Professional Documents
Culture Documents
Bölüm 4
Bölüm 4
I. İLK DENEYİMLER
İlk önce, MST’nin temel önceliği toprak için mücadeleydi, fakat daha sonra bu öncelik
eğitimde oldu. Bunun kanıtı birçok ders aldıkları, MST’nin öncü kamplarından Rio Grande do
Sul’deki iki deneyimdir? Encruzilhada Natalino ve Anonni
4. ENCRUZILHADA NATALINO
1981’de Encruzilhada Natalino işgal edildikten sonra, aileler siyah branda bezi çadırlarını
inşa etti ve örgütlerini yavaş yavaş kurarak kampta yaşamaya başladı. Bir sürü çocuk –200
civarında- kamp alanı etrafında koşuyor ve oynuyordu. Günlerini ailelerinin mitinglerinde ve
toplantılarında, millerce uzun yürüyüşlerde, açlık ve karmaşa içerisinde geçiyorlardı.
Çocukların endişe verici durumunun farkında olan bazı yetişkinler çocuklar hususunda ne
yapacakları hakkında düşünmeye başladı. Çocukların oyunlarını yönlendiren, neden kamp
yaptıklarını anlatan ve hatta onların bazı kamp faaliyetlerine katılmasını sağlayan anne
grupları vardı. O zamanlar hiç kimse bir okul olasılığını düşünmedi: Temel meseleleri bu
çocuklarla nasıl ilgilenileceği ve yol kenarında yaşadıklarından çok fazla tehlike içerisinde
olmalarının nasıl önüne geçileceğiydi. “Katılmaya mecbur edildikleri” mücadeleyi çocukları
da düşünerek değerlendirmeleri gerektiğini biliyorlardı.1
Yavaş yavaş, çocuklar neden ailelerinin mücadele ettiğini anladı ve onlar da bu fikri
savunmaya başladı. Kamp yapanların arasında sonradan yerleşimin ilk öğretmeni olan bir
öğretmen –Maria Salete Campigotto- bulunması bir şanstı. Çocuk faaliyetlerinin
koordinasyonunu o ele aldı. Bir yıl sonra, Encruzilhada’dan ailelerin bir kısmı köylüler için
önceden ayrılan başka topraklara gitti. 180 okul çağında çocuk vardı, bunların 112’si okumayı
ya da yazmayı bilmiyordu. Bu durum aileleri endişelendirmeye başladı. O sıralar Maria ve bir
başka öğretmen, Lucia, Nova Ronda Alta’da (Ronda Alta Belediyesindeki eski Encruzilhada
Natalino) birden dördüncü sınıfa kadar bir devlet okulu oluşturulması için kampçılar arasında
mücadeleyi teşvik etmeye başladı. Birçok konuşma ve toplantıdan sonra, Eğitim Bakanlığı bu
okulun inşasına müsaade etti. Bu olay 1982’deydi, buna rağmen okul ancak iki yıl sonra yasal
oldu.
Bir başka ilginç deneyim Sarandi’de meydana geldi. 1985’de topraksız çiftçiler, şimdiye
kadar ki en büyük kampı yaratarak, Anonni çiftliğini işgal etti: 1500 aile ve 2500’den daha
fazla çocuk orada toplandı.
Farklı görevler üstlenmek için, çocuklarla çalışmaya ilgili insanlardan oluşan eğitim
ekibini da içine alan, çalışma grupları örgütlediler. Liderlere göre, başlangıçta hiç kimse ne bir
okul düşünmüş ne de herhangi biri okuldan bahsetmişti. Örneğin Encruzilhada’da, çocuklara
neden orada olduklarını açıklamak ve şarkı söylemeleri, koşmaları ve oynamaları için onları
gruplar halinde örgütlemek zordu.
Bununla birlikte aylar geçtikçe, kampçılar için hiçbir çözüm belirmedi, eğitim ekibi
kampın kendi içerisinde bir okul düşünmeye başladı. Ekip ikiye bölünmüştü: Okulun daha
büyük bir mücadeleye neden olabileceğine, mücadele içerisindeki ailelerin aktif katılımı ve
seferberlik açısından bir engel olabileceğine inandıkları için bunu onaylamayanlar vardı; ve
toprağın uzun bir süre dağıtılmayacağını ve çocukları eğitme ihtiyacı üstlenilmeseydi, birçok
ailenin kampı terk etmeye karar vereceğini düşünenler vardı. Ve Anonni’nin bir yerleşim
olabilme olasılığı da bulunduğu için, okul o kadar geçici olmayacaktı.
O zamanlar orada bulunan insanlar kampta resmi bir okul mücadelesinin sürdürülmesi
maksadıyla bütün ailelerin desteğini almak için yaşanan iç tartışmaların ardındaki güçlükleri
hatırlar.
İlk yaptıkları şey muhtemel öğrenci sayılarını bulmaktı. Yedi ile on dört yaş arasında altı
yüz elli çocuk vardı. Daha sonra deneyimli öğretmenler aradılar. On beş öğretmen olduğunu
ve ayrıca birinci sınıfı bitirmemiş ancak yardım etmek isteyen birçok insan olduğunu
öğrendiler. Bu bilgi kamp içerisinde bir okul örgütleme ihtiyacı konusunda kararsız olan
aileleri ikna etmek için sonuç alıcı oldu.
Eğitim ekibi Halk Eğitimde öğretime başladı ve Nova Ronda Alta’dan öğretmen Maria ve
Lucia ile sözleşme yaptı. Aynı zamanda yerel yetkililerle görüşmek için bir aile-öğretmen
komisyonu oluşturdular. Komisyon ilk toplantısını Sarandi belediye başkanı ile yaptı ve
başkanı kamp içerisinde bir okulun inşa edilmesi fikrine ikna edebildiler; fakat ikinci
toplantıda, belediye başkanı “okul bir kamp için olduğundan hükümet onayını almanın zor
olacağını –bir başka deyişle, henüz yasal bir mücadele alanı değildir” 3 dedi. Sonradan,
1986’da, Eğitim Bakanını tanıyan Porto Alegre’den bir öğretmenin bağlantısı sayesinde,
kendisiyle bir toplantı düzenlendi, ancak bir kere daha sadece vaatler vardı, buna karşın hiçbir
çözüm yoktu. Zaman geçti ve halen çocukların bir okulu yoktu.
Ertesi sene, bir kere daha belediye başkanının ofisine gitmeye karar verdiler; orada çok
büyük bir çadır yapmak için birçok plastik branda bezi parçası buldular ve burası bütün okul
odalarını yerleştirecekleri ve derslerine başlayacakları yer oldu. Üç vardiyaları vardı: birinci
ve dördüncü sınıf arasındaki altı yüz öğrenci için yirmi üç öğretmen bulunuyordu.
