Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 98

MILAN KUNDERA GLNES AKLAR

Tarayan: Yaar Mutlu Bu e-kitap taslak halindedir. Okumay zorlatrc tarama hatalar ierebilir. Bu taslak srm okurken dzeltir ve dzeltilmi srm bizimle paylamak isterseniz memnun oluruz. WEB: http://ayrac.org letiim: ayrac.org@gmail.com

Milan Kundera GLNES AKLAR ykler Trkesi SERDAR RFAT KIRKOLU 1. basm :2002 zgn ad Smlsne Lsky

Milan Kundera, 1929 ylnda Pragda dodu. kinci Dnya Sa-vann sonunda Komnist Partiye ye oldu, ancak 1948in ubat aynda partiden kartld. Pragda Mzik ve Sahne Sanatlar Akademisi, Sinema Blmnde profesrlk yapt. 1967de yaynlanan ilk roman aka, 12 dile evrildi ve 1968de ekoslovak Yazarlar Birlii dln ald. 1968deki Rus istilasndan sonra iini kaybeden Kundera, politik basklara dayanamayarak 1975te Fransaya g etti ve Fransz vatandalna geti. Yaam Baka Yerde adl eseri basld yl Medicis dln kazand. 1979da Gln ve Unutuun Kitab yaynlandnda ekoslovak Hkmeti kendisine vatandalk hakkn geri verdi. Bundan sonra Glnesi Aklar yaynland. Jacques ile Efendisi adl kitab talyada Mondello dln kazand. 1981de bir nceki yl Gabriel Garcia Mr-quezin ald Commonwealth dln Tennessee Williams-la paylat. En ok satan kitab Varolmann Dayanlmaz Hafiflii sinemaya da uyarland. Yazarn yaynlanan br kitaplar lmszlk, Roman Sanat, Saptrlm Vasiyetler, Ayrlk Valsidir. 1982de Europa Literatura dln kazanan Kunderaya, 1983 ylnda Michigan niversitesi tarafndan fahri doktorluk unvan verildi, 1985te de Kuds dln ald. Franszca olarak yazd Yavalk, 1995te yaynland. amzn en baarl dnsel roman yazar ve varoluularn sonuncusu olarak nitelendirilen Kunderamn Kimlik adl roman, Fransada Mays 1998de basld. Son roman Bilmemek 2000 ylnda nce spanyada arkasndan 2001e Fransada yaynland. Milan Kundera, halen karsyla birlikte Pariste yayor.

NDEKLER Hi Kimse Glmeyecek ............................................ 9 Sonsuz Arzunun Altn Elmas................................. 48 Otostop Oyunu .......................................................... 70 Kolokyum .................................................................. 94 Yal ller Yerlerini Gen llere Braksnlar ..................................... 141 Dr. Havel Yirmi Yl Sonra....................................... 166 Edward ile Tanr.......................................................205

H KMSE GLMEYECEK Bir bardak slivovis daha koy bana, dedi Kla-ra, ben de kar kmadm. ieyi amak iin de hibir olaanst yan olmayan, ama ie yarayan bir bahane bulmutuk: O gn bir sanat tarihi dergisinde yaynlanm olan uzun bir inceleme iin olduka ykl bir para almtm. ncelemem sonunda yaymlanmsa da ilk bata birtakm glklerle karlamtm. Yazdm ey bir polemik yazsyd ve inelemelerle doluydu. Bu nedenle, yaz kurulu yal ve temkinli kiilerden oluan Plastik Dnce dergisi bu metni reddetmi, ben de incelememi sonunda onun kadar nemli olmayan, ama daha gen ve atak editrleri olan rakip bir dergiye vermitim. Postac havale kdn bir mektupla birlikte faklteye getirmiti. Sabahleyin, bu nemsiz mektubu, zaferimin ilk sarholuu iinde, doru drst okumamtm bile. Ama eve dnnce, vakit gece yarsna yaklam ve iedeki arap da hemen hemen tkenmiken, biraz elenmek iin yaz masamn stnde duran mektubu alp Klaraya okudum: Aziz dostum ve -bu szc kullanmama izin verirseniz- aziz meslektam; hayatnzda hi tanmam olduunuz beni, size yazma teklifsizliinde 9 bulunduum iin ltfen balaynz. Size, havaleye ilitirilmi olan makaleyi okumanz rica etmek iin yazmaktaym. Sizi ahsen tanmyorum, ama size sayg duyuyorum, nk benim gzmde kendi aratrmalarmn sonularyla artc biimde uyuan hkmlere, dncelere ve yarglara sahip birisiniz. Mektup bylece yeteneklerimin alabildiine vlmesiyle sryor ve iinde benden bir ricada bulunuluyordu. Adam benden yazd makaleyi alt aydan beri reddeden ve deersiz gren Plastik Dnce dergisine gnderilmek zere bir tantma yazs kaleme alma inceliini gstermemi istiyordu. Ona benim grmn dm zecei sylenmiti, bunun iin imdi ben onun tek umudu, zifiri karanlklar iindeki tek umut ydm. Klara ile ben, tumturakl ad bizi kendisine eken, Zaturecky adndaki bu adama ilikin binbir trl aka yapyorduk; elbette, tmyle zararsz akalard bunlar, nk beni vmesi, elimin altnda mkemmel bir slivovis arab da varken beni yumuatp cmert klyordu. ylesine cmerttim ki, o unutulmaz anlarda tm dnyaya kar sevgiyle dolup tayordu yreim. Btn dnyaya veremesem de en azndan Klaraya hediyeler veriyordum. Hediye olmasa bile, en azndan vaatte bulunuyordum. Yirmi yalarnda olan Klara, iyi aileden gelen gen bir kzd. yi bir aileden diyorum, hay Allah! Mkemmel bir aileden demem gerekirdi! Eski bir banka mdr ve dolaysyla da byk burjuvazinin bir temsilcisi olan babas, 1950ye doru Pragdan s-nrd edilmi ve bakentten bir hayli uzakta olan Celakovice Kyne gidip yerlemiti. Hkmetin iyi gzle grmedii kz, Pragn konfeksiyon fabrikalarndan birinin byk atlyesinde, bir diki makinesinde terzilik yapyordu. O akam karsnda oturmu, dostlarmn yardmyla ona salamaya sz verdiim iin avantajlarn geliigzel verken, ba10 na olan dknln artrmaya abalyordum. Bylesine ho bir kzn, gzelliini bir diki makinesinin nnde soldurmasnn kabul edilemez bir ey olduunu savundum ve Klarann manken olmas gerektiine karar verdim. Klara kar kmad bana ve geceyi ok gzel bir uyum iinde geirdik. imdiki zaman kat ederken gzlerimiz baldr. ok ok yaamakta olduumuz eyleri sezebilir ve tahmin edebiliriz. Ancak daha sonralar, gzlerimizin ba zldnde ve gemii incelediimizde ne yaam olduumuzu fark eder, yaadklarmzn anlamna varrz. Ben de o akam, aklmdan baarma itiimi geiriyor, bunun kendi sonumun grkemli bir kutlan olduundansa hi mi hi kukulanmyordum. Ve hibir eyden kukulanmadm iin de ertesi sabah keyifle uyandm. Klara yanmda hl ml ml uyurken, Bay Zatureckynin mektubuna ilitirilmi olan makaleyi aldm, elenceli bir kaytszlkla ayakta okumaya koyuldum. ek Resim Sanatnn Bir Ustas, Mikolas Ales balkl makale, stn-kr de olsa yarm saatimi ona vermeme demezdi. Mantksal geliim gzetilmeden, hibir zgn dnce amac gdlmeden bir araya getirilmi beylik szler

ynyd bu. Hi kuku yok ki bir zrvayd. Plastik Dnce dergisinin bayazar olan Dr. Kalousek de (Kalousekin son derece antipatik biri olduunu belirteyim bu arada) ayn gn bana telefon ederek grm dorulad. Faklteyi arayp bana yle dedi: 11 Bay Zatureckynin inceleme yazsn aldn m? Al-dysan, bir zahmet yle bir eyler yazver, bu alann uzman be yazar makalesinin be paralk deeri olmadn sylediler, ama adam hl bamzn etini yiyor, senin tek ve biricik otorite olduunu syleyip duruyor. Birka satrla makalesinin die dokunur hibir yan olmadn yazver, bu ilerden iyi anlarsn sen, sivri dilli olmay bilirsin, yaz da adam yakamz braksn. Ama iimdeki bir ey buna kar kt: Bay Zatureckynin cellad niye ben, zellikle ben olacaktm ki? Bunun iin bayazar maa alan kii ben miydim? te yandan, Plastik Dnce dergisinin incelememi ihtiyattan tr reddettiini ok iyi anmsyordum; stelik Bay Zaturecky ad benim iin Klaranm an-syla, slivovis iesiyle ve gzel bir akamla sk skya balantlyd. Ve son olarak da bunu yadsmayacam, nk insani bir ey, beni biricik gerek otorite sayan insanlarn says iki elin, hatta tek bir elin parmaklarnn saysn gemezdi. Bu biricik hayranm kendime ne diye dman edecektim ki? Kalousekle yaptm grmeyi birka esprili ve belirsiz szle sona erdirdim; her birimizin kendince, onun vaat, benimse kaamak bir yant olarak aldmz szlerdi bunlar. Bay Zaturecky hakknda hibir zaman tantma yazs yazmamaya kesinkes karar vermi olarak telefonu kapadm. Derken, ekmecemden yaz kd aldm ve Bay Zatureckyye bir mektup yazdm; bu mektubumda Zatureckynin incelemesinin deeri zerine bir yargda bulunmaktan zenle kanyor, ona XIX. yzyln resim sanat zerinde fikirlerimin genelde yanl sayldn, zellikle de Plastik Dnce dergisinin yaz kurulunca byle grldn aklyordum, yle ki araya girmem yarardan ok zararl olma tehlikesini tayordu. Bundan baka mektubumda Bay 12 Zatureckyye dosta szler yadrmtm; o bu bela-gatte kendi adna bir sempati belirtisini grmemez-lik edemezdi. Mektubu posta kutusuna atar atmaz, Bay Zatu-reckyyi unuttum. Ama Bay Zaturecky beni unutmad. Bir gn dersimi bitirmek zereyken -resim tarihi dersleri veriyordum- kap alnd, gelen, bana ara sra kahve hazrlayan ve telefonda konumay arzu etmediim kadn sesleri duyulduunda darda olduumu syleyen, ya gekince ve kibar bir hanmefendi olan sekreterim Marie idi. Kafasn kap aralndan uzatp beni bir beyefendinin beklediini syledi. Beyefendilerden korkmam. Bunun iin rencilerimden izin alp gnl rahatlyla koridora ktm. Koridorda ypranm siyah bir takm elbise ve beyaz bir gmlek giymi, ksa boylu bir adam bana bayla selam verdi. Sonra son derece saygl bir tavrla adnn Zaturecky olduunu syledi. Ziyaretimi bo bir odaya aldm, oturmas iin bir koltuk gsterdim ve neeli bir ses tonuyla sohbete balayarak havadan sudan, szgelimi ne kadar kt bir yaz geirmekte olduumuzdan, Pragdaki resim sergilerinden sz ettim: Bay Zaturecky, btn bu gevezeliklerime nazike katland, ama ksa bir zaman sonra her szm, aramzda kar konulmaz bir mknats gibi grlmez biimde duran makalesine balamak iin abalamaya balad. almanz zerine seve seve bir tantma yazs yazardm, dedim sonunda, ama size mektubum13 da da akladm gibi hi kimse beni XIX. yzyl ek resim sanatnn bir uzman olarak grmyor ve bundan baka beni kaarlanm bir yeniliki sayan Plastik Dnce dergisinin yaz kuruluyla da aram iyi deil, yle ki lehinize bir deerlendirmede bulunmam bile size olsa olsa zarar verebilir. Aa! ok alakgnllsnz, diye karlk verdi Bay Zaturecky. Nasl olur da sizin gibi bir uzman, bulunduu konumda bu denli karamsar olabilir? Bana yaz kurulunda bundan byle

her eyin grnze bal olduu sylendi. Makalemi desteklerseniz yaynlanacak. Benim tek ansmsnz siz. Bu alma yllk incelemenin, yllk aratrmann rn. imdi her ey sizin elinizde. Kaamaklarmz ne kadar tasaszca ve ne kadar sudan eylerle uyduruyoruz! Bay Zatureckyye ne yant vereceimi bilemiyordum. Yzne bakmak iin iradem dnda gzlerimi kaldrnca, modas gemi, kk, saflk dolu gzl, ama ayn zamanda da alnn diklemesine yaran, gl ve derin kr grdm. Bir an zihnim aydnlannca, omurga kemiimden bir rperti geti. Bu gl ve inat krk, Mikolas Alesin resimleri zerine eilmi olan sahibinin yalnzca entelektel skntlarn deil, ayn zamanda az rastlanlan trden irade gcn de yanstyordu. Tm zihinsel yeteneimi yitirdiimden, gerektii kadar ustaca mazeretler bulamyordum artk. Bu tantma yazsn yazmayacam biliyordum, ama ayn zamanda da bunu, karmdaki yalvaran kk adamn yzne syleme gcne sahip olmadm biliyordum. Glmsemeye ve belli belirsiz bir eyler vaat etmeye koyuldum. Bay Zaturecky ksa bir sre sonra haberleri almak zere geleceini syleyerek bana teekkr etti; az dolusu glmseyerek ordan ayrldm. 14 Gerekten de birka gn sonra dnd. Onu atlatmay ustalkla baardm, ama ertesi gn fakltede beni yeniden aradn sylediler. Durumun ktye gittiini anladm. Hemen gerekli nlemleri almak zere Bayan Marieyi bulmaya gittim. Ltfen Marie, dedim, ayet bu beyefendi gelip de beni soracak olursa, ona bir aratrma yapmak zere Almanyaya gittiimi ve bir aydan nce de dnmeyeceimi syleyin. Ha u da var. Derslerimi sal ve aramba gnleri yapyordum. Bundan byle, btn derslerimi perembe ve cuma gnleri yapacam. Bundan yalnzca rencilerimin haberi olacak, hi kimseye sylemeyin ve ders saatleri izelgesinde deiiklik yapmayn. Gizli hareket etmem gerekiyor. Gerekten de ksa bir sre sonra, Bay Zaturecky gelip fakltede beni sordu, sekreter ona benim birdenbire Almanyaya gitmi olduumu bildirdiinde de umutsuzlua kaplm gibi grnd bir anda. Ama olanaksz bu! Asistan Beyin makalem zerine bir tantma yazs yazmas gerekiyor. Nasl byle gidebildi? Hibir ey bilmiyorum, diye karlk verdi Bayan Marie, Ancak bir ay iinde dnecek. Bir ay daha ha... diye yaknmaya balad Bay Zaturecky. Peki, Almanyadaki adresini bilmiyor musunuz? diye sordu. Bilmiyorum, dedi Bayan Marie. Ve ben bir ay huzur iinde geirdim. Ama zaman dndmden daha hzl geti ve Bay Zaturecky, sekreterin brosuna yeniden geldi. Hayr, henz dnmedi, dedi ona Bayan Marie ve 15 benimle daha sonra grtnde, yalvaran bir ses tonuyla bana: Sizin adamcaz gene geldi, ona ne dememi istiyorsunuz? diye sordu. Almanyada sarla yakalandm ve Jenada hastanede olduumu syleyin ona, Marie. Hastanede mi? Ama olanaksz bu, Asistan Beyin makalem zerine bir tantma yazs yazmas gerekiyordu! diye haykrd Bay Zaturecky, birka gn sonra sekreter ona bu haberi bildirdiinde. Bay Zaturecky, dedi sekreter, knayc bir ses tonuyla, Asistan Bey yurtdnda ciddi biimde hastalanmken siz kendi makalenizden baka bir ey dnmyorsunuz! Bay Zaturecky yelkenleri suya indirdi ve kp gitti, ama on be gn sonra yeniden kageldi: Jenaya taahhtl bir mektup gnderdim. Mektup bana geri geldi! Sizin bu adamcaznz beni vallahi ldrtacak, dedi Bayan Marie, ertesi gn. Kzmayn, ama ona ne dememi isterdiniz? Dndnz syledim ona, imdi onunla tek banza uramanz gerekiyor! Bayan Marieye kzmyordum, elinden geleni yapyordu kadn ve zaten yenilmi olduumu kabullenmekten uzaktm. Kimsenin izimi bulamayacan sanyordum. Artk hep gizli gizli yayordum, derslerimi perembe ve cuma gnleri gizli gizli veriyordum, sal ve aramba gnleri gene gizli gizli, fakltenin karsndaki bir binann kap aralna gizleniyor ve faklteden kmam gzleyen Bay Za-tureckynin haliyle eleniyordum, iimden peruk, takma

sakal takmak geliyordu. Kendimi kentte ar ar dolaan Sherlock Holmes, Karndeen Jack, Grnmez Adam sanyordum. Keyfim ok yerindeydi. Ama bir gn, Bay Zaturecky sonunda pusuda beklemekten usand ve Marieye veryansn etmeye balad. Peki, asistan arkada derslerini ne zaman veriyor? Ders izelgesi orada, diye karlk verdi 16 Bayan Marie, duvardaki karelere blnm, ders saatlerinin rnek bir aklkla gsterilmi olduu, byk tabloyu iaret ederek. Biliyorum, dedi Bay Zaturecky, batan savlmaya kar koyarak, ancak asistan arkada, ne sal ne de aramba gnleri derslerini vermeye hi gelmiyor. almaya ara falan m verdi? Hayr, diye yantlad Bayan Marie, can sklm olarak. Ve derken kk adam Bayan Marieyi yeniden sktrmaya balad. Ders saatleri izelgesindeki karklk iin onu knad. Alayc bir tavrla, hocalarn ders verdikleri saatleri nasl olup da bilmediini sordu. Ona kendisi hakknda ikyette bulunacan syledi. Barp ard. Derslerini yapmayan asistan arkada ikyet edeceini bildirdi. Rektrn fakltede olup olmadn sordu. Ne yazk ki, rektr fakltedeydi. Bay Zaturecky rektrn odasnn kaps ald ve ieri girdi. On dakika sonra, Bayan Marienin brosuna dnm, ona sert sert benim ev adresimi soruyordu. Litomysl, Skalnikova Soka, 20, dedi Bayan Marie. Litomysl mi, nasl olur bu? Asistan Beyin Pragda yalnzca geici bir ev adresi vardr ve adresi bakalarna vermemi istemez... Sizden srarla Asistan Beyin Pragdaki ev adresini vermenizi istiyorum, diye bard kk adam, titrek bir sesle. Bayan Marie, cesaretini hepten yitirmiti. Ona at katndaki odamn, kk yoksul snamn, iinde yakalanacam tatl inimin adresini verdi. Glnesi Aklar 17/2 Evet, srekli adresim Litomysidedir. Orada anne ve babamn anlar vardr, her frsatta Pragdan ayrlp eve, annemin kk dairesinde almaya, yazp izmeye giderdim. Bunun iin annemin adresini srekli adresim olarak korudum. Oysa Pragda, gerekli ve normal bir ey olduu halde, kendime uygun kk bir daire bulamamtm ve kentin kenar mahallelerinden birinde, tmyle bamsz kk bir at odasnda pansiyoner olarak oturuyor ve gelip geici hanm arkadalarmla grmeyi arzu etmediim konuklarn hi gerek yokken karlamalarn engellemek iin odann varln olanak elverdiince gizliyordum. Bu nedenle bu apartmanda pek de iyi bir ne sahip olduumu syleyemem. Bundan baka, Litomyslde kallarm sresince, odam birok kez arkadalarma vermitim ve onlar da ylesine elen-milerdi ki evde geceleyin hi kimsenin gzne uyku girmemiti. Btn bunlar kimi kiraclarn kzgnla kaplp bana kar sessiz ve gizli bir sava amasna yol am, bu kzgnl, zaman zaman yerel komitenin bana ynelik uyarlaryla, hatta apartmann ynetim kuruluna yaplan ortak bir ikyetle ortaya koymulard. Szn ettiim vakitlerde, Celakoviceden kalkp Praga almaya gelmeyi zahmetli bulmaya balayan Klara, nceleri ekine ekine ve kimi istisnai durumlarda bende kalmaya balam, sonralar bir elbisesini, derken birka elbisesini brakr olmu, bir sre sonra da iki takm elbisem dolabn bir kesine tktrlp kk at katm bir kadn odasna dntrlmt. 18 Klaradan gerekten holanyordum; gzeldi, birlikte ktmzda insanlarn balarn evirip ona bakmalar houma gidiyordu. Benden on ya kkt ve bu durum rencilerimin gzndeki saygnlm daha da artryordu; szn ksas, onunla ilgilenmem iin binlerce gerekem vard. Bununla birlikte, bende kaldn bilmelerini istemiyordum. Az sk ve yal bir adam olan, benimle de hi ilgilenmeyen iyi huylu ev sahibimi sulamalarndan korkuyordum; gnn birinde, ev sahibim, mutsuz ve skntl bir halde kagelecek, adn

ktye kmamas iin hanm arkadam evden uzaklatrmam rica edecek diye tir tir titriyordum. Bu nedenle Klaraya kapy hi kimseye amamas iin sk uyarlarda bulunmutum. O gn, evde yalnzd. Gneli gzel bir gnd ve insan at katndaki odada deta bouluyordu. Bu yzden rlplak divanmn stne uzanp tavan seyretmeye koyulmutu. te tam o srada birden gmbr gmbr kap alnmaya balad. Bunda kayg duyulacak bir yan yoktu. atdaki odamn kapsnda zil olmad iin gelen konuklar kapya vurmak zorunda kalyorlard. Bu nedenle Klara, grltden rahatszlk duymad ve tavan seyretmeyi kesmeyi aklndan bile geirmedi. Ancak kapya vurulan darbeler durmuyordu; tersine, kararl ve anlalmaz bir inatla srp gidiyordu. Klara sonunda sinirlenmeye balad, kapnn ardnda ayakta duran, ceketinin yakasn yava, anlaml bir devinimle yukar kaldran, sonra birden zerine atlp ona kapy niye amadn, ne gizlediini ve bu adreste kaytl olup olmadn soracak bir adam dlemeye koyuldu. Kendisini bir sululuk duygusuna kaptrd, tavana bakmay brakarak gzleriyle giysilerini brakm olduu yeri arad. Ama darbe19 ler o denli inatyd ki kafasnn karkl iinde zerine giymek iin girite asl duran benim yamurluumdan baka bir ey bulamad. Onu zerine geirip dar kt. Kap eiinde, kt bakl merakl bir yz yerine, kendisini bayla selamlayan kk bir adamla karlat: Asistan Bey evdeler mi acaba? Hayr, kt! Kk adam, Yazk, dedi ve nezaketle zr diledi. ey, Asistan Beyin makalem zerinde bir tantma yazs yazmas gerekiyor. Bana bunun iin sz verdi ve bu i imdi ok ivedi, izninizle ona hi olmazsa bir mesaj brakmak isterdim. Klara, kk adama kt ve kalem verdi; akam, brakt notta Mikolas Ales zerine yazm olduu makalesinin yazgsnn benim ellerimde olduunu, sz verdiim tantma yazsn kaleme almam saygyla beklediini okudum. Beni fakltede yeniden arayacan da ekliyordu. Ertesi gn Bayan Marie bana, Bay Zatu-reckynin kendisini tehdit ettiini, barp ardn ve ikyette bulunmaya gittiini anlatt, zavall kadnn sesi titriyor, gzleri yalarla doluyordu, bu kez fkelendim. u na kadar u saklamba oyunuyla gayet elenmi olan Bayan Marienin (salt neesinden ok bana duyduu sempatiden diyebilirim) imdi kendini hakarete uram hissettiini, btn skntlarnn nedenini de bende grdn ok iyi anlyordum: Ve bu szlanmalara, Bayan Marienin at kat odamn adresini vermek zorunda kaln, kapmn on dakika boyunca gmbr gmbr aln20 n, Klarann korkutulmas gereini eklediimde, kzgnlm byk bir fkeye dnyordu. Ve ben orada, dudaklarm srarak, fkeden k-prp intikam almay hayal ederek Bayan Marienin brosunu bir aa bir yukar arnlarken kap ald ve Bay Zaturecky grnd. Beni grr grmez, yz mutlulukla aydnland. Eilerek beni selamlad. ok erken, alacam intikam zerine kafa yormama zaman brakmadan geldi. Dn brakt mesaj alp almadm sordu bana. Hibir ey sylemedim. Sorusunu yineledi. Evet, aldm, diye yant verdim sonunda. Peki eyi, tantma yazsn yazacak msnz? Onu karmda gryordum: Clz, inat, korkun, alnnn zerinde tek bir tutkunun izgisini oluturan dikey kr gryordum; bu izgiyi incelediimde onun iki nokta ile belirlenmi dz bir izgi olduunu kavradm: Bu izgi, benim tantma yazm ve onun makalesi ile belirlenmiti ve bu manyaka izginin tad ktlk dnda onun iin hayatta bir azize yarar ilecilikten baka hibir ey kalmamt. Derken kendimi kt niyetlice kurtarc bir hileye kaptrdm. Dn olup bitenlerden sonra size syleyecek hibir eyimin olmadn anladnz umuyorum, dedim. Sizi anlamyorum.

Numara yapmayn. Klara bana her eyi anlatt. Yadsmak bouna. Sizi anlamyorum, diye szn yineledi kk adam, ama bu kez daha kararl bir ses tonuyla. Neeli ve neredeyse dosta bir tonla szm srdrdm: Bakn Bay Zaturecky, sizi knamak iste21 miyorum. Ben de kadnlarn peinde koarm ve sizi anlyorum. Ben de kendimi gzel bir kzla bir dairede yalnz bulsam, o da bir yamurluun altnda plak olsa ona seve seve birtakm tekliflerde bulunurdum. Kk adamn rengi att: Bu bir hakaret! dedi. Size bunlar syleyen o hanm m? Benden saklayaca bir eyi yoktur onun. Asistan arkada, bu bir hakaret, evli bir adamm ben! Bir karm var! ocuklarm var! (Kk adam beni gerilemek zorunda brakarak ne doru bir adm att.) Durumu zorlatryor bu, Bay Zaturecky. Ne demek istiyorsunuz? Demek istiyorum ki evli olmak kadnlarn peinde koan bir adam iin durumu zorlatrr. Szlerinizi geri alacaksnz! dedi Bay Zaturecky tehditkr bir sesle. Anlald! diye karlk verdim yattrc bir tonla. Evlilik, kadnlarn peinde koan bir adam iin kesinkes ii zorlatrc bir durum deildir. Ama nemi yok. Size kzmadm daha nce syledim ve sizi ok iyi anlyorum. Ancak yine de beni aan bir ey var, o da hanm arkadan batan karmaya altnz birinden makaleniz zerine bir tantma yazs yazmasn srarla isteyebilmeniz. Asistan arkada! Sizden bu tantma yazsn isteyen, Bilimler Akademisinin desteiyle yaynlanan bir dergi olan Plastik Dncenin bayazar, edebiyat doktoru Bay Kalousek ve siz bu yazy yazmak zorundasnz! Sein yleyse! Ya tantma yazm ya da hanm arkadam. Her ikisini birden isteyemezsiniz! Ne biim davranyorsunuz? diye haykrd Bay Zaturecky, umutsuz bir fkeye kaplarak. 22 Tuhaftr ki birdenbire Bay Zatureckynin gerekten de Klaray batan karmak istedii duygusuna kaplmtm. Tepem att ve ben de barmaya baladm: Bana ahlak dersi vermeye mi cret ediyorsunuz? Sekreterimin nnde boynunuzu bkp benden zr dilemeniz gerekirken hem de! Bay Zatureckyye arkam dndm; o da akn bir halde, sendeleyerek odadan kt. Hele kr! diyerek i ektim bu g, ama zaferle biten atmadan sonra, Bayan Marieye, Sanrm artk u tantma yazsyla bamzn etini yemez! dedim. Bir anlk sessizlikten sonra, Bayan Marie ekine ekine sordu bana: Peki onun iin bu tantma yazsn niin yazmak istemiyorsunuz? nk, Marieciim, makalesi bir zrvalar yn. Peki bunun bir zrvalar yn olduunu sylemek iin niye bir tantma yazs yazmyorsunuz? Niye ben yazacakmm bunu? Dman edinen niye ben olaym? Kap yeniden aldnda Bayan Marie hogrl bir glmsemeyle bana bakyordu; karmda kolunu kaldrm olarak Bay Zaturecky duruyordu: Kim zr dilemek zorundaym greceiz! diye haykrd. Bu szleri titrek bir sesle syledikten sonra ortadan kayboldu. Ne zaman olduunu tam olarak anmsamyorum, ayn gn ya da birka gn sonra, posta kutu23 sunda adressiz bir zarf bulduk. Zarfn iinde beceriksizce ve kaba saba bir el yazsyla yazlm bir mektup vard: Sayn Bayan Kocama edilen hakaret hakknda konuabilmemiz iin pazar gn bana gelin. Btn gn evde olacam. Gelmezseniz, harekete gemek zorunda kalacam. Anna Zaturecky, Prag III, Dalimolova 14 Klara korkuya kaplarak sorumlunun ben olduumu sylemeye balad. Elimi sallayarak

korkularn savuturdum ve hayatn anlamnn gerekte hayatla elenmek olduunu, hayat bunu yapamayacak kadar tembelse onu yle usulca itmek gerektiini bildirdim. nsan srekli olarak yeni servenlere atlmal, bu hzl ve gz pek ksraklar eyerle-meliydi, bunlar olmasa yorgun bir piyade gibi toz iinde srnr dururdu. Klara hibir servene atlmak niyetinde olmadn sylediinde, ona ne Bay Zaturecky ne de eiyle hibir zaman karlamayacana, kendi kendime setiim bu serveni hi kimsenin yardm olmadan alt edeceime dair gvence verdim. Sabahleyin evden karken, kapc bizi durdurdu. Kapc dmanm deildi. Aklllk edip bir sre nce ona bir elli kron vermitim; o zamandan beri de bana aldr etmemeyi rendiini, evdeki dmanlarmn bana kar verdikleri savata atein zerine krkle gitmediini dnerek gnl rahatlyla yayordum. Dn iki kii sizi arad, dedi. Kimdi arayanlar? Bir bastbacak, yannda da bir hanm. Hanm nasld? 24 Ondan iki ba daha uzundu. Olduka enerjik bir kadnd. Sertti. Her eyi sorup soruturdu. Sonra Klaraya doru dnerek: zellikle de sizi sordu. Kim olduunuzu, adnzn ne olduunu renmek istiyordu. Aman Allahm, ona ne dediniz? diye haykrd Klara. Ona ne diyebilirim ki! Asistan Beyin evine kimin geldiini biliyor muyum ben? Her akam farkl birinin geldiini syledim ona. Harika, dedim ve cebimden bir on kron kardm. Byle devam edin siz! Hibir eyden korkma, dedim sonra Klaraya, pazar gn hibir yere gitmeyeceksin, hi kimse de seni bulamayacak. Pazar gn geldi; pazardan sonra da pazartesi, sal, aramba. Hibir ey olmad. Gryorsun... dedim Klaraya. Ama perembe geldi. Her zamanki gibi gizli gizli verdiim bir derste rencilerime gen fovistlerin bir coku ve dayanma duygusu iinde renk esini betimsel izlenimcilik akmndan nasl kurtardklarn aklyordum ki Bayan Marie kapy at ve fsldayarak, u Zatureckynin ei sizi aryor! dedi. Benim burada olmadm pekl biliyorsunuz, ona ders izelgesini gsterin, dedim. Ama Bayan Marie ban sallad: Burada bulunmadnz syledim, ama o odanza yle bir gz att ve portmantodaki yamurluunuzu grd. Bu yzden sizi imdi koridorda bekliyor. Bir amaz en gzel esin kaynamdr. En gzde rencime, Benim iin bir ey yapabilir misiniz? dedim. Odama gidin, yamurluumu giyin ve faklteden kn! Bir kadn size, sizin ben olduumu kantlamaya alacak, ama sizin greviniz ne olursa olsun bunu yadsmak. 25 renci kt ve bir eyrek sonra geri dnd. Misyonun yerine getirilmi olduunu, kadnn ekip gittiini, yolun ak olduunu bildirdi. Bu kez, kazanmtm. Ancak cuma gn geldi ve Klara akam iinden dndnde titriyordu. O gn, mterileri konfeksiyon fabrikasnn gzel salonuna alan nazik beyefendi, Klarann on be dikii kzla birlikte alt atlyenin kapsn birdenbire am ve, Aranzda ato Soka, 5 numarada oturan var m? diye barm. Klara hemen kendisinden sz edildiini anlam, nk ato Soka 5 numara benim adresimdi. Bununla birlikte ona zenle aladm saknm duygusuyla, ak vermemi, nk benim evimde gizlice kaldn ve hi kimsenin de bundan haberi olmadn biliyordu. Nazik bay ii kzlardan ses kmadn grnce, Benim de ona sylemek istediim bu, deyip dar kt. Klara daha sonralar sert bir kadn sesinin telefonda amirlerini tm ii kzlarn adreslerini aratrmaya zorladn ve bir eyrek saat boyunca da onu aralarndan birinin ato Soka 5 numarada oturmas gerektiine inandrmaya altn renmi. Bayan Zatureckynin glgesi, dsel gzellikteki at kat odamzn stne dmt. Ama altn yeri nasl oldu da rendi? Evde hi kimse senin hakknda bir ey bilmiyor!

dedim sesimi ykselterek. Evet, hi kimsenin yaantmz zerine bir ey bilmediine gerekten inanmtm. Yksek duvarlarn ardna snarak merakl baklardan katna inanan u egzantrik kiiler gibi yayordum ve bu kiilerin gz nnde tutmadklar kk bir ayrnt vard: duvarlarn saydam camdan yaplm olduu. 26 Klarann bende kaldn aa vurmasn diye kapcya rvet veriyor, Klaray azn sk tutmaya ve gizlenmeye zorluyordum, ama btn bunlara karn tm ev halk onun varlndan haberdar olmutu. Bir gn ikinci katta oturan bir kadn kiracyla konuup boboazlk etmesi, her eye yetmiti. Nerede altn renmilerdi. Biz hi kukulanmazken, onlar birlikteliimizi uzun sre nce kefetmilerdi. kencecilerimizin bilmedii tek ey kalmt geriye: Klarann ad. Mcadelesini insann tylerini diken diken eden bir kararllk ve inatlkla srdren Bayan Zatu-reckyden hl bu kk ayrnt sayesinde kaabiliyorduk. in ciddiye bindiini ve bu kez serven atmn pek iyi eyerlenmemi olduunu anladm. 8 Cuma gn bylelikle geldi geti. Ve cumartesi, Klara iinden dndnde gene tir tir titriyordu. unlar olmutu: Bayan Zaturecky, yannda kocasyla birlikte, daha nce telefon ettii konfeksiyon fabrikasna gelmi ve yneticiden kocasyla birlikte atlyeyi gezip orada bulunan dikii kzlarn yzlerini grmek iin izin istemiti. Hi kukusuz, bylesine bir rica yneticiyi artmt, ancak Bayan Zatureckynin tutumu karsnda, onu reddetmek olanakszd. Bir hakaret olay, mahvolmu bir yaam ve bir dava hakknda bara ara kayg verici birtakm szler etmiti. Bay Zaturecky onun yannda duruyor, susup kalarn atyordu. 27 Bylelikle onlar atlyeye soktular. Dikii kzlar kaytszlkla balarn kaldrdlar, Klara da kk adam tand; yz sarard ve olduka gstermelik bir arballkla diki dikmeyi srdrd. Ynetici ta kesilmi ifte, alayl bir incelikle Buyrun bakn, dedi. Bayan Zaturecky inisiyatifi ele almak gerektiini anlad ve Hadi, bak! diye kocasn yreklendirdi. Bay Zaturecky gzlerini yukar kaldrarak zntl baklarn atlyenin bir ucundan teki ucuna gezdirdi. Burada m o? diye sordu Bayan Zaturecky alak sesle. Bay Zatureckynin, gzlkleriyle bile bu karman orman geni oday tek bir bakla grebilecek kadar keskin gzleri yoktu, oda bir sr vr zvrla ve uzun yatay metal ubuklarla asl giysilerle tk tk doluydu; durmadan kprdanan ii kzlar yzleri kapya dnk halde kalmyor, arkalarna dnyor, sandalyeleri zerinde hareket ediyor, ayaa kalkyor ya da yzlerini eviriyorlard. Bay Zaturecky sonunda onlar tek tek inceleyebilmek iin atlyenin iinde yrmeye karar verdi. Kadnlar kendilerine dikkatle bakldn, hem de bu denli ekicilikten uzak bir kii tarafndan bakldn anlaynca, bir utan duygusuna kapldlar; kzgnlklarn da alayl szler ve homurtularla dile getirdiler. Aralarndan biri, olduka gen bir kadn, kstah bir ifadeyle bard: Kendisini gebe brakan srt aryor galiba her yerde! Kadnlarn kaba ve grltl kahkahalar ifti utantan yerin dibine geirmiti, ancak onlar, ekingen, inat bir tavrla, tuhaf bir arballkla kar koyuyorlard buna. Hanmefendi, diye bard kstah kz yeniden Bayan Zatureckyye, kk olunuza pek de iyi gz kulak olmuyorsunuz anlalan! Benim bu kadar yakkl olum olsa, admn evden dar atamazd! 28 Sen bakadur, diye fsldad kadn adama ve zavall kk adam, suratn asp sklgan bir tavrla, sanki iki yandan bir svg ve hakaret yamuruna tutulmuasna, kararl yryn bozmadan, tek bir yze bile bakmay da unutmadan atlyeyi adm adm turlad. Ynetici, btn bu sahne srasnda, yansz bir tebessmle glmsyordu; ii kzlarn tanyor ve adamn aradn bulamayacan biliyordu; onlarn yapt grlty grmezlikten gelerek,

Peki nasl bir kadnd bu, Allah akna? diye sordu Bay Zatureckyye. Bay Zaturecky yneticiye doru dnd, yava ve ciddi bir sesle, Gzel... ok gzel... diye karlk verdi. Bu arada, Klara odann bir kesinde bzlyor, btn bu takn kadnlar arasnda kaygl havas, eik kafas ve hummal tannmama abasyla dikkati ekiyordu. Ah, nemsiz, silik gen kz roln ne kadar da kt oynuyordu! Ve Bay Zaturecky imdi onun makinesinin hemen yaknmdayd ve onu grmesi an meselesiydi! Onun gzel olduunu anmsyorsunuz, ama bunun bir nemi yok, diye belirtti ynetici nazik bir tavrla Bay Zatureckyye. Gzel kadn ok! Uzun muydu, yoksa ksa myd? Uzundu, dedi Bay Zaturecky. Esmer miydi, yoksa sarn m? Sarnd, diye yantlad Bay Zaturecky ksa bir duraksamadan sonra. Hikyemin bu blm gzelliin gc zerine bir mesel yerine geebilir. Klaray evimde grd gn, gzleri ylesine kamamt ki Bay Zaturecky gerekte onu grememiti. Gzellik gzlerinin nne bir eit k geirmez perde koymutu. Onu bir rt gibi gizleyen ktan bir perde. 29 nk Klara ne uzun boylu ne de sarndr. Yalnzca gzelliin i bykl, Bay Zatureckynin gznde, ona fiziksel olarak byk bir grn kazandrabilirdi. Ve gzellikten yaylan k salarna altn grn veriyordu. Ve kk adam, sonunda Klarann kahverengi bir i giysisi iinde, iki bklm halde, bir etein zerine eilmi olduu odann kesine vardnda onu tanmad. Onu tanmad, nk onu hi grmemiti. Klara hikyesini tutarsz ve pek de anlalr olmayan bir biimde bitirdiinde, Gryorsun, ans-lymz! dedim ona. Ama o, hkrklar arasnda kar geldi bana: Nasl ansl oluyormuuz? Beni bugn bulamady- salar, yarn bulacaklar. Bunun nasl olacan bilmek isterdim. Buraya, senin evine gelecekler beni aramaya. Kapy hi kimseye amayacam. Peki ya polisi gnderirlerse? Ya srar edip de sana kim olduumu itiraf ettirirlerse? Kadn ikyette bulunmaktan sz etti. Beni kocasna iftira etmekle suluyor. Ltfen! Onlar gln duruma dreceim. Btn bunlar bir akadan baka bir ey deildi. Gnmzde akaya yer yok, gnmzde her ey ciddiye almyor; adn bilerek kirletmek istediimi syleyecekler. Onu grdklerinde, bir kadn batan karmak istediine nasl inanabilirler? Haklsn Klara, dedim, byk olaslkla seni tutuklarlar. 30 Samalyorsun, diye yantlad Klara. htiyatl olmam gerektiini biliyorsun. Babamn kim olduunu unutma. Beni bir soruturma iin bile olsa disiplin kuruluna gnderirlerse, bunu dosyama ilerler ve bir daha da atlyeden kamam. Ha aklma gelmiken soraym, u bana vaat ettiin mankenlik iinden bir haber kt m? Sonra artk sende de kalmak istemiyorum, beni aramaya buraya gelirler diye korkuyorum. Celakoviceye dneceim. Gnn ilk tartmas oldu bu. Ayn gn leden sonra, blmn retim grevlileri toplantsndan sonra, ikinci bir tartma oldu. Kr sal bir sanat tarihisi, hogrl bir adam olan blm bakan beni odasna ard. Yaynlam olduunuz inceleme size yarardan ok zarar verdi, bunu biliyorsunuzdur, umarm, dedi bana. Evet, biliyorum, diye yantladm. Burada fakltede, profesrlerin ou hedef alndklarn dnyorlar ve rektr de bunun grlerine kar yneltilmi bir saldr olduu fikrinde. Bu durumda elden ne gelir? dedim. Hibir ey, diye yantlad profesr. Ne var ki asistanlar yllna atanyorlar. Sizin durumunuza gelince; bu sre ksa bir sre sonra sona erecek ve asistan adaylar bu mevki iin aralarnda rekabet edecekler. Elbette niversite komitesinin bu mevkiyi fakltede daha nce ders vermi bir adaya uygun grmesi dettendir,

ama bu dete sizin durumunuzda da uyulacandan yeterince emin misiniz? u var ki, sizinle konumak istediim mesele bu deil. u na dein, her ey lehinize iliyordu: Derslerinizi dzenli olarak yapyordunuz, rencilerce seviliyor, onlara bir eyler retiyordunuz. Ama artk 31 bu konuda size gvenilemez. Rektr bana derslerinizi aydan beri yapmadnz ve hibir gerekenizin olmadn bildirdi. Bu, size iten hemen el ektirmek iin yeterli bir neden. Profesre tek bir dersi bile ihmal etmediimi, btn bunlarn bir akada. baka bir ey c lmad-n akladm ve ona Bay Zaturecky ile Klaranm yksn batan sona anlattm. Pekl, size inanyorum, dedi profesr, ama size inanmam hibir eyi deitirmiyor. imdi btn fakltede sizin derslerinizi yapmadnz anlatlyor. Mesele daha nce blm toplantsnda, dn de faklte kurulunda ele alnd. Ama bunlardan bana daha nce niye sz edilmedi peki? Size neden sz edilmesini istiyorsunuz? Her ey ak gzkyor. imdi gemite yaptnz her ey geriye baklarak inceleniyor ve gemiinizle bugnk tutumunuz arasnda bir iliki kurulmaya allyor. Gemiimde kt ne bulabilirler ki? imi nasl sevdiimi siz kendiniz de biliyorsunuz. Tek bir dersimi bile kaytarmadm. Vicdanm rahat. Her insan hayat hesaba smaz anlamlar tar, dedi profesr. Aramzdan herhangi birinin gemii, bu gemii sunu tarzmza gre bir caninin yaamyks olabildii gibi, sevilen bir devlet adamnn yaamyks de olabilir. Kendi durumunuza yle alc gzyle bir bakn. Sizi toplantlarda pek grmyorlard, hatta toplantlara geldiinizde de ou zaman aznz amyordunuz. Tam olarak ne dndnz hi kimse bilemezdi. Ben kendim anmsyorum da ciddi eyler tartldnda, birdenbire kafalarda kukular uyandran bir aka yapverirdiniz. Bu kukular nnda unutulurdu, ama bugn, bu kukular gemiten ekip kardmzda, 32 . birden zel bir nem kazanyorlar. Anmsasanza, sizi grmeye faklteye bir sr kadn gelirdi de fakltede bulunmadnz sylettirirdiniz! Ya da u son incelemenizi ele alalm, herhangi biri, incelemenizin siyasal adan kukulu ncllerden yola klarak yazlm olduunu ileri srebilir. Btn bunlar, elbette, birbirinden ayr olgular; ama zihniyetinizi ve tutumunuzu gayet anlaml bir biimde akla kavuturan tutarl bir btn oluturabilmeleri iin onlar bugn suunuzun nda incelemek yeter. yi ama, hangi su! diye haykrdm. Her eyi olduu gibi aka anlatacam. nsanlar insansa-lar, btn bunlara glp gemekten baka bir ey yapmazlar. Nasl isterseniz. Ama siz, ya insanlarn insan olmadklarn greceksiniz ya da onlarn ne olduklarn bilmiyorsunuz. Glmeyecekler. Onlara olaylar olduu gibi anlatrsanz, yalnzca grevinizi ders izelgesinde gsterildii gibi yapmadnz, yani yapmanz gerekeni yapmadnz deil, bunun da tesinde derslerinizi gizli gizli yaptnz, yani yapmamanz gerekeni yaptnz anlalacak. Daha sonra sizden yardm isteyen bir adama hakaret etmi olduunuz anlalacak. Sefih bir yaam srdnz, evinizde kimlii bilinmeyen gen bir kz barndrdnz anlalacak ve bu da niversite komitesinin kadn bakan zerinde son derece aleyhinize bir izlenim brakacak. Olay hi kukusuz kulaktan kulaa yaylacak ve bunun baka ne tr sylentilere yol aacan Allah bilir. Btn bunlar, sizden grleriniz yznden nefret eden, ama size baka bir bahaneyle saldrmay yeleyen herkeste byk bir sevin yaratacak. Profesrn beni korkutmaya da, yanltmaya da almadn biliyordum; ama onu tuhaf bir adam Glnesi Aklar 33/3 olarak gryor ve kukuculuuna boyun emek istemiyordum. Bu ata kendim binmitim; bu nedenle dizginleri elimden alp beni doru bildii yne gtrmesini kabul edemezdim. Sava vermeye hazrdm. Ve at da mcadeleye kar kmyordu. Eye dndmde, mektup kutumda beni yerel komite toplantsna aran bir not buldum.

