Professional Documents
Culture Documents
Kitapzamanı
Kitapzamanı
18
R
Selim Salih
21
ELE TR
24
MEKTUP
Alattin Karaca
Sayfa 10
32
ROMAN
Aye Baak
USTA GZYLE
rfan Klyutmaz & Recai Gllapdan
41
Z A M A N G A Z E T E S N N C R E T S Z AY L I K K TA P E K D R . Y I L : 7 S AY I : 7 5 2 N S A N 2 0 1 2 PA Z A R T E S
16 20 20 25
Muhittin Akgln Ik Yaynlarndan kan Kuran Nasl Korundu? adl eseri, yce kitabmzn aynen indirildii ekliyle nasl korunduunu tarih perspektiften anlatyor.
50 yanda lenler
Usta yazar Selim leri, Yaadm stanbul adl yeni kitabnda ehrin deien ve deimeyen yzn anlatyor. Kitap, stanbulun son otuz be ylna byte tutuyor.
Paul Magdalino, Ortaada stanbul adl kitabnda, stanbulun nasl ortaa Avrupasnn en byk ehrine dntnn hikyesini nemli tespitlerle anlatyor.
ir gn bana dnecekler. diyen Tanpnar, gerekten yazdklarna ilginin bu boyutlara varacandan emin miydi? Her geen yl Tanpnarn eserlerine ilgi artyor, hakknda yaplan incelemeler oalyor, yazarn Trk edebiyatnn en kritik dnemelerinden birindeki yeri salamlayor. Bu ay yaymlanan nemli kitap, Tanpnar kapamza tamay kanlmaz kld. stelik benzersiz almas On Dokuzuncu Asr Trk Edebiyat Tarihi de Dergh Yaynlarnca ilk kez, gzden geirilmi basksyla okura sunuldu. Kitab yayna hazrlayan Abdullah Uman hocamz eserin yayna hazrlan servenini Kitap Zaman iin kaleme ald. Kaderi Tanpnara benzeyen iki Batl yazar da konuk ediyoruz bu ay. Etkileri ve okur kitleleri lmlerinden sonra genileyen iki isim: Raymond Carver ve Roberto Bolao. Bu iki ismin bir ortak noktalar daha var: kisi de 50 yanda hayata veda etti. Carver ve Bolaonun en nemli kitaplaryla Trk okuruna ayn gnlerde ulamas bu ayn aklda kalacak gelimelerinden biriydi. Bize de yaynclara bir ar yapmak dyor: Carol Sklenickann nefis Carver biyografisini ve ngilizcesi yenilerde yaymlanan ve bir Bolao romannn btn zelliklerini tayan Third Reich bir an nce dilimizde grmek istediimizi syleyelim. Ali olakn kaleminden Salh Bey, Hilary Mantelin Booker dll roman Kurtlar Hanedan, Cntrkn Divan edebiyat okumalar, Kmuran ipal evirisiyle Trless ve dier isimlerle edebiyat dolu bir say oldu. yi okumalar
26 28 30 37
Kudret Emirolunun imzasn tayan Gndelik Hayatmzn Tarihi adl alma, gnlk yaantmz dolduran eleri tarihsel kkenleri ve anlam alanlaryla birlikte ele alyor.
Irvin D. Yalom Nazi Subaynn Paradoksu: Spinoza Problemi adl kitabnda, aclarn birini bilgelie dierini de zalimlie savurduu iki insann hayatlarn romanlatrm.
Beir Ayvazolu, Gel Syleelim adl kitabnda, Cengiz Aytmatov, Erol Akyava, Sezer Tansu, Ekmeleddin hsanolu, Cemal Kafadar gibi isimlerle yapt syleileri bir araya getiriyor.
hsan Denizin yeni iir kitab Suya Kanat, kaybolmakla balayp gaybolmaka doru akan bir yolculuu tevekklle kabul etme uurunun keskinletii, klden hle dnmeyi tamamlamaya aday bir yapt.
FEZA GAZETECLK A ADINA MTYAZ SAHB: AL AKBULUT GENEL YAYIN MDR: EKREM DUMANLI GENEL YAYIN MDR YARDIMCISI: MEHMET KAMI GENEL YAYIN EDTR: AL OLAK EDTR: CAN BAHADIR YCE GRSEL YNETMEN: FEVZ YAZICI SAYFA TASARIM: AHMET BER SORUMLU MDR VE YAYIN SAHBNN TEMSLCS: HAYR BEER REKLAM GRUP BAKANI: MELH KILI REKLAM SATI DREKTR: AL DEMRHSAR, REKLAM SEKTR YNETCS: EREN ENES REKLAM SEKTREEL UZMANI: MELEK TINMAZ YAYIN TR: YAYGIN SREL ADRES: ZAMAN GAZETES 34194 YENBOSNA-STANBUL TEL: 0212 454 1 454 (PBX) FAKS: 0212 454 14 96 REKLAM TEL: 0212 454 82 47 BASKI: FEZA GAZETECLK A. TESSLER E-POSTA: KTAPZAMAN@ZAMAN.COM.TR HTTP://KTAPZAMAN.ZAMAN.COM.TR HER AYIN LK PAZARTES GN YAYIMLANIR
Mustafa Armaan yeni kitab Kzl Penede Kazm Karabekirin hem tarih yapma hem de yazma zelliklerinden yararlanyor. Onun rehberliinde tarihin koridorlarnda dolatryor okuru.
twitter.com/kitap_zamani
facebook.com/kitapzamanicom
KTAP ZAMANI
YK
merikan ykclnn byk ustas Raymond Carvera edebiyat dnyas nda geri dnlmez yerini aan Ltfen, Sessiz Olur musun, Ltfen? nihayet Trkeye evrildi. yk ve iire merakl okurlar n bir lde tan d Carver n, lkemizde daha geni bir okur kitlesince tan nmas n nemli buluyorum. Btn yklerinin dilimize evrilmesi, ykyle uraan gen yazar adaylar iin de bir kazan olacakt r. Ltfen Sessiz Olur musun, Ltfen?de yer alan yklerdeki a rt c ustal k, neyi nas l yazaca n ok iyi dnm ve uygulam bir yazar n dnyas yla buluturuyor bizi. ok erken yata evlenen Carver n elli ya nda son bulan hayat da yazd klar kadar ilgin. Ailesini geindirmek iin yazmaya yeterince eilemedii y llarda hademelikten servis elemanl na farkl ilere girip kan, y llarca benzin istasyonunda al an Carver n, y llar sonra nemli niversitelerde yarat c yazarl k dersleri vermesine ve sonunda ngiliz edebiyat profesr olmas na bakt m zda, Amerikan Ryas n gerekletirmi bir birey grmemiz mmkn. in ilgin yan Carver n bize bu ryay gerekletirmek iin yola kan ama treni oktan ka rm , bunal ml aile yelerini anlatmas .
MER AYHAN
YALINLI IN TEMSLCS
Ltfen Sessiz Olur musun, Ltfen?in grd beklenmedik ilgi, Amerikan Ryas yerine karabasanla kuat lm s radan yaant lar anlatmas ndaki ustal kla a klanabilir. Peki, Carver ldkten sonra okurlar n n daha da oalmas n , anlatma biimindeki zgnl ve kafa yorduu meselelerin gnmzn ve muhtemelen yak n gelecein insan n da kuatacak olmas n nas l a klayaca z? Dilin ve szck ekonomisinin ykdeki hayat nemini dnrsek, Carver n grnte zahmetsiz, oysa uygulamada ok zor bir yal nl n temsilcisi olduunu syleyebiliriz. Okuru bir anda iine alan, a rt c , srprizli, retorikle parlat lm artistik bir dile prim vermiyor Carver. Ama donan ml ve dikkatli bir okurun gznden kamayacak incelikler, yk trne ok yak an, dorudan anlatmak yerine imalarla at lm sahneler ve yklerin sonunda nefes kesici son cmlelerle, birka sayfada insana dair durumlar ve ruh hallerini koyuyor nmze. Asl nda yal nl k, ortaya konulan eserlere bak ld nda tart maya a lmas gereken bir kavramd r. Szgelimi ede-
Carver n yklerinde kad nlar n ounlukla ayaklar yere daha salam basan kiiler olduunu, duygular n bast rmad klar n , stelik ne istediini ok iyi bilen ve kritik zamanlarda kilit szckleri syleyebilen karakterler olduunu gryoruz. Erkeklerse ounlukla bungun. Sert grnmlerinin aksine ie dnk, sorumluluklar n n alt nda ezilen para para bireyler onlar. Carver n yklerini okumak, sat r aralar nda alt izilen ha
f grotesk atmosferi solumak, deneysellie ve doall a alabildiine a k ba ms z sinema rneklerini seyretmek gibi. Ele al nan ailelerde aldatanlar n ounlukla kad n oluu da, erkeklerin edilgenliine bir gnderme gibi. Carver n yklerinde hayvanlar n da nemli bir yeri var. Ancak yklerdeki varolular tabloyu tamamlayan bir unsur olman n tesinde. nsanlar n birbirleriyle ve/veya meknla ilikisine gndermede bulunmak iin zenle seilmiler. Bu balamda yklerinde genellikle Amerikan aile hayat nda ve iftlik dzenindeki yeri itibariyle kpeklere ve atlara geni yer ay ran Carver n, aile hayat n didik didik ettii bu toplamda kedilere oka yer verii de kukusuz tesadf deil. Aile bireyleri sorunlar n birbirleriyle paylaamazken, yahut dostlar yla gerginlik iinde oturup olan biteni ie atman n s k nt s yla saatler geirirken, evin kedisinin herkesin gz nnde bir fareyi avlay p yemesi, bir baka deyile yaad meknla rahata iliki kurabilmesi, Amerikan Ryas n n nas l olup da bir kbusa dntne dair baar l bir metafor.
biyat n byk isimlerine gz att m zda, yal nl ktan alabildiine uzak dm rneklerle s k s k kar la r z. Prousttan Joycea, Tanp nardan Abdlhak inasi Hisara, szck ve imgelerin peinde harikalar yaratm yazarlarda grebileceiniz son zelliktir yal nl k. Yal nl n yavanl a ne kadar kolay dnebildiine dair rneklerle doludur edebiyat tarihi.
lerini al an elerinin eve dnn beklemekle geiren bungun, her an patlamaya haz r kiilerle kar la r z. Kimi zaman da byme sanc s iindeki ergenleri byte alt na al r. Asl nda insan hayat nda ok kritik ve belirleyici bir srece tekabl eden ergenlik dneminin, rnein bizim edebiyat m zda yeterince ilenmedii de gz nne al n rsa, Carver n neden insanlarda bambaka bir etki yaratt n da a klayabiliriz. Bisikletler, Kaslar, Sigaralar adl ykde, bir ocuun babas na iini dkne bir bakal m: Baba? Deli olduumu dneceksin, ama keke sen kkken seni tan sayd m. Yani, benim yalar mdayken. Nas l syleyeceimi bilmiyorum, ama bu konuda kendimi yaln z hissediyorum. Sanki Sanki bunu dnrsem seni zlyorum. Epey delice deil mi?
Asl nda Carver n ykleri iin bast r lm duygular silsilesi demek mmkn. Amerikaya zg kimi sorunlar n, bu ykleri okurken bizim de s k nt m z haline gelii, insan n dnyan n neresinde olursa olsun benzer s k nt lar yaamas yla ilintili. Her birimiz doru ya da yanl , duygular n bast ran canl lar olarak srdryoruz hayatlar m z . As l hikye sadece yapt klar m zla s n rl kalmay p, ayn zamanda yapamad klar m zda, hayal ettiklerimizde, zihnimizin iinde yap p bozduklar m zda sryorsa, aa daki sat rlar yazan, insan iyi anlam ve iyi anlatm Carver bir yaz ustas olarak selamlaman n zaman d r: Gzlerini kapad ve kendini yat t rmak iin ellerini kulaklar na gtrd. Ve sonra avular n ukurlat rmay dnd, bylece o kkreme gelecekti, bir deniz kabuundan uuldayan rzgr gibi.
KTAP ZAMANI
DENEME
Yola kmaya teneyseniz, Salh Beyin deneme vadilerinde meraknzn atna binip nefes almaya bile frsat bulamadan kh Japonlarn kiraz bahelerine, kh Neronun sarayna gidersiniz. Nefes darl, eker, kalp arpnts, yksek tansiyon trnden rahatszl olanlar bir Salh Birsel denemesi okumaya kalkmamaldr.
KURUTULMU FELSEFE BAHES, SALH BRSEL, SEL YAYINCILIK, 128 SAYFA, 10 TL
AL OLAK
harles Chaplinin annesi, paras zl ktan davulu yar lsa da cumartesi oldu mu bir penilik ebboy almadan eve gelmezmi. Salh Birselin, ad n 14. yzy l Japonyas nda yaayan Rahip Musonun dalara doru uzanm , alayanlara benzer bahelerinden alan Kurutulmu Felsefe Bahesi denemesi, bu cmleyle balar. Onun hemen btn denemeleri, byle damdan der gibi bir hikyenin ortas na b rak verir okuru. Yola kmaya teneyseniz, Salh Beyin deneme vadilerinde merak n z n at na binip nefes almaya bile f rsat bulamadan kh Japonlar n kiraz bahelerine, kh Neronun saray na gidersiniz. Parisin tren istasyonlar nda birazc k oyalan p oradan New York caddelerine nlan rs n z. Dnyan n alt n stne getirdikten sonra ok kr, sa salim lkeme dndm diyerekten yan gelip yataca n z san rsan z, adamak ll aldan rs n z. As l seyirtmece imdi bal yordur: Saraylar, baheler, kkler, padiah kaftanlar , sultan kay klar , suyollar , kay khaneler, kiliseler, manast rlar, sahaar, hamamlar, lokantalar, sabah kahveleri derken, emdiiniz st burnunuzdan gelecek ve okurluktan istifa m r lt lar aras nda Salh Beyin yz metre gerisinden yayan yap ldak, st ba perian, dil bir kar d ar da, oaya puaya denemenin biti izgisine ulamaya al acaks n z. Uzun laf n k sas ; nefes darl , eker, kalp arp nt s , yksek tansiyon trnden rahats zl olanlar bir Salh Birsel denemesi okumaya kalk mamal d r.
m okurlar n eline ula r. Onun yeni okurlar kazanmas , deneme trnn daha ok tan n p sevilmesi iin nemlidir. Dilin gnbegn daral p yozlat , has edebiyat n kan kaybettii bir dnemde edebiyat ve Trke sevgisini oaltacakt r Salh Birsel klliyat . Gen okurlar n, Edebiyat benim ekmeim, suyum, havam, ateim ve eimdir. Ben gerek bir edebiyat rn kar s nda ya nm ilikler, ya da haz rola geerim. diyen bir yazar tan maya hakk vard r.
EV GEZGN
imdi, sz meclisten d ar , u bizim paragraf okuyan yahut bir Salh Birsel kitab n kar t rmaya duran acemi okur san r ki, bu adam btn mrn dnyay ar nlamakla geirmitir. Hay r, hay r!.. O bir gezgin deildir. Gezindii olur ama evin iinde, salonda! Onun koridor voltalar pek mehurdur. Mesela 3 Mart 1988 tarihli gnlne yle yazar: Kafam n iini, la vallah, daha ok ldatmak iin bir haftad r salonla yatak odas aras nda f t klad m voltalar art rd m. Kimi geceler altm a, yetmie kar yorum. Dn seksen voltayla kendi rekorumu k rd m. Ee, ne demek imdi bu? u demek: Salh Birselin okbilmilii gezginliinden deil, ok okumuluundan gelir. Onun corafyas kitaplard r. Gnlkler, biyogra
ler, seyahatnameler, an lar, uara tezkireleri, tarihler ve akla hayale gelmedik v r z v r kitab Salh Bey, bir edebiyat arkeologudur. Okuduklar yla yeni bir dnya kurabilen nadir yazarlardan biridir. Kafas n n bir yar s iinde gcnde iken br yar s Evliya elebi Seyahatnamesinde, Barbaros Hayreddinin hat rat nda, J. J. Rousseaunun tiraar nda, Ahmet Rasimin ehir Mektuplar nda,
Salh Birsel
Nervalin Dou Yolculuunda, Flaubertin yahut Kafkan n mektuplar nda, Papininin, Gidein, Leautaudun gnlklerinde hald r hald r al yordur. Salh Birselin denemeleri bir insanl k galerisidir. Dnya dolusu kitaptan derleyip getirdii olaylar, insanlar ve kelimeler zihninde ha bire
nk at p durmaktad r. Durmaz olaylar konuturur; ister ki okur bunlar n sal nca nda sallan rken kendiliinden bir sonuca vars n. Denemeden murad , bir eyleri sevdirmektir. yle der bir yerde: u gizli kalmas n ki, benim hemen hemen btn yaz lar mda bir uyar , bir drt vard r. Denemelerimde boyuna insan sevgisinden, doa sevgisinden, sanat sevgisinden, kitap sevgisinden a m insanlar gzel ve iyi olan eylere ekmek iindir. () una inan r m ki toplumun mutluluu, insanolu yreinin ar nmas yla gerekleebilir. nsanlar n iine tek tek iyi-
lik paratleri indirmeden toplumun kendine gelebileceine hi inanmam md r. Salh Bey Tarihini oluturan be kitap (Ah Beyolu Vah Beyolu, Boazii ng r M ng r, Kahveler Kitab , Sergzet-i Nono Bey ve Elmas Boazii, stanbul/Paris) d ndaki eserlerinin, ki deneme, mektup, gnlk, iir, bir roman ve incelemeler dhildir buna, uzun zamand r bask s bulunmuyordu. Bendeniz, bu durumdan yak narak Salh Beye bir yay nc yok mu? diye sormutum bir yaz mda. Her biri baka baka yay nevlerinden km ve art k yaln z sahaarda bulunabilen bu kitaplar bir yay nevinin toplu halde basmas gerektiini dile getirmitim. imdi o arzumun gerekleeceine dair bir ilk ad m grmenin sevincindeyim. 1001 Gece Denemeleri dizisinin nc kitab Kurutulmu Felsefe Bahesi (Sel Yay nc l k) yeniden yay mland . Dilerim kitap, Salh Birselle hi tan ma-
KTAP ZAMANI
ROMAN
2003 ylnda, 50 yandayken hayata veda eden ilili yazar Roberto Bolaonun lmnden sonra yaymlanan roman 2666, Pegasus Yaynlar tarafndan dilimize kazandrld. Yaymland gnden itibaren byk ilgi gren, yzyln ilk bayapt olarak nitelenen kitap, sra d, lirik, hznl ve zeki bir yazarla tantryor bizi.
2666, ROBERTO BOLAO, EV.: ZEYNEP HEYZEN ATE, PEGASUS YAYINLARI, 992 SAYFA, 35 TL
Viva Bolao!
AL EMROLU
debiyat ad na en keyii deneyimlerden biri, ad n pek duymad n z, hakk nda az ey bildiiniz bir yazar n birdenbire btn edebi beenilerinizi tersyz etmesi, ktphanenizdeki ncelikli yazarlar listenizi gncellemeye zorlamas d r sizi. ilili yazar Roberto Bolaonun 2666 adl roman hi phesiz bu trden bir gncelleme ihtiyac n douracak bir kitap. Trkede daha nce kitab yay mlanan Bolao, yine de as l nn bu son roman na borlu. Bolao, yazarl n n ilk y llar nda daha ok iirleriyle bilinse de, biraz da ironik bir biimde iirin kar n doyurmayaca saptamas n yaparak kariyerine romanc olarak devam eder. Vahi Ha
yeleri yazd ktan sonra lme yaklat n anlayan Bolao, btn enerjisini son roman 2666y tamamlamaya adar. Be blmlk bu uzun roman varisleri aras nda paylat rarak her kitab n birer y l arayla yay mlanmas n vasiyet ettikten sonra 2003 y l nda, yani henz elli ya ndayken hayata veda eder.
LECE N BLYORDU
Bolaonun yaamyksndeki as l dikkat ekici husus, henz hayattayken her eyi ngrm olmas nda yat yor kan mca: Yay nc s yla varislerine denecek telif konusunda etin bir pazarl a tutuur, kitab n n yay m n aama aama planlar, bir yandan da giderek yaklaan lmn korkusunu yaar. 2666n n ok ses getireceini, edebiyat tarihinde belli bir mertebeye ykseleceini daha ba ndan ngren Bolaonun bu trden giriimlerinde yap tlar na da sirayet eden ironik bir taraf da vard r phesiz. Bir yandan Latin Amerikan n hikye geleneinden faydalan rken, bir yandan da bu gelenei tersyz edecek deneyimlere bavurur. Kimi zaman rahats z ederek, kimi zaman yetenei kar s nda a rtarak, kimi zaman benzersiz ironi becerisiyle etkileyerek 2666y yazmaya koyulur. Kitab n bitmediini, yar m kald n vurgulayan yorumlar n aksine, bitmi, tamamlanm bir roman var elimizde. Varislerinin, yazar n vasiyetnamesine uymayarak kitab ayr ayr basmak yerine bir btn olarak yay mlama
kri sayesinde 2666 gibi klt bir romanla kar kar yay z bugn.
