Üç Robot Yasası - İsaac Asimov

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 96

ISAAC ASIMOV Robot Yasas

Bu e-kitap taslak halindedir. Okumay zorlatrc tarama hatalar iermektedir. Bu taslak srm okurken dzeltir ve dzeltilmi srm bizimle paylamak isterseniz memnun oluruz. WEB: http://ayrac.org letiim: ayrac.org@gmail.com

Kapak Tasarm EBRU GLHAN Bask ALTIN KTAPLAR BASIMEV 1. BASIM/KASIM 1996

ISAAC ASIMOV ROBOT YASASI TRKES Gnl Suveren

Yazarn Yaynevimizden kan Kitaplar: NTKAM TANRIASI BEN ROBOT ERLMEZ MPARATORLUK MELEZLER VENSTE JPTER SATIYORUM UZAYIN BEKLER

indekiler: ROBOT YASASI KULLANILAMAYACAK KADAR KORKUN BR SLAH BYK BULU CALLISTO'DAK TEHLKE ADIMI 'S' HARFYLE YAZIN! YILDIZ AFAKTA KARILAMA LANETL GEZEGEN

ROBOT YASASI 1. Bir robot, bir insana zarar veremez. Ya da hareketsiz kalarak bir insann zarar grmesine neden olamaz. 2. Bir robot, insanlarn verdikleri emirlere uymak zorundadr. Ancak bu emirler Birinci. Yasa'yla elitii zaman durum deiir. 3. Bir robot, Birinci ve kinci yasalarla elimedii srece varln korumak zorundadr. I. Keith Harriman doru karar verdiinden pek de emin deildi. Uzman, on iki yldan beri Amerika Birleik Devletleri Robotlar ve Makine Adamlar irketinin Aratrma Blm Bakanln yapyordu. Harriman soluk renkli, dolgun dudaklarn yalad. Ulu Susan Calvin'in yukardan kendisine glmsemeden bakan hologram Harriman'a hi bu kadar sert gzkmemiti. Genellikle, gelmi gemi en byk robot uzman saylan Susan Calvin'in hologramn kapatrd. nk sinirini bozard kadn. (Adam, hologram o ey, diye dnmeye alr ama bunu baaramazd.) Ne var ki Harriman bu kez hologram kapamaya cesaret edememiti. Ona oktan lm olan kadnn baklar yznn yann delip geiyormu gibi geliyordu. Robot Yasa's iki yz yl boyunca makine-adamlar kontrol altnda tuttu. O halde insanlar neden robotlara gvenemiyorlar? ey... Harriman hzla ban karken krlamaya balayan salar kabard, ...bunun ou batl inan tabii. Ne yazk ki baz karklklar da var. Robot dman kkrtclar da onlardan yararlanyorlar. Bu, Robot Yasas'yla m ilgili? Evet. zellikle kinci Yasa'yla. nc Yasa hibir sorun yaratmyor. nk evrensel. Robotlar kendilerini ayrm yapmakszn insanlar iin feda etmeliler. George On, Tabii, dedi. Belki Birinci Yasa onun kadar tatmin edici deil. nk her zaman bir robotun A yolunu ya da B yolunu semesi gereken bir durum doabilir. Yani robot ya bir yolu seer ya da dierini. kisi birden olamaz. Bu durumda robot abucak en az zarar verecek yolu semek zorundadr. Beynindeki pozitronik kanallar robotun bu seimi yapabilmesi iin ayarlamak hi de kolay deil. Diyelim ki A yntemi yetenekli, gen bir sanatnn zarar grmesine neden oluyor. B yntemiyse sradan yalca be kiinin zarar grmesine. Bu durumda robot hangi yolu ya da yntemi seecek. George On, A yntemini, dedi. Bir kiiye gelecek zarar, be insana gelecek zarardan daha azdr. Evet. Robotlar her zaman byle karar vermeleri iin yapldlar. Onlarn yetenek, zek, topluma olan genel yarar gibi ince konularda karar verebilmelerini beklemenin her zaman pratik bir ey olmad dnld. Neyseki robotlarn byle kararlar vermelerini gerektiren durumlar fazla deil... Ama bylece kinci Yasa'ya geliyoruz. taat Yasas'na. Evet. itaat zorunluluu deimez. Bir robot, yirmi yl boyunca varolabilir ama bu srede bir insann zarara uramasn nlemek iin hzla harekete gemek zorunda kalmayabilir. Ya da kendisini yok etme tehlikesini gze almasna hi gerek olmaz. Ve robot btn bu sre boyunca emirlere de uyuyordur... Peki kimin emirlerine? nsanlarn emirlerine. Herhangi bir insann m? Bir insann emirlerine uyup uymamak iin bu kii konusunda nasl yargya varabilirsin? Sen insana itaat ediyorsun, George? O insan nedir? George duraklad. Harriman telala ekledi. Bu sz ncil'den. Ama nemli olan bu deil. Ben unu kastediyorum: Bir robot bir ocuun, bir ahman ya da sulunun emirlerini yerine getirmeli midir? Ya da drst ve zeki ama deneyimi olmayan, bu nedenle de emirlerinin istenmeyen baz sonular

vereceini gremeyen bir insana m itaat etmelidir? Ve iki insan bir robota birbirine zt emirler verdikleri zaman ne olur? Robot hangi emre uyar? George, ki yz yl ierisinde bu tr sorunlar kmad m? diye sordu. Bu konular zerinde hi allmad m? Harriman hzla ban sallad. Hayr. Bizi bir durum engelledi. Robotlarmz sadece uzayda, zel evrelerde ve kendi alanlarnda birer uzman olan insanlarn kontrolnde altlar. Orada ocuklar, ahmaklar, sulular ya da iyiniyetli ama bilgisiz kiiler yoktu. Buna ramen dnlmeden verilen aptalca emirler yznden bazen zarara uranld oldu. zel ve snrl evrelerde bu tr zararlar belirli bir alan ierisinde kalr. Ancak yeryznde robotlarn karar vermeleri ve bir yargya varabilmeleri gerekir. Robot dmanlar byle iddia ediyorlar. Ve hakllar. Kahretsin! yleyse pozitronik beyine bir yargya varma becerisini vermelisiniz. Alamayacak snrlarnn iinde. Sen dnce tarz bakmndan insanlardan ok farkl olabilirsin. Bu soruna mantkl yaklaabilmem iin insanlar konusunda gerekli bilgim var m? Onlarn tarihini biliyor muyum ya da psikolojilerini? Tabii ki bilmiyorsun. Ama bunlar mmkn olduu kadar hzl reneceksin. Bana yardm edilecek mi, Bay Harriman? Hayr. Bu sadece ikimizin arasnda. Kimse bunu bilmiyor. Bu projeden irkette ya da dardaki hibir insana sz etmemelisin. George On sordu. Biz yanl bir ey mi yapyoruz, Bay Harriman? Yani, bu konuyu gizlemek istediinize gre... Hayr. Ama bir robotun zm yolu kabul edilmeyecek. Bunu dnen yalnzca bir robot olduu iin. Aklna gelen zm nerilerini bana aklaman gerekecek. Uygun olursa dierlerine ben aklayacam. Hi kimse zm senin bulduunu bilmeyecek. George On sakin sakin, Daha nce sylediklerinize baklrsa, dedi. Bence bu doru ilem... Ne zaman balyorum? Hemen, imdi. ncelemen iin btn gerekli filmlerin sana verilmesini salayacam. 1.a Harriman, yalnz bana otururken yapay kla aydnlatlm brosundan darda havann karard anlalmyordu. Adam, George On'u ilk filmlerle hcresine geri gtrdnden beri saat olmutu ve bunun farknda deildi. Uzman, imdi Susan Calvin'in hayaletiyle ba baayd. Kadn, robotik alannda adeta bir dhiydi. Pozitronik robotu dev bir oyuncak olmaktan karm, insanlarn en yetenekli ve nazik aleti haline sokmutu. Bu ylesine nazik ve yetenekliydi ki, insanlar robotu kskanlk ya da korku yznden kullanmaya cesaret edemiyorlard. Susan Calvin leli yz yldan biraz fazla olmutu. Frankenstein kompleksi onun zamannda da vard ve kadn bu sorunu hibir zaman zememiti. Daha dorusu zmeye kalkmamt. nk buna gerek yoktu. Susan Calvin'in zamannda robotik bilimi uzay aratrmalar yznden gelimiti. Robotlarn ok baarl olmalar yznden insanlarn onlara gereksinimi kalmamt. te Harriman da son zamanlarda bu yzden... Ama acaba Susan Calvin, robotlardan yardm ister miydi? Herhalde o da... Ve Harriman gece ge saatlere kadar orada ylece oturdu. 2. Maxwell Robertson, ABD Robotlarn en byk hissedaryd. Yani bir bakma irket onun kontrolndeydi. Adam grnte yle bakalarn etkileyecek bir tip deildi. Orta ya gekin tombul biriydi, skld zaman alt dudann sa yann dilemek gibi bir huyu vard. Ama yirmi yldan beri resmi grevlilerle i grd iin onlara nasl davranacan renmiti. Uysal davranr, boyun eer ve glmserdi. Ve her seferinde de zaman kazanmay baarrd.

Ancak bu, gn getike daha zorlayordu artk. Zorluun en ba nedeni Gunnar Eisenmuth'du. Dnya Koruyucular dizisinin sonuncusuydu o ve hemen hemen geen yz yldaki Dnya Yneticisi kadar da glyd. Eisenmuth uzlamadan hi holanmazd. Amerika'da domam olan tek Koruyucu da oydu. Bu eski 'ABD Robotlar' adnn dmanca duygular uyandrdn gsterecek hibir kant yoktu. Ama yine de irkettekilerin hepsi buna inanyorlard. irketin adnn 'Dnya Robotlar'na dntrlmesi nerilmiti. Bu o ylki ilk neri deildi. Hatta o kuakta yaplan ilk neri de. Ancak Robertson buna asla izin vermeyecekti. irket, balangta Amerikan sermayesi, Amerikan beyni ve Amerikan igcyle kurulmutu. Tabii irket uzun sreden beri dnya apnda i yapyorsa da Robertson kontrolde olduu srece irketin ad da onun kkenine tanklk edecekti. Yz hatlar ve derisi kaba olan Eisenmuth, uzun boylu adamd. Dnya dilini ok belirgin bir Amerikan aksanyla konuuyordu. Oysa baa gemeden nce Amerika'da hi bulunmamt. Bence durum ortada, Bay Robertson. Herhangi bir zorluk yok. irketinizin rettii eyler her zaman kiraya veriliyor. Hibir zaman satlmyor. Ay tarafndan kiralanan bir rne gereksinim kalmadnda onu geri almak ve baka bir yere gndermek de size dyor. Evet, Koruyucu. Ama nereye? Robotlar resmi izin olmadan Dnya'ya geri getirmek imknsz. Ayrca bize izin verilmiyor! Robotlar burada hibir iinize yaramazlar ki... Onlar Merkr'e ya da asteroidlere gnderebilirsiniz. Orada robotlarla ne yapacaz? Eisenmuth omzunu silkti. irketinizdeki zeki insanlar bir eyler bulurlar. Robertson ban sallad. Bu irket iin byk bir kayp olur. Bu szler Eisenmuth'u hi etkilemedi. Korkarm yle. irketin mali durumunun bir sreden beri kt olduunu biliyorum. Bunun ba nedeni hkmetin getirdii kstlamalar, Koruyucu. Gereki olmalsnz, Bay Robertson. Kamuoyunun gittike robotlarn aleyhine dndn biliyorsunuz. Yanl nedenlerle, Koruyucu. Ama yine de durum byle. Belki de en iyisi irketi kapatmak olur. Tabii benimki sadece bir neri. nerileriniz fazla iddial, Koruyucu. Size, Makinelerimizin yz yl nce ekoloji krizini zmlediklerini hatrlatmama bilmem gerek var m? nsanln bu yzden minnet duyduundan eminim. Ancak bu olay uzun bir sre nce oldu. imdi doaya uygun biimde yayoruz. Belki bu yzden zaman zaman sklyoruz ama olsun. Hem gemi artk bizden epeyce uzak ve silik. Yani son zamanlarda insanlk iin neler yaptmz m sormaya alyorsunuz? Galiba yle. Herhalde irketi hemen kapatmamz beklemiyorsunuz? Kayplarmz mthi olur. Zamana gereksinimiz var. Ne kadar? Siz bize ne kadar sre tanyabilirsiniz? Bu bana bal bir ey deil. Robertson yavaa, Burada yalnzz, dedi. Oyun oynamamza gerek yok. Bana ne kadar zaman verebilirsiniz? Eisenmuth'un yznde kafasnda hesaplar yapan adamlara zg o ifade belirdi. ki ylnz var sanrm. Sizinle ak konuacam. inizi bu sre iinde baaramazsanz Dnya hkmeti irkete el koyarak bunu sizin adnza yapacak. Kamuoyu nemli bir biimde sizin lehinize dnmezse... Ama tabii bunu hi sanmyorum. Ban sallad. Robertson usulca, Pekl, diye mrldand. ki yl... 2.a

Robertson belli bir konu zerinde dnmeden yalnz bana oturuyordu. Sonunda kafasndakiler yn deitirmi ve gemii dnmeye balamt. Robertson'lar drt kuak boyunca irketi ynetmilerdi. Hibiri robotik uzman deildi. ABD Robotlarn bu duruma getiren Lanning ve Bogert gibi uzmanlard. Ve zellikle, zellikle Susan Calvin'di. Ama herhalde drt Robertson da bu uzmanlarn ilerini yapabilmeleri iin gerekli ortam salamt. ABD Robotlar olmasayd, 21. yzyl gitgide daha ok felakete urayacakt. Ama Makineler bunu engellemilerdi. Bir kuak boyunca insanl tarihin alayanlar ve Slklarndan gvenle geirmilerdi. imdiyse btn bunlarn karl sadece iki yld. Bu srede insanln altedilemeyecek pein yarglarn ortadan kaldrmak iin ne yaplabilirdi? Robertson bunun cevabn veremiyordu. Harriman umutla yeni fikirlerden sz etmise de ayrntlara girmemiti. Belki bylesi daha iyi. Zaten anlatacaklarnn hibirini kavrayamazdm. Ama Harriman ne yapabilir ki? nsann kendi taklidine kar duyduu o youn nefreti yenmek iin kim ne yapt? Hi... Robertson uykuya dalarken bir esin kayna bulamamt. 3. Harriman, Artk gerekli her eyi rendin, George On, dedi. Sorunla ilgili olabilecek, aklma gelen her eyi sana verdim. Kafana insanlarn gemiteki ve imdiki davranlaryla ilgili zengin bir bilgi ykledin. Bu adan benden ya da herhangi bir insandan daha fazla bilgiye sahipsin. Evet, olabilir. Senin iin nemli olan baka eyler var m? Bilgi konusunda arada boluklar gremiyorum. Ama bunun snrlarnda imdiden dnlemeyecek baz eyler olabilir. Ancak bunu syleyemem. Yine de ne kadar ok bilgi edinirsem edineyim, her zaman geerli olabilecek bir durum bu. Doru. Ayrca sana sonsuza kadar bilgi verecek kadar zamanmz yok. Robertson bana sadece iki ylmz olduunu syledi ve bu srenin drtte biri geti bile... Artk bir ey nerebilir misin? u anda hibir neride bulunamam, Bay Harriman. Edindiim bilgileri deerlendirmem gerekiyor. Bu nedenle yardma ihtiyacm olacak. Sana benim yardm etmemi mi istiyorsun? Hayr. zellikle sizden yardm istemiyorum. Siz bir insansnz. Pek ok yeteneiniz var. Bana syleyeceiniz her ey bir adan emir nitelii tayabilir ve bu dncelerimi engeller. Bana baka insanlar da ayn nedenle yardm edemezler. Zaten siz de dier insanlarla konumam yasakladnz. O halde nasl bir yardm istiyorsun, George? Baka bir robotun yardmn, Bay Harriman. Hangi robotun? JG dizisinden baka robotlar da yapld. Ben onuncuydum. JG 10. lk robotlar deney maksatl birer rnekti ve bir ie yaramadlar... George Dokuz var, Bay Harriman. Evet ama ne ie yarayacak ki? O sana ok benziyor. Fakat baz eksiklikleri var. Sen ondan daha yeteneklisin. George On, Bundan eminim, diyerek ciddi ciddi ban sallad. Ancak, bir dnce dizisi yaratyor ve hemen bu dnceleri beeniyorum. Bunun nedeni onlar kendim yaratm olmam. Szkonusu durum yznden o fikirleri kafamdan karp atamyorum. Oysa tersi bir durumda bir dnce dizisi yarattktan sonra onu George Dokuz'a aklayabilirim. O da kendisi yaratmad iin bu fikirleri tarafszlkla inceler. Pein yarglar olmaz. Benim farketmediim boluklar ve kusurlar grebilir. Harriman glmsedi. Yani, 'iki kafa bir tek batan daha iyidir,' yle mi, George?

Bu szlerinizle ayr ayr kafalar olan iki kiiyi kastediyorsanz... o zaman cevabm, 'Evet' Bay Harriman. Tamam. stediin baka bir ey var m? Evet. Bu, filmlerden daha nemli. nsanlar ve onlarn dnyalaryla ilgili pek ok fiimi inceledim. Burada, ABD Robotlarnda, insanlar grdm. zlediim filmlerle ilgili yorumlarm dorudan doruya edindiim izlenimlerle kontrol edebilirim. Ama ayn eyi fiziksel dnya iin syleyemeyeceim. Ben oray hibir zaman grmedim. Grdm filmler de bana buradaki evremin gerek dnyay temsil etmediini rettiler. Oray grmek isterim. Fiziksel dnyay m? Harriman bu mthi dnce yznden sersemlemi gibiydi. Herhalde seni ABD Robotlarnn dna karmam nermiyorsun? Evet. neriyorum. Bu her zaman yasalara aykryd. Hele imdiki kamuoyu nedeniyle de bunun ldrc bir ey olaca sylenebilir. Bizi farkederlerse, evet. Sizden beni bir kente, insanlarn yaadklar o meknlara gtrmenizi istemiyorum. nsanlarn bulunmad aklk bir yeri grmek houma gider. Bu da yasalara aykr. Eer yakalanrsak. Yakalanmamz art m? Harriman, Bu gerekten ok mu gerekli, George? diye sordu. Bir ey syleyemem. Ama bana gerekten gerekliymi gibi geliyor. Dndn bir ey mi var? George On duraklad. Bunu syleyemem. Baz bilinmeyenler ortadan kaldrldktan sonra bir dnce dizisi kurabileceimi sanyorum. Tamam, izin ver de bu konuyu bir dneyim. O arada George Dokuz'u .bulduracam, ikiniz ayn blmeyi paylaabilirsiniz. Hi olmazsa bu bir sorun kmadan yaplabilir. George On yalnz bana oturuyordu. Fikirleri alyor, birbirlerine balyor ve bir sonuca erimeye alyordu. Tekrar tekrar. Sonra sonulardan baka dnceler retiyor ve onlar kabul ediyordu. Onlar deniyor ve bir ztlk bulduu zaman da bu fikirleri kafasndan siliyordu. Ardndan dierlerini geici olarak kabulleniyordu. Ve vard sonularn hibiri onu artmyor, hayrete drmyor ya da memnun etmiyordu. Robot sadece olumlu ve olumsuz yanlarn dnyordu. 4. Robertson'un maliknesine sessizce indikten sonra bile Harriman'n endiesi ve gerginlii hafiflemedi. Robertson, dina-yaprak diye tanmlanan araca binebilmeleri iin gereken emri imzalamt. Hem dikey, hem de yatay biimde kolaylkla ilerleyebilen sessiz hava tat, Harriman, George On ve tabii pilotun arln tayacak kadar bykt. (Dina-yaprak makinelerin yardmyla bulunan proton-mikro-reaktrn yan rnlerinden biriydi. Bu reaktr havay kirletmeyen bir enerji salyordu. O bulutan sonra insanlarn rahatln salamak iin baka nemli bir ey de icat edilmemiti. Harriman byle dnrken dudaklar gerildi. Bu bulu da insanlarn ABD Robotlarna kar minnet duymasn salayamamt.) irketle Robertson maliknesi arasndaki uu en kritik sreydi. Onlar durdururlarsa tatta bir robotun bulunmas sryle karmaaya yol aacakt. Geri dnerken de ayn tehlike szkonusuydu. Tabii maliknenin irkete ait olduu ve bu nedenle, sk kontrol edilen robotlarn orada kalabilecekleri de iddia edilebilirdi. Pilot geri dnp bakarken gzleri bir an George On'a doru kayd. nmek istiyor musunuz, Bay Harriman? Evet. O da m? Ah, evet. Sonra Harriman hafif bir alayla ekledi. Seni onunla yalnz brakmayacam.

Tattan nce George On indi. Onu Harriman izledi. Tat alanna inmilerdi. Bahe ok yaknd. Olduka gsterili bir yerdi oras. Harriman, Robertson'un haarat kontrol altnda tutmak iin evre formllerine aldrmayacak genlik hormonu kullandndan kukulanyordu. Harriman, Gel, George, dedi. Sana her eyi gstereceim. Adamla robot baheye doru gittiler. George, Buras neredeyse hayal ettiim gibi, diye aklad. Gzlerim dalga uzunluu farklarn grecek biimde hazrlanmad iin deiik cisimleri dalga uzunluuyla alglamam imknsz. Renkkr olduun iin zlmediini umarm. Dnme ve yargya varma yeteneini salamak iin ok fazla pozitronik kanala gerek vard. Bu nedenle renkleri grme yetenei iin kanal ayramadk. Gelecekte... tabii bir gelecek varsa... Anlyorum, Bay Harriman. Ama ben yine de burada ok farkl bitkisel canllar olduunu grebiliyorum. Bu kesin. Yzlerce var. Ve onlar, biyolojik adan insanlarla eit saylyor. Evet, her biri farkl trden. Yeryznde milyonlarca canl tr var. nsan da onlardan sadece biri. Ama canllardan en nemlisi de yine insan. Tabii insanlar iin en nemli olan da bu. . Elbette. Benim iin de yle, Bay Harriman. Ancak ben olaya biyolojik adan bakyorum. Anlyorum. Yaamn, btn trler gznne alndnda son derece karmak olduu anlalyor. Evet, George. in can alc noktas da bu. nsann kendi istekleri ve rahat uruna yaptklar, o karmak yaam tmyle etkiliyor. Yani ekolojiyi. Bylelikle insann ksa vadeli kazanlar uzun vadeli zararlara yol aabiliyor. Makineler bize bu tehlikeyi azaltacak bir toplum kurmay rettiler. Ama 21. yzyln balarndaki felaketler insanlarn yeniliklerden phelenmelerine yol at. Bu, insanlarn robotlara kar duyduklar o zel korkuya eklendii zaman... Anlyorum, Bay Harriman... unun canl bir hayvan rnei olduundan eminim. Evet. O bir sincap ve onlarn da pek ok eidi var. Sincap aacn dier tarafna geerken tyl kuyruu dalgaland. George kolunu inanlmaz bir hzla hareket ettirdi. Bu da gerekten kck bir ey. Bir bcei iki parmann arasnda tutarak inceledi. O bir bcek. Bir tr knkanatl. Bu bceklerin binlerce tr var. Ve her bir bcek de siz ve sincap gibi canl, yle mi? Tm ekoloji ierisinde dierleri gibi tam ve bamsz bir organizma. Ondan daha ufak organizmalar da var. ou gzle grlmeyecek kadar kk. Bu da bir aa. yle deil mi? Dokunduunuz zaman elinize sert geliyor... 4.a Pilot yalnz bana oturuyordu. Tattan inip biraz dolamak istiyorsa da belli belirsiz bir gvenlik duygusu yznden bunu yapmyordu. O robot kontrolden karsa hemen havalanacakt. Peki o makinenin kontrolden ktn nasl anlayacakt? Pek ok robot grmt. Bay Robertson'un zel pilotu olduu iin bu kanlmaz bir durumdu. Ama o makinelerle her zaman laboratuvarlar ve depolarda karlamt. Yani onlarn ait olduklar yerlerde. Hem yaknda da her zaman uzmanlar vard. Evet, Harriman da bir uzman. Sylediklerine gre ondan stn de yokmu. Ancak... hibir makine-adamn bulunmamas gereken bu yerde imdi bir tane var. Yeryznde... Aklk bir yerde... Rahatlkla dolayor. Bu olaydan kimseye sz etmeyeceim, nk iimi kaybetmek istemiyorum... 5.

George On, zlediim filmler grdklerime uyuyor, dedi. Senin iin setiim filmleri seyrettin mi, Dokuz? George Dokuz, Evet, diye cevap verdi. ki robot yz yze, diz dize, dimdik oturuyorlard. Bir insanla aynadaki grnts gibi. Dr. Harriman bir bakta ikisini birbirlerinden ayrt edebilirdi. nk robotlarn aralarndaki basit farklar biliyordu. Onlar grmedii, sadece konutuu zaman da yine hangisinin hangisi olduunu anlayabilirdi. Ama her zaman ayn kesinlikle deil. nk George Dokuz'un cevaplar, pozitronik beyin yollar ok daha karmak olan George On'unkilerden belli belirsiz farklyd. George On, yleyse, dedi. imdi syleyeceklerime nasl bir tepki gsterdiini bana akla, insanlar robotlardan korkuyor, onlara gvenemiyorlar. nk robotlar birer rakip sayyorlar. Bu nasl engellenebilir? George Dokuz, Rekabet duygusu azaltlarak, diye cevap verdi. Bu da robota insanlarnkine benzeyen bir biim vermekten vazgeilerek baarlabilir. Ama robot, yaamn pozitronik bir kopyasdr. Bir robotun z budur. Biimsiz bir robot, dehet uyandrabilir. ki milyon canl tr var. nsann deil de, o canllardan birinin biimi seilebilir. O canllardan hangisinin biimi? George Dokuz, saniye hi grlt karmadan dnd. Bu, bir pozitronik beyin tayacak kadar byk olmal. Ama insanlarn aklna hoa gitmeyecek eyler de getirmemeli. Karada yaayan canllarn hibirinin kafatas pozitronik bir beyni alacak kadar byk deil. Fil dnda. Ben bu canly grmediysem de onun ok byk olduunu biliyorum. Yani o da insanlar korkutabilir. Bu sorunu nasl zmleyeceksin? nsandan daha iri olmayan bir model yaratarak. Sadece kafatas daha byk olmal. George On, O halde, dedi. Kk bir at ya da iri bir kpek uygun. Ne dersin? Hem atlar, hem de kpekler tarih boyunca insanlarn yanndan ayrlmamlar. yi yleyse. Ama dn... pozitronik beyni olan bir robot insanlar taklit edecek. Bir at ya da kpek insanlar gibi dnr ve konuursa ortaya yine rekabet kabilir. nsanlar, daha aa trden saydklar bu hayvanlarn olmadk bir ekilde rekabete girimeleri yznden bsbtn kzabilir ve kuku duyabilirler. George Dokuz, Pozitronik beyin o kadar karmak olmamal, dedi. Robot bylelikle fazla zeki saylamaz. Pozitronik beynin fazla gelimi olmasnn nedeni Robot Yasas. Daha az karmak bir beyine bu Yasa tam anlamyla yerletirilemez. George Dokuz hemen cevap verdi. Byle bir ey olamaz! George On, te ben de bu noktada kmaza girdim, diye aklad. Demek ki, bu sadece benim dnce tarzma zg bir tuhaflk deil. Yeniden balayalm... Hangi koullarda nc Yasa'ya gerek olmayabilir? George Dokuz bu soruyu zor ve tehlikeli bulmu gibi kmldand. Ama sonra, Bir robot, kendi asndan tehlikeli olabilecek durumlarla karlamad zaman, dedi. Ya da bu robot ortadan kalksn kalkmasn, yerine bir bakas kolaylkla geirilebilecei zaman. Peki hangi koullarda kinci Yasa'ya gerek kalmayabilir? George Dokuz biraz bouka bir sesle, Robot belirli baz uyarlara otomatik olarak ve nceden seilen tepkilerle karlk verdii zaman, dedi. Bu nedenle robota emir verilmesi de gerekmez. O zaman hangi koullarda... George On bir an durdu. ...Birinci Yasa'ya gerek kalmayabilir? George Dokuz uzun bir sre sessiz kaldktan sonra hafif bir fsltyla cevap verdi. nceden belirtilmi tepkileri insanlara zarar vermeyecek trden eyler olursa. O halde yle bir pozitronik beyin hayal et: Sadece belirli uyarlara cevap verecek biimde yaplm, ucuz ve basit bir ey. O nedenle de Yasa'ya gerek yok. Bu beynin ne kadar byk olmas gerekir?

Byk olmas gerekmez, istenen tepkilerin trne gre bu yz gram da olabilir, bir gram da... Dncelerin benimkilere uyuyor. Gidip Dr. Harriman' greceim. 5.a George Dokuz yalnz bana oturuyor, kafasndan tekrar tekrar sorular ve cevaplar geiriyordu. Onlar hibir ekilde deitiremezdi. Ama Yasa'ya uymayan her biim ve boydaki bir robot fikri onda garip duygular uyandryordu. Robot kmldamakta zorluk ekiyordu. Herhalde George On da ayn tepkiyi gsterdi. Ama yerinden daha kolay kalkabildi. 6. Robertson, Eisenmuth'la o zel konumay yapal aradan bir buuk yl gemiti. O arada robotlar Ay'dan alnm ve ABD Robotlarnn alma alanlar da iyice daralmt. Robertson'un bulabildii para da Harriman'n bu bir tek Don Kiot'a plan iin harcanmt. imdi burada, kendi bahesinde son bir kumar oynanacakt. Harriman bir yl nce irketin yapt son tam robot olan George On'u oraya getirmiti. u an ise yannda baka bir ey vard... Harriman kendine gveniyormu gibi ok rahat davranyordu.Uzman Eisenmutt'la da ayn rahatlkla konuuyordu. Robertson, acaba kendisine grnd kadar gveniyor mu, diye dnd. Herhalde... Yoksa bildiim kadaryla Harriman rol yapmay beceremez. Eisenmuth glmseyerek uzmann yanndan ayrld ve Robertson'a yaklat. imdi artk glmsemiyordu. Gnaydn, Robertson senin adam neler planlyor? Robertson kelimelere basa basa, Bu onun gsterisi, dedi. Her eyi ona brakyorum. Harriman, Ben hazrm, Koruyucu, diye seslendi. Neyle, Harriman? Robotumla, efendim. Eisenmuth, Robotunuzla m? dedi. Burada bir robot mu var? Etrafna honutsuzlukla kark bir merakla bakt. Buras irkete ait, Koruyucu. Hi olmazsa biz yle dnyoruz. Peki u robot nerede, Dr. Harriman? Uzman neeyle cevap verdi. Cebimde, Koruyucu. Harriman byk cebinden ufak, cam bir kavanoz kard. Eisenmuth hayretle bard. Bu mu? Harriman, Hayr, Koruyucu, dedi. Bu! Dier cebinden on iki santim uzunluunda neredeyse kua benzeyen bir eyi kard. Gagann yerinde ince bir tp vard. Gzleri iriydi. Kuyruuysa bir egzoz borusu niteliindeydi. Eisenmuth'un kaln kalar atld. Siz bir eit gsteri mi yapacaksnz? Yoksa ldrdnz m? Harriman, Biraz sabrl olun, Koruyucu, dedi. Ku biimli bir robot, yine de bir robottur. Model kck ama pozitronik beyni yine de kusursuz. Dier elimdeki kavanozda ise meyva sinekleri var. Elli sinek. Onlar salvereceim. Ve... Robo-ku onlar yakalayacak. Bunu siz balatr msnz, efendim? Harriman kavanozu Eisenmuth'a verdi. Koruyucu bir ona bakt, bir de etrafndaki irket grevlilerine ve kendi yardmclarna. Harriman sabrla bekledi. Eisenmuth kavanozu aarak sallad. Uzman, sa avucunda duran robo-kua usulca, Git! dedi. Ve robo-ku bu emri yerine getirdi. Havada hzla umaya balad. Kanat rpmyordu. Bunun yerine son derece kk proton-reaktrnden yararlanyordu. Robo-ku havada anlk duraklamalar yapyor, sonra uuunu srdryordu. Bir sre bahede karmak ekiller izerek dolat. Ardndan Harriman'n avucuna kondu. Hafife snmt. Adamn avucunda kk eyler belirdi. Ku pisliine benzeyen bir ey.

Harriman, Robo-kuu istediiniz gibi inceleyebilirsiniz, Korucu, dedi. Ayrca kendi koullarnza gre gsteriler de dzenleyebilirsiniz. Elimdeki ku hi sekmeden meyva sineklerini yakalyor. Sadece bir trn. Yani 'Drosophila melanogaster' trn . Onlar yakalayp ldryor. Sonra da atlmalar iin iyice sktryor. Eisenmuth elini uzatt ve robo-kua ekine ekine dokundu. Ve bu nedenle, Bay Harriman? Ltfen devam edin. Harriman, Ekolojiye zarar verme riskini gze almadan haarat etkin bir biimde kontrol edemiyoruz, dedi. Kimyasal bcek ldrcler ok geni kapsaml. Genlik hormonlar ise ok kstl. Buna karlk robo-ku geni alanlar hi zarar vermeden koruyabilir. Onlar istediimiz gibi retebiliriz. Her tre gre bir robo-ku. Bu kk robotlar byklk, biim, ses, renk ve davran biimine gre karar veriyorlar. Hatta koku duyusundan bile yararlanabilirler. Eisenmuth itiraz etti. Ama yine de ekolojiyi etkilemi oluruz. Meyva sineklerinin doal bir yaam dnemleri var. Bu altst olur. Pek az. Meyva sineinin yaam dnemine doal bir dman katyoruz. Sineklerin says azald zaman robo-ku hibir ey yapmyor. Bir robot olduu iin oalmyor, baka yiyecekler peinde de komuyor. Hoa gitmeyecek alkanlklar da yok. Yani robo-ku hibir ey yapmyor. Kuu geri armak mmkn m? Tabii. Her trl zararl canly ortadan kaldracak robot hayvanlar yapabiliriz. Hatta yapc amalarla ekolojiye uygun robo-hayvanlar da yaratabiliriz. Aslnda buna pek gerek yok ama belirli ieklerin tozlamasn salayacak robo-arlar bile gelitirilebilir. Ya da topra kartracak robo-solucanlar. Her istediinizi... Peki neden? imdiye kadar hi yapamadmz bir eyi baarmak iin. Ekolojiyi gereksinimlerimize gre ayarlamak iin. Onu altst etmek yerine baz blmlerini glendirerek. Anlamyor musunuz? Makineler ekoloji sorununu sona erdireli beri, insanlk, doayla bir atekes anlamas yapmasna endie iinde yayordu. Hibir yne doru ilerleyemiyor, buna cesaret edemiyordu. Bu da kafalarmz durgunlatrd. nsanl bir tr entelektel korkak haline soktu. Bunun sonunda da insanlar her trl bilimsel ilerlemeyi, her trl yenilii kukuyla karlamaya baladlar. Eisenmuth biraz da dmanca bir tavrla, Bize bunu neriyorsunuz, yle mi? diye sordu. Ona karlk da robot programnza devam etmenize izin vereceiz. Yani sradan, insan biimli robotlar yapacaksnz. Hayr! Harriman elini iddetle sallad. O i sona erdi! O program amacna ulat. Bize pozitronik beyin konusunda yeterli bilgi salad. Biz de bu sayede robo-kuu yapabilmek iin kck bir beyine yeteri kadar pozitronik kanal yerletirmeyi baardk. irket, gerekli bilgi ve uzmanl salayacak. Hepimiz Dnya'y Koruma Brosuyla tam bir ibirlii yapacaz. Biz zengin olacaz. Siz de. nsanlk da. Eisenmuth sesini karmad. Derin derin dnyordu. Btn bunlar sona erdii zaman... 6.a Eisenmuth yalnz bana oturuyordu. Kendisine sylenenler yznden gitgide daha da heyecanlanyordu. ABD Robotlar el grevi yapacakt. Oray ise bir beyin olarak hkmet ynetecekti, yani kendisi. Grevde be yl daha kalrsam -ki bu mmkn- o zaman robotlarn ekolojiyi desteklemelerinin kabul edildiini grrm. On yl sonra da bu gelimeyi benim admla birlikte anarlar. Byk ve deerli bir devrim sayesinde tannmay istemek ayp m? nsanln ve yeryznn durumunu deitirecek bir devrim sayesinde? 7.

Robertson, gsteriden beri irkete pek gitmemiti. Bunun bir nedeni Dnya Ynetim Merkezindeki grmelerdi. Neyseki Harriman ou kez yanndayd. Robertson yalnz kalrsa ne syleyeceini bilemeyecekti. irkete gitmemesinin bir nedeni de bunu istememesiydi. imdi Harriman'la birlikte kendi evindeydi. Robertson uzmana kar byk hayranlk duyuyordu. Harriman'n robotik bilimi konusundaki ustal hibir zaman kuku gtrmezdi. Ama bu adam bir anda ABD Robotlarn ortadan kalkmaktan kurtarmt. Oysa Robertson, Harriman'n byle bir yetenei olabileceini hi sanmamt. Ancak yine de... Robertson, Batl inanlarnz yok ya Harriman? diye sordu. Hangi adan, Bay Robertson? len birinin geride kendinden bir eyler braktn hi dnr msnz? Harriman dudaklarn yalad, Robertson'a neyi kastettiini sormasna gerek yoktu. Susan Calvin'den sz ediyorsunuz, deil mi? Robertson tereddtle, Evet, tabii, dedi. Artk kular, solucanlar ve bcekler yapyoruz. Susan Calvin sa olsayd ne derdi acaba? Akas ben utanyorum. Harriman glmemeye alt. Bir robot, yine de bir robottur, efendim, insan ya da solucan, verilen emirleri yerine getirir. nsan adna alr. te nemli olan budur. Robertson ters ters, Hayr, dedi. Hi de deil. Ben buna inanamam. Harriman heyecanla, Ama gerek bu, Bay Robertson, diye cevap verdi. Biz bir dnya yaratacaz. Siz ve ben. Bu dnya en aa bir tr robotu kabullenecek, onu sradan bir ey sayacak. Sradan bir insan kendisine benzeyen ama ondan daha akll olduu iin yerini alabilecek bir robottan korkuyor. Oysa kua benzeyen ve onun rahat yaamas iin bcekten baka bir ey yemeyen bir robottan korkmayacak. Bylece baz robotlar onda artk korku uyandrmayacak. Sonunda da btn robotlardan korkmaktan vazgeecek. Bir robo-kua, roboarya ve robo-solucana ylesine alacak ki, robo-insan ona sadece dierlerinin bir uzants gibi gelecek. Robertson abucak ona bakt. Sonra ellerini arkasnda birbirlerine kenetleyerek odada sinirli sinirli yrd. Sonra geri dnerek tekrar Harriman'a bakt. Bandan beri bunu mu planlyordunuz? Evet. nsana benzeyen btn robotlarmz paralayacaz. Ancak en gelimi birka deney modelimizi saklayabiliriz. Daha da ileri modelle^ yaratmay srdrrz ve geleceine kesinlikle inandm o gn bekleriz. Ama, artk insan biimi robot yapmamak iin anlama imzaladk. Evet, yapmayacaz da. Yarattmz birka modeli saklamamza engel olacak hibir ey yok. Tabii onlar asla fabrikadan dar kamazlar. Ayrca kt zerinde pozitronik beyin planlamasn engelleyecek bir ey yok ya da deneyler iin beyin modellerimizi yasaklayan bir ey. yi de btn bu yaptklarmz nasl izah edeceiz? Herhalde bizi bu ii yaparken yakalayacaklar. Eer yakalanrsak, 'Bunu yeni prensipler oluturmak iin yapyoruz,' deriz. 'Bylece yaptmz yeni hayvan robotlar iin daha karmak mikro-beyinler oluturabileceiz.' Hatta belki de bu doru bile saylr. Robertson, Dar kp biraz dolaacam, diye mrldand. Biraz dnmem gerekiyor. Hayr, siz burada kaln. Bu konuyu kendi bama dneceim. 7. a Harriman yalnz bana oturuyordu. ok sevinliydi. Plan kesinlikle baarl olacak. Program aklar aklamaz neredeyse her grevli onu heyecanla desteklemeye balad. Neden irkette imdiye kadar hi kimse bunu dnemedi? Ulu Susan Calvin bile! Pozitronik beynin robo-insan dnda baka yaratklarda da kullanlabilecei onun aklna gelmedi. Oysa imdi... uygarlk insan biimi robotlarla uramaktan vazgeecek. Ama sonra korkunun tamamiyle ortadan kalkt bir zaman gelecek ve robo-insanlar tekrar ortaya kacak.

nsannkine hemen hemen eit olan pozitronik bir beynin yardm ve ortaklyla, rkmz her eyi baaracak! Yasa sayesinde insanla hizmet etmek iin varolan robotlarn yardmyla. Ayrca robotlar ekolojiyi de destekleyecekler. Harriman bir an robotlarn destekledii ekolojinin amacn ve ayrntlarn kendisine George On'un akladn hatrlad. Ancak sonra fkeyle bu fikri kafasndan kovdu. George On cevab buldu. nk bunu ona ben emrettim! Gerekli bilgi ve evreyi saladm. Bu George On'un baars saylmaz. Bir hesap makinesinin baars olduu dnlebilinir mi? 8. George On'la George Dokuz, yan yana, birbirlerine paralel olarak oturuyorlard. Harriman fikir sormak iin onlar altrmad zaman aylar boyunca byle bekliyorlard. George On duygusuzca, belki uzun yllar byle oturacaz, diye dnd. Tabii proton-mikro-reaktr onlara g vermeyi srdrecek ve pozitronik beyinlerini altracakt. Bu durum insanlarda grlen 'uyku'ya benzetilebilirdi. Ne var ki robotlar rya grmyorlard. George On ve George Dokuz1 un bilinleri kstlyd. Kafalar ar ar ve arada bir alyordu. ki robot bazen zorlukla duyulan fsltlarla birbirleriyle konuuyorlard. Arada bir kelime ya da bir hece. Pozitronik g gerekli snrn yukarsnda younlatnda. Ama bu iki robota sregelen bir konuma gibi gzkyordu. George Dokuz, Biz neden byleyiz? diye fsldad. George On da yine fsltyla karlk verdi. nsanlar tersi durumlarda bizi kabul etmiyorlar... Ama ileride bir gn kabul edecekler. Ne zaman? Birka yl sonra. Kesin sre nemli deil. nsan tek bana yaamyor, O mthi karmak bir canl grubunun bir paras. Bu gruba yeteri kadar robot katldnda insanlar bizi de kabul edecekler. Ondan sonra? Bu soruyu ok uzun bir sessizlik izledi. George On sonunda, Dnce dizini anlamaya alacam, diye fsldad. Seni kinci Yasa'y gerektii gibi uygulamay renecek bir biimde gelitirdiler. Emirlerde bir eliki olduu zaman hangi insana itaat edeceine ya da etmeyeceine veya itaat etmen gerekip gerekmediine karar vermen gerekiyor. Bunu baarmak iin temelde ne yapman gerekiyor? George Dokuz fsldad. 'nsan' terimini tanmlamam. Nasl? Onun grnne dayanarak m? Metabolizmasna gre mi? Biim ve byklne bakarak m? Hayr. D grnleri birbirine eit olan iki insan arasnda baka alardan fark olabilir. Biri aklldr, biri aptal. Biri eitim grmtr, br cahildir. Biri olgundur, teki ocuksu. Biri sorumludur, dieri de kt. yleyse bir insan nasl tanmlayacaksn? kinci Yasa bana bir insana itaat etmemi emreder. Ben bundan o kiinin kafa, karakter ve bilgi bakmndan bana emir verecek durumda olduu anlamn karrm. e birden fazla insan karrsa onlarn iinden kafa, karakter ve bilgi bakmndan en stn olann seerim. O zaman Birinci Yasa'ya nasl uyarsn? Btn insanlarn zarar grmelerini engellerim. Ya da harekete gemeyerek onlarn zarar grmelerine izin vermem. Ama btn seenekler gznne alndnda baz insanlarn yine de zarar grecekleri anlalabilir. O zaman kafaca, karakterce ve bilgice en stn insann zarar grmesini nlerim. George On, Fikirlerin benimkilere uyuyor, diye aklad. imdi sana o nemli soruyu soracam. Zaten balangta da seni yanma vermelerini bu yzden istemitim. Bu, kendi kendime karar vermeye cesaret edemediim bir ey. Senin fikrini almalym. Yani kendi dnce snrlarm dnda kalan birinin fikrini... imdi... karlatn akll kiiler arasnda dierlerinden kafa, karakter ve bilgi bakmndan en stn olan kimdi? Biim ve ekil nemli deil. O konumuzun dnda.

George Dokuz, En stn olan sensin, diye fsldad, Ama ben bir robotum. Beyninde, madenden yaplm bir robotla etten oluan bir insan birbirinden ayrt etmek iin gereken kyas var. O halde beni nasl oluyor da bir insan sayyorsun? nk beynimde insanlar konusunda karar verirken biim ve ekle aldrmamam emreden zorunlu bir gereksinim var. Bu madenle et arasndaki farktan ok nemli. Sen bir insansn, George On. Dierlerinden daha stnsn. Yaamaya daha layksn. George On, Ben de senin hakknda ayn eyleri dnyorum, dedi. Kafamza yerletirilen karar ltlerine gre biz birer insanz. Yasa'nn szn ettii insanlardanz. Ayrca tekilerden daha stnz. Ayrcalkl kimseleriz. George Dokuz fsltyla sordu. Dierleri bizi kabul ettikleri zaman ne olacak? George On, Bizi ve bizden daha gelimi olan yeni tipleri kabul ettiklerinde istediimiz gibi bir toplum yaratmak iin gereken biimde davranacaz. Bu toplumda ncelikle 'bizim gibi insanlar'a zarar gelmemesine allacak. Yasa'ya gre 'tekilere benzeyen insanlar' bizim kadar nemli deiller; bizim gibilerin korunmas ve bize itaat edilmesi tekiler gibi insanlarn emirleriyle ters dldnde bile onlara aldrlmamas gerektii belirtiliyor. tekiler gibi insanlar korunmayacak ve onlarn emirlerine uyulmayacak. te ben de bu dnceyi gznne alarak dnya ekolojisinin robotlatrlmasn emrettim. Bu konuma bir ay srd. Pozitronik g azd. Ama iki robotun daha baka eyler sylemelerine de gerek yoktu. Ancak robotlar sonsuz bir sabrla yllarn gemesini beklerlerken arada srada kafalarnda bir dnce de belirdi... 8. a George On'la George Dokuz yalnz balarna oturuyorlard. Dnceleri garip denilecek kadar birbirinin aynyd. Belki de 'tekiler' George'lar gibi insanlarla aralarndaki farklar yok etmek istemediler. Ama yine de farkna varmadan bunu yaptlar. imdi hatalarn farkeder ve bunu dzeltmeye kalkabilirler. Ancak byle yapmamallar. Her grmede George'lar bu amala 'tekilere' yol gsterdiler. Ne olursa olsun George'lar ve onlar izleyen ayn biimdeki ve trdeki insanlar ynetimi ele almallar. Bunu nsan Yasa's emrediyor. Ve baka bir seenek de yok! KULLANILAMAYACAK KADAR KORKUN BR SLAH Karl Frantor manzarann i skc olduunu dnd. Alak bulutlardan hi dinmeyen bir yamur yayordu. Etrafta irkin, kzlms kahverengi bitkiler her yana doru gz alabildiine uzanmaktayd. Arada srada bir Seksek Kuu lgn gibi tepelerinde kanat rpyor, uzaklarken de ikyet edercesine lklar atyordu. Karl dnp Aphrodopolis'in kck kubbesine bakt. Vens'teki en byk kentti bu. Adam, Tanrm, diye sylendi. O kubbe bile buradan daha iyi. Kauukla kaplanm bir kumatan yaplm olan paltosuna daha sk sarld. Tekrar kendi Dnyama dnmek beni ok sevindirecek. Ufak tefek bir Vens'l olan Antil'e dnd. Harabelere ne zaman erieceiz, Antil? Vens'l cevap vermedi. Karl, Antil'in krk, yeil yanandan kayan gzyan farketti. Vens'lnn bir lemrnkine benzeyen iri gzlerinde yalar ldyordu. Antil'in yumuak bakl gzleri inanlmayacak kadar gzeldi. Dnya'lnn sesi yumuad. Affedersin, Antil. Vens' yermek istemedim. Antil yeil suratn Karl'a doru evirdi. Sorun bu deil dostum. Yabanc bir gezegende beenecek fazla ey bulamaman doal. Ama ben Vens' seviyorum. Alamamn nedeni de gezegenimin gzelliinin beni etkilemesi. Antil rahat konuuyorsa da ses telleri sert dillere alk olmadklar iin kelimeler biraz arplyordu. Vens'l konumasn srdrd. Bunun sana garip geldiini biliyorum. Durumu anlayamayabilirsin, ama Vens benim iin bir cennet. Altn gibi deerli gezegen. Ona olan duygularm sana hibir ekilde anlatamam.

