İnce Memed 2

You might also like

Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 228

Yaar Kemal _ nce Memed 2 www.kitapsevenler.

com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr Yaar Mutlu Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin Tarayan Yaar Mutlu web sitesi www.yasarmutlu.com www.kitapsevenler.com e-posta yasarmutlu@kitapsevenler.com yasarmutlu@yasarmutlu.com mutlukitap@hotmail.com kitapsevenler@gmail.com Yaar Kemal _ nce Memed 2 Yaar Kemal NCE MEMED 2 NCE MEMED 2 Yaar Kemal 1923'te Osmaniye'nin Hemite (bugn Gkedam) kynde dodu. Komu Burhanl kynde balad ilkrenimini Kadirli'de tamamlad. Adana'da ortaokula devam ederken bir yandan da rr fabrikalarnda alt. Ortaokulu son snf rencisiyken terk ettikten sonra rgat ktiplii, rgatbalk, retmen vekillii, ktphane memurluu, traktr srcl, eltik tarlalarnda kontrolrlk yapt. 194O'l yllarn balarnda Pertev Naili Boratav, Abidin Dino ve Arif Dino gibi sol eilimli sanat ve yazarlarla iliki kurdu, 17 yandayken siyasi nedenlerle ilk tutukluluk deneyimini yaad. 1943'te bir folklor derlemesi olan ilk kitab Atlaf yaymlad. Askerliini yaptktan sonra 1946'da gittii stanbul'da Franszlara ait Havagaz irketi'nde gaz kontrol memuru olarak alt. 1948'de Kadirli'ye dnd, bir sre yine eltik tarlalarnda kontrolrlk, daha sonra arzuhalcilik yapt. 1950'de komnizm propagandas yapt iddiasyla tutukland. Kozan cezaevinde yatt. 1951'de salverildikten sonra istanbul'a gitti, 1951 - 63 arasnda Cumhuriyet gazetesinde fkra ve rportaj yazar olarak alt. Bu arada 1952'de ilk yk kitab San Scat, 1955'te kendisine byk bir n kazandran ilk roman nce Memed'i yaymlad. 1962'de girdii Trkiye i Par-tisi'nde genel ynetim

kurulu yelii, merkez yrtme kurulu yelii grevlerinde bulundu. Yazlar ve siyasi etkinlikleri dolaysyla birok kez kovuturmaya urad, 1967'de haftalk siyasi dergi Ant'm kurucular arasnda yer ald. 1973'te Trkiye Yazarlar Sendikas'mn kuruluuna katld ve 1974 - 75 arasnda ilk genel bakanln stlendi. 1988'de kurulan PEN Yazarlar Derne-i'nin ilk bakan oldu. 1995'te Der Spiegel'de yaymlanan bir yazs nedeniyle stanbul Devlet Gvenlik Mahkemesi'nde yargland, akland. Ayn yl Index on Censorship'te yaymlanan "Trkiye'nin stndeki Karabulut" balkl yazs dolaysyla 1 yl 8 ay hapis cezasna mahkm edildi, cezas ertelendi. artc imgelemi, insan ruhunun derinliklerine nfuz eden kavray, anlatmnn iirselliiyle yalnzca Trk romannn deil dnya edebiyatnn da nde gelen isimlerinden biri olan Yaar Kemal 1973'ten bu yana Nobel Edebiyat dl adaydr. Yaptlar krka yakn dile evrilen Yaar Kemal, Trkiye'de ald ok sayda dln yan sra yurtdnda aralarnda Uluslararas Cino del Duca dl (1982), Legion d'Honneur nian Commandeur payesi (1984), Fransz Kltr Bakanl Commandeur des Arts et des Lettres Nian (1993), Premi Internacional Catalunya (1996), Alman Kitaplar Birlii Frankfurt Kitap Fuar Bar dl'nn (1997) de bulunduu 19 dle deer grld. Yap Kredi Yaynlar - 1953 Edebiyat - 552 nce Memed 2 / Yaar Kemal Kitap Editr: Tamer Erdoan Dzelti: Eyll Duru Kapak Tasarm: Yeim Balaban Bask: efik Matbaas Marmara Sanayi Sitesi M Blok No: 291 kitelli/stanbul 1. Bask: 1969, Ant Yaynlan 1969-2003, Ant Yaynlar, Cem Yaynevi, Tekin Yaynevi, *. *-.. . foros Yaynlar, Adam Yaynlan ' % $ > " \ 'jYBfjV'de 1. Bask: stanbul, Ocak 2004 4* Bask: stanbul, ubat 2005 ISBN 975-08-0717-0 i t ' * < ( i Takuri ISBN 975-08-0698-0 Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.., 2003 ' V T ' > '. i} ' "' Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.. \ Vap Kredi<Kltr Merkezi sfSJal Caddesi No'. 283 Beyolu 34433 stanbul ., .. Telefc|n: (0 2l) 252'47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23 http://www.yapikrediyayinlari.com eposta: ykkultur@ykykultur.com.tr nternet sat adresi: http://yky.estore.com.tr www.teleweb.com.tr Krlang yapar yuvay amur svay svay Anavarza ovasnn gneyinden Ceyhan rma geer. Irmak Hemite dandan Anavarza kayalklarna kadar yle byk kvrntlar yapmadan dz iner. Baz yerlerde sular topra derinden oymutur. Alt oyulmu toprak zaman zaman byk gmbrtlerle suyun stne ker. Baz yerlerde klla kesilmicesine suya inen dik yarlar, kntlerden dolay di di olur, rman kylarnda kk, kumlu koycuklar yapar. Baz yerlerde de rmak ovaya akltalarn sererek, geni, yaylr. Buralarda s suyun aydnlk dibinden binlerce iri sazan bal a batm, ard ardna tir-kenmi, oradan oraya dalgalanarak kayar. Bir de rman kylarnda, kk sazlk vardr. Sazlklarda ok iri yeil kurbaalar, bulut rengi, uzun boyunlu balkllar dolarlar. Ilgn aalar, haytlar, stler, zncarlar, brtlenler yer yer kylar rerler. Sarca arlar, krmz eekarlar, boncuklu arlar, mavi yoz arlar peteklerini scakta bytrler. Ar vzltsndan bklk uuldar. Ve sert bir bcek srtna benzeyen uzun gagalaryla mavi, yanar dner prltl gurruk kular gelir, kl gibi kesilmi yarlara ince, uzun deliklerini gnlerce oyar, yuvalarn ta topran dibine, derinine yaparlar. Hemite dandan Anavarza kalesine kadar, suyun bu kysnda, yani Anavarza kalesi gecesinde, Hemite, Orhaniye, Selimiye, Endel, Kesikkeli kyleri vardr. Irmak zaman zaman yatak deitirdiinden ba-zan bu kylerden uzaklar, ta telere gider, bazan da evlerin ilerine kadar girer. Ulu sellerin kylerin yarsn alp gtrd zamanlar da olur. Ceyhan Anavarzann yannda geni bir bvet yapar. Ana-varza kalesinin dibi byk bir gl gibi olur, sular durmadan dnen. Bvetin sular yzlerce yerde kk

kk, birer hortum gibi ukurlap kabararak, badndrc bir hzla ince ince kpklenerek durmadan dner dururlar. Bvete dm bir dal paras, bir yaprak, hibir yere akp gitmeden, bvetten bvete geerek suyun yznde dnerler. Ve sulara kelebek dtnde, sularn stnde yzbinlerce kelebek uutuunda, bir insandan daha iri yayn balklar geni bykl azlarn aarak suyun yzne frlarlar. Bir kelebek ynn kapp sulara geri dnerler. Bu sralar su sar kpkten olur. Anavarza kalesinin kayalklar kuzeyden gneye uzanm bir gemiye benzer. stndeki eskimi, dklm renleri, y-kmtlaryla. Anavarza gemisi her zaman durgun bir denizde hi sallanmadan ar ar ilerler. Yce, sarp, mor Anavarza kayalklarna kp ynmz gndouya dnersek, ilk olaraktan ba dumanl Hemite dan grrz. Eer tanyerleri msa, dumanlar ycelere doru a-msa, Hemite dann tepesindeki top aalar, ermi trbesini de grrz. Hemite dandan sonra tepeler yasslr. Bozkuyu kynn yreleri plaktr. Boz topraklardr. Uzaklardan apak gzkr. Cck kynn oralarda toprak deiir, kararr, ormann yeili balar, ortalk ieklenir. Cckta tarlalarn ortasnda, bir tarla Bizans mozay vardr. Yabanl, byk bir bahe gibi ovann ortasnda ieklenir. Kuzeyde Kadirli, Kadirlide Slemi tepesi... Slemi tepesinde tek tk mersin allar, ar kokulu. Slemi tepesi plaktr ama hep yeildir. Dibinden Savrun ay kaynayarak ovaya iner. Anavarza ovasnn kuzeybats Kozan yolu... Sumbas ay Kozan yolunu ikiye biip Anavarza kayalklarnn nne gelir. Sumbasn te gecesi, Anavarza kalesinin batdan yz, Haclar ky... Onun tesinde de Aslanl ky... Aslanl kynde eskilerin alc ku dedikleri Lek Krtlerinin kalntlar otururlar. Daha telerde yelkenlerini am son hzla Akdenize doru uarcasna giden Dumlukale... Dumlukale hep dumana batk olur. Scakta krmz kayalar tter. te bu ova verimli Anavarza ovasdr. Anavarza ovasnn 10 ortasna uzanm karanlk, uultulu, usuz bucaksz, ku umaz, ylan ilemez bkl, sazlklaryla Akasaz batakl. Akasaz bataklnn kylarna kurulmu sazdan, kamtan evleriyle Trkmen kyleri... Akasaz batakl gneyde Savrunun Ceyhana kavutuu yerden balar. Kuzeyde Vayvay kynn tam altnda biter. Verimli Anavarz'a topra ylda kez rn verir. Kara, yal, rahat ve dourgan olan bu ktr ktr topraktan yln her gnnde baka trl bir bitki fkrr. Her bitki iridir. Baka topraklarda biten ayn bitkilerin iki, , be misli olurlar. ieklerinin, yeilden patlam otlarnn, aalarnn renkleri de bakadr. Yeilse yeili billur yeili, sarysa sars sapsar, kehribardr. Krmzs yalm yalm kvlcmlanarak parlar, mavisi bin misli mavidir. Bceklerinin, karncalarnn, kelebeklerinin, kularnn kanatlar, kabuklar, srtlar grlmemi, byl binbir renk iinde yalp yalp eder. Bcekleri, kelebekleri, kular, ekirgeleri ovada bir frtna olur eser. Bir gn bakarsn, Anavarza ovasnda binbir renk iinde balkyarak, savrularak bir kelebekler frtnas esmektedir. Aalar, otlar, ta toprak, yeryz, gkyz kelebee kesmitir. Sar, krmz, yeil, mavi, ak, her birisi bir ku kadar kelebekler biribirlerine girmi, binlerce, milyonlarca byk bir kelebek hortumunda dnmekte, ge amakta, dalgalanmakta, ovaya serilmekte, sonra birden kalkmakta, bulut bulut gene havalanmakta, dnyay eriilmez, hayran, bambaka, byl bir dnya yapmaktadr. Bir gn bakarsn, iri, krmz atl karncalar, uzun bacaklar stnde yaylanarak ovaya dmler doludizgin ovay bir utan bir uca gemektedirler. Bir gn bakmsn rzgarlar safi boncuklu ar esiyor. Ovann ate bcekleri de ok iridir. Geceleri ova, Akasaz yldz yldz k denmicesine donanr. Sabahlara kadar otlar, aalar, iekler, yapraklar, dallar yanar yanar sner. Ve okturlar, st ste uuurlar. Bir yldz yalm frtnas savrulur durur. Yeryzndeki, gkyzndeki yldz yalmlar taar, kavuur, biribirlerine girerler. Yeil sinekleri, ekirgeleri, srtlarndaki nakl kabuklar sert, yanar dner bcekleri, hep bir frtnada eserler. Anavarza ovasnda her ey, ot, aa, bcek, ku, hayvan, 11

sonsuz bir iftlemede, dllenmededir. Yaratklar Anavarza ovasnda bakadr. Verimli, salkl, ltl, byl bir dnyann yaratklardrlar. Akasaz bataklnn kylar ta ierlere kadar nergisliktir. Ve nergisler gbee kadar karlar. Bir gl kadar da iri aarlar. Btn batakln kylar frdolay sapsar nergis tarlalardr. te bu yzden baharlar Akasaz bataklndan bataklk kokusu gelmez. Yumuak topraktan lgt lgt esen nergis kokusu, scaa, talara, otlara, aalara, insanlara, bceklere, kulara siner. Baharlar Anavarzada her ey, sinek, bcek, kurt, ku nergis kokar. Gndzleri, lk gnete nergis kokusu ardr. Baharlar Akasazm insanlar sarho sarho yalpalar, balar dner. Anavarzada btn yaratn, kularn, kurtlarn ba dner. ok eskilerden, Anavarza ovasn lden gelen binlerce ce-renin doldurduu gnlerden kalm srmeli ceren ovay yldrm gibi koarak, kelebek frtnalarnn, ekirge, bcek, ar, ku frtnalarnn, nergis esen yellerinin iinden geerek Hemite dandan Anavarza kalesine, Anavarza kalesinden Vayvay altna, Vayvaydan Haclara, Dumlu altna, oradan Ceyhan kysna vurup, gece gndz dolarlar. Anavarzada hibir yaratk, ylan yan, alc ku, kartal, insan, kurt, akal, kpek, hibir yaratk bu cerenlere dokunmaz. Onlar Anavarza ovasnda son kutsal yaratklar gibi zgr, istediklerince gezerler. Akasaz bataklnn bkne kurun ilemez, ylan giremez, ylesine sktr. Batakln sular da baz yerlerinde kp-rerek, fkr fkr kaynar, yalm gibidir, iine parman sokamazsn, yakar. Baz yerlerde su bakalar, o kaynayan fkr fkr suya hi benzemez. Dibi akltal, aydnlktr. Bir de buz gibidir. Ta uzaklara kadar akltalarma vurmu gn yansr. Baz yerlerde de su bulanktr, rmtr, kokar. Bataklk topra da her yerde bir deildir. ok byk ayrcalklar gsterir. Baz uzun, birer aa gibi uzam sazlar, baz ksack, bodur otlar, ksa, parlak kaya iekleri... Baz dmdz serilmi bir imenlik, som yeil. Baz sk, ulu aalaryla gk grnmez bir orman... Trl, renkli aalar, otlar... Sarmaklar. Gn doarken sarmaklar iki el byklnde mavi iekler aar. Sk kamlklar, yabanglleri, nilferler ki, her birisi bir 12 kucak, aydnlk sularda yzen. Ve sazan balklar, yaynlar, kaplumbaalar, iri yeil kurbaalar... Sivrisinek bulutu. Kara ylanlar, su ylanlar, krmz kuyruklu tilkiler, korkak akallar, boz yeilimsi, uzun bacakl, uzun boyunlu binlerce su kuu. Toroslardan ovaya inince, ova alabildiine sessizdir. Ne bir ku, ne bir su, ne bir,insan sesi duyulur. Dz ova btn sesleri yutar. Hele gne varsa, scaksa, ovadan t iitilmez. Akasa-zn yanna kadar bu bylece srer. Sonra birden bir grlt patlar, insan artr, kann dondurur. Bataklktan trl, biribi-rine karm, allmadk sesler gelir. lk la ku sesleri, kurbaa vraklamalar, bataklk sularnn fokurtusu, tuhaf bcek sesleri, orman uultusu, sazlarn hrts, horoz tmeleri, kpek havlamalar, akal vykrmalar sazlkta birleir, kyda top gibi patlar. Akasaz, insan korkutur. te bu yzden insanlar Akasazm iine kolay kolay giremezler. Anavarza topra, binlerce yllk l Anavarza ehri, sarp kayalnda kaleleri, delirircesine taan Ceyhan rma, Savrun, Sumbas aylar, kular, kartallar, iek azman iekleriyle, bcek azman bcekleri, bire bin veren tarlalar, Akasaz, sar scan altnda buz gibi aydnlk aykaralaryla, tozlu yollar, uan balklaryla, verimli, dourgan, durmadan douran bolluuyla ukurovann ortasna, scana serilmi, sevdayla, ehvetle, rahat gerinir. Gn Anavarza kayalnn stnden batya yklrken, bir ku byklnde turuncu nakl bir kelebek, kanatlarn srtnda birletirip, ayaklaryla ban, gzlerini svazlayarak, bedeni ince, tatl bir titreme iinde, batan gne kar aydnla boulmu, byl, bir eti dalna konmu, ylece dimdik durur. Tam gnn batt o an, btn Anavarza ovas, aalar, sular, yeryz gkyz, silme bir maviye batar. Kelebek de mavi olur. Anavarza topra toprak deil, altn. Bunun byle olduunu bir Ali Safa Bey bilir, topran tadn bir Ali Safa Bey yreinin ta derininde duyar. Herkesin banda iyi kt bir sevdas vardr, herkesin bir tutkusu vardr. Ali Safa

Beyinki kara sevda, onulmaz, beterin beteri. Ali Safa Beyin tutkusu Anavarzann dourgan kara topradr. Ali Safa her gn douunda ayakla13 rn kara topraa salamca basp, dnya uyanrken Anavarza ovasn tattan titreyerek gzler. Bu uyan, bu biribirine karm bcekleri, akan salkl, besili ylanlar, st ste binmi iri, yeil, yeilin en tazesinde parldayan kurbaalar, hzl kaplumbaalar, sert kabuklar binbir renk cmbnde bcekleri, arlar, kular, cerenleri, iek azman iekleri, fkrm ekinleri, doymu, yeilden patlam eltik tarlalar, kelebekleri, sular, bataklklar, aykaralar, yollar, toz direkleri, dne dne yaan gm bulutlar bu kaynayan, deliren, esen, savrulan, durmadan iftleip douran dnyay bir kyamet gn dehetine dndren dnyay, dnyann yeniden douunu gzler, ba dner, kendinden geer. Ve Anavarza ovasn iki kolunun arasna alp kucaklamak ister. Anavarza ovasnda bir kar topra yokken, iftliklere sahip olmutur, doymaz. Niin Anavarza ovasnn tmne sahip olmasn? Ya da daha ok daha ok topraklarn niin bytmesin? Ali Safa Bey hayat savatr diyordu. Daha ok, daha ok toprak. Hayat sava deilse hibir ey deildir. Toprak savaysa, savalarn en kutsaldr, insanolu bu dnyada bir de savamyorsa, ne ie yarar? Ottan pten ne fark olur? Ama toprak sava da gittike gleiyordu. Bu topraa, ukurovaya, Anavarzaya, scaa, sinee, saz evlere, yerlemeye dman, topraa zorla aklm iskan Trkmenleri gittike topraktan baka areleri olmadn anlyorlard. Elli dnmlk bir toprak parasn be kilo tuza, bir keiye, on liraya, bir taya, bir inee ald gnler ok uzaklarda kalmt. Bundan on be, yirmi yl nceleri bin liraya bir ky, yeriyle yurduyla satn alnr, kyller de baka bir yere iskan edilebilirdi. imdiyse durum epeyce deimiti. u saz evlerde oturanlar toprak iin kan bile dkebilirlerdi. Ali Safa Bey bir eye ok yanp yaklyordu, iini daha gizli grebilirdi. Tutkusunu hi belli etmeyebilirdi. Hrsyla, topraa verdii deerle, kyllerin gzlerini aan kendisiydi. Gzleri alm kyllerle savamak ok daha zordu, ama tatlyd. nsanla yarar bir davrant. Ve topra, bu kadar deerli bir eyi elde etmek o kadar kolay olmamalyd. Anavarza ovasndaki kylerden birisi de Vayvay kydr. 14 teki kylere bakarak az daha byktr. Vayvay kylleri Ali Safa Beyin karsnda dikilen bir engeldir. Ne ekya, ne hkmet korkusu, ne iyi, ne kt sz para eyliyordu bunlara. lme-zotu gibi topraa yapmlar, gelen btn belalara kar barlarn amlar, dvyorlard. Ali Safa Bey bir Vayvay kynn stesinden gelse, gerisi kolayd. Btn Anavarza orap sk gibi eline gelirdi. Vayvay ky Anavarza ovasnn yukar ucunda, Toprakte-penin yarm saat kadar aasnda, Dedefakl bknn sanda, Savrun aynn akltalarn yayarak geniledii yerdedir. Kyn evlerinin hepsi kamtan, sazdan, itten yaplm hudur. Anavarza dzlne yukarlardan bakar. Ceyhan rmandan Slemi tepesine kadar Anavarza o kadar dzdr ki, bataklklar, kyleri, hykleri, bkleri, kme kme aalaryla bile bir deniz gibi bembeyaz kesilir. Gn domadan nce, Anavarza ovas da tpk deniz gibi bembeyaz kesilir. Ovadan t kmaz. Bu bir sesi bin ses eden toprak pssz olur. Daha ova beyazken, bir ku byklndeki turuncu kelebek, bir eti dalma konmu dik kanatlar titreyerek, ban n ayaklaryla svazlar, doan gne kar gerinir. 15 Karaal en gzel, en verimli toprakta biter. Boyu bir insan boyunu gemez ama, bir kkten bir sr al fkrr. Gen karaal bal rengindedir. al yalandka rengi de koyular, baldan karaya kadar dnr. Baharda ilk tomurcuklanp yapraklanan, sar ieini ilk aan karaaldr. Karaal yapraklar nceleri buulu bir yeildir. Sar iekleri de buulu bir sardr. Sonralar yapraklar koyu yeil olur, karaya kaan bir yeil... Sar iekler de yaza doru turuncuya dner.

ukurovada, Anavarza ovasnda yzlerce dnmlk karaal ormanlar vardr. Balta girmemi, ku umaz, kervan gemez alanlardr bunlar. Karaal en sert dikenli aatr. Btn gvde tepeden trnaa, en ince dallara kadar, ksa, ke dikenlerle svaldr. Karaal bal renginden karaya dnrken dikenleri de sertleir, demir ivi gibi olur. alnn kkleri bir tuhaf kklerdir, derinlere iner, kvrm kvrmdr. Bir karaaly topraktan skp atmak zor bir itir. Yapmtr topraa, ayrlmaz. Karaallkta atlar, eekler, srlar, domuzlar, kurtlar dola-amazlar. Kpekler giremezler. Yanlp da girenler karaallktan ktklarnda kan revaridrlar. Tavanlar, bir de porsuklar, kk akallar yatadr karaallk. Bir de karaallkta arada srada kuyruklar yolunmu yalm renkli tilkiler grlr. Bahar aylarnda karaallk bir ar maheridir. Dallarda sert dikenlere tutturulmu binlerce sarca ar petei, boncuklu, kara ar, eekars petei... Ve kovanlarndan dar uram balarla16 r karaalln stnde oul verir gibi, binlerce, milyonlarca ipiltiyle ipildeir, savrulurlar. rmcekler de karaalla a gererler. Sabahlan, gn doarken, karaallk incecik ak bir rtye brnm gibi olur. Esen seher yelinde, byk, aldan alya gerilmi alar sallanrlar. ncecikten bir yamur iseliyordu, belli belirsiz, yamur gibi, pus gibi. Hi yel esmiyordu. Anavarza ovas bir buu iindeydi. Gn douyordu. Douda, pusun ardnda bulank bir aydnlk grnp yitiyordu. Adam, srmal abasna sarnm, ban bir karaal kkne uzatt tfeinin stne koymu, dizlerini iyicene karnna yaptrm, bzlp uyumutu. stnden, tam karaalln ucundan kyameti koparan lk ala bir ku srs geti, adam gzlerini at, geri kapad. Az sonra da doruldu, gzlerini ovuturdu, sana soluna anlamszca baknd. Bedeni uyumu, dizleri krlyordu. Gerinerek ayaa kalkt, az acyd, tkrd. Tkr bir rmcek an deldi, bir alnn budana dt. Eildi, tfeini yerden ald, omuzu-na ast. Gm savatl, uzun erke haneri sol kalasnn stne aslyd, aalara, dizine kadar sarkyordu. Onun yanna, kasnn stne nagant tabancasn takmt. Kaim, el dokumas, alacal bir ipek gmlein stne koar fiek dizmiti. Boynundaki kara, iri drbn el dememicesine yeniydi. lenmi, kaln bir ynden yaplm ar da yeniydi. Nakl yn orab dizlerine kadar geliyordu. Toros kyllerinin dokuyup giydii, ceviz kabuuyla boyanm ak kahverengi yn alvarnn stne ekmiti. ynden horoz sesleri, kpek rmeleri geliyordu. Adam ynn gneye dnd, hibir yeri kestiremedi. Uzun bir horoz sesi geldi gneyden. Batda her ey bir uultuydu. Geceden kalma kurbaalar daha tyorlard, yer yer. Doudan da bir ho bir uultu geliyor, sonra kesiliveriyordu. Uzaklardan, karaalln dndan uzun uzun bir ay sl geldi kulana. Ortalk yap yap scakt. Gn domu, bir minare boyu kalkmt, pusun arkasndan gzkmyor, hayal meyal bir aydnlk buulanyordu, iseleyen yamurun tesinde. Douya yrd. Hali kalmam, dizleri bklyordu. Drt 17 gnden beri yoldayd. Azn dn leyin bitirmiti ama, a deildi. Alk hi aklna gelmiyordu. Drt gn nce onu askerler Savrungznde kuatmlard. Askerler oktular. stne yamur gibi kurun yamt. Bereket versin ki sarldnda vakit akamstyd. Karanlk kavuurken bir de yamur balad. Gece yarsna doru bir kedi gibi, asker duvarn t karmadan at. Artk dalarda yaanmazd. Da ta asker alm, bir de tal sopal, silahl kyl kalabal onlara katlm, al al, kovuk kovuk ekya avlyorlard. Bir hafta nce ulu, sarp bir dan doruuna snm Koca Aliyi, daa trmanan binlerce kyl yakalamt. Bir tek snacak yer, bir tek umut , kurtulu yolu vard, o da Vayvay ky, Vayvay kynde de Koca Osman. kircikliydi, belki de daha kye varr varmaz Vayvayllar onu hemen hkmete teslim ediverirlerdi. Belki de bir karde, bir oul gibi barlarna basarlard. Bir de Koca Osman ok yalyd, bir aya ukurda... Ondan epeydir de bir haber alamamt. Ya lmse, Vayvay kynde kim

tanrd onu? Gelirken Sar mmete uram, bir gece onda kalmt ama, Sar mmetin de d kopmutu. Ya Koca Osmann da d koparsa? Koca Osman ok gn grm, ocuk yrekli yiit bir yalyd ama, insanolu bu, belli olmaz ki... Dnmek, kurmak para etmez, sonu ne olursa olsun Vayvay kyne gidecek. Baka bir yolu, baka snacak bir yeri olsa gene Vayvaya gitmeye can atyordu. ok merak ediyordu. Ona bu kadar dosta, candan davranan Koca Osman, Vayvay kylleri imdi nasl davranacaklard? Kendilerine hi zarar dokunmam, stelik de faydas dokunmu fkara dostu, zengin dman ksz Koca Alinin durumu ortada. Kyller onu dorukta yakaladktan sonra dve dve, yzne tkre tkre alp komutana getirmiler: "Dmanyn mr bu kadar olsun paa kumandan," demiler, sonra da gn gece toy dn eylemilerdi. Kye girer girmez elinin kolunun Koca Osman tarafndan balandn, sonra Ali Safa Beye gtrln gznn nne getiriyordu. Nasl bir adamdr acaba Ali Safa Bey? Dn gece karaalla dtnde dikenler bacaklarn 18 yrtnlard. Yaralar szlad. Yamur belli belirsiz durmadan iseliyor. Islanm peteklerde bzlm, st ste binmi sarca arlar... allar sk, bu yzden o kadar abuk yryemiyor. leye kadar byle yrd, bir sel yatana geldi. Sel yata batan baa karaall ikiye biiyordu. Drt sel yatann birletii bir hyn yamacnda tane kocaman aa grd. Ortadaki aacn gvdesi rm, iki adam sacak kadar oyulmutu. Aacn kovuuna girdi, srtn dayad. Abadan yamur gememi, bedeni slanmamt. Yalnz ayaklar, bacaklar slakt. Sk dokunmu, geni srmal aba ta dizlerine kadar geliyordu. Tfeini kard yana dayad. Drbnn, hanerini, tabancasn ald tfein yanna koydu. Gzlerini yumdu. yice ackmt, aldrmad. Sar mmet Vayvay kynn yerini ona anlatrken, "Aadan Narlkladan Savrunu karya geecek, karaalla deceksin," demiti. "Karaallktan yukar doru yr, bir hye varrsn. Hyn yamacnda aa greceksin. Vayvay ky oraya tam iki saat eker. Vayvay kyne gece gireceksin. Kyn orta yerinde ulu bir aa vardr, dibinde de yazl apak bir mermer ta. Gecede bile parlar. kr kr k gibidir. Aaca varnca ona srtn dayayp ynn gneye dn, yr. Gz gz grmez karanlk olsa da yr. Bir kapya varacaksn. Koca Osman diye seslen. Kap hemen alr." Ya kap almazsa, diye aklndan geirdi. Ya kap alp da ierde btn kyn erkeklerini toplanm bulursam, diye dnd. Yar d, yar hayal iinde aacn kovuunda akam etti. Kovuktan kt. Hava azck serinlemiti. Daha yamur iseliyordu. Pul pul aydnlkt, puslu bir gece dyordu karaalln stne. Karaal iekleri tatl, bayltc bir kokuyla kokuyordu. Tfeini, drbnn, hanerini, nesi var nesi yoksa abasnn altna ald. Dardan bakan hibir ey gremezdi. Yalnz abann bir sakncas vard, o da ukurovada aba giymezlerdi. Aba da kyllerinin urbasyd. Kim grecek, kye geceleyin girecekti. 19 lerde kck bir parlak k gzkt. ok yorulmu, ayaklarn srklyordu. Yamur iseliyordu. Burnuna gbre kokusu gelince aykt. Karaall km, kyn ilk evlerine varmt. Kaln sesli bir kpek btn heybetiyle havlad. ok karanlk vard. Artk hibir ey dnmyor, yalnz nedense yrei hzl hzl arpyordu. Kye ieri girince karsndan bir adam geldi, o, hi bozmad. Adamn stne stne yrd. Selam verdi geti. Adam da selam ald. Sesi tanmayan adam: "Uurola, nereden gelip nereye gidiyorsun yolcu?" diye sordu. "Bu gece vakti!" "Dalardan," diye karlk verdi. "Narlklaya gideceim." Adam stnde durmad, usulca: "Gle gle," dedi, "uurola." "Sa ol," derken kendinde olmadan titredi. Yol, ky ortadan ikiye ayryordu. Sada byk bir aa kararyordu. Vard aacn dibinde durdu. Yazl ak mermer ta tede aaryordu. Silme bir karanlk vard. Hibir k yoktu evlerde, bir tek ktan baka. l sessizlii... Aaca srtn dayad. yle yorgundu ki, bir sre aaca dayal yle kalakald. Yrei hzl hzl atyordu. Neresi gney, neresi bat, kuzey, douydu, yn bir trl bulamyordu. Ba dnyordu. Yamur iseliyor, stndeki

ulu aacn dallan grlyordu. Doruldu, ne olursa olsun diye dnd yrd. Az sonra bir evin itine toslad, el yordamyla kapy buldu. "Osman Aa, Osman Aa, oooo, Osman Aaaa..." Kaln bir erkek sesi: "Kim o?" diye uykulu seslendi. "Tanr misafiri." Kap hemen ald. "Buyur karda," dedi don gmlek bir adam. "Buyur da yakaym." "Ben Koca Osman Aann evini aryorum. Buras Koca Osmanm evi deil mi?" "Dur karda giymeyim de seni gtreyim. eri buyur. Yamur mu yayor?" "iseliyor." 20 Adam hemen geldi, nne dt, konumadan Koca Os-mann evine vardlar. "Osman Aa, Osman Aa, misafirin gelmi, onu getirdim." Kap hemen ald. Bir kadn sesi: "Ho geldi, safalar getirdi konuk," dedi. "Tanr misafiri. Sen de gel Veli. Daha erke. Koca Osman semer onaryor, gelin." Adam: "Benim uykum var," dedi gitti. Kadn arkasndan: "Sa ol Veli," dedi, konuu ieriye ard. "Buyur karda." Koca Osmanm kaln sesi ocakln oradan geldi: "Kimmi o gelen?" Kadn: "Bildiim tandm yok. Bir Tanr misafiri. Abal. Dal olacak." Koca Osman: "Dal m?" diye sordu. "Demek dal, dal ha? Eh, ho geldi safalar getirdi. Gel gel yle ocan bana, gel gel uradan otur. Yamur mu yayor?" "iseliyor." Koca Osman, semeri brakm, ayakta dikilmi kalm yolcuya aadan yukar bakyordu. "Ne dikilmi kalmsn, otursana karda," dedi. "Allah Allah, otursana yahu. Ne oldu sana?" Oturamyordu. Otursa silah gzkecekti. Koca Osman ayaa kalkt, elini konuun omuzuna koydu, kt: "Otursana yavrum." Oturmad. "Kamer, bir dek getir de ser yere, kymetli konuumuza." Kadn evin br ucundan karlk verdi: "Getiriyorum." Koca Osman: "Olum konuk, aban da ok slanm. Nereden gelip nereye gidiyorsun?" Sevinli bir ses: 21 "Dalardan gelip Koca Osmana gidiyorum," dedi. "Demek Koca Osmana gidiyorsun, acayip." "Acayip," dedi konuk. Kamer Hatun dei getirdi, ocakln sol kesine serdi. "Buyur karda." Koca Osman: "Otursana olum," diye grledi. "kar u aban da otur. Misafirin de oturmazn mrmde ilk olaraktan grdm." kircikliydi, bir trl abasna eli varmyordu. Kamer Hatun Koca Osmann kulana eildi: "Bu ocuun banda bir hal var," dedi. Koca Osman: "Ne ola ki?" diye acnarak, kmseyerek sordu. "Bir hal m var banda senin konuk?" Konuk glmsedi: "Beni tanmadn m Osman Emmi?" diye sevgi dolu bir sesle sordu. Koca Osman iyice yaklat, omuzuna bast, yzne bakt: "nce Memed, ahinim, yavrum! Yavruma, ahinime benzi-yorsun sen misafir!" dedi, nce Memede sarld. Titriyordu. Tepeden trnaa zangr zangr ediyordu. "Sen misin, sen misin ahinim misafir? Tanr misafiri sen misin? Sen o?" diye sevindi. Memed bir tek szck syleyecek durumda deildi. Tkanm kalmt. Tatl bir d iinde uuyordu. "Kr olas Kamer gelsene, baksana gelen kim imi! Gelsene

Kamer, gelsene!" Kadn uzun evin teki ucundan seslendi: "Ne diyorsun Osman, ne?" Koca Osman: "Gel gel," dedi. "Gel gel, gel de gr kim gelmi, kim gelmi!" Kamer: "Kim gelmi Osman?" dedi. "ahinim," diye bard Koca Osman. "ahinim, ahinim!" Kamer. "Barma," dedi, "deli zrrk, barma, olan kaak. nce Memed sen misin yavru?" 22 Memed: "Benim ana," dedi. "Ho geldin yavru. u deli senin yakan braksa da otur-san. Kim bilir ne uzak dalardan geldin." Koca Osman: "Sus kar," diyordu. "Brakmam onu, brakmam. Bir iyice koklamadan ahinimi brakmam." Boynunu, omuzunu, srtn kokluyordu. Kamer Hatun: "ocuk yorgun," dedi. "ocuk yorgun. Can burnundan km." Koluna yapt, onu Memedden ayrd. Koca Osman bir sre hayran durdu nce Memede bakt. Kamer Hatun nce Meme-din abasn soymaya urayordu. Sonunda kendine gelen nce Memed hemen abasn soyundu, tfeini, tabancasn, drbnn, kamasn kard duvara dayad, kendi de az nce Kamer Anann serdii dee oturdu. Koca Osman da karsna geti oturdu. Hep onu seyreyli-yordu. Gzlerini yzne dikmi, hayran, ayramyordu. Memed glmsyor, Kamer Ana konuuyor, Koca Osman yle durmu kprdamadan Memede bakyordu. "Gzm yalan sylemiyor, yle mi? Kulam yalan sylemiyor, yle mi? Demek sen ahinimsin? Seni bir daha dnya gzyle grdm ya... Grdm ya, grdm ya... Eee, ho geldin bakalm." Koca Osman yava yava kendine geliyordu. "Demek byle ha! Demek bir daha nce Memedi de grmek varm nasipte! Ulan talihlisin Koca Osman. Ulan seni kadir gecesi dourmu anan. Ulan mezara bile toy dnle gidiyorsun. Ulan Koca Osman..." Kalkt Memedin salarn okad, durdu bakt: "Vallahi sen nce Memedsin, ahinimsin," diye bard. Kamer Ana: "Delirme, delirme," diye tersledi. "Deli herif, olan kakn, bir daha nce Memed adn azna alma. Barma." Koca Osman: "Amman," diye bard. "Aman aman!" 23 Kamer, Memed, ikisi birden telalandlar. "Olan acndan lyor. ahinim acndan lyor, abuk Kamer, abuk." Kamer Ana: "dm kopardn," dedi. "imdi ocaa pilav koyarm." Memed: "Telalanma Osman Emmi, yle fazla acmdan ldm yok," diye gld. "abuk, ahinim acndan lyor. nce peynir getir, yourt getir, bal da vard deil mi, ya da vard, taze yad deil mi?" nce Memed: "Kamer Ana," dedi, "pilava hacet yok u gece yars. Hazrda ne varsa..." "Ben sana ahinim acndan lyor demedim mi? u tarhanay stsana." Ocaktaki tencereyi gsterdi. Kamer Ana hemen sacayan koydu, tencereyi atee vurdu. "Bende akl koymad ki bu adam. akna evirdi." Koca Osman:

"Azck dayan ahinim, imdi snr. Gzel yapm tarhanaya" Oca lerdi, daha odun att. Yalm patlad. "Kurban olaym Osman," diye yalvard Kamer Ana, "no-lursun durul... Azck kendine gel!" Sofray Memedin nne serdi. Az sonra orba snd. Kamer Ana byk bir orba tasna tarhanay boaltt, Memedin nne srd. orba uzun, kmlt-sz ttt. ok da gzel koktu. Memed orbay hi durmadan, konumadan abucak iti bitirdi. Kamer Ana ball yourt koydu sofraya, Memed onu da abucak bitirdi. Kamer Ana evde yenecek ne varsa birer ikier sofraya tayordu, tereya, eker, peynir, cevizii, elma, erik, dut kurular... Memed sonunda: "ok kr, ok kr, sofranza Halil brahim bereketi," dedi. 24 Kamer Ana durmadan: "Ye yavrum, ye yavru," diyordu. "Uzak yerden geldin, ulu dalardan hem de..." Memed: "k kr ana, ok kr patlayacam. Karnm davul gibi oldu, baksana," diye glyordu. Memedi bir anda bir sevin dalgas sard. Koca Osmann evinde byle scakcana karlan ona btn ektiklerini unutturdu, ocuklatrd. "Ku gibi yeynidim Osman Emmi senin evinde." Kamer Ana hemen sofray kaldrd, ok eski zamanlardan kalma, sap krlan bakr Trkmen cezvesini ocaa srd: "Nasl olsun kahven yavru?" diye sordu. Memed ard. mrnde ok az kahve imiti, utand, kzard. Sonra sa elini havaya kaldrd: "Nasl olursa olsun ana," dedi. Koca Osman: "Benimki gibi olsun," diye sze kart. "kisini bir piir kahvelerin." Kahveler piinceye kadar hi konumadan beklediler. Kocaman alm gzleriyle Memed hep glmsyordu. Kamer Ana kahveleri fincanlara boaltrken taze kahve gzel koktu. Memedin, kahve kokusu ok houna gitti. Fincann kulpunu tutarken eli titredi, taban iine azck kahve dkld. Memed, nasl fincan tutacak, nasl iecek diye Koca Osmana bakyordu. Onun da elleri .titredi ama kahve tabaa dklmedi. stelik Memedin ellerinden daha ok titriyordu, titremekten uuyordu elleri. Elleri titreyerek birden fincan dudaklarna gtrd, byk bir grltyle smrp hprdetti kahveyi. Memed de yle yapt ama, hprdetemedi, bir de az yand. Bir tuhaf ac tad vard kahvenin. Kahve azck souduktan sonra Koca Osman gibi azar azar iti. Bir daha mr boyunca bu tatta bir kahve imeyecekti. Her kahve iite Kamer Anann kahvesi gelecekti aklna, ama ne o eriilmez tad, ne o eriilmez kokuyu bir daha tadamayacakt. mr boyunca bu kahvenin tadn duyacakt, her kahve iiinde bu kahveyi arayacakt. Her kahveyi bu tada varmak iin iecekti. 25 Koca Osman kahvesini bitirip fincan ocakln kysna koyduktan sonra: Darda souk mu var ola, yorum," dedi. Kamer Ana: "Yamur iseliyor." Koca Osman: "yi ki yetitin yavru," dedi. "Hzr oldun da yetitin, canmza can kattn. Halimiz dirliimiz hi yok bu Ali Safa itinin elinden. Bu ky bize brakmayacak, bu belli. Bu benim gcme gidiyor yavru, insanlma dokunuyor. Memedim, ahin olum. On tane oul byttm, on rkek tavan. Ben de ok yalym, kylnn de gz korkmu, ylm Ali Safadan. Ylgn adam kt adam. Allah bin belasn versin ylgn adamn." enesinde bir tutam uzun, ak sakal titriyordu. Derin izgilerle krm yz yalmlarn nda bakrlam, ac iinde seyiriyordu. Kaln ak kalarnn altnda gzkmez olan ekik yeil gzleri bir alp klanyor, sonra bzlyor, kendi kr iinde yitip gidiyordu. Koca Osmann her bir

davrannda bir ocukluk vard. Geni geni, her eye aarak glnde, kalarn kaldrp hayran baknda, insanlara, hayvanlara, br-t bcee, kurda kua candan sarlnda, her tutumunda bir ocuksuluk vard. Kyller ona delikanllnda, orta yalarnda, bu huylarndan dolay ocuk Osman derlerdi. Kim bilir nasl ettiler de ocuu Kocaya evirdiler? Bu i ne zaman oldu bunu Koca Osman da bilemedi, hi kimse de. Kyde ona ocuk Osman dendiini hi kimse anmsamyor. Yalnz bir tek insan unutmamt, o da Kamer Ana. Kzdnda ona hep ocuk Osman diye barrd. Kamer Ana teden hmla geldi: "Neler, neler sylyorsun yle olana, daha arn karmadan, daha soluunu almadan, ayann tozunu silmeden, ocuk Osman, ocuk Osman!.." dedi. "Yz yana da gelsen, bin yana da gelsen, sen akllanmayacaksn ocuk Osman! Olan atein, yangnn ortasndan kp gelmi, cann zor atm buraya, cann zor kurtarm, bir de sen daha soluk almadan... Baksana olann haline, grmyor musun, erimi. Bir yaral ku gelmi, bir alya snm. Belki imdi peinde bin tane asker vardr, bin 26 tane aa. Daha nce Memed adndan dleri kopuyor aalarn. Onun ukurovaya indiini bilmezler mi? ukurovada sana geldiini de bulamazlar m? Sen de daha fkara soluk almadan baladn, halimiz dirliimiz, halimiz dirliimiz... Sana bir ey deyim mi ocuk Osman, sen bu akllan nce Memedi aalara teslim edersin. Ben bilmez miyim seni! Aalar da alrlar nce Memedi hkmetlerine gtrrler, onlar da ncemizi asarlar. Ondan sonra ipin altnda ala, atlar yak ocuk Osman..." Koca Osman bir frsat buldu: "Haklsn Kamer, haklsn. Sus. Sus anam sus!" "Bu senin yaptn ayp. Kyn bana yklsn. Ali Safa Beyin cehenneme gitsin. Ne insanlk kalm, ne tre... Daha soluunu almadan... Srgn ederse srgn etsin Ali Safa. Sizin tavan yreklerinizden dolay." "Sus Kamer sus," diye bard Koca Osman gr sesiyle. "Sus koca kar." Memed ekien kar kocay glerek, sevgiyle izliyordu. "Sus koca kar sus, Memed bizim olumuz, hem de ahinimiz. Aaah, ah Kamer, kyn durumunu bilmesi iyi olmaz m Memedimin?" Kamer Ana azck yatm: "yi olur," dedi. "yleyse Zeyneli syle. Kyn birinci durumu Zeynel. Kel Zeynel." Koca Osman dudaklar sarkm, hznle. "ahinim," dedi, "durumlar ok kt. Sen bugnlerde dada barnamazsn. O da kollarnn adam azck yabans olurlar. Hele bugnlerde kudurmular. Ne nce Memed tanrlar, ne Gi-zik Duran. z babalarn bile kovalayp hkmete teslim ederler. u Anavarzaya ksan iki gnde yakalanrsn. imdilik burada, bizde kalacaksn. Senin burada olduunu bu koca kardan baka kimse bilmemeli, oullarm bile. Seni kimse grmedi buraya gelirken, Veliden baka yle mi?" "Kimse grmedi." "yi yleyse. Bu koca karnn oullar bile bilmeyecek. Bir u koca kar, bir sen, bir ben, bir de koca Allah..." Kamer Ana ban sallad, beyaz bartsnn altndan kan alnndaki altnlar sakrdad: 27 "Ah sen," dedi. "Seni ben bilmem mi ocuk Osman. Yarn sabah btn kye sylersin. Aaah, ben, ben seni, ben seni bilmem mi!" Koca Osman fkeyle ayaa frlad: "Mendebur kar benimle oynama," dedi. "Oynama benimle. Ben deli miyim, ben deli deli miyim? Gideyim birisine syle-yim, o da gitsin baka birisine sylesin. O da tekine. Ta Zeyne-lin kulana gitsin. Zaten Zeynel kyde ku uurtmuyor. Zeynel de varsn aasna, Ali Safa itine desin ki nce Memed Koca Osmanm evinde, Vay vay kynn iinde... Memedi de ipe eksinler, yle mi? Sonra da aalar padiah olsun Memed lnce, kyler de srgn olsun, kyler de batsn." "Tam byle olacak ocuk Osman." "Memed, ahinim, u koca karya bir ey syle. u Allahm gece yarsnda beni dinden imandan karmasn, zddma gitmesin."

Kamer Ana Koca Osmanm byle ok fkelendii anlarda susard. O susunca Koca Osman da sustu. Kamer Ana: "imdi gidelim de u olana bir snacak yer yapalm." Koca Osman: "Yer yapalm da kimse gremesin, bulamasn. Yesin isin yatsn orada ahinim. imanlasn. Boyu da uzasn. Glme Kamer, nce Memed olduuna bakma, daha ocuk o." Kamer Ana: "Allah balasn," diye iini ekti. Anasna babasna diyecekti, sonra onun anasnn babasnn olmad aklna geldi. "Allah balasn onu devlete millete," dedi. Bu da houna gitmedi. Hkmet de, aalar da onun dmanydlar. Bulsalar bir kak suda boarlard onu. "Allah balasn onu u yz glmemi, zulm altndaki fakire fkaraya," dedi sonunda. Koca Osman ocakln lambalnda duran ral ald huun teki blmesine geti. "Memed, sen de gel," diye seslendi. "Gel de u sana bir yer yapalm, sonra sabaha kadar konuuruz ahinim." Memed de, Kamer Ana da vardlar, ykln nnde durdular. Yklk bu keden o keye uzanyordu. Nakl, ta hu28 un tavanna kadar gelen, isten kararm bir dev dolapt. Koca Osman byk kapa at, ykln iinde sra sra dizilmi azna kadar dolu kilim uvallar vard. uvallarn st geni bir tahtayla blnmt. Yukars ipekli, ku ty yorganla, dekle doluydu. Koca Osman: "te Memed," dedi, "buras senin evin. teki evine gelince... u koca kar adam haline brakmaz ki... Toprana gelince... Hani syl sana toprak aidiydi ya... u yerini yapalm da senin, sonra konuuruz. Koca kar gene dv karacak. u uvallar dar karacaz ahinim. Al u ral kz." ral orada durmu, kendilerini seyreden Kamer Anaya uzatt, kadn ral kaparcasna ald. Az bir zamanda buday dolu be uval karp duvara dayadlar. "Siz durun gayri," dedi Kamer Ana. "imdi sra benim. Memed yavru, u dei indir. Kusura kalma, benim gcm yetmiyor." Koca Osman: "Kocad," dedi hemen. Kamer: "Kocadm. Sen dei indir yavru." Memed dei indirdi. Kamer dei dolabn iine serdi. "u yast, u yorgan da..." Yatak mis gibi sabun kokuyordu, sakz gibiydi. Memedin ii gitti, braksalar urada gn gece uyurdu, deli oluyordu uykusuzluktan. "Haydi imdi ocan bana," dedi Koca Osman. Kamer Ana: "Brak olann yakasn, kurban olaym Osman," dedi. "Grmyor musun, fkara ayakta duramyor." Koca Osman: "Haydi ahinim," dedi, "uyu yleyse, yarn konuuruz." 29 Sabaha kadar uyumayan Koca Osman horozlar terken yataktan kt oca yakt, kahvesini ocaa srd. Bir ho olmutu, yerinde duramyor, ii iine smyordu... ki kere gitti dolabn kapan ap uyuyan Memede bakt. Karanlkta gzleri Memedi o kadar seemedi. Kahvesini itikten sonra gene Memedin her yanma varnda yrei kt kt atyor, oktan beri duymad taze, tatl bir heyecan iine dyordu. Nakl ceviz sandktan dnlerde bayramlarda giydii eski ama prl prl giyitlerini kard. Giyitin rengi laciverde kaan koyu bir maviydi. alvarnn cepleri, paalar, yan dikilerinin st srma ilemeliydi. Ceketi de yal, kurumu ince bedenine tp tpna uyuyordu. Usta bir terzi elinden kt belliydi. Giyindi. Ceket, alvar, som ipekten izgili mintan, lacivert yelek...

Yelein stne saatinin ar ar yer yer savatl gm kordonunu sarktt. Kuak yerine gbeinin stne dedesinden kalma, ama yepyeni gm savatl, altn ileme kuburunu sard, kuburun yanna gene altn ileme deri barut kesesini takt, onun yanna da yanar dner sap sedef dolma tabancasn ast. Ayana, uzun bir sre parlattktan sonra, siyah izmelerini ekti. Bana, ince keeden piirilmi, stne ipek pou sarlm apkasn geirdi. Evin iinde bir batan bir baa salam admlarla birka kez gitti geldi. Gn rken Memedin iinde uyuduu dolab at. Memed kvrlm, bir topak olmu uyuyordu. Tfei de baucunda. Koca Osman iinden geirdi: "Bu kpolusu ok yaman bir 30 adam arkada. u tfei ne zaman getirdi de baucuna koydu? Benim evimde bile kimseye gvenmiyor. Ulan bir topack da adam, yle bir sksam cann karrm. yidir," diye glmsedi. "nsann ykte hafif pahada ar bizim olan. Umudumuz mz. Dalarda yemek bulamam ki fkaram boy atsn... Burada epeyce kalr da, yemek yer beslenirse belki boy atar, irile-ir, babayiit olur." Gene onun yzne hayran, efkatle, sevgiyle bakarak glmsedi. "Varsn boy atmasn, irilemesin. Bir kusur deil ki... ahin de kk ama vermez avn." Bu kez sesli gld. "Herkes ne sanyor nce Memedi, gren de grmeyen de iri, iki adam boyunda bir adam azman sanyorlar. Byle daha iyi. Kimse bu fkara olann nce Memed olduuna inanmaz. Antlar isek kimseyi inandramayz. O da saklanr, zaman gelince de aalar ldrp, top top k patlayan Alidana yrr, hem de ala karl Dldln sivrisine. Hem de doruuna. Adamn k iyi olur, alc kuun k gibi." inden lk bir sevgi tat, usulca eildi, Memedi salarndan pt, dolabn kapan kapad, gene evi bir utan bir uca yrmeye balad. Bu srada da Kamer Ana uyand, ibrii ald dar kt. O da oyal geni beyaz bartsn sandktan karm bana sarmt. Koca Osman grnce durdu gld. Sonra korkuyla: "Osman, Osman," dedi, "byle her zaman giyinmezsin. Millet sezmez mi bir bakalk olduunu?" "Millet batsn," dedi Koca Osman fkeyle, ylgnlkla. "Millette akl olsayd o kadar zaten iki aann oyunca olmazd. Bak, bak var da bak, ierde dolapta bebecikler gibi uyuyor, dudan sndre sndre... Hem de smn eke eke... Bir topak, bir avu insan... Amma adamda yrek var, akl var, insanlk var. Onda bu insanlk var da, ite bu sebepten aalarn da hkmetin de ondan d kopuyor. d, d kopuyor. Dada be yz tane ekya vard, ekya vard da aldrmyordu hkmet. Neden? O ekyalarda insanlk yoktu. imdi bir tek nce Memed iin bak bak, da ta asker alm. Koca aalar, ulu hkmet yer gtrmez asker ile yryor u fkarann stne... Bak bak!" Hzla yrd, izmeleri tok tok sesler kard, vard dolabn kapan at: 31 "Bak, bebecikler gibi... Hkmet bunu byle bir grse, hem utanr, hem de gle gle lr." Dolab kapad, ciddileti, elini Kamer Anann omuzuna koydu: "Kamer Ana," dedi en scak sesiyle, "gzelim Kamer Ana, hkmet ahinimi byle grse, aalar Memedimi bylece grseler belki de daha ok korkarlar. Ummadk ta ba yarar demezler... Bu ocuk bylesine ba kaldrrsa, ya tekilerde azck yrek olsa, insanlk olsa ne yapar demezler mi? te byle gzelim Kamer Ana. nsan olmak baka i, insanlk baka i." Gene yrmeye balad. "nsan olmak... nsan olmak... nsan olmak," diyor, yryordu. "nsan olmak, Kamer Ana, insan olmak... Bak bir ayam ukurda. En ok, en ok daha on yl yaarm. Sonra frverirler, can kuu kafesten uar gider. nsan olmak Kamer Ana, insan olmak. Her iin ba bu. Korkudur insan alaltan, insanlktan karan. Bunu bilirim, bunu sylerim." Kamer Ana bir para yufkayla, bir tas st getirdi verdi onun eline. Koca Osman disiz azyla yufkay inedi, elindeki st tasn bana dikti. Az bir srede ekmeini yedi, stn iti.

"Kamer Ana, ben kyn iine kyorum. ahin uyanrsa dar karma, orbasn dolaba gtr. Bir de teneke koy yanna, hacetini iine yapsn. Kimse grmeden gtr de dar dk. Yarn ahra bir kap aarm." iseleyen yamur durmutu. Gkyznde azck bir bulut bile yoktu. nce, lk, belli belirsiz esen yel teden, ovadan, Ak-asazdan dalga dalga, gneli nergis, pren, ot, bataklk, ar, kelebek, saz, rm batak topra kokusu getiriyordu. Koca Osman kapnn eiine kp piposunu kaak, kehribar gibi sar ttnle doldurdu ateledi, ekti. kere kyn br ucundan duyulacak kadar ksrd. Duyanlar: "Koca Osman gene sevinli gnlerinden birinde," dediler. Koca Osman ayaa kalkt, piposunu aznn sa yanna disiz enesine sktrd, elini arkasna balad, dimdik durmaya alarak azck beli bklm, azck kambur yrd. Gzel yiit bir Arap at stnde durur gibi bir tavr taknmt. 32 Dnyaya tepeden bakan, bir byk sr biliyor da sylemeyen... Evinden, kyn en ucundaki Selver Gelinin evine kadar byle kurumlu, mutlu, gerilmi, yar glen, kk dalar yaratan benim ey kyl diyen bir tavrla gitti. Herkes Selver Gelinin evine gidecek, onunla konuacak diye dnd. Ama o, gene o kurumlu haliyle Selver Gelinin kapsnn nnden geriye dnd. Onun dndn gren Selver darya frlad: "Osman Aam, Osman Aam adam tam kapya gelir de eikten geriye dner mi?" Selver Gelin de Koca Osmann yandayd. Kocas, ocuklar hep askerlie gitmiler, bir daha dnmemilerdi. Kimsiz kimsesizdi, kyn ucundaki bu huda tek bana yayordu. Uzakta, teki kyde yalnz bir tek torunu vard. "Bir kahvemizi i de yle git Osman Aam." Koca Osman durdu, glmsedi, neden sonra: "Selver Gelin," dedi o kurumlu, sr bilir de gizler haliyle, "kahve iecek zaman deil, sa olasn sen anam." Daha da dikleerek yrd. Az kulaklarna varyordu. Koca Osmann bu halini, bayram giyiniini, sevinli yzn grenler onda bir hal olduunu anladlar. Kadnlar, ocuklar, hastalar sayrlar, yallar kaplarn eikliine oturup kyn ortasnda piposunu tttrerek, bu iki dirhem bir ekirdek gidip gelen Koca Osmana baktlar. Ne olabilirdi ki Koca Osman byleydi? Kyde hibir olaanstlk yoktu. Koca Osman tam leye kadar byle gitti geldi, gitti geldi. Kimse ona bir ey soramyordu. Sormaya yanaanlar da, tepeden, kurumlu, gzleri kl, tatl bir glmsemeyle karlayorlard. Elleri arkasnda hem yryor, hem durmadan piposundan duman savuruyordu. Koca Osmann en byk olu Hsam hemen babasnn evine, anasna kotu: "Ana," dedi, "ne oluyor babama, ne var ana?" Kamer Ana: "Bilmem," dedi. "Ne bileyim ben o deli bozuun ne yaptn. Tutalgas tuttu, yle gezinip durur ite. Osuruu cinli." Kamer Anann hali de bir bakayd. Hsam bu da ok kukulandrd. 33 "Bir ey var ana ama, sen babamdan daha sk azlsn, l-sen sylemezsin. Nasl olsa baban syler. Baksana patlayacak... ki gn sylemezse patlar lr. Bari sen syle de bizi meraktan kurtar. Babam son yllarda hi byle giyinip kyn iine d-mediydi. nce Memede gittiinde bir byle giyindiydi." nce Memed szn duyunca Kamer Anann yz kl kesildi, elleri dudaklar titredi. Bu da Hsamm gznden kamad. Hsam kyn ortasndaki ulu aacn altna geldi, kyller toplanmlar merakla onun getirecei haberi bekliyorlard. Hsam daha uzaktan: "Hibir ey renemedim. Babam sylemezse o syler mi? Cannz skmayn, iki gn iinde babam dayanamaz patlar. Yalnz imdilik kimse ona bakmasn. Onu grmezlikten gelelim ki, fkesi artsn da bir an nce sylesin... Haydi herkes eve..." Koca Osman leyin eve girdi, dolaba gidip Memede bir merhaba dedi, oturdu abucak yemeini yedi dar frlad, piposunu ateleyip dumann savurdu, gene yrmeye koyuldu. Hem yryor, hem gz ucuyla kyly, onlarn merakn kol-

luyordu. Ortalkta kimsecikleri gremeyince: "Biliyorum kurnazlar," diye glmsedi kendi kendine. "Ben bilirim sizi... Gizli gizli bakyorsunuz bana biliyorum, patlayaym da abuk syleyeyim diye. Hi yorulmayn, bu i atla-sam da patlasam da sylenecek i deil." Koca Osman sabahn krnden akamn karanlna kadar gn bylece yrd. nc gnn akam kendini eve att. Yz soluktu, elleri daha titriyordu, piposunu tutarken. "Yoruldum ulan, bittim ulan," dedi. " gn bu! gn sabahtan akama kadar, can m dayanr, yle deil mi Kamer Ana? Kimsecikler ortada gzkmyor ama, ben bilirim, bilirim onlar. imdi onlar atlyor, patlyorlardr." nce Memede bile bakmad, kahvesini bile imedi, ocan kysna oturur oturmaz ii geti, horlamaya balad. Az akt, karanlk bir delie benziyordu. 34 st ste kurun sesleri geldi Savrun aynn kysndan. Daha sabahn horozlar tmemiti. Birden kyde bir grlt, bir uultu patlad. Kpekler hep bir azdan havlad, eekler anrd, srlar brd, atlar kinedi, barmalar armalar, lklar ortal ald. Islak gece, slak karanlk bir indi bir kalkt. Herkes darya frlad, don gmlek. Koca Osmansa hi telalanmad. "Kamer Ana, Kamer Ana," dedi usulca, "kyde bir uygunsuzluk var. Gene bir bok yedi deyyus. Gene birisinin bana i at." Memed tfeini kapm yklkten frlam, kapnn azna gelmiti. Darya ksam m, kmasam m, diye ikircikleniyor-du. ralk yanmca Koca Osman onu ylece grd, yzne ters ters, alayl bakt. "Ne o nce Memed, ne o ahinim?" dedi. "Ne o? Harbe mi hazrlandn?" Bard: "Git otur yerine, git gir yatana! Sana gre bir ey yok. Gene bir bok yedi koca deyyus. Bir fkarann, bir az var dili youn ocan sndrd. Bu kyde her gece byle iler olur, git de gir yatana. Bir terslik olursa ben sana haber veririm." Koca Osman bir yandan giyiniyor, bir yandan durmadan konuuyordu. Gerginlii geen Memed elindeki tfei yana indirdi, ucundan tuttu, ocakln yanma geldi. Kln iinde akamdan kalm bir iki kz lyordu. 35 Kamer Ana: "Ne aryorsun Allah akna Osman?" diye telal telal soluyarak aranan Koca Osmana sordu. "Ne aryorsun Allah akna?" Koca Osman fkelendi hemen: "lyn krn aryorum Kamer Ana, lyn krn," dedi. "Neyi arayacam, saatimi aryorum. Bir de senin derdini aryorum Kamer Ana. Darda da kyamet kopuyor. Kopar ya! Varsn kopsun! Hemi de bu kylye, bu eek millete layk! Hemi de bin be yz kere layk! Oldu mu?" "Ne yapacaksn bu gece yars saatini, u kzlca kyamet iinde? te al saatini! Al ite!" Koca Osman saatini ald: "lyn krn yapacam Kamerce, lyn krn," dedi. Dudaklarnda inceden bir glmseme vard. Bunlarn byle hep sevgiyle, biribirlerine krlmadan dalamalar Memedi mutlulandryordu. Bu iki yal insann kurduklar dnya sonsuz bir sevgi, bir hogr dnyasyd. Dar-daki grlt gittike byyordu. Memed u iki ocuklam insan dnyordu. "Btn insanlar byle olsalar," diye geirdi iinden. "Btn insanlar byle... Kim bilir ne gzel olurdu u dnya, u insanolu!" Saati da takan Koca Osman yle bir gerildi, izmelerine, kollarna bakt, hemen piposunu ocaktan ald bir kzle ateledi. Dardaki grlt hem artyor, hem de eve doru yaklayordu. Koarcasna evden kt. Evden kar kmaz da avluda durdu: "Yakt," diye bard. "Yakt deyyus. Biz adam olmazsak yakar ya... Bizi ddk eder de alar ya... Hepimizi de yle eder, eder ya... Dediini yapt kpolusu, Yobazolu Hasann evini ateledi ya... Belki de Hasam ldrmtr! ldrr ya... Vay Hasan, yiidim Hasan! Bektaim, kzlbam Hasan! ldrdler fkaray. Yiidin anas abuk alar! Yiidin anas... Kyde yiit bir adam vard, onu da ldrd o it! Yiidin anas..."

Yiidin anas abuk alar dediine piman oldu. Acaba Memed duymu muydu bu sylediini? Duymusa rezillik. Gelmi de eve snm yaral bir ku gibi. Bir de sen kalk da yi36 gidin anas abuk alar diye bar. Sersem sepet Koca Osman! Kurt kocaynca kpeklerin maskaras olmuyor, kurt kocaymca kpekleiyor. Koca Osman! nallah duymamtr. Alnm m alnmam m, renmek iin gitti kapy at: "Konuk, oul," diye ieriye seslendi, "Ban kar da darya bak, yalmlar gkyzn tutmu." Memed ierden geldi eiklikte durdu. "Dar kmaca yok konuk. Ge am u yalmlara bak, yalmlar gr, sonra da git yatana gir, bir gzelce uyu, ahinim konuk. stersen k dar da bir su dk darda. Belki cann darda su dkmeyi ekmitir. Ama u keden ayrlma, hemi de daha ileri gitme." Tutumu eve doru ilerledi. "Ben birinde kaaktm. Bir evde alt ay kaldm. En hasretlik ektiim neydi, biliyor musun oul konuk? Neydi, darda, yldzlarn altnda gerine gerine bir iyice iemekti. Evden ktm ilk gece durmadan iedim, yldzlarn altnda. Frsat bu frsat, sen de ie. Bir iyice, hem de gerine gerine. Ama u keyi geeyim deme." Memed usullack kapdan darya kayd. Yobazolunun yan yana olan huu tutumu yanyordu. Bataki hu eviydi. Onun aasndaki ahrlk, en aadaki de samanlkt. Yangn bir anda komu Deli Durakn evine de atlamt. Durakn evi de yalm iinde kalmt. Orta hzda bir poyraz esiyor, bu, yalmlarn bir minare boyu ykselmesine yetiyordu. Ykselmi yalmlar kopuyor, gecede oradan oraya sav-ruluyordu. Btn ky, oluk ocuk, gen yal, hasta yatalak, kimi giyinmi, kimi daha orada, yalmlarn nda giyiniyor, kimi don gmlek... Yobazolu Hasan ellerini koynuna sokmu iki yanma sallanyor, gzlerini yanan evinden bir trl ayramyordu. Kars ocuklarn yanna alm at yakarak yksek sesle alyordu. Yakanlar hularn n de kaplarndan tututurmulard. Bu yzden ierden bir p bile almadan Yobazolu kendisini ve ocuklarn zor dar atm, cann kurtarmt. Bir an daha gecikseydi ierde yanp kl olacakt. 37 Ahrdan yeri g sallayan bir atn kinemesi geliyordu. Uzun ahrn iindeki at bir utan bir uca kouyor, durmadan, ac, uzun, lk la kiniyordu. Atn stne yanan huun atsndan para para ateler dyor, at delirtiyordu. Hi kimse de bir ey yapamyordu. Delikanllar, teki erkekler yle durmular atn lm kinemelerini dinliyorlard. Yal efe Kahya: "u kapy aacak bir insan yok mu? Bir yiit yok mu, bir kii yok mu?" diye insan insan dolayor, yalvaryordu. "Kapy aarsanz, soylu bir attr o, kapy bulur kar. Ata acrm, hele bylesi soylu atlara. Soylu atlar insan gibidir. Bir konumalar eksik. Alarlar glerler, dnrler. En iyi dostlar atlardr. Bir yiit, bir erkek yok mu? Aaaah yallk, kapy aamam ki, aamam ki..." Atn kinemeleri gittike daha ykseliyor, daha yrek paralayc oluyordu. Yobazolu Hasan birden kmldad, sonra kendi yresinde topa gibi dnmeye balad, sonra yandaki huun stne sermek iin slattklar kl ulu delikanllarn elinden kapt, ula sarnd, gz ap kapayncaya kadarck bir srede safi yalma kesmi ahra dald. Dald gibi de, atn yularndan tutmu geri kt. At dar kar kmaz aha kalkt, yularn Hasann elinden ekti ald, kyn alanna kotu, az nce Hasann yapt gibi kendi yresinde bir sre dnd dnd, sonra ovaya aa ald yatrd, karanla kart gitti. Hular gittike yalmdan gzkmez oluyor, bir ate harman kyn kysnda savrulup duruyordu. Yobazolu srtndaki ulu stnden att, gene ellerini koynuna soktu, gene gzlerini yalmlara dikti, ayrmadan ylecene bakt kald.

Herkesler de durmular kmldamadan yangn seyreyli-yorlard. Hulardan atrtlar geliyordu. atlar, it duvarlar kyor, atrdyordu. erde kalm son srn da brts kesildi. Donmu kalm insanlarda en kk bir kprt bile yok. Yzleri uzam, sapsar. Yalnz Koca Osman onlardan ayrlyor, gidiyor geliyor, konuuyor, piposu aznda ellerini beline day38 yor, dudaklarnda bir glmseme, piposunun dumann havaya savuruyor. Arada bir Yobazolunun yanma varyor: "Gemi olsun arkada, bir musibet bin nasihattan iyidir," diyor, geriye dnyor. Yobazolunun onu duyup duymadna aldrmyor, gene geriye dnyor: "Sen o ii iyi etmedin arkada," diyor. "Senin yaptn bir ayplkt. Tekmil ky tehlikeye atan sensin. te Belan da buldun. Bundan daha iyi bela m olur arkada? Neredeyse avradn, ocuklarn, sen de iinde bir bir iyice yanacaktnz. kret arkada, kret ki, bir musibet bin nasihattan iyidir. Ben bundan gayri senden korkmam. lmlen kar karya gelmi adam azck daha iyileir, yiitlesin Sen aslnda yiit bir adamdn ama, kafas dik bir deyyustun. yle deil mi?" Evlere glgeler giriyor kyor. Yalmlarn iine glgeler giriyor kyor. Yanm et kokuyor. Yn, kl kokuyor. Taze bahar kokularna yank kokular karm. Koca Osman en sonunda yrmekten yoruldu, vard n ortasnda durdu. Srt yanan hulara dnkt, scak vuruyordu srtna. Ban havaya kaldrd, gzlerini glmseyerek teker teker kyllerin stnde gezdirdi. Kadn erkek, gen yal, ocuk herkesin stnde. Sana dnnce yanna gelen efe Kahyayla burun buruna geldi: "Bak," dedi, "bak efe Kahya arkadam, bak! u yalmlar ne gzel yalmlar. Bahar gecesinin karanlna da ne gzel yakm." Gevrek gevrek gld. Onun gln btn kyl duydu, aknlkla ona gzlerini diktiler, homurdandlar. "Yalm geceye ne gzel uymu, kurun yree ne gzel uymu, eli kolu bal durmak bize ne gzel uymu, kan kuruyup yangn karsnda, elimiz koynumuzda durmak bize ne gzel uymu, at sesi gnlmze ne gzel uymu, karlarn donu bamza balk diye ne gzel uymu, insanlk bize ne gzel uymu! Bak efe arkada bak! Bu yalmlar ne gzel, ne krmz yalmlar! Yel estike uzuyor, geniliyor, gzelleiyor. Yangnlar bydke yreim de kabaryor, geniliyor. Yreim demircilerin rsne dnyor. rs de yree ne gzel uymu. Ali Safa Bey de bizim korkaklmza ne gzel uymu. nsanlk da bize ne gzel 39 uymu! Bak efe karda bak! u yalmlara bak, yalmlar gecemize ne gzel uymu." efe Kahya onun bu glen, sevinen haline, bu deli szleri gibi bir anlam veremedii szlerine bakt, boynunu o yana bu yana bke bke ondan uzaklat. Hem yryor, hem, "Allah Allah, Allah Allah" diyordu. "Allah Allah, bu adam gittike akln oynatyor. Eskiden hi byle deildi. Ky yanyor, o durmu yangnn karsnda gl babam gl ediyor. Vay Koca Osman vay! Demek kocadn ha! Belin bkld, gznn gheri dkld ha! Vay Koca Osmanm vay! Vay kartal gibi yoldam vay! Kocalk batsn. Bir insan kocaymca ocuk gibi oluyormu meer, hem de bebecikler gibi. Vay fkara! Allah Allah! Allah da Allah!" efe Kahya, Koca Osmandan iki ya bykt. Beli iyice bklm, iki bklm olmutu. Koca Osmanla efe Kahya kyde tuhaf huylar, ayr grenekleri, gelenekleri olan, kylnn bilmedii, grmedii, anlamad trenler dzenleyen, bu trenlere tp tpna uyan iki kiiydiler. kisi de ayn biim giyiniyor, ikisi de kubur takyor, ikisi de bellerinden eski dolma tabancalarn eksik etmiyorlard. kisi de, kendilerini bildi bileli usturayla balarn kaztyorlar, tam tepelerinde iki parmak kalnlnda ok uzun salar brakyorlard. efe Kahyann tepesindeki bu sa ylesine uzundu ki, brakt zaman kadn salar gibi ta beline iniyordu. Gece ar ar alyor, br kylerden de grltler, bartlar, derinden uultular geliyordu. Akasazn iinden top patlamasna benzer sesler duyuluyordu. Yerin altnda patlayan bouk top sesleri.

Yangn kokusuna karm batak, nergis, iek, bahar kokular... Ortalkta bir an derin bir sessizlik oldu. Btn sesler birden kesildi. Sonra bir at uzaktan ac ac kinedi, o da sustu. Yangnn atrtlar oktan durmutu. Ortal yank etin kokusu almt. Kyllerin burunlarnn ii yank etin kurumu, yayla doldu. Hep bir azdan ksrdler. Yalmlar usul usul ksald, kld, sabaha kar da ortada bir top kz kald. Gn doarken kapkara tten bir kmr ynyd evler. Evlerin iinde eilip bklm, erimi kap kaak, 40 bir kten, birka saban demiri, kirelemi bir yn akmak ta... Yanan hayvanlarn kemikleri bile kalmam. Ahrn arkasndaki hendee ierden bir yol kapkara ya akm. ocuklar, kadnlar uykulu, yallar bkkn, delikanllar, orta yallar terli, yorgun, doan gne kar slak topraa km oturmular. Balar yerde, yzleri kederli ve umutsuz. Eik balar kmldamyor, fibir yne bakmyorlar. Havada utan gibi bir ey var. Balarn kaldrsalar biribirlerinin yzne bakacaklar diye dleri kopuyor. t da kmyor, iekten iee, yapraktan yapraa uup duran arlarn vzltsndan baka ses yok ortalkta. Bir tek Koca Osman ayakta. Ynn doan gne dnm, glgesi aaya ovaya upuzun serilmi. Bir heybet gibi ilk klar altnda dikiliyor. Dudaklarnda bir glmseme. Bir sre byle durdu, piposunun dumann doan gne kar savurdu. nceden esen poyraz, duman alp uzaklara gtrd. Sonra da Koca Osman kmldad, bin bal uyumu devin bir ba kmldar gibiydi. Oturmu kalabaln nnden, tten yangn evlerinin aralarndan gidip gelmeye balad. Elleri arkasnda, tten piposu aznda, ba dik... Kyller balarn arca kaldrdlar ona baktlar. Onun byle yangn yerinde sevinle dolamasna bir anlam veremediler. Gn kuluk oluncaya kadar Koca Osman bylece dolat durdu, piposunun dumann savurdu. Sonra da kurumu kalm, yanan sa eli imi, kabarm, sol eli koynunda, yz sapsar olmu, bir gecede on be ya yalanm, yz prs-m Yobazolu Hasann nne geldi. Gr, sevinli, gmbr gmbr bir sesle: "Yobazolu Hasan, Yobaznolu Hasan," dedi, "senin o baban rahmetli var ya, kzlba bir kiiydi, ama Krt yiidiydi. Mert adamd. Tek bana bir adamd ama, hi kimse ona gz-yn stnde kan var arkada diyemezdi. Bir ocuk grdm, sabahleyin, geceleyin, akamst. Gn gibiydi bu ocuk. Bir avu adamd bu ocuk ite. Safi yrekti ama. Bu ocuktan koca bir hkmet, hemi de Mustafa Kemal, Yunan, dnyay alt etmi sahan gzl Mustafa Kemal korkuyordu. Hemi de aalar onun nnde tir tir titriyorlard. Titremekten donlar tutmuyor41 du, Yobazolu. Anladn m Yobazolu? Sana bir ift szm var, varsn Ali Safa evini yaksn. Yakt ite. yi etti, ho etti, gzel etti gzel, eline de salk yreine de... Varsn bizi de ldrsn. Hak ettik arkada. Bizler kepazelii hak etmi adamlarz arkada. ok mnasip, ok gzel eder. Varsn elinden geleni ardna koymasn o Ali Safa iti. Olur mu? Hemi de iyi olur. Sen yalnz hi korkma arkada. Hi mi hi korkma. Yreine korkuyu uratma. Korkan yrek makbul bir yrek deildir. Sesi abuk kesilir, Yobazm. Sen korkma arkada, korkma! Btn bu ileri, seni korkutmak iin getiriyor bana o gavur. Korkma yiidim korkma! Sen yrekli bir adamsn, korkma! Ben sana korkma diyorum arkada. nkleyim ki korkan kii hibir vakit, hibir yerde, havada, hem de karada, hem de denizde hibir vakit de iflah olmaz. Korkma, kaan atn geriye gelecek, Ali Safa iti de belasn bulacak. Yangndan kurtardn at geriye gelecek, onu kurtarmak iin yaktn u gzel kabarm elini grecek, acyor mu elin yavru? Acmaz m? Varsn acsn, yanan eller iyi olacak. Atn geriye, geriye, geriye dnecek. Yangmdan kaan at geriye dnmez ama, iflah olmaz ama, senin atn geriye dnecek. Arkada, Yobazolu kzlba Hasan, Krt Hasan sana diyorum, sana diyorum, sana diyorum..." sesini ykseltti, sesi olaanst bir sesti, kalnd, bir devden kar gibiydi, tok... "Atn geriye dnecek. Arkada Yobazolu, her tepeden bir gn doacak!" Glerek, kaim kalarn rtt gzlerini kalabaln stnde bir daha gezdirdikten sonra gvenli bir sesle, szcklerin stne bastra bastra: "Her tepeden bir gn doacak. Bir gn doacak. Bir gn, bir gn, bir gn..."

Biimsiz, boumlu bir karaal kkne benzeyen ahadet parmayla gnei gsterdi: "te byle," dedi, "ite byle bir gn doacak. te byle gzel bir gne. Scak. Hem de lk. te byle... Her tepeden bir gn doacak. Atn geri gelecek. Geri gelecek..." Arkasn dnd, abuk abuk evine yolland. Btn balar da ona evrildi. Kalabalk o evine varp da kapy krarcasma kapatncaya kadar gzleriyle onu izledi. 42 5 Gn douyordu. Yobazolunun at ovann ortasnda dimdik kprdamadan duruyordu. Glgesi Anavarza kayalklarna doru uzanmt. Doan gne kar, binlerce ku hep bir azdan tyor, ortal bir kyamet gn telana dndryordu. Atn ba havadayd, boynunu taze bir otu koklar gibi uzatmt. Kara gzlerinin ak iyice kanlanmt. Sa sarsnn stnde bir yank kabarc gittike byyordu. Az sonra kabarcn stnde sinekler dnmeye balad. At ilk olaraktan sinekleri kovmak iin kuyruunu sallad. Sonra mucuklar, daha baka kk kara sinekler atn gzlerine okutu. Kprtsz at ban arada bir sallamaya balad. Bir ara da gzlerine, sarsmdaki yank yerine okuan sineklere de aldrmad, hi kprdamad. Ilk bir gne doldurdu ortal. Kularn sesleri kesildi. Arlar scakta uurnaya baladlar. Sonra scak daha ok artt, terlemi arlar, iri ieklerin iine girip saklandlar. Scakta ince prltlarla ortal doldurmu, kanatlar vzldayan arlardan hi kalmad. Yalnz iri eekarlar, onlardan daha iri, ince, uzun, nak nak, krmz, mavi mineli bocuklu arlar scan altnda dnmelerini srdrp gittiler. Orada burada, uzaklarda bir gne paras gibi havada akp yitiyorlard. Scak younlat, buuland. Otlar, aalar, iekler, kular hep bu fkran bahar sca buusunun iinde kaldlar. Bir kelebek bulutu savruldu geti. Oul vermi bir ar bulutu, bir top, yandaki iri nar aacna ad. Her ey gneli bir tazelik kokuyordu. Gneli yeni am iek, gneli ot, gneli taze toprak. Bu buulu scakta 43 Anavarza topra imdi, u anda yaratlm gibi gcr gcr taze kokuyordu. Dimdik kprdamadan duran atm gzlerini mucuklar iyice doldurdu. Sardaki yank yeri de sinekten grnmyordu. Kapkara svanm. Bir kelebek atn uzun, tertemiz yelesinin stne konmu, mavi kanatlarn ap ap kapatyordu. Yandaki Akasaz bataklnn sularndan darya vuran bir para avk atn boynunun sol yanma vurmu, parlatyordu. Ne oldu, ne olmad birden at kmldad, ban sallad, birka kez ifte att, sinekleri dkt, ovay bir utan bir uca dnmeye balad. Vayvayl altndan Tarsuslunun iftliinin oraya kadar kotu, sonra durdu. ylesine kouyordu ki ayaklar gzkmyor derdin. At Tarsuslunun iftliinin oralardan Narlkla yrelerine geldiinde gn ikindin oluyordu. Narlklann yanndaki batakln sular durmadan kabaryor, kpkleniyor, fokurduyor-du. Besili, uzun bir kara ylan otlarn arasndan ar ar batakln kysna gidiyordu. Deliinden yeni kmt, kan yava yava uyanyor, ylan kendine geliyordu. Kapkara srt gne geldike yeillenip balkyordu. Ylan tam atn ayaklarnn dibinden, atn trnan yalayarak geti. Bir iki bcek byk grltlerle bir karamuk aacnn yannda durmu, atn bann drt bir yannda durmadan grltl halkalar iziyordu. Atsa hi aldrmyordu. Birden, uzaktan, Akasazn stnde bir yalm paras yand snd. At o anda kanatlym gibi ge frlad, bir daha, bir daha ge frlad, boynu uzad, bacaklar ald. Sonra aha kalkmaya balad. Sonra balad komaya, sonra da byk bir halka yaparaktan dnmeye balad. Sonra da bir anda olduu yerde dikildi kald. Havay koklad bir sre. Sonra gene kprtsz, dondu. Etini, kulaklarn kessen kprdamayacakt. Uzakta, ok uzakta, Kozan yolunda bir adam yryordu bu yana doru. At onu grd, grr grmez de ban bir rpt, deli gibi kinedi, ald yatrd. ylesine kouyordu ki karn yere deiyordu. Gn kavuuncaya kadar kotu. Kpk

iinde kald, gene kotu. Anavarza kayalklarn geti. Dum-lukaleye doru doruldu. Orada, Haclar ky yresinde ok 44 uzaktan gelen bir adam daha grd, ayn hzla geriye dnd. Haclar kynn klar yanmt. Iklar grr grmez, bir lm kinemesinde karanl yrtt. Sabaha kar Topraktepe dolaylarna gelmiti ki, bitkin. Terden kpkten kapkara kesilmi, krk gibi de soluyor. Bir adm atacak gc kalmam. Tanyerleri rken ilk klar onu kulaklar dm, ba topraa doru sarkm,"sol art ayan karnna ekmi, klm, porsumu, ylgn buldu. Yobazolu Hasann at soylu bir Arap atyd. nce, uzun, sall, yaz bir att. Donu karaya alan bir yazlktayd. Karaya alan yazlktaki atlar ok ender olur ve soylarnn en gzeli onlardr. Yaz at bir yl ncesine kadar Ali Safa Beyindi. Ali Safa Beye bu at iki yanda bir tayken, soyluk kadyla birlikte ok sevdii bir arkada Urfadan gndermiti. Soyluk kadnn yanna yaz atn soyunun olaanst maceralarn anlatan bir de menakpname eklemiti. At geldiinde dillere destan olmu, ukurovada onu grmek iin Ali Safa Beye Kozandan, Adana-dan, Tarsustan aalar beyler konuk gelmilerdi. te bu yzden de Ali Safa Bey yaz atn stne titriyordu. Ali Safa Bey bu at iin ta Urfadan, bu soyun atlarna bakm yal bir seyis bile getirtti. Beye gre bu at insandan bile akllyd, bir konumuyordu. Bir de dili olsayd... Her eyi, her devinimi anlyor, dosta, dmanca, sevgiyle, iyilikle, ktlkle karlk veriyordu. Ali Safa Bey zldnde o da zlyor, iri kara gzlerini buulu bir kederdir kaplyordu. Ali Safa sevin-liyse at bir sevin kasrgas gibi esiyor, gzlerinden para para sevin klar dklyordu. Ali Safa Bey: "Ben onu severim candan ileri," diyordu. Olaanst bir savata kendini yitirmi Ali Safa Bey yaz ata binince kendine geliyor, dnyalar onun oluyordu. "Yaz atn binicisi Safa Bey!" sz onu derecesiz bir kvanca bouyordu. Bu ata olan tutkusuna kendisi de ayordu. inden hep geiriyor, "demek ki," diyordu, "o eski, yabanl Trkmen kan damarlarmda daha ayn hzla dolayor. Dolayor demek! Arap atlarn soyu olur, insanlarda soy sop aranmaz, insanlarn 45 daha baka da hususiyetleri var, ata benzemez. nsanlar at deildir ama, bu bendeki at tutkusu ne?" Bir gn geldi ki, at tutkusuyla toprak tutkusu kar karya kald. Damarlarndaki yabanl Trkmen kan toprak karsnda yenilgiye urad. Vayvay kynde, Vayvayn yaknlarnda kk de olsa bir toprak paras gerekti ona. Bir toprak paras ki, Vayvay topraklarnn kilidi olmalyd. Uzun bir arama taramadan sonra kasabann tapu memuru byle bir toprak paras buldu. Bir tapu ki, snrlar alabildiine uzar, ksalr. Nereye gtrr-sen oraya kadar gider. Bu tapu hem de Vayvay kynn snrlar iindeydi. On yedi dnmlk bir tapuydu bu ve Yobazo-lu Hasannd. Byle bir tapunun snrlar iine be bin, on bin, on be bin, hatta elli bin dnmlk toprak alnabilirdi. Byle bir tapuyu bulduundan dolay Ali Safa Bey sevincinden uuyordu. Daha tapunun adn alr almaz, tapucuya hemen orackta be yz liralk bir bahii veriverdi. gn sevincinden gzlerine uyku girmedi. nc gnn sabah Yobazolu Hasan ard: "u tapuyu bana ver Hasan," dedi. Hasan hemen: "Bastne Beyim," diye karlk verdi. "Biz seninle baba dostuyuz. Senin babanla benim babamn bir itii su ayr giderdi. Kardeiz, hsmz, senin trnan kesilse benim yreim acr. Et trnaktan ayrlmaz Hasan..." "Bastne Beyim." "Biz kardeiz, dostuz, hsmz ama dostluk baka alveri bakadr. Bu senin on yedi dnmlk tapuna ka para verelim? Ya da baka ne istersin?" "Cann sa olsun Bey, bir avu toprak deil mi, bir para toprak deil mi? Cann sa olsun Bey... Mademki istiyorsun, yarn kasabaya gidelim tarlay hemen stne devredeyim. Mademki baba dostuyuz, ne kymeti var bir avu topran. Hibir kymeti yok Beyim. Senin gl gibi cann var olsun, Allah glgeni stmzden

eksik etmesin." Kvanl: "Etmesin ama, olmaz," dedi Ali Safa Bey glerek, "Olmaz. 46 Azdan oktan bir ey alacaksn. Olmaz. O zaman tarlan istemem. Bir ey alacaksn azdan oktan." Hasan hep utanga utanga nne bakyor, bir karlk vermiyordu. "Olmaz Hasan, istemem tarlan. Syle ne istiyorsan. nce sen iste, sonra ben kendim deerini veririm. Bir kuru iste, bir kz iste, bir kei, bir koyun iste... Bir at iste..." Hasan ban yerden kaldramyor, iyi ya da kt bir sze yaramyordu. Ali Safa Bey iinden geiriyor, kz gibi kalm Yobazolu, kz gibi, diyordu. Ban kaldrp da yzmze bakamyor. Bu yaa gelmi daha gen kzlar gibi kzarp bozaryor. Tarla iin para almamakta direniyor. Trkmen grenei, bir bynn nnde sze varamamak, hem de onunla pazarlk edememek. Ama zorla kabul ettirmeliyim ona. Sonra kilkali mucip olur. Bu on yedi dnmlk tarlann altnda ok eyler yatyordu. Bir ey vermeden tarlay almak olmazd. "Syle Yobazolu," diye en scak sesiyle syledi Ali Safa Bey. "Syle iki gzm kardam. Syle, insanlarn has karda-m. Ben de senin bu yiitliini hibir vakit unutmam. Mezar tama bile bunu syler, bunu yazdrrm. Syle imdi." Yobazolu ban kaldrd, gzleri lt iindeydi. Kck yz yaramaz, bkn bir ocuun yzne benziyordu. Su ilemeye hazrlanm, atacam sana kaz diyen bir bkn yze... Yobazolu ban kaldrnca Ali Safa Bey sevindi. Yola geldi ocuk diye iinden geirdi. Yz yedi yanda bir ocuun yzne benziyordu. Benim bildiim Hasan ok yal. Nerdeyse ayn yatayz. Hasan daha utanga utanga glmsyor, gzlerini Safa Beyin gzlerinden hi ayrmyordu: "Beyim mademki ok direniyorsun..." "ok direniyorum Hasan. Karln istemezsen alimallah kabul etmem. Toprak deil, altn olsa gene kabul etmem." "Mademki aslan Beyim..." Bey derin bir soluk ald, srtndan ar bir yk kalkmcas-na konutu: "Syle Hasan, syle canm. Dile benden ne dilersen." "Senin yaz at diliyorum Beyim. Ya at, ya da hi. At bana 47 verir, tarlay alrsn. Hem de senin bindiin takmyla birlikte isterim." Beyin rengi att, ama hibir ey sylemedi. Konusa dili diline dolaacakt. En sonunda: "yle mi Hasan?" diyebildi. "Demek yaz Arap atm istiyorsun?" "Kusuruma kalma Beyim," dedi ayaa kalkt Hasan. "Ya at, ya da hibir ey." Arkasna bakmadan darya kt gitti. O gittikten ok sonra kendine gelebilen Bey fkeden deliye dnd. Konan sofasnda doland durdu, ne yapacan dnd durdu. imdi u anda eline gese Yobazolu, onu para para edebilirdi. Yobazolunun dilei o kadar arna gitmiti. "Nasl ister, nasl ister, benim atm nasl ister bir kyl paras, bir kyl iti?" diye bas bas baryordu Ali Safa Bey. "Nasl, nasl buna dili varr, hem de cesaret edebilir?" fkesi uzun srd. Birka gn doluya koydu almad, boa koydu dolmad. Araya kasabann gnl krlmaz kiileri girdi. Yakn kylerdeki aalar girdiler. Herkes, herkes girdi. Bey, Hasana ok ok paralar, baka yerde dnm dnm tarlalar nerdi, Hasan bana msn demedi. "Ya Beyin yaz Arap at, ya da hibir ey," diyordu. "Ya Arap at..." diye kuruluyor, "ya da hi!" Ali Safa Bey edemedi, baka hibir aresi yoktu. Atn savatl srmal takmlaryla donataraktan Yobazolu Hasann evine gnderdi bir sabah vakti. indeki kin de, Yobazoluna kar bydke byd. ki gn iinde de tapu ona geti. Ali Safa Bey tapuyu eline alnca nce gld, sonra dilerini skt, yalm yalm gzlerle Hasana, orada bulunan Vayvay kyllerine bakt:

"te imdi elimden ekeceiniz var," dedi. "Atm, canm kadar sevdiim atm elimden alr msnz? Alr da u ingeneyi stne adamm gibi bindirir misiniz?" Hasan da, kyller de onun bu kadar neye fkelendiini anlayamadlar ama, ilerine korku dt. lerine korku dt ama, korkunun ecele faydas olmad. 48 Hasan at aldktan sonra ata bindi ky ky, kasaba kasaba dolat. Dolat yerlerde: "Bu at," diyordu, "Yobazolunun atdr. On yedi dnmlk bir kra tarla verdim, ot bitmez, bu at aldm. Ahmak herif..." Yobazolu sonra sonra gittike aztt: "stesem," diyordu', -"Ali Safa Bey atn deil, karsn da verecekti on yedi dnmlk bir kra tarla iin. Merhamet ettim de karsn deil, atn istedim. Atn veren karsn vermez miydi, elinizi yksek vicdannzn stne koyun da syleyin." Trl aklabanlklarla herkesi Ali Safa Beyin stne gldryordu. Ali Safa Bey onun bu dediklerini gn gnne duyuyor, deliriyordu. Adamlaryla birka kere Hasana haber yollad: "Azn kapatsn," diye. "Azn kapatmazsa ben onun azna sp kapatmasn bilirim," diye. Hasan aldrmad. "Ben azm hi de kapatmam," diyordu. "Kapatmam," diyor kabaryordu. "Ben ondan deil, onun feritahmdan bile korkmam. Elinden geleni ardna koymasn. Gelecei varsa grecei de var. Onun Kalayc ekyas var ya, dada olsayd gene korkmazdm. O, on yedi dnmck bir toprak parasna, el kadar bir kada, bir avu tarlaya u gl gibi at verdi mi vermedi mi, onun benim yanmda be paralk adaml yok. sterse beni ldrtsn. Gam yemem ki, beni bir it paralad derim. Bir avu tarlam daha var, el kadar bir kadn stne yazl. Onlar da vereceim, gelecek yl Alinin karsn da alacam, Arap atn terkisine atp ky ky dolatracam. Onun benim yanmda be paralk haysiyeti yok. ldrtsn beni." Bir gn karaalln yanndaki yoldan atla geerken ona be el ate edip tutturamadlar. nk atn srtmdayd ve at yel gibi akyordu. Kurun tutmad. Hasan her yerde, tekmil ovada doludizgin dolayordu. Birka kez daha onu kurun yamuruna tuttular. Hasana gene bir ey olmad. Yel gibi akp gitti kurun selinin iinden. Hi aldrmad, daha da aztt, her yerde, dnde dernekte ak ak konuuyordu artk. Karakola ektiler, azndan burnundan kan gelinceye ka49 dar dvdler, Hasan karakoldan sonra on be gn kan iedi. Gene bana msn demedi. "Alacam," diyordu, "onun karsn. Er ge alacam. Arap atn terkisine atp yayla yayla gezdireceim. Elimde bir avu tarlalk bir kat paras daha var." kez at aldlar, Hasan gitti at buldu getirdi. "At lse ne olur ki," diyordu. "Bir kere vermedi mi bana canndan daha sevgili atn, atn verip insanlktan kmad m? At lse onun insanl m onarlacak?" Gkyz lacivert bir koyu karanla doru iniyordu. Yldzlar kayyordu dklrcesine. Yaz atn burun kanatlar byk bir grltyle alp alp kapanyordu. Kouyor, kouyor, bir ara durup uzun uzun havay kokluyor, sonra geni bir halkada kendi yresinde dnmeye balyordu. Byk bir harman-yeri kadar bir alann otlar, iekleri, bcekleri darmadank, topraa yapm, ezilmi... Yaz at, uzun bir dnten sonra kayan bir yldzla birlikte Akasazm nergislerinin iine girdi. Nergisler karnna deiyor, lk bahar havasnda youn bir kokuyla kokuyorlard. Gkteki kayan, kvlcmlanan iri yldz, yaz atn plak sarsnda balkd. Sar geni, ehvetli, gl rperdi. Yaz at Akasazn duru sularna dald. Sularda byk, geni yaprakl nilferler yzyordu. 50

Kap alndnda Ali Safa Bey yukarda konakta eli yreinde bekliyordu. Atlardan inen iki kiinin ikisi de tepeden trnaa amura batmt. Atlar da amur iindeydi. Ali Safa Bey hemen aaya kotu. "Ne haber?" dedi. "Yangn grdm. Gzel yanyordu. Hasandan ne haber, attan ne haber?" Murtaza: "Adem kapy alnca Hasan at. yle deil mi Adem?" "yle," dedi Adem. Kck, yamuk yumuk bir insand. "Ademe, yana ekil Adem, dedim. Adem yana ekildi, ben onun yana ekilmesiyle be kurunu da Hasann stne boalttm. yle deil mi Adem?" Adem: "yle," dedi. Yamuk yumuk ban havaya kaldrd. "Hasan yere dt. kz gibi de brd. Kap stne kapand hemen. yle deil mi Adem?" "yle, kap stne kapand." Murtaza: "Ben elimdeki gazl paavralar ateledim, yarsn eikliin stne, yarsn da huun yelden yana gelen otlarnn arasna soktum. Yalm birden patlad. Sonra ahra gittim, ahrn kapsn da tututurdum. Yalm birden patlad. erde at kinedi. Poyraz esti. Yalmlar geceye dald. Kyller koumaya, ba-nmaya baladlar. Biz katk. tane adam bizi sazln iine kadar kovalad. Yanan huun iindeki at deli gibi, ac ac, yal51 L HALK varr gibi kiniyordu. Kinemesi yrek koymuyordu insanda. adam sazln kysna kadar geldiler. Sazln iine giremediler. adama kurun salladk sazln iinden. yle deil mi Adem?" "yle," dedi Adem. " kurunu ben salladm onlarn stne. Ama geceydi, karanlkt, demedi." "At bir kiniyordu ki, sesi tm ovada nlyordu. At alyordu yanarken, sesi daha kulaklarmda..." Adem: "Yand," dedi iini ekerek, "Yand fkara. Aynen insan gibi alyordu, yrek koymuyordu insanda." "Biz sazla girdik, sa selamet. Sonra uzun, ok uzun, bitmeyecekmi gibi, gn gece srecekmi gibi atn kinemesi geldi. Sonra birden kirp diye kesildi kineme." Ali Safa Beyin yz acl, fkeli bir hal ald: "Yansn," dedi, "o at. Yansn. Yansn kl olsun." Rahat bir soluk ald. "Haydi gidin atlar ykayn. Giyitlerinizi de deitirin. Zeynel nerede kald acaba? Asl haber onda. Zeynel gelmeden hibir ey belli olmaz." "Belli olmaz," dediler gittiler. Gn domu, kulua doru, buular ar ar kalkyordu. Kular seslerini kesmilerdi. Bir tekerlek izi yeil otlarn stnde ta Anavarzaya doru gidiyordu. Bir adam ahrdan gbre tayordu dar. Baka bir tanesi, kahverengi yn ayak giymi abals doru bir at tmar ediyordu. Bir kelebek bulutu, bir renk cmbnde geldi nlerinde ylt, sonra uup gittiler. Ana-varzanm ak bir buuya brnm mor kayalklarndan ge doru mor, ltl, aydnlk, duru bir bulut ayordu. Murtazayla Adem ykanmlar geldiler. Hi konumadlar. Beyin karsnda el pene divan durdular. Beye kar bir olumsuzlukta bulunmamak iin tetikte olmann abas iindeydiler. Hi yzne bakmyorlar, balarn yerden kaldrmyorlard. Ali Safa Bey baz baz oturduu Trkmen kilimi deli sedirden kalkyor, krbacn sar, krkl izmesine vura vura evin rtmesini fkeli, sabrsz bir utan bir uca arnlyordu. Murtaza: "Bak Beyim, u aadan gelen Zeynel deil mi?" 52 Bey ellerini gzlerine siper edip bakt. Aadan, brtlenlikten gelen Zeyneli grd, kararm yz d. "Gelen Zeynel," dedi. "Ata ne oldu acaba?" "At ld," diye zaferle sylendi Murtaza. "yle deil mi Adem?" "ld ki ld. Hem de kemikleri atr atr yand. Ty bile kalmad."

Zeynel az sonra soluk solua geldi. Yz soluktu. Dudaklar sarkmt. Bacaklarnn titredii belli oluyordu. Biraz bozulmu Ali Safa Bey: "Otur uraya, otur da biraz dinlen oul Zeynel, karda Zeynel." Merakla yzne bakyor, sabrszlanyordu. Zeynelin eri enesi biraz daha erilmi saa kamt. "Murtaza bir su getir Zeynele. sin de kendine gelsin." Zeynel oturdu, Murtaza suyu getirdi Zeynele uzatt. Zeynelin elleri titredi tas alrken, su yere dkld. "Syle Zeynel, ne oldu?" "Hibir ey olmad," dedi Zeynel. "Hibir ey olmad. Hasann evi, bir de ahr, bir de samanl yand... Hibir ey olmad." "Kendisi?" "Burnu bile kanamad." "Ya at?" "At yanyordu. Ahrn da kaps tutumu. Hasan at kurtard. Az daha at uruna kendi yanyordu. Tutumu kapdan kendini kapp koyverdi yalma kesmi ahrn iine. At ekti kard." "Kyl nasld Zeynel? Ylgn myd, korkulu mu?" "Ylgn, ylgn ki ne ylgn! Kurumu kalmt her birisi, yapraksz aalar rnei. Taa topraa, aaca kua, bir korku sinmiti kye, soluk aldrmaz." "Aaaah, at lmedi... Korkmalar ok iyi. ok..." "Yalnz birisi vard. O da Koca Osman, hi aldrmyordu. Galyeni aznda boyuna duman pskrtp yangnn karsnda geriniyor, glyordu." "Gene bir oyunu mu var Koca Osmann? Gelmeyecek mi? Gelip bizimlen konumayacak m dersin Zeynel?" 53 "Ben onu bilirim Bey. Kln deitirmi, bin yllk dolma tabancasn beline takmt. Bunda bir i var ama hi kimse ne olduunu bilmiyor." "Belki bunad," dedi Bey. "Seksenini oktan geti Koca Osman. Durun bakalm." Zeynel: "Hi aklm kesmiyor," dedi. "Bunamaz o. Kara bulut gibi kyn iine am dolanp duruyor. Geldi benim karmda durdu, tepeden trnaa uzun uzun beni szd szd, galyenin-den ge bir top duman koyverdi, ayan yere kere vurdu. Bir bildii var Koca Osmanm. Dve hazrlanyor. gn nce byle deildi. Ylgn, l gibiydi, ayaklarn srklyordu." Ali Safa Bey: "Bu topraklar bizim z malmz," dedi. "Altndan kalkacaz. Koca Osman ne oyun kurarsa kursun. Ben glym. Gl ve de haklym. Atn kamas iyi olmad yalnz. Bir yara gibi iimde. O at yakalayp vurmal." Adem: "Ben eski bir avcym Bey. O at neredeyse bulur, bir iki gn iinde vururum. Ya da sana yakalar getiririm." "Bana getirme, vur," dedi Bey. "O at vurmadan bana gelme. Haydi git vur o at. Vur ki... Bu at ii burada bitsin." Zeynel: "Ben ok gzel bir ey buldum," dedi. "Alimallah kyl evini barkn brakr da arkasna bakmadan ta Akdenize kadar kaar. Korkusundan d patlar." Ali Safa Bey: "Sen ok gzel iler bulursun, arkada, Zeynel," dedi. "Bilirim senin gzel hnerlerini. u ovada senin de kck, gzel, verimli bir iftliin olacak, senin de. Hele yemeimizi yiyelim de yeni plann anlatrsn." "Anlatrm," dedi Zeynel. "Hem de ne gzel." 54 7 Yobazolu Hasann yanan evinin nnde balarn yere emi oturmu suskun kalabaln stne iy yamt. Kalabalk m uyumutu. Hi kimsede en ufak bir kprt bile yoktu. Kalabalk donmu, kalplam" gibiydi. Gn dodu. Parlak, sevinli bir gn. Ovann btn kular hep bir azdan tt. Arlar ince kanatlarnda pul pul k, vzldamaya, uzun uzun uarak gezinmeye baladlar. Kyn uzak evlerinden birka bebe viyaklamas geldi. Sonra kk ocuklar onlara yknp alatlar. te tam bu srada yanan evin yerinden

kan direk direk ttnlerin arkasndan glgeleri uzam iki candarma gzkt. Suskun kalabala gelip selam verdiler. "avuumuz, Yobazolu Hasan istiyor," dediler. "Hem de imdi." Hep alamakl, incecik yzl, incecik Seyfali upuzun ayaa kalkt: "Evi yand fkaranm," dedi. "te duman kyor. Yand kl oldu." Bir gelincik gibi boynunu bkt. "Hakka reva m yani? una bakn arkadalar una! Hayvanlar da yand. Kurun da sktlar fkaraya. ocuklar da, kars da, at da, o gzelim Arap at da yanyordu. Gitsin de avua sylesin derdini. avu belki onun derdine bir are bulur. Unu, bulguru, ya da yand. Tavuklar, yataklar da yand. Bakn daha duman ttyor. avu sorsun ona, evini kim yaktrd, diye. Yobazolunun evini kimin yaktrdn bilmeyen yok. Aln gtrn Yobazo55 lunu. yi ki geldiniz. Arap at yanyordu. Yobazolu var ya, kendini atee att da Arap atn kurtard. Arap at da ban ald gitti. Ald da gitti..." Yobazolu donmuluundan ayaa kalkt. Srt inceden buulanyordu. Candarmalara doru yrd. Candarmanm birisi hemen arka antasndan bir kelepe kard, Yobazolu-nun ellerini kelepeledi. Seyfali: "Bu da nesi?" diye sordu. Candarma: "Sen karma Muhtar," diye sert kt. Seyfali: "Ben de geleyim. Geleyim mi?" Candarma: "stemez," diye bard. "Dne gitmiyoruz." Yobazolunu nlerine drp yrdler. Yeni yeermi tarlalarn iinden geerek toprak yola ktlar. yice kzdran sabah gneinde kalabalktan eki bir buu ykseliyordu, ter kokusuna benzer. Yobazolu gzden raym-caya kadar arkasndan baktlar. Konumadlar. avu Yobazolunu beter karlad. Az kprm, bar bar baryordu: "Ne hatr biliyorsunuz, ne gnl! Ne insanlk biliyorsunuz, ne kardelik! Ne byk biliyorsunuz, ne kk! Ne aa biliyorsunuz, ne de bey! Ne Allah biliyorsunuz, ne Peygamber! Ne candarma biliyorsunuz, ne de Hkmet..." Kendisini sonsuz bir fkeye kaptrm zangr zangr titriyor, kendinden geiyordu. Hasann karnna st ste tekmeler indiriyordu. Yobazolu kvranyordu. Kocaman elleriyle Yobazolunu boynundan tutup karakolun bo odasna ekti. Candarmalar hemen kiraz dalndan sopasn getirdiler eline verdiler. Ba gz, karn, srt demiyor, neresi gelirse yerde inleyip kvranan adama indiriyordu. Var gcyle. Hem indiriyor, hem de kudurarak konuuyordu: "Evini yakarsn deil mi? Kendi evini kendi elinle yakarsn, deil mi? Ben de yutarm yle mi? Ulan insan hi kendi evini kendi eliyle yakar m? Ulan sen akln m oynattn? imdi seni bu56 radan tmarhaneye gndereyim mi? Hem de karakol karakol... Ulan yanan evin iinde ocuklarn, karn da yansayd ya! Seni ipe ekmezler miydi? Ne diyorsun, niin konumuyorsun? Neden evini yakyorsun? u kylerde herkes sana yknse de evini yak-sa neye varr bu hkmetin hali? De bakalm neye varr? Kt rnek oluyorsun millete, evini yakarak yakaraktan..." Boynu yz kpkrmz kesilmi, ter iinde kalm avu halsiz kalncaya kadar Yobazolunu dvd, sonra yannda ha-zrol duran candarmaya sopay uzatt: "Kemiklerini kr unun," dedi. "Bunlar kt rnek oluyorlar. Bunlar Beye de, Allaha da, candarmaya da, Hkmete de bir gn olur kar gelirler. Vur! Vur Allah akna! Vur emir akna. Vur ki vur, vur ha vur! Terbiyelerini iyi vermek gerek ki bunlar kendi evlerini yakp, hem de iinde ocuklar, millete kt rneklik etmesinler. Vur ki vur!" Candarma da balad, aym"avu gibi, ona tp tpna yknerek. Hem vuruyor, hem de konuuyordu: "Ulan kpek," diyordu dilerini skarak, yz gerilmi, gzleri prtlemi, bir Karadenizli azyla, "ulan kpek, insan kendi evini kendi eliyle yakar m? Hem de ahrn, hem de iindeki geyik gibi Arap atn, hem de iindeki gl gibi ocuklarn? Ulan kpek olu kpek..." Yobazolunun hi sesi kmyordu. ly dver gibi dvyorlard. Karadenizli candarma da yoruldu. nc candarma ald sopay. Yobazolu kendinden geti. Her

yan uyumutu. Azndan kan geliyordu. Srt da, elleri de, ayaklar da kanamt. Her yerinden kan szyordu. avu: "u kpei gtrn yol azna atn," diye emir verdi. "lrse kat da vurduk dersiniz. Silahl atmada ldrld. Bey bizi kurtarr. Eer kendine gelirse, ona syleyin ki Vayvay kyn brakp gitsin. Ali Safa Bey ona baka bir kyde, baka bir yerde ev de verdi, tarla da. Vayvay kynde kalr da Beye bir daha kar koyarsa onun bu karakoldan ls kacak. Syleyin ona delilik yapp da evini bir daha yakmasn." avu kahvesini hprdetiyordu. "Yobazolu ayld," dediler. "Daha dvelim mi?" 57 "Dvmeyin, buraya getirin." Kaln rendesiz tahtalardan atlm masann stnde yeil, yrtk, yer yer yanm bir uha seriliydi. Arkada krmz bir bezin stne yaptrlm pirinten alt ok duvarda duruyordu. Pirin oklarn ular kararmt. Yer yer daha parlayan oklarn her bir yerine de sinekler pislemiler, oklar bir tuhaf nakla-mlard. Pirin oklarn stnde Mustafa Kemalin mareal niformal renkli, ayakta duran, mavi mavi bakan hznl bir resmi aslyd. Elinde krbac vard. Resimde doru bir atm ba, atn bann arkasnda da bir gl belli belirsiz gzkyordu. "Gel karma! Dur yle hazrol vaziyetinde. Haaa, ite byle. imdi kye git, karn ocuklarn al, Narlkla kyne yerle. Bey sana o kyde bir ev temin etti. Tarla da buldu. Siz Beylen baba dostu olurmusunuz. Onun iin sana ev verdi. Sen Vayvay kynde kalrsan, bir daha bu karakoldan ln kacak. Bey yle syledi. Evini de bir daha yakarsan sen bilirsin. Ev yakmann benim kanunumda suu idamdr. Bu seferlik seni Ali Safa Beyin ricas zerine brakyorum. Gelecek sefer idam edileceksin. Evet, bu sefer ev yakma suunu baladm, gelecek sefer seni ldrrm. Haydi yr, yolun ak olsun Yobazolu Hasan Paa!" Hasann yznden, ellerinden durmadan kan szyordu. Gzlerini de aamyordu. Giyitleri paralanm salkm saakt. Kanl bir paavra ynyd Hasan. Sendeleyerek yola dt. Hibir ey dnemiyor, yalnzca kendine acyordu. Utanmasa kendi stne bara ara kadnlar gibi at yakacakt. Yalnz-dut kyn geti, dereye indi. Derede onu iki atl bekliyordu. Yakaladlar. "Ali Safa Beyin sana selam var," dedi bir tandk ses. Ama Hasan sesin sahibini karamad. Gzlerini ap, yalvarrcasna sesin sahibine bakt: "Beni daha dvmeyin," dedi. "Bey ne sylerse bam stne. "Ali Safa Bey dedi ki gitsin Narlkla kyne yerlesin. Orada bir ev var, hazr kendisini bekliyor. Yalnz ona bir dm var, dedi Bey, bir daha o Arap ata binmesin. Bir daha da evini yakmasn. Ev yakmak Cumhuriyetin kanununda idamlk. 58 Bilsin ki, Cumhuriyet Hkmeti, ev yaklmasna hibir zaman izin vermez. Sen evinin iinde ocuklarn da yakacakmsn. Bey dedi ki, sorun bakalm ona akln m oynatm. Bey dedi ki, ona armaan olaraktan verdiim at da yakyormu, sorun bakalm akln m oynatm. Kye varr varmaz oluunu ocuunu alacak Narlkla kyne gideceksin. Beye de, sana ev verdi diye, her sabah, her akam dua edeceksin. Olur mu?" "Olur," diye inledi Hasan. "Olur karda, siz beni dvmediniz ya, olur. Arap atma da binmem, evimi de yakmam bir daha." "Yoksa Bey seni ldrtecek." "Syleyin de ldrtmesin." Kye girdiinde gece yarsnn horozlar tyor, hi uyumam kyller Muhtar Seyfalinin evinde toplanmlar, drt gzle onu bekliyorlard. Yobazolu, Seyfalinin evinde k grp doru oraya gitti. Hibir ey syleyemeden, onu karlamak iin ayaa kalkm iki delikanlnn ayaklarnn dibine yld. Kendine geldiinde sabaht ve yataktayd. Kyller sabaha kadar uyumamlar, onun ban beklemilerdi. Kamer Ana onun yaralarna yak yapyordu, dualar

okuyarak. Koca Osman kendi eviyle Seyfalinin evi arasnda mekik dokuyor, olan biteni evdeki nce Memede anlatyordu. Yobazolu ancak bir hafta sonra yataktan kabildi. lmden kurtulmann sevinci iindeydi. Bir sabah kyn btn evlerini teker teker dolat, herkesle helallat. nne kim gelirse, gen yal: "Ben gider oldum kardalar," diyordu. "Hkmet beni srgn etti. Hkmete g m yeter. Hkmet emretti ki bana, Narhklaya gideyim, orada yerleeyim. Beni ldrd hkmet. ldrd beni. Syleyin, hkmetlen baa klr m? klmaz. Ak alnla ktk on ylda her savatan. Hkmetlen baa klr m? Bir daha Arap atna binmeyeceim. Hi binmeyeceim. Evimi de yakmayacam. Ben gider oldum, hakknz helal edin kardalar." Yobazolu bir ksknlk, bir ylgnlk trks gibi kyn iinden kt. Ardndan kars, ocuklar yola dtler, telerde gzlerden radlar. Gn kuluktu. 59 8 Koca Osman: "Bugn kapy kimseye amayacaksn," diye Kamer Anaya askerce sert bir emir verdi. "Bugn biz evde yokuz. Ahra bir kap aacam ki ahinim bir iyice atlayabilsin. yi bilirim, kaaklkta en zor i atlamaktr. Rahat atlayamazsan dnya bana zindan olur, hem de yklr. Ahra bir kap aaym ki Kamer Ana, ahinim rahat rahat atlasn." Kamer Ana kapy kilitledi, bir iyice de arkasndan srgledi. "Gel Memed," dedi Koca Osman, "yardm et bana. Yardm et de u kapy aaym, sen de gzel gzel atla. Yklklerde, evin iinde, tenekeler stnde knp durma." Pencere aralklarndan kap tahtalarnn aralklarndan evin iinin alacakaranlna oklar gibi aydnlklar uzanyordu. Ik yollarnn iinde binlerce toz prlts kaynayor, dnp duruyordu. Koca Osman yanna gelen Memede: "Kapy uradan aacaz," diye ocakln yanndaki iti gsterdi. Memed: "Testere var m?" diye sordu. Kamer Ana: "Var," diye atld. "Var yavru." "yi yleyse, kolay," dedi Memed. Kamer Anann uzatt testereyi, tahray, baltay Memed onun elinden ald itin dibine koydu. 60 Koca Osman, elleri belinde, alacakaranlkta onu seyreyli-yordu. "Hi grlt kmayacak ahinim. Sonra evde olduumuzu anlarlar. Zaten bir eyler sezinliyorlar. Benim byk olan gelmi de anasna sormu. Babamda bir hal var, nedir ola, diMemed gld, baltay kapt: "uras m Osman Emmi?" diye bir adam boyu yerden iti gsterdi. Koca Osman: "Buradan kes," dedi. "Ben de u kapy onaraym. stersen u kapy l, ona gre yap." Memed eildi, yanda duran eski, atlam, gneten bozar-m kapy ltkten sonra elindeki baltayla dzlemesine kesti. Sonra testereyi ald eline, kesmeyi onunla srdrd. Az sonra itten dzgn bir kap ald. Me"medin elleri hnerliydi. Koca Osmamn onard eski kapy da gtrd, alan yere akt, kilitledi at, kilitledi at, tamamd. le olmu, horozlar tek tk tyordu. Bu arada iki kez kap alnd, amadlar. Memed terlemiti. Baltay, tahray, testereyi, ivi dolu ana Kamer Anaya uzatt. Koca Osman: "Eline salk, iyi oldu ahinim, yavrum," diye usulca srtn svazlad onun. Svazlarken elleri titriyor, rperiyordu. Sonra kulana eildi, usulca:

"imdi git de bir iyice, bir gzelce ahrda atla. Kamer Ana, ibrii ver yavruma. atla da sonra gel bir gzelce yemek yiyelim seninlen. yle karlkl, hasretliim var sana yavrum." Memed ibrii Kamer Anann elinden ald, ahrn teki ucuna keye gitti, yumuldu, bir iyice rahat atlad. Koca Osmamn dedii doruydu. ini tenekeye yapmak onu ok skmt. Baz gnler hi atlayamyor, geceyi bekliyordu. Bu da zor oluyordu. Memed ahrdan dndkten sonra, bir eliyle suyu dkerek ocaklkta elini ykad. Kamer Ana onun eline su dkecek oldu, Memed istemedi. Kamer Ana da fazla stelemedi. "Oca yakamadm," diye yaknd Kamer Ana. "Ama mor 61 inein az var. Bir de eker dkerim stne. sterseniz bal da var. "Ballan az getir," dedi Koca Osman. "Yavruma iyi gelir. Ballan az insana g verir. Koca Osmann btn derdi gn bu elimsiz, sska olan yedirip iirip heybetli bir insan haline getirmekti. Biraz da gz doldursa, yle boyu uzasa, omuzlar genilese, ensesi kalmla-sa pehlivanlar gibi olsa, yzn gren korksa... Adam unu, u bir kmck ocuu nce Memed diye insan iine karmaya utanr. Bunun nce Memed olduuna yemin billah etsen, Kurana el bassan kimseyi inandramazsn. "Ben de tutmuum da," diye iinden geirdi, "u bir kar adam korkaraktan saklyorum. nce Memed kye geldi diye, salver kyn iine, bunun nce Memed olduuna hi kimseyi inandramazsn. u Kamer Ana bile bu ocuun nce Memed olduuna bir inanyor, bir inanmyor. kide birde de ka altndan bana bakp gzleriyle, inanamyorum Koca Osman, inanamyorum bunun ahin olduuna, inanamyorum, diyor. nallah yanlmyorsundur. Gzlerinde kuku Kamer Anann. Ben de grmeseydim, ben de inanmazdm. nce Memed dediin de byle olmaz ki... Bereket versin kimse yzn grmyor. Grenler de onu byle bebecikler gibi uyurken, dudaklarn sndre sndre uykuda burnunu ekerken grmyorlar, ok kr. Kamer Ana bir gn onu bebecikler gibi uykuda alarken grm: "Olan alyor Osman. Uykuda." "Varsn alasn." "Bebecikler gibi." "Olsun Kamer Ana." "Bu ocua tfek hi yakmyor. Bir parmak ocuk." "Ne demek istiyorsun Kamer Ana?" "Hibir ey demek istemiyorum. Bir avu ocuk bu. Uykusunda ocuklar alar yalnz." Kamer Ana inanamyor, u gzlerimle grmeseydim ben de inanmazdm. Abdi Aay ldren bu mu, hem de varp kasabann ortasnda, hkmetin iinde! Kalaycnn cann alan, Asm avuun bana iler getiren, cmle Toros dalarnn tir tir titredii!.. 62 "ok ye, ok ye, lokman byk tut, ahinim. Azlan bal adama ok yarar. gn durmadan azlan bal yiyeceksin ki... Sonra yal yemekler yiyeceksin. Sen hi yemek yememisin ki... Kamer Anan sana..." Memed hemen glmsyor, hem de Koca Osmann gnl olsun diye lokmalarn,iki misli kocaman yapyordu. "Bak ahinim, frsat bulup da sana syleyemedim. Kylnn sana ald tarlay Ali Safa ele geirdi. Senin tarlan yok gayri. Evine gelince, ite orada duruyor. inde de Seyran Kz oturuyor. Seyran Kz ok fkeli. Kimseylen konumuyor. Tek konutuu Kamer Ana. Onu seviyor Seyran. Seyran her gece, ortalktan el ayak ekilip de kurt ku uykuya varnca balyor at sylemeye. Bir sesi var, da ta delip geen... Kyl de onun trk syleyecei zaman biliyor, uyumuyor, bekliyor. Dinliyorlar. Memedim, ahinim, Seyran Kz gzeller gzeli. Kul olann bana gelmesin onun bana gelen... Dman bana vermesin Allah onun bandaki derdi. Amma dayanyor Seyran, yz azck solgun, kederli ama dimdik... fkesinin iinde yalm gibi. fke daha da gzelletiriyor onu. Yzne bakmaya kyamazsn." Btn ukurova gibi Memed de Seyrann bana gelenleri biliyordu. ini ekti.

