Yenilgiden Dönerken

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 23

YENLGDEN DNERKEN

Ali Ayil
TMA YAYINLARI | 2647
Edebiyat-Deneme | 34
GENEL YAYIN YNETMEN
Emine Erolu
KAPAK TASARIMI
Ravza Kzltu
1. BASKI
Kasm 2011, stanbul
ISBN
978-605-114- 810-6
TMA YAYINLARI
Caalolu, Alemdar Mahallesi,
Alaykk Caddesi, No: 5, Fatih/stanbul
Telefon: (0212) 511 24 24 Faks: (0212) 512 40 00
P.K. 50 Sirkeci / stanbul

timas.com.tr
timas@timas.com.tr
facebook.com/timasyayingrubu
twitter.com/timasyayingrubu
Kltr Bakanl Yaynclk
Sertifika No: 12364
BASKI VE CLT
Sistem Matbaaclk
Ylanl Ayazma Sok. No: 8
Davutpaa-Topkap/stanbul
Telefon: (0212) 482 11 01
Matbaa Sertifika No: 16086
YAYIN HAKLARI
Eserin her hakk anlamal olarak
Tima Basm Ticaret ve Sanayi Anonim irketine aittir.
zinsiz yaynlanamaz. Kaynak gsterilerek alnt yaplabilir.
<(1/*'(1'g1(5.(1
Ali Ayil
$/$<d/
1969 ylnda Erzincanda dodu. Atatrk niversitesi KKEF Tarih blmn
bitirdi. iirleri Dergh, Kitaplk, poetik yazlar Hece-Edebiyat, hikyeleri Hece-yk
dergilerinde yaynland.
Kitaplar:
Arastanin Son irai
Naz Bitti
Ceviz Sandiklar ve Para Kasalari
Sur Kenti Hikyeleri
Kovulmularin Evi
Yenilgiden Dnerken
9
nce Gsn Arala
Bu yoldan gidersen, kuzey kapsna varrsn. Gidilebilecek
yollar iinde en tenhasdr. Yolculuun boyunca geriye dnen
az sayda insanla karlarsn; yzleri ask, bitkin ve piman-
drlar. Sana, daha fazla yorulmadan kendileriyle birlikte geri
dnmeni tavsiye edeceklerinden hi kukun olmasn. Onlarn,
kuzeydeki kapy aralayamadan geri dnm bedbahtlar m
yoksa seni snamak iin nne karlan grevliler mi olduu-
nu bilemeyeceine gre, en iyisi srarla yoluna devam etmen.
Tpk teki kap gibi kuzey kapsna da menzilleri sayarak,
mesafeleri hesaplayarak ulaamazsn. Kimi yolcularn daha
ilk menzilde vardklar bu kapya kimileri mrlerinin yars
yolda getii halde henz ulaabilmi deil. lerinde yleleri
var ki, srekli sanrlar gryor, kuzeydeki kapnn kendileri
olduunu bile iddia ediyorlar. Eer talihliysen, bir gn ktn
yolculuun mkfatn alrsn. Kuzey kapsnn zerinde yle
yazld sylenir: Yaradl takvimine gre her yetmi ylda
yalnzca bir kez aralanr...
Bu yoldan gidersen, dou kapsna varrsn. Anlatlanlar
doruysa, doudaki kap hi kilitlenmemitir. Dier kapdan
Ali Ayil
10
ieri giremeyen talihsizlerin de iinde bulunduu yolcular, bkp
usanmadan ona doru ynelirler. Yol ylesine kalabalktr ki,
izdiham kmasn diye ikiye ayrlmtr. Aklnda bulunsun: Gi-
denlerle geri dnenlerin says neredeyse eittir. Dnenler, ken-
dilerine sorulan hibir soruya cevap veremezler. Dou kapsna
giden pek ok insan, kar istikametten gelenlere dalgnlkla
bakt iin, bir yerden sonra onlara katlp geriye dndn
fark etmez bile. Aslnda onu arayanlardan pek ou, zaman
iinde yn bilincini kaybetmi; hangi eridin dou kapsna
gidenlere, hangi eridin dou kapsndan dnenlere ait olduu
birbirine karmtr. Srekli bir ynden dierine getiini fark
etmeyen saysz insan yznden yol artk bir gzergh deil,
bir sarmaldr. Dou kapsna ulaabilen az sayda insann da,
kapnn bir arkfelek gibi dndn anlayamad iin, bir
taraftan girip br taraftan kt sylenir...
Bu yoldan gidersen, bat kapsna varrsn. Ar efaf
yznden, batda bir kapnn olup olmad hep tartlmtr.
