnda kolaylksa, bu Farabi'nin gnderme yapt psikolojik duruma denk der demektir. Burada nemli olan, ncelikle bizim mutluluk anlayndan ne istediimizi ok iyi anlamamz gerekir73 dncedir. nsan olarak ne istediimizi bilirsek, mutluluk teorisini anlamamz o kadar kolaylar. Baka bir deyile ilk soruya vereceimiz cevap,

72 73

Frb; Fusul, s.101; T: s.76 Daniel M. Haybron; Two Philosophical Problems p.218

39

ikinci soruya vereceimiz cevab kolaylatr. Hangi mutluluk gr veya grlerinin u ekilde bilinen pratik ve teorik ihtiyalarmz tatmin ettiini bilmek, sadece mutluluun yapsn ortaya koymamza deil, ayn zamanda refahn psikolojisini anlamamza yardmc olmas asndan da nemlidir.74

1.1.Mutluluk ve Mutsuzluk ncelikle mutlu kavramnn drt temel felsef kullanm zerinde duracak, daha sonra mutluluk kavramyla ilgili sorunlarn analizini yapacaz. Mutlu kavramnn birinci kullanmnda basite; tam olarak ksa sreli duygulara gnderme yaplmas yaygn olan bir grtr. Burada karmza kan felsef problem sz konusu duygular ile bu duygularn iinde meydana geldikleri koullar arasnda nasl bir mantksal iliki kurulacadr. Genel olarak ifade etmek gerekirse byle bir iliki iin iki yol gzkmektedir. 1- Duygularn herhangi bir nesneyle ilikili olmas. 2Belirlenmi bir tutumla, davranla ilikili duygular olmas. Bir duyguya sahip olduunu iddia eden her hangi bir insann mantksal olarak bu duygusuyla ilgili olan bir nesne semesi gerekir. rnein insan sahip olduu duyguyla ilgili bir nesne semedike basit olarak haz duygusuna sahip olamaz.75 Burada mutlu kavram iin esas olan duygularn koullarndan birincisi; nesnenin var olmas ve nesnenin ahlk zne tarafndan seilmesidir. Nesne, soyut ve somut olmak zere iki ksma ayrlr. Kiinin gzel bir yerde gezmeyi hayal etmesi insann mutlu olmasnn bir nesnesi olabilir. Bu mutlu olmann soyut bir nesnesidir. Bakasna hayrda bulunmak, onun karnn doyurmak mutlu olmann somut bir nesnesidir. Ancak herhangi bir nesnenin varl ortada olmakszn da bir kii mutluluk duygusunu hissedebilir. Bu anlamda, mutlulua paralel olan duygu depresyondur. nk bir insan ortada herhangi bir nesne olmakszn depresyona girebilir. Ancak Mutlu olma duygusu ile depresyon duygusu birbirine zttr. nk mutlu olma duygusunda esas olan eylerin iyi grnmesi iken depresyon duygusunda ise eylerin iyi grnmemesidir.76 Ayrt etme yertkinlii sayesinde mutluluk duygu ile depresyon duygusu rahatlkla birbirinden ayrt edilebilir.

74

Daniel M. Haybron; Two Philosophical Problems, p.218 Lloyd D.A. Thomas ; Happiness , The Philosophical Quarterly, Vol.18, Apr. 1968, p.97 76 Lloyd D.A. Thomas ; Happiness , p.100
75

40

Bir duygu, kltrel olarak belirlenmi trden bir nesneyle ilgili olabilir; bunun en gzel rnei gururdur. Gurur duygusu iin herhangi bir nesne deil de; gurur duygusuna uygun nesnenin var olmas gerekir. Bu tr nesneler kltr koullarna bal olan nesnelerdir ve bu nesneler kltrden kltre deiiklik gsterebilirler. Bu durumda farkl kltrlere sahip bireylerin gururlar, vlp mutlu olmalar kltrlerine bal olarak birbirinden doal bir biimde farkl olacaktr. rnein Japon kltrnde gurur baat bir duygudur. yle ki gururu krlm bir Japon iin artk yaamann bir nedeni kalmaz. Bir baka rnek; cesaret erdeminin hkim olduu kltrlerde en ok mutlu olanlar, bu erdeme bal etkinliklerde en stn baarlar gsterenler olacaktr. Duygu ve ilikili olduklar koullar arasndaki mantksal iliki iin ikinci yol: Duygularn, bu duygulara sahip kiilerde belirli tutumlar, eylemler gstermesi ve duygu ve eylemler arasnda gl bir ban (alkanlklar) var olmas gerekir dncesidir. Farabi bu duygu ve nesne arasnda ilikinin kalc duruma gelmesini salayann alkanlk olduu kansndadr. Burada kastedilen eylemler iyi, gzel, vgye deer, vb. eylemlerdir. Bunda dolay mutlu olma duygusunun gerektii gibi olan ahlk eylemlerle rtmesi gerekmektedir. Bu durumda ayet X mutlu mudur? Sorusunun cevab X in koullarnn elverili olup olmamas cevabna baldr. Biz (dardan deerlendiriciler) Xin mutluluk koullarn kt, skc ve depresif olarak deerlendirebiliriz, fakat X kendi koullarn mutluluk duygular iin son derece elverili olarak deerlendirebilir.77 Bu durumda koullarn deerlendirme sorunu felsef bir problem olarak ortaya kmaktadr. Bu problem, mutluluk teorisinde epistemolojinin rolnn ne olduu problemidir. Ksaca belirtmek gerekirse, her deerlendirme bilgiye baldr, bilgi olmakszn deerlendirmenin yaplmas imknszdr. Sz konusu mutluluk deerlendirmesi olunca, ahlk bilginin nemi daha da ne kmaktadr. Xin durumunda sz konusu olan onun kendisini mutlu hissedip etmemesi deil; kendisini ne ekilde mutlu hissettiinin deerlendirme biimidir. nsann mutlu olmasn salayan nesneler ile onu mutlu eden nedenler arasnda ayrm yaplmaldr. Birincisinde problem nesnelerin zneye nasl grnddr, ikincisinde ise ben niin mutluyum sorusunun nedenlerini belirleyen yarglardr.

77

Lloyd D.A. Thomas ; Happiness , p.99

41

Mutlu kavramnn bu kullanmnda nesnelerin zneye nasl grnd nemlidir. Mutlu olmann niini bu kullanmda nemli deildir. Sonu olarak unu syleyebiliriz: Mutlu kavramnn kullanmnda duygulara gnderme vardr. X mutludur cmlesinin deiik bir ekli X kendisini byle hissetmektedir. Baka bir deyile X mutludur cmlesin dorulamas X in kendisini byle hissetmesinden baka bir ey deildir. Ben kendimi mutlu hissediyorum cmlesiyle bildirilmek istenen kiinin kendisini nasl hissettii ve bunu dorulamasdr.78 Bu anlamda mutluluk, derin duygusal tecrbeye bal bir durumdur. Bu durumu ifade eden kavram daha ok sevin, vecd, nee ve ar cokudur. Bu kavramlarda mutluluktan farkl olarak ortak zelliin youn ama ksa sreli olmasdr. Zaten bu trden duygular younluundan dolay srekli deildir. Bu anlamda mutluluk ise kalbe dklen scakkann verdii bir his gibidir.79 Farabi' nin kulland saade kavramnn etimolojik kkeninde ise neeli ve onurlu olmak gibi sreklilii ifade eden duygu kavramlar vardr. 80 Mutlu kavramnn ikinci kullanmnda da duygulardan ziyade duygularn ilgili olduu nesneler n plna kmaktadr. rnein Ben kendimi ile mutlu/hakknda mutlu hissediyorum cmlesinde ilk etapta duygulara gnderme yaplmaz. Ben kendimi ile/hakknda mutlu his ediyorum cmlesindeki ile/hakkndann illaki duygulara gnderme yapmas zorunlu deildir. Hissetmek burada ok nemli deildir. Yaklak olarak ile mutlu ve hakknda mutlu kavramlar ile tatmin olmu ile makul olarak honut olmu ve ilkelerime uygun kavramlaryla denktir. Mutluluun bu kullanm tatmin olmak ve honut olmak kavramna ok yakndr.81 Bu kullanmda nesnelerin bize nasl grndnden ziyade nesnenin bizzat kendisinin niteliine dikkat etmemiz gerekir. yi, gzel, kaliteli bir nesne/eylem ve tutum mutlu olma duygusunu meydana getirebilir. nk mutluluk duygusu ile iyilik/erdem arasnda zorunlu iliki vardr. yi, bir nesne, kiiyi tatmin eder, honut eder. yi/erdemli bir eylem sahibini tatmin eder. Bu yzden duygunun/insann yetkinlemesinden ziyade burada nesnenin yetkinlii nemlidir. Mutluluk kavramn refah olarak anlayan filozoflar mutlu olmay sadece nesnelerin yetkinliine balamlardr.
78 79 80 81

Lloyd D.A. Thomas ; Happiness , p.101 Wladyslaw Tatarkewcz; Analysis of Happiness, Polish Scientific Publishers, Warszawa 1976, p.12

Bk.El- Feyrzbd, El- Kmsul- Muhit, Messesetur Risale, 2. Bask, Beyrut, 1987
Lloyd D.A. Thomas ; Happiness , p.101

42

Farabide yetkinlik; hem toplumsal anlamda iyi nesneleri bir araya getiren ilk yetkinlik olan ehirde, hem de bireysel anlamda ruhsal btn glerin yetkinlemesinde balamaktadr. Ancak ncelik iyi nesnelerin toplam olan ehirde deil; bireylerin ruhsal glerinin yetkinlemesinden balamaldr. Aslnda ehir sadece insanlarn yetkinlikleri kolayca kazanmas iin olanaklar sunan bir mekndr. Bu nedenle Farabinin nesnel ve znel yetkinlik gr birbirinden ayrlamaz kansndayz. nsandaki dnlrler, onun ilk yetkinliini tekil eder. Ancak bu dnlrler ona sadece niha yetkinliine ulamasnda kullanlmak zere verilmilerdir. Bu niha yetkinlik ise, mutluluktur.82 Nihai yetkinlik ise toplumsal yetkinliklerin ilki olan ehirde kazanlr. ehir (medine), yetkinlik mertebelerinden ilkini temsil eder. 83 Buna gre nesnel ve znel yetkinlik elele olmak zorundadr. Nesnel ve znel yetkinliin nesnel balang noktas ise iyi nesnelerin bir araya getirildii mekn anlamna gelen ehirdir. Ruhsal glerini yetkinletirmi olanlarn bu glerini nesnel anlamn zel rnei olan ehiri oluturmas gereklidir. Bir insanda mutluluk iin gerekli olan temel erdemlerin bireylerde gerekletirilmesi, bu erdemlerin zel nesnel rneklerinin gerekletirilmesi ve bu zel rneklerin topluluklar ve ehirlerde nasl varla getirileceinin de bilinmesi gerekir. nk byle byk bir kuvvete sahip olan insann, onun zel rneklerini topluluklar ve ehirlerde gerekletirme gcne sahip olmas gerekir.84 imdi konuyla ilgili olan felsef probleme deinmemiz gerekiyor. X in

ile/hakknda mutlu olmas iin mutluluk nesnesi tek bana yeterli midir? Deildir. nk deerlendirme ilkeleri de nemlidir. Daha nce sz ettiimiz duygu, yarg ve koullar unsurlarna X in ne olmak istediine veya ne olduuna dair deerlendirme ilkeleri de katlmaktadr. Bu kullanmda kiinin kiiliiyle, ne olmak istediiyle, amacyla ilgili deerlendirme ilkeleri n plna kmaktadr. Farabi'ye gre kiinin deerlendirme ilkelerine kaynaklk eden g de ayrt etme yetkinlii (cevdettemyiz) gcdr. Ayrt etme yetkinlii gcne sahip olanlar, deerlendirmelerinde doru gre sahip olanlardr. Doru gr ise Farabi' ye gre udur: Doru gr (ez-zannu's-savb), bir insann bir eyi her mahede ettiinde, grnn, daima,

82 83

Frb; Medine, s.105; T: s.59 Frb; Siyse, s.69; T: s.36 84 Frb; Tahsl, s.164; T: s.79

43

mahede edilen o eyin, olduundan baka ekilde olmasnn imknszlnn doruluunu bulmasdr.85 zetle bu mutluluk kavramnn ikinci kullanmnda, koullara ilkeler araclyla yaklamak nemlidir. nk kiinin tatmini, honutluu kiilik ilkeleriyle de orantldr. Kiiler, kendi var oluuna deer verme, onur ve onurlandrmay sevme zelliine sahip varlklardr. nsanlar kendi hayatlarna deer verme yetkinliine eritiklerinde, kii haline gelirler ve bu yetkinlikten eksiklie dtkleri anda da kii/ben olmaktan karlar.
86

Bireyin kendi var oluuna deer vermesi mutluluk yolunda atlan nemli bir

admdr. Mutluluk kavramnn ikinci kullanmnda, mutluluk durumu sadece kiinin hayat boyunca kendi hayatndan tatmin 87 olmas olarak grlr. Ancak bu kullanmda tatminin ierik ve biiminin belirlenmesi ise insann yaam tarz tarafndan belirlenmeye braklr. Mutlu kavramnn ncsne gelince, birinci mutluluk kavram duyguya, ikincisi nesnelerden gelen tatmine, honutlua gnderme yaparken ncsnde ise kltr, gelenek, toplumsal ahlk deerleri ile somutlam szl ve yazl, dini veya sekler mutluca eylem kalplarna ve bu eylem kalplarna uyma sonucu elde edilen baarya gnderme yaplr. ayet bir gzlemci kendi halinden memnun glen bir ocuk, gzlemliyorsa, gzlemini etkileyen en nemli unsur ocuun mutlu olduunu bildiren davran kalplardr. Aksi takdirde ocuun nasl, neler hissettii deildir. Bu kullanmda glen ocuk ifadesi dorudan mutlu kavramna gnderme yapar. nk bir toplumda belirli birtakm davranlarn mutluluk duygusundan kaynakland genel kabul olarak varsaylr. Zenginlik, IQ ykseklii, snavlar kazanma gibi baarlar mutluluun gstergeleri olarak nitelendirilir. Bu kullanmda baar hemen hemen mutlulukla zde olarak kabul grr. Bu varsaymda ikinci kii konumunda olanlar ve mutluca davranlar hakknda yorum ve gzlemler yapanlar, sadece sosyokltrel deerlendirilmelerde bulunan kltrel ltlerin belirledii mutlu veya mutsuz davran kalplarndan, listesinden yararlanmak yoluyla yorum ve gzlem yapabilme ansna sahiptirler. nc kullanmda u mutludur ifadesinden kast edilen, onun davranlar ahlk, kltrel kodlara uygundur

85 86

Frb; Fusul, s.58; T: s.46 John Harris; Hayatn Deeri ( ev.:Sha Sertabibolu), Ayrnt Yaynlar , stanbul 1998 , s.51 87 Wladyslaw Tatarkewcz; Analysis of Happiness, p.2

44

eklindeki antropolojik bir yorumdur. Bireyin mutluluk sorunu da bu toplumsal ve kltrel kalplara gre yaayp yaayamamasdr. Bu kullanm tamamen davransal olarak grmek yerine, mutluluk kavramnn davransal boyutunun olduunu ve mutluca davranlarn gzlemlenebileceini, iyi ve erdem gibi balklar altnda listelenilebileceinin hatrlatlmas biiminde deerlendirmek daha doru olur. yimser adan bakarsak, birey asndan da mutluluk sorununu taklit yoluyla mutlulua gtren erdemleri, neden ve niinini bir kenara brakarak gerekletirme yoluna gidilmelidir. Bu durumda mutlu sfat, verili bu tr davranlar sergileyebilen kiiler iin kullanlan bir sfat olmaktadr. Drdnc kullanmda ise mutlu olma iyi hayat sahibi olma kavramna tekabl eder ve en yksek iyiye sahip olma anlamna gelir. Bu kullanmda ancak en yksek iyiye dolaysyla iyi hayata sahip olan mutluluu kazanm olur. Aristo' nun iyi hayat nerededir ve nasl elde edilecektir88 dedii bu anlamdadr. Bazen birileri greceli olarak uzun sreden beri mutlu olduundan sz eder. Mutluluk kavram burada btn bir hayat kapsayacak anlamda kullanlr. Mutluluun bu kullanm nceki kullanmdan u adan ayrlr. Byle bir iddiada bulunan kiide hayatnn her annda mutlu olduunu sylememektedir. Hatta ou zaman mutlu olmadn sylemek de yanl olmaz. Bu kullanm ikinci kullanmdan da farkldr. nk mutlu bir hayatm var diyen bir insan sadece beni tatmin eden bir hayatm var demekten daha fazla ey sylemi olur: O ayn zamanda iyiye de sahip olduunu sylemi olur. Bu kullanmn, ayn zamanda nc kullanmdan, mutluluun sadece sk sk mutluca davranlarn sergilenerek mutlu bir hayata sahip olmak isteyen bir insan iin ne gerekli ne de yeterli olmad dncesinden dolay ayrlr. Drdnc kullanmn en nemli karakteristiklerinden birisi, iyi bir hayata sahip olmak iin kiinin erdem ilkelerinin hayata uygulanmasdr. Burada mutlu bir hayat iin iyilie bizi gtrecek ilkelere gnderme vardr. Mutluluu kazanmada iyi kavramnn nemi ortaya kmaktadr. Nitekim Aristo mutlu, kutlu, gzel yaama, en ok tercih edilesi grlen eyde bulunsa gerek: Nitekim kimi akl bandalk en byk iyidir der, kimi

88

Hammod; Farabi Felsefesi, s.11

45

(karakter) erdemi en byk iyidir der, kimi de haz en byk iyidir der.89 Farabi iin ise sorun ncelikle kiinin hikmet sahibi olup olmamas meselesidir. nk hikmet sahibi, sahip olduu hikmetin kiiliinde var olmasndan dolay en doru deerlendirmeleri yapabilen kiidir. Hikmet, dier btn varlklarn varlna ve sebebi bulunan eylerin yakn sebeplerinin varlna sebep olan uzak sebeplerin bilgisidir. Yani onlarn varl hakknda kesinlik vardr; biz onlarn ne ve nasl olduklarn, her ne kadar ok olurlarsa olsunlar, o uzak sebeplerin ve onlarn altndaki yakn sebeplerin varlnn sebebi olan bir Varla doru, bir dzen ierisinde, ykseldiklerini biliyoruz.90 Hikmet, bilhassa, her en son varln en son sebebini bildiine; insann, kendisi iin var olduu en son ama mutluluk olduuna ve bu amacn, o sebeplerden biri olduuna gre, o halde hikmet, insana gerek mutluluu bildiren eydir.91 Hikmet sahibi insan ilh, kozmik dzeni kendisinde iselletirmi kiidir. Neyin, nerede, ne kadar, ne zaman yaplacan kiilii gerei bilen bir insan olduu iin hikmet sahibi insann yapt her eylem erdemlidir. Hikmet ile amel hikmet, bir baka deyile basiret erdemi arasnda bir fark vardr. Hikmet sahibini iyi yapar; amel erdem ise sahibini iyi amalara gtren aralar, areler sunar. yleyse hikmet, insana gerek mutluluu, amel hikmet de mutluluu elde etmek iin yaplmas gereken eyleri bildirir. O halde bu ikisi, insann yetkinlie erimesinde (rol olan) iki temel unsurdur. yle ki, hikmet, en son amac ve amel hikmet ise, kendisiyle bu amaca ulalan eyi verir.92 yi kavram, mutluluu elde etmede bize yol iaretleri grevini stlenir. Bir kiinin tam olarak mutlu hayat iinde ilkeler seme ve bu ilkelere gre hayatn dzenleme hakk vardr. Ancak bu hakk kullanrken zgrle ihtiyac vardr. Klelik, mutluluu iin diledii ilkeyi seme zgrlne ve kendisi iin iyi olan eylere sahip olamamak demektir. zgr kii mutlulua ait ilkeleri seme zgrlne sahiptir, mutsuzlua ait ilkeleri seme zgrlne sahip deildir. Ancak bilinmelidir ki bir kiinin ilkeleri seme zgrl onun ne tr ve nasl bir kiilie sahip olduuyla snrldr. Herkesin zgrlk alannn snrlar, kendi kiilik alan snrlaryla snrlanmtr. Bu anlamda mutluluk kavramnn analizi yi yaamak nedir? sorusuna; iyi yaamak nedir sorusu da zgr insan kimdir, zgrln amac nedir? sorularnn cevabna baldr.
89 90

Hammod; Farabi Felsefesi, s.13 Frb; Fusul, s.52; T: s.42 91 Frb; Fusul, s.62; T: s.48 92 Frb; Fusul, s.62; T: s.48

46

Hayatn kendi tercihine gre ynlendirebilen herkes, gzel yaamak iin bir hedef koyar- mevki, n, zenginlik-, tm eylemlerini bu hedefe bakarak gerekletirir, hayat belli bir hedefe gre dzenlememek kukusuz byk bir dncesizlik gstergesidir.93 Mutluluk kavram iin insan psikolojisini bilmenin nemi son derece aktr. Bu nedenle, nsan nedir? Sorusunun ahlk nemini bilen eskiler kendini tanmay ahlk ilke olarak koymulard. Kendini bilmek ilkesi hayata geirilmeden nce, kiinin kendisiyle ilgilenmesi, kendisine zen gstermesi ilkesi zorunlu olmaktadr. Aslnda kendini bilmek, kendine dikkat etmek; kendinle ilgilenmek, kendine zen gstermek anlamna gelir. Ancak bugn kendini bilmekle ile bu anlamlar arasnda ok nemli boluklar meydana gelmitir.94 Bu nedenle, eskiler, kendini bilmek ile iyi yaamay amalamak arasnda var olan gl ba iyi biliyorlard. Asl vurgunun, benlie ilikin bilgiden, kendine ynelik ilgiye olduunu biliyorlard. Kendine dikkat etme temas, soyut bir t deil, yaygn bir etkinlik, ruha ynelik zorunluluklar ve hizmetlerden oluan bir ad.
95

Bu hususun bir baka nemi de kendisine zen

gsteren, kendilerine dikkat eden insanlarn kendi ama ve mutluluklar konusunda daha hassas olacaklar dncesinde yatmaktadr. Tpk kendisine zen gsteren insanlarn kendi salklarna zen gsterme ihtiyac hissetmeleri gibi, kendilerine zen gsteren insanlar yaratl amacna da zen gsterme ihtiyac hissederler. Mutluluun drdnc kullanmnda hkim olan ilkeler olduuna deinmitik. Bir baka deyile mutluluk sorunu, ilkeler sorunudur. lk olarak mutluluun znesi olan nefsin ilkeleri, onun dnme, arzu etme, tahayyl ve duyum glerine96 sahip olmasdr. Nefsin sz konusu bu ilkeleri, znenin mutluluu kazanabilmesi iin gerekli olan ilkelerdir. Bu ilkeler araclyla zevk, sevin ve mutluluun ortaya kmas En gzeli, en iyi biimde kavramakla (idrak) ortaya kar.
97

En yksek iyiyi en iyi

biimde kavramak, insan, kendi arzular dhil hibir eye ne ara ve ne de asla bir baka tr iin hizmeti98 olmamas gerektiini retir. Bylece, mutluluu elde ettiimiz zaman onunla birlikte ondan baka herhangi bir eye ihtiyacmzn olmadn

Hammod; Farabi Felsefesi, s.13 Michel Foucault; Huck Gutman; H. Hutton; Kendini Bilmek ( ev.:Gl aal Gven ), Om Yaynevi, stanbul 1990, s.28-29 95 Foucault; Kendini Bilmek, s.40 96 Frb; Siyse, s.32; T: s.2 97 Frb; Siyse, s.46; T: s.14 98 Frb; Siyse, s.63; T: s.29
94

93

47

grrz.99 Mutluluktan baka hibir eye ihtiyacmzn olmad bilincine erimek, mutluluk dnda her eye kar zgrlemek demektir. nsann, zgrlemesi, hibir eye ara olmamas, kendisini ama olarak grmesi, onun mutluluk yoluna ynlendirici ilkeye sahip olduu anlamna gelir. Bizi mutlulua ynlendiren ilke, onun, kavramsal anlamda nihai olmasdr. Baka bir deyile, Farabi, ahlk alannda dier tm kavramlarn, iyilik ve ktlk dhil, kendisine dayand, onun tesinde dayanlacak baka bir kavramn olmadn var saydndan dolay nihai kavramdr diyebiliriz. Mutluluk kendisinden baka ilke ve kavramlarn bir sonucu olmadndan dolay da nihaidir. Bu nedenle, Farabi, bu kavram niha kavram olarak ortaya koyarken, akl yrtme ve tartmalar bir kenara brakp yle demektedir: Mutluluk ok mehur (aklamak iin akl yrtmeye gerek olmayan) bir amatr ve bunun byle olduunu aklamak iin herhangi bir sze gerek yoktur.100 Geriye mutluluu tanmlayan belirleyici ilkeleri kalmaktadr. Mutluluun belirleyici ilkeleri, iyiliklerin en by, en yetkini ve en ok tercih 101 edilen olmasdr. Bu nedenle de mutluluk, kendi kendine yeterli (mktefiyen bi nefsihi)102 veya yeterli olmaya en layk kavramdr. Bu durumda mutlulua nsan iyiyi sadece iyi olduu iin tercih ettiinde, yani onunla zenginlie veya ynetmeye ya da benzeri bir eye ulamak amalanmayp bizzat kendisi iin tercih ettiinde mutlulua eriilebilir.103 Farabi mutluluun koullarn (erait) ise u ekilde ortaya koymaktadr: a) Bu koullar, insann bir eylemi gnll olarak ve isteyerek yapmas, b) iyi eylemleri iyi olduklar iin tercih etmesi, c) yaptmz her eyde ve batan sona btn hayatmzda bunun byle olmasn salamasdr. d) Ayrca bizzat bu koullarn da nefse arz olan eylerde bulunmas gerekir104 Sz konusu bu koullar, u ekilde zetleyebiliriz: Mutlulua kar kendimizi motive etmek, iyiyi kendinden dolay semek, sreklilik veya tutarllk ve bu koullarn insanda karakter/huy haline gelmesini salamaktr diyebiliriz. Ayrca mutluluun ilkelerini ve koullarn bir arada tutmay bize reten teknie veya karar ve duygu aamasnda mutluluun koullarna, Farabinin kavramyla
99

Frb; Tenbih, s.48; T: s.27 Frb; Tenbih, s.47; T: s.26 101 Frb; Tenbih, s.48; T: s.27 102 Frb; Tenbih, s.48; T: s.27 103 Frb; Tenbih, s.51; T: s.30 104 Frb; Tenbih, s.51; T: s.30
100

48

bir sanata ihtiyacmz vardr.105 Biz ancak bu sanat arclyla en stn yetkinlie eriinceye kadar adm adm yukarya doru gideriz.106 imdi mutluluun tanmn irdeleyebiliriz. Hemen belirtelim ki Farabi, metinlerinde mutluluu zce deil, ama ve yetkinlik bakmndan tanmlamtr. Farabi' ye gre Mutluluk her insann arzulad bir amatr (gaye). 107 Mutluluun en iyi, en yetkin ve en son ama olmasnn yan sra, mutluluk insan doasnn istedii, arzu ettii bir amatr. nsan mutluluu arzularken ayn zamanda insan, doasnn gereini gerekletirmek istemektedir. Mutluluk, en son beer yetkinliktir.108 Bir baka deyile insanolunun durum bakmndan ulaabilecei en stn derecedir. Mutluluun bu en stn derecesi ahiret mutluluudur. Mutluluk, insan ruhunun varlk bakmndan kendisine dayanaca bir maddeye ihtiya duymayaca bir yetkinlik derecesine ulamasdr.109 nk bu noktada cisim d ve maddeden bamsz varlklar grubuna dhil olur ve ebediyen bu durumda kalr. Ancak mertebesi faal akldan aadr.110 nsann ulaabilecei en yksek yetkinlik demek olan en yksek mutluluk (es-saedetl-kusva) da budur111 Mutluluk, kendisi iin istenen, hibir zaman bir baka eyin elde edilmesi iin istenmeyen iyiliktir.
112

Mutluluk salt iyiliktir. Mutluluk, salt iyilik olduundan

dolay, Mutluluun baarlmas ve elde edilmesi iin yararl olan her ey iyidir. Ancak bu iyilik, onlarn znden deil, mutluluk iin yararl olmalarndandr. Her hangi bir ekilde mutluluk yolunu tkayan bir ey ise salt ktlktr.
113

Mutluluk, renilecek

Frb; Tenbih, s.52; T: s.31 Frb; Medine, s.63; T: s.23 107 Frb; Tenbih, s.47; T: s.26 108 Frb; Tenbih, s.49; T: s.27 109 Farabi' nin mutluluu tanmlarken ruhun varlk bakmndan kendisine dayanaca bir maddeye ihtiya duymayaca bir yetkinlik derecesinden sz etmektedir. Bunun ahiretle ilgili bir mutluluk olduu ak olmakla birlikte, Hindistanda yaayan ve bilim adamlarnn gndeminde olan Prahlad Janinin durumu kendi dneminde de o kltr bilen Farabi' nin 62 yldr yeme ime gibi maddi ihtiya hissetmeyen bu trden durumlara da gnderme yapp yapmadn merak ediyoruz. Bilindii gibi Prahlad Jani ocukluundan beri yeme imeye ihtiya hissetmediini, ruhani olarak beslendiini iddia etmektir. Onun bu iddiasn incelemek zere ngilterede doktorlar tarafndan gzlem yapldktan sonra gerekten de yeme ve imeye ihtiya duymayan bir durumda olduu ve beden salnn da gen bir insann sal kadar yerinde olduunu belirtmilerdir. Ayrca dnyada buna benzer mucizev diye nitelendirilen vakalarn saynn bir hayli ok olduu gzlem olarak kaydedilmitir. (www.amazingabilities.com) Tez danmanm Prof. Dr. Hasan ahin Beyin byle bir durumun var olabileceine dair kukuyla baktn belirtmeliyim. 110 Frb; Medine, s.63; T: s.23 111 Frb; Siyse, s.55; T: s.22 112 Frb; Medine, s.63; T: s.23 113 Frb; Siyse, s.72; T: s.38
106

105

49

ve kazanlabilecek bir durumdur. Mutluluk, yle bir amatr ki, bu amaca, erdemli eylemlerle ulalr114 Farabi' ye gre mutluluk ne deildir: Mutluluk, kendisiyle mutluluk elde edilen eylemlerin bir terkibi deildir; mutluluk, renme vastasyla elde edilen hikmetin, bir nceki renmenin bir karl olmad gibi, kendisiyle mutluluk elde edilmeyen eylemlerden terk edilenlerin bir karl da deildir; yine mutluluk, eer insan onu renmemi, onu terk etmemi ve onun yerine zahmeti tercih etmemi olsayd, insann holanaca rahatln da bir karl deildir; mutluluk, lezzetin, renme (ta'allum)den meydana gelen bilgiyi takip ettii taktirde, renmenin bir karl olmad, onun, insan, renmeyi tercih edip, rahatl terk ettiin de, insann ektii zahmet, glk ve acnn da bir karl olmad; ancak lezzetin, insann, onun yerine bu dierini karlk olarak almak zere terk ettii bir baka lezzetin karl olduu gibi de deildir. Mutsuzlu (e-ekave) ise: Ne erdemli eylemlerin terki iin verilen bir cezadr, ne de hatal eylemlerin ilenmesinden dolay verilen bir karlktr.115 Ayrca Farabi mutluluu derecelendirmektedir. O mutluluu tr, nicelik ve nitelik asndan dereceye ayrtmaktadr. Mutluluklar bakmdan birbirinden stndrler: Tr, nicelik ve nitelik bakmlarndan. Bu, dnyada mevcut olan sanatlarn birbirlerinden stn olmalarna benzer.116 Farabi, mutluluun tr bakmndan ayrm iin sanatlardaki stnlk analojisini kullanmaktadr. Sanatlarn tr bakmndan birbirlerinden stnl, tr bakmndan farkl sanatlarn var olmas, onlardan bazsnn dierlerinden daha yetkin olmasdr. Mesela dokuma sanatyla bezzazlk, atarlk, plk, dansla fkh sanat, felsefe ile hitabet sanat gibi. te tr bakmndan farkl olan sanatlar, bu ekilde birbirlerinden stn olurlar.117 Farabi, mutluluu nicelik ve nitelik asndan derecelendirirken yine sanatlarn kendi iindeki nicelik ve nitelikleriyle analoji yapmaktadr. Bundan farkl olarak, ayn tre ait olan sanat mensuplar, kendi aralarnda bilgilerinin nicelii bakmndan birbirlerinden stndrler: Mesela yaz yazma sanat ile uraan iki kiiden birinin bu sanatn ksmlar ile ilgili bilgisi daha ok, dierinin bilgisi daha az olabilir. Mesela bu
114 115

Frb; Medeni, s.82; T: s.61 Frb; Medeni, s.82; T: s.61 116 Frb; Medine, s.139; T: s.86 117 Frb; Medine, s.139; T: s.86

50

sanat biraz dil, biraz hitabet, biraz gzel yaz yazma ve biraz da aritmetikle ilgili bilgilerden meydana gelir. Mesela yaz yazma sanat ile megul olanlardan biri gzel yaz yazma bilgisine ve biraz hitabete, dieri dil, biraz hitabet ve biraz gzel yaz yazma bilgisine, bir bakas bunlarn drdne de sahip olabilir.118 Nitelik bakmndan stnlk, iki kiinin yaz yazma sanatnn ksmlarna sahip olmakla ilgili olarak ayn durumda olmalar, ancak onlardan birinin sahip olduu ey bakmndan dierinden daha gl ve daha tecrbeli, daha uzman olmasdr. Nitelik bakmndan stnlk budur. Mutluluklar da ite bu bakmlardan birbirlerinden stndrler.119 Mutluluun ilkeleri nazar akldan gelir. Mutluluun yetkin ama, en son yetkinlik olduunu bize bildiren nazar akldr. Mutluluk kavramnda mutluluun dereceleri gz nne alnarak, acaba mutlu sfatnn tanmlamasnda kullandmz baz ilkeler hakknda fikr erdemlerden gelen bir snrlandrma kabul edilebilir mi? En azndan insanlarn sahip olduklar haz eilimlerini iyi insan olmak iin zorunlu olarak snrlayan birtakm snrlamalarn gerektiini biliyoruz. Ancak nazar hikmet sahibi olmak iyi hayat sahibi olmann garantisidir. Ancak, fikr erdemlerin gelitirilmesi veya bir ulusun ulusal refahnn ykseltilmesi iin ekilen bunca eziyet ulusun sahip olduu fikr amalarndan dolay mutsuz olarak tasvir edilmelerine neden olabilir. Ancak bu gr doru bir gr deildir. nk ulusal zgrlkleri iin mutluluk dhil her amac bir kenara brakp toptan savamaya karar verenler iin mutsuz sfat tartma gtrr. zgrlk, mutlu hayatn unsurlar arasndan saylr, ancak Farabi asndan zgrlk de nihayetinde mutluluk iin var olan bir unsurdur. Mutluluu bir dnem iin bile olsa bir kenara brakmak, mutluluk amac ile zgrlk amac arasnda yer deitirme anlamna gelir. Bu deiime nazar akl izin vermeyeceine gre, (nk nazar akl hata yapmaz ve en son amacn mutluluk olduunu bize bildirir.) fikr erdeme dayanarak bu yer deiimini salamak da erdemleri kar karya getirmek demektir. Bu trden bir sorunu zmenin yolu ok zor grnmektedir. Ancak mutluluun derecelerinin olmas ve mutluluk ilkeleri arasnda da ncelik deiimi yapma ansmzn olmas nefsin ikinci byk gc olan amel akla gvenmek, sorunu zmek iin bir k yolu olabilir. nk mutluluk ilkelerini paylaan insanlar, bunlar mutluluk ncesi,
118 119

Frb; Medine, s.139; T: s.86 Frb; Medine, s.139; T: s.86

51

mutluluun yol iaretleri olarak kabul ederler. Ancak, bu ilkeler ve mutluluk snrlar i ie geer, hatta bazlarnn bak asndan ayn eyler olarak deerlendirilirler. Bazen mutluluk yolu, erdemli olan eylemlerden geerken, bazlar iinde erdemin yolu erdemsizlikten gemektedir. Ne yazk ki gnmzde mutluluk aray iin politikann ve uluslararas ilikilerin dayand da bu gr olmaktadr. Mutluluk kavram bu kullanmda iki temel unsura baldr. 1- yi hayat iin kiinin kabul ettii ilkeler 2- Kiinin iinde yaad hayat koullar. Bu durumda ancak insann kendi hayatn yetkinletirmesine yarayan ilkeleri olmas ve bu ilkelere gre yaamas durumunda mutluluk kavram sz konusu edilebilir. Biz, ilkelerine gre yaamayan bir insan ikna ederek veya zorlayarak deitiremeyiz, ama ilkelerinin doruluu konusunda samimi ise ve biz mutluluk iin doru ilkelere sahip olmadn grebiliyorsak, ilkelerini deitirmede ikna veya zorlama yntemini kullanabiliriz. Biz sadece insanlar hayatn yeni imknlarna kar uyandrabilir; imdiki durumdan honut olsalar bile gelecek durumunun daha iyi olaca konusunda ikna edebiliriz. Bu nedenle Farabinin mutluluk sisteminde retim ilkeleri ile varlk ilkelerinin rtmesi mutluluk asndan nemlidir. Mutsuzluk, ksmen birey psikolojisinde, ksmen de toplumsal dzenin yanllnda yatmaktadr. Ancak mutsuzluk; daha ok hatal dnya grlerinden, yanl yaama alkanlklarndan kaynaklanr.120 Farabinin Tahsilinde iyi hayat iin gerekli grd ilkeleri, Erdemli Toplumda ise kiinin iinde yaad toplumsal dzeni ehir araclyla yetkinletirme abasndan sz eder. Aslnda bu aba mutsuzluun toplumda yok edilmesi gerektii anlamna gelmektedir. Farabi' ye gre mutlulukla ilgili sorunlarn hepsi, dnp dolap hayatn amac ve insann varolu amacnn ne olduu sorusuna dayanmaktadr. Toplumun en iyi politik dzenle ynetilip ynetilmediini belirleyen standart da yine hayatn amac ve insann varolu amacna baldr. En iyi hayatn ne olduuyla ilgili soru pratik aklla ilgili bir sorudur. En iyi hayatn ne olduu sorusu, en iyi politik dzenin ne olduu sorusundan daha derin bir sorudur. En iyi hayatn ve iyi bir ynetimin her ikisi de nazar

120

Bertrand Russel; Mutluluk Yolu ( ev.:Nurettin zyrek ) , Varlk Yaynlar , stanbul 1982 , s.9-10

52

akla dayanmaktadr. Farabinin ortaya koymaya alt mutluluk tanmlarn bu minvalde anlamalyz.121 Mutluluk, insana verilmi doasnn ve yaratclk sanatnn salam olduu insan bir baardr. Mutluluk ve sevin (duygu olarak) sadece fizyolojik veya psikolojik bir ihtiyacn tatmini deildir; gerginliin giderilmesi de deildir; dnce, duygu ve hareket alanndaki her trl yaratc faaliyetle birlikte bir mr gider. Sevin ve mutluluk, nitelik bakmndan bir birinden farkl deildir. Yalnzca sevincin tek bir eyle ilgili olmasna karlk, mutluluk srekli ve btnlemi bir yaantdr; bir birlerinden bu bakmdan farkldrlar; sevinlerden sz ederiz (oul olarak) ama yalnzca mutluluk deriz (tekil olarak)122 Mutluluk kavramn doru yere oturtmak iin duygular ile mutluluk duygusu arasndaki fark bilmemiz gerekir. Mutluluk duygusu btnseldir, paralanmay kabul etmez. Duygular ise paraldr, her an deiebilir, bir parann yerini kart rahatlkla alabilir. Ancak mutluluk duygusu duygularn en gl olandr. ou zaman kendimizi mutsuz hissetmemize ramen, mutlu olmak iin aba harcamaktan geri durmayz.123 Mutsuzluk, mutluluk yolunun negatif boyutudur. Mutluluk insann pozitif bir amac olunca insan zihni onu elde etmenin hep pozitif yolunu izler. Onu elde etmek iin durmadan abalar ve didinir. Oysaki mutluluk pozitif bir ama olmaynca, mutsuzluk, kendiliinden insan iin negatif bir durum oluverir. nk doa asla boluk kabul etmez. Ancak mutluluu kazanma abalarnn ahlk bir zorunluluk olmadn; mutsuzluktan kanmann ahlk sorumluluk iin yeterli olduunu dnen filozoflarn grlerini deminki grle kartrmamak gerekir. Ahlk sorumluluk anlamnda mutsuzluun mutluluktan daha nemli olduunu savunanlarn grlerine deinmek, mutluluk sorunu asndan nemlidir. Burada Popperin mutsuzluk kavramyla kast ettii mutsuzluun ahlk bir deer olduu deildir. Negatif doktriniyle mutsuzluktan kast edilen ey: Mutluluk yolunu amak iin aba harcamak yerine; mutluluk yolundaki mutsuzluklar kaldrmakla megul olmamz ahlk sorumluk anlamnda yeterlidir. Ayrca mutluluk yolundaki pozitif ve negatif devlerdir kast edilen. Pozitif devler yardmc devlerdir. Negatif dev ise acdan
Christopher Colma ; Theory and Pratice: Alfarabis Plato Revisited The American Political Science Review, Vol.86, Dec.1992, p.966 122 Erich Fromm; Erdem ve Mutluluk (ev.:Derya Yrkn), Trkiye Bankas Kltr Yaynlar , stanbul 1993 , s.219 123 Garry Hagberg ; Understanding Happines , Mind, Vol.93, Oct 1984, p.591
121

53

kanmaktr. Acdan kanmak devi, mutluluk iin yeter neden olarak kabul edilmektedir.124 Ksaca mutlu klma anlamnda pozitif mutluluk olduka sorunludur. Farabinin mutlu klma gibi bir hedef ortaya atmad iyi bilinen bir gerektir. Karl Popper Ak Toplum ve Dmanlar kitabnda Toplumsal yetkinliin, ona ulalabilecekse bile, ok uzak olduunu ve her bir insan kuann bir istem hakk bulunduunu aklndan karmayacaktr. Belki pek o kadar mutlu klnmay istemek hakk deil, nk bir insan mutlulandrmann kurumsal bir yolu yoktur; ama kanabilecei lde mutsuz edilmemeyi istemek hakkdr. Her kuan, ac ekiyorsa, mmkn olan yardm grme hakk vardr. Onun iindir ki, blk prk yapc, toplumun en byk son iyiliini aramak ve bunun uruna savamak yerine, en byk ve en acil ktlklerini arayp bulmak ve bunlara kar savamak yntemi benimsenecektir.125 Bu ahlk gryle Popperin kast ettii ey istemlerimizi olumsuz ynden formlletirmek, yani mutluluun gelitirilmesindense ac ekmenin nedenlerini kaldrmay istemek, ahlk alannda akla hizmet etmektir. Birok kii iin en byk mutluluk yerine, insanlar en azndan kanabildikleri oranda acdan btnyle kanmalardr. Popere gre bu anlamda felsefenin asl grevi evren ve evren iindeki yerimiz, bilgimizin tehlikeli kudreti ve bizi iyiye ve ktye iten gler hakknda eletirel dnceler ortaya atmaktr.126 Bata kukucu filozoflar olmak zere birok filozof mutluluu pozitif bir deer olarak grmemektedir. Onlara gre mutluluu kazanmak iin abalamak, olmayan bir eyin peine dmek gibidir. Kukusuz var olmann son nedeni, mutluluk deildir, nk hibir ey mutlu deildir. Gerek u ki, canl yaratklar her ilerinde bu amaca ulamaya niyetlenirler, ama hibirisinde buna ulaamazlar. Ve btn yaamlar boyunca alp didinerek, yalnzca doann bu tek amac olan lme ulamak iin abalar ve ac ekerler127 . Paul Watzlawickin Mutsuzluk Klavuzu kitabnda bu grleri biraz daha yumuatarak syler: Ulamaktansa umutla yolculuk etmek yedir; ya da ayn anlama gelen bir yorumla mutluluk, yolcululuun kendisinde aranmaldr, hedefe varta deil128. Farabi'nin mutsuzluu negatif bir deer olarak ortaya koyduu aktr. Ayn
James Griffin ; Is Unhappiness Morally More Important Than Happiness? , The Philosophical Quarterly, Vol.29, p.48 125 Karl Popper; Ak Toplum ve Dmanlar (ev.:Mete Tunay), Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul 1989, Cilt: 1 Platon, s.155 126 Karl R. Popper; Daha yi Bir Dnya Aray , (ev.: lknur Aka), Yap Kredi Yaynlar, stanbul 2001, s.201 127 Giacomo Leopardi; Ahlki Operetler (ev.:Durdu Kundak), TC Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 2001, s.138 128 Paul Watzlawick ; Mutsuzluk Klavuzu ( ev.:Veysel Atayman), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1993, s.55
124

54

ekilde, insanlar mutlu klma anlamnda mutluluu pozitif bir deer olarak da deerlendirmemitir. Farabinin bu konuyla ilgili grn ahlkn dayanm olduu ilke, insan iin iyi olan eyin iyi, insan iin zararl olan eyin kt olduu ve ahlk deerin biricik kriteri ise insann rahat ve mutluluudur129 eklinde zetleyebiliriz. Mutluluk, insann varolu amacyla ilgili insan bir zmdr, hayat nedir sorusuna kar bulunmu tatmin edici cevaplardan biridir. Sz konusu bu cevap, kendi imknlarn yaratc bir ekilde gelitirmek, bylece hem dnyayla birlemek, hem de kendi benliinin btnn korumaktr. nsann sahip olduu enerjisini yaratc bir ekilde harcamas, kendi glerini artrmas ve tkenip bitmekten kurtulmas, hayatn gerek amac olan mutluluu kazanmas bir kenara atlacak, nemsenmeyecek veya ilgisiz kalnacak bir durum deildir. Bu nedenle mutluluk ciddi bir yaamsal sorundur. zetle Aristo' nun dedii gibi mutluluk iyi hayat ve hayattaki iyi nedir bilgisine dayanmaktadr.
130

Sz konusu bu bilgiyi kullanabilmek de gzn en yksek amaca

dikebilme becerisini gstermeye baldr. Mutsuzluk ise srtn en uzak olana evirip; yzn en kolay olana dnmektir.

1.2. Amalar ve Aralar Aristotelesin pratik hayat ve teorik hayat arasnda ayrm yapmas hem kendi felsefesi hem de onu izleyen Farabi felsefesi asndan olduka nemlidir. Her iki filozofumuza gre insan iin manevi hayat, ama; pratik hayat ise manevi hayatn aracdr. Farabinin mutluluk sistemi ierisinde insann gerek amacn tespit etmek, bu amaca gre en uygun aralar semek nemlidir. nk bireyler eylemlerindeki ahlksal inan yaplarn, amalar yoluyla aa vururlar.131 Bundan dolay insann gerek amalara sahip olmas hayatnn anlam asndan nemlidir. Bununla birlikte Aristo' ya gre gerek ama, d iyilerle deil, i iyilerle ilgilidir 132 ada dnyada kiisel anlamszlk ve amaszlk duygusu mutluluk asndan byk bir beldr. yle ok insan yaamlarnda gl bir mana ve amatan yoksundurlar ki, bu amatan yoksunluk zamanla insanlara normal gibi gelmeye balar. Fakat bir amaca

129 130

Paul Watzlawick; Mutsuzluk Klavuzu, s.55 Hammod; Farabi Felsefesi, s.23 131 Alasdair MacIntyre; Erdem Peinde, (ev.:Muttalip zcan),Ayrnt Yaynlar , stanbul 2001 , s.53 132 Aristoteles; Nikomakhos, s.12

55

sahip olmadan yaayan insan mutlu olamaz. nk iyi yaam kavramnn znde ama vardr ve ama, iyi hayatta elde edilmek istenen niha bir gaye ve niha bir sonutur. Ama, bir uurda ciddi aba harcanmas gereken bir hedeftir. Anlam ise, kendi yaammz nasl yorumladmzla ilgilidir. Anlam, her zaman niha sonuta deil, eylerin olu tarznda gizlidir. Anlam tecrbeye dayanr ve aynen tecrbe gibi anlam da ok kiiseldir. 133 nsan gerek bir amacnn olduuna inand zaman daha mutludur; bu amacn ne olduunu bilsek de bilmesek de bu byledir. ayet bu amacn ne olduunu, iyi ve yetkin bir ama olup olmadn bilirsek daha da mutlu oluruz, nk bu durum bir anlam bulmamz kolaylatrr. Ama insana dardan dayatlacak bir ey deildir. nsan kendi amacn kendi bulmaldr. Gerek ama aikr olmayabilir veya ortaya kmas uzun srebilir; ama bu onun var olmad anlamna gelmez. Pratik akl da bu trden amalarmza hizmet eder.134 Pratik hayat ve teorik hayat arasndaki bu amasal ayrm, iki nemli paradigmaya dayanmaktadr. Birinci paradigma, felsef psikolojiden karlmaktadr. Buna gre insann eitli yetileri vardr. Bu eitli yetiler hiyerarik bir yapya dayanmaktadr. Bu hiyerarik yapnn en stnde entelektel yeti bulunmaktadr. kinci paradigma ise insann eylemleri arasnda iki trl ayrm yaplmasna dayanmaktadr. a) Eylemin birinci trnde esas olan amacn dorudan hedeflenmesidir. b) Eylemi izleyen sonutan dolay, baka bir deyile eylemin amaca uygun bir ara olmas. Buradaki eylem hedeflenen amacn arac durumundadr ve sadece uygun yetenek ve kapasitenin uygulanmas sonucu ortaya kar. Aristonun grne gre teorinin genel ad temaadr (contemplation). Temaa, nazar insan aktivitesinin en yksek biimidir. Aristoya gre temaa sahibi, hayatnda ortaya karaca istisnai faydalardan dolay deil, insann aktivitesinin en yksek kapasitesi, en yksek yetkinlii olduundan dolay gurur duyar. ayet temaa hayatna erimeyle ilgili bir problem varsa, bu onun eriilmez yetkin i yapsndan deil, daha ziyade bizim zayf ve uygun olmayan doamzn engellerine taklmamz ve o hayat elde etmek iin bize verilmi Tanrsal yetileri gerekletirmeyiimizden kaynaklanmaktadr. Aristo unlar sylemektedir: Bunlar dinginlikle (huzur) ilgili deildir, bir amaca ynelir, kendilerinden tr tercih edilesi gereken eylemler deildir. Oysa akl etkinlii teori ile ilgili olduundan dolay, erdemce farkllk tar, kendisi dnda hibir hedefe ynelmez, kendine zg bir
133 134

Aristoteles; Nikomakhos, s.243245 Aristoteles; Nikomakhos, s.97

56

haz tar. (bu da etkinlii kamlar), kendine yeterlidir, dingincedir, bir insan iin olabildiince kesintisizdir, mutlu bir kiiye yakan btn teki zellikler, bu etkinlie uygun grnr. Demek ki bir insann tam mutluluu bu olsa gerek. Ancak, yaamn tamamn kapsarsa. nk mutlulukla ilgili konularda tam olmayan bir ey olmaz. Ne var ki bu tr bir yaam insan doasn aacaktr, nk bir insan olmakla deil, onda Tanrca bir zellik bulunmakla, byle yaayacaktr; bu, insan yapsnda ne denli farkl ise, onun etkinlii de teki erdemlere uygun olan teki etkinliklerden o denli farkl olur. mdi akl, insandaki Tanrca bir ey ise, akla uygun yaam da insan yaamndaki Tanrca bir ey olacaktr. mdi, insan olduumuzdan lmllerle ilgili eylerle ilgilenmemizi tleyenleri dinlemeli, kendimizi olabildiince lmszletirmeli, bizdeki en stn eye uygun yaamak iin her eyi yapmal. 135 Bir baka deyile, ama akla gre yaam olmaldr. Klsik olarak, insan aktivitesinin kendisi iin ama ve baka eyler ( kendi eserleri ) iin ama eklinde ikiye ayrlmas felsef gelenein ke ta olmutur. Bu nedenle insan aktivitesinin en stnde olan mutluluk, varolu amac olarak kabul edilmitir. Mutluluun altnda olan, ona hizmet eden aralar ise mutluluktan dolay kendilerine deer atfedilmitir. Burada sz konusu olan nemli husus; nazar erdemin saf, yanlmaz ve en st deere sahip olmasdr. Eserinden dolay nazar erdemi hakllandrmaya almak ondan sapmaktr. Pratik sanatlar, eserlerinden dolay ve sanatn yetkinlii iin tartmak gereklidir. Teorik/nazar yap ancak i kriterlerle tartlabilir. Bu i kriterler de ilkelerdir. Teoriye ait ilkeler tartlma konusu deildir, bu ilkeler zelliklerinden dolay doru olarak kabul edilmesi gereken ilkelerdir. Ama sorunu, ilke sorunudur ve akl ilkeler sz konusu olduunda dilsizdir. Kart ilkeler arasndaki atma rasyonel yolla zmlenemez. Akl, bunun yerine basit bir neride bulunur: Se. Nedenlerden, ideallerden, yaam tarzndan birisini se.136 Aristoya gre hangi insan niteliklerin erdem olduunu belirleyen ey, insann insan olma anlamnda ama sahibi olmasdr. Aristo, erdemlerin kazanlmas ve hayat geirilmesini her ne kadar bir amacn aralar olarak grse de, bu ama ara ilikisi dsal deil, isel bir ilikidir. Eer ama, aralarn nitelendirilmesinden bamsz olarak nitelendirilemiyorsa, ite o zaman, bir aracn verili bir amaca isel olduunu syleyebiliriz. Nitekim Aristonun anlaynda insan iyi yaam olan ama ile erdemler
135 136

Aristoteles ; Nikomakhos, s.214 MacIntyre; Erdem Peinde, s.49

57

arasndaki iliki de bu trden bir ilikidir. Erdemlerin hayata geirilmesi, kendi bana, insan iyi yaamn hayat nem tayan paralarndan birisidir.137 Bu grlerin etkisini erdem konusunda Farabi' de rahatlkla grmek mmkndr. Farabiye gre ama ve ara ilikisinde evren nizamnn gerek deeri, en yksek iyinin ancak ama olarak kabul edildiinde yaam anlam kazanr ve bu amaca gre yorumlanabilir. Bir baka adan da, ama ve ara teorisini deerlendirirsek; amaca teslimiyet, edilgen bir kabul hissidir. Sonrasnda gelen niha ama yolunda huzurla etkinlikte bulunmak, kiinin kendisini mutluluk yoluna adamas anlamna gelir. Tpk kendisini Tanr yoluna adayan bir sufi gibi. Sufi kendisini Tanrnn yoluna adarken elindeki en nemli arac teslimiyettir. Bu nedenle mutluluun en azndan sezgisel olarak kavranmas, insann amacnn sezgisel boyutta da kavranmasn ve aklanmasn gerektirir. Ama her adan netlemedii srece mutluluk anlalamaz. Ancak mutluluun zor taraf, gerek amacn ne olduunun kefinde ve metafizik bir kiilik gerektirmesindedir. nk Farabi' ye gre amacn kefi nazar akla zgdr. Nazar akln en st derecesini elde edebilmek de faal aklla yaknlk kurmay gerektirir. Ayrca, bilindii gibi, sadece nazar akl, doru olarak ve yanlmadan amac kefedebilir. Farabiye gre insanda bulunan bu nazar gcn, kendisinde vuku bulan eyde hata yapmas mmkn deildir. Bilakis ona ulaan btn bilgiler doru ve kesindir; baka trl olmas mmkn deildir.138 Burada insann amac ifadesine yakndan bakmak zorunludur. Ayn zamanda, insann amacnn hem iyi insann hayat hem de insan iin iyi hayat kavramlaryla olan ilikilerini gz nnde bulundurmalyz. Aristo bu ayrm iyi yapmtr. Deiik eylem ve sanatlarda deiik bir ey gibi grnyor. Tpta ve askerlikte baka baka bir eydir, teki alanlarda da. O halde her birinin iyisi nedir? Acaba teki eylerin onun uruna yapld ey mi? Bu da tpta salk, askerlikte zafer, mimarlkta ev, her birinde de bir baka eydir, her eylem ve tercihte ise amatr; nk herkes teki eyleri onun iin yapyor. O halde btn yaplanlarn bir amac varsa, bu, yaplan iyi olur; amalar daha oksa, iyi bunlar olur.139 nsan iin iyiler oktur, ancak insan iyi yapan iyiler, gerek amacn aralar olmak iin kiide toplandklarnda insann hayat iyi hayat olma

137 138

MacIntyre; Erdem Peinde, s.273 Frb; Fusul, s.50; T: s.42 139 Aristoteles; Nikomakhos, s.9

58

yoluna girer. Zaten, insann amac da iyi ve dolaysyla iyi hayat sahibi olmaktan baka bir ey deildir. Erdemlerin ama ve ara ilikisinden, asl ama mutluluktur. Bu bakmdan, mutluluk aslnda bir tr isel ve dsal baardr. Bundan dolay diyebiliriz ki, erdem, bireyin toplumsal roln yerine getirebilmesini, insana zg amaca doru ilerlemesini olanakl klar, ilk ve son hayatmzda baarya ulamamza yol aar. Bu baarya ulamak ama ve ara arasndaki ilikinin, ilkin isel olarak ve daha sonra olanaklar el verirse dsal olarak kurulmasna baldr. Herhangi bir eyin amac onun sahip olduu fonksiyona baldr. Baka bir deyile, bir eyin amacn anlamak iin, onun fonksiyonunun ne olduuna bakmak gerekir. Herhangi bir eyin fonksiyonlar, yani neler yapabilecei, ayn zamanda onun ne olduunu da gsterir. ayet herhangi bir ey herhangi bir nedenle sahip olduu ama iin aba harcamyorsa artk onun gerekten de tam olarak kendisi olduu (o ey olduu) sylenemez. oban kpeinin amac koyunlar korumaktr. yi bir oban kpei koyunlar en iyi ekilde koruyabilen kpektir. Ayn ekilde iyi bir insan kendisine zg eylemleri vnlecek bir ekilde sergileyebilen insandr. nsann amac zerinde almak bize iyi bir insann ne olduunu anlatr, biz bu almayla ayn zamanda insann gerek zelliklerinin tam olarak ne tr eylemler olduunu kefederiz. 140 Ama ve aralarla iyi arasnda da nemli bir iliki vardr. yi kavram iki anlama gelir. Birincisi Bu ey amacm iin iyidir. cmlesiyle ben, gayriahs ltleri devreye sokmakszn salt znel yarglarma dayanarak, bu eyi iyi diye setim. Burada iyi, sadece onay ve seim ifadesi olarak kullanlmaktadr. Burada kiisel seimim kendisi iyi olaral n plana karlmaktadr. Seme n plana karld iin, bakalar zerinde etkili olmaya ynelik bir anlam da ierir. Aslnda bu trden bir seme bir insann kendi seimini ilan etmesinden veya bakalarn kendi seimine gnderme yaparak etkilemeyi ummaktan te bir anlam tamaz. Bu iyi ile ilgili kullanmda, seimle ilgili bir bilgilendirmeden baka bir anlam yoktur. Bu anlamda iyi dardan dayatlan bir amacn uzants gibi grnyor.

140

Kathleen V.Wilkes ; The Good Man and the Good for Man in Aristotles Ethics , Mind, Vol.87, Oct.1978, p.555

59

kinci kullanmda ise iyi; iyinin bizatihi kendi statsnden, saygnlndan dolay tercih edilmesidir. yi, bu statsn ve saygnln mevcut gelenekten alr. Kii, bu seimi yapmakla hem kendi seimini bildirmi olur hem de yapt seimle kendisine saygnlk kazandrm olur. nk bu trden bir iyi kullanmyla kii nazar erdem gcmle amacm kefettim ve amacma uygun iyiyi (arac) amel akln erdemiyle/yardmyla bulup tercih ettim demektedir. Ancak burada amel akl tikel olarak deil, btn insanln amel akl olarak anlalmaldr. nk neticede btn insanlarn ortak amac mutluluktur ve insanlk tecrbesi ortaktr. Bundan dolay bu ikinci iyinin kullanmyla biz, kendi seimimizle amel akln miras olan genel anlamda insan gelenek arasndaki ba kurmu oluruz. Farabi'ye gre mutluluk en yksek ve en ok tercih edilen iyidir. yilere sahip olmaktan ama iyi insan olmak iindir. Bir baka deyile, hangi konuda olursa olsun iyiler mutlu/iyi insan olmak amac iindir. Her varlk, varlk dzeni iindeki zel mevkisine uygun olarak gerekletirmek imknna sahip olduu en yksek yetkinlii elde etmek iin meydana getirilmitir, insana has olan yetkinlie, en yksek mutluluk denir ve insanlk dzeni iindeki mevkiine gre her insan, ait olduu insan trne mahsus olan en yksek mutlulua sahiptir. te bu amacn peinde koan sava adil sava, doru sava, bu amacn peinde koan sava sanat da doru ve erdemli sava sanatdr.141 Sava sanatnda bile asl ama mutluluktur. Mutluluk her insann arzulad bir amatr.142 nsann arzulad her yetkinlik ve her ama ancak bir iyi olduu iin arzulanr. Bu bakmdan her iyi kukusuz tercih edilir.143 yi eyler arasnda en iyi olan, tercih edilen eyler arsnda en ok tercih edileni, insann yneldii amacn en yetkinin mutluluk olduu aka grlmektedir.144 Ancak mutluluun ne olduunu aklamak, insann amacnn ne olduunu aklamak yoluna baldr. nsann amacnn ne olduunu kefetmenin metafizik bir kiilik gerektirdiini daha nce sylemitik. nk insan insan yapan eyin ne olduu, zel anlamda birey olarak insan iyi insan yapan eyin ne olduu ve bunun iin ne yapmas gerektii etik bir sorundur. Bu sorularn hibirinin cevab insann yaratl amac ile lk Neden dikkate
141 142

Frb; Tahsl, s.180; T: s.83 Frb; Tenbih, s.47; T: s.26 143 Frb; Tenbih, s.47; T: s.26 144 Frb; Tenbih, s.47; T: s.26

60

alnmadan verilmez. Buna gre, insann amacnn ne olduunu anlamak, aklamak ve insann amacnn hem iyi insann hayat hem de insan iin iyi olan hayatla ilikili olduunu gzden karmamamz gerekmektedir. Bir eyin amacnn ne olduu onun sahip olduu ileve baldr. levini en iyi ekilde yerine getirebilen insan iyi insandr. yi insan, sahip olduu ilevini hayran olunacak ekilde yerine getirebilen insan demektir. nsann amac zerinde durmak, bize, iyi bir insann ne olduunu veya ne olmas gerektiini anlatr. Bu da insann gerek karakteristik eylemlerinin ne olduunu kefetmeye baldr. Ancak bu durumda bile biz, birey anlamnda insan iin iyi olan eyin ne olduu cevabna yaklam olamayz. nk insann en stn ilevlerini yerine getirmesi ile en yksek iyi birbirinde ayr eylerdir. nceki, insan pratiklerdir, sonraki ise varln en stn iyisidir. Biri eylemseldir, teki ise ontolojiktir. Sonlu ile sonsuz iin iyi olann fark da buradan ve amacn farkl olmasndan ileri gelir. Bu durumda, mutluluk gerekten de insan iin en yksek iyi ise, insann ilevlerini yetkin olarak yapmas mantksal bir gereklilik olarak kalmaz. yi yaamak ile iyi yapmak bir noktada bir birinden ayrlyor gibi grnmektedir. Bir insann iyi yapmas, kendisine atfedilen amacn etkinliklerini kendisine hayran olunacak performansta yerine getirmesi anlamndadr.145 yi yaamak ise her zaman performansa bal deildir. Nitekim, Aristo'nun nazar mutluluk anlayndaki temaa ve Farabinin llerin ruhlarnn mutlu olmaya devam etmesi rneklerinde olduu gibi iyiyi yapmakszn, iyi yaamann (mutlu olmann) imkn dhilinde olduu anlalmaktadr. Bu durumda iyi yapmak, rnein en yksek iyi iin zorunlu unsur olmaktan kmaktadr. Bu sorunun zm, nazar erdem ile amel erdemin arasndaki ince farkta yatmaktadr. Yukarda verdiimiz iki rnekte hayatta, iyi yapmakszn, nazar erdemle iyi yaamann (mutlu olmann) mmkn olduu ortaya atlm oluyor. Amel erdemse iyi yaama amacnn arac deil, iyi yapmak iin var olan bir erdem aracdr. Bununla birlikte iyi yapmak ile iyi yaamann nihayette insann varolu amac altnda toplandn dnmek ikisi de en yksek iyi olan mutluluk amacna gtrme asndan sorunu zmede kolaylk salamaktadr. Nitekim Farabi, drt erdemi- nazar, fikr, ahlk ve sanatsal- tarif ettikten sonra unlar sylemektedir: te, nazar yetkinlik budur. Grld gibi, ehir insanlar ve milletlerin kendileriyle en yksek mutlulua ulatklar drt tr eyin
145

Kathleen V.Wilkes ; The Good Man, p.556

61

bilgisini ierir. Mamafih bundan sonra bu drt tr eyin nazar ilimler tarafndan verilen aklamalarna uygun olarak milletler ve ehirlerde bilfiil gerekletirilmeleri meselesi kalr.146 Ama ve ara ilikisinde bize yardmc olan g, fikr gtr. Fikr g tarafndan kefedilen eyler, yalnzca belli bir ama ve maksadn elde edilmesinde yararl olmalar bakmndan kefedilirler. Kefeden nce bu amac tespit ve tayin eder; daha sonra bu ama ve hedefini gerekletirecek aralar aratrr. Bu amaca ulamak iin en yararl olan eyi kefettiinde fikr kuvvet en yetkin biimini alr.147 Fikri gcnn en yetkin biiminin ad fikri erdemdir. Fikri erdem sahibine ama ve ara arasndaki kpry kurmay salayan bir erdemdir. Bu erdem insanln sahip olduu en nemli hazinelerden biridir. rnein, bir fikri erdem olan brokratik rasyonalite, aslnda amalarla aralar ekonomik ve etkili bir ekilde eletirme rasyonalitesidir.148 Bu nedenle ynetimlerin kaynaklarn sz konusu amalara olabildiince verimli bir ekilde yneltmek, yneticilerin temel sorumluluudur. Tpk bunun gibi mutluluk amac da kiinin temel sorumluluudur. Bu amaca eritiren btn aralar, insanlk tecrbesinin btn mktesebatnn insanlara sunulmas ve insanlarn onu kolay elde edebilmesi, insan onurunu tamann getirdii doal bir haktr. Hibir gcn bir insan bu haktan yoksun brakmas ahlk deildir. Farabi baka bir amaca ara olan iyiler ile kendilerinden dolay tercih edilen iyiler arasnda ayrm yapmakta ve kendinden iyi olan iyilerin daha makbul, daha yetkin ve en byk iyilik olduunu iddia etmektedir.149 Farabi bazen kavramn kullanarak kendinden iyilerin de bir baka ey iin ara olmak iin kullanlabileceinden sz etmektedir. Buna rnek olarak; bakanlk (riyase) ve bilgiyi (ilim) vermektedir. nk biz onlar bazen baka bir eye ulamamza bir ara olarak deil, bizzat kendilerinden dolay tercih ederiz.150 Farabi' ye gre mutluluk ise sadece kendinden dolay tercih edilen bir iyidir. Bundan dolay da mutluluk iyi eylerin en by ve en yetkinidir. Bu nedenle gerek ama mutluluktur.151 nk byle olan mutluluk kendi kendine yeterli

146 147

Frb; Tahsl, s.147; T: s.34 Frb; Tahsl, s.150; T: s.70 148 MacIntyre; Erdem Peinde, s.49 149 Frb; Tenbih, s.48; T: s.26 150 Frb; Tenbih, s.48; T: s.27 151 Frb; Tenbih, s.48; T: s.27

62

olan bir eydir.152 Bundan u sonu kar ki, kendinden dolay tercih edilen bir ama sahibi olmak, kiiyi kendi kendine yeterli yapmay salar. Amalar ve aralar arasndaki denge (l) problemine de deinmemizde fayda vardr. Amalar ve aralar problemi, ikisinin arasnda var olan ilikinin dengede tutulamamasndan kaynaklanmaktadr. Aralardan duyulan zevk ( derhal zevk verenler), gelecekte amalardan duyulacak zevke hemen hemen her zaman baskn gelmektedir. Amalardan alnacak gelecekteki zevki beklemek yerine aralardan derhal elde edilecek zevk tercih edilmektedir. ada dnyada insanlarn zihinleri aralarla o kadar ok megul olmaktadr ki, amalarn arada unutulup gitmesi, gnmzn mutlulukla ilgili temel sorunu haline gelmektedir. Sz konusu bu sorun, aralarn amalardan bamsz bir hale gelmesi ve aralarn amacn roln gasp etmeleri olarak zetlenebilir. Bu sorun ada toplumun en derin yaralarndan biridir. ada hayatn en belirgin psikolojik zelliklerinden biri, belli amalara gtren aralardan baka bir ey olmayan etkinliklerin git gide kendi bana bir ama haline gelmeleri; kendi bana ama olan eylerin ise gerek olmayan, silik bir anlam kazanmalardr 153 eklindeki tespite katlmamak mmkn deildir. Son olarak bu konuyla ilgili bir baka sorun da amalarn zerinde aralardan bamsz ve ar bir ekilde durmak, amalar ve aralar arasndaki dengeyi aralar aleyhine evirir. Amalara aralardan bamsz olarak yaplan ar vurgu, amalarn soyut, gerek d bir anlam kazanmalarna ve bylece bo hayallerden teye gitmemelerine neden olur. Amalara yaplan bu ar vurgu bazen, hayattan kopmu suf, sadece amalarna kapanm mutaassp dindar, gtrebilir. ideolojisini hayatn tek amac yapan ideologlarda olduu gibi amalar, her trl aralar meru klar tehlikesine kadar

1.3. Yetkinlik ve Eksiklik Yetkinlik, nitelik bakmndan, kendisinin zerinde bir niteliin dnlmemesi, kendisini aan bir derecenin kavranmamas durumu olarak zetlenebilir. Yetkinliin mutlulukla olan ilikisi, insan yetkinliinin, kendi doas ya da znde olan tm

152 153

Frb; Tenbih, s.48; T: s.27 Fromm; Erdem ve Mutluluk, s.225

63

potansiyel glerin en yksek lde gerekletirmesine dayanmaktadr. Farabinin mutluluun unsuru olarak yetkinlik aray ile ilgili grleri El-Medinetl Fadla adl eserinde gz doldurmaktadr. Farabinin grleri iin ilkeler aray, yetkinlii yakalamak iindir. Farabi grlerin zamanla deitiini bilmektedir. Ancak nazariyattan karlabilecek ilkelerin deimezlii hususunu dayanak noktas yapan Farabi, bu eserinde erdemli ehir projesini, yetkin bir ehrin nasl olmas gerektii konusunda insanlara rnek olmas asndan uzun uzadya anlatr. Farabi, varlk ve retim ilkeleri araclyla ahlk bir ama olan yetkinliin insanlarda olduu gibi ehirde de salanabileceini ummaktadr. Bu nedenle eserine yetkinliin tam temsili olan Tanrdan balamay uygun grr. Yetkinlik srasna gre konular amakta, her iledii konunun yetkinlik zelliklerini aa karmaya almaktadr. Nihayetinde yetkin toplumlar ve yetkin olmayan toplumlar ile tanm ve tasvirini srdrmektedir. Ancak Farabi hi bir eserinde mutluluu siyas mutlulukla snrlamaz. Es-Siyasetl Medeniyyede insanlarn mutluluunu sadece siyasetin belirlediine daha ok gnderme yapar. Burada saadet derken de oul kullanr. nsanlarn mutluluklar, (saadat) bu yzden, belki de diyoruz, en yce mutluluktan bahsetmiyordur. Bu satrlarnda, siyas faaliyet dnda beer faaliyetlerin de insan mutluluunu yaratabileceini ima edecek tarzda bir ifade rahatl grebiliyoruz.154 Farabinin yetkinlik aray yetkin birey, yetkin toplum, yetkin bakan gibi neticede insan ruhunun yetkinliine, yetkin yneticiye doru ynelirken, Batda Aristonun Politika adl eserinden etkilenilerek balatlan yetkinlik araynn, anayasal yetkinlii yakalama hedefine doru yneli gsterdii gerei gzlemlenebilir. Bu farkl iki yneli, Bat ile Dou arasndaki toplumsal ve politik mutluluk aray da farkl iki yne sevk etmi diye dnyoruz. Douda yetkin bakan anlay mutluluk iin gerekli unsur saylrken, Batda daha ziyade yetkin kabul edilen anayasalar ete kemie brndrmeye aday olduunu iddia eden lider arayna srklemi gzkmektedir. Baka bir deyile, genel bir deerlendirme yapacak olursak, Dou yetkin (kmil) insan merkezli iken, Bat siyas/ ahlk buyruk ve dolaysyla buyruu elinde tutan g merkezli olmutur diyebiliriz.

154

Charles E. Butterworth; slm Felsefesinde Siyasi Dncenin Geliimi ( ev.: Selahattin Ayaz ),Pnar Yaynlar , stanbul 1999 , s.87

64

Mutluluk kavramn bir aaca benzetirsek, aacn kendisi mutluluk, dallarndan biri de yetkinliktir eklinde dnebiliriz. Yetkinlik kavramn mutluluk kavramnn ieriinde doru yere oturtabilmemiz iin yetkinlikten ne anladmz aklamak zorundayz. Yetkiliin tanmn yapmadan nce klsik dncede mutluluk ve iyi olmak, mutluluk ve yetkinlik bir arada olan kavramlar olduunu belirtmeliyiz. Modern zamanlarda, bu kavramlar bir birinden ayrld. Gnmz insan iin bu kavramlarn bir arada verilmesinin, zihin kartrmaktan baka bir ie yaramad dncesi hkim duruma geldi. Oysaki iyi olmak ve yetkin olmak mutluluu kazanmann gerekli olan unsurlardr. Klsik dnem insan iin yetkinlik kavram mutluluk anlaylarnn ortak paydasyd. nsanlar yetkinlii l alarak, mutluluklarnn ortak bir noktada buluabileceine inanyorlard. Zira yetkinlik, iyi, gzel ve fayda kavramlarn birarada gzeten ahlk, estetik ve entelektel deerlere sahip yaama sanatnn beraberinde getirdii ltler araclyla herkesin mutluluk konusunda ortak bir zeminde biraraya gelme imkn demekti. Ancak ilevlerin en mkemmel ekilde yerine getirilmesi anlamna gelen yetkinlik kavram, modern zamanlarda, yerini, 18. yy.da haz kavramna brakt. Bylece modern zaman insanlarnda, modernlik ncesi yetkinlii deerlendirmek iin kullanlan d ltlerin yerini sadece duygulara dayal i ltler ald. Bu durumda mutlu insanlarda sadece kendinden honut kiilik deil, ayn zamanda bir ey ile/den haz almak iin zorunlu bir biimde bir eylere sahip olma ihtiyac zihniyet haline geldi. Felsefe ncesi dnemde mutluluk baar anlamna geliyordu. Antik ve orta ada mutluluk; insann yetkin koullar veya kendisinin sahip olabilecei erdem ve en yksek iyi anlamndayd. Modern zamanlarda ise mutluluk hazza indirgendi. Bugn mutluluk kavram, iyi ve yetkinlik gibi kavramlarla birlikte kullanlmaz oldu. Modern mutluluk teorilerinde yetkinliin kullanld yerlerde ise hazzn en iyi ekilde alnabilmesi iin kullanlan bir kavram oldu.155 Modernlik ncesi insan iin rnein ev kavram; ilevlerini her adan en iyi ekilde yerine getirebilen, kutsall eikten itibaren balayan, insann mutluluu iin en elverili yetkin, yar ruhani bir mekan gzyle deerlendiriliyordu. Modern zamanlarda ise ev kavram zorunluluktan sahip olunacak barnma mekn, mutfak, banyo ve yatak odasndan oluan ii anlam bakmndan
155

Tatarkewcz; Analysis of Happiness, p.33-36

65

boaltlm ve kiinin koullar el veriyorsa grkemli yaplm konaklama ve haz verecek kat bir mekn olarak anlamlandrlyor. Mutluluk anlay, birey ve toplum hayatn zihniyet anlamnda etkilemektedir. Yetkinlii darda brakan bir mutluluk anlay btnsel hayatta paralanmaya yol amaktadr. Bu nedenle olsa gerek ki Farabi, yetkinlii mutluluktan ayrlmaz bir unsur olarak deerlendirmemitir. Farabi' ye gre yetkinlik, tamlk ve olgunluktur. Olmas gerekenin en iyisi olmaktr. Yetkinlik kavram, gzellik kavramyla da ilikili olduu iin Farabi mutluluu yer yer gzellik (cemal)156 kavramyla da ifade etmitir. Ayrca Farabi Her varlktaki gzellik, letafet ve mutluluk, o varln, en stn varlk derecesine ve niha yetkinliine ulamasyla olur. der.157 Zihin bize yetkinlik ve bilgiyi kullanmak iin verilmitir. Zihin, allagelen (el-m'utd) grlerin ihtilaf halinde bulunduu konuda, doru hkm bulma gc ve tashih etme kabiliyetidir. Bu ise, doru gr ortaya karmada yetkinlik (el-cevde)tir. O halde bu da, bir eit amel hikmettir. 158 Farabi'nin en byk hikmet (el-hikmetl-uzma)159 diye de nitelendirdii bu bilgi tr mutluluk sanat veya mutluluk bilimi iin kullanlan bir bilgidir. Farabi'ye gre: ilimler iinde en stn olan ve en fazla hkmetme hakkna sahip olan, bu ilimdir. Geri kalan hkim ilimler, bu ilmin hizmetkrlardr; nk bu ilimler, sadece o ilmi taklit ederler ve o ilmin amacnn gereklemesi iin kullanlrlar. Bu ama ise en yksek mutluluk ve insann elde edebilecei en yksek yetkinliktir. 160 Bundan dolay da hakik filozof tam yetkin kiidir. Hakik anlamda tam, yetkin filozof, hem nazar ilimlere sahip olan, hem de onlar btn insanlarn yarar ile ilgili olarak bu insanlarn imknlar lsnde kullanma gcne sahip olan kiidir. 161 Yetkinlik kavram da iyi ile ilgili bir kavramdr. rnein hedonistler tek iyinin haz olduunu dnrler. Bu nedenle hedonistler iin yetkinlik; kii iin iyi olan olabildiince arzularn yerine getirmesidir. Yetkincilii savunanlarn iddias ise tersidir. nsanlarn hazlar veya arzulardan bamsz ve kendiliinden iyi olan ileri vardr. Bylece yetkincilere gre bilgi, baar, derin kiisel ilikiler gibi kendiliinden iyiler
156 157

Frb; Siyse, s.46; T: s.14 Frb; Siyse, s.46; T: s.14 158 Frb; Fusul, s.58; T: s.46 159 Frb; Tahsl, s.182; T: s.89 160 Frb; Tahsl, s.182; T: s.89 161 Frb; Tahsl, s.182; T: s.90

66

vardr ki, kii bunlardan ne kadar haz alacan ve hayatna ne kadar ac getireceini hi hesaba katmaz. Mutluluk sistemlerinde yetkinlik kavramna yer veren filozoflar, erdemi kendiliinden iyi; ahlk eksiklii, erdemsizlii ise kendiliinden kt olarak deerlendirirler. Yardmseverlik, cesaret vb. hayat daha iyi yapar. Ktlk ve kt eyler hayat daha kt yapar. Bu durumda hayat daha iyi yapan eyler yetkinliklerdir demek yanl olmasa gerek. nsan, sahip olduu iyileri ve hazlar bir denge ierisinde mutluluk kavram altnda kendinde dzenleyebiliyorsa; ortaya kan sonu yetkinlik olur. terbiye etmeyi ve onlar bask altnda tutmay gerektirir. Yetkin insan, ll insandr. nsanda yetkinlik ancak kendi iini en iyi ekilde yapt zaman elde edilir. Yzn ve biimlerin simetrisi gibi bedensel yetkinlikler Tanr vergisidir. nsann bedensel yetkinlii birtakm fiziksel ihtiyalarn elde edilmesi gerektii bilinciyle balar. nsann ruh yetkinlii ise neyin iyi veya kt olduu, insan fonksiyonlarn ne olduu, ilikilerini en iyi ekilde nasl gelitirecei, toplum yesi olarak topluma kar sorumluluklarnn neler olduu bilincinin gelimesiyle balar.
163 162

Yetkinlik kavram

insann ierisinde kabaran duygular, arzular, itahlar belirli bir g dengesine gre

nsan, doduktan sonra yava yava elde etmeye balad bu bilinler sayesinde yetkinlikler kazanma imkn elde eder. nsann bilincinde olduu her ey, onun yol gstericisidir. nsann bilinci, insana yetkinlii reten ilk retmenidir. Mutluluk gelimenin, bymenin yetkinliin kant ve meyvesidir. Kendi iini en iyi ekilde yapmamak; kendisine ve bakalarna saygsz olmak demektir. Saygl olmay bilmeyen hi kimse kendi iini en iyi ekilde yapmay da bilemez. Para, g, salk her zaman kendi iini en iyi ekilde yapmann iaretleri deildir. nsan, potansiyel olarak yetkin bir organizasyona (bedene) sahip olarak doar; ancak bu potansiyel yetkin organizasyonu aktif duruma getirmek ncelikle bilin, aba, ama, sabr ve yetkinlik gibi ruhsal glere sahip olmay gerektirir. Mutluluun yetkinci boyutu dorudan ne hayatn baarlar ne de hayatn refahyla ilgilidir. Buradaki yetkinlik daha ziyade ahlk (iyiye sahip olmak sanat) ierecek ekilde iyi olarak nitelenen iyi hayat kavramyla ilgilidir. Buradaki iyi hayat,

162 163

Tatarkewcz; Analysis of Happiness, p.335 Horace Fletcher, Happiness, Frederick A.Stokes Company, New York 1910, p.38

67

nicelikler gz nne alnmakszn eksiklikten uzak olmaktan dolay hem gpta edilecek, vnlecek hem de bunlardan dolay takdir edilecek bir hayattr.164 Yetkinlik kavramnn klsik formln Farabi' den nce Aristo Nikomakhosa Ethik kitabnda vermitir. Aristoya gre yaayan her canl yaamas iin kendi znde var olan bir takm amalarla donatlmtr. nsan sosyal ve rasyonel bir canldr. Bu yzden insann iki temel amac vardr: sosyal/politik amalar ve rasyonel amalar. Aristoya gre insanlar bu amalarn gerekletirmeli ve aktif bir biimde hem ahlk ve hem de entelektel erdemleri kullanmaldrlar.165 Farabi de sosyo politik amalar ne karak ehir ve bir anlamda ehirleme kavramn ne srmektedir. Zira En stn ve en byk yetkinlie ilkin, ancak ehirde ulalabilir, ehirden daha eksik olan bir toplulukta ulalamaz166 Nitekim Aristoda ehirle ilgili olarak biz bir ehirden (veya devletten)sz ettiimiz zaman, olabilecek en iyi yaama ulamay kendilerine ama alan benzer kiilerin bir topluluunu anlyoruz. En iyi olan mutluluktur; bu da, btn iyi niteliklerin uygulanmas ve olabilecek en geni lde gerekletirilmesi demektir. Yaam yle bir eydir ki, bazlar mutluluktan (iyi) bir pay alr. Bazlar da kk bir pay alr ya da hi pay almaz. yleyse ayr ayr trde ehirler ve eitli anayasalar olmasnn bir nedeni besbelli budur. Ayr ayr insan gruplar mutluluklarn ayr ayr yollar ve ayr ayr aralarla ararlar; onun iin, yaamlarnn ya da anayasalarnn ayr ayr olmasnda alacak bir yan yoktur 167 demektir. Bunun anlam, insan, en azndan gerekletirdii zaman, hayatn iyi yapacak birok deere sahiptir demektir. yi hayat, hazdan ve arzuya dayal tatminden daha nemlidir. yi bir hayata sahip olmak isteyen bir insan nemli insan potansiyellerini gerekletirmek zorundadr. Yetkin kii ak ve yaygn bir ekilde iyi hayat oluturan unsurlarn ne olduuna dair sezgilerde bulunur. Bylece iyi bir aileye sahip olmak, sanatsal yaratc olmak, bilgiyi elde etmek, profesyonel baarya sahip olmak, gerek dostlara sahip olmak vb. doal olarak insan hayatnn deerine katkda bulunan yetkinliklerdir. Bu nedenle, Aristo, iyi bir hayata sahip olmak nedeniyle dostluu mutluluun bir unsuru olarak kabul eder. yi bir hayata sahip olmak iin btn bu
164 165

Haybron ; Two Philosophical Problems , p.211 Peter Sandoe ; Quality of Life Three Competing Views , Ethical Theary and Moral Pratice, Vol.2, 1999, p.14 166 Frb; Medine, s.117; T: s.70 167 Aristoteles ; Politika, s.209

68

unsurlarda baarl olmak zorunlu deildir. Ancak hayatn bu boyutlarndan birinde olan eksiklik hayat yetkin olmayan bir hayat yapar. Tanr, insan hayata hazrlamak iin birok yetilerle donatmtr. Sz konusu bu yetileri gelitirmek, zenginletirmek hayata hazrlkl olmak iin gereklidir. Bu yetilerin gelitirilmesi sonucu ortaya kan yetkinlik kiiyi iyi yapar. Kiilikte iyinin yer etmesi karakterin iyi olmas anlamna gelir. Bu durumda iyi bir karakterle yaanan hayat iyi, kt bir karakterle yaanan hayat ise kt hayat olarak nitelendirilir. Bu nedenle imdi iyi hayat ve kt hayat kavramlar zerinde durmakta fayda vardr. Farabi' ye gre, yetkinlik, bir sretir; sz konusu bu sre, insann doumuyla balar, Mutlak Yetkine kadar uzanr. Sonuta yetkinlik lk Nedene dayanmaktadr. lk Olann tz yle tzdr ki var olan btn eyler, kendisinden tatklarnda hiyerarik bir sra iinde varla gelirler ve her var olan, varlktan ayrlan pay ve lk Olana yaknlk derecesine gre meydana gelir. Bu sra, varlk bakmndan en yetkin olandan balar, onun arkasndan kendisinden biraz daha az yetkin olan ey gelir, onu gittike daha eksik/yetkin olmayanlar takip eder.168 Farabi' ye gre varln eksiklii ve yetkinlii de zihinsel durumumuzu etkilemektedir. Varln yetkinlik ve eksiklii zihnmizdeki dnlrleri ekillendirmektedir. Varl eksiksiz olan her ey, dnld ve bilindiinde, zihinlerimizde meydana gelen ve bu eyin varlna tekabl eden dnme srecinin sonucu, onun zihnmizin dndaki varlna uygun olacaktr. Eer o eyin varl eksikse, onun ruhlarmzdaki dnlrleri de eksik olacaktr. Bylece hareket, zaman, sonluluk, yoksunluk gibi varlklarn her birinin ruhlarmzdaki dnlr, bunlarn her birinin varlk bakmndan eksik eyler olmalarndan tr eksik bir dnlr olacaktr. Say, gen, drtgen vb. varlk bakmndan daha yetkin eyler olduklarndan tr, onlarn dnlrleri da ruhlarmzda daha yetkindir. 169 Buna gre en yetkin olan Tanr, mutlak gzellik, mutluluk gibi varlk ve kavramlarn da ruhlarmzda en yetkin bir ekilde dnlr olmas gerekir. Ancak Farabi'ye gre tecrbeler bunun tersini gstermektedir. lk Yetkinliin ruhumuzda yetkin bir ekilde dnlr olmadnn nedenini: insann madde ve yoklukla karm olmasndan dolay akl gcnn zayfl sonucu, bizim Onu idrak etmemiz g ve tasavvur
168 169

Frb; Medine, s.55; T: s.15 Frb; Medine, s.49; T: s.10

69

etmemiz zordur. Biz onu, olduu gibi dnemeyecek kadar zayfz. nk onun ar yetkinlii bizi artr ve onu tam olarak tasavvur etmemize engel olur.170 Evrende, insann en nemli deer olarak grebilecei ve kendisini gl yapabilecek tek maddi ey doru arzulardr. Baka bir deyile doru motivasyonlardr. Her eyin ahlk deeri bu arzular araclyla insann gl ya da zayf olma derecesiyle kyaslanr. deal yetkinlik insan gszletirecek, insan doasndan gelen her trl itkiyi yenebilmek ve bu itkilerin nazar akla boyun emesini salamaktr. yetkinlie giden ilk adm insan gl yapacak olan doru Bu nedenle motivasyonu

yakalayabilmektir. Doru motivasyon; dnebilen veya enerjiye evrilebilen ahlk enerjidir. Biz moral enerji kavramnn ne olduunu veya ahlk gcn ne olduunu gsterebilirsek, bunlarn yetkinlie nasl dntn de daha kolay gsterebileceiz. Biz sevginin doru bir arzuya veya Aristo' nun deyimiyle akln bir arzuya dntnde aile, dostluk, sosyal ilikiler, kaliteli marka gibi yetkin organizasyonlar meydana getirdiini rahatlkla gzlemleyebiliriz. Yetkinliin trevi sevginin doru bir arzuya dnmedii zamanlarda, toplumun nasl zldn ve i gcnn nasl verimsizletiini de rahatlkla grebiliriz. Mutluluun sorun yapld yerde tm boyutlaryla sevginin deilmesi gerekir. Mutluluk sevgidir. nsan herkesi tek tek sevmez. Gene de insan olarak kimseden tiksinmemek gerekir. Tm abalarna karn insan bir tek kiiyi bile mutlu klamayabilir; ama hi kimseyi bile bile mutsuz etmeye ynelmemelidir.171 Daha nce de ifade edildii gibi duygulanlarnn davurumla ilgili organlarnn fonksiyonuna baldr. Ancak bir adm daha ileri gitmek ve tecrbe edilen tatminlerin dereceleri ile aktivitelerin yetkinliklerini kyaslamak mmkndr. Bylece yetkinlik davrann objektif bir normu olur ve iyilik ilkesini ina eder. Mutluluk ve yetkinlik, iyilik kavramnn iki yarm kresini oluturur ve mutluluk hem dorudan (en ok arzu edilen iyi olmasndan dolay) hem de beden araclyla gelir.172 Fizik ve duygusal haz ve tatminler bedensel organlarn veya organizmann salkl olmasna baldr. Baka bir deyile bedensel organlarn yetkinliine baldr. Ayn zamanda yetkinlie doru ilerlemek aktivitenin en st basamana kmay gerektirir.

170 171

Frb; Medine, s.49; T: s.10 Nermi Uygur; Yaama Felsefesi, Yap Kredi Yaynlar, stanbul 2001, s.140142 172 Walter G. Everett; The Concept of the Good , The Philosophical Review, Vol.7, Sep.1898, p.510

70

Amip gibi canllar dnyasnn en dk formunda bulunan hayvanlar, ok basit fonksiyonlara sahiptiler. Beslenme ve sindirim gibi fonksiyonlar onlarn yaamasna yetmektedir. Ayrca duygu gibi fonksiyonlara ihtiya hissetmezler. Hayvanlar dnyasnn basamaklarndan ste doru ktmzda farkllklarn

oaldn, bir birinden farkl fonksiyonlarn devreye girdiini, farkl beslenmelerin, gelimi duygu ve sinir sistemlerinin ve daha byk evre seimlerinin olduunu gzlemleyebiliriz. nsan ise sz konusu bu eitli seeneklere en ok sahip olan bir canldr. Bu seim eitlilii insann fikir yetkinliine sahip olabilmesinde nemli rol oynar. Gelimi sinir sistemleri sayesinde insanlar farkl evrelere uyum salayarak ve dk derecedeki hayvanlar zerinde stnlk salar ve onlardan faydalanabilirler. nsanlar, sadece evrelerine uyum salamakla kalmaz ayn zamanda evrelerini ihtiya duyduklar biimde ina edebilirler. Hayatn yetkinlii farkl kapasiteler, kompleks fonksiyonlar, refah veya acnn bymesine baldr. Fiziksel haz ve fiziksel ac ekme kapasitesi asndan insan nitelik bakmndan hayvanlar krallnn zirvesindedir. Sz konusu bu kralln da fikir yetkinliine borludur. Yetkinlik kavram ayn zamanda baz glere doutan sahip olmay, erdeme doutan yatkn olmay ve bu glerin gelitirilmesi ve bu fonksiyonlarn uygulanmasn gerektirir. Burada Aristo' nun da her varln kendisine gre fonksiyonlar vardr tespiti yetkinlik bakmndan nemlidir. Ona gre insan ayrt eden ii, fonksiyonu ve onu ayrt eden yetkinlii onun rasyonel doasna dayanmaldr. Eer insann ii, ruhun akla uygun ya da akldan yoksun olmayan etkinlii ise, bilirli bir iin ve ite yetkin olann iinin ayn olduunu sylyorsak, buna o iteki erdemde stn olmay eklemek gerekir. nk gitarcnn ii gitar almak, erdemli gitarcnn ise iyi gitar almaktr. Eer bu byle ise (ayrca insann iinin belli bir yaam olduunu, bu yaamn da ruhun akla uygun etkinlii ve byle eylemler olduunu) erdemli insana yakan, bunlar iyi ve gzel biimde yapmaktr. Her ey, kendine zg erdeme gre iyi yaplrsa, iyinin gerekletirilirmi olduunu sylyoruz. tarzn kazanmaya almaktadr.
174 173

Demek ki insann ii yetkin bir yaam

173 174

Walter G. Everett; The Concept of the Good , p.511 Aristoteles ; Nikomakhos, s.11

71

Farabi' ye gre insanlar yetkinlik konusunda da eit deildirler. Kimisi insan yetkinlie doutan yeteneklidir. Kimisi de insan fonksiyonlara ve insan yetkinlie doutan sahip olmayan insanlktan nasibini alamam vahilerdir. Herhangi bir zamanda, btn erdemlere, doutan (bit-tab), tamamen mtemayil (ve hazr) olan bir insan mevcut olur ve bu erdemler, onda det haline gelirse, bu insann erdemi, ou insanlarda mevcut olan erdemden daha stn olur. Hatta o kii, hemen hemen, beer erdemlerin tesine, insandan daha stn bir snfa ykselir. Eskiler, bu kiiye ilh (insan) adn veriyorlar. Bununla beraber, bu kiinin tam zdd durumda olan insan, yani btn kt eylemlere mtemayil olan ve kendisinde bu ktlklerin durumlar det halinde yerleen insan, hemen, beer ktlklerden daha kt olan bir duruma karyorlard. Ktlnn arlndan dolay, bu kiinin, eskiler arasnda hibir ad yoktu. Bununla beraber, bazen onlar, bu kiiyi vahi hayvan vb. adla adlandrrlard. 175 Ancak bu iki ar ucun gzlem sonucu, nadir olduu bilinen bir gerektir. Bu iki ar u, insanlar arasnda nadir bulunur. Birincisi; onlarn grlerine gre, derecesi, ehirlere hizmet eden bir devlet adamndan daha yksek olurdu; hatta onun, gerek sultan olarak, btn ehirleri ynetmesi gerekirdi. kincisine gelince; eer onun mevcut olmas vuku bulsayd, asla ne herhangi bir ehri ynetirdi, ne de ona hizmet ederdi; bilakis, btn ehirlerden karlrd.176 Gelimi yasalara sahip devletlerin gelimi aktiviteler zincirine, yetkinlemi duygularn tatmini elik eder. Bu tr yasalar, fiziksel dzeni destekledikleri gibi ruhlarda olan iyileri de destekler. Ak zihinli insanlar iin birok tatmin ve deiik kaynaklar vardr. Bir insann yetkinlii ve mutluluu iin Farabi' ye gre drt temel yetinin, yetkinlik derecesinde ehirde uygulanmas ve ehir halknn erdemlere gre yaamas zorunludur. Bu yetkin bir devlet bilinci tamann zorunlu kouludur. Son olarak Farabinin ilk yetkinlik ve son yetkinlik ayrmna deineceiz. Farabi' ye gre ilk yetkinlik, insann, erdemle ilgili eylemleri yapmakszn, sadece erdem sahibi olmas deil, bilakis btn erdemlerin gerektirdii eylemleri yapmasdr.177 Son yetkinlik ise, tpk gzel yazma sanatnda olduu gibi, ktibin yazsnn gzellii, doktorun hastay iyiletirmesi gibi, yetkinlik, insann eylemlerini meydana getiren melekelere sahip olmas deil, bizzat o eylemleri yapmasdr. Bu yetkinlik, bizim iin
175 176

Frb; Fusul, s.33; T: s.33 Frb; Fusul, s.33; T: s.33 177 Frb; Fusul, s.46; T: s.39

72

son mutluluu, yani mutlak iyi olan son yetkinlii meydana getirir.178 Mutluluk sanat da ilk yetkinlikten balayp son yetkinlii kazanabilme sanatdr.

1.4. yilik ve Ktlk Bu balktan ama, tek bana iyilik ve ktlk kavramlarn analiz etmek deildir. Daha ok bu iki kavramn hayat nitelendirdii ve bunun mutlulukla ne kadar ilintili olduunu gstermektir. Nasl ki mutlu olmak iin insan, sahip olduu yetilerini eitimden geirip onlar yetkinletirme ihtiyac hissediyorsa, ayn ekilde insan, iyilik ve ktlk kavramlarn da soyut bir biimde brakmamak ve bunlarn kendi hayatndaki etkilerini izlemek zorundadr. Tpk yetiler gibi insan, eylemlerini yetkinletirmeli, onlar iyi diye nitelendirilen kategoriye ykseltmeli, ayn ekilde kt kategorisinden uzak tutmaya almaldr. nsan bunu yapmaya alrken, iyi ve ktnn hayatmz ynlendiren, ekillendiren iki nemli unsur olduu bilincini tamaldr. Hayat, mutluluun nemli unsuru olan iyi kavramna gre nitelik kazanr. Bu nedenle hayatn bandaki iyi nitelendirmesi mutluluk asndan nemlidir. Bu durumda nmzde nemli kavram vardr: yilik, ktlk ve hayat. nce hayat kavram, daha sonra, hayat anlaml klan iyilik kavram ve son olarak iyinin yokluu ya da eksiklii anlamnda ktlk kavramlar zerinde duracaz. Hayat kavramna gemeden nce Grek sonra da Farabi dncesinde iyi olmak ve mutlu olmak arasndaki ilikiye gz atmamz gerekir. ncelikle unu bilmeliyiz: Grek ahlk dncesi ile daha sonra oluan bat ahlk dnceleri birbirinden olduka farkl grnmektedir.
179

Bu klsik Yunan filozoflarnn ahlktan anladklaryla, bugnk

dnrlerin ahlktan anladklarnn birbirinden tamamen farkl olduu anlamna gelmez. Ancak ierik ynnden nceliklerinin farkl olduunu belirtir. rnein antik filozoflar kiiyi veya karakteri temel alrken, ada dnrler eylem biimlerini esas almaktadrlar. Antik filozoflar iin kiinin karakteri, haliyle karakteri oluturan ama, yetkinlik ve iyilik kavramlar nemli iken; ada dnrler iin tartmann odanda eylemin biimi nemlidir. Nicholas D. Smith bu konuyla ilgili u nemli tespitte bulunmaktadr: Bizim ahlk daarcmz, eitli erdemlere referans olmay iermeye devam etmesine ramen,
178 179

Frb; Fusul, s.46; T: s.39 Nicholes D. Smith ; Some Thoughts About The Origins of Grek Ethics , The Journal of Ethics Vol.5, 2001, p.3

73

genellikle ada ahlk dnce (ayn ekilde filozof ve filozof olmayanlar arasnda) eylemle ilgili deer yarglarn (veya eylem tiplerini ) birincil veya temel; bireylerin deer yarglarn veya ahlk karekterlerini ise ikincil ve trevsel olarak dikkate alyorlar. Tam tersine Yunan filozoflar, bir insann eylemini iyi ya da kt yapan eyin ne olduundan ziyade, insan iyi ya da yetkin yapan eyin ne olduunu kavramaya alyorlard ve onlar, ncekilerin deer yarglarn sonrakilerden ald grne eilimliydiler.
180

Mutluluun ne olduunu cevaplamak iin Aristo'cu ve Platon'cu i ve ilev kavramn kullanmak sanrm yerinde olacaktr. Onlar aslnda bir insana, ne tr hayatn en fazla doyum vereceini sormakta, ama bu soruyu yantlayabilmek iin, insann ayrt edici ilevinin ne olduunu sormay gerekli grmektedirler. Soru, sanatlardan dn alnmakta ve onlarla ilgili olarak kolay bir yant kabul etmektedir.181 Sanat deyince yalnzca tp, mhendislik, ressamlk gibi meslekleri anlamamak gerekir; yaamak da bal bana bir sanattr. Gerekte insann uramas gereken en nemli, ayn zamanda en g ve en karmak sanattr. Bu sanatn objesi, u ya da bu gibi zel bir i deil, yaama ii, yalnzca bir imkn olarak var olan bir eyi gelitirme srecidir. Yaama sanatnda, insan hem sanatdr, hem de sanatn objesidir; hem heykeltratr, hem mermerdir, hem doktordur hem hastadr. Bir flt sanatsnn ilevi flt almak ya da bir baltann ilevi kesmektir. Ayn ekilde insann ilevi, Farabinin deyimiyle insan insan yapan akln gerektirdii gibi davranmak, Aristo'nun deyimiyle akla uygun etkinliktir. yi olmak veya iyi hayat, yani mutluluk erdeme gre etkinliktir 182 nsan iin iyinin sahip olmas gereken iki ayrt edici zellii vardr. yi, her zaman kendisi iin seilen, asla baka herhangi bir ey iin ara olmayan niha bir ey olmaldr. Ve iyi, kendi kendisine yeten, hayat kendisiyle seilmeye deer klan bir ey olmaldr. Bu iki iaret iyi durumda olmann iaretleridir.183 Mutluluk, iyilii tercih etmek, ktlkten kanmak demektir. nsan ancak bu yolla iyi hayat sahibi olabilir. Bundan dolay Farabi' ye gre, Mutluluk, kendisi iin istenen, hibir zaman bir baka eyin elde edilmesi iin istenmeyen, iyiliktir. Onun tesinde insann elde edebilecei daha byk bir iyilik yoktur. Mutluluun elde edilmesinde yararl olan irad eylemler,
180 181

Nicholes D. Smith ; Some Thoughts, p.4 W.David Ross; Aristoteles, s.224 182 W.David Ross; Aristoteles, s.225 183 W.David Ross; Aristoteles, s.224

74

gzel eylemlerdir. Bu eylemlerin kendilerinden doduklar istidat ve melekeler de, erdemlerdir. Bunlar kendi zleri bakmndan deil, mutluluun kendisinden tr olan iyiliklerdir. Mutlulua engel olan eylemler ise, kt eyler, yani kt eylemlerdir. Bu eylemlerin kendilerinden doduu istidatlar ve melekeler ise eksiklikler, erdemsizlikler ve aalk niteliklerdir.184 Buna gre iyinin ls mutluluktur. Mutluluk veren eyler iyi, mutlulua engel olan eyler ktdr. Ancak insan iin iyi olan eyin ne olduunu bilmek insan psikolojisini bilmeyi gerektirir. ada insan, okuma ve yazmann renilmesi gereken bir sanat olduuna, meslek sahibi olmann byk bir aba gerektirdiine ama yaamann hibir zel renme abas gerektirmeyecek kadar basit bir i olduuna inanr grnmektedir. Herkes u ya da bu ekilde yaad iindir ki yaamak herkesin uzman olduu bir konu olarak grlr. Ne var ki, insann yaama sanatnn glklerini gzden karmas, bu sanatta adam akl ustalam olduundan dolay deildir. Gerek sevincin ve mutluluun bu derece az oluu, hi phesiz byle bir aklamay geersiz hale getirir. Ahlk, bir yaama sanat olduuna gre ahlkn hayatn dna km olmas ahlkn ahlkszldr.185 ada toplum, mutluluk, bireysellik ve kiisel fayda zerinde bu kadar durduu halde, insan hayatnn amacnn mutluluk deil, grevini yerine getirmek ya da baar kazanmak olduunu retmitir. yinin yerini para, saygnlk ve g kazanma istei alm, bu hem yaamn temel motivasyonlar hem de insan hayatnn amac olmutur. Kendi hayat ve yaama sanat dnda, her ey onun iin nemlidir. Varl kendisi iin deil, kendisinin dnda kalan her ey iindir. Ahlk, yaama sanatn baarl bir ekilde yrtme sanat ise, byle bir ahlkn en genel ilkeleri olan kendi varln korumak ve kendi varl karsnda olumlu tavr taknmak, iyi ve kty tanmaya baldr. Btn organizmalar kendi varlklarn korumak iin kendini koruma igdsne sahiptir. Bir organizmann ilk grevi yaamaktr. Yaamak statik deil, dinamik bir durumdur. Var olmak bir organizmann zel glerinin gelimesi demektir. Bu nedenle onlarn, kendileri iin iyi ve kt olan tanmalar igdseldir. Ksacas, iyi dediimiz ey, hayat karsnda olumlu tavr taknlmas ve insann glerinin gelimesidir. Erdem, insann kendi varlna kar gsterdii iyi
184 185

Frb; Medine, s.106; T: s.60 Fr. Paulhan; Ahlkn Ahlkszl (ev.:Mehmet Naci Ecer), Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul 1969, s.110-118

75

olmak isteinden kaynaklanan sorumluluktur. Kt dediimiz ey, insann glerinin zedelenmesi ve bozulmasdr; ktlk ise insann kendine kar sorumsuz bir tavr taknm olmasdr. 186 yi sfatn gnlk yaantmzda deer yarglar iinde ska kullanrz. yi bir yemek, iyi bir araba, iyi bir mzik, iyi bir hrsz, iyi bir eylem iyi bir insan deriz. Ayn ekilde kty de kt niyet ve hoa gitmeyen gibi anlamlarda kullanrz. Yalan sylemek ktdr, ahlk bir balamda kullanlr. Arasal anlamyla iyi olarak tanmlanan her ey, iyi olma ltn kendi iinde barndran baka bir eye uygun ve denk dt iin iyidir. Dolaysyla kendi bana iyi deildir.187 Ahlksal iyi ise, bir baka ey asndan ya da bir bakas iin bunlara uygun amac temsil etme anlamnda deil, kendisi bizatihi iyi olan niyettir.188 Kant iin bu kendinden iyi iyi niyettir. Aristo ve Farabi iinse kendinden iyi olan eyin ancak mutluluk olduunu daha nce sylemitik. Ancak Farabinin metinlerinden, kendinden iyi ve ara olan iyiler hakkndaki grlerini birlikte okuyalm: Bu husus spor yapma ve il ime gibi iyi eylerden bazlarnn baka bir amaca ara olduklarndan, bazlarnn da bizzat kendileri iin tercih edilmelerinden anlalmaktadr. Kendilerinden dolay tercih edilenlerin bakalarndan dolay tercih edilenlerden daha makbul ve daha yetkin olduu aka ortadadr.189 Yine bizzat kendilerinden dolay tercih edilenlerden bazlar, bazen, baka bir ey iin tercih edilebilir. Sz gelii bakanlk ve bilgi (ilim) byledir. nk biz onlar bazen baka bir eye ulamamza ara olduklarndan deil, bizzat kendilerinden dolay tercih ederiz. Bazen de zenginlik veya haz (lezze) elde etmeye, ya da bakanlk veya bilgi araclyla elde edilebilen baka herhangi bir eyi elde etmeye bir ara olarak tercih ederiz. Bazlar da, esas itibaryla, asla herhangi bir zamanda, herhangi bir eyden dolay deil, daima, (ebeden) bizzat kendilerinden dolay tercih edilir. Kendilerinden dolay tercih edilenler arasnda, esasen hibir zaman baka bir eyden dolay deil, daima kendilerinden dolay tercih edilenler, bazen, bakasndan dolay tercih edilenlerden daha makbul (en tercih edilen), en yetkin ve en byk iyiliktir. 190

186 187

Erich Fromm; Erdem ve Mutluluk, s.3031 Annemarie Pieper; Etie Giri (ev: Veysel Ataman; Gnl Sezer ),Ayrnt Yaynlar, stanbul 1999, s.144 188 Annemarie Pieper; Etie Giri, s.144 189 Frb; Tenbih, s.48; T: s.26 190 Frb; Tenbih, s.48; T: s.27

76

Farabinin metinlerindeki iyi kavramn dikkatli tahlil etmeliyiz. Farabide bazen iyi kavram herkes iin iyi olan anlamnda kullanlr. Baka bir deyile iyi evrensel olarak deerlendirilir Bilgi iyidir, ifadesinde bilgi herkes iin iyidir anlam vardr. Bazen de iyi kavram bir zaman, bir mekn, bir insan iin iyi (hayrun li) anlamnda kullanlr. Feraset bakanlk iin iyidir ifadesinde ise bakanlk iin iyi olan bir durumdan sz edilir. Burada iyi kavram evrensel deil grecelidir. yi kavramyla ilgili bu ayrm bizim iyi bir insan ne yapmaldr ile bir insann yapmas gereken iyi nedir arasndaki fark daha kolay anlamamz salar. lki iyi bir insann hayatyla ilgiliyken, ikincisi ise bir insan iin iyi hayatn ne/nasl olduuyla ilgilidir. Birincisinde ncelik iyi insan ikincisinde ise ncelik iyi hayattr. Farabinin mutlulukla ilgili nceliinin hangisi olduunun tespiti iin bu ayrm unutmamak nemlidir. Acaba Farabi mutlulukla ilgili metinlerinde mutluluu kazanmak iin iyi insan modeli zerinde mi durmaktadr, yoksa iyi hayat modeli zerinde mi durmaktadr.191 yi hayat modelinin analizine insana ve amacnn ne olduuna bakmakla balamak uygun olur. Pratik akl araclyla insan sadece ksa sreli karlar deil, ayn zamanda uzun sreli karlarn gz nne almal ve toplumsal bir varlk olduundan toplumun karlarn da gz ard etmemelidir. Nazar akl sayesinde de insann amacnn ne olduunu kavrayabiliriz. Ama mutluluk ve mutluluk da en yksek iyi olduuna gre hem iyinin hem de mutluluun aa kmas bu durumda ama kavramna baldr. Ancak amalar ve aralar blmnde belirtildii gibi amac kazanmak ile mutluluu kazanmak arasnda her zaman dorudan bir ba yoktur. Felsefe tarihileri, antik Yunan dncesinin ahlk felsefesi dnceleri alannda en byk baarsn en yksek iyi kavramn kefetmi olmak olarak deerlendirirler. Bu kefin ncsnn Platon olduu ileri srlr. Modern felsef dnrlerin bu konuda ileri srdkleri dnceler de Platonizmin bozulmu ekilleridir. Kantn yetkinlik ile en yksek iyi arasnda ayrm yapm olmasnn kayna da yine Platon kldr.192 Platona gre en yksek iyinin ne olduunu zet biimde vermek, Farabinin de sk sk kulland bu kavram hakkndaki grleri iin de aydnlatc olur dncesindeyiz. Platon gre en yksek iyi aadaki ekilde zetlenebilir: Hazlar veya bir sistem iinde organize edilmi hazlar, mutluluk veya mutluluk zerine kurulmu btnsel bir hayatn
Bk. Kathleen V.Wilkes; The Good Man and the Good for Man in Aristotles Ethics , Mind, Vol.87, Oct.1978, p.554 192 Rupert Clendon Lodge; The Platonic Highest Good (I) The Philosophical Review, Vol.36, p.428
191

77

iinde mutluluktan pay almak, erdem, felsefe ve bilimin rehberlii altnda ideal toplum vatandalna aktif bir ekilde katlm, iyilik ideas zerine tek bir sistemi amalam btn bireylerin koordinasyonu, entelektel veya rasyonel hayat, tam tefekkre/ temaaya dayal erdem veya kesin olarak akn iyilik ideasnn sezgisel n grs, kutsallk veya Tanryla birleinceye veya Tanr benzeri oluncaya kadar Tanrnn kendisine boyun eme. Platonun en yksek iyisi be maddede zetlenebilir: 1. Mutlak birlik 2.Yasaya uyum 3. yilik ideas 4. Dncelerin zdelii 5. Mutlak zihin veya Tanr 193 Platonun metinlerine baktmzda iyiler kendi aralarnda derecelendirilmi, erdem, haz, adalet gibi gruplara ayrlmtr. Btn bu derecelendirme ve gruplandrmann en tepesinde, en yksek iyi vardr. Diyebiliriz ki, iyiler/deerler ruh-beden-salk; erdemadalet-lllk, kamusal iyilikler- zel iyilikler, zihin-dier iyilikler, ilh iyiler-beer iyiler yelpazesinde gnderme hep en yksek iyiyedir. Ancak burada sorgulanmas gereken bir sorun vardr. Sz konusu bu deerler, iyiler neye dayanmaktadr, nasl temellendirilmektedir? Salk, zenginlik, toplumsal ve zel iyiler bir bakma szel geleneksel deerlere dayal deerlendirmelerdir. Sz konusu bu geleneksel deerler de nesilden nesile aktarlm kltrel/ dini deerlere dayanmaktadr. Bu durumda bu geleneksel deerler sorgulanm birer norm deil, sadece toplumun bir takm davran kalplardr. Bu davran kalplar bireylerin srekli deien deer yarglarndan kaynaklanmamaktadr. Tam tersi bu deer yarglar toplumsal tecrbenin ciddi, dikkate deer rnleridir. Toplumsal tecrbe de aktarmn kendi en yksek iyisine olan balla dayandrarak temellendirmeye almtr. Bir ksm deer yarglar ise evrensel ve gayet ak bir biimde dnyann her yerinde kabul edilen iyi eylemlerdir. Bunlar da geleneksel deer yarglarndan alnmtr, ancak daha ok sosyal norm dzeyindedir. ster kabul edilsin, ister edilmesin, ister istekli yerine getirilsin, ister isteksiz bu sosyal normlar bireyler tarafndan alamazlar. Dier bir ksm da, filozoflar tarafndan nazar aklla kefedilmi ideal dnyann ebed idelerine dayandrlm deer yarglardr. Bu trden deer yarglar daha ok sezgiseldir. Bu filozofik sezgiselliin amac, insan her zaman iyi kavram hakknda aydnlatmaktr. Bu trden bir aydnlanmann temelde sorgulamann bir sonucu olduunu gzden karmamak gerekir.
193

Rupert Clendon Lodge; The Platonic Highest Good (I) , p.429430

78

Kantn mutluluk ve yetkinlik kavramlarn birbirinden ayrmas, modern ahlk tartmalarnda nemli bir dnm noktas olmutur. Mutluluk ve yetkinlik kavramlar, modern ahlk tartmalarda bir birine zt iki ayr kampta ele alnr. Ahlk tartmalarnda ahlk ideallerin tanmlama teebbslerinde hemen hemen her zaman ya yetkinlik ya da mutluluk kavramna dayanlarak ahlkla ilgili temel dnceler gelitirilmitir. Bu dnceler teleolojik ahlk teorileri iin daha fazla geerli iken formel ahlk teoriler iin daha az geerlidir. Zira formel ahlk teorilerin temsilcisi Kant ahlk tartmalarn dev, ahlk yasas, ve zgrlk stne temellendirmektedir. Ancak Kant, ahlk ama olarak her ne kadar yeterli tanmlamalar veremese de iyilik kavramn ahlk ama olarak ortaya koymaktadr. 194 Ancak Farabinin iyi kavramn tek bana mutluluk iin yeterli bulmad, mutluluun ideal boyutu ile faal akla dayal boyutu zerinde daha fazla vurgu yapt ve ayrca mutluluk amac iin birey ve toplumun yetkinlii zerinde durduu bilinen bir gerektir. Ksacas Farabi' ye gre, insann kendi doal yeteneklerini ve sahip olduu tm iyileri lllk ve kozmik dzene uygun bir biimde gerekletirmesi kiiyi yetkinlie gtren yoldur. Yeri gelmiken Mr. Sidgwicknin Ahlk Metotlarnda ortaya att iki yolu hatrlatmakta fayda vardr. Bunlardan biri, bireysel ya da genel mutluluu bir ama kendinden dolay tercih edilen bir iyi olarak ele alr. Her eyi bu mutlulua olan katksna gre iyi olarak derecelendirir. Dier gre gre ahlk deer yarglarna gre belirlenmi bir takm davran kurallar ve kendilerine uyulduundan dolay niha uygulama ve davran standartlar mevcuttur. Bakalar da amacn insann motivasyonunda ve i temayllerinde doru dengeyi amalam olmas gerektiini ileri srerler.195 yilik kavramnn objektif boyutu olduu gibi sbjektif boyutu da vardr. Aktif ve inac bir boyutu olduu kadar, pasif ve deerlendirici bir boyutu da vardr. Ksacas mantksal bir boyutu olduu gibi, duygulanmsal bir boyutu da vardr. yilik kavram bilgi kavram gibidir. Bilgi sadece sbjektif psikolojik bir sre deildir. Bilgi ayn zamanda belirli bir dzen iinde olan eyann bilgisidir. Bilginin olmas bir taraftan, bu eyann varlk dzenine bal iken, dier taraftan znenin psikolojik srecindeki doru ileyen
194
195

Immanuel Kant; Pratik Akln Eletirisi, Trkiye Felsefe Gurubu Yaynlar, Ankara 1994, s.7173 Thomas Thornely; Perfection as an Ethical End , Mind, Vol.5, Jul.1880, p.350

79

mekanizmann garantisine baldr. Bu psikolojik mekanizma, salam olmazsa yanlsama ile gerein birbirine karmayacan kimse garanti edemez. Tpk ateli bir hastann souk ve scak alglamasndaki bozukluk gibi. Ayn ekilde darda eyann bir dzeni olmasayd yine bilgi bir ilizyondan baka bir ey olamazd. Tpk bunun gibi iyilik kavram da bir taraftan darda var olan eyann dzenine bal iken dier taraftan da eyann dzenini alglayan ve onlar bir takm psikolojik srelerden geiren ahlk znenin isel dnyasna baldr. Bylece iyilik kavramnn hem insann i dnyasna bal hem de eyann dzenine bal bir yaps olduunu grmekte zorluk ekmiyoruz. Baka bir deyile iyilik kavramnn bir objektif yan bir de insan psikolojisine bal sbjektif yan vardr. Objektif boyutundan iyiliin ierii, yapsyla ilgili bilgi alabiliriz. Ksacas iyiliin ne olduunu objektif olarak renebiliriz. Sbjektif yanyla da iyilii iselletirir, onu ama haline getirebiliriz. Ancak akla yle bir soru gelebilir. ayet iyilik objektif olarak renilebilecek bir ey ise bu durumda renme yoluyla iyi bir hayatn, mutluluun kolayca elde edilmesi gerekirdi. Ancak tecrbeler iyiliin renilebileceini, iyi bir hayatn veya mutluluun ise insana retilemeyeceini gstermektedir. Ahlk bir ama olarak iyilik sbjektif, duygulanmsal ve tecrbelerin deerlendirici boyutuyla m deerlendirilecek; yoksa objektif, mantksal ve inac boyutla m deerlendirilecek? Dorusu, her iki boyutuyla da deerlendirilmesidir. nk iyilik ve ktlk kavram isel olduu kadar, dsal bir yapya da sahiptir. Nitekim Farabi' ye gre, Toplumun her bir ferdinin kendine zg olan ii yapmas ve btnn bir paras olduu bilincini tamas, toplumsal iyilik anlamn ifade eder. Bunun tersi ise toplumsal ktlk anlamna gelir.196 Btn duygulanmsal ifadeler, bedensel ihtiyalarn fonksiyonuna gl bir ekilde bal olarak ortaya kar. Ancak biz duygusal tatmin tecrbelerimizi, eylemin yetkinliini belirten ifadelerle kyaslama ve duygusal tecrbelerle lme imknna sahibiz. nsanlar her bir tecrbe ifadesinde deer ararlar. Birbiriyle atan iyiliklerle birey karlatnda amalar dorultusunda tercihlerde bulunurlar. Kazandklar bir iyilii bir baka iyilik iin feda ederler. Kaos halinde grnen bu potansiyel iyilikleri ahenkli hale getirecek, birbiriyle atmalarn nleyecek ideal bir ilkeye ihtiya vardr.