"Bildin mi Seyran sen de yavru?" Memed, gzleri yaarm, yz gerilmi, hznl: "Bildim Osman Emmi," diye karlk verdi. "Bildim onu." "Sana toprak aldk, ev yaptrdk diye, Ali Safa bamza olmadk iler getirdi. yi ki inmedin yavru, affa uyup da dadan inseydin, ukurova aalan senin bana ok i aarlard. Seni yaatmazlard. Sen onlarn gzne kocaman, sivri bir elik diken gibisin. Dze insen de, dada gezsen de, hapiste olsan da, yitip gitsen de, lsen de sen onlarn gzne batm elik bir dikensin. Varp da kaplarna onlara kul olsan, onlar seni gene balamazlar. Lokman byk yap, ok ye azlan bal..." Memed ban kaldrd, yz ok ciddiydi. Kocaman bir lokmay azna att. Bir elik prlts geldi gz bebeklerine oturdu: "Yobazoluna ne oldu?" diye bak gibi, rktc bir sesle sordu. 63 Kamer Anann iinden geti: "Demek nce Memed dedikleri, bu ses. Ocan yana olan, bu ne fkeli ses byle! Bu ne!" Koca Osman: "Yobazolu helallap gitti", dedi. "Kskn, ylm, bitmi. Gitti. lm halindeydi." "Keski ky terk etmeseydi," diye steledi Memed. Koca Osman boynunu bkt: "Keski," dedi. "Lokman byk tut." Sonra Koca Osman ayaa kalkt, pencerenin k szan yerine gitti, toplu tabancasn knndan ekti yalamaya balad. Uzun bir sre tabancay yalayaraktan sustuktan sonra: "Bir yalm yeli gibi Deirmenoluk kynden ktn," diye balad. "Utun gittin. Gzlerden radm. Sen gidince Alidam tepesinde bir kocaman minare boyunda k patlad, gn gece yand. Btn kyl de hayran, gece uyumadan seyretti. Ben de seyrettim. Ondan sonra o k her yl senin yitip gittiin gnn gecesi yand. Ortalk gn gece gndz gibi oldu. Ondan sonra?" Memed: "Ondan sonra ben..." dedi, sesi karncaland. "te Osman Emmi, altmda senin getirdiin at... Durmadan srdm. Bir gece ulu bir da banda uyudum, ikinci gn kl adrl bir Trkmen obasyla karlatm. Benim nce Memed olduumu hemen bildiler, beni yle bir karladlar, yle bir arladlar ki... Onlara Kerimolunu sordum..." "Can bir adamd, ok yiit bir adamd Kerimolu," dedi Koca Osman, tabancasn klfna sokarken. Memed: "Kerimolu gibi kocam bir adamd Trkmen obasnn Beyi... Ben adrna girerken havaya el ate etti, sonra da bir ko kestirdi, hemen orada..." 64 "Ad Mslm Beydi. Bir toy dn... Sabaha kadar evinin nnde ate yaktrd. adrn nnde yanan ate adrn drt misliydi. Yalmlar ge ayordu." Mslm Bey hi sana ktlk eder mi yavrum, imdi ben sana ktlk eder miyim? Sen adrna indin diye Mslm Bey vnm, vncnden ba ge ermitir. Adam ondan hi korkar m? Byle adama hi gvenmez mi insan? Bu konup gerler yiit, sert adam olurlar. Yerlilere bakarak trelerine daha sk skya sarlrlar. u bamzdaki bir tutam uzun sa var ya, Sefeyle benim basmdaki... Bu haramzadelerin, bu yumurtadan kp da kabuunu beenmemilerin takalas oldu. Trkmenleri dersen tm kocalar byledir. Hem de gen yiitleri, hep byle bir tutam uzun sal. Trkmenin bir tresi, salam bir tre. Bu tre insanln da, insan olmann da bir tresidir. Sana birisi gelir snr, arkam sensin, kalem sensin, ocana dtm derse, sen o insana ne yaparsn? Korur musun, atar msn? Sen iyi yapmamsn, gvenmeliydin. nsanoluna gvenmeli. "ok karanlk bir geceydi. Karanlk duvar gibiydi. Otlarn kokusu, ieklerin keskin kokular adrn iine doluyordu. Yastk da nanesi kokuyordu. ki gndr Mslm Beyin konuuydum. ki gecedir gzme bir damla uyku girmiyordu. Uyursam, Mslm Bey beni uykumda ldrr sanyordum. Her an tetikteydim. Byle bir i, byle bir gvensizlik hi bama gelmemiti. Usuldan bir yamur yayordu geceye. Kalktm k65

tim yataktan. Soyunmamtm. Tfeimi, kurunlarm, neyin var, neyim yoksa drbnm, fesimi orada braktm, at da byk adrn kapsnda balyd, onu da orada bal braktm, dtm yola..." Bey seni bir at iin ldrr m hi? Bir Trkmen ne kadar yozlarsa yozlasm, bir at iin obasna snm bir adam ldrmez. O gece saklandn maaradan teki geceye kadar -kamadm. Kendini rlplak, desteksiz, dnyann ortasnda yapayalnz kalm sanyordun, deil mi? Ekyal braknca ayann altndaki topran kaydn sandn, deil mi? Bunalyor-dun, deil mi? Saklandn maarada da tir tir titriyordun. Benim de bama geldi. Her insann bana gelir. Bir insan ne kadar yrekliyse, o kadar korkaktr. Ya da bir insan ne kadar kor-kaksa o kadar yreklidir. Bunun byle olduunu bir insan ancak seksenine gelince anlar. Maarann talar krmzyd. rm krmz talar dokununca ufalanyordu. Krmz talarn stnde ok tuhaf mavi, yozlam, eri br, biimsiz, hibir iei, hibir yapra tekine uymayan bir iek bitmiti. Maarann azn da su preni rtmt. Taze taze kokuyordu. nsan hep kendisini yrekli sanr. ine bir korku dnce de bunu olaan saymaz. Kahrndan lr, delirir. Neden korkuyorum diye, akln oynatr. Korku insanolunun yreine ilemitir, bunu bilmez. nsanolu salt korkudur, bunu bilmez. Bilmez de kendine yediremez korkuyu... Su preni iei, ieklerin en gzel kokandr, en taze... nsann derisine, salarna, iliklerine kadar siner. Pren kokusu en kt haldeki insan kendine getirebilir. Aada, ok aada uzayp giden yeil ayrlar, ksa, ak, krmz, mor, keskin kokulu iekleri, sr sr koyunlar, sel yataklar, tek tk bodur aalar, seyrek, top top allklaryla bir ova bulutlanyordu. Ovada buunun iinde salnarak telli turnalar dolayorlard, srlerle. telerden kurun sesleri geliyordu. Bir yerlerde bir sava olur gibiydi. Gn batarken bir yangn rengi ovaya vurdu. Gkyz, dalar, sel yataklar, ovann dibinden grnmeden akan byk 66 rmak bir yangnn yalmlar gibi parlayp aktlar. Bir yalm seli bir an ovay doldurdu. Sonra her ey, dalar, aalar, krmz topraklar, srler, otlar, turnalar som maviye kesti. "Hi byle bir ey grmedim mrmde. Maaradan darya, yangna kendimi zor attm. Dalar talar stme yrd. gn yangnn iinde a ana yrdm. Bir oban yzme ldrecekmi gibi ters ters bakarak adm sordu. Kara Mistik, dedim. stme gld. Bir para ekmek, bir anak st verdi, deliler gibi bir dikite st itim, bir lokmada ekmei yedim. Ondan koarak ayrldm. oban arkamdan bana glyordu hep. nce Memed, nce Memed, diye baryordu. Karanla kadar kotum. Karanlk duvar gibiydi, karanln stne yamur yayordu." Kurtlar kular stne saldryordu, deil mi? Otlar, aalar, bcekler... Sen hi ylan deri deitirirken grdn m, zor itir. ldrr ylan. Ylan nce yumuak otlu bir yer bulur kendine. Bir sre orada otlarn stnde dner durur. Sonra yay gibi iki kez gerilir. Gerilir brakr, gerilir brakr. Sonuncusunda ok uzun gerilir, bir top olur alr. Bir de bakmsn ki ylan o anda kavlam, derisini upuzun, bambaka, bir al dibine brakmtr. Derisini braktktan sonra ylan bir sersemlik, bir korku iindedir, ne yapacan, nereye gideceini bilemez. Oralarda sersem sersem dolanr durur. Askerlikten dndkten bir yl sonraya kadar bile ellerimi nereye koyacam bilemedim. imdi her sabah kalk borusuyla uyanyorum. "oban, nce Memed, nce Memed nereye, nereye? diye bard arkamdan. te bu kulaklarmla duydum." Kabuundan syrlnca herkes barr. Herkes senin nce Memed olduunu bilir. "Ne bilir?" "Bilir ite. Sen syle." Frat derler bir su akar. Yeildir. Yosunu stne kar. Yaz bahar aylarnda deniz gibi olur. Deniz gibi kprr. Ky Fratm kysnda, yeil kayalkl bir dan dibindeydi. Toprak damlarn atlar yeil toprakla rtlyd. "Adn ne?"

67 "Kara Mistik." "oban durur musun?" "Dururum." "Nereden olursun?" "Uzunyayladan." "Gzel atlar olur Uzunyaylann. Gzel atlar bir Urfada, bir de Uzunyaylada olur. Uzunyaylann atlar dayankldr. Hele donu doru olanlar." "Adm Kara Mistik." Bir dn vard. Herkes, ok yksee, biribirine eklenmi iki uzun kavan tepesine balanm nakl tozaa kurun skyordu. Genci yals, askerlik grm, ekyalk yapm, nl avclar, herkes kck toza kavaklarn ucundan drp dn armaann almaya urayordu. ok kurun yaktlar, ok fkelendiler, ok skldlar, utandlar. Tozak ok kkt, kurun demiyordu. Toza hi kimsenin drememesi dne uursuzluk getirirdi. Btn gzler tozaktayd. Daha gelinlii iindeki gelinin, gveyin, kydeki kzlarn, gen kadnlarn gzleri tozakta... Tozan drt bir yanndan vzr vzr kurunlar geiyor. Tozam pullar, batmakta olan gnein son ipiltile-riyle prldyor. kar kepeneini srtndan. Bzlm kalmsn bir kede, kimse yzne bile bakmyor. Bir avu adamsn. stelik de korku iinde. Gzlerin yuvalarnda sincap gzleri gibi korkudan dn ha dn ediyor. kar kepeneini srtndan oban Memed, oban Mistik! "Bir delikanlnn elindeki Alaman filintasn aldm. Delikanl bana ters ters bakt. Oradaki btn erkekler bana ters ters bakt. Kzlar kadnlar stme gldler. Elim ayam zangr zangr titriyordu. Elimdeki tfek uar gibi titriyordu. Dorulttum. Tozak dverdi." Dne dne dt yere. "Adn ne?" "Kara Mistik." Herkes nce Memed dedi, tand. Sen Kara Mistik diyordun, onlar nce Memed diyorlard. Oradan da katn. Kyn ortasnda rlplak kaldm. Herkes her eyi biliyordu. Anann 68 lmn, Hatenin vurulmasn, Asm avuun seni maarada yakalayp da brakn, Abdi Aay ldrdn an, Mslm Beyin adrnda atn da, silahlarn da brakp kan, herkes her eyi biliyordu. akrdikenliin yann da, Aktozlu kyn de, Recep avuu da... Herkes her eyi biliyordu... "nce Memed, nce Memed, sarp kayalarn geyiinin avcs nce Memed." Karanlk duvar gibiydi. Usuldan bir yamur iseliyordu geceye. Frat suyunda en kk bir kprt bile yoktu. En kk bir yel bile esmiyordu. Gece, scak yamur buulanyordu. Soyundu, suya girdi. Giyitlerini sol elinde tutuyor, sayla da yzyordu. Bir saat m, iki saat m Fratla cebelleti. Karya getiinde tan yerleri iiyordu. Yorgundu, bitkindi. Yzd su, szlayan bedeni, uzand kumluk pren kokuyordu. Giyindi, yola dt. Her kyde onu tanyorlard. Bir kyde bir aydan fazla du-ramyordu. Birisinde, ben nce Memedim dedi. Vallahi de billahi de benim o nce Memed. Hi kimse inanmad. O kadar alay ettiler ki onunla, o kyde de duramad. Karanlk duvar gibiydi. Gecenin stne yamur yayordu. "Adn bala." "Adm Kara Mistik." "Hah hah! nce Memed Kara Mistik m?" Baka aren kalmad yavrum. Dumanl Frat dolaylarnda, kartal rnei Dersim Krtlerinde, ak toprakl Birecik Trkme-ninde seni tanmayan yok. Yakalayp seni kanl hkmete teslim edecekler. Abdi Aann kann detecekler sana. Ya Hatenin kan, ya anann, ya Irazcann, Rzann, ya Recep avuun kan? Onlarn kan ne olacak? Hkmet onlarn kann kimseden sormaz. Abdi Aann kann senden sorar. u dnyada seni tanmayan yok. Her zaman, hep byle olur. Senin gzn dalarda kald. Ne yaparsan yap nce Memedlik yakan brakmaz. Keski dndnde Mslm Beye gzkseydin. Gece deil de, tfeini almaya gndz gitseydin. Adam kendi tfeini gider de Mslm Beyin evinden alar m? Vardn ki tfein koyduun gibi koyduun yerde duruyor. Evde kadnlar seni iyi arlamadlar m? Sen gittin gideli Bey senin atna kul olan 69

bindirmedi demediler mi? lnceye kadar da senin atma Ms-lm Bey kimseyi bindirmez. On yl gitmeseydin, on yl silahlarna kimse dokunamazd. Atm Mslm Beye veriyorum, binsin sarasn srsn, dedin. Mslm Bey senin emanet atna biner mi sanyorsun? "Geldim Meryemil beline. Elimde tfeim, kurunlarm. Temir geldi yanma. Kck, yrekli bir adam. yi de bir adam. Bir orduyla baa kar. Geldim ki Kayranlya, Dldl dana, yeri g asker alm. Geldim Alidana, karnca gibi asker. oluu ocuu kyls de cabas..." Hzarcy kuatanlar, krk kurunla onu elek gibi yapanlar askerler deil, kyller. Koca Memedin boazna ipi takp srkleyenler askerler deil, kyller... Seni yakalasalard, seni de yle yaparlard. Ya boazna ip takarlar, ya krk yerinden kur-unlayp elek gibi ederlerdi. Bu nce Memed, fakir fkarann dostu demezlerdi. Yzba Faruu da, teki bir hkmet adamn da yakalasnlar, senden de, Hzarcdan da, Koca Memed-den de beter ederler. Oyuncak ederler, oyuncak. Ama bilsinler ki sen glsn... Gl deilsen yandn. Yalnz kaldn dada, deil mi, dnyann ortasnda sipsivri, rlplak... yle deil mi? "Yalnz kaldm, Osman Emmi, rlplak, sipsivri." Karanlk duvar gibiydi. Geceye yamur yayordu, lk, buulu... 70 10 Koca Osmanm dudaklar hep kpr kpr ediyordu. Ahra gidiyor, kyor, uzun kalarn kaldryor, svazlyor, drt bir yanna bir eyler aranrm gibi bakmyor, arada eiliyor izmelerini svazlyor, ahrdaki atnryelesini okuyor uzun uzun, sonra ieriye girip Memedin yanma varyor, zorla glmsemeye alarak: "Memedim, yavrum," diyor alamakl bir sesle. Sesinde bir yas havas var. Dehet bir acma var. Daha gn domam, ortalk alacakaranlk. Srlar yaylma gidiyorlar. Anavarza kayalklarnn stnden ar ar karanlk bir duman ykseliyor. Yaz at bir kayann ucunda, donmu bir kaya paras gibi kprdamadan dikilmi duruyor. Ne ban, ne de kuyruunu sallyor. Muhtar Seyfalibir huun arkasndan kt. Koca Osmann kaygl yz bir ald, sonra kapand. Az sonra da Seyfalinin arkasndan efe Kahya grnd. Elinde bir top, her bir iei bir gl iriliinde nergis vard. "Kamer Ana, al sana nergis topladm," dedi. iekleri, yanda inek saan Kamer Anaya uzatt. Kamer Ana bir gen kz gibi kzard, utand: "Sa ol efe Aam," dedi glmseyerek. "Beni dnmsn." "Bu gece uyumadm. Hep sazln kysnda dolatm. Yo-bazolunun deli at sabaha kadar doludizgin ovada dnd durdu. Nergisler de diz boyu." 71 itin dibine melitiler. Koca Osman hmla: "Sz verdim ama, gitmeyeceim. O bir aaysa, arkasnda da hkmeti varsa, ben de seksen yandaym. Benim de arkamda..." Szn bitirmedi. Bir kere daha: "Benim de arkamda..." dedi. i iini yiyordu. Syleyememekten dertliydi. "Benim de arkamda koca Allah var," derken Memedin iinde yatt dolabn durduu keye bakt. "Bizim de arkamzda kim var, onu da kimse bilmez. Kalayc nasl belasn bulmusa, Ali Safa da yle belasn bulacak. Biz, buraya yerletiimizde daha Ali Safa anasndan domamt. Bizim de arkamzda..." Sonra, Koca Osmann en byk olu Hsam geldi. Sonra Reit geldi. Birer ikier, btn kyller Koca Osmann evine geliyorlar, meliiyorlard. Kadnlar da geldiler, stn sap st kovasn eikliin yanma koymu Kamer Anann bana, avlunun bir kesine kmeletiler. Hi konumuyorlard. Koca Osman bir ayaa kalkyor, baryor, sonra geri oturuyor, susuyordu. Arada bir apkasn karyor, bir tutam san eline doluyor, sonra fkeyle apkasn bana geri geiriyordu. Dolma tabancasnn kabzasn da sert, tutuyordu: "Lanet olsun o Yobazoluna. Bir fiyaka iin btn ky satt. Bir at iin. Ali Safaya iki kt sz sylemek iin. imdi k bakalm iin iinden kabilirsen. Lanet olsun o Yobazoluna. Kat da gitti kyden en sonunda." Yzleri acyla burumu kyller:

"Lanet olsun," dediler. "Onun ky brakp gitmesi bir daha belimizi krd. imdi Ali Safa yreklenir, tepemizde klnkle ta krar." Hep bir azdan: "Ta krar Ali Safa," dediler. "Yobazolu kye gelmeli." "Baka are yok, gelmeli," dediler. efe Kahya: "Osman olan, sen de bir daha u domuza gitmelisin. Bakalm ne diyor." Birka kyl: 72 "Sen de Osman Aayla birlikte git efe Kahya," dediler. "Belki bir ey diyecek." "Ne diyecek?" dedi Koca Osman. "Ne diyecek, gene beni korkutmaya alacak. Gene kyden kn, diyecek. Gene unu bunu yaparm size, diyecek. Kyden kacak msnz? kp baka bir ky kuracak msnz?" Zeynel, kalabaln en ucunda, eski Yunan yazsyla bezeli drt ke bir ak mermer tann stnde oturuyordu. "Bu ky bize hayretmez," dedi. "Be kere bilirkii getirdik, Kaymakam, Yzbay getirdik, be kere de kyn yerinin Ali Safa Beyin olduu tebeyyn etti. Ve de tebeyyn etmitir." Kalabalktan hi kimse ban kaldrp da Zeynelden yana bakmad. Zeynel szn srdryordu: "Gkyzne ivi akmaktan vazgeelim. Herkes ukuro-vay kapyor. Ali Safann kynden kalm da tezelden kendimize bir yurt edinelim." Koca Osman: "Sen sus ulan kpek," dedi. "Sen Ali Safann zaten bir itisin." Zeynel gcenmi: "Bana yle deme Osman Aam," dedi. "Ben kimsenin iti deilim. Ama bu topraklar bundan byle bize hayretmez. Elinde tapusu var. Arkasnda hkmeti, dada ekyas, bir koca ky de emmisi days var. Bu kyden bizi karr Ali Safa Bey. Erinde geinde karr. Daha vakit gemeden, herkes ukuro-vay paylamadan biz kendimize bir yurt bulalm. Ali Safayla baa kamayz. Osman Aam, geende sen deil miydin bu topraklar bundan byle bize hayretmez diyen? Sen deil miydin varp Ali Safa Beylen konualm da kendimize baka bir ky yeri, baka topraklar bulalm diyen? Mademki u Anavar-zay Ali Safa Bey ok seviyor, bu batakl, bu stmay, bu belay brakalm da nar ok Memetli ky yrelerine, dalar eteine gidelim diyen sen deil miydin?" efe Kahya: "Sendin Osman olan, sendin o. imdi neden cayyorsun?" diye Zeynele arka kt. ok uzun boylu Kel Arif elindeki ple toza tuhaf izgiler iziyordu. 73 "Osman Aam," dedi, "hakas, senin de bir dediin bir dediini tutmuyor. Ya buradan kp gidelim, ya da direnelim. Yllardr byle ikircik iinde, ldk bittik. Kylnn yars gitti. Ta Dumlukale ardna. orak topraklara. Srnyorlar. Bir dediimiz bir dediimizi tutmuyor bizim." "kimiz birlikte gideceiz Ali Safa Beye. Bir daha konuacaz," dedi Muhtar Seyfali. "Bu ii bir kaza balamak gerek. kircik ldrd bizi." Koca Osman soludu. yice kzmt. Piposunu ateledi, ayaa kalkt, avluda bir aa bir yukar dolamaya balad. "Hkmetle bir oldu Ali Safa. stmzdeki zulm arttka artt. Biz de pstka pistik. Kalayc ldkten sonra da bamzdaki kara bulut kalkt sandk. yle deil mi? Gene durmad. Bamza bin trl iler at. Umudum krlnca gidelim dedim. Kalayc lnce hkmeti dikti karmza. Bu zulm dan. Ben ne yapaym ben. Bu lm dan dikti karmza. Eli kolu uzun hkmetin marptan marka kadar. Bizi de sorarsanz pstka pistik. Ben ne yapaym ben, buray terk edelim dedim. Sar nergisin sarvan kurup oturduu, mor iekli yazpuz-larn zengiyi dvd, bir tek tohum atnca yz tane veren dourgan dede topramz brakp da gidelim dedim. Baka aremiz kalmad dedim. Kyden kap gidenlerin yars korkudan, yars bkknlktan, umutsuzluktan gitti. Ancak az bir ksmna Ali Safa be on kuru verdi. Bir ksm da buradan gidince ok gzel topraklara

deceklerini sandlar. imdi iler deiti. ok gzel deiti. Sizin haberiniz yok ama, deiti. Gidip yerleecek bir kar toprak da yok ukurovada." Hsam babasnn sonsuz fkesini stne ekeceini bile bile: "Deien ne baba?" diye sordu. "Dn Yobazolunun evini bana ykp fkaray srgn etmedi mi Ali Safa? Candarmann dve dve kan iettii Yobazolu Hasan deil mi? Deien ne baba? Bu mu? Git getirsene getirebilirsen Yobazolunu kye. Getir de ldrsn Ali Safa..." Babasnn kendisine sveceini sanyordu. Koca Osman svmedi, fkelenmedi. Gitti geldi, dnd. Piposundan dumanlar savurdu, dnd. Teker teker kyllerin yzne bak74 ti. Durdu, uzun uzun gzlerini kyllerin gzlerinin iine dikti bakt. Bir eyler aratrr gibiydi. itin dibinden bir kk srgan kopard, avucunda rseledi, topraa frlatt. Kendi kendine konuur gibiydi. Yz bir alyor, bir kapanyordu. Dudaklar, tel tel sakal titriyor, kaim kalarnn altndaki kck mavi gzleri bir layp bir .snyordu. Sonsuz bir ikircik iinde olduu besbelliydi. Konumaya balayacakm gibi yapyor, hemen o anda vazgeiyordu. Herkes bir eyler sezinliyordu. Koca Os-mann dilinin altnda bir eyler vard ama, neydi? Herkes sabrszlkla Koca Osmann bu dilinin altndakini bekliyordu. Sonunda Koca Osman patlad: "Gitmeyeceim o kpee," dedi. "Nasl atacaksa atsn bakalm bizi kymzden. Ne yapacaksa yapsn. Onun arkasnda hkmeti, ekyas varsa, bizim arkamzda da... Var." Bir ses: "Bizim arkamzda kim var"?" diye sordu. Koca Osman dikeldi, bklm beli hmla doruldu: "Var," diye grledi. Sonra gene gezinmeye balad. Hep ikircik iindeydi. Gittike de yoruluyordu. Yal bedeni iindeki byk cebellemeyi kaldramyordu. Sa ayan ne att, bir iki kere stnde yayland. Sa elini beline koydu, glmsedi. Sonra yz karard, gene glmsedi: "Bir da baym," diye sze balad. "Usuz bucaksz Kafdalarnn baym. Silme bir karanlk varm, kurun gemez. Yolcular yollarn armlar. Hibir yerden bir damla k bile szmyormu. Hi de sabah olmuyormu. Kafdalar gmbrdyormu. Hi de sabah olmuyormu. Gidemiyorlarm karanlkta. Karanlkta soluk alamyorlarm. Umutlarn kesmiler. Kafdalarnda hi sabah olmayacak demiler. Orada ylm kalmlar. Onlar da, o yolcular da krk tane haramiyle bir harami ba kovalyormu. Gelmiler, balarn karanlk duvarna arpmlar... Yaaa, arpmlar ite. Tam bizim gibi olmular. Bir daha bu Kafdanda durmayalm, demiler. Ylmlar, bizim gibi..." Kyller, ne diyecek, sz nereye getirecek diye bekliyorlar, kulak kesilmiler. Kadnlar kalabalnda, o Kafda dedik75 e fingirdemeler. Koca Osman da sz bir trl bir yere getirip balayamyor, Kafda, Kafda, Kafdamdaki kl kesmez karanlk diyor. Ta gibi ar bir karanlk omuzlarmzda, diyor. Bizim gibi, diyor. Konuuunun dibi ba belli deil. Sonunda Koca Osman iyice yoruldu, szn: "te bu karanln stne bir top k dt," diye bitirdi. "Bu yzdendir ki Kafdamdaki yolcular yollarn buldular, karanlk duvarn atlar. Bizim de karanlmza bir top k dt." Soluunu toplad: "te szm bu kadar. Ben Ali Safanm ayana gitmeyeceim, ite bu yzden. Giden gitsin, ben gitmeyeceim... nk-leyim karanla..." dudaklarn yalad. "nkleyim bir top k dmtr. Gecemiz gndz olmutur." efe Kahya yanndaki Hsamn kulana eildi, usulca: "Hsam oul," dedi, "u senin baban bir iyice kocam. Ne diyor, anladn m?" "Hi anlamadm emmi," dedi Hsam. "Epeydir babama bir eyler oldu. ok yaland fkara." Kyller ne yapacaklarn bilemeden birer ikier oradan ayrldlar. Koca Osman son szn syledi:

"Varn syleyin o bey olacak Ali itine, ben onunlan konumayacam. Gelecei varsa grecei de var. Varn byle syleyin." eriye girdi, arkasndan kapy hzla kapad. Memede kotu: "Dinledin mi oul konutuumu?" diye sordu. "Dinledim Osman Aam." "Gzel konutum yle mi?" Memed: "ok gzel," dedi. "Anladlar m karanla den n kim olduunu?" Memed: "Kim bilir, belki de anladlar," dedi, iini ekti. 76 11 Koca Osman kurun sesleriyle yataktan frlad, hemen darya kotu. Kurun sesleri bir saanak gibi geldi geti. Kyn drt bir yanndan at ayaklarnn taprtlar geliyordu. Durmadan kyn yresini doludizgin dolanan atlar. Az sonra bir kurun sana daha boald kyn stne. Kurun sana gelir gelmez de Koca Osmann tam nndeki yazl ak tatan be el kurun karlk verdi. Ayann dibinde patlayan kurunlardan irkilip, adm geriye srayan Koca Oman: "Memed, yavrum, sen misin?" diye sordu. Hemen sonra da: "Korkuttun beni," dedi. Memed duyulur duyulmaz bir sesle: "Benim Osman Emmi," diye karlk verdi. "Hemen gir ieriye. Ben sylemeden de bir daha darya kma. Keyfimi bozma. Topa tutsalar ky sen aldrma, olur mu yavrum? Senin daha sran deil." Memed ak tan ardndan ayaa kalkt, ieriye girdi. Koca Osman onun ardndan seslendi: "Doru dolaba gir. Gir de bir gzelce uyku ek..." Sonra Memede scak bir merhametle acd. "Sabahtan akama kadar fkara," dedi, "el kadar bir dolabn iinde. Benim evim ona mahpusaneden daha beter bir mah-pusane. ahinim, nce Memedim evime konuk geldi de, baknd hele onu nasl arladm. Kurt kocaymca kpeklere oyuncak olmaz. Kurt kocaymca kpek oluyormu Koca Osman, kpek. Ak olsun sana. nce Memedi, dalar kartaln, hem de ahinini 77 gzel karladn, iyi konukladm, ak olsun sana ak olsun," diye dnd. "Bundan yirmi yl nce olsayd sen yavrunu, ahinini byle mi konuklardn? Kurtlar... Kpek... Ak olsun ulan." Yaarm gzlerini sildi. Atllar durmadan kyn yresini doludizgin dnyorlar, ksa aralklarla da kyn stne kurun boaltyorlard. Karanlkta, usuldan da bir yamur yayordu geceye. eriye girdi, Kamer Ana oca yakm, ocan bana iki bklm melmiti. "Cann m sklyor, Kamer Ana, yle iki bklm olmusun?" "Bu ne Osman, bu bamza gelenler?" "Ali kyly korkutmak istiyor, ne olacak! Bu ok eski bir usuldr." "Kyl ne yapyor?" "Kyl uyuyor. Ortalkta t yok." Koca Osman giyindi, ocakln bana oturup dolma tabancasnn her iki gzn de vura vura doldurdu: "Kamer Ana," dedi yiite bir tavr taknarak. "Tabancann her iki gzne de domdom kurunu doldurdum. Kime rastge-lirse alimallah bu yanndan girer, teki yanndan kar. Karma gelenin vay haline! Vay ki vay, Kamer Ana! Bak elim de titremiyor eskisi gibi..." Tabancal sa elini uzatt, bir gzn krpt, nian ald, gerekten eli hi titremiyordu. ok yakndan, huun ardndan kurun sesleri geldi. Koca Osman: "Kyn iine girdiler," dedi dar frlad. Darda, karanlkta, kyn stnden ahlanm atlar akyordu. Bir an at ayaklarnn sesi kesiliyor, bir kurun sana balyordu. Geceye ar, iri taneli bir yamur dyordu. Koca Osman, "Bizim avluda olmaz," diye dnd. "Bu itlerden birisini drrsem, candarma gelir bizim evi yoklar. Bir uval inciri bok edersin, Koca Osman, Kocam Osman. Zaten de yle bir konukladk ki nce Memedi, dolaba kilitledik f-karay. Bir de candarmaya teslim edelim, olsun bitsin."

Kendi avlusundan kt, olu Hsamn avlusuna girdi, bu78 f^P rada vurursam o itleri, Hsamn evini ararlarken, bizimkini de ararlar, diye dnd, bitiikteki Krt Keremin avlusuna atlad. Atllar doludizgin kyn sokaklarndan geiyorlard. Koca Osman bir tan arkasna kt, tabancann namlusunu sokaa evirdi, bekledi. ine bir gven gelmiti. "Bir tanesini vurup drdmde kim bilir ncem, yavrum ne kadar sevinir. Osman Emmisinin kocaymca kpek olmadn anlar. Her kurt kocaymca kpek olmaz. Yiit kurdun kocam da yiit kalr. Hele bir gesinler nmden," diye dnd. "Gsteririm onlara kyn stne at srmeyi. Gsteririm onlara ky kuruna tutmay..." Krt Keremin huunun stnden vzl vzl kurunlar gemeye balad. At ayaklarnn sesleri yaklat. Koca Osman: "Vay anasn," diye dilerini skt. "teki sokaktan getiler." Bir ara at ayaklarnn sesleri kesildi, kurunlar sklmad, ky derin bir sessizlie gmld. Koca Osman kulak verdi drt keyi dinledi. Hibir yerden en ufak bir ses, bir kprt gelmiyordu. "Hepsi lm arkada, bunlarn hepsinin kanlan kurumu. Yarn sabah bunlarn hibirisini tutamazsn. Ky brakr brakr giderler. Vayvay ky sar nergisli, mor yar-puzlu dede yurdum bombo kalr. Bak kimseden bir ses soluk kyor mu? lmler arkada. Bilseler ki, ncemin kyde olduunu bilseler, hepsinin kan ahlanr, ne Ali Safa dinlerler, ne bir ey. Bir bilseler..." Kendi kendine gld. "Ne oldu bu itlere," dedi. "Gzel giyitlerim de slanyor. Gelseler de iimizi grsek. Brakp gittiler mi ky acaba? Gitmez onlar. Sabaha kadar kalrlar." Az sonra kyn stne bir yaylm atei daha ald. Atlar kinedi, doludizgin atllarn kararts Koca Osmann nnden szld geti. Atllar o kadar abuk getiler ki Koca Osman davranamad. Elleri, tm bedeni titriyordu. Gene gelirler diye iinden geirdi. Dnd de az sonra gerekleti. Tam atllarn karartlar nne gelince, ayaa kalkt, kalkmasyla dolma tabancasnn tetiine kmesi bir oldu. Dehet bir grlty, karanl yrtan bir barma izledi. Atllarn karartlar bir anda 79 ky kt. Koca Osmanm vurduu atlnn sesi daha bir sre uzaklardan, batakln oralardan geldi. Sevin iinde eve gelen Koca Osman karsnda giyinmi kuanm, tam donanml nce Memedi buldu. Drbnn bile boynuna takmt. "Duydun mu ncem?" "Duydum, eline salk." "kzler gibi bryordu. Neresinden vurdum ola?" Memed: "Diz kapandan," dedi. "Diz kapa ok acr, ldrr adam. Byle brenler diz kapandan, bir de omuzlarndan kurunu yiyenlerdir." Koca Osman tepeden trnaa Memedi szd szd de: "Ne o oul," dedi. "Sefere kacak gibi giyinmisin?" Memed: "Kusura kalma Emmi," diye zr diledi. "Bu benim hu-yumdur. Bir yerde kurun sklyorsa ben giyinik olmalym." Koca Osman soluyarak: "Yoruldum oul, kocamm oul, bugn bunu iyice anladm. Az daha herifi vuramayacaktm. Az daha... Kim ola u vurduum, ok merak ediyorum. Kim dersin Memed?" "Kimdir ola?" diye kendi kendine sordu Memed. "Belli olur mu kim olduu? Ali Safa olsayd ne iyi olurdu." Ocan bana varan Koca Osman: "Ulan, amma da slanmm. Bu giyitler var ya ahinim, ilk olaraktan yamur yz gryorlar. Yirmi be yldr," diye sylendi. Sonra Memede dnd: "Ali Safa buralara gelmez ahinim. O byle yerlere itlerini gnderir. Gene de kimi vurduumu merak ediyorum." Giyitlerini soyundu, Kamer Anaya sundu: "Kamer Ana, nolursun unlar atee tut da bir iyice kuru-sunlar." Memed: "Bir daha gelirler mi bu gece?" diye sordu. "Ne yapacaksn?" "Hi!" dedi Memed. "Sordum."

"Bunlar sabaha kadar kyn yresinde, iinde dnda dolanrlard ama, ben yapacam yaptm. Bu gece bir daha gelmezler. Herifin brts daha kesilmedi. Belki bir hafta baracak. Sen Kalaycy vurduun yl var ya, gene byle, ky akamdan sabaha kadar kuruna tutuyordu Ali Safa... Sen Kalaycy ldrnce boku yedi Ali Safa... te byle. Yarn gece gene adam gnderir, gene ky kurunlatr Safa... Biz direndike, o trl trl oyunlar icat eder bamza. Biz direnmedike, biz korktuka... Hem direnir, hem korkmazsak ylar Safa... Biz hem direnir, hem de korkarsak... Yarn bir tanesini daha vuracam." ocuk gibi seviniyor, ellerini rpyordu: "Kocamm ama, karanlkta ancak karartlar kprdyordu, gene vurdum. Vurdum arkada. Yarn birisini daha vuracam. br gn bir tane daha... Ne kadar gelirlerse, her gn birisini ykacam. Tketinceye kadar onlar, bktrncaya kadar. Bu seferki diz kapandan olmua tekileri tam yreciklerinin stne saplayacam. Deil mi yavrum? Kan kusturdular. Bu kyl tabansz. Yars koyup da Dumlukaleye kamasayd kylnn, btn bunlar bamza gelmezdi. Boaltmasalard ky... Yobazolu da brakp gitmeseydi bizi, btn bunlar bamza gelmezdi. Gidip Yobazolunu getirmeliyim, gidip Dumlu yresinde srgn kylleri bulmal, onlara bir daha kye dnmeleri iin yalvarmalym. Olur mu?" Derin dncelere dalm Memed, olur der gibi ban nne edi. Koca Osman, alvar ocaa tutmu kurutmakta olan, yz uykusuzluktan, kederden uzam Kamer Anaya: "Ana," dedi, "ben ok yorgunum. Bana u tabancam uzat. Barut kesesini de ver. Azck da kuru aput ver. Ver de aslanm gene dolduraym. Yarn geceye gene ona i decek." Koca Osman vura vura tabancay iyice sklad. Bir daha ne kurunlar vzldad, ne de at aya sesleri geldi. Sabaha kadar Memedle kar karya oturdular. Koca Osman syledi, Memed dinledi. 80 81 12 Koca Osman daha gn madan Seyfalinin evine geldi. Seyfali ocan bana km, yanan atei bacaklarnn arasna alm dnyordu. Koca Osman grnce ayaa kalkt. Uykusuz olduu belliydi, sallanyordu. "Buyur Osman Aam," dedi, byk bir kedere gmlm. Sesi kskt, utangat. "Grdn ya bamza gelenleri, gene balad." Koca Osman az dolusu gld: "Daha ne bekliyordun Aliden? Oturup bize hayr dua edeceini mi? Biz byle karlar gibi evlere siner de t karmazsak, kylnn yars korkar da Dumluya, Yreir toprana kaarsa, Yobazolu da bir yl, iki yl adamn atma biner zort atarsa, sonra da bir evi yannca, iki de sopa yiyince ban alr da giderse, ite byle eder Ali Safa..." "Otur hele Osman Aam, yle buyur." Koca Osman ocakln te gecesine, dein stne kt. Hep mutlu mutlu glmsyordu. "Cann skma Muhtar," dedi, piposunu ocaktan ald bir kzle atelerken. "Hi cann skma. Kafdamn gecesine den k bizim de gecemize yamtr. Dmez kalkmaz bir Allah... Her tepenin bandan yepyeni bir gn doacak. Allah birdir ama, kaps bin... Kul skmaynca Hzr yetimez. Hzr babamz da bir ak gvercin donunda gelir. Gamlanma Seyfali, gamlanma, hangi gn grdn akam olmam?" Seyfali gvensiz bir bak att Koca Osmann yzne. Koca 82 Osman bu bak yakalad, bu baka iyice ierledi. Szcklerin stne bastra bastra: "Ka geceyi grdn sabaha varmam? Yavrum, Muhtarm, ccm, yle bakma bana," diye olanca sesiyle bard. Seyfali yumuak, rkm: "Senin dilinin altnda bir eyler var Emmi," dedi. "Herkes, btn kyl, oluk ocuk meraktan atlyor." Koca Osman yayna baslm gibi ayaa frlad:

"atlasnlar," diye bard. "atlasnlar da patlasnlar. Var ya dilimin altnda bir ey, olmaz olur mu? Hzrn elini tuttum, olmaz olur mu? Dn gece bir kurun patlad, olmaz olur mu? Bir atl kz gibi brd, duydun mu? Olmaz olur mu? Baksana u kye bin yllk bir mezara benziyor, olmaz olur mu? Syle ne yapacaz, sen bu kyn Muhtarsn, olmaz olur mu?" Bu srada ieriye mam Ferhat girdi. Uzun boylu, gne yan, salkl, uzun yzl, oktzun kirpikli, otuzunda gsteren birisiydi. Yllar nce gelmi Vayvaya yerlemiti. Yerlemi, buradan evlenmiti. ki kz iki olu olmutu, kars Eeden. Nereli olduunu, nereden geldiini kimse bilmiyor, hakknda trl sylentiler dolayordu. Seyfali Ferhat Hocay grnce ayaa kalkt: "yle, uradan buyur Hocam," dedi. Koca Osman Hocay grnce azck yumuad, yerine oturdu: "Olmaz olur mu?" dedi son bir kere daha. Ferhat Hoca yerine otururken: "Osman Aa, nedir o olmaz olmayan?" diye sordu. Koca Osman Hocaya bakt: "Dilimin altndaki," dedi. Ferhat Hoca: "Gerekten," diye yar hayret, yar merak iinde konutu. "Gnlerdir sende bir bakalk var. Dilinin altnda da bir eyler olacak." Koca Osman, oturduu yerden dikeldi: "Var," dedi. "Bir gece uyuyordum. Uykumun arasndan bir ses duydum. Koca Osman, Koca Osman, diyordu. Frladm, kapy atm. eriye gzleri birer damla k olan ak bir gvercin 83 szld. O anda da gvercin donundan syrlp Hzr oldu. Ak sakallar aydnlk. Elimi tuttu. Ne uykudaydm, ne de dte. Kafdamdaki skm yolcularn karanlnn stne de bir top k dt. Sen buna inanmazsn, sen mucizata inanmazsn, deil mi Hocam?" "nanmam," dedi Ferhat Hoca. "Dilimin altndakine?" "nanrm," dedi gvenli bir sesle Ferhat Hoca. Koca Osman: "Aaah, Hocam," diye iini ekti. "Bir syleyebilsem yre-imdekini! Ka gndr neredeydin Allahn seversen sen Hoca? Gene kayplara kartn. Bu gece burda miydin?" "Buradaydm." "Ne yaptn?" "Yatamdan kmadm." Koca Osman artk patlama haline gelmiti. u insanlar ne ahmak insanlard. Anlatyor anlatyor, anlamyorlard. Koskocaman cin gibi Ferhat Hoca bile anlamyordu. "Evimde Hzr var," diyordu. "Karanln stne, umutsuzluumuzun stne bir top k dt," diyordu. "Dilimin altnda bir ey var," diyordu da, bir trl anlamyorlard. Daha ak nasl sylenir ulan bu? Dpedz bir gece bizim eve nce Memed geldi, diyemezdi ki! Demeli miydi? Sylemeli de kyly glendirip yreklendirmeli miydi? Sylediinde bir it kp da bir aaya, ya da Hkmete haber verirse ne olurdu o zaman? Hkmet, aalar ne kadar askerleri, candarmalan, adamlar varsa salmazlar m? Memedin vurulmu, ocuk gibi bzlm bir topack ls geliyordu gzlerinin nne. Krk kurunla delik deik etmiler gzelim bedenini, scack yreini... Giyindirip kuandrp, donandrp duvarn dibinde Memedin l resmini aldklar geliyordu gznn nne. Alayan, yas iinde, boyunlar kszler gibi bkk kyl kalabalklar geliyordu gzlerinin nne. lle de aalarn, beylerin glleri geliyordu gzlerinin nne. Memedi bir gznden bir gzne gvenmeyeceksin. Ama sylemese de olmaz. u Ferhat Hocaya, Kuran stne bir yemin ettirip sylemeli mi? Hocaya falan benzemiyor. Yiit adam, Ferhat Hoca. ok gn grm, ok geirmi. Bir kii bilmeli ki... Aaah, bir kii bilmeli ki... 84 Koca Osman ayaa kalkt: "Azck benimle dar k Hoca," dedi. Sesi kararlyd. Ferhat Hoca hemen ayaa kalkt, Koca Osmann koluna girdi, darya srkledi.

"Hoca, Hoca, Ferhat Hoca," diye inledi. "Kyl ky brakp gidecek. Dayanamayacaklar." Ferhat Hoca: "Bana da yle geliyor. Birka ev daha yakp, birka gece daha atllar kurun boaltrlarsa kyn stne, kimse kalmaz kyde. Kaan kaana... Kylnn gidenleri tabanszlk ettiler. Ne yurt bulmular gittikleri yerde, ne de yuva, srnyorlar-m. Burada Ali Safa var da gittikleri yerde Ali Safa yok mu? Her tan altnda bir Ali Safa var, Osman Aa. Kyl bu Ali Sa-falara ya direnir, ya da kul olur gider. Allah kulu kul yaratm, kulu kimseye kul yaratmam. Diretmeyen insan Allaha kar insandr. u dilinin altndakini syle bakalm." Koca Osman karlk vermedi. Dnyordu. Sylemeye can atyor, byle bir srrn kendinde, yalnz kendinde oluundan da sonsuz bir tat duyuyordu. Uzun uzun yrdler, ky ktlar. Kars aalar ormanna geldiler. ok ar yryorlard ama, Koca Osman soluyor, bir ikircik ateinde yanyordu. Ferhat Hoca ondaki deiiklii onun yznden andan ana okuyordu. Sylemeye karar veriyor, Ferhat Hoca syleyecek diye bekliyor, bir an sonra da onun yznden syleyemeyeceini anlyor, merak byyordu. En sonunda sabr tkenen Ferhat Hoca: "Yorma kendini Koca Osman, sen bu srr imdilik kimseye sylemeyeceksin. Sen bu srrn kendi gznden bile esirgiyorsun. Yorma kendini." Koca Osman: "Esirgiyorum Hoca," dedi alamakl, sonra durdu uzun uzun Hocann gznn iine bakt bakt: "Kurana yemin eder misin kimseye sylememeye Hocam?" Ferhat Hoca: "Ederim," dedi. Koca Osman sustu. Gene gzlerini Hocann gzlerinin iine dikti, bakt bakt. Koca Osman bir byl, bir uyurgezer gibiydi. 85 Neden sonra: "Kusuruma kalma, vazgetim, sylemeyeceim. Yalnz unu bil ki, Hzr bizim kymzdedir. Karanln stne top top k yamtr. Hem de byk bir mucizat olmutur," dedi, Hocann gene koluna girdi yrdler. Koca Osman ikircik terletmi, btn bedeni terden su iinde kalmt. Kye girip Seyfali-nin evine geldiklerinde gn douyor, bahar topra inceden inceye buulanyordu. Eikte onlar bekleyen Seyfalinin yannda Hsam, Zeynel, Kamer Ana, daha bir sr elleri koynunda, bu gece uyumadklar yzlerinden belli kyller bekleiyorlard. Seyfali: "imdi be alt kii atlanp karakola gidip ikayet edeceiz. Karakoldan sonra da Kaymakama... Kaymakamdan sonra da Valiye tel ekeceiz... Oradan da Mustafa Kemal Paaya tel ekeceiz," dedi. Koca Osman bu szlere uzun uzun, karnn tuta tuta, ksre ksre bir iyice gldkten sonra: "Ulan Seyfali, saf olduunu bilirdim ama, bu kadar saf olduun da aklmn kesinden gemezdi. Ulan Seyfali, anan belleyen kad, kime ikayet edeceksin? Anan belleyen kad." Ferhat Hoca ciddileti: "Glme Osman Aa, anamz belleyen kad olsa da, gene kady kadya ikayet etmeliyiz. Koca bir ky baslyor, sabaha kadar kurunluyorlar ky, evleri yakyorlar. Biz ikayet edelim de, onlar varsn aldrmasnlar." "Edelim," dedi Koca Osman glerek. "Anamz belleyen kad ne diyecek bakalm? Ne fetva kacak kaddan?" Az sonra atlandlar. nde Koca Osman, onun arkasnda Ferhat Hoca, Seyfali, Ky htiyar Heyetinden kii, karakolun yolunu tuttular. Karakol kyn dnda, yolun kysnda yaplm ok uzun kerpiten bir toprak damd. stnde yarya kadar yrtlm, salkm saak, solmu bir bayrak dalgalanyordu. Karakolun nnde atlardan indiler, atlar yandaki ite balayp dmelerini iliklediler, byk kapdan dama girdiler. Onlar kapda Dursun Onba karlad. Muhtar Seyfali boynunu bkerek: "avuum ierde mi?" diye sordu.

Onba biraz bozuldu, azck telaland, hemen o anda karlk veremeyip dnd, sonra: "avuu dn gece vurdular," dedi. "Ekyalar vurdular." Koca Osmanm kalar kalkt, kalarn altndan kan gzleri ldad: "Yaras ar m?" diye sordu. "Neresinden yemi kurunu?" Sesinde dehet bir merak vard. "Kurun bir domdom kurunu. Domuz kurunu. Dizkapa-n para para etmi avuun." Koca Osman glerek: "Dn gece nerede grm de ekyay avu, kurununu yemi?" Onba buna iyice ard. Epeyi bir sre karlk bulamad. Sonra: "Dn gece bir haber geldi, Anavarzaya bir ekya etesi inmi. Dalardan, Yzba Faruun nnden kap dze inmi. te avuu onlar yaraladlar," dedi, skntl. Sesi titriyordu. Koca Osman Ferhat Hocaya bir gz krpt. Ferhat Hoca: "Haydi kasabaya, Kaymakama gidelim. Ankaraya da tel ekelim," dedi, fkeden kapkara olmutu. Onba: "Bir ey mi oldu?" diye sordu. Yznde tutamad bir alay vard. Koca Osman: "Hibir ey olmad yavrum, ne olacak? Sayenizde rahatz. Azck bu gece bizim stmze kurun sktlar da... Biz de bize kurun skyorlar sanyorduk, demek ekyayla arpyormu avu. Salcakla kal." Koca Osman nde, tekiler arkada karakoldan ktlar. Atlara binip kasabann yolunu tuttular. Koca Osman yolda: "Hocam," dedi, Ferhat Hocaya, "azck yanma gelsene." ki atl geride kaldlar. Koca Osman: "Anladn m?" diye sordu. "avuun dizkapan paralayan, onu kz gibi brten domuz kurunu nereden kt?" 86 87 Ferhat Hoca: "Anladm," dedi. "Eline salk." "Hepimiz dn geceki benim yaptm yapsak, tavan gibi pusacamza, bir daha kye urar m Ali Safa dersin? Yoba-zolunun evi yand, teki gece Ali Safann evi de yansayd buna karlk, ne olurdu? Bir daha gelebilir miydi stmze kimse?" "Gelemezdi." "Neden kar durmuyor da ky boaltp kayoruz? Ky boaltmayanlar da her gece yaan kurunlar altnda eli kolu bal duruyoruz? Neden ki dersin Hoca?" Hoca: "Ylm adam Allann makbul kulu deildir," dedi. "Yl-m, korkmu, rkm insan kadar kt bir mahluk halketme-mitir yaradan. Dnyada cehennemden hi kmayacak, ebedi yanacak bir yaratk, ylm adamdr. Allahm en edna kulu korkmu adamdr, korkmu adam insanln yz karasdr. ok sevindim, avu gitti. Bunu Kaymakama nasl anlatrz? Nasl anlatrz ki, kymz basan avutur?" Koca Osman: "Hi anlatamayz. Benim avuu vurduumu da hi kimseye syleyemeyiz. Bu gece gene basacaklar ky. Yarn gece birisini gene vuracam." Ferhat Hoca: "yi edersin," dedi. Koca Osman: "Hzr bana dedi ki, bu dv kazanmak ii gidenlerin geri gelmesi gerek, dedi. Ben gidenlerin yanma bir kere daha gideceim, kye geri dnn diyeceim. Durumlar deiti, diyeceim." Ferhat Hoca derinden bir ah ekti:

"Aaaah, aaah! Osman Aam, aah!" dedi. "Getiremezsin onlar. Orada srnrler, lrler de bir daha buraya dndremez-sin onlar. Hzr bana da onlar kye dnerse iyi olur, dedi. Aah, ah Osman Aa..." Kasabaya girdiler, Ali Safa Beyin dman Tilkiolu Halil Aay nlerine alp Kaymakama ktlar. Kylerinin basldn, 88 sabaha kadar kyn kuruna tutulduunu sylediler. Kaymakam bir are bulacan syledi. Arzuhalci Kozanolu Fethi Beye bir tel yazdrdlar. Ankaraya ektiler. Kasaba alkalanyordu, Ali Safa Beyin gene Vayvay kyn adamlarna bastrd, bu adamlarn iinde Remzi avuun da bulunduu, seksen yandaki Koca Osmann dolma tabancasyla karanlkta Remzi avuu vurup dizini paralad herkesin dilindeydi. Remzi avu hemen o gn Adanaya Asker Hastanesine gtrlmt. Koca Osman nde, tekiler arkada, ardan geerlerken dkkanclar, manifatura, bakrc, ayakkabc, demirci esnaf, dar urayp Koca Osman hayretle seyrettiler. Kadnlar, ocuklar da sokaa uradlar. Koca Osman grmek iin. Koca Osman kasabay kncaya kadar ban kaldrmad. stne dikilmi yzlerce gzn altnda klyor, eziliyordu. O gn kasabadan ok utand. 89 Adem ok ksa boyluydu. Yuvarlak, hi glmeyen bir yz vard. Boynu ksa, gzleri keliydi. ncecik dudaklar sk skya kapalyd. Kollar, bacaklar, elleri, parmaklar, gvdesi, her eyi ksa ktt. Elinde ok gzel bir Alaman filintas vard... Yank bir sarya alan salar diken dikendi, kirpi oku gibi. Adem bir keye, bir evsine oturur, hi kprdamadan, yemek yemeden orada gnlerce kalabilirdi. Ali Saf ann yanna alt yl nce girmiti. Ondan nce tavan, keklik, tura, toy, turna avlar, Anavarza ovasnn aalarna, beylerine gtrr, bununla geinirdi. Ovada yl on iki ay k demez, yamur amur, gece gndz demez dolar dururdu. Grlmedik, tuhaf kular vurduu olur, bu tuhaf kularn Ali Safaya getirirdi. Cimri bir kii olan Ali Safa Bey, Ademin kendisine tuhaf kular getirdiini grnce sevinir, kesenin azn aard. Gene bir gn bu tuhaf kulardan birkayla Ali Safa Beyin iftliine geldi Adem. Kularn rengi maviye alyor, maviden yeile deiiyordu. Gagalar, bacaklar ok ince, ok uzundu. Ali Safa Bey bu grmedii gzel kulara ok sevindi: "Keski bunlardan bir tanesi diri olsayd," dedi. Gn batyordu, Adem tfeini omuzuna vurdu ve Akasa-za gitti. Sabahleyin de kucanda o uzun bacakl kutan bir tanesi vard. Ku Ademin kucanda, yuvasndaym gibi rahat yatyordu. Banda naklar vard, gzleri de krmzyd. Bundan sonra Adem Ali Safa Beyin iftliinde kald. Ne Adem Ali Safa Beye, ben bu iftlikte kalmak istiyorum, kalabilir miyim, diye sordu, ne Ali Safa Bey, senin burada kalman gerekiyor, burada kal, dedi. Adem iftlikte, sanki orada domu bymt, ylece kald gitti. iftlik konann arkasndaki iki gz bir hu boalmt. Kendi yapm gibi hemen gitti oturdu. Birka ay sonra da yannda bir kadnla kageldi. Kadn tp tpna Ademe benziyordu. yle ksa, her eyi yle gdk. Konumayan, iri, ak ok, akr gzleriyle bakp duran, d iindeymi gibi dolanp duran bir kadnd. Adem onu ok seviyordu. Bundan sonra Adem, Beyin birinci gvenilir adam oldu. Adam korkutmaya, ky basmaya, ekyalara ulakla, ekyala, ne kadar zorla yaplacak ii varsa, Bey hepsine Ademi yolluyor, Adem de Beyinin bu gvenini doruluyor, hangi ii stne almsa, yznn akyla altndan kalkyordu. Az bir srede avc Adem Anavarza ovas kylerinin bana bir bela kesildi. Ademin elinden en ok eken ky de Vayvay kyyd. Ylm, usanmlard. Elinde ok gzel bir Alaman filintas vard, attn vururdu. Tfeini kars kadar severdi. Sarya alan salar diken dikendi. Adem ok fkeliydi. Yaz atn ardndan gnlerdir kouyor, ona bir trl bir kurun atm yaklaamyordu. Sanki bu atn bin gz, bin kula vard. En kk bir kprty, kararty ta uzaklardan gryor, en kk bir trty ta uzaklardan duyuyordu.

Uzun bir sreden beri bu kam kknn iine snm, yaz atn yaknlardan gemesini bekliyordu. Atn ne geldii vard, ne gittii... Ne de grnd. Adem alknd, sabrlyd, be gn, bir hafta, on gn de kmldamadan burada beklerdi. Ama bu at onu ileden karyordu. Ovada atla iki kez karlam, ikisinde de daha tfeini dorultmadan at, ortadan silinivermiti. Ne olmutu, nereye gitmiti? Adem kukulanyordu, bu kadar abuk, gz ap kapayncaya kadar ortadan yittiine, siliniverdiine gre bu atta bir eyler vard. Tuhaf bir att bu. nsan gibi de deil... Cin gibi, peri gibi... Byl bir ey. inden korkmaya balamt. Gece yans bir at aya taprts duydu, kamn kknden kt, ok telerden bir at kararts Topraktepeye yukar szlp 90 91 gidiyordu. Kamla yeniden girdi, gecelerdir uyumuyordu, ban kke koyar koymaz gitti. Uyandnda gn douyordu. Akasazm stn yar pus, yar bulut gibi bir duman rtmt. Anavarza da bu dumann ardnda kalmt. Ancak hayal meyal seiliyordu. Topran stndeki duman gittike oalyor, younlayordu. Adem kamlktan knca gzlerine inanamad, at tede, bir tmsein stnde, koyu bir pusun iinde kprdamadan duruyor, pusun iinde bir grnyor, bir yitiyordu. Ademin yrei hop etti, ilk olaraktan at ona bir kurun atm yaklamt. Hemen o anda tfeine davrand, nianlad, tetie kt. Kurun vzldad. Bir an her ey pusun ardnda yitti. Adem atn durduu tmsee doru kotu. Az sonra atn debelendiini grecekti, bunu bekliyordu. Ve atn kellesini kesecek, doru Ali Safa Beye gtrecek, dmanlarnn mr, Vayvay kynn mr bu kadar olsun Beyim, diyecekti. Bey de onu memnun edecekti. Tarladan tarla, maldan mal, paradan para verecekti. On be dnm isteyecekti Beyden. Vermez miydi, neden vermesin, verirdi. Tmsee geldi ki ne grsn, at, ta uzaklarda, sel yatandan Anavarza kayalklarna doru kouyordu. ylesine hzl kouyordu ki, sunuyor, karn yere yapyordu. Adem orada durdu kald. Bir sre sel yatandan akan at gzledi, at uuyordu. Pus da yava yava kalkyordu. At Anavarzann dibinde bir kck nokta kalncaya kadar onu izledi. Sonra at grnmez olunca, oraya, topraa kt. Dilerini skt. fkeden ldryordu. Sonra korktu. Bu atta bir ey olmasn, diye dnd. Bir peri, bir cin, bir iyi kimse at donuna girmesin! Bu kadar yakndan bir at vuramamak! Olacak gibi deil! Bir at bulmal, hi deilse yaz at kadar hzl koan, onunla kovalamal, yaklanca ldrmeli. Baka trl bu at ldrmenin mmkn yok, diye dnd. Varp gitmeli, Beyden iyi koan bir at istemeli. Ama Beye, bir at ldremedim, diye nasl sylemeli? Bakaca da bir umar yok. Ademin taban imiti. alvarnn dizden aasn karaallar yemiti, alvarn paalar salkm saakt. Ellerini, yzn dikenler yrtnt. iftlie doru istemeyerek yrd. Konaa 92 geldiinde Bey daha yenice uyanm, konan rtmesinde elini yzn, gen bir kzn ibrikle dkt suyla ykyordu. Adem tede durdu, dikildi kald. Bey onu grsn de, "ne var, ne yok Adem," desin, diye. Bey onu grmedi, Bey onu grmeyince yrd merdivenden yukar kt, merdivenin banda durdu. Bey uzun bir masaya birka kiiyle oturmu kahvalt ediyordu. Neden sonra merdiven bandaki Ademi grd: "Ne o, gel bakalm Adem," diye ona seslendi. Adem masaya yrd. Beyin yzne hi bakamyordu. Bey onun at vuramadn anlad. Yanndakilere dnd: "Size szn ettiim avclar ba Adem bu," dedi. "Elinden ne uan kurtulur, ne de kaan. imdi yznden anladm ki avclar avcs Adem at vuramam. Nasl oldu bu Adem, anlatsa-na!" Adem ban kaldrd, gzleri dolu doluydu, dokunsan boanacakt. Sesi titreyerek: "Bu atn bin gz, bin kula var," dedi. "Bir tuhaf bir at. Yel olup akyor, ku olup uuyor. Ancak bir kere yaklaabildim. O da kendisi gelmi baucuma dikilmiti. Kurunu salladm. Her ey ortadan silindi. Ben onu vurdum sandm.

Bir de baktm, ta uzakta Anavarzaya doru gidiyor. Ben bu at anlamadm. Belki de bu bir at deil Bey." Ali Safa Bey i geirdi: "O bir at Adem, o bir at," dedi. "O bir at ama, insanolun-dan daha akll." "O bir atsa Bey, eer at donuna girmi bir peri, bir cin deilse, eer byl deilse ben onu vururum Bey." Bey ona karlk vermiyor, masadakilerle birlikte glyordu boyuna. "Yahu bu at seni bitirmi Adem," dedi sonunda. "Bu ne hal?" Adem: "Bitirdi," dedi. "Bu at peri..." "Yok Adem yok," diye szn kesti Bey. "Kurun tutmuyor Bey." "ok hzl bir at. Bu kadar hzl atlar kolay kolay kurun tutmaz Adem." 93 Adem ban yeniden yere edi: "Bana bir at ver de Bey, onunla kovalayaym bu at. Belki yakalarm." "Git tavlaya da beendiin at al. Ama umudum yok Adem, atla yakalayamazsn bu at. Gene de sen bilirsin." Adem oradan sklm pklm ayrld, evine geldi. Beyin yumuakl onu bitirmiti. Azck da alay vard Beyin sesinde. Atla da yakalanmaz myd u domuz? At deil peri. Peri olmasa... Bu Bey de ne periye, ne cine inanr. Byl deilse bu at, byl... Tavlada iki kr at var, ona binmeli, onunla kovalamal yaz. Allah kahretsin yaz. Ata kar iinde bir korku... Belki mrnde vurmak isteyip de ilk vuramad yaratk bu att. O gece sabaha kadar uyuya-mad. Kars da zaten kendisine hibir ey sormazd. Konumadlar. 94 Ferhat Hocann kara, kvrck sakallar titredi. Yalm karas gzlerinden derin bir keder geti. Uzun, gne yan, gzel yz biraz daha uzad, seyirdi. Koca Osmann da kr kr yz ac iindeydi. Yobazolu Hasan Narlkla kynn en ucunda terk e-dilmi, itleri bel verip, atsndaki sazlar dklm delik deik bir hua snmt. erde bir am bardak, bir tek yatak, drt sahan, bir tek tencereden baka hibir ey yoktu. ocuunun de hastalanmt. Huun kesinde bir hasrn stne uzanmlar inleyip duruyorlard. Yobazolu da zayflam, ufalm, eriyip bitmiti. Ellerindeki, yzndeki yaralar daha ileyip duruyordu. Yobazolu gene de glyor, sanki hibir ey olmam duygusunu uyandrmaya alyordu. Karsyla bir yas gibi dolanyordu evin iinde. Bu ykk eve alamam, yanan evini, o yangn gnn bir trl unu-tamamt. Koca Osman, boaz dmlenerek, titrek sesiyle: "Ferhat Hocayla sana geldik ki, yavrum Hasan, bu gurbet ellerde daha fazla sersebil olmayasm. u oturduun eve bak! Gerin geimin de yok herhalde. Ne demeye geldin buraya? Kyl sana ne yapt? Burada acndan da lrsn. nsan lrse de kalrsa da emmisinin daysnn iinde lp kalmal. Seni gtrmeye geldik. uradan bir araba tutalm da bindirelim oluk ocuu, varp gidelim kymze." Hasan ban yere dikmi Ferhat Hocaya da, Koca Osmana 95 da hi bakmyordu. Ne dndn de hi belli etmiyordu. Yznde de hibir deiiklik olmuyordu. Koca Osmandan sonra Ferhat Hoca konutu: "Seni kye gtrelim Hasan," diye bitirdi szn. Hasan ban kaldrdnda yz tannmayacak gibi olmutu. Gzleri dolu doluydu. aresiz kalm bir ocua benziyordu. "Ben o kye gidemem," dedi. Koca Osman: "Gidersin," diye bard. "Hem de eekler gibi." Ferhat Hoca:

"Gidersin ki ya mecburi," diye Koca Osman destekledi. "Gidemem," dedi Hasan, bir ocuk aresizliinde ellerini koynuna sokarak. "avutan korkma," dedi Koca Osman. "avuu bizim kyde vurdular. Hem de baparmam kalnlnda bir domuz kurunuyla. Hem de iki yz elli yllk bir dolma tabancadan kan kurunla. Bizim ky gece basmaya gelen avuu ite byle vurup dizkapan para para eyleyerekten kz gibi brttler. imdi Adanada hastanede az yukar yatp kz gibi bryor. Neden ki dersen Hasan karda, yalnz dizkapak-lar domuz kurunuyla paralananlar byle barrlar. Mustafa Kemal Paaya da tel ektik ki, ok gzel bir tel. te Allann gzel adam Ferhat Hoca. Dinine imanna syle Ferhat Hoca, tel nasld? Ne yazmt arzuhalci Kozanolu Fethi Bey, dinine imanna syle, Fethi Bey ok okumu bir adam deil mi? Bir yumuak, iyice bir adam ama, yazs taa gemez mi? Fethi Bey bir yumuak adam ama Kozanolu deil mi? Gl yerinden eksik olmayan u Fethi Bey deil mi? Ne yazd Mustafa Kemal Paaya, syle Hocam, syle de bilsin Hasan. Sen bu vatan byle mi kurtardn? Candarmalar, avular, hem de derebeylerin kalntlar her gece kymz basp kurunlasnlar, rzmz, namusumuzu payimal etsinler diye mi kurtardn? Ne yazd ne, kim yazd kim? Kozanolu Fethi Bey yazd ki, Hkmetin aalarn arkasna geip kyleri kurunlamalar ayptr. Onun iin bir are bulmak gerektir. Ne yazd ne, kim yazd kim? Kozanolu Fethi Bey! Dn kye Hasan. Sen bir Krt olusun. Baban 96 da yiitti. Hem de Kzlba olusun sen. Kzlbalar korkmazlar. Yce dalarn kartallarna benzerler. Trk sylerler ki, ok yank. Elalemin parmaklar azlarnda kalr, Kzlba trklerini dinlerken..." Koca Osman konutu, sesi kmaymcaya kadar, disiz azndan tkrkler saa saa syledi. Sonra Kafda hikayesini, karanl, karanlik duvarna gelip kafalarn vurmu, umutsuz yolcular, sonra karanln stne bir kl gibi inen anlatt. "Ne diyorsun Hasan?" diye sordu. Terlemiti, gsn at, ak, uzun kllar slak slak svazlad. Parmaklan eki ter koktu. Szn: "Yusufu kuyudan karan Mevla, bir gn olur bize bakmaz m dersin?" diye srdrd. "Haa, ne diyorsun Hoca?" Sonra sz onun azndan Ferhat Hoca ald: "Yusufu kuyudan karan Mevla, hibir zaman iyi kullarn darda koymaz. Seni kye aryorsak, elbet bizim de bir bildiimiz var. Koca Osman ne dedi? Kafdanda yolunu yitirmi, gelmi de bir karanlk duvarna ban vurmu, umutsuzluk duvar nnde ylp kalmlar. Gidecekleri yer yok. te durum byle bir merkezde iken kl kesmez, soluk aldrmaz karanlk duvarnn stne bir top k dmez mi? Bu yaa gelmi Koca Osman Aa, bu n ne k olduunu biliyor, hem de bu a inanm. Bir de yolcular var, Yobazolu. lde susuz kalm kii bir seferinde... Susuzluktan lecekler. Gne de hi batmyor. kii dilleri bir kar darda dolanp duruyorlar. Dolandklar yerin ortasnda bir kuyu var ki, yeillikler iinde... Suyu da kar. Gremiyorlar kuyuyu. Kuyu bir yana gidiyor, onlar baka bir yne. Sonra bir ak ku gryorlar havada. Yolculardan birisi Koca Osman Aa gibi gn grm, her eyi bilen bir kii. Kuun utuu yere yryelim, eliyor. Yryorlar. Ku doru suya gidiyor. Kanatlarn sallayma bakn kuun. O da susuzluktan yanyor. Kuun izine dmler, varmlar bakmlar ki, yeillikler iinde bir su kuyusu... miler ve de lmden kurtulmular. te Koca Osman ak kuu grendir. Sana gelmi diyor ki, ak ku suya gidiyor. Sen ne diyorsun Hasan? Kye dnyor musun, dnmyor musun?" 97 Koca Osman: "Bu ak ku meselini iyi buldun Hocam," dedi sevinip glerek. "Bundan mnasibi bulunmazd. te ak ku havalanm. Bak Yobazolu Hasanm, bak Kzlbam, ak ku, suyun abhayat akan kaynana uuyor. Dn kye." Daha ok konutular, ok meseller anlattlar. Yobazolunun gz iyice ylmt, kye dndremediler. Yobazolunun ykk huundan ok zgn ayrldlar. Yolda atlarn yan yana srp, bir sre hi konumadlar. Anavarzaya aa Dumlukaleye doru gidiyorlard.

Ferhat Hoca: "Gelmezler," diyordu. "Gelmeyecekler. Canlarndan korkuyorlar. Can korkusu girdi mi bir insann derisinin altna, o adamdan hayr bekleme Osman Aa." Yol boyunca Ferhat Hoca konutu syledi, Osman Aa sustu. O geceyi Haclar kynde geirdiler. Ferhat Hoca hep konuuyor, Koca Osman susuyordu. Gn rken Dumlukaleye doru yola ktlar. Ferhat Hoca Haclar kar kmaz sordu: "Bir ey mi var, ne susuyorsun hep Osman Aa?" "Susuyorum, hem de dnyorum ki, sen bendeki ak kuu ne bildin?" "Sen syledin Osman Aa." "Nerden grdn?" "Grmedim Osman Aa. Sen umutlusun, ben de umutluyum. Demek bir bildiin var." "Var Hocam. Hem de nasl bir bildiim var!" i iini yiyor, aah, bir syleyebilsem diye yrei alp alp veriyor, kvranyordu. Yz bir kryor, alyor, seviniyor, z-gnleiyordu. Sonunda: "Bir ak ku ki, ne ak ku Ferhat Hoca! Grmelere seza. Bir ak ku ki, aaaah Ferhat Hoca! Bir ak ku ki, ak bir ahin Ferhat Hoca!" dedi. Sonra da piman oldu. Ak ahini dnrse Ferhat Hoca, ak kuun kim olduunu bilebilirdi. 98 Ferhat Hoca: "Grmelere seza," diye dalgn onun szlerini yineledi. Ertesi gn Sarama vardlar. Kyller kepir tal bir kesmelie yerlemiler, krk dkk birka hu, birka kk toprak dam yapmlard kendilerine. Bir bl eski kl adrlarda, bir bl derme atma alacklarda oturuyorlard. Kyller onlar ok iyi karladlar. stleri balar dklyordu. Hepsi zayflam, bir deri bir kemik kalmt. ocuklarn hemen hepsi stmalyd. Koca Osman eski kyllerini bu halde grnce ok duyguland, gzyalarn tutamad. Ferhat Hoca da bozuldu. Azck kendine gelen Koca Osman tepeden inme girdi sze: "Sizin bu kt halinizi duyup ve de yreim azma gelip, yanma da Ferhat Hocamz alp, Allahm bu gzel adamyla bir olaraktan sizi almaya, alp da kymze gtrmeye geldim." Bir sre kimseden t kmad. Sonra Abdurrahman konutu: "Evimiz yanmad m ki evimize gidelim? Tarlalarmz srlmedi mi ki, kzlarmz karlmad m ki, hayvanlarmz kesilmedi mi ki, insanlarmz ldrlmedi mi ki... O kyde oturulacak hal mi kald ki kymze bizi alp gtreceksin Koca Osman? Ali Safa m ld, yoksa bize karda m dedi? Hkmet bizden yana m geti, nce Memed mi kt ortaya yeniden? Ne deiti de kye gtreceksin bizi?" Koca Osman nce Memed szn duyunca sevindi, umuda dt ama, aaah, syleyemezdi ki, aaah!.. Ferhat Hocayla gz gze geldiler bu an, anlaml baktlar. Koca Osmann gene ii kaynad, sylesem mi? Sz ald, uzun uzun konutu. Yalvard, tehdit etti, grledi, t verdi, okad, karanlk duvarn delen anlatt, dndrp evirip birka kere ayr ayr syledi. Sonra ak kuu da ballandra ballandra syledi. Baka meseller bulup hepsini de syledi. Sonra sz Ferhat Hoca ald, o da syledi. avuun kyde vurulduunu, bir daha artk karakola gelemeyeceini syledi. Daha bir sr meseller kard ortaya. Ferhat Hocann mevlut okumaya alm sesi ok dokunaklyd. Hocay dinleyenlerin gzleri doluyordu. Hoca gzel sesiyle Kurandan Arapa ayet99 ler okuyor, sonra aklyordu. Ayetler kyllerin topraklarna geri dnmesi dncesini destekliyordu. Akama kadar uratlar, kyllerin akln Vayvaya dnmeye elemediler. Akamst Koca Osman yemeklerini kabul etmeyip: "Lanet olsun sizin gibi insanlara," diye barp ayaa frlad. fkesinden zangr zangr titriyordu. Yz kat gibi olmutu. Ferhat Hoca onu yattrmaya alyor, dp lverecek diye korkuyordu. Koca Osman azck yattrdktan

sonra atma bindirdi, kendisi de bindi. Bu kadar fkeye arp kalm kyllere doru atn srd, ar, tok, durgun bir sesle szckleri tane tane syleyerek: "Siz Allann lanetine zaten uramsnz. Size diyorum ki, Allahn belasna da urayacaksnz. Varm geberin u ot bitmez kepir tan iinde. Geberinceye kadar. Yktnz Vayvay." Kyller hibir sze varamadlar. Yerlerinden kprdaya-madlar bile. Gn kavuuncaya kadar orada yle dikildiler. Ay daha domamt, karanlkta at sryorlard. Gece yarsna kadar konumadan yan yana gittiler. Koca Osmanm aklndan Ferhat Hocann nce Memedi bilip bilmedii hi kmyordu. Bir, bilmeyen adam bu kadar mutlu olabilir mi, diye dnyor, az sonra, ne bilsin Ferhat Hoca, aslnda yiit adamdr, diye tam tersini aklndan geiriyordu. Sonra da, sylesem, Ferhat Hoca da Memedi grse, onunla konusa, diyordu. Ne icap eder ki... Ferhat Hoca haymlk etmez, diye gvenini tazeliyor, sonra da insanolu i st emmitir, gven olmaz, diye vazgeiyordu. Dilinin ucuna ucuna geliyor, nce Memed, diyecek oluyor, hemen vazgeiyordu. En sonunda dayanamad: "nce Memed..." dedi durdu. Ferhat Hoca: "Ne olmu nce Memede?" diye szn stne atld. Koca Osman bir sre bocaladktan sonra: "Ferhat Hoca..." dedi, gene sustu. Neden sonra: "Ferhat Hoca," dedi... Bu Ferhat Hoca nereden gelmiti? Kimdi, kimin nesiydi? Vayvaydan evlenmi, bir akraba kzn 100 almt ama, kimdi? Gvenilir miydi? Bir gzden bir gze gvenmek var m? "Ferhat Hoca!" "Buyur Osman Aa." "Ferhat Hoca, nce Memed imdi sa olsayd..." "nce Memed lm m dersin, Osman Aa?" "Hani szn gelii. nce Memed eskisi gibi dada olsayd, bize yardm dokunur muydu dersin?" Ferhat Hoca byk bir imanla: "O yiit, iyi, temiz bir uakt, dokunurdu," dedi. Koca Osman: "Keski u sralar dada olsayd, ya da sa olsa da yanmzda olsayd, o karanla den bir top k gibi k olur muydu Ferhat Hoca?" Ferhat Hoca: "Olurdu," dedi. "Ak ku?" "Byle adamlar hep ak kutur," dedi Ferhat Hoca. "Bunlarn ii hep ak ku olmaktr. Kalaycy nasl ldrd, ldrd de arkna okuduydu Ali Safann, yle deil mi?" Koca Osman: "Keski gene ortaya ksa," dedi. "ksa da bu Ali Safann canna bir daha okusa ki, muhkem. Belini dorultamasa Ali Safa..." 101 t HALK KTPHANES Evi Seyran Kza vermiler. Seyran Kzn bana gelenler, dman bana gelmesin. Ev nasl bir evdi kim bilir? kp grmeyi ok istiyordu Memed. Tarla nasl bir tarlayd, neredeydi? Onu da Ali Safa almt. Ali Safa nasl bir adamd? Ne istiyordu, bu kadar tarlay ne yapacakt? Padiahlk m kuracakt Anavarza ovasnda? Koca Osman ne diyordu, u Anavarza kayalklarnn tepesinde Ermeni krallarnn kalesi var, diyordu. Btn ukurova o zamanlar Ermeni kralnn buyruundaym. Ali Safa Bey yle mi yapmak istiyor acaba? nsafsz, zalim, insanla yaramaz iler yapyor Ali Safa. Hkmet de arkasnda. Koca Osman, onu dizinin dibine oturtmu, gn gece ukurovadaki aalar, beyleri anlatmt. Memed zaten artk bunlar iyi biliyordu, ama Koca Osman daha iyi anlatmt. imdi her eyi apak gryor, her eyi ok iyi biliyordu. Gittike de kzgnl artyordu u aalara kar. Bunlarn her

birisi Abdi Aadan daha beterdi. Hele u Ali Safa Bey... Adn andka rperiyordu. Hepsi de toptan kendisine dmand. ukurovada Abdi Aay kanadnn altna alan Ali Safa Beydi. Bunlar, bu aalar beyler, biribirlerine ne kadar d-mansalar, o kadar dosttular. Abdi Aann lm onlar deli etmiti. Bu yzden eteler kurmular, koca Toros dalarn delik delik ky ky aratmlard. Eer kap kurtulmasayd, mmkn yok ldreceklerdi. Dalarda ayaa kalkm binlerce kyl, yzlerce candarma, Koca Memedi, Hac Duran, ete Durmuu aramyorlard. Aradklar, bulamaynca da deli divane oldukla102 r, kendisiydi. Nereye gitse bulacaklar, ldreceklerdi. ldrlen Abdi Aa deil, kendileriydi. Abdi Aann kiiliinde ldrlen aalard. Bundan dolay hibir zaman kendisini bala-mayacaklard. u Ali Safa Bey bu kylye bu kadar zulmetmiti de bir tanesi kp da azna bir kurun neden skmamt? Herkes ylgnd. ukurovanm "kylsnn ou bugnlerde, yan yarya zulmden g etmiti. Ovada bir yer bulmak iin dolanp duruyorlard. Vayvay ky de yar yarya boalmt. Ali Safadan o kadar gzleri ylm ki, bir sabah gzn ap bakmsn ki kyde kimse kalmam, g edip gitmiler. Ylgn kylnn gz kamakta. Koca Osman ylgn kyly nasl tutacak, bir trl bilemiyor, rpnp duruyor. Koca Osman bir Akmezar ky, Akmezar kynde bir dris Aa anlatyor ki, dris Aann haline yrekler dayanmaz. dris Aay penesine alp kvrandran Bey, Mustafa Kemal Paann yakm arkada Arif Saim Bey. Otomobili de varm. ukurovanm tozlu yollarnda hep otomobille geziyormu Arif Saim Bey. Memed hi otomobil grmemiti. Grmeye can atyordu. Koca ukurda bir tek kiinin altnda otomobil varm, o da Arif Saim Beyin. Kyller, aalar Arif Saim Beyden ok korkuyorlar. Ondan Ali Safann da d patlyormu. Memed karanlk huun iinde keye oturmu, tfei kucanda, krk dkk bunlar dnyordu. Kapal tahta pencerenin yarndan ieriye uzun bir k yolu iniyor, huun toprak tabannda bitiyordu. Ik yolunun iinde binlerce parlak toz paracklar kaynayordu. Memed birka kez sa elini k yoluna tuttu. Ik iindeki eli byd, glendi. Bir tuhaf bir duygu iindeydi Memed. Kyllerin ylgnl, umutsuzluu yava yava onu da iine alyordu. O da kyller gibi karanlk duvarna gelip ban vurmak zereydi. Ferhat Hocay grmt kap aralndan iki kez. Hi Hocaya benzemiyordu. Kvrck abanoz sakal, iri yalm karas gibi gzleri, kvrck salar, kartal burnuyla gvenilir bir adama benziyordu. Koca Osmann dediine gre bir Ramazan gn yorgun, srtnda torbas, torbasnn iinde kitaplar, amarlar, Anavarza ynnden gelip kye girmi, hemen o akam bo bir 103 evi cami yapm, kyly teravih namazna sokmu, imam durmutu. O gn bugndr kyn hocasyd. Dinden hemen hi konumaz, namazn kldrr iine gcne bakard. Vayvay-dan bir kzla evlenmiti. Evlendii kzn biraz da tarlas vard. mamlk creti almaz, tarlay eker bierdi. Kyl nceleri ondan rkm, ekinmi, sonra yava yava alm, onu da kylden saymt. Ama daha Ferhat Hocann bys stndeydi. Ona herkes daha bir byl kimseye bakar gibi bakyordu. Koca Osman hem ona gveniyor, onu seviyor, hem de ondan ekiniyor, ondan rkyordu. ukurovanm aalar da Vayvaya byle bir hocann geldiini duymular, nceleri onunla epeyce ilgilenmi, sonra onlar da almlar, zararsz bir kimse olduunu renmiler, unutmu gitmilerdi. Yalnz Ferhat Hocann yakkll gnden gne btn ukurova-ya yaylm, kadnlarn diline dmt. Uzak kylerden, Ada-nadan, Kozandan, Tarsustan, hatta Mersinden, skenderundan muska yazdrmak bahanesiyle gen kzlar, kadnlar onu grmeye geliyordu. Ferhat Hoca yazd muskalarn karlnda da para almyordu. Ve n gittike btn ukurovaya yaylyordu. Memed binbir kark duygu iindeydi. Karanlk huun iinde durmadan, durmadan her eyi dnyordu. Acaba bu ky kendisine mezar m olacakt? Vurulursa, neresinden vurulacakt? lm nasl olacakt? lm gelirken nasl gelecekti, bir karanlk myd lm, nasl bir karanlkt? Uyku gibi mi? ok mu szlard lm yaras? Baz baz lrcesine korkuyor, lm, boluu ta yreinin banda duyuyor, titriyor, bedeni tepeden trnaa bir lmle rperiyordu. Kendi kendini oktan

lme mahkum etmiti ama, lmn nasl geleceini bir trl kestiremiyor, dehet de merak ediyordu. Yakalanmayacak, candarmann eline gemeyecek, hapisa-neye girmeyecek, yarg nne kmayacakt. Candarmay, mahpusaneyi, yargc ona Hate anlatmt. Hate onlar anlatrken, "lme bin kere kurban olaym Memed," diyordu. Memed baz baz bir fkenin hmyla silkiniyor, "Dverek leceim," diye baryordu. inde onulmaz bir alma 104 duygusu vard. Bunu Abdi Aa bitirememiti. Bu duygusunu bir yere yerletiremiyordu. Karakoldaki avua ynelmiti fkesi, Yobazoluna dayak atan avua... Hkmete, Ali Safa-ya, Arif Saim Beye... c kiilerden kiilere gidip geliyordu. Memed bazan grmedii, bilmedii Ali Safayla dvyor, onu ldryor, kellesini getirip Vayvay kynn iine atyor, ekip gidiyordu dalara. Koca Osman ona, ahinim bizi kurtardn, kylye can verdin, diye alayarak sarlyordu. Akmezar kylleri de dn bayram ediyorlard Arif Saim Beyin lmnden sonra. Memed bunlar dnrken kurun skyor, ldryor, kelleler kesiyor, kan ter iinde kalyordu. Sonra birden umutsuzluk duvarna ban vuruyordu. Koca Osmanm artk burasna kadar gelmiti. Kye geldi geleli lisan hal ile anlatmad kimse kalmamt kye geldiini, evinde olduunu. Bir gn de patlayverecek, herkese bara bara byk srrm syleyecekti. Syleyince ne olacakt, aalar, beyler, hkmet duyacak, olan olacakt. Epeydir buradayd. Uzun kalmt. Gene de Koca Osman yiit km, herkese geldiini sylemeye can att halde, hi kimse duymam, renememiti. Artk burada durmamalyd. Oturduu yerden kalkt, kapya geldi, kapnn yarndan dary seyretti. Bir krk tavuk, arkasndan on be, yirmi tane civciviyle avludaki tozlarn iinde yumak yumak san yuvarlanyordu. Avlunun ardndaki yoldan ksa boylu, geni kalal, krk belikli salar btn kuluncuna yaylm gen bir kz geti. Bir kpek, kuyruunu patancnm arasna kstrm, bzlm, duvarn dibine sinmeye alyordu. Krolu geldi Memedin aklna. Krolundan sonra anasn, Hateyi dnd. Hr Ana ne yiit bir kadnd. u ukurovadaki her kyde bir Hr Ana olmu olsayd Ali Safa da, Arif Saim Bey de grrd gnn. Sonra yal iyi yrekli Durmu Ali... Sonra Topal Ali. Becerikli, iyi dost Topal Ali... Recep avu, Cabbar... Cabbar ekyalk gnlerini unutmu, kye yerlemi, byk bir tarla da msr ekmi. Evlenmi, iki de ocuu olmu. Hate, anas, Abdi Aa, dalar, maara, Kalayc, hepsi kafasnn iinde kopuk kopuk, aydnlk, belli belirsiz, karanlk, bi-ribirine karm, ac, tatl, byl, ta gibi sert bir d dnya105 1 s... Kafasnda dnp duruyor. Bir seviniyor, bir derin kedere gmlyor. Kapda bir akasya aac youn, scak kokusunu yayyor. Binlerce ar okumu, dolayor akasya ieklerinin stnde, yresinde. Ar, scak, youn kokudan sarho. Ulu nar aac geldi gzlerinin nne. Bir byk yelde akyordu yapraklar. Grlyordu. Mor kayann ortasnda kpkrmz keditaa iekleri bitmiti. Bir ocak, bir byk top. ki kolunla kucaklayamazsm. Yalm gibi, keskin bir krmzlk oturmutu mor kayalarn ortasna. ok uzaklardan gzkyordu. Keskin bir krmz geldi gzlerinin nne, yand, durdu. Ky, en kk ta, suyu, damlar, kk ocuklar, iekleri, arlar, dalar, kayalar, insanlar, kularyla gzlerinin nndeydi. Burnuna ttyordu. inde dayanlmaz bir istek duydu. Nasl olsa bugnlerde ldrleceim, diye dnd. u ky dnya gzyle bir daha greyim. Dalar candarmalar, kyller tutmutu. Karnca gibi tala-mlard tekmil Torosu. Delik delik, maara maara ekya aryorlard. Kyden birisi kp da sylemez miydi? Burada da syler, diye dnd. Her yerde syler. Ekyay uan ku syler, yatan ta syler. Ekyann sonu erinde geinde kurundur. Ama iyi, tatl, insanca, namuslu bir lm olmal gelen, gelecekse... "Koca Osman Aa gelsin de iznini alp bu gece yollara delim." Kendi kendine bylece sylenir, dnr dururken Kamer Ana eve doru koarcasna geldi. Anahtar sokup iki evirite kapy at. Kapnn yanndaki Memedi grd:

"Ne o yavru?" dedi. "Ne yapyordun burada?" Memed: "Dary seyrediyordum Ana," dedi. "Canm skld da..." Kamer Ana ona doru uzand, eildi, usulca: "Kyl biliyor," dedi. "Bizim evde bir eyler olduunu sezinliyorlar ama, senin evde olduun akllarna gelmiyor. Herkesin gz bizim evde. Aaah, o ocuk Osman yok mu, netti eyledi de herkesin gzn bizim evin stne ekti. Bizim ocuklarn hepsi beni bir sktrdlar, bir sktrdlar, syle evde ne var, babamzn dilinin altndaki nedir, dediler. Ben de onlar yattrdm ama inanmadlar. Bence evi ararlar bugn. Ya da evi 106 gz altnda tutarlar, beklerler evi. Sen yklkten kma Osman gelene kadar, olur mu?" Memed. "Olur," dedi ama, yreine de bir korku dt. u ukuro-vann dznde candarmayla atrsa ne yapard? Sonu lmden baka bir ey deildi. Geceyi bekleyip, sonra svmaktan baka are yoktu. Geceye ne kadar zaman vard? Kapnn tahta yarndan gne bakt, gn yklm gitmiti. Az kald diye sevindi. Gidecekti ama zlyordu. Kendisini bu kadar candan seven bir insana salcakla kal diyemeden, helallamadan nasl giderdi? Koca Osman onu anas kadar, Hate kadar seviyordu. 107 6 Ali Safa Bey fke iinde konan sofasnda gidip geliyor, syleniyor, homurdanyor: "Attn ta dediin kuu vurmuyor," diye hayflanyordu. "Daha ne kadar srecek bu sava! Topraklar bombo duruyor. u ie yaramaz kyller ne topraa kendileri bir ey yapyorlar, ne de bizi brakyorlar." Zeynel sofann ucundaki kerevette bzlm oturuyor, Ali Safa Beyin fkesinin ini klarna gre deiiyordu. zlyor, seviniyor, umutsuzlanyordu. Ali Safa Bey gelip karsnda dikilip duruncaya kadar bu bylece srd gitti. Ali Safa Bey alayc, tepeden: "Hani," diye grledi, "hani Zeynel? Hani, Vayvay ky bu bahar g edip gidecekti? Ne de bilirmisin, ne de anlarmsm! Hani, hibir ey olduu yok. Ne olmu, biliyor musun Zeynel, ne olmu? Koca Osmanla Ferhat Hoca nce Yobazoluna gitmiler, Vayvaya geri getirmek iin, sonra da Sarama... Yalvarmlar yakarmlar, onlar kye getirememiler. Sen diyordun ki, bu bahara kimse kalmaz kyde. Ne oldu Zeynel?" "Vallahi bilmem Beyim. Bilmem ki ne oldu? Dnyorum, aratryorum, bir trl bulamyorum. Yobazn evi yandktan sonra, kyn stne her gece byle yamur gibi kurun yadktan sonra kyller kyde kalamayacaklard ama, ne oldu? Anlamadm Beyim. nce Koca Osman dikildi kyn ortasna. Sonra Ferhat Hoca... Her ey birden deiti. Ylm bitmi kyl cana geldi. Vallahi bilmem Beyim, bir ey oldu ama, ne oldu?" 108 "Bu smsk Kaymakam, Yzba, ya da Hkmetten baka biri onlar stmze kkrtmasn? Ama kim kkrtacak, hepsi adammz, hepsi emrimizde. Yoksa Arif Saim Bey... Arif Saim Bey olmasn! Arif Saim Beyse yandk. Arif Saim Bey gz dikmesin buralara... Gz dikip de Vayvayllar stmze kkrtmasn?" "Arif Saim Bey ok dndm, ok aratrdm. On yl nce Koca Osmanla bir kere konumu. Kyden baka hi kimseyle imdiye kadar grmemi." "Ferhat Hocayla?" "Hi." "Bu Ferhat Hocaya ne oldu? imdiye kadar etliye stlye hi karmyordu." "ok fkelenmi diyorlar, en ok ata fkelenmi. Bir de kyn her gece kurunlanmasna. Bir de Yobazolunun haline. At ovada dnerken gryor," gzlerinden yamur gibi dk-yormu. avuu vuran Koca Osmandr diyorlar. Koca Osman eskiden byle deildi. Ky kurunlandnda ban darya karamazd, deil avuu vurmak." "Bence deiiklik Koca Osmanda. Arif Saim Bey... Bu kadar klmez. Bir de Vayvay kynn topraklarna ihtiyac yok. Bir de beni sever. Vayvayn

topraklarn istiyorsa bana syler... Yok, yok. Hi kimseyi dnemiyorum. Belki Ferhat Hocadan g alyorlar." "Belki ama renemedim. Biliyorum ki direnme Koca Os-mandan balad." Uzun uzun Koca Osmandaki deiiklii anlatt. Bayramlk giyitlerini, piposunu, kyn iinde hi kimseyle konumadan glmseyerek gn gidip gelmesini, Yobazolunun evi yanarken glerek pipo imesini, her eyi en ince ayrntsna kadar anlatt. Ali Safa Bey sedire kerken: "Ben bu Koca Osmandan hibir ey anlamadm," dedi. Zeynel: "ok cesur bir adam, diye karlk verdi. "Gzpek. On be tane harbe girmi km. Bedeni tm yara iinde... Git gel akll bence... Bir, ok korkak oluyor, eline vur lokmasn al, bir, 109 ok cesur oluyor, fkesinden yanna yaklalmaz. Bir de ok cann seven bir adam. Ben de bu adam anlamadm gitti." Ali Safa Bey elini enesine verdi, enesini, boynunu kad: "Biz de ok harbe girdik ktk ama, bu geberesice gibi herkesin hakkyla oynamadk. Herkesin topraklarn igal etmedik. Bu kocam kpek gibi memleketin istikbaliyle oynamadk. Milletin avuunu kurunlamadk. Alaca olsun o kocam kpein. Bir de o ne idii belirsiz, hoca m, imam m, ekya m ite onun. Alacaklar olsun. Bindireceiz Zeynel, bindireceiz, bindireceiz. Ta ki canlar burunlarndan gelinceye kadar, canlarndan usanmcaya kadar, Vayvay onlara cehennem oluncaya kadar. Ya topraklarm brakacaklar, ya da bu dnya onlara cehennem olacak. imdi syle, nereden balayalm Zeynel?" "Bir dncem var Aam," dedi. "Yamur Aaya gidelim, syleyelim ki kyde ne kadar at varsa hepsini aldrsn." "yi akl," dedi Ali Safa Bey, sevindi. "stelik her alman at bana da bir lira vereceim Yamur Aaya. stelik de adamlarm ona yardm ederler. Sen de yardm edersin Zeynel." "Ederim Bey..." "imdi atlar bir balang olur. Ya dize gelirler, ky, aman Allah diye bararak brakr giderler, ya da... Ya da beklesinler. Belalardan bela beensinler." Zeynel gzlerini yumup dudaklarn tatla yalad: "Bela beensinler," dedi. "Bu gece Yamur Aaya gidiyorum. Sen de Mehedinli kyne git, bir de kklara... Bizim akrabalara syle, bu gece ky gene kurunlasnlar. Kurunlasmlar ki, her gece ky basann avu olduu anlalmasn." "imdi gidiyorum Bey," dedi Zeynel, konaktan indi, ata bindi srd. Ali Safa Bey dnyordu, eer kar koyma gcn bunlara Arif Saim Bey veriyorsa, bu topraklara gz diktiyse onunla baa kmak zordu. ok yakndan tanyordu Arif Saim Beyi. Kasabada candarma stemeniydi ve Bingll bir Krtt. Atak, gzpek, tutkulu bir kimseydi. Gzn daldan budaktan saknmazn biriydi. Adanay Franszlarn igal ettii sralar Franszlarla Kuvayi Milliyeciler arasnda ikili oynuyordu. ok 110 zekiydi. Bugn Ankara Hkmeti demek, Arif Saim Bey demekti. Mustafa Kemalin en yakn adamyd ve en gzde mebusuydu. nallah Arif Saim Bey deildir Koca Osman kkrtan. Baka kim olursa olsun, baa klr. Yeter ki Arif Saim Bey olmasn kardaki... Arif Saim Bey olsa byle alttan alta kylleri kkrtmaz, dorudan doruya ie karr, kyllere dokunma Ali Safa, diye bir haber gnderir. Yiitsen ondan sonra kyllere kar. Kaymakam? Ya Kaymakam? Onda o yrek yok ama, gene de iten pazarlkl, saman altndan su yrten birisine benziyor. Bu Kaymakam tez gnde buradan attrmak, daha mutemet birisini bulup getirmeli. Candarma Kumandan Yzba... Onun etliye stlye kart yok. Hibir eyi anlamyor, d iinde dolar gibi dolayor dnyay fkara... O kalsn. Ondan iyisi can sal. ini gittike byyen bir sevin dolduruyordu. Vayvayl-lar bir sabah kalkmlar bakmlar ki kyde bir tek at kalmam. Ata merakl Vayvay ky hep eekli. Bir tek at kalm Anavar-za yazsnda, o da yaz at... Adem onu vurabildi mi acaba? Yaz at dnnce ii szlad. Sonra baka oyunlar, baka oyunlar. Gelip de: "Biz ettik Bey, sen etme! Bu tarlalar senin. Biz sana ktlk

ettik. ki gn daha izin ver de toparlanalm. Hemen kar gideriz," deyinceye kadar. Gelmi, konan kapsna oluk ocuk, gen yal, ylm Vayvay kyllerine konan balkonundan bakyor: "Varn gidin, size iki gn izin. Ama iki gn. ki gn sonra sizi buralarda kimse grmeyecek.. Kendi topraklarmda kan kusturdunuz bana. Bir insana bu kadar hakszlk edilir mi, ey kardeler? Ekip bimediiniz tarla sizin neyinize ki?.." diyor. Vayvayldan sonra... u karaall kklemek gerek. Karaallk be bin dnmdr... Sonra yava yava Akasazdan tarla kazanmak... Sonra iftlikler... ukurovada Anavarza topranda byk bir iftlie, iftliklere sahip olmak, bir devlete sahip olmak gibi bir eydir. "Ulan Vayvay kylleri, ulan alaklar, ulan dikildiniz karma u yce Alada gibi, u yce Dldl da gibi... Ulan yol verin. Bu benim iin lm kalm savadr, sizin iinse hibir ey... Ulan ekilin yolumdan... ukurova bo topraklarla azna 111 kadar dolu. Ulan Yobazolu sen yaayasn... En byk iyilii sen yaptn bana..." Czdanndan Yobazolunun ona devrettii on yedi dnmlk tapuyu kard, uzun uzun tapuyu elinde tutup seyretti, glmsedi. Bu elindeki olmasa i daha zor olacakt. "Veli," diye aa kata seslendi. Karayaz, uzun boylu, geni alvar yalpalanan bir delikanl kt. "Veli, Vayvay kynn yeri iin keif ne zaman?" "Bu ayn on sekizinde." "Ehlivukuflar tamam m?" "Tamam Beyim." 112 Elleri bo dnmlerdi ama, Koca Osman sevinliydi. Bir sel yatandan ilerliyorlard. Koca Osmanm at ilerdeydi. Ferhat Hocann at geriden geliyordu. Ferhat Hocann mmin yz, kvrck, gnete yeillenen^kara sakallar bir derin dnceye batmt. Gzleri yar kapal, bir derin dncede uyukluyor gibiydi. Bir sel yatandan yukarya doru kyorlard. Atlarn kulaklarna, gzlerine kapkara mucuklar svanmt. Trl trl arlar, eekarlar, boncuklu, kara, sarca, bal arlar batakln kysndaki atlarn karnna deen nergislerin, yarpuzlarn, brtlenlerin, yaban gllerinin, pren ieklerinin stlerinde oul verir gibiydiler. Vzltlar koskocaman Ak-asaz bataklnda byk, dalga dalga gelen bir uultuya dnyordu. Sel yatandan, atlarn trnaklarna deerek bozca ylanlar akyordu. Yemyeil, serin kurbaalar taze taze, kkl bykl, karnlarn krk gibi iirerek dallarda, gnein lklnda soluklanyorlard. Atlarn her adm atlarnda bir sr ekirge msr patla gibi durmadan sryordu. Koca Osman: "Vay anam," diyordu. "Vay anam! Heriflerin bir gz korkmu, bir ylmlar ki, vay anam vay!" Ta telerden Anavarza kayalklarnn oralardan bir tura sesi geliyordu. Tura tyor, tyor, sonra bir sre susuyor, az sonra gene uzun uzun tmeye balyordu. Ak bir bulut inceden Anavarza ovasnn stne kara glgesini baz Akasazm kaynayan sularna, baz yeilden patlam 113 sazlara, baz sulara serilmi binlerce yaban rdeinin stne, buday tarlalarna, yabanl bklere, tepeden trnaa am yaban laleli dzlklere drerek, bir duman gibi Slemiten Ceyhan suyuna, Ceyhan suyundan Bozkuyunun kra yamalarna, oradan kszl stne yapayalnz dolap duruyordu. nceden esen yel Koca Osmann tel tel sakaln oynatyordu. "Vay anam vay! Amma da korkmular. Vay ocanz bata adamlar. A kalmlar, nana muhta olmular, srnmler, gurbete dmler ama gene ynlerini kye dnp de bakamyorlar. Gz korkmu adam, vay senin ocan batsn. Bir insana hibir ey yapma! Bir kere gzn korkut yeter. lnceye kadar, kyamet kopuncaya kadar onu

kle yap da kullan. Gz korkmu adam insan deildir. yle deil mi Ferhat Hoca?" Ferhat Hoca karlk vermedi. Duydu mu, duymad m hi belli deil. "Gz korkmu adam insan deildir. Ayr, insandan baka bir mahlukattr gz korkmu adam. Gz korkmu adam batsn, yle deil mi Ferhat Hocam?" Ferhat Hoca gene karlk vermedi. Koca Osman dnd ona, gene syledi: "Ne dersin Hocam, belki de sen ylm adam insan sayarsn. Ylm, gz korkmu adam insandan baka mahlukat deil mi Ferhat?" Koca Osman, Ferhat derken olanca sesiyle barmt. Ferhat Hoca ban kaldrd, tok, ar, inandrc bir sesle, tane tane: "Gz korkmu adam insandan baka bir mahluktur," dedi. Koca Osman buna sevindi. "Ama insann ylmam da var. Ne yaparsan yap gz korkmayan da var. yle deil mi Hocam?" "Var." "Bir insan ki boyu kcktr. Cssesi bir ocuk cssesi kadardr. On iki yanda bir ocuk cssesi... Anasn ldrrler, gene gz korkmaz. Sevgilisini, en sevdiini ldrrler gene bana msn demez. Hkmeti, kyls, aas stne ullanr, kurun yamuruna tutarlar gene bana msn demez. Dalar ka114 bul etmez onu, geceler, kovuklar, maaralar, insanlar kabul etmez onu, gene bana msn demez. Demez Ferhat Hocam, demez. Kpeklemez bizim gibi. Bin yllk, iki, bin, on bin, yz bin yllk bir hakszln karsna dev gibi dikilir." "Mcessem hakszl yere serer, yle mi Osman Aa?" "Hakszln karnn deer, yere serer Hocam. Sonra da gelir bir fkarann, seksen iki yana basm, kffardan kalm bir kocam adamn evine atar kendini. Bir avu ocuk, bir ocuk gelir kocam bir adamn evine snr. Bir avu ocuk bilir ki kocam adam onu iki gznden de esirger." Koca Osman byle konuurken dnp dnp Ferhat Hocann yzne bakyordu, yznde bir deiiklik oluyor mu, diye. Ferhat Hoca hibir eyi belli etmiyor, hibir eyi anlamamcas-na yznde en kk bir kprdama bile olmuyordu. Koca Osman, "Eh gayri," diye dnyordu, "nce Meme-din bizim eve geldii bundar da baka trl nasl sylenir! Bu Ferhat Hoca cin gibi bir adam. Leb demeden leblebiyi anlar, anlar ama bu kadar ak sz nasl anlamyor. Kck, on iki yanda bir ocuk kadar gsteren yrekli adam nce Memed deil mi? Anas, sevgilisi ldrlen, dalarn, gecelerin, insanlarn kabul etmedii safi yrek olan yiit nce Memed deil mi? Bu benim sevincim, avuu vuruum, yiitliim, bu bendeki deime nce Memed yznden deil mi? Ne anlamaz adamlar! Hi kimse hibir ey anlamyor. Bu insanlar zaten bu kadar ahmak olmasalard, bu dnya bu kadar ahmak olmazd." "Bana bak, Ferhat Hoca, sen benim bunca zamandr konutuklarmdan bir ey anlyor musun Allah akna?" Sel yatandan karlarken Ferhat Hoca atn Koca Osmann yanma srd. Yan yana gitmeye baladlar. "Bir eyler anladm Osman Aa," diye karlk verdi. "Bir eyler anladm, diliyin altnda bir eyler var, syleyemiyor, lisan hal ile anlatmaya alyorsun. Bir eyler sezinliyorum." "Hem de karanln stne den k. Hem de ldeki kuyu. Hem de umut... Hem de... Eve varnca greceksin. Grp sevincinden deli olacaksn. Greceksin ki Hzr Aleyhisselam evimizdedir. Sr atn." Ferhat Hoca Koca Osmann sylemek isteyip de syleye115 medii eye, a, Hzra meraktan deli oluyor ama, stne varnca Koca Osman huyundaki insanlarn da iyice kapanacaklarn biliyordu. Bylesi hallerde Koca Osman gibisilerin stne varmayacaksn, onlar dillerinin altndakini nasl olsa karacaklar. "Sr atn Ferhat Hoca, sr!" Kendi de atn krbalad. Heyecanndan soluk solua kalmt. Altndaki at drtnalayd. Hoca da atn drtnala kaldrd. Yan yana at srdler. "Evde bir oul greceksin ki ok kahr ekmi. Evde bir ahin greceksin ki ukurovann yak. Evde bir arslan greceksin ki safi yrek, evde bir yiit

greceksin ki, insan ki insan. Evde bir insan greceksin ki dost... Hem de karde. Mor kayalarn alc kartalma benziyor Hoca... Yumuak, pamuk gibi bir adam. Ondan smet Paann, bizim ordu kumandan Yavuz smetin bile d kopuyor. Yavuz smet yrekli adamdr, kimseden korkmaz. Mustafa Kemal bile ondan akl sorar. Ordunun akl smet, klc Mustafa Kemaldir. Anladn m Hocam, bizim evde yatan kim?" "Anlamadm ama ok merak ediyorum, Osman Aa..." "Ne dedin, ne dedin?" "ok merak ediyorum, ok. O adam ok merak ediyorum. Meraktan deli oluyorum." "Deli mi oluyorsun? Meraktan? yle mi?" "Meraktan Osman Aa, meraktan," diye bard Ferhat Hoca. "yleyse sr atn, krbala da ahinimi bir an nce gr." Ferhat Hoca altndaki at krbalad. Yan yana kye kadar doludizgin at srdler. Avluda attan ilk inen Koca Osman oldu. Ayaklar yere deer demez Koca Osmann dizleri bkld, yere kt. Ba dnd ama hemen toparland, ayaa kalkt: "Kamer Ana, Kamer Ana biz geldik," diye ieriye seslendi. erden ses ada gelmedi. "Kamer Ana, Kamer Ana, oca snmeyesi Kamer Ana, Ferhat Hocayla birlikte geldik." Ferhat Hoca da attan inmi, atn ilerdeki ite balamt. 116 di. Koca Osman kapya vard, kap kilitli deildi, ieriye dalI "Kamer Ana, Kamer Ana! Neredesin?" Hibir ses gelmedi, hibir yerden. Sonra hemen Memedin yerine, ykle kotu, usulca: "Memedim, ahinim, sen neredesin, ses ver," dedi, durdu dinledi. Hibir ses gelmedi bir yerden. Ykln kapan at, eliyle Memedin yatan yoklad, kimsecikler yoktu. Ahra gitmitir diye ahra kotu, usulca: "Memedim, ahinim ses ver," dedi. "Gelen Ferhat Hocadr, yabanc deil." Ortal dinledi, hibir yerden bir t bile kmad. "Ne oldu, ne oldu?" diye Koca Osman kendi yresinde fr dnmeye balad. Bu srada Ferhat Hoca ieriye girmi, Koca Osmann haline bir anlam bulmaya alyordu. Dnp duran Koca Osmann koluna girdi, ahrfdan eve girdi. "Ne oldu sana?" diye soruyor, uunan adamdan bir karlk alamyordu. Bir anda su gibi tere batt Koca Osman. Onu kedeki dee oturtan Ferhat Hoca, gitti fdan bir tas su getirdi, Koca Osmana iirmeye alt. enesi, elleri titriyordu. Suyu ierken her yere dkt. Bu srada ieriye Kamer Ana girdi. Dklyordu. ylesine kederli bir hali vard ki, keder yznden akyordu. Koca Osman: "abuk syle, ne oldu?" diye inledi. "Ona ne oldu?" "Hibir ey olmad," diye karlk verdi, at syler gibi krgn bir sesle. "Nerede?" diye sorarken Koca Osman azck ald. "Nerede imdi?" Kamer Ana bir Ferhat Hocaya, bir kocasna bakt, sustu. "Syle," dedi Koca Osman. "Ferhat Hoca bu yiten adam biliyor ama, kim olduunu, neci olduunu bilmiyor." "Kyn gresi gelmi," dedi Kamer Ana. "Kyne gitti. Yalvardm yakardm, Osman Emmin gelsin de yle git, dedim, durmad. Kym burnumda ttyor, dedi de baka bir ey demedi, gece yars giyindi kuand, ban ald da gitti. Sana ok selam var, ellerinden perim, dedi giderken. Onu dnya g117 zyle bir daha greceim, dedi. Belki iki gne kalmaz gelirim de, dedi." Koca Osman: "Gelmez o, gitti o," diye inledi. "Kolumu kanadm krd da gitti o..." Ferhat Hocann elini tuttu: "ahinimi grmeni ok isterdim" dedi. "Demek nasipte yokmu." Sustu, bir daha konumad, biraz sonra da uyudu. i

18 118 Yeil bart balard. Uzun boyluydu. Buday benizli kara salyd. ki kaln rg salar ta kalasnn stne kadar inerdi. Azck uzun yzl, gamzeli, byk gzlerinde keder... Dudaklarnn ucunda tatl bir kvrnt, uzun, kara, kvrck kirpikleri... Kulann az altndaki kck, serpme beni... Yzne tuhaf, byleyen bir hava veriyordu. Seyran kutsal, baka dnyalardan gelmi, dokunulmaz, yalnz, dnyada hi ei olmam bir yarata benziyordu. Uzun bir sre kimse, kadn olsun, erkek olsun, Seyrann yzne bakamazd. Hele hi kimse Seyrann gzlerinin iine bakamazd. Bir tuhaf, i burkan, adam bir yerlere, bir hzne, bir dayanlmaz acya alp gtren hali vard. ok eski, hznl, yumuak, baz da ok sert, byleyen, gecelerin, dalarn arkasndan gelen bir trkye benziyordu. ok az konuur, belki de hi glmezdi. Sesi de bin yllk bir at, bir keder gibiydi. Ve binde bir gldnde, ortalk aydnlanr, dnya umutlanr, klanrd. Glnce ta canevinden gler ve bir kat daha gzelleirdi. Yirmi bele otuz arasnda gsteriyordu. Ka yldr bu kydeydi, kimse farknda deildi. Burda domu, burda bymcesine topraa yerlemiti. Bandan geen byk maceraya, belaya sayg duymayan kimse yoktu Anavarza topranda. Bu kyde herkes onu evinin kz sayyor, yle kabul ediyor, o da kendisini yle biliyordu. Seyran Kz bu kyden gitse olmazd, bu ky ayakta duramazd. Onlara yle geliyordu. Bana gelen grlmedik felaketten sonra Pazarck dalarndan Seyrann kardeleri, amca oullan, akrabalar onu 119 almaya, memleketine gtrmeye gelmiler, Seyran Anavarza toprandan, Vayvay kynden bir trl skememilerdi. Seyran hi konumam, susmutu. Uzun yllar da sustu. Onu Pazarck dalarna gtremeyen kardeleri, akrabalar, analarnn adma dayanamayp, byk bir oymak halinde dalardan inmiler, Vayvay kynn bereketli topraklarna yerlemilerdi. Zengin insanlard. ok yiit, gl, salkl, iyi silah kullanan, iyi ata binen kiilerdi. Cmerttiler, sevgi doluydular. Onlar u-kurovann Trkmenini ok sevmiler, byk bir sevgide, cmertlikte, insan ilikilerinin gzelliinde gelenei olan ukurova Trkmeni de yiit dallar sevmiti. Birka yl iinde Trkmenlerle dallar kaynatlar, kz alp verdiler, karde gibi oldular. Ayr huyda, yaratlta insanlardlar ama bir sevgi, cmertlik, bir sayg geleneinin gzelliinde birleiyorlard. Seyran Kz kardeleriyle, akrabalaryla, anasyla bile hi konumuyor, onlar balamyordu. Anas: "Seyran Kz benimle azn ap bir kere konusun, ana desin, ondan sonra alaca kanm, hemen o an topraa salsn, razym," diyordu. Ama Seyran Kz bana msn demiyor, azn amyordu. lk konutuu insan Kamer Anayd. Kamer Anayla Seyran Kzn sevgileri bir ana kzn sevgisinden de ileriydi. Seyran Koca Osmann yataklara dtn komu ocuk brahimden duydu. brahim: "Eve gelmi Koca Osman, eve gelince bir ey varm evde bulamam. Bulamaynca, ite o zaman da hasta olmu. Yere dvermi. Bir iyice hasta olmu. Ferhat Hoca da bir iyice, ok arm. Cin arpm Koca Osman. Koca Osman var ya, yaral Yobazmoluna da, kaan kyllere de iyicene ksm," diyordu. "Bir iyice. Yaaa..." Seyran Kz brahimi daha fazla dinlemeden Koca Osmann evine kotu. Kamer Ana Koca Osmann yanma oturmu, elini avularnn iine alm, hem okuyor, hem de alyordu. Seyran grnce: "Osman Emmin lyor kzm," dedi. "lmezse de bu dert onu iflah etmez. Onuruna dokundu kzm. Osman Emminizin 120 onuruna dokundu. Son deminde bu da m gelecekti basma f-karanm?" Koca Osman bu srada gzn at, sakal titredi: "Seyran Kz m gelmi, kzm m gelmi?" diye sordu. Kamer Ana: "Seyran geldi ya, kzn geldi ya," dedi. "Sen yataklara dersin de Seyran Kzn seni yoklamaya gelmez mi hi Osman?" Seyran Kamer Anann yanna kt, Koca Osmann elini eline ald:

"Gemi olsun Osman Emmi, gemi olsun," dedi, en scak, en efkatli, en candan sesiyle. Koca Osman azck doruldu, Seyran Kzn yzne ak, gr kalarn kaldrarak uzun uzun bakt: "Gemeyecek gzel kzm gemeyecek. Beni hibir eycik-ler ldremedi. Muharebeler, Yemenler, stmalar ldremedi bu dert beni ldrecek." Usuldan geri yatt, belli belirsiz alamaya balad. "Ben bir ahinim. Kocam, kanatlar krlm, telekleri dklm, crna, sayas anm, uamaz olmu bir ahinim, kzm. stelik de yavrusunu yuvasndan aldrm, ahinini elinden kaptrm, umudunu, n yitirmi bir ahinim. ldrecekler ahinimi, yavrumu, alemlerin yakn, gzmzn n ldrecekler Seyranm, kzm." Seyrann ellerindeki eli seyirdi, atee kesti, titredi. Yalar durmadan gzlerinden duluklarma doru szyordu. Seyran da onunla birlikte alyordu. Koca Osman sayklar gibi: "Gidin ahinimi bulun," dedi. "Gidin alemin yakn, gzmzn n, umudumuzu demidimizi bulun, ldrmesin canavarlar onu. Paralatmayn ahinimi kurtlara, dinsizlere. Ferhat Hoca, sen hocalar hocassn. nsanlar insan, yiitler yiidisin... ahinim sana teslim, sana emanet ben lrsem. Paralatma ahinimi alc kurtlara. Ben ona bir ey mi dedim de kstrdm Kamer?" Kamer Ana: "Bin kere syledim sana ocuk Osman, ocuk Osman," diye bard. "Ksp de gitmedi." 121 "yleyse beni neden beklemedi? Korktu. Onu ele veririm diye korktu. Gvenmedi bana, yle mi?" "Hi de yle deil," dedi Kamer Ama. "Olan bize ok gvendi. Gvendi ki evimizde kald bunca zaman. Sen de herkese ilan etmeyeydin." Yava, sulu bir sesle: "Kime ilan ettim Kamer, kime?" "Kime ilan edeceksin, btn kye!" "Kime syledim, azm ap da?.." Kamer Ana iyice fkelendi: "Azn amadn ama," diye bard, "en gzel giyitlerini giyip de, galyeni azna alp da, tabancan beline takp da, gm kordonunu sallandrp da, izmelerini parlataraktan gn kyn iinde Kozanolu gibi dolaan sen deil misin? Kyl senin byle dolatyn sebebini sormaz m, dnmez mi, ocuk da senin bu deli hallerinden korkmaz m?" Koca Osman: "Sus Kamer, sus kurban olaym. ldrme beni! Diri diri yeme beni. Kzm Seyran syle de una bari beni lrken rahat braksn," dedi, yalvard. Kamer Ana: "Susmayacam ocuk Osman," diye bard. "Evine gelen, sana snm ocuu Ferhat Hocaya daha dn gsterecek sen deil miydin? Gelmi, senin evine, senin kyne snm." "Sus Kamer sus, kurban olaym! Seyran kzm, ldrd bu kaltak beni. Diri diri yedi, sustursana unu." Kamer Ana: "Sustum ite," diye hmla ayaa kalkt. Koca Osman: "Ferhat, karda, Hocam bir ey yap, bul ahinimi," dedi, bir yanndan bir yanma dnerken. Ferhat Hoca, kara, kvrck, yeillenen sakal, sinirli: "Sen cann skma Osman Aa, bir ey olmaz ona. ok belalardan geriye kalm bir kiidir o. Ban belaya sokmaz. Sen hi zlme, o geleceim dediyse gelir. Bana da hibir i amaz o. Burada ya can sklm, ya da bir ii kmtr. Yoksa se122 I ninlen helallamadan bir yere gitmezdi, gelecek," diye muhkem syledi.