GRFT BR YAPI
2666 be uzun blmden oluuyor: Eletirmenlerle lgili Blm, Amal
tanoyla lgili Blm, Fatele lgili Blm, Sularla lgili Blm ve Archimboldiyle lgili Blm. Bu blmlemelerden de anla laca gibi, yazar her k sm n bal ba na okunmas na imkn tan yacak ekilde tasarlam roman n . Blmler her ne kadar birbirinden farkl ieriklere sahip olsa da 2666daki blmler aras nda kurulacak balant lar, roman n yap sal zelliini ortaya kar yor. Bu girift ve kolayl kla anlat lamayacak yap ya ramen her ad mda keyif veren, merak uyand ran bir hikyeler dizisiyle kar la yoruz. 2666, inzivaya ekilmi Archimboldi ad ndaki bir Alman yazar n peindeki eletirmenin hikyesiyle
a l yor. Ortada Nobel almas na kesin gzyle bak lan kay p bir yazar vard r ve akademi kkenli bu eletirmen, yazar n metinlerinden ok kendisini aramaya koyulurlar. Zamanla gizemli yazar n izi de (ok sonra yeniden ortaya kmak zere) silinir bu arama eyleminde. nk iki erkek eletirmen, kad n eletirmene k olurlar. Bir yandan edebiyat, bir yandan ak, bir yandan aray , dier yandan da bu ak n taraar n tahrip eden bir haset duygusu... Buraya kadar zetlenen hikyeye bak l rsa bildik aray romanlar n and r yor 2666. Hatta ilk sayfalardaki bu hikyeye aldan rsak kar m zda bir ak roman olduunu bile sanabiliriz. Ama yle olmad , roman n ok eitli imknlarla giderek bir su kitab na evrildii nce sat r aralar nda, sonra ilerleyen blm-
lerde daha belirgin bir ekilde anla l yor. Toplumsal ve siyasal hayata dair mthi izlenimler, zaman zaman edebiyatla ironik bir ekilde elenen anlat c n n konumu, eitli trleri alaya alan kurgusuyla benzersiz bir atmosfer sunuyor kitap.
E HKYELER
Yukar da da zetlendii zere, Bolaonun roman birbirinden ou zaman keskin bir ekilde ayr lan blmlerden oluuyor. lk blmn sonunda eletirmenlerin vard Santa Teresa ehri, ikinci blmden itibaren roman n merkezine, belki de as l varmak istedii su iklimine yerleiyor. Dnyada su oran n n en fazla olduu ve bu oran n olumas nda garip bir ekilde ortadan kaybolan kad nlar n kayda deer bir yer tuttuu, ya-
KTAP ZAMANI
ROMAN
zar n Meksikan n Teksas s n r ndaki bir kasabas ndan ilham alarak kurgulad Santa Teresada bu kez ilili Profesr Amal
tanonun ve k z n n hikyesinin izini sryoruz. Bir nceki blmde, ounlukla Latin Amerika ve Rus romanlar nda kar m za kan karakter bolluuna bu blmden itibaren daha fazla rastl yoruz. Ama deiip duran kahramanlara ramen Santa Teresa giderek roman n omurgas n ele geirmeye bal yor sessizce. Keza, roman n nc blmnde kar m za kan Oscar Fate ad ndaki gazeteciyle birlikte, 2666 n kahramanlardan ok, ehir, su ve lm zerine dnen bir roman olduu gereiyle kar la yoruz ad m ad m. Drdnc blmde Santa Teresada ilenen cinayetlerin uzun bir dkmne yer veriliyor. Polis raporlar , gazete haberleri, adli t p tutanaklar bu blm boyunca hat r say l r bir yer ediniyor. Modern roman sanat nda ounlukla Umberto Econun kulland (ve Gen Bir Romanc n n tiraar nda uzun uzad ya dikkat ektii) liste
krini en u noktalara gtryor Bolao. Sayfalar boyunca (ounu kad n kurbanlar n oluturduu) btn cinayetleri en ince ayr nt s na varana dein, ileni biimlerinden kullan lan cinayet aletlerine, al nan yaralar n detay na kadar upuzun tutulmu listeler yard m yla anlat yor, roman na yap sal bir olgunluk kazand r yor.
Blmde kar m za kan u diyalog roman kavramakta zorluk yaayan okur iin sarf edilmi gibidir: Halder dedi ki: Tarihi iyi kavrayam yorum ve bilgilerimi tazelemem gerek. Ne iin? diye sordu Hans Reiter. Boluu doldurmak iin. Boluklar dolmaz, dedi, Hans Reiter.
Babaannenin lmnn ncesi ve sonrasndaki birka gn Tasye edilen yarm asrlk bir ev, inkr edilen lm, hormonla beslenen, yedike ackan, gurmelii ve hazz tanrlatran kentli. Hepsine babaannenin son yznden baklr. Ve baktmz yz ezele ve ebede alan bir pencereye dnr. "Bakas Olduun Yer" cami avlusundan, ev iinden, terastaki bir partiden, kuafr salonundan yansyan i seslerin elik ettii bir roman.
YZYILIN LK BAYAPITI
Bu kadar uzun bir romanda (992 sayfa) okurunun ilgisini s cak tutmak iin bavurduu teknik imknlar kadar, dilinin de ay rt edici bir yan var Roberto Bolaonun. Yazar n dili ve kimi teknik imknlar kullan biimi gerekten ok etkileyici. rnein, ayn kad na k rakip iki eletirmenin telefon konumas n n anlat ld u blm bile yazar n byl diliyle ilgili
kir verecek nitelikte. ki rakibin er ya da ge yapaca konumay Ecovari bir listeyle hayata geiriyor Bolao: Sanki iki adam da er ya da ge sylemeleri gereken eyleri sylemekte glk ekiyordu. Konuman n ilk yirmi dakikas trajik bir tonda ilerledi. Kader kelimesi on kere, arkadal k kelimesi yirmi drt kere geti. Liz Nortonun [kad n eletirmen] ad dokuzu bo yere olmak zere elli kere an ld . Ak kelimesi ikisi taraf ndan da bir kez olmak zere iki kere zikredildi. Bolaonun iki eletirmen aras ndaki hazin konumalardan ok roman n okurun doldurmas gereken boluklarla rme deneyimi ok ay rt edici bir zellik olarak ne k yor. lm ve su odakl bir roman olmas na ramen 2666n n pek ok yerinde kar m za kan ironik bir yan da dikkati ekiyor. Biliyoruz, ou Latin Amerika roman bal ba na kahramanlar n hikyelerinden mteekkil deildir zaten. Btn Latin Amerikal romanc lar gibi Roberto Bolao da bize bir kahraman n hikyesini anlat rken ayn zamanda o lke tarihinin iddetli bir eletirisini de yapmaktad r. Ama bunu yaparken, zaman zaman bavurduu ironi sayesinde eletirisini daha etkileyici bir hale getiriyor. Sonuta, 2666, yzy l n ilk gerek bayap t , tespitini hakl karan bir yorum kal yor geriye. Son bir sz de kitab n evirisiyle ilgili. Bu zor, uzun ve dolambal roman , okuru yormadan ve Trkenin btn anlat m olanaklar ndan yararlanarak baar l bir ekilde dilimize kazand ran Zeynep Heyzen Atei ayr ca kutlamak gerekiyor.
KTAP ZAMANI
KAPAK
hmet Hamdi Tanp nar n gnlndeki ifadesiyle, maruz kald skt suikast bir kitapla daha mahkm oluyor: Tanp nar Zaman : Son Bak lar. Handan ncinin haz rlad kitab Kap Yay nlar okura sunmu. Sunuunda ncinin de belirttii gibi, Tanp nar gibi ncler zaman getike anla l yor. Bugn dnyan n eitli dillerinde okunan Tanp nar, devrinde kahredici bir sessizlikle kar lanm t . Tanp nar Zaman : Son Bak lar, Handan ncinin abalar yla gerekleen bir sempozyumun ikinci meyvesi asl nda. lki, Kltr Bakanl nca okura ulat r lm t . nci, orada yer almayan bildiri ve konumalar derlemi. Prof. Dr. Orhan Okay, Doan H zlan ve Enis Baturun a l konumalar , Abdullah Uman n
SADIK YALSIZUANLAR
ynettii Tanp nar Tan mak bal kl oturumun konumalar (Turan Alptekin, Birol Emil, Tahsin Ycel, Konur Ertop, Cevat apan ve Saffet Tanman), Tanp nara Yeni Bak lar, Tanp nar evirmek, airlerin Tanp nar blmlerinin yan s ra, Murat Glsoyla Yekta Kopan n gerekletirdii, Tanp nar yksne Yak n Bak bal kl ilgin sylei Kitap, bugn otuzu ak n esere konu edilmi olan Tanp nar n evreninin baz kuytular na inmekle kalm yor, birbirinden k ymetli kiilerin bak lar n bir araya getiriyor.
insand r. O sanc l gei dneminin belki de en nevi ahs na mnhas r yazar Tanp nard r. ncinin hat rlatmas ne kadar yerinde: Bir gn bana dnecekler. Bu kehanet deil, yapt iten emin olan ve kendini bilen bir ki
n ac t c mjdesidir. Son derece ac t c d r. Keke Tanp nar, dneminde de sesine yank duyabilseydi. Ayr ca, dnecekler nk Tanp nar sorunu bir medeniyetten baka bir medeniyete gei abalar balam nda siyak ve sibak yla dnm, grm ve eletirmiti.
p nar oturumu son derece ilgin. Onlar n tercme esnas nda yaad klar , dikkatli Tanp nar okurlar a s ndan anlaml olsa gerektir. Bu izlenimler, yazar n dnce dnyas na ve diline ilikin k k rt c veriler iermektedir. Yine nciden reniyoruz. Sempozyum, Tanp nara yeni yorumlar kazand rmakla kalmam , yeni belgeler de ortaya karm . Bunlar aras nda, fotoraar, mektuplar, kitapl na ilikin bir liste nci, Turan Alptekinin bir mektubuna da yer vermi Sunuta. Sempozyuma sal k sorunlar nedeniyle kat lamayan ve Tanp narla ilgili al malar ndan tr kran borlu olduumuz Alptekinin bu ayd nlat c mektubundan cesaret alarak ktphanesiyle ilgili listeyi de yay ml yor. Kitap, bize Tanp nar n mali zorluklar yznden bir de senaryo yazm olduunu bildiriyor. Derlemenin zellikle Ekler blm bylesi yeni bilgi ve belgelerle dolu. Hatta kitab okumaya bu blmden balaman z sal k verebilirim. Bu trden etkinlikleri kotarman n gln damdan dm olanlar iyi bilir. Handan ncinin sempozyum srecindeki tela n , gerilimini ve yorgunluunu k sa sreliine gzlemlemitim. Bu yorucu gzellii, bylesi bir kitapla, olduka titiz haz rlanm bir kal c eserle taland rmas gerekten vgy ve teekkr hak ediyor.
DNYADA TANPINAR
Sempozyumun, dolay s yla kitab n en ilgin oturumu, Uman taraf ndan ynetilen birinci toplant . Tanp nar tan m , dinlemi, izlemi, asistanl k yapm uzmanlar n birinci elden tan kl klar n , izlenimlerini ve yorumlar n ieriyor. Yine Tanp nar eitli dnya dillerine aktaran yedi evirmenin kat ld Dnyada Tan-
10
KTAP ZAMANI
KAPAK
u memleketi kurtarmak isteyenler roman yazd lar uzun sre. Bu nedenle sosyolojinin en nemli mecras edebiyatt r bu memlekette. diyor Besim F. Dellalolu. zan elden b rakmadan tart lmas neredeyse mmkn gzkmeyen bir gerek bu. Sz konusu romanc lar n ba nda da Dellalolunun zihniyet hermeneutikisi gibi, temeli sosyoloji sorgulamas na dayanan bir s fatla and Ahmet Hamdi Tanp nar gelir. as , zaman ndan epey nce ilan edilen paradigman n knn plak gzle izlenebildii u gnler, Tanp nar anlamak iin son f rsatt r. nk bu zamanlar, modernlemenin Trkiyede nas l taklaya getirilerek sunulduunun, eer Trk modernlemesi diye bir ey varsa bunun Bat daki denkleriyle hi benzemediinin, Trkiyenin ulus-devlet olmay beceremeyip ya da becermek istemeyip- devlet-ulus olu srecinin de anla labilecei zamanlard r.
TEMEL KARATA
ilgilidir- zihniyet Trkiyenin Bat yla olan ilikisizliinin de mimar olmutur. Dellalolunun yerinde tespitiyle, Bat ayd nlan rken de kendi ikisini imi, kendi duas n okumutur. Trkn deiiminin Bat n n ikisine, mziine ve dinine balanmas n n anlam nedir? Deiim noktas nda ikinci bir unsur tarihle hesaplama olarak kar m za kar. Tarih, nerede o gnler midir, yoksa dn olmayan n bugn olmaz m ? Nerede o gnler bak her yeniyi reddetmeye meyillidir. Tanp nar bu hayati meselelerde, en anla lmaz tarafta durur. Bu Tanp nar anla lmazl asl nda, bu ayd n bol lkenin entelektel fukaral ndan ve ayd n n hep topluma ramenci usulnden kaynaklan r: Trkiyede iki binlere kadar kendini laik, modern varsayan okur kitlesi Tanp nar pek okumam t r. Bir Amerikan
lminde ameliyattan kan cerrah n istavroz kard n grmek hibirimizi rahats z etmez. Akl m zdan, yobaz, arlatan ya da can emanet edilemeyecek bir hekimle kar kar ya olduumuz dncesi gemez. Ayn sahneyi iki elini yzne srerek amin diyen bir cerrahla canland r n Oysa o da H ristiyan doktor gibi gereini yapt ktan sonra tesini Allaha b rak r! Ateist olduunu dndmz birok
lozofun da asl nda meselesinin dinin ta kendisi olduunu bilmek istemeyen hat r say l r bir ayd n kitle vard r bu lkede. Asl nda bizde laiklik dini deil, slam zne al r. Din szcnn yerine slam koyulunca mesele anla l r da, H ristiyanl k dense laiklik a l m anla lmaz bir hal al r. Zira ncil zerine yeminle balar Bat durumalar Tanp nar n baar s , bir kesimin hayal ettii gibi, Mslmanl n, hayat n yaln zca kck ve kiiye zel bir alan n kaplayan, yaln zca ibadetten ibaret bir zorunluluklar dizisi deil, toplumun genlerinde bulunduunu kavram ve bunu kabulde bir sak nca grmemi olmas d r. yle diyor Dellallolu: Bence Ahmet Hamdi Tanp nar n yap t n n btnnden kar labilecek en nemli kavramlardan biri, kltrel Mslmanl k kavram d r. Ne demek kltrel Mslman? () Bir lkede ateist olup yine kltrel Mslman olabiliriz. Hepimizin kltrel Mslman olduu anlar vard r gndelik hayatta. Bayramda, cenazede, mezarl kta Bizi bu hale getiren maya, Cumhuriyet ncesinde haz rlanm ve tutmutur. Bu ortam ayd n yetitirmeye elverili, entelektelin dal vermesi iin neredeyse olanaks z bir ortamd r. Bu ne-
denle bizde ayd n bol, entelektel azd r. Akademisyen, ayd n ve entelektel fark n n hayatta kar l olmad ndan, bunlar e anlaml kullan l r. Oysa hakikatle ha r neir olan, eski Yunanda akl ndaki eyi syleyen parrhesiastese yak n duran ne akademisyen ne de ayd nd r. Tanp nar, bu kavrama en yak n kiidir. Muhafazakrd r, nk kendiliinin fark nda ve kabulndedir; modernlemecidir, nk kendiliindeki geliime a k yanlar n fark ndad r. Akildir, nk Bat l laman n, yle bir silkinip bin y ll k kabuktan kurtulma anlam na gel(e) meyeceini bilir. Parrhesiastestir, nk bunlar kayg s zca yazar. Modernleme ile modernizmin bu topraklara ayn kavram olarak yans mas bal ba na bir ar zad r. Modernizmi hi anlayamam olan Cumhuriyet ayd n , modernlemeyi de iine geldii gibi, ideolojiye uygun den yan ndan alg lam ve bu yanlar gdlebilir bir nesne olarak alg lad topluma giydirmeye al m t r. Dellalolunun yerinde tespitiyle, Gnmzde memleketin modernlemecilerinin hl nce cumhuriyet sonra demokrasi! demelerinin ard nda asl nda bu sorun vard r. Modernlik onlar iin sadece cumhuriyettir ama demokrasi deildir. () Asl nda modernleme ykleri modernliin ina yklerinden daha yekparedir.
11
KTAP ZAMANI
KAPAK
n uyan k bir gayret ve al ma ile dilde rya halini kurmak. Tanp nar n yapmak istedii ey, eer bir cmleyle anlat lacak olsa san r m bu cmleden daha iyisi bulunamazd . Tanp nar n sadece iiri iin deil, kaleme ald hemen tm metinler iin geerli bu hkm; iir, deneme, makale, hikye, roman, biyogra
Hepsi bir kap ya k yor: Rya. Dilde rya halini kurmak Tanp nar n eseri iin deyi yerindeyse bir matris gibi duruyor. te iir ve Rya makalesinden birka cmle: teden beri ryan n ikinci bir hayat olduu sylenir. ie iki oda gibi, uyan k hayat ile rya hali yan yana dururlar. Tanp nar o iki oda aras nda gidip gelir daima. Bu k k rt c meddcezir ya da arada olu, ne dersek diyelim, onun eserinin k noktas n tekil eder. Hazz n ve gnah n gerekletii nokta tastamam aradaki bu yerdir.
KEREM GNE
TANPINAR ESTET
brahim ahin, Haz ve Gnah: Bir Tanp nar Yorumu adl kitab n , Tanp nar iir, roman ve hikyelerinin gerisindeki estetik bilincin nitelii ve Tanp nar estetiinin bir dil sanat olarak edebiyatta grn hakk ndad r. cmlesiyle takdim ediyor okura. Tanp nar estetiinin dil dolay m nda incelendii kitap kuat c ve k k rt c sylemiyle dikkat ekici. Tanp nar n sadece eserini deil bizatihi kendisini de haz ve gnah kavramlar ekseninde deerlendiren al ma, olduka ilgin bir okuma deneyimi vaat ediyor. topik Dil, Btnln Formlar , Haz ve Gnah ve as olmak zere drt ana blmden oluan kitap, Tanp nar estetiini merkeze alarak topik bir dilin ina srecini derinlemesine inceliyor. Metinsel dzlem zerinden kurulmaya al lan bir topyan n ina ve da l srelerinin haz ve gnah kavramlar arac l yla grnr k l nd n iddia eden ahin, asl nda temel bir arzunun alt n iziyor: Btnlk ryas . Tanp nar gibi bir estetin ruhunun dehlizlerine girmek iin hi phe yok ki haz ve gnah kavramlar ndan daha iyisi seilemezdi. I k, ses, koku, mekn ve onlara ait ne varsa gz vas tas yla bir haz nesnesine dnr Tanp narda. Denilebilir ki temaa en baat eylemidir Tanp nar n. Zaman zaman musikiyle de birleen temaa eylemi elbette imgesel, bir baka deyile de topik bir dil yaratacakt r. Rilkenin cmlelerini Tanp nardan dinlememek iin
p nar, beninden musiki, resim, heykel gibi vas talar yoluyla s yr l r. Sevdii kelimeyle syleyecek olursak Tanp nar daima eikte konumland r r kendini; arafta. Bu, bir bak ma sentez abas d r ahine gre; dou-bat , i-d , su-ceza, azap-gnah, ak-nefret, eril-diil sentezi Yazar n su ile ceza ilikisini Huzur roman zelinde yle a kl yor ahin: Mmtaz n arzulad btnlktr. Btnlk yoluyla elde edilecek olansa hazd r. Halbuki arzunun kapsam nda zaten haz vard r. Fakat eyleri bir ve btn kavrama arzusu hazza ilikindir. Bahsedilen btnl Mmtaz dilsel boyutta deneyimlemeye al r. Yani su iler. nk gerekte byle bir birlik yoktur. Tanp nar n trajedisinin de burada balad n syleyebiliriz. Ve ka n lmaz son: Kendilik alg s n n paralan . Sonra yeniden dille kendilik inas , dilin by diline dntrlmesi ya da dille bylenme sreleri ahinin yle incelikli tespitleri var ki, neredeyse Tanp nar alg m z byk lde deiiyor. Bilhassa Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstits zerinden yapt yer yer psikanalitik zellikler ihtiva eden zmlemelerle yazar, Tanp nar n labirentinde yaln z dolat rm yor bizi. Bu k k rt c ve biraz da rkten yolculukta Lacan, Freud, Jung, Him, Yahya Kemal, Proust, Bergson da bizimle beraber. hibir sebep yok: Grmeyi reniyorum. Bilmiyorum neden, her ey iimde daha derinlere iliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir i dnyam varm da bilmezmiim. Her ey imdi oraya gidiyor. Orada neler olup bittiini bilmiyorum. Burada bir parantez aarak unu eklememiz gerekiyor san r m: Hilmi Yavuz, o gerekten ufuk a c makalesinde, Ekl-i hayat havz- haylin sular nda seyrederken ve arz n btn ahcr nebat n bir aks-i mlevven olarak betimlerken grdmz Himi, nuk- sver-i leme bakarak, onlar bir zge tem ile seyreden Nil ile ve dolay s yla Divan iirinin konseptiyle btnletirir. Yavuza gre, Nilde de Himde de, Dnya verili bir Dnyad r; -seyr[edilir] veya bak[ l r]; tem ile tasvr edilir veya aks-i mlevven ile temsil edilir. Dolay s yla bu konsept, Edward Saidin de belirttii gibi, Dnyay tamamlanm bir Dnya olarak kabul eden slam tahayyl ile rtmektedir. Sslemeci metinler ise -ki Nil ve Himin iirleri de bu gruba dhildir- Dnyay tamamlamak iin deil Dnya zerinde oynamak iin vard r. Bu gruba Tanp nar da eklemek mbalaa olmayacakt r kanaatimce. Zira Tanp narda da sz konusu olan Dnyay bak yla estetize etmeye al an bir ruhun zge temaas ndan baka bir ey deildir.
