Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 442

5th World Water Forum

TERMAL VE MADEN SULARI


KONFERANSI

24 25 NSAN 2008





DS 18. BLGE
MDRL-ISPARTA




AFYON KOCATEPE
NVERSTES


BLDRLER KTABI



EDTRLER
Prof. Dr. A. Ergn TRKER
Yrd. Do. Dr. Ahmet YILDIZ



AFYONKARAHSAR

T.C.
AFYON KOCATEPE NVERSTES

YAYIN NO: 68









NTERNET ADRES
http://www.aku.edu.tr





AFYON KOCATEPE NVERSTES
Her hakk Afyon Kocatepe niversitesine aittir.
Kaynak gsterilmek suretiyle kullanlabilir.







ISBN: 978-975-7150-87-9
Bask: Szkesen Matbaaclk-ANKARA








NSAN 2008
AFYONKARAHSAR
i
KURULLAR

KONFERANS ONURSAL BAKANI

Prof. Dr. Veysel EROLU evre ve Orman Bakan


KONFERANS YNETM KOMTES EBAKANLARI

Haydar KOAKER Prof. Dr. Ali ALTUNTA
DS Genel Mdr Afyon Kocatepe niversitesi

smail Hakk ERTEKN DS 18. Blge Mdr


KONFERANS SEKRETER

Prof. Dr. A. Ergn TRKER Afyon Kocatepe niversitesi


KONFERANS YELER

Prof. Dr. Necat MRZALIOLU Afyon Kocatepe niversitesi
Yrd. Do. Dr. Ahmet YILDIZ Afyon Kocatepe niversitesi
Ramazan SELCAN DS 18. Blge Mdrl
Yusuf ULUTRK DS 18. Blge 11. Sondaj
ube Mdrl


KONFERANS DZENLEME KOMTES

smail Hakk ERTEKN DS 18. Blge Mdrl
E. Birol ZGL DS 18. Blge Mdrl
Yrd. Do. Dr. Metin BACI Afyon Kocatepe niversitesi
Yrd. Do. Dr. Oktay EMR Afyon Kocatepe niversitesi
Dr. Afet TUNCAY DS 18. Blge Mdrl
Ar. Grv. Sena COKUN Afyon Kocatepe niversitesi
Uzm. erife zgn ITAK Afyon Kocatepe niversitesi
Faruk MERMER DS 18. Blge 183. ube Mdrl
Mesut TABAK DS 18. Blge 11. Sondaj
ube Mdrl
Hdai MANGA DS 18. Blge Mdrl
Akif KILIN DS 18. Blge Mdrl




ii
KONFERANS BLM KURULU

Prof. Dr. A. Turul BAOKUR Ankara niversitesi
Prof. Dr. Ali BLGN Sleyman Demirel niversitesi
Prof. Dr. lyas ALAR stanbul Teknik niversitesi
Prof. Dr. Nilgn GLE Orta Dou Teknik niversitesi
Prof. Dr. Necat MRZALIOLU Afyon Kocatepe niversitesi
Prof. Dr. Vural KAVUNCU Afyon Kocatepe niversitesi
Prof. Dr. brahim KOCABA AUS Dubai
Prof. Dr. Halim MUTLU Eskiehir Osmangazi niversitesi
Prof. Dr. Mahmut PARLAKTUNA Orta Dou Teknik niversitesi
Prof. Dr. Eyp SABAH Afyon Kocatepe niversitesi
Prof. Dr. akir MEK Hacettepe niversitesi
Prof. Dr. Gltekin TARCAN Dokuz Eyll niversitesi
Do. Dr. Alper BABA anakkale Onsekiz Mart niversitesi
Yrd. Do. Dr. Ahmet DOAN Sleyman Demirel niversitesi
Yrd. Do. Dr. Oktay EMR Afyon Kocatepe niversitesi
Hayrullah DAISTAN Maden Tetkik Arama Genel Mdrl
E. Birol ZGL DS 18. Blge Mdrl


Not: Bilim Kurulu yelerinin sralamas alfabetik sraya uygun olarak yaplmtr.

























iii
NSZ

Jeotermal sular lkemizdeki nemli enerji kaynaklarndan birisi olup, bu sular enerji
retiminde, salk turizminde, termal ve kaplca tesislerinde, stma maksatl ve
seralarda kullanlmaktadr. lkemiz Jeotermal enerji kaynaklar asndan olduka
zengin bir lkedir. Avrupada ilk srada, dnyada ise 7. srada olmamz lkemizdeki
jeotermal kaynaklarn ne derece byk bir potansiyele sahip olduunun ak bir
gstergesidir. lkemizde 1000 civarnda scak ve mineralli tabii kaynaklar bulunmakta
olup, bunlardan 600 scak su kaynadr. Bilhassa bu kaynaklardan Jeotermal enerji
olarak istifade edilmesi lkemiz iin ok nemlidir. nk Jeotermal enerji
yenilenebilir ve temiz bir enerji kaynadr. Ayrca enerjide da bal olduumuz iin
yerli kaynamz olan bu enerjinin kullanm daha byk nem arz etmektedir.
Trkiye de elektrik retimine uygun jeotermal saha says 16 civarndadr. Trkiyenin
teorik olarak jeotermal enerji potansiyeli 31500 MWt olmasna ramen lkemiz bugn
jeotermal enerjiyi dorudan kullanm 1306 MWt dir. Buradan bu potansiyelin kalan
ksmnn biran nce devreye alnmas iin almalarn yaplmas gerektii
anlalmaktadr.
Jeotermal kaynaklarn lkemizde elektrik retimi dnda salk turizminde kullanlmas
asndan da byk bir potansiyele sahiptir. Nitekim bu maksatla Afyonkarahisar,
Ktahya, Ankara, Balkesir, Bursa, Eskiehir, Denizli, zmir gibi illerde termal tesisler
kurulmutur. Bu arada Afyonkarahisarda son yllarda kurulan termal tesislerin salk
ve kongre turizmine katkda bulunmasn da ok nemli grmekteyim, bu konuda daha
byk almlarn olmas sadece yurtiinde deil yurtdnda da termal turizmin
tantlarak deniz turizmi kadar bir gelir getirmesinin nnn alaca kanaatindeyim.
Trkiyedeki baz jeotermal kaynaklar konut stmas maksatl kullanlmaktadr.
Afyonkarahisarda da byle bir uygulama yaplmtr. Bu arada seralarn stlmasnda
son zamanlarda sera teknolojisinin gelimesi ve sera rnlerinin ihracata ynelmesi ile
jeotermal enerjinin seralarn stlmasnda artan bir hzla kullanldn grmekteyiz.
u anda lkemizde 1.200.000 m
2
sera alan jeotermal enerji ile stlmaktadr. Bu
maksatla tevik kanunundan istifade edilerek baz seralar jeotermal kaynakla stmal
olarak Afyonkarahisarda kurulmu olup bazlar da projelendirme safhasndadr.
Jeotermal kaynaklar nemlidir. Ancak, bunlar geri kazanmak yani reenjekte etmek
evre asndan ok daha mhimdir.
Hkmetimiz ilk defa alm gerekletirerek jeotermal enerji arama aratrma ve
retim konusunda 13.06.2007 tarihinde 5686 sayl kanunu karmtr. Bu yeni kanuni
dzenlemeler ile yatrm gvenliinin salanmas, lkemizde jeotermal enerji
yatrmlarna byk bir ivme kazandracak ve bylece jeotermal enerji kaynaklar
kullanmnda lkemizde nemli bir yere gelinecektir.
Bu konferansa konu olan dier bir kaynak da maden sulardr. lkemiz aslnda
Avrupann tabii mineralli sular asndan en zengin bir corafyaya sahiptir. Ancak
Avrupada kii bana ylda 150 litre maden suyu tketilirken bu oran Trkiyede 3
litrenin altnda kalmaktadr. Tabii mineralli sular lkemizde yeterince
deerlendirilememektedir. Yllk 65 milyon litre olan bu kaynan sadece %1i
ielenip, % 99u boa akmaktadr. Dolaysyla kalan potansiyelin biran nce
iv
deerlendirilmesi kanaatindeyim. Afyonkarahisarda Kzlay Maden Suyu iletmesi son
yllarda kapasitesini ve sat noktalarn arttrmtr. Dier iletmelere de rnek
olmutur.
5. Dnya Su Forumu vesilesi ile Afyonkarahisarda byle bir Termal ve Maden Sular
Konferans nn dzenlenmi olmas ok faydal olmutur.
Bu sempozyumun tertiplenmesinde emei geen evre ve Orman Bakanl,
DS Genel Mdrl, DS 18. Blge Mdrl mensuplarna, Maden Teknik ve
Arama Genel Mdrlne, Afyonkarahisar Kocatepe niversitesine teekkrlerimi
sunuyorum. Ayrca bu sempozyuma fikir ve grlerini sunan katlmclara da teekkr
ederim.
Bu sempozyumdan elde edilen neticelerin; bu konuda aratrma yapan bilim adamlar,
enerji, termal tesis, seralarn stlmas gibi hususlarda yatrm yapmak isteyen i
adamlarna faydal olmasn dilerim.


Prof. Dr. Veysel EROLU
evre ve Orman Bakan


v
NSZ

lkemizde ve Afyonkarahisarda jeotermal aratrmalar, genellikle mevcut scak su
kaynaklarnda yaplmakta ve souk yeralt suyu ile karm jeotermal akkana
ulaldnda sondajlar sonulandrlmaktadr. Afyonkarahisardaki en nemli jeotermal
blgeler olan mer-Gecek ve Gazlgl sahalarnda da bu durum geerlidir.
ABDnin bat eyaletlerinde ve zlandada jeotermal saha aratrmalar, scakl 200
o
Cden dk sistemlerde gerekletirilmektedir. Bununla birlikte derin jeofizik
aratrmalar sonucunda 285
o
Clik hazne kaya scaklklarna ulaan derin dolaml
sistemlerin ortaya kmasyla jeotermal enerji potansiyelinin 5-10 kat artabilecei ileri
srlmektedir.
Afyonkarahisarda derin jeofizik almalar yaparak halen iletilmekte olan hazne
kayalardan daha derinde ve daha yksek scaklkta hazne kayalarn varln aratrp
sondajlarla denetleyerek jeotermal sistemin modelinin oluturulmas gerekmektedir.
Bylece ok daha yksek scaklkta ve daha zengin jeotermal sular elde etmek
mmkndr. Afyon Kocatepe niversitesi 2008 ylnda gerekletirdii atlmlarla bu
konuda blgede gereksinim duyulan i gc ve teknik altyapya ynelik almalarn
planl bir ekilde srdrerek Jeotermal ve Yeralt Sular Aratrma Merkezini
kurmutur.
Afyonkarahisar jeotermal sahas iin zerinde durulmas gereken bir dier nemli konu
ise bu sahalarn korunmas ve jeotermal sularn bnyesindeki baz elementlerin evre ve
insan salna verecei zararlarn nlenmesidir. Bunun iin mutlaka reenjeksiyon
konusuna da nem verilmesi gerekmektedir. Blgedeki otellerde salk amacyla
kullanlan jeotermal su, reenjeksiyonla yeraltna verilmeden nce artlmal ve blgede
merkezi bir artma tesisi kurulmaldr. Ayrca reenjeksiyon ilemi iin uygun alanlar
belirlenmeli ve jeotermal kuyu tekniine uygun kuyular alarak rezervuardan ekilen
scak suyun, ayn koullarda yeraltna reenjekte edilmesi zorunludur.
Termal ve mineralli sularn en nemli kullanm alanlarndan birisi salktr. Bu
bakmdan Afyonkarahisar, Trkiyenin salk turizminde nemli bir merkezidir.
niversitemiz Turizm letmecilik ve Otelcilik Yksekokulu ile Afyon, Sandkl, Dinar
Meslek Yksekokullarnda bu hizmetleri yerine getirecek elemanlar yetitiren ilgili
eitim programlar yrtlmekte olup, bu yl itibariyle Salk Yksekokulumuz
bnyesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Blm almtr.
Konferansn lkemize ve Afyonkarahisara yararl olaca umuduyla, Konferansn
dzenlenmesinde emei geen herkese kranlarm sunarm.


Prof. Dr. Ali ALTUNTA
Afyon Kocatepe niversitesi Rektr


vi
NSZ
Kurulduu 1954 ylndan bu yana yarm asr aan srede lkemiz su kaynaklarn
gelitirme almalarn srdren Devlet Su leri Genel Mdrl (DS), ncelikli
hedefini su kaynaklarnn en etkin ekilde kullanlmas olarak tespit etmitir. DS,
belirlenen bu hedefe ulamak iin; teknik, ekonomik ve ayn zamanda evreyle uyumlu
projeler gelitirmekte ve uygulamaktadr. lke nfusunun yaklak %35ini istihdam
eden tarm sektrnde sulu tarm yaygnlatrmak, sanayinin ihtiya duyduu enerjiyi
yerli hidrolik kaynaklardan karlamak, insanmza AB standartlarnda ime-kullanma
suyu temin etmek ve lkemizde her yl maddi ve manevi byk zararlar meydana
getiren taknlarla mcadele etmek grevlerimiz arasndadr.
lkemizin teknik ve ekonomik olarak sulanabilir arazi miktar 8,5 milyon ha olarak
hesaplanmtr. Gnmz itibaryla sulamaya alan 5,13 milyon hektarlk alann 2,93
milyon hektar DS sulama tesisleridir.
DS, faaliyetlerini gnn gelien teknolojilerine ayak uydurarak gelitirmektedir. Bu
sebeple, 2003 ylndan itibaren sulama projelerinde, basnl borulu ebeke
uygulamalarna geilmitir. Bylece hem su tasarrufu salanm hem de modern sulama
sistemleri (yamurlama ve damla sulama) tevik edilmi olacaktr.
lkemizin, teknik ve ekonomik olarak deerlendirilebilir hidroelektrik potansiyeli,
yaklak olarak yllk 130 milyar kWh hesaplanmtr. Gnmz itibariyle Trkiyede
hidroelektrik santraller; 13 384 MW kurulu gce ve toplam potansiyelin %36sna
karlk gelen 46 793 GWh yllk ortalama retim kapasitesine sahiptir. Hidroelektrik
potansiyelin enerjiye dntrlmesi srecinde DS, oluturulan 13 384 MW kurulu
gcn 10 380 MWn (%77) gerekletirerek bu alanda lider olduunu gstermitir.
lkemizde kapasite bakmndan en byk 25 adet HESin 20 adedi DS tarafndan ina
edilmitir.
2007 yl sonu itibariyle hizmete alnan 21 adet ime-kullanma suyu temini tesisiyle 26
milyon vatandamza 2,7 milyar m
3
ime-kullanma suyu temin edilmitir. naat
devam eden 20 adet proje tamamlandnda ise buna ilaveten, 10 milyon vatandamza
1 milyar m
3
ime-kullanma suyu temin edilecektir.
Bilindii gibi, akarsularmzn ak rejimi dzensiz bir seyir izlemektedir. Bu sebeple
meydana gelen taknlar, depremden sonra en fazla can ve mal kaybna sebep olan tabii
afet olarak bilinmektedir. Son 20 ylda meydana gelen taknlarda 396 vatandamz
hayatn kaybetmi ve yaklak 2,5 milyar YTLlik ekonomik kayp meydana gelmitir.
DS, kuruluundan gnmze kadar 37si baraj 4 364 takn tesisi olmak zere,
toplam 4 401 adet takn koruma tesisini hizmete alarak, 977 bin hektar alan ve bu alan
iindeki btn yerleim yerlerini takndan korumutur.
lkemizde su denildiinde akla gelen yegne kurulu olan Genel Mdrlmz,
Dnyada su konusunda sz sahibi sekin kurulularn arasnda yer almak ve karar
mekanizmalarnda sz sahibi olmak maksadyla 2000 ylnda Dnya Su Konseyine ye
olmutur. O tarihten bu yana ve zellikle de son yllarda gsterdii uluslararas
performans ile Beinci Dnya Su Forumunun, 2009 ylnda stanbulda
gerekletirilmesi salanmtr. nceki Dnya Su Forumlarnn, ev sahibi lkelere
salad imknlar gz nnde bulundurduumuzda, Forumun lkemiz su sektrnn
vii
daha da gelimesine katk salamas kanlmazdr. Bu organizasyonun bir faydas da,
lkemizin uluslararas su kurulularyla olan ilikilerinin daha da gelimesi; anlan
kurulularn ynetim kurullarnda aktif grev alan Trk yetkililerin saysnn giderek
artmas eklinde ortaya kacaktr.
Forum, DSnin da almasnn ok ak bir gstergesidir. DS, Forum ile kresel
manada yeni bir misyon kazanmtr. Dier bir ifade ile DS, sadece lke iinde su
konularnn koordinasyonunu salayan bir kurulu olmakla yetinmemi, kresel su
politikalarnn karar mekanizmasnda yer almtr. Bylesine Dnya apndaki bir su
faaliyetinin dzenlenmesinde DSnin merkezi rol stlenmesi tesadfi deildir. nk
DS, 54 yllk bir su kltr olan; adnda su geen lkemizdeki tek merkezi
kurulutur.
Beinci Dnya Su Forumu blgesel hazrlklar srecinde DS, ulusal ve uluslararas
blgesel toplantlar yapmaktadr. DS nclnde yaplan bu toplantlar, Beinci
Dnya Su Forumunun blgesel srecinde lkemizin nceki forumlarn ev sahibi
lkelerden farkl ve orijinal bir yaklam sergilediinin gstergesidir. Bu yaklamn
z, hazrlk srecini daha yerel dzeye yaymak eklinde zetlenebilir. lei klten
bu yaklam, yerel konularn Forumda daha iyi temsil edilmesini salamaya yneliktir.
Beinci Dnya Su Forumu organizasyonunun en nemli baarlarndan biri de bu
olacaktr.
evre ve Orman Bakanmz Sayn Prof. Dr. Veysel EROLUnun talimatyla DS
Genel Mdrl tarafndan balatlan ve DSnin ilgili Blge Mdrlklerince
dzenlenmekte olan DS Blge Mdrlkleri Su Konferanslarnn gayesi; her Blge
Mdrl iin zel olarak belirlenen konu balyla ilgili yerel ve blgesel paydalar
bir araya getirmek suretiyle, Forumun tematik programnn gelitirilmesine azami
katky salamak; ilgili konu balnda uygun bir tartma ortamn hazrlamak ve
forum haftas srasnda Dnya su kamuoyuna aktarlabilecek sonular elde etmektir. Bu
anlamda, DS Genel Mdrl uhdesinde Blge Mdrlklerince dzenlenen sz
konusu konferanslara DS mensuplar ve akademik evrelerin katlm yannda konuyla
ilgili dier paydalarn da (suyla ilgili kamu kurulular ve yerel ynetimler, sivil
toplum kurulular, su yneticileri ve su kullanclar gibi) en yksek dzeyde
katlmlarnn salanmas hedeflenmektedir.
Su Konferanslarn gerekletiren Blge Mdrlklerimizi bu baarlarndan dolay
kutlarm. Su konferanslarnn egdmn yapan Genel Mdrlmz ilgili
birimlerine, Forum Sekretaryas alanlarna, konferanslarn bilim, dzenleme ve
danma heyetine teekkr eder, DS Blgesel Su Konferanslarnn neticelerinin
Kuruluumuza ve lkemize hayrl ve uurlu olmasn dilerim.


