Felsefe Tari̇hi̇

You might also like

Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 24

FELSEFE TARH 1.

.HAFTA ZET YUNAN FELSEFESNN DOU ARTLARI Felsefe kelime anlamyla Yunanca kknn iaret ettii zere bilgelik sevgisi anlamna gelmektedir. Felsefe varla bir btn olarak bakmay ve retilen bilgileri birbirleriyle ilikili sistematik bir btnlk iinde kavramay kendisine grev edinir. phesiz ki her filozof bylesi bir abay gstermez; fakat bu btnl ina etme grevinin olmamas felsefenin olmad anlamna gelmemektedir. lk a felsefe tarihinin slam Dnce gelenekleri asndan nemine ksa da olsa temas etmemiz faydal olacaktr. Tm alt disiplinleriyle slam Dnce gelenei, Yunan Felsefesi ile halef selef olma bakmndan ok ciddi ilikiler ierisinde olmutur. slam Felsefe gelenei sreklilik ve hakikat aray ile Antik a Yunan felsefe birikimini ciddi bir ekilde zmsemitir. Sadece Aristo ve Antik Yunan Aristocu okul deil dier antik a filozoflar da slam Felsefe gelenei zerinde etkili olmutur. Ayrca Antik a felsefe gelenei, slam dncesinin dier alt disiplinleri olan Kelam ve Tasavvuf zerinde de etkisi bulunmaktadr. Atomculuun slam Kelamndan yeniden retilii, YeniEflatuncu okulun Gazzali sonras Tasavvuf geleneinde yer almas bunlarn arpc rnekleridir. Antik a Yunan felsefesi, ayn zamanda, Bat medeniyetinin nemli dnce kaynaklarndan birisidir. yle ki o olmadan Avrupa dncesinin geliimi ve evreleri anlalamaz. Eski Yunanllar byk kabileden olumaktadr. Esas itibariyle kyl olan Eloliallar, Ispartallarn da kendinden olduu iyi asker olan Doriallar ve denizci ve ticaretle megul olan yonyallar. Denizci ve tacir olmalar, felsefe iin gerekli olan merak ve birikimin yonyallarda olumasna katkda bulunmutur. Yunan Felsefesinin Dnemleri Antik Yunan Felsefesini deerlendirmeye gemeden dnemleri hakknda ksa bir bilgi vermemiz faydal olacaktr. 1) Sokrat ncesi Dnem: M.. altnc yzyln bandan beinci yzyln ortasna kadar olan bu dnem, arlkl olarak evren veya tabiata dair konular tartmtr. Bundan dolay Tabiat Felsefesi Dnemi diye de isimlendirilmitir. Sofistlerin ilgilerini insana ve insanla ilikili konularn ynlendirmesiyle bu dnem bitmitir. 2) Sokrat Dnem: Sokrat, sonular ve zmleri itibariyle sofistlerden farkllasa da, insan, doru yaama sanat ve bilgi sorununu bakmndan almakla farkl bir dnemi temsil etmektedir. Doru bilgi, felsefi tartmalarn odana oturarak ve ahlk ile siyasetle de ilikili olarak felsefenin etkinlik alann gelitirmitir. Bu kriterlerden bakldnda Platon ve Aristo da bu dnem iine yerletirilir. 3) Hellenistik Felsefe: Bu dnem byk bir siyasal deiimin glgesi altnda ekillenir. Siyasal rgtlenme biimi olarak ehir devletinden imparatorluk modeline geilir. Bu gei yeni siyasal sistemde bireyin yeri, anlam ve devletle ilikilerinin nasl olmas gerektiine dair bir dizi sorunu felsefi tartma alanna eker. Ayrca din ile felsefe arasnda kurulmaya allan ilikiler a da bu dnemin nemli tartma konularnda bir tanesidir. Platonun Akademias, Aristonun Lise adl meai okulu, Stoac ve Kirenin/Epikrc okular bu dnemin aktif okullardr. 4) Roma mparatorluunun felsefesi: Yeni-Pltoncu ve Yeni-Pythogaras okullar bu dnemin nde gelen okullardr. Felsefe dou mistik unsurlaryla ve dini unsurla etkileim halindedir. YONYA OKULU 1.Thales M. 625/4-546/5 Thales, Yunanllarn ilk filozofu olarak anlr. Yetitii ortam, Ege blgesindeki Milet ehridir. Yunan Felsefesini balang noktas olarak grenler tarafndan, Thales sebebiyle Milet, felsefenin balang noktas da kabul edilir. Thalesin kendisinden elimize geen hibir metin yoktur. Kendisiyle ilgili bilgilere Herodotos, Aristo, Teophrastus ve Diogenes Laertius kanalyla ularz. Anlald kadaryla siyasetle ve siyasetin sorunlaryla ilgilenmi gzkmektedir. Nitekim Lidya istilasna kar koyabilmek iin, yonya yurttalarn Bakent Teos olacak ekilde federasyona gitmelerini nerir. Yine Lidyallarn Medlere kar yapt savata Kzlrmak rahat geebilmek iin bir kanal vastasyla nehri ikiye blmeyi tavsiye ettii ve bylece su seviyesini alaltt nakledilmektedir. Bu anekdot, Thalesin Geometri ve siyasetle olan ilgisini gstermektedir. Kendisiyle ilgili aktarlan anekdotlarda gne tutulmasn nceden haber verdii aktarlmaktadr. Bu haber astronomik gzlem cetvel sonularna sahip olmas gerektiini bize bildirmektedir. Yine Thales denizcilere kk ays takip

etmelerini tavsiye etmektedir. O, geometriye dair teoremler ileri srer: kizkenarn karlkl alarnn eit olduu veya dairenin apla iki eit paraya blnd bunlardan bazlardr. Thalesin nesnenin glgesiyle eit olduu zaman tespit ederek piramitlerinin boyunu lt aktarlmaktadr. Yine Onun zeytinin bolluk ve darlk zamann hesaplayarak zeytin ezme aletlerine para yatrd aktarlmaktadr. Bu anekdot da onun astronomiyle olan ilgisini gstermektedir. Ayrca Thales, dnyay suyun zerinde duran bir tepsi gibi tasarlamaktayd. Btn bunlar Thalesin astronomi ve geometride gelimi olan Babil ve Msr medeniyetleriyle dorudan veya dolayl iliki halinde olduunu gstermektedir. Thalese izafe edilen en nemli katk, evrenin kendisinden olutuu ilk ilkeye yaniarkhe sorununa dair speklatif tartmasdr. Arkhe sorunu, Sofistlere kadar Antik Yunan felsefesinin en nemli sorunlarndan bir tanesi olacaktr. Thales Su her eyin arkhesi, ilkesi, doas, nedeni veya tzdr (cevheridir). diyerek bu soruyu cevaplar. Thalesin suyu bu kadar nemli grmesinde her eyin ba olan tohumun nemli bir tarzda oluunu, suyun bereket kayna olarak Nil araclyla Msra nasl hayat verdiini gzlemesi ve dnyada en fazla olan varln su oluu etkili olmu olabilir. Thalesin nemi, ilke/arkhe sorununu ilk defa ortaya atmasndan ve buna cevap olarak da din ve mitoloji d akl cevaplar retmeye almasndan kaynaklanr. 2.Anaksimandros (M: 610-547) Diogenes Laertiusdan edindiimiz bilgilere gre; Milet okulunun kurucusu olan Thalesin rencisiydi. Baarlar Anaksimenes ve Pythagoras da etkilemiti. Anaksimandros, Thalesin ada, rencisi ve dostudur. Onun hakkndaki kaynaklar; Aristo, Theophrastus, Diogenes Laertius ve Aristo arihi Simplicustur. Anaksimandros da Thales gibi ok ynl bir kiilie sahiptir: matematiki, politikac, astronom, doa bilimcisi ve haritacdr. Onun Yunanllarda ilk defa harita izen kimse olduu da sylenilmektedir. Ayrca Anaksimandros, gne saatini getiren kiidir. Ay ve gnein uzaklklar hakknda tahminlerde bulunmutur.Anaksimandros sonsuz sayda evren bulunduunu kabul etmektedir Dnyay genilii yksekliinin misli olan bir silindir gibi tasarlamaktayd. Dnya evrenin ortasnda asl, her yere eit uzaklkta olduu iin hibir yere gitmesine gerek yoktu. Anaksimandros, suyun arkhe olarak kabul edilmesi fikrini eletirir. nk su, nicelik bakmndan snrl ve nitelik bakmndan belirlidir. Hlbuki doada grdmz olaylar byle deildir. Ona gre arkhe, zaman ve meknda snrsz ve belirsiz olan apeirondur. Onun tanmlad ekliye Apeiron duyusal maddeye e deildir ve soyut bir ilkedir. Bu ynyle Aristonun ve sonraki Meailerin ilk maddesine benzerdir. Apeiron gr hakkndan ondan gelen ifade udur: Var olan eylerin arkhesi apeirondur. eyler ondan meydana gelirler ve yine zorunlu olarak onda ortadan kalkarlar. nk onlar zamansal sraya uygun olarak birbirlerine kar ilemi olduklar hakszlklarn cezasn derler. Niteliksel apeiron: Ate, scaktr; Hava, souktur; Toprak, kurudur; Su ise slak ve nemlidir. Ve bunlar srekli birbirleriyle mcadele halindeler. Su topra tyor. Dolaysyla ilkeler bunlar deil; fakat bunlarn arkasndaki daha basit bir ey olmaldr. (Bu ise Aristonun ilk maddesinin grd vazifeye benzemektedir.) Anaksimandros bu tartmalaryla doa felsefesinin ikinci sorunu olan deiim ve dnm sorununa da iaret etmi olmaktadr. 3.Anaksimenes (M. 585-525) Elimizdeki bilgilere gre 6. yzyl da yaam ve 525 ylnda lmtr. Anaksimandros'un rencisi olmutur. Ondan farkl olarak, o da Thales gibi, ilkeyi tekrar grnr bir tzde aramtr. Anaksimenes'in kendisinden sonrakilere ulaan yapt, fizikilerin geleneine uygun olarak Doa zerine adn tar. Aristo'nun aktard bilgilere gre, naksimenes'in dnceleri daha ok Thales'e yakndr. Bu durum, Anaksimandros'a gre bir gerileme saylabilir. Anaksimenes'in asl ilgi alan grnr evrendir. Eserini yon lehesiyle gereksiz sslemelerden kanarak basit bir dille yazmtr. Anaksimenesin yaad yllardan sonra Milet, ranllar tarafndan istila edilip tahrip edilecektir. Bylece Milet doa okulu da sona erecektir. Thales gibi, Anaksimenes de yeryznn dz bir tepsi olduunu iddia eder. Yalnz ona gre, yeryz hibir eye dayanmayp havada durmaktadr. Anaksimenes Thalesin suyun yerine havay koyar. Akl yrtmesi de Thalese benzer. Ona gre hava yaam iin sudan daha nemlidir. Yaayan varlklar iin hava suda ok daha fazla nemlidir. Ayrca havann kaplad alan sudan ok daha fazladr. O bu konuda yle der: Nasl hava olan ruhumuz bizi bir arada tutmaktaysa, soluk ve hava da btn dnyay evrelemektedir. Aristoya gre, Anaksimenes ve Diogenes, havay suyun nne yerletirmekte ve onun basit cisimler iinde en asli olan olduunu sylemektedir. Ona gre, hava, evrenin nefesidir. Ruh ise canlnn nefesidir. Bylece ruh kavramna ilk defa Anaksimenesde karlarz.

Btn canl varlklar bir ruh tar demekle O, tabiatta canl ve cansz ayrm yapm olmaktadr.Bylece Anaksimenes evrenin var oluu hakknda ak bir tasavvur ortaya koymaktadr. Her ey havadan meydana gelmektedir. Hava, hem geveyen hem de skabilen bir eydir. Hava geveyince yukarya doru ykselen ate meydana gelir. Havann skmas sonucunda nce buhar sonra da duman meydana gelir. Bu buhar, duman bulutlar daha da sknca yamur yani su ortaya kar. Nihayet suyun skmas nce amuru, topra ve son olarak da ta meydana getirir. Bylece havay ilk ilke, arkhe olarak kabul eden Anaksimenes, olu ve bozuluu ise havann skma ve seyreklemesi ile izah eder. Doada gzlemlenen drt unsur da bu ekilde izah edilmi olur. PYTHOGARAS VE PYTHOGARASILAR Pythogaras, Yunanistan'da, Ege Denizi'nde, Dilek Yarmadas'nn karsnda bir ada olan Sisam adasnda domutur. Msrllarn dilini rendi. Daha sonraYunan kenti olan Kroton'a gitti. Burada efsanevi Ozan Orpheus'un kurduu Orfeusuluun etkisinde gizli dinsel bir topluluk kurdu. Kroton'da kurduu bu topluluk, siyasi bir rol de stlenmitir. Topluluktakiler kendilerini matematikiler (mathematikhoi) olarak adlandryorlard. Bunlar okulda yayorlard ve iisel hibir eye sahip deillerdi. Ruh g retisi etkisinde et yemiyorlard. Komu blgelerde yaayan rencilerin de okula katlmalarna izin veriliyordu. Bu renciler ise dinleyiciler ( akousmatikhoi) olarak adlandrlyordu. matematikilerin tersine dinleyicilerin et yemelerine ve kendi eyalarna sahip olmalarna izin vard. Kendisini filozof, yani bilgeliin sevdals, bilgelii seven olarak adlandran ilk kiiydi. Pythogaraslar, bundan nceki filozoflardan ayracak en nemli nokta, felsefi aratrmalardaki konu deiikliidir. Onlar her eyden nce din, ahlk ve psikoloji konularna ve sorunlarna ncelik verdiler. Felsefenin amacn teorik renmeden ziyade yaam olarak belirlediler. Yine Pythogaraslarn felsefi yazm tarzlar da daha deiiktir. Fizikilerin kuru ve ll lisan yerine lirik ve airane bir slup, yazm tarzlarna hkimdir. Pythogaraslar ayrca madde yerine formu, nitelik yerine nicelii, fizik yerine de matematii ncelemilerdir. Onlara gre, doann gizemi matematik sayesinde zlebilir. Pythogaraslar arkhe olarak says kabul etmekle ileri bir adm attlar. Bylece yann kk olarak artk hava ve su gibi maddi ve mahhas bir ey deil de, tam anlamyla soyut bir ey ileri srlm oldu. Pythogaraslar matematiksel yaplarn her eyin temelinde yattna inanmaktaydlar. Rasyonalisttirler. Onlar gerekliin bilgisine duyularla deil aklla ulalacana inandlar. Yalnz Pythogaraslarn rasyonalizmi saf bir aklclk deildir. Onlarn rasyonalizmi daha sonra gelecek olan Yeni-Eflatunculuun nemli temsilcisi Plotinus gibi mistik bir rasyonalizmdir. nk Pythogaraslara gre, matematiin akln da tesinde mistik bir alan bulunmaktadr. Pythogaraslar, Eflatuna ve slm Felsefe geleneinde hvan Safa okuluna ilham olmulardr. Onlarn en nemli katklar, gerekliin matematiksel bir yolla kavranlabilecei fikri idi Pythogaras, saylarla mzik arasndaki ilikiyi bulmutur. Seslerin matematiksel oranlarla [1/2, 2/3, 3/4] yakndan ilikili olduunu ifade etmitir.Pythogarasa gre, 1= noktay, 2= doruyu, 3= yzeyi, 4= cismi temsil etmektedir. Pythogaraslar tenash yani ruh g anlayna inanmaktadrlar.Pisagorcularn bilim alannda en byk baarlar astronomidedir. lk defa olarak yeri, evrenin merkezi olmaktan karmlar, onu kre eklinde dnmler, yerin bir atein etrafnda dolandn sylemilerdir. Merkezi atein etrafnda batdan douya olmak zere on tane gk cismi Sphairos lara (= saydam krelere) taklm olarak dnmektedir: Yer, karyer (bunu da gremeyiz), gne, ay, ozaman bilinen be gezegen ile duran yldzlar gk. Gne tutulmas, ay, yer ile gnein arasna girince, ay tutulmas da yerin ya da, kar yerin glgesi ay zerine dnce olur. Btn hzla giden eyler bir ses karrlar, dolaysyla yldzlar da bir ses karrlar; bu sesin ykseklii yldzn merkezi atee olan uzaklyla orantldr. Bylece, gklerin de bir musikisi vardr, ama bunu sradan lmller iitemezler. KSENEPHONES VE HERAKLT 1.Ksenephones Aristo ve dier lka felsefe kaynaklar onu Elea okulunun kurucusu bir filozof olarak kabul ederler. Ksenephones bundan nce grdmz doa filozoflarnn ilgilendii konularla hi ilgilenmez. Doa ve doann ana maddesinin ne olduu sorunu onun ilgi alanna girmez. O daha ziyade, sk bir eletirici olarak kendisini gsterir. Bir iirinde Pythagoras ve onun ruh g anlayn eletirir. Ksenephonesin dncesinin ana konular insan ve kltr sorunlardr. Ksenephonesin asl eletirilerinin odak noktasn ise Homeros ve Hesiodosu insan biimci oktanrc anlay oluturmaktadr. Eletirir, nk Homeros ve Hesiodos tanrlar insanlatrmaktadr. Tanrlara insanlarn irkin ve kt davranlarn yklemitir. Homerin iirlerinde tanrlar aldatr, hrszlk yapar, yalan syler; ksaca her trl ktl yaparlar. Ksenephones Tanr kavramna ahlaki bir ierik kazandrmaya alr. Tanr, olumsuz niteliklerden uzaktr. Tanr birdir, her eyi grr, her eyi iitir, hareket etmez, sabittir, deimez, lmszdr, manevi gcyle