Yolculuun boyunca, bir kap bulamad iin geriye dnen
saysz yolcuyla karlaacak, belki sen de batnn bir kaps
olmadna inanacaksn. Bu bo inanca kapldn an bala-
dn yere dnmeni neririm. Dn, nk batda, grp de
bakalarna gsterebilecein herhangi bir kap gerekten de
yoktur. Zaten bat kapsn arayan pek ok insan da, o efaf
kapdan defalarca gemi, ama krlkleri yznden bunu bir
trl hissedememitir. Salam rivayetlere gre onun aral,
gzn perdesiyle ayn madenden yaplmadr, neredeyse gze
yapk durur. Grebileyim diye ileriye bakmak beyhude bir
abadr. Bu bilgiye sahip olduu iin, gzlerini kapatarak yol
alan, srekli uraya buraya arpan insanlara da rastlayacaksn.
Umarm, onlar gibi yararsz bir krlkten, geici bir karanlktan
medet ummazsn. Talihin yaver gider, bat kapsna ularsan,
aklna mukayyet ol. nk orada, kendi gzlerinden baka
kilitlenmi tek bir kap bulamayacan sylenir...
11
Yenilgiden Dnerken
Bu yoldan gidersen gney kapsna varrsn, diyemem.
Gney kapsnn, karamsarlarn arad kuzey kapsna da,
dalgnlarn bulamad dou kapsna da, krlerin bir trl
aralayamad bat kapsna da benzemedii anlatlr. Tanrnn
adaletinden kuku duyamayz; elbette dier ynlerdeki gibi
gneyde de bir kap var. nsanlarn, orada bir kap olup olma-
dndan kukulanmalarnn sebebi, gneye doru attklar
her admda, yaklamak yerine kapdan biraz daha uzakla-
malardr. Yolcu, kapy dledii yere vardnda, aslnda onu
geride bir yerlerde braktn fark edemez. Fark edemedii
iin, gneyin de gneyine ynelir. nnde aradn arkasnda
brakan talihsizlerin durumuna ikimiz de zlelim! yi de, n
ve arka neresi? yle grnyor ki, gneyin kapsn bulmak
isteyen teki insanlar gibi, sen de nce ondan uzaklamaya
mahkmsun. Baka trl olsa, zaten aramaya kalkmazdn.
Kaplar hakkndaki en gl rivayet gneydekine aittir. Onu
bulanlar, u yazy okuyunca, aknlktan ne yapacaklarn
bilemediklerini sylerlerler: nce gsn arala...
15
Tehir Duas
Yaz sonu
On yedi yanda ince bir olan, Gzeler stasyonunda Dou
Ekspresinin gelmesini bekliyor. Kk istasyon binasnn ya-
nndaki kahvehaneden biraz ilerideki oseye bakan suskun
birka adam olmasa, o bolukta kaybolup gidebilir insan. Gen
yolcu, raylarn iki yanna ilimi on on be evi ve biilmi ekin
tarlalarnn sar dzln tekrar tekrar szyor gz ucuyla.
Neredeyse iki saat getii halde bir trl gelmeyen tren yzn-
den mekn bulanklayor. Burann gerekten bir istasyon olup
olmadn, buradan gerekten bir trenin geip gemediini
sormaya balyor kendine. Beklerken, okuduu bir romanda
Sibiryaya srgn tayan Rus katarn, onun getii bitkin
istasyonlar hayal ediyor. Tpk raylar gibi iki demir yalnzlk-
la mhrleniyor gzleri. Akam yaklayor. Yirmi kilometre
tedeki kendi kasabasndan da, gitmeyi umduu kentten de
umudunu kesiyor bir ara; karanlk onu, henz adn koymad
bambaka bir zamann iine ekiyor. Evler silikleiyor, biilmi
ekin tarlalarnn sar zemini silikleiyor, kavak aalarnn
yapraklar silikleiyor. Nihayet grevli memur, gen yolcunun
Ali Ayil
16
bulank yzn, hayatnda ilk kez duyduu bir kelimeye emanet
ediyor: Tehir
Yaklak otuz saat nce, Haydarpaa garndan lodosun
kompartmanlara doldurduu deniz kokusuyla yola koyulan
Dou Ekspresi, onu beklediim kk Gzeler stasyonuna
vardnda, ne renginden ne de kokusundan eser kalrd. Rengi
deil ama iine girdiimde burnuma alnan kokusu, ilk yolcu-
luklarmda fazlasyla rahatsz ederdi beni. Zamanla altm bu
kokuya. Dahas, bindiim trenin kokusunun, adn yol kokusu
koyacam zel bir kimyasnn olduuna, stanbuldan Karsa
kadar tad her bir yolcunun, durduu her bir istasyonun,
kvrld her bir dnemecin bu kokuda bir paynn bulundu-
una phem kalmad. Hem hzn hem de gururla yol alan
bu elik gvde Gzeler stasyonuna geldiinde, onu birbiri
ardnca uurlayan deniz esintisini, fabrika dumanlarn, or-
man rzgrlarn ve bozkr tozanlarn, kaderleri baka baka
saysz insandan yaylan buuyla kartrm, kendi imalat u
yol kokusunu kvamna erdirmi olurdu. Sanki ben, yolun
sonuna doru bu kokuyu kontrol etmekle grevlendirilmi
bir eksperdim. Trene biner, bo bir koltua oturur, gzlerimi
kapar, sonra da yava yava kokuyu iime ekerdim...