Haydar KOAKER
DS Genel Mdr
viii
NSZ
2000 ylnda Dnya Su Konseyine ye olan Trkiye, 4.Dnya Su Forumunun yapld
Meksikada, o zamanki DS Genel Mdrmz ve imdiki evre ve Orman Bakanmz
Sayn Prof. Dr.Veysel EROLUnun stn abalar ile 5. Dnya Su Forumuna ev
sahipliini stlenmitir.
Bu dorultuda sz konusu forum, 16-22 Mart 2009 tarihlerinde stanbulda
gerekletirilecektir.
stanbul'da yaplacak ve ana temas 2009 Birlemi Milletler Dnya Su Gn iin
belirlenen Su Birletirir temas ile de uyum salayan ve "Su konusundaki Farkl
Grleri bir araya getirme" olan 5. Dnya Su Forumu; Marake(Fas),
Lahey(Hollanda), Kyoto(Japonya) ve Meksiko City(Meksika) Dnya Su Forumlarnn
devam olacaktr.
Farkl grleri bir araya getirme, su ile salk, enerji, gda, tarm, iklim, tatl su ve
deniz suyu gibi eitli su kullanclar arasndaki bir balanty iaret eder. Bu tema,
bilgi ve deneyimleri paylama yoluyla su teknolojisi, finansman, kapasite ve ynetim
konularndaki boluklar doldurmay ifade eder. Bu Forum; su dnyasn, Avrupa ile
Asya ve Ortadou ile Afrika kavanda yer alan Trkiye'de bir araya getirecektir.
Farkllklar ortaya karacak ve eitli sektrleri ve durumlar birbirine yaklatrma
frsat salayacak olan Forumda, Dnyann eitli yerlerinde su ynetiminden alnan
dersler paylalacaktr.
5. Dnya Su Forumu, nemli global su konularnn zmne katk salamaya kendini
adam ok paydal bir organizasyon olarak Dnya Su Konseyinin grnn ve
nn artraca gibi su kaynaklar ve su ynetimi konularn gelitirmede lider olarak
Trkiye'nin grnn, pozisyonunu ve nn de artracaktr.
Bu su Forumuna lkemizden daha fazla katlmn salanmas amacyla, DS Blge
Mdrlklerinde deiik konularda konferans dzenlenmesi kapsamnda, Blge
Mdrlmz ve Afyon Kocatepe niversitesi ile ortaklaa olarak Termal ve Maden
Sular Konferans dzenlenmitir. Bu konferansta;
Termal ve Maden Sularnda Saha Aratrmalar
Termal Sularn Kullanm Alanlar ve zellikleri
Termal Sularn evre ile Etkileimi
Kaplca ve Salk Turizmi, konu balklar detayl bir ekilde ele alnmtr.
Yenilenebilir enerji kaynaklarndan olan Jeotermal kaynaklar, yer kabuunun eitli
derinliklerinde birikmi snn oluturduu, scakl 20
o
C den fazla olan ve
evresindeki normal yeralt ve yerst sularna oranla daha fazla erimi mineral, eitli
tuzlar ve gazlar ierebilen scak su ve buhar olarak tanmlanabilir.
Trkiye zengin jeotermal kaynaklara sahip olup, potansiyel olarak dnyann 7. lkesi
konumundadr. Afyonkarahisar da Denizliden sonra Trkiyenin ikinci byk
jeotermal alanlarna sahip ilimizdir.
ix
Termal sularn kullanm alanlar srekli zenginlemekte, enerji retimi, stma, endstri,
kaplca ve salk turizmi yannda kozmetie kadar uzanmaktadr. Trkiyedeki termal
ve salk turizm tesislerine ait toplam yatak kapasitesinin yzde 33 Afyonkarahisarda
bulunmaktadr. Dier taraftan konutlarn stma sisteminde de termal sulardan
yararlanlmaktadr. Deiik kullanm alanlarna sahip termal ve maden sularnn ele
alnd ve Blgemizin sorumluluk sahas ierisinde yer alan Afyonkarahisarda
gerekletirilen blgesel nitelikteki bu konferansn, bu sektrde hizmet verenlere nemli
lde katk salayaca muhakkaktr.
Konferansn dzenlenmesinde emei geenlere, bildirileri ile itirak eden ve
grleriyle katkda bulunan tm katlmclara teekkr eder, selam, sevgi ve
sayglarm sunarm.


smail Hakk ERTEKN
DS 18.Blge Mdr

x
NDEKLER

Sayfa No
KURULLAR i
NSZ iii
NDEKLER x

BLM 1: TERMAL VE MADEN SULARINDA SAHA
ARATIRMALARI
1
lkemizde termal, maden sular kaynaklar ve kullanm- V. EROLU 2
Yenilenebilir enerji ve jeotermal kaynaklarmz- H. DAISTAN 11

Afyonkarahisarda alternatif jeotermal alanlar ve mevcut jeotermal alanlarn
gelitirilebilirlii: n alma- A.E. TRKER, Y. ULUTRK, A. YILDIZ,
M. BACI, A. ERDEM ve . DUMLUPUNAR
24
Bat Anadolunun rejyonal sl yapsnn jeofizik veriler ile yorumu-
N. DOLMAZ
42
Afyonkarahisar jeotermal sahalarnn jeolojik ve mineralojik evrimi-
. H. KARAMANDERES
51
Jeotermal sondajlarda formasyon kaynakl ilerleme glklerinin analizi-
A. ZDEMR
66

Bat Anadoluda kabuk elektriksel yaps ile jeotermal sistemler arasndaki
iliki- . ALAR
80
Afyonkarahisar ilinde yer alan jeotermal sahalarn incelenmesi-
B. AKAN ve S. SER
92
Trkiyede jeotermal enerji konusunda yaanlan sorunlar ve jeotermal
sondajlarn nemi- K. AKPINAR
101

Uak-Banaz jeotermal alannn jeoelektrik yntemlerle aratrlmas-
A.E. TRKER, D.A. KEELi, M.A. KAYA ve Z.KAMACI
115
Jeotermalde alm: Kzgn kuru kaya almalar projesi- H. DAISTAN 130
Urganl jeotermal alannn (Turgutlu-Manisa) jeolojisi ve sondaj verileri
nda yeniden deerlendirilmesi- S. YILMAZER, S. PASVANOLU,
A. YAKABA ve S. VURAL
143
Nevehir-Kozakl jeotermal sahasnda yeni bulgular-
H. DAISTAN, . KARA ve M. DURDU
156
lkemizde jeotermal sondajclk- A. ZDEMR 170
Hisaralan (Sndrg-Balkesir) jeotermal enerji potansiyelinin blge
jeoturizmi asndan nemi- F. OBAN, G. BYKKAHRAMAN,
M. S. AYDOAN ve C. KOCABA
175
xi
Sayfa No

BLM 2: TERMAL SULARIN KULLANIM ALANLARI VE
ZELLKLER
180
Heybeli (Kzlkilise) jeotermal sahas kuyular scaklk, basn ve test verileri
zerine bir deerlendirme- E. GIRBALAR
181
mer-Gecek (Afyonkarahisar) scak sularnn kimyasal zellikleri-
H. MUTLU
203
scehisar (Afyonkarahisar) maden ve jeotermal sularnn jeokimyasal
zellikleri ve potansiyel kullanm alanlar- M. BACI, I. C. ENGN,
Y. ULUTRK, E. ZKAN ve H. AKBULUT
204
Dikili-Bergama (zmir) termal kaynaklarnn hidrojeokimyasal zellikleri ve
kullanm alanlar- T. ZEN, G. TARCAN, . GEMC ve N. AKSOY
216
Afyonkarahisar blgesindeki baz jeotermal kaynaklarn radon
konsantrasyonlar- H. A. YALIM, B. ORUNCAK, R. NAL,
. H. SARPN, A. AKKURT
229
Afyonkarahisar jeotermal istma sisteminde oluan korozyon ve
kabuklamann inhibitr kullanlarak nlenmesi- A. BYKSAI ve
S. EROL
235
Termal sulardaki scaklk ve tuz ierii (Na
2
SO
4
, NaCl) parametrelerinin
mermere olan etkisinin irdelenmesi- A.SARIIIK, B.ERSOY ve
G.SARIIIK
249
ielenmi maden sularnn radon konsantrasyonlar - H. A. YALIM,
B. ORUNCAK, R. NAL, . H. SARPN ve A. AKKURT
262
Afyonkarahisar jeotermal sisteminde oluan kabuklama ve korozyonun
ryznar ve langelier indexleri ile hesaplanmas-
A. BYKSAI ve S. EROL
263
Polonyadaki jeotermal enerji kaynaklar- C. A. PIEKOWSKI 276

Gnen termal sularnn kullanm alanlarnn ve blgeye katklarnn
deerlendirilmesi- A. ASLAN, B. YKSEL, B. ASIMGL ve T. AKYOL
280
Ktahya-Simavda jeotermal enerjinin seraclkta kullanm sorunlar ve
zm nerileri- M. PAKSOY, . TRKMEN, M. DREK
288
Gnende konutlarda jeotermal enerji kullanmnn yapsal ve mimari analizi-
B. ASIMGL, A.ASLAN ve B. YKSEL
299
Jeotermal kaynaklar ve akuakltrde kullanlabilirlii- M.FERHATOLU,
O. ZDEN ve G. GKEN AKKURT
309
Doal mineralli sularn mevzuat asndan deerlendirilmesi- N. GNGR 320





xii
Sayfa No
BLM 3: TERMAL SULARIN EVRE LE ETKLEM

322
Jeotermal alanlarda koruma alanlarnn belirlenmesi-
B. AKAN ve H. DAISTAN
323
Jeotermal kaynaklarn kullanmyla oluabilecek evre sorunlar ve
Afyonkarahisar ili zerine bir inceleme- A. ENGN, . C. ENGN
332
Kzldere jeotermal atk su karakteristii ve sorunsuz reenjeksiyon iin
uyulmas gerekenler- N. YILDIRIM
345

Kzlay (Gazlgl- Afyonkarahisar) maden suyunun koruma alanlarnn
belirlenmesi- Y. ULUTRK, A. YILDIZ, M. BACI ve
N. ZDERMENC
358
Asit maden sularnn oluumundaki biyojeokimyasal prosesler-
N. ELK BALCI ve K. MANDERNACK
369
Afyon-Sandkl jeotermal sahas koruma alanlarnn belirlenmesi-
B. AKAN, . F. TAMGA ve H. NAL
376
Eski alarda Afyonkarahisar yresindeki doal scak su kaynaklar-
A. DIRER ZSAYIN, F. N. DIRER
390

BLM 4: KAPLICA VE SALIK TURZM

395
Afyonkarahisarda termal turizm potansiyeli ve geleceine ilikin beklentiler-
O. EMR, H. H. SOYBALI, A. BAYTOK
396
Afyon Kocatepe niversitesi kaplca kr merkezi tedavi uygulamalar-
H. TOKTA, . S. DEMRDAL, A. TREL, D. EVCK ve V. KAVUNCU
408
Bel ars tedavisinde akuatik egzersizlerin klinik etkinlii: randomize
kontroll alma- . DNDAR, . SOLAK, . YT, D. EVCK,
V. KAVUNCU
410
Su ii egzersiz program postmenapozal osteoporozu olan kadnlarda denge
ve yaam kalitesini arttrr- . SOLAK, . DNDAR, T. AKIR,
S. BABAOGLU, H. TOKTA, D. EVCK ve V. KAVUNCU
412
Diz osteoartiti olan hastalarda kaplca ve amur tedavilerinin etkinlii-
D. EVCK, V. KAVUNCU, A. YETER, . YT
414
Yetikinlik, yalanma ve sosyal faaliyet olarak termal kaplcalar-P. DURSUN 415
Afyonkarahisar ili scak su kaynaklarndan izole edilen Gr (-) basillerin
tanmlanmas- S. ERCAN-AKKAYA ve M. KIVAN
417


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





1




























Blm 1

TERMAL VE MADEN SULARINDA
SAHA ARATIRMALARI
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





2




LKEMZDE TERMAL, MADEN SULARI KAYNAKLARI
ve KULLANIMI

THE THERMAL AND MINERAL WATER SOURCES AND
USAGE OF THESE WATERS IN TURKEY

EROLU V
1
.

evre ve Orman Bakanl, Ankara


ZET
Srdrlebilir kalknma, esasnda bir deime srecidir. Bu deime sreci iinde
kaynaklarn kullanm, yatrmlarn ynlendirilmesi ve teknolojik gelimenin ynnn
belirlenmesi gerekmektedir. Bugn lkelerin gelimilik dzeyleriyle lkede harcanan
enerji miktar bir biri ile doru orantldr. lkemiz gelimekte olan lkeler arasnda yer
almakta ve her geen gn enerji ihtiyac da artmaktadr. Artan ihtiyaca cevap verebilmek
gayesiyle deiik enerji kaynaklar kullanlmaktadr. Her bir enerji kaynann da bir
maliyeti vardr ki bu gerek ekonomik, gerek srdrlebilirlik ve de gerekse evre
ynnden ele alndnda ekonomik maliyet karlanabilmekte, artan maliyetlerde
karlandka srdrlebilir olmakta, fakat bozulan evreyi yeniden eski haline getirmek
veya tkenen kayna yerine koymak bazen mmkn olamamakta ve en nemlisi de
enerji ihtiyacn karlamakta da baml duruma gelinmektedir. Bu sebepledir ki
gelimi lkeler enerji ihtiyalarn deiik kaynaklardan karlamaktadr. Gnmzde,
enerji ihtiyacnn byk bir ksm hidrolik enerji ve fosil yaktlardan karlanmaktadr.
Ancak gelecekte, fosil yaktlarn giderek tkenmesi ve artan evre meseleleri yznden
yerini yeni enerji kaynaklarnn almas beklenmektedir. Bu beklentide fosil yaktlara
alternatif enerji kaynaklar aranmaktadr. Bu dorultuda yaplan aratrmalar neticesinde
yenilenebilir ve evre dostu temiz enerji kaynaklarnn arasnda en nemlilerinden birisi
olan Jeotermal enerjiyi gndeme getirmektedir. Jeotermal Enerji, yerkabuunun eitli
derinliklerinde birikmi snn oluturduu, scakl srekli 20 C
o
den fazla olan ve
evresindeki normal yeralt ve yerst sularna oranla daha fazla erimi mineral, eitli
tuzlar ve gazlar ihtiva edebilen scak su ve buhar olarak tanmlanabilir.