evrendeki tm davranlar ve deimeleri dzenler. Bu dncelerin izlerini biz daha sonra Eflatun ve Aristoda greceiz. Ksenephones, monoteist tektanrc bir gre sahiptir. Ancak ondaki monoteizm, Hristiyanlk ve Mslmanlktan farkldr. Tanr, akn bir yaratc olmayp, evren ile ayndr, zdetir. Bu bakmdan o panteisttir. Tanr2ya biim vermek gerekseydi, onu evren gibi yani kre eklinde dnmek gerekirdi. Evren Anlay: Ksenephonesin evren tasarm yledir: Dnya dzdr, st tarafnda hava kresi, alt tarafnda ise toprakla evrelenmitir. Ayrca o, gnein havada bir doru izdii ve her akam batda bir ukura dt ertesi gn ise doudan yeni bir gnein doduu grndedir. Yldzlar ise gndzleri snen geceleri ise tekrar yanan kmr paralar gibi tasavvur etmektedir. Ona gre dnya belki balangta bir amurdu. Zamanla gnein etkisiyle sularn bir ksm buharlat, toprak kurudu ve bylece bugnk eklini ald. Ksenephonesin karada deniz hayvanlarnn fosillerini bulduu; bundan dolay bu gr ileri srd belirtilmektedir. Ksenephones, insan uygarlnn da evrenin oluumu gibi, zamanla gelitii kanaatindedir. Tanrlar, insanlara her eyi balangtan itibaren vermemilerdir. nsanlar aratrma yaparak zamanla en iyiyi bulmulardr. Ona gre, uygarlk ve kltr zamanla ve insan gayretleriyle gelimektedir. 1.4.2.Heraklit Ayn nehirde iki defa ykanlmaz, nk dn girdiim nehir bugn artk ayn nehir deildir, dnk sular akp gitmitir. Bununla birlikte, biz, dnk nehri bugnk nehir ile ayn sayarz. Sava her eyin babas ve kraldr. O bazlarn Tanr, Bazlarn insan yapar. Bazlarn kle, bazlarn da zgr klar Heraklit yonyann sonuncu ve byk filozoflarndan biridir. O hayat boyunca demokratik ynetimi keskin bir ekilde eletirmitir. Heraklit, eserlerinde kendine ar gvenen, insanlar kmseyen gururlu bir tarz sergiler. Heraklit, ana madde/arkhe olarak atei esas alr. Ona gre, tm evren ateten var olmutur ve yine atee dnecektir. Heraklitin kendisinden nceki dier filozoflardan farkl olarak felsefi tartmalara getirdii konu, evreni var olu ve yok olu sreci eklinde sunmasdr. Heraklitin, evreni tek bir ilkeyle yani atele aklamas bakmndan, monist olduunu syleyebiliriz.Heraklite gre sabit bir ey yoktur. Her ey ayn ate gibi srekli bir hareket ve deiim iindedir. Tm varlk deiim ierisindedir. Her ey srekli bir ak ve devinim halindedir. Etrafmzda sabit olarak grdmz eyler aslnda deiim ierisindedir. Heraklit deiimi ztlarn veya kartlarn birbirleriyle atmas ve sava ile aklar. Ona gre, sava, oluun en temel artdr. Her ey kartlaryla beraber vardr. Sava, yaratc evrensel gtr. Ktlk ve atma evrenin her tarafnda vardr. Dnya ve onu evreleyen ate kresi arasnda; erkek ve dii arasnda ztlk vardr. Heraklit, ayn zamanda bu ztlklar arasnda bir birlik ve uyum olduunu savunur. Bu genel yasaya Heraklit logos adn verir. Logos sz, kelime demektir. Kelime harflerin anlaml bir sz oluturmasdr. Yani logos anlaml ve ilikili bir sz veya bir var olutur. Evrendeki tm olaylara logos (akl) hkmeder ELEA OKULU: PARMENDES VE ELEALI ZENON Eleallar duyu bilgilerimizin bizi asla hakikate gtremeyeceini dnmekteydiler. Elea okulu doru bilgiye ulamada akl yrtmeye ve diyalektie verdikleri nemle ne kmaktadrlar. Parmenides ve Melissos tmdengelimsel bir metafizik anlay ierisinde olu ve deimeyi inkar edip varln z bakmndan deimediini ve ayn kaldn savunmutur. 1.Parmenides Parmenides, Homeros gibi lirik bir tarzda yazmaktadr. Ama buna ramen fikirlerini takip ve temellendirme bakmndan olduka aklcdr. Grlerini yle sunar: Varlk-olan vardr. Varlk-olmayan yoktur. Varlk olan dnlebilir. Varlkolmayan dnlemez. Parmenides, akla dayanldnda varlk alannda ve evrende deimenin ileri srlemeyeceini belirtmektedir. Akl, yukardaki akl yrtme takip edildiinde deiimin mantksal olarak imknsz olduunu sylemektedir. te yandan duyularmz ise bize evrende deiim ve dnmn olduunu bildirmektedir. Parmenidesin buradaki seimi bellidir. Akla uyulmaldr. Akl dorudur ve doruyu gsterir. Duyularmz ise bizi aldatabilir. Bu adan bakldnda Parmenidesin ilk aklc/rasyonalist filozof olduu sylenebilir. Parmenidesin akl ile duyular arasnda yapm olduu ayrm ematik olarak yle gsterebiliriz:

Akl Varlk Sabite Birlik _______=________=___________=____________ Duyular Yokluk Deiim okluk Bylece Parmenides felsefesini bir tek ilkeye balar. Deimeyen, hareket etmeyen, blnmeyen ey varlktr. Deimeyen, hareket etmeyen, blnmeyen Bir Tanrdr ve Tanr ile zdetir. Onun dndaki her ey yalnzca aldatmacadr. Elea okulunun felsefe tarihi bakmndan gerek nemi manta verdikleri katk bakmndandr. Parmenidesin sabit gereklikler zerindeki aklamalar ve speklasyonlar kavramsal olarak z, cevher kavramnn ieriinin olumasna etkide bulunmu gzkmektedir. Aristo, bu kavramsallatrmayla youn bir ekilde uraacaktr. Aristo'da ay st, ay alt lemi ayrm bunun izlerini tar. 2.Zenon Zenon (yaklak olarak 490-430), Parmenidesin rencisidir. Yeni bir reti savunmaktan ziyade ustasnn retilerini yeni argmanlarla ve paradokslarla savunmutur. Bu savunmalarnda mant ve cedeli ustaca kullanmtr. Bundan dolay, Aristo onu cedelin kurucusu olarak yd eder. Aristotelese gre Eleal Zenon dncenin dt gelimeler retisi anlamndaki diyalektikin bulucusudur. Zenon, Parmenidesin Bir Olann biricik gerek varlk olduu retisini, okluu ve hareketi varsaymann dnlemeyeceini, byle bir dncenin elimelere srkleyeceini gstermeye almakla desteklemitir. Bunu da o, oklua ve harekete kar ileri srd pek n salm olan kantlaryla yapmtr. Hareketin gerekliine kar Zenonun ileri srm olduu kantlar Aristotelesten reniyoruz. Bunlarn arasnda en ok bilineni, Ail ile kaplumbaa arasndaki yar kantdr. Bu yarta, kendisinden biraz nce yola kan kaplumbaaya Ail hibir zaman yetiemeyecektir, nk balangtaki kaplumbaa ile kendi arasndaki mesafeyi komak iin geen zaman iinde kaplumbaa, az da olsa, biraz ilerlemi olacaktr. Zenonun bu keskin antinomialar, tabii, yalnz unu gstermek iin: Varolan bir okluk ve hareket diye dnrsek, elimelere (antinomilere) deriz, yle ise Var olan ancak bir ve hareketsiz olabilir. EMPEDOKLES VE ANAKSOGORAS 1.Empedokles Empodekles yaklak M.. 492-432 yllar arasnda yaamtr. Sicilyann gney kslarnda Akragas ehrinde yaadna ve kendi ehrinin demokratik bir hkmete kavumas iin mcadele ettiine inanlmaktadr. Kendisinden bahsedilirken kullanlan uslubu dikkate alrsak, bir doa filozofu olduu kadar bir peygamber olarak da kabul edildii grlmektedir Ruh gne inand iin et yemeye ve kanl kurbanlara da kardr. Empodekles, deiim sorununda orta bir yol tutar ve bir tr uzla retmeye alr. zm bu iki iddiann ortasnda bir yerdeydi. Empodekles, evrenin kendinden olutuu drt temel element varsayar: toprak, hava, su ve ate. Drt temel element (ansr- erbaa), nicelik ve nitelik olarak deimez. Ona gre, bu drt temel element, evreni tamamyla doldurur, evrende bo yer yoktur. Evrende boluk yoktur. Drt temel element nicelik ve nitelik olarak deimez. Yani bu drt temel element ne daha fazla ne de daha az olacaktr. Bunlarn miktarlar srekli olarak ayndr. Bu drt temel elementin farkl miktarlarda olmasndan dolay varlklar farkllamaktadr. Mesela insann yaratlndaki kat yan olan et ve kemiin asl topraktr. nsann sv yan olan kann asl ise sudur. Sonra solunum yoluyla hava katlr. nsann bedeninde bulunan s ise onda atein de bulunduunu bize gstermektedir. Empodekles, toprak, hava, su ve atein birleme ve ayrmalarn salayan iki g tasavvur etmektedir. Birlemeyi salayan sevgi ve ayrmay salayan nefret gcdr. Sevgi elementleri birletirir ve nefret ise ayrtrr. Empodekles doa olaylarn aklamada sevgi ve nefret gibi iki psikolojik unsuru felsefi sistemine ekler. Anlalan odur ki, Empodekles Yunanda yaygn olduu zere evreni canl gibi tasavvur etmitir. Ona gre drt temel elementi birletiren ve ayrtran sevgi ve nefret evrende her zaman ayn iddette etkili deildir. Evrende sevgi veya nefretin hkim olduu farkl dnemler vardr. Empodeklesle beraber doa sorunlarnn stnde metafizik sorunlar da felsefenin ilgi alanna girmi olmaktadr. Empedoklesin Aristo zerindeki etkisi bariz bir etkisi gzkmektedir. Aristo, evreni oluturan ilkeleri aklamada Empodekles gibi drt temel ilke olan toprak, hava, su ve atee bavurmutur. Yine evrende boluun bulunmad konusunda Aristo Empodeklesi takip etmektedir. 2.Anaksogoras Anaksogorasn M.. 498den 428e kadar yaad rivayet edilir. O, yonyal yani Bat Anadoluludur. Anaksogorasda Empodekles gibi Heraklit ve Parmenidesin deiim ve sreklilik sorununa ara bir zm retmeye alr. Anaksogoras da arkhe ve evrendeki deiim veya sabitlik zorunu uzlayla zmlemeye alr.

Anaksogorasda temel olarak evrende baz eyler deiirken baz eylerin deimediini sabit kaldn dnyordu. Ancak evrenin kendisinden olutuu temel element/arkhe sorununda Empedoklesten farkllamaktadr. Anaksogoras, elementlerin snrsz sayda olmas gerektiini dnd. Snrsz sayda nitelik olduuna gre, elementler de snrsz olmaldr. Bylece Anaksogoras evrendeki farkl varlk ve nitelikleri arkheyi snrsz klmakla zmeye almtr. Evren sonsuz derecede kk paracklardan olumutur. Yani ate, ate atomlarndan, et ise, et atomlarndan vb. olumutur. Nitekim Anaksogoras yle der: Her eyde her eyden bir para vardr. Anaksogorasa gre evrenin balangcna kaos ve karmaa vard. Anaksogoras evrendeki btn bu oluumlarn dzenleyicisi olarak ise sadece akl/nous adn verdii ilkeyi kabul eder. Anaksogorasa gre bu nous veya akl evrenin bir tr mimardr. Nous ruhtur, yalnz dnen ve bir plana gre hareket eden bir ruhtur. Bu nous onun gznde kutsal varlktr, Tanrdr. Yalnz onun Tanrs evrenin bir mimar ve yapcs olup yaratcs deildir. nk evreni oluturan ana unsurlar nous kadar kadimdir. Anaksogoras nousu somut ve nesnel bir ey olarak dnr. Yalnz nous varlklarn en saf, en ar, en ince olandr. Anaksogorasn felsefi fikirlerinin Aristo zerinde ciddi etkileri olmutur. Yine Anaksogorasn nous/akl kavramsallatrma abalarnn etkisini, Aristonun ilk akl kavramnn ieriinin oluumunda grmekteyiz. ATOMCULAR VE SOFSTLER 1.Atomcular: Leucippos ve Demokritos Mutluluk zerine, lmden sonraki Hayat zerine, Dnya dzeni ve Dncenin Kurallar zerine, Ritim ve Harmoni zerine, iir zerine, Tarm zerine, Matematik zerine, gibi birok esere sahiptir. O, varl aklamada basit yap talarna yani atomlara bavurmutur. Tek bir arkhe vardr: Atomlar. Bunlar kk blnemeyen zerreler, paracklardr, bolukta hareket ederler ve hareketleri mekanik olarak belirlenir. Evrendeki okluk, bir olann/atomlarn meydana getirdii farkl ve deiik birleim veya dzenlemelerden baka bir ey deildir. Ona gre, atomlar, kat olup fiziksel olarak asla blnemezler. Demokritosun atomlarnn akli speklasyonla varsayldn burada hatrlatmak faydal olacaktr. Demokritos, evrendeki eitlilii, oluu ve deiimi atomlar ve atomlarn hareketlilii ile aklad iin boluu zorunlu kabul eder. Boluk yani yokluk varlk iin yani atomlarn hareketleri iin n kouldur. Atomlar sadece genilik, ekil ve arlk gibi niceliksel zelliklere sahiptir. Atomlarn renk, tat, koku ve ac gibi niteliksel zellikleri yoktur. Atomlar, maddi anlamda ayndr. Fakat arlk, ekil ve byklk bakmndan farkldr. Bazlar yuvarlak, bazlar dz, bazlar, kare, bazlar kp eklinde, bazlar gzenekli ve bazlar da engellidir. Grld kadaryla Demokritos, Anaksogoras gibi, bu atomlarn bir araya geliini ve ayrln dzenleyecek bir ilahi ilke aramamtr. Tm bunlar mekanik olarak olmaktadr. Gerek bilgiye duyular yoluyla ulaamayz. Gerek bilgiye yani atomlarn bilgisine ve hallerinin bilgisine duyularn bittii yerde akli sezgi ve dnce ile ularz. Atomculuk hem slam Kelamnda hem de Rnesanstan sonra Bat felsefe geleneinde olduka etkili olmutur. 2.Sofistler M.. 5. yzyl boyunca Yunaninstanda gezgin retmeler grld. Bunlara Sofist ad verildi. Sofistlerin ortaya knn sosyo-politik, ekonomik ve felsefi sebepleri vardr. Ekonomik adan Atina, deniz ticaretinin gelimesiyle tarmdan ticaret ekonomisine gemitir. Parann bulunmas ve yaygn olarak kullanlmasyla trampa ticaretine geilmi ve ekonomik hacim olduka bymtr. Buna uygun olarak da siyasi yap farkllamaya balamtr. Aristokrasiden demokrasiye gei sreci yaanm ve demokratik ynetimde tccar ve ehirli orta snf etkili olmutur. Sofistlerin ortaya k bylesi sosyo-politik ve ekonomik bir arka planda anlalabilir. Felsefedeki geliim srecine hzl bir ekilde bakarsak unu grrz: 150 yllk felsefe geleneinden sonra evrenin temel ana maddesi ve deiimin imkn ve izah noktasnda ok farkl gr ve bak alar ortaya kmt. Bu gr ve izahlarn bir ksm da birbirleriyle eliik olmalarna ramen hepsi de doru olduklarn iddia ediyorlard. Evrenin ana maddesine/arkheye dair hava, su, apeiron, drt temel unsur ve atom gibi ok farkl cevaplar verilmiti. Sofist kelimesi, bilge, bilgin, herhangi bir konuda derin bilgi ve uzmanlk sahibi kii anlamna gelir. Sofist, bilgelik retmeni anlamna gelmekteydi. Kelimenin gnmzde tad olumsuz anlamlar ise Eflatunun diyaloglarndaki olumsuz yklemelerden kaynaklanmaktadr. Ayrca sofistlerin bilgiyi parayla satmalar da baz evrelerde olumsuz karlanmtr. Atinann demokratik ynetime gemesiyle siyasal katlm dolaysyla retorik, gramer ve iyi bir eitim olduka nem kazand. Devlet ile ilgili kararlarn alnd halk meclisinde, hakl ve hakszn birbirinden ayrld mahkemelerde hitabet ok nemliydi. Sofistler de talep edenlere bu eitimi vermekteydi. Bundan dolay da sofistler demokrasi taraftaryd.