196

Hasan ahin; slam Felsefesi Tarihi Dersleri, lhiyat, Ankara 2000, s.91

80

Bu ideal ilke sayesinde toplumsal gruplar bulunduklar konumlarna gre iyilik tercihlerinde bulunacaklardr. Farabi, iyi kavramn bazen bilgi ile zdeletirmekte ve bu zdelie gre felsefeyi de kendi iinde ayrma tabi tutmaktadr. yi, biri sadece bilgi, dieri de bilgi ve eylem olmak zere iki eit olduuna gre, felsefe sanat da iki eit olur. Birincisi insann kendisinin yapamayaca varlklarla ilgili bilgi kazanmasn salar, buna nazar felsefe ad verilir. kincisi ise zellii, yaplmak/eylemek olan eylerle ilgili bilginin ve onlarn iyi olann yapma gcnn elde edilmesini salar. Buna da amel felsefe (felsefetl amelyye) ve medeni felsefe (el-felsefetl-medeniyye) ad verilir. 197 Bilgiyle zde olan iyinin amac, insann yaamn iyi hayata dntrmektir. Peki, hayat iyi yapan ey nedir. yi hayat; salanabildii oranda kiisel tatmin veya kiinin sahip olduu oranda ahlak erdemliliktir. John Kekes ben iyi hayat diye sadece hem kiisel tatmin hem de ahlk erdeme ayn anda sahip olabilen bir hayata derim der.198 yi hayat byle dndmzde hayat iyi yapan unsurlar (iyi hayat) ile ahlk hayat arasndaki ilikiyi koparmak mutluluk yolundan sapmak anlamna gelir. Ancak iyi hayat ile ahlk hayat arsnda iki trl iliki kurmak mmkndr. Birinci iliki biiminde iyi hayat iin esas olan arzularn tatminidir ve bu tatmin iinde ahlk bir hayata ihtiya yoktur. Ancak tek bana bireyin arzularyla olan iliki biimini merkez alan bu gr zerinde derinlemesine dnld takdirde, bunun makul bir gr olmad apak olarak grlr. ncelikle bireyin tatmin aray ile onun ahlk hayat birbirinden farkl eyler deildir. nk ahlk olarak erdemli niteliklere ve eylemlere sahip olmak, iyi insan iin kiisel olarak tatmin olmak demektir. kinci iliki biiminde ise genel anlamda iyi hayat iin kiisel tatmin ile ahlk erdem arasnda atma yoktur. nk ikisini de erdem ynettii srece biri tekine yardmc ve birbirleriyle uyumludurlar. Bu gre gre hayatn bu iki boyutunun birbiriyle uyumlu olmasndan dolaydr ki, hayatn bizzat kendisi bal bana iyidir. yi hayat ile ahlk hayatn her zaman uyumlu olduu gr klsik mutluluk anlaynn zn tekil eder. Her kiinin hayatla ilgili projelerini yanstan, onun eitli konulardaki samimiyetini ve ilikilerini ekillendiren, ona az veya ok eylemlerinde rehberlik eden bir iyi hayat kavram vardr. Her iyi hayat, hayatn bir yoludur. Hayat yolunda doru bir ekilde
197 198

Frb; Tenbih, s.76; T: s.52 John Kekes; What Makes Lives Good? Philosophy and Phenomenological Research, Vol.48, Jun.1988, p.655

81

yryebilmek, kendi kendini doru ynetebilmek anlamna gelir. Hayat yolunda kendi kendini ynetmek iin ara olan iyiler i iyiler ve d iyiler olmak zere iki ksmdan oluur. sel iyiler insan tatmin eder, iini huzur ve sknetle doldurur ve iyi hayat kavrammza gre biz eylemde bulunuruz. Dsal iyiler ise yaam yolunda sahip olduumuz aralarla yapp ettiklerimizden aldmz tatminler ve o aralardan elde ettiimiz uygun dllerdir. rnein anlamak, doru yargda bulunmak, zek ve duyarlk isel iyiler iken; gvenlik, onur, nfuz dsal iyilerdir. Hayatmz iyi yapmak, ancak kendi abalarmz ve katklarmzla mmkn olabilmektedir. yi hayata sahip olmak, abalarmza baldr. inde bulunduumuz evre koullarna bal deildir. Bu nedenledir ki Sokrates, iyi insana ktlk yaplamaz ve erdem kendisinden dolay deerlidir demektedir.199 Tabii ki Sokrates'in kastettii iyi insan ac ekmez, ona adaletsiz davranlamaz deildir. Onun kastettii bu trden zararlar ve adaletsizlerin iyilie herhangi bir zarar veremeyecekleridir. nk iyilik bize ve bizim ne yaptmza baldr. Yoksa bize ne yapldna bal deildir. Bu Sokratik grn mantksal uzanm udur: Madem isel iyiler kendi koullarmzn uygulamalarna; dsal iyiler ise kontrol edemeyeceimiz koullara baldr. yleyse iyi hayat sadece isel iyilere baldr. Bu iddiann dsal iyilerin mutlulua olan katksn gz ard edebileceini gren Farabi, mutluluk konusunda dsal iyiliklere sahip olmann doru yntemini veren eitimin byk nemini vurgulamakla i ve d iyiler arasndaki dengeyi atlamak istememitir. Bununla birlikte Sokrates' in sadece isel iyilerin iyi insan olmak ve mutlu olmak iin yeterli olduu tezini grlerinin merkezine alm olmasnn etkileri tamamen bir kenara atlabilmi deildir. Bu nedenledir ki mutluluk kavramnn tarihini incelediimizde nefis terbiyesi ve riyazet, hep dsal iyileri iyiletirme peinde olan medeniyetin, siyasetin kazanmlarnn nne gemitir. Bu en azndan dou dnce tarihi iin daha fazlaca dorudur. Ancak bat ahlk dnce tarzndan da ahlkl insan korumayan anlayn, siyasetin insanlara ne kadar mutluluk getirdii gnmzn ciddi tartma konusudur. Genel olarak sylemek gerekirse, isel iyiler hayatmzn iyiye gittiine, mutlu olduumuza iaret eden iyilerdir. Benin dorudan iinden his ettii isel iyiler yanlmaz, amaz iaretler deildir. nk isel iyilerin bize verdii tatmin ve huzur hayatmzn bir baka asndan karlaabileceimiz bir engel tarafndan kolaylkla yok edilebilirler.
199

John Kekes ; What Makes Lives Good? , p.658

82

Bununla birlikte inandmz biimde yaamamzn sonucu olarak isel iyilerden haz alrz. Bylece isel iyiler iki ynden bizi tatmin edicidirler: Hem gerekten iyi bir insan olmak iin kendimizi ynlendirdiimiz iyi hayat varsaymmz dorular, temellendirir, hem de gerek tatmin ve huzur tecrbesini bize dorudan yaatr. sel iyiler nihayetinde bizi u noktaya getirir. Dndmz ve yapmamz gerektii gibi yaar ve eylemde bulunursak, isel iyiler de byle yaamamzn doru ve hakl olduuna inanmamz iin bize neden sunar.200 D iyiler de ayn ekilde kark iyilerdir. Kark iyilerin btn arasal paralar dorudan isel iyilere ara olurlar ve bylece dolayl olarak iyi hayata ara olmu olurlar. sel iyiler, potansiyellerimizin ve yeteneklerimizin uygulanmasndan meydana gelir. D iyiler, i iyilerin aralardrlar. nk d iyiler iinde kapasite ve yeteneklerin gerekletii koullarn kurulmasnda nemli rol oynarlar. Ancak d iyiler ayet baarlarmz dllendiriyorsa kendiliinden iyi olarak kabul edilebilirler. Gvenlik, onur, sayg, stat insann hayatn daha iyi yapar. D iyiler, kendiliinden iyidirler nk onlar bize ayn zamanda baarlarmzn deerli olduunu iaret ederler.201 Bir toplumun bozulmasnn bir yolu, dsal iyilerin azalmas ve isel iyilerin kazanlmasna zarar verebilmesidir. Bir dier yolu da kiisel talihsizlikler, baarszlklar, ar g, kt eitim ve btn bu olumsuzluklarn toplumda dmanca duygular yaratmasdr. Platon, Aristo ve Farabi ynetim kavram zerinde ok dururlar. Acaba onlara gre ynetim toplumsal bir iyi midir? yle gibi gzkyor. Byle bir kamusal iyinin mutlulua olan katks tartlmazdr. Acaba ynetim d yoksa i iyi midir? Bu, daha ok ynetim kavramnn ieriine baldr. Ynetim kavramnn eidi vardr: Kendini ynetmek, yani kendine kontroln uygulanmas; iki tarafl (reciprocal) ynetim, yani ahlk sorumluluklarla birbirimizi desteklememiz gerektiini iddia eden sistem ve profesyonel ynetim yani otoritelerin sistemi. Bu ynetim tarzn kamusal bir iyi ve kamusal ihtiya olarak kabul ediyoruz. Bu iyileri kendinden iyi olarak deil, mutlulua olan katklarndan dolay iyi olarak nitelendiriyoruz.202 Nitekim Farabi Kendini kontrol eden (zabitun linefsihi)203 kavramn, erdemden

farkl olarak deerlendirmektedir. Ahlk sorumluluk kavramna gelince; Erdemli ehir


200 201

John Kekes; What Makes Lives Good? , p.661 John Kekes; What Makes Lives Good? , p.662 202 Herbert W. Schneider; Obligations and the Pursuit of Happiness , Vol.61, p.315 203 Frb; Fusul, s.34; T: s.33

83

halknn hepsinin bildii ve yapt mterek eyler vardr, her bir snfnn bildii ve yapt baka eyler vardr. Bu insanlarn her biri ancak bu iki eyle, yani kendisi ve bakas iin mterek olan eyle bir ferdi olduu snfa ait olan eyle mutluluk merhalesine ular. Her biri bu ekilde davrandnda, bu davranlar ona stn, erdemli bir ruhsal istidat kazandrr ve o bu davranlar ne kadar ok devam ettirirse, bu istidad da o kadar gl ve yetkin olur. Bylece onun kuvvet ve yetkinlii ortaya kar.204 nsan, mal veya baka bir ey harcamakla, iyilik ve yetkinliklerden zevk, eref

(keramet) ve bakanlk (riyaset) vb. bir ey elde eder. Bylece de, bakasnn varl (tekinin varl), insan iin, kendisinde bulunmayan bir iyiliin ve varln sebebi olur.205 Bu nedenle i iyilere sahip olmann nemi kadar d iyilere sahip olmann da byk nemi vardr. nk d iyiler ve i iyiler iyi bir hayat iin gereklidir. Bunlara sahip olursak hayatmz daha iyiye gider, sahip olmasak hayatmz daha ktye gider. Ancak d iyiler ve i iyiler arasnda fark vardr. D iyiler, bize dardan gelir. iyiler ise bizim kendi eylemlerimizin dorudan rndrler. D iyiler, kurumlar ve bireylerin ibirlii ile elde edilirler. Burada prosedr toplumsaldr, hile olamad srece btn sre herkesin gz nndedir. Herkes btn toplumsal sreci izleyebilir ve elde etmek istedii iyiyi, sreci izleyerek elde edebilir. iyiler eylemlerin iyi yaplmasna ve kiinin iyi yaamasna baldr. D iyiler ise kiinin eylemleri ile kamunun bu eylemleri saymasna baldr. sel iyilerle bu iyilere sahip kii arasdaki iliki dorudan iken, d iyiler ve bunlara sahip kii arsndaki iliki dolayldr.206 Bu nedenle dsal iyiler rekabetidir; isel iyiler ise deildir. D iyiler hangi statde, mevkide durduumuza bal iken isel iyiler her hangi bir nesnel hiyerariye asla bal deildir.Ancak isel iyiler de i yetilerimizin kendi iinde mevcut olan ileyi dzenine baldr. Bizim veya bakalarnn isel iyilere ne kadar nem verdiini anlamak, dsal iyilere verilen nemi anlamakla ayndr. nk insanlarn nem verdikleri isel iyileri bilmek, onlarn iyi hayat kavramlarnn ne olduunu bilmek demektir. Bylece biz onlarn ne olduunu bilir ve onlarn eylemlerinin kklerini anlam oluruz. sel iyilerin nemini ve yerini kavramak kendimizi tanmak, iyi bir hayat yaamak, kendimizi ynetmek, baarlarmz iin doru aralar bulmak ve gerek mutluluu elde etmek iin esastr.
204 205

Frb; Medine, s.134; T: s.83 Frb; Siyse, s.48; T: s.16 206 John Kekes; What Makes Lives Good? , p.664

84

teki insanlarn hayatndaki isel iyilerin yerlerini doru tespit edebilmek, ncelikle onlarla samimi ilikiler kurmak asndan hayat neme sahiptir.207 Ktle gelince; iki ar eylemin birinde bulunmaktr. Kt eylem ifrat ve tefrit eylemidir. Ktlk kiinin nelerden kanmas gerektiini bilmemesidir. Aslnda ktlk zihnin alglamasna bal bir eydir. nsanlar zen eya veya hadiseler deildir, onlarn hakknda sahip olunan dncelerdir. Mesela lm bir ktlk deildir. Eer byle olsayd Sokratese byle grnrd. Gerek ktlk, lmn bir felaket ve er olduu yolundaki kanaattir. te bu nedenle zntl, yeisli, mutsuz olduumuz anlarda kendimizden gayrisini, yani fikir ve kanaatlerimizden baka bir eyi itham etmemeliyiz.208 Ktln ontolojik olmad konusunda Farabi'nin gr gayet aktr: Ktlk (eerr), asla mevcut deildir; bu evrendeki herhangi bir eyde de yoktur; genel olarak ifade edecek olursak, ktlk, varl insan iradesiyle olmayan herhangi bir eyde asla mevcut deildir; bilakis onlarn hepsi, iyiliktir. Ktlk iki eittir: (a) Birincisi mutluluun zdd olan mutsuzluktur. (b) kincisi, kendisiyle mutsuzlua ulalan her eydir. Buna gre mutsuzluk iradi bir ktlktr. Bu trden bir ktlkten kanmak ise ahlki bir sorumluluktur.209

1.5. Seme ve Eilim Seim (ihtiyar) erdemin tamamnda ortaya kar. Seim kavram, ak olarak irade kavramyla ekapsaml deildir. ocuklarn ve aa trden hayvanlarn eylemleriyle yine dnp tanmadan yaplan eylemler iraddir, ama seilmi deildir. Seim arzuyla /istemekle ilgilidir. Seimin en nemli zellii akla dayanan bir istek olmasdr, nk insan imknsz isteyebilir fakat imknsz seemez. Akla uygun olan, imknsz istememektir. Yine eylemimize dayanmayan bir eyi isteyebilir, ama onu seemeyiz. Arzu/ istek amalarla ilgili, seim ise daha ok aralarla ilgilidir. nk seim, nesnesi zerinde dnlp tanlan eydir. Dnp tanma kendi elimizde olan ve

207 208

John Kekes ; What Makes Lives Good? , p.665 Epiktetos; Dnceler ve Sohbetler (ev: Cemal Ser), Kakns Yaynlar, stanbul 1999, s.15 209 Frb; Fusul, s.80; T: s.59

85

yaplabilen eylerle ilgilidir. Seim amalar deil, aralar hakkndadr; belli bir amac varsayar ve onu nasl elde edebileceini dnr. 210 Seim kavramnn kkeni Arapada iyi kavramndan tretilmitir. htiyarn dilce kkeni hayr(iyi)dr, hayrdan treyen bir eylemdir. nsan bir eyi seti (ihtiyar etti) denince, bununla hayrl bir eylem yapt belirtilmi olur, yani kendi iyilii iin gerekten veya kendi sansnca bir ey yapmtr. Gerekten kendisi iin hayr deilse, insan eylem bu ynden onunla ilgili olur. Bu da, kendisine hayrl olann gereklemesi iin dnce retmi ve akl yrtm olmasdr. Bilindii zere insan, zorunlu veya imknsz bir ey konusunda dnmez ve akl yrtmez, mmkn olan dnr ve akl yrtr. 211 Bu durumda, seim, kendi elimizde olan eyleri dnp tanmaya dayanan arzudur. Bir baka deyile, seim ya arzu eden akl ya da akla dayanan arzudur.212 Seim iyiler arasnda yaplr. Farabi' ye gre Yine bizzat kendilerinden dolay tercih edilenlerden bazlar, bazen, baka bir ey iin tercih edilebilir. Sz gelii bakanlk ve bilgi byledir. nk biz onlar bazen baka bir eye ulamamza bir ara olarak deil, bizzat kendilerinden dolay tercih ederiz. Bazen de zenginlik veya haz elde etmeye, ya da bakanlk veya bilgi araclyla elde edilebilen baka herhangi bir eyi elde etmeye bir ara olarak tercih ederiz. Bazlar da, esas itibariyle, asla herhangi bir zamanda baka herhangi bir eyden dolay deil, daima, bizzat kendilerinden dolay tercih edilir. Kendilerinden dolay tercih edilenler arasnda, esasen hibir zaman baka bir eyden dolay deil, daima kendilerinden dolay tercih edilenler, bazen, bakasndan dolay tercih edilenlerden daha makbul (en tercih edilen), yetkin ve iyidir.213 yiler kendinden ama iyiler ve ara iyiler olmak zere iki ksma ayrlr. Seim kendinden ama iyiler arasnda yaplrsa bu seimin niteliini ykseltir.Bu husus spor yapma ve ila ime gibi iyi eylerden bazlarnn baka bir amaca ara olduklarndan, bazlarnn da bizzat kendileri iin tercih edilmelerinden anlalmaktadr. Kendilerinden dolay tercih edilenlerin, bakalarndan dolay tercih edilenlerden daha makbul ve daha yetkin olduu aka ortadadr.214 Erdemli eylem, bir ama olmaktan ok bir araca

210 211

W.David Ross; Aristoteles, s.233 Franz Rosenthal; slamda zgrlk Kavram (ev: Vecdi Akyz) , Ay Kitaplar, stanbul 2000, s.40 212 W.David Ross; Aristoteles, s.234 213 Frb; Tenbih, s.48; T: s.27 214 Frb; Tenbih, s.48; T: s.26

86

ulaan, yani son aamada insann erei olan teorik hayat hedefleyen bir eydir ve ahlk seim, aralarn bir amaca gre seimidir.215 Seimin hedefi, seilen nesnenin en yetkini ve en ok tercih edilenidir. nsan ancak seimini bu hedefe dorultursa mutlulua ynelebilir. Mutluluu elde ettikten sonra onu kendisinden baka bir amaca yneltmeye asla gerek duymadmz neticede anladmza gre, mutluluun hi bir zaman bakasndan dolay deil, bizzat kendisinden dolay tercih edildii ortaya kmtr. Bundan, mutluluun iyi eylerin en ok tercih edileni, en by ve en yetkini olduu ortaya kmtr. konusu bu en son amaca ynelik olmaldr. Mutluluk yolunda seim yapmak, hem gerekli hem de kanlmazdr. Seimin olmad yerde, ahlk yarg yaplamaz ve seim varsa, bundan kanlamaz. Nasl davranacana ilikin hibir tercih hakk kullandrlmayan kii ahlk temelde eletirilemez. Bu nedenle seimin olmad yerde, ahlkda olmaz. denilmitir. 217 yilik ve ktlk blmnde grdmz gibi iyileri, kendiliinden iyi ve kendiliinden iyi olanlara ara olan iyiler olmak zere kabaca iki ksma ayrtmtk. Farabinin metinlerinden yararlanarak kaba bir genelme yaparak unlar syleyebiliriz: Kendinden iyi olanlara sahip olanlar dorudan iyi insandr. rnein, bilgi, baar ve haz, yerine gre iyidir ve dolaysyla bunlara sahip olanlar iyi olarak kabul edilmeli varsaymnda bulunalm. Bilgisizlik baarszlk ve ac, yerine gre ktdr. Varsayalm ki birilerinin, mademki kendiliinden iyilere sahip olmak insan iyi yapyor; yleyse bir insann sz konusu bu iyilere, ne ekilde olursa olsun, sahip olmas o insan iyi ahlk bir zne yapmasna yeterli kouldur iddiasn ortaya attn dnelim. nk bu iddiaya gre, iyiye sahip olmak iyi insan olmak iin yeterlidir. Bu durumda iyilere sahip olmak, kiinin aba, seim, sreklilik gibi erdemli olmann unsurlarndan koparlmas ve erdemli karakterden bamszlatrlmas anlamna gelir. Bu konuda kurgusal bir rnek vermek konuyu daha anlalr yapacaktr. Bir insann btn bu iyilere kavanozdaki beyin218
216

Mutluluk

ynelilerimizi tam tatmin edebilecek en son ama olduuna gre seimlerimiz de sz

W.David Ross; Aristoteles, s.238 Frb; Tenbih, s.48; T: s.27 217 Ray Billington; Ahlk Dncesine Giri (ev: Abdullah Ylmaz), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1997, s.51-52 218 Antonio R. Damasio; Descartesin Yanlgs (ev.:Bahar Atlamaz; Redaksiyon: Osman Deniztekin),Varlk Yaynlar, stanbul 1999, s.227
216

215

87

rneinde olduu gibi erdem unsurlarn atlayarak dorudan sahip olduunu varsayalm. Bu insann beyni bilgisayar ipi gibi bir ip yardmyla bir anda bilgi ve baar gibi btn iyilere sahip oldu. Ayn zamanda bu durumun ona haz verdii de ortadadr. imdi bu insan kendiliinden bu iyilere bu ekilde sahip olduu iin ahlk olarak iyi bir insan mdr? Bu insan iyi bir hayata sahiptir denilebilir mi? Bu insan mutludur denilebilir mi? Kukusuz hayr. nk Farabinin dncelerini zetlersek, istemeye, arzuya dayal bir sre yaamadan, arzuya ramen seim yapmadan ve seimlerin bedelini salam bir karakterle demeden iyi bir hayata sahip olmak imknsz grnmektedir. nsana zg son yetkinlik olan mutluluu elde etmenin yolu seimden geer. Seme (ihtiyar), yalnzca insana zg olup, teki canllarda bulunmaz.219 Buna gre, her eyi duyulardan yoksun olarak bilen, teorik yetkin bir beyin veya mkemmel bir bilgisayar iin ahlk bir zne olarak grmek arzu ve seime sahip olmadndan dolay mmkn deildir.220 Baka bir soru daha: ayet X kendiliinden iyi ise, Xi sevmek yani onu arzu etmek, izlemek, ondan haz almak, onu kazanmaya almann da ayn ekilde kendiliinden iyi olmas gerekir. Xi sevmek ona kar pozitif davranlarda bulunmak veya ona kar arzulu, ilgili olmak demektir. Bu ekilde olur. Biri xi arzuyla sevebilir, elde edemedii zaman onu isteyebilir ve onu kazanabilmek iin aktif olarak izler ve onu elde ettii zaman ondan haz alr. Burada iki durum sz konusudur. Birincisi kendiliinden iyiyi iyi olduu iin semek, ikinci durumda ise kendiliinden iyiyi getirecei sonularndan dolay semek. yileri asl seimin nesnesi yapmak yaratl amacna giden en kolay yoldur. Aslnda her amaca ona en uygun ama ve ara arasnda uygun denge kurulmusa iki alternatiften birisini semenin bir anlam kalmaz. Ancak seim gc zayf olanlar aralara kar olan gl arzuya kolay yenik derler. Bu nedenle gl iradeye sahip olanlarn seimi her zaman akll olur. Semek aklla ilgili bir itir. Akl da insan insan yapan eydir. Akl insanda bey ve bakan konumundadr.221 Arzu ise kendisini eken sonularla ilgili bir itir. Her iki durum da iyi hayat iin gereklidir. Birincisinde akln koyduu bir hedefi semek, ikincisinde ise bu hedefe giden yolu nispeten kolaylatrmak vardr. Biri, insan bilincine uzak der, ok iyi bakmak ve grmek gerekir. tekisi bilince ok yakndr ve
219 220

Frb; Siyse, s.71; T: s.38 Linda Trinkaus Zagzebski; Virtues of The Mind, Cambridge University Press, New York 1996, p.27 221 Hasan ahin; slam Felsefesi, s.43

88

yaknlkta kaybolup, aldanmamak gerekir. Yakn ile uza bir araya getirmek ve ayn bilinte toplamak Farabinin dnce yntemini izlemek demektir. Zira mutlu olmak insann bilin boyutuyla doru orantldr.222 Mutlu olmaya karar vermek, mutluluk bilincini tamaya balayan bir uyan yaamak demektir. Bizi seim yapmaya mecbur oluumuzun nedeni ite tam da bu uyantr. Erdemin bir duygu ya da bir kapasite olamayacan ak klan da, erdemin bir seim gerektirme hususudur. Biz, duygularmz veya kapasitelerimizden tr iyi ya da kt diye adlandrlmaz, vlmez veya ayplanmayz. Daha ziyade bizi erdemli veya erdemsiz diye adlandrmaya layk klan ey, seerek davranmaktr. Seim, orta yola gre yaplan bir seimdir.223 Orta yola dayal seimler, bizi erdemli etkinliklerle tantrr. Erdemli etkinliklerin seime dayal etkinlikler olmalarndan dolay erdem ve erdemsizliin bizim elimizde olduu sonucu kar. nsann eylemlerinin tpk bir aa gibi kkleri ve nedenleri vardr. Hi kimse bir insan ackmamaya, memeye ikna edemez. Ama yasa koyucular, insanlar dl ve cezayla erdemli bir biimde davranmaya ikna edebilirler. Bu erdem ve erdemsizliin bizim elimizde olduunu hatrlatr.224 Farabi' irade ve seim arasnda bir fark olduunu belirtir. nsanda bu dnlrler var olduunda, tabiat gerei derin dnce (teemml), dnp tanma (reviyye), pratik dnce (fikr) ve kefetme arzusu meydana gelir. Bundan baka bu dnd eylerin bazsna kar bir arzusu, ona ynelmesi, kefettii eylere kar bir istei veya tersine ondan holanmamas ortaya kar. nsanda genel olarak idrak edilen eye kar duyulan eilim (nuz), iradedir. Eer o duyunun veya tahayyln sonucu ise, genel bir adla, yani irade adyla adlandrlr. Eer o genel olarak dnp tanmann ve dnlr dncenin sonucu ise ona seme (ihtiyar) denir. Seme, zel olarak insanda bulunur; duyu veya tahayylden doan arzu, eilim ise baka hayvanlarda da vardr.225 Aka anlalyor ki; irade daha ok arzuyla, seim ise derin dnmeyle, aklla ilgilidir. Seme ve arzu iyi hayatn niteliklerini belirleyen iki nemli fonksiyondur. Burada hayatn niteliini seme veya arzuya dayal tatminlerle ilgili tercihler belirler. yi bir
222 223

Harold Greenwald; Elizabeth Rich; Adm Adm Mutluluk (ev: Betl Yank), Kurald Yaynlar, stanbul 1998,

s.7

MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi (ev: Hakk Hnler; Solmaz Zelyut Hnler), Paradigma Yaynlar, stanbul 2001, s.75 224 W.David Ross; Aristoteles, s.235 225 Frb; Medine, s.105; T: s.59

89

hayat kiinin ne istediini bilinli olarak bildii ve tercihte bulunduu hayattr. Kt bir hayat ise sadece tatmin iin arzularn peinde komaktr. Seimler insann davranlarnda rol oynar. Seme, irade gcnn en st fonksiyonudur. rade, alternatifler arasndan tercihler yapar. Seimin kendisi ayr, yaplan seimin mekanizmas ayr bir sorundur. Seimin uygulanmas en ok arzular tarafndan etkilenir. Grekler, seimin uygulanmamasn ahlk bir baarszlk olarak deerlendirmiler ve buna ahlk zayflk (akrasia) demilerdir. Ahlk zayflk, znenin belirli bir eylemin kendisi iin en iyi eylem olduu ynnde karar vermesi ve daha sonra kendi kararnn tersini uygulamasdr. eklinde tanmlanmaktadr.226 Ahlk zayflk problemi filozoflarn dikkatini ekmi, felsefede nemli bir problem olarak tartlmtr. Ahlk zayfl felsef bilmece yapan ey onun, nasl mmkn olduunun ak olmamasdr. Baz filozoflar ahlk znenin haz tarafndan ynetildiini savunur. Bazen bu arzumuz o kadar gl olur ki bizi setiimiz yarglara/kararlara kar eylemde bulunmaya zorlayabilir. ounlukla hedonist olan bu filozoflara gre yine de bilgi ve akln ahlk znenin ilkelerini ynlendirici olmad anlamna gelmez. nk hedonistlerin deerlendirmesine gre bilgi/ bilgin, arzular tarafndan kleletirilebilir ve bilgi/ bilgin arzular tarafndan kullanlabilir. Sokrates: Hi kimse bile isteye hata yapmaz. der. Yani insanlar yanl olan eyi yaparlarsa, bunun nedeni ahlk zayflk deil, entelektel hatadr. Eer bir insan ne yapmas gerektiini gerekten biliyorsa, hangi g bilgiden daha byk olabilir ve o insan yapmas gerektii eyi yapmaktan alkoyabilir? eklinde dnmektedir. Sokrates bu konuda biraz katdr. Sokrates bilginin hkimiyetine inanmakta ve bilgi ve ahlk zayfln (akrasia) birlikte olaca ihtimaline inanmamaktadr. nk Sokratese gre erdem bilginin bir biimidir. Sokratesin cevap vermedii btn sorularn arka plnnda, kendi bilgisizlii ierisinde kendini bilme, kendini tanma amac vardr. Mutedil insan, bir baka deyile kendini kontrol edebilen bir insan haz ve ac arasdaki seimi rahatlkla yapabilir. Hi kimse bile bile yanl semez, zaten irade yetisi de bunu kabul etmez. Sokratese gre bilgi iyidir ve bir insan ynetebilecek en iyi eydir. yi ve

226

Devin Henry; Aristotle on Pleasure and the Worst Form of Akrasia, Ethical Theory and Moral Pratice, Vol.5, 2002, p.255

90

kty bilen bir insan asla haz tarafndan ynetilemez ve bilgisinin kendisine dikte ettii eye kar onu eyleme zorlayamaz.227 Aristo ahlk zayflk (akrasia) kavramn kabul ediyor. Bu konuda Sokrates' ten ayrlyor. Birinin nasl olup da doru dnmesine karn, kendine egemen olmad sorulabilir. Baz kiiler bilgili bir insann byle olamayacan syler. Sokrates' in dnd gibi, bilimin olduu yerde baka bir eyin hkmetmesi ve insan kle gibi gtmesi korkun bir ey. Nitekim Sokrates kendine egemen olmama kavramna kar kyordu ve byle bir eyin olmadn aklyordu. nk o, hi kimsenin bilgiyle daha iyiye aykr eyleyemeyeceine, bilgisizlikten tr bunu yapabileceine inanyordu. Oysa bu sav grnenlere aka ters dyor. 228 Farabi, ahlk zayflk sorununa zm iin nerdii grlerle ilgili olarak unlar sylyor: Bakalar da; bedenin insan iin tabi olduunu, insan iin tabi olmayan eyin nefsin duygular olduunu, onlarn insan iin, tersine, bir bedbahtlk olduunu, mutluluun kendisiyle elde edildii tam erdemin bu niteliklerin yok edilmesi, ortadan kaldrlmas olduunu ileri srmlerdir.229 Bazlar da, bu grleri daha da zelletirip unlar sylemilerdir: Bazlar bu gr fke, ehvet ve benzerleri gibi btn aralara uygulamlardr. nk onlar bunlarn gerek iyi olmayan, iyi olduu zannedilen eref, servet, haz gibi eylerin tercih edilmesinin nedeni olduklarn, iddetin tercih edilmesinin kaynanda fke ye fke kuvvetinin bulunduunu, insanlarn birbirlerinden holanmamas, birbirleriyle atmasnn bunlardan ileri geldiini savunmulardr. Bundan dolay onlar btn bunlarn ortadan kaldrlmas gerektiini ileri srmlerdir.
230

Ayn ekilde Bazlar da bu gr yalnzca ehvet, fke ve

benzerlerine uygulamlar ve erdem ve yetkinliin bunlarn ortadan kaldrlmasndan ibaret olduunu sylemilerdir. Bazlar ise onu kskanlk, hasislik gibi aralara uygulamlardr.231 Bu konuyu daha iyi amak iin Aristonun lllk, kendi isteklerine dknlk232 (kendini tutamazlk), kendini kontrol ve ahlk zayflk kavramlar zerinde durmamz gerekir. Aristo Erdem seimlere ilikin bir huy; akl tarafndan ve akl banda insann
227 228

Devin Henry ; Aristotle on Pleasure , p.256 Aristoteles; Nikomakhos, s.131 229 Frb; Medine, s.168; T: s.109 230 Frb; Medine, s.168; T: s.109 231 Frb; Medine, s.168; T: s.109 232 Aristoteles; Nikomakhos, s.34

91

tespitiyle belirlenen, bizle ilgili olarak orta olanda bulunma huyudur. Bu, biri arlk, teki eksiklik olan iki ktln ortasdr. Ktlk etkilenimlerde ve eylemlerde gerekenden ars ya da eksiidir. Erdem ise ortay bulma ve tercih etmedir233 demektedir. Bundan da anlalyor ki, erdem iki ktlk arasndadr. Bir tarafmz ifrata, teki tarafmz tefrite doru temayll iken, erdem hazlarmza zellikle yemek, imek, cinsellik gibi hazlarmza ekil vermektedir. Fiziksel hazlarmza ekil veren erdem burada lllktr. lllk bedenin hazlarn doru miktarda, doru derecede ve doru zamanda kullanmas iin kiiyi hazrlar. Kendi isteklerine dknlk ise hazlarnn peinde durmadan komaktr. Bunun tersi Stoadaki gibi temel arzular dhil btn istekleri yok etmeye almaktr. Aristo, bedensel hazdan kanlmas gerektiini dnmez. Alk ve cinsellik arzusu bedensel organizmamz iin iyi olan doal arzulardr. Bu durumda baz bedensel hazlar zorunludur ve bunlar iin rasyonel seimler yapmak, salk koullar ve bireysel btn koullara katkda bulunur. Kendi isteklerine dkn insan, koullar ihmal eder ve hazz semeyi hereyin stnde tutar. Kendi isteklerine dkn insan, hazz, sonularndan dolay deil, bizzat haz olduu iin seer. ll insan ise, arzuyla ilgili seimlerini akla gre yapar ve arzularn akln ilkelerine gre harmonize eder. Bylece kendini kontrol edebilen insan arzularnn klesi olmaktan kurtulur. Ahlk zayf insan, llle inanr ve bunun iyi bir hayat iin gerekli olduunu da kabul eder. Ahlk zayf insan kendi isteklerine dkn insandan farkldr. Ahlk zayf insann, doru amalar vardr ve erdemin ne olduunu ve niin erdem olduunu bilir. Basite ahlk zayf kii, arzular tarafndan esir alnm ve doru kurallara gre hareket edemeyen ve kendi seimini uygulamayan insandr. Aristo, aradaki fark gzel aklyor: Haz dkn, nndeki ho eyi her zaman izlemek gerektiini dnd iin tercih eder. Kendine egemen olmayan kii ise, izlememek gerektiini dnr, ama gene de izler.234 Aristo' ya gre bilgiye sahip olmak ile bilgiyi kullanmak farkl huylardr. Sanki hem sahip olmak hem de olmamak gibi. Aristo buna uyuyan, sarho olan biri rneini verir.235 Yine ona gre Bir seime gtren ey; kanmaya gtren ey vardr: Gzel, yararl, haz veren ve bunlarn kart irkin, zararl, ac veren. Btn bunlarda iyi
233 234

Aristoteles; Nikomakhos, s.32 Aristoteles; Nikomakhos, s.134 235 Aristoteles; Nikomakhos, s.135

92

insan baarl, kt insan ise baarsz olur. zellikle haz konusunda. nk haz btn canllarda ortaktr ve tercih konusu olan hereyle birlikte bulunur. 236 Farabi bu gr sanatla analoji yaparak verir. Ona gre, sanatlarn amac haz, gzel (iyi) ve faydadr. O bu kavramlarn kullanld bir hayat alan olduunu syler ve Hayat tarzlarndan birinin seilmesine ve seileni yapma gcnn elde edilmesine ara olan sanatlarn amac iyi olmaktr237 cmlesini ekler. Seimin nndeki en byk engelin eilimler olduu gzkyor. Bu yzden, eilimlerin doas ve seimlerle olan ilikisi zerinde biraz daha durmamz faydal olacaktr. leride gelecek olan arzu ve mutluluk konusunda ise, arzu fonksiyonunun meyvesi olan tatmin fenomeni zerinde duracaz. Farabi' ye gre eilim gc; canlnn, bir nesneye kar talep, tercih, memnunluk, merhamet, sevgi, gibi olumlu veya kama, fke, korku, nefret, hrs ehvet gibi olumsuz istek duyma gcdr.238 Eilim gc ile insan, bir eyi ister ya da ondan kaar; zler ya da tiksinir. Sevgi ve nefret, dostluk ve dmanlk, katlk ve acma gibi duygular hep eilimin eserleridir.239 Bu eserlere arzu demek daha yerinde olur. Arzu gcnn de dierlerinde olduu gibi hiyerarik bir yaps vardr, onun da yardmc ve buyurgan zellikleri vardr. Buyurgan zellii, iradeyi meydana getiren zelliktir. Arzunun da bir amir kuvveti ve hizmetkrlar vardr. Bu g, iradeyi meydana getiren gtr. nk irade, duyusal alg veya tahayyl veya dnlr kuvvetle idrak edilen bir eyi arzu etme veya ondan kanma istei ve bu eyin kabul edilmesi, ya da reddedilmesi gerektii zerinde bir karar vermedir. rade, bir eyi bilmeye ya bedenin tm veya onun bir organ ile ynelebilir. Bu ynelmeyi gerekletiren sadece amir irade gcdr. Beden eylemler bu amir irade gcnn hizmetkrlar olan kuvvetler tarafndan gerekletirilir.240 Bu durumda irade, seimin ilk basamadr. rade ne kadar salam olursa seimin temelleride o kadar salam olur. Seim/tercih, ama ve ara birlikteliiyle ilgilidir. stemek /irade etmek ise daha ok amala ilgilidir. stemek daha ok amala, tercih ise amaca gtren eylerle ilgilidir. rnein salkl olmay isteriz. Bizi salkl edecek eyleri ise seeriz. Mutlu olmay isteriz, istediimizi syleriz, onu setiimizi sylemek ise uygun deildir. Ksacas
236 237

Aristoteles; Nikomakhos, s.28 Frb; Tenbih, s.74; T: s.50 238 Frb; Fusul, s.28; T: s.30 239 Frb; Siyse, s.33; T: s.3 240 Frb; Medine, s.90; T: s.46

93

seim elimizde olan eylerle ilgili grnyor.241 Seim ve isteme arasndaki fark Aristo' ya gre udur: Seim isteme deildir. nk olanakszlarn seilmesi sz konusu deil. Biri olanaksz bir eyi setiini sylerse, aptal olduu dnlr. Oysa olanakszlarn da istenmesi sz konusudur. rnein lmszln. 242 Kendine egemen olmayan kii, seimle deil, arzuyla davranr, oysa kendine egemen olan kii tersine, arzuyla deil, seimle davranr. Arzu seime ters debilir, oysa arzu arzuya ters dmez. Ayrca arzu hola ve znt verenle ilgili, seim ise ne zc olanla ne de hola ilgilidir. 243 Aristo' ya gre seimin zellii enine boyuna dnmeyi gerektirmesidir. Ancak herey konusunda enine boyuna dnlmez. rnein hi kimse ncesiz sonrasz eyler evren, rastlantlar, hatta insanlarla ilgili her konu hakknda enine boyuna dnmez. nk bunlarn hi biri dorudan bizim araclmzla olan eyler deildir. Aristo' ya gre biz Elimizde olan eyler iin enine boyuna dnrz. Her insan kendisinin gerekletirebilecei eyler konusunda daha rahat, enine boyuna dnr. Kesin ve kendi kendine yeten bilimler konusunda enine boyuna dnlmez. Ancak bizim araclmzla olan ama srekli deien eyler konusunda enine boyuna dnrz. Bilimlerden ok sanatlar konusunda enine boyuna dnrz. Aristo nk daha ok bunlardan tereddt ederiz. demektedir. Seimi gerektiren enine boyuna dnme amalar zerinde deil, amalara ulatran eyler konusunda olur. Ancak, insan, bir konu hakknda hep enine boyuna dnecek olsa; bu, mr boyu srer. Bu trden dnmenin son dura, seim/tercih olmak zorundadr. nk Dnlp tanlan ile tercih edilen ayn eydir. u farkla ki tercih edilen artk belirlenmi bulunuyor. nk enine boyuna dnmeyle hakknda karar verilen, artk tercih edilendir. 244 Seilen ey, ayn zamanda arzu edilen eydir. Seim de: Kendi elimizde olan eylerin enine boyuna dnlm arzusu olur. Enine boyuna dnerek karar verdiimizde, dnp tanmamza uygun arzu etmi oluruz. yi eyler arasnda en iyi olan, tercih edilen eyler arsnda en ok tercih edileni, insann yneldii amacn en yetkini mutluluk olduu gereini insanda kanl canl duruma getiren seimdir.
241 242

Aristoteles; Nikomakhos, s.45 Aristoteles; Nikomakhos, s.45 243 Aristoteles; Nikomakhos, s.44 244 Aristoteles; Nikomakhos, s.48

94

Mutluluk istenen bir amatr. Seimler ise aslnda amac elde etmek iin muhakemesi yaplm edilmi eylemlerdir. Bu eylemler arzularla ilgili eylemlerdir. Erdemlerin etkinlikleri de bu eylemlerle ilgilidir. Bu durumda erdem de ayn ekilde ktlk de elimizdedir. Arzu edilen eyleri yapmamak da elimizdedir. Hayr demekde elimizde; olan eylere evet demekde elimizdedir. Hayat tarz seim iidir. Doru seim mutlulua gtrr. Mutluluk adna bile olsa yanl seim ise mutsuzlua gtrr. Bazlar mutluluk iin eilimlerin yok edilmesi ve arzularn tamamen kreltilmesi yolunu semek dncesindedirler. Ancak Farabi bunlara katlmamaktadr. Farabi' ye gre bunlar gerektii kadar kullanmay semek mutluluk asndan nemlidir.

1.6. zgrlk ve Klelik Hr szc, erif (onurlu) ve hasen (iyi/gzel) anlamnda ok yaygn olarak kullanlmtr.245 Dilciler; hr szcnn souk (berd) kelimesinin ztt olan hardan (scak) trediini belirtirler. nk hr kii, kendisini gzel huylar arzulamaya ynelten, onur (kibriya) ve tevik edici ahlka sahip kiidir. Kle (abd) ise, bunun zddr. 246 u halde zgrlk; hr szcnn ieriini, yani iyi, gzel huy ve onuru da kapsayan ahlk bir zellik biiminde anlalmaldr. nsanlarn sadece yaptklar deil, onu yapanlarn ne biim insanlar olduklar da gerekten nemlidir.
247

zgrlk, muhakeme etmek, olaylara evet veya hayr

diyebilmektir. Bunu yapacam ya da yapmayacam, bunu seiyorum, u nedenle istiyorum, u bana uygun gelmiyor, bu yzden onu istemiyorum diyebilmektir. zgrlk kendini brakmann tam tersidir. Kendini brakmaktan kanmann tek yolu yapp ettiklerimizi yapmadan nce en az iki kez dnmektir. Farabinin kavramyla sylersek, derin dnebilmektir (teeml). Bunu niin yapyorum? sorusunun yant, eylemin itici gcn ortaya koyar. Bana byle buyrulduu iin yapyorum, alkanlktan yapyorum, istediim iin yapmyorum. Ama ikinci kez dndmzde durum deiir. Bunu bana dayattklar iin yapyorum, ama niin boyun eiyorum? Bir dl alma uruna, gerek mutluluumdan neden dn veriyorum, geici bir hazz, neden srekli olan bir hazza
245 246

Rosenthal; slamda zgrlk Kavram, s.27 Rosenthal; slamda zgrlk Kavram, s.43 247 John Stuart Mill; zgrlk stne (ev: lime Ertan), Belge Yaynlar, stanbul 2000, s.51

95

tercih ediyorum? Bana buyruk veren kii benden daha ok bildii iin mi boyun eiyorum, bunun doruluk taraf bir yana, yine de bu durumda bile kendi bama karar verebilmek iin gerekli bilgileri edinmeye alama durumum ne olacak? Mutluluum iin bakalarna bamllk, nereye kadar srecek?248 Bu ekilde dnebilmek, zgrlk alkanlnn getirdii bir eydir. zgrle alkn olanlar, dncelerini, alkanlklarn, karakter ve kiiliklerini, ksacas kendi hayatlarn sorgulamaktan korkmazlar. Korkaklk zgr insanalara gre bir ey deildir. Cesaret erdemi ise zgr insanlarn karakteridir. zgrlk Farabi' nin ortaya koyduu varln drt temel ilkeleriyle (ne, niin, neden, nasl) hayatta cesurca sorular sorabilmektir. Epiktetos, kitabnn giri cmlesi olarak ne kadar gzel sylemi: Dnyada olup biten eylerin bir ksm elimizdedir, bir ksm da elimizde deildir. Elimizde olanlar dncelerimiz, yaantmz, arzularmz, eilimlerimiz, nefretlerimiz yani irad olarak eylemlerimizdir. Elimizde olmayanlar ise, mal mlk, hret, mevki yani irademizin dnda olan eylerdir. Elimizde olan eyler hususunda tabiatmz gerei zgrz. Hibir ey bunlara engel olmaz. Elimizde olmayan eylerde ise zayf ve kleyiz, binlerce engelle kar karyayz, bunlar bizi umursamadan olagelirler.249 Ama elimizde olmayan eylere kar karakter kleliimizi, zgrlk alkanl ile yenebiliriz. nsan olmak, zgr olmak anlamna gelir. nsan olmay, kt alkanlktan gelen ve nihayetinde bizi insan olmaktan uzaklatran klelie her zaman tercih etmeliyiz. nk mutluluk yolu, karakterden gelen klelie izin vermez. Bu nedenle, Farabinin insanlar, onlara zgrlk salayacak bilgi ve mutluluk kazandracak zgrlk kavramna gre snflandrmay tercih etmesi nemlidir. Farabi' ye gre Baz insanlar, dnmeyi gerektiren eyde, dnebilme yetkinlii(cevdetr- reviye) ve byk bir gce (seim gcne), (kuvvetl-azime) sahiptirler. te bunlar gerek zgr insanlar diye adlandra geldiimiz kimselerdir.250 Kle insanlara gelince, Bazlarnda bunlarn her ikisi de eksiktir. Bunlar hayvani insan (el-insanl-behimi) ve kle tabiatl (abdn bittab) diye adlandrageldiimiz kimselerdir. Bazlar iyi dnebilme gcne sahip olduklar halde, byk bir gten (irade, seme gcnden) yoksundurlar. Bunlar, kle tabiatl diye adlandra geldiimiz

248 249

Fernando Savater; Oluma Ahlk zerine tler (ev: .Karadeniz), letiim Yaynlar, stanbul 1999, s.4041 Epiktetos; Dnceler ve Sohbetler, (ev: Cemal Ser), Kakns Yaynlar, stanbul 1999, s.11 250 Frb; Tenbih, s.70; T: s.47

96

kimselerdir.

251

Farabi' ye gre salam irade gcne sahip olduklar halde klelikten

kurtulamayanlar da vardr: Bazlar da salam bir irade gcne sahip olduklar halde, iyi dnebilme gcnden yoksundurlar. Byle olan kimse kendisinin yerine bakasnn dnd kimsedir. O kendisi iin dnen kimseye ya boyun eer ya da emez. Eer ona boyun emezse hayvan tabiatl biri olur; boyun eerse eylemlerinin ounda baarl olacaktr; dolaysyla artk klelikten kp zgrlere katlacaktr. 252 Farabi, sahip olduklar bilgiyi kullanmayp, bundan dolay zgrleemeyen insanlara dnmekte ve yle demektedir: Bu durum bilim veya felsefeyle ilgilenen kimselerden bazlar iin de geerlidir. O halde onlar klelikte birincilerin seviyesinin altnda olmayan bir seviyededirler ve elde etmi olduklar bilim geersiz, kendilerine faydasz olduundan, ilgilendikleri ey de kendileri iin bir utan ve bir bel haline gelmitir.253 Bundan da anlyoruz ki bilgiyi kullanmamak zgrleememek demektir. Farabi iin duyumsamak, anlamak, kavramak yaamak anlamna gelir. nsann yaamas veya mutluluk sanatna sahip olup olmamas, kavrayna gredir: Ayn ekilde bizim de ilk olarak, en aa dereceden kavrayla kavradmz iin diri olduumuz sylenir. nk bilinen eyler iinde en aa dereceden olan duyusallar (mahsusat) en aa dereceden kavray biimi olan duyumsama (ihsas) ile bildiimiz ve en aa dereceden kavrama yetilerini, yani duyu alglarn kullandmz iin bize diri denir.254 Metnin iinde gizli olan husus gerek yaamann, hereyi kavrayan, bilen hikmet sahibi Tanrya izafe edilmi olmas ve mutluluumuz dhil hereyin kyaslanmasdr. Bu nedenle, Farabi yle der: Haz (lezzet), sevin (surur) ve mutluluk (gbtet) ancak en gzel, en parlak ve en yetkin olann en yetkin bir idrakle idrak edilmesinin arkasndan gelir ve ortaya kar. imdi lk Olan mutlak anlamda en gzel, en parlak ve en muhteem ey olduuna, kendi zn idrakin mutlak anlamda en yetkin idrak olduuna ve kendi z hakkndaki bilgisi mutlak anlamda en stn bilgi olduuna gre, onun duyduu haz, bizim niteliini asla anlayamayacamz, bykln asla kavrayamayacamz bir hazdr. Onu ancak bir kyasla ve gerek duyum, gerek tasavvur, gerekse dnlr bilgi yoluyla bizim iin en yetkin, en parlak eyi, en tam ve en
251 252

lk Nedenle

Frb; Tenbih, s.70; T: s.47 Frb; Tenbih, s.70; T: s.47 253 Frb; Tenbih, s.70; T: s.47 254 Frb; Medine, s.48; T: s.9

97

yetkin bir biimde idrak ettiimizde duyduumuz hazla karlatrarak anlayabiliriz. nk bu durumda, bizde byklk bakmndan btn dier hazlardan stn bir haz hsl olur ve ulatmz bilgi sonucu, byk bir mutluluk duygusu ile dolarz. Ancak bu durum bizde, srekli deildir, abucak ortadan kalkar Eritiimiz snrl haz, sevin ve mutluluumuz, Tanrnn haz, sevin ve mutluluu gibidir. 255 Farabinin kulland kle tabiatl256 kavram onun mutluluk grnn anlalmas iin analiz edilmesi gereken nemli bir kavramdr. Farabiye gre yapsal olarak iyi dnme gcne sahip olamayan insanlar vardr. Bunlar gerek klelerdir. Onlar iin en iyi hayat, erdemli insanlara boyun emek, onlarn dediklerini yerine getirmektir. Yaps itibariyle kleler akldan tamamen mahrum deildirler. Dier insanlar ve hayvanlar gibi kendi arzu ve duygularn izleyebilir, onlar elde edebilmek iin argmanlar ileri srebilirler. Fakat onlar kendi yaamlar iin rasyonel pln yapamazlar. Kendi yaamlarn srekli dzenleyecek stn bir akla her zaman ihtiyalar vardr. ayet onlar, erdemli insanlarn onlar iin n grd iyi kavramna gre kendi arzu ve duygularn kontrol altna alabilirlerse dk dzeyde de olsa erdemi kazanabilirler. Fakat yine de onlar, asla gerek mutluluu kazanamazlar. nk mutluluk onlarn kapasiteleriyle snrldr. Onlarn kapasiteleri de yaplaryla snrl olduu iin, elbete mutluluklar da gerek mutluluk olamayacaktr. Ak bir ekilde onlarn mutluluunun testi, onlarn iyi davranlarda bulunmalaryla olmayacaktr. Tam tersi onlarn mutluluu, sahip olduklar iyi karakter kapasiteleriyle ve zgr insan hayatna ne kadar yakn olduklaryla llecektir. Farabi arzularn tatminden baka bir ey dnmeyen, zevkler peinde koan insanlar iin zevk ve elence dkn kimseler257 kavramn kullanmaktadr. Farabi' nin buradaki metinlerinin arka plannda arzularna kle ve zgr olmama arasnda iliki vardr. Arzularna kle olanlar hayvani yapya sahip insanlar gibi arzularna kle olan ve bu anlamda zgr olamayan insanlardr. Bu anlamda Farabi' ye gre zgrlk bir eye doru olan zgrlk deil; bir eyden meydana gelen zgrlktr. rnein zevk dkn olmaktan zgr olmak gibi. Farabi'ye gre felsefe, kendisiyle, zgr bireyler ve zgr toplumlar mutluluk elde edebilecei en stn bilimdir. Bu bilimden yoksun

255 256

Frb; Medine, s.52; T: s.13 Frb; Tenbih, s.70; T: s.47 257 Frb; Siyse, s.99100; T: s.6364

98

olan bireyler ve toplumlar zgr ve mutlu olamazlar.

Ayn zamanda zgrlk,

erdemlerin hayata geirilmesi ve iyinin gerekletirilmesi iin gerekli olan bir unsurdur. Farabi' ye gre, Biz mutlulua, ancak iyi eyler bizim olunca ularz. yi eyler de ancak felsefe sanatyla bizim olduuna gre, felsefenin zorunlu olarak, kendisiyle mutluluk kazanlan bir ey olmas gerekir. te bu bizim ayrt etme yetkinliiyle vardmz bir sonutur.
258

Farabinin mutluluk anlaynda, felsefe sanat zgr

yaamak ve dolaysyla mutluluk kazandran sanattr. Bundan dolay, mutluluun koullarndan biri de hi phesiz ki insann zgr olmasdr. nk zgrlk, insana bilme ve kendisini gerekletirme olana salayan yksek bir ilkedir. Farabi' ye gre bu anlamda zgrl ama edinmek nemlidir. zgrln pratii ve sembol olan filozofun olmad bir toplum, eninde sonunda yok olmaktan kurtulmayacaktr. Ancak herhangi bir zamanda eer felsefe (hikme), ynetimin bir paras olmaktan karsa, btn dier artlar bu ynetimde mevcut olsa bile, erdemli ehir, hkmdarsz kalm olacak, ehrin ynetimi ile megul olan kii bir hkmdar olmayacak, ehir halk helak olma tehlikesiyle kar karya kalacaktr. Eer bir filozof bulunmazsa, bir mddet sonra o ehir helk olmakta gecikmeyecektir.259 zgr insan, mutluluk yolunda dosdoru yrr, iinde tereddt yoktur; dnp ardna bakmaz, nk gemide, gelecekte zgrln sarsacak bir eyi yoktur. Anlamsz bir yaam, mutsuzluk demektir. Hayatmza anlam katan unsurlarn banda zgrlk gelir. nsanolunun yaam gr ne zaman btnln yitirir ve ne zaman insanolu kendisini arzular ile o insans doasnn evrenle olumlu hibir ilikisi olmayan kle bir yaratk gibi grrse, artk bu anlam tamyor demektir. nsann iradesi ve doann etkinlii ayn eyin, iki ayr tanmdr aslnda, nk yaamn yaptklar ayn zamanda insann yaptklardr, insann eylemleri de aslnda yaamn eylemleridir. 260 Kendini gerekletirmek mutluluktur ve kendini gerekletirmek de zgrle baldr. zgrlk insann ruhunu gelitirir ve olgunlatrr. Srekli piyano alan bir insann ellerinin deimesi gibi, srekli zgrlk de ruhun yapsn yetkinletirir. Ruh tam anlamyla zgrlne adapte olduu zaman Jungun bireyleme dedii durum ortaya kar ve bu, tinsel zgrln bir nedeni deil, sonucudur. Bireyleme sreci

258 259

Frb; Tenbih, s.76; T: s.52 Frb; Medine, s.130; T: s.80 260 Alan Watts; Mutluluun Anlam, (ev: Semih Akzl ) , mge Kitabevi Yaynlar, Ankara 1992 s.186187

99

bilin ve bilinaltnn durumu, rs ve eki ilikisi gibidir. Junga gre rs (bilin) ve eki (bilinalt) arasnda demir hasta(ben) krlmaz bir btn ve bir birey durumuna gelir. Bireyleme srecinde ruhun yeni bir organ bymeye balar. Jung buna bir yandan egodan, te yandan bilinten ayr olarak benlik adn verir. Benlik, ayn zamanda, Farabi' nin ortaya koyduu birleme kavram, bireyin kendini gerekletirmesini anlamyla ilgilidir. Btn olmu bir insan, bir bireydir, fakat bireysel deildir. Bireysel olmak ego merkezli olmak demektir. Bireylemeyi salayan kii ise kendi zgn kiiliinin farknda olmas ve bilin dn kabulleniiyle, tm canllarla, hatta inorganik madde ve evrenle olan kardeliini gerekletirmitir.261 Evrende olan kardeliin gerekletirilmesi Farabi' nin kozmik hayatla birleme dedii eye tekabl etmektedir. Ben sz konusu bu birlemeyi ne kadar gerekletirme, o kadar nesneden zgr ve mutlu olur. Bu benlik zgrlk arac olarak, zgrln bir alkanlk haline geldii, tpk srekli akan suyun kaya iinde bir noktay oymas gibi, insan organizmasn biimlendirdii zaman, sadece yllarn getirdii olgunluklar iinde bir kural olarak karmza kar. te kiiliin gerekleerek edinilmesi de budur.262 zgrlk araclyla makro kozmosla btnlemeyi, dolaysyla mutluluk yolunu iinde iselletirmeyi baarabilmektir. ehir kavramnda gzetilen amalar modern zamanlar etiinde gzetilmiyor. Dolaysyla da bu amaalarn yaygn amalar olarak kabul edilmesinde zorluk ekiliyor. Yenian ahlk konusundaki baars, zgrlkten kaynaklanan ve salt zgrlk adna kovalanan bir amacn belirlenmesidir. Bylece zgrlk, iradenin zgrl olarak bir ahlk eylem ilkesine ve ltne dnr. Birka sekinin, kendi hakknda zgrce karar verme hakknn yan sra btn insanlarn, zleri gerei, kendilerini zgr olarak belirleme haklarnn kabul edilmesi arttr. Ahlk zgrlk, ilkece bakalarnn zgrln kollayan, bakalarnn zgrlkleriyle balantl olan ve zgrl tekilerin zgrlkleriyle birletirerek onu, mutlak pratik ilke (kesinlikle balayc) olarak gren bir zgrlk anlamna gelir.263 zetle zgrlk ve klelik insan karakterini etkileyen iki nemli unsurdur. Bu nedenle bu iki unsurun ayn zamanda erdem ve erdemsizlii etkilemesi de kanlmazdr.
261 262

Frieda Fordham; Jung Psikolojisi, (ev: Aslan Yalner), Say Yaynlar, stanbul 1994, s.99 Alan Watts; Mutluluun Anlam, s.199 263 Annemarie Pieper; Etie Giri, s.138141

100

1.7. Erdem ve Erdemsizlik Mutluluk grne kar olanlar, mutluluun unsuru olarak erdem veya erdemsizliin sz konusu olamayacan savunurlar. Mutluluk grene kar olanlar, mutluluk grn savunanlarn temel hatas olarak, Platon'un ideler dnyasn gerek sanmalarndan kaynaklandn ileri srerler. Onlara gre ama, iyi, en yksek iyi ve mutlak yetkinlik gibi kavramlarn dardan aranmas mutularn en byk hatasdr. Ayn ekilde, erdemin kayna olarak da Mutlak yi model alnacak olsa bile, yine de dardan aranmas hataldr. Aslnda, ahlk kavramlarn kkenlerinin darya balanmas, onlara gre ahlk, alannn dna tarmaktr. Erdem, doruluk gibi insann iinde olan, daryla hibir ba olamayan bir duygudur. Erdem bir karakterdir, kiinin kendi doru duygusudur, ruhtur ve zneyi, erdemli veya eksik olarak nitelendirdiimiz isel hayatdr.264 Karakter eklinde ifade edilen erdem, kendisini d eylem olarak belirsiz ve ksmen ifade eder. Bu grte olanlara gre ieride de erdem diye bir ey yoktur, sadece duygular vardr ve duygularn genel btnln pekitirmek iin karakter kavram kullanlr. Mutlulukla ilgili ahlk kavramlar arasnda duygularn yan sra, iyi ve kty birbirinden ayran bilin kavram da vardr ve dierlerinden daha ncelikli bir kavramdr. Bizim ahlk tecrbelerimizde esas olan olgu, ahlk iyi ve kt arasndaki fark hissetmektir. Ahlk, ahlk deerler zerinde temellendirilmitir. Bu durumda, nemli olan nesneler; insann fikir yetkinliiyle karar verdii eylemler ve karakteridir.265 Bu anlamda erdem, mutluluun bir aracdr. nk erdem, insann doasn tam olarak gerekletirdii, potansiyelini tam anlamyla hayata geirdii, kendi yetkinliine ulat bir hl olan mutlulua gtren, kendisiyle sz konusu mutluluk amacna eritii deer ya da niteliktir.266 Erdem kelimesi bazen kusursuzluk anlamnda, bir baka deyile, insana zg imknlarn gereklemesini salayan etkinlikteki kusursuzluk anlamnda kullanlmaktadr. Bazen erdem bir eyin bireysel nitelii ile yani zellii ile e anlaml olarak kullanlmtr. Bir tan, bir iein, her birinin kendine zg erdemi, kendi niteliklerinin bir bileimi vardr. nsann erdemi de insan trne zg olan baz belirgin

264 265

Henry Sturt; The Doctrine of the Summum Bonum: A Criticism, Mind, Vol.9, Jul.1900, p.373 Henry Sturt; Happiness , International Journal of Ethics, Vol.13, Jan.1903, p.208 266 Ahmet Cevizci; Etie Giri, Paradigma Yaynlar, stanbul 2002, s.41

101

niteliklerin toplamdr; tek bir insann erdemi, kendi bireysel teklii, yani biricikliidir. nsan kendi erdemini gelitirdii zaman erdemli olur.267 Geleneksel olarak iyi niteliklere, erdem ad verilir. Yunanca arete szcnn anlam budur. Latinler de virtus diye tercme ederler, yani mkemmelik denir.268 Erdem, harekete geen ya da geebilen bir gtr. rnein, bir bitkinin ya da ilacn erdemi iyiletirmektir, banki kesmek, insannki insanca istemek ya da davranmaktr. Bir varln erdemi, onun deerini oluturan eydir, baka deyile; kendisine zg yetkinliidir. Erdemlerin, bu ilk ve en genel anlamda, nasl kullanldklarndan, hedefledikleri ya da hizmet ettikleri amalardan bamsz olduklarna dikkat etmemiz gerekir. Katilin elindeki bak, ann elindekinden daha az erdemli olamaz. Kt amal insann pratik zeks, iyi insann zeksndan daha erdemli olabilir.269 Erdemleri tek bana, bir bir ele aldmzda, her bir eyin erdemi iyi ya da kt olabilir. Ancak erdemleri birlik olarak grmek gerekir. Erdemlerin birlii, erdemin mutluluk iin doru ara olmas asndan nemlidir. Ayrca, erdem tek bana yetmez, tm bu erdemlerin birliini oluturmaya yardmc olacak olan arzu, eitim, alkanlk, gl zihin, sreklilik, salam karakter de gerekir. Erdemin gc sahibini yetkin yapmasndandr. Erdem kavram, yle bir eydir ki kendisine sahip olan iyi yapar; erdemli bir kii ahlk anlamda iyidir, yekindir, drsttr, eylem ve davranlarn ok iyi yapar.270 Bir erdem, sahip olunmas ve hayata geirilmesi, pratiklerle isel olan iyileri baarmamz olanakl klmaya ynelik olan, yoksunluu ise bizi, bu tr herhangi bir iyiyi baarmaktan byk lde alkoyan, kazanlm insan bir niteliktir.271 Bir insann erdemli olabilmesi iin hem insann kendisinin iyi olmas hem de tekine kar da iyi olmas gerekir. Baka bir deyile ahlk anlamda iyi olmak ve iyi bir hayata sahip olmak; insan zihninin hem kendi iyilerinin hem de tekinin/dierlerinin iyilerinin farknda olmas ve bu iyileri srekli izlemesi anlamana gelir.272 nk insann eylemleri hem kendisine yneliktir hemde bakalarna. Glmsemenin, kalkmann, konumann
267 268

Erich Fromm; Erdem ve Mutluluk, s.24 Andre Comte Sponville; Byk Erdemler Risalesi, (ev: Ik Ergden), stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, stanbul 2004, s.14 269 Sponville; Byk Erdemler Risalesi, s.14 270 Rosalind Hursthouse; On Virtue Ethics, Oxford University Press, New York 1999, p.12 271 MacIntyre; Erdem Peinde, s.283 272 Nancy Sherman; The Virtues of Common Pursuit, Philosophy and Phenomenological Research, Vol.53, Jun.1993, p.277

102

hem ie hem de da ynelik bir yz vardr. Bundan dolay, insann eylemleri her zaman vlme ve knanma gibi deerlendirmelere maruz kalr. Farabi vg ve knamay konu alan eylemleri yle zetler: u durumdan dolay insan vlr ya da knanr: Birincisi; rnein, ayakta durma, oturma, ata binme, yrme, bakma, dinleme ve insann fiziki organlarn kullanmasn gerektiren btn eylemlerdir. kincisi; ehvet, haz, sevin, fke, korku, arzu, merhamet, kskanlk vb. nefsin nitelikleri olan eylerdir. ncs ise; zihinle ayrt (temyiz) etmedir. nsan hayatnda her zaman bu nden biri daima bulunur.273 Ancak insan bedensel bir hareketen dolay deil, eylem sahibi olmasndan dolay ahlk zne olduunu unutmamalyz. nsani eylem kavram, iinde temel bir dnlrlk kriterinin bulunduu eylemlerdir. Bir baka deyile; davranta tannabilir derecede insan trden bir ama rtk olmadka, fail ne yapmakta olduunu bir tanm altnda bilmedike ve biz onun davrannda bir eylem ilkesi bulup karmadka, sahip olduumuz ey, bir eylem deil, sadece bedensel bir harekettir.274 te, insan bu trden bir eylem sahibi olduu iin vlme ve yerilmenin konusu olur. Her eylemin arkasnda akln olmas istenir ve bylece eylemin erdem niteliini almas iin gerektii gibi olmas beklenir. Bunlarn her birinden dolay insan vlr ya da knanr. yle ki, insan, eylemleri kt olduunda knanr, iyi olduunda ise vlr. Ayn ekilde insan, nefsinin nitelikleri gerektii gibi olmadnda knanr, gerektii gibi olduunda ise vlr. nsann ayrt etmesi kt olduunda knanr, iyi olduunda ise vlr.275 Bilgi, cmertlik, cesaret, lllk ve adalet gibi erdemlerin odakland hedef, dorudan bireydir. Bu tr erdemler bireyi vlecek, takdir edilecek noktada tutar. Bu nedenle olsa gerek, her yerde erdem vlmeye deer, erdemsizlik ise knanacak yarglar olarak ifade edilir.276 Ayn ekilde, bu erdemlerin dier hedefi dolayl olarak tekine veya topluma yneliktir. Erdemler, bir yandan bireyin ahlk hayatn yetkinletirirken te yandan, dolayl yoldan tekinin veya toplumun yetkinlemesini ve bir arada tuttuu bireyleri daha iyi bir hayata, dolaysyla mutlu birey olmaya ynlendirmi olur. Nezaket, adalet, cesaret ayn zamanda tekine ynelik erdemlere birer rnektir. Aslnda
273 274

Frb; Tenbih, s.50; T: s.28 MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.84 275 Frb; Tenbih, s.50; T: s.28 276 Linda Trinkaus Zagzebski; Virtues of The Mind, Cambridge University Press, New York 1996, p.86

103

kurumlara (ehir, aile vb) dayanmayan hibir pratik uzun sre ayakta kalamaz. Erdemler, iyi trleriyle dsal ve isel iyilerle farkl ilikiler iindedir. Erdemlere sahip olma fakat erdeme benzer eylerle ya da onun suretinde deil, nk erdem klna girmi sahte erdemler de vardr- isel iyilere ulamak iin zorunludur; ama dier taraftan, erdemler, dsal iyilere ulamay da yerine gre engelleyebilir. Bu noktada unu belirtelim ki; dsal iyiler, hakikaten iyi olan eylerdir. Yalnzca, insansal arzunun karakteristik nesneleri olmalar ve bltrlmelerinin adalet ve cmertlik erdemlerine anlam katmas bakmndan deil. Fakat ikiyzller dnda hi kimsenin onlar kmseyememesinden dolay da iyi olarak adlandrlan eylerdir.277 Yine bilindii gibi, drstlk, adalet ve cesaret erdemlerinin yeertilmesi, bizi ou kez zengin, nl ya da g sahibi olmaktan alkoyabilir. Bu nedenle, her ne kadar erdemlere sahip olarak, yalnzca baz pratiklerle, isel iyilere ve stnlk standartlarna ulamakla kalmayp, ayn zamanda, zengin, nl ve gl olabileceimizi mit etsek de, erdemler, her zaman, bu lks istee giden yolda bizi tkezletip drebilecek potansiyel engellerdir. Bu nedenle, dsal iyiler peinde koma anlaynn egemen olduu bir toplumda, bir yn sahte erdem ortaya karken, asl erdem kavramnn nce ypranmasn ve daha sonra da belki tamamen yok olup gitmesini beklemek yanl olmasa gerek.278 Erdemin, gl tartma konusu olduu, antik dnemi hatrlatmann faydal olaca kansndayz. Stoac gre gre, erdem, z olarak tekil bir ifadedir ve bir bireyin buna sahip olmas, bir ekilde ya hep ya da hi meselesidir. Bir insan erdemin gerektirdii yetkinlie ya sahiptir ya da deildir. Kii erdemle ahlksal deer kazanr; onsuz ise ahlksal olarak deersizdir. kisinin ortas yoktur. Erdem doru yargda bulunmay gerektirdiinden, Stoac anlaya gre, iyi insan, ayn zamanda bilge insandr. Fakat eylemde bulunma bakmndan baarl, ya da etkili olmak zorunda deildir. Doru olan yapmak sonuta, haz ya da mutluluu veya bedensel sal ya da dnyevi veya benzeri herhangi bir baary zorunlu olarak retmez.279 Aristo, erdemleri entelektel ve ahlk erdemler diye ikiye ayrr. yi hayat da

entelektel ve ahlk erdemleri ierir.280 lkinin rnekleri bilgelik, akl ve basiret.


277 278

MacIntyre; Erdem Peinde, s.289 MacIntyre; Erdem Peinde, s.290 279 MacIntyre; Erdem Peinde, s.251 280 W.David Ross; Aristoteles, s.277

104

kincininki ise cmertlik ve lllktr. Entelektel erdem, genellikle aka retimin sonucudur. Ahlk erdem ise alkanln sonucudur. Burada doal kapasitelerimiz ile ahlki erdem arasndaki kartlk aktr: lkin doal kapasiteye sahip oluruz ve sonra onu uygularz. Oysaki erdemler sz konusu olduunda, ilkin eylemlerle alkanlk kazanrz. dil eylemler yapa yapa dil insanlar haline, cesaretli eylemler yapa yapa cesaretli hale geliriz. Hazlar ve aclar, burada faydal bir rehberdir. Onlar, bizi erdem alkanlklarndan saptrarak sefihletirebilecekleri gibi, erdemleri pekitirmek iin de kullanlabilir. Aristoya gre erdemli bir insann bir iareti onun erdemli etkinlikten haz almasdr, bir baka iareti, de hazlar ve aclar arasnda nasl seim yaplacan bilmesidir.281 Stoacln yaama daha iyimser bakan tr, Adam Smithin yazlarnda bulunacaktr. Smithe gre erdemlere sahip olunduunda, insana kusursuz erdemli davranlar sergileme olana veren erdem vardr: Sagr, adalet ve iyilikseverlik.
282

Stoaclkta olduu gibi, Smithte de kuralclk hkimdir. Erdem iin belirli kurallar vardr. Kiinin erdem iin bilmesi gereken tek ey, kurallar izlemesidir. Ancak sorun u ki, hangi kural izlememiz gerektiini nasl bileceiz? Bu, erdem ahlkn savunanlar ile kural ahlkn savunanlar arsndaki nemli izgi farkn oluturan bir noktadr. Klsik erdem savunucularndan olan Jane Austende tutarllk mutluluk iin en nemli erdemdir. gr hkimdir. Kiilikte tutarllk ortadan kalktnda, dier btn erdemler, bir lde, nemini yitirir.283 Erdem anlay aamal olarak deerlendirilebilir. Erdemleri, pratiklerle isel iyileri baarmak iin zorunlu nitelikler olarak gren ilk aama. Btn bir hayat iin iyi olana katkda bulunan nitelikler olarak gren ikinci aama ve erdemleri ancak srp giden bir gelenek ierisinde inceden inceye hazrlanabilecek ve sahip olunabilecek bir tasarm olarak bir insan iyi peinde komayla ilikilendiren son aamadr.284 Doru eylemde bulunan iradenin uymas gereken standart, doann kendisinde ya da kozmik dzende cisimleen yasann standarddr. Bu nedenle erdem, hem isel eilimde, hem dsal eylemde kozmik yasaya uygunluktur. Yasa btn rasyonel varlklar iin ayndr; yerel zelliklerle ya da koullarla hibir ilikisi yoktur. yi insan, bir evren vatandadr.
281 282

MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.75 Adam Smith; The Theory of Moral Sentiments, Liberty Fund, Indianapolis 1994, p.237240 283 Bk. Jane Austen; Kl ve Ate (Sense and Sensibilitity), (ev: Nihal Yeindoal ), Cem Yaynlar, stanbul 1996,

Ayn zamanda sanat erdemi kullanlarak tutarlk erdemini gstermesi asndan, bu roman ilgintir
284

MacIntyre; Erdem Peinde, s.400

105

nk erdem bir taraftan, kendi dnda belirli bir anlam ve ama kazanr; iyi yaamak, ilh yaam srmektir. yi yaamak kiisel kar deil, kozmik dzene hizmet etmek demektir. 285 Erdemin z; kendine, tekine ve topluma zen gstermek veya dikkat etmektir. Kii sahip olduu erdemlerle yerine gre kendisine ve bakalarna zen gsterir. Bu zen erdemli davranlar iin temel bir balang noktasdr. nsann gelimesi ve mutluluu ancak baka insanlarla iliki kurarak ve onlarla dayanma halinde yaad srece gerekleebilir.
286

Ancak, ayn zeni gstermemiz gereken topluluk olgular da vardr

ki bunlardan da, nemli erdemler ortaya kar. Nancy Sherman bu erdemlere toplumsal erdemler demektedir.287 Ona gre biz kendimize ve tekine zen gsterdiimiz gibi birlikte bir eyler yapmaya da zen gstermeliyiz. 288 Erdemin z kendine ve tekine dikkat etmekse ayn ekilde toplumsal olgulara dikkat etmek de erdemdir. Bu erdem dnsel yetimize bal ben, teki ve topluma ihtimam gsterilmesini isteyen fikr bir erdemdir. Birlikte yaplan haz verici iler, karlkl etkilenmeler erdemi glendirir. Birlikte oluan bu trden birbirine tesir etmeler, kendine sayg ve kendini anlama duygusuyla ilgilidir. Kendine sayg ve kendini anlamak, bazen ilikilerin gerektirdii eylemlerde, bakalarnn grlerinden ve sayg duyduumuz insanlarn yarglarndan etkilenmekten ortaya kar. Bylece, bu tr etkilenmelerden sonra biz kim olduumuza dair duygularmz gzden geirir ve srdrdmz hayat nasl yaamaya deer yapacamz dnrz. Byle dnmemizde Farabinin dikkatlerimizi zerine ektii vlme ve knanmann etkisinin yan sra, insan insan yapan erdeme her boyutuyla olan ihtiyacmz da etkili olmaktadr. Bu gre gre, bu trden birbirini karlkl etkilemelerden kastedilen, basite madd ve fizik etkilemeler deildir. rnein samim bir iliki ve gerek bir dostlukla iyi hayatn nemli unsurlarn oluturmay batan sona kadar srdrebiliriz. Bunu yapacak maddi gler, hayatta ok snrldr. Belki topluma faydal olacak kk bir grup kurulup toplumsal amal bir takm baarlar elde edilebilir. Hayrsever kurulular da

285 286

MacIntyre; Erdem Peinde, s.251 Erich Fromm; Erdem ve Mutluluk, s.25 287 Nancy Sherman; The Virtues of Common Pursuit, p.277 288 Nancy Sherman; The Virtues of Common Pursuit, p.278

106

birbirini tanmayan birok insan bir araya gelerek birbirini etkileyip, toplumsal yararlar elde edebilirler. Ancak burada vurgulanan bundan te bir eydir. Asl vurgulamak istenen bakasyla birlikte bir eyler yapmaya kendinden tr, kendi deerinden, erdemden dolay deer vermektir. Dostuna dostluk erdemi iin deer vermek. Hocasna bilgi erdeminden dolay deer vermek. te bu, kendinden tr verilen deerden dolay erdem adn hak etmektedir. Hem bireye hem de kamuya ynelik byle bir erdemin yerini de hibir ey tutmaz. Bazlar, erdemleri kendine sayg ve bakalarna sayg olmak zere iki kategoride deerlendirmektedirler.289 Geleneksel olarak bu kategorilere gre ayrm yapanlar, kabaca kendine sayg erdemiyle insanlarn kendilerine faydalarn ve bakalarna sayg erdemiyle de bakalarnn faydasnn gzetilmesini amalar. rnein Bakalarna sayg erdemine verilen rnek cmertlik erdemidir. Fakat bu trden kategorilendirme kanmca olduka geneldir ve bakas ve kendisi ayrmnda zorlua debileceimiz bir sr erdemin olduunu hatrlamada fayda vardr. Erdemli yaama, kurallar gerektirir. Ancak erdemli olmak iin tek bana kurallar yeterli deildir. Ayn zamanda kurallar yetkince uygulayabilmek de gereklidir. Tpk dil rneinde olduu gibi. Nasl ki bir dil iin gramer kurallar gerekli ise ayn ekilde erdem iinde kurallar ve bu kurallar yetkin bir ekilde uygulamak gerekir. Erdemli yaamak yetkince yaamaktr. Tpk dili yetkince konuabilmek gibi. Bu durumda, kurallar izlenebilir, buna ramen erdemli kii olunamayabilir. nk insan kural bilinli deil, kr olarak izler. Ayrca erdemlilik iin yetkinlilik de gerekir. Bu trden kurallar iin yetkinlii kurallar denilmesi daha doru olur.290 Bu nedenle Farabinin ahlk zne iin gl bir zihin ve mantk sanatnn gerekliliini vurgulama n grs vgye deerdir. nsan toplum, dili gerektirir; dil ise kurala uymay gerektirir ve byle bir kurala uyma da bir doru syleme normunu gerektirir. ou kez iaret edilmitir ki, bir insan eylem biimi olarak yalan syleme, mantksal olarak bir doru syleme normunu gerektirir.291 Bu nedenle, Farabi mantk sanat iin

Gabriele Taylor; Sybil, Wolfram; The SelfRegarding and OtherRegarding Virtues, The Philosophical Quarterly, Vol.18, Jul.1968, p.238 290 Robert C.Roberts; Virtues and Rules, Philosophy and Phenomenological Research, Vol.2, June.1991, p.340 341 291 MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.109

289

107

Bu sanat, nutka yetkinlik kazandrd iin, ona mantk sanat ad verilir. O halde, mantk sanat, bu dnen ksmn yetkinlie ulamasna ara olan bir eydir.292 derken dil ve dnce arasndaki ilikiyi yerinde tespit etmitir. Bu nedenle gramer sanat da nemlidir. nk bir ifadenin doruluuyla ilgili bilgi ve o ifadeyi dzeltme gc veren sanat, gramer sanatdr.293 Gramer dili, mantk zihn, hata yaptnda dzelten kurallar verir. Beyin, dilin snrlaryla koulludur, dilin kendisiyle deil. Beyin ayn zamanda evre ve yaad toplumla koulludur ve toplum da beyin tarafndan yaratlmtr. Toplum beynin etkinliklerinden farkl bir ey deildir. Toplum, milyonlarca yllk tecrbeyle, tecrbeye dayanan bilgilerin birikimiyle, yani gelenekle koulludur.294 Bu kouldan dolay da dil ok etkilidir. Ancak gramer sanat ile mantk sanat arasnda bir benzerlik vardr. Gramer sanat, konutuumuz eyin doruluuyla ilgili bilgiyi ve ana dilini konuan bir kimse alkanlyla doru konuma gcn verir. Mantk sanat ise, akl ile kavranlan eyin doruluuyla ilgili bilgiyi ve kavranlan eyde doruluu kazanma gcn verir. Tpk gramer sanatnn, ana dilini konuan bir kimse alkanlyla doru telaffuz edecek ekilde, dili dzelttii gibi, mantk sanat da, her eyin dorusunu akl ile kavrayacak ekilde, zihn dzeltir. Ksacas, gramer sanatyla lafzlar arasndaki iliki, mantk sanat ile dnlr eyler ( makulat) arasndaki ilikiye benzer.295 Szckler arasndaki ve kavramlar arasndaki ilikileri doru ilikilendirmek erdemi ifade ve bakalarn erdem iin ikna etmek iin gereklidir. Ayrca ileride deineceimiz gibi, mutluluk sanatna ancak felsefe ile varlaca, felsefe iin de mantk ve gramer gerekli olduundan, bunlar iin de gerekli olan zihin gcnn erdemi olan iyi ayrt etme zorunlu olmaktadr. ayrt etme yetkinliine ulama yolundan sz etmemiz gerekir: Buna gre felsefe ancak, ayrt etme yetkinlii ile meydana geldiine ve ayrt etme yetkinlii de ancak, bilinmesi istenilen her eyde doru kavrayacak zihin gcyle ulaldna gre, doruyu kavrama gcn, bunlarn hepsinden nce kazanm olmamz gerekir.296

292 293

Frb; Tenbih, s.79; T: s.55 Frb; Tenbih, s.80; T: s.56 294 Jiddhu Krisnamurti; Zihin ve Dnce zerine (ev: Cengiz Erengil), Ayna Yaynevi, stanbul 2000, s.163 295 Frb; Tenbih, s.80; T: s.56 296 Frb; Tenbih, s.77; T: s.53

108

Farabi' ye gre, insann, kendisiyle iyi eyler ve gzel eylemler yapt duygular (elheyat en nefsaniyye), erdemlerdir; ktlkler ve irkin eylemler yapt duygular ise alaklk, noksanlk ve aalklardr.297 Farabi, erdemleri de iki ksma ayrr: Erdemler, ahlk ve akl olmak zere iki eittir. Akl erdemler hikmet, akl, akllk, zek, anlay yetkinlii gibi akl ksmn erdemleridir. Ahlk erdemler ise, iffet, ecaat, cmertlik, adalet gibi insann arzularyla ilgili ksmn erdemlerdir.298 oul olarak kullanlan erdemlerin hepsi, tekil (erdem) altnda, ama olarak birdir. Erdemin amac birdir, yani baka bir ey iin deil bizzat kendisi iin istenilen iyidir.299 Bu konuya Eerdemlerde Ama Birlii blmnde deineceiz. Farabiye gre erdem, ilk nce insanda bir g halindedir ve daha sonra bu g kiinin abasyla yetkinleip erdem haline gelir. yi ve kty ayrt etmek gc de birincil yardmc gtr. Farabiye gre erdem kendinden bir ama deildir. Erdem mutluluun bir aracdr. Mutluluk iin erdem vardr. Mutluluk olmasayd erdemden sz edemezdik. Ayrca erdemler, insan yetkinliin ortaya kmas iin, sahip olduumuz gcn iyi ynde kullanlmas iin de bir aratr. Erdemler, bize iyi ve yetkin amalarmza ulamaya alrken, nasl davranmamz gerektii konusunda kolaylklar verirler. Erdemler, mutluluk yolunda kolaylklardr. Farabinin eylemlerle ilgili gerektii gibi dedii ey de erdemli eylemde bulunmak anlamndadr. Her insan, varlnn balangcndan itibaren, eylemlerinin, nefsine arz olan eylerin ve ayrt etmesinin gerektii gibi olmalarn salayan bir g ile donatlmtr. Bu nn gerektii gibi olmamalar yine bizzat bu g iledir. nsan iyi veya kt eylemleri de yine bizzat bu g ile yapar.300 Bu durumda insann erdem sahibi olabilmesi iin, iyi ayrt etme ve kt ayrt etme nemli rol oynamaktadr. Farabinin ayrt etme yetkinlii ve ayrt etme eksiklii ile kast ettii ey udur: Kt ayrt etme ya insann bilmeyi arzu ettii eyde, geersiz bir kanaate varmasndan, ya da karlat bir ey karsnda, onun doruluu veya yanll (batl) konusunda bir kanaate ulamasn salayamayacak lde ayrt etme gcnn zayflndan ibarettir. yi ayrt etme ya insann doru bir

297 298

Frb; Fusul, s.24; T: s.27 Frb; Fusul, s.30; T: s.31 299 Frb; Fusul, s.101; T: s.76 300 Frb; Tenbih, s.53; T: s.32

109

kanaate varmasndan, ya da karlat eyleri ayrt etme gcne sahip olmasndan ibarettir.301 O halde eylemlerimizin iyi, duygularmzn gerektii gibi olabilmelerinin yolunu ve iyi ayrt etme yetkinliinin hangi yolla elde edebileceimizi302 bilmemiz gerekir. Bilmek, bilindii gibi yetmez, ayn ekilde bilginin yannda aba da gerekir. Nitekim Farabi, iyi ayrt etme ve abann sonucunun iyi ahlk olduu tespitinde bulunmaktadr. Eylemlerin ve nefse arz olan eylerin ya iyi, ya da kt olmasna ara olana ahlk/huy (hulk) ad verilir. nsanda, iyi eylemlerin ve nefse arz olan eylerin meydana gelmesine ara olan ahlk iyi ahlktr. nsanda kt eylemlerin meydana gelmesine neden olan ahlk, kt ahlktr.303 Bu nedenle ahlk ilim olduu kadar, bir sanattr. Tam olarak iyi olma sanatdr. 304 Bylece iyi ahlk ve zihin gc, ikisi birlikte insan erdemi (fadiletl insan) oluturur305 nsan erdemin elde edilmesinde mantk sanatnn katks olduuna gre, dier sanatlardan nce bu sanatla zorunlu olarak ilgilenilmesi gerekir.306 Farabi zorunlu olarak demektedir, nk mantk akl gerektirir ve akl insann insan olmasn salayan eydir. nsana ait olan iyi eylerin bir ksmnn mantk sanatna zg oluu, dier bir ksm eylerden daha gl olduuna, insann, insan olmasn salayan ey akl olduu iin, insana en ok zg olan ey, insann akl olduuna gre ve insana mantk sanat iyi eyler kazandrdna gre, bu sanat, insana en ok zg olan iyi eyleri kazandrr. 307 zetle, erdemsizlik, doal igdye boyun eitir. Erdem ise dev veya baka yksek bir gdyle, Aristo'nun dedii gibi, aklla ayrt edilen kurallarla doal igdnn denetlenmesidir.308

301 302

Frb; Tenbih, s.50; T: s.29 Frb; Tenbih, s.50; T: s.29 303 Frb; Tenbih, s.54; T: s.33 304 Alexis Bertrand; Ahlk Felsefesi (ev: Salih Zeki; Hayrani Altnta), Seba Yaynlar, Ankara 1999, s.1 305 Frb; Tenbih, s.54; T: s.33 306 Frb; Tenbih, s.78; T: s.54 307 Frb; Tenbih, s.78; T: s.54 308 W.David Ross; Aristoteles, s.241

110

2. AMA OLMASI VE L K LER AISINDAN MUTLULUK 2.1. AMA OLMASI AISINDAN MUTLULUK 2.1.1. Mutluluun yi Bir Ama Olmas Teolojik bir baka gre tabiatta var olan her eyin bir amac vardr. Amasz hibir ey var olamaz. Amallk tezi ile zihin felsefesinin dal olan fenomenoloji yakndan ilgilenir. Fenomenolojik yaklam, eylerin bize grnme biimlerini tasvir eder. Fenomenolojinin asl tezi, bilincin her zaman amal olduudur. Bilin, daima bir amaca ynelik alr. Baka bir deyile bilincin almas iin daima bir nesneye ihtiyac vardr. 309 Zihin iin amala birlikte alma doal olunca, zihnin, ar haz, melankolik nee, hrs, lmne baar, oburluk, gurur, dmanlk, lm severlik vb. amalarla birlikte almas da son derece doaldr. Sadece gururunu ama edinen ve gururu iin yaayan insan says rahatlkla gzlemlenecek kadar oktur. Sz konusu bu amalar zihnin edindii kt amalardr. Bu nedenle zihnin iyi amalarla ilgili seim yapp; buna gre almas mutluluk iin gerekli bir eydir. te mutluluk, zihin iin herhangi bir nesne/ama deil; iyi, yetkin bir amatr. Bu amalar iyi ve yetkin olduklar iin de bilin tarafndan seilmilerdir. Seim, akln ii olduundan, iyi ve yetkin amalarna ynelik bu trden seime biz seimlik ama diyoruz. rnein mutluluk seimlik bir amatr. Bu durumda salt duygunun amac olan nesneler iin seim kavram yanl olur, onun iin irade kavramn kullanmak daha doru olur. Amalar ve aralar blmnde, gerek mutluluun Niha Gerekliin belirledii amalar ile belirlenmi bu amalara en uygun aralar arasndaki dengeye bal olduunu belirtmitik. Bu blmde ise mutluluk iin ama sahibi olmann ilk adm olarak gerekli ancak yeterli olmadn, mutluluk iin ayn zamanda iyi bir amaca sahip olmak gerektiinin zerinde duracaz. yi bir ama nedir, iyi bir amac her hangi bir amatan ayran nedir? yi bir ama hayat iin en yksek iyi deeri tayan bir ama demektir. Sz konusu bu deerin ayn zamanda yetkin olmas ve bilinli olarak zne tarafndan seilmi olmasdr. Bunlarn gerek mutluluk iin birer unsur olduklar zerinde aadaki blmlerde duracaz.

Chris Horner; Emrys Westacott; Felsefe Araclyla Dnme, (ev: Ahmet Arslan), Phoneix Yaynevi, Ankara 2001, s.101102

309

111

Ancak imdi hayat iin deer tamann ve en yksek iyi deerin ne anlama geldii zerinde durmamz gerekiyor. Theodore M.Greene Mutluluk trevseldir ve hayat belirleyici etkendir. Biz sadece ve sadece hayatta belirli bir yolda yaadmz iin mutluyuz. Bu yol mutluluun younluunu, miktarn, niteliini belirleyen hayatn btn bir modelidir. der.310 Mutlu olmak iin Tanr bize bir hayat balamtr. Bize balanan bu hayat mutlulua evirmek, hayatta yryeceimiz belirli yola (mutluluk yolu) ve bu yolu en gvenli ekilde almak amacyla var olan deerlere ballkla orantldr. Bu yolun hedefi, mutlulua yneltmektir. Mutluluk yolunda, mutlulua yneltmesi iin konulmu deer/ama/arac gsteren iaretler vardr. Kimine gre sbjektivistler- yoldaki bu iaretler, znel deerlendirmeler ve bu deerlendirmelerin sonular olan hazlar ve refahlardr. Burada deerli olan, ama edinilmesi gereken, gemiteki deerlendirmelerimizden tecrbe ettiimiz hazlardr. Sbjektivisitler, deeri/ amac tecrbeden elde ettiimiz haz ve tatmine atfederler. Bunlara gre hibir ey kendiliinden deer tamaz ve kendiliinden ama deildir. Deer /ama arzularmzn kendisine yneldii nesnelerin stne den k ve glgeden baka bir ey deildir. Bunun tersi bir gr te -objektivist idealistler- deerlerin baz bakmlardan gerek, objektif, bilinebilir, doruluklar kantlanabilir eklindeki grdr. Bizim hayat ile ilgili deerlendirmelerimiz ister baarl olsunlar, ister olmasnlar bizim z teebbslerimizdir. Hayatn iyi veya kt olmas bu deerlendirmelerimize dayanmaktadr. nsanolunun layk olduu en iyi kader, iyi yaamaktr. yi yaamak iin de erdemli yaamak gerekir. Erdemli yaamak iin hayat ile ilgili deerlendirmeleri doru yapmak gerekir. Doru deerlendirmek iin de gerek olan deerleri ve bizim iin hayat nemi olan deerleri kefetmemiz gerekir. ok arzu ettiimiz ve ihtiyacmz olan tek ey, deerlerin besledii iyi amalara uyan yetkin bir hayattr.311 Faal Akln ekline brnd insan,312 bir soyutlama eitimi yoluyla yi Formlaryla bizzat tanmay renmi olan bir insandr. Farabiye gre, aratrmann amac en yksek iyiyi bilecek yetkinlii elde edebilmektir. En yksek iyinin ne olduunu ayrt

310 311

Theodore M. Greene; Life, Value, Happiness, The Journal of Philosopy, Vol.53, May.10, 1956, p.317 Theodore M. Greene; Life, Value, Happiness , p.318 312 Frb; Medine, s.124; T: s.76

112

etmekle, insan mutluluun iyi bir ama olduunu ayrt etmek ayn eydir. nk amalar oktur ve amalarn okluu mutluluk yolunda insan ayartabilir. Mutluluun en iyi ama olduunu bilmek bu trden ayartmalarn nnde en nemli engeldir. yi Formu, gzlemlediimiz dier iyi formlar gibi deildir. yi Formu, deimeyen var olu alanna aittir. Dier iyi formlar ise deiebilen alana ait formlardr. Gerek filozof; yi Formun bilgisine sahip olduundan hangi amacn iyi bir ama olduunu bilen bir insandr. Farabi' de Platon gibi niha gereklii, idealar veya formlara (ki Farabi ayn kavramn Arapas olan suret kavramn kullanyor) dayandrmaktadr. Dolaysyla, En yksek yi Formu en yksek konumda olduundan, iyi hayat iin rnek olma konumundadr. Platona gre yi ancak ak gibi bir eyin ad olarak kullanldnda veya dier eylerin o eyle bantsn ifade etmek iin kullanldn da tam yerinde kullanlm olur Burada nemli olan ey, anlam teorisinin kesin bir ekilde sahneye kmasdr. Mantk, iyiden iyiye ahlk felsefesine girmitir. Fakat bu andan itibaren ahlk kavramlarnn sistematik ve z bilinle ilgili mantksal analizleri ahlk felsefesinin yreinde yer olacak olsa bile, yine ahlk felsefesinin btn olamayacaktr. nk biz, ahlk kavramlarnn, kurallarnn ve benzeri eylerin yalnzca birbirlerine olan mantksal bantlarn deil, fakat ayn zamanda bu tr kurallarn hizmet ettii maksad ve amacn da anlamak zorundayz. Bu, bizi hem insan amalar ve motivasyon teorisi hem de toplum teorisi ierisine sokar. nk farkl toplumsal dzenlerde farkl trden istekler ve ihtiyalar baskndr. 313 Bu nedenle, gerek mutluluk iin epistemolojik, psikolojik ve politik bilimlerin bize salad iyilere ihtiyacmz vardr. Bu bilimlere olan ihtiyacmz, bir araya gelen btn bu iyilerin nda mutluluun iyi bir ama olduunu anlamamz kolaylatrmas asndan da ortaya kar. nk insan sahip olmad iyilerden dolay zlemin penesine derken; sahip olduu iyileri iin de ne yapacana dair anlam ve bu iyiler iin bir ama bulmak peine der. Aristo balangta, iyiyi bir eyin ya da bir kimsenin kendisine doru hareket ettii hedef, gaye veya ama erevesinde tanmlar. Bir eyi iyi diye adlandrmak, belli koullar altnda onun arandn veya amalandn sylemektir. ok sayda etkinlik, ok sayda ama ve bu itibarla da ok sayda iyi vardr. Aristo iyi ile amaladmz
313

MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.52

113

eyin iyi olmas arasnda bant kurar.314 Bir baka deyile, sahip olduumuz iyi ile amaladmz mutluluk arasnda ba kurulmaldr. Bu ba grebilmek iin iyi kavramnn kullanmna dikkat etmek gerekir. ncelikle, eer bir eyi amalyor ve bu amac gerekletirmeye alyorsak, srf amaladmzdan dolay, amaladmz her eyi iyi diye adlandrmamz doru olmaz. nk srf amatan dolay, iyi olmay gerektirecek mantki ba kurulamaz. Amalardan dolay her eyi meru/ iyi grenlerin dncesi bu ban rahatlkla kurulmasndan kaynaklanmaktadr. Ayrca ama iin iyi olann ne olduu tespiti de ayr bir uzmanlk gerektirebilir. Amacmz, rahat ve hzl bir ulam ise, bu durumda bunu bize salayacak btn aralarn iyi olma zelliklerini kaybetmemek ve bu amaca kolaylkla erimek iin bu alandaki btn uzman grleri ve gelenekleri dikkate almak gerekir. Buradaki iyi kullanm, ama sahibinin amacna uygun iyileri tek bana iyi olarak nitelendirilmek gcnden yoksun grnmektedir. yinin bir baka kullanm da sadece arzunu nesnesi olmasdr. Bir ey sadece arzulanr olduundan dolay iyi diye adlandrmak yeterli delile sahip olmamak demektir. Bir baka iyi kullanm ise amaladmz eyi kendinden iyi olmasndan tr amalamaktr. Bu iyinin kullanm mutluluun iyi bir ama olmasna uygun bir kullanmdr. O halde, eylemlerimizde izlediimiz amalar arasnda kendi adna arzuladmz bir ama (mutluluk) varsa ve baka eyleri onun adna arzuluyorsak ve her eyi bir ama adna semiyorsak, bunun bizatihi iyi ve iyilerin en iyisi olaca apaktr.315 Elbete bu iyi amada, en yksek iyi olan mutluluktur. Bundan dolay, biz mutluluk hakknda konutuumuz zaman, aslnda insanolunun alabilecei en byk iyiye gnderme yapyoruz316 denilmitir. Zaten mutluluk en yksek iyi olduundan dolay amalanr. Bunun byle olduunu bilmek iin psikolojimizi bilmek yeterlidir. Mutluluun iyi bir ama olduunu renmede faal akln rl nemlidir. Farabi' ye gre faal akln amac, insanda doutan var olan ilk bilgileri verir. Erdem, eylerin niha amasal bilgisine ve bu niha amaca olan uyumu, pratiklerine baldr. Mutluluk ta buna gre erdemliliin bir rndr. Btn ortaa dnrleri, nominalistler hari, ilh gereklikler ve kutsallk, doruluk, adalet ve gzellik deerleri
314 315

MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.68 Aristoteles; Nikomakhos, s.2 316 Tatarkewcz; Analysis of Happiness, p.4

114

zerinde nemle dururlar. Bu orta a dnrleri, btn bu deerlerin ontolojik kklerinin niha gereklie veya niha varla dayand konusunda srarcdrlar. Kant bile kendi tarznda ayn dnceleri ifade etmektedir. Ona gre deerin yeri iyi iradedir ve irade sadece ve sadece deerlerin ideal dnyasnn -numen- yasas olan ahlk yasaya boyun edii zaman iyidir. Ona gre mutluluk, dorudan olmasa da erdeme baldr. Tanr kendi katnda erdemi mutlulukla dllendirecektir.317 Amallk, varlk iin sz konusudur. Varlk fenomeni, ontolojinin konusudur. Burada bizim ilgilendiimiz, ontolojik olarak hayatn bal bana iyi olmas deeridir. Burada hayatla genel anlamda kast ettiimiz ey, yaayan canlnn yaamak iin sahip olduu deerdir. Bu deer tek hcreli canllardan tutun da; insana kadar yaayan btn canllar iin geerlidir. Hayatn deeri onun iyi bir ey olmasndan kaynaklanmaktadr. Hayat iyi olduu iin de yaamak bal bana bir amatr. Bu anlamda hayata sahip olmak, dorudan iyi bir amaca sahip olmak demektir. Ancak bu iyi, yetmez, bu iyiyi (hayat) yetkin bir konuma getirmek de bir baka amatr. Bundan dolay, hayattaki tm iyileri ve deiimleri bu yetkinlik amac iin kullanmak gerekir. Ancak bu yetkinlik amacna erimek iin ncelikle iyilere sahip olmay bilmek gerekir. Hayat, iinde srekli deiimler olacak ekilde dizayn edilmitir. Fakat bu sadece basit bir deiim deildir. Ayn zamanda yn ve istikameti olan bir sretir. Bilinli veya bilinsiz abas olan bir sre. Ne istikamet ne de aba srayla tek bana yeterli aklayc kavramlar deildirler. Her ikisi de kendilerini aan anlamlar tarlar. aba kavram kanlmaz olarak iki soru ortaya karr: aba nedir veya kimin iindir? Ve niye/niin aba? Ve bunun karsnda neye veya neden aba? Ayn ekilde istikamet kavram da baz gndermelerin erevelerine iaret eder ve bunun iinde istikamet olarak dinamik olan bir takm iyi veya amalar bulunur. 318 Burada hayat, btnyle niha ve kendi kendine yeterli bir sre olarak deerlendirilebilir. Ancak, hayat, bireyin iinde yok olduu btn bir sre olarak ele aldmzda bireysel olarak mutluluundan sorumlu bilinli bireysel ahlk zneyi de bir sre iinde eritmi oluruz. Oysaki btn sreler, buna hayat srecinin kendisi de dhil, bize kendilerini varolusal olarak objektif durumlara tepki gsteren bireysellik formunda gsterirler. evresine tepki veren bireysellik formu olmad takdirde, hayat
317 318

Theodore M. Greene; Life, Value, Happiness , p.319 M. Greene; Life, Value, Happiness, p.320

115

tanmlanamaz ve aklanamaz bir duruma gelir. Bu yzden de hayat, anlamsz bir ruh ve hayat kelimesi, aldatc anlamyla birlikte sahte bir anlam kazanr. Fakat burada zerinde durmamz gereken konu btn hayat deil, insan hayatdr. Dier canllar sadece iinde bulunduklar evreye gre yaarlar. Bunlarn hayat sreci, bulunduklar evreye gsterdikleri uyum baarsna baldr. nsanlar ise evreye uyumlarnn yan sra, ayn zamanda insan olma idealine kendilerini uydurma gibi yksek bir ama tamaktadrlar. Dinamik olarak kendi amacn gerekletirmek devine sahip ve ancak bu devi yerine getirdiinde iyi bir hayat srdrebilen tek varlk insandr. Tabii ki burada iyi hayattan kast sadece biyolojik varlk deildir. Biyolojik (bedensel) varlk, kendi varlnn amacn kendiliinden gerekletirmektedir. Hcreler, sindirim sistemi, beynin biyolojik alma sistemi, btn bunlar kendi organsal ilevlerini yerine getirmek iin amalarna uygun olarak yaam srdrmeyi kendiliinden yapmaktadrlar. Kendilerine iyi olan, kendileri almakta veya vermektedirler. Btn bu hayat sreleri, baka bir deyile; her organn kendisi iin iyi olan bulup alma sreci, insan olmak sreci iindir. nsan, insan olduu aamada mutluluun kendisi iin iyi bir ama olduunu kesin olarak kavrar. Farabi insann biyolojik sreten, insan olma srecine kadar olan sreleri gzel zetlemektedir: nsan varla geldiinde onda ilk ortaya kan ey, kendisiyle beslendii kuvvet, yani besleyici kuvvettir. Bundan sonra kendisiyle scaklk, soukluk ve benzerleri gibi dokunma ile ilgili nesnelere (malms) duyduu kuvvet, kendisi ile seslendii nesnelere duyduu kuvvet, kendisi ile renkler ve klar gibi btn grlen eylere duyduu kuvvet ortaya kar. Duyularla (havas) birlikte bir baka kuvvet de ortaya kar ki bu, duyulan eylerle ilgili olarak onlar isteme veya onlardan kanma ynnde onda bir arzu uyandran (niza) kuvvettir. Sonra insanda bambaka bir kuvvet ortaya kar ki onun sayesinde insan artk alglanmadklar bir durumda duyusal eylerin izlenimlerini ruhunda muhafaza eder. Bu, muhayyile kuvvetidir. Bu kuvvetle insan, bu duyusallar farkl birletirme ve ayrtmalarla birletirir veya ayrtr. Bu birletirme ve ayrtmalarn bazs yanl (kzib), bazs dorudur. Bu tahayyl edilen nesnelerle ilgili bir arzu (veya irade) da bu kuvvete gelip eklenir. Daha sonra insanda akl kuvveti ortaya kar ki onunla da insan dnlr nesneleri bilme imknna kavuur ve yine onunla

116

gzelle irkini birbirinden ayrr, sanatlar ve ilimleri yaratr. Dnlr olan eylerle ilgili bir arzu da bu kuvvete gelip eklenir. 319 Aristo Etik kitabna u cmlelerle balar: Her sanat ve her aratrmann, ayn ekilde her eylem ve tercihin de bir iyiyi arzulad dnlr. Bu nedenle iyiyi her eyin arzulad ey diye yerinde dile getirdiler. Gene de amalar da kimi farklar var gibi grnyor Tm yaplabilecek iyilerin en ucundaki ey nedir?320 Bylece Aristo'ya gre insan eylemlerinin asl bir amac olduunu nceden biliyoruz. imdi bu metinden de reniyoruz ki ama iyiyi arzulamaktr. Ancak btn iyilerin tepesinde olan en yksek bir iyi daha vardr. Bu asl amaca en yksek/en yetkin iyi denilir. Bir sr tartmalardan sonra, Aristo, bu temel amacn da mutluluk olduunda srar etmektedir. Bu durum da en yksek iyi veya en yetkin iyi olarak amalanmaldr. Farabi hemen hemen her konuda olduu gibi birinci retmenden farkl dnmemektedir. nsann arzulad her yetkinlik ve her ama ancak bir iyi (hayr) olduu iin arzulanr. Bu bakmdan her iyi kukusuz tercih edilir.321 yi ve tercih edilir olmalar sebebiyle arzu edilen amalar ok olduuna gre, mutluluk tercih edilen en iyi eylerden biridir.322 yi eyler arasnda en iyi olan, tercih edilen eyler arsnda en ok tercih edileni, insann yneldii amacn en yetkininin mutluluk olduu aka grlmektedir.323 Mutluluk kendiliinden iyi bir amatr. Mutluluk iin baka bir amaca gerek yoktur. Btn mutluluklar kendiliinden iyidir baka bir iyi, mutluluk iin gerekmez. Mutluluk btn insanlar iin iyidir. nsan iin en iyi ama, srekli olan mutluluu amalamasdr.324 Yine biz mutluluu elde ettiimizde, mutluluktan sonra asla bir baka ama iin almaya ihtiya olmadn grrz. Bu yzden mutluluk kendinden dolay (li ecli zatihi) tercih edilir ve hibir zaman baka bir ey iin tercih edilmez. Bundan akla kavuuyor ki mutluluk, iyiliklerin en by, en yetkini ve en tercih

Frb; Medine, s.87; T: s.44 Aristoteles; Nikomakhosa Etik, s.1 321 Frb; Tenbih, s.47; T: s.26 322 Frb; Tenbih, s.47; T: s.26 323 Frb; Tenbih, s.47; T: s.26 324 Irwin Goldstein; Pleasure and Pain: Unconditional, Intrinsic Volues, Philosophy and Phenomenological Research, Vol.50, Dec.1989, p.269
320

319

117

edilenidir. Ayn ekilde mutluluu elde ettiimiz zaman onunla birlikte ondan baka herhangi bir eye ihtiyacmzn olmadn grrz.325 Farabi, ahlk ve siyaset felsefesinin merkezine en yksek mutluluu koymakta ve bu merkezi srekli gzetip gzetmemeye gre birey ve toplumlar erdem ve erdemsizlik asndan deerlendirmektedir. Bu nedenle Farabi: Kiinin mutluluu kendisine ana ama yapmas gerekir
326

demektedir. Bu ana amac hayatlarnda merkez edinmi ve

btn hayat srelerinde bu merkeze doru aba harcayan birey ve toplumlar erdemli, bu merkezden sapm veya bu merkezden gtrmeyen amalara sahip insanlar ise, amalar iyi olsa bile, erdemsiz birey veya erdemsiz toplum diye nitelendirir. Aristo ve Farabinin temsil ettii klsik gelenekte temel bir doas, ana amac, ilevi, olduu dnlen bir insan kavram esas alnr. Bu klsik gelenekte, insan demek iyi insan demektir. Tpk baltann iyi balta klcn iyi kl ile bir olmas gibi. Aristo insan ile iyi hayat arasndaki ilikiyi harp ile iyi harp alma arasndaki ilikiye benzetir ve bu durumu ahlk sorgulamann hareket noktas olarak alr.
327

Buna gre iyi insan olmak her biri, kendine zg anlam ve iyi amaca

sahip roller btnn yerine getirmek demektir: Bir aile ferdi, bir yurtta, bir asker, bir filozof olmak demektir. te insan, ancak btn bu rollerden ayr ve onlardan nce gelen bir birey olarak dnld an insan ilevsel veya amasal bir kavram olmaktan kar.328 Bu konuyla ilgili olarak Farabinin takipisi olan Miskeveyhin tespiti ilgintir. Aristo'nun tanmna ve eskilerden naklederek benimsedii gre gre iyilik, btn tarafndan amalanan son amatr. Bu ama iin yararl olan eye de iyilik denir. Mutluluk ise, ona ulaana gre bir iyilik ve onun iin bir yetkinliktir. O halde mutluluk bir nevi iyiliktir. nsann mutluluu, atn mutluluundan farkldr. Her eyin mutluluu, onun btnlemesinde ve kendine zg olan yetkinliindedir. Btnn arzu ederek amalad iyilik, ynelinen ve z olan bir tabiattr. Baka deyile, o, insan olmalarndan dolay insanlar iin genel olan bir iyiliktir ve hepsi onda ortaktr. yleyse

325 326

Frb; Tenbih, s.47; T: s.27 Frb; Fusul, s.47; T: s.39 327 Aristoteles; Nikomakhosa Etik, s.11 328 MacIntyre; Erdem Peinde, s.96

118

insanlardan her biri iin bir eit iyilik olan mutluluk izafdir, belli bir z yoktur ve ona ynelenlere gre deiir.329 Miskeveyhin mutluluk ile iyi arasnda kurduu ilikiye dayal olarak mutluluun iyi bir ama olmasna iaret etmesi gzeldir. Bununla birlikte, Miskeveyh, iyilik ve mutluluu nce keskin bir biimde birbirinden ayrma abasndadr. Bununla birlikte metin ilerledike bu ayrm mulklamaktadr. O ilk iyiliin Tanr olduunu sylemektedir. Ona gre mutluluun z olmadndan ve ancak z olan iyilik ama olarak seilmelidir. Birka satr sonra o mutluluk iyiliklerin en stndr diyebilmektedir.
330

En stn olann znn olmadn dnmek lk yiliin znn olmadn

sylemektir. Farabi, amalarnn iyi olduunu kantlamak iin cahil ve yanl grler iinde olan (dall) ehirlerin ileri srdkleri grlerini
331

zetlemekte ve bu ve benzeri grler,

varlklarda gzlemlenen eylerden tr insanlarn ounun zihninde meydana gelen cahilce grlerdir332 demektedir. Farabi' ye gre cahil insanlar bu tr grleri gerek mutluluu ama edinmemi eskiler den almlardr. Farabinin bu cahilce kavramyla kastettii ey, bu anlatlan amalarn bizzat kendilerinin kt, irkin ve erdemsiz amalar olduu deildir. Tam tersi Farabinin kastettii ey udur; sz edilen bu amalar kendi balarna iyi amalar olabilmekle birlikte, bu amalarn gerek ama olan en yksek mutluluk yoluna tek bana iletemezler.