Jeotermal, dk (20 C
o
-70 C
o
), orta (70 C
o
-150 C
o
) ve yksek (150 C
o
'den yksek)
entalpili (scaklkl) olmak zere genelde gruba ayrlmaktadr. Yksek entalpili
akkandan elektrik retiminde, dk ve orta entalpili akkandan ise stmada
yararlanlmaktadr.
Anahtar Kelimeler: Termal su, maden suyu, kullanm.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





3
ABSTRACT
Sustainable development is fundamentally an exchange period. It is necessary to use
resources, orientate investments and determine the direction of technological improvement
in this exchange period. Today, the level of development is directly proportional to the
amount of energy used in that country. Our country is among the developing countries and
demand for energy increases with each passing day. In order to answer this increasing
demand, various energy resources are used. Every energy resource has a cost and if it is
handled in the sense of economy, sustainability or environment, this cost is met with an
economical expenditure. Increasing costs can be sustained if it can be covered, but it is
impossible to restore the damaged environment and to bring the exhausted resources back.
Most importantly, we become dependent to other countries. Therefore, the energy
demand is covered from various resources in developed countries. At the present, this
demand is met mostly from hydraulic energy and fossil fuels. But it is necessary to find
new energy resources, because of exhausting energy sources and increasing environmental
problems. The aim is to find an alternative to the fossil fuels. The studies carried out to
find new resources bring the geothermal energy in the front among the environmentally
friendly energy resources. Geothermal energy can be defined as hot water or vapor which
is formed form accumulated heat in different depths of earth. Its temperature is always
more than 20 C and it contains more melted minerals, various salts and gaseous as
compare to normal underground waters.

Geothermal can be categorized under three groups according to its temperature; low (20
C
o
-70 C
o
), middle (70 C
o
-150 C
o
) and high (150 C
o
and more ) temperature waters. The
waters with high temperature are used for electricity production while the others are used
for heating purposes.
Key Words: Thermal water, mineral water, usage.

1. GR

inde bulunduumuz yz ylda lkelerin gelimilik dzeyleri lkede harcanan enerji
miktar ile doru orantldr. Bugn lkemizde kendi z kaynaklarmz ile elde
edebildiimiz ve ayn ekilde kullanabildiimiz, temiz ve de uygun kullanldnda
evre dostu olan atl durumdaki jeotermal kaynaklarmz bulunmaktadr. Bugn itibar
ile enerji eldesinde kullanm her ne kadar az ise de bu kaynaa ynelinmesi halinde
daha ucuz ve kaliteli bir enerji kayna eldesi mmkndr.

Jeotermal kaynaklarn says asndan lkemiz ansl bir lke olmakla birlikte,
scaklklarna bakldnda ayn durumdan bahsetmek daha zordur, zira kaynaklarn
byk bir ksm dk ve / veya orta entalpili kaynak niteliindedir.

Jeotermal kaynaklarn kullanmnn yaygnlatrlmas ve atk niteliindeki enerjisi
alnm olan scak akkanlarn reenjeksiyon yntemi ile yeniden yeraltna verilmesi
durumunda jeotermal enerji temiz ve ucuz bir enerji kaynadr.

2. JEOTERMAL ENERJ

Jeotermal enerji yerin derinliklerinden gelen, yenilenebilir ve temiz bir enerji
kaynadr. Is yeryzne yakn derinliklere, termal kondksiyon yolu ile tanr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





4
Bu hadise eriyik haldeki magmann yukar blgelere sokulmas ile veya scak katmanlar
olan astenosferin, ktasal kabuk kalnlklarnn az olduu kta paralarnda yukarya
daha ok s iletilmesi ile gerekleir. Bu fiziki hadiseler neticesinde, anormal snm
blgelerdeki yeralt sular, hidrotermal kaynaklar olarak scak su veya buhar klar
eklinde yzeyde grlr. Jeotermal enerji yerkre iindeki isel enerjinin bir
sonucudur. Yerin yzeye yakn ksmlarnda jeotermal enerji, geirimli kanallarda ve
gzenekli ortamlarda hidrolik konveksiyon ile kontrol edilir. Bunun neticesinde,
jeotermal enerji yzeye yakn derinliklerde scak su ve buhar eklinde younlaarak
eriilebilecek derinliklerde hidrotermal sistemleri oluturur.

Jeotermal kaynak, yerkabuunun eitli derinliklerinde birikmi snn oluturduu,
scaklklar srekli olarak blgesel atmosferik ortalama scakln zerinde olan ve
evresindeki normal yeralt ve yerst sularna gre daha fazla erimi mineral, eitli
tuzlar ve gazlar ihtiva edebilen scak su ve buhar olarak tanmlanabilir.

Jeotermal enerji ise bunlardan dolayl veya dorudan her trl faydalanmay ihtiva
etmektedir. Ayrca, herhangi bir akkan ihtiva etmemesine ramen, baz teknik yn-
temlerle ssndan yararlanlan, yerin derinliklerindeki "Scak Kuru Kayalar" da
jeotermal enerji kayna olarak nitelendirilmektedir.

lkemiz jeotermal sistemlerin olumasnda etkili olan unsurlarn yaygn olmasndan
dolay, jeotermal enerji potansiyeli ynnden zengindir. Trkiye aktif
Alp-Himalaya da oluum kua zerinde bulunan corafi pozisyonuna bal olarak
jeolojik adan ok krkl olmas ve magmatik-volkanik etkinliklere maruz kaldndan,
jeotermal kaynak zenginlii bakmndan Dnya da 7. srada, Avrupa da ise 1. srada yer
almaktadr.

Enerji, sanayileme ve kalknmann ana girdisidir. Btn dnyada olduu gibi
ekonomik ve sosyal gelimiliin nemli gstergesi kii bana tketilen enerji miktar
ve tketilen enerji kayna eitliliidir.

Enerji kaynaklarnn farkl fonksiyonlar ve evresel etki anlamnda, kendilerine has
zellikleri vardr. Burada nemli olan ekonomik, sosyal ve evresel gelimelere ynelik
hem gnmz hem de gelecek iin enerji eitlilii dengesinin salanmasdr.

lkemizde hayat seviyesi her geen gn artan enerji tketimi ynnden gelimilik
gstermektedir. Ancak lkemiz ok eitli enerji kaynana sahip olmakla birlikte
mevcut enerji kaynaklar tketimi karlayamamakta, retilenden fazlas
tketilmektedir. Eer yerli enerji kaynaklarnda kullanm eitlendirilmez ve enerji
tketimindeki art bu hzla devam ederse ihtiyacn karlanmasnda da bamllk
giderek artacaktr. Bu bakmdan Trkiye, enerji kaynaklarn en ekonomik ve azami
derecede istifadeyi salayacak biimde deerlendirmek, tkenebilir enerji kaynaklarnn
yan sra alternatif enerji kaynaklarn da kullanmak zorundadr. lkeler son zamanlarda
yenilenebilen, uzun vadede ucuza mal edilebilen temiz enerji kaynaklarndan
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





5
yararlanmaya ynelmektedir. Bu bakmndan enerjiye gvenilir bir ekilde ve dk
bedelle ulamak son derece nemlidir.

Alternatif enerji kaynaklarndan olan jeotermal enerji, yenilenebilir, kirletici etkisi
olmayan, evre dostu, yerli, srdrlebilen zellikleri ile ne kan bir enerji trdr.

2.1. Dnyada Jeotermal Enerji

Dnyada jeotermal enerjiden elde edilen elektrik retimi 8912 MWe, elektrik d
kullanm ise 27825 MWdr. Elektrik enerjisi olarak yllk retim 72,6 milyar KWh,
27825 MWt ise 4,9 milyon konutu stmaya edeerdir.

Dnyada jeotermal enerjiden elektrik retiminde ilk 5 lke sralamas:
ABD, Filipinler, talya, Meksika ve Endenozyadr.

Dnyada jeotermal s ve kaplca uygulamalarndaki ilk 5 lke sralamas ise in,
Japonya, ABD, zlanda ve TRKYE eklindedir. Dnya jeotermal potansiyelinin 1/8i
lkemizdedir.

2.2. lkemizde Jeotermal Enerji

lkemiz 600 scak su tabii k olmak zere 1000 civarnda scak ve mineralli tabii
klara sahiptir.

MTA Genel Mdrlnn 1962 ylndan buyana yapm olduu jeotermal ett ve
aramalar sonucu 187 adet jeotermal saha kefedilmi olup bu sahalardan yaklak
200000 metre derinlikte olmak zere 447 adet sondaj yaplm ve 3353 MWt potansiyel
grnr hale getirilmitir.

Tabii klarn yaklak kullanlabilir kapasitesi 600 MWt ile birlikte Trkiyenin aa
karlm jeotermal enerji olarak toplam kullanlabilir kapasitesi 3953 MWtdir. Bugn
bu kapasitenin yaklak % 33 kullanlmaktadr.

Trkiyenin teorik jeotermal enerji potansiyeli 31500 MWt olarak kabul edilmektedir.
lkemiz bu potansiyel ile Dnyada 7. Avrupa da ise 1. srada yer almaktadr.
Trkiyenin bugn jeotermal enerjiyi dorudan kullanm 1306 MW termaldir.
Dorudan kullanm asndan ise Dnyada 5. durumdadr.

3. KULLANIM ALANLARI

Jeotermal sahalardan retilen akkan, scaklk deerlerine gre deiik alanlarda
kullanlmaktadr. Dk ve orta scaklkl sahalarda retilen akkan sera, konut, zirai
kullanmlar gibi stmaclk uygulamalarnda, yiyecek kurutulmas, kerestecilik, kt ve
dokuma sanayi, dericilik ve soutma tesisleri gibi daha birok alanda kullanlmaktadr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





6
Yksek scaklkl sahalardan elde edilen akkandan ise elektrik retimi ve entegre
olarak dier alanlarda da yararlanlmaktadr.

Trkiyenin toplam 1306 MWtlk dorudan kullanmnn 671 MWtlk ksm
15 deiik ilde konut ve tesis stmaclnda (yaklak 70 bin konuta edeer),
233 MWtlk ksm 1.200.000 m
2
sera stmasnda, 402 MWtl ksm 215 adet termal
tesiste kullanlmaktadr. Ayrca Denizli Kzldere sahasnda 120 bin ton CO
2
kuru buz
retilmektedir.

3.1. Elektrik retimi

Trkiyede elektrik retimine uygun 13 olan saha says 16ya karlmtr.
Bu sahalarn grnr hale getirilmi kapasitesi 112 MWe civarndadr. Tm sahalarn
gelitirme almalar yapldnda bu kapasite 590 MWeye karlacaktr.

Bu sahalardan Denizli-Kzldere de 15 MWe Kurulu gce sahip santralden
12 MWe, Aydn-Salavatl da 7,4 MWelik kurulu gce sahip santralden 7 MW elektrik
retilmektedir. Kzlderedeki santral 2007 yl ierisinde 7500 saat alarak
94 milyon KWh elektrik retilmitir. Ayrca Aydn-Germencikte 45 MWelik santral
kurma almalar devam etmektedir.

3.2. Termal ve Kaplcalar

Tpta Termomineral Sular olarak adlandrlan termal suyun kaplcada
kullanlabilmesi iin o suyun yeraltndan kan tabii termal su olmas, scaklnn
20 C zerinde bulunmas, litresinde ise en az 1 gram mineral bulunmas gerekmektedir.
Trkiye'de ylda 10 milyon kii kaplcalara gitmektedir. Uzmanlar, ister salkl, ister
mzmin bir rahatszl olsun herkesin hastalk durumlarnda tedaviyi glendirmek,
salkl durumlarda ise baklk sistemini glendirmek iin ylda bir kez kaplca kr
almasn tavsiye etmektedir.

Kaplcalarn tedavi maksatl olarak tavsiye ettikleri balca hastalklar:
Solunum sistemi hastalklar, Cilt hastalklar, Kas iskelet sistemi hastalklar, Kalp
dolam sistemi hastalklar, Mide barsak hastalklar, Bbrek ve idrar yollar
hastalklar, Kadn doum hastalklar, Nrolojik hastalklar.

Bu kaplcalardan bazlar;
Afyonkarahisar-Gazlgl, Afyonkarahisar-mer, Afyonkarahisar-Sandkl-Hdai,
Ankara-Kzlcahamam, Balkesir-Gnen, Bursa-ekirge, Bursa-negl, anakkale-
Ezine, Denizli-Pamukkale, Eskiehir-Sarcakaya, Izmir-eme, Konya-Ilgn, Ktahya-
Harlek (lcaky), Manisa-Demirci, Mula-Kyceiz, Samsun Havza, Sivas-Kangal,
Tuzla ve Yalova dr.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





7
3.3. Seralarn Istlmas

Jeotermal enerjinin kullanm alanlarndan biri de sera stmacldr. lkemizde
1.200.000 m
2
lik sera alan jeotermal enerji ile stlmaktadr.

Bu alanlardan bazlar:
Balova, Seferhisar, Afyonkarahisar-mer, Sivas-Scakermik, Edremit-Havran,
Sandkl-Hdai, Urfa-Karaali, zmie-Dikili ve Sndrg-Hisaralandr.

3.4. Konutlarn Istmas

Trkiyedeki jeotermal sahalarn % 55i gibi nemli bir blm konut stmaclna
uygun scaklkta jeotermal akkan iermektedir. 50 C alt snrna gre stmaclna
uygun 92 adet saha bulunmaktadr.
Bu sahalarn balcalar;

Gnen (Balkesir), Kzlcahamam (Ankara), Sandkl (Afyonkarahisar), Sarayky
(Denizli), Edremit (Balkesir), Diyadin (Ar), Simav (Ktahya), Narldere+Balova
(zmir), Kozakl (Nevehir), Salihli (Manisa), Bigadi (Balkesir), Afyonkarahisar ve
Krehirdir.