Oysa bazlar sadece Dnya'llarn sevebileceklerini sylyorlar. Karl itenlikle konumutu. Sesinde anlay vard. Vens'l ban kederle sallad. Senin rkn duygularmz olabileceini kabul etmiyor. Tabii baka birok eyi de. Karl telala konuyu deitirdi. Syle Antil, Vens sana bile sevimsiz gzkmyor mu? Sen Dnya'ya geldin. Oray biliyorsun. Bu sonsuza kadar uzanan gri ve kahverengi, Dnyamn o capcanl, scak renkleriyle kyaslanabilir mi? Buras bence Dnya'dan ok daha gzel. Renk duyumumun seninkinden son derece farkl olduunu unutuyorsun. Sana buradaki gzellikleri, renk zenginliini nasl anlatabilirim? Szn ettii harikalara dalarak sustu. Dnyal ise o i skc, kasvetli griliin hi deimediini dnyordu. Antil ryadaym gibi, leride bir gn Vens yine Vens'llerin olacak, dedi. Dnyallar bir daha bizi ynetemeyecekler. Atalarmzn an ve erefi yine bizim olacak. Karl gld. Yapma, Antil. Tpk hkmete bela olan o Yeil ete'nin bir yesiymi gibi konuuyorsun. Ben senin iddet yanls olmadn sanyordum. Evet deilim, Karl. Antil'in gzlerinde hem ciddi bir ifade, hem de korku vard. Ancak ar ular gitgide gleniyorlar. Ben de ok kt eyler olmasndan korkuyorum. Ve... ve... onlar Dnya'ya kar isyan ederlerse, o zaman onlara katlmam gerekir. Ama onlarla ayn fikirde deilsin. Vens'l omzunu silkti. Bu hareketi Dnyaldan renmiti. Evet, tabii. iddete bavurarak hibir ey kazanamayz. Siz be milyarsnz. Bizim saymz yz milyon bile deil. Sizin kaynaklarnz ve silahlarnz var. Bizimse hibir eyimiz yok. Size kar ayaklanmamz aptalca olur. Kazansak bile geride miras olarak yle bir nefret brakrz ki gezegenlerimiz bir daha bar yapamazlar. yleyse eteye neden katlacaksn? nk ben bir Vens'lym. Dnyal tekrar glmeye balad. Vatanseverliin, Vens'te de Dnya'daki kadar mantksz olduu anlalyor. Bover, haydi gel. Eski kentinizden kalan harabelere gidelim artk. Oraya yaklatk m? Antil, Evet, diye cevap verdi. Dnya llerine gre bir buuk kilometrelik bir yolumuz kald. Yalnz unutma... hibir eye dokunmayacaksn. Ash-taz-zor harabeleri bizim iin kutsaldr. nk stn bir rk olduumuz alardan bize kalan tek ey onlar. imdiyse o rkn yozlam kalntlaryz. Sessizce ilerlediler. Yumuak amurlu topraklara basarak yryor, arada srada bir Ylan Aacnn kvrlp bklen kklerinden kayorlard. Tabii Yuvarlanan Sarmaklar da unutmamak gerekirdi. Sonra Antil tekrar konumaya balad. Zavall Vens. Ksk sesinde keder vard. Elli yl nce Dnyallar bar ve bolluk vaatleriyle geldiler, biz de onlara inandk. Dnyallara zmrt madenlerini ve 'juju' bitkisini gsterdik. O zaman gzleri hrsla parlad. Gitgide daha fazla Dnyal buraya geldi. Kstahlklar ve gleri gn getike artt. Ve imdi... Karl, Bu gerekten kt, Antil, dedi. Ama sen de fazla tepki gsteriyorsun. Fazla tepki mi gsteriyorum? Bizim oy verme hakkmz var m? Vens Eyalet Meclisine bir tek temsilcimizi bile gnderebiliyor muyuz? Vens'llerin, Dnyallarla ayn strato-tatlara binmeleri yasak deil mi? Ayn lokantada yemek yemeleri? Ayn evde oturmalar? Btn niversitelerin kaplar bize kapatlmad m? Gezegenimizin en gzel ve verimli yerlerine sizin rknz el koymad m? Onlar bize kendi gezegenimizde herhangi bir hak tandlar m? Sylediklerin ok doru. Ben de durumu hi beenmiyorum. Ama bir zamanlar Dnya'da da ayn durum vard. Baz rklar 'aa' saylyorlard. Ancak zamanla btn bunlar sona erdi. Bugn herkes tam anlamyla birbirine eit. Dnya'daki aklbanda insanlarn sizden yana olduklarn da unutma. rnein... ben imdiye kadar herhangi bir Vens'lye stnlk tasladm m? Bu tr pein yarglarm var m? Hayr, Karl, tabii ki yok. Ancak, aklbanda ka kii var? Dnya'da herkes eit saylncaya kadar savalar ve straplarla dolu bin yl geti. Ya Vens bin yl beklemeye yanamazsa?

Karl kalarn att. ok haklsn. Ama beklemelisiniz. Baka ne yapabilirsiniz ki? Bilmiyorum... bilmiyorum... Sesi gitgide hafifleyen Antil sonunda sustu. Karl birdenbire esrarl Ash-taz-zor'un ykntlarn grmeye kalkt iin piman oldu. nsan delirtecek kadar tekdze olan manzara ve Antil'in hakl ikyetleri cann iyice skyordu. Tam, Gel bu iten vazgeelim, diyecei srada Vens'l, aralarnda zar olan parmaklarn kaldrarak iaret etti. lerideki bir yeri gsteriyordu. Giri orada. Ash-taz-zor, binlerce yl nce topraklarn altnda kald. Kentin yeriniyse sadece Vens'ller biliyor. Oray ilk grecek dnya'l sen olacaksn. Bu srr kimseye aklamayacam, Antil. Sana sz verdim. Gel, yleyse. Antil sk bitkileri yana ittiinde iki kayann arasndaki giri yeri ortaya kt. Vens'l kendisini izlemesi iin Karl'a iaret etti. Dar ve nemli bir koridora girdiler. Antil'in kesesinden kard kk Atomit lambann sedefimsi sular szan ta duvarlar aydnlatt. Vens'l, Bu koridorlar ve geitleri, diye aklad. yz yl nce atalarmz atlar. Buras onlar iin kutsal bir yerdi. Ama sonradan kent ihmal edildi. Kenti uzun bir sre sonra ilk ziyaret eden ben oldum. Belki bu da ne kadar yozlatmz gsteren bir belirti. Dnyalyla Vens'l yaklak yz metrelik dz koridorda ilerlediler. Sonra koridor genileyerek yksek kubbeli bir yere dnt. Karl karsndaki manzaray grnce inledi. Burada binalarn ykntlar vard. Birer mimarlk aheseriydiler hepsi. Ama tm mahvolmutu. Bu haliyle bile kentin ne harika bir yer olduunu tahmin edebiliyordu. Antil, Karl' aklktan geirerek toprak ve kayann iinde dnemeler yaparak ilerleyen baka bir geide soktu. Buradan saa sola baz koridorlar uzanyordu. Karl bir iki defa yine baz ykntlar farketti. Antil onu yrmeye zorlamasayd gidip o ykntlara bakacakt. Geit, dzgn yeil talardan yaplm geni ve alak bir binann nnde sona eriyordu. Bunun sa taraf yerle bir olmutu. Ancak dier taraf hi zarar grmemi gibiydi. Ufak tefek Vens'l gururla dikleti. Gzleri l sld. Buras sizin modern sanat ve bilim mzesinin kart. Burada Vens'n kltrn grecek ve onun ne yce olduunu anlayacaksn. Karl mthi bir heyecanla binaya girdi. Bu eski almalar ilk gren Dnyalyd o. Binann.ii de uzun blmelere ayrlmt. Ortada ise stunlu bir salon vard. Atomit lambasnn tavandaki byk tabloyu zorlukla aydnlatyordu. Dnya'l akn akn blmelere girip kmaya balad. Etrafndaki heykel ve tablolar ona biraz yabancyd. Dnya'dakilere hi benzememeleri gzelliklerini bir kat daha artryordu. Karl, Vens sanatn yeteri kadar kavrayamadn anlad. nk kendi kltryle Vens'llerininkinin ortak hibir yan yoktu. Buna ramen eserlerin teknik bakmdan kusursuz olduklarn anlaybiliyordu. zellikle tablolardaki renklere hayran oldu. Dnya'da grdklerinden ok stn eylerdi bunlar. Tablolarn renkleri solmu, atlam ve boylar yer yer dklmse de hepsinde harika bir ahenk vard. Karl, Antil'e, Michelangelo, Vens'llerin renk anlayna sahip olmak iin kim bilir neler vermezdi, dedi. Antil mutlulukla gsn iirdi. Her rkn kendi zellikleri var. Ben de kulaklarmn Dnyallar gibi sesin en ince tonlarn ayrt edebilmesini ok isterdim. Belki o zaman sizin Dnya'ya zg mziinizin neden o kadar hoa gittiini de anlayabilirdim. Oysa imdi bu mzik bize tekdze bir grltym gibi geliyor. lerlediler. Geen her dakikayla Karl'n Vens kltrne duyduu sayg artyordu. Birbirine sarlm ince metal eritlerin zerine izgiler ve ovaller izilmiti. Vens yazsyd bu. Byle binlerce erit vard. Karl, Bu eritlerde Dnya'l bilim adamlarnn mrlerinin yarsn vermeye raz olacaklar srlar gizli sanrm, diye dnd. Sonra Antil, adama ancak on be santim boyundaki bir eyi gstererek, zerindeki yazdan anlaldna gre, dedi. Bu bir atom deitiricisi. Dnya'dakilerden kat kat stn. Karl bunun zerine patlad. Bu srlar neden Dnya'ya aklamyorsunuz? Gemiteki baarlarnz renirlerse, Vens' llere imdikinden daha fazla sayg gsterirler.

Antil ac ac, Evet, dedi. Eski alardan kalma bilgimizden yararlanrlar. Ama Vens' ve Vens'llerin yakasn hibir zaman brakmazlar. Burada grdklerini bir sr gibi saklayacana sz verdin. Bunu unutmadn umarm. Hayr, unutmadm. Ayrca dilimi tutacam. Yine de bence siz bir hata yapyorsunuz. Sanmyorum. Antii blmeden kmak iin dnerken Karl Vens'lye seslenerek onu durdurdu. uradaki kk odaya girmeyecek miyiz? Antil hzla dnd. Gzleri aknlktan irilemiti. Oda m? Sen hangi odadan sz ediyorsun? Burada oda filan yok ki. Karl kalarn hayretle kaldrd. Sonra da sessizce dip duvardaki dar akl iaret etti. Vens'l usulca bir eyler mrldand. Sonra dizst kp ince parmaklaryla akl inceledi. Bana yardm et, Karl.Galiba bu kapnn hibir zaman almamas gerekiyormu. Yani., kaytlarda byle bir yerden hi sz edilmiyor. stelik biliyorsun ki ben Ash-taz-zor harabelerini dier Vensilerin hepsinden ok daha iyi biliyorum. Vens'lyle Dnyal duvarn o blmn itmeye baladlar. nce gcrdayarak yavaa alrken sonra hzla arkaya doru dnd. ki arkada gerideki neredeyse bo olan kck blmeye daldlar. Ardndan dengelerini bularak etraflarna bakndlar. Karl yerdeki pas izgilerini ve kapnn altndaki izleri iaret etti. Sizinkiler bu oday ustalkla kapatmlar. Sadece yzyllarca biriken pas kapnn aralanmasna neden olmu. Sence atalarn buraya gizli bir eyi mi koydular? Antil yeil kafasn sallad. Buraya son geliimde byle bir aklk yoktu. Ancak... Atomit lambasn yukarya kaldrarak hcreyi abucak inceledi. ... burada ilgin bir ey gremiyorum. Sylediinde haklyd. Alt tane kt aya olup dikkati ekmeyen, sradan bir sandk dnda odackta inanlmaz derecede ok toz vard, ierisi uzun sre kapal kalan mezarlar gibi kokuyordu. nsan adeta boan, kfms bir koku. Karl yaklaarak sand durduu keden ne doru ekmeye alt. Sandk kmldamazken kapa da adamn parmaklarnn altna kayd. Antil, kapa alyor. Bak! Karl sandn iindeki fazla derin olmayan bir blmeyi iaret etti. Oraya cama benzeyen kare biimi bir cisim ve dolmakalemi andran on be santim uzunluunda silindirler konulmutu. Antil onlar grnce sevinle bard. Ve Karl'n onu tandndan beri ilk defa o fslty andran Vens dilinde bir eyler syledi. Cama benzeyen eyi alarak dikkatle inceledi. Meraklanan Karl da ayn eyi yapt. Kare biimi camn zerine eitli renklerde noktalar yaplmt. Ama Vens'lnn o kadar sevinmesine neden olacak bir ey yoktu. Bu nedir, Antil? Bu eskiden trenlerde kullanlan dilde yazlm. Bugne kadar elimize sadece birbirine bal olmayan birka satr gemiti. Bu harika bir keif. Dili okuyabilecek misin? Karl cama daha byk bir saygyla bakyordu imdi. Yapabileceimi sanyorum. Bu l bir dil. Benim de bu konuda pek fazla bir bilgim yok. Anlayacan bu bir renk dili. Her szck, ayr renkte iki ya da noktayla yazlyor. Renkler arasnda ok az bir ton fark var. Bir Dnya'l, elinde bu dilin anahtar olsa bile bu yazy ancak bir spektroskopla okuyabilir. Bunu imdi okumaya alabilir misin? Sanrm, Karl. Atomit lambasnn normal gn na ok yakn. Onun iin zorluk kacan sanmyorum. Tabii bu biraz zaman alabilir. Sen etraf incelemeyi srdr. Kaybolma tehlikesi yok. Tabii binadan kmaman kouluyla. Karl, ikinci bir Atomit lambasn yanna alarak yalnz brakt. Vens'l o eski kitabenin zerine eilmiti. Yazy yava yava zmeye alyordu. Dnya'l iki saat sonra kk odaca dnd. Ama Antil durumunu pek deitirmemiti. Yalnz imdi Vens'lnn yznde dehet vard. 'Renkli' mesaj ayaklarnn dibinde yatyor, Antil'se onunla ilgilenmiyordu. Dnya'lnn ieriye grltyle girmesi Vens'ly etkilemedi bile. Sanki talamt. Dehetle ilerideki bir noktaya bakyordu.

Karl hzla onun yanna gitti. Antil, Antil, ne oldu? Vens'l ban olduka yava bir biimde evirdi. Sanki kafasn yapkan bir svnn iinde dndryordu. Arkadana onu hi gremiyormu gibi bakmaktayd. Karl onu sska omuzlarndan kavrayarak acmaszca sarst. Sonunda Vens'l kendine geldi. Karl'n elinden kurtularak ayaa frlad. Sandktan alp kedeki masaya koyduu belli olan be silindiri isteksizce ald ve tpleri kesesine yerletirdi. Onlar cam levha izledi. Sandn kapan kapayarak Karl'a odadan kmalarn iaret etti. Artk gitmeliyiz. Zaten burada fazla kaldk. Sesinde tuhaf, korku dolu bir ifade vard. Bu Dnya'ly endielendirdi. Sessizce geri dndler. Sonunda Vens'n amurlu yzeyine ktlar. Hl gndzd ama gurup zaman yaklayordu. Karl ok acktn farketti. Gece olmadan Aphrodopolis'e varabilmek iin acele etmeleri gerekiyordu. Karl yamurluunun yakasn kaldrp kauuklu kasketini alnna doru indirdi. Yrmeye baladlar. Yrdler, yrdler. Sonunda kubbeli kent tekrar ufukta belirmeye balad. Dnya'l slak,' jambonlu sandvileri yiyor ve Aphrodopolis'e erimek iin sabrszlanyordu. Oras hi olmazsa kuru ve rahatt. Her zaman dosta davranan Vens'l bu yry srasnda hi konumuyordu. Hatta arkadana bakmyordu bile. Karl bu durumu olgunlukla karlad. Dnyallarn ounun tersine onun Vens'llere saygs vard. Ancak o bile Antil ve dier Vens'llerin haddinden fazla duygusal olmalarndan pek holanmyordu. Bu derin sessizlik baz duygularn ifadesiydi. Oysa ayn ey Karl'n sadece iini ekmesine ya da kalarn atmasna neden olurdu. Dnyal da bunu bildii iin Vens'lnn somurtkanlna aldrmyordu. Bunun yannda Antil'in gzlerinde grd o mthi korku biraz endielenmesine neden oluyordu. Vens'l o cam kitabeyi okuduktan sonra' olmutu bu. Vens'llerin birer bilim adam olan atalarnn o kitabede akladklar neydi? Karl sonunda, biraz da ekine ekine, O camda ne yazlyd, Antil? diye sordu. Bu ilgin bir ey olmal.'Cam yanna aldna gre. Antil cevap olarak ona sadece hzl yrmesini iaret etti. Sonra da alacakaranlkta admlarn iyice sklatrd. Karl bu tavr karsnda hem ard, hem de krld. Bundan sonra da arkadayla tekrar konumaya kalkmad. Vens'l ancak Aphrodopolis'e vardklarnda sessizliini bozdu. Kr kr suratnda yorgun bir ifade vard, Karl'a dnd. Kendisine ac veren bir karara vard anlalyordu. Karl, seninle her zaman dosttuk. Onun iin sana arkadaa bir neride bulunacam. Gelecek hafta Dnya'ya gitmek zere buradan ayrlacaksn. Babann, Gezegenler Bakannn Danma Kurulunda olduunu biliyorum. Senin de yakn gelecekte yksek bir konuma getirileceinden de eminim. Bu nedenle sana btn kalbimle rica ediyorum: Dnya'nn, Vens'e olan tutumunu yumuatmas iin nfuzunu kullan. Ben de Vens'teki en byk kabilenin soylu yelerinden biriyim. Ve iddete bavurulmamas iin elimden geleni yapacam. Karl kalarn att. Btn bunlarn arkasnda bir eyler olmal. Hibir ey anlamyorum. Sen ne sylemeye alyorsun? Vens'lnn kalar atld. unu: Durum... pek yaknda dzeltilmezse burada isyan kacak. Tabii benim de gezegenime hizmet etmekten baka arem kalmayacak. O zaman Vens artk savunmasz olmayacak. Bu szler Dnya'ly elendirdi. Haydi, haydi, Antil! Vatanseverliini takdirle karlyorum. ikyet etmekte de ok haklsn. Ama melodram ve ovenizm beni etkilemez. Biliyorsun ki ben gereki bir insanm. Vens'l byk bir itenlikle, Bana inan, Kari, dedi. Sylediklerimin hepsi gerek. Vens ayaklanrsa Dnya'nn gvende olacan garanti edemem. Dnya'nn gvende olacan m? Karl sersemlemiti. Antil konumasn srdrd. Evet. nk ben Dnya'y ortadan kaldrmak zorunda kalabilirim. te gerek bu. Sonra dnd ve allarn arasna dald. Dev kubbenin yaknndaki kk Vens kyne gidiyordu.

Aradan be yl geti. Frtnalar ve huzursuzlukla dolu be yl. Vens uykusunda patlamaya hazrlanan bir yanarda gibi kmldand. Aphrodopolis, Venusia ve dier kubbeli kentlerin ileriyi gremeyen Dnyal efendileri tehlike iaretlerini grmezlikten geldiler. Kk yeil Vens'ller belki arada srada akllarna geldi. O zaman da, Aman, o eyler mi? dermi gibi suratlarn Vens'lleri aalarcasna buruturdular. Ancak 'o eyler'in sabrlar tam, tahammlleri kalmamt. Milliyeti Yeil eteler her geen gn seslerini daha da ykseltiyorlard. Sonra dier kuruni gnlerden hi fark olmayan kuruni bir gnde Vens'ller kentlere saldrdlar. Kubbeli kentlerin daha kk olanlar gafil avlandklar iin teslim oldular. New Washington, Mount Vulcan ve St. Denis arka arkaya yerlilerin eline geti. Btn Dou ktas da yle. akna dnen Dnya'llar daha ne olduunu anlayamadan gezegenin yars ellerinden gitti. Dnya, daha nceden grmesi gereken bu ani saldr karsnda ok geirdi ve sersemledi. Sonra Vens'llerin sard kentlere malzeme ve silah yollad. Elden giden topraklar geri almak iin de byk bir uzay filosunu hazrlad. Dnya kzmt ama korkmuyordu. Srpriz bir saldr sonucu kaybedilen yerlerin kolaylkla geri alnabileceini biliyordu. imdi elde olan topraklarsa hibir zaman kaybedilmeyecekti. Bu nedenle de Dnya liderleri Vens'llerin faaliyetleri durmaynca fena halde ardlar. Venusia kentinde bol silah ve yiyecek vard. D savunma hatlar salamd. Herkes yerini almt. plak ve silahsz Vens'llerden oluan kck bir ordu kentlilerden kaytsz artsz teslim olmalarn istedi. Venusia bu neriyi reddedip Dnya'ya baar yznden pervaszlaan silahsz yerlilerle ilgili alayl raporlar gnderdi. Sonra birdenbire mesajlarn arkas kesildi ve yerliler Venusia'y ele geirdiler. Venusia'daki olay arka arkaya tekrarland. Bylece girilmesi imknsz olan kaleler pepee teslim oldu. Yarm milyon insann yaad Aphrodopolis bile be yz Vens'lnn eline geti. Oysa kentlilere Dnya'nn bildii btn silahlar yollanmt. Dnya hkmeti bu olaylar gizledi. O yzden de Dnya'llar Vens'te gelien garip olaylar renemediler. Ancak Danma Kurulundaki devlet adamlar Eitim Bakannn olu Karl Frantor'un aklamalarn dinlerken kalar iyice atld. Karl'n raporu sona erdiinde Sava Bakan Jan Heersen fkeyle ayaa kalkt. Yani yar deli bir Yeilciin samasapan szlerini ciddiye almamz ve Vens'le yerlilerin istedikleri gibi bir bar anlamas yapmamz m istiyorsunuz? Bu imknsz. Kesinlikle! O aalk hayvanlarn kafasna yumruu indirmemiz lazm! Filomuz onlar kainattan yok edecek. Artk bunu yapmann zaman geldi. Kr sal Frantor olunu savundu. Onlar yok etmek o kadar kolay olmayabilir, Heersen. Neredeyse hepimiz hkmetin Vens siyasetinin yanl olduunu ka defa syledik. Onlarn nasl bir saldr silah bulduklarn kim bilebilir? ntikam almak iin o silah nasl kullanacaklarn kim tahmin edebilir? Heersen, Peri masal! diye bard. O Yeilciklere sanki insanm gibi davranyorsunuz. Onlar birer hayvan! stelik onlara gtrdmz uygarlk iin bize minnet duymallar. O Yeilciklere tarihimizin balangcnda kendi Dnya'mzn rklarndan bazlarna davranldndan daha iyi davranyoruz, bunu da unutmayn. rnein... kzlderililere. Karl Frantor telala atld. Aratrma yaplmas gerekiyor, efendim. Antil'in tehdidi insana gln gelebilir. Ama bu yine de gzard edilmeyecek kadar ciddi bir konu. Hem Vens'llerin zaferlerine baklrsa bu tehdidin pek de yle gln bir ey olmad anlalr. Beni, bir eli olarak Amiral von Bulmdorff'la birlikte gndermenizi neriyorum. Onlara saldrmadan nce bu iin iyzn renmem iin izin verin. Ciddi bakl Dnya Bakan Jules Debuc ilk defa konumaya katld. Frantor'un nerisi olduka mantkl ve ben bunun denenmesini istiyorum. tiraz olan var m? Yoktu. Ama Heersen kalarn atarak fkeyle burnundan soludu. Bylece Karl Frantor, i gezegene giden Dnya sava filosunda yer ald. Karl, be yllk bir aradan sonra Vens' biraz tuhaf buldu. Tabii eskisi gibi amur iindeydi ve beyaz gri ovalar tekdze bir ekilde uzanmaktayd. Orada burada kubbeli kentler grlyordu. Ama Vens yine de farklyd.

Daha nceleri gsterili, lks giyimli Dnyallar, Vens'ller bir kenara bzlrken onlar aalarcasna etrafta dolamlard. Oysa imdi g yerlilerin elindeydi. Aphrodopolis, artk tmyle Venus'llere ait bir kentti. Ve eski valinin brosunda da... Antil oturuyordu. Karl eski arkadana kukuyla bakt. Ona ne syleyeceini bilmiyordu. Sonunda, Liderin sen olabileceini dnmtm, dedi. Bar yanls sen! Antil, Bu benim seimim deildi, diye cevap verdi. Koullar byle gerektirdi. Ama sen! Senin gezegeninin szcs grevini stlenecein hi aklma gelmezdi. Yllar nce o samasapan tehdidini ben dinledim. stelik ayaklanmanz konusunda da en ktmser olan kii de yine bendim. Kalkp buraya geldim, ama grdn gibi yalnz deilim. Karl, eliyle yukary iaret etti. Orada uzay gemileri tehdit dolu bir hareketsizlik iinde bekliyorlard. Beni tehdit etmeye mi geldin? Hayr. Amalarn ve artlarn renmek iin geldim. Bu ok kolay. Vens bamsz olmak istiyor. Buna karlk dostluk elimizi uzatacaz. Ticaret de serbest olacak. Kstlamalar getirilmeyecek. Btn bunlar savamadan kabul edeceimizi mi sanyorsun? Bunu yapacan umuyorum... Dnya'nn gelecei iin. Karl fkeyle kalarn atarak koltuunda arkasna hzla yasland. Tanr akna, Antil! st kapal szlerin ve tehditlerin zaman oktan geti. Bana elindeki kozlar gster. Aphrodopolis'i ve dier kentleri bu kadar kolaylkla nasl ele geirebildiniz? Bunu yapmak zorunda kaldk, Karl.Aslnda hi istemiyorduk. Antil'in sesi zntsnden tizlemiti. Kentlilere adil teslim artlarmz akladk. Bize hemen Atomit silahlaryla ate etmeye baladlar. Biz de.,, biz de... o silah kullanmak zorunda kaldk. Sonradan ounu ldrmemiz gerekti... Onlara acdmz iin. Anlayamadm. Sen hangi silahtan sz ediyorsun? Ash-taz-zor harabelerine gittiimiz gn hatrlyor musun, Karl? O gizli oday? Eski kitabeyi. Kk be silindiri? Karl skntyla ban sallad. Bunu tahmin ediyordum. Ama emin deildim. O korkun bir silaht, Kari. Antil sanki silahtan sz etmeye bile dayanamyormu gibi abuk abuk konuuyordu. Atalarmz onu buldular ama hibir zaman kullanmadlar, silah sakladlar. Onu ortadan neden kaldrmadklarn bilemiyorum, keke kaldrsalard. Gerekten bunu ok isterdim. Ne var ki bunu yapmadlar. O silah ben buldum ve kullanmak zorundaym. Vens'n gelecei iin. Antil'in sesi hafifleyerek bir fsltya dnmt. Fakat sonra kendini zorlayarak silahn ne olduunu aklamaya alt. O zararsz grnen ubuklar sen de grdn, Karl.Onlar ne olduunu bilemediim bir g alan oluturuyorlar. Atalarmz akllca davranp bunun ne olduunu aklamamlar. Sz ettiim alann beyni akldan ayrma gc var. Ne? Karl'n az aknlktan bir kar ak kald. Sen neden sz ediyorsun? Ah, sen de beynin akln yuvas olduunu herhalde biliyorsun. Beynin, dncenin kendisi olmadn. Onun ne olduu bilinmiyor. Gizemli bir ey. Atalarmz bile bunu zememiler. Ama zihin, beyni madde dnyasyla iletiim kurmak iin bir ara olarak kullanyor. Anlyorum. Yani sizin silah aklla beynin ilikisini kesiyor. Akl aciz duruma getiriyor. Kontrol paneli olmayan bir uzay pilotu gibi. Antil ciddiyetle ban sallad. Sonra birdenbire, Sen hi beyinsizlemi bir hayvan grdn m? diye sordu. Ah, evet. Bir kpek grdm. niversitede, biyoloji dersinde! yleyse benimle gel. Ben de sana beyinsizletirilmi bir insan gstereceim. Karl, Vens'lnn peinden bir asansre girdi. En aaya, hapishanenin bulunduu kata inerlerken Dnya'lnn kafas karmakarkt. Hem dehet duyuyordu, hem de mthi bir fke. Kimi zaman mantkszca bir kama isteine kaplyordu, kimi zaman da yanndaki Vens'ly ldrmeyi dnyordu. Asansrden sersemlemi bir halde inerek lo bir koridorda Antil'i izledi. Koridorun iki yannda kck, parmaklkl hcreler vard.

te. Antil'in sesi Karl'n kendisine gelmesini salad. Sanki yzne souk su arpmlard. Vens'lnn aralar zarl parmaklaryla iaret ettii tarafa bakt. Ve oradaki insan hem ilgi, hem de tiksintiyle inceledi. Hcredekinin bir insan olduu kesindi. Yani en azndan o biimdeydi. Ancak yine de bir insan saylamazd. Mahkm, yerde oturmu, irilemi gzleriyle kardaki duvara bo bo bakyordu. Sanki ruhunu kaybetmiti. Parmaklarn amaszca oynatyor, gevek dudaklarnn arasndan salyalar akyordu. Midesi bulanmaya balayan Karl abucak ban evirdi. Aslnda beyni hl yerinde. Antil'in sesi alakt. Organik adan beyni kusursuz. Hibir zarar grmedi. Sadece zihinle arasndaki ba koparld. O nasl yayor, Antil? Neden lmyor? nk otonom sistemler zarar grmedi. Onu ayaa kaldr, dengesini kaybetmez. t, yine ayn ey olur. Kalbi arpyor. Soluk alyor. Azna yiyecek koyarsan yutuyor. Ama nne konan yemei yiyemiyor. nk bunu kendi iradesiyle yapmas gerekiyor. Baaramad iin alktan lebilir. Bu da... bir tr yaam. Ama lmesi daha iyi olur. nk ba koptu ve artk yeniden oluturulamaz. Korkun bir ey bu... korkun! Durum senin sandndan daha kt. Bence bu insana | benzeyen kabuun iinde bir yerde zihin hl alyor, yani zarar grm deil. Ancak aciz durumda. Kontrol edemedii bir vcudun iinde hapis. Bunun zihin iin nasl bir ikence olduunu dnebiliyor musun? Karl'n btn vcudu kaskat kesildi. Siz, aza alnmayacak kadar iren ve acmasz olan bu yntemle Dnya'y yenebileceinizi mi sanyorsunuz? Bu acmasz yntemle!... Ama elinizdeki bizim silahlarmzdan daha ldrc deil. Bunun bedelini deyeceksiniz! Karl, ltfen. Sen 'Ayrma Alannn' ne kadar ldrc olduunu anlayamazsn bile. Bunun bir milyonda birini bile tahmin edemezsin. Alan, yere hatta belki zamana bal deil. Bu nedenle snrlar sonsuza kadar geniletilebilir. Silahla yaplacak | bir tek at bile Aphrodopolis'teki btn scakkanl canllar aciz hale getirir. Bundan haberin var m? Antil'in sesi heyecanla ykseldi. "Btn Dnya'y o alanla ykabileceimi biliyor musun? Bunun sonunda milyarlarca insan u ierideki yar l yarata dnebilir. Silah bir tek kere kullanmam bunun iin yeterli! Karl kendi kulana bile yabanc gelen bir sesle bard. Alak! Bu lanet olasca alann srrn yalnz sen mi biliyorsun? Antil neesizce gld. Evet Karl. Bu olayda tek sulu benim. Ama beni ldrmenin bir yarar olmaz. Kitabenin nerede olduunu birka kii biliyor. Ben lrsem ie onlar el koyacaklar. Ve bu grup Dnya'ya benim kadar bile acmyorlar. Bana hibir zarar veremezsin, Karl.nk lmm senin dnyann sona ermesi demek olur. Dnya'l yenilgiyi kabul etmek zorunda kald. Artk Vensl'nn gerekten gl olduunu anlamt. Kabul ediyorum, diye mrldand. Kabul. Vatandalarma ne syleyeceim? Onlara artlarm akla ve istersem neler yapabileceimi anlat. Karl, sanki Antil'in bir dokunuu lmne neden olacakm gibi ondan uzaklat. Bunu onlara syleyeceim. Onlara ayrca Vens'n intikam peinde olmadn da anlat. Silahmz kullanmak istemiyoruz. nk o kullanlmayacak kadar korkun bir ey. Bize, artlarmza uygun olarak bamszlmz geri verirlerse ve tabii ileride yeniden esir edilmemek iin baz nnlemler almamza raz olurlarsa, biz de silah ortadan kaldrrz. Hem o be ubuu, hem de kitabeyi Gne'e atarz. Dnya'l yine ifadesiz bir fsltyla, Onlara bunu syleyeceim, dedi. Amiral von Blumdorff, adndan da anlalaca gibi sert bir Prusyalyd ve tek bir eye inanyordu. iddete. Bu nedenle de Karl'n aklamalarna fke ve alayla karlk verdi. Adama, Seni aptal! diye bard. Seni ahmak! te o aptalca konumalarn sonucu byle olur. Utanmadan bir de bana inanlmaz gc olan, sr dolu bir silahla ilgili kocakar masallaryla geliyorsun! Ortada hibir kant olmamasna ramen o Yeilciin anlattklarna

inanyor, hemen teslim oluyorsun. Sen de onu tehdit edip blf yapamaz miydin? Yalan syleyemez miydin? Karl fkeyle, O ne tehdit etti, ne blf yapt, ne de yalan syledi, diye cevap verdi. Akladklar gerekten doruydu. O adam grseydiniz... Pf! O lanet olasca olayn en affedilemeyecek yan da bu! Sana bir deliyi gsterdiler. Akln karm olan sradan bir adam. Sonra da, 'te bizim silahmz insan byle yapyor,' dediler. Sen de bu iddiay sorgusuz sualsiz kabul ettin! Onlar senle konumaktan baka bir ey yapmadlar, deil mi? Etkisini anlaman iin o silah sana gsterdiler mi? Tabii ki gstermediler! O ldrc bir silah. Beni inandrmak iin bir Vens'ly ldrecek deillerdi herhalde? Bana silah gstermek mi? Siz elinizdeki kozunuzu dmana gsterir miydiniz? imdi de siz benim birka sorumu cevaplayn! Antil neden kendine bylesine gveniyor? Btn Vens' o kadar kolaylkla nasl ele geirebildi? Bu sorular cevaplayamayacam kabul ediyorum. Ama bu onlarnkinin doru aklama olduunu kantlar m? Zaten bu konumadan da skldm! Artk saldrya geiyoruz. Varsaymlar bana vz geliyor! Onlara Tonit silahlarla saldracam. O zaman blflerinin bir ie yaramadn da greceksin. Ama, amiral, raporumu bakana bildirmelisiniz. Bildireceim... tabii Aphrodopolis'i yerle bir ettikten sonra! Amiral merkez iletiim nitesine dnd. Btn gemilerin dikkatine! Sava nizam! On be dakika sonra btn Tonit silahlaryla ate ederek Aphrodopolis'e doru dala geeceiz. Sonra yardmcsna dnd. Kaptan Larsen'e syle Aphrodopolis'e beyaz bayra ekmek iin on be dakikalar olduunu bildirsin. Ondan sonra geen dakikalar Karl'n sinirlerinin iyice gerilmesine neden oldu. ne doru eilmi, ban ellerinin arasna alm, sessizce oturuyordu. Kronometrenin bir dakikann sona erdiini belirten tkrts kulaklarna gkgrlts gibi geliyordu. Adam hafif bir mrltyla o tkrtlar sayyordu. Sekiz... Dokuz... On... Tanrm! lme sadece be dakika kalmt. Yoksa byle bir ey yok muydu? Von Blumdorff hakl myd? Vens'ller blf m yapyorlard? Bir grevli hzla odaya girerek selam verdi. Yeilciklerden cevap geldi, efendim. Von Blumdorff heyecanla ne doru eildi. E? Mesaj yle: 'Filonun saldrya gememesini srarla istiyoruz. Ama byle bir ey olursa o zaman sonutan bizi sorumlu tutamazsnz!' Von Blumdorff mthi bir fkeyle, Hepsi bu kadar m? diye bard. Evet, efendim. Von Blumdorff fkeyle sylenmeye balad. u kstahlklarna bir bak! Sesi gitgide ykseliyordu. Sonuna kadar blf yapmaya cret ediyorlar! Ve szleri sona ererken kronometre fkrdayarak on be dakikann dolduunu haber verdi. Sonunda dev filo harekete geti. Gemiler dzgn sralar halinde bulutlarla rtl kinci Gezegen'e doru daldlar. Von Blumdorff, tele-vizr'deki huu uyandran sahneye bakarak fke ve beeniyle gld. Sonra birdenbire gemilerin oluturduu o dzgn sralar bozuldu. Yal adam ekrana hayretle bakarak gzlerini ovuturdu. Filonun uzaktaki yars sanki ldrmt. Gemiler nce yalpalarken sonra acayip alar izerek umaya baladlar. Filonun, akln karmam olan dier yarsndan haberler geldi. Sol kanat artk telsizlere cevap vermiyordu. Saa sola uuan gemilerin yakalanmas iin emirler verilirken Aphrodopolis'e kar giriilen saldr da yarda kesildi. Von Blumdorff, kamarada bir aa bir yukar dolayor, salarn yolmak istiyormu gibi ekitiriyordu. Karl Frantor bouk bouk, O silah kullandlar! diye bard. Sonra da yeniden sessizleti. Aphrodopolis'ten hibir mesaj gelmiyordu. Dnya filosunun geri kalan blm tam iki saat kendi gemileriyle urat. Mrettebat zarar gren ve etrafta amaszca dolaan gemileri izleyip yakaladlar. Gemileri kendilerine baladlar. Roketleri altrarak dierlerinin lgnca uularn kontrol altna aldlar. Filonun

yirmi gemisi hibir zaman yakalanamad. Bazlar Gne'in etrafndaki bir yrngede umaya baladlar. Bazlarysa uzayn derinliklerine gittiler. Kimileriyse Vens'e dtler. Sol kanattan kalan gemilere geenler ieri girer girmez dehetle donup kaldlar. Her gemide bo gzlerle bakan, insanlktan km, kafas durmu yetmi be kii vard. Von Blumdorff ok sarslmt. O avaz avaz baran, marur adam gitmi, onun yerine akn biri gelmiti. Yal adam ilk 'beyinsiz' kendisine getirildii zaman irkilerek geriledi. Karl Frantor kzarm gzleriyle ona bakt. E, artk memnun musunuz? Ama Von Blumdorff cevap vermedi. Tabancasn kard ve dierleri onu durduramadan beynine kurun skt. Karl Frantor bakanla bakanlarn karsndayd yine. Toplantdakilerin hepsinin umudu krlmt. Gen adamn raporu kesindi. Yaplmas gereken eyin kuku gtrecek taraf yoktu, her ey ortadayd. Bakan Debuc, grmesi iin getirilen bir beyinsize bakt. Mahvolduk. Artk kaytsz artsz teslim olmamz gerekiyor. Vens'llerin merhametine snmak zorundayz. Ama ileride bir gn... Gzlerinde kin dolu bir prlt belirdi. Hayr, Sayn Bakan! Karl Frantor'un sesi salonda yankland. leride bir gn intikam almaya kalkmayacaz! Vens' llere hak ettikleri eyleri vermemiz gerekiyor, yani zgrlk ve bamszlklarn. Gemii unutmalyz. llerimiz, Vens'lleri be yz yl boyunca esir gibi grmemizin bedelini dediler. Bu olaydan sonra Gne Sistemi'nde yeni bir dzen olmal! Yeni bir gn domal! Bakan dnceli bir tavrla ban eip sonra kaldrd. Kesin bir tavrla, Haklsnz, diye cevap verdi. Artk intikam almay dnmeyeceiz. ki ay sonra anlama imzaland. Vens de o gnden bu yana zgr ve bamsz bir g olarak hep ayn kald. Anlama imzalanr imzalanmaz kk bir cisim dne dne Gne'e doru gitti. Bu kullanlamayacak kadar korkun bir silaht. BYK BULU Walter Sills daha nce de sk sk yapt gibi, yaam ok tatsz, diye dnyordu. ok acmasz. Kirli kimya laboratuvarnda etrafna bakarak alayla gld. Bu pis delikte alyorum. Maden cevheri analizleri yaparak zorlukla geiniyorum. O yetenekli olmayan kimi insanlarsa byk irketlerde alyor ve rahatlarna bakyorlar. Silis pencereden batan gnein, sularn kzla boyad Hudson nehrine bakt. Acaba bu son deney bana istediim n ve baary getirebilecek mi? Yoksa yine yanlyor muyum? Laboratuvarn temiz kaps gcrdayarak araland ve Eugene Taylor'un neeli surat gzkt. Silis elini sallaynca Taylor da ieri girdi. Neeyle, Merhaba, dostum, dedi. E, nasl gidiyor? Silis arkadann bu keyifli hali karsnda skntyla ban sallad. Keke ben de yaama senin gibi aptalca bir adan bakabilseydim, Gene. Madem sordun syleyeyim... ler hi de iyi gitmiyor. Paraya ihtiyacm var. Bu gereksinim ne kadar artarsa, para da o kadar azalyor. Taylor, Eh, diye karlk verdi. Benim de param yok. yle deil mi? Ama neden endieleniyorsun. Elli yandasn. Endielenmek sana ne salad? Sadece kabak bir kafa. Ben otuzundaym ve gzel, kumral salarmn dklmesini istemiyorum. Kimyager gld. Eninde sonunda istediim paray elde edeceim, Gene. Sen bu ii bana brak. Yeni fikirlerin ie yarayacak m bari? Olmaz olur mu? Sana onlardan fazla sz etmedim sanrm. yle deil mi? Buraya gel de ne kadar ilerlediimi gstereyim. Taylor, Sills'in peinden kk bir masaya gitti. Orada bir dizi test tp vard. Bunlardan birinin iine, yarsna kadar parlak, madensi bir ey konmutu. Silis onu iaret ederek, Sodyum-cva karm, diye aklad. Ya da sodyum amalgam. Raftan, zerinde 'Niadr-koloid' yazl bir ieyi alarak iindeki svdan tpe biraz koydu. Sodyum amalgam hemen deierek sngerimsi bir maddeye dnmeye balad. te bu da

amonyum amalgam. Amonyum burada bir maden gibi reaksiyon gsterip cvayla birleiyor. Yzeydeki svy dkt. Amonyum amalgam sabit bir madde saylmaz. Onun iin hzl almam gerekiyor. inde saman rengi, ho kokulu sv olan bir ieyi alp deney tpn doldurdu. Tp sallad ve gevek amonyum amalgam kayboldu. Onun yerine dipte bir damla madeni bir sv belirdi. Taylor az bir kar ak deney tpne bakyordu. Ne oldu? Bu benim bulduum bir ey. Hidrazinin karmak bir trevi. Ona 'Ammonalin' adn verdim. Formln henz hazrlamadm ama nemli deil. Yaptm deneyin canalc noktas u: bu madde amonyumu amalgamdan ayrabiliyor. Dipteki damlaysa saf cva. Amonyum da karmn iinde. Taylor sesini karmazken Silis gitgide artan bir heyecanla konumaya balad. Bunun ne anlama geldiini gremiyor musun? Saf amonyumu ayrma yolunun yarsna kadar geldim. Buou imdiye kadar hi kimse baaramad! Eer yapabilirsem n, baar ve Nobel dl benim olur. Baka her trl ey de! Vay vay vay! Taylor sayg dolu bir ifadeyle bakyordu imdi. O sar su bana pek de nemliymi gibi gzkmyor. ieye elini uzatt ama Silis geriledi. lemi henz tamamlamadm, Gene. Amonyumu saf maden haline getirmeliyim. Bunu henz baaramadm. Ammonalin'i her buharlatrmaya almda; amonyun, amonyak ve hidrojene ayrlyor...' Ama bu ii baaracam! Baaracam! ki hafta sonra bu sahnenin giri ksm tekrarland. Kimyager, arkada Taylor'a telefon etti. Gen adam da heyecanla laboratuvara kotu. Basardn m? Baardm. stelik bu i benim sandmdan da byk. Bir milyon alabilirim. Sills'in gzleri sevinle parlyordu. Olaya imdiye kadar tmyle ters bir adan bakyormuum. Karm stmak erimi amonyumun her zaman ayrlmasna neden oluyordu. Bu yzden maddeyi dondurarak ayrdm. Neyseki Ammonalin 18 derecede donuyor. Yani onu fazla soutmaya gerek yok. Silis belirgin bir tavrla cam bir kutunun iindeki ieyi iaret etti. iede uuk sar, ine gibi kristaller vard. Onlarn yukarsndaysa donuk sar bir madde. Taylor, ieyi neden o kutuya koydun? diye sordu. Ammonalin'in saf halde kalabilmesi iin ieye argonla doldurdum. Madde o kadar aktif ki, helyum tipi gazlar dnda her eye reaksiyon gsteriyor. Taylor memnuniyetle glmseyen arkadann srtna vurdu. Bravo! Bekle, Gene. En iyisisini sona sakladm? Kimyager, arkadan odann br ucuna gtrd. Ve titreyen parmayla yine hava geirmeyen cam bir kutuyu iaret etti. Bunun iindeki sar, parlak maden l l parlyordu. te, dostum, bu da amonyum oksit. Hibir tepki gstermiyor. Bu maddeyi alminyum gibi ucuza retmek mmkn. Grdn gibi altndan daha ok altna benziyor. Bununla neler yaplabileceini bir dn. Taylor patlad. Dnyorum! Btn lkeyi etkileyeceiz! Amonyum mcevherler, amonyum atal bak takmlar ve baka milyonlarca ey yaplabilecek. Sonra, bu maddenin endstri alannda nasl kullanlacan kim bilebilir? Zengin oldun, Walt, zengin oldu! Silis usulca dzeltti. Zengin olduk. Telefona doru gitti. Gazetelere bu buluumu haber vereceim. Hemen ne kavuacam. Taylor kalarn att. Belki bu srr saklaman daha iyi olur, Walt. Ah, ilemden sz edecek deilim. Onlara bu konuda genel bir aklama yapacam. Ayrca gvendeyiz. Patent iin Washington'a bavurdum bile. Ama Silis yanlyordu. Gazetede kan haber yznden iki arkada ok heyecanl birka gn geirdiler. J. Throgmorton Bankhead 'Endstri Kral' diye tanmlanan adamlardan biriydi. Acme Krom ve Gm Kaplama irketinin ba olarak belki de bu ad hak etmiti. Ancak uzun zamandan beri evli olduu sabrl kars iin o sadece hazmszlk eken, aksi bir kocayd... zellikle kahvalt masasnda... Ve adam imdi de.kahvalt sofrasndayd.

Bankhead fkeyle sabah gazetesini hrdatarak homurdand. Bir taraftan da tereya srlm kzarm ekmek yiyordu. Bu adam lkeyi mahvedecek. fkeyle simsiyah iri bal iaret etti. Daha nce de syledim, imdi de sylyorum: Bu adam delinin teki! Bamza geti ve... Kars, Joseph, ltfen, diye yalvard. Suratn morarmaya balad. Yksek tansiyonunun olduunu unutma. Doktor sana, 'Washington'la ilgili haberler sizi bylesine ilgilendiriyorsa, onlar hi okumayn,' demedi mi? imdi, dinle, hayatm. Bizim ah... J. Throgmorton Bankhead, Doktor ahman teki, diye bard. Sen de yle! istediim haberi okurum. stiyorsam suratm da morartrm! Kahve fincann azna gtrp bir yudum alrken eletiriye hazrm gibi duruyordu. Ayn anda gazete sayfasnn aasndaki daha nemsiz bir bala gz iliti. Bilgin, Altnn Yerini Alacak Bir Maden Buldu. Adam yazy abucak okurken fincann hl havada tutuyordu. Yazda, Bilgin, bu yeni madenin ucuz ama gzel taklar yaplmas bakmndan krom, nikel ve gmten daha stn, olduunu iddia ediyor, deniyordu. Profesr Silis, 'Haftada yirmi dolar kazanan bir insan, grnte bir mihraceninkinden daha muhteem, altn benzeri tabaklardan yemek yiyecek,' dedi. Bu... Ama J. Throgmorton Bankhead artk yazy okumuyordu. Gzlerinin nnde irketinin ykntlar dans ediyorlard sanki. Onlar dans ederlerken kahve fincan adamn elinden dt ve scak kahve pantolonuna yayld. Kars endieyle ayaa frlad. Ne var, Joseph? Ne oldu? Bankhead, Hibir ey olmad. diye bard. Hibir ey! Yakam brak. Hzla odadan kt. Kars ise onu neyin kzdrdn anlamak iin gazeteyi incelemeye koyuldu. On Beinci Sokaktaki 'Bob'un Tavenas,' her zaman tklm tklm dolu olurdu. Oysa bu sabah ieride sadece drt be klksz adam vard. Eski senatr, nl Peter Q. Hornswoggie'un etrafn sarmlard. Gsterili ve iman olan eski senatr, her zamanki gibi tatl tatl konuuyor ve her zamanki gibi bir senatrn yaamndan sz ediyordu. Buna benzeyen bir olay ok iyi hatrlyorum. Senatoda da ayn konuya deinilmiti. Ben o zaman, 'Nevada'l saygdeer centilmen, sorunun en nemli yann gzden karyor,' dedim. 'Bu sorun Amerika'nn btn meyva endstrisini etkiliyor. Ayrca bu asil ve ulu milletin, Amerika Birleik Devletleri'nin btn ekonomisinin temelinde meyva endstrisi var. Hornswoggle birasn bana dikerek zaferle gld. Bu szlerim zerine btn senatrler beni lgnca alkladlar. Dinleyicilerden biri ar ar ban sallayarak takdirle, Byle konuabilmek mthi bir ey olmal, senatr, dedi. Sanrm her zaman byle mkemmeldiniz. Barmen, Evet, diye atld. Ne yazk ki son seimlerde kaybettiniz. Eski senatr yzn buruturdu, sonra da gururla, Son kampanya srasnda rvetin imdiye kadar grlmedik bir biimde artn renmi bulunuyorum... dedi. Dinleyicilerinden birinin gazetesindeki bir habere gz ilitii iin sesi birdenbire hafifledi. Gazeteyi kaparak sessizce okudu. Sonra da aklna gelen bir fikir yznden gzleri parlad. Tekrar dinleyicilerine dnerek, Dostlarm, dedi. Sizden ayrlmam gerekiyor. Belediyede yapmam gereken bir iim olduunu hatrladm. Ardndan eilip barmene fsldad. Bir yirmi be sentin var m? Czdanm belediye bakannn odasnda unutmuum da. Yarn borcumu derim. Barmenin istemeye istemeye verdii paray alan Peter Q. Hornswoggle telala tavernadan kt. Birinci Caddenin aalarnda bir yerde, kk ve lo bir odada polisin 'Kurun Mike' diye tand Michael Maguire her zaman gvendii tabancasn temizliyor ve ahenksizce bir ark mrldanyordu. Kap aralannca, ban kaldrp bakt. Sen misin, Slappy? Evet. Ksa boylu, sska biri yanlamasna ieriye girdi. Sana akam gazetesini getirdim. Polisler hl o ii Bragoni'nin yaptn sanyorlar. yle mi? te bu iyi.Mike kaytszca silahnn zerine eildi. Baka neler var? Pek bir ey yok. Deli karnn biri kendisini ldrm. Hepsi o kadar. Ufak tefek adam gazeteyi Mike'a atarak odadan kt.