3.Gorgias Aslen Sicilyal olan nde gelen sofist felsefecilerden Gorgias (M.. 483-374), Pelepones sava srasnda Atinaya gelmitir. Hatip olarak tannmtr. phecilikte en ar ulara gittii bildirilmektedir. u savlar ileri srer: Bir ey yoktur, olsa bile bunu bilemezdik, bilsek bile bakalarna aktaramazdk. Gorgiasn amac, dinleyicileri hakikate ulatrmak deil sadece etkilemektir. 4.Protogaras Bir baka nde gelen sofist olan Protogaras, M.. 481-411 yllar arasnda yaad. Protogarasn Yunan ehir devletinin Tanr anlayna ynelik youn eletirileri vardr: Tanrlara gelince, ne onlarn var olduklarn, ne var olmadklarn ne de ne ekilde olduklarn biliyorum, nk bu konuda bilgi edinmeyi engelleyen ok ey vardr: Onlarn duyularla alglanmamalar, insan hayatnn ksal Yine Protogarasdan nakledilen bir szde: Btn eylerin ls insandr, var olanlarn var olmalarnn ve var olmayanlarn var olmamalarnn Gelen cmle Protogaras aklamaktadr. Herhangi bir ey bana nasl grnyorsa benim iin yledir, sana nasl grnyorsa senin iin de yleyen iin rzgar souktur. meyen iin ise souk deildir. nemli olan insann kendi dncesini karsndakine benimsetmesidir. Bunun iinde az nce belirtildii zere tek ara vardr: Hitabet/Retorik. Ayrca bundan dolay, sofistler, dncenin d grnm olan dil ile de ilgilenmilerdir. Gramer, ilmini ilk bulanlar da sofistlerdir. Sofistler, tm metafizik konularda yer ile gkyznn ilikisi, evrenin nitelii vb. konularda pheci bir tavr sergilerler. FELSEFE TARH 2.HAFTA ZET SOKRATES Sokrates/Sokrat, M.. 469-399 yllar arasnda yaam olan nl Yunanl dnr ve filozoftur. Sokrat retileri ile yaamn ayn tutarllk ierisinde yaayan ve felsefi ahlk modeli olan bir filozoftur. Dnya zevklerinden tat ald kadar, ll, lml ve nefsine hkim olan bir yaam tarz semitir. Gelimi entelektel gleri olan, sert, dayankl, inat, cesur, kanaatkr ve musibetlere kar dayankl bir kiidir. O, sofistlerin ar faydac olmalarna kar, Sokrat, derin bir ahlaki ciddiyetle deer tarafna vurgu yapar. Sofistler, bilgi anlaylarnda rlativizme varmlard. Sokrat ise salam, herkes iin geerli olan bir bilginin imknn ina etmeye almtr. Nitekim Sokrat, Sofistlerin yapt gibi, retimle bilgileri edindirmeye kalkmaz, evresindekilerle doruyu birlikte aramaya alr. Sokratn akla, dncenin objektif deerine, bireylerin stnde bir normun bulunduuna sarslmaz bir inanc var. Sofistler, dnceleri meydana getiren psikolojik mekanizmay inceliyorlard. Sokrat ise, doruyu belirleyen akln bir yasas olduuna inanr ve evresindekilerle ibirlii yaparak bu doruyu aratrr. Ben bir ey bilmiyorum. ya da Bir ey bilmediimi biliyorum. derken de gz nnde bulundurduu budur. Yoksa Sokrat bir pheci deildir. Bununla beraber sofistlere kar koyan Sokratn, onlarla birletii ynleri de vardr. Sokrat, felsefi soruturmalarn sadece insan hayatnn sorunlarna uygulamtr. Onu doru bir yaay nedir, hangisidir? sorusundan bakas ilgilendirmemitir. Doa felsefesiyle hi uramamtr; kavramsal doruyu aramas da yalnz ahlaki kayglar yzndendir. Sokratn felsefi abalar ahlak odakldr. Erdem ile bilginin ayn ey olduu ilkesi onun balang noktasdr. Sokratn felsefedeki ve felsefe tarihindeki nemi, ncelikle onun uurlu ve ahlki kiiliin bulunduu yer olarak ruh kavramn bulmu olmasndan kaynaklanr. Ruha gereken zeni gstermek ise insan insan yapan eyin ne olduunu, ruhun bizatihi kendisini, neyin insan doasn tamamlayp gerekletireceini bilmektir. te buradan Sokrat'n ahlak anlaynn bir baka nl sz kar: 'Kendini bil!', 'Kendini tan!' Yaamda mutluluk, insann kendi benine ilikin bilgide, insann kendisine dair doru kavrayta yatar, nk bir insan kendi doasn, kendisini harekete geiren motifleri, zaaflarn ve snrlamalarn, yeteneklerini, yaamnn gerek amacn bilirse eer, bu bilgiye uygun olarak akllca ve bilgece davranp, mutluluk nihai hedefine ulaabilir. Mutluluk, buna gre, Sokrat etiin insanlar iin koyduu nihai hedef, gerek ahlki iyidir. yi, insan tarafndan arzu edilen, ihtiya ve eksiklii duyulan ey olmakla birlikte, Sokrat'a gre iyi, insanlarn ihtiya duyduklarn ve arzu ettiklerini dnd ey olmayabilir, zira insanlar, gerek ihtiyalarnn neler olduuyla ilgili olarak yanlabilmekte ve gerekte eksikliini duymadklar bir eyin, hatta kendileri iin zararl olan bir eyin peinden koabilmektedir. Sokrat'n sz konusu kendini gerekletirme haline verdii ad, eudaimoniadr, yani mutluluktur. Sokrat'a gre yaamak da bir sanattr; daha dorusu iyi ve doru yaamak istiyorsak, yaamay nihai amac mutluluk olan bir sanat olarak grmemiz gerekmektedir. Yaamann amac olan mutlulua erimenin yollar ise, bir insan kiiliini meydana getiren yetkinlik halleri olarak tanmlanan, erdemlerden baka hibir ey deildir. Sokrat, bu ekilde tanmlad erdemi, bilgiye eitlemitir. 'Erdem bilgidir' tmcesi, onun yinelemekten hi bkp usanmad bir tmce olmutur.

Sokrat'e gre, her tr bilginin erdem olmad aktr zira herhangi bir sanata, alana ya da konuya ilikin bir bilgi, insan zorunlu olarak mutlulua gtrmezken, erdem olan bilgi, insan kendisini gerekletirmeye ve mutlulua gtrr. Sokrata gre, tm insanlar, doalar gerei mutlu olmay istediklerinden ve neyin iyi, neyin kt olduuna ilikin bilgi zorunlulukla mutlulua gtren tek yol olduundan, bu bilgi tm insanlar iin kazanlmas gereken bir bilgidir. nk kty bilen mutluluunu engelledii iin onu gerekletirmez; hatta ktlk yapmaktansa ktle uramay seer ona gre: Ktlk yapmaktansa ktle uramay tercih ederim . Erdem olan bilgi, ikinci olarak, insann kendisine ilikin bir bilgidir. Erdemi tanmlamann, u halde, ikinci bir yolu, onu kendini bilmeye eitlemektir. Bu da mutluluk amac iin kanlmaz olan bir bilgidir. Erdem olan bilgi, nc olarak tek tek erdemlerin bilgisini de ierir, nk Sokrat, erdemlerin birliini ne srer. rnein, cesaret adn verdiimiz erdem, ona gre, babo bir kahramanlk, anlamsz bir atlganlk ve cretkrlk, her tehlikeyi dncesizce gsleme olmayp, neden korkulup neden korkulmayacana, neyin gslenmeye deer olup neden kanmann iyi olacana ilikin bilgiden baka bir ey deildir. Kargaa, Sokrata gre hem entellektel ve hem de ahlki ynden olur. Ona gre, entellektel olarak szck ve kavramlar, sizin kullandnz anlamdan farkl bir anlamda kullanan biriyle tartarak, bir kavga dnda, hibir yere varamazsanz ve ahlki olarak da, sz konusu szckler ahlki fikirlere karlk geldii zaman sonu bir anariden baka bir ey olmaz. Sokrat ahlaka dair tartmalarn Eflatunun diyaloglarnda grld zere karlkl soru cevap formunda yapmtr. Sokrat sorduu sorularla karsndaki kiiye doru cevab buldurtur. Bunun iin bir bilgisizlik maskesi taknr: Tek bir ey biliyorum, o da hibir ey bilmediimdir. Bu ereve felsefe tarihinde Sokratik metoda karlk gelir: Sokratesin idam edilmeden nce yapt savunmasnn son szleri onun yaamnn ve felsefesinin zeti gibidir: Sizden dileyeceim bir ey daha kald. ocuklarm bydkleri zaman, Atinallar, erdemden ok zenginlie ya da herhangi bir eye dknlk gsterecek olurlarsa, ben sizinle nasl uramsam, siz de onlarla uran, onlar cezalandrn. PLATON (EFLATUN) Yaam Eflatun (Yunanca: Plton) M.. 427-347 yllar arasnda yaam olan ve dnce tarihinin tand ilk ve en byk sistemin kurucusu olan nl Yunan filozofudur. Asl ad Aristokles'dir. Eflatun bir sanat ve zellikle edebiyat olarak yetitirilmi olmasndan byk lde istifade etmi, kurgulad dnsel rnleri, ok ustaca ve iirsel bir anlatmla ssleyerek, asrlar boyu insanlar etkilemeyi baarmtr. Eflatunun Gney talya ve Sicilya yolculuklarnn dnce hayat zerinde derin etkileri olmutur. Sicilyadan ilk dnnde Eflatun, Akademos denilen blgede nl okulu Akademiay kurmu, yirmi yl burann ynetim ve retimiyle uramtr. Platon bir problem dnrdr. Elli yl boyunca dnp yazm, problemlerle didimi, bu arada grlerini srekli dzeltip olgunlatrmtr. Eserleri Eserleri, karakteristik zellikleri ve yazl tarihleri itibariyle evrede incelenir. Genlik dnemine ait birinci evre eserleri, soru cevap eklinde diyaloglar halindedir. Bunlar Sokratn ok youn etkisi altnda ve onun azndan kaleme alnmlardr. Dolaysyla bunlara Sokratik diyaloglar da denir. ada olan filozoflarn fikirlerindeki yanl ve eksikler konu edilir srekli. kinci evre eserler, Eflatunun kendi dnce sistemini ortaya koyarlar. Yallk dnemine ait nc ve son evre eserlerde Eflatun, kafasndaki ideal devlet yapsn tekrar tanmlamaya dner, ama bu sefer biraz daha gerekidir. Eflatun ounlukla grlerini Sokratesin azndan aklamtr. Bu eserleri unlardr: Felsefesi Sofistler, Eflatunun cevap vermeye alt gruptur. Eflatun, Sofistlerin Yunan toplumu zerindeki olumsuz etkileriyle savamtr. Bunun iin mutlak ve kesin bir bilginin var olduunu ve ahlakn hazza ve faydaya deil erdeme dayandn temellendirmeye almtr. Eflatunun, z itibariyle hep hocas Sokrata bal kald sylenebilir. Eflatun Sokrat gibi felsefenin ana gayesi, insann mutluluu ve kmil bir yaamdr. Eflatun, felsefi sistemini elli yllk uzun bir sre boyunca srekli tartarak oluturmutur. Zaman zaman grlerini deitirmitir. Bu yzden Eflatun felsefesinin geliim evrelerini ksaca grmek faydal olacaktr. Sokrat Dnem: "Genlik diyaloglarn" veya "Sokratik dialoglar"n kaleme alnd dnemdir. Bu almalarda Eflatun, hocasnn retisini, geree en uygun ekilde vermeye alan, katksz bir Sokrat'dr. Ahlak etrafnda bilgi ve erdem sorunlarn tartmaktadr. Gei dnemi: Bu dnemde Sokrat ncesi Doa Filozoflar gibi, mutlak ve

deimez olan ile deien arasndaki ilikilerle ilgilenmitir. Eflatun hem doada, hem de ahlak ve toplum yaamnda mutlak ve deimez olann peinden komutur. Eflatunun bu dneminde sofistler etkilidir. Sofistler gibi felsefi ilgisini insana, topluma ve kltre yneltmitir. Bu aamada Eflatun, sofistlerin hazza dayanan yaam grlerini detayl bir tartmaya aar. Sorunun zmnde ana kavramlarndan biri Sokrat "iyi" kavramdr. Ona gre, "Y, doru bir yaamn kesin lt ve amacdr. Eflatun retisinin, "doru san" (orthe doxa) ve "bilgi" (episteme) arasndaki kartlk ile ruhta bilinsiz bir halde mevcut, "doutan tasavvurlar" eklinde zetlenebilecek iki ana grne varlm olmaktadr. Doru san, mulak ve sreksizdir. Bilgi ise bir temele, bir nedene (logos'a) balanmakla, dayatlmakla salam ve srekli olur. Olgunluk dnemi: Sokrat'n "bilgi erdemdir" nermesinden yola karak iki tr bilmenin sz konusu olduunu ileri srer: Doru san (doxa) ile bilgi (epiteme). Bylece iki ayr dnya ortaya kmtr. Bir yanda olu ve bozuluun, doru sannn, rlatif gerekliklerin dnyas, dier yanda, salam ve srekli, asl gerekliin, "idealar"n dnyas. Dier bir ifadeyle duyulur ve akl edilir dnya. Eflatunun mehur Maara analojisi de bu retiye atflarla ykldr. Yallk Dnemi: lgisi daha ok ahlaki(etik) sorunlar ile insanolunun mutluluuna yneliktir. Kamil insan yerine, olgun toplumu tarif etme abas iersindedir. Devlet ynetimi ile ilgili olarak en ok zerinde durduu konular, dostluk, hitabet ve siyaset sanatlardr. Gerek dostluk, hikmet sevgisi ile ruhlar tutumu insanlarn beraberliinden baka bir ey deildir. Hitabet sanat ise ruhun, bildiklerini szlerle anmsatmaya almasdr. nsanlarn doal amalar olan toplumsal mutluluu salamakla grevli devlet ynetimi sanat da, felsefe olmadan yaplamaz. Sofistlerin dnya gr yarara, hazza dayanyordu. Eflatun bu anlayn karsna, tam bir Sokrati olarak, iyi kavramyla kar. Ona gre iyi, doru bir yaayn kesin ls, biricik gayedir (telos). Gerek devlet adamnn balca ii de, yurttalarn iyi ye ulatrmaktr, bunun yollarn bilmektir. Ruhta doru tasavvurlar, nce, bilinsiz bir halde bulunurlar; bunlar, ilkin, bir rya gibi kmldanrlar; uygun sorular ve aratrmalarla sonunda aydnlk bir bilgi halin gelirler. Buna gre, renmek, eskiden bilinmi bir eyi yeniden hatrlamaktan, anmsamaktan (anamnesis) baka bir ey deildir. Bu anlay ile Eflatun, felsefesinin iki ana- grn de elde etmi, belirtmi oluyordu: Ruhta bilinsiz bir halde bulunan doutan tasavvurlarn olduu gr, bir de doru san (orthe doxa) ile bilgi (episteme) arasndaki kartlk. Bilinmeyen bir eyin aranabileceini Sokrat, Menon diyalounda hi matematik bilmeyen bir kleye, ustaca sorular sorarak bir geometri problemini zdrmekle tantlar. dealar yalnzca bilginin nesneleri olmakla kalmazlar onlar ayn zamanda gereklii oluturan varlk kategorisini meydana getiren temel varlklardr. Baka bir deyile, Eflatun, (Gerekliin ne olduu), Neyin gerekten var olduu eklindeki temel metafiziksel soruya, gerekliin madde ya da d dnyada deil de, d dnyadaki eylerin dealarnda olduu yantn vermitir. Bizim algladmz duyusal eyler srekli olarak deimektedir. Bilgi Kuram: dealar retisi ve Maara Analojisi/stiaresi Eflatunun nl idealar kuramn incelemeye almadan nce, onun evreni alglay biimini ksaca irdelemekte yarar vardr. Yaptlar bu amala incelendiinde, Cumhuriyet/Devlet isimli eserinde yer alan nl Maara benzetmesi hemen gze arpar. Eflatun, felsefe tarihinde olduka mehur olan bu maara benzetmesini, zet olarak yle bir dekor iinde aktarr: Baz insanlar karanlk bir maarada, doduklar gnden beri maarann kapsna arkalar dnk olarak oturmaya mahkmdurlar. Balarn da arkaya eviremeyen bu insanlar, maarann kapsndan ieri giren n aydnlatt kar duvarda, kapnn nnden geen baka insanlarn ve tadklar eylerin glgelerini izlemektedirler. lerinden biri kurtulur ve dar kp glgelerin asl kaynan grr ve tekrar ieri girip grdklerini anlatmaya balar ama ierdekileri, duvarda grdklerinin zahir olduuna ve gerein maarann dnda cereyan etmekte olduuna inandrmas imknszdr. Eflatuna gre, insann yaam iinde bulunduu ortam, bu maara benzetmesi ok gzel anlatmaktadr. Atee srtlar dnk, yz duvara bakan insanlar, atein ve arkalarndan geen insanlarn glgelerini gerek sanrlar. Burada Eflatunun iki evren ayrm yaptndan kuku yok. Bir yanda balangsz, sonsuz ve mkemmel olan bir idealar evreni, te yanda, lml, mkemmel olmayan, nesneler evreni. nsan, bedeni ile glgeler evreninde bulunmasna ramen, ruhu bir zamanlar idealar evreninde bulunmu olduu iin, idealar evrenindeki gerekler hakknda, kesin olmayan fikirlere sahip olmaktadr. Eflatuna ona gre, bilgi, ruh iin sadece bir hatrlamadr. Bu doutan bilgi veya ruhun hatrlay konusu, Eflatuna gre, yaam ncesi bir hayatn varl, dolaysyla ruhun lmezlii konusunda nemli bir kanttr. Bu anlay, onun dncesinin, Orfeuscu ve Pisagorcu kklerinin kesin iaretidir. Eflatun iin idealar, yalnzca nesnelerin dnsel karlklar deildir. Nesnelerin olduu kadar, nesnesel karl bulunmayan, adalet, eitlik, gzellik gibi soyut kavramlarn da, kendi idealar vardr. Ve idealar evreninde, idealar, en stlerinde Eflatunun Tanr ile zdeletirdii yi deasnn da bulunduu bir sra dzeni iindedirler. Somut nesnelerin olduu kadar soyut kavramlarn da idealar olduunu dnerek, fiziki ve gerek evreni ayr ayr inceleyecek olursak; gerek evrendeki formlar hakknda bilgilerimizin tam ve kesin olduunu, oysa fiziki evrende

