Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 28

BÖLÜM 4: MST’DE EĞİTİM

I. İLK DENEYİMLER

İlk önce, MST’nin temel önceliği toprak için mücadeleydi, fakat daha sonra bu öncelik
eğitimde oldu. Bunun kanıtı birçok ders aldıkları, MST’nin öncü kamplarından Rio Grande do
Sul’deki iki deneyimdir? Encruzilhada Natalino ve Anonni

4. ENCRUZILHADA NATALINO

1981’de Encruzilhada Natalino işgal edildikten sonra, aileler siyah branda bezi çadırlarını
inşa etti ve örgütlerini yavaş yavaş kurarak kampta yaşamaya başladı. Bir sürü çocuk –200
civarında- kamp alanı etrafında koşuyor ve oynuyordu. Günlerini ailelerinin mitinglerinde ve
toplantılarında, millerce uzun yürüyüşlerde, açlık ve karmaşa içerisinde geçiyorlardı.
Çocukların endişe verici durumunun farkında olan bazı yetişkinler çocuklar hususunda ne
yapacakları hakkında düşünmeye başladı. Çocukların oyunlarını yönlendiren, neden kamp
yaptıklarını anlatan ve hatta onların bazı kamp faaliyetlerine katılmasını sağlayan anne
grupları vardı. O zamanlar hiç kimse bir okul olasılığını düşünmedi: Temel meseleleri bu
çocuklarla nasıl ilgilenileceği ve yol kenarında yaşadıklarından çok fazla tehlike içerisinde
olmalarının nasıl önüne geçileceğiydi. “Katılmaya mecbur edildikleri” mücadeleyi çocukları
da düşünerek değerlendirmeleri gerektiğini biliyorlardı.1

Yavaş yavaş, çocuklar neden ailelerinin mücadele ettiğini anladı ve onlar da bu fikri
savunmaya başladı. Kamp yapanların arasında sonradan yerleşimin ilk öğretmeni olan bir
öğretmen –Maria Salete Campigotto- bulunması bir şanstı. Çocuk faaliyetlerinin
koordinasyonunu o ele aldı. Bir yıl sonra, Encruzilhada’dan ailelerin bir kısmı köylüler için
önceden ayrılan başka topraklara gitti. 180 okul çağında çocuk vardı, bunların 112’si okumayı
ya da yazmayı bilmiyordu. Bu durum aileleri endişelendirmeye başladı. O sıralar Maria ve bir
başka öğretmen, Lucia, Nova Ronda Alta’da (Ronda Alta Belediyesindeki eski Encruzilhada
Natalino) birden dördüncü sınıfa kadar bir devlet okulu oluşturulması için kampçılar arasında
mücadeleyi teşvik etmeye başladı. Birçok konuşma ve toplantıdan sonra, Eğitim Bakanlığı bu
okulun inşasına müsaade etti. Bu olay 1982’deydi, buna rağmen okul ancak iki yıl sonra yasal
oldu.

Büyük pedagog Paulo Freire’nin fikirlerinden etkilendikten sonra, bu öncü öğretmenler


ailelerle sistematik toplantılar düzenlemeye başladı ve topraksız çocuklar için ilk defa “farklı”
bir okul deneyimine giriştiler. Bu okul öğrencilere “bu ailelerin mücadele tarihini ve
çocukların toprak ve iş sevgilerini” arttırarak okuma ve yazmayı öğrencilerin kendi yaşam
deneyimleri aracılığıyla öğretmek zorundaydı.2
5. ANONNI

Bir başka ilginç deneyim Sarandi’de meydana geldi. 1985’de topraksız çiftçiler, şimdiye
kadar ki en büyük kampı yaratarak, Anonni çiftliğini işgal etti: 1500 aile ve 2500’den daha
fazla çocuk orada toplandı.

Farklı görevler üstlenmek için, çocuklarla çalışmaya ilgili insanlardan oluşan eğitim
ekibini da içine alan, çalışma grupları örgütlediler. Liderlere göre, başlangıçta hiç kimse ne bir
okul düşünmüş ne de herhangi biri okuldan bahsetmişti. Örneğin Encruzilhada’da, çocuklara
neden orada olduklarını açıklamak ve şarkı söylemeleri, koşmaları ve oynamaları için onları
gruplar halinde örgütlemek zordu.

Bununla birlikte aylar geçtikçe, kampçılar için hiçbir çözüm belirmedi, eğitim ekibi
kampın kendi içerisinde bir okul düşünmeye başladı. Ekip ikiye bölünmüştü: Okulun daha
büyük bir mücadeleye neden olabileceğine, mücadele içerisindeki ailelerin aktif katılımı ve
seferberlik açısından bir engel olabileceğine inandıkları için bunu onaylamayanlar vardı; ve
toprağın uzun bir süre dağıtılmayacağını ve çocukları eğitme ihtiyacı üstlenilmeseydi, birçok
ailenin kampı terk etmeye karar vereceğini düşünenler vardı. Ve Anonni’nin bir yerleşim
olabilme olasılığı da bulunduğu için, okul o kadar geçici olmayacaktı.

O zamanlar orada bulunan insanlar kampta resmi bir okul mücadelesinin sürdürülmesi
maksadıyla bütün ailelerin desteğini almak için yaşanan iç tartışmaların ardındaki güçlükleri
hatırlar.

İlk yaptıkları şey muhtemel öğrenci sayılarını bulmaktı. Yedi ile on dört yaş arasında altı
yüz elli çocuk vardı. Daha sonra deneyimli öğretmenler aradılar. On beş öğretmen olduğunu
ve ayrıca birinci sınıfı bitirmemiş ancak yardım etmek isteyen birçok insan olduğunu
öğrendiler. Bu bilgi kamp içerisinde bir okul örgütleme ihtiyacı konusunda kararsız olan
aileleri ikna etmek için sonuç alıcı oldu.
Eğitim ekibi Halk Eğitimde öğretime başladı ve Nova Ronda Alta’dan öğretmen Maria ve
Lucia ile sözleşme yaptı. Aynı zamanda yerel yetkililerle görüşmek için bir aile-öğretmen
komisyonu oluşturdular. Komisyon ilk toplantısını Sarandi belediye başkanı ile yaptı ve
başkanı kamp içerisinde bir okulun inşa edilmesi fikrine ikna edebildiler; fakat ikinci
toplantıda, belediye başkanı “okul bir kamp için olduğundan hükümet onayını almanın zor
olacağını –bir başka deyişle, henüz yasal bir mücadele alanı değildir” 3 dedi. Sonradan,
1986’da, Eğitim Bakanını tanıyan Porto Alegre’den bir öğretmenin bağlantısı sayesinde,
kendisiyle bir toplantı düzenlendi, ancak bir kere daha sadece vaatler vardı, buna karşın hiçbir
çözüm yoktu. Zaman geçti ve halen çocukların bir okulu yoktu.

Ertesi sene, bir kere daha belediye başkanının ofisine gitmeye karar verdiler; orada çok
büyük bir çadır yapmak için birçok plastik branda bezi parçası buldular ve burası bütün okul
odalarını yerleştirecekleri ve derslerine başlayacakları yer oldu. Üç vardiyaları vardı: birinci
ve dördüncü sınıf arasındaki altı yüz öğrenci için yirmi üç öğretmen bulunuyordu.

Bir zaman sonra devlet, okul için binayı onayladı. Bu bir MST kampındaki ilk resmi
okuldu. Okul yılı bittiğinde yeni okula taşındılar. 1987’de, okul inşa edildikten kısa bir süre
sonra, kampta bazı önemli olaylar cereyan etti. Onları çıkartmak üzere bir faaliyet vardı:
çiftlik çevresinde topraksız köylüleri Cruz Alta (Rio Grande do Sul’in merkez bölgesindeki
belediye) dışına gitmeye zorlayan çok büyük bir polis kuşatması tertiplenmişti. Bu kuşatmaya
tepki olarak eyaletin her yerinde önemli gösteriler oldu.

“Öğretmenler çocuklarla ve aileleriyle konuştu ve onlarla birlikte bütün bu olaylara


katılmaya karar verdi. Anonni’yi terk eden ve tarım reformu mücadelesi için destek isteyerek
eyaletin bir başından öbür başına giden öğretmenlerden biri otuz çocuktan oluşan meşhur hac
yolculuğuna koyuldu.” 4

Kampta olup bitenler ve sınıfta olanların bu kombinasyonun olumlu sonuçları oldu: yavaş
yavaş, aileler, öğretmenler ve çocuklar fikirlerini değiştirmeye ve eğitim sürecini anlamaya
başladılar. Kampçıların gerçekliğine odaklanan, farklı bir eğitim için mücadele etmeleri
gerektiğine inanmaya başladılar. İnsanlar çocuklarının etraflarında olup biten her şeyi
anlamalarını ve koşulları dönüştürmek için bu eyleme katılmalarını istediler.
Daha sonraları, işgalciler yerleştirilirken, Anonni 16 alana bölündü: Aileler dokuz bin
hektardan oluşan bütün bir çiftliği işgal etti, böylece artık bütün çocukların aynı okula gitmesi
imkânsızdı. Daha sonra daha fazla okul için mücadele etmeye başladılar ve bu mücadele
sayesinde, kendilerine kamp için yedi eyalet okulu müsaade edildi. Bu “örgütün gücünü kabul
ettirdi ve eyalet içerisindeki bütün MST gruplarında okul sorununa dikkat çekti.” 5

Bu iki örnekte görülebileceği gibi, topraksız köylülerin çocukları için devlete okul tahsis
ettirmek amacıyla izlediği yol köylülerin yerleşmek için toprak almasına oldukça benzerdir.
Müzakereler aylar ve hatta yıllar alır, böylece hem kampçılar hem de yerleşimciler uydurma
okullarla başlamaya zorlanır.

Halihazırda yasal olarak tanınan yerleşimler örneğinde, devletin okullar yaratmasının ve


bunların faaliyetleri için koşulları garanti etmesinin yasal sorumluluğu olduğuna dikkat
çekmeliyiz.