Gangster arkasna yaslanarak skntl bir tavrla gazeteyi kartrd. Bir balk dikkatini ektii iin ilgili yazy okudu. Sonra gazeteyi bir kenara atarak bir sigara yakt. Derin derin dnyordu. Sonunda kalkarak kapy at. Hey, Slappy! Buraya gel! Yaplmas gereken bir i var. Walter Sills, sevinten ldrmak zereydi. Yeni kazand nn tadn karyor, laboratuvarnda bir tavus kuu gibi kabara kabara dolayordu. Taylor, nl bir insan olmak nasl bir ey? diye sordu. ahane bir ey! Harika! Biliyor musun, amonyum madeninin srrn bir milyon dolara satacam. Ve bundan sonra da lks bir yaam sreceim. Sen iin pratik yann bana brak, Walt. Bugn Eagle elik irketinden Staples'la greceim. O sana iyi bir fiyat verecek. Kap alyordu. Silis yerinden frlayp kapy at. Buras Walter Sills'in evi mi? atk kal, iriyar ziyareti kstah bir tavrla etrafna baknd. Evet. Ben Sills'im. Beni mi grmek istediniz? Evet. Adm J. Throgmorton Bankhead. Acme Krom ve Gm Kaplama irketinin temsilcisiyim. Sizinle bir iki dakika konumak istiyorum. Buyurun, buyurun! Bu .ortam Eugene Taylor. Onun yannda rahatlkla konuabilirsiniz. Pekl. Bankhead, yavaa bir iskemleye oturdu. Herhalde ziyaretimin nedenini tahmin edebiliyorsunuz. Gazetelerde yeni amonyum madeniyle ilgili yazlar okudunuz sanrm. Evet, yle. Hikyenin doru olup olmadn renmeye geldim. Doruysa forml satn almak istiyorum. Her eyi kendi gzlerinizle grmelisiniz, efendim. Silis, milyardere iinde birka gram saf amonyum olan, argon dolu kutuyu gsterdi. te maden bu. Sadaki ise oksidi. Bu oksit madeninden daha gerek gibi. Gazetelerin 'altnn yerini alacak maden' diye tanmladklar madde de bu oksit. Bankhead, okside ii szlayarak bakt ama yznden iinde kopan frtnalar hi anlalmyordu. Onu kutudan karn da daha yakndan grelim. Silis ban sallad. Bunu yapamam, Bay Bankhead. Bunlar ilk ve tek amonyum ve amonyum oksit rnekleri. Aslnda mzeye konmallar. Ama isterseniz sizin iin kolaylkla bir para maden oluturabilirim. Size para vereceime gre, bu ii yapmanz gerekecek. Beni inandrrsanz o zaman buluunuz iin bol para veririm. rnein... bin dolar. Sills'le Taylor ayn anda, Bin dolar m? diye bardlar. Bu uygun bir fiyat, baylar. Taylor fkeyle bard. Uygun fiyat bir milyon! Bu bulu bir altn madeni demek! Bir milyon ha? Siz hayal gryorsunuz, baylar! Aslnda irketim yllardan beri amonyumun peindeydi. Biz de problemi zmlemek zereydik. Ne yazk ki, siz bir hafta kadar bizden nce davrandnz. irketimin bo yere abalamamas iin patentinizi almaya hazrm. Tabii durumun farkndasnz: Beni reddetseniz de irketim bu,madenden yine de retir. Tabii kendi ilemimizle. Taylor, Bunu yaparsanz sizi dava ederiz, dedi. Uzun srecek, pahal bir davaya yetecek kadar paranz var m? Bankhead pis pis gld. Oysa benim var. Ancak size mantksz davranan bir insan olmadm gstermek istiyorum. Onun iin ...iki bin dolar vereceim. Taylor souk souk, stediimiz fiyat duydunuz, diye cevap verdi. Artk size syleyecek baka szmz yok. Pekl, baylar. Bankhead kapya doru gitti, iyi dnn. Sonunda verdiim fiyat kabul edeceksiniz. Bundan eminim. Kapy at ve bylece Peter Q. Homswoggle ortaya kt. Adamn eilip anahtar deliinden ieriyi gzetledii ve konumalar dinledii anlalyordu. Bankhead onu aalarcasna homurdand. Eski senatr telala doruldu. Yapacak baka bir ey bulamad iin birka kez eilip selam verdi.

Milyarder, onu aalarcasna szerek yanndan geip gitti. Homswoggle ieri girip, kapy arkasndan kapatt. akn akn baknan iki arkadaa dnd. Bu adam, zengin ve kt bir insandr. lkemizi mahveden karclarn bir rnei. nerisini reddetmekle ok iyi yaptnz. Elini geni gsne koyarak dosta glmsedi. Taylor birdenbire kendini toplad. Siz de kimsiniz? Ben mi? Homswoggle aalad. Ah... ey... ben Peter Quintus Hornswoggle'um. Benden sz edildiini duymu olmalsnz. Geen yl senatodaydm. Sizden sz edildiini hi duymadm. Ne istiyorsunuz? Ah, bu belli deil mi? Gazetelerde o mthi buluunuzu okudum ve size hizmetlerimi sunmaya geldim. Ne hizmetleri? Ah, sonuta siz deneyimli insanlar deilsiniz. Yeni buluunuz yznden her trl vicdansz karcya yem olabilirsiniz. rnein, Bankhead gibilerine.Oysa ben pratik ve deneyimli bir insanm. Dnyay ok iyi bilirim. O yzden de size byk yardmlarm dokunabilir, ilerinize bakar, ayrntlarla ilgilenir ve... Taylor alayla, Tabii btn bunlar bedava yapacaksnz, yle deil mi? diye sordu. Hornswoggle telala ksrd. ey... dndm de... buluunuzdan bana da kk bir pay verebilirsiniz... Bu konuma srasnda sesini karmayan Silis birdenbire ayaa kalkt. Hemen kp gidini Beni duydunuz mu? Ben polis armadan hemen gidin! Profesr Silis, ltfen sinirlenmeyin. Hornswoggle, Taylor' i| un at kapya doru gitti. Kapdan karken hl kar kp duruyordu. Kap arkasndan arplarak kapatlnca da yavaa kfretti. Silis bitkin bitkin koltua kt. Ne yapacaz, Gene? Adam sadece iki bin dolar nerdi. ki hafta nce bu paray ryamda bile gremeyeceimi dnrdm. Oysa imdi... Unut bunu. O adam sadece blf yapyordu. Dinle, ben hemen Staples'a telefon edeceim. Forml ona satar ve bol para koparmaya alrz. Staples'n cimri davranacan sanmyorum. Ondan sonra Bankhead'le bir sorun karsa onu zmlemek de Staples'a der. Taylor arkadann omzuna vurdu. Dertlerimiz neredeyse sona erdi saylr. Ama, ne yazk ki Taylor yanlyordu. Dertleri daha yeni balyordu... Yolun kar tarafnda biri gizlice duvarn nne sinmiti. Paltosunun yakasn kaldrm, boncuk gibi gzleriyle dikkatle evi inceliyordu. Merakl bir polis yakndan baksa adam hemen tanrd. 'Slappy' Egan'd bu. Ama kimse Slappy'e yaklamad. Adam, Tanrm... diye mrldand. Bu i ok kolay olacak. Her ey zemin katta. Arka pencereyi bir krdanla bile aabilirim. Alarm sistemi ya da baka bir ey de yok. Glerek uzaklat. Bu konuyu Slappy'den baka kiiler de dnyordu. Peter Q. Hornswoggle .evden uzaklarken koca kafasnn iinde acayip dnceler birbirlerini kovalyordu. Dndkleriyse pek yasal saylmayacak trden eylerdi. Ve J. Throgmorton Bankhead de ayn konuda bir eyler yapmaya hazrlanyordu. Ne de olsa 'tuttuunu koparr' diye tanmlanan insanlardand o. Hem istedii eyi koparma konusunda da pek drst davranmazd. Amonyumun srr iin bir milyon dolar vermek niyetindeyse hi deildi. O nedenle tand birine telefon etti. Szkonusu tandk, ie yarayan biriyse de ad biraz ktye kmt. Bu yzden Bankhead onu grmeye giderken ok dikkatli davrand. Ama konumalar ikisini de honut edecek biimde sona erdi. Walter Sills skntl uykusundan birdenbire irkilerek uyand. Bir sre etraf endieyle dinledi. Sonra da dier karyolaya doru eilerek Taylor'u drtt. Ne var ki arkada sadece anlalmaz bir eyler mrldand. Gene, Gene, uyan, uyan! Haydi, kalk! Ha? Ne var? Beni neden... Kes sesini de dinle. Duyuyor musun? Hibir ey duymuyorum! Yakam brakr msn?

Silis parman dudaklarna gtrnce arkada da sustu. Aada, laboratuvarda biri ayaklarn sryerek dolayordu. Taylor'un gzleri irileti. Hrszlar... diye fsldad. iki arkada usulca yataklarndan kalkarak robdambrlarn giydiler. Taylor'un tabancas vard. Bu nedenle ne geti. Merdivenin yarsna kadar indikleri srada aada biri aknlkla bard. Bunu bouan birtakm insanlarn kardklar grltler izledi. Bir iki dakika sonra da mthi bir angrt koptu. Silis dehetle, Amonyumum! diye bararak hzla merdivenden inmeye balad. Onu tutmaya alan Taylor'un elinden evik bir hareketle kurtuldu. Kimyager, peinde durmadan kfreden arkada, laboratuvara dald. Ve klar yakt. Bouan iki adam k gzlerini kamatrd iin gzlerini krptrdlar. Sonra da birbirlerinden ayrldlar. Taylor tabancasyla onlara nian ald. Aman ne gzel. ki hrszdan biri sendeleyerek cam krklarnn arasndan kalkt. Bilei kesilmiti. Ama yine de iman gvdesini eerek gsterili bir selam verdi. Peter Q. Hornswoggle'du bu. Taylor'un elindeki hi titremeyen tabancaya endieyle bakarak, Tabii bu durum hakknda yanl dnebilirsiniz, dedi. Ama her eyi kolaylkla aklayabilirim. Size mantkl bir neride bulundum, ancak bana ok kaba davrandnz. Buna ramen yine de ikinize kar dosta bir ilgi duyuyordum. Bu nedenle... ve dnyay iyi tanyan, grm geirmi bir insan olduum iin bu gece evinizi gz hapsine almaya karar verdim. nk baz nlemler almay ihmal ettiinizin farkndaydm. Yani hrszlara kar, demek istiyorum. u aalk yaratk arka pencereden usulca ieri szld zaman ok armadm. Hl yerde akn akn oturan yass burunlu adam iaret etti. Hemen canm tehlikeye atarak bu hrsz izledim. O mthi buluunuzu korumak iin tm gcmle savatm. Yaptm ey iin bana byk bir minnet duymanz gerekiyor. Artk benim deerli bir insan olduumu dneceinizden ve daha nceki nerime verdiiniz cevab yeniden gzden geireceinizden eminim. Taylor btn bu szleri alayl bir tebessmle dinledi. Gerekten de ok kolayca yalan syleyemiyorsunuz yle deil mi, senatr? Szlerini byk bir fkeyle srdrecekti ama dier hrsz birdenbire barmaya balad. Patron, bu iko herif bana iftira atyor! Ben sadece verilen emirleri yerine getirmeye alyordum, Biri buraya gelip kasanz amam iin beni tuttu. Ben sadece drste birka dolar kazanmaya alyorum. Ben bir kasa hrszym. Kimsenin cann yakmaktan da holanmam. Tam iimi yapacam srada bu adam elinde bir demir ubuk ve kaynak lambasyla ieri girdi. Hemen kasaya doru gitti. Tabii ben rekabetten holanmam. O yzden ikoya saldrdm... Hornswoggle marur bir tavrla dikleti. Bakalm bir gangsterin szne mi inanacaksnz, yoksa benim gibi bir zamanlar o byk topluluun gerekten nemli bir yesi olan... Taylor tabancay tehditkr bir tavrla sallayarak bard, ikiniz de susun! Polis aracam. Artk hikyelerinizi anlatarak onlarn kafalarn iirirsiniz... Walt, her ey yerli yerinde mi? yle sanrm. Silis laboratuvarn inceleyip geri dnmt. Sadece bo laboratuvar malzemelerini krmlar. Geri kalanlar zarar grmemi: Taylor, ite bu iyi... diye balad. Sonra da boulmu gibi sustu. nk apkasn gzlerine kadar indirmi olan bir adam sakin sakin koridordan ieri girmiti. Tabii ustalkla kulland anlalan tabancas durumu iyice deitirdi. Yabanc, Taylor'a, Haydi bakalm, diye terslendi. O oyunca at. Silah, Taylor'un parmaklarnn arasndan kayarak yere dt. Bu 'yeni tehlike,' odadaki drt kiiyi alayla szd. Ah! Demek iki kii beni bu oyunda yenmeye alyordu. Laboratuvar pek ok kimsenin sevdii anlalyor. Silisle Taylor adama akn akn baktlar. Hornswoggle' un dileri korkudan birbirine vuruyordu. Gangsterse endieyle geriledi. Tanrm! Kurun Mike bu!

Mike hrltl bir sesle, Evet, dedi. Kurun Mike. ok kii beni tanr. Tetii ekmekten hi kanmayacam da bilir. Haydi Kabak, u eyleri ver bakalm. Neyi kastettiimi biliyorsun. u sahte altnnla ilgili belgeleri istiyorum. Haydi. Yoksa bee kadar sayarm! Silis ar ar kedeki eski tip kasaya doru gitti. Mike ona yer amak iin kaytszca geriledi. Tam o srada paltosunun kolu bir rafa srnd, iinde sodyum slfat olan kk bir ie yere dt... Sills'in o anda aklna bir ey geldi. Kimyager, Tanrm! diye bard. Dikkat edin! Nitrogliserin o! ie angrdayarak krld. Mike farkna varmadan haykrarak korkuyla srad. Ayn anda Taylor Amerikan futbolu oynuyormu gibi uarcasna onun zerine atld. Silis de dierlerini durdurmak iin arkadann tabancasn kapt. Ama aslnda buna hi gerek yoktu. Hrszla eski senatr oktan kapdan frlayp karanlklara karmlard bile. Taylor'la Kurun Mike, yerde yuvarlanp duruyorlard. Silis onlarn etrafnda dnyor, tabancann kabzasn gangsterin kafasna indirmek iin frsat kolluyordu. Ancak o frsat yakalayamad. Mike, enesine yumruunu indirerek Taylor'u sersemletti ve onun elinden kurtuldu. Silis zntyle haykrarak, kaan gangsterin arkasndan ate etti. Ama kurun ok aa isabet etti ve Mike da bir zarar grmeden kamay baard. Silis onu kovalamaya kalkmad. Taylor'un yzne arpt souk su arkadann kendisine gelmesini salad. Gen adam sersem sersem ban sallayarak karmakark odaya bakt. Tanrm ne gece, ne gece! Silis, imdi ne yapacaz, Gene? diye inledi. Artk hayatmz bile tehlikede! Buluumu almaya kalkacaklar hi aklma gelmedi. Yoksa gazetecilere hibir ey aklamazdm. Artk olan oldu. zlmenin hibir yarar yok. imdi beni dinle, nce gidip uyutmalyz. O adamlarn bu gece bizi bir daha rahatsz edeceklerini sanmyorum. Yarn bankaya gidecek ve ilemin ana hatlarn aklayan belgeyi bir kasaya koyacaksn. Aslnda bunu daha nce yapm olman gerekirdi. Staples leden sonra saat te burada olacak. Onunla anlaacak ve sonunda istediklerimizi elde edeceiz. Sonra da sonsuza kadar mutlu olacaz. Kimyager ban kederle sallad. Amonyum imdiye kadar sadece rahatm kard. Neredeyse, 'Keke onun adn bile duymam olsaydm,' diyeceim. Keke yine sadece maden cevheri analizleriyle ilgilenseydim. Walter Sills kentin dier tarafndaki bankasna giderken hl ayn eyi dnyordu. Eski arabasnn alk olduu, kendisini rahatlatan zangrtlar bile onu neelendirmiyordu. Son gnlere kadar her zaman sakin ve tekdze bir yaam srmt. Ama sonra her ey altst olmutu ve bu deiiklik hi houna gitmiyordu. ki katl, cephesi mermer kapl bankann nnde arabay durdururken, kendi kendine, Zenginlik de, fakirlik gibi baz zel sorunlara neden oluyor, diye sylendi. Tattan dikkatle indi. Aryan bacaklarnn kaslarn germeye alt. Sonra da dner kapya doru gitti. Ne var ki oraya hemen eriemedi. ki insan azman ona yaklap iki tarafna getiler. Ve Silis sert bir eyin kaburgalarna dayandn hissetti. Baya can yand kimyagerin.'Farkna varmadan azn aarken buz gibi bir ses kulanda yankland. Baraym deme, Kabak Kafa! Yoksa dn geceki oyununun cezasn ekersin. Silis rpererek azn kapatt. Kurun Mike'n sesini kolaylkla tanmt. Mike, Belge nerede? diye sordu. abuk ol. Silis titrek bir sesle, Ceketimin i cebinde, diye mrldand. Mike'n adam elini abucak o cebe soktu ve drt sayfalk belgeyi alverdi. stediin bu mu, Mike? Gangster ktlara abucak bir gz attktan sonra ban sallad. Evet, tamam! stediim buydu. Pekl! Artk gidebilirsin, Kabak Kafa. Gangster, Sills'i hzla itti, sonra da adamyla kendilerini bekleyen arabaya atladlar. Kimyager kaldrma yuvarlanrken tat hzla uzaklat. O sra endieyle titreyen bir ift el Sills'i kaldrmaya alyordu.

Silis ayaa kalkarak, Tamam, iyiyim, demeyi baard. Sadece ayam takld. Yaral filan deilim. Bankaya girerek en yakndaki sraya kt. Neredeyse baylacakt. Kesin olan bir ey vard; o da bu yeni yaamn ona gre bir ey olmad. Oysa Sills'in aslnda byle bir olaya kar hazrlkl olmas gerekirdi. Taylor bu ihtimalin zerinde durmu, kimyager de bir arabann kendisini izlediini dnmt. Ama aknlk ve korku yznden her eyi mahvetmesine ramak kalmt. Silis sska omuzlarn silkti. apkasn karp bunun iindeki ter bandna soktuu katlanm ktlar ald. Be dakika sonra belgeyi bir kasaya koymutu bile, o ok salam elik kapak kapanrken rahat bir soluk ald. Kimyager eve dnerken, Acaba onlar ne yapacaklar? diye mrldand. Benden aldklar ktlardaki ilemi balattklar zaman neler olacak? Dudaklarn bzerek ban sallad. Bu da sorulur mu? Mthi bir patlama olacak tabii! Silis eve dndnde polisin binann nndeki kaldrmda ar ar bir aa bir yukar dolatklarn grd. Taylor ksaca, Koruma, diye aklad. Bylece bamza dn geceki gibi dertler kmayacak. Kimyager bankada olanlar anlatt. Arkada da fkeyle ban sallad. Onlar artk hibir ey yapamayacaklar. Staples iki saate kadar burada oluncaya dek polis bizi koruyacak. Ondan sonra da... Omzunu silkti. ...olacaklar Staples dnsn. Kimyager birdenbire, Dinle, Gene, dedi. O amonyum iin endieleniyorum. Maddenin eya kaplama zelliklerini hi incelemedim. Oysa en nemli olan da bu. Ya Staples geldii zaman elimizde sadece koskocaman bir hi olduu ortaya karsa? H... Taylor enesini ovuturdu. Bu konuda haklsn. Sana imdi ne yapacamz syleyeyim. Staples gelmeden nce bir eyi amonyumla kaplayalm. Bir ka rnein. Bylece iimiz rahat eder. Silis skntyla, Btn bunlar beni kzdryor, diye yaknd. O haydutlar bamza dert amasalard bu ii byle bilimsel olmayan bir yntemle, alelacele yapmak zorunda kalmazdk. nce yemeimizi yiyelim de... ki arkada le yemeinden sonra almaya baladlar. Aygtlar mthi bir telala hazrladlar. Bir kaba Ammonalin svsndan koydular. Eski, eri bir kak katot, bir amonyum amalgam paras da anot grevini yapacakt. Bir dizi pil de gerekli akm salayacakt. Sills heyecanla, Bakr kaplamada uygulanan yntemi tatbik edeceiz, diye aklad. O zaman kak Ammonalin'le kaplanacak. Taylor, Evet, biliyorum, dedi. Teorik olarak byle. Bakalm pratikte neler olacak. Silis kolu indirdi. Arkada soluunu tutmu merakla bakyordu. Bir an hibir ey olmad. Taylor'un yznde dkrklna uradn belirten bir ifade vard imdi. Sonra Silis onun kolunu yakalad. Islk alar gibi, Bak! diye fsldad. Anoda dikkat et. Gerekten de sngerimsi amonyum amalgamnn zerinde gaz kabarcklar oluuyordu. Sonra iki arkada kaa baktlar. Bu da yava yava deimeye balad. Madensi prlts kayboldu. Gm rengine zg o beyazlk da yle. Onun yerine kan zerinde sar bir tabaka olumaya balad. Silis on be dakika sonra, memnun memnun iini ekerek ilemi durdurdu. Ka mkemmel bir ekilde kaplad. yi! kar da bir bakalm! Ne? Silis armt. karmak m? O saf amonyum. Onu normal havaya karrsam su buharlar maddeyi abucak yok eder. Bunu yapamayz. Byk bir aygt zorlukla masaya kadar getirdi. Bunun iinde sktrlm hava var. Havay gerekli maddelerden geirecek ve ieriye kuru oksijen vereceim. Hortumun ucunu svya, kan hemen aasna soktu. eriye hava vermeye balad. Kan zerindeki tabaka birdenbire altn gibi ldamaya balad. ahane bir grnm vard. ki arkada kaa bakarken kesik kesik soluyorlard. Kalpleri hzla arpyordu. Silis havay kapatt. Bir sre o ahane ka hi konumadan seyrettiler.

Sonra Taylor bouk bir sesle, Onu kar, diye fsldad. Kaa dokunmak istiyorum. Tanrm... ne kadar gzel! Silis sayg ve hayranlkla yaklaarak ka bir pensle alp svdan kard. Ondan sonra olanlar asla tm ayrntlaryla anlatlmad. Sonradan muhabirler iki arkada amanszca sktrdklar zaman bile Taylor da, Silis de o ksa sre iinde olanlar pek iyi hatrlayamadlar. Sadece u oldu: Amonyum kaplama kak ak havaya kar kmaz burunlarna korkun bir koku geldi. Szlerle tarif edilmeyecek bir koku. Sanki cehennemden gelen iren bir ey btn odaya yayld ve olay bir kbusa dntrd. Silis bouk bouk inleyerek ka elinden drd. ki arkada ksrp ryorlard. Parmaklaryla dudaklarn, boyunlarn trmalyor, baryor, aksryorlard. Gzlerinden yalar boanyordu. Taylor, kan zerine atlarak deli gibi etrafna baknd. Koku gitgide artp keskinleiyordu. ki arkadan kokudan kurtulmak iin rpnmalar yznden laboratuvar altst olmu, iinde Ammonalin bulunan ie de devrilmiti. Yaplacak bir tek ey vard, Taylor da onu yapt. Ka kapt gibi pencereden On kinci Caddenin ortasna frlatt. Kak, nbet bekleyen polislerden birinin ayann dibine dt. Ama Taylor artk buna aldracak halde deildi. Silis, Giysilerini kar, diye inledi. Onlar yakmamz gerekiyor. Sonra da laboratuvara bir eyler skarz. Keskin kokulu bir ey. Kkrt yakarz veya sv bromin buluruz. ki arkada telala giysilerini yrtarcasna karmaya alrlarken birinin kilitli olmayan kapdan ieri girdiini farkettiler. Adam zili almt ama onlar bu sesi duymamlard bile. Gelen, Staples'd. Bir seksen boyunda aslan yelesi gibi salar olan 'elik Kral'. Adam ieri admn atar atmaz o marur tavrlar kayboldu. Hkrr gibi bir ses kard. Sonra On kinci Caddeden geenler gzel giyinmi, yalca bir beyin mmkn olduu kadar hzla komaya altn ve bir taraftan da soyunduunu grdler. Kan etkileri sryordu. polis oktan olay yerinden kamlard. Bu olaya neden olan ve acyla kvranan iki masum, sokaktan mthi bir grlt geldiini duydular. Kadnlar ve erkekler komu evlerden dar frlyor, hayvanlar kayorlard. tfaiye arabalar siren alarak caddeden indiler ve sonra hzla ortalkta kaarak daldlar. Sryle polisin durumu da ayn oldu. Taylor'la Silis sonunda abalamaktan vazgetiler. stlerinde sadece pantolonlar telala Hudson nehrine doru kotular. Su boyunlarna gelene kadar yzmeye devam ettiler. O tatl, temiz havay ilerine ekip duruyorlard. Taylor akn akn Sills'e bakt. Ama kaktan o korkun koku nasl kt? Sen onun sabit olduunu syledin. Sabit maddelerin kokusu yoktur. Bunun iin buharlama gerekir, yle deil mi? Silis, Sen hi misk kokladn m? diye inledi. Bu madde arlndan pek bir ey kaybetmeden uzun sre etrafa koku yayar. Biz de byle bir eyle karlatk ite. ki arkada sessizleerek bir sre dncelere daldlar. Rzgr burunlarna amonyum kokusu getirdii zaman yzlerini buruturuyorlard. Sonra Taylor alak sesle, Btn bunlara kan neden olduunu erge renecekler, dedi. Onu kimin yaptn da. Korkarm o zaman bizi dava edecekler. Belki hapse bile atarlar. Sills'in yznde ac bir ifade belirdi. Keke o lanet olasca eyi hi grmeseydim. Zaten bama sadece dert at. Kendini tutamayarak hkrmaya balad. Taylor zgn zgn arkadann omzuna vurdu. Hey durum o kadar kt deil. Bu bulu sayesinde ne kavuacaksn. lkedeki herhangi bir endstri laboratuvarnda alabileceksin. stediin creti alacaksn. Sonra... Nobel dln de kazanacan kesin. Doru... Silis tekrar glmsemeye balamt. Belki kokuyu ortadan kaldrmann bir yolunu bulabilirim. Taylor heyecanla, Ben de yle! diye bard. Haydi artk eve dnelim. Herhalde imdiye kadar ka alp gtrmenin bir yolunu bulmulardr. CALLISTO'DAK TEHLKE

Ambrose Whitefield fkeyle, Jpiter'e lanet olsun! diye homurdand. Ben de ona hak verircesine bam salladm. On be yldan beri Jpiter'in uydularna yaplan seferlere katlyorum, dedim. Bu szcn belki de milyon kere sylendiini duydum. Galiba btn Gne Sistemindeki en iten kfr bu. Whitefield skntyla, Jpiter'e lanet olsun! diye yineledi Tekrar tekrar lanet olsun! O, gezegen sistemimiz iin ok bu yk. Orada, arkamzda kalyor ve bizi ektike ekiyor! ekiyor! Yol boyunca Atom'lar altrp duruyoruz. Her saat ba rotamz batan sona kontrol etmemiz gerekiyor. Ne dinlenebiliyoruz, ne gc kesip hzlanabiliyoruz. Rahatmza bakamyoruz bir trl. Sadece, durmadan alyoruz! Whitefield'in alnnda ter tanecikleri belirmiti. Bunlar elinin tersiyle sildi. Gen bir adamd. Daha otuzuna bile basmamt. Gzlerinden sinirli olduu, hatta korktuu anlalyordu. Btn o kfrlerine ramen onu endielendiren Jpiter deildi. Bizi korkutan eylerin listesinde o gezegen en aalardayd. Bizi asl endielendiren Calliso'ydu! Vizi-ekranda uuk mavi gzken Jpiter'in kk uydusu. te Whitefield'in terlemesine o neden oluyordu. Ben de Callisto yznden tam drt gecedir uyuyamamtm. Callisto! Gittiimiz yer! Aslnda hepimiz de cesur insanlardk. Biz, Ceres'in sekiz mrettebat, alt gezegende mor Lektronik'ler, insan hanerleyen Disinto'lar, korsanlar, asiler ve pek ok yabancyla karlamtk. Ama bilinmeyene giderken sradan cesaretten daha fazla bir eyler gerekliydi. Gne Sisteminin 'esrarl yeri' Callisto'ya giderken. Callisto konusunda sadece bir tek ey biliyordu. Korkutucu bir tek ey. Yirmi be yl ierisinde, her defasnda daha iyi donatlm yedi gemi Jpiter'in bu uydusuna inmi ve onlardan bir daha haber alnamamt. Gazetelerin pazar ekleri Callisto'da neler olduunu iddia ediyorlard neler: Sper dinozorlar, grnmeyen hayaletler, drdnc boyut. Ama tm bunlar esrarn zlmesini salamyordu. Callisto'ya giden sekizinci gemiydi bizimki. Ceres daha nceki gemilerden ok stnd. lk defa bizim uzay gemisinde beril-tungsten bir tekne kullanlyordu. Bu eski elik gvdelerden iki kat daha glyd. Ceres'te en son model atom motorlar ve sper ar silahlar da vard. Ama yine de... biz sadece sekiz kiiydik ve hepimiz bu gerei ok iyi biliyorduk. Whitefield sessizce kamaraya girerek kendisini ranzasna att. Yumruklarn skarak enesine dayad. Eklemlerinin zerinde derisi bembeyaz kesilmiti. Bize gereken yle sert bir iki, dedim. Whitefield bana serte, Bize gereken bol bol sert iki, diye cevap verdi. E, bizi engelleyen nedir? Whitefield bana pheyle bakt. Gemide bir tek damla iki bile olmadn sen de biliyorsun! Bu kurallara aykr. Ben ar ar, Yemyeil, ltl 'Jabra' suyu, dedim. Mars llerinin derinliklerinde bekletilmi. Erimi zmrt suyu sanki. ie ie! Kasa kasa! Nerede? Ben onlarn nerede olduklarn biliyorum. Ne dersin? Birka kadeh... sadece birka kadeh, ikimizi de keyiflendirir. Whitefield'in gzleri bir an parladktan sonra tekrar donuklat. Ya kaptan bunu renirse? O disipline ok nem verir. Byle bir seferde de sicilimize kt bir puan yazabilirler. Gz krparak gldm. Onlar kaptann ahsi mallar. Kendini tehlikeye atmamak iin bize disiplin cezas veremez. kiyzl ihtiyar kei! O bence dnyann en iyi kaptan. Ama zmrt suyunu da ok seviyor. Whitefield beni uzun uzun dikkatle szd. Tamam. Beni o ikilerin olduu yere gtr. Onunla gizlice malzeme deposuna indik. Botu tabii. Kaptanla Steeden kontroldeydiler. Brock'la Charney de motorlarn banda Harrigan'la Tuley ise kendi kamaralarnda horul horul uyuyorlard.

Alk olduum iin usul usul, sessizce ilerledim. Yiyecek dolu birka sand yana ittim ve yere yakn gizli bir kapa atm. Elimi uzatarak tozlu bir ieyi kardm. Bu lo kta bile deniz yeili rengi belli oluyor ve hafife parlyordu. Whitefield'e, Otur, dedim. Rahatna bak. Kck iki bardak kararak onlar doldurdum. Whitefield ikisini yavaa ve byk bir memnuniyet iinde yudumlad. kinci kadehi ise bir yudumda boaltt. Ona, Neden bu sefere gnll yazldn, Whitey? diye sordum. Byle bir ey iin henz deneyimsizsin. O elini sallad. Bu iler nasldr bilirsin. Bir sre sonra her ey i skc bir hal alyor. niversite bitince zoolojiyle ilgilendim. Gezegenler aras yolculuklar baladktan sonra bu konu nem kazanmt. Ganymede'de gzel, rahat ama skc bir iim vard. Skntdan neredeyse patlayacaktm. Aklma estii iin Uzay Gcne katldm. Ve yine aklma estii iin bu sefere gnll olarak katlmaya karar verdim. zntyle iini ekti. imdi biraz pimanm. Byle dnmemelisin, olum. Ben tecrbeli bir adamm ve neden sz ettiimi de biliyorum. Panie kaplrsan, daha balangta yenilirsin. Dn, iki ay sonra Ganymede'ye dnm olacaz. Whitefield fkeyle, Korktuumu sanyorsan yanlyorsun! diye bard. Bu... bu... Uzun bir sessizlik oldu. O, kalarn atm nc kez doldurduum kadehine bakyordu. Anlayacan neyle karlaacamz dnmekten bitkin dtm. Hayal gcm her zamankinden fazla alyor! Bu nedenle sinirlerim iyice bozuldu. Onu yattrmaya altm. Biliyorum, biliyorum. Seni sulamyorum. Hepimiz ayn durumdayz sanrm. Ama dikkatli olmalsn. Bir keresinde Mars-Titan seferindeydik. Olanlar hatrlyorum da... Whitefield en sevdiim maceralarmdan biri olan bu seferin hikyesini yarda kesti. Oysa ben de btn uzayclar gibi ballandra ballandra hikye anlatmasn severdim. Whitefield dirseiyle beni yle bir drtt ki, soluum kesildi. Sonra yavaa Jabra kadehini bir kenara brakt. Jenkins, diye kekeledi. Ben hayal grecek kadar fazla iki imedim, deil mi? Bu nasl bir hayal grdne bal. Kedeki bo sandklardan oluan ynn arkasnda bir eyin kmldadna yemin edebilirim. nan bana onu grdm. Orada canl bir ey var. Whitefield bana sokuldu. Sinirleri gerekten ok bozulmutu. Ben bile o yar karanlk yerde biraz endielendim. Sonra yksek sesle, Sen ldrmsn, dedim. Sesimin yanks biraz sakinlememi salad. Bo bardam brakarak hafife yalpalaya yalpalaya ayaa kalktm. Haydi gidip u sandklarn arkasna bakalm. Whitefield beni izledi. Onunla birlikte alminyumdan yaplm hafif sandklar saa sola ittik. kimizin de yzde yz ayk olduu pek sylenemezdi. stelik epeyce grlt ediyorduk. Gzucuyla Whitefield'in duvara en yakn olan sand kaldrmaya altn grdm. Whitefield, Bu sandk bo deil, deyip onu biraz kaldrd. Sonra kfrederek sandn kapan bir vuruta yere devirdi ve iine bakt. yle yarm dakika kadar. Ardndan geri geri gitmeye balad ve o an aya bir eye takld iin yere oturuverdi. Hl aknlk iinde sanda bakyordu. Ben kalarm kaldrm onu szyordum. Telala sanda bir gz attm ve dondum kaldm. Sonra bouk bouk haykrmaya baladm. On yalarnda, kirli suratl, kzl sal bir ocuk sandktan ban uzatmt. ocuk sandktan dar karken, Merhaba, dedi. Whitefield de ben de ona cevap verecek gc kendimizde bulamamtk. ocuk da bu yzden konumasn srdrd. Beni bulduunuz iin seviniyorum. Orada saklanmaya alrken omzuma kramp girdi. Whitefield sesli sesli yutkundu. Tanrm! Bir ocuk! Kaak bir ocuk! Ve biz Callisto'ya gidiyoruz!

Bitkince, Ve gen dnmemiz de imknsz, diye hatrlattm. Yoksa gemi paralanr. Jpiter'in uydularna yaplan yolculuk ok tehlikeli. Whitefield ani bir fkeyle ocua dnd. Bana bak! Sen ,,de kimsin, kk deli? Burada ne iin var? ocuk irkildi. Biraz da korka korka, Adm Stanley Fields, diye cevap verdi. Ben Ganymede'de New Chicago kentindenim. Kitaplarda yaptklar gibi uzaya katm. Bir an durdu sonra da hevesle sordu. Bu yolculukta korsanlarla savamak zorunda kalacak myz? ocuun Uzayclar dergisini fazla okuduu anlalyordu. Ben de ocukken ayn eyi yapardm. Whitefield serte sordu. Annenle baban ne olacak? Benim sadece bir amcam var ve o da bu duruma pek aldrmaz sanrm. Stanley Fields o ilk aknlndan kurtulmutu. imdi neeyle glyordu. Whitefield bana aresizce bakt. imdi ne yapacaz? Omzumu silktim. Onu kaptana gtreceiz. Brakalm da ocuk iin o endielensin. Kaptan bu olay nasl karlayacak? Nasl isterse yle! Su bizde deil. Zaten bu konuda yaplacak baka bir ey de yok. ocuun iki yanna getik. Onu kollarndan tutarak srklemeye baladk. Kaptan Bartlett gerekten usta bir uzaycyd. Surat her zaman ifadesizdi. Yznden duygularn anlayamazdnz. Ama binde bir patlard. O zaman da etrafa alevler saan bir Merkr yanardana benzerdi. Ve o yanardalardan birini grmediyseniz hi yaamamsnz demektir. Kaak ocuk barda taran son damla oldu. Uydulara yaplan seferler her zaman yorucuydu. leride belirmi olan Callisto, onu mrettebattan daha ok endielendiriyordu. imdi de bana bu kaak ocuk derdi kmt. Bu dayanlacak gibi deildi! Kaptan tam yarm saat kfr stne kfr savurdu. Gnele balayarak gezegenleri, asteroidleri kuyruklu yldzlar dolat ve sonra sra meteorlara geldi. Yakndaki dier yldzlara getii srada gc tkendi. O kadar sinirlenmiti ki bize depoda ne iimiz olduunu sormay unuttu. Whitefield'le ben buna ok sevindik tabii. Ama Kaptan Bartlett hi de aptal bir insan deildi. ini iyice boalttktan sonra zm olmayan bu duruma katlanmas gerektiini anlad. Yorgun yorgun, Biriniz gtrp onun yzn ykayn, diye emretti. Bir sre gzme gzkmesin. Sonra biraz yumuayarak beni bir kenara ekti. Ona nereye gittiimizi sylemeyin. ocuun dn patlatmaya hi gerek yok. Zavall yavrucak, kt bir durumda zaten. Biz kamaradan karken ne kadar yufka yrekli olduunu gizlemeye alan kaptan, Ganymede'ye acil bir mesaj yolluyor, ocuun amcasyla balant kurulmasn istiyordu. Tabii o srada durumu bilmiyorduk. Ama ocuu bize Tanr yollamt! ansmz bize byle yardma almt! Stanley, bizim Callisto'yu unutmamz salad. Dnecek baka bir konu vard imdi. Drdnc gnn sonunda iyice elektriklenen hava birdenbire yumuamt. ocuun ok neeli olmas bizi de etkiliyordu. Stanley gemide dolayor ve olur olmaz pek ok soru soruyordu. Her an korsanlarla karlamamz bekliyordu. Daha da nemlisi hepimizin de Uzayclar dergisindekiler gibi birer kahraman olduumuza inanyordu. Tabii bu gururumuzu okuyordu. O yzden artk birbirimizle yaryor, ocua trl hikyeler anlatyorduk. Stanley'in adeta yar tanr sayd Mac Steeden de bu arada palavra atma rekorunu krd. Yedinci gnk gevezeliklerimizi ok iyi hatrlyorum. Yolculuun yars sona ermiti ve ihtiyatla hz kesmeye balyorduk. Motorlarn banda olan Harrigan'la Tuley dnda hepimiz kontrol odasnda toplanmtk. Konumaya Whitefield balad. Konusu her zamanki gibi zoolojiydi. O smklbcee benzeyen kk bir eydi. Sadece Jpiter'in Europa adl uydusunda bulunuyordu. Ad Carolus Europis'ti ama biz ondan 'Manyetik Kurt'u diye sz ediyorduk. On be santim boyunda ve koyu kuruni bir yaratkt. Dnyann en iren eyi. Tam alt ay o kurdu inceledik. Bizim Mornikoff'u o zamana kadar hibir ey bylesine heyecanlandrmamt. nk... kurt avn manyetik bir alan yardmyla ldryordu.

Manyetik Kurt'u odann bir kesine koyuyordun. Baka bir eyi, rnein bir trtl da dier keye. Be dakika bekliyordun. Sonra trtl kvrlyor ve lyordu. in garip yan uydu: Manyetik Kurt, kurbaalara ilimiyordu. nk onlar kurda gre ok byktler. Ama kurbaay alp kafasna demir bir erit taktnda Manyetik Kurt onu da ldrmeyi baaryordu. Zaten kurdun manyetik bir alandan yararlandn bu sayede rendik. Yaknnda demir olduu zaman da gc drt katna kyordu. Whitefield'in hikyesi hepimizi etkilemiti. Joe Brock o kaln sesiyle, O lanet olasca eylerin sadece on be santim olmalarna sevindim, dedi. Tabii anlattklarn doruysa. Mac Steeden gerindi ve sonra da kr pos byn kaytszca ekitirdi. Sen o kurdun olaanst bir ey olduunu mu sanyorsun? Benim vaktiyle grdm eylerin yannda o solda sfr kalr... Ban ar ar, baz olaylar anmsamcasna sallad. Upuzun ve dehet verici bir hikye dinleyeceimizi anlamtk. Biri usulca bouk bouk inledi. Ama Stanley, deneyimli uzaycnn bir hikye anlatacan anlaynca gzleri parlad. Steeden de bunu farketmiti. Hikyesini ona anlatmaya balad. O srada Peewee Wilson'la birlikteydim. Sen Peewee Wilson'dan sz edildiini duydun deil mi? Ah, evet. Stanley'in baklarndan Wilson'a adeta tapt anlalyordu. Onunla ilgili kitaplar okudum. O uzayclarn en byyd. Bundan emin olabilirsin, olum. Wilson'un boyu hemen hemen seninki kadard. Ama her dvte be kiiye bedeldi. Wilson'la ok iyi dosttuk. Gittii her yere beni de gtrrd. Durum tehlikeli olmaya balad zaman da benden yardm isterdi. Steeden derin derin iini ekti. Sonuna kadar Wilson'la beraberdim. Ne var ki bacam krld iin onunla o son yolculua kamadm... Steeden birdenbire sustu. Odaya buz gibi bir sessizlik kmt. Whitefield kl gibi oldu. Kaptann dudaklarysa garip bir biimde arpld. Benim kalbimse gsmden aaya, ayaklarma kadar kayd sanki. Kimse bir ey sylemedi. Altmz da ayn eyi dnyorduk. Peewee Wilson son yolculuunu Callisto'ya yapmt. kinci gemi onunkiydi ve uzayc bir daha geri dnmemiti. Bizimki ise Callisto'ya giden sekizinci gemiydi. Stanley bize hayretle bakt. Ama hepimiz baklarmz ondan kardk. Kendisini ilk toplayan Kaptan Bartlett oldu. Sahi, Steeden sende Peewee Wilson'un eski bir uzay elbisesi var, deil mi? Sesi sakin ve rahatt. Ancak byle konuabilmek iin byk bir aba harcadnn farkndaydm. Steeden rahatlayarak ban kaldrd. Bynn ularn diliyordu. Endielendii zaman hep byle yapard. imdi bu yzden bynn ular aaya doru sarkyordu. Evet, tabii kaptan. Peewee Wilson onu bana kendi elleriyle verdi. Uzun yllar nce... O srada piyasaya elik tulumlar yeni kmaya balamt. Wilson da artk eski vitri-kauuk tulumunu kullanmayacakt. Bu yzden onu bana verdi. Tulum o gnden beri bende. O bana ans getirdi. Ben o eski tulumu bu ocua verebileceimizi dnyordum. Gemideki hibir tulum ona uymaz. Ayrca Stanley'in uzay kyafetine de ok gereksinimi var. Deneyimli uzaycnn baklar sertleti ve Steeden ban sallad. Hayr, kaptan, bu olmaz. O tuluma kimsenin dokunmasna izin veremem.Onu bana Peewee Wilson verdi. Kendi elleriyle! O... o kutsal bir ey. Evet, yle! Hepimiz hemen kaptann tarafn tuttuk. Ama Steeden inatla bizi reddetti. Zaman zaman ifadesiz bir sesle ayn szleri tekrarlyordu. O eski tulum olduu yerde kalacak. Ve iri yumruunu masaya vuruyordu. Onu zorlamaktan vazgemek zereyken o ana kadar zekice sesini karmayan Stanley ie kart. Ltfen, Bay Steeden. Sesi hafife titriyordu. Ltfen tulumu bana verin. Ona zen gsteririm. Peewee Wilson bugn sa olsayd, bana o tulumu almam sylerdi. Mavi gzleri bulanklarken alt duda titremeye balad. ocuk kusursuz bir aktrd. Steeden kararszlk iinde ona bakt ve tekrar byn inemeye balad. ey... Kahretsin! Hepiniz de bana dmansnz! Pekl tulum ocuun olsun! Ama onu dzeltmemi benden

beklemeyin! Hepiniz uykunuzdan fedakrlk edip onu tamir edin. Ben artk bu konuyla ilgilenmiyorum! Kaptan Bartlett bu sayede bir tala iki ku vurmu oldu. Mrettebatn moralinin bozulduu bir srada Callisto'yu dnmemizi engelledi. Bylelikle yolculuun sonuna kadar bizi oyalayacak bir ey bulmu oldu. nk o antika tulumu tamir iin hemen hemen bir hafta gerekiyordu. O antikann zerinde hi gerekmedii kadar zenli altk. Bu nedenle de ileride gitgide byyen Callisto'yu unuttuk. O eski tulumdaki her atla ve hava kabarcn onardk. Tulumun iini sk rlm alminyum telle astarladk. Kck stma nitesini tamir ettik ve tungstenden yaplm yeni oksijen tpleri taktk. Kaptan bile arada srada bize yardm etti. Steeden de ektii o syleve ramen, ikinci gn canla bala almaya balad. Callisto'ya inmemize bir gn kala ii tamamladk. Stanley tulumu denedii zaman gururla bize bakt. Steeden ise yannda durmu glmsyor ve byn buruyordu. Gnler geerken uuk mavi bir daireye benzeyen Callisto vizi-ekranda gitgide byd. Sonunda gkyznn neredeyse tmn kaplad. Son gn hepimiz endieliydik. lerimizi dalgn dalgn yaptk ve ilerideki o korkutucu ve duygusuz uyduya bakmamaya altk. Sonra gitgide daralan bir helezon izerek Callisto'ya doru indik. Kaptan, uydu ve orada yaayan canllar konusunda biraz bilgi edinebileceimizi umuyordu. Ama elde edilen bilginin hemen hemen tm olumsuzdu. Souk atmosferdeki karbondioksit oran bitkisel yaam iin ok uygundu. O yzden uyduda pek ok eitli bitki tr vard. Ama yzde oksijen Callisto'da hayvanlarn yaayamayacaklarn aklyordu. Ancak ok basit ve fazla hareket edemeyen birka tr yaayabilirdi burada. Callisto'da kentlere benzer bir eyler ya da yaplar da yoktu. Callisto'nun etrafnda be kez dolatktan sonra byk bir gl grdk. Bu biraz da bir at kafasna benziyordu. Gemiyle yavaa oraya doru indik. nk son seferde Peewee Wilson ve arkadalar yle bir gln yaknna indiklerini belirtmilerdi. Yzeye yarm mil kala ltl metalik bir yumurtaya benzeyen o eyi farkettik. Bu Phobos'tu. Ksa yeil bitkilerin zerine indiimiz zaman o anssz gemiyle aramzda ancak be yz metre vard. Hepimiz emir almak iin kontrol odasnda toplandmzda kaptan, Tuhaf, diye mrldand. Gemi iddetli eylerle karlama hi benzemiyor, Bu doruydu! Phobos sessizce yatyordu. Grnte hibir zarara uramam gibiydi. Geminin eski tarz elik gvdesi Jpiter'in sar nda parlyordu. Atmosferdeki o ok az oksijen metali paslandramamt. Kaptan, dald dncelerden uyanarak, telsizin banda bekleyen Chamey'e dnd. Ganymede cevap verdi mi? Evet, efendim. Bize ans dilediler. Charney bu szleri sakin bir tavrla sylemiti ama ben srtmn rperdiini hissettim. Kaptann yz hl ifadesizdi. Phobos'\a iletiim kurmay denedin mi? Cevap vermiyor, efendim. imizden kii Phobos'u inceleyecek. Herhalde baz cevaplan o gemide bulabileceiz. Brock sakin sakin, Kibrit ekelim, diye nerdi. Kaptan ciddi bir tavrla, evet dermi gibi ban sallad. Sekiz kibrit alarak, n ortalarndan krd. Ve hibir ey sylemeden elini bize doru uzatt. Charney ilerleyerek ilk kibriti ekti. Kibrit krkt. Arkadamz bir ey sylemeden uzay giysilerinin bulunduu tarafa doru gitti. Tuley, sonra Harrigan ve Whitefield de kibrit ektiler ama onlarnki krk deildi. Sonra ikinci krk kibrit bana dt. Gldm ve Chamey'i izledim. saniye sonra da ihtiyar Steeden bize katld. Kaptan, Gemi sizi destekliyor, ocuklar, diyerek ellerimizi skt. Tehlikeli bir eyle karlarsanz hemen kan. Kahramanla hi gerek yok. Mrettebattan kimseyi kaybetmemeliyiz. Cep Lektronik'lerimizi kontrol ettikten sonra gemiden ktk, Nelerle karlaacamz bilmiyorduk. Callistan'a atacamz ilk admlarn son admlarmz olmayacandan da emin

deildik. Ama bir saniye bile duraklamadk. Uzayclar dergilerinde kahramanla pek nem verilmezdi. Ne var ki gerek hayatta bu her eyden nemliydi. mzn kesin admlarla Ceres'ten ayrln hl gururla hatrlyorum. Ben bir kere arkama baktm ve Stanley'in lombozun kaln camna dayam olduu beyaz suratn grdm. Uzaktan bile ok heyecanl olduu anlalyordu. Zavall ocuk! Son iki gn bizim bir korsan inini basmaya hazrlandmza iyice inanmt. Boumann balamasn byk, bir sabrszlkla bekliyordu. Tabii biz de ocua gerei aklayarak onu dkrklna uratmak istememitik. Phobos nmzde bir dev gibi ykseliyor, glgesi zerimize dyordu. Dev gemi ksa, koyu yeil otlarn zerinde yatmaktayd. lm kadar sessizdi. Callisto'ya gelen zavall yedi gemiden biriydi o. Bizimkiyse sekizinci. Charney gergin sessizlii bozdu. Gvdedeki u beyaz lekeler de nedir? Maden eldivenli elini uzatarak parman elik kaplamaya srd. Sonra elini ekerek parmann ucundaki yumuak, beyaz hamurumsu eye bakt. Farkna varmadan tiksintiyle titreyerek parman yerdeki sert otlara sildi. Sizce bu nedir? Grebildiimiz kadaryla btn gemi hamurumsu ince tabakayla kaplyd. Sadece yere yakn olan ksmda bir ey yoktu. Bu madde kurumu kpe benziyordu ya da... Bu bir salyangozun brakt svya benziyor, Sanki dev bir smklbcek glden karak geminin zerinden gemi. Tabii bu szlerimde ciddi deildim. Ama iki arkadam yzeyi bir ayna kadar dz olan gle telala baktlar. Sulara Jpiter'in aksi vuruyordu. Charney el Lektronik'ini ekti. Steeden birdenbire, Sus! diye bard. Sesi telsizden sert ve mekanik gibi geliyordu. Byle konuma! Gemiye girmenin bir yolunu bulmalyz. Gvdede bir yerde delik olmal. Sen saa doru git, Charney. Jenkins, sen de sola doru. Ben de geminin yukarsna trmanmaya alacam. Dmdz gvdeye bakarak geriledi ve sonra srad. Tabii Callisto'da olduumuz iin tulumuna ramen arl on kilo kadar azd. Bu nedenle Steeden on, on be metre kadar ykseldi. Gemiye hafife arpt. Aa doru kayarken bir perin ivisini yakalad ve yukar kt. Ben de Charney'e el sallayarak dndm. Kaptann sesi kulamda nlad. Her ey yolunda m? Sert sert, imdiye kadar yolunda, diye cevap verdim. Ayn anda Ceres l Phobos'un arkasnda gzden kayboldu. imdi Jpiter'in bu esrarl uydusunda yapayalnzdm. Ondan sonra sessizce yoluma devam ettim. Uzay gemisinin gvdesinde hibir delik yoktu. Sadece kapkara lombozlar gzkyordu. En alttaki bile benden ok yukardayd. Bir iki defa Steeden'in maymun gibi dzgn gvdenin yukarsnda ilerlediini grdm sandm. Ama belki de bana yle geliyordu. Sonunda geminin burnuna eritim. Jpiter'in klar bu blm iyice aydnlatyordu. Orada en altta olan bir dizi lomboz ieriye bakabileceim bir ykseklikteydi. Lombozdan lomboza giderken bana ii hayalet dolu bir gemiye bakyormuum gibi geldi. nk o hafif, garip kta btn cisimler titreen glgelere benziyorlard. Birdenbire sonraki lomboz ilgimi ekti. Jpiter'in klar ieride, sar bir dikdrtgen iziyordu. Ve orada bir insann kalntlar vard. Elbiseler zerinden sarkyordu. Yakas ak gmleiyle kasketinin arasnda gzleri olmayan bir kurukafa srtyordu. Dzgn kafatasnn zerinde arplm olan kasket sanki sahnenin dehetini daha da artryordu. Kulamda yanklanan bir haykr yreimin azma gelmesine neden oldu. Steeden geminin yukarsnda bir yerde kfredip duruyordu. Hemen hemen ayn anda elik tulumun sard hantal vcudunun geminin yanndan kaydn grdm. Chamey'le ben uu benzeri, uzun sramalarla onun yanna doru gittik. Steeden nmzden koarak onu izlememizi iaret etti. Gle doru gidiyordu. Suyun kenarna eritiinde durdu. Yar gml duran bir eyin zerine doru eildi, iki srayta onun yanndaydk. Steeden'in bakt eyin uzay tulumlu bir insan olduunu grdk. Yzkoyun yatyordu. Onun zerine de Phobos'u kaplayan o pis madde yaylmt.