Bir zaman sonra devlet, okul için binayı onayladı. Bu bir MST kampındaki ilk resmi
okuldu. Okul yılı bittiğinde yeni okula taşındılar. 1987’de, okul inşa edildikten kısa bir süre
sonra, kampta bazı önemli olaylar cereyan etti. Onları çıkartmak üzere bir faaliyet vardı:
çiftlik çevresinde topraksız köylüleri Cruz Alta (Rio Grande do Sul’in merkez bölgesindeki
belediye) dışına gitmeye zorlayan çok büyük bir polis kuşatması tertiplenmişti. Bu kuşatmaya
tepki olarak eyaletin her yerinde önemli gösteriler oldu.
Kampta olup bitenler ve sınıfta olanların bu kombinasyonun olumlu sonuçları oldu: yavaş
yavaş, aileler, öğretmenler ve çocuklar fikirlerini değiştirmeye ve eğitim sürecini anlamaya
başladılar. Kampçıların gerçekliğine odaklanan, farklı bir eğitim için mücadele etmeleri
gerektiğine inanmaya başladılar. İnsanlar çocuklarının etraflarında olup biten her şeyi
anlamalarını ve koşulları dönüştürmek için bu eyleme katılmalarını istediler.
Daha sonraları, işgalciler yerleştirilirken, Anonni 16 alana bölündü: Aileler dokuz bin
hektardan oluşan bütün bir çiftliği işgal etti, böylece artık bütün çocukların aynı okula gitmesi
imkânsızdı. Daha sonra daha fazla okul için mücadele etmeye başladılar ve bu mücadele
sayesinde, kendilerine kamp için yedi eyalet okulu müsaade edildi. Bu “örgütün gücünü kabul
ettirdi ve eyalet içerisindeki bütün MST gruplarında okul sorununa dikkat çekti.” 5
Bu iki örnekte görülebileceği gibi, topraksız köylülerin çocukları için devlete okul tahsis
ettirmek amacıyla izlediği yol köylülerin yerleşmek için toprak almasına oldukça benzerdir.
Müzakereler aylar ve hatta yıllar alır, böylece hem kampçılar hem de yerleşimciler uydurma
okullarla başlamaya zorlanır.
6. ÖĞRETMENLERİN KÖKENİ
Bu deneyim tam bir fiyaskoydu. Yağmur yağdığında, hiç ders olmuyordu çünkü bu
öğretmenler oraya ulaşamıyordu; ve dersler olduğunda –kamptan bir öğretmenle dışarıdan bir
başkası arasındaki farkı algılayan- çocuklara yeni öğretmenleriyle öğrendiklerinin önemli ve
cazip olabileceğini inandırmak güçtü. Bunun sonuncunda MST kamplarda ve yerleşimlerde
mezun öğretmenlere sahip olma gerekliliğini anladı, “zira bu devletle anlaşmaların
görüşülmesinde yardımcı olacaktı”7 ve bu nedenle dışarıdan öğretmenlerin dayatılmasına
meydan verilmedi.
Öte yandan, “içeriden” öğretmenler ve “dışarıdan” öğretmenler arasındaki karşıtlığın da
sonsuz olamayacağını anladılar. “Mesele kampta yaşamayan bütün öğretmenlerin ayrı
tutulması değildi, bunun yanında her bir öğretmenin –nereden geldiği hiç fark etmez- çocuklar
ve toplulukla gerçekten kenetlenmesinin arzulanmasıydı.” 8
Anonni’deki bu ilk okul farklı türde bir okuldu. Profesör Neive’ye göre, “bakış açılarının
çalışmayı ve yeni bir yaşamın örgütlenmesini etkileyebileceğini” düşünen “aslında pratik
olan” bir okuldu; bu okul yerleşimde olup bitenle sınıfta çalıştıkları arasındaki bu anlamsız
ayrımın olmadığı mücadelenin ilerlemesini sağlayan bir araçtı9; ancak her şeyin üstünde,
öğrencilerine “gerçeğin değiştirilebilir bir şey olduğunu” düşündürten bir okuldu.10
Gerçeklikten başlamak, fakat aynı zamanda çocuklara başka yeni ve bilinmeyen şeyler
öğretmek önemliydi, çünkü eğitim sadece MST deneyimleriyle sınırlandırılamazlardı. Hayata
içinde yaşadıkları gerçeğin global ve eleştirel bir düşüncesiyle hazırlanmalıdırlar.
Öğrencilerin somut yaşam deneyimlerinden başladıktan sonra, tamamen hoş ve münasip
kabul ettiğiniz fakat bütünüyle öğrencilerin deneyimine yabancı bir programı adapte ederek
onlara Portekizce, matematik vb. öğretebilirsiniz. Nasıl öğreteceğinizi tartışmak kadar ne
öğreteceğinizi tartışmak da gereklidir.
“Kampta işler farklıdır. Çocuklar insanları sorgular, daha açıktırlar, öğretmene soru
sormak konusunda daha iyi hazırlanırlar.” 11 “Öğretmen artık emir veren bayan değildir, lâkin
o mücadelede bilen ve öğreten, bununla birlikte dinleyen ve öğrenen bir yoldaştır. Ve
gözlemledikleri ya da ailelerinin mücadelesiyle birlikte yaşadıkları yeni deneyimlere oldukça
duyarlı olan çocuklar bu müstesna okulun en önemli öğretmenleridir.” 12
Eğer öğretmenler aynı yerden gelirse, ilişki daha kolaylaşır, ancak eğer kampın dışından
gelirse ilk önce “öğretmenin –özellikle küçük kır toplulukları içerisinde- en yüksek otorite,
okul bilgisinin mutlak hükümdarı olarak görüldüğü geleneksel görüşleri yıkarak” işe
başlaması gerekir.”13
İşin kolektif bir biçimde örgütlendiği yerleşimlerde, çoğu kez çocuklar kendi
örgütlenmelerini oluşturmak için kendilerini motive edilmiş hisseder. Nova Ronda Alta’da,
örneğin, çocuklar günlük sorunlarını değerlendirmek ve yerleşimde üstlenebildikleri görevleri
bölüşmek için haftalık toplantılar yapmaya alıştı. Bu deneyimler okulun yerleşimlerdeki ve
kamplardaki çalışma ekiplerinin ve sektörlerinin minyatür bir örgütü olmasını kolaylaştırır.
Bunun aksine, MST okulları çalışmalarını çocukların bütünlüğe dayalı bir şekilde
hazırlanması, “yeni bir toplum ve yeni bir dünya için yeni bir kadının ve yeni bir erkeğin”
hazırlanması üzerine yoğunlaştırır.16 Çok fazla baskıya ve ayrıma maruz kalan insanların bu
bütünlüğe dayalı hazırlığı için MST, Jose Martin’in17 ve Anton Makarenko’nun18
çalışmalarıyla birlikte profesör Paulo Freire’nin Pedagogía del Oprimido19 ismiyle basılan
öğretim yöntemini kullanır.