Bir yol nasl kokar
Eer ok uzak bir mesafeden gelen bir trene defalarca bin-
memiseniz, bunu nereden bilebilirsiniz ki? Arkama yaslan-
dm koltukta, yol kokusunun kimden kalm olabileceini
dnerek tuhaf bir oyun oynardm kendimle; drt saatlik
Gzeler-Erzurum yolunun bir ksm bu tuhaf oyunla geerdi.
Hi bilmediim istasyonlarda trenden inen ama geride koku-
larn brakan yolcularn ounu fakir, aresiz, hasta insanlar
olarak dlerdim. Ar demir kapy aralayp kompartmana
girdiimde, halen yola devam eden yolcularn halleri de d-
ncemi pekitirirdi. Bana yle gelirdi ki, artk btn umutlar
tkendii iin evine gnderilen kanserli bir hastann son terleri,
17
Yenilgiden Dnerken
gelininin yannda tutunamayan yal bir kadnn beddual ne-
fesi, kentte akrabasnn kzna k olmu kasabal bir olann
cierlerinden havaya yaylan ate, srekli hareket eden bu yasl
koku ananda birbirine karr, birbirinden teselli umard.
O yasl anan iinde yeni evli iftlerin koltuklara, perdelere
sinmi hevesli nefesi ya da trende tanan, kala gz arasnda
avularna birbirlerinin adreslerini ilitiren ergenlerin buusu
da olurdu elbet. Ama onlarn mutluluu bile btn kokular
birbirine kartran uzun yol katarnn karamsar havasn de-
itirmeye yetmezdi
Bir yolun artk sonuna yaklatmz iaret eden yerler var-
dr. Yolcular, ok arzulasalar bile varacaklar kente anszn var-
mak istemez, nce ona yaklatklarn haber veren meknlara
dikkat kesilirler. Bu dikkat onlara sadece toparlanacaklar geni
bir zaman bahetmez, sonla birdenbire yzlemelerinin ger-
ginliinden de uzak tutar. Bana, ktm yolun sonuna yakla-
tm ilk haber veren, Akale imento Fabrikasyd. Havasn
kirlettii kasabann kysndan gulyabani gibi ban ge doru
uzatarak yapard bunu. Dar vadilerden getikten sonra grbz
bir yaylaya varan tren, getii istasyonlardan imal ettii yol
kokusunu son bir kokuyla, imento fabrikasnn dumanyla
sarar, dzln keyfini byle karrd. Bu son kokuyla beraber
artk yava yava trenden uzaklardm. Trenden uzaklar,
beni Erzuruma, faklte kantinine, arkadalarma, her akam
oturduumuz ay ocana yeniden kavuturacak ehir istas-
yonuna odaklanrdm. Kimi stanbuldan, kimi Eskiehirden,
kimi Ankara ya da Sivastan trene binmi yorgun yolcularn
arasna ilierek geirdiim drt saatlik yolculuun bitimine
doru, hem onlar hem de geip geldikleri istasyonlar hayal
etmeyi brakrdm artk. Kokumu, bir baka hayalperest yolcuya
brakp inerdim trenden
Son sefer
Ali Ayil
18
Yirmi bir yandaki gen adam, biilmi ekinlerden kalma
sar bir dzln ortasnda Erzincandan gelecek treni bekli-
yor. Bu, Gzeler stasyonundan kaca son yolculuk. Tehir
kelimesini ilk duyduu drt yl ncesinin o tenha akamnda,
fazla deil bir yl sonra yakn bir akrabasnn u kk istas-
yon evlerinden birine yerleeceini, yolculuklardan nce evin
balkonunda oturup biilmi ekin tarlalarn, rzgrda savrulan
saman ynlarn, uzaktaki dalar seyredeceini; bunun ak
acsna iyi geldiini ve balkonda otururken trenin gecikmesi
iin tehir duas edeceini aklnn ucundan bile geiremezdi. lk
karlatnda, garip bir suskunlukla kahvehanenin nnde
oturan adamlardan pek ok hikye dinleyeceini, yolcularn
ylesine bakp getii bu kck istasyonun zamanla ken-
disi iin bir snaa dneceini de geiremezdi aklndan.
imdi, son seferine karken, yalnzca bir okuldan deil, bir
balkondan, bir istasyondan, bir yol kokusundan ve bir aktan
da mezun ediliyorum, diye geiriyor iinden. Artk trene bi-
nebilir. Brakn binsin...