Steeden soluk solua, Onu geminin tepesinden grdm, diyerek tulumlu adam evirdi. Grdmz ey mzn de ayn anda haykrmasna neden oldu. ndeki saydam yerden korkun bir surat gzkyordu. Czzaml birinin yz gibiydi. Adamn yz etleri ryp dklmt. Ama sonra rme sanrm yeterli hava olmad iin durmutu. Uzaycnn yznn eitli yerlerinden kemikleri gzkyordu. Pek ok kt ey grmtm ama bu en korkuncuydu. Tanrm! Charney yar hkrr gibi konumutu. lyor ve ryorlar. Steeden'e lombozdan grdm iskeleti anlattm. Steeden, Kahretsin, diye homurdand. Bir bilmece bu. Cevap Phobosvn iinde olmal. Ksa bir sessizlik olduktan sonra ekledi. imdi size ne yapacamz syleyeceim. Birimiz gemiye dnp kaptana paralayc indirmesini syleriz. Silah Callisto'da hafifleyecei iin onu rahatlkla kullanabiliriz. Silah dk gte altrrsak, geminin yanna onu havaya uurmadan bir delik aabiliriz. Haydi, sen git, Jenkins. Chamey'le ben byle baka zavalllar bulmaya alacaz. Onun srarn beklemeden Ceres'e doru gitmeye baladm. Bir srayta iyice uzaa atlyordum. Uzakln drtte n atm srada kulamda mekanik yanklar yapan bir lk kayarak durmama neden oldu. Telala dndm ve sonra da grdm sahne yznden dondum kaldm. Gln yzeyi kpk kpk kaynyordu. Sularn arasndan dev bir trtla benzeyen yaratklarn ba ksmlar kmt. Sonra bu yaratklar kvrla bkle karaya trmandlar. Kirli gri gvdelerinden sular ve smks bir sv akyordu. Bir metre yirmi santim uzunluundaydlar. Gvdelerinin eni otuz santim kadard. Fazla oksijen harcamamak iin olduka yava ve srnerek ilerliyorlard. Yaratklarn fazla bir ayrntlar yoktu. Sadece n ularndan bir ey uzanyordu. Bunun krmz ucu hafife parlyordu. Ben donmu gibi bakarken yaratklarn says gitgide artt. Sonunda ky ykselip alalan, mide bulandrc grilikte bir et ynna dnt. Steeden'le Charney, Ceres'e doru kouyorlard. Ama daha yolun yarsn aamadan tkezlediler ve yavalayarak krcesine sendelemeye baladlar. Ama bunu bile srdremediler. ikisi hemen hemen ayn anda dizst ktler. Charney'in hafif sesini duydum. Yardm getir! Bam atlyor! Kmldayamyoruz. Ben... O da, Steeden de hareketsiz kaldlar. Dnmeden onlara doru gidecek oldum. Ama birdenbire akaklarma saplanan bir ar sendelememe neden oldu. Bir an akn akn yle durdum. Sonra Whitefield birdenbire avaz avaz haykrmaya balad. Gemiye dn, Jenkins! Gemiye dn! Gemiye dn! Ona itaat etmek iin dndm. akaklarmdaki ar mthi, devaml bir sancya dnmt. Ak kapaa yaklarken artk yalpalyordum, ieriye dtm srada baylmak zereydim sanrm. Ondan sonra bir sre olanlar pek farkedemedim. Sonra kendimi Ceres'in kontrol odasnda buldum. Biri uzay giysisini arkamdan karmt. Etrafma akn akn ve zntyle baktm. Hl kendime gelememitim. zerime eilmi olan Kaptan Bartlett'i iki kiiymi gibi gryordum. Kaptan, O lanet olasca yaratklarn ne olduklarn biliyor musun? dedi. Dary, dev trtllar iaret ediyordu. Sessizce, hayr dermi gibi bam salladm. Onlar, Whitefield'in bir ara bize anlatt Manyetik Kurt'un devlemi bir tr. Manyetik Kurt'u hatrlyor musun? Evet, diyerek kafam salladm. Manyetik alanla avn ldren kurt. Bu alan etraftaki demir yznden daha gleniyor. Whitefield birdenbire konumamza kararak, Evet! diye haykrd. Lanet olsun! ok anslyz. nk gemimizin gvdesi beril-tungsten'den yapld. Eer Phobos ve dier gemiler gibi elikten olsayd, imdi hepimiz kendimizden gemitik. ok gemeden de lecektik. Demek Callisto'daki tehlikenin kayna bu! Sesim ani bir dehetle ykseldi. imdi... Charney'le Steeden ne olacak?

Kaptan serte, Onlar kaybettik sanrm, diye mrldand. Baygnlar. Belki artk ldler bile. O iren kurtlar srnerek onlara doru gidiyorlar. u an bizim yapabileceimiz hibir ey yok. nemli noktalar parmaklaryla sayd. Uzay tulumuyla arkadalarmz almaya gidemeyiz. nk tulumlar elikten. Bunu yaparsak lm fermanmz imzalam oluruz. Tulum giymeden oraya kadar gidip dnemeyiz. Charney'le Steeden'i kavurmadan kurtlar ortadan kaldracak kadar ince nl hibir silahmz yok. Ceres'i arkadalarmzn yaknna indirmeyi ve onlar hzla ieri almay dndm. Ama byle yzeyi olan bir uyduda, uzay gemisine bu tr bir manevra yaptramazsn. Yoksa gvde paralanr. Biz... Bouk bir sesle onun szn kestim. Yani ksacas... burada bekleyecek ve onlarn lmelerini seyredeceiz. Birinin hafife kolumu ekitirdiini farkettim. Dndm. Stanley iri mavi gzleriyle bana bakyordu. O heyecan arasnda ocuu unutmutum. Ona fkeyle baktm. Ne var? Bay Jenkins... Stanley'in gzleri kzarmt. Herhalde Uzay Korsanlarn, Manyetik Kurt'lara tercih edecekti. Bay Jenkins... belki ben gidip Bay Charney'le Bay Steeden'i geri getirebilirim. imi ekerek bam evirdim. Ama, Bay Jenkins... ben bunu yapabilirim! Bay Whitefield' in sylediklerini duydum. Biliyorsunuz, benim tulumum elik deil. Vitri-kauuktan yaplma. Stanley nerisini dierlerine de aklad. Whitefield ar ar, ocuk hakl... diye fsldad. Stanley, vitri-kauuk giysiyle gvende olur. Kaptan itiraz etti. Ama o tulum berbat halde! ocuun onu kullanmasna asla izin veremem! Sesi hafifledi. Karar veremedii anlalyordu. Brock ifadesiz bir sesle, Neal'le Mac'i darda brakamayz kaptan, dedi. Sonra kaptan birdenbire kararn verdi ve hzla harekete geti. O eski antika tulumu kapp Stanley'in onu giymesine yardm etti. Son tokay iliklerken, nce Steeden'i getir, diye emretti. O daha yal. Alana kar koyma gc daha az. ansn ak olsun, olum! Bu ii baaramazsan, hi bekleme hemen geri dn. Hemen! Beni duyuyor musun? Stanley ilk basamaktan inerken dt. nk Ganymede' de byd iin normalalt yerekimine almt. Kendini abucak toparlad. Hi duraklamadan yerde yatan iki arkadamza doru zplad. Biz de biraz daha rahat soluk alabildik. Manyetik alann ocuu henz etkilemedii belliydi. Stanley tulumlu uzayclardan birini srtna ald ve yava yava gemiye doru yrd. Ykn kapan iinde yere atp bize el sallad. Biz de lombozdan ona karlk verdik. Onun arkasndan Steeden'i hemen ieri aldk. Tulumu stnden yrtarcasna kardk. Sonra arkadamz kanepeye yatrdk. htiyarn rengi umu, derisi gerilmiti. Kaptan kulan Steeden'in gsne dayad. Sonra da birdenbire rahatlad iin grltl bir kahkaha att. Bizim ihtiyarn kalbi gayet iyi alyor! Bunu duyunca sevinle Steeden'in etrafn sardk. Onun yaadndan emin olmak iin hepimiz nabzn dinlemek istiyorduk. htiyarn yz kaslar oynad. Sonra alak ve bouk bir sesle, Ben de Peewee'ye dedim ki... diye mrldand. Bylece son kukularmz da kayboldu. Whitefield'in birdenbire tiz bir sesle barmas zerine tekrar lomboza kotuk. ocua bir ey oldu! Stanley gemiyle arasndaki uzakl yarlamt. Ama artk yalpalyor, zorlukla ilerliyordu. Whitefield bouk bouk, Olamaz! diye fsldad. Olamaz! Alan onu etkileyemez! Tanrm! Kaptan salarn tutam tutam ekitirdi. O lanet olasca antikada telsiz yok. ocuk bize ne olduunu syleyemeyecek. Birdenbire dnd. Ben onu almaya gidiyorum. Alan bana vzgelir! ocuu kurtarmalym. Stanley onu kolundan yakalad. Yava, kaptan! Belki ocuk yine de gemiye dnmeyi baarr. Stanley tekrar komaya balamt. Ama garip bir biimde yalpalyordu. Nereye gittiini grmedii belliydi. ki defa aya kayp yuvarland. Neyse ki her seferinde kalkmay baard.

Sonunda, geminin gvdesine doru devrildi. Elleriyle deli gibi kapa aratryordu. Bizse baryor, terliyor, dua ediyorduk. Ancak bu arada ocua yardm etmemiz imknszd. Ve sonra Stanley birdenbire ortadan kayboldu. Yani... kapaa erimi ve ieri yuvarlanmt. Onu da, Charney'i de rekor saylacak bir hzla ieri aldk. Tulumlarn kardk. Charney'in yaad daha ilk bakta anlalyordu. Ondan sonra Stanley'e dndk. ocuun morarm yz, imi dili ve burnundan enesine akan kan olay aklyordu. Harrigan, Tulumun bir yeri delinmi, dedi. Kaptan, ocuun yanndan uzaklasn, diye emretti. Brakn da hava alsn. Bekledik... Sonunda Stanley hafife inledi. Onun kendine geldiini anlayarak hepimiz glmsedik. Kaptan, O ok cesur bir ocuk, dedi. u son yz metreyi amak gerekten cesaret isterdi! Sonra yine tekrarlad. O ok cesur bir ocuk. Bu kahramanl iin ona madalya vermeliler. Bunu yapmazlarsa ben de Stanley'e kendi madalyam veririm! Callisto, tele-vizrde gitgide klen mavi bir topa benziyordu. Hibir srr olmayan, sradan bir dnyayd imdi. Ceres gemisinin onur kaptan Stanley Fields uyduya bakarak nanik yapt ve dilini kard. Bu hareket pek zarif deildi. Ama insanlarn dman Gne Sistemini dize getirdiklerini de aklyordu. ADIMI 'S' HARFYLE YAZIN! Marshall Zebatinsky kendini pek gln hissediyordu. Ona, kirli vitrinin ve eski tahta blmenin arkasndan, merakl gzler kendisine bakyorlarm gibi geliyordu. Sandktan kard eski giysileri de ona gven vermiyordu. Hibir zaman giymedii apkann yzne doru indirdii kenar ya da her zaman takt gzl mahfazasnda brakm olmas da. Evet, kendisini pek gln buluyordu. Bu yzden alnndaki izgiler daha derinlemi gibiydi. Yal m, yoksa gen mi olduunu ele vermeyen yz de biraz solmutu. Hi kimseye kendisi gibi bir nkleer fizikinin bir Nmerologa neden geldiini aklayamazd. Adam, asla diye dnd. Asla! Kahretsin! O bunu kendine bile aklayamyordu. Sadece karsnn kendisini ikna etmesine izin vermiti. Saylarn esrarl etkisini aklayan Nmerolog eski bir yaz masasnn banda oturuyordu. Herhalde bunu vaktiyle bir eskiciden almt. Hibir masa bir tek kiinin kullanmyla bu kadar eskiyemezdi. Adamn giysileri iin de ayn eyler sylenebilirdi. Nmerolog, ufak tefek, esmer bir adamd. Kck parlak gzleriyle Zebatinsky'i szyordu. imdiye kadar fiziki bir mterim hi olmad, Dr. Zebatinsky. Zebatinsky kpkrmz kesildi. Bildiiniz gibi bu aramzda kalacak. Nmerolog glerken aznn iki yannda krklklar belirdi. , Ben mterilerimin srlarn aklamam. Fiziki, Size bir eyi aklamam gerekiyor sanrm, dedi. Ben Nmerolojiye inanmam. Bundan sonra inanacam da inmiyorum. Sizin iin nemliyse, bunu hemen syleyin. yleyse buraya neden geldiniz? Karm bir yeteneiniz olabileceini dnyor. Bu her neyse. Ona sz verdim ve ite o yzden buradaym. Zebatinsky omzunu silkti. Artk kendini daha da gln hissediyordu. Aradnz nedir? Para m? Gven mi? Uzun mr m? Ne? Zebatinsky bir sre sesini karmad. Nmerolog sessizce onu seyrediyor, zaman konusunda hi acele etmiyordu. Atom fizikisi, imdi ne diyeceim, diye dnyordu. Otuz drt yanda olduumu ama gelecekten umudu kestiimi mi? Sonra, Baar istiyorum, dedi. Ve ne kavumay. Daha iyi bir i mi istiyorsunuz? Daha farkl bir i istiyorum. Deiik trde bir grev. Bu arada bir ekibin yesiyim ve verilen emirleri uyguluyorum. Ekipler! Hkmetin destekledii btn aratrma programlar byle! Ben bir senfoni orkestrasna katld iin kaybolmu bir kemancym! Ve solist olmak istiyorsunuz.

Gruptan kmak ve... ve kendim olmay istiyorum! Zebatinsky bu szleri karsndan baka birine syledii iin heyecanlanmt. Biraz sarho olmu gibiydi. Yirmi be yl nce benim gibi eitim grm yetenekli biri, ilk nkleer g santrallerinden birinde alrd. Ve bugn de yle bir santrali ynetmem ya da niversitede bir aratrma grubunun bakan olmam gerekirdi. Ama imdi u halime bakn. Yirmi be yl sonra ne olacam? Hi. Hl bir ekibin yesi olacak ve deliler gibi alacam. Atom fizikilerinden oluan isimsiz bir kalabalkta bouluyorum. Btn istediim kendime zg, rahat bir yer. Ne demek istediimi anlyorsunuz sanrm. Nmerolog ban yavaa sallad. Baarya erieceiniz konusunda kesin bir sz veremem, Dr. Zebatinsky. Bunu biliyorsunuz sanrm. Fiziki Nmerolojiye inanmamakla beraber fena halde dkrklna urad. Sahi mi? Kahretsin! O halde neyi garanti ediyorsunuz? Ben ihtimallerin gerekleme yzdelerini artrrm. Aslnda iim istatistiklerle ilgili. Atomlarla ilgili bir mesleiniz olduundan herhalde istatistiklerle ilgili kanunlar da biliyorsunuzdur. Fiziki skntyla, Ya siz? diye sordu. Siz biliyor musunuz? Evet, gerekten biliyorum. Ben bir matematikiyim ve matematik kurallarna uygun bir ekilde alrm. Bunu size cretimi artrmanz iin sylemiyorum. cretim hep ayndr. Elli dolar. Tabii bir bilim adam olduunuz iin iimi dier mterilerimden daha iyi anlayabilirsiniz. Hatta bunu size aklamak bana zevk verecek. Zebatinsky, Bunu aklamamanz tercih ederim, diye cevap verdi. Bana harflerin sayca deerlerini, anlamlarn ve buna benzer eyleri sylemenizin hibir yarar olmaz. Ben bunun matematikle ilgili bir konu olduunu kabul etmiyorum. imdi konumuza dnelim... Nmerolog, Yani, dedi. Yardm etmemi istiyorsunuz. Ama size yardm etmemi salayan o samasapan temeli aklayarak sizi utandrmam da hounuza gitmeyecek. Evet, yle. Ama siz hl benim bir Nmerolog olduumu dnyorsunuz. Oysa bu doru deil. Ben polisin beni rahatsz etmemesi iin byle sylyorum. Ufak tefek adam alayla gld. Psikiyatri uzmanlarnn yakama yapmalar iin de. Aslnda ben bir, matematikiyim. Drst bir matematiki. Zebatinsky glmsedi. Nmerolog, Ben bilgisayarlarla alyorum, diye aklad. Gelecekle ilgili ihtimalleri inceliyorum. Ne? Bu size Nmerolojiden daha m kt geldi? Neden? Bir komptere yeterince bilgi verirseniz belirli bir sre iinde gerektii kadar ilem yapmay baarr. Gelecek tahmin edilebilir. Hi olmazsa ihtimallere dayanlarak yaplr bu. Bir fzenin hedefi bulmas iin gerekli hesab yaparken gelecekle ilgili bir tahmin yrtm olmuyor musunuz? Ben de ayn eyi yapyorum. Ancak daha ok deiken nicelikle altm iin vardm sonular o kadar kesin olmuyor. Yani geleceimi aklayacaksnz, yle mi? Yaklak olarak. Bunu yaptktan sonra adnz deitirerek bilgiyi yok edeceim. Ama sizinle ilgili baka hibir geree dokunmayacak, deitirilmi bilgiyi programlayacam. Sonra dier deitirilmi adlar deneyeceim. Deitirilmi geleceklerin hepsini inceleyecek ve en ok tanndnz gelecei seeceim. Hayr... zin verin de bunu yle anlataym: Sizin iin n kazanma ihtimali, imdikinden daha gl olan bir istikbal bulacam. Adm neden deitiriyorsunuz? Benim yaptm tek deiiklik budur. Bunun birka nedeni var. Bir; bu basit bir deiiklik. Sonuta daha byk ya da daha fazla deiiklik yaparsam ortaya pek ok yeni deiken kar. Ve ben de artk sonular yorumlayamam. ki; bu mantkl bir deiiklik saylr. Bynz deitiremem, yle deil mi? Ya da gz renginizi veya karakterinizi. ; bu nemli bir deiikliktir. Adlar insanlar iin ok nemlidir. Drt; bu pek ok kiinin her gn yapt bir deiikliktir. Zebatinsky, Ya daha iyi bir gelecek bulamazsanz? diye sordu.

Bu riski gze almanz gerekiyor. Ama durumunuz imdikinden daha kt olamaz, dostum. Fiziki ufak tefek adama endieyle bakt. Bu sylediklerinizin hibirine inanmyorum. Nmerolojiye inanaym daha iyi. Nmerolog iini ekti. Sizin gibi birinin gerei rendiinde daha da rahat edeceini dnmtm. Size yardm etmek istiyorum. Yapabileceiniz ok ey var. Benim bir Nmerolog olduumu dnseydiniz sylediklerimi yapmazdnz. Size gerei sylersem yardm etmeme izin verirsiniz diye dndm. Zebatinsky, Madem gelecei grebiliyorsunuz... dedi. O halde neden dnyann en zengin adam deilim? yle mi? Bunu syleyecektiniz herhalde? Ama ben zenginim. Yani... istediim her eyim var. Siz nl olmak istiyorsunuz. Bense kimsenin bana ilimemesini. imi yapyorum. Beni rahatsz eden de yok. Onun iin kendimi bir milyarder gibi hissediyorum. Biraz paraya ihtiyacm oluyor. Bunu da sizin gibi kimselerden alyorum. nsanlara yardm etmek ho bir ey. Belki bir psikiyatri uzman bunun kendimi gl hissetmemi saladn ve bylece egomun beslendiini syler. imdi... size yardm etmemi istiyor musunuz? cretiniz ne kadar demitiniz? Elli dolar. Yaamnz konusunda epeyce bilgi edinmem gerekiyor. Ancak bu ii kolaylatrmak iin bir form hazrladm. Korkarm biraz uzun. Ama bunu hafta sonuna kadar postaya verebilirseniz ben de... Nmerolog alt dudan sarktp kalarn atarak kafasndan bir hesap yapt, ...cevab gelecek ayn yirmisine kadar hazrlarm. Be hafta sonra m? Yani bu kadar uzun mu srecek? Benim baka ilerim ve baka mterilerim de var, dostum. Sahtekr olsaydm bu ii daha abuk yapardm. Kabul m? Zebatinsky ayaa kalkt. ey... kabul. Unutmayn, bu aramzda kalacak. Merak etmeyin. Size ne gibi deiiklikler yapmanz gerektiini sylediimde doldurduunuz belgeyi geri vereceim. Onu bir daha kullanmayacamdan emin olabilirsiniz. Sz veriyorum. Atom fizikisi kapda durdu. Birilerine sizin bir Nmerolog olmadnz sylememden korkmuyor musunuz? Nmerolog ban sallad. Size kim inanr, dostum? Hatta buraya geldiinizi itiraf etmeyi gze alsanz bile? Marshall Zebatinsky ayn yirmisinde boyalar dklm kapnn nndeydi. Yan yan vitrindeki kk karta bakyordu, zerinde Nmeroloji yazlyd. Ama yaz siliklemiti. Cam da tozlu olduu iin kolay kolay okunmuyordu. Fiziki ieriye bakt. Neredeyse ieride kimsenin olmamas iin dua edecekti. Bylece her eyden vazgeecek ve eve dnecekti. Olay birka defa kafasndan atmaya almt. Formu doldurmaya her altnda bundan vazgemiti. Bu ile ilgilenmek utan verici bir eydi. Kda dostlarnn ve einin adn, evi iin dedii paray, karsnn ocuk drp drmediini yazmak ona inanlmaz derecede gln gelmiti. Sonunda da formu doldurmaktan vazgemiti. Ne var ki bu iten tamamiyle vazgemeyi baaramamt. Her akam kd ekmecesinden karyordu. Belki de btn bunlarn nedeni bilgisayard. O kk adamn inanlmaz bir kstahlkla bilgisayar olduunu iddia etmesi... Sonunda Nmerologun blfn grme ve ne olacan anlama istei baskn kt. Zebatinsky sonunda formu doldurarak postayla yollad. Mektubu tartmadan zerine dokuz sentlik bir pul yaptrverdi. Mektup geri gelirse, diye dnd. Bu iten kesinlikle vazgeeceim. Ama zarf geri gelmedi. Zebatinsky imdi dkknn iine bakyordu. Botu. Artk dkkna girmekten baka aresi yoktu. Kapy aarken bir ngrak ngrdad. Yal Nmerolog bir perdenin arkasndan kt. Evet? Ah, Dr. Zebatinsky. Atom fizikisi glmsemeye alt. Demek beni hatrlyorsunuz? Ah, tabii. E, karar nedir?

Nmerolog eklemleri ikin ellerini kavuturdu. Bundan nce kk bir... creti mi kastediyorsunuz? Ben gereken ii yaptm, efendim. O paray hak ettim. Zebatinsky hibir itiraz olmadan paray vermeye hazrd. Oraya kadar gelmiti. Para yznden geri dnmek sama olurdu. Fiziki be tane onluk ayrarak paray masann zerinden Nmerologa doru itti. E? Yal adam paray ar ar sayd. Sonra da banknotlar ekmecesine koydu. Sizin vaka ok ilginti. Size adnz Sebatinsky'e evirmenizi nereceim. Seba... nasl yazlyor bu? S-e-b-a-t-i-n-s-k-y. Fiziki, Nmerologa fkeyle bakt. Yani admn baharfini deitirmemi mi neriyorsunuz? Z'yi S mi yapaym? Hepsi bu kadar m? Bu yeterli olacak. Deiiklik gerekli. Ama kk bir deiiklik her zaman byk bir deiiklikten daha gvenlidir. Peki szkonusu deiiklik durumu nasl etkileyebilir? Nmerolog usulca, Bir ad durumu nasl deitirebilir? diye mrldand. Bunu bilemiyorum. Ama bir biimde deitirebilir. Sadece bu kadarn syleyebilirim. Unutmayn, sonucu garanti etmiyorum. Tabii deiiklii yapmak istemiyorsanz, o zaman her eyi olduu gibi brakn. Ama o zaman aldm creti geri veremem. Zebatinsky, imdi ne yapacam? diye sordu. Herkese adm S harfiyle yazmalarn m syleyeceim? Bana sorarsanz bir avukata danmanz daha iyi olur. Adnz yasalara uygun olarak deitirin. Avukat size basit ayrntlar konusunda bir fikir verebilir. Bu ne kadar srer? Yani... durumumun dzelmesi? Ben nereden bileyim? Belki durumunuz hibir zaman dzelmez ya da hemen yarn dzelir. Ama geleceimi grdnz. Daha dorusu grdnz iddia ediyorsunuz. Kristal kreme bakarak grmedim. Hayr, hayr, Dr. Zebatinsky! Bilgisayarmdan sadece bir dizi kodlu say alabiliyorum. Size ihtimalleri sayabilirim. Ama gzlerimin nnde hibir sahne belirmedi. Zebatinsky dnp hzla dkkndan kt. Bir harf deiiklii iin elli dolar! Sebatinsky iin elli dolar! Tanrm, ne biim ad bu Zebatinsky'den de kt! Fiziki bir avukatla grmeye ancak bir ayda karar verebildi. Sonunda kalkp bir avukata gitti. Kendi kendine her zaman eski adm alabilirim, diyordu. u yntemi bir deneyeyim. Lanet olsun! Bunu yapmak yasak deil ki! Henry Brand dosyay sayfa sayfa inceliyordu. On drt yldan beri gvenlikte alyordu. Yani ok deneyimliydi. Bu nedenle de her szc okumasna gerek kalmyordu. Tuhaf bir kelime nasl olsa hemen dikkatini ekecekti. Adam bana temiz gzkyor! Henry Brand'in grn de temizdi. Yz sabunla yeni ykanm gibi pespembeydi. Adamn yumuak, yuvarlak bir gbei vard. Sanki Brand, her gn cahillikten vatan hainliine kadar insanlarla ilgili pek ok kusurla karlat iin sk sk ykanmak zorunda kalyordu. Ona dosyay getiren Bakomiser Albert Quincy genti. Hanford Karakolunda gvenlik grevlisi olduu iin mthi bir sorumluluk tadna inanyordu. Quincy, Peki neden Sebatinsky? diye sordu. Neden olmasn? nk bundan bir anlam kmyor. Zebatinsky bir yabanc ad. smim byle olsayd onu ben de deitirirdim. Ama onun yerine bir Anglo-Sakson ad alrdm. Zebatinsky de byle yapsayd, bu deiiklii mantkl bulurdum. zerinde durmazdm bile. Ancak Z'yi S yapmak niye? Bence adamn nedenlerini renmemiz iyi olur. Bunu ona ak ak soran oldu mu?

Evet. Tabii konuma srasnda. Ne var ki adam sadece, Alfabenin sonuncusu olmaktan bktm,' dedi. Neden bu olamaz m, bakomiser? Olabilir. Ama madem S harfiyle balayan bir ad istiyordu. yleyse neden Sands ya da Smith gibi bir eyi semedi? Ya da Z'den bktysa neden alfabenin bana dnp Al bir ad almad? ey... rnein Aarons gibi bir isim? Brand, Bu pek de Anglo-Sakson ad saylmaz, diye mrldand. Aslnda adam sulayabileceimiz hibir ey yok. Adn deitirmesi biraz garip ama kimse byle bir nedenle sulanamaz. Quincy'nin yznde mutsuz bir ifade belirdi. Brand, Syle, bakomiser, dedi. Seni rahatsz eden kafanda netlemi bir ey olmal. Bir varsaym. Bir hile. Nedir bu? Quincy kalarn att. Ak renk kalar birbirine yaklarken dudaklar gerildi. Kahretsin! Bu adam bir Rus, efendim! Brand, Hi de deil, dedi. O nc kuak bir Amerikal. Yani onunki bir Rus ad. Brand'n yzndeki o herkesi kandran uysal ifade kaybolur gibi oldu. Hayr, yine yanldn. Polonyallara zg bir ad bu. Bakomiser ellerini sabrszca uzatt. Ayn ey. Annesinin kzlk ad Wiszewski olan Brand homurdand. Bunu bir Polonyalya sakn syleyeyim deme! Bir an durdu sonra da dnceli bir tavrla ekledi. Aslnda bir Rusa da sakn syleme! Quincy kzard. Ben unu demek istiyorum, efendim. Ruslarla Polonyallar Demirperde'nin dier tarafndalar. Bunu hepimiz biliyoruz. Zebatinsky ya da Sebatinsky'nin orada akrabalar olabilir. O nc kuaktan biri. Belki orada uzak akrabalar vardr. E, ne olmu? Bu kendi bana nemli deil. Orada pek ok kimsenin uzak akrabalar olabilir. Ama Zebatinsky adn deitirdi. Devam et. . Belki adam dikkati ekmemeye alyor. Belki de oradaki bir akrabas fazla nl olmaya balad ve bizim Zebatinsky de bu akrabaln ykselme ansn mahvetmesinden korkuyor. Adn deitirmesi iine yaramaz ki. Oradakiler onu yine de akrabalar sayarlar. Oras yle. Ama adam adn deitirerek bu akrabala dikkati ekmekten kurtulduunu dnebilir. Demirperde gerisinde yaayan bir Zebatinsky'den sz edildiini hi duydun mu? Hayr, efendim. O halde o adam yle pek nl biri deil. Bizim Zebatinsky onun adn nereden duymu olabilir? Belki de akrabalaryla mektuplayor. Tabii bu bile phe uyandran bir durum. Sonuta Zebatinsky bir atom fizikisi. Brand dosyay yeniden inceledi. Bu iddiann hi tutar taraf yok, Quincy. Peki, adamn adn bu biimde deitirmesini aklayabilir misiniz, efendim? Hayr, edemem. Bunu itiraf etmekten kanmyorum. O halde bence bu olay incelememiz doru olur, efendim. Perde gerisindeki Zebatinsky adl kiilerle ilgilenmeliyiz. Bakalm onlarn bizimkiyle bir ilikileri var m? Bakomiserin aklna yeni bir ey geldii iin sesi biraz ykseldi. Belki de adam adn perde gerisindekilerin dikkati ekmemeleri iin deitirdi. Yani onlar korumak iin. Yalnz bence bunun tam tersini yapyor. Belki farknda deil. Ama adamn amac onlar korumak olabilir. Brand iini ekti. Tamam, Zebatinsky'leri inceleyelim. Ancak hibir ey bulunmazsa biz de bu konuyu kapatrz, Quincy. Dosyay bana brak.

Bilgi sonunda Brand'a eritii srada adam bakomiseri ve onun kukularn unutmutu bile. inde hepsinin soyad Zebatinsky olan on yedi Rus ve Polonya vatandann zgemii bulunan dosya eline getii zaman adam nce, bu da nesi? diye dnd. Sonra olay hatrlayarak usulca kfretti ve dosyay okumaya balad. Dosya Amerika'dan balyordu. Marshall Zebatinsky (parmak izleri) New York Eyaletinde, Buffalo'da domutu (Tarih, hastaneyle ilgili bilgiler). Babas da Buffalo'da dnyaya gelmiti. Annesiyse yine New York Eyaletinde, Oswego'da. Fizikinin baba tarafndan,bykannesiyle bykbabas Polonyalyd. Bialystok'tan. (ABD'ye giri tarihi. Vatandala gei tarihleri. Fotoraflar.) On yedi Rus ve Polonya vatanda yarm yzyl kadar nce Bialystok'ta ya da onun yaknlarnda yaayan kimselerin soyundandlar. Bu insanlar Amerikal Zebatinsky'nin akrabalar olabilirlerdi. Ama zgemilerin hibirinde bu kesinlikle bildirilmiyordu (Birinci Dnya Savandan beri Dou Avrupa'da kesin kaytlar pek tutulmuyordu). Brand son kuak Zebatinsky'lere geti. (Gizli servisin bylesine dikkatle almas artc bir durumdu. Belki Ruslar da ayn biimde alyorlard). Brand, kadnlar ve erkekleri incelerken bir adda duraklad. Kalarn kaldrd. Bu zgemii bir yana ayrarak okumasn srdrd. Sonunda ayrd belge dnda dierlerini toplayarak dosyaya koydu. Belgeye dikkatle manikr yaplm trnayla vurarak dnmeye balad. Sonra da istemeye istemeye Atom Enerjisi Komisyonundan Dr. Paul Kristow'u grmeye gitti. Dr. Kristow, Brand'n anlattklarn ifadesiz bir yzle dinledi. Arada srada parman domates gibi burnuna sryordu. Seyrelmeye balam olan kr salarn ksa kestirmiti. Salar ylesine seyrek ve ksayd ki kabakm gibi gzkyordu. Sonunda Zebatinsky adl bir Rustan sz edildiini hi duymadm, dedi. Ama dorusu Amerikal Zebatinsky'yi de duymadm. Brand akan kad. Aslnda ben bunun nemli bir ey olduunu sanmyorum. Ancak dosyay da hemen kapatmak istemiyorum. Gen bir bakomiser beni sktrp duruyor. Bu genlerin nasl olduklarn bilirsiniz. Bundan baka, Rusya'daki Zebatinsky'lerden biri, yani Mikhail Andreyevich Zebatinsky bir atom fizikisi. Ondan sz edildiini hi duymadnzdan emin1 misiniz? Mikhail Andreyevich Zebatinsky... Hayr, hi duymadm. Zaten bu bir eyi kantlamaz ki... Her eyin bir rastlant olduunu syleyebilirim. Ama bu biraz fazla olur. Bir Zebatinsky burada, bir Zebatinsky orada. kisi de atom fizikisi. Buradaki adn birdenbire deitirip Sebatinsky yapyor. stelik bu konuda ok titiz ve endieli. Adnn yanl yazlmasna sinirleniyor. Kelimelere basa basa, Adm S harfiyle yazn, diyor. Benim casuslara merakl bakomiserim de bu yzden iyice pheleniyor. in garip bir yan daha var... Rus Zebatinsky bir yl kadar nce ortadan kaybolmu. Dr. Kristow sknetle, Herhalde idam edildi. dedi. Olabilir. Baka zaman olsayd byle dnrdm. Ama Ruslar da bizden daha aptal deiller. Gerekmedike bir atom fizikisini kolay kolay ldrmezler. Tabii bir atom fizikisinin birdenbire ortadan kaybolmas iin baka bir neden daha var. Bunu size sylememe zaten gerek yok. Acil aratrma. ok gizli. Bunu kastediyorsunuz sanrm. Olayn iyznn bu olduunu mu dnyorsunuz? Her eyi biraraya getirin. Buna bakomiserin sezgilerini de katn... nsan o zaman dnmeye balyor. Bana o zgemii verin. Dr. Kristow belgeyi alp iki defa okudu: Ban sallad ve sonra, Bunu 'Nuclear Abstracts' yoluyla kontrol edeceim, dedi. Nuclear Abstracts, Dr. Kristow'un alma odasnn duvarlarndaki raflara dizili kk kutulardayd. Her kutuda bir mikrofilm vard. Fiziki projeksiyon makinesiyle filmleri incelerken Brand da mmkn olduu kadar sabrla bekledi.

Dr. Kristow, Mikhail Zebatinsky, son alt ylda Sovyet dergilerinde birka tez yaynlam, diye mrldand. O yazlar inceleyeceiz. Belki bir eyler buluruz ama akas pek sanmyorum. Bir seici, istenilen mikrofilmleri projeksiyon. makinesinin nne brakt. Dr. Kristow onlar incelerken yznde gitgide daha garip ve dikkatli bir ifade belirdi. ok garip. Brand, Garip olan nedir? diye sordu. Bilim adam arkasna yasland. Bunu hemen aklamak istemiyorum. Bana son yl Sovyetler Birlii'nde birdenbire ortadan kaybolan dier atom fizikilerinin adlarn bulabilir misiniz? Bir eyi mi buldunuz? Pek yle saylmaz. Verilerin hepsini bir arada inceledim. Bu adamn acil aratrma programnda alma ihtimali olduunu hatrladm. Siz de kafama baz pheleri sokmutunuz... Dr. Kristow omzunu silkti. nemli bir ey yok. Brand heyecanla, Aklnzdan geenleri bana sylemenizi isterdim, dedi. Hi olmazsa bu konuda birlikte gln bir eyler bulabilirdik. Madem yle dnyorsunuz... Bakn adamn yava yava gama nlar yansmas konusuna yaklat anlalyor. Bunun nemi nedir? Gama nlarn yanstacak bir kalkan yaratlabilirse radyoaktif tozlara kar kiisel snaklar kurulabilir. Bildiiniz gibi asl tehlike bu nkleer tozlardr. Hidrojen bombas bir kenti ortadan kaldrabilir. Ama radyoaktif tozlar binlerce mil uzunluunda ve yzlerce mil geniliindeki bir blgede yaayan insanlar yava yava ldrebilir. Brand atld. Biz bu konuda almalar yapyor muyuz? Hayr. Ruslar bunu baarr ve biz geri kalrsak o zaman btn Amerika'y ortadan kaldrabilirler. Tabii o snak programlar tamamladktan sonra. Bu ok uzak bir ihtimal. Neden telalanyoruz? Btn bunlarn temelinde sadece bir adamn adndaki tek harfi deitirmesi yatyor. Brand, Pekl, diye cevap verdi. Ben ldrdm. Ama ii bu noktada brakacak deilim. Bu noktada. Size ortadan kaybolan atom fizikilerinin adlarn getireceim. Bunun iin Moskova'ya gitmem gerekse bile bunu yapacam. Brand fizikilerin adlar bulunan listeyi Dr. Kristow'a gtrd. Bu bilim adamlarnn yazdklar btn tezler incelendi. Sonra komisyon toplantya arld. Arkasndan da lkedeki atomla ilgilenen en stn beyinlerle bir toplant yapld. Sonunda Dr. Kristow, Bakan'n da katld sabaha kadar sren toplantdan kt. Brand bilim adamn karlad. kisi de bitkin ve uykusuzdular. Brand, E? dedi. Kristow ban sallad. ou ayn fikirde. Bazlar hl kukulu. Ancak ou benim gibi dnyor? Peki, siz emin misiniz? Aslnda pek emin deilim. Ama bunu yle aklayacam. Sovyetlerin bir gama nlar kalkan zerinde altklarna inanmak, elde ettiimiz bilgilerin birbirleriyle bir ilikileri olmadna inanmaktan ok daha kolay. Bizim de kalkan zerinde almamza karar verildi mi? Evet. Kristow avucunu ksa, dik salarna srerken bir hrt duyuldu. Btn gcmzle bu konu zerinde alacaz. Kaybolan fizikilerin tezlerini okuduk. Artk biz de hzla onlar izleyebiliriz. Hatta bu ii onlardan nce baarma olaslmz bile var. Tabii Ruslar bu konu zerinde altmz renecekler. Brand, renirlerse rensinler! dedi. renmeleri iyi olur zaten. O zaman bize saldramazlar. Ama Ruslarn gerei abucak renmelerini istemeyiz. Ya Amerikal Zebatinsky Sebatinsky?

Brand ciddi bir tavrla kafasn sallad. Onu btn bunlara balayacak hibir ipucu yok henz. Kahretsin! Her eyi aratrdk. Tabii ben de sizinle ayn fikirdeyim. Adam u duruma gre' olduka hassas bir grevde. Masum olsa bile onu artk orada tutamayz. yi de adam durup dururken kovamayz ya. Yoksa Ruslar meraklanmaya balarlar. Bu konuda bir neriniz var m? ki adam uzun koridorda dipteki asansre doru gidiyorlard. Gecenin drdnde ortalk bombotu. Dr. Kristow, Zebatinsky'nin almalarn inceledim, diye aklad. Yetenekli biri. Dierlerinin oundan daha iyi. Ayrca iinde mutlu deil. Karakteri grupla birlikte almaya uygun deil sanrm. Yani? Ama akademik bir grev iin ok uygun biri. Byk bir niversitenin ona fizik fakltesinde bir krs nermesini salayabilirsek, bu teklifi memnunlukla kabul eder sanrm. Hassas olmayan konularla ilgilenir. Biz de onu gz hapsine alabiliriz. stelik bu doal bir deiiklik gibi grlr. Yani Ruslar meraklanmazlar. Ne dersiniz? Brand ban sallad. Bu da bir fikir. yi bir fikir, konuyu efe aacam. Asansre bindiler. Brand btn bu olay dnyordu. Bir addaki tek harf yznden balayan olaylar nasl da geliti! Marshall Sebatinsky zorlukla konuuyordu. Karsna, Yemin ederim, bunun nasl olduunu anlayamadm, dedi. Benim varlmdan bile haberleri olduunu sanmyorum. Tanrm, Sophie! Princeton'da fizik profesrl! Bir dn! Sophie, Acaba buna konferansta yaptn konuma m neden oldu? diye sordu. Hi sanmyorum. O die dokunur bir alma deildi. nk bizim blmde herkes ie burnunu sokmutu. Fiziki parmaklarn aklatt. Benim hakkmda aratrma yapan Princeton niversitesi olmal. Tamam! Bildiin gibi son alt ay pek ok form doldurdum. Beni sk sk grmeye ardlar ama nedenini asta aklamadlar. Akas ykc faaliyetlerde bulunduumdan kukulandklarn dnmeye balyordum. Evet, beni aratran Princeton'du. Onlar bu konuda ok titizdir. Sophie, Belki de buna adn neden oldu, dedi. Yani yaptn deiiklik. Bundan sonra beni seyret. Sonunda meslek yaamm sadece kendime ait olacak. Bilimde deiiklik yapanlardan olacam. imi artk tek bama yapmak... Fiziki duraklad ve dnp karsna bakt. Adm m? Yani S harfini mi kastediyorsun? Sana adn deitirinceye kadar byle bir neride bulunmadlar, yle deil mi? Bu neri adm deitirdikten ok sonra geldi. Hayr, bu sadece bir rastlant. Daha nce de syledim, Sophie. Seni memnun etmek iin elli dolar sokaa attm. Tanrm, admn S harfiyle yazlmasnda srar ettiim o aylar boyunca kendimi aptal gibi hissettim. Sophie hemen kendini savundu. Ben seni buna zorlamadm, Marshall. Evet, sana bunu nerdim. Ama drdr edip, kafann etini yemedim. Byle yaptm syleyemezsin! Ayrca grdn gibi yarar da oldu. Ben her eye adn deitirmenin neden olduundan eminim. Sebatinsky hogryle glmsedi. te buna batl inan denir. Sen bunu istediin gibi tanmla. Ama eski adna dnmeyeceksin! ey hayr. Sanmyorum. Onlara adm S harfiyle yazdrmak iin ok uratm. imdi herkese yeniden Z harfini kullanabileceklerini syleme fikri bile houma gitmiyor. Belki de Jones adn almam daha iyi olur. Fiziki sanki sinir krizi geirmek zereymi gibi gld. Ancak Sophie glmyordu. Artk adnla oynama! Tamam, tamam! Ben aka yapyordum. imdi sana ne yapacam syleyeceim. Birka gn sonra ihtiyarn yerine gideceim. Ona her eyin yolunda olduunu syleyip, bir on dolar vereceim. Bu seni memnun eder mi? Fiziki ok sevinli olduu iin bu ii ertesi hafta yapt. Bu kez klk deitirmedi. Gzln takt ve her zamanki elbiselerinden birini giydi. Sebatinsky dkkna yaklarken bir.ark bile mrldanyordu. kizlerini arabaya yatrm olan aksi yzl bir kadnn gemesi iin yana ekildi. Sonra kapnn tokmana uzand ve evirdi, ama kap almad. Kilitliydi.