YKSEL VE GRKEML BR D
iirin Tanp narda merkezde durduu bilinen bir gerek. Da n k halde bulunan eyan n, tek bir noktada teksi
ancak iirle mmkndr. Bir by retimi olan iir eksenli kusursuz bir dil aray m yd Tanp nar nki, yoksa varoluun karanl n dilin yla ayd nlatma istei mi? Kitap, bu sorulara cevap vermesi bak m ndan da dikkate deer. Tanp nar n azap sar l haz dedii eyle tan t r yor bizi ahin; dilsel kabiliyetinin en temel hususiyeti olan metaforlar yoluyla gerekleen ykseliin ve grkemli bir dn hikyesini anlat yor. Tanp nar n hemen btn eserine sinmi kendilik ya da btnlk sorunu, tarihsel ve toplumsal bilind n n paralanm imgesidir. Haz ve Gnah: Bir Tanp nar Yorumu, Tanp nar metinlerinin znelerinden hareketle sentezin imkns z olduunu ve dolay s yla mistik lknn ias n simgesel dzeyde kan tlam oluyor. Deierek devam etmek, devam ederek deimek mottosunun Hibir ey istediimiz gibi deimiyor ekline dnmesi de hi phesiz dilin ryas n n sona erdii anlam na geliyor.
12
KTAP ZAMANI
KAPAK
ABDULLAH UMAN
ilindii gibi Ahmet Hamdi Tanp nar her eyden nce bir air, deneme yazar , hikyeci ve romanc d r; dolay s yla onun sanat ve estet kiilii edebiyat tarihiliinden veya ilim adam kimliinden nce gelir. Zaten kendisi de her zaman bir air olarak an lmay arzu etmitir. Tanp nar, hayat n n son gnlerinde tuttuu gnlklerinde bir air, bir hikyeci, bir romanc ve bir dnce adam olarak evresinden gereken ilgiyi gremediinden ikyet eder ama btn bunlar onun kaleme alm olduu edebiyat tarihinin nemini azaltmaz. Tanp nar, Tanzimat Ferman n n ilan n n 100. y ldnm dolay s yla 1939 y l nda profesr unvan yla, devrin Maarif Vekili Hasan li Ycel taraf ndan stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blmnde Yeni Trk Edebiyat Krssnn ba na getirilir. Kendisinden, PROF. DR. ABDULLAH UMAN Tanzimattan sonraki dnemi ele alan bir edebiyat tarihi haz rlamas istenir. te On Dokuzuncu As r Trk Edebiyat Tarihi byle bir sre iinde haz rlanmaya balan r. Tanp nar, 1923te Edebiyat Fakltesinden mezun olduktan sonra hayata bir akademisyen olarak deil, lise hocas olarak balam t r. Dolay s yla bu tayin olmasayd , byle bir eserin yaz lmas da sz konusu olmayacakt .
ikinci blm olarak Tanzimat Seneleri gelir; burada nce 1839da Tanzimat n ilan n takip eden y llarda Bat dan giren yeni trler evresinde devrin siyas, kltrel ve edeb atmosferi ele al n r. Bu blmn hemen arkas ndan Yeniliin Byk Muharriri bal alt nda Ahmet Cevdet Paa, Mnif Paa ve zellikle inasi zerinde durulur. Devrin siyas havas n daha iyi yans tabilmek iin Yeni Osmanl lar Cemiyetini mstakil bir bal k alt nda gzden geiren Tanp nar, yine bu k s mda Ali Suaviyi ele ald ktan sonra Nevilerin Gelimesi bal alt nda gazete ve gazetecilikle iir, tiyatro, hikye ve romanla tenkit ve deneme trlerinin kltr ve edebiyat hayat m za girmesini ve bunlar n kendi iinde gelimesini inceler. Son blmde, biyogra
leriyle birlikte eserleri, edeb ve
kr zellikleriyle Ziya Paadan balayarak, Nm k Kemal, Ahmet Midhat Efendi, Recizde Mahmud Ekrem, Abdlhak Hmid ve Muallim Nci ele al nm t r.
mesinden on y l sonra byk bir merakla beklenen eserini ortaya koymutur. Trk edebiyat tarihleri aras nda Tanp nar n eseri, belli bir dnemle, yani sadece Tanzimattan sonraki Bat l lama dnemiyle ilgili olmas dolay s yla, nihayet yz y ll k bir dnemin hikyesi gibi grnyorsa da, asl nda hi de yle deildir. Bu dnem, Trk edebiyat n n, Bat dan gelen yeni trlerin ortaya kt , yeni konular n ele al n p ilendii, yeni problemlerin tart ld kritik bir zaman dilimidir. Tanp nar, yakla k 600 sayfa tutan ilk ciltten sonra ikinci bir cilt daha tasarlam , ama yazamam . Bunun iin Tanp nar n edebiyat tarihi ilk bak ta, ele almay dnd dnemi btnyle inceleyememi eksik bir eser gibi grnse de bu yar m kalm
haliyle bile son derece nemli bir eserdir. Bir hikyeci ve romanc olarak Tanp nar nas l adalar ndan farkl bir yerde duruyorsa, ayn ekilde edebiyat tarihisi olarak da pek ok edebiyat tarihisinden farkl bir yerdedir. Kitap, edebiyat tarihimizde ilk defa yeni ve farkl bir yorumla Divan iirinin de kendi artlar iinde estetik bir yap s olduunu ortaya koyan olduka geni bir giriten sonra, Lle Devrinden balay p Tanzimata kadar uzanan Bat l lama hareketlerinin ele al nd Garpl lama Hareketine Umumi Bir Bak k sm yla balar. XIX. Yzy l n lk Yar s nda Trk Edebiyat bal n ta yan birinci blmde, yine deiik yorumlarla bu yzy l n ilk yar s ndaki Divan ve halk edebiyat rnekleri incelenir. Daha sonra
14
KTAP ZAMANI
KAPAK
k sm dorudan doruya yazardan, bir k sm ise matbaadan veya tashihten kaynaklanan eitli yanl l klar, eksiklik ya da fazlal klar vard r. lk iki bask s stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi taraf ndan yap lan eserin nc bask s n , Tanp nar n lmnden be y l sonra, 1967de alayan Kitabevi yapar. Prof. Dr. Mehmet Kaplan n eserle ilgili k sa bir takdim yaz s ve kitab n boyutlar n n kltlmesi d nda bu yeni bask da 1956 bask s ndan farkl olarak herhangi bir deiiklik yap lmaz. Hatta Mehmet Kaplan n takdim yaz s nda da belirttii gibi, kitaptaki hatalar, o gnden bugne eitli evrelerde dile getirilmi olduu halde nedense bunlar n dzeltilmesi yoluna gidilmemitir. Sadece eserin 1976 y l nda yap lan 4. bask s nda, ok belirgin bir k s m tashih hatalar dzeltilmi, ayr ca kitab n arkas na zel isim, eser ve eser kahramanlar n n adlar ile gazete ve dergi adlar n kapsayan bir indeks ilave edilmitir.
likler de giderildi. Zaman zaman gerek metin iinde, gerekse y ld z (*) konulamayacak bir k s m dipnotlarda zel isim, kitap ad veya bir terimin doru yaz l keli parantez [ ] iinde gsterildi; bu yzden kar kl nlemek iin, esas al nan 2. bask daki yazara ait btn keli parantezler normal parantez haline getirildi. Hicr tarihlerin, okuyucuda devirle ilgili bir ar m uyand rmas amac yla, gerekli grlen yerlerde milad kar l klar da verildi. Bu kitap ayn zamanda niversitelerde okutulan bir ders kitab olduu iin, Tanp nar n s k s k kulland ve byk bir k sm dilimize mal olmam Frans zca kelime ve terimlerin metinde ilk defa getii yerde y ld zl (*) dipnotlar yla Trke kar l klar verildi. Tanp nar n, eserin ikinci cildinin sonuna koymay planlad ancak bu cildi yazamad iin haz rlayamad bibliyografya, dipnotlarda geen makale ve kitaplar esas al nmak suretiyle, taraf m zdan haz rland . Kitab n kullan m n kolaylat rmak amac yla kitapta geen zel isim, eser ve eser kahramanlar n n adlar ile kitap, gazete ve dergi adlar n kapsayan yeni bir indeks haz rland .
15
KTAP ZAMANI
DN
uran n ilahi kitap olduuna, Tevrat ve ncilden farkl ekilde harf harf, kelime kelime, cmle cmle Allah n beyan olduuna inanma ayr ; bu inanc sahih bilgi temeli zerine oturtma ayr meseledir. Dn herkesin bu inanca sahip olduu kyde, kasabada yaayan Mslman n, inan ekseninden bak ld nda Kuran n nas l korunduuna dair bir bilgiye ihtiyac olmadan hayat n tamam eylemesi mmkn ve muhtemeldi. Ama gnmzde ayn eyi sylemek mmkn deil; nk global, yani ad na dnya ad verilen kk kyn, bilginin s n r tan mad bir yerkrenin insan y z. Hem
zik hem de kltrel manada gayrimslimlerle birlikteliimiz hayat n vazgeil(e) mez ve nlen(e)mez bir esas . te Kuran n nas l korunduu sorusunu tam da bu aamada farkl bir mahiyet kazan yor; nk taassup, dmanl k veya yanl bilgiden kaynaklanan dezenformasyondan herkesin etkilenmesi ihtimal dhilinde; nitekim etkileniliyor da. Bu sebeple somut bir gereklik olan Kuran ve onun aynen nazil olduu ekliyle korunmas n n tarihi bir perspektiften anlat lmas , seviyesi ne olursa olsun inanan herkesin mevzu ile alkal bilgi sahibi olmas ve bylece inananlar n inanc n salam bir temel oturtmas art. Kald ki, sunulacak bu sahih bilgiler insa muhalierin yanl dncelerini dzeltmesini, Kurana dmanca yaklaan ve muhalif her trl bilgiye sahip olan nyarg l kiilerin marjinallemesini netice verir. Bu ve benzeri nedenlerle Kuran nas l korundu? sorusunun doru ve tatminkr cevab bugn hayat m zda ehemmiyetli bir yer tekil ediyor ve etmesi de laz m. Muhittin Akgln Kuran Nas l Korundu? kitab bu zaviyeden nemli.
a s ndan ne trl farkl l klar n olduunu tespit etme, daha derinlemesine okuma ve al malar gerektirir. Bununla beraber unu syleyebilirim; bu kitab bana gre nemli k lan ey Kuran nas l korundu? sorusu etraf nda akla gelebilecek hemen her soruya cevap tekil edecek muhtevaya sahip olmas d r. Bir baka ekilde ifade edecek olursam, Efendimizden itibaren tarihi srecin taksiminin alabildiine gzel yap larak anlat lm olmas d r. Mesela birinci blmde, Kuran vahyinin tespiti ve naklinde yakla k 45 sayfay bulan uzun makalede meseleyi lh boyut, Kuran boyut, nebevi boyut, sahabe boyutu, ibadet, tefsir ve psikoloji boyutu diyerek btn ynleri ile kapsay c bir ekilde anlatmas bunun gstergesidir. Kitab n omurgas n tekil eden bu makaleyi okuduktan sonra gerisine gerek yok, mesele anla lm t r dahi diyebilirsiniz. kinci olarak, mesele kapsay c bir ekilde ele al nd ktan sonra her blmde sonu ad alt nda bir deerlendirmenin yap lmas olduka gzel. zellikle konuya ilgi duymakla beraber uzman olmayan kimseler iin nk bu kiiler, ak lda kalmas hakikaten zor olan rnekleri ve bu rneklerden hareketle elde edilen so-
nucu detaya inmeden grmek isteyebilir. Ama bu, yazar n kendisini mezkr sonuca ulat ran detaylar anlatmamas n gerektirmez. O yazacak, hatta uzman olanlar onlardan azami istifade edecek, ula lan sonu bylece temellendirilerek ayn metin iinde her iki kesime hitap edilmi olacak. Muhittin Hoca bu slupla, Delilin ne, bu sonuca nas l ulat n? gibi sorulara birlikte cevap vermi.
lahu aleyhi ve sellem) kendilerine nemli bir emanet olduunu s k s k ya tembih ederek b rakt bu mciz beyan hem okumu, hem ezberlemi ve hem de hayat n her alan nda yaamaya zam gayret sarf etmilerdir. Kuranla olan bu s cak ve yak n iliki, ister istemez onlar n hem kltrlerini, hem gelenek ve greneklerini hem de hayatlar n derinden etkilemitir. iirlerinde, hitabetlerinde, sohbetlerinde ve gndelik hayatlar nda, deta Kuranla yat p yine Kuranla kalkm lard r. Bu, son derece tabidir. I k Yay nlar aras nda kan ve bir solukta okunabilecek olan kitap, Kuran vahyinin tespiti ve nakli, Kuran n ilk muhaf zlar ; vahiy ktipleri, hayat n Kurana adam sahabi; Zeyd b. Sabit, Kuranla konuan insanlar, baka lkelere gnderilen mushaar ve Mslmanlar n Kurana verdikleri nem ve aheser bir tefsir melli
, Elmal l Hamdi Yaz r ile ilgili blmler ieriyor. Akademik hayat ve al malar n n yan s ra yay mlanm 11 kitab n n da ehadetiyle velut bir zihne ve kaleme sahip olan Muhittin Akgl bu eserinden dolay tebrik eder, eserin hay rlara vesile olmas n dilerim.
16
AHMET KURUCAN
KTAP ZAMANI
alan a, , k (iki) yle bal yor: elem iekleri a ld lar / elif lm mm. Her zaman iin etkileyici (ya da sihirkri) bulduum bu dizeler, Yavuzun sahih iir anlay n sadece alt kelimede younlat ran bir btnlk oluturur. Bu btnln bir paras nda Charles Baudelaire (182167) ve Elem iekleri, dier paras nda Kuran ve Bakara sresinin ilk ayeti yer al r. airin ustal , yapt basit bir dokunula modern Trk iirine has bu ieklerin grkemli bir ekilde a lmalar n salar. Yavuz, Alianzde smail Hakk n n (1871-1944) 1927 y l nda yay mlanan Les Fleurs du Mal (1857) evirisine Elem iekleri ad n vermi olmas n HLM YAVUZ her zaman ok nemsemi ve bu eviriyi dier Ktlk iekleri evirilerinden farkl bir yere koymutur.
SELM SALH
ilmi Yavuzun Huru
iirlerinde (2004) yer
b n sonunda da (evrimyaz lar n Sakine Korkmaz n yapt ) Abdullah Cevdetin Elem iekleri ve Baudelaire zerine yazd iki yaz yer almakta ve bu yaz lar nda Abdullah Cevdet de Alianzdeyi kendisinin tevik ettiini sylemektedir. Her ikisinin de temel kayg s ise Baudelairein modern iiri haber veren bu skandal yap t n n, Trkede yeterince iyi anla l p anla lamayaca d r. Alianzde, Hgo, Lamartin ve Mselerin rengn tahayylt ve tasavvurt ndan zevk alan terbiye-i
kriyyemiz acaba bu gayr-i mnis teheyyct, bu acb hevest ve garib terkibt birdenbire nas l telakk edecektir? diye sorar.
BAUDELAIREE A DA YAKLAIM
Alianzde bu nszde Les Fleurs du Malin ilk bask s ndan kendi zaman na kadarki geliimini de k saca zetler. Bu balamda verdii bilgiler Baudelaire ve yap t n gayet ada bir bak a s ile ele ald n gstermektedir. Nitekim evirisi iin esas ald 1911 bask s nda yer almayan ve Baudelairein yeni
kirler zerine icra ettii tesiri gstermek iin eklenmesi gerektiini dnd yaz y , 192526 y llar nda yap lan bir btn eserleri bask s ndan al r. Bu yaz yeni irlerden ve Encmen-i Dni azas ndan [kendisinin Ergenekonla bir ilgisi yoktur!] Pol Valeriye aittir. Bu yaz dan evvel ise 1926 y l nda yay mlanm k sa bir Baudelaire biyogra
sini Elem ieklerine ekler. Abdullah Cevdet, Valrynin bu yaz s iin yeni nazarlar muhtevdir ve pek ld r; fakat ben Teo
l Gotienin Bodler hakk ndaki maruf mtalanamesini bin kere tercih ederdim ve Trk kariileri iin bunun da tercme ve esere ilavesi ok na
olurdu der. Abdullah Cevdetin tercihi kendisinin olduu kadar ada olan edebiyat lar n kuramsal/zihinsel hatt n da belli etmektedir. Valrynin Edgar Allen Poenun, Baudelaire iiri zerindeki dntrc etkisini n plana karan modernist eletirisinin, zihinsel kar l n 19. yzy l n ilk yar s ndaki Frans z edebiyat modalar nda bulan 20. yzy l ba Trk edebiyat s iin anla lmas haliye g olmutur. Bu balamda 20. yzy l ba nda doan yeni neslin Thophile Gautiernin (1811-72) parnasyen duyarl ndan ziyade, Paul Valrynin (1871-1945) modernist yakla m ile daha uyumlu olduunu syleyebiliriz. Nitekim Elem ieklerinin Trkedeki serveni bu yeni neslin haleeri taraf ndan devam ettirilmektedir.
Charles Baudelaire
Peki, Les Fleurs du Malin Trkedeki bu ilk evirmeni kimdir? Alianzde smail Hakk Bey, nl mimarlar m zdan Sedat Hakk Eldemin babas . 1889da Mlkiyeyi bitirdikten sonra Hariciyede al maya balayan Alianzde, 1909da Marsilya ve 1918de Mnih bakonsolosluuna atan yor, 1925 y l nda ise kendi istei ile Hariciyeden emekliye ayr l yor. 1891-94 y llar aras nda Mektep dergisinin bayazarl n stlenen Alianzdenin burada iftlikte adl bitmemi bir roman ve Ali ir Neva hakk ndaki inceleme yaz lar yay mlan yor. Bu dnemde yazd klar n n nemli bir k sm ada Osmanl yazarlar n n biyogra
lerinden olumakta: Trk Muharrirleri, Muas r airlerimiz, Osmanl Mehiri debas bal ca al malar . 1895den sonra ise edeb faaliyetlerini eviri ile s n rl yor. Alianzdenin en bilinen evirisi ise kukusuz (biraz da Hilmi Yavuzun ilgisi sayesinde) Elem iekleri.