"Sahi mi diyorsun," diye Koca Osman yerinden doruldu, "Ferhat Hocam, ermiim, Allann gzel adam, k sakallm? Bak sakallarn da yeilleniyor. Ona bir ey olmaz deil mi?" "Olmaz," dedi Ferhat Hoca gvenle. "Ya gcendiyse'bana?" "Gcenmez," dedi Ferhat Hoca ayn sesle. "Gelir mola bir daha?" "Gelir," dedi Ferhat Hoca. "Bir grseydin yzn hi kendisine benzetemezdin. Kendine benzemeyen bir adam. Aah, bir grseydin yzn." "Greceim," dedi Ferhat Hoca. "Onu erinde geinde greceim." Sesi byk bir iman ve gvenle nlad. Bu sesteki inandrc, umutlu hava Koca Osman usul usul kendine getirdi. "Gzlerini bir grseydin Hocam, elik paras gibi. Bakamazsn. Gzleri kendine benziyordu." "Benzer." Koca Osmann oullan, gelinleri geldi, Seyfali, teki kyller, efe Kahya, Seyrann kardeleri, akrabalar, anas, Zeynel, Selver Gelin de geldi. nce Memedin gnlerdir Koca Osmann evinde sakl bulunduunu, dn Koca Osman eve geldiinde de onun gittiini grnce yataklara dtn duyan herkes geldi. Koca Osmann evinin avlusu byk bir kaynama iindeydi. efe Kahya sevinle: "Demek bizim olan bunamam. Demek dilinin altnda bir ey varm da kimseye sylemiyormu. ok kr," diyor, eli arkasnda glerek keyifli keyifli dolayordu. Kyl, nce Memedi duyunca nce bir sevinmi, sonra aknla dm, imdi de aknlktan sevince, sevinten ylgnla gidip geliyordu. Zeynel ii renince bir an Koca Osmann baucunda bekledi, onun elini skt, sonra kimseye belli etmeden, oracktan svt. Ferhat Hoca onu izliyordu, Krt Keremin evinin nnde arkasndan yetiti, elini, ar, omuzuna koydu: 123 "Bana bak Zeynel," dedi en tok, en sert, en ar sesiyle. "Memedin kye geldiini, hem de gittiini kimseye, Ali Safa Beye sylemeyeceksin." Zeynel durdu, dudaklar titredi, alams bir hal ald yz. Bir sre dnd. "Bak Hocam," dedi, uzun boynu biraz daha uzayarak. "Ben kimseye sylemem. Ama btn ky biliyor. Yakn kylere, btn ovaya yaylmtr imdiye kadar. Ali Safa Bey, teki aalar bakalarndan duyarlarsa karmam. Mesuliyet kabul etmem. te ben, gznn nnde gitmiyor, geriye dnyorum." Ve Ferhat Hocann arkasna dp Koca Osmann avlusuna geri dnd. O gn kyller umutlu, krk, kzgn, sevinli, hep nce Memedi konutular. Birka gen kz, birka delikanl nce Me-med stne karlm trkler mrldandlar. Sonra Koca Osmana kzmaya baladlar. nce Memed gelir de evine kylye haber vermez, kyn iinde gert gert, azndan duman savurarak Kozanolu gibi dolar. Onmayas ihtiyar! Karn yemez ki nce Memedi kylye haber versin, haber versin de herkescikler de nce Memedi doya doya grsn. fkeleri, kslkleri, krgnlklar, korkular hep Koca Osmana dnt. nce Memedi en az yirmi kii kye girerken, Akasazn kysnda, gece kyn iinde dolarken, bir kr ata binmi yel gibi Anavarza kayalklarna giderken grmt. Remzi avuu da vuran nce Memeddi. nce Memed stne her aklna gelen aklna geleni uyduruyor, sylyordu. O gece Koca Osmann banda Kamer Anayla Seyran Kz kald. Koca Osman ikisinden baka kimseyi istemedi, oullarn, gelinlerini, herkesi evlerine gnderdi. Ferhat Hoca da kendiliinden gitti. Koca Osman Seyran Kza nce Memedi, onun yrekliliini, gzlerini, salarn, gerekten salar nasld, sesini, konumasn, insanlara sevgisini, dost yreini, iyiliini, yumuakln anlatyordu. Couyor: "Benim korktuumu sanmayn," diyordu. "O bir orduyla 124 i

dvr. Hem de tek bana. Aynen bir ahin gibidir o. yle atiktir ki, dvrken yzn gremezsin. imdi burdaysa, gz ap kapayncaya kadar ordadr. Yoksa bu kadar dmann iinde cann koruyamaz. Onun gibi ekyaya kurt ku, aa, ta toprak, al, ylan yan, tekmil yaratklar, bilumum dmandrlar. Hem de gayetle..." diyordu. Sonra duruluyor: "Ya evirmilerse yavrumu Akarcann danda? Bir tabur candarma, bin tane eli denekli alak kyl, on be adamyla aalar kpei Kara brahim... Bir tek, o da bir avu kck bir adam, nasl ba eder onlarla, o kadar itlen?" diye kayglanyordu. Sonra da Kamer Anaya dnyor, binbirinci kez: "Giderken karnn bir iyice doyurdu mu?" diye soruyordu. "Yanna ok da azk verdin mi? gn yetecek?" Kamer Ana hi bkmadarf "Karnn basa basa doyurdu. Ceviz ii, hem de yal peynir, hem de kaynam yumurta, hem de bir topak eker, hem de katmer, hem de yeil soan, kocaman bir kn yaptm, beline baladm," diyordu. " gn de yeter, be gn de..." Umudunu yitirmilerin rpmndayd Koca Osman. Sabaha kar dald, sonra da derin, uyudu. Onun Koca Osmann evine geldii, Koca Osmann evinde alt ay sakland, daha dn Koca Osmana ksp dalara ekildii Vayvaydan Kesikkeliye, Kesikkeliden Hemiteye, Bozkuyu-ya, Akmaata, Narlklaya, kszlye, yanlya, oradan Haclara, btn Anavarza ovasna yayld. Kimse nce Memed szn azna almyor, ya o, diye, ya da ahin, diye sz ediyordu. Btn Anavarza ovas, teki ukurova kylkleri, Kozan alt kylkleri gnlerce onun adyla, onun yiitlikleri, efsanele-riyle alkaland durdu da hibir aann, hibir hkmet adamnn bundan haberi olmad. Ova kylkleri en kutsal srlarn saklar gibi saklyordu nce Memed adn. Koca Osman bunu bilseydi sevincinden deli olurdu. 125 Seyran Pazarcn krmz kayalkl Harmanca kynden olurdu. Harmanca ky sivri, bak gibi, ak, yeil, mor, krmz akmaktandan keskinlemi, tuhaf, orman gibi bir kayalktayd. Burada gzel atlar yetiirdi. Sular akmakta kayalarn arasndan kaynar, billur gibi kr kr, binbir aydnlkta parlayarak ovaya inerdi. Harmanca kynn stnden ylda drt kez katar-lanm turnalar, ok alaktan geerlerdi. akmaktandan kayalarn aralarnda uzun boyunlu, iri, keskin kokulu, keskin renkli iekler biterdi. Kayalarn arasna serpitirilen budaylar da ok sert, verimli, besleyici olurdu. nekleri, atlar, kzleri, Harmanca kynde yetien tekmil yaratk ince, uzun, sert, gzeldi. Hele insanlar insan gzeliydi. Mara illeri, aa ova insanlar Harmanca insann salt gzelliinden, yakkllndan tanrlard. Harmancanm kular, bcekleri de uzundu, renkliydi. teki kulardan, bceklerden daha gzel ter, daha gzel parlarlard. Belki ok zengin deillerdi ama, tutumluydular. Yoksulluklar belli olmazd. Kendileri dokur, kendileri boyar, rer bier diker giyerlerdi. Harmancadan hi kimsenin kirli, yrtk giyindiini kimse grmemiti. Onurlarna dkn, sert insanlard. Harmancada ok kan dklrd. Harmancada kan dklmesi bir gelenekti, onun iin ok az kiinin yreine korku derdi. Havasnn, suyunun, toprann sertliinden olsa gerek, orada her ey ktr ktrd. Yumuak, eilen hemen hibir ey yoktu. nsanlarnn yz bakr rengindeydi. Ve ok iri gzlyd kadn erkei. 126 Seyran, Halil Mollann kzyd ve be kardein en kyd. Halil Molla bu dalarn en soylu adam saylrd. Soyluk kad ta yzyllarn tesinden getirirdi onun soyunu. Ve Molla Halilin evi konuk yatayd. Ayr bir grgs, ayr bir gelenei vard Molla Halilin evinin. Bir gn ok kk bir ocuk dt Harmanca kyne. Be, alt yalarnda yavvar, ya yoktu. Bu ocuun nereden gelip nereye gittiini, hangi kyden olduunu kimse bilemedi. Yalnz ocuk bir ipucu veriyordu. Nerede bir damla kan grse bararak ban alp kayordu. Hele bir insanda grmesin kan, barmas, rpnmas

uzun sre durmuyordu. ocuk Kse Velinin evinde byd. Kse Veli Seyranlarn komusu olurdu. Bir ara ocuun ba kel oldu. ocuun bann kelini ne etti eyledi de, trl ilalar buldu da, trl merhemler yapt da Seyrann anas iyi eyledi. Kyl olann adn Aziz koymutu. Seyran Azizden iki ya daha bykt. Komu olduklar iin birlikte oldular hep. Seyran bu kimsesiz ocua bir ana gibi davranyordu. Hi kimseyi Azize dokundurtmuyordu. Ne bir ocuk, ne bir byk, hi kimse... Seyran Azize bir ktlk etmek isteyenlere, onunla alay edenlere kar bir canavar kesiliyor, kyameti koparyordu. Seyran Harmancanm akmakta kayalklarnda dolaan, sert, hm gibi bir dii parsa benziyor, yanndaki yavrusuna en kk bir ktlk etmek isteyenlere btn yabansl-yla saldryordu. Aziz sanki yabanl Seyrann dourduu ocuktu. Seyran, evinin sofrasnda kendinin yiyip de Azizin yiyemedii ne varsa Azize tayordu. Yalar ilerledike, dostluklar da ilerledi. Artk biribirlerinden hi ayrlmyorlar, itikleri su ayr gitmiyordu. Seyran byk kz, Aziz delikanl olmutu. Seyran uzun boylu, Aziz ksack, kckt. ok tatl, kederli, hep gzel glen bir yz vard. Sol yanandan enesine inen yara izi, onun yzne ayr bir gzellik veriyordu. Yalnz, btn kklne karn, Aziz de, Harmanclar gibi sert yetimiti. Onlar gibi ata binen, onlar gibi iyi silah kullanan, onlar gibi sarp kayalklarda gnlerce yryebilen. Ve onlar kadar gzn daldan budaktan saknmayan, onlar kadar yrekli... Seyran byk kz, Aziz delikanl olunca kyde dedikodu127 lar balad. Bir delikanlyla bir byk kz artk bu yatan sonra birlikte olamazlard gece gndz. Dedikodular Harmancay ap teki yakn, uzak kylere de yayld. Seyrann gzellii dilden dile dolarken Azize olan sevdas da birlikte yryor, byyor, efsaneleiyordu. Seyrann babas bir gn anasn bir keye ekip: "Konuulanlar duyuyor musun?" dedi. "Duydum," dedi ana. "Duydum ama Aziz Seyrann ocuu gibi bir ey. Kardeten de ileri bunlar." Molla Halil: "Biliyorum, ok iyi biliyorum. Ama elin adamna nasl anlatrsn. Kza syle de Azizden uzak dursun." Ana Seyrana olan biteni syledi. Seyran buna ok at. Byle bir eyin bana gelebileceini hi dnmemiti. aknl geince gld. Sonra da kederlendi. Anasyla babasyla uzun tarttlar. Bir keresinde Azizi gn grmedi. Az daha acdan lyordu. Acdan ve meraktan. Anas, babas, kardeleri, akrabalar, arkadalar, btn ky gnlerce stne dtler. Seyran, Aziz olmadan yapamyor, ekmekten sudan, glmekten alamaktan kesiliyordu. Azizi baka yerlere, baka kylere yolladlar, Seyran gitti buldu getirdi. Seyran teki kyden ok yakkl bir delikanlya nianladlar. Delikanl at, srs, topra bol Hurit Beyin oluydu. Seyran delikanly bir gece, kendisini pmek istedi diye az daha vuruyordu. Seyran iki yl kylyle, akrabalaryla cebelleti. Anasndan emdii st burnundan getirdiler. Bir gn Aziz ortadan yitti. ukurovaya, uzaklara, ad san duyulmadk ellere gitmi, dediler. Bir gn Seyran da, Azizin geleceinden umudu kesince, babasnn tavlasndan bir at ekip bindi, yollara dt. Arad tarad, sordu soruturdu, Seyran kim grrse eli aya zlyor, gzelliine hayran kalyordu, Azizi Vayvay kynde buldu. Aziz Muhtar Seyfalinin yanna snmt. Molla Halil Seyfalinin babasnn dostuydu. Azizi onlara gndermiti. Seyfali de babas da Azizi iyi karladlar. Seyranla Azizin bitip tkenmeyen sevdalar ukurova Trk-meninin diline dt. Trkmenler gelenekleri grenekleri gere128 ince kara sevdallara ellerinden gelen yardm yaptlar. Sevdallar dnyann mutlu sevdallarydlar. Seyrann gzellii dillere destan oldu. te bundan sonradr ki sevdallarn bana umulmadk bir bela geldi. Ali Safa Beyin kendisinden byk bir kardei vard. Kardeinin de olu vard. Bunlar iftlikte oturuyorlard ama okumu kiilerdi. Kasabaya bulamlar, Trkmen geleneine greneine srt evirmiler, ktleyip insanlktan kmlard. Kumar oynuyorlar, kylerde kadn oynatyorlar, iki iiyorlard.

Bunlar, Trkmenin imdiye kadar grmedii, byle de insan olur muymu diye at insanlard. Bunlar hrszlk yapyorlar, insan da ldryorlard. Bunlar Vayvay kyndeki Seyfalinin evindeki Seyrann gzelliini duydular, ondan sonra Vayvaydan ayrlmadlar. Sabah Vay vay da, akam Vayvayda. Kyller, Seyran gz hapsine alm bu kt adamlara kar fkelendiler. Bunlarla kyller arasnda birka kez de kavga kt. Bir de bunlara karakolun avuu Zlfo avu da katld. Kyde dolanp duruyorlar, Seyrana bir trl yaklaamyorlard. Seyran ok gzeldi, kimsesizdi, Aziz bir ocuk kadard ama gene de Seyrana yaklaamyorlard. Seyran onlara yz vermek deil, suratlarna bile bakmyordu. Edemediler, bir gece Seyfalinin evini bastlar, gece sabaha kadar kurun yaktlar, kyllerden de onlardan da yaralananlar oldu ama Seyran alp kardlar. Onlar Seyran karnca, Seyran stne ok ey sylendi. Kimi dedi ki Ali Safann byk yeeni Seyrana sevdalanm, sevdadan lyormu, Seyran ona teslim olmam, kimi dedi ki, bata Zlfo, sonra srasyla tekiler Seyrann stnden her gece geiyorlarm. Ne olduysa oldu, iin gereini hi kimse bilemedi, bundan sonra da hibir zaman bilemeyecek. Kars karldktan sonra Aziz deliye dnd, ne yapt eyledi, ok gzel bir Alaman filintas buldu. Hep mermi alyordu. O kadar mermi ald ki, kuand fiekliklerin arl altnda kprdayamyordu bile. Bir gn sabaha kar Aziz, Zlfo avuu, kardei, daha birka kiiyi Bozkuyu kynde bir toprak damda yakalad. Kapy at, eiklie kt, teker teker oradakileri ldrmeye ba129 lad. erde sa olaraktan Seyrandan baka kimse kalmad. ini bitirince de ok soukkanl, vard Seyran elinden tuttu, ayaa kaldrd, uzun uzun gzlerini onun gzlerine dikti bakt, sonra da uzand onu alnndan pt, dnd Bozkuyu kynden aalara koarak indi. Karakola geldiinde le oluyordu. Karsna kan ilk candarmay vurdu. teki candarmalar karakolun kapsn kapatp arpmaya baladlar. arpma saat srd. Sonra Aziz ok soukkanl ayaa kalkt, uzakta duran bir kylden kibrit, gaz, paavra istedi, adam hi kar koyamad, gidince de gelmemezlik edemedi, az sonra Azizin istedii paavray, gaz, kibriti getirdi, bylenmi gibiydi, Azize verdi. Aziz ayn soukkanllkla gitti karakolun kapsna ate verdi, karakolun kapsn da tuttu. Az sonra candarmalar kendilerini darya attlar, Aziz kapdan kim darya kendini atmsa hemen kurunlad, ldrd. Son candarmay da kurunlamt ki, kasabadan olay duyan bir candarma mfrezesi Azizi evirdi. Uzun bir arpma oldu, sonunda ok candarma vuruldu, Aziz kurunlar bitince yatt hendekten ayaa kalkt, candarmala-rn stne yrd, vurulup dt, bedeni delik deikti. Ka kurun yediini kimse bilemedi. Azizin lsn kasabaya gtrdler, candarma komutanlnn nnde iki gn halka tehir ettiler. Halk hayranlkla, sevgiyle bakt Azizin kck, bir avu lsne. lnce daha da klm bedenine, bir ermie bakar gibi bakyorlard. Seyran hapse atmlard. Azizin lsne sahip kacak kimse yoktu. Candarmalar ly kasabann dndaki bir ukura atp, stn birka krek toprakla rttler. Ba, ayaklar d-arda kalmt. Candarmalar ekilip gittikten sonra halk geldi, Azizin lsn ukurdan aldlar, camiye gtrp ykadlar, byk bir trenle gtrdler mezarla gmdler. Kara haberi, olaydan birka gn sonra Seyrann babas Molla Halil duydu. Olan biten onu o kadar etkiledi ki hemen hastaland. Hastalandktan birka gn sonra da ld. Seyrann anas, kardeleri, akrabalar ukurovaya indiler, hapisanedeki Seyrana geldiler. Seyran ne anasna, ne de kardelerine azn ap da tek bir szck sylemedi. Az bir sre sonra Seyran braktlar. Seyran hapisten kar 130 kmaz kasabann stbandaki tepede, mersin allar arasndaki Azizin mezarna gitti. Gzel sesiyle Azizin mezarnn banda en gzel, en scak, en candan, duyan deli eden atlarn syledi. Seyran birka gn kasabada kaldktan sonra, Vayvaya, Seyfalinin evine gitti. Anas, kardeleri, akrabalar onu Har-mancaya gtrmek istediler. Seyran aldrmad, duymad, onlar grmedi bile. Arta; kardeler, akrabalar eli bo yurtlarna dndler. Bundan sonra her ayda bir

Seyran gtrmek iin geldiler gittiler. Seyrann dalara dnmeyeceini iyice anlayan ana, bir gn tas tara toplayp Vayvaya geldi. Onun arkasndan kardeleri, akrabalar da gelip Vayvaya yerletiler. Paralar vard. Atlarn, srlerini de sattlar, Akasazm kysndaki Trkmenlerden kendilerine toprak aldlar. ok sert adamlard, azdlar ama, kimse onlara gznzn stnde kanz var di-yemiyordu. Seyran onlarn evlerine gitmedi, onlardan hibir ey kabul etmedi, anas da iinde hibirisiyle konumad. Onlarn oturduklar evlere doru dnp bakmyordu bile. Da adamlar ukurovann havasna, suyuna zor altlar. Seyran da, tekiler de stmadan ilk yl krldlar. Sonra yava yava onlar da ukurun scana, sineine altlar. Seyran her ayn ilk cumas kasabaya, Azizin mezarna gitti, mezarn banda, kular gibi sabahlara kadar rd, en gzel sesiyle atlar syledi. Seyran ayr bir evde tek bana yayor, kendi kendine alyor, rgatlk ediyor, kimseden bir ey kabul etmiyordu. Azizin lmnden sonra Seyrana hi kimse evlenme teklif etmedi. Seyran o kadar gzeldi ki, ukurova kylleri kutsal bir yarata bakar gibi bakyorlard ona. Ona kadn gzyle bakmak kimsenin aklna gelmiyordu. Kalaycnn lmnden, Memedin yitiinden sonra kyl Memedin bo evini Seyrana, dayayp deyip verdi. Seyran da Memedin bo kalm, sahipsiz kalm evini kabul etmemezlik etmedi. Azizin stne yakt en gzel atlarn bu evde, sabahlara kadar kular gibi terek syledi. Ve kyn gen kzlar bu evin kelerinde sabahlayp uykusuz kalarak bu atlar bellediler. Atlar btn ukurovada sylendi. 131 Seyran Aziz vurulduktan sonra bir tek kez glmsedi. O da nce Memedin Kalaycy vurduunu duyduu and. Vayva-ya geldi geleli hibir eyi, hibir kimseyi grmeyi istememi, merak etmemiti. Kalaycy vurduktan sonra ta yreinin derininden nce Memedi grmeyi istemiti... Bir de imdi kard frsata yanyor, iinden alp alp veriyordu. "Biliyordum, sezmitim Koca Osmann evinde bir ey olduunu. Kamer Ana durmadan kpr kpr ediyor, bir yerde duramyor, hep evine doru, evinin kapal kapsna bakyordu. Keski eve girseydim," diyordu. Birka kez eve girecek olmu, sonra da nedense bundan vazgemiti. te buna yanyordu. Nasl bir adamd acaba? nce Memed nasl bir kimseydi? Koca Osman da onun bu merakn sezmi gibi, uyanr uyanmaz, hemen nce Memedi ona gene anlatmaya balamt. "Bir gzleri var, iri, kocaman. Yzne baknca iri, l l, yalp yalp eden gzden baka bir ey gremezsin. yle sert ki gzleri, uzun bir sre gzlerine bakamazsm, yrein hop eder. Onu kimse vuramaz ya, vurulursa yanarm. Hem de yaayamam, lrm. Hem de onun tetikteki parma yle bir iler, yle bir iler, parmak uunur, gremezsin, ona kurun gemez. Gene gelecek." Gene gelecek derken, Ferhat Hocann gzlerinin iine yalvarrcasna gzlerini dikti, bekledi. Ferhat Hoca da yreindeki btn inanc sesine toplayp, ona karlk gerdi: "Gene gelecek." 132 20 ok gne vard, ok scak. Atn koyu glgesi, yan banda durduu bir kuyu gibi derin, yemyeil glein stne dyordu. Gkyznn ok uzanda, ycesinde ak bulutlar yn, apaydnlk, a batm-'dolap duruyordu. Ak bulutun glgesi nereye dm, bulutun glgesi ortalarda yok. Yeil glein kysnda bitmi srkuyruu otlarna, brtlenlere, bir mavi yarpuz ieine arlar peteklerini kurmular. Binlerce ar yeil glein stnde vzldap duruyorlar. Bir de ok iri yeil sinekler... Bir de rmcekler geni alarn gnee germiler. Yollarda krk cam ltlar. Uzaktaki Ceyhan rmann yanan avk ovaya vuruyor. Ovada keskin bir k bir kl gibi bir parlyor, bir snyor.

At ta gibi. Hi kprdamyor. Gzlerine para para k dilimleri vuruyor, snyor. At sa kreinin st derisini ha bire oynatyor. Oraya da durmadan kara sinekler konuyor. At ban kaldrd, burun deliklerini geniletti, bir iyice gerdi, scak havay uzun bir sre koklad, sonra ban topraa indirdi, topra da, tozlar burun deliklerinden salverdii soluklarla pskrterek koklad. Drt be sefer ban havaya kaldrd, havay iine ekti, sonra gene yere indirdi. Bann yresinde byk bir sinek vzltlarla dnyordu. Biraz sonra yaz at ban, burnuna sinek kam gibi rpmaya, sallamaya balad. Sonra ne oldu, ne olmad, aha kalkt. aha kalkm olarak kendi yresinde iki kez dnd. Sars ukurlat. Yeil glein y133 resini doludizgin kez dnd, sonra durdu, uzun uzun, btn ovay dolduran, uzun, nlayan bir sesle kinedi. Kinedik-ten sonra gene yle dimdik glein kysna dikeldi kald. Hi kprdamad. Byk, kara gzlerinin ak kanlanmt. Sa ayandaki biimli, bilezik gibi taklm sekili otlardan gzkmyordu. ki arka ayann naln atmt. nce bir yel kt. Uzaklarda bir de kck, ama hzl gelen bir toz direi parlad. Atn krek kemiinin st seiriyordu, sinek falan yoktu. At esen yelle, parlayan toz direiyle birlikte kuyruunu da usuldan sallamaya balad. Kr atn stndeki Adem gndr onu aryordu. Bakmad delik, girmedii bk kalmamt. Yaz at hibir yerde grememi, iindeki korku azmt. Adem: "Hi mmkn yok, bu atta bir eyler var," diyordu kendi kendine. Ve kafasndan bu dnceyi atamyor, stelik de bu dnce gittike onun btn devinimlerini iine alyordu. " gndr aryorum, ovada aramadk hibir yer brakmadm. Sazln girilebilecek her yerine girdim, yok yok yok..." Adem o geceyi, Yobazolunun huuna, yaz atn ahrna ate verdikleri o geceyi olduu gibi gznn nne getiriyordu. Ate verir vermez, hu birden kor gibi al vermiti. Hem de yalmlar bir anda btn kapy alvermiti. Bir mucizat olmam olsayd, bu atn o yangndan kurtulmasnn hibir mmkn yoktu. Nasl kurtuldu yangndan yaz at? imdi gndr nasl grnmyor? "Bunda bir hikmeti hda var." Bir an inanlmaz bir korku dalgas geliyor, tm yreini, bedenini saryor, eli aya kesiliyordu. Bu at vuramam, diye dnyordu. Kimse de vuramaz. Vurursam elim kolum ont olur. At vurursa bana byk belalarn geleceine inanyordu. Bir yandan atla hi karlamak istemiyor, bir yandan da onu grmeye can atyordu. Bindii kr atn nnden frt frt durmadan krlanglar geiyordu. imdi Kerimli altndan Tarsuslunun iftliine doru gidiyordu. Burada, Akasaz bataklnn kysnda kamlar ge amlar, her birisi bir aa kalnlnda... Buras kam orman. 134 Adem, u kamln iine gireyim, diye dnd. Kamln orta bir yerinde tmsekte souk, akltal bir aykara olacakt, diye ansmaya alt. Attan indi, at bir st aacna balad, kamla yrd. Kamla gelince durdu. Gene korku gelmi yreini brmt. Kamln kys frdolay suydu. arklarn karmadan, alvarn emremeden suya girdi, bir sre kamln iinde yrd. Kamlkta ok eekars petei vard, ok sarca ar. rmcekler ok da a germilerdi. Aya, uzun oklu birka yumulmu kirpiye arpt. ok uzun bacakl bir kuun yanndan geti. Ku nerdeyse Ademin boyu kadard. Adem tam yanndan geti, elini uzatsa tutacakt, ku hi aldrmad, kprdamad bile. Yalnzca kapal gzlerinden birisini bir an iin at, hemencecik de kapad. Kamln ii serindi, karanlkt. Adem dikkatli yryordu. Kamlkta zehirli ylanlar ok olurdu. Adem: "Burada da deilse bu at nerededir?" diyordu. "Ge ekilmedi ya bu zkkmn kk. Elbet bir yerdedir."

aykaray buldu, suyun azna uzand, dudaklarn suya soktu, emer gibi imeye balad. Neden sonra derin bir soluk alarak aykararan bandan doruldu, dizleri amur olmutu, rpt. Bu at bulunmaz. Bulunsa da vurulmaz. Vurulsa da, o at vuran iflah olmaz. Belki lmez ama yln yln srnr, lmekten beter olur. lme can kurban, yeti gzel lm, diye barr. Kaml arad, korktu, sevindi, ta teki ucuna, batakla kadar gitti geldi. Hep o kprdamayan kulardan gryordu. Kaml darya ktnda gn aalara inmi gitmiti. ok iri bir iek grd. Turuncuya, mora alyordu. st ste amt. Bir kua da benziyordu. Yaz at, ku donuna girendir. Krlang olup nmz kesendir. nn kestim, byna stm Adem, diyendir. Boyuna st ste, durmadan iinden tekrar ediyordu: Krlang donuna girdim. Bir krlang, iki, , be, on krlang donuna girdim, nnden getim, byna stm. Bir trl bu tekrarlamann nne geemiyor, fkeleniyor, deliriyor, ama ii ha bire tekrarlyordu: nnden getim, byna stm. 135 Bir ara dald, bir uykuda gibi dolayordu. u uzun bacakl yeil ku yaz at olmasn. Tfeini yeil kua dorulttu, korktu geri indirdi. Gene dorulttu, daha fazla korktu bu sefer. Eli maki-na gibiydi, bir nian alyor, bir indiriyordu. Devinimleri yle a-buklat ki, sanki Ademin eli uunuyordu. Birden tfek patlad. Tfek patlar patlamaz da yeil, uzun bacakl ku canszmcana yere dt, hi kprdamadan oraca serildi. Adem vard, kuu tuttu kaldrd, kuun ok uzun, Ademin boyunun iki misli uzun kanatlar ald. Adem kuu yere frlatt, abuk abuk kaml kmaya balad. abuk abuk da dnyordu. At gzlerinin nnden ayn hzla geiyordu. Yaz at silkinip incecik, kapkara, kederli gzl bir ceren oluyordu, acaceren. Acaceren silkinip bir kz oluyordu, hem de bir peri kz... Sonra ku oluyordu at. Bir veyik. veyikten bir gurruk, yani bir yamurcuk kuu donuna dnyordu, gzel, biimli gagal, som mavi. Mavi yamurcuk kuundan sonra som mavi bir duman rtyordu Anavarza ovasnn stn. Duman oluyordu at. Sonra toplanyor duman, bir kavak aac oluyordu, tellice kavak. Tekbama, dz ovann ortasnda... Kavak su oluyor, topran stnde apaydnlk yuvarlanyor, su mor imenli bir koru oluyor, koru bulut oluyor, bulut Anavarza kalesinin stne ayor, bir ejder oluyor. Adem dehet korktu ejderden. Ejder yetmi iki dilini uzatm, kpkrmz, yalmdan, stne stne geliyor. Koarak kaml kt. Aydnlk yzne ta gibi arpt, keskin. Gzleri kamat. Bir sre gzlerini yummak zorunda kald. Atnda kr at az ilerisindey-di. Kr ata atlad, doludizgin srd. Krlanglar gene frt frt yzlerce nnden gemeye baladlar. nnden getim, byna stm... Adem at krbalamaya, zengilemeye balad. Hakk inkar edilmez, kr at da beter kouyordu. Kouyordu ama, krlanglar da gene srlerce nnden geiyorlard. Ve iindeki ses boyuna tekrar ediyordu. Kr at bir sel yatana dt. Sonra bir gl ukuruna. Bir bkle girdi, birka hendek atlad. Gittike de yavalad, sonra kendi boyunca bir hltanla girdi. Hltanl skemedi, orada durdu. Yaz at ku oluyordu. nnden getim... Krmz bacakl bir leylek. Byna stm. Altn gzl, kocaman kanatl bir koca kartal, incecik bir taz oluyordu. nnden getim... Bir kara 136 ylan oluyordu. Ulu bir nar aacnn gvdesine dolanm. nar aacnn ta tepesindeki kuun yuvasndaki civcivleri yemek iin tepeye doru kyordu. Ban yuvaya uzatyor, kpkrmz yalm gibi, atal dili civcivlerin tam stnde. Adem ite tam bu srada davranyor, bir kurunda ylan ta aacn stnden aalara sarkyor, l. Amma da uzun! nnden getim... Adem fel oluyor. Titrek smail gibi durmadan eli aya titriyor. Eli bir yana, aya, ba, gvdesi bir yana gidiyordu. Titrek smail dehet nianc, yakkl bir genmi. Uan turnay gznden vu-rurmu. Bir gn av avlarken karsna bir geyik km, ince, nazl bir geyik. smail iinden geirmi, vurma unu smail. Otlar, iekler, ta toprak dile gelmi, amann ha, vurma smail. s-mailin tetikteki parma duramam. Bir de bakm smail, geyiin yerinde bir el kadar,

ok parlak bir duman! Tfek elinden dvermi bu anda da. Balam titremeye, aznda dili de k-prerek titremi. Adem gzlerine inanamad. Elini gzne siper etti, bir daha bakt, gene inanamad. Ama yle kprdamadan, gnee gerilmi duran, ba da dimdik yaz attan bakas olamazd. Bir an ne yapacan ard. Tfeini dorulttu, at ok uzaktayd ama, gene tetie bast. Eli aya, btn bedeni titriyordu. Bir an iinden geti, Titrek smail gibi oldum. Atn bulunduu yere bakt, at aha kalkm, gerilmi, n ayaklarn ge yukar uzatm, ge amt. Sanki ge trmanyordu. Kanatlarn ge uzatm bir efsane kuuna benziyordu. At bu halde, ge am ne kadar kald, Adem de farknda deil. At, n ayaklarn bir yere vuruyor, sonra yeniden ge ayordu. Bir tuhaf, grlmedik at oyunu oynuyordu. Bacaklar, uzun, ince, soylu gvdesi geriliyor, uuyor, sonra rahatlkla zlyordu. Adem tfee bir daha davrand, ata bir daha ate edecekti, eli o kadar titriyordu ki tfei dz tutamad. At bir daha aha kalkt, indi. Sonra, uzun, n n bir sesle kinedi. Kineme btn Anavarza ovasnda nlad, Anavarza kayalklarnda da uzun bir sre yankland. Sonra yaz at, gn-batya, Anavarza kyne doru ald yatrd. Onu gren Ademin altndaki kr at da ald yatrd. Yoksa, Ademin yaz at ko137 valayacak hali yoktu. ndeki yaz at ylesine bir kouyordu ki, upuzun oluyor, sanki karn yere deiyordu. Ademin altndaki kr at da iyi kouyordu. Ve kotuka rzgar yapyor, bu esen yel yava yava Ademi kendine getiriyordu. Yaz at az bir srede Anavarza kayalklarnn ardna, Ana-varza kynn oralara indi, sonra ynn Haclar Kamlna dnd. Haclar Kamln ayn hzla dnd, Akasaza vard. Gittike hz kesiliyordu ama, kr at da epeyce aralamt. Yaz gitti Akasazn kysndaki top stlerin orada dimdik durdu. Onun orada durduunu gren Adem sevindi. Ne eli titriyordu, ne bir ey. Birden iyice inan aldktan sonra tetie kt. Bakt ki yaz at ortalkta yok. Srrolmu gitmi. fkelendi, korktu, kendine acd. Gnlerdir bir atn ardndayd. n mi cin mi, peri mi eytan m bir atn ardndayd. tler gibi srnyordu. Bu at vuramadan dnerse adaml bitecek, ekmei kesilecek. Kars da kendisi de rgatlkta srn ha srn edeceklerdi. Btn mutluluklar u atn vurulmasna bakyordu. Bir de zoruna gidiyordu. Bir at cin de olsa, peri de olsa, ermi de olsa, yz dona da girse nasl vuramyordu? Bunca yln pireyi sektirmez Ademi... Atn durduu top stlerin yanma geldi, kr attan indi, bir aaca balad. Puslu bir alacakaranlk kmt, eildi yazn durduu yerin toprana bakt, kan var m diye. Sonra yazn izini srerek batakla yrd. Az sonra nne fokurdayan scak, derin sular kt. Birden, arkasnda karanl yrtan bir kineme duydu. Tam elli adm tesinde. Geriye dnd, sazlardan baka bir ey gremedi. Koarak kt. Bal kr atla yaz at koklayor-lard. Bu frsat karlmazd, hemen diz kt, nian ald, tetie bast. Kurunun sesinden boa gittiini anlad. Arka arkaya drt el daha ate etti. Bir de bakt iki at yan yana kouyorlar. Kr at da yularn koparm, yazla birlikte Narlklaya doru szlyorlar. Adam orada, batakln kysnda, iek am yarpuzluun iinde durdu kald. Atlar Narlkla altndan geriye krdlar, tam Ademin nnden szlp geerlerken deliye dnm Adem diz kt, bir iyice gzledikten sonra tetie bast. Be kurunu da.ar-ka arkaya boaltt. Atlardan birisi dt. Birka kez ince ince ki-nedi. Uzun debelendi, karanlkta... 138 21 Puslu, yap yap, ar bir geceydi. Gkte ok parlak olmayan bir iki yldz lyordu. Sada solda, yamalarda oban ateleri yanyordu. Memed gittii yolu ok iyi biliyordu. Kck, kayalkl bir kei yoluydu. Sar mmetin evine kard. Orman uulduyordu. Ortalkta t yoktu bakaca. Memed stndeki byk arln altnda bile bir yere dokunmuyor, yrrken hi ses karmyor, kayar gibi, ayaklar yere demiyormu-cana gidiyordu. Oysa arl oktu. Bedenine koar fiek balamt. ki koar fiei de sal sollu omuzlarndan geirmiti. Tfei, kamas, drbn, bombalar, tabancas, bir hayli arlk. Memed yrmeye, bylesine kk patikalardan keklik gibi kaymaya alknd.

ki gndr dalardayd. ok abuk yol alyordu. Hibir askerle, candarmayla, kylyle karlamamt ama, kukulanm-t gene de. Havada bir eyler vard. Bir pusu, bir bekleme. Ta aalarda Nrfetin oralardan geerken kulana tfek sesleri gelmiti. Belki kk bir arpmayd. ok uzun srmediine gre pusuya den ekya ya vurulmu, ya da teslim olmutu. Memed onun iin ok tedbirli yryor, sapa yollardan gidiyordu. Byk aal bir ormandan yryordu. Usul esen yelde bile sallanan aalar gcrdyorlard. mmetin evine yaklamt. Vakit gece yarsn geiyordu. mmetin evinin oralardan iri oban kpeklerinin rmesi geliyordu. Gecenin bu vaktinde kpek rmesi hayra alamet deildi. 139 Memed st bataki yamatan mmetin damnn stne kayverdi. Yavaa ayan damn toprana kez vurdu. Sar mmet uykuda da olsa bu sesi duyar, hemen darya kard. Eer darya kmazsa, bilinmeliydi ki ya evde yoktur, ya da ok byk tehlike vardr. Memed sabrszland, ayan kez daha sert vurdu dama. Az sonra bir ayak sesi duydu, ama ok yava. Karart duvar doland, srnerek yamaca trmand, yamatan kayarak dama indi: "Yat Memed," dedi. Memed hemen usulca yere uzand. Sar mmet: "Evin ii asker dolu. Ahrda da Kara brahimin etesi..." dedi. Azn Memedin kulana yaptrm konuuyordu. "Seni aryorlar... Ev ev, delik delik, ky ky seni aryorlar. Senin Torosa dndn duymayan kalmam. Kim grd seni Allah akna?" Memed: "Bilmem," dedi. "Kim grd bilmem ki... Herhal gren olmutur." "Bu sefer seni ylesine, canlarn dilerine takmlar aryorlar ki sorma... Ali Safa Bey, teki aalar bana para bile koymular. Yzba Faruk konuurken duydum. Birka ay Toros-tan silin. Ararlar ararlar bulamazlar, sonra da bkarlar. Bu frtna dininceye kadar sen buralardan uzakla. Dur burada bekle, sana mermi buldum. Belki giderken dvrsn." Sar mmet damn duvarndan aa kayd, az sonra bir elinde bir torba mermi, bir elinde de bir azk kmyla geldi. "Al bunlar," dedi. "Sizin kye de hi urama. ki aydr candarma sizin kyn stnde dvnyor." Memed: "Bizim kyde ne var, ne yok?" derken Sar mmet sz azndan ald: "Daha fazla durma burada, sizin kye gelince olduu yerde olduu gibi duruyor. Amann, hi urama, tuzaa dersin. Da ta asker talam, mukayyet ol. Bu kyller kudurmular, babansa, kardansa da gzkme. Tez gnde Toroslar brak. Haydi gle gle." 140 Karanlkta elini uzatt, Memedin buz gibi olmu elini skt, damn duvarndan aa kayverdi. Memed de bir anda yamac trmand, ormana kart gitti, bildii ok gizli bir kei yolunu ayak yordamyla buldu. ok hzl yryor, yreindeki korku byyordu. i karmakart. Drt karanlk duvar arasnda kimsiz kimsesiz, dostsuz, yapayalnz yle klkalmt. Bir dnya da asker. Bir de kyller... Da ta, asker, kyller, aa, ot, uan ku, yerdeki karnca, herkes, her canl da dman. Dehet bir umutsuzluk dnyasn karartyordu. Gittike de iindeki, kye kar hasreti artyordu. Gitse bana gelecekleri biliyordu. Sa kurtulmasnn hi mmkn yoktu. Ama ok, deli gibi merak ediyordu. Kyl ne olmutu? akrdikenlie daha toy dnle ate veriyorlar myd? Durmu Ali Emmi yorgun yal bacan havaya kaldrarak halay ekiyor muydu? Hr Anann kzgnl gemi miydi acaba? Amma da fkeli bir kadnd. fkesinden toprak titriyor, yer gk sarslyordu. Herkesin kz herkesin miydi, herkesin srp ektii toprak? ok ok ey renmiti bu birka ylda. Ama ok... On mr yaasa bir insan u Memedin rendiklerini zor renir. Ali Safa Bey, Arif Saim Bey, teki ukurova aalar... Memed uzun bir sre ukurova aalarnn kendisine niin dman olduklarn anlayamamt. Abdi Aay ldrmt, Abdi Aa onlarn akrabas deildi ki... Memed onlara ne yapmt da, salt kendisi iin btn Torosu candarmayla doldurmulard? Daha da bunun sebebini o kadar anlayamyordu ya dorusu. Niin teki ekyalara bu kadar

dman deillerdi? stelik de birok ekyay da koruyorlard? Aalar, beyleri anladk, diyelim, kyllere ne oluyordu? Nereye giderim ben, diye dnd. Btn Frat dolaylarn, dil bilmez Krt ellerini dolatm geldim, snacak bir yer bulamadm. Bu dnya bana dar geldi. Gene dndm koca Torosa. Kimse bilmez nerde kalr lmz. Ben Torosa lmeye geldim. Baba toprama. lm burnuma burcu burcu kokuyor. Bir ekya adam, nce Memed olmu birisini, aalarn beylerin horlad dnya kabul etmiyor Sar mmet Aa. Yeryz gk141 yz kabul etmiyor. Nereye giderim, mmet Aam? Bir kanad krk kuum ki, el kadar da olsam, beni hibir al kabul etmiyor. Gidecek, kaacak bir yer dnyor, bulamyor, kpr-yordu. Koca Osman dedik, evine sndk, iyi adam, has adam, baba adam, can adam, ama ocuk adam. Herkese evinde olduumu sylemek iin can atyordu. Bereket Kamer Anaya... u-kurovann dznde candarmaya bir yakalanrsan kurtulmann mmkn yok. Artk ukurova aalar bayram edip sevinirlerdi. Ormann iinde, kei yolunda, gecenin ortasnda dikildi kald. Ynn nereye dnse, gidecek hibir yeri yoktu ki, Ynn nereye dnsn? Bir sre yle gecenin altnda, ayakta dimdik durdu kald. ok eyler dnd. Dnceler kafasna inanlmaz bir hzla geliyor, okuuyorlard. Anas geliyordu gzlerinin nne, Hate, ocuu, Iraz Hatun, Koca Sleyman... Koca Sleyman deyince iinde bir scak, aydnlk umut akt. Bir de Kerimolu vard. Bir de Cabbar vard. Yiit oland, dost oland Cabbar... Evlenmi, iki de ocuu olmu, biri kz, biri olan. Cabbara gitse? Cabbar bo brakmazlar, Koca Sleyman da... Kerimolunu da. Dalarda i yok. Ama nereye? Yaknlarda bir maara olmalyd. Sabaha az kalmt. Ner-deyse ortalk aaracak. Ynn maaraya dnd. Ortalk r-ken ulu bir kayalktaki maaraya vard. Maarann deliinin aznda iki kartal duruyordu. Ve deliin her iki yannda birer sakz aac bitmiti. Aalar mavi iekli sarmaklar sarmt. Memed maaraya kt, yorgun kartallar istemeyerek kanatlarn atlar, uup az ileriye kondular. Memed tfeini kard, kayn eline dolad, yere koydu. Elindeki mermi torbasn da tfein stne koyar koymaz uyudu. Uyandnda gn batyordu. Susam, ackmt. Ortalk peryavan, kekik kokuyordu. Maarann n inanlmaz bir krmzlktaki keditaa iekleriyle bezeliydi. Krmz keditaak-lar maarann ak, kara, yeil benekli mor kayalklarna sarvan kurup oturmutu. Memed bu kadar ok am, bu kadar yalm yalma, ta telerden bile parlad grlen bir krmz iek y142 nn hi grmemiti. Tfeini takt, mermi torbasn eline ald, dar kt. Sabahki kartallar gene gelmiler, maarann kapsna konmulard. stemeyerek utular, on adm ileriye bir kayann sivrisine yan yana kondular. ok yal kartallard. Aada bir pnar inceden aldyordu. Memed gitti pnarn bana, uzun, mor iekli yarpuzlarn stne kt. Sar mmetin verip de-beline balad kn at. Azkta ba soan, alt yumurta, bol kelek, bir para Trkmen peyniri, bol bol kmbe ekmei vard. Birka da bazlama. tahla yemeini yedi. Bu azk ona daha iki gn yeterdi. Memed o kadar boazl deildi her zaman. Hele can skld sralarda yemek hi aklna gelmezdi. Ayaa kalkt, ynn kuzeye dnd. Kyne gidiyordu. Ky gznde ttyor, iine bir zlemlik atei dm onu yakp kavuruyordu. Biliyordu, lme gidiyordu ama, duramazd. Kyn grmeliydi. Ya ky grmeden lrse? Koca nar, Kulaksz, Kulakszn deirmenini, koca narn bvetini, knal yolu, akrdikenli Dikenlidzn, aalan, allar, devediken-lerini, kyn tavuklarn, hele krk tavuk ardnda dolaan yumak yumak sar civcivleri... Her eyi, her eyi gresi gelmiti. Durmu Aliyi, onun lck, efkatli, dost gzlerini, sevgi dolu, merhametli, ok insan... Hr Ana daha insan, daha ok... Sert, inat, herkesten ok insan. Sevdikleri iin cann verir. Bir gn uykuda salarn okamt... Memed unutamamt o scak, ana, bac, dost, karda elinin scakln, dostluunu, lkln, yumuacklm... Hr Ana bir insan byle candan okasm, insan salt bunun iin cann verir... sterse okamasn, bir

candan, ta yreinin derininden bir yavrum, Memedim deyii vardr ki, bin can eder. Nasl karlayacakt acaba? Deli, deli olurdu sevinten. Ne yapacan, ne edeceini bilemezdi. Mustafa ocuk, Hsk Emmi, Hsk hep akn akn durur, ellerini biribirine sevinerek kavuturur, kavuturur aard, "Memed, azck daha bym," derdi. "Bysn. Grkemli adam daha iyi ekyaclk eder. Elalem ondan korkar, herkes bizim Memed-den ok korkuyor ya, daha ok korkar imdi," der vnrd. Mustafa ne yapard, ne dnrd? Korkar myd? Belki de korkard. Gider candarmaya haber verir miydi? O da evlenmi, 143 1 onun da bir ocuu olmutu. Cabbar duyunca gelir miydi? Me-med glmsedi, byk bir inanla, "Gelir," dedi. Ya Topal Ali? Kurnaz tilki gzl Topal Ali? lnecek dost, lnecek arkada, lnecek insan... O nasl karlayacak acaba? Ban arkaya atp glecek, glecek. Durmadan akan bir su gibi glecek. Eli kolu, yz gz, bedeni, ba her eyiyle glecek. Topal aya bile glecek. Topal sevincinden deli divane olacak... Memed de bir sevin kasrgasnda sevgiyle dolup tam, uuyordu. yle abuk yryordu ki, sanki ayaklarna kanat taklmt. Kt eyler hi aklna gelmiyordu. Kyn candarma-larla dolu olduu, ldrlecei hi hi aklna gelmiyordu. l-drlmese bile kt durumlarla karlaaca da aklnn kesinden gemiyordu. Bir de trk tutturdu. ok az trk sylerdi. Trk sylemeye vakti olmamt ki... Tatl bir sesi vard. Gn iiyordu ki Uzunoluun bana geldi. Uzunoluun gbeinde krmz benekli alabalklar st ste yzerdi. Elini uzatsan tutabilirdin. Uzunoluun balklarna nedense hi kimse dokunmazd. Balklar da oaldka oalrd. Oluun bana oturdu, azk knn kard, bir soan yumruklad, kelekle yemeye balad. Arada srada da ekmek krntlarn balklara atyor, balklarn ekmek krntlarna, st ste, alt alta ko-ularna bakyordu. Yemeini ar ar yedi, balklara bakt, rahatt, oraca uzand. Bu oluk ocukluunun oluuydu, buralarda nedense korkmak aklna gelmiyordu. Korkusuz, kukusuz, ocukluunda nasl uyursa yle uyudu. Ekya olup da daa ktndan bu yana byle derin, byle deliksiz uyku uyumamt. Uyandnda buna kendisi de at. Ama buralar baba toprayd, bildik toprakt. indeki sevinci kabarp kabarp geliyor, bir an nce gecenin inmesini bekliyordu. Karanlk kavuur kavumaz kye inecek, Hr Anann kapsna varacak, usuldan, Ana, Ana diyecekti, ben geldim. Bakalm sesten tanyacak m? Tanmaz m o? Ne cindir! Ormann iinden kayarak kyn st bandaki yamaca indi. Uzun kayann dibine oturdu, ky seyretmeye balad. Ky seyrettike anlar da depreiyordu. ocukluunda, anasna ksp evden katnda da bura144 ya, bu kayann dibine gelir, belini isli kayaya dayar, ky seyreder dnrd. Bu uzun kaya hep isli dururdu, Memed kendini bildi bileli. Kyller, obanlar kayann dibine ate yakmay ok severlerdi. Kyn iinde candarmalar grd. Gidiyor geliyorlard. Sonra damlar arasnda kendi damlarn seti. Damn topra krmz, yeil, rrravi, turuncuydu. Cam krklar gibi yanan ak scakta layordu. Babas ta uzaktan getirmiti bu topra, dam akmasn diye. Gzel, yumuack, scack, sevgi dolu anas geldi gznn nne, mrnde duymad yaman bir yalnzlk duydu. Drt yanda, uzun uzun iri iekleri amt. Trl trl arlar, binlerce, ak scaklarda uuldayarak, ak scaklar demek Memedin houna gidiyordu, iri ieklerinin yrelerinde dolayorlard. nce, dimdik, uzam gitmi irisiklerine binlerce ak dme byklnde iek yapmt. Hatelerin evine bakamyordu. Evlerinin nndeki, o ulu aac gremiyordu. Sonunda kendisini yenemedi, aa geldi gznn nnde durdu. Bir gece gibi gerildi nne. Delikanl yrei kt kt atarak divlik kuu gibi tt. Deli gibi bir bekleme kasrgasnda delikanl bekledi. Yumuack, scack, sevgi taan kz geldi. Memedin boazna bir eyler tkand, iki damla ya gzlerinden aaya yuvarland indi. Memed, bu havadan kmak iin gzlerini Abdi Aann evine dikti. Abdi Aann evinin bacasndan gr bir duman kyordu. Memedin fkesi ahland: "Kesemedim duman," dedi. "Kesemedim, kesemedim, kesemedim." Sesi inler gibiydi. inde

byk bir acyla kalkt yrd, sonra kendine geldi, glmsedi, dalgndz candarmayla azna kadar dolu kye girmeye kalkyordu. Uzun kayann dibine dnerken, tede, alnn dibinde iki l l ocuk gz grd. Gzler falta gibi almlar, akn, hayran kendisine dikilmilerdi. ocukluunda Memed de buraya gelir, o alnn dibine siner, uzun kayann dibinde olup bitenleri seyrederdi. Bir seferinde Sleymanla Topal Anacann kzn seviirlerken bu alnn dibine saklanm, g-zetlemiti. Bu alnn iinden hi ekya gzetlememiti. Kim bilir ne ho olurdu, boynunda drbn, koar koar fiekliklerin 145 altnda iki bklm, gm savatl kaylara uzun erke hanerleri, bombalar takl kck bir ekyay seyretmek. Memed orada durmu ocua sevgiyle bakyordu. ocuk, ekyann kendisini grdn anlam, ne yapacan iyice arm, kpr kpr ediyordu. Memed glen bir sesle, yumuak efkatli: "ocuk karda," dedi, "nolursun beni grdn candar-malara syleme, ben nce Memedim." ocuun onu bylesine seyredii ylesine houna gitmiti ki, gidip haber verecei umurunda bile deildi. Memed ky grnce bir ho olmu, ekyaln, nce Memedliini, koskocaman bir Hkmetin kendisini yakalamak iin dalar candar-mayla dolduruunu, aalarn adam Kara brahimin nasl kanna susam bir bela olduunu, her eyi her eyi bir anda unutmu, iinde ocuksu, gzelim bir umut, bir sevgi, bir sevin domutu. Ilk lk bir ince sevgi yreini alyordu. Birden aklna geldi: "Ben bir ku ldremem," dedi. "Bir karncay eze-mem. ncinir diye bir ary, bir kelebei, bir kuu tutamam." u anda, belki dnyada en ok elindeki tfee, belindeki hanere, bedenindeki koar koar fieklere ayordu. Kendine bakp bakp glyordu. Bu srada Memedin baklarndan kurtulmu ocuk aldan kt, sinmi bir tilkiye benziyordu. Yata yata aldan azck uzaklat, sonra ald yatrd. Hem kouyor, hem de dnp Memede bakyordu. ocuun bu hali Memedi daha ok sevindirdi. Bu ocuk kimindi acaba? Kimlere benziyordu? ocua iyice bakamam, onun iin kimlerden olduunu karamamt. Gittike sabr tayor, gn bir trl batmyordu. Abdi Aann bacasndan durmadan duman ttyor, candarmalar durmadan evlerin aralarnda oradan oraya gidip geliyorlard. D-arda ne kadn, ne de erkek, hibir kyly grememiti. Hepsini hapis mi etmilerdi acaba? Kafasn Abdi Aann evinden kan dumana takmt. Onun yznden kendi kyne bile giremiyor, baba yurdunda bile dolaamyordu. Dilerini skt: "Bu duman sndreceim," diye bard. "Bir tekini brakmayacam, brakmayacam. Bir tekini bile..." 146 Kayann dibine kendini hzla savurdu. Beli kayaya kt diye vurdu. Karanlk basm, kuzeyden bir yel km, gndz scaktan yanm yaban naneleri, kekikler, peryavanlar esen yelle ar kokuyordu. O geceyi dnd. Recep avuun Abdinin ocuklarn ldrecei geceyi, tam da tetie kecekken tfee vurmu, kan kurun baka bir yne gitmi, ocuk lmemiti. Acaba ldrse miydi? Ne gnah vard ocuklarn? Onlar da byynce babalar gibi milletin bana bela olmayacaklar myd? Hele olsunlar da grelim. Belki babalan gibi olmazlar. Eskiden de kurt enii kurt olur. Epeyce yanl bir sz. Eski stne, Abdi Aa stne, Asm avu, Yzba Faruk stne daha ok eyler dnd. Yzba Faruk ldrmt Hateyi. Yzba Faruk deyince ii a gibi ac bir kinle doluyor, tyleri diken diken oluyordu. Yzba Faruu ldrmeden, Hate-nin kann almadan bu dnyadan gitmeyecekti. "Allah," dedi, "Koca Allah u Faruu ldrmeden bana lm nasip eyleme." Ayaa kalkt, sarho gibi yalpalayarak kye aa inmeye balad. Birden gene iini bir sevin sard. "Bu gz kye geleceim," diye dnd, "kye geleceim, kylnn topraa saban att gn, toy dn olurken akrdikenlie ilk atei ben atacam. Hr Anayla birlikte..." Kye yaklatka sabrszlanyor, yrei daha ok, daha ok arpyordu. Kapda durdu, kapnn duvarna dayanmasa ayakta duramayacak, yere decekti. Soluu taarak, krk krk bir sesle:

"Hr Ana, Hr Ana!" dedi. Hr Ana ierde tek bana uyukluyordu. Kulaklarna inanamad, d gryorum sand, bir gzn at geri kapad. Memed, Hr Ana beni belki de lm biliyor, diye dnd. "Hr Ana, Hr Ana!" Hr Ana gene d gryorum sand. Bir gzn at, dualar okuyarak geri yumdu. "Hr Ana, Hr Ana, benim, ben. Ben geldim." Allah Allah! Hi de me benzedii yoktu, bu ses kap147 nn ardndan geliyor, Memedin sesine benziyordu. Ama nasl olurdu? "Hr Ana, Hr Ana!" Hele bir kaym da kapya, bakaym. Ayaa kalkt, yar uykulu, yar uyank, eline yanmakta olan am rasn ald, kapya vard, ikircikli bir sesle: "Kimdir o?" diye seslendi. Memed, usulca, duyulur duyulmaz: "Benim ana, nce Memed, Dnenin olu. A kapy." Hr Ana kapnn ardndaki srmeyi ekti, kap ald. Eikte dikilmi kalm nce Memeddi. Az dili kurudu, bir tek sz syleyemedi. Bir sre kar karya yle durdular kaldlar. Sonra Memed Hr Anann koluna girdi evin iine gtrd. Elindeki am rasn duvara soktu, Hry yandaki dein stne oturttu. Uzun bir sre karlkl sustular. Neden sonra kendine gelen Hr Ana, ok ciddi: "Ho geldin yavrum, Memedim," dedi. "yi ki geldin. Biz de seni yitmi gitmi, kayplara karm sanyorduk. Ho geldin safalar getirdin yavrum. Ky candarma dolu." Memed: "Biliyorum," dedi. "Seni gelirken kimse grmedi ya?" "Bir ocuk grd." Tam bu srada da Uzun kayann dibinin oralardan kurun sesleri gelmeye balad. "Candarmalar kurunu bana skyorlar, ana. ocuk beni Uzun kayann orada grd de..." Hr Ana glmsedi: "Sksnlar dursunlar, u gavur hkmetin, u aalarn kurunlarn boa yaksnlar, yaksnlar bakalm!" Memed de glmsedi. Hr Anaya bir eyler sormak istiyor ama, bir trl dili varp da soramyordu. Durmu Ali Emmi nerde, diye soracakt. Nereye gitmiti acaba? Acaba lm myd? lmse Hr Anann banda neden kara atk yoktu? akrdikenlii yakmlar myd her yl? Kimse karmadan topraklar ekip biiyorlar myd, o gn bugndr. Sorulamazd. Bir ktlk olmu 148 olmasn diye Memedin d kopuyor, bir tek soru soramyordu. Burada bir ay bekler, byle soru dolu gzlerle Hr Anann yzne bir ay bakard da gene Hr Anaya bir tek soru soramazd. Hr Ana onun sabrsz, soru dolu gzlerini anlyor ama, kt haberleri sylemeye bir trl dili varmyordu. Fkara zaten yklm, erimi bitmi, diyordu iinden. Anas ldrlm, sevdicei ldrlm, biricik yavrusunu bile doya doya kokla-yamam, nerede olduu bellisiz olmu, bir de bu kt haberleri duyarsa neye varr fkarann hali? Neye varr Hrce, neye, neye varr? Bir de gznn iine bakyor ki, melil melil, melil de mahzun. nsan sylememezlik de edemez. una bakn, kurbannz olaym, unun yzne bakn, azndan memesi alnm bir bebecie benziyor, nerdeyse burnunu eke eke alayacak. Sylerim yavrum, sylerim. u Hrcenin yrecii tatan demirden oldu. Sylerim yavrum, sylerim. u olan bitenlere demir olsam dayanamazdm, erirdim, rrdm. Ta oldum da dayandm. Bu kadar aclarn, belalarn stne sen nasl dayanacaksn? Sen nasl, sen nasl? Keski gelmeyeydin yavru. Gzelce ban alm, kyn iinden bir karaca bulut gibi szlp gitmitin. Neden geldin yavru? Kimi seni Krklara karm sand. Kimi Mustafa Kemalin yanna gitmi de, bakumandan olmu Kemale, dedi. Kimi koca bir ku donuna girip her gece anasnn mezarna gelip sabaha kadar Dnemin mezarnn stnde dner, ku dilince dualar okurmusun, dedi. Hatenin de mezarnda... Anana, gzelce Dneye, gzel Hateye nasl dayandn Memedim? Niye geldin yavru? Sana nasl sylerim olan biteni. Bak salarma, bir tek kara sa var m? Bak yzme, krmam birazck yeri kalm m? Sen giderken ben byle miydim Memedim?

Memedin yzne gzlerini dikmi, iinden konuuyor, konuuyordu. Sanki Memed iinden geenleri duyuyordu. ylesine el kol sallyor, yzn buruturuyor, alyor, kapanyordu. Nasl olsa duyacak, diye geirdi iinden. Bunca acya dayanan buna da dayanr. ocuk deil ya, koskocaman nce Memed. 149 Sylemeye karar verince oktan beri iinde zorla tuttuu adma balad. Hem alyor, hem de at yakarak konuuyor, derdini sylyordu. Her szn de, demir olsam rrdm, toprak oldum dayandm, szleriyle bitiriyordu. Dneye alad, Hateye alad, Durmu Aliye alad, ocuklarna alad, at yakt. Memed ta gibi, duvar gibi olmu, yznde en kk bir kprt olmadan Hr Anay dinliyordu. Dardan kurun sesleri geliyordu. Sanki duymuyorlard. Alamay, ad bitiren Hr Ana gzlerini, burnunu bartsyle sildi, ayaa kalkt: "Ben bataym yavrum," dedi. "Uzak yollardan geldiini unuttum seni grnce. Kara yazl Hr batsn. Seni a koydum." Hemen gitti sofray getirdi Memedin nne serdi. Gzel nakl pamuktan dokunmu bir sofrayd bu. Bir anak yourt, bir anak cvk pekmez getirdi. Azck bal, azck da peynir getirdi. "Ye yavrum," dedi. "Hr Anan sana kurban olsun. Eee, nerelerdeydin bakalm, yitti yiteli? Nerelere gittin?" Memed karlk vermiyor, dalm gitmi, yz ta gibi. Yufka ekmei lokma yapt, nce pekmeze, sonra yourda batrd, lokmay azna att, inedi inedi, yutamad. Lokma bir trl boazndan aa gitmiyordu. Durmu Ali lm deil, ldrlmt, nasl ldrlmt, attan bir trl anlayamamt. Kyl hep Hrceye dman olmu, kyllerin evi yama edilmiti. At byle sylyordu ama, kim yama etmiti? Lokmay yutamazsa Hr Ana ok zlecekti. inedi inedi zorlan yuttu ama, kendisini de dinmeyen bir ksrk tuttu. ksr getikten sonra: "Ana," dedi Memed, onun ate gibi olmu elini tuttu. "Olara biteni bana syle. Ne yapalm, baa gelen ekilir. Boazmdan gemiyor, kusura kalma. Senin ekmeini a olsa da yerdim ama, gemiyor boazmdan. Kusuruma kalma, gzel anam, ok ekmiim." Hr Ana sakin, hibir ey olmam gibi durgun: 150 "Yavrum, Memedim," diye balad. "Sen kyn iinden szlp knca... Kyl sevindi. Sonra korktu. Abdiyi lmemi sand. Sonra rendik ki lm, hem de domdom kurunu onun yreini para para eylemi. Kyl ok sevindi. Sonra Dikenlidznn be ky bir araya geldi. Bir toy dn yaptlar, dnya dnya olal byle bir toy dn grmedi. Gen kzlar en gzel giyitlerini giydiler. Yallar sakz gibi, stbeyaz bart baladlar. Davullar alnd, ifter ifter. Durmu Ali Emmin bile, hasta haline bakmadan oyun oynad. Sonra bir sabah gn rken be kyn kadn erkei, hastas sayrs, oluu ocuu akrdikenlie gittik, dikenlie ate verdik. Byle bir sevinci insan olan insan tatmamtr. Bir iki yl byle gitti. Her ey bol bolamad. O gn biz akrdikenlie ate verince, o gece Ali-dam tepesinde bir top k patlad. Alidan tepesi gece bal-kd durdu. gece Alidan tepesi gndz gibi oldu. Kyl buna daha ok sevindi. Byle'bir yl geti. kinci yla girerken daha gzel, daha enlikli bir toy dn oldu. akrdikenlik daha gzel yand. Dan tepesindeki bir top ate daha gzel patlad. nc yld. kinci yldan daha gzel, daha enlikli... Bir toy dn... Durmu Ali Emmin hem oynuyor, bilirsin ok gzel oynard, hem de elinde am ras yalmlanyor, akrdikenlie ate vermeye gidiyordu. Birden telerden el silah sesi duyuldu, o yne baktk. Bir atl doludizgin tozutup gelir. Geldi, atn ilk nce akrdikeni yn yanndaki Durmu Ali Emminin stne srd. Durmu Ali yere dt. Atl Durmu Aliyi atma iyice inetti. Onun arkasndan silahl on atl daha geldi, oluk ocuun stne at srdler, kurun sktlar. ok insan yaraland. Be ocuk ld, ikisi kz. Durmu Ali Emmin iki gn daha yaad. Sana selam syledi. Syleyin oluma, dedi, sonu iyi gelmediyse de, iyi bir i yapt. Gene de iyi bir i yapt. te o yl akrdikenlik yanmad. Alidamm banda da bir top k patlamad. Durmu Ali Emmin ld. Son solukta hep seni and. Bu

gelen atl kimmi, bildin mi? Kel Hamza vard ya, Abdinin karda Kel Hamza. Abdi onu kyden kovmutu ya, dalara gelemezdi Abdinin salnda. Bildin mi Kel Hamzay Memed?" "Bildim Ana." 151 ORHAN KJEtfAL t HAUl KU "O Kel Hamza kye yerleti. Banda silahl adamlar, adamlarndan baka candarmalar, candarmalar... Kel Hamza mumlan aratt Abdiyi... Geldi kye yerleti." Hr Ana durmadan, yank yank, kylnn Kelden ektiini bir anlatyor, anlatyor, anlatyor, duruyor, bir uzun uzun Memedin yzne bakyordu. Kel Hamza Abdinin ana bir, baba bir z kardeiydi. Abdi onu hi sevmezdi. Bu yzden de daha on be yanda onu De-irmenoluktan kovmu, Dikenlidzne girmesini yasak etmiti. Kel Hamza mrnde bir tek kere Dikenlidzne girmi, onda da yakalanm, Abdi Aaya getirilmi, Abdi Aa da gn gece ona sopa ektirmi, yar l Hamzay bir atn srtna yklemi, Dikenlidznn dna gtrp, kardeini it ls gibi attrmt. Bu korkun dayaktan sonra Kel Hamza uzun bir sre kendisine gelememi, bir zaman, onu yle yoldan bulan, iyiletiren Yrklerin yannda obanlk etmi, sonra da uku-rovada, Telkubbe yaknlarnda bir iftlie yanama durmutu. yle Abdi Aa gibi ksack, elimsiz deil, uzun boylu, kaim enseli, gl kuvvetli birisiydi. Kardeinin lmn duyunca ok sevinmi, sevincinden ne yapacan bilememi, iftlikte gn sarholar gibi dolam, her nne gelene kardeinin ldrldn sylemi, sonra da olay unutup gitmi, yanamal-n srdrmt. Bir gn Dikenlidznden iftlie, onu grmeye Ptrakolu geldi. Az ok kalabalk bir adamd. Ona yekten: "Sen ne ahmak adamsn, duymadn m kardeinin ldrldn?" diye sordu. "Duydum, deli gibi de sevindim onun geberdiine," dedi Kel Hamza. "yi yaptn sevindiine. Topraklar kylnn paylatn duydun mu?" "Duydum," dedi Kel Hamza. "Her yl toy dnle akrdikenlie gidip ate verdiklerini?" "Duydum." "Alidam tepesinde patlayan bir top ?" 152 "Duydum." "Abdinin iki karsnn ikisinin de dul kaldn?" "Duydum..." Ptrakolu: "yleyse burada, bu yanamaclkta ne duruyorsun kpek!" diye bard. "Dikenlie aa olmak, padiah olmak dururken burada yanamalk yle mi? Aklsz kpek." Ptrakolu ok yal bir adamd. Kel Hamza: "Dorusun," dedi. "Doruysam, sen de bana Dikenlinin beendiim yerinden, beendiim, su alt bir tarlay verirsin." "Veririm," dedi Kel Hamza. Hemen o gn orada hazrlk yaptlar. Kel Hamza yanama-lktan biriktirdii btn paraya bir ift izme, bir gzel alvar, ceket, bir apka, bir de borca ok gzel drt yanda uzun boylu, ngiliz kan bir at ald. Bir de Alaman filintas ald, yz mermisiyle birlikte, borca. Be on tane de ipten kazktan kurtulmu hergele toplad bana, Ptrakolu nde, onlar arkada, ktlar Dikenlidzne. Birka hafta aalarda beklediler. Her ii Pt-rakolunun dnce yrtyordu Kel Hamza. Kyller akrdikenlie ate verirlerken... te byle korku-tulurdu kylnn gz. Bir de Hkmetle. Hkmet sonra... Kyl ne kar koydu, ne bir ey. Kuzu gibi boyun edi. stelik ou da gitti zr diledi. nce Memede attlar tuttular. Babasnn kemiine svdler.

Kel Hamza ayn gn Gktefikli Hocay artp, Abdinin iki karsnn ikisine de birden nikah kydrd. Akam birisiyle, sabaha kar da tekiyle yatt. Kadnlar Kel Hamzadan derecesiz memnun kaldlar. Sonra Kel Hamza kye candarmalar getirdi. avulara, onbalara her gn kuzular kzartp raklar iirtti. "Kurban olduum Memedim, yavrum, bundan gerisini ne ben syleyeyim, ne sen duy. Kel Hamza kylye haber gnderdi, yl ektiniz bitiniz, beylik hakkn, toprak hakkn vermediniz. yl evinizde neyiniz varsa alacam. nnde bir avu, on candarma, ev ev dolat ky, evlerde ne 153 varsa, un, buday, ya, at, inek, eek, hepsini hepsini ald gtrd, yd Abdinin ambarna. Kyl o yl a kald. A kurtlar gibi szlatlar. Yakn kyler duydular da halimizi bize birer ikier ekmek getirdiler. Kylnn ou yakn kylere gitti... O k acndan on be kii iti iti ld. Darda hi kyl grebildin mi gelirken? Gremezsin yavru, hepsi yar plak... Dar kamyorlar." "Topal Ali?" diye sordu Memed. Sesi yok gibiydi. "O, Hamzann iti oldu. Kylnn malm o tad ambara... Ben sana onu ldr demedim mi? u koca haneri karnna sok da ldr demedim mi?" Memed, sallanarak, l gibi ayaa kalkt. Ayakta duramad, diree yapt. Yalpalayarak dar kt. Sarholar gibi Dikenlidzne aa yrd. Dileri kenetlenmiti. Tir tir titriyordu. Sabahn ilk klar onu Dikenlidznn ortasnda, dimdik dikilmi, donmu, hi kprdamaz buldu. Yz bembeyazd ve donmutu. Glgesi upuzundu. le oldu Memed kprdamad, glgesi topland, ayann dibine geldi bir kara yuvarlak oldu. kindi geldi geti. Hr Ana gittikten sonra ardndan km, koarak onu aramaya balamt. Sabaha kadar aramad bir yeri brakmad ovada. Gn doduktan sonra da arad. kindiye doru dzle bakmay akl etti. Bakt ki, ne grsn, Memed dzln ortasna dikilmi durur. De kalka, koa yrye yanna vard. Bakt ki Memed bitik, dileri kenetlenmi. "ldrdm yavrum seni. Haydi abuk, candarmalar grecek, birisi grecek." Koluna girdi, yakndaki dereye doru onu srkledi, bir hayt alsnn iine yatrd. Yzne su serpti, ona diller dkt, sevindi, oynad gld. Neden sonra Memed kendine geldi: "Anam," dedi, "gzel anam, analarn en yiidi. Size ok ktlk ettim." Uzand Hrnn elini ald dudana bastrd, pt. Sonra glmsedi. "Ana," dedi, "Topal Aliye syle de gelsin." 154 Hr Ana kar koyacakt, sonra vazgeti "Olur yavru," dedi, boynunu bkt. "imdi gider bu gece sana onu gnderirim. Kurban olaym Memedim, o gavura gvenme. Bana bir i aar sonra. Ky candarma dolu. Onun da candarmayla, Kel Hamzayla itii ayr gitmiyor. Kurban olaym kendine mukayyet ol... Bir sen kaldn..." Demir olsam*urrdm, toprak oldum dayandm... Toprak toprak, toprak oldum da dayandm. ' 155 22 dris Bey otuzunda gsteriyordu. nce, uzundu. Sar gzleri, kartal gagas burnu, uzun yzyle bu dnyada yaamayan, naslsa bir kere uram, yrtc, yabanl bir yarata benziyordu. Byl, kutsal bir yarata... Uzun byklar dmt. Parmaklan ok uzundu, gzeldi. Onunla ilk kar karya gelen ne bedenini, ne altn gibi gzel gzlerini, ne sar prltl uzun byklarn, ne salarn grrd. Onunla ilk karlaan insan yalnzca onun uzun, gzel parmaklarn grr, hayran kalrd. Bir een beyi olan babas Osmanl devrinde ili airetiyle birlikte Kafkaslardan gelmiti, Anavarza kalesinin karsna, Ceyhan rmann gney gecesine yerlemiti. Kurduklan kyn adna Akmezar demilerdi. lknceleri ukurovada sinekten, stmadan, scaktan hastalanmlar, krlmlard. drt yl iinde ukurovaya almlard ama, saylan da yarya inmiti. Kafkaslardan getirdikleri atlar da, teki hayvanlar da krlmt.

ukurovaya alan erkesler ukurova cinsi gzel atlar yetitirdiler sonra. Ektiler bitiler. ukurova o zamanlar meyve bahesi nedir bilmezdi, gzel, bakml meyve aalan diktiler ukurun scana. Evleri ottan Trkmen kylerinin yanma ahaptan ve tatan, ikier katl gzel evleri olan, caddesi, sokaklar olan bir ky kurdular. Bereketli topraklar stnde mutlu bir yaama dzeni kurdular. Btn ovaya gzel atlar, iri meyveleri, yiit davranlaryla n saldlar. teki Torostaki erkesler gibi at hrszl da 156 yapmadlar. Beylerinin bir dediini de iki etmediler. Geleneklerini, greneklerini de Karkastaki gibi korudular. Mutluluklar, dzenleri, yepyeni, siyah, Ford marka bir otomobilin gelip son beyleri dris Beyin kapsnda duruncaya kadar, yllarca srd. Otomobil toza batmt. ri, toz altnda kalm gzleri ukurova gnei altnda parlyordu. O gne kadar Akmezar kylleri, askerlie gitmi birka kiinin dnda, hi otomobil grmemilerdi. Kyller, yal gen, kadn erkek, oluk ocuk, korkuyla, aknlkla, hayranlkla bu koca, k gzl tuhaf yarata baktlar. Kiminin yreine ac bir uursuz korku girdi, reklendi. Kimisi de bu tuhaf yarat grdne sevindi. Otomobilden iki kii indi. Bir tanesi iri, kaim, kara kalyd. Karalar iindeydi. Kara bir siyah lenger apka giymiti. ri, kaim kara kal adamn gbeinin stndeki bir deste altn kstei lt iindeydi. Dimdik, gerilmi, arkaya doru kayklm duruyor, yreye yan gzle ok alaltc baklar frlatyordu. Dalarn talarn, cmle mahlukatm yaratcs sanki oydu. Yreye yle bir hava veriyordu her davranyla. dris Bey de onu bir tuhaf karlad. Bu yar tanr yaratn nnde iki bklm eildi. Yal erkesler hem bu ie ok ardlar, hem de ok kzdlar. Kara giyitli adamn arkasndan otomobilden inen boz gi-yitli adam da onun nnde ceketinin dmelerini boyuna ilikliyor, eli ceketinin dmesinde, arkasndan geliyor, pr tetikte, ne diyecek diye bir alc ku gibi hazr bekliyordu. erkesler bunun yepyeni, ok byk, ar gibi bir adam olduunu anlamakta gecikmediler. Neydi, kimdi acaba? dris Bey biraz aknlk, daha ok korku, merakla onu konaa ard. Konuk hi konumuyordu. Konaa girince iri konuun arkasndaki adam drisin kulana bir ad fsldayverdi. dris Beyin yz soldu, tela birka misli artt: "Ho geldiniz, ho geldiniz, ho gelip safalar getirdiniz Beyim. Bizim kymze erefler bahettiniz Beyim. Byk erefler..." ri adam tombul elini bir daha ar ar dris Beye uzatt, idris Bey ele sarld ama pmedi. ri adamn yznde bu yz-ien bir honutsuzluk belirdi. dris Bey bunu grd, sezdi, 157 zld. "Bizim soyumuz hi kimsenin elini pmemitir, padiahn, arn bile," diye iinden geirdi. "El pmeyi hi kimse bizden beklemesin." Otuz yalarnda gsteren iri yar adam, ilk bakta dehet bir mcessem korku heykeline benziyordu. Hi konumuyordu. Karsndaki elpene divan, elleri ceketinin dmesinde dikilmi kalm adama, gene karsna dikilmi, ok terbiyeli dris Beye bir ba sallamayla, oturun emrini verdi. Berikiler onun karsndaki sedire yle iliip ellerini dizlerine koydular. Uzun boylu, gen, sarn, ok gzel, uzun boynu kuular gibi bir gen kz gm bir tepsi iinde kahve getirdi. ri adam, yan gzle kz yle bir szd. Yzndeki heybet azck ald, sonra hemen gerisin geri kapand. Cebinden ar ar altn tabakasn kard, at, parmaklarnn ucuyla iinden bir sigara ekti, gene ayn arlkta t diye tabakay kapad, cebine koydu. dris Bey telaland, akman, akmak tan karp kav stne yerletirip akmcaya kadar, konuk gene ayn arlkla cebinden benzinli akman kard, hemen sigarasn yakt. dris Bey o zamana kadar benzinli akmak grmemiti. Trkiyede birka kiide ancak vard bu akmaktan. akmak da altnd. akman hemen yalm yalm yandn gren dris Bey utanga glmsedi. ri adamn da yznden yle bir glmsemenin glgesi geti:

"Paann hediyesi," dedi. "Paa arkadalarna ok gzel, kymetli hediyeler yapmay sever. Paaya da bunu ngiliz Sefiri getirmi." Kahvesini, sigarasn hi konumadan bitiren iri adam, biraz daha oturdu. Sonra dimdik, olanca heybetiyle, ayaa kalkt, elini ok uzak uzatarak gerdi, ucunu dris Beye tutturdu, iki kez sallad, ok gr bir sesle: "Allahasmarladk," dedi. Hi yanna ynne baknmadan dimdik merdivenleri indi, gene dimdik otomobile yrd. ofr, iki bklm, otomobilin kapsn am bekliyordu. Dimdik bindi. Otomobil alyordu. Boz giyitli adam da ofrn yanna bindi oturdu. Otomobil yrd. ri bey dris Beye bir daha dnp bakmad bile. 158 Otomobil bir toz bulutu iinde, dingillerine kadar yolun tozlarna gmlerek kyden kt gitti. dris Bey bana birikmi kyllere: "Kozan Mebusu Arif Saim Bey," dedi. Kyller onun adn ok duymulard. Yal, gn grm, savalara girmi km bir erke: "Mustafa Kemeri Paann sa kolu o," dedi. "Mustafa Kemal Paann silahoru bu. Onun paaylan itii su ayr gitmez. Diyarbekirde bunun ast adamlar grdm, ehrin bir ucundan teki ucuna kadar sallandrmt. Byk Mahkemenin en byk reisi bu... ok genmi. Otuz yanda bile yok." Btn ukurova Arif Saim Beyi iyi, ok iyi biliyordu. Franszlarn Adanay igalinde Siste candarma kumandanyd. Franszlar Adanay igal edince nce Franszlarla anlam, sonra bakmt ki Franszlarda i yok, bunlar kalc deil, ynn Mustafa Kemale dnm ve Mustafa Kemalin en gvendii adam olmutu az bir gnde. Bingllyd ve fkara bir Krdn oluydu. Zar zor okuyabilmi, Harbiyeyi binbir mklatla bitirebilmiti. Okuryazarla yle ok hevesi yoktu. Silah kullanmay ok seviyordu. En byk vnc tabancayla ok uzaktan gm paralar vurmasyd. Mustafa Kemal Paa onu Kozandan alp bir gney iline, Franszlara kar halk tekilatlandrmaya gnderdi. O, oraya gitmeden aylar nce, halk Franszlara kar tekilatlanm, arpmaya balamt bile. Yer yer de Franszlar bozguna uratmt. lin yiit halk hibir yerden yardm grmeden Franszlar le doru sryordu. Arif Saim Bey bu halk glerinin bana geti ve Franszlar, btn gney illerinde yenildii gibi, bu ilde de bozguna urad ve memleketi brakp gitti. Arif Saim Bey de, btn savaa katlm zabitler gibi stiklal Madalyasyla taltif edilip, kahraman ilan edildi ve Mustafa Kemal Paann has adamlarndan birisi oldu. lk olarak da candarma komutan bulunduu yerden mebus setirildi. Arif Saim Bey mebus olup Ankaraya yerleince ilk ii bir otomobil almak oldu. Sonra mal mlk edindi. Cumhuriyetin kurulu devirleri geip de ortalk durulunca, ilk ii ok yakn159 dan tand ukurovaya gelmek oldu. ukurovanm altn topraklar onun en byk tutkusuydu. Kurtulu Sava olmasayd eer, bu topraklarn bir avucuna bile sahip olmay dnemezdi. Bu topraklarn byk bir ksm Sultan Abdlhamidin, dere-beylerin, Msrl dedikleri Araplarn, bir de Ermenilerindi. Arif Saim Bey ukurovaya gelirken otomobiline bir de tarm, toprak uzman almt. te beraberinde Akmezar kyne getirdii boz giyitli, eli hep ceket dmesinde olan kii bu ziraat uzmanyd. Ad da Ahmet Beydi. Ahmet Bey renimini Budapete Yksek Ziraat Okulunda yapmt. Memleketteki birka uzmandan birisiydi. Ankaradan karlarken Arif Saim Bey: "Kardeim Ahmet Bey," demiti, "sizi bana byk bir toprak mtehasss diye tavsiye ettiler. imdi sizinle ukurovaya gideceiz, altmzda otomobil, ukurovay adm adm dolaacaz. Siz topran kalitesine bakacak, bana ukurovanm en verimli topran tespit edeceksiniz, ben de tespit ettiiniz bu topra alacak, buraya Trkiyenin en byk, en modern iftliini kuracam."

nce Yreir ovasn, Tarsus yrelerini dolatlar. Karataa, Aba bataklna indiler. Ahmet Bey topraa bakyor, bitkilerini inceliyor, kyllerle konuuyor, lyor biiyor, defterine yazyor, "Evet efendim, gidebiliriz," diyor, baka bir sze varmyor, sadece dmelerini ilikliyor, boyun kryordu. devini ok iyi yapt, yapaca her halinden belli oluyordu. Abadan Yumurtala geldiler, Yumurtalkta gn kaldlar. Arif Saim Bey otomobilini Yumurtalktan Aptiolu iftliine srd. Bir eski maarif vekili mebus arkada Aptiolu iftliine sahip olmutu. Bu onu ok kskandrm, deli etmiti. Aptiolu iftliine sahip olan mebus halbuki hibir cepheye gitmemi, onlar gibi kelleyi koltua almam, Ankarada yan gelmi yatmt. Bu iftlie nasl, niin sahip olmutu? Ne hakk vard? Aptiolu iftliinin topran inceleyen mtehasssa dilerinin arasndan kan slk gibi bir sesle sordu: "Nasl?" "Mkemmel," dedi Ahmet Bey. "Bana bulacanz toprak bundan daha iyi olacak." 160 "Bastne Beyim." "En gzel topraklar benim olacak. Benim hakkm. Cephede kan dken benim. Kelle koltukta ben dvrken, o karsnn koynunda uyuyordu." "Evet Beyim, bulacaz Beyim." "Tabii bulacaksn." Hafif bir Krt aksanyla konuuyordu. Aptiolundan Ceyhana vurdular. Kozana, Dumluya ktlar. Drt gn de Osmaniye dolaylarnda dolatlar. Kadirliye vardlar, Akasazn kylarn dolandlar. Ahmet Bey Akasazn kysnda ok gzel bir toprak buldu: "Bey, bu toprak lmsz bir toprak," dedi. "Kyamete kadar bire elli verir, bire yetmi bee kadar da karlabilir verimi." Arif Saim Bey sordu: "Bire elli, bire yetmi be vermek ne demek?" Ahmet Bey karlk verdi: "Topraa bir tek tohum atarsanz, elli tohum alrsnz." "Ortalama, ya da kt bir toprak?" "Kt bir toprak bire bir, bire iki, bire , en ok bire be verir." "Nerde var bu topraklardan?" "Btn Orta Anadolu byledir." "Hazin." "Orta toprak bire on, bire on be verir." "ok iyi... lmsz toprak ne demek?" "Toprak fazla kullanlrsa yava yava verimini yitirir, gc azalr. te bu lmsz toprak dediim topran gc hemen hemen hi azalmaz. Byle topraklar anmazlar. Kendi kendini besleyen, safi mil, yma, bataklk topradr lmsz toprak." "Bu toprak lmsz toprak m?" "lmsz." Ahmet Beyin bulduu lmsz toprak bir eski iftlikti. Eski Trkmen beylerinden Akhocaoullarnnd. Bugnlerde Ak-hocalar darmadankt. Byk topraklar paralanmt. Ahmet Beyin beendii topraksa Selim Beye dmt. Selim Bey 161 iftlikle, toprakla uramyordu. Yamur Aann at hrszl etesine girmi at hrszlayp duruyordu. Arif Saim bunu byle renince ok sevindi. Kasabaya gidip hemen Mal Mdrn huzuruna artt. Mal Mdr dedi ki: "Selim Beyin topra Hazine mal deildir, fakat o yaknlarda yz dnmlk bir Hazine topra var, Ermenilerden kalma. Bu yz dnmlk tapu Selim Beyin iftliini de iine alr." Ve nasl alabileceini de ak ak anlatt. Arif Saim Beyin akl yatt. "Hi kimsenin haberi olmadan hemen sata karn." O gn o topra hemen sata kard Mal Mdr Mazlum Bey. Toprak ak artrma ile satlacakt. Ak artrmann gn geldi doldu. Hi kimse katlmad ak artrmaya. yz dnmlk tapu yirmi liraya Arif Saim Beyin stnde kald.

Arif Saim Bey iftliinin snrn izer, bu snrn iine at hrsz Selimin iftliini de alrken, Akhocalar soyu haberlendi. Akhocalarm en yals, gn grm, uzun, ak bykls Aziz Aayd. Aziz Aa durumu renince atelendi. Toprak gidiyordu. Toprak kendisinin deildi ya, Arif Saim Bey bu biimde Akhocalar topran alrsa, ellerinde bundan sonra bir avu toprak bile tutamazlard. Onun iin gayrete geldi, atma atlad, Adana-daki eski, byk, kkl derebeylere gitti. Bu derebeylerden birisi iktidardaki tek partinin, Halk Partisinin Genel Sekreteriydi. Bu iki kkl soy ok eskiden beri dosttular. karlar biribirine uzun yllardan bu yana balyd. Genel Sekreter durumu renince doru Paaya gitti, Arif Saim Beyin tutumunu ona hikaye etti. Paa bu ie ne dedi, ne syledi, onu kimse bilemedi. Yalnz Arif Saim Bey Selim Beyin iftliinden el ekti, bir daha da orann semtine bile uramad. Yirmi liraya ald yz dnm de unuttu gitti. Bana gelen bu korkun olaydan sonra Arif Saim Bey Ahmet Beyle birlikte Drtyola gitti. Drtyolda bir hafta kaldlar. Drtyolda byk portakal baheleri vard. Arif Saim Bey Drtyolda kald sre iinde orann zenginleri, ayan ve erafyla konutu. Drtyolda da Hazineye kalm Ermeni mlkleri ve 162 1 portakal baheleri vard. Arif Saim bu mlklerden ve bahelerden en gzelini Paaya hediye ettirdi. "Ne demek!" diyordu. "Bu yurdun kurtarcsnn burada bir bahesi olmasn! Olur mu?" fkeden kpryor, utantan yerin dibine geiyordu. Zaten zenginler, ayan ve eraf Mustafa Kemal Paaya byle bir hediye yapmak inrcan atyorlard. Fakat Kumandann tepkisinin ne olacan kestiremiyorlar, korkuyorlard. Padiahlara toprak, bahe, kk hediye ekmek Osmanllarn son yllarnda derebeylerin gelenekleri arasna girmiti. Arif Saim Beyin teklifine derecesiz sevindiler. Arif Saim Bey bundan sonra toprak yamaclna bir kulp bulmutu. ukurovada dndrd dolaplar eer Paa duyar da kzarsa: "Paam," diyecekti, "halk almalarmza bir cemile olarak bana, aynen size yaplan hediye gibi birazck bir toprak paras hediye etti. Derebeyler beni ekemediklerinden dolay size ikayet ettiler. Halkn bu cemilesini nasl kabul etmeyebilirdim!" Ahmet Beyin ukurovada en ok beendii ikinci toprak Akmezar kynn yaknndaki bir kk iftlik oldu. Ermeniler kaarlarken, bu kk iftliin sahibi Ermeni iftliini bir Trkmen dostuna satm oldu. Trkmenle Ermeni can arkadatlar. Ermeni dedi ki: "Eer dner gelirsem karde, topram bana geriye verirsin. Geriye dnemezsem iftlik senin olsun. Anan st gibi ye i, kullan, helal olsun." Arif Saim Bey Ahmet Beye tekrar tekrar soruyordu: "lmsz toprak m, Selimin toprandan da iyi mi?" Byk bir gvenle Ahmet Bey: "Evet," diyordu "Selimin toprandan da iyi. Bu kadar gzel bir toprak paras ancak dnyann birka lkesinde vardr. Nil kylarnda bile bylesi bir toprak zor bulunur." Arif Saim Bey hemen o gn kasabada bir aratrma yapp iftliin macerasn rendi. Fkara Trkmeni artp nne on lira att: "u Ermeni iftliini bana devret," dedi. 163 Arif Saim Beyin huzuruna otomobile bindirilip, iki candar-mayla apar topar getirilen fkara Trkmenin d kopmutu. Yolda getirilirken ldrleceini, hapsedileceim, en azndan srgne gnderileceini kuruyordu. Arif Saimin nn btn Anadoluda duymayan kalmamt ki... Onun karsna kan sa kalamazd. Trkmen aslmak yerine, dayak yerine nnde bir de on liralk grnce gzlerine inanamad. Bir on liraya, bir kaln kara, atk kal Arif Saim Beyin sert yzne bakyordu. Altndan bir apanolu kmasn diye, kukulu gzleri bir sre Arif Saim Beye, Arif Saim Beyden onlua gitti gitti geldi." "Al, al Mahmut," dedi Arif Saim Bey, anlayl. "Bu para senin hakkn."

Mahmut, Beyin kendisine adyla seslenmesine sevindi, azck yreklendi. "Al diyorum sana Mahmut, al! Al karde, senin hakkndr. Ne kadar zamandr koynunda tayorsun bu tapuyu?" Mahmut: "On yldr," diye bard. Arif Saim ar ar on liray iki parmayla, tiksinir gibi yzn buruturarak yerden ald Mahmuda uzatt: "Al," dedi. "Bu tapuyu on yldr cebinde tamn, her yl iin bir lira." Mahmut paray ald, koynuna soktu, hemen yere yatp Beyin ayaklarna kapand. Yanndakiler Mahmudu yerden kaldrdlar. Bey ar ar cebinden bir be liralk daha kard, Mahmuda verdi. Mahmudun davran onu ok duygulandrmt. "Sen hi asker oldun mu Mahmut?" Mahmut hemen hazrol durumuna geip, Arif Saim Beyin karsnda dimdik durdu. ivi gibi, yere saplanm dimdik duruyor, kprdamyordu. Gzlerini de bir noktaya dikmi, krpmyordu. "Oldum Kumandanm," dedi, bir rpda knyesini sayd. "Harbettin mi?" "Ettim Kumandanm." "Nerelerde?" Mahmut, soluksuz bir rpda sayd: 164 "Galiyada, anakkalede, Ktlamarada, Yunanda..." "Hi yara aldn m?" "Aldm Kumandanm." "Nerenden?" "Boynumdan, kasmdan, kolumdan, ayamdan." "Gazisin ha? Madalyan var m?" "Yok Kumanda'hrm." "Mahmut!" "Buyur Kumandanm." "Yaknda iftlii ihya edeceim. Seni sevdim. Gelir iftlikte alr msn?" Tapu memuru defter elinde bekliyordu. Tapu devri muamelesi hemen orada balad, bitti. Mahmut parmak bast, Bey atafatl imzasn binbir kurumla att. Mahmutla el sktlar. Mahmut, Beyin yanndan deli gibi bir sevinle kt. Kyne giderken topuklar arkasn dvyor, bir sevin trks gibi esiyordu. te bylecene Trkmen Mahmudun iftliin tapusunu Arif Saim Beye devretmesiyle Akmezar kyllerinin de maceralar balam oldu. Gen dris Beyin bana olmadk iler ite bu gnden sonra ald. Arif Saim Beyin beenip satn ald iftliin tapusu ancak iki bin dnm kapsyordu. Arif Saim Bey gibi cephelerde kan dkm, Paaya en yakn bir arkada olmu, milli kahraman payesine ulam bir insana bu kadar toprak yeter miydi? Gerekten aypt. Bu pay dilenci payyd. Bir milli kahraman insan kendisi de olsa bu dereceye dremezdi. Akmezar kyllerinin de topraklar oktu. eenler ne anlarlard topraktan, at yetitirsinler onlar, varsnlar Yamur Aann etesine girsinler, at hrszlasnlar. Arif Saim Bey glyordu: "Braksnlar topra topraktan anlayanlara, onu sevenlere, kendileri de sevdikleri ii icra etsinler. Baba mesleklerine dnsnler." Akmezarllardan nceleri toprak almak kolay oldu. Kolay oldu nk gen Milli Mcadele kahramanmzn bir hayata uyma, koullardan faydalanma zekas vard. Akmezar erkes165 leri stnde uzun, ciddi aratrmalar yapt. Tutkularn rendi. Yallar, ikinci, nc kuak da olsalar, daha Karkas, Kaf-kasm geleneklerini seviyorlard. Karkastan kopup gelmilerdi ama Kafkas onlar iin bir d dnyas, bir d cennetiydi. Her szlerinin ba Karkast, memleketti. Ve ellerinde Kafkastan kalm kutsal bir emanetti at. At Kafkastakinden de daha ok seviyorlard. Bey bunu renince Yamur Aay ard, onu bir gece evinde konuklad. Uzun uzun eski gnleri konutular. Arif Saim Bey kasabada candarma kumandan olduu gnlerden tanyordu Yamur Aay. Onu etesiyle birlikte be kere yakalam, be keresinde de brakmt.

Kendisi, Yamur Aay brakn salt onu sevdii sebebine balyordu ki, yaland. Yamur Aayla baz ilerde ibirlii yapmt. Bu ibirliini imdi sylemek ne Yamur Aann iine geliyor, ne de Arif Saim Beyin iine... Kark ilerdi. Azlarna bile almyor, biribirlerinden bile utanyorlard. Bir keresinde Yamur Aa bo bulundu: "Bey, biz Franszlarla..." diyecek oldu. Bey hemen onun szn kesti. "Ne Franszlar!" diye bard. Yamur Aa her eyi anlad. Aralarnda da olsa Arif Saim Bey, milli kahraman, Franszlarla ibirlii yaptn konumak istemiyordu. Bir daha hi konumadlar. Ama btn ukurova bu ibirliini biliyordu. "Eee Yamur Bey, ete geliti mi? Gnde ka at alnabili-yor?" diye Arif Saim Bey ok ciddi soruyor, teki de ayn ciddiyetle karlk veriyordu: "ete ok byd sayenizde Bey," diyordu. "Cumhuriyetimizin sayesinde. imdilik etenin ok tecrbeli hrszlardan mteekkil yz otuz alt kymetli mensubini var. Bir de onlarn yardmclar var. Yardmclarnn da yardmclar var. Bin be yz kiilik bir cemiyetin imdilik bayz Bey." "Bir ordu." "Evet Bey, imdilik bir ordu. Kafkasyada, randa ok gzel atlar var. O atlar alp, Karadeniz kylarnda satyoruz. Kafkaslarda, randa biraz zor oluyor at hrszl ama, en usta hrszlar, bilhassa erkesleri oralara gnderiyorum. Karadenizden al166 drdm atlar ise Douya, Drdnc Orduya gnderiyorum. Fazla iklim deiiklii atlar yaatmyor. Bir yl Kafkastan yz at indirdim ukurovaya, hepsi ld. Sinekten, stmadan yaamadlar. Suriye, Irak, Urfadan aldmz atlar Garbi Ana-doluya, zmire, Aydna, Denizliye, Manisaya gnderiyorum. Sava oralardaki at neslini tketmi. Garbi Anadoluda at ok pahal ve saydmyerlerden gelen atlar Garbi Anadolunun iklimine iyi intibak ediyorlar. Garbi Anadolundan aldrdm atlar Orta Anadoluya geiriyorum. Sanyorum ki atl gelitirme tekilatmz rana, Afganistana, Hindistana kadar yayabileceim. yle bir plan stnde alyorum." "Bu byk gayretinizi, Yamur Aa, Paaya syleyeceim. Sanrm ki seni bir mebuslukla taltif ederler. Trk milletine hizmetiniz byk." Byle ok ciddi yzlerle, ok ciddi konuurlarken birden basyorlard kahkahay. yice gldkten sonra, at hrszl etesiyle alay ettikten sonra, ciddi ilere geliyordu sra... Yamur Aa at hrszln ok seviyor, her yl onun sayesinde yzlerce, hatta binlerce at blgeden blgeye, memleketten memlekete tanyordu. Yamur Aa Ortaarkta at neslini slah iin elinden geleni yapyordu. Yaknda Uzunyaylann er-keslerinin tm, ukurovahlarm byk bir ksm Yamur Aa etesine girerse hi amamalyd. Yamur Aann eski, byk iftliinde eski, nl, byk at hrszlar, yeni, gen at hrszlarna at hrszl dersleri veriyorlar, gzlerinin tuttuklarn Yamur Aaya gtrp, al tepe tepe kullan Bey, diyorlard. Seksenlik, gl, yiit at hrsz zeyir, iftlikte istidatl hrszlara buka ama, buka krma, bukal at hrszlama talimleri yaptryordu. Yamur Aann bu durumunu ukurovada, Trkiyede bilmeyen yoktu. Bu byk, gl ebekenin gizlisi sakls yoktu, iini apak, herkesin gz nnde gryordu. Geen yl bir Irakl Arap eyhinin ok gzel bir at alnd. eyh atna deli gibi tutkundu, dt yollara, soluu Yamur Aann iftliinde ald. Derdini iki gz iki eme Yamur Aaya anlatt. "Atm bulunmazsa ben yaamam Yamur Aa," 167 dedi. Bir kese altn kard. "Bunun hepsini al ama atm bana bul," dedi. Yamur Aa mert adamd, eyhin parasn almad. Haline ok acmt. Elinden tutup tavlaya gtrd. eyh yle uzaktan atlara bir gz att. "Bu atlarn iinde atm yok," dedi. Yamur Aa onun yanma naml hrszlardan birisini verdi: "eyhin atn bulmadan gelmek yok," dedi.

Alt ay sonra eyhin atn Marmarisin bir danda bir Yrk Beyinde buldular, Yamur Aann selamn sylediler, Yrk Beyi atn parasn bile almadan at eyhe geri verdi. Arif Saim Bey: "Yamur Aa," dedi, "bana iki ay iinde en az yz tane, ukurova iklimine dayankl at bulacaksn." Yamur Aa: "Ba stne. Hepsi ayn don mu olsun?" "Trl donda olmasn tercih ederim. On tane doru, on tane kr, be tane al, kula, ebe..." ki ay iinde yzden fazla at geldi Arif Saim Beyin iftliine. Arif Saim Bey nce erke Yakubu ard. Yakup ok yal, hala attan inmez, tiridi km, parlak izmeli, kzl sakall bir erkesti. dris Beyin babasnn deil de kendi babasnn Bey olduunu, dris Beyin babasnn da kendilerinin klesi olduunu her gittii yerde sylerdi. Arif Saim Bey: "Yakup Bey," dedi, "ka dnm tarlan var?" "Yz yirmi dnm." Arif Saim Bey onu elinden tuttu, atlarn doldurduu tavlaya gtrd. "Tarlann tapusunu bana vereceksin, buradan da beendiin iki at alacaksn." Yakubun gzleri falta gibi ald: "Doru mu Bey? Ama bunlar ok asil atlar." "Se se! Asil atlar olsun. Daha iyi ya!" erke Yakup bir hafta tavlaya, atlarn arasna karp kendisine iki at seti. Gerekten iki ok gzel, er yal kr at semiti. Bir hafta uramaya deer. Kye vard, her eyi anlatt. Birka kii hemen atlarna atlad Arif Saim Beye kotular: "Bi168 zim de tarlamz var Bey," dediler. Bey tarlalarnn dnmn sordu, her birisine tarlasnn okluuna gre bir, iki, , be, yedi at verdi. Birka ay iinde Arif Saim Beyin tavlasnda ok az soylu at kalm, Akmezar kynde de ok kii atlanmt. Bu minval zere nceleri Akmezarllardan toprak almak ok kolay oldu.'Sonra iler gittike sarpa sard. Arif Saim, eenleri korkutma yolunu seti. Bunda da biraz baar kazanp, biraz daha toprak elde etti. Bata dris Beyle kylnn bir ksm dayattlar, topraklarndan Arif Saim Beye bir avu toprak bile vermemeye yemin ettiler. Kylerini brakp nereye, ne yana gideceklerdi? Bunu dris Beyin kafas bir trl almyordu: Arif Saim Bey: "Nereye isterseniz, sizi oraya iskan ettiririm," diyordu. Arif Saim Beyin siyah, Ford marka, byk gzl otomobili diz boyu tozlara bata ka dris Beyin evine ok gitti geldi. ok cebelletiler. Arif Saim Bey dris Beye ok yerinde, gzel nerilerde bulundu. Hatta: "Paaya syler seni mebus bile setiririm," dedi. dris Bey gene ona bir kar toprak vermedi. Arif Saim Bey tehditlerde bulundu, dris Bey bu tehditlere kar: "Boynumuz kldan ince Beyim," diyordu da bir ey demi-yordu. "Ne yapalm Beyim, boynumuz kldan incedir." 169 Ademin iini onulmaz bir korku sarmt. Dn geceden beri ayakta, Akasazm kysna gidiyor, batakln sularna ayaklarn sokuyor, sonra geriye, dibinde durduu nar aacna geliyordu. ok sivrisinek vard. Islk alar gibi vzldyorlar, Ademin yzne, boynuna, ellerine ayaklarna svanyorlard. Srtndan, kaln mintanndan, gmleinden bile geiriyorlard hortumlarn. Adem dalgnd. Acaba vurduu kendi bindii kr at myd, yoksa yaz at m? Yaz at vurdum gibi geliyor bana, diye iinden durmadan tekrar ediyordu. Yere derken kapkara bir aa gibi devrildi. Kapkarayd. Kr at olsa gnete parlard. Beyaz bir bulut gibi. Bunlar kuruyor, seviniyor, yarn Beye gideceim, yaz atm kellesini gtrp avluya atacam, d-manyn mr bu kadar olsun Beyim diyeceim. stersen Yoba-zolunun, Koca Osmanm da, nce Memedin de kellesini getireyim. stersen Kemal Paann da... Kendi kendine glyor, karanlkta atm bulunduu yere uzun uzun bakyor, atn kapkara karartsn gryor. Bak, diyordu

kendi kendine, bak, bak! Kapkara uzanm oraya. Yaz at dedik de nian aldk. imdiye kadar hi kurunumuz boa gitti mi? Nergislerin arasna giriyor, iekleri eziyor, gidiyor aykaradan souk bir su iiyor. Bunu da baardk, diyordu. Bu iin altndan da yzmzn akyla ktk. Sazlktan narn dibine geliyor, ama aatan ileriye bir adm bile atamyordu. Varaym bakaym, diyor, atm lsne doru bir adm atyor, iine bir korku dyor, teki ayan kaldramyor, geriye dnyordu. Birden aklna dyor, ya 170 vurduum kr atsa, Bey lnceye kadar yzmze bakmaz, bakmaz, bakmaz, diye iinden inliyordu. En gzel atn vurduk fkarann... Tavlasnn en gzel atn seip aldk, sonra da be kurunda... Gidip atn lsn grmek, bu korkun ikenceden kurtulmak... Geceye ar, yap yap bir pus km. Sinekler, yanan elleri, giyitleri, kasketi, ayaklar pslak pustan. Yap yap. Durmadan da terliyor. Hi mi hi bir yel esmiyor. En kk bir fi-silti bile yok. Boucu bir scak. Adem yakasn barn yrtarca-sna at. Skntdan atlyor. Yerinde duramyor. Bir ara uyumak istedi, ban bir tmsee koydu, uyku bana msn demedi. Oysa eskiden, daha dn bile, ban yasta koyar koymaz uyurdu. Bir sre debelendi durdu, sonra kalkt, Ana var za kalesine aa yrd. Krlanglar gecede bile nnden frt frt geiyorlard. Atn lsnden uzaklatka ii hafifliyor, yreine inceden, lk -bir sevin doluyordu. Sabaha kadar bylece yrd. Gn iiyordu ki durdu, geriye dnd, dn akamki at vurduu yere bakt, atn ls gzkmyordu ama, uzun nar aac, geni dallaryla kararyordu. nar aacnn az tesinde, gn uzanda da bir kartal srs dnyordu. Adem bir sre orada kmldamadan nar aacn, aa doru inen kartal srsn seyretti. Ellerini havaya at, bir ocuk safl, bir ocuun yrekten istemesiyle: "Vurduum yaz at olsun, Allahm," dedi. "Vurduum yaz at deilse ben kimsenin, insan olann yzne bakamam Allahm. Karm da, onu candan ileri severim, sen tanmsm Allahm, onu da bir daha gremem." Karsn dehet zlediini anlad. Onunla yatt son gn getirdi gznn nne. Sk, iri memeleri ok scakt. "Yaz at deilse len, ben lrm Allahm. Bana yardm et!" narn oraya durmadan kartallar gkten szlp geliyor iniyorlar, kanatlarn ap toprakta sekiyorlar, sonra otlarn arasnda gzden yitiyorlard. Atn lsne doru komaya balad. nara varnca gzn yumacak, tam atn lsnn oraya varnca aacakt. ok scak vard. Kzgn bir gne dm Anavarza ovasnn dzne, kasp kavuruyordu. Gne ate kusuyordu. Orta171 da hibir canl kalmam, at, eek, kurt, ku, ar, bcek, rmcek, ylan hepsi glgeliklere, serinlere snmlard. Soluk solua nara geldi. yle bir yorulmutu ki, ayakta kalamad, narn kknn dibine ylverdi. Uykusuzluktan da lyordu. Bitmiti. Ban narn kkne koydu. Gz ucuyla da gkten salp gelen kartallara bakyordu. Kartallara dalmken uyudu. Tfeini sa eliyle sk skya kavramt. Gkten kartallar indiler, yzlerce saldlar. Drt bir yan kartallarn kanat aprtlar ald. Kara, boz, turuncuya alan kartallar. Yal, gen akbabalar. Akbabalar atm lsne yaklaamyorlar, uzaklarda duruyorlar, kartallarn ekilip gitmesini bekliyorlard. Atm lsnn banda bir kanat karmaas, bir kartallar kaynamas bir sre srd, kartallar atm lsnn stnde st ste bindiler, biribirlerinin stne yltlar. Kanatlar savruldu. Durmadan gkten kartallar szlp iniyorlard. Atn l-syle Ademin altnda uyuduu narn aras, narn alt, Ademin yan yresi kapkara, kanat rpan kartala kesti. Sonra kartallar ikindine doru ekilmeye baladlar. Son kartal da atn lsnden bir damla koparacak et bulamayp ekildi gitti. Ortada bir ba, azck kuyruk kald. Azck da yele. Apak bir iskelet yn kalmt attan. Kartallarn arkasndan birka clz kpek geldi. Atm iskeletini ortadan alp sazln kuytusuna, bir sdn derinine ektiler, orada rahat yalamaya baladlar.

Ademin stne gn geldi. Adem gnn altnda yand kavruldu. pldak tere batt. Sonra da uyand. Uyandnda ilk olaraktan bakt ki, atm orada ne kartal var, ne bir ey... Atn kemikleri nerede? Yalnz orada kemiklerin yerinde drt ok yal, kanatlar dm akbaba dolap duruyor. Bunun byle olduuna Adem sevindi. inden, anasn sataym ldrdm yaz at, dedi. Hem de kartallar yedi etini. Hem de kemiklerini kpekler ald gtrd. Atn olduu yere vard. Attan en kk bir iaret bile kalmamt. Toprakta, otlarn stnde bir kan lekesi, bir yular, belleme paras bile kalmam. Kartallar, kpekler hepsini smr-mler. Byle olacan Adem iyi biliyordu. 172 "ok kr Allahm sana," dedi. "Bu beladan da kurtardn beni. Yaz at ldrmeyi de bana nasip eyledin. Sana ok kr. Eve varnca sana bir tellice horozu kurban keseceim. Ama u kr at nasl bulacam? Ya yaz atm kellesi? Beyi, ldrdme nasl inandracam?" ok ackmt. Batakln aada bir yar vard. Yarn dibinde ok yarpuz bitmiti. Bir de dut aalar vard oralarda. ay-karas souktu. Oraya gitti, belinden azn zd. Aznn bezi slanm, suya batmt. Ter ta ekmee kadar ilemiti. Ekmek kurumu, ta kesilmiti. eriye ileyen ter bile bu ta gibi ekmei yumuatamamt. Adem ekmei aykaraya soktu, kapkara balk gibi ekmei bir sre souk suda tuttu, ekmek azck yumuad, kemirmeye balad. Kemirerek kara bal bitirdi. Azmdaki kelei de avu avu azna att. Sonra yola dt. Akam serinlii kmt. Garbi yeli esiyor, gneyde, uzaklarda ak yelken bulutlar kabaryordu. Yollar tozuyor, tozdirekleri gneyden kuzeye dne dne yryorlard. Eve gidemezdi. Beye ne syleyecekti? Kr at iftlie varm myd? Birden kartallara kzd. Pis mendeburlar. Brakmazlar ki insan ldrd atm lsn grsn. Kemiklerini bile yerler. Ulan pis kular, ku hi kemik yer mi? Siz ku deil, kpeksiniz be... Kpolu kpek. Ulan kpolu kpekler. tler. Srngenler. Le yiyiciler. Ulan gsteririm size. Yrdke fkesi byyor, tayordu. Anavarza kayalklarna gelince alacakaranlk kt. Kayalktaki yresi krmz deliin stnde drt be kartal kanatlarn ksmlar, boyunlarn ilerine ekmiler yle duruyorlard. Tfeini dorulttu, en kocamanna nian ald, tetie bast. Nian ald kartal tenger menger kayalklardan aa yuvarlanmaya balad. Adem vard, yar yere kadar inmi kartaln yanna trmand. Daha lmemi, kayalklar rmalayan kartaln kanadnn ucundan tuttu, arkasndan srklemeye balad. Aa indi. Hibir ey dnmyor, iindeki fke tatka tayordu. Yolda fkesinden ayann kesiyle can ekien kartaln ban bir iyice ezdi. 173 Ayaklar onu ald, dosdoru Anavarza kyndeki askerlik arkada Krt Seferin evine gtrd. Birden ban kaldrd ki Seferin evinin kapsnda. Sefer onu grm, ardan merdiveninden aa iniyor. "Ho geldin Adem karda, ben de seni bizi unuttun sanyordum. Bak ocuklar ne kadar bydler!" Ademin kanadnn ucundan tutup srkleyerek getirdii kartal grd. "Ne o? Bu ne? Bize kartal m getirdin?" Adem srkleyerek getirdii kartala yle bir gz att, hemen elindeki kartaln kanadn brakt. "Yolda gelirken vurdum da, ocuklar oynasmlar diye," dedi. "Gel hele ardaa yukar. Yorgun grnyorsun." Karsna seslendi: "abuk bir ibrik getir. Doldur da bir iyice yzn yusun Adem. Bak kim gelmi!" Adem bir iyice ellerini, yzn ykad, kurulad. ardaa kt. Toga orbas vard, yarpuz doranm. Adem gnlerdir scak yemee hasretti, orbay smrd. Sonra yasta kskelip, olan biteni, yaz atla arasndaki dv, kartallar Sefere uzun uzadya anlatt. "Ne diyorsun Sefer? Bana bir akl ver," diye de szn balad. Sefer dnyordu. Adem bir soru daha sordu Sefere: "ldrdm yaz at myd dersin?" Sefer:

"Bilemem," diyordu. "Kimse de bilemez. Kr at sasa onu, yaz at sasa onu arayacak, birisinden birisini greceksin. Byle eli bo Ali Safa Beye gidilmez. Rahatn bozulur. Elalemin de oyunca olursun. At kartallarn yediini, bu yzden at gremediini de kimseciklere, avradna bile syleme. Elalem seni dde koyar da ttrr." Adem o gece ardakta sabaha kadar uyumad, kurdu durdu. Daha gn madan ardaktan indi, yola dt. Bereket Seferin kars azn geceden hazrlamt da, onu ald. Yoksa azk dnecek hali yoktu. 174 Ceyhan rmann kysn dolanarak douya yneldi, Ana-varzann ucunu geti, te yana doland. Bir ses geldi kulana, nal sesine benzer, ban kaldrd, yaz atla burun buruna geldi. Tam kayann ucuna dikilmi, usul usul kuyruunu sallyordu. Adem ne yapacan ard, dizinin ba zld, oraya yld kald. At az sonra kmldad, kayadan aa korkusuzca szld indi, kendi yresinde birka kez dndkten sonra Kesikkeli stne ald yatrd. Adem: "Ben ne bileyim ben," diyor, oturduu yerden kalkmaya abalyordu. Sa elini topraa bastrm: "Ben ne bileyim, ben," diyordu. "Aaah, ben ne bileyim ben..." 175 24Kylde gzle grlen bir deiiklik olmutu. Herkes canlanmt. Evden eve gidip gelmeler, glmeler. Koca Osmandan yaknmalar: "Kr olas Koca Osman, kskand da bize gstermedi onu. Kr olas, kr olas ha nolurdu azck da biz grseydik gl yzn onun," diyorlard. "Yalnz kendi grecek. Haset koca." "Hi karn yer mi bakas da grsn?" "nsanlar kocadka nekes olurlar zaten..." " gn aznda galyeni kurula kurula kyn iinde bir dolamas vard, Sultan Sleyman belliyordu kendini, yle kurumlu." "Onmayas koca... ahini yuvadan uurunca yataklara dt." "Dsn!" "Dsn de gebersin." "mr kesilesi koca, azck kyl de grse gzel yzn onun ne olurdu?" "Seni bilmi, seni diye gelmi evine..." "Kskanacak ne var kylden?" "Yataklara dm, inallah kalkamaz." "Kim bilir nasl bir adamd!" "Kim bilir nasl iyi bir yz vard!" "Diyorlar ki savaa girince o, tfei yirmi kula uzuyormu." "Diyorlar ki, ona hi kurun gemezmi." 176 "Diyorlar ki Asm avu bir gece uyurken onu yakalam." "O, ylece uyuyormu..." "Hibir eyden haberi yok fikaranm." "Aynen bebecikler gibi." "Asm avu bir manga askerine emir vermi: Boaltn kurunlar unun karnna..." "Boaltmlar." "Bir de bakmlar ki..." "Ne grsnler!" "Kurunlar ona gemiyor." "Gemiyor!" "Geemez." "Gemeyecek..." "mr kesilesi nekes Koca Osman, Aamz bize gstermedi ki..." "Canmz..." "Yavrumuzu..." "ahinimizi..." "Glmz..."

Gene de kvanlydlar. Koca Osmana kzyorlar, fkeleni-yordular ama, gene de o kylerine gelmiti ya, yeterdi. Bir de haberleri olsa birazck yzn grselerdi, ne olurdu yani? lerine bir gven girmiti. Ali Safa korkusu drt be gndr silinip gitmiti. Byle bir adam var myd yok muydu unutup gitmilerdi. ten ie bir dn, bayram havas ky saryor, onlar cana getiriyordu. "Osman Aa neden haber vermedin onun kye geldiini bize?" "Korktum yavrularm, ok korktum." "Biz ne yapardk ona?. Onu gzmzden bile esirgerdik." "Kyl sana ks. Baksana o gittikten sonra bile cana geldi kyl. Gidip gelmesi bile..." "Syleyemezdim kimseye. Bir aa, ya da hkmet duysayd... Sararlard ky, ldrrlerdi ahinimi. Cesaret edemezdim." "Biz onu aha, padiaha vermezdik. Canmz almadan onu bizden kimse alamazd." 177 "Ne bilirdim, ne bilirdim, bir ku gelmi, bir alya snm." "Ona kurun gemez ki..." "Bir orduya kar durur o." "Gencosman o." "Ne bilirdim, ocuklarm, ne bilirdim!" "Olur mu, burnunun ucunu gstermedin bize." "Kendi istemedi. Arkasnda bir ordu candarma vard. Aylarca hi yemek yememi, bir deri bir kemik kalm. Beni bu halimde kylye gsterme Osman Emmi, dedi bana." "Biz ona yemek yedirir, ya balla beslerdik." Uzun bir sre kyl onu grmediine hayfland. Koca Os-mana beddualar ettiler, onu sorgulara ektiler. Niin, niin grmemilerdi onu? Byle bir frsat bir daha ele geer miydi? Yakn kyler de Koca Osman knadlar. Krldlar, kstler. Sonra onu Vayvayda, teki kylerde grenler kt. Onu nasl grdklerini ortala dp anlatmaya baladlar. Koca Osman hasta yatanda unutuldu gitti. Onu her gren kendine gre bir hikayeyle anlatyordu. nce Veli ie giriti, onu Koca Osmanm evine gtren: "Kan uykularda, yorgun uyuyordum," diye balad. "Bir d gryordum, hayrola, bir su akyordu, ok aydnlk, gn akyordu su deil. Suyun iinden uzun boylu, aprazlama fiek takm, yemyeil yanan tfekli bir adam kyordu. Bir ses geldi kulama: Osman Aa, Osman Aa! Hayalde miyim, dte miyim derken uyandm. Baktm ki kapda birisi, atm kapy. Bir adam, bir uzun boylu adam, stnde banda kurundan ine atacak yer bulamazsn, yle bezenmi. Drbn altn, parl parl... Tabancasnn, kamasnn sap da altn. Her yeri altn. eriye buyur ettim. Geldi, yaktm, oturdu, duvara srtn verdi. Bir gzleri vard, azck durup da bakamazsn, iine bir korku der. akmak akmak gzleri. Alc kurt gz gibi. Namaz kld. Elleri bileklerine kadar yemyeil oldu namaz klarken. Yemek kardm, yemek yedi. Hi konumuyor, hep dnyordu. Adn bala, dedim. kere syledim, aldrmad. Duymamcla vurdu. Sonra ayaa kalkt, ba huun otlarna deiyordu. Bizim kapdan iki bklm olarak kyordu, yle 178 uzundu. Bizim kapdan Seyfali geer de, hem de dimdik, bann stnde iki kar da boluk kalr. Kapya doru yrd. Seni Osman Aaya gtreyim, dedim. Sen onun evini bana gster, dedi. Bir de bana dedi ki bu ky zulm altnda inliyormu. nsanlar bu kadar zulme layk deildir, dedi. Koca Osmann evini gsterdim. Yamur iseliyordu. Merak ettim, kapda bekledim. Koca Osmann kapsnda dev gibi bir atebcei akt durdu, yand snd. Sonra, o gnden sonra Koca Osmann evinin eiinde o k yand durdu." Veli her gn, yeni, gzel bir hikaye anlatt onun stne. Sonra onu Selver Hatun grmt. teki kyden Molla Mustafa, Anavarza kynden Cabbar, Haclardan Kr Ahmet, Narl-kladan Krt Cimit, Vayvaydan Zeynel, Krt Temir, kszl-den Muttalip grmt. Onu orada, Koca Osmann ahrnda, atllar ky gece bastnda, Krt Keremin avlusunda ky basanlara kurun skar, avuu vurur, kzler gibi bartrken ok gren olmutu. Bir de gecenin karanlnda Akasazm kylarn, Anavarza Kalesini dolarken onu ok gren olmutu. Bir kayann stne oturuyor, ban elleri arasna alyor dnyordu. Yannda yresinde yzlerce kartal uuuyor, kartallar gelip yanna, dizinin dibine konuyorlard. ri kartallarn srtn okuyordu, kuzu srt okar gibi...