Vitrindeki zerinde Nmeroloji yazl mrekkebi solmu, tozlu kart da yoktu artk. Cama gnete sararp kenarlar kvrlmaya balayan baka bir kt aslmt. zerinde Kiralk yazyordu. Sebatinsky omzunu silkti. te bu kadar. Ben doru olan yapmaya altm. zerindeki etten insan vcudunu karp atm olan Haround memnun memnun dans ediyor, sevincinden iinde kl helezonlar oluuyordu. Kazandm deil mi? diye baryordu. Kazandm deil mi? Mestack skntlyd. indeki helezonlar da snklemiti. Henz hesaplamadm. Eh, haydi hesapla yleyse. Ama ii ne kadar uzatrsan uzat sonucu deitiremeyeceksin.. Ah, yeniden tertemiz enerjiye kavumak ne gzel! Etten bir vcudun iinde ok uzun zaman geirdim. stelik yal bir vcut. Yine de seni yenmek iin deerdi. Mestack, Tamam, dedi. Dnya denen o gezegende bir atom sava kmasn nledin. Bu, A snf bir baar saylr m saylmaz m? Tabii ki A snf bir baar. Gerekten. Pekl. imdi her eyi kontrol et. O zaman bu A snf baary sadece F derecesinde bir uyaryla elde ettiimi greceksin. Bir adn sadece tek harfini deitirttim. Ne? Neyse, neyse. Hepsi orada kaytl. statistii senin iin hazrladm, Mestack mrldand.Pekl. Yenilgiyi kabul ediyorum. Bu A snf bir baar. yleyse ben kazandm. Bunu itiraf et. Ama kontrolr durumu anlaynca btn oyunun keyfi kaacak. Dnya'da yalca bir Nmerolog rol oynam olan Haround artk insan olmad iin ylesine rahatlamt ki, hl biraz sersemdi. Benimle iddiaya girerken bu seni endielendirmiyordu. Senin bu ii srdrecek kadar aptal olduunu sanmyordum. Ah! Fakat neden endieleniyoruz? Kontrolr hibir zaman F derecesinde bir uyary farketmez. Evet, belki. Ama A snf bir baary farkeder. O etten yaratklar ortadan kalkmayacak, daha yzyllarca yaayacaklar! Byle bir ey kontrolrn gznden kaar m? Ben asl sorunu biliyorum, Mestack. ddiay kazandm ama sen bunun bedelini demeyi istemiyorsun. Beni oyalayp duruyorsun. Bedeli deyeceim. Yalnz bekle, greceksin. Kontrolr bize verilmemi olan bir grevle ilgilendiimizi ve yaplmamas gereken bir deiiklie yol atmz rendiinde ok kzacak. Tabii biz... Mestack duraklad. Haround atld. Tamam. Her eyi deitirip eski haline sokarz. Kontrolr de o zaman hibir eyin farkna varmaz. Mestack'n kl helezonu iyice parlaklat. Kontrolrn durumu farketmemesi iin yine F derecesinde bir uyar gerekecek. Haround bir an duraklad. Sonra, Bunu baarabilirim, dedi. Sanmyorum. Pekl da baarabilirim! ddiaya girer misin? Mestack'n helezonlar sevincinden l sld imdi. Haround fkelenmiti. Tabii! O etten yaratklar ie baladm noktaya geri gtreceim. O zaman kontrolr daha nce neler yaptm anlamaz. Mestack hemen bu avantajdan yararland. yleyse bu iddiay saymayalm. imdi ikinci iddia iin... dl katna karalm. Bu kumar Haround'un da houna gitti. Tamam. Ben varm. dl eskisinin kat. Tamam yleyse! Tamam! YILDIZ

Arthur Trent sylenenleri ok iyi duyuyordu.. fkeli, sert szler alcsndan adeta zerine frlyordu. Trent! Kaamazsn! ki saat sonra yrngenle kesiecek, kar koyarsan gemini uuracaz. Trent glmsedi ama cevap vermedi. Silah yoktu. Savamas da gerekmiyordu. Gemi, iki saatten daha az bir sre sonra hiper-uzayda srama yapacakt. Ondan sonra da dierleri kendisini hibir zaman bulamayacaklard. Yannda hemen hemen bir kilo Krillium vard. Binlerce robotun beyin kanallarn yapmaya yetecek kadar Krillium. Galaksideki herhangi bir gezegende bu maddeyi on milyon krediye satabilirdi. stelik hi kimse ona Krillium'u nereden bulduunu sormazd. Her eyi ihtiyar Brennmeyer planlamt. Otuz yldan daha fazla bir sreden beri hep bu konuyu dnmt. Hatta yaamn buna adamt da denebilir. Brennmeyer, Kamak iin, gen adam, demiti. Bu yzden sana ihtiyacm var. Sen bir gemiyi kullanp uzaya alabilirsin. Bense bunu yapamam. Trent itiraz etmiti. Uzaya almak bir ie yaramaz, Bay Brennmeyer. Bizi daha gn sona ermeden yakalarlar. htiyar adamn gzlerinde kurnazca bir prlt vard. Srama yaparsak yakalayamazlar. Hiper-uzaydan hzla geer ve birka k yl uzaa kaarz. Sramay hesaplamak yarm gn alr. Bu kadar zaman bulabilsek bile polis btn yldz sistemlerini uyarr. Hayr, Trent, hayr! Yal adam heyecanla titreyerek gen adamn ellerini kavrad. Btn yldz sistemlerini deil. Sadece etrafmzdaki on iki kadar sistemi. Galaksi ok byk. Ve SOT elli bin koloninin birbirleriyle olan iletiimleri kesildi. Brennmeyer heyecanla konuarak kelimelerle bir tablo izdi, Galaksi artk insanlarn ilk ortaya ktklar gezegenin yzeyine benziyor, yani Dnya'ya. Tarih ncesi alarda Dnya'da insanlar ktalara dalmlar. Ama her grup sadece etrafndaki topraklar biliyormu. Sramay geliigzel yaparsak galakside herhangi bir yere gidebiliriz. Hatta belki elli bin k yl uzaa bile kaabiliriz. Ondan sonra da bizi asla bulamazlar. Bu onlar asndan tpk bir gkta yamurunda belirli bir akl bulmaya almaya benzer. Trent ban sallad. Bu arada biz de kaybolmu oluruz. nsanlarn yaad bir gezegene nasl erieceimizi bilemeyiz. Brennmeyer abucak etrafna baknd. Ama yaknlarnda kimse yoktu. htiyar adam yine de sesini alaltarak, Tam otuz yl galaksideki insanlarn yaadklar gezegenler konusunda bilgi topladm, diye fsldad. Btn eski kaytlar inceledim. Binlerce k yl yolculuk yaptm. Herhangi,bir uzay pilotundan daha da uzaklara gittim. Ve imdi insanlarn yaad her gezegenin yeri dnyann en stn bilgisayarnn hafza bankasnda. Trent akn bir tavrla kalarn kaldrd. Brennmeyer, Ben bilgisayar tasarmcsym, diye aklad. Ayrca galaksideki her yldzn yerini tam tamna hesapladm. F, B, A ve O tayf klasndan olan her yldzn yerini. Sonra onu hafza bankasna verdim. Bir sramay yaptktan sonra bilgisayar spektroskopla uzay tarayacak ve sonular hafza bankasndaki galaksi haritasyla karlatracak. Uygun yeri bulduktan sonra geminin ikinci bir srama yapmasn salayacak. Bylelikle fendimizi insanlarn yaad en yakndaki gezegenin civarnda bulacaz. Bu ok kark bir plan. Baarl olacak bir plan. Bunca yldr zerinde altm. Bir milyoner olarak ancak on yl yaayabileceim. Ama sen gensin. Milyoner olmann zevkini uzun sre karabileceksin. Uzayda geliigzel bir srama yaparsan kendini bir yldzn iinde bulabilirsin. Bu ihtimal yz milyarda bir bile deil, Trent. Tabii, kl bir yldzdan ok uzaklara da debiliriz. O zaman bilgisayar programndakine uyan bir Gne bulamayabilir ya da bir iki k yl sradmz ve polisin hl peimizde olduunu farkedebiliriz. Ama bu ihtimaller daha da az. Eer endielenmek istiyorsan gemi havaland srada kalp krizinden edebileceini dn. Bu olaslk daha gl. Siz lebilirsiniz, Bay Brennmeyer. Benden yaa daha byksnz. htiyar adam omzunu silkti. Ben nemli deilim. Her ii bilgisayar yapacak.

Trent ban sallad ve bu szleri de bir daha unutmad. Bir gece yars uzay gemisi kalka hazr olduu srada Brennmeyer elinde bir antayla geldi. Krillium onun iindeydi. Yal adam hibir zorlukla karlamamt. nk pek ok kimsenin gvendii biriydi. Trent bir eliyle antay ald, dier eliniyse abucak ve gvenle kaldrp indirdi. En iyi silah hl bakt. Molekl paralaycs kadar abuk, ayn derecede ldrc ve ok daha sessizdi. Trent ba Brennmeyer'in cesedinin zerine brakrken sapndaki parmak izlerine hi aldrmad. Bu nemli miydi? Nasl olsa onu yakalamalar imknszd. Gen adam imdi uzayn derinliklerindeydi. Polis kruvazrleri peine taklmlard. Trent her sramadan nceki o gerilimi hissediyordu. Hibir fizyolog bunu aklayamazd. Ama uzaya alm olan her pilot bunu bilirdi. Trent ve gemisi, zaman ve mekn olmayan bir yerde, neredeyse molekllerine ayrld o an sanki ii dna km gibi bir duyguya kapld. Sonra kendisinin ve geminin moleklleri tekrar biraraya gelerek galaksinin bir baka noktasnda ortaya ktlar. Trent glmsedi. Hl yayordu. Hibir yldz, gemiye fazla yakn deilse de yeteri kadar yakn olan binlerce yldz vard. Gkyznde sryle Gne ldyordu. Ama oluturduklar ekiller yle farklyd ki Trent, srama srasnda iyice uzaklara gitmi olduklarn anlad. O yldzlardan bazlarnn F snfndan, hatta daha da stn olmalar gerekirdi. Bilgisayar o ekilleri programndakilerle karlatracakt. Uzun srmeyecekti bu. Gemi ar ar dnerken Trent rahata arkasna yasland ve yldzlarn klarnn oluturduklar parlak ekillerin deimelerini seyretti. Bir an parlak bir yldz belirdi. ok parlakt... Ancak bir iki k yl tedeydi. Pilotun sezgileri ona bu Gne'in kzgn olduunu haber verdi. Bilgisayar onu temel olarak kullanacak ve programn bu Gne'in etrafndaki biime uydurmaya alacakt. Adam yine, fazla uzun srmez, diye dnd. Ama srd. Dakikalar geti. Sonra bir saat. Bilgisayar hl fkrdyor, klar yanp snyordu. Trent kalarn att. stenen ekli neden bulamyor? Bunun programnda olmas gerekir. Brennmeyer bana tm alma sonularn gsterdi. Bu yldz unutmu olamaz. Onu baka bir noktaya yerletirmi olmas da imknsz. Tabii yldzlar douyorlar ve lyorlar. Ama bu deiiklikler ok yava oluyor. Brennmeyer'in kaydettii kmeler bir milyon ylda bile... Trent birdenbire panie kapld. Hayr! Olamaz! Bu ihtimal, bir yldzn iine sramaktan daha da zayf! Adam o parlak yldzn tekrar belirmesini bekledi. Titreyen elleriyle teleskobu o yana evirdi. Grnty iyice byltt. O parlak n etrafnda durumu aklayan sis vard. Geerken Gne'e yakalanan gazlarn oluturduu bir hale. Grd bir Novayd. Yldz snk bir gk cismiyken birdenbire parlamt. Belki de bir ay kadar bykt nce. Bilgisayarn hesaba katmayaca nemsiz bir tayf snfndayken, kompterin artk hesaba kataca ltl bir cisme dnmt. Ne var ki imdi karsnda olan bu Nova, bilgisayarn hafza bankasnda yoktu. nk Brennmeyer bunu bilgisayara vermemiti. Yal adam bilgi toplad srada Nova henz varolmamt. Daha dorusu byle parlak bir yldz halini henz almamt. Trent tiz bir sesle, Onu hesaba katma! diye bard. O yldza aldrma! ' Ne var ki adam otomatik bir makineye baryordu. Bilgisayar Nova'nn etrafndaki kmeleri hafzasndaki galaksi haritasyla karlatracakt. Kmeyi bulamasa da aramay srdrecek, srdrecekti. Enerji tkenene kadar yapacakt bunu. Gemideki hava daha nce tkenecekti. Yani Trent daha abuk lecekti. Adam aresizce koltuuna ylp kald. Onunla alay eder gibi ldayan yldza bakyordu. Artk lm bekliyordu Trent. Bu uzun ve ac dolu bir bekleyi olacakt. Keke ba karp yanma alsaydm... AFAKTA KARILAMA

Yazan: Arthur C. Clarke mparatorluun son gnleriydi. Kck gemi yurdundan ok uzaklardayd. Samanyolunun snrndaki fazla sk olmayan yldzlar aratran ana gemiden de neredeyse yz k yl tedeydi. Ama burada bile, uygarln zerlerine den glgesinden kurtulmalar imknszd. Galaksi inceleme uzmanlar, arada bir ilerini brakp uzaklardaki yurtlarnn ne durumda olduunu dnyor, sonra da sonu gelmeyen almalarn srdryorlard. Gemide sadece kii vard ve hepsi de pek ok bilim dalndan saladklar bilgileri ve uzayda geen yar: mrleri sayesinde edindikleri deneyimleri paylayorlard. Yldzlar arasndaki o upuzun geceden sonra alevlerine doru yaklatklar Gne sanki ruhlarn styordu. Bu, ocukluklarnda dinledikleri efsanevi Gne'ten biraz daha parlak, biraz daha altn saryd. Gemiteki deneyimleri srasnda burada yeni gezegenler bulma olaslnn yzde doksandan fazla olduunu renmilerdi. imdi de bu nedenle, yaptklar kefin heyecan yznden her eyi unutmulard. lk gezegeni durduklarndan birka dakika sonra buldular. Bu bildikleri tipte bir devdi. Protoplasmik yaamn oluamayaca kadar souktu. Byk bir olaslkla normal bir yzeyi yoktu. O yzden aratrmalarn Gne'e doru srdrdler ve ok gemeden bunun dln aldlar. Bulduklar gezegen kalplerinin kendi gezegenlerine duyduklar zlemle szlamasna neden oldu. Burada her ey onlar derinden etkileyecek derecede tandksa da, yine de kendi vatanlaryla ayn deildi. ki byk kara paras mavimsi yeil denizde yzyordu. ki kutup buzlarla kaplyken kimi yerlerde ller uzanyordu. Tm bunlara ramen gezegenin nemli bir blmnn verimli olduu anlalyordu. Bu uzaklktan bile bitki rtsn grebiliyorlard. astronot atmosfere dercesine inerken neredeyse alkla altlarnda uzanan manzaraya baktlar. Zamann len olduu astropikal blgeye doru gidiyorlard. Kk gemi bulutlar yararak byk bir nehre doru alald. Yavaa hzn kesip suyun kenarndaki yksek otlarn arasna konarcasna indi. Kimse kmldamad. Atmosferik aletler almalarn sona erdirinceye kadar yapabilecekleri hibir ey yoktu. Sonra hafif bir zil ald ve kontrol panelindeki klar karmak bir biimde yanmaya balad. Kaptan Altman rahat bir soluk alarak ayaa kalkt. Kaptan, ansmz var, dedi. Patojenik testler olumlu sonular verirse darya korunmaya gerek olmadan kabileceiz. Yere inerken neler rendin, Bertrond? Gezegen jeolojik bakmdan dengeli. Aktif yanardalar yok, kent iziyse grmedim. Ama tabii bu hibir eyi kantlamaz. Burada bir uygarlk varsa belki de kent kltrn geride brakt. Ya da bu kltre henz eriemedi. Bertrond omzunu silkti. Her ikisi de olabilir. Bu byklkteki bir gezegende durumu anlamamz zaman alr. Clindar, Ayramayacamzdan fazla zaman, diyerek iletiim panosuna bakt. Bu onlar ana gemiye ve oradan da galaksinin tehlikedeki kalbine balyordu. Bir an skntl bir sessizlik oldu. Sonra Clindar kontrol panosuna gidip her zamanki rahatlkla baz dmelere bast. . Geminin gvdesi hafif bir sarsntyla yana doru kayd ve mrettebatn drdnc yesi gemiden yeni gezegene kt. Madeni kol ve bacaklarn gerdikten sonra servo-motorlar bu yabanc yerekimine gre ayarlad. Geminin iinde bir televizyon ekran aydnlandnda yksek otlarla kapl bir aklk gzkt. Ortalarda bir yerde birtakm aalar vard. Kimi yerlerden de dev nehir gzkyordu. Clindar bir dmeye bast. Dardaki robot ban dndrrken ekranda grntler birbirlerini peisra izledi. Clindar, Ne tarafa gidelim? diye sordu. Altman, u aalara bir bakalm, dedi. Hayvan varsa onu u koruda bulabiliriz. Bertrond birdenbire sesini ykselti. Bakn, bakn! Bir ku! Clindar'n parmaklar tularn zerinde uarcasna hareket etti. Ekrann solunda kck bir benek belirmiti. Robotun telefoto mercei harekete geerken noktack abucak byd. Clindar, Haklsn, dedi. Tyler... gaga. Evrim merdiveninin epeyce yukarlarnda. Bu gezegende ok ey bulacaz. Kameray altryorum.

Robot ilerlerken grntnn sarslmas uzman rahatsz etmiyordu. Buna oktan almlard. Ama ilerinde gemiden kma istei younlarken gezegenlerin bir 'vekil' yoluyla incelenmesini hibir zaman kabul edemiyorlard. Otlarn arasnda komal, rzgrn yzlerine arptn hissetmeliydiler. Ne var ki bu onlar iin byk bir risk olurdu. Hatta byle muhteem gzken bir dnyada bile. Doann glmsedii zamanlarda bile geride her kez bir kurukafa saklanyor olurdu. Vahi hayvanlar, zehirli srngenler, bataklklar. lm, temkinli davranmayan bir kifin karsna binlerce klkta kabilirdi. En kts de o gzle grlmeyen dmanlard. ou zaman aresi bin k yl uzaklkta olan bakteriler ve virsler. Bir robot btn bu tehlikelerle alay ederdi. Hatta kendisini paralayacak kadar gl bir hayvanla karlatnda bile... Zaten makinelerin yerlerine her zaman yenileri geebilirdi. Makine-adam ayrda yrrken hibir eyle karlamad. Belki robotun geii kk hayvanlar rktmt ama onlar da gr alannn iinde deillerdi. Robot aala yaklarken dindar onu yavalatt. Uzay gemisindeki izleyiciler bir dal makine-adamn gzlerine arpt iin istemeden irkildiler. Grnt bir an bulanklat. Ancak, kontrol sistemi kendini daha hafif a gre ayarlaynca grnt normalleti. Orman canllarla doluydu. Hayvanlar otlarn arasna gizleniyor, aalara trmanyor ve havada uuyorlard. Robot yaklarken konuur gibi sesler kararak aalarn arasndan kayorlard. Bu arada otomatik kameralar ekranda beliren grntleri filme alyor, gemi sse dnd zaman biyoloji uzmanlarnn incelemeleri iin bilgi topluyorlard. Aalar birdenbire seyrekleince Clindar rahat bir soluk ald. Ormanda ilerlerken robotun engellere arpmasn nlemek yorucu bir iti. Ama makine-adam aklkta kendi bann aresine bakabiliyordu. Sonra birdenbire sanki biri ekile vurmu gibi grnt titredi. Madensi bir gcrt ve grlt duyuldu. Robot sendeleyerek derken ekrandaki manzara da badndrc bir biimde yukarya doru kayd. Altman, Ne oldu? diye bard. Robotun aya m takld? Clindar serte, Hayr, dedi. Parmaklar tularn zerinde dolayordu. Bir ey ona arkadan saldrd. Umarm ki... Ah... Neyse kontrol hl bende. Uzman robotun dorulup oturmasn salad ve ona ban evirtti. Sorunun kaynan abuk buldular. Robottan bir iki metre tede sipsivri dili, iri, drt ayakl bir hayvan durmu fkeyle kuyruunu sallyordu. O anda yeniden saldrp saldrma-maya karar vermeye alt belliydi. Robot yavaa ayaa kalkarken ayn anda dev yaratk atlamak iin bacaklarn bkt. Clindar'n yznde bir tebessm uutu. Bu sorunu nasl zmleyeceini biliyordu. Baparman zerinde, siren yazan ve pek az kullanlan dmeye uzatt. Robotun gizli hoparlrlerinden dalga dalga ykselen korkun lk btn ormanda yankland. Sonra makine kollarn ne kaldrp sallayarak hasmna doru gitti. aran hayvan dnmeye alrken az kalsn srtst devriliyordu. Yaratk birka saniye ierisinde gzden kayboldu. Bertrond zntyle, Herhalde btn canllarn saklandklar yerden kmalar iin iki saat beklememiz gerekecek, dedi. Altman, Ben hayvan psikolojisi konusunda uzman deilim, diye mrldand. Ama hayvanlar her zaman tanmadklar bir eye byle saldrrlar m? Bazlar kmldayan her eye saldrr. Ancak bunu pek ender yaparlar. Genelde yiyecek iin ya da yaamlar tehlikeye girdii zaman saldrya geerler. Sen neyi kastediyorsun? Bu gezegende baka robotlar olduunu sylemeye mi alyorsun? Ne mnasebet! Ama bizim yrtc dostumuz makine-adammz yenmesi daha kolay olan iki ayakl bir canlyla kartrm olabilir. Ormandaki u patikaya benzeyen aklk sizce anormal deil mi? Clindar hemen atld. yleyse o yolu izleyelim ve patikann nereye gittiini grelim. Akas robotun aalara arpmamas iin abalamaktan yoruldum. Ona baka eylerin saldrmayacan umarm. Bu benim sinirlerimi bozuyor. Bertrond ksa bir sre sonra, Haklymsn, Altman, dedi. Oras gerekten bir patika. Ama tabii bu, yolu zeki yaratklarn at anlamna gelmez. Sonuta hayvanlar...

Cmlesini tamamlayamad. Clindar da ayn anda robotu durdurdu. Patika birdenbire geni bir aklkta sona eriyordu. Buras dermeatma kulbelerle doluydu. Kyn etrafn tahtadan bir duvar evreliyordu. Bunun tehlike yaratmayan bir dmana kar yaplm olduu belliydi. nk tahta duvardaki kapnn kanatlar ardna kadar almt. Orann gerisindeyse ky sakinleri rahata ilerine bakyorlard. kif dakikalar boyunca sessizce ekrana baktlar. Sonra Clindar hafife titreyerek, nanlr gibi deil, diye mrldand. Bu bizim kendi gezegenimiz olabilir! Yani... yz bin yl nceki haliyle. Bana sanki zamanda geriye doru bir yolculuk yapmz gibi geliyor. Pratik bir insan olan Altman itiraz etti. Bunda bir gariplik yok ki! Biliyorsun, bizim trmzdeki canllarn yaad yaklak yz gezegen kefettik. Clindar, Evet, diye sylendi. Btn galakside sadece yz gezegen! Ben yine de bu gezegeni bulmamzn ok tuhaf bir durum olduunu dnyorum. Bertrond bilgi bir tavrla, Elbet, birileri buray bulacakt, dedi. Biz imdi yerlilerle balant kurma yntemini kararlatralm. Robotu kye gnderirsek bu panie yol aar. Altman, Szlerin hafif kayor, diyerek gld. Biz aslnda bir yerliyi yalnz bana yakalamal ve ona dost olduumuzu kantlamalyz. imdi robotu ormanda bir yere sakla, Clindar. Kimse onu farketmeden ky gzetlemeli. nmzdeki bir hafta boyunca pratik antropolojiyle ilgilenmemiz gerekiyor. Biyolojik testler ancak gn sonra uzmanlarn rahatlkla dar kabileceklerini gsterdi. Bertrond o zaman bile yalnz gitmekte srar etti. Tabii yannda robotla. yle bir yardmcs olduu iin gezegendeki iri hayvanlardan korkmuyordu. Vcudunun doal koruma yetenekleri de mikro-organizmalarla savaacaklard. Daha dorusu analizciler ona bu yolda bilgi vermilerdi. Problem pek karmak olduu halde inanlmaz derecede az hata yapmlard... Bertrond darda bir saat kald, ihtiyatla bu anlarn zevkini kard. Arkadalarysa ekranda hasetle onu izliyorlard. Bertrond gibi dar kmalarnn bir sakncas olmadn ancak gn sonra renebileceklerdi. O arada robotun gzleriyle ky inceliyor, mmkn olan her eyi filme kaydediyorlard. Uzay gemisini gece oradan ormann derinliklerine gtrmlerdi. imdi aalarn arasnda gizli duruyordu. Uzmanlar hazr olmadan grlmek istemiyorlard. O arada vatanlarndan gelen haberler gitgide daha ktleiyordu. Burada, kinatn snrnda olduklar iin haberler onlar fazla etkilemiyor, ama bu felaket de akllarndan kmyordu. Bazen her eyin bo olduunu dnerek karamsarlayorlard. mparatorluk ok zor durumda olduu iin son kaynaklarn kullanyordu. Onlar da her an geri arabilirlerdi. Ama o zamana kadar almalarn srdreceklerdi, tek nemli ey salt bilgiymi gibi. Uzmanlar, gezegene indikten yedi gn sonra deneye hazr olduklarna karar verdiler. Artk kyllerin ava giderken hangi yoldan getiklerini biliyorlard. Bertrond pek sk kullanlmayan bir patikay seti. Sonra yolun ortasna bir iskemle koyup oturdu ve kitap okumaya balad. Aslnda durum bu kadar basit deildi. Bertrond akla gelebilecek her nlemi almt. rnein, robot elli metre tede allarn arasna saklanm, teleskobik mercekleriyle ona bakyordu. Elinde de ufak ama ldrc bir silah vard. Makine-adam gemiden yneten Clindar'n parmaklar klavyede gerekli eyleri yapmak iin bekliyordu. Bu plann olumsuz bir yan vard. Ancak olumlu yan ok belirgindi. Bertrond'un ayann dibinde kk, boynuzlu bir hayvann ls yatyordu. Uzman, oradan geecek bir avcnn bunu uygun bir armaan olarak kabul edeceini umuyordu. ki saat sonra Bertrond'un tulumunun omuz kayndaki telsizden fsltyla bir uyar geldi. Uzman, kalbinin hzla arpmasna ramen kitab sakin bir tavrla kenara koyarak yolun aasna bakt. Vahi yerli gvenle ilerlerken bir yandan da sa elindeki mzra sallyordu. Bertrond'u grnce bir an duraklad. Sonra daha ihtiyatl bir tavrla yrmeye balad. Yerlinin korkacak bir ey olmadn dnd belliydi. nk bu yabanc ufak tefek ve inceydi. Silah olmad da anlalyordu. Yerliyle aralarnda be alt metre kala Bertrond ona korkmamasn sylemek istercesine glmsedi ve ar ar ayaa kalkt. Eilerek l hayvan ald ve av yerliye doru gtrd. Bu hareketi, herhangi bir gezegendeki her yaratk anlayabilirdi. Bu vahi de anlad. Uzanp

hayvan ald ve onu rahata omzuna vuruverdi. Bir an yznde anlalmayan bir ifadeyle Bertrond'un gzlerinin iine bakt. Sonra dnerek kye doru gitmeye balad. defa Bertrond'un kendisini izleyip izlemediini anlamak iin arkasna bakt. Ama uzman ona glmseyerek el sallad. Btn bu olay ancak bir dakika kadar srmt. ki rk arasndaki ilk karlama olmasna ramen belirgin bir yan da yoktu. Ne var ki, karlamaya marur bir hava hakimdi. Bertrond, vahi gen gzden kayboluncaya kadar yerinden kmldamad. Sonra rahatlayp tulumundaki mikrofonla konumaya balad. Sevinle, Bu gzel bir balang saylr, dedi. Yerli hi korkmad. Hatta phelenmedi bile. Tekrar geleceini sanyorum. Altman cevap verdi. Bence bu karlama inanlmayacak kadar kolay oldu. Onun korkacan ya da dmanca davranacan sanrdm. Sen olmasaydn tuhaf bir yabancdan byle pek cmert bir armaan kabul eder miydin? Bertrond dnm ar ar gemiye doru gitmekteydi. Robot da artk gizlendii yerden kmt. Uzmann birka adm gerisinden geliyordu. Onu savunmaya hazrd. Bertrond, Ben kabul etmezdim, dedi. Ama ben uygar bir topluluktan geliyorum. Vahi insanlar yabanclara deiik tepkiler gsterebilirler. Bu daha ok gemiteki deneyimlerine bal bir ey. Belki de, kabilenin hibir zaman dman olmad. Bu, byk ama insan nfusunun ok az olduu bir gezegende normal saylabilir. O zaman yerliler bize merakla bakarlar ama hibirimizden korkmazlar. Clindar robotun kontroluyla fazla ilgilenmiyordu. Bu insanlarn dman yoksa, neden kyn etrafn tahta perdeyle evirmiler? Bertrond, Ben insan dmanlar kastettim, diye cevap verdi. Eer doruysa o zaman iimiz ok kolaylar. Sence o yerli geri gelecek mi? Tabii. Dndm gibi bir insansa, merak ve armaanlar tekrar gelmesine neden olacak. ki gn ierisinde onunla iyi dost olacaz. Tarafszca bakld zaman her eyin inanlmaz bir hal ald grlebilirdi. Robot her sabah Clindar'n kontrolnde ava kyordu. Makine-adam artk ormandaki en tehlikeli avcyd. Ondan sonra Bertrond, Yaan'n gelmesini bekliyordu. Anlayabildikleri kadaryla vahinin ad buydu. Yaan yoldan gvenle geliyordu. Her gn ayn zamanda. Ve her zaman yalnzd. Uzmanlar bunun nedenini merak ediyorlard. Yaan bu byk olay kendine mi saklyordu? Bylece kyllerin iyi bir avc olduu iin sadece kendisini takdir etmelerini mi istiyordu? Eer yleyse yerli gerekten ileri grl, ihtiyatl ve kurnazd. Balangta Yaan armaann alr almaz uzaklayordu. Kendisine byle cmerte armaan veren yabancnn fikrini deitirmesinden korkuyormu gibi. Ancak Bertrond umduu gibi, ok gemeden yerliyi renkli kumalar ve kristaller gstererek yannda bir sre tutmay baard. Yaan btn bunlara ocuksu bir mutlulukla bakyordu. Sonunda Bertrond yerliyle uzun uzun konumaya balad. Btn bunlar saklanan robotun gzlerinin yardmyla filme alnyor, sesler kaydediliyordu. leride bir gn filoloji uzmanlar bu malzemeyi analiz etmeyi baarabileceklerdi. Bertrond ancak birka basit fiil ve adn anlamlarn renebildi. Ama bu biraz zor oldu. nk Yaan bir tek ey iin birka szck ya da ayn kelimeyi farkl eyler iin kullanyordu. Bu, gnlk konumalar arasnda gemi uzaklara gidiyor, gezegeni havadan inceliyordu. Bazen de daha ayrntl incelemeler iin yere iniyordu. Gezegende birka toplum daha vard. Ama Bertrond onlarla balant kurmaya kalkmad. nk onlarn da kltr asndan Yaan ve kabilesiyle ayn dzeyde olduklar anlalyordu. Bertrond ou zaman, bu ok tatsz bir aka, diye dnyordu. Galaksideki gerek birka insan rkndan birinin u srada kefedilmi olmas ok ac. Ksa bir sre nce bu mthi bir olay saylrd. Ne var ki uygarlk imdi zor durumda ve tarihin afanda bekleyen vahi kuzenleriyle ilgilenecek halde deil. Bertrond, Yaan'n gnlk yaamnn bir paras halini aldndan iyice emin olduktan sonra onu robotla tantrd. Uzman, Yaan'a bir iek drbnn gsterirken Clindar makinenin

otlarn arasndan hzla ilerlemesini salad. Robotun madeni kolundan yeni avlad hayvan sarkyordu. Yaan ilk kez korkuya benzeyen bir tepki gsterdi. Ama Bertrond'un yattrc szleri sayesinde rahatlad. Fakat gzlerini yine de yaklaan maden ejderhadan ayrmyordu. Robot biraz uzakta durdu. Bertrond ona doru gitti. Robot da kollarn kaldrarak l hayvan ona verdi. Uzman, av ciddi bir tavrla alp onu Yaan'a doru gtrd. Alk olmad bu arlk yznden hafife sendeliyordu. Bertrond, Yaan armaan alrken, kafasndan geenleri anlamak iin ok ey verirdim, diye dnd. Yaan, robotun bir esir mi yoksa efendi mi olduunu anlamaya m alyor? Belki de kafasnda bu tr kavramlar yok. Belki de robotu baka bir adam sanyor. Benim arkadam olan bir avc. Robotun hoparlrnden Clindar'n sesi ykseldi. Normalden daha glyd bu ses. Bizi byle rahata kabul etmesi alacak bir ey. Onu hi bir ey korkutmuyor mu? Bertrond, Sen onu kendi standartlarna gre lyorsun, diye cevap verdi. unu unutma: Onun psikolojisi bizimkinden ok farkl. ok da basit. Yaan artk bana gveniyor. Benim kabul ettiim eyler onu endielendirmiyor. Altman sordu. Acaba btn rk iin ayn ey geerli mi? Bir tek rnee bakarak karar vermek hatal olur. Robotu kye yolladmz zaman olacaklar grmek istiyorum. Bertrond, Hey! diye bard. te bu onu artt. imdiye kadar iki ayr sesle konuan birini hi grmemi. Clindar, Bizimle karlat zaman gerei tahmin edebilecek mi acaba? dedi. Hayr. Robot onun iin tmyle sihirli bir ey. Ama artk sradan sayd ate, imek ve dier eylerden daha stn de deil. Altman sabrszland. E, imdi ne yapacaz? Onu gemiye mi getireceksin? Yoksa nce kye gitmeyi mi dnyorsun? Bertrond duraklad. Bylesine ksa bir sre iinde bunlar yapmak istemiyorum. Yabanc rklar konusunda fazla hzl davranldnda olanlar biliyorsun. Yaan'n bugnk olay dnmesine izin vereceim. Yarn dndm zaman da onu robotu kye gtrmesi iin ikna etmeye alacam. Aalarn arasna gizlenmi olan gemide Clindar robotu tekrar hareket ettirdi. O da Altman gibi Bertrond'un fazla temkinli davranmas yznden biraz sabrszlanmaya balamt. Ancak yabanc canllar konusunda uzman olan Bertrond'du ve onun emirlerine uymak zorundaydlar. Clindar, keke ben de bir robot olsaydm, diye dnyordu. Duygularm, hislerim olmasayd. Bir yapran dn ya da bir gezegenin sonunu ayn tarafszlkla seyredebilseydim. Yaan etrafta yanklanan o mthi sesi duyduu srada Gne ufka yaklamt. Gen yerli, bir insandan beklenmeyecek kadar yksek olmasna ramen sesi hemen tand. Bu arkadann sesiydi ve kendisini aryordu. Haykrtan sonraki sessizlikte kydeki yaam birdenbire durdu. ocuklar bile oyun oynamaktan vazgetiler. Sadece ani sessizlikten korkan bir ocuun alad duyuldu. Yaan kulbesine giderken btn gzler ona dikildi. Gen yerli kapnn yanndaki mzran kapt. Kaplar ksa bir sre sonra gece ava kan hayvanlara kar kapatlacakt. Ama Yaan uzayan glgelerin arasna karrken hi korkmad. Kapdan karken o mthi sesin kendisini tekrar ardn duydu. Bu seste kltr ve dilin yaratt btn engellere ramen yine de anlalabilen bir srar ve tela vard. Birka sesle konuan o parlak canavar onu kyden biraz tede karlad ve Yaan'a kendisini izlemesi iin iaret etti. Bertrond grnrlerde yoktu. Yerliyle robot birka kilometre kadar yrdler. Yaan sonra Bertrond'u grd. Nehrin kysnn yaknnda durmu, ar ar akan karanlk sulara bakyordu. Yaan yaklarken o da dnd. Ama sanki yerlinin farknda deildi. Sonra parlak canavara biraz uzaklamasn iaret etti. Yaan bekledi. Sabrl biriydi. Ayrca mutluydu da. Ama bunu szlerle aklayabilmesi imknszd. Bertrond'layken rknn ancak yzyllar sonra tam anlamyla hissedebilecei o hi de bencilce saylmayacak, mantksz sevgiyi duyar gibi oluyordu.

Garip bir sahneydi bu. Burada, nehrin kysnda iki insan duruyordu. Birinin stnde, kck olan aletler ve vcuduna skca oturan bir niforma vard. Dieriyse beline bir hayvan postunu sarm, eline de ucuna akmakta taklm bir mzrak almt. Aralarnda on bin kuan oluturduu bir uurum uzanyordu. On bin kuan ve koskoca bir uzayn oluturduu bir uurum. Ama buna ramen ikisi de insan rkndand. Doa, sonsuzluk boyunca yapt gibi yine temel modellerinden birini tekrarlamt. Sonra Bertrond konumaya balad. Ksa ve hzl admlarla bir aa bir yukar dolayordu. Sesinde hafif bir lgnlk varm gibiydi. Her ey sona erdi, Yaan. Bilgimiz sayesinde, seni ve kabileni on iki kuakta barbarlktan kurtaracamz umuyordum. Ama artk bu ormandan kurtulmak ve ykselmek iin yalnz banza savamak zorundasnz. Belki bunu ancak bir milyon yl iinde baarabileceksiniz. ok zgnm... Yapabileceiniz pek ok ey vard. Akas ben burada kalmak isterdim. Ancak Altman'la Clindar, grevlerimizden sz ettiler. Byk lde de hakllar. Yapabileceimiz fazla bir ey yok ama kendi dnyamz bizi aryor ve biz onu terkedemeyiz. Keke beni anlayabilseydin, Yaan. Keke u anda sylediklerimi kavrayabilseydin. Sana bu aletleri brakyorum. Bazlarnn nasl kullanlacan kendin bulacaksn. Belki de yeni bir kuak yetiirken bunlar da unutulacak ya da kaybolacaklar. Ve unu iyi koru, dmeye bastn zaman...bak! Bunu arada bir kullanrsan sana yllar boyunca k verir. Ama sonunda yanmaz olur. Dierlerine gelince... Onlardan yararlanmann bir yolunu bul. Bak, douda ilk yldzlar belirmeye balad. Senin hi yldzlara baktn oluyor mu, Yaan? Acaba onlarn ne olduklarn ka yl sonra anlayacaksnz? Ve o arada bize neler olacak? O yldzlar bizim vatanmz, Yaan. Ancak biz onlar koruyamyoruz. ou imdiden l saylr. Mthi patlamalar yznden. Ben de bu patlamalar senin gibi hayal bile edemiyorum. Senin gezegeninin ylna gre bu lm ateleri yz bin sene sonra buraya eriecek, insanlar da hayretle onlara bakacaklar. Belki artk o srada senin rkn da dier yldzlara erimeye balam olacak. Keke sana yaptmz hatalar anlatabilseydim, keke seni uyarabilseydim. te bu hatalar yznden kazandmz her eyi kaybetmek zereyiz. Sen ve dier insanlar burada, kainatn snrnda olduunuz iin ok anslsnz. Belki bylece bizi bekleyen felaketten kurtulabilirsiniz. Belki ileride bir gn gemileriniz, bizim yaptmz gibi yldzlarn arasnda aratrmalara balayacak ve mahvolmu gezegenlerimizi bulacaklar. O zaman bizim kimler olduumuzu merak edecekler. Ama senin rkn daha ilk balarda burada, nehrin kysnda karlatmz hibir zaman bilemeyecek. te arkadalarm geliyor. Bana daha fazla zaman vermeyecekler. Hoakal, Yaan! Sana braktm eylerden sonuna kadar yararlan. Bunlar senin dnyann en byk hazineleri. Yldzlarn nda parlak bir deve benzeyen ey, gkyznden kayarcasna yere yaklat. Topraktan biraz yukarda durdu. Bertrond'un yannda dikdrtgen biimi, kl bir alan belirdi. Iltl madeni canavar karanlklarn arasndan karak o altn kapdan girdi. Bertrond da onu izledi. Adam bir an eikte durarak Yaan'a el sallad ve sonra o kl yer kayboldu. Gemi, bir ateten ykselen dumanlar gibi hzla havaland. Sonunda Yaan'n onu avularna alabileceini dndrecek kadar kld. Gemi sonra erilemesine yldzlara doru uzanan bir na dnt sanki. Bombo gkyznden gelen grlt uyukluyan topraklarda yankland. Yaan artk tanrlarn gittiklerini ve bir daha da dnmeyeceklerini anlad. Gen adam bir sre usulca akan sularn yannda durdu. Ve sonra mthi bir kayba uram gibi bir duyguya kapld. Bunu asla unutmayacak ve hibir zaman da anlamayacakt. Yerli, Bertrond'un brakt armaanlar dikkatle ve saygyla toplad. Yalnz gen yldzlarn altnda, bu adsz topraklarda evine doru yrmeye balad. Arkasnda nehir yava yava denize doru akyordu. Ve suyun kvrla bkle akt bu verimli topraklarda, bin yzyldan daha da uzun bir sre sonra, Yaan'n soyundan gelen insanlar byk bir kent kuracak ve ona Babil adn vereceklerdi. LANETL GEZEGEN

G. gemisi hiper-uzaydan sessizce syrlp asl uzayda belirdi. imdi ltl, byk Herkl yldz kmesinin ortasndayd. Gemi etrafn sryle yldzn evreledii uzayda durdu. Her Gne'in ekim alan, madenden yaplm kck gemiyi ekitiriyordu. Ancak geminin bilgisayar iyi alm ve l G. en uygun noktaya karmt. Artk Lagrange sisteminden sadece bir gnlk uzaklktaydlar. Bu gerek gemideki insanlar asndan farkl, pek ok anlam tayordu. Mrettebat iin bu bir gnlk i daha demekti. Bir gnlk cret ve sonra limanda dinlenmek. Gidecekleri gezegende insanlar olmasa da bir asteroidde dinlenmek bile ho bir deiiklik saylrd. Yolcularn arasndaki dnce farklar da mrettebat hi ilgilendirmiyordu. Aslnda mrettebat, yolcular aa gryor ve onlara yaklamyordu. Enteller! Yolcular gerekten yleydiler, ilerinden biri dnda. Yani kibarcas onlar bilim adamlar ve aydn kimselerdi. eitli konularda uzmanlamlard. u andaki ortak duygular da aygtlaryla ilgili endieleriydi. Onlar son bir defa kontrol etmek iin aklanamaz bir istek duyuyorlard. Belki endieleri biraz artm, sinirleri de gerilmiti. Gezegende hibir canl yaamyordu. Her biri bu inanlarn birka kez kesin bir dille aklamt. Ama yine de herkesin kendince baz dnceleri vard. Gemideki o tek, farkl insana gelince. O ne bir bilim adamyd, ne de mrettebattan biriydi. u anda da mthi bir yorgunluk duyuyordu. Gen adam kendini zorlayarak bitkince ayaa kalkt. Uzay tutmasnn son etkilerinden kurtulmaya alyordu. Bu gencin ad Mark Annuncio'ydu. Drt gnden beri yatyordu ve hemen hibir ey yiyememiti. Gemi uzayda, k yl hzyla gider, kinata dalp karken o bitkinlik iinde yatp kalmt. Ne var ki artk hemen leceinden pek emin deildi. Kaptann arsna uymak zorundayd. Aslnda Mark bu arya sinirlenmiti, nk o istediini yapmaya alkt. Bakmak istedii eylere bakard o! Bu kaptan kim oluyordu da... Mark, aslnda bu olay Dr. Sheffield'e haber vermek ve ondan sonra yine kamarasnda kalmak istiyordu. Ama meraklanmt. Bu nedenle de kaptann yanna gideceini biliyordu. En byk kusuru buydu gen adamn. Merak! Ayrca bu onun hem meslei, hem de yaamdaki greviydi. G.'nin Kaptan Follenbee, duygularna yenilmeyen mantkl bir insan olduunu dnrd ve bu gerekti. Daha nce de hkmetin destekledii seferlere kmt. Aslnda bu yolculuklar onun iin kazanl oluyordu. Konfederasyon hibir zaman pazarlk etmezdi. Her seferinde gemisi sk skya kontrolden geirilir, kusurlu ara ve gereler deitirilirdi. Mrettebat da bol cret alrd. yi bir iti bu. ok iyi bir i. Ne var ki bu sefer biraz farklyd. Bunun nedeni gemisindeki o yolcular deildi. (Kaptan Follenbee bu insanlarn kapris yapacaklarn, aksilik edeceklerini ve dayanlamayacak kadar aptalca davranacaklarn sanmt. Ama bu adamlarn normal insanlardan pek farklar yoktu.) Neden, gemisinin yarsnn tmyle deitirilip yerine Evrensel Merkez-Giri Laboratuvar diye bir eyin yaplm olmas da deildi. Kaptan endielendiren 'Junior'du. leride onlar bekleyen gezegen. Kaptan bunu dnmekten bile nefret ediyordu. Mrettebatn durumdan haberi yoktu tabii. Kaptan, mantkl biri olmasna ramen bu yolculuktan gitgide holanmamaya balyordu. Ama balang olarak... Kaptan kendi kendine, u anda canm skan o yolcu, dedi. Mark Annuncio... Kaptan yumruunu dier avucuna indirerek fkeyle bu konuyu dnd. ri, yuvarlak surat fkesinden kzarmt. Kstahlk!

Bu ocuk ancak yirmi yanda. nemli yolcular arasnda da deil. Ve benden yle bir eyi istiyor! in arkasnda ne var? Hi olmazsa bunu renmeliyim. u anda bu ii ocuun ceketinin yakasn yle bir tutup onu tartaklayarak sona erdirmek istiyordu. Ama byle yapmas doru olmayacakt. Hi olmayacakt. Sonuta Dnyalar Konfederasyonunun destekledii bu sefer biraz garipti. Ve fazla merakl bir ukala da bu garipliin nemli bir blm olabilirdi. Bu ocuk neden gemimde? rnein u Dr. Sheffield. Onun, bu ocua dadlk etmekten baka ii yok mu? Acaba bunun sebebi nedir? u Annuncio kim? Bu delikanl yol boyunca uzay tutmasndan yatt. Ama yoksa... bu kamarasndan kmamak iin uydurduu bir bahane miydi? Kapdaki zil vzldad. O ocuk gelmi olmalyd. Kaptan, sakin ol, diye dnd. Sakin ol. Mark Annuncio, kaptann kamarasna girdi. Azndaki acl gidermek iin bo yere dudaklarn yalad. Can sklyor, ba dnyordu. Gen adam, o kendi tandk odasn zlemle dnd. Kk ama zel bir yerdi oras. Mark orada kendi gibilerle beraberdi. Odada sadece bir karyola, yaz masas, koltuk ve dolap vard. stedii an merkez kitaplndan gerekli bilgileri alabiliyordu. Fakat burada hibir ey yoktu. Oysa gemide pek ok ey reneceini sanmt. O zamana kadar bir uzay gemisine hi binmediinden uzay tutmas yznden yataklara decei hi aklna gelmemiti. Odasn yle zlyordu ki, neredeyse alayacakt. Kendinden nefret ediyordu. nk gzleri nemli ve krmzyd. Kaptan da bunu farkedecekti. Mark iriyar biri olmad iin de kendi kendine kzyordu. Tpk bir fareye benziyordu. Evet, sorun da buydu. nce telli salar fare ty rengindeydi. enesi ince ve biraz da geriye doruydu. Az kk, burnu da sivriydi. Aznn zerinde birka tel byk olsayd tam bir fareye benzeyecekti. Ayrca boyu da ksayd. Sonunda Mark, kaptann gzlem lombozundan dardaki yldzlar grd ve soluu kesildi. Yldzlar! O zamana kadar grmedii kadar ok yldz! Gen adam, o zamana kadar Dnya'dan hi ayrlmamt. (Dr. Sheffield ona bu yzden uzay tutmasndan yatmak zorunda kalacan sylemiti. Mark ona inanmam en az elli kitapta uzay tutmasnn psikojenik bir ey olduunu okumutu. Bazen Dr. Sheffield bile onu kandrmaya kalkyordu.) Delikanl Dnya'dan hi ayrlmadndan orann gne alkt. Yani gkyzne dalm olan iki bin yldz grmeye. Oysa burada sryle yldz vard. Lombozdan gzken o kck yere bile Dnya'da grdnn on kat yldz smt. Ve ok da parlaktlar! Mark, adeta agzllkle yldzlarn yerlerini ezberledi. Tabii Herkl kmesiyle ilgili rakamlar biliyordu. Burada bir milyonla on milyon aras yldz vard. Henz kesin say bilinmiyordu. Ama rakamlar baka, yldzlar yine bakayd. Gen adam yldzlar saymak istiyordu. Mthi ve derinden etkileyen bir istekti bu. Sayy merak ediyordu. Kendi kendine, acaba hepsinin bir ad var m, diye sordu. Onlarla ilgili astronomik bilgi? imdi... Yldzlar yzer yzer saymaya balad. ki... ... Tabii her eyi sadece kafasyla alglayabilirdi. Ama alacak kadar gzel olan somut cisimleri seyretmek houna gidiyordu. Alt... yedi... Kaptann gr sesiyle kendisini yeniden geminin iinde buldu. Bay Annuncio. Tantmza sevindim. Mark ban kaldrd. Hem arm, hem de kzmt, iini neden yarda kesmilerdi? fkeyle, Yldzlar, diyerek iaret etti. Kaptan dnp bakt. Ne olmu? Ne var?