63
Genclmeninyararlar
yi hatrlyorum, sana ilkin on be yl nce, birini almak
iin kullandm iki odal kk bir evden yazmtm. Bahe
katyd; dallar balkona sarkan kaysnn meyvelerini paylaacak
kimse yoktu yanmda. imdi bile glmsememe sebep olan
portakal renkli, ift kanatl masann zerinde dolu bir kllk,
dalndan biraz nce kopardm birka erik, bir deste kt
ve iine kalemler koyduum plastik mavi bardak, kurduum
yalnzlk rgtnn yelerinden birkayd sadece. Demek ki
yalnz deildim! O ilk mektubu yazdmda mezarn da henz
tazeydi. Annen ve iki kardein her hafta seni ziyaret eder, top-
ran gevetir, ieklerini sular, yedi gn sonra yeniden geri
gelirlerdi. Ziyaretlerin zamanla seyrekletiini, nihayet ylda
iki kez, bayramlarda okanan bir taa dntn biliyorsun.
Ama annenin kalbindeki yerin daima bakml oldu; byledir
anneler, herkesin unuttuunu toplar, bir hatrlama bahesi
kurarlar kendilerine. Bak ite ben bile, dnyaya yarm kalm
iirler, derin dnceler, okunmam kitaplar ve yakas ypran-
mam gmleklerle veda eden bir adamn kapsn almadan
edemiyorum...
Ali Ayil
64
Sana yazdm ilk mektup, bir at deilse bile, hevesleri
yarm kalm gen bir lnn scak hatralaryla doluydu. Ya-
asayd, demitim kendi kendime, yaasayd, eksik brakt
ne varsa tamamlard. Genliin o gzel cahillii, cmertlii-
ni cmlelerimden esirgememi belli ki. Oysa imdi, dnyaya
erken veda etmekle, heveslerini gelecein ktlklerinden
koruduunu dnyorum artk. Eer hayatta olsaydn, u
ok sevdiin edebiyatn da sonunda bir iktidara dntn
grecektin. Kelimelerinin atei snd, duygularn bir ezbere
dnd halde, srekli daha fazla insan tarafndan okunmay
arzulayacak; bunu baaramadnda hrnlaacak; anlalma-
dn vehmine kaplacak; ve srekli kendinden sz aacaktn.
Hakikatten bahsedenlerin bir hakikat pazar kurduunu; harf-
lerini gzyalaryla ykayanlarn, bir gzya ticarethanesine
dntn; rabet gryorsa, btn heveslerin rahatlkla
kirletilebildiini grmediin iin kazanl saylrsn. Her erken
gn bize brakt miras ayndr: nsan genken, temiz bir
cmle olarak lr...
Ve insan genken temiz bir cmleyle k olur bir kadna!
Sen ldn iin, sevgilin u esmer kz, muhtemelen birka yl
kendine gelememitir. Kadnlarn yasna hrmet duymaktan
baka bir seeneimiz de yok zaten. lenle birlikte btn bir
dnyann ldn, zamann katlatn, meknn usuz
bucaksz bir boluk halini aldn dnrler nk. Sonra
bir gn anszn zamana geri dnerler. Bir hznn belli belir-
siz izleri yzlerini daha da gzelletirmi, muhtemel bir kalp
arpntsnn kap komusu yapmtr onlar. Kendini bir gnle
miras brakm bir ebediyet yolcusuyla, gnln zamana tamir
ettiren bir uurlayc arasnda gereinden fazla durmayaym.
Ama eer yaasaydn, tpk cmleler gibi, ilikilerin de ezberin
atna bindiini, akn iki kiilik bir alkanln ilk aamas
olduunu sen de tecrbe edecektin. nsanlk, iki kurumun t-
kezlemesini hibir zaman istemez: Evlilik ve devlet. Ve her ikisi
de yalnkl ortalarda gezinenlerden kuku duyar. yleyse ak
65
Yenilgiden Dnerken
yrekli olaym: nsan genken, yelkenleri rzgrsz havalarda
bile indirilmemi bir kalp olarak lr...
Hatrlarsan, hayat zerine konumaya baylrdk. in asl,
sen hayat zerine konumaya, ben de byle zamanlarda tekinsiz
yerleri dolamaktaki cretine baylrdm. Trl rzgrlardan
yorgun dm bir sdn dallarn oynatmaya abalayan
sereye benziyordun aslnda. Bunu sana hissettirmemek, do-
latn yerleri birlikte dolamak iin elimden geleni yaptm.
Belki de bizim en byk hatamz, hayat yenebileceimize ya
da ie yaramaz bir eya gibi bir kenara koyup yenisini yapa-
bileceimize inanmamzdr. Dnya bilgim senden on be yl
daha rtbeli olduuna gre, hevesini krmay da gze alarak,
dilimin altndaki baklay karaym artk: nsanlar ounlukla
kendilerine yenik dmemek iin hayata sava aarlar. Kendi-
mize yenilgimizi merulatracamz biricik meydan orasdr
nk. Ve sonunda herkes u beygiri yorulmak nedir bilmeyen
akncya teslim olur; hayatn deti, gvdenin kaderi budur.