Bir keresinde onu, iri, ok iri bir kr atn stnde grmlerdi. At yle hzl kouyordu ki, ayaklar yere demiyordu. Yelesi bulutlar gibi. oraya vard ki, Vayvayda, teki kylerde Memedi grmeyen ok az kii kald. Onun kye geldiini duyan Sarama snm Vayvay kylleri de hayflandlar. Keski kyde olsaydk da onun gl yzn, mbarek yzn grseydik dediler. Ne dedik de Koca Osmann szn tutmadk! Tutmadk da kye dnmedik! Yo-bazolu da yapt sersemlie yanyordu. Geldi Koca Osman-dan zr diledi: "O zaman dnmediime itler gibi piman oldum," dedi. "Ne bilirdim? Sylemedin ki..." Kyn btn ocuklar da grmt onu. Aralarnda sabahlardan akamlara kadar onu anlatyorlar, onu yayorlar, 179 onun oyunlarn oynuyorlard. Onlar da bykler gibi onun adn azlarna almyorlar, oyunlarnda ona trl trl adlar takyorlard. Oyunlarda aalar, candarmalar ok korkuyorlar, tir tir titriyorlard. Onun nnde duramayp yere dyor, yalvaryorlar, ayaklarn pyorlard. Kvranarak, burunlarn silerek, hkrarak yerde bir srngen oyunu oynuyorlard. Yerden biter, gkten iner gibi her gn bir trk de kmaya balad, onun stne. Yank atlar, heybetli destanlar, glnl trkler, oyun trkleri... ocuklar bile onun iin trkl bir oyun yaptlar. Kyllerin ona kar bu davranlar Koca Osman son derece kvanlandrd, onu cana getirdi. Baka trls olsayd Koca Osman dt bu yataktan bir daha kolay kolay kalkamazd. ylesine bir kederle dmt yataklara. Kylnn kvanc, sevinci az srd. gecedir ky kur-unluyordular ama, kyl bana msn demiyor, korkmuyor, aldrmyordu. Varsnlar kurunlasnlar, kurunlasnlar kurunla-yabildikleri kadar. Gelecekleri varsa, grecekleri de var. Titrek bacaklar stne ancak dikilebilen Koca Osman, atllar geceleri kye kurun yadrrlarken, darya kyor, dolma tabancasnn her iki gzn de birden: "Gelin kpekler gelin, kurunlaym kpekler kurunlaym, geleceiniz varsa greceiniz de var," diye btn gcyle bararak boaltyordu. Kyn geceleri baslmasn kyl artk bir oyun, her gece yenilenen Ali Safa Beyin bir oyunu saymaya balamt. Bir sabah uyandlar ki ne grsnler, akna dndler. Gzlerine, kulaklarna inanamadlar. Kydeki btn atlar gece alp gtrmler. Bir tekini bile brakmamasya. Her ey akllarna gelirdi de bir bu gelmezdi akllarna. Eee, bu kyl atsz ne yapacak? Sevinleri, kvanlar kursaklarnda kald. imdi ne yapacaklard? O gn akama kadar hibir ey yapmadan, hibir ey konumadan kyn iinde dolatlar durdular. Kimsenin azn baklar amyordu. kinci gnn sabah korkun bir haber ky bir batan bir baa dolat, hrszlar gece yal atlar gtrmemi, ldrm180 ler, kklar deresine doldurmulard. Uzaklara baktlar, Top-raktepenin oralarda kartallar dnyordu. Oraya kotular, vardlar baktlar ki ne grsnler, bir sr at ls yan yana yatyor. Bu olay stne hemen o sabah iki kii evini ykleyip, ver elini Saram deyip ekti gitti. ok kii gidecekti. Ferhat Hoca nlerine geti: "Zulme kar koymamak kafirliktir," diyordu. "ocuunun rzkn, baba yurdunu korumamak, brakp gurbet ellere dmek kafirliktir. Zulme kar koymamak zalime ortak olmaktr. Korkmak, korkudan dolay ylmak kafirliktir." Yoksa ky yar yarya boalyordu. "Allah bize de bir sahip gnderecek," diyordu. "Bakn o nasl geldi kye, onu tutamadk. ahini biz elimizden uurduk. O burda olsayd, btn bu iler bamza gelir miydi?" Zeynel hem Ferhat Hocayi dinliyor, hem: "Hi," diyordu. "Bu balang daha. Daha neler gelecek bamza. Daha neler, neler, neler de neler! Korkmak kafirlik mi deil mi, korkma da grelim Ferhat Hoca!" diyor, meydan okuyordu. Ferhat Hoca ona hi karlk vermiyor, yalnz:

"Allah yoksulunu yalnz brakmayacak," diyor, byk imann sesinde topluyordu. "Allah zulme kar koyanlarla her zaman birlik olmutur. Yoksa yeryznde zulm bu kadar azalr myd?" Seyfalinin evinde toplandlar, uzun bir tartmadan sonra atlar istemek iin Yamur Aaya gitmeye karar verdiler. Btn dnya biliyordu ki bir kyn btn atlarn ancak Yamur Aa aldrabilir. Ferhat Hoca, Seyfali, efe Kahya atlandlar, doru Yamur Aann iftliine gittiler. Yamur Aa efe Kahyann yakn tandyd. Seferberlikte ikisi de Torosta asker kaa olarak birlikte dolamlard. Tam yl. Yamur o zaman ok genti. efe Kahya attan iner inmez: "Ulan Yamur," dedi, "ayp deil mi bu senin yaptn? Btn dnyann atlarn aldryorsun, aldr. Ama bizden ne istedin? Ulan olum ite kpee uydun da neden aldrdn atlarmz?" 181 i Konan merdivenlerinde onlar karlayan Yamur, efe Kahyann szlerine hep glyor: "Kim alm, kim alm senin at?" diyordu. "Atn alnm da altndaki at kimin?" efe Kahya: "Ulan it," diye bard, "bu atlar sana gelmek iin Narl-kladan Memidik Aadan istedik. Anladn m? Kyde bir tek at koymam, kr, topal, uyuz, hasta, hepsini aldrmsn. Yallar da ldrtmsn. Ulan uyuz..." "Gelin hele, gelin yukar da konualm." Sedire oturdular, kahve itiler, yemek yediler, Yamur Aa onlara ok sayg gsterdi, ama atlar vermedi. Yalvardlar, tehdit ettiler, kzdlar, kprdler, atlar alamadlar. Ferhat Hoca: "Yusufu kuyudan karan Mevla, bir olup bize bakmaz m dersin?" diye Yamur Aaya sordu. "Allah bize de bir sahip gndermeyecek mi dersin, Yamur Aa?" efe Kahya onun szn tamamlad: "Allah bize sahibi gnderdi ama, biz onu, gzmz kr ettik de tutamadk. Yoksa senin hrszlarn kyn yaknndan geebilirler miydi?" Yamur Aa glyordu. Onlar glerek uurlad. Boynu bkk, krlm kye dndler. 182 Ali Safa Bey pencereden darya bakt, tede, avlunun dnda atl kararts duruyordu. Bir tanesi ok uzun boyluydu ve atn stnde dimdikti. tekilerden bir at boyu ilerdeydi. Atllar epey bir sreden beri orada duruyorlar, hi konumuyorlard. Pencerenin arkasndaki Ali Safa da dalm gitmiti. Odann eikliinde duran yanama: "Ne syleyim dris Beye?" dedi. "oktan beri orada bekliyor." Ali Safa dnyordu. dris Beyle grse mi grmese mi? dris Bey srar ediyordu. Bu, bir ayda onun iftliine altnc geliiydi ve her seferinde de yok dedirtmiti. imdi dnyordu. Arif Saim Beyle ilikilerinde ie yarayabilir miydi? Onu dnyordu. Arif Saim Bey belli olmazd ki, sert bir adamd. Belki de dris Beyi iftlie ald da, konutu, diye kzabilirdi. Gn inmi, neredeyse batacak. Alacakaranlk ar ar ovada yryor. dris Beyin tfeinin, hanerinin, fiekliklerinin, dizgininin gmne son ipiltiler vurmutu. "Ne dedi dris Bey?" diye adama yeniden sordu. "Safa Beyi grmeliyim diyor. ok nemli bir ii varm, yle syledi." Ali Safa Bey biraz daha dnd. Biraz daha dardaki atl, silahl erkese bakt. dris Bey prlt iinde kalmt. Son klar da ar ar siliniyordu. "ar gel dris Beyi," diye emir verdi. "Saygda kusur etmeyin." 183 adam atlardan indiler. dris Bey nde, arkadalar arkada ar ar merdivenleri ktlar. Ali Safa Bey onlar merdiven banda bekliyordu. "Ho geldiniz, ho geldiniz kardeim dris Bey," diye karlad. Kucaklatlar.

Arkadan gelen dris Beyin adamlaryd. Onlara da yle bir bayla ho geldiniz dedi. dris Bey nde, Ali Safa Bey arkada odaya girdiler. Ali Safa Bey adamlar odaya aramad. erke greneini azck biliyordu, silahl adamlar beylerinin yannda oturamazlar, kapda ayakta beklerlerdi. dris Bey, saf, mert, ocuksu haliyle: "ok geldim size Safa Bey. Belki on kez. Hibirisinde bulamadm. Uzaklardan, hem de kaak size kadar gelebilmek benim iin ne demek, biliyor musunuz? Yzde yz lm demek. lm gze aldm." "Oturun, oturun hele, sonra konuuruz. Oturun canm, bir kahve iin. Siz ok tehlikeli iler yapyorsunuz, gpegndz dolayorsunuz ukurovada, olmaz." dris Bey sedire otururken: "Gece bir kurt gibi de ovaya inmek arma gidiyor. Bir ay n-j ce candarmayla Bozkuyunun altndaki derede kar karya gel-1 dik. arpma drt saat srd. Bereket gece indi de kurtulduk. Kurtulduk, size geldik ki gene evde yoksunuz. Krt Ali Aaya gittik, orada bir hafta kaldk. Bizi iyi saklad Ali Aa," dedi. Ali Safa Bey: "Bunun sonu neye varacak diye dnyorum," dedi ac-makl bir sesle. dris Bey, her eyi gze alm bir sesle, glerek: "Sonu malum," dedi. "Sonu o kadar malum ki benim iin... Arif Saim Bey iin de sonu malum olmal. Size bunu sylemeye geldim ite." Arif Saim Bey kuduruyor, deliriyordu. Ne demek, ne demekti bu. Bir erke paras gelsin de ukurovada karsna dikilsin. Hem de otuz yanda olmayan, dil bilmez bir erke paras... 184 "Ulan sana gsteririm erkesolu," diye kendi kendine basbas baryordu. "Ulan seni gerisin geri Kafkasyaya, Boleviklerin iine srmezsem bana da Arif Saim demesinler." Paaya da ok kzyordu. "Aaah ah! Paa," diyordu. "Bu ne biim anlaytr. nsan da bu kadar kendisini vatana millete verir mi? nsan da bu kadar idealist olur mu? Biz kanmz bunun iin mi, a susuz srnelim, yle bir erkesoluna oyuncak olalm diye mi akttk? Kellemizi koltua alp bunun iin mi bu vatan kurtardk? Kanun, nizam... Anladk, iyi gzel. ocuklarmz a kalacak, dileneceiz Paam, dileneceiz. Ulan erkesolu, sana bir kahraman yedirmeyeceim. Paa da isterse kellemi kessin. Paa da bizi yannda kara gzlerimiz iin tutuyorsa, braksn bizi, bize ihtiyac yoksa braksn. nsin omuzlarmzdan. Biz de bamzn aresine bakalm." Akmezar kyllerinden diretenleri teker teker aryor, bir yana biraz para koyuyor, bir yana da bir yn kzlck sopas: "Se bakalm, dris Beyin kulu. Ya paray, ya sopay se." Kimi paray, kimi sopay seiyordu. Sopay seenler korkun dayak, kfr yiyordu. lmne. Daya yiyenler yar canl, bir plak beygirin stne atlyorlar, Akmezar kynn ortasna braklyorlard. iftlik konann nnde byk bir karaallk vard. Arif Saim Bey sonunda dil bilmez erkesleri soyup, arkalarnda eli krbal be kiiyle bu karaalla salvermeye balad. Bir yandan erkeslerin srtlarnda krbalar saklyor, bir yandan da dikenler kyllerin plak bedenlerini yiyordu. Bedenler kpkzl kana kesinceye, "tapu da senin olsun, toprak da Bey," deyinceye kadar ikence sryordu. Bylelikle Arif Saim Bey ok tarla ald. dris Beyin, akrabalarnn, ona uyup diretenlerin tarlalar kald. Arif Saim Beyin tarlalar Akmezarn inat kyllerinin tarlalarn epeevre sard. dris Beyin, ona uyanlarn tarlalar Arif Saim Beyin topraklar ortasnda bir ada gibi kald. imdi vermesin dris tarlalar... Vermesinler bakalm! "Vermesinler kpekler," diye baryordu Arif Saim Bey. "Srsnler bakalm nasl sreceklerse tarlalarn, eksinler bakalm." 185 Kara Ford bir kere daha geldi Akmezar kynde dris Beyin kapsnda durdu. Toz toprak iindeydi ve dingiline kadar tozlara gmlm, kocaman gzleri biraz daha kocamanla-mt.

Kyller ve dris Bey onu eskisinden daha byk saygyla karlad. Arif Saim Bey gene eskisi gibi kuruldu, konumad, yalnz ayrlrken: "dris Bey," dedi ok yksekten, "sizin ve bir ksm arkadalarnzn topraklar benim tarlalarmn iinde kald. Tarlalarm ineyip geemezsiniz. Buna izin vermem. Tarlalarmn ortasnda kalan bu tarlalar bana satmaz msnz? Ne dnyorsunuz?" dris Bey son szn sert syledi: "Ben ve arkadalarm, topraklarnz iinde kalan..." "Ortasnda." "Ortasnda kalan tarlalarmz satmayacaz efendim." Arif Saim Bey ona elini uzatrken: "ok gen, ok yiit, ok mert bir insansnz, sizinle dost olmak isterdim ama, geti," diye ac ac glmsedi. "Allahasmarladk." Arif Saim hemen on kiiyi silahlandrd. Onlara zel beki giyitleri giydirdi. Yeil. Ve: "Tarlalarmn iinden kim geerse, topraklarm kim inerse vurun," emrini verdi. Sonbahard, ift srme zamanyd, gen bir erke olan Fehmi kzlerini, sabann alm tarlasna gidiyordu. Arif Saim Beyin bekileri Fehmiye geri dn, dediler, Fehmi aldrmad, yrd. Bekiler baka bir ey demediler, kurunladlar. Fehminin ls gn Arif Saim Beyin tarlalarnda kald. dris Bey ikayet etti. Arif Saim Beyin bekilerinden birisini aldlar, gtrdler hapse attlar. Beki hapiste ay kald. Arif Saim hemen atlad Sivasa gitti. En byk mahkeme Sivastayd o zamanlar. Bekiyi beraat ettirdi, sonra da vard, adamn elinden tutup hapisten kard, iftlie getirdi, onu orada bekilere ba yapt. Sonra o yl, Arif Saim Beyin topraklarn ineyerek kendi topraklarna gemek isteyen kiiyi daha vurdular. erkesle186 rin llerine kimseler yaklaamad gnlerce. ller Arif Saimin topraklarnda koktular. Onlar vuran da ancak ay kald hapiste. Bir Sivas yolculuu daha her eyi zmledi. O yl Arif Saim Beyin topraklan ortasnda kalm topraklar srlp ekilemedi. Ertesi yl da yle oldu. Ekilemiyordu ama, bu topraklar iftliin ortasna bir ur gibi, sreli, kanayan bir yara gibi duruyordu. "Gelecek yl erkesler gene srmeye gelecekler, gene ldrleceklerdi. Sonunda Paa duyacak, ocuklar bu ne kepazelik diyecekti. Paadan ok korkuyordu. Paaya da, bamda byle byle bir hal var, kyller, gerici kyller bana zulmediyorlar, diyemeyecekti. u kanayan yaray tez gnde iyi etmeliydi. Kara Ford, gzleri biraz daha kocamanlam, dris Beyin kapsnda bir daha durdu. Arif Saim Bey daha imanlam, heybetlenmiti. erkesler ve dris Bey onu gene ayn saygyla karladlar. Arif Saim bu sefer yukar, konaa kmad. "dris Bey, u tarla iini konumaya geldim. Byle, topraklarmn iinde ada gibi kalm tarlalar ne iinize yarayacak?" dris Bey: "Ben ve arkadalarm, topraklarnzn iinde kalan..." ok sertti sesi. Arif Saim ona elini uzatrken ac ac glmsedi: "Ne yazk, ok gensiniz," dedi. "Sizinle dost olmalydk." Ve Kara Ford Akmezar kyne bir daha uramad. Kasabada Noterlik devini Mahkeme Bakatibi Fazl Bey gryordu. Ufak tefek, hileci, korkak, sarho bir kiiydi. Osmanl kalnts olduu iin yeni hkmetten, onun adamlarndan d patlyordu. Arif Saim onu iftlie artt. "Fazl Bey," dedi, "biliyorsunuz, senedi siz yapmtnz, hani Akmezar kynden dris Beyden yz elli bin lira alacam vard." "Evet efendim, biliyorum efendim, yoksa senedi mi kaybettiniz efendim?" Arif Saim Bey elini babacan bir glmsemeyle, kvanla Fazlnn omuzuna koydu: "Bu senet iin ne kadar masraf gider?" diye sordu. 187 Fazl bir hesap yapt, parmaklarn sayd: "ki yz on bir lira iki kuru," dedi. "ahidi mahidi hepsi iinde. Pulu da dahil..."

"Al sana yz lira... Nereyi istersen, hangi mevkii istersen de bana syle..." "Memnunum efendim," diye telaland Fazl. "Ben bu kasabadan, bu kasabann ekmeinden, suyundan, kasabndan, frncsndan, insanlarndan memnunum," dedi. dris Beyin yz elli bin liralk bor senedi gn sonra geldi. Ve Arif Saim Bey borcunu demediinden dolay dris Beyi derhal mahkemeye verdi. dris Bey bunu duyunca: "Bekliyordum," dedi. "Byle bir ey yapacan biliyordum. Onunla mahkemede hesaplaacaz. Senedin sahte bir senet olduunu ispat edeceim ve onu rezil kepaze edeceim." Yllardr Ankaraya, Paaya, vekillere, tand mebuslara her olayda tel ekiyordu. Gene birka tel att Ankara kuyusuna. Tellerin hibir tepkisi olmuyordu, olmuyordu ama, almt. Arif Saim Bey, dris Beyin szlerini duydu: "Ne yazk, ok gen," dedi. "Onunla dost olunabilirdi." Hemen o gece Arif Saim Bey Hdrnolunu artt. Hdr-' nolu blgenin en azl itlerinden birisiydi. "Bugnlerde Akmezardan, drisle aras ak olan, ona hasm olan birisini bulabilir misin Hdrnolu?" "Sen yeter ki emreyle Bey, bulmak deil, yaratrm. Sana can feda." "O adam ldreceksin." "ldrrm Beyim." "ldrp drisin konann avlusuna, kapsna, iine bir yerine gmeceksin." "Gmerim Bey." Birka gn sonra candarmalar dris Beyin ahrnda arama yaparlarken ly buldular. dris Beyi hemen tutukladlar. dris Bey kasabaya gtrlrken candarmalann elinden kat. H-drolu her eyi Arif Saim Beyin isteince dzenlemiti. Her ey yerli yerince uyguland. Arif Saim Bey tam bunu, byle istiyordu. Alacak davas ok uzun srmedi. dris Bey kaak olduundan dolay gelip de 188 senedin sahte olduunu kantlayamad. dris Bey yz elli bin liray yklendi. Sonra dris Beyin vurduu adamn davasn byk avukatlar ald stne. dris Bey adamn lmnden alt ay sonra yirmi drt yla mahkum oldu. dris Bey btn olandan bitenden gn gnne haber ald. Kudurdu, deliye dnd. O kadar fkelendi ki, bir gece kasabaya indi, benzinciden teneke teneke benzin ald mahkemeyi yakt. Mahkeme yanp kl oluncaya kadar da yapnn yanna kimseyi sokmad. Mahkeme yaps zaten eski bir yapyd. Az bir srede yand kl oldu. Mahkeme yanp kl olunca, lesty-d, dris Bey ve adam candarmayla savaa savaa kasabay ktlar, daa ekildiler. dris Beyin kasabadaki Ar Cezay yakmasn en ince ayrntsna kadar btn gazeteler yazd. Arif Saim Beyin de btn istedii buydu. Mahkemenin yandn duyunca: "Ne yazk, ok gen," dedi. "Onunla dost olunabilirdi..." Artk Toroslarda dris Bey bir sarn kurt olmutu. Bir deli, bir kudurmu kurt... "Sizden bir ey rica etmeye geldim. Btn dnya biliyor ki, ona yz elli para bile borcum yok. Dnya biliyor ki adam da ben ldrmedim. Mahkemeyi ben yaktm, cezam ne ise ekerim. Tarlamn da bir avucunu vermem Arif Saim Beye. Syleyin ona, bor senedini yrtsn, ona yz elli para bile borcum yok. Be para bile. Ben bir karncay bile ldrmedim. Bunu herkes de, btn ova da, beni mahkum eden hakimler de biliyorlar. yleyse beni beraat ettirsin. Bu dediklerimi yapmazsa Arif Saim, sonu malum. Akbetinin ne olacan o herkesten, benden de daha iyi biliyor. Siz onun yakn dostusunuz, varn bunu ona bylece syleyin." Hemen ayaa kalkt, merdivenlere yrd. "Allahasmarladk Ali Safa Bey..." dedi. "Syleyeceim bu kadard." dris Bey ukurovada, Torosta nne kim karsa, Arif Saim Beye ayn szlerle ayn haberi gnderiyor, sabrla ondan ge189 lecek karl bekliyordu. Bekledii karlk da bir trl gelmiyordu.

Arif Saim Beyin kulana dris Beyin szleri birka kez ulat. Arif Saim kasklarn tuta tuta gld. drisin ve adamlarnn tarlalarn oktan iftliine katmt. Ali Safa Beyin bu geli iine yarad. Hemen atna atlad, Arif Saim Beye gitti. Hem drisi, hem de kendi ilerini konuacakt. Bir akamst iftlie geldi. Arif Saim Beyin hi Trke bilmez, iri, iki adam karartsnda bir babas vard, Zeko Bey. Zeko Bey genliinden bu yana uzun, angal byklaryla vnrd. Harput arsnda tellallk yapard. Olunun byk adam olmas onu son derece mutlulandrm, hemen Harput arsm-daki can gibi sevdii iini brakm, olunun yanna komutu. iftlik konann kapsnn nne sandalyasn atm oturmutu. Ceplerinin kenar, paalarnn az srmal, bol bir mavi alvar giymiti. Som ipekten yeil mintannn stne sarktt saatinin altn kordonu parmak kalnlndayd. Tarladan yorgun, paavralar iinde, bir deri bir kemik, kurumu, stmadan dudaklar atlam rgatlar geliyorlar, sa dizlerini yere koyup, Zeko Beye niyazda bulunuyorlar, kez elini pyor, balarna gtryor, evlerine yle gidiyorlard. Bu, rgatlarn el pme treni gnde bir sabah, bir akam iki kez yaplyordu. Zeko Bey elini rgatlara ptrmek iin daha gn domadan uyanyor, nargilesini yakyor, kahvesini piirtiyor, iftliin kapsna geip oturuyor, gzlerini byk bir ehvetle yumup elini rgatlara uzatyordu. nnden blk blk rgatlar onun elini pp geiyorlar, pp geiyorlard. Zeko Bey, Ali Safa Beyi grnce daha bir zevklendi. Gzlerini yumup daha bir hazla elini rgatlara uzatt. Bir ara: "Guro hesbe bigrn," dedi. Sesi kaln, gm gm ten bir sesti. Birka iri adam, atn ban tutmak iin Ali Safa Beye kotular. Ali Safa Bey attan indi, Zeko Beye kotu. Zeko Bey bacaklarn germi, ayaklarn uzatm, iri gbeini kartm, gerdann kabartm, az kulaklarnda btn altn dileri klar sayor, 190 pmesi iin elini Ali Safa Beye evirmi, bekliyor. Ali Safa Bey eli ald, diz kp niyazda bulundu, kez pp bana koydu. El pme treni bittikten sonra Zeko Bey ona: "Lavo Ali Safa, bu serseran hati, sercavan hati, vira rune!" dedi. Ali Safa Beyi yanna oturttu: "ayani?" Yanndakiler: "Naslsn diye soruyor," dediler. "Du hati bal Bege?" "Beyin yanna m geldin diye soruyor." "Beg vraye!" "Bey burada diyor," dediler. Zeko Bey bir yandan gelen rgatlara elini ptryor, bir yandan bu minval zere Safa Beyle konuuyordu. Konumalar, Arif Saim Bey Safa Beyi, yukardan grp sesleninceye kadar srd. "Beybaba msaade edersen Safa Bey yukan ksn. Onunla grlecek mhim ilerimiz var." Zeko Beye olunun szlerini evirdiler. Yz gerildi, dudaklar sarkt ama, gene de serte elini uzatt: "Here lavo jore," dedi. Ali Safa Bey gene sa dizini yere koyup niyaza durdu, kendisine doru uzatlm iri, uzun parmakl tombul eli kez pp bana koydu. ki dost, iki yeni toprak sahibi, iki eski Milli Mcadeleci yemei birlikte yediler. 'Sofrada trl trl av etleri vard. Tura, veyik, keklik, tavan... Drt usta avc her gn sabahlardan akamlara kadar Arif Saim Bey iin av avlyorlard. Taze av etle-riyle nefis Fransz araplar itiler. Ali Safa Bey bir yolunu bulup drisin tehditlerini syledi. Buysa Arif Saim Beyi ok neelendirdi. Kasklarn tuta tuta gld. Ali Safa Bey de onun sevincine katlyor, o da onunla birlikte glyordu.

En sonunda Arif Saim Bey glmesini kesti, yznde gerek bir acmayla, iini ekerek: "Yazk," dedi, "ne de gen. Onunla dost olunabilirdi." 191 26 Memed yava yava kendine geliyor, bir eyler, bir tehlike sezinliyordu. Bana gelenleri ansmaya alt. Kafasnn iinde her ey karmakart. Uzaklarda bir sar k dnyor, karanlklara karyor, bir yerlere pul pul yayordu. Btn bedeni de szlyor, yanyordu. Ayaa kalkt, elini gzlerine siper ederekten kyden yana bakt. Ky ukurda kalmt. Kyn stnde uzayp ge aan birka dumandan baka bir ey gremedi. Her ey ok durgundu. En kk bir fisilti bile yoktu. Bahar topra gne altnda geriniyor, topraktan ince ince trtlar geliyordu. stnden, ykseklerden bir kelebek yn geldi geti. nndeki iri mavi iee kapkara, kanatlarnn ucu krmzya alan bir kelebek konmutu. Memed kara, iri bir kelebei ilk olaraktan gryordu. ine korkuya, acya benzer bir ey kt. "Sonun grnd," dedi kendi kendine. Sonra da: "Daha iyi," dedi. "Ne yapalm kader byle imi. Hateyi de ldrdm, anam da... Ben de dalara dtm. Kyly de, ite byle perperian koydum. Zulm altnda inleyip duruyorlar. Benden nce herkes kendi halinde yaayp gidiyordu. Ben olmaz olaym. Ben bataym." Her ey kasabaya gittikten, Hasan Onbayla han odasnda konutuktan sonra olmu, bana bu iler gelmiti. "Keski ayaklarm krlsayd da kasabaya gitmeseydim. Gzlerim kr olsayd da Hasan Onbay grmeseydim. Kulaklarm sar olsayd da onun szlerini duymasaydm. Kyn perianlna bak! u haline gnne, u dirliine bak!" 192 akrdikenlie gittikleri gn dt aklna. Da ta, insanlar fr dnyordu sevinten. akrdikenlie dm ate bile dzlkte dnerken kendince bir sevin halay tutturmu, sevinten kabarp tayordu. Durmu Ali geldi gzlerinin nne, iki bklm Durmu Ali, yal bacaklarn ta havaya savurarak eski, ok eski bir Trkmen oyunu oynuyordu. Dzlkte dolanan atein yannda, atele birlikte eilip kalkyor, oynuyordu. Atele Durmu Ali biribirlerine karmlard. Gene byle atele kucak kucaa oynarken Kel Hamza dayanamayp atna inetmi olacakt onu. Memedin gz ukurlarna iki kocaman ya damlas geldi oturdu. Memed kendi kendine gld. Sonra ayaa kalkt, tfeini omuzuna ast, yukar, koyaa doru kmaya balad. Koyan bittii yer kayalkt. Srtn ulu kayalara vermeliydi. Sinerek, saknarak kotu. Koyan ucuna gelmiti ki tfekler patlad. Koyan ucunda byk, dibindeki renkli akltalar ldayan bir pnar kaynyordu. Memed az aa uzand, buz gibi sudan kana kana iti. stnden, epeyce yukarsndan vzldayarak kurunlar geiyordu. Bir anda kendisini mor, benekli bir kayann arkasna att. st balar tutulmamsa kurtuldu demekti. telerden lk la Hr Ana geliyor, ellerini kollarn sallayarak: "Ka Memedim, o kafir Topal seni ele verdi. ldr onu, ldr, demedim mi?" diye baryordu. Memed kendisini kayann ardna atnca rahatlad. yle bir geceye ulatracak, nden de arkadan da kapal bir yer arad, gzne kestirdii yere srnerek geldi, srtn kayaya dayayp bir sre soluk ald. Aadan ok candarma, ok kurun geliyordu. Sk bir arpma balad. Memed ok soukkanl, san solunu kollayarak, yavatan alyordu. Bu arpmada kimsenin burnunun kanamasn istemiyordu. steseydi u azck bir sre iinde on candarmay vurabilirdi. Aktan, hi korunma almak gerekliini duymadan geliyorlard. Memed korkutma, oyalama kurunlan skyordu. Candarmalar kayalklarn dibine kadar geldiler. Balarnda Yzba Faruk vard. Memed Yzbay bir grd, sonra gzden yitirdi. Sonra elinde tfekle Topal Ali bir ta193

m ardnda duruyordu. Telaszd, yznde uzaktan belli belirsiz bir glmseme seilir gibiydi. Ya da Memed yle gryordu. Hr Ana uzaktan geliyordu. Durmadan elini kolunu sallyor, bir lk yeli gibi esiyordu. Bir ara durdu, elini beline koydu, bir sre talarn arkasna yatm Memede kurun deyen candarmalara bakt: "Candarmalar," dedi, "ana kuzular, Memedime kymayn. Bak o size hi kyyor mu? steseydi imdiye hepinizi ldrrd. Bakn siz neredesiniz, o nerede? Memedime kurun gemez ki... Candarmalar, kuzular, bouna gayret ediyorsunuz. Brakn yavrumu da, engel olmayn ona da yoluna gitsin. Yoksa cannz yakar ha... Memedimin daha ok ii var. O ok fkeli, ok. ok can skld olan bitene. Yaa, candarmalar, yavrular, ana kuzular siz de zulm altnda inleyensiniz. Uymayn Yzbaya, dinsize, o Osmanlya... Osmanlda iman olmaz, din olmaz. Gven olmaz ha!" Sama soluna kurunlar dyor, o hi aldrmyordu: "O neee!" dedi bir ara. "O ne, gavur dlleri, beni mi vuracaksnz?" Kayalklara doru yrd. ok iddetli bir ate balamt. Memed duruyor duruyor, bekliyor, sonra stne yaan kurunlara ok iddetli bir karlk veriyor, sonra gene susuyordu. Hi korkmadan ayakta ate eden Payasl dedikleri candar-may bacandan vurdu. Yanna ynne, kayalklara deen kurunlar kaynyor, kayalklardan duman kyordu. Kayalarn yz, deen kurunlardan duman iindeydi. Hr Anann sanda solunda kurunlar vzldyor, kulaklarnn dibinden geiyordu. "Vurun bakalm, ldrn bakalm beni itler. Elinize ne geecek bakalm!" Payasl yerde kvranyor, acsndan topra rmahyordu. Hr Ana onun bana geldi: "Vay ana kuzusu vay," dedi. "Bir bokluk yapmasan Meme-dim seni vurmazd. Hi korkma, sana yak yapar, iki gnde iyi ederim seni kye dnnce. Sen de bir daha Memedime kurun skmazsn." 194 Candarmay orada brakp ilerledi. "Ana, ana," diye baran sesini, telal sesini duydu Meme-din. "Ana, otur durduun yere. Bu kafirler seni ldrecekler. Ana!" Hr Ana: "Hah," dedi, "ldrsnler yavru, bundan sonra yaamm ki ne olacak... ldrsnler yavru, ben senin yanma geliyorum." Kurunlar vzr vzr. Hr Ana sanki hibir ey olmuyormu gibi, bir yrye, buza gtmeye km gibi yryordu. Yzba Faruk yanndaki Asm avua sordu: "Bu deli kadn da kim?" Asm avu: "Memedin Hr Anas. Hani Topal Alinin can dman. Hani sizin yznz grmek istemeyen." "Amma cesur insan," dedi. "Deli mi?" Asm avu gld: "ok akll." Hr Ana tkezledi, yere kapakland. Memedin d koptu. Ana hemen geri kalkt, gene yere kapakland. Memed bard: "Eer Anay vurdunuzsa bir tanenizi sa brakmam. Bir tekiniz bile bu koyaktan sa kamazsnz." Ana ayaa kalkt: "Cann skma Memedim," dedi. "O itler beni vuramazlar. Ben lmeden seni greceim. Allahma yalvardm, seni bir daha koklamadan, gzel yzn grmeden Allah beni ldrmeyecek." Memed kurunu kesti. Candarmalar da kestiler. Aralarnda, Hr Ana ortadan ekilinceye kadar, sessiz bir anlama oldu. Yzba Asm avua sordu: "Yakalayabilecek miyiz?" "Sanmyorum Yzbam. Ylan gibi kayar o. ylesine kayar ki gz grmez onu. imdi isteseydi burada hepimizi vururdu. Kayal tutmadan onu aada, sel yatanda evirebilsey-dik belki teslim alrdk."

"Payasly neden vurdu?" "Hep ayaktayd, meydan okuyor, bir de kfrediyordu." 195 "Sen de ona meydan okusan, kfretsen seni vurmaz deil mi?" Byk bir inatla: "Vurmaz," dedi Asm avu. "Hibir ekilde?" "En skk zamanlarnda stne gittim gene vurmad. lmle kar karya kald, beni gene vurmad." "Sebebi ne acaba avu?" "Bilmem ki Yzbam." "Payasly kye gtrsnler." "Gtryorlar Yzbam." Hr Ana soluk solua Memedin yanna geldi. Elleri ayaklar yrtlm, kan iinde kalmt. Yeni fistan da kuandan aa paralanmt. Memed: "Ana," dedi, "ana, ana bir ey mi oldu sana?" Ayaa kalkt ona doru yrd. "Yerine," diye bard Hr. "Yerine kara gzlm." Memed glmsedi, onu elinden tuttu, bir kayann kuytusuna ekti. "Bir eyin yok yle mi? Buradan kprdaym deme. Kprdarsan beni ldrrsn." "Kprdamam. Sen durma, sk kurunlan. Topal Ali orda bak, aacn ardnda. Devir, devir, devir unu. Frsat bu frsat. Ben bataym, ben bataym," dedi sonra da. "Burada da basma bela oldum ya... Nasl bilirsen yle yap yavru. Bala. Sk... Durma! Gn geirip frsat verme zamana..." Memed balad. Kardan da baladlar. Kayalara gelip deen kurunlardan dolay ortalk toza topraa bulanyor, kayalardan kan paracklar kurun gibi vzldyor, oraya buraya yayordu. Bir de kayalara gelen kurunlar kulaklar sar eden bir ses karyordu. Zaman getike Yzba Faruk Asm avua soruyordu: "Eeee avu, ne olacak byle? Biz yz seksen kiiyiz, karmzdaki bir tek... Hcuma geelim mi?" "ok sarpta Yzbam. Kayalklar kncaya kadar hepimizi vurur. Bir tekimizi koymaz." 196 1 i "Akam oluyor. Gece iner inmez kaacak." "Kaacak Yzbam. ok kt durumda karlatk. Boyuna kurun yakp duruyoruz, faydasz. ok da mermisi var Memedin." Yzba zaman getike kzyordu. Nasl, nasl karmt bu frsat? Bir yarm saat daha erken davransalarm... Bir yarm saat daha efken... Yzbann bu ikinci karlamasyd onunla. Hateyi vurmulard birincisinde. Bir kurun geldi Yzbann bann bir kar tesine topraa sapland. Ayn yere bir kurun daha... Asm avu: "Bizi oktandr gryor." Yzba: "Saklanalm." "Hibir yere saklanamayz. stedii an bizi vurur. O da bunu sylemek istiyor." "Halbuki biz onun karsn... Vurmutuk..." Asm avu: "Bir acayip huylu bir olan. Ekyaya hi benzemiyor. Cin gibi, peri gibi, melek gibi bir insan. Evliya olacana ekya olmu." Bu srada: "Yandm anam," diye bir ses duydular. Onu bir bakas, bir bakas izledi. Memed drt candarmay da bacaklarndan vurmutu. "Nasml!" diyordu Hr Ana. "Nasl! Kel Hamzaya gvenmeyin, o hi demedim mi?" Sonra Memede aktaki bir candarmay gsteriyordu: "Haydi, abuk..." Ve Memed kurunu yaptryordu. Kardaki kurunu yiyip barty basnca, Hr Ana ocuklar gibi el rpyordu.

Memed terlemi yz kapkara olmutu. Gne aalara yklm gitmiti. Az sonra batacakt. Batt batacak. Ortalk kararmaya yz tutmutu. Memedin tfei de kzmt. Onun iin tek tk skyor kurunu. Candarma yaralayp zaman kazanyor, tfeini soutuyordu. Bir gz de aa sarkm, batt batacak gneteydi. 197 Birden candarmalar kurunu kestiler. Bir aknlkla Me-med de kesti. Sonra Asm avuu grd. Eline bir ak mendil alm sa kolunu ta yukarlara kaldrm, bararak geliyordu: "Memed, yavrum sana geliyorum. Teslim ol! lmeni istemiyorum." avu yukar, Memede doru dimdik yrd. "avu gelme." "Memed yavrum, hkmetlen baa klmaz. Da ta asker dolu. Ya vurulacak, ya da yaralanacaksn. Yzbam seni balatacak." Memed btn sesiyle bard: "avu gelme!" Sesinde korku, umarszlk, umutsuzluk vard. "Nolursun avuum gelme!" "Vur onu! Bitir iini! Grsn gelme deyince gelmek nasl olurmu. Vur unu." avu geliyordu, dimdik, ftursuz. "avu gelme nolur. Vururum seni. avuum bunu yaptrma bana. avuum bu ktl yapma. avuum elini ayan peyim, kyma bana." Sesinde korkun, deli bir yalvarma vard. "Asm avu, avu, avuum, sende hi insanlk, hi din iman yok mu?" avuun mendil tutan sa eli havada, dimdik. Yryor: "Teslim olacaksn bana. Hem de bugn. Bilirsin dnyada bir tek insan candan severim, o da sensin." "Bilirim avuum, vallahi bilirim. Kyma bana. im var." Sesini ykseltti. Sesi kayalklarda nlad, yankland. Ses tmyle deimiti. "avuum, sana sylyorum, beni iyi dinle. Sana imdi teslim olurdum ama... Btn dediklerin doru, haklsn. Beni ldrecekler, biliyorum. Ama lmeden azck bir iim var avuum. im olmasa sana kyamazdm avuum. Kusura kalma. Bir can iin olsa, canm iin olsa, canm sana kurban ederdim. Geri dn avuum." ki kurun avuun kulaklarnn dibinden geti, avu aldrmyor yryordu. Memed, avuun stne iki tarak fiek boaltt. avu aldrmyordu. Memedin btn bedenini bir titreme ald: 198 "Yzba," diye bard, "iim var benim. Yoksa bir can iin Asm avua kymazdm, emir ver de dursun." Nian ald, titremesi de durdu. Tetie bast. Asm avu bard. Ak mendili, yukardaki sa eli dt. Mendil kzl kana buland. Yzba: "Dn avu," diye emir verdi. avu durdu, ac ac glmsedi, karanlk kavuuyordu. Ar ar geriye dnd. Memed inler gibi: "Kusuruma kalma avuum," dedi. "ldrdn beni. Keski ldreydin de bunu bama getirmeseydin." Yzba emir verdi, candarmalar yaylm ateine getiler. Memed karlk vermedi. Hr Anann elini pt. Ana da onu kucaklad. "Ana hakkn helal et." "Anan st gibi helal olsun, yavru. Topal Aliyi unutma, ldr onu. Btn bu belalar bana aan odur, biliyor musun?" Memed karanlkta bir sansar gibi kayd, gz ap kapayncaya kadar karki, ormanlkl, sarp kayalkl koyaa geti. Buralarn avucunun ii gibi biliyordu. Deil bir blk, bir alay candarma bile gelse bu dalarda bir daha onu yakalayamazlard. Candarmalar daha kurun yakyorlard. Memed onlardan o kadar uzaklamt ki, kurun seslerini ancak duyabiliyordu. Hr Ana olduu yerden kmldamam, byk bir mutluluk iinde kvranyor: "Yakn yakn hkmetin kurunlarn! Yakn kafirler," diyordu. "Yakn bakalm, ku yuvadan oktan utu."

Sonra da ekliyordu: "Gelirsiniz, gelirsiniz, bana imdi gelir, yaramza merhem yap Ana, Hr Ana dersiniz, yle mi? Yavrum olmasa, yavrumdan korkmasanz beni ldrrdnz kafirler. O zaman bizim yaramz kim emleyecek diye dnmezdiniz. Hah, hahhah... Memed vursun sizi, ben de sizin yaralarnz emleyim, yle mi? Olur, oluuuur, olur yavrucuklarm." 199 Yeil, iri, dilleri yalm yalm darda ylan balar. Dadan aa binbir gmbrtyle iniyor. Bir de bir kara bulut iniyor dze. Kara bulutun iinden krmz gzleri mercan ylan balar kyor, uzun kuyruklarn yere vuruyorlar. Kuyruklarn yere vurduka tozlar fkrtyorlar. Yzlerce mercan gzl, l l yanan atal dilli balar. Bir kl deiyor balardan birisine, yerine iki ba kyor. Daha iri, daha yalm dilli. Diller gerilmi, darda. Keskin bir kl geliyor, o iki ba da kesiyor. Drt ba kyor. Balar kesiliyor, balar byyor, dklyor. Bin bal evran. Evrann balar gittike byyor, oalyor. Kllar yayor evrann bana. Bir bulutun iine girip gkyzne ayor evranlar. Sonra yollara iniyorlar. Kara, ak, boz, turuncu, srmal top top bulutlar topraa, yollar boyunca tozan ovalara iniyorlar. Bir sr eller kllar ryor, binlerce... Bulutlarn iindeki balara. Balar dyor, balar oalyor. Kafdamm arkas, ulu kayalklar, iri, uak kadar kartallar, tren uzunluunda evranlar. Gneler, aylar, karanlklar. Memedin kolu uyumu. Tfeinin namlusu daha yeni yeni souyor. Ay var. Ay Memedin tfeinde, fiekliklerinde yansyor. Memedin dizi de aryor, bir kayaya arpmt. Elleri kanyor. Yaralandm sanmt ilk nce. Sonra yaralanmadn anlyor. Yalnzca elleri kanyor. Kan abuk kurur. telerden, uzaklardan daha kurun sesleri geliyor. Candar-malar durmadan kurun yakyorlar. Belli ki onlara karlk ve200 ren birisi var, kim ola ki? Topal Ali olmasn, diye dnd Me-med. Kurnaz Topal, diye dnd. Memed, heriflerin karnna, yreklerinin iine girmi. Memed rahatt. Komaktan vazgeti. Sarp kayalklardan bir keiyoluna dt. Topal Ali imdi bir tan dibine yatm, candarmalarn stne ver ediyordu kurunu. Yzba Fark'yanmdaki Asm avua soruyordu: "avuum, ite karanlk da kt. Neden bu adam daha kurun yakyor, brakp gitmiyor?" Asm avu: "Bilmem," diyordu. "Belki onu arkadan da evirdik sanyor." "Bu gece de kalrsa emberde onun lm olur." "Kim bilir Yzbam, kim bilir ne dnyor?" "Delirmi mi dersin?" stlerinden durmadan vzr vzr kurun geiyordu. Asm avu: "Ben btn mrmde byle bela, byle soukkanl, atik bir adamla karlamadm. O, gzden srmeyi eker derler ya, yle hnerli. Bir so ylan gibi sessiz kayar, bir ku gibi uar... Bir dnd var." "stese bizim yarmz vururdu. Ne olabilir dnd?" "Sesi ylgnd. lme karar vermi bir sesti." "Ben de seni onun iin geriye dndrdm. Seni vuracakt avu." "Vuracakt," dedi Asm avu iini ekerek. "Bir tuhaf olmu bu ocuk," diye de iinden geirdi. "Bu ocukta bir ey var." Topal Ali, Memed kasn, saklansn diye, onun bulunduu yerin sana kaym, siperlenmi, candarmalarn stne yadryordu kurunu. Dudaklarnda tuhaf, deli bir glmseme. Gn yncaya kadar candarmalarn stne kurun yadracakt. Gn madan nce kurunu kesecek, candarmalarn arasna karacak, onlarla birlikte, u sabaha kadar kurun yadran Memedi, kayalklarda arayacakt. Yzba: "Asm avu," dedi heyecanla, "yaralanm olmasn. Yaralanm kaamyordur." 201 "Olabilir Yzbam." '

"Asm avu?" "Buyur Yzbam." "Bir arkadan art brakmasn?" Asm avu: "Memed onu yapmaz. Bilir ki art kalan arkada ya yakalanacak, ya vurulacaktr bu durumda. Memed kimseye kymaz." "Yaralanmtr yleyse." avu: "Olabilir." Ylanlar iniyorlard, scak bir ovaya. Her evranda karmaka-r yzlerce ba. Memed: "Kurnaz Topal," diye glmsedi. "Candarmalarn stne yadracak yadracak kurunu, sabah gn domadan kesecek. Candarmalar sabahleyin, belki de bir gn, iki gn benim lm arayacaklar kayalklarda, bulamayacak, ilerine korku decek, bu adam ermi mi, byl m, diyecek iinden her can-darma. Topal bu ie ok glecek. Bir de yakalarlarsa Topal... Bir de yakalarlarsa... O zaman ite, topal bacan bir iyice krarlar, un ufak ederler..." Topalla candarmalarn sktklar kurunu ayrt edebiliyordu. Ulu nar aacna srtn dayayp bir sre oturdu. Sklan kurunlarn sahiplerini semeye alt. Kafas karmakarkt. Kel Hamza, ukurova, kaan at, yangn, dris Bey, dris Beyi de ona Koca Osman anlatmt. Hr Ana, ne gzel, dost, efkatli, candan bir yz vard Hr Anann, Topal Ali, ne biim adamd Topal, anlalmaz, Akasaz batakl, Seyran, diyorlar ki dnyaya Seyran gzelliinde birisi daha gelmemi, ylgn, korkmu kyller. Yallar ok yrekli, Hr Ana, Koca Osman... Yallar daha onurlu... Hele kadnlar, erkeklerden bin kere daha yrekli, atak... Hakszla kar koyuyorlar. Deli Durdu... Deli Durdunun ldrlmesi... Bin bal evran... Bin ban kesiyorsun, yerine bir ba orman he202 men kyor, onu kesiyorsun, yerine ondan daha byk bir orman... Birden Deli Durdunun stne, oluk ocuk, yzlerce, kartallar gibi iniyorlar, sonra o anda kalkyorlar. Deli Durdu ortada yok. Yalnz bir aya, izmeli bir baca tozlarn iinde kanyor. ukurovada ok insan, dalarda ok insan, dnyada ok insan, az aa var. Niye yleyse aalarn bana kartallar gibi o-kumuyorlar? okuunca ne olacak, diye soruyordu Memed. Bin bal evran, bir ulu bulut... Bir kl bin bal evran kesiyor, durmadan kesiyor, kl eskiyor, yoruluyor, evrann ba kesildike daha oalyor. Karmakark... Anavarza kalesinde Kral Torosun saray... Bir zamanlar btn ukurovaya... nnde, burnunun dibinde bir karart. Memed birden korkuyla irkildi. Bir tilki topra koklaya koklaya kendisine doru geliyordu. Memed kprdaynca uzun kuyruunu savurup dnd, kat. Memedin yrei kt kt atyordu. Bir sre dinlendikten sonra ayaa kalkt, btn bedeni szlyordu. Bir adm daha atacak gc kalmam, kmt. Kel Hamzanm ileri, Durmu Ali Emminin lm, Hr Anann hali, Deirmenoluun durumu, akrdikeni, tarlalar, zulm, a kalm kyller, bin bal evran... Koyaktan aa yrd. Koyak gecede derinletike derinleiyor, karardka kararyordu. Sa bataki orman uulduyor, ay nda kara bir sanak gibi gkten yere iniyordu. Btn koyak gmbrdyor, uulduyor, bir alp bir kapanyordu. Aalar, sular, kayalar... Kavuup kavuup, alyorlar. Orman stne stne geliyor, yayor, uulduyor... Memedin ba dnyor. Orman, koyak, sular, kular, iekler, allar, scakta yanan mor ipiltili Anavarza kalesi, Alida, klar, yangn, boyuna kendi yrelerinde dnen atlar... Atlar, koyaktan aa grltlerle atlar iniyorlar, akyorlar. Memedin banda karmakar bir dnya dnyor, kulaklar uulduyor, kulaklarnda kurun sesleri... Memed, korkun bir selde yuvarlanyor. Koyan dibine dibine birisi onu, ayaklarndan tutmu ekiyor. Burnuna bir iein ac kokusu geldi. Sonra ortalk daha ac, barut koktu. Sonra da barut kokusu ter kokusuna kart. Ay batt, karanlk daha da uuldad, Memedi sard. Kurt203

lar, kular, akallar, aylar, srmeli cerenler, parslar, evranlar, atlar, yabanl, evcil btn yaratklar karanlkta koyan karanlk dibine lk la indiler. Memedin ba dnyor, gzleri ka-raryordu. Yldzlar, orman alkanyor, koyan dibine, karanlna akyordular. Memedin ayaklarnn altndan talar yuvarlanyor, talar yamatan aa bir sel gibi akyor. Memed de akan talarn stnde akyor. Kel Hamzay ansmaya alyor, gzlerinin nne getiriyor, sonra birden yitiriyordu. Kafasnda yaralar vard, onu ansyor. Bir de kollar ok uzundu, dizlerinin oraya kadar inerdi, onu ansyor. Bir de bir keye, gnee oturur, hi kimseyle konumaz, gnete inadna yanar, terler dururdu. K olsun yaz olsun, yanard. Yz ksele gibiydi. Kaim, manda derisi gibi kaln bir derisi vard. Kyller, "Bunun derisinden kurun gemez," derlerdi. Abdi Aa onu ne zaman, niin kovmutu, Memed burasn ansmyordu. Byk bir suyun yz yanyordu. Evranlar, bulutlar akyordu suya aa... Ak, ak bulut ynlar... ok ak, klar iinde yanan... Birden btn uultular, gmbrtler durdu. Memed kendini inanlmaz bir sessizlik iinde birdenbire buldu. Dnya sessizlikten n n tyordu. Memed bir tuhaf oldu. Yresindeki her ey, karanlk, gece, klar, orman, bast toprak, dnceleri, her ey silinmiti. Kendisi de yok gibiydi. Memed derin derin soluk ald. Sessizlik bitmiyordu. Yanma ynne baknd, dmdz bir karanlkt. ki adm att. nceden bir ses geldi kulana, trt gibi. Sonra bir ksrk sesi gibi bir ey duydu. Bir kap ald, bir k demeti dar fkrd. Memedin gzleri kamat. Bir ses duydu. Bir insan onu kolundan tutup ieriye ekti. Ak, uzun bir sakal gzlerinin nnden bir su gibi akt: "Ne oldu sana byle yavrum?" dedi ak sakal. Bir kadn onu okad. ok scak bir sesi vard. Ninni syler gibi konuuyordu. Memed ne sylediini duymuyor, kendini sesin tadna vermi dinliyor, kendinden geiyordu. "Kan iinde kalmsn yavru," dedi kadnn tatl sesi. "stn ban kan." 204 Memedin dileri kenetlenmiti. Amaya urayor, abalyor, dilerini bir trl biribirinden koparamyordu. ok zldnde hep byle olurdu, huyuydu. Memed imdi artk ok uzaktan gelen konumalar duyuyordu. "Yatralm olan." "Vurulmu mu?" "Yaras yok." "Ne olmu buna?" "Kim bilir..." "Nereye saklayalm?" "Burasn ararlar m candarmalar?" "Daha ocuk." "Hi de bymemi." "Bu kanlar ne?" "Kaya yrtm, bir alya taklm... Kurun yaras yok." "yice bak hele." "Hibir yerinde bir yaras yok." "Bu halde, nasl bulmu ola buray?" "Bizim evi nasl bulmu ola?" "Bu halde?.. Sesler duyulmaz oldu- Memed sandan soluna birka kere dnd, inledi, bir eyler syler gibi yapt, dileri almad. Bir sre sonra dileri zld. Sayklad. "Evran..." dedi. "Kara Hamza... Kel... Ne olacak?" dedi. "Ne, ne olacak? Kamer... Sey-ro..." Sustu. Uyudu. Uykusu rahatt. Rahat soluk alyordu. kindiye kadar uyudu. Sonra birden srad, yanndaki tfeini kapt, sendeledi, bu srada Sleyman onu yakalad. Memed gzlerini at. Sleyman grnce glmsedi, zld, akn akn yanma ynne baknd. Sleymanm yal kars geldi, hibir ey olmam gibi: "Ho gelmisin yavru," dedi. Memed ninni gibi yumuak, tatl sesi duyunca her eyi ansd. Sleyman:

"Eee, ho gelmisin koca olan! Biz de senin aklna hi d205 er miydik? Sere kuu kadar canmz kald. ok kr seni grdk koca olan," dedi, karsna dnd. "Ne duruyorsun bre avrat, ocuk imdi a. Acndan lmtr fkara..." Kadn: "Tarhana var ocakta. Hazr ettim," dedi. Sleyman Memedi kucaklam: "Koca olan, benim koca olum, bunca zamandr nerelerdeydin?" diye onu skyordu. "Nerelerdeydin, nerelerde?" Kadn abucak sofray serdi. Sleyman, "Otur koca olan," dedi, Memedi brakt. Memed hemen sofrann bana geti oturdu. Derin sahandaki orbann yz kzarm ya ve krmz biberlen bezenmiti. Bir de bol nane atlmt. Bir de sarmsak. orba buulanyor, uzun bir mavi ince duman evin tavanna doru ykseliyordu. Tatl bir tarhana kokusu ortal almt. Kadn ka Memedin eline verdi: "abuk i!" dedi. Bakalm Memed bunu anlayacak myd? yllar nce de onun nne bir sahan tten tarhana orbas koymutu. Memed ona glen gzlerle, tatl bakt. ok eskiyi, ocukluunu ansd. "abuk ierim," dedi. Koca Sleyman da kahkahayla glerek: "nce Memed," dedi, "sen gene beni dinle. orba scak, o kadar abuk ime, azn yanar ha!" Memed: "Benim azm hi yanar m?" diye sevindi. Memed, Koca Sleyman, kadn biribirlerine bakp glm-syorlard. Koca Sleyman sonra ciddileti: "Bak," dedi, "nce Memed, hi cann skma. Bu sabah iyi bir sordum soruturdum. Topal Ali candarmalar alm, senin izini sre sre ieklideresi ynne gtrm. Onun iin orban dz i." Memed gene gld: "Dz ierim." Koca Sleyman, Memedin yz glmken, tatl szleri srdrd: 206 "Eee, konuum, nereden gelip nereye gidiyorsun?" Memedin gzleri kvlcmland, sapsar bir deste k kvl-cmlanarak savruldu kafasnda balkd. Gzlerine de geldi, o elik prlts oturdu. Boynunu bkp: "Deirmenoluktan gelip o kye gidiyorum Emmi," dedi. "Deirmenoluu biliyorum ama, o ky nerede?" Memedin iini sbnsuz bir hzn sard ama bozmad, Koca Sleyman zlmesin diye. "O kye gidiyorum ite," dedi. "O kye gidip o adam bulacam Emmi." "Bulabilir misin oul?" "Bulacam," dedi Memed inanla. Deirmenoluun halini biliyor muydu acaba? "Deirmenolukta kimi grdn oul?" diye sordu Sleyman. "Hi kimseyi, hibir eyi grmedim Emmi, Sleyman Emmi," dedi, gzleri doldu. Sleyman anlad ki Memed her eyi biliyor, stelemeyip sz deitirdi. "nallah o kye gider, o adam bulursun." Memed: "Bulurum." Koca Sleyman, o ky bulunmaz, diyordu iinden. Ben yetmi yldr o ky aryorum. O kydeki o adam da... Bu dnyada o ky yok, yok yavrum. Ara bakalm. Bir de sen ara. Dnya kurulduundan bu yana herkes o ky, o kydeki o adam aryor. Memed tten tarhana orbasn iti bitirdi: "Oooh," dedi, "karnm davul gibi oldu. Sonra aralarnda bir sessizlik oldu. Kadn sofray kaldrd, sessizlik srd gitti. Koca Sleymann oullar, gelinleri geldiler, Memede korkuyla baktlar. Dn akamki sava duymulard. Memed yere bakyordu. Koca Sleyman da onu bekliyordu. Neden sonra Memed ban kaldrd. Gzleri l sld, soru doluydu. Balad konumaya. Durmadan anlatt, ne duyuyor, ne dnyorsa, hepsini ak ak,

soukkanllkla anlatyordu. Koca Osman, Vayvayllar, Seyran, Akmezarllar, dris Beyi, 207 Ali Safay, Arif Saim Beyi, Hr Anay, Kel Hamzay, her eyi anlatt, boald. "Abdiyi ldrdk. Zalim, imansz bir adamd. Anam gitti, Hate gitti. Ben de dalara dtm. lmn ardnca yryorum. Ne oldu? Kel Hamza geldi. Hi aklma gelmezdi Kel Hamzanm gelip de kye kecei... Topra geri alaca, kyly beterin beteri hallere sokaca. Hi aklma gelmezdi... imdi Kel Hamzay ldreyim, diyorum; yerine bin beter bir Kel Hamza daha gelecek. Ne diyorsun, Sleyman Emmi, bana bir akl ver." Koca Sleyman: "Bu dnya byledir," diyordu. "Sular hendeine dolar. nsanlar doar lr, gn doar batar. Aalar byr rr. Sular akar, bulut aar. Aay ldrrsn, aa gelir yerine. Bir daha ldrrsn, bir daha gelir." Memed: "Bir daha, bir daha ldrrsn, bir daha gelir. Bir daha, bir daha gelir. Abdi gider, Hamza gelir, Hamza gelir, Hamza gelir," diyordu sayklar gibi. "Hamza gelir, Hamza gelir, Hamza gelir, Hamza gelir..." Koca Sleyman: "Hamza gelir!" dedi bararak. "Dinsiz Hamza." Ayaa frlad, geri oturdu. Uzun ak sakallan dalgaland. 208 28 Topal Ali iz sryordu. El dokumas, ceviz kabuuyla boyanm kahverengi, izgili yn alvarn ekmiti. Belinde kara bir kuak dolalyd. Kuan arasna plak bir tabanca sokmutu. Topal ayan ta arkalardan srkleyerek yryordu. Ve bylece iz srerek Kesme kyne doru gidiyordu. Memedin o yne gittiini herkes biliyordu. Topal Ali de bunu biliyordu. stelik Topal Ali Memedin Sleymanm evinde olduunu da biliyordu. Alinin yannda ok nl bir izci daha vard. Bu izci Elbistanlyd. Adna Yel Musa derlerdi. Yalca, ince uzun, derisi kemiine yapm, kapkara tenli birisiydi. Topal Ali bir gn bakmt ki, bir sabah Yzba Faruun yannda bu adam. Yzba Yel Musay ta eskiden tanrm. Bu nce Memed ii knca Elbistana haber salm, Yel Musay getirmiti. Yel Musa uku-rovada, Mara, Antep yrelerinde ok nl bir izciydi. n varp Halebe kadar dayanmt. Topal Aliyiyse Dikenlidz kyleri, bir de Toros kylklerinin bir bl tanrd. Yel Musa ok konuan bir adam deildi. Ali onun usta, ok usta bir izci olduunu oktan anlam, ondan korkmaya balamt. z srmeye Memedin dn sakland kayalklardan balamlard. Aydnlk bir gnd. Bahar sca km, iekler kokuyordu. Seher yeli gibi ince bir yel esiyor, iekten iee uan arlarn kanatlarn titretiyordu. Kayalklarn aralarnda ok ye-il, ksa imenlerin arasnda ksa boylu ok parlak renkli sar idem, meneke, salep iei, krmznn en serti, ustura gibisi 209 keditaa amt. Bir de uzun iri iekleri. ieklere arlar okumutu. Taze kekik de kokuyordu ortalk. Ovalarn, dalarn, tarlalarn, pnar balarnn, sel yataklarnn, ormanlarn kendilerine gre ayr bitkileri, ayr kokular vardr. Kayalklarn ok ayr bitkileri, ok ayr bir kokular vardr. Kayalklarda bahar nennileniyordu. Kayalk kokular renkleri insan sevince boar. Hele baharlar. Hele aydnlk, scaksa gn, hele inceden seher yeline benzer bir yel esiyorsa. Hele lgt lgt bir koku geliyorsa, keskin. ncecik, belli belirsiz bir buu kayalklarn stn sarmsa... Hele bahar bylesine nennilenmise... Gr otlarn eitli irilerin, ieklerin, renklerin arasnda kayalklar bir baka trl gzelleiyordu. Bir de kaya preni kokuyor, koku esen yelle bir geliyor sonra gidiyordu. ieklerin altnda tuhaf renkli, kck kularn yuvalar vard. Bir de iekten iee, iekli iri sapndan iri sapna kck, mavi, krmz, parlak bir yeilde rmcekler, binlerce el kadar alarn kurmular, bahar gneine, an bir kesine serilmilerdi. Kck, ak kaya mantarlar bulgur gibi kaya toprann bir yann yararak dar kmlard.

Topal Ali korkuyordu, ok kayglyd. u kpolusu Yel Musa dehet iz sryordu. Hi saptmadan. Memedin izini bulmu alp gtryordu. Byle giderse bu izler Koca Sley-manm kapsnn nnde son bulacakt. Bir iki kez onu yanltmaya, izi alp baka yne gtrmeye alt, Yel Musa ona yle bir bak frlatt ki, yle kmseyen, ta olsa erirdi. Ali sustu. Baka bir areye bavurdu. Hi umut kalmamt. Bu namussuz herif Memedi bulacakt. Yzba Faruk, Asm avu, Hamza Aa, candarmalar, aadan bir kei yolundan ilerliyorlard. Topal Ali bu gzel bahar gnnde, kokular, gneler iinde durmadan terliyordu. mrnde bylesine mkl bir durumda kalmamt. Bir tek yolu vard, o da Koca Sleymann evindeki Memede bir haber ulatrmakt. Orta bir izci olsayd Yel Musa, onu yanltmak, baka bir yne ekmek, geceyi bulmak, gece olup onlar uyuyunca da varp Memedi Koca Sleymann evinden almak... Artk bu mmkn deildi. Yel Musann gznden hibir iz kamyordu. 210 Bir ara, geni bir kaya harmannn ortasnda izler oald, izler burada drt bir yana dalyordu. Yel Musa uzun bir sre bu izlerin banda bocalad. Ynleri, izleri lt biti. Ali de frsat bu frsattr, diye ona daa doru kan bir izi gsterdi. Yel Musa da, nedense Aliye uyup daa trmanmaya balad. Alinin sevinten yrei duruyordu az daha. Yel Musa izi ak bir kayann dibindeki un gibi ince, hi ot bitmemi, kahverengi topraklara kadar srd. Bu topran stnde yzlerce iz vard. Ali izleri teker teker ayryordu. Kurt, tilki, akal, at, pars izi... Kartal, gvercin, sansar, akbaba izi. Yumuak topra yzlerce iz damgalam. Yel Musa burada da durdu. Bir insan izi geliyor, ak kayann sivrisine kyordu. Ali durmadan konuuyor, Memedi, Memedin ocukluunu, yiitliini, Abdi Aay, onun zulmn, Abdi Aay nasl ldrdn, Hateyi, Iraz, akrdikenliini, Alidann tepesinde patlayan , Memedin kayplara karmasn bir bir anlatyor, onu serseme eviriyordu. Ali biliyordu ki bu kadar serseme evirmese Yel Musay, Yel Musa gibi bir izci bylesine armaz, dan doruuna doru iz srmezdi. Ali, Yel Musa izi yekpare ak kayann sivrisine doru srer, binbir glkle taa trmanrken hi konumasn kesmiyor, soluu taarak Memedi anlatyor: "Ona u kadarck bir ktlk edenin hi onduu grlmemitir. Mutlak belasn bulur. Ben ondan korkarm arkada," diyordu. "O ermi gibi bir adamdr. Kolay kolay bulunmaz, kayplara karr ya, kimse ona bir ktlk edemez ya, birisi ktlk ederse bo bulunup, yani onun koruyucular grnmezler bo bulunup, birisi ona ktlk etme frsatn bulursa, ite o adam zinhar iflah olmamtr, hem de olamaz. Osmanca neden iki gzden oldu arkada, sen bunu biliyor musun, neden? n-kleyim ki... Yani nkleyim ki Alidann tepesinde k patlayp da gn gece yandnda, Osmanca Memedi Keiin Gznn oralarda grm, grnce gelmi Yzbaya haber vermi. Haber verince Yzba Memedi kuatm, ala kann kara topraa aktm, Memed yaralanm azck. Osmanca sabahleyin kalkm ki, ne grsn, iki gz de kapanm. Bir de Sessiz Durann ii var. O da Memedin yerini Yzbaya haber 211 verenlerden. O haber verince Memedin avradn, Hatesini vurdu candarmalar. Ala kan kara topraa kart Hatenin. Vuran candarmanm hemen oracakta can kt. Hemen o anda Alida-nm bandan bir kara boran kalkt. imekler, yldrmlar biri-birine kart. Yeryz gkyz karman orman oldu. Alida indi indi kalkt, grledi, zangrdad. Hm gibi, grlmemi bir yamur yad, seller tat. Bir duyduk seller Sessiz Duran, akrabalarn, konutuklarn alm gtrm, srlarn, beygirlerini de sel alm gtrm. lleri bile bulunmad. Bir de benim iim, bu Memed kz karm, Abdinin yeeninin nianls bunun sevdii imi, alm, kam ormana. Bir yamurluk gn. Bana haber geldi. z srlecek, diye. Baladm izi srmeye, u kar kayalklarda. Kayalklarn ortasndan karma Pancar Hsk derler byk bir ulema kt, bir Hoca ki, nefesi kl gibi keskin. Bana dedi ki Pancar Hsk Efendimiz, amann Ali, amann ha, Memedi bulaym, sevdallar ayraym deme! Bu ocuk, nce Memed dedikleri hi tekin bir adam deildir, sonra senin bana bir i aar. Bunu syler sylemez Pancar Hsk Efendimiz gzden yitti gitti. Dinler miyim, serde

genlik var. Srdm, buldum onlar... Memed Abdiyi vurdu, yaralad, yeenini vurdu, ldrd. Ben oradan dnerken, daha yolda, ayama bir sz girdi. Grlmedik, ekilmedik bir sz... Avazm gklere kar. Kular gibi, gece gndz, bir ay bardm. Pancar Hsk Efendimiz benim feryatlarma dayanamad da geldi okudu fledi, aclarm dindi. Ama ite ayam da byle topal kald. Ben nce Memedin izini srmem. Onun ok zapartasn yedim. Srmem ama hkmet yakam brakmyor ki, ben de onun izini srer grnrm. Grnrm de, Memed bu yne gitmise, ben alr izi baka yne gtrrm. Memed hi tekin deildir. Alidam banda... gn gece... Bir koca top k... Bir minare boyunda... Patlad ki, ortalk gndz gibi oldu. Btn Toros kylkleri de bunu grd. Bu Memed ocuk hi tekin deildir hi!.." Yel Musa vard, ak kayann sivrisine kt ban elleri arasna ald. Yz sapsar kesilmi, dudaklar titriyordu. Ali de soluk solua kalmt, konumaktan. O da vard, Yel Musanm karsna oturdu, topal ayan da Yel Musann nne, burnu212 nun ucuna uzatt. Yel Musa aktrmadan bir Aliye, bir topal bacaa bakyordu: Ali: "Yorulduk," dedi. "Belki bu olan u dan sivrisindedir. Akam dan doruuna yaklarz. Eer Memed oradaysa bu akam ok gzel bir arpma grrz. Eer Allah bir yanmz grmezse bizim de... nkleyim nce Memed ok yiit, ok gzel dvr, aslanlar gibi... Candarmalar dadan aa nasl kayorlar grrz. Osuruklarna sapanta ulamaz. te bunu grrz." Yel Musa Aliye yle tepeden, ylesine kltc bakt ki, Ali ne yapacan, neyleyeceini ard. Ellerini bir dizine, bir kayaya koydu, olmad, bir iek kopard, yoldu, ayaa kalkt, geri oturdu. Yel Musann yzne bakt. Onun yznde gene o sinsi, alayc bir glmsemeyi grd. Ban ne edi. Sonra birden sel gibi konumaya balad. Yel Musa hayretle onun yzne bakyor, konumuyordu. alvar trlkt. Kirden rengini yitirmi, boz bir renk olmutu. Krmz Mara ayakkabsnn yz soyulmu, apar bir yz gibi delik deikti. Uzun, krl seyrek sakallar dalgalyd. Yz, derindeki gzleri, uzun kvrk burnuyla, ekik kalar, sivri e-nesiyle tuhaf bir kua benziyordu Yel Musa. Dnen, yal, hznl bir kua... Ku gibi iki kere kollarn rpt ayaa kalkt. Ali onun btn devinimlerini gzn dikmi izliyordu. Yel Musa nce ynn dan doruuna dnd, sonra kayalktan aa indi. Ali az daha sevincinden lyordu. Etekleri zil alarak o da arkasndan indi. Yel Musa gzlerini dan doruuna dikmi, ak bulutlu doruu szyordu. Dorua bakt bakt, ilerde bir aa kadar byk, her iei kocaman bir srkuyruu iei sarar-yordu. Yel Musa yukar doru birka adm daha att, sonra hemen aaya dnd, hzla, koarcana dadan aa inmeye balad. Alinin yrei azna geldi. Gne bakt, daha ancak le olmutu. Bu adam gn kavumadan izi srer, Koca Sleymann kapsna gtrrd. ldrrm bu adam, ldrr Memedi kurtarrm. Girerim hapise. Memed de gelir beni hapisten alr, karm dalara. 213 Ben de ekya olurum. Bir izci ekya olsun da grsnler, diye dnd. Bir de, her eyi u adama asam m, diye dnd. Ap yalvarsam, yakarsam m? Para eder mi? nce yalvarrm, her eyi aarm, eer izi srerse ondan sonra onu eker vururum. Bir de kskanlk ss veririm. Bir de izi yanl srdn, nce Memedin adam olduunu sylerim. Yel Musa kayalarn harman yeri gibi olduu yere indi, bir bakt, izi dorulttu, nne katt, dibi kararan koyaa doru srd. ok hzl gidiyordu. Uzaklardan, aadan yzba onlar ard: "zciler, izciler! Buraya gelin, srdnz iz yeter. Gelin de yemek yiyelim. zi sonra srersiniz," dedi. Yzba arsn birka kez yineledi. Yel Musa duymad, ya da duymamazlktan geldi. Ali buna kudurdu, vard onu kolundan tuttu, hzla ekti: "Sen emir dinlemez misin?" diye bard. "Ne biim izcisin sen! Yzba aryor."

Yel Musa durdu, onun gzlerinin iine ldrecekmi gibi inatla bakt, bir silkelendi, kolunu onun elinden kurtard: "Bulacam nce Memedi," dedi. "leceimi bilsem, ont olacam, gzmn kr olacan, kan kusacam bilsem nce Memedi gene bulacam." Topal Ali hibir ey sylemedi, kurudu kald. inden, sen de nce Memedi bulmadan, ben de seni ldrrm, geti. Bunu bylece bil, izciler ba. Yel Musa nde Topal Ali arkada candarmalarn tfek atp oturduklar yere indiler. Yel Musa nde koarcana yrrken uan uzun bir kua benziyordu. Kollarn da bir kuun kanatlar gibi rpyordu yrrken. Yzba, Asm avu, Hamza, bir eski ekya, drd am aalarnn altndaki pnarn bana oturmular rak iiyor, yakndaki tepeleme kz dolu ocakta bir candarmanm piirdii ii yiyorlard. Yzba: "Gelin bakalm, kuun kanadnn izini sren izciler! Neler yaptnz?" Yel Musa hazrol dikildi, askerce bir selam akt: 214 "zi dorulttum kumandanm, akama kalmaz alc kuu bulurum." Ali onun olup biteni Yzbaya syleyeceini sanyordu. Yel Musaysa gz ucuyla ona bakyor. Oturdular, kzlerin stnde et piirmeye baladlar. Yel Musann her eyi abuk. abuk yryor, abuk yiyor, abuk piiriyor. yle bir abuk konuuyor ki... Szckler azndan yuvarlanyor. Yemek yerken Ali de ona uymaya alt. Lokmalar inemeden yutuyor. Yel Musa lokmas aznda ayaa frlad: "Bin bereket," dedi. "Sofranza Halil brahim bereketi. Ziyade olsun." Yola dt, yrd. Topal Ali de arkasndan yola dt ama, ona yetiinceye kadar kan ter iinde kald: "Ne kouyorsun?" diye bard. "Arkandan atl gelmiyor ya! Kelle mi gtryorsun ulan? Azck yavala da yetieyim." Olduu gibi topraa km izin yresinde Musa birka kez dnd, sonra balad yrmeye. Be adm tede gene yle kalp gibi bir iz grd. Yosun tutmu, gbee kadar gelen bir kayann dibindeydi iz. Sonra glgeler byd. Glgeler geldi gitti. Gne parlad. Musann orapsz ayann stnden, alvarla ayakkab aras, krm, yrtlm, kan kurumu, rlplak... Yel Musa iki bklm oluyor, doruluyordu. Bir ak tan dibinde durdu. Ak tan stnde bir kck am bitmiti. Ne toprak, ne bir ey. amn kkleri darda. Ak ta bir iyice kavram. Musa hzla koya geiyor, aalara iniyor. Bu gece candarmalar Kesme kynde geceleyecekler. Yzba, "zciler ba sizi orada bekleyeceiz. Bir iz bulursanz bize haber verirsiniz," demiti. Yzba hi aldrmyor. nce Memedi bulmak gayreti sana m dt kpek? Ali aalara, kye doru inen izleri sren Musann nne geti, gzleri kan anana dnmt. "Musa," dedi, "dinle beni. Dinle Musa. z ormana gidiyor. Bu izin yn doru ormana. Yoksa nce Memed seni ont eder diye korktun da yanl iz mi sryorsun?" Yel Musa karlk vermedi. Deneini topraa oyulmu bir izginin stne koymutu. Yrd. 215 Topal Ali titremeye balad. "Ormana, kurban olaym Yel Musa, nolursun ormana... z ormana gidiyor." Yel Musa gene aldrmad. Bildiince yrd. Kyn stne geldiklerinde gn kavuuyordu. Candarma-lar daha kye gelmemilerdi. Ormanda iiyorlar, diye dnd Ali. Kesme ky sessizdi. Candarmalar gelselerdi ky uyanr, bu kadar sessiz olmazd. Bacalardan dumanlar ttyordu. Ali: "u Sleymann evi, bacasndan da gr bir duman kyor. Bizim deliolan da imdi keyfinde, gep gep geriniyordur. Benim ektiklerimi bir bilse..." diye mrldand. Neredeyse alayacakt.

Yel Musa iki yz adm daha aa inerse i iten geecek... Belinden tabancasn ekti, azna kurun verdi, nian alacakken inanlmaz bir atiklikle Musa arkaya dnd. Yz allak bullak: "Kyma bana Ali, oluk ocuum var," diye ellerini yukarya kaldrd. "Kyma bana... zler ormana doru gidiyor. Bilmiyordum bu kadar olduunu. Beni atlatp nce Memedi sen bulacaksn sanyordum. zler ormana kyor bak. Tamam m?" Ali tabancasn beline soktu. kisi de karlkl bir sre titrediler durdular. Sonunda Yel Musa: "Ali," dedi, Koca Sleymann evini gsterdi, "te Memed bu evde." Topal Ali: "Bu evde," dedi. Koca Sleymann evine doru yan yana ilerlediler. Yrrken duruyorlar, biribirlerine bakp bakp glyorlard. 216 Kaymakam iman, katmer katmer gerdanl, i, patlak gzl, souk, morarm kaln dudakl, byk kulakl, kaim kalyd. Kalar alnnda byk bir kvrnt yapard. Ksa boylu, souk mu souk bir adamd. Tam bir Osmanlyd. Bandan fesi daha dn atm, apkay ereti giymi gibi ter- taze bir Osmanlyd. Mustafa Kemale iten ie deli gibi kzyor, kzgnln da aa vuramad iin kudurmuluu arttka artyor, Mustafa Kemale asker oldular, Yunan denize dktler, Padiah kovdular diye kyllere de ok kzyor, btn hncn onlardan alyor, bazan gznn kestii, Mustafa Kemale dmanln bir iyice anlad bir yobaz geirirse eline iini ona bir dkyor, bir dkyor, saatlarca konuuyor, Osmanly, Abdlhamit Han, Va-hidettin Han anlatyor, bu mavi gzl eytandan bir gn kurtulacaklar stne imann tazeliyordu. "Yavuzun, Kanuninin, Fatihin gzel vatan bunlara kalmayacak," diye baryordu. "Bu ne id bellisiz kiilere... Bu ekyalara, bu Boleviklere kalmayacak... Bu gnler arzi gnlerdir. Dmez kalkmaz bir Allah... Kalmayacak! Bu yeil gzl, sarba ylan mahvolacak. Bu topraklar ngilizler, Franszlar, Amerikallar gelip igal edecekler. Onlar, o Bolevikler, o ayaktakm, o srngen alaklar bu vatanda hkmran olamayacaklar. Bu kafirler." Mustafa Kemal dmanlarna sonsuz umut datyordu. Be vakit namazn hi kazaya koymuyordu. 217 Kyllerden nefret ediyor, mmkn mertebe onlarn pis suratlarn grmek istemiyordu. Nerde bir kyl grse, yzn buruturuyor, bir eytan savma duas okuyor, yere kocaman bir tkrk atyor: "Bir kyl grmyor muyum karmda, sanki o sarba gryor gibi oluyorum, rperiyorum efendim, elimde deil, rperiyorum nuru aynm," diyordu. Arif Saim Beyin nndeyse binbir takla atyor, onun en az be adm arkasnda yryor, azn asa bir top gibi hemen frlyordu. Arif Saim Beyin btn pis ilerini piirip kotaran oydu. "Bunlar, bu aslanlar, bu alaklar ykacaklar sarba," diyordu. "Onda ok Arif Saim var. Her birisi de Arif Saimdan daha yaman, daha alak. Onlar ykacaklar sarba. Hele bir bekleyelim, Mevlam neyler, neylerse gzel eyler. Bir tek Arif Saim bir sarba ykar. Ama bin Arif Saim, tozunu attrr sarban. Hele bekleyelim." Gece yatana girince, yarn sabah uyandnda sarbam dm olduu, yerine Vahidettin Han efendimizin geldii haberini alacan hayallyor, byk bir mutluluk iinde srmal giyitler, kordonlar, madalyalar hayallyor, yle rahat uyuyordu. "Muhteem Al Osman lkesinde bunlar payidar olamaz. Aslan yatana akal giremez." Her gece, her gece yarn sabah paa olaca inancyla uyuyordu. Daha da ok ngilizlere gveniyordu. Bu Bolevik ipsizlerine gne batmayan imparatorluun ali mensuplar hi Ana-dolunu brakrlar myd? te btn Arabistan igal etmiler, Peygamberimizin evlatlarn taht zere payidar klmamlar myd? Bu yolsuz, susuz, evsiz, ksz mezbeleden, amur iindeki haa huzurdan bu levse boulmu kasabadan tez vakitte ayrlacakt. Sarbam iktidar pamuk ipliine balyd. Kaymakam Ramiz Bey skntdan patlyor, gece gndz iiyor, derebey kalntlaryla kumar oynuyor. skenderundan orospular getirtiyor, sabahlara

kadar vur patlasn al oynasn... Kasabaya geldi geleli hibir kye kmamt. kamazd da. Bir kere kyllerden ok korkuyordu. Bir de sarban as218 kederini grmeye dayanamyordu. Ama bunlarn hepsi bahaneydi. ok derinde, yreinde bir kyl korkusu vard. Bu korkuyu belli etmemek iin trl bahaneler uyduruyordu. Ali Safa Bey ona ok ricalarda bulundu. Bu Ali Safa iti de sarban adamlarndan birisiydi. Milli Mcadelede Torosa km, kendisine Tayfun adn takm, dalarda Franszlara kar dolam, srf dalarda Franszlara kar dolatndan dolay sarba onu madalya ile taltif etmiti. Sarbata teneke madalya oktu. nne gelene de veriyordu. Ali Safa Bey sarban azat kabul etmez bir itiydi, sahtekard, rezilin birisiydi ama, sarban efendilerine, o namussuz, aklsz, srngen askerlerine, yani efendim kyllere kan kusturuyordu. Geen gn Yamur Aaya onlarn ne kadar atlar varsa, hepsini aldrtmt. Kylerini her gece bastryor, kurun yamuruna tutuyor, canlarndan bktryordu. ryor, ryor, ryor efendim. Yedi yz yllk bir sahibl mlk kevar msnz aziz yurdundan, ite byle olursunuz, iki gzm efendim. Al Osman topra Yamur gibi birisini hi grm myd efendim, yedi yz ylda?" "Eilmi seyrediyordum efendim, derin abn iindeki yeil ylann ekalini, nuru aynm. Boulmaktadr, suda rmekte-dir iki gzm. Bir tuhaf marm ademdir sarba. Burnu bu azim rmenin kokusunu alamamaktadr efendim." "ok Yamur Aalar zuhur edecekler, ok Arif Saim Beyler, ok Tayfunlar... rtecekler, rtecekler." Ali Safa Bey: "Siz gelmezseniz Kaymakam Bey, olmaz," diyordu. "Topraklarm fuzulen igal eyleyip evler kurdular. Ottan, kamtan pis evler. Biz bunun iin mi kan dktk? Allah sizi inandrsn Kaymakam Bey, u Torosun her kayasnda bir param kald. Handa arptm. Antepte ahin Beyle, Karaisalda Sinan Paayla beraberdim. Biz arpr, biz lrken bu benim tarlam igal etmiler. Asker kaaydlar. Arkamzdan bizi kurunluyor-dular. imdi de efendimiz oldular. Bu vatann efendi-i aslisi oldular. Ltfen geliniz, kendi gzlerinizle grnz, grnz ki ne biim zulmler altnda inliyoruz. ahit olunuz. Ne biim insanlarla mcadele ederekten bu vatana hizmet ediyoruz, grnz, grnz. Franszlara kar dvmek daha kolayd. O 219 dmand. imdi dman vatann barna saplam hanerini. < Sizi kye gtrmek iin Arif Saim Beyin otomobilini de rica et- ] mistim. ofryle kapda bekliyorlar sizi." ; Kaymakam masada oturuyordu, hemen ayaa frlad, nn ilikledi: "Arif Saim Beyin otomobilleri mi bekliyorlar beni? Hemen, derhal gidelim. Benim iin mi istemitiniz Beyden?" "Sizin iin." "Otomobillerini fazla bekletmedik ya?.." "Bekletmedik efendim." "Katip, candarmalar, Baavu?" "Onlar akamdan kye gittiler efendim. Her eyi hazr ettim." ' Otomobile bindi. ok sevinliydi. Kim bilir belki bir eyler olurdu. Kim bilir... Otomobiline binmiti. Otomobile kuruldu, sigarasn yakt. Gerdann bir iyice tard. ofre ters yolu gsterdi: "Burdan srn evladm," dedi. Kaln, uzun kehribar azln aznda tutuyor, kuruluyordu. ofr ters yne srd otomobili. Otomobil arnn iinden geti. ofr kez korna ald. Bu Kaymakam Beyin daha ok houna gitti. Tm esnaf dkkanlardan darya uramlar, yar bellerine kadar eilmiler Kaymakam selamlyorlard. Ali Safa Beyin de bu houna gitti. Halkn onu Arif Saim Beyin otomobilinde, Kaymakamn yannda grmesi onun nfuzunu da on misli artracakt. Bir tala ka ku vuracan Ali Safa Bey ok nceden hesaplam, Arif Saim Beyin karsnda binbir aklabanlklar yapm, arzusunda da muvaffak olmutu. ofr de Kaymakamn arzusunu anlam, arnn banda yeniden geriye dnm, esnafn hayran baklar iinde arnn teki ucuna varmt.

"Bir daha dneyim mi Kaymakam Bey?" "Dn evladm." Bu frsat, Arif Saim Beyin otomobiline binmek talihi bir.da-ha eline gemezdi. Utanmasa Ali Safa Beyden rica edecek, sabahtan akama kadar otomobilin iinde byle kurularak ar220 nm ortasndan esnafn hayret dolu, hayranlk, korku dolu baklar arasnda gidip gelecekti. Akamlara kadar. kinci kez dnerken dar km, ayakta, durmadan ceketlerini dmeleyenlere glerekten eliyle teker teker selam verdi. Sonra da iini ekerek: "ek yavrum, ek bakalm kye," dedi. Vayvay kyufe kuluklayn vardlar. Kyller oluk ocuk, gen yal, Kaymakam kyn dnda karladlar. Seyfali bir de davulcu, zurnac getirmiti. Bir yanda da davul zurna alyordu. Kaymakam kalabaln stne yle bir bak frlatt: "Ne sefalet," dedi. "Bunlar mstahak ama..." "Mstahak," dedi Ali Safa Bey. "Mahvettiler beni. Onlarn yznden iflas ettim. Tarlalarm ne ekiyorlar, ne de bana ektiriyorlar. Tarlalarm bana verseler, kendileri de iftliimde rgat olsalar gl gibi bakardm onlara. Ne sefalet kalr, ne bir ey." "Anlamazlar iki gzm. Bunlar insan deil ki... Mustafa Kemal Paa Hazretleri de bunlara efendimiz diyorlar!" "Efendimiz?" "Gelseler de efendimizin u hali pr melalini grseler." "Efendimiz insandan baka, baka eit bir mahluk..." Bir paavra ynyd insanlar. Her birisi bir kuru denee benziyordu. Yeil bir sarnn llndeydi yzleri. Otomobil Vayvay kynn ortasndaki ulu aacn altnda durdu. Kyller elpene divandlar. Boyun krmlard. Kaymakam, sert, gmbr gmbr bir sesle: "Ehlivukuflar burda m?" "Burda," dedi Ali Safa Bey. Kaymakam: "Susun," diye bard, durup dururken. Sinek vzlasa sesi duyulur oldu ortalk. Herkes soluunu korka korka alyordu. "Katip tapuyu oku." "Ba stne Beyim." "Ali Safa Bey, sizin ehlivukufunuz kim?" "kklar kynden Srmeliolu Mahmut." ki bklm, uzun ak sakall, yeil gzl, byk yzl, iri 221 kafal, kafasn dik tutamayp yana yatran birisi geldi ortaya. alvar liyme liymeydi. Ak bir kuak sarmt beline. Kuan stne bir kubur balam, kuburla kuan arasna bir dolma tabanca sokmutu. "kklar kynden Durak Hac." Durak Hac da yalyd. ok uzun boylu, kse sakallyd. "Topraktepeden Abdurrahman Hoca." O da yalyd. ok esmerdi. Deirmi ak sakallyd. "ankazadan Klemenolu." Klemenolu da ne kt. ki bklmd. Bir deri bir kemikti. Titriyordu. "Muhtar, sizin ehlivukuflar?" efe Kahya, Koca Osman, Molla Memet, Ali Onba ktlar. "Katip oku!" Katip okudu: "Ali Safa Beye ait on yedi dnmlk tapu... Cenuben Tariki am..." "Neresi?" Kyn altn gsterdiler. Uzaklarda ak bir yol aarp duruyordu. O yolu gsterdi Srmeliolu: "Biz hep oradan geerdik. Otuz yldan beri..."

efe Kahya, Koca Osman, Ali Onba, Molla Memet, kyn solundaki uzak yolu gsterdiler. Bunun stne bilirkiiler arasnda sert bir tartma balad. Kaymakam tartmay hemen kesti: "Sarkan Yalnzdut deresi..." Ali Safa Beyin bilirkiileri kyn stndeki sel yatan gsterdiler. Vayvayllarn bilirkiileri de uzaktaki Yalnzdut kyn... "imalen Akasaz..." Bilirkiiler gene ters ynleri gsterdiler. "Garben Yazlta." Ta aalar, Anavarzann altna doru bir yeri gsterdiler. Bilirkiiler arasnda gene uzun bir tartma balad, srd. Kaymakam susuyordu. "Bitti mi konumalarnz?" diye sert sordu. 222 Sustular. "Ehlivukuflarn szlerinden anlald ki Ali Safa Beyin tapusu Vayvay kyn de iine alyor. Ehlivukuflarn ahadet ettiklerine gre, ok az bir zaman nce Vayvay kylleri gelip Ali Safa Beyin elindeki tarlalara aldan, otlardan sayfiye evleri ina etmilerdir. Vayvay kyllerinin Ali Safa Beyin tarlalarn fu-zulen igal ettii anlalmtr. gallerinin refine, Vayvayllarn erden pten ev dedikleri sayfiyelerinin kaldrlmasna karar verilmitir." Sonra kyllere dnd: "Hkmete kar kyorsunuz. Adamn tarlasn fuzulen igal etmisiniz. u erden pleri kurmakla. Kimsenin tarlasn elinden alp da sizlere veremem. Size bir aylk mhlet veriyorum. Bir ay iinde burasn boaltp gitmezseniz, candarma gnderirim, u otlan sizin banza ykarm. Sizler sunardnz, ne byk, ne hkmet, ne de-Allah tanyorsunuz. Ne hak hukuk, ne de adalet..." Kyller: "Bu kyn ne zaman kurulduunu kimse bilmiyor. Dedemizin dedesi kurmu, ta Frka-i islahiye zamannda," dediler. Kaymakam: "Bana kar m koyuyorsunuz, bana itiraz m ediyorsunuz, beni yutar m sanyorsunuz? Bu ky yz yllk olur mu? Ali Safa Beyin tarlasn zapt etmek iin iki gn nce kurmadnz m bu evleri? Kime yutturuyorsunuz? Yz senelik, on senelik, on gnlk kye hi benziyor mu bu ky? Ky m bu?" diye bas bas bard. Bardka bard. Az kprd. iindi. Kendinden geti, gzleri dnd. Ayaklarn yere vurdu. Elini kolunu sallad. "Yalanclar, sahtekarlar, alaklar, dinsizler, imanszlar! Bir ay iinde ky boaltp gitmeyin bakalm. Ezeceim sizi, ezeceim, karnca ezer gibi..." Ayan var gcyle topraa vuruyor, srtyordu: "te byle, ylan ba gibi, sizin de banz eze... eze... eze... Ezeceim banz." Kyller korktular, sindiler, bzldler. Kaymakam nerdeyse fkesinden at diye atlayacakt. 223 "Size Cumhuriyet Hkmetinin faziletlerini reteceim." Zangr zangr titriyor, ulu aacn altnda yryor, dolanyor, baryor, alay ediyor, kfrediyor, emirler yadryordu. Sonunda Ali Safa Beyle birlikte Seyfali ona yaklaabildiler. Ali Safa Bey: "Bey," dedi, "kyller sizin erefinize bir ko kurban etmiler. Muhtar Seyfali diyor ki, le oldu, yemeye buyursunlar, kusura bakmasnlar, diyor." Kaymakam durdu dnd, sonra birden var gcyle bard: "Kpekler yesin onlarn kurbanlarn, kpekler! Yalanclarn, utanmazlarn kurbanlarn... u ky utanmadan yz yl nce atalarmz kurdu diyorlar, utanmyorlar, beni kandryorlar. u ot ynn... Dinleyin kpekler, doru syleyin, u ot ynn ka gn nce ydnz? Eer bu otlar yz sene nce y-msa buraya, yz yldr bu ot yn iinde yayorsunuz diye, size hakaret etmeli, yznze tkrmeli. Sizin kurbannz kpekler yesin." Ali Safa Beyin kolundan tuttu, otomobile doru srkleyip onu ieriye soktu, kendi de girdi.

"altr makinay evlat," dedi yumuak. "Kyllere byle kzdm da Arif Saim Bey, ok rica ederim evladm, duymasnlar. Malum ya, onlar kyllerimizi ok severler. Biz de severiz ama, yalan sylemeyenleri, tarla gasp etmeyenleri..." fkesi gememi, daha zangr zangr titriyordu. ofr kolu evirite motoru altrd, geldi bindi, otomobil hareket etti. Kaymakam Bey elini uzatt, Ali Safa Beyin elini tuttu: "Bunlara, bu alaklara bylesi gerek, deil mi iki gzm?" dedi, var gcyle onun elini skt. "Sizden bir ricam var." Ali Safa Bey hemen toparland: "Buyurun efendim." Kaymakam onun kulana azn dayad: "Sizden ok, ok rica ediyorum. ofr Beyefendi bugnk hareketimizi, benim hakl fkemi Arif Saim Beye azlarndan karrlarsa... ok ok rica ederim... Onun azn kapatmann bir yolunu bulamaz msnz?" 224 "Siz bu hususta hi merak etmeyin Ramiz Bey. Karmaz." Kaymakam bir trl inanamyor, korkusu gittike by-yordu. "Vaziyeti Arif Saim Bey duyarsa... Ya ofr Arif Saim Beyin bir casusuysa?" Kulana iyice azn yaptrp: "Ali Safa Beyciim, bu arkada bey, ya hususi surette bizim hareketlerimizi kontrol iin yollanmsa? Bizim kylye kar nasl hareket ettiimizi renmek iin... Olamaz m?" Ali Safa Bey kesinlikle: "Olamaz," diyor, onu bir sre iin inandryordu ama sonra Ramiz Beyin korkusu gene byyordu. Kylye byle muamele ettiimi duyarlarsa beni, beni, beni azlederler... Kfrettiimi, hakaret ettiimi, diye iinden geiriyordu. Gene Ali Safa Beye eildi: "u kyller, kylerinde kalsalar olmaz m? Bir yolunu bulsanz. Yahut da ben karmasam da siz kendi tedhi usul-nzce kylleri karsanz?" Ali Safa: "Olmaz," dedi. "Bir kere ok yaydan kt. Sonra Hkmetin otoritesi sarslr. Payimal olur. Trkiye Cumhuriyeti Hkmetine bunu yapamazsnz. Onun asil bir kaymakamna tkrd tkr yalatamazsmz." Kaymakam karar vermiti: "Yalatrm Ali Safa Bey, yalatrm. Hem de bal gibi. Kaymakama deil, Valiye, Vekile yalatrm, hem de Ba..." leri gittiini anlad: "Ben kendi hesabma yalarm," diye dzeltti. Arif Saim Bey gibi bir insan kendi zel otomobilini niin versin be paralk bir aaya, o aa da gelsin bir kasaba kaymakamn bindirsin, birlikte ky kaldrmaya gitsinler? Hem de ofryle birlikte. Olacak i mi? Normal mi efendim? Hem de cin gibi bir adam bu ofr, Emniyeti Umumiyeden bir mdr olabilir. "Avrupada m tahsil buyurdunuz Beyefendi biraderim?" ofr duydu ama aldrmad. "Size diyorum, Avrupada m tahsil buyurdunuz?" ofr yarm dnd, glmsedi, koyu bir Laz ivesiyle: 225 "Avrupay hi grmedim," dedi. "Hi okumam yazmam yok." Kaymakam bu karla daha kukuland. Saklyor, diye dnd. Salam Emniyeti Umumiyeden. Arif Saim Bey gibi bir adamn ofrnn hi okumas yazmas olmaz m? Hi Avrupa grmemi olur mu? Kendini iyice ele verdi. Ne gzel de Laz taklidi yapyor. Bravo, bu hainler polislerini iyi yetitiriyorlar. Vahidettin Efendimizin de elinde bu kabil insanlar olsayd Mustafa Kemalin kim olduunu anlamaz myd? Ver yanna akll, cin gibi bir yaver, btn efalini iki gnde anlayve-rirsin. "Beyefendi, ok gzel kullanyorsunuz otomobili. Ancak Avrupada tahsil etmi bir kimse bu kadar nazik, nazenin kullanabilir bir otomobili." ofrn az kulaklarna vard, dehet bir kahkaha kopard, otomobil sarsld: "Bizim usta, Erzurumlu Halil Usta, ok Avrupa gezmiti. Bana derdi ki, Cemal, senin gibisi Avrupada da yok. Sen maki-nann Allahsm." "Beyefendi, siz Karadeniz ivesini ok gzel konuuyorsunuz." "Konuurum. Ana lisanmdr."

Vallahi adamlara bravo! Bravo... ok iyi yetitiriyorlar. "Cemal Beyefendi, siz kylleri seversiniz deil mi?" "ok severim. Kyl benim ana vatanmdr. Kim ki anavatann sevmez, o ki haramzadedir." "Ben bugn kyllere ok sert davrandm deil mi?" "Yok Beyim, ne serti, ok yumuak, ok insanca davrandnz. Bizim Arif Saim Bey onlar dayaktan geirir. Arif Saim Bey der ki kyl ksm yalnz be yalnz dayaktan anlar. Bey Akme-zar kyllerine ok kzd. ounu vurdu vurdu ldrd." "Mnasiptir." Laz ivesi daha da koyulat: "Mnasiptir onlara." Alay ediyor diye geirdi iinden Kaymakam. Mahvoldum. Nasl akl etmedim, Beyefendinin ofrnn bir Emniyet men-subini olacan!" 226 "Cemal Beyefendi bu gece birlikte isek? Bir iki kadeh. Rica etsem? Beni mahzuz, beni erefyab ederdiniz." "Seni erefyap yapardm ama, Beyefendi duyarsa anam beller." Alay ediyor, alay ediyor kpolusu... Byle bir ahma bulsam, benim gibi bir aklsz... Ben de alay ederdim. "Rica ederim Beyefendi. Arif Saim Bey duymaz." "Duyurmayz Cemal, sen hi zlme," dedi Ali Safa. Kaymakam kprd, endazesiz eek, diye geirdi iinden, bir mdre sen diye hitap ediyor! Anlamyor ki kim olduunu! Grsn o! Verdiim karar geri alacam. Evet, Vayvay ky yz senedir bu amurun, bu batan, bu sinein, bu cehennemin iinde ikamete memur edilmitir. Tarih okuyanlar bilir. Hkmetin otoritesini Ali Safa gibi bir kpee alet etmeyeceim. Kendisi, hususi usulleriyle nasl kovarsa kovsun kylleri, o bizi Hkmet olarak alakadaf etmez. "Cemal Beyefendi, ben de ok severim kylleri. Bizim de ecdadmz kyldr." Otomobil bir ukura dt, sarsld, sonra kt. Kasabann krmz kiremitleri, toprak damlan, ikindi gneinde yanan camlar onu tuhaf, yanan bir peri ehrine benzetmiti. Dan eteine yapm. Yukardan uzaktan. 227 Topal Ali Koca Sleymann kapsn ald: "Oooo, Sleyman Aa, Sleyman Emmi asana kapy, ben geldim, ben. Topal Ali," diye ieriye seslendi. Koca Sleymann ak, gr kalan yukar kalkt, dikeldi. "Ben, benim, Topal Ali." Koca Sleyman: "Vay kpek vay, vay Kel Hamzann iti vay, o olunca kapy aacam sanyor. Vay vicdansz alak vay! Vay topal bacana stm vay! Deirmenoluk kylsne kan kusturan zulm ua vay!" diye evin iini doland. "Sleyman Emmi, biliyorum ierdesin, a kapy. Acele iim var. Konuunu grmeliyim." Koca Sleyman ykle gitti, yklkten ok eskiden kalma ama gzel tfeini ald, yavaa tfein azna kurunlar verdi. "Konuumu grecekmi topal kpek! zini srm demek ki... imdi sana gsteririm konuumun nasl grleceini." Kapya yanat. Kapnn dudak deliine tfein azn koydu, kendi de tahta yarndan bakt, nian ald, geriye ekildi, tam tetie basacakt ki, Memed arkadan geldi: "Dur Emmi," dedi, kolundan tuttu ekti. "Kapy a, Topal benim adamm." Koca Sleyman bundan bir ey anlamad. "Kapy a Sleyman Aa, ben burada onu bekliyordum." "Eee, ben onu vuruyordum ya..." 228 "Yanl bir i olacakt." "Sen Topal tanmyorsun. Hi de yanl bir i olmayacakt..." Koca Sleyman kapy amaya gitti homurdana homurda-na. Memed de arkaya... Kap alnca Topal nde, Yel Musa arkada ieriye girdiler. Memedle Topal Ali kucaklatlar. Koca Sleyman bir onlara bakyor, bir: "u bizim olanda i var," diyordu. "Ekya deil erkanharp olan..."

Topal Ali abucak durumu anlattktan sonra, onlara Yel Musay tantt. Koca Sleyman da Memed de Yel Musann adn duymutu. Koca Sleyman glerek: "Sor Memede, ulan topal kpek seni ldryordum," dedi. "Seni Kel Hamzann iti bilip ldryordum. Allah billah akna ldryordum. O zaman u dnya bir kafirden temizlenirdi. u dnya bir tek Yel Musaya kalrd. Bu dnyada bir tek olmak hem de Yel Musanm hakk..." Topal Ali: "Grdm, inandm, iman ettim ki hakk..." Memed: "Bir dakika daha gecikseydim yreinin bandan yiyor-dun kurunu," diye hayfland. "Deli misin sen? u kylerde yle bir n yapmsn ki, kyl seni eline geirse havada piirecek. Neden salveriyorsun kendini?" Koca Sleyman: "Bir de kapnn azna gerilmiti ki, imdi topal baca havadayd, Memed yetimeseydi." "Yaptm iyilikler karna durdu da canm kurtard," dedi Topal. Bir sre akalatlar. Koca Sleyman: "Musa Aa," diye sordu, "u senin iin anlatlanlar doru mu? Gn doarken Maratan kalkar, gn batarken Adanada olurmusun, doru mu? Ku kanadyla bu kadar yolu alamaz, gerekten doru mu?" 229 Yel Musa gld: "Doru," dedi. "Akas doruydu, yalandm Sleyman Aa." Koca Sleyman sonsuz bir meraktayd: "nne katp da srp bulamadn hibir iz olmam, doru mu?" Yel Musa bir ocuk gibi utand, ekindi, ne yapacan bilemedi: "Bir seferinde," dedi, "eskiden Yarsuvat derlerdi, imdi Ceyhan diyorlar, ite orada, biz iz srdm, srdm iz baka bir ekyann iziymi. Benim srdm izin sahibi Anavarza kayalklarna saklanm meer. Sonradan onun da izini srp yerini buldum ama bir kere yanlmm." Topal Ali: "Ben grdm, hem de Yel Musadan korktum. Yolda o kadar yanltmaya altm onu, Memedin izini srd de bu kapya kadar getirdi. Memed karda, sen benim hayatm kurtardn ama, ben de seninkini kurtardm." Yoldaki durumu, Musay ldrmeye karar veriini en ince ayrntsna kadar anlatt. O anlattka Yel Musann yz sarar-yor, gzleri byyordu: "Sahi beni vuracak miydin?" diye aknlk iinde, yz allak bullak olmu soruyordu. Topal Ali: "Syleyin bakalm, baka ne yapabilirdim? Baka ne gelirdi elimden?" Koca Sleyman gsterdi: "te bu da beni vuruyormu, hi suum sudurum yokken." Koca Sleyman: "Vallahi vuruyordum," dedi. "yi de olurdu ya. Neyse gelecek sefere, u Topaln cann cehenneme gndermek boynumun borcu olsun." Yemek yedikten sonra, Topal Ali Memedi bir keye ekti: "Bu ky, ev ev arayacaklar," dedi. "Yzba Faruun bir huyu var, hangi kye girse batan aa kylleri dayaktan geiriyor. Yal demiyor, gen kadn, ocuk demiyor. Sen hemen bir ata bin de d yola." Memed: 230 "Nereye gideyim?" diye sordu. Topal Ali: "Da ta candarma dolu. Bir de eteler hi aman vermiyor. Bir de Kara ibrahim bilmem ne istiyor senden. Ben onun kanna susadm diyor da baka bir ey demiyor. Sen ne yaptn ona?" Memed: v "Kpek," diye bard. "Ne yapacam, tavla tavla ylklarn srdm, harman harman ekinlerini yaktm. Karsnn, gelinlerinin, kzlarnn rzna getim, ne yaptm bilmem ki ona? imdi ben nereye gideyim?"

Ali dnd kald: "Burada kalamazsn. Muhtara. Senin Koca Sleymana geleceini herkes bilir. Ormana kaamazsn. Skr acndan lrsn. imdi seni kim grrse haber verir. Eski nce Memed yok oldu gitti. Hele Deirmenoluktan birisi seni grmesin, bir ellerine ge, Deirmenoluklular seni para para ederler." "Nereye gideyim Ali?" Ali dnyor, dnyor bir ey syleyemiyor. "u sralar dalarda yaamann hi mmkn yok. Keski saklandn yerden, daha bir iki yl hi kmasaydm da kendini iyice unuttursaydn." Memed: "ukurovadaydm," dedi, oraya damn kesine oturdu. ukurovay, Vayvay, Ali Safa Beyi, Arif Saim Beyi, dris Beyi, teki ukurova aalarn, Seyran Aliye bir bir anlatt. Ali: "Keski dalara gelmeseydin u sra. Koca Osman, ukurova kylkleri seni ele vermezlerdi. Skmlar, senden imdat umuyorlard. Btn o kylkler tmden krlmadan kimse seni ele vermezdi. Ya buralar... Grseler bir kak suda boarlar seni. Sen Koca Sleymana bakma. O seni seviyor da... Dalardan kurtulmann aresi? Benim aklma hibir yer gelmiyor Sar mmetten baka. O senin iin cann verir. Sen gittin de aylarca yas tuttu, iki gz iki eme alad. Ama onun oralar candarma dolu, saklayamaz." Koca Sleyman ardlar, ona da sordular, o da ok d231 nd, Memede bir snca bulamad. Yel Musa duruyor, duruyor: "Aaah, Mara elleri," diyordu. "Alimallah bir nce Memedi deil, bir orduyu saklardm." Drt usta, drt eski kurt ba baa verip gece yarsna kadar dndler. Bu arada candarmalar oktan kye gelmiler, yemeklerini yemiler, uyumulard bile Yzba, Hamza, Asm avu da Muhtarn evinde keklik kzartmasyla rak iiyorlard, onlardan Koca Sleymana her an haber geliyordu. En sonunda Memed: "Buldum," diye bard. "Buldum. Kulaksz smailin deirmenine giderim, kimsenin aklna gelmez." Topal: "Gelir ama baka are yok. Birka gn kal bakalm orada da biz dnelim. imdilik en uygun yer oras." Koca Sleyman: "Oras," dedi. "Biz sonra Topallan dnrz." Memed derin dncelere dalm, ocan banda dnyor, Sleymanm oullarna, gelinlerine: "At hazrlayn, bol azk koyun. Bal da, ya da koyun, kavurma da koyun," dediini duyuyordu bile. Neden sonra ban kaldrd: "Ali karda beni iyi dinle," dedi. Yel Musaya dnd: "Sen de iyi dinle koca," dedi. Koca Sleymana dnd: "Sen de gene iyi dinle Sleyman Emmi," dedi. Yutkundu, hazrland. ok nemli bir eyler syleyecek, vasiyet edecek bir hal taknd: "Sizler," dedi, "ellerinin, gzlerinin, akllarnn hneri ok kiilersiniz, ok eyler grm geirmi, ok mrler yaamsnz. nz bir aradasnz." Gene sustu. Kafasn toplamaya alt. Ali onun gzbebek-lerinde o elik ltsn gene grd. "Benim bama gelenleri hepiniz biliyorsunuz," diye balad. "Benim bama gelen kul olann bana gelmedi diyemem, kul olann bana akl hayal almadk iler gelmitir. Ama benim de bamdan dayanlmaz iler geti. Hepsini biliyorsunuz. Sonunda Abdi Aay ldrdm, fakir fkara kurtulsun deyi. Kurtuldu da... Abdi Aa ldkten sonra millet adlk admanlk 232 etti, olmaya gitsin. Topra paylat. Kyl de ben de hep byle gidecek sandk... Sonra ne oldu? Sonra Kel Hamza geldi, Abdi-den bin beter. Eli kanl. Kan kusturdu millete. Eee, bunun sonu ne olacak? Abdi gitti, Hamza geldi. Bir Hamza, bin Abdi etti... Eeee, benim emeklerime, ektiklerime ne oldu, nereye gitti? Byk aklnz, byk hneriniz var, ok gn grmlnz var, syleyin bakaynVben ne yapaym? Bir akl verin bana." Koca Sleyman: "Ben syledim sana," dedi sert. "Sular aa doru akar hep. Akadenize doru. Sularn yukar doru aktn grdn m hi?"

"Abdi gidip Hamza gelecek hep, yle mi?" "yle," dedi Koca Sleyman sakal titreyerek, kzgn, aresiz, umutsuz. Yel Musa: "Aa gidecek, aa gelecek Her yerde bu byle. Allah byle yaratm. Kular kanatlaryla uarlar. Yel kanatsz eser. nsanlar iki ayaklar stnde yrrler. Ay da, gn de doar batarlar." Memed yz darmaduman onun da szn kesti: "Abdi gidecek Hamza gelecek, yle mi?" Yel Musa: "yle," dedi, boynunu bkt. Topal konumuyordu. Belliydi ki bu ii ok dnmt. "Sen gittikten, Kel Hamza geldikten sonra hep bunu dndm. Geceleri uyku girmedi gzme. Bir aresini bulamadm." Derinden iini ekti: "ok ok dndm, bir yere vard-ramadm, bir kaza balayamadm." "Abdi gidecek, Hamza gelecek, Hamza gidecek, Sleyman gelecek, Ali gidecek, Veli..." Koca Sleyman: "Hep yle oldu," dedi. "Ali gitti, Veli geldi. Deden gitti, baban geldi. Baban gitti, sen geldin. Sen gideceksin, olun gelecek..." "yleyse niye urayoruz, canmz diimize takmz, sen, ben, Ali, Yel Musa?" "Urayoruz," dedi gvenli. "Uramak haktr." At oktan hazrlanm kapda bekliyordu, Memed ayaa 233 kalkt, teker teker n de kucaklad. Yznde a gibi yeilimsi alayc bir ac donup kalmt, glmseyen bir ac... "Salcakla kaln," dedi, dar kt, ata atlad. "Uramak, dvmek, cann kann vermek... Bo yere... Uramak haktr..." Kafasndaki bu soru onu gittike kertiyordu. "Uramak, hibir ey deilse uramak, nasl hak olur?" imdiye kadar tatmad ayr bir duygu iindeydi. Dnmenin tadn ehvetle btn bedeninde duyuyor, aresizlikle kvranyor, kyordu. Deirmene varm, kapsnda durmu, attan inmek aklna dmyordu. Ha bire bir eyler kuruyor, dnyordu. Bir aknla dmt ki, kurtulmann mmkn yok. Ban bir trl alamyor, kendine gelemiyordu. dris Beyin maceras iyice onun kafasn kartryordu. Kendi milleti iin kellesini koymu, daa kmt dris Bey. lm onu adm adm izliyordu. Gn douunu ok severdi. Dalarn ba mavi bir izgide koyulat, duruldu. Sonra mavinin alt st srmaland. Dalar slak slak parlad, sonra sise gmld. Kuyrukyldz m bir gne gibi parlad snd, parlad snd, balkd. Sonra ortalk aydnland. Memedin haberi bile olmad. Srtna iy yam, atn stnde kaskat kesilmiti. Srtna gn vurup, boynunu yaknca kendine geldi, hemen attan indi, deirmenin kapsna doru yrd, ayayla kapya dokundu, kap araland, tkrty duyan bir ses, ierden, uzak bir karanlktan uykulu seslendi: "Kim o?" Memed: "smail Emmi sen misin?" diye sordu. lgn, krk, uykulu ses: "Benim," dedi. "Benim karda, sen kimsin? Un tmeye mi geldin? Nerden buldun ki buday? Hamza m insafa geldi? Geliyorum. Dur, alvarm giyeyim de geliyorum." alvarn ekitire ekitire kapya geldi. Gnee gelince gzleri kamat. Bir sre gzlerini uuturdu. Sa elini gzlerine siper edip Memedi azck grebildi. "Bir yolcu musun?" diye sordu. Memed: 234 "smail Emmi ben Memedim," dedi. Kulaksz smail azck kendine geldi, silkindi. "Hangi Memedsin?" diye sordu, yumuack. "Hangi Me-medsin sen?" Memed: "Ben geldim smail Emmi, ben. nce Memed." "Neee! nce Memed mi? Hangi nce Memed?" "Ka nce Memed var smail Aa?" dedi Memed. Kulaksz smail alttan yukar ona bakarak: "u ekyaclk yapan nce Memed mi?"

"O benim ite," dedi Memed. Kulaksz smail durdu ona bakt, bakt hemen geriye dnd, elinde bir sopayla dar kt: "Seni kafir," diye Memedin stne saldrd. "Seni kafir olu kafir! Stn ocamza, ldrdn, a kodun be ky de daha ben nce Memedim diye -buralarda, buralarda, buralarda geziyorsun?" Memed onu hemen yakalayp sopasn elinden almasayd, ba gz yarlacakt. Bileklerini Memedin elinden kurtaramayan Kulaksz smail avaz kt kadar barmaya balad: "mdaaat, imdaat, can kurtaran yok mu, ekya nce Memed deirmenimi bast. Beni ldryor, imdaaat, imdaaat! Can kurtaran..." Memed bileklerini brakmyor, teki ortal nlatyordu. Stma grmemi sesi dadan daa gidiyor, kayalklarda yanklanyordu. Kulaksz baryor, rpmyor, Memed ancak: "Deli mi, deli mi oldun smail Emmi, akln m oynattn?" diyebiliyordu. "mdaaat, ldryor! ldryor, ldryor..." Kulaksz kendisini yere atm, rpnyor, debeleniyor, kyameti koparyordu. Memed kzd, tepesinin tas att, yerdeki Kulaksza zorlu bir tekme att, tabancasn ekti: "Seni," dedi, "kara dinini imann... Kes sesini! Ya kes, ya imdi ben senin sesini keserim.." 235 Kulaksz smail hemencecik, kirp diye sesini kesti. Hi ses karmad. Orada yle, yerde, samanlarn, kurumu fklarn stnde kvrld kald. Zayflam bitmi, boynu daha da uzam, krmt. Yaln ayaklarnn alt parmak girecek kadar yarlmt. st ba paramparayd. Her yerinden kr kr olmu, bzlm eti gzkyordu. Aarm, kirli, uzun sakal isten sapsaryd. Memed ona bakt bakt, yrei kabard, boazna bir eyler tkand. Vard, onu yerden kaldrd, ieriye gtrd. am barda ald, bir iyice yzn ykad. Sonra darda yle durup duran at ieriye ekti, balad. Kulaksz smail, belini duvara vermi alyordu. Bir yandan hem hkrarak alyor, hem bir yandan konuuyordu: "Kim dedi sana smkl nce Memed, kim dedi sana aamz ldr de bizi Kel Hamzann zulmne brak? Kim dedi sana... "Alama smail Aam, alama. Bak ne diyeceim sana." "stemem... ki yldr bu deirmenin boazndan bir tane girmedi. Ne bir buday, ne bir msr, arpa, dar tanesi, bir tane tmedi bu deirmen. te bu hale getirdin sen bizi. Dikenli-dznn kylleri iki yldr dileniyor. Hepsi de rlplak... Ya, sen bizi bu hale getirdin ite..." "Alama smail Aam, alama! Bak sana ben ne diyeceim, bak!" "Ne diyeceksin kafir, dinsiz, kanl... ki elin gzel, vicdanl, aslan, merhametli Aamzn kzl kanna bileklerine kadar batm da, daha bana ne diyeceksin kafir? ocuklar alktan kuru-dular kumdular ldler. Kel Hamzann ambarlar, kuyular, tahl almad. Kylnn elinde ne varsa ald, ya, hepsini ald. Bir tek tane bile brakmad, hem de arpa, hem de dar, hem de msr tanesi, bir tane brakmad. Herkes acndan ld. Krfacana dnd millet. Dalarda ot toplayp yedik. Aa kabuu, madmak, kuzukula yedik. Ne bulduysak yedik. Ne kadar srmz, kzmz, keimiz, koyunumuz, atmz, eeimiz varsa elimizde, Kel Hamza hepsini ald. Hkmet zoruyla ald. Bir hafta kendi adamlaryla dvyor, sradan geiriyordu kyly, bir hafta candarmalara dvdryordu. Dvle dvle milletin 236 srt yaar oldu, nasr balad Memedim, ekyam, yce dalarn alc kartal! Syle, ben alamayaym da kimler alasn! Alt aydr boazmdan doru drst bir yemek gemedi. Hep senin yznden... Sndrdn ocamz, harap ettin hanemizi. Viran eyledin kymz. ncir diktin ocamza. Batrdm bizi. Kim dedi, kim, kim, kim syledi sana gl Aamz, gzmzn bebeini ldr de bizi byle ksz koy diye, kim, kim, kim syledi sana!"