bulunan nesneler hakknda ise ancak bir kan, yaklak bir bilgi sahibi olabildiimizi grrz. nk fiziki evrende algladmz hi bir nesnenin, zihnimizde canlandrdmza tpa tp uyduunu iddia edemeyiz. Fiziki evreni alglamamz srekli yuvarlamalara mahkmdur. dealar Kuramnn mant ilgilendiren yn, genel szcklerin anlamyla ilgilidir. Mesela insan kelimesi d dnyadaki insan bireylerinden (Ahmet, Hasan) ayr bir eyi evrensel, yani tmel bir anlam ifade etmektedir. Eflatuna gre, bu insan kavram/idesi, Ahmet, Hasan doduunda domaz ve onlar lnce de lmez, uzayda veya zamanda bir yer kaplamaz. dealar Kuramnn mant ilgilendiren yn budur. Bir anlamda Eflatun, evrenin deimez ynn idealar zerinden temellendirmitir. dealar retisinin metafizik ierii ise udur: Gerek olan d dnyada yaayan insan bireyleri deildir. Bunlar glgeler ve yansmalardr. Gerek olan insan idesidir. Eflatunun bu bilgi anlayn ema halinde yle zetleyebiliriz. Eflatuna gre, ruh gz ile idealar evreninde grdklerimizin somut nesnelere uygulanndan Matematik ve Geometri ilimleri oluur. Ona gre, saylar dizisi idealar evreninin ilk basamadr. ayet matematii idealar evreninde yok farz edersek geriye ne sayma ne lme kalr. Eflatunun saylar konusundaki grlerinde, Pisagorcularn etkili olduunu, rencisi Aristonun yazlarndan biliyoruz. Grld zere, Eflatunun idealar kuram hem mantk hem de metafizik ieriklidir. Beden ve ruhtan oluan insann ruhuna bakarsak onun idealar dnyasndan geldiini grrz. O bu bedende zindan hayat yaamaktadr. dealar dnyasndan gelerek, insani beden ile birleen lmsz ruhun amac, asl yurduna tekrar kavumaktr. Eflatun'a gre ruhlardan ok byk bir ounluunun anmsad bulank grntlerdir. Sevgi, gzele ynelmektedir. Eflatun sevgi'yi (eros) btn lmllerde rastlanan bir lmszlk abas olarak tanmlar. Ruh, Eflatuna gre, idealar dnyasnda bulunuyordu, buradan sonra yeryzne inmitir. Ruhu Eflatun ksma blyor: Ruhun idealara ynelmi olan, gdc, akll bir ksm ile iki tane de isteyen, duyusal yn vardr. Siyaset Felsefesi: deal Devlet Eflatunun bu felsefi analizlerinin siyasi bir amac da vardr. O da ideal bir devlet tasarm oluturmaktr. Devlet isimli diyalogunda belirttiine gre, insanlarn toplu yaamalarna yol aan, bir baka deyile toplumu yaratan neden, insanlarn kendi kendilerine yeterli olmayp, yaamak iin baka insanlara olan gereksinmeleridir. Ksacas, toplumu yaratan ey bu i blmdr. Toplumlar, filozoflarn kral, ya da krallarn filozof olduu gne kadar, rahat huzur yz grmeyeceklerdir. szyle, toplumu bilgelerin, filozoflarn ynetmesi gerektiini srarla belirtir. Ona gre, ynetim akla dayanmaldr. Dolaysyla bilgiye ve akl kullanarak idealarn bilgisine ulaan filozoflar devleti ynetmelidir. Eflatun zihinsel gleri yerine bedeni gleri ile alanlar, besleyiciler snna sokar. Bu snf yalnzca retim ileriyle uramal askerlik, yneticilik gibi beceremeyecei ilerle uramaya kalkmamaldr. Doutan yrekli, gl ve evik olanlarsa, askerler, yani koruyucular snn oluturacaklardr. Bylece Eflatun, iblmne, doutan kaltmsal farkllklara dayandrd snfl toplumu, aklldan akll, glden gl ocuklarn doacan syledii bir rk retisinin yardmyla, snflar arasnda pek kk bir geikenliin bulunaca bir yar kast toplumu biimine sokmaktadr. Halka, mayasnda demir ya da tun kark olanlarn nderlik edecei gn kentin yok olacan tanr buyurmutur denecektir. Ruh, beden iersinde bir hapishanededir. Buradan ruh, kendisini ancak bilgi ve erdem ile kurtarabilir. O halde bilge kii, idealar dnyasna zlem duyan bir ruh tadnn uurunda olarak, kendini lme hazrlam olmaldr. EflatununDevlet adl eserinde anlatt, ama sonralar gereklemesinin imknszln kendisinin de anlad bu devlet sistemine, Yunanca hi bir yerde olmayan anlamnda: topya denilmitir. Eflatun, ileri yalarnda kaleme ald Nomoi/Yasalar adl eserinde ise, Politea/Devlet yaptndaki sosyalist toplumu az da olsa retim aralarnn paylam konusunda liberalletirmitir. Ayrca, yneticilerin keyfi kararlarnn yasalardan stn olmamas iin, hukukun stnl prensibini getirmitir. Fakat bu son eserinde bile, yine de derinliine bir dinsel duygu egemendir. Sokrattan da nce yaam olan Protogoras insan her eyin lsdr derken, Eflatun, Yasalarda, Her eyin ls insan deil, Tanrdr. demektedir. Kozmoloji Anlay Doa'da btn olup bitenler bir amaca (telos) yneliktir. Her eyin gerek nedeni "Nous"dur. Tanrsal akl ya da dorudan Tanr olarak tarif edilen "Nous" ie karmadan nce Evren, Demokritos'un materyalist retisi ile betimledii mekanik bir tzdr. Eflatun'a gre, Nous tarafndan biimlendirilerek "Kaostan dzene" geirilmi, ruhu ve zeks olan bir canldr Evren. Byk dzenleyici, kendisi gibi nsz ve sonsuz bir tz bulmu ve ona biim vermitir. Evren, Tanr tarafndan bilinen "dnya ideas"na uygun olarak ve benzetilerek biimlendirilmi bir grntdr. Ayrca evren, * kre biimindedir. Zira her noktas benzer olan tek ekil kredir. * Dner. Zira eli aya olmayan, kre biimindeki bir tz iin tek yetkin devinim dnmedir.

* Tektir. Zira yetkin bir kopya olarak yapldndan, birden ok olamaz. * lksiz ve sonsuzdur. Zira asl, ideas, ilksiz ve sonsuzdur. * "Nous" her eyi, her ey iin iyi olana gre dzenler. En byk ve en doru dzenleyicidir. Bir evrim daha geiren Eflatuncu dncede "gzel" kavram, artk yerini"iyi"ye, ama "herkes ve her ey iin iyi olana" brakm, deerler skalasnn en stne yerlemitir. Bylelikle iki kavram zdelemi olmaktadr. Nous veya Tanr, "iyi"nin ta kendisidir. Yaratt ve biimlendirdii dnya da, eksiksiz ve yetkin olmaldr. Bu eksiksiz ve yetkin dnya, idealar dnyasdr. Duyumlar dnyas ise, tanrsal bir takm snrlamalar nedeniyle, idealar dnyasna, ancak olabildiince uygun olacaktr. Eflatun felsefesindeki bu deiim ok enteresandr. lk filozoflar veya doa filozoflarna ait materyalist felsefenin, temel tz'e (arkhe'ye) ulamak ynndeki idealine, metafizik yolu ile bir dnm ieren, ok geni apl bir daire bylece tamamlanmaktadr. Eflatunun Etkisi Eflatun dnce tarihinde, tm zamanlarn, kendinden sonraki dnemleri en ok etkileyen iki isimden biridir (Dieri Aristoteles). Sokratn rencisi ve Aristonun hocas olan Eflatunun etkisi, 13. yzyla kadar olan dnemde Hristiyan tanrbilimi zerinde Aristoya kyasla daha da fazla hissedilmitir. Nietzsche, Hristiyanl Eflatun isminin geni kitleler iin gelitirilmi bir ekli olarak tarif ederken, bu etkinin bykln vurgulamaktadr. slam dnyasnda Eflatun olarak bilinen Platonun, insan dncesi zerinden kalkmayan bir by benzeri etkisini, u iki rnek ortaya koymaktadr: Sokrattan miras ald bilgelerin ynetimi dncesini sistemletirmi olan Eflatunun asl ad Aristokles, ska kullanlan Aristokrat ve Aristokrasi kelimelerinin kkenini oluturmutur. Ayrca Platonik kelimesi de alar boyu, maddesel olmayan, sadece dnsel boyutta var olan anlamnda kullanla gelmitir. Eflatun, tarihin yetitirdii ilk gerek idealisttir. Metafiziksel almalar onunla birlikte balamtr. Felsefenin temel kuramlarn ilk sorgulayan ve zerlerinde ilk defa ak ve belirgin fikirler ortaya koyan odur. Eflatunun siyaset felsefesine dair abalar kendisinden sonra gelenler iin hem teorik hem de pratik bakmdan ilham verici olmutur. Grleri ortaada slam filozoflar tarafndan korunmu ve slam dnce dnyasndaki Yeni Eflatunculuk akmna neden olmutur. Ayrca slam Tasavvufu da kendi sorunlarn aklamak ve sylemini kurmak iin ondan istifade etmitir. FELSEFE TARH 3.HAFTA ZET ARSTOTELES Aristotelesin Yaam Aristoteles .. 384/3te Trakyada Stageriada dodu. Yaklak olarak 17 yandayken Aristoteles okuma amacyla Atinaya gitti ve 368de Platonun akademisinin bir yesi oldu. Akademiye Platonun dinsel eiliminin zemin kazanmakta olduu bir zamanda girdi. Aristoteles bunun etkisiyle dikkatini tecrb ilimlere ynlendiriyordu. Aristotelesin Eserleri Bata Mantk olmak zere birok ilmin kurucusu saylan Aristo, felsefenin btn disiplinleriyle ilgilendi ve geriye yze yakn eser brakt. Eserlerinin tamamna yakn sistematik ve didaktiktir: I. Lise ncesi Dnem: (Toplam 18-19 Platoncu diyalog) 1. Edudemos (veya Ruh Hakknda) 2. Propreptikos (veya Felsefeye Tevik) 3. Felsefe zerine (lk defa idealar kuramna kar kyor) * Metafizik: I. Kitap [A (Alpha], III. (Beta), IV. (Gama), VI. (Epsilon), XI. (Kappa), XII. (Lambda). * Hayvanlarn Tarihi (kitabn balanmas) [Assos dnemi]

II. Lise Dnemi (.. 335-. 322): * Rodoslu Andronikos (.1) * Lisenin 12.bakan * Aristoteles klliyat: Rodoslu Andronikosun ortaya koyduu Sraya gre: 1. Mantk i. Kategoriler ii. nermeler zerine iii. Analitikler iv. Topikler (Sofistik Delilleri rtlmesi bu kitabn son blm) 2. Fizik (8 kitap) i. Genel olarak fizie ilikin olanlar (10 kitap) ii. Olu ve Bozulu zerine, Gk zerine, Meteorolojik Olaylar zerine vb (ay-alt, ayst alemi inceleyen eserler iii. Biyolojiye likin Eserler(Hayvanlarn Tarihi, Hayvanlarn KSmlar) 3. Metafizik (14 kitap) 4. Psikoloji 5. Ahlk i. Nikomakhos Ahlk ii. Eudemos Ahlk iii. Byk Ahlk 6. Politika (8 kitap) 7. Retorik 8. Poetik Sokrat-Eflatun ve Aristonun ayn felsefi z paylatklar grlr. Aristo da hocas Eflatun gibi mutlak ve kesin bir bilginin var olduunu ve ahlakn hazza ve faydaya deil erdeme dayandn temellendirmeye almtr. Doru ve kesin bilginin imkn ve yntemi, tabiatn ilkeleri, doadaki deiim, varlklarn saym ve bunlar arasndaki kategorik ayrmlarn tespiti, Tanr ile evren arasndaki iliki, insan yaamnn amac, erdemin ne olduu ve trleri, devletin temeli ve devlet trleri gibi birok felsefi konu Aristonun aratrma alanna girmekteydi. O, bu konularda hocas Eflatundan farkl sonulara varmtr. Aristo, doru ve kesin bilginin ne olduunu tespit etmeye alr. Mantk bilimini bu felsefi sorunu cevaplarken ina eder. Aristo mantk ilmini Organon yani alet olarak isimlendirir. Mantk, dnmenin ve felsefe yapmann bir aleti ve arac olarak dnlm olmaldr. Mantk doru bilgiye ulamamzn bir aracdr. Aristo idelerin gereklii hususunda Eflatundan ayrdr. Aristoya gre, gerek olan ideler deil d dnyadaki bireylerdir, objelerdir. D dnyadaki eyler idelerin soluk kopyas deildir. Aksine biz, kavramlara eylerdeki, objelerdeki ortak nitelikleri soyutlayarak ularz. Dier bir ifadeyle bilgi objeleri gzlemleyip, tantp onlar genel bir kavram altnda toplamaktr. Aristo, objelerin genel ismi kavramdan teye geer ve tmel yarglara ular. Ayrca I. ve II. Analitiklerde kyas teorisini ortaya koyarak tmel yarglardan tikel yarglara veya tikel