2.1.2. Mutluluun Yetkin Bir Ama Olmas Daha iyisini istemek doann en eski ilkelerinden biri olarak grlmtr. Arlar bile kck beyinlerinde, karmak hayvanlarn beklenti sistemleri gibi ileyen bir nrona sahiptir. Arlarn beyni ve hayatlar da son derece basit olduundan, evrimin haz ilkesini neden gelitirdiini bu hayvanlar zerinde grmek ok daha kolaydr. Arlar, bal yaptklar toplama uularnda sadece nektar olan ieklere konar, dier iekleri pas

329

bn Miskeveyh; Ahlk Olgunlatrma (ev: Abdulkadir ener; smet Kayaolu; Cihad Tun), Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1983, s.73 330 bn Miskeveyh; Ahlk Olgunlatrma, s.76 331 Frb; Medine, s.151155; T: s.95100 332 Frb; Medine, s.162; T: s.105

119

geer. Demek ki hayvanlar zamanla hangi iein zerine konmaya deeceini bulmutur.333 te bu mekanizma insan mantnda ok daha kkl ve gl olduundan, beklenti sistemimiz, insann kudretinde olan her eye ilikin bir arzu uyandrr iimizde. Olabileceklerin en iyisini, istemek birbaka ifadeyle yetkinlii istemek doamzdan kaynakalanmakatadr. Yaam gayemiz, ne olursa olsun bu amac elde etmektir.334 Bu da bize gsteriyor ki, yetkin bir amac istemek doamzn gereidir. Bundan dolay, insann yneldii amacn, en yetkinini 335 kazanma istei anlalr bir eydir. Bir insann mutlu olup olmadna nasl karar verdiimize yakndan bir bakalm. Kendisine mutluluk fikrnin ne olduuna dair sorunun yneltildii bir insan varsayalm. Bu insann muhtemel cevab sevilmek, hayran olunmak, en azndan arkadalarm tarafndan sayg grmektir olsun. Ayrca sahte dostluklardan nefret ettiini, kendisine rol yaplmasndan holanmadn, eer kendisini gerekten sevmiyorlarsa bunu yzne kar sylemelerinden mutlu olacan, sonradan aldatlma duygusunun dostsuzluktan daha ac olduunu da eklemi olsun. Varsayalm ki bu insann bana nefret ettii tm eyler geldi ve szde en yakn dostlar tarafndan aldatldn, fakat bunu ona asla his ettirmediklerini, kendisi de dostlarnn ona ihanet ettiini bilmediini biz biliyoruz. Ksacas bu insan kendi mutluluk gryle ilgili syledii her eyde tam bir yanlsama iindedir. Bu mutlu bir hayat mdr? O mutlu bir insan mdr? Bu mutlu olma amac yetkin bir ama mdr? Bazlar hi dnmeden evet derler. Onlarn grlerine gre mutluluk psikolojik bir durumdur ve daha fazla bir ey deildir. Gerekli olan ey insann istedii eyleri elde etmesidir. Bu yzden kandrlm insan mutlu yaamaktadr ve kandrldn renmemi olsayd mutlu yaamaya devam edecekti, denilebilir. Ancak, gerek bir nedene dayanmasa bile korku korkudur, bu yzden geree dayanmasa bile bu tr mutluluk, mutluluk olarak deerlendirilmelidir.336 Szde bu mutlu insann, kendi gereini birden kefetme frsatn yakaladn dnelim. Bu durumda bu insan nceki mutluluunun sadece basit bir ilizyondan ibaret olduunu zlerek renecektir. Belki de, bu trden ar sbjektivizme
333 334

Stefan Klein; Mutluluun Forml (ev: Ogn Duman), Arkada Yaynevi, Ankara 2004, s.106 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.107 335 Frb; Tenbih, s.47; T: s.26 336 Richard Kraut; Two Conceptions of Happiness, The Philosophical Review, Vol.88, Apr.1979, p.178

120

kamadan, kandrlm insann kandrldn renmeden nce gerekten de psikolojik adan mutlu olduunu kabul edebiliriz. Ancak, kandrlm insan fenomeninde renmek istediimiz; onun mutlu olup olmadndan ziyade daha farkl bir eydir: Birine ne sizi mutlu yapar; mutluluk ideasyla ilgili fikrniz nedir? diye sorduumuzda, onun hangi koullar altnda belirli psikolojik durumu elde etmek istediini tanmlamasn istemiyoruz. Tam tersi, ona kendi mutluluunu hangi standartlara baladn ve izledii amalarnn ne olduunu soruyoruz. Bu durumda aldatlm insann mutlu bir insan veya mutlu bir hayata sahip olup olmad konusunda kararszla deriz. ayet onu kendi mutluluk standartlaryla yarglarsak onun mutluluu kazanamad yargsna varrz. Aldatlm insann hayat hakknda mutlu edici duygulara sahip olmadn sylemek istemiyoruz. Fakat onun yaam srd hayatn mutlu bir hayat olmadn sylemek konusunda kuku duymuyoruz. Mutluluk kavram iki ynldr. Bazen bu kavram mutluluk duygusuna gnderme yapar, bazen de mutlu bir hayat kavramna gnderme yapar. Sbjektivistler daha ziyade mutluluk duygular zerinde younlarken, objektivistler ise mutluluk duygularn salayan objektif koullarn yan sra iyi hayat kazanmay hedefleyen objektif standartlar zerinde younlamaktadrlar. Mutluluk kavram ile mutluluk anlay arasnda bir iliki vardr. Mutluluk, kavramsal olarak deimemesine ramen, mutluu kazanma anlaylar birbirinden farkl olabilmektedir. Baz insanlar, mutluluu, iktidarda, bazlar da munzevi bir yaamda, bazlar parada, dierleri de dnyevi iyileri kabul etmekte grrler. Bununla birlikte, bu farkllklarn mutluluk kavramyla bir ilgisi yoktur. Onlar, mutluluun kavramyla deil, onlar nasl elde edebilecekleri teorisiyle ilgilenmektedirler.337 Bir kiinin, mutlu yaamas veya mutlu bir hayata sahip olmas iin kendince deerli grd btn deerlerini elde etmesi veya mutlu hayat iin nazar akl tarafndan belirlenmi hayat standartlarn yetkin bir ama edinmesi gerekir. Bu ideal mutluluk iin geerlidir. Bir insann bedensel mutluluu hissetmesi iin yetkin bir ama edinmesine gerek yoktur dncesi ne kabilir. Bu mutluluk trn isteyenlere sadece duygularn tatmin edilmesi reel mutluluun elde edilmesi iin yeterlidir.

337

Tatarkewcz; Analysis of Happiness, p.4

121

rnekteki kandrlm insan, bu durumda mutluluk duygularna sahiptir. Fakat ona mutluluk hakkndaki anlay sorulduunda, ona bu mutluluk duygularn hangi koullar altnda elde edildii sorulmuyor. Daha ziyade mutlu hayatn ne olduu hakknda soru sorulmu olunuyor. Kandrlm insan, kendi mutluluunu gerek dostlua baladndan, iinde gerek dostluun sevgi ve saygnn deer olarak kabul grd bir hayat benimsediinden dolay, kendisini mutlu edecek duygulara sahiptir diye kabul edebiliriz. Ancak, kendi kabul edip, ortaya koyduu hayat standartlarnn kendi hayatna uygun olmadn bildiimiz iin onu mutlu/iyi bir hayata sahiptir diye kabul edemeyiz. ayet, kendisi de, aldatlm olduunu renirse, tm mutluluk duygularnn uup gitmesi ve kendisini mutsuz hissetmesi muhtemeldir. Mutluluun kazanlmas iin onun bir ama olarak ortaya konulmas gerektii hususunda yukarda yeterince durduk. zetle amacn kendisi olmakszn mutluluun kazanlmas sz konusu olamaz. yleyse, amacn olmas da mutluluk iin yeter koul deildir. Ayn zamanda amacn yetkin bir ama olmas gerekir. Kandrlma fenomeninde grdmz gibi, mutluluk iin dostluk, sevgi, onur gibi erdemlere sahip olmak amacn tamak iyi bir hayat iin yetmiyor. nsanlarn bu tr erdemlere sahip olmas, bunu bir ama olarak grmesi mutluluk iin gzel bir admdr, hatta insana ok gzel mutluluk duygular bile yaatabilir. Ancak, amacn eksik/yetkin olmayan ama olmas mutluluk iin yeterli deildir, ayn zaman da, bu amacn yetkin bir ama olmas gerekir. nk kiinin eksik/yetkin olmayan bir ama edinmesi, bu amac gerekletirmek iin aba harcamas ona reel mutluluk kazandrabilir. Burada, kavranmas gereken husus, amacn tek bana iyi olmasnn gerek mutluluk iin yeterli olduu; gerek/ideal mutluluk iin iyi bir amacn yan sra, yetkin bir amacn da olmas gerektiidir. Dostluun btn gereklilikleri yerine getirilmedii srece, ister fark edilsin ister edilmesin, o dostluk yetkin bir dostluk deildir. Burada sz konusu amac kusurlu duruma getiren, bylece yetkin olmadn grmemeye neden olan algsal yanlmadr. Ayn ekilde, amacn yetkin olup olmadn bize bildiren de yine doru ve yetkin alglamadr. Bu durumda ayrt etme yetkinlii, yani, yetkin bir alglama olmad srece amalarn yetkinliinden sz etmek imknszdr. Farabinin fikir yetkinlii ve doru gr zerinde nemle durmas ve bunu amel hikmet olarak nitelendirmesi bu nedendendir. Fikir yetkinlii (cevdet'r-rey), bir

122

insann, fikir sahibi olmas veya yetkin fikirlere sahip olmasdr.338 Zihin, allagelen (el-m'utd) grlerin ihtilaf halinde bulunduu konuda doru hkm bulma gc ve tashih etme kabiliyetidir. Bu da, doru gr ortaya karmada yetkinlik (el-cevde) tir. O halde bu da, bir eit amel hikmettir.
339

Ayrca bunula ilgili olarak, farkndalk da

nemlidir: Bundan baka iyi ayrt etme gc insanda bazen tesadfen bulunabilir. nk insan doru bir kanaate, bazen bir niyeti ve bir sanat (sanat) bulunmakszn da ulaabilir. Mutlulua ise, insann ayrt ettii eyi nasl ayrt ettiinin farknda olabilecei bir ekilde, niyet ve sanata dayal bir ayrt etme olmadka ulalamaz.340 Mutlu olmak ve mutlu bir hayat srdrmek arasnda ne fark vardr? Bir insann mutlu bir hayat srebilmesi onun inand, deer verdii nemli amalarn elde etmesine veya makul olarak yksek standartlara yakn olarak yaama abasna baldr. Tabi ki, bu bir insann mutluluk iin yerine getirmesi gereken tek koul deildir. Ancak, burada vurgulanmak istenen insann mutluluk iin inand yetkin amacnn var olmasdr ve bu amac gerekletirmeye almasdr. Buna gre bir insann mutluluu, kiinin hayat iin kendisine ykledii standartlara, yetkin amaca uygun yaamaya almasdr. Sz konusu bu ama bakalarna iyi ve yetkin olmasa bile, burada nemli olan kiinin doru gr olarak bildii amac iin yaamay ilke haline getirmesidir. Kiinin, kendi amacn sorun edinmesi, onu kendi fonksiyonlarnn ne olduu sorununa gtrr. Kendi fonksiyonlarn en iyi ekilde tanyan, dier amalarn da en yetkin dzeye karma zorunluluunu hisseder. Ayrca, kendi yeteneklerini kefedemeyen, her trl ama ve fonksiyonlarn iyi bir ekilde belirleyememi insanlar; mutluluk iin en nemli koul olan yetkinleme amacna da sahip olamazlar. Farabiye gre de insanlar kapasitelerine gre yaayabilecekleri en iyi yaam seviyesine yaknlamadklar srece mutlu olamazlar. Farabiye gre, her insan ideal koullar altnda tam olarak gelitirebilecei birtakm belirli kapasite ve yeteneklere sahiptirler. Bir insan, bu yetkinleme srecinden uzaksa mutlu olarak deerlendirilemez. Bu insan, iyi hayat iin kendisine ykledii iyi amalar gerekletiriyor olsa bile; en yetkin ama olan gerek mutluluu kazanamaz. nk kiinin sahip olduu yetenek ve kapasiteleri gelitirmemesi, hem ama hem de ara

338 339

Frb; Fusul, s.59; T: s.46 Frb; Fusul, s.58; T: s.46 340 Frb; Tenbih, s.52; T: s.31

123

bakmndan eksik/yetkin olmama anlamna gelir. Ayrca, yetkinleme insan yeteneklerin deien bilgiye gre srekli gelitirilmesine baldr. Daha iyi hayata sahip olabilme amac, yetkin amacn var olmasna baldr. Mutluluk, dmzda hazr olarak bizi bekleyen bir ey deildir. Tam tersi, mutluluk doamzda ve doamza en uygun etkinliklerdedir. Farabinin de izleyicisi olduu Aristonun; mutluluun, insanolunun fonksiyonlarn tam olarak uygulamasna veya en azndan fonksiyonlarna yakn olarak eylemde bulunmasna bal olduunu sylemesi nemlidir. Aristoya gre insanlarn ou kendi fonksiyonlarnn ne olduunu bilmemektedir. Hatta onlardan birine tam anlamyla sahip olabileceklerine bile inanmamaktadrlar. Bu yzden ister mutluluu fark etsinler, ister etmesinler, onlar asla mutluluu kazanamazlar. Farabi' ye gre insanlar iin en iyi olan yetkin hayat, filozofik yaamdr. En yetkin ama filozofa yaam amacdr. Yetkinleme yolunda arzu edilen niha ama yce varlk hakknda bilgi edinmek olmaktadr. Bir kez bu bilgi elde edilince, bunun, bilenin mutluluuyla sk bir balants olur. nsan, belli bir bilgi ile Tanry bilince, Tanr bilgisi demek olan gerek mutluluun Onu bilen herkes iin gvence altna alndn kabul eder.341 Burada, mutluluk iin gerekli olan lk Yetkinlikle ilgili uzman grlerin zorunlu olup olmad meselesini bir kenara brakarak, mutlulukla zdeleen lk Yetkinliin bilgisinin ama olarak seilmesi, mutluluun yetkin bir ama olduunun bir baka delilidir. Bir iyinin yetkin bir ama olmas iin o iyinin en yksek iyiler arasnda saylmas gerekir. Her hangi bir iyinin en yksek iyi saylabilmesi iin a) Evrensel olarak arzulanmas, yani ayet o iyi btn yalnlyla ortaya konulabilmise o iyilii btn insanlarn tereddtsz bir ekilde tercih etmesi. b) Yetkin ve bir btn yani onu deerli yapacak baka bir eye ihtiya olmamas. c) Mkemmel bir ekilde tatmin edici olmas, yani btn ynleriyle geni kapsaml, ok ynl olmas gerekir.342 Farabi' ye gre Yine biz mutluluu elde ettiimizde, mutluluktan sonra asla bir baka ama iin almaya ihtiya olmadn grrz. Bundan anlalyor ki mutluluk kendinden dolay (li ecli zatihi) tercih edilir ve hibir zaman baka bir ey iin tercih edilmez. Bundan akla kavuuyor ki mutluluk, iyiliklerin en by, en yetkini ve en

341 342

Oliver Leaman; Ortaa slm Felsefesine Giri (ev: Turan Ko), Rey Yaynclk, Kayseri 1992, s.229 Rupert Clendon Lodge; The Platonic Highest Good (II), The Philosophical Review, Vol.36, Nov.1927, p.550

124

tercih edilenidir. Ayn ekilde mutluluu elde ettiimiz zaman onunla birlikte ondan baka herhangi bir eye ihtiyacmzn olmadn grrz.343 Psikolojik mutluluk sz konusu olduunda ise lleri soyut ve tek tarafl bir hayat yerine somut olarak dolu olan tatmin edici bir hayatn olmas, tam akn ve formel bir hayattan ziyade zengin tecrbeye sahip bir hayatn olmas ve tutarllk, denge, ve objektiflik deerleri zerinde kurulu bir hayatn olmas eklinde deiebilir. Tabii ki ideal mutlulukta olduu gibi psikolojik mutlulukta da bu ltleri belirleyen zihnin organize edici ilkesidir. Psikolojik mutluluk da bile zihnin birletirici ilkesine ihtiya vardr. rnein, eitlilie dayal zengin hayat tecrbesi ayet en yksek iyi olarak kabul edilecekse bu hayatn da kendi iinde teke, tutarlla, dengeye, birbiriyle atan pozitif deerlerden hangilerinin alnp, hangilerinin braklacana karar veren sistematik bir bak asna, dzenleyici bir zihne ihtiya vardr. Btn bu dzenleme ilkesinin iyilik idesiyle tutarl olmas gerekir. En Yksek iyiyi izleyen bu hayat yetkin bir hayattr. En yksek iyi veya hayatn en yksek amac kavramlar bize davranlarmzn, eylemlerimizin ve aktivitelerimizin hepsinin bu amaca hizmet ettii anlamna gelir. En yksek iyi veya hayatn en yksek amac kavramlar insann bir btn olarak yksek aktivitesinin, yani, bilgisini ve sanatn ifade eder.344 Aristonun Nikomakhosa Etikteki amasal emann zeti insann yetkin amacn kazanmas gerektiidir. Bu amasal ema ierisinde, olan insan ile asl doasnn farkna varm insan arasnda kkl bir kartlk vardr. Etik ise insanlarn, ilk aamadan ikinci aamaya nasl geebileceklerini anlamalarn olanakl klacak bir bilimdir. Bu nedenle, bu gre gre etik, belirli bir olanak ve edim anlayn, belirli rasyonel bir hayvan olarak insann z anlayn ve hepsinden nemlisi belirli bir insan niha ama (yetkin ama) anlayn ngrr.345 Yetkin ama ngrs bizi erdemlere gtrr, eitli erdemleri tleyen ve bunlara karlk gelen zaaflar yasaklayan buyruklar, olanak halinden, edim haline nasl geeceimizi, asl doamzn farkna nasl varacamz ve asl yetkin amacmza nasl ulaacamz retir. Bunlara kar gelmek, hsrana uramak ve yarm kalmak, elde

343 344

Frb; Tenbih, s.48; T: s.27 Henry Sturt; Happiness, p.216 345 MacIntyre; Erdem Peinde, s.88

125

etmeye alarak bir tr olarak bizlere zg olan rasyonel mutlulua ait iyilie ulamada baarsz olmak demektir. Sahip olduumuz istek ve duygular, bu tr buyruklarn kullanlmasyla ve etik almann verdii eylemsel alkanlklarn gelitirip yerletirilmesiyle eitilmeli ve dzene sokulmaldr. Akl bize, hem asl /yetkin amacmzn ne olduunu ve hem de ona nasl/bir yolla ulaacamz retir. 346 Aristo' nun bu amasal emas Farabideu ekilde alr: Potansiyel akln biilfiil akl ile, biil akln faal akl ile birlemesidir. Potansiyel insan iin, erdemli olabilecek insan durumuna gelmek ahlk bir zorunluluktur. Ayn ekilde ehrin, erdemli ehir olmas ehir halknn ahlk olarak zorunlu grevidir. Aristo, bir yandan insanca eylerin ama olduunu sylerken, te yandan bu amac yetkinlie gre derecelendirmektedir. Bu trden bir yaklamn benzeri Farabi' de de gzlemlenebilir. Doal aktiviteler insan mutluluunun koullar iin hem zorunlu hem de yeterlidir. nk yaam aktiviteleri ayet tam olarak yaplrsa insan yaam durumu iyi hale gelebilir. Bu da Aristo' ya gre hemen hemen mutlu olma anlamna gelir. Ancak mutluluk konusunda etkin olan iki tr yetkinlik vardr: Mutluluk erdeme uygun bir etkinlik ise, en yksek erdeme uygun olmas akllcadr. Bu etkinlik de en iyiye zg olsa gerek. mdi bu ister akl olsun, ister doal olarak bizi ynettii, yol gsterdii, gzel, Tanrsal eylere zen gsterdii dnlen baka bir ey olsun; ister kendisi Tanrsal bir ey olsun, ister bizdeki en Tanrsal ey olsun, onun kendine zg erdeme uygun etkinlii tam (yetkin) mutluluk olsa gerek. Bu etkinliin ise nazari etkinlik olduunu sylemitik Erdeme uygun etkinliklerin en hou ise bilgelie uygun etkinlik, bunda uzlalyor. Aslnda felsefenin arlk, salamlk asndan en hayranlk verici hazlar tad grnyor. Yaamak, hakikati bilenler iin, onu arayanlardan daha ho, bu da akla uygun. Kendine yeterlilik dediimiz eyde en ok nazari etkinliiyle ilgili olsa gerek.347 Aristo, sezgisel akln yetkinliine uygun ynetilen bir hayatn en mutlu hayat olduunu sylemektedir. Dier yetkinliklere, karakter erdemine uygun yaam ikinci srada gelir348 ve bu hayattan gelen mutluluun da ikinci dereceden bir mutluluk olduunu iddia etmektedir:

346 347

MacIntyre; Erdem Peinde, s.88 Aristoteles; Nikomakhos, s.212213 348 Aristoteles; Nikomakhos, s.215

126

Akl etkinlii teori ile ilgili olduundan tr, erdemce farkllk tar. Kendisi dnda hibir hedefe ynelmez, kendine zg bir haz tar, (bu da etkinlii kamlar). Kendine yeterlidir, dingincedir, bir insan iin olabildiince kesintisizdir, mutlu bir kiiye yakan btn teki zellikler, bu etkinlie uygun grnr. Demek ki bir insann tam (yetkin) mutluluu bu olsa gerek: Ama hayatn tamamn kapsarsa, mutlulukla ilgili konularda tam olmayan bir ey olmaz. Ne varki bu tr bir hayat bir insann doasn aacaktr. nk bir insan olmakla deil, onda Tanrca bir zellik bulunmakla, byle yaayacaktr. Bu, insan yapsnda ne denli farkl ise, onun etkinlii de teki erdemlere uygun olan etkinliklerden o denli farkl olur. mdi akl insandaki Tanrca bir ey ise, akla uygun yaam da insan yaamndaki Tanrca bir ey olacaktr. mdi, insan olduumuzdan, insanla ilgili eylerle, lml olduumuzdan, lmllerle ilgili olan eylerle ilgilenmemizi tleyenleri dinlememeli; kendimizi olabildiince lmszletirmeli, bizdeki en stn eye uygun yaamak iin her eyi yapmal.349 Aristoya gre eer mutluluk bir yetkinliin aktivitesi olacaksa, bu en deerli ve en stnne uygun olan bir aktivite olmaldr. Ayn zamanda bu ruhun en iyi blm olmaldr. Bu sezgisel akldr. ayet sezgisel akln aktiviteleri iyi bir ekilde yaplrsa, yani en uygun yetkinlie uygun yaplrsa, o zaman bu yetkin mutluluk olur, (teleia eudaimonia). Akln aktiviteleri ise temaadir. te tam da bu temaai aktivitedir ki Aristo, buna yetkin mutluluk demektedir.350 Bu metindeki gibi uygun yetkinlie gre ifadesi ok nemlidir. Uygun yetkinlie uygun bir eyler yapmak; rnein hem xi iyi yapar; hem de onun btn aktivitelerini ve yapp etmelerini iyi yapar. Bylece teorik erdem, hem akl hem de onun aktivitelerini, en son olarak onun temaalarn iyi yapar. Bir baka deyile, teorik akln iyi yapm olmas, isel aktivitelerin yetkinlie uygun bir ekilde olmasn salamas asndan nemlidir.351 zetlersek, Aristo ve Farabi' ye gre mutluluk yolunda erdeme uygun etkinliklerle ilerlenir. Ancak, gerek mutluluk en yksek erdeme gre yaplan eylemlerle elde edilir. Bu trden bir ama yetkin bir amatr. Ruhun her bir ksmna karlk gelen bir erdem olduuna gre ve akl da en iyi ey olduuna gre, akla uygun eylemde bulunmak en

349 350

Aristoteles; Nikomakhos, s.214 Gavin Lawrence; Aristotle and the Ideal Life, The Philosophical Review, Vol.102, Jan.1993, p.18 351 Gavin Lawrence; Aristotle and the Ideal Life, p.18

127

yksek erdemdir. Bu nedenle, insanlar etkinliklerini, etkinliklerin arkasndaki duygusal rgy, gerek mutluluk iin vazgeilmez bir unsur olarak grmesi gerekir.

2.1.3. Mutluluun Seimlik Bir Ama Olmas Genel kanya gre mutluluk; kiinin mutluluk anlayna gre, hayatndan tatmin olmasndan ibarettir. Yine buna gre, mutlu insan, hayatla ilgili tatminini bir mr boyu srdrmeyi bilen insandr. Mutlu insann en nemli arzusu tatmin olmaktr. Mutlu insan srekli sevinci, neeyi, honutluu ve hazz tecrbe eden insandr. Byle bir insan btn hayatn olmak istedii gibi bir insan olma abalarna adamtr. Ayn zamanda, mutlu insan isel atmalardan uzak kalmay bilen bir insandr. O depresyon, bunalm, stres, tanmayan bir insandr. Mutlu insan hayatnda kar karya kald byk deiikliklerden etkilenmeyen, verdii nemli kararlardan dolay pimanlklar yaamayan, kin, nefret, kskanlk gibi negatif duygularn hayattan almas gereken zevkine engel olmasna msaade etmeyen bir insandr. Mutluluk iki boyutludur. Birincisi tutumsaldr/tavrsaldr. Eylemler arasnda

paralanmalar yoktur. Tm eylemlerin aras tutarllk erdemiyle btnletirilmitir. Dieri ise eylemleri meydana getiren bamsz paralar (veya dier eylemlerle ilikisi koparlm paralar) ve olaylar koleksiyonudur. Bu trden mutlu insan iin paralar, kiinin sahip olduklarndan ve yapp ettiklerinden ald tatmin iin yeterlidir.352 Mutlu olmak iin eylemler arasnda tutarllk erdemini aramaya gerek yoktur. Oysa ki tutarllk erdemi sayesinde bir insan, bir btn olarak hayatndan tatmin olmay renir. Bir insann hayat, genel olarak nelere sahip olduu ve neler yapp ettiinden oluur. Bunlar, yetenekler, dostluklar, onurlar, iyiler, bakalarnn saygs, geni anlamda baarlar, zel huzur duygusu, derin dnme, doruk duygulanmlardr. nsann sahip olduu veya olmaya alt tm bu iyileri ve bu iyileri meydana getirmek iin yaplan btn eylemlerin arasndaki tutarllk ban smsk bir hayat boyunca tutabilme baarsn gsterebilmek iin seimler yapmak bizi gerek ve kalc mutlulua ynlendirir. Bir yandan insann olmak istedii bir insan vardr, te yandan olmak istedii insann isteklerinden oluan geni eylemler, olaylar, paralar/episodlar yelpazesi vardr. Bu
352

John Kekes; Happiness, Mind, Vol.91, July 1982, p.358

128

paralar/ episodlar olmakszn tutumlar, rnein olmak istediim insan olmay srdrmek mmkn deildir. Burada artk sz konusu olan istek ve arzular; bunlarn arasndaki seimlerdir. Olmak istediimiz insan olmay herkes ister, ancak olmak istediimiz insan iin gerekli olanlar yerine getirmek, aba, seim, tutarlk ve baz isteklerden en byk ama iin vaz gemek gerekebilir. Aslnda, baz istekler nemli ve srekli iken bazlar da geici ve nemsizdir. Bu yzden, hepimiz kk isteklerimizin kk tatminsizliklerini seime dayal bir hayat tarzyla kolayca tolere edebiliriz. Derin dndmzde, bu kk tatminsizliklerin bile mutluluk yolunda daha bir azimle yryebilmemiz iin konulmu istisnai eyler olduunu grrz. Mutluluun bedeli, genellikle tatminsiz istekleri, ruh halimizi kt yapacak kadar taknt yapmamak ve tatminsiz isteklerin nesnelerini semeye kendimizi zorlamamay baarabilmektir. nemli olan, yetkin amacmza yardmc olacak istek/arzularmz zerinde younlaabilme sanatn kazanmaktr. Ancak, sabit fikirlilikle, ufuksuz bir bak asyla, seimlik olmas gereken tutumumuzu bir kenera brakarak, tek bir istek zerinde younlamaktan; bu istekleri elde ettikten sonra bolua dmemize neden olacak isteklerden sz etmiyoruz. Biz insan insan yapan, onun hayatn iyi hayat yapan isteklerden sz ediyoruz. steklerin sonsuz olduunu ve hepsinin tatmin edilemeyeceini biliyoruz. Bu nedenle, Farabinin mutluluk anlay; yok edilemeyecek sonsuz isteklerin, seimlik bir ama olan mutluluk iin kullanlmas gerektiine dayanmaktadr. Bundan dolay, mutluluun seimlik bir ey olduunu unutmamak, Farabinin mutluluk teorisine ters dmemek demektir. Hayat bizi durmadan seimler yapmaya zorlar. Mutluluk, nemli isteklerin tatminini gerektirir. nemli istekler de bir insann hayatn ne yapmak istediine baldr. Genel anlamda, istekleri birincil ve ikincil istekler olarak iki ksma ayryoruz: Birincil istekler, ne yapmak, neye sahip olmak ve ne olmak istediimize bal isteklerdir. kincil istekler ise; koullara, olaylara, yetenek ve kapasitelere bal olarak yaplan isteklerdir.353 Bir insana, insan olma kapasitesi verilmitir, ancak bir Tanr olma kapasitesi verilmemitir. Bu nedenle, insan istekleri arasnda seim yapmaya zorunludur. Ayn ekilde hayat da seimlik bir hayat, amalar da seimlik bir ama olmaldr. Bir insan, kendi hayatn ne derece ynetirse, hayatna ne derece hkim olabilir ve hayatn kontrol edebilirse, o
353

John Kekes; Happiness, p.360

129

derece, bilgiye dayal seimlerinden dolay, onun btn hayat iyi hayat ve kendisi de mutlu insan olur. Ayn ekilde, bir insan ne derece hayatn az ynlendirirse o derece az mutlu hayat kazanr. Bu nedenle, mutluluk, istekleri karsnda gl seimlerde bulunmay gerektirir. Bir insan ne derece gl seimlerde bulunursa, o derece hayatna gl bir yn verebilir. En iyi ama, bir baka ey iin ama olan deil, kendisi ama olan eydir. Kendisi iin aranan, baka bir ey iin aranmayan en yetkin seime konu olan eydir. Gl seim ancak kendisi ama olan bir ey iin yaplan seimdir. Kendisi ama olan bir tek ey vardr. O da: mutluluktur.354 kincil isteklere gelince; haz ve acya dorudan ilgili olan isteklerdir. Bir insan hayatnda birok acya mutlu olmak veya mutlu kalmak iin tahamml eder. lk etapta fiziksel ve psikolojik aclar paral/episodik olabilir. Ancak, bu tr aclarn iyi ve yetkin bir ama iin seilen ve tahamml edilen aclar olduu srece gerek mutlulua olan katklar gz ard edilemez. Bir insan, hangi isteklerin daha nemli olduuna nasl karar verecek? Aristo bu konuda unu sylemektedir: Eer bu byle ise insan iyi, ruhun erdeme uygun etkinlii olur. stelik hayatn sonuna kadar etkinlii Ayrca insann iinin beli bir yaam (iyi hayat) olduunu, erdemli insana yakann bunlar iyi ve gzel bir biimde yapmas olduunu, her eyin ise kendine zg erdeme gre yaplrsa, iyi gerekletirilmi olduunu ileri sryoruz. 355 Bylece anlyoruz ki, bir insan bir amac elde etmek iin hayatn plnlamal, onu seimlere dayandrmaldr. te, nemli istekler dediimiz eyler de bu amaca baldr. Aristo, ayn zamanda, bu amacn ne olduunu bize anlatr: Bu ama erdeme gre ruhun aktiviteleridir. Ancak birden fazla deer varsa, en iyi ve en yetkin olanna gre bu ama belirlenir. Tekrar Aristoya bakarsak; akla gre dzenlenen hayat en iyi hayat ve en ho hayattr. En mutlu yaam da budur356 dediini okuruz. Bu yzden, akla gre dzenlenmi hayat en mutlu hayattr. Aristo, bu akln nazar olduunu ak bir biimde ifade eder.

354 355

Aristoteles; Nikomakhos, s.9 Aristoteles; Nikomakhos, s.11 356 Aristoteles; Nikomakhos, s.215

130

Farabinin, amac yetkin ve iyi bir ama olarak ortaya koyduunu biliyoruz. Burada, amala ilgili ucu ak iki farkl yoruma yol aan metinlerle karlayoruz. Birbirinden farkl bu iki yorumun seimle ilgili bir problem oluturduunu dikkatlere sunmak istiyoruz. nsann nnde birok ama vardr. yi ve tercih edilir olmalar sebebiyle arzu edilen amalar ok olduuna gre, mutluluk tercih edilen en iyi eylerden biridir.357 Fakat insan, mutluluu, yine bununla deil, tam tersi btn yaptklarnda ve batan sona btn hayatnda iyiyi iyi olduu iin tercih etmesiyle elde edebilir.358 Btn bunlara ramen, insan bazen btn yapp ettiklerinde iyiyi iyi olduu iin deil, tam tersi onunla zenginlik veya baka bir ey elde etmek iin tercih eder. Ancak iyi iyi olduu iin amalanmad zaman bu trden bir iyiyle de mutlulua ulalamaz. nsan ancak iyiyi sadece iyi olduu iin tercih ettiinde, yani onunla zenginlie, ynetmeye ya da benzeri bir eye ulamay amalanmayp bizzat kendisi iin tercih ettiinde mutlulua eriilebilir.359 nsan bu amalarn bir ksmnn peine der, bir ksmn ret eder, bir ksmn erteler bir ksmn da uzun bir vadeye yayar. Ksacas insanlar amalar elde etmek iin bir hayat pln yaparlar ve hayat o plnna gre en nemli amalarn elde etmek iin aktivitelerde bulunurlar. Byle bir plnn takip edilmesi kabaca, bununla mutluluun kazanlmas anlamana gelir. Mutluluk, ayet byle bir yolla kazanlamaya allyorsa, tamamen isel kapsaml bir ama olur. D kapsamn sz konusu edilmemesi gerekir.360 Farabi, bir yandan mutluluun isel iyi kapsam zerinde dururken,361 te yandan mutluluk kavramda dsal boyutu zerinde durur. Nitekim Farabi, bunu deiik biimlerde insan kaynakl eklinde pekitirmek ister. radi (istenerek yaplan) iyilik ve irad ktlk, yani gzellik ve irkinlik zellikle insanlardan kaynaklanr.362 nsan, mutluluun, bata nazar olmak zere, amel dnme, arzu, fke, hayal ve duyum olarak bu be gcn kullanarak irad ve seime dayal iyi olarak ortaya kmasn salayabilir. Hatta Farabi, mutluluk kavramnn elde edilmesinde arzu gcnn kullanmndan dolay buna irad iyilik363 adn verirken,
357 358

Frb; Tenbih, s.47; T: s.26 Frb; Tenbih, s.51; T: s.30 359 Frb; Tenbih, s.51; T: s.30 360 John Kekes; Happiness, p.363 361 Frb; Tenbih, s.47 T: s.26 362 Frb; Siyse, s.73; T: s.39 363 Frb; Siyse, s.73; T: s.39

131

akla dayal olan seime ise ihtiyar adn verir.364 Sonuta, anlalyor ki, mutluluk irad ve seime dayal bir eydir. Bu durumda Farabi'ye gre, mutluluu kazanmak iradeyi kullanmaya ve amalar arasnda akla dayal bilinli seimler yapmaya baldr. Fakat Farabinin mutluluu faal aklla ilikilendirdii metinleri bize, ilk etapta, mutluluun irad veya seimsel olmad, faal akln verdii bir ey olduu ve amacn dardan dayatlm bir amam gibi bir izlenim brakabilir. Ancak gerek byle deildir. Faal akl sadece insandaki potansiyel gc ilk harekete geiren bir gtr. Bu nedenle seimi glgeleyecek bir zellie sahip deildir. Farabi' ye gre Mmkn varlklarn, varlklardan kendilerine henz verilmemi olanlara kendi balarna ynelip ulama yeterlilikleri yoktur. nk onlara sadece ilk madde verilmitir. Varlk verildii zaman da, kendi balarna varlklarn koruma yeterlilikleri yoktur. Kart olan eyde kendi varlnn bir paras bulunduu zaman da, onu geri almak iin kendi bana aba harcamas mmkn deildir. Durum byle olunca, onlardan her birini dardan hareket ettirecek ve yneltecek bir yapp edene (fail); varlktan elde ettii eyi koruyacak birine zorunlu olarak gerek vardr.365 Faal Akln grd ie gelince, Farabi bu konuda unlar syler: Dnen canly grp gzetmek ve insan iin eriilmesi gereken yetkinlik mertebelerinin en ykseine yani Yce Mutlulua (es-seadetul-kusva) ulatrmaktr. Bylece, insan, Faal Akl dzeyine kar. Bu da, ancak, varlnda kendinden aada bulunan cisim, madde ve araz gibi baka hibir eye, muhta olmakszn, cisimlerden bamsz olarak gereklemek ve bu yetkinlik zere srekli kalmakla olur. 366 Ayrca Faal Akln bir baka i veya ilevi daha vardr. Farabi' ye gre, ilevleri arasnda, rya yoluyla bilgilendirmek ve stn insan meydana getirmek de vardr. Faal Akln, uykuda tahayyl gcne verdii bu tikellerden, doru rya kar.367 Farabi' ye gre bylece aziz ve yce Tanr tarafndan Faal Akla taan eyi Faal Akl kazanlm akl vastasyla edilgin akla ve sonra muhayyile kuvvetine geirir. Ve bu insan, Faal Akl'dan edilgin akla taan, feyz eden eyle, bilge bir insan, bir filozof, tanrsal nitelikli bir akl kullanan yetkin bir dnr, Faal Akl'dan muhayyile kuvvetine taan, feyz eden
364 365

Frb; Medine, s.105; T: s.59 Frb; Siyse, s.60; T: s.26 366 Frb; Siyse, s.32; T: s.2 367 Frb; Medine, s.122; T: s.65

132

eyle de bir peygamber, gelecei bildiren bir uyarc, hlihazrda var olan tikeller hakknda bilgi veren bir haberci olur.368 Konuyu geni anlamda deerlendirirsek, faal akln bu geni ilevlerinin, seimi znel anlamda glgelemekte ve insann isel iyilerini kendi elde etme snrlarn daraltt dncesini akla getirebileceini syleyebiliriz. Ancak faal akl meselesinin, Farabi' de seimle ilgili bir sorun tekil etmi olabilecei konusunda hibir iaret grmyoruz. nk Faal Akl, bir akl olarak insann seim yapm kabiliyetinin kayna ve destekisidir. Onun sesini daraltmak yle dursun, hep seerek yaamann gcn insana salayan odur. Bekli de bunun nedeni, Farabinin eylemlerde oldu gibi, evrensel varl paralamamak adna, ay st ve ay alt lemin arasndaki ontolojik geii zorunlu olarak faal akl araclya kurmaya almasndan kaynaklanmaktadr. Bylece Farabi, evrenin ve kendisinden evrenin tat btnlne dair grlerinin tutarl kalmasn salam olur. Ayrca faal akla stn insan ortaya karma gcnn de verilmi olmas onun evrendeki her varln bir st varln rnek almasndan kaynaklanmaktadr. Gerektende ahlk hayatn her zaman bir stn modele ihtiyac vardr. Bu ihtiya hem tahayyl gcnn taklit etme yeteneinden, hem de bylece insanlara da bir st model yaratlarak, onlarn ahlk hayata daha kolay katlmda bulunmalar salanm olmaktadr. Hayat plnlamas iin seimlerin nemine deinmekte fayda vardr. Mutluluun tamamen isel kapsaml bir ama olduu yoluyla yorumlanmas akln gelecek mutluluun kazanlmas iin bir hayat pln ina etmesi (belirli hayat der, buna Aristo) , bu hayat pln iin seimler yaplmas gerekir. Bu hayat pln iin seimler yapmakta teorik olarak hibir sorun yok gibidir.369 Mutluluk tarihi tecrbelerine baktmzda, tarih boyunca mutluluk iin karmzda iki yol gzkmektedir. Birincisi en yetkin amaca gre yaamak ve buna gre seimlerde bulunmak. kincisi ise, nasl olsa leceksin ye, i ve evlen; endielenmeye gerek yok eklinde kabaca zetlenebilecek yoldur. Bazen de insanlar bu yollardan sadece birini izleme, iki yolu da sentezleyerek ayn anda izleme seimini yapmlardr. lk Nedenin ontolojik

Frb; Medine, s.124; T: s.76 Ayca Bk. Nicholes White; Conflicting Parts of Happiness in Aristotles Ethics, Ethics, Vol.105, Jan.1995, p.270
369

368

133

Birinci yolda vurgu ideal/gerek/sonsuz en yksek mutlulua yaplmtr. Gemiimize baktmzda, her birimizin gelecee ynelik bir takm amalar belirlediini, bugn geldii konumu o gnden setii amalarna borlu olduunu gzlemleyebiliriz. Burada insann gelecek mutluluu semesi, imdi iin yaamak yerine gelecek iin, idealleri, amalar iin tercihlerde bulunmas ve mutluluunu bu seimlere balamas nemlidir. Ancak ne yazk ki, ok az insan tatmini ideallerde ve yksek amalarda arar. Bunun bir nedeni de insanlarn mutluluk kavram, mutluluk teorileri zerinde fazla kafa yormak istememelerinden kaynaklanmaktadr. Bu konu da kafa yoranlar, genelde hayatlarn ideal diye inandklar kavramlara gre ynlendirmektedirler. Bunlardan her birinin hayatn ideal kavramlara gre dzenlemesi iki ekilde gzlemlenebilir. Bazlar, ideal kavramlar iin i ve d koullar aktif bir biimde iyiletirmeye ynelirler. Bazlar da, pasif ynelime girerler. Bunlar, koullarn iyiletirmek bir yana, onlarn ynelimi, daha ziyade kendi i dnyalarn btn koullardan tatmin olmaya ynelik olduu iin d dnyadan hibir ey beklemezler. Bu durumda, amalar elde etmek, koullarn aktif bir biimde deitirmek iin seimlerde bulunanlar ile amalarn elde etmek iin koullar deitirmek bir yana, baka bir deyile d dnya koullaryla uramak yerine, enerjilerini sadece i dnyalarna ynlendirerek Aristo' nun temaa hayat diye isimlendirdii hayat semeyi tercih ederler. En yksek iyiyi amalayp bu ama iin aktif ynelimde bulunmak, karaktere ramen baarya vurgu yapmak veya her trl mutluluu da inkr etmek anlamna gelmez. Tam tersi, burada asl vurgu, amalar seimi yaplmakszn, gerek mutluluun elde edilemeyeceinedir. Bir amac hedefleyip, pasif ynelimde bulunanlara ise kendi mutluluklar iin tahayyl dnyalarn zenginletirmenin ve sanatsal erdemleri gelitirmenin dnda bir yol kalmamaktadr. Bazen, mutluluk insann kapasitesiyle orantldr. Bu nedenle Her insann mutluluu, onun sahip olduu kapasitesiyle ilikilendirilip yarglanmaldr370 denilmitir. Mutluluk tarihinin ikinci yolu ise, tamamen arzularn tatminine dayanan bir yoldur. Bunlara gre mutluluk iin ideallerin ve amalarn seilmesi iin ayrca kafa yormaya demez. Asl olan grdn, duyduun, dokunduun, iittiin eyin tadn karmaktr. Mutluluk iin gerekli olan tek ey, bizde zaten var olan duygularn tatmin edilmesidir. Ayrca seim gibi bir baka aktiviteye gerek yoktur. Bu nedenle, gelecek mutluluk iin
370

John Moffitt Jr; The Pursuit of Human Happiness , Ethics, Vol.49, Oct.1938, p.11

134

ideal dnyann reel dnyay belirlemesine izin vermek, ideal dnya iin reel hazlardan vaz gemek gereksizdir. Seim yaparken her iki yol iin de iki arlk sz konusudur. Mutluluun birinci yolunda pr idealizm noktasna varacak ekilde arya gitmek; imdiki ann mutluluundan kopup, mutluluu tamamen gelecekte arama tehlikesi vardr. kinci yoldaki arlk ise tamamen duyulara teslim olmak, hazlar doru kullanmaya yarayan lll devreden karmak, imdiki an ierisinde mutluluk aramak, gelecek kavramn bellekten silmek ve tam materyalist bir eilime girmek arl vardr. Her ikisi de ktdr.

2.2. L K LER AISINDAN MUTLULUK 2.2.1. Mutluluk - Erdem likisi Sokrates; iyinin, sahibini daima mutlu ettii kansndadr. Ona gre bu iyiler; zenginlik, salk, gzellik, yeterli bir ekilde bedene yardmc olan her eyi iermektedir. Ayn ekilde soyluluk, g, onur, lllk, adalet, cesaret, erdem ve iyi talih de iyilerdendir. Bunlarn her birine sahip olmay dndmzde, Sokrates'e gre hibir ey erdeme sahip olmaktan daha deerli deildir. Ayn ekilde hibir ey, cehaletten daha kt deildir. Btn bu iyiler sralamasndan ve bu argmanlardan sonra Sokrates' e dayanarak unu syleyebiliriz. Erdem sahibini mutlu yapacak tek eydir. Buna kar cehalet sahibini mutsuz eden tek eydir.371 Sokrates de ayn eyi, Erdem bizi iyi ve mutlu yapar.biiminde sylemektedir. Sokrates, iyi ey sahibini mutlu eder. Tek iyi bir ey vardr, o da erdemdir. Erdem eksiklii ise Sokratese gre cahil ve mutsuz olmakla e anlamldr. Ayn zamanda, cehalet ktlkle e anlamldr. Bylece, erdemli olmayan kii kt kiidir. Bu yzden, Sokratese gre ayn ekilde kt huy gerekten ktdr ve bundan dolay da sahibini mutsuz yapan tek eydir. 372 Salk, zenginlik, onur vb. kendinden deerli olan eyler deildir. Fakat bunlar mutlulukta nemli rol oynarlar. ayet bunlar cehalet tarafndan ynlendirilirse ktdr, erdem tarafndan ynlendirilirse iyidir. Bir baka adan bunlar mutluluk ve mutsuzluk
371 372

Panos Dimas; Happiness in the Euthydemus, The Journal of Philosophy, October, 2001, p.2 Panos Dimas; Happiness in the Euthydemus, p.3

135

iin kolaylatrclar konumundadrlar. Zenginlik, kolaylkla birini mutlu edebilecei gibi ayn zamanda kolaylkla mutsuz da edebilir. yi insan bunlarla daha iyi olur, kt adamsa bunlarla daha kt olur. Farabi'de, ilerde deineceimiz zere kolaylk (shulet)373 kavramn kullanmaktadr. Panos Dimas buna kolaylatrclar tezi (facilitators thesis) adn vermektedir.374 Kolaylatrclar tezini ileri sren Dimasa gre; her ne kadar kolaylatrclar tek bana bir insan mutlu veya mutsuz yapamasa da, onlar iyi znenin mutluluunu ve cahil znenin de mutsuzluunu sadece oaltrlar. Bir insann, tabii olarak, doutan, bir dokumac veya bir ktip olarak yaratlmas mmkn olmad gibi, ta balangtan itibaren bir erdem veya bir eksiklie sahip olarak yaratlmas da mmkn deildir. Ancak, tpk yazma sanatnn Eylemleri kendisine kolay geldii, tabii olarak mtemayil (ve hazr) olmas mmkn olduu gibi, erdem veya aalkla ilgili eylemlerin Daha kolay olmasndan dolay, onun, erdem veya aalk durumlarna, tabi olmas mmkndr. 375 Yatknlklar da iyi veya kt eylemi yapmada bize kolaylklar salarlar. ehrin her yurtta, ya kendi bilgisiyle ya da yneticinin klavuzlamas ve ynlendirmesiyle kendisine verilen ii yapnca, eylemleri ona nefsi ile ilgili iyi yatknlklar kazandrr. Tpk bir insann, nefisle ilgili bir yatknlk olan gzel yazma sanatn, gzel yazma ilemini srdrerek kazanmas gibi. O, bu uygulamay ne kadar srdrrse, yazma yetkinlii de o lde glenir; kendisinde gelien bu yatknlktan ne kadar ok zevk alrsa, nefsinin honutluu da o kadar artar. Gene, bilinen ve mutlulua ynelik eylemler, nefsin doutan mutlulua yatkn ksmn glendirir, onun etkin ve yetkin olmasn salar, elde edilen bu yetkinlemeden doan g onu maddeden zgr klabilir. Maddeden bamsz olduunda, maddenin yok olmasyla o yok olmaz; nk varln srdrmek iin artk onun maddeye ihtiyac kalmaz; ite o zaman mutlulua erer.376 Aristo, nsan iin iyi nedir? sorusuna para, onur, hazdr trnden verilen cevaplara kar gl argmanlarla kar kar. Kendisinin bu iyiye verdii cevap eudaimoniadr. Aristonun bu kavramn baka bir dile evirmek zordur. O genellikle bu kavramla kutluluk, mutluluk, ya da refah kast eder. eudaimonia, iyi durumda

373 374

Frb; Tenbih, s.65; T: s.42 Panos Dimas; Happiness in the Euthydemus , p.3 375 Frb; Fusul, s.31; T: s.32 376 Frb; Siyse, s.81; T: s.46

136

olma ve iyi durumda iken iyi eyler yapma hali veya bir insann kendi iinde ve Tanrsal olanla ilikisinde kendinde huzur hissetmesi, kendini beenmesi hali denilebilir.377 Erdemler, tam anlamyla, sahip olduunda, bireyin mutlulua ulamasn olanakl klacak, eksikliinde ise bu amaca doru ilerleyiini sekteye uratacak niteliktedir. Erdemlerin hayata geirilmesinin, insan iin iyi olan baarma, mutluluu kazanma iin bir ara olduu aktr.378 Ancak sorun da iermiyor deildir. nk ama ve ara ilikisinde biz amaca en uygun arac kefettiimizi dndmz anda bile, deiimden etkilenmesinden dolay aracn en uygun ara olamad ikinci bir durumla hemen kar karya kalabiliriz. Bu da byle srp gidebilir. Bu durumda en uygun aracn bulunmas imknszlar. Bu durumda, mutluluk ve erdem arsndaki iliki isel bir iliki olmak durumundadr. Ama ve ara ilikisinin isel olduundan daha nce sz etmitik. Ahlk erdemler ve dier erdemler arasnda da ayrm yapmak gerekir. Ahlk erdemler mutluluun temel erdemleridir ve dier erdemler olsa bile bu erdem olmakszn yeterli mutluluun salanmas mmkn deildir. Dier erdemler ahlk erdemleri destekler ve glendirirse bylece dier btn erdemlerden de yeterli mutluluk elde edilebilir. yi olan erdemli bir amacn gerekletirilmesinde, en yararl ve en gzel olan eyin kefedilmesini salayan bir erdeme sahip olan kiinin (bu kefedilen ey ister insann kendisi iin istedii hakik bir iyi olsun, ister bir bakasnn sahip olmasn istedii hakik bir iyi olsun, isterse isteyen kiinin iyi olduunu zannettii bir iyi olsun) ahlk bir erdeme sahip olmakszn bu kuvvete sahip olamayaca aktr. nk bakalar iin iyi olan isteyen bir kimse, ya gerekten iyidir veya aslnda iyi ve erdemli olmamakla birlikte kendileri iin iyiyi istedii kiilerce iyi olduu zannedilendir. Ayn ekilde kendisi iin gerekten iyi olan isteyen kimsenin fikr bakmndan deil, ahlk karakter ve eylemleri bakmndan iyi ve erdemli olmas gerekir.379 Ahlk erdemlerin, sahibini mutlu ettii ak gzkmektedir. nk ahlk erdemler sahibini ahlk anlamda iyi yaparlar. Fakat ahlklln/iyi olmann bizi neden mutlu ettii sorusunun cevab ak deildir. Bunun zerinde biraz duralm.

377 378

MacIntyre; Erdem Peinde, s.223 MacIntyre; Erdem Peinde, s.223 379 Frb; Tahsl, s.153; T: s.72

137

Ahlkn iyi mi, kt m olduunu bilmemizin yolu, hangi eylemi yaptmzda bize haz verdiine ve hangi eylemi yaptmzda bize ac vermediine bakmamz ve iyice dnmemiz (teemml) gerekir. Bununla ilgili bilgiye ulatmzda, onun iyi ahlktan kan bir eylem mi, yoksa kt ahlktan kan bir eylem mi olduuna bakarz. Eer o, iyi ahlktan meydana gelmi ise iyi bir ahlka; kt bir ahlktan meydana gelmi ise kt bir ahlka sahip olduumuzu syleyebiliriz. Bu yolla, bizde bulunan ahlkn hangi ahlk olduunu reniriz.380 Bu durumda haz ve ac ahlk iyi ve ahlk kt hakknda bize bilgi verir. Bu balang noktas iimizi kolaylatr. Hazzn ve acnn gizli ve an, uzak ve yaknn, bilgi gcyle kendimiz iin ayn dzeye getirdiimizde, iimiz daha da kolaylar. nk onlardan gelecek tehlikeye kar gvende olmu oluruz. Bu durumda sorunun cevab kendiliinden gelir: Doamz iyi olandan haz duyar, doamza uygun olmayandan ise ac eker. Haz iyi, ac ise ahlk anlamda ktdr. zgr insanlar haz ve acy bir ara olarak kullanmak suretiyle iyi eylemi yapmay ve kt eylemi terk etmeyi kendilerine kolaylatrmak istediklerinde, haz ve acnn gizli ve a da onlar iin ayndr. nk onlar ktye davet eden hazlar, onlarn iyi dnmelerinin zellii gizli olmak olan, genellikle, ak olann seviyesine getirdii iin, ak olanla bastrld gibi, ac, gizli olan bir ac olsa bile yine onunla da bastrlr. 381 Farabinin mutluluk sistemi, mutluluk ve erdem kavramn; gzelin, faydann ve hazzn, bu kavramdan gelen hazlarn doru kullanlmas kouluyla temellendirmitir. Farabi, yer yer iyi kavramn haz terimi ierisinde kullanr. Haz, mutluluk ve erdem kavram arasnda kpr ilikisi konumundadr. nk insan erdemli davranlarn rast gele deil, bilerek isteyerek ve haz alarak yapmas gerektirir. Sanatla analoji yaparak unlar syler: Bu sanattan her birinin insana zg bir amac vardr. Sanatn insan amac tr. Haz veren, faydal olan ve iyi olan (sanatlar). Haz veren, ya da iyi olan ey faydaldr. ehirlerde uygulanan sanatlarn amac, faydaly elde etmektir. Hayat tarzlarndan birinin seilmesine ve seileni yapma gcnn elde edilmesine ara olan sanatlarn amac iyiyi kazanmaktr.382 O halde btn sanatlarn ya iyiyi, ya da faydaly amalad artk aka ortaya kmtr. 383

380 381

Frb; Tenbih, s.63; T: s.40 Frb; Tenbih, s.71; T: s.48 382 Frb; Tenbih, s.74; T: s.50 383 Frb; Tenbih, s.75; T: s.51

138

Farabi, fayda kavramn sanatla ilikilendirirken, J. S. Millin fayda kavramn mutlulukla zdeletirdiine dikkat ekmekte fayda vardr. Fayda yahut en byk mutluluk ilkesini ahlkn temeli olarak kabul eden gr, hareketlerimizi, bize vermekte olduklar mutluluk nispetinde iyi sayar. Mutluluun ztt olan eyleri getirdikleri nispette kt sayar. Mutluluktan haz yahut acnn yokluu kast olunur.384 ki gr arasndaki fark; birincisinde ilikilendirme, ikincisinde ise zdeletirmedir. Birincisinde, mutluluk ve erdem ilikisi kolaylklar meselesidir, ikincisinde ise mutluluk ve erdem ilikisi haz olmazsa ilikinin de olmayaca meselesidir. Biz, nesneyi bize verdikleri hazdan dolay iyi diye nitelendiriyoruz. Buna karn, nesneyi iyi kabul ettiimiz iin onlar haz olarak nitelendirmeyiz. Bundan dolay iyiliin bizi mutlu ettiini ve bunun hazla ayn ey olduunu syleriz. Bundan, gerekte bizi mutlu eden eyin haz olduu sonucunu karrz. Bu gre gre erdem mutlulukla olan ilikisinde sadece bir aratr. En basit rnek olarak bilginin sahibine mmkn olduu kadar hayat boyunca yeterli hazz vermek iin destekleyici ve kolaylatrc bir ara oluudur. Ancak, bilginin bizi iyi yaptna dair Sokratik gre katlamyoruz. Ayn ey, fayda ve kolaylatrclar (bize haz veren eyleri) doru kullanmak iin de geerlidir. Bir ey bir insann mutluluunu ilerletiyorsa, o ey faydaldr. Mademki, haz bizi mutlu yapan eydir, yleyse faydal olmak znenin hazzn destekleyen bir eydir. Bu yzden, nesneden hem en iyi ekilde faydalanmak hem de mnkn olan en uzun sreli hazz almann yoludur. Bu yolla, erdemin mutluluu neden koruma zelliine sahip olduunu ve neden erdemli znenin kolaylatrclar sayesinde daha mutlu olduunu anlarz. Erdemin kendisi, insann niha amac olmamakla birlikte, var olan hayat formunun zsel bir parasdr. yi bir insan, erdemli bir etkinlikten haz alr ve buradan haz dorudan gelir. Popler anlamda insann rahat etmesi, refaha kavumasn salayacak, yerinde davranma iin bir miktar dsal iyiye ihtiya olduu aktr.385 Erdem ieren bilginin, hazz reten bir ara olduunu ve hazzn bizi mutlu yaptn, bundan dolay da erdemli znenin ancak erdemle mutlu olacan varsaymamz makul gzkmektedir. Bununla birlikte Sokrates, kolaylatrclara erdemler elik etmeksizin her hangi bir fayda

384 385

J.S. Mill; Faydaclk, (ev: Nazmi Cokunlar), Milli Eitim Bakanl Yaynlar, stanbul 1986, s.10 MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.74

139

retemeyecekleri konusunda srarldr. nk bilgi Sokrateste zaten erdem anlamna gelmektedir. Bununla birlikte dikkat ekmemiz gereken nemli bir nokta daha vardr. Onun grne gre mutluluk ve erdem arasnda bizi mutlu edecek tek eyin erdem olduu eklinde olan bir iliki iddias yoktur. Ayn zamanda, erdemin mutluluumuz iin garanti olduu iddias da deildir. Onun iddias sadece erdemin varl, bizi mutlu klar, mutlu yapar eklindedir. Baka bir deyile, onun iddias sadece erdemin varl bizi mutlu klarla ilgilidir, erdem mutluluun tek unsurudur gibi bir iddia yoktur. Cehalet ve mutsuzluk arasdaki iliki ise, mutluluk ve erdem arasndaki iliki gibidir. ayet erdem mutluluun bir gesi ise, ayn ekilde cehalet de mutsuzluun ina edici bir esidir. Erdem ve mutluluk arasndaki iliki, zdelik ilikisi deildir. Fakat Epikr, erdem ve mutluluk arasndaki ilikiyi zdelik ilikisine dayandrr. Ona gre erdem peinde komak, mutluluk peinde komakla zdetir. O, mutluluu hazla zdeletirir; ancak hazlarn arl acya neden olduundan, hazn snrlanmas gerektiine inanr. Hatta hedonistlerden bazlar ( rnein Hegesisas, Poper) hayatn amacnn hazz artrmaktan ziyade acy azaltmak olduuna inanrlar. Stoaya gre, erdem ve mutluluk arasndaki iliki zdelik ilikisidir. Ancak stoada erdem, akla gre yaamla zdetir. Erdem tek bana mutluluk salayabildiine gre, erdemin dnda hibir ey deer saylmaz. Erdemli yaama, iyiyi isteme biricik devdir. Mutluluk, erdemle, iyi ve yararl olan, dev ve akla uygun eylemle birliktedir; erdemin dnda bir iyi olamad gibi, erdemin iinde ve erdem iin bir kt olamaz. Erdem biricik iyidir, mutlu olmak iin erdem yeterlidir. Erdem mutluluun btn koullarn kendi iinde tar.386 Farabi' ye gre, mutluluk - erdem ilikisi bir birini gerektiren iki unsur ilikisidir. MacIntyren Platon' un ve Aristonun mutluluk erdem ilikisi iin yapt yorum, kanmca Farabi iin de aynen geerlidir. Erdem bir ekilde mutlulua gtrmedike bir amatan yoksundur, amasz hale gelir; mutluluk bir ekilde erdem pratiine bal olmadka, insanlarn olduklar varlk tr iin mutluluk olmaz, ahlk hale gelmi bir

386

Bedia Akarsu; Ahlak retileri, Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul 1982, s.61

140

insan doas iin bir doyum oluturamaz. Mutluluk ve erdem ne basite zdetir ne de bir birinden bamszdr.387 Mutluluk - erdem ilikisinin btn pratiiyle ortaya kt alan, toplumsal alandr. Toplumsal hayat biimleri, bu iki kavramn kendisine bal olduu bir baka kavramdr. Toplumsal hayat biimleri ve toplumsal kurallar erdemlere gre kurulmu toplum yeleri iin, hem mutluluk amacn izlemek hem de meden kurallara uymak bireyde eliki ortaya karmaz. Birey mutluluu kazanmak iin modern insann bana gelen bir trajedi olan hayatnn paralanmasna maruz kalmaz. Modernlik stekler/ihtiyalarla doludur, gittike yeni ihtiyalar, daha nce hi hissedilmemi ihtiyalar yaratyor. Yeni bir malzeme bulunca, kendi kendisini tatmin iin, tedavi edebilecei yeni hasatlklar ve karlayabilecei yeni zlemler yaratyor.388 Dolaysyla insanlar, israfla sarho olmu durumdadr. Hz israf, k israf, ar kesici, sakinletirici ve uyarc israf, birounun eline inanlmaz gler veren korkun harekete geirme ve durdurma aralar israf, bugnk yaamn hibir taraf bu israftan ayr dnlemez. Modern hayat yaam o kadar ok hzlandryor ki, daha nce tatmin olmak iin kovalanan amacn yerini bu ihtiyacn itibardan drlmesi ve bununla alay etmek alyor. Btn bunlara neden olan hayatn bir btn olarak deil de paralanm olarak alglanmasdr.389 Farabinin deyimiyle, byle olmayan erdemli toplumlarda yaamak mutluluk iin kolaylklar salar. Erdemli toplumun bireylerinde erdem ve mutluluk ylesine balantldr ki, erdem mutluluun arac ve hatta kurucu bileenidir. Fakat erdemsiz toplumlarda ise hem toplumun kurallarna uymak, hem de insan ama olan mutluluk peinde komak bu trden toplum bireyleri iin tam bir zorluk ve paralanma olacaktr. Cahil toplumlarn grlerinin dayand ilkelerden dolay kurallar her zaman amacn nnde diken gibi duracaktr. Farabi'nin metinlerinden uzun da olsa bylesi cahil toplumlarn kurallarn ve arka plnda bu kurallarn dayand gr ve ilkeleri birlikte okuyalm. nsanlar, birbirleriyle mcadele etmek ve bu mcadele sonucunda birbirlerini yenmek zere doal bir yapya ve zgrlk hakkna sahip olarak yaratlmlardr.

387 388

MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.116 Zygmunt Bauman; Postmodern Ahlk Denemeleri (ev: smail Trkmen), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2001, s.106 389 Zygmunt Bauman; Postmodern Ahlk Denemeleri, s.107108

141

Bu nedenle insanlarn bakalarn ezme konusunda en baarl olan en yetkin varla sahip olma hakkn da elde eder. Ayn zamanda kendi varl iin zararl olan da ortadan kaldrma hakkna sahip demektir.390 Farabinin burada en yetkin kavramyla nesneye dikkat ektiini hatrlatmakta fayda vardr. Bu cahil insanlara gre, insanlarn mutluluu, doal yap ve zgrle dayanarak bakalarnn sahip olduu iyi ve en yetkin eyleri gce dayal olarak ellerinden almaya baldr. Buradaki temel lt de sadece baar dr. Bu anlayta mutluluk iin erdeme yer yoktur. Bazlarna gre de en mutlu olan: Kendilerinde ne mertebeler, ne nizam, ne herhangi birisine zel olarak ait olan eref, mevkii veya benzeri bir ey olmadna gre ehirlerin birbirleri ile dvmesi, birbirlerini yenmeye almas gerekir. Her insan da sahip olduu her iyiyi, nimeti, yalnz kendisine ayrmal, bakalarnn sahip olduu nimetleri de zorla onun elinden almaldr. Kendisine kar kan herkesi yenmek konusunda en baarl olan kimse, en mutlu kimsedir.391 Yukardaki bu grlerin bize, Hobbsun grlerini artrdn belirtmeliyiz. Ayrca, sevgi, bakalarna insan olduklarndan dolay sayg, dostluk ve bir anlamda sevginin kendisi olan erdemin varln bile kabul etmeyen grler de vardr: nsanlar arasnda ne tabi, ne de irad herhangi bir karlkl sevgi ve ballk yoktur. Her insann her insandan nefret etmesi, herkesin herkesten holanmamas gerekir. ki insan ancak zaruret durumunda birbiriyle iliki iine girer ve ancak ihtiya durumunda birbiriyle birleir. Onlarn bu birlemeleri de ancak birinin emretmesi, dierinin onun emrine uymas konusunda anlamalar temeline dayanr. Herhangi bir d olayn, onlar bir araya gelmeye ve birlemeye zorlamas durumunda ihtiya olduu ve bu d tehlike kendilerini zorlad srece bu birleme devam etmelidir. Ancak bu tehlike ortadan kalkar kalkmaz, onlarn tekrar birbirlerinden nefret etmeleri ve ayrlmalar gerekir. Farabi' ye gre; insanlar tarafndan savunulan grler arasnda hayvan gr denen grn bu olduu dncesindedir.392 Erdemlerin varln kabul etmekle birlikte, onlarn iini boaltp erdem taklid veya sahte erdem haline getirip bunu kullanan grler ilgintir. Buna rnek olarak doal adalet grn savunanlar verebiliriz. Tabiata uygun olan ise dil olandr. O halde adalet, zorla elde edilen hkimiyettir. Adalet her kim olursa olsun insann yolu zerinde
390 391

Frb; Medine, s.152; T: s.96 Frb; Medine, s.152; T: s.97 392 Frb; Medine, s.153; T: s.97

142

dikilen varln ezilmesidir (kahr). Ezilen, bu ezilmede ya fizik, beden btnln kaybeder, helak olur ve yok olur; bylece ezen, varlkta tek kalr veya ezilen bu ezilmede erefini kaybeder veya zelil bir durumda varln srdrr veya ezen kiinin klesi olur ve ezen kii iin en yararl olan eyi yapmak zorunda kalr. Bu, ezen kiinin kendisini elde etmek iin dvt nimeti, ezilenden zorla almas eklinde gerekleir ve bu durum bylece devam eder. O halde ezen kiinin, ezileni kendisine kle yapmas, adalete uygun olduu gibi ezilen kiinin ezen kii iin en yararl olan eyi yapmas da adalete uygundur. Btn bunlar tabi adalete uygundur ve erdemin ta kendisidir ve bu eylemler de erdemli eylemlerdir.393 Demokratik ehir mstesna, btn bu ehirlerin halknn amac yukarda zikredilen amalardan birisidir. Demokratik ehir ise btn ehirlerin amalarn iine alan birok amaca sahiptir.394 Farabi' ye gre en ok gerek zgrlk erdeminin var olduu toplumlar demokratik toplumlardr. imdi, bylesi toplumlar ve o toplumlarda yaayan bireylerde erdem ve mutluluk arasndaki iliki tamamen kopuk bir ilikidir. Bu kopukluun nedeni, bu toplumlarn mutluluk iin istedikleri erdem dzeyi mi dk, yoksa erdeme mi sahip deiller? stedikleri erdem dzeyi dktr. Ancak bu toplumlarn sahip olduklar grlerin bir ksmn, bilinsiz, ciddiyetsiz ve doruluktan uzak grler ve deerlendirmeler olarak grmekten ziyade dnya mutluluklar iin bu tr erdemleri yeterli grmektedir. Onlar iin erdem, olsa olsa eksik/yetkin olmayan baar, kazanma, talan etme gibi amalarn en kestirme yoldan bireylere salayan bir nitelikten teye gemez. Bu toplumlar iin mutluluk ise erdem seviyesi dk, iyilere ve hazlara sahip olmaktan baka bir ey deildir. ayet iyi ayrt etme, ahlk g, kendine sadakat gibi ilke, nitelikler ve erdemler olmasayd, yetkin amacn peinden komak iin ortada bir neden kalmazd. Ancak tek bana bu ilke ve kurallar bize hibir ekilde amalar vermezler. Amacn kefi, sadece nazar akla zg bir erdemdir. Bu nedenle, yukarda grlerini Farabi' den rendiimiz toplumlarn btn bu ilke ve kurallar sadece mntesiplerine nasl davranmalar gerektiiyle ilgili kurallardr. Onlar, mntesiplerine yetkin amalar

393 394

Frb; Medine, s.157; T: s.101 Frb; Medine, s.165; T: s.108

143

verebilme kapasitelerine sahip deildirler. Her eyden nce bu yetkin amalar onlara retecek gerek filozoflara sahip deildirler. Genelde mutluluk, amalarla balantl bir dsturdur. Erdem ise kurallara hkm eden bir dsturdur.395 Kurallar ve amalar arasndaki ayrm bizi ayn zamanda kamusal ve zel alan ayrm izgisine getirir. Amalar, kiinin tercihine bal olduundan her zaman zel alana aittir. Kurallar ise verilidir, toplumsaldr ve hemen hemen kamusal alanda i yaparlar. Farabinin mutluluk sisteminde dostluk, sevgi, istiare, muhabbet veya sohbet gibi zel olan erdemlerin, toplumsal dayanmann glenmesi iin mutluluk ve erdem arasnda sk bir ba kurulmutur. rnein Farabi, dostluk erdeminin toplumsal i balar glendirdiinin farkndadr. Ayrca, zel veya kamusal her trl erdemin mutluluu motive edici bir ba vardr. Bu motive edici ba sayesinde hem bireysel ve toplumsal ilikiler hem de mutluluun erdemle olan kurucu balar glenir. Pratik anlamda, mutluluk - erdem arasndaki iliki, erdemli bir ehir rneinde olduu gibi kurallara hkmeden erdem veya kurallar ve amalar birbirine uygun ve birbirine engel olmayacak biimde tasarmlanmtr. ayet, erdemsiz ehir rneklerinde olduu gibi toplumsal hayat, mutluluk ve erdem arasndaki ilikiyi hibir ekilde grmeyecek biimde rgtlenmise, baka bir deyile sadece kurallara dayal olarak birliktelik kurulmusa; ya erdem uzlam ve lllk adna kurallara kendini uygun hale getirecek ya da mutluluktan tamamen kopacak ekilde bamszlaacaktr. Her iki duruma da yer vermemek ve mutluluk ve erdem arasndaki ilikiyi gelitirmek iin devreye giren fikr erdemlerdir. Farab, fikr erdemleri, bir toplumda uygulandklar srece mutluluk ve erdem arasndaki ilikiyi glendirmenin biricik yolu olarak grmektedir. Biz daha nce erdemlerden sz ederken toplumsal erdemlere deinmi, ayrntlar zerinde daha sonra duracamzdan sz etmitik. imdi bu erdemler zerinde ayrntl bir ekilde durup mutluluk ve erdem ilikisi asndan inceleyelim. Ancak ncelikle, toplumsal erdemlerin dayand mterek396, birlikte bir eyler yapmak397 ilkesinin niin bizim ve ahlk hayatmz iin deerli olduu zerinde ksaca duralm.

395 396

MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.118 Frb; Medine, s.134; T: s.83 397 Nancy Sherman; The Virtues of Common Pursuit , p.278

144

Farabinin erdemlerin ortaya kmas iin, bedensel ve ruhsal glerin hiyerarik olarak i birlii iinde, hep birlikte bir eyler yapmaya vurgu yaptn ve hatta erdemli eylemler ile ehir ve evi, bedenin alma mekanizmasyla karlatrdn, hatrlamamzda fayda vardr. ehir ve evden her birisi, bir insan beden ile karlatrlabilir.398 Bedenin nasl organlar varsa, ehir ve evin de organlar vardr. Bedensel organlarn hiyerarik ve ibirlii iinde almalar nasl beden yetkin bir organizasyon yapyorsa; ayn ekilde ehir veya ev, mutluluk veren yetkin bir organizasyon olabilir. Her iki durumda da ama, yetkin bir gce ve yetkin bir organizasyona sahip olmaktr. nk erdem iin ncelikle gereli olan ey yetkin bir g, yetkin bir organizasyondur. rnein, ayrt etme yetkinlii iin iyi zihn gce sahip olmak gibi. Beynindeki amalar bir tarafa, arzular teki tarafa ekmemeli. Farabi; haz ve aclardan sz ederken, onlarn ahlk davranlarmz zerindeki etkisine dikkat eker ve yle der: te bu yollarla insan iyi eylemler yapp, kt eylemleri terk etmeyi, kendisi ve bakas iin kolaylatrabilir.399 Burada, kendisi ve bakalar iin kavramlar nemlidir. Erdemli, yetkin ehir, btn organlar canl varln hayatn tam klmak ve onu bu durumda tutmak iin birbirleriyle yardmlaan yetkin ve salkl bir bedene benzer.400 Salk, yetkinlik, ancak btn organlarn birlikte almas sonucu ortaya kar. Biz insanlar, tek bamza pek bir ey yapamayz. ok gl deiliz, ok hzl da deiliz ve yine saldr silahlar ya da buna benzer eyler bakmndan da ok iyi donatlm da deiliz. Tek bana yaamak iin ihtiya duyulan dier niteliklere de sahip deiliz. Ama ekip halinde altmz zaman ok baarlyz.401 Farabi' ye gre, Erdemli ehir halknn hepsinin bildii ve yapt mterek eyler vardr, her bir snfnn bildii ve yapt baka eyler vardr. Bu insanlarn her biri ancak bu iki eyle, yani kendisi ve bakas iin mterek olan eyle bir ferdi olduu snfa zel olarak ait olan eyle mutluluk merhalesine ular.402 Mutluluk tpk baar gibi ekip iidir. Kendisi ve bakalar iin mterek yaplan eyler bizi mutluluk dzeyine ulatrr.

398 399

Frb; Fusul, s.39; T: s.36 Frb; Tenbih, s.72; T: s.49 400 Frb; Medine, s.117; T: s.70 401 Jean Pierre Changeux; Etiin Doal Kkenleri, (ev: Nermin Acar ), Mavi Ada Yaynevi, stanbul 2000, s.51 402 Frb; Medine, s.134; T: s.83

145

ncelikle, ahlk hayat bakmndan bakalaryla beraber bir eyler yapmak ilkesi yol, su, kpr gibi mterek iler yapmak iin bir araya gelip toplumsal aktiviteler yapmaktan nemli lde farkldr. rnein mterek olarak birka kii bir araya gelip eitli bilinli aktivitelerde bulunabilir, insanlar organize edip bir kiinin yapamad ileri ksa zamanda hep beraber ekip olarak yapabilirler. Bu, bireysel ve ekipsel amalar iin mterek hareket etmek olduu gibi, toplumsal karlar iin mterek hareket etme de olabilir. Bu tr mterek hareketlerde bireysel, grupsal veya toplumsal amalar hedeflenir. Bu mterek eylemin sosyal deeri, bu amalar elde edip etmemeye baldr. ayet ama elde edilmemise, mterek hareket etmenin bal bana bir deeri kalmam demektir. nk bu amacn asl fonksiyonu olan yarar elde edememi veya toplumun ekibe verdii grev baarl olmamtr. Burada, mterek hareket etmek toplumsal amacn basit bir aracdr. Bu ama elde edildikten sonra mtereklerin dalmas, bu toplumsal erdemin sahiplerine deer/erdem anlamnda her hangi bir zarar getirmez. Oysaki ahlk hayat bakmndan mterek, birlikte bir eyler yapmaktan hedeflenen beraber bir eyler yapmann kendinden iyi olmasdr. Baka bir eyin arac olmamasdr. Erdemin amac birdir, yani baka bir ey iin deil, bizzat kendisi iin istenilen iyidir. Bu ikisinin arzu ve amac, sadece, aslnda iyi olan amaca ynelik olduu iin, ona gtren yollar da bizzat o ey iin olan sevgileri de birdir.
403

Bu nedenle, buradaki

mterek kavramnn siyasi ve toplumsal zorlama olmakszn, bireylerin gnllce ve isteyerek kendiliinden organize olup hyr ilerinde olduu gibi, birlikte, koordineli hareket etmek anlamnda alnmaldr. Mterek kavram bu anlamda kavranrsa, mtereklik veya birlikte iler yapmak erdemi daha iyi anlalr. Birlikte bir eyler yapmak kendinden tr deerlidir. Nancyde, Aristo'dan ayn karm yapar ve yle der: Biz birlikte bir eyler yapmaya, kendinden tr deer veriyoruz.
404

Sonularna bakmakszn, sadece kendinden dolay iyi ve erdem olduu

iin bakalaryla bir eyler yapmaya deer veriyoruz. Bu trden deerlerin erdemleri ina ettiini, erdemin, sadece kendi zerinde deil ve teki zerinde de odaklandn veya toplumsal boyutunun da olduuna dikkat etmeliyiz.

403 404

Frb; Fusul, s.101; T: s.76 Nancy Sherman; The Virtues of Common Pursuit, p.278; Ayrca Bk. Nancy Sherman; The Fabric of Character Aristotles Theory of Virtue, Clarendan Pres Oxford, New York 1989, The Shared Life blm

146

Sonu olarak; mtereklik, birlikte iler yapmak ilkesinin esas alnd mterek eylemler sonularndan dolay deil; bizzat mterek, birlikte iler yapmaktan dolay erdem niteliine hak kazanr. Ayn zamanda mterek eylemleri yaparken, srecinin kendisinden, gnlllk ilkesine dayal olmasndan ve birlikte yaptklar ilerden alnan interaktif (birbirini etkileme) mutlulua dikkat ekmekte fayda vardr. Evini koruma erdemine sahip bir babann, ocuuyla beraber oynad oyunda kimin kazanp kaybettii deil, birlikte oynama srecinde babayla ocuun karlkl birbirini etkilemeleri sreci nemlidir. Nezaket erdeminin, herkesi iyi yapaca beklentisinden deil, en azndan nezaketin gereini yapmann veya nazikmi gibi davranmann, glmsemenin, selamlamann birlikte yaplan bir i olma gerei olarak insanlarn duygularnda karlkl brakt etki erdem bakmndan nemlidir. nk insan, bazen erdemi taklit etme yoluyla da erdemli olmay renir.405 imdi, mtereklerin birlikte erdemli eylemde bulunduklarndan, birbirlerini nasl olumlu etkilediklerine, bu eylemleri yaparken her birinin erdem iin gerekli olan ruhsal yeteneklerinin nasl iyi bir ekilde gelitiine vurgu yapan, Farabinin yukardaki metnini btn olarak grmenin tam zaman. Erdemli ehir halknn hepsinin bildii ve yapt mterek eyler vardr, her bir snfnn bildii ve yapt baka eyler vardr. Bu insanlarn her biri, ancak bu iki eyle, yani kendisi ve bakas iin mterek olan eyle bir ferdi olduu snfna zel olarak ait olan eyle mutluluk merhalesine ular. Her biri bu ekilde davrandnda, bu davranlar ona, stn, erdemli bir ruhsal istidat kazandrr ve o bu davranlar ne kadar ok devam ettirirse, bu istidad o kadar gl ve yetkin olur. Bylece de onun gc ve yetkinlii ortaya kar.406 Farabi'ye gre iyi yaz yazma ile ilgili eylemlerin dzenli olarak devam ettirilmesi, insana yaz yazma sanatnda stnlk kazandrr ve bu insan bu eylemleri ne kadar ok devam ettirirse, bu eylemleri meydana getiren sanat da o kadar gl ve yetkin olur. Bylece nefsin bu yetisinden doan zevk daha byk, insann bu yetisinden duyduu memnuniyet daha ok, ona kar hissettii sevgi daha fazla olur. Ayn ekilde Farabi' ye gre mutluluun kendileriyle elde edildii eylemlerde de durum ayndr. Bu eylemler ne kadar artar ve tekrar edilirse, insan onlar ne kadar mterek ve srekli olarak uygularsa, amac mutlulua ulamak olan ruh da o kadar stn ve yetkin olur.
405 406

Andre Comte Sponville; Byk Erdemler Risalesi, s.5-11 Frb; Medine, s.135; T: s.84

147

te bu karlkl etki, toplumu zlmekten kurtard, dayanma, iletiim, kendine sayg, kendini tanma ve insanlarn birey ve toplum olarak kendilerine zen gstermelerine neden olduu iin hem bireysel hem de toplumsal erdem olarak ok nemlidir. Ancak sz konusu bu erdemde asl vurgumuzun enteraktiflik zelliine olduu unutulmamaldr. Senecann her ey doacak, byyecek ve yok olacak dedii gibi toplum da, tmden yok olamayacaktr da zlecektir: zlmek, lmek demektir.407 Bu toplumsal lm geciktirecek tek ey; mutluluk ve erdem arasndaki ilikiyi, kriz dnemleri dhil her dnemde canl tutabilmeyi renmektir. nk ahlk hayatta, bizim her adan tekine olan ihtiyacamz aktr. tekinin varl yerine gre bizdeki iyinin nedeni olabilmektedir. nsan, mal veya baka bir ey harcamakla, iyilik ve yetkinliklerden zevk, onur ve bakanlk gibi bir ey elde eder. Bylece de, bakasnn varl (tekinin varl), insan iin, kendisinde bulunmayan bir iyiliin ve varln sebebi olur.408 tekinin varl, zneyi iyi anlamda etkilediinden dolay nemlidir. Bu nedenle interaktiflik edimi, karlkl ilgi ve karlkl sorumluluu gsterdii iin kendiliinden tr deerlidir.409 Bu anlamda, birlikte yaplan sohbet ok gzel bir rnektir. Sohbet insan hayatnda o kadar yaygndr ki genelde felsefesi dikkatlerden kaar. Sohbeti insan hayatndan uzaklatrdmzda geriye ne kalr? Sohbet, ok geni anlamda insan yapp etmelerin formudur (suret). Dil kullanm biimleri, syleyecek szleri olanlar iin, insan yaam biimlerini sohbetlerinde aa karma olanana sahiptirler. Ancak ne yazk ki amzda yaam biimi uygulamalar sohbet gibi insan erdeme daha yakn olan erdemin yerini, tketim gleri ve tketim gleri etrafnda ekillenen sahte erdemcilik oyunu almtr. nsanlarn kitlesel tketimin yaratt gerginlik ve seenekler karsnda kimlik arama konular sohbet kavramn geleneksel anlamn ok tesine tamtr.410 Sohbetlerin ierii, insanlarn sahip olmak iin iyiler stne yaptklar sohbetler yerine, sahip olduklar iyileri bir birlerine kimlik ve stnlk arac olarak empoze edebilme frsat veren erdem ruhundan yoksun konumalara/sohbetlere(!) doru dnm geirmitir. Sohbetin bu durumu onun, erdem zelliinin yitirilmesine, dolaysyla mutlulukla olan bann kopmasna neden olmutur.
407 408

Seneca; Ahlki Mektuplar (ev: Trkn Uzel), Trk Tarihi Kurumu Yaynlar, Ankara 1992, s.6 Frb; Siyse, s.48; T: s.16 409 Nancy Sherman; The Virtues of Common Pursuit, p.279 410 David Chaney; Yaam Tarzlar, (ev: rem Kutluk), Dost Kitabevi Yaynlar, Ankara 1999, s.94-96

148

Erdeme dayal sohbetin mutlulukla olan ba her zaman aktr. Bir fikir zerinde karlkl yaplan bir sohbette insanlar heyecanlanr, kendisini bakalarnn bakndan, onlar da kendi bak asndan grr, yeni fikirleri paylar, gerek hazzn bunlar paylamakta olduunu anlar, muhtemel hazlar konusunda birbirlerini bilgilendirir ve sonra da ekip giderler. Partnerler arasnda yaplan bu tr entelektel sohbetlerin zel faydalar vardr. ki akl, bir akldan stndr. Sohbetler insanlarn ufkunu aar ve onlarn hayata geni ufuktan bakmalarna arac olabilir. Ayn zamanda sohbetler insanlarn enerjilerini motive etme ve bu enerjileri sadece kendileri iin deil, bakalar iin de kullanmalar gerektii ile ilgili bilin uyanmas verebilir. Fakat sohbetler bu tr avantajlar salamalarna ramen, btn bunlar karlkl bir birini etkilemenin hazlar deildir. Asl enteraktifliin hazlar, burada sohbet araclyla, paylalan bir alan yaratmaktr. Ayn zamanda bunu deerli klan ey de birbirine balanmak ve kendimiz ve bakalar iin bu imkn yaratmaktr. Gnmzde, amel hikmet olan istiarenin erdem olduu oktan unutulmu bile. Bu nedenle sohbetin meyvesi olan istiare asl zn kaybetmi ve istiare dilinin yerini, kendi yararn ne karan maniplasyon dili almtr. Dier bir tr amel hikmet de, istiare (mavere) ile ilgilidir. Yani istiareden ortaya karlan ey t verenin bizzat kendisi yararna kullanlmak iin deil, bilakis ya bir ev, bir ehir idaresi dier birine t vermek iindir. 411 Farabinin ehrin sakinlerini yakndan ilgilendiren kamusal erdemlere dikkat ekmesi ve bunlarn detaylar zerinde durmas nemlidir. Bir ehrin sakinleri iinde belli bir grupla ilgili erdemli bir amacn gerekletirilmesinde en yararl olan eyi kefetmeyi salayan kuvvete gelince, o, her biri sz konusu grupla ilgili birok fikr erdemden meydana gelir. Mesel o ev idaresi ile ilgili fikr erdem veya asker fikr erdemdir.412 Ancak, Farabi, bu erdemlerin yapsal emasn verdikten sonra, bu erdemlerin asl amacnn mutluluk ve erdem arasndaki ba glendirecek en faydal ve en gzel eyi bulmak olduuna ve bu erdemlerin deiim mekanizmasn takip etmesi gerekliliine iaret etmektedir. Farabi, bu erdemleri sanat kavramlarn dn alarak alt blmlere ayrmakta ve ne kadar sanat varsa, o kadar alt blmlerin zel blmleri olacaktr demektedir.
411 412

Frb; Fusul, s.57; T: s.45 Frb; Tahsl, s.151 T: s.70

149

Farabi fikri erdemin eitlerini u ekilde zetlemektedir: O halde ka tane sanat ve yaama biimi varsa, fikr erdemin o kadar alt blm olacaktr. Ayrca bu g a) Kendisini ilgilendiren bir olay ortaya ktnda bir insann kendisi iin en yararl ve en gzel olan eyi kefetmesini salayan kuvvet, b) Bir bakas tarafndan ulalmak istenen erdemli bir amala ilgili en yararl ve en gzel olan eyi kefetmeyi salayan fikr g olarak da blnebilir. Bu kinci durumda o, danma ile ilgili fikr kuvvettir. Bu ikisi tek bir insanda birleebilecekleri gibi ayr ayr da var olabilirler.413 Bireysel mutluluu zel veya kamusal erdemle glendirmeye en gzel rnek; Aristo ve Farabinin de zerinde durduu dostluk ve aile erdemidir. Dostluk kavram Aristo iin mutluluk bakmndan nemli olduu gibi Farabi iin de ayn ekilde nemlidir. Dostluk erdeminin niin hayat iyi yapt veya ahlk hayat iin neden nemli olduu sorusunun cevab; her iki filozofun da insann doas ve fonksiyonlarndan hareketle, mutluluk ve erdemi temellendirmi olmalardr. nsan doasyla ilgili olgular, bu filozoflarn farkl biimlerde de olsa ahlk teorilerine girmelerine neden olmutur. Aristo ve Farabi iin sosyal boyuta tanan btn bu eyler insan erdeme bal olduklarndan, dorudan erdemler olarak deerlendirilir. Kantta ise durum bu filozoflardan farkldr. Kant rasyonel doadan hareket etmektedir. Aristo' ya gre dostluk yaam iin son derece zorunludur. Aristoya gre; dostluk, iyi ho ve yarar zerine kurulur. Ho ve yarar zerine kurulu dostluklar geicidir. nsanlar kendinden iyi olan deil de kendine yle grneni seviyor. yi kiilerin ve erdeme uygun olarak birbirine benzer kiilerin dostluu mkemmeldir. Bunlar iyi olduklarndan tr birbirleri iin karlkl iyi eyler isterler; kendi bana iyidirler. Dostlarna, srf onlar iin iyi eyler isteyenler en ok dost olanlardr. Gven duymak, asla adaletsizlik yapmamak, gerek dostlua layk eyler yapmak ancak bu tr yetkin dostluklarda mmkndr. Dostluun daha ok tr olsa da asl dostluk; iyi olduklar iin iyi olan kiilerin dostluudur, tekilere sadece benzerlik asndan dostluk denilebilir. ounluun sayg ve sevgi nedeniyle sevmekten ziyade sevilmeyi istedii gzlemleniyor. Bunun iin ou kii dalkavuk sever nk dalkavuk ar dosttur ya da dostmu gibi davranr, sevildiinden ok seviyor grnr. Oysaki Dostluk sevilmekten ok sevmektir. Bu nedenle Dostlarn erdemi sevmektir. Dostluun kayna ruh eitlik ve erdemde
413

Frb; Tahsl, s.151; T: s.70

150

benzerliktir. nk kendi iinde tutarl olanlar, birbirlerine kar da tutarl olurlar. Kt kiiler ise salam deil; bunlar kendi ilerinde de tutarl kalmazlar. zel dostluklar olduu gibi toplumsal dostluklar da vardr. Kiiler, yaama gerekli olan eylerden birini salamak iin ve bir yarar iin bir araya gelirler. Gerek toplumsal iliki O andaki yarar deil, tm yaam iin gerekli yarar gzetmelidir. Toplumsal iliki bir yarar uruna konmu bir ilkeden yola kan ve sren bir iliki gibi grnyor. Aristo' ya gre dost demek; iyi olmak demektir. yi olmak zere kurulmu dostlua Aristo etik dostluk adn veriyor.414 yi insan kavramnn iki anlamda kullanlmasna dikkat etmeliyiz. Birincisi toplumsal anlamda iyi insandr. Toplumsal anlamda iyi insan, dier insanlarla erdem amac zerinde ortak bir ba olan insanlarn birbirine balanmas ve erdemli ehrin iyilik amacn paylaan kiidir anlamna gelir. zel anlamda iyi insan ise dostunu srf onun adna, onun iyilii adna seven ve kollayan kiidir. Buna gre kiisel dostun karlarnn ehrin karlaryla asla atmayaca garanti edilmezse, iyi insan kendini ya dostuyla ya da ehrin halkyla atma iinde bulur. Aristo ve Farabi iin iyi insan, iyi insan olduundan dolay, dostluk menfaati ile ehrin menfaatlerinin atmas imknszdr. Buna gre ayn ekilde aile ve devletin menfaatleri birbiriyle rtr ve birbirine rakip deildirler. Bu durumda iki tr dostluk vardr: ehir halklar olarak iyi insanlar arasnda kurulan kamusal dostluk ve bireyler olarak iyi insanlarn kurduu zel dostluk.415 Stoa, birlikte yaadmz insanlara kar iki dev gstermitir: Doruluk ve insan sevgisi; yani dostluk. Onlara gre btn bilgeler ve erdemli kiiler birbirleriyle dostluk kurarlar. nk onlarn yaama grleri birbirine benzer ve hepsi birbirlerindeki erdemi sevmektedirler. Onlara gre sevgi akln ii olmaldr, duygulanmlarn deil. Bu nedenle onlar akla dayal evlilikler nermiler, duygulara dayal evlilikleri toplum iin zararl grdklerinden nermemilerdir.416 Bu nerinin asl amac mutlu olmakla erdemli olmak arasndaki ilikinin evlilik hayatnda da geerli olduuna dikkat ekmektir.

414 415

Aristoteles; Nikomakhos, s.159169 Sandra Lynch M.; Dostluk zerine, (ev: Ferm Lekesizaln), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1997, s.32 416 Bedia Akarsu; Ahlak retileri, s.7273

151

Farabinin mutluluk anlaynda dostluk ve aile rnei mutluluk ve erdem arasndaki ilikinin nemini bize anlatan rnekler olduu iin, sevgi ve dostluun kaynana kadar iner. Bir ey kendi znden ne kadar holanr ve ondan ne kadar haz ve mutluluk duyarsa, onu o kadar sever ve ondan o kadar gurur duyar. imdi durum byle olduuna gre lk Olann kendi z hakkndaki zorunlu ak, onu sevmesi, ondan gurur duymas ile bizim kendimizin, kendi zmz (ve tekinin zn ) sevmemizden doan akmz arasndaki nispet, onun znn stnl ve yetkinlii ile bizim kendisinden gurur duyduumuz stnlk ve yetkinliimiz arasndaki nispet gibidir. lk Olanda seven ve sevilen, ven ve vlen, k ile k olunan ayndr. Bizde ise bunun tam tersidir. Bizde sevilen, stnlk ve gzelliktir. Ancak seven, stnlk ve gzellik deildir. Bizde sevilen olmayan bir baka yetidir. Bizde k, k olunann ayn deildir. lk Olanda ise k olunan, seven ve sevilen ayndr. Herhangi birinin onu sevmesi veya sevmemesi, ona k olmas veya olmamasnn bir nemi yoktur. O ilk sevilen ve k olunandr.417 Farabi dostluun kaynanda sevginin olduuna inanr: Bazlar ise insan varlklar birbiriyle birletiren sevgi gibi onlarn tzlerine tabi olan hallerinden ileri gelir. nk sevgi insanlarda bulunan bir haldir.418 Ayn ekilde Aristo da dostluk duygusu yrekten, yani ruhlarmzdaki sevme gcnden doar.419 der. Knal Zade Ali Efendiye gre de sevgi ve dostluun kayna kiinin kendi varln ve varln devamn sevmesidir. Bilinen bir gerektir ki, her insan var olmak ve bu varln devamn temin etmek iin her trl ktl uzaklatrmak ve iyilikleri kendine ekmek, onlara yaklamak ister. 420 Farabi dostluk erdeminin, insanlar ve toplumlar birbirine baladn dnr. Dostluk insanlar bir birine balar.421 Farabi' ye gre insanlarn dostluk ile birbirlerine balanmalar, insan zden kaynaklanan ve insan varlklar birbiriyle birletiren sevgi hem zel anlamda oluturulan zel dostluun kaynadr, hem de erdem amac zerinde birleenlerin kurduu toplumsal dostluun kaynadr. Her iki dostluk erdemi mutlulua bizi gtren erdemdir. Btn erdemler bizi mutlulua gtrr, ancak dostluk ve aileyle ilgili erdem, insanlar arasndaki isel ba glendirir. Sz konusu bu isel ban glenmesi ayn zamanda mutluluk ve erdem arasndaki isel ba glendirmenin insan
417 418

Frb; Medine, s.64; T: s.14 Frb; Medine, s.57; T: s.18 419 Aristoteles; Politika, s.208 420 Knalzde Ali Efendi; Ahlak- Alai,(Devlet ve Aile Ahlk) Tercman Yaynlar, Tarihsiz, s.155 421 Frb; Medine, s.57; T: s.18

152

doasna uygun en iyi yoludur. Zira Farabi insanlara mutluluk ve erdem arasndaki ban gsterilmesi iin zor kullanma ynteminin geersiz olduunu bilmektedir. Farabi, bir baka metinde dostluun, ahlk bir erdem olduunu yle tanmlar: Dostluk, insann tekine kar houna giden bir sz ve eylemde bulunmasnda ll olan bir durumla meydana gelen iyi bir ahlktr. Bunda arlk kt bir ahlk olan dalkavukluu, eksiklii ise tutukluu meydana getirir. Bununla birlikte, insan tekine znt veren bir eyle karlarsa bu ona kt bir iliki, yani skclk kazandrr. 422 Dostluk, Aristo' cu anlaya uygun olarak ocuk sevgisi gibi tabii; eleri, fazilet, fayda veya zevkte birbirine balayan irad olmak zere ikiye ayrlr. Farabi' ye gre erdemleri eleri birbirine balayan dostluk, belli inan ve eylemleri gerekli klar. Bu gereklilik Aristo'nun arkadalarla birlikte insan hem dnmeye hem de eylemde bulunmaya daha fazla g yetirir sznden ziyade, Farabinin, kendi din anlayndan kaynaklanm grnyor. Erdemli insanlarn paylat inanlar ilke etrafnda toplanabilir; balangla (mebde) ilgili inanlar Allah, ruhani varlklar ve veliler, lemin yaratl ve bir taraftan onun her bir parasnn birbiriyle olan ilikisi, dier taraftan Allah ve ruhan varlklarla olan ilikisi ve son olarak insann Allah ve ruhan varlklarla olan ilikisi ile ilgili ortak grleri iine alr. Son ile ilgili inanlar mutluluk hakknda olup, balang ile son arasndaki iler ile ilgili inanlar mutluluu elde etmeye yarayan aralar hakkndadr. ehir sakinleri hep beraber bu inanlar benimseyip, onlar mutlulua gtren eylemlerle desteklendikleri zaman, zorunlu olarak birbirlerini seveceklerdir. Onlar ayn meknda veya ehirde olduklar iin, birbirlerine muhta birbirlerine faydal olacaklardr. Son olarak bu erdem ve fayda ortak unsurlarnn nda onlar aralarndaki dayanmadan zevk alacaklardr.423 Dostluk, Farabinin sisteminde sevgiyle i ie olan bir kavramdr. Ancak bu trden bir sevgi iyilere duyulan ortak bir sevgi ve ortak bir ballktr. Gnmz erevesinden bakldnda, Farabinin dostluk erevesi biraz farkldr. Gnmzde dost, sevgiyi nceleyen, kendilerinden holandmz ve onlar ok sevdiimizi taraflarna ilettiimiz kiidir. Gnmzde dostluk mutluluk ve erdem ilikisini glendiren Siyas ve toplumsal ilikiden ok byk lde duygusal bir durum ad haline dnm

422 423

Frb; Tenbih, s.62; T: s.40 Macid Fahri; slam Ahlk Teorileri, s.122

153

bulunuyor.424 Kiisel mutluluun btn kaynaklardan belki en by, kendini zorlamadan, iten geldii gibi birok insanla samimiyet kurmaktr. Mutluluun srr, ilikilerin samimi ve olabildiine geni, insan ve evreye kar tepkilerin dmanca deil, olabildiine dosta olmas gereinde gizlidir.425 Dostlukta, mkemmel hazlar vardr. Haz, bulac olduu iin bunu anlamak zor deildir. Eer benim yannda olmam, dostumun biraz da olsa houna gidiyorsa, bunu grmek beni ondan daha ok sevindirir. Bylece herkesin verdii haz hazineleri serbest braklm olur. Her ikisi de meer bende kullanmadm ne mutluluklar gizliymi der.426 te, mutluluk ve erdem arasndaki isel ilikinin hazzn bize tattran bunlarn erdem ynetiminde serbest braklmalardr. Ev ynetimine (aile) bal erdeme gelince; hikmetin birok eidi vardr. Ailenin ynetilmesinde rol oynayan ey zerinde dnme yetkinlii bunlardandr. Bu, aile ile ilgili amel hikmettir.427 Aile, toplumun izlerini tamak bakmndan toplumsal yapnn kk bir modelidir. Nasl ki toplumsal ba glendiren unsur, erdem yerine sadece, kurallar olduunda toplum mutluluk ve erdem arasndaki ban koparmak noktasna geliyorsa; ayn ekilde ailedeki balarda sadece kurallar zerinde ina edildii zaman, aile mutluluu da yok olur. Burada sz edilen, kurallarn gereksizlii deil, meden ve ailev ilikiler iin zorunlu olan kurallarn yan sra, sevgi, gnllk anlamna gelen erdemlerin var olmasnn mutluluk iin zorunlu olmasdr.Bir baka deyile, erdem, kuralla, nispetle ncelenmektedir; kurall iptal amalanmamaktadr. Aristo' ya gre aile devletten nce gelir428 Aile, byk bir toplum iinde kk bir toplum demektir.429 Ailenin zerinde kurulu olduu mekn evdir. Ev, gnn zorluklarnn ardndan annenin/ein sevgisinin gvenlik, bedensel ve duygusal yenilenme ve tazeleme salad diil bir alan olarak; korunakl, arlayc bir barnak olarak idealletiriliyor. Tersine i cretli emein kendini denetleme ve disipline sokma yeridir; daha eril bir mekndr; kendini kamuya sunmay gerektiren kamusal bir etkinliktir. te yandan ev, zel bir alan olarak kendimiz olabileceimiz, ayaklarmz uzatabileceimiz, bize bakan insanlar arasnda geveyebileceimiz,
424 425

MacIntyre; Erdem Peinde, s.234 Bertrand Russel; Mutluluk Yolu (ev: Nurettin zyrek), Varlk Yaynlar, stanbul 1982, s.130 426 Chartier Alain ; Mutlu Olma Sanat , ( ev.:Neval imek),Kakns Yaynlar , stanbul 1998 , s.118 427 Frb; Fusul, s.57; T: s.45 428 Aristoteles; Nikomakhos, s.174 429 Alexis Bertrand; Ahlk Felsefesi, s.122

154

btn eksii ve kusuruyla bize kar olmayan bir mekndr. Ev, ailemizin varlnn ngrlebilir srekliliini ve kim olduumuzun kaydn uzun zamandr tutan belleini aradmz yerdir. Kendimizi, gemii, imdiyi ve gelecei her eyimizle en fazla naketmek istediimiz yerdir. Ev rahatln, gevemenin, sevme/sevilmenin, gvende olmann, bakalarnn mdahale ve ynlendirmelerinden uzak olmann semboldr.430 Ne yazk ki bazen evin, hapishaneye, yalnzln, yaltlmln, eziyetin olduu mekna dnt anlar da vardr. te bundan dolay olsa gerek ailenin scakln korumak iin baz fikr erdemlere ihtiya vardr. Bu fikr erdemler sayesinde, yukarda iaret edilen zellikleri ailede srdrmek mmkn olabilir. Evin, meknn scak aileye, ehrin mutluluk bahesine dnebilmesi iin Farabinin rnek olarak verdii bir takm erdemlere ihtiya vardr. rnein, iffet erdemi gereklidir. ffet, yemek ve cinsi ilikinin verdii hazla ilgili istei gerekletirmede ll bir durumla meydana gelir. Bu hazda arlk; oburluu, eksiklik ise ki bu ender bulunur haz duygusunun yokluunu meydana getirir. Bu da knanmtr. Bu ahlk nitelikler elde edildiinde onlardan da bizzat bu eylemler meydana gelir.
431

ffet duygularn ynetiminde kullanlmas gereken bir erdemdir.

ffet yle bir erdemdir ki, gerek kendinin gerek dierlerinin kutsalln ve yasakln kapsar. Nefsin karkln dengeleyerek ve sakin klarak her eyde belli bir snr muhafaza eder.432 ffet, ehvet duygusuyla ilgili bir erdemdir. Bu erdemin insanlarda ortaya k, ehvetlerin akla gre ynetilmesiyle, yani doru ayrt etmeye uygun dmekle olur. Bylece insan bunlara boyun emesin, zgr olsun ve ehvetlerinin klesi olmasn.433 rnein sevgi erdemi: nsann ailesine veya tekine kar houna giden bir gzel sz sylemesi, gzel bir eylemde bulunmas, duygusal tepkilerinde ll olmas kadar; ailesine verebilecei daha gzel bir ahlk veya daha gzel bir baka hediye var mdr?
434

430 431

Deborah Lupton; Duygusal Yaant (ev: Mustafa Cemal), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2002, s.230 Frb; Tenbih, s.62; T: s.40 432 Alexis Bertrand; Ahlk Felsefesi, s.34 433 bn Miskeveyh; Ahlk Olgunlatrma, s.25 434 Frb; Tenbih, s.62; T: s.40

155

rnein, nezaket erdeminden435 daha gl, ailede mutluluk ban glendiren bir ba var mdr? Ailemizi korumak iin cesaret erdeminden436 daha gl bir silah var mdr? Ailede temel erdem olan sadakattir. Farabinin sadakat erdemini tanmlarken ncelii insann kendisine kar sadk olmasn vurgulamas ilgi ekicidir. Farabi, sadakat erdemini yle tanmlar: nsann kendisi hakknda doruyu sylemesi, ancak kendisini gerektiinden fazla abartmakszn, kendisine ait iyi eylerle anlatmay alkanlk haline getirdiinde, meydana gelir. nsan kendisini, kendisine ait olmayan iyi eylerle anlatmay alkanlk haline getirdiinde bu ona yapmaclk, hilekrlk ve riyakrlk kazandrr. O, kendisini her nerede ve her nasl olursa olsun kendisine ait olmayan eylerle anlatmay alkanlk haline getirdiinde bu, ona bayalk kazandrr.437 Btn bu fikr erdemlerin hepsi mutluluk-erdem arasndaki isel ban kopmamas gerektiini bize gsteren pratik rneklerdir. Bu rneklerin bize gsterdii gibi, mutluluk-erdem ilikisi birbirini ina edici ve birbirini gerektiren isel bir bala baldrlar.