Trkedeki bu ilk btnlkl Baudelaire evirisi kitaplamadan evvel Abdullah Cevdetin (1869-1932) ctihad gazetesinde tefrika ediliyor. Alianzde, Mtercimin fadesi bal kl nsznde tecrbe kabilinden yapt Baudelaire evirilerini gzden geirip yay mlamas nda, Abdullah Cevdetin teviklerinin etkili olduunu belirtir: Geende bir mnasebetle Bodler ve sr hakk nda mdvele-i efkr ederken vaktiyle, Elem ieklerini tecrbe kabilinden tercme etmi olduumu ve as llar ndaki letfeti muhafaza edememekle beraber -essen buna imkn da yoktur- bu tercmelerden mell iri hakk nda umm bir
kir hs l edilebileceini sylemi idim. Haz r bulunanlar n ve o meynda pek eski ve k ymetli arkada m Abdullah Cevdet Beyin tevik ve srr zerine hayli eski zamana ait olan bu tercmeleri bugn bir kere daha gzden geirdikten sonra enzrmtlaaya vaz ediyorum. Nitekim kita-
18
KTAP ZAMANI
EHR
Usta yazar Selim leri, Yaadm stanbul adl yeni kitabnda ehrin deien ve deimeyen yzn kendine has lirik slubuyla anlatyor. Kitap, adna da yakr bir ekilde stanbulun son otuz be ylnn yaamna byte tutuyor.
YAADI IM STANBUL, SELM LER, EVEREST YAYINLARI, 320 SAYFA, 15 TL
EFE ERTEM
ruyoruz. Yedikuleye, Yedikule de affetti mi beni. Epeydir urad m yok. diye seslenen yazar, buradan Necatigile ve onun Yedikule iirine; Davutpaa Camii vesilesiyle II. Bayezid sadrazamlar ndan Davut Paaya uzan yor. leri, 6-7 Eyll olaylar ndan etkilenen semtlerin ve az nl klar n durumuna da yeri geldike deiniyor. Yedikule bunlardan biri: Alt -Yedi Eyll Olaylar s ras nda buralarda yaayan pek ok gayrimslim yurdunu terk etmek zorunda kalm . lk byk sars l o tarihe rastl yor. Sonra arkas gelmi. () Yedikuleli Mihriban s ras nda kilisede ekim yapm t k. Alt -Yedi Eyll tahribat ndan sonra stanbuldaki son ustalar ikonalar yenilemiler. Ancak belirtmek gerekir ki, ou kez yans t ld gibi, bu kitap bir 6-7 Eyll kitab deil.
SREYYA SU
YTRLEN STANBUL
Usta yazar Selim leri, Yaad m stanbulla yaln zca edebiyata deil, bu ehre de deer kat yor. Kitap, bir stanbul tarihesi deil asl nda: Benim yitirdiim stanbul, hepi topu otuz, otuz be y l ncesinin stanbulu. Yaln zca bir eski stanbul kitab deil. Otuz be y l ncesini sadece hat rlamak, otuz be y l ncesinden bugne bir eyleri koruyamam olmak, neyin gstergesi, herhalde tart maya deer. Ancak stanbulun otuz be y l ncesini aktarabilmek iin de olsa, bazen ok daha eskiye uzan yor. Birok tarihinin, edebiyat n n ve dnemlerinin tan nan isimlerinin eserlerine, cmlelerine bavuruyor, hem
kir olduu ya da kar durduu o al nt larla farkl bir stanbul fotoraf ekiyor. Btn metinler, stanbulun en bilinen semt merkezlerine, ara sokaklar na, tarihi yap lar na sinmi bir edebiyat n ve kltrn bugne aktar lma abas asl nda. rnein Beyaz tta dola rken II. Beyazide, hatta dier Osmanl padiahlar na kadar uzan yoruz. Ancak Selim leri, bilineni deil bilinmeyeni aktar yor. Ayn padiahlar n, birka farkl kalemden birbirinden taban tabana z t olarak aktar l na rnekler veriyor.
oma mparatorluunun s n rlar Atlas Okyanusundan Basra Krfezine, Avrupan n ortalar ndan Kuzey Afrikaya ulat nda ynetim zorluklar yla kar la lm t r. Romal lar bu sorunu zebilmek amac yla aray a girmi ve sonunda mparatorluun iki ynetime ayr lmas na karar vermilerdir. mparatorluk, Dou ve Bat Roma diye ikiye ayr lm ve stanbul Dou Roman n bakenti olmutur. Sonradan Bizans olarak adland r lan Dou Roma mparatorluunun bakenti stanbul, politik, ynetimsel, ekonomik ve kltrel merkez olacak ekilde yap land r lm t r. ncelikle Sarayburnundan balayarak ehri epeevre kuatan yirmi yedi kuleli surlar yap lm , bunu Hali ynndeki liman, Akropolden denize uzanan yamalardaki tiyatro, irili ufakl mabetlerle sarn lar izlemitir. Yeni bakent her geen gn biraz daha gelimi ve surlar Haliten Fatihe, Samatyadan Marmara Denizine kadar uzat lm t r. Byk caddeler, stunlu yollar, an t ve heykellerle bezeli meydanlar a lm t r. ehirlerin dikili talarla sslenmesi, Romal lardan devral nan bir gelenekti.
stanbul, H ristiyanl n da merkezi olarak yap lan rken, pek ok kilise ve manast rla bezenmitir. ehrin din merkezi Ayasofyad r. kinci byk kilise, imparator mezarlar n n bulunduu bugnk Fatih Camiinin yerindeki Havarium Kilisesidir. Patrikhane ise Ayasofya ile Aya rini aras ndayd . Bizans stanbulundan gnmze ulaan yap lar aras nda say ca en fazla olanlar , su sarn lar ve din yap lard r. Bu manzara bize, Bizans dneminde stanbulda tamamen dinsel bir kltrn hkim olduunu gstermektedir. stanbulda ev ve aileye ynelik bir zel hayat tarz ve H ristiyanl n baat olduu bir kltr, ortaa ehrinin karakteristiini yans t r.
HALILARIN TALANI
stanbul, tarihindeki en kt olay 12031204 y llar ndaki IV. Hal Seferinde yaam t . Hal lar, ehri yakmalar n n yan s ra din yap lar ve evleri talan etmi, yamalam lard . Bylece Bizans stanbulunun k ka n lmaz olmu, ehrin yar s ndan ou yanm ekilde mparator VIII. Mikhael taraf ndan 1261de geri al nm t r. ehrin yeniden imar na balanm sa da, ekonomik zorluklar bu al malar belirli bir dzeyde tutarak yayg nlamas na imkn vermemitir. Bununla beraber stanbula yeni bir halk getirilmi, kilise ve manast rlar n yenilenmesine al lm ; ama y k lan caddeler yenilenememitir. Bu arada, Galataya egemen olan Cenoval lar ticareti ellerine geirerek Bizans n ekonomik ynden gerilemesine neden olmutur. 14. yzy l n sonlar na doru stanbul daha da fakirlemi, ehir terk edilmeye balam t r. Dolay s yla stanbul, Trkler taraf ndan fethine kadar grkemli bir antik ehir grnmnde deildi; bilakis tipik bir ortaa liman ehri grnmndeydi. Magdalino, yine de stanbulun ortaa n k srecinde bir cazibe merkezi olarak hayatta kalmas n n nedenini, salam altyap s na ve ehir hayat n n temel yap lar n n aslen deimemesine bal yor. ehir hayat n n bu sreklilii IV. Hal Seferiyle ve ard ndan gelen yama ve yang nlarla kesintiye uram , stanbul bir daha toparlanamam t r. 1453te Sultan II. Mehmetin stanbulu fethi gerekten kutlu bir olay ve tarihin ak n deitiren bir baar d r; ama daha nce baka komutanlara ve sultanlara nasip olmayan bu baar n n maddi koullar da vard . Magdalinonun kitab hem stanbulun bir ortaa H ristiyan ehri olarak panoramas n sunuyor, hem de fethe kadar giden dnm gsteriyor.
20
KTAP ZAMANI
ELETR
Edebiyatmzn saygn eletirmenlerinden Hseyin Cntrk Divan iiri stne Denemelerde Divan iirini farkl bir bak asyla ele alyor ve beyit birimini tematik olarak inceliyor. Bu tema, gazellerin temelini oluturan l ak. Cntrk, air (k)sevgili (mauka)-rakip temas etrafnda yazlm beyitlerden rnekleri zmlemi.
DVAN R STNE DENEMELER, HSEYN CNTRK, YAPI KRED YAYINLARI, 656 SAYFA, 40 TL
debiyat m zda eletirinin yle ah m ah m bir gemii yoktur. Ak, eletirel akl bast rm t r. uara tezkirelerine eletiri demek ne kadar dorudur, bilinmez. Tezkirelerde airlerin biyogra
leri verilir k saca, beyitlerinden bir iki rnek al nt lan r, iirleri iin vc bir iki cmle yaz l r. Hepsi o kadar. Eletiri, yay mlayan yay nevi, eletiriyi sat n alan okur olmad iin yoktur. Ta ki Memet Fuat de Yay nevini kurana kadar. Geri Varl k ve Dost Yay nlar Ata n kitaplar n basm larsa da onlara eletiri demek zordur. Ata n kitaplar daha ok deneme, sohbet zellii ta r. Okunan bir metinden duyulan hazz dillendirme amac gder, okuru da bu tip hazlar almaya ynlendirir Ata. Peki, eletiri okumak neden gereklidir? te bu sorunun eitli cevaplar vard r. Bu cevaplardan birini de Hseyin Cntrk Divan iiri stne Denemelerde vermeye al yor.
Glp narl da ayn eyi yap yor. Metni farkl okumak iin farkl bak a lar gerekir. Nitekim Victoria R. Holbrook, Ak n Okunmaz K y lar nda, kitab na Trk mesnevisinin poetikas n konu alan ilk deneme dese de bizim iirimizi farkl a dan okuyor ve onu estetik boyutuyla inceliyor. Cntrk de kard dergilerle, yay mlad kitaplarla edebiyat m z farkl bak a lar yla yeniden okuyacak eletirmenler yetitirmenin abas na giriti. ok parlak genler de yakalad halde, bunlar n bir blmn (Gn Zileli gibi) siyasal kavgaya, bir blmn (Tuncer Gnen gibi) geim alan na kapt rd . Eletiri alan nemli bir donan m gerektirdiinden, okullarda tek tip, tek bak a s yla yetitirilen kiilerden kritik yapacak insan n zor yetimesinden olsa gerek abas n n meyvesini alamad , diyebiliriz.
SVL ELETRMEN
Trkiyede eletiriye soyunan insan, iki elin parmaklar ndan az. Trkoloji hocalar ndan Fuat Kprl, edebiyat tarihisi olarak yaklam rnlere. Onun rencisi Tanp nar n nemli katk lar olmutur eletiriye. Eletiride metin zmlemenin balat c s ise Mehmet Kaplan. Yukar da ad n and m eletirmenlerin devlet memuru olduklar n gz nne al rsak, sivil eletirmenlerimizin ncleri As m Bezirci ve Hseyin Cntrk olmulard r. Nesnel eletirinin bu iki ncsnn k noktalar farkl d r. Bezirci, Plehanovla balad aray nda Marksist estetiin edebiyat m za uyarlanm biimini rnekledi. Cntrk ise Yeni Eletiriyi (New Critique) memleketimize ta mak iin mcadele vermitir. Yeni Eletirinin temel sav , biyogra
k ve tarihsel balam gibi eleri kar p atmak, metnin kendisi d nda hibir eyi gz nnde tutmamakt r. Metin, yazar ndan da, toplumsal koullardan da, tarihten de ba ms zd r. Yeni Eletiri, bir metinin, ancak gemite retilmi metinlerle ilikisi olabileceini savunur. Cntrk bu anlay savunduundand r ki, szgelimi btnyle politik olan Milli Edebiyat rnleri zerinde durmaz. O, tarihsel, toplumsal koullar n d nda olduuna inand kinci Yeniye ynelir. Zamandan ve mekndan ba ms z olduu iin Cntrk, kuram n en iyi rnekleyecei rn diyerek gazellere ynelmi, gazelleri Yeni Eletiri anlay yla terih etmitir. Kitab n ba nda, ama-
Hseyin Cntrk
c n a klarken yle der: Bu al may yapmam zdaki ama ne divan iirini sevdirmek ne de ondan soutmakt r. Divan iirinin bir blmn bugnk bir bak la tan tmakt r, onun nas l bir ey olduunu gstermektir. Sevip sevmeme ii okuyucuya kalm t r. [Vurgu bana ait. S.K.B.] Ayn metnin, eitli dnemlerde, eitli kiilerce farkl okunaca bir gerektir. Hatta ayn zamanda iki kii ayn rn ok farkl okuyabilir. Elbette bugnk bak tan ok farkl eyler anlamak gerekir. Bugn ayn metin, metinleraras ilikiler, gstergebilim, yap bozum, yap salc , toplumbilimsel gibi bak a lar yla okunabilir ve farkl yarg lara var labilir.
mbrek bir mlktr, Y Rabbi viran olmas n. biiminde dzyaz ya eviriyor; ard ndan da u yorumu yap yor: Meyhane ilh ak n hazinesidir. arap ilh akt r. Orada Fuzl her trl felketlerden masn bir haldedir. Bu ilh mlk din bir tbir ile mbarek bir mlktr. Bu mbarek kelimesini kullanmakla Fuzl bu mlkn alelde bir meyhane olmad n anlatmak istiyor. Y Rabbi bu mlk viran olmas n. Akta trl felketler ve st raplar olmakla beraber oras bir saadet ve
yet mlkdr demek istiyor. Grld gibi Tarlan Hoca, beyitteki mazmunlar a klamakla yetiniyor. Mecazlar da demek istiyor kal b yla aktar yor. O gazelin neden gzel olduunu, yz binlerce gazel iinde neden ne kt n bize izah etmiyor. Halil Erdoan Cengiz de Divan iiri Antolojisinde ayn beyti Fuzl
yet (esenlik) hazinesini meyhne kesinde buldu. O mlk (meyhane) mbarek (kutlu) (bir) mlktr; viran olmas n Rabbim. diye dzyaz ya evirmekle yetiniyor. Bu iin uzmanlar ndan Abdlbki
21
KTAP ZAMANI
MEKTUP
Abdullah Umann yayna hazrlad Rza Tevfikten Ei Nazl Hanma Mektuplar oradan oraya savrulmu bir airin portresini ortaya koyuyor. Mektuplar, bir aydnn 1908den sonra alklar, nutuklar, ikbal, hapis, gurbet, srgnler, siyasi mcadele ve zlemle geen yllarnn zeti niteliinde.
RIZA TEVFKTEN E NAZLI HANIMA, MEKTUPLAR, HAZ. ABDULLAH UMAN, KUBBEALTI YAYINCILIK, 184 SAYFA, 12 TL
ALATTN KARACA
za Tev
k denince art k hemen akla Abdullah Uman geliyor. nk y llard r onun ayak izlerini takip etti hoca. iirlerini derledi, mektuplar n ortaya kard , an lar n sreli yay nlar n tozlu sayfalar ndan kitap sayfalar na ta d , kimi yap tlar n yeni harflere aktard ve hakk nda biyogra
k bir al ma yapt . Ve son olarak son deildir san r m- feylesof airin ei Nazl Han ma yazd mektuplar yay mlad : R za Tev
kten Ei Nazl Han ma Mektuplar.
meden olaca ndan midimi katiyyen kestim. Biz art k buradan defolup gitmeliyiz ve ebediyyen baka yerde () yaamal y z. diye yazar, ttihat lar n ateli hatibi!
FIRTINALI BR HAYAT
Yak n zamanda Nam k Kemalin mektuplar n okumutum. R za Tev
kinkileri de peinden okuyunca unu grdm: ine siyaset atei den, kalemi aleve bulaan air uslanm yor, kalbinin sz dinlemez cokusuna kap l p srgn uruna, eten, dosttan, oluk ocuktan ayr kalmak uruna hatta yanl ya da doru olup olmad n dahi kestiremeden- dyor gurbetlere, srgnlere. T pk Nam k Kemalin mrnn ounu gurbetlerde geirmesi gibi, R za Tev
k de dilinin ve kaleminin bels na nas l bir bel ise bu- oradan oraya savrulup durmu. Bunu gryoruz eine yazd mektuplarda. O mektuplar n sat r aralar nda ite byle bir R za Tev
k portresi boy gsteriyor. Y lmadan yorulmadan, bir diyardan dierine, alk lar n aras nda koup duruyor air R za. Kimi kez ttihat ve Terakki F rkas n n ateli bir hatibi olarak Selanikte, Edirnede, Pariste, kimi kez Hrriyet ve tilf Partisinin yan nda dayak yemek, tehdit edilmek pahas na- Gmlcinede, sonra Gibbin nl eseri A History of Ottoman Poetryyi tamamlamak zere Londrada, bir ara Bekiraa Blnde hapiste, sonra Sevri imzalayan heyet iinde ve 150likler aras nda rdnde srgnde Bir yerden dierine savrulan, gurbetlere, srgnlere at lan air. Arkas nda mahzun bir gen kad n ve boynu bkk oullar, k zlar, ocuklar Herhalde tutkular n n, heyecanlar n n ve ikblin peinde koan R za Tev
kin ard ndan, geride kalan n duygular n , kederini, zlemini ve yaln zl n en iyi, Nazl Han m n 14 Knun- Evvel 1320 tarihli mektubundaki u sat rlar zetler: Siz gittiniz, sizin arkan zdan bakt m, siz sratle kouyordunuz. Ben pek keder ettim, yaz k. Benim beyim diye kalbim pek mteessir oldu () Bu varakpreciimi pek kederli yazd m, dar lma cicim, size hokkay gnderdim, vaktiniz msait olursa bendenizi iki sat r yaz ile pek memnun edersiniz. () Beklerim, beni mahzun etme. Ama dier yanda ykselmek, ama ikbl merdivenleri, ama alk ; durur mu air. Ard na bakmadan sratle gidiyor. Mektuplar n sa ndan solundan alk dklyor, yaa var ol szleri ve bir de Nazl Han m n kederli suskunluu.
ALKII SEVEN AR
Nazl Han m, hep bekler, R za Tev
kse hep koar, alk a, kalabal a, hrete doru sratle, ard na hi bakmadan -hatta nne hi bakmadan- geride mahzun bir gen kad n ve ba eik ocuklar b rakt n unutmuas na, savrulur bir o yana bir bu yana. ttihat lar n ateli hatibinin gzleri kamam t r, Selnike gider, halk n cokun, ama sahte alk lar na kapt r r kendini, Selnikliler beni o kadar seviyorlar ki, her akam binlerce halk etraf ma toplan p birok meseleler hakk nda sz syletip alk l yorlar der. Ne kadar da ok sever alk , nutuk atmay Feylesof. Bir baka mektubunda da Halk beni o kadar seviyor, o kadar alk l yor ki nereden geersem: Yaas n Doktor R za nidlar ortal nlat yor. diye yazar. Kendi deyiince, fevkalde nutuklar atar, btn memleketi ayaa kald r r. kinci Merutiyet yeni ilan
edilmitir, ttihat ve Terakkinin ateli hatibi Doktor R za da tm ahali gibi alk a, cokuya kapt rm t r kendini. Mehmet kifse tyor, her ta n stnde bir dilli ddk/ Dinliyor, kaplam etraf n yzlerce hdk/ Kim ne sylerse, hemen el vurup alk lanacak dizeleriyle tasvir eder bu gnleri. Ama alk , gsterii, atafat sever air R za. Oradan Edirneye geer, ttihat lar n Edirne mebus aday d r. Nazl Han ma buradan yazd bir mektupta, nerede, hangi cemaatte bulunuyorsam cmlesine sihir edercesine tesir edip kazan yorum. () Dima kazan yorum. der. kbl rzgrlar yla sarhotur R za Tev
k, ba dnmektedir alk lardan. Mektuplara yans r bu ba dnmesi ve gz kamamas , bu serap Sonra, 31 Mart Vakas nda korkar da, bir sre Na
Baba Tekkesinde saklan r. Oradan eine yazd bir mektupta, Bu memleketin hakkaten serbest ve
24
KTAP ZAMANI
V. B. BAYRIL
uya Kanat, hsan Denizin yeni kitab . iir adlar na bak ld nda asl nda Rilkevri bir Saatler Kitab olmas gereken kitab n ad neden Suya Kanat diye dnyor insan. Zira Serin, A r, Uzak, Sessiz, Derin, Yak n, Kukulu, Durgun diye balay p hepsi Saat ile biten iir bal klar bu ar m yap yor. Fakat tek tek iirleri okumaya balad n zda, kitab n tmne yay lan ana izlein, kitab n balam n kuran temel iirsel vaadin ayr m na var yorsunuz. Ve elbette btn kitab zetleyebilecek eski, ok eski bir m sra akl n za geliyor. Bu m sray yaz n n sonuna b rak p kitap zerine konual m biraz. Gaston Bachelard n, bizim ans r- erbaa olarak bildiimiz drt unsuru (hava, toprak, ate, su) evrensel imgelemin eii ve kayna olarak ele al p yazd bir dizi eser vard r. Bu giriimin bir ura olan Su ve Dlerde yle der: Derin suda kaybolmak ya da uzak ufukta kaybolmak, derinlikle ya da sonsuzlukla zdelemek; insanolunun, imgesini sular n yazg s ndan alan yazg s budur ite.