10 Yerel komite artk kullanlmayan eski bir dkknda uzun bir masann evresinde toplanmt. enesi ieriye kak, kr sal, gzlkl bir adam bana sandalye gsterdi. Teekkr ettim, yerime oturdum ve adam sze girdi. Bana yerel komitenin bir sredir beni gzlediini, uygunsuz bir yaam srmekte olduumun ok iyi bilindiini, bunun da evremde kt bir izlenim braktn syledi. Oturduum binadaki kiraclarn dairemden gelen grlt yznden btn bir gece gzlerini krpmadklarndan yakndklarn syledi. Btn bunlar, hakkmda doru bir fikir edinebilmeleri iin yeterliydi ve stne stlk imdi, bir bilim aratrmacsnn kars olan yolda Bayan Zaturecky, ynetim kurulunun yardmn istemi bulunuyordu: Alt aydan daha fazla sredir kocasnn bilimsel incelemesi zerine bir tantma yazs yazmam gerekiyordu ve bunu yapmamtm, hatta bu incelemenin yazgsnn ellerimde olduunu pekl bildiim halde yapmamtm bunu. Bu incelemeye bilimsel demek g bir ey, sadan soldan apartlm beylik dncelerin bir derlemesi! diye belirttim, enesi ieriye kak adamn szn keserek. 34 lgin, diye sze girdi otuzlarnda bir sarn; modaya uygun giyinmi, yzne de (bana yle geliyor ki, hi kmayan) ltl bir glmseme yaptrmt. Size bir soru sormama izin verir misiniz: Uzmanlk alannz nedir sizin? Sanat tarihi. Peki yolda, Zatureckyninki nedir? Bu konuda hibir ey bilmiyorum. Belki de ayn alanda almaya urayor. Gryorsunuz ite, diye haykrd sarn, komitenin teki yelerine cokuyla dnerek, yolda kendi uzmanlk alannda alan bir bilim aratrmacsn bir meslekta gibi deil de bir rakibi gibi gryor. Szm srdreceim, dedi enesi ieriye kak adam. Yolda Bayan Zaturecky bize kocasnn sizi evinizde grmeye geldiini ve orada bir kadnla karlam olduunu syledi. yle grnyor ki bu kadn daha sonra Yolda Zatureckynin kendisine sarkntlk etmeye altn ileri srerek ona sizin yannzda iftira etti. Yolda Bayan Zaturecky elbette rtlmez kantlar gsterip kocasnn byle bir ey yapacak durumda olmadn ortaya koyabilir. Kocasna iftira eden bu kadnn adn bilmek ve Ulusal Komitenin ceza kurulu nezdinde ikyette bulunmak istiyor, nk bu iftira, kocasnn adna zarar verebilir, onun ekmek kapsyla oynayabilir. Gene de bir kez daha iyice bym olan bu meseleye son vermeyi denedim: Bakn yolda, dedim, btn bunlar bu zahmete demez. Sz konusu olan inceleme ylesine zayf ki, ben deil hi kimse onu tavsiye etmeyi kabul etmezdi. te yandan, bu kadnla Bay Zaturecky arasnda bir yanl anlama domusa, bu gene de bir toplant yapmak iin bir neden deil. 35 Bereket versin ki toplantlarmzn yaplp yaplmamasna karar verecek kii siz deilsiniz yolda, diye karlk verdi bana enesi ieri kak adam. Ve imdi Yolda Zatureckynin incelemesinin deersiz olduunu da ileri sryorsanz, bizim bunu bir intikam olarak grmemiz gerek. Bayan Za-turecky bize incelemesini okuduktan sonra kocasna yazm olduunuz bir mektubu gsterdi. Evet. Ama o mektupta incelemenin nitelii zerinde tek bir sz etmedim. Doru. Ama Yolda Zatureckyye ona seve seve yardm edeceinizi yazdnz ve mektubunuzu okuyunca aka anlalyor ki onun incelemesine deer veriyorsunuz. imdi de bunun bir abartma olduunu sylyorsunuz. Bunu ona niye hemen yazmadnz? Bunu niye ona ak ak sylemediniz? Yolda ikiyzl bir adam, dedi sarn kadn. O srada, sann kvrckl bozulmam yalca bir kadn sze kararak hemen meselenin zne girdi: Bay Zatureckynin evinizde karlat kadnn kim olduunu bilmek isterdik, yolda. Bu ii anlamsz ciddiliinden kurtarmann elimde olmadn ve benim iin geriye tek bir kar

yol kaldn ak ak anladm: zleri kartrp btn bu adamlar Klaradan uzaklatracaktm, tpk yavrularnn gvdesi yerine kendi gvdesini sunarak tazy yuvasndan uzaa sren bir keklik gibi onlar uzakta tutacaktm. Can skc bir ey ama, o kadnn adn anmsamyorum, dedim. Nasl olur da birlikte yaadnz kadnn adn anmsamazsnz? diye sordu salarnn kvrckl bozulmam kadn. Grnen o ki kadnlarla pek rnek alnacak bir ilikiniz var, yolda, dedi sarn kadn. 36 Belki anmsayabilirim adn, ama dnmem gerekecek. Bay Zatureckynin beni grmeye hangi gn geldiini biliyor musunuz? ey... ayn... bir saniye ltfen, dedi kak eneli adam ktlarna bakarak. Ayn 14yd, demek oluyor ki aramba leden sonra. aramba gn... 14... Bekleyin! Bam ellerimin arasna aldm ve dndm. Tamam, bu kez anmsyorum. Ad Helendi. Hepsinin de azmn iine baktklarn fark ettim. Helen ha.... Peki, sonra? Sonra m? Ne yazk ki hibir ey bilmiyorum. Ona soru sormak istemedim. Dorusunu sylemek gerekirse adnn Helen olduundan bile emin deilim. Ona Helen diyordum, nk kocas bana Mene-laos gibi kzl sal grnmt. Onunla sal akam bir dans salonunda tantm ve kocas Menelaos barda konyak ierken onunla bir ift lakrd etmeyi baardm. Ertesi gnbeni grmeye geldi ve leden sonray evimde geirdi. Akama doru, fakltedeki bir toplant nedeniyle ondan iki saatliine ayrlmak zorunda kaldm. Eve dndmde ok kt haldeydi, bir adamn gelip kendisine irkin tekliflerde bulunduunu syledi bana. Benim adamla ibirlii ettiime inand ve kendisini hakarete uram hissetti. Artk benden sz edildiini duymak istemiyordu. Gryorsunuz ite, gerek adn bile renmeye vakit bulamadm. Bize sylediiniz ister doru olsun, ister olmasn yolda, sizin gibi bir adamn genlii eitmesi bana tmyle akl almaz bir ey gibi gzkyor, dedi sarn kadn. Nasl oluyor da lkemizde hayat sizi yalnzca imeye ve kadnlar batan karmaya kkrtyor? undan eminim olun ki bu konudaki grmz gerekli yerlere bildireceiz. 37 Kapc bize Helen adnda birinden sz etmedi, diyerek sze girdi salarnn kvrckl bozulmam kadn da. Ama bir konfeksiyon fabrikasnda alan gen bir kz bir aydan beri kimlik vermeksizin evinizde barndrdnz syledi bize. Bir pansiyoner olduunu unutma, yolda! Herhangi bir kiiyi byle evinde barndrabileceini mi hayal ediyorsun? Oturduun yeri genelev mi sanyorsun? Bize adn vermek istemiyorsan, o zaman polis halleder bu ii. 11 Yer ayaklarmn altndan kayyordu. Profesrn szn ettii dmanca atmosferi kendim de duyumsamaya balyordum. Elbette, daha hi kimse grmeye armamt beni, ama urada burada kimi imalar duyuyordum; Bayan Marie de bana, brosuna gelip kahve ien, laflarna da hi dikkat etmeyen profesrlerin syledikleri hakknda acma duygusuyla bir eyler tlatyordu. Seici kurul birka gn iinde toplanacak, her yandan grler ve deerlendirmeler alacakt; kurul yelerinin yerel komitenin raporunu okumu olduklarn aklmdan geirdim. Bu belge hakknda bildiim tek ey vard: Bu rapor gizliydi ve hakknda hibir aklamada bulunamazdm. nsann hayatta geri ekilmek zorunda kald anlar vardr: Yaamsal konumlar korumak iin en az nemli konumlar terk etmenin gerektii anlar. Oysa bana en nemli konum akmm gibi gzkyordu. Evet, bu skntl gnlerde, birdenbire dikii kadnm sevdiimi, onu gerekten sevdiimi anlamaya balyordum. 38 O gn Klaraya bir kilisenin nnde randevu vermitim. Hayr, evde deil. Ev de ev miydi gerekten? Duvarlar camdan bir odaya ev denebilir mi? Drbnlerle gzetlenen bir oda? Sevdiiniz kadn kaak bir mal gibi gizlemek zorunda olduunuz bir oda? Yani evimizde deildik. Orada kendimizi yabanc bir topraa gizlice girmi, her an

yakalanmay bekleyen kiiler gibi hissediyor, koridorda ayak sesleri duyar duymaz soukkanllmz yitiriyor ve her an birinin kapmza gn gm vuracan bekliyorduk. Klara, Celakoviceye dnmt ve artk bize yabanclam olan evimizde birka dakikalna bile olsa bulumay istemiyorduk. Bu nedenle ressam bir arkadatan akam iin bana atlyesini dn vermesini istemitim. O da o gn bana ilk kez atlyesinin anahtarn teslim etmiti. Bylelikle tek bir divanl ve akamn nda Prag seyredebildiimiz geni eik pencereli, yksek atl kocaman bir odada bulutuk; duvarlara dayal bir sr tablonun ortasnda, sanatlara zg bu tasasz karklk ve kir pas iinde, yitirmi olduum ho zgrlk duygusunu birdenbire yeniden buluverdim. Divann zerine uzandm, tirbuonu mantara sokup bir ie arap atm. zgrce ve keyifle gevezelik ediyor, birlikte geireceimiz gzel akam ve geceyi drt gzle bekliyordum. Ne var ki, beni terk etmi olan sknt btn arlyla Klarann stne kmt. Klarann at kat odama en kk bir kayg duymadan, hatta byk bir doallkla gelip yerletiini daha nce syledim. Ama imdi, bir yabancnn atlyesinde ksa bir sre iin bulutuumuz iin, kendini rahatsz hissediyordu. Aslnda rahatsz edici olmaktan da teydi durum. Beni kk dryor, diyordu. 39 Seni kk dren nedir? diye sordum ona. Bir daire dn alm olman. Bir daire dn alm olmam seni ne diye kk drecekmi? nk kk drc bir yan var bunun. Baka trl yapamazdk. Biliyorum, dedi, ama dn alnm bir dairede kendimi fahie gibi hissediyorum. Aman Tanrm! dn alnm bir dairedeyiz diye kendini niin bir fahie gibi hissedecekmisin? Fahieler genellikle dn alnm dairelerde deil, kendi evlerinde yaparlar ilerini. Bilindii gibi kadn ruhunun hamurunda olan kat usd engeline ussal olarak saldrmak bou-nayd. Konumamz daha ilk batan kt bir hal almt. Klaraya profesrn bana sylediklerini, yerel komite toplantsnda olup bitenleri anlattm ve sonunda btn engelleri aacamz konusunda onu inandrmaya altm. Klara bir sre suskun kald, sonra her eyden benim sorumlu olduumu ileri srd. Hi olmazsa u konfeksiyon atlyesinden kmama yardm edebilecek misin? imdilik biraz daha sabretmesi gerektii karln verdim. Gryorsun ite, dedi Klara, bunlar birer vaatten baka bir ey deildi, sonu olarak da hibir ey yapmayacaksn. imdi baka biri bana yardm etmeyi kabul etse bile atlyeden kamayacam, nk senin yznden kt bir sicilim olacak. Bay Zaturecky ile girdiim ekime yznden zarara uramayaca konusunda Klaraya eref sz verdim. Yine de bir trl anlayamyorum, dedi Klara, u tantma yazsn yazmaya ne diye kar kyorsun? Onu yazsan, hemen huzura kavuurduk. 40 Artk bunun iin ok ge, Klara, dedim. Bu tantma yazsn imdi yazarsam, incelemeyi intikam duygusuyla mahkm ettiimi syleyip daha da fkelenirler. Peki bu incelemeyi ne diye mahkm etmen gerekiyor ki? Lehte bir eyler yaz! Bunu yapamam, Klara. nceleme batan aa sama. Ne olmu samaysa? Dorucu Davutluk mu yapmaya baladn yoksa! Bu adamcaza grlerinin Plastik Dnce dergisinde hibir arl olmadn yazdnda, bu bir yalan deil miydi? Ona beni batan karmaya altn sylerken sen kendin yalan sylemi olmuyor muydun? u Helen adl kadndan sz ettiinde yalan sylemedin mi? Bu kadar yalan sylediine gre bir kez daha yalan sylesen ve inceleme zerine lehte bir eyler yazsan ne olur yani? Her eyi dzene sokmann tek yolu bu. Bak Klara, dedim, bir yalann bir baka yalana edeer olduunu dnyorsun ama, yanlyorsun. Ben aklma gelen her tr aldatmacay, her tr akay yapabilirim, ama kendimi

gene de bir yalanc olarak grmem. Bu yalanlar, onlara yalan adn veriyorsan, beni olduum gibi ortaya koyarlar; bu yalanlarla hibir eyi gizlemem, bu yalanlarla aslnda gerei sylerim. Ancak hakknda yalan syleyemeyeceim eyler vardr. Derinlemesine bildiim, anlamn kavradm ve sevdiim eyler vardr. Bu eylerle aka etmem. Bu konularda yalan sylemek, kendi kendimi kltmek olur, bunu yapamam ben, benden bunu isteme, bunu yapamam. Birbirimizi anlamadk. Ama Klaray gerekten seviyordum ve beni knamamas iin de her eyi yapmaya kararlydm. Ertesi gn, Bayan Zatureckyye bir mektup yazp, 41 I yarn deil br gn kendisini saat ikide bromda bekleyeceimi bildirdim. 12 Bayan Zaturecky, metodik kafasna sadk kalarak, tam kararlatrdmz saatte bromun kapsn ald. Kapy ap onu ieriye davet ettim. Bylelikle sonunda onu grm oluyordum. Uzun boylu, olduka uzun boylu bir kadnd, solgun mavi gzleri, kyllere zg zayf ve uzun yznde dikkat ekiyordu. stnzdekileri karn, dedim ve o beceriksizce devinimlerle bel ksm dar, tuhaf bir kesimi olan ve bana nedense eski ar asker paltolarn hatrlatan koyu kahverengi uzun paltosunu kard. lk saldran ben olmak istemiyordum; rakibimin kartlarn ortaya koymaya balamasn bekliyordum. Bayan Zaturecky oturduunda, birka sz ederek onu konumaya kkrttm. Arbal ve hibir saldrganlk tamayan bir sesle, Sizi niin aradm biliyorsunuz, dedi. Kocam size her zaman hem bir insan hem de bir uzman olarak byk sayg duymutur. Her ey sizin tantma yaznza balyd. Ve siz bu yazy yazmay reddettiniz. Kocam bu incelemeye tam yln verdi. Hayat sizinkinden daha zordu. lkokul retmeniydi, her gn kent dndaki okula gitmek iin altm kilometre yol katediyordu. Kendini tmyle almasna verebilsin diye geen yl onu izin almaya ben zorladm. Bay Zaturecky almyor mu? diye sordum. Hayr... Peki neyle geiniyorsunuz? 42 imdilik benim diimi trnama takmamla. Aratrma ise kocamn tutkusu. Neleri inceledi bir bilseniz. Ka sayfa dolusu yazp izdi bir bilseniz. Gerek bir aratrmacnn otuz sayfa yaz iin yz sayfa yazmas gerektiini syler hep. Sonra da bu kadn kt ortaya. nann bana, onu tanrm, bu kadnn onu sulad ve nmzde durmadan yineledii byle bir eyi kesinlikle yapmazd! Kadnlar tanrm, belki de sizi seviyor, sizse onu sevmiyorsunuz. Belki de sizin kskanlnz uyandrmak istiyordu. Ama bana inanabilirsiniz, kocam byle bir eye hibir zaman cesaret edemezdi! Bayan Zatureckyyi dinlerken birden tuhaf bir ey oldu bana: Bu kadnn yznden faklteden ayrlmak zorunda kalacam, bu kadnn yznden Klara ile arama soukluk gireceini, bu kadnn yznden fke ve sknt iinde bunca gn geirmi olduumu unuttum. Onunla her ikimizin de hznl birer rol oynad hikye arasndaki her balant bana imdi kark, belirsiz ve rastlantsal geliyordu. Birdenbire serven atlarmz eyerleyip yola ko-uumuzun ve onlarn gidiini ynlendiriimizin yalnzca benim bir yanlsamam olduunu anladm. Bu servenler belki hi de bizim servenlerimiz deildi, bize bir anlamda dardan dayatlyorlard; bizi hibir biimde temsil etmiyorlard; onlarn tuhaf gidiatndan hibir bakmdan sorumlu deildik; kendileri de bilmem hangi tuhaf gler tarafndan bilmem nereden ynetildiklerinden bizi srkleyip gtryorlard. Zaten, Bayan Zatureckynin gzlerine baktmda, bana yle geldi ki bu gzler eylemlerimin sonularn gremiyorlard, bu gzler hibir ey grmyor, yalnzca ehrenin stnde yzyorlard. Belki de haklsnz, Bayan Zaturecky, dedim uzlatrc bir ses tonuyla. Belki de kz arkadam

43 yalan syledi. Ama kskan bir erkein ne olduunu bilirsiniz; ona inandm ve sylediklerine kapldm. Bunlar herkesin bana gelebilir. Evet gelebilir, elbette gelebilir, dedi Bayan Zaturecky stndeki byk arlktan gzle grlr biimde kurtulup rahatlam olarak. Bunu kendiniz de kabul ettiinize gre mesele yok. Bu kadna inandnzdan korktuk. Kocamn btn hayatn mahvedebilirdi. Bu durumun kocamn zerine ahlaki adan drd glgeden sz etmiyorum bile. Buna yine de Katlanabiliriz. Ancak kocam sizin tantma yaznza ok bel balyor. Derginin yaz kurulunda, bunun yalnzca size bal olduuna dair gvence verdiler ona. Kocam makalesi yaynlanrsa sonunda bir bilim aratrmacs olarak kabul edilecei inancnda. Her ey aydnla kavutuuna gre bu tantma yazsn kaleme alacak msnz? Ve bunu abuk yapabilir misiniz? ntikamm alp fkemi yattrma n sonunda gelmiti, ancak o anda artk hi fke duymuyordum, Bayan Zatureckyye sylediklerimi de sylememez-lik edemezdim: Bayan Zaturecky, tantma yazs konusunda baz glkler var. Her eyin nasl olup bittiini size ak ak anlatacam. nsanlarn yzne kar ho olmayan eyleri sylemekten nefret ederim. Benim zaafm bu. Bay Zaturecky ile karlamamak iin elimden gelen her eyi yaptm ve sonunda kendisinden niin katm anlayacan dnyordum. Gerek u ki incelemesi zayf. Hibir bilimsel deeri yok. Bana inanyor musunuz? Pek inanamadm bir ey bu. Hayr, size inanmyorum, dedi Bayan Zaturecky. nce unu syleyeyim ki bu alma hi de zgn deil. Anlyor musunuz? Bir bilim adam her zaman yeni bir eyler ortaya koymal; bir bilim ada44 minin bakalarnn yazd, daha nceden bilinen eyleri kopya etmeye hakk yoktur. Kocam bu makaleyi kesinlikle baka bir yerden kopya etmedi. Bayan Zaturecky, makaleyi mutlaka okumusunuzdur... Konumam srdrmek istiyordum, ama Bayan Zaturecky szm kesti. Hayr, makaleyi hi okumadm. armtm. Bu durumda, okuyun. Gzlerim iyi grmyor, dedi Bayan Zaturecky. Be yldr tek bir satr okumadm, ama kocamn drst olup olmadn bilmek iin okumama gerek yok. Bunlar hissedilen eylerdir, byle eyler iin okumaya gerek yok. Bir anne ocuunu nasl tanrsa ben de kocam tanrm, onun hakknda her eyi bilirim. Ve yapt her eyin her zaman drste olduunu da bilirim. Daha da ktsne katlanmak zorunda kaldm. Bayan Zatureckyye kocasnn makalesinden birka pasaj ile Bay Zatureckynin grlerini apartt eitli yazarlardan pasajlar okudum. Elbette, kastl bir apartma vakas deil de, daha ok Bay Zatureckynin itenlikle ve lszce sayg duyduu otoritelere krcesine boyun eii sz konusuydu. Bununla birlikte hibir ciddi bilim dergisinin bu metni yaynlayamayaca ortadayd. Bayan Zatureckynin aklamalarma ne lde dikkat ettiini, onlar ne lde izlediini ve anladn bilmiyorum. Koltuunda uslu uslu oturmutu, grev yerini terk etmemesi gerektiini bilen uysal, itaatkr bir asker gibi. Yarm saat kadar konutum. Derken koltuundan kalkt, yar saydam gzlerini zerime dikti ve kiiliksiz bir sesle benden kendisini balamam rica etti. Ama kocasna inancn yitirmediini biliyordum. Ona belirsiz ve anlalmaz 45 gelen fikirlerime kar koyamad iin kendisinden bakasn knamyordu. Asker paltosunu giydi ve ben bu kadnn cismen ve ruhen bir asker olduunu; zgn ve sadk bir asker, uzun seferden yorgun dm bir asker, buyruklarn anlamn kavramaktan uzak ama bu buyruklar kar kmadan yerine getiren bir asker, yenik ama onuru lekesiz bir asker olarak ekip gittiini anladm. 13 Ve artk, korkman gereken hibir ey kalmad, dedim Klaraya, daha sonralar Dalmaya Tavernasnda ona Bayan Zaturecky ile aramda geen konumay aktardktan sonra.

Korkacak bir eyim olduunu sanmyorum, diye yantlad Klara beni artan bir gvenle. Nasl sanmyorsun? Sen olmasan, Bayan Zaturecky ile hi karlamazdm! yi ki onunla karlatn, nk bu insanlara yaptn ok kt bir ey. Dr. Kalousek akl banda bir adamn bunu pek anlayamayacan syledi. Kalouseki ne zaman grdn sen? Grdm ite, dedi Klara. Peki her eyi anlattn m ona? Ne yani? Bir sr m bu yoksa? imdi senin ne olduunu ok iyi biliyorum. yle mi? ster misin syleyeyim sana? Ltfen syle. Sen sradan bir siniksin. Kalousek mi syledi sana bunu? Niin Kalousek syleyecekmi? Bunu tek bama bulamayacam m sanyorsun? Senin hakkn46 da bir fikir edinecek gte olmadm m sanyorsun? nsanlar atlatmay ok seversin sen. Bay Za-tureckyye bir tantma yazs vaat etmitin. Ona hibir zaman tantma yazs falan vaat etmedim... Ya bana? Bana bir i bulmay vaat ettin. Beni Bay Zatureckyye kar, Bay Zatureckyyi de bana kar kullandn. Ama bilmek istiyorsan, bu ii gene de bulacam. Kalousek sayesinde mi? (Alayc olmaya abalyordum). Elbette ki senin sayende deil! Senin be paralk saygnln kalmad, saygnln ne denli yitirdiini bile bilmiyorsun sen. Ya sen, biliyor musun? Evet, szlemen yenilenmeyecek, bir tara galerisinde memur olarak i bulursan p de bana koy. Ama btn bunlarn kendi hatandan doduunu anlaman gerek. Sana bir t vermemi istersen u szm kulana kpe et: Gelecekte drst ol ve yalan syleme, nk bir kadn yalan syleyen bir erkee sayg duyamaz. Yerinden kalkt, bana elini uzatt (besbelli son kez olarak), sonra da arkasn dnp dar kt. Hikyemin trajik deil de, komik bir hikye olduunu (evremi saran dondurucu suskunlua karn) ancak bir sre sonra anlayabildim. Bu da benim iin bir eit avuntu oldu. 47 SONSUZ ARZUNUN ALTIN ELMASI Martin Martin benim yapamadm eyleri yapabilir. Herhangi bir sokakta herhangi bir kadna yanaabilir. unu itiraf etmeliyim ki onu tandmdan beri (onu tanyal epey oluyor) yeteneinden ok yararlandm, nk kadnlar ben de onun kadar severim, ama bende onun takn gz peklii yok. Buna karlk, Martin, kadnlara yanamay bal basma bir amaca dnm bir ustalk gsterisine indirgeme yanlgsn iledi. yle ki kendini ou zaman, biraz da krgnlk duyarak, takm arkadana gzel toplar atan cmert bir forvet oyuncusuna benzetiyor; takm arkada ald bu paslarla kolay goller atarak ucuz bir zafer kazanyor. Pazartesi leden sonra iten ktktan sonra, Vaclav Meydanndaki bir kafede oturmu, eski Et-rsk kltrn konu alan kaln bir Almanca kitaba gmlm, onu bekliyordum. niversite kitaplnn bu incelemeyi benim iin Almanyadan dn olarak getirtmesi birka ay almt; o gn, kitab sonunda ele geirdiim iin, onu kutsal bir eya gibi yanmda tayordum ve gerekte Martini bekliyor olmaktan da son derece honuttum, nk bylelikle, bir kafe masasnda, bunca zamandr arzuladm kitabn sayfalarn evirebiliyordum. 48 Bu eski antik kltrleri bir eit nostalji duymadan dnemem. O zamanlarn tarihinin tatl yavaln dnnce, nostaljinin yannda, hi kukusuz imrenme duygusu da var. Eski Msr

kltr birka bin yla yaylmtr. Grek antikitesi bin yla yakn srmtr. Bu bakmdan, insan hayat tarihe yknr: nceleri devinimsiz bir yavala gmlmtr, sonra azar azar, giderek hzlanr. ki ay nce, Martin krk yan geride brakt. Serven balyor Daldm dnceleri datan o oldu. Birdenbire birahanenin caml kapsnda grnd ve gen bir kzn masada oturmu kahve itii tarafa doru yz iaretleri ve anlaml jestler yaparak bana doru ilerledi. Gzlerini kzdan ayrmadan yanma oturdu ve, Bu konuda ne diyorsun, birader? diye sordu. Utandm. Doruydu; kitabma ylesine derin dalmtm ki gen kza henz dikkat etmemitim; gzel olduunu kabul etmem gerekiyordu. Tam o anda, doruldu, siyah papyon kravatl garsonu ard: Hesab demek istiyordu. Sen de de hesab! diye buyurdu Martin. Daha imdiden sokakta arkasndan komamz gerekeceini dnyorduk, ama bereket versin ki vestiyerde durdu. Orada bir anta brakmt; vestiyerci kz onu bir yerlerde aramaya koyuldu ve bulduktan sonra tezghn zerine koydu. Derken gen kz vestiyerciye birka bozukluk uzatt; tam o srada Martin de kaln Almanca kitabm elimden kapt. Doal bir otoriteyle, Buraya koyalm unu, dedi ve kitab dikkatlice kzn antasnn iine atGlnesi Aklar 49/4 verdi; kz arm grnd; ama ne diyeceini bilemedi. nsann elinde tamas kolay deil, diyerek szn srdrd Martin ve gen kz antay kendi tamaya davrandnda, beni nasl hareket etmem gerektiini bilmemekle knad. Gen kz bir tara hastanesinde hastabakcyd. Praga yle bir uramt ve otobse binmek iin acele etmesi gerekiyordu. Gen kz hakknda gerekenleri renmek ve Martinin anlaml anlaml belirttii gibi mutlaka ayn meslekten ho bir arkada bulunmas gereken bu sevimli hanm ziyaret etmek iin gelecek cumartesi B...ye gitmeyi kararlatrmak zere, tramvay durana kadar ona elik etmek yeterliydi. Tramvay yava yava geliyordu. antay gen kza uzattm ve o, kitab antadan kartmak ister gibi yapt, ama Martin, ycegnll davranarak bunu yapmasna engel oldu; onu bize cumartesi de verebilir ve bu arada kartrabilirdi... Gen kz skntl bir ifadeyle glmsyor, tramvay onu gtryor, biz de ona el kol sallyorduk. Elimden hibir ey gelmemiti. Bunca zaman beklediim kitap birdenbire uzaklara gidivermiti. Durumu soukkanllkla dnmek yeterince can skcyd; ne var ki bilmem hangi lgnca duygu arabuk alan kanatlar zerine almt beni. Martin, bir saniye bile yitirmeksizin, cumartesi le sonras ve cumartesiyi pazara balayan gece iin karsna syleyecek bahaneler aramaya koyuldu. (nk durum u: Martin evli, gen bir kars var ve daha kts, onu seviyor ve daha da kts, ondan korkuyor ve daha daha kts, onun iin korkuyor) 50 ORHAN KEMAL L HALK KTPHANES Baarl bir ad saptamas Bylelikle gezinti iin gzel bir Fiat dn aldm ve cumartesi saat ikide Martini evinin nnden almaya geldim; beni bekliyordu ve hemen yola koyulduk. Temmuz ayyd, hava da korkun scakt. B...ye mmkn olduu kadar abuk varmak istiyorduk, ancak getiimiz bir kyde mayolu ve salar slak genci grnce, arabay durdurdum. Gl pek uzakta deildi, evlerin ardmdayd. Serinlemeye ihtiyacm vard; Martin de ayn fikirdeydi. Mayolarmz giyip suya daldk. Ben abucak kar kyya ulatm, ama Martin yle bir dald, suda birtakm sesler kard ve dar kt. Gl ters ynde getikten sonra, yeniden kyya ayak bastm an, onu derin dncelere dalm olarak buldum. Kyda bir ocuk kalabal barp aryor, biraz uzakta kyn genleri top oynuyor, ama Martin bizden on be metre kadar tede ayakta duran, srt bize dnk gen kzn grbz vcudundan gzlerini

ayrmyordu. Kz, hi kmldamadan, gln suyuna bakyordu. Bak, dedi Martin. Bakyorum. Peki ne diyorsun? Ne dememi istiyorsun? Ne demen gerektiini bilmiyor musun? Arkasn dnmesini beklemek gerek. Dnmesini beklememe gerek yok. Buradan grnen bana yeter. Kabul! Ama zamanmz yok. Adn saptayalm, diye karlk verdi Martin, adn saptayalm! Ve mayosunu giymekte olan ufak bir ocua doru yneldi. Syle bakalm ufaklk, uradaki kzn adn biliyor musun? Tuhaf bir 51 duyumsamazla kaplm olarak hl ayn ekilde duran kz iaret etti. urada duran m? Evet, orada duran. O buradan deil, dedi kk ocuk. Bunun zerine Martin, yaknmzda gnelenmekte olan on iki yalarnda bir kz ocuuna doru dnd. Km, syler misin, urada, kyda ayakta duran o kz tanyor musun? Kk kz usul usul yerinden doruldu: urada duran m? Evet, orada duran. Marie o. Marie ne? Marie Panek... Pouzdranyden... Gen kz hl srt bize dnk olarak gln kysnda duruyordu. Derken bonesini almak zere eildi. Dorulup da onu kafasna koyduunda, Martin yanma gelmiti bile: Marie Panek diye biri, Po-uzdranyliymi. Gidebiliriz. Tmyle sakinlemi, huzura kavumutu ve besbelli imdi yolculuumuzu srdrmekten baka bir ey dnmyordu. Biraz kuram Martinin saptama adn verdii ey budur. Engin deneyimlerinden u sonucu karmtr ki bu alanda saysal ynden byk iddialar olan herhangi bir kimse iin en g olan ey, bir gen kz batan karmak deil, henz batan karlmam yeterince gen kz tanmaktr. Bu nedenle, bizim srekli olarak, her yerde ve her koulda, kadnlar sistematik olarak saptamaya 52 girimemizi ya da bir baka deyile, houmuza giden ve bir gn yanaabileceimiz kadnlarn adn bir deftere ya da belleimize yazmamz gerektiini ileri srer. Kadnlara yanama, etkinliin yksek bir derecesidir ve u ya da u kadnla temasa geildii, onunla tanld, ona erimenin kolaylatrld anlamna gelir. vnerek gemie bakmaktan holananlar elde ettikleri kadnlarn says zerinde dururlar srarla; ama ileriye, gelecee bakanlar her eyden nce yeterli sayda saptanm ve yanalm kadna sahip olmay dnmelidirler. Kadnlara yanamann tesinde yalnzca tek ve son bir etkinlik derecesi vardr ve ben Martini sevindirmek iin bu noktann altn izmekten zevk duyuyorum: Yalnzca bu son derecenin ardnda koanlar zavall, ilkel insanlardr ve bunlar kafalarn ne eerek delicesine rakip kaleye doru atlan, ama gol atmak iin (ya da birden fazla gol atmak iin) topa lgncasna vurmann yetmediini, tersine sahada akllca ve sistematik bir oyun karmak gerektiini unutan u taral futbolculara benzerler. Onu Pouzdranyde grme frsatn bulacan sanyor musun? diye sordum Martine yeniden yola koyulurken. nsan hi bilemez ki, diye yantlad.

Her halkrda, gn bizim iin iyi balyor, dedim ben de. Oyun ve zorunluluk Keyfimiz epeyce yerinde olarak B...deki hastaneye vardk. Saat aa yukar buuktu. Danma brosundan telefonla hastabakcmz arttk. 53 ok gemeden hastabakc kepi ve stnde beyaz niformasyla aaya indi; yznn kzardn fark ettim, bu da bana iyi bir iaret gibi grnd. Martin hemen sze girdi, gen kz da bize iinin saat yedide sona erdiini bildirdi. Bizden kendisini o saatte hastanenin nnde beklememizi rica etti. Hanm arkadanzla konutunuz mu bari? diye sordu Martin, kz da bayla evetledi. kimiz de geleceiz. Mkemmel, dedi Martin, ama meslektam bir oldubittiye getiremeyiz. Pekl, dedi gen kz, onu grmeye gidebiliriz. Kendisi cerrahide. Hastanenin avlusundan ar ar geerken ben ekinerek sordum: Kitabm hl sizde mi? Kafasyla evet iareti yapt: Kitap hl kendi-sindeydi, hatta burada, hastanede. zerimden bir yk kalktn duyumsadm ve nce gidip kitab almas iin srar ettim. Elbette Martin, benim bir kitab bana tantrlacak olan bir kadna bu kadar aka yelememi yakksz buldu, ama elimde deildi ite. unu itiraf etmeliyim ki Etrsk kltrn konu alan bu kitabn gzmn nnde olmad bu birka gn iinde ok strap ektim. Bu duruma gk bile demeden katlanmak iin byk bir irade gc gstermem gerekti, nk oyunu, genlik yllarmdan beri sayg duymay rendiim, kendisine btn kiisel karlarm ve arzularm tabi klmay bildiim bu deeri hibir biimde mahvetmek istemiyordum. Ben kitabma yeniden kavumann heyecann yaarken Martin hastabakcyla konumasn srdryordu ve o kadar ileriye gitmiti ki gen kzdan akam iin bir meslektann Hoter Gl yaknlarndaki da evini dn alma vaadini koparmt. mz de halimizden son derece honuttuk; hep 54 birlikte cerrahi servisinin bulunduu kk yeil binaya doru ilerledik. Tam o srada, bir hastabakc ile bir doktor avluda kardan geliyorlard. Doktor kepe kulakl, fasulye sr gibi uzun, gln grnml bir adamd ve bu da beni hayrette brakt. Hastabakcmzn bana bir dirsek atmasyla ks ks glmeye baladm. Grdm ift uzaklatnda, Martin bana doru dnd: Talihin var, azizim. Bu kadar gsterili bir kza layk deilsin sen! Yant vermeye cesaret edemiyordum, nk yalnzca fasulye sr boylu adama bakmtm, bu nedenle onaylayc bir sz uydurdum. Zaten, bu tutumumda hi de ikiyzllk yoktu. Ben kendi beenimden ok Martinin beenisine gvenirim, nk onun beenisinin benimkinden daha byk bir ilgi ile desteklendiini bilirim. Gnl ileri de iinde olmak zere her eyde dzeni ve nesnellii sever, bir amatrn grnden ok bir uzmann grne sayg duyarm. Benim gibi, boanm olan ve imdi de tutmu ak servenlerinden birini (besbelli hi de istisnai yan olmayan bir serveni) anlatan bir kimsenin kendini bir amatr olarak grmesini kimileri belki de ikiyzlce bulacak. Ama ben yine de bir amatrm. Denebilir ki ben, Martinin yaad eyi oynuyorum. Bazen ok eli hayatm batan sona teki insanlarn bir taklidinden baka bir ey gibi gelmiyor bana; bu taklitten belli bir zevk aldm da yadsmyorum. Ama bu zevkte yine de, bir sanat galerisini gezmeye ya da egzotik grnmleri kefetmeye benzeyen, Martinin erotik yaants ardnda sezdiim bu koulsuz buyrua hibir biimde bal olmayan, tmyle zgr, nedensiz, caylabilir bir yan olduunu dnmekten alamyorum kendimi. Mar-tini gzmde ykselten de tam tamna bu koulsuz 55 buyruk. Martin bir kadn zerinde hkm vermeye-grsn, bana doanm kendisi, zorunlulukun kendisi onun azndan konuuyormu gibi geliyor. Yuvann scakl Hastaneden ktmzda, Martin bana cokuyla her eyin harika gittiini belirtti, sonra da ekledi: Bu akam elimizi abuk tutmamz gerekecek. Dokuza kadar eve dnm olmak

istiyorum. atm kaldm: Dokuza kadar m? Ama buradan saat sekizde yola kmamz gerekecei anlamna geliyor bu! Bu durumda bouna geldik buraya! nmzde tm bir gece olduunu dnyordum ben! Vakit yitirmemizi niin istiyorsun ki? Buraya bir saatliine gelmenin hibir anlam yok da. Yediden sekize kadar ne yapmak istiyorsun sen? Her eyi. Duydun, bir da evi buldum. Bu durumda, iimiz tkr tkr gidecek. Her ey sana bal, yeterince kararl grnmen gerekecek. Peki bana saat dokuza kadar niin dnmen gerektiini syleyebilir misin? Jirzhinkaya dneceime sz verdim. Her cumartesi yatmadan nce iskambil oynarz. Aman Allahm! diyerek iimi ektim. Jirzhinka dn de iinde birtakm skntlarla karlat, onu bu kk cumartesi zevkinden yoksun brakmam m istiyorsun yoksa? Biliyorsun, imdiye dek tandm en iyi kadndr. Ve szlerine unlar ekledi: Zaten, Pragda, nnde btn bir gecenin olmasndan honut kalacaksn. 56 Tartmann yararsz olduunu anladm. Mar-tinin, einin ruh huzuru iin duyduu korkular hibir ey yattramaz ve her bir saatin, her dakikann sunduu sonsuz erotik olanaklara besledii gveni hibir ey sarsamaz. Gel, dedi Martin bana. Saat yediye kadar daha saatimiz var! Aylaklk etmeyelim! Aldatmaca Kentin sakinleri iin bir gezinti yeri olan belediye parkmdaki, iki yan aal geni yolda yrmeye koyulduk. Yanmzdan yryp geen ya da banklarda oturmakta olan birka ift gen kz inceledik, ama grnlerinden pek holanmadk. Martin yine de onlardan ikisine yanat, konumaya giriti, hatta randevu ald, ama ben ii ciddiye almadn biliyordum. Onun kadnlara yanama altrmas adn verdii eydir bu, formda kalmak iin zaman zaman bu altrmaya bavurur. Aradmz bulamam olarak belediye parkndan kp kk tara kentinin boluk ve skntya gml sokaklarna saptk. Gel bir eyler ielim, dedim Martine, boazm kurudu. stnde CAFE yazl bir bina bulduk. eri girdik, ama buras yalnzca self-servis idi; souk ve pek de i ac olmayan, duvarlar mozaik deli bir salondu. Tezgha doru gidip ask yzl bir kadndan limonata sipari ettik, sonra bardaklarmz bir masaya tadk, ama masa rtsndeki sos lekesi bizi hemen Cafeden ayrlmaya kkrtt. Kafana takma, dedi Martin, dnyamzda irkinliin olumlu bir ilevi var. Hi kimse hibir yer57 de oyalanmak istemiyor, insan bir yerde olur olmaz alelacele oradan kmak iin abalamaya balyor, bu da hayata arzulanan bir ritim veriyor. Ama biz kendimizi buna kaptrmayacaz. Bu irkin yerin sakin gvenlii iinde birbirimize her eyden sz edebiliriz. Limonatasn iti ve bana, Tp rencisiyle daha temasa gemedin mi? diye sordu. Elbette ki getim, dedim. Peki nasl bir ey kz? yle bir tasvir etsene bana nasl olduunu. Ona tp rencisini tasvir ettim. Tp rencisi var olmad halde, bu bana pek g gelmedi. Evet. Bu durum kiiliime biraz glge dryor ama, byle ite: Onu uydurdum. Szme gvenebilirsiniz: Bunu kt bir niyetle yapmadm, Martinin karsnda gsteri yapmak ya da onu iletmek iin de yapmadm. Bu tp rencisini srf Martinin srarna artk direnemediim iin uydurdum. Martin yapp ettiklerim konusunda son derece titizdir. Her gn benim yeni bir kadnla tantm inancndadr. Beni olduumdan baka biri olarak grr ve ona btn bir hafta boyunca, yeni bir kadna sahip olmadm, hatta kimsenin yanna bile yaklamadm ak ak syleyecek olsam, bana ikiyzlnn biriymiim gibi bakar. Bu nedenle, birka gn nce, tptan bir renciyi gzme kestirdiimi ona anlatmak zorunda

kalmtm. Memnun grnm ve beni ona yanamaya yreklendirmiti. Ve bugn de ilerleme kaydedip kaydetmediimi anlamaya alyordu. Peki hangi snfta? eyin... snfnda m? Alacakaranlkta bir karlatrma yapma vesilesi arayarak gzlerini kapad; sonra ortak bir kz arkadamz anmsad: ...Marketanm snfnda m? Daha st bir snfta, dedim. 58 Martin at: Deme yahu... Jirzhinkann snfnda. Kendi kars, Martin iin en yksek lttr. Kurduum ilikiden ok memnun kalarak kendini dlere brakt. Baarl bir temas Derken salona kadife pantolonlu gen bir kz girdi. Tezgha doru ilerledi ve smarlad limonatay bekledi. Sonra, bizimkine yakn bir masann yannda durup ayakst limonatasn iti. Martin ona doru dnd, Kkhanm, dedi, biz buralarn yabancsyz, size bir ey sormak istiyorduk. Gen kz glmsedi. ok hotu. Scaktan bouluyoruz ve ne yapacamz da bilemiyoruz... Gidin yzn! Biz de onu dnyorduk, ama buralarda nerede yzleceim bilmiyoruz. Buralarda yzme havuzu yok. Nasl yok? Bir yzme havuzu vard ama, bir aydr bo. Peki ya nehir? Nehri u sralar temizliyorlar. Peki o zaman nerede yzebiliriz? Geriye bir tek Hoter Gl kalyor, ama o da en azndan yedi kilometre tede. nemi yok, arabamz var, bize elik etmeniz yeterli. Bizim klavuzumuz olursunuz, dedim. Daha dorusu bizim gemi klavuzumuz, dedi Martin. 59 Bizim yol gsteren yldzmz, dedim. Kafas iyice karm olan gen kz sonunda bize elik etmeyi kabul etti; ancak yapmas gereken bir alveri vard, ayrca gidip mayosunu almas gerekiyordu; tam bir saat sonra onunla ayn yerde buluacaktk. Memnunduk. Kalalarn gzel gzel iki yana oynatarak ve siyah sa llelerini sallayarak uzaklamasn seyrediyorduk. Gryorsun, dedi Martin, hayat ksa, her nndan yararlanmak gerek. Dostlua vg Banklarda oturan gen kz iftlerini incelemek zere belediye parkna geri dndk; kimi zaman yle oluyordu ki kzlardan biri hoken tekisi hi de yle olmuyordu. Doann tuhaf bir yasas bu, dedim Martine, irkin kadn daha ho olan arkadann parltsndan yararlanmay umuyor ve ho olan da arkadann irkinliinin yaratt fonda daha byk bir parltyla parldamay umuyor; bundan bizim iin kan sonu, dostluun bitip tkenmez snamalardan getii. Ve ben yerimize karar verme sorumluluunu ne rastlantya ne de rekabete hibir zaman b-rakmaymzla ok gururlanyorum. Bizim aramzda seim, her zaman bir nezaket meselesi. Her birimiz tekine en gzel kz neriyor ve bu bakmdan biz, ilk giren olmamak iin bir odaya hibir zaman giremeyen iki yal beyefendiye benziyoruz. Evet, dedi Martin, heyecanla. Sen gerek bir dostsun. Gel, biraz oturalm. Bacaklarm aryor. 60 Ve bylelikle vcutlarmz tatl tatl geriye yaslayp yzlerimizi gnee dnerek gidip oturduk ve hi tasa etmeden dnyay birka dakikalna evremizdeki dnn srdrmeye braktk.

Beyazl kk gen kz Birdenbire Martin kalkverdi (besbelli ki esrarengiz bir duygunun etkisiyle) ve baklarn beyaz giysili gen bir kzn yrd parkn ssz aal yoluna yneltti. Vcudunun orantlar ve yznn izgileri aka seilmedii halde, uzaktan bile, kzda anlalmas g zel bir ekicilik, bir eit saflk ya da sevecenlik olduu tahmin ediliyordu. Kz nmzden getiinde, ok gen olduunu fark ettik. Ne bir ocuk ne de bir gen kzd, bu ise bizi hemen ar bir heyecana srkledi. Martin bir srayta yerinden kalkt: Kkhanm, ben ynetmen Formanm. Bilirsiniz, sinema ynetmeni Forman. Elini kk gen kza uzatt ve kz, gzlerinde son derece akn bir ifadeyle elini skt. Martin ban bana doru evirdi ve, Sizi kameramanmla tantraym, dedi. Adm Ondricek, dedim, ben de ona elimi uzatarak. Bayla selam verdi. ok zor durumdayz, kkhanm. Bundan sonraki filmim iin d ekim meknlar aryorum. Yreyi iyi bilen asistanmn bizi burada beklemesi gerekiyordu, ama gelmedi. Kenti ve evreyi gezmeye nereden balayacamz merak ediyoruz. Kameramanm meseleyi bu koca Almanca kitabnda ince61 liyor, ama ne yazk ki orada hibir ey bulamayacak, diye aka etti Martin. Bir haftadr yoksun kaldm kitapla ilgili bu ima canm skt. Ynetmenime kar saldrya getim: Bu kitapla daha fazla ilgilenememeniz ok yazk. Hazrlk almalaryla ciddi olarak urasanz ve btn belgeleme iini kameramanlarnza brak-masanz, filmleriniz belki de daha az yzeysel olur, daha az hata ierirdi. Sonra da gen kza dnerek af diledim: Affedersiniz, kkhanm, mesleki tartmalarmzla sizi rahatsz etmek istemiyorduk; gerekte, Bohemyadaki Etrks kltr zerine tarihi bir film hazrlyoruz. Evet... dedi kz, ban sallayarak. ok ilgin bir kitap, bakn! Kitab gen kza uzattm; neredeyse dinsel bir korkuyla kitab alarak, benim onu yreklendirmem zerine sayfalarn dalgn dalgn evirmeye balad. Sanrm Pchacek atosu buradan uzak deil, dedim, Bohemya Etrsklerinin merkeziydi oras... Ama nasl gidebiliriz oraya? Hi uzak deil, dedi kk gen kz ve birden canlanverdi, nk Pchacek atosuna giden yolu iyi tanmas, srdrdmz bu dank konumada ona daha salam bir diyalog zemini sunuyordu. Nasl? Bu atoyu biliyor musunuz? diye sordu Martin, mahsuscuktan gnl rahatlam gibi. Elbette biliyorum, dedi kz. Buradan bir saat mesafede. Yayan m? diye sordu Martin. Evet, yayan, dedi kz. Ama arabamz var, dedim. Bizim klavuzumuz olun, dedi Martin. Ama ben bu alkanla dnen szck oyunu ritelini srdrmemeyi yeledim, nk ben Martininkinden daha gvenilir bir psikolojik tehis yeteneine sahi62 bimdir; bu kolay akalarn bize zarar getirebileceini, bizim iin de en iyi kozun tam bir ciddiyet olduunu sezdim. Zamannz almak istemiyoruz kkhanm, dedim. Ama bize bir-iki saatinizi ayrp blgedeki grmek istediimiz yerleri gstermek ltfunda bulunursanz, size ok minnettar kalacaz. Elbette gsteririm, dedi kk gen kz, bayla yeniden evetleyerek, gstermeyi ok isterdim, ama... Kzn elinde bir pazar filesi olduunu, filenin iinde de iki ba salata bulunduunu, ancak o srada fark edebildik... Salatay anneme gtrmem gerek, ama buraya ok yakn, hemen dnerim. Tabii, salatay annenize gtrmeniz gerek, dedim. Sizi burada bekleriz. Tamam. Gidip gelmem on dakikadan fazla almaz, dedi kz.