6. ÖĞRETMENLERİN KÖKENİ

Okul ve kamp arasındaki bu birlik eğer öğretmenler öğrencileriyle kamp yapmamış


olsaydı imkansız olurdu. Başlangıçta öğretmenlere kamp yaptırıldığı gerçektir ve belediye,
acil durum önlemi olarak, onlarla belli bir süre için sözleşme imzaladı, zira müfredat
programları yetersizdi. Herhangi bir bilimsel ünvanları yoktu, bu yüzden memuriyet için bir
kamu görevine aday olamadılar.

1988’de, Eğitim Bakanlığı sözleşmelerini yenilemedi ve onların yerine kampçıların


yaşamı hakkında neredeyse hiçbir şey bilmeyen bir grup devlet öğretmenini vekil olarak tayin
etti. “ [...] güvencesiz çalışma koşullarının beraberinde, kendilerini topraksız insanlar olarak
adlandıran ‘tuhaf’ insanlarla uğraşmanın çok zor olduğu bir yere gönderilmekte olduklarını
biliyorlardı –ve bütün bunların hepsi bir gıdım maaş içindi.”6

Bu deneyim tam bir fiyaskoydu. Yağmur yağdığında, hiç ders olmuyordu çünkü bu
öğretmenler oraya ulaşamıyordu; ve dersler olduğunda –kamptan bir öğretmenle dışarıdan bir
başkası arasındaki farkı algılayan- çocuklara yeni öğretmenleriyle öğrendiklerinin önemli ve
cazip olabileceğini inandırmak güçtü. Bunun sonuncunda MST kamplarda ve yerleşimlerde
mezun öğretmenlere sahip olma gerekliliğini anladı, “zira bu devletle anlaşmaların
görüşülmesinde yardımcı olacaktı”7 ve bu nedenle dışarıdan öğretmenlerin dayatılmasına
meydan verilmedi.
Öte yandan, “içeriden” öğretmenler ve “dışarıdan” öğretmenler arasındaki karşıtlığın da
sonsuz olamayacağını anladılar. “Mesele kampta yaşamayan bütün öğretmenlerin ayrı
tutulması değildi, bunun yanında her bir öğretmenin –nereden geldiği hiç fark etmez- çocuklar
ve toplulukla gerçekten kenetlenmesinin arzulanmasıydı.” 8

7. YAŞAMLARIMIZLA BAĞLANTILI BİR OKUL

Anonni’deki bu ilk okul farklı türde bir okuldu. Profesör Neive’ye göre, “bakış açılarının
çalışmayı ve yeni bir yaşamın örgütlenmesini etkileyebileceğini” düşünen “aslında pratik
olan” bir okuldu; bu okul yerleşimde olup bitenle sınıfta çalıştıkları arasındaki bu anlamsız
ayrımın olmadığı mücadelenin ilerlemesini sağlayan bir araçtı9; ancak her şeyin üstünde,
öğrencilerine “gerçeğin değiştirilebilir bir şey olduğunu” düşündürten bir okuldu.10

Öğretmenlerin tamamı Eğitim Bakanlığı tarafından oluşturulan öğretim programlarını


kabul ettiği ve bütün yapmaları gerekenin bunun içeriğine uymak olduğu geleneksel okulların
tersine, bizim yerleşimlerimizde aileler ve öğretmenler çocuklarına ne öğretilmesi gerektiğini
üzerine anlaşır: İnsanların neden ve aklında hangi düşünceyle kamp yaptığı gibi somut şeyler
ortaya konması gerekir.

Gerçeklikten başlamak, fakat aynı zamanda çocuklara başka yeni ve bilinmeyen şeyler
öğretmek önemliydi, çünkü eğitim sadece MST deneyimleriyle sınırlandırılamazlardı. Hayata
içinde yaşadıkları gerçeğin global ve eleştirel bir düşüncesiyle hazırlanmalıdırlar.
Öğrencilerin somut yaşam deneyimlerinden başladıktan sonra, tamamen hoş ve münasip
kabul ettiğiniz fakat bütünüyle öğrencilerin deneyimine yabancı bir programı adapte ederek
onlara Portekizce, matematik vb. öğretebilirsiniz. Nasıl öğreteceğinizi tartışmak kadar ne
öğreteceğinizi tartışmak da gereklidir.

Yöntem ve öğretmen-öğrenci ilişkisi, bilhassa bu alandaki öğretmenlerin önceki


deneyimleri, çok büyük bir güçlük olmuştur: “Geleneksel çalışma tarzını terk etmek zorunda
kaldılar. İnsanlar öğrenciler boş kaplarmış gibi kendi öğretim malzemelerinin içeriğini
öğrencilerin kafasına boşaltarak, geleneksel eğitim öğretmeye, sınıfa gelmeye ve sadece
konuşmaya alışkındı.”

“Kampta işler farklıdır. Çocuklar insanları sorgular, daha açıktırlar, öğretmene soru
sormak konusunda daha iyi hazırlanırlar.” 11 “Öğretmen artık emir veren bayan değildir, lâkin
o mücadelede bilen ve öğreten, bununla birlikte dinleyen ve öğrenen bir yoldaştır. Ve
gözlemledikleri ya da ailelerinin mücadelesiyle birlikte yaşadıkları yeni deneyimlere oldukça
duyarlı olan çocuklar bu müstesna okulun en önemli öğretmenleridir.” 12
Eğer öğretmenler aynı yerden gelirse, ilişki daha kolaylaşır, ancak eğer kampın dışından
gelirse ilk önce “öğretmenin –özellikle küçük kır toplulukları içerisinde- en yüksek otorite,
okul bilgisinin mutlak hükümdarı olarak görüldüğü geleneksel görüşleri yıkarak” işe
başlaması gerekir.”13

Aşağıdaki anekdot çocukların demokratik tutum içerisinde nasıl geliştirilebileceğinin iyi


bir örneğidir. Bir gün, “Topraksız Çocuklar”14 okulun bütün öğrencileriyle bir toplantı
düzenlemeye karar verdi. Toplantıyı yönetecek çocuğu seçtiler ve görülecek işlere karar
verdiler. Bu insanların dikkatini çekti çünkü bu çocukların olaylar için sorumluluk duymaya
başladığı anlamına geliyordu. Bu toplantı boyunca öğrenciler belediye başkanının uzun zaman
önce kendilerine vaat ettiği kahvaltıyı değerlendirdi –orada belediyeye gitmeye ve sözünü
tutmasını istemek için onunla konuşmaya karar verdiler.15

İşin kolektif bir biçimde örgütlendiği yerleşimlerde, çoğu kez çocuklar kendi
örgütlenmelerini oluşturmak için kendilerini motive edilmiş hisseder. Nova Ronda Alta’da,
örneğin, çocuklar günlük sorunlarını değerlendirmek ve yerleşimde üstlenebildikleri görevleri
bölüşmek için haftalık toplantılar yapmaya alıştı. Bu deneyimler okulun yerleşimlerdeki ve
kamplardaki çalışma ekiplerinin ve sektörlerinin minyatür bir örgütü olmasını kolaylaştırır.

II. FARKLI BİR OKUL ÖNERİSİ

1. “YENİ İNSANI” HAZIRLAYACAK BİR OKUL

MST tarafından önerilen bu “farklı” okul, ideoloji ve egemen sınıfların geleneklerini


yeniden üreten bir araç ve kapitalist sistemin endüstrisi için ucuz emek hazırlamakta etkili bir
aygıt olan “resmi” geleneksel okulun kökten karşıtıdır: Resmi okul insanları eğitmez, o üretici
bir makinenin “parçalarını” hazırlar, öğrencilerin bütün bilmesi gereken işlerini etkili bir
şekilde yerine getirmeleri için tamamıyla gerekli olandır, ne kendilerine ait fikirleri olmalıdır,
ne de kendi beyinleriyle düşünmelidirler –işlerini “otomatik bir şekilde” yapmalıdırlar.
Böylece sadece bireyci, rekabetçi ve maşist insanlar yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda pasif
ve bağımlı insanlar yaratırlar.

Bunun aksine, MST okulları çalışmalarını çocukların bütünlüğe dayalı bir şekilde
hazırlanması, “yeni bir toplum ve yeni bir dünya için yeni bir kadının ve yeni bir erkeğin”
hazırlanması üzerine yoğunlaştırır.16 Çok fazla baskıya ve ayrıma maruz kalan insanların bu
bütünlüğe dayalı hazırlığı için MST, Jose Martin’in17 ve Anton Makarenko’nun18
çalışmalarıyla birlikte profesör Paulo Freire’nin Pedagogía del Oprimido19 ismiyle basılan
öğretim yöntemini kullanır.
MST belli bir öğretmen ya da akımın teorisini dikkate almaz; bu teorinin birçok
akademisyenden öğeler içerdiğini söylemek daha doğru olur. Bu mücadele belli fikirleri
anonimleştiren ve diğerlerini kızağa çeken pratik yoluyladır. Kendi tutumunu sürekli olarak
düzelten, değiştiren ve yeniden inşa eden teori ve pratik arasındaki bu sürekli ilişkinin ve
yazılanların eylem yoluyla desteklenmesinin “insanların toplumsal bir hareketin parçası”
olmalarının doğrudan sonucu olduğuna hiç şüphe yoktur.20

“MST pedagojisi, öyleyse, tarihin biriktirdiği farklı öğretim yöntemleri uygulamasının bir
sonucudur.” Hareket bunu her özgün koşula göre uyarlar ve değiştirir. Mesele “yerleşimlerde
ve MST içerisinde insanların ihtiyaçlarını karşılayan bir öğretim yöntemi” hazırlamaktır.”21

2. YENİ TARZ BİR PEDAGOJİ

Düşünce şudur: toplumsal dönüşümün temsilcileri olmak için, kendi geleceklerinin


evrimini aktif bir şekilde üstlenebilecek kadın ve erkekler oluşturmak. Bu öğretim yöntemi
insanları doldurulacak boş şişelermiş gibi yorumlamaz: Bilenin sadece öğretmen olmadığı,
bunun yanında her kişinin kendine has bilgi sahibi olduğu ve herkesin eğitim yolunu birlikte
yürüyebilmesi için bütün bu farklı bilgilerin paylaşılması gerektiği fikrine dayalıdır. MST bu
süreçte öğrencilerin sıfırdan başlamadığına inanır, çünkü “öğrenciler beraberlerinde muazzam
bir bilgi, arttırılması gereken çok zengin bir tarih getirir.”22