Abdi Aay vmeye balad. Hem alyor, hem Abdi Aa stne atlar sylyordu. Yank, yrekten, Abdi Aay, onun merhametini, insanln gklere karan atlar. "Alama smail Aam, yeter," dedi Memed. "Gel de bir iki lokma bir ey yiyelim." Heybeden azk knn kard, at. Azn ortasnda, yufka ekmee sarlm, kzarm kocaman bir tavuk duruyordu. Kulaksz smail aza yle bir gz ucuyla bakt, ayaa kalkt, deirmen tann oraya gitti, arpa arpa yzn ykad geldi. "Buyur smail Aam," dedi Memed. Kulaksz smail a kurt gibi saldrd tavua. Memed durmu onun korkun bir itahla tavuu yutuunu seyrediyordu. Kulaksz smail iki eli, az, burnu, enesi, gzleri kaslaryla yumulmu yiyordu. Az bir srede tavuk bitti. Kulaksz, kemikleri yalamaya balad. Birisini yalyor yalyor, tekini alyordu. Azkta ne varsa az zamanda hepsini smrd Kulaksz smail. stne uzun uzun bir su itikten sonra: "Oooh," dedi. "Ooooh! Cana geldim. lmlerinin ruhuna... Oooh, karnm doydu. Kusura kalma yavrum. Baban ok severdim. Dnyann en iyi insanyd. Etliye stlye karmazd. Eline vur azndaki lokmay al! Sen bu ii iyi etmedin Memed. Bizi perian eyledin. Kusuruma kalma yavrum. Eeee, ho gelmisin bakalm! Bir de sigara olsayd imdi... Nerelerdeydin karda? Eeee, ho gelip safalar getirmisin bakalm." 237 O gece dehet bir yamur balad. Sanki gklerden rmaklar boaltlyordu. Yeller esiyor, savuruyor, kryor, dkyor, atlar uuyor, aa dallar, uzun kavaklar krlyordu. Gn uzanda st ste imekler akyor, durmadan gkler grlyor, dalardan ovaya, ovalardan tepelere, koyaklara yanklanyordu. Belal ukurova yamurlarndan birisiydi. Yamur sabaha kar yavalad. Dereler, koyaklar tam geit vermez olmutu. Gn doarken yamur da dindi. Islak, yap yap, buuya batm scak, yakc bir gne dodu. Gne buunun arkasndan hayal meyal gzkyordu. Tuvarasmda, Zalanmolunun sekiz kiilik etesini candar-malar, eski ekya Kara brahimin de yardmyla kurundan geirmilerdi. Zalanmolu on yedi yanda, uzun boylu, yakkl, kartal burunlu bir genti. Babasnn elinden tarlasn dverek alm bir kasabaly vurmutu. Anas onu ok sever, ocukken dizinin dibinden ayrmaz: "Zalann biricik olu, biricik olu," diye severdi. Kyller de ona bu yzden Zalanmolu dediler. Ve btn ky onun adnn ne olduunu unuttu gitti. Zalanmolunun babas yumuak, iyi bir adamd. narl kynde sulak, ok gzel tarlalar vard. Kasabadan Abdulla-holu bu tarlaya gz koymu, oray bahe yapmak dn kuruyordu. Zalanmolunun babas tarlay satmad. tekiyse urat, allem etti kallem etti tarlaya kondu. stne stlk kasaba 238 klhanbeylerine birka kuru verip adam iyice dvdrd. Zalanmolunun babas kasabaya inemez olmutu. Kasabaya ne zaman inse dehet bir dayak yiyor, kan revan iinde kye dnyordu. Zalanmolu gzel bir Alaman filintas buldu. ok hzl bir ata bindi. At komularnmd. Doludizgin kasabaya srd. Ab-dullaholu bir aya'kkabc dkkannda oturuyordu. Zalanmolu bunu biliyordu. Ayakkabc dkkann eliyle koymu gibi buldu. Tfeini Abdullaholuna dorulttu, tam be el ate etti. Abdullaholu cansz yere serildi. Zalanmolu da atn dalara srd. lleri plak beygirlere atmlard. Ayaklar atn bir yannda balan teki yannda sallanyordu. Zalanmolunun uzun boynu sarkm, sallandka ba atn karnn dvyordu. lleri getirip candarma komutanlnn byk avlusuna attlar. Sekiz l kuluklaym scakta, yle yattlar kaldlar. Hemen birka iri yeil sinek geldi, llerin balarnn yresinde vzldamaya baladlar. Scak gne buulanyordu. Gkyz bombozdu, yanyordu. Tuhaf bir buulu yanma. Zalanmolu kara bir ayak alvar giymiti. Bir de gene gzel kara bir kaak ngiliz kumandan ceket giymiti. Ceketin stnden koar fieklik geirmiti. Fieklikler savatl gmle kaplyd. erke ii. Sap gml erke haneri uzana dmt. Bir kayla belindeki palaskaya balyd.

Drbn kk, kahverengiydi. Ayanda, alt ok kaln kseleden bir krmz Mara ayakkabs vard. Altna nakl bir kurt orab ekmiti. Tabancasnn sedef sap gzkyordu. Avlunun ortasna atlm teki ekyalar da aa yukar byle giyinmilerdi. llerden birisinin ba keldi, dmdzlak... nl Yel Ekya dedikleri bu olsa gerek... Candarma komutanlnn avlusuna kasaballar dolmaya balad. Duyan geliyordu Zalannolunu grmeye. Zalanmolunun kylleri de duydular. Onlar da, nde Zalanmolunun anas, at yakarak, kadn erkek yola dtler. Kasabann yaknndaki kyler de yollara dtler. Zalanmolunun lsn grmeye geliyorlard. Candarmalar Zalanmolunun anasn, babasn, akrabalar239 m, kyllerini lye yaklatrmadlar. teki ekyalara da kimseyi yaklatrmyorlard. Bir karmaalk, bir hayhuy srp gidiyordu. At sesleri kasabann gklerini nlatyor, kadnlar dvnyorlard. Zalanmolu upuzun uzanm, ban sa yznn stne yatrmt. Puslu gnein bulank aydnlnda terlemi gibiydi. Yznde ocuksu bir gl donmu kalmt. Islak giyitleri biimli bedenine yapmt. tekilerin de... Buular fkryordu giyitlerden gn kzdrdka. Yeil sinekler oald. llerin stne inip kalkyorlard. Zala yaklaamad olunun ls yresinde bir ku gibi rpnarak dnyor, "Zalanm biricii, Zalann biricii, nasl kydlar sana, Zalann biricii! Sinekler konuyor azna yzne, Zalann biricii... Ben pmeye kyamazdm Zalanm biricii, belemiler kzl kana... Ben pmeye kyamazdm, atmlar topran amurun iine. Ne yatarsn Zalann biricii, kuluklayn scakta? Candarma dayrasnn nnde? Ne yatarsn?" diye atlar yakyordu. Zala sesi kslncaya, halsiz dnceye kadar syledi, dvnd durdu. Sonra Fotoraf Camgz Emin geldi. nce Zalannolunu kaldrdlar, duvarn nne dikmeye altlar. Zalannolu o kadar kurun yemi, bedeni ylesine hurdaha olmutu ki... Giyitleri kanl amura belenmiti. rptlar. Zala: "ncitmeyin, incitmeyin biriciimi," diye son kalan sesiyle baryordu. ki gl kii srt duvara dayal Zalannolunu ayakta tuttular. Bir candarma geldi, pskll fesini bana geirdi. Camgz Emin fotorafn ekti. ldrlen tm ekyalarn fotorafn o ekmiti. Fotoraf ekildikten sonra adamlar Zalannolunu brakverdiler. l duvarn dibine ylverdi. Boynu da sol omuzuna dt. yle glmsedi kald. Zala bir lk daha kopard. Sonra Yel Ekyay getirdiler. Onun da srtn duvara verip, kollarndan tuttular. Candarmalar onun da fesini getirip bana oturttular. Buna orada bulunan herkes gld. Fotorafn ekil240 mesi bitince Yel Ekya da yld duvarn dibine. Ba gsne sarkt. Ekyalar avluda iki gn daha kaldlar. Scakta koktular, itiler, giyitlerine smaz oldular. Tellal Kambur Ahmet, yakasna madalya yerine fincann takm sabahtan akama kadar baryordu: "Duyduk duymadk demeyin millet!" diyordu. "Zalan-nolunun etesi candarma kumandanlnn kapsnda yatyor. Bir ibret levhasdr. Gidin grn... Gidin grn ki, neler dourmular analar... Ancak bir gn daha kalacak Zalannolu orada, kokuyor, iiyorlar... Duyduk duymadk demeyin millet!" Zala, gn, gece yemeden, uyumadan orada, candarma komutanlnn avlusunda gzlerini oluna dikmi, bir to-pack olmu oturdu kald. Onu oradan kimsecikler koparama-d. gn sonra ly Zalaya teslim ettiler. Bir yaral kartal gibi olunun stne atld Zala. Onun kokmu, imi lsn koklad koklad... Yedi ekya lsn sahipleri aldlar. Yel Ekyann kimsesi yoktu. Onun da lsn candarmalar kasabann dndaki eski kire kuyusuna attlar. lsn kpekler yedi.

Gedikli avu Hanefi ok yalyd. Salar apakt. nce Me-med diye Zalannolunu vuranlardan birisi de oydu. Kasabann arsna dm, eski bir destanc cokunluuyla olay anlatyor: "nce Memedi sardk diye seviniyorduk. Tuvaras deresinde sarlan nce Memed, nce Memed de olsa kurtulamazd. Her yan, yer gk kayalk," diyor balyordu. "Kayaln dibinde de ekyalar. arpma bir saat srd. Bir de baktk nce Memed, bir mendili tfeinin ucuna balam bize doru, teslim teslim, diye bararak geliyor. Arkasnda da adamlar... Yzba, durun, dedi, ben nce Memedi teslim almam. Yaklasn ate edelim... Hepsini ldrdk. Bir Yel Ekya teslim bayran amamt. Akama kadar arpt. Sonra mermisi bitti. Onu da yakaladk, ldrdk. nce Memedi yakaladk diye sevindik. Kyller baktlar, bu nce Memed deil, Zalannolu dediler. Yzba kederinden lyordu. Bu nce Memedde ne var, ne var ki yakalanmaz," diyordu. 241 Bu kasaba ok teslim olan ekya ls grmt. Bundan birka yl nce Hkmet dalara haber salmt: "Dada kim varsa gelsinler teslim olsunlar. Teslim olanlar affedilecek." Ve ekyalar teslim olmulard. Bu teslim olan ekyalardan otuz kadar Kozan hapisanesinde yatyorlard. nl ekya Hac Veli de iinde. Bir sabah bu ekyalar kol kola halatlarla baladlar, Adanaya gtryoruz diye, yola kardlar. Adana Kozan arasnda Saram diye bir yer vardr. Bodur aal, kra bir yer. Saram deresinde bu otuz kadar ekyay kuruna dizdiler. Sonra da katlar da vurduk diye bir rapor uydurdular. llerini de Saramn deresine gmdler. Olan biteni o yrenin btn kylleri bylece grp duydular. Kaymakam bu olup bitenlere ok seviniyordu: "Kanunsuzluklar, kanunsuzluklar yapsnlar, bu onlar daha abuk ykar," diyordu. "Zulm hibir zaman payidar olamamtr. ok gen olduklarndan nai, Cumhuriyetin efendileri bunu bilmiyor, bir zulm klc gibi halkn stnde esiyorlar. Bir zulm klc, iki gzm efendim." u nce Memedi de bir merak ediyordu ki... Kimdi, neydi, nenin nesiydi? ok gen bir adamm, diyorlard. Epey bir zaman ortadan ekilmi, imdi gene meydan cenge girmiti. Onun da cesedini yaknda kasabaya getireceklerdi. "Cumhuriyetimiz ok kuvvetlidir, onu da teslim alp kuruna dizecekler pek yaknda. Onu da greceiz, iki gzm efendim. Onu da greceiz pek yaknda," diyor, zevkle gzlerini yumuyor, ellerini ovuturuyordu. Ve kasabada onun stne konuulanlar biraz taaccp, biraz korkuyla dinliyor, nce Memed stne mtalaalarda bulunuyordu. "ok zalim, insafsz, insandan baka bir mahluktur bu, efendim, iki gzm cierparem. nsandan ayr, bambaka bir mahluk, Trk kyls, efendim. Ellerine bir frsat dmeye grsn, babalarnn gzlerini oyarlar," diyordu. nce Memed bir gece bir zengin aann evini basm Tao-luk kynde. Aa param yok, demi. Memed yle mi, diye sormu. Adamlarna kapy kapayn da bekleyin, demi. Aann kz varm, on alt, on sekiz, yirmi yalarnda. nce on 242 alt yandaki kz yatrm konan ortasna. Babasnn, anasnn, kardelerinin gzleri nnde rzna gemi. Hem glyor, hem rzna geiyormu kzn. Babas, anas, kardeleri elleriyle yzlerini rtmler. Sonra kz adamlarna terk etmi. Onlar da kzn rzna gemeye balamlar. Memed ortanca kz yatrm sonra, onu da bir iyice kirletmi. Sonra da byk kz... Byk kz onu ok sevmii ben senden ayrlmam Memed, demi. Me-medin ardna dm. Memed, aaya bu muamelelerden sonra, eer paralar karmazsan, seni de feci yaparm, demi. "Zulm, iki gzm, nuru aynm, zulm. Trk kyls zulm makinas..." Adam, nesi var nesi yoksa karm, altn, gm, elmas... Hepsini aldktan sonra, hoa kal, demi, yrm. Byk kz da bu kafire sevdalanm ya, dm ardna. Daa kmlar, Memed bakm ki arkasna, 6 kz, byk kz, onlarla birlikte gelmi. Sevdal. evirmi tfeini vuruvermi. "Belasn bulacak o... Cumhuriyet Hkmetimiz Yunann, koskoca Dveli Muazzamanm hakkndan geldi ki, bir ekya parasnn gelemeye, iki gzm sultanm! Az zamanda bekleyin. Zulm makinalar..."

Bir eve girmi, bakm ki, kimse yok evde, yalnz beikte bir bebecik uyuyor. Meleklere gld, glmsyor. Bu kafir ne yapyor, hanerini karyor ocuun ban kesiveriyor: "Olamaz, olamaz iki gzm! Mersi, daha fazla anlatmayn. Facia... nsan kalbi dayanamaz buna sultanm. Yrek paralanr. Ancak Trk kylsnden sadr olur byle zulmler. Efendimizden... Kati istihbarattr bu sylediklerim. Hilafm yok." Byk bir kye girmi on kiilik etesiyle. Btn kyly kadm erkek, oluk ocuk, gen yal, hasta sayr, yatalak kt-rm, kyn orta yerindeki alana toplam. Emir vermi herkes evindeki sacayan, saban demirini getirsin, diye. Herkes gitmi evindeki sacayan, saban demirini getirmi. nce Memed kafiri emir vermi ki, kyde ne kadar odun varsa u alana yn, demi. Onlar da ymlar. Yakn odunlar demi, onlar da yakmlar. Odunlar yanm kz olmu. Byk kz ynnn iine saban demirlerini, sacayaklarn atn, demi. Onlar da atm. 243 Demirler kpkrmz kor gibi olunca, demirleri karn, demi, karmlar. Sacayaklarn boynunuza geirin, saban demirlerinin de stne plak ayaklarnzla basn, demi. Bir iki kii tereddt edecek olmu, hemen orackta onlar vuruvermi, cesetlerini de yar canl yanan kzlere attrm. Bir czrt, bir ya kokusu alm ortal. Bunu gren kyller sacayaklarn boazlarna derakap geirmiler, plak ayaklaryla da kze basmlar. Bir czrt, bir yank et kokusu alm ky. Aradan haftalar geti, ky hala yank insan eti kokusuyla kokuyor. "nanlmaz bu anlatlanlara iki gzm sultanm. nanlmaz. Fakat kati istihbaratmzdr efendim. Zulm... Trk kyls zulm makinasdr. Velakin insanolu bu kasabada olup bitenlere inanamaz. Zulm..." Kaymakam ve kasaba daha da aztt. Elbirliiyle nce Memed stne akln hayalin alamayaca bir kara efsaneyi rdler, kasabadan br kasabalara, Adanaya, Ankaraya kadar yaydlar. Yalnz kara, karanlk efsaneleri ukurova, Anavarza kylklerine ilemiyor, kylerin kapsna gelip orada kalyordu. Kasabaya gelen kyller nce Memed stne karlm efsaneleri dinliyorlar, dinliyorlar, susuyor, hi renk vermeden, "Acayip," diyorlar, ilerinden kasaballarla alay ediyorlard: "dn koparm bizim deliolan rz krklarn," diyor, seviniyorlard. "nce Memed dedikleri de kim, nasl bir adam? Ad nce onun, zebella gibi, kaba, iri, domuz gibi, irkin, patlak gzl bir adam. Byle irkin adam ne u dnyaya gelmi, ne de gelir." "Bir kollar var nce Memedin, dimdik durduunda bile yerleri spryor. Burnu tm azn rtm. Gzlerine kan oturmu. apakl, ipil gzl." nce Memedin grn stnde en ok Ali Safa Beyin kars duruyordu. Gn douundan gn batna kadar kasabay ev ev dolayor, nce Memedi eit eit, biim biim anlatyordu. Dehet bir korku sinmiti, ksz, karanlk, amur iinde, sokaklarndan pislik akan, gbre kokan, yar ykk kasabann stne. Bu kasaba l gibiydi. Bir dedikodu yuvas, bir cadka-zanyd. Herkes, herkesin en gizlisini biliyor, herkes herkesin 244 en kk srmesini balamyordu. Her gn binlerce dedikodu yaratlyordu. Dedikoduya kurban gitmeyen, dedikoduyla yresini sindirmeye almayan hi kimse yoktu. Durgun, skntl kasabada herkes biribirinin gzn oyuyor, kuyusunu kazyordu. Ekyalk olaylar da olmasa kasaballar skntdan patlayacaklar, biribirlerini kasabann ortasnda birikmi gbreli, kokar gleklerde boacaklard. u ekyalar vurula vurula bitecek diye dleri kopuyordu. nanlmaz bir ehvetle konuuyorlar, durmadan, durmadan konuuyorlar, dedikodu yapyor, her gn tepeden trnaa kasabada kim varsa ekitiriyorlar, korkuyla, ehvetle biribirlerine ekyalar anlatyorlard. Kasabann erkekleri konuma, dedikodu babnda beterdiler ama, kadnlar da bin beterdiler. Hi mi hi azlar durmuyordu. Ekyaclk bahsinde erkeklerin ban Ali Safa, kadnlarnkini de Ali Safa-nn kars ekiyordu. nce^Memed iin uydurduu hikaye yleydi:

"Kocaman, zebella, yarma gibi dalardan bir kyl ocuu Beye gelmi. Bey sormu bu adam azmanna, almaya m geldin, demi. O da yok, demi, ekya olmaya geldim. Dada her aann bir ekyas var, hkmetin bile ekyalar var, ben de senin ekyan olaym. Dediinden kmam, kimi istersen ldrrm, demi. Safa Bey de demi ki ona, vazge bu sevdalardan, glsn kuvvetlisin, bak da gibisin, gel de bizim iftlikte al. O, burun kvrm. stersen sana ekya olurum, demi, diretmi. Bizim Bey de ekya istemem, demi. Ben Cumhuriyeti kuran bir adamm, ona kar ekya kullanamam. Kocaman kyl de, bir dev gibiymi, irkin mi irkin, beli de kambur, Beyin yanndan uzaklam. ki gn sonra gene gelmi Beye, piman olacaksn Bey, demi. Ben bir kurun atarm ki, gkteki metelii vururum. Herkesin dada bir ekyas var, ben de senin ekyan olaym. Sana kim kar koyarsa hepsini ldrrm. Elime bir tfek ver, sal daa da bak... Bizimki istememi. Bir ay gelmi gitmi, bizimki gene istememi. O da Safa Beye dman olmu, ekmi gitmi. yi ki Safa Bey onu ekya olaraktan tutmam. Onu ekya olaraktan tutan Abdi Aann sonu neye vard, grdk. Oradan dalara 245 Abdi Aaya gitmi. Abdi Aa saf bir adam. Peki demi, ol benim ekyam ki, dalar muhkem, hem de sk dola. Hangi kyl benim aleyhimde konuursa, onu vur ldr, demi. Eline ok tfek, o da yepyeni, ok kurun vermi. Abdi Aa ona ok da para vermi. Bu da daa km. Dada nlenmi. nlenince ad nce Memed olmu. nce Memed olduktan sonra kylere gidiyor, kim Abdi Aann aleyhinde konumaz, onun karlarna svmezse onu ldreceim, diyormu. Kyller de hep bir azdan Abdi Aaya kfrediyorlarm. Besle kargay gzn oysun. Onu gren kyller ta uzaktan Abdi Aaya svp yle geebiliyorlarm yanndan. Koynunda byt de ylan, nce seni soktun. Onun korkusundan dalarda kyller selam yerine Abdi Aaya svyorlarm, biribirlerini grdklerinde. Abdi Aa buna haber gndermi, etmesin eylemesin diye. O da kzm, Abdi Aann evini basp atee vermi. ki kars varm, ikisini de bir odaya kapatm, kocaman adam bir onun rzna geermi, bir onun. Sabahlara kadar kocaman adam kadncklarn rzna gemi, yan yana yatrp. Abdi Aa bir frsatn bulmu bize geldi. Yaprak gibi titriyordu zavall. Safa Bey onu bizim evde bir hafta saklad. Bir gn duydum ki nce Memed Aay aryormu. Aman, dedim, Bey sav unu. Belki bizim evi de basar u zebella. Bey, Abdi Aaya karakolun yanndaki evi tuttu. Tuttu ama gene kurtaramad Abdi Aay. Herkes biliyor, nce Memed bir gece bast onun evini. Her gzne bir kurun skt. Bizim Bey diyor ki, iyi ki nce Memedi ekya diye tutmamm. O bir medeniyet, insanlk dman, diyor. Vayvay kyn topraklarmdan bir kartaym, diyor Bey, hibir ekya kalmayacak dada... Yamur Aay bile, o hrsz bile delie attracam." Ali Safa Beyin tombul kars hikayeyi trl trl anlatyor, anlatrken pembe yanaklar biraz daha kzaryor, onun Abdi Aay ukurovada ky ky nasl kovaladn, zavall ihtiyarn can havliyle kendisini evden eve atn gz yaartc bir sesle alar gibi en ince ayrntlarna kadar sylyor, bazan da kendini tutamyor, alyordu. Szn de: "O da hak etti," diye bitiriyordu. "Senin neyine gerek yle bir kocaman ekya tutmak, dev gibi. Kan iici. Bizim Bey dn246 yann cesaretlisi, o bile korkmu da nce Memedi ekyaclna alamam. Hak etti Abdi Aa, hak etti. Kendi ban yedi, milletin de ban bu canavarla belaya soktu." Acayip haberler geliyordu dalardan kasabaya. Candar-malar her gn kez embere alyorlarm onu, o da bir ylan gibi emberden kyormu, ku olup uuyormu. Onu gren candarmann, insanlarn korkularndan dudaklar atlyormu. atlyor da onu grenin eli bir trl tetie varamyormu. Bir gzleri varm, bakt adam olduu yere iviliyormu. Onu grenin korkudan d patlyormu. Fkara candarmalarn titremekten elleri tetie varamyormu ki... Bir gece Kaymakama gelmi, grtlana sarlm, "Ben nce Memedim," demi, "benimle urama, ben u dalarda, u ukurda ne kadar aa, efendi varsa hepsinin kkn kurutacam," demi. Kaymakam da onunla uramayacana yemin etmi. Bunun iin ite...

Anasn, kars Hateyi, ocuunu candarmalarn eline gemesin diye ldrm. Babasn da ldrm diyorlar ya, yalan. Babas daha nce lm, bu nce Memed ksz bym. Bir kardei varm, o da diyar diyar kayormu. Onu yakalarsa, onu da ldrecekmi. Kaleboyuna oturmu, o yoldan geen kadnlarn rzna geiyor, erkeklerin sa ellerini kesiyormu. Mustafa Kemal Paaya haber yollam, stme gelme, senin temizleyemediin aalan, hocalar ben temizleyeceim. Derebeylerinin kellesini ben kesip kara vagonlara dolduracam, sana yollayacam, diye. Mustafa Kemal Paa da ona dokun-muyormu. "Sana dokunmak yok. Var yrt hkmn eski ukurovada, ulu Toros dalarnda," diye ona ferman yollam. "Biz bamzn aresine bakalm, karde. Bamzn aresine. Umuda kaplyorlar, umutsuzlua dyorlar, korkuyorlar, yrekleniyorlard. Skntdan patlyorlar, konuuyorlar, olmadk hikayelere inanmaya can atyorlard. Bir gn nce Memed de bir plak atn srtnda kasabaya byle, yamurlu bir gn getirilirse... Nasl davranacaklarn bilemiyorlard. Sevinsinler mi, alasnlar m? 247 Yamur yayor, toprak buulanyor, bir akarsu ukurova-nm stnden Akdenize doru uuyor, imekler akyor, ortalk selsele gidiyor, gne ayordu. Ekyalarn mahzun, kimsesiz lleri candarma komutanlnn avlusunda ak mermer tann yannda... Srt srta slanyorlar. Yamur yayor, gne ayor. 248 Kaymakam gelip gittikten sonra hibir olay olmad. Ali Safa Bey iki kez atla kyn iinden sana soluna dikkatle bakarak, her grd insana gzlerini dikerek gelip geti. Kaymakamdan sonra kyllerin iine korku dt. Korku azald, oald, tat. Her gn Ali Safa Beyden bir olay beklediler, bir ey olmaynca bombo kaldlar. Bu arada dris Bey, arkasnda iki atlsyla kye gelip Koca Osmann evine indi. Koca Osmana hayranln, sevgilerini, sayglarn syledi. Ali Safa Beyin karsndaki davranlar houna gidiyordu. Yrekliliini vd. "Biz," diyordu, "Arif Saim Beyin karsnda dayanamadk, kendimizi sattk. te sonucunda da bu hale dtk. te bylece dalara dtk." ini ekiyordu. Gen, yakkl yz solmu, gzleri ukura kamt. "Ama biz de bir eyler yapacaz. Arif Saim Beye haberler gnderdim. Tarlalarma dokunma, dedim. u yirmi drt yl sen uydurdun, yz elli bin liralk bor senedi gibi. Uydurduun gibi kaldr, dedim. Bekliyorum. Sonra yapacam ben bilirim. Bunu her nme gelene syledim. Sonuna kadar ona bu haberi gndereceim, eer Arif Saim aklm bana almazsa, ite o zaman baka eyler konuacak... Krt Ali Aa diyor ki, Arif Saim Bey dnyor. Hem de ok ciddi dnyor. Dnsn bakalm. Ben sabrlym. Siz de sabrl olun." 249 dris Beyin Koca Osmann evine indiini duyan kyller eve kotular. Seyfali, efe Kahya, Ferhat Hoca da geldi. dris Bey kylleri grnce gzleri yaard. Dayanamad konutu: "Size gpta ediyorum," dedi. "Ali Safa size byk zulmler ediyor. Arif Saim Beyin bize ettiinden daha ok. Bizimkiler, biz dayanamadk, birer birer ata tarlalarmz Arif Saime sattk. Korktuk sattk. Benim gibi ekya olduk, sattk. Ahmaklk edip, sattk. te byle dalara dtk. Sizlere hayranm, dayatyorsunuz. Bir aa ne kadar ulu, ne kadar gl, ne kadar salam olursa olsun, onu toprandan karacak olursanz kurur. Bizi topramzdan kardlar, biz kuruyacaz. Size hayranm." Kyller de onun bu gzel konumasna, gzel, bir boann gzlerine benzeyen iri gzlerine, uzun, kam parmaklarna hayran kaldlar. Ona ok da acdlar. dris Bey atna binip kyden ayrlrken ilerinden bir eyler koptu, bir ac. dris Beyin sonu yoktu. Bunu biliyorlard. stelik de ou zaman, at stnde, ovada geziyordu. Onu yaknda keklik gibi avlayverirlerdi. dris Bey onlardan ayrldktan az sonra geriye dnm, Koca Osmana:

"Benimle kyn dna kadar az yr Osman Aa," demi, atndan inip Koca Osmann koluna girmi, kyn dna knca: "Ben niin bu kye geldim Osman Aa, biliyor musun?" diye sormutu. "nce Memedin bu kye geldiini, size indiini bana sylediler. Onu grmeye geldim. Onunla grmek benim iin de iyi olur, onun iin de." Koca Osman dnm kalmt, ne sylese. inden, kyller nce Memedi buna duyurduklarna gre bu iyi bir insandr, gvenilecek bir insandr diye geirdi. Ona her eyi olduu gibi anlatmalyd yleyse. Bir aacn dibine oturdular, Koca Osman olan biteni bir bir dris Beye syledi. dris Bey onun elini pp ayrlrken: "Sen hi merak etme Osman Aa, ben onu sana bulacam," dedi, atma bindi, ovaya srd. dris Bey gittikten hemen sonra kye candarmalar geldi. 250 dris Beyin az nce kyden ktn anlaynca durmadlar, ardnca gittiler. ki gn sonra da Anavarza kalesinde candarmalarla dris Beyin arpt duyuldu. arpma ok uzun srm, dris Bey yle yiite, yle gzn daldan budaktan saknmamacas-na dvm ki, candarmalar bozmu, dallen de atna binmi oradan uzaklam gitmiti. Yaz geldi, sar scaklar kt. Akasazm sular fokurdad. Yzlerce tozdirei ge am, ovada bir tuhaf devler gibi doludizgin dolamaya balad. Leylekler, teki gmen kular, balkllar, ibibikler, veyikler, binlerce trl trl ku Akasazm gn, batakln doldurdular. Yelken bulutlar uzakta, gneyde Akdenizin stnde yn yn kabardlar. Garbi yelleri esti. Dalardan ovaya besili, iri yaban domuzlar srlerle indiler, uzun az dileriyle ovann scak topran srdler. ekirgeler byd. Toprak, bitkiler, kular, bcekler, her ey sonsuz bir berekette yavrulad. Anavarza topra daha da canland, kaynat, her ey iki misli oald. rmcekler, rmcek alar, arlar, ar petekleri birka misli oald, geniledi, byd. Anavarza topra taze bir canllar kaynamasnn hznda, kyametinde uundu. Bu yl Vayvayn ekinleri gr, bol oldu. Budaylar insan boyunu geti. ok yerde ekinler ar baaklarn gtremeyip yatt. Karpuzlar grlmedik bir irilikte olgunlat. Kavunlar sapsar, iri, scakta ar, ball bir kokuda koktu. Kavun tarlalarnn ok uzandan geenler bile havaya, topraa sinmi ar kavun kokusunu duydular. Uzun uzun bayltc bir tatta havay kokla-dlar. ri, beyaz yaz kelebekleri tpk kular gibi gn uzanda umaya baladlar. ri, parlak kara karncalar tok, ar buday tanelerini, sralanmlar binbir glkle birka birden ancak tayabiliyorlard. Atl karncalarn ancak yedi sekizi bir araya gelerek, nakl, sert kabuklu, binbir renkte, prltda yanan bir bcek lsn zorlukla tayabiliyorlard. rmcek alarna svama sinek yapmt. Besili, imi rmcekler, kelerine ekilmiler, bu sonsuz bereketteki sofralarnn banda sindirim uykularna yatmlard. Ve uyuyan rmceklerin nne sinekler yayor, alar gn getike sinekten arlayor, ol251 gun meyveler gibi dallardan aalara sarkyorlard. Bazan alar o kadar arlayorlard ki, ortalar kp sarkyor, delinip paralanyorlard. Alan bereketten, arlktan paralanan rmcekler de hemen byk bir gayretle, abuklukla alarn yeniden geriyorlar, gerer germez de alarnn kapkara sinekle svandn gryor, keciklerinde yeniden derin uykularna dalyorlard. Petekleri de dallar tayamyordu. Karaallkta, Akasaz bklnn topranda yzlerce petekli dal topraa sarkm ryordu. Peteklerde arlar milyonlarca, st ste binip ipiltili kanatlarn srtlarna yatrmlar, tembel tembel bekleiyorlard. Koca Osman yatm, iri baaklar topraa sarkm karakl-k, sert ukurova budayn bierken: "Hay maallah," diye destesini havaya kaldryor, "byle bereket... Harmanlar, ovalar bu yl buday alamayacak. Harmanlar, ovalar taacak," diye baryordu. Hay maallah... Ya-radana kurban olaym." Koca Osman sevinten tayor, sevincini her nne gelene, kurda kua, ylana yana, insana alyordu. Btn Vay-vay ky de aa yukar byle bir sevin

scaklnda dnyordu. ok kii stmalyd, bataklktan bulut bulut sivrisinek geliyor, geceleri kimse doru drst uyuyamyordu ama sevinleri de gittike byyor, ky bir dn havasna dnyordu. Canl, itahl, umutlu ekinleri biip harman yapyorlard. Kt gnleri, zulmleri oktan unutup gitmilerdi. alnan atlarn, Kaymakamn kt davrann, Allahn gecesi kyn stne yadrlan kurunlar unutup gitmilerdi. Deni atlarla srerlerdi. Bu yl deni neyle sreceklerdi, onu bile dnmyorlard. Ali Safa Beyi de bu ylki bereket sevinten deli etmiti. Yalnz o verimli, dourgan topraa bakyor, bakyor, dilerini gcrdatyor, yumruklarn skyordu: "Ah, kpekler!" diyordu. "Aaah, kpek kyller! Gstereceim size! Bekleyin!" dris Beyin verdii haber doruydu. nce Memed gene dalarda ortaya kmt. Artk her gn dalardan ovaya nce Memed stne haberler geliyor, bir anda da bu haberler Kozan 252 kylklerinden Ceyhana, Ceyhandan Osmaniye, Kadirli kylklerine, oradan Bulankbaheye yaylyordu. Vayvay kynde tarladan tarlaya trkler atlyordu. nce Memed stne, aalar, beyler, candarmalar stne. nce Memed stne sylenen trkler hayran, scak... Aalar, beyler, candarmalar stne sylenen trklerse alayc, meydan okuyan... Trl hikayeler de dalardan ovaya iniyordu. Trl trl, akl almaz hikayeler. Blk blk candarmalar, yeri g alm kyller dmler Torosa, delik delik, ta ta nce Memedi aryorlar. Onu zorlukla bir yerde yakalayp kuatyorlar. Memed bir insan duvar ortasnda umutsuz kalyor. Ama her seferinde de bu duvar ykp kurtuluyordu. Bir sabah Memedin Tuvarasnda, Savrungznde, Babikli-de, Kzlcadada sarldf haberi geliyor, Anavarza kylkleri soluklarn tutup haberlerin sonularn bekliyorlard. A ekmei, uykuyu unutup bekliyorlard. Gelecek haber Memedin zafer haberiydi ama, bundan hi kmleri yoktu ya, gene de gzlerine uyku girmiyordu. Memedin kuatld haberlerini kim getiriyor, kim yayyordu, sonra da kurtulduu haberi o anda ukurovaya nasl ulayordu, kimsenin bir ey bildii yoktu. Her iki habere de ayn gnl tazeliiyle sahip kyorlard. Haberler, bir adamdan, bir yolcudan, bir ocuktan, kadndan, bir yerlerden kveriyordu. Hi kimse de aratrmyordu. Sorup aratrmak akllarna bile gelmiyordu. Bir yerden bir haber gelsin de nereden, ne biim gelirse gelsin. Kimse orasna karmyordu. Kyler nce Memed haberinden yoksun kalmasn da, nasl bir haber olursa olsun, onun oras kimseyi ilgilendirmiyordu. Candarmalar arkasnda Memed nde. Memed daa yukar kayor. Candarmalar ok... ne atsan candarmadan yere dmez, ylesine ok. Bir de kyller, gz kr olas, oca sonesi, ahmak, eek kyller... Siz ne istersiniz nce Memedden behey ahmaklar, size ne yapt nce Memed, behey kafasz eekler, bre 253 eek kyller? Dan yamacn talamlar. Drt bir yandan dan yresini sarmlar, kovalyorlar Memedi. Memed de can havliyle kayor. Kurtulu yok. Memed dan doruuna kadar kaacak. Oradan sonra uacak deil ya... Arkasndan Yzba Faruk glerek baryor, az kald nce Memed, diyor, az kald nce Memed. Dan doruuna az kald. Aadan biz geliyoruz. Dan doruundan te de yol yok. Seni yakalayacam, boazna ip balayacak, ky ky dolatracak, maymun gibi oynatacam seni, diyor. Kyller de, size ne zkkmlar, size ne oluyor? Kyller de glyorlar. Memed terliyor. Boyuna tkezliyor. Dan doruunda bir kayann ardna sinmi, ver ediyor kurunu. Candar-malar aada, Memed dorukta iki gn iki gece srd dv. F-kara Memed gndr azma bir lokmack bile koymam. ok ackm. Can tela, al bile aklna gelmiyor. Memed candar-malar da vurmuyor. Kyllere de hi kurun skmyor. Aaah, ah! O alak kyllerin yreklerinin bana saplasayd, aaah! Alak da namussuz kyllerin. Keski. Sonra Memedin kurunlar da bitti. Ne yapsn fkara Memed bu kadar insana kar, tek bana... Kurunu yok, bir ey yok. Birden akl etti, balad talan yuvarlamaya tepeden aa. Baka are var m? Ta ta yuvarlad... Ta ta, ta ta... Bir kyamet koptu dan doruunda, yamalarnda. Bir ta seli durmadan akt, durmadan. Candarmalar, kyller soluu

dan eteinde aldlar. Kaar msn kamaz msn! Ta ta yuvarlad, ta ta... Candarmadan kylden yaralanmayan kalmad, oooh, alak kyller, oooh olsun. Yreim soudu. Yerler gkler biribirine kart, gk grler gibi patlad ortalk. Btn bir gece dadan aalara bir ta seli akt durdu. Memedle candarmalar arpyorlarm. Memed gene skm. Memed sonunda kuatmay yarm km. Sabahtan az nceymi, gn dodu doacak. Memed ok hzl kaarm... Candarmalar da hemen izinde. Gn doarken bir iirden ilerliyormu. Bir de bakm ok yal bir kadn... Candarmalar dn eeini ldrmler. Kadn deirmenden geliyormu, torunlarna un tm de... Eek bir yana dm, un uval bir yana... Yal kadn elleri koynunda l eeinin banda ranp durur. "Adm sorarsan adm Zeynep, kym sorarsan ta u kar-ki kyden olurum. Anasz babasz be torunum var. Ondan bundan buday topladm. Komunun da eeini aldm, deirmene gittim ttm, deirmenden dnerken ite eeimi burada candarmalar vurdular. Neden vurdular, onu da bilmem. Kye nasl giderim, komuya ne sylerim? Halim yaman. ocuklar da evde 'a a bekleir. Nolursun ekyalar ba sen de beni vurup ldrme. Candarmalar eeimi vurdu, ekyas da beni ldrr. ldrme beni olum." Memed un uvaln srtna yklenmi. "Kalk ana, haydi gidelim," demi. "Eein sahibine ben parasn veririm," demi. Yal kadn ikide birde Memedin eline yapyor, in misin cin misin, yoksa Hzr Aleyhisselam msn, diyormu. Memed ykn altnda iki bklm, bir de yryormu. Bir de candarmalar yandan ynden kurun skarak onu aryorlarm. Yal kadn candarmalarn arad adamn, kurun skt adamn bu olduunu anlam. Bunu anlaynca da balam dvnmeye: "Brak benim un uvalm. Kurban olaym yavrum ekya, brak da ka. Candarmalar imdi gelirler de seni ldrverirler, benim eeim gibi," diyormu. "ocuklara bir ey olmaz. Acndan lmezler... yi ekyam, gzel yavrum, lme benim yzmden, ka!" Yalvaryormu. Memed aldrmam. Un uvalnn altnda iki bklm, kye kadar varm. Eek sahibine de parasn vermi. Da kylkleri onun nce Memed olduunu anlamlar, yakalayp hkmete teslim etmek istemiler. Memed de onlarn yzne tkrm: "Tuu, yznze kppekler," demi. "Ne grdnz hkmetten de beni ona teslim edeceksiniz? Tuu derim size! Tkrrm yznze," demi, azna geleni sylemi. Onlar da piman olmular, utanmlar. Memed de ksm onlara, bir lokmacklarn bile yememi. Yumuack bir adamm, pamuk gibi. Uz konuurmu. Utangalndan ban kaldrp da kimsenin yzne baka-maz, hep nndeymi ba. Konuurken kzlar gibi kzarr254 255 m. telerden, uzaktan baknca da gibi olur, heybetlenir-mi. Gzlerinden ate salrm. Yanma varnca, eer durgun bir zamanndaysa ocuklar gibi kck olurmu. fkelendiinde tyleri dikilir diken gibi olurmu. Salar da diken gibi dikilirmi. fkelendiinde yaknnda da olsan Memed kocaman olurmu. Kederliymi ou zaman. ok sevinli olduu da olurmu. Bir de ona kurun gemezmi. Muskalym, du-alym, afsunluymu. Bir de onu bak kesmez, ate yakmaz, su bomazm. Abdi Aay ldrp de kyne vardnda kylsn ekmi Dikenlidzne bir da gibi bir ate yaktrm akrdikenlikte. Atein iine girip ortasna oturmu. Bunu grenler, "ki gzmz nmze aksn ki bu gzlerle grdk," dediler. "Bir tek yerine kurun ilermi onun. O da aksa, gzlerine... Eer aksa gzleri, gzlerine kurun, bak, ate ilermi." "Memedin gzlerine bir are." "Hibir aresi yok. Kurun skarken gzlerini amasa olur mu? Nian ald yeri grr m?" "Memedin gzlerine bir are." "Gzlk desen krlr. Bir kurunda tuz buz olur." "Memedin gzlerine bir are." "O zaman ite ona g yetmez. Ordularla dvr, ordular bozar." "Memedin gzlerine bir are." "Kalkar ayaa, ordularn nnde akta, saklanmadan, onlarn aknlklar arasnda dolaarak, ordulara kurun skar. Ona gelen kurunlar sapr sapr, pamuk atyorlarm gibi yere dklr."

"Memedin gzlerine bir are." "Bindii atlara da kurun gemezmi. Atlarn da yalnz gzlerine kurun geermi. Memed al bir Arap atnn stnde ordularn nnde at oynatyor. Atn stnde dimdik bir vga-ck dal gibi. nsan gzeli. Ordular ona hayran, paalar, zabitan-lar ona hayran, cinler periler, grnmezler, iyi kimseler ona hayran. Atnn stne gn vurmu... Doan gn, aan iek, yaan yamur ona hayran." "Memedin gzlerine bir are." 256 "Ana kuzularna kyamaz Memed. Canna kastedenleri bile balar." "Memedin gzlerine bir are." "Atnn stnde, iri, gzel, al atnn stnde dadan daa uar Memed." "Memedin gzlerine bir are." "Salar alnna der kvrlr. Kara peremi yalp yalp eder. ri gzleri Arap taylarnn gzlerine benzer, kapkara, byk, dumanl, kederli..." "Memedin gzlerine bir are." "Her zaman stnde bir ahin uar. Ycesinde. Memed stndeki ahini grr, sevinir. Bilir ki o ahin stnde utuka ona hibir canldan zarar gelemez. Bir gn ok skm, kurunlar bitmi, sarm onu candarmalar. Yannda da arkada Cabbar varm. Cabbar tamam arkada, bizi yakalayacaklar, teslim olalm, demi. Memed ban kaldrm bakm. Bakm ki tede, uzakta, gn ucunda ahini dnyor. Ge arkama demi Cabbara. Beni kendine siper et. Bize hibir ey olmaz. Kurtulmu. ahin onun stnde dndke ona hibir ey olmaz. Onun tlsm, stnde kanat am dnen ahindir." "Aaah, Memedin gzlerine bir are. Aaaah..." "te Memed byle bir Memeddir." ocuk uyuyordu. Daha yeni uyumutu. Kasabadaki btn klar da snmt. teki mahallede bir iki kpek ryor, beki ddklerinin sesleri geliyordu. Memed alt aydan beri bu kasabadayd. emsi Beyin iki katl evinin altna snmt. Kimse farkna varmasn diye ona yemeini, suyunu, teki gereksinimlerini emsi Aann kz kardeinin ksz olu sekiz yandaki Mustafa gtryordu. Memedin yannda Cabbar da vard. Mustafa onlara hem yemeklerini gtryor, hem de onlarla dostluk ediyor, darda olan bitenleri, duyduklarn, grdklerini, onlara gzel gzel anlatyordu. Bu insan biribirlerini ok sevmilerdi. ocuk uyuyordu. Memed ocuu uyandrd: "Salcakla kal Mustafa," dedi. Mustafa ona sarld. "Geri dnersem sana ne getireyim Mustafa," diye sordu Memed. 257 Mustafa gleftali krmz Mara ayakkablarn hep dnde grrd. Mustafa hep yalnayak gezerdi. adalar hep bu ayakkabdan giyerlerdi. "Dnersem sana ne getirmemi istiyorsun Mustafa?" Mustafa bu kadar uykulu, d iinde olmasayd Memed-den bir ey istemezdi. Dn sylercesine: "Memed Aa," dedi, "bana Maratan bir Mara ayakkabs al da getir. Gleftali..." Uyudu. Memed dalara kt. Memed savat. Bana trl iler geldi. A kald, susuz kald, hastaland, kat kovalad ama Musta-fann ayakkabsn unutmad. Ayakkaby kimseye smarlayp getirtmedi de, gidip ulu Mara bedesteninden Mustafanm ayakkabsn kendi elceiziyle alacakt. Ayakkaby almak iin Berit dandan ta Maraa gitti, alp dnd ve bu ayakkaby aylarca bir kutsal emanet gibi yannda tad. "te Memed byle bir Memeddir." Sonra bir gn candarmalar onun ardna dtler. Krksuda sardlar onu. Tuvarasna kat. Yannda Cabbar bir de Recep avu derler, ok yal bir ekya vard. Bir de Hzarc katld onlara. Tuvarasnda bir daha kuatldlar. nce Memed etesi, ukurovaya aa, Akarca stlerine srd indi. Akarcada konakladklar Duran Hasann evinde Memed: "Ben bu gece kasabaya inip geri dneceim," dedi, tutturdu. Duran Hasan: "Deil ekya, ylan bedeni, ku kanadyla giremez kasabaya... Kasaba azna kadar candarmayla dolu. Dn seyyar can-darma alay kasabaya geldi, kasabann ii d candarma dolu. Ku uurtmuyorlar. En kk bir karartya ate ediyorlar." "Bu gece kasabaya gideceim." Recep avu:

"Ulan smelek," diye bard. "Baksana adam ne diyor, dinlesene... Sende hi akl yok mu?" "Kasabaya gideceim." "Dn gece kasabaya giren iki yolcuyu kurunlamlar. Bu 258 candarmalar ok sert. Gelir gelmez de on alt kiilik Hac Osman etesini ldrvermiler." Recep avu: "Ulan bu gece o kasabaya kimse giremez. Giren de sa kmaz," diye gene bard. "Kasabaya gideceim. Sa kmasam da olur." Daha ok/uzun bir sre tarttlar. Ama Memede laf dinletemediler. Giyindi kuand, o gece kasaba yolunu tuttu. Kasabaya girdi. Kasaba bir l sessizliindeydi. emsi Aann evini karanlkta buldu. Memed kasabann bu ar sessizliinden dehetli korktu. Mustafa uyuyordu, onu uyandrmaya kyamad, ayakkaby baucuna koydu, onu pt, oradan ayrld. "te Memed byle bir Memeddir." Memed dnerken Akarcann altnda candarmalar onu karladlar. arpma ok sert oldu. te Recep avu burada yaraland. Memede ok svd. Candarmalar onlar Akarcadan kova kova ukurovaya drdler. Akasaza saklandlar. Memed Akasazda stmaland. Recep avu ona ok svd. Cabbar da stmaland. Gne altnda, mekten lerek toprakta belendi durdu. Recep avuun boynundaki yara iti iti, koskocaman oldu. Recep avu boynunu dndremedi. Stmaland. Akasazm stmal topranda debelendi iti, iti. Az gz gzkmez oldu. Recep avu dnyann btn ayakkablarna, Mustafa ocuklarna, dnyann btn Memedlerine svd. Memed ona gld. Recep avu sonra ld. Akasazm toprana gmdler avuu. Memed, "Vay avu," dedi, ok alad. "te Memed byle bir Memed." Ali Safa, dris Beyi ard: "Senden bir dileim var," dedi. "nce Memed gene km ortaya..." dris Bey: "ksn," dedi. Ali Safa Bey: "Demem o deil. O, dalarda ortaya knca, buradaki kyller zil taktlar oynadlar. Onlarn gvenci de o... O, ortadan kalkmadan bize rahat yok. Ne sana, ne bana. Hi kimse259 ye. Ak syleyeyim sana dris Bey kardeim, Abdi Aann tabiriyle o, eein aklna karpuz kabuu dryor. Hibir ey deil bu nce Memed, zavall, biraz kan iici, zalim, korkak bir tip. Kyller onu koruyor, onu saklyor, onunla avunuyorlar. Onu Mustafa Kemal Paann karsna bir kuvvet olaraktan dikiyorlar." nce Memed dada grndnden bu yana Ali Safa Bey dar kamyor. ksa da yannda alt tane silahl muhafzyla kyor. d, d kopuyor. Dlerine giriyor nce Memed korkusu, can telana dm ne yapacan bilemiyor, kvranp duruyor. Ankaraya, amann yetiin nce Memed dalarda gzkt, canmz, malmz tehlikede, amann yetiin diye tel stne tel ekiyormu. Bir tabur gnderin, olmaz olmaz, bir alay, olmaz olmaz, bir frka, olmaz olmaz, bir, bir... ok asker gnderin... Btn ukurovanm alak kyls onun arkasnda. Amann elinizi abuk tutun, ylann ba kkken ezilmeli. Bunlar bir ayaa kalkarsa karncalar gibidir bunlar, baa klmaz. Amann ha amann! Evinin pencerelerine, kaplarna kum torbalar koydurmu, kapsnda sabahlara kadar silahl nbetiler bekliyorlarm. Gene de Ali Safa Beyin gzne uyku girmiyor, sabahlara kadar can telanda drt dnyormu. "Memedim, yiidim, ahinim, aslanm." Bu adam korkusundan kendisini asacak, diyorlar. "Evet dris Bey, btn ukurova aalar, toprak sahipleri, ky, kasaba sahipleri toplandk, bir karara vardk, eer sen nce Memedi ldrrsen, biz de Arif Saim Beye toplanp gideceiz, senin haklarn ondan alacaz. Sen de bir Beysin, dmez kalkmaz bir Allah, bakarsn senin kyllerini de batan karm bu melun. Onun hakkndan ukurovada bir sen gelirsin. Eer nce Memedi ldrrsen btn ukurova aalar, beyleri, hem de Hkmet sana minnettar kalacak. smet Paa geen gn bu ylann ba ezilmeli, demi. nce Memedi ldrdn duyan smet Paa sana ne yapmaz! Biz de destekleriz. ok kt, ok

alak bir adam. Onun iin kasabada sylenenleri bir duysan... Onun yaptklarn bir sana anlatsalar! nsan olann tyleri diken diken olur." 260 "ldrme Memedi kafir dris, sen de Memed gibisin. Kyma ona!" "nce Memed senin iin bir frsat. Bu frsat da karrsan, artk bundan sonra seni iflah etmez hkmet, dris Bey." "Hele bir dneyim Safa Bey." "nce Memedi ldrmek bir su imek kadar kolay... Senin iin." "Hele bir dneyim Safa Bey." "nce Memedi ldrmek ne demek! nce Memedi ldren bir kahraman olur." "Hele bir dneyim Safa Bey." "Beyler karar verdiler, ya nce Memedin kellesi, ya da... dris Bey senin durumun da parlak deil. Kl aznda yryorsun." "Hele bir dneyim Safa Bey." dris Bey dnd tand, aratrd, lt biti, anlad ki, ya nce Memedin kellesi, ya kendinin kellesi... Eer nce Memedi ldrmezse u ovada yaayamazd. ldrrse, durumu eski durumundan da daha iyi olacakt. Memed de saf bir oland. Onu vurmak da o kadar zor deildi. "Dndn m dris Bey?" "Dndm." "Dalara yolculuk ne zaman?" "Bu gece." Tuvarasnn kzlca kayalklarnda iri kertenkeleler olur. Tu-varasnn topra yanar dner mordur. Tuvaras derin koyaklardr. Derin, kra... Krmz keditaandan baka iek amaz koyaklarnda. Her koyann toprann rengi bakadr. Yeil, sar, koyu yeil, ince krmz izgiler, para para maviler. Trkmenler bu topraklar boya edip kullanrlar. Nakl ekirgeleri olur Tuvarasnn. Bir de Tuvaras, dalar gibi olmaz, scak olur. Sarp, krmz kayalar yalmlanr. Keskin olur kayas. ri gzl puhular, krmz renklidir burada, kayann renginden ayrt edemezsin. Memedle dris Bey Tuvarasmda derin bir kayalar koyanda bulutular. Memedin arkasnda, kayann ardnda arkada bekliyordu. Eller tetikte. Memed, dris Beyin ne iin geldiini 261 ok iyi biliyordu. Onu ldrecek, kellesini gtrp Ali Safa Beyin konana atacakt. El skmadan kar karya oturdular. Memed dris Beyi ok sevdi. inden, ne yakkl adam dedi. Bir de ocuk kadar saf. Nasl olmu da bunca zaman ekyalk edebilmi! Byle saf adamlar dada gn bile kalamaz, ldrlrler. Memed, dris Beyin bana gelenleri en kk ayrntsna kadar biliyordu. Yrei yanyordu dris Beye ama, kendisini ldrmeye gelen adam balamazd, ldrecekti. Memedin kederli gzleri daha da kederlendi. Konumaya baladlar. Memed ona kendisiyle niin grmeye geldiini soruyor, dris Bey bir trl bir ey uydurup syleyemiyordu. Sonunda: "Buradan geiyordum, yle bir nce Memede urayaym dedim. Ne biim bir yiitmi, ben de greyim dedim," dedi. Memed onun beceriksizliine de, bu kadar saflna da at. Da ekyal, ova ekyal stne konutular. Konuuyorlar, dris Bey dinlemiyor, ok uzaklardan bir eyler sylyor, elinin titremesi boyuna artyordu. Sonra dudaklarnn kan ekildi. Sonra da btn yz bembeyaz oldu. Gkteki ahin imek gibi yere iniyor, kayalklara bir insan boyu kalnca da ayn hzla geriye, gkyzne dnyordu. Bu ilemini durmadan yapyor, gkle kayalk arasnda kapkara iplikler dokuyordu. ahinin byle fkeden delirdii sralar Memedin ok tehlikede olduu sralardr. Memed de konumasn kesti. dris Bey onun konumasn kestiinin farkna bile varmad. Sa yana seiriyordu. Kendinden gemi, eliyle koluyla bir eyler yapyordu. Aln krt. Ayan hzla titretmeye balad. Sa aya uuyordu. Memed bir sre bu karsndaki titremeler, seyirmeler iindeki adam seyretti. Sonucu bekliyordu. Birden adamn rahatladn, titremelerinin durduunu, yzne yava yava kan geldiini grd. Gkteki ahin de kanatlarn germi, ynn

gneyden esen yele vermi, durgun, gkte rahat salnp uuyor, kck kara glgesi, belli belirsiz, krmz kayalklarn stnde kayyordu. 262 dris Bey ban kaldrd. Gzlerini Memede dikti uzun uzun bakt. Sonra birden ayaa kalkt, Memed de ayaa kalkt. dris Bey hanerini belinden ekti, eker ekmez de ahadet parman kanatt, sonra Memedin de elini ald, kanatt. Memed glmsedi. dris Bey kestii yerden kan Memedin kann yalad. Kendi kanam parman da Memede uzatt. Memed de onun parmana yle bir dilini dokundurdu. dris Bey cokun bir ocuk saflyla Memedi kucaklad: "Ben seni ldrmeye gelmitim, karda," dedi. "te imdi de karda olduk." Memed de: "Ben de beni ldrmeye geldiini biliyordum. Ona gre de hazrlanmtm. Sen beni ldrmeden ben seni ldrecektim. Bak," diye kayalarn ardna iaret verdi. Kayalarn ardndan kii kt. Prl prl silahlyd de. "Nasl dris Bey karda, beendin mi?" dris Bey: "Beendim," dedi. "te bunu ok beendim. Yalnz sana unu syleyeyim ki, seni gren, seni tanyan adam sana el kaldramaz, sana kyamaz. Ben seni bilmiyor, tanmyordum. Halbuki sen beni tanyordun. Sana insan olan insann kyamayacam bilmeliydim." Memed elini uzatt, usuldan onun sa elinin sere parman tuttu, skt. Gkteki ahin havada rahat szlyordu, sivri kanatlarn germi, uzatm. Bir bulutun stne yaptrlm gibi. Tuvaras kayalklar top top, mavi, dikenli, pembe, mine iekli kevenlerle donanmt, keditaaklarndan baka... dris Bey olan biteni bir bir Memede anlatt. Memed de ona birtakm tler verdi. Onun ovada yaayamayacan, dalara gelmesini syledi. dris Bey ondan ayrlrken: "imdi gidiyorum, ukurovada bir iim var, iimi grp sana yaknda gelirim karda. Kan kardam deil misin, seni bir daha lnceye kadar brakmam." Memed ona av etlerinden Tuvaras pnarnn banda gzel bir yemek yedirdi. 263 Ayrldlar. Memed onu bir daha hi gremeyeceini sanyor, mrnde grd bu en saf, en temiz, sert insana yrekten acyor, iine koyu, ar bir at ktke kyordu. Gkteki szlen ahin de kanadn drm, kara bir at gibi dris Beyin ardndan gidiyor, onu uurluyordu. Yaz gzel geldi, verimli geldi. Sevinli, umutlu haberler getirdi. Koca Osman yirmi ya daha genleti. Ferhat Hoca ald. ok iyi ekin bierdi, bu yl kendi ekininden baka komularnn da ekinini biti. Olgun taneli baaklar kucandan kayyor, harmanlara akyordu. Stma krp geiriyordu. Stmadan gnete titreyen kadnlar, ocuklar, yallar... Ama her ey bu yl vz geliyordu. Torosun danda bir ulu kaya... Bu yl ukurova, geen yllar kadar scak da deildi. Bu yl scak, yanan ukurova bir baka olmutu. Bu zulm topra, bir baka don giymiti. ukurova bayramln giymiti. Gkyz bastryordu, youn bulutlar ukurova toprana btn arlklaryla kmlerdi. Yldzsz, fisiltisiz, yap yap bir geceydi. Birden uzun, geceyi, bulutlar yrtan uzun bir lk Anavarza ovasn kl gibi kesti. O anda ovaya bakanlar ovada yer yer durmadan atelerin patladn, byyp daldn grdler. imdi Vayvay kynn tekmil harmanlar yanyor, kyller ellerini bellerine vermiler, kyn kysndaki hendein uzayp giden tmseine sralanmlar, konumadan ovay seyrediyorlard. Vayvaym altndan Aka-saza, Akasazdan Karaalla, Karaallktan sel yatana kadar Anavarza ovas yanyordu. Harmanlar, firezler, dikili msr saplar, kurumu otlar yalm dm yanyordu. Yalmlar dolana dolana kyn altndaki hendee kadar geldi. nce ince lklar geliyordu tarlalardan. Bcekler, ylanlar, rmcekler, kular, kaplumbaalar, akallar, tilkiler, tekmil hayvanlar kayorlar, yanyorlard. Kyller ovada dolanan, byyen yangn sabaha kadar seyrettiler. Konumadlar, of demediler, dnmediler, ylece durdular kaldlar, etlerini kesseydiniz hibirisinin bir damla kan akmazd.

264 Sabaha kar bir de yel kt. Yalmlar Anavarza kalesinin altna doru srd gtrd. Koca Osman arm belini tuta tuta evine doru yolland: "Olsun," diyordu. "Varsn elinden geleni ardna koymasn." ' Arkasndan birka kii l bir sesle, onunla alay ettiler: "Koymasn," dediler. "Koymasn ya, bu k ne yiyeceiz?" Gavurdalarmn ba aaryor, karanla, kapkara yalm toprana pul pul klar dklyordu, tuhaf, dalgalanan, bir yan solan, bir yan kararan bir alacakaranlkta. 265 I 33 Hamzann sabah atmnda kp gelmesi, akrdikenlie ate verenlerin stne at srmesi, sonra hemen kardeinin kanlaryla evlenmesi kyllere nceleri oyun gibi geldi. Hamza, Abdi Aann kanlaryla evlenirken dn yapt. lenli, byk arl dn... Dnde btn cokunluklaryla Deirmeno-luk kylleri oyunlar oynayp marifetlerini gsterdiler. Dne bir tek insan katlmad, o da Hr Ana. Hr Ana kocasnn ldrlmesini bir trl unutamyor, Hamzann lenine, dnne katlan kylleri de balamyordu. Dne katlan, Hamzaya dostluk gsteren, onun hemen emrine giren kylye bir iyice garaz balamt. Hibirisinin yzne bakmyor, evlerinin nnden bile gemiyordu. Kyde, ssz bir lde kalm gibi, tek bana kalmt. n cin yok, kim-siz kimsesiz. Geliyorlar, yalvaryorlar, ona sokuluyorlar ama Hr Ana azn sk skya kapatm amyordu. Kyn sabi ocuklarnn, kuunun, karncasnn bile yzne bakmyordu. "ldrsnler," diyordu. "sterlerse alaca kanm u topraa aktsnlar, onlarn bu yaptklar kpekliktir, itliktir. ldrsnler beni. Onlar gibi alaklarn yannda yaamaktansa, varr Durmu Alimin, nce Memedimin, gzel Dnemin, Hatemin yanna giderim." Kyller arada srada onun yanndan geerken: "Neden ikayet etmiyor ola, Durmu Aliyi ldrenleri? Korkuyor mu acep? Aamzn hmndan m ekiniyor?" diye laf atyorlard. Hr Ana da: "Korkuyor," diye karlk veriyor. "Korkmasn da ne yapsn, be koca ky dolusu kpei var Hamzann, Kelce Hamzann. Bir de ardnda hkmeti var Hamzann, yedi saray dolusu. Hkmet Hamzaya ne diyecek, eline salk Hamza diyecek. Ayp deil mi yalsn ldrmsn? Adam elini bulatrnca u kyllerin akllsn, yiidini gencini ldrmeli... ki yzn, be yzn ldrmeli. Kyl milleti ldrmekle tkenir mi, diyecek. Korkuyor, yaaa, korkuyor. Korkmasn da ne yapsn!" Kylnn alayl, umutsuz bak, nce Memed stne syledikleri ineli szler Hr Anann yreine al bir haner gibi saplanyor, deli ediyordu onu. Bu szler ona kocasnn lmnden de ar geliyordu. "nce Memed de geliyor. Geliyor ha geliyor." "Binmi de Dldln stne." "Hazreti Ali gibi geliyor." "Kzlgedikten de grlm." "Byn vzlatm geliyor." "Aamzn topran fakir fkaraya ne de gzel datm geliyor!" Bu szleri duyan Hr Ana bir gn, iki gn sabrediyor, iine atyor, sonra da birden patlyor, balyordu kyn iinde dolanarak barmaya. Mavi, tertemiz dolamas rzgarda uuyor, bartsnn altndan frlam pamuk aklndaki salar ak bir bulut gibi yznden aa dklyordu, kvrm kvrm. Bakr yan, kr kr yzne salar yakyordu. "Gelecek," diyordu. "Beklerim, bekliyorum," diyordu. "Ben u gzlerimi yummadan, stm kara topraklar rtmeden gelecek. Doru atlara binip, hem de Kzlcagedikten grnecek," diyordu. "Beklerim, Yusufu kuyudan karan Mevla bir gn olur bize bakmaz m dersin! Bir gn olup bizim stmze de bir gn domaz m dersin?"

"Gelecek... nce Memed gelecek. Bir gelecek ki, hem de gzel gzel gelecek... Doru atlara binmi bir kren yiit ilen gelecek. Gelecek, anasnn, Hatenin cn yerde koymad, Durmu Alinin de kann yerde koymayacak. u srngen, solucan 266 267 yapl kylnn de yzne yzne tkrecek. Tu derim size, tkrrm yznze... Hamzanz da sizin, kaacak delik arayacak... Hem de hkmetiniz... Memed nasl gittiyse gene yle gelecek. Hem de nasl gittiyse gene yle gidecek." Kyllerse Hr Anaya aldrmyorlar, onu duymuyorlard bile. "Eden bulur," diyorlard. "Durmu Ali etti de buldu. Yeter," diyorlard. "Bunca yl adamlarn topran ektik bitik. imdi Hamza Aamz, topran sahibi geldi, geri ald topraklarn. Gene de Allah raz olsun, ambarlarmz tahl dolu, ineklerimiz ifte buzal, peteklerimizden ballar tayor, kzlerimiz, atlarmz ifter ifter... Aasz ky olur muymu, basz beyinsiz kaldk, biribirimize dtydk. yi ki geldi Hamza Aa, azck daha gecikseydi biribirimizin gzn oyacaktk, iyi ki tez gnde ulat Hamza Aa da dizginleri eline ald." Kyl hep byle gidecek, Hamza byle yumuak, dost olacak sanyordu. ifter ifter kzler, atlar, bal dolu petekler... nce bir manga candarma geldi kye. Arkasndan bir manga daha... Balarnda uzatmal bir avu. avu ak sal, ok sert grnen birisiydi. ki gn kyde hi kimseyle konumadan, dolat. Hamza Aa ona her gn bir koyun kesiyor, kavurmalar, iler, raklar, mantarlar... avuun keyfinden yanma yaklalmyordu. avu bir sabah kylleri huzuruna ard, en bata da Topal Aliyi sorguya ekti: "Siz," dedi, "Abdi Aay katleylemi, btn mallarna el koymusunuz. Topraklarna, budayna, arpasna, alacaklarna, evine, kylerine, her eyine el koymu, onun neyi var, neyi yoksa gasp etmisiniz. Be Dikenlidz kynn bei de hrszlktan ve de katillikten suludurlar. Gel bakalm Topal Aa, bu sylediklerim doru mu?" Bir iki adm ne kan Topal Ali: "Doru," dedi. Sonra kyllere dnen avu: "Siz ne diyorsunuz?" Onlar da: "Doru," dediler. 268 "yleyse aldklarnz geri iade edeceksiniz. Trkiye Cumhuriyet Hkmetinde artk gasp devirleri kapanmtr. nce adam ldrmek, yani byk Aa Abdi Beyi, sonra onun varln gasp etmek idamlk sutur. Sizi imdi oluk ocuk, olan uak gtrp de daraacna ekmiyorsam, o da Hamza Beyimizin insaniyetliinden trdr. Bir su ilemiler bilmeden diyor, imdilik "stlerine varmayalm. imdi ilknce ne kadar byk ba, hem de kk ba hayvannz varsa, iki gn iinde getirip bu kapya koyacaksnz." Bir iki kii kar kacak oldu: "Biz ldrmedik Abdi Aay, nce Memed ldrd," diye... Candarmalar hemen onlar yakalayp evin arka odasna ektiler, dvmeye baladlar. Hamza Aa hemen arkalarndan yetiip: "Yapmayn," dedi, "onlar cahildirler, akllar ermez. Ne kanun bilirler, ne de bir ey. Kanunun, kam gitmi nce Memed yerine kendilerini mahkum edeceini bilmezler. Brakn onlar, o akl ermezleri." Kyllere de dnd: "Aay ldrdkten sonra nce Memed bu kye gelmedi mi, sizlere mjde getirmedi mi, getirdi. Siz de onun her dediini yapmadnz m, yaptnz. te iler byle olunca, Hkmet nazarnda nce Memedin suunu stnze alm oluyorsunuz, almadnz m? Ama ben yetitim, Hkmete dedim ki, onlarn bir suu yok. Onlardan Aam Abdinin hrszladklar mallan geri alacam. Kyllerimin hepsini asarsanz, benim topraklarmda kim alr, dedim. Hkmet de bana hak verdi." Kyller daldlar. aknlk iindeydiler. Hamzaya bir hak veriyor, bir vermiyorlard. Hamzann adamlar iki gn iinde kyde ne kadar hayvan varsa

hepsini topladlar, Hamzann evine getirdiler. Kyn btn srlar, be kyn btn hayvanlar Hamzann oldu. Bir anda kye, at, kz, inek, koyun, kei tccarlar dolutular. Hamza be kyn maln bir utan tccarlara kyllerin gzleri nnde satyordu. Sonra Hamzann adamlar, kyllerin bo bulunup saklaya-madklar tahllar tadlar. Hamzann ambarlar, kuyular dolup tat. Kasabadan katr kervanlaryla tahl tccarlar skn etti. 269 Hamza balam durmuyordu. Kyllerin nesi var, nesi yoksa evine tatyordu. Kyller bir trl bu soyguna inanamyorlar, onlara Ham-zann, avuun bu yaptklar oyunmu gibi geliyordu. Hamza kyllere topra srecekleri kzleri, tohumlar vermiti yalnz. ift srme bitince Hamza Aa kzlerini de onlarn elinden geri alacakt. "Aam ldkten sonra kan rnleri, bir tanesini bile Aamn ocuklarna veremeden hepsini siz aldnz. Be yl da size bir tek tane vermeden ben alacam ki hak yerini bulsun." Kyller: "Doru," dediler, "hak yerini bulsun. lm Aamza ok hakszlk ettik." aknlk k gelip de kar yancaya, evlerdeki yiyeceklerin hepsi tkeninceye kadar srd. Yiyecekler bitince, bir gn Hamza Aann evinin kapsna doluup boyun bktler: "Biz ettik, sen etme," dediler. "Bize ne yaparsan yap yerden ge hakkn var. Bizi bu k a koyma da ne yaparsan yap." Hamza da paras olandan para ald, olmayanlara, houna gidenlere bor verdi. Houna gitmeyenleri de kapdan kovdu. Kyller btn k kapsnda elpene divan durup, boyun bktler, ona yalvardlar. Kyllerin bu halleri Hamzay derecesiz sevindirdi. Btn k byle yalvartacakt kylleri, ne gzel! Marta doru kyde lmler balad. ocuklar, yallar birer birer lyorlard. Kyller bir deri bir kemik kalmlar, canszlktan yryemiyorlard bile. Ky ky oldu olal byle bir k geirmemiti. Uzatmal avu, Hamza Aadan ald paralarla kasabada bir ev yaptrd. Yoksullatka kyller siniyor, sindike kelerine ekiliyorlar, konumuyorlard. Belki de dnyann en ok konuan insanlar Toros kylklerindedir, kimsenin azn baklar amyordu. Onlarn kt durumlarn duyan yakn kyler, onlara bir eyler, bir yardm yapmaya alyorlar, tekiler aldrmyorlard bile. Kimsenin yz glmyordu. Herkes herkese ksmt. 270 Herkes taa topraa, ormana, aaca, buluta, kua kurda ksmt. Bahar her yl onlarn imdadna zor yetiiyordu. Baharda yeil otlara dalp yoksulluklarn unutuyorlard. Bu yl da bahar onlarn imdatlarna yetiti. Hem de nasl! Her ylkinden bin kere daha cana can katan... Ksknlkleri ne zaman bitti, ne zaman konumaya baladlar kimse bilmiyordu. yle bir konuuyorlard ki kimse kimseyi dinlemiyordu. nne gelen nne gelene bir eyler syleyip geiyordu. Konumaktan bkmyor, yorulmuyorlar, uykusuz geceler geiriyorlar, konuuyorlard. Bir ara btn konumalar Memed stne evrildi. Memed iin neler neler sylemediler. "arpk Memed." "Kr ata da binmi..." "Kr atn stnde de bir sinek gibi." "Yamuk Memed." "Ate yakn kyller. Aanz ldrdm. Topraklar sizin!..." "Kuruma bak kuruma!" "Eek kafa, ahmak kyller!" "ekin bakalm." "Ulan mstahak, mstahak ulan. Size mstahak... Der misiniz bir sar boylu..." "Bir Kar boylu da smkl Memedin peine!" "Bayram eder misiniz, Aamz ldnde?" "Hem de toy dn..."

"Eden bulur." "Etme bulursun, yatma lrsn." "Aamz bize ne yapt, iyilikten baka?" "Onun zamannda kimin burnu kanad?" "Sonra kt bir olan..." "Ad da nce Memed!" "nceye de kurban olsun!" "Sana da bana da..." "Sefil brahimin olu..." "ldrd gitti gl yzlmz." "ki gzmzn n..." 271 "Dnyann yakn..." "Aamz." "Abdi Aamz." "Ne yapt bize de ldrttk fkaray? Bir kar boylu ocua..." "nce Memed..." "Vay boyu devrilesi, vay oca sonesi!" "Vay eli kanl katil..." "Vay gzleri kas..." "Vay lmeyip de srnesi..." "Yln yln stmalar tutas..." "Vay ylancklar karas." "Cierleri ryp de azndan para para dklesi." "Nasl kydn Aamza? Elin nasl vard fakir fkarann ekmeine?" "Elin nasl vard da kydn gl yzlmze?" "ksz koydun Dikenlinin be kyn..." "Sende hi din iman yok mu?" "Hi vicdan, merhamet... Hi insanlk yok mu sende?" "Karanlk geceye benzersin." "lm sana benzersin." "Yaln klca benzersin." "Kanl." "aldn blk blk bldn sen bizi." "lmn souk yzne benzersin." "Zelzeleye benzersin." "A ocuklarn, alna benzersin." "Eci de bc." "Cin arpma benzersin." "Srngen solucana benzersin." "Ne dedin de kydn Aamza?" "Seher yeline benzerdi." "Scack ekmeimize..." "Dnmze derneimize..." "aakl pnarlarn ak suyuna..." "Ad gzel Muhammedin ak soyuna benzerdi." "Aaah, aamz Abdi Aa!" i "Aalarn aas, yiitlerin yiidi!" "Mezarna k yaas." "Nasl kyd sana bir..." "Bir kan cieri be para etmezin birisi..." "Yiide kyan ktdr kt..." "Kabeye inen nura benzersin." Birdenbire" yllar sonra Abdi Aa stne atlar yakld, trkler kt. Sonra dlere girmeye balad Abdi Aa. Yallarn, genlerin, ocuklarn dlerine girdi. "Dn gece dmde grdm. Glyordu Aamz. Ben, beni ldren Memedi baladm, diyordu. Benim yandm sizin durumunuz. Mezarmda sizin kt haliniz iin

gzya dkyorum. Kyllerim, canlarm. Sizin de suunuz var benim lmmde... Byle diyor, bir top k iinde eriyip yitiyordu." Uzun bir sre herkes Abdi Aa stne binbir d anlatt. Sonra bir ata binmi, dikisiz bir ak libasa brnm Abdi Aa, uarak kyn stnde dolarken grld. Ayaydnhk gecelerde, karanlk gecelerde, gece yarlar, tanyerleri rken Abdi Aa atnn stnde Alidandan bu yana szlp geliyordu. Baz geliyor, kr atla evinin nndeki tmsein stnde duruyor, tan yerleri rken kr at Alidama yukar ap gidiyordu. Kr atl Abdi Aay kyde hemen hemen herkes grd. Hr Ana, Pancar Hsk, Hseyincik, bir de Mustafa inat etmiler, btn kyn grd Aay bir trl gremiyorlard. "Aamz onlara darlm, ksm, onlarn gzne gzkmyor," diyorlard. "Hr gitse de trbeye bir horoz kesse Aamzn ruhu iin, belki o zaman onu da balar Aamz, onun da gzne gzkr. Yoksa iflah etmez Hry mbarek adam." Sonra dler de, kr atl Abdi de, Memed de unutuldu. Kyl gittike yoksullayor, Hamzann basks gn getike artyordu. Dikenlidz kylleri artk onun elinin oyuncayd. al, diyor, alyorlar. Yat, kalk, otur, uyu diyor, bir dediini iki etmiyorlard. Kskn karanlklarna da gittike gmlyorlar, vurdumduymaz, hibir eyle ilgilenmeden, glmeden alamadan, fkelenmeden, sevinmeden bir tuhaf havann iinde yuvarlanp gidiyorlard. Umut ettikleri hibir ey yoktu. Umut edememenin boluundaydlar. 272 273 Bir gece Memedin kye geldii haberi bir utan bir uca btn ky bir anda dolat. Hikimse aldrmad, kimsenin ty bile kprdamad. Memedin geldiini yalnz azlar sylyor, kulaklar duyuyordu. Bir uykuda, bir ho dteydiler. Bir ara canlanr gibi oldular. lerinde sevince benzer, umuda benzer bir eyler kprdad snd, kprdad snd. Sonra ilerindeki sevin bir anda byd. Az dolusu glmeye baladlar. Ky bir sre glmelerle nlad. Kyde yllardr duyulmadk bir grlt patrt balad. Herkes glyor, konuuyor, kfrediyor, alyor, seviniyor, couyordu. kindistyd ki grlmedik bir fkeye kapldlar. Denekler, silahlar, eski kllar, baltalar ortaya kt. Hr Anann evine saldrdlar. Memedi orada bulamaynca da Hr Anann alnn kapsn, tek penceresini krdlar. Memedlerin dam bo duruyordu, dama yklendiler. Bir anda duvar kaps, dam aalaryla evi bir yn haline getirdiler. Sonra da fkelerini alamadlar, talarla, sopalarla biribirle-rine giritiler. Kiminin kolu, kiminin baca, kiminin ba krld. Kyasya bir dv oldu. nne gelen nne gelene vuruyordu. Dost, arkada, ana kz, baba oul, kimsenin gz kimseyi grmyordu. Candarmalar, Hamza Aa bir keye sinmiler, korkuyla kylnn kudurmu fkesine bakyorlar, onlara yaklamaya bir trl cesaret edemiyorlard. Dv gece yarsna kadar srd. Krlmadk dklmedik bir ey kalmad kyde. Dayak yemedik, yaralanmadk da kimse kalmad. Gece yans dv nasl bitti, bunu kimse bilemedi. O gece yataklarna giren kyller, yllardr uyuyamadklan rahat, deliksiz bir uykuyu uyudular. 274 kindist deirmeni Kara brahimin eteleriyle candarmalar sardlar. Memede teslim ol diye bardlar, Memed bir kurunla karlk verdi. Memede gldler. Bu sefer kt yakalanmt, artk hibir kurtuluu yoktu. Az sonra bu yaknlarda ne kadar kyl varsa gelecek, deirmeni saracakt. Memed dnyor dnyor, bir are bulamyordu. Deirmene sadan soldan yamur gibi kurun yayordu. Kara brahim ikide bir gr sesiyle baryordu: "Bouna kurun yakma nce Memed, deirmenden sa kamazsn." Memed hi karlk vermiyor, deirmenin penceresinin yanna sinmi, duman kan yerleri o da kurunluyordu. Deirmen toprak bir damd, acaba stn delip ieriye yukardan ate edebilirler miydi? Akl ederlerse, buradan gerekten de Memed sa kamazd. Arka pencere, yan pencere, kap arasnda mekik dokuyordu. Bir n pencereden be on kurun, bir arka pencereden, bir kapdan... Bu dv ne kadar

srdrebilirdi. nce bir umutsuzlua dt. Sonra mtevekkil, kendi kendine gld. "Kurtulu yok," dedi birka kez. "Bize artk kurtulu yok..." Kulaksz smail deirmenin kuytusuna gitmi, tam keye km oturmu, sanki olandan bitenden hi haberi yokmu gibi, sessiz, telasz orada oturup duruyordu. Dizlerini gsne dayam, iki koluyla da dizlerini kucaklam, ban da dizinin stne koymutu. Gzlerini krptryordu. Kara brahim bir ara kzd: 275 f "Bombalayalm u deirmeni, eer kamazsa, talarn altnda kalsn lsn acemi deyyus," dedi. "Byle ekyaclk m yaplr, ekya dediin ekya byle de bir kafese skr da kendi kendini ldrtr m?" Memed onun bu konutuklarn duyuyordu. Hemen kurunu kesti, bekledi. O kurunu kesince nedense hemen tekiler de kestiler. Memed bu pencereden o pencereye mekik dokurken darya da bakyordu. Tan arkasndaki Kara brahimi grd. O da durmu, drt bir yan dinliyor, Memedin ne hazrladn bulmaya alyor, dnyordu. ok esmer, avurdu avurduna gemi, disiz enesi iyice ieriye gm birisiydi. Yalanmt artk. Memed onu ok eskilerden, onun ekyalk yapt zamanlardan tanrd. Kara brahim o zaman Torosun ast astk, kestii kestik en naml ekyasyd. Sonra bir afta dze inmi, ekyal brakmt. Geimini dadaki aalara dman ekyalar avlamakla salyordu. Memed brahimi grnce yrei hop etti. Bir yanllk olmasn diye dnd. yice bakt. brahim bir bombay eline alm evirip eviriyor, kukulu kukulu yanma ynne bakmyordu. Memed, bu adam beni hibir ey saymyor, dedi. Yoksa bu kadar usta bir ekya byle bir aklkta arpmaz, dedi. Belki de Kara brahim deildir. Sonra bakt bakt, sarkk byk-laryla oydu. Bu aralarda sarkk bykl adamlar azd. Memed tfeini dorulttu, bu sra tekilerin de deirmene ateleri balamt, Kara brahim solundan sama dnp deirmene ate etmek isterken tetie bast. Kara brahim, gerilmi yay stndeymi gibi havaya frlad, dt. Memed o anda birka kurun daha yaptrd. Kara brahim korkun, yeri g inleten bir bartyla topraklan, kayalar rmalamaya, otlar, aalan dilemeye balad sonra da, az bir sre sonra bir kayann dibine birden ylverdi. Bir an bir sessizlik oldu. Memed birka etenin, candarmalarn katn grd. imdi kp kaabilir miydi? Kaamazd. En korkak bir candarma, ete, onu kaarken vurabilirdi. En iyisi deirmende kalp lm beklemekti. Karanlk az sonra basacakt. Basacakt ama Kesme kyndeki Yzba Faruk, Asm avu da deirmene karanlk kavumadan ulaacaklard. 276 Memed hem deirmende dnp duruyor, hem de pencereden ikide birde Kara brahimin kayann dibine kvrlm kalm lsne bir gz atmaktan kendisini alamyordu. Az sonra kendisi de uraya, u rmcek alaryla bezenmi, u isli deirmenin duvarnn dibine tpk yle ylverecek, her ey bitecekti. Birden aklna, "Abdi gitti, Hamza geldi, Abdi gitti, Hamza geldi," sz dt." inden ha bire bunu sylemeye balad. Bunu gerekten renmek istiyordu. Neydi bu, ne demekti? Hep byle mi gidecekti? Her ey bo muydu? Hibir kar yolu yok muydu? Bir ara elleri durdu, kurun skmaz oldu. yle kalakald. Dalm gitmiti. Ne acayip, o durulunca dardakiler de deirmene kurun skmay kesiyorlard. Kara brahimin lsne bir gz att. stne glge dmt. Ba gsndeydi, yle yana doru savrulmutu. Sarkk byklar daha da sarkmt. Dudaklarnn ucunda bir alayl glmseme var gibi geldi Memede. ok terlemiti, teri usul usul souyordu. Az sonra bedenini souk bir su gibi bir ey sard, onu tmeye balad. Bedenini inceden de bir titreme ald. Gzne Kulaksz smail eriti. Yerinden hi kmldamam, karanlk kede bir bayku gibi, gzleri yuvalarnda hzla dnyor, lyor. Kulaksz smaile glesi geldi. Birden de u deirmende sarl olduu, belki de az bir sre sonra ldrlecei aklna dt, yen bedeninden imek gibi bir rperti geti. lmek istemiyordu. "Abdi gitti, Hamza geldi," diye mrldand, pencereye giderken dehet bir grlt geldi dardan. At kinemeleri kurun seslerine, kurun sesi gk grltsne kart. Deirmenin altndan akan suyun arlts byd. Memed darda bir kayann altna snmaya

alan bir karartya ate etti. Bu karart da, kulaklar sar eden bir lkla top gibi havaya frlad. Karanlk kavuuyordu. Gkler grledi, imekler akt. Ortalk iyice karard. Memed, Asm avuun sesiyle birlikte bir de emir duydu: "u kapya iki bomba sallayn!" Az sonra kap, kapnn duvarlar gmbrtyle kt. Orada kocaman bir yark ald. Memed hemen oray atee ald ama, pencereler, abarann stndeki delik bota kalmt. Asm avu: "Sen akll adamsn Memed. Yzbam senin lmeni iste277 miyor. Yzlerce kiiyle sardk deirmeni. Kurtuluun yok. Gel teslim ol! Yzba senin cann balatacak. Yzba her eyi biliyor. Bombalarla deirmeni bana ykacaz," diye bard. Artk karanlk basmt. Yamur gittike artyor, ortal sel sele veriyordu. Atlar durmadan, ka at varsa yrede Memed kestiremiyordu, kiniyorlard. Yamurun altndaki candarma-lardan inanlmaz bir kurun seli akyordu deirmenin km kapsna. Asm avu: "Suyu deirmenin stne evirin," dedi bararak. Byle bir ey olamazd. Memed, avuun kendisini korkutmak iin bardn anlad. Karanlk olmasa Yzbay vurabilirdi. Ya da Yzbay bir tutsaklayabilse ona sorard: Abdi gitti, Hamza geldi. Bu ne demektir? Koskocaman, yldzl bir yzbayd. Belki bilebilirdi. Elleri makina gibi ilemeye balad. Tam bu srada ykk kapnn km yerinin yan duvarna bir iki bomba daha atld. Duvarla birlikte toprak dam da kt. Tam bu srada da bir el onun omuzunu tuttu, Memed hemen ayaa frlad. Kulaksz smail ksk bir sesle: "Azck dur da beni dinle," dedi. Yzn hayal meyal seiyordu. "Kel Ekya bundan ay nce silahn yz elli mermiyle bana brakt da gitti. Bir hafta sonra gelir alrm, dedi, gelmedi. imdi ben o silah ambardan almaya gidiyorum. Sen teslim olma. Sen teslim olmamalsn Memedim," dedi. "Sen teslim olursan hi olmaz. Sen lrsen de olmaz. uraya sn," diye bard. "Eek herif, bir de ekya olacak! Karmdakiler de senin gibi eek olmasalard bu deirmende seni oktan avlarlard." Memedi kolundan tuttu, bir aa kemerin altna gtrd. "imdi istedikleri kadar bomba savursunlar itler," dedi. Memed karanla kurun skyordu artk. Asm avu bir eyler baryor, konuuyor, akr akr yaan yamurdan, at kinemelerinden, vzldayan kurun seslerinden hibir ey duyulmuyordu. Kulaksz smail elindeki yepyeni Alaman filintasyla geldi, tfein azna kurunu verdi, karanla iki el ate etti: "ir gibi tfekmi Kelin tfei de," dedi, Memedi gene kolundan tuttu. "Ben burada bu itlerle sabaha kadar dvrm. 278 Sen uradan suya gir, korkma bir yere taklmazsm. Brak kendini akntya... Korkma, suyu ben korurum, kimseyi yaklatrmam. Suyla birlikte ak git. Sen git... Baka trl kurtulamazsn. Sen gittikten sonra ben teslim olurum." Kulaksz yamurdaki candarmalarm stne kurun deniyor, Memed deirmenin ortasnda durmu kalm, dnyor, baz da bir sevin dalgas geliyor, tm bedenini saryor, onu uuruyordu. Baz bir hzn geliyor, sz gibi, ar gibi bir hzn, boazna bir eyler gelip tkanyordu. Kulaksz: "Ne duruyorsun ulan smkl?" diye bard. "Duracak zaman m? Yr git." Duymuyordu. Bylenmi, bu hengamenin ortasnda kendinden gemi dikeliyordu. Kulaksz: "Ulan dikilme! Ulan git... Yavrum, olum, nce Memedim, yle dikilme orada, git! Korkma!" diyordu. Bir yandan yamura, karanla kurun skyor, bir yandan da Memede yalvar-yordu: "Gzn sevdiim olum, yavrum, Memedim, seni yamur kurtard. u yamur olmasayd oktan bu deirmeni bamza ykmlard. Nolur git, Kulaksz smail sana kurbanlar olsun git! Seni yamur kurtard. Allann bu nimetini tepme, git!"

Dary, geceyi kurunluyor, kurunluyor, sonra geliyor: "Git karda, git! Seni yamur kurtard, git! Ben onlar sabaha kadar burada tutarm, git! Senin lmeyin sras deil, git! Bir iyice dndm, derin fikirlere daldm, bu sralar sen lmemelisin, git! Yamur yad da kurtuldun, git!" diyor yalvaryordu. Hemen kouyor, iki tarak fiek daha skyor, geri geliyor: "Git bre ahmak ekya, git! Bu ahmaklndan deil midir ki kastn kavurdun bizi, git!" diye kyordu. Bakt ki olmayacak, koluna yapt, onu ekmeye, deirmenin alt deliine gtrmeye alt, yerinden kprdatamad bile. "Vay anan avradn herif," dedi. "Amma da zorluymu-sun." Sonra da orada Memedin yannda durdu kald: 279 "Ben ne yapaym, ben," diye sylenmeye balad. "Gitmiyor ite. Eek olmu, ahmak olmu da gitmiyor ite. Gz gre gre de kendini ldrtecek. Ey mmeti Muhammet, byle de bir eek hi dnyaya gelmi mi? Sefil brahimin olundan da bu kadar adamlk olur ite!" Tam bu srada ykk kapdan giren bir demet kurun yandaki duvara, ayaklarnn az ilerisine yere yapt: "Al ite, al! Var da gitme! kimizi de ldrecekler burada. Git yavrum, yazk sana, tabanlaryn altn peyim ldrlme! Yamur yad kurtuldun. ldrlme, ldrlme. Memedim, elini ayan peyim, ldrlme, git. Ulan anasn eein tepeledii pezevenk deyyus, git, ldrlme!" Asm avuun gene sesi duyuldu. Memed duymad, Kulaksz da ne dediini anlamad. Kulaksz kapnn yklm iri bir inke tann arkasna kendini atmasayd gelen kurunlar onu biiyordu. Darda silahlarn azndan kan ateler, durmadan yer yer kayalklar, yamuru, aalar, sular, ykk deirmeni yalmlyor, aydnlatyordu. Yamur da yava yava diniyordu. Kulaksz: "Ne yapaym, ne edeyim de uradan gndereyim unu? Bu olan ok ekti," diye dnyordu. "Ben de onu hi iyi karlamadm. Ayp ettim olana, kylnn ivasma kapldm. Bir de dorusu alk aklm bamdan almt." Byk, gkleri yrtan bir imek akt. Bir an ortalk gndz gibi oldu, gn domu gibi. Memed bir sarsld, decekti, kendini tuttu. Birden tm bedenini bir ter bast. Salarnn ucu bile terledi. Bir anda da ter soudu, kurudu, titremeye, meye balad. Dileri biribirine vuruyordu. "Yavrum, Memedim, seni ldrmesinler. Bak yamur kesiliyor. Yr git!" Memed, Kulaksz smaile iki adm att, onu kucaklad, hznl, scak, at syler gibi bir sesle: "Sa ol, var ol smail Emmi, salcakla kal! Gene geleceim," dedi. "Ben yarm saat iinde buradan uzaklarm. Sen fazla kurun yakma. Hemen kes. Tfeini de sakla. Gzel bir tfek. Salcakla kal..." Daha konuamad, delie doru gitti, Kulaksz da arkasn280 dayd. Memed delikten suya szlverdi. Suya inerken hi mi hi bir ses, bir trt karmamt. Kulaksz karanla ver ediyordu kurunu, keyifliydi. Me-medin kurtuluu onu ta derinden sevindirmiti. Bir sevinle dolup dolup tayordu. Ver ediyordu kurunu. Kulaksz, ne olur ne olmaz, diye kurunu sabaha kadar kesmedi. Yamur dinmiti. Tanyerleri iiyordu. Karanla alaca glgeler dmt. Yzba Faruk elinde ne kadar silah varsa, hepsiyle deirmene saldrd. Bombalar, kurunlar yad deirmene. Bu, bir on dakika kadar srd. Deirmenden ses ada gelmiyordu. Beklediler, ses gelmedi. Uzun, sabrlar taran bir bekleme oldu. Asm avu deirmene bard. Hibir karlk alamad. Me-medin bir oyunundan korkuyorlard. Var gleriyle bir daha saldrdlar deirmene, kurun, bomba yadrdlar, deirmenin n duvarn batan ayaa yktlar. Deirmenin bir yan bir ta toprak yn oldu, deirmenden fkmad. Asm avu konutu, Yzba Faruk konutu, tata ses var, deirmenin iinden ses yok. Asm avu: "Vurduk," dedi. "ok acdm bu delikanlya Yzbam." Yanaklarndan boynuna iki iri damla ya szld akt. "Yazk!" Yzba: "Bu kadar m severdin onu?" diye sordu. "Bilmem."

Gene de sabrszdlar. Gnn domasn bekliyorlard. Gn dodu. Asm avu bard. Ses gelmedi. Asm avu ayaa kalkt. Bacaklar titriyordu. Yrrken yalpalyordu. Admlarn korka korka, zntyle att ta uzaktan belli oluyordu. Memedin lsn grmeye dayanamayacakt. Deirmenden ses kesildiinden bu yana belki on be ya kocalmt. Yreinden kan gidiyordu. A gibi bir hzn kmt yreinin bana. Deirmenin on adm ilerisinde durdu, "Memed" diye bir daha ona seslenmek istedi. Azn aamad. Dileri kenetlenmiti. Orada durmu kalmt, bir adm atamyordu ileri. Biliyordu, Memed yalnzd. Kurunlar kesildikten sonra da bir yere kaabilmesinin mmkn yoktu. Memed lmese karlk verirdi. Demek ki vurulmutu. Asm avu: "nallah yaralanmtr," diye iinden geirdi. 281 Arkadan Yzba: "Ne o, korkuyor musun Asm avu? Memedin lsnden de korkuyoruz, yle mi?" diye sordu. Asm avu ona dnd, sonra deirmene girdi, yznde geni bir kvan, bir glmseme belirdi: "Vurulmu Yzbam, lm," diye seslendi. Yzba koarak geldi, "Ama Memed deil vurulan." Kulaksz smail yere diz st kvermiti. Eli tetikteydi. Tfein kunda sa gsne, namlusu da yere dayanmt. Kurun Kulaksz smailin sol gsnden girmi, srtndan kmt. Kulaksz smailden ok az kan akmt. Az ilerisinde bir yn bo kovan st ste ylm duruyordu. 282 35 Anavarza at oyna Kana bulanm gmlei Kyman airetler kyman Kr karnn bir denef At ldrdnden bu yana Adem iftlie bir daha gidemedi. Ali Safa Beyle karlatnda ona ne syleyecekti? Karsn da ok zlemiti. Baz geceler iine dayanlmaz bir sevgi, bir zlem dyor, gizliden iftlie gidip karsn grmek istiyor, bir trl yapamyordu. Yaz at vurmadan kye nasl varacak, karsnn, Aasnn, insanlarn yzne nasl bakacakt? Bunca yln att attk, vurduu vurduk bir avcs nasl olur da Anavarza yazsnn ortasnda bir at vuramazd! Elalem byle bir avcnn, byle bir,Ademin yzne tkrmez miydi? Sanki o bilmiyor muydu ki imdi Adanadan Mersine, Tarsusa, Ceyhan-dan Kozana, Kadirliye, Osmaniyeden Drtyola, Payasa, Gavur-dalarndan Aladaa kadar tm kyler, ehirler onu konuuyor, Ali Safa Beyin avclar ba Adem bir at vuramad, yazklar olsun ona, demiyorlar myd? Bilmiyordu sanki... nsanlar bir gz kesilmiler onu gzlyorlard. Byle bir avc koca bir ovada koup yryen bir at vuramasm! Olacak i mi? Bu at afsunlu, bu ata kurun gemiyor, bu at kurun tutmuyor, millet ne bilsin? Yaz ata attn kurun geriye dnp senin altndaki kr at vuruyor, millet ne bilsin? Ancak konuuyorlar, arkandan glyorlar. Yksek aalar, beyler, Arif Saim Beyler, Ali Safa Beyi 283 aralarna alp hep Ademi soruyorlar, ondan bir karlk bekliyorlard. Ali Safa Bey ne karlk versin, fkara hk mk ediyor, bir eycikler syleyemiyor, yutkunuyor. Ne desin fkara, bizim Adem gitti de gelmeyiverdi mi desin? Belki bir eyler uyduruyordun ok sklgan, yalan dolan beceremeyen bir adamdr. Bela olduk adamn bana. Kendi kendisine kzgnl gittike de artyordu. Ya yaz at bulunacak, ya da Adem ite byle Anavarza ovasnda srtnda bir filinta dolap duracak. Yaz at srrolup gitmiti. Adem gnlerdir onu aramadk yer koymam, bir trl bir yerde izine rastlayamamt. Adem ovann ortasna, yakan gnn alnnda saatlarca dikiliyor, terliyor, kavruluyor, dnyordu. Scan altnda sabahlardan akamlara kadar ylesine dikiliyor, oradan oraya gn altnda ylesine seirtiyordu ki, giyitleri gnyordu. Yer yarlm yaz at yerin dibine girmiti. Acaba Urfaya, kendi vatanna m gitti, diye dnyordu Adem. Ku donuna, ylan, bcek, kelebek, tilki donuna girip Ademin burnunun dibinde mi dolayordu? Krlang donuna girip frt frt burnunun altndan geen o olmasn? Anavarza kayalklarnda durmadan dnp duran, iri, tek kartal o olmasn?

Bir gece uyanm bakmt ki, bir kocaman hayvan yzn yalyor, domuza, kurda, kpee, sra, hibir hayvana benzemiyor. Apak, iri, bir attan da daha iri bir hayvan. Adem baucundaki tfeini kapt gibi Anavarza kayalklarnda soluu almt. O acayip hayvan da bir sre arkasndan gelmi, sonra vazgemiti. O olmasn? Ovada bir yangn patlamt. Yangn ktnda Adem uyuyordu. Birden dnde kendisini bir kz harmannn iinde buldu. Hemen srad. Ne grsn, az daha, uyanmasaym ya-nyormu. Yalmlar bir anda stne atld. Adem bir oraya kotu, bir bu yana. Her ynden yalmlar saldryordu. Bir yalm emberinde kald. Yalm emberinin iinde drt dnyordu. Yalmlar ovay bir utan bir uca yalayp geliyordu. Adem yalm emberinde kendinden gemi, drt bir yan dinliyordu. lklar, hayvan, bcek sesleri dolduruyordu ovay... Kular, ylanlar, bcekler tyordu, karmakar. Yalmlarn rtt topran srt kabaryor, yanyor, inliyordu. 284 Birden bir bulut gibi yaz at, bir glge gibi nne indi. nndeki glgeler oald, bin trl biimde glgelendi yangn yeri. Glgeler geniliyor, uzuyor, ksalyor, yaz atn yresinde oynuyorlard. Yaz at da hi yerinden kprdamadan geniliyor, uzuyor, irileiyor, inceliyordu. Bir yalm dalgas geldi. Ademin stnden geti. Adem kendisini o anda az "tedeki batakla atmasayd yanp kl olacakt. Adem batakln iinde, yannda yalmlardan kap batakl doldurmu, inleyen, ten, baran, yzen, rpnan binlerce hayvann ortasnda sabaha kadar doland durdu. Gbeine kadar bataa batmt gn nda. Adem her eyi unutur da mrnde bu yangn gecesini unutamaz. Btn Anavarza kalesinin kayalklarn delik delik aramt. Btn Akasaz ke bucak, sazlk bklk, ormanlk, batak, dzlk bir bir taram, yaiz atla gnlerdir karlamamt. Bir an umudu kesiliyor, utancndan yerin dibine geiyor, Anavarza yazsna, gnein alnna gene dikiliyor, atn nerede olabileceini dnp duruyordu. leden bu yana bir sel yatann iinde dikilmi kalmt. Nerede olabilirdi u yaz? Eer ovada olmu olsayd, insan ona bir kez olsun rastgelmez miydi? Ulan gideyim, diye dnyordu, bam alaym da gideyim. Kars da batsn, Ali Safa Beyi de, avc bal da... Bam alaym u Yreir toprana gideyim, bir aann seyisi olaym. Eskiden benden daha iyi attan anlayan, ata bakan kimse yoktu. Seyis olmam belki de... Bu mendebur yaz yznden... Tozlu yoldan arkalarnda birer ince bacakl, gzel gzl tayla iri iki doru ksrak geiyordu. Geni, besili sarlar gnete parlyordu. Taylar ar ar tozlu yolda ilerleyen ksraklarn yresinde kouyorlar, sryorlar, dnyorlar, analaryla oynuyorlard. Bu scakta, u yaz at, imdi serin bir kuytuluktadr. Cann ok sever o. Bir de ayann dibinde souk, buz gibi, dibi a-kltal, gneli akar bir su, ya da bir aykara olmal. Nerede olabilir? Adem btn kuytuluklar gznn nnden geiriyor, birisine karar veremiyordu. 285 Kap gitmeli. Gitmeli ama, her eyi brakmal ama... Her eyi, karsn, Ali Safa Beyi, yurdunu yuvasn, Anavarza ovasn, bu ova olmazsa, baka yerde yaayamam gibi gelirdi ona, her eyi, her eyi brakp gidiyor, ban alp gidiyor, Ceyhanbe-kirlideki sala biniyor, teki yana geiyor, sonra gerisin geri Anavarza ovasna dnyordu. Bir ey onu ayaklarndan, ta yreinin kknden tutmu geriye ekiyordu. Uzun bir sre bu vazgeemedii eyin ne olduunu anlayamad. Bir gn, gene byle dikilmi, scan alnnda akr akr terler, yaz atn yerini dnrken, aklna tp etti. Yaz attan vazgeemiyordu. Her eyi brakp gidiyor, ele geiremedii bu yaz at byle, Anavarza yazsnda koyup gidemiyordu. indeki bu duyguyu nceleri anlamad. Brakp giderim ulan, diye bard. Bu at benim anam babam, kolum bacam, gzm m? Brakp giderim ulan. Ceyhan rmann salma bindi te geceye geti, gidemedi, geriye dnd. ki gnde bir Ceyhan rmann salna binip teye geiyor, sonra geri dnyordu. Yatmaya kaya glgesi eer ahmeran olmasa, sevmeye gzel ksas eer fitnekar olmasa. Atlar ahmerandan korkmazlar ki...

Kim demi korkmazlar diye! Anavarza kayalklarnn dibinden bir yel parlad, bir toz direi dikildi, sonunda da hemen snd. ok scak var. Bu scakta kaya glgesinde mi olur yaz at, kayalklarda m? Kayalar scakt, yanyor ttyordu. Kurumu kekik kokuyor, her bir yan. Kaya kovuklar, bodur aalar, iri ieklerinin kurumular, smklbcekler kekik kokuyordu. Her ey kurumutu. En kk bir can, bir yeil yoktu kayalarda. Mor, boz, ak mavi, krmz, sarca kayalar atlyordu. Adem bir kayann dibindeki toprakta bir at izi grd. zi srd. lerdeki maaraya gidiyordu. Umudu yoktu ama, gene de sevindi. ine bir de korku dt. Elleri titredi. Ayaklarn kayalklar yemi bitirmiti. Kayalar yanyordu. stne basamazsn. nsann cierine iler. Adem dilerini skyordu. Gzlerine ter dolmu, gzleri yanyordu. z onu ald maarann kapsna gtrd. Kaya 286 I i aralarnda keskin dikenler bitmiti. ne gibi. Maaraya gelirlerken saa sola akan boz, al kaya ylanlar grd. Kovuun kapsnda ince, kahverengi yar tozlanm topran stnde ku ayaklarnn izleri st steydi. Bykl kkl bir sr ayak izi. Ku izlerinin yannda yresinde de akal, tilki izleri... Tam orta yerde de bir atn ayak izleri. At, ayaklarmdaki naln n atmt.' Adem izlerin stne basp kovuun kapsna geldi. Kovuun aznn yresinde sakzlk aalar bitmiti. Kovuun iindeki at glgesi younlat, belirlendi, sonra usul usul silindi. Adem oraya, bir tan stne oturdu, tfeinin azna kurun verdi. Mekanizma sakrdad. Adem kovuun dibine doru be el ate ettikten sonra tfeini bir daha doldurdu. Kovuktan darya tavan atlad, yokutan aa indiler, gzden rad-lar. zlerin stne ar ar akarak bir ylan geldi, ban kaldrd, yresine bakt. Adem onun ban nian ald, ylann ba darmadan oldu. Btn Anavarza kayalklar kurun sesinden bir kalkt, bir indi. Alacakaranlkla birlikte bir serinlik de usulcana iniyordu. Garbi yeli km, scak kekik, kurumu ot, yanm toprak, kaya kokularn drt bir yana sayordu, ar. Boz bir bulut gibi yaz at kt kovuktan. Kovuun azndan geniledi, uzad, Ademin stnden geti, Ademin eli daha tetie varmadan at dald, inceldi, ortadan silindi. Adem onun arkasndan be el daha ate etti aalara... Kayalklar yankland. Kurun seslerini kayalklar kayalklara iletti. Adem bir sre yanklanmalar dinledi. Esen garbi yeli hzlanm, kayalar bo kpler gibi ttryordu. Ademin yreindeki korku azalyordu. ok da ackmt. imdi buradan Seferin evine gitmeliydi. Ondan da utanyor, yerin dibine geiyordu. Geceleri gidip de yorgun insanlar uykudan uyandrp, yemek yaptrmak var m? Arkadan deil, babann evi olsun... "Aaah," dedi, "Aaaah, yaz at, seninle kozumu pay edemeden gideceim. Gideceim yaz at, gideceim. Beni ele aleme, dosta dmana be paralk ettin yaz at! Cinsen de, periy-sen de, insansan, atsan da yktn beni. Ulan alacan olsun." Bas bas baryordu da ancak iindeki onulmaz korkuyu 287 atabiliyordu. O da bir anlk... Sonra atn korkusu geliyor, gene yreinin bana rekleniyordu. Elini ayan kesen, onu ont eden bir korku. "Ulan gideceim," diyor, kayalklardan aa bir adm atyor, duruyor, sonra da: "Ulan gitmeyeceim, seni ldreceim," diyor, kayalklara baryor, sesinin grleen yanklarn dinliyordu. "Ulan gideceim, Anavarza kayalklar sana kalsn. Ana-varza, Akasaz sana kalsn. Ulan, hepsi senin olsun. Beni yurdumdan yuvamdan ettin. Evimden barkmdan, Aamdan ettin. Ekmeimden amdan, dostumdan dmanmdan ettin. Kularmdan, arlarmdan ettin. Gideceim, gideceim ulan... Aaaah, sana belan bulduramadm. Var gnen sonuna kadar. Yendin, bitirdin beni. Yere gelmemi srtm sen yere getirdin. Ver elini Yreir topra..." Yenilgiyi kabul ediyor, kayalklardan ynn gneye dnyor, ipiltiye boulmu ova gzlerini kamatryor, yakyordu.

Sonra birden dnyor, couyor, meydan okuyor, daha gr bir sesle kayalklara baryor, sesinin yanklar byyor, yanklanyor, onu yreklendiriyordu: "Ulan gitmeyeceim!" Kayadan kayaya arpa arpa biten sesini dinliyor, sonra gene: "Ulan gitmeyeceim!" diye baryordu. Bu oyunu, sesi kslncaya kadar srdryordu. Sonra da durmadan usul usul mrldanyordu kendi kendine. "Ulan gitmeyeceim. Ulan ya sen beni ldreceksin, ya ben seni. Birimizden birimiz, birimizden birimiz... Ulan sen bir peri, cin deil, bir grnmez kimse deil, bir beni hayvan olsaydn, ya da bir beni adem... Birimizden, birimizden birimiz..." Gn glgesini batya doru uzatyor. ncecik kambur, yrtk prtk bir glge. Adem kendi glgesini brakmyor. Sabahn pusu usuldan buulanyor, gn kzdrdka da ortadan ekiliyor. Kuluk vakti Anavarzanm yanm, kapkara kesilmi ovas, Anavarza kayalklar ipileiyor, gz kamatryor. Gne buulanyor, Anavarza kayalklarndan iplik iplik ttyor. 288 Adem, ulan, diyor iinden, her yerde ot kurudu. Bir tek Akasazn ortasndaki imenlik dz var. Taze, yemyeil otlaryla. At orada olamaz m? imenlik dz aklna gelince sevindi. Anavarzada, Akasazda atn bulunabilecei, at arad her belirli yere bir ad takmt. Bir scak batak suyunu geti. Alt kumdu. Su dizkapaklar-na kadar geliyor, bacaklarn yakyordu. Kaynam su gibi. Mandalar yatm kaynam suya, hi kprdamyorlard. Scak suyu geti. Mor iekler am, st kurumu, bastka kra gibi atr atr krlan bir topraa geldi. Toprak krldka ayaklar cvk bir amura gmlyordu. Kurumu topraa yapm mor iekler silme, kardaki kapkara kesilmi berdilie kadar uzanyordu. Berdilie vard. Bu berdilik tehlikeliydi. Berdi kklerinin arasnda su yeildi. Suyun yz yeil yosundan kaymak balamt. Kayman stnde renk renk ku tyleri uzun ksa, irili ufakl yzyordu. Adem her zaman bu sudan korkmutu. Derin kuyular vard iinde. nsan eker gtrrd. Onun iin Adem bu suyun iinde yrrken hep berdi kklerine tutunurdu. Berdilii zor bela leye kadar geebildi. Akasazn Gkbi-tiren bkne girdi. Bu ad bu bke Adem mi takmt, yoksa eskiden beri buraya Gkbitiren bk m derlerdi, bilemiyordu. Gerekten ge yukar baknca gk gzkmyordu. Bkln ii byk kaplumbaalar, ylanlar, tilkiler, domuzlar, trl kularla doluydu. Her dalda, sarmakta bir yuva vard. Her bir byk ar peteinin yannda bir yuva. Burasn da geti. kindi olmutu. Ulu bir nar aacna vard. Aacn tam tepesinde kocaman bir leylek yuvas vard. teki dallar da bykl kkl yzlerce yuvayla bezeliydi. Yuvalardaki yavrular, balarn dar uzatmlar, byk sar azlaryla her daldan budaktan binlerce kyameti koparyorlard. Adem nara belini verip orada azck yornuunu ald. Belindeki azk knnda gmen kynden ald kocaman somununa daha dokunmamt. Bataklkta incirler vard. Bir incir aac bulup, sapsar kesilmi iri, ball incirleri ekmeine katk edecekti. Yuvalardaki civcivler o kadar fazla ses karyorlard ki, Ademde ba beyin kalmad. Glmseyerek dallara bakt, yzlerce ba, kocaman alm sapsar azlarla basyorlard amatay. 289 "Vay ocanz bata vay, bu ne biim barma! Yeri g bi-ribirine katyorsunuz," dedi Adem. imenlik dzne yaklatka sabr tkeniyor, yrei tatl bir heyecanla arpyordu. Birka kere bu nar grm ama ad koymay akl etmemiti. Bu narn adn da, "Kuluk Tarlas" koydu. Burada da ku bitiyor, diyordu kendi kendine. Buras da Kuluk Tarlas. Ekin gibi ku yavrusu bitmi, kocaman sar azl. Kularn alm gln azlan onu ta iten gldryordu. Karanlk ukuru geti. Bir kuytu gibi, kapkara yosun balam kk bir gld. Bir seferinde atn kapkara byk hayalini bu kara suda grmt. Su kara, at kara... Biribirlerine karp gitmiti. Adem de suyun ortasna ortasna, rpererek kurunlar sallamt. yle kaln, yar amur bir suydu ki, kurunlar bir damla su fkrtmamlard darya. Karanlk ukurundan sonra birden karsna imenlik dz kverdi. Taze, yepyeni, gcr gcr imenler, yeil serilmiti. Hibir iek, ar, kelebek, ku

yoktu imenliin stnde. Sade, lekesiz bir inceden yeillik. ok yorulmutu, imenliin ucuna oturdu. Gn grnmyordu ama, klarn ekiliinden Anavarzann ardna doru sarkt belli oluyordu. imenliin bir ksmna bir k dyor, bir ksm da glgede kalyordu. Glgeli alan uzadka uzuyor, geniledike geniliyordu. imenliin gnden bir ku bile umuyordu. "Burada da yok," diye sylendi. Adem iini ekerek, "Halbuki ata benzer bir at bu imenlie gelmemeli mi? Eeeee, kular da gelmiyor, arlar da... Hibir yaratk gelmiyor." Yornuunu alnca ayaa kalkt, imenlii frdolay dolamaya balad. imenliin kysndan kr kr, dibi kumlu, aydnlk bir su akyordu. Aydnlk ayak bileklerine kadar kyordu. Suyun iinden yrd. Hibir iz yoktu. Ne at izi, ne ku, ne kaplumbaa, ne herhangi bir hayvan izi. Adem dnd, suyun kysndaki kendi izine bakt. Sonra imenlii bir utan bir uca yrd geti. imenlii geerken burnuna keskin bir su preni kokusu geldi, arad bulamad. teki kyda da oturdu biraz. Sonra, gn kavumadan Kuyruksuz aac tutaym, belki yaz at oraya gelmitir, diye dnd. Kuyruksuzun altndan gzel, 290 souk bir aykara kaynard. Adem terlemi, drt yana eki bir ter kokusu fkrtyor, alkn olan burnu bile bu ter kokusunu duyuyordu. At Kuyruksuzdadr. Baka trls olamaz. Orada, Kuyruksuzun dibinde iri iekli gln yannda, sa art ayan karnna ekmi duruyordun Yanna ynne iri gzlerini daha da am bakmaktadr. Kuyruksuzda deilse, Kel Mstktadr. Kel Mstk-ta deilse, Krt Kzmdadr, orada deilse Kirmen ieindedir. Hibirisinde deilse yaz at ge ekilmitir. Bir mr araan da bulunmaz. "Ulan bir mr olsa da arayacam seni! Ulan yaz at, gzmn feri ekilinceye, ak sakalm dizlerimi dvn-ceye, dizlerime kara su ininceye kadar, son soluumu verirken bile seni arayacam. Ulan seninkisi yiitlik de, inat da, bizimkisi tavan boku mu? Bizde de var o kadar adamlk." Gn kavuuyordu ki Kuyruksuza geldi. Kuyruksuzda ne at, ne de onun glgesi vard. Suyun bana yorgun kt. Bir iki kelek krntsyla, somunundan byk bir paray yedi. Byk bir sivrisinek bulutu iinde kalm, sinekler bann yresinde uulduyordu. Son lokmasn daha yutmamken orada uyudu kald. Uyandnda stne gn dm, ter iinde kalm. Scak derin, koyu, ipil ipil, tten, sapsar, yap yapt. Gzlerini ovuturdu. Doru Kel Msta yolland. Kel Mistik her zaman yakasna bir kuru yaprak takard. Batakln ortasndaki bu tepenin yamacnda da Kel Mistik gibi, tepesi kurumu yaprakl, alt dallar yeil bir aa vard. Onun iin Kel Msta benzetiyordu burasn. Krt kz dedii yer karmakar iekli bir yerdi. Orada iekler renk renk, boy boydu. Bir Krt kz grmt eskiden, bu yer gibi nak nakt. Bugn bulacam diyordu. Tnel gibi uzun bklere, bklerin altna girdi. Nilferli bir su onu dibine ekti. Suyla birlikte fkr fkr kaynad. Kel Msta, Krt Kzma urad. Deli Aaca urad, Smbl Tekesine kez urad. Atn imi timi yoktu. ok iri, bacaklar uzun, kaln, insan boyunda boz yeili bir ku grd Smbl Tekesinde. Buraya neden Smbl Tekesi adn koymu bilmiyordu. O anda aklna o ad gelmi, syleyivermi-ti. Kuun yanma vard, ku umad. Uzun boynuna elini koydu, ku oral olmad. Bir kanad dmt. Yarasna bakt, 291 kurtlanmt. Torbasndan tuz kard, kurtlanm yaraya ekele-di. Ku can havliyle bir srad elinden kurtuldu, uzaa indi. Tek kanadyla, sekerek epeyce gitmiti. "Ulan bu at bugn Kurtlar Oymanda bulacam." indeki umut koygunlatka sevinci artyor, oynar gibi yryordu uzaktaki Kurtlar Oymana doru. Orada, orada, yaz at orada... Filintasn omuzundan ald, yoklad, kurun azmdayd. Bana bakt, o da yerli yerinde duruyordu. Bugn yaz atn kellesini kesecek, karsna dnecekti. fkeleniyor, seviniyor, Kurtlar Oymana yaklatka karsn daha ok zlyor, bir ehvet ateinde yanyordu. "Orada," diye mrldanyordu. "Orada olmasa, iime bylesine domazd. Orada, orada!"