2.2.2. Mutluluk lmszlk likisi ncelikle Farabinin lmszl nasl anladna bakmalyz. lmszlk bir tr sonsuzca yaamdr. rnein Tanr ve Tanrya yakn olanlarn yaam lmszdr. ayet lmszlk Farabi' de stn bir deer olarak kabul ediliyorsa -ki yle gzkyor- bu durumda biz lmszln temel karakteristii zerinde ve daha sonra insann bu lmszlkten nasl pay alabilecei zerinde durmalyz. Her varln yaamaktan ve lmszlkten bir pay vardr. Farabi, bu yaam ve lmszlk srecini ve nedenini yle anlatr: (Ay alt lemine) ait varlklar, ilk olarak bu tarzlarda varla gelirler. Ancak varla geldikten sonra onlarn zellikleri, varlklarn korumak ve devam ettirmektir. Ne var ki bu tr varlklar madde ve suretten meydana geldiklerinden, suretler ise birbirlerine zt olduklarndan ve her maddenin zellii, bir sureti ve onun zddn kabul etmek olduundan tr, bu cisimlerin her biri gerek maddesi gerekse sureti bakmndan bir hak ve liyakate sahiptir. Sureti bakmndan onun hakk, sahip olduu varln devam ettirmektir. Maddesi bakmndan hakk ise,
435 436

Frb; Tenbih, s.62; T: s.40 Frb; Tenbih, s.62; T: s.40 437 Frb; Tenbih, s.62; T: s.40

156

sahip olduu varlna zt olan bir varl gerekletirmektir. Ancak bu iki varlk tarzn ayn anda gerekletirmesi mmkn olmadna gre, bundan zorunlu olarak onun, onlardan birini belli bir zamanda, dierini ise baka bir zamanda gerekletirmek durumunda olduu sonucu kar; yle ki o varla gelir ve bu varln koruyarak belli bir mddet bu varlkta devam eder. Ondan sonra ortadan kalkar ve onun zdd varla gelir ve bu bylece ebed olarak devam eder. nk o ikisinden birinin varla dierinden daha fazla hakk yoktur ve yine onlardan birinin varln korumas ve devam ettirmesi dierinden evl deildir. Zira onlarn her birinin varlk ve devamllktan belli bir hissesi vardr. 438 Bu nedenle, bireysel anlamda yaam pay tkense bile, trlerin lmszl anlamnda yaam devam eder, bundan dolay bir bakma Farabi'ye gre lmszlk trlerin lmszl bakmndandr. Farabi yle der; Sanki onlardan her birinin (nesiller) dierinde hakk vardr; onda dierine ait olan bir ey, dierinde de kendisine ait olan bir ey vardr. Bylece onlarn her birinde dierine gemesi gereken bir hak vardr. Demek ki burada adalet, maddenin onlarn birinden alnmas, dierine verilmesi veya dierinden alnmas, ona verilmesi ve bunun srayla yaplmasdr. Fakat bu varlklarda adaletin tam olarak gereklemesi gerektiinden, bir ve ayn varln say bakmndan bir olarak devam etmesi mmkn deildir; tersine onun ebed devamllnn tr bakmndan bir olmak suretiyle salanmas gerekir. Bir eyin tr bakmndan bir olarak devam etmesi iin, o trn bireylerinin belli bir mddet var olmalar ve varlkta devam etmeleri, daha sonra ise ortadan kalkmalar ve yerlerini ayn trden baka bireylerin almalar, onlarn da belli bir sre varlkta devam etmeleri gerekir. Sonra bu bireyler de yok olurlar ve onlarn da yerlerini ayn trden baka bireyler alrlar ve bu bylece daim olarak srp gider.439 Bu trsel devamllk teorisini Farabi ilh adalet ve hak kavramna

dayandrmaktadr. Mantk zorunluluk da yerznde bir olan insan trnn, ancak o trn altndaki farkl bireylerin doldurup boaltmas ile mmkn olaca tezine dayanr. Bundan dolay, Tr bakmndan bir olarak devam eden bir eyin devam iin ortadan

438 439

Frb; Medine, s.70; T: s.38 Frb; Medine, s.82; T: s.38

157

kalkan eyin yerini alacak baka bireylere ihtiya vardr. Bu bireyler varla gelirler ve ortadan kalkan eyin yerine geerler.440 O halde, bu varlklarn her birinde dierine ait olan bir ey, dierinde de ona ait olan bir ey vardr; yle ki onlarn her birinin sanki dierinden almas gereken bir hakka sahiptir imdi bir eye ait olan, ancak bir bakasnda bulunan madde ya bir baka cisimle beslenen cisimde olduu gibi bu bakasnn suretinin kendisine brnme zelliine sahiptir veya ortadan kalkan insanlarn yerini alan insanlarda olduu gibi onun bireysel suretine deil, trsel suretine brnme zelliine sahiptir.441 te lmszln birinci anlam olan devamllk, burada ortaya kmakta ve bireylerin trlerin lmszl suretine olan katks orannda kendini aa vurmaktadr. Burada lmszlk, insan ze olan katkya baldr.Bu nedenle, Farabi Farkl zamanlarda birbirlerini takip ederek erdemli ehirlere hkmdar olan kiiler sanki tek bir ruh, her zaman ayn kalan tek bir hkmdar gibidirler442 der. lmszln ikinci anlamna gelince; bu, ruhlarn mutluluu anlamnda bir lmszlktr: Bir grup insan gnce, onlarn bedenleri ortadan kalkar, ruhlar serbest kalr, mutlu olur. Bu grubun ardndan ayn mertebede olan bakalar geldiinde, onlar birincilerin yerlerini alrlar, onlarn eylemlerini icra ederler. Bu gurup da gp maddeden kurtulunca, onlar da kendi paylarna daha nce geip gitmi olanlarla mutluluk bakmndan ayn dereceye ularlar ve onlarn her biri tr, nicelik ve nitelik bakmndan benzeri olana kavuurlar. 443 Ruhlarn lmszl anlamnda lmszlerin mutluluu, hem bulunduklar konumdan hem de onlarn her bir araya gelilerinin verdii mutluluktan kaynaklanmaktadr. Onlar, cisim olmadklarndan hangi sayda olurlarsa olsunlar, bir araya geldiklerinde yer bakmndan herhangi bir zorluk ekmezler. nk onlar bir yerde, meknda deildirler ve birbirleriyle bulumalar ve kavumalar, cisimlerinki gibi deildir. Birbirine benzeyen bu maddeden ayrlm ruhlar ne kadar oalr ve bir dnlrn baka bir dnlra birletii tarzda birbirleriyle birleirlerse, onlarn her birinin duyduu zevk de o kadar oalr ve artar.444

440 441

Frb; Medine, s.83; T: s.40 Frb; Medine, s.84; T: s.42 442 Frb; Medine, s.134; T: s.83 443 Frb; Medine, s.135; T: s.85 444 Frb; Medine, s.136; T: s.85

158

Farabi' ye gre bu durumda olan insanlardan bir blm gp bedenleri yok olunca, nefisleri kurtulup mutlulua erince, ehirde doal olarak yerlerini bakalar alr: Bu yeni gelenlerin nefisleri de ncekilerin eylemlerini ileyerek kurtulua erer. Bunlarn da, bedenleri yok olunca, ayn topluluktan (taife) daha nce gm olanlarn derecesine ularlar. Farabi'ye gre cisim olmayan varlklar birbirlerine nasl yakn iseler, onlar da birbirlerine ylece yakn olurlar. Bylece, tek bir topluluk iinde birbirine benzeyen nefisler, tam bir birlik olutururlar. Farabi' ye gre maddeden ayr bu nefislerin, says arttka, onlarn haz almalar da o lde artar. Daha sonra gelenler onlara katldka, bu sonuncular, daha ncekilerle karlatklar ve bir araya geldikleri iin, her iki topluluun da haz almalarnda artma olur. nk o nefislerden her biri, hem kendi zn, hem de kendi zne benzeyen birok nefisleri dnr ve gelecekte sonrakilerin kendilerine katlmasyla dnen nefisler oalr. Bylece nceden gp gidenlerden her birinin haz almalar sonsuza kadar artar. Faal Akln amac olan gerek kutsal, mutluluk da budur.445 Farabi'ye gre lmszlere daha sonrakilerden herhangi birinin geldii her seferinde, daha sonrakinin onlarla bulumasndan tr hazz artt gibi, ncekilerin de daha sonrakilerin kendilerine katlmasndan dolay hazlar artar. nk bu durumda bu ruhlarn her biri hem kendi zn, hem de kendi znn benzerini birok defa dnm olur. Bunun sonucunda da dnd eyin nitelii artm, oalm olur.446 Bu lmszlerin mutluluu, ayn zamanda mutluluklarn niteliksel anlamda etkileyecek zelliktedir. Bedenlerinden ayrlm olan ruhlarn birlemelerinden tr meydana gelen art, yaz yazan birinin, yaz yazma iiyle srekli megul olmas sonucunda, yaz yazma sanat ile ilgili gcnde meydana gelen arta benzer. Ruhlarn birbirleriyle bulumalar ve bunun her birinin niteliinde meydana getirdii nitelik art, yaz yazan birinin eylemlerinin srekli olarak birbirini takip edii ve bunun onun yaz yazma gcnde ve meziyetinde meydana getirdii arta tekabl eder. Ancak birbirleriyle buluan ruhlarn says sonsuz olduundan, sonsuz zaman iinde onlarn her birinin g ve zevkinde meydana gelecek art da sonsuz olacaktr. Gp giden her neslin durumu budur.447

445 446

Frb; Siyse, s.82; T: s.48 Frb; Medine, s.137; T: s.85 447 Frb; Medine, s.138; T: s.86

159

Ancak cahil ehir halknn ruhlarna gelince; onlar lmszl ve dolaysyla sonsuz mutluluu hak etmeyen, yok olmay hak eden varlklardr.Bu ehirlerin halkna gelince, cahil ehirlerin halknn ruhlar eksik ve varlkta devam etmek iin zorunlu olarak maddeye muhta bir halde kalrlar. nk onlarda ilk dnlrlerin hibirinin resmi onlarda mevcut deildir. Bundan dolay varlklarn kendisine borlu olduklar madde ortadan kalktnda, varlklar bu ortadan kalkan eye muhta olan ruhsal kuvvetleri de ortadan kalkar.448 Farabi'ye gre bunlar Et yiyen hayvanlar ve ylanlar gibi ortadan kalkan ve yoklua giden insan varlklardr. akl vardr ve onun lmsz olmas gerekir. Hayvanlarda olduu gibi, sadece bu dnyaya ait bir takm insanlar vardr ve onlarn ruhlar iin ahrete ait herhangi bir makam dnlemez. nsan ancak bir akl varl olarak tanmlayan Farabi, entelektel etkinlie vermi olduu deerle balantl olarak bu insanlar cahiller ve onlardan olan ehirleri de cahil ehirler olarak nitelendirir. Maddeye baml olarak kalan bu tr insanlarla hayvanlar arsnda hibir fark bulunmamaktadr. Bu nedenle Farabi' ye gre, ruhlarn lmden sonra karlaacaklar durumlar, ya mutluluk, ya azap ve mutsuzluk ya da yokluk ve hiliktir.450 Bu durumda Farabi, Aristo ve Platon' a dayanarak insann iki hayatnn olduunu ve ebed mutluluu lmszlkte yaayacamz dile getirir. Sokrates, Eflatun ve Aristo; insann iki hayat olduunu dndler. Onlardan birincisinin varlnn devam, beslenmeye ve varlmzn devam iin bugn ihtiya duyduumuz dier d eylere baldr. Bu bizim ilk hayatmzdr. Dieri ise, z (zat)nn devam iin kendi dndaki eylere ihtiyac olmayp, bilakis korunmu olarak varln devam ettirmesi iin kendi kendine yeterli olarak, devam kendi zyle olan hayattr. Bu da, ahiret hayatdr. Onlara gre, insan; ilk ve son olmak zere iki yetkinlie sahiptir. Bizim iin son yetkinlik, bu hayatta deil, ancak bu hayatmzda ilk yetkinlii yaadktan sonra, hiret hayatnda meydana gelir.451 Farabiye gre, lmszlk bir tr bilgi ve yaratclkla salanr. Nasl ki hastalar arasnda kendi hastaln bilmeyen, stelik kendini salkl sananlar, doktorun szn dinlemezlerse, nefise hasta olanlar arasnda da hastaln bilmeyen, kendilerini
448 449

449

lk dnlr varsa temel

Frb; Medine, s.142; T: s.88 Frb; Medine, s.142; T: s.88 450 Yaar Aydnl; Frbide Tanr nsan likisi, z Yaynclk, stanbul 2000, s.110 451 Frb; Fusul, s.46; T: s.38

160

erdemli ve salkl sananlar asla klavuzun, reticinin ve dzelticinin szne kulak vermezler. Bunlarn nefisleri madde dzeyinde (heyulani) kalr, maddeden bamsz olarak bir yetkinlik kazanmaz, hatta madde yok olunca onlar da yok olur.452 Farabinin yok olur derken kast ettii tamamen yok olmak toprak olmak mdr? Farabi, lmden sonra bedenden ayrlan ruhun gayr-i cisman bir varlk olduunu kabul etmekle birlikte, ona gre, ruh bedenle birlikte varla geldiinden, bedenden nce tam anlamyla ruhan nitelikte bir hayat dnmek doru olmaz. Yine ona gre, maddi dzeyden yukar kamam potansiyel akln lmszln dnmek de mmkn deildir.453 Farabi'ye gre, lmszl elde etmenin yegne yolu; insan nefsin bedensel varla ihtiya duymayacak bir soyutluk stats kazanmasdr. Akln soyutluk dereceleri, mutluluk derecelerine tekabl eder. Ve insan nefis, bilfiil akl aamasna ulanca, lmden sonra kendi bana var olabilecek bir varlk stats kazanr.454 zetle Farabi' ye gre lmszlk, insani nefsin bilfiil akl dzeyine ulamasyla elde edilir. Faal Akln lmszlkteki rol, insandaki dnme srecini balatmasnda yatmaktadr. Felsef olarak sylemek gerekirse, Farabinin metinlerinden anlalan lmszler; bilgi ve erdem gibi ilkelere sahip canllardr. Bu ilkelerin kendisi snrsz ve kesin olarak evrenseldir. Hatta diyebiliriz ki onlar bilgiyi ve erdemi yaatan kanl ve canl ilkelerdir. Onlarn idealler dnyasnda, en yksek iyiden, feyiz alarak yaptklar her ey iyidir. Canl ilkeler, kaynan mutlak en yksek iyiden alrlar. Canl ilkelerin arkasnda da erdem olarak bize yansyan idealler dnyas vardr. Bu nedenle, Senaca Erdem lmllere nasip olan tek lmszlktr. der.455 Farabi' de yetkin amac kabul edenler, insann lmnden sonra ve gelecek hayatta ulaaca bir yetkinliin mutluluk olduuna ve kendileriyle lmden sonraki mutluluun elde edilecei gerek erdemler ve gerek anlamda erdemli eylemler bulunduuna inanmlardr.der. 456 imdi sra, bir insan bu lmsz yaama nasl katlabilir? sorusuna geldi. Bu soruyu cevaplandrmak iin birok yaklamlar vardr. En genel yaklamdan balamak gerekirse, ilkin unu sylememiz gerekir: Bir insan kendisini bilinli olarak ne kadar ideal kozmosun ruhuna hazrlarsa; o oranda lmsz hayata katlm olur. Bundan dolay lmsz, glerini kii gelitirebildii oranda gelitirir, toplumsal iyiler iin
452 453

Frb; Siyse, s.83; T: s.48 Turan Ko; lmszlk Dncesi, z Yaynclk, stanbul 1991, s.44 454 Yaar Aydnl; Frbide Tanr nsan likisi, s.111 455 Seneca; Ahlki Mektuplar, s.14 456 Frb; Medine, s.167; T: s.110

161

tekiyle iyi iradede ibirlii yapmaktan asla geri kalmaz. Ayn zamanda sz konusu bu ibirliini sadece insanlarla yapmakla yetinmez, kendisinden stn ruhlarla da ibirlii yapar, bu ikili ibirlii sayesinde bir dereceye kadar iyi bir vatanda olur ve lmsz hayata katlm olur.457 nsanlarn nasl lmsz olacana dair bir baka yaklam da insann ktnn kendisine efendi olduu alkanlklarndan kurtulup ilh buyruklarn desteiyle iyilik lkesine doru kendini ykseltmesidir. Bu da kendisini duyusal dnyadan ekmesi, kutsallk, adalet ve erdem deerlerini isel doasna yerletirmesi ve buna gre yaamaya balamasdr. Sz konusu deerlerin oluturduu bu doadan ortaya kan eylemler, Tanrnn eylemlerine benzer eylemler olur. katlm olurlar. lmszlkle ilgili baka yaklam da, insan doasnn, ruh ve bedenden olumu olmasna dayandrlan karmak grtr. Buna gre insan bir yandan bedensel bir varlktr. Elementlerin deiik karmndan oluan deien fiziksel bir varlktr. te yandan ruhtan oluan bir varlktr. Bu ruh sayesinde iindeki gleri organize edebilecek gce sahiptir. Yine bu g sayesinde, ruhuna kar ynelen olan bedensel eylemlere kar kendini koruyabilir. Ancak ruh ve beden arasndaki bu atma da sonsuza kadar devam edip gider. nsann lmsz olup olmamas hangi tarafn kazanacana baldr. ayet beden kazanrsa eylemler, dorudan bedenin iinde yaad evrenin koullarna bal kalr. Zihn, iinde yaad koullar aamaz. Bu durumda insan, gcn koullar amak iin kullanmadndan dolay insanlk dzeyinde zor kalr. nk zihnini idealler dnyasnn etkilemesine henz amamtr. ayet organize gcn kullanm olsayd, kendi kendini gerekletirir ve ilkin kendinin efendisi, ikinci olarak da evresinin efendisi olurdu. ayet ruhsal yan kazanm olsayd, kendisi ve evresinin efendisi ve ayn zamanda evresinde gzellik, lllk ve adalet yaratm olurdu. Burada (dnyada) gerek anlamda yaadn hisseder ve dorudan hakik dnyaya katlmaya alrd. Herkes bir dereceye kadar kendi iini yapmaya devam etmek iin kendi nsanlar lmszlerin niteliklerine ne kadar benzerlerse, o kadar gncel insanlk seviyesinden kp lmszlerin doasna

Rupert Clendon Lodge; Platonic Immortality as the Highest Good, International Journal of Ethics, Vol.37, Apr.1927, p.295

457

162

koullarna baskn gelebilirse, belirlenmi deerleri topluma tayabilirse, o oranda iini yapm ve lmsz hayata katlm olur. Bir dier yaklam da, ruhun lmsz olduu tezinden hareket eden yaklamdr. Yaamn ilkesi gerei ruh, esas olarak reel dnyadan ziyade ideal dnyaya aittir. Ayn zamanda ruh dzenli, sistemli, yetkin hareketin de kaynadr. Ruhun gerek dnyas ebed idelerle birlikte olmaktr. Ruhun unsurlar ilh elerden olumaktadr. Bu nedenle ruh, doas gerei lmszdr ve ierdii kutsallk, adalet ve erdem gibi ebed ideler de lmszdr. Ruh hareketin de kayna olduundan bedensel hareketleri iindeki lmsz ilkelere gre ynetir.458 Akla gre yaam, yaamaya deer tek hayattr. Akla gre yaam ilh orijinli ve ilh fonksiyonlar olan hayattr. Ruhun fonksiyonu, bedensel kargaa alann bir dereceye kadar yasa, dzen ve mmkn mertebe kendi varlk tipine veya tarzna benzetmektir. Bilindii gibi dnya hayat ilk yaam tarzn gz nne aldmzda kargaa ve dzensizlik yaamdr. Bu dnya kaosunu dzene, yasaya ve yetkinlie dntrme, ruhun fonksiyonlarndandr. nsan, ruh ve beden olmak zere iki ksmdan olumaktadr. Erdemler zellikle, entelektel erdemler, bedensel glerin (duyusal) ruhun zerindeki basksn azaltr. Ruh, zerindeki basklardan arndka iindeki kutsallk, adalet ve erdem gibi ebed ideleri daha rahat temaa eder. nsanlar bu temaa sayesinde ebed ideleri grebilmek iin yeterli aklla, berrak zekya sahip olurlar. Bunun sonucunda insanlar; kendilerine, evrelerine, fiziksel dnyalarna ksacas koullarnn stne kma glerini elde ederek ruhsal hayata, lmszle ebed mutlulua kavumu olurlar. Farabi bireysel lmszlk dncesini tayan filozoflardan biri olarak grlmektedir. Fakat lmszlk, nefsin erdem ve bilgi ile ilgili olanakalarnn gereklemesine bal grndnden kazanlan bir durum gibidir.459 Bu nedenle, insanlar, entelektel ve ahlki erdemlerini kullanarak yaamlarn kutsallk, adalet ve erdemli bir yaama dntrdkleri oranda kendinden stn ruhlarla ibirlii yapm ve lmszlerin en yksek hak kazanm olurlar.

458 459

Rupert Clendon Lodge; Platonic Immortality as the Highest Good, p.298 Ahmet K. Cihan; Shreverdinin Felsefesinde nsan ve lemdeki Yeri, Lain Yaynlar, Kayseri 2003, s.192

163

K NC BLM MUTLULUUN ZNES VE ARACI 1. Mutluluun znesi: nsan Mutluluun znesi insandr. Burada zne iki anlamda anlalmaldr. Hem mutluluk kavramn bilen, anlayan, kavrayan, isteyen, zleyen, kendisine ama edinen anlamnda; hem de mutluluu gerekletiren, onu elde etmek iin aba harcayan kii anlamnda znedir. Bu nedenle her iki anlam da insann doasn tanmak, psikolojisi hakknda bilgi sahibi olmak zorunludur. nsan doasnn Farabinin mutluluk anlay asndan temel bir karakteristii vardr. nsan doasnda akl vardr. Akl, insann mutluluk kazanabilmesinin tek hkmran tek yetisidir. Akln bir yn yukarya, kozmik hayata, faal akla, gksel cisimlere ve mutluluun temel kayna olan lk Yetkinlie yneliktir. Dier yn ise, iinde bulunduu bedenin glerini yetkinletirmeye yneliktir.

164

Akl ve arzu arasnda bir atmann var olduunu dnen atmac tez doru bir tez deildir. Akl ve arzu arasnda, birbirini etkiyelen yapsalc bir model vardr. Akl arzuyu etkiledii gibi, yerine gre arzu da akln ilevini engellemek bakmndan akl etkilemektedir.

1.1. Akl Mutluluk kavram zellikle Platon ve Aristodan sonra; sknet, huzur veya zihnin kendi iinde bark olmas anlamyla da ne kmtr. Bu kavram iki nedenden dolay ilgi ekicidir. Birincisi, bu kavramn gelenei, Sokrates veya Platon' la birlikte balyor. kincisiyse Greklerde mutluluk, sadece zihnin durumu ve tamamen kiinin tutum ve inanlarna bal bir durum olarak anlalmaktadr.460 Baka bir deyile mutluluk, iyi bir yaam olarak anlalyordu. Onlara gre mutlu yaam ho ve zevkli olmalyd. Fakat bu anlay, mutluluun bizzat kendisinin birinin kendi yaamndan memnun olmasna bal olduu anlamna gelmez. Yaam, erdeme bir yaam olmasndan dolay zevklidir. Bu nedenle Erdem zevkli olduundan dolay seilmez, tam tersi ayet erdem seilirse zevk verir. denilmektedir. Ancak, mutluluk ucu ak bir kavramdr. Nitekim faydaclar, mutluluk kavramn Greklerin iyi yaam olarak anlad anlamdan ziyade, mutluluu haz kavramyla tam zdeir bir anlaya doru getirdiler. Ancak o gelenein kurucularndan olan Epikr bile Bizim iin haz, beden alannda ac ekmemek, ruh alannda da huzursuzluk duymamaktr461 diyordu. Epikrn hazz temel ald bilinmektedir. Fakat onun mutluluk grnn merkezinde, yine iyi yaam kavram hkimdi. Her eyin banda en byk zenginliimiz olan lllk gelir. Onun iin de bu, felsefeden bile daha deerlidir, nk btn teki erdemlerin kayna odur; akll, doru ve namuslu yaamadka, mutlu olmann, mutlu olmadka da akll, namuslu ve doru yaamann imknsz olduunu da bize o retir. Gerekten, erdemler mutlu bir hayata smsk baldr ve birini tekinden ayrmak mmkn deildir.462

460 461

Gisela Monist Striker ; Ataraxia: Happiness as Tranquillity , Academic Search Premier, Vol.73, Jan.1990, p.1 Epikr; Mektuplar ve Maksimler, (ev: Hayrullah rs), Remzi Kitabevi, stanbul 1962, s.38 462 Epikr; Mektuplar ve Maksimler, s.38

165

Biz, burada, haz ve ac araclyla gelen bedensel mutluluktan deil; zihnin bar, ruhsal huzur, sknet, kendini kontrol etme anlamlarna gelen aklla ilgili mutluluktan sz edeceiz. Burada ataraksiya, sknet, huzur ve daha sonra bunlarn hepsini ieren, Farabinin faal aklla birleme anlamna gelen, en yksek mutluluun kayna olan ittisal kavramn hatrlamamzda fayda vardr. nk bu trden bir mutluluk, akldan gelen ve akl potansiyelin gereklemesine bal olan bir mutluluktur. Bu durumu Farabi: Maddi olmayan cevherlerin en sonuncusu olan faal aklla, yaknlama (kurb), benzeme (ebeh) veya birleme (ittihad) olarak da isimlendirir. 463 Sknet kavram, Greklerin kulland anlamda ataraksiya kavramna yakn bir kavramdr. Greklerde ataraksiya; endie ve skntdan (anyxiety) uzak olmak demektir.464 Demokritos, buna benzer bir kavram olan euthymia y kullanmtr. Sakin olma, denizin hareketsiz olmas, sessizlik gibi anlamlara gelir. Kavramsal olarak euthymia, Demokritosa gre hayatn amacdr ve zihnin iddetten uzak olmas anlamna gelir. Ona gre euthymia ruha zg bir eydir. Ruhta da, her bir insann iinde var olan daimon (mutluluk verici) denilen gizil bir g vardr. (Farabinin faal akl kavramn benzerlii artrdndan dolay hatrlayalm) Epikr, muhtemelen sknet kavramn mutluluku teoriye ilk olarak getiren ve bunun hazzn bir baka eidi olduunu savunan filozoflardan biridir. Biz Epikrn hedonist olduunu ve hayatn en byk amacnn haz olduunu, bu nedenle en iyi hayatn hazla dolu olan bir hayat olduunu savunan bir filozof olduunu biliyoruz. Ancak sknet, en byk haz olduu iin Epikrn mutluluk kavramnda yerini bulmutur. Sknet, ona gre, zihnin honut durumudur ve acdan yoksun olmasyla paraleldir. Epikre gre, mutluluk bedenin hem sknet iinde olmas, hem de bedenin acdan uzak olmasdr. Bylece Epikre gre sknet, mutlu insann zihinsel durumu ve mutluluun bir parasdr, fakat mutluluun bizzat kendisi deildir.465 Bylece anlyoruz ki, Epikrn anlad anlamda mutluluk akldan gelen bir eydir. Mutlu insann zihinsel, akla dayal durumunu ifade eden bu kavram stoalar, ataraksiya kavramna dntrrek; akla dayal mutlulua daha iyi gnderme yapsn diye kullandlar. Stoaya gre; nemli olan doann yasalaryla uyum ierisinde yaamaktr. Doann yasalaryla uyum ierisinde yaadmz srece, isel sknet kendiliinden
463 464

Macid Fahri; slam Ahlk Teorileri, s.120 Gisela Monist Striker ; Ataraxia: Happiness as Tranquillity , p.1 465 Gisela Monist Striker; Ataraxia: Happiness as Tranquillity , p.2

166

doal olarak gelir. Mutlu insan, doaya iyi uyum salayan, yani kendini iyi yneten ve btn koullara kolayca uyan, iyi trelerle ve erdemlerle i gren insandr.466 Bir baka deyile, onlara gre ksaca mutluluk, isel akln d akla olan uyumudur. Epikr ve Stoann sknet kavramn aklamalar bir birinden farkldr. Burada ataraksiya kavramnn mphemliine de dikkat ekmemiz gerekiyor. Ataraksiya, tam olarak zntden uzak olmaktr. Endiesiz, kedersiz bir ruh halidir. Fakat ayn zamanda gl, ar bal, kendine hkim olma duygusudur. Bylece ataraksiya, zihnin halinden baka, karmza bir karakter zellii olarak da kar. Yani, akldan arzu alanna kayar. Denilebilir ki bu karakter zellii kiiyi zihnin huzurunu karan etkilere kar savunma mekanizmas gl biri yapar. Epikr, mutlu kii; tasasz, kedersiz kii olmal derken; stoa ise bilge kii; vakur, ar bal, kendine hkim olmal demektedir. Birincisi duygularla ilgili bir durumu ierirken; ikincisi var olmas gereken bir karakteri iermektedir. Birisi sadece akl alannda kalrken, teki, arzu alanna da kaymaktadr. Epikrn iddiasna gre mutlu insan sknetten daima holanan insandr. Fakat o zntnn, acnn onu, rahatsz etmeyeceini iddia etmiyor. rnein bir insann en yaknlarndan biri lebilir ve insan bundan byk znt duyar. Fakat byle byk bir ac ve znt gzel dnceler ve gzel hatralar yardmyla alabilir. Bu yolla zihnin huzuru, bar genellikle korunabilir. Erdemli bir insan zntler sarsabilir, ancak dengesini alt st etmesine asla izin vermez. Stoaya gre sknet, bir insann sahip olmak iin arzulad btn iyilerin, sadece gerek iyinin, ksacas erdemin bilgisi stnde temellenir. Yine sknet, Stoa iin, korkunun yokluuna, birinin sahip olduu iyileri asla kaybetmeme dncesine baldr. Gerekte stoac bilgenin mutedilliinin, akl bandalnn nedeni bedensel ve dsal olan her eyden (iyiler dhil) tamamen kurtulmu olmas ve duygulardan bamsz olmasdr. Farabi ise Stoann bedensel, dolaysyla duygusal ve dsal eylerden bile mutluluk adna bir kenara itmelerinin iyi yaam oluturma konusunda ciddi sorun oluturduunun farkndadr. Bu nedenle Farabinin metinlerinde bedensel ve dsal iyilere kar olmaktan sz ettiine rastlamyoruz. Tam tersi bedeni ldrmekten yana grleri cahilce grler olarak nitelendirmektedir. Bu grlere gre, insana
466

Petrus Abelardus; Bir Mutsuzluk yks, (ev: Betl otuksken), Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul 1998, s.117

167

bedenin eklenmesiyle gerekletirmesi gereken asl insanlk z bedenden dolay engellenmektedir. Bundan dolay bazlar, ruhun bedenle birlemesinin insan iin tabi olmadn, gerek insann ruh olduunu, bedenin ruhla birlemesinin onu bozduunu, eylemlerini deitirdiini, erdemsizliklerin (rezil) ruhta ortaya kmasnn nedeninin bedenin ruhla birlemesi olduunu, ruhun yetkinlik ve erdeminin bedenden kurtulmasnda yattn, ruhun, mutluluu bakmndan bedene ihtiyac olmadn, mutlulua ulamas iin ne bedene, ne zenginlik, komular, arkadalar, hemeriler gibi d eylere ihtiyac olduunu, ehirdeki topluluklar ve dier eyleri gerektirenin insann sadece bedeninin varl olduunu ileri srmlerdir. Bu insanlar, bundan tr, insann beden varlnn tamamen ortadan kaldrlmas gerektiini dnmlerdir.467 Bazlar, bundan dolay, tabi varl veren eyin, ruhun hlihazrda sahip olduu varln veren eyden baka olduu; ehvet, fke ve ruhun benzeri dier arazlarn meydana getiren nedenin, onun dnlr ksmn veren nedenin zdd olduunu ileri srmlerdir. Onlardan bazs (mesela Empedokles) bunun nedeninin, iki failin ztl, bazs ise (mesela zahir grlerinde Parmenides ve dier tabiat filozoflar) maddelerin ztl olduunu sylemilerdir.468 Farabi'ye gre nsan, beden ve nefisten oluan bir varlktr. Beden duyular ile bilinen ynnden ibarettir. Nefis ise bedenin sureti ve kvamdr. Daha akas nefis, bedenin gc, bedenin sreti ve bedenin kemalidir.469 Farabide failin ztl veya ruh ve beden atmas, kendi mutluluk anlay iinde temel bulamamaktadr. Stoann temel iddias duygularn hatal deer yarglarna neden olduudur. rnein salk, gzellik, mlkiyet, dostluk kavramlarnn varl iyidir, bunlarn yokluu ktdr. Bir kere doru deer sistemi kurulduu zaman, bu tr hatalar kendiliinden yok olur. Doruluundan phe edilemez bu deer sistemi sayesinde, sradan insan zihni, ajite olmaktan kurtulur. Erdemli kiinin zihni, zntden bamsz deildir ancak akl banda, mutedil kiinin bu acyla deimesi ihtimal dhilinde deildir. Akl tarafndan aydnlanm huzur ve sknet, gibi mutluluk da, sadece akl tarafndan ynlendirilmi kavramlardr. Arzu ve bedenden gelen mutluluk, gerek (srekli, ebed)

467 468

Frb; Medine, s.168; T: s.110 Frb, Medine, s.169; T: s.111 469 Hasan ahin; slam Felsefesi, s.89

168

bir mutluluk deildir. Kkeni itibariyle tatmine ve fizik gc kullanmaya dayal bir mutluluktur. Mutedillik ve akl bandalk gibi karakter erdemleri ve doru deerler sistemi sayesinde (bilgelik), bunlardan gelen mutluluu gerek mutlulua dntrme yolunu bulabiliriz. Farabinin nerdii sistem budur. Bedenin ve arzunun gelime, yetkinleme yolunu, akln yoluyla birletirmek gerekiyor. Arzunun yok edilmesi, gcn zayflatlmas Farabi'nin mutluluk sistemine ters gzkmektedir. Bu nedenle Farabi'nin metinlerinde, arzunun ve bedenin iyilerinin yok edilmesi gerektiine dair negatif cmleler okuyamyoruz. Tam tersi, Farabi'den unu karyoruz: Nazar akln bunlar ynlendirdii mutluluk gerek mutluluktur. Nazar akln ynlendirmedii mutluluk gerek mutluluk deildir: nsann, insan olmasn salayan ey akl olduu iin, insana en zg olan, insann akl olduuna gre ve insana bu sanat iyi eyler kazandrdna gre, bu sanat, insana zg olan en iyi eyleri kazandrr.470 Peki, akl nedir? Akl; bazen bir eyin zihinle kavranmas, bazen de, insann kavramasnn meydana gelmesine ara olan eyi ifade eden bir isimdir. Bu sanat, bu her iki eyle iyiyi ve mutluluu meydana getirir ve onlar, bu sanatla g kazanr. nsann kavramasn meydana getiren araca ki o akl adyla karlanan iki eyden biridir- nutuk adn vermek ta eskilerden ( kudema) beri gelenek olmutur. Bazen konumaya ve dil ile ifade etmeye de nutuk ad verilir. te bu ounlua gre, nutuk kelimesi, bu anlama iaret eder ve bunun yaygn anlam budur.471 Farabi' ye gre szck anlamnda akl; hapsetmek ve alkoymaktr. Akl, tecrbeden baka bir ey deildir. Akl bizde, bey ve bakan konumundadr. O, bedenlerin iyilik ve gzelliinin nedenidir. Bu tecrbeler ne kadar oksa nefis de o kadar aklldr. Akl, insan insan yapan eydir. Bazen insann bir eyi zihniyle alglamasna akl denir.472 Bu durumda bilgelik (hikme), En yetkin eyin, en yetkin bir bilgi ile bilinmesidir. En yetkin bilgi, kalc olan ve ortadan kalkmas mmkn olmayann kalc bir bilgi ile bilinmesidir.473 Farabi' ye gre bilgi en yksek erdem olduu iin,
474

gerek mutluluk da ancak bu

erdemle gelen mutluluktur. Farabi bu durumu mutlak bilgelikle kyaslayarak

470 471

Frb; Tenbih, s.78; T: s.54 Frb; Tenbih, s.79; T: s.55 472 Hasan ahin; slam Felsefesi, s.43 473 Frb; Medine, s.47; T: s.8 474 Hasan ahin; slam Felsefesi, s.90

169

aklamaya alr: Haz, sevin ve mutluluk ancak en gzel, en parlak ve en yetkin olann en yetkin bir idrakle idrak edilmesinin arkasndan gelir ve ortaya kar. imdi lk Olan, mutlak anlamda en gzel, en parlak ve en muhteem ey olduuna, kendi zn idraki mutlak anlamda en yetkin idrak olduuna ve kendi z hakkndaki bilgisi mutlak anlamda en stn bilgi olduuna gre, onun duyduu haz, bizim niteliini asla anlayamayacamz, bykln asla kavrayamayacamz bir hazdr. Onu ancak bir kyasla ve gerek duyum gerek tasavvur, gerekse dnlr bilgi yoluyla bizim iin en yetkin, en parlak eyi en tam ve en yetkin bir biimde idrak ettiimizde duyduumuz hazla karlatrarak anlayabiliriz. nk bu durumda bizde, byklk bakmndan btn dier hazlardan stn bir haz hsl olur ve biz ulatmz bilgi sonucu, byk bir mutluluk duygusu ile dolarz. Ancak bu durum, bizde srekli deildir, abucak ortadan kalkar Bizim eritiimiz snrl haz, sevin ve mutluluumuz, onun haz, sevin ve mutluluu gibidir.475 Bu nedenle mutluluun dereceleri, yetkinlik derecelerine baldr. Akl, kendinden ncekilerin niha sureti olduu iin, akln yetkinlii kendinden nceki suretleri btnsel olarak grebilmesine baldr. Akl kuvveti, daha nceki btn suretlerin niha suretidir.476 Mutluluun dereceleri olduu gibi, yetkinliin de dereceleri vardr. En yksek yetkinlik, akl yetkinliktir ve insan ona (ister ehir devleti, ister millet olsun) ancak bir siyas topluluk iinde eriebilir. Bu durumda akli yetkinlik yetkinlik, niha mutluluktur.477 Ancak dnlr mutluluk, faal akla balayan bir mutluluktur. nk akl, faal akl olmakszn tek bana bu mutluluu bize veremez. Faal akln nemi burada devreye girer. nsanlarn bilfiil dnlrler olmalar mmkndr. Ancak onlarn tzleri, kendiliklerinden bilfiil dnlr olmalar iin yeterli deildir. Ayn ekilde ne dnlr kuvvette, ne de insana tabiatn verdii dier eylerde, kendiliklerinden bilfiil olma gc vardr. Tersine bilfiil akl olmak iin dnlr kuvvetin, kendisini kuvveden fiile karacak baka bir eye ihtiyac vardr. Ve o ancak kendisinde dnlr ortaya ktnda bilfiil akl olur.478

475 476

Frb; Medine, s.52; T: s.13 Frb; Medine, s.91; T: s.48 477 bn Miskeveyh; Ahlk Olgunlatrma, s.174 478 Frb; Medine, s.19; T: s.57

170

nsann bilkuvve dnlrleri, bilfiil akl tarafndan dnldkleri zaman, bilfiil dnlrler olurlar. Ancak onlar, kuvveden fiil haline geirecek bir baka fail gerekmeketedir. Bilkuvve dnlrleri, kuvveden fiile geiren bu fail, tz bilfiil akl olan ve maddeden "ayr" bir varlktr. Bilkuvve akl olan madd (heyulan) akla, gnein gzn grmesi iin verdii a benzer bir ey veren, bu akldr. nk onun madd akla nispeti, gnein gzn grmesine olan nispeti gibidir. nk grme belli bir maddede olan bir kuvvet, bir istidattr ve o, grmeden nce bilkuvve grmedir.479 Farabi insanda faal akln yerini, gne ve gz arasndaki iliki kyaslamas ile verir. Gne, gze k verir. Bylece gz potansiyel grc iken, gneten ald k araclyla bilfiil gren olur. Faal akl insana, dnme gcnde tasarlad bir eyi kazandrr. Bu tasarmn insanda grd i, n gzden yana grd ie benzer. nsan potansiyel akl iken, onun araclyla bilfiil akl olur ve bu yetkinleme insan faal akl derecesine yaklancaya kadar bylece srp gider. Ksacas, faal akl, insanda ilk drleri, insann bilfiil dnrleri haline getirir. Ayn zamanda insann Maddi dzeyde bir varlk iken ilh bir varlk olmasna yardmc olur. te bu faal akln iidir ve bundan dolay buna faal akl denmitir.480 lk dnrler, btnn paradan byk olduu, bir ve ayn eye eit olan iki eyin birbirlerine eit olduklar cinsinden btn insanlarda ortak olan eylerdir. Bunlar e ayrlr. Birincisi, amel sanatlarn ilkeleri olan ilk dnrlerdir; ikincisi, insann eylemlerinde gzel ve irkin olan eyleri bildiren ilkeler; ncs ise gkler, lk Neden, dier birincil ilkeler ve bu birincil ilkelerden meydana gelen eyler gibi insan eylemlerinin konusu olmayan varlklar bilmede kullanlan ilkelerdir.481 nsandaki dnrler, insann ilk yetkinlikleri demektir. Sz konusu bu ilk yetkinliklerin bir verili amac vardr. Bu dnlrler insana, sadece niha yetkinlie ulamasnda kullanlmak zere verilmilerdir. Bu niha yetkinlik ise, mutluluktur.482 nsann yetkinleme srecini zetlersek; insann kendisiyle insan olduu ilk mertebe, bilfiil akl olmaya hazr, kabul edici ve alc olduu ilk mertebe doal yetenein ortaya kmasdr. Btn insanlar bu yetenekte mterektir. nsanla faal akl arasnda iki derece vardr: Edilgin akln bilfiil akl olmas ve kazanlm akln meydana gelmesi
479 480

Frb; Medine, s.102; T: s.58 Frb; Siyse, s.36; T: s.5 481 Frb; Medine, s.103; T: s.59 482 Frb; Medine, s.104; T: s.59

171

mertebeleri. Birinci derecede insan, yetkin edilgen aklla tabii istidat, madde ve suretin birbiriyle birlemesinden meydana gelen btnde olduu gibi tek bir ey olduklarnda ve bu insann insanlk sureti bilfiil akl haline gelen edilgin aklla ayn eymi gibi483 olduunda insan faal akla bir derece daha yaklam olur. nsan ile faal akl arasndaki en st derece ise, insann faal aklla tam yaknlamasdr: Tabii istidat bilfiil akl olan edilgen akln maddesi, edilgen akl kazanlm akln maddesi, kazanlm akl Faal Akln maddesi klndnda ve btn bunlar bir ve ayn eymi gibi ele alndnda, bu insan, suretine Faal Akln brnd insan olur.484 Geriye faal akln son bir grevi daha kalr. O da faal akln tahayyl gc zerindeki etkisi ve bu g araclyla stn insann meydana gelmesidir: Bylece aziz ve yce Tanr tarafndan Faal Akla taan eyi, Faal Akl, kazanlm akl vastasyla edilgen akla ve sonra muhayyile kuvvetine geirir. Ve bu insan Faal Akl'dan edilgin akla taan, feyzeden eyle bilge bir insan, bir filozof, tanrsal nitelikli bir akl kullanan yetkin bir dnr, Faal Akl'dan muhayyile kuvvetine taan, akla gelen eyle de bir peygamber, gelecei bildiren bir uyarc, hlihazrda var olan tikeller hakknda bilgi veren bir haber verici olur.485 Farabinin kendi metniyle Faal Akln grevini zetleyelim: Faal Akln grd i, dnen canly grp gzetmek ve insan iin eriilmesi gereken yetkinlik mertebelerinin en ykseine yani Yksek Mutlulua (es-saadetl kusva) yoluna ulamasna klavuzluk etmektir. Bylece, insan, Faal Akl dzeyine kar. Bu da, ancak, varlnda kendinden aada bulunan cisim, madde ve araz gibi baka hibir ey, muhta olmakszn, cisimlerden bamsz olarak gereklemek ve bu yetkinlikte srekli kalmakla olur.486 Ancak mutluluk dereceleri olduu gibi, Faal Akln da dereceleri vardr: Faal Akl, z (zat), bakmndan tektir; fakat derecesi, dnen canlnn kurtulduu ve bylece mutlulua erdii derecededir. Faal Akla er-Ruhul- Emin (Gvenilir Ruh), RuhulKuds (Kutlu Ruh) ya da bunlara benzer adlar verilmesi gerekmektedir. Onun derecesine de Melekt ya da benzeri adlar verilir.487

483 484

Frb; Medine, s.124; T: s.76 Frb; Medine, s.124; T: s.76 485 Frb; Medine, s.124; T: s.76 486 Frb; Siyse, s.32; T: s.2 487 Frb; Siyse, s.32; T: s.2

172

Akldan gelen mutluluk, Faal Aklla gelmektedir. Bunun emasnn zeti tam olarak yledir: Herhangi bir ey, her hangi bir ekilde maddeden kurtulup ayrlmay kabul edecek durumdaysa; Faal Akl, maddeden ve yokluktan onun kurtulmasn ister ve bylece o ey, onun mertebesine yaklar. te, bylece, bilkuvve olan dnlrler (makulat) bilfiil dnlr olurlar. Bundan da, bilkuvve olan akl bilfil akl olur. nsandan baka hibir eyin byle olmas mmkn deildir. nsann ulaabilecei en yksek yetkinlik demek olan yce mutluluk da budur. te, bu ikisi (gk cismi ve faal akl) iledir ki, ge kalan, varlk alanna kmalarn ve varlklarnn devamn salayan birtakm yollarla, varlk alanna kmaya ihtiya duyan eylerin varlklar yetkinlik kazanr.488 Beden ve mutluluk blmnde greceimiz gibi salk, fiziki g, iyi grn ve cesaret erdemleri, bedene zg erdemlerdir. Bunlarn yetkinliinden gelen mutluluk, bedensel mutluluktur. Ancak insanlar, toplumsal olarak yaarlar. Toplum, her ne kadar grnte bedenlerin bir araya gelmesinden oluan bir yap olarak gzkse de, btn bu bedenleri bir arada tutan akla dayal, akldan gelen erdemin sayesindedir. Bu erdem, adalet erdemidir. ki adan rgtleyicidir: Birincisi, isel rgleyicidir; ikincisi ise, dsal, toplumsal rgtleyicidir. Ayrca Farabi'ye gre toplumu ayakta tutan, dalmasna engel olan ve erdemli yaam olarak onu ideal dzeye ykselten adaletten baka mutedillik ve filozofik gre gre yaam vardr. Akla dayal bu erdemleri srayla analiz etmemizde fayda vardr. Sras gelmiken bir hatrlatmada bulunalm. Akldan gelenler tmel, arzudan ve bedenden gelenler ise tikeldir. sel adalet, btn erdemleri etrafnda dengeyle toplayan bir ekim gcne sahiptir. Karakterin dalmasn engelleyen, onu tutarl bir ekilde bir arada tutan, isel/ruhsal adalet erdemidir. Gnmzde adalet kavram, evrendeki ahlksal dzene inanmadan ya da ona gndermede bulunmakszn kullanlmaktadr.489 Farabide adalet kavramn, genel anlamda evrenin dzeni anlamnda yorumlayabiliriz. Bu yoruma gre adil insan, bu evrensel dzene sayg gsteren ve bu dzeni bozmayan bir insandr. Ayn zamanda adil insan, Mutlak Adil olan lk Varln evrendeki ahlksal dzenini kendi i evrenine iselletiren ve bunu koruyan insandr.

488 489

Frb; Siyse, s.55; T: s.22 MacIntyre; Erdem Peinde, s.203

173

Adalet kavram dsal adalet ve isel adalet olmak zere iki boyutludur. Farabi birbirinden farkl dsal adalet rnekleri vermektedir.490 Bu trden adalet erdeminin en dk dzeyi, sr gdsyle topluma uyma, ideal bir ilke dnmeksizin topluca yaama kr krne balanmaktr.491 En yksek dzeyi ise, sadece yasaya uyma ve balanma dnda, hak ve hukuka gre kendi iinde ve dnda yaamay ilke edinmi hakkaniyettir. Burada Farabinin grlerine dayanarak zerinde duracamz adelet bu trden bir adalettir. Platon da adaleti bireysel dzeyde anlamtr. Bireysel olarak adalet basite ahlk erdemlerin kiide nasl uygulanacayla ilgili ilerdir.492 Bireysel bir erdem olarak adaletli, nitelikli ve karakterli yaamn kkleri, bireylerin doasndaki tutumlarna baldr. Dierlerine kar olan davranlarn da karakterine yerlemi bu erdeme gre gerekletirir.493 Sr gdsyle topluca yaayan bu tr insanlar, insan olmann ve insanca yaamann anlam ve deerini iyi ayrt etmeksizin, nlerine alm davrann sadece uygulama yoluyla gereklerini yaparlar. Farabi'nin bu tr insanlara doutan kle dediine daha nce deinmitik. Aslnda bu tr insanlar greceli olarak erdemle yaarlar. nk bunlar, dardan gelen yasa ve devlete saygl olmak suretiyle dolayl olarak lmllk ve cesaret erdemine gre geleneksel dzeyde yaarlar. Bununla birlikte, nazar akln aydnlatmas, devam eder ve sonuta erdem dzeyine veya sosyal yaamn en yksek iyilerini filozofik anlayla kefetmeye kadar varr. Bu durumda adalet, kendiliinden sosyal bir erdem, sosyal yaamn en yksek ihtimallerini gerekletiren olur. Cesaret ve mutedillik geleneksel dzeyde bile olsa, yeni ideal topluma hizmet etmek iin sentezlenir. Gerekte Platon'nun bu anlamda adalet tanm erdem+lllk+cesaret olmutur.494 sel adalet, ruhtaki adalet demektir. Ruhtaki adalet, ruhun her bir ksmnn kendisine zg ve kendi payna den ilevi yerine getirmesine ilikin bir meseledir. Bir birey, kendisinde akln hkim olmasndan tr, bilgi ve varln korumak isteyen ksmn kendi roln oynamasndan dolay cesur olur. Bir birey, kendisinin aa dzeyden
490 491

Frb; Medine, s.157159; T: s.101102 Rupert Clendon Lodge; The Platonic ValueScale, International Journal of Ethics, Vol.35, Oct.1924, p.7 492 David Carr; The Cardinal Virtues and Platos Moral Psychology, Philosophical Quarterly, Vol.38, Apr.1988, p.190 493 David Carr; The Cardinal Virtues, p.197 494 Rupert Clendon Lodge; The Platonic ValueScale, p.8

174

bedensel istekleri akl tarafndan ynetiliyorsa, ll olur. Fakat gerek adalet ruhun bu veya u ksmna veyahut da ruhun ksmlarnn bamllna deil, ruhun btnsel dzenleniine aittir.495 te Platon'a gre insan ve tanrsal olan birbirine balayan dindarlk deil, isel adalettir.496 Platon, adaleti bireysel dzeyde anlamtr. Basite adalet, ahlk erdemlerin bireyde nasl uygulanacayla ilgili ilerdir. Bireysel adalet veya erdem iradenin yardmyla akln itah ve arzulara hkim olmasdr.497 Adalet, drt temel erdemin ke tadr. Bu nedenle adalet dier erdeme indirgenemez. Dier yandan, dier btn erdemler de adalete indirgenemez. rnein cesaret erdemine sahip bir insan, adalet erdemine sahip olmadktan sonra cesur saylmaz. Tpk bunun gibi, dier btn erdemler de adalet erdeminden bir para tamadklar srece erdem saylmazlar. Platonun erdem kavramnn politik boyutu daha ar basar. nk Platonun erdemli insan anlay, erdemli yurtta anlayndan ayr dnlemez. Platona gre ehri yneten anlay, akl tarafndan ynetilen bir anlay olmaldr. Akln emrettii ey: Ruhun her blm, kendine zg ilevini yerine getirecektir. Her zgn ilevin yerine getirilmesi, belirli bir erdemdir. Nitekim bedensel isteklerin, akln buyurduu snrlamalara uymas durumunda aa kan erdem, lllktr. Tehlikenin meydan okumasna karlk veren yksek ruhlu erdem, tehlikeyi akln sesini dinleyerek gslediinde, kendini cesaret olarak aa vurur. Akln kendisi, adaletin kendisinin, gzelliin kendisinin ve dier btn formlardan te yi Formunun kendisinin ne olduunu ayrt edebilecek ekilde, matematiksel ve diyalektik aratrma ile disipline edildiinde, kendine zg erdem olan bilgelik erdemini, yani bilgeliini sergilemi olur. Gelgelelim, bu erdem, ancak drdnc erdem olan adalet erdeminin uygulanmas durumunda sergilenebilir. nk Adalet tam olarak, ruhun her bir blmnn kendi zel ilevini yerine getirmesini salama erdeminden baka bir ey deildir.498 Her bir vatanda; ifti, marangoz, i adam, renci ve devlet adam olarak kendi potansiyelini en yksek noktaya kadar gelitirecek ve kendi dncelerini tam olarak gerekletirecektir. Her vatanda, kendisine uygun ii yapacak ve bakalarnn ilerine
495 496

MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.48 Alexander Nehamas; Yaama Sanat Felsefesi, s.68 497 David Carr; The Cardinal Virtues, p.190 498 MacIntyre; Erdem Peinde, s.212

175

de karmayacaktr. Platon'a gre Ruhun her bir ksm sadece ve sadece kendi iini yapt srece adil olur. Bireyin arzular ve motivasyonlar kendi iini yapmayla ilgili olduu veya ruhun gstergesi olduu zaman adildir499 Bu nedenle adalet, herkesin kendi iini yapmas500 ilkesinin sonular olan paralarn, harmoni iinde bir araya gelmesinden oluan bir kompozisyondur. Bu durumda sz bir adada tek bana yaayan biri iin, bakalar olmadndan toplumsal medeni adalet sz konusu deildir. Adalet, ruhun erdemidir ve adil ruh, fonksiyonlarn iyi bir ekilde yerine getiren ruhtur. Kendi iini yapmak ilkesi, bakalarna sayg duymann bir baka yoludur. Ancak ayn ekilde ruhun en temel fonksiyonlarn yerine getirmesi ki en nemlisi kiinin kendi hayatn ynetmesidir, kendisine olan en byk saygdr. Bylece anlalyor ki; akla yaknlndan dolay adalet, cesaretin derece olarak stndedir. Cesaret gibi adalet te bedensel temellidir, ancak genel anlamda alkanlklar, yani sosyal evrenin basks araclyla sosyal erdem olmaya kadar ular. Bu trden bir erdem daha ok erdemliymi gibi davranmaktr. Daha dorusu erdemi taklit etmektir. Ancak bireyin hibir bask ve zorlama hissetmeksizin kendi iinde ve kendi dnda adil olmay seve seve ve isteyerek yapmas, akldan dorudan aydnland iin, gerek isel adalet erdemidir. Bu trden adalet, btn adalet trlerinden stndr. Bu trden bir adalet ideal yaamn kendisidir. Bu trden bir yaam, temaa yaamdr. Temaa yaam, her zaman fenomenal dnyadaki eylem yaamndan daha stndr. Filozofik vukuf, anlay ve bir eyin i yzn kavrama erdemi erdemlerin en stndr. Bu erdem tr Farabi'ye gre filozoflara zg bir erdemdir. Biz Farabi' de erdemin bu iki trn farkl varyasyonlarda grebiliyoruz. Bu varyasyonlar iki gruba ayrabiliriz. Erdem, tecrbeden yararlanma yoluyla hayat entelektel boyutuyla bilmektir. Ancak bu yetmez, ayn zamanda ahlk yetkinliin de olmas gerekir. Filozofik anlay ise, her hangi bir problemi tanmlama ve problemi zme yetkinliidir. Bu prosedr, analiz ve sentez yntemleriyle her bir olay en ince detaylarna kadar incelemekle iler. Olaylar entelektel dzeyde renmek yeterli deildir. Ayn zamanda olaylar en ince biimde, derin boyutlaryla kavramak, anlamak ve feraset sahibi olmak nemlidir. Byle bir kavraya da ancak filozoflar sahip olabilir. Filozoflar
499 500

Nicholas D. Smith; Platos Analogy of Soul and State, The Journal of Ethics, Vol.3, 1999, p.46 Epiktetos; Dnceler ve Sohbetler, s.26

176

da bu grleri kendilerinden ncekilerden almlardr. Filozoflarn sahip olduu byle bir anlayta tecrbelerin beraberinde getirdii mktesebat aan bir g vardr. Byle bir g faal akln ilh bir k kvlcm gibi onlarn i dnyasna akt gtr. Niha olarak erdem, ideallik ilkesini ierir. deallik ilkesi anlam, deer ieren btn her eyin iinde organize olmu durumdadr. Bu anlam ve deeri biz her hangi bir olayn ierisinde rahatlkla bulabiliriz. Evrende bulunan bu anlam ve deer, tecrb ilkeye gre deil, Tanrnn koyduu telosa gre iler. Bu durumda erdemin, niha olarak Tanrnn aktiviteleriyle zdeletiini syleyebiliriz. Btn varlklar dzene uygun olarak lk Nedeni takip ederler. Varlklarn kendisine borlu olduklar eye ta batan itibaren sahip olanlar, lk Neden'i ve onun amacn ta batan itibaren rnek kabul ederler, ve taklit ederler. Bundan dolay onlar ebed mutluluu tadarlar ve en yksek mevkileri igal ederler.501 Bu balamda erdem daha ok tecrb temelli ve fonksiyoneldir. nsanlarda merak duygusu doutan var olan bir duygudur. Merak duygusu insan sadece yeni olan aramaya deil, yeni bir eyler yaratmaya da iter. Biz grmeye, iitmeye, kendi kendimizi heyecanlandrmaya; doal bir itkiyle kendimizi ve duyusal tecrbeleri aratrmaya meraklyz. Fakat her bir duyusal organ, seim iin mekanik bir enstrmandr ve bu enstrmanlar belirli eyler zerinde odaklanmamz salar. Bizler bu enstrmanlar araclyla kaba birtakm genellemeler yaparz. Yaptmz bu genellemeler, bir baka duyusal genelleme veya kart bir tecrbe tarafndan bozulduu zaman, bizler duyusal genellememizi tatmin edici bir aratrmayla gr dzeyine ykseltiriz. Grler hemen herkes tarafndan kabul edilir bir noktaya vardnda, erdemi taklit etmeyle erdem konumuna ykselmi olur. Ancak erdem, taklidnden daha derin bir eydir. Gerek erdemi elde edebilmek iin, eyay belirli bir metodoloji ierisinde daha derin aratrmak gerekiyor. Bir eyleri daha detayl bir ekilde incelemek iin matematik, fizik gibi bilimler zorunludur. Bylece srayla mantk ve metafizik, ideal dnyann genellemeleri zerine yansmalar yapar. Bu aratrma yntemi, bilimsel aratrma yntemidir. Bu aratrmalarn sonucu, en yksek varla kadar devam eder. Aratrmalarn sonucu ideal dnyann doas anlaldnda, iyi idesini aklla yeniden kavramak, tecrbelerin
501

Frb; Medine, s.122; T: s.74

177

btn unsurlarn tek bir sistemde toplayacak ilkeyi yakalamak, bizi bilgi ve mutluluk dzeyine ykseltir. Bu aratrmalarn grevi, pratik tecrbeleri ve duyusal bilgileri anlam ve deerin en yksek noktalarn ierecek ekilde yeniden dzenlemek, erdemlere varmak ve lk Nedenin evrene koyduu telosla ve akl yoluyla btn insan problemleri zmeye almaktr. Biz ancak bu bilimsel aratrmalar yntemiyle insan hayatn ilh dzeye ykseltebilir, yeryznde kendimizi gerekletirebilir ve yeryz ideal ehrini kurabiliriz. Btn bunlar ancak bilfiil akl sayesinde gerekletirebiliriz. Erdemde hkim olan unsur, akln kendisidir. Aslnda erdem, aklla ynetilen hayatn bizzat kendisidir. Yine akln kendisi, daha dorusu, akln gr, anlay, adalet ve mutedillik gibi erdemlere anlam ve deer verendir. Beden dzeyinden gelen duyusal ve tecrb bilgiyi ideal yaam veya iyi hayat dzeyine ykselten de akln ta kendisidir. Akl, bize ilk ve son yetkinlik yolunda daima elik eder.ilk yetkinlik insann erdemle ilgili eylemleri yapmakszn, sadece erdem sahibi olmas deil, bilakis btn erdemlerin, eylemlerini yapmasdr. Ktibin yetkinlii onun yazma sanatn elde etmesi olmayp, bizzat yazma fiilini yapmasdr. Doktorun yetkinlii, onun sadece tp sanatn elde etmesi olmayp, bizzat tpla ilgili eylemleri yapmas ve dier btn sanatlarda da ayn ekilde yetkinlik, insann eylemleri meydan getiren melekelere sahip olmasnda deil, bizzat o eylemleri yapmasdr. Bu yetkinlik, bizim iin en yksek mutluluk yani mutlak iyi olan son yetkinlii meydana getirir.502 Bu durumda akln erdemlerinden olan mutedillik ve adalet, amacn arac olarak sayld gibi ayn zamanda rasyonel yaama, alma yaamna ve sosyal yaama katkda bulunan unsurlar olarak da saylr. Bu erdemlerin neden olduu hayat, iyi hayattr ve bu erdemlerin neden olduu hayattan gelen mutluluk, akldan gelen mutluluktur.

1.2. Arzu Arzu ve mutluluk arasndaki iliki, arzu sahibinin mutlulua olan zleminden dolay, sahibini mutluluk yoluna iletme zelliine dayanmaktadr. Yani, arzu, insan hareketlendirmek ve mutluluun peinden komak iin insana verilmitir. Arzu, insan denen varl harekete geiren bir gtr. Mutluluk arzularn tek bana gereklemesiyle zde deildir. Bir baka deyile, mutluluun peinden gitmekle,
502

Frb; Fusul, s.46; T: s.39

178

arzularn peinden gitmek ayn ey deildir. Arzu, bir binek hayvan gibidir. Onun hem gcnden faydalanmak ve onun araclyla mesafeler kat etmek, hem de kontrol altnda tutup ynlendirmek gerekir.503 D. Hume, A Treatise of Human Nature kitabnn arzuyla ilgili nl blmnde yle demektedir: Felsefede ve giderek gnlk yaamda bile hibir ey arzu ve akln kavgasndan sz etmekten, akla ncelik vermekten ve insanlarn ancak kendilerini akln buyruklarn tercih ettikleri lde erdemli olduklarn ileri srmekten daha olaan deildir. Her akll yaratk, eylemlerini akl yoluyla dzenleme ykmll altndadr ve eer herhangi bir baka gd ya da ilke, davrannn ynetimine kar duracak olursa, btnyle boyunduruk altna alnncaya ya da en azndan o stn ilke ile bir uyum iine getirilinceye dek, ona kar kmas gerekir.504 Humeun sylemek istedii; akl ve arzu, ruhta bulunan iki farkl gtr. Her biri eylemi motive etmek iin birer kaynaktr ve erdem, akla uyumu gerektirir. Fakat kii niin byle yapmak zorundadr? Hume devamla yle sylemektedir: Akln; ebediyet, deimezlik ve Tanrsal kkeni, en byk stnlk noktasna dek sergilenmitir. Arzunun krl, deikenlii ve aldatcl zerinde de eit lde diretilmitir. Tm bu felsefenin yanlln gsterebilmek iin, ilkin akln, yalnz bana hibir zaman iradenin herhangi bir eylemi iin bir gd olamayacan ve ikinci olarak, onun hibir zaman iradenin ynetiminde arzuya kar kamayacan anlatmaya alacam505 Humenin akl ve arzuyu kar karya getirmesini, eylemlerimizi tercih ederken hangisini neden tercih ettiimizle ilgili aklamalarn M. Korsgaard, doyurucu bulmaz ve Humenin modelini, atmac model olarak isimlendirir. Geri Hume, akln hibir gcnn olmad, bu yzden de ikisi arasnda atmann olamayaca iddiasnda bulunarak atmac modeli kabul etmek istemez.506 Ancak M. Korsgaard, bu konuda iddialdr. M. Korsgaarda gre; eylemler ile fiziksel hareketler birbirinden farkldr. Daha nce Farabinin bu ayrm yaptna deinmitik. nk kii tercihleri akla gre yapar veya kii arzuyu izler. Bu nokta atmac modeli anlamak bakmndan, daha da zihin karklna gtrr. nk tercih yapan kiinin z, tercih yapann kendisi ve tercihleri arasndaki ban/temellendirmenin ne olduu nemlidir. Zira tercih yapmasna
503 504

Murtaza Mutahhari; Felsefe Dersleri -2 (ev: Ahmet elik), nsan Yaynlar, stanbul 1999, s.222 David Hume; nsan Doas zerine Bir nceleme, (ev: Aziz Yardml), dea Yaynlar, stanbul 1997, s.363 505 David Hume; nsan Doas, s.364 506 Christine M. Korsgoard; SelfConstitution In The Ethics of Plato and Kant, The Journal of Ethics, Vol.3, 1999, p.2

179

neden olan, kiinin akl, arzusu veya her ikisi, hibir ekilde kiinin kendisiyle zdeletirilemez. nk insan bazen akl, bazen arzu, bazen de her ikisiyle tercih yapar. Bu nedenle, bir tercihine dayanarak insan, o tercihle zdeletirilemz. nsan akldr veya arzudur denilemez. ayet insan ne akl ne de arzu ile zdeletirilemiyecekse, tercihini neye, hangi ilkeye gre yapacak? te Humeun atmac modelden kmaya alt nokta burasdr. nk Humea gre insan, ne akl ne de arzuyu ilke alarak eylemde bulunmayacak, tam tersi, erdemi ilke alarak eylemde bulunacaktr.507 Bu durumda akl ve arzu arasnda da atmaya gerek kalmayacaktr. Filozof Humeun bu konudaki aklamas; kiinin eylemlerine ne akl ve ne de arzu ilkelik yapmamaldr. kisi de tek bana yeterli deildir. Bu konuda yeterli olan veya kusurlu olmayan, insanlk tecrbesinin rnleri olan erdemlerdir. Bu durumda Humea gre erdemler tek bana amatr. Bu dnce daha sonra Kant da etkileyecektir. M. Korsgaard, Humea yapt eletirilerde hakldr. nk Hume nce akl ve arzuyu kar karya getirmekte, daha sonra kiinin eylemlerinde akln hibir zorlayc gcnn olmadn ileri srmektedir. Bu durumda eylemlerde iradeyi ynlendiren gd, sadece arzu olmaktadr. Bu durumda atmac model kiinin, akl ve arzu arasnda tercih yapmasyla ilgili net bir resim verememektedir. M. Korsgaard, klsik felsefe geleneinin, insan bir btn olarak ele almas, erdemli ehir modelini bir ortaklk ve btn bir yapnn zerinde ina etmeye almas, kiinin kendisini ina etmesini veya kendisini gerekletirmesini kolaylatrmasn ve arzu ve akln ilevlerini de bu yapya gre belirlemesi gerektii grlerinden esinlenerek, yapsalc /ana yasal modeli ortaya atmaktadr. Bize gre de insan, akl ve arzuyu kar karya getirmek yerine, onlarn, insanda karlkl etkileim iinde olduunu kabul etmek, doru bir grtr. Bunun yan sra, bu modeli, klsik filozoflarn akln ve arzunun fonksiyonelliinin en yksek ama iin bir araya gelmesi gerektii, yapsal farkllklarn bu amaca ulamaya engel olmad ve hiyerarik olarak arzunun akla uymas gerektii hususlarnda doru grleri ieren bir modeldir. atmac modelde, akl ve arzunun nce kar karya getirilmesi, daha sonra da eylemlere neyin ilke olaca sorununa zm olarak erdemlerin tercih edilmesi gerektii gr bulunmaktadr. Yapsalc model de ise, arzu ve akl ayn amacn yapsn ina
507

Christine M. Korsgoard; Self Constitution, p.2

180

etmek iin birbiriyle yardmlaan, kendileri ayr ama amalar ayn olmas gereken iki fonksiyondur. Bu modelden esinlenerek Farabinin mutluluk anlay zerinde bir tespit yapmak istiyoruz. Farabi, birazdan deineceimiz gibi, btn insan gleri tanmlayp kavramsal olarak birbirinden ayrmakta, daha sonra da en yksek ama olan mutluluk asndan bir btn olarak hepsini bir araya toplamakta, bu glerin her birine bu amaca olan katklarna gre anlam yklemektedir. Her birinin anlamn, hayatn gerek anlamn oluturan mutluluk anlamna, yaratln amac anlamna, bir baka deyile, byk anlama ters dmeyecek, onun yapsn bozmayacak ekilde anlamlandrmaktadr. Farabinin mutluluk konusunda faal akl zerinde nemle durmasn da bu byk anlam, btnsel kozmik anlamn arasndaki geileri bozmamak asndan da deerli bir katk olarak gryoruz. Farabiye gre kiinin sahip olduu bu glerinden en ok hangisini kullanyorsa, eylemlerine en ok hangisini ilkelik yapmas iin tercih ediyorsa, baka bir deyile kii ilevsel olarak en ok neyi yapyorsa, kiiyi buna gre nitelendirmektedir. rnein, ayrt etme gcn kullanmayp, sadece insanlarn her sylediini kabul edenleri kle tabiatl508, ve insan erdemleri almaya yatkn olmayanlar da vahi hayvan509 olarak nitelendirmektedir. Aada da greceimiz gibi, Farabi insan glerinin her birinin kendi stndekilere hizmet, altndakilere ise hkmranlk yapt analojisini yardm siyaset gibi sanatnn kavramlar kavramlarndan dn alarak kullanmaktadr. Farabinin bizazat kendisi, siyaseti ieren metinlerinde bakanlk, hizmeti, bakann amacna kullanmaktadr. Ayn ekilde, amir510, hizmetkr511 gibi kavramlar512, nefsin glerinin kendi iindeki ayrmlarnda da kullanmaktadr. Farabi, erdemli ehrin hkmran, amir konumunda olan bakanna, onun erdemli amac iin yardmc ve hizmetkrlk yapan ehir halknn sahip olduu yapy temel alarak, erdemli bir insan da, akl, arzu ve bedene amir, arzu ve beden ise, amir olana yardmc ve hizmetkr konumunda deerlendirmektedir.

508 509

Frb; Tahsl, s.70; T: s.47 Frb; Fusul, s.33; T: s.33 510 Frb; Medine, s.100; T: s.56 511 Frb; Medine, s.89; T: s.46 512 Frb; Siyse, s.73; T: s.39; Frb; Medine, s.88; T: s.45

181

imdi, bu analoji, hem akl, arzu ve bedenden oluan erdemli insan, hem de erdemli ehrin doasn anlamak asndan nemlidir. Bunu byle kabul edersek, erdemin hiyararik karakteristii kendiliinden karmza kar. Buna gre, erdemi insanda ortaya karan ey, Farabinin emasnn verdii hiyaraik yapya gre nefsin, insan glerin yksek bir ama altnda, hep birlikte amir ve memur konumunda ortaya kardklar i, ilev ve eylemleridir. Ayn ekilde, erdemli ehir de amir ve hizmet emasna gre insanlarn mutluluk amac iin siyasal eylemlerini dzenlemelidir. Bu durumda, akl, arzu ve beden arasndaki atma modeli yerine, glerin btnsel olarak ibirlii ve yardmlamayla erdemli toplumu inac, yapsalc model almakta. Erdem ve mutluluk da bu yapya baldr. Bu dnceyi doru varsaymak durumunda, her bir gcn konumunu ve yapabilecek en yetkin ilevlerini ok iyi bilmek, erdeme aday birey ve bakann ilk grevidir. imdi, bu yapsalc modelin kalbini oluturan hiyararik kavramn ahlk anlamda oluturduu soruna deinmek yerinde olacaktr. ayet erdemli yapy oluturmak ve korumak iin kullandmz hiyerarik (amir- memur) kavramna tutarl kalma adna, mutlak bir ekilde bal m kalacaz? Erdemli olmak adna; erdemsiz bakan, salmz iin amir olan yetersiz doktoru, iddet dolu retmeni, ktl tleyen babay izleyecek miyiz? Bunun bir sorun olmad, erdemsiz olan, zaten izlemeye gerek kalmad sylenebilir. Bu dnce, sorunu zmede olduka yetersiz kalmaktadr. nk hiyerarik yapnn bozulmasna yol aan eylemlerin yapsalc modele gre, yeni bir erdem sorunu karaca kesindir. Bu konudaki tartmalar, bizi ksrla srkleyeceinden dolay bir kenara brakarak, Farabinin bu konuyla ilgili zmne gelelim. Farabi' de byle bir sorunun ortaya kmas, teorik anlamda imknszdr. rnein Farabi iin bakan, zaten bakanlk konusunda yetkin olduu iin bakandr. Bu durumda, hiyerari kavram korunmakla birlikte, yetkinlik kavramyla birlikte bu ema, gnmzde uzak kaldmz bir ierik kazanmaktadr. Biz bu ierie bir para dikkat ekmek istiyoruz. Bu modelde maksat, erdem iin hiyaraiyi koruma adna hiyerari deildir. Tam tersi, yetkinlikten dolay yetke olan bakan, yetkeliinden ald g sayesinde hiyeraride stn pay sahibi olmutur. Bu durumda sorunun zm ok basitir. Kendi iinde yetke olmak, kiiye ahlki anlamda hiyerarik bir sorumluluk olarak yklenmitir. Bakan, kendi iinde yetkin olmad takdirde, sahip olduu

182

yetkeliini ve dolaysyla bu yetkeden ald hiyerarik konumunu ahlki anlamda kaybetmi demektir. Dilimizde yetkinlikten gelen yetke kavram, bu sorunun zmnde bizi daha kolay aydnlatmaktadr. Buna gre akl, arzu ve beden btnsel ve kendi iinde bir hiyerariye bir yapya sahiptir. Bu btnsel yap ve hiyerari kiiye btn glerini yerinde kullanma ve kendini gerekletirme imkn vermektedir. Bylece bu yapdan kan eylemler, iyi ve erdemli eylemler olacaktr. Ayrca, akl ve arzu iki ayr yetidir, ama arzunun en yksek tr, yine akla sahip varlklarda ortaya kabilen ve kendisi de dnlr olan trdendir. Seme ve irade de ayn derecede hakl olarak, arzulayan akl ya da akl yrten arzu olarak adlandrlabilir ve insann btnl de bunda yatmaktadr.513 Arzunun rol zerinde duran filozoflar mutu ahlk, geleneksel haz ve ac kavramlar erevesinde deil de arzu ve tatmin kavramlar erevesinde temellendirmektedir.514 Bylece onlar, arzuyla ilgili haz ve ac teorilerini atlatmak kanaatimizce de doru bir yol takip etmilerdir. nk haz ve ac, daha ziyade bedene ait kavramlardr. Nitekim Aristo, bir ksm arzuya akldan pay alm arzu kavramn da kullanmaktadr. Bu, ruhun haz ve acs olmad anlamna gelemez. Ancak ruh sz konusu olunca, daha ziyade tatmin ve huzursuzluk kavramlarna doru bir ykselme gsterir. Zira hayvanlarla haz ve ac konusunda bedensel anlamda insanlarn ortak olmasna ramen, ruhsal anlamda hayvanlar iin mutmain veya huzurlu kavramlarn pek kullanmayz. Genel anlamda tatmin ve huzur kavramlar bireyler, toplumlar hatta klsik anlamda ehirler iin kullanlan kavramlardr. rnein, huzurlu bir ehir, tatminkr bir insan deriz. Bu nedenle olsa gerek Locke; nsan sadece mmkn mertebe huzursuzluunu gidermek iin eylemde bulunur. grndedir.515 Platon ve Farabi, insan ruhunu ehir veya kent devletinin yapsyla kyaslamaktadr. ehir ve evden her birisi, bir insan beden ile karlatrlabilir.516 Erdemli insan ve erdemli ehri anlatan bu yapsalc model, bir eylemin ne olduuyla ilgili belirli grlere ve srayla bu eylemleri neyin iyi ve neyin kt yaptna iaret eder. Bu yapsalc modelde arzunun, eylemlerimize ilke olan eydeki katksn anlatr. Eylemi
513 514

W.David Ross; Aristoteles, s.160 Hanry Hazlitt; The Foundations of Morality, p.21 515 Hanry Hazlitt; The Foundations of Morality, p.21 516 Frb; Fusul, s.39; T: s.36

183

sade bir davran ve dier fiziksel hareketlerden ayran, o eylemin bilinli, zneli bir eylem olmasdr. Bu olduka zel bir yoldan, kiinin yapaca eylemi kiiye, yani btn kiiliine, atfedebilmektir. Yapsal model, bir eylemi bizim yapan eyin, o eylemin bizde ortaya kmasn ve bizim yapmza uygun olarak ortaya kmasn anlatr. Fakat ayn zamanda iyi eylem iin bir standart salar. Bu standart bize, hangi eylemlerin kiinin kendisine en doru ve bu nedenle de hangi eylemlerin en doru eylemler olduunu anlatr.517 Kiinin kendisine en doru olan eylemler, kesin olarak onu en ok btnletiren ve bu nedenle de tamamyla eylemlerinin znesi olacak ekilde kiiyi tam olarak gerekletirenlerdir. Bunun tam tersi, eylemi kt yapan ey; eylemin, kiinin btn kiiliinden rahatlkla skn edip kmamas, kiiliin zerinde zne olacak kadar glenen arzudan kmas ve zorunluluktan yaplmasdr. Bu trden eylemler, kiinin erdeme dayal yapsn tehdit eden ve kiinin btnln bozan eylemlerdir. Eylemlere tek bana arzunun hkim olmas, insann- akl, arzu ve beden btnlnn,- kendini gerekletirememesi anlamna gelir. ada insann kiilik yaps paralanm, blnm ve birbirinden kopmu hayatlar yklenmi durumdadr. imizde ylesine paralanm durumdayz ki, hayatlarmz da ztlklarla, elikilerle doludur. Bu yzden srekli atma iindeyiz. Hayata asla bir btn, yetkin ve ayrlmamlk iinde bakamyoruz. Btn szcn salkl, ayn zamanda kutsal ve mutlu anlamnda anlamamz gerektiini dnyoruz.518 Ayn zamanda, btn szc biz, arzu ve mutluluk arasndaki dengeyi salamaktadr. Kiinin kendini gerekletirmesi, eylemlerin gerek znesi olmas, kiiliinin, arzu ve akl arasndaki uyumda tamamen salkl ve adil olmasna baldr. Kiinin kendi isel dnyasnda, tpk bedende olduu gibi salkl ve ruhsal anlamda adil olmas da, erdemlerinin isel dnyada bir btn olmas anlamna gelir. Burada adalet yasaya bal bir adalet deil, erdemlerin bir birlik oluturmasndan kaynaklanan isel/ruhsal adalettir. Erdemlerin byle birliinden ise ruhsal anlamda salk meydana gelmektedir. Bu nedenle, Farabinin metinlerinde sk sk salk ve tp kyaslamalarna rastlamak mmkndr.

517 518

Christine M. Korsgoard; SelfConstitution, p.3 Jiddhu Krishnamurti; Farkndaln I, (ev: Nil Gn), Kurald Yaynlar, stanbul 1995, s.46

184

Farabi, Salkl bir ruh nasldr? ve saln ruhtaki etkisi nedir sorusunun cevabn ok geni bir proje olarak, ideal ehir ve erdemli insan arasnda yapt analojiyle vermektedir. Parelel bir deyile, ideal toplumun arka plnnda Adalet nedir ve insann isel adaleti (salkl ruh) nasl ina edilir? sorusu vardr. Farabi, adalet ve dolaysyla salkl bir ruha sahip olmadan, yaratl amacnn birey ve ehirde kazanlamayacan bilmektedir. Sz konusu bu sal tehdit eden ve mutlulua en ok zarar verebilecek unsurlardan biri de arzudur. Nitekim onun izleyicisi olan Miskeveyh, adalet erdemini tanmlarken yle demektedir. Adalet, nefsin bir erdemi olup nefis de yukarda saydmz (hikmet, iffet ve cesaret) erdemin bir arada bulunmasyla ortaya kar. Adalet bu glerin birbirleriyle bar iinde olmas ve ayrt etme gcne boyun emesiyle olur. Bu adalet erdemi, insana yle bir nitelik kazandrr ki, bununla insan, nce kendi nefsine kar insafl olmay, sonra da bakasna insaf ettii lde ondan insaf beklemeyi daima tercih eder.519 nsan, mutluluunu ve huzurunu salayacan zannettii eyleri arzular. nsann mutlulua ulamas, ancak sonra da hata yaptn dnmesi imknszdr. Ancak, arzularna ulatnda yanldn gsteren birok olayn meydana gelmesi imknsz deildir. Bir baka ifadeyle, mutlulua ulamak pimanl iermez, ancak arzulara ulamak pimanl ierir.520 Bu nedenle arzular konusunda en az pimanl yaamak iin, salkl bir ruha sahip olmak gerekir. Salkl bir ruh tpk bedenin salnn izlendii yoldan izlenebilir. Farabi'ye gre beden iin salk ve hastalk olduu gibi, ruh (en-nefs) iin de salk ve hastalk vardr. Nefsin sal, kendisinin ve paralarnn durumlarnn, ona devaml iyi eyler ve gzel eylemler (el-efall-cemile) yaptran durumlar olmas; hastal ise, yine onlarn, ona devaml ktlkler, kt iler ve irkin eylemler (el-efall-kabiha) yaptran durumlar olmasdr. Bedenin sal, kendisinin veya paralarnn durumlarnn, onlarla nefsin, eylemlerini en tam ve en yetkin tarzda yapt durumlar olmasdr. Bedenin hastal ise, kendisinin veya paralarnn durumlarnn, onlarla nefsin, beden veya paralar tarafndan yaplan eylemleri yapamad, ya da

519 520

bn Miskeveyh; hlak Olgunlatrma, s.25 Garrett Cullity; Virtue Ethics, Theory and Warrant, Ethical Theory and Moral Pratice, Vol.2, 1999, p.222

185

gerektiinden daha noksan veya yaplmamas gerektii ekilde yapt durumlar olmasdr.521 Zaman zaman arzunun da neden olabilecei ruhsal hastal yenmek iin, doktorlarn izledii yntemi izlemeliyiz. Doktor ncelikle, bedenin durumunu, bu bedende gelien son durumlar uzun gzlem ve testler sonucu tespit eder. ayet bedenin iinde bulunduu durum salkl bir durum ise, doktor, bedenin saln korumaya almasn salar. ayet beden hasta durumda ise, o zaman doktor, hastal gidermek iin gerekeni yapar. Tpk bunun gibi, biz de kendimize iyi bir ahlk bulduumuzda onu korumaya almalyz; kendimizde kt bir ahlk bulursak onu gidermek iin gereken yola bavurmalyz. nk kt ahlk, ruhsal (nefsan) bir hastalktr. Biz ruh (nefs) hastalklarn gidermede, bedenin hastalklarn giderirken doktorun yaptklarn rnek almalyz. Sonra kendimizde bulduumuz kt ahlkn arlktan m, yoksa eksiklikten mi kaynaklandn dnmeliyiz. Tpk doktorun bedenin scakln ar veya eksik bulduunda, onu tpta tanmlanan ortaya gre orta scakla getirdii gibi, biz de kendimizi, ahlk bakmdan bir fazlalk veya eksiklik ierisinde bulduumuzda, bu kitapta tanmlanan orta ya gre orta bir duruma getiririz.522 Arzularn neden olduu bu arlklar, yine tbbn izledii yoldan ortay bularak yenmeye almalyz. Farabi, bu ahlk ortay bulmann zor olduunun farknda olarak bunu nasl bulduunu, analoji yoluyla bize anlatyor: Tpk bedenlerin scaklndaki ortay bilmek zor olduunda, bedenin scakln ortaya veya ona ok yakn bir scaklk noktasna getirecek bir yol aradm gibi, ilk bakta ahlk ortay bilmek ok zor olduundan insann ahlkn ortaya veya ona ok yakn bir ahlk noktaya getirmesini salayacak bir yol aradm. Ahlk ortaya getirme yolu, sahip olduumuz ahlk zerinde dnmemizdir.523 Teffekr, meditasyon, Farabinin deyimiyle dnmek orta yolu bulmann biricik yoludur. Dnmenin sonunda bulduumuz bulgular, ahlkmz hakknda bize bilgi verecek ve biz ancak bu bilgi sayesinde kendimizle ilgili bir yol izebileceiz. Eer ahlkmz, ar(lktan meydana geliyor) ise, kendimizi, onun zddndan, yani eksiklikten meydana gelen eylemlere; eksik(likten meydana geliyor) ise, kendimizi onun zddndan, yani arlktan meydana gelen eylemlere altrmalyz. Bunu bir sre devam
521 522

Frb; Fusul, s.23; T: s.27 Frb; Tenbih, s.65; T: s.42 523 Frb; Tenbih, s.65; T: s.42

186

ettirir, sonra hangi ahlkn elde edildiini anlamak iin iyice dnrz ve hangi ahlk kazandmza bakarz.524 Ancak, bulduumuz orta yol grecelidir ve bu yzden subjektiftir. Bu nedenle herkes, kendi eylemleriyle ilgili ortay bulmak konusunda kendisinden sorumludur. Sala yararl olann lt, salkl olmalar istenen bedenlerin durumudur. Sala yararl olandaki ll olma durumu, ancak o bedenlerle karlatrlp bedenin durumlarna gre deerlendirildiinde bilinebilir. Eylemlerin lt de eylemlerle birlikte giden durumlardr. Eylemlerde ll olma durumu, ancak o eylemlerde bulunan durumlarla karlatrlp deerlendirildiinde bilinebilir. Tpk, doktorun sala yararl olan eydeki mutedil ly bilmek istediinde, nce sal sz konusu olan bedenin mizacn, zaman, insan sanatn (snaatl-insan) ve tp sanatnn (snaatl-tp) belirledii dier eyleri bilmekle balamas gibi.525 Farabi, insan sanat ile tp sanatn bilmeyi, salkl bir ahlk edinmek iin gerekli grmektedir. Salkl bir karakter iin de arzularn doru ynetilmesi gerekir. Farabi' ye gre, arzunun mutluluk getirmesi iin salkl, iyi bir ruh hali olduka nemlidir. Salkl bir ruhtan kan arzulara dayal mutluluk kavramnn tanm kiinin arzusuna kavuma durumunu ifade eder. Ancak, burada sorun, arzu ettiimiz eyin iyi olduunu nasl bileceimiz sorunudur. Bu sorunun zm iki trldr. Birincisi, arzunun mutluluk getirmesinin n koulu, arzu sahibinin salkl bir ruha sahip olmasdr. Bu zellik Farabi asndan nemlidir ve bunun zerinde yukarda deindiimiz gibi nemle durur. kinci zm ise, arzulanan eyin iyi olmasdr. Bu husus iyi ayrt etme ve gzel huy/ karakter sahibi olmay gerektirir. Farabi'ye gre ister ou insann benimsedii grler olsun ister olmasn, yanlzca doru grleri dikkate almamz gerekir. Bedenimiz iin kayglandmzda, herkesin dediine kulak asmayz. Yalnzca bu konuda uzman olan hekimlerin tlerini dikkate alrz. nk biliriz ki, yetkin olmayan bir t bize ciddi zarar verebilir, sonunda lme bile gtrebilir. yleyse eylemler iin de arzu veya ounluu deil, uzmanlar dinlemeliyiz. Bu konudaki uzmanlar dinlemezsek ruhumuza zarar veririz. Nasl ki bozulan bir bedenle yaanmazsa, ayn ekilde bozulan bir ruhla da yaamak daha da

524 525

Frb; Tenbih, s.65; T: s.42 Frb; Tenbih, s.60; T: s.38

187

deersiz olur. Bu yzden insanlarn ne diyeceklerine deil de gerek kantlara gz dikmeliyiz. Bu aslnda kendine zen gstermekten baka bir ey deildir.526 Bu tr bir zen kiinin gerekte kim olduunu ve nasl en iyi olunabileceini kefedebilmek iin kendi akln kullanmasdr. Filozofun amac da insanlarn kendilerine zen gstermelerini salamaktr. Bu kendilik kaygs dnyaya ynelik bir kayg deil, bilgelik iin, hakikat iin, kendi ruhu iin ve gerek mutluluk iin duyulan bir kaygdr. Hepimiz bedenin lm kaygsn ekeriz, ama ruhun lm kaygs aklmza bile gelmez. Epiktetosun dedii gibi: Hepimiz korkuyoruz bedenin lmnden. Fakat kimdir korkan ruhun lmnden?527 Farabinin terminolojisinde arzulardan kaynaklanan ahlk zayfllkla ilgili bir kavram gremiyoruz. Bunun yerine arzularn doru ilkelere gre ekillendirilmemesinden kaynaklanan eksikliklerle ilgili zihin gc zayfl gibi kavramlar gryoruz. Farabi, asl nemli olann arzularn yetkin amacnn olmas gerektiini iyi bilmektedir. Amac olan arzular, sahibine zaman zaman hata yaptrsa bile, arzularn doru ynetilmesi sayesinde, alkanlklar araclyla mutluluk yoluna sahibini iletmesi her zaman mmkndr. Arzularn verili amalar olmal, insanlar bu amalara ulama eitimi alm olmaldr ve ilkelere sahip olmann amac da ksmen bu amalara ulama giriimindeki baarszl bulup karmak ve tehis etmektir.528 te, arzularn ynetiminde bilgi sahibi olan, tpk bedenle ilgili bilgi sahibi olan bir doktorun gc gibi bir g elde etmi olur. nsan nefislerini tedavi etmeyi bilen kii ynetici olmay hak eden kiidir. Bedenleri tedavi eden kii doktor, nefisleri tedavi eden kii ise ayn zamanda sultan (el-melik) ad da verilen, devlet adam (el-medeni) dr. Fakat doktorun bedenleri tedavi etmedeki amac, onlarn durumlarn nefsin, kendileriyle iyi veya kt iler yapt durumlar haline getirmek deildir Zira elleri tedavi eden doktor, bunu, ancak, onlarla insann yakalama gcnn yetkin hale gelebilmesi iin yapar; bu yetkin yakalama gcn ise, o ister iyi, ister kt ilerde kullanabilir. 529

526 527

Alexander Nehamas; Yaama Sanat, s.295 Epiktetos; Dnceler ve Sohbetler, s.61 528 MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.87 529 Frb; Fusul, s.24; T: s.28

188

nsan psikolojisini bilmek, yneticinin ahlk grevidir. nk toplumsal iyilik lidere bal olduu gibi, toplumsal ktlkler de liderin sorumluluundadr.530 Nasl ki tp, marangozluk, demircilik sanatnda, bu sanat uygulayan kiilerin en azndan bedenin, tahtann ve demirin doasn ok iyi bilmesi gerektii gibi, yneticinin de insan doasn btn paralaryla birlikte ok iyi bir ekilde bilmesi gerekir. Zira Farabi yneticiyi Nefisleri tedavi eden kii olarak tanmlar. Nefisleri tedavi eden devlet adam ve sultann da, bir btn olarak nefsi, nefsin paralarn nefiste ve onun paralarnn her birinde meydana gelen noksanlk ve aalklar, bunlarn nereden ve birinden ne miktarda meydana geldiini, insann, kendileriyle iyi iler yapt nefsin durumlarnn neler olduunu ve saylarn, ehir halkndan, aalklarn nasl uzaklatrlmas gerektiini, ehir halknn nefsinde onlar (yani erdemleri) yerletirecek ustal (elhile), onlarn, ehir halk arasnda, yok olmayacak ekilde, korunmasn salayacak muamele metodu (vecht-tedbir) nu bilmesi gerekir.531 Erdemli ehir, erdemli ynetici tarafndan ynetilen bir ehirdir. Erdemli ynetici, nasl ki insann kendisini koruyacak, ihtiyalarn giderecek, kendi yaamn daha iyiye gtrmek iin pln yapacak, kendisini ynlendirecek zellii varsa, ayn ekilde erdemli ynetici de tpk insann bu zelliklerine uygun erdemlere gre ehri ynetmelidir. rnein ehrin ihtiyalarn en iyi ekilde karlama veya onlarda iyi alkanlklar meydana getirmek gibi. Ancak, hasta insanlarn nasl ki hastalklarndan dolay doru algma gleri bozuluyorsa, ayn ekilde nefisleri hasta olan insanlarda iyi olan eyleri doru alglama gleri bozulmu olabilir. Farabiye gre hasta bedenler, duyularnn bozulmasndan dolay, tatl olan ac, ac olan tatl tahayyl ettikleri (zannettikleri) ve bir eyi, sala yararl iken yararl olmayan, yararl deilken yararl tasavvur ettikleri gibi, kt ve kusurlu kimseler de nefisleri hastalandnda, kt eylemleri iyi, iyi eylemleri kt zannederler.532 Farabi' ye gre sorunun nemli ksm buradan kaynaklanmaktadr. Bu nedenle arzunun ynelilerini izlemek, onun ynelileri haknda bilgi sahibi olmak, sorunu zmede bize yardmc olacak bir yntemdir. Ahlk erdemlerle erdemli olan insan, daima, gerekten iyi olan amalar arzular, zler ve onlar kendinin amac ve maksad haline getirir.

530 531

Hasan ahin; slam Felsefesi, s.91 Frb; Fusul, s.24; T: s.28 532 Frb; Fusul, s.56; T: s.45

189

Kt kii ise, daima, gerekten kt olan amalar arzular, fakat nefsinin hastalndan dolay, onlarn iyi olduunu zanneder.533

te bu nedenle, arzu ve mutluluk arasndaki dengeyi bozmamak iin arzunun ynelilerini deiterecek amleli hikmeti devreye koymak, bylece arzu gcn kendi bana brakmamak gerekmektedir. Bu bakmdan amel hikmete sahip olan kiinin, kendisinde bulunan erdemle, bu amac doru olarak elde edebilmesi ve dnce yetkinliini de bu amaca sevk eden eyi doru bir ekilde kazanabilmesi iin, ahlk erdemlerle erdemlemi (erdemler birlii, adalet veya ruh sal) olmas gerekir; (zeki insan, kt ve kusurlu olan kurnaz ve hilekr insan da byledir).534 Arzu gcnn ynelilerini anlamak iin onun amalarna, zlemlerine ve bir eyi ama edinmek anndaki younluuna bakmak gerekir. nk arzunun doasnda zlem ve bir ama edinmek vardr. Arzu etme (nuz'iyye) gc ile insan, bir eyi ister ya da ondan kaar; onu zler ya da ondan tiksinir. Kin ve sevgi, dostluk ve dmanlk, katlk ve acma gibi nefse ilikin duygular bu gle oluur.535 Ancak arzu gcne sahip olmak ile arzu etme gc iki ayr eydir. Arzu etme gc, (el-kuvvetl-nuzuyye), Canlnn, bir eye cezb edilmesini ve neticede ona kar istek veya nefret duymasn; talep ve kama, tercih ve kanma, fke ve memnunluk, korku, cesaret ve korkaklk, zulm ve merhamet, sevgi ve nefret, hrs, ehvet ve nefsin dier arazlarnn meydana gelmesini salayan melekedir. Bu melekenin vastalar, kendileriyle btn organlarn ve genel olarak bedenin hareketlerinin kolaylatrld dier btn melekelerdir. rnein ellerin tutma, bacaklarn yrme melekesi olmas vs.536 nsan arzu etme gcyle, kendisini ve bakalarn motive eder; arzu etmenin sonucunda arzu gcnn bize kazandrd edimleri, cesaret, sevgi, gibi eylemlerle ortaya kar. Arzu gcne sahip olmamza ramen, arzunun ynelilerinden dolay bu eylemlerin bir ksmn gstermeyebiliriz. Honutluun, arzu olmadn dnenler varsa da, aslnda honutluk da bir arzudur. nk honutluk da arzuya baldr ve arzunun gereklemesiyle ortaya kar. Honutluk ve arzu arasndaki fark; arzunun gelecekle, honutluun ise iinde bulunulan

533 534

Frb; Fusul, s.56; T: s.45 Frb; Fusul, s.56; T: s.45 535 Frb; Siyse, s.33; T: s.3 536 Frb; Fusul, s.29; T: s.30

190

durumla ilgili olmasdr. En yksek mutluluk ayn zamanda honutluktur. Bu nedenle Aristo Her eyin en gzeli ve en iyisi olan mutluluk en ho eydir.der.537 Farabi, nefsin gcnn emasn be madde olarak karar. Bunlar, besleyici (gadiyye), duyucu (hasse), hayal gc (hafza), dnen (natka) ve yararly isteyen ve zaraldan kaan (nuzi) gleridir.538 Arzunun Farabideki genel emasn u ekilde zetleyebiliriz: Arzu gcnn de dierleri gibi bir amir kuvveti ve hizmetkrlar vardr. Ayrca Bu g iradeyi meydana getiren gtr. rade bedene ynelik bir eydir. irade bir eyi bilmeye veya ya bedenin tm ile veya onun bir organ ile bir eyi yapmaya ynelebilir. Bu ynelmeyi gerekletiren sadece amir irade kuvvetidir. Beden eylemler, bu amir irade kuvvetinin hizmetkrlar olan kuvvetler tarafndan gerekletirilir. Bata arzu olmak zere dier glerin hepsi, Bedenin bu eylemleri yapmak iin tahsis edilmi olan ksmlarna dalm bulunurlar. O halde bedenin bu tr ksmlarna yaylm olan bu kuvvetlerin hepsi, kalpte bulunan amir irade kuvvetinin bedensel aletleri ve hizmetkrlardr.539 Arzunun en nemli zellii; en yksek amac, kendinden iyiyi arzulama doasna sahip olmasdr. Mutluluk her insann arzulad bir amatr.540 nsann arzulad her yetkinlik ve her ama ancak bir iyi olduu iin arzulanr.541 Bu nedenle kimilerinin arzuyu arzu olduu iin kt olarak nitelendirmesi Farabi' ye gre arzunun doasndan dolay yanltr. Farabiye gre bazlar, nefsin btn duygularnn yani nefsin ehev ksmndan ileri gelenlerin kt olduunu zannettiler. Dier bazlar da, yalnz ehev ve gazab melekelerin kt olduunu dndler. Bununla beraber, dier bazlar ise, kskanlk, zulm, cimrilik, makam ak vb. gibi, kendisinde psikolojik; arzu ve heyecan (el infialat en nefsaniyye) bulunan dier melekeleri de byle dndler. Bu grte olanlar yanlyorlar. nk hem iyilikte, hem de ktlkte kullanlmak zere uygun hale getirilen ey, ne iyidir, ne de ktdr. Zira birisi iin, o, dierinden daha uygun deildir, ya da hem iyi, hem de ktdr veya hibiri deildir. Daha dorusu, bunlarn hepsi, kendisiyle bedbahtln elde edildii eyde kullanldklarnda ktdrler. Fakat onlar,

537 538

Hammod; Farabi Felsefesi, s.11 Frb; Medine, s.87; T: s. 44 . bk.Hasan ahin; slam Felsefesi, s.90, 539 Frb; Medine, s.90; T: s.46 540 Frb; Tenbih, s.47; T: s.26 541 Frb; Tenbih, s.47; T: s.26

191

kendisiyle mutluluun elde edildii eyde kullanldklarnda kt olmayp, bilakis hepsi iyidirler.542 Arzularn temel karakteristii vardr: 1- Arzular dorudan nesneye yneliktir. 2Hayvanlardan ayr, insana zg arzular vardr. 3- Farkl arzular, bir dierine dnebilir. Grekler, gl arzuya; istek, yerine gre irade demilerdir.543 Arzu ve istein amac tatmindir. Gnmzde tatmin kavram, haz anlamnda kullanlmaktadr. Haz da arzularn tatminine elik eden bir duygudur. Mutluluk, kavram esas alnrsa, btn arzularmzn tatmin olmasdr. Mutluluk ve arzu arasnda yaplan ayrm genelde tekil nesnelere ynelen arzuyla ilgilidir. Btne ynelik olan arzu deildir. nk mutlu olma istei de bir arzudur, hem de btne ynelik bir arzu. Aslnda mutluluk, arzularmzn en byk isteidir. Bir baka deyile mutluluk, bir btn olarak neyi arzu ettiimizle ilgilidir. Doru, insann kendi mutluluu iin referanslar, o insann en ok ilgilendii nesneler iin referanslardr ve bu anlamda kontrol elinde tutmasdr.544 Duygular anlamaya almak mutluluk asndan nemlidir. Bizi birey yapan, ncelikle duygularmzdr, olmak istediimiz eyi onlar renklendirir.545 His ve duygu, arzuyu oluturan nemli unsurlardandr. Ancak his ve duygular, gnlk yaantmzda ayn anlamda kullanlmasna ramen aralarnda bir fark vardr: Hisler, bedenin bir durumuna karlk olarak verdii bir tepkidir. Gzlerin istekle ldamas, bahane uydururken yakalandmzda yzmzn kzarmas gibi. Bir duyguyu ise, bu hissi bilinli olarak algladmzda gsteririz (sevin ya da utan) olarak. Buna gre hisler istem ddr, duygular ise istemli. Hislerin ounu ayn zamanda duygu olarak da hissederiz, bu nedenle de gnlk dilde iki szck arasnda net bir ayrma gidilmemitir. Buna karn baz hislerimiz, bizden bile gizli kalabilir. rnein birisi bizi uyarana kadar kzardmzn farknda olmamamz gibi.546 Btn hisleri tek bir organ halinde toplayan ve bunu bilinli bir alg, dnce ve hayallerimizle birletiren beyindir. Buna gre bir hissin bilincine, ancak beyin onu ilediinde varabiliyoruz547. Baka bir deyile, hisler otomatik olarak ileyen bir programdr. Bu srece, sklkla beden de katlr. Buna karn bir duyguyu, tm bu sreci
542 543

Frb; Fusul, s.81; T: s.60 H.D. Lewis; Was Gren a Hedonist?, Mind, Vol.45, Apr.1936, p.193 544 H.D. Lewis; Was Gren a Hedonist?, p.195 545 Roberta Conlan; Zihnin Halleri, (ev: Derya Duman), Phoneix Yaynevi, Ankara 2001, s.122 546 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.35 547 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.35

192

bilinli bir ekilde duyumsadmzda yaarz.548 Bu nedenle, aslnda duygular dnyaya ynelik durulardr. Bireyin dnyay idrak ediini ve dnya ierisindeki ahlk konumunu belirtir: Bireyin nasl hissettii, bireyin nasl grd haline gelir.549 Duygular insann hayatta kalma mcadelesinde nemli rollere sahiptir. nsan

tekmlnn efkat, kran ve gven duymaya yatknlk dhil, toplumsal ibirlii ve karlkl yardmlama eilimlerini glendirdii varsaylan genotipleri, bugnlere tad ne srlmtr. Duygular ayn zamanda bir deerlendirmenin sonulardrlar. Bu deerlendirme srecinde birey, olaylarn kendi mutluluunu nasl etkileyebileceine ynelik kavraylarla ilikili olarak temsil edilir. Dolaysyla deerlendirme, toplumsallamann rn olarak grlebilir. nk belli bir durumun bir kltrdeki birey tarafndan deerlendirilii, baka bir kltrden gelen bireyin deerlendiriliine kyasla farkl olabilir.550 Duygular, insan var oluunda nemli bir konuma sahiptirler. nsanlar bir bakma duygulardr. Kiinin kim olduunu anlamak iin, duygusunu anlamak zorunludur.551 nsan doasnn en nemli zelliklerinden birisi de iyi duygulara sahip olmasdr. Bu iyi duygulara sahip olmak akldan sonra insann sahip olduu en nemli zelliktir. Akl, eitli olaslklar gsterebilir, saysz deikeni ortaya atabilir, ama i birbirine benzer iki durum arasnda karar vermeye geldiinde aresizdir. Yapabilecei tek ey, seiminin sonucunda oluacak neden- sonu zincirini sonuna kadar dnmektir. Bu i genellikle son derece uzun srer, stelik hayattaki birok eyi nceden kestiremeyeceimiz iin faydal da deildir. Bu nedenle akln, yardmcya ihtiyac vardr. Bu yardm yukardan gelebilecei gibi aadan da gelebilir. Aadan gelen bu yardm iyi duygulardr. Bir yandan akl lehte veya aleyhte seenekler iin uzun zincirler kurarken, br yandan duygular her hangi bir temellendirmeye gerek duymadan bir eyi ya arzu eder, ister ya da arzu etmez, istemez. Bu duygularn dayand kaynak ise, varln ilkesi olan yaamay srdrmeyi salayan genetik programmzdr. kinci kaynak ise duygularmz, tecrbelerimizden beslenir.552 Sanat erdemlerinin temel amac, insann iyi duygularn korumak ve gelitirmek iin ortaya atlm muazzam tecrbe alann oluturmaktr.
548 549

Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.88 Deborah Lupton; Duygusal Yaant, s.40 550 Deborah Lupton; Duygusal Yaant, s.29 551 Deborah Lupton; Duygusal Yaant, s.41 552 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.42

193

Pergamumlu Galen, insanlarn farkl younluklarda drt temel vcut svsna- kan, balgam, sar safra ve siyah safra- sahip olduklarn ve hastalklarn vcutta bulunan bu drt svnn dengesizliinden kaynakladn ileri sryordu. Duygular ve hastalklar arasnda iliki olduu dncesi eskilere dayanan bir dnceydi.553 Farabinin hastalkl duygu hallerinden sz etmesi dncelerden olsa gerektir. Arzu ve mutluluk konusunda en nemli husus, arzunun mutlulukta motivasyon/ isteklendirme kullanarak
554

zelliine

sahip

olmasdr.

Farabi

arzu

gcnn

aralarn

demekle arzunun mutluluktaki motivasyon gcne iaret etmektedir.

Ayrca zelikle mutlulua ynelten yolun kilometre ta olan retimde, motivasyonun nemi byktr. Bu nedenle diyebiliriz ki; mutluluk motivasyon/isteklendirme iidir. Yaplan eylemden zevk almak, amalarn peinde olmak, anlam ve vizyon gelitirmek, iyi alkanlklar edinmek, zorluklarla baetmeyi renmek, iyi ruh halini koruyabilmeyi bilmek, motivasyonun temel unsurlardr.555 te arzunun mutlulua olan en byk katklarndan biri de budur. Mutluluk iin ahlk motivasyon son derece nemlidir. Ahlk motivasyonla kastmz, iyi ruh haline sahip olmak, negatif duygulardan uzak durmak ve bizi iyi insan olmaya doru iten olumlu duygulara sahip olmaktr. Buna zihinsel durumlar ad da vermekte ve zihinsel tutumun mutlulua ulamak iin son derece nemli olduundan sz edilmektedir. rnein, nefret, kskanlk, fke ve benzeri duygular zararldr. Bunlar, olumsuz zihinsel durumlar olarak kabul ederiz. nk zihinsel mutluluumuzu yok ederler; bir kez birisi iin nefret ya da hastalkl duygular beslediinizde, kendinizi nefret ya da olumsuz duygularla doldurduunuzda, dier insanlar da size dman gibi grnmeye balarlar. Bunun sonucu; daha fazla korku, daha byk bir ekingenlik, tereddt ve bir gvensizlik duygusu geliir. Bu duygular gelitike, dnyada yalnz olduumuz duygusu, bir dman gibi kabul edilir. Tm bu olumsuz duygular, nefret yznden geliir. Dier taraftan, iyilik ve efkat gibi zihinsel tutumlar, son derece olumlu ve yararldr.556

553 554

Roberta Conlan; Zihnin Halleri, s.104 Frb; Siyse, s.73; T: s.39 555 J.S. Mill; Faydaclk, s.17 556 Dalai Lama; Mutluluk Sanat, (ev: Gne Tokcan), Dharma Yaynlar, stanbul 2001, s.49

194

Farabiye insann mutluluk amac iin bir retmen ve klavuza ihtiyac olur. Baz insanlarn, klavuzlanmaya az ihtiyac olduu halde, bazlarnn daha ok ihtiyac vardr. Kald ki, bir insan, bu iki konuda yani mutluluk ve ona gtren yollar bilmede kendisine klavuzluk edilse de, dardan bir drt ve itici g olmakszn kendisine retilen ve gsterilen eyleri yapmayabilir. nsanlarn ou bu durumdadr. Bu yzden, onlarn, kendilerine btn bunlar retecek ve kendilerini bunlara doru yneltecek (onlar motive edecek) kimselere ihtiyalar vardr.557 Son olarak; arzunun bedenle olan ilikisi de kayda deerdir. Arzudan sorumlu beyin sistemleri, anlama yeteneimizi gelitirir ve bizi yaratc yapar. Her iki zelliin ayn anda gelimesi, evrim iin de zellikle sevindirici bir olaydr. nk bylelikle amalara ulamak iin iki kat katk salarlar. Biz insanlar daha iyi yaamak iin ve istediklerimizi elde etmek iin eitli fikirler retiyoruz. Dopaminin beyinde yaratt merak ve arzu duygularnn bana yaratclk da eklenir.558 Aslnda bu dopamin devresinin motivasyon asndan grevivinin en nemli zelliklerinden biri, bunun bir dl sistemi olmasdr. Esasnda bu iyiydi, haydi gene yapalm ve tam olarak nasl yaptmz unutmayalm gibi mesajlar veririr 559

1.3. Beden Hayat yaamak iin bir bedene olan ihtiyac herkes bilir. Bir bedene sahip olmak, bize hayat duyumsama hakkn verir. Duyumsama, sadece be duyuyla- grme, koklama, dokunma, tat alma, iitme- ile snrl deildir, sezgi gibi isel alglarmz da kapsar. Kalben bilmek bile bir kalbin varln gerektirir.560 nsanlara haz veren duyumsamalar, dorudan bedene baldr. Bedensel salk, iyi bir yemek, bizi rahatlatan bir gezi, dinlenme, iyi bir uyku, sanatsal bir esere bakmak; tm bu durumlarn bizlerde uyandrd hazlar da etkilidir. Bu etkiden dolay, haz peinde koma durumunda, bedenimizin her zaman bizimle ibirlii yapmad ac gereini rendiimiz zaman, ya onunla savamaya ya da mutluluk yolunda bizimle ibirlii yapmas iin bedensel yetkinlikleri aratrmaya balarz. Mutsuzluumuzun en nemli nedeni,
557 558

bedenimizle

savamamz,

onun

yetkiliklerini

gz

ard

etmemizdir.