MST belli bir öğretmen ya da akımın teorisini dikkate almaz; bu teorinin birçok
akademisyenden öğeler içerdiğini söylemek daha doğru olur. Bu mücadele belli fikirleri
anonimleştiren ve diğerlerini kızağa çeken pratik yoluyladır. Kendi tutumunu sürekli olarak
düzelten, değiştiren ve yeniden inşa eden teori ve pratik arasındaki bu sürekli ilişkinin ve
yazılanların eylem yoluyla desteklenmesinin “insanların toplumsal bir hareketin parçası”
olmalarının doğrudan sonucu olduğuna hiç şüphe yoktur.20
“MST pedagojisi, öyleyse, tarihin biriktirdiği farklı öğretim yöntemleri uygulamasının bir
sonucudur.” Hareket bunu her özgün koşula göre uyarlar ve değiştirir. Mesele “yerleşimlerde
ve MST içerisinde insanların ihtiyaçlarını karşılayan bir öğretim yöntemi” hazırlamaktır.”21
Birincisi: gerçeği bir başlangıç noktası olarak ele alarak eğitin. “Okul okumayı, yazmayı
ve gerçeğin –hem yerel hem de genel- nasıl analiz edileceğini öğretmeli ve pratik yoluyla
eğitim vermelidir.27
Altıncısı: okul teşkilâtı çocukların ve genç insanların her yönde gelişmesi için gerekli
koşulları yaratmalıdır.31
4. ÖĞRETİM İLKELERİ
1) Ders Çalışma ve İş
Çalışmanın gerekli bir değer olduğuna ve bir çocuğun ancak okulda da bu değeri
öğrenirse çalışmayı sevmesinin söz konusu olacağına inandığı için32, MST okulda çocuğun
sadece öğrenim görmemesi gerektiğini bunun yanında çalışması da gerektiğini düşünür.
Çocuk her türlü şeyi öğrenmelidir ve aynı zamanda çalışmanın toplumsal önemini öğrenirken
bunları yaparak öğrenmelidir.33
Okul sadece öğrenim görmek ve çalışmak için bir yer olamaz; orada, çocuklar aynı
zamanda kendilerini nasıl örgütleyeceklerini öğrenecektir. Okul hizmetlerinin ve teşkilâtının
aktif katılımcıları olmalıdırlar: grup çalışması; karar alımı; diğer şeylerin yanı sıra, bütün
öğrenciler ve öğretmenler tarafından gerçekleştirilen faaliyetleri planlama ve değerlendirme.34
3) Demokratik Katılım 35
Bir MST okulu bilgiyle dolu bir öğretim programına değil; çocukların yaşadığı deneyime
dayanır: işe, örgütlenmeye, birbiriyle ilişkili olan yeni biçimlere, yeni keşiflere, topluluğun
günlük sorunları sırasında meydana gelen sorunlara dayanır.
5) Öğretmenlerin Özellikleri
Bu yeni tarz ilköğretim okulunun olması için 1994’den beri eğitim bölümünün bir öneri
kaleme almasının nedeni budur.40 Bu öneri MST okullarının pratik çalışmaları yoluyla
yaşanan başarı ve hataların neden olduğu birçok değişiklik ve gelişme geçirdi. Bu yöntemsel
öneri evde ve topluluktaki hem öğrenci hem de öğretmenlerin örgütlenmesini düzenlemeyi ve
desteklemeyi içerir.
1) Öğrenciler
Öğrencilerin kendilerini eylem gruplarına göre örgütlediği öne sürülür. Tıpkı kampta ya
da yerleşimde olduğu gibi öğrenci aileleri aile gruplarına katılmalıdır, dolayısıyla okulda,
temel örgütlenme bu faaliyet gruplarıdır. Öğrenciler koordinasyon temsilcilerini, vekillerini ve
okul odası sekreterini seçerek, “kendilerini örgütlemeye davet edilmelidir.”
Bir başka kendi kendine örgütlenme vakası “bir okul müdürü öğrencilere dil uzattığında
meydana geldi. Onlara aptal, marjinal çocuklar, serseriler diye bağırdı ve öğrenciler
örgütlendiler ve onu işinden kovdular. Bu öğrencilerle başlayan bir şeydi.” Yardımcı okul
müdürü MST’nin eğlendirici bir faaliyetine katılmıştı ve bu okul müdürü Hareketten
hoşlanmadığı için onu işinden çıkardı. Bu yüzden öğrenciler “hep birlikte olup bitene çok
fazla isyan etti, bir mektup kaleme aldılar, bunu desteklediğini belirtmek için beş yüzden daha
fazla imza topladılar ve daha sonra bunu delegasyona yolladılar. Sadece yardımcı okul
müdürünü okula geri getirebilmekle kalmadılar, aynı zamanda okul müdürünü kovdular ve
yardımcı okul müdürü yönetimi ele aldı.”43
2) Eğitimciler
3) Topluluk
Topluluk açısından, aynı zamanda, “MST liderleri ve bölümleri aracılığıyla okulun
öğretim sürecine katılmak çok önemlidir: okulda gerçekleştirilen çalışmayı takip etmeli ve
çalışabilecekleri, değerlendirme yapabilecekleri ve öğretim-öğrenim süreci ve politik ve
pedagojik öneri için tavsiyeler hazırlayabilecekleri seminerlere ya da genel toplantılara
katılmalıdırlar.”45
Katılım yollarından biri okulu geliştirmek için bir yerleşim ya da kamp yapan bir
topluluk olarak gönüllü ekipler oluşturmak; çocuklara ve gençlere kendi mücadelelerinin
tarihini aktarmak; spor ve öğretim faaliyetlerini denetlemek; sınıfın dışında yardımcı olmak
ya da eğitim kursları için izinli olduklarında öğretmenlere vekâlet etmektir. Ayrıca okul
tarafından atılan adımları takip edebilir ve ihtiyaçlarını değerlendirebilirler.
