WWW.KPDS.COM.

TR
KPDS-DS MINI PHRASAL VERBS SZL
1) bir eyin miktarna ekleme yapmak 1. 2. 1) bir eyi renmek, tanmak yada onun hakknda bilgilendirilmek 108. 1) bir fikri artk desteklemediini gstermek 1) hatal olduunu kabul etmek 2) bir eyi yapmay kabul etmemek 3. 109.

add up back away back down

1) nceden planlanan bir eyi yapmaktan vazgemek

hear about hear from hear of hold off hold on

1) iddet kullanarak birinden bir ey almak 2) ertelemek 3) yukar doru hareket et(tir)mek 1) bir eyi hemen yapmamak, ertelemek 2) kanmak 1) beklemek, ara vermek 2) zorluklara ramen devam etmek 1) bir kiiden bir haber yada bilgi almak 1) bir kii yada eyin varlndan haberdar olmak

110.

4.

back out
1) desteklemek

111.

5.

back up
1) patla(t)mak 2) bir eyi hava veya gaz ile doldurmak 3) aniden sinirlenmek 1) atein snmesi 2) patlatmak 1)kap kurtulmak 2) bir gruba yelii brakmak

112.

6.

blow up blow out break away

113.

hold up keep up keep up with

1) bir eyden veya yerden uzak durmak 1) iyi durumda kalmak, bu durumu muhafaza etmek 2) devam etmek 1) bir kii yada eyle ayn seviyede yada hzda hareket etmek

7.

114.

8.

115. 1) kamak 2) birdenbire balamak

9.

break out
1) yeni bir keif yapmak

116.

keep away
1) bir eyi yapmaya devam etmek

10.

break through
1) bir yere zor kullanarak girmek 2) konuan birisine mdahale etmek

117.

keep on
1) belli bir mesafede kalmak 2) bir eyi yapmaktan kanmak

11.

break in
1) paralara ayrlmak 2) bir ilikiyi bitirmek

118.

keep off
1) bir yere girmeyi engellemek

12.

break up break down break into

1) tahmin edilen zamandan nce durmak ve yok olmak 2) daha byk bir paradan kopup ayrlmak 1) balatmak 2) bir eyin olmasna neden olmak 1) arzalanmak 2) kontrol kaybedip birdenbire alamaya balamak 3) travma geirmek 1) bir eve yada odaya g kullanarak girmek

119.

keep out
1) iten karmak

13.

120.

lay off
1) hayal krklna uratmak

14.

121.

let down
1) cezadan veya bir vazifeden muaf tutulmak 2) patlamaya neden olmak

15.

break off bring about bring forward

122.

let off
1) ihtiyacn olan eyleri satn almak 2) belli bir tr yiyecekle beslenmek

16.

123.

live on
1) birinden bir ey ummak 2) bal olmak

17.

124. 1) yol amak, neden olmak 2) retmek

look to
1) bir szlk yada kitaba belli bir bilgiyi bulmak iin bakmak

18.

bring out
1) ortaya bir konu atmak 2) kusmak 3) ocuk yetitirmek

125.

look up
1) birinse bakmak, ilgilenmek

19.

bring up
1) birini grmek yada bir eyi almak iin bir yere geri dnmek

126.

look after
1) gemii hatrlamak

20.

call back
1) iptal

127.

look back on
1) birisini kk grmek aalamak

21.

call off
1) uramak, ksa bir ziyarette bulunmak

128.

look down on
1) bir eyi yada birisini drt gzle beklemek

22.

call at

129.

look forward to

WWW.KPDS.COM.TR

WWW.KPDS.COM.TR
1) uramak 2) resmi olarak talepte bulunmak 23. 1) bir kiiye hayranlk ve sayg duymak 130. 1) talep etmek 24.

call on/upon call for call in call out be carried away carry on
1) bir ii baarmak, uygulamaya koymak 1) heyecandan kontrol kaybedip ne yapacan ve ne syleyeceini bilememek 1) devam etmek 1) yardm istemek 2) bir yeri aramak 3) bir yeri veya kiiyi ksa sreliine ziyaret etmek 1) birinden gelmesini istemek 2) barmak

look up to
1) aramak 2) aratrmak

131.

look for
1) ksa bir ziyarette bulunmak

25.

132.

look in (on)
1) bir eyi meydana gelmesini izlemek ama mdahale etmemek

26.