4. JEOTERMAL KAYNAKLARIN KORUNMASI ve EVRE TESRLER

Jeotermal alanlarda yer alan doal scak su klar, artezyenik olmayan kuyular ve
zayf zonlar jeotermal sistemin kirlenmeye ak alanlardr. Bu alanlarn yaplacak olan
jeolojik, hidrojeolojik ve jeokimyasal veriler nda korunmas gereken ksmlarnn
belirlenip gereken tedbirlerin alnmas ve bunlara uyulmas gerekmektedir.

Jeotermal kaynak alanlarnn korunmas, kaynan srdrlebilirliinin salanmas,
kirletici unsurlardan korunmas, ayrca kullanm ve tesis ynyle de korunmas
gayesiyle jeotermal sahalarda koruma alanlarnn belirlenmesi ve bu alanlarda
belirlenen tedbirlere uyulmas gerek arama ve gerekse iletme dnemlerinde byk
nem tamaktadr.

evre tesirlerine gelince:
Jeotermal kaynaklardan yararlanlabilmesinde nemli faktrlerden biri de hi phesiz
akkann kimyasal bileimidir. Akkann ierisinde eriyik halde bulunan mineraller
retim kuyularnda, iletim hatlarnda ve eanjrler ierisinde kabuklamalara ve korozif
etkilere sebep olabilmektedir.

Ayrca, Jeotermal akkanlar bnyelerinde Bor ihtiva etmektedir. Bor elementinin
akkan ierisinde az miktarda bulunmas halinde bitkilerin gelimeleri ve bymeleri
asndan nemli bir element olmakla birlikte, akkan ierisindeki konsantrasyonun
fazla olmas halinde bitkileri rtp, toprakta birikerek topra oraklatrmakta, hatta
topra kullanlamaz hale getirmektedir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





8
Jeotermal akkanlar iinde insan ve hayvan saln tehdit eden Arsenik, Civa,
Kadminyum, Kurun, Krom vb. ar metaller bulunmaktadr. Bu yzden ime ve
kullanma suyu temin edilen yzeysel ve yeralt sularna jeotermal akkanlarn
karmas halinde bu sularn kalitelerinin bozulmasna, hatta kullanlamaz hale
gelmesine sebep olmaktadr.

5. AFYONKARAHSAR L JEOTERMAL ALANLARI

Afyonkarahisar ili snrlar ierisinde drt adet jeotermal alan bulunmaktadr (ekil 1).
Kaynak ve kuyulardan elde edilen sular termal, kaplca, seralarn stlmas ve
konutlarn stlmas maksadyla kullanlmaktadr.


ekil 1. Afyonkarahisar il snrlar ierisindeki jeotermal alanlar.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





9
5.1. mer-Gecek-Kzk-Uyuz Jeotermal Alan

izelge 1. mer-Gecek jeotermal alanndaki kaynaklar.
Kaynak Ad Scaklk (C) Debi (l/s)
mer hamam kaynaklar 51-64 2,5*
Gecek hamam kaynaklar 52-64 1,5*
Kzk-Uyuzhamam kaynaklar 46-74 2,10*
*Toplam debileri gstermektedir.

mer-Gecek alanndaki kuyulardan elde edilen scak akkan ile Kzk-Uyuz
yresindeki tabii kaynaklar kaplca maksatl kullanlmaktadr. Ayrca mer-Gecek
yresinde bir otel ve 35 villa tipi motelin yan sra sera stmacl yaplmaktadr.
Kuyulardan elde edilen scak akkandan Afyonkarahisar ehrinin bir ksmnn
stlmasnda yararlanlmaktadr.

5.2. Gazlgl Jeotermal Alan

Gazlgl mahallesi dousu ile Alin ay arasnda 14 adet scak su kayna
bulunmaktadr.
Bunlardan nemli olanlar aada verilmitir.

izelge 2. Gazlgl jeotermal alanndaki kaynaklar
Kaynak Ad Scaklk (C) Debi (l/s)
Kkrtl Kayna 54 1,5
Eski Hamam 47,8 0,5
Yeni Hamam 38-46 0,17-0,5
Ak Hamam 58 0,5
Bu alandaki scak sular kaplca maksatl kullanlmaktadr.

5.3. Heybeli-ay Jeotermal Alan

Kaynaklar Heybeli kaplcalar ve Karaburun mevkiinde yzeylenmektedir.

izelge 3. Heybeli-ay jeotermal alanndaki kaynaklar.
Kaynak Ad Scaklk (C) Debi (l/s)
Heybeli Kaynaklar 36,5-50 0,1-3,8
Karaburun Kaynaklar 30 0,5
obanhamam Kaynaklar 30 0,7
Karaburun T.Kuzey koyu 30 0,2





5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





10
5.4. Sandkl Jeotermal Alan

izelge 4. Blgede geni bir alana yaylm ok sayda scak su kayna vardr
Kaynak Ad Scaklk (C) Debi (l/s)
Hamamay Kaynaklar 45-70 112*

*Be adet kaynan toplam debisi. Scak sular stmaclkta ve balneolojide
kullanlmaktadr.

8. SONULAR

lkemizde jeotermal kaynaklar, nemli bir enerji kaynadr. Bu kaynaktan enerji
retimi, kaplcalar, salk turizmi, sera ve konutlarn stlmas gayesiyle
kullanlmaktadr. Ancak bu kullanmlarn evre ile uyumlu bir ekilde daha da
yaygnlatrlmas gerekmektedir. Bu kaynaklarn en uygun ekilde kullanmlarnn
planlanmas, korunmas ve tekrar geri kazanlmas nem kazanmaktadr.

9. KAYNAKLAR

MTA Trkiye Jeotermal Kaynaklar Envanteri 2005/ANKARA
DS Faliyet Raporu, 2006/ANKARA
nalan, G., 1997. Trkiyenin Enerji Kaynaklar. TMMOB Jeoloji Mhendisleri Odas
Yayn, ANKARA


















5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





11




YENLENEBLR ENERJ VE JEOTERMAL KAYNAKLARIMIZ

DAISTAN, H.

MTA Genel Mdrl Enerji Dairesi Bakanl, Ankara
hayrullah@mta.gov.tr


ZET
Gnmzde, pek ok lkede srdrlebilir kalknmay srdrlebilir enerji yolu ile elde
etmeye ynelik ulusal programlar tatbik edilmekte ve belirlenmi srdrlebilir hedeflere
ulamak iin stratejiler gelitirilmesi ynnde almalar yaplmaktadr. Bu balamda,
zellikle gei ekonomisine sahip lkelerde enerji verimliliinin arttrlmas ve
kaynaklarn eitlendirilmesine ynelik gayretler devam etmektedir. Bu balamda
yenilenebilir enerji kaynaklarna ilgi giderek nem kazanmakta ve tevik edilmektedir.
Balca hidrolik, gne, rzgr ,biyoktle, jeotermal, dalga ve gel-gitin oluturduu
yenilenebilir enerji kaynaklarndan hidrolik, gne ,rzgar ve jeotermal enerji asndan
lkemiz nemli bir potansiyele sahiptir.Bu kaynaklarmzdan jeotermal enerji ye detayl
olarak deinilecektir.

MTA Genel Mdrlnn 1962 ylndan bu yana yapm olduu prospeksiyondan
balayarak jeolojik, hidrojeolojik, jeokimya ve jeofizik ett almalar sonunda 186 adet
jeotermal saha kefedilmi olup bu sahalarda toplam 192500m derinlikte olmak zere 446
adet sondaj yaplm ve 3328 MWt potansiyel grnr hale getirilmitir. Doal klarn
yaklak kullanlabilir kapasitesi olan 600 MWt ile birlikte Trkiyenin jeotermal enerji
olarak toplam kullanlabilir kapasitesi 3928 MWt dir.

Trkiye'nin teorik jeotermal enerji potansiyeli 31500 MWt olarak kabul edilmektedir (1).
lkemiz bu potansiyeli ile Dnya da 7. Avrupa da ise 1. konumdadr. Trkiye'nin bugn
jeotermal enerjiyi dorudan kullanm kapasitesi 1306 MWt'dir. Dorudan kullanm
asndan ise Dnyada 5. durumdadr. Gnmzde MTA Genel Mdrl'nn ortaya
karm olduu bu jeotermal potansiyelden elektrik retimi, konut-sera stlmas, termal
turizm gibi alanlarda yararlanlmaktadr. Trkiyenin toplam 1306 MWtlk dorudan
kullanmnn 671 MWtlk ksm 15 deiik ilde konut ve tesis stmaclnda, 232
MWtlk ksm 1200.000 m
2
sera stmasnda ve 402 MWtlk ksmndan 215 adet termal
tesiste yararlanlmaktadr.

Trkiye'de elektrik retimine uygun 13 olan saha says 15 e kartlmtr. Bu sahalarn
grnr hale getirilmi kapasitesi 112 MWe civarndadr. Tm sahalarn gelitirme
almalar yapldnda bu kapasite 565 MWe' ye kacaktr (2). Bu sahalardan Denizli-
Kzldere' de 15 MWe kurulu gce sahip santralden 12 MWe, Aydn-Salavatl'da 7,4
MWe'lik kurulu gce sahip santralden 7 MW elektrik retilmektedir. Kzlderedeki
santral 2006 yl ierisinde 7500 saat alarak 94 milyon KWh elektrik retmitir. Ayrca
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





12
Aydn-Germencik'te 45 MWe'lik, jeotermal elektrik santrali kurma almalar devam
etmektedir.

Jeotermal enerji arama-aratrma ve retim konusunda 5686 sayl Kanun 13.06.2007
tarihinde kmtr. Yeni yasal dzenlemeler ile yatrm gvenliinin salanmas,
lkemizde jeotermal enerji yatrmlarna byk bir ivme kazandracak ve bylece
yenilenebilir enerji kaynaklar kullanmnda lkemizde nemli bir yere gelinecektir.
Anahtar Kelimeler: Yenilenebilir enerji, jeotermal ,verimlilik.

1. GR

Enerji sanayileme ve kalknmann ana girdisidir. Dnyada ekonomik ve sosyal
gelimiliin bir gstergesi de tketilen enerji kaynadr. Kresel enerji tketiminde
2006 sonu itibariyle, fosil yaktlar ve nkleer enerjinin pay % 82, yenilenebilir enerji
kaynaklarnn pay ise % 18 civarndadr (9). Kresel elektrik retiminde yenilebilir
kaynaklarn pay % 3.4, byk hidroliklerin pay % 15, nkleer ve fosil yaktlarn ise %
81olarak gereklemitir. Bir baka adan 2006 sonu itibariyle Dnyada yenilenebilir
kaynaklarn elektrik kurulu glerine ayr ayr baktmzda (Gigawatt olarak) byk
hidrolik g 770, rzgar trbinleri 74, kk hidrolik g 73, biyo ktle gc 45,
jeotermal g 9.7, gne fotovoltaik grid hatl 5.1, gne grid hatsz 2.7, konsantre
solar s gc 0.4, okyanus gelgit gc 0.3 dr. Istma asndan ise (Gigawatt termal
olarak) biyoktle stmas 235, jeotermal stma 33, solar kollektr stmas 105 olduu
grlmtr.

lkelerin yenilebilir enerji kaynaklarna dayal enerji retimi hedeflerine bakldnda;
Avrupa birlii lkelerinde rnein Avusturya da mevcut % 23 paya sahipken 2020 de
% 34 e kartmak, ngilterede mevcut pay % 1.3 iken 2020 de % 15 e karmak,
Almanyada mevcut pay % 5 .8 iken 2020 de % 18 e kartmak hedeflenmitir.
Gelimekte olan lkelerden inde de mevcut pay % 8 iken 2020 de % 15,
Endenozyada mevcut pay % 3 iken 2020 de % 15 e karmak hedeflenmektedir(9).
Hedeflere bakldnda yenilenebilir enerji kaynaklarna dayal yakn gelecek iin
byk teknolojik gelimeler ve yatrmlarn olaca grlmektedir.

Jeotermal enerjide ise elektrik retiminde 9700 Mw kurulu g olduu stma
uygulamalarnn ise 33000 Mw termal civarna ulat grlmtr. Ayrca jeotermal
kaynaklardan snn enerjiye dntrlmesi amacyla teknolojilerin gelitirildii bilinen
flashing ve ift evrim sistemli santrallere ilaveten dk scaklkl(70C civarnda)
jeotermal kaynaklardan Kw mertebesinde g santrallerinin yaplarak bunlardan da
enerji retiminin mmkn olduu grlmtr. Daha nceleri kzgn kuru kaya
almalar eklinde balatlan s madencilii almalarnda byk gelime
kaydedildii ve gelitirilmi jeotermal sistem (EGS) modeli eklinde; ncelikle derin
(3-5 km civarnda) kuyular alarak scak kristalin kayalara ulalmas halinde o
derinliklerde krk ve atlaklar gelitirilerek rezervuar artlar oluturulup, tayc
akkanlar vastasyla s madenciliinin yaplabildii ve rezervuar modellenmesinin
yapld projeler zerinde almalar devam etmektedir. zellikle Avustralyada 8 adet
projenin yrtldg bilinmektedir. ok yakn gelecekte bu sistemlerden ticari anlamda
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





13
verim alnaca belirtilmektedir. Isy tayc olarakta karbondioksit gaznn
kullanlmas halinde daha baarl olunaca dnlmektedir.Bu sistem mevcut
jeotermal sistemlere de uygulanarak jeotermal sistemlerin verimlilii byk oranda
artrlabilecektir.

Jeotermal kaynaklara dayal ABD kurulu gcnn 2.8 Giga watt olduu 2050 ylnda
EGS sistemleri ile bu gcn 100 Gw ta kartlaca dnlmekte olduu
belirtilmektedir(9).EGS sistemi eitli uluslar aras (Dnya Bankas vs.) kredileri ile
lkemizde de uygulanabilecektir.

Enerji kaynaklarnn fonksiyonel zellii ve evresel etkileri anlamnda, kendilerine has
zellikleri vardr. Burada nemli olan ekonomik, sosyal ve evresel gelimelere ynelik
hem gnmz hem de gelecek iin Enerji eitlilii dengesinin salanmasdr. lkemiz
leinde ise bunu salarken potansiyel arz eden yerli kaynaklarmzn sosyal ve
ekonomik gelimelere paralel olarak, yeni teknolojik imkanlardan da yararlanlarak,
evreyle uyumlu bir biimde ksa ve uzun vadede retim ve tketim planlamalarnn
yaplarak harekete geirilmesidir.

lkemizin enerji kaynaklarna gre kurulu gc ve tketim durumu izelge 1de
verilmitir. 2004 yl itibariyle kurulu gcmz 37417 MW iken retimimiz 151 Milyar
kWh/yl olmutur. 2007 yl kurulu gcmz yaklak 40846 MW iken 191 milyar kWh
elektrik retimi yaplmtr. Kaynaklara gre dalm ise kmr % 27,5, akaryakt %
3,9, doalgaz % 46, hidroelektrik % 22,5 olarak gereklemitir (ekil 1).

izelge 1. 2007 yl enerji kurulu g ve yllk enerji retimi.
Kurulu G
(MW)
retim Kapasitesi
(Milyar kWh/yl)
Fiili retim
Kapasitesi
(Milyar
kWh/yl)
Kapasite
Kullanm
(%)
Kmr 10 520 69.1 47.9 69
Akaryakt 3 170 20.8 6.8 33
Doalgaz 13 608 102.2 74.4 73
Hidroelektrik 13 384 48.1 43.5 90
TOPLAM 40 846 241.8 174 72
NOT : Toplam ierisine jeotermal ve rzgar enerjisi de dahil olup, izelgede verilmemitir,
(TEA, 2007).

lkemiz enerji retiminin yaklak % 70i ithal kaynaklardan karlanmaktadr. Enerji
Bakanlmz enerji retiminde yerli kaynaklarn orannn artrlmas ve
eitlendirilmesi ynnde almalar yapmaktadr. Bu amala yerli linyit yataklarmzn
devreye alnmas yannda, alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklar ile nkleer enerji
retimi zerinde almalar devam etmektedir. lkemizin Enerji ihtiyac son yllarda
ekonomik bymeye ve nfus artna bal olarak her yl yaklak % 7-8 civarnda
art gstermektedir. Bu art karlamak iin retimimizin de her yl en az bu oranda
artmas, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarmzn tam kapasite srdrlebilir
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





14
biimde kullanmaya almamz gerekmektedir. nk kmrden sonra en byk yerli
enerji kaynamz yenilenebilir enerji kaynaklarmz oluturmaktadr. Bunlara ksaca
deinecek olursak;


ekil 1. Elektrik retimimizin kaynaklarna gre dalm.