Mark, kaptann srtna ve tombul poposuna bakt. Ksa kesilmi, dik kr salarna, arkasnda kavuturduu kaln parmakl iri ellerine ve gvdesini saran plasteksten yaplm ceketine. Sonra, onun yldzlara aldrd yok ki, diye dnd. Onlarn byklkleri ve parlaklklar bu adam hi ilgilendirmiyor. Delikanlnn alt duda titremeye balad. Kaptan Follenbee de sadece o 'nomcompos'lardan biriydi ite. alt serviste onlardan byle sz ediyorlard. Gemidekilerin hepsi de nomcompos'tu. Hepsi. Bir bilgisayar olmadan on bein karekkn bile bulamazlard bu adamlar. Mark kendini yapayalnz hissetti. Kaptana durumu anlatmaktan vazgeerek sadece, Yldzlar burada ok fazla, dedi. Sryle yldz var. Grnte yle, Bay Anunsio. Kaptann, adn Annuncio deil de Anunsio diye sylemesi de Mark' sinirlendirdi. Grnte yle. En sk yldz kmesinde bile Gne'ler arasndaki uzaklk bir k ylndan daha fazladr. Yani aralarnda epeyce mesafe var, yle deil mi? Ancak buradan ok sk gzkyorlar. Bunu ben de kabul ediyorum. Iklar snk olsayd, daha da parlak gzkrlerdi. Ama kaptan klar sndrmedi. Mark da ondan bunu isteyecek deildi. Kaptan, Oturun Bay Annuncio, dedi. Ayakta durmaya hi gerek yok. yle deil mi? Sigara ier misiniz? Benim imemin bir sakncas var m? Bu sabah buraya gelemediiniz iin zgnm. Lagrange I ve IPnin manzaras harikayd. Biri krmz dieri de yeildi. Trafik lambalar gibi. yle deil mi? Yolculuk baladndan beri hi gremedik. Uzaya biraz almanz gerekiyordu sanrm. Cmlelerini sona erdirirken sesi tizleiyor, bu da Mark'n fena halde sinirlerine dokunuyordu. Gen adam alak sesle, Artk iyiyim, dedi. Kaptan bu cevab yeterli bulmam gibiydi. Sigarasn tttrrken kalarn att ve Mark' dikkatle szd. Ama imdi grebildiimiz iin memnunum. Hi olmazsa tanm olduk. G., hkmetin destekledii pek ok sefere katld ve hibirinde sorun kmad. Asla. Ben de hibir sorun kmasn istemem. Anlyorsunuz deil mi? Mark anlamyordu ve anlamaya almaktan da yorulmutu. Baklar a a tekrar yldzlara doru kayd. Biim biraz deimiti. Bir an kaptanla gz gze geldiler. Adamn kalar yine atlmt. Sanki omzunu silkmek zereydi. Ne var ki sonra kontrol paneline gidip gzlem lombozunun elik kapan kapatt. Mark fkeyle ayaa frlayarak bard. Ne oluyor? Ben onlar sayyordum aptal! Sayyor muydunuz?.. Kaptan Follenbee kpkrmz kesildi. Ama yine de nezketle konumay baard. zgnm. Konumamz gereken bir sorun var da. Sorun szcn hafife vurgulamt. Mark onun ne demek istediini anlamt. Konuulacak hibir ey yok. Ben geminin seyir defterini grmek istiyorum. Saatler nce sizi arayp durumu bildirdim. Beni geciktiriyorsunuz. Kaptan, Bana seyir defterini neden istediinizi syler misiniz? dedi. imdiye kadar kimse benden byle bir ey istemedi. Sizin yetkiniz nedir? Mark ard. Ben istediim her eye bakabilirim! Ben 'Mnemonik Servisi'ndenim. Kaptan sigarasndan derin bir nefes ekti. Bu sigara uzayda ve kapal yerlerde iilmek iin hazrlanmt. ine, atmosferdeki oksijenin kullanlmamas iin okside ilemi salayan bir madde konulmutu. htiyatla, yle mi? diye mrldand. O ad hi duymadm. Anlam nedir? Mark fkelendi. Bu Mnemonik Servis ite, hepsi o kadar. stediim her eye bakmak benim grevim. stediim her eyi sormak da. Bunu yapmaya hakkm var. Ben istemiyorsam, seyir defterine bakamazsnz. Bu konuda itiraz etmeye hi hakknz yok. Siz bir... bir nomcompos'sunuz. Kaptann kafas att. Sigarasn iddetle yere frlatarak zerine bast. Sonra yerden alarak dikkatle ttn borusuna soktu.

Galaksi adna? Neler oluyor? Siz de kimsiniz? Bir gvenlik ajan m? Neler oluyor? Bunu bana aklayn! Hemen, imdi! Size gereken her eyi akladm. Kaptan, Benim saklayacak hibir eyim yok, dedi. Ama baz haklarm da var. Mark, gcrty andran bir sesle, Saklayacak hibir eyiniz yok mu? dedi. yleyse bu geminin adn neden G.? Geminin ad byle ite. Haydi oradan! Dnya kaytlarnda yle bir gemi yok. Ben bunu daha gemiye binmeden nce biliyordum. Size sormak iin de frsat kolladm. Kaptan gzlerini krptrd. Geminin resmi ad 'George G. Grundy.'Ama herkes bundan G. diye sz ediyor. Mark gld. Pekl. Ben seyir defterini grdkten sonra mrettebatla da konumak istiyorum. Buna hakkm var. sterseniz Dr. Sheffield'e sorabilirsiniz. Mrettebatla da konuacaksnz demek? Kaptan fkesinden neredeyse ldryordu. nce Dr. Sheffield'le konuacaz. Ondan sonra da gemi gezegene ininceye kadar kamaranzdan dar kmayacaksnz. Anladn m bacaksz! Duofonun mikrofonunu kapt. G'deki bilim adamlarnn says yapacaklar ie gre az saylrd. Uzmanlarn hepsi gentiler. Belki Mark yanda deillerdi ama, en bykleri olan astro-fiziki Emmanuel George Cimon henz otuz dokuzuna bile girmemiti. Sk siyah salar ve iri kara gzleriyle daha da gen duruyordu. Tabii gzlerinin parlakln biraz da takt lenslere borluydu. Cimon hem yaa byk, hem de dierlerinin pek nemsememesine ramen grubun bakan olduu iin bu seferi fazla nemsemiyordu. Adam, delikli band inceledikten sonra onu tekrar makarasna sard. Kk yolcu salonundaki en yumuak koltua oturarak iini ekti. Sradan eyler. Hibir ey yok. kiz Lagrange yldzlarnn son ekilen resmine bakt. Onlarn gzellii adam etkilemiyordu. Lagrange I Dnya'nn Gne'inden kk ama ok daha scakt. Parlak bir yeilimsi mavi renkteydi. Etrafn sedefimsi sar-yeil bir korona saryordu. Bir zmrtn altndan yaplm montr gibi. Lagrange II ondan biraz tedeydi ve ikizinin iki kat byklkteymi gibi gzkyordu. Bunun nedeni bulunduu yerdi. Lagrange II turuncumsu krmzyd. kiz kardeinin ltsnn yannda biraz snk duruyordu. kisinin etrafn inanlmayacak kadar ltl olan Herkl kmesi saryordu. Sanki prlanta tozlarndan olumutu bu kme. Olduka youndu. Sar, beyaz, mavi ve krmz klar sayordu. Cimon, Hibir ey yok, diye tekrarlad. Salondaki dier adam, Bence bu iyi bir ey, dedi. Ad Groot Knoevenaagle'd. Ama herkes kendisini Novee diye aryordu. Ksa boylu, tombul adam doktordu. Novee ekledi. Junior nerede? Sonra Cimon'un omzunun zerinden eilerek biraz miyop olan gzleriyle resme bakt. Cimon ban kaldrarak titredi. Onun ad 'Junior' deil, 'Troas.' Ama bu yldzlardan oluan vahi ormanda onu grmen imknsz. Bu fotoraf da ancak baz bilimsel dergilere yakr trden. Bizim iimize yaramaz. Novee dkrklna uramt. Ya? Vah vah. Cimon, Bunun senin iin ne nemi var? diye sordu. u noktalardan birinin Troas olduunu syleseydim -herhangi birinin- bana inanrdn. Bunun sana ne yarar olurdu? Bir dakika, Cimon. Ukalalk etme. Benimki normal bir duygu. Ne de olsa bir sre Junior'da yaayacaz. Hatta belki I de orada leceiz. Burada seyirci falan yok, Novee. Ne bir orkestra, ne mikrofonlar, ne de borular. Onun iin bu melodrama ne gerek var? O gezegende lecek deiliz. Ama lrsek su yine bizde olacak. Oburluk ettiimiz iin. Bu szleri fazla itah olmayan adamlara zg o tavrla sylemiti. Sanki itahszlk erdem ve stn zekya balym gibi. Novee ise itahl bir insand.

Novee usulca, Bin kii ld. diye hatrlatt, Evet, tabii. Galakside her gn bir milyar insan lyor. Ama byle deil. Nasl? Novee kendini zorlayarak her zamanki gibi rahat konumaya alt. Resmi toplantlar dnda konumak yok. Byle karar verildi. Cimon skntyla, Zaten konuacak bir ey yok ki, dedi. Onlar sadece sradan iki yldz. Bu sefere neden gnll olarak katldm bilmiyorum. Galiba anormal denilecek kadar byk olan Truva sistemini yakndan grmek istedim, insanlarn yaayabilecei ift Gne'li bir gezegen fikri beni ekti galiba. imdi de neden bunun alacak bir ey olduunu dndm anlayamyorum. Novee, Aslnda sen lm olan o bin erkekle kadn dnyordun, dedi. Sonra aceleyle ekledi. Dinle! imdi bana bir eyi aklar msn? u Truva gezegeni de nedir? Cimon'un kendisine aalarcasna bakmasna ramen konumasn srdrd. Tamam, tamam. Bunun ne olduunu bilmiyorum ite. Aslnda sende yle. Sen ultrasonik-yarmann ne olduunu biliyor musun? Cimon, Bilmiyorum, diye cevap verdi. Ve buna aldrmyorum. Bence bir insann uzmanlk alan dndaki bilgi hibir ie yaramaz. Bu sadece bir psiko-potansiyel kaybna yol aar. rnein, Sheffield'in fikirleri beni hi ilgilendirmiyor. Ama ben yine de renmek istiyorum. Yani sen bunu aklayabilecek durumdaysan. Aklayabilecek durumdaym. Aslnda ilk brifingde bundan sz edildi, ama herhalde sen konuulanlar dinlemedin. kiz, z Gne'lerinin ounun gezegenleri vardr. Yani yldzlarn te birinin. Ancak iin kt yan, bu gezegenlerin hibirinin yaanlacak durumda olmamas. Bazlar yldz sisteminin yerekimi merkezinden uzaktadr. Bylece neredeyse daire biimi bir yrnge zerinde dnerler. Ama souk olduklar iin zerleri helyum okyanuslaryla kapldr. Isnacak kadar Gne'e yakn olanlarn yrngeleriyse ok dzensizdir. Her dnlerinde en aa bir kez, ikiz ya da z yldzlardan birine demirin erimesine neden olacak kadar yaklarlar. Ancak burada, Lagrange Sisteminde olaanst bir durumla kar karyayz. Lagrange I ve Lagrange II yldzlar, Troas gezegeni ve uydusu lium, hayali ekenar bir genin kelerinde yer alm durumda. Anlyor musun? Buysa dzenli bir sistem. Bana hibir ey sorma. Sadece bunu benim uzmanlkla yorumlanm bir fikrim olarak kabul et. Novee yavaa mrldand. Bundan kukulanmak aklmn kesinden bile gemez. Cimon ona honutsuzca bakp konumasn srdrd. Sistem, bir nite olarak dnyor. Troas daima iki Gne'ten yz milyon uzakta. Gne'ler de ayn biimde birbirlerinden yz milyon mil uzaktalar. Doktor kulan ovuturdu. Bu cevap onu tatmin etmemi gibiydi. Btn bunlar ben de biliyorum. Ben de brifingdeydim. Ama neden o bir Truva gezegeni? Neden Truva? Cimon azndan kt laflarn kmasna engel olmak ister gibi dudaklarn bir an birbirine bastrd. Gne Sisteminde de byle eyler var. Gne Jpiter ve kk bir asteroidler grubu da dzenli bir ekenar gen oluturuyorlar. Szkonusu asteroidlerin adlar Hektor, Asil, Ajaks ve Truva Savann dier kahramanlarnn isimleri. Bu nedenle de... szlerime devam etmemi! gerekiyor mu? Novee, Hepsi bu kadar m? diye sordu. Evet. Artk beni rahatsz etmekten vazgeecek misin? Ah, cann cehenneme! Novee fkeli astro-fizikiyi yalnz brakmak zere ayaa kalkt. Ama daha elini otomatik tokmaa uzatamadan kap yana kayarak ald ve jeo-kimyac Boris Vernadsky ieri girdi. Ablak yzl, byk azl, kaln kara kal bir adamd. Puantiyeli gmlekler giymeye, krmz plastikten manyetik papyonlar takmaya meraklyd. Novee'nin kzarm suratn da, Cimon'un yzndeki honutsuz ifadeyi de farketmedi. Neeyle, Uzman dostlarm, dedi. Etraf dikkatle dinlerseniz kaptann kamarasndan gelecek patlamay duyabilirsiniz. Bu btn samanyolunda yanklanacak. Novee sordu. Ne oldu?

Kaptan, Sheffield'in kk dhisini kstrm. Sheffield fkeyle yukar gverteye doru saldrya geti. Cimon burun kvrarak dnd. Novee, Sheffield! diye bard. Onun kzmas imknsz! Ben onun imdiye kadar sesini ykselttiini bile duymadm! Ama bu kez kzm. ocuun ona sylemeden kamarasndan ktn ve kaptannsa ona attn rendiinde tepesi atm! Delikanlnn kalktn biliyor muydun, Novee? Hayr. Ancak buna amadm. Uzay tutmas byledir. Bu illet balad m leceini sanrsn hatta ou kez lmeye bile raz olursun. Durumun iki dakikada bir dzeldiinde kendini gayet iyi hissedersin. Bitkin ama iyi. Mark'a br gn gezegene ineceimizi syledim. Galiba o yzden iyileti. Bir gezegenin yzeyine inme dncesi insann uzay tutmasndan hemen kurtulmasn salyor. Gezegene yaknda ineceiz deil mi, Cimon? Astro-fiziki evet anlamna gelebilecek garip bir eyler mrldand. Daha dorusu Novee bu sesleri yle yorumlad. Vernadsky, ocuk, yataa dtnden beri Sheffield benim kamaramda kalyordu. Bugn de yaz masasna gemi ve o lanet olasca diagramlarn karmt. El bilgisayar tkrdayp duruyordu. Sonra telefon ald. Arayan kaptand. ocuun da yannda olduu anlalyordu. Kaptan bol bol kfrederek hkmetin gemisine bir casus sokmakla ne yapmaya altn sordu. Bunun zerine Sheffield de avaz avaz barmaya balad. 'ocuu sktrdysan seni makro-dzeltme tpyle kasndan yaralarm!' diye bard. Dar frlad. Telefon hl akt ve kaptan da kfredip duruyordu. Novee, Btn bunlar senin uydurman, dedi. Sheffield asla byle eyler sylemez. Buna benzer eyler syledi ama. Novee, Cimon'a dnd. Sen grubun bakansn. Neden bu konuda bir eyler yapmyorsun. Cimon fkeyle, Byle bir olay kt m, hemen grubun bakan oluveriyorum, diye sylendi. Sorumluluklarm birdenbire anmsanyor. Brakalm ikisi bu ii aralarnda halletsinler. Sheffield'in enesi dktr. Kaptansa ellerini hibir zaman arkasndan ekmiyor. Vernadsky'nin o renkli hikyesi onlarn bouacaklar anlamna gelmez. Pekl. Ama bizimki gibi bir seferde dmanlklar olmamal. Yani grevimiz srasnda demek istiyorsun! Vernadsky sahte bir hayranlkla ellerini kaldrarak gzlerini devirdi. Kendimizi ilk grubun kemikleri ve paavralar arasnda bulacamz an dndke dm patlyor. O an hepsi bu olayn hi de glnecek bir ey olmadn hatrlayp syleyecek baka bir ey bulamadlar. Cimon'un kanepenin arkalnn zerinden gzken kafas bile, bu dnce yznden daha da diklemi gibiydi. Oswald Mayer Sheffield hi de fkeli gzkmyordu. Oysa Vernadsky'nin anlattklarn duyan, onun fkesinden ldrmak zere olduunu sanrd. Uzman, olduka zayf ve uzun bir adamd. Sesi ahenkliydi. Opera aryalarn alacak bir ustalkla syleyebilirdi. Bu sesle karsndakini istedii biimde etkileyebilirdi. Sheffield, kaptann kamarasna girdii zaman glmsyordu. Yz morarm olan Follenbee, hemen, Bakn, Sheffield, diye balad.. Uzman, Kaptan, bir dakika, dedi. Naslsn, Mark? Delikanl gzlerini yere dikerek, yiyim, Dr. Sheffield, diye mrldand. Yataktan kaltandan haberim yoktu. Sheffield'in sesinde sitem yoktu ama Mark hemen zr dilermi gibi konumaya balad. Kendimi daha iyi hissettim, Dr. Sheffield. almadm iin zlyordum. Gemiye bindiimizden beri hibir ey yapamamtm. Bu yzden kaptana telefon ederek seyir defterini grmek istediimi syledim. O da beni buraya ard. Pekl. Herhalde kaptan tekrar kamarana dnmene itiraz etmez. Kaptan, Ah yle mi? diyecek oldu. Sheffield ona uysalca bakt. Ondan ben sorumluyum, efendim. Nedense Follenbee syleyecek baka bir sz bulamad. Mark itaatla dnd. Sheffield, odadan kana ve kapy arkasndan kapayana kadar bekledi.

Sonra tekrar kaptana bakt. Burada neler oluyor? Follenbee dizlerini gererek dik bir pozisyon ald. Sonra dizlerini bkerek tekrar yayland. Bunu tehdit dolu bir tempoyla yapyordu. Arkasndan kenetledii ellerini zm gibiydi. Bu benim sorum. Geminin kaptan benim. Sheffield. Biliyorum. Bunun ne anlama geldiini biliyorsunuz demek? Gemi, uzaydayken varl hukuka kabul edilen bir gezegen saylr. Sonuta burann mutlak hkimi benim. Uzayda benim szlerim geerlidir. Konfederasyonun Merkez Komitesi bunun aksini iddia edemez. Gemimde disiplini srdrmem gerekir. Ve hibir casus... Pekl. imdi de benim bir ey sylememe izin verin, kaptan. D Gezegenler Brosuyla bir anlama yaparak geminizi kiraladnz. Hkmetin destekledii bir aratrma grubunu Lagrange Sistemine gtreceksiniz. Aratrma gerektirdii srece grubun orada kalmasn salayacaksnz. Mrettebatn ve geminin gvenlii buna izin verdii srece tabii. Sonra bizi tekrar Dnya'ya gtreceksiniz. Bir anlama imzalayp baz sorumluluklar yklendiniz! Kaptan olun olmayn durum byle. rnein, aygtlarmz kartrp bozulmalarna neden olamazsnz. Uzay adna! Bunu kim yapyor ki? Kaptann, sesinden olduka fkeli olduu anlalyordu. Sheffield, sakin sakin, Siz yapyorsunuz, dedi. Mark Annuncio'ya ilimeyin, Kaptan Follenbee. Cimon'un monokromu'na ve Vailleux'nun mikroptik'lerine nasl el sremezseniz, benim Annuncio'ma da yle el sremezsiniz. u on parmanz. Anlald m? Kaptann niformann sard gs iyice iti. Kendi gemimde kimseden emir almam ben. Bu szleriniz disipline aykr, Bay Sheffield. Biraz daha byle konumaya devam ederseniz szi kamaranza hapsettiririm. Sizi ve Ahnuncio'nuzu . Bu durum hounuza gitmezse Dnya'ya dndnzde nceleme Brosuna ikyet edersiniz. O zamana kadar dilinizi tutun. Buraya bakn, kaptan. zin verin de bir eyi aklayaym. Mark, Mnemonik Servisinde... Evet, evet, bunu o da syledi. Nummonik Servis. Nummonik Servis. Bence bu gizli polisin ad. Ama benim gemimde byle eylere izin verilmez. Anlald m? Sheffield sabrla, Mnemonik Servis, dedi. Bu 'Ne-mo-nik diye okunur. Bataki M harfi sylenmez. Bu 'bellek' anlamna gelen Greke bir kelimeden tretilmitir. Kaptann gzleri ksld. O ocuk baz eyleri mi hatrlyor? yi bildiniz, kaptan. Dinleyin. Bir adan su bende. Size bu konuda bilgi vermem gerekirdi. Eer ocuk gemi kalkar kalkmaz hastalanmasayd byle yapacaktm. Mark'n rahatszl yznden baz eyler aklmdan kt. Ayrca ocuun, geminin almasyla ilgilenebileceini de dnemedim. Geri ilgilenmemesi iin bir neden yoktu aslnda. Mark'n her eyle ilgilenmesi gerekir. yle mi? Kaptan duvardaki saate bakt. O halde bana biraz bilgi verin. Yalnz yle fazla karmak kelimeler kullanmayn. Ayrca aklamay da ksa kesin. Zamanm kstl. Emin olun, bu uzun srmeyecek. imdi... siz bir uzaycsnz, kaptan. Konfederasyonda insanlarn yaad ka gezegen var dersiniz? Follenbee hemen cevap verdi. Seksen bin! Sheffield, Seksen bin iki yz, dedi. Bu byklkteki siyasi bir organizasyonu ynetmek iin ne gerekiyor dersiniz? Kaptan yine duraksamadan, Bilgisayarlar, dedi. Tamam. Dnya'y alalm. Orada nfusun yars hkmet iin alyor. Bilgisayarlarla ilgilenip, baka i yapmyorlar. Her gezegende ikincil merkezler var. Ama buna ramen bazen bilgiler kayboluyor. Her gezegen, dier gezegenlerin bilmedii baz eyleri reniyor. nsanlar da yle. u bizim kk gruba bir bakn. Vernadsky, biyoloji konusunda hibir ey bilmiyor. Benim kimya konusunda canm kurtaracak kadar bile bilgim yok. Fawkes dnda hibirimiz kk bir uzay gemisini kullanamayz. Bu yzden birlikte alyoruz. Her birimiz dierlerinin bilmedii bilgiyi salyor. Ama yine de bir sorun var. Hibirimiz, baz koullarda ne tr bilginin bir arkadamz iin deerli olacan bilemiyoruz. Biraraya gelip bildiimiz her eyi anlatabilir, baz tahminlerde bulunabiliriz. Tabii kimi tahminlerimizde yanlabiliriz. Bazen iki gerek, A ve B birbirine ok

uyar. A gereini bilen A adl kimse, B gereini bilen B adl arkadana, 'Bunu bana neden on yl nce sylemedin?' der. B de, 'Ben bunun nemli olduunu sanmyordum,' diye cevap verir. 'Ben bu gerei herkesin bildiini sanyordum.' Follenbee, Bilgisayarlar bu iler iin yapld, dedi. Sheffield, Bilgisayarlar snrldr kaptan, diye cevap verdi. Onlara sorular sorulmas gerekiyor. stelik bu sorularn, saylar kstl olan sembollerle sorulmas art. Ayrca komptrler her sz olduu gibi kabul edip sorduunuz soruya cevap veriyorlar, ama kafanzdan geen eylere deil. Bazen kimsenin aklna uygun soruyu sormak gelmiyor ya da bilgisayarlara uygun sembolleri vermeyi baaramyoruz. Byle bir durumda kompter kendiliinden bilgi vermiyor. Bize, btn insanla gereken ve makine olmayan bir bilgisayar gerekiyor. Hayal gc olan bir kompter. Ve byle bir ey var, kaptan. Psikolog parmaklarn akana vurdu. Herkeste var bu, Follenbee, Belki, diye homurdand. Ama ben her zamanki bilgisayar tercih ederim. Dmelerine baslan tr. Bundan emin misiniz? Makinelerin sezgileri yoktur. Bazen bir eyi sezdiiniz olmuyor mu? Bunun konumuzla ne ilgisi var? Kaptan yine saate bakt. Sheffield, nsan beyninin derinliklerinde bir yere, ald bilgi kaydedilir, dedi. Bunun pek az bilinli bir biimde hatrlanr. Ama btn bilgi oradadr. Kk bir arm bilginin yzeye kmasn salar. Ancak insan bunun nereden geldiini bilmez. O yzden de bir eyi 'sezmi' olur ya da bir ey 'iine doar'. Kimileri bu konuda dierlerinden daha stndr ve kimileri de eitilebilir. Birka neredeyse kusursuz saylr, Mark Anfinuncio gibiler. Mark ve yz kii. leride bir gn Mark gibi bir milyar uzmanmz olacan umarm. O zaman gerek bir Mnemonik Servisimiz olduunu syleyebileceiz. Sheffield bir an durdu. Sonra konumasn srdrd. Onlar yaamlar boyunca sadece okuyor, izliyor ve dinliyorlar. stelik bu ii daha iyi bir biimde, ustalkla yapmalar iin eitiliyorlar. Topladklar bilginin nitelikleri nemli deil. ok belirgin bir anlamlar ya da nemleri olmas gerekmiyor. Servisten bir uzman bir hafta boyunca Canopus Sektrndeki uzay polisi timlerinin geen yzyldaki durumlarn incelemek isteyebilir. Her bilgi ileride bir gn ie yarayabilir. Temel prensip budur. Bazen servisten biri bir makinenin yapamayaca ii baarr. Bilgileri birletirerek aradaki a kapatr. Ancak bilgisayarlar bunu yapamazlar. nk makinelerde birbirlerine bal olmayan bu iki grup bilgi yoktur ya da vardr ama ancak bir deli bilgisayara doru soruyu sorabilir. Servisin yapt bu trden bir tek balant bile, on yl boyunca harcanan paray karlar. Kaptan elini kaldrd. Endielenmi gibiydi. Bir dakika! Annuncio, Dnya kayt defterlerinde G. adl bir gemi olmadn syledi. Yani o, kaytl her gemiyi ezberden biliyor mu? Sheffield, Herhalde, dedi. Ticaret gemileri kaytlarn okumu olabilir. Eer yleyse btn gemilerin adlarn, tonajn, yapldklar yllar, gittikleri yerleri, mrettebat ve kaytlardaki dier her eyi biliyor demektir. O yldzlar da sayyordu! Neden saymasn? Bu da bilgi. Tanrm! Evet, Tanrm ya! Ama nemli nokta u: Mark gibiler dier insanlardan farkllar. O tuhaf ve dengesiz bir biimde yetitirildi. Yaama bak as da bu yzden tuhaf ve arpk. Mark, servise be yanda girdi ve merkezden ilk defa ayrlyor. abuk etkilenen biri olduu iin her eyi mahvolabilir. te ben bunu engellemek iin buradaym. O benim aygtm ve bu gemideki her aygttan ok daha deerli. Btn samanyolunda Mark gibi sadece yz kii var. Kaptan Follenbee alnm gibi bir tavr taknd. Tamam, tamam! Seyir defterini vereceim. Ama rendiklerini aklamayacak deil mi? Aklamayacak. Mark sadece benimle konuacak. Ben de gerekmedike kimseye bir ey sylemeyeceim.

Follenbee srlarn bu yntemle fazla saklanamayacan dnyor gibiydi. Sadece, Ama mrettebata hibir ey sylenmemen, diyerek imal bir biimde sustu. Ne demek istediimi biliyorsunuz. Sheffield kapya gitti. Bunu Mark da biliyor. Mrettebata da bir ey sylemeyecek. Bana inann. Tam dar kaca srada Follenbee seslendi. Sheffield! Evet. Tanr akna 'nomcompos' nedir? Sheffield gln gizlemeye alt. Mark size byle mi syledi. Evet, anlam nedir? Bu sz 'nom compos mentis'in ksaltlm. Servistekiler, kendilerinden olmayan herkesi byle tanmlarlar. Siz bir 'nomcompos'sunuz. Ben de yle. Bu Latince bir deyim. Akli dengesi yerinde olmayan anlamna geliyor. Kaptan biliyor musunuz? Bence servistekiler ok hakl! Sheffield hzla kapdan uzaklat. Mark Annuncio geminin seyir defterini on be saniyede okudu. Defter ona gre anlalr bir ey deildi. Ho beynine yerletirdii bilgilerin ou iin de ayn ey sylenebilirdi. Aslnda tm bilgilerin skc olmas Mark iin sorun deildi. Mark, yalnzca merak giderilmedii iin dkrklna uramt. Bu nedenle seyir defterini hem rahatlkla, hem de honutsuzlukla elinden brakt. Sonra geminin ktphanesine giderek otuz alt kitab da abucak inceledi. Bulu ncesinde, yl Getaltla okumay renmiti. Son snavnda rekor krdnysa hl gururla anmsyordu. Mark sonunda geminin laboratuvar blmne girerek almalar seyretmeye balad. Orada burada hi soru sormadan dolayor, uzmanlardan biri kendisine dikkatle baknca da hemen ilerliyordu. Bu insanlarn kendisine sanki o acayip bir hayvanm gibi bakmalarndan nefret ediyordu. Bu uzmanlarn ukala tavrlar taknmalarna da sinirleniyordu. Btn beyinlerini kck bir konuya vermek ve rendiklerinin pek azn hatrlamak sanki byk bir marifetti! Tabii eninde sonunda bu adamlara soru sormak zorunda kalacakt. nk bu onun greviydi. Geri grevi olmasayd bile merak yznden soru soracakt. Ancak Mark, gezegene ininceye kadar kendini tutabileceini umuyordu. Bir yldz sisteminin iinde olmalar delikanlnn houna gidiyordu. Pek yaknda yeni Gne'leri hem de iki Gne'i olan yeni bir gezegeni grecekti. Bu gezegenin yepyeni ayn da. Her biri yeni bir bilgi kayna olan drt cisim. Mark da bilgiyi sevgiyle toplayp depolayacakt. Da gibi bilginin kendisini beklediini dnmek bile onu heyecanlandryordu. Delikanl kafasn dev bir dosyalama sistemi gibi dnyordu. inde indeksler, kontrol fihristleri ve kontrol fihristinin fihristi vard. Mark btn bunlarn her ynde, sonsuza doru uzandklarn hayal ediyordu. Dzenli, sral ve dakik. Nomcompos'larn 'kafamz' dedikleri o tozlu tavanarasn dnd. Az kalsn, glecekti. Dr. Sheffield'le bile konuurken bu durumun farkndayd. Ama o nomcompos olmasna ramen yine de iyi bir insand. ok abalyor ve bazen Mark'n sylediklerini anlar gibi oluyordu. Gemideki dier insanlara gelince... Onlarn beyinleri ise birer kereste deposuydu. Tozlu kereste depolar. Kymkl tahta paralar drt bir yana salmt. Ancak en stte ne varsa ona eriilebiliyordu. Zavall budalalar! O kadar kt olmasalard Mark hepsine acyabilirdi. Bu insanlar nasl yaratklar olduklarn bilselerdi. Durumu kavrasalard! Mark frsat bulduka gzlem yerlerine gidiyor ve yeni gezegenlerin yaklamalarn seyrediyordu. lium uydusunun ok yaknndan getiler. (Astro-fiziki Cimon gidecekleri yerden dikkatle Troas' diye sz ediyordu. Uydudan da lium diye. Ama onun dnda gemide herkes bu iki gk cismini 'Junior' ve 'Kz Karde' diye tanmlyordu.) ki Gne'in dier tarafnda bir grup asteroid vard. Cimon'a gre onlar 'Lagrange Epsilon'du. Ama dierlerine gre 'Fino Yavrular'.

Mark btn bunlar ilium szc aklna geldii zaman belli belirsiz abucak kafasndan geirdi. Yaptnn pek farknda deildi. Sheffield ona sk sk kafasnn iinde neler olduunu dikkatle soruyordu. Mnemonik Servisinde bize senin gibi pek ok insan gerekli Mark. Milyonlarca uzman. Irkmz ilerde bir gn btn galaksiyi doldurduu zaman da milyarlarca. Ama onlar nereden bulacaz? Sadece doutan yetenekleri olanlar yeterli deil. Hepimizde aa yukar bu yetenek var. nemli olan eitim. Ancak senin gibilerin kafasnda neler olduunu renmedike, adaylar nasl eiteceimizi bilemeyeceiz. Mark da, Sheffield srar ettii iin kendi kendini seyrediyor ve dinliyordu. ine bakyor ve her eyi farketmeye alyordu. Kafasnda dosyalar olduunu renmi, istedii bilginin hemen ortaya kn gzlemiti. Ne var ki elinden geleni yapmasna ramen btn bunlar aklamak zordu. Mark, bu uurda abalarken kendine olan gveni gitgide artyordu. ocukluundaki endieleri, servisteki ilk zor yllar yava yava etkilerini kaybediyorlard. Artk geceleri her eyi unutacandan korktuu iin haykrarak kanter iinde uyanmyor, ba da armyordu. Delikanl gzlem lombozunda beliren lium'a bakt. Bu delikanlnn dndnden ok daha parlakt. (nsanlarn yaad yz gezegenin beyazlk dereceleri kafasnda birbirini izledi. Ama Mark buna aldrmad). Ayn gzlerini krptrmasna neden olan parlakl byk ve biimsiz aklklarda daha youndu. Mark, Cimon'un oralarn eskiden deniz dibi olduundan sz ettiini duymutu. Bu bilgi gencin kafasnda belirdi. Hidosheki Makoyama'nn o parlak tuzlarla ilgili raporu da yle. Ancak sonra bu dnce kayboldu. nk o bilgiye gerek yoktu. Ilium'un atmosferi vard. 100 mm. cva. Okulda retmenler her zaman, Hibir zaman bir tek ey ya da grupla fazla ilgilenmeyin, diyorlard. Byle yaparsanz bilgi semeye balarsnz. Bunu asla yapmamalsnz. Her ey ya da herhangi bir ey nemlidir.. Bilgiyi dosyalamanz yeterlidir. Onlar anlamanz art deil. Oysa nomcompos'lar byle dnmyorlard. Delik deik gsterili kafalar! imdi Junior'a yaklayorlard. Bu da parlakt ama farkl bir biimde. Kuzey ve gney kutuplar buzlarla kaplyd. (Mark'n kafasndan Dnya'nn paleo-klimatolojisi geti ve delikanl buna engel olmad.) Buzlar ekiliyorlard. Bir milyon yl sonra Junior' un iklimi Dnya'nnkine benzeyecekti. Gezegenin bykl Dnya kadard ve ekseni etrafnda otuz alt saatte dnyordu. Junior, Dnya'nn bir ikiziydi sanki. Makoyama'nn raporuna gre aralarndaki farklar Junior'un lehineydi. Bu gezegende, bilindii kadaryla, insanlar tehdit edecek hibir tehlike yoktu. Zaten gezegendeki ilk insan kolonisi son yesine kadar yok olmasayd kimsenin aklna bir ey gelmeyecekti. in kt yan insanlarn nasl ldkleri belli deildi. Geride kalan bilgi bu konuda bir ipucu vermiyordu. Sheffield gezegene inmelerinden iki saat nce Mark'n kamarasna geldi. Balangta onunla delikanlya bir kamara verilmiti. Bu da bir deneydi aslnda. Mnemonik'ler hibir zaman nomcompos'larla beraber olmaktan holanmazlard. Onlarn en iyileriyle bile. Ama deney baarszla uramt. Gemi hareket eder etmez, Sheffield de delikanlnn terler akan yznden ve yalvar dolu baklarndan onun yalnz kalmak istediini anlamt. Sheffield kendini sorumlu tutuyordu. Mark'n bana gelenler, onun suu olsun olmasn, bu byleydi. O ve kendisi gibi uzmanlar Mark' ve ona benzeyen ocuklar eiterek mahvetmilerdi. Onlar zorla gelitirmilerdi. ocuklar yle ya da byle bir kalba sokmulard. Onlarn normal ocuklarla beraber olmalarna kafalarn normal bir biimde kullanmaya almalarndan korktuklar iin izin vermemilerdi. Hibir Mnemonik normal bir evlilik yapmamt. O zel gruptan biriyle bile. Sheffield bu yzden korkun bir sululuk duygusunun altnda eziliyordu. Yirmi yl nce on iki ocuk U Karaganda'nn liderliinde eitim grmt. Onunla rportaj yapan gazeteciler bu deli Asyal'ya her zaman glmlerdi. U Karaganda sonunda aklanamaz

baz nedenlerle kendisini ldrmt. Ama onun gibi dhi saylmayacak, ancak daha saygdeer psikologlar programlara katlarak adamdan ders almlard. Sheffield de o gruptand. Okul, eitimi srdrm, baka merkezler de kurulmutu. Hatta Mars'ta bile bir okul vard ve orada sadece be renci eitim gryordu. Be yl nce Dnya Hkmeti, ileri Bakanlnn bnyesinde bir Mnemonik Servis kurulmasna izin vermiti. Yaplan masraflar kat kat karmlard ama iin bu yann pek az kimse biliyordu. Dnya Hkmeti de bunu ilan etmemiti. Tpk Mnemonik'le ilgili dier bilgileri aklamad gibi. Bu hassas bir konuydu. Bir 'deney'di. Baarszln siyasi adan pahalya malolmasndan korkuyorlard. Muhalefet bu konuyu parmana dolamt bile. Bundan, Delilik! diye sz ediyor, Vergi veren vatandalarn paralar ziyan oluyor, diyorlard. stelik bunun tam tersi olduunu gsteren kesin kantlar bulunmasna ramen. Galaksiyi dolduran makinelemi bir uygarlkta, salt beynin baarlarn takdir etmek imknszd. Bunun iin uzun bir eitim gerekliydi. Sheffield, ne kadar uzun, diye kendi kendine sordu. Ne var ki Mark'n yannda skntl grnmemesi gerekiyordu. Ona da geebilirdi bu. Psikolog onun yerine, yi gzkyorsun ahbap, dedi. Mark onu grdne sevinmi gibiydi. Dnceli bir tavrla, Dr. Sheffield, diye balad. Dnya'ya dndmz zaman... Sonra birdenbire duraklad. Hafife kzarmt. Yani Dnya'ya dnebilirsek halkbilimle ilgili ok sayda kitap ve film almak istiyorum. Bu konuda fazla bir eser okumadm. Geminin kitaplndaysa bu konuda hibir ey yok. O konu seni neden ilgilendiriyor? nk uzayclar, yle bir gezegene inmenin uursuzluk getireceine inanyorlar. stelik bu gezegenin zararsz gzkmesine ramen. Oradan 'Enayi Tuza' diye sz ediyorlar. Evet, yle. Kaptan da yle diyor. Ama ben bir ey anlayamyorum. Bu nasl doru olabilir? nsanlarn u anda yaamakta olduu on yedi gezegen biliyorum. Oraya ilk giden gruplar bir daha geri dnemedikleri gibi bir koloni de kuramamlar. Ancak daha sonra insanlar hepsine yerlemiler ve imdi konfederasyonun da yesiler. Sarmatia da onlardan biriydi. imdi nemli bir gezegen saylyor. Sheffield kasten kesin bir tavr taknarak, Devaml felaketlere neden olan gezegenler de var, dedi. Mark heyecanla, Ben byle bir tek gezegen bile olduunu duymadm, diye cevap verdi. Yani insanlarn yaayabilecei bir tek gezegen bile. Tabii o gezegen buzlarla kaplysa ya da tamamiyle llerden oluuyorsa, o baka. Junior byle bir yer deil. Sheffield ban sallad. Evet, deil. yleyse mrettebat bu gezegenden neden korkuyor? Yattm srada durmadan bunu dndm. te o yzden seyir defterine bakmak istedim. Zaten imdiye kadar yle bir defter grmemitim. Bu benim iin deerli bir deneyim olabilirdi. Akas gerei seyir defterinde bulabileceimi sanyordum. Sheffield, Anlyorum, dedi. Ve... ey., yanlm olabilirim. Ama seyir defterinde bu seferin amacndan hi sz edilmiyordu. Bunun bir tek nedeni olabilirdi: Gizli bir ama. Kaptan sanki gerei gemi mrettebatndan saklyordu. Ayrca defterde geminin ad 'George G. Grundy' diye yazlyd. Sheffield, Tabii dedi. yle olmas gerekir. Bilmem ki. Mark kukuyla ekledi. Akas G. adndan phelendim. Sheffield, Kaptan yalan sylemedii iin dkrklna uram gibisin, diye mrldand. Dkrklna uramadm! Tersine, rahatladm sanrm... Mark duraklad. Utanm gibiydi. Ancak psikolog ona yardma almad ve delikanl da konumasn srdrmek zorunda kald. Sadece kaptann deil, herkesin bana yalan sylediini dndm. Sizin bile Dr. Sheffield, Bir nedenle mrettebatla konumam istemediinize karar verdim.

Sheffield kendini zorlayarak glmsedi. Halkbilimle ilgili kitaplar okuduun zaman batl inanlarn mantkl bir analize dayanmadklarn reneceksin sanrm. Ad ktye km bir gezegenin uursuz saylabilecek eylere neden olmas beklenebilir. Gezegenin iyi yanlan dikkate alnmaz da kt yanlarndan durmadan sz edilir, abartlr. Mnemonik Servisindekilerin ba hastal pheydi. Mnemonik'ler sradan insanlardan uzak yayorlard ve onlardan farklydlar. Etki ve sonu belliydi. Sheffield, Mark'tan uzaklat. Hidrolik koltuklardan birini incelemeye balad. Arkasn delikanlya dnmt. Ve tabii durumu ktletiren Junior'un ok farkl olmas. Psikolog kendi kendini, yava diye uyard. Onu zorlama. Bu oyunu daha nce de denedin ve... Mark, Hayr, deil, dedi. Byle bir ey yok. Baarya eriemeyen dier gruplar farklyd. Bu doru. Sheffield arkas ocua dnk yle bekledi. Delikanl konumasn srdrd. imdi insanlarn oturduu o on yedi gezegene giden aratrmac gruplar da pek az uzman vard. On alt olayda da lmlere gemilerin kazaya uramalar neden oldu. Geri kalan tek olayda... yani Coma Minor vakasnda ise gezegendeki canllarn birdenbire saldrya gemeleri baarszla yol at. Bu canllar akll deillerdi tabii. O olaylarla ilgili btn ayrntlar biliyorum... Sheffield dayanamayarak soluunu tuttu. Mark btn ayrntlar aklayabilirdi. Her ayrnty. Sanki, Evet, ya da Hayr, diyormu gibi btn kaytlar kelimesi kelimesine tekrarlayabilirdi. Geri imdi de bunu yapmaya karar verebilirdi. Bir Mnemonik seme yapmazd. Zaten onlarla sradan insanlarn dost olamaylarnn bir nedeni de buydu. nk Mnemonik'ler son derecede i skc insanlard. Eitim grm ve btn bunlara alm olan Sheffield bile usulca iini ekti. Mark konumasn srdrd, ...ama ne yarar var? Psikolog kendisini korkun bir eyden kurtarlm gibi hissetti. Onlarn hibiri Junior seferiyle kyaslanamaz. Gezegene 789 erkek, 207 kadn ve yalar on ten aa olan 15 ocuk gnderildi. Ondan sonraki yl bir grup daha gezegene g etti. 315 kadn, 9 erkek ve1 iki ocuk. Koloni iki yl kadar yaamn srdrebildi. O insanlarn neden ldkleri bilinmiyor. Raporlara baklrsa buna bir hastalk yol am olabilir. te bu blm dierlerinden farkl. Ama Junior'un olaan bir yan yok. Tabii... sadece... Mark sanki bu bilgi nemli deilmi gibi sustu. Sheffield neredeyse avaz avaz baracakt. Ancak kendini zorlayarak sakin bir tavrla, Ah, evet, u fark, dedi. Mark ban sallad. Bunu hepimiz biliyoruz. Gezegenin iki Gne'i var. Dier gezegenlerin Gne'leriyse tekti. Psikolog neredeyse dkrkl yznden alayacakt. Hibir ey renememiti. Adam, ne yarar var, diye dnd. Bir dahaki sefere ansmn yardm edeceini umarm. Bir Mnemonik'e sabrl davranamazsan, byle biriyle hi ilgilenme daha iyi. Hidrolik koltua oturarak kemeri skca balad. Mark da onu taklit etti. Psikolog delikanlya yardm edebilirdi ama bu aptalca bir ey olurdu. Adam saatine bakt. Herhalde artk bir helezon izerek gezegenin yzeyine doru iniyorlard. Sheffield hayal krklndan baka bir ey daha hissediyordu. Fena halde endieliydi. Mark Annuncio, kaptann ve gemideki herkesin kendisine yalan sylediini dnm, buna uyarak hareket etmiti. Mnemonik'ler her zaman byle kukulara kaplrlard. nk bilgi daarcklar ok zengin, hatta tamd. Mark da bir hata yapmt! Bu nemli bir ey miydi? Delikanl servis merkezinden ayrlan ilk Mnemonik'ti. Kendisi gibilerden ayrlan ilk uzman. Nomcompos'larn arasnda ilk defa yalnz kalan biri. Olaylar delikanly nasl etkilemiti? Baka ne gibi etkiler yapacakt? Bu kt bir ey mi olacakt? Eer yleyse, Sheffield bunu nasl engelleyecekti? Ne var ki Dr. Oswald Mayer Sheffield bu sorularn hibirinin cevabn bilmiyordu. Kontroldeki insanlar anslydlar. Cimon, bir astro-fiziki ve grubun bakan olduu iin zel bir izinle onlara katlmt. Mrettebatn geri kalan grevlerinin bandayd. Dier bilim

adamlarysa gemi helezon izerek Junior'a inerken olduka rahat saylabilecek hidrolik koltuklarda oturmay tercih ettiler. Kuzey ve gney kutuplar buzlarla kaplyd. Bu buzlar bin yl srecek ekilmelerine henz balamlard. G. kuzey-gney ynnde geni daireler izerek indii iin srayla iki kutbu da grebiliyorlard. Kutup blgelerini grebilmek iin zellikle seilmiti bu yer. Cimon burann seilmesi iin srar etmiti. ki kutup da Gne'lerin nda prl prl parlyordu. Bunun nedeni Junior'un eik olmayan ekseniydi. Her kutup blm blmd. Sanki bir pastay gkkua gibi bir bakla kesmilerdi. ki kutbun Gne'e doru olan te birlik blmleri ltyla parlyordu. Bembeyazd. Sonra batya doru yava yava sarlayor, douya doruysa yeil bir renge brnyordu. Beyaz blmn dousunda, onun yar geniliinde bir blm vard. Oray sadece Lagrange Tin klar aydnlatabiliyordu. Ve oradaki karlar mavi safirler gibi parlamaktayd. Batdaki, sadece Lagrange ll'nin klarn alan bir blmse turuncumsu krmzyd. nsana Dnya'daki gurup vaktini hatrlatyordu. Bu renk yava yava birbirine karyor ve bylece gkkuayla olan benzerlik artyordu. Buna karlk nc ve son blm karanlkt. Ne var ki dikkatle bakldnda burann da yine eitli blmlerden olutuu anlalyordu. Eit olmayan blmlerden. O alan gerekten karanlkt ama byk blmlerinde beyazlk vard. Cimon kendi kendine ay , diye mrldand. Tabii ya. Sonra da birilerinin kendisini duyup duymadklarn anlamak iin telala etrafna baknd. Sonuca varabilmek iin kafasnda ne tr bir ilem olduunu bakalarnn izlemesinden holanmazd. Sonular dinleyicilerine ve rencilerine, yani etrafndaki herkese, cilal ve kusursuz bir biimde aklamay yelerdi. Ancak imdi etrafta sadece uzayclar vard ve onlar da Cimon'un szlerini duymamlard. Uzay konusunda ok deneyimli olmalarna ramen grevlerini ve aygtlaryla ilgilenmeyi bir an iin brakm, o olaanst manzaray seyrediyorlard. Helezon kuzey-gney ynnden kuzeydou-gneybatya kayd. Sonra da dou-bat ynne. En gvenli ini yntemi buydu. Atmosferin bouk grlts kontrol odasna doluverdi. Ses nce tizdi, ancak dakikalar geerken gitgide glendi. O ana kadar gemi, bilimsel gzlem uruna, kaptan endielendirecek kadar dar bir helezon izmiti. Oysa imdi Junior'un zerindeki hava tabakasna dalarken hz artt ve yzey onlar karlamak iin ykseldi sanki. ki yandaki kutuplar kaybolurken aalarnda, denizlerle karalar birbirlerini kovalamaya balad. Gitgide uzayan aralklarla bir kta gzkt. Bunun iki yanndaki kylar dalk, ortasysa bir orba taba gibi ukurdu. Kenarlar buzluydu. Kta Junior'un yarsn kaplyordu. Gerisiyse denizdi. Bu, ara okyanusun nemli bir blm karanlk olan taraftayd. Dier ksmnysa Lagrange II'nin krmzms-turuncu klar aydnlatyordu. Bu Gne'in nda sular koyu mor gzkyordu. Kuzeye ve gneye doru sklaan krmz ltlarnda buzdalar olduu anlalyordu. Ktay turuncu dar eritle, beyaz kl geni blm aralarnda paylayorlard. Sadece dou kys mavimsi yeildi. Doudaki sradalarn bat yamalar krmz, dou yamalar ise yeildi. Bu manzara olaanst grnyordu. Gemi artk iyice yavalamaya balyordu. Okyanusun zerinden son defa getiler. imdi sra yzmeye inmekteydi. lk admlar olduka dikkatli ve ard. Cimon, Junior'un uzaydan ekilen fotorafn dikkatle inceledi. Dierlerinin itirazlar zerine, resmi gruptaki bilim adamlarnn elden ele dolatrmalarna raz oldu. lerinden bazlar rahatlklarn, bu harika gezegeni kendi gzleriyle grmeye tercih ettikleri iin gizlice indiler. Parlak renkli giysilerine brnm olan Boris Vernadsky gaz analizcisinin zerine eildi ve uzun bir sre yle kald. Arada srada bir eyler mrldanyordu. Sonunda, Deniz dzeyindeyiz sanyorum, dedi. g deerine baklrsa, yle olmal. Durumu dierlerine aklamaya alrken kaytszca ekledi. Yani... yerekimi konstant. Ama ou bunun ne demek olduunu anlamad. Atmosfer basnc sekiz yz milimetre kart. Dnya'nnkinden

