Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 35

Hristiyanl k

lk Dnem

Roma mparatorlu u nun gl dnemleri geride kald ka imparatorlu un nfusunun byk bir blm iin bu dnyada mutlulu u bulma umudu kaybolmu ve akla olan gven sars lm t . Bu geli menin felsefede yans malar oldu u gibi halk aras nda te dnyada mutlulu u vaad eden e itli dinler ye ermeye ba lad .

Bask c bir ynetim, zor ekonomik ko ullar ve aidiyet duygusunun kayboldu u ortamda yeni bir dnya gr ykselmeye ba lad : Helenistik miras n bu dnyaya dnk ak lc yakla m n yerine gzn ahirete eviren bir dinsel bak a s . Hristiyal k, Roma mparatorlu u nun bu ortam nda do du ve glendi.

Greko-Roma dnyas n n da lan de erler dnyas n n yerine insanlara bir manevi g, ya amak iin anlam ve ahirette mutluluk midi veren bir din olarak Hristiyanl k geni kabul grd.

Hristiyanl n Do u u
Hristiyanl k, Roma mparatorlu u nun co rafi,siyasi ve kltrel s n rlar iinde kk bir din olarak do du ama daha sonra yay ld ve 4. yy da imparatorlu un resmi dini haline geldi. Roma mparatorlu u taraf ndan ve di er mistik dinler ve e itli gler taraf ndan bask ya ve d lamaya u rad ysa da Hristiyanl k Avrupa n n tarihini uzun a lar boyunca etkileyecek, geni kitlelere yay lan bir din oldu.

Hristiyanl k ncelikle sa ve onun lmnden sonra Aziz Pavlus (St. Paul) taraf ndan kurulmu , ancak nemli nokta udur ki Hristiyanl k Roma mp. nun byk kaos iinde oldu u 3. yy ve 4. yy da geni kitlelere ula m t r. Hristiyanl k bir kayg a nda geli mi tir. Roma co rafyas nda insanlar n kt ya am ko ullar ndan muzdarip oldu u, kimlik ve aidiyet duygular n yitirdikleri, byk bir g bo lu unun ya and dnemde Hristiyanl k glenmi ve Roma dan kalan g bo lu unu doldurmu tur.

Filistinli bir Musevi olan sa (Jesus) (M.. 4-M.S.29 tahmin), mparator Tiberius dneminde (M.S. 14-37) arm ha gerilerek ldrld. lk nce nemsiz grnen bu olay, daha sonra dnya tarihini derinden etkileyecek bir dizi geli menin ba lang c olarak kabul edilecekti.

Asl na bak l rsa, sa n n ya am ve lmyle ilgili bilgilerin kayna (ilk versiyonu sa n n lmnden 30 y l sonra yaz lm olan) ncil dir. ncil de yer alan bilgilerin hepsinin tarihsel olarak mutlak bir gereklik ta d ku kulu ise de burada yaz lanlara gre sa, 30 ya na geldi inde vaazlar yla ve hastalar iyi etme gcyle sayg grmekteydi.

sa n n arm ha gerilmesi tahminen M.S. 29 Hristiyanl k retisinin merkezinde ve k noktas nda sa n n arm ha gerilerek ldrlmesi vard r. sa, insanl gnahlardan kurtarmak misyonu ile yeryzne geldi ine inanm t r ve vah ice ldrlerek kendisine inananlar n gnahlar n stlenmi oldu u inanc vard r. sa y kimlerin ldrd tart mal bir durumdur. Bir gr e gre Romal yetkililer (Roma Valisi) di er bir gr e gre sa n n yeni dininin ykseli inden endi e eden Museviler ldrm tr.

sa n n arm ha gerilmesi, Hristiyanl k tarihinde belirleyici bir olay olarak kabul edildi. nananlar , sa n n ldkten birka gn sonra dirilerek dnyan n zerinde 40 gn dola t na inand lar. Bu, sa n n tanr sal bir varl k oldu unu kan tl yordu. lk Hristiyanlar aras ndaki temel doktrinel tart ma da buradan kt ; sa insan m d r yoksa tanr sal bir barl k m d r? Athanasianlar sa n n tanr sal bir varl k oldu una inand lar ama Arianlar Yunan felsefesine dayanan d nce biimleriylebu gr reddettiler ve sa n n Tanr oldu u gr n kabul etmediler.