KAYBOLMAKTAN GAYBOLMAKA
Suya Kanat, bu evrensel durumu airin kaderi olarak ta yan bir kitap. Elbette bata kaybolmakla yola kar (u sarho denizin ufkunda nas l kayboluyorsa s rtlan/ kamak istedim ben de dilimdeki o t l yaradan) sonras nda bir arzudan, fakat nihai bir arzudan ar nma deneyimi olarak gaybolmaka doru ilerler. Asl nda hsan Denizin iirinde daha balang anlar ndan beri su, deniz, yamur, kuyu, k y , kpk, rmak gibi bir dizi szck beiyle bize ulaan bir s v /ak kanl k imgesi varl n duyurur. lk kitab Maara Kllerinden (1984) rnek bir dize: denizler seni anlatamaz. Zaman zaman geriye ekilir, derine iner gibi olur. Ama her kitab nda alttan alta bu sakl varl n hissettirir bize o tuhaf ak kanl k. GeceDilOldu (1998) kitab ndan sonra ise ad m ad m, giderek bask nl k kazanmaya balar. Huru
Melldeki (2002) Toplu Sayfa iirinin bir blmn hat rlatay m: nsan bir denize ka kere bakabilir?.. Hi unutmam: Aynadaki yzne yanan/ bir denize bakar gibi/ bakm t Cahit Zarifolu... Yzndeki denize yle bakan hi grmedim!/ ... Hi sormam t m bugne/ kadar: Bir denize bakmayal ka/ zaman oldu? Bir de-
nize s mayal / ka zaman? Bachelard and m kitab nda, Su tzsel bir yokluktur. Umutsuzlukta bundan daha ileri gidilemez. Kimi ruhlar iin su umutsuzluun maddesidir. der. hsan Denizin otuz y la ulaan iir serveninin hibir dneminde umuta, neeye, nikbinlike uramad n sylemek, tespit etmek bizi nereye ulat r r peki? Belki yle bir kar ma: ben ile nefs ile dnyada olmak ile didien bir iirdir hsan Denizinki. Batan buna yazg l bir iir. Kaderi, t pk bir kitab n n ad gibi baht- siyh olan bir iir. Su ve ak kanl k, Bat iirinin byk imgelem havuzlar nda ounlukla narcissusa balan r. Ya da periler, Nympheler, Nereus K zlar , kuulara... Bir yan narsisizme, bir yan melankoliye kar bu imgelem kayna n n. hsan Denizde ise ikisi de yoktur. nk melankoli ile mell ayn anlama gelmez. Yak nd rlar, kar t r l rlar genellikle ama ontolojik olarak farkl d rlar. hsan Denizin yolculuu, yaz n n ba nda da dediim gibi, kaybolmakla balay p gaybolmaka doru akan bir yolculuktur. air de zaten bu uuru her haliyle, ama Bat ya zg bir trajedi kahraman gibi deil Douya ait bir kul olma haliyle kabul eden, ta yan, bu kaderin iinde eriyip ummana kar may dileyen ve bekleyendir. Ve bunu, u dizelerdeki gibi ok zaman nceden beri bilendir: Kaybettim,/ ihsan / ve denizi/ ve iinde ketbolan hsan Denizi. (Baht- Siyah, 2009).
25
KTAP ZAMANI
TARH
erak. Tek bir kelime ona bakan n derinliine gre iinde ne ok anlam sakl yor. Modern hayat n dinamikleri sadece bireyi yaad corafyaya, kltre, topluma yabanc k lm yor, kresellemenin ayn lat ran zorbal na ramen tuhaf bir biimde insan farkl olana kar tekiletiriyor. Bu ayr man n siyasi, ekonomik, sosyolojik koullar yzy llard r bilim insanlar n n konusu oldu. Farkl a lardan ele al n p zerine say s z kitap, tez ve arat rma yay mland . Ve neticede her toplumun tekinden, hatta kendi deerlerinden, temellerinden, geleneklerinden byk lde habersiz olduu sonucuna var ld . Toplum kuramc lar , antropologlar, dilbilimciler bu kltrel uzakl n nedenlerini tart adursun biz Gndelik Hayat m z n Tarihi bal kl faydal , elenceli ve kal c bir kitap vesilesiyle merak zerine dnelim.
A. ESRA YALAZAN
yat n key
ne varmak olmal . Birey kendi kltrel s n rlar iinde yaarken, s radan grnen bir nesnenin, ifadenin, gelenein, zaman iinde farkl uygarl klar, corafyalar ve medeniyetler iinde nas l bir yolculuk yap p hayat na dokunduunu pek merak etmiyor. Dolay s yla bu srecin kendisini nas l dntreceini de pek dnmyor. Bu bize zg bir sakatl k deil kukusuz. Kltrn bir btn olduunu, kendisinin de ancak o btnn bir paras olarak var olabildiini unutuyor insan nk. Gndelik tarihe merakl bir bak n gemiten ziyade insanl n geleceine ynelik, onun kltrel hazinesini zenginletiren bir okuma olduunu da Bu da ancak merak drtsn serbest b rakarak, iyi ileyen bir zihin arac l yla elde edilen dncelere a k kalarak mmkn oluyor san r m. Humboldt, elli y ll k dnme faaliyetlerinin ard ndan kaleme ald Kozmosta her trl
ziksel tezahryle her eyin nas l baka her eyle balant l olduunu a kl yormu. O kitab okumad m ama bu akrabal n dokusunu Gndelik Hayat m z n Tarihinin maddelerini okurken hayal ettim dorusu. Kudret Emirolu, bu geni kapsaml al may yay na haz rlama amac n n kayna n a klam : Kltr tarihimize yeni anlam yla ilgi henz canlanm ken, gnlk yaant m z dolduran elerin tarihi, ok bildik grlmeleri veya ok yeni olular ne-
deniyle tarih kitaplar , ansiklopedi ve szlklerde yer almakta. Bu eleri tarihsel kkenleri ve anlam alanlar yla birlikte, kar lat rmal etimolojileriyle ansiklopedik biimde kapsamas dnlen bu kitap, bu gereksinimden domutur. Kitap, Giyim, Kuam, Sal k, Mutfak, Gelenekler, nanlar, Byler, Oyun, Yaz , Elence, Spor gibi pek ok stbal n alt nda yer alan farkl maddelerden oluuyor. Aralar ndan ilginizi eken bir bal a tak ld n zda eski bir dnya haritas zerinde, uan bir balonun ipine tutunmu, renmeye hevesli, merakl bir renci gibi dola yorsunuz. sterseniz benim yapt m gibi ilginizi eken bir maddeyi sein ya da rastgele bir maddeye parmak bas n, sonu deimiyor. O kelimenin etraf n kuatan anlam, tarihiyle birlikte kltrel alan n z iyice geniletiyor. Mesela Aynaya bir gz at n. atalhykte bulunan obsidiyen aynalar n tarihinin 6000 y l na kadar uzand n , Eski M s rda 2900, ndusda 2800, inde 1500 y ll k metal aynalar bulunduunu renerek balayacaks n z yolculua. Daha sonra aynalara zg farkl inanlara da bak n isterseniz. Ya da iek diktiimiz saks n n, Saksonyaya ait anlam nda saks ad yla an larak bu trn ad haline geldiini rendikten sonra onunla birlikte Cuma selaml klar nda padiaha sepet sunulmas geleneinin ayr nt lar nda yle bir dola p ard ndan 19. yzy lda nispeten nemini kaybeden iekilie gei yapabilirsiniz. Taa, kile, metale, deriye, yapraklara yaz yaz ld ktan sonra antikada M s rda yetien papirs bitkisinden yap lan ka tlar n gnmze nas l ulat belki biliniyordur ama parmenin szck kkeninin Bergama ehrinden geldiini ve bunun nedenlerini oumuz bilmiyoruz. K t zerine yaz lm , bilinen en eski Trke metnin (S 796) dnyan n en eski birka k d ndan biri olduunu kefetmek ve bu gerein peinden k t yapma sanat ve mesleinin inden Semerkant ve Kahire yoluyla Avrupaya ulamas n simgesel olaylarla izlemek okuyan sadece kltrel olarak zenginletirmiyor, edebiyatseverlerin hayal gcn de fena halde k k rt yor. nsanl k tarihi kadar eski olan parfmn (Latince buharla anlam na gelen per fuma) birbirine benzemeyen co-
rafyalarda, kltrlerde ve dnemlerdeki seyahati, kokunun gizli akrabal n gsterirken, srahinin farkl dillerdeki benzer t n lar ayn anlam btnlnde buluuyor. Asl nda byleyici olan tam da bu insani, i ie geen su halkalar gibi birbirlerinin zerine yans yan glgeler. Srahinin Arapa sarahat kknden geldiini ileri srenlerin yan s ra, a kl k, temizlik ifade eden sarihten tretildiini syleyenler de varm . Srahi standartlamadan nce kullan lan ve su kab manas na gelen szckler de vard elbet.
26
KTAP ZAMANI
DNCE-ROMAN
Paul Connerton, dilimizde Modernite Nasl Unutturur adyla yaymlanan kitabnda, modernitenin insana pek ok eyi nasl ve neden unutturduunu inceliyor. Yazar moda, fast-food, 24 saat ak marketler gibi modern hayat pratikleri balamnda konuya dair gzlemlerini sunuyor.
MODERNTE NASIL UNUTTURUR, PAUL CONNERTON, EV: KBRA KELEBEKO LU, SEL YAYINCILIK, 160 SAYFA, 12 TL
oucaultnun insan kavram n n yitmilii iin kulland metaforu deitirerek sylersem, gemi deniz k y s ndaki kumsalda kum zerinde izilmi bir yz gibi silinip gidiyor. nsanl n imdinin korkun h z yla belleini medyaya teslim etmesinin tarihi yeni deil. Bellek, 20. yzy l n ba nda psikolojide bir arat rma alan olmutu. Yzy l n sonundaysa bu ilgi, kltrel bellee kayd ve toplumsal bellek yeni bir inceleme alan dourdu. Modernite Nas l Unutturur kitab n n yazar Paul Connerton, kltrel bellee kar artan bu ilgiyi, modernitenin unutkanl k gibi bir sorununun olmas na bal yor. Connerton n Modernite Nas l Unutturur kitab Trkede daha nce Toplumlar Nas l An msar ad yla yay mlanan kitab gibi, toplumsal bellek st bal yla sunulan bir inceleme. Connerton, modernitenin unutkanl k biiminin henz sistematik bir inceleme konusu olmad n , byle bir incelemeyi hak ettiini sylyor. Ama a kas , Connerton n da ortaya sistematik bir al ma koyduunu sylemek zor. Tezlerini ortaya koyuundaki ilikilendirme biiminin, kitab n problemli evirisinin de getirdii glklerle birlikte okuru bir hayli zorlad n sylemeliyim.
SAKNE KORKMAZ
caddelere, meydanlara, okullara istisnas z Cumhuriyet, Gazi, Vatan, Atatrk gibi isimlerinin verilmesi, Trkiyede tarihin balang noktas n Cumhuriyetin temsil etmesinin istenmesidir. Yer isimleri, diyor Connerton tarih, olaylar, kiiler ve sosyal faaliyetler hakk nda engin bir ar m dizisini bnyesinde bar nd r r. Connerton, sokaklar n yerleim planlar n n dahi unutmaya etkisi olduu kan s nda: Sokak kavaklar birbirinden ok uzaa yap ld nda, mahalle olma hissini uyand ran ey ortadan kalkar, yani insanlar n izledii yollar birbiriyle ak maz. Bu tez bana Michael Endein Momo kitab n hat rlatt . Kitapta, insanlar n zamanlar n al p onlar birbirlerinin varl n dahi hat rlayamayacak hale getiren duman adamlar n ilk ii, kand rd klar kiileri devasa kentlere ta mak olmutu.
EME N UNUTULMASI
Connerton n mekndan sonra tart t mesele zaman. Zaman emek kavram zerinden inceleniyor. Connerton emein unutulmas ve bunun ard ndan gelen eyleme ya da metalar n fetiletirilmesi problematiini, Lukacs n Tarih ve S n f Bilinci kitab ndaki, kapitalist retim srecinin tam da kendisini reten sreci unutmak zerine kurulu olduu tezinden yola karak tart yor. Metan n nas l retildiinin unutulmas n n, Marxtan sonra Frankfurt Okulu taraf ndan da tart ld biliniyor. Connerton n, Marx ile onu izleyen Lukacs, Benjamin, Horkheimer ve Adornonun sz konusu fenomeni zmlemeye al rken kulland klar dilin soyutluundan yak nd n da belirtelim: Bu, kendilerine has bir dil mar kl ndan ziyade, urat klar sorunun etin zorluklar , greceli kmazlar olduunun bir kan t d r. Connerton, kendisinin bu slubu k smen sarsaca n syleyerek polisiye hikyeler, ehirle k rsal aras nda grnmez k l nan balant lar; hediyeleme, moda, an nda eriim arzusu (fast-food, mikrodalga, 24 saat boyunca a k marketler, eposta...), yeniden retim a nda mzik, kitap bas m , tabelalar gibi birok modern hayat pratii balam nda gzlemlerini sunuyor. Metalar n kullan m deerlerinin 19. yzy ldaki fuarlar arac l yla yerini deiim deerlerine b rakma srecinin metalar n estetikletirilmesi gereini ortaya kard n ayr nt lar yla inceliyor. Okuru, modern kapitalizmin unutturduklar n hat rlamaya davet ediyor Connerton.
c insan eitir. Ac y kendisine verilmi deerli bir hediye olarak grebilen, ac n n en byk retmen olduunu bilen kii bilgeleir. Yaad s k nt lar n nedenleri zerine dnmeyen, ac lar kabul edemeyip anlamland ramayan, sorunlar n hep bakalar ndan kaynakland na inanan kiinin ise egosu byr, ruhu hastalan r ve dnyaya bak arp kla r. Irvin D. Yalom dilimize yeni evrilen Nazi Subay n n ParadoksuSpinoza Problemi isimli kitab nda, ac lar n birini bilgelie dierini de zalimlie savurduu iki insan n, Brauch Spinoza ile Alfred Rosenbergin yaamyklerini romanlat rm . Yalom ABDli bir psikiyatr ve yazar. Dilimize evrilen birok kitab ndan en popler olan , Alman felsefeci Nietzschenin hayat n ve dncesini psikanaliz ile harmanlayarak anlatt Nietzsche Alad nda isimli roman. Nietzsche gibi psikiyatri ve psikoterapi alanlar yla ilgili ok ey yazm bir
lozof olan Spinozan n isel yaam n konu edinmi bu kez. Uzun sre bu kitab nas l yazaca n dndn sylyor Yalom. Zira yaam nda arp c d olaylar n, dramlar n hemen hemen hi olmad birini nas l anlataca na karar verememi. Ta ki Rijnsburgda Spinoza Mzesini ziyaretinde, Nazilerin en nde gelen Yahudi kar t ideologunun, Alfred Rosenbergin Spinozaya duyduu esrarengiz ilgiden dolay II. Dnya Sava s ras nda mzedeki her eye el koyduunu renene kadar. O an bir Nazi subay n n Spinoza merak n n, iz srebilecei gizemli bir izlek olduunu hemen anlam .
CEM MERT
renme isteine sahipti ama rendikleri onu tatmin etmiyordu. Franciscus van den Endenin okulunda Latince dersi almaya balad . Bu zgr dnceli hekim Spinozay hem antik Yunan felsefesiyle hem de Bacon, Descartes, Hobbes gibi devrin byk dnrleriyle tan t rd ve yeni bilime yneltti. Bu etkiler onu Yahudi inanc n n d na kard . 24 ya ndayken Yahudiler taraf ndan aforoz edilmesi Spinoza iin dnm noktas oldu, lmne kadar tam bir yaln zl k iinde kendini felse
al malar na vererek mnzevi bir hayat srd. Roman n Alfred Rosenbergle ilgili k s mlar nda daha fazla tarihsel kesinlik var. Estonya doumlu bir Alman olan Rosenberg, Moskovada mimarl k eitimi ald ktan sonra Mnihe gitti ve orada Adolf Hitlerle tan arak k sa sre nce kurulmu Nazi Partisine kat ld . Parti gazetesinin genel yay n ynetmenliine geldiinde rk ve Yahudi kar t dncelerini gelitirmekteydi. 20. Yzy l n Miti adl milyonlarca satan kitab yla Nazi Partisinin ideolojik temellerinin byk bir k sm n att ve Avrupal Yahudilerin katledilmesini merulat rd . II. Dnya Sava sonras Nrnberg durumalar nda sava sulusu olarak hkm giydi ve idam edildi. Rosenberg kendisini bir
lozof olarak gryordu ve birok Alman dnrn Spinozaya sayg duyduunu biliyordu. zellikle hayran olduu Goethenin Spinoza hakk ndaki vg dolu szleri hep kafas n kar t rd ve onun eserlerine olan ilgisini canl tuttu. Birok defa Spinozay okumaya giriti fakat bu abalar n n ou sonusuz kald . Okumay baarabilseydi, belki tutkular yla ve iindeki yak c yaln zl k duygusuyla mcadele etme gcn kendinde bulacak, rk dncelerinin anlams zl n grebilecekti. Hem o hem Spinoza dnyada yapayaln zd . Spinozan n ailesi, cemaati yoktu. Dnyay deitiren kitaplar yazm t . Laiklemeyi, liberal demokratik devleti ve doa bilimlerinin ykseliini ngrm ve ayd nlanmaya uzanan yolu am t . Yalomun dedii gibi, o bilgelik iinde kendi felsefesini yaam t . Rahats z edici tutkular n esaretinden uzak kalm ve hayat n n sonuyla dinginlik iinde yzlemiti. Alman air Novalisin tanr yla sarho adam dedii Spinoza lml olan n getirdii ac dan yola k p ebedi olana severek el uzatmay ve bu sevgide dinginlie ulamay tlyor bizlere. Yalomun eseri bu nemli
lozofun dncelerine giri niteliinde olsa bile s cak ve ak c anlat m yla ilgiyi hak ediyor.
28
KTAP ZAMANI
SYLE-DNCE
Beir Ayvazolu, Gel Syleelim adl kitabnda, Cengiz Aytmatov, Erol Akyava, Bahtiyar Vahapzade, Sezer Tansu, Ekmeleddin hsanolu, Suphi Saati, Cemal Kafadar gibi isimlerle yapt syleileri bir araya getiriyor.
GEL SYLEELM, BER AYVAZO LU, TMA YAYINLARI, 256 SAYFA, 13,50 TL
Usta ii syleiler
Trkm ve samimiyim...
Mmtazer Trkne, Trkm Vicdanlym adl yeni kitabnda muhafazakrlarla Krtler arasnda bir kpr ina etmeye giriiyor. Samimiyeti yeniden ikame etmek gerektiini sylyor Trkne, ona gre yeni bir Trkiye ina edilecekse samimiyet zerinde uzlamal.
TRKM VCDANLIYIM, MMTAZER TRKNE, UFUK YAYINLARI, 259 SAYFA, 11 TL
MEHMET ZTUN
portaj n okur ile yazar aras nda oluan brokrasiyi en kolay biimde aan bir yaz nsal tr olduuna inananlardan m. nk rportaj n birtak m protokolleri ok abuk yok sayan, okuru hangi mesafede olursa olsun yazara daha fazla yaklat ran bir doas var. Has ndan kotar lm bir rportaj birok karanl k, mahrem noktaya k drd gibi, yap tta ilenen dili tersine sararak okurun zihnini s t r. Yani yazar n yap t nda okuru dnmeyen, grmeyen diline kar n rportajda daha kiisel bir dil kuand n , okurunu dorudan muhatap ald n sylyorum. Trkiyede, zellikle son birka y lda, yazarlar n rportaj bir poz olarak kiisel kariyerlerine eklemeye al t klar gzlemleniyor. Gerek rportajlara ilave edilen fotoraar, gerek kurulan cmlelerin fosforu, gerekse okuru/eletirmeni dzeltmeye al an yazar imaj ndan, eksiksiz bir dnen adam resmi k yor. Rportaj bugn edebiyat ortam m z beslemekten bu kadar uzaklat ysa bu biraz da rportaj n, yeni kan kitaplar iin reklam-tan t m arac na dnmesinden kaynaklan yor.