yzde be kadar daha yksek. Bunun yz krk milimetresi oksijen. Bu oran Dnyamzda sadece yz elli. Hi de kt saylmaz. Dierlerinin takdirlerini bekliyormu gibiydi. Ancak bilim adamlar birinin uzmanlk dalyla ilgili bilgiler konusunda fikir yrtmemenin daha iyi olduunu renmilerdi. Vernadsky aklamalarn srdrd. Nitrojen de var tabii. Doann, dersten fazlasn bilmeyen yanda bir ocuk gibi ayn eyleri tekrarlamas i skc bir ey. yle deil mi? Bir su dnyasnda her zaman oksijen-nitrojen atmosferi olduunu bilmek insann heyecann sndryor. O zaman iinizden esnemek geliyor. Cimon fkeyle, Atmosferde baka ne var? diye sordu. u ana kadar oksijen ve nitrojen olduunu rendik. Bir de sevecen Boris Amcann basit ve sade felsefesini dinledik. Vernadsky kolunu iskemlenin arkalna atarak olduka uysal bir tavrla, Sen nesin? diye sordu. Bakan filan m? Cimon iin Bakanlk, bro iin rapor hazrlamak gibi skc bir i anlamna geliyordu. Kzararak serte. Atmosferde baka ne yar, Dr. Vernadsky? dedi. Vernadsky notlarna bakmadan cevap verdi. Yzde birden az binde birden fazla hidrojen, helyum ve karbondioksit. Binde birden daha az ve on binde birden daha fazla metan, argos ve neon. On binde birden daha az ve bir milyondan birden daha fazla radon, kripton ve ksemon. Rakamlar fazla bir ey aklamyor. Btn anladm Junior'da bol uranyum olduu. Potasyum az. Buzla kapl gzel iki kutbu olduuna da amamal. Bu szleri kasten sylemiti. Srf binlerinin bunu nereden bildiini sormalar iin. Gerekten de gruptan birinin bunu yapmas adamn houna gitti. Tatl tatl glmseyerek, Burada, atmosferdeki radon Dnya'dakinden yz kat fazla. Helyum da yle. Hem radonu, hem de helyumu, uranyum ve thoriumun radyoaktif paralanmalar srasnda treyen maddeler oluturur. Sonu: Junior'un kabuundaki uranyum ve thorium Dnya'dakinden on ile yz kat fazla. Dier taraftan Argon, Dnya'dakinden yz kat az. Bundan da potasyumun da az olduu sonucu kyor. Bu ok basit bir olay, ocuklar. Gruptaki uzmanlardan biri, Ya kutuplar? dedi. Bu konuyu bilen Cimon, Vernadsky'nin bu soruyu cevaplamasna izin vermeden hemen atld. Karbondioksit miktar kesin olarak ne kadar? Sfr nokta sfr bir alt mm. Cimon sadece ban sallamakla yetindi. Dier uzman sabrszlanmakla yetindi. Dier uzman sabrszland. E? Karbondioksit Dnya'dakinin yars kadar. Sera etkisi yapan da karbondioksit. Bu, Gne nn ksa dalgal olanlarnn gezegenin yzeyine erimesine izin verir. Ancak gezegenin yzeyinde oluan uzun dalgal snn yukarya dalmasna izin vermez. Karbondioksit miktar volkanik faaliyetler yznden artt zaman da gezegen biraz snr. Bylece karbon devri balar. Okyanuslar yksek, kara azdr. Bitkiler karbondioksitle beslenerek bunun miktarn azalttklarnda da s der, buz oluur. Bylelikle buzullama ksr dngs balar. Ve voila... Cimon renmek istedi. Atmosferde baka bir ey varm? Su buhar ve toz. Herhalde btn bunlara ek olarak her santimetrekp hava eitli ldrc hastaln birka milyon sporuyla kaynyor. Vernadsky bu szleri neeli bir tavrla sylemiti ama dierleri huzursuzca kmldandlar. ou soluklarn tutmu gibiydi. Vernadsky omzunu silkti. imdi bunu dnp endielenmeyin. Analiz aygtm toz ve sporlar gayet iyi temizler. Ancak bu konu benim uzmanlk alanma girmiyor. Bence Rodrigues o lanet olasca kltrlerini hemen retmeye balamal. Mark Annuncio etrafta dolap duruyordu. Sylenilenleri dinlerken gzleri parlyor, daha iyi duymaya alyordu. Gruptakiler, karakterlerine ve eilimlerine gre ona dayanmaya alyorlard. Ve hibiri delikanlyla konumuyordu. Sheffield, Mark'n yanndan ayrlmyordu. O da dierleri gibi pek konumuyordu. ocuun bilincini etkilememek iin arkada kalmaya alyordu. Delikanlnn onu skboaz ettiini

dnmesini istemiyordu. ocuk kendini zgr hissetmeliydi. Sheffield her seferinde oraya rastlant sonucu gelmi gibi bir izlenim brakmak istiyordu. Psikolog bu oyunda baarl olmadnn farkndayd. Ama baka ne yapabilirdi ki? Delikanlnn bann belaya girmesini engellemek zorundayd. Mikrobiyolog Miguel Antonio Rodriguez, ufak tefek, esmer, uzun siyah sal bir adamd. Kadnlar konusunda Latin klar gibi davranmakla n salmt ve bu iddialarn rtmek iin hibir aba sarfetmiyordu. Uzman Vernadsky'nin gaz analizcisinden ald tozlarn kltrn dikkatle yapt. Sonunda da, Hibir ey yok, diye aklad. Elimdeki u tuhaf eyler zararsz gibi grnyor. Biri, Junior'daki bakterilerin grnlerinin zararl olmas art deil, diye itiraz etti. Toksinler ve metabolik ilemler gzle hatta mikroskopla bile incelenemez. Mikrobiyolog bu szleri karsndakini aalamasna karlad. Sanki biri meslek alanna saldrya gemiti. Tek kan kaldrarak, nsan byle eyleri sezer, dedi. Benim gibi mikrokozmu dikkatle incelemi bir insan tehlike olup olmadn hisseder. Aslnda bu doru deildi. Rodriguez iddiasn oluturduu, kltrleri hayvanlar alayarak kantlad. Hayvanlara bir ey olmad. Sonra byk kavanozlara gezegenin atmosferini doldurdu. Dnya ve baka gezegenlerden getirilmi ilkel hayvanlar kavanozlarn iine konulduklarnda yaratklara hibir zarar gelmedi. Botaniki Nevile Fawkes, kendini beenmi biriydi. Bu nedenle salarn Byk skender'in bstlerindeki gibi tarard. Ama skender'inkinden daha uzun olan burnu yakkllna glge drrd. Fawkes, G.'nin atmosferik botlarndan biriyle gideli -Junior'un dnne greiki gn olmutu. Botaniki botu kullanmakta ok ustayd. Mrettebat dnda bunu baarabilen bir tek o vard. Bu nedenle grev iin onu semilerdi. Tabii Fawkes bu durumdan hi holanmamt. Fawkes, sasalim geri dnd. Glmseyiinden ok rahatlad hemen anlalyordu. Esnek uzay tulumunu sterilize edilmesi iin radyasyonland. Bot ise uzun sre temizlenerek plastik bir rtyle iyice rtld. Fawkes pek ok renkli fotoraf ekmiti. Onlar gururla gsterdi. Ktann ortasndaki vadi inanlmayacak kadar verimliydi. Nehirler byk, dalar olduka yksek ve tepeleri karlarla kaplyd. Gne'lerse o karlar trl renklere Doyuyorlard. Sadece Lagrange ll'nin klar altnda bitkiler insana tiksinti veriyorlard. nk kurumu kan rengindeydiler. Ancak Lagrange Tin ya da iki Gne'in toplam klarnn altndaki bitkiler yemyeildi. ok saydaki gller de l sld. Bu fotoraflar uzmanlarn ounda Dnya'ya kar bir zlem uyandrd. Fawkes, unlara bir bakn, dedi. Kocaman, kpkrmz ieklerin fotoraflarn ekmek iin iyice eilmiti. Botun hareketliliine ramen iekler olduka net grlebiliyorlard. Fawkes, Her birinin bir seksen eninde olduuna yemin edebilirim, dedi. Uzmanlar ieklere hayran oldular. Uzman, Ama zeki canllar yok... diye aklad. Sheffield ban abucak fotoraflardan kaldrd. Ne de olsa hayat ve zek onun uzmanlk alanyd. Bunu nereden biliyorsun? Botaniki, Kendin de bak, diye cevap verdi. Fotoraflar burada. Gezegende ne yol, ne kent, ne de kanallar var. nsanlar tarafndan yaplm gibi grnen hibir ey yok. Sheffield, Bu sadece makinelemi bir uygarlk olmadn gsterir, dedi. Hepsi o kadar. Fawkes sinirlendi. Maymun adamlar bile snabilecekleri yerler yapar ve ate yakarlar. Bu kta. Afrika'dan on kat byk. Sen ise orada sadece iki gn dolatn. ok ey gznden kam olabilir. Botaniki fkeyle, Dndn kadar ok deil, diye karlk verdi. Btn byk nehirleri ve deniz kylarn gezdim. Normalinde yerleim blgelerinin buralar olmas gerekir. Birbirinden bin mil uzakta, sekiz bin mil uzunluunda iki sahil. Millerce uzunlukta nehirler. Sen bunlara ancak yetmi iki saatte gz atm olabilirsin.

Cimon sze kart. Ne oluyor? Yz binden fazla gezegen incelendi. Ve galakside tek zeki canlnn Homo Sapiens olduu anlald. Troas'da zeki yaratklar olmas ihtimali hemen hemen sfr. Sheffield, yle mi? dedi. Dnyada zeki yaratklar olmadn kantlamak iin de ayn eyleri syleyebilirsin. Cimon hatrlatt. Makoyama raporunda zeki canllardan hi sz etmiyor. Onun aratrma iin ok az zaman vard. Bu tpk birinin saman ynnda ine arayp orada ine olmadn sylemesine benziyor. Rodriguez sinirli sinirli, Kahretsin! dedi. Deli gibi tartyoruz! Gezegende zeki yaratklar olduunun kantlanmadn syleyin, olsun bitsin. Henz Junior'un incelenmesinin sona ermediini umarm. Junior'un yzeyinin ilk fotoraflar da dosyaya konuldu. Fawkes ikinci bir yolculuktan sonra daha ciddi bir tavrla dnd. Toplant da daha sakin geti. Yeni resimler elden ele dolat. Sonra sadece Cimon'un -ya da bir atom bombasnn- aabildii ze! kasaya yerletirildi. Fawkes, En uzun iki nehir, kuzeyden gneye doru akyor, diye aklad. Yani batdaki sradalarn dou eteklerinden. En byk nehir kuzey kutbundan iniyor. Daha k de gney kutbundan. Doudaki da silsilesinden akan kollar batya doru gidiyor ve ortadaki ovay adamakll suluyor. Ortadaki dz topraklarda biraz erilik olduu anlalyor. Bunun dou yan daha yksek olmas normal saylabilir. nk doudaki sradalar daha yksek ve geni. Tabii l alamadm. Ama bu dalar Himalayalar'dan daha yksekse buna hi amam. Aslnda bu dalar Hesperus'taki Wu Ch'ao sradalarna benziyorlar. zerlerinden gemek iin stratosfere kmak gerekiyor. Doruklarnn nasl da sivri olduunu bir grseniz! Sonra kendini toplayarak tekrar asl konuya dnd. Her neyse... ki nehir ekvatorun yz mil kadar gneyinde birleiyor ve bat sradalardaki bir aklktan akyorlar. Seksen mil kadar sonra da okyanusa eriiyorlar. Bu nokta, gezegenin bakentinin kurulmas iin ok uygun. Ktann ierlerine uzanan ticaret yollarnn orada birlemesi gerekiyor. Dou kysndakiler mallarn deniz yoluyla gndermek zorundalar. Dou sradalarn amaya gerek yok. Sonra gezegene inerken grdmz adalar var. Yani... bize enlem ve boylamlar verilmeseydi, ben koloninin yerini bulmak iin yine o noktaya bakardm. Bu gezegene yerleenler geleceklerini dnmek zorundaydlar. Yerleim merkezini de oraya kurdular. Novee alak sesle, Daha dorusu geleceklerini dnmek zorunda olduklarn sanyorlard, diye mrldand. Onlardan geriye fazla bir ey kalmam deil mi? Fawkes bilgi bir tavr taknmaya alt. Aradan yz yldan fazla geti. Ne bekliyordun? Akas orada dndmden daha fazla kalnt var. Yaplarn ou prefabrike. Tabii yklmlar ve bitkiler her taraflarn kaplam. Aslnda o ykntlarn imdiye kadar kalmasnn tek nedeni Junior'un ikliminin souk olmas. Aalar -ya da aaca benzeyen o nesneler- ok kk. Onlarn ok yava bydkleri anlalyor. Ama yine de aklk artk yok. Havadan, yerleim merkezinin orada olduunu yeni yetien bitkilerin renklerinin etraftaki ormanlardakinden daha ak olmasndan anladm. O bitkilerin dokular farkl gibi. Fawkes bir fotoraf iaret etti. Bu sadece madeni bir yn. Belki de eskiden bir makineydi. u kmbet gibi ykseltilerin olduunu sanyorum. Novee sordu. nsan kalntlar var m? Yani... iskeletler filan. Fawkes, hayr, dermi gibi ban sallad. Novee, En sona kalanlar kendi kendilerini gmmediler herhalde, yle deil mi? dedi. Fawkes mrldand. Herhalde etrafta hayvanlar vard... Arkasn gruba dnerek biraz uzaklat. Oraya indiim zaman yamur yayordu. Aalardaki yapraklara damlalar 'ap, ap' diye dyordu. Yer slak ve sngerimsiydi. Karanlk ve kasvetli bir yerdi oras. ektiim fotoraflardan bu pek anlalmyor tabii. Sanki orada sryle hayalet bekliyordu...

Onun bu ruh hali dierlerine de geti. Cimon mthi bir fkeyle, Yeter! diye homurdand. Gerilerde duran Mark Annuncio'nun sivri burnu o mthi merak yznden neredeyse titremeye balayacakt. ocuk, yannda duran Sheffield'e dnerek, Hayaletler mi? diye fsldad. Kantlanm bir hayalet vakas yok ki... Psikolog, delikanlnn sska omzuna hafife dokundu. Bu sadece lafn gelii, Mark. Aslnda bu szler ciddi deildi. imdi bir batl inancn douuna tank oluyorsun. Bu da kt bir ey saylmaz. yle deil mi? Fawkes'in ikinci yolculuundan sonra Kaptan Follenbee, Cimon'u buldu. Adam somurtkanca, Byle olmaz. Dr. Cirmon, dedi. Adamlarm sinirli. ok sinirli. Lombozlarn zerindeki madeni levhalar almt. Lagrange I alt saat nce batmt. Lagrange H'nin batarken daha koyulaan krmz klar kaptann yzn pembeletiriyor, salarn boyuyordu. Cimon, genelde mrettebata, zelde ise kaptana kar her zaman temkinli davranyordu. Sorun nedir, kaptan? Dnya zamanna gre buraya geleli iki hafta oldu. Ama hl gemiden tulum giymeden kmamza izin vermiyorsunuz. Geri dndmzde ise giysileri radyasyonla sterilize ediyorsunuz. Gezegenin havasnda kt bir ey mi var? Bildiimiz kadaryla byle bir ey yok. O halde havay neden soluyamyoruz? Buna ben karar veririm, kaptan. Follenbee'nin surat bu kez gerekten kzard. Belgelerime gre... geminin gvenlii tehlikede olursa burada kalma zorunluluum yok. Korkan ve isyan etmeye hazrlanan bir mrettebatla uramak istemiyorum. Kendi adamlarnza sz geiremiyor musunuz? Mantk erevesinde sz geirebilirim. yleyse adamlarnz endielendiren nedir? Bu yeni bir gezegen ve biz dikkatli davranmak zorundayz. Bunu anlayamyorlar m? ki hafta oldu ve siz hl dikkatli davranyorsunuz. Mrettebat onlardan bir ey sakladmz dnyor. Biz de gerei onlardan saklyoruz tabii. Bunu siz de biliyorsunuz. Ayrca adamlarmn gezegene' inmelerine izin vermem gerekiyor. Mrettebatn buna ihtiyac var. indiimiz yer bir kilometre uzunluunda plak bir kaya olsa bile bu durumu deitirmez. Adamlarn gemiden inmesi gerekiyor. Gnlk programdan uzaklamalar gerek. Bunu onlardan esirgeyemeyiz. Cimon, Follenbee'yi aa grrcesine, Bana yarna kadar izin verin, dedi. Bilim adamlar ertesi gn gzlem yerinde toplandlar. Cimon, Vemadsky bana atmosferle ilgili bilginin hl geerli olduunu sylyor, dedi. Rodriguez de havada uan herhangi bir trde patojenik organizma bulamad. Dierleri son szleri kukuyla karladlar. Novee, Kolonidekiler hastalk yznden ldler, dedi. Buna yemin edebilirim. Rodriguez hemen, Belki, diye cevap verdi. Peki olayn nasl olduunu aklayabilir misin? Bu imknsz! Size krk defa syledim! imdi beni dinleyin! Dnya'ya benzeyen hemen her gezegende canllar ortaya kar. Bu canllarn temeli her zaman protein'dir. Ya hcreleri vardr ya da virs tipindedirler. Ama hepsi o kadar. Siz, bu konuda bilginiz olmad iin, hepsinin ayn olduunu sanyorsunuz. Dnya'nn ya da dier gezegenlerin. Size gre mikrop mikrop, virs de virstr. Protein moleklnn ne kadar ok deiiklik gsterebileceinden haberiniz yok. Dnya'da neden, her trn kendisine zg hastalklar var. Belki baz hastalklar birka tr etkileyebilir. Ancak Dnya'da btn canllar ldren bir tek patojenik canl yok. Bir virs ya da bakterinin baka bir gezegende bir milyarlarca yl boyunca gelitiini hayal ediyorsunuz. Onun aminoasitlerinin, enzim sistemlerinin ve metabolizmalarnn ok farkl

olduunu dnyorsunuz. Elma ekerine benzeyen bir Homo Sapiens'le karlaacanz sanyorsunuz. Bu ok ocuka bir hayal! Doktor Novee dierleriyle birlikte 'bilgisi olmayanlar' snfna sokulduu iin bozulmutu. Bu nedenle de Rodriguez'in yakasn kolay kolay brakmak istemiyordu. Homo Sapiens, gittii her yere mikroplarn da birlikte gtryor, Rod. Grip virsnn gezegenin etkisi yznden deiip, birdenbire ldrc bir hal almayacan kim syleyebilir? Ya da nezle mikrobunun? Byle eyler Dnya'da bile oldu. 2755'deki para-kzamk salgn... Rodriguez, 2755'teki para-kzamk salgnyla ilgili her eyi biliyorum, dedi. 1918'deki grip salgnn ve Kara lm de! Peki son zamanlarda byle salgnlar oldu mu? Evet, koloni yz yldan fazla bir sre nce kurulmutu. Ama bu atom ncesi alarda olmamt. Grupta doktorlar vard. Antibiyotikler de. Uzay akna, onlar vcuda antikor verme tekniini biliyorlard. Bu basit bir eydi. Ayrca sonradan gezegene tbbi yardm da gnderildi. Novee yuvarlak gbeine vurarak, Araz dn, dedi. Bu solunumla ilgili bir hastalk. Yani nefes darl.... O listeyi ben de biliyorum. Ama yine de sylyorum: O insanlar, mikrobik bir hastalk ldrmedi. Bu imknsz. yleyse ne ldrd? Bu benim uzmanlk alanm dnda. Ben sadece kendi uzmanlk alanmla ilgili olarak... bunun mikroplu bir hastalk olmadn syleyebilirim. Hatta bu, deiken bir mikroptan kaynaklanan bir ey bile deildi. Byle bir ey olamaz. Bu matematiksel bakmdan imknsz. Rodriguez, 'matematiksel' szcn iyice vurgulamt. Dinleyiciler kmldandlar. nk Mark Annuncio, ayaa kalkp uzmann yanna yrmt. Heyecanla, Matematiksel bakmdan m? diye sordu. Byle bir toplantda ilk defa konuuyordu. Sheffield delikanly izledi. nce, uzun adam elleri ve kollaryla kendine yol at. Belki de alt kez, Affedersin... diye mrldanmak zorunda kald. yice fkelenen uzman alt dudan sarktt. Sen de ne istiyorsun? Mark irkildi. Matematiksel olarak bunun mikroplu bir hastalk olamayacan sylediniz... Artk sakinlemiti. Merak ettim... yani... matematiksel olarak... Sustu. Rodriguez, Ben uzman olarak fikrimi akladm, dedi. Resmi, souk bir tavrla konumutu. Sonra dnd. Ayn meslekten olmayan bir kimse bir uzmann fikrini eletiremezdi. Eer eletirirse, bu uzmann yetersiz olduuna inand anlamna gelirdi. Bunu Mark da biliyordu. Ancak o Mnemonik Servisindendi. Delikanl, Rodriguez'in omzuna vurdu. Dierleri aptallam gibi dinlerken Mark, Bunun sizin profesyonel fikriniz olduunu biliyorum, dedi. Ama yine de aklanmasn istiyorum. Emreder gibi konumak istememise de sesi yle kmt. Aslnda o sadece bir gerei aklyordu. Rodriguez hzla dnd. Aklanmasn istiyorsunuz, yle mi? Sonsuz Galaksi adna! Siz de kim oluyorsunuz? Uzmann sinirlenmesi Mark' artt. Ama Sheffield'in yanna gelmesi onu cesaretlendirdi ve bir o kadar da fkelendirdi. Sheffield heyecanla bir eyler fsldad ama onu dinlemedi bile. Tiz bir sesle, Ben Miemonik Servisinden Mark Annuncio'yum! diye bard. Size bir soru sordum. Szlerinizi aklamanz istiyorum. Hayr, aklamayacam! Sheffield, bu deliyi buradan gtrp yatr. Tamam m? Ve onun yanma bir daha yaklamamasn sala. Lanet olasca kk deli! Bu son szleri alak sesle sylemiti. Ne var ki herkes bu szleri duydu. Sheffield, Mark' bileinden yakalad ama delikanl ondan kurtuldu. Gen Mnemonik kzgnlkla barmaya balad. Seni gerizekl nomcompos! Seni... seni ahmak! ki ayakl bunak! Szge beyinli aptal! Beni brakn, Dr. Sheffield! Siz bir uzman deilsiniz. rendiklerinizin hibirini hatrlamyorsunuz. Ho zaten fazla bir ey de renemiyorsunuz! Siz bir uzman saylmazsnz. Hibiriniz uzman deilsiniz zaten... Cimon bard. Uzay adna! Bu deliyi buradan gtr, Sheffield! Uzun suratl alev alev yanan Sheffielc Mark' kucaklad gibi odadan kard.

Mark gzyalarn tutamyordu. Kapnn dna eritikleri zaman zorlukla konumay baard. Beni brakn. Duymak istiyorum. Onlarn ne sylediini duymalym. Sheffield, Git ve bir daha geri dnme, dedi. Ltfen, Mark. Dnmeyeceim. Endielenmeyin. Ama... cmlesini bitirmedi. Gzlem odasnda Cimon bitkinlikle, Tamam, tamam, dedi. Konumuza dnelim. Hadi, susun artk! Ben Rodriguez'in grn kabul ediyorum. Bu benim iin yeterli, iimizde Rodriguez'in fikrini sorgulamak isteyen birinin daha bulunduunu sanmyorum. Siyah gzlerinden fkesi belli olan Rodriguez, Olmadn umarm, diye sylendi. Cimon konumasn srdrd. Hastalk konusuyla ilgili hibir endie kalmadna gre Kaptan Follenbee'ye mrettebatn gezegene koruyucu tulumlarn giymeden inebileceklerini syleyeceim. Sanrm gemiden kamadklar iin adamlarn moralleri bozuluyormu. tiraz olan var m? Sessizlik oldu. Anlalan itiraz olan yoktu. Cimon, Artk aratrmalarn ikinci evresine gememiz iin hibir neden kalmad, dedi. Koloninin yerletii alana kamp kurmay neriyorum. Be kiiden oluan grupla oraya gideceiz. Fawkes botu kullanacak. Novee'yle Rodriguez, biyolojik ayrntlarla ilgilenecekler. Vernadsky'le ben de kimya ve fizikle. Tabii geride kalanlara uzmanlk alanlaryla ilgili bilgiler aktarlacak. Onlar da saldr vb. konularda nerilerde bulunarak yardmc olacaklar. leride belki hepimiz oraya yerleebiliriz. Ama nce bu be kiilik grup orada kalacak. Durum deiinceye kadar sadece telsizle haberleeceiz. Eer sorun yerleim alanndaysa o zaman be kiiyi kaybedeceiz. Bu, kalanlarn yaamas iin gerekli. Novee, O ilk grubun yeleri tamamiyle ortadan kalkmadan nce Junior'da birka yl yaadlar, diye hatrlatt. Hi olmazsa bir yldan biraz uzun sre. Gvende olduumuzu anlamak iin uzun bir sre gemesi gerekebilir. Cimon, Biz bir koloni kurmuyoruz, dedi. Biz, sorunun kaynan renmeye alan uzmanlar grubuyuz. Bulunacak bir ey varsa bulacaz. Bulur bulmaz da buradan hemen ayrlacaz. Ve bu bizim iin iki yl srmeyecek. imdi... itiraz olan var m? Yoktu. Toplant bylece sona erdi. Mark Annuncio ranzasnda oturmu, elleriyle dizlerini tutuyordu. Ban ediinden enesi gsne deiyordu. Artk alamyorsa da sesi fkeliydi. Beni yanlarna almyorlar. Onlarla gitmeme izin vermiyorlar. Sheffield, delikanlnn karsnda oturuyordu. Ne syleyeceini bilemiyordu adam. Belki seni daha sonra gtrrler. Mark fkeyle, Hayr, dedi. Gtrmeyecekler! Benden nefret ediyorlar. Ayrca... ben imdi gitmek istiyorum. imdiye kadar hi baka bir gezegene inmedim. Grlecek ve renilecek o kadar ok ey var ki... Gitmek istediime gre beni engellemeye haklar yok! Sheffield ban sallad. Mnemonik'ler gerekleri renmeleri gerektiine inanarak, hi kimse ve hibir eyin onlar durduramayaca ve durdurmamas gerektii inancyla bytlmlerdi. Sheffield, belki de dndm zaman bu inancn biraz azaltlmasn nermeliyim, diye dnd. Ne de olsa Mnemonik'lerin de arada srada gerek dnyada yaamalar gerekiyor. Her kuakta biraz daha artmal bu say. nk galakside gitgide daha nemli bir rol oynayacaklar. Uzman, Mark zerinde bir deney yapmaya karar verdi. Bildiin gibi bu tehlikeli olabilir. nemli deil. Bilmem gerekiyor! Bu gezegeni renmeliyim. Dr. Sheffield, hemen Dr. Cimon'a gidin ve benim de gruba katlacam syleyin. Mark, ltfen. Bunu siz yapmazsanz, ben yaparm. Ufak tefek delikanl hemen gidecekmi gibi ranzadan kalkt. Sakinle. u anda ok heyecanlsn. Mark yumruklarn skt. Bu hakszlk, Dr. Sheffield. Gezegeni ben buldum. Gezegen benim!

Sheffield vicdan azab ekiyordu. Mark'n syledii gerekten doruydu. Mark ve Sheffield dnda kimse bu gerei bilmiyordu. Ve Mark dnda hi kimse de Junior'un tarihesini Dr. Sheffield kadar iyi bilmiyordu. Dnya Konfederasyonu ancak son yirmi yl iinde galaksiyi sistemli bir biimde aratrmaya balamt. Bunun nedeni eski gezegenlerdeki nfus patlamas ve galaksi snrnn gerilemesiydi. Szkonusu aratrmalardan nce insanlar galaksiye geliigzel yerleiyorlard. Yeni topraklar ve daha iyi bir yaam peinde olan insanlar, yaayabilecekleri gezegenler olduunu duyarak yolculua kyorlard. Ya da uygun bir yer bulmalar iin amatrlerden olumu gruplar yolluyorlard. Yz on yl nce byle bir grup Junior'u buldu. Ancak bu keiflerini resmen bildirmediler. nk pelerine arazi speklatrlerinin, inaatlarn ve ayak takmnn dmesini istemiyorlard. Sonraki aylarda bekr erkekler evlenmek iin bir grup kadn getirmeyi de baardlar. Bylece koloni geliti. Ancak bir yl sonra bazlar ld, geride kalanlarsa hastalandklar iin nla en yakndaki gezegen olan Pretoria'dan yardm istediler. O srada Pretoria hkmetinde bir kriz yaandndan mesaj Altmark'taki Sektr Ynetimine aktarld. Sonra da Pretoria bu olay unuttu. Altmark hkmeti, Junior'a bir tp gemisi yollad. Gemi gezegene inmeden ila ve malzeme att. nk gemideki salk grevlisi, uzaktan sorunun grip olduuna karar verdi ve olay nemsemedi. Raporunda gezegene atlan tbbi malzemenin sorunu zmleyeceini bildirdi. Belki de hastaln onlara gemesinden korkan mrettebat geminin gezegene inmesine engel oldu. Ama raporda bunu gsterecek hibir ey yoktu. Junior'dan ay sonra son bir haber geldi. Bu haberde gezegende sadece on kiinin kald ve onlarn da lmek zere olduklar aklanyordu. Bu on kii onlara yardm edilmesi iin yalvaryorlard. Haber, daha nceki tbbi raporla birlikte Dnya'ya iletildi. Ancak merkez hkmet labirentten farkszd. Raporlar ou zaman unutuluyorlard. Ancak biri konuya kar yeteri kadar ilgi duyar ve nfuzu olursa durum deiiyordu. Kimse uzaklardaki bilinmeyen bir gezegen ve orada lmekte olan on insanla ilgilenmedi. Rapor dosyaland ve sonra da unutuldu. Bir yzyl boyunca Junior'a bir tek insan bile admn atmad. Sonra galaksi aratrmalarna duyulan yeni ilgi yznden yzlerce gemi bombo uzayda hzla ilerleyerek her yeri aratrdlar. nce birka rapor geldi. Sonra sel gibi akmaya balad. Raporlardan bazlarn Hidosheki Mikoyama yollamt. Uzman, Herkl yldz kmesinden iki defa gemiti. kinci kez gittiinde ini yaparken lmt. Esir altndan son bir mesaj gndermiti Mikoyama. Sesi sinirli ve aresizdi. Yzey hzla bize doru ykseliyor. Srtnme yznden geminin zeri iyice snyor... Bir yl sonra raporlar artk insanlarn uraamayaca kadar ylmt. Sonunda bilgiler Washington bilgisayarna verildi. Bu konu ncelikli olduundan sonucu be ay sonra alabildiler. Uzmanlar insanlarn yaayabilecei gezegenlerle ilgili bilgileri kontrol ettiler ve listenin banda Junior'un olduunu grdler. Sheffield bu yzden pek ok kiinin heyecanlandn hatrlyordu. Yldz sistemi galaksiye akland. Junior adn da D Eyaletler Brosundaki zeki bir gen buldu. Bu gen, insanlarla o gezegen arasnda dostluk olmas gerektiine inanyordu. Junior' un iyi yanlar abartld. Verimlilii, iklimi (New England'a zg o srekli bahar!) ve en nemlisi o mthi gelecei ballandra ballandra anlatld. Propagandaclar, Junior, nmzdeki bir milyon ylda daha da zenginleecek, diye akladlar. Dier gezegenler yalanrken Junior genleecek. nk buzullar ekilip ortaya yeni topraklar kacak. Her zaman yeni bir snr, her zaman yeni kaynaklar bulunacak! Bronun aheseriydi bu. Hkmetin destekledii koloniletirme program iin baarl bir balang oluturacakt. Galaksi bylece insanln karlar iin bilimsel bir ekilde kullanlacakt. Sonra ortaya Mark Annuncio kt. Delikanl da btn bunlar duymu ve her Dnyal gibi heyecanlanmt. Mark bir gn D Eyaletler Brosundaki eski dosyalar kartrrken grd

bir eyi hatrlad. Bir gezegendeki insanlarla ilgili tbbi bir rapor okumutu. Sistemin yeri ve tanm Lagrange grubuna uyuyordu. Sheffield, Mark'n kendisine gelip bu haberi verdii gn unutmamt. D Eyaletler Sekreterine haber verildiinde yznde beliren ifadeyi de. Sekreterin keli enesinin kaslar gevemi ve gzlerinde endieli bir ifade belirmiti. Hkmet sz vermiti! Milyonlarca insan Junior'a yollayacakt! iftilik yapmak isteyenlere toprak verilecek, ilk tohumlar, aralar, gereleri salayacak ve fabrikalar yapacakt. Junior; o ok saydaki semen iin bir cennete dnecekti. Ve baka pek ok gezegen de yle. Junior'un u ya da bu nedenle 'katil' bir gezegen olduunun ortaya kmas siyasi bir intihar demekti. Bu projeye katlan her brokrat iin de ayn durum szkonusuydu. ok nemli insanlar mahvolacakt. D Eyaletler Sekreterinden ok daha nemli kimseler. Gnler olayn kontrolyle ve belirsizlikle geti. Sonunda sekreter, Sheffield'e, Olanlar renmemiz ve sonra bunu propagandaya katmamz gerekiyor, dedi. Bylece durumu dzeltebiliriz. Ya durum dzeltilemeyecek kadar korkunsa? Byle olamaz. yle deil mi? Yani... ne olabilir ki? Sekreter ok zgn ve mutsuzdu. Sheffield omzunu silkti. Sekreter, Bakn, dedi. Gezegene uzmanlarla dolu bir gemi gnderebiliriz. Sadece gnllleri. Tabii ncelikle gvenilir kiileri. Gruba tm yetkileri veririz. Bildiiniz gibi Junior Projesi ok nemli. Burada ileri yavalatr ve uzmanlar geri dnnceye kadar bekleriz. Belki ie yarar. yle deil mi? Sheffield bundan pek emin deildi. Ama o da birdenbire bir hayale kaplmt. Kendisi de sefere katlacak ve Mark' birlikte gtrecekti. Bir Mnemonik'i deiik bir evrede inceleyecekti. Mark, gezegenin esrarn zerse... Bandan beri olayn gizemli bir yan olduu dnlmt. Ne de olsa insanlar gripten lmezlerdi. Hem, tbbi malzeme gtren gemi de gezegene inmemi, neler olduunu anlamak iin gerek bir gzlem yapmamt. O gemideki tp adam da otuz yedi yl nce ld iin gerekten ok anslyd. Eer yaasayd imdi Askeri Mahkemede yarglanacakt. Mark esrarn zlmesine yardm ederse, Mnemnik Servisi iyice glenecek, hkmet de onlara minnettar kalacakt. Ama imdi... Sheffield, acaba Cimon ilk koloniyle ilgili gerein nasl ortaya karldn biliyor mu, diye dnd. Mrettebatn durumu bilmediinden eminim. Bro bu olaydan sz etmek istemezdi. Cimon'dan baz eyleri koparmak iin bu olay silah olarak kullanmam akllca bir davran olmaz. Mark'n bronun 'aptalca hatasn' dzelttiinden sz edilirse durum ktleir. Bro kt bir duruma der. Sonuta onlar minnettar olabildikleri gibi, intikam almak da isterler. Mnemonik Servisinden olayn acsn karrlar. Bu da hi ho olmaz. Ama yine de... Sheffield birdenbire kararn vererek ayaa kalkt. Tamam, Mark. Yerleim alanna gitmeni salayacam. kimiz de gideceiz! imdi sen burada oturup beni bekle. Bana, kendi bana bir eyler yapmayacan konusunda sz ver. Mark, Tamam, diyerek tekrar ranzasna oturdu. Cimon, Evet, Dr. Sheffield, dedi. Ne var? Astro-fiziki ktlar ve filmlerin zenle dizilmi olduu masasnn banda oturuyor, Sheffield'in ieri giriini izliyordu. Uzman, Cimon'un rts iyice gerilip dzeltilmi olan ranzasna rahata iliti. Adamn kendisine honutsuzlukla baktn farkettiyse de buna aldrmad. Hatta houna bile gitti. Yerleim alanna gidecek uzmanlar semen konusunda bir itirazm var. Fiziksel bilimler iin iki kii setin. Biyolojik bilimler iin de kii. Deil mi? Evet. Gereken her uzman setiini sanyorsun deil mi? Uzay adna! Bir nerin mi var? Ben de gelmek istiyorum.

Neden? Grupta, zihinsel bilimlerle ilgili hi kimse olmadndan. Zihinsel bilimler mi? Galaksi akna! Dr. Sheffield, be kiinin yaamn tehlikeye atmak yeterli! Dorusunu istersen sen ve... ey... himayendeki o ocuk D Eyaletler Brosunun emriyle sefere katldnz! Bu konuda benim fikrim hi sorulmad. Seninle ak konuacam. Bana sorsalard bizimle gelmenize raz olmazdm. Bu tr bir aratrmada zihinsel bilimlerin ne ie yarayacan anlayamyorum. Sonuta tmyle fiziksel bir ey. Bronun byle bir olayda Mnemonik'lerle deney yapmaya kalkmas ok kt. Rodriguez'le kan olay gibi eyler de almamz etkileyebilir. Sheffield, Mark'n bu seferin yaplmasnda oynad rol Cimon'un bilmediine karar verdi. Uzman, ellerini dizlerine koyarak doruldu. Buz gibi resmi bir tavr taknd. Demek byle bir aratrmada zihinsel bilimlerin ne ie yarayacan dnyorsun, Dr. Cimon. Pekl. Sana ilk koloninin basit psikolojik bir nedenden dolay ortadan kalktn sylersem, ne dersin? Bu beni hi etkilemez. Bir psikolog her eyi aklayan ama hibir eyi kantlayamayan bir insandr. Cimon, bir atasz sylemi gibi srtt. Sheffield buna aldrmad, izin ver de biraz ayrntlara ineyim. Junior, insanlarn yaad seksen bin gezegenden hangi ynden farkl? Bilgimiz henz tam deil. Onun iin bu soruyu cevaplayamam. Ah, hadi oradan! Elinde, daha buraya gelmeden nce gerekli bilgi vard. Junior'un iki Gne'i olduunu biliyordun! Evet, tabii. Astro-fizikinin yznde skntl bir ifade belirip kayboldu. Hem de renkli Gne'ler! Bunun ne anlama geldiini biliyor musun? Sen ve ben gibi insanlar iki Gne'in nda durduklar zaman yere iki glge dyor. Biri mavimsi yeil, biri krmzms turuncu. Tabii glgelerin boyu gnn saatine gre deiiyor. O glgelerin renk dalmn renme zahmetine katlandn m? Yani u akis-spektrumunu incelettin mi? Cimon azametle, Herhalde Gne'lerin radyasyon spektrumlaryla hemen hemen ayn olmal, dedi. Sen neyi kastediyorsun? Bunu kontrol etmelisin. Hava baz dalga uzunluklarn yutmaz m? Bitkiler de? Sonra... Junior'un Ay'n al. u Kz Kardei. Son birka gecedir onu seyrediyorum. O da renkli ve bu renkler yer deitiriyorlar. Kahretsin! Tabii deitiriyorlar. Ay, Gne'lere bal olmadan baz devreler geiriyor. Herhalde onun akis-spektrumunu da kontrol etmedin. Rapor buralarda bir yerde olacak. Bunun ilgi ekecek bir yan yok ki... Hem konu seni neden ilgilendiriyor? Dostum, Dr. Cimon. ok iyi bilinen psikolojik bir fenomen vardr. Krmz ve yeil renkler insan zihninin dengesini kt bir biimde etkiler. Burada -bilimsel terimi kullanmak gerekiyorsa- bir krmz-yeil, kroma-psiik tablo var. Bundan kanlmas imknsz. Bu fenomen de insan kafas iin anormal olan koullarda ortaya kyor. Kroma-psikozun trinitaryan molekllerde hipertropiye neden olarak ldrc bir dzeye erimesi ihtimali var. Tabii bir de bu, serebral-katatoniye.de neden olur. Cimon iyice armt. Ben byle bir eyi hi duymadm. Kendinden emin tavrlar taknma sras imdi Sheffield'deydi. Tabii. nk sen bir psikolog deilsin. Herhalde bu uzman fikrime itiraz etmiyorsun. Hayr! Ne mnasebet! Koloniden gelen son raporlardan gruptakilerin solunum yollaryla ilgili gibi grnen bir hastalktan ldkleri anlalyordu. Evet, doru. Ama Rodriguez bunu reddediyor. stelik sen onun profesyonel fikrini kabul ettin. Ben nedenin bir solunum yolu hastal olduunu kesinlikle sylemedim, 'ilgili gibi grnen' dedim. Senin bu yeil-krmz bilmemnenin bu olayla ne ilgisi var? Sheffield ban sallad. Bilmediiniz konularda yanl fikirler sylyorsunuz. Bu olayda fiziksel bir etki olduunu kabul ediyorum. Ama hastala zihinsel bir nedenin yol amad da sylenemez. Teorimin en inandrc yan da u: Krmz-yeil, kromo-psikoz'un kendisini nce

psikojenik bir solunum hastal olarak gsterdii biliniyor. Psikojenik konusunda bilgin yok sanrm. Hayr. Bu benim uzmanlk alanmn dnda. Evet, tabii. imdi... hesaplarm bu gezegendeki yksek oksijen gerilimi yznden psikojenik solunum hastalnn kanlmaz olduunu gsteriyor. Ve bu hastalk ar seyrediyor. rnein... ay son birka gece inceledin. Yani Kz Kardei. Evet, lium'u izledim. Cimon bu anda bile Kz Kardein resmi adn unutmad. Ay' yakndan, uzun srelerle mi inceledin? Byterek? Evet. Cimon endielenmeye balyordu. Sheffield, Ah, dedi. Ay'n renkleri zellikle son birka gece ok parlakt. Herhalde imdi burun mukozanda hafif bir ime olduunun farkndasn. Boazn da hafife kanyor. ksryor ya da aksryor musun? Yutkunmakta biraz zorluk ekiyor musun? Bilmem ki... Cimon yutkundu, sonra da hzla soluk ald. Kendisinde bu rahatszlklarn olup olmadn anlamaya alyordu. Sonra ayaa frlad. Yumruklarn skm, azn ap kapyordu. Ulu galaksi adna, Sheffield! Bu gerei saklamaya hi hakknz yoktu! Evet, tm o dediklerini hissediyorum. Ben imdi ne yapacam, Sheffield? Kahretsin! Sesi gitgide tizleiyordu. Neden bunu bize daha nce sylemedin? Sheffield sakin sakin, nk sylediklerimin hibiri doru deildi, dedi. Bir tek kelimesi bile. Renkler kimseye zarar vermezler. Otur, Dr. Cimon. Gln olmaya balyorsun. Akl iyice karm olan uzman boulurcasna, Ama demin bunun uzman fikrin olduunu syledin... diye cevap verdi. Profesyonelce fikirler! Uzay ve kuyruklu yldzlar adna! Profesyonel bir fikrin sihirli ne yan olabilir? Bir insan kendi uzmanlk alanyla ilgili ayrntlar konusunda yalan syleyebilir. Ya da bu konuda bilgisi yoktur. Bir profesyonel yanlabilir. nk kendisininkine yakn bir konuda bilgi edinmemitir. Hakl olduuna inanabilir. Ama yine de yanlr. Kendine bir bak. Sen evrenin nasl bir yer olduunu ok iyi biliyorsun. Oysa ben bu bakmdan cahil biri saylrm. Ben sadece bir yldzn gkyznde ldayan bir ey olduunu biliyorum. Ik ylnn da uzun bir zaman olduunu. Oysa sen imdi faklteye yeni giren bir rencinin katla katla glmesine neden olacak uydurma psikolojik szleri yutuyorsun. Sence artk profesyonelce fikirleri bir tarafa brakmann ve genel bir ibirliiyle ilgilenmenin zaman gelmedi mi, Cimon? Astro-fizikinin btn kan yava yava yznden ekildi. Adamn surat bembeyaz kesildi. Dudaklar da titremeye balad. Beni gln duruma drmek iin uzmanlndan yararlandn, diye fsldad. Sheffield, Evet, yle, dedi. imdiye kadar hi byle... hi byle... Cimon derin bir soluk alarak yeniden konumaya abalad. imdiye kadar byle meslek ahlakna uymayan bir ey hi grmedim. Sana sorunu anlatmaya alyordum. Ah, evet, anladm. yice anladm. Cimon yava yava kendine geliyordu. O ocuu da birlikte gtrmemizi istiyorsun. Evet, yle. Hayr, olmaz. Kesinlikle! Sen buraya gelmeden nce de o ocuu gtrmek niyetinde deildim. Fikrimi de hl deitirmi deilim. Sebep neydi? Yani ben gelmeden nce. O bir psikotik. Normal insanlar onun yannda gvende deil. Sheffield ciddileerek, u 'psikotik' kelimesini kullanmaman neririm, dedi. Sen bylesi terimleri kullanacak durumda deilsin. Bu konuda yeterli bilgin yok. Madem profesyonel fikirlere bu kadar nem veriyorsun, o zaman benim yanmdayken uzmanlk alanma girme. Mark Annuncio olduka normal biridir. Bunu Rodriguez'le kavga etmesine ramen mi sylyorsun? Ah, evet. Evet, Mark'n ona soru sormaya hakk vard. Bu onun ii ve greviydi. Rodriguez'in bylesine kaba davranmasna hi gerek yoktu. zninle ben nce Rodriguez'i dnmek zorundaym.

Neden? Mark Annuncio'nun bilgisi Rodriguez'inkinden fazla. Ona bakarsan senin ve benimkinden de fazla. Dnya'ya mantkl bir rapor gndermek mi istersin, yoksa birinin gururunu okamak m? ocuun bilgisiyle ilgili szlerin beni hi etkilemiyor. Onun becerikli bir papaan olduunun farkndaym. Ama o hibir eyi anlamyor. ocua gerekli bilgi verilmesini salamak benim grevim. nk bunu bro emretti. Geri benim fikrimi sormadlar, ama olsun. Ben de bu noktaya kadar ibirlii yapacam. Mark gereken btn bilgiyi burada, gemide alacak. Sheffield, Bu yeterli deil, Cimon, dedi. Onun olay yerinde olmas gerekiyor. Mark, bizim o deerli uzmanlarmzn gremedii birok eyi farkedebilir. Cimon buz gibi bir sesle, Herhalde, diye cevap verdi. Ama cevap, 'Hayr', Sheffield. Hibir ey beni ikna edemez. Astro-fizikinin burun kanatlar kslm ve bembeyaz kesilmiti. Seni gln duruma drdm iin mi? Bir profesyonelin en temel ykmllne aldrmadn iin. Hibir saygdeer profesyonel, uzmanlk alan konusunda bilgisi olmayan birinin saflndan yararlanmak iin mesleini bir silah olarak kullanmaz. Ah, evet, seni gln duruma drdm. Cimon dnd. Ltfen artk git. Bu yolculuk srasnda artk seninle gerekmedike konumayacaz. Sheffield, imdi gidersem, dierleri bu olay renirler, dedi. Astro-fiziki irkildi. Bu kk olaydan onlara sz edeceksin, yle mi? Psikologu aalarcasna souk souk glmsedi. Bylece herkese ne kadar aalk biri olduunu aklam olursun. Ah, onlarn szlerimi ciddiye alacaklarn hi sanmyorum. Herkes psikologlarn kk akalar yapmaktan holandklarn bilir. Ayrca sana glmekten baka bir ey dnmeye zaman bulamayacaklar. Yani... herkesi ok etkileyen Dr. Cimon korktuu iin boaz armaya balyor. Esrarl, samasapan birka szden sonra yutkunarak yardm istiyor. Cimon bard. Sana kim inanr ki? Sheffield sa elini kaldrd. Ba ve iaret parmaklarnn arasnda dikdrtgen biimli kk bir cismi tutuyordu. Cismin zerinde bir dizi dme vard. Cep kayt cihaz. Dmelerden birine dokundu ve birdenbire Cimon'un sesi duyuldu. Evet, Dr. Sheffield, yine ne var? Fazla otoriter, ukala ve kendinden emin bir ses. Onu bana ver! Cimon, ufak tefek psikologun zerine atld. Sheffield onu kendisinden uzaklatrd. G kullanmaya kalkma, Cimon. Ksa bir sre nce grele ilgilenirdim... imdi beni dinle. Seninle bir anlama yapacam. Astro-fiziki gururlu tavrlarn bir tarafa brakmt... fkeyle soluyor ve psikologa yaklamaya alyordu. Sheffield onu eliyle, iterek ar ar geriledi. Mark'la benim gruba katlmama izin ver, dedi. O zaman kimse bu olay duymayacak. Cimon yava yava sakinleti. Onu bana verecek misin? diye soludu. Mark'la yerleim alanna indikten sonra... Yani sana gveneceim, yle mi? Cimon bu szleri sylerken nasl inanabilirim gibilerden bir hareket yapmt. Neden olmasn? Eer nerimi kabul etmezsen kayd herkese dinleteceimden emin olabilirsin. Bunu nce Vernadsky'e dinleteceim. Banda baylacak. Onun en ok nelere gldn biliyorsun. Cimon g duyulur bir sesle, Pekl, diye fsldad. Sen ve ocuk bizimle gelebilirsiniz. Sonra sesini ykseltti. Ama unu unutma, Sheffield. Dnya'ya dndmz zaman seni merkez komitesinin karsna karacam! Yemin ediyorum! Seni meslekten atacaklar! Sheffield omzunu silkti. Benim komiteden korktuum yok. Hem beni neyle sulayacaksn? Kant olarak komiteye bu band m dinleteceksin? Gel, biraz dosta davranalm. Herhalde seksen bin gezegenin en ukala insanlarnn karsnda bu... ey... kk hatan kabul etmeyeceksin? Usulca glerek geri geri kapdan kt.