sa n n Tanr m insan m oldu u zerinde kan bu ilk tart ma Hristiyanl k iinde nemli at malara yol at . lk Konsil ( znik Konsili) 325 y l nda bu anla mazl gidermek zere Do u Roma mparatoru Konstantin ba kanl nda yap ld . znik'te toplanan kilise nderlerin byk o unlu u Mesih sa'n n gerek Tanr oldu u fikrini kabul ettiler.

sa n n din retisi, e itli Musevi din ve ulusal hareketlerinin etkin oldu u bir ortamda ekillendi ve takipi buldu. sa n n ortaya kt dnemde yayg n olan e itli Musevi tarikatleri vard ve Roma imparatorlu u ile ili kiler, dnyadaki zorlu ya am ko ullar ve ahiretle ilgili e itli retileri i liyorlard . sa n n bunlar aras nda Essene cemaatinden geldi i, gr lerinin onlar nkiyle yak n oldu u ne srlr.

Esseneler, bir Mesih in gelerek Tanr n n krall n n kurulmas n mjdeleyece ine inan yorlard . sa, bu mesih beklentisine cevap veren bir figr olarak yorumland .

sa, kendisi bir metin yazmad ve hayattayken sa hakk nda yaz lan herhangi bir metin de yoktur. lmn izleyen ku aklar boyunca Romal ve Musevi tarihilerin de sa y nemsedi i sylenemez. sa hakk nda bilinenler, lmnden ony llar sonra yaz lan ncil den gelmektedir.

ncil den renildi ine gre sa, 30 ya ndayken Tanr n n Krall n n gelece ini anlatmaya ba lad . Bunun iin insanlar n ahlki ar nma ya amalar , gnahlar iin af dilemeleri gerekmekteydi. sa n n bu retisinin Vaftizci Yahya (John the Baptist) n n retisinin uzant s oldu u sylenir. Bu dnyan n sonu gelmek zereydi ve bunun yerine Tanr n n mkemmel krall kurulacakt . sa, bu olay n yak n oldu unu sylyordu.

Bu dnyada nas l ya ad , insanlar n Tanr n n Krall nda kendilerine yer bulup bulamayacaklar n belirleyecekti. nsanlar ya amlar n gzden geirmek ve de i tirmek zorundayd . sa, Musevilerin inanlar na ve kutsal kitaplar na a ka cephe almad ysa da baz Museviler sa y dinlerine tehdit olarak grdler. Bu nedenle sa n n ldrlmesinde Musevilerin de rol oldu u gr baz tarihilerle kabul grd.

sa, Musevi kutsal kitab nda ngrlen kurallar uygulaman n tek yolunun ahlk ar nma ve safl ktan geti ini savundu, d sal baz ibadet ve ritellerden de il kalbi ktlklerden ar nd rmaktan geti ini syledi. Baz Museviler, sa n n peygamber oldu una ve Tevrat ta gelece i mjdelenen Mesih oldu una inanarak sa n n takipisi oldular. Bunlar n ba nda 12 Havari gelir. Yine de, sa ld nde Hristiyanl k ayr bir din de il Musevili in bir tariketi konumundayd .

lk Hristiyanlar iin sa n n ya am ndan ok lm, lm biimi ve ldkten sonra dirili ine ili kin inanlar nemliydi. Hristiyan ismi sa ya verilen Christ (Tanr taraf nden seilmi olan, Mesih) kelimesinden gelir.

M.S. 34-64 y llar aras nda Aziz Pavlus (St. Paul) taraf ndan yrtlen misyonerlik faaliyetleri ile dinin ana doktrinlerini ekillendiren al malar sonucunda Hristiyanl k ilk eklini alm ve geni kitlelere yay lm t r. Aziz Pavlus, Anadolu da bir Yunan kenti olan Tarsus ta yeti mi ti. Genli inde inanm bir Museviydi ve Kuds te sa n n birok takipisini ldrm t.

* sa n n arm ha gerilmesinden sonra Pavlus bir manevi de i im geirdi, bu defa ok inanl bir Hristiyan oldu. Roma mparatorlu u nu dola arak Hristiyanl yaymaya ba lad .

SLAM

Muhammed, Mekke de 571 de do mu tarihsel ki ili i tart mas z bir ki idir. 610 da nemli bir dini deneyim ya ayarak, Allah n kelm olan Kuran n kendisine indirildi i inanc slam inanc n n merkezi ve k noktas d r. Medine ye Hicret inden (622) sonra kabul grerek slam dinini yaymaya ba lam ve Mekke ye muzaffer olarak dnm tr (630).