Bu yeni tarz pedagoji kendi öğrenim süreçlerinin öncüsü, dünyayı kavrayışlarının


kurucusu olacak insanlar oluşturmak ister. İnsanlar birbirlerinden öğrenmeye, aralıksız
araştırmalarında birbirlerini zenginleştirmeye hazırdır. Kafasında bu amaçlara sahip olan bir
okul “kapalı bir öğretim modeli, isterse dünyada en ‘devrimci’ olsun, belli bir öğretim
yöntemiyle, sabit bir kurumsal yapı” tarafından idare edilemez”23 –bunun yerine, öğretim
herkesin, her zaman, her daim gerçekten öğreneceği ve öğreteceği bir şeyi olduğu bir öğretim
yöntemi kullanarak, açık olmalıdır.24 Tıpkı yaşam gibi: insanlığın ritmini ve onun öncülerini,
halkı takip eder.
MST öğretim yöntemi kendisinin temel yapısını oluşturan farklı öğelerden meydana
gelir25: toplumsal mücadele (“çelişkiler, mücadeleler, zaferler ve yenilgiler”); kolektif örgüt
(kampın ya da yerleşimin örgütsel deneyimleri); (köylüler için derin manası olan) toprak; iş
ve üretim (iş için eğitim ve iş yoluyla eğitim); kültür (hem MST tarafından yaratılan yaşam
tarzı hem de topraksız insanların mücadele, din, sanat vb. ilgili olarak kendi sembollerini,
kendi mistiklerini yaşama biçimi); seçim gücü (insanlar oy kullanma imkânı edindiğinde
eğitilir ve –bireysel ya da kolektif olarak- seçimleri hakkında düşünürler); tarih (belleği eğitir
ve tarihin “canlı” muhtevasını yorumlar: tarih insanlar tarafından kurulan bir şeydir); ve okul
ile topluluk arasındaki denge.26

3. MST’NİN EĞİTİM TUTUMUNUN TEMEL İLKELERİ

MST’nin eğitim tutumu aşağıdaki ilkelere dayanır:

Birincisi: gerçeği bir başlangıç noktası olarak ele alarak eğitin. “Okul okumayı, yazmayı
ve gerçeğin –hem yerel hem de genel- nasıl analiz edileceğini öğretmeli ve pratik yoluyla
eğitim vermelidir.27

İkincisi: öğretmen ve öğrenciler birlikte çalışan, öğrenen ve birbirine öğreten


yoldaşlardır: ne her şeyi bilen öğretmenler, ne de bu bilgiyi edilgin bir şekilde alması gereken
öğrenciler vardır.

Üçüncüsü: eğitim öğrenciyi entelektüel ve el ile yapılan işe hazırlamalıdır.28

Dördüncüsü: dayanışma, yoldaşlık, kolektif çalışma, sorumluluk, insanların sorunlarına


merak gibi değerleri teşvik ve telafi etmelidir.

Beşincisi: “kişinin bütünlüğe dayalı gelişimini üstlenmelidir.”29 Asıl amaç, söylediğimiz


gibi, “yeni bir toplum ve yeni bir dünya için yeni bir kadın ve yeni bir erkek” oluşturmaktır.30

Altıncısı: okul teşkilâtı çocukların ve genç insanların her yönde gelişmesi için gerekli
koşulları yaratmalıdır.31

4. ÖĞRETİM İLKELERİ

Aşağıdakiler bu yeni okulun öğretim ilkeleridir:

1) Ders Çalışma ve İş
Çalışmanın gerekli bir değer olduğuna ve bir çocuğun ancak okulda da bu değeri
öğrenirse çalışmayı sevmesinin söz konusu olacağına inandığı için32, MST okulda çocuğun
sadece öğrenim görmemesi gerektiğini bunun yanında çalışması da gerektiğini düşünür.
Çocuk her türlü şeyi öğrenmelidir ve aynı zamanda çalışmanın toplumsal önemini öğrenirken
bunları yaparak öğrenmelidir.33

2) Kendi Kendine Örgütlenme

Okul sadece öğrenim görmek ve çalışmak için bir yer olamaz; orada, çocuklar aynı
zamanda kendilerini nasıl örgütleyeceklerini öğrenecektir. Okul hizmetlerinin ve teşkilâtının
aktif katılımcıları olmalıdırlar: grup çalışması; karar alımı; diğer şeylerin yanı sıra, bütün
öğrenciler ve öğretmenler tarafından gerçekleştirilen faaliyetleri planlama ve değerlendirme.34

3) Demokratik Katılım 35

Okulda ayrıca öğrenciler arasında, öğrencilerle öğretmenler, öğretmenlerin kendi


aralarında, okulun yerleşimle arasındaki günlük ilişkiler yoluyla yürütülen demokrasiyi
öğrenirler. Karar almayı, başkalarına saygı duymayı, bütün grup tarafından alınan kararlara
saygı duymayı ve bu kararları pratiğe geçirmeyi öğrenirler.

4) Yerleşimin ya da Kampın Bir Parçası Olarak Okul

Okul içerisinde çocukların çalışma ve örgütlenmesinin topluluktaki yaşamla ilişkisinin


olması ve okulun gelişimini yerleşimin ya da kampın parçası olarak varsayarak, sonrası için
okulun gelişimini takip etmek önemlidir. Aynı zamanda, “sadece öğrencilerin aileleri değil
bütün topluluk okulun kurallarını değerlendirmelidir”36 çünkü bu başarı bütün ailelere aittir.

Bir MST okulu bilgiyle dolu bir öğretim programına değil; çocukların yaşadığı deneyime
dayanır: işe, örgütlenmeye, birbiriyle ilişkili olan yeni biçimlere, yeni keşiflere, topluluğun
günlük sorunları sırasında meydana gelen sorunlara dayanır.

5) Öğretmenlerin Özellikleri

“MST okulları herhangi bir öğretmene sahip olamaz”37 Öğretmenler iş boyunca


çocuklarla birlikte olmalı, onların kendilerini örgütlemelerine yardım etmeli, onlara yol
göstermelidirler. Bütün kararları onlar almamalıdır, fakat daha çok çocukları bunu yapmaya
teşvik etmelidirler. Aynı zamanda, yerleşim yaşamına katılmalıdırlar. Yalnızca teknik bir
eğitim yeterli değildir, aynı zamanda politik eğitim almalıdırlar.

6) Bütünlüğe Dayalı Eğitim


Bir MST okulu sadece çocukların zihnini geliştirmekle yetinmemelidir. Çocuklar
açısından kendi bedenlerine ve kendi sağlıklarına nasıl bakacaklarını öğrenmek önemlidir;
“hislerini geliştirmek ve açıklamak ve bütün tezahürleri içerisinde yaşamın anlamını tam
anlamak için; savaşmayı ve mücadelede sert olmayı öğrenmeli, ancak hiçbir zaman duyarlılığı
ve hassasiyeti kaybetmemeli ve adaletsizlikler konusunda her zaman öfkeli olmalıdırlar.”38

5. OKULUN ORGANİK YAPISI

“Okulun işleyiş tarzının geliştirici ve eğitsel bir deneyim olduğunu” gözlemledikten


sonra, MST “bir okulu farklı yapmak için öğretim programını ve sınıfta metodolojiyi
değiştirmenin yeterli olmadığını” düşünür. Okulun örgütlenme tarzı ve üretilen toplumsal
ilişkiler bu yüzden içerik ve yöntemler kadar önemlidir.”39

Bu yeni tarz ilköğretim okulunun olması için 1994’den beri eğitim bölümünün bir öneri
kaleme almasının nedeni budur.40 Bu öneri MST okullarının pratik çalışmaları yoluyla
yaşanan başarı ve hataların neden olduğu birçok değişiklik ve gelişme geçirdi. Bu yöntemsel
öneri evde ve topluluktaki hem öğrenci hem de öğretmenlerin örgütlenmesini düzenlemeyi ve
desteklemeyi içerir.

1) Öğrenciler

Öğrencilerin kendilerini eylem gruplarına göre örgütlediği öne sürülür. Tıpkı kampta ya
da yerleşimde olduğu gibi öğrenci aileleri aile gruplarına katılmalıdır, dolayısıyla okulda,
temel örgütlenme bu faaliyet gruplarıdır. Öğrenciler koordinasyon temsilcilerini, vekillerini ve
okul odası sekreterini seçerek, “kendilerini örgütlemeye davet edilmelidir.”

Bu gruplar sınıfta öğrendiklerini birlikte çalışabilir; ödevlerini yapabilir; sınıflarını


temizlemeye ve süslemeye yardım edebilir; kahvaltıları dağıtabilir; mistiği hazırlayabilirler
vb. Öğrencilerin kendilerini örgütleyebilmelerinin bir başka yolu sınıf gruplarındadır:
toplantılar düzenlemek, sınıfta paylaştıkları yaşam için tüzük kaleme almak, eğitim sürecini
değerlendirmek, gönüllü çalışmayı önermek, okulun kurallarını tartışmak vb. Öğrencilerin
çalışmalarını örgütlemek için bir başka öneri farklı okul odalarının yanı sıra farklı faaliyet
gruplarından üyeleri karıştırarak, öğrenciler için çalışma grupları oluşturmaktır. Bu kendi
kendine örgütlenmenin iyi bir örneği 1989’da Conquista da Fronteira yerleşimi, Santa
Catarina Eyaleti içerisindeki Construindo o Caminho Okulu’nda [Yolu İnşa Etmek] başlayan
öğrenci kooperatifi deneyimidir.
Teori ve pratik arasındaki ilişkiyi geliştirmek için, okulu bir kooperatif gibi örgütlemeyi
düşündüler, çünkü bu çocukların iyi bildiği bir şeydi. Düşünceleri şuydu: “yerleşimin
örgütlenmesini anlayabilmek ve ona katkıda bulunabilmek.”41 Okul yılının başlangıcında,
öğretmenler okulda öğrencilerin gerçekleştireceği temel faaliyetler hakkında konuştu, ve
öğrencilerin bunu örgütlü bir şekilde yapmaları için çalışma ekipleri oluşturmak gerekliydi.
Dört ekip vardı: temizlik, genel hizmetler, öğretim ve iletişim. Her grubun ismini, (tartışma
amaçlı bir konsey meydana getiren) koordinatörlerin ve sekreterlerin olduğu kadar grubun da
çalışma içeriğini bizzat çocuklar seçti. Her öğrenci içerisinde çalışmak istediği grubu seçti.