133.

look on
1) dikkat etmek

27.

134.

look out (for)

1) incelemek

28.

135.

look over
1) aratrmak, soruturmak

29.

carry out catch up (with) catch on

1) otelden ayrlmak 2) muayene/kontrol etmek 1) senden nde giden birisini yakalamak 2) ayn seviyeye gelmek 1) bir eyi anlamak 2) popler olmak

136.

look into
1) etrafa baknmak, aramak

30.

137.

look round /around

1) bir eyi hzl bir ekilde okumak

31.

138.

look through make out

1) bir eyi anlamak 2) ayrt etmek 3) resmi bir belgeye gerekli her eyi yazmak 1) bir bahane, aklama ortaya koymak 2) bir hikaye uydurmak 3) makyaj yapmak 4) barmak 5) oluturmak, paras olmak 1) telafi etmek

32.

check out
1) bir otele giri yapmak

139.

33.

check in
1) teselli etmek ve moral vermek

140.

make up make up for

34.

cheer up
1) dzenlemek, toparlamak 2) netlie kavuturmak 3) ilerlemek, durumun iyiye gitmesi ( salk / hava bakmndan) 2) karlamak

141.

35.

clear up come across

142.

make for pass as/for sby/sth pass down pass out pass away

1) bir yere ynelmek, ona doru gitmek 2) mmkn klmak 3) sonulanmak 1) bir kii yada nesnenin baka bir kii yada nesne gibi grnmesi 1) bir retiyi baka kuaklara aktarmak 2) miras brakmak 1) bilincini kaybetmek 2) bir grup ierisindeki herkese bir ey datmak 1) lmek

36.

143. 1) ayrlmak

37.

come away
1) olmak, vukuu bulmak

144.

38.

come about come before come along come around/round come at come into
1) meydana gelmek 2) yerinden kartlabilir hale gelmek 3) bir eyden ban kopmas yada zlmesi, dmek 1) tehditkar bir ekilde stne gitmek, saldrmak 2) ulamak ve kefetmek 1) mirasa konmak 1) baka bir kii yada eyden daha nemli olmak, ncelikli gelmek 2) nce gelmek 1) bir yere ulamak 2) elik etmek 3) ilerlemek,gelimek 1) bir yere veya karara varmak 2) bilincin yerine gelmesi

145.

39.

146.

1) borcunun tamamn demek 147.

40.

pay off
1) toplamak, yerden eilip almak 2) birsiyle bulumaya gelmek yada ona elik etmek 3) aba gstermeden kendiliinden renmek 1) belirtmek, aklamak

41.

148.

pick up point out

42.

149.

1) bir binay ykmak 2) birisini zmek yada zayf drmek 150.

43.

pull down
1) ciddi bir hastalktan kurtulmak 2) hayatnda sor bir dnemi atlatmak

44.

come off

151.

pull through

WWW.KPDS.COM.TR

WWW.KPDS.COM.TR
45.

come out come to come up with

46.

1) yaynlanmak 2) ortaya kmak 3) tannmak 4) yerinden sklp kartlmak 1) bilincinin yerine gelemsi 2) belli bir duruma veya hale ulamak 1) ortaya bir fikir atmak

1) ekip kartmak 152.

pull out
1) ertelemek

153.

put off put aside

1) para biriktirmek 2) tasarruf etmek 3) saygszlk etmek, deer vermemek 1) bir eyi yere koymak 2) not almaya balamak 3) sonlandrmak 4) birine kt davranmak 1) bir eyi ak ve net bir ekilde aklamak 1) bir fikir ortaya koymak

47.

154. 1) karlamak veya ans eseri bulmak

48.

come upon
1) elde etmek

155.

put down put across put forward

49.

come by
1) hastalanmak

156.

50.

come down with

1) gvenmek 2) bal olmak

157.

1) sndrmek 2) ilan etmek, duyurmak 158.

51.

count on
1) zerini izmek 2) skp atmak

put out
1) arama yapmak , telefona balamak 2) baaryla tamamlamak

52.

cross out
1) azaltmak

159.

put through put on put up with

1) araba ile birine arpmak 2) gcn kaybetmek 1) giyinmek 2) bir aleti altrmak 3) eklemek 4) bir eyi ircaa etmek, gerekletirmek 1) tahamml etmek

53.

cut down (on) do away with draw up draw back

1) habersiz ksa bir ziyarette bulunmak 1) istenmeyen bir ey, durum yada kiiden kurtulmak 2) ortadan kaldrmak, yasaklamak 1) bir belge hazrlamak 2) sandalyeyi birinsin yanna ekmek 1) bir kii yada eyden uzaklamak 2) bir eyi yapmamaya karar vermek

160.