Kurtlar Oymana gelirken gzlerini kapad. At zaman da ileriye deil, yere nne bakt. ok scak vard. Scak gittike de koyulayor, dumanlanyordu. Kurtlar Oymana gelince ortada durdu, tfeini sa elinde tartt, yanma ynne, arkasna bakt. Bir sre kendi yresinde dnd. Hibir ey, bir glge bile gremedi, gne buusunun iinde. Yere kverdi: "Yreir toprana gitmeliyim," dedi usuldan. "Bu kafirin bulunup bulunaca yok." Kafir derken de iine bir korku dt. Kutsal bir eye svm gibi. Azck da rahatlad. "Kafir, kafir," diye iinden geirirken dilerini skt, dileri atrdad. "Stn arkma... Elale-min iine kamaz ettin. Kimsenin yzne bakamaz ettin. Bir mr boyu srndm, bir lokma ekmek buldum, onu da sen aldn elimden. Yerimden ettin, evimden... Gl yzl avradmdan ettin." Boazna bir yumruk geldi tkand. Alasa, boansa kurtulacakt. Bir sre scan alnnda kmldamadan, terleyerek orada uundu kald. Srtndan, yznden, bacaklarndan su gibi ter akyordu. Sevinle ayaa frlad. "Mutlak Glfatmadadr!" Bolu dalarnda candarmalk ederken, ok iri, gzel, bir insan boyunda bir iee rastgelmi, iee hayran kalmt. Bu kadar iri bir iei Akasazda da grmemiti. Kyllere bu iein adn sormu, glfatma demilerdi. iei bir kucak, sal292 kmsaakt. Glfatma adn takt yerde de o ieklere benzer iri, daha da iri salkmsaak iekler grmt. Glfatmada iekler boyunu ayor, Adem ieklerin iinde yitiyordu. Bir gn karanlk kyordu. Bir ho, gn rkene benzer bir karanlk... Gecenin bir ucu aydnlanyor, gecenin bir ucunda aydnlklar younlayor, teki ucunda karanlklar geniliyordu. Adem en ok bu tuhaf karanlktan korktu, d patlad. te tam bu anda da atn ayann taprtsn duydu. At, ieklerin stnden szld geti. Bir anda dald, ortadan silindi, bir duman gibi inceldi, Adem tfeine davranmcaya kadar, at yitti gitti. "Bugn gene gelecek," dedi Adem. "O alt yeri ok sever. Glfatmaya baylr o. Baylr." Scak, ta gibi ar, omuzlarna oturdu. Soluk alamyordu ama, yryordu. Glfatmadaki iri iekler, buulu scan iinde belli belirsiz daha da gzelleiyorlard. 293 Yar beline kadar amura batm Memed, Krt Keremin kapsnda duruyordu. Gavurdalarnm ardndan gnein yars grnmt ama, bak gibi keskin bir scak vard. Evlerin arasna alaca glgeler dmt. Memed, Krt Keremin kapsndan ayrld. Yalpalyordu. Kyn ortasndaki yoldan, ayak bileklerine kadar tozlara batarak Selver Gelinin kapsna kadar gitti, bir an orada durdu, sonra geriye dnd. Evleri hayal me-yal gryordu. Burasn, Vayvay kyn gecenin karanlnda, bu halinde nasl bulmu, nereden, hangi yollardan, candarma-lara yakalanmadan, kimselere gzkmeden nasl gelebilmiti? Bunu hi bilemiyordu. Yoksa deirmenden kendini suya atp da aktnda ayaklar m, kendinde olmayarak, aln onu buraya atmt? Bir igd m getirmiti onu buraya? Yoksa Sar mmet mi? Sar mmeti hayal meyal ansyordu. Seyfalinin evinin kapsnda da bir an durdu. Bo gzlerle bakyordu her eye, bakyor grmyordu. Sonra ulu aaan yanna geldi durdu. Belinden aa bataklk amurlar akyordu. Tfeinin kunda da amura batmt. Alaca glgeler ekildi, kzgn gne bir kz yn gibi Vayvay kynn bozarm otlarna, tozlu yoluna, yanm, kavrulmu gibi duran evlerinin stne dt. Tfei, drbn, kamas, koar koar balanm fieklikleri, bandaki pskll krmz fesiyle Memed ekyaclk oynayan yle irice bir ocua benziyordu. nce, Memedi kyde, gn domadan az nce birka kadn, birka erkek grm aldrmam, stnde durmamlard. 294 Ulu aacn altnda duran Memed gene yrd. Babo, yle kyn iinde dolanp duruyordu. Memedi nce brahim ocuk grd. Hsam grd. Hsam, Ferhat Hocaya:

"Kyn iinde, ocuk gibi, silahl birisi dolanp durur, kim ola ki?" diye sordu. Ferhat Hoca evinin kapsnda duruyor, somurtuyordu. Harmanlarn yanmas onun belini bkmt. Ne yapacan bilemiyordu. Darya yle bir gz att. Silahl, pusatl, amur iindeki, kck, kamburu km, yumularak yalpalayan adam grd. Adam toz iindeki ayaklarn l gibi srkl-yordu. Hemen Seyfaliye gitti: "Seyfali, Seyfali k hele dar. k hele, bu ne biim i... u adama baksana!" Ferhat Hocayla birlikte oraya gelen Hsam: "te byle, kyn iinde-epeydir dolanp duruyor. Varyor, bir kapnn orada azck duruyor, sonra yryor. te byle." Seyfali uzun boynunu kvrd kvrd, kyn tozlar iinde uykuda gibi sallanarak yryen adama bakt: "Bir ho, bir tuhaf," dedi. "Adam tam tehizat. Ne ola ki?" Sonra teki kyller duydular, bir anda aacn alt maher oldu. Soluklarn tutup, uyurgezer gibi kyn iini dolanan adama korkuyla, merakla baktlar. Adam gitti geldi, durdu yrd. Kendi kendine konutu, kalabaln burnunun dibinden birka kez geti. Hi kimseyi grmedi, hibir eyi duymad. Ta ki Koca Osman kalabal grp, deneine ke ke aacn dibine gelene kadar. Koca Osman aacn dibine geldi, sa kan eliyle tutup yukar ekti, kyllerin bakt yne doru bakt. "Amann!" dedi. "Amann, d m, d m gryorum? D m? Hayal mi gryorum, d m?" Elleri ayaklar titredi. Denei elinden dt. Sa kan yukar ekti, bakt: "Amann, amann bakn hele, bu adam silahl m?" "Silahl," diye bardlar, heyecanla. Koca Osman topallayarak, soluu taarak Memede doru kotu, vard ona sarld: "Yavrum," dedi, "ho gelmisin. Dar gnde yetienim. Bili295 yordum geleceini. Bu dar gnde bizi yalnz koymayacan biliyordum. Yakt," diye inledi Koca Osman. "Yakt da kl etti. Harmanlarmz, yiyeceimizi, tm Anavarza ovasn cayr cayr yakt. Bu ne hal?" Bu srada yanlarna Ferhat Hoca geldi. Koca Osman, Ferhat Hocann elinden tuttu bir eliyle. Bir koluyla da Memedi kucaklam tutuyordu: "Gel," dedi. "O, ahinim. Gelmi. Ben sana demedim mi? Demedim mi? O bizi kara gnlerimizde tek bana koymaz, demedim mi?" Kalabalk geldi, yanlarn ynlerini sard. Kadn, gen kz, yal, ocuk kalabalnn ortasnda kaldlar bir sre. Ne yapacaklarn bilemediler. Memed donmu, bombo gzlerle kalabala bakyor, yznden hibir ey belli olmuyordu. Yznde en kk bir kprt yoktu. Kalabalk susuyordu. Kimseden t kt yoktu. Ferhat Hoca konutu: "Koca Osman," dedi, "Bunun banda bir hal var. Baksana olana, amur iinde. Giyitleri de parampara olmu." O zamana kadar Koca Osman, Memedin halinin farknda deildi, bir lk att, onun koluna girdi: "ahinim, yavrum, ne olmu sana? Bu ne hal? Yiidim, ahinim... Hocam, kurban olaym sana, iyi bak, yaral olmasn ahinim..." Memedin bir koluna da Ferhat Hoca girdi, onu Koca Os-manm evine srklediler. Bundan sonradr ki kalabaln dili ald. Konumaya baladlar. Hi kimse nce Memed szn azna almyor, herkes ya ahin diyor, ya o diyordu. Konuuyorlar, ne konutuklar stnde durmuyorlard. Onu ilk grleri byk bir hayal krkl oldu. Ona bakyorlar bakyorlar, ilerinden, bu mu nce Memed, diyorlard. Bu kck, perian, kamburu km, kendinden gemi ocuk mu nce Memed? Kalabalk geldi Koca Osmanm evinin nne ylt. Gene sustular. Bir sre ayakta dikildikten sonra frdolay itlerin dibine oturutular, srtlarn itlere dayadlar, gene sustular. ocuklar bile konumuyor, bebeler bile alamyorlard. 296 i

erde nce Memedi Ferhat Hoca kendi eliyle soydu, amurlu alvarn "hemen ykayn," diye Kamer Anaya verdi. Btn bedenine bir bir bakt. Sa baldrnda bir kurun yaras grd. Yara derinde deildi. Bacaklar da yer yer yrtlmt. Baka bir eyi yoktu. Memede boyuna sorular soruyor, karlk alamyorlard. Memedin dilerinin kenetlendiinin farkna Ferhat Hoca neden sonra vard. Yeniden: "Osman Aa," dedi, "bu ocuun bana byk iler gelmi. Gelmi ki dileri kenetli. Onu bu hale drm. Onun bana gelen lm korkusu, candarma atmas deil. Daha beteri gelmi. Baksana grmyor, duymuyor." Kamer Ana bir ocuk ykar gibi onun elini ayaklarn, yzn bir gzelce scak suyla, sabunla ykad. Memede bir yatak serdiler hemen. Ferhat Hoca onu kendi eliyle yataa yatrd. Memed ban yasta koyar koymaz uyudu. Gn le olmu, scan altndaki kalabalktan t kmyordu. Gne yakyordu. Koca Osmanm avlusunun tozlar frn kl gibi dokunan yakyordu. Gne tepede kaynyordu. Birden Deli Muslu ayaa kalkt. ok uzun boylu, koyu esmerdi. Uzun bacaklaryla bir tazya benziyordu. Uzun kollarn sallayarak: "Ne demek istiyorsunuz?" diye bard. "Aklszlar! ahin de kk ama vermez avn. Dalarda bir orduyla arpm, bir koca ordunun canna etmi de oradan geliyor. Ne pustunuz yle? Ne umudunuzu krdnz? Geldi ya... Vayvay ky dedi de geldi ya. Yetiti imdadmza. ahin de kk ama, onunla kartallar dvemez. Oca batas umutsuzlar!" Kalabalk kprdad, gene her azdan bir ses kmaya balad. Koca Osmann evinden az sonra bir uultu ykseldi. nne gelen nne gelenle konuuyor, ilerindeki umut, sevin gittike byyordu. Az sonra, nce kadnlar, sonra erkekler, ocuklar az dolusu glmeye baladlar. Kyn stndeki yas havas bir anda dald. stlerindeki boucu kara bulut kalkt. "Uyumu," diyorlard. "Bana byk bir i gelmi de uyumu. Dada bir orduylan dvm, orduyu bozmu, azck 297 bacandan yaralanm. Bana olmadk iler gelmi, kimse bilmiyor. te bunun iin byleymi. Uyurgezer olmu da uyumu." Yava yava daldlar. Cana geliyordu ky. Usuldan, grlr grlmez crnan karm bir kartala benziyordular. O gn btn evlerde en gzel yemekler piti. Evden eve akalar atld. akayla kark, yakas almadk kfrler nlatt ortal. Akama doru olan biteni duymu Abdal Ar davulunu ekmi, zurnac oluyla birlikte kye dt. Halaylar balad hemen. Gece de sinsin oynand. Yaz gecesinin yap yap scanda, bir harman yeri byklndeki atein yresinde scaktan terleyip dnerek, bu kyde, belki de ilk oynanan sinsindi bu. Yazn dn dernek olmaz, olsa da yaz geceleri sinsin oynanmazd. Narlkla, Yalnzdut, kszl, Akmaat, hmemet-li, Dedefakl kyleri de duydu Memedin Vayvaya geldiini. Hemen o gn onlar da atlara, arabalara binip Vayvaya geldiler, enlie katldlar. Gelemeyenler de kylerinde sevindiler. Dn dernek sevin bittikten sonra, yediden yetmie ky- j llerin iine bir ikircik dt. Bu ikircik Memedin Vayvayda olduunu bilen btn kyllerin de iine dt. "Ne var yani," diyorlard. "Gece girse de kimse grmesey-di onu. Dalgndz kye de girmek yiitlik mi yani? Varsn yiitlik de geriye kalsn." "Ya bir aa duyarsa?" "Ya bir aa iti?" "Ya bir candarma grrse?" "Olur mu bu kadar da tedbirsizlik?" "Olur mu, byle olur mu?" "Dalgndz! Elini kolunu sallaya sallaya..." "Adam da kye girer mi?" "nsan safi yrek olsa, gene de dalgndz, bir ekya bir kye girer mi?" "Babasnn evi de olsa, bir ekya bir kye byle gelir mi?" "Kurun gemese de bir ekya ukurovann dznde byle de gezer mi?" "nsan ahin de olsa..." "ahin de olsa, Hkmete bylesine meydan okur mu?" 298

Byle konuuyorlar ama, byle konumalaryla bir eit vnyorlard. Memedin dalgndz kye girmesinden ne kadar kayglanyor, ne kadar korkuyorlarsa o kadar da seviniyor, vnyorlard. "Biraz boyu ksa ama varsn olsun," diyorlard. "Adamda yrek var ki, nah bu kadar, demircilerin rs gibi." "nce Memed dediin de byle gelir bir kye," dedi Selver Gelin. Btn kyller gzlerini belertip fkeyle Selver Geline baktlar. Selver Gelin anlamay bozduunu anlad: "Yani o," dedi. "Yani ahinimiz de byle gelir." Bakt ki kyllerin baklar onu balamad. "Kocalk batsn," diye yerindi. "Kocalk batsn. Kusuruma kalmayn, bir daha hi azma almam. O, ahinimiz ukurovaya byle dalgndz girer, kimsecikler de onun klma dokunamaz. O, ahinimiz." Muslu ortaya atld. Ev ev dolayor konuuyordu: "Nereye gitti, Zeynel nereye gitti?" diyordu. "Haydi bakalm Zeynel nereye gitti? Geldiini grmedi mi? Aacn altnda deil miydi biz ona bakarken? Koca Osman onu kucakladnda yannda deil miydi? Boynunu uzatm, yiyecek gibi bakmyor muydu?" Deli Muslu, bana alt tane daha askerliini yapmam gen toplad, konuarak Akasaza doru yrdler. Bir buuk saat sonra sazln kysna varp, bkle girip bir kamla oturdular, Zeyneli konutular. Zeynel onun kyde olduunu Ali Safa Beye sylerdi. O da emrindeki kyllerini, candarma-larm Vayvaym stne ekip onu yakalarlard. Zeynel hakknda karara varp bklkten ayrldlar. Zeynel, Memedi grr grmez bir kou, yrei kt kt atarak Ali Safa Beye yollanmt. Heyecanndan yrrken ayaklar ayaklarna dolanyordu. Hem kouyor, kotuka da iinde dayanlmaz bir arlk duyuyordu. Pimanlk gibi belli belirsiz bir ey iine dolup dolup geri boalyordu. u nce Memed de bir tuhaf adamd. Canndan bezmi, dnyasndan gemi bir hali vard. Anasn, Hatesini ldrmler, ocukcaz dalara drmlerdi. Dediklerine gre onu Asm avu ko299 ruyormu. Arkasnda Asm avu olmasaym, onu oktan l-drrlermi. "oktan ldrrlerdi. Bir avu da adam. Tut boynundan skver. Can kversin." Konan avlusuna geldi, orada akld kald. indeki pimanlk gittike arlayordu. Kendini sulamaya, kmsemeye balad. nce Memedden dolay onun da iinde kk de olsa bir umut yanmt. Sevince benzer bir eyler alyordu arada pimanlnn yerini. "Hey byk Allahm, beni bu dertten kurtar," diye mrldand Zeynel. "Ne oluyor bana byle? Syleyemeyecek miyim?" Ne var bu ocukta? Bir by, bir keramet mi var? imdiye kadar Zeynelin bana byle bir i gelmemiti. Sevdim mi, diye dnd. Bu pi kurusunu sevdim mi? Hi de sevmemiti. Peki, iindeki bu olan biten neydi? Acyor muyum acep ola bu eli bileklerine kadar kzl kana batm bir kar boylu olana? Kendini yoklad, hi acmyordu. Yalnz onun adn andka iini usuldan bir sevin, bir gven dolduruyor, iinde kck bir umut yanp snyordu. Allah Allah, bu da ne ki? Ha? Bu da ne? Zeynel, geri dnsem mi, konaa kp Ali Safa Beyi grsem mi, diye dnrken, yukardan, konaktan Ali Safa Beyin sesi geldi: "Ne o Zeynel?" diye glyordu. "Ne durdun kaldn yle? Amma da uzun dndn! Gel bakalm yukar." Zeynel ban yukar kaldrd. Karmakar bir yzle Ali Safa Beyine glmsedi. Ali Safa Bey Zeynelin yzn hi byle grmemiti, rkt. Eli sedef sapl nagant tabancasna gitti: "Ne var, ne oldu Zeynel?" diye onu merdiven banda karlad. Zeynelin iinden bir an sylemeliyim diye geti. imdi ky sarar yakalarlar, nce Memed belas insanlarn bandan bylece kalkar. Sonra, olmaz olmaz olmaz, diye barrcasma iinden geirdi, olmaz olmaz! Zeynel geldi, Beyin karsndaki sedire kt, glmsyor, konuuyor, kendini toparlamaya abalyordu. 300

"Harman yangnndan sonra kylnn beli bkm krld. Bittiler," dedi. "Bir sabah baktm, kyl nesi var nesi yok torla-m toplam gidiyor. Evlere de kyden ktktan sonra ate verip yakacaklar. Aralarnda yle konuuyorlar. Ben de evi topladm, denkleri kapnn azna koydum. Nereden ktysa Ferhat Hoca kt geldi, kylnn azndan girdi burnundan kt. Burnundan gird azndan kt, millet leye doru denkleri ieri tayp zd, vazgetiler. Bu Ferhat Hoca bir bela. Koca Osman bile kapsnn nnde denklerin stne oturmu, boynunu bkm, dualar okuyor, kader byle imi, diye syleniyor, Narhkladan arabayla gelip kendisini alacak akrabalarn bekliyordu. Bu adamda eytan ty var. Herkese, her istediini yaptryor." Ali Safa Bey, Zeynel konuurken kpkrmz kesilmi, yay gibi gerilmiti. Frlad ayaa kalkt: "Ben," diye grledi, "ben, ben..." Ayaklarn yere vurarak delice bir yrye geti. Ayann altndaki taban tahtalar zelzeleye tutulmu gibi titriyordu. "Ben, ben yaparsam yaparm ona. Bir imam paras! Nereden geldii, ne olduu ne id belirsiz bir hoca paras... Bana, bana... Ben de o kyly anasndan emdii ste piman ederim. Anasndan doduuna, doacana piman ederim. Dinle beni Zeynel, ya bu k buradan bu ky kalkm olacak, ya da onlarn bana yeryznn grmedii bir belay getireceim. Satn aldm, en deerli eyimi uruna verdiim, atm vererek aldm topraklarmda daha fazla oturamazlar o kyller. Buna msaade edemem. Bu dnyada hak, hukuk, insanlk kalmam. u hkmet, u Kaymakam da ok zayf... Bir insann hakkn koruyamyorsa hkmetlik yapmasnlar, yapmasnlar, onlar zorlayanlar m var efendim?" Dilerini gcrdatyor, yznn etleri geriliyor, kulann alt seiriyordu. ipil gzleri alp alp kapanyordu. izmelerini elindeki boa aleti kamyla dvyordu. "Onlar beni bilmiyorlar. Benim daha neler yapabileceimi akllarna bile getiremiyorlar. O hkmet olacak Hkmet benim hukukumu mdafaa etmezse... Ben, ben, ben kendi hukukumu mdafaa eylemeyi ok iyi, ok gzel bilirim. Ben glge301 mi bile adama inetmem, glgemi, glgemi bile. Ben o ky... O ky... Az beklesinler..." Konutu, kprd, gitti geldi, Koca Osmana, Ferhat Hocaya svd. Kyly topraklarndan tez gnde nasl atacan binbir kez syledi. Yerine ter iinde yorulmu kerken, can ekiir gibiydi. "Kan kusturacam onlara, kan kusturacam," diyordu. "Kan, kan, kan kusturacam, kan kan, kan kan... Fitil fitil burunlarndan getireceim o Vayvayllarm... Fitil fitil, fitil fitil... Bana yaptklar ktlklerin bedelini ok ar deyecekler. Ar, ar, ar deyecekler. Kan kan, kan kan kusturacam!" Cebinden sigarasn kard, itinayla sar kehribar azlna takt, Zeynel hemen gitti, kk bir maayla ocaktan kz ald getirdi, Bey gelen kze bastra bastra sigarasn yakt. "Eee, Zeynel," dedi, "aslan kardeim, sen de baa kama-dn o aklszlarla... Deil mi? Halbuki senin dnceni kabul etseler de ky boaltsalard, imdiye ky sahibi, ev bark sahibi olmu gitmilerdi. Ne var ne yok? Dn gece sizin kyn oralardan, uzaklardan koygun koygun davul sesleri geliyordu. Harmanlar yand diye dn bayram m ediyorlar, bu utanmaz alaklar? Ne o?" Zeynel: "Bizim kydeki dallar var ya, onlarn olu mu gelmi askerden, ne olmu, yle bir duydum, ona dn kurmular herhalde. Bir ey deil..." diye nemsemez konutu. stnde sanki hi durmuyordu. "Ben, ben," dedi gene Ali Safa Bey, "o dallara da gstereceim. Benimle birlik olun dedim o kpeklere, tekmil ovay zapt edelim. Aklsz deyyuslar, aklsz deyyuslar, aklsz... Aldrmadlar bile. Ben, ben onlara... Bana drt be gn sonra gel Zeynel. u ie bir son verelim artk. Bir mr boyu u smsk heriflerle uraamam. Kati darbeyi bu gnlerde Vayvaya indireceim." "Ba stne Beyim." "Sen de kurtulursun, ben de." "Ba stne Beyim." "Vayvay kyne bugnlerde biraz daha gz kulak ol. Ora-

larda bana bir eyler dnyor gibi geliyor. Harman yangnndan sonra durmayp gitmelilerdi. yi dayandlar. Yalnz Ferhat Hoca deil... Baka eyler de var. Dehet diretiyorlar. Bir aratr. Kyl korkaktr, byle diretmez sonuna kadar. Anla bakalm neymi. Gz kulak ol. imdiki aldm tedbirleri iki yl nce alm olsaydm, ya da alabilseydim, malum ya, Hkmet o zaman imdiki gibi deildi, bizi daha ok skyor, elimizi kolumuzu balyordu, bu hayvanlara efendimiz diyordu, bunlar da iin ha iin ediyorlard, onun iin yalnz rahmetli Kalayc ekya bunlarla urayordu. Bir tek Kalayc ekya bunlarn yarsn kyden uratt. alacak i, imdi bu kadar tedbire bana msn demiyorlar! Atlar alnyor, kyleri kurunlanyor, harmanlar yanyor, candarmalar onlar ldrnceye kadar dvyorlar gene bana msn demiyorlar. Bir gz kulak ol Zeynel... Nereden geliyor bunlarn bu direnmeleri? Bu ylgnlarn, korkaklarn?" "Ba stne Beyim." " "Ben ok aratrdm, bulamadm Zeynel. Kim kkrtyor onlar?" "Ben bulurum Beyim." erden kzarm av etleri, tarhana, kavrulmu soan kokusu geliyordu. "Bir iki kadeh atalm m Zeynel?" "Ba stne Beyim." Zeynel daha belal bir ikircik cehenneminde yanyordu. Sylesem mi, sylemesem mi? Bakas gelir de Beye sylerse? O zaman Bey ne derdi? Bunca emeciklerim gzne dizine dursun Zeynel demez miydi? Beyim, derim, ky benden kukuland. Kydeki olan biten her eyi benden saklyorlar. nce Meme-di de sakladlar. Ben ne yapaym, ben! 302 303 37 Muslu, bir de Sar Sleyman, bir de Ahmet, kii karaallktaki sel ukurunun st bandaki aacn altna oturmular alak sesle konuuyorlard. Muslu askerlikte avu olmutu. Yirmi sekiz yalarndayd. Geni omuzlu, ince uzun, arpk bacaklyd. Bir tazya benziyordu. Gzleri bir taznn uzun, ekik gzleriydi. Kadife pantolon, krkl izme giyerdi. Kydeki atlar alnmadan nce gzel, yarm kan al bir Arap ata binerdi. Hali vakti yerinde bir ana babann tek ocuuydu. Arap atma biner, ky ky Anavarza ovasn dolard. Evlenmemiti, kyn bu yaa gelmi tek bekar erkeiydi. Sert huylu, krc bir adamd. Gzpek bir adam olarak Anavarza ovasnda nam salmt. Ali Safa Beyin ilerine, kye yapt zulmlere hi karmam, imdiye kadar Ali Safa Bey ne yapmsa, "ck ck" yapm gemiti. Al at alnnca birka gn kzd, svd sayd, sonra da vazgeti. Muslu umutsuzdu. Nasl olsa Ali Safa Vay-vay kyn buradan karacakt. Uramak bounayd. Bu yzden de hibir eye karmyor, yalnzca olan biteni uzaktan, hibir eyi karmadan izliyordu Sar Sleymanla Ahmet yirmi, yirmi bir yalarndaydlar. Onlar da imdiye kadar hibir eye karmamlar, ky boaltacaklar gn sabrszlkla beklemilerdi. Onlar da Muslu gibi dnyorlard. Ali Safa Beyin arkasnda koskocaman bir Hkmet vard. Btn candarmalar emrindeydi. Bir de Ali Safa bir sr silahl it besliyordu evinde. Bir de kklar ky gibi hrszlk, ekyalkla geinen bir ky vard yannda. Ali Safa Be304 yin akrabalar oluyordu kklar ky. Btn bunlarla nasl baa klrd? Erinde geinde nasl olsa boaltacaklard ky. Bu kiinin karmaz tutumlar onun kye geldii gne kadar srd. Memedi grr grmez Muslu kendinden utand ve ilk olarak, Koca Osmamn avlusunda kendi umutsuzluuna kar kt. Muslu: "Sar karde" dedi Sleymana. "Sar karde, arkamz vereceimiz, dayanacamz bir kale bulduk. O geldi ite. ukuro-vanm ortasna yce dalardan dt. O, orada dursun. Srasn beklesin." Ahmet: "Beklesin," dedi. Sleyman: "O, orada beklesin," dedi. Muslu:

"nce onun ban salama balamalyz. Aalar, bir de Hkmet onun bizim kyde olduunu duymamal." Ahmet: "Nasl duymaz? Dalgndz bizim kye geldi." Sleyman: "Dalgndz." Muslu: "yi yapt. Hibir kylnn azndan, oluun ocuun, yz yanda kocann azndan, etlerini kesseler, hi kimsecikler bir sz alabilirler mi?" Sleyman: "Alamazlar." "Kyk kyk kysalar btn ky, kimse, o bizim kyde demez." Muslu: "Bir tek kiiden baka." Ahmet: "Zeynelden baka..." Sleyman: "Zeynelden..." Muslu: 305 "imdi biz burada kiiyiz. nce onu kurtaralm. O bize gerek." "O bize ok gerek," dedi Ahmet. Sleyman: "Ne aslan o!" Muslu: "Aslan," dedi, gld. "te onu kurtarmak gerek. Zeynel onu grd m?" Sleyman: "O, kyn iinde dolanp dururken Zeynel yanmdayd. Koca Osman gelip de kyn iinde drt dnen adamn kim olduunu syleyince... yz sapsar kesildi Zeynelin. Bir baktm Zeynel yok. Yer yarlm da yerin dibine gitmi." "Syledi mi dersiniz Ali Safaya?" "Sylemez mi?" "i sylemek." "Belki daha sylememitir, syleyecek." "Ali Safay belki bulamamtr, bulacak." "Syleseydi, imdiye bizim ky candarmalar sarard." "Ali Safa kasabaya gitmitir." "Dnecek." Muslu: "Candarmalar sarmadan, onu bulmadan..." Sleyman: "Onu bulmadan." "Biz Zeyneli bulmalyz." "Sylememise...?" "Bugn sylemez, yarn sylemez. Gnn birisinde..." "Syler." "Biz Zeyneli bulmalyz." Musluya ok sert huyundan, bir de ok az konumasndan, her eyi ak ak sylemesinden, her kusurunu konutuu adamn yzne yekten vurmasndan tr deli diyorlard. Deli Muslu ince, uzun bacakl bir tazya benziyordu. Yz de bir taznn uzun yz gibiydi. Kounca da ok hzl, taz gibi koard. Salam karar verdiler. Bir haner karp hanerin stne el 306 koyup ant itiler. Sonra ayaa kalktlar, kklar deresinin ovaya inen ucuna yollandlar. Orada Zeynelin yolunu bekleyeceklerdi. Zeynel nasl olsa bu yoldan geecekti. Ali Safaya giderken, ondan dnerken derenin ucundaki yoldan mutlaka geecekti. Derenin ucunda geni bir kamlk vard, usuz bucaksz. Uzun uzun kamlard her birisi... Bir orman gibi. lest kamla girdiler yolun drt adm yukarsna, bir kam oylumunun iine saklandlar.

Seyfali Ferhat Hocaya geldi: "Zeynel kyde yok," dedi. "Zeynel gitmi." Ferhat Hoca: "te bu kt," diye iini ekti. "Onun da hali hal deil. Hastalanm fkara. Vurgun yemi gibi. Parman tetie dedi-recek gc yok. Nasl arprcandarmalarla? O kadar candar-mayla?" Seyfali: "Nasl saklarz?" Ferhat Hoca: "Kt zaman seti. Bu sralar ukura inilecek sralar deil. Deil ama, fkara insanlktan km. Dileri kenetlenmi. Daha yeni ald. Ne yiyor, ne iiyor. Nasl saklarz onu dersin?" "Nasl saklarz?" Koca Osman da duydu, Seyran da... Kyde, Zeynelin ortadan hemen yittiini bir anda herkes duydu. Onun yitince nereye gideceini de herkes biliyordu. Ky bir tela ald: "Nereye saklarz?" "Nereye?" "Candarmalar geldi gelecek..." "Ky bast basacaklar." "Vay ahinim vay!" "Vay kadersizim vay!" "Doya doya yzn bile seyredemediimiz..." "Kim bilir nasl konuur?" "Tatl dilini bir kez olsun duyamadmz..." "Kara gnlerimiz..." 307 "Bir kucaz da gelmi bir alya snm." "Alc kularn crnandan yavruyu alamadmz." "Beraber alayp, beraber glemediimiz." "Nereye saklarz?" "Nereye?" "Nerede bulamazlar?" "Nerede?" "Hi mi insanlk yoktu yreinde Zeynel?" "Hi mi adamlk?" Koca bir ky bir ba olmu dnyor, zlyor, kahrolu-yor, gelecek candarmay bekliyordu, arm. Ona bir snacak yer aryor, bulamyor, umutsuzlanyor, umuda dyor, krlyor, bozuluyor, yreklenip kar koyuyor, korkup siniyordu. "Nereye saklamak, nereye?" "Nereye?" Koca Osman: "Durun bre oca bataslar, durun hele..." dedi, baka bir ey demedi. "Candarma ne bilir hangi evde olduunu?" "Bu evi ararlarsa tekine karrz." "Bu evi..." "Durun bre oca bataslar, durun hele..." "Kemiklerimizi krsnlar..." "Un ufak eylesinler..." "Dvsnler ldrsnler..." "Onun yerini kimse sylemez." "Dilsiz kesilir btn ky." "At iti, kurdu kuu..." "At yok." "Kuu karncas..." "Durun bre oca batas, durun hele..." "Akasaza saklayalm." "Anavarza kalesine gtrelim." "kszlnn adam iyi olur." "Dost olur." "Anavarza kalesinin arkas Haclar."

"Anavarza kalesinin arkas Lek Krtlerinin yurdu." 308 "Lek Krtleri kartallara benzerlerdi." "Lek Krtleri trklerde kald." "Nasl saklarz?" "Nereye?" "Ekya Krt Reit vard. Girerdi Anavarza kayalklarnn iine, kimse bulamazd onu." "Bir ormand bu yreler eskiden, bir ordu girse iine kaybolurdu." "Netsek neylesek?" "Bin arayp da bir bulduumuz." "Yoluna kurban olduumuz." "Durun hele, durun oca bataslar. Durun hele, her tepeden bir gn doacak. Durun hele, azck sabrl olun hele." bek bek toplanyorlar, Zeynelin stne konuuyorlar. Zeynelin karsn kadnlar aralarna almlar, ona ha bire sorular soruyorlar. Onu Ali Safi Beye syleyecek mi, sylemeyecek mi? O, kvrlm ocan yanndaki yatan iinde, uyuyor. Hi kprdamadan, dudaklarn sndre sndre uyuyor. Evden eve gitmeler gelmeler. ocuklarda, yallarda bir keder, bir bekleme, bir tela. Herkes sinirli, herkes ate stnde oturuyor. O gece kyller sabaha kadar gzlerini krpmadan, kye gelecek candarmay, kurun seslerini beklediler, gerilmi. Ne gelen oldu, ne giden. Sabaha yorgun, mutlu ktlar. Btn gn, btn gece beklediler. Hibir yerden t kmad. Zeynelin nerede olduunu, nerede olabileceini aratrdlar. Zeynel ortalkta yoktu. Candarmalar gelmediklerine gre Zeynel nerede? "Ona bir yer bulmal." Btn ukurovada, Anavarza ovasnda, u dz yaznn yznde ona bir snacak yer aryorlar, bulamyorlard. Buluyor, gvenemiyorlard. Onu gzlerine, kardelerine, analarna, babalarna, gvenemiyorlard. Deli Muslu ince, uzun bacaklaryla bir tazya benziyordu. Uzun yz, bask burnu, ekik gzleriyle topra koklayan bir taz gibiydi. Yoldan be atl, yedi yaya geti. Bir oban kamlk309 tan srsn geirdi. Zeynel gelmedi. Gn indi, glgeler uzad. Zeynel gelmedi. lerinden birisini nbeti brakp uyudular, uyandlar Zeynel gelmedi. Sonra yoldan geen bir ayak sesi onlar yerlerinden sratt: "Dur yolcu," diye yolun ortasna dikildiler. Yolcu durdu. Muslu: "Merhaba Zeynel," dedi. Zeynel: "Merhaba!" "Seni bekliyorduk Zeynel, ge kaldn." Zeynel: "Hah?" dedi. "Ge kaldn." Zeynel yere ylverdi. "Kalk Zeynel bizimle gel," dedi Muslu. Zeynel gn yncaya kadar toparlanp ayaa kalkamad. Gn doarken Muslu: "Kalk Zeynel, kalk," dedi. "Sana bir ey yapmayacaz. Kalk Zeynel kalk." Sleymanla Ahmet onun koluna girdiler, kaldrdlar. Zey-nelin ayaklar ayaklarna dolanyor, zor yryordu. "Zeynel korkma," dedi Muslu. "Baa gelen ekilir. Her insan ettiini bulur. Hi korkma. Olur mu? Korkunun bir faydas olmaz ki..." leye doru Akasaz tuttular. Karanlk zncar bkne girdiler. Zncardan gk gzkmyordu. Muslu: "Yoruldun mu, otur Zeynel," dedi, bir sigara sard azna tututurdu. Zeynelin dudaklar titriyordu. Yere oturdu.

"ldrmeyin beni," dedi. "Ben ok ey biliyorum. Bundan sonra size faydam olacak. Beni buraya ldrmeye getirdiniz, biliyorum. Nolur ldrmeyin." "ldrmeye getirdik," dedi Muslu. Zncarlar, gk, batak, iek, Muslu, tekiler hep biribirine kart. Kocaman turuncu bir kelebek bir brtlen dalma konmu, kanatlarn dikip biribirine yaptrm, ayaklaryla kocaman mavi ban, prtlek gzlerini svazlyor. Zeynel yalnz tu310 runcu kelebei, onun gzlerini svazlamasn, ince ayaklarn gryordu. Kelebek de hi umuyordu. Rahat, orada yle duruyordu. Kelebek de bir ara silindi. Her ey karman orman oldu. Pembe bir brtlen ieinde arya benzer, uzun, elik yeili, sokan bir sinek kald. Sinein mavisi gittike elikleiyor, parlyordu. "ldrmeyin beni." Muslu tabancasn ekti, Zeynelin kafasna iki el ate etti. Zeynel olduu yere devriliverdi. Sleyman da Ahmet de ikier el ate ettiler. Turuncu kelebek tabancalarn sesinden havalanm, bir s-rkuyruuna konmu, oradan da kalkyordu. Konuyor kalkyor, konuyor kalkyordu. Sonra iyice havaland, yksee, bkln stne kt, ykselip alalarak gnbatya doru utu gitti. Muslu: "Geberdi," dedi. Ahmet: "stedii buydu." Sleyman: "Yolcu yolunda gerek." Batakln ucuna, amurlu suyun kaynad yerin az tesine bir derin ukur kazdlar, Zeyneli olduu gibi ukurun dibine atp stn toprakladlar. Muslu: "nmzdeki, bahara biz bile bulamayz Zeyneli. Kaynar sular rter onu." Yorgundular. Kye girdiklerinde ayakta duracak halleri kalmamt. Muslu ince, uzun bir tazya benziyordu. Azck kamburu km... Sleyman Musluyu uyandrd: "Zorlu bir garbi esiyor, haydi ge kaldk Muslu," dedi. "Ahmet nerede?" "Burada, ardan altnda bekliyor," dedi Sleyman. Muslu hemen uyand, giyindi, yola dtler. 311 Ali Saf ann harmanlar daha ekilmemiti. Ancak, dnden beri birisinde batos alyordu. Muslu: "Sen yukarki tarlalar yakacaksn Sleyman. nce harmanlar, sonra firezleri ateleyeceksin. Sen de Ahmet, Mstk-lene doru inecek, oradaki harmanlara, firezlere ate vereceksin. Ben de batosu yakacam." Gece yarsna doru Ali Safa Beyin iftliinin harmanlarnda yalmlar patlad. Akam sert balayan garbi yeli durmamt. Harmanlardaki yalmlar ald tarlalara serpti. O gece sabaha kar Ali Safa Beyin btn tarlalar yalma kesmi, yanyordu. Ovann dznde bir yalm gl alkanyordu. Vayvay ky, teki yakn kyler: "Ali Safann harmanlar yanyor," diye uykularndan frladlar. Kimi ardaklardan, kimi damlardan, kimisi de aalara kp gn yncaya kadar yanan tarlalar seyrettiler. Koca Osman kabna smyor, ieri giriyor, dar kyor, dolma tabancasn dolduruyor, beline sokuyor, geri karyor: "te byle Ferhat Hocam," diyordu. "Allahm gzel adam, sen doru sylyorsun. Eden bulmal. te byle Ferhat Hocam, ahinim geldi byle oldu. te byle eli top klm, Hocam, ermiim, ite byle... Daha neler, neler olacak ahinim burada uykudayken. Yeter ki onun glgesi eksik olmasn ukurova dznn stnden. sterse kyamete kadar bylece, smn eke eke uyusun. Onun glgesi bize yeter. Eden bulacak. Yeter ki topramza bir ahin glgesi dsn. Bir glge... Yeter ki millet, onun ayann ukurova dzne bastn bilsin. Yeter. Dalar deler yol eyler. Kyl milleti ne kadar korkaksa, o kadar

yiittir. Yeter ki srtn dayayacak bir ey bulsun, avdar sap da olsa olur. Eden bulur." Gn kulua gelirken baka bir haber de yayld kylere. Bu gece, harmanlar yanarken Ali Safa Beyin konan da kuruna tutmular, tavlasnda da ne kadar at varsa alp gitmiler. Haber doruydu. Ali Safa bu geceki bana gelenleri hi beklemiyor, kuduruyor, "Ben, ben, ben," diyor. "Hanm ben, ben, ben ne yaptm bu insanlara, bu nankrlere iyilikten baka?" diyor, san ban yoluyordu. 312 Hanm yar alams: "Ne gelir bizim elimizden iyilikten baka... Ne gelir, ne gelir," diye kocasna karlk yetitiriyor, kyllere beddualar ediyordu. "Koymayacam bunu onlara. O Vayvay kylsne, o kudurmulara... Ben de bensem, ben de bensem, koymayacam." 313 Ali Safa Bey grdklerine, duyduklarna bir trl inanamyor: "Benim," diyordu. "Benim harmanlarm nasl yakar, atlarm nasl alarlar? Nasl, nasl, nasl olur? Kimden alyorlar bu cesareti?" Kars: "Kimden alacaklar," diye ona yardm etmeye alarak konuuyordu. "Kimden alacaklar? Var bir gvendikleri, var bir arka verip oturduklar narlar. Var bir..." "Dnyorum, dnyorum bulamyorum. Kim var arkalarnda? Bir korkup siniyor, ky brakp gidecek oluyorlar, derken, bitmi ylmken, ne oluyor ne olmuyor, hemen ayaa kalkveriyorlar, cana geliyorlar. Dikiliyorlar karma, hem de nasl bir dikilme! Harmanlarm yakyorlar. Neredeyse konam kurunlayp beni ldrecekler. Bunlar, bu alaklar, nankrler, ekmek bilmezler, ekmek yedii sofraya bak sokanlar, bir gn de utanmadan beni ldrmeye kalkarlarsa amayacam." "ldrrler bu gavurlar, iyilik bilmezler. Sen olmasan bu ovada Arif Saim Bey Akmezar kyls gibi ederdi hepsini. Vara edeydi, vara nne gemeyeydin. Aaah, iyilik! Aaah, insann insana iyilii..." "Zeynel de gelmedi. Ne oldu adama? Zeynel byle gnlerde beni brakmaz, bana bir haber getirirdi. Ne oldu acaba adama, korkuyorum. Kim, kim, kim yapar bunu bana? Bu alaklar kim kkrtr? Atlarm alacak, harmanlarm yakacak kadar 314 kimden alrlar bu cesareti? Ferhat Hoca dedikleri Allahszn, dinsizin buna gc yetmez. Koca Osman buna da bir araba laftan ibaret. Kim, kim, kim?" "Birisi olacak," dedi kars gerdan krp, ciddileerek. "Birisi olacak. Bizi kimse ekemiyor Bey. Keski bu ovaya dmeyey-dik. Kimse ne ektiklerimizi, burada stmann, scan, sivrisinein iinde nasl lp lp dirildiimizi, srndmz kimse bilmiyor. ekemiyorlar, gzleriyle yiyecekler bizi. Ali Safa Beyin iftlii diyorlar da baka bir ey demiyorlar, demiyorlar, aaah, demiyorlar. Unutuyorlar, sen adn deitirip Tayfun Bey olurken, elik gsn Toros kayalklarnda Fransza siper ederken, dman denize dkerken, krk kiilik akmakl tfekli etenle Karboaznda Menil taburunu esir alrken, o gnleri unutuyorlar, unutuyorlar aaah... Sen, srerim srerim gitmez kadana, Fransz kurunu gemez adama derken, cann bir p kadar bile nazara almazken, onlar neredeydiler? ki dnm topra sana ok gryorlar, sen koskoca vatan topran kannla kurtarmken... Aaah, cannla kurtarmken... Onlar, bizi ekemeyenler, Franszlar bu vatann harimi ismetine yrrken dalara kayorlar, deliklere giriyorlar, allarn iine yatyorlard... Hepsi, hepsi, hepsi yleydi. Geen gn kasabada, Fincanclarn kz gene mi iftlie, diye imal sordu. Gene iftlie dedim. Yaaa, gene iftlie... Sonra atm azm yumdum gzm, kzm kzm, dedim, senin baban Adanada Fransz bayra altnda Fransz kumandanna gbek atp, onun nnde kala kvrrken, benim Ali, Safa Beyim, koskocaman Tayfun Beyim Fransz askerlerine kurun atyordu. Kurun atp kan dkyordu. ki dnmlk topra ok mu gryorsunuz bir stiklal kahramanna, bir Tayfun Beye? Kzm kzm... Bir sustu, o kadar hanmn iinde kuyruunu, o kocaman bacaklarnn arasna kstrp bir dii kpek gibi gitti. yi yapm mym?"

Ali Safa Bey dalp gitmiti. Onu duymuyordu bile. Kadn: "yi yapm mym?" diye st ste birka kez daha sordu. "Bey, Tayfun Bey, iyi yapm mym?" Kendine gelen Bey, abuk abuk: "yi yapmsn Hanm," dedi. "yi, ok iyi yapmsn." 315 "Herkes bize dman. Bizim iftlik mzrak olmu da btn ukurovann gzne batyor. Su sende zaten. O kadar syledim sana. Yaz Mustafa Kemal Paaya, olup bitenleri anlat ona. Ama bir bir anlat. O da onlar, asker kaaklarn da vatan hainlerini, gz yemezleri, istiklal dmanlarn eksin ipe, eksin ipe... Sana o kadar syledim, stiklal Harbi gnlerinde bize, senin Tayfununa bir ey yapamayanlar imdi dilerini kardlar, kardlar Paam, diye yaz dedim. Aaaah, sen iyisin, yumuak yreklisin, dadaki kurdun, yerdeki karncann, srnen al ylann incinmesini istemezsin, aaah, istemezsin." Alamaya balad. Kaln pembe beyaz bacan kasna kadar ap kocasna gsterdi: "Bak u halime. Baksnlar halime. u bacaklarma, u gl gibi tenime baksnlar. nsann yrei dayanr m buna! nsan olup da u halimi grp de yrecikleri para para olmaz m? Sinekler yediler, yediler, paraladlar beni." Bacak ptr ptr olmu, sinek yenii iindeydi. Sinekler Meliha Hanm yemiler, btn bedenini yara bere iinde koymulard. Ali Safa Bey vard, karsn salarndan pt: "Alama Meliha," dedi. "Ben bunun da altndan kalkarm. Fransz bu topraklarda nasl perian ettimse, dmanlarm da yle, hem de bin misli perian edeceim. Hakkmz olan bu ova, bu topraklar bizim olacak." Meliha Hanm, iri ekik gzlerini silerken: "Arif Saim Bey yadan kl eker gibi erke kyn nasl srd kard iftliinden! Yaasn Arif Saim Bey. Biz u Vayvay kynn laf anlamaz alaklarna takldk da takldk. imdiye kadar vatanmz bir iftlik kazanacakt ki aleme numune olacakt." "Alama Meliha," dedi Ali Safa Bey. "Ben eski bir savaym. Ben zorluklar severim. Arif Saim Bey gibi de arkamda Trkiye Cumhuriyeti yok. Ben tenezzl etmem, hkmeti kendi ilerime kartrmaya... Biz stiklal Harbimizi kendimiz iin yapmadk. Bir bulabilsem... Bu kylleri kkrtan bir... ok tesirli, kyllerin gvendii, inand birisi var bu iin arkasnda. Ama kim? Kim, kim, kim, kimdir bu adam Meliha?" 316 I "Herkes," dedi Meliha. "Kimse bize acmyor. Kimse u halimizi bilmiyor. Ben byle mi olacaktm? Babam beni Anavarza ovasnda sineklere yensin, pis, be paralk kylleri her akam her sabah karsnda grsn, onlarla konusun diye mi bu kadar okuttu? u halime bakn, bunun iin mi?" Yine bacan kasna kadar at, kocasna gsterdi. "Alama Meliham alama, ben onlara yapacam bilirim." Salonu bir utan bir uca gene yrmeye balad. Meliha Hanm onun huyunu bilir, o yrmeye balaynca susar, hayran gzlerle bkmadan yorulmadan kocasnn gidip gelmelerine bakar, yalnz o sorular sorunca konuurdu. Sar izmeleri tozlanmt. izgili kahverengi klot pantolonu izmenin azn kapatyordu. Krbacn kk kk, st ste izmesine vuruyor, hafif bir davul sesine benzer bir ses karyordu. Yllar yl yryerekten, bu sesi kararaktan dnmeye almt. Bir de nce Memedin gene Toroslarda grnd syleniyordu. Geenlerde Zeynel kyde gen bir kzn nce Memed stne karlm bir trky sylediini duymu. Sahi Zeynele ne oldu? Bir aratmah. "Murtaza!" Merdivenin altndan bir ses: "Buyur Beyim." "Yukar k." Murtaza, koar koar kuand fiekliklerin arl altnda yzn buruturarak, imdiye kadar hi bu kadar kurun tamamt, yukarya kt:

"Buyur Beyim." "Murtaza yavrum, bak ka gndr Zeynel gelmedi. Ne oldu acaba adama? Bana bir hal gelmesin! Zeynel aray bu kadar amazd. Bir ey yapm olmasnlar zavallya? Git de Vayvay kyne bir bakver bakalm, ne olmu. Belki de hastalanmtr." "Silahl m gideyim, silahm brakaym m?" "Brak silahn." Murtaza gitti. nce Memed Toroslarda grnnce bu kyller cana geli317 yorlar. nce Memed ne zaman namlanmsa Torosta, burada bunlar kudurmulardr. Bu geceki ayaklanmann sebebi bu olmasn? Atlar nce Memed srmesin? Ali Safa Beyin is srlm gibi esmerlenen yz bir alp bir kapanyordu. Dadaki bir adamn verdii g bunlara bu rezaleti yaptrabilir mi? Bu insanolu, bu reziller belli olmaz ki... Bir yaprak kprdasa korkarlar da, stlerine top gllesi yasa korkmazlar... u nce Memedi Arif Saim Bey tutuyor. Yoksa oktan ldrrlerdi onu. Candarmalar yakalayp yakalayp geri brakyorlar. Arif Saim Beye ok ierliyordu. O, istese koca ukurovanm btn topran alabilir, bir tanesi karsna dikilip de, ne yapyorsun Bey, diyemezdi. Dalarda ekyalarn dolamas, dzenin bozuk olmas onun iine yaryor. Arif Saim Bey gibi kurtlara bulank hava gerek. Bulank hava yoksa, Arif Saim Bey gibi gl kurtlar bulank hava yaratrlar. Ve Arif Saim Beyi ok da kskanyordu. Dnd, karsna vard, eildi, onu alnndan pt: "zlme Meliha," dedi. "Ben bunun da stesinden gelirim. imdi bizim kklar kyne, akrabalara gidiyo um. nsanlarsa insanlklarn gstersinler varsnlar. Bu karanlk gnlerde de gnlerini grmezsem, ne zaman greceim, deil mi?" Meliha Hanm glerek dolgun yznde gamzeleri ukurla-arak: "Baka ne zaman gnlerini..." dedi glmsedi. ten, aydnlk. "Kurban olaym Tayfun Bey, yanna ok adam al. Bu alaklar sana her eyi yapabilirler. Harmanmz yakanlar, insanlarn rzkn, rzkmz, atlarmz alacak kadar alalanlar, tarlalarmzdan kmayanlar bize her bir alakl, ktl yaparlar. Kurban olaym Tayfun Bey kendine dikkat..." Ali Safa Bey ba sallad, koarak merdivenleri indi, avluda beklemedi, atn ekmiler, tutuyorlard. O ata binerken, onunla birlikte kii de atlara bindiler. kklar Ali Safa Beyi daha kyn dnda karladlar. Ali Safa Beyin babas Hac Kahya onlarn by, fkara bir aayd. Olunu bor har iinde ancak okutabilmiti. Ali Safa Beyinse Hkmette kklara ok yardm dokunuyordu. Katillerini 318 Hkmetin elinden ekip almt. Bu yzden onu ok severler, onunla vnrler, onun bir dediini iki etmezlerdi. Daha merhaba demeden: "Gemi olsun Bey," dediler. "Allah kerim. Bizim de elimiz kolumuz armut toplamyor ya..." Ali Safa: "Sa olun," var olun, sizden, siz akrabalarmdan ok memnunum. Musa Kahyay gndermisiniz, geldi, gnlmz ho eyledi. Onun yangn sabah hemen gelmesi bana dnyalar balad. imdi i daha da ciddileiyor. Fakat arkamda da gibi sizler varken..." kklar: "Evelallah," dediler. kklar, Torosun eteinde, kklar koyann iinde, yalnz hrszlkla, ekyalkla uraan bir kyd. Kadnlar bile at hrszlard. nsanlar yedi yanda tfek kullanmaya balarlard. "Sen hi ksm ekme Bey," dediler. "ukurovada atnn ayann bast yer senin olacak." "Allah seni bamzdan eksik etmesin." "Canmz da malmz da sana kurban Aamzn olu."

"Senin trnana deen ta, bizim yreimizi paralar." Ali Safa Bey kvanca batm, az kulaklarnda ellerini ovuturuyor, "sa olun, var olun" dan baka sz syleyemiyordu. Bir yal: "Ne oldu byle sana Ali?" diye kt. "Seni Vayvay kynn azna atp da biz yukardan seyir mi edecektik? Ne bozuldun yle? Btn bu ky senin ayaklarnn trnana kurban ederim. Var git konana, rahatna bak. Bu yl Vayvay ky senin topraklarn brakp gidecektir. Vayvay ky senin topraklarn brakp gitmezse, biz bu ky brakr gideriz. Bir daha insan iine de kmayz. Anladn m dediklerimi, duydun mu Aamzn olu? Var git iine. Bize brak Vayvayllar. Hemi de cann hi skma." Ali Safa Bey gzleri ya iinde, sesi boularak: "Sa ol Hac Veli Emmi," dedi. "Beni mesrur eyledin." 319 I Hac Veli: "yle ol da, rahat ol," dedi. Ali Safa Beyin erefine hemen bir kei kestiler. Byk bir ate yaktlar, kzde et kzarttlar. Rak da buldular. Ali Safa Bey le yemeini kyde yedi. Yemekten sonra da Dursun Durmuu ard: "Olum Dursun Durmu," dedi. "Gn bugndr. Ne yapacaksn Vayvaya?" "Ne dersen." "Ellerinde hibir eyleri kalmad. Atlar gitti, harmanlar yand. Srlar, kzleri, inekleri kald. Bir de rdekleri, kazlar, tavuklar... Dursun Durmu, Vayvayda hayvan namna hibir canl kalmayacak. Hepsini ldrp frdolay Vayvay kynn yresine dizeceksiniz." "Ba stne Aam." "teki iler sonra..." "Vayvaylar ok korkak. Ellerine vur, lokmalarn azlarndan al!" Ali Safa Beyin akln u nce Memed ii hep kurcalyor ama ok nem veriyor grnmemek iin bir trl kimseye soramyor, kylnn nce Memed konusunu amasn bekliyordu. Bekledi, oturdu, konutu, hi kimse bir trl nce Meme-din szn etmiyordu. Ali Safa Bey sonunda, kendisi nce Me-medi sormak zorunda kald, yle tepeden: "Hani," dedi, "bir zamanlar dalara bir ekya kmt. Bir ocuk, ad neydi hele? Hani bizim Abdi Aann katili." "nce Memed," dediler. "Duydum ki gene dalarda grnm." Hac Veli: "Aslan o," dedi. "Kara brahimi de geenlerde vurmu. Bir candarma ordusuyla gn gece arpm da sonunda orduyu yarm km. Yaman adam o, yaman. Sonra da..." Btn balar fkeyle Hac Veliye dnd... Hac Veli iine dt hatay hemen anlad: "Sonra da," dedi, dzeltmeye alt. "Sonra da Mustafa Kemal Paaya tel ekmi, bu fakir fkaray bama gnderme, yiitsen sen gel karma," demi. 320 Ali Safa Bey sorduuna piman oldu. Bu kyllerde, bu ekya ocua kar derin bir sevgi, sayg vard. Nereden geliyordu bu? Anlalmaz. Braksayd eer Hac Veliyi, nce Memedi bir anda bir efsane kahraman yapp kacakt. Herkes, herkes iin tehlikeli bir adamd nce Memed. Vay-vay kkrtsa da kkrtmasa da ok tehlikeli bir adamd. Vcudunun ortadan kalkmas elzemdi. nce Memed hakknda ok deli eyler dnyor, korkuyor, rperiyordu. Acaba bu olan bir halk kahraman myd? Bir halk kahraman olabilmek iin zavall, yal bir kk ky aasn ldrmekten baka ne yapmt? Bu ocuu bu hale getirmelerinin asl sebebi neydi acaba? nce Memed sz geince, kendi akrabalar, kan cieri, kylleri bile nasl susmulard? Hac Veli, geveze yal, o da konumasa kimse konumayacakt. Bir by, bir keramet mi? "Korkuyor muyum?" 3iye kendi kendine sorarken ayaa kalkt: "Kasabaya yetimeliyim." Atn getirdiler, bindi.

"Korkuyor muyum? Ben onlarn atlarn aldrdm, onlar da benimkini... Ben onlarn harmanlarn yaktm, onlar da benim... Ben onlarn srlarn kestireceim, onlar da... Ben onlar ldrteceini... Ferhat Hocay belki de... Onlar da beni?.. Olabilir mi?.." rperdi. lk defa lm ok derinden, yreinin banda duyuyordu. Bu kyller acaba onu ldrecekler miydi? Buna cesaret edebilecekler miydi? Bu mmkn myd? Kendi kendine glmeye balad. Korkuyorum, dedi. Btn gece harmanlarn yanmas sinirlerimi bozdu. Harmanlan yakabilirler, anladk. Ama atlar alacak adam yok ki Vayvayda... Gelip gelip nce Memed taklyordu aklna. Btn bu iler nce Memed yznden olmasn? Haa! Yok canm. Bugn gzkr dalarda, yarn kaybolur, on yl ortadan silinir... Bir acayip bir ekyadr bu. Belki de Hamzay ldrmeye gelmitir. Onu ldrecek, gene kaybolup gidecektir. Gene kyller onun erefine Dikenli ovasna ate verecekler, gene dalarn tepesinde ateler yanacak. Ne garip! Bu kylye ok zulmediyormu... Aasnn c falan ama, ortaada deiliz ki! Byle iddet, ite 321 bylesi bir neticeyi dourur. Tatl cann kurtarsn bakalm Hamza. nce Memedin Hamzay ldrmek iin Torosa geldii dncesi akla ok uygun geliyordu. nce Memed Hamzay ldrecek, kaybolup gidecek, kyller de gene onun arkasndan ateler yakacaklard. Korkulacak bir ey yok. Yok ama... Byle dnerek kasabaya girdi, atn eve ekti, adamlarndan birisini yanma ald arya indi. 322 39 "Yaman adam," diyordu Yzba. "Yaman ve yiit." Hamza, gzleri falta gibi alm: "Hi mi yakalanmayacak?" "Ekyann yakalanmaz olmaz ama, bakalm ne zaman?" Asm avu sze karyordu: "Nerden, nasl vuracan bilmiyorsun ki! Suda balk gibi... nsann elinden kay kayveriyor." "imdi nereye gitti dersin avuum?" Belli olmaz ki... Bir batyor, nereden kaca belli olmuyor ki... Bugn ukurovadadr dersin, bir de bakmsn ki adam yarn Aladada. Bugn Aladada dersin, bir bakmsn ki devresi gn ukurovada! Bu adam hi belli olmuyor. gn gece, dinlenmeden, uyumadan, yemeden imeden rzgar gibi yryor. sterse gzkyor, isterse gzkmyor. Bir tuhaf adam." Asm avu biraz da Memedle vnyordu. Ondan sz ederken gzleri parlyor, sesi daha candan, daha scak oluyordu. "Demek hi yakalanmayacak?" "Yakalanacak," dedi Yzba. "Ama canmz aldktan sonra... Bizi peinden srkleyip perperian eyledikten sonra. Yakalanmaz olur mu? On drt yl Osmanl ordularn bozan a-krcal Efeyi bile vurdular. Yakalanmaz olur mu?" Hamza gittike bozuluyor, kayglarn, iinde gittike byyen korkuyu belli etmemeye alyor, avua, Yzbaya durmadan sorular soruyordu. 323 Sonunda anlad ki bu nce Memedle baa kmak o kadar kolay olmayacak. Asm avu comu anlatyor: "Bir gn gene karlatk onunla," diyordu. "Aa Andranda. Bir eltik tarlasnn iinde kii yryorlard. Bir tepsinin iinde yrr gibi, tarlann yeilinde, ortada yryorlard. Sabaht. Biz atee baladk. Bir de baktk, eltik tarlasnda bir duman. Az sonra duman ald, ortalarda kimsecikler yok, srrolmular. O gn eltik tarlasn, btn yreyi binden fazla kyl ve bir blk candarmayla taradk. Yok olmulard. Ertesi gn onu ve etesini Sarbahede grmler. Aratrdm, doruydu. Bu kadar yolu bir gecede insan nasl alr? te hibir zaman buna aklm ermedi. Yakalanmaz demiyorum ama, bize kk sktrecek. Ben ok ekyayla kar karya geldim, bu kadar ayana, eline abuk bir adam daha grmedim. Bir kere grdm onu. Kck de bir adam. Btn

kyl, ne hikmetse, onu tutuyor. Bunca yldr ekya kovalarm, bylesine sevilen bir adam da grmedim. nce Memedi kylnn elinden almak zor." Hamza: "Bizim kyl ona can bir dman," dedi. "Ona di biliyorlar. Ellerine gese onu bir kak suda boacaklar. Meer diyorlar, biz Aamz ne kadar severmiiz! Abdi Aam iin gece gndz gzya dkyorlar. Haklar var, Abdi Aam melek gibi, ermi bir kimseydi. imdi de kyller onu bir kr ata binmi k iinde balkyaraktan kyn stnde uarken gryorlarm. On be gece sabahlara kadar bekledim, gremedim onu. Kzm bana gzkmedi..." Asm avu, Hamzanm bu szlerine gld. Yzba Faruk da... Hamza gnlerdir iinde saklad korkusunu titreyen, a-lams, aresiz, umudunu yitirmi bir sesle syleyiverdi. "Ama o beni de ldrecek. Ben biliyorum. O beni duydu da buraya geri dnd. Beni ldrmek iin dnd. Bilmez miyim ben! Keski ukurovadan gelmeseydim. Baba ocam kr kald, ha ocamz snmesin dedim de geldim. te tatl canmdan da oldum. ldrecek beni." 324 I ldrecek beni derken teker teker Asm avuun da, Yzbann da gzlerinin iine bakyor, onlardan bir imdat, bir are, bir umut sz bekliyordu. Asm avuun da, Yzbann da yzlerindeki glmseme silinmi, yzleri duvar gibi olmutu. Onlar, Memedin Hamzay ldrmek iin dalara geri dndn daha Memedin geldiini duyduklar gun aralarnda konumulard. Asm avu: "Hi aresi yok, Memed onu ldrecek," demiti. "Hamzay ldrmeden Memed yakalanmaz." arpmada da Memed, iim var avuum, diye yalvarrken, iinin ne olabileceini herkes anlamt. Memed iini mutlaka grecekti. "Beni ldrecek deil mi avuum? Bunun nne hi kimse, sen de, Arif Saim Bey de, Mustafa Kemal Paa da, koca Allah da geemez yle mi?" avu karlk vermiyordu. "yle mi Yzbam?" Yzba duymam gibi onun yzne bo gzlerle bn bn bakyordu. "ldrecek, ldrecek Yzbam. Diliniz varmyor deil mi?" Karlkl byk ktklerin yand ocan tesine oturmular, atrdayan atee gzlerini dikmiler, bir sze varam-yorlard. Hamza birka kez: "Of, ooof, of!" dedi ayaa kalkt, yldzsz gecenin iine, dereye aa yrd. "Tanrm u taa bir can ver. lme bir can ver. Ocaktaki kpkrmz kesilmi demire bir can ver. Kurumu aaca yaprak, kr gze k ver. Ik ver..." Bin pimand. t gibi pimand. u Ptrakolu, aah u Pt-rakolu! Kocam kpek! O ald, o ald tatl canm elimden. "lmeden o Ptrakolunu ldreceim," diye bard geceye. lm dndke Ptrakoluna fkesi artyordu. "Ulan namussuz, nereden aklna geldim? Gitmi ukuro-vada kendi kendime iyi kt yaayp gidiyordum. ki dnm 325 tarla kazanmak iin kydn bana. Kydn tatl canma. Ne yapaym ben, ne yapaym imdi? u Yzba da o kadar tuzumu ekmeimi, o kadar kuzularm, yam balm yedi. imdi de durmu da benim halime glyor. Aslm bir adama bakar gibi bakyor bana. Ulan Ptrak, ben lmeden, senin ku boynu gibi incelmi yalanc boynunu skp da seni ldrmez miyim? Senin yznden... Her ey senin yznden!" Kk bir su aldyordu. Farkna varmadan suyun iine girdi, gene farkna varmadan suyun te yanma geti. Silme bir karanlk vard. "Bu gece bitmeyecek," dedi. "Karanlk da benimle bile yryor. Bitmeyecek..." Geceye karm, dert bela iinde, nereye gittiini bilmeden, sormadan dolayordu. Sonunda kendisini Topal Alinin evinin kapsnda buldu. Evde k vard daha. Belli ki Topal Ali de uyumamt bu gece. "O da, o fkara da can telanda," diye dnd. "Onun ban da ben belaya soktum." Kapnn budak deliinden ieriye bakt. Ali bir keye bzlm, bacaklarn kollaryla sarp, enesini dizinin stne koymutu.

"Ali karda, Ali karda," dedi. Ali hemen srad kapya geldi at. "ldrecek," oldu ilk sz. "Bizi ldrecek, ldrecek. Bizim iin gelmi dalara. ldrecek!" "ldrecek," dedi Ali, boynunu bkt. Ali imdiden lm gitmiti. yle bir hali vard. "Benim iin gelmi." Ali: "Bizim iin." "Keski ukurovadan dnmeseydim. Seni de yaktm Ali. Seni de... Sana da ben kydm. Bana da Ptrak sebep oldu. Keski..." "Keski," dedi Ali. "Bakas aa olur Dikenlidzne, bakas lrd." "Bakas..." dedi Hamza. "Ellerinden nasl kardlar onu? Derede sardlar, kard326 lar. Kulakszn deirmeninde sardlar, kardlar. Bir tek adama bir blk candarma..." "Balk gibi," dedi Hamza... "Ele avuca gelmiyor. Bir de uan ku gibi, imdi burada, az sonra ukurovada. Yel Musa gibi... Ondan da beter!" "Yel Musa diyor ki, bu adam benden de abuk. Yel Musa diyor ki ben her eyin izini srdm, diyor. Uan kuun, kaan cerenin, sarca karncann, krkayan, yaayan her bir yaratn izini srdm de bu adamn izini sremedim, hem de karamadm, diyor. Bu adamda bir hikmet var ki, muhkem bir hikmet." "Ne yapalm Ali? Bir ey dn Ali. Bir dn de u tatl canmz kurtaralm." "ldrecek," dedi Ali. "Aaah, ldrecek. Ne yapalm?" "Bir yere kaalm. Ad san duyulmadk ellere." Ali: "Bulur o, bulur o," diye^nledi. "Ylann deliine girsek, kuun kanadnn altna snsak gene bulur o, bulur bizi. ldrr ikimizi. Kan kustur a kustura ldrr ikimizi. Sndrr ocamz, ssz koyar yuvamz..." "Cand armalar onu ldremeyecek mi, ukurova aalar, Arif Saim Bey?" "Onu hi kimse ldremez. Kurun gemez ki ona. Bir gzlerine kurun geer onun, diyorlar. Bir gn bir dada yamura tutulmu. Uzun Cabbar, Recep avu da yannda. Bir ulu aacn altna snmlar. Aaca durmadan yldrm dyormu. Aa duman iinde kalyormu. Aacn altndan kamlar, yandaki bir kayann altna snmlar. Durmadan yldrm salyormu aacn stne, aa gittike byyor bir k yuvarlann iinde kalyormu. Ik gittike de parlyor, kimse ktan yana bakamyormu. Birden Memedin, byk bir yldrm aacn stne salrken, kayann dibinden aaca doru frladn grmler. Az sonra da elinde bir dme kadar, baknca gzleri kr eden, yle parlak bir eyle geldiini grmler. Memed, ite bu yldrm, demi. Yldrm yakaladm, demi. Yldrm muskasnn iine saklam. Haydi Recep avu bana bir ate et, demi. Recep avu ate edememi. avu, sen bana ate etmezsen, ben sana ate ederim, haydi, demi, ant i327 mi. avu bakm ki Memed kendisini ldrecek, ne yapsn, Memed orada nian gibi duruyor, durmadan haydi avu, diyormu. avu, ne yapsn, nian alm, u deli boku ldrmeyim diye bacana ate etmi, gzlerini yumup... Gzn am ki ne grsn, Memed glyor. Vuramadm, demi, bir daha, bir daha, bir daha ate etmi. Bakm ki kurunlar Memedin bedenine deip tapir tapir yere dklyor, gemiyor. Yalnz bedende pire sr gibi bir iz brakyor. Memed, avu demi, ben yldrm yakaladm. Yldrm kimin zerinde olursa ona kurun gemez. Yldrm avua takm, balam kurunlamaya... Kurunlar avua da demiler dklmler, demiler..." Hamza: "Doru," dedi. "Yoksa o kadar candarmann elinden ylesine embere alnmken, nasl kurtulurdu? Doru. ldrecek. Hibir yolu yok mu bu adamn elinden kurtulmann Ali? Bir yere saklansak, bir diyara kasak... Demirden odalara girsek..." Ali: "ldrecek." "Yalvarsak yakarsak, eline ayana dsek..."

"ldrecek." "Hi mi bir kurtulu yok?" "Var," dedi Ali. "Var ama kk bir umut. ne ucu kadar bir k." "O da ne?" diye azck cana geldi Hamza. "O da Hr Ana. Hr Ana gider de Memede bala Hamzay derse, belki seni balar. Hr Ana belki senin iin Memede syler, ama benim iim... lse de azn amaz." "Haydi gidelim Hr Anaya. Hele beni balatsn... Gerisi kolay. Kyn birisini Memede verir, seni de balatrm. Haydi, haydi, kalk yr," dedi Hamza. Kalktlar, Hr Anann evine yrdler. Kapsn usul usul aldlar. Hr Ana: "Dur yavrum," dedi, "dur yiidim, geliyorum. ral yakaym da geliyorum. Duydum, duydum, perian etmisin o dinsizleri. Yarallar u kapda gn inledi kafirlerin. Azck bekle, Hr sana kurban olsun Memedim. Sana kurunlar da 328 gemezmi. Neden sylemedin de Hr Anana, rahata uykular uyuyaydm, gl gibi? Haram oldu uykular bana, sen dada gezdike... Adam hi sylemez mi anasna?" Kapy at, amasyla: "O neee!" diye kapamas bir oldu, elindeki am ras da yere dt. am rasn yerden alrken: "Kimsiniz siz?" diye bard. ' Topal Ali Hamzann kulana eildi: "Sen konu, beni de hi syleme," dedi. "Konu." "Ben Hamzaym, Hamza Aa," dedi Hamza. Hr Ana: "t," dedi, "sen nereden aa oluyormusun, hele nce kpek ol da, insan deil, it ol da ondan sonra aa ol! Ne istiyorsun bu gece yars bakalm?" "Azck konumak istiyorum Ana." "Benim seninle hibir konuuum olamaz. Erimin kanlsy-la, iki eli kollarna kadar kana batm bir zalimle... Var git kapmdan." "Ana bir ey syleyeceim. ok gerekli." "Var git kapmdan! Senin pis yzne bakamam. ocuklar alarndan ldren sensin. Byle bir kafirin yzn gremem." "Ana kurban olaym." "Var git kapmdan kpek! Kyly nan ekmee muhta eden sensin." "Ana ayaklarn peyim a kapy." "Var git Kelce Hamza, var git, aamam kapy. Koca Toro-sun on bin, on be bin, on alt bin, bir bin bin, dnya kadar insann stmze gldren sensin." "Bak anam sana ne diyeceim, bir haberim var ki sana bir haberim... Haber derim ona. Duyunca, duyunca bir sevinecek, deli olacaksn, gzel anam. Deli deli olacaksn." "Var git Kelce Hamza, var git kapmdan. Senin kanl ayaklarn, haram gvden bu eikten ieriye atlayamaz. Var git yoluna, var git Kelce. Haberin senin olsun. Beni cana getirecekse de, dnyay bana balayacaksa da senin haberini istemem. Beni ldrsen bile senin yzne bakamam, pis yzne..." Hamza yalvard, Hr Ana, var git, dedi de baka bir ey 329 demedi. Hamzayla Topal Ali orada, Hr Anann duvarnn dibinde sabah ettiler. Hr Ana da uyumad. Sabaha kadar yatan iinde dnd, kendi kendine konutu durdu. lk klar kyn stne dklrken kapy at. Kel Ham-zann yanndaki Topal Aliyi tanyp bard: "Demek can telana dtnz, yle mi, Memedimden dnz koptu yle mi?" dedi. Hamza ayaa frlayp ellerine sarld onun: "Ana benim bir suum yok. Syle Memede de ldrmesin beni. Sana tane, on tane fistan alrm. ok alrm. Altn kpe de alrm. On tane de bei biryerde alrm." Hr Ana tiksintiyle ellerini silkti onun elinden ald: "Var git iine Kelce," dedi. "Var git! Ben de gelin olurum, yle mi? Senin bana getirdiklerini takar taktrr, ben de gelin olurum, yle mi? Gelin olur da Durmu Alinin mezarnda gbek atarm, yle mi?"

Topala dnd, gld: "Can telana dtn yle mi? Can telana dtnz? Memed benim hi kimsem olmaz. Ben de Memedi gremem. Grrsem de szm dinletemem. Topal bilir ki Memed szm dinleseydi, u Topal burada olmazd imdi, kara topraklarda rrd. Varn gidin iinize yavrucaklar, varn gidin. Benden size hayr yok. Benden size imdat olmaz. Olsa olsa... Olsa da olsa..." Kapsn kilitledi kyn iine yrd. Aliyle Hamza orada, duvarn dibinde kalakaldlar. Hr Ana bu sabahtan sonra bir fke kasrgas halinde kyn iinde dnd durdu. Kyn her insanna nefretle bakyordu. Hr Anay gren her kyl de, onu grnce ban yere eiyor, yzne bakamyorlard. Hamzayla Topal Alinin Hr Anann kapsna gelip, ona sabaha kadar yalvardklarn Dikenlidzndeki be kyn insan da duydu. Haber korkak fsltlarla usul usul btn Torosa yayld. Hr Ana onlara kapy amam: "Varn gidin bu kapdan kpekler," demiti. "O nce Memed sizi ldrmezse, ben sizi ldrrm. u ellerimle boa330 I rm. Ben bu gn, bu gn bekliyordum yezitler. Ben bu gzel gn... Anladnz m? Bu eikten ieri kzlca kayann kaplan, Akasazn ejderhas, Ylankalenin ylanlar, Krksuyun hortlaklar girer de siz giremezsiniz. Memed de tez gnde sizi ldrmezse, ben de ona hakkm helal etmem... Etmem. Etmem, anladnz m?" Kyller Hr Anann szlerini sadece, bire bin katarak, konuuyorlar, ya iyi ya da kt hibir yorumda bulunmuyorlard. Seslerinin havasndan, yzlerinin deviniminden de hibir ey anlalmyordu. Daha dorusu artk olaylara kar nasl davranacaklard, onu bilemiyorlard. 331 Kara brahimin lsn de plak bir atn stne atp kasabaya getirdiler ve kasaba mezarlna gmdler. Kasaba dalarn eteinde, bir koyan ucunda, ovann bittii yerdeydi. Batsnda bir plak tepe vard ve tepenin dibinden Savrun ay apaydnlk akyordu. ayn stndeki ak ke-fenk talarndan yaplm kpr, yeilin, mavinin stne yaptrlm, gzel bir oyuncak kprye benziyordu. Ermenilerin brakp gittikleri mahalle ykntya yz tutmutu. Burada imdi Dou Anadolundan g etmi Krtler oturuyorlar, kasabadaki en kk bir olayla bile ilgilenmiyorlard. Toprak daml Ermeni evlerinde oturan Krtlerin mahallelerinden durmadan Krte barmalar geliyordu. Mutlaka her gn akamst Krtler talarla sopalarla biribirlerine giriyorlar, kollar krlyor, balar yarlyor, btn kasabay bir barmadr dolduruyordu. Kasaba artk bu dvmelere almt. Eski Ermeni mahallesinde ulu zeytin aalar, incir aalar scakta toz iinde kalm, kavruluyorlard. Ykk Ermeni mahallesinde ykntlar arasnda nar baheleri, nar bahelerinde sevi-irlerken ocaktaki demirler gibi kpkrmz kesilen kaya ylanlar, uzun uzun... Narlarn iek amnda mahalle donanyor, arlarn, kelebeklerin, krmz ylanlarn cmb nar iekleri dklnceye kadar sryordu. Kasabann stn boz bir bulut gibi, her ikindist gittike kabaran, genileyen, soluk aldrmayan bir toz bulutu rtyor332 du. Evlerin, dkkanlarn ii, insanlarn giyitleri, iri akltala-rmdan rlm ak kaldrmlar kaim bir toz tabakas altnda kalyordu. yle uzaktan baknca, kasaba, krmz kiremitleri, iek am nar baheleri, zeytin, incir, ulu nar aalar, pencerelerindeki camlan, kprs, yarpuz tarlalaryla apak, lekesiz bir aklkla gzkyordu. Azlar, burunlar toz iindeki insanlar durmadan konuuyorlar, biribirlerini ekitiriyorlard. Memurlar, aalar, beyler Nazifolunun lokantasnda kafay ekip veryansn ediyorlard sze. Daha az varlkllarsa, esnaf, zanaatkarlarsa Tevfiin kahvesinde oturup ay iiyorlard. Bir de pazaryerinde aylak aylak dolaan kyller...

Herkes, herkesin her eyini biliyordu. Gizli kalm hibir ey yoktu bu kasabada. Arif Saim Beyle dris arasndaki sava, Arif Saim Beyin tutkusunu, drisin kt durumunu imdiye kadar belki binlerce kii konumutu. Bu sava bir destan gibi yayorlard. Ali Safa Beyle Vayvay savan da en kk ayrntsna kadar izliyorlar, her iki savan da sonunu byk bir heyecanla bekliyorlard. Arif Saim Bey karsnn kardeini bir gn karaalla, tarlalarn vermeyen erkeslerle birlikte srm, krbalaya krbalaya ldrmt. Sebebini kimse bilmiyordu. Kimi erkeslere acyp kar koymak istemi, Arif Saim Bey de merhametli efendi, al ite, demiti. Kimi de ortada bir kadn meselesi var, diyordu. Trl trl sebep sylyorlard. Ama ortada bir gerek varsa, o da delikanlnn Arif Saim Beyin krbac altnda, karaalln dikenleri iinde can verdiiydi. Ali Safa Bey bundan sonra Vayvayllara ne yapacakt? imdi de hangi yldrma yntemini kullanacakt? Kimi yle, kimi byle, diyordu. Ve bundan sonra ne yapaca, kyllerin de buna kar nasl davranacaklar byk bir zevkle tartlyordu. Kyllerin son davranlar herkesi ok artm, kasabadaki hi kimse bu olaylar stne bir iki gn hibir yorumda bulunamamt. Ali Safa Beyin harmanlarnn yan, atlarnn alnmas yeni davranlard. Kyllerin byle bir davranta bulunacak ne gleri, ne de gelenekleri vard. Bu neydi, ne! nce Memedin yeniden dalara dn de bir acayip iti. imdiye kadar ok ekya iini grdkten, istediini yaptktan 333 sonra ban alm gitmi, ortadan silindikten sonra bir daha dalara dnmemiti. Yllar sonra belki de bu ekyalardan bir ikisi dnmt ama, hi kimse onlarn yzne bakmam, dnen ekyalardan en kabadays drt be gn, en ok on be gnde vurulmutu. Bu ince Memedse dalara bir kartal h-myla inmi, Kara brahim gibi bir eski ekyay ilk arpmada ldrm, bir sr candarmay da yaralam, gene ortadan silinmi gitmiti. Ali Safa Beyden baka herkes Vayvay kylsnn diriliini, kar koyusunu Memedden biliyor, Memed stne trl rivayetler karyorlard. Ama ne ukurovada, ne de dalarda Memedi, Asm avutan baka gren olmamt. Asm avusa Memedin ba adamyd. Ona dokunamazd. Ne malum, belki dadaki Memed deildi. Memed ad altnda ekavet yapan birisiydi. Ama Memed olmasa bylesine savaabilir, bir blk candarmay nne katp bylesine Torostan ukura kadar kovalayabilir miydi? Tfeklerini, pabularn dalarda brakm, kamaktan imanlar gevremi candarmalar, can havliyle, "Yandk Allah," diye kasabaya dolumulard. "Yandk Allah u nce Memedin elinden." nce Memed be kii, on kiiyle birlikte gelmiyordu candar-malarn stne... Yerden biter, gkten yaar gibi yzlerce insan yryordu onunla birlikte. Bir de bir top yldrm varm onun koynunda... Ali Safa Bey kasabada, Tevfiin kahvesinden Nazifolu-nun lokantasna, oradan candarma dairesine, oradan kaymakamla, davavekili Siyaseti Ahmete, Siyaseti Ahmetten postaneye mekik dokuyup duruyor, yreindeki korku da gittike byyordu. Kyllerin u ayaklanmalarnn sebebini de bir trl bulamyordu. Hibir sebebe parmak basamyor, hibir sebep onu kandrmyordu. nce Memed mi? O, en sonuncu ihtimal... Bu ii gene yapsa yapsa Arif Saim Bey yapabilirdi. Arkasnda Arif Saim Bey olmayan kyl btn bunlar beceremezdi. "Bizim kylmz," diyordu, "arkasnda salam bir g olmadan hibir harekette bulunamaz. Hi kimseye gveni yok334 I tur. En evvel kendisine... Bir nce Memede gvenip benim harmanlara ate veremezler, atlarm alamaz, adamlarm ldre-mezler. Arkadalar, ok dikkatli olmalyz. Hkmet bence yeni bir siyaset takip etmeye balad. lk oyununu da benim bamn stnde oynuyor. Arkadalar, dikkat edelim, bu ii Arif Saim Bey dzenliyor. imdi anlyorum onun ukurovada iftlik sahibi olmasn... Ne ihtiyac var onun iftlie, mala mlke... Btn Trkiye onlarn deil mi? imdi anlalyor Cumhuriyetin adamlarnn toprak sahibi olmalarnn sebebi... imdi anlalyor. Mudanyada zeytinlikler zaptetmenin, Eede iftlikler kurmann

sebebi... imdi, imdi anlalyor. nklap bitmemitir. Cumhuriyetin adamlar Anadoluya trl bahaneyle daldlar. Tetkik buyuruyorlar. Ondan sonra byk darbelerini indirecekler, kyly efendi yapacaklardr. nklap byyor, geliiyor. Bu iler Arif Saim Beyin bann altndan kyor. nce Memed bile onun eseri." Dinleyenler Ali Safa Beyle hibir tartmaya girmiyorlar, susuyorlard. Ali Safa Bey hakl olabilirdi. Cumhuriyet yeniliklere yneliyordu, bu belli. Belli belirsiz, yeni inklap kokular esiyordu Ankaradan. Bu da belli. Birka gn iinde Ali Safa Bey kendini de, kasabadaki aalar, beyleri de bu iin Arif Saim Beyin bann altndan ktna inandrd. Arif Saim Bey bunu niin yapyordu? Yukardan bir emirle mi, yoksa kendi bana m? te buna bir karar veremiyorlar, kulaktan kulaa fsldayorlar, l lambalarn nda sabahlara kadar uyumuyor, konuuyorlard. Tam bu srada kasabaya Arif Saim Bey geldi. Kasaba sindi, korktu. Aalar, beyler dleri koparak, elpene divan, ancak, onun huzuruna varabildiler. Arif Saim Bey kasabadaki bu ar havay, korkuyu sezmekte gecikmedi: "nce Memed mi?" diye gld. "Bir zavall ocukmu. Ondan bu kadar korkacak, ekinecek ne var? Cumhuriyetimiz ok kuvvetlidir. Bir nce Memed deil, binlerce nce Memedi bir fiskede ykar. Aldrmayn canm." Toplantda bulunan Karadalolu Murtaza Aa: "Sinek pis deil amma mide bulandrr. Bu nce Memed bir ey deil ama, eein aklna karpuz kabuu dryor. Kyl335 y kkrtp bizim stmze salyor. Kyly ayaklandryor. Aalarmz, beylerimiz, koruyucumuz Hkmetimiz stne. Kyl ondan rendi aalarn atlarn almay, harmanlarn yakmay, adamlarn vurmay. Eer sen doru drst, sahici bir iftlik kuruyorsan, bugn bize... Yarn sana..." dedi, sonra dili diline dolat. "Ya ne kuruyorum?" diye grledi Arif Saim Bey. "Hani, hani... Hani dedim ki belki tetkik... Belki muvazaadr." "Ne? Siz deli misiniz? Ben bir servet dktm o topraklara. iftilik mi oynuyorum sanyorsunuz?" "Hani... Hani... Bala Bey, yanl anlald... Arz edemedim..." Oradakiler de: "Murtaza Aadr bu, hibir zaman, hibir eyi arz edemez," dediler. Ali Safa Bey: "Haa! Sizin iftliiniz dnyann en modern iftlii olacaktr. ukurova asrlar boyunca sizin bu asil hizmetinizle stiklal Harbindeki kahramanlnz kadar vnecektir. Asil bir evladn bylece de barna bastndan dolay..." Arif Saim Bey bir keye sinmi kocaman Murtaza Aaya sevgiyle baktktan sonra: "Teekkr ederim, bu asil iltifatnza teekkr ederim Ali Safa Bey," dedi. "Demek Murtaza Aa?" Murtaza Aa ayaa frlad, geldi Beyi omuzundan pt: "Haa huzurdan," dedi. "Haa yksek huzurlarndan! Ben de u Ali Saf ann dediini demek istemitim... Hani var ya, hani o... Hani... Hani..." Gene dili diline dolap Murtaza Aa kpkrmz kesildi. Oradakiler Murtaza Aann haline gltler. Arif Saim Bey onu yattrmak iin: "Tela buyurmayn Murtaza Bey, ne demek istediinizi anladm," dedi. Murtaza Aa: "ok memnun oldum anladna," dedi. "Anlamasan olmazd. Yandydm. Yoksa ocam battyd. Senin beni bir yanl 336 anlaman beni ldrr, evimi yurdumu yuvam ykar. Var ol, sa- ol Bey, ellerinden perim." Gitti rahata yerine oturdu. inden bir daha byle fkeli devlet adamlaryla konumamaya antlar iiyordu. Bunlar hep kaz koz anlarlar, diyordu kendi kendine. Ah, bu Ali Safa deyyusu yok mu, nasl da evirdi sz! Arif Saim Bey, kasaba ileri gelenlerini bir aknlk iinde brakp gitti. O gidince, berikilerin telalan, korkulan arttka artt. Niin gelmiti kasabaya Arif Saim Bey? Elbet bir sebebi olacakt, elbeet!

Dadan inmi, gnlerdir kasabada dolaan Hamza Aann da hali yrekler ayd. Girecek bir delik, cann kurtaracak bir snma aryor, kasabada drt dnyordu. Davavekili Siyasetiden, Kozanolu Fethi Beye, ondan Deli Fahriye dolap duruyor, her gn Ankaraya tel stne tel ekiyor, avu avu para dkyordu kasaba arsna. Arkasnda Topal Ali, postanenin nnden btn gn ayrlmyor, nne gelene: "O beni ldrecek, o kafir. O benim iin ininden kp da dalara geri geldi. Ne yapaym?" diyordu. "Bir akl verin bana din kardeleri. Ben ne yapaym?" Ve iini, ayakst, bir rpda dkveriyordu: "Ben ne yaptm, ben ne yaptm kyllerime, basz kalmlard, ba oldum onlara. Gznz stnde kanz, omuzunuz stnde banz var demedim. Beni bir sevdi kyl, bir sevdi, deme gitsin. O da, o karn yemez kskan adam da bunu duymu, kyllerin beni baba gibi, can gibi, ocuklar gibi sevdiini duymu, sakland delikten km, gelmi. O kyly hi sevmez. Kylmzn can bir dman. Aman Allah aalarmza da dman. Hele Hkmetimize! Ben, diyormu, o Hkmete yapacam bilirim. O, kyly de hi sevmez, kyl bir iyi gn grsn istemez. te bu sebepten de beni ldrr. n-kleyim ben kylye gn gsteririm. Benim aalmda kylnn bir eli yada, hem de bir eli baldadr. te bu sebepten, kylye dmanlndan o beni ldrecek..." Arkasndaki Topal Ali de alams alams onu onaylyor: "ldrecek," diyordu, "aah, o kafir Aamz ldrecek. Beni de..." 337 Bir gn de kasabaya Vali geldi. Aalar, beyleri, memurlar Hac Halil Aann evinde bana toplayp bir konuuk yapt. Ankaraya ekilen teller stne konutu. Zinhar bir daha byle iler yaplmamalyd. Ankara bu tellere ok kzyordu. "Bu kasabay topa tutarm," diye bard Vali. "Hepinizi srgn ederim. Hem de ta Fizana... u nce Memed mi nedir, birisi tremi. Onu da sizden isterim. Yakalayacaksnz. Aalar himaye etmezse dada ekya yaayamaz. Anladnz m?" Gene Murtaza Aa ayaa kalkp sze kart: "Anladk ama, biz himaye etmiyoruz. Vallahi de billahi de etmiyoruz. imdiye kadar biz de yle bilirdik. Biz himaye etmeden dada ekya yaamaz sanrdk. Vali Bey, gel gr ki, biz de atk, yayor, yayor ite. Hem de nasl! Kasabamzn gl adn be paralk ederek. Yayor, yayor ki yayor. Hepimizi de ldrecek," dedi, gene dili diline dolap ter iinde kald. Vali: "Siz," dedi, "adnz ne?" "Murtaza Aa." "Siz ak szl, mert bir adamsnz." "Mert..." dedi Murtaza. "Bu nce Memedi yakalamann aresini syleyin bana." "Vali Bey, bu itolu yakalansa da yakalanmasa da olan oldu zaten. Kurdun azna kan dedi. Hem de eein aklna karpuz kabuu dt. Bundan sonra bizi de, Hkmetimizi de iflah etmez bu kyller," dedi Murtaza. "Bu nce Memed yznden." Vali: "Ben byle ak szl adamlar severim," dedi. "yi yaparsn, has yaparsn, mnasiptir," diye vnd Murtaza. "Ben hep doru szl olurum, i gibi..." "Gelin yle yanma oturun." Murtaza gitti onun yanndaki sedire kt, ellerini de dizlerinin stne koydu. "Vali Bey," dedi, "sana bir hikaye daha anlataym da sonra varaym gideyim iime." Vali: "Anlatn bakalm. Rica ediyorum." 338 "nce Memed stnedir. Bu bylece biline. Hi kimse alnmaya. Ylan kkken ezmek gerek. nce Memed byd. Belki u dadaki yeni treyen ekya belki de asl nce Memed deildir. Artk nce Memedi hi ldremeyiz. nce Memed lmez. Durun bakalm, anlataym. Ylan bilir misin, kocaman ylan? Benzetmekte hata olmaz."

"Bilirim," dedi Vali. "Ylan nasl lr bilir misin?" "Bilmem," dedi Vali. "Ban bir tala ezersin, lr. Bu bir!" "lr," dedi Vali. "Bu bir." "Bir de boarsn ylan, bu iki. Bir de kurunlarsn ylan, bu ! Ylan trl trl lr bir de... Hastalanr lr, leylek yer lr, yle lr byle lr. Bir de nasl lr, bilir misiniz?" Valinin houna gidiyordu Murtazann konumas. "Bir de nasl lr?" "Bir de nasl m lr, sorduu eye bak Vali Beyimin! Bir ylan ine ucu kadar bir yara alrsa... ne ucu kadar bir yara ne ki! Bir insan, bir hayvan ine ucu kadar bir yara alrsa ne olur? Hibir ey olmaz, dnmeyin, hemen iyi olur. Halbuysam ki bir ylan ine ucu gibi bir yara alrsa lr. Nasl lr derseniz, ite onu siz grmediniz, bilmezsiniz. Ben bilirim. Ylan ine ucu kadar da olsa bir yara alnca, sarca karncalar o yaraya rler. Bir gn iinde ylan yer bitiriverirler. Anladn m imdi Vali Bey?" Vali onun gzlerinin iine gzlerini dikmi dnyordu: "Evet," dedi. "Sznz bitirin." "te nce Memed ylandaki alan bu ine ucu kadar yaradr." "Evet." "Efendime syleyim ki, nce Memed Abdi Aay ldrd, topran kylye datt, bu yaray at. imdi sarca karncalar bedene tler. nce Memed lse de yaasa da gayri ne biz, ne de bu Hkmet kolay kolay iflah olamayz. Bamz dertten kurtulmaz. Kyl sarca karncalar gibidir, aklsz, yolsuz yordamsz. Amma velakin bir yerde, ine ucu kadar bir yara almasn, yer bitirirler. Bizi ite bu nce Memed yznden 339 nce teker teker, sonra toptan yiyip bitirecekler. Sizi de bizi de Vali Bey. Ben kylym ve de kyl milletimizi de gayetlen iyi bilirim. Bendeniz efendim, kyl milletinin cierini k gibi, derinden okurum. Sizler akllsnz ve ok akll, okumu yazm byk kiilersiniz. Ben hayatmda, bunlar da bilirler ki, hibir eyden korkmadm, ite bu nce Memedden dm patlyor. lsnden de, dirisinden de..." "Mbalaa ediyorsunuz Murtaza Bey." "Sen yle san, var sen yle san Vali Bey. Ben imdiden kendimi lm sayyorum. Sarca karncalar bedenimde dolamaya balad." "Mbalaa ediyorsunuz." Murtaza Aa barmaya, ellerini kollarn geni geni sallamaya balad: "Vallahi de billahi de, vallahi de billahi de Ali Safa Beyin bana gelenler nce Memed yznden. Sanca karnca ii... Ali Safa Bey ne derse desin, nasl dnrse dnsn, sarca karnca ii." "Murtaza Aa, senin yreini ulu bir korku sarm," dedi Ali Safa Bey. "Mbalaa ediyor, bir zavall ocuu gzmzde bytyorsun." "Sen yle bil," dedi Murtaza. Ter iinde kalm, boynunun damarlar imiti. "Sen yle bil. Yaknda btn iftlikler yaklr, btn aalar ldrlr, varmz youmuz yama edilirse, grrsn. Sen yle bil. Hem de sar karncalar..." Akama kadar konutular, gltler, bir anlamaya vardlar. Vali artk bu kasabadan Ankaraya hibir ekilde asayi stne tel ekilmemesini, arzuhal, mektup gnderilmemesini istiyordu. Aalar, beyler bir daha byle bir eyin olmayacan Valiye sylediler. Ona salam, namus sz verdiler. Vali: "Gznzde bytmeyin u zavall ocuu. Bu memleket akrcaly grmtr," dedi. "Bu Toros dalan Gizik Duran, Karaylan, Yozcuyu, Ctdelei, Krt Reidi grmtr. Pek yaknda nce Memedin ls bu kasabann caddelerinde srklenecektir." Otomobiline binip toz duman iinde kasabadan ayrld. 340 Kaymakam hemen o akam Hamza Aay ard: "Derhal kynze gidecek, bir daha da yakn zamanlarda kasabaya gelmeyeceksiniz. Kasabann kuvvei maneviyesini kryorsunuz. Nedir o, her gn Ankaraya tel

ekiyor, byklerimizin ban artyorsunuz! Bir daha da hibir ekilde Ankaraya tel ekmek yok." Hamza bitkirt: "Ya beni ldrecek," dedi. "Kaymakam Bey, o beni ldrecek. Aaah, ben nerelere gideyim, o beni ldrecek." Kaymakam ban sallad, Hamzanm acsna ortak oldu: "ldrecek," dedi. "Biliyorum, seni ldrmek iin kayplardan geriye dnd. Biliyorum ama, ne gelir elden. Hkmetimiz daha ok zayf. Biliyorum ama... Vali de onu yakalamaya sz verdi ama, hi zannetmiyorum efendim, iki gzm, sultanm Hamza Bey... Kadere rza deyip kynze dnecek, bekleyeceksiniz. Ola ki bir mucizat grle..." "Aaah, ldrecek..." Hamza o gn atna bindi, arkasndan Topal Ali dalarn yolunu tuttu. kindistyd, kasaba bir toz bulutu altnda kalm, dalara doru sarmtrak bir toz esiyordu. Krmz, tozlu nar ieklerine okumu anlar... Bir yal nar aacnn bedenine svanm st daldaki iri bir kelebek lsne doru ekilen binlerce sarca karnca... ok scak vard. 341 "Koca Osman kurban ahine." Galyeni aznda, sa eli dolma tabancasnn stnde Koca Osman dimdik, on be yanda delikanl gibi kyn iinde dolayor, nne gelene birka sz sylyor, salarn okuyor: "Koca Osman kurban Memede, kurban alc kurda, kurban ahine. Kurban kurumu aaca can verene, yaprak dktrene. Koca Osman kurban Memede," diyordu. Ky de Koca Osmann sevincine katlyordu: "Vayvay ky kurban Memede. Anavarza yazlar. ukurova kylkleri kurban Memede." Vayvay kynn Ali Safa Beye aynyla karlk vermesi, harmanlarn yakp atlarn almalar btn Anavarza yazsn cana getirmiti. Herkes bu ii Memedden biliyordu. Neredeyse Muslu da btn ileri Memedin yaptna inanacakt. Memed stne hikayeler, rivayetler, efsaneler, trkler gene alm yrmt. "Hikmeti hda," diyordu Koca Osman, Ferhat Hoca. "Bu kyl milleti anlalmaz ki! Sabahtan akamlara kadar ahinimiz dillerde, ana ne Hkmet duyuyor, ne bir tek aa, ne bir tek bey. Olacak i mi? Hi mi adamlar, akrabalar yok u kyllerin iinde aalarn, beylerin, Hkmetin?" Var ama kyller bir az olup, onlara, ite byle bir az olup, azlarn da dikmiler. Onun stne bir tek sz szmyor yabana. Ferhat Hoca, Koca Osman bu geveze kyllerin bylesine 342 ketumluunu anlamyorlard. imdi candarmalar herhangi bir kyly yakalayp derisini yzseler, gzlerini oysalar azndan onun stne bir tek sz alamazlard. Koca Osman: "Bu insanoluna bir var, pn, sineini gvenemezsin, bir var, cann kaldr at nlerine, can gibi korur," diyordu. Kylleri 'sevinten deliye dndren baka bir ey daha oluyordu. Her gece, tam gece yars Ali Safa Beyin iftlii, aynen Vayvayl ky gibi kuruna tutuluyordu. efe Kahya: "Kaacak," diyordu. "Ali Safa iftliini brakp Anavarza yazsndan kaacak." Candarmalar, Ali Safanm adamlar her gece iftlii bekliyorlar, tam gece yars olunca, karanlkta, nerden geldii belirsiz kurunlar iftliin stne yayor, sonra kurunlar skanlar yer yarlyor, yerin dibine geiyorlard. Aryorlar taryorlar, bir trl onlar bulamyorlard. Safa Bey akna dnm, kere Arif Saim Beye gitmi, bana gelenleri anlatmt. Arif Saim olan biteni dinlemi dinlemi, sadece glmt. Ali Safa Bey:

"Kyller ayaklandlar," demiti. "Dpedz ayaklandlar. Bir irticai hareket hazrlyorlar." Arif Saim Bey gene glm: "Kyller ayaklanamazlar. Trk kylsnde yle bir kabiliyet yoktur," diye ona karlk vermiti. "Ayaklanamaz. Onda yle bir gelenek yok." Ali Safa Bey: "Ya benim yanan harmanlarm, ya alnan atlarm, ya her gece kurunlanan iftliim?" diyememiti. "Btn bunlar yapan Trk kyls deil de siz misiniz Arif Saim Bey? Belki de sizsiniz. Kyller bir byk yerden kuvvet alyorlar. Srtlarn ok salam bir kayaya dayamlar. Yoksa bu ller etlerini kessem, u yaptklar iin bir tekine cesaret edemezlerdi. Bu kuvvet siz olabilirsiniz Arif Saim Bey. Bu kuvvet Paa olabilir. Emniyeti Umumiyenin ajanlar olabilir," diyememiti. Byk bir aknla dmt. s bulam gibi esmer yz domur domur ter iinde kalyordu. Durmadan gece gndz dnyor, terliyordu. Kylere bir sr adam salm, bu iin 343 ORHAN KMAL L HALK KTPHANES asln astarn renip gelin, demiti. Hibirisi akla uygun bir ey getiremiyordu. "Krklar dandan krk ermiler ekilmi gelmi, Ali Safa Beyin harmanlarn yakm, atlarna binmi gitmiler. Bir de yedi tane ermii orada brakmlar, her gece yars, Ali Safa Bey iftlii bolayp gidinceye kadar oray talayacaksnz, demiler. O dinsizin konan... Onlar da, o grnmezler de kona her gece talyorlar, grnmeden ekip gidiyorlarm." Ali Safa Bey fkesinden kuduruyor: "Sama, sama," diye baryordu. "Yaknda, yaknda konam kim kurunluyor, bulacam, bulacam, bulacam, atlarm kim ald, harmanlarm kim yakt pek yaknda bulup ortaya karacam. Kylleri kim ayaklandryor, kim kkrtyor, hepsini tespit edeceim, ondan sonra da Ankaraya gideceim, grr onlar. Evimi kurunlayan ermiler irticai bir hareket deil de nedir? Ankarada soracam, soracam. Biz bu vatan bunun iin mi kurtardk, evimizi kurunlayan grnmezleri de dmanla birlikte denize dktk sanyorduk. Soracam, hepsini soracam." Neydi bu bana gelen? Kozana, Osmaniyeye, Ceyhana, Payasa kadar gitti. nne gelen aaya bana geleni anlatyor, sebebini soruyordu. Hi kimse onun yreine su serpecek bir sz syleyemiyordu. Yalnz bir tek aa, Ceyhanbekirlide iftlii olan yal Trkmen beyi Krt Ali Aa akla yakn bir szler etti: "Ali Safa olum," dedi. "Sen kylleri ok sktrmsn. Bir odaya bir kedi yavrusu koy, hem de durmadan stne git, sonunda kedi yavrusu senin gzn oyar. Kedi yavrusu kedi yavrusu iken... nsanolu kedi yavrusu deildir. Ne kadar korkaksa, o kadar da yiittir. Baka sebep arama, bu budur." Ali Safa Bey buna da inanamyordu. nk kylleri avu-cunu ii gibi biliyordu. Ne kadar sktrrsan sktr, sktka pusarlard. Bunu Krt Ali Aaya sylemedi. Arkasnda salam, byk bir g olmadan, Trk kyls bylesine ayaklanamaz-d. Delice ihtimalleri biribiri arkasna kafasnda sralyordu. Kyllerin direniinin nedenini bulamadka fkeleniyor, fkelendike kuduruyor, dengesini yitiriyordu. Atma biniyor, 344 Anavarza kylerine kyor, kylerin ortasnda atnn stnde dimdik duruyor, bana biriken kyllere: "Kan kusturacam o Vayvay kyne, kan, kan, kan," diyor, atn zengiliyor, bir fke kasrgas gibi doludizgin Anavarza ovasn dolanyordu. "u hayvan misali kyllerde ittifak var da, her gece evimi kurunluyorlar da,' ayaklanmlar da, bizde ittifak yok. Hibir aa, bey, hem de Hkmetimiz, halin nicedir Ali Safa Bey, diyor mu? Atmlar tek bama beni aslann dileri arasna... Bugn bana yarn onlara deil mi? Grsnler? Ben burada malup olaym da, grsnler onlar... Btn ukurova yama edilecektir." Kafas durmadan iliyor, kylye yaplacak ktlkleri piirip kotaryordu. Akla hayale gelmedik korku eitleri buluyor, icat ediyordu.

Kyller de Ali Safa Beyin aknlnn, perianlnn, aresizliinin farkndaydlar. "Koca Osman hayran ahine... Ala gzlme, yiidime, alemlerin yakna, Muhammedin gzel na..." Koca Osmanm evine gece olsun, gndz olsun onu grmeye uzak kylerden insanlar geliyordu: "Yok," diyordu Koca Osman. "O bir ahindir, gzel kanatl. Geldi Anavarza lne bir kondu, sonra da utu gitti... Alici ahin dz ovada ne gezer! ekti gitti kayalklarna. Onu bulana ak olsun. Onu douran anaya, gren gze, onun bast yola, itii pnara, onun stne den a, yaan yamura, doan gne, bulaan geceye ak olsun..." Ve insanlar boyunlar bkk, btn istekleri ilerindex kalm kylerine geri dnyorlard. Bir tek Sar Sefer geri dnmemiti. "Greceim de, greceim ahini," diye dayatm, gndr Koca Osmanm evinin eikliine oturmu bekliyordu. Sar Sefer Narlkladan kimsesiz, onun bunun kapsnda alan, dudaklar atlam, boz kirpikli, salar kirpi oku gibi dimdik, on dokuz yirmi yalarnda gsteren bir delikanlyd. "Onu greceim," diyordu. "Bktm canmdan. Beni kabul ederse onun etesi olacam." 345 Koca Osman, ne yapyor, ediyor, onu kapnn eiinden ayramyordu. "Varma stme Osman Aa, ben zaten canmdan bezmiim, hem de diriyken lmm, ya leceim bir iyice, ya da onu greceim." "Gremeyeceksin," diye baryordu Koca Osman. "O burada yok." Bir gece amura batm Deli Muslu geldi Koca Osmana. Ferhat Hocay da ardlar. Ferhat Hoca sarlp Musluyu iki gzlerinden pt. Sleyman, Ahmedi de pt: "yi yaptnz ocuklar," dedi. "Allah yannda mbareksiniz." Zeyneli sordu. Onlar Zeynel stne hibir ey sylemediler. Zeynelin ortadan siliniine kyde herkes, Zeynelin kars bile sevinmiti. "Zeynel ahinin ukurovaya indiini Ali Safaya, Hkmete sylerdi," dedi Koca Osman. "Bugn sylemez, yarn sylemez, dayanamaz brs gn sylerdi." Muslu Memedi grmek istediini syledi. Ferhat Hoca: "Onun hali kt Muslu," dedi. "Kyn perian grmek onu ykm. Hi kendinde deil, sayklayp duruyor. Ne sylediini, ne dndn kendi de bilmiyor. Onu grmeseniz daha iyi olur." Muslu: "Onu mutlaka grmeliyim. Grmesem olmaz. Neden byle olmu, grmeliyim," diye dayatt. Koca Osman: "Grsn," dedi. "Belki bir soraca var Muslunun ona. Musluya el veren ahinim deil mi? El verip de Ali Safann stne bir yldrm yalm gibi sren?" Sabaha kadar tarttlar. Bu yzden, o gece yars Ali Safa Beyin kona kurunlanmad. Sonunda Ferhat Hoca: "Be alt gn sonra gel, Kamer Anayla Seyran seni ona gtr-snler. Onlar bakyorlar ahine. Yarasn ilalyorlar," diye yumuad. "Belki be alt gn iinde yaras iyileir de ocuk kendine gelir. Ama ben onun halinden rkyorum. Onu iyi grmyorum." 346 "Ona bir ey olmaz," dedi Muslu. Btn Anavarza kylkleri bir gz olmular bekliyorlard. Ali Safa Bey bu bana gelenlerin altnda kalacak bir kii deildi. Durun bakalm, ne karlk verecekti. Ferhat Hoca bunu Musluya sordu. Muslu: "Ne karlk' verirse versin, on mislini, yz mislini alacak. Yanmzda, kymzde o var ya..." diye grledi. Scaklar kt, sinekler yaz gecelerini byk bir uultuyla doldurdu. Aa yukar kyn btn ocuklarn, erginlerin de yarsn stma tutuyordu. Kyller sar scan altna, kz gibi kzm topran stne yatyorlar, sabahlardan

akamlara kadar yerek tir tir titriyorlard. Stma bile her ylki gibi onlara koymuyordu. Yanarken, rken ilerindeki kvan onlar hi brakmyordu. Ali Safa Beyin konandan her gn onlara haberler geliyordu. Haberler-'Vay vay kynden bir anda btn Anavarza ovasna yaylyordu. Onun da nereye gittiini, nerede durduunu bilmiyorlard ama, ondan da haberler eksik olmuyordu. Bir bakyorsun Kayranlmn danda bir zalimin evini basm, bir bakmsn Han dalarnda bir blk candarma-y nne katm, ukurovaya kadar srm. Bu arada iki kere de dris Bey geldi kye. Anavarza arpmasndan sonra artk bir kurt gibi geceleri iniyordu ukurovaya. Oda: "lle de ahini greceim," diyor da baka bir ey demiyor-du. Koca Osman, Ferhat Hocaya soruyor, o da: "Mmkn yok, olamaz, ahini bu adam gremez," diyor dayatyordu. "Ne id belirsiz, stelik de bir bey." "O kt bir kii olsa, aa olsa, bey olsa, hkmer olsa kyl ona gvenir miydi? Gvenir de ahinin ovada olduunu dris Beye sylerler miydi? Bu adam iyi, dost bir adamdr. Varsn grsn onu," diyor, Ferhat Hocaya kar kyordu. "yi bir adam, has bir adam. Belki ahinime bir diyecei var." "Bir diyecei olamaz onun," diye baryordu Ferhat Hoca. "Bu adam Memedi grmeyecek. Anladn m Osman Aa? Ne 347 olduu belirsiz bir adam. Hangi aklsz kylden renmise renmi onun yerini." Sonunda dris Beye: "Biz onu ne grdk, ne de biliriz," karln veriyorlard. "O hi ovaya iner mi, deli mi o? O dalarda gezer," diyorlard. dris Bey inanmam, atma biniyor, gecenin iine sryordu. Selver Gelinin uzakta, Endel kynde bir torunu vard. Bu ocuk var you, can cieriydi Selver Gelinin. Btn k yemez, imez, eline ne geerse biriktirir, torununa saklard. ri narlar, olgun kavunlar, karpuzlar, Mara dalarndan gelen bastklar, kuru dutlar, zmler, her ey, her ey torunu iindi. Bir de bir kocaman kovan ars vard. Ak petekler her yl bal gtremez olur, petekler kovandan taard. Herkesin ars vard ama Selver Gelinin kovan bakayd. O, baka trl bakard arlarna, onun bal safi pren kokar ve apak olurdu. Arlar da teki arlara bakarak daha besili, daha parlak renkli, iriydi. Baln kesmi, peteklerini szm, byk nakl bir hzma-na doldurmutu. Torununa gtrecek gn bekliyordu. Hz-man duvara asm, zevkle seyrediyordu. Her yl byle yapar, torununun balndan bir parmak bile alp azna srmezdi. Sand da kokulu da elmas, armut, kuru incir, zm, bastklar, kuru dut doluydu. Bal sadktan, hzmana doldurup duvara astktan sonra uzun bir sre bal seyretti. Bu yl eli varp da bal hzmann duvardan alamyor, bir trl torununa gtremiyordu. Bir eyler, arna giden bir eyler vard, bu yl bal hzmannn duvarda duruunda. Selver Gelin bir sabah dayanamad, bal hzmann duvardan ald, sandktaki erezleri de bir kilim heybeye boaltt, ald Koca Osmana gtrd: "Al Osman," dedi. "ok dndm tandm, bu yl bunlar torunuma gtremedim. Elim varmad, gnlm gail olmad. Bu yl bunu ona ver. ok sefillik ekmi, hi ekmek yememi. O dalarda ne olur ki yesin fkara... Kurumu kalm, boy atamam. Daha tazecik fkara, iyi yer ierse belki boy atar, kendine 348 gelir. Bunu ona gtr. Anasnn st gibi helal olsun. Syle ona Selver Gelin sana kurbanlar olur, de, e mi?" Koca Osman kabard, stne renkli elilerinden trl naklar yaptrlm bal hzmann okad. "Olur," dedi, "gzelim Selver Gelin, olur. Sylerim. Sana bunu gzelim Selver Gelin gnderdi derim. Ye i glen. Dalar gibi ol! Seni grenler heybetinden de rksnler. ahin de kk ama vermez avn ya, gene de sen heybetlen derim. Selver Gelin akll bir anadr, yle istiyor, derim." Selver Gelin ciddileti: "yle syle, yle istiyorum," dedi kvanl glmsedi.

Koca Osman bal hzmann okuyor: "Hzmana da ne gzel naklar vurmusun Selverce," diyordu. "Ne de parl parl. Dnyay, Cenneti getirmisin de bu hzmann stn donatmsn. Eline salk." Hzmann karasnn stnde ok mavi, iri bir tfek vard eliinden. Tfein yannda da bir el duruyordu, azck yumulmu. "Osman kurban ahine, yavrusuna, aslanna, yiidine, iki gznn na, alemlerin yakna," dedi. "Gzel elinin tasvirine de..." Selver Gelin ok sevindi Koca Osmanm bunu byle anladna. "Selver Gelin de kurban..." dedi. 349 Savrun ay Akasazn yukar ucuna doru yaylp akl-talarn yayyor, sonra da akltalarnm arasndan ince ince aldayarak ikiye ayrlyor, ortada etekleri kumlu bir tmsek brakaraktan Akasaz bataklna iniyor, batakln kaynayan amurlarna bkln altndan geerek kavuuyordu. Her bitki yeilden patlamt. Batakla doru adann kuzeyini yal stler bir perde gibi eviriyordu. Douda, adann balad yerde de kck bir nar orman ykseliyordu. Savrun ay narlarn dibine yer yer akltalarn ymt. Gneyde zm-carlar, berdileri, kamlaryla perde perde bir de bklk ykseliyordu. Batdaysa usuz bucaksz Akasaz batakl... Bklk bir ku cennetiydi. Yln her gnnde bkln aalarna baka bir cins ku kmelenirdi. Bykl kkl yz binlerce eit ku... Sabahlar gn domadan nce, tan yerleri rken binlerce ku birden tmeye balyordu. Bkln stne bulut gibi kular konuyor, kara bulutlar gibi kular kalkyordu. Bu ada Seyfalinindi. Babasndan, dedesinden bu yana onlar buraya bostan dikerlerdi. ukurovanm en iri karpuzlar, en ball kavunlar bu mil topranda yetiirdi. Bir de belki dnyann en iri kadife iekleri, al gibi byk reyhanlar olurdu bu bostanda. Yazn scanda ta uzaklardan kokular duyulurdu. Alt yldr bu bostan Halilcik bekliyordu. Bir gn Seyfaliye ok uzun boylu, azck ne doru bklm, boynunu da omuzlarnn arasna ekmi patlak gzl, kasz kirpiksiz, yan hi belli etmeyen, bumburuuk yzl bir kse gelmi: 350 "Ben bu hayattan bktm arkada, Seyfali Aa," demiti. "Bana u bostan ver de bekleyeyim. Boyunca sevaba girersin. Biliyorum, bu bostan bekleyenler ancak yl dayanabilirler, sonra cartay ekerlermi. Zehirli stma bostan bekilerini alr alr gtrrm." Seyfali de: "Peki arkada," demi, o yl bostann bekiliini Kse Hali-le vermiti. Kse Halil lmek deil, stmalanmamt bile. Netmi ney-lemi stmalanmamt. Soranlara, "Ben sinee kar afsunlandm," diyor, boazndaki byk, nakl muskay gsteriyordu. Kse Halil her bahar, bostan dikiminde geliyor, her gz bostan bozumunda ortadan ekilip gidiyordu. Nereden geldii, nereye gittii hi belli deildi. Memedin kye geldiinin nc gnyd, Seyfali bostana indi: "Halilim," dedi, "sana canm, malm, rzm, namusumu gvenebilir miyim? Sana u koskoca fkara milletinin gznn n gvenebilir miyim?" Halil hemen ii akt, glmeye balad: "Uzun sze ne hacet Seyfali Aa, o benim de iki gzmn dr," dedi. "Benim u kt canm, u kara topraklara gmlmeden onun klma hile gelmez. Ona yle bir yer yaparm ki, onu insan olan gremez, bulamaz." Baka konumadlar. Memed o gece Kse Halilin iki st aacnn dallarna kurduu geni ardakta serin, rahat uyudu. Kse Halil sazlar ince ince dokumu, cibinlie benzer bir ey yapmt. Sazlardan rlm cibinlie yle hava delikleri uydurmutu ki hem ierisi serin oluyor, hem de sinek giremiyordu. Ve darda bulut gibi sivrisinekler uulduyor, bir tanesi olsun sazlardan dokunmu cibinliin iine giremiyordu. Alt yldr Halilin stmalanmamasnm nedeni ite buydu. Ay vard. Halil o gece hi uyuyamam, sabaha kadar Memedin soluk aln dinlemi, bu kck adamn maceras stne derince dnmt. te bu kck adam imdi yaralyd, yorgundu. Dnyasndan gemiti. Kse Halil bu arada Memedin yarasn ilalayan Kamer 351

Anaya, Seyran Kza, Ferhat Hocaya, Koca Osmana elinden gelen yardm da yapt. Kamer Anann merhem iin arayp da bulamad otlar, iekleri, sakzlar sazlkta, Anavarza kayalklarnda, dalarda arad buldu. Kamer Anann, Seyrann ilalan, Halil olmadan, Memedin yarasn on be gne varmadan iyi-letiremezdi. Yaras iyileen Memed gittike iine kapanyor, kimseyle konumuyor, kimsenin yzne bakmyordu. Halil, Kamer Ana, Seyran Kz bir eyler soracak olsalar duymuyor, grmyor, karlk vermiyordu. nne koyduklar yemekleri grmeden, tadn almadan byk bir abuklukla yiyordu. Yemeini yiyor, Halilin onun iin yapt, bir tnel gibi oyarak kokulu mersin dallaryla dedii kovuuna giriyor, yatyordu. Kovuundan ktnda da bostann, Savrun aynn iinde ayaklar talara, karpuz kavun teveklerine taklarak, uyurgezer, de kalka yryordu. yle bir haldeydi ki grmyor, duymuyordu. Kse Halil onu soranlara, Seyran Kza, Kamer Anaya, Koca Osmana, Ferhat Hocaya: "Onu cin arpm," diyordu. "Ben oook cin arpm adam grdm tpk bunun gibiydiler. Tpk tpk... Bizim kyde bir Ala Mustafa vard, bir gn... gece..." Ve Ala Mustafann hikayesini, onu nasl cin arptn en kk ayrntlarna kadar anlatyordu. Ala Mustafa cinler dn yapar, lende yemek yerlerken, ne bilsin, stlerine iemi, cinler de onu byle serseme evirivermiler. Halil ant iiyordu ki Memed de bir dada, bir maarada cinlerin stne iemiti. Hoca, doktor para etmezdi. Ancak, onu byle yapan cinler merhamete gelip iyiletirebilirlerdi. Koca Osman gzleri yalm yalm, bir eli tabancasnn kabzasnda, bir eli de Kse Halilin boynunda: "Bana bak Kse," diye baryordu. "Anam avradm olsun ki seni ldrrm. Onu cinlerin arptn kul olana sylersen senin kann ierim." Kse soukkanl: "Sylenir mi hi Osman Emmi," diyordu. "Hi sylenir mi? Sylenir de milletin evki krlr m? Kyller duysa ki o bu halde, kverir de ky brakp kaarlar. Hi kimseye sylenir 352 mi? O kadarln biz de biliriz emmi, ohhooo sen de! Biz kan kuras Kse Haliliz! Biz bu sakal deirmende aartmadk." Kse Halil bir gn Seyrandan byk bir kazan, bir kalp sabun, bir kat da yepyeni amar istedi. kinci gn Seyran istenileni getirdi. Sabun pembe, kokulu bir sabundu. Ta Harman-cadan bu yana bohasnda tam, kullanmaya kyamamt. Halil hemen orackta bir ate yakt, su stt, Memedi bir kam kknn arkasnda soydu, onu bir kalp sabunla ocuk gibi ovo ova ykad, kurulad, giydirdi. Koca Osman ona bir yeni kara alvar, bir de izgili Mara inanndan mintan yaptrmt. Bir de arkas bask Adana ayakkabs almt. Halilin giydirdikleri Memede yakt. Yeni, almad giyitlerin iindeki Memed biraz klm, biraz da ocuk gibi kalmt. Uzam kvrck sakal da olmasa, u ocuun nce Memed olduuna bin tankla kimseyi inandramazsn. Halil, "Elim demiken .unu bir de gzelce tra edeyim," dedi. aksn uzun uzun klavlad, keskinletirdi, ikindi serinliinde de Memedi bir gzelce de tra etti, karmakar salarn da yle yana zenle tarad. Bir ara Memed Halile bakt, ona glmsedi, elini tuttu skt. Halil koarak narlarn altnda oturan Seyrann yanna geldi, heyecandan tkanyordu: "Seyran Bac, Seyran Bac," dedi, "grdn m olan? Cana geldi, cana geldi! Vallahi billahi elimi skt. Hem de bana bir iyice gld." "Gld m?" diye sordu Seyran. "Sahi gld m?" Ayaa kalkt, Memede doru yrdler. Memed ayaktayd. Gelenlere bakyordu. Bir ho, hi grmemi gibi, gzlerini iyice am hayretle bakyordu. Bakyor, glmsyordu. Seyran onun elini tuttu, yz yalmland, kpkrmz kesildi: "Gemi olsun karda," dedi. Memed hayran hayran Seyrana bakyor glmsyordu. Halil: "Tandn m aam?" dedi. "Bu kz Seyran Kz. Kamer Anayla birlikte senin yaran bu kz iyiletirdi. Ben de Kse Ha-lilim. Bu bostann bekisiyim." 353

Halil Memedin bir eyler arandn sezdi. Bir acayip bolukta kayyor gibiydi: "Ne aryorsun karda?" diye sordu Halil. Memed yann ynn yokluyordu. "Tfeini mi aryorsun? te burada." Elinden tuttu, ardan altna gtrd. ardan altndaki ot ynn bir yana ekti. Ynn altndaki ukur meydana kt. ukurun ortasna durulmu bir hasr uzatlmt. Halil eildi hasr at. Tfek, fieklikler, drbn, tabanca, ne var ne yoksa oradayd. Memed Halilin elini var gcyle bir daha skt. Hep glmsyordu. Sdn altnda oturup bellerini st gvdelerine dayadlar. Seyran gzlerini Memedden ayramyordu. inde lk lk, scak bir eyler kaynyordu. Bu duyguyu uzun bir sredir unutmutu. Memedin yzne baktka iine uzak bir yerlerden scak bir eyler damlyordu. Seyran gzlerini yere indiriyor, sonra bir de bakyor ki gzleri Memedin yznde... Seyran ne yapacan bilemiyordu. Bir tuhaf duyguya dmt. kide birde gz ucuyla bir eyler anlam m, diye Halile bakyordu. Halil oral bile deildi. Bu, Seyrann yreine su serpiyor, dalyor, doya doya Memedin yzne bakyordu. inde bir eylerin kprdadn, bir baka duygunun yeerdiini sezinliyor, merhamete, sevgiye, anala, dostlua benzer karmakar duygularn iinde alkanp duruyordu. Halil iki kere bostan dolat, iki deste kadife glyle reyhan kopard, birisini Seyrana, birisini Memede verdi. Memed iekleri koklad, kokuyu derin derin iine ekti. Hi iek koklamam bir hali vard. Garbi yeli km, tozlu yollarda Anavarza kalesinin oraya aalarda uzun toz direkleri kouturuyorlard. Seyran hemen ayaa kalkt: "Bir ate yakaym da," dedi, "size scak bir orba yapaym." al rp toplamaya balad. Halil de ona yardm etti, hemen bir ate yaktlar. Ocaa koyduklar tencerede ya czrda-d, soan koktu. Seyran arabuk sofray serdi, sahanlar koydu: 354 "Buyurun," dedi. Memedle Halil bada kurdular oturdular. Memed ilk olarak bugn dura dura, sindire sindire orbasn rahat iiyordu. Gzlerini yumuyor, orbann btn tadn karrcasna, kendinden gemi, ka azna sokuyordu. Bu, Halilin gznden kamad. orba birince Memed yanma ynne birka kere baknd. Ar ar bys zlen, sonsuz bir uykudan aylan, byk bir d dnyasndan bir gerek dnyaya den bir insann inanamaz hayretindeydi. Sonunda gzleri geldi Seyrann stnde durdu. Bir an gz gze geldiler. Seyran gzlerini kard. Memed konutu: "Eline salk bacm, hi byle bir orba imedim," dedi. Sesi Seyran tepeden trnaa rpertti. Btn bedeninden, bir insann ancak mrnde bir kere duyabilecei bir mgma geti. Eli aya zld. Memedin sesi ok uzaklardan, baka bir dnyadan geliyordu. Acayip bir byden. Akamn alaca glgeleri dmeye balamt. Glgeler iinde bir an Memedin yzn yitirdi, ayaa kalkt, saa sola yrd, vard sdn kkne aslm hzman ald getirdi: "Bal," dedi. "Sana Selver Gelin gnderdi. yi bal. Kimseye vermez. Bir sana verdi." Alelacele ykad Memedin sahanna bal aktt. Memed: "Sa ol bac," dedi. "Yaram ne abuk iyi ettiniz." Seyran utand, kzard, sesi titredi: "Kamer Anann soyu hep cerrah. Kamer Ana yukar dalardan, Sartanmanldan olur. Onlar kurun yarasna ilac iyi bilirler. Ben de dalardan olurum. Bizimkiler hep kurunla yaralanrlar," dedi, sustu. Konutuuna da bin piman oldu. Hep eli aya zangr zangr titriyordu. Memedle Halil de bu halini sezerler diye d patlyordu. Bereket versin gn batm, karanlk kavumutu. Bulut bulut sivrisinekler kulaklarnn dibinde, balarnn stnde tyorlard.