yarglardan tmel yarglara nasl ulaacamz anlatr. Aristo Cedel ve Safasata kitaplarnda eklen bilimsel kyasa benzemelerine ramen doru bilgiye ulatrmayan dier akl yrtme ekillerini de inceler. Aristo, manta dair aratrmalarnda bir obje hakknda ka trl yargda bulunabileceimizi aratrr. Bunlara kategori adn verir. Aristo, bu kategorileri dili inceleyerek elde eder. Fakat Aristoya gre, bunlar, sadece dile ait kategoriler deildir. Ayn zamanda bunlar varla ait kategorilerdir. Bylece Aristo dnce, dil ve varlk arasnda dorudan sk bir iliki kurmaktadr. Bu kategoriler, 1) Cevher. ncelikle objenin ne olduu, z hakknda yargda bulunurum. Bu insandr. Bu attr gibi. Aristo buna cevher adn verir. Cevher varln srdrme hususunda baka bir eye ihtiya duymaz. Bu kategori varla Bu nedir? diye soru sorduumuzda aldmz cevaptr. 2) Nicelik: Varln saySn ve okluunu tespit ederiz. Ka ve nice sorularnn cevabdr. On at vardr, orada iki kilo buday vardr, rneklerinde olduu gibi. 3) Nitelik: Varln sfatlarna dair ifadelerimizdir. Bu krmz evdir, rneinde olduu gibi. Bu kategori Nasl sorusunun cevabdr. 4) zafet: Objenin dier objelerle ilikisini veya ban ifade ettiimiz nermelerdir. Mesela, bu ev en byk evdir, Bu ev u evden byktr veya Ali Velinin oludur, ifadelerimizde olduu gibi. 5) Mekn: Objenin yeri hakkndaki ifadelerimizdir. Nerde sorusunun cevabdr. 6) Zaman: Objenin zamanla ilikisini aklayan ifadelerdir. Ne zaman sorusunun cevabdr. 7) Durum: Bir eyin kendi paralarna veya dier eylere gre durumunu bildirir. Mesela ayakta, oturuyor gibi. 8) yelik/aidiyet: Bir objenin baka bir objeye sahip olmasn gsteren ifadelerdir. 9) Etki: Bir objenin baka bir objeye etki yaptn gsterir. Kesiyor, yakyor, efkat gsteriyor. 10) nfial, etkilenim: Bir objenin baka bir objeden etkilendiini gsteren ifadelerdir. Kesiliyor, dvlyor vb. limler Tasnifi Aristo, bilgiyi teorik, pratik ve retken olarak e ayrr. Teorik bilimler, metafizik, fizik ve matematiktir. Metafizik maddeden bamsz, deiime tabi olmayan varlklar, fizik maddeye baml olup deien, matematik ise deimeyen; ama bamsz bir varl olmayan varlklar inceler. Doa felsefesi bad fizii ierir. Fiziin konusu iine hareketli veya hareketsiz btn doal cisimler girer. Aristo, fizik ile matematii karlatrr. Bu iki bilimin konular ayn gibi gzkmektedir. nk fiziin inceledii cisimler de baz ynlerden (yzey, hacim, doru, nokta vs.) matematiin konusu olmaktadr. Matematik, fiziksel ve hareketli cisimleri hareketten soyutlayarak inceler. Fiziki doay madde ve form anlamnda inceler. Hem formun hem de maddenin bilgisini anlamaya alr. Daha ok formu aratrr. Fakat saf formu yalnzca metafizik aratrr. Doa Felsefesi 1.Madde, Form, Yoksunluk Her eyin tek bir maddesel dayana olmaldr ve bu drt unsurun birbirleriyle olan deiimlerinde bir dayanak oluturmas gerekir. Buna gre, iki unsur arasnda geii salayan bir nc unsur belirir. Bu da Aristonun dayanak dedii maddesel bir haldir. Bu durumda oluum iin ilke gerekmektedir. Var olmann dayana, olumak istenen form ve bir de bu eklin (formun) varlnn kendinde var olan formsal yoksunluktur. Yoksunluk, eyin olmaya yneldii eyi bilkuvve olarak kendinde tamas olarak anlalabilir. Bu durumda ilke belirir. Madde, form ve yoksunluk. Bu ayn zamanda Aristonun arkhe sorununa dair kendi zmdr. Aristonun form kavramnn byk lde Eflatunun ide kavramndan tremi olduunu gzden karmamamz gerekir. Madde ve form ayrm zihinsel bir ayrmdr. Gerek

d dnyada ne madde ne de form tek bana bulunur. Saf form olarak sadece Tanr, akllar ve bedenden ayrldktan sonra kendini idrak edebilen insan akl vardr. Aristo, doann tanmn canllarn iinde var olan hareket ettiren itici bir g olarak yapar. Canllardaki hareket, hayvanlarda ruhlaryla getirdikleri, canszlarda ise hareket ettirilmeye ynelik ilkedir. Aristoya gre, bir eyin formu onun doas olmaya en layktr. nk form eyin kendisi sayesinde hareket ettii, byd, deitii eydir. 2.Drt Neden Aristo, doa felsefesinin ikinci sorunu olan deiim sorununu ele alr. Doadaki varlklarn deiimini drt neden etrafnda aklar. O, bilmeyi eyin nedenlerini bilmekle aklar. eyin nedenlerinin ne tr olduu sorusu zerinden drt neden belirler. Bir eyin kendisinden olduu ( madd) ey, ikincisi sz konusu eyin kendisine uyguland formel, suri neden, ncseyi madde ve suret kazanma ynnde hareket ettiren, fail neden, drdncs ise eyin yneldii ama (gaye) nedendir. Bu drt neden bir eyin meydana gelmesinde tam olarak yeterli deildir. Bunlar var oluta bir etkiye sahiptirler. Aristo drt nedene ek olarak talih dedii bir baka neden daha sayar. Doada her zaman ayn olan eylerin yannda, doann alldk yasasnn dnda olan eyler de gzlemleriz. Bunlar rastlantsal hadiselerdir. Bu olaylar da Aristoya gre bir amaca yneliktir. Talih de rastlant ilikisinde eylemin gereklemesinde ilineksel nedendir. Yani rastlant, talihin neden olmaya ynlendirdii fiille, olay arasndaki bantdr. Rastlanty balanty oluturan ereve olarak dnrsek talihe gre o daha geni bir kavramdr. Aristonun Sokrat ncesi doa filozoflarndan devr ald aklamas gereken dier bir sorun harekettir. Unutmamak lazm ki, Aristo olu ve bozuluu da bir tr hareket olarak kabul eder. Hareketi sreklilikle aklayan Aristo, srekliliin sonsuza kadar blnebilen bir ey olmas tanmndan hareketle, hareketin de sonsuz olduu sonucuna varr. Hareket, nicelik, nitelik ve yer bakmndan tre sahiptir. Yer deitirme en temel harekettir. Niteliksel olan bakalam, olu ve bozulula ilgilidir. Niceliksel olan ise duyularn nesneleri olan niteliklerin deiimidir. 3.Olu Ve Bozulu Olu ve bozulu, bir cevherin dier bir cevhere dnmesidir. Burada ayn zamanda bir yok olu da vardr. Aristo, bu deiimlerin trlerini bakalam ve byme olarak verir. Bakalam cismin bozulduu nitelikten baka bir nitelikte oluum kazanmasdr. Byme ise byklk ve yer deitirme bakmndan oluur. Byme bir genilemedir. Byme, canl olmann bir zelliidir. Bymenin etken sebebi, canldaki besleyici nefstir. Bu nefs, bedene giren gday ete dntrr. Aristo byme ve bakalam izah ettikten sonra oluun nedenlerinin maddesel ve mantksal dayanan tartmaya geer. Aristo, unsurlar konusuyla ilgili olarak zmlenemez varlklarn olup olmad sorusunu sorar. Cisimlerin ortak bir dayanann var olduunu ama bamsz bir varla sahip olmadn ifade eder. O nitelik olarak vardr. Unsurlar en basit duyusal cisimler eklinde ate, hava, su, toprak olarak ayrr. Her cisim toprak, hava, su ne ate iermelidir. Peki, oluun nedeni sadece bunlar olabilir mi? Aristo, gnein etkisinden bahseder. Aristonun fiziin konusu olan hareketi aklarken kulland nemli kavramlardan bir tanesi yerdir. Aristoya gre yer onu igal eden cisimlerden farkl bir eydir. Asl yerle ortak yer arasnda ayrm yapan Aristo, eyin asl yeri eyi dolaysz kaplayan, baka eyi kaplamayan yerdir. Yer, form, madde ya da ular arasndaki ara deildir. Yer ularn kendileri yani kapsayan cismin snrdr. Yani bir eyi kaplayan i snrdr. Bu snr hareketsizdir. 4.Boluk Ona gre, cisimlerden ayr bir boluk, cisimler tarafndan igal edilen bir boluk ya da cisimlerin iinde bir boluk yoktur. Hibir ey sfra eit zamanda hareket etmez, ortamn yarlarak geilmesi gerektiinde ar cismin hafif olandan hzl hareket etmesi gerekirdi. Cisimlerde boluk yoktur 5.Zaman ncelik ve sonralk ilikisini harekette grmeye alr. nce ile sonra arasndaki aralk, zamann fark edildii aralktr. 6.lk Hareket Ettirici Her hareket eden eyi bir ey harekete geirmitir. lk Hareket Eden kendisinden baka bir ey tarafndan harekete geirilmemitir. O hareketsiz, ncesiz ve sonraszdr. Yer deitirme dnda srekli bir hareket yoktur. Sonsuz hareket dngsel harekettir.

Aristoya gre, lk Hareket Ettirici, evrenin dndadr. Cisimsel olmayan bir ey en dta nasl olabilir ve hareketi nasl balatabilir? sorusu sorulabilir. Aristo, lk Hareket Ettiricinin hareket iin bir arzu nesnesi olduunu fiziksel bir neden olmadn ifade eder. 7.Gkyz zerine Fiziin dier bir alt dal olan Gkyz zerine adl almasnda gn nasl ve niin olduunu inceler. Gk, tanrsal bir cisimdir ve kendi etrafnda dairesel hareket yapan bir kredir. Merkezi hareketsizdir. Merkezde toprak vardr. Topran ztt Ate, merkezden yukar doru hareket eder. Hava ve su ara durumlardr. Gksel cisimler, beinci elementtendir, dngsel harekete sahiptirler. Yeryz, evrenin merkezinde ve hareketsizdir. lk gk, sabit yldzlar kresidir ve hareketi Tanr sayesindedir. lk gk, evrenin dndadr ve sonlu bir kredir. Hareketi dngsel olandr. Dier gezegenlerin dn ondan farkl ynlerdedir. Onlarn hareketi ise her bir krenin hareket ettirici faili sebebiyledir. Aristo, Ay-altnda drt unsuru konu alr. Drt unsuru arlk ve hafiflikleri bakmndan inceler. Psikolojisi Nefs ve Yetileri: Aristonun bilim anlaynda, insan ve insana bad hususlarn aratrlmas aslen fiziin konusudur. Bundan dolay, Aristo, psikolojiyi fiziin altna yerletirmitir. Aristonun psikolojisinin konusu, nefsin doasn, zn ve zniteliklerini kefetmektir. Aristo, besleyici (nebati) nefs, duyusal (hayvani) nefs ve aklsal (insani) nefs olmak zere tr nefsten bahseder. En alttaki nefs, besleyici nefstir ve tm canllarda bulunur. Daha sonra, duyusal nefs gelir, bu nefs ise hayvanlarda ve insanlarda bulunur. Aklsal nefs ise sadece insanlarda bulunur. Nefs ve Beden: Aristo, nefs ve beden ilikisinde nefs ve bedeni birbirinden bamsz dnmez. Nefsin tane karakteri vardr, bunlar; hareket, bilme ve cisim dlktr. Aristonun psikolojisi bir yeti psikolojisidir. Nefs, eylemler eitlilii sergiler ve bu eylemlerin her birinin kayna da nefstir. Bu yetiler belli bir sraya gre var olurlar. Bir yeti bir dierini gerektirir diyebiliriz. Beslenme: Beslenme, nefsin en alt yetisidir. reme de beslenme yetisiyle ayn kategoridedir. Beslenme, trn korunmasna ynelik var olan bir yetidir. Duyum: Duyum, potansiyel lemin edimsel hale gelmesi trnden bir deiim olarak tanmlanyor. Aristo, saf zihinsel etkinlik olarak bir duyumdan bahsetmez, duyum Aristoda fiille birlikte dnlr. Tahayyl: Aristoda tahayyl duyunun bir alt blmdr. Duyumda var olan ortak duyusallarn phantasia (grnm) tarafndan alglanmas demektir. Aristoya gre, phantasiann grevi ortak, ilineksel ve zel duyusallar kavramaktr. Duyum aracd ile phantasiaya gelen bilgi burada yorumlanyor ve bylece duyumun yanl bilgi vermesi engellenmi oluyor. Hareket: Hareket duyumun bir alt yetisi olarak deerlendirilmitir. Aristo, hareketin nedeninin ne olduunu tarttktan sonra, nedeninin arzu yetisi olduu sonucuna varr. Aristo, hayvanlarn hareketiyle ilgili drt zellikten bahseder, bunlar; hareket etmeyen fakat hareket ettiren amalanan nesne, hareket ederek hareket ettiren arzu yetisi, hareket ettirilen hayvan, arzunun aracd ile hayvann hareket ettirdii organ. Aristoya gre, hareketi meydana getiren organ kalptir. Kalp bedenin merkezi ve bedenin nefs tarafndan harekete geirildii organdr. Dnme: Duyu nasl duyusal formu kabul ediyorsa dncede aklsal formu kabul eden bir yetidir. Aristo dnmenin doasn kapasite olarak tanmlar. Yani dnme yetisi dnce olmadan potansiyel olarak var olduu halde dnceyle birlikte edimsel hale gelir. Dnce yetisi zn kavranmasn salar ve maddeden bamszdr. Etkin Ve Edilgin Akl:Duyusal yetinin formlaryla zde hale gelmesi gibi etkin akl da nesneyle zde hale gelir. Kavrama ilemi ise edilgin akln iidir. Metafizii Aristo bilme isteinin insanda doutan var olduu nermesiyle konuya girer. Deney bilgisi pratik ynl bilgiyi verir. Nedenlerin saf bilgisinin bilimi ise pratik bilginin stndedir. Onun bilgisini ise Metafizik verir. nsan bilme arzusunu bu bilime ynlendirir ve en yce bilim olan bu bilimi arar. Metafizik ayn zamanda ilk evrensel nedenlerin de bilimidir. Duyulardan uzak eylerin bilgisini verdiinden edinilmesi en zor bilgidir. Byle bir evrensel bilimin imknn inceleyen Aristo, bu bilimin olanan kabul eder. Varlk, var olan her eyde kendini tam olarak gstermez. Bunu gsteren tek varlk, cevherdir. Btn dier her ey, cevherle ilikisi balamnda vardr. Var olan her ey birdir. Birlik de cevherin, niceliin ve niteliin birlii olarak vardr. Bu varlklar ifade eden kavramlar vardr . yi kavramn da Aristo bu kavramlar iine alr. Varlk dzeni ekildedir. Bunlar tzsel varl olan ama deimeyen, deimeyen somut gereklie sahip ama onlardan ayr dnlebilen, hem bamsz hem de deimeye tabi olmayandr. nc gruptaki varlklar metafiziin konusudur. Metafizik lk Varl var olmas bakmndan inceler. Aristo, duyusal olmayan cevherlerin gerekliklerinin var olup olmad sorusunu sorar. Platonun idealar doktrinini kabul etmeyen Aristo, ayr ve bamsz klliler dnyasn kabul etmez. Ama duyusal olmayan cevherlerin varln kabul eder.