54.

161.

55.

162.

run down
1) kovalamak 2) yakalamaya almak

56.

163.

run after run away run across

1) kamak 2) zor bir durum ile uramaktan kanmak 1) rastlamak 2) beklenmedik bir zamanda sorunla karlamak 1) rastlamak 2) gl bir ekilde vurmak

57.

drop in
1) okulu brakmak

164.

58.

drop out
1) uykuya dalmak 2) azal(t)mak 3) bir kii yada eyi bir yerde brakmak 1) paralara ayrlmak

165.

59.

drop off fall apart fall back upon/on fall for

166.

run into
1) tketmek

60.

167. 1) elde seenek kalmamasndan bir eyden zorunlu olarak yardm beklemek yada onu kullanmak 1) ak olmak 2) bir eyden holanmak 1) klmek yada azalmak 2) kopup yere dmek

run out (of)

1) tamak 2) kazara araba ile arpmak

61.

168.

run over
1) yolcu etmek, kapya kadar geirmek

62.

169.

see off / out

1) halletmek, uramak 2) ilgilenmek

63.

fall off fall behind (with) fall out

1) bir eyin gerekleememesi 1) geride kalmak 2) bavuru yada demenin son gnn geirmek 1) tartmak, arkadal bitirmek

170.

see to send for send out set up

1) yolculua balamak 1) birisini mesaj yoluyla grmeye armak 2) posta ile sipari talep etmek 1) bir eyin baka insanlara ulamasn salamak 2) retmek 1) bir eyi kurmak veya balatmak

64.

171.

65.

172.

66.

fall through fall to

1) bir kiinin sorumluluu yada ii haline gelmek 2) bir eyi enerjik bir ekilde yapmaya balamak

173.

67.

174.

set off

WWW.KPDS.COM.TR

WWW.KPDS.COM.TR
68.

fall upon/on figure out

1) ok itahl biimde yemek yemeye balamak 2) aniden birine saldrmak 1) bir eyi anlayabilmek, zmlemek 1) bir eyi renmek

1) yolculua balamak 2) bir eye niyetlenerek ie koyulmak 175.

set out
1) hava atmak

69.

176.

show off
1) varmak 2) grnmek, ortaya kmak

70.

find out
1) fikrini aklamak

177.

show up
1) zor durumdaki birisinin yannda olmak, desteklemek

71.

get across
1) birisiyle geinmek, anlaabilmek 2) bir olayn stesinden baarl bir ekilde gelmek

178.

stand by
1) temsil etmek, bir kelimenin veya kelime grubunun ksaltmas olmak 2) dayanmak, tahamml etmek 3) aday olmak 1) kolayca grlebilmek

72.

get along
1) ilerleme gstermek 2) beraber mutlu bir ekilde yaamak 3) bir araca binmek 1) yakalamay baarmak 2) rahatsz etmek 3) eletirmek 1) ilediin bir sutan ceza almadan kurtulmak

179.

stand for

73.

get on

180.

stand out
1) alnan mal iade etmek 2) bir eyaya tekrar sahip olmak 3) yanln kabul etmek 4) gemite bir dnemi hatrlamak 1) bir eyle kartrmak 2) bir eyi,kiiyi veya konuyu bir ekilde alglamak 1) paralara ayrlmak

74.

get at get away with get behind (with) get by get down
1) bir eyi yapmaya balamak 1) bir eyi vaktinde hazrlamay,tamamlamay baaramamak 1) ok para ve dier destekler olamadan yaamay, ayakta durmay baarabilmek 1) yazarak kaydetmek 2) birisini zmek

181.

take back take for take apart

75.

182.

76.

183.

1) paralara ayrlmak 2) yazmak 184.

77.

take down take in take over

1) benzemek 1) aldatmak, kandrmak 2) anlamak 3) elbise daraltmak 1 1) bir eyin kontroln veya sorumluluunu almak

78.

185.

79.

get down to
1) bir aratan inmek

186.

80.

get off get out get over

1) kalkmak 1) dar kmak 2) kamak 3) tannmak 1) bir hastal veya yaanan kt bir olay atlatmak

187.

take after
1) yerinden kartmak 2) kartmak

81.