Hidrolik: teorik potansiyel 433000 Gwh, teknik potansiyel 216000Gwh ve ekonomik
potansiyel ise 130000 Gwh/yl olup bunun % 35i(45300Gwh/yl) kullanlmakta ve
%8i (10600 Gwh/yl) ise yapm aamasndadr.

Jeotermal : teorik s potansiyeli 31500 MW termaldir.spatlanm fiili kullanlabilr
teknik kapasite 3928 Mwt olup %33 (1306 Mwt) kullanlmaktadr. Elektrik teknik
potansiyel ise 565 MWe (kefedilen 15 saha) fiili kurulu g ise 22,4 MWe olup, 19
MWe retilmektedir.

Rzgar enerjisi: teorik potansiyeli 88000 MW olup ekonomik potansiyel 10000
MWdr.Teknik potansiyel yllk ortalama 8,5 m/s rzgar hz iin 5000 MW, yllk
ortalama 7 m/s rzgar hz iin 48000 MW tir.Kurulu g ise 146 MW olup 600 MW
ina aamasndadr ve 2126 Mw ise lisans alm proje aamasndadr.

Gne: Gne radyasyonu yllk ortalama 1,311 kwh/m2 ve gne alm
sresi yllk ortalama 2640 saat trTeknik potansiyel 405000Gwh (DNI>1800 kwh/m2-
yl)ve 131000Gwh (DNI>2000 kwh/m2-yl)dr.Gne enerjisi lkemizde sadece s
enerjisi olarak kullanlmakta olup, 11 milyon m2 kollektr alan ile 400 Bin ton petrol
edeeri gne stmas yaplmakta ve Dnyada ikinci durumdadr .

Biyoktle: Biyoktle potansiyelimiz 8,6 milyon ton petrol edeeri olup 600 milyon ton
petrol edeeri kullanlmaktadr. Biyoktle kaynakl enerji santralmz
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





15
bulunmamaktadr. Biyoktlenin ou evlerde snma amal kullanlmaktadr" biyodizel
kurulu kapasite 1 milyon ton / yl olup yllk retim 100000 tondur Biyogaz enerji
retim potansiyeli 1.5-2 Mtoe kabul edilmektedir. Kurulu g 5 MWdr. Ticari
biyoktle ve atklar, biyoktle atk yakmal kurulu gcmz (2003 yl) 27.6
MWdr..(8).

Yenilenebilir enerji kaynaklarmz ierisinde nemli bir potansiyele sahip olan ve bu
potansiyeli ile Dnya Jeotermal Potansiyelinin yaklak 1/8ini tekil eden jeotermal
kaynaklarmz bu makalede detaylca ele alnacaktr.

Jeotermal kaynak, yerkabuunun eitli derinliklerinde birikmi snn oluturduu,
scaklklar srekli olarak blgesel atmosferik ortalama scakln zerinde olan ve
evresindeki normal yeralt ve yerst sularna gre daha fazla erimi mineral, eitli
tuzlar ve gazlar ierebilen scak su ve buhar olarak tanmlanabilir. Jeotermal enerji ise
bunlardan dolayl veya dorudan her trl faydalanmay kapsamaktadr. Ayrca,
herhangi bir akkan iermemesine ramen, baz teknik yntemlerle ssndan
yararlanlan, yerin derinliklerindeki "Scak Kuru Kayalar" da jeotermal enerji kayna
olarak nitelendirilmektedir.

Yamur, kar, deniz ve magmatik sularn yeraltndaki gzenekli ve atlakl kaya
ktlelerini besleyerek oluturduklar jeotermal rezervuarlar, jeolojik koullarn devam
ettii, reenjeksiyon ileminin yapld ve beslenme-retim deerlerine uyulduu
takdirde yenilenebilir ve srdrlebilir zelliklerini korurlar ve ksa sreli atmosferik
koullardan etkilenmezler.

Dk (20-70 C) ve orta scaklkl (70-150 C) sahalar bugnk teknolojik ve
ekonomik koullar altnda, bata stmaclk olmak zere (sera, bina, zirai kullanmlar),
endstride (yiyecek kurutulmas, kerestecilik, kat ve dokuma sanayinde, dericilikte,
soutma tesislerinde), kimyasal madde retiminde (Lityum, KaCl
2
, borik asit, amonyum
bikarbonat, ar su, akkandaki CO
2

den kuru buz eldesinde) kullanlmaktadr (3).
Ancak orta scaklkl sahalardaki akkanlardan da elektrik retimi iin teknolojiler
gelitirilmi ve kullanma sunulmutur.
Yksek scaklkl(150 Cden yksek)
sahalardan elde edilen akkan ise elektrik retiminin yan sra entegre olarak dier
alanlarda da kullanlabilmektedir.

Jeotermal enerji yeni, yenilenebilir, srdrlebilir, ucuz, gvenilir, evre dostu, yerli bir
enerji trdr. evre kirlilii ve fosil yaktlarn giderek azalan rezervleri nedeniyle yeni
ve yenilenebilir enerji kaynaklarndan biri olan jeotermal enerji son yllarda dnyada
olduu gibi lkemizde de artan bir ekilde kullanlmaktadr.

2. DNYADA JEOTERMAL ENERJ

Dnyadaki yksek scaklkl kuaklar genellikle ktalarn oluturduu plaka snrlarnda
yer almaktadr. Buralarda depremler ve volkanik hareketlerde yaygndr. Trkiye'de byle
bir kuakta yer aldndan jeotermal enerji bakmndan neme sahip bir lkedir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





16
Dnyada jeotermal enerjiden elde edilen elektrik retimi 2007 yl verilerine gre 9700 MWe,
elektrik d kullanm ise 33000 MWdr. Elektrik enerjisi olarak yllk retim 80 milyar KWh,
33000 MWt ise 5,2 milyon konutu stmaya edeerdir (9). Dnyada jeotermal enerjiden
elektrik retiminde ilk 5 lke sralamas: ABD, Filipinler, talya, Meksika ve Endonezya
eklindedir. Dnya'da jeotermal s ve kaplca uygulamalarndaki ilk 5 lke sralamas ise in,
Japonya, ABD, zlanda ve TRKYE eklindedir.

Dnya'da, Jeotermal s % 33 alan stmada, % 15 kaplcalarda, % 13 olarak balk
iftliklerinde, % 12 s pompalarnda, %12 seraclkta ,% 10 endstride, %1 buz eritme,
havalandrmada, % 1 kurutmada, %3 de dier alanlarda kullanlmaktadr (ekil 2).


ekil 2. Jeotermal elektrik d uygulamalarn dnyadaki kullanm yzdeleri

3. TRKYENN JEOTERMAL ENERJDE MEVCUT DURUMU ve
POTANSYEL

Trkiye nemli bir jeotermal enerji potansiyeline sahiptir. MTA Genel Mdrlnn
1962 ylndan bu yana yapm olduu jeolojik, hidrojeolojik, jeokimya, jeofizik ett
almalar sonunda 186 adet jeotermal saha kefedilmi olup bu sahalarda 446 adet,
toplam 192500 m derinlikte sondaj yaplm olup, 3328 MWt potansiyel grnr hale
getirilmitir (4). Doal klarn kullanlabilir kapasitesi 600 Mwt ile birlikte
Trkiyenin jeotermal enerji olarak toplam kullanlabilir kapasitesi 3928 Mwt, dir. 1989
ylndan bu yana durma noktasna gelen jeotermal enerji arama almalar; 2005 ylnda
balatlan jeotermal enerji arama seferberlii ile yeniden canlandrlmtr.

2007 yl iin 6000 km
2
prospeksiyon, 2150 km
2
ett, 1345 nokta jeofizik ett ve toplam
18.600 m sondaj olmak zere jeotermal arama almalar planlanmtr. 2007 sonu
itibaryla 3575 km
2
prospeksiyon, 1689 km
2
ett ve 1518 nokta jeofizik alma ile 21
adet jeotermal arama sondaj tamamlanarak 17.000 m sondaj yaplm ve bunun
sonucunda aa karlan akkanlarn toplam s deeri 185 MWtdir. Bu s enerjisi
18000 konut edeeri stmaya bedeldir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





17
Elektrik enerjisi retimine uygun elde edilen sonular; Aydn-Ata (124
o
C, 90 lt/s),
Aydn-Hdrbeyli-1 (121
o
C, 182 lt/s-5 MWt elektrik retilebilecektir), Aydn-
Hdrbeyli-2 (143
o
C, 92 lt/s-2,8 MWt elektrik retilebilecektir), Denizli-Karata (137
o
C,
45 lt/s-retim salanm ayn zamanda reenjeksiyon amal gelitirme almalar
tamamlanm ve 200 ton/saat akkan (16 bar basnla) kabul ettii grlmtr),


ekil 3. Yllara gre MTA projeleri kapsamnda elde edilen s enerjisi ve jeotermale
ynelik sondajl arama derinlikleri

Sera, konut stmas ve termal turizme uygun olarak, Amasya-Hamamz (42
o
C, 100
lt/s), K.Mara-Ilca (41
o
C, 10 lt/s), Afyon-Erkmen (54,7 oC, 35 lt/s), Ankara- aa-2
(58
o
C, 60 lt/s), Kayseri-BayramHacl (38
o
C, 30 lt/s), zmir Bergama BMTA-1 (61
o
C, 24 lt/s), Samsun Havza (40
o
C, 3 lt/s), Konya-Cihanbeyli (49
o
C, 38 lt/s), Mersin-
Camili (45,5
o
C, 35,5 lt/s), zmir-Poyrack (37
o
C, 5 lt/s), Ankara-Beypazar (43
o
C, 3
lt/s), zmir-Dikili-Kocaoba (41
o
C, 6 lt/s), Mersin-Mut-Keben (45
o
C, 30 lt/s), Ktahya-
aphane (70
o
C, 25 lt/s) scaklk ve debide jeotermal akkanlar elde edilmitir. zmir-
Torbal, Nevehir-Kozakl, Aydn-Umurlu-Sereky, Bursa-Keramet, Aydn-
Pamukren, Aydn-iftlik, Aydn-Umurlu, Konya-Hyk-avuda sondajl arama
almalar devam etmektedir.

Trkiyenin teorik jeotermal s potansiyeli 31500 Mwt olarak kabul edilmektedir
lkemiz bu potansiyeli ile Dnya da 7. Avrupa da ise 1. konumdadr. Bu potansiyelin
ancak yaklak %12,5 i (3928Mwt ) grnr hale getirilmi ve bu grnr
kapasiteninde % 33nden dorudan veya dolayl olarak yararlanlmaktadr Jeotermal
alanlarmzn %38i konut stmas, %7s elektrik retimi ve %55i ise dier
kullanmlar iin uygundur. Jeotermal kaynaklarmzn %78i Bat Anadoluda yer
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





18
almaktadr. Trkiyenin bugn jeotermal enerjiyi dorudan kullanm kapasitesi 1306
MWt dir. Gnmzde MTA Genel Mdrlnn ortaya karm olduu bu jeotermal
potansiyelden elektrik retimi, konut-sera stlmas, termal turizm gibi alanlarda
yararlanlmaktadr. Trkiyenin toplam 1306 MWtlk dorudan kullanmnn 671
MWtlk ksm 15 deiik ilde konut ve tesis stmaclnda, 232 MWtlk ksm
1200.000 m
2
sera stmasnda ve 402 MWtlk ksmndan ise 215 adet termal tesiste
yararlanlmaktadr (izelge 2).

izelge 2. Trkiye Toplam Jeotermal Enerji Potansiyeli, Uygulamalar
(2007 Yl Sonu Gerekleme Ve 2008 Yl Program)
NOT :
31.500 Mwt Teorik Kapasite
3928 Mwt Grnr Kapasite (600 MWt lik doal klar dahil) (2007 sonu itibariyle)
565 MWe Teorik Potansiyel (Kefedilen 15 saha)
112 MWe Grnr Kapasite (Kefedilen 15 saha)
22,4 MWe Kurulu G (15 Mwe Denizli Kzldere, 7,4 Mwe Aydn-Salavatl Deneme)
2007 Yl Denizli Kzldere Elektrik retimi 94.000.000 Kw
Karbondioksit kuru buz retimi 120 000 ton/yl

Trkiyede elektrik retimine uygun potansiyel ieren 15 adet saha bulunmaktadr ve bu
sahalar Bat Anadoluda yer almaktadr. Bu sahalarn grnr hale getirilmi kapasitesi
112 MWe dir. Tm sahalarn gelitirme almalar yapldnda bu kapasite 565
MWeye kacaktr (2). Bu sahalardan Denizli-Kzlderede 15 MWe kurulu gce sahip
santralden 12 MWe Aydn-Salavatl'da 7.4 MWe'lik kurulu gce sahip santralden ise 7
MW elektrik retilmektedir. Kzlderedeki santral 2007 yl ierisinde 7500 saat
alarak 94 milyon Kwh elektrik retmitir (5). Ayrca Aydn-Germencikte 45
Kullanm ekli Uygulama /
Kurulu Kapasite
(Mwt)
Aklama
Konut Istlmas(65000 konut edeeri) 579 / 708
Sera Istlmas (1200000 m2)
Dier Istma (Kr Merkezi, Hastane vs..)
232
92
100000 / 124000
Konut Edeeri
Toplam Istma
2007 YILI SONU Kaplca Kullanm 402 215 Adet
2007 Yl Sonu tibariyle Toplam
Dorudan Kullanm / Kurulu Kapasite
1306 / 1436
Elektrik retimi (Denizli Kzldere+Aydn
Salavatl)
22,4 MWe
PROGRAM
2008 yl Hedefi 300 MWt
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





19
MWelik, jeotermal elektrik santrali kurma almalar devam etmektedir ve 2008 sonu
elektrik retimine balayacaktr.

Trkiyede jeotermal kaynaklarda dorudan ve dolayl olarak yaygn bir ekilde
yararlanlmaktadr. Bunlar; stma( konut ve sera), elektrik retimi, termal ve salk
turizmi, endstriyel mineral eldesi, imece eklindedir. Son yllarda stma
uygulamalarnda konut ve serada byk bir art gzlenmektedir (izelge 1). 2013 yl
iin yaplan projeksiyonlarda elektrik retimi (ekil 1), sera stmas (izelge 3) ve
dier uygulamalara bakldnda nemli miktarda gelime olaca ve yaklak 2,3
milyar dolarlk bir yatrm alannn (izelge 5) olduu grlmektedir.

izelge 3. Trkiyede 2000-2007 yllar arasndaki Jeotermal Kullanm Karlatrmas


izelge 4. Trkiyede elektrik retimine uygun sahalar ve potansiyelleri.