Yeniden bayla selam verdi ve aceleyle uzaklat. Tanrm! dedi Martin. Mthi kz, deil mi? Evet, mthi. Bu kza iki hastabakcy feda etmeye hazrm. Ar bir inancn tuza On dakika geti, sonra bir eyrek saat geti ve kk gen kz gelmedi. Martin iimi rahatlatmaya alyordu: Korkma, emin olduum bir ey varsa, o da geleceidir. Numaramz geree ok uygundu, kz da ok sevinliydi. Ben de bu fikirdeydim, yle ki daha ocuk olan bu yeniyetme kzla karlama arzumuzu her an 63 canl tutarak onu bekleyip duruyorduk. Bu yzden, kadife pantolonlu kzla randevu saatimizi geirmitik. Kafamz beyazl kk kza ylesine takmtk ki kalkmay bile aklmzdan geirmiyorduk. Ve vakit geiyordu. Dinle Martin, galiba artk gelmeyecek, dedim sonunda. Nasl aklyorsun bu durumu? Kz bize Tanrya inanr gibi inanmt. Evet, dedim, iin en kt yan da bu ya. Bize fazla inand. Ne olmu inandysa? Belki de sen inanmamasn isterdin, yle mi? Bu kukusuz daha iyi olurdu. ok ar bir inan en kt mttefiktir. Bu fikre kendimi kaptrarak, bir syleve giritim: nsan bir eye harfi harfine inandnda, inan o eyi samala iter. Bir politikann gerek savunucusu, politikann safsatalarn hibir zaman ciddiye almaz, yalnzca bu safsatalar ardnda gizlenen pratik amalar ciddiye alr. nk politik klieler ile safsatalar biz onlara inanalm diye yaratlmamlardr; onlar daha ok rtk olarak benimsenmi mazeretlerdir. Onlar ciddiye alan safdil kiiler bu klielerde ve safsatalarda er ge elikiler kefedecekler, isyan etmeye balayacaklar ve sonunda rezilce birer sapkn ya da dnek olup kacaklardr. Hayr, ar bir inan hibir zaman iyi bir ey getirmez; yalnzca dinsel ve politik sistemlere deil, bu kk gen kz ekmek iin bavurduumuz kendi sistemimize bile. Seni artk anlayamyorum, dedi Martin. Oysa olduka anlalr bir ey dediim: Biz bu kk kz iin iki ciddi beyefendiden baka bir ey deildik ve kz da tramvayda yerini yal kiilere veren iyi terbiye alm bir ocuk gibi bizi memnun etmek istedi. 64 Peki o zaman niin sonuna kadar iyi davran-mad? Srf bize bu kadar inand iin. Salatalar annesine gtrd ve her eyi ona cokuyla anlatt: tarihi film, Bohemyadaki Etrskler... Ve annesi.. Martin szm kesti: Evet... Gerisini anlyorum. Sonra yerinden kalkt. hanet Gne yava yava kentin damlar zerine inmeye balyordu; rzgr insana hafif bir serinlik duygusu veriyor, bizse kendimizi hznl hissediyorduk. Kadife pantolonlu kz bizi belki hl bekli-yordur diye self-servis kafeye gittik. Elbette, orada deildi. Saat alt buuktu. Arabaya binmek zere yeniden aa doru yrdk. Kendimizi birden yabanc bir kentten kovulmu, zevklerinden yoksun braklm iki insan gibi grmeye baladk ve imdi bizim iin bu kentin topraklar dnda kalm gibi gzken arabamza snmaktan baka bir ey kalmamt geriye. Hadi hadi! diyerek kar kt Martin arabaya binince. Brak surat asmay! Asl nemli olan ey nmzde. Jirzhinka ile onun iskambil partisi yznden, bu nemli ey iin bir saatten fazla vaktimiz olmadn sylemek istedim, ama susmay yeledim. Zaten, diye ekledi Martin, iyi bir gn oldu. Pouzdranyli o kk kz tespit etmemiz, kadife pantolonlu kzla temas kurmamz; her ey hazr bu kentte bizim iin, bir kez daha buraya gelmekten baka bir ey kalmyor geriye. Glnesi Aklar ,

65/5 Hibir yant vermedim. Evet. Kzlar tespit etme ve onlara yanama ii mkemmel biimde yerine getirilmiti. Btn bunlar yerli yerindeydi. Ama bir an aklma, Martinin bir yldan beri, bu tespit ve temaslar dnda, baka hibir eyi elde edememi olduu geldi. Ona bakyordum. Gzleri her zamanki gibi doymak bilmez ltlarla parldyordu; o an Martini ne kadar ok sevdiimi ve btn yaam boyunca ardnda yrd bayraa ne kadar candan bal olduumu hissettim; bu, sonsuza dein kadnlar takip etmenin bayrayd. Vakit geiyordu; Martin, Saat yedi, dedi. Hastaneye giri klar dikiz aynasndan grebilmek iin arabay hastane kapsndan on-on be metre kadar teye park ettim. Hl bu bayra dnp duruyordum. Kendi kendime diyordum ki bu kadn takibinde, yllar getike, kadnlar giderek daha az, takibin kendisi giderek daha ok sz konusu oluyor. Yararsz bir takip olduunun nceden bilinmesi kouluyla her gn sonsuz sayda kadn takip edilebilir ve bylelikle de takip, mutlak takip yaplabilir. Evet: Martin mutlak takip durumuna eriti. Be dakikadr bekliyorduk. Gen kadnlar gelmiyordu. Bu beni hibir ekilde kayglandrmyordu. Gelmelerinin ya da gelmemelerinin hibir nemi yoktu. nk, gelmi olsalar bile, acaba bir saat iinde onlar uzaktaki bir da evine gtrebilir, gvenlerini kazanabilir, onlarla yatabilir ve sonra da gitmek iin saat sekizde nazike izin alabilir miydik? Hayr, Martin her eyin saat sekizde sona ermesi gerektiine karar verdii andan itibaren, bu serveni (birok kez olduu gibi!) bir kendini aldatmalar oyununa dntrmt. 66 On dakikadr bekliyorduk. Hastanenin giriinde hi kimse grnmyordu. Martin kzd ve deta bard: Onlara be dakika daha veriyorum, daha fazla beklemeyeceim. Martin artk gen deil, diye dnyordum yine. Karsn sadakatle seviyor. Dorusunu sylemek gerekirse, olabilecek en dzenli evlilik yaantsn sryor. Bu bir gerek. Ve bu gerein stnde, masum ve dokunakl bir yanlsama dzeyinde, Martinin genlii devam ediyor, snrlar ap da hayata ulaamayan, gerek olamayan basit bir oyuna indirgenmi kaygl, takn ve savruk bir genlik. Ve Martin zorunlulukun kr valyesi olduu iin de, ak servenlerini, bilmeden, bir oyunun masumluuna dntryor; bu servenlere btn ateli ruhunu koymaya devam ediyor. Pekl, diyordum kendi kendime, Martin yanlsamasnn tutsa, ama ya ben? Ben neyim? Bu gln oyunda ona niin katlyorum? Btn bunlarn bir aldatmacadan baka bir ey olmadn bilirken stelik? Daha da gln deil miyim Martinden ben? Bir saat yitirmekten baka bir ey yapmayacam pekl bildiim halde, tanmadmz iki kaytsz kadnla, baarszla urayaca batan belli bir ak servenine girmeyi umar gibi yapmak niye? Tam o srada dikiz aynasnda iki gen kadnn hastane kapsndan ktklarn grdm. Bu kadar mesafeden bile, yzlerindeki pudra ve rujun prlts seiliyordu; gz alc bir klklar vard ve gecikmeleri besbelli ki uzun makyaj faslndan ileri gelmiti. evrelerine baknp bizim arabaya doru yrmeye baladlar. Yapacak bir ey yok, Martin, dedim, iki kadn grmemi gibi yaparak. On be dakika geti. Gidelim. Ve ayam arabann marna bastm. 67 Pimanlk B... kentinden ayrlm, aalarn zerinde batan gnele birlikte, son evlerin nnden, tarlalarn ve korularn iinden kent dna doru gidiyorduk. Susuyorduk. Esprili bir yazarn, srf sapna kadar ona inand iin saya ihanet ettiini syledii Yahuda -kariotu dnyordum; sann tm Yahudilere Tanrsal gcn sergileyecei mucizeyi bekleme sabrn gsterememiti o; bu nedenle onu eyleme gemeye zorlamak iin ikencecilerine teslim etmiti. Zafer saatini abuklatrmak istedii iin ona ihanet etmiti. Yazk, diyordum kendi kendime, ben Martine, tersine, ona inanmaktan (ve kz takip etmenin

Tanrsal gcne inanmaktan) vazgetiim iin ihanet ettim; ben Yahuda kariot ile Kukucu Thomas adn verdikleri kiinin aalk bir meleziyim. Su-. luluk duygumun Martine duyduum sempatiyi da-. ha da artrdn hissediyor, sonsuz kadn takibi bayrann (balarmzn stnde durmadan dalgaland iitilen bu bayrak) gzlerimi yalarla doldurduunu fark ediyordum. Aceleci davranmdan tr kendimi knamaya baladm. Gerekten de bir gn, genlii simgeleyen bu davranlardan kendim de vazgeebilecek miyim? Bu davranlara yknmekten, akll uslu hayatmda bu akld etkinlik iin kk bir yer bulmaktan baka bir ey yapabilecek miyim? Btn bunlarn yararsz bir oyun olmasnn ne nemi var? Ve bunu bilmemin ne nemi var? Oyundan, srf yararsz olduu iin mi vazgeeceim? 68 Sonsuz arzunun altn elmas Martin yanmda oturuyordu; kzgnl yava yava geiyordu. Dinle, dedi bana, tpta okuyan rencin gerekten de bu kadar yukar snfta m? Syledim ya sana. Jirzhinkann snfnda. Martin baka sorular sordu bana. Ona bir kez daha tp rencisini tasvir etmem gerekti. Sonra, Belki de onu sonra bana devredersin, tamam m? dedi. Gereki grnmek istedim: Korkarm g olur bu. Senin benim arkadam olman cann skabilir. Prensip sahibidir. Prensip sahibi ha... diye yineledi Martin hznl hznl. Durumun onu zdn grebiliyordum. Onu daha fazla zmek istemiyordum. Seni tammyormu gibi yaparsam, dedim, belki de seni baka biri sanmasn salayabilirsin. yi fikir! Szgelimi, bugnk gibi, kendimi Forman diye tantabilirim. Sinemaclar onu ilgilendirmiyor. Sportif tipleri yeler o. Niye olmasn? dedi Martin. Her ey mmkn. Ve bylece yeniden tartmaya giritik. Planmz anbean aklk kazanyordu ve birazdan nmzde, gitgide ken akam karanlyla birlikte, gzel, olgun, prltl bir elma gibi sallanverecekti. Ltfen izin verin de bu elmaya, tumturakl bir deyile, sonsuz arzunun altn elmas adn vereyim. 69 OTOSTOP OYUNU Benzin gstergesinin ibresi birdenbire sfra doru indi ve spor arabann gen srcs arabann amma da benzin yediini syledi, inallah geen seferki gibi benzinimiz tkenmez, diye belirtti gen kz (aa yukar yirmi iki yandayd) ve srcye bunun daha nce nerelerde balarna geldiini anmsatt. Gen adam bundan kayg duymad karln verdi, nk onunla birlikte bana gelen her ey onun iin bir serven ekiciliine sahipti. Gen kz bu grte deildi: Bir anayolda ne zaman benzinleri tkense, hep kendisi iin ve yalnzca da kendisi iin bir serven oluyordu bu, nk gen adam gizleniyor, gen kadn da diiliin verdii ekicilii kt yolda kullanmak zorunda kalyordu: El sallayarak bir arabay durdurup kendini en yakn benzin istasyonuna gtrtyor, sonra bir baka arabay durdurup bir bidon benzinle dnyordu. Gen adam onu arabalarna alan srclerin herhalde ok sevimsiz insanlar olduklarn, nk grevinden bir angaryaym gibi sz ettiini belirtti. Gen kz (beceriksizce cilve yaparak) srclerin bazen ok sempatik olduklar; ama yannda benzin bidonu ta70 dndan hibir ey yapmaya giriemeden onlardan ayrlmak zorunda kald iin bundan hi yararlanamad karln verdi. Domuz! dedi gen adam. Kz, bir domuz varsa, bunun kendisi deil, o olduu yantn verdi. Arabasnda tek basnayken yollarda Allah bilir ka kadn durdurmutu onu! Gen adam arabay srerken kolunu kzn omzuna atp onu alnndan nazike pt. Kzn kendisini sevdiini ve kskandn biliyordu. Kskanlk pek ho bir karakter zellii deildir, ama arya kalmaz-sa (ve yannda alakgnlllk de olursa),

btn sakncalarna karn, dokunakl bir yan vardr. En azndan byle dnyordu gen adam. Yalnzca yirmi sekiz yanda olduu halde, kendini yal biri olarak gryor, bir erkein kadnlar zerine bilebilecei her eyi bildiini dnyordu. Yannda oturan gen kzda deer verdii ey, gerekte, imdiye dein kadnlarda en ender olarak bulduu ey, yani: Saflkt. Gen adam yolun sanda be yz metre tede bir benzin istasyonu olduunu gsteren levhay fark ettiinde, ibre sfra gelmiti bile. Kzn gnlnn ne kadar rahatladn sylemesine frsat kalmadan gen adam sola sinyal vererek arabay benzin pompalarnn bulunduu toprak sekiye doru srd. Ancak pompalarn nnde byk bir petrol tankeri duruyor, iri bir hortumla pompalar dolduruyordu. Beklememiz gerekecek, dedi gen adam ve arabadan indi. ok vakit alr m? diye bard benzinci rana. Bir-iki dakika, diye karlk verdi benzinci. Biliriz biz bu bir-iki dakikalar, dedi gen adam. Dnp yeniden arabada oturmak istiyordu, ama gen kzn teki kapdan inmi olduunu fark etti. yle bir tur atacam, dedi kz. Nereye gidiyorsun? diye sordu gen adam, onu kasten g duruma drmek iin. Onu tanyal bir yl olmu71 tu, ama gen kz onun karsmdayken hl kzarrd ve delikanl bu utanga halinden ok holanyordu; ncelikle, bu utanga halleri onu daha nce tand kadnlardan ayrd iin, ikinci olarak da kzn utangaln bile kendisi iin deerli klan evrensel gelip geicilik yasasndan haberi olduu iin. Gen kz, ona bir aa kmesi nnde durmasn rica etmek zorunda kalmaktan (birka saat boyunca durmadan araba sryordu) nefret ediyordu. Adam, yapmackl bir aknlkla, niin durmas gerektiini sorduunda, hep kzyordu. Utangalnn gln ve modas gemi olduunu biliyordu gen kz. inde birok kez utangal yznden onunla alay ettiklerini, onu kasten kkrttklarn gzlemlemiti. Yznn kzaraca dncesine kaplr kaplmaz yz hemen kzarveriyordu. Arkadalk ettii kadnlarn ounun baard gibi kendini olduu gibi, rahat hissetmeyi arzu ediyordu. Hatta kendince, kendini inandrmak iin zgn bir yntem kefetmiti. Her insann doarken, tpk byk bir binadaki yzlerce odadan kendine ayrlm olan bir tanesini alrcasna, mevcut milyonlarca gvdeden birisini aldn yineliyordu kendi kendine. Demek oluyor ki gvde rastlantsal ve kiisel olmayan bir eydi; dn alman hazr giysi gibi bir eydi. Bunu kendine binbir biimde durmadan yineleyip duruyor, ama byle hissetmeyi bir trl baaramyordu. u ruh ve gvde ikilii ona yabancyd. Gvdesiyle o denli ok bir aradayd ki onu kayg duymadan hisse-demiyordu. 72 Ayn kaygy, bir yldr tand ve birlikte mutlu olduu gen adamn yannda bile duyuyordu; hi kukusuz bu mutluluk, adamn onun ruhunu gvdesinden hi ayrmamasndan ve kendisinin de onunla gvdesiyle, ruhuyla bir btn olarak yaamasndan ileri geliyordu. Mutluluk ikiliin olmamasmdayd, ancak mutlulukla kuku arasnda yle pek byk bir uzaklk yoktur ve gen kz kukularla doluydu. Szgelimi, aklna ou kez daha ekici kadnlarn olduu (bunlar kayg duymazlard) ve bu tr kadnlardan birini tanyan, tandn da gizlemeyen gen adamn gnn birinde bunlardan biri iin kendisini terk edecei geliyordu (elbette, gen adam, yaam boyunca bu tr kadnlardan yeterince tandn belirtiyor, ama gen kz onun sandndan daha da gen olduunu biliyordu). Onun tmyle kendisinin olmasn, kendisini btn varlyla ona vermeyi istiyordu, ama ona her eyi vermeye ne kadar ok abalarsa, pek derin olmayan, yzeysel bir akn ya da flrt etmenin gerektirdii eyleri gen adamdan esirgedii duygusuna da o kadar ok kaplyordu. Kendisini ciddilii hafiflikle birletirememekle knyordu. Ama imdi kayglanmyor ve byle dnceleri aklna hi getirmiyordu. Kendini iyi hissediyordu. Tatillerinin ilk gnyd (btn bir yl boyunca d-leyip durduu on be gnlk tatil), gk maviydi (btn yl kaygyla gn gerekten mavi olup olmayacan merak etmiti) ve gen adam onunla birlikteydi. Adamn, Nereye gidiyorsun? demesi zerine, yz kzard ve tek bir szck sylemeden arabay terk etti. Anayolun kenarndaki yapayalnz benzin istasyonunun evresini dolat; yz metre kadar tede (daha sonralar gidecekleri dorultuda) bir koru vard. Bu yne doru atld ve kendini bir huzur duygusuna brakarak bir alnn

ardnda gzden 73 kayboldu (sevilen kiinin varlnn verdii sevinci bile doya doya duymak iin, yalnz olmak gerekir). Derken korudan kp yeniden yolda yrmeye balad; bulunduu yerden, benzin istasyonu grnyordu; koca petrol tankeri gitmiti bile. Spor araba benzin pompasnn krmz eridine doru ilerledi. Gen kz yol boyunca yryor, zaman zaman da arabann gelip gelmediini grmek iin arkasna bakyordu. Sonunda arabay fark etti; durup mehul bir arabaya el sallayan bir otostopu gibi elini sallad. Spor araba fren yapt ve tam kzn yannda durdu. Gen adam cama doru eildi, cam aa indirdi, glmsedi ve, Nereye gidiyorsunuz, kkha-nm? diye sordu. Siz Bystricaya m gidiyorsunuz? diye sordu kz da cilveli bir glmsemeyle. Ltfen binin, dedi adam, kapy aarak. Gen kz bindi ve araba yola koyuldu. Gen adam kzn keyifli olduunu grmekten her zaman honutluk duyuyordu; bu pek sk olmuyordu, kzn olduka ar bir ii (ho olmayan bir ortam ve saatler sren, cretsiz fazla mesailer) ve stelik evde hasta bir annesi vard. Genellikle ok yorulduundan, sinirleri salam deildi, gven duygusu eksikti, kendini kolaylkla korkuya ve i skntsna kaptryordu. Bu nedenle gen adam ondaki her nee belirtisini bir aabeyin sevecen ilgisiyle karlyordu. Ona glmsedi ve, Bugn talihliyim. Be yldr araba kullanyorum, ama bylesine gzel bir otostopuyu hi arabama almadm, dedi. Gen kz arkadandan gelen en kk iltifat minnet duygusuyla karlyordu; bu duygunun scakln biraz olsun muhafaza etmek iin, 74 Yalan sylemeyi iyi biliyorsunuz, dedi. Yalancya benziyor muyum ben? Kadnlara yalan sylemekten holanan bir haliniz var, dedi ve farknda olmadan szlerine eski kaygsndan bir eyler kart, nk arkadann kadnlara yalan sylemekten holandna gerekten inanyordu. Kzn kskanlk nbetleri ou kez cann skyordu, ama bu kez szlerini kolayca duymazdan geldi, nk bu sz ona deil mehul bir srcye yneltilmiti. Beylik bir soru sormakla yetindi: Cannz m skyor bu? Kz arkadanz olsaydm canm skard, dedi. Gen kzn szleri gen adama ynelik incelikli, retici bir mesaj ieriyordu; ancak sznn sonu yalnzca mehul srcye yneltilmiti: Canm skmyor, nk sizi tanmyorum. Bir kadn yabanc biri hakkndaki bir eyi, kendi erkek arkada hakkndaki bir eyden her zaman daha kolayca balar. (Bu da gen adamn kza verdii incelikli ve retici bir mesajd.) Birbirimize yabanc olduumuza gre iyi anlaabileceiz demektir. Gen kz bu szdeki rtl didaktik nans anlamam gibi yapt ve szn yalnz mehul srcye yneltmeye karar verdi: Birbirimizden birka dakika sonra ayrlacamza gre neye yarar bu? Niye yaramayacakm? diye sordu gen adam. Bystricada ineceimi pekl biliyorsunuz. Peki ya sizle birlikte inersem? Bu sz zerine gen kz gzlerini gen adama doru kaldrd ve onun en yrek paralayc kskanlk saatlerinde kafasnda canlandrd gibi olduunu fark etti. Adamn kendisine (mehul otostopuya) kar taknd, alabildiine ekici hale gelmesine yol aan gnl okayc tavrdan rkn75 tye kaplmt. Bu nedenle meydan okuyan bir kkrtclkla karlk verdi: Beni ne yapacanz ok merak ediyorum? Bu kadar gzel bir kadnla ne yapacam ok dnmem gerekmez, dedi adam apknca ve bu kez de szn otostopudan ok gen kza yneltir gibiydi. Bu gnl okayc szler kz iin gen adam sust yakalam olmak gibi, azndan hileyle bir itiraf koparmak gibiydi; kendini ani ve youn bir nefret duygusuna kaptrarak: Kendinizden biraz fazla emin deil deil misiniz siz? diye sordu.

Adam gen kz inceliyordu: Gen kzn inat yz bzlmt; ona kar tuhaf bir acma duydu ve onun her zamanki yz ifadesini (ocuksu ve saf dedii yz ifadesini) yeniden bulmasn diledi. Ona doru eildi, kolunu omzuna att ve oyuna bir son vermek istediinden, yavaa adn syledi. Ama gen kz kendini adamn kolundan kurtard ve, Biraz fazla ileriye gidiyorsunuz! dedi. Affedersiniz kkhanm, dedi adam, terslenmi bir halde. Sonra, tek szck sylemeden gzlerini nndeki yola dikti. Gen kz bir anda kapld bu kskanlktan ayn hzla kendini kurtard. Btn olup bitenlerin bir oyundan baka bir ey olmadn bilecek kadar saduyu sahibiydi; hatta arkadan bir kskanlk nbeti yznden tersledii iin kendini biraz gln bile buluyordu. Arkadann bunun farkna varmasn istemiyordu. Bereket versin ki eylemlerinin anlamn eylem olup bittikten sonra deitirebilmek 76 gibisinden mucizevi bir yetenee sahipti ve bu yetenei kullanarak gen adam kzgnlktan deil de, gelge yanyla tatillerinin ilk gnne bylesine yakan bir oyunu srdrebilmek iin terslemi olduu hkmne vard. Bylelikle, yeniden, az nce fazla atak davranan srcy terslemi olan, ama bunu srf ele geirilmeyi geciktirmek ve onu daha heyecanl klmak iin yapan otostopu kimliine brnd. Gen adama doru hafife dnd ve gnl alc bir sesle, Sizi krmak istememitim, beyefendi, dedi. Balayn, bundan sonra size dokunmayacam, diye srdrd szn gen adam. Kendisini anlamad ve onu arzulad anda kendi olmaya kar kt iin gen kza kzyordu adam. Kz roln srdrmekte srar ettii iin de adam fkesini gen kzn temsil ettii otostopudan kard; birdenbire kendi rolnn gerektirdii kiilie brnd: Gen kzn houna gitmek iin syledii dolambal apknca szlerden vazgeti ve kadnlarla ilikilerinde, irade gc, sinizm, kendine gven gibi erkekliin en kaba yanlarn vurgulayan sert erkei oynamaya balad. Bu rol gen kza duyduu sevecen ilgiyle tmyle eliiyordu. u bir gerek ki onu tanmadan nce, kadnlara kar incelikten ok kabalk gstermiti, ama o zaman bile kat ve eytani fikirli bir adam olmamt, nk ne youn isteklerde bulunmu, ne de acmaszlk gstermiti. Bununla birlikte, eskiden bu tip bir adama benzemiyorduysa da benzemeyi ok arzu etmiti. Bu kukusuz olduka naif bir arzuydu, ama elden ne gelirdi: ocuka arzular yetikin zihninin btn tuzaklarndan kaar, kimi zaman yalln ge dnemlerine dein srerler. Bu ocuka arzu da kendisine sunulan rolde cisimleme frsatn yakalamt. 77 Gen adamn alayc mesafelilii kza ok iyi uyuyordu: Bu mesafelilik onu kendisinden kurtaryordu. nk kz, her eyden nce, kskanln ta kendisiydi. Gen adam yalnzca kapal ehresini gstermek zere batan karclk yeteneklerini sergilemeyi brakt an, kzn kskanl yatt. Kendini unutabilir ve rolne verebilirdi. Rol? Rol neydi onun? Kt edebiyattan karlm bir rol. Arabay durdurmutu ama, uraya ya da buraya gitmek iin deil, direksiyonda oturan adam batan karmak iin ekici taraflarndan yararlanmay gayet iyi bilen adi bir otostopudan bakas deildi. Gen kz, bu gln roman kahramannn kimliine kendisini de artan ve byleyen bir kolaylkla brnverdi. imdi bu halde yan yanaydlar: bir src ve bir otostopu; yani, birbirini tanmayan iki kii. Gen adamn hayatta bulamadna en ok yerindii ey, tasaszlkt. Hayat yolu acmasz bir kesinlikle izilmiti: i gnde sekiz saatini almakla kalmyor, toplantlarn ve evdeki almalarn neden olduu zorunlu sknt da gnn geri kalan saatlerine szyordu; hatta gizli kalmayan, birok vesileyle de dedikodulara ve tartmalara konu olan zel hayatna ayrd snrl zamana da szyordu. ki haftalk tatil bile hibir kurtulu ya da serven duygusu salamyordu; ince ince planlar yapmann gri glgesi buraya da dmt; tatil yerlerinin azlndan tr, Tatrastaki oday alt ay nceden tutmak zorunda kalm, bunun iin de, her yerde var olan ruhuyla btn yapp ettiklerini izlemekten bir

78 an bile geri kalmayan alt firmann sendika komitesinden bir tavsiye mektubu almas gerekmiti. Sonunda btn bunlar kabullenmiti, ama kimi zamanlar gzlerinin nne, btn baklarn kendisini izledii, asla kendini kurtaramad bir yolun korkun grnts geliyordu. Tam o anda bu grnt yeniden belirdi ve tuhaf bir fikir ar-myla, dsel yol onun iin arabasn srd gerek yolla kart; bu tuhaf ve ksa arm onu aniden lgnca bir davrana srkledi: Nereye gittiinizi sylemitiniz? Bystricaya. Peki, orada ne yapacaksnz? Randevum var. Kiminle? Bir beyle. Spor araba byk bir kavaa yaklayordu. Gen adam iaret levhasn okuyabilmek iin yavalad; sonra saa sapt. Peki randevunuza gitmezseniz ne olur? Bu sizin hatanz olur ve benimle ilgilenmeniz gerekir. Nove Zamky yoluna saptm grmediniz mi? Doru mu bu? Aklnz m kardnz siz! Korkacak bir ey yok! Sizinle ilgileneceim, dedi gen adam. Oyun birdenbire yeni bir nitelik kazand. Araba yalnzca dsel hedeften -Bystricadan- deil, sabahleyin gitmek zere yola kt gerek hedeften de uzaklayordu: yani Tatrastan ve ayrtlm olan odadan. Bylece kurmaca yaant gerek yaantya tanyordu. Gen adam hem kendinden hem de o gne dek hi baka yere sapmadan izlemi olduu o acmasz dz yoldan uzaklayordu. Ama bana Tatrasa gittiinizi sylemitiniz, dedi kz ararak. 79 Gitmek istediim yere giderim ben, kkha-nm. zgr bir insanm ve istediimi, houma gideni yaparm. Nove Zamkyye vardklarnda gece oluyordu. Gen adam buraya hi gelmemiti ve kentin yollarn renmesi biraz vaktini ald. Yoldan gelip geenlere otelin nerede olduunu sormak iin birka kez durdu. Sokaklar kazlmt ve birok kez yanl sokaklara sapp yollarn yitirdikten sonra -yol sorduklar yoldan geenlere inanlacak olursa aslnda olduka yakn olan otele sonunda varmalar bir eyrek saatlerini ald. Otelin ekici hibir yan yoktu, ama kentteki tek oteldi ve gen adam da araba srmekten bkp usanmt. Kza, Beni burada bekleyiniz, dedi ve arabadan dar kt. Arabadan kmasyla birlikte, yeniden kendisi oldu. Birdenbire, hi mi hi aklnda olmayan bir yerde kendini bulmak cann skyordu; bunu yapmaya onu hi kimse zorlamad ve dorusunu sylemek gerekirse bunu kendisi de istemedii iin can sknts daha da artyordu. Gsterdii lgnca davran iin kendisini knyordu, ama bir sre sonra artk kayglanmamaya karar verdi: Tatrastaki oda ertesi gne kadar bekleyebilirdi ve tatillerinin ilk gnn biraz allmadk bir eyle kutlamakta da hibir ktlk yoktu. Dumanl, kalabalk ve grltl yemek salonundan geip danma masasn sordu. Ona, merdivenin dibini, holn sonunu gsterdiler; burada anahtarlarla kapl bir levhann altnda solgun sar 80 sal bir kadn oturuyordu. Gen adam g bela son bo odann anahtarn elde edebildi. Gen kz da yalnz kalr kalmaz, rolnden syrld. Ama o yolun deimesine kzm deildi. Arkadana ylesine balyd ki onun yapt hibir eyden kukulanmyor, yaamnn her nn ona gvenle veriyordu. Derken, gen adamn yolculuklar srasnda karlat baka gen kadnlarn onu, imdi kendisinin yapt gibi bu arabada beklemi olduklarn aklndan geirdi. Tuhaftr ki bu dnce onu zmyordu; glmsyordu; bu kez, bu yabancnn kendisi

olmas, gzel bir ey gibi geliyordu ona. O kadar kskand, u sorumsuz ve uygunsuz yabanc kadnlardan birisiydi kendisi imdi. Bylelikle onlar yenilgiye urattna, silahlarn ele geirme frsat bulduuna ve sonunda da erkek arkadana, ona vermeyi henz baaramad eyleri, yani hafiflii, tasaszl, tretanmazl verdiine inanyordu. Btn kadnlarn yerine yalnzca kendisinin geebileceini ve bylelikle de sevdiinin btn dikkatini (yalnzca kendisinin) stne ekip onu tmyle kendine saklayabileceini dnnce ilgin bir tatmin duyuyordu. Gen adam arabann kapsn ap gen kz otelin yemek salonuna gtrd. Grlt patrtnn, kirin pasn ve sigara dumanlarnn ortasnda, bir kede, bo olan tek masay fark etti. Bakalm imdi benimle nasl ilgileneceksiniz? diye sordu gen kz, kkrtc bir ses tonuyla. Bir aperitif alr mydnz? Glnesi Aklar 81/6 Gen kz alkole pek dkn deildi; ara sra biraz arap iiyor, Porto arabn da ok seviyordu. Ama bu kez mahsus, Votka, dedi. Mkemmel, dedi gen adam, umarm sarho falan olmazsnz. Peki ya olursam? dedi gen kz. Gen adam karlk vermeden garsonu ard, iki votka ve iki biftek sipari etti. Birka dakika sonra, garson iki bardak getirip nlerine koydu. Gen adam bardan kaldrd ve, erefinize! dedi. Daha esprili bir kutlama bulamaz mydnz! Gen kzn oyununda, gen adam kzdrmaya balayan bir eyler vard; imdi yz yze otururlarken onu bir yabancya dntren eyin yalnzca szleri olmadn, onun btn kiiliinin davranlarna ve mimiklerine varncaya deitiini anlad. ok iyi tand ve bir eit tiksinti duyduu u tr kadnlara yerinilecek lde, tpatp benziyordu gen kadn. Bu nedenle (barda ileriye uzatt elinde tutmaya devam ederek) kutlama szn deitirdi: Pekl, size imiyorum, dedi ama hayvanlarn en iyi niteliklerini insanlarn en kt nitelikleriyle birletiren sizin trnze iiyorum. Benim trm derken, btn kadnlar m kastediyorsunuz? diye sordu gen kz. Hayr, yalnzca size benzeyenleri. Ancak, bir kadn bir hayvana benzetmek bana pek de esprili bir ey gibi gelmiyor. Pekl, diye karlk verdi gen adam, bardan nde tutmaya devam ederek, o zaman sizin benzerlerinize deil, sizin ruhunuza ieceim; kabul m? Kafanzdan karnnza indiinde yanp tutuan ve karnnzdan kafanza tekrar ktnda snen ruhunuza. 82 Gen kz bardan kaldrd. Kabul, karnma inen ruhuma. Kk bir dzeltme daha yapmak istiyorum, dedi gen adam, daha ok ruhunuzun indii karnnza ielim. Karnma! dedi gen kz ve karn (onu adyla andklarnda) bu arya deta karlk verdi; gen kz karnnn her bir santimini hissediyordu. Derken garson biftekleri getirdi. kinci bir votka ve soda sipari ettiler (bu kez gen kzn gslerine itiler) ve konumalar bu tuhaf ve ciddilikten uzak minvalde srp gitti. Gen adam arkadann hafifmerep bir kadn gibi davranmay bu kadar iyi baarmasna gitgide daha ok sinirleniyordu; bunu bylesine iyi yapabildiine gre, diyordu kendi kendine, gerekte kendisi de onlardan biri. Aslnda, iine szm olan, bir yerlerden kp gelmi bir bakasnn ruhu deildi; gen kzn bylelikle cisimletir-dii kii, kendisiydi ya da en azndan varlnn kilit altnda tutageldii, ama bu oyun bahanesinin kafesinden kard parasyd. Kukusuz bu oyunu oynarken kendini yadsdna inanyordu; ama aslnda olan bunun tam tersi deil miydi? Onu kendisi klan, onu kurtaran bu oyun deil miydi? Hayr, onun karsnda oturan, arkadann gvdesini tayan bir baka kadn deildi; arkadann ta kendisiydi, oydu tam tamna. Ona gitgide artan bir tiksintiyle bakyordu. Ama bu yalnzca tiksinti deildi. Gen kz, erkek arkadana zihnen yabanclatka, gen adamn ona duyduu fiziksel arzu da ayn oranda artyordu. Kzn ruhunun yabancl

dikkatleri onun kadn gvdesine ekiyordu. Dahas, bu yabanclk gvdesini, sanki bu gvde imdiye kadar onun iin yalnzca acma, sevecenlik, ilgi, sevgi ve heyecan sisi iinde var olmu gibi; sanki bu sis iinde yitip git83 mi gibi (evet, sanki gvdesi yitip gitmi gibi!) yeniden bir gvde klyordu. Gen adam hayatnda ilk kez kz arkadann gvdesini grdne inanyordu. nc sodal votkadan sonra, gen kz kalkt ve cilveli bir glmsemeyle, Affedersiniz, dedi. Nereye gittiinizi sorabilir miyim, kkha-nm? zin verirseniz,ieyeceim, dedi ve masalarn arasndan geerek restorann dibindeki kadife perdeye doru yneldi. 8 Gen kz, adam azndan kan bu szckle -elbette olduka zararsz, ama gen adamn imdiye dein ondan hi iitmedii bu szckle- afallatm olduuna memnundu. Oynad kadnn kiiliini hibir ey bu szcn zerine cilveyle konulan vurgu kadar dile getirmiyordu; evet, memnundu, keyfi yerindeydi; oyun onu bylyordu; ona imdiye dein hi duymad yepyeni heyecanlar veriyordu: Szgelimi, sorumsuzluk dolu bir tasaszlk duygusu. Ataca her admda hep tedirginlik duyan o, birdenbire tmyle rahatlam hissediyordu kendini. Kendini aniden iine dalm bulduu bu bakasnn hayat, edep duygusundan uzak, yaamyksel zellikleri olmayan, gemisiz ve geleceksiz, balan-masz bir hayatt; grlmedik biimde zgr bir hayatt. Otostopu olunca, her eyi yapabilirdi; her eye izin vard onun iin; her eyi syleyebilir, her eyi yapabilir, her eyi duyabilirdi. Salonda ilerlerken btn masalardan kendisini gzledikleri dikkatini ekti; bu da tanmad yeni 84 bir heyecand; gvdesinin ona verdii edep d zevkti bu. u na dein, gslerinden utanan ve onlarn gvdesinde knt yaptklarn ve dardan grlebildiklerini dnnce ho olmayan bir terbiyesizlik duygusuna kaplan on drt yanda bir yeni-yetme olma kimliinden kendini hibir zaman tmyle kurtaramamt. Gzel olduu, biimli bir vcuda sahip olduu iin gurur duyuyor, ne var ki, bu gurur edep duygusuyla hemen bastrlyordu: Kadn gzelliinin her eyden nce cinsel kkrtma gcyle harekete getiini ok iyi hissediyordu ve bu da onun iin ho olmayan bir eydi. Gvdesinin yalnzca sevdii adama hitap etmesini diliyordu; erkekler sokakta gslerine baktklarnda, ona bu baklar yalnzca kendisine ve sevdiine ait olan en derin mahremiyet duygusunu biraz lekeliyormu gibi geliyordu. Ama imdi, otostopuydu, yazgs olmayan kadnd; kendini aknn sevecen zincirlerinden kurtarmt ve gvdesinin bilincine youn biimde varmaya balyordu. Onu gzleyen baklar kendisine ne kadar yabanc olurlarsa, bu gvde de onu o kadar kkrtyordu. Son masann yanndan geiyordu ki hi kukusuz insan sarraflyla gsteri yapmak isteyen sarho bir adam, ona Franszca olarak, Kkhanm, kaa? diye seslendi. Gen kadn bu szn ne anlama geldiini anlad. Gslerini ileriye doru kard ve kalalarn bir o yana, bir bu yana sallayarak bu n youn biimde yaad, sonra da perdenin ardnda kayboldu. 9 Tuhaf bir oyundu bu. Tuhaflk da szgelimi, gen adamn mehul src roln ok iyi oynama85 sna karn, bir an olsun otostopuda kz arkadan grmekten kendini alamamasndan ileri geliyordu. Gerekte dayanlmaz olan da buydu. Kz arkadan bir adam batan karmakla megulken gryor ve bu sahneye katlmann; kendisini aldatrken (ve ilerde aldataca zaman) neye benzeyeceini, neler syleyeceini yakndan grmenin hznl ayrcaln yayordu; kendisinin de kz arkadann sadakatsizlii iin yem grevi grmesinin elikili onurunu duyuyordu. in kts, gen adam onu sevmekten ok ona tapyordu. Kendine hep gen kzn sadakat ve

saflk snrlar iinde bir gereklii olduunu ve snrlarn tesinde hi var olmadn syleyip durmutu; bu snrlarn tesinde o, suyun kaynama noktasnda su olmaktan kmas gibi kendisi olmaktan kard. Onun bu korkun snr bu kadar doal bir zarafetle atn grdke fkesinin kabardn hissediyordu. Gen kz tuvaletten dnd ve, Adamn biri bana: Kkhanm, kaa dedi, diyerek yaknd. Bunda alacak bir yan yok! Bir fahieye benziyorsunuz siz. Bana vz geldiini biliyor musunuz bunun? O zaman gidin o adamla! Ama mademki sizinleyim... Onunla daha sonra buluursunuz. Gidin de anlan onunla. Houma gitmiyor o. Ama bir gecede birka adama sahip olmak sizi hi rahatsz etmez ki. Niin etsin? Yakkl adamlarsa onlar. Onlara art arda m, yoksa ayn anda m sahip olmay yelersiniz? Her ikisi de olur. Konuma gitgide kabalayordu; kz buna biraz armt, ama kar kamyordu. nsan oyunda bi86 le zgr deildir, oyuncu iin oyun bir tuzaktr. Yalnzca bir oyun sz konusu olsayd ve onlar da birbirleri iin iki yabanc olsaydlar, otostopu oktan kendini hakarete uram hisseder ve ekip giderdi; ama bir oyundan kamann aresi yoktur. Bir takm man sonundan nce sahadan kaamaz, satran tahtasmdaki talar tahtann karelerinden dar kamazlar; oyun sahasnn snrlar saptanmtr. Gen kz, srf bir oyun sz konusu olduu iin, her eyi kabul etmek durumunda olduunu biliyordu. Oyun ne kadar ileriye gtrlrse, oyunun o kadar oyun olacan ve kendisinin de bu oyunu uslu uslu oynamak zorunda kalacan biliyordu. Akl yardma arp akna dnm ruhu oyuna mesafe koymas ve ciddiye almamas iin uyarmak da hibir ie yaramyordu. Bu bir oyun olduu iin, ruhu korkuya kaplmyor, kendini savunmuyor ve kendini bir uyuturucuya brakr gibi oyuna brakyordu. Gen adam garsonu arp paray dedi. Sonra kalkt ve, Gidelim, dedi. Nereye gideceiz? diye sordu kz, anlamam gibi yaparak. Soru sormay brak da gel! Benimle nasl konuuyorsunuz byle! Fahielerle byle konuurum. 10 yi aydnlatlmam merdivenden kyorlard; sahanlkta, hafif akrkeyif bir grup adam tuvaletin nnde bekliyorlard. Gen adam kolunu uzatp kz arkadan kavrad, yle ki eliyle kzn bir gsn avucunun iine ald. Tuvaletin yanndaki adamlar bunu fark ettiler ve ak sak szler fsldamaya 87 baladlar. Gen kz kendini arkadann kolundan kurtarmak istedi, ama gen adam ona, Sakin ol! diye bard. Adamlar bu durum karsnda hep birlikte bir amata kopardlar ve gen kza aza alnmayacak birka laf attlar. Gen adamla kz birinci kata vardlar. Adam odann kapsn ap yakt. inde bir masa, bir sandalye ve bir de lavabonun bulunduu, iki yatakl kk bir odayd buras. Gen adam kapnn srgsn itti ve gen kza doru dnd. Gen kz adamn karsnda, gzlerinde kstaha bir ehvanilik prltsyla, meydan okuyan bir tavrla duruyordu. Gen adam ona bakyor ve bu ehvet dkn yz ifadesinin ardnda, efkatlice sevdii o bildik yz izgilerini kefetmeye abalyordu. Bu ayn objektiften iki grntye bakmak gibiydi, birinin arasndan brnn grnd, st ste konulmu iki grnt. st ste konulmu bu iki grnt ona arkadanda her eyin bulunabileceini, ruhunun korkun derecede biimsiz olduunu, bu ruhta sadakatsizlik kadar sadakatin, masumluk kadar ihanetin, iffetlilik kadar hoppaln yer alabileceini sylyordu. Bu vahi karm ona bir p ynnda bulunabilecek alacal renkler kadar iren geliyordu. ki grnt hl birbirinin

iinden grnmeyi srdryor ve gen adam arkada ile teki kadnlar arasndaki farkn tmyle yzeysel bir fark olduunu ve arkadann, gnlnn ta derinliklerinde, btn dnceleri, btn duygular, olas btn kt yanlaryla teki kadnlara benzediini anlyordu. Bu ise gizli kukularn ve kskanlk nbetlerini hakl klyordu. Kimi d izgilerinin onun kiiliini da vurduu yolundaki izlenim, ona bakan baka bir kimsenin, yani kendisinin kapld bir yanlsamadan baka bir ey deildi. Sevdii kadn arzularnn, soyut dncelerinin, besledii g88 venin yalnzca bir rnym gibi geliyordu ona; oysa, imdi nnde duran gerek kadn, insan umutsuzlua srkleyecek kadar baka, yabanc ve ok biimliydi. Ondan nefret ediyordu. Ne bekliyorsun? Soyunsana! dedi. Gen kz cilveyle ban edi ve, Gerekli mi bu? diye karlk verdi. Bu sz syleyiindeki ton kulana ok bildik geldi, sanki baka bir kadn bu sz ona yllar nce sylemiti, ama artk kim olduunu anmsamyordu. Onu aalamak istiyordu. Otostopuyu deil; onu, arkadan. Oyun sonunda hayatla karmaya balamt. Otostopuyu aalamay oynamak, artk arkadan aalamak iin kullanaca bir bahaneden baka bir ey deildi. Bunun bir oyun olduunu unutmutu. Karsnda duran kadndan nefret ediyordu. Gzlerini ona dikmiti; derken, czdanndan elli kronluk bir banknot karp onu kza uzatt: Yeter mi? Gen kz elli kronu ald ve, Pek cmert deilsiniz, dedi. Daha fazlasna demezsin, diye karlk verdi gen adam. Kz ona yasland. Bana kar iyi davranmyor-sunuz. Daha kibar olmanz gerek. Biraz aba harca-sanza! Gen kz kollarn adamn omuzlarna att ve dudaklarn dudaklarna uzatt. Ama gen adam parmaklarn azna koyup onu yavaa itti. Ben yalnzca sevdiim kadnlar perim. Peki beni sevmiyor musunuz? Hayr. Kimi seviyorsunuz? Sana ne? Soyun! 89 11 Daha nce hi byle soyunmamt. Utangalk, panik duygusu, ba dnmesi, gen adamn karsnda soyunurken duyduu (ve karanlkta gizleyemedi-i) her ey kayboluvermiti. Onun nnde kendinden emin, kstah, klara brnm bir halde duruyordu ve o zamana dein bilmedii yava, kkrtc bir soyunmann jestlerini byle birdenbire kefetmi olduuna armt. Gzlerini adamn gzlerinden ayrmadan, giysilerini ateli bir tavrla bir bir karyor ve bu soyunma eyleminin her bir aamasnn tadn karyordu. Ama sonra, gen adamn karsnda birdenbire rlplak kaldnda, kafasndan bu oyunun daha fazla srdrlemeyecei, stndeki giysileri karmakla maskesini de karm olduu ve plak kald dncesi geti; bu da artk kendisi olduu ve gen adamn imdi ona doru bir adm atp bir el hareketi, her eyi silecek ve ardndan yalnzca en mahrem sevime anlarnn gelecei bir el hareketi yapmas gerektii anlamna geliyordu. Dolaysyla onun nnde plakt ve oyun oynamay brakmt; kendini rahatsz hissediyordu ve yznde imdi gerekten kendisine ait olan glmseme, utanga ve akn glmseme belirdi. Ancak gen adam kmldamadan duruyordu, oyunu ortadan kaldrmak iin hibir harekette bulunmuyordu. Gen kzn bu denli bildik olan glmsemesini grmyordu; karsnda yalnzca nefret ettii arkadann gzel yabanc gvdesini gryordu. Nefret ehvet duygularn her trl duygusal ciladan artyordu. Gen kz ona yaklamak istedi, ama adam ona, Olduun yerde kal, seni iyice grmek istiyorum, dedi. Gen adam imdi yalnzca bir tek e90 yi, ona bir fahieymiesine davranmay arzuluyor-du. Ama imdiye dein hibir fahieyle ilikisi olmamt, fahieler zerine edindii bilgileri de okuduu kitaplardan ve surdan burdan elde etmiti. Bu nedenle gznn nne gelen ilk grnt, bir piyanonun parlak kapa

zerinde dans eden, siyah i amarl plak bir kadn oldu. Otel odasnda piyano yoktu, yalnzca duvara dayal ve st rtl kk bir masa vard. Gen adam arkadana oraya kmasn emretti. Gen kz yalvarr gibi bir hareket yapt, ama adam ona, Sana para dedik, dedi. Gen kz, arkadann baklarnda okuduu sarslmaz karar karsnda, oyunu srdrmeye abalad, ama artk bunu yapamyor, nasl yapacan da bilmiyordu. Yal gzlerle masann stne kt. Masa ancak bir metreye bir metre boyutlarmdayd ve topald; zerinde ayakta dururken dengesini yitirmekten korkuyordu. Ama gen adam karsnda dikilen bu plak bedeni grmekten memnundu ve kzn utangaa gvensizlii adam daha da buyurgan klyordu. Baka adamlarn da bu bedeni grm olduklarn ve greceklerini aklndan geirdii iin, kzn bedenini tm pozisyonlarda ve tm alardan grmek istiyordu. Kaba ve ehvet dknyd. Gen kza daha nce azndan hi duymad szler sylyordu. Gen kz direnmek, oyundan kamak istiyordu. Gen adama adyla seslendi, ama o kendisiyle byle senli benli konumaya hakk olmadn syleyerek kz susturdu. Gen kz sonunda lgna dnm bir halde ve gzlerinde yalarla boyun edi. ne doru eildi ve adamn arzusuna gre meldi, asker selam verdi, sonra bir twist numaras yapmak zere kalalarn bir o yana, bir bu yana sallad; ama yapt ani bir hareketle masa rtsn yere kaydrd, kendisi de 91 az daha dyordu. Adam gen kz yakalayp yataa srkledi. Onunla birleti. Gen kz bu talihsiz oyunun sonunda bitmi olduunu, yeniden nceki gibi olacaklarn ve birbirlerini gerekten seveceklerini dnnce sevindi. Dudaklarn adammkine bastrmak istedi, ama gen adam onu itti ve yalnzca sevdii kadnlar ptn yineledi. Gen kz hkra hk-ra alamaya balad. Ama adam onun alamasna bile izin vermedi, nk gitgide artan fkeli tutkusu, kzn bedenini yava yava ele geiriyordu, sonunda da ruhunun iniltilerini bodu. Ksa bir sre sonra yatan zerinde, birbiriyle kusursuzca birlemi, ehvetten kvranan ve birbirine yabanc iki beden vard. imdi olup bitenler, dnyada her eyden ok korktuu, her zaman kayg duyarak kanmaya alt eydi: duygu ve sevgi olmadan sevimek. Gen kz yasak snr atn ve bu snrn tesinde bundan byle en kk bir saknm duygusuna kaplmadan ve btn ruhuyla ilerlediini biliyordu. Yalnzca zihninin uzak bir kesinde, imdiye dein bylesine bir zevk, bu seferki kadar youn bir zevk duymadn dnnce bir eit dehet duygusuna kaplyordu. 12 Derken her ey bitti. Gen adam kzdan uzaklat ve yatan tepesinde asl duran uzun kordonu ekerek sndrd. Kzn yzn grmek istemiyordu. Oyunun sona ermi olduunu biliyordu ama, her zamanki ilikilerinin dnyasna geri dnmeyi hi mi hi arzu etmiyordu. Bu dnten korku92 yordu. Kzn bedeniyle her trl temastan kanarak onun yannda karanlkta yatyordu. Bir sre sonra bouk hkrklar iitti; gen kzn eli, ekingen ekingen, ocuka bir tavrla, ken- di eline dokundu. Kz elini geri ekti, tekrar dokundu ve sonra yalvarp yakaran, hkrklara boulan ve gen adama adyla seslenerek, Ben benim, ben benim... diyen bir ses iitildi. Gen adam susuyor, kmldamyor ve arkadann iddiasndaki, bilinmeyenin yine bir bilinmeyenle tanmland hznl dayankszl gayet iyi anlyordu. Hkrklar yerini uzun bir alamaya brakt; gen kz gene uzun zaman bu: Ben benim, ben benim, ben benim... eklindeki heyecan verici totolo-jiyi yineleyip durdu. Derken adam gen kz avutabilmek iin yardma acma duygusunu ard. (Bu duyguyu uzaklardan armas gerekmiti, nk elinin altnda, yaknlarda hibir yerde yoktu.) nlerinde hl on gnlk bir tatil vard. 93 KOLOKYUM BRNC PERDE