Yine de bir tek istisnas var bu kaderin: Genlik. O gerekten
de teslim alnd gne kadar, dnyann, kalbine uygun bir
yer olmas iin savar durur. Hibir beklentisi de yoktur bu
lsz oyundan. imdiden gnendireyim seni: nsan genken,
tenezzlsz bir isyan olarak lr...
66
Azizler Burcu
Karma oturmu, bir kez daha talihsizliklerin yakan brak-
madndan yaknyordun. Seni zmeyeceini bilsem, dnyann
hafzasna aclarn naketmeye alan bir ikyet iisinin,
zamanla acdan baka yontacak bir kelimesinin kalmayacan
sylerdim. ounlukla insanlarn arkalarndan konumak, yz-
lerine kar konumaktan daha kolaydr, bilirsin. Baz insanlarla
aramzda geenleri, baka baz insanlarla geirdiimiz vakitlerin
malzemesi yaparz; artk bedeniyle yanmzda olmayan birinin
dedikodusu yalnzca iimizi rahatlatmaz, unutulup gitmesine
de engel olur nk. Ve elbette muhatabmzn yz bizim iin
daima bir snrdr. Btn snrlar gibi onun da iyi korunan ya da
kolay geit veren dnemleri var. Son karlamamzda, yznn
izdii snr geebilecek cesareti bulamadm kendimde. Yine
de arkandan konumamn asl sebebi bunlar deil. Karmzda
oturan ve zaman zaman gzlerimizin iine bakan biri, hak-
kndaki dncelerimizi olgunlatrmamz zora sokar. Sesin
tns, yze yaylan izgiler, bedenin an be an deien kvrmlar
ya da kslp geveyen gzler akl elicidir. Oysa muhatabmz
67
Yenilgiden Dnerken
yanmzdan ayrldnda, kendi boluunun iine hi farknda
olmadan kendi tarifini de brakr. Mesafe tanm kolaylatrr
kimiz de biliyoruz ki, mesafe unutturur da! nsanlar, geride
braktklar bolua zaman nbeti dikmenin beyhudeliini
pek ok kez tecrbe ettikleri iin, kk nlemler alrlar. Bir
zamanlar nianl kzlarn ya da gen gelinlerin askere giden
erkeklerinin czdanlarna bir tutam sa brakmalarnn bir
sebebi de buydu. Ne garip deil mi? Biz yalnzca bir bedene
deil, o bedenin temsillerine de sk skya sadk kalabilen var-
lklarz. Ve tpk bedenler gibi, onun temsillerini de sevgimizle
onurlandrp, nefretimizle cezalandrabiliyoruz. zenle sak-
lanan fotorafar da vardr, yrtlp atlanlar da. tiraf edeyim
ki, temsillerin gc beni daima artmtr. Sokakta grd-
mz ksa boylu, iman, alelade bir adamn, albay rtbesi
tayan bir niforma giymesi, ona kendinde olmayan bir g,
bir iktidar baheder. Sanki nianl bir kzn sa ok mu farkl?
Evin urasna burasna daldnda, bir sprgeyle temizlenip
atlan salarla, bir onbann aylarca czdannda gezdirdii,
molalarnda karp koklad salarn ayn kadna ait olduuna
kim inanr! Kadnlar, ayrlk zamanlarnda temsillerine duyu-
lan ateli balln, birlikte yaamaya balaynca yava yava
zayfayacandan hakl bir phe duyarlar. nk o bir tutam
srma sa aylar getike sradan bir san tellerine dnr ve
ak mesafesizliin kurban olur
Geride dokunabileceim bir temsilini brakmadna gre,
seni rahatlkla tanmlayabileceimi dnyordum. Yanlmm.
Ayrlklarn ateli bekileri yalnzca bir tutam sa, bir fotoraf
ya da hediye edilmi bir atk deilmi meer. imdi anlyorum
ki, bir insann arkasnda brakt boluk da srarla onu temsil
etmeyi srdrr. Varlnn benim iin ne anlama geldiini her
sorduumda, urada u yal kestanenin altnda incelip duran
hayalin seni erevelememe engel oldu. Kimi zaman zerine
younlatn bir kelimeyi hatrladm, kimi zaman tedirgin-
Ali Ayil
68
liini saklamak iin elindeki kitabn sayfalarn kartrn.