Kullanm (Kurulu Kapasite) 2000 2007 Art (%)
Istma (Konut + Termal + Sera) 493 MWt 904 MWt 83,3
Balneolojik Kullanm 327 MWt 402 MWt 23
Toplam Dorudan Kullanm 820 MWt 1306 MWt 59
Mineral retimi CO
2
120000 ton/yl 120000 ton/yl

Elektrik retimi Kurulu
Kapasite
15 Mwe 22,4 Mwe 50
Jeotermal sondajlarla ortaya
karlan + doal klar
3045 MWt 3928 MWt 22
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





20
Jeotermal kaynaklarda oluacak hzl yatrm bymesi ve buna bal uygulama art
beraberinde farkl yan sektrlerin de geliimini salayacak ve KOB leinde ok
sayda giriimcinin yer alaca sektrde yeni i kollarna ihtiya doacaktr.
nmzdeki dnemde jeotermal kaynaklarn yarataca sektrler arasnda; elektrik
retimi iin trbin sektr, datm ve retim iin izolasyonlu boru sektr,
kabuklama-korozyon problemini gidermek iin kimyasal inhibitr sektr, stma
uygulamalar iin eanjr, pompa ve ilgili paralar sektr, sera uygulamalar iin
gerekli ara gere sektr, kaynaklar aramak ve retmek iin sondaj makine sektr ile
sondajclk sektr, uygulamalar iin plan, proje, fizibilite ve mhendislik sektr yer
alacak ve birok alanda yeni KOB eklinde rgtlenmeler oluaca iin , buna bal
olarak sektrel yatrm alanlar geliececektir.Yatrmlarn srekliliini salamak iin
bilinen jeotermal kaynaklarn gelitirilmesi ve yeni jeotermal kaynak alanlarnn
kefedilmesi artarak devam etmelidir.

izelge 5. Trkiyede Sera Istmasnda Mevcut Durum ve 2013 Projeksiyonu.


izelge 4. Trkiyede 2013 yl jeotermal alannda beklenen gelimeler ve yatrm
bykl.
Jeotermal Uygulama
Alan
2013 Hedefleri lave yatrm miktar (ABD
dolar)(2013e kadar)
Elektrik retimi 565 MWe (4 milyar kWh) 1,3 milyarUSD
Istma (konut, termal
tesis vs.)
1350 MWt (150.000 konut e
deeri)
500 milyon USD
Sera Istmas 680 MWt (3,5 milyon m
2
) 200 milyon USD
Termal Turizm 300 termal uygulama 500 milyon USD
TOPLAM 2,5 milyar USD

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





21

4. JEOTERMAL KAYNAKLAR VE EVRE

Bugn jeotermal enerji kullanm sonucunda, Dnyada fosil yaktlarnn tketimi ve
bunlarn kullanmndan doan sera etkisi ve asit yamuru gazlarnn atmosfere
atmndan dolay meydana gelen zararl etkilerin azaltlmasna katkda bulunulmaktadr.
Jeotermal enerjiye dayal modern jeotermal elektrik santrallerinde CO
2
, NO
x
, SO
x

atm ok daha dk olup, zellikle merkezi stma sistemlerinde sfrdr. Modern
jeotermal elektrik santralleri (Binary Cycle Sistem) ile jeotermal stma sistemlerinde
jeotermal akkan, bnyesindeki younlamayan gazlar ile birlikte rezervuara geri
baslr, bylece dar hi bir ey atlmadndan evreye olumsuz etkisi sz konusu
deildir. Eski tip jeotermal santraller, retilen her MWh elektrik iin en fazla 0,136 kg
karbonu dar verirler. Bu deer konvansiyonel sistemlerle kyaslandnda, doalgaz
ile alan bir santral iin 128 kg/MWh, 6 nolu fuel-oil ile alan bir santral iin 190
kg/MWh ve kmr ile alan bir santral iinse 226 kg/MWh 'tr (DPT, 2001). Eski tip
jeotermal santraller, fosil yaktlar ile alanlarn sadece %1'i kadar kkrt atarlar.
Ayrca azot-oksit at da fosil yaktl santrallere gre ok daha dktr.
Eski tip
jeotermal santrallerdeki partikl atm, sadece soutma kulelerinin iindeki suyun
buharlamasndan kaynaklanmaktadr. Bu da, kmr ve petrol yakan santrallerinkinden
1000 kat daha azdr
(DPT, 2001)
.


Sonu olarak yeni kuak Binary jeotermal elektrik santralleri ile jeotermal merkezi
stma sistemlerinde hi bir atm yoktur. Yani tm istenmeyenler atklar sfra yakn
olup, bu enerji evre dostudur. Scaklk ve grlt asndan bakldnda ise, jeotermal
sahalarn genellikle yerleim alanlarndan uzakta olmalar nedeniyle, bu konuda
problemler yaratmayaca grlmektedir.

Yine Jeotermal Santrallerde teknolojik gelimeye paralel olarak;
Yakt yaklmadndan, azot emisyonu olumamaktadr, slfr dioksit emisyonu ise
ok dktr;
Binary jeotermal santrallar sayesinde gaz emisyonu hi bulunmamaktadr;
Binary jeotermal santrallar ile yzeye akkan atlmamaktadr;
Santrallar az alan kaplamakta ve grnty bozmamaktadr.

ABD Enerji Bakanlnn verilerine (6) gre sera etkisi yaratan karbondoksit
emisyonunun jeotermalde sfra yakn olduu ve dier fosil ve alternatif enerji
kaynaklarnda ise ok daha fazla olduu saptanmtr. rnein bu deer kmrde 850 -
1300 g/KWh, Doal gazda 500- 1250 g/KWh, Gne enerjisinde 20 - 250 g/KWh,
rzgar enerjisinde 20-50 emisyon deeri sfra yakndr.

Trkiyede jeotermal enerji ile 100.000 konut edeeri stmann sonucunda ylda
ortalama 1 Milyon ton karbondioksit emisyonu havaya atlmam olmaktadr. Bu deer
ayn zamanda trafikteki 596.000 aracn yaratt yllk eksoz kirliliine edeerdir

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





22
Trkiyedeki jeotermal uygulamalarn CO
2
gaz azaltmna etkisi byk olmaktadr.
Kyoto esneklik mekanizmalarndan Trkiyenin faydalanabiliyor olmas balamnda
yeni jeotermal projelere bu adan katk salanmas faydal olacaktr.

5. JEOTERMAL KAYNAKLARIN KORUNMASI

Jeotermal alanlarda yeralan doal scak su klar, artezyenik olmayan kuyular ve
zayf zonlar jeotermal sistemin kirlenmeye ak alanlardr. Bu alanlarn yaplacak olan
jeolojik, hidrojeolojik ve jeokimyasal veriler nda korunmas gereken ksmlarnn
belirlenip alnmas gereken tedbirlerin nerilmesi ve bunlara uyulmas gerekmektedir.

Jeotermal kaynak alanlarnn korunmas, kaynan srdrlebilirliinin salanmas,
kirletici unsurlardan korunmas, ayrca kullanm ve tesis ynyle de korunmas
amacyla jeotermal sahalarda koruma alanlarnn belirlenmesi ve bu alanlarda
belirlenen nlemlere uyulmas gerek arama ve gerekse iletme dnemlerinde byk
nem tamaktadr.

Kaynak koruma alan almalar; jeoloji ve hidrojeoloji almalar, evre mevzuatnda
yer alan kriterlere gre yzeysel kirletici unsurlarn belirlenmesi, jeotermal sistemin
unsurlarn oluturan beslenme alan, rezervuar, rt kaya, stc kaya, kaynak k
alan belirlenmesi, kaynan kirletici unsurlardan korunmas amacyla, koruma alan
zonlar ve bu zonlarda alnmas gereken tedbirleri ierir.

Koruma alan almalar; rezervuarn korunmasna ynelik alnmas gerekli tedbirler
amacna ynelik, kaynan iletmeye alnmasndan nce yaplm olan retim testleri
sonucunda belirlenen rezervuar parametrelerine gre kuyu baznda ve bu kuyulardan
alnabilecek toplam retim miktarn, kullanmdan dnen akkann miktar ve bu
akkann yeraltna reenjeksiyonu iin uygun lokasyonlar ve uygun kapasitede kuyu
saylarn, retim testleri srasnda yaplm ve yaplacak kimyasal testlerle atlakl
zonlarn ve retim kuyularnn ksmen veya tamamen tkanmasna yol aacak
bileiklerin tespit edilmesi durumunda srdrlebilir retimin salanmas iin gerekli
uygulamalar ierir

5. SONU ve NERLER

1 Jeotermal enerji yerli, ucuz, yenilenebilir enerji olduu iin, yatrmlar desteklenmeli
ve tevik edilmelidir.
2 Reenjeksiyon mutlaka yaplmaldr: Jeotermal rezervuar parametrelerinin korunmas
ve evreye jeotermal akkann kontrolsz atlmamas ve re-enjeksiyonu iin mutlaka
denetlenmelidir.
3 Jeotermal kaynaklarn aratrma ve retimine ynelik almalar artarak devam
etmelidir
4- evre ile uyumlu, yenilenebilir, yerli, ucuz, stn ve pahal teknoloji gerektirmeyen
zengin jeotermal kaynak potansiyelimizden, bilimsel, teknik ve ekonomik esaslara
dayal olarak, etkin, verimli ve srdrlebilir bir ekilde elektrik enerjisi retimi ve
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





23
dier deerlendirme alanlarnda (stma, termal turizm, kimyasal madde eldesi,
endstriyel uygulamalar vb) daha fazla yararlanabilmek amacyla, bu kaynaklarn
aranmas, gelitirilmesi, korunmas, retimi ve kullanlmasna ynelik almalara,
lkemiz enerji arz eitliliinin salanabilmesi iin, her zaman ncelik verilmelidir.

6. KAYNAKLAR

Dnya Jeotermal Kongresi, Nisan 2005, Antalya.
Sekizinci Be Yllk Kalknma Plan, 2001. zel htisas Komisyonu, Enerji
Hammaddeleri Alt Komisyonu, Jeotermal alma Grubu Raporu. TC Babakanlk
Devlet Planlama Tekilat Mstearl, DPT: 2609 K: 620, Ankara.
Freestone.D., H. Direct Uses of Geothermal Energy, 1990, Geothermal Resources
Council Bulletin. Vol. 19,1990, USA.
MTA Jeotermal Enerji Raporlar.
TEA, Sarayky Jeotermal Santrali Ylk Faaliyet Raporu, 2007.
Amerika Birleik Devletleri Jeotermal Enerji Stratejik Hedefleri ve Plan, ABD, 1999.
Matthess.,G, Foster.,S,S,D, Skinner., A,Ch.,Theoretical Background, Hydrogeology and
Practice of Groundwaater Protection Zones,Vol.6,1995, Hannover, Germany.
Energy Policies of IEA Countries, Turkey 2005 Review, Publication in France, 2005
Global Status Report ,Renewables -2007 ,WREC in Washington, 2008
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





24




AFYONKARAHSARDA ALTERNATF JEOTERMAL
ALANLAR VE MEVCUT JEOTERMAL ALANLARIN
GELTRLEBLRL:
N ALIMA

ALTERNATIVE GEOTHERMAL SITES AND DEVOLOMENT OF
AVAILABLE GEOTHERMAL AREAS IN AFYONKARAHISAR:
PRELIMINARY STUDY

TRKER, E.
1
ULUTRK, Y
2
, YILDIZ, A,
3
BACI, M.
4
, ERDEM,A
5
,
DUMLUPINAR,
6


1
Afyon Kocatepe niversitesi Afyonkarahisar
erturker@gmail.com
2
DS 11. Sondaj ube Mdrl Afyonkarahisar
yusufu@dsi.gov.tr
3
Afyon Kocatepe niversitesi, Mhendislik Fakltesi Maden Mhendislii Blm
Afyonkarahisar
ayildiz@aku.edu.tr
4
Afyon Kocatepe niversitesi, scehisar Meslek Yksekokulu Afyonkarahisar
mbagci@aku.edu.tr
5
ller Bankas Genel Mdrl, Ankara
adnanerdem@mynet.com
6
Afyon Kocatepe niversitesi, Mhendislik Fakltesi Maden Mhendislii Blm
Afyonkarahisar
idumlupnar@aku.edu.tr


ZET
Trkiye, jeotermal enerji potansiyeli bakmndan dnyada yedinci, Avrupada ise ilk
srada yer almaktadr. Jeotermal enerji, dier enerji kaynaklarna gre evreci, ekonomik,
srdrlebilir olmas gibi nemli avantajlara sahiptir. lkemizde Denizli, Aydn, zmir ve
Afyonkarahisar bata olmak zere toplam 17 adet nemli jeotermal saha tespit edilmi
olup, Afyonkarahisar ili Trkiyenin ikinci byk jeotermal sahasdr. Bu saha iinde
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





25
mer-Gecek, Gazlgl, Sandkl (Hdai) ve Heybeli (Bolvadin) blgeleri
Afyonkarahisardaki en nemli jeotermal alanlardr.

Jeotermal enerji hem dorudan (stma, seraclk, termal turizm-tedavi, endstriyel ilem,
vs.) hem de elektrik retim amal kullanlabilmektedir. Dorudan kullanm iin genelde
130
o
C dk scakla sahip jeotermal sistemler uygun olurken, elektrik retimi iin
130
o
Cden yksek scaklklara sahip jeotermal sistemler uygun olmaktadr. Jeotermal
sulara ihtiyacn hzla artmas nedeniyle srdrlebilir jeotermal geliim iin ncelikle bu
sahalarn doru modellenmesi, yorumlanmas ve mevcut sahalarn boyutlarnn ve
kapasitelerinin bilinmesi byk nem tamaktadr.

Bu almada Akaray havzas zerinde bulunan mer-Gecek, Gazlgl ve Heybeli
(Bolvadin) sahalarnn mevcut kapasitelerinin artrlmas iin yaplmas gereken
almalar irdelenmi, yeni gelimeye balayan Susuz, scehisar, Gazlgl (Ablak) ve ay
jeotermal sahalarnda yaplan gncel jeolojik ve jeofizik almalar deerlendirilmitir.
Anahtar kelimeler: Afyonkarahisar, alternatif, jeotermal, gelitirilebilirlik.

ABSTRACT
Turkey is in 7th place in all over the world and it is ranked on top with its geothermal
potential in Europe. The geothermal energy has advantage of being more environmentally
friendly, economic and sustainable compare to other energy sources. Including Denizli,
Aydn, zmir and Afyonkarahisar, 17 geothermal areas have already been determined in
Turkey and Afyonkarahisar is the second biggest geothermal area in our country. In
Afyonkarahisar region, Omer-Gecek, Gazligol, Sandikli (Hudai) and Heybeli (Bolvadin)
areas are the most important sites.


Geothermal thermal energy can be used both directly (heating, green housing, thermal-
tourism, industrial application, etc.) and production of electricity. While the waters with
temperature lower than 130 C is appropriate for direct usage, it is necessary to have a
temperature over 130 C for electricity production. Since the demand for geothermal water
increases rapidly, it is necessary to model and to interpret these sites correctly for
sustainable geothermal improvement and it very important to know capacity of the region.

In this study; we have explicated the studies which are needed to be carried out for
increasing the capacity of Omer-Gecek, Gazligol and Heybeli (Bolvadin) sites located in
Akarcay basin. Also we have evaluated the current geological and geophysical studies
which were conducted on recently developing Susuz, Iscehisar, Gazligol(Ablak) and Cay
geothermal sites.
Key words: Afyonkarahisar, alternative, geothermal, development.

1.GR

Bugn enerji gereksinimini %70 orannda ithal kaynaklardan karlamak durumunda
olan lkemizde, gerekli nlemler alnmazsa enerjide da bamllk giderek artacaktr.
Yenilenebilir enerji kaynaklarndan biri olan jeotermal enerji; yerli, ucuz, temiz,
gvenilir ve srdrlebilir olma zellikleri ile ne kan bir enerji trdr. Fakat yaplan
almalar Trkiyede kefedilmi jeotermal rezervuarlarn tm svnn etken (rezervuar
basn koullarnda suyun scaklnn buharlama scaklndan daha dk) olduu
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





26
rezervuarlar grubunda olan, Denizli ve Aydn jeotermal sahalar hari dier sahalarn
hepsi orta ve dk entalpili sahalar grubuna girmektedir.