Hastane personeli odas Hastane personeli odas (herhangi bir kentteki herhangi bir hastanenin herhangi bir servisinde) be kiiyi bir araya getirmi ve onlarn yapp ettikleriyle konumalarn nemsiz, ama bir o kadar da elenceli bir ykye dntrm bulunuyor. Dr. Havel ile hastabakc Alzhbeta buradalar (her ikisi de bugn gece nbetindeler) ve onlardan baka iki hekim daha var (buraya gevezelik edip biraz imek iin olduka sudan bir bahaneyle geldiler): dazlak kafal bahekimle, baka bir servisten olan ve bahekimle yattn btn hastanenin bildii otuzlarnda, ho bir kadn doktor. (Bahekim, elbette evli ve az nce hem mizah duygusunu hem de kafasndan geen dnceleri ortaya koyan en sevdii zdeyii syledi bara ara: Aziz meslektalarm, bildiiniz gibi, bir erkein en byk mutsuzluu, mutlu bir evliliinin olmasdr. Hi boanma umudu yoktur bu erkein.) Bu drt kiinin dnda, bir beincisi var, ama dorusunu sylemek gerekirse o burada deil, n94 k en gen o olduundan, onun yeni bir ie iki bulmaya yolladlar. Bir de pencere var, nemli bu, nk pencere darnn karanlna ak ve odaya, lk kokulu yaz gecesiyle birlikte, srekli olarak ay giriyor. Ve son olarak odada, orada bulunan herkesin tatl gevezeliklerinde, ama zellikle de kendi savurduu sama sapan lakrdlar can kulayla dinleyen bahekimin szlerinde kendini gsteren ho bir atmosfer var. Bir sre sonra (bizim ykmz de gerekte bu noktada balyor) odada belli bir gerilim hissediliyor: Alzhbeta, nbeti bir hastabakcya yakmayacak kadar imi ve stelik, Doktor Havele kar, onu sinirlendiren ve kendisini sert biimde azarlamasna yol aan, cilveli, ayartc bir tavr takmyor. Dr. Havelin uyars Sevgili Alzhbeta, sizi anlamyorum. Her gn, irinli yaralarla cebelleiyorsunuz, ihtiyarlarn buru buru olmu kaba etlerine ineler yapyorsunuz, lavmanlarla urayorsunuz, srgleri boaltyorsunuz. Kader size, insann bedensel doasn btn metafizik boluu iinde kavrayabilmek gibisinden imrenilesi bir frsat vermi. Ne var ki sizin dirimsel-liinize sz geirmek olanaksz bir ey. Bir vcut ve yalnzca bir vcut olmaya duyduunuz inat arzuyu hibir ey sarsamaz sizin. Gsleriniz be metreden erkeklere srtnyor! u yorulmak bilmez kalalarnzn izdii sonsuz spiraller yznden, yrynz seyrederken, inann bam dnyor. Allah akna, biraz uzaklasn yanmdan! Gsleriniz Tanr gibi her yerdeler! neleri on dakika nce yapmanz gerekirdi! 95 Doktor Havel lm gibidir. Her eyi alr. Hastabakc Alzhbeta (numaradan gcenmiti) iki ihtiyarn kaba etlerine ine yapmaya mahkm edilmi olarak personel odasndan ayrldktan sonra, bahekim, Yahu, Havel, u zavall Alzhbetay ne diye bu kadar inatla bandan atyorsun? diye sordu. Dr. Havel ikisinden bir yudum ald ve, Hocam, bu yzden bana kzmayn. irkin olduu ya da pek gen olmad iin deil. nann bana! Ondan daha irkin ve ok daha yal kadnlara da sahip oldum ben, dedi. Evet, sizi tanyoruz: lm gibisiniz siz; her eyi alrsnz. Ama her eyi alyorsanz, Alzhbetay niye almyorsunuz? Belki de, dedi Havel, arzusunu o kadar ak ak gsteriyor ki bir buyrua benziyor bu. Benim kadnlara kar lm gibi olduumu sylyorsunuz. Ancak, lm, kendisine buyruk verilmesinden holanmaz. Bahekimin en byk baars Sanrm sizi anlyorum, diye yant verdi bahekim. Biraz daha genken herkesle yatan bir kz tanmtm ve ho olduu iin de ona sahip olmaya karar vermitim. Dnebiliyor musunuz, beni reddetti bu kz! Btn meslektalarmla, ofrle, ayla, hatta l taycsyla yatyordu da bir tek be96

nimle yatmak istemiyordu. Dnebiliyor musunuz bunu? Elbette, dedi kadn doktor. Bilmek istiyorsanz, diyerek fkeyle szn srdrd bahekim metresine bakalarnn yanm-dayken siz diye hitap ederdi- o alarda diplomam alal daha birka ay olmutu ve ok baarl bir renciydim. Btn kadnlarn elde edilebileceine inanyordum ve bu inancm elde edilmesi ok daha g kadnlarla kantlamay da baarmtm. Gryorsunuz, bu kadar kolaylkla elde edilebilecek bu kzla baarszla uradm. Ben sizi tanyorsam, bu durumu aklayacak mutlaka bir kuramnz vardr, dedi Dr. Havel. Var, diye karlk verdi bahekim. Erotizm yalnzca bedene duyulan arzu deil, buna e lde, onura duyulan arzudur. Bizden holanan ve bizi seven, sahip olduumuz bir yatak arkada, bizim aynamz olur, nemimizin ve deerimizin lsdr o. Bu adan, benim kk fahiemin ii kolay deildi. nsan nne gelenle yatnca, sevimek gibi bylesine sradan bir olayn hl herhangi bir nem tayabileceine inanmaktan vazgeiyor. Gerek erotik onuru, onu, bu nedenle, kar tarafta aryoruz. Benim kk fahieme deerinin lsn, yalnzca onu isteyen ama kzn reddettii bir adam verebilirdi. Ve kz kendi gznde en iyi ve en gzel olmak istedii iin de reddederek onurlandraca bu biricik adam semesi gerektiinde, son derece kat ve zor beenir bir tutum taknd. Sonunda beni setiinde bunun az bulunan bir onur olduunu anladm, bugn de hl en byk ak baarm olarak gryorum bunu. Suyu araba dntrmede artc bir yetenee sahipsiniz, dedi kadn doktor. Glnesi Aklar 97/7 En byk baarm olarak sizi grmediime gcendiniz mi? dedi bahekim. Beni anlamalsnz. Erdemli bir kadn olduunuz halde, sizin iin ben yine de (bunun beni ne kadar zdn bilemezsiniz) ne ilkim ne de sonuncuyum, oysa bu kk fahie iin yleydim. nann bana, hi unutmad beni, bugn bile, beni reddediini zlemle anyor. Zaten bu yky de srf, Havelin Alzhbetaya kar tutumuna benzedii iin anlattm. zgrle vg Olacak i deil, hocam, dedi Havel, umarm benim Alzhbetada kendi insani deerimin lsn aradm sylemek istemiyorsunuz! Elbette ki istemiyor, dedi kadn doktor, alayc bir tonla. Bunu bize daha nce de akladnz. Alzh-betanm ayartc tutumu size bir buyruk gibi geliyor ve siz yattnz kadnlar kendinizin setii yanlsamasn srdrmek istiyorsunuz. Biliyorsunuz, burada ak ak konutuumuza gre durum tam olarak byle deil, dedi Havel, dnceli bir havayla. Canm skan eyin Alzhbe-tanm ayartc tavr olduunu sylediimde, gerekte, yalnzca espri yapmak istiyordum. Dorusunu sylemek gerekirse ben ok daha ayartc kadnlara sahip oldum. Onlarn ayartc olmalar benim pekl iime geliyordu, nk bu, olaylarn geliimine hz veriyordu. Peki, ne demeye Alzhbeta ile evlenmiyorsunuz? diye bard bahekim. Hocam sorunuz, bana ilk bata grnd kadar sama deil, nk gryorum ki buna yant vermek ok zor. tenlikle sylyorum, Alzhbeta ile 98 niin evlenmediimi bilmiyorum. ok daha irkin, ok daha yal ve ayartc kadnlarla yattm. Bundan da sonunda, ister istemez onunla da yatabileceim sonucu karlabilir. Tm istatistikler byle bir eyi gsterirdi. Btn sibernetik makineleri bu ynde bir sonuca varrlard. Gryorsunuz ite, kukusuz bu nedenle onunla evlenmiyorum. Kesinlikle zorunlulua hayr demek istedim. Nedensellik ilkesine bir elme takabilmek iin. zgr iradenin bir kaprisiyle evrensel gidiin i karartc bir biimde ngrlebilir olmasn zedelemek iin. Ama bu ama iin niye Alzhbetay setiniz ki? diye bard bahekim. Srf hibir nedeni olmad iin. Bir neden olsayd, bu neden nceden kefedilebilir ve davranm da nceden belirlenebilirdi. Bize balanan ve bizim de bu acmasz yasalar dnyasnda, birazck insani varln srdrebilmesi iin, bkp usanmadan erimeye almak

zorunda olduumuz bu zgrlk paras aslnda tam tamna bu mantk yokluunda bulunuyor. Sevgili meslektalarm, yaasn zgrlk! dedi Havel ve bardan tekilerle tokuturmak iin hznl hznl kaldrd. nsann sorumluluu nereye kadar uzanr? Bu srada, odada bulunan tm doktorlarn hemen dikkatini zerine eken yeni bir ie iki belirdi. Kap eiinde elinde ieyle ayakta duran ve ince uzun boylu sevimli bir gen olan Fleischman, serviste staj yapmakta olan bir tp rencisiydi. ieyi (yavaa) masann zerine koydu, (uzun uzadya) tirbuonu arad, sonra (acele etmeden) tirbuonu ie99 nin mantarna soktu ve (dnceli dnceli) mantarn iine bastrarak evirdi ve ieyi sonunda (hl-yal bir edayla) at. Yukardaki parantezler Fle-ischmann yavaln gzler nne sermek iin konulmutur ve bu yavalk, Fleischmanm beceriksizliinden ok, gen tp rencisinin d dnyann nemsiz ayrntlarn bir yana brakarak varlnn derinliklerine, nasl da gevek bir hayranlkla baktna tanklk etmektedir. Btn bu konutuklarmz samalktan baka bir ey deil, dedi Doktor Havel, Alzhbetay reddeden ben deilim, o beni istemiyor. Yazk! Fleisch-man iin ldryor o. Benim iin mi ldryor? diyerek ieden ban kaldrd Fleischman, sonra uzun admlarla, tirbuonu yerine koymaya gitti, ardndan tekrar masann yanna dnd ve bardaklara arap koydu. Saf birisiniz siz, dedi bahekim, Haveli destekleyerek, bunu sizden baka herkes biliyor. Servise geldiniz geleli, Alzhbetaya katlanmak zorlat. Ve iki aydr da bu sryor. Fleischman (uzun uzun) bahekime bakt ve Bunu gerekten bilmiyordum, dedi. Ve sonra, Zaten, beni ilgilendirmiyor, diye ekledi. Peki ya btn bu soylu sylevleriniz? Kadna sayg zerine sylediiniz btn bu parlak szler? dedi Havel, yapmack bir fkeyle: Alzhbetaya ac ektiriyorsunuz, bu da m ilgilendirmiyor sizi? Ben kadnlara acrm ve onlara hibir zaman bilerek ktlk yapmam, dedi Fleischman. Ama iradem dnda yaptm bir ey beni ilgilendirmez, nk bu konuda elimden bir ey gelmez, dolaysyla da bunun sorumlusu olamam. Derken, Alzhbeta odaya geri dnd. Belli ki en iyisinin hakareti unutmak ve hibir ey olmam gibi davranmak olduunu dnyordu, bu yzden 100 HAN KEMAL son derece yapmackl davrand. Bahekim ona bir sandalye uzatt ve bardan doldurdu. in, Alzhbeta! Btn skntlarnz unutun! yle, unutaym, diye karlk verdi Alzhbeta yzne yaylan geni bir glmsemeyle; ardndan bardan boaltt. Ve bahekim yeniden Fleischmana doru dnd: nsan yalnzca farkna vard eylerden sorumlu olsayd, alklar her trl hatadan pein pein arnm olurlard. Ancak, azizim Fleischman, insan bilmekle ykmldr. nsan bilgisizliinden sorumludur. Bilgisizlik bir hatadr. te bu nedenle hatanz hibir ey balatamaz. Size unu syleyeyim ki inkr etseniz de kadnlara kar ok kaba davranyorsunuz. Platonik aka vg Havel, Fleischmana kar yeniden saldrya geti: Bayan Klaraya, vaat ettiiniz daireyi bulabildiniz mi bari? dedi ona, (hepsinin de tand) gen bir kza bou bouna kur yapn bylelikle anmsatarak. Henz deil, ama urayorum bu meseleyle. Size unu syleyeyim ki Fleischman kadnlara kar bir beyefendi gibi davranyor. Onlar bo szlerle oyalamyor, diyerek araya girdi kadn doktor, Fleischmanm tarafn tutarak. Kadnlara kar zalimce davranlmasma katlanamam, nk onlara acyorum, diye yineledi tp rencisi. 101 Ama gene de Klara kendini size vermedi, dedi Alzhbeta Fleischmana ve mnasebetsiz bir

kahkaha patlatt, yle ki bahekim sz yeniden almak zorunda kald: Kendini verdi ya da vermedi, bu dndnz kadar nemli deil, Alzhbeta. Herkesin bildii gibi Abelardus idi edilmiti, ama bu, Helise ile onun, sadk birer sevgili olarak kalmalarn engellemedi. Aklar lmszd onlarn. George Sand, Frederic Chopin ile yedi yl boyunca bir bakire gibi eli eline demeden yaad, ama aklarnn hl sz ediliyor! Beni reddetmek suretiyle bana bir kadnn bir erkee verebilecei en byk onuru vermi olan o kk fahie olayn, bu kadar yce bir dost meclisinde anmsatmak istemiyorum. una iyi dikkat edin ki sevgili Alzhbeta, ak ile srekli olarak dnp durduunuz ey arasnda, sanlandan ok daha gevek balar vardr. Hi kukunuz olmasn ki Klara, Fleischman seviyor. Ona kar iyi davranyor, ama yine de kendini ondan karyor. Bu size man-tkd geliyor, ama ak gerekte mantkd olan eydir. Ama bunun neresi mantkd? dedi Alzhbeta, yeniden mnasebetsizce glerek. Klaranm bir daireye gereksinimi var, bunun iin de Fleischmana iyi davranyor. Ama onunla yatmay arzulamyor, nk hi kukusuz yatt baka birisi var. Ama bu bakas ona daire bulacak durumda deil. Bu srada Fleischman ban kaldrd ve, Tepemi attryorsunuz ha! dedi, ocuk gibi konuuyorsunuz. Belki de utand iin byle davranyor, olamaz m? Sizin aklnza gelmezdi bu, deil mi? Ya da belki de benden gizledii bir hastal var? Onu ir-kinletiren bir yara izi? Mthi bir utan duygusu102 na sahip olan kadnlar vardr. Ancak siz, Alzhbeta, bunlardan pek bir ey anlamazsnz. Ya da, dedi bahekim, Fleischmanm yardmna koarak, Klara, Fleischmanm karsnda, akn yol at yle bir i skntsna kaplyor ki onunla bir trl seviemiyor. Siz Alzhbeta, birini srf delice sevdiiniz iin onunla yatmamay hayal edemezsiniz, deil mi? Alzhbeta aklna getiremediini itiraf etti. Sinyal Bu noktada, (srekli olarak yeni samalklarla beslenen) konumay bir anlna durdurabilir ve Fleischmanm akamki toplantnn bandan beri, kadn doktorun gzlerinin iine bakmaya abaladn; nk (bir ay kadar nce) onu ilk grdnden bu yana kadndan mthi holandn syleyebiliriz. Kadnn otuz yalarnn grkemi Fleischmanm gzlerini kamatrmaktayd. u na dein, onu yalnzca yle bir grmt ve bu akam ilk kez olarak onunla bir sre ayn odada bulunma frsatn yakalamt. Zaman zaman kaamak gz atlarna kadnn karlk verdii duygusuna kaplyor ve bu da onu ok heyecanlandryordu. Derken, byle bir bakmadan sonra, kadn doktor aniden yerinden kalkt, pencereye yaklat ve, Darda hava ne kadar da gzel. Dolunay var... dedi. Ve baklar farkna varmadan yeniden Fleischmana evrildi. Byle durumlarn kokusunu almakta usta olan Fleischman, hemen bunun bir sinyal olduunu, kendisine verilen bir sinyal olduunu anlad. Ve hemen 103 bu srada, gsnde bir dalgann kabardn hissetti. Gs gerekten de Stradivariusun atlyesinde yer almaya layk, duyarl bir enstrmand. Zaman zaman bu yceltici heyecana kapld oluyor ve her seferinde de gsndeki dalgann, dlerinde grdklerini de aan, byk, iitilmedik bir eyin ortaya kn mutulayan bir kehanetin kanlmazln tadna inanyordu. Bu kez, bu dalga onu hem serseme evirmi hem de (beyninin bu sersemlemeden kaan bir kesinde) onu artmt: Nasl olur da arzusu bylesine byk bir gce sahip olabilir, arzusunun ars zerine gereklik uslu uslu koup vcut bulmaya hazr bir duruma gelebilirdi? Bir yandan tad bu gce arrken bir yandan da tartmann daha canlanp rakiplerinin dikkatinden kurtulaca n kolluyordu. Bu nn gelmi olduu hkmne varr varmaz, odadan dar kt. Kollarn kavuturmu yakkl gen adam Bu doalama konumann getii servis, hastanenin geni bahesinde (teki pavyonlarn yaknnda) kurulmu sevimli bir pavyonun giri katnda bulunuyordu. Fleischman az nce

baheye girmiti. Srtn byk bir mee aacnn gvdesine dayad, bir sigara yakt ve gkyzn seyretmeye koyuldu: Yazn tam ortasndaydlar, havada kokular uuuyor, yuvarlak ay kara gkyznde asl duruyordu. Fleischman bundan sonra olup bitecekleri hayal etmeye alyordu: Ona az nce dar kmas iin iaret veren kadn doktor, dazlak kafal hekimin kendisini seyretmeyi brakp konumaya daha fazla dalmasn bekleyecek, sonra da aktrmadan kk 104 1 bir mahrem ihtiya nedeniyle bir sre iin ortadan yok olacan syleyecekti. Ya sonra ne olacakt? Sonra, aklndan hibir ey geirmemeyi yeliyordu. Gsndeki dalga bir serveni mutuluyor, bu da ona yetiyordu. Talihine gveniyordu, ak yldzna gveniyordu, kadn doktora gveniyordu. Kendine duyduu gven duygusuna kaplm olarak (her zaman iinde biraz aknlk da tayan bir gven) kendini ho bir edilgenlie brakyordu. nk kendini hep batan karc, arzulanan ve sevilen bir adam olarak gryor ve ak servenlerini kollarn (ho bir biimde) kavuturarak beklemek houna gidiyordu. Kavuturulmu kollarn kadnlar da, yazgy da kkrtp boyunduruu altna ald inancndayd. Bu vesileyle kukusuz unu da belirtmekte yarar var ki Fleischman, srekli olmasa da ok sk olarak, kendini gryordu; yle ki kendisine hep bir kopyas elik ediyor ve yalnzl tmyle elenceli bir hal alyordu. Szgelimi, bu akam, yalnzca bir meeye srtn dayayp sigara imiyor, ayn zamanda byk bir keyifle srtn bir mee aacna dayam ve kaytszlkla sigara ien bu adam (yakkl ve gen adam) gzlyordu da. Bu grnmn uzun uzun keyfini kard ve derken pavyondan kendisine doru gelen hafif ayak sesleri iitti. Mahsus arkasna dnmedi. Sigarasndan bir nefes daha ekti, duman dar fledi ve gzlerini gkyznden ayrmad. Ayak sesleri iyice yaklatnda, sevecen ve ie ileyen bir sesle, Geleceinizi biliyordum, dedi. emek Bunu tahmin etmek pek g olmamal, diyerek karlk verdi ona bahekim. Ben, berbat bir 105 halde olan modern binalar yerine doada iemeyi yelerim. Doadayken, o ince altn ip beni mucizevi bir biimde ok gemeden toprak, ot ve yeryzyle birletirir. nk Fleischman, ben topraktan geldim ve ksa bir zaman sonra da en azndan ksmen, yeniden topraa dneceim. Doada iemek bir gn yeniden tmyle topraa dneceimizi vaat ettiimiz dinsel bir trendir. Fleischman susuyordu ve bahekim ona, Ya siz? Ay seyretmeye mi geldiniz? diye sordu. Fleischman inatla susuyordu ve bahekim yle ekledi: Bir delisiniz siz Fleischman, ben de bunun iin sizi ok seviyorum. Fleischman bahekimin szlerini bir alay olarak ald ve arada mesafe brakmak isteyen bir ses tonuyla, Ay kartrmayn ie. Ben de iemeye geldim buraya, dedi. Fleischmancm, dedi bahekim, yumuak olarak, yalanan efinize kar mstesna bir sevecenlik belirtisi olarak gryorum ben bu davrannz. Ve her ikisi de bahekimin yorulmak bilmez bir coku ve durmadan yenilenen grntlerle kutsal bir trene benzettii ilemi yerine getirmek zere mee aacnn altnda dikildiler. 106 KNC PERDE Yakkl ve alayc gen adam Sonra uzun koridordan birlikte geri dndler; bahekim kolunu dosta tp rencisinin omzuna koymutu. Tp rencisi bu kskan dazlak adamn kadn doktorun sinyalini fark ettiinden ve imdi de dostluk gsterileri yaparak kendisiyle alay ettiinden emindi. Elbette bahekimin kolunu omzundan atamyor, bu da kzgnln daha da artryordu. Tek bir ey vard onu avutan: Yalnzca fkeden k-prmekle kalmyor, kendini bu fke iinde gryordu, kendi yznn ifadesini gryordu. Ayrca hastanenin personel odasna dnen ve birdenbire oradaki herkesi artarak alayc, ineleyici, eytani zellikler sergileyen, tmyle farkl bir kiilie brnm bu fkeli gen adam olmaktan memnundu.

Sonunda personel odasna girdiklerinde, Alzh-beta odann ortasnda durmu alak sesle bir eyler mrldanarak kalalarn mthi bir biimde bir o yana bir bu yana sallyordu. Dr. Havel gzlerini yere emiti ve kadn doktor, odaya girenlerin byk aknln yattrmak iin: Alzhbeta dans ediyor, diye aklamada bulundu. Biraz sarho, diye ekledi Havel. Alzhbeta durmadan kalalarn kvryor, Dr. Havelin yere edii ehresinin karsnda bedeninin st ksmn fkr fkr oynatyordu. 107 Sylesenize nerede rendiniz bu gzel dans? diye sordu bahekim. Fleischman, adamakll alayc bir tavrla, gstermelik bir kahkaha savurdu: Ha ha ha! Gzel bir dansm! Ha ha ha! Viyanadaki bir striptiz kulbnde grdm bir numara, diye karlk verdi Alzhbeta bahekime. Bak sen u ie! dedi bahekim ona tatllkla taklarak. Hastabakclarmz ne zamandan beri striptiz kulplerine gider oldular? Bu yasak deil herhalde, hocam! dedi Alzhbeta gvdesinin st ksmn bahekimin etrafnda oynatarak. Fleischmann fkesi gitgide kabaryor ve bir k noktas aryordu: Sizin striptize deil, bromre ihtiyacnz var. Yoksa galiba sonunda rzmza geeceksiniz. Sizin korkmanza gerek yok. Az st kokanlar beni ilgilendirmiyor, diye sert bir karlk verdi Alzhbeta, bedeninin st ksmn Dr. Havelin etrafnda oynatarak. Peki hounuza gitti mi bu striptiz? diye sordu bahekim, dosta bir tavrla. Tabii gitti, diye karlk verdi Alzhbeta. Kocaman gsleri olan sveli bir kz vard, ama gryorsunuz, benimkiler daha gzel! (Bunu derken gslerini okamaya koyuldu.) Ha, bir de, kttan banyo kveti gibi bir eyin iinde, sabun kpyle banyo yapar gibi grnen bir kz ile seyircinin gz nnde mastrbasyon yapan melez bir kz vard ve en iyisi de bu numarayd! Ha ha! dedi Fleischman, sesindeki eytani alayc tonu doruk noktasna kararak. Mastrbasyon, tam size yakacak bir ey! 108 K biiminde bir keder Alzhbeta dans etmeyi srdryordu, ama onu seyredenler hi kukusuz Viyanadaki striptiz kul-bndeki izleyicilerden ok daha kt seyircilerdi. Havel ban yere eiyor, kadn doktor muzip bir ifadeyle, Fleischman knayarak, bahekim ise babacan bir hogryle Alzhbetay seyrediyorlard. Ve bir hastabakc nlnn beyaz kumayla sarl olan Alzhbetann k odann etrafnda muhteem yuvarlaklkta, ama snm ve l bir gne gibi (beyaz kefenlere sarlm bir gne), oradaki doktorlarn kaytsz ve skntl baklarnn amas bir yararszla mahkm ettii bir gne gibi dnyor da dnyordu. yle bir an geldi ki oradakiler Alzhbetann zerindeki giysileri gerekten de bir bir karacan sandlar, bu yzden bahekim kaygl bir sesle araya girdi: Ama Alzhbeta! Viyanadaki striptiz ovunuzda deiliz, burada! Neden korkuyorsunuz, hocam? En azndan plak bir kadnn gerekte neye benzediini grm olurdunuz! diye haykrd Alzhbeta ve sonra yeniden Dr. Havele doru dnerek onu gsleriyle tedirgin etti: Ee, Havelciim, naber? Cenazede miyiz yahu, burada? Kafan kaldrsana! Biri mi ld? Yasta msn yahu? Baksana bana! Hl capcanlym ben! Yayorum ben! Ve btn bu szleri sylerken k artk bir k deil, kederin kendisiydi, oday dans ederek dolaan, mkemmel bir kalba girmi kederdi. Sanrm artk kesmelisiniz bu dans Alzhbeta, dedi gzleri yere dikili olan Havel. 109 Niye kesecekmiim? dedi Alzhbeta. Burada senin iin dans ediyorum ben! Ve imdi de sana bir striptiz yapacam! Byk bir striptiz! Bylece nlnn dmelerini zp, beline balad ve ardndan bir dans hareketiyle onu yaz masasnn stne att. Bahekim bir kez daha ekine ekine sesini ykseltti: Alzhbeta, ekerim, bize striptiz yapsanz

iyi olurdu, ama baka yerde. Anlyorsunuz, buras hastane. Byk striptiz Nasl davranmam gerektiini bilirim ben, hocam! diye karlk verdi Alzhbeta. zerinde her zamanki beyaz yakal solgun mavi i kyafeti vard ve tepinip durmaya devam ediyordu. Derken ellerini kalalarnn stne koydu, brlerinin stnden yukar doru kaydrp bann stnde havaya kaldrd. Sonra, sa elini yukar kalkm sol kolu boyunca ve sol elini sa kolu boyunca hareket ettirdi, derken sanki stndeki giysiyi Fleischmana doru atyormu gibi onun bulunduu tarafa kolunu sallad. Fleischman korktu ve yerinden srad. Az st kokan bebek, drdn onu! diye bard ona Alzhbeta. Sonra ellerini yeniden kalalarna gtrerek onlar bacaklar boyunca aa doru kaydrd. Eilerek sa bacan, sonra da sol bacan kaldrd. Derken bahekime doru bakt ve sa koluyla bir hareket yaparak dsel etekliini ona frlatt. Bahekim ona elini uzatp parmaklarn avucunun iine ald; teki eliyle de ona bir pck yollad. 110 Alzhbeta vcudunu birka kez daha eip bktkten sonra, ayak parmaklar zerinde ykseldi, parmaklar srtnn ortasnda birbirlerine deecek biimde kollarn arkasna kavuturdu. Sonra, danszler gibi kollarn yeniden ne doru uzatt, sol eliyle sa omzunu ve sa eliyle sol omzunu okad ve koluyla yeniden zarif bir hareket yapt, ama bu kez kendisi de ona doru eliyle sklgan ve skntl bir jest yapan Dr. Havele doru. imdi Alzhbeta grkemli bir tavrla oday arnlamaya koyulmutu; drt seyircinin de srayla yanlarna gidiyor, her birinin nnde bedeninin st ksmnn simgesel plakln sergiliyordu. Sonunda, Havelin nnde durdu, yeniden kalalarn iki yana sallamaya balad ve hafife eilerek iki elini brleri zerinden aa doru kaydrd; derken (deminki gibi) nce bir bacan, sonra tekini kaldrd ve sa elini, ba ve iaretparmaklar arasnda tuttuu grnmez klotuyla birlikte kaldrarak yeniden grkemli bir biimde doruldu. Ve yeniden, zarafetle, Dr. Havele doru bir hareket yapt. Dsel plaklnn olanca grkemi iinde gerilmi olarak artk hi kimseye, Havele bile bakmyordu. Gzleri yar kapal, ba yana eilmi, kendi eilip bklen vcuduna bakyordu. Derken bu gsterili, haval edas bozuldu ve Dr. Havelin dizlerinin zerine oturuverdi. Yorgunluktan lyorum, dedi esneyerek. Havelin bardana uzanp bir yudum iti. Doktor, dedi Havele, beni uyank tutacak hapn yok mu? Yorgun olsam da uyumak istemiyorum! Siz isteyin yeter ki, Alzhbeta! dedi Havel; Alzhbetay dizlerinden kaldrp sandalyenin zerine oturttu ve ecza dolabna doru yneldi. Orada gl bir uyku ilac buldu ve Alzhbetaya iki tablet verdi. 111 Beni uyank tutacak m bu? diye sordu Alzh-beta. Bundan adm kadar eminim, diye karlk verdi Havel. Alzhbetann veda szleri Alzhbeta iki tableti yuttuunda, yeniden Ha-velin dizlerinin stne oturmak istedi, ama beriki bacaklarn at ve Alzhbeta yere dt. Havel yapt bu hareketten hemen znt duydu, nk niyeti Alzhbetamn bu denli kk dmesi deildi, yapt hareket de daha ok Alzhbe-tann knn baldrna demesi fikrinin uyandrd tiksintiden kaynaklanan iraded bir refleksti. Bu nedenle onu yerden kaldrmaya alt, ama Alzhbeta alayp szlanmal bir inatlkla btn arln vererek yere yapyordu. Derken Fleischman onun nne dikildi ve, Sarhosunuz siz, gidip yatmanz gerek, dedi. Alzhbeta onu tepeden trnaa sonsuz bir horg-ryle szd (bu arada yerde olmasnn verdii ackl mazoizmin de tadn karyordu) ve ona, Hdk, budala! ve bir kez daha Budala! dedi. Havel yeniden onu yerden kaldrmaya giriti, ama Alzhbeta kendini ondan sert bir hareketle kopard ve hkra hkra alamaya balad. Hi kimse ne diyeceini bilemiyor ve Alzhbetann hkrklar sessiz odada bir solo keman gibi yanklanp duruyordu. Ancak bir sre getikten

sonra, kadn doktor hafife slk almay akl etti. Alzhbeta yerden bir srayta kalkt, kapya doru yrd, elini kap tokmana koyup arkasn dnd ve, Hdkler. Sizi gidi hdkler. Bir bilseniz. Ama bir ey bildiiniz yok. Bir ey bildiiniz yok, dedi. 112 Bahekimin Fleischman sulamas Alzhbetann gidiini bir sessizlik n izledi ve bu sessizlii ilk bozan bahekim oldu: Gryorsunuz, Fleischmancm. Kadnlara acdnz ileri sryorsunuz. Ama kadnlara acyorsanz, Alzhbe-taya niin acmyorsunuz? Bu beni ne diye ilgilendirsin? karln verdi Fleischman. Bilmezlikten gelmeyin! Demin dedik ya size. Sizin iin ldryor o! Elimden bir ey gelir mi bu konuda? diye sordu Fleischman. Elinizden bir ey gelmez, dedi bahekim. Ama ona kaba davranyorsunuz ve ac ektiriyorsunuz, ite bu noktalarda elinizden bir eyler gelebilir. Btn akam boyunca, tek bir eyle, yapacanz eyle ilgilendi durdu. Ona bakp bakmayacanzla, ona glmseyip glmsemeyeceinizle, ona ho bir sz syleyip sylemeyeceinizle. Peki siz ne dediniz ona, anmsayn! Ona hi de o kadar korkun bir ey demedim, diye karlk verdi Fleischman (ama sesinde bir kuku izi vard). O kadar korkun hibir ey ha? diyerek alayl alayl gld bahekim. Yalnzca sizin iin dans ettii halde dansyla alay ettiniz onun, ona bromr salk verdiniz, yapabilecei en iyi eyin mastrbasyon olduunu sylediniz. Hi korkun bir ey dememi-mi! Striptiz yaparken korsesini yere drdnz onun. Hangi korseyi? diye kar kt Fleischman. Glnesi Aklar 113/8 Onun korsesini, dedi bahekim. Budala numaras yapmayn. Yorgunlua kar hap ald halde sonunda onu yatmaya gnderdiniz. Ama sonuta o benim deil Havelin peinden kouyordu! diye kendini savundu Fleischman. Komedi oynamay brakn, dedi serte bahekim. Siz ilgilenmediinize gre onun ne yapmasn bekliyordunuz? Sizi tahrik etmeye alyordu. Tek bir ey istiyordu, sizde kskanlk krntlar uyandrmak. Bir beyefendisiniz siz! Ona daha fazla eziyet etmeyin, dedi kadn doktor. Zalim, ama hl gen o. O, cezann bamelei, dedi Havel. Mitolojik roller Evet, gerekten de, dedi kadn doktor. Baksanza ona: yakkl ve zalim bir bamelek. Biz gerek bir mitolojik topluluuz, diye belirtti bahekim uykulu bir sesle. nk sen Dianasm. Frijid. Sportif ve kt karakterli. Ya siz, siz de bir satirsiniz. htiyar, ehvet dkn ve enesi dk, dedi kadn doktor. Ve Havel de bir Don Juan. Yal deil, ama yalanmakta. Hadi canm! Havel lmn kendisidir, diye karlk verdi bahekim, daha nce ileri srd sav yineleyerek. Don Juanlarn sonu Bana bir Don Juan m, yoksa lm m olduumu soruyorsanz, istemeye istemeye bahekimden 114 yana kmam gerekiyor, dedi Havel ve ikisinden byk bir yudum ald. Don Juan bir fatihti. Hatta byk harflerle sylemek gerek. Byk Bir Fatih. Ama, soruyorum size, hi kimsenin size direnmedi-i, her eyin mmkn ve her eyin izinli olduu bir yerde nasl fatih olabilirsiniz? Don Juanlar a sona erdi. Don Juanm gnmzdeki ardl artk fetihler deil, yalnzca koleksiyon yapyor. Byk Fatih kiiliinin yerine Byk Koleksiyoncu kiilii geti, ne var ki Koleksiyoncunun artk Don Juan ile hibir ortak yan yok. Don Juan trajik bir kiilikti. Yanlgsn omuzlarnda tayordu. Keyifle gnaha giriyor ve Tanr ile alay ediyordu. Bir kfirdi ve sonu cehennem oldu.

Don Juan Byk Koleksiyoncunun aklnn ucundan bile gemeyen trajik yk omuzlarnda tayordu, nk Koleksiyoncunun dnyasnda her yk arln yitirmitir. Ta bloklar kutyne dnmtr. Fatihin dnyasndaki tek bir bak, Koleksiyoncunun dnyasndaki on yllk en ateli sevimeye edeerdi. Don Juan bir efendiydi, oysa Koleksiyoncu bir kle. Don Juan kurallar ve yasalar kstaha iniyordu. Byk Koleksiyoncu ise alnndaki terden anlalaca gibi kurallar ve yasalar uslu uslu yerine getirmekten baka bir ey yapmyor, nk koleksiyon yapmak artk grg ve nezaket kurallarnn bir paras olmu, neredeyse bir zorunlulua dnmtr. Kendimi bir tek Alzhbetayla birlikte olmadm iin sulu hissediyorum. Byk Koleksiyoncunun ne trajedi ile ne de dramla hibir ortak yan yoktur. Felaketlerin tohumu olan erotizm, onun sayesinde, kahvalt ya da akam yemei gibi, pul biriktirmek, pinpon oynamak ya da alveri yapmak gibi bir ey olup kmtr. Koleksiyoncu erotizmi sradanlk emberine sok115 mutur. Onu imdiye dein hibir gerek dramn cereyan etmedii bir sahneye dntrmtr. Yazk, dostlarm! diye haykrd Havel ackl bir ses tonuyla. Benim aklarm (byle dememe izin verirseniz) stnde hibir eyin cereyan etmedii bir sahnedir. Sevgili doktor hanmefendi ve sevgili hocam. Don Juan ile lm birbirlerine kart kavramlar olarak koydunuz. Bylelikle salt rastlant sonucu, dalgnlkla meselenin zn aydnla kavuturmu oldunuz. Bakn, Don Juan olanaksza kar sava veriyordu. Gerekte son derece insani olan da bu. Buna karlk, Byk Koleksiyoncunun lkesinde, hibir ey olanaksz deildir, nk bu lm lkesidir. Byk Koleksiyoncu, trajediyi, dram ve ak almaya gelmi lmdr. Don Juan almaya gelmi lm. Komutann yollad cehennem ateinde, Don Juan canldr. Ama tutkularla duygularn havada kuty gibi uutuu Byk Koleksiyoncunun dnyasnda, bu dnyada, kesinkes ldr o. Hadi canm, dedi Havel zntl bir tavrla, ben nerede, Don Juan nerede, sevgili doktor hanmefendi! Komutan grmek, lanetinin korkun arln ruhumun stnde hissetmek, trajedinin byklnn iimde arttn duymak iin neler vermezdim! Hadi canm, ben olsa olsa bir komedi kahramanym ve bunu bile kendime deil, ona, Don Juana borluyum, nk apknlkla geen yaantmn komik hznn iyi kt de olsa, ancak onun trajik neesinin arka plan stnde yakalayabilirsiniz ve bu arka plan olmazsa benim yaantm silik kl rengi bir resimden, skc bir grntden baka bir ey olmaz. 116 Yeni sinyaller Bu uzun tirattan yorulmu olan Havel sustu (tirat srerken uykusu gelen bahekimin de kafas iki kez nne dmt). Heyecan dolu bir aradan sonra, sz kadn doktor ald: Bu kadar iyi bir hatip olduunuzu bilmiyordum, doktor. Kendinizi bir komedi kahraman, silik, skc, cieri be para etmez biri olarak betimlediniz! Ne yazk ki konuma tarznz biraz fazla soyluydu. Sizin lanet olasca kurnazlnz bu: Kendinize dilenci muamelesi yapyor, ama bunun iin de tumturakl szler seiyor, dilenciden ok prens gibi davranyorsunuz. Siz yal bir dzenbazsnz, Havel. Kendini aalarken bile kibirlisiniz. Yal ve alak bir dzenbazsnz siz. Fleischman kahkahalarla gld, nk kadn doktorun szlerinde Havele kar bir horgr yakaladna inanyor ve bundan memnuniyet duyuyordu. te bu nedenle, kadn doktorun alayc szleri ve kendi kahkahasyla yreklenerek pencereye yaklat ve manidar bir sesle, Ne gece ama! dedi. Evet, dedi kadn doktor. Harika bir gece. Ve Havel tutmu lm oyunu oynuyor! Gecenin ne kadar gzel olduunun farknda msnz, Havel? Elbette ki deil, dedi Fleischman. Havel iin, bir kadn tekinden farkszdr, bir gece dierine benzer, k ile yaz ayn eylerdir. Dr. Havel varlklarn ikinci planda gelen zelliklerini ayrt etmeyi reddediyor. Tam da iimi okudunuz, dedi Havel.

Fleischman kadn doktora verecei randevunun bu kez baarl olaca sonucuna vard: Bahekim ok imiti ve birka dakikadan beridir kendini kaptrd uyuukluk, dikkatini byk lde kreltmi gibiydi: Ah u mesanem benim! dedi Fleischman 117 dikkat ekmemeye alarak ve kadn doktora doru bir bak frlattktan sonra kapya yneldi. Gaz Koridorda yrrken kadn doktorun btn akam boyunca nasl da iki adamla, bahekimle ve ustalkla bir dzenbaz yerine koyduu Havel ile alay etmi olduunu memnunluk duyarak aklna getirdi. Her seferinde kendisini artan bir durumun bir kez daha yinelenmesinden sevin duydu; aknlnn nedeniyse durumun dzenli aralklarla yinelen-mesiydi: Kadnlarn houna gidiyordu, kadnlar onu deneyimli erkeklere ye tutuyorlard ve kadn doktor sz konusu olduunda bu -grne baklrsa kadn doktor son derece zor beenir, zeki ve olduka da (ama ho bir biimde) marur birisiydi- yeni ve beklenmedik bir zafer anlamna geliyordu. Fleischman uzun koridordan bu ruh durumu iinde geip k kapsna doru yneldi. Baheye alan kapya tam varmt ki birden burun deliklerine bir gaz kokusu arpt. Durdu ve burnunu ekti. Koku, koridoru hastabakclarn kk dinlenme odasndan ayran kapnn yannda younlamt. Birdenbire, ok korktuunun farkna vard Fleischman. lkin koup bahekimle Haveli armay dnd, ama sonra kapnn tokman tutmaya karar verdi (belki de kapnn srgl ya da arkasna bir ey dayal olduunu aklndan geiriyordu). Ama ne tuhaftr ki kap ald. Odada bir tavan lambas yanyor, divann zerine uzanm iri ve plak bir kadn vcudunu aydnlatyordu. Fleischman odaya epeevre bir gz att ve hzla kk bir gaz ocana 118 doru seirtti. Ak olan gaz musluunu evirdi. Sonra koup pencereyi ardna kadar at. Parantez arasnda bir aklama (Fleischmann soukkanllkla ve byk bir zihinsel eviklikle davrand sylenebilir. Bununla birlikte, yeterince sakin kafayla dikkat etmedii bir ey vard. Elbette gzlerini uzun bir an Alzhbe-tanm plak vcudundan ayrmamt, ama o kadar korkmutu ki bu korku perdesinin ardnda, bizim elverili bir uzaklktan gnlmzce keyfini karacamz eyi fark edememiti: Bu vcut muhteem bir vcuttu. Alzhbeta, ban hafife yana emi, omuzlarn biraz yaklatrarak srtst uzanmt. ki gzel gs dolgunluklarn sergileyerek birbirlerine deiyorlard. Bir bacan uzatm, tekini ise hafife bkmt, yle ki baldrlarnn dikkat ekici skl ile son derece gr pubis tylerinin kara glgesi grlebiliyordu.) Yardm ars Kap ile pencereyi ardna kadar atktan sonra, Fleischman koarak koridora kt ve yardm ard. Bundan sonra her ey son derece hzl geliti: suni solunum, acil servise telefon, hastay tamak iin sedyenin gelmesi, hastann nbeti doktora teslimi, yeniden suni solunum, hastann hayata dndrlmesi, kan nakli ve sonunda Alzhbetanm hayatnn kurtulduu anlaldnda gnllere iyice su serpilmesi. 119 NC PERDE Kim ne dedi1? Drt doktor acil servisten kp hastanenin avlusunda bir araya geldiklerinde, ok yorgun gzkyorlard. Bahekim, Zavall Alzhbeta, kolokyumumuzu berbat etti, dedi. Kadn doktor, Tatminsiz kadnlar her zaman uursuzluk getirirler, dedi. Havel, lgin. Gzel bir vcuda sahip olduunu fark etmemiz iin havagazm amas gerekti, dedi. Bu szler zerine, Fleischman Havele (uzun uzun) bakt ve, Artk iecek durumda da, espri yapacak durumda da deilim. yi geceler, dedi ve hastanenin k kapsna doru yrmeye koyuldu.

Fleischman m kuram Fleischman, meslektalarnn szlerini iren buluyordu. Bu szlerde yalanan erkek ve kadnlarn duygusuzluunu, olgunluk yllarnn kendi genlii nnde dmanca bir engel gibi dikilen acmaszln gryordu. Yalnz olduuna bunun iin seviniyor ve heyecann dolu dolu tatmak iin, bile120 rek yayan gidiyordu. Kendi kendine durmadan, zevk dolu bir korkuyla Alzhbetann lmesine ramak kaldn ve bu lmden kendisinin sorumlu olmu olacan yineleyip duruyordu. Elbette bir intiharn tek bir nedenden deil, ou kez bir dizi nedenden doduunu bilmiyor deildi; ancak, bu nedenlerden birinin ve kukusuz en belirleyici olannn, srf bugn burada bulunmas ve davran biimi nedeniyle, kendisi olduunu yads-yamyordu. imdi, dokunakl bir biimde kendi kendini suluyordu. Kibirli baklarn aktaki baarlarnn stne dikmi bir bencil olduunu sylyordu kendine. Kadn doktorun gsterdii ilgiye krcesine kapld iin kendisiyle alay ediyordu. Alzhbetay basit bir nesneye, kskan bahekim geceki randevularn engellediinde fkesini dkmek iin yararland bir kaba dndrd iin kendini knyordu. Masum bir varla hangi hakla, hangi hakla byle dav-ranabilmiti? Bununla birlikte, gen tp rencisi ilkel bir insan deildi; ruhsal durumlarnn her biri kendinde olumlama ile olumsuzlamann diyalektiini ieriyordu; yle ki, iindeki sulayc sese imdi iindeki savunucu ses karlk vermeye balamt: Alzhbe-taya ynelttii alayc szler hi kukusuz yersizdi, ama Alzhbeta ona k olmasayd belki de bu kadar trajik sonular dourmazlard. Oysa, bir kadn ona k olduysa, Fleischmann elinden ne gelirdi? Bu kadndan otomatik olarak sorumlu mu olmu oluyordu? Ona insan varoluunun tm gizeminin anahtar gibi gzken bu soru zerine bir an duraklad. Hatta sonunda yrmeyi tamamen kesti ve kendine sorduu soruya byk bir ciddiyetle yant verdi: Evet, demin bahekime iradesi dnda yol at bir 121 eyden sorumlu olmadn sylerken yanlmt. Gerekten de, kiiliini yalnzca bilinli ve kastl olarak hareket eden bir eye indirgemesi mmkn myd? Bilincinde olmadan neden olduu ey de kiiliinin btnlne ait deil miydi? Kendisinden baka kim sorumlu olabilirdi bundan? Evet, suluydu; Alzhbetanm ak karsnda suluydu; bu ak bilmedii iin suluydu; bu ak grmezden geldii iin suluydu; suluydu. Bir insan ldrmesine ramak kalmt. Bahekimin kuram Fleischman kendini bu vicdan muhasebesine verirken, bahekim, Havel ve kadn doktor yeniden hastanenin personel odasna vardlar. Artk gerekten de imeye hevesleri kalmamt; bir sre sessiz sessiz oturdular, derken Havel, Alzhbetanm kafasndan neler gemi olabilir acaba? diyerek i geirdi. Duygusalla kaplmayn, dedi bahekim. Birisi bu tr samalklar yaptnda, heyecana kaplmay reddederim ben. Zaten, inat etmeseydiniz ve bakalaryla yapmaktan ekinmediiniz eyi onunla da yapsaydnz, byle bir durum yaanmazd. Beni bu intihar giriiminden sorumlu tuttuunuz iin size teekkr ederim, dedi Havel. Ak olalm, diye karlk verdi bahekim. Bir intihar deil, ortaya bir felaket kmayacak biimde dzenlenmi bir intihar gsterisi sz konusu. Azizim doktor, insan kendini gazla zehirlemek istediinde nce kapy kilitler. stelik, gaz mmkn olduu kadar ok oda iinde tutabilmek iin delikle122 ri, gedikleri tkamaya dikkat eder. Ne var ki Alzh-beta lm dnmyordu, sizi dnyordu o. Allah bilir ka haftadr gece nbetinde sizinle birlikte olacan dnp seviniyordu ve bu akam batan beri size utanmazca sulanp duruyordu. Ama siz de inat ettiniz. Siz inat ettike ve o itike, gitgide daha kkrtc oldu: Konutu, dans etti, striptiz yapmak istedi... Gryorsun, yine de btn bunda heyecan verici bir yan olup olmadn merak ediyorum.

Gzlerinizi de kulaklarnz da cezbedemediini fark ettiinde, her eyi koku alma duyunuz zerine oynad ve gaz at. Gaz amadan nce de soyundu. Gzel bir vcudu olduunu biliyor; sizi de bunu kefetmeye zorlamak istedi. Odadan karken syledii eyi anmsayn bir: Keke bilseniz. Hibir ey bildiiniz yok. Hibir ey bildiiniz yok. imdi biliyorsunuz ite, Alzhbetanm irkin bir yz, ama gzel bir vcudu var. Bunu kendiniz de kabul ettiniz. Us yrtme tarznn o kadar da sama olmadn gayet iyi gryorsunuz. Hatta kendi kendime, artk pes etmeyecek misiniz, diye soruyorum. Havel omuzlarn silkti, Belki, dedi. Buna eminim ben, diye karlk verdi bahekim. Havelin kuram Sylediiniz ey inandrc grnebilir, hocam, ama us yrtmenizde bir eksiklik var- Bu dramdaki rolm abartyorsunuz siz. nk sz konusu olan kii ben deilim. Alzhbeta ile yatmay reddeden yalnz ben deilim ne de olsa. Hi kimse yatmak istemiyordu Alzhbetayla. 123 Demin bana Alzhbetayla niin evlenmek istemediimi sorduunuzda, size czi iradenin gzellii ve zgrlm korumaya verdiim nem zerinde birtakm sama sapan laflar ettim. Ancak bunlar gerei maskelemek iin sylenmi havadan sudan szlerdi yalnzca, nk gerek tam kar uta bulunuyor ve hi de i ac deil: Alzhbetay reddettiy-sem, zgr bir insan gibi davranmay bilmediim iin reddettim. nk Alzhbetayla yatmamak bir moda. Onunla hi kimse yatmyor ve ayet biri yatacak olsa, bunu yaptn hibir zaman kabul etmez, nk herkes onunla alay eder. Moda korkun bir ejderdir ve ben de ona kr krne boyun edim. Ancak, Alzhbeta olgun bir kadn ve bu onun beynini uyuturmu. Ve belki de onun beynini her eyden fazla uyuturan, benim onu reddetmem, nk herkes benim nme her geleni kabul ettiimi bilir. Ne var ki moda benim iin Alzhbetanm beyninden daha deerliydi. Ve haklsnz hocam: Gzel bir vcuda sahip olduunu biliyor. Bunun iin de bu durumun batan sona sama ve hakszca olduunu dnyordu ve protestosunu ortaya koymak istedi. Btn akam boyunca dikkatleri durmadan kendi vcudu zerine ektiini anmsayn. Viyanada grd striptizci sveli kzdan sz ederken, gslerini okad ve onlarn sveli kznkilerden daha gzel olduklarn syledi. Sonra unu da anmsayn: Btn akam boyunca gsleriyle k bu oday bir gsterici kalabal gibi igal ettiler. ok ciddiyim, hocam, bir gsteriydi bu. Sonra striptizini de anmsayn, striptizci roln nasl yaadn da anmsayn! Hocam, bu hayatmda grdm en hznl striptizdir. Tutkuyla, ama hastabakc niformasnn oluturduu, nefret ettii klf karmadan soyunuyordu. Soyunmaya 124 alyor, ama soyunamyordu. Ve soyunamayaca-n bile bile, soyunmaya alyordu, nk bize hznl ve gereklemesi olanaksz soyunma arzusunu iletmek istiyordu. Hocam, o soyunmuyordu, soyunmaya at yakyordu, soyunmann olanakszlna, sevimenin olanakszlna, yaamann olanakszlna yakyordu! Ve biz bunu bile iitmek istemedik. Kafalarmz yere eip kaytsz bir tavr takndk. Ah, sizi gidi romantik apkn! lmek istediine gerekten inanyor musunuz? diye haykrd bahekim. Dans ederken bana syledii eyi anmsasan-za! dedi Havel. Bana yle dedi: Hl canlym ben! Hl capcanlym}. Anmsyor musunuz bu szleri? Dans etmeye balad andan itibaren, ne yapacan biliyordu. Ya niye rlplak lmek istedi, ha? Bunu nasl aklyorsunuz? Bir n koluna girer gibi lmn kollarna girmek istiyordu. Bunun iin soyundu, san, makyajn yapt... Ve kapy da bunun iin kilitlemedi, deil mi ha? Ltfen, gerekten lmek istediine kendinizi inandrmaya almayn! Belki de istedii eyi tam olarak bilmiyordu. Siz ne istediinizi biliyorsunuz, deil mi? imizde hangimiz istediimiz eyi biliyoruz? Hem lmek istiyordu hem de lmek istemiyordu.