Frb; Siyse, s.78; T: s.42 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.115 559 Roberta Conlan; Zihnin Halleri, s.25 560 Howard Raphael Cuhnir; Koulsuz Mutluluk, (ev: Sema zall), Meta Yaynlar, stanbul 2002, s.148

195

Mutsuzluumuz, yklendiimiz acmzdr. Ac ktdr, ancak mutluluk amacna tabii olarak bal olan bedenimizle ilgili bize mesajlar verir. Bir eylerin yolunda gitmediini nceden bize haber verir. Ac kendi duyumsatma gcyle bizi imdi ve buraya iviler.561 Aclar mutluluk yolunun dikenleridir. Bazen bu dikenler, en yce amacmza daha etkin yryebilmemiz iin bilincimizi uyarcdr. Sz konusu bu bedensel zellikler, bize mutluluk bakmndan bedenin konumuyla ilgili ipular verir. Mutluluk bakmndan beden kavram, kiinin kendini nasl alglayacan, kendisini iyi veya kt hissetmesini belirleyecek kadar nemli bir kavramdr. Beden imgesi, bireylerin fiziksel duyumlar kavrama ve deneyimleme yollarn ekillendirir. Bireylerin kendilerini toplumsal mekna nasl yerletirdiklerini, teki fiziksel fenomenlerden ayrarak kendilerini nasl kavramlatrdklarn, kendilerini nasl tadklarn, ieriyi dardan nasl ayr tuttuklarn ve kendilerini zne veya nesne olarak nasl ortaya koyduklarn etkiler.562 Bedensel olarak kiinin kendisini alglay, bedenin kendisinin fiziksel var olu ve algsal anlam yoluyla donatlm duyulu bir varlk olmasndan kaynaklanmaktadr. Mutluluk sanat iin gerekli olan tm bilgi, (ilk dnlrler) bedenin geliimine parelel olarak gelitirilir. nsan, bedeni ve beden duyular yoluyla dnyay alglar ve bedeniyle ilgili gereklik kavramlarn kurar. Beden bir dnyaya sahip olmamzn en temel aracdr. Dnyada olma sadece dnceyi ve bedensel eylemi deil, ayn zamanda duygusall da ierir. Btn bunlar birbirinden kolayca ayrlamayacak biimde ilikilidir. nk ayn yaanm tecrbe, hayat fenomeninin birer parasdr.563 ncelikle, Farabinin mutluluk sisteminde bedenin anlamn, yerini ve

temellendirmesini yapmamz gerekir. Farabiye gre doa kavramnn znde, madde ve suret vardr. Suret/form kavram bir eyin z, bir eyi her ne ise o ey yapan ey anlamndadr. Form, nesnelerden ayr ve bamszdr. Platonda form, ayn zamanda ideadr. Platona gre bir eyin formunu bilmek onun doasn anlamaktr. Adalet formunu bilen kii, yalnzca hangi eylemlerin adil olduunu deil, onlarn niin adil olduklarn da bilir. Aristoya gre ise form/z, maddede bulunup da, onu her ne ise o

561 562

Howard Raphael Cuhnir; Koulsuz Mutluluk, s.148 Deborah Lupton; Duygusal Yaant, s.55 563 Deborah Lupton; Duygusal Yaant, s.62

196

yapan ey, ona ekil veren yap, bir eyi anlalr hale getiren ve akl tarafndan kavranan ilke olarak tanmlanr.564 Aadaki Farabi metinlerinde insan sz konusu olunca maddeyi, beden; formu/ sureti ise, insan insan yapan z (nefis) olarak okunmas gerektiini neriyoruz. Maddenin varl sureti iindir. Eer hibir suret var olmasayd, madde var olmazd. Suretin varl ise maddeyi varla getirmek iin deildir. Tam tersi suretin varl cisimleecek tzn (el-cevherul-mutecessim) bilfiil olmasdr. nk her tr, ancak suret hsl olduunda bilfiil olarak ve iki varlk eidinden en yetkini ile var olur.565 Farabiye gre suret, cismani cevherde, sedirde, sedirin biimi, madde de sedirin tahtas gibidir. Dolaysyla cevher, suretle bilfiil cevher; madde ile de bilkuvve cevher olur. Tahta olmas ynnden sedir bilkuvve sedirdir; tahta ilenerek zel bir biim alnca bilfiil sedir olur. Suretin varl madde ile olup, madde de suretler alabilecek niteliktedir. nk suretlerin, zleri ynnden varl yoktur; onlar, varolmak iin bir konuya muhtatr. Konular ise, maddedir. Maddenin varl da suretler iindir. Buna gre, ilk ama, suretlerin varldr. Bu suretlerin varl da ancak bir konu ile olacandan, madde, suretleri almak iin konu olmutur. Bunun iindir ki, suretler bulunmazsa maddenin varl da anlamsz (btl) dr. Tabii varlklar arasnda anlamsz bir ey yoktur. Bu yzden, ilk madde, herhangi bir suretten soyutlanm olarak bulunamaz. O halde, madde, yalnzca konu olarak suret almak iin bir ilke ve sebeptir. Madde, ne bir etken (fail) ne de bir amatr. Maddenin tek bana suretsiz bir varl yoktur. Maddeye de, surete de tabiat denir; ama bunlara suret denmesi daha doru olur. rnek olarak gz verebiliriz. Gz bir cevherdir, maddesi de gzn cismidir. Grme gc onun suretini tekil eder; maddesi ile suretinin birlemesi ile de o bilfiil gz olur.566 Farabi beden ve insan z (sureti) birlikte deerlendiriyor. Madde ve suretin btnlne insan doa adn veriyor ve daha sonra, insann bedene sahip olmasnn amacn belirtiyor: Suret ve madde her biri varlnda ve srekliliinde tekine muhtatr. Suretin varl ancak madde ile mmkn olur. Madde ise z gerei sadece suret iin vardr. Madde suret iindir. Bu yzden suret maddeden stndr. Bu nedenle

564 565 566

Ahmet Cevizci; Felsefe Szl, Paradigma Yaynlar, stanbul 1999, s.357


Frb; Medine, s.64; T: s.24 Frb; Siyse, s.36; T: s.6

197

diyebiliriz ki; insann bedene sahip olmasnn anlam, insann insan olma amac/ sureti/formudur.567 Nitekim Farabiye gre Her varlktaki gzellik, letafet ve mutluluk, o varln, en stn varlk derecesine ve niha yetkinliine ulamasyla568 olduundan bedenin de ulamas gereken bir yetkinlik vardr. Bedenin yetkinlii bildiimiz anlamda bir gzellik deildir. nk ayn zamanda gzellik, doruluktur, doruluk ise gzelliktir.569 Yetkin insanlar iin gzellik dorulukla zde olduundan dolay onlar, gzellii doruluk iin ararlar. Bu mertebeye (mutluluk mertebesine) de ancak bazs fikr, bazs beden olan eylemlerle ulalr. Bunlar gelii gzel eylemler deil, kesin ve belirli istidat ve melekelerin sonucu olan kesin ve belirli eylemlerdir.570 Anlalyor ki; bedenimiz olmadan mutlu olmamz mmkn olamazd. Bedenimiz, mutluluun en alt hizmetisi olarak mutluluk konusunda bilinli benin bildiinden ok ey biliyor ve mutluluumuz iin kendi ilevlerini olabilecek en yetkin bir organizasyon biiminde yerine getiriyor. Farabinin mutluluk sistemini daha iyi anlamak asndan genellemenin arlnn farknda olarak u genellemeyi yapmak istiyoruz: Haz-ac bedene, mutluluk ise ruha zgdr. Bu anlamda, burada haz-ac ve mutluluk zerinde durmann faydal olacan dnyoruz. Ancak Farabiye gre insann, sahip olduu ahlkn iyi veya kt bir ahlk olduunu bilmelidir. Bizi mutlu veya mutsuz edecek iyi veya kt ahlk, bilmenin yolu derin dnmektir.571 Ahlkn iyi mi, kt m olduunu bilmek iin, hangi eylemin yaptmzda bize haz verdiini ve hangi eylemin yaptmzda bize ac vermediine bakmamz ve iyice dnmemiz (teemml) gerekir. Bununla ilgili bilgiye ulatmzda onun iyi ahlktan kan bir eylem mi, yoksa kt ahlktan kan bir eylem mi olduuna bakarz. Eer o iyi ahlktan meydana gelmi ise iyi bir ahlka; kt bir ahlktan meydana gelmi ise kt bir ahlka sahip olduumuzu syleyebiliriz. Bu yolla biz, bizde bulunan ahlkn hangi ahlk olduunu reniriz.572

567 568

Frb; Siyse, s.36; T: s.6 Frb; Siyse, s.46; T: s.14 569 Joan M. Erikson; Wisdom And The Senses, W.W. NortonCompany, New York 1998, p.158 570 Frb; Medine, s.106; T: s.60 571 Frb; Tenbih, s.63; T: s.40 572 Frb; Tenbih, s.63; T: s.40

198

Farabi' de kt ahlk ruhsal (nefsan) bir hastalk olduuna gre, tbbn yntemini rnek almak pratik ve anlalr olandr. Ahlkmzdaki iki ktlk olan arlk ve eksiklii tespit etmeli, bu iki ktln kaynana inmeliyiz. Sonra da orta lsne gre kendimizi altrmalyz. Yine tpk, bedenin ar scaklk ve soukluunu ortaya getirmeye alan doktor gibi yapmalyz.573 Farabi, hazz duyulur ve dnlr olamak zere iki ksma ayrr: itilenden, grlenden, tadlandan, dokunulandan veya koklanandan alnan hazlar gibi baz hazlar, duyular ile alglanabileni (el-mahsus) izler. Liderlik, hkimiyet, zafer, bilim vb. alnan hazlar gibi, yine baz hazlar da, (aklla) anlalr/makull/manay(el-mefhum) izler.574 Bizde baskn olan haz kukusuz duyusal hazlardr. Biz, varlmzn balangcndan itibaren, genellikle duyusal izleyen hazlara sahip olduumuz iin, onlar hayatn amac (gayetl hayat) ve yaamn yetkinlii (kemall iysi) zannederek, daima onlarn peinde koarz.575 Oysaki hayatn amac duyusal hazlar deildir. Haz ve mutluluk arasndaki iliki, hayatn amac bakmndan bizi ikisinin birbirinden ayr eyler olduu konusunda aydnlatr. Vatan iin zorluklara katlanp ehit olanlar, lrken mutlu bir hayatm oldu derler. Haz dolu bir hayatm oldu demezler. Onlar mutluluu kutsallkla kyaslarlar. Haz ve mutluluk arasnda nemli bir iliki vardr. Fakat bu mutluluk iin temel olan bir iliki deildir.576 Ancak baz hazlar ise, ya bizim iin zorunlu ya da evren iin zorunlu olan bir eyin sebebidir. Bizim iin zorunlu olan ey, hayatta kalmamz salayan beslenmedir. Evren iin zorunlu olan ise, remedir. te bundan dolay, onlar, hayatn amac (gayetl iy) ve mutluluk zannettik.577 Farabi' ye gre beslenme ve reme insana haz veren o kadar gl iki haz biimidir ki biz onlar, zaman zaman yaamn gerek amac olmakla kartrabiliyoruz. Bu nedenle duyulur hazlar mutluluk yolundaki en byk engellerden biri olmaya devem etmektedir. Duyulur ey bizce daha fazla younlukta bilinmekte, daha ok fark edilmekte ve ona ulalmas daha ok mmkn olmaktadr. Bu hazlarn,

573 574

Frb; Tenbih, s.65; T: s.42 Frb; Tenbih, s.67; T: s.43 575 Frb; Tenbih, s.67; T: s.43 576 Henry Sturt; Happiness , p.214 577 Frb; Tenbih, s.67; T: s.43

199

bizi, ou iyiliklerden uzaklatrdklar ve mutlulua ulamay salayan en byk eyi elde etmemize engel olduklar, incelemek ve iyi dnmekle aka ortaya kmtr.578 Ancak ne kadar ilgintir ki, yine vlr bir ahlka sahip olmamzdan dolayl ara olan, yine hazlar olmaktadr. Muhakkak biz, iyi bir eylem yapmakla duyusal bir hazz kaybedeceimizi anladmz da, iyiden uzaklamaya meylederiz. nsan gc, bu hazlardan vazgeebilecek veya eylemlerden ly elde edebilecek duruma gelince, vgye-deer bir ahlka (el-ahlakul-mahmude) yaklam olur.579 Farabi, hazlar sre bakmndan da yakn hazlar ve uzak hazlar olmak zere iki ksma ayrr. ster duyulur eyden, isterse makul eyden alnan haz olsun, eylemlere bal olan hazlar, ya derhal, ya da daha sonra olurlar. Ayn ey, ac iin de geerlidir. Eylemlere bal olan bu hazlardan her birisi, u iki ynden birine tabidir: Eylemden sonra daima bir haz veya ac meydana gelir; yanmadan sonra meydana gelen ac ve cinsi ilikiden sonra meydana gelen haz gibi; nk yanmann zellii, bir canlda vuku bulduu anda, ona ac vermesidir.580 Farabi, ayn zamanda bedensel hazlar gizli ve ak hazlar olarak da ayrma tabi tutar.581 Hazlarn kullanlmas meselesinin ok nceden, antik dnyada fark edilip bir disiplin haline getirilmi ve hazlarn yetkinlik ve mutluluk iin kullanlmas gerektiinin orada tartlmtr. Platon, genleri, hayali tehlikeler karsnda cesaret snavlarna sokmay nerir: Bu onlar hem altrma ve yetkinletirme hem de deerlerini lme olana yaratmaktadr der. Haz, sz konusu olunca, Kiinin, kendini ynetmesi, evinin ynetimini salamas ve ehrin ynetimine katlmas ayn trden uygulamadr. diye ekler. Hazzn gerektii yerden alnmad, insann hazz kullanrken sr gibi davrand ya da bu hazz gerektii gibi alamad durumlarda, mutluluk yolundan kmas ok olaandr.582 Farabi'ye gre ise hazlarn kullanmnda temel ilke, hayat bizim iin kolay/ekilir bir duruma getirmekten baka bir ey deildir. Arasal bir deeri vardr ve deerin ama konumuyla kartrlmamas gerekir. Bunun iin de en nemli husus: Her bir eylemin sonucu olan hazlar ve aclar zetlememiz; yapld anda, hemen haz verip daha sonra

578 579

Frb; Tenbih, s.67; T: s.43 Frb; Tenbih, s.67; T: s.43 580 Frb; Tenbih, s.67; T: s.43 581 Frb; Tenbih, s.71; T: s.48 582 Michel Foucault; Cinselliin Tarihi, (ev: Hlya Uur Tanrver), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2003, s.119152

200

ac veren eylemi, yapld anda ac verdii halde, daha sonra haz veren eylemden ayrt etmemiz gerekir.583 Bu ayrt etme yetkinliinin bize salad yarar u olacaktr: Yaplmas sonucu derhal meydana geleceini zannettiimiz bir haz nedeniyle, kt bir eyleme yneldiimizde, o hazza, daha sonra ortaya kacak bir acyla kar koyarz ve bizi kty yapmaya sevk eden hazz onunla bastrrz. Artk onunla, kty terk etmek bizim iin kolay hale gelir. Derhal maruz kalacamz dndmz bir ac nedeniyle, iyi eylemi terk etmeye yneldiimizde, ona, o iyi bir eylemin bir sonucu olarak, daha sonra meydana gelecek olan hazla kar koyarz ve bizi iyiden uzaklatran acy onunla bastrrz. Artk onunla , iyiyi yapmak bizim iin kolay hale gelir. Yine bir kt ye, onda derhal (acile) bulacamz bir haz nedeniyle yneldiimizde, ona, o ktnn zddnn bir sonucu olarak derhal meydana gelecek olan hazla kar koyarz.584 Farabi'ye gre hazlarn, arzu ve akl gcnn hizmetinde olmas gerekir. Bedensel hazlar arzu ve akl gcyle birlikte kullanmak zgr insanlara zg bir zelliktir. Bu durumda hazlar kullanmak, zgr insanlar iin eylemlerini, daha doru ve daha kolay yapmasn salayacaktr: zgr insanlar, haz ve acy bir ara olarak kullanmak suretiyle iyi eylemi yapmay ve kt eylemi terk etmeyi kendilerine kolaylatrmak istediklerinde, haz ve acnn gizli ve a da onlar iin ayndr. nk insanlar ktye davet eden hazlar, onlarn iyi dnmelerinin zellii gizli olmak olan, genellikle, ak olann seviyesine getirdii iin, ak olanla bastrld gibi, ac, gizli olan bir ac olsa bile yine onunla da bastrlr.585 zgr olmayan dier insanlara gelince, hazlarn mmkn olduu kadar ak bir acyla bastrmadklarnda bununla yetinmezler. Onlardan bazlarnn ktye, ondan derhal alnacak bir haz nedeniyle yneldiklerinde orada, onun terk edilmesine veya zddnn yaplmasna bal klnan bir baka haz ile bastrmakla yetinmeleri mit edilir. te ocuklarn bu tarzda eitilmeleri gerekir. Eer onlarn bazlarna da bu yeterli olmazsa, o zaman, ona, ktnn sonucu olan ac da eklenir ve ac, mmkn olduu kadar ak hale getirilir. Hayvan insanlara ve birinci tarz muamelenin yeterli olmad kimselere bu ekilde, yani en son ekilde, muamele edilmesi gerekir.586
583 584

Frb; Tenbih, s.69; T: s.43 Frb; Tenbih, s.69; T: s.43 585 Frb; Tenbih, s.72; T: s.48 586 Frb; Tenbih, s.72; T: s.48

201

Korku, znt ve fke en ok hissedilebilen duygulardr. Ancak hayvan insanlarda duyulara ynelik ac daha etkili olan acdr. Hazlarn ve aclarn en barizi, duyulara ynelik olandr. Fakat insan iin en bariz olan, duyularnda olmayan korku, znt, fke gibi olanlardr. Hayvan insanlardan bazlar iin sadece bu trden bir ac yeterlidir. Fakat bazlar iin bu da yeterli olmaz, onlar, duyularna ynelik bir acya maruz braklmaldrlar.587 yi eylemi yapmak, kt eylemi terk etmek iin kullanlan hazlarn etki sras da kayda deerdir. Duyular yoluyla insana en ok ac veren ey, dokunma duyusuyla ilgili olandr. Sonra koklama ve tatma duyusuyla, daha sonra da kalan dier duyularla ilgili olandr. te bu yollarla insan iyi eylemler yapp, kt eylemleri terk etmeyi, kendisi ve bakas iin kolaylatrabilir.588 Dokunma hissi, beden sal ve bedensel haz iin en bata gelen etkiye sahip bir histir. Farabiye gre bu duyular sadece bir his olarak kalmaz, ayn zamanda erdem ncesi iin, hem kendisi hem de teki iin kolaylatrclar roln stlenir. Kolaylatrc eyler, erdem ncesi ruhsal hazrlk iin nemlidir. Dokunma uyars, bedenmizi canlandrr, duyularmz harekete geirir, yaralarmz iyiletirir. Pek ok adan dokunulmak, sevilmek demektir. Dokunmak iin hissettiimiz bilinli arzuyu bastrabiliriz, fakat bedenmiz yine de bu acy hisseder. Eer bunu grmezden gelirsek, bu gdnn yerini kimileri zararl olabilen baka areler alabilir. Bedenmizin aln aktif ve zevkli bir ekilde yattrmak, daha salkl bir tavrdr.589 Bu salkl tavr gelitirmeyi renmediimiz takdirde dokunma duyusuna rnek verdiimiz gibi, tm duyular iin erdem ncesi zorluklar ruh halimizi kt yapar. Farabinin, metinlerinde hazz ksmda deerlendirdiini gryoruz. a) Tamamen psikolojik olup, ahlkla ilgisi olmayan hazlar (psikolojik haz) b) Sosyal bir varlk olan insan zelliinin gerei olarak haz ve acnn davranlardaki etkileri (hazzn etkileri) c) Bakann haz ve acy toplumu dntrmek iin deerlendirmesi (hazz kullanmak) Hazzn mutluluk teorilerine gre farkl deerlendirmeleri vardr. Metafizik teorilere gre haz insann daha az bir yetkinlikten, daha byk bir yetkinlie; ac da insann daha byk bir yetkinlikten, daha az bir yetkinlie geerken ald duyumdur.590
587 588

Frb; Tenbih, s.72; T: s.48 Frb; Tenbih, s.72; T: s.49 589 Russ A. Reuger; Dokunmann Mutluluu (ev: Nur Yener), Okyanus Yaynclk, stanbul 2001, s.28 590 Spinoza; Etika, (ev: Hilmi Ziya lken), lken Yaynlar, stanbul 1984, s.201

202

rnein Spinoza byle dnmektedir. Lehman veya Freud gibi psikolojik teorilere gre haz, metabolizmann sinirsel veya heyecanlan(dr)ma durumuyla ilgili bir kavramdr. Deer teorisinde ise haz, deerin hissedilmesinden meydana gelen bir iaret olarak kabul edilir. Son olarak biyolojik teorilere gre haz; organizmann, evresinden faydalanrken meydana gelen honutluk duygusu olarak nitelendirilir.591 Hazzn tanmyla ilgili btn teorilerin ortak noktas: Haz baarl abalar sonucu elde edilir. Aristo De Animada Arzular iddetli bir ekilde hazz arzular. derken, Nikomakhosa Ethikte ise Haz aktivitelerin yetkinliidir. ve Haz doaya uygun bir ruh etkinliidir592 demektedir. Aristo' nun haz teorisi yaptklarmz izleyen haz ya da ac, huylarn belirtisi saylmal: Bedensel hazlardan uzak kalan ve bundan honut olan ll, bundan yaknan ise haz dkndr Demek ki karakter erdemi, haz ve aclarla ilgilidir. Nitekim haz uruna irkin eyler yapyoruz, ac yznden de gzel eylerden uzak kalyoruz593 dncelerine dayanmaktadr. Hazzn fenomolojisi temele dayanr. Haz, nesneyle olan ilikiden oluur. Biz, bir nesneyi elde etmek iin aba harcadmzda aamayla karlarz. rnein elma, elmay yemek ve elmay yemek tecrbesinden aldmz zevk. Birincisi nesne, ikincisi nesneyle temas ve ncs ise nesneyle kurduumuz iletiimden elde ettiimiz tecrbe. lk ikisi nesnel olgulardr, ncs ise zneldir.594 Tevik edici arzu gcn sonucu olan haz ve ac, gayretle belirlenir. Haz, gayret kendi amacn elde ettii veya amaca doru ilerledii zaman, ac ise gayret engellendii veya ksteklendii ve kendi amacnda veya ona doru ilerlemekte baarsz olduu zaman meydana kar595 Hazda asl olan gayrettir. Haz-ac btn hayvan ve insan aktivitelerinde ortaya kan bir tecrbedir. Gz grmek iin, kulak iitmek iin vb. tasarlanmtr. Grmekten, duymaktan, hissetmekten vb. haz ortaya kar. Dier bedensel organlarda kendi karakteristik yapsyla birlikte haz ortaya kar. Organlarn maruz kald ar veya eksik uyarmalardan da ac ortaya kar. Gzn maruz kald ar k gz rahatsz eder ve ac verir. Ayn ekilde az grebilme de ac verir. Bunun gibi ar grlt veya tersi az duyma da ac verir. nsann geriye
Karl Duncker; On Pleasure, Emotion, and Striving, Philosophy and Phenomenological Research, Vol.1, Jun.1941, p.392 592 Aristoteles; Nikomakhos, s.150 593 Aristoteles; Nikomakhos, s.27 594 Karl Duncker; On Pleasure, p.399 595 Karl Duncker; On Pleasure, p.393
591

203

kalan btn bedeni de tpk bunun gibidir. Sahip olduu kapasiteye gre tam dengede uygun lde enerjiye maruz kaldnda haz ortaya kar. Buna karlk kapasitesinin ok stnde veya ok altnda enerjiye maruz kaldnda ise ac ortaya kar. Bedenin yapsna gre hayatta kalma srecini srdrebilmesi, tamamen ihtiyac olan enerjiyi almasna baldr. Ancak bedenin, buna bal organlarn ihtiyac olan enerjiyi almas doada var olan haz ve ac yasasna gre iler. Sz konusu olan bu yasa, sadece beden dengesi iin gereken enerjiyi almakla ilgili deildir; ayn zamanda bu yasa, bedenin dengesini korumak iin dengeli olarak tketmek iin de geerli olan bir yasadr. Sindirim sistemi dengeli almayan bir bedende meydana gelen, acdan bakas olmayacaktr. Sz konusu bu bedensel denge sayesinde bedenin erdemi olan salk kazanlr. Ancak mutluluk, sadece sala bal olmad gibi, salk da zorunlu olarak mutluluk getirmez. Fakat mutluluk da, salk da iyi dnceler alkanlna baldr. nk iyi dnce alkanl, saln ls olan btn deerlendirmeyi gelitirir. Deerlendirme ise mutluluu kazandran duygularn alkanl ve eylemlerin alkanlna yol aar.596 Haz ve ac birbirini dlamas insana byk kolaylklar salar. Ancak ar n gzleri kr etmesi gibi, ar haz ve ar ac, duyular uyuturur. Haz ve acnn beyindeki devreleri farkl farkldr. Nro kimya dilinde bile haz ve isteksizlik, kendilerini ifade edebilmek iin farkl sinyallere bavururlar. Arzu, memnuniyet ve cinsel ekimde dopamin, oksitosin ve beta-endorin ulak maddeleri nemli roller stlenir. Buna karn korku, gerginlik ve tkenmilik, dierlerinin yan sra asetilkolin ve kortizol, stres gibi hormonlar tarafndan ynlendirilir.597 Bundan kan sonu udur: Mutluluk ve mutsuzluk kart duygular olsayd, mutluluk halinde btn beyin blgeleri gl biimde ldar, can skntsnda sner, aksi durumda ise bunun tersi olurdu. Baka bir deyile ayn anda mutlu ve mutsuz olabilen kii ayn kiidir. Ancak bir insann ayn anda hem iyi hem de kt olmas imknszdr. Bu nedenle bedensel mutluluk iin olumsuz duygularn kontrol edilmesi ve iyi bir ruh halinin (stresten uzak) olmas zorunlu bir koul gibi gzkmektedir. Bedensel mutluluk konusunda deinmemiz gereken nemli bir konu da mutluluun genetik boyutunun olup olmaddr. Mutluluk kaltsal m? Mutluluun bir geni var m?
596 597

Horace Fletcher; Happiness, p.20 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.50

204

Bu konuda en nl aratrma, Prof. David Lykken tarafndan yaplmtr. Lykken 1500 yetikin ikizler zerinde yapt aratrmadan sonra yle bir iddiada bulunur. Memnuniyet ve mutluluk, en azndan yar yarya, genler tarafndan belirlenir. Bu bize neyi anlatyor? Parann mutluluk getirmeye yetmeyecei gerei dnda, genlerin kiiliimiz, dolaysyla mutlulua eilimimiz konusunda kesin etkileri olduu su gtrmez. Bunalmn en azndan ksmen kaltsal nedenleri olduu, buna bir kanttr.598 Time dergisi mutluluk bilimini yeni bir bilim olarak kapak konusu yapmakta; zihin ve beden mutluluuyla ilgili yaplan felsef ve bilimsel konular zerinde uzun uzadya durmaktadr. Buna gre bedensel ve zihinsel mutluun temelinde iyimserlik, pozitif duygular ve salkl karakter zellikleri yatmaktadr. Ayrca sosyal yetenekleri gelitirmek zere almak, dostluk gibi yakn ilikiler kurmak ve sosyal destekler almann, mutluluk iin nemli eyler olduuna iaret ediliyor. Buna ilaveten Prof. Lykken genetik programmzdaki mutluluk geninin % 50 etkisi olduunu, eitim ve dinin etkisinin ise % 8 lerde kaldn belirtiyor.599 Time dergisinin aratrmasna gre nemli bir hususta, mutluluun dnld kadar, para, iyi eitim, genlik, yksek IQ gibi deerlere bal olmaddr. Wallis, mutlulua giden yolu sekiz admda toplamaktadr: kr etmek, ilikilerde nezaket erdeminden ayrlmamak, hayat zevkli hale getirmek, hayatnz iin yol gsteren, akl hocal yapanlara teekkr etmek, affetmeyi renmek, aile ve dostlara zaman ve enerji ayrmak, bedene zen gstermek ve zorluk ve stresle ba etmek iin stratejiler gelitirmek.600 Farabi metinlerini btnsel olarak okuduumuzda, beden kavramnn mutluluk konusundaki rolne ok boyutlu olarak nem verdiini gryoruz. ncelikle o, ehir kavramn bedenle deimeceli anlamda kullanmaktadr. Erdemli ve yetkin ehir, btn organlar canl varln hayatn tam klmak ve onu bu durumda tutmak iin birbirleriyle yardmlaan tam ve salkl bir bedene benzer.601 Burada mecazn tesinde bir anlama doru zorlarsak, ehrin btnnn, tek bir beden gibi olmas anlamna varrz. Bedenlerin birbiriyle dayanma iinde olmalar gerektii iin, adeta dier bedenlerle olan dayanma, bireyin bedenleri iin ikinci bir beden konumuna girebilirler. Baka biri gznz veya kulanz olabilir. Bu nedenle deyim yerindeyse bu
598 599 601

Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.62

Claudia Wallis; The Science of Happiness, Time, 2005, s.3944 600 Claudia Wallis; The Science of Happiness, s.3944
Frb; Medine, s.117; T: s.70

205

byk bedenin (ehir) de haz-ac yasas vardr. Bu dengenin etkisi ehir denen bedenlerin bedeninde, byk bedende gzlemlenebilir. nsanlar bedensel duyu deneyimlerini betimlerken, ounlukla bedenin ierisi ve dars arasnda kuvvetli bir ayrm iziyorlar. Bu bizzat bedenin/kendinin nasl kavramlatrlp deneyimlendiiyle ilikilidir. ada bat toplumlarnda ierideki kendi ile d dnya arasnda kesin bir izgi ekilerek hakik kendinin bedenin ierisinde olduuna, ieride sakl kaldna inanlr.602 Bu bir baka deyile yabanclamadr. Kendine, ehrine, evrene, ksacas hayata kar olan bir yabanclamadr. Bu kapal beden/kendi olma halidir. Kapal beden, mutluluk yolundaki en nemli engellerden biridir. Bakalarnn mutluluuna yardmc olmamak iin kendisini bedenine kapatmasdr. nsann bedeni, onun kalesidir. nsann bilinci, bu beden denen kalenin penceresinden dary gzler. nsan bedeni haz ve ac ilkesine gre alr. Bu iki ilke arasndaki dengesizlik, onun korkusunu oluturur. Bu nedenle bu kalenin dndaki dnya tehdit edicidir, bu tehdit edici dnyaya kar kendini salamlatrmak iin elinden geleni yapar. Bu kalenin iinde insan, yaam dedii eyi korumaya alr, korkular artarsa kalesini d dnyaya tamamen kapatmaya kadar gider. Mutsuzluk, ac ve haz arasndaki gerilimin addr. Mutsuzluk, ac ekmenin kendisine deil, acya gsterilen tepkiye denir.603 Bedenin organlarnn birbiriyle dayanmasndan nasl ki haz ortaya kyorsa, ayn ekilde bedenlerin dayanma ve koordinasyonundan da hazlar ortaya kar. Bunun yan sra kendi kendine hareketten doal bir haz duyarlar. nsanlar da gelii gzel hareketin verdii hazzn yan sra ritimsel hareketten de haz alrlar. Ritimsel hazzn insan hayatnda nemi byktr. Halk oyunlar veya dansn dzenli llerinin, mziin ve iirin ritmik llerinin verdii haz, insanlk kltr tarihinde kayda deerdir. Kaos halinde olan bu hareketliliin ritim lsyle dzene girmesi birliin, anlamlln ve dzen prensibinin salanmasna giri mahiyetindedir. Aslnda sz konusu dzene bu giri, zihnin alma zelliinden kaynaklanmaktadr. Biz zihnin, dank durumdaki bu paralar bir dzende birletirici fonksiyona sahip olma zelliinden byk bir haz alrz. Bylece insanlar engelleri yenmede ve
602 603

Deborah Lupton; Duygusal Yaant, s.100 Alan Watts; Mutluluun Anlam, s.2933

206

evrelerini kendi dzen modellerine indirgemede baarl olurlar. Bu dzen modelleri ister somut duyusal modeller veya daha az somut daha ok biimsel modeller olsunlar fark etmez. Biimsel modeller, ritim ve dzen anlamnda olduu gibi, ahlk olarak nitelendirdiimiz davran modelleri veya daha biimsel ve genel olan matematik, mantk, diyalektik ve metafizik anlamnda da olabilir. Btn bunlarn hepsinden ayr ayr hazlar alnr.604 Bu konuya bedenin eylem ve erdemi olan pratik sanatlar blmnde tekrar dneceiz. Genel anlamda biz, buna sanatsal haz605 diyoruz. Burada sorun, sanatsal hazn bedene mi yoksa ruha m ait olduu sorunudur. zetle sanatsal haz; beden kaynakl, ancak hedefi her zaman ruhu zenginletirmek olan kutsala yakn yce bir hazdr. Hazza ynelik soysal deer-davranlardan alnan hazlara gelince; bunlar, sosyal ilikilerden alnan hazlardr. Doal dzeyde insanlar birey olarak her yerden ve her kaynaktan ayrm gzetmeksizin ve ok fazla sonularn da dnmeksizin haz arayna girerler. Belki de onlarn arad, tam olarak haz deildir. Aslnda onlar, haz aramaktan ziyade kendi yaamlarn srdrmek istiyorlar. Duyusal fonksiyonlarn, hareket aygtlarn sergileyerek ve dncesizce yaplan bu tr eylemlerin sonularnda olduu gibi onlar, bedensel organlar araclyla, enerji boaltmann verdii zevki oaltma anlamnda bir hayat seviyorlardr.606 Diyebiliriz ki; bu trden insanlarn bedenden elde ettikleri haz, enerji boaltmaktan kaynaklanan bir haz eididir. Bununla birlikte, insanlar sadece bireysel yaama deil, ayn zamanda toplumsal bir yaama da sahiptirler. Bu nedenle bireylerin enerjileri, toplumsal yaamn, belirlenmi davranlarn ve standardize olmu belirli haz tiplerinin, toplumun onaylad hazlarn etkisi altndadr. nsanlarn yaam enerjilerinin alnp tketilmesi de toplumsal yaamn etkisinden, biimlendirmesinden uzak olamaz. Yemek, imek ve ihtiya gidermek bile bir dereceye kadar toplumsal fonksiyonlardr. Dostluk bile, toplumsal kullanmlar tarafndan anlam kazanan bir kavramdr. Kavgaclk, spor yarmalar veya askeri organizasyonlar tarafndan gelitirilmektedir. Merak duygusunu altrma ve aratrma byk miktarlarda toplumsal dzenlemeye ait konulardr. te btn bu bireye ait fonksiyonlarn, bu toplumsal kullanmlar sayesindendir ki ehirde yaayan bedenler, hazz kolaylkla elde ederler. Bu toplumsal dzenleme
604 605 606

Rupert Clendon Lodge; The Platonic Highest Good (I), p.440

Bk. Karl Duncker; On Pleasure, p.405


Rupert Clendon Lodge; The Platonic Highest Good (I), p.440

207

olmam olsayd, ehir halk hazz asla bu kadar kolay elde edemeyecekti. Ancak zgr olan toplumlar hazlar aramada bireysel anlamda bireylerinin hazz elde etmede nde olduklarn Farabi bilmektedir. Ancak daha nce de sylediimiz gibi Farabi iin nemli olan ehir asndan adalet erdeminin zedelenmemesidir. Adalet erdemi zedelendiinde, artk haz kendi gerek deerini yitirmi olmaktadr. Farabi'ye gre genel olarak, hazza ynelik toplumsal davran, iki ekilde ortaya kmaktadr. Birincisi savata veya barta toplumu glendiren btn hazlarn izlenmesi onaylanmaktadr. kincisi ise, toplumu her hangi bir ekilde zayflatan hazlarn izlenmesi kesin olarak onaylanmamaktadr. Hazlarn izlenmesi meselesi toplumsal yapya gre deimektedir. Klsik gelenekte yetkin bir haz, iyiden kan bir hazdr. Bu balamda iyiler ksmda deerlendirilir: sel iyiler, dsal iyiler ve bedensel iyiler.607 Aslnda iyiler, deerler basamanda yetkin bir haz almann yolunu gstermek iindir. Sz konusu bu balamda iyiler basama, salkla, yine salk iin olan para ve mlkiyetle balar, buradan basamaklar gl kaslara ve gzel grne, buradan da bedensel yetkinlie, buradan da gzle grnr gl admlarla cesarete, buradan adalete, buradan da srekli olan bir llle ve sonunda erdem veya filozofik anlaya doru ykselir. 608 Platon'nun deerler basamanda bedene ait deerlerin; fiziksel g, gzellik ve salk olduuna iaret etmitik. Cesaret, arzuya bal bir erdem/deer, adalet ise akla zg bir erdemdir. imdi Platon'nun bedensel bir deer olan fiziksel gc neden salktan nceye ald sorulabilir. Platon iin fiziksel g, bedensel yetenein maddesidir ve fiziksel g iyi bir beslenme ile dzenli yaplan deiik sporlarla geliir. Fiziksel g, bedenin yetkinlii ve hemen hemen evrensel bir deer saylr. Ayrca, ilecilik kavram, beden iin balangta olumlu bir eyken, daha sonralar bedene ac verme olarak anlalmaya balanmtr. Baka bir deyile, ilecilik kavram; kiinin bedenine, kendisine ac vererek onu tketmesi olarak anlalmaya baland. Oysaki ilecilik kavramna eski Yunancada karlk gelen askesis szc antrenman demektir. lk byk dnrlerden olan ve yedi bilgeden biri saylan Periandros (M.7 yy.) Her eyin bann antrenman olduunu syler609 Gzellik veya iyi grn yksek iyiler basamanda bir dier iyidir. Fiziksel gzellik ve fiziksel gten birbirine yakn olarak sz edilir. Gzellik, bedenin bir yetkinliidir.
607 608

Aristoteles; Nikomakhos, s.12 Rupert Clendon Lodge; The Platonic ValueScale, p.1 609 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.69

208

lllk ve simetri ilkeleriyle yaplan egzersizlerle bedenin gzellii gelitirebilir. Gnmzde estetisyenlik, bal bana bir sektr haline gelmitir. yi grn, neden fiziksel gten daha n basamaktadr: rnein fiziksel gcn insanlarda uyandramayaca baz duygular, iyi grn uyandrr. yi grn arzular, sevgiyi, yaratclk duygusunu, toplumun birbirini sevmesini ve gzelliin nesnelerini uyandrr. Ayn zamanda gerek gzelliin kopyas olan gzel nesneler, bir dereceye kadar ruhun i idealizmini gelitirir ve yceltirler. Pratik olarak herkes gzel nesnelerin sevilmesi gibi dnceye rahatlkla ulaabilir. Ancak ok az, sevmeyi yceltip onu daha ileriye gtrebilir. Yine pek az, sevmeyi gzellik idesinin bizzat kendisini kavramay, bunu btnsel anlama ve hayatn deerine dntrmeyi becerebiliyor. Bu durumda iyi grnte ekicilik, bir iir, ruhun iinde olan saysz idealist ateler ve insan en dk dzeyden alp en ykseklere gtrebilecek bir g vardr. Farabinin mutlulua, ruh ve bedensel eylemlerle ulalabileceinden sz etmesinin bu anlamda olduunu dnyoruz. Mutluluk mertebesine ancak bazs fikr, bazs beden olan eylemlerle ulalr. Bunlar gelii gzel eylemler deil, kesin ve belirli istidat ve melekelerin sonucu olan kesin ve belirli eylemlerdir.610 Bedensel eylemlerin banda salk gelir. Salk bedenin iyilii ve erdemidir. Salk, iyi grn ve fiziksel g gibi dengeli beslenmeye, egsersiz yapmaya ve dinlenmeye baldr. Salam bir bedensel oluum ve geliim, salam bir zihinsel geliim iin olduka nemlidir. Hasta bir insann yarglar akllca olmayabilir. Salk, gzellik ve fiziksel g, bedenin iyileridir. Bedenin bu l iyilerine sahip olmak bedensel yetkinlie sahip olmaktr. Bedensel iyiler kendiliinden iyiler deildirler. Bedensel iyiler, cesaret, adalet, mutedillik gibi baka iyilerin hizmetinde olduklar zaman iyidirler. Bedensel iyilerin, sz konusu olan kendinden yksek bu iyilere hizmet etmedikleri takdirde, sonular evreleri iin ykm olur. Platona gre bu tr yetkinlikler sahipleri karakterli ve bilgili olduklar zaman gerekten de deerlidirler. Karakterli ve bilgili insanlar, bu yetkinlikleri filozofik yaamn organik bir parasna dntrrler. Bedensel iyiler ruha baldr ve ruh da erdeme baldr. Bylece sadece erdemin sembol olan yksek iyilerin varlyla, bedensel iyiler gerek deer olur.

610

Frb; Medine, s.106; T: s.60

209

Bu iyiler arasnda en yksek olan cesarettir. CesareT: Korkutucu eylerin zerine atlma ile onlardan kanma arasnda ll olan durumla elde edilen bir ahlktr.611 Fiziksel cesaret, iddet veya fke yoluyla insann stne gelen tepkilere kar, igdsel olarak bedenin gcn younlatrarak; o saldrya kar dorudan kendini savunma tepkisi vermektir. Gnmzde cesaret, bedenin kendisini savunmas iin verilen bir erdem olarak anlalmasndan ziyade, sava veya kavgac bir gd anlamnda anlalmaktadr. Sosyal tecrbeler gstermitir ki, pozitif kavgaclk, bizi ahlki bir forma ve toplumun dmanlarna kar lml, asker, polisiye ve sivil gler araclyla direnili olmaya yneltir. Kavgaclk byle bir deerle ortaya karsa iyi olduu kendiliinden ortaya kar. Cesaret kendiliinden iyi deil, arasal, bir baka iyinin arac olduu iin iyidir. Cesaret, yalnzca bireysel bir nitelik olarak deil, bir ailenin veya bir topluluun devamn salamak iin gerekli bir nitelik olmasndan dolay nemlidir. Cesur insan olmak, gven duyulabilir bir insan olmak demektir. Cesaret bedensel gleri, ideal yaamn iinde bulunan bir iyi idesine gre yeniden organize eder. Cesaret her ne kadar ar idealize edilmi grnse de bedensel ilere zg bir erdemdir.612 Cesaret, hemen ahlka aktarlabilecek ve tedrici olarak karakter gcne dnebilecek bir erdemdir. Bylece cesaret, daha ok ruhan bir doa ve nemli bir iyi idesi olur. Cesaret ve mutedillik arasndaki en nemli fark; mutedilliin duygular ve fiziksel tecrbeler arasnda seim yapmasdr. Cesarette ise byle bir seim yoktur.613 Aslnda her bir erdemin Farabinin metinlerindeki birinci konteksini gz nne alrsak bedensel/igdsel/mekaniksel orijinli ve yksek formlara doru gelime gsterme zelliine sahip olduunu grrz. rnein cesaretin, igdsel olarak kendi hayatn koruma, yaama igds veya kavgaclkla baladn, ahlk bir kavrama doru yol aldn grrz. Bu ahlk amacn dayana ise filozofik anlayn gerektirdikleriyle hareket etmektir. Mutedillik, igdsel korkudan ekinmekle balar, gven bulmak iin otoriteye itaat kavramna doru gider. Buradaki ama, filozofik anlaya dayanan kendini rasyonel olarak kontrol edebilme amacna doru gider. Adalet, topluca yaama
611 612

Frb; Tenbih, s.62; T: s.40 Rupert Clendon Lodge; The Platonic ValueScale, International Journal of Ethics, Vol.35, Oct.1924, p.7 613 David Carr; The Cardinal Virtues and Platos Moral Psychology, Philosophical Quarterly, Vol.38, Apr.1988, p.192

210

igdsnden balar rf ve adetlere uyma, yasa yapmaya ve hakkaniyeti bulma kavramna doru ykselir. Buradaki ama da yine filozofik anlaya dayanan ideal toplumun yetkin sosyal ilikilerine ulaabilmektir. Son olarak erdemin kendisi igdsel aratrma ve merak duygusundan balar, filozofik anlayla zenginleebilme ve niha gerein anlamna kadar ykselir.614 Erdemlerin kkenlerini dndmzde, onlarn kklerinin bedene dayandn grebiliriz. Bu btn erdemlerin bedensel olduu anlamna gelmez. rnein isel/ruhsal adalet sosyal adaletten ayr olarak tamamen akla dayal bir adalettir. Bu durumda en yksek iyiler orijinleri itibariyle igdseldir, bedenseldir. Bunlar, aratrmalar, alkanlklar, rf ve adetler, yetkin karakterler, eitim, erdemin birliini ruha yerletirmekle iyi idesine doru ykselirler. Bu nedenle bedensel iyilerle ie balayan antik ve onlarn takipisi btn filozoflar bize doru tecrbeden yana gzel bir miras brakmlardr. Ancak onlarn gz nne aldklar en nemli ilke: Filozofik anlaya eriilmedii srece bedensel gcn maksimum haz noktasna erimek mmkn deildir. rnein lllk ve kendini kontrol; beden sal iin temeldir. Genel anlamda ise bedensel iyiler ruhsal iyilerin; ruhsal iyiler de erdemin temelidir. Bu anlamda bedenden gelen mutluluk, kiinin btn durumuna gnderme yapan btnsel bir hazzdr. Bedensel hazlar, tikel olarak bir deer ifade etmezler. Anlktrlar bir anda, bir ie yaramadan unutulmak sretiyle yok olup giderler. Ancak btnsel hazlar, damlalar eklinde anlam denizine katldka iyi hayat olutururlar. rnein, sadece yemek yemekten aldmz haz tek bana bir anlam ve deer ifade etmez. ayet yemek yeme eylemi, kiinin yemekten ald enerjiyi mutlulua evirecek anlaya sahip olmak, bu anlayn bedenin salk erdemine balamak, arzunun motive edici gcn sadece yemek yemeye yneltmemek, ayn zamanda, bu motiveyi akln hkimiyetine teslimiyet iin kullanmak ve bunlardan da gelen hazz alkanlk ve yaam tarz haline getirmek koullar yerine getirilirse, bedensel hazlar bedenden gelen mutluluk adn almaya hak kazanr. Bylece beden, arzu ve akl hep birlikte btnsel hazz, mutluluu meydana getirmenin gerek unsurlar olurlar.

614

Rupert Clendon Lodge; The Platonic ValueScale , p.18

211

2. Mutluluun Arac: Erdem Erdemin, mutluluun nesnesi olarak anlalmasnn burada kayda deecek kadar nemli bir serveni vardr. Bu serven ok iyi anlald takdirde erdemin nasl mutluluun nesnesi olduu anlalacaktr. ncelikle bilinmesi gereken husus; klsik gelenein ahlk kavramlar ile gnmzn kavramlar her ne kadar ayn ise de, ieriklerinin olduka farkl olduudur. Bu farkllk sadece kavramlarla snrl deil, ayn zamanda birbirinden farkl ahlk anlayta mevcuttur. rnein gnmzn ahlk anlaynn znde, eylemsel deer yarglar veya eylem tipleri temel veya birinci planda deerlendirilirken; bireylerin kiilikleriyle ilgili deer yarglar veya ahlk karakter, trevsel veya ikinci plnda deerlendirilmektedir. Buna karn Yunan filozoflar, iyi eylem veya kt eylemden ziyade insan, neyin iyi bir insan veya yetkin bir insan yaptyla hep ilgilenmilerdir. Bunlara gre eylemlerin deer yarglar veya eylemlerin iyi ya da kt olmas, sonuta iyi veya yetkin insanlardan alnr.615 Ayrca Yunan dncesinin iyi olmak ve mutlu olmak arasnda iliki kurmas da ilgi ekicidir. Gnmzde mutluluk kavram kullanldnda, ieriinde ayn zamanda iyi olmak kavramn yanstmyorsa, bunun nedeni eudaimonia iin mutluluk kavramnn yeterli bir tercme olmadn gstermesidir. Buna karn, Farabinin kulland anlamda seadet kavram, Yunan dncesinde olduu gibi mutlu olmak, ayn zamanda iyi ve yetkin olmak anlamnda kullanlmasna ramen bu hususun bizde de tpk batda olduu gibi ciddi bir anlam kaymasna uradn belirtmeliyiz. Felsefe ncesi Yunan dncesinde, Eudaimonia kavramn, toplumsal grevini en iyi ekilde yapmak eklinde yorumlanyordu: Mutluluk sahibine iyi ve onurlu bir hayat veren g anlamnda kullanlyordu: Homerik iirlerinde yanstlan toplum, bir insan hakknda verilebilecek en nemli yarglarn, onun kendi payna den toplumsal ilevini yerine getirme tarzyla ilgili bir toplumdur. Bir kimse iyi (agathos) olmak iin, savata ve barta cesur, becerikli, adil ve baarl olmak zorundadr. yi ve mutlu gibi deer bime sfatlarn bir kimseye atfetmek, olgusal bir sz sylemektir. Bir baka deyile bir eyin doru mu, yanl m olduu, sadece o insann yapp ettikleriyle belirlenir. Homerosta toplumsal olarak payna den ilevi yerine getiren bir insan, erdeme sahip demektir. Burada erdem; toplumsal ilevini iyi bir ekilde yerine getirebilmek demektir.
615

Nicholes D. Smith ; Some Thoughts , p.4

212

Toplumsal ilevini yerine getirememek erdemsizlik anlamna gelen utan demektir. Utan, kendi payna den toplumsal rol oynamay baaramayan bir insann hissettii eydir. Utan duymak, sistemin dna km olmann gstergesidir. Sistemin dna denler ahlk dzenin de dna derler. Erdem, iyi insann sahip olduu ve uygulad eydir. Erdem iyi insann becerisidir. Fakat erdemin ne olduu ve iyi bir insan neyin oluturduu daha sonra gelecek olan sistematik dnmenin balad felsefenin konusu olmaya devam edecektir.616 Mutluluun arac olarak erdemin ortaya k, felsef dnmenin ncesine dayanr. Homerosun lyadada, Akili Yunanllarn en iyisi diye tantrken savata, fkesini gstermedeki yeteneklerini kullanmada en iyisi ve en yetkini olarak anlyordu. Bizim anladmz anlamda ahlk bir iyiden ve bir yetkinlikten sz etmiyorlard. Ancak, onlar, bireyin toplumsal rolnn gereini yerine getirmesine olanak salayan nitelikler olarak erdemler ve yetkinlikler anlayna sahiptiler.617 Peki, buna ramen Homeros neden Akilden sz ederken onu Yunanllarn en iyisi olarak tantyordu. Bunun nedeni; Yunan felsef dncesinin erken dneminde, lyadada aklanmaya allan erdem kavramnda yatmaktadr. Bu erken dnemde ahlk mlahazalar balamtr. Ancak ller, yetkinlik ve iyilik kavramlar tam olarak ahlk alana henz girmemitir. Bu kavramlarn ahlk alana girmesi Sokrates, Platon ve Aristo dnemlerinde olmutur. Bu kavramlarn ahlk alana girmesi iin adalet kavram kpr olmutur. nk Homeros, Akilin yetkin sava yeteneinden sz ederken onun gcnn en gl g olduunu n plna karmyor. Tam tersi, onun gcnn bizzat kendisi tarafndan kontrol edilmesi, gcn lkesinin onuru iin korkusuzca kullanabilmesini n plna karmtr. Gcn kullanmasnn, kontrol edebilmesinin bir ls vardr ve bu l de adalettir. Gcn adil bir ekilde kulland srece Akil, ahlk anlamda onuru hak etmitir.618 Bu onuru ona salayan da onun ahlk anlamda adil olmasdr. Adalet burada iyi, yetkin ve onurlu olmay salayan kpr kavramdr. Bu nedenle Klsik Yunan felsefe teorileri bu deerlendirme zerinde ayn noktada birleirler: Bir insan, erdeme sahip olmad srece adil olamaz. Ayn ekilde bir insan, adil olmadka erdemli olamaz619 gr
616 617

MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.1013 MacIntyre; Erdem Peinde, s.194 618 Nicholes D. Smith; Some Thoughts, p.8 619 Nicholes D. Smith; Some Thoughts, p.8

213

artk yerlemi durumdadr. Bu iki kavramn bu yolla yan yana getirilmesi hem kk birtakm deiiklikler meydana getirmitir, erdemin ahlkletirilmesi gibi, hem de adalet sosyal bir norm olmaktan km insan karakterinin-ahlkn- erdemi olmaya doru deiim geirmitir.620 Bilgi ve eylemi yan yana gndeme getiren sofistlerin amac, erdemin nesne konumunda kabul edilip edilemeyecei tartmasdr. Sofistlerin insan l almalar ve kendilerine zg kltrel relativizmi, aslnda felsefe ve ahlk gibi iki grevin e zamanl olarak taleplerini karlamaya ynelik bir giriimdir. Bu iki grev, deerlendirici kavramlar hazinesini kendi iinde tutarl bir anlamlar btn yapmak ve site devleti iinde en yetkin, yani etkileyici bir biimde insanlara nasl yaanacan anlatma grevi, erdemleri anlatma grevine dnmtr. Mutluluun arac olarak bir insann erdemi, onun bir insan olarak iyi ilevde bulunmasdr. Bir site devleti iinde iyi bir insan olarak iyi ilevde bulunmak, baarl bir yurtta olmaktr. Baarl bir yurtta olmak, mecliste ve mahkemelerde etki uyandrmaktr. Orada baarl olmak iin, adil, doru ve uygun olan eye ilikin yrrlkteki uzlamlara uymak zorunludur. Dolaysyla, insann yapmak zorunda olduu ey, dinleyicilerini baaryla biimlendirecek ekilde yrrlkteki adetleri incelemek ve kendini onlara uydurmay renmektir. Bu bir hner (tekhne) dir, beceridir ve onu retmek bir sofistin hem ii hem de erdemidir. Baardan ayr, kendi sfatyla hibir erdem kriteri ve her bir tikel sitenin egemen pratiinden ayr, kendi sfatyla hibir erdem kriteri olmad, bu retinin bir n varsaymdr.621 Bu durumda sofistlere gre adalet erdemi nedir? Sorusundan nce Atinada adalet nedir? sorusu gelir. Bu anlamda erdem sosyolojik bir boyut tar ve erdemi tanmlamak iin ahlk ncesi doa kavramna bakmak gerekir. Verili bir devlet ierisinde yaayan ve o devletin istedii eylemlere uyan bir insan, bir uzlam varldr. Kendi kiisel ve zel amalarna bal olarak, hibir devletin gerekli grd eylemlere bal olmayan insan bir doa varldr. Her uzlamsal insann iinde de bir doal insan sakldr. Doal insann kendisine ait hibir ahlk standard yoktur. Dolaysyla o, bakalarnn kendisine dayatt tm basklardan bamszdr. Her insan, doa gerei ya kurt, ya da kuzudur; avlar ya da avlanr. Sofistlerin bu erdem anlay Avrupa ahlk tarihinde
620 621

Nicholes D. Smith; Some Thoughts, p.8 MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.20

214

nemli bir etkiye sahip olmutur. Avrupa ahlak Hemen hemen her zaman saldrgan ve ehvetli olmutur622 Sokrates, erdemin mutluluk iin nesne olduu fikrine kar yabancdr. Sokratese gre erdem, bilgidir. Erdemi kuran bilgi, yalnzca durumun yle yle olduu hakkndaki inanlar deil, fakat ayn zamanda konuyla ilgili ayrmlarn ayrdna varma yeterliliini ve eyleme kabiliyetini ierir.623 Sokrates, adaletin ne olduunu bildiimizde, bundan kan sonucun adil olacamz kansndayd. Bu nedenle, bilgi yeterli olduundan veya tek bana insan mutlu ettiinden dolay erdemin nesne olmas diye bir ey sz konusu olmazd. Aristo ise buna kar kyordu. Aristo ahlk erdemin sz konusu olduu yerde, en nemli eyin onun ne olduunu bilmenin yan sra, bu bilginin kullanm yani eylemin nasl ortaya kacan bilmek ve uygulamak olduunu savunuyordu. Aristo cesaretin ne olduunu bilmek istemeyiz, cesaretli olmak isteriz kansndayd.624 Soktareste bilgi tek bana ama ve bilgi de erdem olduundan; erdemin her hangi baka bir ey iin nesne olmas sz konusu deildi. Ancak Platon, Aristo ve Farabi gelenei, ona hak verdikleri noktalar olmakla birlikte, Sokrates gibi dnmyorlard. nk bu gelenee gre bilginin oluturmas gereken, olacak iyi insan vardr. Ayrca iyi ve erdem bata olmak zere her ey, en yksek ama olan mutluluk iindir, bunlar sadece mutluluun nesneleridir. Bunlar mutlulua hizmet iin olan eylerdir. Sokratese gre adalet, bizim kendisiyle mutlu ve huzurlu yaadmz ruhun yetkin halidir. Soktarates, adaleti; insanlarn kendi en byk iyilerini maksimize edecek bir tr hayata ynlendiren erdem veya yetkinlik olarak deerlendirir. Adalet ve erdemin bu ekilde i ie gemesi veya baka bir deyile adaletin erdeme dhil edilmesi, erdem geleneinin bir bakma balamas anlamna gelir. Bu gelenekten sonra, ahlk bakmdan adalet kavram analizleri, temel kurallar veya davran kodlar, yasaklar ve belirlenmi davranlar zerinde odaklanmaktan ziyade; adaleti insan karakterinin (ahlknn) temel bir zellii olarak anlamaya doru ynelir. Bu anlamda zerinde durulmas gereken nokta, adil kurallardan ziyade, adil karakaterlerdir. yle bir adil karakter ki, bu karakter araclyla adil eylemler kendiliinden ortaya kar ve adil olmayan baz eylemler de kendiliinden engellenir. Bylece sosyal adalet boyutu analizin merkezi olmaktan kar,
622 623

MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.22 MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.27 624 Hammod; Farabi Felsefesi, s.25

215

daha ziyade bireyin sahip olduu erdemin belirtisini analiz etme durumuna gelir. Bu durumda adil eylem, sadece bir tr belirli eylem olarak grlemez. Ayn zamanda belirli koullarda ortaya kmas gereken adil bir kiilik olarak da deerlendirilir.625 Burada Sokratesin doruyu sylemek, borcunu demek gibi kural temelli adalet kavramn sarsm olmas, bizim iin nemlidir. Zira baz koullarda adaletin gerektirdii kurallar bozmak zorunlu hale gelebilir. rnein bir lgna doruyu sylememek, topluma zarar vereceini bildiimiz birine bor vermemek gibi. Karakterle btnlemi bu adalet anlaynda Sokratesin zorlad ey, kiinin ne zaman ne yapmas, ne zaman ne yapmamas gerektiini bilmesidir. Sokratese gre erdemli bir insan kendisini ruh ve beden btnl olarak alglar. Salk beden iin nasl temel bir iyi ise, ayn ekilde ruh iin de birtakm temel iyiler vardr. Sokratese gre ruhun iyileri, bedenin btn iyilerinden daha nemlidir. Bu nedenle bedenin iyilerinden hi biri iin, ruhun iyileri riske atlamaz. Adalet, ruhun en bata gelen temel iyisidir. Varlk iin uzay ne ise, ruh iin de adalet odur. Adalet erdemi olmad zaman, mutluluun znesi olan insan bir btn olarak var olamaz. Ayn ekilde adalet olmad zaman mutluluun nesnesi, mutluluu ina eden malzeme olarak erdemlerin hi biri olamaz. Sokrat asndan adalet, yetkinlik ve insan iyi arasndaki ilikinin ne anlama geldiine bakmak gerekir. Adalet bir eit dzen ve dengeleyici bir g olarak anlalmtr. Bunu anlamak iin adaletin sosyal boyutuna bakmak yeterlidir. Fakat erdemli bir ehir iin adaletin sosyal bir boyutta kalmas asla yeterli olmad gibi, sosyal boyuttan daha nemli olan ruhsal bir boyut da vardr. Deerler, inanlar, karlar, arzular arasndaki atmalar toplumsal anlamda kendi aramzda g yoluyla bile olsa zmleyebiliriz. Ancak iimizdeki dzen ve lll yakalayabilmek iin bendeki atmalar yenmek, onlar bir dzen ve lllk hizasna getirebilmek ruhta karakter haline gelmi bir adalet ister. te bu adalet teki adaletten daha nemlidir. teki adalet tam olarak saland anda da kan d eylemlerin hemen hepsi dzen ve llln sembol haline gelir. Bu durumda adalet, benin dzenlilik ve llnn temeli olur ve dzenli ve ll olan bir insan/ ben, en nemli erdemi kazanm olur. Bu nedenle iteki dzen ve llln eksiklii bedendeki dzen ve llln eksikliinden daha nemli duruma gelir.
625

Nicholes D. Smith; Some Thoughts, p.12

216

Sokrat iin bu dzen ve dengenin kazanlmasnn yolu, aralksz ve mr boyu srecek entelektel bir giriimden geer. Sokratn byle dnmesinin nedeni, onun insanlarn kendileri iin en iyi olan mutlaka elde etmeye abalar ekilde bir deerler dizisine inanmasndan kaynaklanmaktadr. Bu nedenle mutluluk veya iyi bir hayat kazanamamamzn asl nedeni, bilgisel eksiklikten kaynaklanmaktadr. Ayn ekilde Platon iin de adalet ruha yle bir ekilde dzen ve lllk vermelidir ki, insan, karlarn bile izlerken doru lden sapmasn. Ancak Platon, erdemin mutluluk iin nesne olduu konusunda daha aktr. Platona gre kendi karlarn izleyen bir insanda, ruhuna hkim olan daima akl olmaldr. Platon adalet kavram da karakterin erdemi olarak n plna kmaktadr. Bireyin karakteri olarak adalet, ruhun farkl ksmlar arasnda meydana gelen potansiyel atmalar dengeler. Sosyal adalet veya devlet adaletinde de durum devletin ya da toplumun farkl kar atmalar arasndaki dengeyi salamasna dnr. Platona gre toplumda birbirinden farkl insan eitleri vardr. Bu eitli insanlarn her bir ksm, ruhun iinde var olan her bir ksma karlk gelir. zetle bir insan ne kadar adil olursa, o kadar iyi ve mutlu olur. Aristo ve Farabi'de bu konudaki grler ayndr. Yaratln amac mutluluktur, geriye kalan eyler bu amac gerekletirmek iin sadece aralardr. te, nazar yetkinlik budur. Grld gibi ehir, insanlar ve milletlerin kendileriyle en yksek mutlulua ulatklar drt tr erdemin bilgisini ierir. Mamafih bundan sonra bu drt tr erdemin nazar ilimler tarafndan verilen aklamalarna uygun olarak milletler ve ehirlerde bilfiil gerekletirmeleri meselesi kalr.626 Farabinin drt temel erdemlerinde ortak zellik, drdnn de mutluluun aralar olmalardr. Drt temel erdem kazanldnda mutluluk kazanlr. nsan, ruh ve bedenden meydana gelen iki boyutlu bir varlktr. Beden lmldr. Haz ve acnn alandr. Ayn zamanda beden, yanla doru iten ayartmalarn, ktln ve eksikliin kaynadr. Tam tersi zihin veya ruh ise, en azndan potansiyel olarak iyi ve ktln bilgisine ve ahlk dzeni salayan ilkelere sahiptir. Ruh lmszdr. Zihnin veya ruhun bedeni ynetmesi, insan doas iin en iyi yoldur. Bu nedenle zihin/ruh yle bir erdemdir ki hem yetkin hem de zorunlu davranlara atfta bulunur. Beden ve ruh arasndaki atmay dzene sokan g, bu zihn erdemdir. Erdemin, erdem olmak iin

626

Frb; Tahsl, s.147; T: s.34

217

irade ve seim yardmna ihtiyac vardr. Arzular selinin nnde durabilen duvar irade barajdr. Erdemin mutluluun arac olduunda dair bir baka kant da erdemin bedenle olan ilikisidir. Beden ruhun aracdr, bineidir. Ara el verdii oranda ruh kendisini ortaya koyar, kendisini gerekletirir. te yandan ruhun istidatlarnn bazs daha ok, bazs daha az olmak zere bedenlerin mizalarna tbi olduklar da ortaya kmt. nk her ruh istidat, iinde bulunduu bedenini gerektirdii biimde olur.627 Bu durumda erdem bedenin gerektirdii bir biimi almada bir para bedenden etkilenir. rnein bedensel miza, mizaca uygun erdemleri daha ok etkiler. Ayrca bedenlerin farkll, ruhlarn farkl olmasna neden olur. Bedenden ayr olan ruhlarn istidatlarnn, iinde bulunmu olduklar bedenlerinin farkllndan tr farkl olmalar gerekeceidir. Bedenlerin birbirlerinden farkllklar sonsuz olduundan, ruhlarn da birbirlerinden farkllklar sonsuz olacaktr.628 Hippocrates, drt eit mizac bir birinden ayrmtr. fkeli, scakkanl, hznl ve soukkanl mizalar. Hippocratese gre bu farkl mizalar, farkl bedensel kaynaklarla ilgilidir. Miza bedenle ilgili bir kavramdr. Miza tepki biimi ile ilgilidir, yapsaldr ve deimez. Karakter (huy) ise daha ok insanlarn yaantlar ile zellikle ilk ocukluk gnlerindeki yaantlaryla olumutur; gerei kavramak ve yeni yaantlar edinmekle, bir dereceye kadar deiebilir. Karakter, belli bir bireyin ayrt edici zellii olan davran kalb olarak tanmlanr. Karakterleri ilk kategorilendiren ve bunu kitap haline getiren Aristo'nun rencisi Theophrastos olmutur.629 Gnlk dilde ahlk kiilii ifade eden kavram karakter/seciyedir. Seciye sahibi bir kimse, irade gcne sahip, kendi nefsine hkim olan ve tavr ve hareketlerinde sreklilik zelliini yitirmeyen kiidir. Miza, insanlarn doal bnyelerinin neticeleri olarak, herkesin kendine mahsus olan zel eklidir.630 Drt miza, drt ana unsurla simgelenmitir: fke = ate, scakkanl = hava, soukkanl = su, hznl = toprak.631 rnein, fkeli bir miza, cesaret erdemini; scakkanllk ise cmertlik erdemini tetikler. Nasl, erdem mutluluun nesnesi ise ayn ekilde karakter de erdemin znesidir. Karakterin, bir insann dnce ve deerleriyle ilgili seici bir fonksiyonu da vardr.
627 628

Frb; Medine, s.135; T: s.84 Frb; Medine, s.135; T: s.84 629 Bk. Theophrastos; Karakterler (ev: Candan entuna), Dost Kitabevi Yaynlar, Ankara 1998 630 Alexis Bertrand; Ahlk Felsefesi, s.69 631 Erich Fromm; Erdem ve Mutluluk, s.7174

218

Birok insan, kendi dncelerinin, heyecanlarndan ve isteklerinden bamsz olduuna ve mantkl bir karsamadan ileri geldiine inanr; bunun iin de dnya karsndaki tavrnn, dnceleri ve yarglar ile daha da belirlendiini sanr; oysa gerekte, bu dnceler ve yarglar, tpk hareketler gibi, karakterin bir sonucu olarak ortaya kmaktadr. Byle bir san, karakteri hakl ve akla uygun bir ereve ierisinde gsterdii iin, karakter yapsn daha da salamlatrr. Karakter, bir insana yalnzca tutarl ve akla uygun bir biimde hareket etme imknn vermekle kalmaz; ayn zamanda, o insann topluma uymas iin gereken temeli de salar. Ana babann karakteri, ocuun karakterine ekil verir; karakter, ana baba karsnda gsterilen bir tepki olarak geliir.632 Birey olmak, sradan olmayan, kendine has bir karakter kazanmak demektir; kiiyi dnyann geri kalanndan ayran ve yalnzca yapt veya syledii eyden tr deil, ama bunun yansra kim olduundan tr de unutulmaz klan bir dizi zellik ve bir yaam tarz kazanmak demektir.633 Erdem, balangta kendi bana ama olmaya yeter olarak dnlyordu. Savata gsterdii cesaretten dolay vlmek, kahraman olarak gsterilmek, iyi insan olmak iin zneye yeterli nedendi. Bir baka deyile, iyi insan olmann ls iin toplumsal kabullerin ne kard deerlerden birini, erdem olarak ne karmak yeterliydi. Ancak, Sokratla birlikte erdemin konumu tartlmaya baland ve btn erdemlerin, ruhu erdemli yapacak konumda olmas gerektii savunulmaya baland. Farabi'de erdemin mutluluk nesnesi olduu bilgi ve erdem arasndaki ayrmla birlikte btn aklyla ortaya kmtr.

2.1. Mahiyeti Eylemler, insan hayatnda zamana bal olarak paralar biimin yaplrlar. znenin, bu dank ve paral eylemleri, mutluluk amac etrafnda toparlayacak ve mutluluu kazanacak bir biimde bu eylemlere nitelik kazandrmas, erdemin mahiyetini belirler. Bunda belirleyici olan erdem ve eylem arasndaki ilikidir. Bu ilikinin z, eylemin biimi ve lsnn temel erdemlere bal kalmas gerektiidir. Bu anlamda bu

632 633

Erich Fromm; Erdem ve Mutluluk, s.8081 Alexander Nehamas; Yaama Sanat Felsefesi, s.21

219

ilikinin bilgi, erdem ve eylem arasnda olan srecin nemli bir parasdr. Ancak bilgi, tek bana eylem iin erdemi oluturmaya yeterli deildir. Aristo Eudemosa Etikte yle der: mdi Sokrates, ama erdemi bilmektir diye dnyordu ve adaletin ne olduunu, cesaretin ne olduunu, yani her erdem parasn soruturuyordu. Byle yapmas yerindeydi, nk o erdemlerin bilgi olduunu, dolaysyla adaleti bilince, ayn anda adil olunacan dnyordu. Nitekim geometriyi, mimariyi renince, ayn zamanda geometrici, mimar oluyoruz. Bunun iin o erdemin nasl olutuunu, nelere bal olduunu deil, erdem nedir, bunu aratryordu. Oysa bu yntem kuramsal bilimlerde geerli Ne var ki yapmaya, yaratmaya ilikin bilimlerin amac, bilimin ve bilginin kendisinden farkl bir eydir. Szgelii hekimlerin amac salktr, siyaset biliminin amac iyi yasa koyma ya da buna benzer baka bir eydir. Demek ki, gzel eylerin her birini bilmek de kukusuz gzel ey, ama erdemle ilgili olarak, onun ne olduunu bilmek deil, erdemin nelere bal olarak olutuunu bilmek en nemli ey. nk bizim istediimiz, erdemin ne olduunu bilmek deil, erdemli olmak, adaletin ne olduunu bilmek deil, adil olmak: Tpk salkl olmann ne olduunu bilmekten ok salkl olmak istememiz ve zindeliin ne olduunu bilmekten ok zinde olmak istememiz gibi.634 Erdemi temel alan erdem etii, eylem merkezlilikten ziyade zne merkezlidir. Yapmaktan, eylemekten ziyade olmakla ilgilenir. Ne tr eylemde bulunmalymdan ziyade, nasl bir kii olmalym sorusuna gnderme yapar. Erdem etii doru, dev, ykmllk gibi kavramlardan ziyade iyi, erdem, yetkinlik, zgrlk gibi kavramlarla ilgilenir.635 Erdem etii, eylemi ieriiyle birlikte tanmlayan, bu doru eylem, u yanl eylem eklindeki kuralc ahlk anlayn kabul etmez. Bunun yerine eylemin amacnn, genel ilkeleriyle eylemin nasl olmas gerektiiyle ilgilenir. Erdem etii ne yapmamz bize anlatmaz, nasl bir insan olmamz bize anlatr. znenin, ahlk eylemin niha amac erdemliliktir. Erdem kavramndan beklenen ise sahibini iyi yapmas, mutlulua ara olmasdr. Doada var olan her eyin bir amac vardr. nsan eylemlerin her birinin de amac olmaldr. Ahlk znenin karsna kan Yaamdaki niha amacm ne olmal? ve Bu amac elde etmek iin ne yapmalym? sorulardr. Mantksal olarak deerlendirildiinde yaamn doru amacn edinme,
634 635

Hammod; Farabi Felsefesi, s.2527 Rosalind Hursthouse; On Virtue Ethics, Oxford University Press, New York 1999, p.25

220

insann yapmas gereken birok eyleme ve eylemlerin yetkin bir organizasyonuna baldr. Bu iki soru tek soruya indirgenirse karmza Nasl davranmalym? sorusu kar, ancak, bu sorunun amac eylemlerin hazr reetesini talep etmek deildir; bu sorunun amac, epistemolojiktir. Bir baka deyile, yi bir eyleme sahip olmak iin, ne trden bilgilere sahip olmak gerekir sorusudur. Veya Zihn g gibi yetileri kullanarak, erdeme gtren eylemi nasl izleyebilirim? sorusudur. nsann her eyden nce iyi eylemeleri ortaya karabilmesi iin iyi insan olmas, erdemli insan olmas gerekmektedir. yi ve erdemli insan olmak iin de btn eylemlerinin amac erdemli olmak, btn abas da en yksek amac iin arzu gcn kontrol etmek veya kendisini akla gre ynetmek olmaldr. Ayrca btn bunlar insanda bir yaam tarz veya sreklilik arz edecek bir konumda olmaldr. Bu anlamda, gerek amacn ne olduunu kefetme sorunu da ahlk felsefesinin en nemli konularndan biri olduu, baka bir deyile Farabinin mutluluk anlaynda ne kt gibi metafizik konusunun ne kmas tesadf deildir. Gerekten de hayatn amac doru bir ekilde kefedildiinde ve amalarn gerekletirilmesi iin uygun erdemler uygulandnda kiinin erdemli olmamas iin hibir neden kalmaz. nk bir eylemin doruluu, eylemin en iyi sonular ile eylemin sahibini gerek mutlulua iletmesine baldr. Farabi eylemleri, ruhun niteliklerini (fke, istem vb.) ve ayrt etme gcnn varln, mutluluun kesin koulu ve ayn zamanda mutsuzluluumuza da ara olan unsurlar olarak deerlendirmektedir. Farabi: imdi u n, yani eylemleri, duygular eyleri ve ayrt etmeyi mutlulua kesinlikle ulamasna veya bizim mutlaka mutsuz olmamza ara olan bir durum haline getiren eylerden sz etmemiz gerekir636 demekte ve bunlar aklamaya girimektedir. Farabi; mutluluun bu unsurunun gerektii gibi olmasn salayan ve insanda doutan mevcut olan bir g olduunu savunmaktadr. Eylemin ahlk anlamda mutluluk vermesi iin gerektii gibi olmasn salayan da yine bu gtr. Her insan, varlnn balangcndan itibaren, eylemlerini, duygularnn ve ayrt etmesinin gerektii gibi olmalarn salayan bir g ile donatlmtr. Bu nn gerektii gibi olmamalar, yine bizzat bu g iledir. nsan, iyi veya kt eylemleri de yine bizzat bu g ile yapar. te bu yzden insann kty yapma imknnn bulunmas, iyiyi yapma imknn
636

Frb; Tenbih, s.52; T: s.31

221

bulunmas gibidir.637 Ayn zamanda insann semek iin iyi ayrm yapmas da yine bu gce baldr. nsann iyi ve kt ayrm yapabilmesi yine bizzat bu g ile mmkndr. Aslnda bu durum, duygulara ait olan bu gce de uygun der. nk ktnn imknnn bu gce ait olmas, iyinin imknn bu gce ait olmasna benzer.638 Mutluluun bu unsuru, eylemler sz konusu olunca, sadece iyi ve kt eklinde iki durum ortaya karr. Eylemler, en yksek ama olan mutluluk iin gerektii gibi yaplmsa ahlk anlamda iyi, ayet gerektii gibi yaplmam ise ahlk anlamda kt diye nitelendirilir. Fakat daha sonra insanda baka bir durum meydana gelir. Bundan dolay bu ey, sadece u iki halden biri zerine olur. Yani gerekeni yapma imknnn, gerekmeyeni yapma imknna eit olmayp bilakis onlardan birinin, imkn olma bakmndan dierinden daha gl olmas gerektii gibi sadece iyi, ya da olmamas gerektii gibi kt olur.639 Peki, Farabi' ye gre bu g nedir? Bu g zihn gtr. Ancak zihn gcn ilenmi biiminden elde edilen iki durumun ortaya kmasna ara olan ikinci bir g daha vardr ki buna da ahlk g ad verilir. Eylemler, bu ahlk gce gre iyi eylem veya kt eylem diye nitelendirilir. yi eylemlere neden olan erdem, kt eylemlere neden olan ise erdemsizliktir/eksikliktir. Erdemli kiiler, iyi ahlka, erdemsiz/eksik kiiler ise kt ahlka sahip olmu olurlar. Bu durumda bireyde erdem iyi eylemin nedenidir, erdemsizlik ise kt eylemin nedenidir. Kt bir eylem kastedilerek bu erdemsiz bir davrantr cmlesinden kastedilen ise kt eylemin niteliidir. Erdemin dayand ey ise insann doutan getirdii bir gtr. nsan, varlnn balangcndan itibaren kendisinde doutan bulunan bu gc kendi abasyla elde edemez. Fakat dier durum ancak insann onu kendisinin elde etmesiyle meydana gelir. Bu durum iki ksma ayrlr: Birisi ayrt etmenin ya sadece iyi ya da sadece kt olmasdr. Dieri ise eylemlerin ve nefse arz olan eylerin ya sadece iyi ya da sadece kt olmasdr.640 Farabi dier durum dedii eyle zihn gcn erdemi oluturmak amacyla ilenmi biimini kastediyor. Burada dikkat ekilmek istenen husus, farkndalk ile karakter arasndaki ilikidir. Bu nedenle, farkndal salayan zihin gc nemlidir. Farabi zihin
637 638

Frb; Tenbih, s.53; T: s.32 Frb; Tenbih, s.53; T: s.32 639 Frb; Tenbih, s.53; T: s.32 640 Frb; Tenbih, s.53; T: s.32

222

gcn yle tanmlyor: Birincisi (zihin gc) ayrt etmenin iyi veya kt olmasna ara olan bu g de ikiye ayrlr. Birisi iyi ayrt etmenin gereklemesini salar ve buna zihin gc denilir. Dieri ise kt ayrt etmeye ara olur ve buna zihin zayfl ve aptallk (beyinsizlik) denilir.641 nsanda doutan gelen ikinci g ise ahlk gtr. Zihin gcnden sonra ahlk g, erdemin ina edici unsurudur. kincisine, yani eylemlerin ve duygularn ya iyi, ya da kt olmasna ara olana ahlk (hulk ) ad verilir. nsanda, iyi eylemlerin ve duygularn meydana gelmesine ara olan ahlk iyi ahlktr. nsanda kt eylemlerin meydana gelmesine neden olan ahlk kt ahlktr. Ahlk insanda iyi ve kt eylemlerin meydana gelmesine neden olan eydir.642 Bylece yi ahlk ve zihin gc ikisi birlikte insan erdemi oluturur643 nsan erdem eylemlerle ilgili olarak ortaya kan ilk erdemdir. Bu aamadan sonra eylemlerin, erdemle olan ba kurulmu ve mutluluk iin hakik ara olma niteliini kazanmlardr. Bu iki gle insan, iyi insan olmaya hazr duruma gelmitir. Mutlulua ulamaya neden olan eylemler ve ayrt etme, yukarda sz edilen koullar sonucu ortaya ktnda ve buna ilave olarak bunlarda sreklilik mevcut olduuna gre, bu koullarla insanda eylemlerin ve ayrt etmenin meydana gelmesini salayan bir durum olmas gerekir ki bunun mahiyeti, sadece iki eyden biri bulunduu takdirde ortaya kmasdr ve bylece, insann onunla her eyde iyi eylemi yapmaya ve iyi ayrt etmeye devam etmesi mmkn olur.644 yi insandan kan bu nitelikteki eylemlerle mutluluu kazanmak artk kesin bir durum olmutur. nsanda doutan bulunan gcn, kendisinden, iki eyden sadece birisi meydana gelecek ekilde olmadna ve ondan sonra gelen kazanlm durumun, kendisinden, sadece bu iki eyden birisi meydana gelecek ekilde olduuna gre, eylemlerin, nefse arz olan eylerin ve ayrt etmenin bu artlarla kazanlarak meydana gelen durumdan hsl olmalar gerekir. O halde, iyi ahlk elde ettiimizde eylemler ve nefse araz olan eyler, ancak, kendileriyle mutlulua kesin olarak ulaabileceimiz ekilde bizden meydana gelebilirler.645

641 642

Frb; Tenbih, s.54; T: s.33 Frb; Tenbih, s.54; T: s.33 643 Frb; Tenbih, s.54; T: s.33 644 Frb; Tenbih, s.54; T: s.33 645 Frb; Tenbih, s.54; T: s.33

223

Bununla birlikte, Farabinin sreklilik olgusuna olan vurgusu gzden kamamaldr : Zihin gc, bizim iin ortadan kalkmas imknsz veya zor bir meleke haline geldiinde de iyi ayrt etme kendisiyle mutlulua kesin olarak ulaabileceimiz ekilde bizden meydana gelebilir.646 Mutluluk, erdem ve eylemin bu karakter btnlyle ortaya ktnda elde edilebilen bir eydir. Ancak karakter btnl zor bir labirente benzer. nk bu labirent; kiinin deerleri, seimleri, arzular, karlar gllk ve zayfl, hisleri, duygular, beklentileri ve duyarllklaryla balantldr. Bu labirenti zmek, btn bunlar bilmeye baldr.647 nk erdemler sadece eylemlerle deil, ayn zamanda, eylemlerin arkasndaki duygularla da ilgilidir. Kuru kuruya eylem tek bana yeterli deildir, eylemin arkasnda o eylemi niyetlenecek, onu severek isteyerek yapacak duygu gcne, iyi bir motivasyona da ihtiya vardr. Doru duygulara sahip olabilmek iin de yine doru bilgilere ihtiya vardr. Duygular sorunu bu anlamda, bilisel bir sorundur.648 Kant, duygularn akl tarafmzdan deil, tamamen akldan uzak tarafmzdan geldiine inand iin, erdem ve eylemde duygularn yerinin olabileceine inanmak istemiyordu. Buna karn Aristo ve Farabi, duygularn akldan, dolayl olarak pay alabileceklerine inandklarndan, erdem iin eylemde duygunun nemini vurgulamaktan geri durmuyorlard. Filozoflar, eylemlere bal olarak erdemleri snflandrmaya ve sralamaya almlar ve bunu yaparken asl amalar erdemler araclyla iyi eylemin ne olduu sorusunu aydnlatmak olmutur. Bu nedenle Platon'dan beri, erdemlerin birok kategorileri yaplmtr. Bu kategorilerin hibiri, evrensel dzeyde genel geer olmamakla birlikte her bir filozof belirli eylem tiplerine kar, bu eylemlere tekabl eden erdemleri isimlendirmeye ve snflandrmaya almlardr. Daha sonra bu erdemleri snam ve kendi iinde kyaslamalar yapmlardr. Hareket noktalar birok erdemde bir birine benzer olmu, bu erdemlerin sergilenmesinden sonra, nitelikleri zerinde tartmalar srmtr. Bazlar, feraset ve mutedillii kendine sayg, bazlar adalet ve sempatiyi topluma gnderme yaparak erdemleri snflandrma yoluna gitmitir. Bazlar da sayg ve hogry entelektel erdeme, kendini kontrol ve cesareti iradeye, nezaketi ve sadakati
646 647

Frb; Tenbih, s.54; T: s.33 Rosalind Hursthouse; On Virtue Ethics, p.12 648 Rosalind Hursthouse; On Virtue Ethics, p.108109

224

arzulara gre snflandrmlardr. Bat dnyasnda erdemleri snflandrmas bir hayli etkili olan bir isim de Thomas Aquinastr. Thomas, erdemleri kaynana gre doal ve ilh olanlar eklinde ikiye ayrtmaktadr. lahi erdemleri iman, mit ve yardmlaama eklinde e ayrmakta ve bunlarn Tanr tarafndan insanda meydana getirildiini ileri srmektedir. Doal erdemleri ise, insann kendi gcyle elde ettii erdemler olarak deerlendirmektedir. Bunlar insan doasnn kaynana gre, entelektel ve ahlk erdemler olmak zere ikiye ayrtmaktadr. Ahlk erdemler drttr: Adalet, basiret, cesaret ve lllk. Adalet erdemini de tekiyle ilgili olduu iin dierlerinden ayrtmaktadr.649 Bu trden erdem snflandrmalar, bize yanl gibi gzkmektedir. nk bu trden snflandrmalarn sonular olduka sbjektif ve kiinin zevk ve grlerine baldr. Ayrca ayn erdem birden farkl gruba da ait olabilir. Erdemlerin snflandrlmasnda Farabi'nin metinlerinde insann biyolojik gelimesinden balamasnn balang noktas olduunu dnyoruz. Neden Farabi balang noktasn daha yetkin olan ruh veya akldan deil de yetkinlii esas alan biyolojik gelimeden almaktadr. Biz bu sorunun cevabna da deinerek erdemlerin snflandrmasn anlamaya alacaz. Acaba biz, organizma kavramn ahlk hayata uygulayabilir miyiz ve erdemi de bu organizmann bir fonksiyonu olarak kavrayabilir miyiz? Baka bir deyile ahlk hayatn gereklemesinde insann doasndaki organik gelimenin belirleyici olduunu kabul edebilir miyiz? Farabinin metinlerine dayanarak bu soruya evet diyebiliriz diye dnyoruz. Ancak ahlk hayat da gelimeci ve insann amacnn da, tm davranlarn bir araya toplayacak yetkin bir organizasyona sahip olma ve erdemlerin de bu organizasyon sreci iin zorunlu admlar olduunu kabul etmemiz koulunu gz ard etmememiz gerektiine de inanyoruz. Ahlk hayatn gelimeci bir yapya sahip olduunu kabul etmek, fikr ve buna bal olan ahlk ve sanatsal erdemlerin deiilebilirliini, davranlarn organizasyonu olan insann politik hayatnn gelimeye dayand ve erdemlerin zorunluluunu ise insan, entelektel bir varlk olarak deerlendirmek gerektii anlamna geldiini dnyoruz. Ahlk gelime ile entelektel kiilikten etkilenen gelimeci bir organizasyon (politik hayat) bir birine paralel gitmelidir. Gnmzn btn ahlklar iyinin, insann

649

H.W. Wright; The Classification of the Virtues , p.156

225

btnyle kendisinin gerekletirmesi olduu konusunda hem fikirler.650 Mademki ahlk gelimenin amac, kiinin kendisini gerekletirmesidir. yleyse erdemlerin genel ynlendirmesi de kiinin doasndaki btn kapasitesini gerekletirmek olmaldr. Ahlk gelimenin ynn kefettiimize gre, kiiliin btnne iaret eden bir btn olarak ben kavramn akla kavuturmalyz. Her trn tekleri (ehas), glerin eitli ynlerinde ortaya kar.651 Bu her eyin erdeminin, bizzat o eye iyilik, yetkinlik ve onun eylemlerine iyilik kazandran ey olduu yolundaki dnceye gre byledir. Bunlarn her ikisi birlikte yle bir eydir ki, eer ikisi de bizde vuku bulursa, benliimizde (zavatina) ve eylemlerimizde iyilik ve yetkinlie ularz.652 Aristo da nsann erdemi insann iyi olmasn ve kendi iini iyi gerekletirmesini salayan huy/karakter olmal. der.653 Ben kavramnn analizini yapmak baka bir konudur, ancak ben kavramnn yapsalc analizlerle elde edilemeyeceini bilmek bizim iin nemlidir. nk analizci durumda ben, statik olarak duyu ve duygu gibi bir takm unsurlardan olumu bir varlk gibi ele alnr. Oysaki biz beni daha ok dinamik bir gr noktasndan ele aldmzda; beni ve onun kiiliini her an deiim ve gelimeye ak pratik bir fonksiyon olarak kavramak zorundayz. Bu durumda temel soru u olacaktr: Ben, btn deiim ve gelimeye ramen kendisiyle tutarl kalarak nasl eylemelidir? Eylemleriyle neyi elde etmelidir? Farabinin ben den anlad ey; irade, seim ve karakter sahibi kiidir. nk ben, kendisini tek bir aktiviteyle ifade eder. O da irade ve seimdir. nk btn entelektel eylemlerin ve btn eylem biimlerinin kayna irade ve seimdir. Aslnda geni anlamda irade ve seim bilinli btn aktivitelerin addr ve erdem iin zorunludur. Kiiliin aktivite merkezi, tercihlerdir ve bu tercihler, bize kiilikteki deiim ve oluumun temel gstergesidir. Kendi bilincimiz de kiisel hayatmzdaki deiimin seyrine, deiimin amacna ve iradenin gerek fonksiyonuna tanklk eder. Biz, irademizin srekli yeni nesneler setiini ve onlar nceki tecrbelerimizle entegre ettiini biliriz.

650 651

H.W. Wright; The Classification of the Virtues, p.158 Frb; Siyse, s.62; T: s.28 652 Frb; Tenbih, s.55; T: s.34 653 Aristoteles; Nikomakhos, s.31

226

Farabinin seimden ayrmaya alt arzu-irade unsuru ile kii evresiyle uyum salayaca bir bilin kazanr. Bu bilin sayesinde insan kendisini evresinde bulunan nesnelere adapte eder ve onlara, kendi kiilik rgsne katmak iin en uygun ekli vermeye abalar. Bu nedenle iradenin ve seimin yan sra bilin de tecrbelerimizin temel karakteri ve organize edici bir g olarak karmza kar. Bu yzden, ben, sadece organize olmu davranlardan srekli tatmin olabilir, ancak uyumun ls olan erdem ve akln hkimiyeti anlamna gelen seimi gerek tatmin olan mutluluk iin devre d brakamaz. nk irade, kiilik aktiviteleri olarak kabul edilirse; erdem de iyi kiinin aktiviteleri olarak kabul edilmelidir. Ayn zamanda, eylemlerin yetkin bir ekilde organize edilmesi, kendini gerekletirmeyi gerektirir. Kendini gerekletirmek, (selfrealization) ahlk geliimin amac olduundan dolay bu gelimenin yn, byyen organizasyonun (erdemli ehir) iinde olmaldr. Baka bir deyile benin kendisini gerekletirmesi, gelien politik ve sosyal hayatn dnda olmamaldr. Bu nedenle kabul etmeliyiz ki; ahlk gelime davranlarn daima gelien organizasyonu biiminde olmaktadr. Ancak iradeyle elde edilen bu organizasyonun ierisindeki davranlar bireye, daha dorusu bireysel hayatn koul, imkn, karakter, zaman, meslek vb. zelliklerine baldr. Bundan dolay farkl aktiviteler, kiiden kiiye, yatan yaa, ulustan ulusa deien irad baarlar beraberinde getirir. Bu durumda erdem olarak belirli eylemleri bir birinden nasl ayrabiliriz? nk davranlarn yetkin organizasyonu iin her durum iin ayr ayr bir organizasyon, Farabinin deyimiyle sanat gerekir. Genel anlamda insann hayat koullarnn birbirinden farkl olduu ve srekli deitii dorudur. Ancak ahlk tecrbelere baktmzda, hayatn temel koullarndan birkann insan hayatnda ayn olduunu grebiliriz. nsan trnn btn yeleri, doal igdlere ve bir takm ortak duygulara sahiptir. nsanlar, sosyal ve entelektel varlk olduklarndan dolay bir arada yaamak, kendilerini gerekletirmek iin sosyal ve entelektel ilikilerini srdrmek isterler. Bu ilikilerini srdrmek iin de daima ilikilerini srdrecek ve kolaylatracak kendilerince en ideal organizasyonlara girmek isterler. Davranlarn en yetkin organizasyonlarna bata devlet, aile, ehir ve sivil gruplar birer kk rnektir. Btn bu eylemler ve aktiviteler iin admlar atmak, ahlk gelimeyi salamak veya bu eylemleri fikr erdemler olarak kendi iinde derecelendirmek gerekir. Bir insann

227

eylemlerin yetkin bir organizasyonuna sahip olabilmesi iin en azndan zorunlu fonksiyonlarn (beslenme, barnma gibi) yerine getirmesi ve eitli yetkin eylemlerde bulunmas zorunludur. Yaama sanatnn nemi de burada ortaya kmaktadr. ncelikle benin birbiriyle atan farkl gdlerinden gelen eylemlerin btnn, yetkin bir dzene (beden, devlet, aile, evre, ideal hayat, lmszlk gibi) gre uyarlamal ve bylece tutarl bireylilik karakteri yaratlmaldr. kinci olarak, benin kendi evresindeki nesnelere kar olan tutumuna negatif adan baktmzda, mutluluuna zarar verecekse kendisini tutmay renmelidir. Bu tavrdan lllk veya kendini kontrol erdemi ortaya kar. Benin nesneyle ilikisine pozitif adan baktmzda kii, nesneyi hayatna srekli mutluluk katacak ekilde hesaplamay renmeli ve nesneyle olan ilikisini buna gre belirlemelidir. Bundan da hikmet erdemi karmza kmaktadr. Erdemlerin bu trden bir snflandrlmas, biyologlarn yaam biimlerini

snflandrmalarna benzerlik arz eder. Bitki ve hayvanlarda da esas olan, fonksiyonel bamllk ve genetik ilikiler zerinde kurulmu bir dzenlemedir. eitli hayvan ve bitki trleri, yaayan organizmann tekml admlar olarak kabul edilirler. Bylece farkl deerler/erdemler davran evriminin kk admlar olarak deerlendirilir. Yaayan birok canl trleri byk organik sistemin ierisinde, genetik benzerlikler araclyla btnleirler. Bylece farkl erdemler, eylemlerin yetkin bir organizasyonunda (rnein insan bedeninde, ehirde, ailede) bir araya gelirler.654 Btn erdemler insann fonksiyonlarna gre snflandrlmtr. Ancak insann ruh ve bedeninin bir arada dnld bir sistemden sz ediyoruz. Burada bedensel ve ruhsal deer ve fonksiyonlar olan bir insan kavray sz konusudur. nsan bir yandan bedensel erdemleriyle evresine uyum salayarak hayatn en iyi ekilde idame ederken, ruhsal erdemleriyle de Mutlak Gereklie kendisini uyarlamaya almaktadr. Bu nedenle beden farkl erdemleri kendisi arclyla ortaya karabileceimiz tabiat tarafndan organize edilmi mkemmel bir mekanizmadr. Bu mekanizmann yetkin bir ekilde iletilmesi, yine ideal dnyaya ait birbirinden farkl erdemlere baldr. Bu yzden Farabinin mutluluk sisteminde ruh gibi, bedenin de kendisine gre farkl ama btnsel bir nemi vardr. imdi erdemler ve eylemler konusunda farkl bir sorunu irdelememiz gerekmektedir. Acaba erdemlerden amalanan nceden belirlenmi erdemleri tanmak, bu erdem
654

H.W. Wright; The Classification of the Virtues, p.159

228

kalplarna gre yaamak mdr? Yoksa erdemler araclyla karakter erdemine sahip olmak mdr? Ayn ekilde eylemlerden ama, erdemlere gre belirlenmi eylem kalplar araclyla iyi insan ve dolaysyla iyi hayat sahibi olmak mdr? Ancak iyi hayat ve iyi insan arasnda yerine gre fark olabilmektedir. Gerekten de iyi hayat ve iyi insan olmak kavramlar birbiriden ayr tutulmasn gerektirecek kadar nemlidir. yi insan olmak, doru eyler yapmak ve doru motivelere sahip olmay gerektirir. yi hayat kavram ise kendini kontrol, kendini ynetmek, bakalarn ynetmek, akl bandalk, hikmet sahibi olan bir kiinin sahip olduu bir hayattr.655 Bunlara ek olarak Farabi, iyi bir hayata sahip olmak iin erdemli bir ehirde yaamay ve faal aklla birlemi bir insann hayatn iyi, hatta kutlu hayat olarak nitelendirmektedir. yi hayat, sorunu en uygulanabilir olan tanmlamay, hayatn anlamn, mmkn olduu lde insan hayatnn tatminini amalar. Byle bir hayat gelimi, mreffeh, huzurlu, mbarek, kutlu, kutsal ve mutlu eklinde nitelenir. Trklerde mutluluk anlamna gelen kut hayatn iinde, hayatn kendisinde var olarak kabul ediliyordu. Kut, iyilik ve salkla birlikte bulunuyor, iki ve zina gibi eylemler kutun kamasna neden olarak grlyorlard.656 yi hayat, kiinin Mutluluu en iyi ekilde nasl elde edebilirim, potansiyelimi nasl gerekletirebilirim, hayatm iin nasl nemli eyler yapabilirim? sorular zerine odaklanmasn salar. lllk, cmertlik, sayg birer iyi karakter nitelikleridir. Bu nitelikleri erdemli bir insanda grdmzde onu mutlu veya iyi insan diye nitelendiririz. Ayn ekilde bir insann karakterine gnderme yapan adalet erdemiyle ilgili bir takm iaretleri fark ettiimizde ona adil insan deriz. Ayn ekilde birine adil davranmak, kimsesize cmertlik yapmak veya zalime kar cesur olmak gibi znenin sergiledii eylemlere gelince, bu eylemler de znenin sahip olduu erdemlerin niteliine olan ballndan kaynaklanmaktan baka bir ey deildir. Bu durumda ilk olarak, insan ve onun eylemleri arasndaki balanma dzenine, ikinci olarak ise cmertlik davran, adalet eyleminin kendi deerini nerden aldna bakmak gerekir. ayet bu trden bir davran, kendi deerini insan karakterinin yetkin niteliklerinin uygulamalarndan alyorsa, o zaman bu yetkinlii nereden almaktadr? Bu

655 656

Charles Guignon; The Good Life, Hackett Publishing Company, Inc, Indianapolis/Cambridge 1999, p.7

Mbahat Trker-Kyel; Kut, Farabi, s.503

229

durumda karakter zellikleri neden yetkindir? kinci sorunun cevaplanmas, birinci sorunun cevabna baldr.657 Burada gz nne alnmas gereken nokta adil, cmert vb. davranlarn, sadece bu davranlarn gerektirdii bilgilerin uygulamasndan deil, ayn zamanda insan karakterinin yetkinliinden kaynaklandn, tek bana adil, cesur, ll vb. davranlarn ise sz konusu bu karakter yetkinliinin davranlar yaplmas orannda karakterin yetkinliini gelitirdiini grmemiz gerekir. Tek bana adil vb. davranlarn insanda etkili olacak bir ba oluturmadn, bu zayf badan dolay bugn adil veya cmert olann, yarn tersi nitelikte olamayacan kimse garanti edemez. Baka bir deyile davrann ne tr gl bir bala insana balanaca sorunu nemli felsef bir sorundur. Kantn bu ba kutsal irade olarak grmesi ve btn sorunu irade sorunu olarak deerlendirmesi, bize doyurucu gelmemektedir. nk iradeyi gl veya zayf yapan yine karakter erdeminin ta kendisidir. nsanlarn karakterini iyi veya kt ekilde deerlendirmek; onlarn eylemlerde bulunurken vnlen ve knanan eylemler ilkesine gre eylemde bulunup bulunmamaya kendilerini altrp altrmamalarna baldr. yi insan alkanlkla, isteyerek; zorla deil, gnll olarak doru ve gerekli eylemleri yapan kiidir. yi bir irade de karakterin iyi bir niteliinden baka bir ey deildir. nk iyi iradeye sahip bir insan, tam anlamyla ve bilerek yaplan doru aktivitelere balanmaya nceden hazrdr. Karakter ahlknda, buna erdem ahlk da denilir, asl n plana kan erdem ahlk erdemdir.658 Bir baka deyile, bir insann ncelikle sahip olmas gereken en nemli erdem, ahlk erdem, bu erdeme sahip olmak iin gerekli olan tekrarlama alkanl ve znenin sahip olmas gereken nitelikli zihn karakterdir. Bylesi bir insan, arzularnda en iyi ekilde mutedil, duygularn doruluk ve alkanlkla yneten, kendindeki potansiyel yetileri aktif gce, aktif gc de kendinde tamla ve yetkinlie ulatrabilen kiidir. Farabinin ortaya koyduu bylesi bir erdem, onun ahlak felsefesinin de merkezini tekil eden, denge, lllk, yetkinlik, yetilerini veya kendini gerekletirme, seim ve ama gibi ahlki kavramlarla bir btnlk gstermektedir.

657 658

N.J.H. Dent ; Virtues and Actions The Philosophical Quarterly, Vol.25, Oct.1975, p.318 Frb; Fusul, s.30; T: s.31

230

Vazifeinaslk da bir erdemdir. Fakat devin deeri insan karakterinin tam olarak gereklemesine katkda bulunduu iin deil, daha ziyade vazifeinasln devin gerektirdii eylemi her zaman yapmaya hazr olmasndan kaynaklanmaktadr. Baka bir deyile; dev de erdemdir ancak karakter erdeminin bir paras deildir. dev duygusu sadece karakterden kaynaklanan bir motivasyonla yaplyorsa, o dev deerlidir. Ahlk motivasyonla eylemde bulunmak, ayn zamanda doru olduuna inandmz eyi bilerek, arzulayarak yapmak anlamnda deerlidir. nk doru dnebilmek, iyi hisedebilmek anlamna gelir.659 Bu nedenle kendi doasn-duygu ve dnce dnyasn-doru ve tam olarak gerekletirebilen insan mutludur. Mutluluk uygun koullarn gerektirdii eylem kalplarn tekrarlamaktan

kaynaklanmamaktadr. Koullar, mutluluu ina edebilir, koullardan alnan mutluluk geici de olsa mutluluktur, ancak karakter erdeminin bir paras olan srekli bir mutluk deildir. Bu konuyla ilgili Aristo ve Farabi'de mkemmel bir metin var: kiilerin adil iler yapa yapa adil, ll iler yapa yapa ll olmalar gerektiini sylememiz sorun yaratabilir. nk kiiler adil ve ll iler yapyorlarsa zaten adil ve lldrler. Okuyup yazanlarn ya da mzikle uraanlarn zaten okuryazar ya da mzisyen olduu gibi. Yoksa bu sanatlarda byle deil midir? Bir rastlant sonucu ya da bir bakasnn tevikiyle bir kii belki okuyup yazabilir, ama ancak okuryazarlkla ilgili bir i yaparsa ve bunu okuryazarca yaparsa, okuryazar olacaktr. Ayrca sanatlarla ilgili durum ile erdemlerle ilgili durum ayn deil, nk sanat rnlerinin iyi olmas kendilerinde bulunan bir zelliktir. Demek ki bunlarn belirli bir zellik tayacak ekilde ortaya konmas yeter. Oysa erdemlere uygun yaplanlar, kendileri belirli zellikleri tamakla adilce veya ll bir ekilde yaplm olmazlar. Ancak onlar yapann belirli zellikler tamasyla adilce ve ll bir ekilde yaplm olurlar: ilkin yapan bilerek yapyorsa, sonra tercih ederek ve kendileri iin tercih ederek yapyorsa, nc olarak da emin ve sarslmaz bir ekilde yapyorsa. Bilerek yapmak dnda bunlar, teki sanatlarda gerekli saylmazlar. Erdemlerle ilgili olarak ise, bilmek hi nemli deil, ya da ok az nemlidir. Oysa tekiler, ok az ey deil, her eyi salarlar. nk adil ve ll davrana davrana bu zellikler edinilir. Demek ki adil ve ll kiinin yapaca gibi,

659

Rosalind Hursthouse; On Virtue Ethics, p.143

231

yaplanlara adil ve ll denir. Bunlar yapan deil, adil ve ll kiilerin yaptklar biimde yapan kii adil ve ll oluyor.660 Farabi'de de ayn konu, benzer ekilde ele alnmaktadr. Bu mutluluk nazar aklla bilindiinde, arzu kuvvetiyle bir ama olarak tesis edilip istendiinde, dnme kuvvetiyle, tahayyl ve duyu kuvvetlerinin de yardmyla bu amaca ulamak iin yaplmas gereken eyler kefedildiinde ve nihayet arzu kuvvetinin aletleriyle bu eylemler gerekletirildiinde, insann btn eylemleri iyi ve gzel eylemler olur.661 Bu mertebeye ancak bazs fikr, bazs beden olan eylemlerle ulalr. Bunlar gelii gzel eylemler deil, kesin ve belirli istidat ve melekelerin sonucu olan kesin ve belirli fillerdir.662 Ayn konuya devamla ne kan erdem, ahlk erdem olmaktadr. Ahlk erdemler ve (ahlk) erdemsizlikler (ahlk bozukluklar), ancak, belirli bir miza (el-hulk) tan doan eylemlerin belli bir zamanda, defalarca tekrar edilmesi ve ona alk hale gelinmesiyle nefste meydana gelir ve yerleir. Eer bu eylemler iyi iseler, nefiste meydana gelen ey bir erdem; kt iseler, bir aalk olacaktr. Tpk yazma sanatlarnn durumunda olduu gibi. nk yazma fiilini defalarca tekrar ettiimiz ve buna alk hale geldiimiz takdirde, buna bal olarak, bizde yazma sanat meydana gelir ve yerleir. Eer tekrar ettiimiz ve alkanlk haline getirdiimiz bu yazma eylemleri kt eylemler iseler, bizde kt yazma, iyi eylemler iseler iyi yazma (alkanl) yerleir.663 Bu metinlerde adil veya ll bir eylem ile adil ve ll insan arasnda bir balanma dzeni kurulmutur. Bir taraftan eylem kalplar, dier taraftan bu eylemlerin insanlara balanma dzenleri sz konusudur. Bir eylem, adil veya ll bir eylem olma adn hak etmi olsa bile, gerek adil ve ll bir insann yapt bir eylem veya yetkin bir insann eylemi gibi bu eylem yaplmamsa adil ve ll eylem saylmaz. Bu durumda eylemler bu zelliklere sahip olmalarna gre deer kazanmaktadr. Bu balanma dzeninin ilk nesnesi, baz niteliklere sahip insan karakteridir. Balanma dzenini kuran dier zellikler ise karakter niteliklerine dolayl ve dolaysz olan katklarna gre nem kazanmaktadr.

660 661

Aristoteles; Nikomakhos, s.29 Frb; Medine, s.107; T: s.61 662 Frb; Medine, s.106; T: s.60 663 Frb; Fusul, s.30; T: s.31

232

Bu durumda bir insann adil veya ll olup olmadn tanmlamak iin, onun davranlarna bakarak tanmlarda bulunmak yeterli deildir. Daha ak bir ekilde sylemek gerekirse bir insann adil, cesur veya ll olmak iin gsterdii performans da o insann adil veya ll olduunu gstermek iin l saylmaz. Asl l ahlk (karakter) erdemine sahip olmaktr. Eylemi yapmaktan ama, eylem kalbnn tekrar deil; karakter erdemini uygulamaktr. Ancak tek tek, adil veya ll eylemlerin karakter yetkinliini daha da yetkinletirmeye katkda bulunduklar bu anlamda da deerli olduklar tesbitini de hatrlatmakta yarar vardr. nsanlarn eylemleri, onlarn i dnyalarn, arzu ve tutkularn nasl dzenlediklerine dair iaretler ve bir insann vizyonunun nasl olduuyla ilgili bilgileri verir. Bu durumda bir insann adil ve ll olmasna, insann koullarnn niteliine veya isel durumuna, tutku ve arzularn en iyi insann isel durumuna gre dzenleyip dzenlemediine bakmak gerekir. sel durumu yetkin olan Farabinin filozof bakan, eylemler ve erdemler iin rnek alnmas gereken kii olmas bu nedenledir. Bir insann erdemli olup olmadna veya eylemlerinin doru olup olmadna karar vermek iin, filozof bakann prototip olduunu unutmamak gerekir. Filozofik anlay iselletirmi bakan rnek almak, ayn zamanda dorunun salam bir mantk sanatyla doru alglanmasna baldr. Ayrca mantk sanatnn iyi eylemi kefetmedeki rol bilinen bir eydir. nk ayn zamanda iyi eylem doru eylemdir. Ayn ekilde bir eylemin doruluu, en iyi eylem olmasna baldr. Doru ve iyi kavramlar e zamanl olarak, eylemlere uygulanr ve bir biriyle deiebilirler. yi kavram her zaman kyaslamalar kabul eder: Daha iyi, en iyi gibi. Ancak doru kabul etmez. Aslnda bir eylemin iyilii, karakterde kolaylkla, hi zorlanmadan meydana gelen iyilii motive edebilmemi fonksiyona baldr.664 yi ve kt kavramlarnn vg ve yergi konusu olmas da karakter erdemine balanmasndandr. yi ve kt kavramlarn bazen vlen ve yerilen eylemler yerine de kullanrz. Bu durumda vlen ve yerilen eylemler, iyi ve ktnn yerine gemi olur. yi eylem, ktlkten ziyade daha ok iyilik reten bir eylemdir. Kt eylem iyilikten ziyade ktlk reten bir eylemdir.665 Bir baka deyile; iyi ve kt eylem ayn zamanda iyi ve kt karakter oluturur. Nitekim Farabi: nsan hayatnda meydana
664 665

Alastair Norcross; Good and Bad Actions , p.2 Alastair Norcross; Good and Bad Actions , p.5

233

gelen durumlarn ( ehval) bazlar insann vlmesine ve knanmasna yol amaz. Baz durumlar ise insann vlmesine ve knanmasna neden olur. nsan, mutlulua kendisinin vlmesine veya knanmasna neden olmayan durumlarla ulaamaz. Tam tersi insann mutlulua erimesini salayan durumlar, onun vlmesine veya knanmasna neden olan durumlardandr666 derken, iyi ve kt kavramann dorudan karaktere bal olduu varsaymn vurgulamaktadr. Bundan dolay, vlme ve knanma, karaktere gnderme yaptndan dolay temel alnmaktadr. Farabi vlme ve knamann eylem rneklerini u ekilde verir: Birincisi, rnein, ayakta durma, oturma, ata binme, yrme, bakma, dinleme ve insann fiziki organlarn kullanmasn gerektiren btn eylemlerdir. kincisi; ehvet, haz, sevin, fke, korku, arzu, merhamet, kskanlk vb. nefsin nitelikleri olan eylerdir. ncs ise; zihinle ayrt (temyiz) etmedir. nsan hayatnda her zaman bu nden biri daima bulunur.667 Bu eylemlerin her birinden dolay insan vlr ya da knanr. Doal olarak insan, eylemleri kt olduunda knanr, iyi olduunda ise vlr. Ayn ekilde insan, duygularn nitelikleri gerektii gibi kullanmadnda knanr, gerektii gibi kullandnda ise vlr. Yine, insann ayrt etmesi kt olduunda knanr, iyi olduunda ise vlr.