Ayrıca öğrencilerin toplulukla tartıştığı iç kurallar kaleme almak gerekliydi. Birisi


kurallara karşı geldiğinde bütün okul tarafından yargılanır, “ve eğer gerekliyse, ayrıca
yerleşimin eğitim komisyonu tarafından yargılanır.” 42

Ana okulu çocukları da okul kooperatifin parçasıdır ve kendi sorumluluklarına göre


(kalem dağıtırlar, temizlemeye yardım ederler, bitkileri sularlar, oyunlarını düzenlerler vb.)
pratik faaliyetlere katılırlar.

Görüşmeleri gereken önemli faaliyetleri örgütlerken –örneğin, öğretim malzemeleri,


yetişkin işleri, ulaşım aracı- çalışma ekipleri neye ihtiyaçları olduğunu belirtir ve yetişkinler
kooperatifinin lideriyle görüşmeye başlar.

Bir başka kendi kendine örgütlenme vakası “bir okul müdürü öğrencilere dil uzattığında
meydana geldi. Onlara aptal, marjinal çocuklar, serseriler diye bağırdı ve öğrenciler
örgütlendiler ve onu işinden kovdular. Bu öğrencilerle başlayan bir şeydi.” Yardımcı okul
müdürü MST’nin eğlendirici bir faaliyetine katılmıştı ve bu okul müdürü Hareketten
hoşlanmadığı için onu işinden çıkardı. Bu yüzden öğrenciler “hep birlikte olup bitene çok
fazla isyan etti, bir mektup kaleme aldılar, bunu desteklediğini belirtmek için beş yüzden daha
fazla imza topladılar ve daha sonra bunu delegasyona yolladılar. Sadece yardımcı okul
müdürünü okula geri getirebilmekle kalmadılar, aynı zamanda okul müdürünü kovdular ve
yardımcı okul müdürü yönetimi ele aldı.”43

2) Eğitimciler

Kampın ya da yerleşimin aile gruplarına katılabilmelerinin yanı sıra, eğitimciler bizzat


okulda bir öğretmenler kolektifi içerisinde örgütlenebilir.44 Orada eğitim ve öğretim sürecini
değerlendirebilir, yıllık faaliyetleri planlayabilirler vb.

3) Topluluk
Topluluk açısından, aynı zamanda, “MST liderleri ve bölümleri aracılığıyla okulun
öğretim sürecine katılmak çok önemlidir: okulda gerçekleştirilen çalışmayı takip etmeli ve
çalışabilecekleri, değerlendirme yapabilecekleri ve öğretim-öğrenim süreci ve politik ve
pedagojik öneri için tavsiyeler hazırlayabilecekleri seminerlere ya da genel toplantılara
katılmalıdırlar.”45

Katılım yollarından biri okulu geliştirmek için bir yerleşim ya da kamp yapan bir
topluluk olarak gönüllü ekipler oluşturmak; çocuklara ve gençlere kendi mücadelelerinin
tarihini aktarmak; spor ve öğretim faaliyetlerini denetlemek; sınıfın dışında yardımcı olmak
ya da eğitim kursları için izinli olduklarında öğretmenlere vekâlet etmektir. Ayrıca okul
tarafından atılan adımları takip edebilir ve ihtiyaçlarını değerlendirebilirler.

4) Okul Örnekleri

Okul bütün eğitim unsurlarının katılımı için alan yaratmalıdır. Bu unsurlar şunlardır:

Öğrenci Konseyi üyelerini seçmek ya da onaylamak ve bunun liderlerini seçmek için


öğrencileri, eğitimcileri ve topluluğu yılda bir ya da iki defa bir araya getirmesi gereken; okul
için politik-pedagojik projeyi, öğretim programını ve iç kuralları ve düzenlemeleri onaylaması
gereken –başlıca örnek- Meclis.

Öğrenciler ve topluluktan, eğitimciler ve eğitim grubundan temsilcilerden oluşan


Öğrenci Konseyi. Hak ve yetkisi bir veya iki yıl sürebilir. Toplantılar örneğin, okul
yönetimine yardımcı olmak, eğitimcilerin çalışmasını incelemek, faaliyetler örgütlemek için
aylık bir temelde olabilir.

Bu aşama tartışılan konuya göre, müşterek genel oturum ya da sadece öğrenci


toplantıları, veya sadece topluluk toplantıları olarak adlandırılabilir.

Öğrenciler tarafından seçilen okul liderleri, öğretmenler ve topluluk “öğrenci


temsilcilerinin katılımı için alan açarak, bir okul koordinasyonu olabilir.”46 Böylece kolektif
liderlik uygularlar ve görevlerini ve yetkilerini koordinasyonun diğer üyeleriyle paylaşırlar.

5) Yönetim Araçları

a) İç Kurallar ve Düzenlemeler
“Okulun hem eğitimciler hem de öğrenciler için davranış kurallarını açıklayarak, herkesin
katılımıyla iç kurallarını ve düzenlemelerini tasarlaması çok önemlidir.”47 Aslında, bunlar
ortaklaşa yaşamları için kurallardır, dolayısıyla bunlar ne zaman istenseler değiştirilebilir. Bir
MST okulunda bulunan bu kurallar bunun iyi bir örneği olabilir: “uyarlamak yerine yarat;
rekabet etmek yerine eğlen (özellikle fiziksel eğitimde); okulunu temiz tut; başkaları
konuştuğunda onlara saygı göster [...]; herkesle arkadaş olmaya çalış: kavgalardan kaçın.” 48

b) Katılımcı Planlama

Okulun iyi işlemesi için bir başka iyi fikir “okul yaşamının farklı aşamalarının
bütünleşmesini garantileyen” katılımcı planlamadır.49 Bu farklı örneklerle yapılabilir:
(eğitim ekibinden alınan resmi talimatların kampın ya da yerleşimin taleplerine göre
düzenlenebildiği) eğitim için eyalet ve bölgesel kolektiflerde; ve yıllık, haftalık ya da şahsi
sınıf planını kaleme almak için okulda yapılabilir.

c) Kolektif değerlendirme

Kolektif analiz eğitim süreci açısından bir başka temel araçtır. Sürekli olarak, katılımcı
ve demokratik olmalıdır ve toplulukla birlikte hem öğrencileri hem de profesörleri içermelidir.
Katılanların işlerini geliştirmek ve sorunların üstesinden gelmek için tasarlandığından, sadece
yaptırımlar dayatmak yerine hataların düzeltilmesini teşvik etmelidir.

Halihazırda tanımladığımız deneyimler, MST’nin eğitim sürecinin daha fazla


geliştirildiği Güney Brezilya’dandır. Fakat diğer bölgelerde gerçeklik çok farklıdır. Güney’de
çeşitli alanlarda, yerleşimlerde –bazen Hareket içerisinde militanlık yapan öğretmenlerle,
başkalarında devlet tarafından dayatılan öğretmenleri denetleyen Eğitim Bölümüyle-
MST’nin okulları açmak gibi, çok önemli başarıları oldu; diğer bölgelerde, çocuklar resmi
okullara gitmek zorundadır ve MST kendine ait eğitim politikasını tatbik etmek için fazladan
müfredata ait faaliyetler kullanır. Okur yazarlık oranlarının çok yüksek olduğu kuzey doğuda,
genç insanlara ve yetişkinlere okuma ve yazmayı öğretmek için ilginç deneyimler vardır.50

Bu süreç sorunsuz, gelişmesiz ve sıkıntısız olmamıştır. Geliştirilmesi gereken şeylerden


biri MST’nin eğitim projesinin teorisi ve bunun sınıflardaki pratik uygulaması arasında halen
var olan gediktir.

III. MST, TOPRAKSIZ İNSANLARIN EN ÖNEMLİ OKULU


Okul çocukların eğitiminde önemli bir rol oynasa bile, Hareket ve onun mücadelesi
herkes için en önemli okulu teşkil eder.51 Bugün halihazırda mücadelenin son 17 yılında
hareketin insanlarını geliştirme tarzını52 53
belirtmek maksadıyla “MST pedagojisinden”
bahsediliyor. MST üyelerine Brezilyalı topraksız insanların eğitim yeri olarak günlük yaşam
içerisinde öğretir ve köylüler şunu söyler: “Hareket bizim en önemli okulumuzdur.”54

1) Sürekli Mücadele: Eğitim Stratejisi

MST “her şeyin savaşarak elde edildiğinin ve bu kavganın insanları eğittiğini” öğrendi.
Topraksız insanların “sürekli bir mücadele içerisinde tutulmasının neden Hareketin ortaya
attığı en çarpıcı pedagojik stratejilerden biri olduğu” anlaşılabilir. 55 Mücadele içerisinde
üretilen “çelişkiler, ihtilâflar, zaferler ve yenilgiler”56 çok büyük bir ders anlamına gelir. Eğer
mücadeleler hakkında düşünürseniz, bunların sonuçlarını değerlendirirseniz, neyin doğru
neyin yanlış gittiğini anlarsanız, bilgi toplarsınız ve analiz için daha iyi bir kapasite
geliştirirsiniz.