Her eye kdir olan Yarat c Tanr fikri dinde de ortakt r (Musevilik, Hristiyanl k, slam) Muhammed, Tanr n n en son ve en byk peygamberi olarak kabul edilmi tir ancak sa da oldu u gibi tanr sal niteli i bulundu una dair bir inan slamiyet te asla yer bulmam t r.

slamiyet, Hristiyanl k ve Musevili in temelde ortak zellikleri unlard r: - Tektanr l l k - Bireysel ahlk ve merhamet kavramlar na vurgu yapmalar - Yaz l kutsal kitaplara, Tanr n n iradesinin tecelli etti ine inan lan yaz l metinlere dayal olmalar .

Bu dinler aras ndaki baz farklar: Ruhban s n f n n olmay bak m ndan slamiyet, Musevili e daha yak nd r. Etnik ayr m gzetmeksizin tm insanl hedef alan bir din olmak bak m ndan ise slamiyet ve Hristiyanl k birbirine benzerdir. Musevilik, belli bir rka zel olarak indirilmi bir din olarak kabul edilir. Hristiyanl k ve slam, evrensel olma iddias nda olan dinlerdir; tm insanl a hitap ederler.

Muhammed in takipileri olan halifeler Arabistan bir slam Hanedanl alt nda birle tirdiler. Halife Ebu Bekir ve Halife mer s rayla slam Hanedan n ynettiler ve Kuzey Afrika, spanya, Ortado u ve eski Pers mp. Topraklar n fethettiler.

656 da slam liderleri aras ndaki bir anla mazl k, Ali ve takipileri ile di erleri aras nda bir mezhep ayr l ile sonuland (Alevi-Snni).

slam devleti Bizans ve Pers mparatorluklar na sald rm , Persleri yenmi tir (651). 750 ye gelindi inde slam mparatorlu u, spanya dan Kuzey Afrika ya ve Arabistan a, Hindistan a kadar uzan yordu. Bat Avrupa daki ilerlemeleri 732 de durdurulmu tu. Devletin ba kenti s ras yla Mekke, am ve Ba dat olmu tu.

slam Filozoflar Farabi (878-950) Trkistan da do mu , Trk kkenli bir d nrdr. Ba dat ve Halep te ya am t r. Arap dnyas nda Aristo dan sonra gelen en byk felsefe otoritesi olarak kabul edilmi tir. Akl n, dini retiden stn oldu unu d nm tr; din, gerekli i sembolik bir dille ifade ederek filozof olmayan, fazla e itim grmemi kitlelere anlatabilmek iin geli mi tir.

bn-i Sina (980-1037) Pers as ll d r. ok etkili bir filozof ve bilim adam d r. slam hukuku, t p ve metafizik alanlar nda al m t r. El-Kanun fi't-T p (T pta Kanun) adl kitab , t p tarihinin en eski ve en nemli yap tlar ndan biridir. Bu yap t, 12. yy da Latinceye evrilmi ve Avrupa lkelerinde t p alan nda temel kaynak olarak yzy llar boyunca kullan lm t r.

Farabi den farkl olarak ak lc l tamamen benimsememi tir. Birok bak mlardan sufi mistisizmine yakla an gr ler ortaya atm t r. Gr leri, Hristiyanl n temel doktrinlerini kuran Aziz Augustine in gr leriyle harmanlanm t r.

bn-i R d (1126-1198) slami geleneklerle Yunan d ncesinin sentezini yapm ok etkili bir filozoftur. slam Uygarl n n egemenli i alt ndaki spanya da, Endls n nemli merkezlerinden Kordoba da do mu tur. slam Hukuku, t p ve felsefe alanlar nda e itim alm t r.

Aristo nun yap tlar ve Efltun un Devlet adl yap t zerine zet ve yorum metinleri retmi , slam Halifesinin emri zerine yapt bu al malardan dolay Yorumcu olarak bilinmi tir. Aristo ve Efltun u yorumlayarak slam dnyas na tan tan ki i olmu tur. Ortaa boyunca Avrupa da bu Yunanl filozoflar byk lde bn-i R d n metinlerinden renmi tir.

slam hukuku ile Yunan felsefesi aras nda bir sentez elde etmeye al m t r. Efltun un genel ilkeleri ile slam hukuku aras nda birok ortak yn bulmu tur.

You might also like