2.2. Trleri nsan dnyaya geldiinde beraberinde bir takm yetilerle birlikte doar. Yeri geldike insann sahip olduu bu yetilere deinmitik. nsana bu yetiler, yetkinliklerini kazanmak iin verilmitir. Yetkinlikler Farabi'ye gre, ilk ve son yetkinlikler olmak zere iki ksma ayrlr. Bu mmkn varlklarn hepsi, bir engel bulunmakszn kendilerinden kmas gereken eyin varlka kaca bir duruma gelince; onlarn varlk ynnden bu durumlar son yetkinliklerini oluturur. Bu da, gzn, grd zamanki durumu gibidir. imdiki varlklarndan daha stn bir varla gemeksizin kendilerinden kmas gereken eyin kma durumu mevcut olmad zaman, bu durum, onlarn ilk yetkinlii olur. Bu da, uyuyan bir yazcnn, yazmakla ilgili durumunun, uyankken yazmakla ilgili durumuna

666 667

Frb; Tenbih, s.50; T: s.28 Frb; Tenbih, s.50; T: s.28

234

nispeti gibidir. Ya da, onun, yorgun olduu ve yorgunluktan dolay dinlenme srasndaki durumunun, yazarken iinde bulunduu duruma nispeti gibidir.668 Bu ilk yetkinlikler insana, son yetkinliklerini kazanabilmesi iin verilmitir. lk yetkinliin, amac son yetkinliliktir.669 Bu nedenle, insan, eylemleri meydana getiren yetilerini bizzat bu eylemeleri yaparak bizim iin en yksek mutlulua, yani mutlak iyi olan son yetkinlie670 ulamaya almaldr. nsan, uyku rneinde olduu gibi, duyu, arzu ve akl yetilerinin eylemlerini yapmayp, ilk yetkinlik durumunda brakrsa son yetkinlii asla elde edemez. nsan, bir kere son yetkinlii elde etti mi, artk onun eylemleri yetkin bir karakterden kt iin kendiliinden, kolayca, teredttsz bir eylem olarak ortaya kverir. Bir ey, son yetkinliinde olunca ve bylece kendisinden de bir eylem kmas gerekince, o eylem gecikmeksizin hemen ondan kar. Eylem, ancak, o son yetkinliinde iken, kendi znn dnda bir engelden dolay gecikir. Bu da, gne nn bir eye dmesinin bir duvarla engellenmesi gibidir.671 Artk byle yetkin bir insanda eylemin ortaya kmasna engel tek ey son yetkinlii ile kendisi arasna giren dardan bir engeldir. Ancak Farabiye gre bir aratrmac kendileri iin, nefis ve akln yaratld ilkelere ve insann yaratld en son yetkinlik ve gayelerin var olduu sonucuna ulatnda, o zaman bu aratrmac ayn zamanda insanda ve kinatta bulunan tabii ilkelerin urunda insann yaratld yetkinlie insann ulaabilmesine yeter olmadklarn bilir ve insann o yetkinlie doru kendileriyle alabilecek bir takm akl ve dnlr ilkelere muhta olduu672 sonucuna da varr. Son yetkinlik olan en yksek mutluluk iin gerekli olan bu ilkeler, Farabinin Mutluluu Kazanma kitabnn banda ortaya koyduu drt erdem trdr.

2.2.1. Nazar Erdem Kendileri ile milletlerin ve ehirlerin bu hayatta dnya mutluluu ve teki hayatta ise en yksek mutluluu elde ettikleri insan eyler drt trldr: Nazar erdemler, fikr

668 669

Frb; Siyse, s.65; T: s.31 Frb; Siyse, s.65; T: s.31 670 Frb; Fusul, s.48; T: s.39 671 Frb; Siyse, s.65; T: s.31 672 Frb; Siyse, s.65; T: s.31

235

erdemler, ahlk erdemler ve pratik sanatlar.673 Mutluluu kazanmann ana emas, bu drt ilke veya erdemdir. Mutluluun kazanlmas da bu drt erdemin uygulanp uygulanmamasna baldr. Mutluluun kazanlmas sadece bireye zg bir ey deil, ayn zamanda mutluluun, politik hayatn da bir sorunudur. Bununla birlikte politik hayat, bireyin hayatndan daha karmaktr. Ancak yine de Farabi, bireysel ve politik hayat iin ortak olan bir soruyla her iki hayat da ayn ilkelerle deerlendirme noktasna getirmektedir. Hayatn en doru yolu nedir? te bu soru, Farabi'nin mutluluk sisteminin tam kalbine gider. Politik toplumu kendisiyle yarglayacamz standart, en doru hayatn ne olduu sorusuna baldr. En iyi politik dzenin ne olduuyla ilgili soruya vereceimiz cevap, sadece en iyi hayatn ne olduuna vereceimiz cevaba baldr.674 Farabiye gre en iyi hayatn ne olduuna dair soru, pratik ve tecrb aratrmalara dayanmaz, bu soru dnp dolap nazar felsefenin aratrma alanna girer. Felsefe dorunun veya en iyi hayat yolunun kendisidir. Biz mutlulua ancak iyi eyler bizim olunca ulatmza ve iyi eyler de ancak felsefe sanatyla bizim olduuna gre, felsefenin zorunlu olarak, kendisiyle mutluluk kazanlan bir ey olmas gerekir. te bu, iyi ayrt etme ile vardmz bir sonutur.675 Felsefeyle en iyi hayat yolu bilinebilir.676 ayet felsefeyle hayatn en iyi yolu biliniyorsa; bu felsef bilginin konumu nedir? Bu bilginin kendisi pratik bilgi midir? Yoksa nazar bilgi midir? Bu sorulara doru cevap vermek iin felsefenin hayatn en iyi yolu olduuyla tam olarak ne kast ettiimizi aklamalyz. Hayatn en iyi yolunu bilmenin tek yolu vardr: O da bilgidir. Bu durumda bu bilgi en yetkin olana en yakn bilgi olmaldr. Bilgelik (hikme) en yetkin eyin, en yetkin bir bilgi ile bilinmesidir. En yetkin bilgi, kalc olan ve ortadan kalkmas mmkn olmayann kalc bir bilgi ile bilinmesidir.677 En Yetkin olana en yakn olan bilgiyi ancak, ona en yakn olan bizdeki yetiyle, yani nazar aklla elde edebiliriz. Nazar akl ve onun rn olan nazar felsefe, bize hayatn en iyi yolunu gsterebilir. Bize verilen bu nazar gle sradan insanlarn elde edemeyecei bilgiyi elde ederiz.678 Nazar felsefe
673 674

Frb; Tahsl, s.119; T: s.21 Christopher Colma ; Alfarabis Plato Revisited, p.966 675 Frb; Tenbih, s.76; T: s.52 676 Christopher Colma; Alfarabis Plato Revisited, p.966 677 Frb; Medine, s.47; T: s.8 678 Frb; Siyse, s.33; T: s.2

236

ile elde edilen bilgi, pratik bilgi deil, nazar bilgidir. Nazar bilgi btn bilgilerin stndedir ve dier btn bilgiler nazar bilginin aralardr. Farabi' ye gre nazar bilgi kesin bilgidir. Bu melekenin, kendisinde vuku bulan eyde hata yapmas mmkn deildir. Bilakis ona ulaan btn bilgiler doru ve kesindir; baka trl olmas mmkn deildir.679 Pratik bilgi kesin bilgi deildir. nk nazar bilgi deimeyenin bilgisidir, pratik bilgi ise neticede deien eylerin bilgisidir. Nazar erdem nazar aklla elde edilebilen bir erdemdir. Nazar erdemle en yksek iyi elde edilebilir. Farabi, en yksek iyiyi insann elde edebileceini ve bu en yksek iyinin mutluluk olduunu ifade eder. Farabi mutluluu da hayat boyu srecek yetkinlie gre yaplan insan ruhunun aktiviteleri olarak tanmlar. Bu durumda nazar erdemin hayat boyu srebilmesi iin onun dier erdemlere olan ihtiyac, onlarn nazar erdemin yardmclar olmas durumu ortaya kar. Mutluluk trleri iin nazar erdemin dier erdemlerle birlikte dnlmesinden deil de; aada deineceimiz gibi, nazar ve amel felsefe ayrmndan hareket edilirek yaplan ayrm sonucunda nazar felsefe ile amel felsefenin mutluluk trlerinin birbirinden bamsz olduu, birbirinden ayr olduu dnlebilir. Ancak bu anlayta anahtar kavram olarak yardmclar kavramnn gzden kamas muhtemeldir. Farabi, nazar ve amel diye genel olarak ayrd felsefe ayrmndan sonra erdemleri de ahlk ve akl olmak zere iki ksma ayrmaktadr. Erdemler, ahlk (hulkiyye) ve akl (nutkyye) olmak zere iki eittir. Akl erdemler hikmet, akl, akllk, zek, anlay yetkinlii (cevdetul-fehm) gibi akl ksmn erdemleridir. Ahlk erdemler ise, iffet, ecaat, cmertlik, adalet gibi arzularyla ilgili ksmnn (el-czn-nzui) erdemlerdir.680 Nitekim Aristo da erdemleri, karakter ve entelektel olmak zere iki ksma ayrtmt. Felsefenin nazar, amel veya meden (politik) olarak ayrlmas iyi kavramna gredir. yiyi elde etmek ise yine bilginin kendisi ve kullanmyla ilgilidir. Sadece bilgi olarak bilgi, nazar felsefe alanna girer. Ancak kullanlabilen bilgi anlamndaki bilgi amel veya politik felsefenin alnna girer. Birbirinden koparlmamas gereken her iki felsefenin amac da en yksek mutluluktur. yi, biri sadece bilgi, dieri de bilgi ve eylem olmak zere iki eit olduuna gre, felsefe sanat da iki eit olur. Birincisi
679 680

Frb; Fusul, s.50; T: s.42 Frb; Fusul, s.30; T: s.31

237

insann kendisinin yapamayaca varlklarla ilgili bilgi kazanmasn salar, buna nazar felsefe ad verilir. kincisi ise zellii, yaplmak/eylemek olan eylerle ilgili bilginin ve onlarn iyi olann yapma gcnn elde edilmesini salar. Buna da amel felsefe (felsefetl-amelye) veya meden felsefe (felsefetl- medeniye) ad verilir.681 Nazar bilginin amac sadece bilinmektir. Nazar erdemin amac ise iyi insan olmaktr. Mutlak doruluu bilmek, iyi olmak iin zorunludur. zellii sadece bilinmek olan eye ulamamza ara olan sanatlarn amac iyi olmaktr. nk sanatlarn kazanlmas, hakikatin/doru (el-hakk) kesin olarak bilinmesi iindir. Mutlak doruluun bilinmesi ise zorunlu olarak iyidir.682 Amac sadece iyiyi kazanmak olan sanat, hi phesiz felsefe ve beer hikmet diye adlandrlr.683 Buna gre felsefe iyiyi/mutluluu kazanmann sanatdr diyebiliriz. yi olmann balangc, hayatta iyi olmak iin, deimeyen bir nedene sahip olmaktr. Bu deimeyen nedeni bize verebilen tek ey, nazar felsefedir. nk Nazar felsefe, kendisiyle, insann, bizim yapabileceimiz ve bir halden dier hale deitirebileceimiz cinsten olmayan varlklar, rnein n tek, drtn ift olmasn bildii (meleke)dir. nk bir tahta parasn, her iki durumda da tahta olarak kald halde, kare olduktan sonra yuvarlak hale gelecek ekilde deitirmemiz mmkn olduu gibi, ne saysn, hl olarak kald hlde, ift hle gelecek ekilde deitirmemiz, ne de drt saysn, hl drt olarak kald halde tek hle gelecek ekilde deitirmemiz mmkndr.684 Nazar akln iyi yaamak iin bize sunduu, bizi tatmin edici zellie sahip gerek bu nedenden sonra onun erdemiyle varln gerek amacn kavramak ve uygulamak iin bilgilere (ilimlere) sahip olmamz gerekir. Bu ilk bilgiler hem sezgisel hem de aratrmaya dayal bilgilerdir. Nazar erdemler, en son gayeleri, varlklar ve onlarn ihtiva ettiklerinin yalnz anlalmasn kesinlikle salayan ilimlerden ibarettir. Bu ilimlerin bir ksm, farkna varmadan, nereden ve nasl meydana geldiini bilmeden, ilk andan itibaren insanda bulunur. Bunlar ilk bilgilerdir. Dier bir ksm da dnmek, aratrmak, karsama (istinbat) suretiyle, renmek ve retmekle elde edilir.685 Btn bu bilgi trleri bize nazar erdemi kazanmak ve uygulamak iin gerekli olan bilgilerdir.

681 682

Frb; Tenbih, s.76; T: s.52 Frb; Tenbih, s.75; T: s.51 683 Frb; Tenbih, s.75; T: s.51 684 Frb; Fusul, s.29; T: s.30 685 Frb; Tahsl, s.119; T: s.50

238

lk bilgilerle bilinen eyler ilk ncllerdir.686 lk ncllere dayanarak insann bilgilenme srecinin devam etmesi gerekir. yi hayat iin epistemolojik abalar, bu abalar sonucu elde edilen kesin inanlar sonraki mutluluk yolu iin dayanak noktalardr. yi hayat iin gerekli olan felsefe ancak, iyi ayrt etme ile meydana geldiine ve iyi ayrt etmeye de ancak, bilinmesi istenilen her eyde doru kavrayacak zihin gcyle (kuvvetz zihin) ulaldna gre, doruyu kavrama gcn, bunlarn hepsinden nce kazanm olmamz gerekir.687 Doruyu kavrama gcnde bize yardmc olan sanat mantk sanatdr.688 Biz mantk sanatyla semboller kullanarak, yaptmz zihinsel etkinlikle dnceler retiriz. Mantk sanat nazar felsefenin bir aracdr. Biz bununla doru dnceler gelitiririz. Her dnce aslnda bir eylem tasladr. Hayatmzn tablosu, ufak tefek deiiklikler yaplarak bu taslaa gre resm edilir. Bu nedenle iyi eylemde bulunmak iin iyi dnmeliyiz. yi dnce, iimizdeki dnya modelinden, gerek dnyann doru yansmasn karabilmektir. Eer i dnyamz d dnyann gereklerine uyuyorsa, eer elimizdeki harita, gitmemiz gereken yerleri doru gsteriyorsa uygun eylemler gelitirmek iin ansmz var demektir.689 Nazar akln bize salad bu doruyu kavrama zellii bizde nitelik haline geldiinde, bizdeki ilk yetkinlikler niha yetkinlie doru gelimeye balar. Niha yetkinlik ise mutluluktur. nsandaki dnlrler, onun ilk yetkinliini tekil eder. Ancak bu dnlrler ona, sadece niha yetkinliine ulamasnda kullanlmak zere verilmilerdir. Bu niha yetkinlik ise, mutluluktur. Mutluluk, insan ruhunun varlk bakmndan kendisine dayanaca bir maddeye ihtiya duymayaca bir yetkinlik derecesine ulamasdr. nk o bu noktada cisim-d ve maddeden bamsz varlklar grubuna dhil olur ve ebediyen bu durumda kalr. Ancak mertebesi Faal Akl'dan aadadr.690 Farabi'nin mutluluk kavram, iki trl anlalabilir: Dnya ve ahiret mutluluu. Oysaki Farabide byle birbirinden ayr iki trl mutluluk ayrm yok gibidir. Sadece mutluluun derecesi bakmndan ahiret mutluluu en yksek mutluluktur. Mutluluu en yksek derecesi Faal Akln desteiyle niha yetkinlii rnek kabul etmi ve
686 687

Frb; Tahsl, s.119; T: s.50 Frb; Tenbih, s.77; T: s.53 688 Frb; Tenbih, s.77; T: s.53 689 Andre Maurois; Yaama Sanat, s.24 690 Frb; Medine, s.105; T: s.59

239

aktivitelerini buna gre dzenlenmi insann lmszlk halindeki mutluluudur. nsan mutluluun bu derecesini ancak nazar erdem olmak zere dier erdemlere gre dzenlenmi bir hayat sonucu elde edilebilir. Bu trden bir hayat nazar erdeme gre dzenlenmi bir hayattr ve Farabi' ye gre byle bir mutluluk, mutluluklarn en stndr ve dolaysyla Tanrnn armaan olan hayatlarn en stndr. Ancak sadece baz yetkinlik ve baz erdemlere gre oluturulmu ve bylece erdemlerin birlii paralanmbir biimde dzenlenmi hayatta derecesi dk bir mutluluk kazandrabilir. Byle bir ayrmn yaplmas Farabi'nin dnlr gc nazar ve amel691 olarak ayrma tabi tutmasndan kaynaklanan bir dnceye dayanmaktadr. Bu dnceye gre nazar bilginin tam olarak oluaca hayat ahiret hayatdr. Bu nazar bilginin verecei mutluluk tam olarak ahiret hayatnda kazanlabilir. Bu durumda nazar mutluluk ancak ahiret hayatna zg bir mutluluk gibi anlalmak tehlikesi vardr. Farabi'nin mutluluk sisteminin ke ta olan faal akl, yetkin filozof ve nebi konularnda onlarn mutluluklarn temellendirmekte zorlua dme tehlikesi yabana atlacak bir tehlike deildir. Buna karlk amel felsefenin salad bilgi buraya ait bir bilgidir ve bu bilginin bize salad bilgiler, bu dnyann bilgileridir. Bu durumda amel bilgiden gelen mutluluk dnya mutluluudur. Dnya ve ahiret mutluluunun birbirinden ayr iki trl mutluluk olarak anlalma dncesi yaygn olarak mevcutur.692 Ancak bu dnceyi Farabide temellendirmek zor grnmektedir. Bu durumda karmza cevap verilmesi gereken iki soru kmaktadr. Birinci soru; nazar gcn deeri, derecesi ve doasyla ilgilidir. kincisi; nazar erdem mutluluu ve en yksek mutluluk olan saadetl kuvva hayat nasl bir aktiviteleri iermektedir. Matematik, doal bilimler ve teoloji disiplinleri bu aktivitelere girer mi? Bu tr aktivitelerin insan hayatnda faydalar var mdr? Nazar gcn deeri en yksek deer, derecesi faal akla yakn ve doas da ilh olan en iyi temsil edecek bir doadadr. kinci sorunun cevabna ancak benzetme yoluyla diyebiliriz ki; en kutsal varlklarn mutluluu gibidir. Bir anlamda Aristonun temaa (contemplation) mutluluu dedii mutluluk ve tamamen dnmeye dayal bir
691
692

Farabi; Medine, s.106; T: s.60

K. Miriam Glaston, Politics and Excellence: The Problem of Happiness Princeton Univ. Pr. Portland, 1990 s.54-93

240

aktivitedir. Aristonun temaa hayat diye isimlendirdii ile Farabinin, Faal Aklla birlemi ittihad hayat arasnda benzerlik ihtimalinin olmas da mmkndr. nk Farabi' ye gre; Faal Akln grd i, dnen canly grp gzetmek ve insan iin eriilmesi gereken yetkinlik mertebelerinin en ykseine yani en yksek Mutlulua ulatrmaktr. Bylece insan, Faal Akl dzeyine kar. Bu da ancak, varlnda kendinden aada bulunan cisim, madde ve araz gibi baka hibir eye, muhta olmakszn, cisimlerden bamsz olarak gereklemek ve bu yetkinlik zere srekli kalmakla olur.693 Muhta olmakszn kavram, hem lm hem de yetkinlik veya iki anlamla birlikte yorumlanmaya aktr. nsan, her hangi bir ekilde maddeden syrlp ayrlmay kabul edecek durumdaysa; Faal Akl, maddeden ve yokluktan onun kurtulmasn ister ve bylece o ey, onun mertebesine yaklar. te, bylece, bilkuvve olan dnlrler (makulat), bilfiil dnlr olurlar. Bundan da, bilkuvve olan akl bilfil akl olur. nsann dnda hibir eyin byle olmas mmkn deildir. nsann ulaabilecei en yksek yetkinlik demek olan en yksek mutluluk da budur. te, bu ikisi (gk cismi ve faal akl) iledir ki ge kalan, varlk alanna kmalar ve varlklarnn devamn salayan birtakm yollarla varlk alanna kmaya ihtiya duyan eylerin varlklar yetkinlik kazanr.694 ttihad, nazar gcn hkmranlnda, dier btn glerin erdemlerinin yetkin bir organize oluturacak ekilde bir hayat srdrmeleridir. Bu hayat tr, ilk yetkinlikten balayp son yetkinlie kadar olan mutluluk yolunu izlemeyi baarm insann hayat trdr. kinci hayat trnde ise; ilk yetkinlik ile son yetkinlik arasnda mutluluk yolunun izleri kaybedilmi ve nazar erdem ile pratik erdemler arasnda son yetkinlik iin var olmas gereken hiyerarik ilikiler koparlm, bylece erdemler birlii ortadan kalkm bir hayat trdr. Bu durumda her iki anlamda mutluluk kavramlar asndan bir ilikisi var mdr? Acaba temaa veya ittisal mutluluu ile ikinci derecedeki mutluluk arasnda bir iliki var mdr? Baka bir deyile temaa mutluluuna sahip bir insann, mutluluundan dolay ahlk ve politik hayat ile olan ilikisinin durumu nedir? Bu sorulara cevap vermeden nce, yukardaki ikinci soruya cevap vermemiz gerekir. Farabi'de Matematik vb. bilimlerin nazar aktiveteye girmi olmas kesin olan bir eydir. Nazar felsefe birincisi
693 694

Frb; Siyse, s.32; T: s.2 Frb; Siyse, s.55; T: s.22

241

Matematik, ikincisi Fizik ve ncs Metafizik olmak zere tr bilimden ibarettir. Bu bilimden her biri, zellii, sadece bilinmek olan bir varlk trn kapsar.695 Nazar akl, aratrma ve kyas yoluyla deil, (bizzat) doutan, ilimlerin prensipleri olan kll zarur ncllerin (el-mukaddemt), rnein Btn paradan daha byktr., bir (ayn) miktara eit olan miktarlar, birbirlerine eittirler, bir eye eit olan iki ey; birbirine eittir vb. kesin bilgisi kendisi iin meydana gelen bir meleke (kuvve) dir. te bunlar, insann, kendilerinden balayarak, insann yapmas (sun) olmakszn var olma durumunda olan dier nazar varlklarn bilgisine ulat eylerdir. Bu akl, bu ilk prensipler (el-evil) kendisinde vuku bulmadnda, bazen bilkuvve (akl) olur. Fakat onlar onda vuku bulduunda, o, bilfiil akl olur ve istidad, kendisi iin hazr olan eyi ortaya karmaya yetecek kadar kuvvetlenir. Bu melekenin, kendisinde vuku bulan eyde hata yapmas mmkn deildir. Bilakis ona ulaan btn bilgiler doru ve kesindir; baka trl olmas mmkn deildir.696 Bu durumda, birbirinden ayrlm iki trl dnya ve ahiret mutluluu kavramnda phe meydana gelmektedir. Farabinin aa yukar, kutsal, kutsal olmayan, ilh, ilh olmayanlar, gibi ayrmlar yapmamas bu pheyi daha da glendirmektedir. Baka bir deyile nazar felsefenin alannn sadece teoloji olmamas, ayn zamada Matematik, Fizik ve Metafizik gibi alanlar da kapsamas nazar ynnn bu tarafa ynelik olmas gerektiini de gstermektedir. Aslnda Farabinin hayat, bilgi ve mutlulukla ilgili bu dnya ve teki dnya eklinde bir ayrma dayanarak bu kavramlarn ieriini buna gre doldurduuna ahit olmuyoruz. Tam tersi, ilk yetkinlikten balayp son yetkinlie doru uzanan btnsel bir kavramlar dizisi grebiliyoruz. rnein mutluluk kavram, i ie gemi dairev kavramlardan olumaktadr. Merkeze en yakn olmak, en byk mutluluktur. Farabi'de, bu merkeze en yakn olmann, nerede, ne zaman sorularnn ak bir cevab yoktur. En son yetkinlik elde edilince trnden cmleler gze arpmaktadr. Bunun yan sra, bu soruya Farabinin verdii en ak cevap, Mutluluk, insan ruhunun varlk bakmndan kendisine dayanaca bir maddeye ihtiya duymayaca bir yetkinlik derecesine ulamasdr. nk bu noktada cisim d ve maddeden bamsz varlklar

695 696

Frb; Tenbih, s.76; T: s.52 Frb; Fusul, s.50; T: s.42

242

grubuna dhil olur ve ebediyen bu durumda kalr.697 cmlesidir. Ancak bu cmle maddeye ihtiya duymayacak bir yetkinlik derecesini insan nerede elde edebilir? Ahiret hayatnda olmas zorunlu koul mudur? Sorusuna cevap vermemektedir. Buna benzer metinlerde de ayn durum geerlidir. nk Faal Akl rneinde olduu gibi, insanlar bu dnyada cisim d bir varlk olan faal aklla irtibat kurma ve en yksek mutluluu elde etme imknn bulabiliyorlar. Bu nedenle, biz bu dnya mutluluu ile teki hayat mutluluu arasndaki ayrmn kavramsal olduunu, ontolojik olmadn dnyoruz. nk bu dnya ile teki dnya mutluluu, mutluluk olarak farkl eyler deildir. ki hayatta da yaadmz ortak ey mutluluktur, sadece younluu dairenin merkezine daha yakn olduundan dolay daha fazladr. Ancak bu, bu hayatta dairenin merkezine hi yakn olunamayaca anlamna gelmez veya beden ruhu terk etmedike bu gereklemez, anlamna gelmez. Tersini dnmek, bu dnya hayatnda ruhan eyleri yaayan peygamberlerin yaadklarn kabul etmemek anlamna gelir. Bundan kan sonu udur: Nazar akln yn hem merkez hem de merkeze gtren bu dnyadaki evredir. Merkeze ulamak nitelik olarak en yksek mutluluktur. Ancak bu merkeze ulamann yolu da merkezle bir btn olan evreden geer. Farabinin metinlerinde en yksek iyi, hem nazar aktiviteyi hem de ahlk aktiviteyi tek hayatta bir araya getiren iaretler vermektedir. Ancak nazar erdemin erdemlilii kendinden, pratik erdemlerin erdemlilii nazar erdemlere ara olmas ve nazar erdemin en stn mutluluk tanmnn maddeye ihtiya olmayacak ekilde olmas, birinci derecedeki mutluluun nazar akla zg ebed mutluluk ve bu mutluluun da burada olmad gibi bir izlenim gldr. Bir baka deyile ideal mutluluun ancak lmden sonrasna zg olduudur. Ancak bu bir tutarszlk oluturmaktadr. Farabi: nsan iyi eylemleri isteyerek ancak baz eylerde ve bazen yapabilir. Fakat insan, mutluluu yine bununla deil, tam tersi btn yaptklarnda ve batan sona btn hayatnda iyiyi, iyi olduu iin tercih etmesiyle elde edebilir698 der. Bir baka deyile, yi eylem veya erdem kendinden ama olmaldr. demektedir. Buna gre iyi eylem ahlk aktiviteyi oluturmaktadr, dierleri ise arasal deerler olmaktadr. Nazar erdemlere zg

697 698

Frb; Medine, s.105; T: s.59 Frb; Tenbih, s.51; T: s.30

243

mutluluk birinci dereceden bir mutluluk olduu iin, ahlk erdemlere zg erdemlerden gelen mutluluk ikinci dereceden bir mutluluk olmaktadr.699 Nazar erdemler; temaa hayat, pratik erdemlerin aktiviteleri olan ahlk ve politik hayata gre en st dereceye konulmutur. Birincisi, insan mutluluunun en ideal noktasn oluturmaktadr. Fakat bu durumda pratik erdemlerin aktiviteleri ki bunlar ahlk hayat oluturur, hak ettii konumuna oturtulmamas sorun tekil edebilir. Bu durumda kendinden iyi olan eylerin temeli kertilmi olur. nk Farabinin mutluluk teorisinin znde; iyi, hatta en yksek iyi idesini elde etmek ve ona benzemek vardr. Bir nevi Platon'un ideler dnyasna ulamak ve onlara benzemek gibi. Sonu olarak, nazar ve amel erdemleri, bir baka deyile drt erdemi birbirinden ayr dnmek, bu erdemleri uygulayacamz hayatlar paralamak, mutluluk kavramn paralamak anlamna gelir. Drt erdem bir btndr, onu paral olarak ele almak yetkinliin doasn kavramamak demektir. Yetkinliin nerede ne zaman geleceini kestirmek de mmkn olmad gibi, Farabi bunu ayr bir konu yapm deildir. Kald ki bu dnyada son yetkinlii elde edememek, te dnyada en yksek mutluluu yaayamamak demektir. Son yetkinlik bu dnyada da elde ediliyorsa; faal akln kendisine indii insan, bu dnyada mmkn olabiliyorsa; en yksek mutluluu bu dnyada da yaamak imknnn nadir veya teorik de olsa var olma ihtimalinin n ak demektir. Bu konuyu bir kenara brakarak nazar erdemin nasl elde edilebileceine bakalm. Nazar erdem, varln drt ilkesiyle elde edilir: 1) eyin ne olduunu, neyle olduunu, nasl olduunu ve niini belirten ilke 2-3) eyin varlnn neden olduunu belirten ilke 4) eyin varlnn ne iin olduunu belirten ilke.700 Varlk ilkelerine bu sorular yneltir ve retim ilkelerinden varlk ilkelerine gidilince, varlk ilkeleri renilmi olur.701 Bu durumda varlk ilkelerini bilmenin tek yolu, retim ilkelerini, varlk ilkelerine uygulamaktan geer.702 Zihnmizde varlk ilkeleriyle aldmz imgelerle kuracamz varlk dzeni bize, varolu amacmzla ilgili bilgiyi salayacaktr. Aratrmac, yetkin

699 700 701

Bk. Gavin Lawrence; Aristotle and the Ideal Life, The Philosophical Review, Vol.102, Jan.1993

Frb; Tahsl, s.135; T: s.54 Frb; Tahsl, s.135; T: s.30 702 Frb; Tahsl, s.126; T: s.25

244

amac elde edebilmek iin aratmasn en st varlktan, en aaya doru balatmak zorundanr. Aratrmaktan ama yetkinlik iin kullanlacak ilkeleri elde etmeye almaktr. Farabiye gre Aratrmac insan tanmak zorundadr. Farabiye gre aratrmac insann ilkelerini incelerken u yntemi izlemelidir: a) nsann ne olduu, ne ile olduu, nasl olduu b-c) neden olduu d) ne iin olduunu incelemek zorundadr703 Daha sonra Aratrmac a) akln ne olduunu, ne ile ve nasl olduunu ve b-c) ne'den ve d) ne iin var olduunu aratrmaya muhtatr. Bu aratrma, aratrmacy, cisim ve cisimde olmayan, cisimde asla bulunmam ve olmayacak olan baka ilkeler aramaya zorlayacaktr. Akll hayvanlara dair bir inceleme, gk cisimlerine dair incelemedeki gibi ayn sonuca srkleyecektir. imdi aratrmac, gk cisimlerini incelerken, muttali olduu cisimsiz ilkelerin gk cisimlerine greli durumu, cisimsiz ilkelerin, gk cisimlerinin altndaki varlklara olan nispeti gibi olduuna artk muttalidir. Aratrmac, kendileri iin, nefis ve akln yaratld ilkelere ve insann yaratld en son yetkinlik ile gayelere de muttali olacaktr. Aratrmac, insanda ve kinatta bulunan tabii ilkelerin urunda, insann yaratld yetkinlie ulaabilmesine yeter olmadn bilir ve insann o yetkinlie doru kendileriyle alabilecek bir takm akl ve dnlr ilkelere de muhta olduu gayet aktr. Farabiye gre bu noktaya gelen aratrmac artk metafizikten ayr nesneleri grm olacaktr. Metafizikten ayr olan varlklar aratrmak da aratrmacya den bir devdir. nk bunlar da, insanda mevcut dnce ilkeleri araclyla insann amacn gerekletiren nesneler ve kendileriyle tabii bilimde bilinen yetkinlii elde edilen nesnelerdir. Ancak tabii bilimlerin salad bilginin tek bana insann varolu amacna ulamada yeterli olmad anlalnca; aratmac Bu akl ilkelerin tabii varlklara, tabiat tarafndan salanan nesneden baka, birok nesnelere de salandn bilecektir. nsan, gerekten kendisinin tzlemesini (tecevhur) salayan en son yetkinlii, ancak, bu ilkelerle alt anda bu yetkinlii elde etmeye ular. Bununla beraber, o, tabii varlklarn byk bir ksmn kullanmadan ve onlar gerekletirmesi gereken en son yetkinlie gtrmekte faydal klacak ilemler yapmadka, bu yetkinlii elde

703

Frb; Tahsl, s.137; T: s.62

245

edemeyecektir.704 Bu durumda yetkinlii elde etmek iin, metafizik ve doa bilimlerinin birlikte kullanlmas gerekmektedir. Farabi aratrmacnn metafizikle ilgili olarak inceleyecei konularn genel emasn da vermektedir: ncelenmesi gereken varlklarn ilk cinsi, insan iin en kolay olan ve kendinde zihn karklk ve aknlk en az ihtimalle vuku bulandr. Bu, saylarn ve byklklerin (hacimlerin) cinsidir. Saylarn ve byklklerin cinslerini kuatan ilim matematiktir. nce saylarla balayalm, bu nesnelerin kendileriyle lld saylarn (veya birimlerin) ve ayn ekilde saylarn llebilecek dier byklkleri (veya nicelikleri) lmenin nasl kullanlacan anlatr. Bundan baka, bu byklklerin ekillerini, durumlarn ve iyi sralanmasn, terkiplerini ve gzel dzenini bildirir.705 imdi Farabinin, metafizii saylarn bilimi olan Matemetikten balatmas nemlidir. Soyut deerlerin Matematik disiplini ile dzenlenmesi, kar klmayacak entelektel bir noktaya kmasndan kaynaklanan tatmin duygusuna sahip olmak, ahlk alandaki soyut ilkelerin temellendirmesine k salayacaktr. Spinozann Etikas buna en gzel rnektir. Bunun doruluk ve yanll bir tarafa, bu dzenleme Farabinin retim ilkeleriyle btn varlklarn mutluluk sanat iin dzenlemesi gerektii dncesinden kaynaklanr. Farabinin mutluluk iin gerekli grd bu aratrma, bireysel bir grev olarak deil, bakalaryla yardmlamaya dayal toplumsal bir tecrbe olarak deerlendirilir. Bundan baka, bu ilimde her insann o yetkinlikten yalnz bir ksmn baard ve bu ksmdan baardnn kendi lsne gre deitii, zira tek ahsn yalnz bana, dier birok kimselerin yardm olmadan btn yetkinlikleri elde edemeyecei kendisine aka belirmitir. Her insann yapmas gereken ite baka bir insana veya insanlara balanmas doutan bir meylidir: Bu, her bir insann durumudur. Bunun iin, o yetkinliktan gcnn yettiini elde etmek iin her insan bakalaryla komuluk etmeye ve onlarla bir araya gelmeye muhtatr.706 Buradan, srayla insan bilimi (ilmul insan) (antropoloji, ahlk) ve siyas bilim (ilmul medeni) doar.707 imdi nazar akln bize salad bilgi alann, insan bilimine ve insann mutluluu iin toplumsal entelektel birikimin ynn de bu bilimlerden sonra insana evirmenin
704 705

Frb; Tahsl, s.139; T: s.31 Frb; Tahsl, s.129; T: s.26 706 Frb; Tahsl, s.139; T: s.32 707 Frb; Tahsl, s.139; T: s.32

246

zamandr. Sonra insan bilimine balamal ve insann urunda yaratld amacn, yani elde etmek zorunda olduu yetkinliin ne olduunu ve nasl olduunu aratrmaldr. Sonra, o, insann bu yetkinlii kendileriyle elde ettii btn eyleri veya kendisine onu elde etmek hususunda faydal olacak nesneleri incelemelidir. Bunlar, iyilikler, erdemler ve gzel davranlardr. O, onlar bu yetkinlii elde etmesinden alkoyan nesneleri ayrt etmelidir. Bunlar da ktlkler, erdemsizlikler ve irkin davranlardr. O, bunlardan her birinin ne olduunu, nasl olduunu, neden olduunu ve ne iin olduunu, hepsi bilinip, anlalp birbirinden ayrt edilene kadar tanmlamaldr. Bu siyas ilimdir (ilmul medeni).708 Farabi, siyaset bilimlerin kk modelini ehirden balatr. Farabinin kozmik hayatn btnsellii gr, ayn ekilde siyas yaplanma iin de geerlidir. Farabi bu emay, lk Varlktan balatp evrensel bir dzey boyutunda tutmaya alr. Onun buradaki amac, dnyann mutluluudur. ehir tarafndan meydana gelen toplulukta bunlar ve btn dnyada bulunanlara benzerlii olan milleti grecektir. Nasl ki, dnyada olduu gibi bir ilk ilke vardr, sonra dier ilkeler sra ile onu takip eder. Bu ilkelerden meydana gelen varlklar ve dier varlklar srayla bu varlklar takip eder, bylece varlk dizisinde en aa mertebedeki varlklarda son bulurlar, ayn ekilde millet veya ehir, bir ilk nder ihtiva eder, bunu baka nderler takip eder ve onlar dier ehirliler takip eder ki, srasyla kendilerini de daha baka ehirliler takip eder ve bylece ehirlilerin sonu, ehirlilerin ve insan varlklarnn en aa mertebesinde son bulur. Bylece ehrin iine ald eyler, lemin btnnn iine ald eylerin benzeridir.709 Bu bilgilerin elde edilmesi sonucunda, artk nazar yetkinlik salanm demektir. Sra bu yetkinlie gre dnya mutluluunu salamaya ynelik erdemleri, dnya zerinde yaygnlatrmaktr. te, nazar yetkinlik budur. Grld gibi, ehir insanlar ve milletlerin kendileriyle en yksek mutlulua ulatklar drt tr nesnenin bilgisini ierir. Mamafih bundan sonra bu drt tr nesnenin nazar ilimler tarafndan verilen aklamalarna uygun olarak, milletler ve ehirlerde bilfiil gerekletirmeleri meselesi kalr.710 Btn bu erdemleri bize gsteren dnlr gcmzdr. Dnlr gcmzn kendi iinde ikiye ayrlm olmas sadece hiyerarik yapya dikkat ekmek iindir.
708 709

Frb; Tahsl, s.141; T: s.33 Frb; Tahsl, s.147; T: s.34 710 Frb; Tahsl, s.147; T: s.34

247

Onlar birbirinden ayr eylermi gibi alglamamak gerekir. Dnlr kuvvetin kendisine gelince, onda amel olan bir ksm vardr, nazar olan bir ksm vardr. Amel akl, nazar akla hizmet iin vardr. Nazar akl ise baka bir eye hizmet iin deil, mutlulua ulatrmak iin vardr.711 imdi nazar ve amel akln bize salad mutluluun tam emasn Farabi, bize vermektedir. Bu mutluluk nazar aklla bilindiinde, arzu kuvvetiyle bir ama olarak tesis edilip istendiinde, dnme kuvvetiyle, tahayyl ve duyu kuvvetlerinin de yardmyla bu amaca ulamak iin yaplmas gereken eyler kefedildiinde ve nihayet arzu kuvvetinin aletleriyle bu eylemler gerekletirildiinde, insann btn eylemleri iyi ve gzel eylemler olurlar. Bunun tersine, mutluluk bilinmediinde veya arzu edilen bir ama olarak tesis edilmeksizin bilindiinde, arzu kuvvetiyle ondan farkl bir ey ama olarak tesis edilip arzu edildiinde, dnme kuvvetiyle, tahayyl ve duyu kuvvetlerinin de yardmyla bu farkl eye ulamak iin gerekli eylemler kefedildiinde ve nihayet arzu kuvvetinin aletleriyle bu eylemler gerekletirildiinde, insann btn eylemleri kt eylemler olurlar.712 Nazar akln amac hakikattir. Hesaplayc formu iindeyse, hedefi doru arzuya karlk gelen hakikat, yani doru arzuyu tatmin etmeye ynelik aralarla ilgili hakikattir. Nazar dnce hibir eyi hareket ettirmez, ancak bir amaca ynlendirilmi dnce bunu yapar. Eylemin yaratcs olarak kabul edilen insan aslnda, arzu ve akln birliidir. Hakikat, her iki dnlr enin de amac olduu iin, her birinin erdemi, kendisiyle hakikate ulalan ey olmaldr.713 Bilgi birok eye verilen bir isimdir. Fakat nazar ksmn bir erdemi olan bilgi, varl ve varlnn devam, asla insan katksna bal olmayan varlklarn bilgisinin nefiste kesin (el-yakn) bir biimde meydana gelmesidir.714 Nazar gcn bilgisi gerek bilgidir. Bir baka deyile ama bilgisidir. Gerek bilgi (el ilmul hakik), belirli bir zamanda deil, her zaman doru ve kesin olan bilgidir ve belirli bir zamanda var olup, daha sonra var olmayan bilgi deildir. nk bunun aksi olursa, biz bir eyin imdi mevcut olduunu biliriz; fakat biraz zaman geince, artk o belki yok olmu olabilir; o takdirde biz onun mevcut olup olmadn bilemeyiz ve bizim
711 712

Frb; Medine, s.106; T: s.60 Frb; Medine, s.107; T: s.61 713 W.David Ross; Aristoteles, s.252 714 Frb; Fusul, s.51; T: s.42

248

kesinliimiz (yani kesin bilgimiz) de, phe ve yalana dnr. O bakmdan, byle olabilen ey, artk ne bilgidir, ne de kesinliktir. Bundan dolay eskiler, bir halden dier bir hale deiebilen eyin idrakini (algsn), bilgi olarak kabul etmediler. rnein bu, insann imdi oturduuna dair bilgimiz. nk onun deimesi ve oturduktan sonra ayaa kalkm olmas mmkndr. Daha dorusu, eskiler, deimesi mmkn olmayan bir eyin varlyla, rnein n, tek bir say olmasyla ilgili kesinlii, bilgi olarak kabul ettiler. nk n, tek oluu deimez. Yani her halkarda n ift, drdn tek olmas mmkn deildir. Ad geen rnek, bilgi (ilm) veya kesinlik (yakn) olarak adlandrlrsa, bu mecazi olur.715 Nazar erdem ve pratik erdeme paralel olarak nazar ve pratik aktiviteler vardr. Her iki erdem de ruhun iki ayr fonksiyonlarn yerine getirmek zere birbirinden farkl aktiviteler sergiler. Pratik aktiviteler tamamen insann ileriyle, onlarn ktlklerden kanma ve i/d btn iyilerin korunma yollaryla ilgilidir. te yandan nazar aktiviteler ise, insan iyilere ulama ve ktlklerden kanma veya bunlarn yollarn insanlara salama deildir. Bunlarn deeri ve erdemi ok nemli olmakla birlikte, nazar erdemin fonksiyonuna girmezler. Nazar erdem doru amalar kavrar. Nazar erdeme sahip iyi insan doru iradeye sahiptir sonucunu deil, doru bilgiye sahiptir sonucunu karmak daha dorudur. Fakat doru irade nazar erdeme baldr. Nazar erdemin fonksiyonu, akn deerinde olan pratik akln kullanabilecei asla hata iermeyen ilkeler salamas, beer tecrbe ile ilh tecrbeyi kpr grevi gren Faal Akl araclyla birletirmektir. Ancak bu birleme sonucu, ittisal ve bu ittisal sonucunda ise en stn mutluluk oluur. Farabi'ye gre byle akn bir mutlulua erimek mmkn grnyor. Ancak bu teki mutluluun deersiz olduu anlamna gelmiyor. Sadece derece olarak bu mutluluktan daha yksek olan bir mutluluun daha var olduuna iaret ediyor. Tabii ki byle bir mutluluun dierinden en yetkin, en iyi ve seilmi en yksek ama olduunu asla gz ard etmiyor.

715

Frb; Fusul, s.51; T: s.42

249

2.2.2. Fikr Erdem Nazar gle bilinen btn bu konularn uygulanmas iin fikr erdeme ihtiya vardr. Bu nedenle fikr erdem, nazar amalar iin en yetkin aralar bulmaya alan erdemdir. Fikr erdemin tahayyl gcne dayanmas tahayyl gcnn tasarm yapabilme zelliinin alabildiine geni olmasndan kaynaklanmaktadr. Tasarm, belirli amalar iin uygun aralar bulmak iin tahayyl gcnn sonuna kadar kullanlabilmesidir. Tasarm, ayn zamanda hayal gcdr; btn kazanlan tecrbelerin, belirli bir ahlk ama iin bir kompozisyon eklinde birletirilmesidir. Bu birletirmenin doru veya yanl olmas deil; amaca yararl olup olmamas nemlidir. Nazar erdem, ehir ve milletlerde bilfiil gereklemesi iin gerekli olan aralar dorudan vermez. Nazar erdemlerin kendisine ait yapp etme gc olmad iin gerekli olan ara bilgisini bir baka erdem, yani fikr erdem salamaktadr. Fikr erdem, nazar erdemin verdii bilkuvve bilgiyi bilfiil erdeme dntren erdemdir. Nefsin nazar ve fikr ksmlarndan her birine karlk olan birer erdemi vardr. Nazar ksmn erdemi; nazar akl, ilim ve hikmettir. Fikr ksmn erdemi ise; amel akl, amel hikmet (et-ta'akkul, Yunanca, phronesis), zihin, fikir yetkinlii ve gr (zan) doruluudur.716 Pratik akln nazar gcn ortaya koyduu amalar gerekletirme konusunda etkili olmas iin, insann doru gr ve fikir yetkinliine sahip olmas gerekir. Fikir yetkinlii (cevdetu'r-rey), bir insann, fikir sahibi olmas veya yetkin fikirlere sahip olmasdr.717 Doru kan (ez-zannu's-savb), bir insann bir eyi her mahede ettiinde, grnn, daima, mahede edilen o eyin, olduundan baka ekilde olmasnn imknszlnn doruluunu bulmasdr718 Nazar erdem ile fikr erdem arasndaki fark Farabi, mimarlk rnei ile vermektedir. Nazar erdemler aklla kavrandklar biimde, erdemler hakknda bilgi verdikleri bilinen bir eydir. ayet sorun, rnein ev yapmak iin gerekli bilgiyi almaksa, mimarlk sanat kavramsal anlamda bu konuyla ilgili bilgiyi yetkin bir biimde verebilir ve bu konudaki erdemini teorik anlamda gsterebilir. Ancak ayet sorun bu kavramsal, teorik bilgiyi somut olarak ev yapmnn bilfiil ortaya kmasn istemek veya bu konudaki bilgiyi potansiyelden aktif duruma getirmekse, bu durumda baka bir erdeme olan ihtiya

716 717

Frb; Fusul, s.50; T: s.41 Frb; Fusul, s.59; T: s.46 718 Frb; Fusul, s.59; T: s.46

250

kesinleir. rnek vermek gerekirse; eer mimarlk hakknda dnlr bir aklama vermek ve mimarl ve binay tekil eden eyin ne olduunu dnlr olarak kavramak, ayn zamanda mimarlk sanatnn ne tr bir ey olduunu bilen bir kiiyi bilfiil mimar yapmaksa veya bir binann dnlr bir aklamasn vermek, onun bilfiil varlnn aklamasn vermek demekse, nazar ilimlerin bu ii yaptklar phesizdir. Ancak eer durum byle deilse, yani bir eyin akl tarafndan kavranmas, onun akl dnda varln iermezse ve bir ey hakknda dnlr bir aklama vermek, onun bilfiil varl hakknda aklama vermek demek deilse, bu drt eyi gerekletirmeye niyet eden birinin, nazar ilmin yannda zorunlu olarak baka bir eye ihtiyac vardr.719 Bu baka eye ihtiya vardrn nedeni Aklla kavranan eyler, byle olmalar bakmndan, zihnin dnda var olduklar zaman kendilerine ait olacak hal ve arazlardan korunmulardr.720 Niin korunmular, nk Bu arazlar, say bakmndan bir olarak kalan varlklarda deimez veya bir farkllk gstermezler. Say bakmndan deil de tr bakmndan bir olarak kalan eylerde ise onlar farkllk gsterirler. Bundan dolay tr bakmndan bir olarak kalan dnlr eylerin ruhun dnda varla getirilmelerine ihtiya duyulduunda, bu eylere bilfiil olarak ruhun dnda varla getirilmeleri durumunda kendileriyle birlikte bulunmalar zorunlu olan hl ve arazlarn eklenmesi gerekir. Bu gerek, tr bakmndan bir olarak kalan tabii dnlrler, gerekse irad dnlrler iin geerlidir.721 Bir baka deyile, hem mimarlk gibi sanatlarda hem de insann iyi ve kt eylemde bulunduu yaama sanatnda bu byledir. Ancak Farabi, doal dnlrler ile varlklar insan iradesine bal dnlrler arasnda ince bir ayrma dikkatimizi ekmektedir. Farabi' ye gre zihnin dnda var olan doal dnlrar, doann kendi rnleridirler ve varlklar iin gerekli olan nitelikleri varlklaryla birlikte tarlar. Ancak insan zihninde dnlr olarak var olan, ancak henz maddi varlk kazanamam varlklarn, zihinden ayr ek olarak iradeye de ihtiyalar vardr. Bir baka deyile; bu trden varlklar iradenin rnleridirler. Bu durumda, irad dnlrlerin, varlklar iin gerekli olan nitelikleri iradeyle meydana getirilmedii srece bunlarn var olmalar mmkn deildir. Ancak Farabi, dikkatimizi bu noktaya bal olan bir baka hususa ekmekte ve nazar gc
719 720

Frb; Tahsl, s.143; T: s.66 Frb; Tahsl, s.144; T: s.67 721 Frb; Tahsl, s.144; T: s.67

251

kastederek yle sylemektedir: te yandan irade tarafndan meydana getirilen her eyin, daha nce bilinmedike varla getirilmesi mmkn deildir.722 Bunun sonucu Farabi'ye gre udur: rad dnlrlerin herhangi birini zihnin dnda bilfiil varla getirmek isteyen biri, daha nce, bu ey varla geldiinde onunla birlikte bulunmas gerekecek halleri bilmek mecburiyetindedi.723 Ancak bu haller srekli deiim geirmektedirler. Tam da Farabinin hallerle kast ettii ey; deiimi kabul eden, kendi iinde deiimi srekli ieren durumlardr. Deiimi dlayan statik durumlar deildir.724 Statik olmayan bu durumlardaki deiim zellikleri o kadar oktur ki, Farabi unlar sylemek zorunda kalr: Gerekten onlar iinde bazlar ile ilgili olarak hibir kanun tesis edilmez: Bazlar iin kanunlar tesis edilebilir; ancak bunlar deiken kanunlar, deiebilir tanmlardr. Kendileriyle ilgili olarak hibir kanun ortaya konamayanlar, srekli olarak ve ksa dnemler iinde deiiklik gsterenlerdir. Haklarnda kanunlar tesis edilmesi mmkn olanlar ise, halleri uzun dnemler iinde deiiklik gsterenlerdir.725 Anlalyor ki; Farabi'de iradeye bal varlklarn yetkin bir ekilde zihin dnda var olabilmeleri iin bu varlklar iin gerekli olan nitelikler, deiimin yasa aray iindedir. Farabi deiimin nemine deinerek, deiime insan rneini vererek kavram olarak insann her yerde ayn olduunu; ancak nitelikleri olarak, bireyden bireye, lkeden lkeye deiiklik gsterdiini gzlemlemektedir. Farabiye gre, oysa btn bu durumlarda insan kavram, bir ve ayn kavramdr. Ayn durum irad eyler iin de geerlidir. rnek olarak, iffet, zenginlik ve benzerleri, akl tarafndan kavranan irad kavramlardr. Bu kavramlar bilfiil varla getirmeyi istediimizde, onlarn belli bir zamanda kendileriyle birlikte bulunmas zorunlu olan arazlar, baka bir zamanda kendileriyle birlikte bulunmas zorunlu olan arazlardan farkl olacaklardr. Ayn ekilde, onlarn belli bir millette var olduklarnda sahip olmalar zorunlu olan arazlar, baka bir millette var olduklarnda sahip olmalar zorunlu olan arazlarndan farkl olacaklardr. Bu milletlerin bazsnda bu arazlar saatten saate, bazsnda gnden gne, bazsnda aydan aya, bazsnda yldan yla, bazsnda on yldan on yla, bazsnda ise daha uzun dnemlere gre deiiklik gsterirler. Bundan dolay irade ile bu kavramlardan herhangi
722 723

Frb; Tahsl, s.145; T: s.68 Frb; Tahsl, s.145; T: s.68 724 Frb; Tahsl, s.145; T: s.68 725 Frb; Tahsl, s.145; T: s.68

252

birini zihnin dnda bilfiil varla getirmek isteyen birinin, varla getirmek istedii eyi belli bir zamanda ve belli bir yerde onunla birlikte bulunmas zorunlu olan deiken arazlar bilmek zorundadr.726 Farabinin deiim kavram zerinde uzun uzadya, nemle durmas daha sonra bni Haldunu etkileyecektir. bni Haldun, deiim kavramn topluma uygulamak konusunda dikkatleri zerine ekmeyi baarm biridir. Farabi'ye tekrar dnersek; o, varlklarn niteliklerini deiime bal olarak deerlendirmesi konusunda, deiim ile yetkinlik arasnda olumlu ban hibir ekilde kopmasndan yana deildir. Bu yzden, zihinsel varl yetkin bir biimde ortaya karabilmek iin sz konusu bu varl meydana getirmek isteyen kiinin, deiimi yl yl, ay ay, saat saat takip etmesi gerekir. Hatta onun, bu deiimin hangi ehirde, ne kadar deiiklik gsterdiini de takip etmesi gerektiini ekler.727 Ancak sz konusu deiim, nazar erdemler iin geerli deildir. nk Nazar

ilimler, ancak kendilerinde hibir deiiklik olmayan dnlrleri kapsarlar.728 Zaten nazar bilginin deeri, deimeyen varlklarn bilgisi olmasndan kaynaklanmaktadr. Farabi irad dnlrler ile onlarn deien nitelikleri arasnda ayrm yapt iin, bunlarn deiken niteliklerini ayrt etmeyi salayacak fikr (deliberative) gce ihtiya olduunu syler. Bundan dolay, irad dnlrleri, irad dnlrler olmalar bakmndan deil, bu deiken arazlara sahip olmalar, yani belli bir zamanda, belli bir yerde ve belli bir olayn meydana gelmesine bal olarak irade ile bilfiil varla getirilmeleri bakmndan ayrt etmeyi salayacak bir baka kuvvet ve maharete ihtiya vardr. Bu, fikr (raviyye) kuvvettir. O kendisi sayesinde dnlrlerla birlikte bulunan deiken arazlar kefettiimiz ve ayrt ettiimiz maharet ve kuvvettir.729 Bu noktada fikr g olduka nemlidir. nk nazar erdem ile fikr erdem arasnda interaktif bir ba kuran, derin dnme anlamnda teemldr. Teemln ok derin biimi yine lp bimek- derin dnmek anlamna gelen reviyyedir. Her ikisi de bizi, amalar elde etmek iin uygun aralar kefetmeye ileten bir zihn sreten oluan ayn gtrler. Fikr olan ise, yapmak istediimiz eyin yaplmasnn mmkn olup olmadn eer mmknse, o ii nasl yapmamz gerektiini bilmek istediimizde,
726 727

Frb; Tahsl , s. 147; T: s.69 Frb; Tahsl, s.147; T: s.69 728 Frb; Tahsl, s.149; T: s.70 729 Frb; Tahsl, s.149; T: s.70

253

kendisiyle, o ey zerinde etraflca dndmz (meleke) dr.730 Fikr gcn iki boyutu vardr. Fikr g ayet, iyi ve gerek amalar iin en uygun aralar kefederse, buna basiret (taakkul) veya fikr erdem; iyi ve gerek olmayan amalar iin en uygun araalar kefederse, buna da dahilik (deha) denir.731 Bundan da anlalyor ki reviyye ahlk anlamda tarafsz olan bir kavramdr.732 Farabi' ye gre fikr kuvvet iyi, yetkin ve belirli amalarn en yararl aracn kefeden bir erdemdir. Ancak fikr erdem iki boyutlu olduundan, nce amac tespit ve tayin eder; daha sonra bu amac gerekletirecek uygun aralar aratrr. Bu amaca ulamak iin en yararl olan eyi kefettiinde, fikr kuvvet en yetkin biimini alr. Amalar gerekten iyi olabilirler, kt olabilirler veya iyi olduu zannedilen eyler olabilirler. Kefedilen aralar, erdemli bir ama iin en yararl eyler olmalar durumunda iyi ve gzeldirler. Eer amalar kt ise, fikr kuvvete kefedilen aralar da kt, irkin ve aalktrlar.733 Bununla birlikte, amacn iyi olduu zannedilen durumlar da vardr. Bu durmlar iin de Farabi unlar ekler: Amalar iyi olduklar zannedilen eylerse, onlarn elde edilmeleri ve gerekletirilmelerinde yararl olan aralar da sadece iyi olduklar zannedilen aralardr.734 zetle Farabi fikr gle ilgili son emay yle verir: Fikr kuvvet bu blmeye uygun olarak yle blnr: a) Herhangi bir erdemli amacn elde edilmesinde en yararl olan eyi kefeden kuvvet, fikr erdemdir, b) Kt bir amacn gerekletirilmesinde en yararl olan eyi kefeden fikr kuvvete gelince, o fikr bir erdem deildir, baka bir adla adlandrlmas gereken bir eydir; c) Eer fikr kuvvet iyi olduklar zannedilen eylerin en yararl gerekletirilmesinde olan eylerin kefinde kullanlrsa, o zaman o sadece fikr bir erdem olduu zannedilen fikr kuvvettir.735 Farabi'ye gre eitli fikr erdemler vardr: Fikr erdemler iinde insanda, birok millette veya tek bir millette veya tek bir ehirde onlar ortak bir biimde etkileyen bir

730 731

Frb; Fusul, s.29; T: s.30 Frb; Fusul, s.54; T: s.44 732 K. Miriam Glaston; The Problem of Happiness, s.77 733 Frb; Tahsl, s.150; T: s.70 734 Frb; Tahsl, s.150; T: s.70 735 Frb; Tahsl, s.150; T: s.70

254

olay meydana geldiinde ortak olan erdemli bir amacn gerekletirilmesinde en yararl olan eyi kefetme kabiliyetini veren fikr erdem, siyas fikr erdemdir.736 Siyas erdem deiime bal olarak, kendi iinde eer uzun zaman sreleri iinde deien eylerin kefi ile ilgili ise, daha ok kanun koyma gcne benzer. ayet ksa sreli deiime bal ise zel-bireysel tedbirleri almayla ilgili kuvvettir. Bu kuvvet bir ncekine tbidir.737 ehrin sivil ve kamusal rgtleriyle ilgili fikr erdemlerin says, bu rgtlerin her birinin amacnn gereklemesinde en yararl olan eyi kefetmeyi salayan kuvvetle pareleldir. Farabi bunlara rnek olarak ev idaresi ile ilgili fikr erdem ile asker fikr erdemi vermektedir. Farabi, ayrca fikr erdemi daha alt blmlere ayrmaktadr: zel sanatlarla ilgili fikr erdemler; bu fikr erdemlerle ilgili Farabi unu da eklemeyi ihmal etmez: O halde ka tane sanat ve yaama biimi varsa, fikr erdemin o kadar alt blm olacaktr. Son olarak bu eitlere unlar da ekler: a) Kendisini ilgilendiren bir olay ortaya ktnda bir insann kendisi iin en yararl ve en gzel olan eyi kefetmesini salayan kuvvet, b) Bir bakas tarafndan ulalmak istenen erdemli bir amala ilgili en yararl ve en gzel olan eyi kefetmeyi salayan fikr kuvvet olarak da blnebilir. Bu ikinci durumda o, danma ile ilgili fikr kuvvettir. Bu ikisi tek bir insanda birleebilecei gibi ayr ayr da var olabilir.738 Farabi nazar erdem olan hikmet ile fikr erdem olan amel erdem arasnda ayrm yapp yle der: Hikmet, bilhassa, her en son varln, en son sebebini bildiine; insann, kendisi iin var olduu en son ama mutluluk olduuna ve bu amacn, o sebeplerden biri olduuna gre, hikmet, insana gerek mutluluu bildiren eydir.739 Hikmet sahibi, bu anlamda hayatn gerek amacn kavram kii demektir. Ayrca hikmet, sahibine mutluluu bildirir. Amel hikmet ise sahibine mutluluu kazanmann aralarn gsterir. yleyse hikmet, insana gerek mutluluu, amel hikmet de mutluluu elde etmek iin yaplmas gereken eyleri bildirir. O halde bu ikisi, insann yetkinlie erimesinde (rol olan) iki temel unsurdur. yle ki, hikmet, en son amac ve amel hikmet ise, kendisiyle bu amaca ulalan eyi verir.740

736 737

Frb; Tahsl, s.151; T: s.70 Frb; Tahsl, s.151; T: s.70 738 Frb; Tahsl, s.151; T: s.70 739 Frb; Fusul, s.62; T: s.48 740 Frb; Fusul, s.62; T: s.48

255

Farabi' ye gre, amel felsefenin niha amac, sadece iyi nedir, iyi olmaya veya mutlulua ileten eyler deil ayn zamanda, amel felsefe nazar erdeme bal olduundan, bu eylemlerin sonucu olarak sahibine niha ama olan mutluluu kazandrmaktr. nk bu drt erdemlerin hepsi nihayetinde mutluluun aralardr.741 Bu noktada bir hususa deinmemizin tam yeridir. Farabi, nazar dnlrler insanda meydana geldiinde tabiat gerei bunlarn insanda nasl ortaya ktn ve ne gibi fikr erdemler oluturduuyla ilgili zihinsel sreci, ok gzel bir ekilde ifade eder. Btnn paradan byk olmas gibi btn insanlk iin ortak olan ilk dnlrler vardr. nsanlk iin ortak dnlrler eittir: Sanatn ilkeleri olan dnlrler, insann hangi eylemlerinin iyi veya kt olduunu bildiren dnlrler ve bu ilkelerin ilkeleri veya lk Nedeni bilmede kullanlan ilkelerdir.742 Sz konusu bu ilkeler nazar akl alannda olan ilkelerdir. Ancak bunlar, insanda bulunan drt trl dnme sreciyle ilgili aralarla pratik alana gei yaparlar: Derin teffekr, muhakeme, hatrlama ve kefetme arzusu. Derin tefekkr (teemml, meditation), nazar alanla ilgili derin dnceye dalma, teffekr etme, dikkat ile bakmak anlamlarna gelir. Teemmlde, nazar alanda teffekr ile derinlemek, temaa (contemplation) ve meditasyon yapmak vardr. Teeml, nazar alana en youn biimde yakn olan dncedir. Muhakeme (reviyye, deliberation), zerinde dnme, kafa yorma, karar vermekte ihtiyat (basiret) anlamlarna gelen ve iinde muhakeme, hkm, karar ve yargnn (judgement) hkim olduu dncedir. Szlkte karar vermekte ihtiyat anlamna da gelmesi pratik alana zg basiret kavramnn devreye girmesi anlamna gelir. Reviyyede pratik alann renkleri hkim olmaya balamtr. Bu trden derin dnmede artk kelimenin asl kk olan reviyede susuzluunu gidermek, terevvada elde etmek, dnmek, zihninde tartmak anlamlarndan hareketle, kanmak, tatmin olmak ve artk bir karara varmak gibi tonlar daha ok hkimdir. Hatrlama (zikr) da ise; hatrlama, anma, an, hret, bahs etme, zikretme, anlatma, Allah anma kelime anlamlar vardr. Dnme sreciyle ilgili olarak hatrlama kavram bilerek seilmi bir kavramdr. nk bu kavram, insann ilk dnlrleri srekli bir biimde hatrlamasnn, interaktif bir iletiim olan sohbete konu edinmesinin;
741 742

K. Miriam Glaston; The Problem of Happiness, s.56-57 Frb; Medine, s.105; T: s.59

256

insann zihni zerindeki olumlu etkisi yannda, fikr erdemin en nemli arac olan alkanlklarn, hatrlama ve tekrar yoluyla kazanlmasnda etkili olmas bakmndan bilerek seilmitir. Kefetme arzusuna (teevveke ilel istinbat) gelince, arzularn, zlemlerin en gzelidir. nk bilgiye olan arzudan daha gzel bir arzu, ona olan zlemden daha faydal bir zlem ve ona olan aktan daha iyi bir ak henz kefedilebilmi deildir. Farabi'ye gre bu dnme srecinin sonucunda pratik alana tam gei, insann irade ve seimiyle olmaktadr. rade ve seim arasndaki farka deinmitik, ancak burada insann kavrad eye kar tercihe nesne olacak kadar arzu ve eilim duymas iradedir. Bir baka deyile arzu, duyusal ve tahayyle dayal ise bunlardan kan iradedir. ayet, tercihler insana zg olan dnme srelerinin rn olan derin dnmenin sonucu olarak yaplmsa buna da seim (ihtiyar) denir. rade ve seimin olduu alan tam olarak yapp etmelerin alan olan pratik alandr. Farabi' ye gre insann nazar akl ile pratik akldan gelen kazanmlar, bu hayatta elde edebilecei mutluluk kazanmlardr. Gelecek hayatndaki mutluluk ise kukusuz daha byk bir kazanmdr.743 Fikr erdemin tahayyl gcne dayandn ve tahayyl gcnn, amalara uygun aralar bulma konusunda kullanldna daha nce deinmitik. Mutluluk, bize sadece imdiki zamanda gelen bir ey deildir; mutluluk, ayn zamanda gemi ve gelecek zamana da bal olan bir eydir. nsann mutluluk ve mutsuzluk ile ilgili gemi ve gelecekle ilgili btn tecrbelerini ve btn beklentilerini tahayyl gc araclyla bir araya getirmek ve onlar hatal veya doru birletirmek, tahayyl gcne zg bir eydir. gcnn marifetine borludur.744 nsan, mutluluk yolunda yetkince yryebilmek iin, iinde bulunduu mevcut koullar dzenleyebilir. Ayn ekilde insan, imdiyle ilgili mmkn koullar ve gelecekle ilgili ideal koullarn hepsinin bilmek zorundadr. Ksacas koullarn hepsini bilmek ve iyi olan her trl koullara sahip olmak iin srekli aba harcamak zorundadr. yi koullara sahip olmak iin de her trl yetkinlii elde etmek gerekir. nk hayat koullarn iyi bilen her insan iin hayat, arada bir de olsa gerekli erdem iin gerekli
743

Sz konusu, bu tecrbeler ve beklentiyle ilgili

idealler, muktesabatn insann mutluluk yolunda kullanabilmesini, yine tahayyl

Majid Fakhry; Al-Farabi and the Reconciliation of Plato and Aristotle, Journal of the History of Ideas, Oct.1965, p.471 744 Tatarkiewicz; Happiness and Time, Philosophy and Phenomenological Research, Vol.27, Sep.1966, p.8

257

olan bir iyiyi, mutlaka karsna karr. Kendi koullarn bilen bir insan, yetkinlie de sahip olduu iin amacna erimek iin yapaca aktiviteyi iyi yapar; kanmas gereken aktiviteden de daha kolay kanr. te aktiviteyi iyi yapmak ve kanlmas gerekenden en iyi ekilde kanmak fikr erdeme sahip olmak demektir. te btn bunlar iin bizim genel olarak pratik erdeme, bu blme zg olarak fikr erdeme, ahlk ve sanat erdemine olan ihtiyacmz ak bir eydir. Ayrca, insanlarn sadece pratik erdemler sayesinde, iinde bulunduu durumu ve koullar en iyi ekilde kavrayp, mutluluk amacna gtren fikr erdemleri elde edebileceklerini de unutmamak gerekir. Nazar ve pratik aktiviteler kendi koullarna baldrlar. Nazar erdemlerin ortaya kaca koullar, pratik erdemlerin ortaya kaca koullardan daha farkldr. Nazar erdem insann entelektl ihtiyalarn karlmaya ynelik iken, pratik erdemler ise hem nazar gcn ihtiyac olan aralar hem de bedenin ve arzunun ihtiyalarna ynelik aralar kefetmeye yneliktir. ok genel anlamda ikisi de insann ruh ve fiziksel ihtiyalarnn karlanmas kouluna baldr. Bu nedenle ikisinin de ihtiya duyduklar koullar birbirinden farkldr. Pratik aktiviteler; uygun frsatlarn, alclarn ve kaynaklarn varlna baldr. Tam tersi nazar aktiviteler, en azndan en yksek biiminde, bir pratik ite almamaya, bo zaman olmaya baldr.745 Mutlu insan, hayat boyunca yetkinliklere gre aktivitelerde bulunmaktadr. nk btn yetkinliklere ihtiyacmz vardr. Yani, her iki insan yetkinlie de ihtiyacmz vardr. nk yapmas bizim iin en iyi olan ileri iyi bir ekilde yapabilmek sadece o zaman olabilir. Bize verilen koullar ne olursa olsun en iyi hayat elde etmeye almak en insan olandr.746 Farabi, ilk etapta hangi aktivitelerin insan iin daha deerli olmas gerektii, zel frsatlarda nasl bir hnerle onlarn elde edilebilecei gibi sorunlar zerinde durmaz. u veya bu eylem ve koullar yerine getirilirse, mutluluk olur trnden koullu cmleler kurmaz. O daha ok insann btn halinde hayat ve mutluluu iin eylem tipleri ve bu tr eylemleri insanda oluturabilme yolu ve bu yolla ilgili sorunlar zerinde durur. ster bireysel, ister toplumsal olsun mutluluu kazanma emas drt erdemin varl ve bu erdemleri birbirinden ayrmakszn onlara sahip olmaya baldr. Asl ilevi yaratln amacn tespit etmek olan nazar erdem ve ilevi bu amaca en uygun aralar
745 746

Gavin Lawrence; Aristotle and the Ideal Life, p.13 Gavin Lawrence; Aristotle and the Ideal Life , p.34

258

kefetmek olan fikr erdemden sonra gelen ahlk erdemin amac ise, bu erdemlerin insanda meydana gelmesi ve bu drt erdemin insanda yok olmayacak bir karakter yardmyla insan iyi, yetkin ve erdemli insan yapmaktr. Ahlk erdem olmad srece, bu erdemlerin mutluluu kazanmada hibir yarar olmayacatr.

2.2.3. Ahlk Erdem Ahlk erdem huyun/karakterin iyiliiyle ilgili bir erdemdir. nsanlar doutan ahlk bir gc beraberlerinde getirirler. Her insan, varlnn balangcndan itibaren, eylemler, nefsine arz olan eyler ve ayrt etmesinin gerektii gibi olmalarn salayan bir g ile donatlmtr. Bu nn (eylemler, nefsin duygular ve ayrt etme gc) gerektii gibi olmamalar yine bizzat bu g iledir. nsan iyi veya kt eylemleri de yine bizzat bu g ile yapar. te bu yzden insann kty yapma imknnn bulunmas, iyiyi yapma imknn bulunmas gibidir.747 Bu imknn kayna da iyi ve kt ahlk sahibi olmaktr. Bu ahlk gc pratikle gelitirmek insanlarn elindedir. nsann iyi ayrt etmesini etkiyelen de yine bu ahlk gtr. Ahlk g zihn gc de etkiler. nk iyi huya sahip bir insann dncesi de iyi olur. Kt huya sahip bir insann dncesi de kt olur. Ahlk g o kadar gl bir eydir ki, balangta iyi ve kty ayrmamzda bize yardmc olan iyi ayrt etme gc tek g iken, sonradan gelien ahlk g zihin gcnn ya efendisi ya da klesi olacak kadar gl bir konuma ykselmektedir. Huy yle bir eydir ki sahibini her bakmdan ya iyi ya da kt yapar. Baka bir deyile, iyi huy insan iyi yapar, kt huy ise insan kt yapar. Bu ktlkten iyi ayrt etme bile kurtulamaz. Farabiye gre insan doutan zihn ve ahlk gce sahip olarak doar. nsann eylemleri, nefsi nitelikleri ve ayrt etmesinin gerektii gibi olmas ve iyi - kt ayrm yapmas bu gle olmaktadr. Bu nn gerektii gibi olmalar ve nsann iyi ve kt ayrm yapabilmesi yine bizzat bu g ile mmkndr.748 Farab ahlk gcn tanmn ise yle yapmaktadr: kincisine, yani eylemlerin ve nefse arz olan eylerin ya iyi, ya da kt olmasna ara olana ahlk (hulk ) ad verilir. nsanda, iyi eylemlerin ve nefse arz olan eylerin meydana gelmesine ara olan ahlk)

747 748

Frb; Tenbih, s.53; T: s.32 Frb; Tenbih, s.53; T: s.32

259

iyi ahlktr. nsanda kt eylemlerin meydana gelmesine neden olan ahlk kt ahlktr. Ahlk insanda iyi ve kt eylemlerin meydana gelmesine neden olan eydir.749 Bu durumda Farabi' ye gre genel anlamda ahlk niteliklerin (iyi- kt) hepsi sonradan kazanlan ahlk niteliklerdir.750 Farabi' ye gre iyi bir ahlk ancak alkanlk sonucu meydana geldii gibi, kt ahlk da ancak alkanlk sonucu meydana gelir.751 Farabi iyi ahlk kazanma aralar ile sanat kazanma aralar arasnda analoji yapmaktadr. yi ahlk edinilmesine ve ortaya kmasna ara olan eylerdeki durum, kendileriyle eitli sanatlar elde edilen eylerdeki duruma benzer. nk yazmada ustalk, ancak usta bir yazcnn yapt eylemi yapmay alkanlk haline getirdiinde elde edilir. Ayn ey geri kalan sanatlar iin de geerlidir. yi yazma eylemi insanda ancak yazmada ustalkla meydana gelir. Yazmada ustalk ise, ancak insan iyi yazma eylemini ilerletip alkanlk haline getirdiinde elde edilir.752 Farabi der ki : Alkanlk yle bir eydir ki, insan bir ahlk onunla kazanr veya sahip olduu ahlktan kendisini onunla uzaklatrr. ve ekler Ben alkanlk ile bir eyin yaplmasnn uzun sre ve ard ardna sk sk tekrarlanmasn kast ediyorum.753 Alkanlkla sadece iyi ahlk meydana gelmez Farabi' ye gre kt ahlk da alkanlk sonucu meydana gelir. yi bir ahlk ancak alkanlk sonucu meydana geldii gibi, kt ahlk da ancak alkanlk sonucu meydana gelir. O halde burada, alkanlk hline getirdiimizde, kendileriyle, iyi veya kt bir ahlk elde ettiimiz eylerden sz etmek zorundayz.754 Ancak Farabi, bir baka noktaya dikkatimizi ekmeyi ihmal etmez. Ona gre iyi huylara sahip insanlarn alkanlklar iyi, kt huya sahip insanlarn alkanlklar da kt olmaktadr. Bu bakmdan, diyorum ki, alkanlk haline getirdiimizde bize iyi ahlk kazandran eyler, mahiyetleri itibariyle, iyi ahlk sahiplerinden; bize kt ahlk kazandran eyler ise, mahiyetleri itibariyle, kt ahlk sahiplerinden kan eylemlerdir.755

749 750

Frb; Tenbih, s.54; T: s.33 Frb; Tahsl, s.55; T: s.34 751 Frb; Tenbih, s.55; T: s.34 752 Frb; Tenbih, s.56; T: s.35 753 Frb; Tahsl, s.55; T: s.34 754 Frb; Tenbih, s.55; T: s.34 755 Frb; Tenbih, s.56; T: s.35

260

yi yazma eylemi, insan iin yazmada ustalk elde edilmeden nce, doutan bulunan g ile onda ustalk elde edildikten sonra, sanat ile mmkndr. Tpk bunun gibi iyi eylem, insan iin ya iyi bir ahlk elde edilmeden nce doutan insanda bulunan g ile ya da o elde edildikten sonra bizzat o iyi ahlk ile mmkndr. O halde ahlktan kaynaklanan eylemler, ahlkn elde edilmesinden nce insann yapmay alkanlk haline getirdii eylemlerin tam olarak ayns iseler, o zaman onlar, ahlk meydana getirirler.756 Farabi ahlkn ancak alkanlk sonucunda elde edildiinin delili olarak; yneticiler gerekli grdkleri eylemleri halka alkanlklar yoluyla kazandrp, onlar iyi insan olmalarn salamaya almalarn rnek olarak vermektedir.757 Farabi sonu olarak unu sylemektedir; Bylece iyi ahlk ve zihin gc ikisi birlikte insan erdemi (fadiletl-insan) oluturur758 yi ahlk ve zihin gcnn erdemi olan insan erdem olmakszn, dier erdemlerin yolu almamaktadr. Bir baka deyile, erdemler iin insan erdeme sahip olmak, asgari bir kouldur. nk insan erdeme sahip insanlar en azndan dier stn erdemler iin duygusal anlamda hazrdrlar demektir. Ayn zamanda insan erdem, yaam tarzmzn erdem yoluna girmek iin bizi motive etmeye yeterlidir. Zihin gc ve gzel ahlk araclyla biz onurlu, hayrl ve erdemli hale geliriz. Hayatmzdaki yaam tarzmz (sire) erdemli bir yaam tarz, bir yol olur ve aktivitelerimiz (tasrifat) vgye deer aktiviteler haline gelir.759 Erdemlerin duygu ile olan ilikisi gz ard edilmeye musait bir ilikidir. Oysaki erdemler hem duygu hem de eylemlerle ilgilidir. Bunlarn alan bazen bir tr duyguya, bazen de bir tr eyleme gnderme yaplarak belirlenir, ama yine de ikisi arasnda bir tr uygunluk vardr. Bir erdem, belli bir tr duygu snfn denetim altna alma ve belli bir durumda doru bir biimde eylemde bulunma eilimidir.760 Haz ve ac bedene baldr, ancak ikinci doamz olan alkanlktan kaynaklanan haz ve aclar da vardr. Ahlk erdemi oluturan alkanlk olduuna gre bu erdemin en iyi iareti, erdemli ya da erdemsiz eylemleri yaparken, insann haz veya ac duygusu duymasdr.761 Eylemden haz duymak erdemin, eylemden ac duymak ise eksikliin iaretidir. Ancak byle bir durum iin insann iyi olmas, yani ruhsal anlamda salkl olmas gerekmektedir. Kt

756 757

Frb; Tenbih, s.56; T: s.35 Frb; Tenbih, s.56; T: s.35 758 Frb; Tenbih, s.54; T: s.33 759 Frb; Tenbih, s.55; T: s.34 760 W.David Ross; Aristoteles, s.237 761 W.David Ross; Aristoteles, s.226

261

bir insann ktlnden ac duymamasn beklemek bounadr. yi olmak iin de dier btn erdemlerin yan sra ahlk erdeme de sahip olmak gerekir. nk ahlk erdem, pratik bilgeliin insann i dnyasnda yer etmesini ve onda bir doa haline gelmesini salar. Aslnda ahlki erdem, insann sahip olduu doasnn ne iyi ne de kt olmadn, bu doann ilevini gerekletirmek iin eylemlerini doru zamanda, doru miktarda, doru aralarla gerekletirmesini salayan bir gtr. Bu gcn salkl olmas, insan erdemlerin insanda kalc ve srekli olmasnn garantisidir. Bu durumda ahlki erdem olmakszn, dier erdemlerin pratiklik kazanmas da imknszdr. Nazar gcn tespit ettii iyi olan erdemli bir amacn gerekletirilmesinde en yararl ve en gzel olan eyin kefedilmesini salayan fikr erdeme sahip olan kiinin ahlk bir erdeme sahip olmakszn iyi yaam elde etmesi imkanszdr. Fikr erdemin kefettii eyin ister kendisi iin istenen bir iyi, ister bir bakas iin iyi olsun veya isterse tercih eden kiinin iyi olduunu sand bir ey olsun, fikr erdem bakmndan tm bunlar arasnda bir fark yoktur. nk bakalar iin iyi olan isteyen bir kimse, ya gerekten iyidir veya aslnda iyi ve erdemli olmamakla birlikte, kendileri iin iyiyi istedii kiilerce iyi olduu zannedilendir. Ancak ayn ekilde kendisi iin gerekten iyi olan isteyen kimsenin fikr bakmndan deil, ahlk karakter ve eylemleri bakmdan iyi ve erdemli olmas gerekir.762 Bu durumda ahlki erdem bakmndan kendisi iin iyi olan isteyen kimsenin, karakter bakmndan iyi olmas, fikr erdemi uygulayacak ruhsal hazrla sahip olmas gerekir. Kendisi iin iyi olan isteyenin erdemi, Ahlk karakteri ve eylemleri, fikr kuvvetine ve en yararl ve en gzel olan kefetme gcne tekabl etmek zorundadr.763 Bu durumda kendisi iin iyi olan isteyen kimsenin, fikr erdemi ile ahlki erdeminin bir biriyle rtmesi zorunludur. rnein; mutluluk, amac iin o anda en yararl olarak fikr erdem savama aracn tesbit etmi ise bu durumda ahlki erdem olan cesaretin kiide var olmas ve bunun fikr erdemle cesaret eylemleri uygulama bakmndan tam uyum iinde olmas gerekir. Baka bir deyile; kendisi iin iyi olan isteyen kiinin fikr erdemin yannda ahlk erdeme, rnein cesaret erdemine sahip olmas gerekir. O halde bu fikr erdemlerin otoritesi ne kadar tam, gc ne kadar bykse, kendileriyle
762 763

Frb; Tahsl, s.153; T: s.72 Frb; Tahsl, s.153; T: s.72

262

birlikte bulunan ahlk erdemlerin de otoritesi o kadar tam ve gc o kadar byktr.764 Ksacas, kiinin bilgi gcnn otoritesi ne kadar tamsa, ayn ekilde, onun bilgiyi kullanma, kendisinde iselletirme anlamnda ahlki erdemin otoritesi de o kadar tamdr. Farabi, hem ehirde hem de bireyde erdemin, erdemle atmayaca grne derinden inanr. Birbiriyle savaanlar iyi olamaz. Ancak bunun iin, erdemlerin birlik halinde kiide var olmas gerekir. Farabi, ksa veya uzun sreli deiim geiren veya bir ehrin tmn ortak olarak etkileyerek meydana gelen durumu ele alr. Farabi'ye gre, toplumsal amalarla ilgili en faydal olan kefetmeyi salayan fikr erdemle birlikte ahlki erdemin olmas gerekir. nk rnein deiimden dolay fikr erdemin tespit ettii yeni erdemleri veya ehri etkileyen olay bertaraf edebilmek iin ortak olan amalarla ilgili fikr erdemleri uygulamaya koyacak tek g, ahlki erdemdir. Ayn ekilde bir toplum gelime, deiim, gvenlik vb. konularla ilgili fikr erdemlere sahip olabilir, ancak bu erdemleri o toplum, alkanlk yoluyla uygulamaya koyan ahlki erdeme sahip olmad srece sz konusu bu iyilerin hi biri o toplumda gereklemez. Bu nedenle, Farabi mutluluk aratrmacsnn hem genel hem de toplumdaki daha zel gruplara ait fikr erdemleri, rnein savalar, zenginler ve benzerlerine mahsus olan erdemleri, tek tek sanatlarla (bu sanatlarn amalarn gz nne alarak) ve olaylarn saatten saate, gnden gne birbirlerini takip edip ortaya kmalarna bal olarak tek tek ev halklar ve ev halklar iinde tek tek fertlerle ilgili fikr erdemlere765 uygun ahlki erdemlerin olmas gerektiini savunur. Baka bir deyile, aratrmacnn tm bu fikr erdemle birlikte mtenasip olan ahlki erdemi de unutmamas gerekir. Farabiye gre bu durumda aratrmacnn, en yetkin ve en byk erdemin hangisi olduu sorununu zmesi gerekir. Aratrmacnn kuvvet bakmndan en byk ve en yetkin olan erdemin hangisi olduunu aratrmas gerekir. O btn erdemlerin toplam mdr, yoksa kuvveti btn erdemlerin kuvvetine eit olan herhangi bir erdem (veya erdemler) mi vardr? Kuvveti btn erdemlerin kuvvetine eit olmas: yle ki btn erdemler iinde kuvvet bakmndan en byk olmas gereken erdem hangisidir?766 Farabi bu sorunun zm iin basit bir l ortaya atmaktadr: Bu erdemle ilgili, ilevleri tam olarak gerekletirmek istendiinde, insann dier erdemlerin eylemlerini
764 765

Frb; Tahsl, s.153; T: s.72 Frb; Tahsl, s.155; T: s.73 766 Frb; Tahsl , s.156; T: s.74

263

kullanmakszn bunu yapmasnn mmkn olmad erdemdir. Farabi, bu l gz nne alndnda, dier erdemlerin ilevlerini gerekletirecek bir erdemin olmas gerektiini savunur, bu erdemin ahlki erdem olduunu ve hkimiyet bakmndan stn bir erdem olduunu ileri srer: O halde bu erdem, hkimiyet bakmndan kendisinden daha stn olmayan hkim erdemdir. Farabiye gre ahlki erdemin, fikri erdemin yannda olmas mutluluk asndan nemlidir. Mesela bir kumandann, kendisine savalar iin ortak olan eyle ilgili olarak en yararl ve en gzel eyi kefettiren fikr erdeminin yannda, ayn zamanda ahlk bir erdeminin olmas gerekir. O, bu erdemin ilevlerini gerekletirmek istediinde, savalar da sava olmalar bakmndan bulunan erdemleri kullanm olur. Mesela onun cesaretinin, kendisiyle savalarda bulunan btn zel-bireysel cesaretlerin ilevlerini kullanabilecei bir cesaret olmas gerekir. Ayn ekilde ehirde zenginlik elde eden kimselerin bu amalarnn gereklemesinde, en yararl ve en gzel olan eyi kefetmeyi salayan fikr bir erdeme sahip olan kiinin, zengin olma iiyle megul halk gruplarnn zel-bireysel erdemlerini kullanmasn salayan bir erdeme sahip olmas gerekir.767 Btn erdemleri daha yetkin hale getirecek olan ahlki erdemlerdir. nk ahlki erdemin btn erdemleri kullanarak ortaya kard ey daha byk bir yetkinliktir. Zira bu trden bir yetkinlik, kiinin sahip olduu herhangi bir ilevinin yetkinlii deil de; ahlki erdem araclyla tamamen kiinin kiiliini yetkinletiren bir yetkinliktir. Yine pratik akla bal ahlki erdemlerdir ki, bizde inceden inceye ilenir ve iselletirilir. Bu iselleme yle derin olur ki insan karakterinin tamam erdem olur ve bu erdemli karakter yetkinlii sayesinde biz, iyi insan oluruz. Genel anlamda Farabinin erdemi ahlki erdemle bu ekilde ilikilendirmesi, en stn mutluluk kavram iin kilometre tadr ve olduka nemlidir. Ayrca onun mutluluk anlaynda drt erdemi btnsel olarak birletirmesindeki dehay, takdire ayan gryruz. Gerekten de bir anlamda, mutluluk yolunda bilgiyi kullanabilme anlamnda olan ahlki erdemin, bu ekilde dier erdemlerin nemini zedelemeden ne karlabilmesi hem mutluluk asndan nemli hem de Farabinin dehas asndan nemlidir. nk ancak, tm erdemlerin bir araya gelmesi durumunda tam ahlki yetkinlik, iyi insan meydana gelir. Sz konusu bu yetkinlik ve iyi insan olmak da, bizde mutluun kazanlmasna neden olur.
767

Frb; Tahsl, s.156; T: s.74

264

zetlersek ahlki erdem kiinin srekli sahip olduu niteliklerine gnderme yapar. nsann srekli olan bu nitelikleri, onun tutumlarn, duygularn, inanlarn, dnmesini, eylemlerini ve gerek yaamn etkiler. Bu srekli nitelikler kiinin imdi niin byle davrandn anlatmakla birlikte ayn zamanda belirli bir ekilde davranabilmesini salayan srekli sahip olduu karakteri hakknda da bize bilgi verir. Ahlki erdem sz konusu olunca akln gc, burada yapmann, alkanln, ksacas ahlki gcn karsnda snrlanr. nk bu erdemde asl sz konusu olan, bilgiyi sreklilik niteliinde olan eylem ve alkanlk yoluyla gerekletirmektir. Ahlki erdem asl gcn yapmak ve yapmamaktan alr. Bu nedenle ahlkn hemen arkasndan sanatn gelmesi tesadf deildir.

2.2.4. Sanatsal Erdem G (kuvve) kavram, Farabinin mutluluk sisteminde anahtar bir kavramdr. G erdemin ilenmemi ham eklidir. Mutluluun btn eitlerinde g kavram mutluluk sisteminin balang temellerini oluturur ve bu sistemleri anlamak iin sz konusu bu kavrama bavurmak gerekir. Her insan, varlnn balangcndan itibaren, eylemlerinin, nefsine arz olan eylerin ve ayrt etmesinin, gerektii gibi olmalarn salayan bir g ile donatlmtr. Bu nn, (eylemlerin, niteliklerin ve iyi ayrt etmenin) gerektii gibi olmamalar, yine bizzat bu g iledir. nsan, iyi veya kt eylemleri de yine bizzat bu g ile yapar.768 Gcn grevi, yerinde olduu srece, eksiklii adm adm ap yetkinlie doru yol arnlamaktr. nsan bilmek ve yapmak edimini de bu g sayesinde bilir ve yapar. nsann bilmesi mmkn olan eyler iki eittir: Birincisi, evrenin sonradan yaratld, Tanrnn bir olduu ve duyulur eylerden ounun nedenlerini bilmemiz gibi, insann sadece bilebildii, fakat yapamad eylerdir. kincisi ise, ebeveyne itaat etmenin iyi, ihanetin kt, adaletin iyi olduunu bilmemiz ve doktorun salk kazandran eyi bilmesi gibi, insan tarafndan bilinen ve yaplan/ eylemsel eylerdir. 769 Bilmenin, bilginin bir amac ve yetkinlii vardr. zellii bilinmek ve yaplmak olan eyin yetkinlii, yaplmaktr/ eylemektir. Bu eylerle ilgili bilgi, eylemle birlikte elde edilmediin de geersiz ve faydaszdr. zellii, bilinmek olup insan tarafndan
768 769

Frb; Tenbih, s.53; T: s.32 Frb; Tenbih, s.73; T: s.50

265

yaplmak olmayan eyin yetkinlii sadece bilinmektir.770 zellii bilinmek ve yaplmak olan eyler pratik akla, zellii sadece bilinmek olan ise, nazar akla zg konulardr. Ancak mutluluk yolunun aratrmacs iin btn bunlarn bir sanat olduunu bilmek nemlidir. Bu meseleleri aratrmaya koyulmadan nce, btn bu metotlarn bir sanat olduunu bilmeye, trleri olan deiik metotlar ve bu metotlarn her birine ait alametlerini ayrt edecek bir ilme, zorunlu olarak muhta olduumuz akla kavumutur.771 Farabi, mutluluu kazanmann bir sanat olduuna inand gibi, ayn zamanda mutlulukla ilgili btn bilgileri renmenin de bir sanat olduuna inanr. O sanat ok genel anlamdan, gnmzdeki zel anlamna kadar geni bir yelpazede kullanr. Farabi' ye gre sanat, genel anlamda pratik ve nazar akla dayal olarak iki eittir. Bu iki trden her birisini ihtiva eden sanatlar vardr. zellii sadece bilinmek olan eyle ilgili bilgi, yaplacak olann deil, bilinecek olann bilgisini kazandran baz sanatlarla elde edilir. zellii bilinmek ve yaplmak olan ey de, dier sanatlarla elde edilir. O halde sanatlar iki eittir. Birincisi, bize sadece bilinecek olan eyin bilgisini salar. Dieri ise bize, yaplmas mmkn olan eyin bilgisini ve onu yapma/eylem gcn verir.
772

Farabinin sanat kavramnn kullanmnda, bir hususa dikkat etmek gerekir.

Farabi sanat insan yaamna katk, beceri, bilgi, hner, tecrbe kazandran aktif bir durum olarak anlar. Farabi bize yapma gcn veren sanat da geim sanat ve yaam tarzn belirleyen sanat olarak da iki ksma ayrr. Bize yaplacak olan eyin bilgisini ve onu yapma gcn kazandran sanatlar da iki eittir. Birincisi, ehirlerde doktorluk, ticaret, denizcilik vb. dier sanatlar. kincisi ise insann hayat tarznn hangisinin en iyi olduunu aratrmasna, onlarla iyilikleri bilmeye ynelmesine, yapma gcn kazanmasna ara olan sanatlardr.773 Burada ilgilendiimiz sanat tr daha ok ikincisidir. Farabi' ye gre sanatn insani amac tr: Haz verme, faydal olma ve iyi olma (sanatlar). Faydal olan, ya haz veren, ya da iyi olan eyde faydaldr. ehirlerde
770 771

Frb; Tenbih, s.73; T: s.50 Frb; Tahsl, s.121; T: s.22 772 Frb; Tenbih, s.74; T: s.50 773 Frb; Tenbih, s.74; T: s.50

266

uygulanan sanatlarn amac faydal olmadr. Hayat tarzlarndan birinin seilmesine ve seileni yapma gcnn elde edilmesine ara olan sanatlarn amac iyi olmaktr.774 Bu durumda yaam tarzyla ilgili sanat edinmenin amac, bir adan iyi insan olamaya katk salar. Aslnda btn sanatlarn elde edilmesinden ama iyi insan olmakla ilgilidir. Ayn ekilde zellii sadece bilinmek olan eye ulamamza ara olan sanatlarn amac iyi olmaktr. nk sanatlarn kazanlmas, gerein kesin olarak kavranmas iindir. Mutlak gerein bilinmesi ise zorunlu olarak iyidir. O halde btn sanatlarn ya iyiyi, ya da faydaly amalad ak olan bir gerektir.775 Bu nedenle, mutluluun bir arac olan sanatn amac iyiyi kazanmaktr. Bir baka deyile, iyi olmaktr. yiyi kazanmann yolu felsefe sanatn bilmekten geer. yleyse sanatlar iki eittir: Birincisinin amac iyiyi kazanmak, ikincisinin amac ise faydaly kazanmaktr. Amac sadece iyiyi kazanmak olan sanat hi phesiz felsefe ve beer hikmet diye adlandrlr. Faydaly amalayan sanatlarn hi birisine, elbette hikmet ad verilmez. Fakat onlardan bazs felsefeye benzetilmek suretiyle bazen bu isimle adlandrlmtr.776 Farabide, iyiye sahip olmak, iyi insan olmak demektir. yi eylere de ancak felsefe sanatyla sahip olabiliriz. Biz mutlulua ancak iyi eyler bizim olunca ularz ve iyi eyler de ancak felsefe sanatyla bizim olduuna gre, o halde felsefenin zorunlu olarak, kendisiyle mutluluk kazanlan bir ey olmas gerekir. te bu bizim iyi ayrt etme ile vardmz bir sonutur.777 Farabi, felsefe sanatnn mutluluu kazandran bir sanat olduunu nmze bir paradigma gibi koyar. Farabi'ye gre pratik ve politik sanat (biz buna siyaset felsefesi diyoruz), yeni keiflerle ilgilidir ve arzulanan hayat yolu iin imknlar salarlar. Arzulanan hayat yolu olarak felsefe sanat, insan yetkin, mutlu ve hayatn yolunu erdemli yapar.778 Genel olarak sylemek gerekirse, sanat erdemi arzulanan hayat yolunda insan yetkin ve mutlu yapar. Farabinin sanat erdemi zerinde yapt yorumunda, Straus, Farabinin ahlki hayat ncelikle din ve dini erdemler zerinde kurduunu dnerek, Farabinin felsef hayat ile ahlki hayat kavramlar zerinde yorum yapar. Ahlki hayat (Straussa gre Farabinin ahlki hayat dini hayat zerinde temellenmektedir.) arzulanan hayat
774 775

Frb; Tenbih, s.74; T: s.50 Frb; Tenbih, s.75; T: s.51 776 Frb; Tenbih, s.75; T: s.51 777 Frb; Tenbih, s.76; T: s.52 778 Christopher Colma; Alfarabis Plato Revisited, p.967

267

salamaz. nk ahlk hayat bir insann niin ahlkl olmas gerektii sorusunu sormasna izin vermez. ahlk hayat onur ve dev gibi ahlki taleplere niin muhakemesini yapmakszn boyun ememizi ister. Straussa gre arzulanan hayat yolu, muhakemesi yaplan hayat yoludur. Yani felsefe sanatna dayanan hayat yoludur. Arzulanan hayat rastgele, mistik veya irrasyonel seimlere dayanamaz. Arzulanan hayat iin sadece akl tarafndan gerekelendirilmi felsefeye gre yaam makbuldr. Ancak ahlk ayet aklla gerekelendirilmise, o artk ahlk deildir. nk ahlki eylemler, kendinden dolay seilmelidir, akln o eylemleri dikte etmi olmasndan dolay deil.779 Filozofik hayat ( felsefeye dayal hayat) arzulanan hayattr. nk gerek yetkinlik ve mutluluk ancak Filozofik hayatla kazanlr. Filozofik hayat, sorgulanm bir hayattr. Ancak ahlki hayat neden ve niin sorularn sormaya izin veren, yani hayat akl ile sorgulamaya izin veren bir alan deildir. Ahlki hayat sadece alkanlklar sonucu yerlemi talepler ve nceden belirlenmi erdemlere, sorgulamakszn boyun emeyi gerektirir. Farabiye gre: Bundan dolay ahlk hayatn kendisi sorgulanmazsa en iyi yol olamaz. Bir baka deyile mutluluk felsefesi, tam anlamyla felsefenin bir paras olmaldr. Farabinin deyimiyle arzulanan hayatn, felsef hayat olmas Sokrates'in Sorgulanmam hayat yaanmaya demez. iddiasna benzerdir. Filozofik grte, tek arzulanan hayat sorgulanm hayattr. Peki, Filozofik gr ne demektir. Strauss Farabinin Filozofik gr kavramndan unlar anlar: insann yetkinlii her bir varln zsel bilgisini bilmeye baldr. Varlklar veya doal varlklar. Hayat yolu bu trden bilginin izlenmesi sonucu tam anlamyla felsef olur. Buna karn ahlki veya pratik eyler (varlklar) insan eylemlerinin rnleri veya insan seimleri sonucudur. Tam anlamyla felsefe sadece doal olanlarn bilgisini aratrr. Doal olan bu eyler, herhangi bir insan bilgisi, yapm, seimi veya eylemi deildir. Bu anlamda felsefe sanat, mutluluk iin gerekli olan bir sanattr.780 Bundan dolay felsefe sanat mutluluk asndan nemlidir. Zihin gc, iyi ayrt etmemizi salayan bir gtr. Felsefe sanat da ayrt etmeyle meydana gelir. Buna gre: yi ayrt etme yetkinliine ulama yolundan sz etmemiz gerekir. Buna gre felsefe ancak, ayrt etme yetkinliiyle ile meydana geldiine ve ayrt etme yetkinlii de ancak,
779 780

Christopher Colma; Alfarabis Plato Revisited, p.967 Christopher Colma; Alfarabis Plato Revisited, p.967

268

bilinmesi istenilen her eyde doru kavrayacak zihin gcyle ulaldna gre, o halde doruyu kavrama gcn, bunlarn hepsinden nce kazanm olmamz gerekir.781 Felsefe sanatn elde etmenin ilk basama doru kavrama gcne sahip olmaktr. Farabi'nin doru kavramayla kast ettii ey, bir insann bir eyi her mahede ettiinde, grnn, daima, mahede edilen o eyin, olduundan baka ekilde olmasnn imknszlnn doruluunu bulmasdr.782 Doruyu kavrama da, bir eit amel hikmettir. Zihin, allagelen grlerin ihtilaf halinde bulunduu konuda, doru hkm bulma gc ve tashih etme kabiliyetidir. Bu da, doru gr ortaya karmada yetkinliktir. O halde bu da, bir eit amel hikmettir.783 Bize, doruyu kavramay salayan da mantk sanatdr. Mantk sanat bize, dorunun gerekten doru olduunu bilmemizi ve ona bu ekilde inanmamz, yanln gerekten kesin olarak yanl olduunu bilmemizi ve bylece bundan kanmamz, doruya benzeyen yanl bilmemizi ve bunda hata yapmamamz, aslnda doru olan fakat yanla benzeyen eyi bilmememizi ve bu konuda aldanmamamz salayan bir g kazandrr.784 Biz bu g araclyla mutluluk yoluna adm atarz. Mantk sanat; iyi eylemler, yani erdemler, dolaysyla da mutluluk iin bir ara bilim/sanattr. Nazar bilginin kendisi de mutluluun en yetkin bir aracdr. Yeri gelmiken, bu hususu ilgilendiren bir tespite deinmek istiyoruz. Mantk ve gramerin bir nazar ilim mi yoksa alet ilmi mi olduu Farabi' de nisbeten belirsiz kalmaktadr785 eklindeki bir dnce, bize, Farabi'nin dnce sistemini anlamamaktan kaynaklanan bir hakszlk gibi grnyor. Yazar, buna gereke olarak, Farabinin Tenbihte, ilimlerin niin nazar ve amel olarak ayrldn ve onlarn renimine neden mantkla balamas gerektiini, ancak ilimlerin saymna tahsis ettii eserine (ihsal-ulum) ise gramer ile baladn gstermektedir. Her iki gereke de metinlerin balamn ve Farabinin dnce sistemindeki nazar ve amel bir btnn iki farkl yz olduu gereini iyi anlamamaktan kaynaklanmaktadr. kincisi, Farabinin hsaya gramer ilmi ile balamas, yazarn bu grne delil olmaz. nk Farabi gramerden sonra mantk ilmine, ondan sonra da nazar akln konusu olan metafizik ilimlere gemektedir. ncs, Tenbihte Farabi, mutluluu elde etmede iyi ayrt etme koulunu anlatrken,
781 782

Frb; Tenbih, s.77; T: s.53 Frb; Fusul, s.58; T: s.46 783 Frb; Fusul, s.58; T: s.46 784 Frb; Tenbih, s.77; T: s.53 785 Hasan Hseyin Bircan; slam Felsefesinde Mutluluk, z Yayclk, stanbul 2001, s.157

269

bize iyi ayrt etmeyi retmede ara konumunda belirttii mantk sanatna/ilmine gemektedir. pararaf ncesinde nazar felsefenin sadece tanmn vermi ve hemen ardndan medeni felsefenin tanmna gemitir.786 Farabi; mutluluk sanatna ara olan mantk sanatnn faydalarn yle sralar: 1- Her ne olursa olsun, hangi inancn doru, hangisinin yanl olduunun bilinmesi 2- nsan doruya sevk eden veya 3- nsann zihnini dorudan uzaklatran 4- Doruyu yanl zan ettiren veya 5- Yanl doru ekilde tasavvur ettiren- ki bu durumda insan zihni, farknda olmakszn, yanln ierisinde eylerin bilinmesi 6nsann farknda olmakszn yanla inanmaya baladnda, onu, kendi zihninden uzaklatrmasna veya 7- Eer bir bakas, farknda olmakszn yanla dmse, onun, bundan uzaklamasna ara olan yollarn bilinmesini salar. Bylece insan, bilmek istedii bir amaca yneldiinde, kendisine, onun dorusunu bildiren eyleri kullanmak ister ve kendisini, onun dorusundan uzaklatran eylerden kanr. Yine mantk sanat 8- nsan bir ey hakknda bir inanca sahip olur ve onun doru olup olmad konusunda iine bir phe derse, onun doru olup olmad hakknda bir kesinlie ulancaya kadar, insana, onu inceleme imkn veren ve 9- Bu esnada, insan, farknda olmakszn bir yanla derse ve saplanr kalrsa ona, bu yanl zihninden uzaklatrma imknn veren yollarn bilinmesini salar.787 Mantk sanatnn faydalarn yukardaki ekilde zetleyen Farabi, mantk sanatn bu faydalarndan tr ilgilenilmesi gereken ncelikli bir sanat olarak deerlendirmektedir. Mantk sanat, anlattmz byle bir duruma sahip olduuna gre, o halde zorunlu olarak, onunla, dier sanatlardan daha nce ilgilenilmesi gerekir.788 Farabi, daha da ileri giderek mantk sanatn insana en ok zg olan bir sanat olarak nitelendirir. nsana ait olan iyi eylerin bir ksmnn mantk sanatna zg oluu, dier bir ksm eylerden daha gl olduuna, insann, insan olmasn salayan ey akl olduu iin, insana en ok zg olan ey, insann akl olduuna gre ve insana bu sanat iyi eyler kazandrdna gre, o halde bu sanat, insana en ok zg olan iyi eyleri kazandrr.789 Ancak bir hususu belirtmemizde fayda vardr. Farabi'nin mantkla kastettii ey, gnmzde mantk bilimi olarak anlalan biimsel mantk deildir. Farabinin mantk
786 787

Frb; Tenbih, s.53; T: s.52 Frb; Tenbih, s.78; T: s.54 788 Frb; Tenbih, s.78; T: s.54 789 Frb; Tenbih, s.78; T: s.54

270

sanatyla kastettii ey; mutlulua ara olacak biimde isel olan duygu ve dnceleri doruya uygun bir biimde ekillendirmeyi salayan bir g olarak grr. Mantk olmakszn, cmlelerin ve yorumlarn etkilerini anlamak iin beklemek gerekseydi, bu son derece tehlikeli olurdu. Filozoflarn sembolleri kullanmak iin gvenli bir yntem semeleri doaldr. Caddelerde aralarn hareketlerinin kurallara balanmas gibi, filozoflar da szcklerin etkilerine byle bir disiplin vermek istemilerdir. Bu disipline daha sonra mantk ad verildi. dnyamza ait bu kurallar, d dnyaya da uyduu iin, bir gvence oluturmaktadr. Mantk, insann dncesine bir dzen vermitir. Ancak doru gibi grnen bir mantk yrtmeden sonra, her eyin kazanlm olduuna inanmak gibi tehlikeli bir dnce de armaan etmitir.790 Ahlki eylemlerde, dil ve dncenin apayr bir yeri vardr. Dil ve dnce doruyu kavramada kullandmz iki nemli aratr. Dil, bir aynadr; herkes orada kendi ahlki yzn grebilir. Kukusuz, yanln en byk nedenlerinden biri dildir. Ne var ki dorunun da en gvenilir, en salam taycs gene dildir.791 Bu gerein farknda olan Farabi, gramer sanatn ihmal etmez. Dil ile ifade etmeye de, nutk ve mantk ad verildii iin birok insan, bu sanatn amacnn; insana, bir eyle ilgili ifadenin doruluu hakknda bilgi ve o ifadeyi dzeltme gc vermek olduunu sand. Fakat bu byle deildir. nk bir ifadenin doruluuyla ilgili bilgi ve o ifadeyi dzeltme gc veren sanat, gramer sanatdr. Bu hatann nedeni; gramerin amacyla, bu sanatla kastedilenin, mantn amacnn sadece isim bakmndan ayn olmasdr. nk onlarn her ikisi de mantk adyla adlandrlr. Fakat bu sanatla kastedilen, mantk adnn iaret ettii iki anlamdan sadece ve sadece birisidir.792 Gramer dili, mantk zihni dzeltir. Dzeltilmi bir zihin zaaflara kar glendirilmi bir zihindir. Byle gl bir zihin, iyi ayrt edebilen bir zihindir. yi ayrt edebilen gl zihin, mutluluun n kouludur. Bu nedenle Farabi, gramer sanat ile mantk sanat arasnda iliki kurar. Bu nedenle Farabi garamer sanat ile mantk sanat arasndaki ba tamamen koparmaz: Ancak gramer sanat ile mantk sanat arasnda bir benzerlik vardr. Gramer sanat, konutuumuz eyin doruluuyla ilgili bilgi ve ana dilini konuan bir kimse alkanlyla doru konuma gcn verir. Mantk sanat ise, akl
790 791

Andre Maurois; Yaama Sanat, s.2728 Nermi Uygur; Yaama Felsefesi, s.98 792 Frb; Tenbih, s.80; T: s.56

271

ile kavranlan eyin doruluuyla ilgili bilgi ve kavranlan eyde doruluu kazanma gc verir. Tpk gramer sanatnn, ana dilini konuan bir kimse alkanlyla doru telaffuz edecek ekilde, dili dzelttii gibi, mantk sanat da, her eyin dorusunu akl ile kavrayacak ekilde, zihni dzeltir. Ksacas, gramer sanatyla lafzlar arsndaki iliki, mantk sanat ile dnlr eyler ( makulat) arasndaki ilikiye benzer.793 Dnlrler arasnda doru ilikiler kurabilmek hem ama ve ara ilikisi asndan hem de mutluluk asndan nemlidir. Annda haz veren bir nesneyle ilgili dnlr, bu beni mutlu eder yargsndaki dnlrle dnmeksizin ilikilendirmek iyi ayrt etme gcn devre d brakmak demektir. Dil ve sanat, ortak bir ad altnda, taklit kategorisi altna sokulmulardr. Her ikisinin de ilevi taklittir. Dil seslerin taklidi, sanat ise d nesnelerin taklididir. Taklidin kendisi ise temel bir igd, insan doasnn yok edilmeyen bir olgusudur. Aristo: Taklit, daha ocukluktan balayarak insann doasnda vardr; teki hayvanlardan taklide duyduu byk eilimlerle ayrlr insanolu ve ilk bilgilerini taklit yoluyla edinir; taklitten byk bir haz alr. diyor.794 Taklit ayn zamanda, tkenmez haz kaynadr. Baz nesnelerin kendisini grmek, bize ac verdii halde, bunlarn en gereki tasarmlarn sanatta seyrederken haz duyarz. rnein, l bedenlerin sanat yapt olarak karmza kmasndan estetik haz duyarz. Bir ey reniyor olmak, hazlarn en bydr. Resmi izlerken duyulan hazzn nedeni, ayn zamanda izlerken bir eyler reniyor olmaktr. lk bakta bu ilke, yalnzca tasarmsal sanatlara zgym gibi grlebilir, ama bu ilke kolaylkla tm teki biimlere de aktarlabilir. rnein; mziin kendisi, nesnelerin bir resmi olmutur. Flt almak, dans etmek taklitten baka bir ey deildir. nk flt alan, dans eden, kendi ritimleriyle insanlarn ne yaptklarn ve zntlerini olduu kadar, z yaplarn da canlandrr. Resim dilsiz iir, iir ise konuan resimdir. iir, resimden yknmenin genel ilevi bakmndan deil, biim ve aralar bakmndan ayrlr.795 Ayn ekilde, trklerimiz, sanat mziimiz suskun uygarlmzn ritimli, ahenkli ho sesidir. Bu ho sesi dinleyebilmek, anlayabilmek, sessiz uygarl konuturabilmek ve doruyu kavramak sanatna sahip olmak demektir.