Byk bir itenlikle lmek istiyordu ve ayn zamanda da (gene byk bir itenlikle) onu lme gtren, ona byd duygusunu veren bu eylemi ertelemek istiyordu. ok iyi anlyorsunuz ki onu ldkten sonraki her yan kararm, kt kokan ve biimi bozulmu haliyle grmemizi istemiyordu. Bize bu kadar gzel, deeri bu kadar az bilinmi olan ve olanca grke125 miyle lmle iftlemeye giden vcudunu gstermek istiyordu; en azndan bu ok nemli anda lme giden bu vcuda gpta etmemizi ve onu arzulamamz istiyordu. Kadn doktorun kuram Beyler, diye szne balad, o zamana dein susup her iki doktoru da dikkatle dinlemi olan kadn doktor. Bir kadn olarak dndmde, her ikinizin de dedii bana mantksal grnyor. Kuramlarnz kendi balarna yeterince inandrc ve derin bir yaam bilgisine tanklk ediyorlar. Yalnz tek bir kusurlar var. Gerein zerresi bile yok bu kuramlarda. Alzhbeta intihar dnmyordu. Gerek intihar da dnmyordu, yalandan intihar da. Hibirini dnmyordu. Kadn doktor bir an szlerinin yaratt etkinin tadn kard, sonra yeniden sze giriti: Baylar, gryorum ki kt niyetlisiniz siz. Acil servisten dndmzde, Alzhbetanm bulunduu dinlenme odasna girmekten kandnz. Onu grmek istemiyordunuz. Ama ben, siz Alzhbetaya suni solunum yaptrrken oday dikkatle inceledim. Ocan zerinde bir cezve vard. Alzhbeta kendine kahve yapmak iin su kaynatyordu, derken uyuyakaidi. Su tat ve alevi sndrd. ki hekim de kadn doktorla birlikte dinlenme odasna gittiler. Doruydu, ocan zerinde kk bir cezve vard ve hatta iinde biraz su kalmt. Ama bu durumda, niin rlplakt? diyerek aknln belli etti bahekim. 126 yi bakn, dedi kadn doktor, odann drt bir kesini gstererek: Solgun renkli mavi niforma, pencerenin altnda yerdeydi, kk ecza dolabnn tepesinden bir sutyen sarkyordu ve kk beyaz bir klot da kar ynde yere frlatlmt. Alzhbeta giysilerini odann eitli ynlerine atm, bu da onun, srf kendisi iin olsa bile, sizin engellemeyi uygun grdnz striptiz gsterisini gerekletirmek istediini kantlyor, hocam! rlplak kaldnda, belli ki kendini yorgun hissetti. Bu onun iine gelmiyordu, nk bu geceki umutlarndan vazgemi deildi. Bizim sonunda ekip gideceimizi ve Havelin tek bana kalacam biliyordu. Uyank kalmak iin ila tabletlerini bunun iin istedi. Kendine bir kahve yapmak istiyordu ve ocan zerine bir cezve su koydu. Sonra gzleri yeniden vcuduna iliti ve bu da onu heyecanlandrd. Sevgili baylar, Alzhbetann size gre bir stnl vard. Yzn grmyordu o. Bu nedenle, kendi gznde kusursuz bir gzellikteydi. Vcudu onu heyecanlandrd ve ehvet duygularyla divana uzand. Ama, yle grnyor ki uyku onu ehvetten nce yakalamt. Kukusuz, dedi Havel. Ben de ona uyku hap vermitim zaten! Sizden de bu beklenirdi, dedi kadn doktor. O zaman, hl akla kavumayan bir ey var m? Var, dedi Havel. Bize dedii eyi anmsayn: Hl lmyorum! Hl capcanlym! Yayorum! Ve u son szleri ylesine dokunakl biimde sylemiti ki; sanki veda szleriydi bunlar: Keke bilseniz. Hibir ey bildiiniz yok. Hibir ey bildiiniz yok. Brakn bu laflar Havel, dedi kadn doktor. Sylenen szlerin yzde doksan dokuzunun bo lakrdlar olduunu bilmezmi gibi konumayn. Siz 127 de ou kez srf konumu olmak iin konumuyor musunuz? Hekimler bir sre daha gevezelik ettiler, sonra dar ktlar. Bahekimle kadn doktor Havelin elini skp uzaklatlar. Gece havasnda kokular uuuyordu Fleischman sonunda oturduu banliy sokana vard, burada anne ve babas ile birlikte, bahe iindeki kk bir evde yayordu. Kk bahe kapsn ap giri kapsna ynelmeden bahedeki banklardan birine oturdu; bankn zerine anneciinin zenle bakt gller

sarkyordu. Yaz gecesinde havada ieklerin kokular uuuyor ve sulu, bencillik, sevgili, lm gibi szckler Fleischmann gs kafesinde dnp duruyor, onu cokunluk veren bir zevkle dolduruyorlar-d; yle ki srtndan kanatlar kyormu gibi geldi ona. Bu melankolik mutluluk taknl iinde, daha nce hi bu kadar sevilmediini fark etti. Elbette daha nce birok kadn ona duygularn aka kantlamlard, ama imdi, kendini souk bir biimde akln toplamaya zorluyordu. Bu hep ak myd? Kendini bazen yanlsamalara kaptrm olamaz myd? Ortada ak falan olmad hi aklna gelmemi miydi? Szgelimi Klara bir sevgiliden ok, bir karc olamaz myd? Onun iin kendisinden ok ona bulaca daire nemli deil miydi? Alzhbetann yapt karsnda her ey parltsn yitirmiti. Havada byk szckler uuuyor ve Fleischman kendine akn tek bir lt olduunu syl128 yordu: lmd bu lt. Gerek akn sonunda lm vardr ve ancak lmle sonulanan ak aktr. Havada kokular uuuyor ve Fleischman kendine u sorular soruyordu: Bir bakas onu hi bu irkin kadn kadar sever miydi? Ama akn yannda gzellik ya da irkinlik neydi? Byklyle mut-lakl yanstan bir duygunun yannda bir yzn irkinlii neydi? (Mutlak? Evet. Fleischman yetikinlerin belirsizliklerle dolu dnyasna daha dn frlatlp atlm bir yeniyetmedir. Kadnlar batan karmak iin elinden geleni yapmaktadr, ama zellikle arad ey, onu yeni kefedilen dnyann acmaz greceliinden kurtarp esenlie kavuturacak, sonsuza dek srecek, rahatlatc kucaklamadr). Glnesi Aklar 129/9 DRDNC PERDE Kadn doktorun dn Dr. Havel stne hafif bir battaniye alp divann zerine uzanmt ki pencere camna vurulduunu iitti. Ay nda kadn doktorun yzn fark etti. Pencereyi at ve, Ne var? diye sordu. An da ieri gireyim! dedi kadn doktor ve tez admlarla binann giri kapsna seirtti. Havel gmleini dmeledi, gs geirerek odadan dar kt. Binann kapsn atnda, kadn doktor daha fazla aklama yapmaya gerek duymadan ilerledi ve personel odasnda, Havelin karsndaki bir koltua yerleir yerlemez, evine dnemediini, kendini mthi skntl hissettiini, uyuyamadn aklamaya koyuldu ve sakinleebilmek iin Havelden kendisiyle biraz daha sohbet etmesini rica etti. Havel, kadn doktorun dediklerinin tek bir szcne bile inanmyordu ve bunu yzndeki ifadeyle ortaya koyacak kadar da terbiyesizdi (ya da ihtiyatsz). Bunun iin kadn doktor ona, Elbette bana inanmyorsunuz, nk benim buraya yalnzca sizinle yatmak iin dndme inanmsnz, dedi. Havel elini hayr anlamnda sallad, ama kadn doktor szlerini srdrd: Kibirli Don Juansmz siz! Tabii, bir kadn sizi grr grmez, yalnzca o e130 yi dnyor. Ve siz de istemeye istemeye ve tiksintiyle hznl misyonunuzu yerine getiriyorsunuz. Havel yeniden eliyle inkr etti, ama kadn doktor bir sigara yakp dumann kaytszca fledikten sonra, szlerini srdrd: Benim zavall Don Ju-ancm. Hibir eyden korkmayn. Sizi rahatsz etmek iin gelmedim buraya. lmle hibir ortak yannz yok sizin. Btn bunlar sevgili bahekimimizin samalklarndan baka bir ey deil. Siz her eyi almyorsunuz, nk btn kadnlar kendilerini vermeye hazr deiller. Szgelimi ben, size bunu garanti edebilirim, size kar tamamen bam ben. Bana bunu sylemeye mi geldiniz? Belki. Sizi avutmak iin, size lm gibi olmadnz sylemek iin geldim. Kendimi size vermeyeceimi sylemeye geldim. Havelin ahlak anlay Kibarca bir davran dorusu, dedi Havel, Kendinizi vermemeniz ve bunu bana sylemeye

gelmi olmanz kibarca bir davran. Haklsnz. Benim lmle hibir ortak yanm yok. Yalnzca Alzh-betay almamakla kalmyorum, ayn zamanda sizi de almayacam. , Aa! diyerek aknln gsterdi kadn doktor. Bununla houma gitmediinizi sylemek istemiyorum. Tam tersine. Ne demezsiniz! dedi kadn doktor. Evet, ok houma gidiyorsunuz. O zaman beni niye kabul etmiyorsunuz? Ben sizinle ilgilenmiyorum diye mi? 131 Hayr, bununla ilgisi olduunu sanmyorum, dedi Havel. Peki, niin? nk siz bahekimin metresisiniz. Ee, ne olmu yani? Bahekim kskantr. Bu onu incitebilir. Kuruntularnz m var? dedi kadn doktor glerek. Biliyorsunuz, dedi Havel, hayatmda bir hayli kadnla macera yaadm, yle ki bu bana erkeklerin dostluuna daha fazla deer vermeyi retti. Erotizm samalnn lekelemedii bu dostluk hayatta tandm tek deerdir. Bahekimi bir dost olarak m gryorsunuz? Bahekim benim iin ok ey yapt. Benim iin daha da ok ey yapt, diye karlk verdi kadn doktor. Mmkndr, dedi Havel. Ancak minnet sz konusu deil. Bir dost o, hepsi bu. Harika bir adam bahekim. Ve size ok nem veriyor. Size sahip olmaya alsam, kendimi bir alak olarak kabul etmek zorunda kalrdm. ftiraya urayan bahekim Aznzdan dostlua bylesine ateli bir vg duyacam beklemiyordum! dedi kadn doktor. Sizi, doktor, yepyeni ve hi beklenmedik bir yannzla kefediyorum. Her trl beklentinin tersine, yalnzca hissetme yeteneine sahip olmakla kalmyor, ayn zamanda bu yetenei (iin dokunakl yan da burada) yal, hznl, salar dklm ve yalnzca gln grnyle dikkatleri eken bir beyefendi karsnda da sergiliyorsunuz. Bu akam dik132 kat ettiniz mi ona? Durmadan gsteri yaptn grdnz m? Hep hi kimsenin inanamayaca eyleri kantlamaya abalyor. nce, esprili biri olduunu kantlamak istiyor. Onu duydunuz. Btn akam sama sapan szler yumurtlayarak geirdi. Dost meclisini elendiriyor, Dr. Havel lm gibidir, trnden espriler yapyor, mutlu bir evlilikteki mutsuzluk zerine elikili laflar uyduruyor (belki yznc keredir ayn teraneyi dinliyorum!), Fleischman iletmeye urayordu (sanki bunu yapmak zek gerektiren bir eymi gibi!). ikincisi, kendini ycegnll biri gibi gstermek istiyor. Gerekteyse, kafasnda hl sa olan herkesten nefret ediyor, ama bu yzden de kendini zor durumlara dryor. Size yaltakland, bana yaltakland, Alzhbetaya bir baba gibi kibar davrand. Fleischmanla dalga geti, ama bunu fark etmemesine zen gsterdi. Ve ncs, en ciddisi de bu, kar konulmaz biri olduunu kantlamak istiyor. Umutsuzca bugnk grnn eski grn altnda gizlemeye urayor. Ne yazk ki eski grn artk yok, onu hibirimiz anmsamyoruz. Kendisini reddeden u kk fahie yksn ne kadar ustalkla anlattn grdnz, bu vesileyle eski ehresini akllara getirmek ve acnas dazlakln unutturmakt btn derdi. Bahekimin savunulmas Btn bu syledikleriniz hemen hemen doru, sevgili hanmefendi, diye karlk verdi Havel. Ama ben bunlarda yalnzca bahekimi sevmek iin 133 daha fazla sayda ve daha iyi nedenler gryorum, nk btn bunlar bana sizin dndnzden daha dokunakl geliyor. Benim de kaamayacam bir dazlaklkla alay etmemi niye istiyorsunuz? Bahekimin olduu eyi olmamak yolunda gsterdii inat

abalarla alay etmemi niye istiyorsunuz? Yal bir adam, olduu eyi, yani kendi kendinden arta kalm bu acnacak enkaz ya kabullenir ya da kabullenmez. Ama kabullenmezse ne yapmas gerekir? Olduu ey deilmi gibi yapmaktan baka bir ey gelmez elinden; taklit etmek iin zahmetli bir aba harcayarak artk olmayan eyi, yitirilen eyi yeniden yaratmaktan; neesini, canlln, itenliini bulgulamaktan, oynamaktan, gstermekten baka bir ey gelmez elinden. Genlik grntsn yeniden canlandrmak, onunla kaynamaya ve onu kendisinin yerine koymaya abalamaktr istedii. Bahekimin bu taklit komedisinde, ben kendimi, kendi geleceimi gryorum. Tabii bende hl, bu hznl komediden kukusuz daha da kt olan boyun emeyi reddedecek kadar g kalmsa. Belki de bahekim konusunda doru bir tehiste bulundunuz. Ama ben onu bunun iin daha da ok seviyorum ve ona hibir zaman ktlk yapamam, bu nedenle sizinle asla yatmayacam. Kadn doktorun yant Sevgili doktor, diye karlk verdi kadn doktor. Aramzda dndnzden daha az gr ayrl var. Ben de onu seviyorum. Ben de tpk sizin gibi ona acyorum. Ve sizin borlu olduunuzdan daha ok ey borluyum ona. O olmasa bu kadar iyi bir mevkim olmazd (siz de biliyorsunuz bunu, zaten 134 herkes de ok iyi biliyor!). Onu oyaladm m dnyorsunuz? Onu aldattm? Baka klarm olduunu? Bunu ona yetitirmek iin herkes can atard! Kimseye, ne ona ne de kendime ktlk yapmak istemiyorum ve bu nedenle de dndnzden daha az zgrm. Tmyle balym ben. Ama her ikimizin de birbirimizi bu kadar iyi anlam olduumuza memnunum. nk siz bahekime sadakatsizlik etmeyi gze alabileceim tek erkeksiniz. Gerekten de onu ok itenlikle seviyorsunuz ve ona hibir zaman ktlk yapmay istemezsiniz. Kesinlikle aznz sk tutarsnz. Size gvenebilirim. Bu nedenle sizinle yatabilirim... Ve kadn doktor, Havelin dizlerine oturup giysisinin dmelerini zmeye balad. Doktor Havel ne yapt? Tahmin edin... 135 BENC PERDE Soylu duygularn burgacnda Geceden sonra sabah oldu ve Fleischman bir demet gl kesmek zere baheye indi. Sonra hastaneye gitmek iin tramvaya bindi. Alzhbetanm acil serviste zel bir odas vard. Fleischman yatan baucuna oturdu, gl demetini baucundaki sehpann zerine koydu ve Alzhbe-tann nabzna bakmak zere onun elini tuttu. Biraz daha iyi misiniz? diye sordu sonra. Evet, dedi Alzhbeta. Ve Fleischman duygu ykl bir sesle, Byle bir samalk yapmamalydnz, ekerim, dedi. Haklsnz, dedi Alzhbeta, ama uyuyakalmm. Kendime kahve yapmak iin su kaynatrken aptal gibi uyuyakaldm. Fleischman byk bir aknlkla Alzhbetaya bakp duruyordu, nk ondan bylesine ycegnl-l bir davran beklemiyordu: Alzhbeta pimanlk acsn onun srtna yklemek istemiyordu, akyla onu bunaltmak istemiyordu ve bu nedenle akndan vazgeiyordu! Fleischman onun yanaklarn okad ve duygularna kaplarak ona sen demeye balad: Her eyi biliyorum. Yalan sylemene gerek yok. Ama yalann iin sana teekkr ederim. 136 Baka hibir kadnda bu kadar soyluluk, bu kadar zveri ve bu kadar ballk bulamayacan anlyordu ve az daha iinden gelen bir sese boyun eip ondan kars olmasn isteyecekti. Ama, son anda kendine hkim oldu (insann evlilik teklif etmek iin her zaman yeterince vakti vardr) ve yalnzca: Alzhbeta, Alzhbeta, ekerim. Senin iin getirdim bu glleri, dedi.

Alzhbeta akn bir edayla gzlerini Fleisch-mana dikmiti ve ona, Benim iin mi getirdin? dedi. Evet, senin iin. nk burada seninle olmaktan mutluyum. nk var olduun iin mutluyum, Alzhbeta. Belki de seni seviyorum. Belki de seni ok seviyorum. Ama belki de bu, olduumuz gibi kalmamz iin baka bir neden. Bir kadnla bir erkein birlikte yaamadklarnda ve birbirleri hakknda tek bir ey, yani var olduklarn bildiklerinde ve var olduklarn bildikleri iin de birbirlerine minnettar olduklarnda birbirlerini daha ok seveceklerine inanyorum. Ve bu mutlu olmalar iin yeter. Sana teekkr ederim Alzhbeta, sana var olduun iin teekkr ederim. Alzhbeta btn bu szlerden hibir ey anlamyor, ama yznde aknca, aptalca ve belirsiz bir mutluluk ve belirsiz bir umutla dolu bir glmseme belirmiti. Derken Fleischman kalkt, Alzhbetann omzunu skt (ll ve arbal bir akn belirtisi), arkasn dnd ve dar kt. Tm eylerin belirsizlii Bu sabah gerekten genlik saan gzel meslektamz, olaylar hakknda belki de en doru ak137 lamay buldu, dedi bahekim kadn doktor ile Ha-vele, serviste bir araya geldiklerinde. Alzhbe-ta kendine kahve yapmak iin kaynamaya su koymu ve uyuyakalm. En azndan, byle iddia ediyor. Gryorsunuz, dedi kadn doktor. Hibir ey grdm ya da anladm yok, diye karlk verdi bahekim. Dorusunu sylemek gerekirse, olup bitenler hakknda hi kimse hibir ey bilmiyor. Belki de cezve ocan zerine daha nce konmutu. Alzhbeta gazla intihar etmek istese cezveyi niye kaldrsn ki? Ama size her eyi aklam! diye fikrini belirtti kadn doktor. Bize oyun oynayp bizi bu kadar korkuttuktan sonra, bizi her eyin bir cezve yznden olduuna inandrmaya almasna hi armayn. Unutmayn ki bu lkede intihara teebbs eden bir kii, otomatik olarak bir tmarhaneye tedaviye gnderilir. Ve bunun da akaya gelir bir yan yok. Bu intihar ykleri hounuza m gidiyor, hocam? dedi kadn doktor. Havelin bir kereliine pimanlk acs ekmesini isterdim, dedi bahekim glerek. Havelin pimanl Havelin yaral vicdan, bahekimin bu nemsenmeyecek sznde gklerin gizli gizli yollad ifreli bir knama mesaj buldu; Bahekim hakl. Bunun ille de bir intihar teebbs olmas gerekmezdi, ama yine de bir intihar teebbs olabilirdi. Zaten, ak konumam gerekirse bunun iin kzmadm Alzhbetaya. Hayatta intihar ilke olarak kabul 138 edilmez klan tek bir mutlak deer var m, syleyin bana? Ak m? Yoksa dostluk mu? Size unu garanti ederim ki dostluk aktan daha az oynak deildir ve dostluk zerine hibir ey kurulamaz. Ya da en azndan zsayg m? Byle olmasn isterim, dedi Havel, neredeyse bir taknlkla. Btn szlerinde bir pimanlk havas esiyordu. Ama, size yemin ediyorum ki hocam, kendimi hi sevmiyorum ben. Baylar, dedi kadn doktor, glmseyerek, bu hayatnz gzelletiriyor, ruhlarnz kurtaryorsa o zaman Alzhbetann gerekten de intihar etmek istedii hkmne varalm. Anlatk m? Happy end Yeter artk, dedi bahekim, konuyu deitirelim. Sylevleriniz bu gzel sabah havasn kirletiyor Havel! Sizden on be ya daha bym. Evlilik hayatmda mutlu olma, bu nedenle de boanamama talihsizliine sahibim. Ve akta da mutsuzum nk, ne yazk ki sevdiim kadn buradaki kadn doktordan bakas deil! Ama yine de yeryznde olduum iin mutluyum! Doru, doru, dedi kadn doktor bahekime allmadk bir sevecenlikle ve onun elini tuttu. Ben de yeryznde olduum iin mutluyum.

Bu srada, hekimin oluturduu gruba Fle-ischrnan katld ve, Alzhbetann odasndan geliyorum. Gerekten de olaanst derecede drst bir kz. Her eyi yadsd. Her eyi stne ald, dedi. te gryorsunuz, dedi bahekim glerek. Havel az daha hepimizi intihara srkleyecekti. 139 Elbette, dedi kadn doktor ve pencereye yaklat. Gene gzel bir gn olacaa benziyor. Gk masmavi. Siz ne diyorsunuz, Fleischman? Daha birka dakika nce, Fleischman bir demet gl ve birka gzel szle ikiyzl bir biimde iin iinden syrld iin kendini knayp duruyordu, oysa imdi yersiz bir atlganlk yapmadna memnundu. Kadn doktorun mesajn ald ve bunun ne anlama geldiini kavrad. Bunun iin servenin ipini geen gn koptuu yerden, yani gaz kokusunun Fleischman ile kadn doktorun randevusunu boa kard noktadan yeniden ele alacakt. Ve Fleischman, bahekimin kskan baklar altnda bile, kendini kadn doktora glmsemekten alamad. Bylelikle yk dn kald yerden yeniden balam oluyor, ancak Fleischman bu servene ok daha yal ve ok daha gl olarak dndne inanyor. Ardnda lm kadar byk bir ak var. Gsnde bir dalgann kabardn hissediyor ve bu imdiye kadar karlat en yksek ve en gl dalga. nk onu bylesine ehvetle coturan, lmn kendisi: ona hediye edilen lm; cana can katan harika lm. 140 YALI LLER YERLERN GEN LLERE BIRAKSINLAR Birka yldr yaad kk Bohemya kentinde cadde boyunca yryerek evine dnyordu. Pek heyecan tamayan bir hayata, dedikoducu komulara ve iyerinde evresini saran tekdze bayala boyun emiti. Yolda ylesine kaytszlkla yryordu ki (insan yz kere getii bir yolda byle yrr) kadn az daha grmeden yanndan geecekti. Ama kadn onu uzaktan tand ve ona doru gelerek adama o kibar tebessmle glmsedi; ancak son anda, birbirlerinin yanndan geerlerken adamn belleinde bir imek akt ve onu iinde bulunduu uyuukluktan ekip kard. Sizi az daha tanyamyordum! dedi. Ama bu beceriksizce bir zrd ve onlar birdenbire kanmay ye tutacaklar can skc bir konuyla yz yze getirmiti: Birbirlerini on be yldr grmemilerdi ve bu zaman sresince her ikisi de yalanmt. O kadar ok mu deimiim? diye sordu kadn ve adam deimedii yantn verdi; bunun bir yalan olmasna karn, yine de bsbtn bir yalan deildi, nk o kibar glmseme (edep ve alakgnlllkle sonsuz bir coku yeteneini ifade eden bir glm141 semeydi) uzun yllar tesinden deimeden ona ulayor ve tedirginlik veriyordu: nk bu glmseme onda kadnn eski grnnn ansn o kadar ak seik olarak uyandryordu ki glmsemeyi unutup onu imdiki haliyle grmek iin aba harcamas gerekti: Yal saylabilecek bir kadnd o. Ona nereye gittiini ve yapacak bir ii olup olmadn sordu, kadn yola konulacak bir sorun dnda akam onu Praga gtrecek olan treni beklemekten baka bir ii olmadn syledi. Adam bu beklenmedik karlamann kendisine verdii zevki ifade etti ve semtin iki birahanesinin de pis ve ar kalabalk olduklarnda (hakl olarak) gr birliine vardklar iin, adam kadn pek uzakta olmayan kendi bekr odasna davet etti, orada ona ay ya da kahve yapabilirdi ve daha da nemlisi, temiz ve sakin bir yerdi odas. Gn kadn iin kt balamt. Kocas, vasiyetinde dile getirdii tuhaf bir dilekten tr bu kk kentin mezarlna gmlyd (otuz yl nce, o zaman daha gen evlilerken bir sre burada yaamlar, daha sonra ise Praga tanmlard, kocas on yl nce orada lmt). Bu nedenle mezar iin on yllk kira parasn pein demi, ama birka gn nce, kira szlemesini yenilemeyi unuttuunu ve zaman limitinin sona erdiini fark etmiti. nce-mezarlklar mdrlne yazmay dnm, ama yetkililerle yazmann sonu gelmez ve bo bir giriim olduuna hkmedince, kp buraya gelmiti. Kocasnn kabrine giden yolu ezbere bildii halde, bugn, mezar ilk kez grd duygusuna kapl-

142 mt. Kabri bir trl bulamyor, yolunu kaybettiini dnyordu. Sonunda durumu anlad: Eskiden kocasnn altn yaldzl adn tayan, kumtandan yaplma mezar tann yerinde imdi (yandaki iki kabri tandndan emindi) stnde altn yaldzl harflerle hi tanmad bir adn yazl olduu kara mermerden bir mezar ta bulunuyordu. Kafas allak bullak olmu bir halde, mezarlklar mdrlne gitti. Orada ona kira srelerinin bitimi durumunda kabirlerin otomatik olarak elden ktn sylediler. Kiray yenilemek gerektiini kendisine haber vermedikleri iin onlar knad, onlar da kendisine mezarlkta az yer bulunduu, yal llerin yerlerini gen llere brakmas gerektii karln verdiler. Kadn ok fkelendi ve gzyalarn glkle tutarak onlara kmayc bir sesle, ne insani onura ne de bakasna sayg anlayna sahip olmadklarn syledi, ama tartmann yararsz olduunu anlamakta da gecikmedi. Kocasnn lmn engelleyemedii gibi bu ikinci lm karsnda, artk bir lm yaantsna bile sahip olma hakk olmayan bu yal lnin lm karsnda savunmasz kalmt. Dosdoru kente dnd ve hznne ksa zamanda kayg da kart, nk oluna babasnn mezarnn kayboluunu nasl aklayacan ve ihmali yznden ondan nasl zr dileyeceini dnp duruyordu. Sonra, stne bir yorgunluk kt: Onu Praga gtrecek tren kalkana kadar uzun bekleyi saatlerini nasl geireceini bilmiyordu; nk burada hi kimseyi tanmyor ve yllarn gemesiyle kent bylesine deitii, bildik yerler de ona bugn tmyle yabanc bir ehre sunduu iin iinden duygusal bir gezinti yapmak bile gelmiyordu. Bunun iin rastlant eseri karlat (yar yarya unuttuu) eski arkadann davetini minnetle kabul 143 etti. Banyoda ellerini ykayp yumuak koltua kt (ayaklar aryordu), oday inceliyor ve mutfa alma odasndan ayran blmenin ardnda kaynayan suyun sesini dinliyordu. Adam geenlerde otuz be yama basm ve salarnn tepe ksmlarnda gzle grlr bir seyrelme olduunu birdenbire fark etmiti. Henz tam bir kellik deildi bu, ama sasz kalaca imdiden tahmin edilebiliyordu (sann altndan ba derisi gzkyordu): Kellik tamamen kanlmaz ve olduka yakn bir durumdu. Elbette sann dklmesini bir lm kalm meselesi haline getirmek glnt, ama sann dklmesinin yzn deitireceinin ve bylelikle de gen grnnn (belli ki en iyi yanlarndan biriydi gen grn) sona ermekte olduunun farkna varmaya balamt. Kendini bylesine dncelere kaptrm olarak, yava yava ortadan kaybolmakta olan bu (sal) kiinin hayat muhasebesini, bu kiinin tam olarak neleri yaadn, hangi sevinleri tattn merak etmeye balad. Byk bir aknlkla sevinlerin pek az olduunu fark etmiti; bunu dndnde yznn kzardn, evet evet, utandn hissediyordu: nk yeryznde bu kadar uzun zaman yaayp da bu kadar az yaam olmak kltcyd. Bu kadar az yaam olmak derken, tam olarak ne anlatmak istiyordu? Yolculuklar, ii gc, toplumsal yaanty, sporu, kadnlar m dnyordu? Kukusuz btn bunlar dnyordu, ama zellikle de kadnlar; nk hayat teki alanlarda yoksul 144 olmusa da bu onu az da olsa rahatsz ediyor, ama bu yoksulluk konusunda kusuru kendinde bulamyordu: i ilgin deilse ve hibir gelecek vaat etmiyorsa bu onun hatas deildi; paras ya da gvenilir parti bonservisleri olmad iin yolculuklara kamamas da onun hatas deildi; yirmi yanda me-nisks olup sevdii sporu brakmak zorunda kalmas da gene onun hatas deildi. Buna karlk, kadnlarn bulunduu alan onun iin tekilerle karlatrldnda bir zgrlk alanyd ve o konuda hibir zr bulamyordu. O alanda kim olduunu gsterebilir, zenginliini ortaya koyabilirdi; kadnlar onun iin hayatn younluunun biricik meru lt olmulard. Ne var ki talihi yoktu! Kadnlarla yldz hi barmamt: Yirmi be yama kadar (yakkl bir delikanl olduu halde) utangaln stnden atamamt; sonra k olmu, evlenmi ve yedi yl boyunca kendini sonsuz erotizmi tek bir kadnda bulabileceine inandrmaya almt. Sonra boanmt, tekelilik savunular (ve sonsuzluk yanlsamas) yerini kadnlara ynelik ho ve cretli bir arzuya (kadn ynlarnn alacal bulacal sonluluuna ynelik) brakmt, ama

ne yazk ki bu arzu ve cesaret parasal zorluklarla (ylda bir ya da iki kez grmesine izin verilen bir ocuk iin boand eine nafaka vermesi gerekiyordu) ve batan karlacak kadn saysnn alabildiine snrl, komularn tecesssnn de bir o kadar snrsz olduu kk bir kentteki yaam koullaryla bir hayli frenlenmiti. Bundan sonra, zaman gemiti, hem de ok abuk ve birdenbire kendini banyodaki lavabonun stnde duran oval aynann nnde buluvermiti; sa elindeki kk yuvarlak bir aynay bann stne doru tutuyor, eilerek gitgide artan kelliine bakyordu. Anszn (hi hazrlkszken) sradan gerei Glnesi Aklar 145/10 anlayverdi: nsan kard eyi yeniden yakalayamazd. O zamandan beri, keyfi hi yerine gelmemi, hatta intihar etmeyi bile dnmt. Elbette (onun bir histeri hastas ya da bir budala sanlma-mas iin bu noktay belirtmek gerekiyor) bu dncelerdeki komik yann ve onlar hibir zaman ger-ekletirmeyeceinin farkndayd (Kel olmay hibir zaman kabullenemeyeceim, elveda, diye yazaca bir intihar mektubunu dnnce kendisi de glyordu), ama platonik zellikte bile olsa, bu dncelerin aklna gelmi olmas yeterliydi. Durumu anlamaya alalm: Bu dnceler ona, yarn ortasnda kaybetmekte olduunu anlaynca (stelik kendi hatalar yznden) maratonu terk etmek iin kar konulmaz bir arzu duyan bir maraton koucusuna geldii gibi geliyordu. O da yarn kaybedilmi olduunu ve daha fazla komak istemediini dnyordu. Ve imdi kk masann stne eilip divann nne (az sonra oturacakt) bir fincan kahve, konuk hanmn oturduu rahat koltuun nne de bir baka fincan koyuyordu. Eskiden srlsklam k olduu ve o zaman elinden kard (kendi hatalar yznden) bu kadnla tam da bu kadar kt bir ruh hali iindeyken ve artk hibir eyi ele geirmenin olanakl olmad bir anda karlamasnn talihin kt bir cilvesi olduunu geirip duruyordu aklndan. Onun gznde elinden kard kadn olduunu kesinlikle tahmin edemezdi; elbette, birlikte geirdikleri geceyi hep anmsyordu, adamn o zamanki 146 grnn anmsyordu (yirmi yandayd, giyinmesini bilmezdi, srekli yz kzarrd ve onu ocuksu tavrlaryla elendirirdi), o zamanki kendi grnn de anmsyordu (krknn stndeydi ve gzellie duyduu susuzluk onu hem tanmad erkeklerin kollarna atar hem de onlarn kollarndan koparr alrd, nk her zaman hayatnn zarif bir dansa benzemesi gerektiini dnmt ve evliliinde aldatmay irkin bir alkanla dntrmekten korkuyordu). Evet, bakalarnn kendilerine ahlaki bir buyruu kabul ettirmesi gibi o da kendine gzellii kabul ettiriyordu; kendi hayatnda bir irkinlik fark edecek olsa, belki de umutsuzlua kaplrd. Ve ev sahibinin onu on be yl sonra olduka yalanm bulacan (yan yannda getirdii btn irkinliklerle) anlad iin, yznn nnde hemen dsel bir yelpaze amaya giriti ve ona eitli sorular yadrd: Bu kente nasl geldiini renmek istedi; ii zerine sorular sordu; kentteki evlerin atlarna bakan manzarasyla olduka ho bulduu bekr odasn vd (bu grnmn kukusuz olaanst bir yan tamadn, ama insana bir zgrlk duygusu verdiini syledi); izlenimci ressamlara ait ereveli birka rprodksiyonu yapanlarn adlarn sayd (g bir ey deildi bu, nk parasz ek aydnlarnn ounun evinde ayn ucuz rprodksiyon-lar bulmak olasyd), sonra kahve fincann elinde tutarak kalkt, stnde ereveli birka fotorafn bulunduu kk bir yaz masasnn zerine eildi (aralarnda tek bir gen kadn fotoraf olmad gznden kamad) ve fotoraflardan birinin stnde grlen yal kadnn yznn annesinin yz olup olmadn sordu (adam annesi olduunu dorulad). Sonra adam kadna, karlatklarnda kendisine szn ettii yoluna konulmas gereken sorunun 147 ne olduunu sordu. Kadn mezarlk konusunu hi amak istemiyordu (burada, bu binann beinci katnda, atlarn stnde, ama daha da hou, hayatnn stnde asl kalm gibiydi);

ne var ki adam srar ettii iin, bu kentte eskiden, bundan yllar nce oturmu olduunu, kocasnn burada gml olduunu (kabrin kaybolmas konusunda hibir ey sylemedi) ve her yl oluyla birlikte, kasm aylarnda yaplan Ermiler Yortusuna geldiini itiraf etti (ama ok ksa olarak, nk ar ak yrekliliin gerektirdii utanmazlk ona her zaman yabanc gelmiti). Her yl ha? Bu sz onu zyordu; yeniden talihin kt cilvesini dnd. Onunla alt yl nce, bu kente yerlemeye geldiinde karlam olsa, belki de her eyi kurtarmak mmkn olurdu: Henz yan etkisine bylesine uram olmaz ve on be yl nce sevdii kadndan bu derece farkl grnmezdi; adam bu fark ama ve her iki grnty (bugnk grnt ile gemiinkini) tek bir grnt olarak alglama gcne sahip olurdu. Ama u anda bu grntler insann umudunu kracak derecede uzak grnyorlard. Kadn kahvesini imiti ve konuuyordu. Adam kadnn ikinci seferdir elinden kamasna yol aacak bu bakalamn derecesini tam olarak saptamaya alyordu: Yz krmt (kat kat srlm pudralarla bou bouna gzlerden rak tutulmaya allmt); boynu prsmt (yksek yakas bunu bou bouna gizlemeye alyordu); yanaklar sarkmt ve salar (ama salar gzel saylrd!) 148 krlamt. Bununla birlikte, adam en ok eken, elleri olmutu (ne pudra ne de far, onlar gzelleti-remiyordu): Derinin altndan frtlayan mavi damar a, bu elleri deta erkek eline eviriyordu. indeki pimanlk fkeye karyordu; bu karlamann ok ge meydana geldiini unutmak iin alkoll bir eyler imek istedi; kadna bir konyak isteyip istemediini sordu (blmenin ardndaki dolapta alm bir ie konyak vard); kadn imek istemediini syledi. Adam kadnn, belki de alkol, davranlarnn edep ve grg kurallarna uygun olmasn engeller diye hemen hemen on be yldr iki imediini anmsad. Kadnn konyak ime nerisini geri evirmek iin oynatt elinin zarif devinimini grdnde, bu edeplilik bysnn, bu ekiciliin, onu kendinden geiren bu zarafetin yan maskesi altnda gizlenmi olsa da her zaman ayn olduunu ve araya bir kafes girse de kendisine hl eskisi kadar ekici geldiini anlad. Bu kafesin ya kafesi olduunu dndnde, kadna kar byk bir acma duydu, bu acma onu ona daha ok yaklatrd (karsnda dilinin doland, eskiden gz kamatrc bir gzellikte olan bu kadn); bir erkekle kadn arkada gibi onunla, bu melankolik tevekklle dolu atmosferde, uzun uzun sohbet etmek istedi. Gerekten de adamn enesi almt ve sonunda onu bir sredir rahatsz eden ktmser fikirlere antrmada bulundu. Elbette, tepesinin almaya baladndan hi sz etmedi (kadnn kaybolan kabir hakknda hibir ey sylemedii gibi); te yandan sa dklmesi saplants insann yakalayamayaca kadar hzla akp giden zaman konusunda, kanlmaz bir rmeye mahkm hayat konusunda birtakm yar felsefi szlere dkld; adam kadndan bu konularda gr birliinde ol149 duklarm belirten bir yant bekliyordu; ama bouna bekledi. Btn bu konumalardan holanmyorum, dedi kadn neredeyse serte. Btn bu dedikleriniz mthi yzeysel eyler. f Kadn yallktan ve lmden sz edilmesinden holanmyordu, nk bu konumalarda kendisini tiksindiren fiziksel irkinliin grnts vard. Ev sahibine, neredeyse heyecanla, grlerinin yzeysel olduklarn birok kez yineleyip durdu; insan, diyordu, lp giden bedeninden fazla bir eydir, nk nemli olan insann yaptlardr, insann bakalarna braktklardr. Bu grleri yeni deildi; bu grler otuz yl nce, kendisinden on dokuz ya kk olan eski kocasna k olduunda yardmna komutu; ona itenlikle sayg duymaktan hi vazgememiti (adamn haklarnda hibir ey bilmedii ya da bilmek istemedii, kadnn btn sadakatsizliklerine ramen) ve kendini, kocasnn zeksnn ve neminin yllarn getirdii bu ar yk telafi ettiine inandrmaya abalyordu. Hangi yaptlar, size soruyorum! Hangi yaptlar brakalm istiyorsunuz! diye karlk verdi

adam ac bir glle. Kadn kocasnn yapt her eyin kalc bir deere sahip olduuna gnlden inanm olduu halde, merhum kocasnn adn aklamak istemiyordu; bunun iin yeryzndeki her insann, ne denli basit olursa olsun, bir yapt braktn ve bunun, yalnzca da bunun, ona bir deer kazandrdn sylemekle yetindi. Kendinden, Pragn bir banliysnde bu150 ORHAN KEMAL tL HALK KTPHANES lunan bir kltr evindeki iinden, orada dzenledii konferanslardan ve iir akamlarndan hevesle sz etmeye balad. Dinleyicilerin minnettar yzle-rinden (adama yersiz gelen gsterili bir edayla) sz ediyordu; sonra, insann bir olunun olmasnn ve kendi yz izgilerinin (olu ona benziyordu) yava yava bir erkek yzne dntn grmenin, bir annenin oluna verebilecei her eyi vermesinin ve hayatnn izleri zerinden grltsz patrtsz silinip gitmesinin ne kadar gzel bir ey olduunu syledi. Olundan sz etmeye balamas bir rastlant deildi, nk o gn olu her dncesinde yer alyor ve onu mezarlktaki baarszlktan tr knyordu. Tuhaft; bir adamn ona kendi iradesini kabul ettirmesine izin vermemiti, ama nasl olduunu anlayamadan kendi olu onu boyunduruu altna almt. Mezarlktaki baarszlktan bylesine altst olduysa, bu, zellikle kendini onun karsnda sulu hissetmesinden ve onu knamalarndan kork-masmdand. Olu babasnn hatrasna laykyla sayg duyulmasna kskanlkla zen gsteriyor (Her yl Ermiler Yortusunda mezarla gitmeyi unutmamak iin srar eden oydu!) ve kadn da bundan uzun zamandr kukulanyordu: Bu kayg lm olan babay sevmekten ok anne zerinde bask kurma arzusundan, onu bir dula yakr snrlar iinde tutma arzusundan kaynaklanyordu; nk olu bunu hi itiraf etmemi olsa da ve kendisi (bou bouna) bilmezlikten gelse de durum buydu: Annesinin cinsel bir yaam olabileceini dnmek onu irendiriyordu, onda kalm olabilecek cinsel nitelikli her eyi (hatta bir gizilg olarak bile) tiksintiyle dnyor, cinsellik fikri genlik fikriyle balantl olduu iin de, onda gen kalan her eyi tiksintiyle dnyordu. Artk bir ocuk deildi ve 151 annesinin genlii (anne ilgisinin saldrganlyla birlemi olarak) onunla kendisini ilgilendirmeye balayan kzlarn genlii arasnda bir engel gibi duruyordu. Sevgisine katlanabilecei ve sevebilecei yal bir anne gerekiyordu ona. Ve kadn da ocuunun kendisini byle mezara doru ittiini bazen anlad halde, sonunda pes edip onun basks altnda boyun emi, hatta kendini hayatnn gzelliinin gerekte bir baka hayatn ardnda sessiz sedasz silip gitmekten ileri geldiine inandrarak bu boyun emeyi idealletirmiti. Bu idealletirme adna (bu idealletirme olmasa yzndeki krklklar onu ok daha fazla tedirgin ederdi) ev sahibiyle giritii konumaya hi beklenmedik bir scaklk katmt. Ne var ki ev sahibi birdenbire onlar ayran alak masann zerine doru eilip kadnn elini okad ve, Sama sapan eyler sylediysem balayn beni, biliyorsunuz hep budalann biriydim ben, dedi. Tartmalar adam rahatsz etmemiti, tam tersine, konuu kimliini dorulamaktan baka bir ey yapmyordu gznde: Ktmser szlerine kar ynelttii protestoda (ama bu her eyden nce irkinlie ve kt beeniye kar bir protesto deil miydi?), adam onu bir zamanlar tand kii olarak karsnda buluyordu, yle ki eski kiilii ve servenleri dncelerini hep daha fazla igal ediyordu. imdi tek diledii ey konumaya bu denli uygun bu ho atmosferi hibir eyin bozmamas (kadnn elini bunun iin okam, bylece kendini budala ye152 rine koymutu) ve onunla kendisine en nemli gelen eyden sz edebilmekti: yani ortak servenlerinden; nk onunla birlikte batan sona olaanst bir ey yaamt ve kadn bunun farknda deildi, gerekli szckleri kendisi arayp bulmak zorundayd. Nasl tanm olduklarn bile artk anmsamyordu; kukusuz kadn, rencilerden oluan bir arkada grubuna katlmaya gelmiti, ama birbirlerine ilk randevularn verdikleri, herkesin pek bilmedii kk Prag kafesini hl ok iyi anmsyordu: Kadnn karsna, krmz

kadifeden gergin bir kanepeye oturmutu, skntl ve suskundu, ama ayn zamanda da kadnn kendisine duyduu yaknl zarif imalarla anlatmasndan tam anlamyla sarho olmutu. Kadn kucaklayacak, soyacak ve onunla seviecek olsa nasl grneceini gzlerinin nne getirmeye abalyor (bu dlerin gereklemesini ummaya cesaret edemeden), ama bunu baaram-yordu. Evet, tuhaf olan bir ey vard: Onu yatakta seviirken belki bin kez gznn nne getirmeye alt, ama bounayd: Yz kendisine ayn dingin ve tatl glmsemeyle bakp duruyordu ve bu yzde (hayal gcn sonuna kadar zorlasa bile) akn cokusuyla yzn buruturduunu gremiyordu. Kadn imgeleminden tmyle kayordu. Bu, hayatnda bir daha hi yinelenmemi olan bir durumdu: Kendini dlenmez olanla yz yze bulmutu. mgeleminin henz yaantlarla doymam, henz rutinlememi olduu az eyin tannp bilindii hayatnn bu ok ksa dnemini (cenneti andran bu dnemi) yaamt, yle ki dlenmez olan hl vard; bu dlenmez olan geree dnecek olursa (dlenebilir olann, grntlerin oluturduu o dar geidin aracl olmakszn) insan panie ve ba dnmesine kaplrd. Ve gerekten de bir trl karara varmad birka bulumadan sonra, 153 ona bir niversite yurdundaki odas hakknda manidar bir merak duygusuyla ayrntl sorular sormaya balaynca, ba dnmesine kapld; kadn kendini deta zorla davet ettirmiti. Bir bardak rom karlnda kendisine o gn gece yarsndan nce dnmemeye sz veren bir arkadayla birlikte yaad niversite yurdundaki odas, bugnk bekr odasna hi benzemiyordu: Odada iki somya, iki sandalye, bir dolap, gz kamatran abajursuz bir ampul ve korkun bir kargaa vard. Adam odaya ekidzen verdi ve saat yedide (kadn her zaman dakikti, zarafetinin bir parasn oluturuyordu bu) kap alnd. Eyll ayyd; karanlk yava yava kyordu. Somyann kenarna oturup pmeye baladlar. Sonra hava daha da karard, ama adam yakmak istemiyordu, nk grlmemekten honuttu ve karanln, kadnn karsnda soyunurken kesinkes duyaca sknty hafifleteceini umuyordu (kadnlarn bluzlarnn dmelerini zmeyi iyi kt biliyorsa da kendisi onlarn nnde utanga bir acelecilikle soyunuyordu). Ama bu kez, kadnn bluzunun ilk dmesini zerken ok duraksad Osu giysileri karma olaynda ilk jestin, yalnzca deneyimli erkeklerin baarabildikleri trden zarif ve k bir jest olmas gerektiini dnyor ve deneyimsizliini gstermekten korkuyordu), yle ki sonunda kadn ayaa kalkt ve glmseyerek ona: u zrh ben karsam daha iyi olmaz m?.. diye sorup soyunmaya balad. Ancak hava kararyor, adam kadnn devinimlerinin yalnzca glgelerini gryordu. Alelacele soyundu ve ancak sevimeye baladklarnda (kadnn gsterdii sabr sayesinde) gveni biraz yerine geldi. Adam kadnn yzne bakyor, ancak alacakaranlkta kadnn yz ifadesi ondan kayor, hatta adam onun yz izgilerini bile bir trl seemiyordu. I yakmadna 154 yeriniyor, ama imdi yataktan kalkp kapya kadar giderek elektrik dmesini evirmek ona olanaksz geliyordu: Kadn tanmyordu adam; iinde baka birisiyle; sahte, soyut, bireylii olmayan birisiyle sevitii duygusu vard. Sonra kadn adamn stne kt (hatta o zaman bile kadnn yalnzca ykselmi glgesini grebiliyordu) ve kalalarn sallayarak bouk, mrltl bir sesle bir eyler syledi, ama bunu onun iin mi, yoksa kendisi iin mi sylediini anlamak gt. Adam szcklerin anlamn karamadndan ona ne demek istediini sordu. Kadn fsr fsr bir eyler sylemeye devam ediyordu ve adam onu yeniden gsne doru ektiinde bile ne sylediini anlayamad. 8 Kadn ev sahibini dinliyor, uzun zamandr unuttuu ayrntlara kendini gitgide daha fazla kaptryordu: Szgelimi, o zamanlar giydii u ak mavi yazlk tayyrn iinde, el dememi bir melee benzediini sylerdi adam (evet, o tayyr anmsyordu) ya da sana yerletirdii o koca fildii tarak ona soylu bir yal hanm havas verirdi ya da randevulatklar kafede her zaman romla ay sipari etme alkanl edinmiti (alkol konusunda biricik zaafyd bu). Btn bunlar kadn ho bir biimde mezarlktan, kaybolmu olan kabirden, aryan ayaklarndan, kltr evinden, olunun kmayc baklarndan uzaa gtryordu. Ah, diye hayaller kuruyordu, imdiki halimle ne kadar olsam bouna, genliimin biraz bu adamn

belleinde yaamaya devam ediyor olsa ben de bouna yaam olmazdm. Daha sonralar inand eyi dorulayan yeni bir 155 kant gibi geldi bu dnce ona; bir insann btn deeri, kendini aabilme, kendi dnda olma, bakasnda ve bakas ile var olabilme yeteneinde yatyordu. Kadn onu dinliyor ve adam zaman zaman elini okadnda direnmiyordu; bu jest sohbetin itenlik-li atmosferiyle uyuuyor, bu arada sz konusu jestten ie dokunan bir belirsizlik yaylyordu (kime hitap ediyordu, bu jest? Kendisinden sz edilene mi yoksa kendisiyle konuulana m?); zaten, kendisini okayan kiiden holanyordu; hatta kendi kendine onun on be yl ncesinin kk gen adamndan, yanlmyorsa insan olduka rahatsz edecek kadar beceriksiz olan gen adamdan daha ok houna gittiini sylyordu. Anlatt ykde, kadnn kmldayan glgesinin zerine dikildii ve onun szlerini kavramaya bou bouna urat noktaya vardnda, adam bir an sustu ve kadn (adam sanki o szleri anlyormu ve bu kadar yldan sonra, onlar unutulmu bir giz gibi ona anmsatmak istiyormu gibi safa) yumuaka, Ne diyordum ben? diye sordu. 9 Bilmiyorum, diye karlk verdi adam. Gerekten de bilmiyordu; kadn o vakitler yalnzca imgeleminden deil alglarndan da kamt; kulandan olduu kadar gznden de kamt. niversite yurdundaki kk odann n yeniden yaktnda, kadn giyinmiti bile. stndeki her ey gene przsz, gz kamatrc ve mkemmeldi ve adam, o prl prl yzle, birka dakika nce karanln iinde semeye alt yz arasndaki ba bou bo156 una arayp duruyordu. O akam, birbirlerinden henz ayrlmamlard, ama adam daha imdiden onu anmsamaya urayordu: Birka dakika nce, sevimeleri srasnda yznn (alacakaranlkta gizlenmi) ve vcudunun (alacakaranlkta gizlenmi) olduunu gznn nne getirmeye abalyordu. Ama, bounayd; kadn imgeleminden hep kayordu. Bir dahaki sefere onunla k akken sevieceine ahdetti. Ne var ki bir dahaki sefer hi olmad. Kadn ondan ustalkla ve kibarca uzak duruyor, adam ise kukuya ve umutsuzlua kaplyordu: Kukusuz ok iyi sevimilerdi, ama bunun daha nce ne kadar olanaksz olduunu biliyor, bundan da utanyordu; kadn ondan uzak durduu iin kendini mahkm edilmi hissediyor ve artk onun ardndan gitmeye cesaret edemiyordu. Sylesenize, benden niye uzak duruyordunuz? Rica ederim, dedi kadn en sevecen sesiyle. Aradan ok zaman geti. Artk hibir ey bilmiyorum... Ve adam daha fazla srar edince, kadn, Gemii her zaman demek gerekmez. Elimizde olmadan ona bu kadar zaman harcam olmamz yeter de artar bile! diye kar kt. Kadn bunu biraz da adamn srarn yattrmak iin sylemiti (ve azndan hafif bir i ekile km olan bu son cmle onu kukusuz mezarla yapt son ziyarete geri gtryordu), ama adam kadnn aklamasn baka trl yorumlad: Sanki bu ani ve kasti aklama ona (u apak gerei) iki kadnn olmadn (bugnk kadn ile gemiteki kadn), yalnzca tek ve ayn bir kadn olduunu ve kendisinden on be yl nce uzak durmu olan bu kadnn, imdi burada, yan banda olduunu anlatmak istiyordu. Haklsnz, imdiki zaman daha nemlidir, dedi adam anlaml bir vurguyla ve bunu derken de ka157 dnm yar aralk dudaklarnn bir dizi dii ortaya serdii glmseyen yzne dikkatli dikkatli bakt; tam bu srada, aklna bir an geldi: O akam, niversite yurdunun kk odasnda, kadn adamn parmaklarn tutup azna sokmu ve adamn cann actacak kadar kuvvetle srmt; adam bunu hl ak seik anmsyordu, kendisi bu arada parmaklaryla kadnn aznn btn iine dokunmutu; bir yanda, st arka dilerinden birka eksikti (o zamanlar bu keif tiksindirmemiti onu; tersine, bu kk kusur kadnn yayla, onu eken ve heyecanlandran yayla uyuuyordu). Ama, imdi, dilerinin arasndaki yara ve aznn kesine baknca, dilerinin arpc bir beyazlkta olduunu ve hibir eksik bulunmadn grd, bu da cann skt: Bir kez daha, iki grnt birbirinden ayrlyor, ama adam bunu kabul etmek istemiyor,

onlar yeniden g ve iddetle birletirmek istiyordu. Gerekten de konyak imek istemiyor musunuz? dedi. Kadn ho bir glmsemeyle kalarn hafife kaldrarak reddedince, adam mutfak blmesinin ardna gitti, konyak iesini kard, dudaklarna gtrd ve bir dikite iti. Sonra gizli gizli yapt bu hareketi kadnn soluundan anlayabileceini dnd, bunun iin iki bardakla ieyi alp odaya getirdi. Kadn yeniden kafasn sallad. Hi olmazsa det yerini bulsun diye, dedi adam ve iki barda doldurdu. Bardan onunkiyle tokuturup, Sizden yalnzca imdiki zamanda sz etmenin erefine! dedi. Adam bardan boaltt, kadn ise diliyle dudaklarn slatt. Adam koltuun kenarna, onun yanna oturup elini ellerine ald. 158 10 Kadn adamn bekr odasna gitmeyi kabul ettiinde, byle bir yaknln domas olasln aklna getirmemiti ve hemen korkuya kapld. Sanki bu yaknlk, kadna hazrlanma pay brakmadan ortaya kmt (olgun bir kadn iin bildik bir ey olan bu srekli hazrlanma durumunu o uzun zaman nce yitirmiti). (Bu korkuda belki de ilk kez plm yeniyetme bir kzn duyduu rkntye benzer bir ey bulabiliriz, nk yeniyetme kz henz hazr deilse ve kadn da artk hazr deilse, bu henz ve bu artk yallk ve ocukluk gibi gizemli bir biimde birbirlerine bal demektir.) Sonra, adam onu divann zerine oturttu, kendine doru ekti ve btn bedenini okad; kadn kendisini adamn kollar arasnda yumuack hissediyordu (evet, yumuack: nk gvdesi kaslarna kaslmalar, gevemeleri, yzlerce zarif devinimi ileten u egemen duyumsall uzun zaman nce yitirmiti). Ama ilk nn korkusu okamalarla abucak dald ve o, bir zamanlarn gzel olgun kadnndan bu denli uzaklam olmasna ramen, imdi ba-dndrc bir hzla o yitik varla, duyarlna, bilincine yeniden dnyor, eski deneyimli sevgili gvenine yeniden kavuuyordu ve bu gveni uzun zamandr duymad iindir ki imdi onu gemitekinden daha youn olarak duyuyordu. Daha bir dakika nce tuzaa dm, rkntye kaplm olan edilgen ve yumuak gvdesi imdi canlanyor, kendi ok-amalaryla karlk veriyordu; bu okamalardaki holuu ve ustal hissediyor, bu da iini mutlulukla dolduruyordu. Bu okaylar, yzn gvdesinin stne koyu tarzn, adamn bedenini kucaklayna karlk gelen zarif devinimleri; btn bunlar renilen bir ey olarak deil de bildii ve u anda 159 souk bir tatmin duygusuyla yerine getirdii ve temelde kendisinin olan bir ey olarak gryordu. Kovulduu ve grkemli bir biimde dnecei o bildik lkesini (ah, o gzellik lkesi!) yeniden bulmu gibi, sz konusu bu yeni eyle, esriklik ve coku iinde kaynap birleiyordu. imdi olu ok ok uzaklardayd. Ev sahibi kendisine sarldnda, aklnn bir kesinde onu knayan olunun grnts belirdi, ama bu grnt ok abuk kayboldu. u anda yalnzca kendisi ile onu sevip okayan adam vard. Ama adam azn kadnn azna koyup da dudaklarn diliyle amak isteyince, her ey deiti: Kadn yeniden gereklie dnd. Sk skya dilerini birbirine kenetledi (takma dilerinin damana yaptn hissediyor ve aznn onlarla dolu olduu duygusuna kaplyordu), sonra adam hafife itti, Hayr. Gerekten. Ltfen yapmayn. Rica ediyorum, dedi. Adam srarn srdrnce, onu bileklerinden tutup istemediini syledi gene; sonra adama (glkle konuuyor, ama adamn ona boyun emesi iin konumas gerektiini de biliyordu) sevimek iin ok ge kaldklarn syledi. Ona yan hatrlatt; seviecek olurlarsa kendisi hakknda tiksintiden baka ey duymayacan ve bunun da onu mutsuz edeceini syledi, nk adamn ona eski servenleri hakknda syledii .eyler kendisi iin son derece gzel ve nemliydi. Bedeni lmlyd ve ypran-yordu; ama o imdi bundan madde d bir ey, yldz sndkten sonra bile parldamaya devam eden bir a benzer bir ey kaldn biliyordu. Ve genlii el demeden kalm, bir baka varlkta srp gitmise yalanm olmasnn da pek nemi yoktu. Belleinizde bana bir ant diktiniz. Bunun yklp yok olmasna izin veremeyiz. Beni anlyorsunuz, de160 il mi? diye savunuyordu kendini. Bu ant ykmaya hakknz yok, buna hakknz yok.