MST öğrenme yönteminin pratikten teoriye ve tekrardan pratiğe geçmesi gerektiğine


inanır; bu gerçekliği değerlendirirken ancak mücadeleye katıldığınız takdirde eleştirel bir
duruş geliştirebileceğiniz ve bilinçliliğinizi arttırabileceğiniz anlamına gelir. Paulo Freire’nin
dediği gibi: “Hiç kimse hiç kimseyi eğitmez, hiç kimse kendisini eğitmez, insanlar karşılıklı
olarak kolektif örgütlenmeleri aracılığıyla birbirlerini eğitirler.”57

2) Toplulukta Yaşam

Öte yandan, hem bireysel hem de kolektif olarak, üyeleriyle başkaları arasında ilişki
kurarak, geçmişte yaptıklarının tersine: her şeyi herkesle paylaşarak, ortaklaşa bir şekilde
çalışarak, bireysel gelişmelerden ziyade kolektif gelişmeler için mücadele ederek, “kafaları ve
kalplerinde işler değişmeye başladı, kaybedilen ve ihmal edilen değerleri yeniden elde
ettiler.”58

“Öğretmen Salete Campigotto, bir anne, bir kadın, bir öğretmen olarak şunları öğrendim
diyor: bir anne olarak: çocuklarımı farklı bir şekilde yetiştirmeyi. Bir öğretmen olarak: Ben
geleneksel öğretimden geliyorum ve içimde bir devrim, öğrendiğim eğitim tarzıyla bir ihtilâf
oldu. Encruzilhada Natalino ve Nova Ronda Alta’da öğrencilerimin maruz kaldığı koşullarda
çalışmaya başladığımda, farklı türde bir okul düşüncesi ortaya attım. Toplumsal cinsiyet
ayrımcılığı konusunda birçok engelin üstesinden gelmeyi de öğrendim; toprak mücadelesinde
kadınların önemini keşfettim. Bana göre, MST katılabildiğim en iyi üniversiteydi.”59

3) Kolektif Bir Grupta Kök Salmak


Son olarak, örgütlenme ve mücadeleye katılımı sayesinde, kolektif gruplar mücadele
boyunca ortaya çıkan “kökleri yeniden bulmaya, ilişki ve gelenekleri yeniden yaratmaya,
değerlerini geliştirmeye, yeni toplumsal ilişkileri temsil eden sembolleri bulmaya ve yeniden
oluşturmaya”60 başladıkça, MST kendi üyeleri arasında politik ve kültürel bir kimlik
yaratabilmiştir.

IV. AŞAMALAR, SEMİNERLER VE KURSLAR

MST’nin eğitim düzeyi uzun bir dönem zarfında gelişme kaydetmiştir. Temmuz 1987’de
altı eyaletten eğitim komisyonlarının temsilcileriyle birlikte Eğitim üzerine Birinci Ulusal
Semineri yaptı.61 İki mesele ortaya çıktı: okulları nasıl inşa edeceklerdi? Ve onlarla neyin
peşine düşülecekti? Bu bakış açıları “topraksız ailelerin gerçekliğine” odaklanan pedagojik
öneri için başlangıç noktası oldu.62

Bir eğitim bölümü yaratmak için mevcut faaliyetleri ifade etmek üzere benzer olaylar
çeşitli eyaletlerde gerçekleştirildi. MST o zamanlar “okullarında eğitim için politik kaideleri
savunmaya başladı.”63 Ve kendisine “kamplarda ve yerleşimlerde eğitim gerçeğini öğrenmeyi”
amaç olarak saptadı; eyalet ve belediye hükümetleriyle birlikte bütün çocukların hem okul
hem de faaliyetlerini garanti etmek; dönüşen bir topluluğun gerçeklerine odaklanmış bir
eğitim önerisi geliştirmek; yerleşim ve kampların örgütlenmesinde öğretmen ve okulları
kaynaştırmak; öğretmenler için eğitim kursları hazırlamak için eğitimciler ve kurumlarla
ilişkileri teşvik etmek; genç insanlar ve yetişkinler için okur yazarlık programlarına yatırım
yapmak” bu kaideler arasındaydı64

2. EĞİTİM BÖLÜMÜ

1988’de, çalışmayı Hareket içerisinde faaliyet bölümlerine göre bölen içsel bir yeniden
örgütlenmeden sonra, Eğitim Bölümü’nü oluşturdular. Eğitim Bölümü’nün o zamanlar temel
görevi yerleşimlerde, bazı yerlerde ve ayrıca kamplarda kamu okulları –birden dördüncü
sınıfa kadar- için mücadeleyi örgütlemekti. Diğer görev daha önce Nova Ronda Alta, Rio
Grande do Sul’dan iki öncü kadın öğretmenin niteliklerini ortaya koymaya başladığı ‘farklı
bir okul’ projesini, “geliştirmeyi değerlendirebilecekleri topluluğun temsilcileriyle tanışan
hazır kadın ve erkek öğretmenler edinmekti.”65
Diğer taraftan, Eğitim Bölümünün oluşturulmasıyla birlikte, cahillikle ve yetersiz okul
eğitimiyle ilgili zorlukların üstesinden gelecek ilk adımlar atılıyordu. 1994 ve 1995 arasında
MST’ye bağlı yerleşimler ve kamplarda gerçekleştirilen araştırmalardan biri, bu insanlar
arasındaki okuma yazma bilmeme oranını yüzde yirmi dokuz gösteriyordu. Ancak Kuzey ve
Kuzey doğudaki bazı uzak bölgelerde rakam çok daha yüksekti. Bir yandan, bazı insanlar
farklı harflerle isimlerini nasıl yazacaklarını bildikleri için okuma yazma bilmeyen olarak
kaydedilmemiştir, fakat bu insanlar metinleri yorumlamakta ve sayılarla çalışmakta çok
büyük güçlükler yaşamıştır –onlar gerçekten kısmen okuma yazma bilmeyenlerdir. Bu
MST’nin ve onun eğitsel çabalarının en büyük sorunlarından biridir.

Çocukların okul öğretimine ilişkin araştırma sadece %1.6’nın ilkokulu bitirdiğini


gösterdi; ve çocukların aşağı yukarı yüzde yirmisinin ve gençlerin ve yetişkinlerin yüzde
yetmişinin kendisine ait herhangi bir okulu yoktu.66

Bunun üstesinden gelmek istediği için MST farklı kurumları içine alan bir dizi faaliyete
girişti ve 90’ların ortasına kadar “aynı zamanda öğretmenler için eğitim kursları
düzenleyerek, yerleşimlerdeki ve kamplardaki genç insanlar ve yetişkinler için okuma yazma
kurslarının sayısını arttırabilmişti.”67

3. ULUSAL EĞİTİM TOPLULUĞU

1989’dan 1994’e kadar, MST hükümetin, genel olarak, toplumsal hareketlere yönelik
şiddetli politik baskısından darbe aldı ve “eğitim ve iç örgütlenme için yoğun bir çalışma”
başlattı.68 “Her eyalette daha eklemli ve yoğun çalışmadan sorumlu”69 Ulusal Eğitim
Topluluğunun –“örgütsel ilerleme ve pedagojik düşünme” konusunda en verimli olanlardan
biri- oluşturulması tam olarak o zamana denk gelir ve bunlar MST okulları öğretmenlerinin
mezuniyetini daha titiz bir şekilde üstlenmeye başlamıştır. Eğitimcilerin eğitiminin öncelik
kazanması bu şekilde olmuştur.

4. ÖĞRETMEN KURSLARI (1990)


Edgar Kolling şöyle diyor70: “90’larda ortaya çıkan bir başka yön eğitimin kalitesine olan
ilgiydi: bölümün ve Hareketin politik projesinin parçası olabilecek bir öğretim yöntemi
hazırlama ihtiyacı, eğitim için bir öneri, belirdi. Kalite konusunda Hareketin ilerlemesini
sağlayan unsurlardan biri öğretmen kurslarının oluşturulmasıydı. İlk olarak Rio Grande do
Sul’dan, daha sonra bütün Güney bölgesinden ve en sonunda bütün ülkeden öğretmenleri
kapsadı. Bu pedagojik analizlerin (okul-vakti) yanı sıra pratik deneyimlerin de (topluluk-
vakti) yapıldığı bir laboratuvar kursu gibiydi, nitekim Ocak, Şubat ve Temmuz tatili boyunca,
öğretmenler bu kursa katıldı ve Mart-Haziran ve Ağustos-Aralık’da topluluklarda kaldılar ve
dersler verdiler.”71

Eğitimsel zorluklara göre öğretmenlere yeterli eğitim vermeyi amaçlamanın yanı sıra,
onlara öğretmen diploması vermek istediler böylece MST eğitimcileri devlet okullarındaki
öğretim noktalarına girebileceklerdi.72

5. TEKNİK KURS (1990)

90’ların başında teknik personel hazırlamak için ayrıca –daha önce bir başka bölümde
belirttiğimiz- Kooperatif İdaresi Teknik Kursunu (TAC) kurdular. Gerek bu kursun gerekse de
öğretim kursunun Brezilya’nın her yanından öğrencileri oldu.

6. ITERRA (1995)

Çoğalmaya başlayan bu kursların öneminden ötürü, 1995’de Veranopolis’de, Rio Grande


do Sul, Tarım Reformu Eğitim ve Araştırma Teknik Enstitüsü’nün (ITERRA) kurulmasına
karar verildi. ITERRA’nın amacı MST’nin ihtiyaçlarını karşılayan eğitim ve araştırma
faaliyetleri eğitimini örgütlemektir. Temel vurgu örgütsel ve teknik eğitime yüklenmesine
rağmen, eğitimin geri kalan yönleri göz ardı edilmez.73

Kuruluşundan bir yıl sonra, ITERRA’da düzenli olarak katılamayanlar için ilk ve orta
okulun okutulduğu Josue de Castro Okulu ve ilk öğrencileri 2001’de mezun olan Öğretmenler
Kursu ve Yerleşim İdaresi Teknisyenler Kursu kuruldu. 1996’da ayrıca Sağlık Teknisyenleri
Kursu düzenlendi.