793 794

Frb; Tenbih, s.80; T: s.56 Aristoteles; Poetika, (ev: Samih Rifat), Kk Kitaplar stanbul Tarih verilmemi, s.25 795 Ernst Cassier; nsan stne Bir Deneme, (ev: Necla Arat), Remzi Kitabevi , stanbul 1980, s.133

272

Birbirimizle anlamak iin kullandmz szcklerin tesinde, bizlerin aramzda iletiim kurmamz salayan bir ikinci lisan daha vardr: Mzik, ritim ya da ton. Ritim ve tonun, szcklerden farkl olarak, kulaklarmzn tesinde duyumsanabilme zellikleri de mevcuttur. Dost canls bir insann sesinde, kulland szcklerde, hareketlerinde ve karakterinde bir uyum gzlenir. nsana pek de arkadaa yaklamayan bir kimsenin hareketlerinde, ifadesinde, baklarnda ve hatta yrynde ise btnyle bir uyumsuzluk sergilenir.796 Oysaki mutluluk iin duyguda, dncede, dilde, eylemde ve grnte uyumun olmas gereklidir. nk kozmik hayat uyuma, ahenge, ritme dayal bir hayatr. Kozmik eylemleri taklit etme sanat mutluluu hisedebilme sanatdr. Bu balamda mzik sadece bir elence ve zaman geirme arac deildir. nk mzik, elencenin ok tesinde yer alan baz zellikler tar. nsan canl tutan, vcudunda kesintisizce akan ritimdir. Nitekim nabzn, kalbin ve nefesin birbirleriyle uyumlu bir ritimde almalar, insanlardaki en nemli canllk belirtisidir. Salkl olmamz ve duygularmz, bu hayat ritimlerinin dzenli olmasna baldr.797 Mzik, insann mutluluu bir bakasyla paylamann en gzel yoludur. Mzik, ruhun kulland lisandr. ki insann veya daha geni halk kitlelerinin btnlemesi iin, mzikten daha iyi ara yoktur. Mzik, sadece insanlar birbirleriyle birletirmekle kalmaz, insan Tanr ile de birletirir.798 Mziin bu gcnden haberdar olan Platon ve Farabi, mzik sanatnn eitimde ve insan etkinlikteki nemini vurgulamlardr. Farabi, yukarda ksaca grlerini zetlediimiz konulara deinerek yle syler: Buraya kadar sylenenlerle, mutlulua giden yolun nasl olduu, mutluluk yoluna nasl ynelinilecei, hangi aamada neye ynelmemiz gerektii, hangi aamann ilk aama olduu ve ilk aamann, mantk sanatnn, elde edilmesi olduu ortaya kmtr.799 Bundan sonra Farabi; mantk sanatndan yararlanarak ilk bilgilerin, son yetkinlikler iin kullanlmas gerektiini syler. Farabi' ye gre ilk bilgi: ilk bilgiler salam zihinli hibir kimsenin onun bilgisinden yoksun olamayaca eylerdir.800 lk bilgiler insanlk iin ortak olan bilgilerdir. Hibir kimsenin bilgisinden yoksun olamayaca btn bu eyler, yaratltan insan zihninde mevcuttur.801

796 797

Sufi nayat Khan; Mzik, (ev: Kaan H.kten; Turul kten), Artan Yaynevi, stanbul 1994, s.27 Sufi nayat Khan; Mzik, s.49 798 Sufi nayat Khan; Mzik, s.58 799 Frb; Tenbih, s.72; T: s.56 800 Frb; Tenbih, s.82; T: s.57 801 Frb; Tenbih, s.82; T: s.58

273

Mutluluun arac olan birok sanat olduuna gre Farabi hkim sanat kavramn ortaya atarak; hkimiyet bakmndan kendisinden daha stn bir sanatn olmad hkim sanat, ilevlerini gerekletirmek istediimizde btn sanatlarn ilevlerini kullanmakszn bunu yapmamzn mmkn olmad sanattr.
802

O,

amacn

gerekletirmede btn dier sanatlar gerektiren sanattr der.

Sanatnn, sanatnn

erbab olmasn sekin olarak nitelendirir. Her sanat erbab iinde usta olann sekin diye adlandrlmasnn nedeni budur. nk insanlar, sanatnn nesneleri ile ilgili olarak onun denenmemi ortak grlere uygun olan eyle kendisini snrlandrmadn, tersine onlar tam olarak sayp sk bir biimde incelediini bilirler.803 Farabi dier btn sanatlarn amacn, insann mutlulua iletilmesi olarak gsterir ve iir sanat zerinde detaylca durur. Btn iirlerle, ancak, bir eyin hayal gcne dayanan yetkinlik bir etkisinin meydana getirilmesi amalanr. Onlar alt eittir. , vlm; de, ktlenmitir. vlen bu ten biri, kendisiyle dnme melekesinin (elkuvvetun-natka) slah, onun eylemlerinin ve dncesinin mutlulua doru yneltilmesi; ilh eylerin ve iyi eylemlerin hayal gcne dayanan bir etkisinin meydana getirilmesi erdemlerin hayal gcne dayanan bir etkisini meydana getirmede ve onlar tasvip etmede, kt ileri ve eksiklikleri ktlemede ve onlar kk drmede yetkinlik, amalanandr.804 iir sanatnn ikinci faydas udur: kincisi, kendisiyle, nefsin kuvvetle ilgili duygularn slah edilmesi ve dzeltilmesi ve onlarn, mutedil hale gelip, ar olmaktan kncaya kadar krlmas amalanr. Nefsin bu arazlar: fke, kibir, zulm, kstahlk, eref ve tahakkm sevgisi, hrs vb. dir. Bu zelliklere sahip olanlar, bu tr iirler vastasyla, onlar kt ilerde deil, iyiliklerde kullanmaya sevk edilirler.805 ncs, kendisiyle; nefsin zaaf ve geveklikle ilgili arazlarnn, yani ehvet, ad lezzetler, nefsin yanllk ve geveklii, merhamet, korku, endie, keder, mahcubiyet; lks, yumuaklk vb. nin mutedil hle gelinceye kadar bastrlmas arlktan vazgemesi iin, iyiletirilmesi ve dzeltilmesi amalanandr. Bu zelliklere sahip olanlar, onlar, kt ilerde deil iyiliklerde kullamaya sevk edilirler. Ktlenen tr ise, vlen dier trn zdddr. nk bu, dierinin dzelttii eyin hepsini bozar,
802 803

Frb; Tahsl, s.157; T: s.75 Frb; Tahsl, s.179; T: s.87 804 Frb; Fusul, s.64; T: s.49 805 Frb; Fusul, s.64; T: s. 49

274

ayn ekilde ve onu mutedillikten arla gtrr. Melodi (elhan) ve arklarn (eani) trleri, iirin (farkl) trlerine uyar ve onunla ayn blmlere sahiptir.806 Mutluluun estetik tecrbesi de insanda var olan sanat gcn gerekletirirken, sanatsal bir tecrbe yaamaktr. Bu sanatsal tecrbe, tahayyl gcne dayanmaktadr ve bazen bunun boyutu korku duygusuna kadar uzanabilir. nk Korkuyu hissetme gc ile mutluluu hissetme gc ayn gtr.807 Bu incelii bilen baz sanatlar, trajediyi mutluluk iin kullanabilmeyi bilmilerdir. Gnmzde de korkuya dayal baz sanatlarn insana asl vermek istedikleri mesaj, mutlulua olan zlemi tetiklemekten baka bir ey deildir. Sanat ve yetkinlik arasnda dorudan bir iliki vardr. Aslnda sanat ve yetkinlik arasndaki bu ilikiden dolay mutlulua birey ve toplumda kalcl salayan kprler kurulur. Yetkinlik, bir anlamda, bulunduumuz alanda elimizden gelen en iyiyi yapmaktr. Sanat bu anlamda elinden geleni en gzel, en iyi ekilde kendini vererek yapmas gerekeni yapmaktr.808 Bu nedenle, bize mutluluumuzu hatrlatan sanat eserlerinin evremizde olmasn savunan grleri duymak tuhaf olmasa gerektir. Sanata konu olan karakterlerin dikkate deer bir yn vardr. Karakterler, ahlksal ve metafizik dnce ve kuramlarn toplumsal yaamda kendileri araclyla somut bir varlk kazanmalarndan dolay, kendi kltrlerinin, deyim yerindeyse ahlksal temsilcileridir. Karakterler, ahlk felsefeleri tarafndan taknlan maskelerdir. Bu tr kuramlar, bu tr felsefeler, toplumsal yaama kukusuz eitli yollardan girerler: Belki de kitap, vaaz ve syleilerde aka belirtilen fikirler veya resimler, oyunlar ya da ryadaki simgesel konulardr.809 Bu simgelerin gc o kadar etkilidir ki, zamanla bu simgeler toplumsal karakter haline dnr. Bazen de semboller, ahlki meruiyetin kayna olurlar. Bu yzden karakterler, toplumsal varoluun bir biimini ahlksal olarak merulatrr810 denilmitir. Bu nedenle Farabiye gre mutluluk sanatn renmek, bireylerin ve toplumlarn tasavvur ve tahayyl glerini en yetkin ekilde kullanmalarna baldr. Kutsal Dalai

Frb; Fusul, s.64; T: s. 49 Norbert Rath; The Power To Feel Fear and the One to Feel Happiness are the Same, Journal of Happiness Studies, Vol.3, 2002, p.10 808 Crispin Sartwell; Yaama Sanat, (ev: Abdullah Ylmaz), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2000, s.24 809 MacIntyre; Erdem Peinde, s.52 810 MacIntyre; Erdem Peinde, s.54
807

806

275

Lama: Mutluluu aramann ilk adm renmektir.811 derken ok hakldr. Burada bu vesileyle Farabinin mantk sanatndan balayarak renme ilkesi zerinde nemle durmasn bir kez daha hatrlyoruz. Ancak renme iin sadece tasavvurun deil, gerektiinde tahayyl gcnn de kullanlmas gerektiini, Farabi'den reniyoruz. Tahayyl gc, eitim ve retim srecinde en ok haz veren, insann zihn ufkunu ve ilgi alann alabildiine genileten aralardan en nemlisidir. Tahayyl gc hakknda Pascal unlar syler: Akl denetleyip hkm altna almaktan holanan bu marur g, her alanda nelere muktedir olduunu gstermekten zevk duyduu iin, insanda adeta ikinci bir tabiat tesis etmitir Yerine gre duygularmz ldrr ve uyandrr Tahayyl gc, aptallar hikmet sahibi klmaz, fakat dostlarn biare bir halde brakan akln aksine, onlar mutlu eder nsan, akl ve tahayyl arasnda bir ittifak salamaya mecbur gzkyor.812 Sz konusu bu mecburiyeti en gzel ekilde gerekletiren ara olarak elimizde, sanat ve onun ortaya kard erdemleri vardr. G.Robinson ve J.Rundellin dedii gibi, akn olana ulama yolundaki koullar geveten akl deil, tahayyl gcdr. nsan kantlamalarla dolu olan tasavvurun verdii ruh daralmay, bandaki tahayyl gcnn yardmyla kolayca gevetebilir.813 nsan, varlklarn ilkelerini, mertebelerini, mutluluu ve erdemli ehrin ynetimini ya tasavvur eder ve dnr, ya da tahayyl eder. Onlarn tasavvur edilmesi, zlerinin, gerekte nasl var iseler ylece insan nefsinde canlandrlmasdr. Bu, grnen varlklardaki duruma benzer. Sz gelii biz insann ya kendisini ya da grntsn, rnein, suya den grntsn grrz. nsan dorudan doruya grmemiz, akln, varlklarn ilk ilkelerini, mutluluk ve benzeri eyleri tasavvur etmesine, grntsn suda grmemiz ise tahayyl etmeye benzer. nk onu aynada grmemiz, onun bir grntsn (taklit) grmemiz demektir. Ayn ekilde tahayyl ettiimizde, onlarn bizzat kendilerini deil, yalnzca taklitlerini tasavvur etmi oluruz.814 Ancak insanlarn ou, hem yaratltan hem de alkanlklar sonucu tasavvur glerini kullanmamakta ve mutluluk iin gerekli olan varlk ilkelerini, birinci derecede ynetimi, Faal Akl tasavvur etmekte glk ekebilmektedirler. Bu nedenle bu tr insanlar iin
811 812

Dalai Lama; Mutluluk Sanat, s.48 Blasie Pascal; Dnceler, (ev: Metin Karabaolu), Kakns Yaynlar, stanbul 2000, s.2527 813 G. Robinson; J. Rundell; Tahayyl Gcn Yeniden Dnmek, (ev: Erturul Baer), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1999, s.1921 814 Frb; Siyse, s.74; T: s.50

276

sz konusu eylerin, benzer ve taklitlerinin nasl olduklarnn ortaya konmas gerekir. Taklitler ise varlklara benzemede yakn ve uzak olarak farkllklar gsterebilirler. rnein suya yansyan insann grnts, tahayyl yoluyla elde edilen gerek insana daha yakndr.815 Bu nedenle farkl sanatlar kullanarak eylerin taklitlerini her topluluk ve ulus iin ortaya koymak ve insanlar tahayyl yoluyla mutlulua yneltmek nemlidir. Erdemleri tahayyl gcn kullanarak retmede, yk sanatnn nemine deinmeden geemeyeceiz. Macntyre: nsan yk anlatan bir canldr. der.816 nsan yky hakikati zledii iin anlatmak ister. yklerde, insanlk tarihinin erdem hazineleri sakldr. Bu hazinelerden yk dinleyicileri/ okuyucular kendilerine hitap eden kahramanlarla zdeleir, onlar erdemleri iin rnek alp ne yapmam gerekir sorusuna cevap bulabilirler. Dolaysyla ocuklar yklerden mahrum ederseniz, konumalarnda olduu kadar eylemlerinde de kaygl ve kekeme olacaklardr.817 ykler anlatmann insanlar erdemler konusunda eitmede anahtar bir konuma sahip olduunu savunan orta a ahlklarnn hakll, geerlilii hala devam etmektedir.

2.3. Erdemli Eylem Erdemli eylem erdeme gre yaplm eylemdir. Eylemler ayrt etme yetkinlii, gnll ve alkanlk haline gelmi bir biiminde srekli olarak yaplrsa, eylemler erdemli eylem olur. Bu nedenle aada erdemli eylemin koullar zerinde duracaz.

2.3.1.Erdemli Eylemin Koullar 2.3.1.1. Ayrt Etme Yetkinlii Farabi ayrt etme yetkinliini (cevdet-temyiz) iyi yaamn en nemli koulu olarak ilan eder. Bu nedenle episteme erdemin nemli bir kouludur. nk doru bilgi, sahibine mutluluk kazandrmada en nemli unsurlardan biridir. Erdemi bilmek, nasl erdemli olacamz, erdemli olmak iin gerekli olan inan ve duygu kavramlarnn tm bilgiyle ilikilidir. Hayat hakknda ne dnmeliyim, neye inanmalym, ne istemeliyim,
815 816

Frb; Siyse, s.85; T: s.51 MacIntyre; Erdem Peinde, s.319 817 MacIntyre; Erdem Peinde, s.319

277

ne yapmalym, nasl yaamalym, gerek amacm ve en iyileri nasl bilebilirim? Sorularnn tm temelde ayrt etme yetkinliine baldr. Ayrt etme yetkinlii yolunda en byk engel, irade zayfldr. Ayrt etme yeteneine sahip olabilmek iin ncelikle irade zayfln ve eitlerini bilmek gerekir. Filozoflar, irade zayfl problemi, dier adyla akrasia zerinde durmulardr. rade zayfl, irrasyonel motive edilmi kararlar ve eylemlerdir. rade zayfl, bir insann akla ve salam muhakemeye dayanan nceki kararn arzularn etkilemesi sonucu, kukuya dp buna gre davranmaya balamasdr. rade zayflnn birok eitdi vardr. zne, bazen karar vermesini salayan argmanlarda kukuya debilir. Ay tercih etmesine neden olan argmanlar ona nceleri daha salam gelmiken, kukuya dp daha sonra Byi tercih edebilir. rade zayflnn bir baka biimi de Arthur Walkerin isimlendirdii gibi klelik argmandr.818 rade zayfln aklama konusunda bu argman savunanlar unu iddia ederler. Zayf iradeli zne iin Ay arzulamak kar konulmas imknsz bir eydir. te tam bundan dolay onun eylemi zgr deildir. Farabinin doutan kle tabitl kleler dedii bu snfa girenler ve eylemlerinde zr olamayanlardr. yi ayrt etme yeteneine sahip insanlarn eylemleri, zgr eylemlerdir. zgr eylemler ise mutluluk iin temeldir. Baka bir deyile iradesi gl olan insanlar zgr, zayf olanlar ise arzularna kle insanlardr. imdi buna biraz daha yakndan bakalm. Kukucu argmana gre kuku iinde olan insanlarn irade zayfl ieren eylemleri, gerek zgrlk deildir. Bu yzden de onlar gerek irade zayf deillerdir. nk bu trden irade zayf, sadece gven ierisinde iradeyi kullanmamaktadr. Baka bir deyile kararn arzulardan kurtarm ancak akla tam dayandrmay baaramamtr. Kararn etkileyen yarglar arasnda bocalamaktadr. Burada sorun iradeden ziyade seim/tercih sorunu olmaktadr. Seim kavram, pratik akldan gelen alglar ve bilgileri deerlendirmekle ilgilidir. Seimin yetkinlii insann daha iyi yarglar tercih etmesindedir. Seim daha ok, bilgiyle ilgilidir. Gl bir irade arzularn ayartmasndan kurtulmu bir iradedir. Zayf bir irade ise, arzularn ayartmasndan kurtulmam ve seimin yetkinlik fonksiyonunu boa karan iradedir. nsanlarn eylemlerde bulunabilmesi iin, eylemlerine yeterli nedenler bulmalar gerekir. Yine de insanlar, eylemleri iin yeterli nedenler bulamasalar da onlar yeteri
818

Arthur F. Walker; The Problem of Weakness of Will, No&ucirc, Vol.23, Dec.1989, p.654

278

derecede motive eden eylemi yaparlar. nsan, en iyi olarak dnd eyi yapmaktan ziyade, yapmak istediini yapmaktadr. Buna gre eylemler iin nedenler, birbirinden farkl iki nemli boyuta sahiptir. Birincisi znenin nedenleri deerlendirmesi, ikincisi ise nedenlerin motivasyonel gc.819 Daha iyi yarglarna kar eylemde bulunan zne, nedenini deerlendirmeyle deil, motivasyonla zdeletirmi demektir. Burada karmza kan bir soruna da dikkat ekmek istiyoruz. Deerlendirme ve motivasyon arasnda bir dengesizlik ihtimali var mdr? Sokrates geleneini izleyenlerin deerlendirme ve motivasyonu arasnda her hangi bir dengesizliin olmad grndedirler. Buna gre bilen birinin erdemsiz davranmas imknszdr. Erdemsiz davranyorsa bu onun gerek anlamda bilmediini gsterir. Aristo ayn kanda deildir. O, bilgi ve arzular arasnda oluan irad zayfl gz nnde tutmaktadr. Ayn ekilde Farabi de fikr erdem ile ahlki erdemi birbirinden bu nedenden dolay ayrmaktadr. Mutluluun olumas, sadece amalanm ve muhakeme edilmi eylemlere baldr. Kii eylemini muhakemesiz arzu yoluyla yapabilir ve bilinsiz amalar hedefleyip sonucundan da mutlu olabilir. Ancak bu kiinin muhakeme gcn zayflatr ve onu gittike kt biri yapar. Kt kiilik, mutsuzluu dourur. Erdem ve eylemler arasndaki iliki, balangta iyi ayrt etmeye baldr. Kolaylatrclar ise eylemler ve erdemler arasndaki ba glendirirler. Zengin bir insann cmertlik erdemine sahip olmas daha kolaydr. Kolaylatrclarn erdemli insana salad balca ey, dorudan insann iyi olmasna ve erdemli insan olmasna deil, tam tersi insann iyi insan veya erdemli insan olmak iin eylemleri bakmndan kolaylklardr. Bu durumda kolaylatrclarn znenin epistemik durumuna salad ey ise, eylemlerin daha kolay oalmas ve eylemlerin performansl olmasdr. Burada znenin epistemik durumu ile znenin kendisi zdelemektedir. Ancak burada, znenin epistemik durumundan ortaya kan eylemler dnlerek yaplan eylemlerdir. Kiinin epistemik durumu ise onun sahip olduu eylem bilgileri deil, eylemlerine kaynak olan, dnya gr, eyay alglama biimidir. Biz dnceli (deliberative) eylemlerin kapasitesiyle orantl olarak kendimiz iin en iyi amalar ve bu amalar elde edecek en uygun aralar elde ederiz. te erdem de bu eylemleri kontrol eden ve ynlendiren temel bir g konumunda olmaktadr.820

819 820

Arthur F. Walker; The Problem of Weakness of Will, p.662 Panos Dimas; Happiness in the Euthydemus, p.18

279

Zihnin doasnn en temel karakteristii, muhakemedir (deliberation) ve en azndan muhakeme annda zihnin deeri kendinden trdr. Rasyonel varlk olan insan, muhakeme yoluyla kendi amacn belirlemelidir.821 zne, eylemleri iin nedensel sreci; hem nedenlerini epistemolojik olarak deerlendirmekte hem de nedenlerinin motivasyon gcnn ekiciliini hesaplamak zorundadr. Baka bir deyile arzunun iddetini, dominantln yenecek kendini kontrol, lllk gibi ahlki erdemleri semi ve seimlerini kendisinde nceden karakter haline getirmi olmas gerekir. Bu durumda zne, bir neden iin hareket eder, fakat bu znenin eylemini tam olarak aklayamaz. Ayn zamanda znenin nedensel moda gre davranmayan seim, niyet, gnlllk, arzu, bilinli tercih gibi zihinsel sreleri de anlamak zorundayz. Btn bu zihinsel sreleri insan, kendi epistemolojik dnyasnda mutluluk sand eyler etrafnda oluturur. nk her insan, mutlulua olan ar zleminden dolay genellikle iyi ayrt etmeyi devre d brakmak sretiyle san ve inanlarna gre hareket eder. Bu szn doruluunun delili, her insann, bizzat kendi tahmin ve takdirine dayanarak, mutluluun tek bana yeterli olduu inan (zan) ve kanaatini (itikad) tamasdr. nk bazlar zenginlii, bazlar haz veren eylerden yararlanmann, bazlar ynetmenin (siyaset), bazlar bilgi ve dierleri de bunlardan baka eylerin mutluluk olduuna inanrlar. Herkes, kendisinin kesin olarak mutluluk olduunu dnd eyin, en ok tercih edilen, en byk ve en yetkin iyi olduuna inanr.822 Kii, hangi biimde olursa olsun, tercih ettii mutluluk amacn elde etmek iin epistemik aamalardan gemek zorundadr. Mutluluk, iyi eyler arasnda byle bir derecede bulunduuna ve mutluluk en son beer yetkinlik olduuna gre, onu kendisi iin tercih eden kimsenin, ona ulamasn salayacak yollara ve ilere sahip olmas gerekir.823 Gerek olmayan bir mutluluk amac iin bile iyi ayrt etmenin neden olduu epistemik sre ncesinde mutluluk yolu ve mutlulukla ilgili ilere niyetlenmek vardr. Farabi, iyi ve kt ayrt etmenin tanmn net bir ekilde ortaya koyar: Ayrt etme eksiklii (redaett-temyiz) ya insann bilmeyi arzu ettii eyde geersiz bir kanaate varmasndan, ya da karlat bir ey karsnda onun doruluu veya yanll konusunda bir kanaate ulamasn salayamayacak lde ayrt etme gcnn zayflndan ibarettir. yi ayrt etme ya insann doru bir kanaate varmasndan, ya da
821 822

Donald H. Regan; The Value of Rational Nature, Ethics, Vol.112, January 2002, p.270 Frb; Tenbih, s.49; T: s.27 823 Frb; Tenbih, s.49; T: s.27

280

karlat eyleri ayrt etme gcne sahip olmasndan ibarettir. Bilmeyi arzu etmek niyetlenilmi bir durumdur. Eylemlerimizin gerektii gibi olabilmeleri ve iyi insan olabilmek iin erdemli eylemin koulu olan iyi ayrt etmenin hangi yolla elde edileceini bilmek, artk zorunlu bir kouldur. O halde eylemlerimizin iyi, nefsimizin niteliklerinin gerektii gibi olabilmelerinin yolunu ve iyi ayrt etmeyi hangi yolla elde edebileceimizi aklamamz gerekir.824 te burada ileri srlenler iyi eylemlerde bulunduklarnda, kesin olarak mutlulua ulatran koullardr. Bu koullar, insann bir eylemi gnll olarak ve isteyerek yapmas, iyi eylemleri iyi olduklar iin tercih etmesi, yapt her eyde ve batan sona btn hayatnda bunun byle olmasn salamasdr. Ayrca bizzat bu koullarn da nefse arz olan eylerde bulunmas gerekir.825 Ancak mutluluk yolunun gerek yolcusu, niyetlenilmemi bir eylem sonucu da iyi ayrt etmeye sahip olabilir, ancak bu durum mutluluk yolu iin geerli bir durum deildir. Bundan baka ayrt etme yetkinlii insanda bazen tesadfen bulunabilir. nk insan doru bir kanaate, bazen bir niyeti ve bir sanat bulunmakszn da ulaabilir. Mutlulua ise, insann ayrt ettii eyi nasl ayrt ettiinin farknda olabilecei bir ekilde, niyet ve sanata dayal bir ayrt etme olmadka ulalamaz.826 Mutlu olmaya niyet etmedike, insan mutlu olamaz. Demek ki, mutlu olmay istemeli ve bu uurda aba gstermeliyiz. Mutlu olmak bir grevdir. Sadece kendimize kar grev deil, ayn zaman da bakalarna kar da olan bir grevimizdir. nk yalnz mutlu olanlar, yani iyi hayata sahip olanlar sevilir. Mutluluk en gzel ve en cmert zverimizdir827. Sz konusu iyi ayrt etmenin, ara sra ortaya kmak bakmndan paral olmas da mutluluk yolu iin bir deer tamaz. Bazen insann, farknda olarak sadece birka eyde ve baz zamanlarda iyi ayrt etmesi mmkndr. Fakat bu kadarck bir iyi ayrt etme ile mutlulua ulalamaz. nk mutlulua, insan, ancak batan sona btn hayat boyunca ve ayrt edebilecei her eyde, ayrt ettiini nasl ayrt ettiinin farknda olacak ekilde, iyi ayrmlar yaptnda ulaabilir.828 yi ayrt etmenin koulu olan niyetlenmek ve bilinli bir ekilde yapmak yerine getirildiinde, mutlu olmamak iin bir neden kalmaz. nsann eylemleri, nefsine arz olan eyleri ve ayrt etmesi, yukarda
824 825

Frb; Tenbih, s.50; T: s.29 Frb; Tenbih, s.51; T: s.30 826 Frb; Tenbih, s.52; T: s.31 827 Alain; Mutlu Olma Sanat, s.78 828 Frb; Tenbih, s.52; T: s.31

281

sz edilenlere zt olduunda, yani kt eylemleri isteyerek yaptnda, batan sona btn hayat boyunca yapt her eyde kt eylemleri tercih ettiinde, nefsine arz olan eylerde de byle olduunda, mutsuz (ekave) olur ve insann ayrt edebilecei her eyde ve btn hayat boyunca kt ayrm yapar.829 Farabi' ye gre, bu durumda karmza iki yol kmaktadr. Biricisi iyi ayrt etmek; ikincisi ise iyi ayrt etmeyi kazanmaktr. nce iyi ayrt etmeyi, sonra onu kazanmamza ara olan yollar ele almak suretiyle, artk iyi ayrt etme hakknda konumalyz. Biz diyoruz ki, iyi ayrt etme, kendisiyle insann bilmesi mmkn olan her ey hakknda bize bilmeyi kazandran ve onunla bilgi sahibi olduumuz eydir.830 yi ayrt etme, yukarda anlatlan mantk sanatyla ancak elde edilebilir. yi ayrt etmeye ulama yolundan sz etmemiz gerekir. Buna gre felsefe ancak, iyi ayrt etme ile meydana geldiine ve iyi ayrt etmeye de ancak, bilinmesi istenilen her eyde doru kavrayacak zihin gcyle ulaldna gre, o halde doruyu kavrama gcn, bunlarn hepsinden nce kazanm olmamz gerekir.831 Farabinin anlayna gre iyi ayrt etmeye en gzel rnek olacak kii hakik filozoftur. Hakik filozof, iyi ayrt etmeye sahip bir kii olarak yetkin zelliklere sahiptir. Hakik anlamda tam, yetkin bir filozof, hem nazar ilimlere sahip olan, hem de onlar btn baka insanlarn yarar ile ilgili olarak, bu baka insanlarn imknlar lsnde kullanma gcne sahip olan kiidir. Hakik filozof zerinde dnlrse, onunla en yksek ynetici arasnda hibir fark grlmez. nk nazar eylerin erdii eyi bakalarnn yararna olarak kullanma gcne sahip olan, hem bu tr eyleri dnlr klma, hem de onlar iinde iradeye bal olanlarn fiilen var etme gcne sahiptir. Bu sonuncuyu yapma gc ne kadar bykse, felsefesi de o kadar yetkindir. Bundan dolay gerek anlamda yetkin olan kii, nce kesin bir i grle nazar erdemlere, sonra amel erdemlere sahip olan, ayrca bu iki eyi ehirler ve milletlerde onlarn her biri iin mmkn olan tarz ve miktarda meydana getirme gcne sahip kiidir. Onun bu iki eyi meydana getirme gcne sahip olmas, ancak bakalar ile ilgili olarak ister onlarn kendi istekleri ile isterse zorla, kesin ispatlar, ikna yntemleri ve eyleri misallerle temsil etme yntemleri kullanmasyla mmkn olduuna gre,

829 830

Frb; Tenbih, s.52; T: s.31 Frb; Tenbih, s.77; T: s.53 831 Frb; Tenbih, s.77; T: s.53

282

bundan gerek anlamda filozofun kendisinin en yksek ynetici olduu sonucu kar.832 Bir baka anlamda, iyi insana rnek tekil edecek hakik filozof bir takm artlara sahiptir. Bu artlar unlardr: O, zsel olan eyi anlama ve tasarlamada stn olmaldr. Ayrca iyi bir hafzaya sahip olmal ve incelemenin getirecei zahmetlere katlanmaldr. Doruluu ve doru insanlar, adaleti ve adil insanlar sevmeli, arzu ettii eylerle ilgili olarak dik kafal, kavgac olmamaldr. Yemek, imek konusunda agzl olmamal, ehvet, altn, gm ve benzeri eyleri kmseme ynnde tabi bir eilime sahip olmaldr. Yksek ruhlu olmal, halkn gznde irkin olan eylerden kanmaldr. Dindar olmal, doruluk ve adalete kolayca boyun emeli, ktlk ve adaletsizlie kar ise direnli olmaldr. Doru olan eyleri yapma konusunda kuvvetli bir azme sahip olmaldr. Ayrca tabi eilimine uygun olan kanun ve adetlere gre yetitirilmeli, iinde yetitii dinin grleri ile ilgili doru kanaatlere sahip olmal, dinindeki erdemleri ve eylemleri skca uygulamal, onlarn tmn veya ounluunu ihll etmemelidir. Ayrca o toplumda yaygn ve genel kabul gren erdemleri benimsemeli, genel olarak kabul edilen gzel eylemlere aykr davranmamaldr. nk eer bir gen bu tr zelliklere sahipse ve felsefe renmeye koyulur, onu renirse, onun sahte, bo veya yalanc bir filozof olmamas mmkndr.833 Hayat boyunca en iyi yaama nasl sahip olabileceimizle ilgili olan ayrt etme yetkinlii, hem gelecek hayatmz, hem de imdiki hayatmzla ilgili srekli var olmas gereken bir niteliktir. Farabi' de iyi yaam kavram sadece buraya ait bir kavram deil, btn zaman kapsayan bir kavramdr. Farabinin iyi ayrt etme kavram, iyi niyet, sreklilik, gnlllk kavramlaryla desteklenmi bir kavramdr.

2.3.1.2. Gnlllk Erdemler insan zerindeki etkilerini/ otoritelerini ayrt etme yetkinliinden kaynaklanr. yi ayrt etme gc ne kadar salamsa, erdemlerin insan zerindeki etkileri de o kadar salam olur. rnein, biz, salk veya din nedenlerden dolay oru tutulabiliriz. Hangi nedenden dolay orucu tuttuumuz niyet, gnlllk (et tavu), sreklilik, bilinlilik, istek ve seim meselesidir. Burada ilkenin sahip olduu otorite, yapm olduumuz
832 833

Frb; Thsil, s.184; T: s.90 Frb; Thsil, s.192; T: s.95

283

seimin belirttiimiz gerekelerinden doar. Gerekeler ne lde salam ise, ilkeler de o lde otoriteye sahiptir. Gerekeler ne lde zayf ise, ilkeler de o lde otoriteden yoksundur. Eer yle ise, hibir gerekesi olmayan bir seime dayanan ilke de otoriteden yoksun bir ilke olacaktr834 Bu nedenden dolay fikir yetkinliine sahip olmak tek bana bir otorite ve gtr. Bu gc de insan ancak iyi niyet ve gnlllkle elde edebilir. Bu durumda, ayrt etme yetkinliinin arkasndaki duygusal ve bilisel sreleri gz ard edilmelidir. Farabiye gre Her eyden nce unu bilmeliyiz ki, iyi eylemler insanda ya tesadfen bulunabilir, ya da eylemleri gnll olarak yapmay tercih etmesi sz konusu olmakszn kendisine yklenebilir. Oysa iyi eylemler insanda bu ekilde bulunduklar zaman bu eylemlerle mutlulua eriilmez. Tam tersi insan eylemleri ancak gnll (taven) ve isteyerek (ihtiyaren) yapmay tercih etmesi sz konusu olmakszn, kendisine yklenebilir. Oysa iyi eylemler insanda bu ekilde bulunduklar zaman, bu eylemlerle mutlulua ulalmaz. Tam tersi insan eylemleri ancak gnll ve isteyerek yapldnda, bu eylemlerle mutluluk elde edebilir. nsan, iyi eylemleri isteyerek ancak baz eylerde ve bazen yapabilir. Fakat insan, mutluluu yine bununla deil, tam tersi btn yaptklarnda ve batan sona btn hayatnda iyiyi iyi olduu iin tercih etmesiyle elde edebilir.835 yi niyetin nemi, seim konusu olan iyinin eidine gre ortaya kar. nk oru rneinde olduu gibi, orucun salk gibi bir iyiliinden dolay tercih edilmesinin yan sra, bizzat kendi iyiliinden dolay tercih edilmesi, tamamen niyete bal olan bir durumdur. Bu nedenle Farabi yle der: insan bazen btn yapp ettiklerinde iyiyi iyi olduu iin deil, tam tersi onunla zenginlik veya baka bir ey elde etmek iin tercih eder. Ancak iyi, iyi olduu iin amalanmad zaman, bu trden bir iyiyle de mutlulua ulalamaz. nsan, iyiyi sadece iyi olduu iin tercih ettiinde, yani onunla zenginlie veya ynetmeye ya da benzeri bir eye ulamak amalamayp bizzat kendisi iin tercih ettiinde, ancak onunla mutlulua eriilebilir.836 Bu durumda, sadece mutluluk amac iin niyetlenmek, niyetinde bilinli ve gnll olmak arttr. nk insan doru bir kanaate, bazen bir niyeti ve bir sanat bulunmakszn da ulaabilir. Mutluluk iin, insann ayrt ettii eyi nasl ayrt ettiinin
834 835

MacIntyre; Erdem Peinde, s.73 Frb; Tenbih, s.51; T: s.30 836 Frb; Tenbih, s.51; T: s.30

284

farknda olmas, iyi niyet ve sanata dayal bir ayrt etmenin olmas gerekir. Sreklilik bir baka nemli unsurdur. Bazen insann, farknda olarak sadece birka eyde ve baz zamanlarda iyi ayrt etmesi mmkndr. Fakat bu kadarck bir iyi ayrt etme ile mutlulua ulalamaz. nk mutlulua, insan, ancak batan sona btn hayat boyunca ve ayrt edebilecei her eyde, ayrt ettiini nasl ayrt ettiinin farknda olacak ekilde, iyi ayrmlar yaptnda ulaabilir.837 Sz konusu bu koullar yerine getirildii zaman, insan mutlu; yerine getirilmediinde ise insan, mutsuz olmaya mahkmdur. nsann eylemleri, duygular ve ayrt etmesi sz konusu bu koullar tamadnda, yani kt eylemleri isteyerek yaptnda, batan sona btn hayat boyunca yapt her eyde kt eylemleri tercih ettiinde, duygularnda da byle olduunda, o insan mutsuz olur. Ayrca o insan ayrt edebilecei her eyde ve btn hayat boyunca kt ayrm yapmaya devam eder.838 Mutluluk yolu, insann beraberinde doutan getirdii ilk dnlrlerle birlikte derin dnce (temml), dnp tanma (reviyye), hatrlama ve kefetme arzusu aralar, iyi niyetli ve gnll bir ekilde kullanldnda meydana gelir. nsanlar, bu aktivitelerin sonucunda kavradklar nesnelere kar bir arzu, ynelme, istek veya bunlarn negatif durumlar olan istememek, holanmamak gibi, ynelilerle kar karya kalrlar. nsan ve hayvanlarda ortak olan, nesnelere kar, bu yneli duyu ve tahayylden kaynaklandndan, iradeyi harekete geirir. Ancak bilinli seim, gnlllk, isteme ve arzu dnmenin eliinde gerekleirse bu insana zg olan semeden ortaya kar. Seme (ihtiyar) insana zgdr.839 Seme, yalnzca insana zg olup, teki canllarda bulunmaz.840 vlme ve knama sadece ihtiyar eylemlere dayanr. Erdem ve erdemsizlikler de sadece ihtiyar eylemlerle ortaya karlar. Farabinin burada irade ile ihtiyar arasnda ayrm yapmas nemlidir. htiyar, burada kastl, bile bile yaplan ve seilen anlamndadr. Bir eylem gnll, isteyerek, arzu edilerek, kastl ve dnlerek yaplmsa, ayn zamanda zne, zorlama ve cehaletle yapmamsa, bu eylem ihtiyar eylem demektir. rade ise, bu ilemlerin hi birine gerek duymakszn, znede nesneye kar oluan ynelie verilen isimdir.
837 838

Frb; Tenbih, s.52; T: s.31 Frb; Tenbih, s.52; T: s.31 839 Frb; Medine, s.105; T: s.59 840 Frb; Siyse, s.71; T: s.38

285

Dnp tanma, yanlzca seilmi eylemlerden nce gelir. Tm iradi eylemler seilmi deildir. Bu nedenle her eylem, eylemden nce dnp tanm iyi niyetli ve gnll bir failin durumu nda deerlendirilebilir. Ancak bu zne sradan bir zne deil, basiretli bir insan olmak zorundadr. Basiret, pratik akl erdemidir, genel ilkelerin, tikel durumlara nasl uygulanacan bilme erdemidir. Basiret, entelektel olarak ilkeler formule etme ya da ne yaplmas gerektii hakknda tmevarmc karm yapma kabiliyeti deildir. Basiret, ilkenin somut bir forma brnebilecek ekilde insann eyleme kabiliyetidir. Basiret, yalnzca bizzat bir erdem olmakla kalmaz, ayn zamanda her erdemin kilit tadr. nk basiret olmakszn, bir kimse erdemli olamaz. 841 Farabinin mutluluk anlay emasnda epistemik srecin tm, istemeye, arzu etmeye, gnllle, balangcndan beri iyi niyetle iyi insan olmak iin aba harcamaya dayaldr. Bir eyin bilgisi, akl kuvvetiyle veya tahayyl kuvvetiyle veya duyusal alg ile elde edilebilir. Dnlr kuvvetle, idrak edilme zelliine sahip olan bir eyin bilinmesi arzu edildiinde, arzu edilen eyin elde edilmesini salayan fiil, dnlr kuvvette bulunan baka bir kuvvetten doar. Bu, fikr kuvvettir. Fikr kuvvet dnmeyi, lp bimeyi, dikkatle incelemeyi ve karsama yapmay meydana getiren kuvvettir.842 Duyusal sre de bu emann dnda deildir. Duyusal alg ile kavranma zelliine sahip olan bir eyin bilinmesi arzu edildiinde, onun elde edilmesini salayan fiil, bedenin bir fiili ile ruhun bir fiilinin birlemesinden doar. Grmeyi arzu ettiimiz bir eyde olup bitenler, bunun rneidir: nk grme olay gz kapaklarmz kaldrmak ve bakmz grmek istediimiz eye yneltmekle gerekleir. Eer o ey uzaksa, ona doru yrrz ve nnde bir engel varsa, ellerimizle bu engeli bertaraf ederiz. O halde duyusal alg olay ruhun bir fiili olmakla birlikte, ayn zamanda btn bunlar bedenin eylemleri olarak da kabul edilmelidir. Dier duyularda da durum ayndr. Bir eyin tahayyl arzu edildiinde ise, bu farkl yollarla gerekletirilir: Onlardan biri umulan ve beklenen eyin tahayyl edilmesi veya gemite meydana gelen bir eyin tahayyl edilmesi veya tahayyl kuvvetinin birletirdii eyin temenni edilmesinde olduu gibi, tahayyl kuvvetinin dorudan fiili sonucudur. kincisi, tahayyl kuvvetine duyusal algdan bir eyin gelmesi ve bu eyin kendisinden korkulan veya gvenilir bir ey olarak

841 842

MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.87 Frb; Medine, s.90; T: s.47

286

tahayyl edilen baka bir eye dntrlmesidir veya tahayyl kuvvetine dnlr kuvvetten gelen bir eyin eklenmesi yoluyla da o, gerekletirilir.843 Doru seim, ruhun glerini ve erdemlerini balangcndan beri iyi niyetli ve zorlanmakszn doru kullanmakla balar. yi niyet gvene, gnlllk ise yetkin rolnde olan amir gce kar gnll davranmaya baldr. Farabi, emay isel olarak vermektedir, ancak onun dsal emasnn da isel emaya bal olduunu zaten biliyoruz. Ruhun kuvvetleri bunlardr. Amir olan besleyici kuvvet, amir olan duyu kuvvetinin maddesi, duyu kuvveti ise besleyici kuvvetin sureti gibidir. Amir olan duyu kuvveti, tahayyl kuvvetinin maddesi, tahayyl kuvveti ise amir olan duyu kuvvetinin suretidir. Tahayyl kuvveti, dnlr kuvvetin maddesi, dnlr kuvvet ise baka bir kuvvetin maddesi olmakszn tahayyl kuvvetinin suretidir. Akl kuvveti, daha nceki btn suretlerin niha suretidir. Arzu kuvvetine gelince; o, scakln atete olmas ve atein kendisiyle tzletii eye tbi olmas gibi mir olan duyu kuvvetine, tahayyl kuvvetine ve dnlr kuvvete tabidir.844 Erdem, znenin muhakeme kapasitesini artran bir g olarak kabul ediliyorsa, ayn ekilde cehaletin de insann muhakeme kapasitesini zayflatan bir g olarak kabul edilmesi gerekir. Erdemli znenin, bilgisinin, amalar dizisini tutarl bir ekilde semesi ve setii bu amalar en etkili bir ekilde ilerletmesi gerekir. Bilginin zneye gven ve denge salamasna karlk; cehalet, insana karklk, kararszlk ve itaatsizlik salar. Gven ve denge insann muhakemeli eylemler semesine yardmc olurken, karklk ve kararszlk ise, insann seimlerini doru yapma kapasitesini drr. Bu yzden de birey gerek faydalarn gzetmek ve onlar ilerletmekte zorlanr ve sklr. emann gerektirdii gven ve itaat kleletirmek iin deil, lk Yetkinliin eylemlerinin rnek alnd zgrletirmek iindir. Erdemli kii, amalar iin salam zihin yaps olutururken, cahil kii bu salam zihinsel yapdan mahrum olduu iin, amalarn tutarl ve bilinli bir ekilde seemez. Bazen yapt seimler, anlk hazlardan dolay kendisine doru gibi gelirken, zaman ilerledike, cehalet seimlerine hakim olduka, seimlerinde muhakeme eksikliinden dolay karaszla der ve zihnine ve seimlerine kar kendisinde gvensizlik oluur.

843 844

Frb; Medine, s.90; T: s.47 Frb; Medine, s.91; T: s.48

287

Doru bir seim iin salam, salkl, iyi niyetli, hakikate ve mutlulua kar gnll bir zihin gerekir. Farabi zihin kavramnn zerinde nemle durur. En yksek iyiler arasnda saylan zihin, fonksiyon bakmndan kaosu kozmoza eviren temel ilkeleri organize eder. Farabiye gre zihin kavram tek bana, yetkinlii ifade etmez. Bu nedenle de zihin, nazar akldan ayr deerlendirilir. Akl, tek bana yetkinlii ifade eder, ancak zihin tek bana yetkin deildir; yetkin saylabilmesi iin, nazar aklda olduu gibi birtakm niteliklere sahip olmas gerekir. Her eyden nce zihin, bedenin ini ve klarndan etkilenir. Tanr zihn mutlaktr ve hibir eyden etkilenmez. Tanrnn ideal tecrbesi, realitenin bizzat kendisidir. Baka bir deyile Onun dnmesi yapmasdr. Onun alglamas da kendine zgdr. Tanr zihninin evrenle olan ilikisini, iki trl deerlendirebiliriz. Evrendeki kaosu srekli organize eden, bir baka deyile Tanrnn sahip olduu organize edici zihinsel ilkelerini mutlak bir ekilde, evrenden ayr tutmak. Tanr ve evren ilikisini negatifletirmek. kincisi, Tanr ve evrendeki zihni bir veya ayn kabul etmek. Bir baka deyile organize edici ilke ile evrendeki aktel fonksiyonlar bir kabul etmek. Bu durumda da Tanrsal zihin ile evrensel zihni, en azndan fonksiyonel adan zdeletirmek. kinci yaklam, Farabinin yaklamdr. Farabinin bu yaklamn gz nne almadmz srece, onun mutlulukla ilgili kavramlarn anlamakta zorluk ekeriz. rnein o, basite yaptmz seimlerin, Tanrsal zihinle hibir ilgisinin olmadn sylemedii gibi; yaptmz seimlerin, Tanrsal seimler olduunu da sylememektedir. Zihinle ilgili olarak ilk anlamamz gerekenler: Zihnin, dnyann anlamsz kaos halini, kozmos haline getirebilmek, kaosu dzenleyici ilkelere sahip olmak ve onu kendi iin anlaml hale getirebilmek iin, srekli bir sre iinde olmak gibi dikkat ekici eylerdir. Farabinin zihin anlayn bu mantkla anladmzda, zihnin ilh yasalara gre hareket edinceye kadar, yetkin olarak kendi kendine hareket edebilecek ilkelerin, rnek temsilcisini ortaya karncaya kadar, srecin, durmadan neden devam etmesi gerektiini daha iyi anlarz. Ayn zamanda, bakanlk meselesinin de zamann ihtiyacna gre, neden zorunlu olduu grnn mantn da daha kolay anlarz. Sz konusu olan bu sre, sadece insan beyni iin geerli deildir. Bu sre, btn evren ve evrende olup biten her ey, yldzlar, felekler, toprak, beden ve organlar ve toplumlar iin geerlidir. Evrende mevcut olan bir hareket potansiyeli vardr ve hareket potansiyelinin iinde, ayrca zihnin ynlendirip dzen verdii ideal potansiyeller vardr.

288

Zihnin ilkeleri evrende, fiziksel dnyada uyuyup duran bu ideal potansiyelleri uyandran, onlar aktel srece doru ynlendiren niha en iyidir. Ayn zamanda zihin, toplumsal ve dnsel alanda deer potansiyellerini aktel duruma getiren bir unsurdur. Genel anlamda ifade etmek gerekirse, zihin btn pozitif deerlerin en byk kaynadr ve bundan dolay zihin, deer ve iyi idesinin en byk ilkesi olmaktadr.845 Bir baka deyile, zihin, organize etmek ve anlaml hale getirmek ilkesine sahip olarak deerlendirilmitir. Fiziksel lemde bu ilkenin anlam, deersiz ve anlamsz olan bu kaosu, her bir unsuru anlam dolu olacak ekilde, tam fonksiyonel olan dzenli bir sistem oluturmak ve mmkn olduu kadar bu sistemi gerekletirmektir. nsan bireyleri iin ise bu ilkenin geerli anlam, ii ansa brakmadan, bireyi ideal alana tayacak bilinli seimler yapacak konuma karmaktr. Bunun iinde bireyin, zihin yardmyla yeniden organize ettii gcn, ona dzen, sistem veren ve pozitif deerleri maksimum dzeyde gerekletirmesine yardmc olan, faal akl gibi ilh glerle i birlii yapmas gerekir.846 Farabinin felekler, ay alt, ay st lemi gibi iyiler hiyerarisinin, yani en yksek iyilerin iinde bulunan zihin, kozmik dzeni oluturan en yksek iyidir. Etkisi, beer dnya zerinde olduu gibi, fiziksel dnyann da zerindedir. Amac da, zgr olan insann tercihlerini daha anlaml duruma getirmek, oaltmak, en yksek iyilere yaknlatrmak iin, insann seme fonksiyonuna yardmc olmaktr. yi niyet, gnlllk ve seim, anlamlara dayanmaktadr. Anlamsz, amasz seim olmaz. Bizler seimlerimizi anlaml bir dnyaya ve yetkin bir amaca dayanarak yaparz. Bizlerin isel dnyasn en anlaml klan ve insana gerek ama olan ey, mutluluktur. Yeter ki onu iyi niyetle ve gnll olarak isteyip seelim, onu iimizde, bu koullardan sonra hi zorlanmadan buluveririz. Mutluluk iin doru seimin yaplabilmesi iin, bu seimin en yksek iyilere dayanmas gerekir. En yksek iyiye dayal bir seim, gerek bir seimdir ve mutluluk da en yksek iyiye dayal seimlere baldr. Evren iin en yksek iyi, btn olarak ideal fonksiyonlar ierir ki, her bir unsurun aslnda olan deer potansiyellerini maksimum dzeyde gerekletirsin. Ayn ekilde bireysel olarak insanlar, en yksek iyiyi ve bu
845 846

Lodge; The Platonic Highest Good (II) , p.549 Lodge; The Platonic Highest Good (II), p.549

289

btnn organik bir paras olarak yle bir ekilde yaamn oluturmal ve yle bir ekilde yaamal ki, iindeki mutluluu en derin ekilde gerekletirsin.847 Acaba bu trden bir seimin deeri, kendinden midir, yoksa onun deeri, yapt seimden midir? rnein kendine sayg, kendi deerlerini, iyi kavramn, hayat plnn vb. ierir. Eer biz hayat plnmz az deerli bulursak, onu zevkli ve gnll bir biimde izleyemeyiz ve hayat plnmz uygulamaktan keyif almayz. imdi yaptmz seimden dolay m hayat plnmz deerli, yoksa ayet hayat plnmzn iyi ve biz de o yzden bu seimi yapmsak m, seimiz deerlidir? Kanttn bu soruya cevab yaptmz seimden dolay hayat plnmz ve kendimize saygmz deerlidir. nk seim, akldan gelir ve akln seimi kendinden deerlidir. Ancak klsik filozoflar, seimi deerli yapan eyin, seim nesnesinin bilerek ve isteyerek tercih edilmesi kanaatindedirler. Onlara gre seimin deeri; insann, ilkeleri uygulamas iin en uygun aralarn semek, kefetmek ve kendini gerekletirmeside aranmaldr.848 Kanta gre, bizim seme gcmz deerlerin niha temelidir. Kantn rasyonel doas, kendi bana bir deerdir. Kant, iki zorunlu amacn olduunu syler. Birisi insann kendi yetkinlii, ikincisi ise bakalarnn mutluluudur. Kant, yetkinlik ile mutluluu birbirinden ayrt etmektedir.849 Ancak bu ikisi arasnda seim yapan rasyonel zne, hangisini seerse sesin, hata yapm olacaktr. Aristo Eudemosa Etik kitabnda unlar sylenmektedir: Acaba erdem, yanlgsz bir tercihi ve doru amac m gerekletirir, yani o yalnzca ama iin tercih edilmesi gereken ne ise onu mu salar, yoksa kimilerinin dnd gibi muhakemeyi mi doru klar? Aslnda kendine egemen olma bu zellikte, nk bu erdem muhakemenin bozulmasna izin vermiyor. Ama erdem ile kendine hkim olma farkl eyler Acaba erdem hedefi mi belirler yoksa hedefle ilgili aralar m? Biz hedefi belirlediini kabul ediyoruz, nk hedefe bir nclle ya da bir muhakemeyle varlmaz, tersine o bir ilkedir, bir balangtr diye kabul edilmeli850 demektedir. Michael Woods, bu metni yorumlarken unlar sylemektedir: Erdem, seimlerimizi doru yapar. Bu, elde etmek istediimiz ve arzu ettiimiz doru amatr.851

Lodge; The Platonic Highest Good (II), p.551 Donald H. Regan ; The Value of Rational Nature , p.274286 849 Donald H. Regan ; The Value of Rational Nature , p.276 850 Hammod; Farabi Felsefesi, s.101 851 Daniel T. Devereux; The Unity of the Virtues in Platos Protagoras and Laches, The Philosophical Review, Vol.101, Oct.1992, p.781
848

847

290

Aristo'nun burada kulland erdem kavramn, bildiimiz anlamda erdem deil, erdemli eylemlerin ilkesi, balangc anlamnda anlamak gerekir. Eylemin ilkesi, muhakeme ile deil, gnll ve isteyerek kabul etmeye dayaldr. nk daha nce mutluluun neden ama olduuyla ilgili Farabinin grne deinirken belirtiimiz gibi, mutluluk insanln ortak bir arzusu olarak kabul edildiinden, dolaysyla zerinde daha fazla muhakemeye gerek olmayan bir amatr. Bu anlamda, mutluluu gnll ve isteyerek tercih etmenin dnda bir koul kalmyor.

2.3.1.3. Alkanlk Yetkinliin ve srekliliin gzlemlendii, deimeyen iyi bir karakter, erdemli bir karakterdir. Erdemli bir eylemin teki koulu da, sz konusu bu eylemleri alkanlk (itiyt) haline getirip, onlar srekli yapmaktr. Bunun iin iyi ayrt etme, eylemi yapmaya gnll olma ve eylemleri srekli alkanlk yapma, erdemli eylemin kouludur. Bu koul, ayn zamanda tutarllk erdemine gnderme yapar. Kiinin bir takm iyilere ve toplumsal aidiyet kimliine sahip olmasnn anlam, bunlar alkanlk ve sreklilik yoluyla erdemli bir duruma getirip; yaamndaki baarlara basamak yapabilmesine baldr. Bu yzden Kiinin toplumsal aidiyet hissetmesi, kiinin kendisini, zerinde ulalacak birtakm amalar bulunan bir yolun belirli bir aamasnda bulmasdr; yaamda yol almak, verili bir amaca doru ilerlemede aama kaydetmek, ya da baarsz olmak- demektir. Bu nedenle, tamamlanm veya yaanm bir yaam, bir baardr ve lm, lenin mutlu veya mutsuz diye yarglanabilecei noktadr; eski bir Yunan atasznn de belirttii gibi: lene kadar hibir insana mutlu deme852 denilmitir. nk erdemli eylemde ve mutlulukta asl olan bir yaam boyu srecek, srekli olacak bir niteliktir. Eylemlerin deeri, sreklilii kendi iinde barndran, ilgili olduu karakterden gelir. Yani, eylemi deerli yapan ey ilgili karakterle olan ilikisi ve iliki biimidir.853 Sz konusu ilgili karakter yetkin olduu zaman, eylem de erdemli olur. Karakterin azimlilii, sreklilii, adalet, kendini kontrol ve dorulara sadakat ve tabii ki bunlarn

852 853

MacIntyre; Erdem Peinde, s.60 Garrett Cullity; Virtue Ethics, Theory and Warrant, Ethical Theory and Moral Pratice, Vol.2, 1999, p.276

291

en stn olan erdem ve filozofik anlay, iyi yaamn temel unsurlardr.854 Tm bu deerleri bize kazandrmaya ara olan da alkanlklardr.855 Alkanlk ve sreklilik arasnda, birbirini etkileyen bir iliki vardr. Alkanlk sreklilii salar, sreklilik de alkanl srdrr. Mutlulua ulamaya neden olan eylemler ve ayrt etme, yukarda sz edilen koullar sonucu ortaya ktnda ve buna ilave olarak bunlarda sreklilik (daimen) mevcut olduuna gre, bu koullarla insanda, eylemlerin ve ayrt etmenin meydana gelmesini salayan bir durum olmas gerekir ki bunun mahiyeti, sadece iki eyden biri bulunduu takdirde ortaya kmasdr ve bylece, insann onunla her eyde, iyi eylemi yapmaya ve iyi ayrt etmeye devam etmesi mmkn olur.856 nsann ilevini yerine getirmesini salayan dnlr davranlar olan iyiler, sreklilik zeliini tamak zorundadr. nsann iyisi veya iyilere sahip insanlar ruhunu erdeme gre etkinlikte bulunmaya altrm ve bunu sreklilik haline getirmi kiidir. Daha dorusu, bu etkinlii bir mr boyu srdrmektir. Aristonun dedii gibi, tek bir krlangla yaz gelmez, ne de tek bir gzel gnle. Bu nedenle ksa sreli bir erdem veya ksa sreli bir etkinlik yaplan bir dnemle, insan mutlu olamaz. Yani Mutlu, btn bir mr hakknda kullanlacak bir yklemdir. Bir kimseyi mutlu ya da mutsuz diye adlandrdmzda, yarglamakta olduumuz, mrlerdir, yoksa tikel durumlar ve eylemler deil. Bir mr oluturan tek tek eylemler ve tasarlar, erdemli ya da erdemsiz diye yarglanr.857 Btn bir mr hakknda kullanlacak bir nitelendirmeyi bize kazandran ise, kukusuz alkanlklardr. Alkanlklarn etkisi yaammzda o kadar byktr ki, hemen hemen karakterimizi oluturan temel bir unsur hline gelmektedir. Farabi alkanl yle ifade ediyor: Alkanlk yle bir eydir ki, insan bir ahlk onunla kazanr veya sahip olduu ahlktan kendisini onunla uzaklatrr. Farabi alkanlk ile bir eyin yaplmasnn uzun sre ve ard ardna, sk sk tekrarlanmasn kast ediyorum858 der. yi alkanlklar iyi ahlk, kt alkanlklar ise kt ahlk kazandrr. yi bir ahlk ancak alkanlk sonucu meydana geldii gibi, kt ahlk da ancak alkanlk sonucu

854 855 856 857

Lodge; The Platonic Value Scale , p.17

Bk. George Boas; Habit, Fact and Value , The Journal of Philosopy, Vol.36, Sep.14, 1939

Frb; Tenbih, s.54; T: s.33 MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.74 858 Frb; Tenbih, s.55; T: s.34

292

meydana gelir.859 Ancak bu noktada Farabi'nin dikkatimizi, karakterin niteliinin iyi ve kt alkanlklarla olan ilikisine ekmesi ilgi ekicidir. Bu bakmdan, diyorum ki, alkanlk haline getirdiimizde bize iyi ahlk kazandran eyler, mahiyetleri itibariyle, iyi ahlk sahiplerinden, bize kt ahlk kazandran eyler ise, mahiyetleri itibariyle, kt ahlk sahiplerinden kan eylemlerdir.860 Farabi, sk sk yapt gibi, iyi ahlk kazanmada alkanlklarn gcn ifade etmek iin sanatla analoji yapmaktadr. yi ahlk edinilmesine ve hsl olmasna ara olan eylerdeki durum, kendileriyle eitli sanatlar elde edilen eylerdeki duruma benzer. nk yazmada ustalk, ancak usta bir yazcnn, yapt eylemi yapmay alkanlk hline getirdiinde elde edilir. Ayn ey, geri kalan sanatlar iin de geerlidir. yi yazma eylemi insanda ancak yazmada ustalkla meydana gelir. Yazmada ustalk ise, ancak insan iyi yazma eylemini ilerletip alkanlk hline getirdiinde elde edilir.861 Nitekim ayn durum, erdemli ehrin insanlar iin de geerlidir. Onlarn Her biri bu ekilde davrandnda, bu davranlar ona stn, erdemli bir ruhsal istidat kazandrr ve o bu davranlar ne kadar ok devam ettirirse, bu istidad o kadar gl ve yetkin olur. Bylece de onun kuvvet ve yetkinlii ortaya kar.862 Alkanln gc tekrardan ve tekrarn karaktere kolaylkla yerlemesinden gelir. Ktiplik sanatnda, dzenli yaz yazma nasl yazda stnlk salyorsa, ayn ekilde tekrar da alkanlk kazanmada stnlk kazandrr. yi yaz yazma ile ilgili eylemlerin dzenli olarak devam ettirilmesi, insana yaz yazma sanatnda stnlk kazandrr ve bu insan bu eylemleri ne kadar ok devam ettirirse, bu eylemleri meydana getiren sanat o kadar gl, o kadar yetkin bir hle gelir ve bylece, srekli tekrar ile onun kuvvet ve yetkinlii de srekli olarak artar. Bylece ruhun bu istidadndan doan zevk daha byk, insann bu istidattan duyduu memnuniyet, daha ok, ona kar hissettii sevgi, daha fazla olur.863 Ruhun bu eylemden duyduu zevk, eylemin tekrar iin, doamz tarafndan verilmi bir kolaylatrcdr. nk yaplan eylemden zevk almak da kolaylatclarn zelliklerinden biridir.

859 860

Frb; Tenbih, s.55; T: s.34 Frb; Tenbih, s.56; T: s.35 861 Frb; Tenbih, s.56; T: s.35 862 Frb; Medine, s.134; T: s.83 863 Frb; Medine, s.135; T: s.84

293

Buna gre mutluluun, kendileriyle elde edildii eylemleri de kolaylatrclardr. Bu eylemler ne kadar artar ve tekrar edilirse, insan onlar ne kadar srekli ve devaml olarak uygularsa, amac mutlulua ulamak olan ruh, o kadar stn ve yetkin olur. Bu, onun yetkinlik bakmndan maddeden mstani olabilecei bir noktaya, aamaya varncaya kadar devam eder. Bu noktada ruh maddeden tamamen bamszlar ve ne maddenin ortadan kalkmas ile ortadan kalkar, ne de varln devam ettirmek iin artk maddeye ihtiya duyar.864 Farabi, bu konuyla ilgili yapt analojiyi sonuca balar: Ahlki erdemler ve ahlki erdemsizlikler (ahlki eksiklikler), ancak, belirli bir miza (el-hulk) tan doan eylemlerin belli bir zamanda defalarca tekrar edilmesi ve ona alk hale gelinmesiyle nefiste meydana gelir ve yerleir. Eer bu eylemler iyi iseler, nefiste meydana gelen ey bir erdem; kt iseler, bir aalk olacaktr. Tpk yazma sanatnn durumunda olduu gibi. nk yazma fiilini defalarca tekrar ettiimiz ve buna alk hale geldiimiz takdirde, buna bal olarak, bizde yazma sanat meydana gelir ve yerleir. Eer tekrar ettiimiz ve alkanlk haline getirdiimiz bu yazma eylemleri kt eylemler iseler. Bizde kt yazma, iyi eylemler iseler, iyi yazma (alkanl) yerleir.865 yi yazma eylemi, insan iin yazmada ustalk elde edilmeden nce, doutan insanda bulunan g ile elde edilir. Ancak bu gc ileyip bu gten ustalk kazanmak, sanat ile mmkndr. Tpk bunun gibi, iyi eylem insan iin ya iyi bir ahlk elde edilmeden nce, doutan insanda bulunan g ile ya da bu gcn ilenmi biimi olan sanatla iyi ahlk kazanmak mmkndr. Bu durumda alkanlk, iyi ahlk, eylemlerin tekraryla bize kazandran bir niteliktir.866 Farabi, insann vlmesi ve yerilmesine neden olan eyin o insann alkalklarndan baka birey olmad dncesindedir. Fakat tabii bir istidat, nefiste bizzat erdemle ilgili eylemlerin kendisinden sudur edecei bir durum ortaya kncaya kadar, bir erdemle ilgili eylemlere ynelir ve bu eylemler de, tekrar edilerek, alkanlk haline gelir ve adet halinde yerleir, ite adet (haline gelmesin)den dolay yerleen bu durumdan, bir erdem olarak sz edilebilir. te bir insann vlmesi, ya da yerilmesi,

864 865

Frb; Medine, s.135; T: s.84 Frb; Fusul, s.30; T: s.31 866 Frb; Tenbih, s.56; T: s.35

294

alkanln sebep olduu bu durumdan dolaydr; yoksa baka bir eyden dolay, insan ne vlr, ne de yerilir.867 Farabi, yeme ime gibi doal alkanlklarn, sonradan edinilen irad alkanlklardan ayr kabul edilmesi gerektii grndedir. Bu tabii duruma, her ne kadar kendisinden sadece tek tip eylemler meydana gelse de, ne bir erdem, ne de bir noksanlk ad verilir. Bu tabii durumun ad yoktur. Eer herhangi bir kimse buna erdem veya eksiklik adn verirse, bu, birinin anlamnn, dierinin anlam olmasndan dolay (verilmi bir isim) olmayp, bilakis o sadece (sylenii ayn, anlam ayr) ortak bir isim olmu olur.868 Ancak bu doal eilimlerin de erdem ve eksiklie doru ynelileri sz konusudur. Kahvaltda btn aile bireylerinin bir araya gelip, kahvalt sohbetini alkanlk edinmeleri, doal alkanln yannda, irad olan gzel bir alkanlk kazanlmasna neden olabilir. Erdem ve aala meyli olan tabii durumlara ve istidatlara, kendilerine benzeyen ahlki nitelikler ilave edilir ve onlar alkanlk hlinde yerleirse, insan onlarn ierisinde yetkinleir ve ister iyi, ister kt olsun, bir defa insanda yerlemi olan byle durumlar (heyat) n ortadan kalkmas zor olur.869 Farabi, erdemlere doutan meyilli insanlarn var olabileceineden sz eder ve bu trden insanalarn erdeminin dierlerinden stn olduunu iddia eder. Ona gre, Herhangi bir zamanda, btn erdemlere, doutan (bit-tab), tamamen mtemayil (ve hazr) olan bir insan mevcut olur ve bu erdemler, onda alkanlk hline gelirse, bu insann erdemi, ou insanlarda mevcut olan erdemden daha stn olur. Hatta o kii, hemen hemen, beer erdemlerin tesine, insandan daha stn bir snfa ykselir. Eskiler, bu kiiye ilh (insan) adn veriyorlar.870 Farabinin ilh insan olarak nitelendirdii bu insanlarn bile, alkanlklarn gcne bal olduklarna dikkat ekmekte fayda vardr. Bununla beraber, Bu kiinin tam zdd durumda olan insan, yani btn kt eylemlere (el-efal e-urur) mtemayil (ve hazr) olan ve kendisinde bu ktlklerin durumlar alkanlk halinde yerleen insan, hemen, beer ktlklerden daha kt olan bir duruma karyorlard. Ktlnn arlndan dolay, bu kiinin, eskiler arasnda

867 868

Frb; Fusul, s.31; T: s.32 Frb; Fusul, s.31; T: s.32 869 Frb; Fusul, s.32; T: s.32 870 Frb; Fusul, s.33; T: s.33

295

hibir ad yoktu. Bununla beraber, bazen onlar, bu kiiyi, vahi hayvan (essebu) vb. adla adlandrrlard. Bu iki ar u, insanlar arasnda nadir bulunur.871 nsan ya alkanlklarnn klesi ya da efendisidir. zgr insanlar, alkanlk yoluyla insan yetileri bir sanat gibi ekillendirebilirler.Bir erdem veya erdemsizlie meyleden durumlardan ve tabii istidatlardan bazlar, nefiste, onlarn yerine, onlara zt olan durumlar konulmak suretiyle, alkanlk ile tamamen yok edilebilir ve deitirilebilirler. Bazlarnn gc, tamamen yok olmakszn, krlabilir, zayflatlabilir, azaltlabilir. Bazlarnn ise, ne yok edilmesi ve deitirilmesi, ne de kuvvetinin azaltlmas mmkndr. Ancak, insan, devaml onlarn eylemlerinin ztlarn yapncaya kadar direnmek, onlarn eylemlerinden nefsi alkoymak, arpmak ve uramak suretiyle onlara kar gelinebilir. Tpk bunun gibi, nitelikler (el-ahlk) kt olduunda ve nefiste alkanlk hlinde yerletiinde de ayn blmlemeye tbii tutulur.872 Burada bir genellemeye deinmek, ufuk ac olacaktr. Bat dnce tarz genellikle verilen doru karara vurgu yapar. Doru kararlar nceliklidir. Oysaki dou dncesinde, iyi alkanlklar edinmek daha nemlidir. nk alkanlklar, ruhumuzu ekillendirir. lgimiz, nce koullara deil, kendimizi deitirmeye ynelik olmaldr. Bunun tesindeki her ey kendiliinden oluur; nk mutlu olmaya hazr bir ruh haliyle biz; mutlu edecek durumlar otomatik olarak arar buluruz.873 D. Hume; nsan hayatnn belli bal klavuzu, alkanlktr874 derken belkide alkanln bu gcn vurgulamak istiyordu. Alkanlklar olgu ve deer arasnda kpr ina ederler. Kiinin karlat durumlar olgu ve deer ile ilgili durumlardr. Ancak bu ilgi, iddia edildii gibi olgulardan deer karlmas gibi bir ilgi deildir. Biz eyaya doruluk deeri yklemediimiz srece, olgudan ahlki deer, bir baka deyile ahlki zorunluluk karamayz. Biz, ahlki tecrbelerimizi eskiden beri var olduu dnlen idealler araclyla srekli dorulamak abas ierisindeyiz. Ayn zamanda olgular, bu ideallere gre deerlendiririz. Bu nedenle olgular ve deerler arasnda alkanla dayal isel bir balant vardr.

871 872

Frb; Fusul, s.33; T: s.33 Frb; Fusul, s.33; T: s.33 873 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.84 874 David Hume; nsan Zihni, , s.65

296

Olgu ve deer arasdaki iliki, mantksal olarak dorudan kurulamaz. rnein olgu olan her ey dorudur veya doru olan ne varsa olgudur, nermeleri arasnda dorudan mantksal bir iliki kurulamaz. Bu dorudur. Ancak ikisi arsdaki iliki, tarihsel olarak var grnmektedir. Deerlerin/erdemlerin kklerinin, alkanlklarn psikolojisindeki olgulardan geldiini gzlemleyebiliriz.875 Arasal deerlerin/erdemlerin kkeni birou muhtemelen ciddi bir ekilde sorgulanmam olgular alannda yatmaktadr. ayn tatl imek isteyen biri iin eker, iyi bir eydir. Ancak ekerin iyi bir ey olduunu anlamak iin, tatllk olgusuna bakmak yeterlidir. Bunun iin metafizik aratrmalar yapmak gerekmez. Asl sorun kendinden deerli olan erdem, gzellik ve adalet gibi erdemlerde ortaya kmaktadr. Biz, bu tr deeri kendinden olan erdemleri, uygulandklarnda gsterdikleri sonulara gre tanyabilir ve anlayabiliriz. Gzel sanatlar olarak isimlendirilen sanatn, ilk insanlar tarafndan ne amala kullanldn unutmu durumdayz. Bunlara olan hayranlmz ifade etmek iin estetik deerler deyip geiyoruz. Bugn sanatn yksn, sadece sanat tarihinden ve antropologlarn notlarndan takip edebiliyoruz. Sanatsal olgulara ne tr deerler yklediklerini, az ok kestirip bir kenara atyoruz. Oysaki belkide sanatsal olgulara bir toplumun sahip olduu alkanlklarn deposu olarak bakmamz, ahlki anlamda daha yararl olabilir. Birok sosyal kurallar, rf, adet, gelenek ve greneklerin yksn unutmu durumdayz. kinci doamz olan alkanlklar sayesinde, insanln bu deerlerini hatrlama imknn buluyoruz. Biz bizden ncekilerin olgulara ne tr deerler yklediini alkanlklar kprs sayesinde renebiliyoruz. Alkanlk, olgu ve deer arasndaki en kalc kprdr. Ayrca alkanlklarn davranlar hakl gstermesiyle ilgili genel geer bir kannn var olduuna iaret etmek gerekiyor. Ancak yok edici davranlar, anti biyolojik davranlar, her ne kadar zihinlerde alkanlktan dolay iyi olarak karlansa da, bunlarn kabul mmkn deildir. Alkanlklarn, kullanll ve salkl eylemler olmas gerekir. yi Ahlk retmenleri, szlerin gcnden daha ok, alkanlklarn kudretini kullanmay tercih ederler. Alkanlktan daha zorba bir efendi ve ayn zamanda iyilikleri ona yaptracak kadar uysal bir kle bulunamaz. Birok beceri gibi, hislerin bilinli denetimi iin de tek yol antrenmandr. Bylesi bir antrenmanda, beynin yapsn ve
875

George Boas; Habit, Fact and Value, p.526

297

bunun sonucunda insann kendi duygularn belirlemesi giderek kolaylar. Nrologlarn alkanlklarn, beynin yaps zerinde yapt deiikliklerle ilgili aratrmalar ok arpcdr.876 Beyin yeni bir ey renirken, uzun sreli bir glendirmeyi hayata geirmek (kalc renme) bir hcreye, epey enerjiye mal olur. Bu nedenle sz konusu abaya deecek bir eylem olduuna kanaat getirildiinde, ikinci adm devreye girer. Beyinde bir biriyle ilintilendirilecek uyaranlar yeterince, ayn anda belirlendikten sonra ancak nronlar arasnda yeni kprler kurulur; beynimizin en sk tekrarlar sonucu renebilmesinin nedeni de budur. Uzun sreli glendirmeyi tetikleyen dier iki etken, genel anlamda olumlu duygulardan sorumlu olan dopamin ve serotonin hormonlardr. Yani bize haz, lezzet ve sempati hissi veren maddeler beynin, yeniden ekillendirilmesinde de etken rol oynar. Bu rastlant deildir. nk renme ve mutluluun deneyimlenmesi birbirlerine ayrlmaz biimde balanmtr.877 Bu anlamda insan beyni, bir baheye benzer. Bahedeki bitkiler, ayn oranda ve sreklilik gerektiren bir bakm yaplmad zaman, nasl bir ksm yok olup giderse; ayn ekilde bir takm kullanlmayan gerekli duygu ve bilgilerimiz de zamanla yok olup giderler. Ayn ey btn beyin ilevleri iin geerlidir. Sreklilik ve alkanlk, yetkinlik ve mutluluk iin gerekli olan eylerdir.878 Mutluluk anlay, d koullardan ok, zihnimizin bu koullar nasl algladna baldr. ayet bu duyumsama biimi olumsuzsa; bu duyumsama biimini deitirmek iin bir defalk aba yeterli olmaz. Tekrar ve alkanlk, ksacas sreklilik, beynin a yapsn deitirmek iin, olmazsa olmaz iki ltdr ve biraz aba gerekmektedir.879 Bylece anlalyor ki, hangi adan bakarsak bakalm, alkanln gcn grmezlikten gelmemiz akllca bir i gibi gzkmemektedir. nk alkanlk, dnsel ve akl yetilerin yetkin olarak gelimesinden nce, ayr olarak tek bana var olabilen bir eydir. Erdemli bir karakter, ancak alkanln bir sonucu olarak elde edilebilir.

876 877

Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.76 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.78 878 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.78 879 Stefan Klein; Mutluluun Forml, s.84

298

2.3.2. Erdemli Eylemin Gelitirilmesi Erdemli eylemin gelitirilmesi, zaman bilincinin gelitirilmesine baldr. Zaman bilinci gelimemi toplumlar, sahip olduklar yetkinlikleri ve eksiklerini, iyilik ve ktlklerini, rasyonel seim ve arzularn, birikim ve farkllklarn, zgr insann erdem ve mutluluunu, kleliin onursuzluk ve mutsuzluunu ok abuk unutuverirler. Bu nedenle insanlar, sahip olduklar iyileri gelitirmek yerine sadece onlara sahip olmakla yetinmeyi tercih ederler. Mutluluk, hayattan tatmin olmaktr demitik. Ancak sadece, insann iinde bulunduu andan tatmin olmas deildir. Ayn zamanda insann, gemi ve gelecekten de tatmin olmasn bilmesi gerekir. Bu nedenle mutluluk duygusu sadece, u an iinde bulunduumuz durumu ifade etmez, ayn zamanda gemiin ho/iyi deerlendirilmesini ve gelecee ynelik iyi bir mit olmasn gerektirir. Tatminin bu l boyutu, mutluluk iin esastr.880 Bu boyuta dayal zaman bilinci, erdemli eylemin gelitirilmesinde balang noktasdr. Mutluluun, doas gerei, hem geriye doru kkleri hem de ileriye (gelecee) ynelik bir zellii vardr. Mutluluun kronolojik bu esinin - gemi, imdi, gelecek mutluluk duygular zerindeki etkileri asla izole edilemezler. Bunlar, birbirleriyle ilikili ve kendiliinden eylemde ve duyguda etkili olurlar. Ho bir imdi, salt imdi olduu iin zevkli deildir. Gemie zevkli anlarn prizmasndan baktmz zaman, imdinin nn hem belirsiz bir gelecek, hem de gemie ynelik olduunu grrz. Bu prizma sayesinde gemi aclar azaltlr ve gemi hazlar bytlr. Fakat bir kez imdinin bilinci bozulmaya balad m, artk hem gemi hem de gelecek , daha az elverili grnmeye balar. Ayn ekilde iyi ve kt tecrbeler, kendiliinden iyi veya kt deildirler. nsanlar imdinin ve gemiin deerlendirmelerinden etkilenirler. Henz varamadmz gelecek bile gemii ve imdiyi renklendirir. En azdan baz insanlarn psikolojik ynden iyi kt tecrbelerinden etkinlenen bu tiplerden olduunu kabul etmek gerekir. Baz durumlarda, insanlar imdi ve gemii gelecek hayallerinin nda grrler. Ayn zamanda gelecekle ilgili sahip olduumuz inanlarn imdi ve gemiimizi renklendirmesi, yine bu kategoriye girer. Baka bir deyile gelecekle ilgili korku,

880

Tatarkiewicz; Happiness and Time, p.1

299

imdinin

btn

hazlarn

tamamen

imknszlatrabilir.881

Bylece,

insanlar

tecrbelerinden bamsz olarak dnemeyiz. Bu unsurun imdi, gemi, gelecek birbirine bal olmasna ramen, insan mutluluunda her birinin rol bir birinden farkldr ve bu roller eit deildir. Genellikle imdinin, en yksek neme sahip olduu vurgulanr. nk imdi gereklikte vardr. Ancak mutluluun temel olarak imdiye bal olduu faraziyesi, kesinlikle yanltr. Elbete gereklik olarak sadece imdi vardr ve biz sadece imdiki duygular gerek olarak hissederiz. Yeri gelmiken ksaca u gerei belirtmekte fayda vardr: Hemen hemen hibir ey bu kadar kesin deildir. Descartesin Dnyorum yleyse varm. nermesi imdi dnyorum, imdi dndm iin varm anlamndadr. Fakat imdiki duygular sadece imdiki olaylardan ortaya kamazlar. Ayn zamanda hafza, tahayyl, tecrbe de bu duygularn ortaya kmasna katkda bulunurlar. Hissettiimiz tatmin, akteldir ve gerek bir eydir, fakat aktel ve gerek tatmin, sadece imdiki gereklikte varolan eylerden alnmak zorunda deildir.882 Gemiin, insan mutluluu ve mutsuzluu zerindeki etkisi tartlmazdr. Birincisi sahip olduumuz hafza insana elik eder ve insann vicdanna iler. kincisi, insann imdiki varsaym ve yarglar, gemite ekillenmitir. Gemi, insann ie dnk, da dnk, sakin, gvenme veya gvenmeme gibi bak asna neden olur. ncs, imdi sahip olduumuz varsaym ve yarglar, gemite ekillenmitir. Ayn zamanda gemiin deerlendirme ilkelerine gre, insan, imdiyi anlar ve deerlendirir. Pratik olarak imdinin realitesin her boyutunda ok fazla veya ok az uygun bir k vardr. rnein, ba ars olan iki insan ele alalm. Birisi iin ba ars bir ar kesiciyle geecek kadar nemsiz bir olaydr. Gemi tecrbesi bunu ona retmitir. Bylece o acy ok fazla ciddiye almaz. tekisi iin ise bu ar tehlikeli ve uzun srecek aclarn bir belirtisidir. Bylece o iinde hayal gibi beliren uzun arlarn ve tehlikelerin dncesinden kendini alkoyamaz. Bu da aclarn daha da younlatrr. Oysaki gemiin tecrbelerinden yararlanmay bilenler, bu yollarla erdemli eylemlerini gelitirenler, mutluluk yolunda daha istekli ve hzldrlar. Gelecein, hayatn deerlendirilmesi ve mutluluk duygusu zerindeki etkisi, gemiin etkilerinden daha az deildir. Baz mutluluk teorileri, gemii tamamen siler, sadece u
881 882

Tatarkiewicz; Happiness and Time, p.2 Tatarkiewicz; Happiness and Time, p.2

300

ana balanrlar. Baka bir deyile; mutluluu sadece imdide ararlar. Hedonistler, bu grtedir. Gemi gemitir, gelecek te henz olmamtr, gerek olan ise sadece u andr. yleyse mutluluk sadece imdide aranmaldr. Bazlar da mutluluk iin bilinli ve gnll olarak araylarn, mitlerini zellikle gelecee balarlar. Mutluluklarn, henz gereklememi, belki de hi gereklemeyecek eylerle lerler. Bunlar gelecei nceden tecrbe ederler ve gelecei iyi ve kt olarak grr ve hissederler. Baz insanlar, imdiki zamanda veya gemite yaarken, bazlar da gelecekte yaarlar. Gelecekte yaayanlarn mutluluu, gelecee olan imana baldr. Gelecee bal bu mutluluk beklentisi, erdemli eylemin gelitirilmesi iin ciddi bir motivasyon grevi grmektedir. Bunlarn mutsuzluklar ise bu inanlarn ok iyi temellendirmemekten kaynaklanan, gelecek hakkndaki endielerinden, korkularndan dolaydr. yiye, yetkinlie, mutluluk amacna doru ilerlemek, zamanda ilerlemektir. Bu ilerlemenin kendisi de iyiye, yetkinlie ve mutlulua doru ilerlemenin ne demek olduuna ilikin yeni anlaylar ierebilir.883 Aslnda erdemler, insanlarn, kendi tarihsel yolculuklar srasnda ktlklere gs gerebilmelerini salayan niteliklerdir. Erdemler, renmenin ve gelimenin sembolleridirler. imdide meydana gelen olaylar, olaylarn olduu alanda meydana gelip geerler. Ancak olaylarn etkileri insanlarn bilinlerinde asrlarca srp gider. te bu nedenle erdemlerin gelitirilmesi iin ncelikli olan, insanda zaman bilincinin bireysel ve toplumsal anlamda var olmasdr. Zaman bilinci iinde; gemi, imdi ve gelecek zamann insan mutluluundaki rolleri kavranmaldr. Gelecek zaman bilincini gelitirememi toplumlarn, eninde sonunda tedbirlilik/ basiret erdeminden yoksun kalacaklar tecrbe edilmitir. nk Erdemler, yalnzca belirli bir tarzda eylemde bulunma deil, ayn zamanda belirli bir tarzda da hissetme eilimleridir. Erdemli davranmak, Kantn dnd gibi, eilimlere kar gelmek deildir; erdemin gelimesiyle ekillendirilen eilimlere uygun davranmaktr. Ahlk eitimi duyu, duyum ve duygu eitimidir.884 Bu nedenle, erdem sahibi olmann nemini vurgulayan Farabi, ayn ekilde erdemli eylemin gelitirilmesinin nemini de doal olarak vurgulamaktadr. Mutluluk yolunun yolcusu, erdemli eylemin gelitirilmesini zaman bilincine sahip olarak, drt ana erdemin
883 884

MacIntyre; Erdem Peinde, s.261 MacIntyre; Erdem Peinde, s.224

301

birliini bozmadan, eylemlerde lll l edinerek, duygusal ve bilisel eitimle kendisini gelitirmek sretiyle yapabilir.

2.3.2.1. Erdemlerin Ama Birlii nsann sahip olduu iyiler, alglar yoluyla bize paralanm bir resim eklinde gelir. Bu paral resmi bir araya getirmek, resmin her bir parasn ve nereye ait olduunu iyi ayrt etmek, bu paral iyileri bir araya getirmeyi alkanlk edinip, bunlardan iyi bir karakter kazanmak, resmi yaratln amacna uygun olarak anlamlandrmak; btn erdemlerin bir arada dnlp uygulanmasna, erdemlerin birliine ve erdemler birlii penceresinden hayat tutarl bir biimde alglayp, yaamaya, bylece iyi hayat sahibi olmaya baldr. yi hayat sahibi olmak iin, zaman zaman rendiimiz paral bilgiler tek bana yeterli deildir. Bunlarn yannda hayatmzn her dneminde rendiimiz bu trden dank bilgileri, erdemler birlii araclyla insan tecrbesi ve insan anlayn btnsel olarak kavrayacak bilince sahip olmak da gerekir. Erdemler birlii grnn faydas, tek bana bir bilginin veya tek bana bir erdemin ele alnmas, gerek mutluluk iin yeterli olmasn kavramaktr.. Ancak erdemlerin birliini oluturan yetkin bir karakter sayesinde, gerek mutluluk kazanlr. Erdemler birlii, sadece erdemli bir insanda bilgilerin bir araya gelmesi deil, ayn zamanda erdemli kiide arzularn, deerlerin bir araya gelmesidir. Bir insan erdemli yapan onda erdemlerin ama birlii birlik oluturmasdr.885 Bizim iin hayatn btnsel deeri olan her ey, ayn zamanda en yksek deer olarak adlandrlr. Dolaysyla hayatn btnn deerle donatan ey, niha anlamda deerli olandr. Bu gce sahip olan, erdemlerin btnsellii, ayn zamanda bizim en yksek deerimizdir. Ya da tersi, bir deneyimin (ister bir kereye mahsus, ister tekrar kabil olsun) deneyimde bulunan kimse iin en yksek an iaret ettiini varsayalm, o zaman bu ann muhtevas hayatn geri kalan tamam zerine yacaktr ve bu kimsenin hayat iin sair her ey niha anlamda bu asl mutluluk kaynana yaklat veya ona katkda bulunduu nispette anlaml olacaktr. Elbette hayatn niha anlam, hibir zaman btnyle-en azndan burada- eriilebilir deildir. nk insan, zamann deien ierii
885

Linda Trinkaus Zagzebski; Virtues of The Mind, p.2223

302

ve hayatn ykselen dalgas nedeniyle srekli olarak yeni deer deneyimleri ierisine ekilir. Genellikle mutluluk denilen eyin, ou kez ann duygulanmndan ya da hayatn tek yanl tatmininden ibaret olduu sanlr. Oysaki ruhun en yksek, en kuatc ve ebed tatminini temin eden, bunu gvence altna alan bir kutsanmlk veya saadet hissi vardr. Bu hedefe varan yol, ruhta btn erdemlerin birlikte var olmasna baldr.886 Aristo: Mutluluk iin nemli olan, erdeme uygun etkinliklerdir, erdeme aykr etkinlikler ise mutluluun tersini yaratr887 der. Burada mutlulua gtren birok erdemler olmasna ramen erdem cinsi ifade eden bir kavram olarak kullanlmtr.nk erdemlerin btnlne iaret edilmesi asndan bu kullanmnn byk bir nemi vardr. Farabi' deki anlay da Aristo' ya benzerdir: rad (istenerek yaplan) iyilik ve irad ktlk, yani gzellik ve irkinlik, zellikle insanlardan kaynaklanr. imdi, irad iyiliin ortaya kmasnn bir tek yolu vardr. nk insan nefsinin gleri betir: Nazar dnme, amel dnme, arzu, fke, hayal ve duyum gleri. Yalnz, insann dnecei ve bilincinde olaca mutluluk, baka hibir gle deil, ancak nazar dnme gcyle bilinir. nsan mutluluu, Faal Akl tarafndan kendisine verilmi olan ilkeleri (mebadi) ve ilk bilgileri kullanmakla edinir. nsan, mutluluu bilir, arzu gcyle onu ister, amel gle onu elde etmek iin gerekeni yapmay dnr ve arzu gcnn aralarn kullanarak, dnme gc tarafndan buyrulan eylemleri gerekletirir ve ondaki duyum ve hayal gleri, mutluluu kazanmas iin gerekli eylemlere doru atlmnda dnme gcne yardmc olur ve boyun eer ise, bu takdirde, insanda meydana gelen her ey btnyle iyi olur. te sadece bu yolla irad iyilik ortaya kar.888 Bu emann zeti bize gre udur: Btn bu insan g ve erdemler, birlikte kullanlmad srece mutluluk kazanlmaz. nk erdemin amac birdir.889 Platonnun metinlerinde, sadece adalet erdeminin deil, dier btn erdemlerin birbirleriyle ilikili olduklarn grebiliyoruz. Platon Sokratesin Bir insan ruhun akl ksmndan kaynaklanan bir erdeme sahip olursa, o insan btn erdemlere sahip olacaktr. eklindeki grne katlmaktadr. zellikle ruhun akll ksm ( bedensel
886 887

Edward Spranger; nsan Tipleri, (ev: Ahmet Aydoan), z Yaynclk, stanbul 2001, s.80 Aristoteles; Nikomakhos, s.17 888 Frb; Siyse, s.73; T: s.39 889 Frb; Fusul, s.101; T: s.76

303

olmayan ksm) erdemli olduu zaman, bu, ruhun geriye kalan dier ksmn dengeye ve adil bir ruh ina etmeye zorlayacaktr. Bylece ruhun cesaretli ve ll olmasn salayacaktr. Sokrates btn erdemleri, entelektel erdemler olarak grr. Platonda entelektel erdemler merkezdir, ancak btn erdemler entelektel erdemler deildir. Bir ksm arzu bir ksm da duygusaldr.890 Aristonun erdemler birliine/btnlne dair dncesi, ahlk felsefesinde dorudan doruya Platondan miras alnm birka ynden birisidir. Platon da olduu gibi, ister bu inan, tek tek iyi insanlarn yaamnda, isterse erdemli ehrin yaamnda ortaya km olsun, var olan elikilere kar kn, bunlara olan dmanln gstergesidir. Platon ve Aristo, her ikisi de, elikiye bir bel gz ile bakarlar. Fakat Aristo, Platondan farkl olarak bu bely stesinden gelinebilir bir eymi gibi ele alr. Erdemlerin hepsi, birbiriyle uyum ierisindedir ve tek tek karakterlerdeki uyum, devletteki uyumla yeniden retilir. sava, bellarn en ktsdr. Platon iin olduu kadar, Aristo iin de insan iyi hayatn kendisi, esizdir, birletiricidir ve iyiler hiyerarisinin birleimidir.891 Aristo ve Platon' nun bu konudaki grlerine benzer Farabinin de grleri var. O da toplumsal elikileri kabul ediyor, bunu amann yolu olarak da; herkes iin ortak ama olan mutluluk amacna, tm erdemlerin birliiyle aba harcamak olduunu dnyor. Erdem iin bir araya gelmi bir toplulukta, hibir ayrlk ve uyumazlk vuku bulmaz. nk erdemin amac birdir, yani baka bir ey iin deil, bizzat kendisi iin istenilen iyidir. Bu ikisinin arzu ve amac, sadece, aslnda iyi olan amaca ynelik olduu iin, ona gtren yollar da, bizzat o ey iin olan sevgileri de birdir. Onlar, amalar bir olduu srece, asla ayrla dmezler. Anlamazlk, sadece arzularn farkllndan ve amalarn ztlndan dolay vuku bulur.892 Aristo da Platon ve Sokrates gibi, adaleti birey ve toplumu bir arada tutan, onlarn dalmasn engelleyen bir erdem olarak deerlendirir. Ayn ekilde Aristo da onlar gibi, erdemleri zellikle adalet erdemini iyi insann mutlaka izlemesi gereken bir erdem olarak grr. Aristo, adaleti sadece bir erdem olarak deil, ayn zamanda adaleti btn ahlki erdemlere ait bir tr, genel tr olarak kabul eder. Fakat Aristo, adaletin mutlu ve iyi bir insan iin yeterli olduu eklindeki Platonik bak asna katlmaz. Ayn
890 891

Nicholes D. Smith; Some Thoughts, p.17 MacIntyre; Erdem Peinde, s.235 892 Frb; Fusul, s.101; T: s.76

304

zamanda Aristo, erdemlerin birlik iindeki eitliliine inand iin ne Platon gibi erdemleri drde, ne de Sokrates gibi en fazla bee indirgemez. Tam tersi Aristo, onlarca erdemi sralar ve her birini ayr ayr analiz eder, farkl insan tiplerine gre en uygun erdemlerin zerinde durur. Aristoya gre erdemlerin birlii, tek ama olan mutluluk iin sz konusudur. Erdemlerin uygulama alanlar tamamen birbirinden farkldr. Bu nedenle Aristo kadnlara, erkeklere ve ocuklara gre birbirinden farkl erdemleri gsterir.893 Ancak, Farabi, btn erdemlerin drt ana kayna olan nazar, fikr, ahlki ve sanatsal erdemleri tespit ettikten sonra, bu drt ana erdemden kan erdemlerin eitliini kabul eder. Ancak Aristo'dan ayrld, Platon'na daha yakn olduu nokta, erdemlerin alanlarna veya konumlarna gre deil, insandaki mevcut kaynana bakmas, tm insanlarda erdemleri oluturan ilk dnlrlerin ortak olduuna ve bunlardan meydana gelen btn erdemlerin birliine, zerinde fazla tartmaya gerek grmeksizin inanmasdr. Bu nedenle Farabinin kadn konusundaki bak as, Aristo'nun bilinen bak asndan ayrlr. Farabi' de kadn ve erkek arasndaki fark konumsal deil, sadece ilevsel bir farktr. Bunu onun u ifadelerinden grebiliriz. Ruhsal arazlara gelince, onlar iinde fke ve iddet gibi kuvvete ynelik olanlar diilerde daha zayf, erkeklerde daha gldr. Merhamet ve efkat gibi zayfla ynelik olanlar ise, diilerde daha gldr. Ancak erkekler arasnda duygular diilerinkine veya kadnlar arasnda duygular erkeklerinkine benzeyen bazlarnn bulunmas imknsz deildir, insanda erkek ve dii bu ekilde birbirlerinden ayrlrlar.894 Aristo birok erdemi ahlki erdemler kategorisi altnda deerlendirir. Aristo, adaleti sadece bir erdem olarak deerlendirmez, ayn zamanda btn ahlki erdemlerin bir eit tr biiminde deerlendirir. Bununla birlikte Aristo, ahlki erdemleri, entelektel erdemlerden ayrr ve entelektel erdemi, adalet erdemi trnn altna koymaz. Daha ziyade ayr bir tr olarak, erdemlerin altnda deerlendirir.895 Grek filozoflar, insan yetkinlik veya erdemler ile adalet erdeminin gerekleri arasndaki atmay fark etmiler ve buna zm bulmaya almlardr. Yetkinlik veya erdem, insan potansiyeli sonuna kadar kullanmay gerektirir. Sz konusu bu potansiyeli sonuna kadar kullanma, doal olarak toplumsal kurallarla atma iine girecektir. rnein
893 894

Nicholes D. Smith; Some Thoughts, p.18 Frb; Medine, s.99; T: s.56 895 Nicholes D. Smith; Some Thoughts, p.18

305

doutan talihli bir kii (mlkiyet, g, zek vs gibi), talihli olamayan bir kiiye kar mutluluk asndan avantajl duruma geecektir. Grekler, insan potansiyelin ftursuzca, sonuna kadar kullanlmasnn toplum asndan her zaman gvensizlik riskini tadn ve bunun toplumsal dokuyu paraladn biliyorlard. Grek filozoflar, bu atmay adaleti sosyal davran kurallar olarak anlamak alanndan, onu bireysel karakter ve psikolojik bir yap olarak (adil olmaya tevik eden motivasyon) anlama alanna doru tayarak zmeye altlar.896 Bu zmn devamn, Farabi'de de grmek mmkndr. Aslnda Farabi' de erdemler birliini n plna karan temel unsurlardan biri de, btn erdemlerin arkasndaki ahlki erdemin var olmasdr. Farabi'ye gre insann kendisini iyi hissetmesi de, erdemi bilerek, isteyerek arzulamasdr. Farabinin insan btn yetiler arasndaki hiyerariye bu kadar nem vermesi de, bireyin i adalet yapsnn bozulmamasna gsterdii hassasiyetten kaynaklanmaktadr. unu unutmamalyz ki, iyi hayat sadece yksek iyileri iermez; ayn zamanda iyi hayatn kurucu unsurlar olarak dk yetkinlikteki iyileri de ierir. Bundan u sonu kar: Erdem ve filozofik anlay gibi yksek deerlerin kkeni fiziksel, -bundan dolay zihn ve ahlki yetkinliklerdir. Bundan dolay ideal hayat, erdemlerin birliinden oluan bir hayattr. Ruhun her bir blm, kendine zg ilevi yerine getirecektir. Her bir zgn ilevin yerine getirilmesi, belirli bir erdemdir. Nitekim bedensel isteklerin, akln buyurduu snrlamalara uymas durumunda ortaya kan erdem, lllktr. Tehlikenin meydan okumasna karlk veren yksek ruhlu erdem, tehlikeyi, akln sesini dinleyerek gslediinde, kendini cesaret olarak aa vurur. Akln kendisi, adaletin kendisinin, gzelliin kendisinin ve dier btn formlardan te, yi Formunun kendisinin ne olduunu ayrt edebilecek ekilde, matematiksel ve diyalektik aratrma ile disipline edildiinde, kendine zg erdem olan nazar erdemini yani bilgeliini sergilemi olur. Bu tr erdemin bulunduu yerde adalet erdemi de ortaya kar. nk adalet erdemi, ruhun her bir blmnn kendi zel ilevini yerine getirmesini salama erdeminden baka bir ey deildir.897

896 897

Nicholes D. Smith; Some Thoughts, p.20 MacIntyre; Erdem Peinde, s.213

306

Ancak ayet erdemlerin hayata geirilecei yer, birey ve ehir alan ise, bu durumda her iki alanda da erdemlerin okluu, eitlilii, birbirinden farklnn ortaya kmas son derece doaldr. Bu durumda, belirli koullarda en azndan bir erdeme sahip olma, teki erdemlere sahip olmay dlayabilir mi? Bir erdem en azndan geici olarak bir baka erdemle atma halinde olabilir mi? Ve her iki nitelik de gerekten erdem olarak kabul edilebilir mi? Bu trden sorularn cevabn ilk verenlerden biri Platondur. Platon'a gre erdemler, srf birbiriyle badar deil, ama ayn zamanda birisinin varl, dier hepsinin varln gerektiren trden eylerdir. Erdemlerin birliine dair bu gl tez, Aristo ve Farabi tarafndan da savunulmutur. nsan hayatnn btnlnde grlen ahenkli ema iinde, her bir erdemin yerini dikte eden kozmik bir dzenin var olduu, filozoflarn paylat bir nkabullenmedir. Ahlksal evrende doruluk, ahlksal yarglarn, bu emann yapsna uygun olmasndan ibarettir.898 Erdemlerin birlii tezinin kkeninde Sokrates' in Bilgi erdemdir nermesi vardr. Bu erdem nedir? sorusuna verilen bir cevaptr. rnein cesaret nedir? diye sorduumuzda bu soruya cevap iki ekilde verilebilir: nsanlar sadece erdemli, ll, adil ve dindar ise cesurdur. Ya da: cesaret = erdem = lllk = adalet = dindarlktr. Cesaret, erdem, lllk, adalet ve dindarlk ayn eyin be farkl ismidir.899 Farkl erdemlerin isimleri, tek bir kimlie veya nitelie tamamen iaret etmektedir. Bu anlamdaki erdemlerin birlii, zdelik olarak anlalr.900 Sokrates'in erdemlerin btnn paras olduuyla ilgili konumasnda Biz nemli bir istisna gryoruz: Dier erdemler erdem araclyla birlenirler ve erdem para olarak deil, erdemin btn olarak kabul edilir.901 Tpk erdemin yze, erdemlerin ise kulak, burun, gz ve aza nispet edilmesi gibi. Bylece erdemin erdemler birliinin anahtar kavram olarak anlalmas gerekir. rnein cesur kii, ayn zamanda adil kiidir. nk cesaret, erdemi gerektirir ve erdeme sahip olmak, adalete sahip olmay garantiler.902 ayet erdem erdemlerin btn ise ve dier erdemler bu btnn paralarysa, bu durumda bir ekilde, bu erdemi dier erdemlerin izlemesi gerekir. Bu erdemi anlamak

898 899

MacIntyre; Erdem Peinde, s.215 Terry Penner; The Unity of Virtue, The Philosophical Review, Vol.82, Jan.1973, p.36 900 Daniel T. Devereux; The Unity of the Virtues, p.766 901 Daniel T. Devereux; The Unity of the Virtues, p.767 902 Daniel T. Devereux; The Unity of the Virtues, p.773

307

iin, bu erdemin altndaki dier erdem cinslerini tanmak gerekir. Tpk matematiin alt branlarn tanmak gibi. Bu durumda iyi ve ktnn bilgisi olan bu erdemin, kendi alt dallar ve cinsleri var demektir. Bylece cesaret xin bilgisi, adalet ynin bilgisi anlamna gelmektedir. Bu ayrmlar iyi ve ktnn bilgisine gre, erdemin alt dallarna ve cinslerine ayrlmaktadr. Bu teze gre erdemlerin birbirinden ayrlmas, sadece bilginin biimlerine gre ayrlmasdr. Bir baka deyile, btn bir erdem olan erdeme sahip olduumuz zaman, dier teki erdemlere de sahip olmay garantilemiiz demektir. Ayn ekilde erdemlerden birine sahip olmak geriye kalan dier erdemlere de sahip olmak anlamna geliyor. Yeter ki erdem ve dier erdemler arasnda dorudan bir kanal, her zaman ak olsun. te bu nedenden dolay Farabi ncelikle drt ana erdemi, daha sonra bu ana erdemlere bal erdemlerin alm zerinde durmaktadr. X nedir? veya erdem nedir? trnden bir soru Farabi'ye gre formla ilgili bir sorudur. Baka bir deyile zle ilgili bir sorudur. Erdemin z nedir? gibi. Bu sorularn cevab, drt ana erdemin ne olduuna baldr. Ayn zamanda cesaret nedir? sorusu insan cesur yapan ey nedir? eklinde de anlalabilir. Bu soruda hem zle ilgili eyler hem de insann psikolojik durumunu, onu cesur yapan eyleri renmek istemekle ilgilidir. Bu durumda cesaret nedir? sorusu: Yani nsan cesur yapan psikolojik durum nedir? sorusu, cesaret, erdemle yani onu erdemli yapan psikolojik durumla zdelemektir eklinde anlalmaktadr. Veya cesaret onu ll yapan psikolojik durumla zdelemektir vb. Her iki durumda da erdemlerin birlii sz konusudur. Ancak birincisinde erdemlerin kavramsal analizleri daha ok ne kmakta iken, ikincisinde ise erdemin z ve erdemi ortaya karan zn psikolojik durumu ne kmaktadr. Eylemleri hem znenin sergiledii insan nitelikler trnden, yani motive eden g veya ruh durumu, hem de eylemlerin meydana geldii koullar trnden birbirinden ayrmak olaandr. Sava alannda veya kendisini ayartan nefsan glerine kar dayanmaya alan, kendini kontrol eden kimse cesurdur. Bu koullar yokken de bu zellii kendinde tayan, yine ayn erdemi tamakta ve erdem sahibi demeyi hak etmektedir. nk erdemin zn, onu erdemli yapan motivasyon gcn, psikolojik durumu kendinde tamaktadr. Btn bu zelliklerin (cesaret, adalet, lllk vb.) hepsini birden tayabilmenin daha genel ad da pratik erdemdir. Cesaret, erdem ve pratik erdem

308

zelden genele, tm bir erdemdir. Cesur eylem pratik erdemin tehlike durumunda yapmas gerekeni; ll erdem, pratik erdemin ayartmalara kar yapmas gerekeni yapmasdr. Bu durumda adalet, lllk, dindarlk ve cesaret erdemleri, erdemin ksmlardr. Tpk azn, gzn, kulan, burnun yzn birer ksm olduu gibi. Erdemin paralar, yzn paralar gibidir. Her bir parann kendine zg bir gc vardr. Hem paralarn kendileri, hem de paralarn gleri bir birlerine benzemezler.903 Bu durumda Sokrates'e gre bilgi ve erdem, ayn ey ve ayn anlama gelir. Burada Sokrates'in vard nokta, erdemlerin ve bilginin zdeliidir. Aristonun ahlk zayflk kavramyla buna olan itirazlarna da daha nce deinmitik. Buna karn Platon, Aristo ve Farabi' de, erdemlerin yi Form ile zdelii, erdem ve erdemlerin kendi aralarndaki trleriyle olan birlii sz konusudur. Tpk yzn btn paralarnn yzdeki birlii gibi. Bununla birlikte Sokrates' in Bilgi erdemdir. derken buradaki bilginin iyi ve ktnn bilgisi olduunu vurgulamalyz. Bu noktay gz nne alp deerlendirdiimizde, karmza daha ilgi ekici emalar kmaktadr. Cesaret, btn iyilerin ve ktlklerin bilgisidir. Gelecek iyiler ve ktlkleri gz nne aldmzda, cesaret; gelecek iyiler ve ktlkler bilgisidir. Veya cesaret = erdem = iyiler ve ktlkler bilgisi. Burada cesaret iyi ve ktnn bilgisiyle zdelemekte ve bylece btn erdeme dnmektedir.904 Belki de Sokrates' in bize anlatmak istedii: lllk = iyi ve ktnn bilgisi = dier btn bilimleri faydal yapan bilgi = kendimizi ve tekini mutlu yapan bilgi = ev ynetimi ve ehir ynetimiyle ilgili kurallar bilgisidir.905 Cesaret, kendini savunma ve koruma konusundaki iyi ve ktlerin; iffet arzularmzla ilgili iyi ve ktlerin bilgisidir. lllk varlmzla ve arzularmzla ilgili iyi ve ktlerin bilgisidir denilebilir. Hemen hemen Farabi dhil klsik filozoflarda, erdemlerin birlii meselesi farkl biimlerde de olsa karmza kmaktadr. Erdemlerin birlii, erdemlerin btn olan yz tanmamz ve erdemli eylemi gelitirmemiz iin nemlidir. Ancak erdemin bu

903 904

Terry Penner; The Unity of Virtue, p.50 Daniel T. Devereux; The Unity of the Virtues, p.773 905 Terry Penner; The Unity of Virtue, p.64

309

yzne sahip olduumuzda ve erdemli eylemleri gelitirdiimizde erdem, bizi erdemli klar ve iyi-mutlu insan oluruz.

2.3.2.2. lllk (Orta) Teorisi Hazlara ynelik her hangi bir davrana karar verdiimiz anda, aslnda davrann arkasnda sakl duran iki tercihle kar karyayz demektir. Birinci tercih, gerekte hayatn btnne olan katks bakmndan gerek anlamdan yoksun ve yaratln amac iin bir deeri olmayan sradan davranlardan aldmz zevk, her ne kadar bizi bir dizi duyusal zevk zincirine srkleyecek gte olsa da, ayn zamanda bu zevk zinciri bizi hayatn derin hakikatlerinden de koparacak cinstedir. Bu tercihte yaptmz davrantan zevk alsak bile hayatn btnnden, hayatn ama ve anlamndan kopmak gibi bir tehlike altndayz. kinci tercih ise, yaptmz her davranta, hayatn gerek ilerini yapmak hususunda Tanrnn amacyla i birlii yapacak kadar, tamamen deerli ve anlam dolu bir tercihtir. Yaptmz eylemin altnda yatan, gerek hayatn btnne katlma srecinden yrmek ve bu eylemle de bu sreci yetkinletirmektir. nsanlar eylemlerinin temelinde bu iki tercihten birini semek zorunda kalmaktadrlar. Bu iki tercihten birini semek de, insanlarn hayat ve mutluluk grlerinde etkili olmaktadr. Mutluluk gr gerei, eylemlerinde birinciyi tercih edenler iin, ileci bir yaklam biimi kendisini gstermektedir. kinciyi tercih edenlerde ise; eitici, gelitirici ve dntrc bir gr biimi ekillenmektedir. Genel anlamda eylemleri iin birinci tercihte bulunan haz izleyicileri arzularn, insan ruhunun byk bir ounluunu kapladn ve eylemlerde arzunun baskn unsur olduunu ileri srerler. Ayrca insan arzularnn, akl tarafndan tamamen kontrol edilmesi gibi bir ihtimalin olmadn kabul ederler. Doal ve kanlmaz olarak, arzular ile bedenin eylem sistemini kontrol etmek isteyen akl arasnda atma olacaktr. Ayrca bu tercihte olan haz izleyicileri iin rasyonel ve manev olan her ey, ancak arzularn hizmetinde olduu srece anlamldr. Bunlara gre bu tr mutlulua engel irrasyonel eilimler, eitilemezler ve bu irrasyonel eilimlerden korunmann tek yolu elden geldiince bu tr hazlardan korunmaktr. Bylece bu tr eilimlerin bymeye ynelik doasna mdahale etmi oluruz ve

310

mmkn mertebe zayf tutmu oluruz. Haz izleyicileri, eilimlerini ekstra baka gler tarafndan da kontrol edebilirler. Ayrca topladklar btn manevi g, akln gcn toplayp, eilimleri daha fazla kontrol altnda tutma abas olmaldr. Bir eit zdenetimle tutkularn, arzularn klesi olmaktansa; ya da onlara tamamen kar olmaktansa duygusal frtnalara dayanabilme, ancak eylemlerde orta veya ll davranma kriteriyle mmkndr. lllk, kiinin hayatn zenle ve akllca yaamas; ahenkli bir denge ve bilgelik anlamna gelir. lllkten ama, duygular, arzular bastrmak deil, dengedir: Her duygunun kendine zg bir deeri ve nemi vardr. Arzu ve istekten yoksun bir hayat, yaamn kendi zenginliklerinden kopuk ve yaltlm, donuk, orak bir kaytszlk lemine dnebilir. Ancak Aristo'nun tespit ettii gibi, makbul olan uygun duygudur, yani koullarla orantl biimde hissedebilmektir. Duygular fazlasyla bastrldnda donukluk ve uzaklk yaratr; kontrolden ktnda, ar ve srarl, patolojik bir hle gelir. Kiiyi fel eden baskn kayglanmada, fkeye dnen kzgnlkta ve manik ajitasyonda olan da budur.906 Baz felsef bak as, bu anlamda arzularn azaltlmas ya da kontrol altna alnmasnn, mutluluk iin iyi bir yol olduu grndedir. Bu nedenle de bu filozoflar, dnyadan el etek ekmiler, kendi mnzevi dnyalar iinde, haz izleme yollarn snrlayp, kendilerini ideal lemde bulunan niha hakikatn temaasna vermilerdir. Farabi, bu trden grlere geni bir biimde deinmektedir. Farabinin metinlerinde bu grlerin zetini; Bundan dolay bazlar ruhun bedenle birlemesinin insan iin tabi olmadn, gerek insann ruh olduunu, bedenin ruhla birlemesinin onu bozduunu, eylemlerini deitirdiini, erdemsizliklerin (razil) ruhta ortaya kmasnn nedeninin bedenin ruhla birlemesi olduunu, ruhun yetkinlik ve erdeminin bedenden kurtulmasnda yattn, ruhun, mutluluu bakmndan bedene ihtiyac olmadn, mutlulua ulamas iin ne bedene, ne zenginlik, komular, arkadalar, hemeriler gibi d eylere ihtiyac olduunu, ehirdeki topluluklar ve dier eyleri gerektirenin insann sadece bedeninin varl olduunu ileri srmlerdir. Bu insanlar, bundan tr insann beden varlnn tamamen ortadan kaldrlmas gerektiini dnmlerdir.907 eklinde okuyoruz.