Bunlar Tanr, Akllar ve bedenden bamsz olan insan akldr. Tantlamann lkeleri: Aristo elimezlik ve nc halin imknszl ilkelerini izah eder. elimezlik yasas ayn niteliin ayneye ayn bakmdan hem ait olmas hem de olmamas olanakszdr ilkesidir. Aristo bu ilkeyi aklamaya girimez nk elimezlik yasasn inkr etmek doadaki btn ayrmlarn inkr anlamna gelir. Aristo elimezlik yasasyla, kukuculuun veya duyumculuun reddine gider. Tantlamada bu ilkeleri kullanr. Aristo, varlk kavramnn metafizikle ilgili olmayan anlamlarn belirler. Bunlar ilineksel varlk ve doru olmak bakmndan varlktr. Buna gre metafizik ilineksel varl incelemez. Nesne ile zne arasndaki ilineksel balantlar bilginin konusu deildir. Metafizik doru anlamda varl da konu edinmez. Bu mantn konusudur. Zihinsel durumlarla ilgilidir. Cevher ynden kategorilerden nce gelir. 1-Cevher, bamsz olarak var olabilir. 2-Cevher, tanm bakmndan nce gelir. 3-Cevher bilgi bakmndan ncedir. Bir eyin niteliklerini deil ne olduunu, o eyi ey yapann ne olduunu bilmemiz bu ekildedir. Aristo nitelik ve cevher arasnda ayrm yapar. Bunun nedeni deime ile ilgilidir. Niteliklerin deimediini ancak yerini baka bir nitelie braktn ifade eder. Madde ve Form: Aristo, dnyay varlklarn hiyerarik yaplar altnda grr. Hiyerarinin en stnde madde ile ilikisi olmayan cevherler vardr. Dierleri ise madde iine gml formlar altndaki karmak varlklardr. lk olarak, ay-alt dnyadaki nesnelerin drt bakmndan deiime uradn ifade eder. Bunlar yer deitirme, niteliksel ve niceliksel deimedir. Bu deiimler drt tr madde dayanandan geerler. Bunlar yer deitirmenin maddesi, nitelik, boyut ve olu-yok oluun maddeleridir. Bu gruplar arasnda ilikiler sz konusudur. Sadece lokal madde dedii yer deitirmenin maddesi ayn zamanda tanrsal olan gksel cisimlerde vardr. Akllarn dndaki varlklar bu maddeyle birleerek meydana gelir. Lokal madde ancak dnceyle ayrt edilebilir, zihnidir. lk madde tek bana var olmaz, eylerin doasnda vardr. Ay-altnda drt unsurdan oluan varlklar hiyerarik olarak mineraller, bitkiler, hayvanlar ve insan olarak sralanr. nsanda lmnden sonra devam eden akl vardr. Akl insann formudur. Bundan sonra hiyeraride akllar gelir. Hepsinin stnde da saf cevher olan Tanr vardr. Aristoya gre, evrendeki her cevher bireyseldir. Tmeller bamsz varla sahip Ona gre birletirici ilke olan somut cevherler de maddedir. Oluun Analizi: Aristo, ana retim tarzndan bahseder. Bunlar: 1-Doal retim: Canl varln iinde bulunan ve deiimi balatarak trn yenileyen gtr. Bu gle eril, diil e ve ayn trden formu olan yeni bir ey oluur. 2-Sanata dayal retim: Sanatsal retimde retilen yapnn formu nceden zihinde vardr. Sanatsal retimde ortaya kan ey edimsel olan eyin ayn deildir. 3-Kendiliinden retim: Doal ve sanatsal retim eitlerinin taklidini farknda olmadan yapld retimdir. Potansiyellik ve Edimsellik/Bilkuvve ve Bilfiil Ayrm : Aristoya gre, evrenin temel eleri potansiyellikten korunmutur. nk potansiyellik nedeniyle hibir ey ncesiz ve sonrasz deildir. Bir ey var olma potansiyeline sahipse var olmama potansiyelini de tar. ncesiz ve sonrasz olann var olmamas dnlemez. Bu anlamda Tanr en gerek edimseldir. Form da byledir. Aristonun Teolojisi: Metafizikin inceleme alanna giren varlk; deiimden korunmu varlk ve tzsel varlktr. Aristoya gre, var olan eyler arasnda bazlar dierine gre daha iyidir. Tanrsal varlk, en iyidir. Aristoya gre, deiim ve zaman yok olmayan iki eydir. Klasik felsefe, btn dnce imknlarn u konunun aklanmas iin kullanmtr: nsan, dnya ve Tanr. Tanr doktrini, kendi btnl iinde metafiziin en nde gelen tartmasz konusudur. Aristo da Tanr konusunu ele almtr. Aristoteles, Tanry leme ilk hareketi veren ilke olarak gryordu. Bu ncllerden yola karak Aristoteleste hareket zorunlu olarak vardr ve bu hareket sonsuzdur. Misalde olduu gibi kendisi hareket etmeyen bir ilk ilk muharrik te bunun son bulmas gerekir. Acaba ilk muharrikin kendisi niin hareket etmiyor, sorusuna Aristoteles u kard vermektedir: lk muharrikin kendisi hareket etmi olsa bu hareket ya dtan ya da iten bir etki sonucu olabilir. Birinci durum muharrikler zincirinin sonsuza kadar devam etmesini gerektirecei iin mmkn deildir. kinci durumda ise hareket ettiren ile hareket eden ayney olmas gerekir ki bu hal bizi baz kmazlara srkler. Mesela hareket eden ey daima deiiklie urar, hareket eden ey blnebilir. Oysa ilk muharrik bu gibi niteliklerden uzak durmaldr. Ona gre, ilk muharrik bir ve sonsuz olmaldr. nk ona gre, hareket sonsuzdur. yleyse onu hareket ettiren ilk muharrikin sonsuz olmas gerekir. Fizikteki tartmalarda Aristotelesin ilk muharriki tamamen fiziksel bir yapya sahiptir. Bu fiziksel yapda Metafizikte Tanr ve Tanrnn sfatlar aklanrken fiziin mekanik Tanr anlayndan biraz olsun uzaklatn gryoruz. Aristoteles, metafiziin 12. kitabnda yle diyerek Teolojik Tanrya giri yapt grlr: Sevilen ve dnlen ey, seveni ve dneni (ilgisini ekerek) nasl hareket ettiriyorsa ilk muharrikte alemi ylece hareket ettiriyor

Tanrlar ifadesi kullandr. yle ki; Her eyin Zeus iin kurban edilmemesi gerektii gibi her ey babaya braklmamal12 gibi kullanmlar, Aristotelesin mitolojik tanrlara inand tespitine yol amaktadr. Aristotelese gre fakirler, cahiller, kleler, kadnlar hibir zaman tam olarak mutlu olamazlar. Kadnlar, erkeklerin yannda ikinci snf vatandatrlar. Yani Aristoteles realiteden veya gzlemlerden yola karak bunlar sylyor olabilir. Onun dinsel motiflere yeteri kadar yer vermediini mahede etmekteyiz. Aristoteles iin u kesin olarak sylenebilir ki: Polis (ehir) dzeni, onun iin sonsuza dek yaayacak ideal bir dzendir. Fizikte ilk muharrik mekanik olarak grlrken Metafizikte Tanrnn teolojiye yaklam unsurlar tadn tespit ettik. Teolojinin TanrS retilmi bir Tanrdr. Aristotelesin rettii Tanr da Yunan mitolojik yaamnn iinden gelmektedir. Etii Eski Yunan'da ahlakn akla dayal bir sistem halinde kurucusu olan Sokrates, ahlak kltrnn "kendini bilmek" olduunu sylerken, ondan nceki Yunan dnrleri ahlaki alana da madde dnyasndan bakyorlard. Sokrates'in ahlak felsefesine gre, kimse bilerek ktlk yapmaz; kt insan aklszdr. O, akln insan mutlak iyiye ulatracan savunur. Bu gryle Sokrates'in ahlak sistemini akl bir temele dayandrd; rencisi Eflatun'un ise, ilim kelimesini geni anlamda kullanarak ahlak "iyilik ilmi" diye tarif ettii ve onu btn hakikatlerin stnde tuttuu grlr. Ancak ahlak ilmini en sistemli ekilde aratran filozof, Eflatun'un rencisi Aristo olmutur. Aristoteles'e gre, eit ilim vardr. O, srf"bilmek" iin aratrldnda teorik, davranlarmz iin kurallar oluturmak amacyla aratrldnda pratik, gzel ve faydaleyler yaratmak iin aratrldnda ise poetiktir Aristoteles, ahlak pratik ilimler ierisinde ele alr; ancak en yce pratik ilmin de politika olduunu syler. Dier btn pratik ilimler politikaya baddr. Ahlak, bamsz bir ilim olarak incelenmez. Aristo'ya gre, ahlakn da politikann da konusu ayndr: nsann btn (iradeli) faaliyetlerinin gayesi ve varmak istedii son hedef olan "en yksek iyi." Aristoteles'in ahlak hakkndaki grlerini bu konudaki u eserinden reniyoruz: Nikomakhosa Etik, Eudemosa Etik ve Ethika Megola. Aristoteles'in etik'i ereksel (teleolojik) yani gayeci bir etiktir. Her eyleminkendinde deeri olan son bir erei olmaldr. Yunan felsefesinde bu erek "mutluluk"olarak benimsenmitir. Ancak filozoflar, mutluluun "ne olduu" konusunda birbirlerinden farkl fikirler ne srmlerdir. Epikrcler, mutluluu hazlarn doyurulmasnda grrken; Stoaclar ise onu hazlardan tamamen uzaklamada bulmulardr. Bunlardan birincisi zevktir, dieri onur, bir dieri de servettir. Bunlardan ilki olan zevk klelerle hayvanlarn ereidir. Politik hayatn erei olan onur, grnte iyi olmakla birlikte, burada onurlananla birlikte bir de onurlandran sz konusudur ve aslolan da onurlandrandr. Fakat insan hayatnn erei kendisinde olan bir ey olmaldr. Bununla birlikte onuru alan kii, ona sahip olabilmek iin meru olmayan yollara da bavurabilir. Bu da iyi kavramyla uyumaz. Bir dier erek olan servet ise bir amatan ziyade aratr. nsan iin iyinin iki temel zellii vardr: 1) nsan iin iyi sadece kendisi iin seilen, baka eylere ara olmayan olmaldr. 2) yi kendi kendine yeten, hayat bizzat kendisiyle yaamaya deer klan olmaldr. Bildiimiz gibi insan dier varlklardan ayran temel zellik akldr. Ancak Aristo bu zelliin saf akl olmad, onda kurala, plana sahip olma yetisi ve bu plan anlayan ve ona tabi olan bir alt yetinin olduu grndedir. te aradmz iyi olma bu yetinin hayat olmaldr. Platon, toplumu dolaysyla siyaseti n plana karmakta ve ahlaki dorularn nesnel olduunu savunmaktadr. Bu, ahlaki dorularn insann arzu ve eilimlerinden bamsz olduu anlamna gelmektedir. Aristoteles, Platon'un bu anlayn yumuatm ve biraz greceliletirerek, btn insanlar iin ortak bir mutluluk olmadn savunmu, bylece toplumu deil bireyi n plana karm, dolaysyla ahlaki dorularn nesnel olmadn savunmutur. Aristoteles'in en yksek erek olarak koyduu, teorik (kendini dnceye veren) hayattr. Aristoteles, istem d btn eilim ve duygulanmlar, ahlaki olandan ayrmtr; nk bunlar, kendi balarna ne vg ne de yergi gerektiren eylerdir. Ona gre ahlaki olan, sadece akln doru dnyle seilip yaplan davranlardr. Aristoteles'in etiinde, ahlak istemi, ahlak bilgisinden nce gelmelidir. Aristoteles, ahlaki erdem olarak birok nitelik sayar: Cesaret, lllk, adalet, cmertlik, ihtiam, yce gnlllk, iyi huy veya efendilik, ortak ilerde beenilir olma, nktedanlk vs. Ancak biz burada, onlardan sadece birkan ele alp inceleyebileceiz. Cesaret: Cesaret, delice atlganlkla korkakln arasnda bir orta noktadr. Be eit cesaretten sz eder Aristo: yi ve eref duygusuyla tehlikeleri gslemek olan medeni cesaret ki, vgye deer olan cesaret budur. Yaanlan tecrbeler sonucunda edinilen deneyden gelen cesaret; akl ve iradeyle deil de hisler ve arzularla ortaya kan fkeden kaynaklanan cesaret; bir konuda baard olabilmek iin gsterilen cesaret ve bilgisizlikten gelen cesaret. Ksaca cesaret, kiinin soukkanldn yitirmeden, akln ve iradesini kullanarak, eref duygusuyla tehlikeleri gsleyebilmesidir. ll Olmak: Hazlar karSnda kendine egemen olma, onlarda doru olan ortay bulmadr. Cmertlik: Cmertlik, mal-mlk konusunda orta olmadr. Mal ise, deeri para ile llen eylerdir. Adalet: Aristoteles, adalete dier

erdemlerden ok daha fazla nem verir; nk adalet dier erdemlerde olduu gibi kiinin sadece ahsi yetkinliiyle alakal olmayp ayrca toplumsal yn de ar basan bir fazilettir. Adaletin gereklemesi iin ksas l alan Pythagoraslar knayan Aristoteles, adalette doru olan ortann "orant" olduunu syler. Dostluk: Aristo, dostluu sadece bir erdem olarak deil ayrca yaam iin de zorunlu bir ihtiya olarak grr. Ona gre, dostluk erdeminin en vgye deer olan yan, "yardmlama"dr. Aristoteles, dostluun zaruretinden bahsettikten sonra, onun nereden kaynaklandn aratrr ve insanlar birbirine balayan etken olduu grn ileri srer. Bu etkenin kar, haz ve iyi duygular olduunu belirtir. Bu teorisinden hareketle de dostluu ksma ayrr: Birincisi kara dayanan dostluktur ki, bu tr dostluklarda n plana kan, insanlarn sahip olduklar meziyetler deil, karlardr. kinci dostluk tr ise hazza dayal dostluktur. Bu trden dostluklarda insanlarn kardkl birbirlerinden zevk almalar temel dayanaktr. Aristo, bu iki tr dostluu gerek dostluk olarak kabul etmez. Onun iin gerek dostluk nc olan yani erdeme dayanan dostluktur. Erdeme dayal dostluk, faziletli kimselerin birbirlerini sevmeleridir. Aristoteles'in etii hakknda, verdiimiz bu bilgilerin ksa bir deerlendirmesini yapmamz gerekirse, unu syleyebiliriz: O, iyi bir gzlemci olmas sayesinde etrafndaki insanlarn davranlarndan hareketle bir ahlak felsefesi oluturmay baarm; ince dn ve derin kavrayyla ortaya koyduu tespit ve teorileriyle de alara hitap etmeyi baarabilmitir. Hocas Platon'un idealar lemine hasrettii ahlak, reel alana indirgeyerek yaanlabilir bir ahlak sunmutur insanlara. Aristoteles etiinde, her varlk kendi doasna uygun fonksiyonu yerine getirdii mddete amacna ulaacaktr ve insann kendisine zg olan grevi de akletmedir. Onu dier btn varlklardan zel klan yan budur ve o, akl sayesinde ar ularda olan arzu ve isteklerinde uygun bir orta bulup, bu orta eylemi devaml uygulayarak kendisinde erdemli bir karakter oluturabilir. nsann nihai gayesi mutluluktur ve insann mutlu olabilmesi ise kendisini entelektel ve ahlaki ynden eitmesiyle gerekleecektir. Bu erdemleri kazandnda kii yetkinlie eriecek ve bylece hayat gayesine de ulam olacaktr. Aristoteles'in ahlak felsefesinin zn ksaca bu ekilde ifade edebiliriz. radi Eylem ve Seim: Yukarda ahlakl bir eylemde iradenin bulunmas gerektiini sylemitik. Eylemler, ayet zorlama ve bilgisizlikle yaplmsa iradi deildir. Kimse de byle bir eylemden dolay knanamaz. Burada fiili yapan aslnda bir fiile, daha dorusu zorlamaya maruz kalmtr. Yani asl etken bir bakasdr. Bu durumda u sorunla karlamaktayz ki o da zevklerin de birer zorlama unsuru olup olmaddr. Byle olsa btn eylemler zorunlu olurdu. Ancak bu durumlarda eylemle beraber zevk unsurunun bulunmas fiilin sebebinin yapan kiiden kaynaklandn gsterir ki bu eylem iradidir. Fiili iradi olmaktan karan bir dier unsurun bilgisizlik olduunu sylemitik. Aristo, bu eylemlerin irade d olmas iin aslnda sonradan piman olma artn getirir. Ancak bir eylem yapld anda ya iradidir ya deildir. Buna sonradan oluacak bir durumla karar vermek doru deildir. Aristoteles yan diyor gibi grnyor bizce.Yine Onun ne srd bir dier art udur: iki ve kzgnlkla yaplan i bilgisizce yaplmtr; ama bilgisizlikten dolay yaplmamtr. nk burada bilgisizlik iki ve fkeden kaynaklanr. ncs ise bilgisizliin aslnda iyi ey iin deil, seim bakmndan bir bilgisizliktir. O halde eylem ya kaynan failde olduu, ya a failin sonular bildii zaman iradidir (Ki buradan kt fiillerin belki de tamamnn irade d olduu sonucu da karlabilir). Aristo buradan seim kavramna geer. Dier baz dnrler seimi istekle ayn tutmular, ama Aristo burada ayrma gitmitir. Onda istek amalarla, seim ise aralarla ilgilidir. Yani istek bir eyi arzulamak iken seimde nesne zerinde dnp tanmak ve birine karar verme vardr. Bu balamda seim iradede dolaysyla erdemde- nemli rol slenir. Szgelimi irade aslnda iki ey arasnda yaplan bir tercihtir. deal Hayat: Mutluluk, insann gerekletirebilecei en yce etkinliktir. Onun en yksek hali de temaa hayatnda vcut bulur. Temaa hayat en ok tanrlara yakan hayattr. nsan onu ancak barndrd tanrsal nitelikle elde edebilir. nsan ite bu tanrsal nitelii ne kadar yaayabilirse o oranda ezeli ve ebedi hayat elde eder. O buna her ne kadar ezeli ve ebedi dese de bu dnyada gerekleebilir bir hayattr temaa hayat. Bata da sylediimiz gibi, Aristonun ortam gerei br dnya anlay yok gibidir. te Onun etik konusunda mihenk noktas yapt ve insan hayatnn nihai erei olarak gsterdii yaam, bu dnyada gerekleebilmektedir. FELSEFE TARH 4.HAFTA ZET HELENSTK FELSEFE Helenistik felsefe, Aristotelesin lmnn ardndan (M..322) balayan ve Yeni Platoncu felsefenin balangc (kurucusu Plotinusun lm: M.S.270) arasndaki dnemin felsefesine verilen bir addr. Bu dnemdeki pek ok felsefe okulu vardr. Bazlar unlardr: 1. Akademi 2. Peripatetik (Me) Okul