Afyonkarahisar iin termal rezervuar snrl olduu iin mevcut sahalarn optimum
kullanlmasnn yannda, yeni jeotermal alanlarnn bulunmas, gelitirilmesi ve
boyutlarnn belirlenmesi stma, salk turizmi ve seracln gelitirilmesi asndan
byk nem tamaktadr. nk hzla gelien termal turizm, stma ve seraclk iin
uygun alanlarn belirlenmesi yeni yatrmlarn ehre kazandrlmas iin nemlidir.
Bundan dolay nce sistemin modellenmesi, sonra da mevcut alann stma, termal ve
seraclk iin snflandrlmas gereklidir.

Bu almaya konu olan saha kuzeyde scehisar, douda Bolvadin, batda Sincanl
gneyde ise ay ilesi ile snrlanm bir sahay kapsar. Bu alan iinde mer-Gecek,
Gazlgl, Heybeli-ay ve Susuz-scehisar jeotermal sahalar bu alma iinde ayr ayr
gelitirilebilir alan olarak irdelenmitir (ekil 1).

2. NCELEME ALANININ JEOLOJS

alma alan Paleozoyik, Neojen ve Kuvaterner yal oluumlar ierir. Bunlar zaman
kaya birimi eklinde aadaki gibi inceleyebiliriz.

2.1. Stratigrafi

nceleme alannda Paleozoyik yal Afyon metamorfitleri temeli oluturmaktadr.
Formasyon obanlar metamorfik isti (Pcr) ve scehisar mermerinden (Pm) olumutur.
Bunlarn zerine uyumsuz olarak Orta st Miyosen yal Gebeceler formasyonu
gelmektedir. Bu formasyon zburun yesi (Pl1a, Pl1ak, Plk, Pl) ve Seydiler tfnden
(Pl1b1) meydana gelmitir. En stte ise traverten ve alvyon (Q) yer almaktadr (ekil
2).

obanlar isti, Paleozoyik yal dier metamorfik birim olan Paada mermerleri ile
yer yer geili olup ounlukla mermerlerin altnda yer almaktadrlar. istler arazide,
albit klorit muskovit biyotit - kuvarsist, kalkist ve meta kumta meta
konglomera olarak gzlenmektedir. istlerin iinde yer yer kuvarsitlere rastlanr. Ayrca
atlaklarn arasnda ise yersel olarak kuvars damarlarn grmek mmkndr (Metin vd.,
1987; Kibici vd.,2001; Yldz, vd., 1999). Bu birim genellikle kahve, boz, yeil renklidir
ve ok kvrml bir yapya sahiptirler. kt vd (1997) tarafndan dk dereceli yeilist
fasiyesine ait mineral parajenezleri kapsad tespit edilmitir. Granoblastik dokuludur.

Metamorfik temel zerine uyumsuzlukla Ortast Miyosen yal zburun yesi
kelmitir. Birim konglomera, kumta, aglomera, tf, tfit, marn, killi kireta,
silisifiye kireta gibi birimlerden olumutur. Ayn ye altnda isimlendirilen birimin
toplam kalnl 50 150 m arasnda deimektedir. Seydiler tf, Gebeceler
formasyonunun dier yesi olan zburun yesiyle i iedir. zburun yesinin
bulunmad yerlerde ise, direkt istler zerinde yeralr. Genellikle st beyaz ve krem
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





27
renkli olup, ok kaln tabakalanmalar gsterir. Peri bacalar gibi anm ekilleri
oluturduklar iin blgede hemen dikkati ekmektedir. Metin vd (1987) tarafndan
birimin yaklak kalnl 50-150 m olarak belirtilmitir.


ekil 1. nceleme alannn yer bulduru haritas.

Traverten, mer-Gecek havzasnda Arapl dere, Kzk ve Uyuz hamamnda Gazlglde
eski ve yeni hamam evresinde hidrotermal oluumlar olarak yzeylenmilerdir.
Ortalama 15m kalnlklar vardr. Dolgu travertenler kama eklinde oluum gsterirler ve
derinlikleri 100myi bulmaktadr. Blgede Alin ay vadisi boyunca biriken akl, kum,
mil ve kilden oluan tutturulmam gncel kellerden oluan alvyonun kalnl 5 6
m civarndadr.

2.2. Mamatik Faaliyetler

alma sahasnda mamatik ve volkanik faaliyetler geni alanlar kaplamaktadr.
Bilhassa Afyonkarahisar trakitleri iri sanidin kristalleri ile dikkati ekmektedir. Arazide
Kprl ky civarlarnda siyah renkli traki-bazalt bileimli olarak yzeylenmesi, ok
kk alanlarda ise trakit volkanizmaya gei gstermesi Uysall (1971), Karamanderesi
(1972) gibi yazalarn dikkatini ekmitir.

Afyonkarahisar trakitleri yer yer 5cm ulaan iri sanidin kristalleri ile tipiktir.
Afyonkarahisar kuzeyinde Krolu beli kuzeyinde cevherli olarak grlen volkanitlerin
hidrotermal alterasyon rnleri olarak scehisar yresinde iletilen Afyon mermerleri
fosil jeotermal aktivitelerin bulunduu blgedir (Karamanderesi, 2007). Afyonkarahisar
yzeyleyen ve yalar ok gen olan bu volkanik birimler, geni alanlarda dalm
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





28
gstermeleri blgenin halen depremsellik bakmndan aktif olmas nedeni ile stc kaya
tr olarak bu volkanik kayalarn uzantlar zerinde yada devamlarnda scaksu
kaynaklarnn yer ald kolayca grlr. alma sahas st Miyosen sonunda
balayarak Pliyosen boyunca bu volkanik faaliyet devam etmi ve bu faaliyet sonucu
oluan volkanik birimler tm ovaya yaylmtr.

2.3. Yapsal Jeoloji

Blge gen tektonik etkiler sonucu KB-GD, D-B, KD-GB ynl faylar olumutur.
.mer-Gecek alannda scak sularn kmasna neden olan dou-bat dorultulu eim
atml normal faylar iken, Gazlgl sahas yaknnda Alin ay vadisinde eim atml
normal fay olan Alin fay bulunmaktadr. Fayn ykselen blou bat tarafta olup,
metamorfik istleri ortaya karmtr. Fay KD eimlidir. Alin ay metamorfik istlerle,
dou blounda yer alan Eosen formasyonlarnn kontan oluturur.

3. AFYONKARAHSAR JEOTERMAL SSTEMNN MODELLEMES

Jeotermal bir sistemin elemanlar; scak su akiferi., bunun zerinde yer alan geirimsiz
bir rt kaya, s kayna ve beslenme blgesinden olumaktadr,

3.1. Istc Kaya

Blgede zellikle Afyonkarahisar taraflarnda tektonik faaliyetlere bal olarak Miyosen
de balayan ve Pliyosen boyunca devam eden etkin bir volkanizmann rnleri byk
hacimler oluturarak geni alanlar igal etmilerdir. Jeolojik zamann son dneminde
bazalt akntlar meydana gelmitir. Bu volkanik kayalar oluturan magma cepleri
jeotermal sistemin stclardr (ekil 3).


ekil 3. Afyonkarahisar jeotermal sisteminin modellemesi.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





29
3.2. Akifer Kaya

Yaplan arazi almalar ve sondajlara gre sahada jeotermal akkannn birikimine
uygun iki farkl rezervuardan sz edilebilir. Bunlardan ikincil olan bazaltlar ve traki-
bazaltlar iken, jeotermal sistemin asl akifer kayac Paleozoyik yal kalkist-mermer ve
Mesozoyik yal formasyonu oluturmaktadr. Bunlar karstik yaplardr. Bunun yannda
alma alanmzda bulunan Paleozoyik yal kalk istlerde rezervuar kaya zellii
tarlar. Meteorik kkenli olan sular, balca fay sistemleri boyunca derinlerde inmekte
ve blgesel gradyann yksek olmas nedeniyle mama cepleri ve odacklar tarafndan
stlarak yine ayn faylar yoluyla nce rezervuara daha sonrada yzeye ulaarak termal
kaynaklar oluturmaktadr. mer-Gecek havzasnda D-B uzanml (Arapl Fay), en
yksek geirimli (upflow zon) olduu anlalmtr. nceleme alannda alan kuyularda
istlerin alt snrna ulalamam olmasna ramen yaklak kalnlklarnn 2000m
civarnda olduu tahmin edilmektedir. Permeabilite deeri dk olan ve olduka
krkl ve atlakl bir yap gsteren bu birim eklem, krk ve atlaklar iinde scak su
bulundurmaktadr.

Gazlgl tarafnda sondajlardan hibirisi mermer kesmemektedir. Bundan dolay
Gazlgl jeotermal sahasnn kuyu scaklklar 70C gememektedir. Blgede kuvarsitler
konglomera, kumta, bazalt ve silislemi kiretalar ve tm fay zonlar rezervuar
niteliindedir. Ayrca alvyon rtdeki konglomera ve kumta seviyeleri de az snm
sularn akifer niteliindedir. Buna gre alma alannda rezervuar ve rt kaya olarak;

1. Rezervuar: Neojen formasyonuna ait kiretalar, 2.Rezervuar: Neojen tabann tekil
eden konglomera ve kumtalar, 3.Rezervuar: Taban oluturan metamorfik istler
zerindeki mermerler, 4.Rezervuar Mikaist ve fillatlar ile ardalanmal kuvarsit ve
mikaistler ierisinde oluan yksek permeabiliteli zonlar.

3.3. rt Kaya

Orta st Miyosen yal mer-Gecek formasyonunun kilta marn seviyeleri ve alvyon
rt iindeki killi siltli seviyeler rt kayac olutururlar. Bu kayalar sayesinde
jeotermal sistem ssn muhafaza etmekte ve artezyen basnc salanmaktadr. mer-
Gecek Blgesinde baz dorultular zerinde yaplm jeolojik kesitlerde batdan douya
kalnln artt, temelin ova ortalarna doru derinletii ve buna paralel olarak da rt
kalnlnn artt saptanmtr. rnein DS kuyusunda yaklak 350m alvyon
kalnl saptanmtr.Bu bilgiler altnda rt kaya olarak: 1. rt: Neojene ait silt,
marn ve tf tabakalar, 2. rt metamorfik temelde kuvarsit ve kalkistlerle ardkl olan
mikaist ve fillitler oluturmaktadr.Burada grld gibi baz yerlerde rt kaya
kayay yal keller oluturmaktadr.

3.4. Sreksizlik Dzlemleri

Daha ncede detayl olarak akland gibi horst-graben sisteminin ana faylar ve bu
horst graben sisteminin ana faylarna KD-GB ynl fay, ayrca bu faylarn tali faylar,
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





30
ty faylar, ty atlaklar, alma atlaklar ve baz dorultu atml faylar jeotermal
akkann yzeye karan yaplardr.

Jeotermal sistemi zetlemek gerekirse; mermerler zerine den meteorik sular ayn
kayalar ierisinde derinlere szlmekte burada Afyon volkanitlerini oluturan magma
cebi veya cepleri tarafndan stlmakta ve ana horst-graben sistemi ile ve bunu dik olarak
kesen byk bir fay ve ve bunlara bal olarak gelimi dier faylar boyunca yzeye
kmaktadr. Neojen yal formasyonunun killi-siltli seviyeleri ise rt kayac
oluturmakta dolays ile sistemin s kaybetmesini engellemek ve sisteme basn
kazandrmaktr.

4. MEVCUT JEOTERMAL SAHALARIN GELTRLEBLRL

Afyonkarahisar sahip olduu jeotermal enerji potansiyeline karlk bu enerji kaynann
kullanm hak ettii dzeyde deildir. Bunun en nemli nedeni yeterli aratrma
yaplamad ve sahann su potansiyelini bilinmedii iin yatrdan kanmalar olmutur.
Eer detayl bir aratrma yaplrsa mevcut sahalar daha da gelitirilirse daha fazla
yatrm gelecek ve jeotermal akkandan daha fazla yararlanma imkn olacaktr. Bu
sahalarn hepsi dk scaklkl sahalardr. Sahada jeotermal kaynak snrl olduu iin
genel prensip az miktarda jeotermal akkan ile ok snn yada enerjinin retilmesi
olmaldr. Bu sahalara bakacak olursak

4.1. mer-Gecek Jeotermal Havzas

4.1.1. Jeoloji

mer-Gecek havzas Afyonkarahisar ilinin en nemli havzas olup, scaklklar 70-98C
arasnda yaklak 340 lt/sn akkan retilmektedir. Sahada Paleozoyik ve Senozoyik
(Neojen ve Kuvaterner) birimler yer almaktadr (ekil.4). Paleozoyik birimler Afyon
metamorfitleri olarak isimlendirilmitir. istler ve mermerlerden olumaktadr. Bu birim
balca; Muskovit-biyotit-kalkist, kuvars ist, mermer albit-klorit-muskovit-serizit
istlerden olumutur.

Paleozoyik birimlerin zerine uyumsuz olarak Neojen kelleri gelir. Neojen keller
zelliklerine gre alttan ste doru konglomera, kumta seviyeleri, killi kireta,
kumta, volkanik cam, trakiandezitik tf, karbonat imentolu tfit seviyeleri mevcuttur.
Ayrca Neojen tabaklar arasnda lav akntlar grlmektedir.

Sahada dz ovalar ve dere yataklar boyunca grlen alvyonlar geni alanlar kaplarlar.
Bunlarn dnda yama molozlar, birikinti konileri ile scak sularn oluturduu
travertenler gen keller olarak grlmektedir.




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





31
4.1.2. Sahann genel zellikleri

Bu blgede meteorik kkenli sular, balca fay sistemleri boyunca derinlere inmekte ve
blgesel gradyann yksek olmas nedeniyle mama cep ve odacklar tarafndan snarak
yine faylar yoluyla ykselerek nce rezervuara sonra yine fay hatlar boyunca ykselerek
yzeye kmakta ve termal kaynaklar oluturmaktadr. zellikle mer-Gecek sahasnda
KB-GD ynl Arapl dere faynn jeotermal akkan yeryzne tayan en yksek
geirimli zon (upflow zon) olduu anlalmtr. Bu zondan ykselen jeotermal
akkanlar I. ve II. Rezervuar oluturan mermer ve traki-bazaltlarn yaylm boyunca
Afyonkarahisar ovas ortasna doru hareket etmektedir. Bu fayn krlmas sonucu scak
su akiferi derinlere doru gmlmektedir. Bundan dolay sahann dousuna doru rt
kalnl artmakta ve ovada basamakl bir fayl yap olumaktadr. Daha sonra souk
yeraltsular ile farkl oranda seyreltilmektedir.


ekil 4. mer-Gecek jeotermal havzas.

Karamanderesi (2007), bu blgede yapt almada blgedeki termal kuyularda
scaklk evrelerine gre zon gzlemlemitir.. Bu zonlar, s zon (40-50C), gei zonu
(60-70C)ve Afyon metamorfitlerinden beslenen ve scakl 80-90C derin kkenli
zondur. Afyon volkanitleri ile scak su kaynaklar civarndaki ok gen volkanizmalar
birlikte yorumland zaman, blgede ki sistemin ok evreli olduu zaten
anlalmaktadr. Son yaanan depremler ise sistemin halen snan bir sistem olduu, fakat
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





32
ok derin bir yap olduunun ispatdr. Bu zonda alterasyon trleri olarak en s
sistemde oksidasyonunun hakim olduu, ikinci zonda henz soumaya balam bir
sistemin olutuu, derin ve en yksek scakl gsteren zonun ise ok gazl ve verimli
olduu gzlemlenmitir (Karamanderesi, 2007). mer-Gecek havzas ise derin ve burada
bulanan Arapl fay en yksek geirimli zon olduu iin 80-100C termal su almak
mmkndr. Bundan dolay sahann en verimlisi olan bu zondan maksimum lde
faydalanmak Afyonkarahisar da jeotermalin srdrlebilirlii asndan ok nemlidir.
Sahada maksimum 98C jeotermal akkan retildii iin orta entalpili ve akkan svnn
hakim olduu tek fazl sistem zellii gstermektedir.