Bir parman kavislerini unutmak o kadar da kolay deil! Ve
yine imdi anlyorum ki, geride dokunulabilir bir temsilini b-
rakmadan gidenler daha kurnazdr. Gller, yarm braklan
arzular, fke ve naz zamann grnmez duvarna ylesine
salam yapr ki, isteseniz de onlar oradan skp indiremez-
siniz. Yalnzca sevdiklerimizin deil, hi sevmediklerimizin de
glgeleri bizde misafir kalr aslnda. Uzaklarda olduu iin
alamad dmannn glgeleriyle hesaplaan ne ok insan
var yeryznde. Belki de akn ve nefretin en salam, ortada
dokunulabilir hibir temsiliyetini brakmayandr
Mesafeler, temsiller, ayrlklar zerine konuurken, ken-
dimi, tecrbelerini ardlna aktaran Hadrianus gibi hissettim
birden. Oysa ne paralanmasndan korktuum bir krallm
ne de doruluuna gveneceim tek bir deneyimim var. Seni
tanmlamaya alrken, aslnda tanmlamaya altm kiinin
kendim olduunu pekl biliyorum. Bu sonu gelmez uran
zihnimi nasl yorgun drdn anlatamam. Yine de ken-
dimle hesaplamann beni daima canl tuttuunu, dnyaya
teslim olmam engellediini, beklenmedik tepkiler vermemi
kolaylatrdn sylemeliyim. Btn bunlar, u ldrc me-
rakm teselli etmeye yetmiyor ama: Benden kalan bolukta
hangi can yakc temsillerim duruyor? Eer araya bir mesafe
koyup, kendi boluumda braktm temsilleri resmedebilsey-
dim, muhtemelen sana hibir zaman ihtiya duymayacaktm.
Herkes iin byledir bu. Ak, srekli olarak temsillerimizi gr-
mek istediimiz mulk bir aynadan baka nedir ki? Giderken
talihsizliklerin yakan brakmadn sylemitin. Talih yoktur
Ali Ayil
116
herkes; dilin kfrle slanmam, zamann renkli pervaneleri
gzlerini yontmamtr; seni hata dzelten szlerinden tanrz.
Yava ileyen bir araba silecei gibi, bir utan dier uca evirdi
gzlerini, bir yzden dierine tand adam. Bir baka kente
gitmekle kurtulacan bilse, hemen kp giderdi. Bir kez iyi
bir adam olduu sylenmi, iyilie mahkm edilmi ve ne za-
man ihtiya duyulsa, bir iyilik iisi olarak ona bavurulmutu.
Nereye saklansa, arayp bulurlard onu. Gvenilir bir azn o
ezber szckleriyle, uzatmadan ve ksaltmadan sorulan sorular
cevaplamak zorundayd. Sonra oald iyilik iileri; o ilk odada
bulunanlardan bazlar, baka odalar atlar. yle ok artt, yle
ok artt ki iyilerin says, artk kimse ondan bahsetme ihtiyac
duymad. imdi her yerde, ktln ktl anlatlyordu.
Ktlk en ok konuulan kelime oldu kentte
*
Sonra konumay denedim onlarla; niyetim dost olmakt,
anlatsalar dinleyecektim. Lerna, kendisine ok eski bir gl
teslim edilmi gibi darya bakt, oysa ok genti. Manuak,
lp biti, bir karara varamad, susmay tercih etti sonunda;
Nora, Armen, Alin, Alida, Bayan Elda, hepsi sustu. Biri byk
harp dese, dili dikenli bir hat ekilecekti aramza, biliyorduk.
Tedirgin, ince bir snrn iki yakasnda aylarca yoklayp durduk
birbirimizi. Belki de hi yoklamadk! Bir gn pencereden, dal-
lar tulal bir duvara yaylm yal aaca iliti gzm. len
zeriydi, dars gneliydi, berrakt. Ve arkamda oturuyordu
hepsi de, bir tek Manuak yoktu aralarnda. Ne konuursak ko-
nualm, zamann hangi yamacna gidersek gidelim, bir yerden
zenle uzak duruyoruz, diye geirdim iimden. Tarkovskynin,
Stalkerndaki blgeye benzeyen tehlikeli bir yer. Sonra, bir
ocuu olduu Manuakn, bir olu. Telefon atm, srpriz
yaptm, sevindi. Blgeye geri dndk sonra
123
Keyur ve Dierleri
Bama gelen tuhafklardan yaka silken ben, srf aklm
karmasn, srf ikisi arasnda tercih yapmak zorunda kalma-
yaym diye, son on iki yldr yanmda yalnzca bir tek kitap
tamaktaym. Elimi, bana elik eden iki kitaptan hangisine
uzatsam, tekinin hakl olarak kskanlnn tuttuunu, ba-
ma gelenlerden biliyorum. inizden kimileri bu yazy oku-
duklarnda, meseleyi biraz abarttm dneceklerdir. Sz
edilen kskanln maduru siz deil de ben olduuma gre,
imdilik, kendi tecrbelerimin ayak izinden yrmeyi daha
uygun gryorum. Gemite, yanmda bulunma ltfunu gs-
terdikleri halde, kendilerine ncelik tanmadm iin btn
kahramanlaryla bana dman kesilen kitaplardan az ekmedim
nk. Onlara her yneldiimde ya oturduum yeri, ya hava
koullarn, ya da masamdaki arkadalarm beenmediklerini
ve bouna gzlerimi yormamam gerektiini sylemekten geri
durmadlar. almak iin zellikle yorgun bir vaktimi kolla-
dklarn da ayrca bilmenizi isterim. Kitaplarm, kskanlk
konusunda sahiplerine hi benzemediler...