3. Epikrosu Okul 4. Stoac Okul 5. Septisizm 6. Yeni Platoncu Okul Hellenistik felsefenin en nemli zellii, bu felsefenin konularn mantk, fizik ve etik eklinde dzenlemesidir. Mantk, Aristotelesten miras alnan bir tavrla, bilgi teorisini de kapsayacak ekilde, doru bilgiye ulamann yntemi ve felsefenin vazgeilmez arac olarak grlmtr. Nitekim bu anlayn bir sonucu olarak, zellikle Stoaclar mantk alanna ok nemli katklar yapmlardr. Ayn ekilde, fizik de arka planda kalp, yalnzca etik iin bir temel ve hazrlk olma fonksiyonunu yerine getirmitir. Bundan dolay, bu dnemde filozoflar, fizik ya da varlk alannda yeni teoriler gelitirmek yerine, Sokrates ncesi doa filozoflarnn grlerini aynen benimsemilerdir. Bu balamda, Stoallarn Herakleitosun fiziini Epikrosun ise Demokritin atomcu grn pek byk bir deiiklik yapmadan benimsediini sylemekte yarar vardr. Hellenistik felsefede n plana kan alma alan ya da disiplin, etik olmutur. Hellenistik dnemin en byk ve en nemli iki sistemi olan Epikrclkle Stoaclk kiisel bir ahlk zerinde younlamlar, siyasi ya da toplumsal dzenle ilgili problemlere pek az nem vermilerdir. Bir tinsel bamszlk ve kendi kendine yetme idealini n plana kartan iki akmn da ahlk, fiziklerinin katksz materyalizmini yanstacak ekilde doalc ve bu dnyac, yani iinde yaadmz dnyayla, bu dnyadaki yaam ve deeri temele alan bir ahlk anlaydr. 1.Stoa Okulu Aristo'dan sonraki felsefelerin birbirlerine kar olan birtakm okullara ayrldn biliyoruz. Bu okullarn ortak yan, tmnde, bugn olduu gibi, felsefenin; mantk, fizik (metafizik) ve ahlk olarak ana disipline ayrlm olmasdr. Mantk; "Doru bilginin metodu nedir? Eliimizin snrlar nedir?" gibi sorulara yant arar. Fizik, evrenin yaps ve ana yasalar ile ilgili sorunlar zmlemek abasndadr. Ahlk ise; "insan, mutlulua gtren yol nedir? nsan yaamnn anlam nedir? nsann yasam ve lm karsndaki tutumu ne olmaldr?" sorular ile ilgilenir. Aristo'dan sonra ahlk, felsefenin bir numaral disiplini, bir eit ba tac olmutur. Bunun iindir ki, bu dnemde mantk ve metafizik yalnzca ahlka bir giri, ahlka bir yardmc olarak alglanyordu Stoaclara gre fizik nemliydi, nk onlara gre gerek olan, kesinlikle"madd olan"dr. Efltun'un ideler varsaymna kar olan bu anlaya baka bir dnce daha eklenmitir: Stoaclara gre; madd ve somut olan gereklik, "canl" bir btn oluturur, tpk bir organizma gibi. Tm madd varlklara etki eden bir "evren ruhu" vardr. Madd bir ey olarak tasavvur ettikleri bu evren ruhunu Stoaclar, "gerek ate" olarak kabul ederler. Evren ruhu, sonradan tm canllarda etkili olan bireysel ruhlara blnr. Bitki, hayvan ve insanda etkili olan yaam gc, gerekte evren ruhundan kopup ayrlm olan glerdir. Stoaclar evren ruhuna, Heraklit gibi, "Logos" adn verir. Bilinecei gibi logos; "sz", daha genel anlamda, anlaml ve tutarl bir cmle demektir. Stoaclara gre, "lm", bedenin ve ruhun, evrenin beden ve ruhuna dnmesidir. Bunun iindir ki lm korkulacak bir ey olamaz. nk lmle, beden ve ruh aslna dnm olur. Bir evren ruhu ve bir evren bedeni kabul etmekle, Stoa metafizii tam anlamyla"panteist" olmu bulunuyor. Stoaclarn panteizminden baka bir sonu daha kar: Onlara gre, her ey, ll bir "ama "a gre yaplmtr ve bu amaca gre hareket eder. ncelikle, olan her ey "zorunlu" olarak olur. Bu evrene zorunluluk hkimdir. Evrende rastlantya yer yoktur. Ancak bu zorunluluk kendiliinden bir zorunluluk olmayp, iten ve canl bir zorunluluktur. Bu, tohumdan bir bitkinin yetiip meyve vermesi trnden, bir zorunluluktur. Bu canl zorunluluk tek tek insanlarn yaamna da hkimdir. Her insann kanamayaca, yaamna zorunlu olarak hkim olan bir "yazgs" (kader) vardr. Yaamn ekli, insan iin nceden belirlenmitir. Nasl ki bir tohumun verecei meyve nceden belirlenmise. Bunun iin insan yazgsn (kader) olduu gibi kabullenmelidir. nsann yazgsndan kamaya kalkmas tmyle hatal ve yanltr. Bu tutum, zellikle her canl iin kanlmaz olan, "lm" iin gereklidir Stoaclarn ahlk grlerine temel aldklar bir baka ilkeye gre de, insan" doaya gre" yaamaldr. Yani insan, bedeni ve ruhu ile bir paras olduu evren konusunda bir bilince sahip olmaldr. Stoaclarn din anlayna da yine bu adan baklmaldr. Stoaclar, halk dinini olumlu karlar. Ancak onlara gre halk dinindeki birok tanrlar nemsememek, bunlar, dinin gsterdii gibi deil de, felsef bir yorumla anlamak gerekir. Sz gelii eski Yunan dininin en byk Tanrs Zeus, Stoaclara gre "Evren ruhu"ndan baka bir ey deildir.

Stoaclar, evrendeki her oluumun "zorunlu" ve "ll" olduuna inanrlar. Stoa felsefesi bize XVIII. yzyl felsefesini hatrlatr. XVIII. yzyl felsefesi de, insan da dahil olmak zere, evrendeki her eyin"mkemmel" olduunu kantlamak ister. Stoaclar kehanete de olumlu yaklarlar. O kadar ki, ona bilimsel bir temel kazandrmaya bile alrlar. nk onlara gre, evrende hibir ey tek bana deildir. Stoaclar, astrolojiye de inanrlar, yani yldzlarn insan yaam zerinde byk rolleri olduu grne cokuyla katlrlar. 1.1.Kbrsl Zenon Hellenistik an en nemli felsefe retisi olan stoacln kurucusu Kbrsl Zenon (M..334-262)dur. lk yaptlar tamamyla Kynik gr erevesinde yazlmlardr. Ama sonra Kyniklerin retisinde esasl deiiklikler yapmtr: nsann ahlaki zgrlne, kyniklerin dn gibi, treleri, her trl uygarlk dzenini sert bir ekilde reddetmekle deil de, yksek eitten bir doallkla, gerek bir insanlkla ulalabilecei kansna varmtr. 4. Yzyln sonlarna doru Atinada Stoa pokilede (resimlerle ssl direkli bir galeride) okulunu amtr. Okul adn buradan alr. Stoa, Hellenizmin tipik felsefesi saylr; nk Atinada doudan gelmi kimseler tarafndan Attika felsefesinin ana dnceleri ile ilenmitir. Baka bir zellii de, Roma mparatorluunda en yaygn bir felsefe oluudur. Stoa retisinin kkleri Kynik felsefesidir, ama bsbtn bu erevede kalm, yer yer onunla belli bir kartlk halindedir de. Kynizmde olduu gibi Stoa iinde insann bamszl ana dncedir. Ancak Stoann kurucusu Zenon, bu ana dnceye bir yandan salam teorik bir temel kazandrmak, bunu eitli ynlerinden felsefi olarak temellendirmek istemi, te yandan da bu dnceyi insan yaradln sosyal igdlere, duygularyla uzlatrmaya almtr. Yapmak istediklerinin ikisini de Sokrates ile Platonun felsefelerinde bulmutur. Bunlar doaya uygun yaama kavramn ortaya koymulard. 1.2.Yeni Eflatunculuk Kapanyla birlikte lka Yunan felsefesi dneminin de devrini tamamlad dnlen, Hristiyanl besledii kadar Hristiyanlktan da etkilenmi olan, her ne kadar kurucusuad skenderiye Okulunun kurucusu olarak da geen Ammonios Sakkas saylsa da daha ok onun rencisi Plotinos (M.S.204-270)un ana ilkesi sudur olan felsefe retisiyle birebir anlan felsefe okulu. En nemli temsilcileri Plotinostan baka Porphyrios, Iamblikhos ve Proklos olan, M.S. III. yzylda ortaya kp yzyl kadar sren dnce hareketi. Yeni Efltunculuk yeni bir ey sylememektedir; dahas gizemcilie brnm Efltunculuktan te bir anlam ya da deeri de yoktur. Felsefe tarihilerinin ounun gznde Yeni Efltunculuk dneme ayrlmaktadr. Birinci dnem, Plotinosun kurduu ve daha sonra tilmizlerince yaatlan okuldur. Plotinos, evrenin, Eflatunun Parmenides diyalogundan esinlenerek, tek, her zaman her yerde olan, akn bir iyinin nn yansmas olduunu dnmtr. Bir, yani Tanr, idealar dnyasn yaratm, idealar dnyas da kimi bedenli kimi bedensiz ruhlarn olumasna yol amtr. Bu yaklam, l bir gereklik tasarmn iermektedir Bir, Us, Ruh ya da Tin. Yeni Platonculukun ikinci dnemi ise harekete Aristotelesi eler katan Porphyriosun tilmizi Iamblikhos ile Aidesiosun kurduu Suriye Okulu dnemidir. Iamblikhosun retisine gre felsefece akl yrtme ile aydnlann en yksek dzeyine ulamak olanakl deildi, ayrca felsefece bir tr sihirin yardm gerekmekteydi. Iamblikhos, Plotinosun felsefesindeki boluklar doldurmak adna Plotinos dizgesine skolastik retiye bal kalarak kutsal lemeyi sokmutur. Ayrca eski tanrlar da bu dizgeye yerletirmeyi denemitir. Atina Okulu ise Yeni Platonculukun nc dnemini oluturmaktadr. Okul pek fazla yapt gnmze kalmayan Syrianosa zel bir nem vermitir. Proklos, Yazlarnda Yeni Eflatunculua isel olan baz temel kavramlar irdeleyip bunlar aklar. Proklos, her eyi Birden tretse de, btn gereklii, ayn zamanda Birde bulunan, snrl ile snrszdan tretir. Birin yansra, Biri izleyen Birlerin var olduunu varsayar. 1.2.1.Plotinus (eyh Yunan) Plotinos (M.S.204-270), Lyko (Lykopolis)de dodu (Msr). Yeni-Platonculuun kurucusu olarak mehurdur. Hayatna ilikin tek kaynak, rencisi Porphyriosun Peri biou Plotinou kai te takseos ton biblion autou adl eseridir. rencisi Porphyriosa gre, Plotinos ailesinden, soyundan ya da lkesinden hi sz etmezdi. skenderiyede felsefe eitimi grmesi de Msrl olmasn gerektirmiyordu. Dilinin Greke olduu ve Grek eitimi ald ise kesindir Plotinos, ran ve Hint Felsefesini ilk elden renmek amacyla Roma mparatoru III.Gordianusun yannda bulundu.

Plotinos, nce Antakyaya, oradan da Romaya gitti ve 40 yalarnda Romaya yerleti. Dou dnrleri ile dorudan bir iliki kuramamt. Felsefesinin Hint Dncesi ile yaknl ise, muhtemelen Grek geleneinin doal geliiminden kaynaklanyordu. Plotinos, mparatordan Campaniada ykk bir kenti yeniden kurup evresindeki topraklarn gelirini vermesini istedi. Platonopolis ad verilecek kentte Platonun ideal devletinin yasa ve kurallar uygulanacakt. Plotinos da dostlaryla oraya yerleecekti. Porphyriosun Ennead bal altnda derledii incelemelerini derslerine katlanlar iin yazmt. Onun Enneadlar isimli kitabnn asl amac udur: Ruhumuzun ne olduunu ve nereden geldiini dnmemizi salamak; bylece ona i zenginliklerini ve deerini gstermek (I, 27) Bu kitabn tmndeki ama, ruhun i hayat ve metafizik arasnda iten bir ba, daha dorusu ayrlmaz bir iliki olduunu kantlamaktr. Bu, Plotinusun ok zsel bir dncesidir. Plotinos felsefesinin hareket noktasn, her trl madd olana kar duyulan bir kar k oluturur. Aristo'dan sonraki felsefenin, gerek Stoa'nn ve gerekse Epikrc felsefenin, temelde maddeci olduunu biliyoruz. Her iki okul, Sokrat'tan nceki felsefede olduu gibi, realiteyi "maddesel olan"da buluyordu. Yalnz Stoac1lar panteist materyalizme (dogac1 maddecilige) taraft1lar. Yani evreni ii ruh ile dolu olan madd bir ey olarak anl1yorlard1. Oysa Epikrcler tam anlam1yla materyalisttirler. Stoa ile Epikrc okul, maddi olmayan "ideler"i benimse yen Efltun ile tam bir kar1tl1k iindedirler. Efltun'un idealizmine yeniden dnen Plotinos'un hareket noktas1 olarak materyalizmle savamay1 semesi ok dogald1r. Dokuz blmden oluan 6 kitapl1k bu derleme, ayr1ca 54 kk blme ayr1 1r. Felsefe gr lerinin temelini Platonun idea kuram1 oluturur. Plotinosa gre evrenin temelini olu turan varl1k Bir olan Tanr1d1r. Tanr1 btn nesneleri yaratan, hareket ettiren, sonsuz ve etkin gtr. Eidos (Biim) olan Tanr1n1n kar 1s1nda hibir tanr1sal zelligi olmayan Hyle (Madde) vard1r. Tanr1, her trl var olu un imkan1m1 ta1r. O, tm nesnelerin ls ve gayesidir. Nesneler yce varl1ktan en altta bulunana dogru 3 a ama iinde oluurlar: 1. Nous (Zihin) 2. Psyke (Tin, Nefs) 3. Physis (Fizik Dnya). imdi Plotinus'la birlikte "Bir" diye adlandracamz bir ilke dnelim. Diyelim ki O, Bir'dir: Dier saylarla birleebilen say anlamnda veya dier saylarn bir bileimi anlamnda deil, onun mutlak basitliini etkilemeyen btn okluun akp geldii kaynak olan kendi kendine yeterli varlk anlamnda Bir'dir. Bir'den, nispeten daha aa, fakat yine de Bir gibi ezel olarak kendi basma mevcut ve kendinden sonra gelen btn varlklarn sebebi olan ikinci bir ilke doar. Onun ad Akl'dr. Bir'den farkl olarak, Akl, btn nakledilirlerin kendi bana var olan bilgisidir. O hem bilen sje, hem de bilinen obje olduundan, Bir'e en yakn olandr; fakat o, her trl bilgide varolan sje-obje ikiliinden etkilendiinden dolay da Bir deildir ve dolaysyla Bir'den daha aa bir mevkidedir. Evren Tanr'dan geliyor, Tanr'ya dnyor. nsan da Tanr'dan geldi, Tanr'ya dnmektedir. ni merdiveninin ilk basamanda ruhlar, ikinci basamanda hayvanlar, nc basamanda cisimler vardr. k merdiveninin alt basamandaysa anlamak, orta basamanda sonu karmak, son basamanda da mistik sezi bulunur. Bu merdivenden inilmise, dier merdivenden klacaktr. Mademki yeniden kacaktk, u halde niin indik denirse Plotinos'un varlk dncesi bir dairevidir. Madde, nce Tanrya kar gibi grnr. lk bakta iki ayr uta durur gibidirler. Biri etkilenen, dieri etkileyendir. Tanr, maddeyi srekli olarak etkiler. Her varlk, bir maddeyle bir biim birleiidir. Tanr biimdir. Oysa madde, bu biimle biimlendiine gre, Tanrnn karsnda deil, iindedir. Varln ilkesi tektir. Bu ilke, birlik yani Tanrdr. Tanr, kendisi hi bir ey olmad halde, her eyin lsdr. yiliki deildir, nk mutlak iyiliktir. Gzellii yoktur, nk salt gzelliktir. Dnceleri bulunmaz, nk mutlak dncedir. Ona nitelikler vermeye almamalyz, nk bu niteliklerle Onu snrlam oluruz. Tanr, bizim dndmz hi bir ey deildir, nk her eydir. Bizler Ondan geldik, yeniden Ona gidiyoruz. lk varlk da, son varlk da Tanrdr. Tanrdan ilk kan ey akldr. Akl, sje (nous, mutlak akl) ve obje (kosmos, anlalr alem) olmak zere ikiye ayrlr. Ruhlar da yaratcdr, onlar da kendilerinden daha az yetkin olan cisimleri yaratmtr. Oysa her cisim, yine Tanrnn izini tamaktadr. nsan ruhlar, kaba cisimlere brnmek iin hayatlarn tanrsal hayattan ayrdlar. ektikleri ite bu davranlarnn cezasdr.