4) Okul Örnekleri
Okul bütün eğitim unsurlarının katılımı için alan yaratmalıdır. Bu unsurlar şunlardır:
5) Yönetim Araçları
a) İç Kurallar ve Düzenlemeler
“Okulun hem eğitimciler hem de öğrenciler için davranış kurallarını açıklayarak, herkesin
katılımıyla iç kurallarını ve düzenlemelerini tasarlaması çok önemlidir.”47 Aslında, bunlar
ortaklaşa yaşamları için kurallardır, dolayısıyla bunlar ne zaman istenseler değiştirilebilir. Bir
MST okulunda bulunan bu kurallar bunun iyi bir örneği olabilir: “uyarlamak yerine yarat;
rekabet etmek yerine eğlen (özellikle fiziksel eğitimde); okulunu temiz tut; başkaları
konuştuğunda onlara saygı göster [...]; herkesle arkadaş olmaya çalış: kavgalardan kaçın.” 48
b) Katılımcı Planlama
Okulun iyi işlemesi için bir başka iyi fikir “okul yaşamının farklı aşamalarının
bütünleşmesini garantileyen” katılımcı planlamadır.49 Bu farklı örneklerle yapılabilir:
(eğitim ekibinden alınan resmi talimatların kampın ya da yerleşimin taleplerine göre
düzenlenebildiği) eğitim için eyalet ve bölgesel kolektiflerde; ve yıllık, haftalık ya da şahsi
sınıf planını kaleme almak için okulda yapılabilir.
c) Kolektif değerlendirme
Kolektif analiz eğitim süreci açısından bir başka temel araçtır. Sürekli olarak, katılımcı
ve demokratik olmalıdır ve toplulukla birlikte hem öğrencileri hem de profesörleri içermelidir.
Katılanların işlerini geliştirmek ve sorunların üstesinden gelmek için tasarlandığından, sadece
yaptırımlar dayatmak yerine hataların düzeltilmesini teşvik etmelidir.
MST “her şeyin savaşarak elde edildiğinin ve bu kavganın insanları eğittiğini” öğrendi.
Topraksız insanların “sürekli bir mücadele içerisinde tutulmasının neden Hareketin ortaya
attığı en çarpıcı pedagojik stratejilerden biri olduğu” anlaşılabilir. 55 Mücadele içerisinde
üretilen “çelişkiler, ihtilâflar, zaferler ve yenilgiler”56 çok büyük bir ders anlamına gelir. Eğer
mücadeleler hakkında düşünürseniz, bunların sonuçlarını değerlendirirseniz, neyin doğru
neyin yanlış gittiğini anlarsanız, bilgi toplarsınız ve analiz için daha iyi bir kapasite
geliştirirsiniz.
2) Toplulukta Yaşam
Öte yandan, hem bireysel hem de kolektif olarak, üyeleriyle başkaları arasında ilişki
kurarak, geçmişte yaptıklarının tersine: her şeyi herkesle paylaşarak, ortaklaşa bir şekilde
çalışarak, bireysel gelişmelerden ziyade kolektif gelişmeler için mücadele ederek, “kafaları ve
kalplerinde işler değişmeye başladı, kaybedilen ve ihmal edilen değerleri yeniden elde
ettiler.”58
“Öğretmen Salete Campigotto, bir anne, bir kadın, bir öğretmen olarak şunları öğrendim
diyor: bir anne olarak: çocuklarımı farklı bir şekilde yetiştirmeyi. Bir öğretmen olarak: Ben
geleneksel öğretimden geliyorum ve içimde bir devrim, öğrendiğim eğitim tarzıyla bir ihtilâf
oldu. Encruzilhada Natalino ve Nova Ronda Alta’da öğrencilerimin maruz kaldığı koşullarda
çalışmaya başladığımda, farklı türde bir okul düşüncesi ortaya attım. Toplumsal cinsiyet
ayrımcılığı konusunda birçok engelin üstesinden gelmeyi de öğrendim; toprak mücadelesinde
kadınların önemini keşfettim. Bana göre, MST katılabildiğim en iyi üniversiteydi.”59
MST’nin eğitim düzeyi uzun bir dönem zarfında gelişme kaydetmiştir. Temmuz 1987’de
altı eyaletten eğitim komisyonlarının temsilcileriyle birlikte Eğitim üzerine Birinci Ulusal
Semineri yaptı.61 İki mesele ortaya çıktı: okulları nasıl inşa edeceklerdi? Ve onlarla neyin
peşine düşülecekti? Bu bakış açıları “topraksız ailelerin gerçekliğine” odaklanan pedagojik
öneri için başlangıç noktası oldu.62
Bir eğitim bölümü yaratmak için mevcut faaliyetleri ifade etmek üzere benzer olaylar
çeşitli eyaletlerde gerçekleştirildi. MST o zamanlar “okullarında eğitim için politik kaideleri
savunmaya başladı.”63 Ve kendisine “kamplarda ve yerleşimlerde eğitim gerçeğini öğrenmeyi”
amaç olarak saptadı; eyalet ve belediye hükümetleriyle birlikte bütün çocukların hem okul
hem de faaliyetlerini garanti etmek; dönüşen bir topluluğun gerçeklerine odaklanmış bir
eğitim önerisi geliştirmek; yerleşim ve kampların örgütlenmesinde öğretmen ve okulları
kaynaştırmak; öğretmenler için eğitim kursları hazırlamak için eğitimciler ve kurumlarla
ilişkileri teşvik etmek; genç insanlar ve yetişkinler için okur yazarlık programlarına yatırım
yapmak” bu kaideler arasındaydı64
2. EĞİTİM BÖLÜMÜ
1988’de, çalışmayı Hareket içerisinde faaliyet bölümlerine göre bölen içsel bir yeniden
örgütlenmeden sonra, Eğitim Bölümü’nü oluşturdular. Eğitim Bölümü’nün o zamanlar temel
görevi yerleşimlerde, bazı yerlerde ve ayrıca kamplarda kamu okulları –birden dördüncü
sınıfa kadar- için mücadeleyi örgütlemekti. Diğer görev daha önce Nova Ronda Alta, Rio
Grande do Sul’dan iki öncü kadın öğretmenin niteliklerini ortaya koymaya başladığı ‘farklı
bir okul’ projesini, “geliştirmeyi değerlendirebilecekleri topluluğun temsilcileriyle tanışan
hazır kadın ve erkek öğretmenler edinmekti.”65
Diğer taraftan, Eğitim Bölümünün oluşturulmasıyla birlikte, cahillikle ve yetersiz okul
eğitimiyle ilgili zorlukların üstesinden gelecek ilk adımlar atılıyordu. 1994 ve 1995 arasında
MST’ye bağlı yerleşimler ve kamplarda gerçekleştirilen araştırmalardan biri, bu insanlar
arasındaki okuma yazma bilmeme oranını yüzde yirmi dokuz gösteriyordu. Ancak Kuzey ve
Kuzey doğudaki bazı uzak bölgelerde rakam çok daha yüksekti. Bir yandan, bazı insanlar
farklı harflerle isimlerini nasıl yazacaklarını bildikleri için okuma yazma bilmeyen olarak
kaydedilmemiştir, fakat bu insanlar metinleri yorumlamakta ve sayılarla çalışmakta çok
büyük güçlükler yaşamıştır –onlar gerçekten kısmen okuma yazma bilmeyenlerdir. Bu
MST’nin ve onun eğitsel çabalarının en büyük sorunlarından biridir.