Ali Ayil
124
Oysa ben, bu kskanlk tarafndan her madur edildiimde,
olmadk yntemlerle kahramanlarm ikna etmenin yollarn
aramaktaydm. Bombayda, kt bir evde, berbat bir hayat
sren Keyur mesela! Eer inadndan vazgeerse, imdi iinde
bulunduum pek i ac koullar onunla seve seve paylaa-
cam syledim. Ama zatalileri, Ovidiusun iirindeki kadn
kendisine tercih etmemden tr yeterince zgn olduunu,
bu koullarda birlikte geireceimiz zamann ikimiz iin de s-
knty artrmaktan ileri gitmeyeceini ifade buyurdular. Bunu
bir tercih eklinde alglayacan dnseydim, hi kukusuz
ilkin senin hikyenin peine derdim Keyur, dedim. Dedim
ki, akamn o saatinde, iinden gemekte olduum serinlie
bir iirin daha iyi gidebileceini dndm, istersen meseleyi
daha fazla bytmeyelim. Ama mesele byd ve Keyur, Bom-
baydaki o berbat odadan dar kmak bir yana, sinirlerimi
altst eden bir cmleyle tartmamza noktay koydu: Bilmeni
isterim ki, efendi olan okur deil, kahramandr...
Takdir edersiniz ki ben, Keyurla tartncaya kadar, herhan-
gi bir iirde hznlenip duran soylu bir kadnn, hibir Hintliye
kurban edilmeyecek bir nceliinin bulunduuna inanmak-
taydm. Keyur, yani o solgun Buda, svas dklm odasnda,
kirli ayaklar, damarl elleri, sinekli yanaklar ve rengi oktan
solmu giysileriyle pekl biraz daha bekleyebilirdi. Binlerce
yldr, tasndan su iilmeyen paryalarn semtinde oturmuyor
muydu zaten! Ama ite gryorsunuz. Bir kitabn kahraman
olduu iin birden nazlanmaya, konumunda bir g vehmet-
meye balad. Ona, kendisini Romal bir hanmefendiyle ayn
kefeye koymakla nasl uygunsuz bir davran sergilediini, kr-
madan anlatmaya altm. Dinlemedi bile. Ben de okur olarak
daima sona sakladm ve gerekmedike kullanmaktan zenle
kandm silahm ekmeye mecbur kaldm. Keyur, dedim,
eer hikyeni okumay brakrsam, asla bir hikyen olmaz...
125
Yenilgiden Dnerken
Tahmin edebileceiniz gibi ben, cahilliim yznden ilk
zamanlar Keyur gibilerinden ok ekmekte ve her birine dil
dkmekteydim. Bir ara, en iyi zmn, yanmda tadm ki-
taplarn kahramanlar kolay ikna edilebilenlerini ikinci, nc
sraya atmak olduunu bile dndm. Ne zm! Size sadece,
Trklerin u ataszn hatrlatmakla yetineceim: Umma-
dn ta, ba yarar. Okurluk mesleimin yedinci senesinde,
imdi adn hatrlamadm bir yazarn kahraman, Madridli
bir sekreter, bana, iine dtm aresizlikten kurtulmam
iin yardm teklif etti. Benimle ayn yatayd, sevgilisi yoktu
ve hepsinden nemlisi, ilkin kendi hikyesini okumadm hal-
de, bu acemiye gnl koymama ltfunda bulunmutu. Teklifi
akt: Bundan byle yanmda iki kitap tayacaktm, birini
bendeniz, tekini de kendisi okuyacakt. unu nermekten de
geri durmad Madridli sevimli sekreter. Kahramanlarm, bir
baka kahraman tarafndan okunduklarn anlamasnlar diye,
okumadm kitabn ayracnn yerini dzenli olarak deitire-
cektim. Ama ben ne yaptm biliyor musun, ey iyi kalpli okur;
nc yln sonunda onun hikyesini tutup bir baka kitabn
kahramanyla paylama gafetinde bulundum...
126
Thomas Bernharda
Eer ayn yalarda olsaydk, sana, Sevgili Tomas diye hitap
etmeyi yelerdim. yle hitap ederdim nk yaknmsn, nk
arszsn, nk berrak bir suya benziyor nefretin. ldnde,
muhtemelen adn bile duymadn bir ehirde gen bir tarih
rencisiydim. Ne iyi ne de kt diyebileceim yllard o yllar.