nsanlar Tanrya gtrecek olan 3 yol vardr: sanat, sevgi, felsefe. Tanrya dair tm bilgisizliklerinin nedeni, dnyann nesnelerine deer vermeleridir ve kendilerini kmsemeleridir. Plotinos ilgisini ruh-beden ilikisine de yneltir. Ona gre "ruh" ne madd, cisim gibi bir ey, ne de bedenin bir organdr. Aksine ruh "kendiliinden bir yap", grlebilmesi de, baka trl alglanmas da mmkn olmayan bir tzdr. Yeni Efltunculuun ok sevdikleri benzetmelerden biri de "Allah" ile"Gne" arasnda yaplan benzetmedir. Nasl gne her tr n kayna ise, Allah da var olan her eyin kaynadr. Plotinus'un Allah', byk monoteist (tek Tanrl) dinlerdeki (Yahudilik, Hristiyanlk, slm) evreni iradesi ile yoktan yaratan Allah deildir. Plotinos'a gre Allah, Efltun ve Aristo'nun anlad anlamda, aslnda var olan malzemeye yalnzca ekil veren bir varlk da deildir. Aksine Plotinus iin Allah, kendisinden her eyin kt kaynaktr. Var olan her ey, Allah'n bir yaratmasdr, Allah her tr varln kayna olduu iin, bir eyin var olmas Allah ile mmkndr. Bu nedenle "Allah vardr" diyemeyiz, nk o varln kendisidir, kendi kendine var olandr. Sonra 'Allah birdir" de diyemeyiz; nk Allah birliin kendisidir. Allah iin "etkendir ve nedendir" de diyemeyiz, nk Allah etken (messir) ve neden (fail) olmann t kendisidir. Varln basamaklar zincirinde yukardan aaya doru inersek, Allah'tan sonra ikinci basamak Nous (Akl) alandr. Bu ikinci alan artk Allah'n sunduu mutlak birlikten yoksundur, nk ideler alanna artk okluk girmitir. deler alanndan sonra aaya doru nc basamakta "ruh evreni" bulunur. Ruhun varl zaman iinde olan bir varlktr. Ruh basamann altnda madd olan "eya alan" bulunur. Cisimler, ncesiz ve sonrasz olmayp gelip geicidirler. Plotinus'a gre, cisimler alan altnda bir de "madde basama" vardr. Gelip geici olan eya nereden gelip nereye gidiyor? Cisimler maddeden oluurlar ve yine maddeye dnerler. Madde, her trden realiteden yoksun olan, bir "hi" olan eydir. Madde, olsa olsa, Efltun'un bo uzay ile karlatrlabilir. Nasl ki bo uzay bir varla sahip deilse, bunun gibi madde de bir varla sahip deildir. Sonra madde birlikten, btnlkten yoksundur. Aksine o sonsuz okluktur. Sonu olarak maddenin hibir etkisi ve aktivitesi yoktur. Madde iin bir "hi" diyebiliriz. Plotinus'a gre, varlklar kendiliinden var olan Allah'tan balayp bir "hi" olan maddeye kadar basamaklar oluturur. Aristo'nun da realiteyi basamaklandrdn biliyoruz. Aristo da ilk maddeden Allah'a kadar ykselen bir basamaklar dizisi kurmutu. Aristo'nun basamaklar dizisi, Plotinos'tan bir noktada ayrlr. Aristo'ya gre evren, srekli bir geliim iindedir. Bu geliimin son amac, Allah'a ulamaktr. Bunun iindir ki Aristo'ya gre realite, Allah'a doru giden srekli bir geliimin ifadesidir. Her varlk basama, bu geliim olaynda, Allah'a yaklatran bir basamaktr. Oysa Plotinos, Aristo'nun tam aksine, basamaklar dizisini Allah'a doru ykselten basamaklar olarak deil de, Allah'n bir bilimi ve tecellisi olarak anlar. Yani Plotinos'a gre evren, Allah'tan yaylp geliir (sudr). Oysa Aristo geliimin aadan yukarya doru olduunu var sayar. Plotinos, evrenin geliimi konusundaki bu gryle, tikel varlklardan etkilenme olanan kaldrm, tm realiteyi Allah'a dntrmtr. Bu noktada Plotinos sisteminin dinsel yapsyla karlarz. Oysa Aristo felsefesinde reel olan tikel nedenler benimsenmitir. Sonu olarak, insan her trden varln kayna olan Allah', "Bir"i nasl bilir? Plotinus'a gre, insann Allah' bilmesi iin mistik bilgisinden yararlanmas gerekir. nsann yaamnda Allah' dorudan doruya duyup bildii anlar vardr. Bu anlar, insann bilincini yitirip kendi dna kt, kendinden getii (cezbe) durumlardr. nsan kendinden geme durumundayken Allah ile birletiini hisseder. Talebesi Porphyrios'un anlattna gre, kendinden geme (cezbe) durumunu Plotinus tm yaamnda kez, kendisi ise tek bir kez yaamtr. Kendinden geme (trans hali) durumunda ruh, kendini bedenden kurtarr, bunun iindir ki kendinden geme (transcezbe) insann en yksek amacdr. nk insan, ancak kendisini soyutlayarak Allah ile birleme olana bulur. Bu noktada, Yeni Efltunculuk, tmden mistik bir yol izlemitir. Buna ramen Yeni Eflatunculuk, Efltun ve Aristo felsefeleri ile her zaman boy lebilecek byk bir sistemdir. Dier eylerle karlatrrsak, Bir veya yi, tam anlamyla hrdr, nk her ey varolmak iin ona muhta olduu halde o, bir ilk ilke olarak, varolmak iin hibir eye muhta deildir. Kendi bana alndnda da Bir, tam tersine, kendi mahiyeti tarafndan belirlenmitir (determine edilmitir). Bir, sadece olmak zorunda olan bir varlk deil; ayn zamanda varlnn zorunlu kld ekilde hareket etmek zorunda olan bir varlktr. te her eyin tabi, zorunlu ve ezel olarak Bir'den ktn ne sren Plotinus'un Yunan zellikli evreni, bu grten kaynaklanmaktadr. Her ey, O'ndan, kendisinin bile farknda olmad, bir radyasyon gibi ezel olarak akp gelmektedir. Kendisi farknda deildir, nk O, dncenin, oluun ve varlk dnce ikiliinin stndedir. Plotinus'un kendi szleriyle: "Dorulmam ilkeye gelince, O, her eyin stndedir, O, ezelden beri naslsa yledir; O'nun dnmesini gerektiren ne gibi bir sebep bulunabilir?"

slam Felsefesini de derinden etkileyen Yeni Eflatuncu sudur teorisini tasvir eden yukardaki ekilde Tanr bulunmaz. nk bu gre gre, Tanr en yce varlk ve Bir olarak kendisi hakknda ancak negatif olarak konumamzn doru olduu bir varlktr. 1.3.Akademia ve Lykeum (Lise) Aristoteles'ten sonra Hellenistik felsefe, iki dorultuda gelimitir. Bir yandan bir ahlak felsefesi, br yandan da pozitif bilimler zerinde bilgince bir aratrma olmutur. Platon ve Aristoteles'in okullar da (Akademia ile Lykeion) bu gelimeye ayak uydurmutur. Platonun okulu Akademia bu ada varln koruyan okullarn banda gelir. Dnemin banda Akademiann materyalizme yneldii gzlenir. Sonralar Arkesilaos, okulun yeni bak asn ortaya koyar: Kukuculuk. Kukucu Akademiann en nemli dnrleri, Arkesilaos ve Karneadestir. Karneades Sokrates gibi hi yazmamtr. Onu, rencisi Klitomak ve Latin yazar iero, aracl ile tanyoruz. Arkesilaos: Arkesilaos ya da Arkesilas (M..316-241). Pyrrhonun ok etkisi altnda kalmtr. Keskin zekl, alayc bir hatip olarak n salmtr. Sokrates, hep kendisinin bir ey bilmediini ileri srerdi: Kendisi konumalarnda hibir sav ileri srmez, savlar karsndakine syletirdi; sonrada bir takm sorular ve itirazlarla ona bir ey bilmediini itiraf ettirirdi. Platonun genlik diyaloglarnda bulduumuz bu yntem, Arkesilaosa gre, her sav, bundan yana ve buna kar olan eit gte kantlarla destekleyebileceimizi ileri sren pheci ilkenin bir anlatmdr. Nitekim Arkesilaosun kendisi de tartmalarnda Sokratesin bu yntemini kullanrm. Yalnz; Sokrates gibi, karsndakini kendi zerinde bir dnceye zorlamak, sonular kendisinin bulmasna yol amak iin deil de, onu pheci gre geirmek iin bu yntemi kullanrm. Stoann bilgi anlayn Arkesilaos yle eletirir: Bir tasavvurun doru mu yanl m olduunu, yani bu tasavvurun var olan bir eyle mi yoksa var olmayan bir eyle mi ilikili olduunu bize gvenle bildirecek byle bir doruluk ls yoktur. Bu da gsteriyor ki, tasavvurumuzun yanl m, doru mu olduunu hibir zaman bilemeyiz. Bu yzden Stoallarn doruluk kriteri ie yarayan bir l deildir. Karneades: pheci r, Arkesilaosun Akademia bakanlnda yerine geenlerden Kyreneli Karneadeste (M..214-129) byk bir ilerleme gstermitir. O da Arkesilaos gibi balca Stoa ile tartr; Arkesilaos, Zenon ile savamt, Karneades ise Khrysippos ile savar. Arkesilaosun Stoaya kar am olduu polemik ile bu iki r arasnda balayan tartma, ta milattan nceki birinci yzyla kadar srecek, sonunda iki r arasnda bir uzlamaya varlacaktr. Karneadesin tartt Khrysippos (M..281-208) Stoann ikinci kurucusu saylr. Khrysipposa gre felsefe, bilgelie varmak iin bir alma, bir uramadr; felsefe, insan ve Tanr ile ilgili eyler zerine bir bilimdir. Bundan dolay da fizik, ahlaktan sonra gelir ve Tanr ile bilgiler, glkleri yznden, en sonda yer almaldr. Bununla birlikte Khrysippos, bilgi dallarnn Stoada yerlemi olan srasn bozmamtr. Mantk, onunla Stoada byk bir nem kazanmtr; ama onun iin de asl nemli olan bilgi retisidir ve bunun arlk merkezi de doruluun ls (kriteriumu) sorunudur. Karneadeste balca eletirisini yine Stoallarn bu doruluun kriteriumu kavramna, kataleptik (kategorik) tasavvur anlayna ynelmitir. Ona gre, doru ve yanl tasavvurlar birbirinden ayrt edebilecek gvenilir bir l, bir belirti elimizde yoktur. Karneades, Stoann yalnz doruluk anlayn eletirmekle kalmam, retinin btnne kar kmtr. pheciliini, Arkesilaos ile lldnde, daha ok ilke bakmndan temellendirmi olan Karneades iin gvenilecek bir doru ls yoktur. nk bu l, duyu alglarnda ya da dnmede (aklda) aranabilir. Duyu alglarnn hepsi relatiftir. Stoallar; bir nerme (axioma) ya dorudur, ya da yanltr diyorlard. Buna kar Karneades, yalanc sofizmi ile kar; bu nerme hem doru hem yanltr. Sonra her tantlama, esasta bir kabule dayanr, ama bu kabulnde yeniden tantlanmas gerekir. Bylece dnce de dnp dolap ya sonsuz olarak geriye gitmek zorunda kalrz, ya bir dng iine deriz, ya da tantlanmam bir kabul ile karlarz. Bir Stoal, Karneadese Sen doru bilinemez diyorsun, ama hi olmazsa bu doru bilinemez- sznn doru ve bilinen bir ey olmas gerekir demi. Buna karlk Karneades, kendi nermesinin de kural d kalamayacan sylemi; yani kendi savnn da mutlak doruluu yok, bu bakmdan ancak olasl bir deeri var; bu da ancak subjektif bir kan. Burada Karneadesin olaslk retisiyle karlamaktayz. Olaslk, bilinemeyen dorunun, bize kapal olan dorunun bilgisinin yerine geen eydir ve pratik hayat iin teorik temel budur.

Pirrhon: Eleal Pirrhon (M. 365-275) kukuculuun kurucusudur. Sokrates gibi oda hi yazmamtr. (M. 3. Yy) Pirrhona gre, evrendeki her ey ayndr. Deiik bir ey yoktur. Evren ne dnce ile kavranabilir ne de stne bir yargya varlabilir. Kukuculuun ahlaksal sonular da vardr: Madem dnyada deiik bir ey yoktur, duygu ve isteklerimizi de yok etmeliyiz. lmdeki duygusuzlua, isteksizlie ulamalyz. Kurgusal dnceyi ve sonular karma eylemini de ortadan kaldrmalyz. Bundan dolay, Pirrhon hi yazmamtr. Timon (M..320-230): Elimizde bulunan iki para bu noktay aklayacaktr. Bunlardan biri grntnn tmyle geerli olduunu syler, brndeyse unlar okunmaktadr: Bal tatldr. demem, Bal tatl grnr. Baln tatl olduunu ileri srmeyi hayrlyorum. Onun tatl grndn btnyle evetlerim derim. 1.4.Epikr Epikr, M. . 341'de Ege Denizindeki Samos (Sisam) adasnda dodu. M. . 306'da Atina'ya yerleti. Orada bir bahe ierisinde kendi okulunu kurdu ve renci hayranlarca kendisine neredeyse bir tanr gibi tapnld. Epikr bu martmalarn bozucu etkisine kaplmad, nitekim zgr ve kle, kadn ve erkek, yetikin ve ocuk herkese kar ll ve dosta kald. Epikr, hayatn ereinin basite hazz en yksek lye kartmak olduunu ne sryordu. Epikr, zorunlu arzularn doyurulmak zorunda olduuna inanyordu. te yandan, doad arzularn, tam da doad olduklarndan, doyurulmalar gerekmez. Yemek yememiz gerekse bile, havyar yememiz gerekmez. Bu yzden, bu arzularn doyurulmamasndan ac duymayz. Epikrn retisi, M.. 3. yzylda Metrodoros, Hermarkhos, Polystrates tarafndan srdrlr. Epikrn eitli kesin bilgi biimleri aklanr. Bu tr bilgilerin en alt basamanda duyumlar vardr (aclk, tatllk v.b) en yksekte ise sezgi bulunur. Epikr, evrenin yapsn aklarken Demokritin atom kuramn yeniden gndeme getirir: Evrendeki her eyi yapan atomlar, sonsuz bir devinim iindedirler. Bazen, nceden kestirilmesi olanaksz donanmlar yaparlar. Bunlara atomlarn sapmas denir. Bylece Epikr doa yasalarnn saltk olmadn, evrende zaman zaman tamalar bulunduunu da vurgular.

Ahlakn amac, aclar ve skntlar ortadan kaldrmak, ruhu dinginlie ulatrmaktr. Bilge isteklerini yaparak, onlar doyurarak dinginlie ular. Epikr ahlak, amata Stoa ahlakna benzer. Ayrlk amalardadr. Epikrclkte zevkler, derece derecedir. Bilge odur ki, zevklerin hesabn ustaca yaparak onlardan en ok holanmay becerebilsin. Sonunda Epikrn u szne varlr: En byk zevk yannda hi ac ve sknt getirmeyendir.

You might also like