Bunun üstesinden gelmek istediği için MST farklı kurumları içine alan bir dizi faaliyete
girişti ve 90’ların ortasına kadar “aynı zamanda öğretmenler için eğitim kursları
düzenleyerek, yerleşimlerdeki ve kamplardaki genç insanlar ve yetişkinler için okuma yazma
kurslarının sayısını arttırabilmişti.”67
1989’dan 1994’e kadar, MST hükümetin, genel olarak, toplumsal hareketlere yönelik
şiddetli politik baskısından darbe aldı ve “eğitim ve iç örgütlenme için yoğun bir çalışma”
başlattı.68 “Her eyalette daha eklemli ve yoğun çalışmadan sorumlu”69 Ulusal Eğitim
Topluluğunun –“örgütsel ilerleme ve pedagojik düşünme” konusunda en verimli olanlardan
biri- oluşturulması tam olarak o zamana denk gelir ve bunlar MST okulları öğretmenlerinin
mezuniyetini daha titiz bir şekilde üstlenmeye başlamıştır. Eğitimcilerin eğitiminin öncelik
kazanması bu şekilde olmuştur.
Eğitimsel zorluklara göre öğretmenlere yeterli eğitim vermeyi amaçlamanın yanı sıra,
onlara öğretmen diploması vermek istediler böylece MST eğitimcileri devlet okullarındaki
öğretim noktalarına girebileceklerdi.72
90’ların başında teknik personel hazırlamak için ayrıca –daha önce bir başka bölümde
belirttiğimiz- Kooperatif İdaresi Teknik Kursunu (TAC) kurdular. Gerek bu kursun gerekse de
öğretim kursunun Brezilya’nın her yanından öğrencileri oldu.
6. ITERRA (1995)
Kuruluşundan bir yıl sonra, ITERRA’da düzenli olarak katılamayanlar için ilk ve orta
okulun okutulduğu Josue de Castro Okulu ve ilk öğrencileri 2001’de mezun olan Öğretmenler
Kursu ve Yerleşim İdaresi Teknisyenler Kursu kuruldu. 1996’da ayrıca Sağlık Teknisyenleri
Kursu düzenlendi.
a) Okul-vakti
Öğrenciler yaklaşık olarak yetmiş beş gün enstitüde kalır. Zamanlarını sınıf-vakti (teorik
yönleri çalıştıkları seminerler ve eğitim atölyeleri) ve çalışma vakti (günde üç saat fırında,
mutfakta, çamaşırhanede, bahçede ya da tarımsal ürünlerin sanayileşmesi ve
pazarlanmasında) arasında bölerler. Bu yolla okulun kendine güveninde payları olur. “Enstitü
bizzat öğrenciler tarafından idare edilir.”76
b) Topluluk-vakti
Diğer bir yetmiş beş gün pratik aşamaya adanır; öğrenciler kamplarına ya da
yerleşimlerine geri döner ve orada, topluluklarıyla birlikte çalışmanın ve onların mücadelesine
katılmanın yanı sıra, kitap okumalı ve okuldaki farklı dersler için pratik çalışma
sergilemelidir.77
ITERRA “ders çalışmanın işten evvel geldiği bir okul değildir, bilhassa orada öğrenciler
yaşamı gerçekte olduğu gibi [...], güçlükleri, sorunları ve çözümleriyle birlikte yeniden
üretmeye çalışır.”78 Örneğin, çocuklarınız varsa, onları beraberinizde alırsınız; çocuklar sizin
orada çalışmanız için bir engel değildir. Bu yapıcıdır çünkü “çocuklar okula bir aile atmosferi
getirirler. Nostalji yaşayanlar ve bir çocuk kucaklamak isteyenler bir başkasının çocuğunu
kucaklayarak bunu yapabilir. Bu çocuklarla çoğunlukla kolektif bir grup olarak ilgilenilir.
Eğer biri hastalanırsa, ona herkes bakar.”
MST bu şekilde “insanların hayatın akıp gittiğinin farkında olacağı koşullar yaratmaya
çalışır.” Hayat akıp gider çünkü insanlar çalışmalı, çocuklara bakmalı, kahvaltıda ve öğle
yemeğinde kahve yapmalı, okulun bağımsızlığından sorumlu olmalıdır. Bununla tüm ülkeden
kadınlar ve erkekler, özellikle genç insanlar uğraşır” böylece zenginleştiren bir kültürel
mübadele olur: “Kuzey doğudan insanlar, siyah insanlar, Polonyalı, Alman, İtalyan torunlar
vb. bulunur. Bu karışım Güney’den birinin Kuzey doğu hakkında daha iyi bir fikir edinmesini
sağlar, ve aynısı Güney’de ne olup bittiğini çok daha iyi anlamaya başlayan Kuzey doğudan
birisi için de geçerlidir. MST bölgelerin bu karışımının maksimum kullanımına erişmeye
çabalar: bütünleşmeyi teşvik eder ve her ferdin kendi köklerinden beraberinde getirdiği zengin
mirası yok etmeden bölgecilikten kaçınmaya çalışır.”79
8. ÜNİVERSİTELERLE ANLAŞMALAR
Öte yandan, MST’den, Brezilya’nın farklı bölgelerinden, kırk beş civarında genç insan
Havana’daki, Küba, Latin Amerika Tıp Bilimleri Okulu’nda doktor olarak eğitilmektedir.
9. TOPLANTILAR VE KONFERANSLAR
1) BİRİNCİ ENERA
Kırsal kesimde eğitim üzerine tartışma açmak için, 1997’de, MST Brezilya’da Tarım
Reformu için Kadın ve Erkek Eğitimcilerin Birinci Ulusal Toplantısı’nı (ENERA) düzenledi.
19 eyalet ve Federal Bölgedeki yerleşim ve kamplardan 700 civarında öğretmen; okuma
yazma uzmanları ve çocuk eğitimcileri kendi deneyimlerini tartışmak ve ifşa etmek için
buluştu. Toplantının en iyi kısmı –MST’nin eğitim önerisinin politik bir sentezi olan-
“Brezilya Halkının Tarım Reformu için Kadın ve Erkek Eğitimcilerin Manifesto”sunun85
sunumuydu.
Bu olayın bir başka önemli yönü 1998’de MST INCRA ve birkaç üniversitesi arasındaki
anlaşmayla uygulamaya konan Tarım Reformunda Ulusal Eğitim Programının (PRONERA)
oluşturulması önerisiydi. Bu girişim, yine de, özellikle kaynak yetersizliğinden ötürü, tam
olarak geliştirilemedi.