Seyran hem buradan hemen kamak, hem de hi ayrlmamak istiyordu. imdiye kadar hi bu kadar da karanla kalmamt. Artk Memedin yzn de karanlkta iyi seemiyordu. 355 Hemen ayaa kalkt. Memed de Halil de onunla birlikte kalktlar. Seyran: "Ge kaldm," dedi. "Salcakla kaim." Memed: "Bu gece yars... Tek bana..." diyecek oldu. Halil gld: "Ohhooo, Memed karda," dedi. "Sen Seyran Kz bilmiyorsun. O imdi bu gece bir ordunun iine girer. O hibir eyden, hi kimseden korkmaz ki..." Seyran koarcasna uzaklam, Savruna varmt bile. Ayaklarn karm suyu geiyordu. Suyu hemencecik geti, ayakkablarn ayana geirdi, tozlu yola dt. Yllardr unuttuu bir duygunun iinde rperiyor, eriyor, daha da titriyordu. Baz kendisini byk bir cokunluun iinde buluyor, baz rahat bir sevince kaptryordu. 356 43 O gece Seyrann gzne hi uyku girmedi. Sevincinden ii iine smyor, dolup dolup boanyordu. Bir tatl, byl, yumuack, scack bir d iinde yzyor, ar, kokulu, lk bir eyler, sevgiye, efkate, merhamete, dostlua benzer bir eyler damarlarnda hzla dolayor, kan ektii aclardan temizleniyor, rahatlyordu. Seyran gn domadan yataktan kt. Btn bedeni, salar, derisi trnaklar, gzleri kulaklaryla doan gne kar gerindi. Sonsuz bir mutluluk dndeydi. Bostan, ayak bileklerine kadar gelen, akltalarnn arasndan cl cl akan su, stler, mavi bir bulut gibi gelip sazln yeilinin stne inen kelebekler, narlar, kular. Kse Halil, her ey, her ey bir mutluluk kvlcmnda onun yresinde kmldanyordu. Sonsuz bir rpermede gerinirken, baz btn bedeni yalma kesiyor, ateler iinde kalyordu. Dokunsan elini yakan. Doudaki dalarn ba aard. imdiye kadar gn domadan nce dalarn bann aardn hi grmemiti. Gn domadan nce usuldan seher yeli esiyor, toprak buulanyordu. Kular tyorlard. ri, kanatlar slanm gzken mavi, sar, mor, krmz kelebekler uuuyorlard. Arlar, ekirgeler, karncalar uyanyorlar, yuvalarndan darya, slak topran stne kyorlar, doan gn bekliyorlard. Yeryz, gkyz, aalar, sular, iekler, hayvanlar, kular, bcekler sabrsz bir uyanmann telanda, doacak gnn sevincindeydiler. Her ey gzeldi, her ey sevinten uuyordu. Az sonra gn dodu. Seyran 357 gnn douunu da bylesine hi grmemiti. Gkyz ald, hayal meyal tatl bir mavide. Tertemiz, prl prl, yunmu arnm, gcr gcr bir gkyz. Gkyznde hibir bulut yoktu. Bir tek ku bile gemiyordu. Seyran Savruna doru yrd. Stler arasndaki bvete kotu. Bir anda anadan doma soyundu, kendini kaldrd Sav-runun bvetine att. Yzd. Harikulade biimli, ince uzun bedeni akltalarnm aklnda, sereserpe... Btn sevinciyle yatyordu. Soluk soluayd. Bir gren olur diye hemen giyindi. Hi byle gzel bir su, hi byle doan gne, hi byle bir gkyz grmemiti. Hi byle bir dnyaya domamt. Btn dnya bir dost kvanc iinde kaynayordu. Pul pul bir sevin yayordu dnyann stne. Ky de uyanmt. Islak salarn rerek kye girdi. Karsna ilk olaraktan Ali Ahmet kt. Beli gen iken bklm, yetmilikti. Durdu, Seyrann yzne bakt bakt: "Ne olmu sana byle kz?" dedi. "Glyorsun kz. Bir de meleklere benzemisin. Ne oldu sana?" Seyran vard onu omuzlarndan kucaklad. "Deli kza, hele hele deli kza! Ne oldu sana byle? Ne de gzellemisin! Seni hi kimse byle grmedi. Amma da gzel-misin sen Seyran Kz! Hr melek var m senin soyunda?"

Ali Ahmedin yz de, knal sakallar, kambur srt, apakl gzleri de ne gzel! fkeli, sabahtan akama kadar ocuklar dven Ali Ahmet ne iyi adam! Seyran evine girdi, sandn at. Darya da elmas, kadife iei, kurumu reyhan, nergis, yarpuz kokusu karmakar fkrd. Sandktan imdiye kadar yalnz bir kez giydii, en sevdii kzlk fistann kard, giydi. Bu fistan ok sevmiti. Bu fistan byle deilse de, bir ho, bir sevin gnnn fistanyd. Boynuna yllardr unuttuu mercan, gm, altn kar gerdanln takt, parlak kundurasn ayaklarna geirdi, beline la-huri al kuan dolad. Kulaklarna altn kpelerini, bileklerine altn bileziklerini takt, aynalara bakt. Bakt, bakt. Amma da gzellemiti. Kyn iine kt. Onu byle ilk olaraktan.Sel-ver gelin grd: "Abooov kz!" dedi. "Bu ne gzellik! Yzn glyor kz, 358 haberin var m Seyran, senin yzn glyor. Yzn glnce de sen ne kadar gzel olurmusun meer! Seyran yzn glyor kzm." Uzun kirpikleri, gzleri, yz prl prld. Abooov, ne gzelmisin meer Seyran." Seyran onun da omuzlarna sarld, boynundan pt, scack. Seyrann iinden pmek geliyordu. Tayor, couyordu. nne gelen insan, dostu dman, aac, bcei, ary pmek istiyordu. Btn dnyay pse doymayacakt. Yllar yl cokun, scack sevgisini iine tepmi, karamamt. imdi iindeki sevgi bendini ykm tap gidiyordu. Onu grenler, onun elini tutanlar lk lk bir sevginin onun elinden ellerine, gzlerinden gzlerine aktn duyuyorlard. Duyuyor, bir sevgi havasnda rahatlyorlard. Seyran glyor, okuyor, pyordu. Bir ara yzn inceden bir keder rtt. Bir anda da Seyran yzndeki kederi silkti att. Kyn teki mahallesindeki anasnn, kardelerinin evlerine yrd. Anas onun eve doru geldiini duymu darya, onu karlamaya kmt. Kardeleri, kardelerinin karlar, akrabalar, ocuklar, kadnlar, kim varsa Seyran karlamaya yola dklmlerdi. Seyran glerek geldi anasna sarld, sonra da ald elini pt. Anas durmadan alyor, kznn salarn, yzn durmadan pyor, onu kokluyor-du. "Demek bizi baladn, Seyranm," diyor, alamaktan bouluyordu. "Keski baban sa olayd da bu gnmz greydi. Baban son soluuna kadar senin hasretini eke eke ld. imdi babann kemikleri mezarnda rahatlad. Biz sana ok ettik kzm. Sen gene insanlk edip bizi baladn." Ana durmadan yamur gibi dkyordu. Kardeler, ocuklar, akrabalar Seyranla kucaklatlar. lerindeki byk dert bugn onmutu. Bunun sebebi neydi, Seyrana ne olmutu? Glmeyen yz, gzleri ya dkerken bile, neden durmadan glyordu? Bunu soracak, dnecek sra deildi. Ana, kardeler, gelinler bayram ediyorlard. Seyrann yz glmedii srece onlar da pek yle ahm ahm glmemilerdi. 359 Nedeni ne olursa olsun, bunca yl yalvardklar, onu azck grebilmek iin yurtlarn yuvalarn terk edip ardnca yanan u-kurovaya dtkleri, onlara bir kere olsun bir tek sz syleme-yen, hi glmeyen, yzlerine bakmayan Seyran, ite glerek kendi gnlyle, hem de bir mutluluk iinde gelmiti. Ana evin ortasnda duruyor, arm ne yapacan bilemiyor, hayran olmu, gzel kzndan bir trl gzlerini ayramyordu. Seyran bu bile dindirememiti. Anasnn, kardelerinin, ocuklarn sevinci bile boaltamamt. Tam tersi gittike doluyor, tayordu. Birden dar frlad, glerek: "Ben gene gelirim," dedi gitti. Ondan sonradr ki anas, kardeleri bu cokunluun, bu hi beklemedikleri balanmann sebebini dnmeye baladlar. Dnyorlar, hibir eye, bir nedene yoramyorlard. Ana: "Dnmeyin," diye baryordu. "Ne olursa olsun bam stnde yeri var. Ne yaparsa yapsn Seyran. Son gnlerimde yzm gldrd ya. Gzelim kzm, Seyranm."

Kardeleri de cana gelmilerdi. Seyrann hali ukurovaya geldi geleli onlarn yreini paralyor, yzlerine bakmamas, onlar balamamas ve felaketini onlardan bilmesi hepsini kahrediyordu. Babalan bu yzden iine ata ata lmt. uku-rovada kardeler, akrabalar salt Seyran yznden ylgn duruyor, hibir ie karmyorlard. Bugn onlara bir gn domutu. Seyrann yz glmt. Herkese de can vermiti Seyran. Seyran koarak Kamer Anaya gitti. Kamer Ana onu korkuyla karlad: "Ne oldu sana kzm?" dedi. "Ne oldu sana? Kyl hep seni konuuyor. Takm taktrm, anana gitmisin, yle mi? Ne oldu sana?" Seyran, yanaklar ukurlaarak, tatl bir d iinde ocuksu sevincinde daha da gzelleerek glyordu. "Ne oldu kz sana?" Kamer Ana onun salarn okad, yzne uzun uzun bakt:. "Seyran kzm, sen ne gzelmisin meer, kimsecikler farknda deilmi. Ne oldu sana?" diye sordu. 360 Seyran gzlerini yere dikmi karlk vermiyordu. Neden sonra ban kaldrd, yz ate iinde kalm, kpkrmzyd. "Kamer Ana..." dedi, arkasn getiremedi. "Kamer Ana..." Kamer Ana sabrszland: "Syle kz, hrtk. Ne o, adm m belliyorsun? Kamer Ana, Kamer Ana!" Seyran yeniden ban yere dikmiti. Kamer Ana yumuack, efkatle: "Syle kzm, bandaki hali bana. Senin banda bir iyi hal var. Syle anana..." Seyran gene ban kaldrd, iri, kara gzleri lt iindeydi. Tm gz sevgi olmu bakyordu. "Ana," dedi. "Ana, oraya gidelim, gel de seninle, bostana." Kamer Ana sevindi, gld: "Demek yle ha! Demek senin yzn gldren... Deli kz," dedi, onu candan kucaklad. "Amann kimsecikler duymasn, sezmesin. Deli kzm, deli kzm, deli kzm." Hem deli kzm diyor, hem de srtna usul usul vuruyor, kucandaki Seyrann salarn pyordu. "Deli kzm imdi hemen oraya gidersek, herkes her eyi anlar. Btn ky zaten seni konuuyor. Ne oldu bu Seyrana, yz gld, diyorlar. Bir yolunu bulur, gideriz." "Duramyorum Ana... Duramyorum. Bana yardm et Ana, bama da hi bylesi gelmediydi." Kamer Ana gld: "Hep byle olur," dedi. "Bu iin salam adam yerinde durdurmaz. Hep byle olur. Adamn kann yakar." Seyrann elini tuttu skt. Seyran: "Ana kurban olaym, gidelim," diye yalvard. "Ana sen halimden anlarsn. Ana, Kamer Ana lyorum. lk grdm gnden beri." eriye Koca Osman girdi, Seyran grnce: "Kamer Ana," dedi sevinerek, "ne olmu bu bizim deli kza, glm. Btn ky onu konuuyor. Glm de anasna, kardelerine gitmi. Ne olmu dersin?" Kamer Ana sert: 361 "Hibir ey yok," dedi. "O kyl de batsn, ileri gleri kalmam da kzn gldn m konuuyorlarm? insanolu bir kararda durmaz ki... Gler de alar da... Deil mi Koca Osman? Bunda konuacak ne var? Bu kyl batsn. Kt m, kzcaz anas, kardeleriyle barm. Kt m?" Koca Osman: "Atelenme bre Kamer Ana, kyl Seyran konuuyor diye Vayvaym da kylnn de tekmilini kurundan m geireyim? Seyranda bir deiiklikler grmler, sebebini konuuyorlar. Bunda alnacak, kzacak ne var Kamer Ana! Kt bir ey dnmez ki kyl Seyran Kz iin. Seviniyorlar onun bu haline, bu gnne," dedi. Kamer Ana:

"Bir de kt m dneceklerdi Seyran iin! Daha da nesi!" diye sert kt. Koca Osman: "Seninle konuulmaz imdi Kamer Ana," dedi yumuack. "Tam yalmn stnde." "stmde," dedi Kamer Ana. "Ne olacakm!" Sonra kapya yrd. Seyran da elinden tutmu ardsra srklyordu. "Koca Osman, sen bu akam git oullarnda yemei ye. Ben bu akam evde olmayacam. Seyranla una aa sazla gideceiz," dedi yrd. Hemen evin arkasna, yola kayverdiler. Yol tozluydu. Toz ayak bileklerine kadar kyor, kz gibi tozlar ayakkablarnn iine doluyor, ayaklarn yakyordu. Arkadan gelen gne srtlarn, boyunlarn yakyordu. Yolun kysndaki otlarn, ieklerin yapraklar apak toz altnda kalm, buru burutu. Srkuyruklarna, yangnda yanmam ya allara tepeden trnaa ak, dmeler gibi smklbcekler yapmt. Seyran smklbcekleri hi sevmezdi. imdi onlar bile gzne gzel gzkyordu. Seyran nce koarcasna yryor, Kamer Ana da ona var gcn harcayarak yetimeye alyordu. Kamer Ana soluk solua kalmt. Bir de su gibi durmadan terliyordu. Sonunda Seyrann arkasndan bard: 362 "Dur kzm, dur! Arkandan yetiemiyorum, dur!" dedi. Seyran arkasna dnd ki Kamer Ana ok gerilerde kalm. Halinden utand. Durduu yerde Kamer Anay bekledi. Kamer Ana ayaklarn srkleyerek ar, bitkin ona epey bir zaman sonra ulaabildi. Tkanyordu. "Sana yetieyim diye ldm kzm, lyorum. Vay dizlerim vay! Yallk batsn." Seyran Kz bu dalgnlndan utanm, Kamer Anann yzne bakamyordu. Kamer Ana havay yumuatmak iin: "Kzm," diye gld, "acelen ne? Nasl olsa varacaz bostana. Hem de gn batmadan..." Seviniyor glyordu. Daha yornuklarn almadan, oturur oturmaz Seyran ayaa kalkt dikildi. Bir trl oturamyor, yerinde duramyor, sabr tayordu. Kamer Ana daha fazla oturamazd. O da ayaa kalkt. Scan altnda gene dtler yola. Seyran az sonra gene dald, Kamer Anay yolda brakp aralat gitti. Kamer Ana artk ona barmad. Seyran tozu dumana katm uuyordu. Az sonra gzden irad, yitti. Kamer Ana neden sonra bostana geldi. Seyran onun yzne bakamyordu. Kse Halil: "Ana," diye ona doru kotu, "iyi ki geldiniz. Bugn iki tane tura avladm. Birisini bize pilav yap, birisini de Osman Emmime gtr, olur mu? Turalar bir de yal ki..." Memed de kqtu geldi Kamer Anann elini ald pt. Kamer Ana bakt, Memedin yzne kan gelmiti. Gzleri de, o l gz halinden km, azck parldyordu. "Ana ho geldin. Seni greceim geldi. Osman Emmim nasl? Kyde ne var ne yok?" Kamer Ana: "yilik," dedi. Gz ucuyla da Seyran szyordu. Seyran heyecandan kpkrmz kesilmi, soluu daralyor, gs inip inip kalkyor, titriyordu. Memedse oral bile deildi. Bu hal Kamer Anann gznden kamad. inden, "Vay kzm, knal kzm, demek haberi bile yok! Demek senin iin byle imi. u gzel gzel y363 zne, u suna boyuna, u ala gzlerine bile bakmyor, u giyim kuamn bile grmyor o. Yaprak gibi karsnda titriyorsun, onun bile farknda deil... Yanaklarn al al olmu, domur domur terlemisin, onun bile farknda deil... Kadersizim, Seyranm, gene yanacaksn. Ben byle olduunu bilmiyordum ki... Onun haberi var sanyordum. Aaah, knal kzm aaah! Aaah, gn grmemi aaah! imdi ne yapacaksn sen? Kse Halil bile farkna varm da, o farknda bile deil, gl kzm, kadersizim," diye geiriyordu. Seyransa onun farkna varp varmadn dnmyordu bile. Bylenmi, gzlerini Memedin yznden ayrmyordu, hayran. Konumuyor, duymuyor, baka hibir eyi grmeden yalnzca ona bakyordu. kindiye kadar stlerin serininde oturdular. Memed azck kendine gelmiti ama, gene konumuyor hep dnyordu. Korkutucu bir dalgnlkta. Kamer Ana, insan byle delikanl olur, gen olur, bekar olur, Seyran gibi bir gzeli,

giyinmi kuanm, gzlerinin iine bakar bulur da, hi yzne bakmaz m, farknda olmaz olur mu? Bu adam periler alm, cin arpm, diye dnyordu. Akl banda bir adam, yan banda Seyran gibi bir kz durur da hi farknda olmaz m? Vay Memedime vay! Vay da aslanma vay! Dalar beller, alklar yokluklar, dinsiz aalar, imansz candarmalar fkarada hal brakmamlar ki... Seyrana bir acyor, bir acyor, yrei paralanyordu. Allah bir insan ondurmazsa ondurmaz. nce Aziz sevdas, onmam, baa kadar gitmemi bir sevda. Sonra Memed sevdas... Yanacak kz, lene kadar yanp tutuacak, bombo. Fkara Seyran, nasl da bakyor yzne! Hayran, deli, kendinden gemi. Nasl da grmyor teki... Memed birden ban kaldrd, gzlerini Kamer Anann gzlerine dikti: "Ana," dedi heyecanl, titrek bir sesle, "sen akll, gn grm bir anasn. Sana bir ey soracam." Bandan geenleri, anasn, Hateyi, ocuunu, u aada Akasazn batanda yatan Recep avuu, Cabbar, Topal Aliyi, Koca Sleyman, Durmu Aliyi, Hr Anay, Hamzay, kyn 364 imdiki durumunu, Kulaksz smaili, her eyi, her eyi bir bir, bir rpda sayd dkt. Sonunda da gene: "Ana," dedi, "sen mr grm, gn geirmi altn yrekli bir anasn. Syle bana ben ne yapaym? Abdi gitti, Hamza geldi. Hamza gidecek Bekir gelecek. Ali Safa Bey gidecek..." Kamer Ana: "Kenan gelecek," dedi. "Vayvay ky de bana dman olacak, stme lanet yadracak, her cuma da Ali Safann ruhuna mevlut okutacak..." Kamer Ana dnd kald. ok dnd, sonunda: "Benim buna aklm ermedi Memedim," dedi. "Kusuruma kalma." Memed Seyrana dnd: "Bac," dedi, "sen ne diyorsun bu ie? Seyran bac?" Seyrann gzelliinin ilk olarak farkna vard. Giyiminin kuamnn da farkna vard. "Bu kadar da gzel insan olur mu," diye iinden geirdi. "Bu kadar da, bu kadar da gzel insan olur mu?" Seyran titredi, konuamad. Al al, moru mor, terledi. Elleri uyutu, az kurudu. "Sen ne diyorsun bac? Koca Sleyman, uramak, dvmek, zalime kar durmak haktr, dedi. Sen ne diyorsun? Hibir sona varmayacaksa, zalimle dvmsn, onu alt etmisin ka para eder? Sen ne diyorsun bac?" Seyrann ok syleyecei vard ama, syleyemiyor, tkanyordu. Konusa sesi onu ele verecekti. d kopuyordu bundan da. Edemedi, gzlerini yere dikip: "Bilemem karde, bilemiyorum," dedi usulca. "Hi bilemiyorum. Sen hepimizden, herkeslerden daha iyi bilirsin. Sen nce Memedsin." Kamer Ana kalkt, hemen oraca bir ate yakt. Halil bulgur torbasn, kalayl tencereyi getirdi Kamer Anann yanma koydu. Kse Halilin tenceresi tertemiz, prl prld. Kamer Ana u Ksenin tenceresinin temizliine imrendi. Tuz, ya, yolunmu yal, bir tavuk kadar iri tura... Kamer Ana keyifle pilav piirdi, ya pimi pilavn stnde czrdatt. Usuldan dalga dalga bir garbi yeli esiyordu. Garbi yeli pilavn kokusunu ok uzaklara gtrd. 365 Seyran oturduu yerden hi kmldamam, orada, gzleri Memedde yle kalakalmt. Memed derin derin, "ooh," diyerek pilavn kokusunu iine ekti. "Eline salk Ana," dedi. "Byle gzel kokan pilavlar ite byle iyi analar yaparlar." Kamer Ana, Seyrana: "Kalk kz," diye kt. "Ne oturdun kaldn orada. Kalk da sofray ser." Seyran hemen frlad, sofray ardaktan ald getirdi, tedeki imenliin stne serdi. am bardakta souk su da vard. Halil az nce uzaktaki aykaradan getirmiti. Drd de sofrann bana bada kurup oturdular, tural pilav bir gzel yediler. Yemek yiyiine bakarsan Memed iyice kendine gelmiti. Kendine gelmiti

de, u yanan tutuan gzel kadndan niin haberi yoktu? Bu olanda bir ey, bir eksiklik vard ama, ne? Yemek yiyip bittikten sonra Kamer Ana bulaklar ykamak istedi, Halil izin vermedi. Kendisi ykayacakt. Gn kavuacakt nerdeyse, alaca glgeler oalyordu. Gne Anavarzanm arkasna sarkm, bir ucu ovaya dedi deecek. Seyran Kz dalm gitmi, gzleri Memedde. Allah kimsenin bana vermesin byle bir karasevday. Kamer Ana kalkacak oluyor, Seyrann haline bakp vazgeiyordu. Azck daha grsn sevdiinin yzn fkara, diye dnyordu. Derken gn batt, karanlk kavutu. Memedin yz hayal meyal ancak gzkyordu ama, Seyran daha gzn ondan ayramyordu. Kamer Ana, artk ne grecek, diye dnd. Olann haberi bile yok. Haberi olsa ne olur ki, kefeni boynunda bir ekya... Ne ynden ele alsan, bir kar yolu yok. "Hadi kalk kzm, ge kaldk," diye Kamer Ana birden ayaa kalkt, yrd. "Salcakla kaim yavrular. Bir isteiniz olursa, biz yarn br gn gene geliriz." Memed koarak ieklie gitti, iki deste reyhanla kark kadife gl kopard, birisini getirdi Kamer Anaya, tekini de Seyrana verdi. Yola dtler. Seyran arkasna dnp dnp bakyordu. 366 Bir, bir adm atyor, bir dnp bakyordu. Karanlk basm, ay domutu. Deil Memed, koskocaman bostanlk bile gzkmyordu. Ama daha Seyran dnp dnp bakyordu. Ayaklan onu geri geri ekiyordu. Bu sefer de Kamer Ana abuk gidiyor, bakyor ki ok aralatlar, duruyor, Seyrann gelmesini bekliyordu. Byle dura yrye kye yaklamlard ki Seyran: "Dur Kamer Ana, dur," dedi arkadan. "Korkuyorum." Kamer Ana durdu. Onun yanma gelmesini beklemeden: "Neden korkuyorsun?" diye sordu. Seyran geldi onun koluna yapt. "ldrecekler," diye inledi. "Onu ldrecekler Ana. Bir ekyann baa kadar gittiini hi grdk, duyduk mu? Gizik Duran bile ldrdler. ldrecekler onu Ana." Kamer Ana susuyordu. teki durmadan konuuyor. Kamer Ana hibir karlk vermiyordu. Sonunda: "Azn hayra a kzm," diye konutu Kamer Ana. "Hayra a ki hayrla karlaasn. Kim ldrecekmi onu?" "Herkes, herkes," dedi Seyran. "Aalar, candarmalar, Hkmet. Onu herkes ldrecek." Kamer Ana akna dnmt. Byle bir konumay hi beklemedii iin hazr deildi. Bir de tam Seyran gibi dnyordu. Bir ekyann uzun bir sre yaad grlm myd? Hele nce Memed gibi bir ekyay yaatrlar myd hi? Da ta, kurt ku silah olur da stne yrrd. Aalar beyler... "Ona kurun gemez ki... Onun koynunda yldrm var, muskas var. Hzr da srtn svazlam." Kamer Anann can kurtaran olaraktan sarld bu szler etkili olmalyd, ama o dinlemiyor, aldrmyordu ki... "ldrecekler onu. Onu ldrecekler," diyordu boyuna. "Yldrm var onun yaaa... Yaaa, yldrm var." Kamer Ana buna kendi de inanmyordu. "Gzlerinden baka yerine kurun gemez." Seyran onun koluna girmi kye srklyordu. "Kurun gemez ki ona. Bir gzleri... Gzlerini de korur..." 367 44 Ali Safa Bey dnd tand, bakt ki hibir yerden bir umut yok, bann aresine kendi bakmaya karar verdi. Kaymakam da, Vali de Vayvay kyn yerinden kaldrmaya yanamyorlar, ne olur ne olmaz diye korkuyorlard. Kaymakam Vayvayda verdii karar, Vayvaydaki szlerini oktan yalamt. Ali Safa Bey onlara tepeden bakyor:

"Hadi canm," diyordu. "Bu da hkmet mi? u adamlarna bakn, u Kaymakama, u Valiye! Ulan onlar u iftlie yanama diye bile almam! Vallahi de almam, billahi de. Paa da, Arif Saim de hkmet kurduklarn sanyorlar da gep gep geriniyorlar, yle mi? Byle bir hkmeti bizim Karadalolu Murtaza da kurard. Hem de daha akllca." kklarm yiitlerini, beceriklilerini, eli silah tutanlarn arm, gece gndz onlarla Vayvay kyne son darbeyi indirmek iin planlar kuruyordu. Bir de iftlik konan bir mstahkem mevki haline getirmiti. Yepyeni Alaman filintalar, sandk sandk mermiler, tabancalar, kamalar, drbnler, krmz fesler, asker giyitleri... Kaplara, pencerelere de kum torbalan ydrmt. Zeynelin, Ademin kayb onu ok korkutuyordu. u Vayvayllar iyice aztmlar, cana kastetmeye balamlard. Zekeriya: "Aramadk yer, sormadk insan brakmadm, ne Zeynelden bir iz var, ne Ademden... Zeyneli kyller, kars da iinde, bomular, Akasaza gmm, imini timini bellisiz eylemiler, Ademi de Yobazolu ldrm diyorlar. ok aradm, ikisinin 368 de ne lsn, ne de dirisini bulabildim," diye haber getirmiti. Safa Bey uyandndan bu yana hazrlktayd. Vayvay kyne bugn iin, beklesinler geleceim diye haber yollamt. Bugn Zekeriyaya zenle prl prl boyatt sar izmelerini, stiklal Sava gnlerinden kalma daha yepyeni haki zabit pantolonunu" giyecekti. Yllardr hi takmad altn kordonunu takacak, bana da byk, kara lenger apkasn geirecekti. Giyindi kuand, byklarn burdu, sap fildii nagant tabancasn sol kasnn stne ast, ince srma ileme fieklii de beline balad. Parmaklarna da iri altn yzklerini takt. Kyl altna, silaha, bir de askere sayg duyard. Bacanda asker pantolonu, sar izmesinin koncuna sokulmu gm savatl krbac, stiklal Madalyas, tabancas, kara apkas, kordo-nuyla gz kamatrc bir heybet gibi bakt kendine aynada. Bu klk yeteri kadar rktcyd. Kyller bu kln etkisinde kalrlar, sayg duyarlard. Kyl milletinin hibir zaman akl olmamtr. Akl suni bir eydir. Kylnn her zaman bakmaya gz olmutur. Yapabilse, Arif Saim Beyin duymayacan bilse, batan aa zabit elbisesi giyer, kyllerin karsna yle kard. u Arif Saim de ukurovanm bana bir bela kesilmiti ki ne bela. Dursun Durmua asker giyiti giydirdi. Zekeriyann da klot pantolonu hakiydi. Onunla birlikte Vayvaya gidecek on sekiz adamnn her birisinde kk de olsa askerlii anstan bir iaret vard. Kiminin apkasnda bir candarma yldz, kiminin bacanda bir tozluk, kiminde bir kasatura, kiminde bir palaska, ceket, apolet... alman atlarnn yerine baba dostu Yamur Bey ona on be kadar gzel, drt be yalarnda at gndermi, bir kuru da para istememiti. Yamur Beyin gnderdii atlar gerekten ok gzel, soylu atlard. Ali Safa Bey atlara binmeden nce adamlarna son talimat verdi: "Ben kylyle konuurken hepiniz arkamda ayakta duracak, gzlerinizi bir noktaya dikecek, sa elinizi tfeinizin namlusunun azna koyacak, hi kprdamayacaksnz," dedi. 369 Atlara bindiler srdler. Kyl onlar ulu, dallan dev kanatlar gibi alm dut aacnn altnda bekliyordu. Hepsinde bir sabrszlk, gzle grnen bir heyecan vard. Ali Safa Bey ve ardndaki atllar bir toz duman iinde kye doludizgin girdiler. Ali Safa Bey atnn hzn daha iyice kesmeden aacn altnda atndan aa atlayp: "Selamnaleykm," diye bard. Kyller kendilerini tutup, yumuack, heyecanlarn gstermemeye alarak: "Aleykmselam," dediler. Sonra da Ali Safa Beyi bir ucu aacn gvdesine ivilenmi, stne bir kaln dek atlm, dein stne de bir Trkmen hals serilmi kerevete buyur ettiler. Ali Safa Bey, nnde alarak kendine yol veren kalabala glmseyerek, gitti kerevete ayak ayak stne atp oturdu. Ceketinin dmesini de, sap fildii tabancas, tabancasnn srma ileme fieklii

grnsn diye at. Herkesle teker teker merhabalatktan sonra sustu. Adamlar da gelmi, tek sra halinde, karn ieri, gs dar, gzler bir noktaya dikili, sa elleri tfeklerinin namlu aznda, sol elleri de ileme prl prl fiekliklerine takl, put gibi duruyorlar, hi mi hi kprdamyorlard. Uzun bir sre ban nne eip dnen Ali Safa Bey ban kaldrd, yalm gzlerini teker teker kyllerin stnde dolatrd. Tand btn kyller buradayd. Seyfali elini koynuna sokmutu. Korkudan titrer gibiydi. Buna sevindi. Koca Osman olup bitene ftursuzca durura benziyordu ama, ocuk yznden hibir ey belli olmuyordu. ok ar deneylerden gemi bir yzd yz. Saylamayacak kadar krk iinde. Bu kadar krk iindeki bir yzden hibir ey anlayamazsn ki... Ferhat Hoca boynunu saa yatrm, iki eli gbeinde kenetlenmi, gzlerini kapayp kendisini Allahm ltf keremine brakm, mtevekkil, sakin duruyordu. efe Kahyada bugn bambaka bir eyler vard. Bir acayip giyinmi, u yaz gnnde bacaklarna kaim, ok nakl dizle-me yn oraplar ekmi, ayak bir alvar giymi, srma ileme iki tane kuburu st ste beline balam, dolma tabancasn da iki kuburun ortasna sokmutu. izgili mans mintan ivit maviiydi. Bana da keeden ak bir lenger apka geirmiti. Uzun 370 san iki parmak kalnlnda rm, apkasnn altndan ensesine doru karm, apak gm rgl beline aa sarktm-t. Kalabaln ardnda, dudaklarn sarktm, kendi kendine homurdanarak gidip geliyordu. Selver Gelin de oradayd. En beyaz, bulut gibi ak bartsn balamt. Seyran sa yanda, gzeller gzeli, yeiller iinde, yznde sonsuz bir mutluluk balkyp duruyordu. Ali Safa Beyin at, midesini bulandran, onu korkutan, Seyrann kardelerinin, akrabalarnn da toplantya gelmi olmalaryd. Bu dallar gzpek adamlard. Hem de okumu yazm. imdiye kadar kyn hibir eysine, girdisine ktsna karmamlar, bir konuk gibi, bugn var yarn yok gibi Vayva-yn dnda yaamlard. Onlar Vayvay iine karm olsalard, durum ok baka olur, Ali Safa Bey daha byk zorluklarla karlaabilirdi. imdi durum yle gsteriyordu ki bunlar da ie karmaya karar vermiler. Ali Safa Bey sustuka, kyllerin yzne baktka kendisini dayanlmaz bir kzgnla kaptryordu. Baka zaman olsa Ali Safa fkesinin nne gemeye alr, fkesini yenerdi. imdiyse kendisini kapp koyvermiti. fkeli bir sesle konumak, kyller stnde daha byk bir etki yapard. Boazn temizledi, ksrd. Herkes bir beden kesilip ksrn sonunu bekledi. Ali Safa Bey: "Ben bu kye admm atmazdm," diye balad. "Bana bu kadar ktlk yapldktan sonra. Sizin hibirinizin yzne bakmazdm, beni bylesine ukurovann diline drdkten sonra. Size son bir szm var da onun iin geldim. Gnah benden kalksn diye geldim. Su benden gitsin diye geldim. Sonra, Ali Safa Bey, Tayfun Bey sylemedi demeyesiniz diye geldim. Emmiler, kardeler, size emmi, karde demeye de dilim varmyor ama, neyse... Bana ok ktlk ettiniz, altnlar dkerek, biricik atm vererek elde ettiim tarlalarmdan inat edip kmadnz. Neden? Baka yerde bo tarla m yok? Bu sinekli, bu pis, bu her sinei bir alc kurt olan topra inadna setiniz. Ky kurulacak, yurt edinilecek o kadar verimli, o kadar hali toprak var ki ukurovada, daha stne bin tane ky kurulur. Siz kanunsuz371 luk yaparak, hkmetimizin kanunlarn ineyerek, gcnze gvenerek topraklarmdan kmadnz. Syleyin, neden kmadnz? Bu mlk benim deil mi, tapusu elimde deil mi?" Delici baklarn kyllerin stnde gezdirdi. Kyller susmular, dalmlar dinliyorlar, bakaca en kk bir harekette bulunmuyorlard. Ali Safa, ite bu kt diye iinden geirdi. Bu ite bir bokluk var. efe Kahya: "Senin deil yavrum, Ali Safa Efendi. Bu mlk bizim, bu ky bizim, bu yurt bizim klamz dedemizin dedesinden bu yana. Sen nereden ktn? Tayfun Bey olmadan sen neredeydin yavrum?"

Eli arkasndayd. Daha fazla konumad, arkasndaki elini zp galyenini azna yine yerletirdi, gidip gelmeye balad. Ali Safa Bey bunu hi beklemiyordu. efe Kahyann bu davran onun fkesini, fkesiyle birlikte korkusunu da bir kat daha artrd: "Sylemesi benden," diye bard. "Yz elli yllk eceresi olan atm Yobazoluna vererekten bu topraklar alan ben deil miyim? Bu topraklar benim hakkm deil de kylnn yars neden brakt da ky gitti? Yobazolu neden gitti?" Gidip gelmekte olan efe Kahya gene znk diye durdu. Bklm belini dorulttu, bir an dimdik durdu: "O gidenler," diye bard, "o gidenler st bozuklardr. Korkularndan gittiler. Yobazolunu da ldrnceye kadar dvdrdn. Garip bir kzlba, dayanamad da kat: Ali Safa: "Sen kama," diye bard. "Var sen kazk ak u dnyaya. Topraklarma iftlik kur. Zeytin aac dik ki meyvelerini yiye-sin." "Kamam," dedi efe Kahya. Kaln dudaklar titriyor, kprm gibi azndan, deve azndan salr gibi kpkler salyordu. Gidip geliyor, gidip gelirken durmadan iinden konuuyordu. Alsn Koca Osman, boynu uzun Seyfali, kara gzl Ferhat Hoca! Hibirisi byle aslanca konuabilir mi Ali Safann karsnda, deyin bakalm, konuabilir misiniz? Vallahi, zaten 372 benim bir ayam ukurda... Adamn ocana incir dikerim. Dek dur olum Ali Safa Efendi, hem de kahraman Tayfun Bey! Dek dur olum. "Hem de zeytin aac dikerim. Hem de nar dikerim. Gllce portakal, allca kiraz dikerim. Adam diker, insan yetitiririm." Ali Safa Bey sinek kovar gibi: "Ne yetitirirsen yetitir," dedi, elini sallad. "Bana ne? Ben buraya bir insaniyetlik iin geldim. Size haber vermeye geldim. Harmanlarm yaktnz, sustum. Harman yakmak insanlkta, hem de Mslmanlkta m var? Atlarm aldnz, her gece evimi de stne stlk kurunluyorsunuz, btn bunlar Trkiye Cumhuriyeti kanunlarnda, slamlk, insanlk kanunlarnda var m? Ben sabrettim, barma ta bastm. Sabrta oldum, sabrta-. Btn bu ktlklere katlandm, karlk vermedim. Korktu sandnz. Ha ben insanlk bozulmasn, emmi day arasna ktlk girmesin, dedim, siz bunu anlamadnz. Hi anlamadnz. Ayaklanmakta direttiniz, devlete millete isyana devam ettiniz. Sizin yaptnz dpedz eyh Said isyandr. Ben bunu hkmete bildirmedim. Olduu gibi bildirseydim, imdi her biriniz ipte olurdunuz, sallanrdnz." ki parman aa doru sarktt, bir sallanan bacak iareti yapt. "te byle. Sonra efendiler kendinize geliniz. Efendiler!" Sesi m m tyor, ta uzaklara kadar gidiyordu. Scak ipili-yordu. Ulu dutun glgesi serindi. Safa Bey gene de ter iinde kalm, ter koltuk altlarndan, kuluncundan fkrmt. "Sonra Efendiler siz..." Sesinin etkisini lt. "Siz efendiler siz, sonra ne yaptnz?" Gene sustu, gzlerini belertti. Boyun damarlar parmak parmak imiti. Gzlerini kyllerin gzlerine dikti geti, dikti geti. "Siz, siz, sizler, hepiniz cinayet ilediniz. Adamlarm ldrdnz. Evveeet, adamlarm ldrdnz. Efendiler, Zeynel-le Ademi ldrdnz btn ukurova biliyor. Cinayetinizi Adanadaki Vali, Ankaradaki Hkmet, yan bamzdaki Arif 373 Saim Bey de biliyor. Dostumuz, kardeimiz Arif Saim Bey. Ve buna deli divane oluyor. Adem size ne yapt, Zeynel size ne yapt da zavalllar ldrdnz? stelik Zeynel sizin kylnz olur. stelik be de ocuu yetim kald. Efendiler, efendiler, efendiler bu cinayetleri sizin yannza brakmayacam. Adamlarmn kann yerde brakmayacam. Eer bu memlekette hak hukuk, kanun varsa, onlarn kan yerde kalmayacak." Birden ayaa frlad, deli gibi elini kolunu sallamaya, ayaklarn kt kt yere vurmaya balad.

"Kalmayacak, kalmayacak! Bu can bu tende durduka kalmayacak. Siz arkanzdakine gveniyorsunuz. Arkanzdaki kim olursa olsun, benim arkamda da koca Allah var." Arkasna dnd, dimdik donmu kalm adamlarn gsterdi. Sesini alaltp: "te bunlar da var," dedi duyulur duyulmaz. Gz krpar gibi de bir iaret yapt. "Kimseye gvenmeyin. Gvenip de haksz iler yapmayn." Sesi perde perde iniyordu. "Sizi kanunun penesinden hibir kuvvet kurtaramaz." Sesi iyice inmiti. Kuru, tok, kararlyd. "imdi diyeceime gelelim. Size on gnlk bir mhlet veriyorum. On gn iinde bu ky boaltp gideceksiniz. Boaltp gitmezseniz sizinle canalc mcadeleye karar verdim. Bu ky benim. Bu kyn topraklar benim. Hakkm kimseye yedirmem. On gn iinde ky boaltp gitmezseniz, size kar btn varm ortaya koyacam. Sizi zorla topraklarmdan dar atacam. ldrrmsnz beni, varn ldrn. Kan dklecek, hanumanlar snecekmi, varsn snsn. Evler yaklacak, imamlar, hocalar sakallarndan atee verileceklermi, verilerek-ten yle canlar kacakm, varsn ksn. Evleri gece basacaklar, avratlar, kzlar daa kaldracaklarm, varsn kaldrsnlar, kyleri atee vereceklermi, varsn versinler. Gzm krpmam. stme gelen ate, su olsa da, ecel olsa da, ejderha olsa da, hkmet olsa da gzm krpmam." Arkasna dnd, kaslm kalm, put gibi dikilmi adamlarn parmayla gsterdi: 374 "te bunlar da, zerlerine gelen, kapkara lm olsa da gzlerini krpmazlar." Dursun Durmu: "Evelallah," diye bard. "Evet efendiler, bu on gn iinde topraklarm brakp gitmeyecek olursanz daha akla hayale gelmez iler olacaktr. Bu ky Kerbela olacaktr. Kulak verin bana, kulak verin de beni can kulayla dinleyin, bu ky Kerbela olacaktr. Kerbelay duydunuz mu, bilir misiniz? te yle, bu ky tpk Kerbela gibi Kerbela olacaktr. Kerbela..." Kyl susuyor, yzlerinden hibir ey belli olmuyordu. Demek ok kararlydlar. efe Kahyaysa gidip geliyordu durmadan. Disiz aznda galyeni. Hem de ttnsz. Ali Safa Beyin onun haline glesi geldi. u ihtiyarck acaba neden kuruluyor byle? Boynu da p kadar ince, on yanda hasta bir ocuk gibi olmu. Kubarp duruyor. Yz yan da akn gsteriyor. "te efendiler, bugn buraya size btn bunlar sylemeye, esecek frtnay, olacak zelzeleyi, gelecek tufan size bildirmeye geldim. Ya on gn iinde kym boaltr gider, ya da mcadeleyi, arkanzda kim varsa, ona gvenerekten kabul edersiniz. Dv bu sefer kran krana olacaktr. Ta ki..." Gidip gelen efe Kahyaya bakt, bir karlk verecek diye bekledi, efe Kahya da ban kaldrmad. Ali Safa Bey sedire oturdu, krmz, prl prl, stnde bycek bir inci bulunan altn ineli kravatn gevetti, ak mendiliyle boynunun, yznn terini sildi, mendil suya batrlm gibi pslak oldu. efe Kahya ona ka altndan bakyor, kpeksiremi, diyordu iinden. Kpeksiremi, ylm. Gz korkmu. Gz korkmu da yalvaryor. Bu da yalvarmann baka bir eidi. Bir de onun burda, kymzde olduunu bilseydi, d bokuna karrd deyyusun, d bokuna karrd deyyusun, d bokuna, d bokuna... Durdu, uzun uzun, belli ederekten Ali Safay szmeye balad. imdi varsam, diye dnyordu, imdi varsam da ona, o ite, o Ali Safaya, ulan Ali, nce Memed ukurovada, hem de bizim kymzde, hem de u anda, imdi, imdi benim evimde... d, d, d bir iyice bokuna karrd. 375 Gidip gelmeye balad gene, kendi kendine mrldand: Syleyeceim, onun ukurovaya bir boz ahin gibi indiini Ali Safaya duyuracam. Korkusundan gebersin namussuz. Bu iyilii ona yapacam. Bakalm ukurova ona nasl dar gelir! Bakalm hele u koca ovada saklanacak delik bulabilir mi? Kurnaz, kslm, glen gzlerle hala yzn kurulamakta olan Ali Safaya durup bakyor, onu szyor, sonra yryordu.

Ona varp diyeceim ki, bir gece yars, ben senin dostunum Ali Efendi. Baban da benim arkadamd. nce Memed burada, ukurovada saklanyor. Kyller ondan g alyorlar. nce Memed de seni ldrmeye hazrlanyor. Aratryor, kurun nerenden girerse, sen en ok ac ekermisin, onu bulmaya alyor. "Nerede, nerede, nerede, nerede nce Memed? Nerede saklanyor?" Ali Safaya bakt, bir iyice gld. Kahkaha att. Ali Safa ona doru dnd, bakt. Ne oluyordu bu ihtiyara? Akln m oynatyordu? Kyller de baktlar. efe Kahya bir daha gld: "te orasn bilmem," dedi, gene yrd. Haber vermemeliyim, onun burada olduunu varp da Ali Safaya syleyeceimi Koca Osmana, Hocaya, Seyrana, kul olana, kimseye haber vermemeliyim. nme geerler. "Nereye saklanyor emmi?" "te orasn bilmem Ali Safam," diye bard efe Kahya... Orasn bilsem, kulandan tutar da o ekya ocuu, alr sana getirirdim. "Koca ukurovada nasl bulmal onu? Adam yitii kz yitiine benzemez ki... Nasl bulmal, nerede?" "Orasn bilmeeem." Seyfali, ellerini nne balam, boyun krarak Ali Safa Beye yaklat: "Bey," dedi, "len oluyor. Senin geleceini renince bir koyun kestirdim de... Bir yemeimizi yiyin de yle gidin." Ali Safa Bey, akn baklar arasnda ayaa kalkt, atna doru yrd. Bir delikanl atn tutuyordu, zengiye sarld. Ali Safa Bey ata atladktan sonra: 376 "Sizin yemeiniz... stemez!" diye bard. Adamlar da atlara atlamlard. Byk bir toz bulutu kaldrarak kyn iinden doludizgin ktlar. Koca Osman arkalarndan bakt bakt da: "Bu adamda hi insanlk kalmam," dedi. "nsan ellik gavurunun bile yemeini yer... Bin yllk dmannn bile..." Kyller de ona katldlar: "Kalmam... nsanlk..." dediler. Seyran Kz bir mutluluk, bir gzellik yeli gibi kalabaln nnden esti, bir anda o da ky kt, bostann yolunu tuttu. 377 45 Aadan, Anavarza kalesinin altndaki yoldan uzun bir g yolu tozutarak geliyordu. Kyller, Koca Osman, Ferhat Hoca umuda kapldlar. Bu gelenler ky brakp gidenler olmasnlar? Kulua kadar merakla beklediler. Kuluklaym kye doludizgin bir atl girdi. Bu bir delikanlyd, ad da ekirge Sl-lyd. Bindii at plakt, yularsz, bellemesiz. "Canmza tak dedi gurbetlik," diye balad. "Onun da kye geldiini duyunca yktk evleri, torlandk toparlandk dtk yollara. Elle gelen dn bayram. Dedik ki, kylmz lrse biz de beraber. A kalrsa, biz de beraber. Evlerimiz, harmanlarmz beraber yansn." leye doru da gn ucu kye girdi. Gelenler ok mahcuptular, kimseciklerin yzne bakamyor, konumuyorlard. Halbuki kyl gelenleri byk bir cokunlukla karlamt. Herkes ykn gtrd kendi evinin nne zd. kindiye kadar kyllerin de yardmyla herkes evine yerleti. Akam yemeini ulu dutun altna ullar serip hep birlikte yediler. Her ev bir eit yemek yapp dutun altna tamt. "ok ektik," diyorlard. "Allah kimsenin bana vermesin gurbetlii." "Gurbetlik dersen de lmden beter." "Bir yer ki aman Allah..." "Cennet olsa da yaramaz." "Cenneti istemem, bana ana baba yurdumu verin." "ok ektik ki, ne ektik." 378 "Dost yok, akraba yok." "Hi kimse yok." "Daha erken gelirdik, neden gelemedik, utancmzdan yznze nasl bakardk!"

"aremiz kalmad da, nah buramza geldi de, dtk yollara..." "Biz ettik, siz etmeyin kardalar." "Bizi iyi, bizi dost karladnz." "Bizi dost..." "Olmaz olsun byle gurbet." "Gurbet dedikleri de bir rezillik..." "Yerin dibine batsn gurbet el." "Hem de cehennemin dibine." "Batsn." "Bizi korkuttular." "Bizi kandrdlar." "Hkmet korkusu." "Hkmet zor." "Dedik ki varalm, dedik." "Dedik ki varalm gidelim kymze de, leceksek elimizle obamzla birlikte lelim, dedik." "Dtk de tozlu yollara geldik." "Yzmz yok yznze kmaya." "Gzmz kr gznze bakmaya." "Hkmet zor. Korkusu byk." "Baa klmaz Hkmetlen." "Hkmet beterin beteri." "Hkmet onun arkasnda, ekyalar onun. Aalar beyler onun arkasnda, kasaballar onun... Zengini onun arkasnda, fi-karas..." "Bunaldk." "Bunaldk da yurdumuzu yuvamz brakp katk. yi yapmadk." Akrabalar, dostlar, bir pimanln, zlemin, kavumann tadndaydlar. Dutun altnda gece yarsna kadar oturdular, konutular. Koca Osman, Ferhat Hoca kylnn geliine amlard. 379 O kadar yalvarm yakarmlard da o zaman niin getirememilerdi? Koca Osman: "Bunun, bu ahinin de, bu boz kuun da adnda bir keramet var. Hem de byk bir keramet," diyordu. Ferhat Hocaysa alttan alta glmsyor, Koca Osman, tekiler ne sylerse hi kar koymuyor bayla onaylyordu. Bu gelenlerin atlar da vard. Gelenler o gece uyumadlar, kyllerin de bir bln birlikte uyutmadlar. Merakla onu soruyorlar, bkp usanmadan onun hakknda ne sylerlerse dinliyorlard. Ayn hikayeyi belki be alt adamdan duyuyorlar, gene de hikayeyi dinlemiyorlar yutuyorlard. "Nasl, nasl bir adam?" "Gzleri, elleri ayaklan?" "Salar nasl, ka kirpii?" "Sesi nasl, nasl konuuyor?" "Boyu pou?" Kyller onun ne boyunu pounu, ne konumasn, hibir eyini sylemiyor, "Yiit, ahin, alc ku gibi, kurun gemez ona, yldrm iei var onda. Muskasnn iinde..." diyor geitiriyorlard. Daha ok kadnlar, daha da ok gen kzlar durmadan onun boyu pou, gz ka stne sordular da, onu grenlerden doru drst bir karlk alamadlar. Kimsenin dili varp da: "Onu grseniz, bir ocuk kadar kck, yz de yalnz kocaman bir ift gz," diyemiyordu. "Elleri de kck," diye-miyordu. Oysa Memedin elleri kck deildi. Omuzlar da dar deildi. Ama onlara Memedin her eyi kck geliyordu. Sesi iin de, konumas iin de bir ey syleyemiyorlard. Sesini, konumasn hi duymamlard ki... Yalnz Kamer Ana duruyor: "O, adamn has," diyor, az dolusu, mutlu glyordu. Glyor, yannda duran tepeden trnaa sevda kesilmi Seyrana bir gz atyordu. Birka gn iinde ky eski haline geldi. Sanki bu kyn yars gp de yllarca Saramn kepirinde yaamamt. Sanki hi kimse hibir zaman bu kyden ayrlmamt.

380 Yalnz azck hayal krklna uramlard. Kye gelir gelmez, karlarnda pr silah, burma bykl, da gibi Memedi bulacaklarn sanyorlard. Oysa onun kimse yzn bile gremiyor, kimse yerini bile bilemiyordu. Birka gn sonra da kye Yobazolu geldi, kars, ocuklaryla. Onun evi yanmt, ykn ulu dutun altna indirdi. Hemen bir ahr boaltp Yobazo-lunu da yerletirdiler. Yobazolu, ocuklar, kars periandlar. Hemen ona yardm ettiler, eksiklerini elden geldiince tamamladlar. "Hkmet deil, candarma, aa deil, Azrail gelse yurdumdan bir yere bir daha ayrlmam. ldrsnler beni. Boynumu kllarnn altna uzatrm, boynum kldan incedir, vurun, vurun ki kanm baba yurdumun toprana salsn derim," diyordu. Durmadan ah vah ediyor, Koca Osmandan, Ferhat Hocadan zr stne zrler diliyordu. Olan biteni Ali Safa Bey duydu. nce inanmad, gld geti. Sonra Vayvaya en gvendii adamlarn Zekeriyay, Dursun Durmuu gnderdi. Onlar da olay doruladlar. Ali Safa Bey kplere bindi, az kprd. Bir gn sabahtan leye kadar konan sofasnda: "Ben ben, ben ben, ben ben," diye gitti geldi. "Ben ben, ben yaparsam yaparm onlara! Demek meydan okuyorlar? Demek meydan... Ben ben... Ben ben, ben ben... Grecekler o kppek-ler... Kppekler... Kppekler! Ben ben..." Yoruldu. Bedeni zld. Gzleri ya iinde kald: "Yarabbi," diye mrldanmaya balad, "benim ne taksiratm var? Hulusu kalple memlekete bir iftlik kazandrmaya altm. Halbuki onlarn bu topraklara hibir ihtiyalar yok. nat ediyorlar. Halbuki ben onlara bu topraklardan bin kat daha iyi bir toprak bulurdum. Ne yaptm onlara da benim bama yllardr bu ileri ayorlar? Hakkm gasp ediyorlar. iftliim gdk kald yllardr onlarn yznden. Eek kuyruu gibi ne uzuyor, ne ksalyor... stanbulda, Ankarada bir ie girip, yan gelip yatmak dururken, canm diime takmm, memleketim, asil vatanm iin... Anlamyorlar, insanlktan anlamyorlar, anlamyorlar bu kyller, anlamyorlar. Anlatamyorum. Srnyorum, s381 rnyorum Melihayla birlikte. Kadn da getirdim bu cehenneme kilitledim. Btn bedeni ban iinde." Karsnn yara bere iindeki tombul bedeni gznn nne geldi: "Zulm," diye inledi. "u kyllerin bana yaptklar ikence. Zulm... nsanla yakmaz hakaretler. ekemiyorum insanlar, artk tayamayacam bu yk, bu ar zulm altnda inliyorum, inliyorum, inliyorum a dostlar, a can dostlar, a kavga arkadalar, a dostlar a! Kaldramyorum, gtremiyorum bu arl artk. u dnya dnya olal u benim bama gelenler, u bana yaplan alaklklar hibir mahlukata yaplmamtr." "Senin yumuaklndan, insaniyetliinden, merhamet dolu yreinden dolaydr bana gelenler..." Ban kaldrd, yandaki sedire km karsnn ya iindeki gzlerini grd. Kirpikleri de top top olmu, yz pslakt. Eteklerini gene gbeine kadar at: "Bunun iin mi babam beni o kadar yksek mekteplere gnderdi, stanbullarda okuttu? Bunun iin mi canm Safa Bey, bunun iin mi? Yaknda bu etler ryp para para dklecek." Bacaklar sivrisinek srklarnn yerinden baka da simsiyah kesilmiti. "Btn bunlar iin mi bu Vayvay zalimlerinin bize zulm, ikencesi? Haberleri yok mu halimizden, ektiklerimizden? Bu topraklar inallah onlara mezar olacak, inallah, hepsine, ocuklarna, karlarna, hepsine mezar olacak!" Ali Safa Bey karsnn haline candan acmt. Yrei kan alyordu. "Olacak!" diye bard. "Bu topraklan onlara mezar edeceim, mezar, mezar... Ben, ben, beeeen! Ben yaparsam yaparm onlara... Senin u dktn her damla ya iin onlardan bir can gidecek. Bir can! Bu yaptklar zulm, bana ve de sana... Yanlarna koymayacam. Btn mukaddesatmn stne, milletimin, vatanmn kutsal ba stne yemin ediyorum ki, bu aalk zulmlerini onlarn yanlarna brakmayacam. Bin misliyle deteceim." 382 Meliha Hanma doru yrd, salarn okad, en efkatli, sevgi dolu sesiyle:

"Afedersin Meliham," dedi. "Seni bu vahete getirdim. Tabiatn ve insanlarn zulmnn iine getirdim hapseyledim. Kusuruma kalma. Ama gryorsun ki epeyce de baarl oldum. Zapt ettiimiz toprak az buz deil, milyonlar eder. Asimi sorarsan biraz da memnunum. Bu kadar kymetli bir ey yle kolay elde edilmemeli ki bir kymeti olsun. Hayat savatr. Hayat sava deilse hibir ey deildir Meliham. Savalarn en kutsal da toprak savadr. Bir iftlik kazanmak bir vatan kazanmakla birdir. Hi fark yoktur. Alama Meliham, daha ok genciz, nmzde geni, byk bir hayat var. imdi ben gideyim de u Vayvaydan, u senin gzel gzlerinin intikamn alaym. Her damla ya iin onlarn bana bir tane bela orab reyim. Analarndan doduklanna da doacaklarna da onlar bin piman edeyim." Eildi, salarn kaldrp karsn eki eki kokan terlemi ense kknden pt. "Meliham, sevdiim, bu vahete getirip de srndrdm, perian eylediim, btn bu ukurova senin bir trnana deer mi ki! Ne yaparsn ki hayat... Mcadeleye mecburuz." Merdiven bana yrd. Kendine gelmiti artk. Zekeriya-y, Dursun Durmuu ard: "Yannza birka adam aln da gelin. Mutemet adamlar olsunlar. Kasabaya gideceiz." Atlandlar. Kasabada herkes kyllerin Vayvaya dndn duymutu. "Zavall Ali Safa Bey," diyorlard. "Kimsiz, kimsesiz, arkasz. Kyller gene gelip tarlalarn igal etmiler." Ali Safa Bey kasabaya ulatktan az sonra da ortala baka bir sylenti yayld. Herkes konuuyor, Safa Beye daha ok acyorlard. "Bir adam zavall olursa, talihsiz olursa Ali Safa Bey gibi olur. Vayvay kylsne yemedi yedirdi, imedi iirdi. Bir hastalar olsa hemen doktor, hoca balarnda. Trnaklarna ta de-se Ali Safa Beyciin yrei paralanrd. Ali Safa Beyin tm kazanc, var you Vayvay kylleri iindi. Etme bunu Ali Safa 383 Bey, bana srma bu kylleri, sonra kt olur diyenlere, yo-ook, diyordu, onlar iki gzmdr, kardelerimdir, onlar bizim efendimizdir, diyordu. Koynunda besledi ki ylan, yreinden soksun. Besledi ki kargay gzn oysun. Vay fkara Ali Safa... Kyller bir gece iftliini basmlar, ver etmiler kurunu. ki adamn da yakalamlar, aaca asp, diri diri derilerini yzmler. Sonra para para dorayp paralarn Ali Safa Beyin konana atmlar." Ademle Zeynelin trl trl hikayeleri, yle ackl yle candan anlatlyordu ki... Kasaba kadnlar dvnyorlar: "Vay Meliha Hanm vay," diyorlard. "Bu aklsz Ali Safa yznden onun da bana ok, daha ok belalar gelecek." "nsan hi kyllere gvenir mi? Bu canavarlara!" "Bu ekmek yedikleri sofraya bak sokanlara..." "Bu kan iicilere!" "Bu cellatlara!" "Bu vahet-i mekkellere!" "nsan hi gvenir mi?" "Hkmette de i yok." "Vay Meliha Hanm vay! Kadersiz, garip, kimsesiz." Kasaba bir merhamet kesilmiti. Herkesin gz yal. Kasaba pazarnda dolaan kyllere irentiyle, korku, rkntyle bakyorlard. Bakyor, bu paavra yn gibi, boyunlarn sn-drm, alk alk dolaan canavarlara di gcrdatyorlard. Ali Safa Bey olay nce candarma komutan Yzba Faru-a en ackl, gcnn yettii, dilinin dnd kadar ackl anlatt. Yzbann yz duyduu korkun canavarlk karsnda allak bullak oldu. Akam olup Nazifolunun lokantasnda iki kadeh attktan sonradr ki olaylarn ar etkisinden kurtulup ancak kendine gelebildi. Savclarn, hakimlerin hali de Faruk Beyden beterdi. Yalnz Kaymakam Bey ellerini ovuturuyor, byk bir kvan iinde: "yi, gzel, memnuniyet verici bir hal," diyordu. "Yesinler biribirini, yesinler bu kafirler. Padiahmz efendimizin saltanatlar devrinde byle canavarlklar olur muydu efendim, nur-i aynm?"

Ali Safa Bey Siyasetiye, Fethi Beye, Deli Fahriye, Adana-ya, Ankaraya tel stne tel yazdrd. Kyller ayaklanyor, ift384 I likleri yakyor, hanumanlar sndryor, kan dkyorlard. ukurova topraklan suyla deil kanla sulanyordu, kanla! Vali de ne derse desin. Btn bu yazdklar gerek deil miydi? Hemen o gn Vayvay kyne bir manga candarma gnderildi. Candarmalar Ademin katili olarak Yobazolunu, Zeynelin katili olaraktan "da Ferhat Hocay yakaladlar. Ali Safa Beyle Savc ak ak, her eyi karde karde konumular, katillik iin bu iki kiiyi daha mnasip bulmulard. Hasann ukuro-vada kimi kimsesi, arkas akrabas yoktu. Ferhat Hocann da nereden geldii bellisizdi. Savc: "Safa Bey," dedi. "Bu Hoca esrarengiz bir adam. Bir de bunun casusluunu ortaya atabiliriz, tutar. Onun casusluuna Vayvay ky bile inanr. Haydi kollar svayn. Salam deliller bulun casuslua ait. Ferhat Hocay idam ettirebilirim. Ferhat Hocay ok iyi setik. Unutmayn ki o bir hocadr ve Ankarada herkes hocalardan rker. Hele bugnlerde... Safa Bey, tam attk, turnay gznden vurduk." Ali Safa hararetle Savcnn elini skt: "ok isabet buyurdunuz Mddeiumumi Bey. Hoca ve Kzlba... Beli krlacak kyllerin, alaklarn. Siz mizanseni bana brakn," dedi kasabaya dald. Vayvay kylleri elleri kelepeli Ferhat Hocayla Yobazolunu kyn dna kadar uurladlar: "Tez gnde gidin, tez gnde gelin," diye alklar ettiler. "Koca Allah yardmcnz olsun." Yobazolu kyn dnda durdu: "Bile bile geldim. Byle olacan bile bile. Ama una inann ki, insan ldrmek ktdr, kimse inanmayacak, bari siz inann, ben Ademi ldrmedim," dedi. "ocuklarm hepinize emanet." Ferhat Hoca nce konumak istemedi. Sonra nedense ac ac glerek kyllere dnd, gz ukurlarnda yalar: "Siz benim kim olduumu biliyorsunuz," dedi boulan bir sesle. "Sylemeye hacet yok. Ben bir daha kye dnemeyeceim. Beni asacaklar. Hakknz helal edin kardelerim." Kapkara, yalm karas gzleri, gn vurduka yanar dner 385 yeil olan sakallan bir prltda imeklendi, parlad. Ferhat Hoca dudaklar kpr kpr dualar okuyordu, yznde ayn ac glmsemeyle. Kasabaya ertesi gn, kuluk vakti girdiler. Ferhat Hocann gzel gzleri mosmor imiti. Yz de mosmordu. Btn enesinde kan kurumutu. Parampara olmu giyitleri de kan iindeydi. alvar liyme liyme edilmiti. Ayakkablar kim bilir nerde kalmt. Ayaklarndan, bacaklarndan yolun kl gibi tozlarna kan szyordu. Yobazolunu dersen Hocadan bin beterdi. Baklacak hal brakmamlard. Bir kanl paavra ynyd. Kasabaya yaklarken her ikisinin boazna da birer kara, kaln kl rme taktlar. Kasabada ellerinde karpuz kabuklar, pislik, amur, sopa, ta, rk yumurta, rk domates, kova kova ekimi ayran, byk bir kalabalk onlar bekliyordu. Dereden aadan balan gzkr gzkmez barmalarla karlandlar. Kabuk, amur, rk yumurta, ta, yamur gibi yad stlerine. En aza alnmayacak svgler, aalamalar... Ferhat Hoca nde, ba nne iyicene sarkm, Yobazolu arkada, o da yle, grmyorlar, duymuyorlard. Baran, sven, talayan kalabaln arasnda nce pazaryerine getirildiler. Tellal Kambur Ahmet burada caniler stne, insanlk, kan stne uzun bir nutuk ekti, gzleri yaartan. Sonra ta, pislik, amur, kfr yamuru gene balad. Boazlarnda ip, arkalarnda yzlerce kii Ferhat Hocayla Yobazolu btn kasabay dolatrldlar. Kambur Ahmet her mahallede bir iki kere durdu dehet nutkunu tekrarlad.

Mahpusaneye getirildiklerinde ikisi de ayakta duracak halde deildi. Yar baygn duvarn dibine ylverdiler. Ali Safa Bey o gece Nazifolunun lokantasnda kasabann adli ve mlki erkanna byk bir rak ziyafeti ekti. Ziyafette Zeynelin ve Ademin ne kadar iyi, dost, sadk insanlar olduklarn syledi. Onlarn insanlklarn, faziletlerini sayd dkt. Onlar bylesi alaka, rezilce, canavarca bir lme layk insanlar deillerdi. Ali Safa Bey yle candan, yle gzel konutu ki bu gece herkesi dilhun eyledi. 386 Daha gnn domasna ok vard ama ortalk aarm gibiydi. Cl cl akan Savrun suyunun amurlu kvrmnn kysnda bitmi mavi iekle svanm yarpuzlarn yapraklar terlemiti. ieklerdeki bal arlar, teki arlar kanatlarn srtlarna yatrmlar uyuyorlard. Arada srada da anlar yle bir rperiyorlar, titrer gibi yapyorlard. Bostan ardann dibi, yresi karpuz kabuklaryla doluydu. Kesilmi, kemirilmi, paralanp hi dokunulmam karpuz kabuklar... rm karpuzlarn kokusu btn bostana, yreye sinmiti. Memed oktan uyanm bostann iini dolayor, dnyordu. u bama gelenler diyordu kendi kendine. Btn bandan geenler teker teker gzlerinin nnden geiyordu. Nereden balam, nereye varmt. Koskoca Hkmet, ukurova aalar canlarn dilerine takmlar, onu aryorlard. Blk blk candarmalarn stne yolluyorlard. Bir de ekya gibi ekya olsa kim bilir ne olacakt! Ne istiyorlar benden, diye iinden geiriyordu. Koca Osman birka gn nce bir mutluluk halinde bostana dm: "ahinim," demiti, "bu iin stesinden geldik artk, Ali Safann belini krdk. Senin adn duyan kyller, kamlar da korkmular, senin burada olduunu duyar duymaz yreklerine bir yiitlik atei dm, duramamlar, komular kye geldiler. Yobazolu da geldi. Sen burada, u durduun yerde dur387 duka kyl dalar dz edecek. Ali Safa bugnlerde erinde geinde belasn bulacak. Deli Muslu olan iyi alyor. Herkesler de Deli Muslu olann yaptklarnn senin bann altndan ktn biliyor. Doru, sen olmasan, sen bize yrek vermesen biz avratlar gibi Safann altna psardk. Doru doru, dosdoru. Anavarza binekleri, kurda benzer sinekleri, Memed sana oul demem, ykmaynca konaklar..." Bu ad Koca Osman azndan karm, sonra da piman olmutu. "Yani yani konaklar biz ykacaz. Sen ite byle burada duracak, yiyip iip yatacak, bize glge olacaksn. Bes, bu kadar-l bize yeter. Sen burada dur, biz kendi iimizi kendimiz grrz." Koca Osman ciddilemiti, gzlerinde umutsuzluk, korku: "ahinim," demiti, "unu bil ki, hi aklna ksm dmesin, senin ukurovada olduunu tm Anavarza ovas biliyor. Ama nerede olduunu kimse bilmiyor. Senin ukurovaya indiini de hibir kylden hibir aa, hkmet adam duyamaz. Kyl milleti srasnda ta gibi ketumdur. Ta gibi oul. Sen burada rahat et." Memed bunlarn da kendisinden ok ey beklediini, hele Koca Osmann syledii attan sonra iyice anlamt. Onu ne sanyorlard acaba? Birka yl dada gezmi, zorla daa itilmi, bana olmadk iler alm, yklm, ky ky, da da dolam, ban sokacak bir delik bulamam da gelmi buraya snm birisiydi. Memed yannda yresinde olan biteni anlamaya alyor, sabahlardan akamlara, akamlardan sabahlara kadar kafa yoruyordu. Olann bitenin birtakmn geirdii deneylerden dolay anlyor, bir ksmna da hi akl erdiremiyordu. u koca Osman bouna yeliyor urayordu. Ali Safa Bey onlar kylerinden srecekti. Arkasnda Hkmet, yannda aalar, banda bir sr silahl adam. Koca Osmann da gvendii kendisi, nce Memed! Bir tek adam. Koca Osman bilmiyor muydu ki candar-malar bir haber alsalar, burada, Akasazm bataklnda sktr-salar, bir blk candarmayla onun nce Memedini keklik gibi avlarlard? 388 "Teslim olmayacam, ldrecekler beni," diye glmsedi. Ali Safay ldrdler diyelim, daha kt bir Ali Safa kmayacak m karlarna? Hem de beterin beteri. Hamzann De-irmenoluk kylsne yaptklarn kl klma

renmiti. Bir i yapalm, bir iyilik edelim derken zulm olduk fkaralarm bana. Kyl ne kadar bana ksse, svse, beni yerse hakk var. Bir daha diye dnyordu, bu ukurdan diri kamayacam. u bostanda rahatlkla lm bekliyorum. dam fermanm boazma takmm, Anavarza ovasnda dolanp duruyorum. Abdi gidince Hamza gelmese i kolay... Bir Abdi gidiyor bin Hamza geliyor. Her dv boa. Koca Osmann, Vay vay kynn de dvleri boa. Tez gnde burasn brakp baka bir yere yerleseler... Baka bir yerde de karlarna baka bir Ali Safa kmayacak m? Gze varmadan beni burada candarmalar yakalayacaklar. Hem de Vay vay kyls yerimi haber verecek Yzbaya. Ala kanm Akasazm rm toprana salacak. Burada uyumu, yar uykulu, yar l yaamaktan baka are yok. Kse Halilin yannda. Kse Halille durmadan da, giden Abdinin yerine gelen Hamzay konuuyorlar, kafa yoruyorlar, bir kar yol bulamyorlard. Bir kaacak, snacak delik de bulamyorlard. Nereye gitsen aa var, candarma var. Nereye gitsen nce Memedi tanrlar. Hay nce Memed batsn. Hem de yerin dibine. Burada durup lm bekleyecekti. Nereye gitse, ban hangi taa vur-sa lm ardndan gelecekti. Kse Halil canl, tertaze bir adamd. Gzpek. Ha desen Ali Safann konana bir anda yryecek yreklilikteydi. Memed, Halile hayranlkla bakyor, Halilse onun ylgnln, yit-miliini, burada oturmu lm tevekklle beklemesini bir trl anlamyordu. Byle de nce Memed mi olurmu, diye dnyordu. Kim bilir, zaar nce Memedler de byle olurlarm. Evvelsi gn Ferhat Hocayla Yobazolunu candarmalarm alp gtrdklerini duyduklar an, Memedin yzn gren Halil onun hakkndaki dncelerini deitirdi. Memedin yz, gzleri, elleri, sesi, her eyi birden deiivermiti. Bedeninin yaps bile bir anda deimiti. Kse Halil kendi ken389 dine, ite nce Memed dedikleri de bu olsa gerek, demi, sevinmiti. Ferhat Hocann, Yobazolunun bana gelenleri en kk ayrntlarna kadar onlara Seyran anlatyordu. Ellerindeki ar zincirleri, kasabadaki aalamalar... Memed susuyordu. Halil birden onun yznn bambaka olduunu, keskin bir ban azna benzediini grd. Gzlerinde bir iki kez kck klar akt. Sonra bir elik lts geldi gzbebeklerine oturdu. Seyran birden konumasn kesti, bir tuhaf, gzlerini daha imdi gryormu gibi Memede dikti. imdi imdi, bu adam yitiklerden gelmi gibiydi. Gzlerindeki elik prlt oraya aklm kalmt. Ortalkta derin bir sessizlik vard. Derin, korkulu... Sinek kanatlarnn sesleri duyulur. Scakt. Her ey bir kamatrc kta yanyor, eriyor, akyordu. Memedin banda sar klar akyordu. Kvlcmlanyor, salyor, byk bir hzla gzleri kr eden sar klar savruluyor, dnyorlard. Dnya sapsar kesilmi, savrulan, akan, uunan, salan, kvlcmlanan sar k iinde balkyp duruyordu. Memed sendeleyerek aykaraya kadar yrd, ban ay-karanm buz gibi suyuna daldrd kard, daldrd kard, sonra hzla bostann iinde yryerek, bast yeri bilmeyerek, ayaklar teveklere taklarak yrmeye balad. imdi ortadan her ey silinmiti. Otlar, aalar, Anavarza kayalklar, su, toprak, Akasazn bkleri, kardaki yatk dalar, her ey silinmi, ortada yalnz bir fke heybeti gibi Memed kalmt. Halil, Seyran ondan gzlerini ayramyorlard. Memed uzun bir sre gitti geldi, gitti geldi. Sonra bostann ortasnda dikildi kald. Dimdik. Yere saplanm keskin bir kl gibiydi. Halil onun yanma vard: "Karde," dedi, "Memed, burada dikilip kalma. ok scak var. Sonra gne arpar, hasta olursun." ardan altna geldiler. Karpuz kabuklarnn stne o-kumu binlerce krmz eekars, sarca arlar, balarlar, boncuklu arlar, karaca arlar havalandlar. Saydam kanatlar ar gnete binlerce titreimde ipileti. 390 Memed, Seyrana bakt, onu grd. Bu sefer yz daha baka oldu. Ilk, dost, tatl, bir ho bir yz. Glmsedi. ardan altna otururken:

"Vay Ferhat Hoca vay!" dedi. "Aslan gibi de adamd. Ben hi byle bir hoca grmedim. Koca Sleyman ne dedi, biliyor musun Halil?" Halil: "Yoook," dedi. "Koca Sleyman bana, Abdi gider de yerine Hamza gelirse, dedi... te yle dedi. Dnyada bo olan, ie yaramaz olan hibir ey yok, dedi. Uramak haktr. Savamak haktr. Dvmek, bo olmaz, haktr, dedi." Yz azck gld, sonra kapand. Buray brakp gitmeli, nereye gitmeli? Zararm oluyor f-karalara. Ferhat Hoca ierde, bo yere belki fkaray asacaklar. Onlar benim yzmden kar knca Ali Safa da atnn ban ekmeyecek, bindirecek. Kyasya bir dv balayacak. Sonu neye varacak bunun sonra, hi! Vay vay kynn ezildii yanna kar kalacak... Ama nereye, ne yana gitmeli? Dalar, kyler, insanlar, allar kabul etmez oldu bizi. Derin derin iini ekti. u Koca Osman ona ok eyler anlatmt. Cin fikirli bir adamd. Ali Safa Beye de yenileceklerini avucunun ii gibi biliyordu. Ali Safa giderse onun yerine Kenan Safanm geleceini de biliyordu. Tepelerine bin misli bir bela, bir hm gibi ineceini de... Ama gene cebellemekten geriye kalmyordu, lm de gze alaraktan. Yallarn can kymetli olur, Koca Osmana can da vz geliyordu. O olmam olsaym, bu kyde deil insan, siniler sinek bile kalmayacak, Ali Safaya oktan teslim olacaklarm. Binlerce ceren gelirmi gneyden, lden her ubat uku-rovaya, Anavarza yazlarna. Sr sr dolarlarm yazda. Ceren srs stnde sivri kanatl, hzl karakular... Karakular cerenlerden de hzl uarlarm. Varr cerenlerin srtna konar, arkadan gagalarn cerenlerin gzlerine saplarlar karr yerlermi. 391 Koca Osman diyordu ki: "Kr cerenlerin hali yrekler ayd. Anavarza yazsnda yzlerce kr olmu, aresiz ceren dner dururdu, bizim genliimizde. Kr cerenleri kimse tutup kesmeye de kyamazd. yle lr giderlerdi." Kr cerenleri dnmek, sonra da sesli: "Ben bir kr cere-nim, Anavarza yazsna dm," demek houna gidiyor. "aresiz bir kr cerenim karakuun penesinde..." Anavarza yazlar aaryordu. Bir insann gbeine gelecek kadar koyu bir pus kmt topraa. Aalar pusun stne gvdesizlermi gibi oturmulard. Alacakaranlkta, stlerin bu yanma, tmsein stne karart gene geldi usulca kondu. Memed bir haftadr gelip buraya konan kararty artk iyice tanyordu. Gecede, uzaktan uzaa bir yaknlklar olmutu. Bu at yaz donlu bir Arap atyd. Yaz at btn gece Narlklann altndaki dzlkte kouyor, yaylyor, kiniyor, bir k grrse kendi yresinde topa gibi dnyor, sonra da tanyerleri madan ok nce bostana geliyor, usulca, hi ses karmadan, stlerin nndeki tmsein stne kyor, orada ylece hi kprdamadan duruyordu. Memed de at gelmeden ok nceleri Halilin yapt sinek sarayndan kyor, telerden, uzaktan her gece ayn zamanda bostana gelen at seyreyliyordu. Yaz at gittike oalan sabah nda usul usul ortaya kyordu. Gn doarken k iindeki at bir gzellik oluyor, bu grlmedik gzellik karsnda Memedin yrei atyor, gzn gzel attan ayramyordu. Gene gzleri attayd. Onun karanln iinden ar ar syrln soluunu tutmu, hibir ayrntsn gzden karmadan izliyordu. At, k iinde kalp da tam belirince gene yrei arpmaya balad. Bir gzellik karsnda uzun yllardan bu yana yrei byle arpmamt. Bu at soyu insan soyundan da gzel, diye konuuyordu kendi kendine, her gn atnda. Uzun beli daha da incelmiti. Kalem kulaklarn dikmiti. Uzun, gr, ta ayak bileklerine kadar inen kuyruunu belli belirsiz sallyordu. Uzun yelesi saa yatmt. Dz, cilalanm gibi 392

yatm, tertemiz tyleri yldrdyordu. Yaz atn donu ktan a deiiyor, baz gm gibi oluyor, baz da kapkara kesiliyordu. Ina gre. Gergin derisinde, stne sinekler konmadndan dolay, seirmeler olmuyordu. imdi az sonra, gne kzdrrken yaz at kmldayacak, ban bir saa bir sola glce sallayacak, sonra upuzun, belki boyunun iki mislr uzayacak, bostann stnden bir bulut gibi akacak, uzayacak, genileyecek, byyecek, Akasazm stne aacak, donu ar ar gm rengine dnecek, gittike alacak, alacak gzden silinecek, havaya, bke, suya, aalara karp gidecekti. Memed bu her sabah grd at Kseye sylememiti. Ha imdi, ha birazdan Kseyi uyandraym da at ona gstereyim derken unutuyor, bu arada at da akp gidiyor, Akasazda bir anda ortadan siliniyor, sazlara karyor gidiyordu. Koarak ardaa vard, ksk bir sesle, heyecanl: "Halil, Halil," dedi, "uyan!" Halil hemen ayaa frlad, iki yumruunu gzlerine gtrd, uykusundan uyandrlm, dudaklarn sundurup alamaya hazrlanm bir ocuk gibiydi. Sonra donunu ekitirmeye balad. Memed: "Gel Halil," diye onu kolundan tutup ardnca srkledi. "Burada duralm." Azck kendine gelen Halil: "Ne var, ne oldu?" diye uykulu sordu. Memed parmayla at gsterdi: "At," dedi, "orada..." Beklediler. Kendine iyice gelen Halil, gzleri karanla alnca: "Biliyorum," dedi, "bu at. ok yakndan tanyorum." Sustu sustu. Bir daha konumad. Yan yana at seyretmeye baladlar. kisi de ne olup biteceini biliyordu. Gnn ucu gzkt. Yaz at btn gzelliiyle ortaya kt, kmldad, uacakm gibi n ayaklarn iki kez havaya kaldrp ahland, sonra da stlerin altndan Akasaz stne szld, akt, bkle kart. 393 Halil: "Ben bu at tanyorum," dedi. "Bu at..." Atn macerasn Memede anlatmaya balad. Memed: "Bu at yakalayalm Halil," dedi. "Ben de bu at biliyorum. Yobazolunun evi yand gece kydeydim, Vayvayda... u at bir yakalayabilsek..." Kse Halil kestirdi att: "Bu at kimsecikler yakalayamaz," dedi. "Hi kimse bu atn yanna bile yaklaamaz. Bir ho bir at bu. Bakyorsun bir batm, gnlerce ortada yok. Bakyorsun hi beklemediin bir anda karnda. Nereye gittiini, nereden geldiini kimse bilemez." Memed: "Aaah, bu at bir yakalayabilsek," diye i geirdi. Halil: "Onu aklndan kar," dedi. Ve atn hikayesini srdrd. 394 Memed yeni uykuya dalyordu ki yeri g sarsan bir at kinemesiyle uyand. Kinemenin ardndan el kurun sesi geldi. At durmadan, delicesine st ste korkmu bir atn kinemesiyle kiniyordu. Memed ardaktan aa indi, giyinmeden alelacele tfeini ald Savrunun kysna vard, karya geip yarn ardna siperlendi. Halil de don gmlek arkasndan gelmiti. Halili byle grnce Memed kzd. "Gel buraya," diye ona seslendi. Halil geldi, yanna diz kt. Uzaktan iki el daha ate edildi, atn kinemesi daha byd, daha delileti. Gene n m tt. Memed kardaki tfein yalmn nianlad, be el boaltt. Gece yars bilmedii bir tfein yalmna ate etmek onu bir tuhaf eylemiti. Az sonra nlerinden, burunlarnn ucundan doludizgin snm bir at karartsnn getiini grdler. Memedle Halil bir sre orada beklediler. Atn kararts gzden yitti gitti, ta uzaklardan ayaklarnn gprts geliyordu. Gprty dinlediler. Gprt uzaklat uzaklat, sonra da duyulmaz oldu.

Topra dinliyorlard. Bu kurun sesleri neydi? Acaba Me-medin yerini candarmalar bulmular myd? Bulmularsa kim haber vermiti? Burasn bir Kamer Ana, Koca Osman, Ferhat Hoca, bir de Seyran biliyordu. Bir de boynu uzun Seyfali... Hi kimse de, ldrseler burasn candarmalara haber vermezdi. Belki mahpusanede Ferhat Hocay sktrmlard da o sylemiti. 395 Ya Halil? Memed ay na dnd, Halilin yzne uzun bir sre bakt. Halil haber verir miydi? "Kim haber verdi dersin yerimizi, Halil?" Halil: "Bilemiyorum," dedi. "Bilen yok ki birisi haber versin. Bilenleri de kesseler syletemezler." "Seyfali?" "Bakma onun kaz boynu gibi uzun boynuna. ok yiit bir adamdr Seyfali." "Burada sarlrsak kurtulu yok Halil. Buras dalara benzemez. Dalarda insan her kaya, her al saklar. Bu ovada her ey insan ele verir. ukurovaya gven olmaz. Hadi kalk Aka-saza girelim. stersen sen burada bekle." "Ben de seninle geleceim," dedi Halil. "Ah bir de silahm olsayd." "Git de ardan altndan benim tabancam al, gel!" Halil koarak ardaa gitti, elinde tabancayla hemen geriye dnd. "Bak," diye Memed eildi. "Bak orada... Bir karart geliyor." Halil bakt: "Tfei var ama, bu bir candarma deil," dedi. Adam stlerine geliyordu. Memed: "Ben uraya kamlarn iine gideyim, sen geleni karla. Merak ettim. Kimmi bakalm?" Savrunu geti, kam kmesinin iine girdi, oturdu. Birden aadan at ayaklarnn gprtleri gene gelmeye balad. Bunu duyan karart bir an durdu, sonra da hemen bir tmsein arkasna yatt. Oradan kulaklarna bir mekanizmann akrts geldi. Atn ayaklarnn gprtleri gittike yaklayordu. Tmsein arkasndan arka arkaya yalm parlad, kurun sesleri geceyi yrtt. Arkasndan da var gcyle at kinedi. Atn ayaklarnn sesi de az sonra duyulmaz oldu. Karart Halilden iki yz adm kadar uzaklktayd. Halil onun ayaa kalktn grd. O da kendinde olmadan kararty396 la birlikte ayaa kalkt. Karart Halili grd. Halile doru birka adm att, sonra nedense durdu, sonra da arkasna dnp geldii yne doru ald yatrd. Halil: "Aam, Memed Aam," dedi, "adam kayor, ne yapaym?" Memed kamlktan kt, koarak Halilin yanma geldi. Karart bir sel ukuruna girmi, gzkmez olmutu. Ay Anavarza kayalklarnn stne iniyordu. Anavarza kayalklar uzaktan, ay nda gmten, donatlm prltl bir byk gemiye benziyordu. Duman iinde ar ar ilerliyor, altndaki Akasaz batakl da bkleri, kamlklar, sazlaryla kapkara, dumanl, dalgal bir denize benziyordu. Az sonra ay batacak, uzaktaki Anavarza kayalklar karanln iine gmlecek, belli belirsiz bir glge gibi akp gidecekti. Memed: "Hibir ey yapma," dedi. "Grdn m kurunu nereye skyordu?" Halil: "Grdm," dedi. "Altn gprtlerinin geldii yne dnd, skt." Memed: "Atn binicisi var myd?" diye sordu. "Ben gremedim." Halil: "Ben de gremedim," dedi. "At hangi yne gitti? Bizim at olmasn?" Halil kesinlikle: "Bizim at," dedi.

Gece scakt. Zor soluk alyorlard. Bir tuhaf bir ku sk sk tyordu. nsann tylerini rperten uursuz bir sesle. Gece ci-kiliyordu. Sivrisineklerin sesinden gece tyordu. Bulut bulut ullanyorlard Memedle Halilin stne. Memed: "atm," dedi. "Bu ukurova bir ho bir yer. Gecenin karanlnda bir adam bir ovaya dm bir at kurunluyor. Olacak i mi? stelik de av vuramyor, olacak i mi?" Halil gene kesinlikle: 397 "Bizim at," dedi. Konuarak ardaa geldiler, sinek saraylarnn iine girdiler. Ay batt. Yldzlar oald, byd. Yldzlar bir mavide akyorlard. Gkyz yldz deliydi. ne atsan yldzdan ge dmezdi. Hi yldz da akmyordu, durgun, esintisiz bir geceydi, silme. Savrunun ince lts kulaklarna geliyordu. Kulaklarna at ayaklarnn gprts gene gelmeye balad. Ama at ok uzaklarda olmalyd. Gprt gittike de yaklayordu. Memed sinek sarayndan kt, ardaktan aa indi: "Halil karda," dedi, "ok merak ettim. Acep bizim atn stnde birisi mi var?" Halil: "Ben de geliyorum," dedi, ardaktan atlad. Gene eski yerlerine vardlar, yar siper aldlar. Atn gprtleri gecede yaklat, byd, at nlerine geldi, tam geerken onlar grd, rkt. Arka ayaklar stne dikildi. Ge doru birka kez atn kararts uzad uzad snd. At gzden irad gitti, uzaklardan gprts geldi. "Bizimki," dedi Memed. Halil: "Bizimki..." "Birisi ldrmek istiyor at." Halil: "Ali Safa Bey." Memed: "Belki." ardaa ktlar, sinek sarayna girdiler. Btn gece boyunca seher vaktine kadar atn gprts uzaklat kld, yaklat byd. Kuyrukyldz kt. Gece serinledi. Kuyrukyldz ok parlakt. Drt be yldz byklndeydi. Baz bir gne gibi parlyor, baz donuklayordu. Baz sapsar oluyor, baz aklayordu. Dnyor, byyor, yalp yalp balkyor, buz gibi donuyordu. ardaktan indiler, stlerin oraya varp bir kam kk398 nn ardna sindiler. At yava yava, trnaklarnn ucuna basar-casma uzun admlarla yrd, geldi eski yerinde durdu. Ortalk usul usul aardka at da ortaya kyordu. Terle-miti, boynunda, sarsnda kpk izleri vard. Yaz at kapkara kesilmi, pslak, gnn ilk klarnda parlyordu. Yorulmu, boynu dmt, uyuklar gibiydi. Halil: "una yaklaaym m?" diye sordu. "Belki bana gelir. Hayvanlar benden kamazlar. En yabanllar bile. akallar, tilkiler bile." Memed sustu. Halil ayaa kalkt, ayakkablarn kard, kayar gibi ata doru ilerlemeye balad, ata yaklat. Ata yaklarken, cuk cuk cuk yapyordu. Atsa hi durumunu bozmuyordu. Halilin ata yaklatka umudu byyor, Memed olan biteni can gzyle izliyordu. Halil ata yaklatvyaklat, adm yanna kadar geldi. Tam stne atlp tutacakken at kulaklarn dikti, Halile dnd, bir insan gibi bakt, ban kaldrd, birden gerildi, Memed onun upuzun uzadn, ta buradan oraya kadar uzadn grd. At bir anda bostann iinden szld, kayd gitti. Bostann stnde, boluunda upuzun kara bir glge bir sre Me-medle Halilin gzlerinde salnd kald. 399 KEM l

11 MAI 48 "Ana, Ana," diyordu Seyran. "Kamer Ana, byle de i mi olur, yanyorum. Bam dnyor, ayakta duramyorum. Korkuyorum Ana!" Kamer Ana anlayl, mutlu mutlu glyordu. Yznde bir ac. Muradna erememiim, dnyann en gzel yarat, gene yolunu sarpa srdn. Korkun bo deil. nce Memed dedikleri bir ekya. Ekyay dersen de bugn var yarn yok. Gene yangnn, yalmn yreinde kalacak, gzeller gzelim, diye dnyor, iindekini Seyrana syleyemiyordu. Azizden sonra Memed... Gzellerin talihi gzel olmaz. Analarndan kt kaderleriyle doarlar. Yllardr ona u kyde vurulmayan erkek kalmad da hibirisine bakmad, Azizin yatana erkek giremez dedi de... Sonunda varverdi Memede sevdaland. Sevdann bylesi, umutsuzu beter olur. Olann da, Memedin de ona hi aldrd yok. Kz gnlerdir yanp tutuuyor, gznn iine bakyor, ne yapp yapyor, bir yolunu buluyor, gece olsun gndz olsun onu gryor, sesini duyuyor, frsatn bulunca da oturup akamlara kadar gzlerini yzne dikip seyrediyor. Bunu bir erkek anlamaz m, hele Memed gibi cin bir adam? O da anlyor da, bu sevdann sonu olmadn biliyor da, kz daha ok zmemek iin aldrmaz grnyor belki... "zlme kzm," diyordu ona Kamer Ana. "Senin yzn gren her erkek sana vurulur. Mmkn yok vurulur. u koca kyde sana vurulmayan kald m? Gen olsun koca olsun, hasta sayr olsun, sana vurulmayan erkek kald m? Sana gkteki ku-. 400 un, yerdeki karncann, ylann erkei bile vurulur. Bu Memedin bandaki hal byk. Ba kays olmu fkara." "Bakmyor Ana, hi yzme bakmyor. Benden haberi bile yok. Oral bile deil. Yzme baktnda da hep bana soruyor. Abdi gitti Hamza geldi, bunun bir yolu yok mu? Baka hibir eyi dnmyor. Bu dnce onun ban alm gitmi, aklndan karamyor. Belki de Hateyi dnyor hep. Hate benden gzel miydi ki?" diye yaknyordu. Kyn iini drt dnyor, boyuna da kyn dna kp bostandan yana bakyor, ancak azck byle rahatlyordu. Ya haberi olur da beni hi sevmezse, sevmediini sylerse, lrm, ldrrm kendimi, diye gzpek bir duyguda kvranyordu. Yz, ocuksu erkek bedeni hi gzlerinin nnden gitmiyordu. Onu grmek istei salarnn kkne kadar btn bedenini sarnca, yerinde duramaz olunca Kamer Anaya geliyor: "Ana lyorum, Ana bir ey bul da ona gtreyim," diye yalvaryordu. Kamer Ana glyor: "Deli kz," diyordu, "bostana taya taya evde bir ey brakmadn ki..." Gene de Seyrann bostana gtrecei bir eyi buluyordu. "Deli kzm, gzeller gzelim, kadersizim, kimsesizim, umutsuzum, ne olacak senin sonun?" Seyran ban sonunu hi dnmyor, yalnz Memedi dnyordu. Ona bir ey olmasn, onun trnana ta demesin de Seyran varsn lsn. Sevdadan lsn, zntden, Memedin bana gelecek ktlklerin korkusundan lsn... Seyran bir sabah Kamer Anaya gene geldi, o gece sabaha kadar gzlerine bir damla uyku girmemiti: "Ana duramyorum. Ana bir ey bul da ona gtreyim." Aradlar, dndler tandlar, bir ey bulamadlar. Ne varsa kyde, ne buldularsa evde hepsini bostana tamlard. St, tereya, bal, orap, mintan, tebih... Seyran her gn bir ey gtrme bahanesiyle ancak bostana gidebiliyordu. "Bu sefer de bir ey gtrmeden git. Daha iyi olur. Bir ey gtrmeden gidersen her gn neden bostana geldiini daha iyi anlar. Birka gn de eli bo git, bu kz her gn niin byle geliyor, diye dnr." 401 Seyran bunu yapamyordu. Eli bo, bahanesiz bostana gitmek onun iin lm gibi bir ey olurdu. Gururunu inciten bir ey vard eli bo gitmede. Memedin karsna rlplak kacakm gibi bir duyguya kaplyordu. Evin iini epeydir aryor, taryor dnyorlar, bir ey bulamyorlard. Sonunda Kamer Ana:

"Buldum," diye bard, hemen oymal ceviz sanda gitti, alelacele sand at, arand, hemencecik de aradn buldu. Sar kehribar emzii elinde sallayarak getirdi Seyrana verdi: "Al," dedi, "bugnlk bu yeter. Yarna Allah kerim. Baka bir ey buluruz. Bu emzii biz yeni evlendiimizde Osman Emmine Yrk Aas Kerimolu getirmiti." Seyran, Kamer Anann boynuna sarld, onu pt. "Kurban olurum Kamer Anama, insanlkl Anama, altn yreklime," dedi, sonra birden, daha szn bitirmeden yz kederlendi. "O sigara imiyor ki," diye elindeki emzii Kamer Anaya uzatt. "Deli kz," dedi, "biz ne bilelim onun sigara imediini. Al gtr." Seyrann akl yatt, hemen yola dt. Scakta toz toprak iinde kalm, hzla, yar koar yar yryerek yola dt. Soluk solua kalyor, terliyor, terler giyitlerinden darya fkryor, o bir an nce bostana yetimeye can atyordu. kinci gn de bir tavuk kzarttlar. nc gn kaymak gtrd Seyran... Sonra Seyran, Kamer Anaya gitmekten utanr oldu. Akam basar, gn kavuur kavumaz Seyran usulca kimseye gzkmeden evden kyor, bostana geliyor, gzn Memedin uyuduu ardaa dikiyor, gn ymcaya kadar orada ylece bekliyordu. Sivrisinekler yn yn stne geliyor, Seyrann sinek kovmaktan kollar yoruluyordu. Sinekler hortumlarn giyitlerinin stnden bedenine bile geiriyorlard. Bir gece Seyran olanca gcn yreinde toplad, srnerek ardan altna geldi, gece boyunca Memedin soluk aln dinledi, rahatlad. Bostann yresinde sabaha kadar silahl bir adam dola402 yordu. Ksa boylu, yere bastnda hi ses karmayan bir adam. Arada srada ardan yanna geliyor, kulak verip arda dinliyor, sonra da Narlkla stne doru koarak uzakla-yordu. Seyran bunu Memede syleyemiyordu. Bir de, bu silahl adamdan dolay kendini Memedin koruyucusu sanyordu. "O uyusun, yiidim, aslanm, ben onu beklerim," diyordu. Silahl karart bir gece geldi, geldi tam ardan karsnda Savrunun kysnda durdu, sonra da yardan aa ayaklarn uzatp oturdu. Ksa boylu bir adamd. Seyran onu karanlkta hayal meyal seiyordu. Ayaa kalkt, adamn stne yrd, adam hemen ayaa frlad, arkasn dnd, kamaya hazrland. Seyran: "Dur," dedi. "Kimsin sen?" Adam bir kadn sesi duyunca durdu, bekledi. Seyran suyu geip karartnn yanma vard, sert sordu: "Kimsin sen? Ne aryorsun burada her gece?" Adam: "Ben Ademim," dedi. "Ali Safa Beyin seyisbas... Bir at kardk da, Bey bana dedi ki... Bey bana dedi ki... At yakalamadan gelme. Ka ay oldu bilmem." Seyrana azck yaklat: "Bac," dedi, "biliyor musun bu at, at deil... Yaaa, hi at deil. Bu at cin... Bu at bir iyi kimse, bir peri, bir grnmez... Bir bakyorsun karnda, bir bakyorsun kayboluvermi." Seyran aknln stnden atp: "Hani seni ldrdlerdi? Sen ldrldn diye Yobazolu-nu mahpusa attlar." "Bilmem," dedi Adem. "Ben hibir ey bilmem. Bu at cin, peri..." Arkasn dnd, var gcyle sel yatana doru komaya balad. Onlarn konumalarna uyanan Memed, ardaktan aa atlad: "Kim o?" diye bard. Seyran hemen titreyerek yere yatt. Memedin sesini duyunca eli aya boanmt. Memedle Halil seslendiler, bostann kysn batan aa aratrdlar, kimseyi bulamadlar. 403 Seyran dalarn ba aarncaya, kuyrukyldz gzknce-ye kadar yatt yerden kalkamad. Orada eli aya boanm titredi kald. Scak toprak ehvetli, yalma kesmi bedenini daha da kzdryordu. 404 49

Derin uykularndan silah sesleriyle uyandrldlar. Ky kuatlm, kyn her yanndan silah sesleri geliyordu. Kyller bunu hi beklemiyorlar, bu iler bitti sanyorlar, rahat rahat uyuyorlard. Kurun sesleri-gittike yaklayordu. Az sonra kyn iinde duyulmaya balad. Bir yaylm atei bir sre kyn iini tarad. Sonra birden kadn lklar doldurdu geceyi. Atlar kiniyor, kpekler r-yor, horozlar tyor, kadnlar baryor, ocuklar alayor-lard. Kurun sesleri sustu. At gprtleri ekildi, uzaklat gitti. Sabaha kar bir kurun sana daha geldi. Gene atlar ki-nedi, kpekler rt. Uzun kadn lklar ky, ovay doldurdu. Kadn lklar gittike uzaklat, gecede snd. Kyller evlerden darya dkldler. Kye yeni gelenlerden kz salarndan srkleyerek alm karmlard. Kzlarn analar, teki kyl kadnlar ulu dutun altna gelmiler, yanaklarn yolup dvnyorlard. Dvnyorlar, Ali Safaya beddualar ediyorlard. Gece ky basanlar kyde ne kadar sr varsa srmler, yeni gelen kyllerin de atlarn almlard. O gn kyller hibir ey yapmadan, konumadan, kollar yanlarna dm, kyn iinde dolandlar durdular. kinci gece atllar gene geldiler, ky kurunladktan sonra hua ate verdiler. Ertesi sabah Ali Safa Bey Durmuu kye gnderdi. 405 "Yetmedi mi?" diye sordu Seyfaliye Dursun Durmu. "Bey diyor ki, eer yetmediyse, eer daha ky brakp gitmeyecek-lerse bizim de daha birok dndmz var. Hani biz size karda dedik, akraba dedik..." Dursun Durmu elinin birini beline koydu, Safa Bey gibi arkaya kaykld, onun gibi konumaya balad. "Bir ky, be ky, u Adana Vilayeti bizimlen baa kamaz. unu bilin ki kyller, vatandalar, hem de kardalar, bir hafta iinde bu ky brakp buradan gitmezseniz, hem de diretirseniz, bu ky yok bilin. indeki adamlar, ocuklar, kular, krlanglar, tekmil canllar yok bilin. Bir gece ky kuatacaz. Ky kuattktan sonra, rzgarl bir gecede hem de, kye ate vereceiz. Kyden hibir canl dar kamayacak. kmaya uraanlar vurup atee atacaz. Ne vicdansz kyllermisiniz siz, alaklar. Herkesin tarlasn neden brakp gitmiyorsunuz?" Atna atlad gitti. Az sonra ky byk bir heyecan sard. Karlan kzlar bitkin, rlplak, memeleri kan, bedenleri rk iinde kyn dna braklmlard. Kzlar bir elleriyle nlerini, bir elleriyle de kanl memelerini kapamaya aharaktan srne srne kye gelmeye alyorlard. stlerine araflar rtp evlere aldlar. Kzlarn stnden saysn bilmedikleri kadar erkek gemiti. de hastayd. Karakoldan candarmalar geldiler. Kyller candarmalara hibir olayn gemediini, hibir ikayetleri bulunmadn sylediler. efe Kahya kendi kendini yiyordu. Ne dedim de sylemedim ona Memedin burada olduunu, diye fkeden kuduruyor-du. Geceyi bekledi. Olu, kzlar, torunlar, evde kim varsa hepsi uyuduktan sonra yataktan usulca syrld, giyinmesinin gereklii yoktu, akamdan giyinmi yataa yle girmiti, hemen yola dt. iftlik de kye ne kadar uzakt? Sabaha kadar oraya varabilir miydi acaba? Gn doduunda daha yar yoldayd. De kalka ancak ikindiye doru Ali Safa Beyin iftliinin konana varabildi. Ali Safa Bey evdeydi. efe Kahyay grnce onda bir i olduunu anlad. 406 efe Kahya: "Yorgunum, lyorum, am, bitkinim Ali Efendi yavrum," dedi. "Seninle konuacaklarm var. Hele kendime geleyim." ok scak vard. efe Kahya ancak akama kendine gelebildi. Ona souk, buzlu ayran, trl, bir de tura pilav ikram ettiler: efe Kahya yemei yiyip bitirdikten sonra: "Konuacaklarmz gizli," dedi. "Benim buraya geldiimi de bizim kyden kimse duymayacak. Yoksa beni ldrrler, hem de o canavarlar beni para para ederler.

Ben u mrmde canavar grdm ama u bizim Vayvay ky gibi canavar grmedim. Allah onlara di versin de trnak vermesin. Trnak versin de di vermesin." Ali Safa Bey onu elinden tuttu kaldrd, teki odaya gtrd. ok scak vard. "Syle Aam," dedi Ali Safa. "Seni dinliyorum." "Sen beni tanmazsn Ali Efendim," diye balad efe Kahya. "Senin baban benim en yakn bir dostumdu. Bir sralar ikimiz de kahyaydk. Ben Vayvayda, baban kklarda... Kahya demek, yani imdiki muhtar demek. Siz ocuksunuz yani, kahyalk devrine yetimediniz. O devirler Al Osmann dnyay zapt ettii devirlerdi. te imdi senin banda byk bir tehlike var. Onu haber vermeye geldim." Ali Safa Bey heyecanla: "Syle emmi," dedi. "Seni ldrecekler." "Kim?" ' "Hem de tez gnde." "Kim?" Telasz bir sesle: "nce Memed," dedi efe Kahya. "Seni nce Memed ldrecek Ali Efendim." "nce Memed nerede, ne zaman, ne oldu, kim, ka kii?" diye telaland Ali Safa Bey. Korktuu bana geliyordu. "ok dndm, iki aydr dndm. Sylemeyeyim dedim ama dayanamadm. lmn istemedim. te imdicik de senin evine geldim, hem de kara haberi veriyorum." 407 "Anlamtm," dedi Ali Safa Bey. "Arkasnda byle birisi olmasa kyl bu kadar diretemezdi. imdi anlald." "Anlald ya..." "Onlar nerede imdi, nasl, ne yapyorlar?" "Dur Ali Efendi, sabrl ol! Bir geceydi. ki mi, ay m ne nceydi. nce Memed kye gelmi dediler. Dut aacnn altna vardm ki, ne grrsn, ortalk maher... Kalabal yardm, yanlarna vardm. Ortaya ate yakmlar. Hallar, kilimler sermiler dutun altna. Seyfali koyun kesmi. Konuuyorlar. nce Memed dedikleri bir ince, srk gibi uzun adam. Allah boy vermi ki, boy vermi. Kavaklar gibi ranp durur. Niye geldin diye sordu Seyfali, ho gelip safalar getirmisin ya, hacetin ne diye sordu Seyfali. Uzun boyunlu Seyfali. O da Ali Safay ldrmeye geldim dedi. Kyllere zulmettiini duydum, onu ldrmeye dalardan ukurovaya indim, dedi." "Demek byle dedi ha?" "Byle de dedi, daha ok eyler de syledi. Bana Memed demesinler, ykmaz isem konaklar, dedi. Abdiyi ldrdm, dedi, Abdi hi, Ali Safay ldreceksin ki dnyaya, tekmil dalara, Ankaraya kadar namn yryecek. Gld, ok gld. imdi onun, o Ali itinin hi haberi yok, diyordu. leceinden, onun Azrailinin dalardan indiinden hi haberi yok, diyordu." "Desin," dedi Ali Safa. "Ben ben, ben ben ben... Ka kiiydiler?" "ok, ok... Hepsi de silahlydlar, srma fieklik kuanmlard. ok kiiydiler. Gzleri elik gibiydi. Yemin ediyordu boyuna. Korkmayn kyller, diyordu. Ben yaadka korkmayn. Ben saiken aha sultana eyvallah etmeyin. Hepsinin hakkndan gelirim. Elleri kocamand. Bir elleri vard, alc kuun penesine benziyordu. Ben bir Ali Safay ldremedikten sonra ne demeye nce Memed olmuum da dalara dmm, diyordu. Dalar ahini olmuum. Ona, yanndakiler bir de ad takmlar. nce Memed demiyorlar ona, hep ahin diyorlar." "imdi nerede, kyde mi?" "Ne kurnazdr o, ne kurnaz! Kyde kalr m hi o? Bizim kyde bile bir o gece kald. Ben, diyordu, zaten bu ukurovada kalmayacam. imi greyim, tez gnde u Ali Safann kann 408 ieyim de u yaz scanda yreim souun da dalarma ekileyim. Ekya adamn bir yan dada, bir yan bada olmal. Onu ldrnceye kadar ukurovadan kmam, diyordu da baka bir ey demiyordu." "imdi nerede olabilir, bir duymuluun var m?" Sesi iyice titriyordu.

"Var," dedi efe Kahya. Aaah, diye geiriyordu iinden, aaah! O gn, kye geldiini syleseydik, nce Memedin ukurovaya indiini... Bu mendebur btn bu ileri, korkar da bamza getiremezdi. Ali Safa Beyin is karas yz gittike yeile dnyor, efe Kahya da bundan dolay sevin iinde kalyordu. "imdi o, bir, Hemite danda olabilir. Hemite danda top ziyaret aacnn altnda... ki, Anavarza kalesinde olabilir. , Karatepeye doru geebilir. Onu bu ovada aramamal. ok kurnaz bir ekya bu ince, uzun herif." Ali Safa Bey durdu, dnd, gzleri parlad. Btn bedeni bir stmada yand, is bulam gibi kararm yz kzard. Sonra da souk terler dkt. efe Kahya: "O kan iici ldrecek seni," dedi. "Mukayyet ol. Bir de diyordu ki, benim arkamda ok byk bir adam var. Ali Efendi ne bilsin benim arkamdakini, diyordu. Benim srtm dayadm adam Ali iti bilse, diyordu, haa huzurdan, Ali iti, diyordu! Ali itinin duda atlar da korkusundan, sizin ky deil, u ukurovay, Anadolu topran brakp da Akade-nizin tesine kadar kaar. Ama duymasn, kaar da onu ld-remem. Amann, amann, amann ha duymasn! Bu itler korkaktrlar, bu alaklar tavan gibidirler, yreksizdirler. Amann kaar, duymasn. Her eyi duysun da bes bunu duymasn, diyordu." Ali Safa hemen atld, gzleri yerlerinden darya frlad: "Syledi mi?" diye bard. "Kimmi o?" "Sylemedi," dedi efe Kahya gerinerek. "Ne kurnazdr o! Hi syler mi? Ama ok byk bir adam olduunu, Ankara-da oturduunu duydum." "Biliyorum," diye ayaa frlad Ali Safa Bey. "Biliyorum." 409 Sonra geldi efe Kahyann karsnda durdu, yal adamn elini ald pt, bana koydu. "Sen hayatm kurtardn babamn arkada," dedi. "Her eyi tahmin etmitim ama, nce Memedin beni ldrmek iin u-kurovaya indii aklma gelmemiti." efe Kahya: "Sen hakszlk ettin," diye onun elini tuttu okad. "Sen ok hakszlk ediyorsun insanlara Ali Efendim. Hakszlk hibir zaman iyi deil." Ali Safa elini ondan ekti ald, szn sonunu neye balayacak diye ta kesilip bekledi. "Yobazoluyla Ferhat Hocay hapsettirmekle iyi etmedin. Birisi Allahm has adam, teki fkara bir garip. Zeynelle Ademi de onlar ldrmediler, nce Memedin eteleri ldrd. Senin evini de her gece kuruna tutanlar onun eteleri. Bizim kyn de kzlarn kartp rzlarna geirdiin iyi deil... Yapma bir daha Ali Efendim. Seni ldrrler. Bu gece de iyice saklan. Bu gece deilse yarn gece konan uuracaklar. Duydum ki nce Memed yz kiilik bir eteyle gelip senin konan basacakm. Ferhat Hocay braktr. Atlarmz, ineklerimizi geri ver." Ali Safa: "Vermem!" diye bard. "Ya Vayvay kyn topraklarmdan karrm, ya da lrm." Sonra dnd, odann kapsn ap aaya bard: "Atlar ekin!" efe Kahyaya gene geldi. efe Kahya ayaktayd, onu kucaklad. "Sa ol, var ol," dedi, frlad. Aada atlar hazrd. Sekiz kii birden atlara atladlar, kasabann yolunu tuttular. nce Memedin Anavarzada grld, banda otuz kiisi olduu bir anda btn kasabaya, kasabadan da btn ukuro-vaya birka gn iinde yayld. Haber geri Ali Safaya ulatnda deimi, bambaka olmutu. Memedin bandaki etesi otuz drt kii deil yz seksen drt kiiydi. Memed Anavarzada grlm deildi yalnz, oraya karargah da kurmu, btn aalara beylere, hkmete meydan okuyordu. Diyormu ki, "Benim canm sa olduka u fakir fkaray, 410 ty bitmemi yetimleri u hkmete, kan iici aalara beylere yoldurmayacam, icap ederse de onlarn hepsini ortadan kaldracam. Aalara son!" Aalar, beyler korkmaya baladlar. u yoksul kyller, bu canavarlar srs zaten bir kvlcm bekliyordu. Aalarn beylerin ta derinlerdeki, aa vuramadklar ezeli korkularyd bu. '

nce Memed der ki diye balayan trkler de gelmeye balad kulaklarna. Halk bir eyi trkye sokarsa, ok bir tehlikeliydi bu. u ukurovadan kmam, ykmaynca konaklar... nce Memed der ki dalar banda, candarmalar ko yiidin peinde, gece gndz aalarn dnde, beyler korkar yce dada kartaldan. Ali Safay bu trkler daha korkuttu. Vayvay kylleri seviniyorlard. Helal olsun nce Memede, ahine, yce da kartalna, helal olsun. Canmz, varmz, olu-umuz ocuumuz ona kurban olsun, diyorlard. Kzlarnn namusu gitmi, srlar srlm, atlar alnm, evleri yanm, adamlar hapsedilmiti ama, vzgelir, nce Memed Anavarza kayalklarna km meydan okuyordu ya... Ali Saf ann cann almaya ahdetmiti ya... Gerisi ne olursa olsun. Dalar kartal, ahinler ahini. nce Memed stne kan trklerin en gzelleri, en dilden dmeyenleri Vayvay kynden geliyordu. Kim yakyordu bu trkleri hi belli deildi. Koca Osmansa, Allah Allah, diyordu, ka tane nce Memed var u dnyada acep? Bizim bildiimiz nce Memed bostanda yatyor, Kse Halilin yannda. Gndz klahl, gece silahl m acaba bizim olan? Bir sabah Anavarza kayalklarnda candarmalarn nce Me-medi kuattklar duyuldu. Yer gk candarmayla dolmu, nce Memede kurun dyorlard. O gn nce Memed bu kadar candarmayla tek bana dvm. Adamlar da yannda yokmu. Kozan stne gitmilermi. Memed onlara siz gidin demi, banza bir hal gelmesin. Ben bunlarla bir bama dvrm. O gn candarmalar kayalklardan Ceyhan rmana kadar tek bana kez ovaya srm nce Memed. 411 Anavarzada sava sryor, durmadan da kylere byle gzel, umutlu, i ac haberler ulayordu. Vayvayllar o gece sabaha kadar uyumayp Anavarzadan haber aldlar. Memed btn gece de tek bana candarmalara kar koydu. Analarndan emdii st burunlarndan getirdi. Memed aalardan baka insan ldrmezdi. Yoksa isteseydi bu candarmalarn hepsini ldrrd. Bostandaki nce Memede de Koca Osman, Seyran olan biteni bir bir haber veriyorlard. O da sabaha kadar gzn krpmadan Anavarzada yzlerce candarmayla dven nce Me-medin akbetini bekledi. Sabahleyin candarmalar btn Anavarzay ele geirdiler. Silahlar susmutu. Savaanlar da vurulmular, ya da kamlard. Candarmalar Anavarza kalesinin kayalklarnda her delii, her kovuu aradlar, hibir canlyla karlamadlar. Bir ylan, bir kertenkele bile grmediler. Aradlar taradlar, Torosun kalesinin iinde biribirlerine sokulup titreyen iki delikanly buldular. Candarmalarla dvenler bunlard. Yandan ynden baka tfek sesleri de duymulard ama kim olduklarn bilmiyorlard. Delikanllar ilk gn candarmalara karlk vermiler, sonra kam buraya snmlar, burada bir lm kalm titremesine tutulmulard. stlerine, yanlarna ynlerine bir buuk gn durmadan kurun yamt. Aaya baladklar drt atn drd de vurulup lm, ite orada yatyorlard. Sarn, uzun boylusu konuuyor, esmer olan bir titremeye tutulmu, dileri biribirine arpyordu. Sarn delikanl: "Biz," diyordu, "Yzbam, Yamur Aann hrszlk etesine iki ay nce girdik. Bizi bir usta hrszn yanma verdi Yamur Aa, talim ettik. Bu atlar Endel kynden hrszladk, gelirken yolda candarmalar uzaktan grdk, kayalklara sndk. Tvbe bir daha at hrszlna. Bin tvbe." "Bu silahlar size kim verdi?" "Yamur Aa." Yzba Faruk, konuan delikanlya btn gcyle bir tokat att. 412 "Yamur Aann adn bir daha azna alrsanz sizi ldrrm," dedi. Yzba Faruk deliriyordu. Bu nce Memedi nasl, nasl ele geiremiyor, her seferinde karyordu? ukurovamn ortasndaki, u ada gibi kayalklarda da bu adam byle elden kaar giderse. .. Demek ki hi yakalanmayacak.