Kitab n en nemli rportajlar ndan biri Haf z As m akir Grenle yap lan konuma. Gren, Mehmet Akif Ersoyun M s r dnnde yan nda bulunan en yak n tilmizlerinden, dostlar ndan biri. Ayvazolu onda Mehmet Akif Ersoyun As m n Nesli zerinden idealize ettii kiiyi, yani As m ar yor. Akifin, Haf z As ma olan tevecch ve aralar ndaki iliki zaman zaman Ayvazolunu bu zann na yaklat rsa da bu As m, Safahattaki As m n birebir kar l deildir. Ayvazolu rportaja balarken: Kar mda oturan bu sevimli insan, As m Bey, en
yesiyle Safahat n iinden k p gelmi gibiydi. diyor. Haf z As m akir Grenden duyduumuz u sz belki de Akiften kalan en net kekedir: Kuran- Aziman tercme edilemez olum. Keke vaktim olsayd da, Mesneviyi tercme etseydim. Kitapta sadece edebiyat kimlii ile tan nan isimler yok; Hint felsefecisi Nuri Aslasez, ressam Erol Akyava, sanat tarihisi Sezer Tansu, K Genel Sekreteri Ekmeleddin hsanolu, mimar Suphi Saati, tarihi Cemal Kafadar gibi isimlerin sesleriyle de bezeli kitap adeta ok sesli bir orkestray and r yor.
erkez-evre analizlerinin eksii, merkezin yeterince iyi tan mlanm yor oluudur. Szgelimi, Osmanl mparatorluunu da lmaya gtren srete milliyetilik ak mlar sz konusu edildiinde, Trklk merkezde olan ve Osmanl Devletine hkim bir politika eklinde sunulur. Ancak gzden ka r lan nokta, Trklk ile megul kitlenin de asl nda evreden geldiidir. Trkler mevcut konjonktrn (bu durumda merkeze yak n halk n ounluunun TrkMslman olmas d r) ve hlihaz rdaki devletin imknlar n kullanarak iktidara ortak olabilmi ve hkim unsur olarak devam edegelmilerdir. Hat rlayal m: kinci Merutiyetin Trk kadrolar n n kar s nda rakip olarak grlen yegne rgtl ak m Ermeni milliyetiliidir. Yunanlar, Bulgarlar ve S rplara ynelik fke, Ermenilere kar birleecektir ve Trklk imparatorluktan kopan bu unsurlar n evreledii bir ideolojik benlie hapsolacakt r. Bu tarih, aradan geen yz y lda, i dman ihtiyac n kar layacak bir ereve sunuyor bize: Trklk olgusunu baltalayabilecek bir Osmanl duygusu (dindar, muhafazakr, millet-st) ve az nl klara (ya da Trk-olmayana) gsterilecek msamaha.
KEMAL SUSKUN
nemli bir tav r alm t . Mmtazer Trkne, bu szden yola karak bir kpr ina etmeye giriiyor Trkm Vicdanl y m adl yeni kitab nda. Bir gazeteci reeksi gstererek, milliyeti ve/ya muhafazakr kitleye dnyor hemen. Trk-muhafazakr kitle, kendi maduriyetini tasvir ediyor bir yandan; bir k sm 1970lerde (ironik bir biimde) Krtlk yapmaktan hapis yatm , bir k sm Trklk yapmaktan. Baz lar itiraz ediyor, Krtlerin ac s n yreimizde hissettik! diyor. Ama nihayet, konumalar n hemen hepsinde ortaya kan, sorunlar n sadece 70lerde balayan Marksist hak arama mcadelesi ile s n rl olmad . Yani blclk, sadece PKKn n yapt deil. lkedeki geni topluluklar , kar kar ya getirmek ad na srekli farkl l klar n alt n izen, bunu kimlik aray diye lanse eden, vesayetten kurtulacak halk iktidar n blebilecekken, araya miras kavgas sokan bir maniplatif g ekseninden bahsetmek mmkn. Hal byle olunca, zellikle lkc camiadan ykselen sesler nem kazan yor. Nuri Grgrn, Nevzat Ksolunun, Ramiz Ongunun syledikleri, bar ihtimalini kuvvetlendiriyor.
MUHAFAZAKRLAR VE KRTLER
Krt meselesi konuulmaya baland ndan bu yana, merkez-evre kurgusu iinde iki topluluktan bahsedildi hep: Muhafazakrlar ve Krtler. Yeni durumda muhafazakrlar iktidardayd ve Krtler onlardan, evvelki iktidar n yapt klar n tekrarlamamalar n bekliyordu. ttihat lar n dt iktidar tuza , kendilerine rakip belledikleri gleri tas
ye etmeye itmiti onlar . Tas
ye, birok eyden dolay yaanabilirdi ancak en ok da, kar taraf anlamamaktan kaynaklan yordu. Bir bak ma Ermeniler de, ttihat lar da, Abdlhamit dneminin maduruydular. Ancak birbirlerini anlamak yerine, birbirleriyle ayr lmay tercih edeceklerdi. Kemalist rejimin maduru olan iki kesim, yeniden payla lan iktidarda sz sahibi olmak istiyor. Ama burada aktrler daha deiken; Kemalist rejimi temsil edenler, her iki madur ile maniplatif bir biimde oynamaya al yor. Krtlere ve Trklere f s ld yorlar: AKP sizi eziyor! ya da Krtler ayr lmak istiyor!. Cemal Uak, Radikal gazetesine verdii rportajda (10 Ekim 2011), Biz dindarlar Krtlerin st rab n hissetmedik. diyerek bu maniplasyonlara kar
30
KTAP ZAMANI
ROMAN
AYE BAAK
ngiliz yazar Hilary Mantel, Kurtlar Hanedan adl roman nda Tudor Hanedan n anlat yor. Yazar, 1500lerin ngilteresinde geen mlum hikyeyi iktidar boluuyla mcadele eden kraliyet ailesi ile bunu f rsat bilerek ykselen alt s n ftan zeki bir karakterin kap mas etraf nda ele alm . Kral Sekizinci Henrynin, erkek evlat sahibi olamad iin eini boamak istemesini, Anne Boleyn ile evlilik planlar yapmas n ve Papa ile Avrupan n bu istee kar kmas zerine lkede yaananlar anlatan Mantel, bu krizin, alt tabakadan gelen f rsat siyaset dehas Thomas Cromwell taraf ndan nas l kullan ld n iliyor. Yazara 2009 y l nda Man Booker dln kazand ran romanda, Cromwellin kulland zekice taktiklerle, k sa srede ngilterenin kaderini deitirmesinin yksn okuyoruz.
32
de konumaya, dnmeye, ibadet etmeye balad , tamamen ngilizleti. Btn bunlar, gnmz edebiyat lar n n, sinemac lar n n konuya ilgisini fazlas yla a kl yor. Kurtlar Hanedan na ve Hilary Mantele dnersek, yaananlar n saf bir g hikyesi olmas , dier nedenlerin iinden s yr l yor. ktidar oyunlar yla ekillenen, bu sert, ac mas z dnemin, Mantele derinlemesine tahliller ve incelikle ilenecek karakterler sunduu aikr. Mantel, uzun y llara yay lan yazarl k kariyerinde en ok ac mas zl n, iktidar n, erkek egemenliinin ve zalimliin anatomisini karmas yla n kazand . Bu konularda hibir zaman ahlk , kat bir bak olmad . Mantelin bir felakette dahi komik yanlar bulmaya yatk n bir tavr var. Tm bu a lardan bak ld nda Hilary Manteli yak ndan takip eden eletirmenler Kurtlar Hanedan iin sz birlii edercesine yazar n insani taraf en ok ne kan ve en byleyici eseri olduu yorumunu yap yor.
mini edip Katoliklikten vazgeer, Katolik manast rlar kapat l r, Romaya akan kaynak kral n hazinesine akmaya balar. Btn bunlar n yan nda Sekizinci Henrynin evlilii bir yola k sebebi gibi grnse de teferruata dnr. Kral n grnte bir nikh uruna kurduu Anglikan Kilisesi, ngilterenin merkezilemesine byk katk salar, ngiliz olma bilincini kuvvetlendirir. topyan n yazar Babakan Thomas Moore bata olmak zere, olup bitenlere kar kanlar ldrlr. Hilary Mantelin, devam n yazd n duyurduu Kurtlar Hanedan tam bu noktada bitiyor.
parken gsterdii zen, sade, ak c ama basitlikten uzak dili, Trkede kar l n tam anlam yla bulamam . Kitab n hacmiyle balant l bir tercih, bir yay n politikas m d r, Mantelin sadeliinin yanl yorumlanmas ndan m d r bilinmez, eviri yavan kalm . Geri bylece 808 sayfan n kolay okunduunu syleyenler kabilir ama Mantelin dilsel, duygusal, szlerle ve resimlerle kurgulad , ak lda kalan, bir ryadaym hissini veren atmosferinden dn verilmi.
MANTELN KURGUSU
Hilary Mantel, Cromwellin g peindeki yolculuunda kat bir toplumun kurallar n y kmas n ve kendi istekleri dorultusunda ekillendirmeye al mas n baar yla detayland rm . Eserlerinde s kl kla kulland servetin getirdii kiilik deiikliklerini, hayattaki byk s ray lar , kargaalar , inileri ve k lar bu romanda da incelikle dokumu. Tarih bir roman n a rl ndan ok, kahramanlar n n cokular , ihtiraslar , resmi kay tlar n tesinde ekillenen kiiliklerinin canl l hissediliyor. Mantel, detayc bak yla hikyenin karanl k ynlerine k l k rk yararak k tutmu. Ama maalesef bu titizlii, kelime seerken, tasvir ya-
KTAP ZAMANI
R-ROMAN
Bymek ars
Modern romann nclerinden Robert Musilin ilk byk yapt renci Trlessin Bunalmlar, Alakarga Sanat Yaynlar tarafndan Kmuran ipal evirisiyle bir kez daha dilimizde yaymland. Roman, bir byme yksnn zamandan ve mekndan bamsz gerekliinin izini sryor.
RENC TRLESSN BUNALIMLARI, ROBERT MUSIL, EV.: KMURAN PAL, ALAKARGA YAYINLARI, 230 SAYFA, 13 TL
ERCAN YILMAZ
en bir hayl oldum da olmad m da, sanki yaral dner/ herkes/ kalbinin seferinden/ bilirsin/ topuktan kanarlar a rbal gemiler, sana uzak denizden sayfalar okuyacak, sorularla kpren o lcivert metin, bir afak rys iin sular okudum Bunlar Ayd n Afacan n getiimiz gnlerde yay mlanan Binbir Deniz adl kitab ndan alt n izdiim baz m sralar Ayd n Afacan n Binbir Denizini bir gemi gvertesinde okudum; evet, bir gemi gvertesinde. Dalgalar n rzgrl bir beie, gurbun bir ceviz sand a dndrd bir gemi gvertesinde hem de. Dilin f rt nas m yd ? Belki Sanki bir rmak denize deil de deniz bir rmaa doru ak yordu; iirler, hep bir kelimeye doru: Hayl! Bin bir gece srd yolculuum, bin bir aynada seyrettim suretimi, bin bir denizden getim. Vard m yer, Kalb Diyar ! Glib Dedenin yolculuu 21. as rda yap lm olsun, garip! Ayd n Afacan, kadim bir denizde dolat r yor bizi, kula m za kh su kh kum ve ate aksan yla iirler okuyarak
r ndan biri olan bu durum, Binbir Denizi mistik bir sylemle de ilikilendirmemize imkn tan yor. Kitab n ilk iiri Soru Deryada Eliot n orak lkesi ile eyh Glibin benzersiz Hsn Ak n n sentezi intiba n uyand r yor ki, bu da k k rt c ve kuat c bir iirle kar kar ya b rak yor okuru: Ben bir hayl oldum da olmad m da. Kitab n matrislerinden biri olan hayl, s ra bir gemi gibi a l yor enginlere... Kulland dil, meta
zik ar mlar ve mitsel sylemle dnyan n byden ve mitten ar nd r lamayaca n n alt n iziyor Ayd n Afacan. Kanaatimce Binbir Denizin yapmaya al t en nemli eylerden biri bu. Hem bir by/rya retimini gerekletirmi oluyor bylece hem de o ryay Deniz/Metin/Ayna dzleminde temaa ediyor.
ANLIK BR METAFZK
Su, Ayd n Afacan n en baat imgesi. Daha ilk kitab ndan bu yana k k rt c bir su klt ile kuat r okuru Afacan. Bachelarda gre bir iirsel imge, getirdii yenilikle dilsel etkinlii btnyle sarsar ve bizi, konuan varl n kklerine gtrr. nk iirsel imge, kendi dilimizin yeni bir varl haline gelir, ifade ettii eyle bizi de ifade etmeye balar. Burada ifade, varl oluturur. iirin anl k bir meta
zik olduunu dile getirdikten sonra unlar ekler Bachelard: K sa bir iirle bir evren grn ve bir ruhun s rr n , bir varl ve nesneleri, hepsini birden verebilmeli Her gerek iirde, durdurulmu bir zaman n, bir ly izlemeyen zaman n, nehrin suyu ile, geen rzgr ile yatay olarak kaan ortak zamandan ay rmak iin bizim dikey dediimiz zaman n elerini bulmak mmkndr. Binbir Denizin zaman n ara odalar nda kadim s rlar f s ldad na ahit olacakt r nitelikli okur. Kanaatimce Ayd n Afacan, Seyreyledim ekl-i hayt / Bir havz- haylin sular nda m sralar n n airi Himden ziyade yine-i sm-i havza her dem/ Tasvr olunurdu baka lem ya da Mirt- ceml-i hid-i gayb/ Ol havzcel idi bil-rayb m sralar n n airi eyh Glibe yak n durmaktad r. Yani bn Arabnin her dem oluta dedii Dnya ile sadece tasvir dolay m nda deil, tefekkr ve
iliyat dzleminde de ilgilidir air. Zira modernlik dneminde elde edilen insan, hep bir yan yla eksik yahut tamamlanmam l k hissi verir. Dilin alacakaranl k sular nda zt na hoa bakan bir airin Binbir Denizi, kalbinin seferinden yaral dnmeyi gze alabilecekler iin efsunlu bir yolculuk vaat ediyor.
ir eyi ele geirir geirmez, ne tuhafsa deerini yitirdiini grrz onun. Dipsiz uurumlar n derinliklerine dald m za inan r ama yeniden su yzne kt k m , solgun parmak ular m zdaki damlalar n, onlar n kayna olan denize benzemediini grrz. Maeterlinckin bu cmleleriyle a l yor Robert Musilin ilk byk yap t renci Trlessin Bunal mlar : Harikulde hazineler sakl bir de
ne kefettiimizi san r, ama yeniden gn na ulat k m , yan m zda al p getirdiklerimizin yalanc mcevherler ve cam k r klar ndan baka eyler olmad n anlar z. Ama zi
ri karanl klarda eskisi gibi lday p durur hazine. 1880 Klagenfurt doumlu Robert Edler von Musilin yazg s da, bir dier Avusturyal yazar Franz Kafkan nki gibi babas n n etkisinde geer. Ailesinin istei dorultusunda askeri okulda balayan eitimini, subay olmas na az kala yar m b rakarak mhendislik okumaya karar verir. Mezun olmas ndan sonra bir sre Stuttgart Yksek Okulunda asistan olarak al m sa da, bu kazan geimini srdrmeye yetmez ve felsefe alan nda renim grmeye karar verir; mant k ve deneysel psikoloji zerine al r. 1906da yay mlanm ilk yap t , renci Trlessin Bunal mlar ile byk bir n kazanan Musilin yaam nda bu olay bir dnmn de balang c olacak, yazarl k mesleinde karar k lacakt r.
KEML YANAR
lik eyler gibi grnyordu; adeta bir saatin kadran ndaki rakamlar gibi zerlerinde durulmaya demeyecek istasyonlard bunlar. Ama eve mektup yazmayagrsn, iinde sekin ve soylu bir eyin belirdiini hissediyordu, yreinde bir ey gece gndz demeyip bir soukluk ve umursamazl kla evresini kuatarak onu s k t ran boz bulan k duygular denizinden harikulde gneler ve renklerle donanm bir ada gibi ba n kar yordu. Oysa Trlessin yaad bunalt , anne-babas na, ocukluun korunakl l na duyduu zlemden ok daha farkl ve ok daha derin bir yerden beslenmektedir. Duyduu zlemin nesnesi zamanla kaybolurken, ektii ac dan tr yaad haz onu ele geirmitir: inde anne ve babas n n hayali deil de s n rs z bir ac beliriyor, bu ac y , zlemenin cezas n ekmesine kar n, elinden de yakas n bir trl kurtaram yor, nk k zg n alevleri bir yandan Trlessin can n yakarken, br yandan onu mest ediyordu. Yat l okulun ruhunda uyand rd s k nt ve arkadalar yla kurduu belirsiz iliki gen rencinin yaam n aresizlik hissiyle dolu bir kmaza srklemektedir. Yaam n amac n n, sevginin, ideallerin tan mlan p belirlendii bu kritik byme eiinde gen Trless iin al lagelmi tm kabuller, iindeki boluu doldurmak iin yetersizdir; ok derinlerde bir al k hl sakl yat p durmaktad r. Henz ortaya kmam yeteneklerinin gelimesini beklemek iin de sabr yoktur: Ortada bitip tkenmeyen bir bekleyi var; yle bir bekleyi ki, bekleniliyor olmas ndan te kendisiyle ilgili bilinen bir ey yok. Korkular n bile henz tan mlanmad bu aamada tan k olduu her olay kendinin bilincine varmas nda bir basamak olacakt r.
34
KTAP ZAMANI
HATIRA-DNCE
Evrensel lider
Liderlik konusunda dnya apnda yetkin bir isim olan John Adair, Lider adl kitabnda, Hazreti Peygamberin liderliini deerlendiriyor. Adair, Hz. Muhammed (sas) rneinde, okumalarmda vardm sonu ve altn izdiim hususlarla ina ettiim liderlik modelini grdm. diyor.
LDER, JOHN ADAIR, EV.: AL AVUO LU, UFUK YAYINLARI, 128 SAYFA, 7 TL
lkarneyn Aleyhisselamdan bir k ssa nakledilir. Ordusuyla karanl k topraklardan geen bu Allah dostu, arkas ndaki orduya emir verir: Ayaklar n za deen u talar antalar n za yerletirin. Emri veren Zlkarneyn, bunun sebebini sylemez. Askerlerden bir k sm itaat ederek bu manas z grnen emri yerine getirir, antalar na t ka basa talar yerletirir. Bir k sm emri yerine getirmi olmak iin birka ha
f ta seip antas na koyar. Son grup ise bunca ykle zaten perian olmuken neden bir de bunlar yk edelim kendimize diyerek ak ll l k (!) yapar ve dierlerinden daha ha
f ykle yoluna devam eder. Ne ta yklenmekle ura r ne de bu yk ta makla Yollar uzar, askerler gnler ve geceler boyu yrrler. Karanl k diyar bitip ayd nl k diyara eriince Zlkarneyn bir emir daha verir askerlerine: Karanl k lkede toplad klar n z imdi dkn nnze. Herkesin ta d kendi ganimetidir. Askerler s rt antalar n dkerler nlerine, bir de bakarlar ki ta diye toplat lan bu yk, som alt ndan klelermi. Zahmete girmeyip talardan almayanlar, Ah keke emri dinleseydik! diye alamaya balar. Emri yerine getirmek iin antas na az ykleyenlerse alt nlar grnce, Ah keke antam z n hepsini doldursayd k! diye zlrler. Hikmet sahibi Zlkarneyn Aleyhisselam ve emrine uyanlar ise buradan krl bir ekilde ayr l rlar. Bu k ssay anlatanlar genellikle hadiseyi dnya hayat na benzetir. Fani dnya karanl k lemi, bu lemde yk gelerek yap lan fedakrl klar, din uruna yap lan mcadele de te lemde antadan kacak kle alt nlar temsil eder. Ahmet Muhtar Byk nar n kendi kaleminden samimi ifadelerle Hayat m bret Aynas adl kitapta aktard hayat bize tekrar bu k ssay hat rlat yor. Zira koca bir mr adad hizmetler onun, tm a rl na ramen antas n t ka basa doldurarak yoluna devam edenlerden olduunu gsteriyor.
YUSUF GNDZ
farkl memleketlerde al maya balar. Babas n n sahip kmad y llarda day s onu destekler. Ahmet Muhtar Hocaefendi k sma ay rd hayat n n ikinci k sm nda ehir ehir gezerek rgatl k yapmaya, fabrikalarda al maya balar. Bu arada birok sanat renmi olur. Zeks sayesinde her ii kolayca kavrayan bu gence bir sre sonra yapt klar bo gelir. Yreinde ilim renme ve retme ak
lizlenmitir art k. Tabii o zaman n artlar Kuran ilimlerini renmek ve retmek iin hi de uygun deildir. Ezan n Trke okutulduu o dnem Kuran okumak da kesinlikle yasakt r.
lbette ki tarih daha ok topluluklardan bahseder; kavim ve milletlerden Tarih denen kuleye malzeme olmu topluluklarda insan teki grnmez, nk dhil olduu kmede erimitir. Dolay s yla tarihte insan deil, bir ekilde kahraman olmu lideri grrz. nsan n ve toplumun grnrl, yani tecrbe ve pratii, z olarak deimemi olsa da bugn nicelik a s ndan farkl l k arz ediyor. Mesela modern ncesi dnemde hayat, daha ok btn
kri etraf nda yaan rd . nsan, yani fert hayat n btn kar s nda yetkin olmak durumundayd . Bugne gelindiinde ise insan, hayat n hepsi hakk nda deil bir k sm iin bilgi talep ediyor. Modern dnem, hayat n uzmanl k alanlar na blnerek yaanmas n imler. Hayat ok eydir, ama insan (yani birey) sadece bir eyi bilmektedir. Kendi ba na hayata yetmemekte, uzmanlar n toplam yla hayat kar layabilmektedir. Bu durum liderin kendisini de etkilemitir. Bugn lider, projenin her aamas nda etkili olan kii deil, projeye kat lan uzmanlar aras nda koordinasyonu salayan, birden fazla kiinin oluturduu birikimi kullanand r. Lider, toplam n mcessem hali olarak belirendir.