1) Teoriyi Pratikle Birleştirmek


MST’nin eğitim plânına sadık kalarak, –ortalama yaşları 17’den 25’e kadar varan- bu
öğrenciler teoriyi pratikle birleştirerek şunları öğrenirler: Ders çalışırken, kurumun idaresine
yardımcı olurlar ve topluluklarında pratik faaliyetler ortaya koyarlar. Bundan dolayı ve
insanların bütünlüğe dayalı eğitimini amaçladıkları için74, ITERRA farklı “zamanlar”
içerisinde örgütlenmiştir75:

a) Okul-vakti

Öğrenciler yaklaşık olarak yetmiş beş gün enstitüde kalır. Zamanlarını sınıf-vakti (teorik
yönleri çalıştıkları seminerler ve eğitim atölyeleri) ve çalışma vakti (günde üç saat fırında,
mutfakta, çamaşırhanede, bahçede ya da tarımsal ürünlerin sanayileşmesi ve
pazarlanmasında) arasında bölerler. Bu yolla okulun kendine güveninde payları olur. “Enstitü
bizzat öğrenciler tarafından idare edilir.”76

b) Topluluk-vakti

Diğer bir yetmiş beş gün pratik aşamaya adanır; öğrenciler kamplarına ya da
yerleşimlerine geri döner ve orada, topluluklarıyla birlikte çalışmanın ve onların mücadelesine
katılmanın yanı sıra, kitap okumalı ve okuldaki farklı dersler için pratik çalışma
sergilemelidir.77

2) Yaşama Benzer Bir Okul

ITERRA “ders çalışmanın işten evvel geldiği bir okul değildir, bilhassa orada öğrenciler
yaşamı gerçekte olduğu gibi [...], güçlükleri, sorunları ve çözümleriyle birlikte yeniden
üretmeye çalışır.”78 Örneğin, çocuklarınız varsa, onları beraberinizde alırsınız; çocuklar sizin
orada çalışmanız için bir engel değildir. Bu yapıcıdır çünkü “çocuklar okula bir aile atmosferi
getirirler. Nostalji yaşayanlar ve bir çocuk kucaklamak isteyenler bir başkasının çocuğunu
kucaklayarak bunu yapabilir. Bu çocuklarla çoğunlukla kolektif bir grup olarak ilgilenilir.
Eğer biri hastalanırsa, ona herkes bakar.”
MST bu şekilde “insanların hayatın akıp gittiğinin farkında olacağı koşullar yaratmaya
çalışır.” Hayat akıp gider çünkü insanlar çalışmalı, çocuklara bakmalı, kahvaltıda ve öğle
yemeğinde kahve yapmalı, okulun bağımsızlığından sorumlu olmalıdır. Bununla tüm ülkeden
kadınlar ve erkekler, özellikle genç insanlar uğraşır” böylece zenginleştiren bir kültürel
mübadele olur: “Kuzey doğudan insanlar, siyah insanlar, Polonyalı, Alman, İtalyan torunlar
vb. bulunur. Bu karışım Güney’den birinin Kuzey doğu hakkında daha iyi bir fikir edinmesini
sağlar, ve aynısı Güney’de ne olup bittiğini çok daha iyi anlamaya başlayan Kuzey doğudan
birisi için de geçerlidir. MST bölgelerin bu karışımının maksimum kullanımına erişmeye
çabalar: bütünleşmeyi teşvik eder ve her ferdin kendi köklerinden beraberinde getirdiği zengin
mirası yok etmeden bölgecilikten kaçınmaya çalışır.”79

7. FLORESTAN FERNANDES ULUSAL OKULU

Toplumsal ve politik eğitimi geliştirmek ve “inşa etmekte oldukları gerçek üzerinde


inceleme ve araştırmaları yoğunlaştırmak istedikleri için” MST Guarema Belediyesinde, São
Paulo, Florestan Fernandes Ulusal Okulu’nu oluşturmaktadır. Bu kurslar yoğun bir inceleme
içeren iki buçuk ay sürer, bunlar halen eğitimde olan militanlar için hazırlanır. MST ve tarihi;
Brezilya’nın politik tarihi; toprak mücadelesinin tarihi; devrimlerin tarihi; Latin Amerika’daki
mücadeleler; felsefe, ekonomi ve sosyolojiye giriş hakkında temel bilgi alırlar.80 81

8. ÜNİVERSİTELERLE ANLAŞMALAR

Son zamanlarda MST, üyelerinin üniversite eğitimiyle ilgilendi, çeşitli üniversitelerle


anlaşmalara ön ayak oldu. Örneğin, “1998-99 boyunca, CONCRAB82 Yerleşimcilerin
Kooperatif Sistemi’nden (SCA) teknisyenleri ve yerleşimcileri mezun etmek ve Kooperatif
İdaresinin Yayılması ve Uzmanlaşması için bir kurs yaratmak için ITERRA ve San
Leopoldo’daki Vale do Rio dos Sinos’un (Unisinos) üniversiteleriyle; Rio Grande do Sul ve
Brezilya Üniversitesi (UNB) ile bir anlaşma imzaladı.”83

Bu kurs, şu anda Brezilya Üniversitesi, Campinas Devlet Üniversitesi (Inicamp), ISP ve


ITERRA’nın birlikte anlaşması sayesinde verilmektedir. Ayrıca Unijui Üniversitesi (Rio
Grande do Sul), Paraiba’daki Federal Üniversite, Espirito Santo Federal Üniversitesi, Mato
Grosso Devlet Üniversitesi, Para Federal Üniversitesi, Juiz de Fora Federal Üniversitesi ve
Rio de Janeiro Devlet Üniversitesi’nin (UERJ) anlaşmasıyla öğretmenler için öğretim kursları
vardır.84

Öte yandan, MST’den, Brezilya’nın farklı bölgelerinden, kırk beş civarında genç insan
Havana’daki, Küba, Latin Amerika Tıp Bilimleri Okulu’nda doktor olarak eğitilmektedir.
9. TOPLANTILAR VE KONFERANSLAR

1) BİRİNCİ ENERA

Kırsal kesimde eğitim üzerine tartışma açmak için, 1997’de, MST Brezilya’da Tarım
Reformu için Kadın ve Erkek Eğitimcilerin Birinci Ulusal Toplantısı’nı (ENERA) düzenledi.
19 eyalet ve Federal Bölgedeki yerleşim ve kamplardan 700 civarında öğretmen; okuma
yazma uzmanları ve çocuk eğitimcileri kendi deneyimlerini tartışmak ve ifşa etmek için
buluştu. Toplantının en iyi kısmı –MST’nin eğitim önerisinin politik bir sentezi olan-
“Brezilya Halkının Tarım Reformu için Kadın ve Erkek Eğitimcilerin Manifesto”sunun85
sunumuydu.

Bu olayın bir başka önemli yönü 1998’de MST INCRA ve birkaç üniversitesi arasındaki
anlaşmayla uygulamaya konan Tarım Reformunda Ulusal Eğitim Programının (PRONERA)
oluşturulması önerisiydi. Bu girişim, yine de, özellikle kaynak yetersizliğinden ötürü, tam
olarak geliştirilemedi.

Federal hükümet INCRA aracılığıyla öğretmen eğitimi ve genç insanlar ve yetişkinlerin


okuma yazma programlarının geliştirilmesi için kapıyı açan bir anlaşma imzaladı. Fakat en
başından itibaren güçlükler yaşandı: bir yandan, hükümet kendi önerisini dayatmak istedi ve
bunun üzerine MST ile sürekli bir çatışma içerisine girdi; diğer yandan, hiçbir zaman gerekli
kaynakları vermediler, faaliyetlere ve öğretmenlere ödeme yapmak için her zaman çok az para
vardı.86 Genç İnsanlar ve Yetişkinler Konusunda Kadın ve Erkek Eğitimcilerin Birinci Ulusal
Toplantısı 1998’de Recife’de yapıldı.

2) Kırsal Bölgede Temel Eğitim için Ulusal Konferans

Ayrıca 1998’de kırsal kesimde MST tarafından örgütlenen Ulusal Temel Eğitim
Konferansı MST, Ulusal Brezilyalı Piskoposlar Konferansı (CNBB), Brezilya Üniversitesi,
UNESCO ve UNICEF tarafından düzenlendi. Orada, ülkenin farklı bölgelerindeki
deneyimleri değerlendiler ve Kırsal bölgede Temel Eğitim önerisini ileri götürmek için kamu
politikalarını ve öğretim projelerini tartıştılar.

3) KAMPLAR İÇİN ITINERANT OKULU


Öte yandan, MST kampları daha sonra işgalcilere devredilecek bu alanlarda zorunlu
olarak yerleştirilmedikleri, ya da aileler çoğunlukla polis tarafından atıldıkları için, bu
dengesiz duruma adapte olacak bir okul ihtiyacı ortaya çıktı. Böylece 1996’da, incelemelere
katılanların çalışmasını geçerli kabul eden Eyalet Eğitim Konseyi’nin onayıyla, Rio Grande
do Sul’de Itinerant Okulunu kurdular. “Bu okul toprak mücadelesinde kamp nereye giderse
oraya gider.” 87

Birinci sınıftan beşinci sınıfa kadar öğrencileri kabul eder, dersler kamp öğretmenleri,
ITINERANT Okulları grubunun parçası olan diğerleri ve ITERRA’daki Öğretmen
Kursları’nda eğitilmiş olan MST militanları tarafından verilir.

4) ANA OKULLARI

a) Kalıcı Cirandas

1996’dan beri, MST ana okullarını cirandas olarak adlandırdı çünkü geleneksel isim
creche (kreş) resmi ve zorunlu olana gönderme yaparken bu kelime oyun oynamayı ima eder.
Cirandas MST yerleşimlerinde yaşayan 0’dan 6 yaşına kadar çocuklar için kalıcı eğitim
mekânlarıdır. Orada “yaşlarına göre, şarkı söylemenin, resim yapmanın, oyun oynamanın,
yazmanın ve eylemde bulunmanın” yanı sıra oyun oynar ve temel şeyleri öğrenirler.88 89

Bu cirandas’ların yaratılması MST’de şu anda çocukları kendi mirası, gelecekteki


dönüşüm ve mücadelenin tohumları olarak gören bir evrimi yansıtır. Hareket çocukları eğitme
ve yetiştirme sorumluluğunun sadece ailelerin değil fakat aynı zamanda bir bütün olarak
kendi sorumluluğuna düştüğünü anlamıştır.90

Ayrıca ciranda’ın ancak kampta ya da yerleşimde birçok kadın üretime dahil olduğunda
ve topluluk bir ciranda’nın somut bir gereksinim olduğunu hissettiğinde örgütlendiğini
belirtmek önemlidir. “öncelikle ailelerin bir ciranda’nın önemini anlaması için birlikte bir
değerlendirmeden geçilmelidir.”91 Bu maddi kaynaklar almak ve eğitimci olmak isteyen
öğretmen ya da insanları ikna etmek için topluluğun ortak gayretini gerektirir.