11 Adam ona her zaman gzel olduu, gerekte hibir eyin deimedii, insann her zaman ayn kald yolunda gven verici birtakm szler syledi, ama yalan sylediini ve kadnn da hakl olduunu biliyordu: Fiziksel eyler konusundaki ar duyarllnn ve kadn vcudunun kusurlarna kar her yl daha da ak olarak duyduu tiksintinin pekl farkndayd, bu durum ise onu son yllarda gitgide daha gen ve dolaysyla da ne acdr, daha ho ve daha aptal kadnlara doru srklyordu. Evet, bu konuda hibir kukuya yer yoktu: Onu sevimeye ikna etseydi, bunun sonu tiksintiye varacak ve bu tiksinti yalnzca imdiki n deil, uzun zamandan beri sevilen bir kadnn imgesini, belleinde bir mcevher gibi saklad bu imgeyi kirletebilecekti. Btn bunlar biliyordu, ama btn bunlar yalnzca fikirdi ve fikirler yalnzca tek bir eyi bilen arzu karsnda hibir ey yapamazlard: Eriilemezli-i ve sahip olunamazlyla onu on be yldr skntlara srklemi olan kadn, bu kadn buradayd. imdi, sonunda, onu gn nda grebilecek, bugnk bedeninde gemiteki bedenini, bugnk ehresinde gemiteki ehresini okuyup zebilecekti. Sonunda akla hayale smaz ak mimiklerini, akla hayale smaz ak kaslmalarn kefedebilecekti. Kollarn kadnn omuzlarna sarp gzlerinin iine bakt: Bana direnmeyin. Bana direnmenin anlam yok. Glnesi Aklar 161/11 12 Ama kadn ban sallad, nk ona direnmenin hi de sama olmadn biliyor, erkekleri ve onlarn kadn vcudu karsndaki tutumlarn tanyordu. Akta en ateli idealizmin bile vcudun yzeyindeki o korkun gc ortadan kaldramayacann farkndayd. Kukusuz hl sapna kadar gen grnyordu. Ama soyunmakla boynundaki krklklar, on yl nce geirdii bir mide ameliyatndan kalan uzun yara izgisini gzler nne sereceini biliyordu. Ve birka dakika nce unutmu olduu imdiki fiziksel grnnn yeniden farkna vardka, sabahki i skntlar sokan derinliklerinden odann penceresine kadar ykseliyordu (bu odann onu hayatn hayhuyundan uzak tutacak kadar yksekte olduuna inanmt o na dek). Skntlar oday dol-duruyordu, ereveli rprodksiyonlarn, koltuun, masann, bo kahve fincannn zerine konuyorlard; olunun yz de bu sknt kortejinin nnde duruyordu. Onu fark eder etmez, yz kzard ve iindeki derinliklerin bir yerinde snacak bir yer arad: Olunun ona izdii, onun da imdiye dein glmseyerek ve cokulu szler syleyerek izledii yoldan aptalca uzaklama noktasna gelmiti. (Bir an iin bile olsa) Kamak istemiti ve imdi yeniden uslu uslu yola dnmesi ve bunun ona uygun tek ey olduunu anlamas gerekiyordu. Olunun yznde ylesine alayc bir ifade vard ki utan iinde kvranarak kendini gitgide daha klm hissediyor, hatta onun karsnda klmenin doruuna vara162 rak kendini midesinin zerindeki yara izi gibi gryordu. Ev sahibi onu omuzlarndan tutup bir kez daha ayn szleri yineledi: Direnmenizin anlam yok. Kadn ise tmyle iraded bir tavrla ban sallayp duruyordu, nk gzleri ev sahibini deil, kendini ne kadar kk ve aalanm hissederse, o kadar byk nefret duyduu dman olunun yzn gryordu. Kaybolan kabir iin kendisini knadn iitiyor ve imdi, belleinin iinde bulunduu kaostan, her trl mant kk grerek olunun yzne kar fkeyle haykrd u szler kyordu: Yal ller yerlerini gen llere braksnlar, yavrum! 13 Bu iin gerekten de tiksintiyle sona ereceinden en ufak bir kukusu yoktu, nk u anda ona ynelttii baklarnda (aratran ve insann iine ileyen bir bakt bu) belli bir irenme duygusu da yok deildi ve ne tuhaftr, bu durum cann skmyor, tersine, istedii ey bu irenmeymi gibi bu duygu onu heyecanlandryor ve uyaryordu: Cinsel iliki arzusu, iinde tiksinme arzusuyla birleiyordu; bu gvde zerinde bunca zamandr renmesine izin verilmeyen eyi okuma arzusuna, daha yeni kefettii gizi hemen lekeleme arzusu karyordu.

Nereden geliyordu bu tutku? Bunun bilincinde olsun ya da olmasn, esiz bir frsat kmt karsna. Konuk kadn onun iin sahip olmad her eyin, kendisinden kaan ve kendisinin kard her eyin, dklmeye balayan salar ve acnacak derecedeki kt durumuyla u anki yan onun iin kat163 lanlmaz klan her eyin yerini tutuyordu. Ve o, bunun ak ak bilincinde olsun ya da bundan belli belirsiz kukulansn, imdi, yoksun brakld btn bu sevinleri (bu sevinlerin canl renkleri hayatn bu denli renksiz hale getiriyordu) anlamsz-latrabilir, onlarn deersiz olduklarn, ykma mahkm bir grnten baka bir ey olmadklarn, yalnzca kendini dntren bir toz olduunu aa vurabilir, onlardan intikam alabilir, onlar aalayabilir ve ortadan kaldrabilirdi. Bana direnmeyin, deyip duruyor, bir yandan da kadn kendisine doru ekmeye alyordu. 14 Gzlerinin nnde hep olunun alayc ifadesi vard ve ev sahibi onu zorla kendisine doru ekince, Ltfen, beni bir saniye yalnz brakn, deyip kendini adamn kollarndan kurtard; aslnda dnce zincirinin krlmasndan korkuyordu: Yal ller yerlerini gen llere brakmalydlar ve antlar hibir ie yaramyorlard, hatta imdi yanndaki adamn on be yl boyunca sayg duyduu belleindeki ant bile bir ie yaramyordu, btn antlar hibir eye, hibir ie yaramyorlard. i sra oluna bunlar deyip duruyor ve onun bzlerek kendisine, Sen hi byle konumamtn, anne! diye haykran yzne intikamc bir tatmin duygusuyla bakyordu. Kadn elbette ki biliyordu, hi byle ko-numamt, ama o an her eyi apaydnlk klan bir kla doluydu: Hayata kar antlar yelemesi iin hibir neden yoktu; kendi antnn onun iin tek bir varlk 164 nedeni vard: Bu ant imdi aalanm vcudunun iyilii iin ktye kullanabilirdi, nk yannda oturan adam houna gidiyordu, genti ve muhtemelen (hatta hemen hemen kesinlikle) houna giden ve sahip olabilecei son adamd; yalnzca bunun nemi vard gerekte. Daha sonra adamda tiksinti uyandrsa ve kafasnda kendi antn yksa da aldrmyordu buna, nk bu ant kendi dndayd, tpk bu adamn dncesiyle belleinin kendi dnda olmas gibi ve kendi dnda olan hibir ey de nemli deildi. Sen hi byle konumamtn, anne! Olunun haykrarak syledii bu sz iitiyor, ama hi aldr etmiyordu. Glmsyordu yalnzca. Haklsnz. Niye direneyim ki? dedi hafife ve ayaa kalkt. Sonra yava yava giysisinin kopalarn zmeye balad. Akamn olmasna hl ok vakit vard. Bu kez, odann ii l sld. 165 DR. HAVEL YRM YIL SONRA Dr. Havelin kaplca tedavisine gittii gn, gzel einin gzleri yalar iindeydi. Kukusuz bunlar kocasnn derdini paylamasndan ileri gelen gz-yalaryd (Havel bir sredir safra kesesinden rahatszd ve ei imdiye kadar onu hi ac ekerken grmemiti) ama hafta ayr kalacaklarn dndke iinde kskanln kskalarn hissettii de doruydu. Ne diyorsunuz siz? Gzel, hayranlk duyulan ve gencecik bu aktrisin birka aydan beri iren arlardan korunmak iin cebine bir ila iesi atmadan evinden sokaa kmayan, yalanan bir beyefendiyi kskandn m sylemek istiyorsunuz? Ne var ki durum buydu ve hi kimse kadn an-layamyordu. Hatta grnne bakarak onun yara almaz, dediim dedik bir kadn olduu kansna varan Dr. Havel bile anlayamyordu. Birka yl nce onu daha iyi tanmaya balayp yalnln, evci-menliini ve sklganln kefettiinde bu durum daha da houna gitmiti. Tuhaft; evlenmelerinden sonra bile, aktris kendine stnlk salayan genliini bir an olsun gz nnde tutmamt. Kadn sanki aknn ve kocasnn apknlktaki mthi n166 nn bysne kaplmt, yle ki kocas ona hep ele gemez ve anlalmaz biri gibi geliyordu; adam onu her gn sonsuz bir sabrla (ve mutlak bir itenlikle) ondan baka bir kadnla ilikisi

olmadna ve hibir zaman da olmayacana inandrmaya abalad halde, aktris kskanlndan atlyor, ac ekiyordu. Yalnzca doal soyluluu, bu kt duyguyu has-ralt edebiliyor, ama o da orada iyice younlayordu. Havel btn bunlar biliyordu, bu durum karsnda kh heyecana kaplyor, kh kzyor, kimi zaman usan duyuyor, ama karsn sevdii iin de onun skntlarn yattrmak iin elinden gelen her eyi yapyordu. Bu kez de, ona yardm etmeye alyordu: Istraplarn ve durumunun ciddiliini abartyordu, nk hastalnn verdii korkunun kars iin yattrc ve rahatlatc olduunu, oysa salnn iyi durumda olmasnn onda uyandrd (sadakatsizlikler ve kaamaklarla dolu) korkularn kadn yktn biliyordu. Bu nedenle de sz hep tedavi srasnda ona bakacak olan kadn doktor Frantiskaya getiriyordu. Aktris onu tanyordu; kadnn alabildiine uysal ve her trl ehvet duygusundan uzak fiziksel grnts, yreine su serpiyordu. Dr. Havel otobsteki yerine oturduunda, kaldrmda ayakta duran gzel einin alamakl gzlerini grd; dorusunu sylemek gerekirse gnlnde bir rahatlama hissetti, nk einin ak ho olmasna hotu, ama ayn zamanda rahatsz edici bir akt. Bu durumun kaplcada da devam etmedii sylenemezdi. Gnde kez iine girmesi gereken mineralli sular aldktan sonra arlar oluyor, kendini yorgun hissediyordu. Kaplca kemerlerinin altnda gzel hanmlarla karlatnda ise kaygyla 167 kark bir korkuyla yal olduunu ve kadnlar arzulamadn fark ediyordu. Dolaysyla grmesine izin verilen tek kadn, ona ine yapan, tansiyonunu len, eliyle karnn muayene eden ve ona kaplcada olup bitenler hakknda, iki ocuu, zellikle de ona benzediini syledii olu hakknda hikyeler anlatan u iyi huylu Frantiskayd. Karsndan bir mektup aldnda bylesi bir ruh hali iindeydi. Ama ne yazk ki bu kez, einin soylu ruhu iin iin kaynayan kskanlk kazann pek kapal tutamamt; knamalar ve szlanmalarla dolu bir mektuptu bu: Onu herhangi bir eyden tr knamak istemediini sylyordu, ama geceleri gzn krpmyordu. Aknn onu sktn pekl bildiini ve kendisinden uzakta kafasn dinleyebildii iin ne kadar mutlu olduunu anlayabildiini sylyordu. Evet, onu rahatsz ettiini apak anlyor ve hayatn deitiremeyecek kadar zayf olduunu da biliyordu. Bu hayat her zaman ynla kadnla kuatlmt, bunu biliyordu, itiraz etmiyordu, ama alyor ve gzne uyku girmiyordu. Dr. Havel, szlanmalarla dolu bu uzun mektubu okuyup bitirdiinde, karsna yl boyunca uslanm bir apkn ve sevecen bir koca olarak grnmek iin sabrla aba harcad bo yllar dnd. Byk bir usan ve mutsuzluk duygusuna kapld. Mektubu fkeyle buruturup p sepetine att. Ertesi gn, kendini daha iyi hissediyordu, safra kesesi artk armyordu ve sabahleyin kaplca kemerlerinin altnda dolarken grd birka kadn azck, ama aka arzulad. Ne yazk ki ok daha 168 ciddi bir keif bu kk ilerlemeye glge drd: Bu kadnlar, yanndan, ona en ufak bir ilgi gstermeden gemilerdi, onlarn gznde kendisi de buradaki hastalkl kaplca suyu iicilerinden biriydi... Gryorsun, durumun daha iyiye gidiyor, dedi ona Dr. Frantiska, sabahleyin gsn dinledikten sonra. zellikle rejimine sk skya dikkat et. Kemerlerin altnda rastladn kadn hastalar, bereket versin ki olduka yal ve hastalkl, bu yzden cann skmazlar senin, zaten dinlenmeye ihtiyacn olduu iin bylesi daha iyi. Havel gmleini pantolonunun iine sokmaya urayordu; bunu yaparken lavabonun stnde bir yerde asl duran kk aynann nnde ayakta durmu, keyifsiz keyifsiz yzn inceliyordu. Sonra byk bir zntyle yle dedi: Yanlyorsun. Kemerlerin altnda dolaan yallar arasnda birka tane ok gzel kzn olduu dikkatimi ekti. Ne var ki bana bakmadlar bile. Her dediine inanrm da bak buna inana-mam! diye karlk verdi Frantiska ve Dr. Havel, gzlerini aynada grd hznl grntden alarak baklarn kadn doktorun saf ve sadk

gzlerine dikti. Kadnn yalnzca bir gelenee besledii bir inanc, onun oynadn grmeye alk olduu bir role (onaylamad bir rold bu, ama her zaman kibarca) besledii inanc dile getirmekten baka bir ey yapmadn ok iyi bildii halde, ona minnet duyuyordu. Sonra kap alnd. Frantiska kapy at, saygl bir tavrla selam veren gen bir adamn ba gzkt. A, siz misiniz? Tamamen unutmutum sizi! . Gen adam muayene odasna ald ve durumu Ha-vele aklad: Yre gazetesinin bayazar iki gndr sizi aryordu. 169 Gen adam Dr. Haveli bu kadar uygunsuz bir vakitte rahatsz ettii iin uzun uzun zr dilemeye balad ve akac bir tavr taknmaya abalad (ne var ki tavrnda zorlama ve ho olmayan bir hava vard). Burada bulunduunu aklad diye doktor hanma kzmamalyd, nk nasl olsa gazeteci bunu sonunda kefedecekti, hatta gerekli olursa kkrt banyosunu alrken bile; sonra Dr. Havel bu pikinlii iin kendisine de kzmamalyd, nk pikinlik gazetecilik mesleinin zorunlu bir niteliiydi, o olmazsa hayatn kazanamazd. Sonra yre kaplcasnn ayda bir kard ve her sayda kaplcada tedavi gren nl bir hastayla yaplan syleiye yer veren resimli dergiden uzun uzadya sz etti. rnek olarak da birka ad sayp dkt; bir hkmet grevlisinin, bir kadn arkcnn ve bir buz hokeyi oyuncusunun ad. Gryorsun, dedi Frantiska. Kaplca kemerlerinde dolaan gzel kadnlar seninle ilgilenmiyorlar ama, gazetecilerin ilgisini ekiyorsun. Bu korkun bir d, dedi Havel. Ama yine de grd bu ilgi houna gitmiti; gazeteciye glmsedi ve nerisini, samimiyetten uzak olduu ylesine belli bir tavrla reddetti ki tavr olduka etkileyiciydi: Ben ne hkmet grevlisi ne buz hokeyi oyuncusu ve ne de kadn arkcym, beyefendi. Bilimsel almalarmn nemini elbette kmsemek istemem, ama onlar halktan ok uzmanlar ilgilendiriyorlar. Ama grme yapmak istediim kii siz deilsiniz ki! Bunu aklmdan bile geirmedim, dedi gen adam tez bir ak yreklilikle. Karnzla konumak istiyorum ben. Sizi kaplcada ziyarete geleceini iittim. O zaman siz benden daha ok ey biliyorsunuz demektir, dedi. Dr. Havel olduka souk bir tonla; 170 I sonra, aynaya yaklaarak yeniden yzn inceledi; yz houna gitmedi. Gmleinin st dmesini ilikledi ve sustu, bu arada gen adam byk bir gururla ilan ettii gazeteci pikinliini yitirmi ve g duruma dmt. Doktor hanmdan, sonra da Dr. Havelden zr diledi; dar ktnda kendini rahatlam hissediyordu. Gazeteci, bir budaladan ok akl bir kar havada bir kimseydi. Kaplca dergisine pek deer verdii yoktu, ama derginin tek bayazar olduundan, her ay yirmi drt sayfay fotoraflar ve szcklerle dol-durabilmek iin baz zorunlu eyleri yapmas gerekiyordu. Yazn bunu iyi kt baarabiliyordu, nk kaplca sekin konuklarla dolup tayordu, ak havada konserler vermek zere eitli orkestralar geliyor, birtakm sansasyonel haberler de eksik olmuyordu. Buna karlk, yamurlu aylarda, kaplca kemerlerini yalnzca taral kadnlar ve sknt kaplyor, en kk frsat dahi karmamak gerekiyordu. Bu yzden, kaplcann konuklar arasnda u sralar nl bir aktrisin einin (kaplca konuklarnn skntlarn baaryla datan yeni bir polisiye filmde oynayan birinin einin) bulunduunu rendiinde, havay yle bir koklam, hemen onun peine dmt. Ne var ki imdi utan duyuyordu. Gerekten de kendisi hakknda daima kukular olduu iin, grt kiilere klece bir bamllk duyuyordu. rke rke onlarn baklarnda kiiliinin ve deerinin onaylandn grmeye alyordu. imdi ise kendisini acnacak, aptal ve skc 171 biri bulduklar sonucuna varmt ve kendisini byle bulan kiinin ona ilk bakta sempatik biri gibi grnmesi, skntsn iyice katlanlmaz hale getirmiti. Bunun iin, duyduu kayglardan bunalm olarak ayn gn kadn doktora telefon etti ve ona aktrisin kocasnn kim olduunu sordu. Bu beyin yalnzca tp dnyasnn nl bir ad deil, ayn zamanda baka konularda da

nl bir kiilik olduunu rendi. Gazetecinin ondan sz edildiini iitmemi olmas olas myd? Gazeteci iitmediini itiraf etti ve kadn doktor ona hogrl bir ifadeyle unlar syledi: Besbelli ki hl bir ocuksunuz siz. Bereket versin Dr. Ha-velin bylesine bir ad yapt uzmanlk alan hakknda hibir ey bilmiyorsunuz. Baka kiilere baka sorular sorduktan sonra, kadn doktorun bu kadar imada bulunduu uzmanlk alannn erotizmden baka bir ey olamayacan anlaynca -grne baklrsa Dr. Havelin lkesinde rakipsiz olduu bir aland bu- cahil yerine konmaktan ve Dr. Havelden sz edildiini iitmediini sylemekle de bunu dorulam olmaktan utan duydu. Ve hep bu adam gibi bu ilerin uzman biri olmay dleyip durduundan, tam da karsnda, ustasnn karsnda ekilmez bir ahmak gibi davranm olmak cann ok skt. Gevezeliini, aptalca akalarn, anlaynn ktln anmsadnda ustasnn knayc suskunluunda ve aynaya dikilmi sabit baklarnda okuduuna inand yargnn haklln uysalca kabul etmekten baka bir ey gelmiyordu elinden. Bu yknn getii kaplca byk bir yer deil ve burada insanlar gnde birka kez ister istemez karlayorlar. Bu nedenle gen gazetecinin dnd adamla ksa zaman sonra karlamas g olmad. kindi vaktiydi ve safra kesesi hastalarndan 172 oluan bir kalabalk kaplcann kemerleri altnda gidip geliyordu. Dr. Havel, porselen bir ksenin iindeki kt kokulu bir suyu yudumluyordu. Gen gazeteci yanna yaklat ve szckleri aznda geveleyerek zr dilemeye koyuldu. nl aktris Bayan Havelin einin o olduundan, yani baka bir Havel deil de Dr. Havel olduundan hi kuku duymadn syledi; Bohemyada ok Havel vard ve gazeteci ne yazk ki aktrisin ei ile kendisinden uzun zamandr yalnzca tp dnyasnn sekin adlarndan biri olarak deil, ayn zamanda -bunu sylemesinde kukusuz saknca yoktu- eitli sylenti ve hikyeler nedeniyle de konuulduunu iittii nl doktor arasndaki balanty kuramamt. Gayet keyifsiz durumdaki Dr. Havelin gen adamn bu szlerini, zellikle de sylentiler ve hikyelerle ilgili olanlarn zevkle dinlediini saklamann gerei yok, nk Dr. Havel bu sylentilerin ve hikyelerin, tpk insann kendisi gibi yalln ve unutuun yasalarna baml olduunu ok iyi biliyordu. zr dilemenize gerek yok, dedi gen adama; ardndan gazetecinin g bir durumda olduunu grd iin onu hafife kolundan tutup kemerler altnda gezinmeye davet etti. Szn etmeye bile demez, diyerek onu avutmaya alt; ama ayn zamanda, kendisi de zrler zerinde honutlukla duruyordu ve birka kez ayn szleri yineleyecek oldu: Demek byle, benden sz edildiini iittiniz? Ve her seferinde mutluluk dolu bir kahkahayla gld. Evet, diyerek cokuyla szn dorulad gazeteci. Ama ben sizi hi de byle hayal etmiyordum! Peki, nasl hayal ediyordunuz beni? diye sordu doktor, iten bir ilgiyle ve gazeteci, syleyecek hibir ey bulamad iin kem km ettiinden, dok173 tor hznl bir tavrla unlar syledi: Biliyorum. Roman, efsane ya da fkra kahramanlar bizden farkl olarak yan ykc etkisine baml olmayan bir maddeden yaplmlardr. Hayr, bununla efsanelerin ve fkralarn lmsz olduklarn sylemek istemiyorum; uras kesin ki onlar da yalanrlar ve onlarla birlikte kahramanlar da yalanr. Ancak bu yalanmalar yle bir tarzdadr ki karakter zellikleri deimez ve bozulmaz, yalnzca yava yava silikleir, silinir ve sonunda uzayn saydamlyla karr. Pepe le Moko ile Koleksiyoncu Havel de, Musa ile Athena Pallas da ya da Assisili Aziz Francesco da ortadan byle kaybolacaklardr. Ama dnn ki Aziz Francesco omzuna konmu kk kularla, bacana srnen geyik yavrularyla ve ona glge veren zeytin aacyla birlikte yava yava silinip gidecek, tm grnm onunla birlikte saydam-lap yavaa avutucu bir mavilie dnecekken ben, aziz dostum, aynen olduum gibi, plak ve efsanelerden koparlm bir halde, i renkli bir manzara resmi fonu nnde ve alayc, kpr kpr bir genliin baklar altnda, kaybolup gideceim.

Havelin bu tirad karsnda gazetecinin hem kafas karm hem de iine heyecan dolmutu; ve iki adam da kmeye balayan gecenin iinde uzunca bir sre daha gezindiler. Birbirlerinden ayrlrken Havel bu yiyecek rejiminin kendisine artk bkknlk verdiini ve yarn yle adamakll bir akam yemei yemek istediini belirtti; gazeteciye kendisine katlp katlmayacan sordu. Gazeteci elbette ki kendisine katlmak istiyordu. 174 Bunu doktor hanma sylemeyin, dedi Havel masada gazetecinin karsna oturup eline yemek listesini alnca. Benim kendime gre bir rejim anlaym vardr: Holanmadm btn yemeklerden zenle kanrm. Sonra gen adama aperitif olarak ne almak istediini sordu. Gazete yneticisinin yemeklerden nce alkol alma alkanl yoktu ve syleyecek baka bir ey bulunmad iin, Bir votka, diye yant verdi. Dr. Havel buna pek memnun olmam gibiydi: Votka le gibi Rus ruhu kokar! dedi. Doru, diye karlk verdi gen adam ve o andan itibaren kendini kaybetti. Jri karsnda olgunluk snavndan geen bir aday gibiydi. Dndn sylemeye, istediini yapmaya uramyor, tersine, snav yapanlarn houna gitmeye alyordu. Onlarn fikirlerini, kaprislerini, beenilerini sezmek iin aba harcyor, onlara layk olmay arzu-luyordu. Yedii akam yemeklerinin kt ve adi olduunu dnyada kabul etmezdi ve hangi arabn hangi etle iyi gittiine ilikin en ufak bir fikri yoktu. Ve Dr. Havel hangi ordvr, hangi yemei, hangi arab ve peyniri seeceini durmadan sorduka ona istemeye istemeye ikence etmi oluyordu. Gazeteci jrinin ona gastronomi szl snavnda kt bir not vermi olduunu fark edince, bu kayb byk gayretkelik gstererek telafi etmek istedi ve ordvr ile esas yemek arasnda restoranda bulunan kadnlar gstere gstere incelemeye balad; sonra birtakm szler syleyerek bu konuya olan ilgisini ve deneyimlerini kantlamaya giriti. Ama bir kez daha kaybetmiti kendini. ki masa tede oturan kzl sal bir kadnn hi kukusuz mkemmel bir metres olacan belirttiinde, Dr. Havel iinde hi 175 ktlk olmakszn ona bunu neyin sylettiini sordu. Gazete yneticisi belli belirsiz bir yant verdi ve doktor ona kzl sal kadnlarla olan deneyimlerini sorduunda, gazeteci hibir gereklik havas tamayan birtakm yalanlara sapt ve birden susuverdi. Buna karlk, Dr. Havel, gazetecinin hayran baklar altnda kendini keyifli ve mutlu hissediyordu. Etin yanna bir ie krmz arap smarlad ve gen adam da ald alkoln verdii cesaretle ustasnn gzne girebilmek iin yeni bir giriimde bulundu. Geenlerde tant ve byk baar kazanmak umuduyla birka haftadr kur yapt gen bir kzdan uzun uzun sz etti. Yapt itiraf olduka havada kald ve yzn kaplayan zorlama glmseme tad kasti belirsizlikle, sylemekten kand eyi dile getiriyor ve gerekte yenmeye alt kendine gvensizliini da vuruyordu. Havel btn bunlarn pekl farkndayd ve iinde gen adama kar acma duyduundan, sevdii bir konu zerinde serbeste, uzun uzun konumasna olanak vermek iin, ona sz geen gen kzn binbir trl fiziksel zelliini sordu. Ancak gen adam bu kez de baarszla urad: Yantlar dikkati ekecek derecede belirsizdi; gen adam kzn vcudunun ne genel yapsn ne kendine zg zelliklerini ne de mizacn yeterince ak seiklik betimleyebildi. Bu nedenle, Dr. Havel sonunda btn sohbeti tek bana gtrmek zorunda kald ve akamla arabn verdii rahatlktan da yava yava sarholam olduundan, gazeteciye kendi anlarndan, fkralarndan ve fikirlerinden oluan esprili bir nutuk geti. Gazeteci arabn yava yava iiyor, dinliyor ve bu arada da elikili duygular duyuyordu: Her eyden nce, mutsuzdu; kendini nemsiz ve aptal biri gibi hissediyor, bu kuku duyulmaz ustann kar176 snda kendini kukularla dolu bir rak gibi gryordu; azn amaya utanyordu. Ama ayn zamanda da mutluydu: Ustas karsnda oturmu, onunla arkadaa konutuu ve ona son

derece deerli her trl kiisel gzlemini anlatt iin kendini pohpohlanm hissediyordu. Havelin konumas uzad iin, gen adam da azn ap birka lakrd etmek, sohbete katlmak, bir meclis adam olmaktaki yeteneini kantlamak iin byk bir istek duydu. Bu yzden, kz arkada zerine giritikleri konumay yeniden ortaya att ve aralarndaki yaknla dayanarak Havelden yarn deil br gn kza yle bir gz atp deneyimlerinin nda onu nasl grdn kendisine sylemesini; bir baka deyile onu resmen onaylamasn (evet, iinde bulunduu gelge ruh durumundan tr azndan byle bir szck kmt) rica etti. Bu fikir aklna nereden gelmiti? arabn etkisinden ve bir eyler sylemek iin duyduu iddetli arzudan domu ani bir fikir miydi bu? Bu fikir ne kadar kendiliinden gelmi olursa olsun, gazeteci bundan l bir yarar umuyordu: Ortak ve gizli bir deer bime eyleminde su ortakl etmeleri (resmen onaylama eylemi) onunla usta arasnda gizli bir ba yaratacak, dostluklarn pekitirecekti ki, gazeteci doktorla su ortakl etmeye can atyordu; Usta onayladn sylerse (gen adamn da umduu buydu, nk sz konusu gen kz ona mthi ekici geliyordu) bu, gen adam iin, seimi iin, beenisi iin bir onay olacak ve bylelikle de ustann gznde, rak konumundan yol arkada konumuna terfi edecek ve bu yzden de kendi gzndeki nemi artacakt. Ve son olarak gen kzn kendisi de gazetecinin gznde daha ok deer kazanm olacak ve onun Glnesi Aklar 177/12 varlndan alaca zevk kurmaca bir zevkten gerek bir zevke dnecekti (nk gen adam kimi zamanlar yaad dnyann onun iin bir deerler labirenti olduu duygusuna kaplyordu ve bu labirentin anlam ona yalnzca son derece kark bir tarzda gzkyor ve grnteki deerler ancak dorulandktan sonra gerek deerlere dnebiliyorlard). Dr. Havel ertesi sabah uyandnda, safra kesesinin bir nceki gnk yemekten tr biraz ardn hissetti ve saatine baktnda, yarm saat iinde kaplca tedavisi seansnda olmasnn ve bunun iin de acele etmesinin gerektiinin farkna vard; oysa acele etmek dnyada en ok nefret ettii eylerden biriydi. Aynada san tararken de yz houna gitmedi. Gn kt balyordu. Kahvalt etmeye bile vakit bulamad (bunu da uursuz bir iaret olarak yorumlad, nk gndelik yaamndaki alkanlklara ok nem verirdi) ve aceleyle kaplcann bulunduu binaya koturdu. Binada birok odann bulunduu uzun bir koridor vard; bu odalardan birinin kapsn ald, kapda beyaz niformal gzel bir sarn belirdi. Kadn ask suratla Havele ge kalm olduunu syledi ve onu ieri davet etti. Havel bir blmenin ardndaki kk bir odada soyunmaya balad. Derken, Hadi o zaman elinizi abuk tutun! diye bir ses iitti. Masajc kzn sesi gitgide kabalayor, bu ise Haveli krp intikam almaya itiyordu (yazk ki, Dr. Havel, yllardan beri, kadnlara kar tek bir intikam biimi tanmt)! Bu nedenle, klotunu kard, karnn ieri 178 ekti, gsn iirdi; kk odadan kmak zereydi; ama derken bir bakasnda grse ok gln bulaca, kendisine yakmayan bu davran ona iren geldiinden, karnn yeniden rahatlkla dar sald ve kendisine yakan tek ey olarak grd kaytsz bir tavrla, byk banyoya doru yryp kendini lk suyun iine brakt. Masajc kz, Havelin gsne ve karnna tmyle kaytsz kalarak, byk bir levha zerindeki birtakm musluklar onun isteine gre evirip duruyordu; Dr. Havel banyonun dibine uzandnda, onun sa bacan yakalayp suyun altna tuttu ve suyun iddetle fkrd hortumun azn ayann tabanna dayad. Aya gdklanan Dr. Havel bacan kmldatnca masajc kz onu paylamak zorunda kald. aka yaparak, gevezelik ederek ya da esprili bir soru sorarak sarn kz souk kabalndan vazgeirmek kukusuz g olmazd, ama Havel ok kzm ve ok alnmt. Kzn bir cezay hak ettiini, durumu onun iin kolaylatrmamas gerektiini sylyordu kendi kendine.

Masajc kz, su hortumunu karnnn alt ksm zerine tutar, kendisi de elleriyle cinsel organn kapatrken -nk iddetli akan suyun cann yakmasndan korkuyordu- ona bu akam ne yapacan sordu. Kz yzne bakmadan, bunun kendisini niin ilgilendirdiini sordu. Havel ona tek yatakl bir odada yalnz bana kaldn ve gelip kendisiyle birlikte olmasn istediini aklad. Belki de beni bir bakasyla kartrdnz, diye karlk verdi sarn kz ve ona yzkoyun uzanmasn syledi. Bylelikle Dr. Havel, banyonun dibine yzkoyun uzand, soluk alabilmek iin enesini kaldryordu. iddetle akan suyun oyluklarna masaj yaptn hissediyordu ve masajc kza doru tonda hi179 tap ettii iin honuttu. nk Dr. Havel uzun zamandan beri asi, kstah ve mark kadnlar cezalandrmay bir alkanlk edinmiti; onlar souk bir tavrla, en ufak sevecenlik gstermeden ve hemen hemen hi konumadan yatana kadar srklyor, sonra da hemen ayn lde souk bir tavrla onlar bandan savyordu. Masajc kza ayn uygun souklukla ve en ufak bir sevecenlik gstermeden hitap etmi olduu halde, onu hl yatana kadar srklememi olduunu, kukusuz bundan sonra da muhtemelen srkleyemeyeceini, ancak bir sre sonra kavrayabildi. Reddedildiini ve bunun yeni bir hakaret olduunu anlad. Bu yzden, bir banyo havlusuna sarnm olarak sonunda yeniden kaplca kabinine dndnde mutluluk duydu. Sonra, aceleyle binadan kt ve Zaman Sinema-snn afi panosuna doru yrd, panoda reklam fotoraf sergilenmiti, bunlardan biri, bir cesedin nnde yznde bir dehet ifadesiyle melmi olarak grlen kendi karsnn fotorafyd. Dr. Ha-vel dehetin deforme ettii bu sevecen yz seyretmeye dalm, snrsz bir akla sonsuz bir nostalji duyuyordu. Gzlerini uzun sre camekndan ayramad. Sonra Frantiskaya uramaya karar verdi. 6 ehirleraras ara, ltfen, karmla konumam gerek, dedi kadn doktora, o bir hastasn uurla-yp Haveli muayene odasna alrken. Bir ey mi oldu? Evet, dedi Havel, kendimi yalnz hissediyorum! 180 Frantiska gvensizlik dolu bir ifadeyle ona bakt, ehirleraras santraln numarasn evirdi ve Ha-velin ona verdii numaray syledi. Sonra ahizeyi yerine koydu ve, Demek kendini yalnz hissediyorsun ha? dedi. Niye hissetmeyeyim ki? diye karlk verdi Havel kzgn bir tavrla. Sen de karm gibisin. Bende uzun sredir olmadm birini gryorsunuz siz. Mtevaz bir adamm ben, yalnz braklm, hznl biri. Gnden gne yalanyorum. Ve sana unu syleyebilirim ki bu hi de ho deil. ocuk sahibi olmalydn, diye karlk verdi kadn doktor. Kendini bu kadar dnmezdin. Ben de yalanyorum ve bunu dnmyorum bile. Olumun bydn grdke, ilerde bir adam olduunda neye benzeyeceini merak ediyorum ve geip giden yllar iin alayp szlanmyorum. Olumun dn bana dediini bir dnsene: nsanlar sonuta ldklerine gre doktorlar neye yararlar ki? Ne derdin buna sen? Ne yant verirdin? Bereket versin ki Dr. Havel yant vermek zorunda kalmad, nk telefon ald. Ahizeyi kaldrd ve karsnn sesini iittiinde ona hemen hznl olduunu, konuacak hi kimsesinin olmadn, grmek istedii hi kimsenin bulunmadn ve burada kalmaya artk katlanamayacan syledi. Ahizede nce gvensiz, aknla uram, neredeyse kekeleyen, ama sonunda kocasnn szleri karsnda biraz yatan olan clz bir ses iitildi. Ltfen, buraya beni grmeye gel, eline frsat geer gemez buraya beni grmeye gel! diyordu Havel ahizeye ve karsnn seve seve gelmek istediini, ama hemen her gn bir film ekimi olduunu syleyen sesini iitiyordu. Hemen hemen her gn, her gn demek deildir, dedi Havel ve karsnn karlk olarak ertesi 181

gn izinli olduunu, ama bir gn iin gelmeye deip demej eceini bilmediini sylediini iitti. Bunu nasl syleyebilirsin? Bu ksack hayatmzda bir gnn bile ne kadar deerli olduunu anlamyor musun? diye yantlad onu Havel. Bana gerekten kzgn deilsin, deil mi? diye sordu ahizedeki clz ses. Sana ne diye kzgn olacakmm ki? u mektup yznden. Senin arn szn varken ben de tutmu aptalca bir kskan kadn mektubuyla cann skyorum. Dr. Havel ahizeye sevecenlik dolu birtakm szler mrldand ve kars da (imdi iyice yumuam bir sesle) ertesi gn geleceini bildirdi. Yine de gpta ediyorum sana, dedi Frantiska, Havel ahizeyi yerine koyduunda. Her eyin var senin. Elini sallasan bana ecek metreslerin, ayn zamanda da mutlu bir evliliin. Havel, gpta etmekten sz eden, kukusuz gpta edemeyecek kadar da iyi olan kadn arkadana bakyordu; ona acd, nk ocuklarn verdii sevincin baka sevinlerin yerine geemeyeceini ve stnde baka sevinlerin yerine geme zorunluluunu tayan bir sevincin ksa zamanda ok skc bir sevince dneceini biliyordu. Sonra len yemeine gitti, yemekten sonra biraz kestirdi ve uyandnda gen gazetecinin onu kz arkadayla tantrmak zere kendisini kafede bekleyeceini anmsad. Bunun iin giyinip dar kt. Kr yaplan binann merdivenlerini inerken vestiyerin yanndaki holde, gzel bir yar atn andran, uzun boylu bir kadn olduunu fark etti. A, bir bu eksikti dorusu! nk Dr. Haveli teden beri lgna eviren tam da bu tr kadnlard. Vestiyere bakan bayan uzun boylu kadna mantosunu 182 uzatt, Havel, giyinmesine yardm etmek iin ileri atld. At andran kadn yle yarm azla teekkr etti ve Havel ona, Sizin iin bir ey daha yapabilir miyim, hanmefendi? dedi. Ona glmsedi, ama kadn, hi glmsemeksizin, hayr yant verdi, sonra da arabuk binadan dar kt. Bu hayr Dr. Havelin yznde bir tokat gibi saklamt. Yeniden yalnz braklm bir durumda, kafenin yolunu tuttu. Gazeteci uzunca bir zamandan beri kz arkadann yannda yerini alm oturuyor (oturduu yerden giri kapsn grebilecei bir sandalye semiti) ve genelde hi yorulmadan, neeyle yaptklar sohbete kendini bir trl veremiyordu. Havel yznden iini bir korku kaplamt. Kz arkadan tandndan beri ilk kez, ona eletirel bir gzle bakmaya alyordu ve kz konuurken (bereket versin ki konumasn bir saniye kesmiyor, bunun iin de gen adamn kaygs dikkatini ekmiyordu) gzelliinde birka kk kusur fark etti; buna baya can skld. Ama bu ufak kusurlarn onun gzelliini daha ilgin kldklarn ve gerekte kzn varlnn ona bylesine efkatle yakn olmasnn tek nedeninin salt bu kusurlar olduunu dnnce iine bir gven geldi. nk gen adam kz arkadan ok seviyordu. Ama onu bu kadar seviyorsa o zaman kz ne diye bylesine ehvet dkn bir doktorun onayndan geirmeye -ki bu kz iin son derece aalaycyd- boyun emiti ki? Szgelimi bunun yalnzca bir oyun olduunu kabul ederek delikanlnn lehine 183 birtakm hafifletici nedenlerin bulunduunu varsaysak bile, nasl oluyordu da bu kadar basit bir oyun onu bylesine rahatsz edebiliyordu? Bir oyun deildi bu. Gen adam kz arkada hakknda ne dnmesi gerektiini gerekten bilmiyordu, ekiciliinin ve gzelliinin derecesi hakknda gerekten bir hkme varamyordu. O zaman o kadar safdil ve deneyimsiz miydi ki gzel bir kadn irkin bir kadndan ayrt edemiyordu? Hayr, deneyimden bu derece yoksun deildi, daha nce pek ok kadn tanm ve onlarla her trden serven yaamt, ama hep onlardan ok kendisiyle ilgilenip durmu, onlardan ok kendisine dikkat etmiti. Szgelimi u dikkate deer ayrnty gz nnde tutalm: Falanca

kadnla kt gn nasl giyinmi olduunu, falanca gnle filanca gn ok bol bir pantolon giyip rahatszlk duyduunu hatrlyor, yine bir baka gn stnde kendisini k bir sporcu gibi gsteren beyaz bir sveter olduunu biliyor, ama kadn arkadalarnn nasl giyinmi olduklarn hi mi hi anmsamyordu. Evet, gerekten de dikkate deer bir durum bu: Ksa gnl servenleri sresince aynann karsna geip kendini uzun uzun kl krk yararcasma inceleyip duruyor, oysa iliki kurduu kadn arkadalarna yle stnkr bir bak atmakla yetiniyordu; kadn arkadalarna yanstt grnt onlarn kendisine yanstt grntden ok daha nemliydi. Bununla, gazetecinin kt gen kadnn gzel olup olmamasnn onun iin nemsiz olduunu sylemek istemiyorum. Tam tersine, nemliydi. nk, kendisinin de kz arkadann gzleriyle grlmesinin dnda, her ikisi de bakalarnn gzleriyle (evresindekilerin gzleriyle) grlp yarglanyorlard ve o evresindekilerin kz arkadandan memnun ol184 malarna ok nem veriyordu, nk kz arkadann kiiliinde kendi seiminin, beenisinin, mevkiinin, dolaysyla kendisinin yarglandn biliyordu. Ama bakalarnn yargs sz konusu olduu iin de kendi gzlerine gvenmeye pek cesaret edemiyordu. Tam tersine, bugne kadar, evresindekilerin sesine kulak vermek ve onu benimsemekle yetinmiti. Ancak bir ustann ve uzmann sesiyle karlatrldnda evresindekilerin sesi neydi ki? Sabrszlkla giri kapsna bakyordu ve sonunda caml kapda Dr. Havelin silueti gzne ilitiinde arm gibi yapt ve kz arkadana, dergisi iin sylei yapmak istedii sekin bir adamn rastlant eseri az nce kafeye girmi olduunu syledi. Dr. Haveli karlamak zere kapya doru yrd, sonra da onu masasna gtrd. Tanma fasl dolaysyla konumas bir sre kesintiye uram olan gen kz, bitip tkenmek bilmeyen gevezeliine kald yerden devam etmekte gecikmedi. On dakika kadar nce yar atn andran kadn tarafndan reddedilmi olan Dr. Havel, cvl cvl grnen kk kz uzun uzun inceledi ve keyfi giderek kat. Kza gzel denemezdi, ama olduka sevimliydi ve hi kuku yok ki Dr. Havel (lm gibi olduu ve her eyi ald ileri srlen Dr. Havel), onu en ufak bir sinyalde seve seve alrd. Kz gerekten de estetikle elimeleriyle dikkat eken kimi zelliklere sahipti: Burnunun dibinde, teninin beyazl zerinde kk bir kusur gibi gzkebilecek, ama bu beyazlk zerinde ayn zamanda doal bir mcevher yerine geebilecek bir il kmesi vard. Son derece narindi, bu ise ideal kadn gzelliinin orantlaryla karlatrldnda bir eksiklik, ama ayn zamanda da kadnda varln srdren ocuun nee veren zarafeti olarak yorumlanabilirdi. 185 Kz son derecede gevezeydi, bu ise ekilmez bir alkanlk, ama ayn zamanda da karsndaki erkee, belli etmeden kendini dncelerine brakmas iin frsat veren yararl bir zellik olarak grlebilirdi. Gazeteci gizli gizli ve kaygyla doktorun yzn inceliyordu ve bu yz ona tehlikeli biimde dnceli gzkt iin (bu iyiye alamet deildi) garsonu arp konyak sipari etti. Gen kz iki imediini syleyerek itiraz edecek oldu, sonra iki iebileceine ve imesinin de gerektiine kendini yava yava inandrd; Dr. Havel, bu sz rma iinde ruhunun tm yalnln ortaya koyan, estetik adan anlalmas mmkn olmayan bu yaratn, ayet bir giriimde bulunacak olursa byk olaslkla gnnn nc baarszl olacan zntyle fark etti, nk eskiden lm kadar gl olan Dr. Ha-vel, artk eski Havel deildi. Derken garson konyaklar getirdi, de tokuturmak zere bardaklarn kaldrdlar ve Dr. Havel gen kzn mavi gzlerine kendisine ait olmayacak birinin dmanca gzlerine bakar gibi dalp gitti. Gzleri dmanca grmeye balaynca da, kendisi de dmanca bakmaya balad ve birdenbire estetik olarak tmyle anlalmaz bir yaratk grd: yz il lekeleriyle kapl, ekilmez derecede geveze, clz bir kz. Gen adamn stne diktii kayg ve soru dolu baklar gibi bu bakalam da Dr. Havelin houna gittiyse de duyduu bu sevin, iinde alan derin melankoli uurumuyla karlatrldnda ok kk saylrd. Kendisine daha fazla zevk veremeyecek olan bu birliktelii uzatmamas gerektiini aklndan geirdi. Bunun iin hemen sze girdi, gen adamla

kz arkadann karsnda birka ho espri yapt, onlarla birlikte bylesine iyi vakit geirmi 186 olmaktan duyduu zevki dile getirdi, bir yere yetimesi gerektiini bildirip izin istedi. Doktor caml kapya vardnda, gen adam birden alnna vurup sylei iin randevu almay unuttuunu syledi. abucak yerinden frladysa da Ha-vele ancak caddede yetiebildi. Peki, nasl buldunuz onu? diye sordu Havele. Dr. Havel, yalvaran baklarndan keyif ald gen adamn gzlerine uzun uzun bakt. Ne var ki doktorun suskunluu gazeteciyi tedirgin etmiti, bu yzden sze ilk giren gene o oldu: Biliyorum, gzel saylmaz. Kesinlikle saylmaz, dedi Havel. Gazete yneticisi ban edi: Biraz geveze. Ama bunun dnda, sevimli bir kz! Evet, sevimli, dedi Havel, ama bir kpek, bir kanarya ya da bir iftlikte badi badi yryen bir rdek de sevimli olabilir. Hayatta nemli olan, herkesten daha ok sayda kadna sahip olmak deildir, nk bu yalnzca grnte bir baardr. Daha ok insann kendi beenisini eitmesi sz konusudur, nk insann kiisel deeri bu beenide ifadesini bulur. unu unutmayn ki dostum, gerek bir balk kk balklar suya geri atar. Gen adam zr dilemeye balad ve kendisinin de kz arkada konusunda ciddi kukular olduunu ileri srd, zaten bu konuda Dr. Havele danm olmas da bunu gsteriyordu. nemi yok, dedi Havel, ufak bir ey iin cannz skmayn. Ne var ki gen adam zr dilemeye ve kendini hakl karmaya abalamaya devam ediyordu. Sonunda kaplca kasabasnda sonbaharda ok az sayda gzel kadnn olduunu ve insann bulduuyla yetinmek zorunda kaldn belirtti. 187 Bu konuda sizinle ayn fikirde deilim, diye karlk verdi Havel, burada batan karc pek ok kadn grdm. Ama size bir ey diyeceim. Tara beenisinin yanl olarak gzellik olarak grd, gerekte kadndaki yzeysel bir holuktan ibarettir. Sonra kadnn gerek erotik gzellii diye bir ey vardr. Ama tabii bu gzellii ilk bakta tanmak yle kolay bir ey deildir. Bir sanattr bu. Derken, Havel elini gen adama uzatt, sonra da uzaklat. 8 Gazeteci umutsuzlua kaplmt: Kendi genliinin sonsuz lnde kaybolmu (evet, ln sonsuz olduuna inanyordu), iflah olmaz bir budala olduunu; Dr. Havelin ona kt bir not verdiini anlyordu ve kz arkada ona, hi kukusuz nemsiz, ilginlikten uzak ve gzellikten yoksun grnyordu. Dnp kz arkadann yanna oturduunda, gidip gelen iki garson da iinde olmak zere kafede bulunan btn mterilerin bunu bildiklerini ve kendisine haince bir acma duygusuyla baktklarn dnd. Hesab istedi ve kz arkadana acil bir ii olduunu, hemen gitmesi gerektiini aklad. Kz zld; gen adam yreinin sktn hissetti: Gerek bir balk gibi onu suya geri attn bildii halde, gnlnn ta derinliklerinde (gizli gizli ve utan duyarak) onu yine de seviyordu. Ertesi gn gen adamn kederli ruh haline hibir umut getirmedi ve kaplca binasnn nnde k bir hanmla birlikte dolaan Dr. Havel ile karlatnda neredeyse nefrete yakn bir kskanlk duygusuna kapld: Kadn son derece gzeldi ve 188 kendisini grr grmez en akrak bir havayla selam veren Dr. Havelin keyfi de son derece yerindeydi; yle ki gen gazeteci kendini iyice perian hissetti. Seni kaplca dergisinin yneticisiyle tantraym, dedi Havel. Benimle srf seninle karlaabilmek iin tant. Havel onu gzel karsyla tantrd. Gen adam ekranda grd bir kadnn karsnda olduunu anlaynca, sknts daha da artt. Havel onu birlikte yrmeye zorlad; gazeteci de, ne diyeceini bilemediinden, sylei tasarsn aklamaya koyuldu, bu tasarya yeni de bir fikir ekledi: dergisinde hem Bayan Havel hem de doktorla bir sylei yapmak. Sevgili dostum, diye karlk verdi Havel, yaptmz sohbetler hotu, hatta sizin sayenizde ilgin bile oldu. Ama syleyin bana, safra kesesi rahatszl, on iki parmak barsanda lseri olanlar iin kan bir dergide ne diye sylei yaynlayalm ki?