Babas erken lm btn ocuklar gibi, evremdeki arka-
dalarmdan, sinema jnlerinden ya da okuduum kitaplarn
kahramanlarndan kendime bir kiilik devirmeye alyordum
hl. Byle durumlarda iskeletimizin oturmas ve yzmzn
ekillenmesi biraz zaman alyor. Biraz zaman alyor ve biz o
ile ann bittiini bile anlamadan, sonunda, bizi beenen-
lerle beenmeyenlerin bir ortalamas haline geliyoruz. nsan,
gemiinin araylar, szlar, atlaklar zerine konuurken
nasl da ii rahat bir kurgu ustasna dnyor deil mi? Eer
u satrlar yirmi yl nce yazacak olsaydm, kendim zerine
konumaz, ruhumun btn engebelerini cmlelere yaptrmay
denerdim. Artk bunu deneyemem! Deneyemem nk beni
byten gelenek, krk yana gelmi bir adama kararszl ve
kafa karkln ok grr
127
Yenilgiden Dnerken
Hayr, elbette beni byten gelenekten ikyet etmiyorum.
Sana almamn sebebi batya, bir batl yazara duyduum hay-
ranlk da deil. Doduu topraklara kibirle bal olan benim
kumamda insanlar, bir sere buz stnde yuva yapmaya ne
kadar heveslenirse, o kadar heves duyar batya. Btn bu satr-
lar, yirmi yldr evrilmi her kitabn glmseyerek, ilenerek
ve nefret ederek okuduum bir yazarla iten bir konumadan
ibaret. Sylemeyi unuttum: Tarih rencisi olduum halde,
tarihten nefret ediyordum ve bu nefret yllar ierisinde azal-
mak yerine daha da artt. nsan, nefes ald ann faniliinde
erimemek iin, gemie ve gelecee doru acnas bir yolculua
kmaktan alamyor kendini. Ve gemie snmann kolay-
lat yerlerde hayat, kt bir bahaneye dnyor ne yazk
ki. En ok ac eken ocuklarn, muhafazakrlarn ocuklar
olmasnn bir sebebi de budur. Ancak bir nefret ustas olan
senin azndan dklebilecek u cmleleri, taklidini yaparak
ben syleyeyim yleyse: O souk faklte binasna giderken,
defalarca ayn cmleyi tekrarlayp durdum iimden; tam drt
yl boyunca yaptm bunu: Tarih yoktur!
Tarih yoktur, derken, oturmu seninle geirdiim yirmi
yln satrbalarn kaleme alyorum. Vasat okur, ksa da olsa bir
tarihi anlattm, benim de kendi tarihimin maduru haline
geldiimi sylemekten zevk duyacaktr. Duysun! Eer hevesini
kursanda brakmak istesem, yle seslenirdim ona: airin bel-
lei uykusuzdur! Aramzdaki salam akrabaln srr, muhte-
melen bu son cmlede sakl. Btn kitaplarn, dnyadaki hibir
an uykuya ekilmedii iin, mrnn neresinden balayarak
konuaca belli olmayan bir adamn dedikodusundan ibaret.
Arkadalarn, ablan, anneni ya da ehrini ne yllar, ne de me-
safeler ayrabiliyor senden; srekli ocukluunda yalanyorsun.
Seneler nce tarttn ablan, sanki daha birka dakika nce
tartm gibi nefretle anlatp duruyorsun okurlarna; nefretin
yznden uzayp gidiyor cmleler, paragraf bitince ancak aklna
geliyor nokta koymak. Bir nokta geciktiinde akl karan okur
Ali Ayil
128
iin, asab bozuk Tomasn ipsiz sapsz cmleleri, bitmeyen
tekrarlar tam bir felakettir. Okusunlar diye kitaplarn emanet
ettiim tandklarmn, birka gn sonra yzlerini burutura-
rak emanetimi geri getirmelerine altm artk. Seni fazlasyla
drdr, ekilmez ve hastalkl buluyorlar stelik. Bulsunlar;
dnyann budaklarn siniriyle kreltmeye alan bir nefret
ustas buna ancak sevinir
Bugn Pazar. Pazar gnlerini bilirsin; avlanmaktan yorgun
dm bir hayvann tylerine benzer. Hafta iinde herhangi
bir gn gidip alabilirdim evrilen yeni kitabn; almadm. Be-
nim de mzmzlk etme, kendi kendimle oyun oynama hakkm
var, deil mi! Kitabnn ktn duyduumda, bekle, dedim
iimden; rehavetiyle insann gsn le dndren u Pa-
zar gnne kadar bekle, o gn gider alrsn. kindi vakti yeni
kitabn nihayet antama yerletirdim. Sonra przsz gn
altnda, vitrinlere, sinema afilerine, el ilan datan genlere
baka baka metronun giriine kadar yrdm. Yrrken srekli
sylenip durdun antamda, hi deimemisin: Tarih bir tarih
yalandr savn ileri sryorum diyor, Oehler. Ama bireye geri
gelelim, diyor Oehler. Akl sahibi olmak tarihi ve ncelikle de
kendi kiisel tarihimizi bir kenara brakmaktan baka bir ey
deildir. Bir andan tekine hi ama hibir eyi kabullenmemek
demek, akl sahibi olmak demektir, diyor Oehler Metronun
merdivenlerinden inerken, tarih yoktur, diye geirdim iim-
den; yalnzca yrmek vardr. Yrmek. Evet

You might also like