Bazı durumlarda, kısmen UNICEF tarafından finanse edilen cirandas için alt yapı
gereklidir, ancak çoğu zaman yerleşimlerin kendileri tarafından finanse edilirler. “Öğretim
metodolojisinin büyük bir kısmı yine de ayrıntılı olarak düşünülmektedir ve insanlar bunu
yavaş yavaş pratiğe geçirmeye çalışıyorlar”.92

b) Itinerant cirandas
Itinerant Çocuklarının cirandas’ı çeşitli MST bölümleri tarafından örgütlenen olaylar
sırasında işler. Bu “yerleşimlerin ve kampların dışında yapılan kurslara, seminerlere ve
kongrelere insanların –bilhassa topraksız kadınlar- katılmalarını sağlamak için var olan
paralel bir yapıdır.”93 Bu tür bir ciranda’nın oluşturulması, 1998’den beri kolektif toplumsal
cinsiyet grupları olarak bilinen, kolektif kadın grupları tarafından talep edildi. 94

5) MST BİBLİYOGRAFİK MALZEMELERİ

1991’den 2000’e kadar MST eğitim üzerine, 11 broşür (metodoloji; ilkokul çocukları,
gençlik ve yetişkin okur yazarlık programları; okul planlaması; oyunlar; ilkeler; temel eğitim
vs.); 6 bülten (yerleşimde okul; mistik; iletişim; çalışma ve işbirliği; Küba’da eğitim
gelişimi...); Tarih Yapmak ve Okul Yapmak toplamasının 8 broşürünü içeren 25 doküman;
ayrıca özellikle çocuklar için ilaveten 11 belge yayınladı.

V. SINIRLILIKLAR VE GÜÇLÜKLER

1. Kısıtlı Maddi Koşulları Olan Okullar

Edgar Kolling şöyle diyor: “Bugün halen yaşadığımız en önemli sınırlılıklardan biri genel
olarak okullarımızın çok yetersiz maddi koşullara sahip olmasıdır: çok az kütüphane, yetersiz
öğretim gereçleri ve kaynakları”95

1) Eğitimciler: Niceliksel ve Niteliksel Yetersizlikler

Bir başka sınırlılık “ki bu halen ciddi bir problemdir- öğretmenlerin yetersiz eğitimidir.
Yerleşimlerde aşağı yukarı 6000 eğitimcinin 3000’den daha fazlasının hayata geçirdiği iş
üzerine herhangi bir özel eğitimi yoktur; öğretim rollerinde sadece ilkokulu bitirmiş olan
insanlar vardır.96 En büyük güçlük hem niteliksel hem de niceliksel bir bakış açısından
öğretmenlerin eğitimini geliştirmektir”97 çünkü sonunda, halen Hareketin eğitim alanında
çalışan az sayıda insan bu alanda örgütlenme için bir engeldir.98

Birçok yerde MST bizzat yerleşimde temel eğitimi sağlayabilmiş olsa bile (sekizinci
sınıfa kadar), bu eğitimin doğrudan MST eğitimcilerinin sorumluluğunda olduğu anlamına
gelmez. Çoğu zaman öğretmenler doğrudan devletle sözleşme imzalamıştır ve daha önce sözü
geçen kullanılmış özel yöntemlerden ötürü, MST militanlarının kabul edilmesi zordur.

Davamıza “dışardan” öğretmenleri “kazanmak” için çok büyük çaba sarf etmeliyiz ki
MST’nin fikirlerine empati duysunlar.99 “Hareketin amaçlarına tamamen karşı olan
öğretmenlerle uzun bir mücadele” olmuştur.100
Bu durum Eğitim Bölümü’nün öğretmenler, aileler ve “Topraksız çocuklar”la okul
dışında çalışma düzenlemesini gerektirir. Çocuklara Hareketin tarihini ve ilkelerini öğretmek
için, okuldan sonra, Cumartesileri ve Pazarları fazladan zaman harcamalıdırlar, ve bu kolay
bir mesele değildir: Oyunlar, inceleme faaliyetleri ve eğitim atölyeleri aracılığıyla bu
yapılmalıdır. Ayrıca ergen gençlerle çalışırlar –başka şeylerin yanı sıra, değerler yaratmak
için.”101 Hareketin eğitim önerisi üzerine aileler ve öğretmenlerle birlikte “öğretmenlerin
toplulukları için kaygı duymadığı resmi basmakalıp okuldan çok farklı olan tartışma ve analiz
için mekânlar yaratılmalıdır [...] Kitapların, örneğin, hepsi hazır ve sınıflara paketli gelir ve
bunu biz yabancılaşma olarak yorumlarız, çünkü insanlar kendilerini ve kendi çevrelerini
sorgulamayı öğrenmez. Bizim kitaplarımız, bilakis, eğitimcinin her bir farklı yerleşimdeki
duruma göre kendi çalışma planını –nasıl planlayacağı ve ne için planlayacağı- hazırlamak
zorunda kalacağı bir tarzda yapılır.”102

São Paulo hükümeti, öte yandan, kırsal eğitimde harcamaları kesmek zorunda olduğunu,
kentlerde eğitimin daha iyi olduğunu, ve köylülerin bu yeni sistemden yarar sağlayacağını
belirterek daha önce bölgenin kırsal topluluklarında bulunan orta dereceli okulları –bunlar
epeyce çoktu- ortadan kaldırdı. Fakat kolayca görülebileceği gibi bu politika MST eğitim
önerisinin şu önermesine karşıdır: “eğer insanlar çiftçiyse, çok erken yaşlardan itibaren
arazide pratik faaliyetlerini geliştirmelidir, çünkü bu öğrenmenin en iyi yoludur: yetişen ve
büyüyen bitkileri görebilirler, hayvanları, üretimi, ailelerinin nasıl çalıştığını görebilirler.
Hareket köylülerimizin kültürel eğitimi için temel olan bu eğitimin yaşamla doğrudan ilişkili
olduğuna inanır.”103

2) Bu Programlar için Herhangi Bir Bütçe Olmaması

Devletle yaşadığımız bürokratik ve politik güçlüklerin bir başka örneği Pronera’da,


federal hükümet tarafından kabul edilen ve ulusal olarak uygulamaya konan, bahsi geçen okur
yazarlık programıyla olanlardır. Program ilk önce hükümet tarafından finanse edildi ve MST
doğrudan yönetim kaynaklarından ve kendi eğitim önerisini hazırlamaktan sorumluydu.

Ne yazık ki, şu anda bunu yapmak kaynak yokluğundan ötürü çok güçtür. MST doğrudan
hükümetin INCRA’nın bütçesini kesmesiyle açıklık kazanan neo-liberal politikayı
suçlamaktadır.104

MST’NİN EĞİTİM ÖNERİSİNİ GÜÇLENDİRMEK


MST kırsal eğitimde kalitenin yanı sıra mücadelesinin amaçlarıyla uyum halinde olan
kendi eğitim önerisi yönünde halkının hakkını garantilemek için uzun bir yol almıştır.
Üstesinden gelmesi gereken engellere rağmen –hükümet tarafından konan engellere oranla
kaynak yetersizliğinden o kadar değildir- MST gerek niceliksel gerekse de niteliksel bakış
açısından önemli mücadeleler kazandı. Çabalarını –eleştirel ve katılımcı bir tarzda- bir eğitim
önerisi tayin etmek için ve yeni insanın oluşumu için birleştirdi.105

MST’nin eğitim vurgusu şüphesiz gelecekteki gelişmesi bakımından bu sağlam temelin


bir parçasıdır ve toplumsal bir hareket olarak ona, çok daha geniş ve bütünü kucaklayan bir
boyut sağlar.