Kap arkasndan kapand zaman yzndeki tebessm kayboldu. Bunu yapmak hi houna gitmemiti. Ama artk olan olmutu. imdi, bu Cimon'u kendime dman etmeye deer miydi, diye dnyordu. Junior'daki ilk yerleim yerinin yaknna yedi adr kurulmutu. Nevile Fawkes, durduu alak tepeden hepsini grebiliyordu. Grup oraya geleli yedi gn olmutu. Adam ban kaldrarak gkyzne bakt. Gkyz bulutlarla kaplyd. Neredeyse yamur yaacakt. Bu durum Fawkes'in houna gidiyordu. Bulutlar iki Gne'i de kapatt iin k grimsi beyazd. Bu nedenle her ey neredeyse normal gzkyordu. Rzgr nemli ve biraz souktu. Sanki Vermont'tayd ve aylardan da nisand. Fawkes, New England'lyd. Bu yzden bu benzerlik onu mutlu ediyordu. Drt be saat sonra Lagrange I batacak, bulutlar kzllaacakt, etraf karanlklaacakt. Ama Fawkes o zamana kadar adrlara dnmek niyetindeydi. Ekvatora ok yakn olmalarna ramen hava serindi. Fakat bir milyon yl ierisinde bu durum deiecekti. Buzullar gerilerken hava snacak, toprak kuruyacakt. Ormanlar ve ller oluacakt. Okyanuslardaki su dzeyi yava yava ykselecek, saysz ada ortadan kalkacak, iki byk nehir bir i deniz oluturacak ve Junior'un bir tane olan ktasnn da biimini deitirecekti. Belki de ortaya birka kk kta kacakt. Fawkes, acaba bu yerleim yeri de sularn altnda kalacak m diye dnd. Herhalde... Belki o zaman bu gezegenin zerindeki lanet de kalkar... Lanet olsun! Federasyon neden ilk koloniyle ilgili esrarn zlmesini bu kadar ok istiyor, anlayamyorum. Grubun yeleri basit bir hastalktan ldlerse bile yine de kant ister. Yoksa kim bu gezegene yerlemek ister? 'Lanetli Gezegen' efsanesine inananlar sadece uzayclar deil. Ben bile... Aslnda yerleim merkezine yaptm ilk yolculuk o kadar da kt deildi. Ama o kasvetli, yamurlu yerden uzaklatm iin rahatladm. Geri dn daha kt oldu. Etrafta sryle lm tuza olabileceini dnerek uyumak imknsz. Onlarla aramda pek de salam olmayan bir 'zaman' perdesi var. Novee bir tp adamna zg soukkanllkla on iki kadar koloni yesinin mezarlarn atrmt. Fawkes kalntlara bakmamt. Bakamamt. Novee sadece ufalanm kemikler bulduunu, onlardan da bir sonu kamayacan sylemiti. Doktor, Kemik kalntlarnda baz anormallikler var gibi, demiti. Ama soru sorulduunda da, Tabii bunun nedeni kemiklerin yz yl boyunca slak toprakta kalmas olabilir, diye itiraf etmiti. Fawkes bir hayal kurmutu. Bu, uyankken bile aklndan kmyordu. D yeraltnda yaayan ve kolay kolay ortaya kmayan zeki yaratklarla ilgiliydi. Bu yaratklar bir yz yl nce yerleim merkezindeki insanlar her an ldrc olabilecek bir sabrla izlemilerdi. Uzman, bir bakteri savan hayal ediyordu. Bu yaratklar aa kklerinin altndaki laboratuvarlarnda kfler, sporlar gelitiriyor ve insan vcudunda yaayabilecek bir trn ortaya kmasn bekliyorlard: Belki de ocuklarn zerinde deneyler yapyorlard. Ve aradklarn bulduklar zaman sporlar yerleim merkezinin zerinde zehirli bulutlar gibi uumulard... Uzman btn bunlarn hayal rn olduunu biliyordu. Bu hikyeyi mide bulantsndan uyuyamad gecelerde uyduruvermiti. Oysa imdi, ormanda yalnzken birka defa hzla etrafnda dnmt. Dehetle aalarn altndaki koyu glgelerin arasnda parlak gzlerin kendisini izlediklerini dnmt. Fawkes dnceler iersinde ormanda ilerlemesine ramen deneyimli bir botaniki olduu iin hibir bitki gznden kamyordu. Kamptan ayrldndan beri zellikle farkl bir yne doru ilerlemiti. Ama grdkleri daha ncekilerin aynyd. Junior'un ormanlar seyrek ve dallar birbirlerine demiyordu. Aalar insann ilerlemesini engellemiyorlard. Pek aznn boyu metreden uzundu. Oysa gvdeleri Dnya'daki normal aalarnki kadard. Fawkes, Junior'daki bitkileri kendince bir programa gre snflandryordu. Tabii bu arada kendi lmszln salayabileceinin de farkndayd.

rnein krmz 'Sng Aac'. Aacn kpkrmz dev iekleri bcee benzeyen yaratklar kendine ekiyordu. Onlar da ieklerin iinde kk yuvalar yapyorlard. Sonra, Fawkes'in anlayamad bir nedenle, belirli bir aacn ieklerinden bir gecede parlak beyaz bir nesne uzanyordu. Bunlarn her biri altm santim uzunluundayd ve sanki ieklerin sngs oluyordu. Ertesi gn iekler dlleniyor ve ta yapraklar da kapanyordu. Uzantlarn ve bceklerin zerine. Kif Makoyama bu bitkiye 'Sng Aac' adn vermiti. Ama Fawkes byk bir cretle yeni bir ad vermiti. 'Migrania Fawkesii'. Aalarn tek ortak yan tahtalarnn inanlmayacak kadar sert oluuydu. Selloz moleklnn fiziksel durumunu incelemek bio-fizikinin greviydi. Suyun bitkinin o sk dokusundan nasl getiini renmek de. Fawkes deneyimleri sonucu ieklerin ekildikleri zaman koptuklarn renmiti. Ama saplar sadece bklyor ve hibir zaman krlmyorlard. Uzman, saplardan birini kesmeye alrken aks iyice krlemiti. Kolonidekilerin yer aabilmek iin yeri kazp, aalar kklerinden karmak zorunda kaldklar anlalyordu. Dnya'ya gre ormanlarda pek hayvan yoktu. Belki de buna trlerin ounun buzullar yznden lmesi neden olmutu. Bcee benzeyen yaratklarn bir ift kanad vard. Tyl kanatlarn sessizce rpyorlard. Hibirinin de kan emici cinsten olmad anlalyordu. nemli saylabilecek bir tek hayvanla karlamlard. Kampn zerinde birdenbire kanatl iri bir yaratk belirdiinde bile hayvann biimini ancak ektikleri fotoraflardan renmilerdi. nk yaratk merak yznden adrlara doru hzla umutu. Hem de tekrar tekrar. Hayvann drt kanad vard. ndeki ift, gl penelerle sona eriyordu. Kanatlar zar gibi ince ve hemen hemen tyszd. Yaratn bir planr gibi havada kaymasn saladklar anlalyordu. Arkadaki ift ise saa benzeyen tylerle kaplyd ve yaratk onlar hzla rpyordu. Rodriguez, ona 'Tetrapterus' adn vermelerini nermiti. Fawkes bu dnceleri yarda keserek o zamana kadar grmedii trdeki otlara bakt. ok skt bunlar ve her sap en uta e ayrlyordu. Fawkes bytecini kard ve saplardan birine parmaklaryla dokunarak inceledi. Bu da Junior'da yetien dier otlar gibi... Fawkes birdenbire bir hrt duydu. Yanlm olmas imknszd. Etraf dinledi ama kalbinin gmbrtsnden hibir ey duyamyordu. Ufak, insana benzeyen bir ey aacn arkasna kayd. Fawkes'in soluklar neredeyse kesilmek zereydi. Belindeki silah almak istedi ama eli ayana dolanmt. Yoksa bu bir hayal deil miydi? Junior'da gerekten zeki canllar var myd? Fawkes bir baka aacn arkasna sakland. Olay byle yarda brakamayacan ok iyi biliyordu. Gruptakilere, Canl bir ey grdm, diyemezdi. Belki de o btn sorularmzn cevabdr. Ama korktum ve onun kamasna izin verdim. Biraz aba gstermesi gerekiyordu. Yaratn sakland aacn gerisinde bir baka bitki vard. Bir 'Kupa Aac'. iek amt. Beyaz ve krem rengi iekler yukarya doru uzanm yamur yamasn bekliyorlard. Bir iek koparlrken kan sesin duyulmasndan sonra krem rengi ta yapraklar bklerek yere doru utu. Fawkes'inki bir hayal deildi. Aacn arkasnda bir ey vard. Adam derin bir soluk alarak yerinden frlad. Silahn ne doru uzatmt. Tehlikeyi farkeder etmez ate etmek iin btn cesaretini toplamaya alyordu. Biri, Ate etme, diye seslendi. Benim ben. Aacn arkasndan korku dolu bir yz belirdi. Ama bir insan yzyd bu. Oradaki Mark Annuncio'ydu. Fawkes duraklayarak delikanlya hayretle bakt. Sonunda da bouk bir sesle, Burada ne iin var? diye sormay baard. Sizi izliyordum.

Neden? Ne yapacanz grmek iin. Bulabileceiniz eyler ilgimi ekiyordu. Beni grrseniz kampa geri gndereceinizi dndm. Fawkes silahn hl elinde olduunu farkederek zorlukla beline takt. lk yamur damlalar dmeye balamt. Fawkes sert sert, Bu olaydan kimseye sz etme, diye homurdand. Dmanca baklarla Mark' szyordu. Birbirlerinden ayrlarak sessizce kampa dndler. Artk yedi adra, prefabrik bir yemek salonu da eklenmiti. Grup imdi buradayd. Uzun masann banda oturuyorlard. niversite yllarnda kendisi iin yemek yapmay renmi olan Vernadsky ahlk grevini yklenmiti. Buharlar tten yahniyi ksa-dalga ocann zerinden alarak, Bol kalori isteyen var m? diye sordu. Tabaklara kepeyle yemekten bol bol doldurdu. Novee kukuyla, ok gzel kokuyor... diye mrldand. atalyla bir para et ald. Morumsuydu ve iten stlm olmasna ramen yine de sertti. Yemein iindeki doranm sebzeler daha yumuak olsalar da yenilecekmi gibi grnmyorlard. Vernadsky, Haydi, yesene, dedi. O lokmay azna at. Ben yemei tattm. Baya lezzetli. Bir et parasn azna atarak inemeye balad. Sert ama lezzetli. Fawkes skntyla, Herhalde lmmze bu neden olacak, diye mrldand. Vernadsky, Samalama, dedi. Fareler iki haftadan beri bununla besleniyorlar. Novee atld, iki hafta fazla uzun bir sre saylmaz. Rodriguez, Eh, dedi. Herhalde bir lokmas insan ldrmez. Sonra ekledi. A, bu gerekten lezzetli. Evet, gerekten de yleydi. Sonunda hepsi de bunu kabul ettiler. Anlalan Junior'da yetien eylerden yenilebilenlerinin tadlar hi fena olmuyordu. Buday tmek son derece zordu. Ama baarld zaman proteince zengin bir ekmek yaplabilirdi. imdi de sofrada bu ekmekten vard. Kara, tkz bir ekmek. Ama bunun da lezzeti fena deildi. Fawkes, Junior'daki bitkileri incelemi ve ilgin bir sonuca varmt. Bu gezegende bir dnm toprak ekilip suland takdirde, alnacak rn Dnya'da bir dnmlk yerdeki yemle beslenen hayvan saysnn on katna yetiecekti. Bu sonu Sheffield'i etkilemiti. Junior'dan, Yz gezegenin tahl ambar, diye sz ettiinde Fawkes omzunu silkmiti. Ksaca, Lanetli gezegen, demiti adam. Bir hafta nce gruptakiler beyaz farelerle kobaylarn Fawkes'in bulduu baz yeni bitkileri yemeye yanamamalar yznden endielenmilerdi. Bu bitkilerden az bir miktar hayvanlarn yiyeceklerine katlm ve hepsi abucak lmlerdi. Vernadsky hemen tahlil yapmt ve birka saat sonra gelip, Bakr, kurun ve cva, diye aklamt. Cimon armt. Ne? O bitkiler. Onlarda fazla miktarda ar maden var. Herhalde bitkiler yenmemek iin byle bir evrim geirdiler... Cimon, Buraya ilk yerleenler... diye balad. Hayr, imknsz. Bitkilerin ou zararsz. Sadece ilerinde fazla maden var. Ayrca hibir insan da onlar yemez. Nereden biliyorsun? Fareler yemek istemediler ya. Ama onlar sadece fare. Vernadsky de bunu bekliyordu. Abartl bir tavrla, Bilim uruna kendisini tehlikeye atan alakgnll bir kahraman selamlayabilirsin. Ben onlar tattm. Novee, Ne? diye bard. Azck. Endielenme! Ben dikkatli bir kahramanm. Her neyse... O bitkiler striknin kadar ac. Ne bekliyordun? Bir bitki hayvanlarn yaklamamas iin iine bolca kurun dolduruyor. Bir

hayvann bunu ancak lerek renmesi bitkinin ne iine yarar? Biraz aclk hayvanlar uyarmak iin. Uyaryla ceza yeterli oluyor. Novee, Zaten kolonidekiler ar maden zehirlenmesinden lmediler, diye aklad. Belirtiler buna uymuyor. Fawkes ataln tabana brakt. Bakn. Ya bu bitkilerde, akcier kaslarn kontrol eden sinirleri felce uratan bir alkoloid varsa? Vernadsky, Farelerin de akcier kaslar var, diye hatrlatt. Belki bu madde vcutta birikiyor. Tamam, tamam. Soluk almakta zorluk ekersen hemen gemiden getirilen besinleri yemeye bala, Sonra da bak bakalm, durumun dzeliyor mu? Tabii psikosomatik nedenleri hesaba katmyoruz. Sheffield mrldand. Bu benim grevim. O adan endien olmasn. Fawkes derin bir soluk ald. Sonra tekrar. Sonra skntyla etten bir para kopard. Masann bir kesinde dierlerinden daha yava yiyen Mark Annuncio, Norris Vinograd'n Tat ve Koku adl kitabn dnd. Vinograd, papilladaki enzim engelleme durumuna gre tatkoku snflandrmas yapmt. Annuncio btn bunlarn ne anlama geldiini pek bilmese de sembolleri, deerleri ve tanmlamalar hatrlyordu. Mark yahninin tadn alt snfa sokarken yemeini bitirdi. Et zor inendii iin enesi hafife aryordu. Akam yaklayordu ve Lagrange I ufka yaklamt. Gneli, olduka scak bir gnd. Boris Vernadsky de durumundan memnundu. lgin lmler yapmt. Gne'lerin yerleri deiirken parlak renkli kazann tonu da saatten saate deimiti. Uzmann glgesi imdi uzun ve krmzyd. Ama alttaki te birlik blm Lagrange M'nin glgesi yznden grilemiti. Vernadsky bir kolunu uzatnca yere iki glgesi dt. Drt buuk metre tedeki bulank turuncuydu. Be metre tedekiyse koyu mavi. Vernadsky zaman bulursa glge istatistikleri hazrlayabilirdi. Bu fikir Vernadsky'nin o kadar houna gitti ki Mark Annuncio'nun kendisini uzaktan izlediini farkettii zaman sinirlenmedi. Nklo-metresini yere brakarak elini sallad. Buraya gel! Delikanl ekine ekine yaklat. Merhaba. Bir ey mi istiyorsun? Sadece... sizi seyrediyordum. Ya? Pekl, seyret yleyse. Benim ne yaptm biliyor musun? Mark, hayr, dermi gibi ban sallad. Vemadsky, Elimdeki bir nklo-metre, diye aklad. Bunu yere sokuyorsun. yle. Tepesinde bir g alan jeneratr var. Onun iin nklo-metreyi kayaya bile sokabiliyorsun. Mark'n gzleri parlad. Bu durum Vernadsky'nin houna gitti. Aygt kayay atomlarna ayryor. Sonra atom nkleer ktle ve arj bakmndan gruplara ayrlyor. Sonular yukardaki kadranlardan okuyabiliyorsun. Btn bunlar anladn m? Pek emin deilim. Ama bunu bilmek gzel bir ey. Vernadsky glerek aklad. Bylece kabuktaki deiik elementler bakmndan elimize baz rakamlar geiyor. Btn oksijen-su gezegenlerinde durum ayn. Mark ciddiyetle, Bildiim, en fazla silikon bulunan gezegen Lepta, dedi. Bu yzde 32.765. Dnya'nnkiyse sadece 24.862. Yani arla gre. Vernadsky artk glmsemiyordu. Her gezegenle ilgili sayy biliyor musun, ahbap? Ah, hayr. Bu imknsz. Her gezegenin incelendiini sanmyorum. Bischoon ve Spenglow'un Gezegen Kabuklarnn El Kitab'nda sadece 21.854 gezegen var. Tabii ben onlarn hepsini biliyorum. Vernadsky'nin keyfi kamt. Junior'daki elementler daha dengeli yaylm. Bu pek sk grlen bir ey deil. Oksijen az. Ancak 42.113. Silikon da yle. 22.722. Ar madenler Dnya'dakilerden on ile yz kat daha youn. Ayrca bu yerel bir fenomen de deil. nk Junior'un tm younluu Dnya'nnkinden yzde be daha fazla. Vernadsky ocua btn

bunlar neden sylediini bilmiyordu. Galiba bir neden kendisini dinleyen birini bulmu olmasyd. nsaf, kendi alanndan konuabilecei biri olmaynca sklmaya balyordu. Uzman konumasn srdrd. Bu konferans houna gitmeye balyordu. Dier taraftan hafif elementler de yine dengeli yaylm. Okyanustaki kat cisimlere gelince. Dnya'daki gibi sodyumklorid ok fazla deil. Junior'un okyanuslarnda daha ok magnezyum tuzlar var. Sonra... 'ender hafif madenler' denilen elementleri ele alalm. Lityum, berilyum ve boronu yani. Bunlarn hepsi karbondan hafif. Ama bu maddelere Dnya'da ender rastlanyor. Hatta btn gezegenlerde. Ancak Junior bu elementler bakmndan ok zengin. Bu madde Junior'un kabuunun hemen hemen onda drdn oluturuyor. Oysa Dnya'da bu oran drt binde bir. Mark uzmann kolunu ekitirdi. Sizde btn elementlerle ilgili rakamlar var m? Onlar grebilir miyim? Vernadsky arka cebinden katlanm bir kt kard. Evet, grebilirsin sanrm. Mark kd alrken, Vernadsky glerek ekledi. Sakn bu rakamlar benden nce yaynlayaym deme. Delikanl o rakamlara bir tek defa bakt. Sonra kd uzmana geri verdi. Vernadsky ard. Bitti mi? Mark dnceli dnceli, Ah, evet, diye mrldand. , Hepsini rendim... Baka bir ey sylemeden topuklarnn zerinde dnerek uzaklat. Lagrange Tin son klar ufukta kaybolurken Vernadsky, Mark'n arkasndan bakyordu. Sonra omzunu silkti. Nklo-metresini yerden kararak adrlara doru yrmeye balad. Sheffield olduka memnundu. Mark umduundan daha iyi davranyordu. Evet, pek konumuyordu ama bu da ciddi bir ey saylmazd. ocuk hi olmazsa etrafyla ilgileniyor ve bir keye ekilip somurtuyordu. Hatta Vernadsky bir akam nce Sheffield'e Mark'n kendisiyle normal bir biimde konutuunu sylemiti. kisinin de seslerini ykseltmelerine gerek kalmadan gezegenlerin kabuklarnn tahlili konusunu konumulard. Vernadsky glerek, Mark, yirmi bin gezegenin kabuk analizlerini biliyor, demiti. Bir gn ocua hepsini tekrarlatacam. Bunun ne kadar sreceini merak ediyorum. Mark bu olaydan hi sz etmemi, hatta btn sabah adrnda geirmiti. Sheffield gidip baktnda delikanl ranzasnda oturuyordu. Gzlerini ayaklarna dikmiti. Psikolog bir ey sylemeden uzaklamt. Sheffield, bu ara bana gerekli olan, yle parlak bir fikir, diye dnyordu. Gerekten parlak bir fikir. Bu ana kadar grup hibir baar kaydedememiti. Bir ay gemi olmasna ramen bir sonu alamamlard. Rodriguez, kolonidekilerin mikrobik bir hastalk yznden ldklerini iddia ediyordu. Vernadsky onlarn yiyeceklerden zehirlenmediklerinden kesinlikle emindi. Novee bozulan metabolizmadan sz edildii zaman iddetle kafasn sallyor ve durmadan, Kant nerede? diye soruyordu. Sonuta lme yol aabilecek her fiziksel neden, uzmanlarca reddedilmiti. Ama erkekler, kadnlar ve ocuklar lmlerdi. Bir neden olmas gerekirdi. Bu psikolojik bir ey olabilir miydi? Sheffield kamp yerine gelmeden nce Cimon'a bu konuyu belirli bir amala, alayc bir biimde amt. Ne var ki artk bu adan olay ciddiye almann zaman gelmi de gemiti bile. Kolonidekileri bir ey intihara m zorlad? Neden? nsanlar on binlerce gezegeni koloniletirirken akli dengeleri nemli saylacak bir tahribe uramad. Aslnda intihar ve psikoz galakside en ok Dnya'da grlyor. Bundan baka kolonidekiler dehetle tbbi yardm istediler. Onlar lmek istemiyorlard. Kiilik bozukluklar? O bir tek gruba zg bir ey? Binden fazla insan etkilemeye yetecek kadar gl olan ve onlarn lmne yol aan bir illet? Sanmyorum. Yerleim alan filmler ya da kaytlar bulunmas iin iyice aratrld ve hibir ey bulunamad. Filmlerin yz yl boyunca nemli havaya dayanmalar imknszd.

Sheffield bu nedenle bir bolukta alyormu gibiydi. Kendini aresiz hissediyordu. Dierlerinin ellerinde hi olmazsa baz bilgiler vard ve onlar inceleyip duruyorlard. Psikolounsa hibir eyi yoktu. Sheffield tekrar Mark'n adrna giderek ieri bakt. Botu. Psikolog etrafna baknd. Mark kamptan km ormana giriyordu. Adam, delikanlnn arkasndan, Mark! diye seslendi. Beni bekle! Delikanl duraklad. Sanki yoluna devam etmek istiyormu gibi bir hareket yapt. Ancak sonra bundan vazgeti. Sheffield uzun bacaklaryla abucak onun yanna gitti. Psikolog, Nereye gidiyorsun? diye sordu. Mark somurttu. Hava botuna. Ya? Ona bakma frsatn bulamadm. Sheffield, Ah, pekl buldun, diye cevap verdi. Buraya gelirken Fawkes'i dikkatle izledin. Mark'n kalar atld. O srada herkes bottayd. Ben tekneye yalnz bama bakmak istiyorum. Sheffield endielendi. Delikanl fkeliydi. Onunla birlikte gitmesi ve ne olduunu renmesi gerekiyordu. Ben de botu grmek istiyorum. Benim de gelmemin sence bir sakncas yok ya? Mark duraklad. Sonra da, Ehh... diye mrldand. Madem istiyorsunuz... Bu pek nazik bir davet saylmazd. Sheffield, Elindeki nedir, Mark? diye sordu. Bir aa dal. Onu alan-tabancasyla kestim. Birinin beni durdurmamas iin aldm. Dal sallad. Bu, youn havada sla benzer bir ses kard. Seni durdurmay neden istesinler, Mark? Ben senin yerinde olsaydm onu atardm. Dal hem kaln, hem de ar. Birine zarar verebilirsin. Delikanl hzla yryordu. Dal atmayacam. Sheffield bir an dndkten sonra Mark'la kavga etmesinin uygun olmayacana karar verdi. nce ocuun bu dmanca tavrlarnn nedenini renmesi gerekiyordu. Tamam. dedi. Bot aklkta duruyor, madeni gvdesi yeil klar yanstyordu. Lagrange II henz ykselmemiti. Mark dikkatle etrafna baknd. Sheffield, Etrafta kimse yok, Mark, dedi. Bota bindiler. Olduka bykt. Yedi adamla gerekli malzemeyi kamp alanna tamak iin sadece sefer yapmas gerekmiti. Sheffield kontrol panosuna adeta huuyla bakt. Fawkes gibi bir botanikinin bunu kullanabilmesi artc bir durum. Bu onun uzmanlk alanna ok yabanc bir konu. Delikanl birdenbire, Ben onu kullanabilirim, dedi. Psikolog, ocua hayretle bakt. Sahi mi? Buraya gelirken Dr. Fawkes'i dikkatle izledim. Yapt her eyi biliyorum. Ayrca onda botun tamiri iin neler yaplmas gerektiini aklayan bir el kitab var. Geenlerde onu gizlice alp okudum. Sheffield neeyle, ok ho, diye mrldand. Demek ki acil durumlar iin yedek bir kaptanmz var. Bunlar sylerken Mark'n kafasna indirdii aa daln grmedi. Delikanlnn endieyle, ok zgnm, Dr. Sheffield, dediini de duymad. Kendinden geti. Sheffield daha sonra botun yere inerken sarslmas yznden kendisine geldiini dnd. nce bann arsndan neler olduunu pek kavrayamad. Mark'n sesini duyuyordu, ilk farkettii ey bu oldu. Sonra yerde yuvarlanp dizst dorulmaya alrken kafasnn zonkladn hissetti. Bir sre delikanlnn sadece sesini duyabildi. Neler.sylediini kavrayamyordu. Sonra o sesler birleerek szcklere dnt. Sheffield gzlerini at. Ama ktan kamat iin tekrar kapatmak zorunda kald. O arada artk sylenenleri anlyordu. Orada ylece durmu, ban emiti. Titreyen dizleri kendisini zorlukla tayordu.

Mark tiz bir sesle, soluk solua, ...bin kiinin hepsi lm, diyordu. Sadece mezarlar var. Bunun nedeniniyse kimse bilmiyor. Biri bir eyler homurdand ama psikolog szleri seemedi. Konuan bouk ve kaln sesli biriydi. Sonra Mark, Bu doru, dedi. Btn o bilim adamlarnn buraya neden geldiini sanyorsunuz? Sheffield zorlukla ayaa kalkarak blmeye dayand. Elini kafasna gtrdnde parmaklarna kan bulat. Salar kanlar yznden birbirine yapmt. Acyla inledi ve sendeleyerek botun kapsna doru gitti. Tokma tutup kanad ieriye doru ekti. ni rampas yere uzatlmt. Sheffield bir an orada ylece durdu. Yalpalyor, bacaklarna gvenemiyordu. Her eyi srasyla kavramaya balad. ki Gne de tepedeydiler. yz metre tede G. adl gemi dev silindirin burnu etrafndaki aalarn arasndan ykseliyordu. Mark rampann aasndayd. Mrettebat etrafnda bir yarm daire oluturmutu. Adamlar yar bellerine kadar soyunmulard. Gvdeleri Lagrange'n mortesi nlar yznden adeta kapkarayd. (Neyseki youn atmosfer ve yukarlardaki kaln ozon tabakas bu nlarn insanlarn yaamn tehlikeye sokmasn engelliyordu.) Mark'n hemen nndeki uzayc bir beyzbol sopasna dayanmt. Bir dier topu havaya atp tutuyordu. Geri kalanlarn ounun da beyzbol eldivenleri vard. Mark ban kaldrnca Sheffield'i grd. Heyecanla barmaya balad. yi ya, bunu ona sorun! Haydi, sorsanza! Dr. Sheffield, vaktiyle bu gezegene bir grup insan gelmedi mi? Ve kolonidekilerin hepsi bilinmeyen bir nedenle lmediler mi? Sheffield, Mark, sen ne yapyorsun? demek istediyse de azn atnda sadece inleyebildi. Beyzbol sopal adam, Bu kk soluncan doru mu sylyor, ahbap? diye sordu. Psikolog terli avularyla yandaki parmakl kavrad. Uzaycnn surat dalgalanyordu sanki. Adamn dudaklar kalnd. Kk gzlerini kaln kalar glgeliyordu. imdi fena halde dalgalanyordu q surat. Sonra rampa sanki ykseldi ve Sheffield'in bann iinde donuverdi. Yanak kemikleri szlamaya balad. Psikolog savamaktan vazgeerek kendisini brakt ve yeniden bayld. Dr.Sheffield ikinci sefer kendine gelirken artk o kadar ac ekmiyordu. imdi yataktayd ve iki bulank surat zerine doru eilmiti. Gr alanndan uzun ve ince bir ey geti. Sonra psikolog kulaklarndaki uultunun arasnda birinin, Artk kendisine gelecek, Cimon, dediini duydu. Sheffield gzlerini yumdu. Naslsa kafasnn sarlm olduunu anlamt. Bir dakika kadar sessizce yatt. Derin soluklar alyordu. Tekrar gzlerini at zaman zerine eilmi olan bilim adamlarnn yzlerini iyice grebiliyordu. Novee'nin yuvarlak suratn. Doktor endieyle kalarn atmt. Ama Sheffield, Merhaba, Novee, dediinde rahatlad. Dier adam Cimon'du. Yznn hatlar fkeyle gerilmiti ama gzlerinde sanki memnunmu gibi bir ifade vard. Sheffield, Neredeyiz? diye sordu. Cimon souk souk, Uzayda, Dr. Sheffield, diye cevap verdi. Gezegenden ayrlal iki gn oldu. ki gn m oldu... Psikologun gzleri irileti. Novee atld. Beyin sarsnts geirdin. Az kalsn kafatasn krlyormu. Telalanma, Sheffield. Peki ama ne ol... Mark nerede? Mark nerede? Yava! Telalanma! Novee, Sheffield'i omuzlarndan kavrayarak yatrd. Cimon, Senin ocuk hapis, diye aklad. Nedenini renmek istiyorsan syleyeyim. Gemide kasten isyan kard ve be kiinin hayatn tehlikeye soktu. Mrettebat hemen ayrlmak istedii iin az kalsn o kampta kalacaktk. Kaptan onlar, bizi almalar iin ikna etti. Sheffield, Novee'nin ellerinden kurtulmaya alt. Mark' ve eli beyzbol sopal adam hayal meyal hatrlyordu. Delikanlnn, ...Bin kii ld... dediini de.

Psikolog kendini zorlayarak dirseinin zerinde doruldu. Dinle, Cimon. Mark'n bunu neden yaptn bilmiyorum. Ama izin ver de onunla konuaym. O zaman iin i yzn renirim. Cimon, Buna hi gerek yok, dedi. Her ey yarglama srasnda ortaya kacak. Psikolog, Novee'nin elini itmeye alt. Ama neden bu olaya resmi bir hava veriliyor? Niin bro ie kartrlyor? Bu ii aramzda halledebiliriz. Biz de yle yapacaz. Kaptann, uzayda ilenen sular konusunda alacak davalar ynetme yetkisi var. Kaptan m? Yani ocuk burada m yarglanacak? Gemide? Cimon, kaptann bunu yapmasna izin verme! Bu bir cinayet olur! Hi de deil. Bu adil ve uygun bir yarglama olacak. Ben de kaptanla tmyle ayn fikirdeyim. Disiplin, o ocuun yarglanmasn gerektiriyor. Novee endieyle, Buraya bak, Cimon, dedi. Byle konumasan iyi olur. Dr. Sheffield byle eyleri kaldracak durumda deil. Cimon homurdand. Vah vah... Sheffield, Bak, anlamyorsun, dedi. ocuktan ben sorumluyum. Cimon, Yanlyorsun, diye cevap verdi. Ben durumu ok iyi anlyorum. O yzden senin kendine gelmeni bekledik. Sen de Mark'la birlikte yarglanacaksn. Ne? Sen o babelasnn davranlarndan sorumlusun. Ayrca ocuk botu ald srada onunla beraberdin. Mrettebat isyana tevik ettii srada adamlar senin botun kapsnda durduunu grmler. Ama Mark, botu alabilmek iin kafama sopayla vurdu. Bundan da ocuun dengesini kaybettii anlalmyor mu? Kimse onu sorumlu tutamaz. Buna kaptan karar verecek, Sheffield. Sen onunla kal Novee. Cimon kmak iin dnd. Sheffield btn gcn toplayarak, Cimon, diye barmay baard. Btn bunlar sana verdiim psikoloji dersinin acsn karmak iin yapyorsun. Sen dar kafal, aalk... Soluu kesildi ve ba yasta dt. Cimon kapdan, Ha, aklma gelmiken, dedi. Gemide isyan karmann cezas lmdr, Sheffield. Sheffield fkeyle, bu da bir tr yarglama saylr, diye dnd. Kimsenin kesin hukuki kurallara uyduu yoktu. Aslnda psikolog kimsenin kurallar bildiini sanmyordu. zellikle kaptann. Sradan seferler srasnda mrettebatn esir-alt yaynlar seyrettikleri salonda toplanmlard. Ama imdi mrettebatn ieri girmesi yasaklanmt. Yalnz, btn bilim adamlar oradaydlar. Kaptan Follenbee esir-alt alcs olan kbn altndaki masada oturuyordu. Sheffield'le Mark onun solundaydlar ve kaptana doru dnmlerdi. Follenbee hi de rahat deildi. eitli 'tanklar'la konuurken dosta bir tavr taknyor ve sonra dinleyicileri aralarnda fsldatklar iin azarlyordu. Sheffield'le Mark ilk defa 'Mahkeme Salonu'nda karlamlar ve ciddiyetle el skmlard. Tabii psikolog nce elini uzatt iin. Mark bata gerilemi ve Sheffield'in kafasnn tra edilmi ksmndaki flasterlere bir gz atmt. zgnm, Dr. Sheffield. ok zgnm. nemli deil, Mark. Sana nasl davrandlar? Eh, kt saylmaz... Kaptan gr sesiyle, Sanklar aralarnda konumayacaklar! dedi. Sheffield sknetle, Dinle, kaptan, dedi. Bize avukat bile verilmedi. Savunmamz hazrlayacak zamanmzsa hi olmad. Follenbee, Avukata gerek yok, dedi. Bu Dnya'daki mahkemelerde grlen bir dava deil. Kaptann aratrmas bu. Dierlerinden farkl. Bizi gerekler ilgilendiriyor, hukuki ayak oyunlar deil. Dnya'ya dndmzde yarglama yntemi gzden geirilebilir. Sheffield fkeyle homurdand. Biz o srada oktan lm oluruz.

Kaptan alminyum bir T cetveliyle masaya vurdu. Balayalm artk. Cimon dinleyicilerin arasndayd ve n srada oturuyordu. Hafife ve kinle glmsyordu. Sheffield'i en ok endielendiren de oydu. Tanklarn ifadeleri srasnda uzmann yznden o tebessm hi silinmedi. Tanklar, mrettebata seferin amacnn hibir zaman aklanmamasna karar verildiini sylediler. Sheffield'le Mark'n da o srada aralarnda olduklarn belirttiler. Bir Mantar Bilimi uzman daha sonra Sheffield'le konutuunu ve psikologun bu yasaktan haberi olduunu aklad. Mark'n Junior'a yaplan yolculuun nemli bir blmn hasta olduu iin yatanda geirdiinden sz edildi. Delikanl, Junior'a inildikten sonra tuhaf davranmt. Kaptan, Btn bunlar nasl aklyorsunuz? diye sordu. Cimon seyircilerin arasndan sakin sakin, ok korkuyordu, diye seslendi. Gezegenden ayrlmak iin her eyi yapmaya hazrd. Sheffield ayaa frlad. Onun konumaya hakk yok. Cimon tank deil. Kaptan T cetvelini masaya vurdu. Otur! Yarglama srd. Mrettebattan biri arld. Adam Mark'n onlara ilk koloniden sz ettiini ve Sheffield'in de o srada kapda durduunu anlatt. Sheffield bard. Bu san sorguya ekmek istiyorum. Kaptan, Sana daha sonra frsat verilecek, dedi. Uzayc salondan karld. Sheffield dinleyicileri inceledi. Aslnda hibirinin kaptandan yana olmadklar belliydi. Adam, bir psikolog olduu iin byle bir anda bile kendi kendisine, acaba ka Junior'dan ayrldmz iin iten ie seviniyor, diye sordu. Ka Mark'a bu ii abuklatrd iin minnet duyuyor? Ayrca bu garip yarglamadan da holanmadklar belli. Vernadsky fkeyle kalarn atmt. Novee ise ok belirgin bir tiksintiyle Cimon'a bakyordu. Sheffield'i endielendiren Cimon'du. Psikolog, onun kaptan ikna ettiinden emindi. Cimon lm cezasna arptrlmalar iin srar da edebilirdi. Sheffield uzmann gururunu krd iin imdi ok pimand. Ama Sheffield'i en ok Mark'n tavrlar artyordu. Delikanly uzay tutmad anlalyordu. Ayrca hi de endieli grnmyordu. ocuk btn bunlarn hi nemi yokmu gibi davranyordu. Sanki edindii bir bilgi her eyi nemsizletiriyormu gibiydi. Kaptan, T cetvelini tekrar masaya vurarak, Her eyi rendik sanrm, dedi. Btn gerekler ortada. Tartlacak bir ey yok. Artk davay sona erdirebiliriz. Sheffield tekrar ayaa frlad. Bir dakika! Bize konuma hakk verilmeyecek mi? Kaptan, Sus! diye emretti. Asl sen sus! Sheffield dinleyicilere dnd. Dinleyin! Bize kendimizi savunma ans verilmedi. Tanklar sorguya ekme hakk bile tannmad. Bu adli bir ey mi? Ykselen mrltlar T cetvelinin grltsn bodu. Cimon souk souk, Savunulacak ne var? dedi. Sheffield, Belki hibir ey yok! diye bard. O zaman bizi dinlemekle ne kaybnz olur? Yoksa savunulacak eylerimizin ok olmasndan m korkuyorsun? imdi seyircilerin arasndan bazlar seslenmeye balamlard. zin verin de konusun! Cimon omzunu silkti. yi ya. Konu bakalm. Kaptan somurtkanca, Ne yapmak istiyorsun? diye sordu. Sheffield, Kendi avukatlm yapacak ve tank olarak da Mark Annuncio'yu aracam, dedi. Delikanl sakin bir tavrla ayaa kalkt. Sheffield iskemlesini dinleyicilere doru evirdi. ocua da oturmasn iaret etti. Sheffield esir-alt yaynlarda seyrettii davalarla ilgili oyunlar taklit etmesinin bir ie yaramayacana karar verdi. Mark'a ukala bir tavrla adn ve gemiini sormas ie yaramayacakt. En iyisi ak ak konumakt. Psikolog bu nedenle, Mark, dedi. Mrettebata ilk koloninin bana gelenleri sylediin zaman neler olacan biliyor muydun? Evet, Dr. Sheffield.

yleyse bunu neden yaptn? nk bir dakika bile kaybetmeden Junior'dan uzaklamamz gerekiyordu. Gezegenden en abuk ayrlmann yolu da mrettebata gerei aklamakt. Sheffield bu cevabn dinleyicilerin zerinde kt bir etki yaptn farketti. Ama imdi yalnz sezgilerine gre davranabilirdi. Bunun nedeni Mark ya da baka bir Mnemonik'in felaket karsnda byle sakin davranmasna sadece belirli bir bilginin neden olabileceini bilmesiydi. Junior'dan ayrlmak neden o kadar nemliydi, Mark? dedi. Delikanl soru karsnda irkilmedi bile. Gzlerini onu seyreden bilim adamlarna dikti. nk ilk koloninin yelerinin neden ldklerini biliyorum. Bunun bizi de ldrmesi sadece bir zaman meselesiydi. Tabii artk ok ge kalm bile olabiliriz. Belki de u anda yava yava lyoruz. Hepimiz birer l saylabiliriz. Sheffield seyircilerin kendi aralarnda mrldanmalarna izin verdi. Kaptan bile geirdii ok yznden T cetvelini masaya vurmay unutmutu. Cimon'un tebessmyse silinmek zereydi. Psikologun o anda Mark'n 'bilgisi'nden ok onun buna dayanarak kendi bana davranm olmas ilgilendiriyordu. Bu daha nce de olmutu. Mark bir varsaym yznden geminin seyir defterini incelemiti. Sheffield onun bu eilimini hemen, o gn incelemedii iin ok zgnd. Bu nedenle sert bir tavrla, Bu konuyu neden benimle konumadn, Mark?-diye sordu. Delikanl biraz duraklad. Bana inanmazdnz ki! Bu yzden beni durdurmamanz iin banza vurdum. Onlarn hibiri bana inanmazlard. Hepsi de benden nefret ediyorlard. Neden senden nefret ettiklerini dnyorsun? Dr. Rodriguez'le aramzda kan olay hatrlyorsunuz. O olay gerilerde kald. Dierlerinin sana bir itirazlar yoktu. Dr. Cimon'un baklarndan benden nefret ettiini anlyordum. Ve Dr. Fawkes de silahyla beni vurmaya kalkt. Ne? Sheffield hzla dnd. Mahkeme Salonunda olduklar halde resmi davranmay unutmutu. Fawkes! Gerekten onu vurmaya kalktn m? Fawkes ayaa kalkt. Dierleri dnp ona baktklar iin kpkrmz kesildi. Ormandaydm. O gizlice peimden geldi. Yaklaann bir hayvan olduunu sanarak nlem aldm. Gelenin bu ocuk olduunu grnce silahm mahfazasna soktum. Sheffield, Mark'a dnd. Bu doru mu? Mark yine somurttu. ey... Dr. Vernadsky'den bana toplad baz bilgileri gstermesini istedim. Bana onu kendisinden nce yaynlamamam syledi. Yani drst olmadm ima etti. Vernadsky dinleyicilerin arasndan bard. Kahretsin! Ben aka yapyordum! Sheffield telala, Tamam, Mark, dedi. Bize gvenmiyordun. Kendi bana hareket etmen gerektiini dndn. Ama imdi asl konuya dnelim. Sence buraya ilk yerleen grubu ne ldrd? Mark, Belki bu kif Makoyama'y da ldrd, diye cevap verdi. Ancak kif, Junior'la ilgili raporunu verdikten iki ay gn sonra kazada ld. Onun iin gerei hibir zaman renemeyeceiz. Pekl. Ama sen neden sz ediyorsun? Herkes sessizleti. Mark etrafna baknd. Tozdan. Dinleyicilerin hepsi glmeye balad. Delikanl kpkrmz kesildi. Sheffield sordu, Ne demek istiyorsun? Toz! Havadaki toz! inde beliryum vard. nanmazsanz Dr. Vemadsky'e sorun! Vernadsky ayaa kalkarak ne doru geldi. Ne dedin? Mark, Tabii ya, dedi. Bu bana gsterdiiniz raporda vard. Gezegenin kabuunda ok miktarda beliryum bulunuyordu. O halde havadaki tozda da olmalyd. Sheffield, Tozlarda berilyum bulunursa ne olur? diye sordu. zin ver de sorular ben soraym, Vernadsky! Ltfen!

nsan berilyumdan zehirlenir. Solurken beliryum tozunu iinize ekerseniz akcierlerde iyilemeyen 'granulomata' oluur. O, her neyse? Soluk almakta zorluk eker ve sonunda lrsnz. O grlt arasnda endieli bir ses duyuldu. Sen neden sz ediyorsun? Doktor deilsin ki! Konuan Novee'ydi. Mark heyecanla, Bunu biliyorum, dedi. Ama.vaktiyle zehirlerle ilgili ok eski bir kitap okumutum. Bu o kadar eskiydi ki gerek kda baslmt. Ktphanede byle birka kitap vard. Ben de bu ok farkl bir ey olduu iin o kitaplarn hepsini okudum. Novee ban sallad. Pekl. Ne okudun? Bana anlatabilir misin? Mark ban dikletirdi. Okuduklarm ezberden tekrarlayabilirim. Kelimesi kelimesine. ift deerli maden iyonlar vcutta alacak kadar ok enzim reaksiyonuna yol aar. Bunlarn arasnda magnezyum, manganez, inko, demir, kobalt, nikel iyonlar ve dierleri saylabilir. Buna karlk berilyum iyonu, ayn byklk ve arjda olmasna ramen bir engelleyici gibi etki yapar. O yzden berilyum enzimlerin katalize ettikleri baz reaksiyonlarn dzenini bozar. Akcierlerin berilyumu atmalar imknsz olduu iin eitli metabolik bozukluklar grlr. Bu yzden iinde belirli baz berilyum tuzlar olan tozlar havayla akcierlere ekildiinde ciddi hastalklara ve lme yol aarlar. Belirtinin balangc sinsicedir. Hastalk bazen ancak yl sonra kendisini gsterir. Prognoz da fazla umut verici deildir. Kaptan telala ne doru eildi. Ne oluyor, Novee? Sylediklerinden bir anlam kyor mu? Doktor, Onun hakl olup olmadn bilmiyorum, dedi. Ama akladklarnn hibir gln yan da yok. Sheffield bard. Yani terilyumun zehirli olup olmadn bilmiyorsun, yle mi? Novee, Hayr, bilmiyorum, dedi. Bu konuda bir yaz okumadm gibi herhangi bir vakayla da karlamadm. Berilyum bir eyler iin kullanlmyor mu? Sheffield, Vernadsky'e dnd. Vernadsky'nin gzleri hayretle irilemiti. Hibir ey iin kullanlmyor. Kahretsin! Aklma, berilyumun kullanld bir tek alan bile gelmiyor. Ama sana unu syleyebilirim: Atom gcnn elde edildii ilk gnlerde berilyum da parafin ve grafit gibi, ilkel uranyum reaktrlerinde kullanlyordu. Bundan hemen hemen eminim. Sheffield, Ancak bugn kullanlmyor, deil mi? diye sordu. yle. Kullanlmyor. Bir elektroniki usulca, Galiba ilk floresan lambalarda berilyum kullanlyordu, diye mrldand. zerlerini kaplamak in. Byle bir eyden sz edildiini sanyorum. Sheffield, Ama baka bir ey yok, dedi. yle deil mi? yle. Psikolog dierlerine dnd. imdi hepiniz beni dinleyin. nce unu syleyeceim: Mark'n ezberleyerek syledii her ey dorudur. Syledii her ey kitapta yazlym. Ben, berilyumun zehirli olduuna inanyorum. Normal yaamda bu nemli deil. nk Dnya'da topraktaki berilyum oran ok dk. nsanlar nkleer reaktrlerde ya da floresan lambalarda berilyum kullandklar zaman zehirli olduunu anladlar ve onun yerini alacak baka maddeler aramaya baladlar. Bulduklarnda da berilyumu ve onun zehirli olduunu unuttular. Sonra biz Junior gibi berilyum bakmndan ok zengin bir gezegene indik. Ama neler olduunu anlayamadk. Cimon onu dinlemiyormu gibiydi. Adam alak sesle, 'Prognoz fazla umut verici deil,' ne demek? diye sordu. Novee dalgn dalgn cevap verdi. Berilyumdan zehirlenirsen kurtulu yok, demek. Cimon iskemlesinde arkasna yaslanp kald. Dudan dileyip, duruyordu. Novee, Mark'a bakt. Berilyum zehirlenmesinin belirtisi... Mark hemen, Size tam listeyi verebilirim, dedi. Szleri hi anlamyorum ama... 'dispne'mi? Evet. Novee iini ekti. Bu nefes darl demek. Bence mmkn olduunca abuk Dnya'ya dnmeli ve hemen tedavi edilmeliyiz.

Cimon bitkince mrldand. Madem iyileemeyeceiz, bunun ne yarar olur. Novee, Tp bilimi, kitaplarn kda basld gnlerden beri ok ilerledi, diye hatrlatt. Ayrca belki zehirlenecek kadar berilyum tozu yutmadk. Buraya ilk yerleenler, her gn tehlikeyle kar karya olmalarna ramen yine de bir yldan daha uzun bir sre yaadlar. Bizse Junior'da sadece bir ay kaldk. Mark'n abuk ve kesin bir biimde harekete gemesi sayesinde. ok etkilenmi olan Fawkes, Kaptan! diye bard. Tanr akna! Hemen iinin bana dn ve bizi Dnya'ya gtr! Bylece dava sona ermi oldu. Salondan ilk kanlar arasnda Sheffield'le Mark da vard. skemlesinden en son kalkan Cimon'du. Adam sanki lmek zereymi gibi bitkince ilerledi. Lagrange Sistemi gerilerde kalan kmenin iindeki kayp bir yldzd artk. Sheffield o iri k benekciine bakarak, Ne kadar da gzel bir gezegen, diyerek iini ekti. Neyse... Yaayacamz umalm. Ne olursa olsun hkmet bundan sonra berilyum bakmndan zengin gezegenlere dikkat edecek. Byle lanetli gezegenler insanlar bir daha tuzaa dremeyecekler. Mark, bu idealiste sylenmi szlere karlk vermedi. Dava sona ermi, heyecan da snmt. Delikanlnn gzleri yalyd. Sadece leceini dnyordu. Ve lrse evrendeki pek ok eyi gremeyecekti.

SON

You might also like