Ayrıca 1998’de kırsal kesimde MST tarafından örgütlenen Ulusal Temel Eğitim
Konferansı MST, Ulusal Brezilyalı Piskoposlar Konferansı (CNBB), Brezilya Üniversitesi,
UNESCO ve UNICEF tarafından düzenlendi. Orada, ülkenin farklı bölgelerindeki
deneyimleri değerlendiler ve Kırsal bölgede Temel Eğitim önerisini ileri götürmek için kamu
politikalarını ve öğretim projelerini tartıştılar.
Birinci sınıftan beşinci sınıfa kadar öğrencileri kabul eder, dersler kamp öğretmenleri,
ITINERANT Okulları grubunun parçası olan diğerleri ve ITERRA’daki Öğretmen
Kursları’nda eğitilmiş olan MST militanları tarafından verilir.
4) ANA OKULLARI
a) Kalıcı Cirandas
1996’dan beri, MST ana okullarını cirandas olarak adlandırdı çünkü geleneksel isim
creche (kreş) resmi ve zorunlu olana gönderme yaparken bu kelime oyun oynamayı ima eder.
Cirandas MST yerleşimlerinde yaşayan 0’dan 6 yaşına kadar çocuklar için kalıcı eğitim
mekânlarıdır. Orada “yaşlarına göre, şarkı söylemenin, resim yapmanın, oyun oynamanın,
yazmanın ve eylemde bulunmanın” yanı sıra oyun oynar ve temel şeyleri öğrenirler.88 89
Ayrıca ciranda’ın ancak kampta ya da yerleşimde birçok kadın üretime dahil olduğunda
ve topluluk bir ciranda’nın somut bir gereksinim olduğunu hissettiğinde örgütlendiğini
belirtmek önemlidir. “öncelikle ailelerin bir ciranda’nın önemini anlaması için birlikte bir
değerlendirmeden geçilmelidir.”91 Bu maddi kaynaklar almak ve eğitimci olmak isteyen
öğretmen ya da insanları ikna etmek için topluluğun ortak gayretini gerektirir.
Bazı durumlarda, kısmen UNICEF tarafından finanse edilen cirandas için alt yapı
gereklidir, ancak çoğu zaman yerleşimlerin kendileri tarafından finanse edilirler. “Öğretim
metodolojisinin büyük bir kısmı yine de ayrıntılı olarak düşünülmektedir ve insanlar bunu
yavaş yavaş pratiğe geçirmeye çalışıyorlar”.92
b) Itinerant cirandas
Itinerant Çocuklarının cirandas’ı çeşitli MST bölümleri tarafından örgütlenen olaylar
sırasında işler. Bu “yerleşimlerin ve kampların dışında yapılan kurslara, seminerlere ve
kongrelere insanların –bilhassa topraksız kadınlar- katılmalarını sağlamak için var olan
paralel bir yapıdır.”93 Bu tür bir ciranda’nın oluşturulması, 1998’den beri kolektif toplumsal
cinsiyet grupları olarak bilinen, kolektif kadın grupları tarafından talep edildi. 94
1991’den 2000’e kadar MST eğitim üzerine, 11 broşür (metodoloji; ilkokul çocukları,
gençlik ve yetişkin okur yazarlık programları; okul planlaması; oyunlar; ilkeler; temel eğitim
vs.); 6 bülten (yerleşimde okul; mistik; iletişim; çalışma ve işbirliği; Küba’da eğitim
gelişimi...); Tarih Yapmak ve Okul Yapmak toplamasının 8 broşürünü içeren 25 doküman;
ayrıca özellikle çocuklar için ilaveten 11 belge yayınladı.
V. SINIRLILIKLAR VE GÜÇLÜKLER
Edgar Kolling şöyle diyor: “Bugün halen yaşadığımız en önemli sınırlılıklardan biri genel
olarak okullarımızın çok yetersiz maddi koşullara sahip olmasıdır: çok az kütüphane, yetersiz
öğretim gereçleri ve kaynakları”95
Bir başka sınırlılık “ki bu halen ciddi bir problemdir- öğretmenlerin yetersiz eğitimidir.
Yerleşimlerde aşağı yukarı 6000 eğitimcinin 3000’den daha fazlasının hayata geçirdiği iş
üzerine herhangi bir özel eğitimi yoktur; öğretim rollerinde sadece ilkokulu bitirmiş olan
insanlar vardır.96 En büyük güçlük hem niteliksel hem de niceliksel bir bakış açısından
öğretmenlerin eğitimini geliştirmektir”97 çünkü sonunda, halen Hareketin eğitim alanında
çalışan az sayıda insan bu alanda örgütlenme için bir engeldir.98
Birçok yerde MST bizzat yerleşimde temel eğitimi sağlayabilmiş olsa bile (sekizinci
sınıfa kadar), bu eğitimin doğrudan MST eğitimcilerinin sorumluluğunda olduğu anlamına
gelmez. Çoğu zaman öğretmenler doğrudan devletle sözleşme imzalamıştır ve daha önce sözü
geçen kullanılmış özel yöntemlerden ötürü, MST militanlarının kabul edilmesi zordur.
Davamıza “dışardan” öğretmenleri “kazanmak” için çok büyük çaba sarf etmeliyiz ki
MST’nin fikirlerine empati duysunlar.99 “Hareketin amaçlarına tamamen karşı olan
öğretmenlerle uzun bir mücadele” olmuştur.100
Bu durum Eğitim Bölümü’nün öğretmenler, aileler ve “Topraksız çocuklar”la okul
dışında çalışma düzenlemesini gerektirir. Çocuklara Hareketin tarihini ve ilkelerini öğretmek
için, okuldan sonra, Cumartesileri ve Pazarları fazladan zaman harcamalıdırlar, ve bu kolay
bir mesele değildir: Oyunlar, inceleme faaliyetleri ve eğitim atölyeleri aracılığıyla bu
yapılmalıdır. Ayrıca ergen gençlerle çalışırlar –başka şeylerin yanı sıra, değerler yaratmak
için.”101 Hareketin eğitim önerisi üzerine aileler ve öğretmenlerle birlikte “öğretmenlerin
toplulukları için kaygı duymadığı resmi basmakalıp okuldan çok farklı olan tartışma ve analiz
için mekânlar yaratılmalıdır [...] Kitapların, örneğin, hepsi hazır ve sınıflara paketli gelir ve
bunu biz yabancılaşma olarak yorumlarız, çünkü insanlar kendilerini ve kendi çevrelerini
sorgulamayı öğrenmez. Bizim kitaplarımız, bilakis, eğitimcinin her bir farklı yerleşimdeki
duruma göre kendi çalışma planını –nasıl planlayacağı ve ne için planlayacağı- hazırlamak
zorunda kalacağı bir tarzda yapılır.”102
São Paulo hükümeti, öte yandan, kırsal eğitimde harcamaları kesmek zorunda olduğunu,
kentlerde eğitimin daha iyi olduğunu, ve köylülerin bu yeni sistemden yarar sağlayacağını
belirterek daha önce bölgenin kırsal topluluklarında bulunan orta dereceli okulları –bunlar
epeyce çoktu- ortadan kaldırdı. Fakat kolayca görülebileceği gibi bu politika MST eğitim
önerisinin şu önermesine karşıdır: “eğer insanlar çiftçiyse, çok erken yaşlardan itibaren
arazide pratik faaliyetlerini geliştirmelidir, çünkü bu öğrenmenin en iyi yoludur: yetişen ve
büyüyen bitkileri görebilirler, hayvanları, üretimi, ailelerinin nasıl çalıştığını görebilirler.