906 907

Daniel Goleman; Duygusal Zek, ( ev.:Banu Sekin Yksel ) Varlk Yaynlar , stanbul 2003 , s.77 Frb; Medine, s.168; T: s.110

311

Buna benzer baka grler de vardr: Baka bazlar bedenin insan iin tabi olduunu, insan iin tabi olmayan eyin ruhun "arazlar" olduunu, onlarn insan iin, tersine, bir bedbahtlk olduunu, mutluluun kendisiyle elde edildii tam erdemin bu arazlarn yok edilmesi, ortadan kaldrlmas olduunu ileri srmlerdir.908 Bazlar bundan dolay tabi varl veren eyin, ruhun hlihazrda sahip olduu varln veren eyden baka olduu, ehvet, fke ve ruhun benzeri dier arazlarn meydana getiren nedenin, onun dnlr ksmn veren nedenin zdd olduunu ileri srmlerdir. Onlardan bazs (mesela Empedokles) bunun nedeninin, iki failin ztl, bazs ise (mesela zahir grlerinde Permenides ve dier tabiat filozoflar) maddelerin ztl olduunu sylemilerdir.909 Farabi'nin bu konuyla ilgili grlerini aktard kiiler, grlerini ontolojik gzlemlere dayandrmaktatr. Farabi, bunlarn grlerini, varlklarn birbirine zt olmas, farkl varlklarn var olmalar, bazen var olup bazen var olmamalarndan yola karak bu gre varmlardr eklinde zetlemektedir. u anda duyularmzla veya aklmzla idrak ettiimiz varlklarn belli tzleri yoktur. Onlarn hibirinin kendisine mahsus bir tabiat da yoktur. Bundan tr onun tznn sadece u tabiat olup, ondan bakas olmamas sz konusu deildir. Tersine onlardan her birinin tz, mesela "insan" da olduu gibi sonsuz eylerdir. nk bu "insan" kelimesinin anlam tz bakmndan belirsizdir. Onun tz ve ondan anlalan ey, sonsuz eylerdir. Bununla birlikte iinde bulunduumuz anda onun tz hakknda duyumsadmz ey, bu duyumumuzun konusu olan eydir. Onun tz hakknda aklmzla kavradmz ey de u anda bu kavraymzn konusu olduunu iddia ettiimiz eydir.910 Bunlara gre dolaysyla insan mutluluu konusunda elimizde incelenmeye deer bir varlk / nesne kalmamaktadr. Mutluluk, olsa olsa o anda duyumsanp gelip geen bir duygudur. Aratrmalar ancak duygularla, yaananlarla snrl kalmaktadr. Farabi'ye gre Bu ve benzeri grler felsefeyi ortadan kaldrmakta ve ruhlarda tasavvur edilen eyleri, doru olan eyler olarak imknsz klmaktadr. nk onlar, her eyin tzleri bakmndan birbirlerine zt, tzleri ve arazlar bakmndan sonsuz sayda

908 909

Frb; Medine, s.168; T: s.109 Frb; Medine, s.169; T: s.111 910 Frb; Medine, s.172; T: s.112

312

varlklarla var olmasnn mmkn olduunu ileri srmektedir. Bylece onlar, hibir eyi imknsz grmemektedirler.911 Bir baka deyile, grecelie kaymaktadrlar. Farabinin metinlerinden yukarda grlerini zetlediklerimizin hepsi farkl ularda durmaktadr. Kimisi bedensel hazlarn btnne kar savunulmas, kimisi ruhsal niteliklerin bir ksmndan kurtulmak gerektiini savunmulardr. Kimisi de varln deiime dayandn, deimeyen hibir eyin olmadn, bu nedenle mutluluk iin gerek varlk bilgisinin elde edilemeyeceini savunmulardr. Bu egzistansiyaliste gre gre hibir ey imknsz deildir mantyla, tam bir ahlki grecelii savunmulardr. Farabi tm bu grlere katlmam ve mutluluk iin hibir ekilde hazlarn karsnda olmaya ihtiya hissetmemitir. Bu grlere kar orta teorisi diyebileceimiz mutluluk teorisini gelitirmitir. Buna gre Orta, duygu ya da eylemin iki ar u arasnda bir seim kural veya ilkesidir.912 Bu nedenle Farabi, eylemlerle ilgili olarak orta teorisi gelitirir. Farabinin orta teorisinde orta ve lllk olmak zere birbirinin yerine iki kavram kullanmaktadr. Genel olarak, orta zle, deimeyenle ilgili bir kavramdr. lllk ise izaf olan, deiebilen, niceliksel olanla ilgili bir kavramdr. Farabi' ye gre orta ve/veya ll kavramlar iki ekilde kullanlr. Orta (elmutavasst) ve ll ( el-mutedil) kelimeleri iki tarzda sylenir: a) Kendi zatyla orta (el-mutavasst f-nefsih), b) Kyasla ve bakasna izafetle (olan) orta (yani izaf orta). Farabi buna rnek olarak: On ile iki arasnda orta olan alt, kendi zatyla orta olana bir rnek tekil eder. nk on'un alt'ya nispetle fazlal, alt'nn iki'ye nispetle fazlalna benzer. Bu, iki taraf arasnda bulunan bir, kendi zatyla ortadr. Buna benzeyen her say byledir. O, bir ortadr, ne artar, ne de eksilir; nk on ile iki arasnda orta olan (say), alt'dan baka bir say deildir.913 Farabinin greceli orta diye isimlendirdii ortaya gelince. zaf (relative) orta, kendisine izafe edilen eylerin deimesine bal olarak, eitli zamanlarda artan ve eksilen ortadr; bir (erkek) ocuk ve alan yetikin bir erkek iin mutedil gda buna bir rnektir; nk bu, onlarn bedenlerinin durumunun deimesine bal olarak deiir. Onlarn birinde mutedil olan gda, miktar ve adedi, kabal, dzl, arl ve

911 912

Frb; Medine, s.173; T: s.115 MacIntyre; Ethikin Ksa Tarihi, s.75 913 Frb; Fusul, s.19; T: s.35

313

hafiflii bakmndan, genel olarak ifade edersek, kemiyeti ve keyfiyeti bakmndan dierinde orta olandan farkldr.914 Farabi' ye gre eylemde orta, eylemin koullar tarafndan belirlenir. Eylemin koularn en iyi bileni de, tbba analoji yaparak anlatmaya alr. Her fiilde orta, fiilin artlarna gre takdir edilendir. Takdir edilmek amacyla, farkl eylemlerin kendileriyle karlatrld eyler, her fiilde, miktar bakmndan ayn deildir. Bilakis, rnein, bu fiil be eye nispetle, dier bir fiil ise beten daha az veya daha fazla eye nispetle llr.915 Her tr ila ve gdalarda orta ve mutedil olan ortaya karan ve ortaya koyan kii, doktordur. Doktorun bunu kendisiyle ortaya koyduu (ey) ise, tptr. Ahlk ve eylemlerde ortay ehrin yneticisi, toplumun bakan belirler. Bakann bunu kendisiyle ortaya koyduu sanat ise, siyas sanat (es-sn'atu'1-medeniyye) ve bakanlk mahareti (el-mihnetu'l-melikiyye)dir.916 Farabi'ye gre iyi eylemler, kendilerini yapmay alkanlk haline getirmekle iyi bir ahlk elde ettiimiz eylemlerdir. nsann beden yetkinlii, ahlkn yetkinlii gibidir. nsann ahlknn yetkinliini salayan eylemlerin durumu, insann beden yetkinliini salayan eylerin durumuna benzer. nsann beden yetkinlii, salktan ibarettir. Tpk saln elde edildiinde korunmas; ondan yoksun kalndnda kazanlmas gerektii gibi, iyi ahlkn da elde edildiinde korunmas; mevcut olmadnda kazanlmas gerekir.917 Yine tpk kendileriyle salk elde edilen eyler, ancak ll/orta bir durumda bulunduklarnda, onlarla salk elde edilebilecei gibi; iyi ahlk meydana getiren eylemler de ancak orta /lllkle meydana getirilebilirler. Bu durumda, yeme-ime ve yorulma gibi davranlar ll olduunda, onlarla salk elde edilir. Ayn ekilde, ahlki eylemler de ll olduklarnda iyi ahlk meydana getirirler. Sal meydana getiren ey, orta ve lllkten uzaklatnda artk onunla salk meydana gelmez.918 Ayn ekilde, eylemler lllkten /mutedillikten uzaklap ve byle bir alkanlk haline geldiklerinde, onlar iyi ahlk meydana getirmezler. Eylemler ll olma durumundan, ya gerekenden fazla, ya da eksik olmaya doru uzaklarlar. O halde

914 915

Frb; Fusul, s.19; T: s.35 Frb; Fusul, s.19; T: s.35 916 Frb; Fusul, s.19; T: s.36 917 Frb; Tenbih, s.58; T: s.36 918 Frb; Tenbih, s.58; T: s.36

314

yenecek ey, gerekenden fazla veya eksik olduunda salk meydana gelmez. Davranlar ll olduunda, bedene g verir. Gerekenden fazla veya eksik olduunda gc giderir. Eylemler de lllkten uzaklap, ya gerekenden fazla veya eksik olduklarnda, kt ahlk meydana getirirler veya kt ahlk koruyup iyi ahlk giderirler. Tpk sal meydana getiren eylerde ll olma durumunun, onlarn ne kadar ok veya az; ne kadar iddetli veya zayf; srelerinin ne kadar uzun veya ksa; ne kadar fazla veya eksik olmalaryla ilgili olmas gibi, eylemlerin ll olma durumu da onlarn ne kadar ok veya az; ne kadar iddetli veya zayf; srelerinin ne kadar uzun veya ksa olmalaryla ilgilidir.919 Farabi' ye gre llln beli bir kriteri de vardr: Her eyde ll olma durumu, o eyin okluu, azl, iddeti ve zayfl belli bir lye gre olmadka vuku bulmad iin, her eyin belli bir lye gre meydana gelmesi de ancak bir kriterle belirlenir.920 Buna gre ll eylemin kriteri, kendisiyle, sala yararl olan belirleyeceimiz kritere benzer. Sala yararl olann kriteri, salkl olmalar istenen bedenlerin durumudur. Sala yararl olandaki ll olma durumu, ancak o bedenlerle karlatrlp bedenin durumlarna gre deerlendirildiinde bilinebilir. Eylemlerin kriteri de eylemlerle birlikte giden durumlardr. Eylemlerde ll olma durumu, ancak o eylemlerde bulunan durumlarla karlatrlp deerlendirildiinde bilinebilir.921 Farabi, insan sanat ile tp sanat arasnda sk sk yapt analojiyi burada da yapar. Tpk, doktorun, sala yararl olan eydeki mutedil ly bilmek istediinde nce sal sz konusu olan bedenin mizacn, zaman, insan sanatn (snaatl-insan) ve tp sanatnn( snaatl-tp) belirledii dier eyleri bilmekten balad ve sala yararl olann lsn, bedenin mizacnn tahamml ettii ve tedavi zamanna uygun olan lye gre ayarlad gibi; biz de eylemlerdeki orta ly bilmek istediimizde, nce eylemin zamann, iinde bulunduu yeri, eylem yapan kimseyi, eylemin kime yapldn, eylemin kimde yapldn, ne ile yapldn, yapl sebebini veya eylemi, kendisi iin yaplan eyi bilmekten balar ve eylemi bunlardan her birinin lsne gre yaparz. te o zaman ll eylemi elde etmi oluruz. Eylem, bunlarn hepsiyle deerlendirildiinde ll olur. Eer onlarn hepsiyle deerlendirilmezse, eylem, ya fazla veya eksik olur. Bu eylerin okluk ve azlk bakmndan lleri her zaman tpatp
919 920

Frb; Tenbih, s.58; T: s.36 Frb; Tenbih, s.58; T: s.37 921 Frb; Tenbih, s.59; T: s.38

315

ayn olmadna gre orta eylemlerin llerinin de daima bizzat ayn ller olmamas gerekir.922 Farabi ll eylemlerin ne olduunu, zihinlerde kalc bir ekilde olumas iin rnekleriyle birlikte vermektedir. yi eylemler, biri ar, dieri eksik olduu iin, her ikisi de kt olan iki ar u arasnda orta ve ll eylemlerdir. Erdemler de buna benzer. nk onlarn, biri ok ar, dieri ok eksik olduu iin her ikisi de aa olan dier iki durum arasnda, nefsin orta durum ve melekelerdir. rnein (yemekte) lllk, birisi ok ar olan oburluk, dieri ok eksik olan lezzet hissinin yokluu arasnda orta; cmertlik, cimrilik ve israf arasnda orta; cesaret, (dncesizce) atlganlk ve korkaklk arasnda orta; nkte, alay, oyun vs. ile arszlk, ahmaklk ve durgunluk arasnda orta bir durumdur. Tevazu, kibir ile adi davran ve laubalilik arasnda da orta bir karakterdir. (hulk). Nezaket, gurur, vnme ve kendini stn grme ile kendini alaltma arasnda orta; yumuak huyluluk (el- hlm), ar fke ve insann bir eye hi kzmama durumu arasnda orta; hay utanmazlk ile sklganlk ve aknlk arasnda orta; dostluk, ask suratllk (hrnlk) ve dalkavukluk arasnda orta bir durumdur. Dierleri de byledir.923 Farabi yukardaki emay verdikten sonra, okuyucuya, erdemlerin birliinin nemini hatrlatmak iin yine tpla analoji yaparak bilgi verir. Bizzat kendisini ilgilendirdii kadaryla eylemlerde ve ahlkta orta olan bulma gcne sahip bir insann varl kabul edilir. Ayn ekilde, Bir insann yalnz kendi beslenmesini salayan yiyecek hususunda orta ve mutedil olan ortaya karma gcne sahip olduu da kabul edilir. Bu trden eylemler, salkla ilgili eylemlerdir ve her insan saln korumay asgari biimde baarabilir. Ayn ekilde bir insan ahlki eylemleri konusunda da ll olan eylemi bulmada baarl olabilir. Ancak, birey, siyas hayat siyas sanat (es-snaat'l medeniye) yetkin bir ekilde bilerek, dier bireylere zarar vermemeyi ilke edinerek bu baary yetkin bir ekilde kazanabilir.924 Farabi yle der: Bununla birlikte, organlarndan (belli) biri iin mutedil olan ortaya karma gcne sahip bir kii, ortaya kard eyin bedenin dier ksmlarna zararsz olmasna dikkat etmediinde ve onun, btn beden ye paralarna yararl olmas salanmadnda, o, bozulmu bir tp sanatnn bir ksmyla i yapm olur. Tpk bunun
922 923

Frb; Tenbih, s.60; T: s.38 Frb; Fusul, s.36; T: s.34 924 Frb; Fusul, s.42; T: s.38

316

gibi, ahlk ve eylemler hususunda, bilhassa kendisi iin mutedil olan ortaya karma gcne sahip bir insan da, kendisinin ortaya koyduu bu eyde, eer hem ehrin, hem de onun dier ksmlarnn yararn gz nnde bulundurmaz ve hatta onun farkna varmaz veya farkna vard halde onlara dokunacak zarara aldr etmezse, bozuk bir siyaset sanatnn bir ksmyla i yapm olur.925 Orta teorisini, alkanln gcyle pratie uygulayabiliriz. Pratik ahlk, her zaman durumla kar karyadr: ll, lden ayrlm ve ilk ahlk, ortaya ya yakn ya da deildir. Eer elde edilen ahlk, biz ortay ap dier zdda ynelmeksizin, sadece ortaya yakn olan ise, o zaman, biz ortaya ulancaya kadar bizzat o eylemleri yapmaya devam ederiz. Eer biz, ortay ap dier zdda ynelmisek, o zaman, birinci ahlkla ilgili eylemleri yapmaya tekrar balar ve bir sre devam ederiz. Sonra bu durum zerine iyice dnrz. Ksacas, kendimizi her ne zaman bir tarafa meyletmi bulduumuzda, dier tarafla ilgili eylemlere altrrz ve biz ortaya ulancaya kadar veya ona iyice yaklancaya kadar, o eylemleri yapmaya devam ederiz.926 Farabi, bir eylemin orta eylem olup olmadn anlamamzn kriterini kolaylk (shlet) ve yaptmz eylemden haz alma olarak belirler. Ahlkmz ortaya getirip getirmediimizi bilmemizin yolu, eksiklikten meydana gelen eylemin kolaylna bakarak onu bilmemizdir. Orta eylemi yapmak, bizim iin, eksiklikten meydana gelen eylemi yapmak kadar kolay mdr veya deil midir? Eer onlar yapmak, ayn veya birbirine yakn derecede kolay ise, o zaman, ortaya ulatmz biliriz. Onlarn, bizim iin kolayln, bu ekilde, yani her iki eyleme bakarak deneriz. Eer onlardan biriyle bize hibir zarar dokunmuyorsa veya onlarn her birisinden haz alyorsak ya da dieri ile rahatsz olmakszn onlardan birinden haz veya zarar ok az ise, o zaman, ayn ve birbirine ok yakn derecede kolay olduklarn anlarz.927 Farabi, orta teorisinde bizi, ortaya benzeyen durumlara kar uyarr. Orta, iki u arasnda olduu ve bu ularda, ortaya benzeyenin bulunmas mmkn olduu iin, ortaya benzeyen tarafa dmemeye dikkat etmemiz gerekir. unlar ortaya benzeyen rnekler olarak gsterebiliriz: htiyatszlk cesarete; israf cmertlie; soytarlk /utanmazlk nktedanla; dalkavukluk/yaclk dostlua; yapmacklk sadakate, yani insann kendisi hakknda doru sylemesine benzer. Doutan kendisine
925 926

Frb; Fusul, s.42; T: s.38 Frb; Tenbih, s.65; T: s.42 927 Frb; Tenbih, s.65; T: s.42

317

meyilli olduumuz ey, yine bu ularda bulunduuna gre, ona dmemeye dikkat etmemiz gerekir. Doutan meyilli olduumuz, korkun bir eyin zerine gitme eksiklii ve cimrilik buna bir rnek olarak gsterilebilir.928 Ayrca, dikkat etmemiz gereken bir baka husus kolaylatrclarn ntr durumuna aldanmamzdr. Bir utan dier bir uca veya ortaya cezb edilmemizi kolaylatran bir ara olarak kullanmak zorunda olduumuzu ve bu arac kullanlmakszn dnp tanmann, tek bana bazen yeterli olmadn biliyoruz. Hazzn, her eylemde bir ama olduunu zannetmemizden ve yaptmz her eyde hazz aramamzdan dolay, kty yapmak, ancak, onu yapmakla elde edeceimizi mit ettiimiz haz sebebiyle; iyiden kanmak, ancak, ondan greceimiz acy dndmzden dolay bize kolay gelir.929 Orta teorisinde asl amacn mutluluu kazanma olduu unutulmamaldr. zne, ll eylemleriyle kendi ve bakalarnn mutluluunu hedeflemelidir. lgili olduklar durumlara gre deerlendirilmi olan orta, mutedil eylemlerin, mutlulua erimede, dier artlarla birlikte yararl olmalar ve onlar ortaya koyan kiilerin, mutluluu kendisine ana hedef yapmas gerekir. Nasl ki doktor, kendisiyle beden tedavi ettii yiyecek ve ilalarda mutedil olan gstermeye alrken, btn dikkatini sala eviriyorsa, o kii de, mutluluu elde etmede ya btn ehir halkna, ya da onlar arsnda tek tek kiilere yararl olabilecek ekilde, eylemleri nasl takdir etmesi gerektiini teemml etmelidir.930 Haz izleyicilerinin eilimleri, en azndan bir dereceye kadar retilebilir ve eitilebilir. Bu eitim ve retimin sonucunda kii akln stnln kabul edecek noktaya gelir, akln bu stnln kabul etmesinin ve akla dayal llln dnda ekstra bir g aramasna da gerek kalmaz. Bu, tpk insan doasndaki mekanizmaya benzer. nsann istikrarsz eilimleri, bir ynetimin, llln, dengenin, harmoninin, dzenin ve ritmin kontrol altna girmelidir. Tpk insan beden gibi, bedensel arzular; llln, ritmin sembol olan beynin idaresi altna girmedii srece kendi arzularn yetkin bir ekilde tatmin etmemi olur. Yetkin bir tatminin olmad yerde de, ideal mutluluktan da sz edilemez.

928 929

Frb; Tenbih, s.66; T: s.43 Frb; Tenbih, s.66; T: s.43 930 Frb; Fusul, s.47; T: s.39

318

Ayn zamanda doamz ritimden, lllkten yaps gerei haz alr. Halk oyunlar, mzik, hep ritimsel ller zerinde kuruludur. Mzikten aldmz zevk, ritimsel llln bize verdii zevktir. Doamzn da bundan zevk almas, temel yapsnn lllk, ritim zerine ina edilmesinden kaynaklanmaktadr. Her trl ritim, aslnda yasann ve dzenin bir rneidir. Dahas, eyann doasnda var olan belirli ritim tipleri, belirli karakter tiplerini ifade etmeye uygun dmektedir. Bizim iin alkanlk olmu her trl ritmik formlardan haz almamz, insan doasnn zelliidir. Bu nedenledir ki sansrcler, sansr ilerinde ok az arzu edilen ve daha ok kadns olan tipleri yasaklamay ve ritmik formlarn eitimde, trenlerde ve profesyonel danslarda kullanlmasnn, daha ok arzu edilen karakter tipini gsterdiini grmekte, uzmanlarla gr birlii iindedirler. Bu yolla bizim haz-ac duyularmz, zamanla harmonilik ve lllk biimini alr. Ayn zamanda iyi dzenlenmi hayatn doal ritmini elde etmi oluruz.931 iirler, melodiler, dans ritimlerinin hepsi, beenilmi karakter tiplerinin rnekleridir. Bizler, bu sanatsal ritimlerin iine, duygusal olarak etkilenmi bir biimde gireriz. Bar iin bestelenmi bir melodide lllk ve kutsallk erdemini; sava iin bestelenmi bir melodide ise cesaret, disiplin ve asker ahlkn erdemlerini buluruz. Bu erdemleri iimizde hisseder ve onlar duygusal olarak beenir, -bazen beeni o kadar i dnyamzda yer igal eder ki- o beeninin etkisinde kalarak bu erdemleri onaylamay, onlar yaamay reniriz. Bir halk oyununu izlediimizde, ekibin ayn lllkte ayn hareketleri, ayn anda hep birlikte yaptn grp beendiimizde; toplum bireyleriyle birlikte hareket etmeyi hatrlarz. Beendiimiz bir melodiyi dinlediimizde, kelimelerin anlam dolu unsurlarnn belirli bir lde bir araya gelerek nasl ekillendiini grdmzde; toplumun temelini oluturan adalet, gelime gibi erdemleri derinden hatrlarz. Bunlar anladmzda, Platonun mzik ve jimnastik gibi aktivitelerin, akln bizzat kendisinin gzelliinin beenilmesi olduuna iaret etmesini daha iyi anlarz.932 ll gzeten, bunu kendinde karakter haline getiren kii Kendini kontrol eden (zabitu linefsihi)933 ve erdemli kiidir. lllk, aslnda kendini kontrol anlamna gelir. lllk ya da kendini kontrol erdemlerin en nemlilerindendir. Farabinin mutluluk
931 932

Rupert Clendon Lodge; The Platonic Highest Good (I), p.447 Rupert Clendon Lodge; The Platonic Highest Good (I), p.448 933 Frb; Fusul, s.34; T: s.33

319

sisteminde kendini kontrol, en temel unsurdur ve en yksek insan geliimi kazanabilmek demektir. yi bir eitimden gelen isel ngr, insann organizmasn kontrol etmeye balamasn retir. Kendini kontrol, iradeyi glendirir ve karakteri daha nitelikli duruma getirir. Bir rencinin kendi aratrmalarn yaparken, otoritelerinin sk kurallar karsnda kendini kontrol etmeyi renmesi, ayn zamanda onu hayatn kurallarna kar, kendisini hazrlamasna neden olur. Erdemin ba, kendini kontrol etmeyi renmektir. Orta teorisi Aristo' nun Her bir karakter erdemi iin bir orta durum vardr. iddiasn ortaya atmasyla balamtr. Bu teoriye gre iki ktlk arasndaki orta durum, erdemdir. Birinci ktlk, ifrat ve ikinci ktlk ise tefrittir, ikisinin ortas ise erdemdir. Ancak znenin orta teorisini doru kullanlabilmesi iin bedensel hazlar ile ruhsal hazlar birbirinden ayrmas gerekir. Orta teorisi bedensel hazlar ve tutkular iin geerlidir. Aristo' nun orta teorisinde asl ama insann lllk erdemiyle canlln srdrecek en uygun dengeye gre yaamasdr.934 lllk erdemiyle ihtiyacmz olan fiziksel ihtiyalarmz, itah ve arzumuzu dzenleriz. Aristo erdemi tanmlarken Erdem bir tr orta olmaldr; ortay ama edinir. der.935 Buna gre mutedil insanlar, fiziksel yaamlarn srdrmek iin evresindeki besinlerle, lllk erdemiyle denge ve uyum salayanlardr. Bu nedenle lllk bedenle, baka bir deyile canllmzla ilgili bir boyuttur. Bu boyutuyla insan, hayvanla ortak bir boyuttadr. Hayvansal boyutuyla insan, doal olarak yemeye ve imeye kar itahlanr. Bylece insan yeme ve imenin getirdii hazlara kar hassaslar. Orta teorisindeki lllk, insan yaamnn bu trden hazlaryla ilgilidir. Hayvansal boyutumuz, insan boyutumuzdan ayrlmayacana gre, hayvansal boyutumuzla ilgili hazlar konusunda da sorumluyuz. Bu sorumluluktan asl ama, rasyonel yanmzn hayvansal yanmza hkim olmasdr. Bu hkimiyet de ancak, lllk sayesinde elde edilebilir. Greklerde lllk iki boyuta ayrlr: Entelektel ve ahlki. Entelektel lllk, kendini tanma bilgisiyle ilgilidir. Entelektel lllk; kibir, gurur ve kendi yerini bilmek gibi konular ierir. Ahlki lllk ise, kendini kontrol etmekle ilgilidir. zellikle nefsin, arzularn, itahn, fkenin aklla, hkmdar konumda olan nazar akln
934 935

Charles M.Young; Aristotle on Temperance, The Philosophical Review, Vol.97, Oct.1988, p.528 Aristoteles; Nikomakhos, s.32

320

erdemleriyle kendisini kontrol etmesidir.936 Orta teorisinde aslolan, ahlki lllktr. Aristo ve Farabi'nin de ilgilendii anlamda orta teorisi, bedenle ilgili lllk erdemi olmutur. Bir kimsenin iyi ve yetkin amalar sz konusu olduu srece, bir snrlama iermek zorunda deildir. Ahlki olan, vgye deer olan ey, insann bu amalara ulama biiminde kendisini dizginleyebilmesi, kontrol etmesi veya lllk ilkesinden sapmamasdr. zet olarak unu syleyebiliriz: Farabi, arzularn akln kontrolne tamamen girmesi, ya da akla dayanarak arzularn tamamen yok edilmesi gibi bir iddiada bulunmamaktadr. Farabi birbirine zt iki iddia yerine, insan doasnn lllkten zevk aldn ve bu zevk zerine alkanlklarn kurulmas, hazzn alkanlk gelitirirken kullanlmas gerektii iddiasnda bulunmaktadr. Filozofik bir yaam, ll bir yaama dayanmaktadr. Filozofun yemesi, imesi, cinsellii, duygularn eitmemi insann yemesi, imesi, cinsellii gibi deildir. Onun iin, bu duygular tatmin edildiklerinde bile, belli bir l ile yapldndan dolay filozof, her an kendisini eiten, ruhunu yetkinletirdii gibi bedenini de yetkinletiren kiidir. Mutluluk iin nerilen filozofik yaam da eylemlerde, duygularda, lln asla eksik olmad bir yaam biimidir. yi ve mutlu olmak, yaam biimine baldr.937 Sz konusu bu yaam biimini gelitirmenin bir yolu ll davranmak iken, teki yolu da ahlki eitimdir.

2.3.2.3. Eitim Ahlki duygularn


938

ahlkla

olan

ilikisi,

felsefe

tarihinde

balkta

deerlendirilebilir.

Birincisi kabaca Stoaclarla zdeleen grtr. Onlar duygularn

ahlki bir deeri olduunu kabul etmezler ve duygular, iyi hayat olumsuz etkileyen birtakm etkiler olarak grrler. Kantda bu gre yakndr, bu nedenle ahlknn temelinde duygulardan arnm dev kavram hkimdir. kinci gr, sempati ve merhamet gibi baz duygular, ahlki davranlara ve ahlki sonulara ynlendirdikleri iin zellikle ahlkidirler. Bu duygularn, zellikle ahlki sonulara yol atn vurgulayan bu ahlki gelenek, Hutcheson, Hume ve A.Smith tarafndan gelitirilmitir.
936 937

Charles M.Young; Aristotle on Temperance, p.541 Aristoteles; Nikomakhos, s.5 938 Ronald De Sousa; Moral Emotions, Ethical Theory and Moral Pratice, Vol.4, 2001, p.110

321

nc gre gelince, hemen vurgulayalm bu gr geriye doru gittiimizde Farabi, Platon ve Aristo' ya kadar gider. Aristo' ya gre ahlki eitim, duygular renmekten geer. zellikle doru duygunun, doru derecede ve doru zamanda nasl olacan bilmekten geer. Aristo unlar syler: Bunun iin, Platon'nun dedii gibi, bu ekilde, bir yolunu bulup henz ocuklukta gerektii eylerden haz alacak ya da ac duyacak biimde eitmek gerekir. Doru eitim de budur.939 Mutlu olma sanatn, ocuklarmza, erken bir yata retmeliyiz. Mutsuzluk, ocuklarmzda bir alkanlk olarak yerletikten sonra, bu mutsuzluk sanatn deitirmemiz ok zor olabilir. Yine, ocuklarmzn mutluluk sanatn renmemi olmalarndan dolay kendilerini, aclara, strese, depresyona, duygusal frtnalara, duygularn ynetmemeye, kendilerini kontrolszle teslim etmeden, onlara, hayatn amac olan mutluluu kesinlikle retmemiz gerekiyor. Farabi, mutluluu kazanmamza ara olan iyi ahlk edinmeyi, sanat edinmeye benzetmekle ok doru bir gr ortaya atm olmaktadr. yi ahlk edinilmesine ve hsl olmasna ara olan eylerdeki durum, kendileriyle eitli sanatlar elde edilen eylerdeki duruma benzer. nk yazmada ustalk, ancak usta bir yazcnn yapt eylemi yapmay alkanlk haline getirdiinde elde edilir. Ayn ey, geri kalan sanatlar iin de geerlidir. yi yazma eylemi, insanda ancak yazmada ustalkla meydana gelir. Yazmada ustalk ise, ancak insan iyi yazma eylemini ilerletip alkanlk haline getirdiinde elde edilir.940 Bu sanat, klsik dnem kltrnde Belli bal ahlksal eitim arac olarak yk/masal anlatmadr.941 nsan, ne yapm ise odur. Bu nedenle bir insan yarglamak, onun eylemlerini yarglamaktr. Belirli durumlarda, belirli trden eylemleri gerekletirmesiyle insan, bakalarna, erdemleri ve zaaflar zerinde yargda bulunma yetkisi vermi olur. nk erdemler, tam da, zgr bir insann roln srdrmesine destek olan ve rolnn gerektirdii eylemlerde kendilerini aa vuran niteliklerdir.942 te ykler, bize karakterleri ve erdemleri daha rahat deerlendirme pratiini kazandrr. Bu trden pratikler, bizi, erdeme bilisel ve duygusal olarak hazrlamakta yardmc olan pedagojik pratiklerdir.
939 940

Aristoteles; Nikomakhos, s.27 Frb; Tenbih, s.56; T: s.35 941 MacIntyre; Erdem Peinde, s.183 942 MacIntyre; Erdem Peinde, s.185

322

Bu gerein farknda olan Farabi, kolayln, hazzn ve tahayyl gcnn ahlki eitimdeki nemine iaret etmitir. Farabiye gre hazla birlikte yaplan iyiyi yapmak, bizim iin kolay hale gelir.943 Kolaylk ve yatknlk da eitimin bir parasdr. Bir insann, tabi olarak, doutan, bir dokumac veya bir ktip olarak yaratlmas mmkn olmad gibi, ta balangtan itibaren bir erdem veya bir eksiklie sahip olarak yaratlmas da mmkn deildir. Ancak, tpk yazma sanatnn Eylemleri kendisine kolay geldii, tabii olarak mtemayil (ve hazr) olmas mmkn olduu gibi, erdem veya aalkla ilgili eylemlerin Daha kolay olmasndan dolay, onun, erdem veya aalk durumlarna tabi olmas mmkndr.944 ocuklara iyi alkanlk kazandrmak ise, ahlki eitimin amacdr. Amel erdemlerle amel sanatlara gelince, eitilmesi gerekenler iki yntemden biriyle, bunlarn eylemleri ile ilgili alkanlk kazandrlmas gerekir. Bunlardan birincisi ikna deliller, heyecan uyandrmaya dayanan deliller ve bu eylemler ve melekeleri onlar isteyerek yapma ynnde bir azim (motivasyon) meydana getirecek tarzda, ruhta tam bir biimde tesis edecek dier delillerden meydana gelen yntemdir. Bu yntem, zihnin tabi olarak kendilerine eilimli olduu dnlr sanatlarn kullanlmas ve byle bir uygulama sonucunda elde edilen faydalarla mmkn hale gelir.945 Bize gre, ocuklarmza duygu eitimi vermek, onlar sahip olduklar duygular konusunda bilinlendirmek, bu duygularn nasl kullanmalar gerektiini retmek, bilisel eitimden daha nceliklidir. Bilisel eitim ile duygu eitimi, birbirinden bamsz deildir. Ancak duygularn eitimi, zellikle mutluluk ve ahlk sz konusu olunca daha da bir ncelik kazanr. nk ocuklarmz okula gitmeden nce, ilk olarak duygularn okulu olan evde, ilk duygu eitimlerini alm oluyorlar. Bundan dolay Farabi, aile reisi, ev halknn eitim ve retimiyle megul olma946 sorumluluunu tamaktadr, derken belki de, bunu da kast etmektedir. Eitimin amac, iyi ve yetenekli insan yetitirmektir. Bu yetitirme bir sretir. Bu srete amaca ulamak iin haz ve acnn etkisi nemlidir. Mutluluk, hayat deerli klar. Haz, normal aktivitelerde salk iaretidir ve ayn zamanda haz, hem aktiviteleri hem de sal gelitirir. Yaptmz eylem iyi olduunda aldmz haz, memnuniyet ifadesidir. Aristo,
943 944

Frb; Tenbih, s.69; T: s.43 Frb; Fusul, s.31; T: s.32 945 Frb; Tahsl, s.167; T: s.80 946 Frb; Tahsl, s.168; T: s.81

323

Bir insan deerli bir iten haz almad srece iyi bir insan saylmaz. der. Hi kimse, adil davranmaktan haz alamayan bir insana, adil diyemez.947 Haz, ayn zamanda insann kendisini gerekletirmesi olarak da tanmlanr ve kendini gerekletirme ise, hayatn amacn ifade etme biimidir.948 Ahlki duygular, ahlki davranlarn psikolojik motivasyonlardr.949 Duygu ve deer arasnda derin bir iliki vardr.950 Mutlu bir hayat iin ihtiyacmz olan ey; yetiler, fonksiyonlar, erdemler, kendini gerekletirme ve bunlar ama olarak semektir. Hazzn bir ekilde btn bunlarla bir ilikisi vardr. Ancak en nemli ilikisi, haz araclyla hayat ideallerimizi daha kolay gerekletirmek, onlarn insan iin olan deerini test etme imkn bulmaktr. eylemlerimizi bu standartlara gre ster toplumsal, ister bireysel olsun, yarglamak, hazzn hayatmzdaki amalarmzdan byk hazlar almak, haz almak iin eylem standartlarna uymak, fonksiyonlarndandr. Gelimeye doru ilerlemek isteyen toplumlarda, haz ilkesine gre ilerlemek daha hzl ve etkili olmaktadr. Bu nedenle yetkin toplumlar kendi ideal toplum kavramlarn, hazlar ekillendirmek, onlara doru yn verip, onlar bu kavramlar iin kullanmak temayllndedirler. rnein salk, gvenlik, sanat gibi hayat arzulanr duruma getirici kavramlar, bu tr toplumlar iin nemli gzkmektedir. Bu durumda ahlki eitim iin, toplum ve bireyde bu kadar etkili olan hazlar doru bir biimde kullanmak, hazlarla ilgili doru alkanlklar kazandrmak, olduka nemlidir. Bu nedenle kendini gerekletirme, hayatn amac olarak deerlendirilmitir. Sadece kendini gerekletirmeyle, toplum yesi bireylerin, eitli aktivitelerle kendilerini ynetmeleri mmkndr. Bireyin kendisini etkili bir toplum yesi yapmas, bir insann mmkn olan en byk derecede kendisini gerekletirmesiyle ayn eydir. Daha fazla arzulanan her ey - ki bu ayn zamanda kendini gerekletirmeyi arzulamaktr - bizim iin deerlidir. Her ey, nihayetinde amala olan ilikisine bal olarak, iyi ya da kt diye isimlendirilir.951

947 948 949

Bk. Aristoteles; Nikomakhos, s.2628

M.S. Gilliland; Pleasure and Pain in Education, International Journal of Ethics, Vol.2, Apr.1892, p.290 Ronald De Sousa; Moral Emotions, Ethical Theory and Moral Pratice, Vol.4, 2001, p.118 950 Ronald De Sousa; Moral Emotions, p.124 951 M.S. Gilliland; Pleasure and Pain in Education, International Journal of Ethics, Vol.2, Apr.1892, p.291

324

Haz ve acnn ahlki eitimdeki yeri nemlidir. Bireyin eylemleriyle birlikte olan doal haz ve aclar, ahlki eitim iin en iyi yoldur. Bir eylerden haz almak ve bir eylerden korkmak, eylemler iin bazen niha belirleyici ve gl bir motivasyon olabilmektedir. ncelikle entelektel eitim, arkasndan da ahlki eitim gereklidir. Her iki eitim sistemi de iten ie bir birine baldr. Aslnda btn eitimin niha amac arzu kapasitesi ve akln karlarn yetkinletirdii, gelitirdii srece ahlki eitimdir. Ahlki eitimi duygularla snrlamak yanltr. Ahlki eitim, Farabi'ye gre, sadece duygularla snrl olan bir eitim deil, ayn zamanda akl bata olmak zere, btn insan yetilerin en byk ama olan mutluluun peine decek ekilde kiinin eitilmesidir. Bu nedenle rnein, bedenin saln korumak ve gelitirmek iin gsterilen aktiviteler de ahlki eitimin bir parasdr. rnein, zihnin eitimi, ayn zamanda iradenin, dikkatin eitimidir. Matematik retimiyle dorular abuk kavrayan keskin bir zek, ahlki iyi ve kty abuk kavrayan bir zek demektir. Bu nedenle Farabide mutluluk, amac bakmndan eitimin ve erdemlerin birliinden yanadr. Bir baka deyile, btn erdem ve eitimin hedefinin en byk, tek yetkin ama olan mutluluk olmas konusunda srarldr. Ahlki eitim asndan, akl ve zek arasnda fark gzetmekte fayda vardr. nk zek, fikr erdemle ilgilidir ve insan birtakm pratik amalara ulatracak bir aratr; amac, nesneleri kullanabilmek iin gerekli olan bilgiye ulamak, onlarn baz grnlerini a karmaktr. Akl ise perspektifidir. Yani kavranabilecek her trl gr asn ve boyutunu btnsel olarak kavrar, yalnzca pratik amalarla ilgili boyutu deil. Akl, nesnelerin ve birbirini izleyen olaylarn zne ulamak imknn veren bir derinlik gerektirir. Akln fonksiyonunu bilmek, kavramak, nesneleri anlayarak onlarla kendimiz arasnda iliki kurmaktr.952 Bir anlamda ahlki eitimden ama, akl ve zek gibi insan yeti ve fonksiyonlar gelitirmek ve gerekli insan yetilerin yetkinlemeleri iin uygulamalar yaptrmaktr. Haz bunlarn geliimi iin motivasyon salar. yi motivasyonla yaplan eylemler, haz verir. Toplumsal onaylama, takdir, beenilme ahlki tevik iin birer motivasyon eitleridir. Sanat erdemi ise, mutluluk iin bal bana bir motivasyon aracdr.

952

Erich Fromm; Erdem ve Mutluluk, s.126

325

Sanat, kendi fonksiyonu olan doruyla iliki kurma iini, duygular araclyla bize tar. Sanat, gzellii ortaya karr. Sanatn, doru sanat olabilmesi iin iyilii arzulanr duruma getirmesi gerekir. Btn sanatlar, hayat zerinde yaplan yorumlardr. Btn sanatlar, bir seim ve bir vurgudur. Btn deerli sanatlar, en derin gzelliin biimlerini ve insann srekli mutluluunu gsteren sanatlar olmutur. nk sanat, hayatn anlamnn aklamasdr. Sanat sadece taklit eden deil, ayn zamanda gren ve yapan kiidir. Sanat, sreklilii, doruluu ve gzellii konu olarak seerken, yaratc tahhayl gcyle bunlar cisimletirir, en karmak ideleri, daha nce hi kavrayamadmz ekilde kolay kavranacak ve ruhumuzda en derin ekilde iz brakacak bir noktaya ykseltir. O, gzellii ve iyiyi sadece grmez ayn zamanda da grdn yapar. Bunlar bize sevdirmeyi, ebed gereklermi gibi kavramamz retir.953 Sanat, insandaki haz duygusunu, sanatsal olarak ortaya karmaya dayanr. Sanatn temllendirilmesi, insan ruhunun gerekletirmesinde oynad roln derecesine baldr. Bu nedenle sanatn temellendirilmesi, bir anlamda ahlk retmesine baldr.954 Bu nedenle, sanatsal eitim ile ahlki eitim arasnda kurulmay bekleyen ok nemli bir ba vardr. Modernite sanatlar, bu nemli ba modern hayatn paralanmlnn etkisinde kalarak grmek istememi, gzel ve iyi arasndaki ba klsik dneme gre tamamen ayrmlardr. Ahlk eitimi iin bu ban yeniden kurulmasnn, ada insann mutsuzluk sorununu zmeye katkda bulunacana inanyoruz. Macit Fahri, Farabi, Aristo ve Platon grleri arasndaki farklar anlatrken, eitimi ilgilendiren ikisi arasndaki gr farkllna deinmektedir. Aristo, ahlki zelliklerin sonradan kazanlabilecei ve alkanlklar araclyla srdrlebileceinden sz ederken; Platon, ahlki zelliklerin doutan alndn ve bunlarn sonradan deitirilmesinin zor olduunu sylemektedir. Aristo, Etikte, ahlki zelliklere soyut ve genel bir ekilde deinir ve bunlarn kklerinin karakter ve tutumlara bal olduunu belirtir. Bu nedenle, ocuklarn eitim ve retimlerine onlarn tutum ve karakterleri asndan ok nem verir. Platon ise, konuya daha ok, bireylerin iinde yaadklar hayat tarzlarna almak zorunda olduklar ve sonradan artk deitiremeyecekleri davran modelleri iin politik rejimlerin nemi konusunda daha srarcdr.955 Aristo' nun ahlki eitim anlay, daha ok doru eylemlerin alkanlklar arclyla
953 954

M.S. Gilliland; Pleasure and Pain in Education, p.305 M.S. Gilliland; Pleasure and Pain in Education, p.307 955 Majid Fakhry; Al-Farabi and the Reconciliation of Plato and Aristotle, Journal of the History of Ideas, Oct.1965, p.475

326

kazandrlmas ve doru eylemleri retirken hazlar kullanma yoluyla, onlar zevkli hale getirmeye dayanmaktadr.956 Eitim tek bana yeterli deildir. Eitim, sadece mit verici kaba materyali salar. Kaba materyali ileyip onu erdem haline getirmek, pratik erdemin znede var olmasna baldr. Alkanlklarn kendisi de tek bana yeterli deildir. Alkanlklarn da karakter erdemleri retmeleri iin, iyi bir muhakeme eitimi vermek gerekir. Bu nedenle Farabinin mantk sanatna dikkat ekmesi olduka nemlidir. Ahlk eitim, dnce mahsul olmayan eylem tiplerinden, iyi bir insann anlayaca erdemli eylem tiplerine geii ve mutlulukta rol oynamay gerektirir. Erdem, yerine gre teknik bir bilgidir. Karakter erdemleri, ahlk eitiminde ok nemlidir. Bir insann karakter yetisi ve karakter erdemleri, eylemlerini doru eylem yapan gerekli bir yetenek ve erdemdir. Bu nedenle, Eitimli ahlksal fail, erdemli bir biimde eylediinde, ya da yargladnda, kukusuz ne yaptn bilmek zorundandr. Nitekim erdemli olduu iin, erdemli olan ne ise, onu yapar. te bu olgu, erdemin hayata geirilmesini, erdem deil, erdemin taklid olan niteliklerin sergilenmesinden ayran olgudur. Sz gelimi, iyi eitilmi bir asker, belirli bir durumda, cesur olduundan deil, iyi eitilmi olduundan, dmanlarndan ok kendi stlerinden korktuundan, cesaretin gerektirdii eyi yapabilir. Ne var ki, hakikaten erdemli bir fail, doru ve rasyonel bir yarg temelinde eylemde bulunur.957 Neticede ahlki eylem iin kiinin eitilmesi, kiinin kendisini erdemlerde eitmesidir. Fakat bu eitim, ayn zamanda erdemlerin de kurallarn ierecek ekilde bir eitimdir.958 Ahlk eitimi, erdemden nce erdemin tekniksel kavramn ve teknik bilgisini vermek zorundadr. Bu bilgi bir insana erdemli davrantan nce, erdemli davrann ilk doru ilkelerini kazandrmay amalamaldr. Ahlk eitiminde retilmesi gereken en nemli erdemlerden biri, kiinin kendini kontrol etmeye almasdr. Kendini kontrol erdemi de teknik bilgiyi gerektirir. badet, meditasyon, ritel ve ayinlerden amalananlardan biri de, kendini kontroldr. Kendini kontrol erdemi tek bana yetmez, bununla birlikte kiinin doru eylemlerden haz

956 957

T.H Irwin; Aristotle on Reason, Desire, and Virtue, The Journal of Philosophy, Vol.72, 1975, p.576 Alasdair MacIntyre; Erdem Peinde, s.225 958 Robert C. Roberts; Virtues and Rules, Philosophy and Phenomenological Research, Vol.2, June.1991, p.343

327

almay renmesi gerekir. Kiinin, deiime, arzu ve hazlarn amalarna ilitirmeyi bilmesi gerekir. Toplumsal rf, adet ve gelenekleri renmek ve ocuklara retmek gerekir. Ahlki argmanlar ve muhakeme etmeyi ocuklara ok iyi retmek gerekir. Ahlk retiminde, ahlk, kiinin hayatna yn veren bir ey olarak sunulmaldr. Ahlk eitimcisinin amac, ahlki bakmdan doru davran kazanmasna nclk etmektir.959 Farabiye gre erdemleri gerekletirmenin iki ana metodu vardr: retim ve Eitim. retmek, birey ve toplumlarda nazari erdemleri meydana getirmektir. Eitmek ise toplumlarda ahlki erdemleri ve pratik sanatlar varla getirme yntemidir. retme sadece szle olur. Eitmek ise birey ve toplumlar pratik yetilerin sonular olan eylemleri, onlarda bu eylemleri yapma ynnde bir motivasyon yaratmak suretiyle yapmaya altrmakla olur. Eitmede bu yetilerin ve onlarn sonucu olan eylemlerin, insanlarn ruhunu hkimiyetleri altna almalar ve onlarn bu yeti ve eylemlere klarm gibi davranta bulunmalar gerekir. nsanda bir eylemi yapma ynnde azim, szle ve eylemle meydana getirilebilir.960 J. J. Roussau, Emilede en iyi toplumsal kurumlar, insan en iyi deiime uratan, bir evrensellik kazandrmak iin onun mutlak yapsn elinden alan ve beni toplumsal birlie entegre eden kurumlardr der961 Roussau, insan m yoksa yurtta m yetitireceimize karar vermeliyiz. Zira ayn anda ikisini birden yapmamz olanakszdr962 grndedir. Bu gr, ahlk ve siyaseti birbirbirinden ayrma yanln tayan bir grtr. Farabi metinlerinden anladmz kadaryla iyi insan yetitirmek her zaman nceliklidir. nk iyi insan olmak ayn zamanda iyi yurtta olmakla zdetir. yi insan, tek bana bir amatr, baka bir eyin arac deildir. Dnen canl, kendi suretiyle olmas bakmndan ne madde, ne de aratr ve asla bir baka tr iin hizmeti deildir .963 nsann stnl, onun dnme gcnden gelir. Dnen canl ise, kendisinden stn baka bir mmkn varlk cinsi bulunmad iin, kendinden stn baka bir eye, hibir surette yardmc olamaz. Bu stnlk dnmek iledir ki, o da,
959 960

Jon Nutall; Ahlk zerine Tartmalar, (ev: Abdullah Ylmaz), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1997, s.6263 Frb; Tahsl, s.165; T: s.79 961 J.J. Rousseau; Emile ya da ocuk Eitimi zerine, (ev: Mehmet Batrk; Yavuz Kzlim), Babil Yaynlar, stanbul 2002, s.22 962 J.J. Rousseau; Emile ya da ocuk Eitimi zerine, s.23 963 Frb; Siyse, s.63; T: s.29

328

insann altndaki ve stndeki hibir ey iin asla madde olmad gibi, baka bir ey iin asla ara da olmaz; tabi olarak bakasna hizmet de etmez.964 Her insan, yaratln amac olan en yksek yetkinlii gerekletirme potansiyeline sahiptir. Her varlk, varlk dzeni iindeki zel mevkiine uygun olarak gerekletirmek imknna sahip olduu en yksek yetkinlii elde etmek iin meydana getirilmitir, insana has olan yetkinlie, en yksek mutluluk denir ve insanlk dzeni iindeki mevkiine gre her insan, ait olduu nsan trne mahsus olan en yksek mutlulua sahiptir.965 nsan, stnln, dnme gcn gelitirmekle korumal ve dnmenin rnleri olan bilgilerini kullanabilmek iin kendi kendisini ve bakalarn motive etmeyi renmelidir. nk ayn zamanda mutluluk, bir motivasyon iidir. nsann mutluluk amac iin bir retmen (mualim) ve klavuza (murid) ihtiyac olur. Baz insanlarn, klavuzlanmaya az ihtiyac olduu halde, bazlarnn daha ok ihtiyac vardr. Kald ki, bir insan, bu iki konuda yani mutluluk ve ona gtren yollar bilmede kendisine klavuzluk edilse de, dardan bir drt ve itici g olmakszn kendisine retilen ve gsterilen eyleri yapmayabilir. nsanlarn ou bu durumdadr. Bu yzden, onlarn, kendilerine btn bunlar retecek ve kendilerini bunlara doru yneltecek (onlar motive edecek)* kimselere ihtiyalar vardr. Ancak her insann, bakalarna mutluluu retme veya mutluluk yoluna onlar motive edecek gc olmal eklinde bir zorunluluk yoktur.966 Her insann bakalarna yol gsterme gc olmad gibi, bakalarn bu eyleri yapmaya tevik etme gc de yoktur.967 Mutluluk sanat iin olumlu motivasyon, ahlki eitimin nemli bir parasdr. Olumlu motivasyon, heves, coku, gven duygularnn harekete geirilmesi demektir ve bunlar, mutlulukta nemli rol oynarlar. Gl bir kltrel sosyal ve i etii, duygusal bir stnlk yaratan yksek motivasyon, heves ve sebata, sreklilie dnmektedir. Tasalanmak, kaygnn tm zihinsel srece yapt ykc etkinin zdr. Kayg, akl zayflatr. yi ruh hali, devam ettii srece, esnek ve karmak dnebilme yeteneimizi glendirir, dolaysyla da zihinsel ya da kiiler aras sorunlara zm bulmay kolaylatrr. Berbat bir ruh hali, bellei olumsuz yne saptrarak bizi korkak,
964 965

Frb; Siyse, s.68; T: s.33 Frb; Tahsl, s.180; T: s.83 966 Frb; Siyse, s.78; T: s.42 967 Frb; Siyse, s.78; T: s.42

329

ar temkinli kararlar almaya ynlendirir. Kontrolden km duygular, idraki engeller.968 yimserlik, tpk umut gibi, zorluklara ve engellemelere ramen genel olarak hayatta her eyin iyi gideceine dair gl bir beklentidir. Duygusal zek asndan iyimser bir tutum, zorluklar karsnda kiileri kaytszla, umutsuzlua ya da depresyona kar koruyan bir tavrdr.969 Mutluluk sanatnn bireye ykledii bir sorumluk da, bayndr dnyann yetkin modeli olan ehirde, mutluluun alkanlklar yoluyla yerletirilmesine katkda bulunmaktr. nteraktif ilikiler, sohbetler, glmsemeler, iyi grn, dostluklar vb. bu katknn zel rnekleridir. Toplumsal olarak katk ise, ancak siyasal yaama olan katlmla gerekleebilmektedir. Ahlki eitimin bir amac da ocuklara zel ve kamusal katklar iin erdemli davranmay retmektir. Bir insanda bu drt erdem gerekletikten sonra geride milletler ve ehirlerde onlarn zel rneklerinin gerekletirilmesi ve bu zel rneklerin milletler ve ehirlerde nasl meydana getirileceinin bilinmesi meselesi kalr. nk byle byk bir kuvvete sahip olan insann, onun zel rneklerini milletler ve ehirlerde gerekletirme gcne sahip olmas gerekir.970 Zira ehir, bal bana bir koruyucu, bir veli ve bir retmendir.971 Bylece, iyi ehir halkndan olmak ile iyi insan olmak arasnda iliki vardr. vgye layk, erdemli ehir, insan yetkinlii iin mkemmel bir ekilde halkna olanaklar, kolaylatrclar sunabilen bir ehirdir. Mutluluk sanatn ehirde oluturmann yolu da, doal olarak, eitim ve retimdir. Onlar gerekletirmenin iki ana metodu vardr: retim ve eitim. retmek, milletler ve ehirlerde nazar erdemleri, meydana getirmektir. Eitmek ise, milletlerde ahlk erdemleri ve amel sanatlar meydana getirme yntemidir, retme, sadece szle olur. Eitmek ise milletleri ve ehir insanlarn amel melekelerin sonular olan eylemleri, onlarda bu eylemleri yapma ynnde bir azim (motivasyon) yaratmak suretiyle yapmaya altrmakla olur. Eitmede bu melekelerin ve onlarn sonucu olan eylemlerin, insanlarn ruhunu hkimiyetleri altna almalar ve onlarn bu meleke ve eylemlere klarm gibi davranta bulunmalar gerekir. nsanda bir fiili yapma ynndeki azim (motivasyon), szle veya fiille meydana getirilebilir.972

968 969

Daniel Goleman; Duygusal Zek, s.106112 Daniel Goleman; Duygusal Zek, s.116 970 Frb; Tahsl, s.164; T: s.79 971 Alasdair MacIntyre; Erdem Peinde, s.201 972 Frb; Tahsl, s.165; T: s.79

330

Nazar bilgilerin nemi zeldir ve bu tr bilgiler, zel kiilere verilmelidir. Nazar ilimler ya nderler veya hkmdarlara veya nazar ilimleri muhafaza etmekle grevli kiilere retilmelidir.973 Ancak Bir retim pln takip etmeye ve ocukluklarndan itibaren, Platon'un zikretmi olduu plna uygun olarak olgunlua ulancaya kadar dier alkanlklar kazanmaya zorlanmaldrlar.974 Bu nedenle ahlk eitimi, okullarda bal bana ele alnmas gereken bir konu olarak deerlendiriyoruz. Ahlk eitiminin dier ders programlarnn yan rn olarak verilmesi yeterli deildir. Bu gr, ngilterede John Wilson tarafndan da savunulmutur.975 Farabi' ye gre ikna yntem, ahlk eitiminde kullanlmas gereken bir yntemdir. Bu insanlara nazar eylerin, nazar erdemleri kazanncaya kadar iknai yntemlerle retilmesi gerekir. Nazar eylerden ounu onlar, tahayyl yntemi ile kavramaldrlar. Bu eyler, bir insann ancak birok baka eyi bildikten sonra aklyla kavrayabilecei eyler, yani niha ilkeler ve cisim d ilkelerdir. Bunun nedeni, halkn ounluunun, ruhlarnda ikna delillerle tesis edilmesi gereken bu ilkelerin, ancak misallerini kavrayabilme durumunda olmasdr. Bunlar iinde her millete verilmesi, her milletin ve her ehrin insanlarnn paylamas gerekenlerle, zel bir millete, zel bir ehre, zel bir ehrin iindeki zel bir gruba verilmesi, dierlerine verilmemesi gerekenler arasnda bir ayrm yapmak zorunludur. Btn bunlarn, nazar erdemler elde edilinceye kadar fikr erdemle ayrt edilmeleri gerekir.976 Bununla birlikte, Farabi, zorun bir yntem olarak kullanlmas gereken yerlerin de olduu grn ileri srmektedir. Dier yntem ise, zor kullanma yntemidir. Bu, ehir insanlar ve milletlerin iinde isteyerek ve kendiliklerinden veya ikna delililer sayesinde, doru olann lehine davranta bulunmayan, inat ve isyankr kiilerle, zerlerine aldklar nazar bilgileri bakalarna retmeyi reddedenlere kar kullanlan yntemdir.977 Bu grn, Farabinin eitim ve retimi, siyasal yaamn bir paras olan yneticilere yklemesinden kaynaklandn dnyoruz. Hkmdarlar, milletlerin eiticisi ve reticisidirler978

973 974

Frb; Tahsl, s.165; T: s.79 Frb; Tahsl, s.166; T: s.80 975 Meral ileli; Ahlk Psikolojisi ve Eitimi, V Yaynlar, Ankara 1986, s.115 976 Frb; Tahsl, s.167; T: s.80 977 Frb; Tahsl, s.168; T: s.81 978 Frb; Tahsl, s.168; T: s.81

331

Farabi ayrca, en yksek yneticilerin, halklarnn mutluluk ve mutsuzluundan sorumlu ve bakann birtakm grevleri olduuna inanmaktadr. Farabi'nin mutluluk anlaynda, ehir yneticisinin veya bakann grevi ve bu grevlerin uygulanmas olduka nemli gzkmektedir. Onun metinlerinden karabildiimiz kadaryla bakann temel grevleri unlardr: 1- ehri dzenlemek ve ehrin btn blmlerini birbirine uyumlu ekilde balamak. 2- ehir halk iin ktl ortadan kaldrmak ve iyilikleri kazanmada onlar i birliine yneltmek. 3- Halkn faydasna olacak her eyi aratrmak. 4- Mutluluun kazanlmasnda yardmc ve yararl olanlar korumak ve artrmak. 5- Mutluluun kazanlmasna engel olan unsurlar ortadan kaldrmak veya en azndan azaltmak. 6ehir halkn mutlulua yneltmek ve onlar mutluluk amac iin motive etmek. 7Baka ehirlerin mutluluk anlaylarn incelemek, bundan rnekler karmak979 Farabi, ayrca bakan; erdemli ehir halkndan her birinin varlklarn yksek ilkelerini, onlarn mertebelerini, mutluluu, erdemli ehrin birinci derecede ynetimini ve bu ynetiminin mertebelerini bilmesi gerekir. Daha sonra, mutluluun elde edilmesini salayan belirli eylemleri de bilmesi gerekir. Bu eylemlerin yalnzca bilinmesiyle yetinmemeli, onlar yerine getirilmeli ve ehir halk, onlarn yaplmas dorultusunda ynetilmelidir980 demektedir. Ahlk eitiminde tasavvur ve tahayyl, kullanlmas gereken iki farkl gtr. Mutluluk sanat, bireylerin ve toplumlarn tasavvur ve tahayyl glerini en yetkin ekilde kullanmalarna baldr. nsan, varlklarn ilkelerini, mertebelerini, mutluluu ve erdemli ehrin ynetimini ya tasavvur eder ve dnr, ya da tahayyl eder. Onlarn tasavvur edilmesi, zlerinin, gerekte nasl var iseler ylece insan nefsinde canlandrlmasdr. Bu grnen varlklardaki duruma benzer. Sz gelii biz, insann ya kendisini ya da grntsn, rnein suya den grntsn grrz. nsan dorudan doruya grmemiz, akln, varlklarn ilk ilkelerini, mutluluk ve benzeri eyleri tasavvur etmesine, grntsn suda grmemiz ise, tahayyl etmeye benzer. nk onu aynada grmemiz, onun bir grntsn (taklit) grmemiz demektir. Ayn ekilde tahayyl ettiimizde, onlarn bizzat kendilerini deil, yalnzca taklitlerini tasavvur etmi oluruz.981

979 980

Frb; Siyse, s.83; T: s.4950; Frb; Tahsl, s.180; T: s.85 Frb; Siyse, s.83; T: s.4950 981 Frb; Siyse, s.83; T: s.50

332

Ancak insanlarn ou, hem yaratltan hem de alkanlklar sonucu tasavvur glerini kullanmamakta ve mutluluk iin gerekli olan varlk ilkelerini, birinci derecede ynetimi, Faal Akl tasavvur etmekte glk ekebilmektedirler. Bu nedenle bu tr insanlar iin, sz konusu eylerin benzer ve taklitlerinin nasl olduklarnn ortaya konmas gerekir. Taklitler ise varlklara benzemede, yakn ve uzak olmak gibi farkllklar gsterebilirler. rnein suya yansyan insann grnts, tahayyl yoluyla elde edilen gerek insana daha yakndr.982 Bu nedenle farkl sanatlar kullanarak eylerin taklitlerini her topluluk ve ulus iin ortaya koymak ve insanlar tahayyl yoluyla mutlulua yneltmek nemlidir. Mutluluk sanatnn iki temel unsuru olan tasavvur ve tahayyl glerini doru bir ekilde kullanamayan yneticiler ve ehirler de vardr. Farabi'nin, metinlerinde bunlar titizlikle snflandrdn okuyoruz. rnein bilgisiz, fask, dorudan ayrlm (dalle), trediler (nevabit) frsatlar, yanl yorumlayanlar, vb. Farabi, Aristonun yapt gibi, insanlar fonksiyonel olarak ele alp deerlendirdii iin, snflandrmalarn da insann mutluluuna gre yapmaktadr. rnein Farabi vahi hayvanlar gibi yaayan insanlarn ya evciletirilmelerini ya da zararl hayvanlara yaplan muamelenin aynsn onlara da yaplmas gerektiini savunmaktadr.983 Farabi' ye gre her retim, iki eyden meydana gelir: a) renilen eyi kavratma ve onun kavramn zihinde meydana getirme ve b) Kavranlan ve ruhta kavram meydana getirilen eyi, bakalarna tasdik ettirme. Bir eyi kavratmann iki yolu vardr: Birincisi, onun znn aklla alglanmasn salamaktr, ikincisi, onu, ona benzeyen bir misali ile tahayyl ettirmektir. Tasdik de iki yoldan biri ile meydana getirilir: Kesin ispat etme veya ikna etme yolu ile. imdi varlklarn bilgisi kazanldnda veya renildiinde eer onlarn kavramlar aklla kavranyor ve kesin ispatlar araclyla tasdik ediliyorlarsa, bu bilgileri iine alan ilim, felsefedir.984 Eer kavramlar kendilerini temsil eden semboller araclyla, tahayyl yolu ile bildiriliyor ve bu tahayyl ettirilen eyler, ikna yntemleri ile tasdik ettiriliyorlarsa, eskiler bu bilgileri iine alan eyi mille diye adlandrmaktaydlar. Bu kavramlarn kendileri alnr ve ikna yntemleri kullanlrsa, onlar iine alan dine; popler, mehur, zahiri felsefe denir. Bundan dolay eskilere gre mille, felsefenin bir takliddir. Her
982 983 984

Frb; Siyse, s.85; T: s.51

Bk. Frb; Siyse, s.87; T: s.53


Frb; Tahsl, s.185; T: s.91

333

ikisi de ayn konular ierir ve varlklarn ilkeleri hakknda bilgi verirler. nk her ikisi de varlklarn ilk ilkesi ve ilk nedenle ilgili bilgi verirler ve her ikisi de insann kendisi iin meydana getirilmi olduu niha ama, yani en yksek mutlulukla dier varlklarn niha amalar hakknda bilgi verirler. 985 Sonuta Farabi' ye gre felsefenin btn bunlarla ilgili olarak akla veya kavramaya dayanarak bilgi verdii her eyde, mille hayal gcne dayanan bilgiler verir. Felsefenin ispat ettii her eyle ilgili olarak din ikna eder; nk felsefe, akl tarafndan kavrandklar biimde niha ilkeler, yani ilk ilkenin z ve ikincil cisim d ilkelerin zleri hakknda bilgi verir. Buna karlk din, cisimsel ilkelerden karlm olan misaller araclyla onlar hayal ettirir ve siyas grevler iindeki benzerleri ile onlar temsil eder.986 Buna gre en yksek mutluluk bilimi, felsefedir. Sylendiine gre bu ilim eskiden Irak halk olan Keldaniler arasnda mevcuttu. Onlardan Msr halkna gemi, oradan Yunanllara intikal etmi, Sryanler ve daha sonra Araplara geinceye kadar onlarda kalmtr. Bu ilmin ierdii her ey, Yunan dilinde, daha sonra Sryanicede, nihayet Arapada ifade edilmitir. Bu ilme sahip olan Yunanllar onu hakiki hikmet ve en yksek hikmet diye adlandrrlar ve onun elde edilmesine ilim, onunla ilgili zihin durumuna ise felsefe derlerdi. Bununla en yksek hikmeti arama ve sevmeyi kastederlerdi. Onu elde edene filozof derler ve bununla da en yksek hikmeti seven ve onu arayan kastederlerdi.987 Daha nce deindiimiz gibi felsefe sanat, kendisiyle mutluluu elde edebileceimiz bir sanattr. En yksek hikmetin bilimi olan felsefe, ayn zamanda bilimlerin amac olan mutluluk bilimidir. Eskiler, en yksek hikmetin kuvve halinde btn erdemleri ierdiini sanar ve onu ilimlerin ilmi, ilimlerin anas, hikmetlerin hikmeti ve sanatlarn sanat diye adlandrrlard. Bununla da btn sanatlar iine alan sanat, btn erdemleri iine alan erdemi, btn hikmetleri iine alan hikmeti kastederlerdi.988 Felsefe; kendisiyle, kendimiz, yaratl amacmz ve mutluumuz hakknda ufuk ac turlar atabileceimiz bir sanatr. Felsefe, keye sktrmak, bunaltmak adna ortaya atlm sorularn bilimi deildir. Tam tersi felsefe, bizi rahatlatmak, yaratl amacmz
985 986

Frb; Tahsl, s.185; T: s.91 Frb; Tahsl, s.185; T: s.91 987 Frb; Tahsl, s.182; T: s.89 988 Frb; Tahsl, s.182; T: s.89

334

olan mutluluk yolunda bilinli admlarla yryebilmek iin kullanacamz mutluluk sanatdr. Bu nedenle felsefe, zorunlu olarak psikolojik, sosyolojik ve bir siyas bak asna her zaman sahiptir.989

989

MacIntyre; Erdem Peinde, s.222

335

SONU Yaygn olarak kabul gren gre gre mutlulua engel olan eyler, bir takm d olaylardr. Bu d olaylar hastalk, talihsizlik, lm, kayplar ve onursuzluk vb.leridir nsan yaamak ister ve yaamn bu trden deerlere sahip olarak srdrmek ve bunlarla arzularn gerekletirmek ister. Bu nedenle arkadalarn, ilikilerini, zenginliklerini ve sosyal konumlarn kaybettikleri zaman da bundan olduka ac ekerler ve mutsuz olurlar. nk bunlar, o kadar gl arzulardr ki Farabinin deyimiyle insanlarn birou bunu mutlulukla kartrrlar. Gerekte bunlara sahip olmak, gerek anlamyla mutlulu olmak demek deildir. nk mutluluk, fikir yetkinliine ve yetkin bir karekter sahibi olmaya baldr. Mutlulua engel olan eylerin temeli ya bedensel, ya ruhsal ya da sosyaldr. rnein hastalk bedensel, yetkin karaktere sahip olmamak ruhsal ve onursuzluk ise sosyal birer rnektir. Mutlulua engel olan eyler, hem bedensel hem de soysaldr. Ancak yetkin bir karakterin kayna olan ruh ise isel bir kaynaktr. Farabinin mutluluk anlay asndan bu isel kaynan, mutluluun en nemli unsuru olduu sonucu ortaya kmaktadr. Mutlulua katkda bulunan unsurlar, mutluluun pozitif boyutlardr. Mutlulua engel olan unsurlar ise mutluluun negatif boyutlardr. Mutluluun unsurlar olan eyler, mutlulukta pozitif rol oynarlar ve mutluluk yolunda insann yryebilmesi iin katkda bulunurlar. Bu nedenle mutluluun unsurlarnn ne olduu ve nasl kullanlaca bilmek, mutluluk sanat asndan nemlidir. Erdem, mutluluk iin zorunlu bir unsurdur. Erdem, genel anlamda iyiye sahip olmaktr. zel anlamda ise gzel ahlka sahip olmaktr. yilikler de bedensel (salk, gllk gibi), sosyal (g, zenginlik gibi) ve ruhsal (bilmek, sanat sahibi olmak gibi) olmak zere eittir. yi bir ahlka veya yetkin bir karaktere sahip olmak iin ayrca erdemli olmak, erdemli davranmak gerekir. Erdem mutluluun aracdr. Erdem insan hem mutlulua ynlendirir, hem de insana mutluluk kazandrr. nk erdem, sahibini iyi yapmakla, ona mutluluu kazandrr. Erdemin alkanla dayal olmas da, erdemin znede gelitirilmesi veya insanda yerleik duruma gelmesi asndan nemlidir.

336

Erdem kavram, mutluluk kavramndan dolay, iyi eylem kavram da erdem kavramndan dolay anlamldr. Farabinin mutluluk anlay birey anlamnda insan merkezlidir. Bu nedenle Farabi mutluluu siyasi veya toplumsal mutlulukla snrlamaz. Ancak siyasal yaamn en kk modeli olan ehir yetkinliinin mutluluk iin n koul olduu dncesindedir. ehir mutluluk iin ilk yetkinlikleri kolayca elde etmenin mekndr. Bu mekn oluturamayan, bir baka deyile yetkin anlamda ehir kurmay ve ayn zamanda ehirlemeyi beceremeyen toplumlar mutsuz kalmaya mahkm toplumlardr. ehrin temel mant, tpk insann var olma mantna benzer. Nasl ki insan yneten bir akl, kontrol etmesi gereken arzular ve korumas gereken bir bedeni varsa ve bunlarn salkl ilemesi iin birarada olmas gerekiyorsa; ayn ekilde, erdemli ehir yneticisinin ynetimi altnda, ehir halknn kendi arzularn kontrol etmek ve kendi bedenlerini korumak iin tm ehir halk da mutluluklar iin birlemelidir. Farabiye gre erdemli ehrin temel zellii erdem iin bir araya gelmesidir. Farabi'ye gre mutluluk, insann zn gerekletirmesidir. nsann z, bir birinin iine gemi dairelerden olumaktadr. Tpk merkezde lk Neden olmak zere, lk Nedenden sudur eden akl ve feleklerin oluturduu daireler gibi. Akl hem lk Nedene olan yaknl hem de insani eylere zg olanlarn en stn olduundan insann akla gre olan yaam mutluluktur. Akla gre olan yaam erdemli bir yaamdr. Eylemleri yneten akl olmaldr. Eylemlerin erdemli olmas yeterli deildir; ayn zamanda karakterin de srekli iyi olmas gerekir. Bir baka deyile, erdemli karaktere sahip olmak gerekir. Erdemli karaktere sahip insan, iyi insandr. yi insann yaam ise mutlu yaamdr. Bu nedenle, mutlu yaam insan erdemli, erdemli yaam da insan mutlu yapar. nsan maddeye olan bamll orannda zne yabanclar. Ayn ekilde insan maddeden bamszl oranda zgr, ona bamll orannda ise kledir. nsan zgr klan insann kendi bilgisi ve onu kle klan da yine onun cehaletidir. nsan, bilgi ve bilgiyi kullanma gcyle tam yetkinlie erdii oranda, maddi dnyaya olan bamll o oranda azalacaktr. Bamlln yok olmas, insann yetkin, zgr olmas ve gerek mutluluu kazanmas demektir. Bu anlamda mutluluk aknlk konusudur. Ancak

337

insann bu aknl bedensel, arzusal ve dnlrler ynnden yetkinlemesine baldr. yinin iyi olarak nitelenmesi, iyinin mutlulua ara olmasndan dolaydr. Bizi mutlulua gtren her ey iyi, bizi mutlulua gtrmeyen her ey ise ktdr. Bu nedenle Farabi'nin mutluluk kavramn, iyilerden en byk iyi tercih edilenler arasnda insann kendisine doru kotuu her amacn en yetkini, olarak tanmlar. Farabiye gre mutluluk sadece kendisi iin tercih edilen, hibir zaman bakas iin tercih edilmeyen bir amatr. Bu nedenle Farabinin mutluluk felsefesinde temel olan, iyiye sahip olmak, ve dolaysyla iyi olmaktr. Yine Farabi mutluluu iyilerin en ok tercih edileni, ve iyilerin en by ve en yetkini olarak niteler. Toplumlar drt erdemin drdne de sahip olmadklar srece, erdemli toplum olamazlar. Farabi'de erdemlerin birlii, iyi insan, erdemli toplum olmak ve yetkin eylemlerin srekli gelitirilmesi asndan gerekli bir unsurdur. Mutluluk renilecek bir eydir, bu anlamda mutluluk bir bilgidir ve bilgi olarak epistemolojinin konusudur. Ancak ayn zaman da mutluluk gerekletirilmesi gereken bir eydir ve bu anlamda da bir sanattr. Tm sanatlarn amac da mutluluktur. Sanat olarak mutluluk da ahlkn konusudur. Nasl ki sanat bilgi ve uygulamay gerektiriyorsa ayn ekilde mutluluk da bilgi ve uygulamay gerektirir. Mutluluu ama edinen birey ve toplumlar, mutluluu kendileri iin bir bilim ve sanat olarak ele almadklar srece kendilerini asla mutluluk yoluna yneltemezler. Mutluluk yolu, erdemin ve zgrlemenin yoludur. Ayrca mutluluk yolu, ayrt etme yetkinliini, gnlll ve sreklilii gerektirir.

338

KAYNAKA ABELARDUS, Petrus; Bir Mutsuzluk yks (ev.:Betl otuksken), Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul 1998 ADORNO, Theoder W.; Minima Moralia, (ev.: Orhan Koak ; Ahmet Doukan), Metis Yaynlar, stanbul 1998 AKARSU, Bedia; Ahlk retileri, Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul 1982 AKARSU, Bedia; Kii Kavram ve nsan Olma Sorunu, nklap Yaynlar, stanbul 1998 ALA N, Chartier; Mutlu Olma Sanat, (ev.:Neval imek), Kakns Yaynlar, stanbul 1998 ALA N; Mutlu Olma Sanat, (ev.:Yaar Nabi Nayr), Varlk Yaynlar, stanbul 1995 AL-ATTAS, Syed Muhammed Naguib; Prolegomena To The Metaphysics of slm, The Meaning And Experience Of Happiness In Islam, International Institute of Islmic Thought and Civilization, Kuala Lumpur 1995 ALTINTA, Hayrani; slm Ahlk, Aka Yaynlar, Ankara 1999 AURE LUS, Marcus; Ruhsal retiler, (ev: Nafiz Gder) Dharma Yaynlar, stanbul 2000 AR STOTELES; Eudemosa Etik, (ev.:Saffet Babr), Dost Kitabevi Yaynlar, Ankara 1999 -------------------; Gkyz zerine, (ev.: Saffet Babr), Dost Kitabevi Yaynlar, Ankara 1997 -------------------; Nikomakhosa Etik, (ev.:Saffet Babr), Ayra Yaynevi, Ankara 1998 -------------------; Poetika, ( ev.:Samih Rifat ), Kk Kitaplar, stanbul Tarih Yok -------------------; Politika, (ev.:Mete Tunay), Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul 1983 -------------------; Retorik, (ev.:Mehmet H.Doan), Yap Kredi Yaynlar, stanbul 1995

339

-------------------; Ruh zerine, (ev. : Zeki zcan), Alfa Yaynlar, stanbul 2001 AUSTEN, Jane; Kl ve Ate, (Sense and Sensibilitity) (ev.:Nihal Yeindoal), Cem Yaynlar, stanbul 1996 AYDIN, brahim Hakk; Frbide Metafizik Dnce, Bil Yaynlar, stanbul 2000 AYDIN, Mehmet; Frbnin Siyasi Dncesinde Sadet Kavram, Fakltesi Dergisi, Say:21, Ankara 1976 ----------, Mehmet; bn Sinnn Mutluluk (es-saade) Anlay, bn Sin Doumunun Bininci Yl Armaan, Ankara 1984 AYDINLI, Yaar; Frbide Tanr nsan likisi, z Yaynclk, stanbul 2000 AYDOAN, Ahmet; ehir ve Cemiyet, z Yaynclk, stanbul 2000 AYER, Alfred Jules; Dil , Doruluk ve Mantk, (ev.:Vehbi Hackadirolu), Metis Yaynlar, stanbul 1984 BAD O, Alain; Etik Ktlk Kavray zerine Bir Deneme, (ev.: Tuncay Birkan) , Metis Yaynlar, stanbul 2003 BARUTUG L, smet; Organizasyonlarda Duygularn Ynetimi, Kariyer lahiyat

Yaynclk, stanbul 2002 BAER, Sait; Kutadgu Biligde Kut ve Tre, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1990 BAUMAN, Zygmunt; Postmodern Ahlk Denemeleri, (ev.: smail Trkmen), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2001 BAUMAN, Zygmunt; Postmodern Etik, (ev.:Alev Trker), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1998 BAYRAKDAR, Mehmet; salam Felsefesine Giri, Ankara 1988 BAYRAKLI, Bayraktar; Frbde Devlet Felsefesi, ehir Yaynlar, stanbul 2000 BERTMAN, Martin A.; Frbide ve Ortaa Austos 2002, pp.1302-8898 slm Felsefesinde Mutluluk

Kavram, (ev.: Fatih Tokta), Tabula Rasa Felsefe & Teoloji, Say:5, Mays

340

BERTRAND, Alexis; Ahlk Felsefesi, (ev.:Salih Zeki; Hayrani Altnta), Seba Yaynlar, Ankara 1999 B LL NGTON, Ray; Ahlk Dncesine Giri, (ev.:Abdullah Ylmaz), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1997 B RCAN, Hasan Hseyin; slm Felsefesinde Mutluluk, z Yaynclk, stanbul 2001 BOAS, George; Habit, Fact and Value , The Journal of Philosopy, Vol.36, Sep.14. 1939, pp.526530 BOGEN, James; Daniel M. Farrell; Freedom and Happiness in Mills Defence of Liberty , Philosophical Quarterly, Vol. 28, Oct.1978, pp.325338 BOLAY, Sleyman Hayri; Felsefeye Giri, Aka Yaylar, Ankara, 2004 BROWN, Norman O.; lme Kar Hayat ; (ev.:Abdullah Ylmaz), Ayrnt Yaynlar , stanbul 1996 BRUN, Jean; Stoa Felsefesi , (ev. : Medar Atc ), letiim Yaynlar, stanbul 2003 BUTTERWORTH, Charles E.; slm Felsefesinde Siyasi Dncenin Geliimi ( ev.: Selahattin Ayaz ), Pnar Yaynlar , stanbul 1999 CARR, David, The Cardinal Virtues and Platos Moral Psychology , Philosophical Quarterly, Vol.38, Apr.1988, pp.186200 CASS ER , Ernest ; nsan stne Bir Deneme , ( ev.:Necla Arat ) , Remzi Kitabevi , stanbul 1980 CEV ZC , Ahmet; Etie Giri, Paradigma Yaynlar, stanbul 2002 -----------, Ahmet; Felsefe Szl, Paradigma Yaynlar, stanbul 1999 CHANEY, David; Yaam Tarzlar (ev.: rem Kutluk ) , Dost Kitabevi Yaynlar , Ankara 1999 CHANGEUX , Jean Pierre; Etiin Doal Kkenleri (ev.:Nermin Acar),Mavi Ada Yaynevi , stanbul 2000 C HAN, Ahmet Kamil; Farabinin Siyaset Felsefesinde Trk Devlet Anlaynn zleri, Bilimname, Kayseri 4 Ocak 2004

341

--------, Ahmet Kamil; Shreverdinin Felsefesinde nsan ve Alemdeki Yeri, Lain Yaynlar, Kayseri 2003 CLARK , Stephan R.L.; Gods Law and Morality , The Philosophical Quarterly , Vol.32 , Oct.1982 , pp.339-347 CO T, Stanton ; The Final Aim of Moral Action , Mind, Vol. 11, Jul.1886, pp.324352 COLMA, Christopher; Theory and Pratice: Alfarabis Plato Revisited The American Political Science Review, Vol.86, Dec.1992, pp.966976 CONLAN, Roberta; Zihnin Halleri (ev.:D. Duman ), Phoneix Yaynevi, Ankara 2001 CUHN R, Howard Raphael; Koulsuz Mutluluk, (ev.:Sema zall), Meta Yaynlar, stanbul 2002 CULL TY, Garrett,; Virtue Ethics , Theory and Warrant Ethical Theory and Moral Pratice , Vol.2 , 1999 , pp.277-294 CUNBUR, Mjgn; smet, Binark, Nejat, Seferciolu, Frb Bibliyografyas,

Babakanlk Kltr Mstearl Yaynlar, Ankara 1973 LEL , Meral; Ahlk Psikolojisi ve Eitimi, V Yaynlar, Ankara 1986 DE SADE, Marki; Justine ya da Edemin Felaketleri , (ev.:Birsel Uzma) , iviyazlar Yaynlar , stanbul 2000 DENT, N.J.H.; Virtues and Actions The Philosophical Quarterly , Vol.25 , Oct.1975 , pp.318-335 DEVEREUX , Daniel T.; The Unity of the Virtues in Platos Protagoras and Laches , The Philosophical Review , Vol.101 , Oct.1992 , pp.765-789 D MAS, Panos ; Happiness in the Euthydemus , The Journal of Philosophy, October, 2001, pp.127 DUNCKER, Karl; On Pleasure, Emotion, and Striving Philosophy and Phenomenological Research, Vol.1, Jun.1941, pp.391430 DURAK, Nejdet; Platon ve Frb Felsefesinde Erdem Kavram, niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, stanbul 1995 stanbul

342

DURKHE M, Emile; Ahlk Eitimi, (ev.: Ouz Adanr), Dokuz Eyll Yaynlar, zmir 2004 EB BEK R RZ; Ruh Sal Et Tbbur Rhn, (ev.: Hseyin Karaman), z Yaynclk, stanbul 2004 EHRHARD , J.J.; W.E. Saris and Veenhoven, Stabilitiy of Life-satisfaction over Time Journal of Happiness Studies vol.1, February, 2002, 177-205 EL- FEYRZBD; El- Kmsul- Muhit, Messesetur Risale, 2. Bask, Beyrut, 1987 El SFAHAN , Ebul Kasm Rap; Mutluluun Kazanlmas, (ev.: Ltfi Doan), Bahar Yaynevi, stanbul 1983 EP KTETOS; Dnceler ve Sohbetler (ev.:C. Ser), Kakns Yaynlar, stanbul 1999 EP KR ; Mektuplar ve Maksimler (ev.:H. rs), Remzi Kitabevi, stanbul 1962 ERDEM, Hsamettin; Ahlk Felsefesi, H-Er Yaynlar, Konya Tarihsiz, ER KSON, Joan M.; Wisdom And The Senses, W.W. NortonCompany, New York 1998 EVERETT Walter G. ; The Concept of the Good , The Philosophical Review, Vol.7, Sep.1898, pp.505517 FAHR , Macid; slam Ahlk Teorileri (ev.:Muammer skenderolu , Atilla Arkan) , Litera Yaynclk , stanbul 2004 FAKHRY, Majid; Al-Farabi and the Reconciliation of Plato and Aristotle, Journal of the History of Ideas, Oct.1965, pp.469478 FRB; r ehl El Medinetl Fdla, Beyrut 2002, ----------; El Medinetl Fzla, (ev.: Ahmet Arslan) Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1990 ----------; Fazilet-l Ulum, (ev.: Hilmi Ziya lken, Kvamettin Burslav) Kanaat Kitabevi, stanbul 1940

343

----------; Fm Yenba En Yukaddem Kalbe Taallm El Felsefe (ev.: Mahmut Kaya, Felsefe reniminden nce Bilinmesi Gerekenler) Felsefe Arivi, Say 26, stanbul 1984 ----------; Fusull Medeni, Beyrut 1993 ----------; Fusull Medeni, (Siyaset Felsefesine Dair Grler), (ev.: Hanifi zcan) Dokuz Eyll niversitesi Yaynlar, zmir 1987 ----------; hsul Ulm ( ev. : Ahmet Arslan, limlerin Saym ) Vadi Yaynlar, Ankara 1999 ----------; Kitab El Cem Beyne Rayey El Hakmeyn Efltun ve Aristtls (ev. : Mahmut Kaya, Efltun ve Aristoteles in Grlerinin Uzlatrlmas) Felsefe Arivi, Say 24, stanbul 1984 ----------; Kitb Es Siyse El Medineyye, Beyrut 1993 ----------; Es Siyset ul Medineyye veya Mebdiul-Mevcdat (ev. : Mehmet Aydn, Abdulkadir ener, M.Rami Ayas) Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1980 ----------; Kitb Tahslus Sade, Haydarabat H.1345 ----------; Mutluluun Kazanlmas, (ev.:Ahmet Arslan) Vadi Yaynlar, Ankara 1999 ----------; Farabinin Eseri (Mutluluu Kazanma), (ev.: Hseyin Atay) Morpa Kltr Yaynlar, stanbul 2003 ----------; Kitbl Milleti (ev. : Hasan ahin, Trelerin Yz ya da Millet zerine) Kayseri 1997 ----------; Risletn Efltun il lhiyy Fi Reddi Al Menkle nnel nsne Teliyy Vefen Bade Mevtih (ev. : Mbahat Trker Kyel, lmnden Sonra nsann da Bozulup Yokolduunu Syleyen Kimseyi Reddetmek Hususunda Platonun Risalesi ) Atatrk Kltr Merkezi Yaynlar, Ankara 1989 ----------; eraitl Yakyn ( ev. : Mbahat Trker Kyel ) Atatrk Kltr Merkezi Yaynlar, Ankara 1990 ----------; Kitabut - Tenbih ala Seblis Sade, Beyrut 1985 ----------; Mutluluk Yoluna Yneltme, (ev. : Hanifi zcan, Mutluluk Yoluna Yneltme) Dokuz Eyll niversitesi Yaynlar, zmir 1993

344

----------; Uyun-l Mesil, (ev.: Hilmi Ziya lken, Kvamettin Burslav) Kanaat Kitabevi, stanbul 1940 ----------; Zenon Risalesi, (ev.: Hilmi Ziya lken, Kvamettin Burslav) Kanaat Kitabevi, stanbul 1940 FOUCAULT , Michel ; Cinselliin Tarihi , (ev.:Hlya Uur Tanrver) , Ayrnt Yaynlar , stanbul 2003 --------------, Michel ; Huck Gutman, H. Hutton , Kendini Bilmek (ev.:Gl aal Gven, Om Yaynevi , stanbul 1990 FLETCHER, Horace; Happiness, Frederick A.Stokes Company, New York, 1910 FORDHAM, Frieda; Jung Psikolojisi (ev.:A. Yalner), Say Yaynlar, stanbul 1994 FORSTATER, Mark; Marcus Aureliusun Ruhsal retileri , ( ev. : Nafiz Gder ) , Dharma Yaynlar, stanbul 2001 FORTUNE, Dion; Akn ve Evliliin Ezoterik Felsefesi( ev.:Anita Tatler ) , Dharma Yaynlar , stanbul 2001 FREY, Bruno S. and Alois Stutzer; Happines Prospers in Democracy, Journal of Happines Studies, vol: , September, 1995, pp:79102 FROMM , Erich ; Erdem ve Mutluluk (ev.:Derya Ayda Yrkn ) , Trkiye Bankas Kltr Yaynlar , stanbul 1993 FURNHAM, Adrian and Helen, Cheng, Lay Theroies of Happiness, Journal of Happines Studies vol.1, February, 2002, pp: 227246 GAUTH ER, David P.; Progress and Happiness : A Utilitarian Reconsideration , Ethics , Vol.78 , Oct.1967 , pp.77-82 G LL LAND , M.S.; Pleasure and Pain in Education , International Journal of Ethics , Vol.2 , Apr.1892 , pp.289-312 GOLDSTE N, Irwin; Pleasure and Pain: Unconditional, Intrinsic Volues , Philosophy and Phenomenological Research, Vol.50, Dec.1989, pp.255276 GOLEMAN, Daniel ; Duygusal Zek (ev.:Banu Sekin Yksel) Varlk Yaynlar , stanbul 2003

345

--------------, Daniel; banda Duygusal Zek (ev.:Verilmemi), Varlk Yaynlar , stanbul 2000 GREENE, Theodore M. ; Life, Value, Happiness , The Journal of Philosopy, Vol.53, May.10, 1956, pp.317330 GREENWALD , Harold ; Elizabeth Rich , Adm Adm Mutluluk (ev.:Betl Yank), Kurald Yaynlar , stanbul 1998 GR FF N, James ; Is Unhappiness Morally More Important Than Happiness? , The Philosophical Quarterly, Vol.29, p.4755 GU GNON, Charles; The Good Life, Hackett Publishing Company, Inc,

Indianapolis/Cambridge 1999 GLASSER, William; Kiisel zgrln Psikolojisi, Seim Teorisi Hayat Yaynlar, stanbul,2003 GLASTON, K. Miriam, Politics and Excellence: The Problem of Happiness, Princeton Univ. Pr.Portland, 1990 HAGBERG, Garry; Understanding Happines, Mind, Vol.93, Oct 1984, pp.589591 HAMMOD, Robert ; Farabi Felsefesi ve Ortaa Dncesine Etkisi (ev.:Glnihal , Kken , Ulu Nutku) , Alfa Yaynlar , stanbul 2001 HARR S, John; Hayatn Deeri (ev.:Sha Sertabibolu), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1998 HART, H.L.A; Hukuk zgrlk ve Ahlk , (ev. : Erol z) , Dost Kitabevi Yaynlar, Ankara 2000 HAYBRON , Daniel M.; Two Philosophical Problems In The Study of Happiness Journal Happiness Studies , Vol.1 , 2000 , pp.207-225 HAZL TT; Hanry, The Foundations of Morality, Irvington-on-Hudson, New York 1994 HENRY, Devin; Aristotle on Pleasure and the Worst Form of Akrasia , Ethical Theory and Moral Pratice, Vol.5, 2002, pp.255270

346

HODGES, Micheal; Means/Ends and the Nature of Engineering , PSA: Proceedings of the Biennial Meeting of the Philosophy of Science Association, Vol.1980, pp.456463 HORNER, Chris; Emrys, Westacott, Felsefe Araclyla Dnme (ev.:Ahmet Arslan), Phoneix Yaynevi , Ankara 2001 HOURAN , Geroge F.; slamic Rationalism , Oxford University Press , London 1971 HUME , David ; nsan Zihni (ev.:Semlin Evrim) , Milli Eitim Bakanl Yaynlar , stanbul 1986 --------, David; nsan Doas zerine Bir nceleme (ev. : Aziz Yardml) , dea Yaynlar, stabul 1997 HURKA, Thomas ; Good and Good For , Mind, Vol.96, Jan.1987, pp.7173 ----------, Thomas; How Great a Good is Virtue? The Journal of Philosophy, Vol.95, Apr.1998, pp.181203 HURSTHOUSE, Rosalind; On Virtue Ethics, Oxford University Press, New York 1999 HNLER, Solmaz Zelyt; ki Adalet Arasnda, Vadi Yaynlar, Ankara 1997 IRWIN, T.H; Aristotle on Reason, Desire, and Virtue, The Journal of Philosophy, Vol.72, 1975, pp.567578 ---------, T.H; Prudence and Morality in Greek Ethics, Ethics, Vol.105, Jan.1995, pp.284295 ---------, Terence; Vice and Reason The Journal Ethics, Vol.5, 2001 pp.7397 BN M SKEVEYH ; hlak Olgunlatrma (ev.:Abdulkadir ener , smet Kayaolu , Cihad Tun), Kltr Bakanl Yaynlar , Ankara 1983 MAM GAZAL ; Kimy-y Saadet (ev.: Mehmet A. Mftolu , A. Fikri Yavuz), ile Yaynlar , stanbul 1980 NAM, Ahmet; Bilim ve topya, say 60, Ankara, 1999 KOBJOLL, Klaus; Motivasyon ( ev.:Veli Karagz ) , Evrim Yaynevi , stanbul 1996

347

KANT, Immanuel; Ethica Etik zerine Dersler, (ev.: Ouz zgl, Yasemin zcan), Pencere Yaynlar, stanbul 2003 --------, Immanuel; Pratik Akln Eletirisi, Trkiye Felsefe Gurubu Yaynlar, Ankara 1994 KEKES, John; Happiness , Mind, Vol.91, July 1982, pp.358376 ---------, John; What Makes Lives Good? Philosophy and Phenomenological Research, Vol.48, Jun.1988, pp.655668 KHAN , Sufi nayat ; Mzik (ev.:Kaan H.kten , Turul kten) , Artan Yaynevi , stanbul 1994 KINALIZDE, Ali; Ahlk, (ev.: Hseyin Algl), Tercman Yaynlar, Tarih Yok -----------------, Ali Efendi; Devlet ve Aile Ahlk, Tercman Yaynlar, Tarih Yok KLE N, Allen; Mizahn yiletirici Gc , (ev.: Sibel Karayusuf), Epsilon

Yaynclk, stanbul Tarih Yok KLE N, Stefan; Mutluluun Forml (ev.:Ogn Duman), Arkada Yaynevi; Ankara 2004 KO, Turan; lmszlk Dncesi, z Yaynclk, stanbul 1991 KORSGOARD, Christine M.; SelfConstitution In The Ethics of Plato and Kant, The Journal of Ethics , Vol.3 , 1999 , pp.1-29 KOLNA , Aurel; The Standard Modes of Aversion: Fear, Disgust and Hatred , Mind, Vol.107, Jully 1998, pp.427 KRAPOTK N, Peter; Etika, (ev.: Ahlkn Kayna ve Almas), (ev.:Ahmet Aaolu), Kavram Yaynlar, stanbul 1991 KRAUT, Richard; Two Conceptions of Happiness The Philosophical Review, Vol.88, Apr.1979, pp.167197 KR SHNAMURT , Jiddhu ; Farkndaln I ( ev.: Nil Gn ), Kurald Yaynlar, stanbul 1995 ----------------------, Jiddhu; Zihin ve Dnce zerine (ev.:Cengiz Erengil), Ayna Yaynevi, stanbul 2000

348

KYEL TRKER, Mbahat; Kut, Farabi ve bn Sindaki Al Akl Al Fal in Bir Temel Oluturabilirmi?, bn Sin Doumunun Bininci Yl Armaan, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, Ankara 1984 ----------------------, Mbahat; Atatrkn Saadet Anlay Hakkmda Bir Deneme, Atatrk Kltr Merkezi Yaynlar, Ankara 1997 LAMA, Dalai; Mutluluk Sanat, (ev.:G. Tokcan), Dharma Yaynlar, stanbul 2001 LAMPRECHT, Sterling P. Ends and Means in Ethical Theory, The Journal of Philosophy, Vol.17, Sep.1920, pp.505513 KUTLUER, lhan; Erdemli Toplum ve Dmanlar, z yayclk, stanbul, 1996 LAWRENCE, Gavin; Aristotle and the Ideal Life, The Philosophical Review, Vol.102, Jan.1993, pp.134 LEAMAN, Oliver; Ortaa Yaynclk, Kayseri 1992 LEOPARD , Giacomo; Ahlk Operetler (ev.:Durdu Kundak), T.C Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 2001 LEW S, H.D.; Was Gren a Hedonist ? , Mind, Vol.45, Apr.1936, pp.193198 LODGE, Rubert Clendon; Platonic Happiness an Ethical Ideal , International Journal of Ethics, Vol.36, Apr.1926, pp.225239 ----------, Rupert Clendon; Platonic Immortality as the Highest Good, International Journal of Ethics, Vol.37, Apr.1927, pp.288306 ----------, Rupert Clendon; The Platonic Highest Good (I) The Philosophical Review, Vol.36, pp.428449 ----------, Rupert Clendon; The Platonic Highest Good (II) The Philosophical Review, Vol.36, Nov.1927, pp.535551 ----------, Rupert Clendon; The Platonic Value Scale , International Journal of Ethics, Vol.35, Oct.1924, pp.123 LUPTON, Deborah; Duygusal Yaant (ev.:Mustafa Cemal), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2002 slm Felsefesine Giri (ev.:Turan Ko), Rey

349

LUOLU, Understanding Happiness: A Look in to the Chinese Folk Psychology Journal of Happines studies, vol:2, March, 2001, pp:407432 LYNCH, Sandra M.; Dostluk zerine (ev.:Ferm Lekesizaln), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1997 MACINTYRE, A.C.; Hume on Is and Ought, The Philosophical Review, Vol.68, Oct.1959, pp.451-468 MACINTYRE, Alasdair; Erdem Peinde, (ev.: Muttalip zcan), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2001 ---------------, Alasdair; Ethikin Ksa Tarihi, (ev.: Hakk Hnler, Solmaz Zelyut Hnler), Paradigma Yaynlar, stanbul 2001 MARAR, Ziyad; Mutluluk Paradoksu, (ev.: Serpil alayan), Kitap Yaynevi, stanbul 2004 MAR NOFF, Lou; Felsefe Terapisi (ev.:Erhan Skmen), Genda Kltr Yaynlar, stanbul 2004 MAURO S, Andre; Yaama Sanat (ev.:Nazmi entrk), Mutlu Yaynclk, stanbul 2000 MCNAUGHTON, Robert; A Metrical Concept of Happiness Philosopy and Phenomenological Research, Vol. 14, Dec.1953, pp.172183 METZ, Thaddeus; Recent Work on the Meaning of Life Ethics, Vol.112, July 2002, pp.781814 M LL, John Stuart; Faydaclk (ev.:Nazmi Cokunlar), Milli Eitim Bakanl Yaynlar, stanbul 1986 ------, John Stuart; zgrlk stne (ev.:Alime Ertan), Belge Yaynlar, stanbul 2000 MOFF TT, John Jr. ; The Pursuit of Human Happiness Ethics, Vol.49, Oct.1938, pp.117 MOORE, George Edward; Principia Ethica, Cambridge University Press, New York 1980

350

MUTAHHAR , Murtaza; Felsefe Dersleri-2 (ev.:Ahmet elik), nsan Yaynlar, stanbul 1999 NEHAMAS, Alexander; Yaama Sanat Felsefesi (ev.:Cem Soydemir), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2002 N ETZSCHE, Friedrich; Ahlkn Soykt stne (ev.:Ahmet nam), Yorum Yaynevi, stanbul 2001 N ETZSCHE, Friedrich; yinin ve Ktnn tesinde (ev.:Ahmet nam), Yorum Yaynevi, stanbul 2001 NORCROSS, Alastair; Good and Bad Actions, The Philosophical Review, Vol.106, Jan.1997, pp.134 NUTTAL, John; Ahlk zerine Tartmalar (ev.:Abdullah Ylmaz),Ayrnt Yaynlar, stanbul 1997 OLGUNER; Fahrettin, Frb, Akademi Kitabevi Yaynlar, zmir 1993 ORMSLOY, Eric L.; slam Dncesinde lahi Adalet Sorunu, (ev.: Metin

zdemir), Kitbiyt Yaynlar, Ankara 2001 Z, Mehmet; F.Roizen Mihael; Kullanma Klavuzunuz, Koridor Yaynlar, stanbul 2005 ZGEN, Mehmet Kasm; Farabi'de Mutluluk Ahlak stanbul 1998 PASCAL, Blaise; Dnceler, (ev.: Metin Karabaolu), Kakns Yaynlar, stanbul 2000 PAULHAN, Fr.; Ahlkn Ahlkszl (ev.:Mehmet Naci Ecer),Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul 1969 PENNER, Terry; The Unity of Virtue The Philosophical Review, Vol.82, Jan.1973, pp.3568 P EPER, Annemarie; Etie Giri (ev.:Veysel Ataman, Gnl Sezer), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1999 PLATON, Diyaloglar; (ev.:Tanju Gkl, Macit Gkberk, mer Naci Soykan) , Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul 1986 likisi, nsan Yaynlar,

351

-----------, Diyaloglar 1, (ev.:Teoman Aktrel, Melih Cevdet Anday, Adnan Cemgil, Taceddin nl, Sabahattin Eybolu ), Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul 1993 PLE, Bernhard; Auguste Comte on Positivism and Happiness Journal of Happiness Studies, Vol.1, 2000, pp.423445 PLOT NUS; Enneadlar, (ev.: Zeki zcan), Asa Kitabevi Yaynlar, Bursa 1996 POOLE, Ross; Ahlk ve Modernlik (ev.: Mehmet Kk), Ayrnt Yaynlar, stanbul Tarih Yok POPPER, Karl; Ak Toplum ve Dmanlar 1,(ev.:Mete Tunay), Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul 1989 ----------, Karl; Daha yi Bir Dnya Aray, (ev.: lknur Aka ), Yap Kredi Yaynlar , stanbul 2001 POYRAZ, Hakan; Dil ve Ahlk, Vadi Yaynlar, Ankara 1995 PRAGER, Dennis; Mutluluk Ciddi Bir Sorundur (ev.:Orhan Tuncay), Alkm Yaynevi, stanbul Tarih Yok PR TZL, Kurt; Aristotle and Happiness After Death: Nicomachean Ethics 1. 10 11, Classical Philology, Vol.78, pp.101111 RATH, Norbert; The Power To Feel Fear and the One to Feel Happiness are the Same, Journal of Happiness Studies, Vol.3, 2002, pp.121 REGAN, Donald H.; The Value of Rational Nature, Ethics, Vol.112, January 2002, pp.267-291 REUGER, Russ A.; Dokunmann Mutluluu, (ev.:Nur Yener), Okyanus Yaynclk, stanbul 2001 RICOEUR, Paul; Sz Edimleri Kuram ve Etik, (ev.:Atakan Altnrs), Asa Kitabevi Yaynclk, Bursa 2000 ROBERTS, Robert C.; Virtues and Rules, Philosophy and Phenomenological Research, Vol.2 , June.1991 , pp. ROB NSON, G.; J. Rundell , Tahayyl Gcn Yeniden Dnmek, (ev.:Erturul , Baer), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1999

352

ROSENTHAL, Erwin I. J.; Ortaada slm Siyaset Dncesi, (ev.: Ali aksul), z Yaynclk , stanbul 1996 ROSENTHAL, Franz; slamda zgrlk Kavram, (ev.:Vecdi Akyz), Ay Kitaplar , stanbul 2000 ROSS, W.David; Aristoteles, (ev.:Ahmet Arslan, .Oktay Anar, zcan (Yaln) Kavasolu, Zerrin Kurtolu ), Kabalc Yaynevi, stanbul 2002 ROUSSEAU, J.J.; Emile ya da ocuk Eitimi zerine, (ev.:Mehmet Batrk, Yavuz Kzlim), Babil Yaynlar , stanbul 2002 RUSSEL, Bertrand; Mutluluk Yolu (ev.:Nurettin zyrek), Varlk Yaynlar, stanbul 1982 RUSSELL, Bertrand; Evlilik ve Ahlk, (ev.: Sultan Neval imek), Kakns Yaynlar, stanbul 2000 SAKMAN, Sabahattin; Rasyonel nsann Felsefesi, Aklaar Yaynlar, stanbul 1998 SANDOE, Peter; Quality of Life Three Competing Views, Ethical Theary and Moral Pratice, Vol.2, 1999, pp.1123 SAR S, Willem E. and Anna Andreenkova; Following Changes in Living Conditions and Happiness in Postcommunist Russia, Journal of Happiness Studies vol:2, September, 2000, pp:95109 SARTWELL, Crispin; Yaama Sanat (ev.:Abdullah Ylmaz), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2000 SAVATER, Fernando; Oluma hlak zerine tler (ev.:adan Karadeniz), letiim Yaynlar, stanbul 1999 SCHELER, Max; Hn , (ev.: Abdullah Ylmaz), Kanat Yaynlar, stanbul 2004 SCHM DT, Helmut; Toplumda hlak Aray (ev.:Fatma Artunkal), Sabanc niversitesi Yaynlar, stanbul 2002 SCHNE DER, Herbert W.; Obligations and the Pursuit of Happiness, Vol.61, pp.312319 SCHOPENHAUER, Arthur; Yaam Bilgelii zerine Aforizmalar, (ev.:Mustafa Tzel), Kabalc Yaynevi , stanbul 1998

353

SELSAM, Howard; Etik, (ev.: Yksel Demirekler), Yaba Yaynlar, Ankara 1995 SENECA; Ahlk Mektuplar, (ev.:Trkn Uzel), Trk Tarihi Kurumu Yaynlar, Ankara 1992 SENNETT, Richard; Karakter Anmas, (ev.: Bar Yldrm), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2002 SHERMAN, Nancy; Aristotle on Friendship and Shared Life, Philosophy and Phenomenological Research, Vol.47, Jun.1987, pp.589-613 --------------, Nancy; The Fabric of Character Aristotles Theory of Virtue, Clarendan Pres Oxford, New York 1989 --------------, Nancy; The Virtues of Common Pursuit, Philosophy and Phenomenological Research, Vol.53, Jun.1993, pp.277299 SM TH, Adam; The Theory of Moral Sentimes, Liberty Fund, Indianapolis 1994 SM TH , Nicholas D.; Platos Analogy of Soul and State , The Journal of Ethics , Vol.3 , 1999 , pp.31-49 --------, Nicholes D.; Some Thoughts Abaut The Origins of Grek Ethics, The Journal of Ethics Vol.5, 2001, pp.3-20 SOUSA, Ronald De; Moral Emotions , Ethical Theory and Moral Pratice, Vol.4, 2001, pp.105126 SPONV LLE, Andre Comte; Byk Erdemler Risalesi , (ev.:Ik Ergden), stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar , stanbul 2004 SP NOZA ; Etika (ev.:Hilmi Ziya lken) , lken Yaynlar , stanbul 1984 SPRANGER, Edward; nsan Tipleri (ev.:A. Aydoan), z Yaynclk, stanbul 2001 STURT, Henry; Happiness , International Journal of Ethics, Vol.13, Jan.1903 , pp.207-221 ---------, Henry; The Doctrine of the Summum Bonum: A Criticism, Mind, Vol.9, Jul.1900, pp.372383 SW NYARD,Willam R.; AH-Keng Kau and Hui-Yin Phua; Happiness, Mateirailsm, and Religious Experience in U.S. and Singapore, Journal of Happines studies, vol:2, January, 2000, pp:13-32

354

STR KER, Gisela Monist; Ataraxia: Happiness as Tranquillity, Academic Search Premier, Vol.73, Jan.1990 AH N, Hasan; Hz. Peygamber ve Ahlk, E. Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, Kayseri, Say:5, s.441446 ---------, Hasan; slam Felsefesi Tarihi Dersleri, lhiyat, Ankara 2000 TATARK EW CZ, Wladyslaw; Happiness and Time, Philosophy and

Phenomenological Research, Vol.27, Sep.1966, pp.1-10 ---------------------, Wladyslaw; Analysis of Happiness, Polish Scientific Publishers, Warszawa 1976 TAYLOR, Gabriele; Sybil, Wolfram; The Self Regarding and Other Regarding Virtues, The Philosophical Quarterly, Vol.18, Jul.1968, pp.238248 TEPE, Harun; Etik ve Meslek Etikleri, Trkiye Felsefe Kurumu Yaynlar, Ankara 2000 -------, Harun; Platondan Habermasa Felsefede Doruluk ya da Hakikat, mge Kitabevi Yaynlar, Ankara 2003 THEOPHRASTOS; Karakterler (ev.:Candan entuna), Dost Kitabevi Yaynlar, Ankara 1998 THOMAS, Lloyd D.A.; Happiness, The Philosophical Quarterly, Vol.18, Apr. 1968, pp.97113 THORNELY, Thomas; Perfection as an Ethical End, Mind, Vol.5, Jul.1880, pp.350362 T TUS, Harold H.; Living Issues In Philosophy, Van Nostrand Reinhold Company, Canada 1964 TOLSTOY, Samimi Saadet; (ev.:Ayenur Meneke), Mavi Yelken Yaynlar, stanbul 2000 TRKER-KYEL Mbahat; bn Sin Doumunun Birinci Yl Armaan, Kut, Farabi ve bn Sndaki Al-Akl Al-Fal in Bir Temel Oluturabilir Mi? Trk Tarih Kurumu Yaynlar, Ankara 1984

355

URAL, afak; Mahmut, Kaya, Teoman, Dural ve Dierleri; Mevlanada Mutluluk Ahlk , Felsefe Arivi, Say 29, 1994 UYGUR Nermi; Yaama Felsefesi, Yap Kredi Yaynlar, stanbul 2001 V LAR, Ester; Klenin Mutluluu, (ev.:S. Budak), teki Yaynlar, Ankara 1997 WALKER, Arthur F.; The Problem of Weakness of Will, No&ucirc, Vol.23, Dec.1989, pp.653676 WALLACE, R.Jay; Three Conceptions of Rational Agency , Ethical Theory and Moral Pratice, Vol.2, 1999, pp.217242 WALL S, Claudia; The Science of Happiness, Time: 7 February 2005 WATTS, Alan; Mutluluun Anlam (ev.:S. Akzl), mge Kitabevi Yaynlar, Ankara 1992 WATZLAW CK, Paul; Mutsuzluk Klavuzu (ev.:Veysel Atayman), Ayrnt Yaynlar, stanbul 1993 WH TE, Nicholas; Conflicting Parts of Happiness in Aristotles Ethics, Ethics, Vol.105, Jan.1995, pp.258 283 W LKES, Kathleen V.; The Good Man and the Good for Man in Aristotles Ethics, Mind, Vol.87, Oct.1978, pp.553571 WR GHT, H.W.; The Classification of the Virtues, The Journal of Philosophy, Vol.4, Mar. 1907, pp.155160 WR GHT, William K.; Happiness as an Ethical Postulate The Philosophical Review, Vol.17, Sep.1908 , pp.518-528 YILDIZ, Hasan; Platonun Etii, Doktora Tezi, Atatrk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Erzurum 2000 YOUNG , Charles M.; Aristotle on Temperance , The Philosophical Review , Vol.97, Oct.1988 , pp521-542. ZAGZEBSK , Linda Trinkaus; Virtues of The Mind, Cambridge University Press, New York 1996

356

ZGEM

Mehmet Kasm ZGEN 1964de Diyarbakrda dodu. 1992 ylnda Erciyes niversitesi lahiyat Fakltesini bitirdi. 1995 ylnda Felsefe ve Din Bilimleri alannda Yksek Lisansn Tamamlad. Ayn bilim dalnda 2005 ylnda Doktorasn verdi. Mehmet Kasm ZGENin yaynlanm iki eseri mevcuttur. Yazar, evli ve ocuk babas olup, Kayseride ikamet etmektedir.

letiim adresi

www.mehmetkozgen@hotmail.com Cep : 0536 959 10 37 : 0352 339 86 80

Ev : 0352 437 72 10

You might also like