Konumalarnz hi glk ekmeden hayal edebiliyorum, dedi Bayan Havel alayc bir tebessmle. Kadnlardan sz ettik, dedi Dr. Havel: Beyefendi de mkemmel bir yol ve sohbet arkada, kasvetli gnlerime k saan bir yolda buldum. Bayan Havel gen adama doru dnd: Sizi skmad m hi? Gazeteci doktorun kendisi iin k saan yoldam demesinden honut olmutu ve kskanlna minnet duygusu karmaya balyordu: Daha ok kendisinin doktoru skm olduunu belirtti; deneyimsizliinin ve ilgin biri olmadnn, hatta nemsizliinin fazlasyla farkndayd. 189 Ah, dostum, diye gld aktris. Bir hayli bbrlenmek zorunda kalmsn! Gen gazeteci doktorun savunmasn stlendi: Doru deil bu! Siz, sayn hanmefendi, kk bir kasabann ne olduunu, oturduum bu cra yerin ne olduunu bilmediiniz iin byle konuuyorsunuz. Ama buras ok gzel! diye kar kt aktris. Evet, sizin iin gzel, nk ksa bir sre iin buradasnz siz. Ama ben burada yayorum ve yaamaya devam edeceim. imdiden ezbere tandm insan evresi hep ayn kalacak. Hep ayn eyi dnen hep ayn insanlar ve dndkleri her ey budalalktan ve bayalktan baka bir ey deil. stesem de, istemesem de onlarla iyi geinmem gerek ve yava yava, farkna bile varmadan, kendimi onlara uyarlyorum. Ne korkun! Onlardan biri olabileceimi dnmek! Gazeteci gitgide artan bir heyecanla konuuyordu ve aktris gen adamn gzlerinde genliin sonsuz kar kn duyar gibi oldu; bu durum onu b-yleyip kafasn allak bullak etti; aktris ardndan yle dedi: Hayr, onlara benzememeniz gerek. Benzememeniz gerek! Benzememeliyim, diyerek aktrisin kansn paylat gen adam. Dn doktor gzlerimi at. Her ne pahasna olursa olsun bu ortamn ksrdngsnden kmam gerek. Bu kkln, bu bayaln ksrdngsnden. Buradan kmam gerek, diye szlerini yineledi gen adam, buradan kmam gerek! Biz, dedi Dr. Havel karsna, taraya zg baya zevkin sahte bir gzellik ideali yaratmasndan ve bu idealin temelde erotik-d, hatta ero-tik-kart olduundan sz ettik. Oysa bu beeniye sahip olanlar gerek patlayc erotik ekiciliin far190 kna varmyorlar. evremizde bir erkee en ba dndrc duyum servenlerini yaatabilecek kadnlar var ve onlar hi kimse grmyor. yle, diye dorulad gen adam. Onlar hi kimse grmyor, diye szn srdrd doktor, nk onlar burann normlarna uymuyorlar; gerekte, erotik ekicilik, kurallara uygunluktan ok zgnlkle, lllkten ok canllkla, baya bir holuktan ok izgidlkla belirginleir. Evet, diye dorulad gen adam. Frantiskay tanyor musun? dedi Havel karsna. Evet, dedi aktris. O zaman mutlaka unu da bilirsin ki arkadalarnm ou onunla bir gece geirebilmek iin btn servetlerini nne dkerlerdi. Ona bu kentte hi kimsenin dikkat etmediine hayatm zerine bahse girerim ben. Hadi dostum, siz syleyin bari, onu tanyorsunuz nasl olsa. Frantiskann olaanst bir kadn olduuna hi dikkat ettiniz mi? Yok, gerekten hi etmedim! dedi gen adam, Ona bir kadn olarak bakmak hi aklma gelmedi! Buna armadm, dedi Dr. Havel. Onu yeterince zayf da, yeterince geveze de bulmuyordunuz. Yznde yeterince il lekesi de yoktu sonra! Evet, yle, dedi gen adam mutsuz bir havayla, dn ne kadar budala olduumu grdnz ite. Ama yry tarz hi dikkatinizi ekmedi mi? diye szn srdrd Dr. Havel.

Yrdnde bacaklarnn, kelimenin tam anlamyla konutuuna hi dikkat etmediniz mi? Bu bacaklarn neler dediini iitmi olsanz, sevgili dostum, yznz kzarrd, ama yine de tandm kadaryla, deneyimli bir apknsnz siz. 191 Masum insanlarla dalga gemeyi pek seviyorsun, dedi aktris kocasna, yalnz kaldklarnda. Bunun keyifli olduuma dair bir iaret olduunu biliyorsun, dedi Havel. Sana yemin ederim ki burada bulunduumdan beri ilk kez geliyor bama bu. Dr. Havel bu kez yalan sylemiyordu. O sabah otobsn terminale girdiini grp de gz camn ardnda oturan karsna ilitiinde, sonra da karsn otobs basamanda kendisine glmserken karsnda bulduunda, mutlu olmutu. Ve geen gnler ondaki nee rezervlerine hi dokunmad iin de btn gn neesini biraz delice da vurup durmutu. Birlikte kaplcann kemerleri arasnda dolamlar, yuvarlak, ekerli kt helvalar bir gzel midelerine indirmiler, olundan son haberlerini almak zere Frantiskaya uramlar, gazete yneticisi ile birlikte nceki blmde anlatlan gezintiyi yapmlar ve salk iin kaplcann sokaklarnda gezintiye kan hastalarla matrak gemilerdi. Bu arada Dr. Havel gezintiye km olanlardan birka kiinin gzlerini aktrise dikmi olduklarn fark etmi, arkasna dndnde de durup ikisine baktklarn grmt. Seni tandlar, dedi Havel, buradaki insanlarn hibir megalesi yoktur, bunun iin de birer sinema tutkunu kesilmilerdir. Seni rahatsz m ediyor bu? diye sordu aktris. Bayan Havel mesleinin reklamnn yaplmasn bir eit gnah olarak gryordu, nk btn gerek klar gibi o da dingin ve gizli bir akn zlemini ekiyordu. 192 Tam tersine, dedi Havel ve gld. Sonra ocuka oyuna girierek gezintiye kanlardan hangilerinin onu tanyacan, hangilerinin tanmayacan tahmin etmeye alarak ve bundan sonraki sokakta onu ka kiinin tanyaca hakknda bahse tutuarak uzun uzun elendiler. Yal adamlar, kyller, kk ocuklar; ama ayn zamanda da o srada kaplcada bulunan ho grnl kadnlar dnp dnp arkalarndan bakyorlard. Birka gnden beri kltc bir grlmezlik iinde yaayan Havel gelip geenlerin gsterdii ilgiden byk bir zevk almt ve dikkatlerin mmkn olduu kadar kendi zerine de evrilmesini gnlden arzuluyordu. Bu maksatla, kolunu aktrisin beline att, ona doru eildi ve kulana binbir trl tatl ve ak sak sz fsldad, bu yzden kadn da vcudunu ona yaklatrp sevin dolu gzlerini adamn yzne doru kaldrd. Havel ise bu kadar bakn altnda, yitirdii grnrln yeniden kazandn, belirsiz yz izgilerinin yeniden netle-ip gze arptn hissediyor, bedeninin, admlarnn, btn varlnn ona verdii sevinten yeniden kvan duyuyordu. Byle, tpk gen klar gibi sarma dola, ana-caddenin vitrinleri boyunca yryorlard ki Dr. Havel av malzemesi satan bir dkknda kendisine geen gn son derece kaba davranm olan sarn masajc kz fark etti; bo dkknda satc kzla gevezelik ediyordu. Gel, dedi aran karsna anszn, sen dnyada tandm en harika yaratksn; sana bir armaan vermek istiyorum. Ve elinden tutup onu dkkna srkledi. erdeki iki kadn sustular. Masajc kz uzun uzun aktrise, sonra da bir an HavePe, sonra yeniden aktris ile Havele bakt. Havel, ona tek bir kez bakmakszn bu durumu memnunluk duyarak fark etti; Glnesi Aklar 193/13 karsyla birlikte abucak sergilenmi olan eyalar gzden geirmeye koyuldular; geyik boynuzlar, heybeler, karabinalar, drbnler, bastonlar, kpek burunluklarm gryordu. Ne arzu etmitiniz? diye sordu satc kz. Bir saniye, dedi Havel. Sonunda tezghn camekmnn altndaki ddkler gzne iliti ve parmayla onlar gsterdi. Satc kz ona bir tane uzatt, Havel dd dudaklarna gtrd, ald, sonra her yann dikkatle inceledi ve yeniden hafife ald. Mkemmel, dedi satc kza ve kendisinden istenen be kronu nne koydu. Dd karsna uzatt.

Aktris bu hediyede kocasnn o kadar sevdii o-cuksuluunu ve soytar ruhunu, ama ayn zamanda da onun absrd eylerden holann gryordu; ak dolu gzel bir bak yollayarak ona teekkr etti. Ama bu bak Havel iin yeterli deildi ve ona fsltyla, Bu kadar gzel bir armaana karlk bana byle mi teekkr ediyorsun? dedi. Bu yzden - aktris ona bir pck verdi. Kadnlarn ikisi de gzlerini onlardan alamamlard ve dkkndan ktktan sonra bile hl gzleriyle onlar izliyorlard. Bundan sonra gezintilerini sokaklarda ve parkta srdrdler, kt helvalarn dileyip durdular, ddklerini aldlar, bir bankta oturdular ve gelip geen ka kiinin dnp onlara bakaca konusunda bahse tututular. Akamleyin, tam restorana girerlerken az daha at andran kadnla arpyorlard. Kadn onlara akn akn bakt, gzlerini uzun sre aktristen ayrmad, sonra ksa bir an Havele evirdi, sonra yeniden aktrise bakt ve yeniden Havele baktnda, onu deta gnlszce selamlad. Havel de onu selamlad ve karsnn kulana doru eilip ona alak sesle kendisini sevip sevmediini 194 sordu. Aktris ona ak dolu bir bakla uzun uzun bakarak yanan okad. Sonra, bir masaya oturdular, hafif bir yemek siparii verdiler (nk aktris kocasnn rejimine son derece dikkat ediyordu), krmz arap itiler (Dr, Havelin imesine izin verilen tek iki buydu) ve Bayan Havelin her yann bir duygu sarp kaplad. Kocasna doru eildi, elini tuttu ve ona bugnn hayatndaki en gzel gnlerden biri olduunu syledi. Ona kalbini aarak, kaplca tedavisine gittiinde kendini ne kadar hznl hissettiini itiraf etti; ona aptalca bir kskan kadn mektubu yazd iin bir kez daha zr diledi ve kendisine telefon edip yanna ard iin ona teekkr etti. Onu yalnzca bir dakika grecek olsa da, yanna gelmekten her zaman mutluluk duyacan syledi. Onunla srd hayatn kendisi iin her an nasl da sknt ve belirsizlikle dolu olduunu, sanki Havelin srekli olarak kendisinden katn, ama ite salt bu nedenle de kendisi iin her gnn yenilenen bir sevin, ak iin yeni bir balang, yeni bir armaan olduunu uzun uzun aklad. Sonra birlikte Dr. Havelin odasna gittiler ve aktrisin sevinci ksa zamanda doruk noktasna ulat. 10 Daha ertesi gn, Dr. Havel, su tedavisi seansna gitti ve yine gecikti, nk dorusunu sylemek gerekirse hibir yere hibir zaman vaktinde gitmiyordu. Gene ayn sarn masajc kz tarafndan karland, ama bu kez kz ona sert davranmad, tersine, 195 gler yz gsterdi ve ona doktor diye hitap etti, bu yzden Havel adn binada bulunan hekimlikle ilgili kaytlar arasnda bulmu ya da hakknda soruturma yapm olabilecei hkmne vard. Bu ilgiyi memnunlukla karlayarak blmenin ardndaki kabinde soyunmaya gitti. Masajc kz ona banyonun dolduunu bildirdiinde, gbeini kendinden emin bir havayla dar salarak kabinden kt, sonra da byk bir keyifle banyo teknesinin iine oturdu. Masajc kz musluu evirdi ve Havele hanmnn hl kendisiyle birlikte olup olmadn sordu. Havel olmadn syledi ve masajc kz ona karsn ksa bir zaman iinde gzel bir filmde grp gremeyeceklerini sordu. Havel grebileceklerini syledi ve masajc kz Havelin sa bacan yukar kaldrd. Fkran su ayak tabann gdklaynca, kz glmsedi ve doktorun galiba ok duyarl bir vcudu olduunu syledi. Sonra gevezelik etmeyi srdrdler; Havel buradaki hayatn skc olduunu belirtti. Masajc kz manal manal glmseyerek doktorun sklmamak iin hayatn nasl dzenleyeceini kukusuz bildiini syledi. Ve kz su hortumunun ucunu Havelin gsnn stne tutmak zere ona doru eildiinde, Havel bulunduu durumda gvdesinin st ksmn kolayca grebildii kzn gslerine iltifat etti ve masajc kz da doktorun kukusuz daha gzellerini grm olduu yantn verdi. Btn bu szlerden Havel, karsnn yapt ksa ziyaretin sonucunda bu adaleli ho kzn gznde tamamen deitii, birdenbire ekicilik kazand sonucunu kard ve dahas, vcudu kz iin gizli gizli nl bir aktrisle temasa gemesine, herkesin dnp dnp bakt nl bir kadnn eiti olmasna olanak salayacak bir vesileye dnmt. Birdenbire daha batan kendisine her ey iin izin olduu-

196 nu, kendisine her eyin st kapal olarak vaat edildiini anlad. Ne var ki hayatta sk sk olagelen bir eydir, insan halinden memnun olunca, tad mutluluk dolu tatmin duygusuna gvenini pekitirmek iin, nne kan frsatlar bir kendini beenmilik duygusuyla isteyerek geri evirir. Sarn masajcnn o hakaretvari kibrinden vazgemesi, kendisine tatl bir sesle gzlerini sze sze hitap etmesi, doktorun ona duyduu arzunun bir anda bitivermesine yetmiti. Derken karmst dnmesi, enesini suyun dnda tutmas ve hortumdan iddetle fkran suyla topuklarndan ensesine kadar iyice slanmaya ses karmamas gerekti. Bu duru, dinde alakgnlll ve kran ifade eden duru gibi geliyordu ona. Karsn, ne kadar gzel olduunu, onu nasl da sevdiini, onun da kendisini ne kadar ok sevdiini ve onun kendisinin, talihin ve kasl kzlarn ltuflarm kazandran uurlu yldz olduunu dnd. Ve masaj bitip de banyo teknesinden kmak zere ayaa kalktnda, derisi terden srlsklam olmu masajc kz gzne ylesine salkl, ylesine lezzetli bir gzellikte grnd, baklar da ylesine uysal ve sevecendi ki Havelin iinden uzaklardaki karsnn bulunduunu tahmin ettii dorultuda eilip secde etmek geldi. nk masajc kzn vcudu aktrisin iki elinin stnde ayakta duruyormu ve bu el ona bir ak mesaj, bir armaan sunuyor-mu gibiydi. Bu armaan, bu incelikle dnlm hareketi reddetmekle karsna kar kabalk edecei dncesi geldi birden aklna. Ter iindeki gen kadna glmsedi ve bu akam ona ayrdn, onu saat yedide scak kaynaklarn bulunduu yol aznda bekleyeceini syledi. Gen kz neriyi kabul etti, Dr. Havel de byk bir banyo havlusuna sarnd. 197 Dr. Havel giyinip san tararken, keyfinin son derece yerinde olduunu fark etti. inden gevezelik etmek geliyordu, bu yzden Frantiskaya urad. Ziyareti isabetli olmutu, nk Frantiskanm da keyfi baya yerindeydi, kadn dereden tepeden, havadan sudan aklna geldii gibi konuuyor, ama dnp dolap son karlamalarnda deindikleri konuya geliyordu: Bu konu onun yayd. Birtakm anlalmaz cmlelerle, insann yama boyun ememesi gerektiini, yan her zaman bir saknca oluturmadn, yaa kendinden kk kiilerle birer eitiymi gibi konuabileceini birdenbire kefediver-menin kesinlikle harika bir duygu olduunu sylemeye alyordu. Ve ocuklar da her ey deil, dedi birdenbire hi neden yokken. ocuklarm ne kadar sevdiimi bilirsin, ama hayatta baka eyler de var. Frantiskanm dnceleri bu anlalmaz soyutlamalarn snrlarndan bir an olsun dar kmad ve byle dncelere pek alk olmayan birine, bunlar hi kukusuz zevzeklikten baka bir ey olarak grnmezdi. Ne var ki Havel, bu soyut dncelere alkt; gevezeliin ardnda gizlenen maksad da sezdi. Kendi mutluluunun uzun bir mutluluk zincirinde yalnzca bir halka olduunu kavrad; y-cegnll biri olduu iin de keyfi iki katma kt. 11 Evet, Dr. Havel doru tahmin etmiti; ustasnn, kadn doktora vgler yadrd gn gazeteci ona urad. Gazeteci birka lakrd ettikten sonra, kendinde artc bir cesaret hissederek ondan holandn, onu grmek istediini syledi. Kadn dok198 tor rkek bir sesle ondan daha yal olduunu ve ocuk sahibi olduunu syledi. Bu yant zerine, gazeteci gveninin arttn hissetti ve syleyecei szckleri bulmakta glk ekmedi: Onun baya bir holuktan daha deerli olan gizli bir gzellie sahip olduunu ileri srd; yry tarzn vd, yrrken bacaklarnn konutuunu syledi. Ve iki gn sonra, Dr. Havelin kendinden memnun bir halde kaynaklarn bulunduu drtyol azna varp da uzaktan sarn ve kasl gen kadn grd saatte, gazeteci darack at kat odasn arnlyordu. Baardan hemen hemen emindi, ama bu gven duygusu, kadnn kamasna yol aacak bir bir yanlgdan ya da terslikten daha da korkmasna yol ayordu. Aaya merdivenlere bakmak iin ikide bir de kapy ayordu. Kadn doktorun giyiniine ve makyajna gsterdii zen beyaz pantolonlu ve beyaz bluzlu bir kadnn bildik grnn neredeyse deitirmiti. Heyecan iindeki gen adam, Frantiskanm u na kadar yalnzca sezdii erotik ekiciliini, imdi karsnda neredeyse

utanmazca sergilediini dnyordu ve sayg duygusunun yol at bir ekingenlie kaplmt. Bu ekingenlii yenmek iin, daha kapy bile kapatmadan kadn kollarnn arasna ald ve onu iddetle pmeye balad. Kadn bu ani saldrdan korkuya kaplarak kendisini brakmas iin ona yalvard. Gazeteci brakmaya raz oldu, ama hemen kadnn ayaklarnn dibine oturdu ve diz zerek kadnn oraplarn pt. Kadn elini gazetecinin salarna koyup onu usulca itmeye abalad. Kadnn gen gazeteciye dediklerine kulak kabartalm: ncelikle u szleri birok kez yineledi: Uslu olmalsnz, uslu olmalsnz, bana uslu olacanza sz verin. Gen adam ise ona, Evet, evet, uslu olacam, diyor, bir yandan da dudaklarn 199 kadnn prtkl oraplarnn daha yukarlarna doru gtryordu. Kadn, Hayr, olmaz, yapmayn, yapmayn, deyip duruyordu. Gazeteci dudaklaryla daha da yukarlara ktnda, kadn birdenbire senli benli konumaya ve, Ah, lgnsn sen, lgnsn sen! diye haykrmaya balad. Bu sz her eyin yazgsn belirledi. Gen adam o andan itibaren hibir direnle karlamad. Kendinden gemiti; kendinden telere srklenmiti; baarsnn hzyla, dehas onunla birlikte olan ve iine ileyen Dr. Havelle, bir ak kucaklamasyla altnda uzanm olan kadnn plaklyla kendinden gemiti. Bir usta, bir virtz olmak istiyor, duyduu ehveti ve al gstermek iin yanp tutuuyordu. Hafife doruldu, yerde uzanm olan kadn doktorun vcuduna tutkuyla bakt ve, Gzelsin, harikasn, harikasn... diye mrldand. Kadn doktor iki eliyle karnn gizledi ve, Benimle alay etmeni yasaklyorum... dedi. Neler sylyorsun sen! Senle alay falan ettiim yok! Muhteemsin sen! Bakma bana, dedi kadn, vcudunu grmemesi iin onu kendine doru ekerek. ki ocuk dourdum, biliyorsun. ki ocuk mu? dedi gen adam hibir ey anlamadan. Halimden anlalyor bu. Bana bakman istemiyorum. Bu aklamayla balangtaki atei biraz snen gen adam, gereken heyecan seviyesine ancak glkle yeniden ulaabildi. Daha kolay heyecana gelebilmek iin, kap giden eksiklii szcklerle ele geirmeye abalad ve kadn doktorun kulana, onun burada kendisiyle birlikte plak, rlplak olmasnn ne kadar gzel bir ey olduunu fsldad. 200 ORHAN KEMAl L HALK KTPHANES Tatlsn, ok tatlsn, diyordu ona kadn doktor. Gen adam kadnn plaklndan sz etmeye devam ederek, ona burada kendisiyle birlikte rlplak oturmasnn onu da heyecanlandrp heyecanlandrmadn sordu. ocuksun sen, dedi kadn doktor, tabii ki heyecanlandryor beni. Ama bir an sustuktan sonra kendisini daha nce bir sr doktorun plak grdn ve bunun sradan bir eye dntn ekledi. ktan ok doktor, dedi ve glkle yapt doumlardan sz etmeye koyuldu. Ama bu glklere dedi, diyerek szlerini sonulandrd. ki tane gzel ocuum var. ylesine gzel, ylesine gzeller ki! G bela ele geirdii heyecan gazeteciyi bir kez daha terk ediyordu. Birdenbire bir kafede olduklar ve ay ierek gevezelik ettikleri duygusuna kaplmt. Bu durum ileden kard onu; kadn doktorla hoyrat bir tarzda sevimeye balayarak onun zihnini daha ok ehvetle ilgili dncelere yneltmeye abalad: Son kez seni grmeye geldiimde, sevieceimizi biliyor muydun? Ya sen biliyor muydun? Ben sevimeyi istiyordum, dedi gazeteci, o kadar istiyordum kil Ve bunu sylerken istiyordum ki szcn byk bir tutkuyla vurgulad. Sen de olum gibisin, diye fsldad kadn doktor gazetecinin kulana, o da her eye sahip olmak istiyor. Ona hep sorar dururdum; gkteki Aya da sahip olmak istemez miydin? te byle seviiyorlard; kadn doktor konuuyor, konutuka da kalbinin iindekileri byk bir mutlulukla ortaya dkyordu.

Sonra, divann stnde, plak ve yorgun, yan yana oturduklarnda, kadn doktor gazetecinin sa201 larn okad ve gen adama: Senin de onun gibi sevimli mi sevimli inat bir tutam san var, dedi. O kim? Olum. Sen de hep olundan sz edip duruyorsun, dedi gazeteci, rkeke bir sitemle. Biliyorsun, dedi kadn gururla, anasnn kuzusu o, anasnn kuzusu. Sonra yerinden kalkp giyindi. Ve birdenbire, gen adamn bu kck odasnda, gen, hem de gepgen bir kadn olduu duygusuna kapld, kendini ok iyi hissetti. Sonra giderken gazeteciyi kollarnn arasna ald; minnetten gzleri yaarmt. 12 Gzel bir geceden sonra, gzel bir gn balyordu Dr. Havel iin. Kahvalt srasnda, yar atn andran kadnla umut verici birka anlaml lakrd etti ve saat onda, su tedavisinden dndnde, karsndan gelmi bir ak mektubunu odasnda kendisini bekler buldu. Sonra kaplca kemerlerinin altnda kr yapanlar arasnda gezintiye kt; kaynak suyuyla dolu porselen kseyi dudaklarna yaptryor, keyiften gzleri l l parldyordu. Birka gn nce, yanndan kendisine aldr etmeden geen kadnlar imdi gzlerini ona dikiyorlar, o da hafife ne eilerek kadnlar selamlyordu. Gazeteciyi grnce neeyle yanna yaklat: Demin doktor hanma uradm, iyi bir psikologun gznden kamayacak kimi iaretlere bakacak olursak, bana baardnz gibi geliyor! Gen adamn iini ustasna dkmekten daha ok istedii bir ey yoktu, ancak nceki akamn 202 olaylar kafasn biraz kartrmt. O akamn olmas gerektii kadar byleyici olduundan pek emin deildi ve akam hakknda ksa ve geree sadk bir raporun Dr. Havelin gznde saygnln artrp artrmayacan bilmiyordu; ona neleri syleyip neleri sylememesi gerektiini kendi kendine sorup duruyordu. Ne var ki Dr. Havelin nee ve utanmazlktan l l olan yzn grnce, ona ayn neeli ve sklmaz tonda karlk vermekten kendini alamad ve Dr. Havelin ona tavsiye ettii kadn cokulu szlerle vd. Ona bir taralnn nyargl gzlerinden baka gzlerle bakmaya balar balamaz kadnn ekiciliine kapldn, kadnn da oturduu yere gelmeye hemen raz olduunu ve kendini ona abucak teslim ettiini anlatt. Dr. Havel durumu tm nanslaryla analiz etmek iin ona ayrntl ve ak seik birtakm sorular sormaya balaynca, gen adam yantlarnda geree ister istemez daha da yaknlamak zorunda kald ve sonunda her bakmdan tatmin olmakla birlikte, doktor hanmn seviirlerken srdrd konumann kendisini biraz skntya drm olduunu belirtti. Dr. Havel bu szleri ok ilgin buldu ve gazeteciyi, diyalogu kendisine ayrntlaryla yinelemeye ikna etti. Ve hikyesini: Mkemmel! Harika!, Ah u lmsz ana kalbi yok mu!, Dostum, size gerekten gpta ediyorum! gibi cokulu szlerle kesip durdu. Bu srada, yar atn andran kadn gelip iki adamn nnde durdu. Dr. Havel eilerek selam verdi, kadn da ona elini uzatt. zr dilerim, dedi. Biraz geciktim! nemi yok, dedi Dr. Havel. Dostumla ok ilgin bir tartmaya girmitik. zin verirseniz u tartmay bitirmek istiyorum. 203 Ve uzun boylu kadnn elini brakmakszn, gazeteciye doru dnd: Sevgili dostum, bana demin anlattnz ey umduumun da stnde kt. nk unu iyi anlamak gerekir ki zerinde tartlmadan braklan bedensel zevklerde can skc bir tekdzelik vardr. Bu suskunluk iinde bir kadn bir bakas gibi olur ve hepsi birlikte btn tekilerin iinde unutulur giderler. Ve biz kendimizi yine de ak zevklerine salyorsak, onlar anmsamak iin salyoruz. Onlarn kl noktalar genliimizi ilerlemi yamza parltlar saan bir kurdeleyle birle-tirsin diye! Belleimizde sonsuz bir ate yaksnlar diye! Ve unu unutmayn ki dostum,

en sradan durumda azdan kacak olan tek bir szck o durumu unutulmayacak bir biimde aydnlatabilir. Benim bir kadn koleksiyoncusu olduumu sylyorlar. Gerekte, ben daha ok bir szck koleksiyoncu-suyum. nann bana, dn akam hibir zaman unutmayacak ve btn mrnz boyunca bu akamdan mutluluk duyacaksnz! Sonra gen adama bayla selam verdi, sonra da yar atn andran uzun boylu kadnn elinden tutarak onunla birlikte, kaplca kemerleri boyunca, yava yava uzaklat. 204 EDWARD LE TANRI Edwardm hikyesine aabeyinin kent dndaki kk evinde balayalm. Aabeyi bir divann zerine uzanmt ve Edwarda yle diyordu: Korkmadan gidip u kadncaz bulabilirsin. Kukusuz kaltan teki, ama galiba bu insanlarda da vicdan denilen bir ey var. Srf eskiden bana pis bir oyun ettii iin, belki de hatasn balatmak iin sana yararnn dokunmasndan mutluluk duyar. Edwardin aabeyi hep aynyd: iyi huylu bir adam ve tembelin teki. Belki de yllar nce (Edward o zamanlar kck bir ocuktu daha) o odasnda dalga geip uyuklarken, Stalinin ld o gn, at katndaki renci odasnda, divannn zerinde benzer biimde yan gelip yatmt. Ertesi gn hibir eyden kuku duymadan faklteye gitmi ve gzne, holn ortasnda gsterili bir biimde ta kesilmi, bir keder ant gibi duran kz arkada Cechackova ilimiti. Delikanl gen kzn etrafnda kez dnm ve sonra mthi bir kahkahayla glmeye balamt. Alnm olan gen kz bu kahkahay siyasal bir provokasyon olarak nitelemi, Edwardin aabeyi de renimini yarda brakp sz konusu kyde almaya gitmek zorunda kalmt ve sz ko205 nusu kyde imdi bir evi, bir kpei, bir kars, iki ocuu, hatta bir de da evi vard. Ve imdi bu ky evinde, divann zerine oturmu, Edwarda unlar aklyordu: Ona ii snfnn intikam melei derdik. Ama bu seni korkutmasn. imdi, olgun bir kadn o ve gen insanlara kar her zaman zaaf oldu; bu yzden yardm eder sana. Edward o sralar ok genti. Fakltedeki renimini (kardeinin kovulduu faklte) henz bitirmiti ve i aryordu. Aabeyinin tavsiyesine uyarak ertesi gn, mdirenin odasnn kapsn ald. Karsnda uzun boylu, kemikli, yal siyah sal, kara gzl ve burnunun altnda siyah ayva tyleri olan bir kadn buldu. Bu irkinlik onu genliinde kadn gzellii karsnda hep duyageldii sklganlktan kurtard, bunun iin onunla hi utanp sklmadan, tam kararnda bir kibarlk ve apknlkla konua-bilmeyi becerdi. Grne baklrsa bu konuma tarz mdirenin houna gitmiti. Birka kez, aka fark edilecek ekilde kendinden geerek, Burada gen insanlara ihtiyacmz var, dedi ve ona bir yer bulacana sz verdi. Bylece Edward kk bir Bohemya kentinde ilkokul retmeni oldu. Bu onu ne mutlu ne de mutsuz klmt. Hep ciddi olan ile ciddi olmayanlar birbirinden ayrmaya alyor ve kendi retmenlik urasn ciddi olmayanlar kategorisine sokuyordu. retmenlik mesleinin kendisi nemden yoksun olduu iin deil (gerekte bu bakmdan mesleine derinden balyd, nk hayatn baka bir yolla kazanamayacan biliyordu), onu kendi 206 doas asndan yararsz grd iin byle dnyordu. Bu meslei kendi sememiti. Bu meslek ona toplumsal talepler, parti yetkililerinin deerlendirmeleri, liseden alm olduu sertifika ve giri snavnn sonular tarafndan kabul ettirilmiti. Btn bu glerin birleik eylemiyle (tpk bir vincin bir yk uvaln bir kamyonun stne brakmas gibi) liseden faklteye braklmt. Faklteye istemeye istemeye yazlm (aabeyinin baarszl kt bir iaret saylrd), ama sonunda yazgsna boyun emiti. te yandan mesleinin hayatn rastlantsal yanlar arasnda yer alacan anlyordu. Bu meslek, tenine takma bir byk gibi yapacak ve glmelere yol aacakt. Ne var ki zorunlu olan bir ey, ciddi olmayan (glmelere yol aan) bir ey ise ciddi olan da kukusuz istee bal olan bir eydir: Edward yeni iyerinde ksa zaman sonra gzel bulduu bir kzla karlat ve olduka iten saylabilecek bir ciddiyetle onun ardndan komaya balad. Kzn ad Aliceti ve Edwardin daha ilk randevularnda byk bir zntyle fark edebildii

kadaryla saknml ve iffetli biriydi. Akam gezintileri srasnda birok kez, kzn sa memesine arkadan dokunacak biimde kolunu omuzlarna atmak iin giriimde bulunduysa da kz her seferinde elini kavrayp kenara itti. Bu giriimi bir kez daha yineledii, kzn da elini (bir kez daha) kenara ittii bir akam, kz birden durdu ve ona, Sen Tanrya inanyor musun? diye sordu. Edwardin duyarl kulaklar bu soruda gizli bir srar fark etti, o da kzn memesini hemen aklndan kard. Tanrya inanyor musun? diye sorusunu yineledi Alice ve Edward yant vermeye cesaret edemedi. ten olma cesaretini gsteremedii iin onu k207 namayahm. Yeni gelmi olduu bu kentte kendisini ok yalnz hissediyordu ve tek ve basit bir yant yznden gznden dme riskine giremeyecek kadar da holanyordu Aliceten. Ya sen? diye sordu zaman kazanmak iin. Ben, inanyorum, dedi Alice ve kendisine bir yant vermesi iin yeniden srar etti. O na dein Edwardm aklna Tanrya inanmak hi gelmemiti. Ancak bunu itiraf etmemesi gerektiini anlyordu. Tam tersine, daha sonra gen kzn kalbine gizli gizli girebilmek iin frsattan yararlanmal ve antik rnekte olduu gibi, Tanrya olan inancn, karnna gizlenebilecei tahta bir Tro-ya atna dntrmeliydi. Gelgeldim Edward iin Alicee, Evet, Tanrya inanyorum, demek yle kolay bir ey deildi. Sinik bir insan olmadndan yalan sylemeye utanyordu; bir yalann baya basitlii onu irendiriyordu. Yalan sylemesi zorunlu olsa bile, yalann geree mmkn olduu kadar benzemesini istiyordu en azndan. Bu nedenle, olduka dnceli bir sesle: Gerekten bilmiyorum, Alice, dedi, bu soruna ne karlk vermem gerektiini. Elbette Tanrya inanyorum, ama... Bir an duraklad; Alice gzlerini aknlkla ona doru kaldrd. Ama seninle tamamen drst olmak istiyorum. Seninle tamamen drst olabilir miyim? Drst olmalsn, dedi Alice, yoksa birlikte olmamzn hibir anlam olmaz. Gerekten mi? Gerekten, dedi Alice. Bazen iimde kukular douyor, dedi Edward bouk bir sesle. Bazen, O gerekten var m diye merak ediyorum. Ama bundan nasl kukulanabilirsin? dedi Alice deta haykrarak. 208 Edward sustu ve bir an dnp tandktan sonra, aklna klasik argman tarz geldi: evremde bu kadar mutsuzluk grnce, btn bunlarn olmasna izin veren bir Tanr olabilir mi, diye merak edip duruyorum. Edward ylesine hznl bir sesle konumutu ki Alice onun elini tuttu: Evet, dediin doru. Dnyada ok mutsuzluk var. Ben de bunu pekl biliyorum. Ama ite srf bu nedenle Tanrya inanmak gerek. O olmasa, btn bu straplar bouna olurdu. Hibir eyin anlam olmazd. Ve bu durumda ben de daha fazla yaayamazdm. Belki de haklsn, dedi Edward hlyal bir havayla; ertesi pazar onunla birlikte kiliseye gitti. Parmaklarn kutsanm su kabnda slatt ve istavroz kard. Sonra, ayin yapld, ilahiler sylendi, Edward da tekilerle birlikte ezgisini belli belirsiz anmsad, ama szlerini unuttuu bir ilahiyi syledi. Bu nedenle szlerin yerine eitli harfler koymaya karar verdi, her bir notaya da tekilerden biraz gecikmeli olarak balad, nk ilahinin yalnzca ezgisini anmsyordu. Bununla birlikte, ezgiyi doru sylediini fark ettii an, sesini alabildiine ykseltmenin zevkine kaptrd kendini, nk mrnde ilk kez gzel bir bas sese sahip olduunu anlamt. Derken Yce Tanrmza duas okundu ve birka yal kadn diz ktler. indeki zorlayc arzuya dayanamayp o da ta zemine diz kt. Takn hareketlerle istavroz kard; bunu yaparken de mrnde ne snfta ne sokakta ne de baka bir yerde hi yapmam olduu bir eyi yapabildiini dnerek olaanst bir duyguya kapld. Kendini son derece zgr hissediyordu. Her ey sona erdiinde, Alice ona prltl gzlerle bakt ve, Onun var olduundan kuku duyduunu hl syleyebilir misin? diye sordu.

Glnesi Aklar 209/14 Hayr, diye karlk verdi Edward. Ve Alice ona, Sana Onu, benim Onu sevdiim gibi sevmeyi retmek isterdim, dedi. Kilisenin i avlusunun geni basamaklar zerinde duruyorlard ve Edwardm ruhu kahkaha atmak arzusuyla doluydu. Ne yazk ki tam o srada, okul mdiresi yaknlarndan geiyordu ve onlar grd. Can skc bir durumdu bu. unu da anmsatma-lyz ki (hikyenin tarihsel arka plann gznden karm olan kiiler iin) o vakitler kiliselere gitmek yasaklanm deildi, ama yine de, kilise ziyaretleri, tehlikeden tamamiyle uzak saylmazd. Bunu anlamak o kadar g deildi. Devrim adna verdikleri ey iin arpm olanlar bununla gurur duyuyorlard ve bu, cephe hattnn doru tarafnda olmann verdii bir gururdu. On ya da on iki yl sonra (hikyemiz de bu yllarda cereyan etmektedir), cephe hatt ve onunla birlikte de bu hattn iyi ve kt taraflar kaybolmaya balad. Bu nedenle devrimin eski yandalarnn kendilerini hayal krklna uram hissedip sabrszlkla bunun yerine konabilecek yeni cepheler aramaya koyulmalar artc bir ey deildir. Din sayesinde (inananlara kar koyan Tanrtanmazlar olarak) yine tm ihtiamlar iinde cephenin iyi tarafnda yer alabilirler ve kendi stnlklerinin o altklar deerli anlamn kimseye el srdrmeden koruyabilirler. Ama doruyu sylemek gerekirse eskisinin yerine konan bu cephe ayn zamanda bakalar iin de beklenmedik bir kazant ve belki unu da akla210 mak ok vakitsiz saylmayabilir, Alice de bu cephedendi. Mdire nasl iyi tarafta olmak istiyorsa Alice de kar tarafta olmak istiyordu. Babasnn dkkn devrim srasnda kamulatrlmt ve Alice ona bu kt oyunu oynayanlardan nefret ediyordu. Nefretini nasl gsterebilirdi? Eline bir bak alp da babasnn intikamn almaya m gitmeliydi? Ama bu tr eyler Bohemyada det deildi. Muhalefetini gstermek iin daha iyi bir seenee sahipti Alice: Tanrya inanmaya balad. Bylelikle Yce Tanr her iki tarafn da yardmna kotu; Edward da Onun sayesinde iki ate arasnda kald. Pazartesi sabah, mdire gelip de Edwardi retmenler odasnda bulduunda, gen adam kendini ok skntl hissediyordu. Gerekten de ilk grmelerindeki dosta atmosferi yeniden yakalayamyordu, nk o gnden beri (saflndan ya da ihmalciliinden) onunla bir daha apknca bir sohbete girmemiti. Mdire bu nedenle ona gstermelik bir souk tebessmle yle diyecek oldu: Dn birbirimizi grdk, deil mi? Evet, grdk, dedi Edward. Gen bir adamn kiliseye nasl gidebileceini anlayamyorum, diye szn srdrd mdire. Edward skntl bir tavrla omuzlarn silkti, mdire de ban sallad: Gen bir adam. Katedralin barok i meknn grmeye gitmitim, dedi Edward zr olarak. A, yle mi, dedi mdire alayc bir tonla, mimariyle ilgilendiinizi bilmiyordum. Bu konuma Edwardm hi de houna gitmedi. Kardeinin okul arkadann etrafnda nasl kez dnp sonra da mthi bir kahkaha atm olduunu anmsad. Ailesinin urad talihsizlikler yineleniyor gibiydi; Edward birden korkuya kapld. Cumar211 tesi Alicee telefon edip ondan zr diledi ve ona, souk ald iin kiliseye gidemeyeceini syledi. tkrldmn tekisin sen, dedi ona Alice sitem eder bir tonda, ertesi hafta yeniden bulutuklarnda. Gen kzn szleri Edwarda duygudan yok-sunmu gibi geldi. Bu nedenle ona (bilmecemsi ve belirsiz bir tarzda, nk korkusunu ve gerek nedenleri itiraf etmeye utan duyuyordu) okulda kendisine yaplan hakszlklardan ve ona nedensiz ikence eden korkun mdireden sz etmeye balad. Alicein acma duygusunu uyandrmak istiyordu, ama kz ona yle dedi: Benim kadn patronumsa, tersine, ok ho biri. Ve kkrdayarak iyeri hakknda dedikodular

anlatmaya balad. Edward onun neeli gevezeliini dinliyor ve iine gitgide bir hzn kyordu. Baylar bayanlar, skntl haftalar oldu bunlar! Edward, Alice iin yanp tutuuyordu. Bedeni onu tepeden trnaa tahrik ediyor ve sz konusu beden kesinkes eriilmez bir yerde duruyordu. Birbirlerine randevu verdikleri yerler de iini strapla dolduru-yordu: Bir ya da iki saat karanlk sokaklarda dolayorlar ya da sinemaya gidiyorlard. Bu iki seenein (baka seenek yoktu) tekdzelii ve salad nemsiz erotik olanaklar Edwardi, baka bir ortamda buluacak olsalar, belki de daha dikkate deer baarlar elde edebilecei dncesine itiyordu. Bu nedenle, ona saf bir ifadeyle hafta sonunda kent dna kp nehrin kysndaki ormanlk vadide bir da evine sahip olan aabeyini birlikte ziyaret etmeyi nerdi. Doann masum gzelliklerini cokulu 212 szlerle tasvir edip durdu, ama Alice (baka konularda her zaman safdil ve kolay inanan biri olan Alice), gen adamn niyetini sezdi ve onu kesin bir biimde reddetti. nk gen adama direnen yalnzca Alice deildi. Alicein tanrsnn (ezeli ve ebedi olarak saknml ve uyank olan), Tanrnm ta kendisiydi. Bu tanr btn varln tek bir fikirden alyordu (baka eylere arzusu, ilgisi yoktu): Bu fikir evli-likd cinsel ilikilerin yasaklanmasyd. Bu nedenle olduka komik bir tanryd bu, ama bunun iin Alicele alay etmeyelim. Musann insanla ilettii On Emirden hemen hemen dokuzu onu hi de rahatsz etmiyordu, nk Alice ne ldrmek ne babasnn onurunu lekelemek ne de komusunun kocasna gz dikmek gibi bir eyi arzu etmiyordu. Yalnzca tek bir emir ona pek ak seik gelmiyor ve bu yzden de gerek bir meydan okumaya yol ayordu. Bu, Hibir zaman zina yapmayacaksn diyen nl yedinci emirdi. Dinsel inancn hayata geirmek, gstermek ve kantlamak iin btn dikkatini gerekte bu emre ve yalnzca da bu emre yneltmeliydi. Bylelikle belirsiz, anlalmaz ve soyut bir tanrdan tmyle belirgin, anlalr ve somut bir tanr yaratmt kendisi iin: zina kart tanr. Ama sorarm size, zina tam tamna nerede balar? Her kadn bu snr alabildiine gizemli ltlerden yola karak saptar. Alice, Edwardin kendisini pmesine seve seve izin veriyordu ve gen adamn saysz giriiminden sonra, memelerini okamasna da raz olmutu. Ama, bedeninin ortasna, kesin ve almaz bir snr izgisi izmiti ve bu izginin altnda, kutsal yasaklamalara, Musann uzlamazlna ve Tanrsal fkeye ait blge uzanyordu. Edward, ncili okumaya ve Tanrbilimsel yazlar incelemeye balad; Alicee kendi silahlaryla meydan okumaya karar vermiti. 213 Aliceciim, dedi ona, Tanry seven kimseye hibir ey yasak deildir. Biz bir eyi arzu ettiimizde, onu Tanrnm ltfuyla arzu ederiz. sa tek bir eyi, bize sevginin klavuzluk etmesini diliyordu. Kukusuz, dedi Alice, ama senin dndn sevgi deil. Sevgi tektir, dedi Edward. Bu senin iine geliyor, deil mi ama? dedi Alice. Ne var ki Tanr baz emirler yollad ve bizim de bunlara uymamz gerek. Evet, Eski Ahitin Tanrs yollad, dedi Edward: Hristiyanlarn Tanrs deil. Ne demek istiyorsun? Elbette ki tek bir Tanr vardr, diye kar kt Alice. Evet, diye karlk verdi Edward, ne var ki Eski Ahitin Musevileri onu bizim gibi anlamyorlard. sann geliinden nce, insan her eyden nce bir yasalar ve Tanrsal emirler sistemine uymak zorundayd. Ruhunda olup bitenler o kadar nemli deildi. Ne var ki sa btn bu yasaklamalar ve buyruklar dsal bir ey olarak gryordu. Onun gznde daha nemli olan, insann kalbinin derinliklerinde ne olduuydu. nsan kendi ateli ve inanan varlnn att admlar izledii andan itibaren, yapt her ey iyidir ve Tanrnm houna gider. Bu nedenle Aziz Paul yle diyordu: Kalbi temiz, saf olanlar iin her ey saftr. Ne var ki ben de senin bu temiz yrekli insanlardan biri olup olmadn merak ediyorum, dedi Alice. Ve Aziz Augustinus yle diyordu, diye szn srdrd Edward: Tanry sev ve cannn

istediini yap. Anlyor musun, Alice? Tanry sev ve cannn istediini yap. Ama, senin istediin ey benim istediim ey deil, diye karlk verdi Alice ve Edward bu kez 214 Tanrbilime dayanarak yapt saldrnn tmyle baarszla uradn anlad; bunun iin yle dedi: Beni sevmiyorsun sen. Seviyorum, dedi Alice son derece duygusuz bir sesle. Ve yapmamamz gereken bir eyi ite bu nedenle yapmak istemiyorum. Daha nce de sylediimiz gibi sknt dolu haftalar oldu bunlar. Ve Edwardin Alicee duyduu arzu yalnzca bir vcudun baka bir vcuda duyduu arzu olmad; tersine, kz vcudunu ona vermeyi reddettike Edward daha da kederlendii ve straba kapld, dahas gen kzn kalbini de kazanmay arzulad iin bu sknt daha da byk oldu. Gelgelelim, Alicein ne vcudu ne de kalbi Edwardin kederiyle ilgilenmiyordu, her ikisi de ayn lde souk, ayn lde kendi iine kapal ve kendinden memnundu. Alicete Edwardi en ok kzdran ey, onun sarslmaz lllyd. Kendisinin de olduka arbal saylabilecek bir gen olmasna ramen, Ali-cei bu sarslmazlktan ekip karacak ar bir eylem hayal etmeye balad. Ve onun dinine hakaret ederek ya da sinizm gstererek (ki doas onu bunlara itiyordu) tahrik etmek ok riskli olduu iin de tam kar utan (ve bu nedenle de ok daha g) bir eyleme bavurmak zorunda kald, bu ar eylem Alicein kendi tutumuyla uyumakla birlikte ylesine u noktalara varacakt ki sonunda gen kz bu duyarsz lllnden utan duyacakt. Daha aka sylersek: Edward, abartl bir dindarlk gsterisine balad. Kiliseye gitmek iin hibir frsat karmyor (Alicee duyduu arzu, ekecei skntlarn yaratt korkudan daha glyd) ve kilisede ki davranlarnda tuhaf bir biimde alakgnlllk gsteriyordu. Alice dualarn okuyup orabm 215 karrm korkusuyla onun yannda ayakta istavroz karrken Edward en ufak bahanede yere diz k-yordu. Bir gn Edward, kzn dindarlndaki isteksizlii eletirecek oldu. Ona sann szlerini anmsatt: Bana, Yce Tanrm, Yce Tanrm! diyen herkes cennet lkesine girmeyecek. Ona inancnn biimsel, dsal ve dayanksz olduunu syledi. Onu rahat bir hayat srmekle knad. Onu kendinden ok honut olmakla knad. Onu evresinde kendinden baka hibir eyi grmemekle knad. Ve Edward konuup dururken (Alice byle bir saldry hi beklememiti ve beceriksizce kendini savunuyordu), birdenbire gzne sokan kar tarafnda sann armha gerildii sahne iliti; nnde, zerinde paslanm tenekeden bir sann bulunduu, eski bir bronz ha duruyordu. Kolunu sert bir hareketle Alicein kolundan kurtard, durdu (gen kzn kaytszln protesto etmek ve yeni saldrsnn balangcn gstermek iin) ve saldrganca, gsterili bir tavrla istavroz kard. Ne var ki bu jestin Alicein zerinde yaratm olduu etkiyi fark edemedi, nk tam o srada, kar kaldrmda okulun kapcsn grd. Kadn ona bakyordu. Edward mahvolduunu anlad. Daha ertesi gn, kapc kadnn onu koridorda durdurup yksek ve anlalr bir sesle, ertesi gn saat on ikide mdire hanmn odasna gitmesinin gerektiini bildirmesiyle, korkular hakl km oldu. Seninle konumamz gerek, yolda, demiti kapc kadn. 216 Edward kaygya kapld. Akamleyin, her zamanki gibi birlikte sokaklarda gezip dolamak zere, Alicele olan randevusuna gitti, ama artk dinsel heyecanndan vazgemiti. Can ok skknd ve bana gelenleri Alicee amay istiyordu, ama buna cesaret edemedi, nk sevmedii (ama zorunlu) iini srdrebilmek iin Yce Tanrya bir an bile dnmeden ihanet edeceini biliyordu. Bu yzden, ald uursuz davet hakknda tek sz etmedi, dolaysyla da avutucu hibir sz duyamad. Ertesi gn tam bir braklmlk duygusu iinde mdirenin odasna girdi. Onu odada drt yarg bekliyordu: mdire, kapc kadn, Edwardm bir meslekta (gzlkl, ufak tefek bir adam) ve tekilerin Yolda Mfetti diye hitap ettikleri, tanmad (kr sal) bir