Hareket köylülerimizin kültürel eğitimi için temel olan bu eğitimin yaşamla doğrudan ilişkili
olduğuna inanır.”103
Ne yazık ki, şu anda bunu yapmak kaynak yokluğundan ötürü çok güçtür. MST doğrudan
hükümetin INCRA’nın bütçesini kesmesiyle açıklık kazanan neo-liberal politikayı
suçlamaktadır.104
NOTLAR:
1
Roseli Salete Caldart and Bernadete Schwaab, A Educação das Crianças nos Acampamentos e Assentamentos,
in Frei Sérgio, J. Pedro Stédile, Assentamentos..., Editör Vozes, Petropolis, Rio de Janeiro, 1991, s. 88.
2
A.g.e
3
Bernadete Schwaab tarafından anlatıldığı gibi, Anonni’de öğretmen, Frei Sérgio, J. P. Stédile içerisinde,
Assentamentos…, Yukarıda A.g.e S. 90.
4
Yukarıda A.g.e S. 92
5
Yukarıda A.g.e S.91
6
Yukarıda A.g.e S.93
7
A.g.e
8
A.g.e
9
Yukarıda A.g.e S. 97
10
F. Sérgio and J. P. Stédile içerisinde, öğretmen Neive tarafından anlatıldığı gibi, Assentamentos…, Yukarıda
A.g.e S. 102.
11
Yukarıda A.g.e S. 99-100
12
A.g.e
13
Yukarıda A.g.e S.98
14
“Topraksız Çocuklar” ismi 1997’de Sao Paulo’daki Topraksız Çocukların Birinci Eyalet Toplantısı’na bizzat
katılan çocuklar tarafından uyduruldu. Bundan sonra, MST “Topraksız” kimliğinin erken bir yaşta başladığını bir
şekilde yansıtan bu tanımı kullandı.
15
Frei Sérgio and J. P. Stédile, Assentamentos…, Yukarıda A.g.e, S. 100.
16
O que queremos com as escolas dos assentamentos, Caderno de Formação, No. 18, São Paulo, 1999, S. 3.
17
Kübalı yurtsever, şair ve yazar.
18
Rusyalı pedagog.
19
Paulo Freire temel kitabını, Pedagogía del Oprimido [Ezilenlerin Pedagojisi, Ayrıntı Yayınları, Çev. Dilek
Hattatoğlu, Erol Özbek, 1991], Birleşik Devletler’deki sürgünü sırasında, 1969’da yazdı. 1964’den 1965’e kadar
“Brezilyalıların okur yazarlığı üzerine ilk teorik denemesi” olan Educación como práctica de la libertad’ı
yazdı. Miguel Darcy de Oliveira, in El proceso educativo según Paulo Freire y Enrique Pichón Riviere,
Ediciones Cinco, Buenos Aires, ikinci basım, 1986, s. 42.
20
Edgar Kolling, Eğitim Bölümü Ulusal Kolektifi’nin genel koordinatörü, röportaj Luis Acevedo Fals tarafından
yapılmıştır, Santa Catarina, Brezilya, Mayıs 2001.
21
Yukarıda A.g.e
22
Maria Salete Campigotto, röportaj Luis Acevedo Fals tarafından yapılmıştır, Brezilya, Mayıs 2001
23
Roseli Salete Caldart, Pedagogia do Movimento Sem Terra, Porto Alegre, 1999, belge
24
A.g.e MST “değişmez bir model” ya da “tüm zamanlar ve mekânlar için bir reçete” olmayacak bir okul önerir;
daha doğrusu, bu öneri “Hareketin tarihinden gelen” bir dizi öğretim ilkesidir, ve bu nedenle, tüm zamanlar için
geçerli değildir, fakat tıpkı mücadele dinamiklerinin dönüştürülebildiği gibi kendilerini dönüştürebilirler.
25
Bu konu üzerine daha fazla ayrıntı için bakınız: MST, Como fazemos a escola de educação fundamental,
Caderno de Educação, No. 9, MST, Setor Educação, Rio Grande do Sul, 1999, S. 6-11 .
26
“Okul-vaktini” okulun içerisinde gerçekleştirilen faaliyet saatleri olarak adlandırırlar, ve “topluluk saatini”
pratik faaliyetler ve öğrencilerin gerçekliğinin gözden geçirilmesi için kullanırlar. Yukarıda A.g.e, S.10-11
27
O que queremos…, Yukarıda A.g.e, S. 7-9.
28
Yukarıda A.g.e S. 9
29
Yukarıda A.g.e S. 11
30
Yukarıda A.g.e S. 3
31
Bu konu “Okul Organik Yapısı”nda daha fazla derinlemesine incelendi.
32
Construindo o caminho..., Yukarıda A.g.e, s. 31.
33
O que queremos..., Yukarıda A.g.e, S. 12-13.
34
Yukarıda A.g.e. Bu fikir “Okul Organik Yapısı”nda daha fazla derinlemesine incelendi.
35
A.g.e
36
Yukarıda A.g.eS. 16
37
Yukarıda A.g.e S.19
38
Yukarıda A.g.e S. 20
39
MST, Como fazemos a escola de educação fundamental, Caderno de Educação No. 9,Rio Grande do Sul,
1999, S. 3.
40
İlkokul birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar gider.
41
Construindo o caminho…, Yukarıda A.g.e, S. 31
42
Yukarıda A.g.e S.32
43
Marcia Mara Rarnos, röportaj Marta Harnecker tarafındandır, Pirituba Yerleşimi, Sao Paulo, Mayıs 2001
44
MST son zamanlarda “okulun öğrenim-öğretim sürecine doğrudan katılan herkesi” belirtmek için “öğretmen”
yerine “eğitimci” terimini kullanmaya başladı. Eğitimciler öğretmenler (yerleşmiş ya da değil); okulda çalışmak
için işe alınmış memurlar; yerleşime ve onun eğitim sürecine katkıda bulunan teknik personel ve yerleşik
gönüllü köylülerdir. (Como fazemos a escola..., Yukarıda A.g.e, S. 17).