NOTLAR:
1
Roseli Salete Caldart and Bernadete Schwaab, A Educação das Crianças nos Acampamentos e Assentamentos,
in Frei Sérgio, J. Pedro Stédile, Assentamentos..., Editör Vozes, Petropolis, Rio de Janeiro, 1991, s. 88.
2
A.g.e
3
Bernadete Schwaab tarafından anlatıldığı gibi, Anonni’de öğretmen, Frei Sérgio, J. P. Stédile içerisinde,
Assentamentos…, Yukarıda A.g.e S. 90.
4
Yukarıda A.g.e S. 92
5
Yukarıda A.g.e S.91
6
Yukarıda A.g.e S.93
7
A.g.e
8
A.g.e
9
Yukarıda A.g.e S. 97
10
F. Sérgio and J. P. Stédile içerisinde, öğretmen Neive tarafından anlatıldığı gibi, Assentamentos…, Yukarıda
A.g.e S. 102.
11
Yukarıda A.g.e S. 99-100
12
A.g.e
13
Yukarıda A.g.e S.98
14
“Topraksız Çocuklar” ismi 1997’de Sao Paulo’daki Topraksız Çocukların Birinci Eyalet Toplantısı’na bizzat
katılan çocuklar tarafından uyduruldu. Bundan sonra, MST “Topraksız” kimliğinin erken bir yaşta başladığını bir
şekilde yansıtan bu tanımı kullandı.
15
Frei Sérgio and J. P. Stédile, Assentamentos…, Yukarıda A.g.e, S. 100.
16
O que queremos com as escolas dos assentamentos, Caderno de Formação, No. 18, São Paulo, 1999, S. 3.
17
Kübalı yurtsever, şair ve yazar.
18
Rusyalı pedagog.
19
Paulo Freire temel kitabını, Pedagogía del Oprimido [Ezilenlerin Pedagojisi, Ayrıntı Yayınları, Çev. Dilek
Hattatoğlu, Erol Özbek, 1991], Birleşik Devletler’deki sürgünü sırasında, 1969’da yazdı. 1964’den 1965’e kadar
“Brezilyalıların okur yazarlığı üzerine ilk teorik denemesi” olan Educación como práctica de la libertad’ı
yazdı. Miguel Darcy de Oliveira, in El proceso educativo según Paulo Freire y Enrique Pichón Riviere,
Ediciones Cinco, Buenos Aires, ikinci basım, 1986, s. 42.
20
Edgar Kolling, Eğitim Bölümü Ulusal Kolektifi’nin genel koordinatörü, röportaj Luis Acevedo Fals tarafından
yapılmıştır, Santa Catarina, Brezilya, Mayıs 2001.
21
Yukarıda A.g.e
22
Maria Salete Campigotto, röportaj Luis Acevedo Fals tarafından yapılmıştır, Brezilya, Mayıs 2001
23
Roseli Salete Caldart, Pedagogia do Movimento Sem Terra, Porto Alegre, 1999, belge
24
A.g.e MST “değişmez bir model” ya da “tüm zamanlar ve mekânlar için bir reçete” olmayacak bir okul önerir;
daha doğrusu, bu öneri “Hareketin tarihinden gelen” bir dizi öğretim ilkesidir, ve bu nedenle, tüm zamanlar için
geçerli değildir, fakat tıpkı mücadele dinamiklerinin dönüştürülebildiği gibi kendilerini dönüştürebilirler.
25
Bu konu üzerine daha fazla ayrıntı için bakınız: MST, Como fazemos a escola de educação fundamental,
Caderno de Educação, No. 9, MST, Setor Educação, Rio Grande do Sul, 1999, S. 6-11 .
26
“Okul-vaktini” okulun içerisinde gerçekleştirilen faaliyet saatleri olarak adlandırırlar, ve “topluluk saatini”
pratik faaliyetler ve öğrencilerin gerçekliğinin gözden geçirilmesi için kullanırlar. Yukarıda A.g.e, S.10-11
27
O que queremos…, Yukarıda A.g.e, S. 7-9.
28
Yukarıda A.g.e S. 9
29
Yukarıda A.g.e S. 11
30
Yukarıda A.g.e S. 3
31
Bu konu “Okul Organik Yapısı”nda daha fazla derinlemesine incelendi.
32
Construindo o caminho..., Yukarıda A.g.e, s. 31.
33
O que queremos..., Yukarıda A.g.e, S. 12-13.
34
Yukarıda A.g.e. Bu fikir “Okul Organik Yapısı”nda daha fazla derinlemesine incelendi.
35
A.g.e
36
Yukarıda A.g.eS. 16
37
Yukarıda A.g.e S.19
38
Yukarıda A.g.e S. 20
39
MST, Como fazemos a escola de educação fundamental, Caderno de Educação No. 9,Rio Grande do Sul,
1999, S. 3.
40
İlkokul birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar gider.
41
Construindo o caminho…, Yukarıda A.g.e, S. 31
42
Yukarıda A.g.e S.32
43
Marcia Mara Rarnos, röportaj Marta Harnecker tarafındandır, Pirituba Yerleşimi, Sao Paulo, Mayıs 2001
44
MST son zamanlarda “okulun öğrenim-öğretim sürecine doğrudan katılan herkesi” belirtmek için “öğretmen”
yerine “eğitimci” terimini kullanmaya başladı. Eğitimciler öğretmenler (yerleşmiş ya da değil); okulda çalışmak
için işe alınmış memurlar; yerleşime ve onun eğitim sürecine katkıda bulunan teknik personel ve yerleşik
gönüllü köylülerdir. (Como fazemos a escola..., Yukarıda A.g.e, S. 17).
45
A.g.e
46
Yukarıda A.g.e, S.20
47
A.g.e
48
Yukarıda A.g.e S. 20-21
49
Yukarıda A.g.e S.21
50
Marcia Ramos, röportaj Marta Harnecker, Yukarıda A.g.e
51
Como fazemos a escola…, Yukarıda A.g.e, S. 5.
52
Geliştirmek ve eğitmek arasındaki farka bakınız. Geliştirmek eğitimden çok daha geniş bir süreci gerektirir.
Dolayısıyla okul sadece “bu kolektif grubun insani gelişimi açısından daha geniş bir deneyimin” parçasıdır.
53
Yukarıda A.g.e. S.24
54
MST’deki ve R. Salete Caldart’ın birkaç metninden alıntılandı, Caderno de Educação, No. 9, Como fazemos a
escola…, Yukarıda A.g.e S.5
55
R. S. Caldart, Pedagogia do Movimento…, Yukarıda A.g.e, belge
56
A.g.e
57
Christiane Campos, MST tertip bölümünde militan, röportaj Marta Harnecker, Montreal, 22 Şubat 2001
58
R. S. Caldart, Pedagogia do Movimento…, Yukarıda A.g.e, belge
59
Maria Salete Campigotto, röportaj Marta Harnecker, Ronda Alta, 2000
60
“Kamplarda ve yerleşimlerde okullar talep etmek ve bunları örgütlemek için” ilk adım aile-öğretmen
komisyonlarının yaratılması oldu.” Bernardo Mançano Fernandes, A Formação do MST
61
A.g.e
62
A.g.e
63
A.g.e
64
A.ge
65
R. S. Caldart ve Edgar Jorge Kolling, A Reforma Agrariaea Luta…içerisinde, O MST e a educação, Editora
Vozes, Petrópolis, 1997, S. 228-229.
66
B. Mançano Fernandes, A Formação do..., Yukarıda A.g.e, S.223
67
Yukarıda A.g.e, S.224
68
R. S. Caldart and E. J. Kolling, A Reforma Agraria e a Luta… Yukarıda A.g.e, S.229
69
A.g.e
70
Edgar Kolling, röportaj Luis Acevedo Fals, Santa Catarina, Brezilya, Mayıs 2001
71
A.g.e
72
Frei Sérgio, Assentamentos..., yukarıda A.g.e, S.104
73
Salete Caldart, B. Mançano Fernandes içerisinde, A Formação do…, yukarıda A.g.e, S.224
74
Edgar Kolling şöyle diyor: “Okul düzeninin bütünlüğe dayalı olması gerektiğini düşünüyoruz, çalışma ve
sınıflar, aynı zamanda toplumsal ilişkileri, politik-ideolojik eğitimi, toplumsal cinsiyetle ilişkili sorunları [...] da
hesaba katmalıdır, halk arasında adaletsizliğe karşı öfke, başkaları için hayatını vermek gibi duygusallığın [ve
değerler] yaratılmasıyla çok fazla alakadar oluyoruz.”
75
Edgar Kolling, Röportaj..., Yukarıda A.g.e
76
A.g.e
77
Chisriane Campos, röportaj..., Yukarıda A.g.e
78
Edgar Kolling, Röportaj..., Yukarıda A.g.e
79
A.g.e
80
B. Mançano Fernandes içerisinde, A Formação do…, yukarıda A.g.e, S.224-225
81
Ivanette Tonin, röportaj Marta Harnecker, 16 Kasım 2001
82
CONCRAB: Brezilya Tarım Reformu Kooperatifleri Konfederasyonu
83
B. Mançano Fernandes içerisinde, A Formação do…, yukarıda A.g.e, S.224
84
Chisriane Campos, röportaj..., Yukarıda A.g.e
85
Eğitim talepleriyle birlikte, eğitimciler tarım reformu mücadelesine ve toplumsal dönüşme bağlılıklarını ilân
etti; işçi sınıfının bir parçası olarak düşüncelerini açıklamaları gerektiğini söylediler: adaletsizliğe ve sefalete
karşı öfke; herhangi bir toplumsal dönüşüm sürecinin temel ekseni olarak eğitim; acil olarak cahilliğe son verme
ihtiyacı; insanlığın bütün boyutlarıyla ilgili ve demokratik katılıma dayalı pedagojik yöntemler ihtiyacı. R.S
Caldart, Pedagogia do…, yukarıda A.g.e, S.265-266.
86
Chisriane Campos, röportaj..., Yukarıda A.g.e
87
MST, Temmuz 2000, Balanço das atividades do setor de educação do MST, iç sirkülasyon belgesi.
88
Bu örnekte, ciranda kelimesi bir “ciranda, cirandinha, vamos todos cirandar…,” şeklinde giden Brezilya
şarkısına ve pembe oyun halkasına gönderme yapar.
89
Revista Sem Terra, Yıl II, No. 8, 1999, S.38
90
Chisriane Campos, röportaj..., Yukarıda A.g.e
91
A.g.e
92
A.g.e
93
A.g.e
94
Chisriane Campos, röportaj..., Yukarıda A.g.e
95
Edgar Kolling, röportaj, yukarıda A.g.e
96
Brezilya’da bu ilk okul eğitimi “temel” okul eğitimi olarak bilinir.
97
Edgar Kolling, röportaj, yukarıda A.g.e
98
Marcia Regina de Oliveira Andrade tarafından yazılan “O movimento dos trabalhadores sem terra e a
educação: a perspectiva da construção de um novo homem e de continuidade do movimento” makaleden
alınmıştır, A Reforma Agraria e a Luta do MST, Editör Vozes, Rio de Janeiro, 1997. S. 261.
99
Delwek Mateus, Pirituba Yerleşiminde MST lideri, Sao Paulo, röportaj Marta Harnecker, Mayıs 2001.
100
Marcia Mara Ramos, Röportaj..., yukarıda A.g.e
101
A.g.e
102
A.g.e
103
Delwek Mateus, röportaj..., yukarıda A.g.e
104
Ulusal Kolonizasyon ve Tarım Reformu Enstitüsü
105
MST şu anda temel eğitim için 1200 okula; temel eğitim için 3800 eğitimciye; 150.000 civarında öğrenciye;
1200 genç ve yetişkin eğitimciye; anaokulları için 250 eğitimciye sahiptir. Bilgi Balanço das atividades do
setor de educação do MST’den, alınmıştır, Temmuz 2000, iç sirkülasyon belgesi.

You might also like