bey. Mdire, Edwarda oturmasn rica etti ve sonra ona kendisini tamamen dosta ve resmi olmayan bir grme iin ardklarn, nk Edwardm okul dndaki kimi davranlarnn herkesi son derece kayglandrdn syledi. Bunlar derken mfettie bakyor, mfetti de sylenenleri onaylarcasna kafasn sallyordu. Sonra gzlerini, btn bu sre boyunca dikkatli baklarn zerinden bir an olsun ayrmam olan gzlkl retmene evirdi ve adam mdirenin bakn yakalad an, uzun bir syleve giriti. Salkl ve nyarglardan kurtulmu bir genlii eitmek istediklerini ve biz (retmenler) bu genlie rnek oluturduumuz iin, bu genlikten tmyle sorumlu olduumuzu ve bu nedenle de aramzdaki kilise yanls kiilere hogryle bakamayacamz syledi; fikirlerini uzun uzun gelitirdi ve sonunda Edwardm davrannn btn okul iin bir skandal olduunu belirtti. Birka dakika nce Edward, yeni kazand bu Tanr inancn yadsyacana ve kiliseye gitmesi217 nin, herkesin nnde istavroz karmasnn yalnzca bir aka olduunu itiraf edeceine emindi. Ne var ki imdi, gerek durumla yz yze gelince, gerei itiraf etmenin olanaksz olduunu hissediyordu. Ne de olsa, bu kadar ciddi ve bu kadar heyecanl bu drt kiiye, bir yanl anlama iin, bir samalk iin heyecan duyduklarn syleyemezdi... Onlara byle bir ey sylemenin, istemeden ciddiyetleriyle alay etmek anlamna geldiini anlyordu ve ayn zamanda da onlarn kendisinden bekledii eyin yalnzca reddetmeye zaten hazr olduklar kaamakl szler ve zrler olduunun da farkndayd. (Birdenbire, nk uzun uzun dnp tanacak vakti yoktu) u anda kendisi iin en nemli eyin, gerei syler gibi yapmak ya da daha dorusu, szlerini onlarn kendisi hakknda edindikleri fikre uygun klmak olduunu anlad. Bu fikri belli bir lde dzeltmek istiyorsa onu belli bir lde kabul etmesi de gerekiyordu. Yoldalar, ak ak konuabilir miyim? dedi. Elbette, diye karlk verdi mdire, zaten bunun iin buradasnz ya. Peki kzmaz msnz bana? Diyeceinizi deyin, diye karlk verdi mdire. Pekl, size her eyi itiraf edeceim, dedi Edward: Ben Tanrya gerekten de inanyorum. Gzlerini yarglara doru kaldrd ve hepsinin de honut olduklarn fark etti. Yalnzca kapc kadn ona yle bard: Gnmzde ha, yolda? amzda? Edward szlerini srdrd: Size gerei sylersem kzacanz ok iyi biliyordum. Ama yalan sylemesini bilmem ben. Benden size yalan sylememi istemeyin. 218 Mdire ona (kibarca) yle dedi: Sizden yalan sylemenizi hi kimse istemiyor. Gerei sylemeniz iyi bir ey. Ama ltfen syleyin bana, sizin gibi gen bir adam nasl olur da Tanrya inanabilir? Fzeyle Aya gittiimiz gnlerde hem de! diyecek oldu retmen de ok heyecanl bir sesle. Elimde deil, dedi Edward, Tanrya inanmak istemiyorum ben. Gerekte, istemiyorum. nandnza gre nasl oluyor da inanmak istemiyorsunuz! diye araya girdi kr sal bey (son derece nazik bir ses tonuyla). Edward, itirafn ok alak bir sesle yineledi: inanmak istemiyorum ve inanyorum. Gzlkl retmen gld: Ama bunda bir eliki var! Yoldalar, durum neyse size onu sylyorum, dedi Edward: Tanrya inanmann bizi gereklikten uzaklatrdn pekl biliyorum. Herkes evrenin Tanrnn ellerinde olduuna inansayd, sosyalizm nereye varrd? Hi kimse hibir ey yapmaz ve yalnzca Tanrya bel balard. ok doru, diye onaylad mdire. Tanrnm varln imdiye dein hi kimse kantlamad, diye belirtti gzlkl retmen. Edward szlerini srdrd: nsanln tarihinin, tarihncesinden ayrlan yan, insann yazgsn kendi ellerine alm olmas ve Tanrya ihtiya duy-mamasdr. Tanrya inanmak yazgcla gtrr, dedi mdire. Tanrya inanmak ortaadan kalma bir inantr, dedi Edward ve bundan sonra sonra

mdire yeniden bir ey syleyecek oldu, sonra retmen, sonra Edward, sonra mfetti bir eyler sylediler ve btn bu dnceler uyumlu bir biimde birbirlerini tamamladlar, yle ki sonunda gzlkl ret219 men daha fazla dayanamayp Edwardm szn kesti: Peki, btn bunlar biliyorsun da sokan ortasnda ne diye istavroz karyorsun o zaman? Edward ona son derece kederli bir yz ifadesiyle bakt ve, nk Tanrya inanyorum, dedi. Ama bunda bir eliki var, dedi yine gzlkl retmen byk bir sevinle. Evet, dedi Edward, bir eliki var. Bilgi ile inan arasnda bir eliki var. Tanrya inanmann bizi bilgiden uzak tutaca, karanlkla srkleyecei grndeyim ben. Tanr var olmasa daha iyi olurdu, diye dnyorum. Ama buramda, ta iimin derinliklerinde -bu szleri sylerken bir parmayla kalbini iaret ediyordu- Onun var olduunu hissediyorsam elimden ne gelebilir? Ltfen, yoldalarm, anlayn beni! Size durumu naslsa yle anlatyorum, size gerei sylemekle daha iyi ederim, ikiyzl biri olmak istemiyorum, beni gerekte olduum gibi tanmanz istiyorum. Ve ban edi. retmen dar grl biriydi; en kktenci devrimcinin bile iddeti yalnzca zorunlu bir ktlk olarak grdn, devrimin zdeki iyiliinin insanlar yeniden eitmede yattn bilmiyordu. Devrimci inanc bir gecede benimsemi biri olarak, mdire-de hi sayg uyandrmyordu; mdire, onun u anda kendini g olsa da yeniden eitimle belli bir kalba sokulabilir bir nesne olarak yarglarn ellerine teslim etmi olan Edwarddan bin kez daha deersiz olduundan kuku duymuyordu. Ve bu, retmenin aklnn ucundan bile gemedii iin de imdi Ed-warda kar iddetli bir saldrya gemiti; bir ortaa inancndan vazgemeyi beceremeyen onun gibi insanlarn ortaa insanlar olduklarn ve yeni okullarda bylelerine yer bulunmadn belirtti. 220 Mdire retmenin szn bitirmesine izin verdi ve sonra ona yle kt: Kafa uurtmay sevmem ben. Yolda itenlikli davranp bize gerei syledi. Bunu da gz nnde tutmalyz. Sonra, Ed-warda doru dnerek: Yoldalar kilise yanls bir kiinin genliimizi eitemeyeceini sylerken elbette hakldr. Peki siz kendiniz ne nerirsiniz bize. Bilmiyorum, yoldalar, dedi Edward, mutsuz bir havayla. Ben yle dnyorum, dedi mfetti, eski ile yeni arasndaki mcadele yalnzca snflar arasnda deil, ayn zamanda her bireyde de srp gidiyor. Yoldamzn iinde de byle bir mcadele var. Aklyla bunu biliyor, ama duygular onu geriye srklyor. Bu mcadelede aklnn galip kmas iin, yoldaa yardm etmeliyiz. Mdire bayla dorulad. Sonra, Pekl, onunla ben kendim ilgileneceim, dedi. Edward bylelikle yakn tehlikeyi uzaklatrmakta baarl olmutu. retmenlik mesleinin gelecei imdi ncelikle mdire hanmn ellerindey-di ve bundan da memnuniyet duyuyordu. Aabeyinin, mdire hanmn gen insanlara kar her zaman zaaf olduunu sylediini anmsyordu ve genlie zg zgveninin (bir gn abartlan, ertesi gn kkten sarslan) tam kararszlyla bir erkek olarak efendisinin gzne girmek yoluyla bu snavdan galip kmaya karar verdi. Kararlatrld zere, birka gn sonra mdi-renin odasna gittiinde, laubali bir tavr takmma221 ya alt ve konumalarna senli benli bir sz ya da yaltaklanma kokan bir iltifat sokuturmakta ya da gizli bir szck oyunuyla, bir kadnn ellerinde bulunan bir erkek olarak iinde bulunduu durumun tuhafln vurgulamakta hi frsat karmad. Ne var ki konumalarnn tonunu kendisinin semesine izin verilmedi. Mdire onunla nazik bir biimde, ama ar bir sakmmla konuuyordu. Ona ne okuduunu sordu, sonra kendisi baz kitaplarn adlarn sayd ve ona bunlar okumasn salk verdi. nk grne baklrsa gen adamn zihni zerinde uzun soluklu bir almaya girimek istiyordu. Sonunda, onu evine davet etti. Mdirenin sakinimi Edwardm zgvenine baskn kt, bu yzden mdire hanmn ufak

dairesine kafas nnde ve mdireyi erkek ekiciliiyle fethetmek gibisinden en ufak bir niyeti olmakszn girdi. Kadn onu bir koltua oturttu ve konumay olduka dosta bir havayla balatt; ona ne imek istediini sordu: Belki de kahve imek isterdi? Edward, istemediini syledi. Biraz alkole ne derdi? Edward, cannn skldn hissetti: Konyanz varsa eer... Ve bunu der demez de bir patavatszlk etmi olmaktan korktu. Ama mdire tatl bir sesle karlk verdi: Hayr, konyam yok, ama biraz arabm var... Ve iinde iki barda doldurmaya yetecek kadar arap bulunan, yar yarya boalm bir ie getirdi. Sonra Edwarda, kendisini bir eit engizisyon yargc gibi grmemesi gerektiini syledi; ne de olsa, herkesin doru olduuna inand inanlar tamaya hakk vard. Elbette insan (bunu hemen ekledi) u ya da u kiinin bir retim kurumunda yeri olup olmadn sorgulayabilirdi; bu yzden kendilerini Edwardi arp (geri istemeye istemeye yapmt bunu) onunla grmek zorunda hissetmiler222 di; onun kendileriyle itenlikle konumu olmasndan ve hibir eyi yadsmaya almamasndan da ok memnun kalmlard (en azndan kendisi ve mfetti memnun kalmt). Sonra mfettile uzun uza-dya Edward hakknda konumu, alt ay sonra onu yeni bir grme iin armaya karar vermilerdi; o zamana kadar da mdire etkisini kullanarak gen adamn gelimesine yardmc olacakt. Ve mdire ona yalnzca dosta bir yardmda bulunabileceini, kendisinin ne bir engizisyon yargc ne de polis olduunu bir kez daha vurgulad. Daha sonra, Edwarda bylesine iddetle saldrm olan retmenden sz etti ve yle dedi: Onun da skntlar var, bu yzden bakalarn g durumlara sokabilse ok memnun olur. Kapc kadn da her yerde sizin kstaha davrandnz ve hep kafanzn dikine gittiinizi syleyip duruyor. Sizi okuldan kovmak gerektiini dnyor; grn deitirmesini salamann aresi yok. Tabii onunla ayn grte deilim, ama baka bir bakmdan da, onu anlamak gerek. Sokak ortasnda herkesin nnde istavroz karan bir retmene ocuklarm teslim etmek benim de pek houma gitmezdi. Bylelikle mdire, Edwarda, ard arkas gelmeyen bir cmleler seli iinde, kh ycegnll oluunun yaratt ekici umutlar, kh katlnn tehdit edici yanlarn sergiledi durdu ve sonra, karlamalarnn gerekte de dosta bir karlama olduunu gstermek iin baka konulara geti: Kitaplardan sz etti, Edwardi kitaplna gtrd, uzun uzun Romaine Rollandn LAme enchantee adl yapt zerinde konutu, okumadn grnce de ona kzd. Sonra ona okulu sevip sevmediini sordu ve ald basmakalp bir yanttan sonra, enesi aldka ald: Meslei konusunda yazgya minnettar oldu223 unu, okuldaki iini sevdiini syledi, nk ocuklar eiterek gelecekle srekli somut bir temas kurabiliyordu ve her yanmz saran strab (evet, bunu itiraf etmemiz gerekiyordu) sonu olarak yalnzca bu gelecek hakl karabilirdi. Kendi hayatmdan daha byk olan bir ey iin yaadma inan-masaydm, belki de hi yaayamazdm. Bu szleri sylerken birdenbire ok iten grnd ve Edward, onun, bununla itirafta m bulunmak, yoksa hayatn anlam zerine ideolojik bir polemik mi balatmak istediini pek anlayamad; bu szlerde kiisel bir ima grmeyi ye tuttu, ksk ve ll bir sesle ona yle sorduPeki ya sizin kendi hayatnz? Hayatm m? diye yineledi mdire. Evet, hayatnz. Sizi tatmin edemiyor mu hayatnz? Mdirenin yznde ac bir tebessm belirdi ve Edward o anda ona deta acd. Acnacak derecede irkin grnyordu: Siyah salar uzun ve kemikli bir yz evreliyor, burnunun altndaki siyah tyler de yznde bir byk kabarts yaratyordu. Edward, kadnn hayatnn tm hznn bir anda kav-rayverdi. iddetli bir nefse dknl yanstan yz izgilerini gryordu, ama ayn zamanda bu iddetli tutkuyu yattrmann olanakszln da vuran irkinlii gryordu. Stalinin ld gn nasl da tutkuyla canl bir strap heykeline dntn, binlerce toplantya nasl da tutkuyla katldn, mutsuz saya kar nasl da tutkuyla arpm olduunu hayal ediyor ve btn bunlarn kadnn istedii yere akmayan arzularnn topland, i karartc bir savaktan baka bir ey olmadn anlyordu. Edward

genti ve acma yetenei henz tkenmemiti. Mdireye anlayla bakyordu. Ama 224 kadn istemeyerek susmu olmaktan utanm gibi canl bir ses tonuyla konumasn srdrd: Durum ne olursa olsun, sorun bu deil, Edward. nsan yalnzca kendisi iin yaar. nsan hep bir eyler iin yaar. Edwardin gzlerinin derinliklerine bakt. Ama ne iin yaadmz bilmek sz konusu. Gerek bir ey iin mi, yoksa uyduruk bir ey iin mi? Gzel bir fikirdir, Tanr. Ama insann gelecei Edward, bir gerekliktir. Ben bu gereklik iin yaadm, bu gereklik iin her eyi feda ettim. Kadn bu szleri de ylesine bir inanla sylyordu ki Edward iinde az nce uyanm olan o ani anlay zerinden atamad; bir baka insana bu kadar yrtka yalan sylemek sama grnd ona ve konumann kazand ili dl havann, ona bu deersiz (ve zaten g de olan) kandrmacadan vazgemek iin bir frsat verdiini dnd. Ama sizinle tamamen ayn grteyim, diye aceleyle gven vermeye alt ona. Ben de gereklii yelerim. Benim bu dindarlm o kadar ciddiye almamak gerek, biliyorsunuz! Ama ok gemeden insann kendini hibir zaman ani duygu sellerine kaptrmamas gerektiini fark etti. Mdire ona arm bir havayla bakyordu ve belirgin bir souklukla yle dedi: Oyun oynamay brakn. Sizde houma giden, itenliinizdi. u anda ise olmadnz biri gibi grnmeye abalyorsunuz. Hayr, balangta giydii dini kyafeti zerinden atmasna izin verilmiyordu Edwardin; bu duruma hemen boyun edi ve yaratt kt etkiyi silmeye abalad: Hayr, yakam falan syrmak istediim yok bu durumdan. Elbette, Tanrya inanyorum ve bunu hibir zaman da yadsyamam. Yalnzca unu da sylemek istiyorum ki, ben insanln geleceine, ilerlemeye ve byle eylere de inanyoGlnesi Aklar 225/15 rum. Bunlara inanmasaydm, retmen olarak yaptm her ey neye yarard, ocuklarn dnyaya gelmeleri neye yarard, tm hayatmz neye yarard? Ve gerekte, toplumlarn geliip ilerlemesinin Tan-rmn bir iradesi olduunu da dnyordum. Hem Tanrya hem de komnizme inanmann olanakl olduunu, bunlarn uzlaan eyler olduklarn dnyordum. Hayr, dedi mdire ana bir otoriteyle. Bunlar uzlaan eyler deil. Biliyorum, dedi Edward zgn bir tavrla, bana kzmamalsmz. Size kzdm yok. Hl gensiniz ve inandnz eylere inatla balanyorsunuz. Sizi benim kadar iyi hi kimse anlayamaz. Ben de sizin gibi gen oldum. Genlik denilen eyin ne olduunu bilirim. Ve gerekte sizde sevdiim ey de genliiniz. Sizden ok holanyorum. te sonunda vakit gelmiti. Ne ok erken ne ok ge, ama tam imdi, tam vaktinde (bu tam vakti, anlald zere, Edwardin kendisi sememiti, kendini gerekletirmek iin vakit Edwarddan yararlanmt). Mdire ondan holandn sylediinde, pek anlalr olmayan bir sesle yle karlk verdi: Ben de sizden holanyorum. Gerekten mi? Evet. Hadi canm! Benim gibi yal bir kadndan, diye kar kacak oldu mdire. Doru deil bu, diye yant vermek zorunda kald Edward. Ama yle, dedi mdire. Hi de yal deilsiniz, sama bu, diye byk bir kararllkla szn yinelemek zorunda kald. yle mi dnyorsunuz? 226 Elbette, ok houma gidiyorsunuz. Yalan sylemeyin. Yalan sylememeniz gerektiini biliyorsunuz. Yalan sylemiyorum. Gzelsiniz. Gzel mi? dedi mdire inanmaz bir tavrla surat asarak. Evet, gzel, dedi Edward ve bu iddiann aka inanlmaz olmasndan korktuu iin de

iddiasn hemen kantlarla desteklemeye giriti: Sizin gibi esmerler houma gider benim. Esmerlerden mi holanrsnz? diye sordu mdire. Onlara deli olurum, dedi Edward. Peki o zaman okulda olduunuz vakitler niye beni grmeye gelmediniz? Benden katnz duygusuna kaplmtm. Gelmeye ekiniyordum, dedi Edward. Herkes size dalkavukluk ettiimi sylerdi. Srf sizden holandm iin geldiime hi kimse inanmazd. Artk u anda hibir eyden korkmanz gerekmez, dedi mdire. imdi, birbirimizi zaman zaman grmemiz gerektiine karar vermi bulunuyoruz. Mdire, kahverengi gzbebekleriyle (gzel olduklarn kabul edelim) Edwardin gzlerinin iine bakyordu ve Edward tam gitmek zere izin isterken kadn onun elini hafife okad, yle ki akn gen adam, kadnn yanndan sevinten havalara uarak tam bir zafer duygusuyla ayrld. Bu skntl iin lehine dndne ikna olan Edward, ertesi pazar ar serbest ve kstah bir havay227 la Alicele birlikte kiliseye gitti. Dahas, olanca gveni yerine gelmiti, nk (bu fikir bizde yalnzca acma dolu bir tebessm uyandrsa da) geriye doru baktnda, mdireye yapt ziyaret ona erkeksi bir ekicilie sahip olduuna dair parlak bir kant sunmutu. te yandan, o pazar gn, kiliseye giderken Alicein deimi olduunu fark etti: Buluur bulumaz, kz kolunu tutmu ve kilisede bile hi brakmamt. Eskiden ll ve sakmml davranrd, ama o gn, sana soluna dnp bakyordu; en azndan bir dzine tanda glmseyerek bayla selam verdi. Tuhaf bir durumdu bu ve Edward hibir ey anlamyordu. Daha ertesi gn, karanlk sokaklarda dolap dururlarken Alicein eskiden insan zecek kadar duygudan yoksun olan pcklerinin, slak, scak ve ateli olduklarn ararak fark etti Edward. Bir an bir sokak lambasnn altnda durduklarnda, kzn ona ak dolu gzlerle baktn grd. Seviyorum seni, bilmek istiyorsan, dedi bir-. den Alice ona ve hemen elini uzatarak gen adamn azn kapatt: Hayr, hayr, hibir ey syleme. Utanyorum, hibir ey duymak istemiyorum. Birka adm daha attlar, sonra durdular ve Alice yle dedi: imdi her eyi anlyorum. Beni inancmda ateli olmamakla niye knadn anlyorum. Ama Edwardin hibir ey anlad yoktu; susmay yeledi. Birka adm daha attlar, sonra Alice unlar syledi: Sen de bana hibir ey sylemedin. Niin hibir ey sylemedin bana? Ne dememi istiyordun peki? diye sordu Edward. 228 Evet, sensin o, dedi kz dingin bir cokuyla. Bakalar olsa hava atarlard, ama sen susuyorsun. Ben de gerekte seni bunun iin seviyorum ya. Edward meselenin ne olduunu anlamaya balyordu, ama yine de sordu: Neden sz ediyorsun sen? Bana gelenlerden. Peki nasl rendin bunu? Amma da yaptn! Herkesin haberi var bundan. Seni ardlar, tehdit ettiler, sense yzlerine kar gldn. Hibir eyi yadsmadn. Herkes hayran sana. Ama ben hi kimseye hibir eyden sz etmedim. Saf olma. Byle bir ey hemen yaylr. Aslnda, kmsenecek bir ey de deil. Biraz cesaret sahibi insanlarn bugn hl var olduuna inanyor musun sen? Edward, kk bir kentte en ufak bir olayn hemen bir efsaneye dntn biliyor, nemini hibir zaman abartmad kendi gln servenlerinden bile bir efsanenin doabileceinden kuku duymuyordu. Herkesin bildii gibi ehitlere baylan hemerilerine ne dereceye kadar

yararl olabileceini pek anlayamyordu, nk ehitler onlara kendi tatl eylemsizlikleri hakknda gven veriyorlar ve hayatn yalnzca iki seenek sunduu grn iletiyorlard. Bu seenekler ise boyun emek ya da cellada teslim olmakt. Edwardin cellada teslim olacamdan hi kimsenin kukusu yoktu, herkes de bu haberi hayranlk ve memnuniyetle yayp duruyordu. yle ki Edward imdi, kendini Alicein araclyla, kendi armha geriliinin grkemli imgesinin karsnda bulmutu. Bu durumu soukkanllkla karlayarak yle dedi: Elbette, hibir eyi yads229 madm. Ama bu ok doal bir ey. Yerimde kim olsa byle yapard. Bir bakas m? diye haykrd Alice. evrendeki insanlarn davranlarna bir bak! Ne kadar da korkaklar! Kendi analarn bile yadsr onlar! Edward susuyordu, Alice de susuyordu. El ele tutumu yryorlard. Sonra Alice alak sesle yle dedi: Senin iin ne olursa yaparm. imdiye dein Edwarda hi kimsenin sylemedii bir cmleydi bu; bu cmle Tanr mn bir armaan gibiydi. Elbette Edward bunun hak edilmemi bir armaan olduunu bilmiyor deildi, ama mademki talih hak ettii armaanlar ondan esirgemiti, o zaman hak etmedii armaanlar kabul etmeye hakk olduunu geirdi kafasndan. Bu nedenle yle dedi: Benim iin artk kimse bir ey yapamaz. Nasl yapamaz? diye fsldad Alice. Okuldan kovacaklar beni ve benden bir kahra-manmm gibi sz edenler parmaklarn bile kprdatmayacaklar. Emin olduum tek bir ey var benim: Sonunda tamamen yalnz kalacam. Hayr, dedi Alice ban sallayarak. Evet, kalacam, dedi Edward. Hayr! diye yineledi Alice ve deta haykrd. Beni herkes terk etti. Seni hibir zaman terk etmeyeceim, dedi Alice. Sen de sonunda terk edeceksin beni, dedi Edward hznl bir sesle. Hayr, hibir zaman, dedi Alice. Hayr, Alice, dedi Edward, sen beni sevmiyorsun. Beni hi sevmedin. Doru deil bu, diye fsldad Alice ve Edward, kzn gzlerinin yaarm olduunu memnuniyetle fark etti. 230 Hayr, sevmedin, Alice. nsan byle eyleri hisseder. Bana kar hep son derece souk oldun. Seven bir kadn byle davranmaz. Bunu ok iyi biliyorum. Ve imdi de bana acyorsun, nk beni mahvetmek istediklerini biliyorsun. Ama beni sevmiyorsun ve ben de senin kafana yanl fikirler sokman istemiyorum. Hl el eleydiler; hi konumadan yryp duruyorlard. Alice bir sre sessiz sessiz alad, ama birdenbire durdu ve hkrklarnn ortasnda, Hayr, doru deil bu. Bunu demeye hakkn yok. Doru deil bu, dedi. Evet, doru, dedi Edward ve Alice alamasn kesmedii iin, ona gelecek cumartesi kent dna gitmeyi nerdi. Nehir kysndaki gzel bir vadide aabeyinin bir da evi vard; orada ba baa kalabilirlerdi. Alicenin yz yalar iindeydi; hi konumadan, ban eerek raz oldu. 8 Bunlar sal gn olmutu; Edward ertesi perembe mdirenin kk dairesine yeniden davet edildiinde, oraya nee dolu bir zgvenle gitti, nk kiiliindeki doal ekicilii sayesinde u kilise skandalinin kk bir duman bulutuna dneceine iyice inanmt. Ama hayatta her zaman yle olur: nsan belli bir piyeste oynadna inanr ve bu arada o hi farknda olmadan dekorlarn gizli gizli deitirildiinden kuku duymaz, yle ki bilmeden kendini bambaka bir gsterinin ortasnda bulur. Yine mdirenin karsna, ayn koltua oturmutu; aralarnda zerinde bir konyak iesiyle iki 231

bardan durduu bir sehpa vard. Gerekte bu konyak iesi, anlayl ve arbal bir kimsenin artk kilise skandalinin sz konusu bile olmadn anlamasn salayacak yeni bir dekor saylrd. Ne var ki masum Edwardcik, kendi kendine ylesine hayran kalmt ki balangta hibir eyin farkna varamad. Keyifle snma sohbetine katld (dereden tepeden genel konulard bunlar), kendisine ikram edilen ikiyi iip bitirdi ve iten ie sklp durdu. Yarm ya da bir saat sonra mdire sohbeti aktrmadan daha kiisel konulara kaydrd; uzun uzun kendinden sz etmeye koyuldu ve bu szlerle, Edwardin karsnda kadnn, zelliklerine sahip olmak istedii bir kiilik belirdi: akl banda, orta yal, pek mutlu olmayan, ama talihine arballn yitirmeden boyun emi, hibir eye yazklanmayan, hatta evlenmedii iin kendini kutlayan bir kadn kiilii. nk bunlar olmasa, kendini mutlu hissettii ve Edwardin da u anda holandn umduu kk dairesinde, bamszlnn ve zel yaamnn zevklerinin tadna kukusuz adamakll varamazd. Hayr, gerekten houma gitti buras, dedi Edward ve bu szleri somurtarak syledi, nk birdenbire kendini skntl hissetmeye balamt. Konyak iesi (ilk ziyareti srasnda aklszlk edip istedii ve imdi masann stne tehditkr bir hzla konulmu olan ie), kk dairenin drt duvar (gitgide daha dar ve daha kapal bir mekna dnyordu), mdirenin monologu (gitgide daha kiisel konular zerinde younlayordu), baklar (tehlikeli biimde zerine dikilmiti) btn bunlar, programdaki deiiklii yava yava hissettiriyordu ona. Gelimesi kanlmaz olan bir duruma girdiini kavrad ve mesleini tehlikeye sokan eyin mdirenin ona kar duyduu tiksinti deil, tam tersine, 232 kendisinin onu imeye zorlayan bu bykl, sska kadna kar duyduu fiziksel tiksinti olduu ona apak geldi. Kaygdan boaz daralr gibi olmutu. Mdirenin szne uyup bardan boaltt, ama o anda, o denli kayglyd ki alkol, zerinde hibir etki gstermedi. Buna karlk, daha nce birka bardak daha yuvarlam olan mdire, her zamanki sakmmllm hepten bir yana brakm ve szleri neredeyse tehditkr bir heyecana brnmt: Sizde gpta ettiim bir ey var, dedi, genliinize gpta ediyorum. Hayal krklnn, yanlglara dmenin ne demek olduunu daha bilemezsiniz siz. Dnyay hl umut ve gzellikle dolu olarak gryorsunuz. Yzn sehpann zerinden Edwardin yzne doru edi ve melankolik bir sessizlik iinde (yznde donmu bir glmsemeyle) o korkun irilikteki gzlerini Edwardin stne dikti; Edward ise bu arada, birazck sarho olmay baaramazsa akamn kendisi iin korkun bir fiyaskoyla sona ereceini dnp duruyordu; bardana biraz konyak koyup hzla kafaya dikti. Ve mdire szlerini srdrd: Ama ben dnyay bile yle grmek istiyorum, tpk sizin grdnz gibi! Sonra koltuundan kalkt, gsn ileriye doru kararak yle dedi: Benden holandnz doru mu? Doru mu bu? Ve sehpann etrafndan dolaarak Edwardin kolunun yenini tuttu: Doru mu bu? Evet, doru, dedi Edward. Hadi gelin de dans edelim, dedi ona kadn. Edwardin kolunu brakt ve radyoya doru seirtip bir dans mzii bulana kadar dmeyi kurcalad. Sonra yznde bir glmsemeyle Edwardin nnde durdu. 233 Edward yerinden kalkt, mdireyi kavrad ve mziin ritmine uygun olarak onu odann iinde yrtt. Mdire arada srada ban sevecenlikle Ed-wardm omzuna koyuyordu, sonra birdenbire ban kaldrp Edwardin gzlerine bakt, bir sre sonra da alak bir sesle mziin ezgisini mrldanmaya koyuldu. Edwardin can ylesine sklyordu ki sk sk dans kesip iki iti. Tek arzusu, bu bitip tkenmek bilmeyen dnp durmaca dehetine bir son vermekti, ne var ki ayn zamanda da bu son verme iinden korkuyordu, nk ondan sonra olup bitecekler daha dehet verici grnyordu. Bu yzden, dar odann iinde mrldanp duran kadna elik etmeyi srdryor ve byle yaparken de (skntl bir sabrszlkla) alkoln kendinde yaratmasn arzu ettii etkiyi

gzlyordu. Sonunda duyularnn, konyan etkisiyle biraz uyumu olduu duygusuna kapld an, bir eliyle mdireyi kendi vcuduna doru ekti, teki elini de kadnn gsnn zerine koydu. Evet, dncesi bile kendisini akamn bandan beri korkutan jesti yapm bulunuyordu. Bunu yapmam olmak iin her eyini verirdi ve bu jesti yine de yapmsa, inann ki gerekten yapmak zorunda kald iin yapmt; iine dt durum ona kamak iin hibir yol vermiyordu. Kukusuz bu durumun hz drlebilirdi, durdurmak olanakszd, yle ki mdirenin gsne eline koymakla Edward, yalnzca kanlmaz bir zorunluluun buyruklarna boyun emi oluyordu. Ne var ki hareketinin sonular btn tahminleri at. Sanki sihirli bir komuta boyun emi gibi mdire, kollarnn arasnda kvranmaya balad, sonra tyl st dudan azna yaptrd, sonra ehvet duygularyla titreyerek ve yksek sesle inleyerek Edwardi divann zerine srkledi, dudan 234 ve dilinin ucunu srd, bu da Edwardin ok cann yakt. Daha sonra kendini Edwardin kollarndan kurtard, ona, Bekle! diyerek banyoya kotu. Edward parman yaladnda dilinin biraz kanadn fark etti. Inlan yer o kadar aryordu ki glkle ulat sarholuun etkisi azalmt, onu bekleyen eyi dnnce yeniden boaznn kaygdan sktn hissetti. Banyodan yksek perdeden su sesi geliyordu. Konyak iesini kapt, dudaklarna gtrp uzun uzun yudumlad. Mdire, saydam bir gecelik giyinmi olarak (gs ksm dantellerle sslyd) banyonun kapsnda yeniden belirmiti bile ve yava yava Edwarda doru yryordu. Onu kollarna ald. Sonra geriye doru bir adm atarak sitemkr bir tonla, Niye hl giyiniksin? dedi. Edward ceketini kard; bir yandan mdireye bakarken (o koca gzlerini zerine dikmiti) bir yandan da tek bir eyi, vcudunun byk bir olaslkla iradesinin abasn baltalayacan dnmekten kendini alamyordu. Bu yzden, srf arzusunu daha fazla kamlamak iin, kadna belli belirsiz bir sesle, Tamamen soyunun, dedi. Mdire, uysal bir atelilikle, ani bir hareketle, saydam gecelii zerinden att; narin beyaz vcudu ortaya kmt; vcudunun ortasndaki gr ve siyah pubis tyleri i karartc bir braklmlkla gze arpyordu. Kadn yava yava ona yaklayordu ve Edward dehet iinde zaten daha nceden bildii bir eyi anlad: Vcudu szcn gerek anlamyla fel olmutu. Biliyorum, baylar, yllarn gemesiyle vcudunuzun geici itaatsizliklerine almtnz ve bu da sizi hi kayglandrmyor. Ama anlyor musunuz? Edward o zamanlar genti! Vcudunun kendisini baltalay onu her seferinde inanlmaz bir panie 235 srklyordu; bunun tan ister gzel, isterse m-direninki kadar irkin ve gln bir yz olsun bu panii are bulunmaz bir leke olarak gryordu. Ve imdi mdire yalnzca bir adm tesindeydi, o ise korkuya kaplm, ne diyeceini bilemez bir halde, birdenbire, nasl olduunu bilemeden (dnlp tanlm bir manevradan ok bir itkinin etkisiyle): Hayr, hayr! Aman Tanrm, hayr. Bir gnah bu, gnah! dedi ve bir hamle de kendini kurtard. Ne var ki mdire ona yaklap duruyor ve, Ne gnah? Gnah diye bir ey yok! diye homurdanyor du. Edward birka dakika nce yannda oturduklar sehpann arkasna snd, Hayr. Hakkm yok buna. Hakkm yok buna, dedi. Mdire koltuu iterek onun gemesini engelledi ve iri kara gzlerini stnden ayrmadan Edwarda yaklamaya devam etti: Gnah yok! Gnah diye bir ey yok! Edward masann etrafnda doland, artk arkasnda yalnzca divan vard; mdire bir adn tesindeydi. Artk kaamazd ve belki de bu aresizlik nnda mdireye, Diz kn! diye buyurmasn salayan ey, iinde bulunduu mutlak umutsuzluk duygusu oldu. Kadn anlamayan gzlerle ona bakt, ama Edward mutsuz ve kararl bir sesle, Diz kn! buyruunu yineleyince, kadn nnde cokuyla diz kp Edwardm bacaklarna sarld. Brak beni! ek ellerini stmden! diye bard Edward.

Mdire ona gene anlamayan gzlerle bakt. Ellerini stmden ek! Duydun mu? Kadn ellerini ekti. Dua et! diye emretti Edward. Kadn ellerini kavuturmutu ve ona ateli gzlerle bakyordu. 236 Dua et de Tanr bizi balasn! diye bard. Kadn ellerini kavuturmutu ve iri gzleriyle ona bakyordu, yle ki Edward yalnzca rahat bir soluk almakla kalmad, bulunduu konumda kadna tepeden bakarken yalnzca bir av olmann verdii skntl duyguyu kaybetmeye, zgvenini yeniden kazanmaya balad. Onu tepeden trnaa grebilmek iin geriye bir adm att, sonra buyruunu yineledi: Dua et! Ve kadn susmaya devam edince de, Yksek sesle! diye bard ona. Ve diz km olan kemikli plak kadn, dua etmeye koyuldu: Gklerde oturan Yce Efendimiz, ismin ululansn, hkmranln gelsin... Btn bu dua szlerini sylerken sanki o Tan-rnn kendisiymiesine gzlerini ona doru kaldryordu kadn. Edward ise onu gitgide artan bir zevkle seyrediyordu. Mdire duayla aalanan plak bir devrimci olarak karsndayd; plakl yznden aalanan, dua eden bir kadn olarak karsndayd. Bu katl aalanma grnts Edwardi sarho etmiti ve birden beklenmedik bir ey oldu: Vcudu bu edilgin direnie son verdi ve erkeklik organ kalkt! Ve tam mdire, Ama bizi kkrtmaya srkleme, derken Edward alelacele stndeki giysilerden kurtuldu ve kadn Amin! dediinde, onu iddetle yerden kaldrp divann zerine srkledi. Bunlar perembe gn oldu ve cumartesi Edward, Alicei kardeinin kent dndaki evine gtr237 d. Aabeyi onlar ok candan karlad ve onlara da evinin anahtarn verdi. ki sevgili gezintiye ktlar; btn le sonrasn korularda ve ayrlarda geirdiler. pp duruyorlard; Edwardm tatmine ulam elleri, masumiyet blgesini zina blgesinden ayrmak zere gbek seviyesine izilmi olan dsel hattn artk tm nemini yitirmi olduunu fark etti. lkin bunca zamandr bekledii bu olay szlerle dorulamak istedi, ama duraksad ve susmann daha iyi olacan anlad. Kukusuz doruydu verdii karar: Alicein tavrnn yz seksen derece deimesinin gerekten de onu inandrmak iin haftalardr gsterdii abayla, akl yrtmelerle hibir ilgisi yoktu. Tam tersine, bu tavr deiiklii ncelikle Edwardin ehit olduu yolundaki haber, yani bir yanlgya dayanyordu ve bu yanlg ile Alicein bundan kard sonu arasnda hibir mantksal balant yoktu; nk bir an iin dnelim: Edwardin ok strap ekecek lde inanlarna sadk kalm olmas Alicei ne diye Tanrnm yasalarn inemeye itsindi? Edward Tanrya soruturma komisyonu nnde ihanet etmeyi reddetmise, kendisi ne diye Edwardin nnde Ona ihanet etsindi ki? Bylesi bir durumda, yksek sesle dile getirilecek en kk bir dnce bile Alicee tutumundaki tutarszl gsterebilirdi. Bu nedenle Edward susmakla iyi ediyordu ve bu da hi dikkati ekmiyordu, nk Alice durmadan konuuyordu. Kz neeliydi ve ruhunda meydana gelen bu yz seksen derecelik deiikliin dramatik ya da strapl olduunu gsteren hibir ey yoktu. Gece olduunda da evine dndler, yaktlar, yata atlar, ptler ve Alice, Edwarddan sndrmesini rica etti. Ancak geceleyin pence238 reden gkteki yldzlarn da szd iin, Alicein istei zerine, Edward panjurlar da kapatmak zorunda kald. Alice, zifiri karanlk iinde soyundu ve kendini ona verdi. Edward bu n haftalar boyu beklemiti ve ne tuhaftr ki imdi, istedii ey sonunda gerekleirken bu nn nemi uzun uzun beklemeye hi de dememi gibi bir duygu uyanmt iinde. Tam tersine, sevime fasl ylesine kolay ve ylesine doal olmutu ki kafasn

neredeyse toparlayamam, aklndan geen dnceleri bou bouna kovmaya abalamt: Alicein ona souk davranarak ikence ettii uzun ve yararsz haftalar, okulda ona verdii skntlar aklndan geiriyor, kendini ona teslim ettii iin kza minnettar kalmak yerine, bir eit intikam istei ve fke duyuyordu. Eskiden fanatik bir inanla baland zinaya kar tanrsna, bu kadar kolaylkla ve pimanlk duymadan ihanet edebildii iin, ona kzyordu; hibir arzunun, hibir olayn, hibir ruhsal sarsntnn kafasndaki dinginlii bozamam olmasna kzyordu; btn bunlar kendinden emin ve kolay bir biimde, hibir i atmaya girmeden yaam olmasna kzgnlk duyuyordu. Ve bu kzgnln sultas altna girdiinde, kzdan bir lk, bir inilti, bir szck, bir yakar skp alabilmek iin onunla hoyrata ve fkeyle sevimeye abalad, ama baaramad. Kz bunlara kulan kapatt ve Edwardin tm abalarna karn, sevimeleri sessiz ve heyecandan yoksun bir biimde sona erdi. Sonra kz Edwardin gsne bzlp abucak uykuya dald, oysa Edward uzun sre uyank kald ve hibir zevk duymadn fark etti. Alicei gznn nne getirmeye alyordu (fiziksel grnn deil de mmkn olduu kadar tm varln) ve 239 birdenbire onu ancak dank bir biimde grebildiini kavrad. Bu szck zerinde biraz duralm: Alice, u na dein grnd kadaryla, tm naifliine karn, Edwardin gznde, deimez, ak seik zelliklere sahip bir varlkt: D grnnn gzel yalnl inancnn zndeki yalnlkla uyumlu gibiydi; yazgsnn yalnl da tutumunun nedeni gibiydi. u na dein, Edward onu salam ve tutarl biri olarak grmt: Onunla ne kadar alay etse, ona ne kadar bela okusa, hileleriyle onu ne kadar aldatsa bou-nayd, (istemeye istemeye) ona sayg duymaktan baka bir ey elinden gelmemiti. Gelgelelim imdi, bu sahte haber tuza (nceden dnmemi olduu bu tuzak) kzn varlnda bir atlak yaratm bulunuyordu ve Edward kzn inanlarnn gerekte yazgsna dsal bir ey olduunu, yazgsnn da gvdesine dsal bir ey olduunu dnyor, onu yalnzca bir gvdenin, dncelerin ve bir yaamyksnn rastlantsal bir birliktelii, inorganik, keyfi ve deiken bir birliktelik olarak gryordu. Alicei (omzunun kavisinde derin derin soluk alan Alicei) gzlerinin nne getiriyor ve bir yanda onun bedenini, teki yanda ise onun dncelerini gryordu; bu beden houna gidiyordu, bu dnceler ona gln geliyor ve bu beden ile bu dnceler hibir birlik oluturmuyorlard. Onu bir kurutma kdna yaylan bir mrekkep izgisi gibi gryordu: d izgileri olmayan, biimi olmayan bir izgi. Evet, bu beden gerekten de houna gidiyordu. Alice ertesi sabah kalktnda, onu plak kalmaya zorlad; daha dn gece yldzlarn donuk ndan rahatsz olduu iin panjurlarn kapatlmasnda srar etmi olan o, imdi utanma duygusunu tamamen unutmutu. Edward onu inceleyip duruyordu 240 (kz kahvalt iin bir paket ay ve biskvi bulma telana dm, neeyle ortalkta dolanp duruyordu) ve kz bir sre sonra baktnda, Edwardin dnceli gzktn fark etti. Ona neyi olduunu sordu. Edward, kahvaltdan sonra gidip kardeini grmesi gerektiini syledi. Kardei ona okulda ilerin nasl gittiini sordu, Edward da fena gitmedii karln verdi. Sonra kardei ona yle dedi: u Cechackova kaltan teki, ama uzun bir zaman nce baladm onu. Ne yaptn bilmedii iin baladm onu. Bana zarar vermek istiyordu, oysa bunun yerine gzel bir hayata kavumama yardm etti. iftilik yaparak daha ok kazanyorum ve doayla ba baa olmam beni kentlilerin iine dtkleri kukuculuktan kurtaryor. Bana da, u kadncaz ans getirdi, dedi Edward, dnceli bir tavrla ve aabeyine Alicee k olduunu, yalancktan Tanrya inanr gibi yaptn, bir soruturma komisyonunun nne kmak zorunda kaldn ve bu Cechackova denilen kadnn onu yeniden eitmek istediini, sonunda da Alicein onu ok strap ekmi biri gibi grd iin kendini ona verdiini anlatt. Ancak anlatmad tek ey, mdireyi nasl Pater noster duasnn szlerini sylemeye zorladyd, nk aabeyinin gzlerinde bir knama ifadesi sezer gibi oldu. Sustu; aabeyi de ona yle dedi: Kukusuz benim de ok kusurlarm olmutur, ama tek bir eyden eminim, o da u: Hibir zaman duygularm gizleyip ikiyzllk etmedim, insanlarn yzne her zaman dndm

syledim. Edward, aabeyini ok seviyor, knamalarndan ok inciniyordu. Bu yzden kendini hakl karmak iin aba harcad ve tartmaya baladlar. Sonunda Edward yle dedi: Glnesi Aklar 241/16 Her zaman drst biri olduunu, bununla da gururlandn biliyorum. Ama kendine tek bir soru sor: nsan niye gerei sylemek zorunda? Bizi byle yapmaya zorlayan ne? Sonra itenlii niin bir erdem olarak grmemiz gerekiyor? Farz et ki, bir balk olduunu, bizim hepimizin de balk olduunu ileri sren bir deliyle karlatn. Onunla tartr msn? Ona yzgelerin olmadn gstermek iin nnde soyunur musun? Yzne kar ne dndn syler misin? Hadi, syle bana! Aabeyi susuyordu; Edward szlerini yle srdrd: Ona yalnzca gerei, onun hakknda gerekten dndklerini sylersen, bu, bir deliyle ciddi bir tartmaya girmeye raz olman ve senin de deli olduun anlamna gelir. evremizdeki insanlar konusunda da ayn ey sz konusu. Gerei onlarn yzne kar sylemekte srar edersen, onlar ciddiye alyorsun demektir. Bu kadar nemsiz bir eyi ciddiye almak ise insann tm ciddiyetini kaybetmesi demek. Ben, delileri ciddiye almamak ve kendim de delirmemek iin yalan sylemek zorundaym. 10 Pazar gn sona eriyordu ve iki sevgili dn yolunu tutmulard; kompartmanda yalnzdlar (kz gene en akrak gevezelik edip duruyordu); Edward, daha dn, kendiliinden semi olduu Alicein kiiliinde, kendi grevinin hibir zaman salayamayaca bir ciddiyet bulduuna nasl da sevindiini anmsyor, Alicele yaam olduu ak serveninin gln, rastlantsal ve yanlglardan olumu, ciddilikten ve anlamdan yoksun olduunu hznle (trenin tekerlekleri, dsel bir ritimle raylarn eklem 242 yerlerine arpp takrdyordu) anlyordu. Alicein szlerini dinliyor, onun jestlerini gryor (elini skp duruyordu) ve bunlarn anlamsz iaretler olduklarn, karlk akesi bulunmayan birer banknot, kttan yaplma arlklar olduunu ve Tanr plak mdirenin duasna ne kadar deer verebilirse kendisinin de bunlara ancak o kadar deer verebileceini dnyordu. Ve birdenbire aklna, yeni iyerinde karlam olduu btn insanlarn gerekte yalnzca bir kurutma kd zerinde yaylan mrekkep izgileri olduklar, en nemlisi de birbirlerinin yerine geebilecek, salam bir zden yoksun varlklar olduu aklna geldi; ama daha kts, daha da kts (gzne sonra bu arpmt) kendisinin de btn bu glge-kiilerin bir glgesinden baka bir ey olmadyd, nk zeksnn btn kaynaklarn srf kendini onlara uyarlamak ve onlara yknmek niyetiyle tketiyordu, ama onlar ciddiye almadan, iin iin glerek ne kadar taklit etse bou-nayd, bu yolla onlar gizlice gln duruma drmeye (ve bylelikle de kendini onlara uyarlama abasn hakl karmaya) gayret etmesi bounayd, btn bunlar bir eyi deitirmiyordu, nk kt niyetle yaplm olsa da bir taklit yine de bir taklittir ve alay eden bir glge de yine bir glge olarak ikincil, tremi, deersiz bir ey olarak kalr. Alaltc bir eydi bu, son derece alaltc. Trenin tekerlekleri dsel bir ritimle raylarn eklem yerlerine arpp takrdyordu (kz gevezelik edip duruyordu) ve Edward yle dedi: Alice, mutlu musun? Evet, dedi Alice. Ben, mutsuzum, dedi Edward. Ne, deli misin sen? dedi Alice. Bunu yapmamalydk. Bunu yapmamamz lazmd. 243 Ne oluyor sana Allahakna? Yapmay sen istedin! Evet, ben istedim! dedi Edward, Ama en byk hatam oldu bu benim, Tanr beni hibir zaman balamayacak. Bir gnaht bu, Alice. Allahm seversen syle, ne oldu sana byle? dedi Alice sakin bir sesle, Tanrnn sevgiyi, her

eyden nce de sevgiyi istediini sen kendin syler dururdun! Ksa bir zaman nce giritii g mcadelede pek bir iine yaramam olan bu Tanrbilimsel safsataya imdi Alicein sessizce sahip km olduunu grnce, Edwardin her yann bir fke sard: Seni snamak iin syledim ben bunlar. imdi Tanrya ne kadar sadk kaldm biliyorum! Ama Tanrya ihanet edebilen bir kimse, bir insana yz kat daha kolay ihanet edebilir! Alice her seferinde yeni cevaplar buluyordu, ama bunlar bulmasa daha iyi ederdi, nk bu cevaplar Edwardin intikam isteiyle dolu fkesini krklemekten baka bir ie yaramyordu. Edward konutu da konutu (bu arada irenme ve fiziksel tiksinti szcklerini de kullanmt) ve sonunda bu sessiz ve sevecen yzden (nihayet!) hkrk, gzya ve bir inilti sesi skp alabildi. Elveda, dedi ona garda ve kz gzyalar iinde terk etti. Ancak eve dndkten birka saat sonra, bu ilgin fke sonunda yattnda, yapt eyin btn sonularn kavrad: Daha bu sabah karsnda rlplak dolap durmu olan kzn bedenini gzlerinin nne getirdi ve bu gzel bedeni srf kendi isteiyle kendinden uzaklatrm olduunu anlaynca, kendini budalann biri gibi grd ve iinden, yzn tokatlamak geldi. Ama olan olmutu ve artk hibir eyi deitirmek mmkn deildi. 244 te yandan geree sadk kalmak iin u noktay da eklememiz gerekiyor: Kendisinden kap uzaklam olan bu gzel bedeni dnmek Edwardda belli bir kedere yol atysa da ok gemeden yokluuna alt bir kayp oldu. Bu kk kente varndan az bir zaman sonra, fiziksel aka duyduu gereksinim skntlar vermiti ona, ama bu tamamen geici bir gereksinimdi. Edwardin artk bu gereksinimden tr strap ekmesi gerekmiyordu. Haftada bir kez mdireyi grmeye gidiyordu (alkanlk, bedenini balangtaki kayglardan kurtarmt) ve okuldaki durumu kesinkes akla kavumak ka ona dzenli olarak gitmeye karar vermiti. Bundan baka, gitgide artan baarlarla her eidinden bir sr kadn ve gen kz batan karmaya girimiti. Bunun bir sonucu olarak yalnz kald anlara daha fazla deer verir oldu ve tek bana gezintiler yapmaktan holanmaya balad, bazen de (ltfen bu ayrntya biraz daha fazla dikkat buyurun) kiliseyi ziyaret ediyordu. Hayr, korkmayn, Edward imana gelmedi. Hikyemi bu kadar aikr bir paradoksla talandrmaya niyetim yok. Ne var ki Tanrnn var olmadndan hemen hemen emin olmakla birlikte, Edward bir nostalji duygusuyla kafasnda Tanr fikrini seve seve dolatrp duruyordu. Tanr zn kendisidir, oysa Edward (Alice ve mdire ile olan servenlerinin zerinden birka yl gemiti) ne aklarda ne mesleinde ne de fikirlerinde zl hibir ey bulamad. Edward zl olan zl olmayanda bulduunu itiraf edecek kadar drstt, ne var ki zl olan gizli gizli arzulayamayacak kadar da zayft. Ah, bayanlar baylar, insan hibir eyi, hibir kimseyi ciddiye alamaynca yaamak ne kadar da hzn verici! 245 te bu nedenle Edward da Tanr zlemi duydu, nk yalnzca Tanr grnme zorunluluundan kurtulmutur ve yalnzca olmakla yetinebilir: nk yalnzca O (biricik ve var olmayan, yalnzca O) bu zl olmayan (ama o derece de var olan) dnyann zl kartn oluturur. Bu yzden Edward zaman zaman bir kiliseye gidip oturuyor ve ban kaldrp hlyal gzlerle kubbeyi seyre dalyor. Ondan, bylesi bir anda izin alalm yanndan ayrlmak iin. Vakit, le sonras, kilise sessiz ve ssz. Edward bir srada oturmu, Tan-rnn var olmadn dnyor ve kendini kederli hissediyor. Ama o anda, kederi ylesine byk ki birdenbire varlnn derinliklerinden Tanrnn gerek ve yaayan yznn ktn gryor. Ba km! Edward glmsyor! Glmsyor ve glmsemesi mutluluk dolu... Ltfen onu bu glmsemesiyle belleinizde tutun.

You might also like