188.

take away take on take off take out

1) bir etkinlie balamak 2) belli bir miktar zaman kullanmak veya aba harcamak 3) kyafetin bir parasn ksaltmak 1) azarlamak 1) bir ii veya sorumluluu kabul etmek 2) ie almak 1) kyafetini kartmak 2) uan yerden havalanmas 3) taklit etmek 1) bir eyi bir yerden kartmak 2) bir yere biriyle gitmek

82.

189.

83.

get up get to
1) ulamak 2) bir eyi yapmaya balamak 3) duygusal olarak etkilemek 1) telefona balanmak 2) kendini anlatabilmek 3) bir snavda yada yarta baarl olmak 1) varmak 2) kabul edilmek 3) kapal bir yere yada araca girmek 4) bir eyi temin etmek 1) yorulmak ve bozulmak 2) datmak 3) duyurmak, ilan etmek 1) kt bir alkanl brakmak 2) bir ilikiyi bitirmek 3) teslim olmak 1) ele vermek, bir srr aklamak 2) ba yapmak

190.

84.

191.

85.

get through get in give out give up give away

192.

take up tell off

86.

193.

1) kii yada nesneler arasndaki fark sylemek 194.

87.

tell apart throw up try on

1) kusmak 2) terk etmek, reddetmek 3) retmek 1) elbise denemek

88.

195.

89.

196.

WWW.KPDS.COM.TR

WWW.KPDS.COM.TR
1) teslim olmak 2) teslim etmek 90. 1) denemek 197. 1) serbest brakmak 2) ortaya gaz yada koku yaymak 91.

give in give off

1) birinse saldrmak 2) bir eyi elde etmeye yada baarmaya almak 3) semek 4) holanmak yada hayranlk duymak 1) kar kmak

try out
1) reddetmek 2) bir aletin sesini ksmak

198.

turn down
1) kabul etmemek 2) birinin ieri girmesine izin vermemek

92.

go for go against go ahead go down with

199.

turn away
1) ters yne gitmek 2) geri dnmek

93.

200. 1) devam etmek 2) bir eyi kararlatrld gibi yapmak 1) hastalanmak

turn back
1) baka bir eye dnmek

94.

201.

turn into
1) bir aletin almasn durdurmak

95.

202. 1) bir yerden gemek yada zamann gemesi

turn off
1) bir aletin dmesine basarak altrmak

96.

go by
1) yakalamak iin peinden gitmek 2) bir eyi elde etmeye almak

203.

turn on
1) kontrol birisine vermek 2) polise teslim etmek

97.

go after
1) patlamak, havaya umak 2) zil yada alarmn tmeye balamas 3) yiyecek veya iecein rmesi 1) zor ve ho olmayan bir eyi yaamak 2) aratrmak,incelemek , muayene etmek 1) artmak

204.

turn over
1) yardm iin birisine bavurmak

98.

go off

205.

turn to
1) bir eyin hzn, sesini, gcn arttrmak 2) varmak

99. 100.

go through go up

206.

turn up turn out wash away

1) dikkat etmek 1) olaylarn yada kiilerin beklenmedik bir hal almas 2) bir aleti kapamak 1) suyun hareketi ile bir eyi yok etmek

207. 1) devam etmek 2) olmak, meydana gelmek

101.

go on (with)
102. 1) bir eyi detayl bir ekilde incelemek

208.

go over
103. 1) geleneklerin kuaktan kuaa gemesi

209.

watch out (for)

1) bir eyi tkenene kadar kullanmak 2) birisini ok yormak

hand down
104.

210. 1) bir eyi yada bir eyin sorumluunu, kontroln baka birine teslim etmek 1) datmak ( not, belge, kat, gazete v.s. ) 1) bir dev veya raporu teslim etmek, sunmak

wear out wear off wind up wipe out work out

1) zmlemek, bir soruna cevap bulmak 2) salkl olmak iin spor yapmak 1) solmak 2) zaman ierisinde yada kullanmaktan yavaa yok olmak, gcn kaybetmek 1) bitirmek 2) rahatsz etmek 3) sarmak 1) tamamen ortadan kaldrmak

hand over
105.

211.

hand out
106.

212.

hand in
107.

213. 1) bir telefon konumasn sonlandrmak 2) ertelemek

hang up

214.

WWW.KPDS.COM.TR