Yzba," u yaz scanda, tozun topran iinde ukuro-vada drt dnyor, Hemite dandan bir haber alyor, oraya kouyor. Karatepeden, Kazmacadan, ta Nurhak dalarndan, Akdenizin kysndaki Payastan bir haber alyor, oralara kouyordu. Onun ukurovada bu kouturmalar bir tek ie yaryordu, o da Memed hakknda trl efsanelerin kmasna... Her arpmadan sonra, kayalklardan bir ak ahin frlyordu ge, k gibi parlak, apak bir ahin... ok hzl uuyordu, kurun ulamaz, gz grmez. Btn bu efsaneleri bostandaki Memed de duyuyordu. Bu arada Yzba, Memedi arar, onunla arprken, on sekiz tane at hrsz, alt tane de kk ekya yakalad. Memedi bir trl bulamayan, karlat zaman da onu elinden karan Yzba Faruk ileden kt. Memed efsanesi de gittike byyordu. Bu da onu daha ok ileden karyordu. Bundan dolay da nne gelen kyly yatnyordu dayan altna. ki gn iki gece Anavarza kalesinin dibindeki Anavarza kynde kald. Kyllerin hepsini, gen, yal demedi, sra dayandan geirdi. Ve iki gn sonra candarmalaryla kyden ayrldnda hibir kyl yere basamyor, ayaklarn havaya dikmiler durmadan oflayp inliyorlard. Memedin yerini bilseler sylerlerdi, bilmiyorlard ki... Ama Yzba inanmyordu. Bu asi, bu alak kpeklerin hepsinin, hepsinin haberleri vard, onun nerede olduundan. Ona tapyorlar, onu ilahi bir g haline getirmiler. Onun hakknda her gn, onun insan st bir yaratk olduunu gsteren bir hikaye uyduruyorlard. Yzba, Memedin tepesinin stnde dolanan ahin hikayesine, yldrm muskasna kahkahalarla glyor, hibirisine inanmyordu ama, gene de Memedle arpmaya balad yerlerin gnde gzleri bir ak ahin aryordu. 413 "nce Memed nerede?" "Ne grdm, ne bilirim, ne de adn duydum." "Adn da m duymadn?" "Duymadm." "Yatrn unu!" Adam yatryorlar. Ayaklar kan iinde kalyor, yznde gznde izme yaralar... Bedeninde sng izleri... "Duymadm. Hi, hi bilmem." Tozlu ky, Mecidiye gmenleri, kszl Trkmenleri, Narlkla kylleri, Dedefaklar... Hibirisi ne nce Memedi grmler, ne de onun adn duymulard. En sonunda sra Vayvay kyne geldi. Yzba Faruk Vay-vay kynde bir hafta kald. Herkesi birka kez sopa altna ekti. ocuklar, kadnlar bile dvd. Koca Osman bir hafta kan iedi. lecek diye korktular. Bir hafta saykladktan sonra ancak kendine gelebildi. Yzba Seyfalinin trnaklarn kendi eliyle skt. Kyde bir tek kiiyi, yalnz efe Kahyay dvmediler, yalancktan olsun ona bir tek fiske bile vurmadlar. Kyl bundan hibir ey anlamad. "Ya nce Memedin yerini bana haber vereceksiniz, ya da sizin hepinizi dve dve ldreceim." "nce Memedi ne grdk, ne biliriz, ne de adn duyduk." Kyller alyorlar szlyorlar, rpmyorlar baryorlard ama azlarndan da bundan baka bir sz kmyordu. "nce Memed, ahinim." 414 Her sabahki gibi bu sabah da gn alrken Halil eline bir tutam yeil ot alp ata doru ayaklarnn ucuna basa basa gitti. Yeil otu ta ileriye uzatm, gz atta... At hi kprdamyor. Her eyden habersizmi gibi sa art ayan karnna ekmi duruyor. Kulaklarn drm, yelesi taranm gibi dzgn, kuyruunun bir ksm sarsnn stnde kalm. Bugn her gnknden daha ok teslim olacaa benziyor. Memed soluunu tutmu baz duran, baz ata doru yryen Halile bakyor. Halil, geh geh, geh, diye elindeki otu usul usul ata doru sallyor. Bir adm atyor, duruyor, atn yeil ota gelmesini bekliyor. At bakmyor bile. Halil vard vard, sa elindeki otu soluna geirdi, atn bir adm tesinde durdu, elini uzatt, atm boynuna dokundu. Uzun, parlak, dzgn yaz boynu

okamaya balad. At ban Halile evirdi bakt. Halil, kendini ata beendirmek iin olacak, geni geni, az kulaklarna vararak ata gld. Biraz da dalkavuka bir glt bu. Memed de onunla birlikte ata gld. Halil o bir adm da atp yeniden atm boynunu okamak isterken at birden doruldu, kulaklar dikildi, tam bu sralar Halil onun yelesinden yakalamt, at iki kez aha kalkt. Halil iki kolunu boynuna kenetlemiti, at birka kez var gcyle silkindi, Halili dremedi. Kendi yresinde frldak gibi dnmeye balad btn hzyla. Halilin ayaklar, gvdesi havada uuyordu. Atn hzna, gcne Halilin gc daha fazla dayanamad, kollar zld, ta uzaa frlad, yere dt. Baldr acd. At biraz 415 daha kendi yresinde dndkten sonra durdu, yerden kalkmaya uraan Halile bir gz att, sonra bostann ortasndan, ayaklar yumuak topraa gmlerek geti gitti yemyeil, taze, yunmu arnm sazlarn iinde durdu. Sazlar onun karnn, sarsn rtyor, yalnz dik, uzun boynu, dikilmi kuyruu darda kalyordu. Sabah aydnlnda, komu atn srt da inceden buulanyordu. Kse Halil bitkin, soluk solua geldi. "Bugn teslim oluyordu, teslim olmu gitmiti ama gzne bir eyler iliti de korktu. Burnunu grdn m Memed," dedi, "amma da kocaman alyor, krk gibi soluyordu." Memed glyor: "Teslim olacak," diyordu. "Usul usul alyor, ilk gnler byle miydi? Belki yarn yakalarsn." Halil: "Yakalayacam," diye geriniyor, kse enesini okuyor. "Yarn sabah onu yakalayacam. Bak uzaa da gitmedi bugn, orada duruyor, gel Halil beni yakala diyor. Yama m var! Yaka-lanacaksa ayama gelsin. Bu hayvan milleti var ya, beni bir sever, bir severler... Hepsi. Bana ylan bile dokunmaz. Ylan bile." Memed: "Sivrisinekler bile," diye gld. Halil ok ciddi: "Bana sivrisinekler bile dokunmaz. Ben cmle mahlukatn derdinden anlarm. Memed: "Dilinden de... Sultan Sleyman gibi." "Sleyman gibi," diye tekrarlad Halil. "Sleyman gibi... Her adamn bir hneri var. Beni de kurt ku sever. Benim hnerim de bu." Kendi kendine konuarak ardaa gitti, ardan direinde asl palaskasn ividen ald, bir ince sdn gvdesine iyice baladktan sonra cebinden Elbistan aksn kard, hayranlkla bakp: "Halis elik," dedikten sonra aky at, palaskaya bir iyice tkrd, klavlamaya balad. Bir haftadr Halil her sabah kalkyor, nce atla cebelleiyor, sonra da ban akama kadar klavlyordu. 416 "Bugn kazyacam sakaln, az sonra," dedi Memede. "yle bir keskin oldu ki demeyecek bile. Bir de sabun buldum, kokulu. Seyran bacnn getirdii kolonyay da sreceksin." Memedin sakal uzam, kanyordu. ok sakall gezmiti, ister istemez. Ama bugnler hi sakall olmak istemiyordu. Bu lanet Kse de bir'trl aksn keskinletiremiyordu ki... Bu gidile aknn klavlanmas bir yl srebilirdi. Kse tam kuluk vakti: "Tamam," dedi. "Oldu ki, ir gibi oldu." Memedi ardan merdivenine oturttu, boynuna bir havlu balad, su zaten lkt, sabunlad yzn, sabunlad kprtt. Usta bir berber gibi aky iki parma arasna ald, yukar kaldrp baktktan sonra balad. Memedin uzam sakalnn bir parasn, yz hi incitmeden gtrd. Memed: -"Yaa Halil karda," dedi. "Eline salk. ok altn ama, ne de keskin yaptn, duymuyorum bile. Elin ok hafif." Gzlerini kapayp kendini Halilin keskin aksna brakt. Halil az sonra btn yz kazd bitirdi, ykad sildi. Seyrann getirdii kolonyadan da bol bol srd. "Kalk artk, gemi olsun arkada," dedi.

Memed: "Sa ol Halil," dedi. "Ne de gzel. Hi duymadm." Yrd. Sonra aklna dm gibi arkasna dnd: "O adam bugn grdn m?" diye sordu. Halil: "Grdm," dedi. "Gece yarsna doru ok uzaktan geti, yukarya doru gitti." Memed sorusuna karlk ald halde yrmyor, duruyordu. Halil onun neyi beklediini anlad: "Seyran bac bu gece gelmedi," diye abucak syledi. "Bugnler kyn banda ok iler var. Bu gece onu gremedim." Adem at bostanla dadand dadanal her gece sabaha kadar bostann yresini uzaktan dolanp duruyor, bostana bir trl yaklaamyordu. Atn her gn tanyerleri madan bostana 417 gelip, orada aalarn altnda durduunu biliyor, gene de bostana yaklaamyordu. Bostandan lmden korkar gibi korkuyordu. Adem btn hayatnda bostandaki adam kadar nianc bir adamla karlamamt. O kadar uzaklktan neredeyse tfein yalmna ate eden adam onu vuracakt. Kl pay kurtulmutu. O gn bugndr de bu adamn kim olabileceini izliyor, bulamyordu. Birisi Kse Halildi. Onu yllardr tanyordu. tekisi bir yabancyd. ocuk kadar cssesi vard ama, kurunlar skan Kse Halil olamazd. O yabanc turnay gznden vurur bir bela adamd. Merak nce Memedin ukurovada olduunu duyduu gne kadar srd. Sonra dnd. Bylesine belal bir nianc olsa olsa nce Memed olabilirdi. Bu adam nce Memed de olsa, Adem de gitse onun yerini Ali Safa Beye sylese, candarmalar da bir gece bostan sarsalar, yakalasalar onu, ite o zaman bu cin, peri soyu, bu pis at kovalamaktan da kurtulur, eski itibarn gene kazanr, karsnn hasret kald scak koynuna, iftliin rahatna gene kavuurdu. Ya bu adam nce Memed kmaz da candarmalar bou bouna gelir de bostan sarar, eli bo dnerlerse, ite o zaman seyreyle sen gmbrty. Bir de kadn vard bu bostann yresinde her gece dnp duran. Bir tuhaf bir ey bu bostan. Korkulu bir yer. At da gidiyor oraya snyor. Adem ikircik iinde gnlerdir kvranyor, korkuyla bostann yresini sabahlara kadar uzaktan dolayor, oraya iki adm daha yaklamaya cesaret edemiyordu. Memed Savrun aynn bana gitti, bir yal sdn kkne srtn verdi oturdu. Su aydnlkt. Kk ipiltilerle ak akl talarnn stne serilmi akyordu. Memed gzn bu aydnlk iindeki suya dikti. Su ancak ayak bileklerine kacak kadard. Yars darda kalm iri akltalarnm srtlar kurumutu. Yalnz Memedin nndeki yer dahaca bir derindi. Alt da akltalaryla deil, kaln, renkli kumlarla deliydi. Kk balklar suyun dibinde daha aydnlanp klanarak yukarlara doru arka arkaya rkek kayyorlard. Suyun yznden nce bir yaprak geti. Sonra ok iri krmz bir eekars ls... Sonra da kocaman bir turuncu kelebek, bir ku kadar, kanatlarn suyun yzne indirip sermi, ylece 418 geti. Turuncu kelebek l deildi. Ya da Memede yle geldi. Suyun dibine dm glgesi kendisiyle birlikte akyor, aada, ak akltalarnm stnde byyor, klyordu. ok gne vard, ar bir scak ovay kasp kavuruyordu. Gz ap da kimse uzun bir sre bu topra eriten scaa bakamyordu. Yol yol, iplik iplik ekilen, dedii yeri eriten bir scak kmt. Az sonra u akan su duman olup uacak, akl-talar eriyip atlayacak, suyun topra yark yark olacakt, scaktan... Bu su byle aydnlk, byle gzel, u hayal meyal gzken dalardan geliyordu. Kayalklarn, amlarn, grgenlerin, ulu sedirlerin arasndan szlp kaynayarak, durgunlap coarak, kpklenerek, dzlklerce akltalarm yayp, derin koyaklarda skarak... Memed bu Savrun suyunu ok iyi tanyordu. Ekyalk, ocukluk gnlerinde bu suyu boydan boya izlemiti. Suya bakyor hayal kuruyordu. Gnlerdir de ilk olarak hayal kuruyordu. Abdi gitti Hamza geldi, gnlerdir ilk olarak aklndan kmt.

Bir burgu gibi beynine ileyen bu dncenin aklndan ktnn farkna varsa kim bilir ne kadar aard. Seyran onu seviyordu. Bunun farkna daha ilk gnnden varm, birka gn ikircik iinde kalm, sonra da onun kendisini sevdiine bir iyice inanmt. Kz yanp tutuuyor, deli oluyordu. Bu kadar onurlu bir kz kendisini verse verse ancak bu kadar ele verebilirdi. Sabaha kadar gelip bostann yresinde dolamas Memedin ok houna gidiyor, damarlarndaki kan coturuyordu. Seyran dndke delirmi kan damarlarnda koturup duruyordu. Seyrann bostann yresinde dndn, hem de kendisi iin, sevdadan drt dndn grd geceden beri de uyumuyor, gzleri karanlk yollarda onun karartsn aryor, bulunca da tattan mestoluyor, kendinden geiyordu. Bir de Seyran iin ok korkuyordu. Fkaranm bana ok iler gelmiti zaten, bir de bu gecelerde ona bir ey olmasa bari. Bir gece Seyrana gzkmek, onun elini tutmak... Bunu deli gibi istiyordu ama bir trl de yapamyordu*. Sevilmek duygusu onu bambaka bir insan etmiti. imdi o da yalnz Seyran dnyordu. Kadife gibi yumuak, lacivert gzlerini... Byle419 si scak, yakc, sevgi dolu, dost, insan, saf bir gz insan soyu grmemiti. Yz, gamzesi, dudaklar, inanlmayacak kadar gzel teni... Uzun boyu, yry, saln... Sanki topraa basmadan yryordu. Seyran gznde byyor, daha da gzelleiyordu. Her gece uyanyor, Seyrann ayak seslerini dinliyor, ii iine smyor, sonsuz bir sevginin scaklnda kendinden geiyor, ardaktan iniyor, ona varmak, elini tutmak istiyor, bir trl yapamyor, snd aacn kknn orada bzldke bzlyor, bir sevgi frtnasna tutuluyor titriyordu, usuldan, iin iin, lk lk... Seyrana nasl dokunulur, yle bir gzelliin nasl eli tutulurdu, Memedin bir trl akl almyor, onu dndke de hep ba dnyordu. Bir de Seyrana ok acyordu. Onu, onun sevgisini dnyor, gzleri ya iinde kalyordu. Nasl olsa bir gn ldrlecekti. ldrmeseler de uzun bir sre burada kalamazd. Bir bakaldrmann ateinde kavruluyor, kafas, yrei, elleri ayaklan, salar, btn bedeni bir atete zangr zangr sarslyordu. Byle zamanlarnda bir stmann hummasnda bedeni yalma kesmiken o elik prlt geliyor gzlerine oturuyor, kafasnda da sar altn, gne prlts savrulup duruyordu. Anavarzann stnde bir gkyz grd. Bir de hi kmldamayan bir ak bulut... Gk ne kadar mavi, bulut ne kadar akt... Eildi elini suya daldrd, su parmaklarndan szld. Su ne kadar aydnlk, su deildi akan, kt. Kse Halil bostann iinde yryor, teveklerin kkn kazyor, dolduruyordu. Kse Halil ne iyi, ne dost, ne can adamd. Yzba Faruk, Anavarza sava... Savata stlerinde dnen ak ahin, Yzbann ukurovada kayadan kayaya, dadan daa komas... Sonra kylleri sopann altna yatrp kan ietmesi... Kendi yznden. Koca Osmana adam kyar m? Belki yz yanda var. Bunlar dnmeyi hi istemiyordu. Yre-indeki acnn baz gnler derisinin altndan darya tatn duyuyordu. Bunalyor, aresizlikle kvranyor, Kse Halilin duyacana bile aldrmadan bas bas baryordu: "ldr beni, ldr beni, ldr beni de kurtar," diyordu. 420 "Ya bana bir k yolu gster, ya da beni ldr yarabbi. Beni iine attn bu cehenneme dayanamyorum. atlayacam." Koca Osmanm yedii daya ta yreinde duymu: "O kocay dvmeselerdi de beni, beni ldrselerdi. Nolur, nolur beni ldrselerdi," diye sabaha kadar inlemi, toprakta debelenmi-ti. Birden gecede delice ayaa frlyor, tfeini kapyor, koarak bostan kyor, Anavarzaya aa gidiyor, sonra birden aklna, Abdi gitti Hamza geldi dncesi saplanyor, eli aya zlyor, aresizliin toprana, ateine oturuyor, orada kalakalyordu. Byle kat gecelerde onun arkasn brakmayan Halil, onu bir ukurda, bir al dibinde yumulmu, kendinden gemi buluyor, koluna girip bostana geri getiriyordu. Tral enesine aynen Kse Halil gibi eliyle dokundu. Glgesi suyun dibine dmt. Glgesinin stnden bir balk srs geti. Glgeden kan balklarn

uan glgeleri aydnlk akltalarnn stne serpildi. Ortalk hayt koktu. ukurovaya indi ineli Memedin burnu ilk olarak da bugn koku alyordu. Kokuya hasret kalmt. Hayt kokusunu doya doya iine ekti. Belli belirsiz esen bir yel dalgas bir su preni kokusunu da getirdi hayt kokusunun ardndan. ocukluu geti hayal meyal gzlerinin nnden. Kulaksz smailin deirmeninin oralarda ok su preni olur, gzel kokar, anas su preni alsndan sprge yapard. Memed, Kulaksz smailin vurulduunu daha duymamt. Hep yakaladklarnda Kulaksza ne yaptklarn dnmt. Kulakszn onu karlayn, sonraki davrann dndke, u insanolu anlalmaz bir yaratk diyordu. Kulaksz dndke mutlanyordu. Sonra ortalk ptrak koktu. Ptrak ukurova kokuuydu. Scakta ukurova hep ac ac ptrak kokard. Bu yangn topra... Ayaa kalkt, ynn kye dnd, usul usul tozutan yola bakt, kimse gelmiyordu. imdi ylece yola dse, Seyrann evine varsa "Ben geldim Seyran," dese ne olurdu? Seyran ne yapard? Yanaklar al al olur, yzne bakamazd. Gzel gzlerini yere diker, bir daha kaldrmazd. Uzun, gzel boynu... Oturup gzlerini gene suya dikti. Seyran karsndayd. 421 Seyrann yznden baka hibir ey grmyordu. Seyrann yz trl trl oluyor, alyor, glyor, baryor, fkeleniyor, yumuuyor, sertleiyordu. Memed hayran, yalnz bu gzleri gryor, baka hibir eyi dnmyor, konumuyor, duymuyordu. Bir yumuak byde kendini yitirip, sonsuz bir tatta lk lk sevgisinin dibine kyor, bir dten byye, bir byden de gidip geliyordu. Dayak yiyenleri, Koca Osman, bekledii Topal Aliyi, Ali Safann zulmn, candarmalar, Abdiyi, Hamzay, lm, ayrl, her eyi unutmu gitmiti. Karda, otlarn arkasnda uzun, krmz bacaklaryla salla-na sallana leylekler dolayorlard. O gn akama kadar kalkt kalkt kyden yana bakt, geldi suyun banda oturdu, suyun aydnlk dibini, suyun stnde akp gidenleri izledi. Akam dar etti. Seyran akamlar gelmiyordu. ou zaman gece yarsndan sonra bostana geliyor, oraya her zamanki yerine bzlp uyuyordu. Memed o gn Kseyle de hi konumad. Kse Halil Me-medin bu halini anlyordu. Yataa girdi uyuyamad. Yataktan kt, bostan dolat. Kyn karanlk yollarna dnd dnd bakt. Anavarzann stne doru sarkm ay, daha batmamt ama, neredeyse kayalklarn arkasna inecekti. Bostann dna kt, Ademin dolat gibi oralarda dolamaya balad. Baz geceler bu vakitlerde at dou ynnden doludizgin gelir, Anavarzaya aa akard. Sonra afaa kar da bostan birka kere dolandktan sonra, suyun derinletii narn altnda durur uzun uzun sulanr, sonra da gelir ilerdeki aalarn yanndaki tmsein stnde dikilirdi. Adem gene dolamaya kmt. Memed onu grmeden ok nce o Memedi grm kayordu bile. Adem uzaklarda, solup giden ay nda ok uzun bir adam grnd Memedin gzne. Derken ay batt. Memed gndz oturduu yere vard oturdu. Ayaklarn da suyun iine soktu. Su azck serinlemiti. kindist kan garbi yeli daha usul usul esiyordu. Arada bir duruyor, sonra gene usuldan esiyordu. 422 Memed bir ayak sesiyle irkildi ama yerinden kprdamad. Seyran rktebilirdi. Seyran usulca geldi, suyu geti, vard her zamanki oturduu yerde bzld. Yldz klar az nceki fersiz ay ndan glyd ya, Memed, Seyrann karartsn ancak hayal meyal gryordu. Seyrann ayak sesini duyar duymaz eli aya, btn bedeni boanm, yrei kt kt atyordu. Birka kez ayaa kalkp Seyrana gitmeye yeltendi, yrei ylesine arpyor, ylesine bir titriyordu ki, kalkmken gerisin geri oturmak zorunda kald. Neden sonradr ki zar zor kalkabildi. Seyrana yrd. Seyran kendine doru geleni grd, aa gvdelerinin arkasna ayaa kalkmadan kayd, suya doru srnerek ekildi. Memed ona bir ey syleyecek oldu, sesi bozuldu. Ne sylediini kendi de bilmedi, sustu. Seyran sesi tand durdu. Memed heyecandan uarak vard, Seyrann elini tuttu. Seyrann eli kzgn demir gibi yanyordu. Memed onu kaldrd, kendine ekti. Seyran kendisini Memede yumuack, canszmcasma

brakt, gsne doru sald. Memed onu kucaklad, boynundan pt. Dudaklar yanar gibi oldu. Bir anda geceyi, aalar, gelip yanlarnda duran at, dnyay unutmulard. Ne zaman soyundular, iki beden ne zaman bir yalmda biribirine kenetlendi farknda bile olmadlar. Ne yrelerinde vzldayarak bulut gibi dnen sivrisinekleri iitiyorlar, ne plak bedenlerini yolan dikenlerin, ptraklarm acsn duyuyorlard. Bir sevimenin deil, iki hasret bedenin bitimesinin ateinde, tadnda, bysndeydiler. Birka kez suya girdiler ktlar. Bedenleri hi ayrlmaya-cakm gibi sonsuz bir yalmda birleti. Bir birlemede toprak gibi, k gibi, gelien byyen hayat gibi zengin bir tattaydlar. Dnyann ortasnda tek balarna kalm, dayanlmaz bir zlemde, sevgide birlemi insan soyunun ilk kadnna erkeine benziyorlard. Dalarn ba aarrken Memed kendine geldi. Seyran daha soluk solua, az yukar suyun kysndaki kumlarn stne serilmi yatyor, topuunu sular yalayp geiyordu. Memed onu elinden tutup kaldrmasa byle delice bir istekte soluyarak gn kzdrmcaya kadar yatp kalacakt. 423 Suya daldlar. Ayr ayr yerlerde, biribirlerine ka altndan bakarak aptes alp, giyitlerine kotular, telala hemen giyindiler. Biribirlerinin yzne bakmadan suyun kysndan aalara yrdler, sonra geriye dndler. Memed bostana dald, olmu bir karpuz kopard, krdlar kemirerek yediler. Karpuz serindi. Seher yeli esiyordu. Serinlikten, bir de doymuluktan rperip usultan titrediler. Ortalk aarp da gz gze gelince birden gltler. Biribirlerine bakyor bakyor, hayran bir aknlkta, bir byde, mucizede glyorlard. At grdler. Gene olduu yerde duruyordu. Sa arka ayan da karnna ekmi, kulaklarn drmt. Seyran ata doru gitti. Sanki bin yllk dostmu gibi ona yaklat, boynunu okad, sonra da yelesinden tuttu ekti getirdi. At arkasndan kuzu kuzu geliyordu. Memed ardaa bard: "Halil, Halil, Halil!" Halil, yar uyur yar uyankt. Gzlerine inanamad. D m gryorum diye kendi kendine sylendi. "Halil, Halil, bak!" Halil gzlerini ovuturdu bir daha bakt. "Allah Allah!" Seyran at ekti getirdi, ardan yanna brakt. At yerinden kprdamad. Seyran atn boynunu, sarsn, alnn durmadan okad. Yzn yaz atn yzne dayad, bir sre atla yz yze kaldlar. Memed dnd, bu dostluk geceleri kurulmu olsa gerek, dedi kendi kendine. Geceleri yan yana durmular, byle sarmamlar da at onun kokusuna alm. Yoksa bir anda bir atla bir kadn dost olamaz. Ya da Seyran baka bir insan. Halil hemen bir kaln ip getirdi atn boynuna takt. Sonra da ipin bir ucunu gtrd, yandaki aaca balad. 424 Ali Safa Beyin iftliine doru durmadan koan Adem: "Vallahi de o, billahi de o," diyordu. "Billahi de o!" Kurtulduk. At vurmaktan da, kr atn lmnden de kurtulduk. Bey beni artk^yere ge bastrmaz. Kim bulabilirdi ki byle bir adamn yerini, kim haber verebilirdi ki... "Vallahi de o, billahi de o." Az sonra, daha gn madan candarmalar, balarnda Yzba, bizimkilerin banda Ali Safa Bey, bir o kadar da kyl... evirecekler bostan, daha o tfeine bile davranamadan... Teslim teslim, teslim diye baracak. Ya o deilse? Ayaklar znk diye duruyordu. Gecede dnp dnp bostana bakyor, adn duyduydum, diyordu, onun adn da. Ama byle nl bir ekya gelir de Ksenin yannda karpuz bekler miydi aylar ay? Hi mi ii gc yoktu onun? Sazm sinein iinde bir de... Beyi ldrecekmi de. ldrecek adam onun yolunu beklemez mi?

Bu yerinden bile kprdamyor. Beyi ldrecek adam hi yerinden kprdamaz m? nce Memed hi yerinden kprdamaz m? "O deil, o deil..." Ter iinde kalmt. Geceye eki eki ter kokusu yayarak geri dnyor, sallanarak ar ar yryordu. Bey kandrlmay hi sevmez. Yalan syleyenin trnaklarn sker. O, gecedeki gzel sesli kadm ne demiti hele? Sen demiti, sen ldrldn Adem. Kim ldrd beni? ldrse ldrse 425 I beni bu yaz at ldrr. Yaz at ldrd beni, canm ald. Cin bu! Peri bu! Byl bu! Beyim vallahi de billahi de byl. Vurulmaz. Kimse vuramaz onu. nsan olan, kul olan vuramaz onu. Hi vuramaz. Vurann eli ont, gz kr olur. Yz elli yllk soyluk kad var onun. Hi yalan deil, peri soyundan, iyi kimselerden olduunu gsteren soyluk kad olacak o. Sen yanl grmsn Beyim. ok yanl grmsn de beni bu atm ard sra gndermisin. At deil bu. Kars, onun iri memeleri, hep slak, kaln krmz dudaklar, durmadan gerinmesi gznde ttyordu. Bu at var ya, Ademin yurdunu yuvasn ykmt. Kars aklna geldike btn ektiklerini, yorgunluklarn unutuyor, tepeden trnaa ehvet kesiliyor, karsnn sert, slak kalalar hi aklndan kmyor, gzlerinin nnden gitmiyordu. Karsnn kalas gznn nne gelince elleri yanyordu. "Vallahi de o, billahi de o." Geriye dnyor, gene iftlie doru kouyordu. O Kse Halili de ldrecekler. nsan scaktan yanar az kurur da yllardan bu yana tan olan bir adam, gel arkada u bostandan bir karpuz al, kr ye de yrein souun demez m? Kse Halili de ldrecekler. Nekes! Varsn ldrsnler. Sabaha kadar ovada bir iftlie yrd, bir sazla. Gn nda ovann ortasnda daha dnp duruyordu. Tam gn gece, knndaki az bitinceye, matarasn-daki suyu tketinceye kadar bir iftlie, bir sazla, bir iftlie, bir sazla yrd. gn gece bir ikircik cehenneminde yand. Bir gece yars kendisini Beyin merdiveninin altnda buluncaya kadar. Merdivenin basamana oturdu, sabah, Beyin uyanmasn bekledi. Konan nbetileri gn rken, "Kimsin sen?" diye bararak onun stne yrdler. Adem hemen ayaa frlad, "Benim," dedi. "Bey uyand m?" Bey de tam bu arada onu grmt. Merdivenleri hm gibi indi. Onu gren Adem, "Beyim, Beyim," diye sylendi. "Beyim, Beyim... Ben..." Ali Safa Bey: 426 t "Dursun Durmu, olum, gelsene," dilerinin arasndan slk gibi bir ses koy verdi. Dursun Durmu oradayd. "Buyur Beyim," diye karsna dikildi. "Gel, gel," diye merdivenlerden yukar yrd. Merdivenin bana gelince durdu, aada kalakalm, durmadan gzlerini krptran, alvar dizlerine kadar yrtlp salkm saak olmu, elleri, yz, ayaklar bacaklar kerme balam, yara iindeki, bu insanlktan km, grlmemi bir yarata benzemi Ademi gsterdi. "Dursun Durmu olum," dedi, "bu ldrlmemi miydi? Bunun iin insanlar hapiste yatmyorlar m, hem de idam talebiyle? Ne yapacaz bunu imdi? "Ne yapalm Beyim?" Bir sre gzlerini Ademe diktiler, tiksintiyle onu szdler. Ali Safa Bey durgun, telasz bir sesle: "Dursun Durmu lum," dedi, "bu kadar dnecek ne var, bu zaten ldrlmemi miydi? Biz ldrmedik ya bunu. Deil mi?" "yle Beyim." "yleyse kimse farkna varmadan bunu Akasaza bir gt-rver. Kazma krek de al kimseye fark ettirmeden. Yanma kimseyi de alma, tek basma gr bu ii. yle gm ki batakla kimse bulamasn. Yerini de belle. Belki bir gereklilii olur."

"Ba stne Beyim." "Kusura kalma olum Dursun Durmu, seni byle ufak tefek ilerle yoruyorum ama, bunun sa olduu bir duyulsa, kasabadaki itibarm sfra iner. Durup dururken imdi nerden kt da bu mendebur bamza i at? Bunlarda insan m?" diye syleniyordu. "Aylarca grnmezler, sonra bir gn bakmsn ki... reniyorum, ireniyorum bunlardan, ben ben, ben ben, ben! Haydi olum, kusura bakma, baa gelen ekilir. Daha, ok bu aklsz kpeklerin belasn ekeceiz." "ekeceiz Beyim, sen sa ol Beyim." Merdivenleri indi, Ademin tfeini, fiekliklerini ald, oradaki bir adama verdi: "Gel arkamdan," diye sert emir verdi Ademe. Adem: 427 "Dursun karde/' dedi, "Beyi grmeliyim. Ona bir mjde getirdim." "Mjden batsn, gel!" diye bard Dursun. "Bamn belas..." "Beyi grmeliyim." "Sus," diye bard Dursun. "Bey seni grmek ister mi sanyorsun? D nme." Adem onun nne dt, yrd: "Gidelim," diyordu. "Gidelim de gzlerinle gr, sen de gr. Bak bakalm bu ata kurun deiyor muymu? yi oldu. Atn yerini de biliyorum. imdi varnca elimle koymu gibi bulurum onu. Ona kurun demiyor ki, deerse de gemiyor ki. Benim diyeceim baka... Hani nce Memed var ya, ite ben onu grdm. Bir de kz... stersen sen de bir tek kurun sk yaza, bakalm vurabilecek misin? Onu kimsecikler vuramaz, peri soyu o. yi kimselerden... Hani demem o deil. nce Memed var ya, ben onu grdm ite. At gstereyim sana, ondan sonra da onun yerini gstereyim sana. Bey seni de sever, beni de sever bunu duyunca, yle deil mi Dursun karde?" Dursun Durmu bu sayklar gibi hm hm konuan adama kzm, ifrit olmutu zaten. Durup dururken elini kana bulayacakt, u pisin yznden. Bunlar da ldrlmeyi yle hak ediyorlard ki, yle bir... Dursun onu dinlemiyordu bile. Adem atn nnde yrrken durdu, glmsedi: "yle deil mi Dursun karde, yerini Beye gsterirsek Bey seni de ok sever," dedi, "beni de, beni de..." Dursun: "ok sever," dedi. "Yr" diye de bard. Gn kavuurken Akasaza girdiler. Adem: "Dursun karde," dedi, "Az sonra at gelir, doludizgin tam uradan geer. Bekleyelim. Sen de bir dene, belki vurabilirsin. Amma hi ummam. Senin emeciklerin de benimki gibi boa gidecek. Biz buradan sonra bostana gidelim. Bir kez de sen kendi gzlerinle gr, olur mu? Sen nce Meme..." Sz aznda kald, bir kurun gsn deldi geti. "Dursun karde ldrme beni. Neden? Avradm gremedim ki..." 428 Salland yere dt. Dursun yerde kvranan Ademe el daha ate etti. Ademin sol baca durmadan bir sre seirdi seirdi, sonra da kaskat kesildi. Adem yzkoyun uzanm, kollarn bacaklarn am serilmiti. enesinin altna doru da kan gllenmiti. 429 Temmuz scaklar ukurovada beter olur, yeryz, gkyz yalma keser. Toprak yarlr, otlar sararr, dnya yank bir sarya dnr. Smklbcekler, kurumu, yanm plere svanrlar. Bceklerin renkli sert srtlar renklerini yitirip bir ak prltl yalmda parlarlar. Arlar, sinekler, tek tk bahardan kalm kelebekler kocamanlar, kartlarlar, bir bcein, sinein, kelebein birka misli olurlar. Kular bile yle keyifli uamaz-lar temmuz scanda. Hele leleri scakta, havada bir tek ku bile gzkmez. Kular havadan alan, tap diye yere dren scaklar derler bu scaklara. Dalar tepeler bir scak, k sisinde tter, erir gibi olurlar. Bomboz kesilmi gkten yere binlerce milyonlarca ancak gzn grebilecei kadar ince iplikler salr. Ovay epeevre sarm yatk Toroslar, Hemite da, Nurhak, Gavurdalar, Ylankale, Dumlukale, Anavarza kalesi, irili ufakl yzlerce tepe,

hyk uzaklarda hayal meyal, bir scak, k dumannn iinden ancak seilirler. Belli belirsiz, bir tl ardndan gzkr gibi. Btn ova sabahtan ikindine kadar atr atr eder, ortalkta pek canlya benzer bir yaratk gzkmez. nsan bu scaklarda durmadan terler. Terlemesiyle de kurumas bir olur. Toprak, kaya, ta buulanr, erir gibidir. Yalnz byk scaklarda sular buulanmazlar. Durgun, donuk scan altnda ylece serilir, aktklarn belli etmeden szlr dururlar. Memed byle bir sca ilk olarak gryor, baz boulacak bir duruma geliyordu. Kse Halilse alm hi aldrm430 yor, "Memed karda, zor deil, zor deil alacaksn," diyordu. kindi stleridir ki Anavarza ovas canlanyordu. Uzakta Akdenizin stnde ak yelken bulutlar kabarp ge doru ayor, aan bulutlarla birlikte de serinletici garbi yeli esmeye balyordu. Yel nce bir esiyor, sonra kesiliyor, esiyor kesiliyor, sonra birden banyordu. Akdenizin oralarda, yollarda bellerde uzun kavaklar gibi dnerek toz direkleri ovay dolayorlard. urada patlayp, burada snerek, byyp klerek, uzayp ksalarak ovay dnp duruyorlard. Birden btn yollar beller, tepeler hykler, yeryz gkyz byk bir toz bulutuna gmlyor, koca ova uzun bir sre bu bulutun iinde kalyordu. Tozdan hibir yeri, burnunun ucunu bile gremiyordun. Bazan da garbi yeli ylesine esiyordu ki bir damla toz kaldrmyordu. Bir yamur sonu yeli gibi... Baz yle scaklar olurdu ki arlar peteklerinde, ku yavrular yuvalarnda, kaplumbaalar anaklarnda, iekler tomurcuklarnda, karncalar krelerinde kuruyup kalrlard. Yangn toprann ayr bir kokusu, kuru, ac, buruk, ayr bir tad vard. Hltanlar, kurumu, ac ptraklar, su prenleri atr atr eden dklen kurumu kokularyla kurumu ukurova toprann ho bitkileriydi. Temmuz aynda Akasazm bata da kaynard. ylesine scak olurdu ki batak, parmann ucunu sokamazdn iine. Kaynayan bataklktan fokurtular gelirdi. Bir kazanda sular nasl fokur fokur kaynarsa, bataklk suyu da yle fokurtularla gece gndz kaynar, bir ulu dev gibi derinden derinden sarslarak, byk grltlerle soluk alrd. Batakln soluklan, durmadan fokurdayarak kaynamas, bu ar, derinden gelen gmbrt buralarn yaamam bir kiiyi rktr, hele geceyse, hele karanlksa tylerini diken diken ederdi. Yannda Halil gibi bu topraklarn ustas bir kii olmasayd Memed Anavarza topran, Akasaz batakln bu kadar kolay yaayamazd. Her zamanki gibi Memed gene erkenden uyand, suya gitti, ykanacakt. Gzlerine inanamad. D m gryordu? Ortalkta su falan bir ey gzkmyordu. Eildi suyun yerine do431 kundu. Kumlar, akltalar eline geldi. Acaba yanlyor muyum diye saa sola, aa yukar seirtti. Tand, suya girdii yerlere bakt, yanlmyordu. Su ekilip gitmiti. Ama akp dururken bir kocaman su nereye ekilip giderdi? Kim bilir, bu u-kurovanm da huyu byle diye dnd. Sonra Halili uyandrp sormak aklna geldi: "Halil, Halil, Halil," diye bard, "su kurumu, Halil." Halil uyanmt: "Ne olmu?" diye sordu. Memed: "Su kurumu," dedi. Halil koarak geldi, suya bakt. Su yoktu. "Her zaman bu su byle kurur mu?" diye sordu Memed. Kse Halil: "Baz, baz," dedi dnceli. "eltik ekerler. Ama byle kkten kesildiini hi grmedim." Suyun kysna oturdular, bacaklarn kk yardan aa sarkttlar. Konumadan gn douncaya kadar yan yana yle dndler kaldlar. Ar, bir kz yn gibi dodu gne. Hemen iyleri bir anda kurutup ortal kavurdu. Savrunun yatann slak topra da o gn leye kadar kurudu. Dik yerler kk, rmcek alar gibi yarld da.

kindiye doruydu ki, heyecan iinde, al al moru mor, salar, ka kirpii, eli aya toza batm, yalnz dileri layan Seyran geldi. Komu, soluk soluayd. "Kesti," dedi. "te imdi ne yapacaz? Ali Safa suyumuzu kesti. Her eye dayandk, imdi ne yapacaz?" Memed anlamad. Koca bir su nasl kesilirdi? Seyran anlatt. Yllar nce ovaya bir Maral gelmi. Ad da Pimanolu Mustafaym. Savruna arklar ap bentler yapm, ovay bataklk eyleyip pirin ekmi. Ama hibir zaman suyu kurutamamt. Az da olsa, pirin tarlalarndan geip sapsar da kesilse bir deirmenlik su akm gelmiti. Seyran: "Dn," dedi, "kye atl doludizgin girdi. Balarnda Dursun Durmu. Dursun Durmu kyly bana toplad. Bey432 den haber getirdim dedi. Safa Beyin selam var, topramdan ksnlar, kym braksnlar diyor. Onlar eer kym brakp gitmezlerse, o smkl nce Memede gvenip de topraklarmdan kmazlarsa, alkla, rzlaryla terbiye edemedim onlar, susuzlukla terbiye edeceim. Kerbela gibi olacak Vayvay. Hem de teki kyler. Onlarn yznden teki kyler de yand ama, ne yapalm yansmlar. Su bende deil. Vayvay kynde. Gelsinler, susuz kalan teki kyler kozlarn Vayvayllarla pay etsinler. karsnlar Vayvay topramdan, sular hazr. Bey dedi ki, inat etmesinler, her eye dayanlr da susuzlua dayanlmaz. ocuklara bataklk suyu da iirmesinler. Hepsi krfacan gibi krlrlar. Ben byle sylyorum ite, su benden kalkt. Dursun Durmu byle dedi, sonra atna bindi, ekildi gitti." Seyran suluymu gibi Memedin yzne hi bakamyordu. Birka gn sonra i iyice anlald. Ali Safa, Pimanoluna gitmi, "Mustafa Bey," demiti, "btn Savrunun suyunu keserseniz, bu yzden de Vayvaylar topraklarn brakp giderlerse, size eltik ekmeniz iin yl topraklarm kirasz veriyorum." Pimanolunun canna minnetti. Hemen gitti, bentleri biraz daha kalmlatrd, bentlerden aa bir damla su bile aktmad. Ali Safa Bey glyor: "Ben ben, ben ben, ben ite byle yaparm, yaparsam adama. Gvensinler bakalm o hayali nce Memedlerine," diyor vnyordu. nk Yzba Faruk ovay aram taram, nce Memedin izine rastlamam, kyllerin bir hayali nce Memed yarattklarna inanm, inancn da herkese sylemiti. Sylemi deil, rapor olarak Vekalete bildirmiti. Ali Safa Bey, Yzbaya inanmt ama, tedbirli olmakta da kusur etmemi, iftliin idaresini az bir sre iin, u nce Memed muammas zlnceye kadar Dursun Durmua brakm, kendisi de kasabadaki evine ekilmiti. Hayal meyal, ne olursa olsun, cann tehdit eden bir bela vard ve bu bela da bann stnde dnp duruyordu. Suyu kesmeyi akl etmekle kylye kar imdiye kadar 433 f bulduu en iyi yldrma biimini bulmutu. Bundan dolaydr ki ok kvanlyd. Hem de temmuz aynda, dayansnlar bakalm... Birinci, ikinci, nc gn gleklerden itiler. Bir hafta sonra glekler de kurudu. aykaralar atlar, kyller aykaralarn banda kuyruk olup akamlardan sabahlara, sabahlardan akamlara dek beklediler. Az bir srede aykaralar da kurudu. ayn yatanda, yarlarnda atklar ukurlar bir damla su vermedi. Kuyular atlar. Kylerin toprann bir kula aas akll kum kyor, ne kadar kuyu aarlarsa asnlar hemen, bir iki kova su almadan kyordu. Kuyu kazmaktan kyllerin ellerinin iine kan oturdu, yara oldu. Vayvay kynde bir gnde sekiz ocuk ls birden kalkt. Kylerin stne scak, sar bir toz durmadan yayor, evlerin ilerine, en kuytu yerlerine kadar, insanlarn derilerinin altna kadar iliyordu. Bir damla su iin Aaiyanlda birisi en yakn arkadan vurdu, ldrd.

Memed sabahtan uyanyor, suyun yatana dyor, saat-larca yukar doru, kasabann altna kadar yryor, geri dnyordu. Suyun yata gn getike daha ok yarlyor, yarklar byyordu. Yatan baz yerleri kl gibi scak toza dnmt. Baz yeillenmi, kokmu glekler, yarlm toprakta balk lleri, kaplumbaa lleri... Yeillenmi, pis, balk lleriyle kokumu bir glekten umutsuz bir kaplumbaa susuzluktan lmemek iin abalyor, ban amurlu sudan dar karp drt bir yana bakmyor, umutsuz banda amurlar kuruyordu. Memed bu suyun lsne, sevdii bir insann lsne acr gibi acyordu. Perperian kokumu, lm, milyonlarca yarkla para para blnm bir su yeri. Memed bu suyun yatan her gn bir at gibi dolayordu. Kyllerin durumlarn hi dnmek istemiyor, onlar kafasndan kovuyor, yalnz iini ekerek: "Bela kesildik adamlarn bana" diyordu. "Bela." Aaiyanl, Kmbet, Amberinark kylleri bir araya ge434 liyor, buna bir are bulmaya alyor, bir trl iin iinden -kamyorlard. Eer Ali Safa Bey Memedden korkup da kasabaya ekilmi olmasayd belki Vayvay ky bir le scanda, susuzluk imanlarna tak dediinde, bir ylgnlk annda ayaa frlarlar, ky boaltverirlerdi. teki kylerden, ne iyanldan, ne Dedefakldan, ne de Narlkladan bir tek kii kp da: "Arkada siz de terk ediverin u ky de biz de u susuzluk belasndan kurtulalm," demedi. "Siz de kurtulun, biz de kurtulalm," demedi, "bak ocuklarmz krfacana tutulmu gibi krlyorlar," demedi. Her kyden bir adam alp birka kez Kaymakama gittiler, durumlarn, kt hallerini, ocuklarnn lmn uzun uzun anlattlar. Kaymakam her seferinde de yapma bir acmann altndaki byk bir kvanla ellerini ovuturdu: "ok zldm, gemi olsun, gemi olsun, banz sa olsun... ok zldm. Ama ne yapalm eltik ekmi Pimanolu Mustafa Bey... Milli servet, kurutamayz ki..." dedi. "Peki biz ne yapalm?" "ok zldm, ok zldm, bir aresine bakn efendim. Bir aresini bulun. Size su mu tamam istiyorsunuz, ben Kaymakam mym sucu muyum?" diye kyllere bard. "Mahsustan, bizi karmak, topraklarmza oturmak iin Ali Safa Bey mahsustan yapt. Suyun akt yerde eltik yok ki... O yanda da baka kyler su iinde kaldlar. amur iinde..." "Karmam," diyordu Kaymakam. "Karmam efendim, hele Ali Safa Beyin ilerine hi karmam. Ben kahyas mym, yoksa yoksa bir kanun adam m? Gidin Ali Safa Beyle anlan, sonra bana gelin. Ali Safa Beyle anlamak dururken bana niin geldiniz? Ali Safa Beye gidiniz, oraya, evine. Hem siz amur iinde kalan kyllerin avukat msnz? Bir ikayetleri varsa bize gelsinler. Hem urada ne kald ki Austos, Eyll... Dayann efendim. Dayanmak vcudu mukavim klar. Az su imek shhate daha faydaldr efendim. ok zldm, susuzluunuza ok ok zldm. Bu sizin memleket de ok scak, ok scak, insan bir an terden ibaret kalyor iki gzm. Kemiklerim bile ter olup akacak. ok scak, ok scak," diyordu. 435 Ankaraya, Adanaya teller de ektiler, hibir karlk gelmedi, hibir tepkisini duymadlar. Memedle Halil de arada srada susuz kalyorlar, Halil ne edip ne eyliyor bataklktaki bir aykaradan souk sular bulup getiriyordu. Her zaman taze ve souk... Seyran frsat bulduka Memede geliyor, geceleri Savrunun kuru yatanda gene yle ateli, candan seviiyorlard. Kyl hafiften de olsa Memedin aleyhine dnmt. Konuanlar, ylmlar, aresizler szlerinin arasna istemeden de olsa Memedi yeren birka szck sktryorlard. Seyran bu szler ta yrekten yaralyordu. Memede toz kondurmak istemiyordu. Elinden geldiince de kydeki bu durumu Memede sezdirmemeye alyordu. Bu laf arasndaki ineli szlere kar Koca Osman

kpryor, kplere biniyor, sz syleyeni anasndan doduuna bin piman ediyordu. Ediyordu ama elin az torba deil ki eke balayasm. "Ne oldu yani nce Memed ukurovaya indi de?" "Yedi bitirdi bizi Ali Safa." "Adn duyduk da geri dndk kye." "Ad batsn." "Ondan da bir umut olur sandk." "Umudu batsn." "Atmz gitti." "Malmz gitti." "Irzmz gitti." "Canmz gitti." "Adn duyduk da ky brakp gitmedik." "Ad batsn." Kyde susuzluk, hastalk arttka da Koca Osmana, nce Memede yklenmeler artyordu. "Fkara Ferhat Hoca da, Allahm adam da hapislerde rr, onlarn yznden..." "Onlara uymasayd..." "Asacaklar fkaray..." Btn bunlarn Memedin kulana gitmemesi, bu ar havay Memedin sezmemesi gerekti. Btn bunlar Seyrana zor geliyordu. Memed gene de bir eyler sezinliyor, bir eyler kuru436 yor, sinirleniyor, kahroluyordu. Bu, durmadan Seyrann azn aramasndan belliydi. Onun btn bu rahatszlklarna sebep belki geen gn Kamer Anann azndan kaan szlerdi. Kamer Ana: "Bre olum Memed, burada yattn kaldn, hi cann sklmyor mu?' Suyun, hem de souk suyun var deil mi? Biz kyde yandk. Bir damla su iin can veriyoruz," demiti. Kamer Ana belki de bu szleri kt bir niyetle sylememiti ama, gene de bu szler dz bir sze benzemiyordu. Altnda kzgn bir ta vard. Kamer Anann szleri Memedin yreine kurun gibi sapland. O da bu szleri sylediine bin piman olmutu ama bir kez ok yaydan kmt. O gn bu gndr Kamer Ana bostana uramyordu. "Adamlarn basma bela olduk. Susuz koyduk, aaah! A koyduk. Perian eyledik, aaah! Irzlarn ayakaltna aldrdk, umutlarn krdk, gvenlerini aldk yreklerinden. Aldk, aaah, ah ki aaah!" 437 53 dris Bey geceleri bir alc kurt gibi ukurovada dolayor, stne ne kadar candarma gelirse gelsin bozuyordu. Bylesine gzpek bir adam bu ova ok az grmt. Onun yiitliini, gzn daldan budaktan saknmazlm, lm hie saydn bilen candarmalar da ona pek yle yaklaamyorlard. dris Beyin bu yanda olduunu duyunca onlar teki yana gidiyor, dris Beyi oralarda aryorlard. Bir de onun bana gelenleri herkes biliyor, bundan dolay da ona sayg duyuyorlard. dris Bey uan kutan car umuyordu. ukurovada gitmedik aa, bey, hatrl kii brakmamt. Ta Antepteki ok koyunlu Krt Hurit Beye bile gitmiti. Hurit Bey, "Tanrm tanrm Arif Saimi, onunla birlikte savatk ama ok marm, ne oldum delisi olmutur. Ona insan sz anlatmak zordur," demiti. "Senin imdiki sylediklerin ona hi anlatlamaz." Gene de atma binmi ta Antepten Arif Saim Beye gelmi, dris Beyle barmas dileinde bulunmutu. Arif Saim Bey ona da tekilere verdii karl vermi, onu da eli bo evirmiti. Daha kn ukurova kla, yazn Toros yayla olan, eteini karmam Trkmen Beyi saygdeer Krt Ali Aay da sefer Arif Saim Beye gnderdi. Onurlu Ali Aa her gidiinde eli bo dnd halde dris Beye dayanamam, ona sefer gitmiti.

Sonra Kozandaki okuryazar Kurdolu gitti. Soyu ta Osmanlya, Kayhanlya kard. O da eli bo dnd. 438 Koca konann iinde tek bana yaayan, yoksul, soyu byk Payaslolunu da gnderdi. O da eli bo dnd. Adanadaki Ramazanolu, atlar ba Yamur, Karamft-olu Tevfik Aa, okakl uzun bykl Ahmet Efendi, olu ok, cin fikirli boynu eri Bolat Mustafa da gitti. Bunlarn hibirisi dris Beyi kramyor, bo dneceklerini bile bile Arif Saim Beye uruyorlard. ' Arif Saim Bey btn bu bar elilerine ayn karl veriyor: "Demek sonu kt olacakm, hele unun sonunu bir grelim," diyor, bakaca konumuyordu. Arif Saim Bey dris Beye ok acyor, ona yrei paralanyordu, ama ne yapsn. Bu adam bu ada soyu tkenmi saf, mert, yiit kiilerden birisiydi. Byle bir dman olmak bir insan iin ne erefti. Arif Saim Bey, dris Beyin dmanlyla gerekten vnyordu. "Yazk yazk, ama ne kadar yazk, u dnyada yalnz onunla dost olunabilirdi." Bavurmadk insan brakmayp umudunu iyice yitiren dris Bey bir akamst Koca Osmann evine geldi, atndan inmeden ieriye seslendi: "Osman Aa, Osman Aa!" Koca Osman onu erke ivesinden tand, darya kt. Ne iin geldiini de biliyordu. "Haydi gidelim," dedi, dris Beyin atn ardan merdivenine ekip, merdivenden onun terkisine atlad. "Sr," dedi. Bostana vardklarnda Memed daha uyumamt. Attan indiler. Karanlkta Memedle dris Bey kucaklat. "Hele bir ate yakn da biribirimizin yzn grelim." Hemen kurumu hltan sap topladlar, bir byk ate yakp uzana oturdular. dris Bey hemen sze girdi. Memede bakmyormu gibi davranp onu ka altndan durmadan szyordu: Memed de bu bakr yzl yakkl adamn hibir davrann gzden ka-rmyordu. ok gven verici bir hali vard. dris Bey de Me-medi tam anlattklar gibi bulmutu. Ama biraz saf, ocuksuydu yz. Elleri ayaklan bir yaramaz ocuun ellerine ayaklar439 na benziyordu. Az nce topacn, oyuncaklarn krm da koarak buraya gelmi bir ocuun ellerine... Memedin hibir hali dris Beyi artmad. "Memed karda," dedi, "seninle ibirlii yapmak istiyorum. Sana bunu teklife geldim. Senin emrine girmek istiyorum. nk sen ok nl, ok yiit, temiz, soylu bir insansn. Senin kumandan altnda dmanlarla savamak benim iin eref olur." ok uzun konutu. Memedin hi duymad szler katt szlerine, Memedi vd, sevdi. Memed susuyor, hi karlk vermiyordu. Gece yarya doruydu ki, onun srekli srarlarna dayanamad, Abdi gitti Ham-za geldi meselesini uzun uzun, en kk ayrntsna kadar anlatt, szlerini de: "Hatenin kan, anamn lm, benim dalara dmem ite buna yarad," diye bitirdi. "Abdi gitti Hamza geldi." dris Bey: "Hamzay da ldr," dedi. Memed, dris Beyin saflna glmsedi. "Gene Hamza gelecek. lde Hamza ok. Hamzann kkn kurutmak yok mu?" dris Bey: "Onu bilmem," dedi. "Ben nce Hamzay ortadan kaldrrm, gelecek Hamzay da geldii zaman dnrm." Koca Osman, Halil, teki erkesler hi sze karmadan onlar dinliyorlard. Memede de hak veriyorlard. Birisini l-drsen yerine bini kyordu. Hepsini toptan ldrsen, onlarn yerine gene toptan geleceklerdi. Memed szn: "te benim elimi kolumu balayan, beni ldren bu. abamn hibir ie yaramamas, ie yaramamas deil, sonun daha kt olmas, beterin beteri olmas, ite beni kahreden, bana uykular haram ettiren bu. Ben ka yapaym derken gz

kardm. Hem de kocaman bir kyn gzn. Benim yzmden kyllerim zulm grdler, alktan ierek ldler, benim yzmden... Benim yzmden gl gibi kzlarn rzna getiler. te elimi kolumu balayan bu," diye bitirdi. 440 dris Bey, Memedin derdinden hibir ey anlamamt. "imdi ben gidiyorum," diye ayaa kalkt. "ki gn sonra geleceim. En mhim iimi grp geleceim. imdi vakit yok. Ben geldikten sonra daa karz, orada bana btn bunlar yeniden iyice anlatrsn. O zaman ben de anlar, senin yarana merhem olurum." Memed hi karlk vermedi. dris Bey atma atlad: "Allahasmarladk," dedi: "ki gn sonra..." Memed: "Gle gle..." diye sylendi, onun ardndan tuhaf bir hznle bakt. Koca Osman, Memedin yzne hi bakmyordu. Ona hi ahinim dememiti. Gzlerinde derin bir ac, bir gceniklik vard. Yzne a gibi bir keder reklenmi oturmutu. Krklklar daha oalm, st ste bindirilip kartrlm bir rmcek a ynna benziyordu yz. Sabahleyin bostandan ayrlrken: "Memed olum," dedi Koca Osman, "bu Safa bizi bitirdi, ykt, ona bir ey yapmak da elimizden gelmedi." Dnd, arkasna bakmadan, yrd gitti. rm, yklm bir aa gibi rklerini dke dke, ac bir trk gibi scan altnda yuvarlanyordu. Memedin boazna bir eyler tkand kald. dris Bey ertesi sabah daha gn madan Arif Saim Beyin konana vard. Konan silahl bekileri onu grdler. Dur diyemediler. dris Bey atn srd, avlunun ortasnda konan yirmi adm tesinde durdu: "Arif Saim Bey, Arif Saim Bey," diye bard. "Ben dris, ben dris. te geldim." Arif Saim Bey yatandan frlad, pencereye geldi, perdeyi aralad darya bakt. dris Bey arkasndaki adamyla atnn stnde dimdik, sar salar, savatl gm takmlar, kara kalpann altndan tam altn sars salar, bir yrtc kuun gzlerine benzeyen mavi kl gzleriyle bir onur, bir yiitlik heykeli gibi duruyordu. "Arif Saim Bey, Arif Saim Bey, ben dris. Geldim ite." Arif Saim Bey pencereyi at: 441 I "Buyurun dris Bey," dedi en yumuak, en scak, dost sesiyle. "Buyurun yukar, hemen giyiniyorum." "Yukar gelemeyeceim Arif Saim Bey, siz aa buyurun. Hem de tabancanz alp yle buyurun. Siz bir askersiniz. Sizinle arpmaya, kozumuzu pay etmeye geldim. Tabancanz alp buyurun aa..." Arif Saim Bey pencereyi kapad, ieriye ekildi. dris Bey orada atnn stnde sabrszlkla duruyor, gzleri konan kapsnda, gelecek Arif Saim Beyi bekliyordu. Bekledi bekledi, sabrszland. Gnein ilk klar ovay yalad geldi. Gn bir kavak boyu ykseldi, dris Bey daha bekliyordu. Sonunda dayanamad: "Arif Saim Bey, Arif Saim Bey..." Sznn arkasn getiremedi, arkadan gelen bir kurun ensesinden girdi, boazn paralayp kt. dris Bey atnn stnden yere usulca cansz szlverdi. Kalpa yana, bann az tesine kayd, sar salar toza serildi, kart. Kan omuzlarnn yanna gllendi, salarna kadar geldi, bulat. Arkadalar atlarndan indiler, kalpaklarn kardlar, kalpakl sa ellerini gslerine bastrp Beylerinin huzurunda bir sre sessiz durdular. Sonra devlerini yerine getirdiler. Sonra da ly incitmekten korkarak atnn stne koydular, oradan sessizce uzaklatlar. Arif Saim arkalarndan bakt bakt: "Yazk," dedi. "ok yazk. Onunla dost olunabilirdi." dris Beyin vurulma haberini Memede Topal Ali getirdi. Memed dris Beyin ldrlmesine ne kadar zldyse Alinin geliine de o kadar sevindi. 442 54

Bir sabah daha ortalk yeni iiyordu ki Anavarza kalesinin kuzeyindeki ovadan bir blk insan douya doru yrd. Ne iin yrdklerini, nereye gittiklerini kimse bilmiyordu. Sonra Savrun st kylerinden, iyanldan, Narlkladan, Dedefak-ldan kyller geldiler bu kalabala katldlar. Kovanlarndan uram arlar gibi kyler boalyor, oluk ocuk, kadn erkek, hasta sayr, gen yal kalabala katlyorlard. Azapl ky yrelerinin de kyleri yryen kalabal duyup grdler, onlar da kylerinden dar uradlar. imdi kalabaln nereye, niin gittii belliydi. Kasabaya doru uzun, geni bir toz bulutu ekiliyordu. Bu uzun bulut gittike de uzuyor, geniliyordu. Halil bir aacn tepesine km, kalabal izliyor, aadaki Memede olan biteni sylyordu. Az sonra alelacele aatan indi, Memede: "Saklan," 'dedi. "Bir blk insan da bizim kyden bu yana geliyor." Vayvay ky de yola dmt. nde kadnlar, arkada ocuklar, daha arkada da erkekler, geldiler bostana girdiler, her birisi bostandan birer, ikier karpuz koparp koltuklarna aldlar, durmadan, konumadan getiler gittiler, az ilerdeki byk kalabala katldlar. Halil de onlara karmt. Kalabaln yars amur iindeydi. Tepeden trnaa kadar, Pimanolu suyu arklarndan aa ovaya salvermi, bir sr ky su altnda brakmt. "Nedir bu hal ey Pimanolu?" diye soranlara, "Ne yapa443 ym bu kadar suyu, iecek deilim ya, elbet bir yere brakacam," diye glerekten karlk veriyordu. Pimanolu kocaman gbekli, hep glen bir adamd. "Varsn u yaz gnnde bir iyice suya doysun teresler," diyordu. "Ya susuzlarn yerinde olsalar ne yapacaklard? Millet aada bir damla su iin can veriyor, bu teresler de ayaklarna gelmi nimeti tepiyorlar. Basacam suyu, basacam stlerine. Bu scakta gzleri suya doysun." Durmadan kasabada ar ar, dkkan dkkan bylece konuuyor, milleti gldryordu. Daha da ok onun szlerine Ali Safa Bey, Kaymakam, Yzba Faruk kasklarn tuta tuta glyorlard. Uzun, geni, gittike de uzayan, genileyen toz bulutunun iindeki kalabalk kasabann altndaki kubbeye gelince bir an durdu. Azck kart ortalk, byk bir grlt ta kasabaya kadar ulat. Buraya gelinceye kadar kalabalktan t kmam, susmulard. Savrun boyu kylleri, su altnda kalm amur iindeki Azapl yresi kylleri elleri ayaklan, yzleri gzleri, salar, tm bedenleriyle bir toz deryasna batp kmlar, tozdan adam olmulard. Kasaballar, kyller kubbenin oraya gelip durduktan, dnyay grltye boduktan sonradr ki ancak, byk fkeli bir kyl kalabalnn kasabaya doru yrdn duydular. nce akn akn biribirlerinin yzlerine baktlar, inanmadlar. Bir sessizlik oldu. Sonra gldler, akalatlar. Sonra bir de baktlar ki kubbenin altndaki gedikten grlmemi, bitmeyen tkenmeyen bir kalabalk skn etti. Hemen grltyle kepenkler indirildi, herkes evine kat snd. Kaplar kapatlp ardndan muhkem srglendi. Yzba Faruk ne yapacan bilemiyordu. Kaymakam, teki memurlar, aalar, candarma komutanlna sndlar. Yzba sonunda candarmalara sert: "Sng tak," emrini verdi. Bu bir ayaklanma myd? Aalarn ou tir tir titriyordu. Hepsinin de yzleri l yz gibi. Kaymakam yere, bir duvarn dibine ylm, tebihini karm, dudaklar kpr kpr durmadan dualar okuyor drt bir yana flyordu. 444 Kalabalk tepenin dibindeki, kasabann ayakucundaki ak tatan rlm gzel, byk kpry grnce komaya balad. Bentler kprnn altndayd. Pimanolu Savrunun suyunu buradaki bentlerle kesmiti. Kalabalk geldi, bentlerin banda durdu, geldi durdu, geldi durdu. t kmyordu. Gelenler geliyor, gzlerini bentlerin stndeki gllenmi sulara dikiyor bekliyordu. ' Birden hibir ey olmam gibi kalabalk ar ar suya indi. Bir anda da ortalk kart. Suyun iinde insandan baka bir ey gzkmedi bir sre. Kalabalk ald zaman bentlerin yerinde en kk bir ey, bir ta, bir tahta, bir al bile kalmamt. Kalabalk kapkara bir kapanm, bir almt.

Sular aa doru alyordu. Sularn alamasyla birlikte de bir sevin gmbrts koptu kalabalktan. Sesler ylesine grd ki, kasaba sarsld, titredi. alayp aa akan sularla birlikte aa doru kyller de aktlar, sonra toptan suya eilip kpklenen akan sudan itiler. Suyla birlikte aalara iniyorlard. Bir zaferin deli sarholuundaydlar. O kadar glyorlar, eleniyorlar, o kadar grlt yapyorlard ki, kimse kimsenin ne dediini anlamyordu. Kulaklar sar gibi olmutu. alayp akan su byle birka kilometre ayn hzla aalara indi, sonra yavalad durdu. Suyun yata, insan baca girecek kadar binlerce yarkla yarlmt. Sular geliyor yarklara doluyor, yarklar doldurduktan sonradr ki akyor, baka bir yara gelince gene duruyor, onu dolduruyordu. Kalabalk gzn dikmi yrmeyen, akmayan bu lanet suyu izliyordu. O gece uyumadan sabaha kadar suyun ban beklediler. Su akamdan sabaha kadar ancak bin, bin be yz admlk bir yol alabilmiti. Su geliyor, geliyor, hooor diye grltlerle yarklara doluyordu. Kasaballar iin asln anlaynca sevin iinde dar frladlar, onlar da geldiler, durmadan gelip yarklar dolduran, ak-mamakta ayak direyen suyun bana birikitiler. Kyller gibi gzlerini suya dikip beklediler. Kaymakam o kadar korkmutu ki, haberi alnca ok fkelendi: "Bunlarn hepsini tevkif etmeli," diye bard. Ali Safa Be445 yin can att bir eydi bu, Kaymakam kkrtt. Yalnz Yzba Faruk buna raz gelmedi. Adamlar susuz kalm, gelmi bir kiinin bendini bozmutu. Bunda ne vard? Ali Safa Beye gre bu bir ayaklanmayd. Kyl ayaklanm, kasabann stne yrmt. "Bunlar, bu hareket cezasz kalrsa, ok ar bir ekilde cezalandrlmazsa, neticede ok byk hadiseler olur. Bu bir ayaklanmadr. Bu harekete katlan btn kyller tevkif edilmelidir," diye ayak diretti. Savc orada yle duruyor, sze hi karmyordu. Ali Safa Bey onu keye ekti, kulana bir eyler syleyip eline ikin bir zarf tututurdu. Biraz sonra savc: "Bunlarn hepsini tevkif iin mahkemeye yazyorum," dedi. "Az sonra tevkif iin karar kacaktr." Yargcn koluna girdi, darya ktlar. kinci gnn ikindisiydi. Garbi yeli esiyor, ortal toza bouyordu. Bir blk candarma, balarnda Yzba Farukla geldi, gzlerini yarklara dolan, bir trl ilerlemeyen suya dikmi kalm bekleen kyllerin stne, havaya ate etti. Kyller biribirlerine sokulutular. Candarmalar bir daha ate etmek gerekliliini duymadlar. Kylleri toparladlar candarma komutanlnn avlusuna doldurdular. Oras almad camiye, cami avlusuna doldurdular. Oras da almad, Ala Camiye gtrdler... lkokula, Ermeni renine doldurdular. Kasabann bo avlular kyllerle doldu tat. Balarnda birer ikier candarma, scan alnnda a susuz pitiler. Susuzluktan, alktan kvranan kyllere kimse yaklap bir damla su, bir lokma ekmek veremiyordu. Bu srada Ali Safa Bey durmuyor, Vayvayllara haber stne haber yolluyordu: "Kym brakr giderseniz sizi affettiririm, yoksa Hkmete isyan bayra atnzdan dolay ileri gelenleriniz aslacak, tekiler de on beer yirmier yl hkm giyecektir." Kyller birka gn daha direttiler, raz gelmediler. Ama alk, susuzluk yle bir hal ald ki susuz ocuklarn barlar, kadnlarn inlemeleri sabaha kadar kasabay nlatt. Bu r446 malara dayanamayan kasaballar sabaha kar mahpuslara su, ekmek verdiler. Koca Osman Ali Safanm karsna kmad. "lrm de o herifin pis yzne bakmam," diyordu. Dahas yaras iyi olmayan boynu uzun Seyfali, Koca Osma-nn olu Hsam, bir de Veli, Safa Beyin konana gittiler. Savc, Kaymakam da "oradayd. Kafay ekiyorlard. Gittiler, keye bir sedirin stne oturup terbiyelice iki ellerini dizlerinin stne uzattlar, yle durdular. Balan nlerindeydi. Savc:

"Siz," dedi, "ok ktlk yaptnz Ali Safa Beye. Zulmediyorsunuz adama." Seyfali: "Haa," diye ayaa kalkt. Ba tavana deiyordu. Savc: "Sus!" dedi, "Otur yerine. Daha bu gece sizden be delikanl Safa Beyin iftliini yakarken yakaland." Ali Safa Bey sze kart: "Deli Muslu, teki birisinin ad da Sleyman. Be kii," dedi. "Benden ne istiyorsunuz arkadalar, ben ne yaptm size?" Seyfali ayaa kalkt: "Brakn bizi, Vayvay brakp gideceiz. skandan beri baba topramz... Ne yapalm, kader byle imi," dedi, sesi at syler gibiydi. "Baba topramz..." "Ne zaman?" diye heyecanla sordu Ali Safa Bey. Gene at syler gibi bir sesle: "Hemen," dedi Seyfali. "Bizi brakr brakmaz. Bamz alp gideceiz." Savc: "Haydi gidin yleyse, yarn sabah serbestsiniz," dedi. Kyller ekildiler gittiler ve sabahleyin erkenden de brakldlar. Vayvayllar dilleri boazlarna akm, suskun, kylerine dnerlerken Savrun ay boyunca yrdler. Su ancak Amberi-nark kyne kadar yrmt. Amberinarkmm altnda su daha hooor diye yarklar dolduruyordu. 447 55 Kafasndaki sar prlt geniledi, oald, iplik iplik uzaklardan geldi, sald, sonsuz bir hzla dnd, savruldu, kvl-cmland, sald, sonra da derinden derine balkd. ok scak vard. Memed ayn kuru yatana bakt, incecik bir su gelmi yarklara sessiz doluyordu. Demek Vayvay ky g ediyor ha, diye dnd. O elik lts gene geldi gzlerine oturdu, gzbebeklerine akld kald. Koca Osman, Seyran, boynu uzun Seyfali, gzel gzl Ferhat Hoca, inat Yobazolu, Kamer Ana, Selver Gelin geldi gzlerinin nne. Demek artk bunlarn hepsi Vayvay brakp gideceklerdi. Ya da oktan ekip gitmi, Vayvay kyn bombo brakmlard. Seyran da iki gndr uramamt. Son geldiinde de sz sylememi, ama ylesine bir gcengin bakmt ki, Memedi iliklerine kadar rpertmiti. Yenilmilik, ylgnlk damgasn Seyrann da alnna vurmutu. Er ge onu da rtecekti. Topal Ali orada duruyor, topal ayan altna ekmi, st dalndan bir tuhaf bir ddk yapyordu. Kse Halilse ayn kysna gitmi, sularn yarklar dolduruunu seyrediyordu. Ali neden sonradr ki ban kaldrd Memedin yzne bakt, bakar bakmaz da gzlerindeki lty grd. Yznden sevinle ac, glmekle alamak aras bir hava geldi geti. Memed kalkt oraya gitti, Alinin yan banda durdu. En dost baklarla ona bakt. Elini de omuzuna koydu. Bir sre kaldrmad. Sonra ardaa gitti, bohasn yatan altndan ekti ald. stndeki alvar mintan kard bir yana koydu, kendi giyit448 lerini de abucak, gz ap kapayncaya kadar giyindi. Tabancasn, hanerini, drbnn takt, fiekliklerini balad. Filintasn omuzuna ast, stne de srmal Mara abasn geirdi. Fesini elinde bir sre evirip evirdikten sonra giymeyip abasnn iindeki cebe koydu. oraplar dizine kadard. Ayakkabs kurumu, azck skyordu ama alrd. imdi kl ukurovaya nasl gelmise yleydi. Topal Alinin nne geldi durdu. Gzlerindeki parlt daha parlayp bymt. Kafasndaki sar k seli durmadan akyor, yarklara doluyor, balkyordu. "Sa kalsa da, bin yl yaasa da bu korku Hamzay iflah etmez. Efendime syleyim hi etmez. Byle bir korku hangi adamn kanna girmi, yreine ilemise, o adam bitmitir arkada. Efendime syleyim, dadan tatan uan kutan can umuyordu Hamza. stnde bir ku kanad grse, bir ar vzlts duysa srayp ayaa kalkyor, Memed geliyor, diye bararak dar uruyordu. Sonunda evlere, damlara, kye samaz oldu. Dalara dt. Her gn bir maarada, bir kovukta

saklanyordu. Gidiyor kovuun en karanlk yerine gizleniyor, yemek yemeden, su imeden, uyumadan orada bzlp kalyor, birden srayp darya frlyor, 'geliyor Ali, beni kurtar, geliyor,' diye var gcyle baryor, bana sarlyordu. Byle byle, gnlerce Alidanda bir kovuk, bir tek maara koymadk, dolatk. Senin ukurovaya indiini bir obandan duyduu sabah tarif edemem. Bir seviniyor, bir seviniyordu dille anlatlamaz. Baya yreim acd Hamzaya." "Yrein mi acd Hamzaya?" diye sordu Memed. "Vallahi yreim acd" dedi Topal Ali. "Duruyor duruyor, o ukurovadan sa kamaz diyordu, ukurova ekyann lm fakdr. Kurtulsa bile yar canl kurtulur, burada da benim elime der, ben de nce Memede hibir ey yapmam. Cann balarm, iki de kym ona veririm, o da benim canm balar, diyordu. Ban yasta koyar koymaz uyudu, gn uyanmad, uyanr uyanmaz da beni ard, abuk ol Ali, dedi, abuk abuk ol, bin benim atma hemen in ukurovaya, yardm et Ali Safa Beye, Yzbaya, sen olmazsan onun izini kimse srp de koca ukurovada bulamaz... nce Memedi, o eytan... 449 Ata bindim geldim ukurovaya, Ali Safa Beyin evine indim. Byle byle dedim, Hamza Aann selam var, mbarek ellerinden pyor. Bey beni ok sevdi, gnlerce yanndan ayrmad, beni padiah konuklar gibi konuklad. Bana izciliin srrn anlattrd durdu. Sonunda ben ona, Bey aam, dedim, ben buraya vazifeyle geldim, gideyim de u nce Memed mendeburunun izini sreyim de size u iflahsz yakalattraym. O sa olduka bize rahat yok, dedim. te geldim, hem de efendime syleyim ki, u nce Memed rezilinin izini de srdm buldum." Memedin yzn Ali hi byle acl, kaya gibi de sert grmemiti. Gzlerine aklm kalm elik ltsn da byle grmemiti. kindiyi geiyordu. Uzakta, gneyde, Akdenizin stnde ak yelken bulutlar usul usul kabaryor, ge doru ykseliyordu. Az sonra sert bir garbi yeli dalgas geldi, ortalk birazck serinledi. Sonra durdu. Bir sre durdu esti, esti durdu. Sonra yelken bulutlar iyice kabarp ykseldiler, ykseldike de klanyor, byyorlard. Derken garbi yeli btn hzyla balad, tozu dumana katt. Toz direkleri yer yer yollarda patlad, gneyden Toroslara doru akmaya baladlar. Memed, Topal Alinin elini tuttu, gzlerini de gzlerinin iine dikti sustu. Ali: "yi," dedi kendi kendine konuur gibi. Memed: "Ben Vayvaya bir urayacam..." ' Ali: "yleyse seni kasabann dnda beklerim," dedi. "Bak, beni iyi dinle, kasabann dndaki kuru dereyi bilirsin." "Bilirim." "te tam yolun sanda, dereyi aa inerken ok eski ko-cam bir sakzlk aac var. Dibinde de bir tek mezar. Bu aa zifiri karanlkta bile gzkr. Seni onun altnda beklerim." Memed plak ata atlad. Halilin gnlerce rerek yapt yular tuttu ekti. Kse dalm gitmi daha yarklara dolan sulara bakyordu. 450 "Hakkn helal et Halil," dedi Memed, at srd, bostann iinden kt. Bir toz bulutunun iine dald, biraz sonra da atin ban Vayvay kynn ortasnda, ulu dut aacnn altna ekti. Koca Osman hastalanm, yataklara dmt. Yatan da evine deil, ulu dut aacnn altndaki sedirin stne yaptrmt. Kamer Anayla Seyran onun ban bekliyorlard. Koca Osmanm ayaklarnn oraya doru da baka bir sedirin stne Seyfalinin yatan sermilerdi. narn altna geen gn yakalanan Deli Muslunun anasyla Seyrann anas da gelmiti. Kyde bunlardan baka kimsecikler kalmam, kyl ardna bile bakmadan nereye olursa olsun ban alm gitmiti. Seyfali diretmi, gitmem de gitmem. Ben baba topramda leceim. Baka yerde lmekten korkuyorum, demi alamt. Kars da ocuklar da onu byle hasta hasta brakp gitmilerdi.

Bir de 'dallar, yani Seyrann kardeleri, akrabalar kmamlard evlerinden. Ferhat Hocann kars da onlara snmt. Memed attan indi Koca Osmana doru yrd. Koca Osman onu grnce yastktan ban ar ar kaldrd, bakt, sonra ban yasta geri koydu gzlerini yumdu. Yz solmu, her zamankinden daha ok krmt. Krktan gzleri bile gzkmyordu. Memed geldi, onun elini tuttu avularnn arasna ald. Koca Osman zorla gzlerini at, Memede bakt. Memed onun gzlerinde balamaz bir gceniklik okudu. "Naslsn Emmi, gemi olsun," dedi krk bir sesle. Koca Osman 'ona karlk vermedi. Memed bekledi bekledi Koca Osmandan bir ses kmad. Yeniden: "Naslsn diyorum Osman Emmi sana," dedi, Koca Osman gene karlk vermeyince Kamer Ana araya girdi: "Osman, Osman," dedi, "bak Memed seninle hellalamaya gelmi, ocuk gidiyor. Sana naslsn diyor." Koca Osman gzlerini at Memedin yzne dikti, bakt kald. Neden sonradr ki duyulur duyulmaz bir sesle: "Kocadm ncem kocadm," dedi. "Yoruldum Memed yoruldum, yenildim oul yenildim..." 451 ORHAN KEML t HALK KTPHANES Gzlerini yumdu. Memed anlad ki Koca kendisine bir iyice ksm. Eer gcenmemi olsayd ona ahinim derdi. Memed, Seyfalinin de yanma vard, ona da gemi olsun dedi. Seyfalinin uzun boynu biraz daha uzam, yz gz yara bere iinde kalm, imi, morarmt. Ayaa kalkt, bombo kalm, pssz kye yle bir gz gezdirdi. Baklar geldi Seyrann stnde durdu. Sonra gene Koca Osmana yrd, vard onun elini yeniden tuttu, iki eli arasna ald, okad pt. Alams, bozuk bir sesle de: "Hakkn helal et Osman Emmi," dedi. Koca Osmann dudaklar kprdad. Memed Kamer Anaya gitti, ald onun da elini pt. Kamer Ana da onu kucaklad boynundan pt: Memed teker teker orada bulunan herkesle helal-latktan sonra geldi Seyrann yannda durdu. Bir trl ban kaldrp Seyrann yzne bakamyordu. Seyrann sa yanna sarkm elini usulca tuttu skt. Sonra gene usulca, incitmekten korkarmcasma Seyran kucaklad, ba yerde atma atlad, doldurdu, doludizgin bir toz bulutu iinde kyden uzaklat gitti. Seyran ona gle gle, uur ola diyemedi, arkasndan bakamad, alayamad, glemedi, orada yle koca dutun yan banda, gnein altnda kurudu kald. Kasabann kysndaki sakzlk aacna vardnda gn oktan batmt. Ali onun savrulup gelen karartsn daha uzaktan grm, yoluna kmt. Memed: "Ali," dedi. Ali: "Benim." Memed atn ban ekti. Ali: "imdi gideceiz, Bey evdedir. Evde deilse de sen yukar kp Beyi bekleyeceksin. Diyeceksin ki beni iftlikten Dursun Durmu gnderdi, diyeceksin. Unutma, Dursun Durmu." Memed: "Unutmam," dedi. "Senden hi phelenmezler. Onlara her gece senin gibi silahl ok adam gelir gider." 452 Kasabann ksz, karanlk sokaklarn getiler, yksek bir avlu duvarnn kaps nne geldiler. Kap byk ve kemerliydi. Ali atndan indi tahta kapy at. Kap gcrdad. Memed at ieriye srp yere atlad. Ali atn ban tutup ona az ilerdeki merdiveni gsterdi. Memed koarak merdivenleri kt, kapy ald, ierden bir kadn:

"Kim o?" diye sordu. Memed soukkanl: "Benim," dedi. "iftlikten geliyorum. Dursun Durmu Aa gnderdi. Bey evde mi?" Kadn: "Bir adam geldi. iftlikten geliyormu. Dursun gndermi," diye ieriye Beye seslendi. Memed, Beyin: "O adam ieriye al," dediini duydu, ilk olaraktan soukkanlln yitirip yrei arpmaya balad. Bey yataktayd, elinde bir gazete tutuyordu. Memed ieriye girince kapy usulca arkasndan kapatt. Bey gazeteden ban kaldrp: "Ne var, ne oldu gene?" diye umursamaz sordu. Memed: "Benim adm nce Memed," dedi birden. Tok, meydan okuyan bir sesle. "Beni bilebildin mi?" Ali Safa Beyin elindeki gazete dt, yatakta yar dorulmu yle kalakald. Yz apak oldu, gzlerinin karas bile aka kesti. Dudaklar titredi. Azn birka kez at at kapad, sesi kmad. Memed elindeki filintasn ona dorulttu, el ate etti. Kurunlarn yelinden odadaki lamba snd. Hemen o anda konan iinde bir kyamettir koptu. Memed ar ar merdivenleri indi, Alinin elindeki atn ald, atlad doludizgin kasabay kt. Bir sre gittikten sonra atn ban ekti, kulak verdi kasabay dinledi. Kasabadan koygun bir uultudan baka hibir ses gelmiyordu. Ne bir kurun sesi, ne de baka bir ses... Atn yeniden doldurdu. Gn douyordu ki Deirmenoluk kyne girdi. Doru Abdi Aann evine srd, kapda durdu: 453 "Hamza Aa, Hamza Aa," diye bard. Sesi duyan Hamza darya frlad, Memedin yanna geldi, Memed tabancasn ekip yumuak bir sesle ona: "D nme," dedi. Hamza durdu, bir sre gzlerini kirpitirerek atn stndeki adama bakt, onu tand, sonra da kyn iine doru, "ldryorlar, ldryorlar," diye bararak ald yatrd. Boazlyor-larm gibi bir sesle durmadan, "nce Memed beni ldryo-oor, ldryooor, ldryooor!" diyor, bararak oraya buraya kouyor, ban kapdan kapya vuruyor, kaplar almyordu. Memed de biraz uzandan atn stnden onu izliyordu. Bir lk, bir umutsuzluk, bir lm kasrgas halinde Hamza bir sre var gcyle koarak de kalka kydeki her kapya vard: "ldryorlar, ldryorlar, kurbannz olaym ldryorlar," diye yalvard. Kendi evinin kapma bile vard. Yalvard. Kendi evi de yzne kapanmt, almad. Salarna kadar terlemi, gzleri grmez olmu, ba kesilmi tavuk gibi ynsz, oradan oraya kouyor, rpmyor, bir vard kapya bir daha bir daha gidiyor, aresiz, bitkin kyn iinde drt dnyordu. Bir an durdu, azck dnd, sonra var gcn toplayp kyn dna doru komaya balad. Ky dar kncaya kadar belki on kez tepesi st yere kapakland kalkt, kapakland kalkt. Memed hi soukkanlln bozmadan, aray ap kapamadan, o hzlanrsa hzlanarak, yavalarsa yavalayarak ardnca at sryordu. te bylece Hamza nde Memed arkada kyn yresini kez dndler. Hamza bir ara durdu, dnd, bo gzlerle Memede bakt. Sonra birden gene delicesine komaya balad. Kyn iine sapt. Ayakta duracak hali kalmam, her iki admda bir kez yere dyor, topraa boylu boyunca seriliyor, sonra byk bir abayla geri kalkyor, kamaya urayordu. Memed onu bylece sre sre kyn alanna kadar getirdi: "Dur burada," diye bard. Ortalkta kimsecikler yoktu. Hibir canl da gzkmyordu. Ne kedi, ne kpek, hibir canl... Ne de gkten bir ku geiyordu. 454 Hamza son bir gayretle: "Yetiin ldryorlar, ldryorlar," diye bir daha bard, sonra da olduu yerde durdu. Saa sola sallanyor, yaprak gibi titriyordu. Dileri biribirine arpa arpa: "Beni ldrme efendim," dedi. "u kyn beini de sana vereyim. Allaha'kma."

Sz aznda kald. Memed onun kafasna tabancasndaki kurunlar boaltt. Hamza hemen lmedi, topra peneleriyle rmalamaya, yrtmaya balad. Kendi yresinde fr dnyor, topra yrtyordu. Memed omuzundan ar ar filintasn ald dorulttu, bir tarak fiei daha Hamzann stne boaltt. Hamza olduu yere yzst yumuldu kald. Memed at stnde onun yresinde dnyor, filintasn doldurup doldurup yumulmu kapkara yatan lnn stne boaltyordu. lnn yresinde deli gibi at sryor, gidiyor geliyor, hrsn alamyor, onun stne bir tarak daha kurun boaltyordu. Dardan Memede bakanlar onun bir acayip, bir eski at oyunu oynadn sanyorlard. Memed sonunda yoruldu, atnn stnde alann ortasnda, lnn yan banda dimdik durdu. Terlemi, ter kara peremlerinden p p diye atn boynuna damlyordu. Srtndan, abasnn dna da ter fkrmt. At da kpk iinde kalm, yaz at biraz daha kapkara kesilmi, kmr karas olmutu. Kyller birka kez evlerinin kapsndan, pencerelerinden korka korka balarn darya uzatp geri ekildiler. Onu yle at stnde dimdik, kaya gibi grdler. Yaz at daha krk gibi soluyor, stndeki Memed de yle dimdik, dalp kalm kprdamyordu. Gn bir kavak boyu ykseldi. Kara peremi, yz su gibi ter iinde kalm Memedi, kpe batm uzun boyunlu, byk gzl yaz at a bodu. Glgeler ekildi. Kyden hi t kmyordu. Bir sinek usa kanadnn sesi duyulurdu. Her yan psszd. Bu ky kuruldu kurulal sanki buraya hibir canl uramamt. Ortalk sessizlikten ylesine m m tyordu. Bir yaz at, bir de stndeki Memed, bir de aada yumulmu 455 kapkara yatan l... Bakaca, dnya bombo kalmt. Bir ku bile tmyor, bir ar bile vzldamyordu. Uzakta, tede kabarp soluklanan masmavi Dikenlidzyd. Dikenlidz apaydnlk serilmi yatyordu. Ve gittike gzelleen yaz atn sarsna pul pul den klard... Memed atnn stnde durmu kalm, gzleri bir atmacann gzleri gibi kyn ev aralarn dolayor, bombo alanlarda bou bouna bir kprdanma, bir ses aryordu. Bir kap, be kap, on kap alacak, kyn btn kaplar alacak, insanlar ha imdi, ha birazdan u alana doluacaklard. Memed bunu niin bekliyordu, kendisi de bilmiyordu ama bekliyordu. Uzun bekledi. Ky daha sszlat, daha boald. Ne gelen vard ne giden. Memed bir trt duymaya bile can atyordu. Birden, usul usul uzaklardan gelen bir ayak sesiyle irkildi. Ban yana evirince giyinmi kuanm, ak barts balayp, kpelerini, mercan gerdanln takm, renk renk ipekli Tarabulus kuan zenle beline dolam yukardan aa gelen Hr Anay grd. Atnn ban onun geldii yne evirip srd. Az sonra kar karya kaldlar. Memedin yz ald, glmsedi, baktlar. Sonra balarn evirip yerde yumulmu yatan lye baktlar. Hr Ana da glmsedi. Sonra baklar bir sre kyn iini tarad durdu, geldi gene lnn stnde durdu. lnn yannda yatt ta ukura kan dolmu, gllenmiti. Kann stnde imek gibi bir yeil sinek akt. Bir daha gz gze gelip baktlar. Memed atn Hr Anaya doru iki adm daha yrtt. "Ana, Ana," dedi, "Hr Ana, hakkn helal et." Baka bir ey sylemedi. Hr Ana da konumad. Atnn yularn ekti, ban Alidana doru evirdi, doldurdu. Yaz at yldrm gibi kyden kt. Alidamdan yana bir kara ok gibi akt, bir anda da gzden irad kayboldu gitti. Hamzann ls yatt yerde, orada ta ukurunun yan banda iki gn ylece yumulmu kald. Kyller evlerinden dar kmadlar. Sadece, o da ok merakllar, balarn evlerinin kapsndan darya karp, grebildikleri kadar alann ortasndaki lye bakp balarn hemen ieriye geri ektiler. nc gnn sabah Pancar Hsk evinden elinde bir iple 456 kt, alann ortasna geldi, ipi lnn ayana balad, ly kyn dna srkledi, uzaklara gtrd, Kulakszn deirmeninin altndaki uurumdan aa yuvarlad.

"Mstahakm buldun teres," dedi, arkasndan da gld. "Kel kafir. Aradn buldun ite. Var git imdi de kel kerkezle-re yem ol!" Bundan sonra kyller bir sre hibir ey yapmadan, ellerini lktan soua vurmadan, biribirleriyle hi konumadan, korkarak kyn iinde tembel, aylak, ellerini kollarn sallaya sallaya dolatlar... Sonra bir gn usulca vardlar Kel Hamzann kilerinin kapsn atlar. Hamzann karlar hi azlarn amadan uzaktan kileri aan kylleri, oral deilmicene seyredip durdular. Kiler hzman hzman ya, bal, pekmez, sandk sandk kuru zm, badem, ceviz, incir, kuru dut, armut, elma kurularyla, balkabaklaryla azna kadar doluydu. Btn kyn gznn nnde kileri, hibir szltya meydan vermeden kardee paylatlar. Bir pay da Hamzann karlarna ayrp, "Aln bu da sizin paynz," dediler. Sonra da, kiler paylamasndan uzun bir sre sonra da Hamzann evinin nne ylp karlarndan paralar istediler. Kadnlardan birisi azna kadar basa basa doldurulmu bir torbay getirdi onlara verdi. Oturup onu da kardecene pay ettiler. Bir pay da Hamzann karlarna verdiler. Sonra herkes Kel Hamzann bir ounu satamad, atn, eeini, keisini, kzn, ineini gidip Hamzann evinin kapsndan ald evine getirdi. Sonra yllardr buday, arpa, daryla doldurulmu ambarlar ap onu da kardee pay ettiler. Bir payn da Hamzann karlarna verdiler. Btn bunlar ok sessiz, azck korkarak, ekinerek, azck da utanarak, t karmadan uslu uslu yaptlar. Gz geldi att, hi kimsede bir kprdanma olmad. Souk yeller esti, glgeler yaylp soldu, akrdikenlii kurudu, atr-dad gene hi kimsede en kk bir kprdanma olmad. Ner-deyse ift koma zaman da gelip geecek, gene kyller ellerini arkalarna balam, geriye doru kayklm, biribirlerinin gzlerinin iine bakarak kyn iinde dolap duracaklard. 457 Eer Abdalolu Bayramn tan davulu imdatlarna yetimesey-di. Bir sabaht, daha gn mamt ki kulaklarna kyn ortasndan bir tan davulu sesi geldi. Davul ar, gvenli, koygun koygun tyordu. Davulcunun Abdalolu Bayram olduunu hemen anladlar. Zurnay da olu Cmek alyordu. Onu da bildiler. nk Torosta hibir Abdal byle bir davul alamazd. Abdalolu Bayram oluyla birlikte davulu vur ediyor, yatyor, kalkyor, sryor, kkryor, lklar atyor, dolanyor, oynuyordu. Kendini byk bir cokunlua kaptrm, bir sevin kasrgas olmu kyn ortasnda uunuyordu. Abdalolu Bayram kendini bildi bileli byle bir cokunluk iine dmemiti. Kuluk zamanyd ki, kyller teker teker alana geldiler. Tertemizdiler, yunmu arnmlar. En gzel bayramlk giyitlerini giyinmiler. Yal kadnlar stbeyaz bart, gen kzlarsa balarna al vala balamlard. Alndan, yeilinden, morundan donanmlard. Hr Ana bugn ylesine iek gibi olmutu ki, bu kadar kalabaln iinde bile seiliyordu. Geldiler, toplandlar, kyn alanna doldular. Alanda insandan ine atsan yere dmezdi. Az sonra kalabalk da Bayramla Cmekin oyunlarna katld. Kyn alannda byk bir sevin uuntusunda dndler durdular, sonra da oynayarak akrdikenlie doru ekildiler. Bayramn davulunun sesini teki Dikenlidz kylleri de duymu, oralarda da davullar dvlyordu. Onlar da akrdikenlie doru ekildiler. Be kyn bei de ekilip geldiler, douda, akrdikenliin ucunda Alidann eteinde bulutular. Delikanllar trpanlarn ektiler akrdikenlerini bitiler, gen kzlar biilmi akrdikenlerini topladlar byk bekler ydlar. Bayram davuluyla bir bein stne frlayp, kyllerin imdiye kadar hi grmedikleri bir oyuna balad. Uzuyor, ksalyor, dnyor, ellerini kollarn kvrarak bir eski zaman oyunu oynuyordu. O oynarken, kyller, onun bir imar stne altndaki bei tututurdular. Bayram bir sre de yalmlarn ortasnda, yalmlara uyarak oynad. 458 Dalgaland, esti. Sonra dimdik atein iinden kp geldi kalabala kart. Yalmlar diken beklerinden ovaya atlad. Kurumu akrdikeni ovas tepeden trnaa bir anda yalma kesti. Bir de poyraz esiyordu. Yalmlar ald, saarak,

dkp savurarak ta gneye gtrd. akrdikenlikten atrtlar geliyor, lklar geceyi dolduruyor," yalmlar bir utan bir uca ovada koturuyordu. Sabaha kar btn Dikenlidz yalma kesti, ova bir yalm selinde alkaland. Bir daha nce Memedden haber alnmad. mi timi bellisiz oldu. O gn bu gndr, Dikenlidz kylleri her yl topraa saban atmazdan nce akrdikenlie gelir, byk bir toy dnle dikenlere ate verirler. Yalmlar gn gece bir sel gibi dzde dolanr, akar durur. Ova bir yalm frtnasnda alkanr, yanan dikenlikten-lklar gelir. Bu atele birlikte de Alida-nn doruunda bir top k patlar. Dan doruu gece aarr, apaydnlk, gndz gibi olur. 459 YAPI KRED YAYNLAR / EDEBYAT Sait Faik Abasyamk mer Asm Aksoy Semaver Trke Bir Hayat Sarn Hulki Aktun ahmerdan Bir a Yangn Lzumsuz Adam Son iki Eyll Birtakm nsanlar Erotologya? - Bir Trk Erotologya'sna Kayp Aranyor Giri iin Denemeler Havada Bulut Toplu ykler 1 Havuz Ba ' " Toplu ykler II Kumpanya Sabahattin Ali Mahalle Kahvesi Deirmen Son Kular Sra Kk Alemda'da Var Bir Ylan Yeni Dnya Kargan Bala Kan, Ses, Esirler (Oyun) Mahkeme Kaps Krk Mantolu Madonna Peter Ackroyd iimizdeki eytan Chatterton Markopaa Yazlar ve tekiler ingiliz Mzii Kuyucakl Yusuf Doktor Dee'nin Evi akc'nn lk Kurunu Gilbert Adair , Btn Romanlar Kapal Kitap Mahkemelerde Kulenin Anahtar (haz. Nket Esen - Nezihe Seyhan) Yazarn lm etin Altan Adonis eytann Gr Dedii Arap Poetikas Kalem Bahelerinden Yedi Hayat Adalet Aaojlu Kadn, Ik ve Ate Yazsonu Kavak Yelleri ve Kasrgalar lmeye Yatmak avkar Altnel Bir Dn Gecesi Kvangvamun Kava Hayr Metin Altok Geerken iirin ilk Atlas Toplu Oyunlar 1, II, III Seluk Altun Karlamalar "Yalnzlk Gittiin Yoldan Gelir" Baka Karlamalar "Bir Sen Yaknsn Uzakta Kalnca" "Fikrimin ince Gl" Nurullah Ata Be Kii Gnlerin Getirdii - Szden Sze Ruh mesi Karalama DeUeri - Ararken Gece Hayatm Diyelim-Sz Arasnda Samet Ajjaolu Okuruma Mektuplar - Prospero Btn ykleri Gnce (2 cilt) Glten Akn Syleiler Toplu Oyunlar Dergilerde Sabahattin Kudret Aksal Yusuf Atlgan ykler Aylak Adam Oyunlar Anayurt Oteli Denemeler, Konumalar Canistan Btn ykleri YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT

YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT Ece Ayhan Mortesi Requiem Babozuk Gnceler Aynal Denemeler Dipyazlar Sivil Denemeler Kara Hay Hak! Syleiler Bir iirin Bakr a Hoa Kal - Ece Ayhan'dan ilhan Berk'e Mektuplar Ingeborg Bachmann Otuz Ya - Btn ykler Malina Semih Balcolu nce izdim, Sonra Yazdm Tuna Baltacofjlu Yeni Adam Gnleri Sava iinde Bar Seluk Baran Gz Gelmeden Roland Barthes S/Z Enis Batur E/Babil Yazlar Yaznn Ucu Bu Kalem Melun Bu Kalem Bukalemun Aciz a - Faltalar Issz Dnme Dolap Ac Bilgi Smokinli Berdu Kum Saatndan Harfler Baka Yollar mit Bayazolu Setirden Sefile, 37 Portre Taner Baybars Uzak lke: Bir Kbrs ocukluu VOs'at 0. Bener Dost - Yaamasz Bay Muannit Sahtegi'nin Notlar Siyah - Beyaz M z kal Yry - Kara Tren Buzul ann Virs Ihlamur Aac - ipin Ucu Kapan Manzumeler Yiit Bener Eksik Talar Krlma Noktas VValter Benjamin Tek Yn Bin Dokuz Yzlerin Banda Berlin'de ocukluk lhan Berk El Yazlarna Vuruyor Gne Uzun Bir Adam Kanatl At Logos Poetika ifal Otlar Kitab Niyazi Berkes Asya Mektuplar Thomas Bernhard Odun Kesmek Bitik Adam Eski Ustalar Ses Taklitisi Louis De Bernieres Yzba Corelli'nin Mandolini Yves Bonnefoy Olaslk Dndaki Aydn Boysan Yzler ve Yrekler istanbul'un Kuytu Keleri Nereye Gitti istanbul? Louis Breger

Freud - Grntnn Ortasndaki Karanlk Cihat Burak Cardonlar Yakutiler Zenci Kalnz! Sevim Burak Ford Mach I Yank Saraylar Sahibinin Sesi Michel Butor Michel Butor stne Doalamalar A.S. Byatt em-i Blbln iindeki Cin Halk Cansn Unutmaya Kyamadklarm YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT Julio Baquero Cruz Mezbahann Mimarisi Italo Calvino Grnmez Kentler Palomar Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler Anton ehov Yeni Bulunmu Hikyeler Evliya elebi ' Gnmz Trkesiyle Evliya elebi Seyahatnamesi: istanbul (2 cilt) Asaf Het elebi Btn Yazlar Ayegl elik Korku ve Arkada Burak erezciolu Mavi Sal Kz Osamu Dazai Batan Gne Mor Bir Serserinin Gezi Notlar _ Gilles Deleuze - Flix Guattari Kafka - Minr Bir Edebiyat iin Rosie Pinhas-Delpuech Bizans Siti Osman Deniz Parola Harbiyeli Aldanmaz Ouz Demiralp Okuma Defteri Kutup Noktas Kr Okur Mehmet H. Dojjan iir ve Eletiri Tekrarn Tekrar iir, Bugn Alak Uu Ahmet Muhip Dranas Yazlar Sezer Duru - Orhan Duru (haz.) O Pera'daki Hayalet ilhan Durusel Karakalem Requiem Ferit Edg Dou ykleri Yazmak Eylemi Seyir Szckleri Kimse O / Hakkari'de Bir Mevsim Av lk Tm Ders Notlar Bir Gemide Eylln Glgesinde Bir Yazd ite Deniz, Maria ilk ykler Kaknlar / Bozgun / Devam imdi Saat Ka Paul Eluard Gala'ya Mektuplar Azad Ziya Eren Sakzky Gnceleri Tuncer Erdem Hayalifener Moris Farhi Yabanda Yolculuk William Faulkner Abalom, Abalom! Kurtar Halkm Musa Ky Ses ve fke Max Frisch Stiller Beir Fuad iir ve Hakikat Memet Fuat

Duyumsanmayan Karanlk Fruzan Berlin'in Nar iei Gl Mevsimidir Parasz Yatl Balkan Yolcusu Gecenin teki Yz Krkyedi'liler Benim Sinemalarm Kuatma Redife'ye Gzelleme Yeni Konuklar Ev Sahipleri Sevda Dolu Bir Yaz Toplu ykler Adele Geras Troya'da Ak Akit Gktrk eviri: Dillerin Dili Ada Okuma Ura Szn tesi YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT Eser Grson Edebiyattan Yana Ahmet Him Frankfurt Seyahatnamesi Bize Gre ve Bir Seyahatin Notlar Hermann Hesse Narziss ve Goldmund Boncuk Oyunu Bozkrkurdu Gertrud Rosshalde Knulp Doan Hzlan Sakl Su Gncelin ars Mavi Bereli iir ilingiri Dzyaz Ayrac Yalnzlk Kahvesi Edebiyat Dnencesi Sidik Hidayet Aylak Kpek Diri Gmlen Vejetaryenliin Yararlar Hac Aga Damla Kan Kr Bayku Alacakaranlk Kurt Hofmann Thomas Bernhard'la Konumalar Park Honan Shakespeare: Bir Yaam Vecihi Hrku Bir Tayyarecinin Anlar Emin Nedret ili (haz.) evket Rado'ya Mektuplar MeldS Kaptana Ben Bir Bizans Bahesinde Bydm Seyfi Karaba Dede Korkut'ta Renkler Gne Karabuda indim Zaman Bahesine Zaman Bahesinden Portreler Zoraki Randevular Park adan Karadeniz lmsz Adagio'lar Fndkfaresiyle Bilgisayar Faresi Anna Kavan Buz HamdiKo ocuk lm arklar Melekler Erkek Olur ieklerin Tanrs Uflur Kkden Gemie Alan Pencere

Dlerin Gnbatm Uzun Gecenin Tutsaklar - Bar Dernei Cezaevi Gnl (1982) Kuular, Kanallar, Salkmstler Onat Kutlar ishak Claude Lanzmann Shoah D.H. Lawrence Lady Chatterley'in Sevgilisi Jean Leproux Renee Vivien'den Kerime'ye Mektuplar NormanLock Gmenler - Joseph Cornell'in Operalar Amin Maalouf lmcl Kimlikler Semerkant Afrikal Leo Tanios Kayas Yznc Ad Dounun Limanlar Uzaktan Ak Ik Baheleri Yollarn Balangc Beatrice'ten Sonra Birinci Yzyl Jamal Mahjoub Raid'in Drbn Nasuh Mahruki Bir Hayalin Peinde - Yedi Zirveler Bir Dacnn Gncesi Everest'te ilk Trk Asya Yollar, Himalayalarve tesi Giorgio Manganelli Dzyaznn ince Sesi Alberto Manguel Okumann Tarihi Palmiyelerin Altnda Stevenson Nezihe Meri Korsan kmaz Yandrma YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT Toplu ykler 1 Oyunlar - 4 Toplu ykler 2 istasyon Alacaceren nek Toplu Oyunlar Demokles'in Klc Cavlann iinde Sessizce Tartf-59 Gustav Meyrink Oyunlar - 5 Golem Kadnlarn isyan ilhan Mimarolu Yalanc Tank New York Kap D Sanat Kr Padiah Karen Mulhallen Her eye Ramen 49. Paralelin tesinde - Kanadal Yazarlardan ykler Yazlar -1 Robert Musil Sanat, Edebiyat, Kltr, Dil Yaarken Alan Miras Yazlar-2 Mustafa Sait Bey (1924-1934) Avrupa Seyahatnamesi (1898) Yazlar-3 Antonio Mufioz Molina (1935) Emevilerin Crdobas Yazlar-4 Rauf Mutluay (1936) Sebiller Su Vermiyor Yazlar-5 BendeYaayanlar . .- (1937-1962) Fethi Naci Yazlar-6 Trk Romannda lt Sorunu Konumalar Eletiri Gnl-I (1980-1986) Gcn Yitiren Edebiyat Romanlar -1 Eletiri Gnl-ll (1986-1990) Kan Konumaz Roman ve Yaam-Eletiri Gnl-lll Romanlar - 2 (1991-1992) Yeil Elmalar "Dnya Bir Glgeliktir" Yaamak Hakk Reat Nuri'nin Romancl Romanlar - 3 Sait Faik'in Hikyecilii Yaamak Gzel ey Be Kardeim

Yaar Kemal'in Romancl Nzm Hikmet Masallar, Hikyeler -1 Oyunlar -1 Hikyeler Ocak Banda Masallar, Hikyeler - 2 Kafatas eviri Hikyeler Bir l Evi Masallar, Hikyeler - 3 Unutulan Adam Orman Ccelerinin Sergzeti Bu Bir Ryadr Sevdal Bulut Oyunlar - 2 Sevda Masallar Yolcu br Masallar Ferhad ile irin Behet Necatigil Sabahat Erturul Facias Enayi Btn Radyo Oyunlar Oyunlar - 3 Serin Mavi insanlk lmedi Ya Dzyazlar 1-2 Allah Rahatlk Versin Mektuplar Evler Yklnca Avni Okar Yusuf ile Menofis Trkiye'de Tayyarecilik ivan ivanovi Var myd Yok muydu? YAPI KRED YAYIN LARI / EDEBYAT YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT Ahmet Oktay Gece Defteri airin Kan / Yaznsal Eletiriler 1 -1954/2000 Anlatlarn Aynas Haluk Oral - M. eref zsoy Erol Gney'in Ke(n)disi Canip Orhun Cranvrell Hatralar - Bir Havac Temenin Anlar Emin zdemir Dilin te Yakas Tezer zl Eski Bahe Eski Sevgi Yaamn Ucuna Yolculuk ocukluun Souk Geceleri Kalanlar Zaman D Yaam Mahir zta Ruh ikizini Arar Souma Korku Oyunu Ay Gzetleme Komitesi Bir Arzuyu Beslemek Orhan Pamuk istanbul - Hatralar ve ehir Georges Perec Yaam Kullanma Klavuzu Dodum Robert Pinget Fantoine ile Agapa Arasnda Sorgulama Msy Songe Libera Jan Potocki Hafz'n Yolculuu Marcel Proust iek Am Gen Kzlarn Glgesinde Guermantes Taraf Mahpus Sodom ve Gomorra Svvann'larn Taraf Albertine Kayp Yakalanan Zaman evket Rado Szn Gelii Alain Que!la - VSI6ger Pierre Loti: Gezegen Seyyah Oliver Sacks Karsn apka Sanan Adam Sesleri Grmek Renkkrleri Adas Uyanlar

Tungsten Day - Kimyasal Bir ocukluun Anlar J.D. Salinger Franny ve Zooey avdar Tarlasnda ocuklar Dokuz yk Ykseltin Tavan Kiriini Ustalar... Aye Sarsayn ok ey Yarm Hl Bruno Schulz Tarn Dkknlar Isaac Bashevis Singer Toplu ykler Meuga Philippe Sollers Stdyo Sabit Tutku Luan Starova Keiler Dnemi Babamn Kitaplar Mine St Adalet Cimcoz Bir Yaamyks Denemesi Be Sevim Apartman Krmz Zaman Cemal Sreya apkam Dolu iekle ve iir zerine Yazlar Gnler "Gvercin Curnatas" Konumalar, Soruturma Yantlar On Gnn Mektuplar 99 Yz Ferhan ensoy FerhAntoloji Levent entrk Yerdeitirmeier Sekisi Viktor klovski Hayvanat Bahesi lk Tamer Yaamak Hatrlamaktr Alleben ykleri YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT Saffet Tanman Batnas Tepeleri'nde Zaman Ahmet Mamdi Tanpnar Mahur Beste Be ehir Huzur Saatleri Ayarlama Enstits Yahya Keml Mcevherlerin'Srr Edebiyat Dersleri Btn ykleri Elin Tapan Ben Mutlu Bir Dovm Annesiyim Devam Eden Hikyemiz Ali Teoman Pervaneler Uykuda ocuk lmleri Semih Tezcan Dede Korkut Ouznameleri zerine Notlar Asl Tohumcu Abis Meral Ata Tolluolu Babam Nurullah Ata Kk Hanm Meralika Mahmud Nedim bin Tosun Aba Vedat Nedim Tr Yllar Byle Geti Ahmet Nedim Servet Tr Nevhz'in Gnl Ibn Tufeyl - Ibn Sina Hay Bin Yakzan Bedrettin Tuncel Seme Yazlar Ayfer Tun Aziz Bey Hadisesi Maara Arkadalar Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek Ta-Kt-Makas Gven Turan Yazyla Yaamak D Gnler l Hesabali Turan

Bir Eitimcinin yks Serdar Turgut ahsi Bir New York Biyografisi YAPI KRED YAYI Orun Trkay Peri Masallar Cahit Uuk Bir imparatorluk kerken... Anlar Erkekler Dnyasnda Bir Kadn Yazar -Silsilename I Yllar Sadece Say - Silsilename II Faruk Ulay Amber Beldeler Kitab Tuhaf insanlar Zaman Kemal Uluer Baucumda Hayat Mutlu Bir lmn Gncesi MTna Urgan Virginia Woolf D.H. Lawrence Bir Dinozorun Anlar Bir Dinozorun Gezileri ingiliz Edebiyat Tarihi Tomris Uyar ipek ve Bakr Gzel Yaz Defteri Gndkm I - Bir Uyumsuzun Notlar Gndkm II - Bir Uyumsuzun Notlan demeler ve ahmeran Hikyesi Yrekteki Buka Dizboyu Papatyalar Artun Unsal Benim Lokantalarm Kmil ile Meryem'e Dair Fikret rgp Dosdoru Gnlk Orhan Veli airin ii - Yazlar, ykler, Konumalar Bern Witte Walter Benjamin Hseyin Cahit Yaln Tandklarm Murat Yaln Akmumya Hafif Metro Gnleri ima Klavuzu Sadk Yalszuanlar Srl Tulalar Hi Doan Yarc Gece Kelebekleri -Kk Kk Hikyeler NLARI / EDEBYAT YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT Yaar Kemal Frat Suyu Kan Akyor Baksana Bir Ada Hikayesi 1 Karncann Su itii - Bir Ada Hikayesi 2 Tanyeri Horozlan - Bir Ada Hikayesi 3 ince Memed 1 ince Memed 2 ince Memed 3 ince Memed 4 Ortadirek - Dan te Yz 1 Yer Demir Gk Bakr -- Dan te Yz2 lmez Otu Dan te Yz 3 Demirciler ars Cinayeti Akasazn Aalar 1 Yusufuk Yusuf - Akasazn Aalar2 Yamurcuk Kuu Kimsecik 1 Kale Kaps -Kimsecik 2 Kann Sesi -Kimsecik3 Teneke Binboalar Efsanesi Arda Efsanesi Hykteki Nar Aac Ylan ldrseler Deniz Kst Al Gzm Seyreyle Salih Kular da Gitti Filler Sultan Sar Scak Anadolu Efsanesi akrcal Efe Nuhun Gemisi - Bu Diyar Batanbaa 1 Yanan Ormanlarda Elli Gn Bu Diyar Batanbaa 2 Peri Bacalar - Bu Diyar Batanbaa 3 Bir Bulut Kaynyor - Bu Diyar Batanbaa 4 Allahn Askerleri Baldaki Tuz Aacn r Ustadr Ar Zulmn Artsn

Atlar Gkyz Mavi Kald (S. Eyubolu ile) Yaar Kemal Kendini Anlatyor -Alain Bosquet ile Grmeler Ay Kuyumcular / Albert Vidalie evirenler: Thilda Kemal - Yaar Kemal Mehmet Yan Kozmopoetika - Yazlar, Syleiler, Deiniler (1978-2001) Stefanos Yerasimos Sultan Sofralar -15. ve 16. Yzylda Osmanl Saray Mutfa iir Erkk Ylmaz Abdullah'n Ablas Enayi Bir Ak Hop Eden ey brahim Yldrm Bkn ve Orta Halli - Cinayet, lke, Cinnet Kuevi'nin Efendisi Tahsin Ycel Alntlar insanlk Gldrsnde Yzler ve Bildiriler Salaklk stne Deneme Yz ve Sz Binbir Gece Masallar (8 cilt) YAPI KRED YAYINLARI / EDEBYAT YAPI KRED YAYINLARI / R Sait Faik Abasyank imdi Sevime Vakti ve Dier iirleri Mim Kaf Agayef Nzll iirler Nazmi Al (haz.) John Ashbery - Profil Glten Akn iir zerine'Nollar Krmz Karanfil-Toplu iirler I 1956-1971 Atlar ve Trkler - Toplu iirler II 1972-1983 Uzak Bir Kyda - Toplu iirler III 1984-2003 iiri Dzde Kuatmak Sabahattin Kudret Aksal iirler 1938-1993 Batk Kent Hulki Aktun Firak (1989-1999) Sabahattin Ali Btn iirleri avkar Altnel Soua Alan Kap: iir stne Yazlar Yol Notlar - Toplu iirler Metin Altok Bir Acya Kirac-Btn iirler John Ash Selected Poems / Seme iirler The Anatolicon ^Anatolikon mer Aygn Ta Gn Ece Ayhan Btn Yort Savul'lar! Toplu iirler (1954-1997) Suphi Aytimur incedir Derincedir lhan evket Aykut Kl Art Ingeborg Bachmann Toplu iirler Enis Batur Dou - Bat Dvan Seyrsefer Defteri Rbia Hatun "Tuhaf Bir Kymef'+Krkbir iir Papirs, Mrekkep, Ty Seme iirler 1973-2002 lhan Berk Asl Eros - eviri iirler Klt Kitap Eik Ak Taht Akama Doru Galata Pera Toplu iirler Requiem Egemen Berkz Unutma-Toplu iirler (1960-1979) Paul Claudel Japon Yelpazeleri iin Yz Tmce E. E. Cummings

Profil Faruk Nafiz amlbel Han Duvarlar - Toplu iirler Asaf Halet elebi Btn iirleri Nuri Demirci Soldan Drdnc Aralk Ahmet Muhip Dranas iirler Mehmet H. Doflan (haz.) Yzyln Trk iiri Antolojisi (3 elit) Gunar Ekelfif Emgion Prensi iin Divan Seme iirler Metin Elolu Bu Yalnzlk Benim Toplu iirler (1951-1984) Seyhan Erzelik Kitaplar -Toplu iirler (1980 - 2003) Ebubekir Erolu Berzah - Toplu iirler 68/98 Hseyin Ferhad Kl ipekte Snanr - Toplu iirler (1982-2000) Fru Sadece Ses Kalcdr Fruzan Lodoslar Kenti Louise Glck Seme iirler YAPI KRED YAYINLARI / R YAPI KRED YAYINLARI / R Ahmet Gntan ilk Kan. ikili Tekrar. Talt Sait Halman (Haz.) Eski Msr'dan iirler Sadk Hidayet Hayyam'n Teraneleri Ted Hughes Doumgn Mektuplar Mustafa Irgat Ait'siz Kimlik Kitab Richard McKane Coffeehouse Poems / Kahvehane iirleri Sefa Kaplan Londra iirleri Yahya Kemal Kendi Gk Kubbemiz Eski iirin Rzgryle Rubier ve Hayyam Rubailerini Trke Syleyi Birhan Keskin Yeryz Halleri Necip Fazl Ksakrek ile Tuna Kiremiti Akademi Kari Krolovv Dnyann iaretleri Ercmend Behzad LSv " Btn Eserleri Lermontov Profil Pierre Louys Bilitis'in arklar James Lovett O stanbul - Ey istanbul Lale Mldr Saatler/Geyikler Nazm Hikmet iirler-1 835 Satr Jokond ile S-YA-U Varan 3 1+1=1 Sesini Kaybeden ehir YAPI KRED YA iirler-2 Benerci Kendini Niin ldrd? Gece Gelen Telgraf Portreler Taranta-Babu'ya Mektuplar Simavne Kads Olu eyh Bedreddin Destan eyh Bedreddin Destam'na Zeyl iirler - 3 Kuvyi Milliye Saat 21-22 iirleri Drt Hapisaneden Rubailer iirler-4 Yatar Bursa Kalesinde iirler-5 Memleketimden insan Manzaralar iirler - 6 Yeni iirler iirler-7 Son iirleri iirler-8 ilk iirler Behet Necatigil

Bile/Yazd iirler Ahmet Oktay Toplu iirler (1963-1991) Hayalete vg Hseyin Peker Atein Zilleri Toplu iirler (1965-2003) Jacques Prvert Szler Mehmed Rauf Siyah inciler Theodore Roethke Rzgr iin Szler Il Saatiolu (Haz.) italyan Hermetik iiri Antolojisi Seferis Profil Ahmet Soysal Arzu ve Varlk - Dalarca'ya Baklar YINLARI / R YAPI KRED YAYINLARI / R Cemal Sreya Yrek ki Parampara - eviri iirler Sevda Szleri Ahmed amlu Ey Ak, Ey Ak! Mavi Yzn Grnmyor Zafer enocak Kara Kutu Ungaretti v Profil lk Tamer Yanardan stndeki Ku ada Latin Amerika iiri Antolojisi Mehmet Taner Kfl imek Veda Vezinleri Ahmet Hamdi Tanpnar iirler OjjuzTansel Da pmeler Tagore Profil Turul Tanyol Toplu iirler (1971-1995) By Bitti Hakan Toker Mavikara Bedirhan Toprak Gece Dili Gven Turan Toplu iirler (1963-1993) 101 Bir Dize Gizli Alanlar iz Srmek Grlen Kentler Cendere Mehmet Mmtaz Tuzcu Yazte-Toplu iirler 1971/1998 Turgut Uyar Byk Saat - Btn iirleri Orhan Veli Btn iirleri eviri iirler Azer Yaran Giz Menekesi - Toplu iirler (1975-2002) Eyp Yaar Kimsesizlik ikilisi Mehmet Yan Ad Kayplar Listesinde Levent Ylmaz Son lke Necmi Zeka Yavru Aslan'dan Konu Komu'ya (1981-2001) (ben ona o bana ne oldu sana dedik) i i YAPI KRED YADINLA R'T 7 ..L R o o 2 D O m 03 X I I _____J______ zaman dilimine _

drtls, dzene bakaldran Memed'in ve insan ilikileri, doas ve renkleriyle ukurova'nn yks. Yaar Kemal'in syleyiiyle "iinde bakaldrma kurduyla domu" bir insann, "mecbur adam"m roman. ldrlen Abdi Aa'nn yerini kardei Hamza alr. Memed, topraklarn ele geirmek iin Vayvay kyllerine zulmeden Ali Safa Be/i ve Hamza'y ldrr. Ancak kyller iin tam bir efsaneye dnmesine ramen zulmedenlerin ldrmekle bitmeyecei konusunda kuku duymaya balar. Abdi Aa gitmi, yerine Hamza gelmitir, onun yerini de bir bakas alacaktr. "Kalemi insanln hizmetinde bir yazar..." Henry Lundstrm, Sundvalls Tidning, (sve) "Yaar Kemal, grkemli bir destan akcl iinde, tm ayrntlar titizlikle yanstarak dile getirmi lkesini." Paul Theroux, The Nem Yok Times, (A.B.D.) "Korkusuz bir toplum eletiricisidir Yaar Kemal. Ve esiz bir air." Dagens Nyheter, (sve) "Bir gkkua gibi, topraa hi dokunmadan bir ufuktan dierine kayan byk bir efsane geleneine dayanyor." Sunday Times, (ngtere) "Kemal'in Hardy ve Tolstoy ile karlatrlmasna yol aan zengin slup, konunun zenginlii ve eitlilii, sradan insanlarn yaamyla insanln balants, insan iine eken bu romanda da aikar." The Times, (ngiltere) "Ba dndrc bir hzla ilerliyor." Kapaktaki Resim: Avni Arba Takm ISBN 975-08-0698-0 ISBN 975-08-0717-0 The Guardian, (ngiltere) Yaar Kemal _ nce Memed 2 www.kitapsevenler.com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr Yaar Mutlu Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin Tarayan Yaar Mutlu web sitesi www.yasarmutlu.com

www.kitapsevenler.com e-posta yasarmutlu@kitapsevenler.com yasarmutlu@yasarmutlu.com mutlukitap@hotmail.com kitapsevenler@gmail.com Yaar Kemal _ nce Memed 2

You might also like