NHAT DALI
zar soruyu, Hazreti Peygamberin hayat ndan setii durumlar zerinden cevapl yor. ocukluunda yapt obanl kta, genliindeki kervan liderliinde, at malar sulha kavuturmas nda, el-Emin oluunda, s k nt y payla m nda ve tevazusunda verdii fotoraf, Hazreti Peygamberi, Adairin gznde, evrensel ve deimez liderlik rolne oturtuyor. Lideri, bir birikimin iinde oturan kii olarak tan mlayan Adair deerlendirmesini yle srdryor: Liderlik, bir yolculuk kavram d r. Lider yol gsteren, bakalar na yolculuk yapt ran, yola kard klar n bir arada tutan kiidir. Bunu da, bn Haldunun Mukaddimesindeki bedevilik-hadarilik ay r m na ve bu hususta alt izilen asabiyye kavram na dayand r yor. Bedevi toplumundaki insanlar, Hazreti Peygamberin liderliinde asabiyye edinmi, yani biz duygusunda birlemi ve neticede hadarilerin, ehirlilerin ve krallar n a nda slam Medeniyetinin kurucu unsuru olmular.
EL-EMN OLMUTUR, NK
Hazreti Peygamber bir yol gstermi, insanlar buna a rm , kendine elik eden farkl s n ftan insanlar bir arada tutmutur. Allah n kendisine ykledii vazifeyi ifa ederken de, iaret ettii ve insanlar a rd hakikatin misali olmutur. Dilinin tercman , bizatihi kendisi Verilen mesaj, kendi ahs zerinden dorulanm ve gsterilmitir. el-Emin olmutur nk insankmilin ne olduu sorusuna cevap bir hayat yaam t r. Hep Rabbinin huzurunda yaad ndan kendini bilmi, dolay s yla kendisinden bakas na/ tekine zarar vermemitir. yle bir liderdir ki, liderlik zerinden bir hukuk gelitirmemi, insanlarla kendilerinden biri olarak mnasebet kurmutur. Adair, toplum, millet ve medeniyetlerin srekliliinin asabbiyyenin, yani biz duygusunun canl l nda gryor. yle ki: Btn, kendini oluturan paralar n toplam ndan fazla bir eydir. Halk n asabbiyyeti (biz duygusu) kaybolduunda liderlerin etkisi kalmaz. Bu sebeple liderler tevazu sahibi olmal d r. Liderlik ettikleri gruba veya organizasyona ahsi kibirlerini dayatmak iin deil, onlara hizmet etmek ve onlardaki potansiyeli (asabiyyeyi) harekete geirebilmek iin orada bulunduklar n hat rlamal d rlar. Bu deerlendirme, Adairin, evrensel ve deimez liderlik rol dedii eye kar l k geliyor. Bunun da en ok Hazreti Peygamber rneinde ete kemie brndn sylyor.
LM PENDE GEEN BR MR
Bugn ilahiyat fakltelerinde ders veren birok hocay yetitiren Ahmet Muhtar Hocaefendi, 1920 y l nda Gaziantepte dnyaya gelir. Daha ocuk yatayken annesini kaybeden Hocaefendi, merhametsiz bir vey annenin, sevmek ve sevilmekten bihaber bir baban n yan nda yaamaya balar. Hal byleyken, ba na Kemalettin Tucu romanlar ndaki ocuk kahramanlar n yaad klar n aratmayacak birok kt olay gelir. Evdeki dayak ve huzursuzluk can na tak edince de kaarak
36
KTAP ZAMANI
TARH-SNEMA
Mustafa Armaan yeni kitab Kzl Penede, Kazm Karabekirin hem tarih yapma hem de yazma gibi nemli zelliklerinden yararlanyor. Karabekirin bu ok boyutlu kiiliinin rehberliinde, gnlklerinin nda, yakn tarihin gizli odalarnda dolatryor yazar bizleri.
KIZIL PENE, MUSTAFA ARMA AN, TMA YAYINLARI, 304 SAYFA, 13,50 TL
arih yazmak, tarih yapmak kadar mhimdir; yazan yapana sad k kalmazsa, deimeyen hakikat, insanl a rtacak bir mahiyet al r. Bu szlerle Atatrk tarihilerin, tarihin sad k habercileri olmalar gerektiini, aksi halde ortaya kan sonular n beklenmedik gelimelere yol aabileceini belirtmiti. Bunun yan nda tarih dediimiz ey de asl nda ok kaygan bir zeminde yer al r. steyen, istedii eyi bu kalabal k insanlar ve olaylar havuzundan diledii gibi devirebilir. Zafer arayanlar bunu kendi deerlendirmeleriyle rahata bulabilecei gibi, yenilgi ve dram merakl lar da yine paylar na deni almakta zorlanmayacaklard r. , burada tarihilerin kendi vicdanlar na dmektedir. Mustafa Armaan da yeni kitab K z l Penede, Kaz m Karabekirin hem tarih yapma hem de yazma gibi nemli zelliklerinden yararlan yor. Onun bu ok boyutlu kiiliinin rehberliinde, gnlklerinin nda, yak n tarihin gizli odalar nda dolat r yor bizleri. stiklal Sava n n ard ndan, yeni bir devletin ayak seslerinin duyulmaya balad gnlerden ink lplar ve isyanlar dnemine, geni bir yelpazede bilgi ve belgelerle ilerleyen bir anlat m sunuyor.
ALPER SARI
Karabekir ard ndan kendi dncesini de a kl yor: Ben Hilafet ve Saltanat birbirinden ay r p Cumhuriyete gitmeyi i ve d siyasetimize daha uygun buluyordum. Fakat imdi erkendi. lerleyen blmlerde Mustafa Kemalin, bahsettii emeline -ki buna mefkre diyor- hizmet maksad yla Bal kesir Zaanos Paa Camiinde verdii hutbeden de bahsediyor.
er eyi yeniden syleyerek mi ay rabiliriz ryen zar ndan diyordu air. Bizse hiper-gereklik a n n izleyicileri, her eyi her koulda seyrederek yenilenme rzgr na kap lm z. Bir yandan da bu yenilenmenin k s r dngs iine hapsolarak... Bir masalm gibi anlatmaya balayal m; bir zamanlar dnyada bir btnlk ve sahici bir gereklik vard . Tarlalar nda rn yetitirenler, zanaat n icra edenler ticareti yrtr, hayat n ritmi de ilah ritme bal akard . Bir eye iman etmenin art , kendi gzleriyle grmek deildi. Rasyonalizm, seklarizm, ayd nlanma ve ilerlemecilik k p da insan akl ve birey kutsanmaya balay nca teknoloji de gerekli katk y salad ve bylece bir teknolojiye ve getirdiklerine iman balad . Oysa Baudrillard bundan yle ikayet edecekti: Biz bir illzyonun yerine bir bakas n koyduk. Sonunda maddi ve nesnel illzyon ya da gereklik illzyonunun en az tanr sal gereklik illzyonu kadar k r lgan olduunu grdk. Bilimsel coku ve ayd nlanma a sona erdikten sonra Dnya adl temel bir hakikatten yoksun illzyona kar bu gereklik illzyonunun art k bizi koruyamad n anlad k.
GNSEL IIK
YENDEN RETM A I
Baudrillard n ikyet ettii eyi biraz daha somutlat r rsak unu sylemek gerekecek: Art k retim deil yeniden retim a nday z; hayat belirleyen tar m ve sanayi deil, asl nda somut anlamda bir ey retmeyen hizmet ve iletiim sektrleri. in, gzle balant s na geldiimizde ise daha karma k ve iler ac s bir durum k yor ortaya. Tarih sre iinde mikroskop, teleskop ve nihayet camera obscura ile biyolojik gz, optik gze kar kesin bir malubiyet ya yor. in ilgin taraf , zamanla kamera zerinden grntye yap labilen maniplasyonla inand r c l k bahsinde optik gz geriye deceine, yine optik gzn yeni versiyonlar rabet gryor. Yani gizli kameralar, webcamler, MOBESEler, cep telefonu kay tlar Bunda ne sak nca var? diye dnenlere hemen Marshall McLuhan n o mehur szn hat rlatal m: Ara, mesajd r. Ne mi demek; laf doland rmadan en kritik cevab verelim: Kulland n z (veya etkileimde olduunuz) ara, sizi de dntrr. Hemen bir rnek: Uur Dndar n mehur skandal haberleri neden bu kadar etkiliydi? Hani u f r nlarda, imalat-
hanelerde brt bcek tespit eden gizli kamera grntl haberleri nk gsterdii eyden baka bir balam yoktu, o an orada ne oluyorsa plak olarak o grnyordu. Gereklik duygumuzu kam layan bu grntler rntgenleme drtmz de tatmin ediyordu. te buna pornogra
diyor uzmanlar; sadece olan gsterme; bir balam , hikyesi, neden-sonu ilikisi olmaks z n Ve bunun insan alg s , dnme biimleri zerindeki deitirici etkisine dikkati ekerek Dikizleme drtmz sadece kirli imalathanelerde tatmin edilmedi. nk bu drt, daha, daha isterdi. Hal Niedzvieckinin Dikizleme Gnlnde gayet baar yla anlatt gibi, s radan insanlar n, s radan hayatlar n apkalar na koyduklar bir mini kamerayla internet zerinden naklen vermelerine veya bir sava n para para verilmesine, hatta Saddam n idam n n amatr kameralarla dnyaya pazarlanmas na kadar gitti. Selda H zal, Amatr Kamera Gereklii adl kitab nda zellikle bu rnei neredeyse kare kare inceleyerek harika bir zmleme yap yor. zmleme safhas n kitab n okuruna havale edip bu bahiste u cmleyle yetinelim: ABD, Saddam n ldrldne btn dnyay ikna etmek istiyorsa sars nt l , net grnt vermeyen ve gerei tam olarak kavrayamayan (bylece seyredenin, kendi alg s yla tamamlayaca ) amatr kameralarla ekilmi bir idam grnts verip seyredenleri gerekilie ikna etmek zorundayd !
37
KTAP ZAMANI
TARH
Osmanl Devletinin eitli alanlarda hayata geirmek istedii lgn projeler Turan ahin tarafndan bir kitapta topland. Birou sadece kt stnde kalan, bir ksm ise yllar sonra hayata geirilebilen bu projeler, tarihe merakl olmayanlarn bile ilgisini ekebilecek kadar artc.
OSMANLININ ILGIN PROJELER, TURAN AHN, YTK HAZNE YAYINLARI, 134 SAYFA, 60 TL
Ak zambaklar ehrinde
AK ZAMBAKLAR EHR TOKAT, YASEMN DUTOLU, TKEN NERYAT, 220 SAYFA, 14 TL
lg n proje szn son bir y l iinde pek ok kez gazetelerde okuduk, televizyonlarda duyduk. Konuyla ilgili haberler oumuzu fazlaca heyecanland rd . Meselenin bu kadar ilgi ekmesinin kerameti projede midir, yoksa onu ssleyen lg n kelimesinde mi bilinmez. Belki de sebep hep ezbere konutuumuz anl mazinin zlemidir Devlet-i Ebed-Mddet dsturuyla kurulan Osmanl Devletinde, ebediyete eser b rakma abalar her sahada kendini gstermi. Osmanl n n y llard r raarda blk prk bekleyen projeleri Turan ahin taraf ndan bir kitapta topland . Daha nce farkl yerlerde isimlerini duyduumuz, kimini de ilk kez duyaca m z; birou sadece k t stnde kalan, bir k sm ise y llar sonra hayata geirilebilen bu lg n projeler, tarihe merakl olmayanlar n bile ilgisini ekebilecek kadar a rt c . Yitik Hazine Yay nlar ndan kan Osmanl n n lg n Projeleri adl kitap, dneminin birbirinden ilgin 41 projesini gn yzne kar yor. oundan ilk kez haberdar olduumuz bu projeler, Osmanl belgelerine dayanarak grsel zenginlikle sunulmu. Kitaptaki projelerin bir k sm bugn hayata geirilmi, bir k sm da yap lan/yap lacak pek ok lg n projenin
kr menei olmaya aday.
YALIN YAMAN
Bir ehre ait olmak iin orada domu olmal s n z ve btn mrnz orada gemi olmal . lk ad mlar n z att n z sokak, oyun a n z, ilk keder, ilk kavga, ilk mektep heyecan oraya ait olmal . Sonra ilk gz ar n z, ilk hicran n z, gurbetiniz ve kavuman z. stne bir de baban z nkiyle ayn ysa eer ilk besmele iin diz ktnz mahalle mescidi, dedenizle ayn ar lardan geip ramazan rekleri sat n alabildiyseniz o ehir sizin demektir. Yasemin Dutolu, ait olduu ehir Tokat ite bu ve bunun gibi daha pek ok rnekle anlat yor.
Yusuf opur, ilk roman Daha Vakit Var ile k rsalda doup byyen bir ocuun tm glklere ramen annesinin desteiyle, umudunu yitirmeden kendine bir gelecek kurma abas n anlat yor. lkokulu bitirdikten sonra okumaya devam edebilmek iin evinden ve annesinden ayr lan Kenan, zor gnler geirse de annesinin sevgisi, yurt arkadal klar n n desteiyle hede
ne ula r, retmen olur. Ancak annesi hastalanm ve youn bak ma al nm t r. Baucundan bir an olsun ayr lmayan Kenan, o daha domadan nce len babas n n da yokluunda, annesinin onun iin yapt fedakrl klar , ac -tatl anlar tek tek hat rlar. t ralar m adl eserinde yer alan bu proje, esere Svey Kanal yla Rekabet 1898 bal yla kaydedilmi. ngilizler, her zamanki gibi, vaktiyle M s rdaki dzeni salar salamaz buray terk edeceklerini a klam . Hatta 1887 y l nda y l iinde boaltacaklar na dair bir de anlama imzalam lar. Sonras nda Sudan n igalini bahane ederek bu lkeye kal c olarak yerlemiler. Hat ralarda Abdlhamid Han n Svey Kanal yla Rekabet 1898 projesi iin kendisine gelen Prusyal bir subay hakk ndaki notlar ilgi ekici. Abdlhamid Prusyal subay n plan n dikkatli ekilde incelemi. Hemen bir komisyon kurulmas n ve iin takibinin yap lmas n salayan Sultan bununla da kalmam , projeye kendi eliyle eklemeler yapm . Sultan n projeyle ilgili notlar hem proje hakk nda hem de projeye destei hakk nda gerekli tm bilgiyi veriyor. Ancak gerein fark nda olan yaln zca Osmanl mparatorluu deildir. ngiltere de ukurun varl n n fark ndad r ve planlar n Svey Kanal na alternatif bir gzergh oluturmamak zere kuracak ve bylece proje akim kalacakt r. de Boaz tra
inin rahatlat lmas dnlyor. Kitab n ilerleyen sayfalar nda bu projenin de
kr altyap s nda Osmanl imzas olduunu gryoruz. 19 Aral k 1917de Na
a Nezareti 52 numaral tezkiresinde Avrupa k tas n n Asya k tas na kpr veya tnel gibi vas talarla rabt ve ilsak n n temini memlekete fevid-i adideyi istilzam edecei inanc yla al malar balat lm . Bununla ilgili tm madd ve
kr haz rl k yap lm ve 11 Nisan 1918de on maddelik bir szlemeyle proje k da dklm. Bu projeyle ilgili ilgin bir ayr nt da al malar n yap ld tarihler. Osmanl Devletinin belki de en zor zamanlar n geirdii, karar alan kurulun ok k sa bir zaman sonra kapat ld , stanbulun igalinin yaanaca dnemler. te Osmanl dncesinin temelinde de bu vard r; artlar ne olursa olsun her trl meseleyi gndeme almak ve zm retmek.
Tarih H rs zl , tarihyaz m arac l yla tarihin Bat taraf ndan ele geiriliini anlat yor. Bu h rs zl k, gemiin ou zaman Bat Avrupa leinde yaanm srelere gre kavramsallat r l p sunulmas n , ard ndan da dnyaya dayat lmas n ifade ediyor. Goody bu tarihyaz m n Marx, Weber, Norbert Elias ve Perry Anderson gibi kuramc lar ve tarihiler zerinden inceleyip eletirel bir bak gelitiriyor. Ayr ca Bat niye stn geldi? Dou niye geri kald ? sorusunu dayand r ld olgusal zemindeki hatalar bak m ndan ciddi bir eletiriye tabi tutuyor.
Britanyal tarihi Niall Ferguson, Uygarl k kitab nda zor bir soru soruyor tm dnyaya: Avrasya kara ktlesinin bat ucundaki birka kk siyasal yap , 1500 dolaylar ndan itibaren Dou Avrasyan n daha kalabal k ve birok bak mdan daha gelikin toplumlar n da kapsamak zere dnyan n geri kalan kesimine egemen olma yoluna tam olarak niin girdi? Ferguson bu balamda, Bat n n gemiteki stnlne ilikin iyi bir a klama bulabilirsek, gelecei konusunda bir ngr ortaya koyabilir miyiz? sorusunu da soruyor.
38
KTAP ZAMANI
BLM
Dnyaca nl bilim adam Stephen Hawkingin Byk Tasarm adl son kitab dnyada yine byk ilgi uyandrd. Saygn bir bilim adamnn, evrenimizin ileyiini ans, tesadf ve rastlant gibi ada bilimle badamayacak terimlerle izah etmesi ise son derecede dndrc...
BYK TASARIM, STEPHEN HAWKING, EV.: SELMA N, DOAN KTAP, 161 SAYFA, 16 TL
nl ngiliz kozmolojisti molojisti Stephen Hawkingin ngin The Grand Design ign (Byk Tasar m) ad n verdii i son kitab , dnya kamuoyunda yine byk ilgi uyand rd . Kitab n 2011 y l sonlar nda piyasaya kmas yla beraber, orijinalinden okuma ve deerlendirme f rsat bulmutuk. Kendisinin daha nce yay mlad A Brief History of Time me (Zaman n K sa Tarihi) adl kitab n n son sayfas nda aynen u n ifadelerin yer ald n reniyoruz: oruz: imdi felsefeciler, bilimciler ve s radan insanlar n da kat l m yla evrenin a niin byle olduu ve niin bizlerin var zlerin olduu sorusunu tart abilir ve sonuta bunun bir cevab n bulabilirsek, bu li k b sonu, btn insanl n ortak bir zaferi olacakt r. te o zaman Tanr n n akl n da renmi olaca z. Tanr n n akl n renmek kukusuz ok iddial ve cretkr bir sz olmas na ramen, bu szn arka plan nda, evrenin ileyi dzenini anlamaya al mak gibi bir aban n olduunu deerlendirmek mmkndr.
TAKIN TUNA N
evrene gird girdiini bir trl a klam yor. Hawkin uzay-zaman boyutlar Hawking, na da dikkati ekerek, ok ansl oldi duum duumuzu belirtiyor. Kitapta atomik lekteki elektriksel kuvvetle eki kuvvetinin atomda denge ekim hal halinde olduu belirtilerek unlar n alt iziliyor: Aksi halde el elektronlar ya atom ekirdeini terk edecekler ya da ekirdei zerine deceklerdi. Her in ik halde de atomlar n mevcuiki diy diyetinden sz edilemezdi. Bu tes tesader nas l bu kadar hassas ekilde doada var olmu,
bir yasalar halinde ortaya karak zik ya ans bize an tan nm ve evresel faktr kar olarak ka m za km t r? Bu kolayca izah edilecek bir durum deildir. edilece
Trkiyenin ilk atom mhendisi olan Ahmet Yksel zemre, skdarda Bir Attar Dkkn , skdar, Ah skdar!, Gel De k in inden gibi pek ok ht rat kitab ile bilinir. Meer kendisinin yay mlamad roman denemeleri de varm . Vefat ndan drt y l sonra bir leme olarak yay mlanmaya balayan romanlar n ilki Rhan. zemrenin, bu romandan sonra Betl ve Ddem adl al malar da kitaplaacak. zemre, kitap iin zaman nda yle yazm : Bu denemem birka gerek unsur zerine in edilmi, ht rat uslbunda fakat ba ndan sonuna kadar tmaiyle hayl bir kurguya dayanmaktad r.