45
A.g.e
46
Yukarıda A.g.e, S.20
47
A.g.e
48
Yukarıda A.g.e S. 20-21
49
Yukarıda A.g.e S.21
50
Marcia Ramos, röportaj Marta Harnecker, Yukarıda A.g.e
51
Como fazemos a escola…, Yukarıda A.g.e, S. 5.
52
Geliştirmek ve eğitmek arasındaki farka bakınız. Geliştirmek eğitimden çok daha geniş bir süreci gerektirir.
Dolayısıyla okul sadece “bu kolektif grubun insani gelişimi açısından daha geniş bir deneyimin” parçasıdır.
53
Yukarıda A.g.e. S.24
54
MST’deki ve R. Salete Caldart’ın birkaç metninden alıntılandı, Caderno de Educação, No. 9, Como fazemos a
escola…, Yukarıda A.g.e S.5
55
R. S. Caldart, Pedagogia do Movimento…, Yukarıda A.g.e, belge
56
A.g.e
57
Christiane Campos, MST tertip bölümünde militan, röportaj Marta Harnecker, Montreal, 22 Şubat 2001
58
R. S. Caldart, Pedagogia do Movimento…, Yukarıda A.g.e, belge
59
Maria Salete Campigotto, röportaj Marta Harnecker, Ronda Alta, 2000
60
“Kamplarda ve yerleşimlerde okullar talep etmek ve bunları örgütlemek için” ilk adım aile-öğretmen
komisyonlarının yaratılması oldu.” Bernardo Mançano Fernandes, A Formação do MST
61
A.g.e
62
A.g.e
63
A.g.e
64
A.ge
65
R. S. Caldart ve Edgar Jorge Kolling, A Reforma Agrariaea Luta…içerisinde, O MST e a educação, Editora
Vozes, Petrópolis, 1997, S. 228-229.
66
B. Mançano Fernandes, A Formação do..., Yukarıda A.g.e, S.223
67
Yukarıda A.g.e, S.224
68
R. S. Caldart and E. J. Kolling, A Reforma Agraria e a Luta… Yukarıda A.g.e, S.229
69
A.g.e
70
Edgar Kolling, röportaj Luis Acevedo Fals, Santa Catarina, Brezilya, Mayıs 2001
71
A.g.e
72
Frei Sérgio, Assentamentos..., yukarıda A.g.e, S.104
73
Salete Caldart, B. Mançano Fernandes içerisinde, A Formação do…, yukarıda A.g.e, S.224
74
Edgar Kolling şöyle diyor: “Okul düzeninin bütünlüğe dayalı olması gerektiğini düşünüyoruz, çalışma ve
sınıflar, aynı zamanda toplumsal ilişkileri, politik-ideolojik eğitimi, toplumsal cinsiyetle ilişkili sorunları [...] da
hesaba katmalıdır, halk arasında adaletsizliğe karşı öfke, başkaları için hayatını vermek gibi duygusallığın [ve
değerler] yaratılmasıyla çok fazla alakadar oluyoruz.”
75
Edgar Kolling, Röportaj..., Yukarıda A.g.e
76
A.g.e
77
Chisriane Campos, röportaj..., Yukarıda A.g.e
78
Edgar Kolling, Röportaj..., Yukarıda A.g.e
79
A.g.e
80
B. Mançano Fernandes içerisinde, A Formação do…, yukarıda A.g.e, S.224-225
81
Ivanette Tonin, röportaj Marta Harnecker, 16 Kasım 2001
82
CONCRAB: Brezilya Tarım Reformu Kooperatifleri Konfederasyonu
83
B. Mançano Fernandes içerisinde, A Formação do…, yukarıda A.g.e, S.224
84
Chisriane Campos, röportaj..., Yukarıda A.g.e
85
Eğitim talepleriyle birlikte, eğitimciler tarım reformu mücadelesine ve toplumsal dönüşme bağlılıklarını ilân
etti; işçi sınıfının bir parçası olarak düşüncelerini açıklamaları gerektiğini söylediler: adaletsizliğe ve sefalete
karşı öfke; herhangi bir toplumsal dönüşüm sürecinin temel ekseni olarak eğitim; acil olarak cahilliğe son verme
ihtiyacı; insanlığın bütün boyutlarıyla ilgili ve demokratik katılıma dayalı pedagojik yöntemler ihtiyacı. R.S
Caldart, Pedagogia do…, yukarıda A.g.e, S.265-266.
86
Chisriane Campos, röportaj..., Yukarıda A.g.e
87
MST, Temmuz 2000, Balanço das atividades do setor de educação do MST, iç sirkülasyon belgesi.
88
Bu örnekte, ciranda kelimesi bir “ciranda, cirandinha, vamos todos cirandar…,” şeklinde giden Brezilya
şarkısına ve pembe oyun halkasına gönderme yapar.
89
Revista Sem Terra, Yıl II, No. 8, 1999, S.38
90
Chisriane Campos, röportaj..., Yukarıda A.g.e
91
A.g.e
92
A.g.e
93
A.g.e
94
Chisriane Campos, röportaj..., Yukarıda A.g.e
95
Edgar Kolling, röportaj, yukarıda A.g.e
96
Brezilya’da bu ilk okul eğitimi “temel” okul eğitimi olarak bilinir.
97
Edgar Kolling, röportaj, yukarıda A.g.e
98
Marcia Regina de Oliveira Andrade tarafından yazılan “O movimento dos trabalhadores sem terra e a
educação: a perspectiva da construção de um novo homem e de continuidade do movimento” makaleden
alınmıştır, A Reforma Agraria e a Luta do MST, Editör Vozes, Rio de Janeiro, 1997. S. 261.
99
Delwek Mateus, Pirituba Yerleşiminde MST lideri, Sao Paulo, röportaj Marta Harnecker, Mayıs 2001.
100
Marcia Mara Ramos, Röportaj..., yukarıda A.g.e
101
A.g.e
102
A.g.e
103
Delwek Mateus, röportaj..., yukarıda A.g.e
104
Ulusal Kolonizasyon ve Tarım Reformu Enstitüsü
105
MST şu anda temel eğitim için 1200 okula; temel eğitim için 3800 eğitimciye; 150.000 civarında öğrenciye;
1200 genç ve yetişkin eğitimciye; anaokulları için 250 eğitimciye sahiptir. Bilgi Balanço das atividades do
setor de educação do MST’den, alınmıştır, Temmuz 2000, iç sirkülasyon belgesi.