Prof. Dr. Murat Sar c k, yeni kitab nda Hz. Ali ile nceki halife aras ndaki ilikiyi ele al yor. slam dnyas nda Snnlikilik, Trkiyede ise Snnlik-Alevlik tart malar n n kkeni, ilk drt halife aras ndaki ilikilere dayand r l r. Genelde ise ilk halifenin Hz. Ali olmas gerekirken, madur edildii iddia edilir. Bu iddiaya g vermek zere de Hz. Ali ile ilk halife aras nda daha Hz. Peygamber hayattayken bir gerilim bulunduu, nn de Hz. Ali ile kavgal olduu sylenir. Prof. Sar c k, bu iddialar n geersizliini delilleriyle ispat ediyor. Ve en nemlisi, ilk drt halifenin dostluunu anlat yor.
zmleyici Eletiri, k saca sylersek, Semih Gmn eletirel yakla m n ifade ediyor. Gm, deiik dergilerde kaleme ald eletiri zerine yaz lar n bir araya getiriyor kitapta. Bu sayede lkemizde yay mlanan nemli eletiri kitaplar da mercek alt na al nm oluyor. Gm, eletirinin art k kitaba ya da kitab n ieriine odaklanamayaca n , bir metinden yola kan eletirmenin yeni ve yaz nsal nitelikler ta yan baka bir metin ortaya koymas gerektiini ne sryor.
Alt n Kitaplar, polisiye roman n usta kalemi Agatha Christienin romanlar n yay mlamaya devam ediyor. Gl ve Porsukaac , bir Mary Westmacott roman . S n f farkl l klar n n zekice kaleme al nd bu unutulmaz eser, aristokrat bir k z olan Isabella Charterisin etraf nda ekilleniyor. Herkes, Charteriesin savatan geri dndnde kuzeni Rupert ile evleneceini dnmektedir. Fakat Isabella kasabaya gelen sava kahraman John Gabriele k olur ve hayat deiir.
Comte, Spencer, Durkheim, Weber ve Simmel ada sosyolojinin altyap s n haz rlayan isimlerden baz lar . M. Rami Ayas n yay na haz rlad Sosyoloji Kuramlar Tarihi, ite bu ve benzeri isimlerin ve bir dnemin tarihsel serimlemesi olarak grlebilir. Alman sosyoloji geleneine dorudan nfuz eden Dil ve Tarih-Corafya Fakltesinin unutulmaz hocalar ndan Hans Freyerin bu al mas , bilimlerin prensi olan sosyolojinin douunda ortaya kan tezlerin dorudan ve ieriden tan kl n yap yor.
Sonradan Grme, air Haydar Erglenin sinema zerine kaleme ald yaz lar bir araya getiriyor. Kendine yak t rd sonradan grmeyi yle a kl yor Erglen: Bir 10 y l var ki, kendimi byle grmekte bir sak nca grmyorum. Grmyorum nk birka kez daha yazd m, nisan iki kere bahar benim iin, biri sinemada, biri iki
lm aras nda. Kitapta Yurtta Kaneden Bala kadar yerli ve yabanc pek ok
lm ile sinema adam zerine yaz lm denemeler yer al yor.
Onlar Trk iirinde kaideyi bozan istisnalar Kimi yaln zl ilme dntryor, kiminin ektii s k nt n n nedeni ok duyarl olmas . Kimi iiri nefes al p verir gibi yaz yor, kiminin iiri militan n dervile ritmik dans gibi mer Aksay, irfani bir derinlie sahip yaln zl klar , modernleme hareketleri ve kltrel izofreni sonucu entelektellerin iine dt s yaln zl ktan ayr lan on Trk airini resmediyor. slami duyarl l a sahip kan, slami ruha yn veren, anlam k ran ve s n rlar genileten bu airleri bilinmeyen ynleriyle anlat yor.
39
KTAP ZAMANI
FUTBOL
Grdoan Yurtsever, Fenerbahe Deiim ve Dnm adl kitabnda Sar Lacivertli kulbn son 15 ylda yaad byk deiimi btn ynleriyle anlatyor. Orhan lenin Aslan Yrekliler adl eseri ise Sar Krmzl tribnlerde ne km kiilerin resmigeidi niteliinde.
FENERBAHE DEM VE DNM, GRDOAN YURTSEVER, TORTUGA YAYINLARI, 320 SAYFA, 18 TL ASLAN YREKLLER, ORHAN LER, DOAN KTAP, 412 SAYFA, 32 TL
een ay iki baar l kitap ile spor ktphanemiz zenginleti. Sz konusu kitaplar iki byk camian n kendi alanlar ndaki nemli eksiini giderecek kalitedeydi. Grdoan Yurtseverin Fenerbahe Deiim ve Dnm adl kitab Sar Lacivertli kulbn son 15 y lda yaad klar n konu ediniyor. Byle bir kitap iin en byk tehlike gzelleme tuza na dmek olurdu. Yurtsever bunu batan biliyor ve olabildiince nesnel bir tav rla yakla yor konuya. (Bunu bilimsel diye niteleyenler olmu ama o kadar da deil.) Asl nda benim daha sunutaki bir ifade nedeniyle 320 sayfal k kitab okumam zordu. ... olur olmaz tak mlardan al nan ok goll malubiyetler sznden sonra devam etmekte epeyce zorland m. Pek yarar olmasa da bu vesileyle bir kez daha anlatmaya al ay m: Yenilgi al nmaz, yenilgiye uran l r. Yenilmek, kaybetmektir. Yenilgi ald dediinizde kaybetmeyi ald demi oluyorsunuz ki bunun bir deli samas olduunu kolayl kla anlayabilirsiniz.
AHMET AKIR
2002de Ufuk Yay nlar ndan kan Kal r Dudaklarda ark m z Bizim, yeni bas m yla bir kez daha raflarda. Trkmen yazar lyas Amangeldinin kaleme ald eser, Trkmenistanda grev yapan Trkiye gnlls retmenlerin yaad klar n anlat yor. Yazar byle bir ie girime sebebini, bu insanlar n bu ii neden yapt klar n anlama merak n gidermek olarak izah ediyor. Bu merak sonucunda lkedeki Trkmen-Trk okullar n tek tek dolaarak oradaki retmenlerle, yneticilerle, velilerle ve rencilerle grmeler yapm .
Sermaye-duygu ilikisi
DUYGUSAL SERMAYE, M. SEMH SYLEMEZ, FNAL KLTR SANAT YAY, 246 SAYFA, 17,50 TL
FENERBAHENN DE M
Fenerbahe, sz edilen dnemde gerekten ok arp c bir deiimi ve dnm gerekletirdi. Gemite yerel ve s n rl baar lar yla avunan, neye yarad n bilinmeyen transfer ampiyonluklar yla gururlanan, bu ekilde ok byk kaynaklar n heba ediliini umursamayan anlay ndan, bugn teki kulplerin g pta ettii noktaya geli serveni her trl vgnn zerinde. Ancak konunun hep bir gzelleme iinde ele al n p abart lmas da ii biraz tats zlat r yor. Neyse ki Yurtsever, nce olup biteni derli toplu anlatman n ok daha nemli olduunu biliyor. Bu sayede ii bilgi dolu ve yararl bir kitap ortaya km . (Kitap bir tuzaktan daha kurtulmu ve ok iyi olmu. Sayfa say s ok daha fazlaym , biraz ay klanm .) Kitapta Fenerbahenin Aziz Y ld r m bakanl nda geirdii deiim ve dnm btn ynleriyle ele al n p irdeleniyor. in lokomoti
olan futbol tak m yla ilgili deiimden tutun da kulbn genel ynetim anlay na, ye kay tlar ndan genel kurullarda etkili olan gruplara, futbolcu transferinden amatr ubelere kadar her alanda gerekletirilen aamalar geni biimde deerlendiriliyor. Byk kulplerle ilgili her trl bilgi abart s z aktar lamaz gibi bir yakla m sz konusu. Bu durum, nce gerei bilmek isteyen insanlar rahats z ediyor, hatta b kt r yor. Yurtsever de bu kesime seslenmeyi nemseyip ortaya yo-
un emek rn bir al ma koymu. Elbette ki onun da baz eksii-aksa olabilir ama bundan ok daha nemlisi, byle bir al man n ortaya konulmu olmas . Eksik-aksak derken ylesine yazm yorum. rnein, Deloitte-Touchenin arat rmas na gre 2005-06 sezonunda Fenerbahenin Avrupada 25. olduu, ertesi y l da 19.lua ykseldii bilgisi a kland dnemde baz tart malara yol am t . Ayn bilgi kitapta da tekrarlan yor, tart malar bir yana b rakal m, sonraki y llarda ne olduuna ilikin herhangi bir bilgiye gerek grlmyor... Ayr ca, yukar da szn ettiimiz Fenerium gelirleri hakk nda da rakamlara dayal bilgileri bulam yoruz, genel deerlendirmelerle yetinmek zorunda kal yoruz.
Yaanan ve ok ilgin olaylar n gerekte byle olup olmad klar bir yana, onlar ancak iyi yaz l rsa roman ya da kitap olur. Galatasaray tribnlerinin efsane isimlerinden biri olma yolundayken tra
k kazas nda yitirdiimiz rahmetli Alpaslan Dikmen de y llar nce kitap olaca n dnd an lar na bakmam istemiti. A kas , deplasmanlara gidilirken yaanan ve ou onaylanamaz nitelikteki tats zl klar y n yd . Hatta, Yedik, itik, gldk, elendik ve rakip taraftarlarla kavga ettik eklinde zetlemek mmknd. Bunu ona sylemek de hi kolay bir i deildi nk yazd klar n n bir bayap t say lacak kitaba dntrlmesinin gerekliliine yrekten inan yordu. Orhan len byle tuzaklara dmeden neyi, nas l anlataca na iyi karar vermi. Elbette ki Bu niye var, u niye yok? eklinde baz sorular sorulabilir. Ka n lmaz say labilecek bu ierik da n kl n n yan nda belgesel nitelikte bir al ma leninki. Fotoraar da kitaba nemli bir katk da bulunuyor. Okur adeta Sar K rm z l tribn tarihinin iinde geziniyor. Unutulmaz malardan tribnlerde sylenen slogan ve ark lar n haz rlanmas na kadar kitapta taraftarla ilgili hemen her ey var. Hatta kitab n sonunda bir Aslan Yrekliler listesi de bulunuyor. len, Galatasaraya bu yolla hizmet etmi herkesin ad n anma deerbilirliini gstermek istemi. Her ynden nemli ve zellikle ok bakir bir alanda belki ilk kitap ama boyut ve
yat gibi ikinci plandaki baz durumlara tak lmamak da elde deil. Byk boy 412 sayfa kitab 32 lira vererek almak isteyecek taraftar say s kat r dersiniz?
Edebiyattan beslenerek seyirciye ulaan sineman n yan s ra art k baz kitaplar sinemaya uyarlan r dncesiyle de yaz lmaya baland . Her iki sanat dal da bir metinden hareket etmesine ramen yollar bir noktada ayr l yor. Fakat roman ve sineman n, etkileimin en ok grld sanat dallar aras nda yer ald n sylemek mmkn. Gazi niversitesi retim yelerinden Fatih Sakall n n haz rlad Edebiyat ve Sinema, akademisyenlerin edebiyat-sinema ilikisine dair rnekler zerinden yapt incelemeleri ieriyor.
Betl Tar man n daha nce yay mlanm Ay Sololar , zgnd K rlar, Kardan Harer, Gle Gece Yorumlar , Yol nsanlar , Kar Merdiveni ve A r Tren kitaplar ndan derlenen toplu iirlerinin yer ald Hadde kitab okura sunuldu. Ayr ca, airin daha nce kitaplamam yeni dosyas Melvine Giden Yoldan iirler de yer al yor bu toplamda. 2001 y l ndan bu yana dzenlenen R fat Ilgaz iir dlnn kurucular ndan olan Betl Tar man n iirleri imdiye kadar Varl k, iir Odas , Edebiyat ve Eletiri, nsan, Bahe, iiri zlyorum dergilerinde yay mlanm t .
40
KTAP ZAMANI
USTA GZYLE
lgi, Alka; Mutlu, Mesut; Salk, Shhate ve Kolbastnn Eurovizyona itirkine dair
indilerde, baz kelimelerin hem Osmanlca hem de Trkeleri bir arada istiml edileyor: mutlu, mesut, ilgi, alka, salk, shhat gibi! Mesel, bilhassa genler, Saln, shhatin nasl? deye sorayorlar; mutlu, mesut, yaayp gideyorlar deye konuuyorlar, vesaire vesaire
RFAN KLYUTMAZ
RECA GLLAPDAN
r-i aynim, muazzez kaarilerim, evvelemirde cmlenizi en derin kalb muhabbetle kucaklayarakdan lak rd ma balayorum. Nass n z, eyi misiniz, eyi olman z Cenb- Briden temenni edeyorum. Benim de halimi hat r m sorup sual edecek olursan z, elhamdlillah, bu mekalemin son sat r na kadar eyiyim Efendim, bir Eurovizyon lak rd s d r gideyor. Malm, her sene byle bir mevzu olayor. Bundan birka sene mukaddem, Sertab Erener keriymemiz, bu msabakada birinci olarakdan milletimizin yzn gldrm idi. Allah ondan ferde ferde rziy olsun: Zir memleketin yz baka trl glmeyor!
Trabzonda bir Kolbast seyretmi ve hakiykaten hayran olmu idim! Bu nevden hareketli bir mus ki ve raks ile Evropaya kmilen Kolbast oynatmam z mmkindir. Efendim, katiyyen latife etmeyorum. Bu sene Ruslar seksenlik bykannelerden mteekkil bir raks heyetiyle Eurovizyona itirak karar almakla fevkalhd isabet etmilerdir indiye kadar, hep biribirinin tekrar gibi, ayn minvl zre ark lar istim etdik. Trabzon Kolbast ekibi ile itirak etdiimiz takdirde Evropay teshir edeceimizden zerrece bhem yokdur PENGUENN KOLBASTISI Bendeniz onun mise en sceneini de dndm. Kolbast c lar sahnede oyunlar n icr ederken, arkada byk bir [indi ne deyorlar? Barkovizyon mu, nedir? te o!] ekran zerinde, bir animation gsterilecek! Bundan bir mddet evvel, ehper Han m k z m, internette, tombul bir penguenin kar zerinde kolbast oynad n gsteren bir animation filminden zevkle bahs etmi idi. te o film! O da arkada Barkoda gsterilecek! [Penguen, Sarkozy olsa idi, arkada, barkoda, sarko da olacakd !] Nas l, bu fikrimi tasviyp edeyor musunuz, muazzez kaarilerim? Eminim ki, siz de, bunun fevkalhd bir fikir olduu kanaatindesinizdir. Lutfen bu mevzu hakk ndaki dncelerinizi bana yaz n z: Bir efkr- ummye teesss iin gayret sarf edelim, deyorum Efendim, bu ay da bu kadar! nmzdeki ay ba nda tekrar mlak y olmak zere, sizleri Rabbime emanet edeyorum. Zt n za hoca bak n z, muazzez karilerim, Au Revoir, canlar m benim!..
TEEHHD MKTARI OSMANLICA Bu sene de bir srpriz oldu: Can Bonomo ad nda bir Musevi vatanda m z, bizi Eurovizyon msabakas nda Love me Back! ark s ile temsil edecekmi. Kendisine kalbden muvaffakiyetler temenni edeyorum, inallah bu gen de, bizi mutlu, mesut eder. [stitraden arz edeyorum: indilerde, baz kelimelerin hem Osmanl ca hem de Trkeleri bir arada istiml edileyor: mutlu, mesut, ilgi, alka, sal k, s hhat gibi! Mesel, bilhassa genler, Sal n, s hhatin nas l? deye sorayorlar; mutlu, mesut, yaay p gideyorlar deye konuuyorlar, vesaire vesaire Benim buna hi itiraz m yok. Bylelikle Osmanl ca, bir teehhd mikdar da olsa, tedavlde kalayor!] Efendim as l mevzua dnelim: nmzdeki sene, CenbAllah nasip ederse u Eurovizyon msabakas na Trkiyenin itirki bahis mevzuu olunca, bendenizin teklifi, bu msabakada Trkiyeyi, bir Trabzon Kolbast ekibinin temsil etmesidir. Bundan birka sene mukaddem, bir vesiyle ile
fendiler, bak n z, Trke syleyorum; elinizde tutmakda bulunduunuz u mevkte bir kitap mecmas d r velkin ne greyoruz; il in olsun ierisinde kitap sanatleri, kitab n en gzel bir srette kaar tak m n n eline ulamas bb nda bir ende grmeyoruz. Edebiyat ve matbuat cemiyetleri her sene cay r cay r bol kseden mkfatlar, afernler, tahsnler tevz edeyor fekat deyelim ki, En eyi sahifa nizam , En gzel kitap kapa , Senenin en muvaffak olmu g ra
k sanatisi neviinden mkfatlar ihml edileyor. Kitab n da bedi bir boyutu vard r yahu, hi mi grmediniz; Devr-i Mertiyette nerolunan kitaplar imdikinden daha zevkli, zevk mahsl idiler netekim.
taraf ndan Altun Bamiye mkfat veriliyor imi de, dereceye girenler, mkfat kabul etmek, merasim yerine gelmek yerine kaacak yer arayorlar imi. ok eyi
kirdir. Mesel, Bu senenin en fec tab olunmu kitab iin bir mkfat tahsis olunsa yeridir; kez En kt sahifa nizam , En kazma kapak, En berbad ciltli kitap gibi k lasmanlarda mkfat kazanmamak in neriyat evlerinin nas l titiz davranacaklar n tehayyl edeyorum da glmekten bir hl olayorum. GZELLKLE YKAZ EDEYORUM! Bir baka mhim mevzuu ise, ummen sahifa altlar nda grmeye al k n olduumuz dipnotlar n, bir kaa
le halinde cemolunarak, sanki ay pl , arland r c , yz k zart c eylermi de pasakl ev han mlar n n sprge art n kilim alt na kreleyivermesini and r r ekilde en arka sahifalara gnderilmesi key
yetidir. Efendiler, ben vk lim ve fz l bir zt md r ahsan, bu sebebden yle ilm kitap tetebbundan hazetmem lkin ne demekdir efendim, notlara her gz atmak iktiz ettiinde t neredeki sayfaya kadar gidip geri dneyim; ok k z yorum bak n z burada! Yapmay n z efendiler, bak n z gzellikle iykaz edeyorum, lutfen bu kt huydan vazgeiniz; cmlenizi alenen ve resmen tehdid edeyorum; bundan bde dibnotlar n k s m sonuna sevkeden neriyatevi mesullerini sokak ortas nda dverim; beni bu yatan sonra sokak kabaday lar gibi tokatla leme nizam veren taife meyn na sokmay n z zira sa tokad m sakat b rak r ise de solumun hangi messif netiycelere sebebiyet vereceini tahmin edemeyorum, bilmi olas n z! Bu meyanda konuya-komuya bilmnasebe meaz m sadedinde bak n z a ka ifde edeyorum; mekaale byle yaz l r efendiler, ilim ve irfna hizmet ite byle olur. Anlad o onu!
KTAP, ZEVK- SELM MAHSUL OLMALI Memleket hricinden getirtilmi birtak m kitaplar, mecmualar vesaireleri grnce insan n ol kitab f r ndan tze km pide aras na yat r p, daha bakaca kat a lzum hissetmeksizin keml-i a
yetle yiyesi geleyor; yle kibar, yle ihtimaml ve itinal , cici bir neriyatt r. Efendiler, enzr- dikkatlerinizi cebren tevkf ederim; kitap tecezz kabul etmez bir temmiyettir. Cild dikiinden tutkal na, kapak mukavvas ndan k t cinsine ve k ramaj na, kapak kompozisyonundan sahifa nizam na ve bilhassa sahifalarda terciyh olunan harf cinsine kadar ki zannederim bunu Font dey tesmiye edeyorlar- kitap, bir zevk-i selmin mahsl olmal d r; bilhassa her bir sahifan n kenar nda b rak lmas mtad olunan boluklar n, yaz l k s mlara gre nisbeti fevkalhad mhimdir. Ltfen art k neriyat lar m z, mnekkidlerimiz sadece kitab n mazrfuna dikkat kesileceklerine zarf nda da atf- nazar buyursunlar. Eyiye eyi, ktye kt desinler. Bak n z geenlerde konuurlar iken kulak misa
ri oldumdu; senenin en kt
limlerine bir nkteden cemiyet
41