4.1.3.Sahann mevcut durumu

Sahada u an toplam farkl derinlikteki 25 adet kuyudan 340 lt/sn akkan retilmektedir.
Bu jeotermal akkannn 160 lt/sn ehir stmasnda, geriye kalan ksm ise termal
otellerde kullanlmaktadr. Bu kuyulardan 2 tanesi Afjet tarafndan reenjeksiyon iin
kullanlmaktadr.

Bu sahada gzlenen en belirgin durum ise u ana kadar alan termal kuyularn
derinliklerinin s olarak brakld ve rezervuar tam olarak kesilemedii iin mevcut
termal sudan fazla yararlanlmadn gstermektedir (ekil.5). Sahann mevcut
durumuna baklrsa 98-100C deki sularn bulunduu saha snrldr. Kuyularn ortak
zellii ise birounun eitli nedenlerle s olarak bitirilmi olmasdr.


ekil 5. mer-Gecek sahasnda mevcut kuyular ve derinliklerini gsterir it diyagram.

4.1.4. Sahann gelitirilmesi almalar ve alternatif alanlar

mer-Gecek havzasnda yaplan jeolojik ve jeofizik almalar gstermitir ki; yksek
geirgenli zonun snrl olmas nedeniyle mevcut zondan optimum olarak yararlanmak
iin mevcut kuyular daha derin almal ve bu alanda fazla miktarda akkan retmek
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





33
yerine kuyular derinletirilerek 2. 3. rezervuarn kesilerek sdan fazla miktarda
yararlanmak, ehir stmasnda kullanlan suyun reenjeksiyon ile sisteme geri verilmesi
srdrlebilir jeotermal geliim iin hayati nem tamaktadr. mer-Gecek sahasnn
batsn (yksek geirimli zon) stmada, gney-gneydousunu (daha s zon) termal
turizm ve sera stmasnda kullanlmas daha doru olacaktr.

kinci bir alternatif ise daha derin jeofizik DES almlar yaplarak mevcut alann
dnda alternatif alanlarn deerlendirilmesi olacaktr. rnein havzann KB da
almalar halen devam eden ve 450m derinlikte alan rezervuar scakl 35 C olan
sahalarda daha derin kuyular alarak sahann gelitirilmesi salanmaldr.

4.2. Gazlgl Jeotermal Havzas

4.2.1 Jeoloji

Alanda temel balca muskovit ve serizitten oluan istlerle temsil olunmaktadr. istler
genellikle Alin ay batsndaki yksek kesimlerde yzeylenirler. Gkalp (1970)
bunlarn menderes masifi olduunu ileri srmtr. Paleozoyik birimler iinde sert yapl
kuvarsit istler termal akkann rezervuar kayacn oluturur. Sahann ana tektonik
yapsn yaklak 5 km uzunluunda, KB-GD ve K-G ynl Gazlgl fay belirler ( ekil
6). Bu faylarn aras traverten kelleri ile doldurulmutur

Jeotermal gradyan zaten yksek olduu blgede meteorik kkenli sular gravitenin de
etkisi ile atlak ve krklardan szlerek stc kayaca kadar ularlar. Isnan bu sular
yine younluk farknn etkisi ile yine bu fay ve krklar vastas ile yzeye karken
bnyesine karan souk sular dolays ile bir ksm seyreltilerek termal kaynaklar
oluturur.

4.2.2 Sahann genel zellikleri

Bu saha kuzeyde hsaniye ilesi, douda Bozhyk, gneyde Yarmca gibi alanlar iine
almaktadr. Bu saha iinde zellikle Gazlgl termal tedavi amal birok otel ve villa
tipi yaplarla gittike gelimektedir. Bu sahada mer-Gecek sahadan farkl olarak sadece
scakl 40-50C olan s zonlar ile, 60-70C olan gei zonundan sz etmek
mmkndr. Bu sahada rezervuar olarak mermer kesilmedii iin maksimum scaklk
70C yi gememektedir. Bundan dolay bu sahada daha ok termal turizm ve seraclk
yapmak daha uygun olacaktr.

4.2.3.Sahann mevcut durumu

Mevcut saha iinde fazla miktarda alan yaklak 35 adet kuyudan yaklak 266 lt/sn su
ekilmektedir. Kontrolsz ve birbirine ok yakn olarak alan bu kuyular kuyu tekniine
uygun almad iin termal akifer de basn azalmakta ve scaklk gittike dmektedir.
mer-Gecek sahasnn aksine bu blgede termal akkann debisi ve scakl azaldka
kuyu derinlii artrlmakta ve ou kooperatif termal akkan alin ayna dearj
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





34
etmektedir. Alan btn kuyular salk turizmi amal olduu iin retilen suyun
reenjeksiyonu mmkn olmad iin zaten s olan rezervuar hzla tketilmektedir.


ekil 6. Gazlgl sahasnn jeoloji haritas (Gmez ve Kara 2005den deitirilmitir).

4.2.4. Sahann gelitirilmesi almalar ve alternatif alanlar

Gazlgl sahasnda yukarda zetlenen durum gz nne alnrsa mevcut sahann
kapasitesinin gittike zorland grlmektedir. Bundan dolay sahann douda Bozyk,
bat tarafta ise Gazlgl Akrene doru genileyerek salk turizmi ve sera stmas
yapmak ekonomik gzkmektedir. Bozykte DS tarafndan 135m olarak alan
souksu kuyusunda 38 C, Ablak da yine DS tarafndan 150m alan kuyularda 28C
sular elde edilmesi bu sahann gelitirilebilecei yeni alanlar olarak gze arpmaktadr.
Bu sahada tarafmzdan yaplan 1000-1250m derinlikteki DES lmlerinde yukarda
belirtilen sahalarda dk rezistiviteli alanlar tespit edilmi ve zellikle seraclk iin
yatrm yapmak isteyen zel teebbs yatrmclarna bu alanlar da detayl alma
yaplmas nerilmitir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





35
4.3. Heybeli (Bolvadin) Jeotermal Havzas

4.3.1 Jeoloji

nceleme sahasnda Paleozoyik ve Senozoyik yal kayalar bulunur (ekil 7).Bu sahann
en yal kaya birimini Paleozoyik yal fillit, muskovit ist, kuvarsit ist, serizit ist,
metamorfik kumta, kalker ve mermerlerle temsil edilmektedir.

Senozoyik yal kayalarn ana blmn Pliyosen yal kalker, killi kalker, konglomera,
kil, silt, kumta kelleri ile andezit, bazalt, trakiandezitik tf nitelikli volkanik
oluuklar tekil etmektedir. Bu kayalar zerine yama dkntleri, birikinti konileri ile
dier Kuvaterner kelleri en gen birimleri temsil eder.

4.3.2. Sahann genel zellikleri

Sahada obanlar Belediyesine ait 4 adet, Bolvadin Belediyesine ait 5 adet olamk zere
toplam 9 adet kuyudan 189 lt/sn akkan retilmektedir. Derinlere szlen meteorik
kkenli sular, stc ktle tarafndan stldktan sonra KB-GD dorultulu eim atml
faylarla yzeye kadar ulamaktadr. Bu fay grubu Heybeli fay grubu olarak
isimlendirilmitir.

4.3.3.Sahann mevcut durumu

Sahada toplam 9 adet kuyu bulunmaktadr. Bu sahada genellikle dk entalpili 50-70C
scaklkta akkanlar bulunmaktadr. Bu kuyular Heybeli termal iin alan H-4 ve H-1A
kuylar 260m derinlikte yaklak 56C scaklkta, obanlar Belediyesi kuyusu ise
yaklak 250m derinlikte 51C scaklktadr.

4.3.4. Sahann gelitirilmesi almalar ve alternatif alanlar

Heybeli termal jeotermal alan sadece salk turizmi olarak kullanlan bir alandr.
retilen akkann tamam bu ama iin kullanlmaktadr. Burada dikkati eken husus
mer-Gecek gibi kuyularn s olarak almas rezervuarn tam olarak kesilmemesi
nedeni ile yeterli debi ve scaklk alnamamtr. Gerek iller bankas gerekse zel ahslar
tarafndan yaplan DES ettlerinde 2. rezervuarn olduu ve kuyularn derin almas
ynndedir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





36

ekil 7. Heybeli (Kzlkilise) ve civarnn jeolojisi

obanlar Belediye Bakanl kuyular ise atl olarak rezervuardan su almakta ekonomik
olarak kullanlmamaktadr. Bu blge, Mandaclk Aratrma Enstitsnden balayarak,
ay lesine kadar uzanr. Bu saha genellikle scaklklar 40-70 C arasndaki gei
sonundan beslenen termal kaynaklar barndrr. 2006 ylnda ay Belediye Bakanl
tarafndan atrlan 660m derinlikteki termal kuyudan 44 C su alnmtr. Bu hat
boyunca Pazaraa kuyusu (38 C), obanlar Belediye kuyusu 50 C kuyulardr.
Mandaclk Aratrma Mdrlne DS kurumu tarafndan alan 150m derinlikteki
souk su kuyusundan 26 C termal karakterli su alnmas stc ktlenin uzantlarnn
buraya kadar uzandn ve Akehir-Afyonkarahisar depresyon faylar zerinde derin
(1500-200m) rezistivite ettlerinin yaplmas faydal olaca unutulmamaldr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





37
5. ALTERNATF YEN JEOTERMAL SAHALAR

Susuz Kasabasndan balayarak scehisar ile snrlar iine kadar uzanan saha, zellikle
son yllarda yaplan jeofizik ve sondaj almalar ile n plana kmaktadr. Susuz
blgesinde ller Bankas tarafndan yaplan jeofizik almada dk rezistiviteli alanlar
saptanmtr. ncelenme alannn jeotermal saha olarak deerlendirilmesini gerektiren
veriler jeolojik ve jeofizik verilerin deerlendirilmesi sonucu ortaya konmutur. Bunlarn
yan sra blgede alm souk su kuyularnda da 33
o
C scakln ortaya kmas,
sahann jeotermal alan olarak incelenmesi ve deerlendirilmesi gerektiini ortaya
koymaktadr.

5.1 Susuz Sahas

5.1.1.Jeoloji

Paleozoyik, metamorfik ist, kalker ve kuvarsitleri ieren Devoniyen ve Permo-
Karbonifer ile temsil edilir. Bu formasyon fillit, kuvars -serizit -ist, kuvars - mika - ist
ardalanmalarndan ve kuvarsit bant ve merceklerinden bazen de kristalize kalker bant ve
merceklerinden olumaktadr. Susuz kasabasnn kuzeyinde zellikle ist-kuvarsit
ardalanmas hakimdir (ekil 8).

Paleozoyik zerine uyumsuz olarak gelen Neojen ise tf-tfit-killi kalker, kumta-tfit-
aglomeralar ile temsil edilir. Kuvaterner yal alvyonlar tarafndan uyumsuz olarak
rtlmtr.

5.1.2. Sahada yaplan almalar

Afyokarahisar-Ankara karayolu zerinde bulanan Susuz beldesinde 2007 ylnda ller
Bankas, Dempa tesislerine ise zel firmalarca yaplan DES ettlerinde dk
rezistiviteli alanlar tespit edilmitir. Bunlardan Dempa sahasnda alan kuyudan 375m
derinlikteki kuyudan 36C akkan elde edilmitir. Kuyu s olarak brakld iin
istenen sonu alnamamtr.

ller Bankas tarafndan 2007 ylnda yaplan almada Susuz kasabasnn
gneydousunda bulunan ve 33C scaklnda suyu bulunan 135 metre derinliindeki
Mahes Mermer Fabrikasna ait kuyuya en yakn mesafede olup dk rezistiviteli alanlar
bulunmutur.

Hazrlanan jeofizik kesitte, l noktalar altnda birimlerin tane boyutu ve su ierii ile
balantl olarak farkl hesaplanan zdiren deerlerine gre birka ayr seviye
ayrtlanmtr. Fakat kesitte yer alan tm l noktalar altnda genel olarak yzeyden
itibaren 7-40 metre arasnda zdiren deeri 13-45 ohm.m olan bu seviyeler alvyon
olarak adlandrlmtr. Bu seviyelerden sonra ise drt adet jeofizik zdiren l
noktasnda da hesaplanan zdiren deerlerinde bir dn olduu grlmtr.
Ortalama kalnl 90-113 metre ve zdiren deeri 7-10 ohm.m olan bu seviyenin,
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





38
yakndaki mermer fabrikasnda bulunan kuyudan alnan 33 C scak suyun alnd
Neojen seviye olduu dnlmektedir. Blgeye ait jeolojik verilere dayanarak yaplan
yorumda; kumta, kilta, kireta ve marn ardalanmasndan oluan neojenin bu
ardalanma ile ok daha derinlere kadar devam ettii dnlmektedir. almada
zdiren deerlerinin nispeten daha yksek olduu ve yzeyden 105-150 metre sonra
girilmi olan 70-100 ohm.m deerleri veren alttaki seviyenin de krk atlaklar ve su
ierii yukardaki birimlerden daha az olan Neojene ait bir seviye olduu yorumu
yaplabilecei gibi bu seviyelerin altta bulunmas gereken istler olduu ve atlak
sistemlerinde barndrd scak su nedeni ile zdiren deerlerinin dk kt yorumu
da yaplabilir.


ekil 8. Susuz sahas jeoloji haritas




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





39
5.2. scehisar Sahas

5.2.1 Jeoloji

Sahann temelini Paleozoyik yal Afyon metamorfitleri oluturmaktadr. Formasyon,
obanlar isti ve scehisar mermerlerinden meydana gelir. Orta-st Miyosen yal
Seydiler tf metamorfik kayalarn zerine uyumsuzlukla gelmektedir. Tortul tabakalar
eklindeki Seydiler diyatomiti tfle ardalanmal olarak bulunur. almaya konu olan
st Miyosen yal An andeziti, Seydiler tf zerinde yer almaktadr. nceleme
alannn en gen birimi ise alvyondur (ekil 9).


ekil 9.scehisar sahasnn jeoloji haritas

5.2.2. Sahada yaplan almalar

Bu sahada alan dier bir termal kuyu scehisar Belediye Bakanl tarafndan 575
derinlik de 42 C scaklkta alan termal kuyudur. Yaplan kimyasal ve baleonolojik
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





40
tahliller sonucunda termal salk turizmi iin uygun olduu belirtilmitir. Kuyuda tehiz
hatasndan dolay souk su karm ve rezervuarn tam kesilmemesi dolays ile yeterli
scaklk ve debide su alnamamtr. Jeotermal kuyu tekniine uygun olarak alacak yeni
bir kuyu ile daha sonular alnmas muhtemel gzkmektedir.

6. SONULAR

Afyonkarahisar Akaray havzas zerinde bulunan btn jeotermal kaynaklar dk (20-
70C ile orta entalpili (70-150C) ve svnn etken olduu bir jeotermal rezervuardan
retim yapan sahalardr.

Mermerler zerine den meteorik kkenli sular ayn kayalar ierisinde derinlere
szlmekte burada Afyon volkanitlerini oluturan magma cebi veya cepleri tarafndan
stlmakta ve ana horst-graben sistemi ile ve bunu dik olarak kesen byk bir fay ve ve
bunlara bal olarak gelimi dier faylar boyunca yzeye kmaktadr. Neojen yal
formasyonunun killi-siltli seviyeleri ise rt kayac oluturmakta dolays ile sistemin s
kaybetmesini engellemek ve sisteme basn kazandrmaktr.

mer-Gecek sahasnda KD-GB uzanml Alapl fay jeotermal akkan yeryzne
tayan en nemli yksek geirimli zondur. Bu fayn ovaya doru krlmas ile jeotermal
akkan ova tarafnda derinlere gmlm ve basamakl bir yap kazanmtr.

Afyonkarahisar jeotermal alanlarnda jeotermal akkan snrldr. Bu akkandan
optimum yararlanmak iin ok akkan retmek yerine kayalarn ssndan yararlanmak
ve ekilen akkann ayn artlarlarda rezervuara verilmesi srdrlebilir jeotermal
geliim iin ok nemlidir.

mer-Gecek ve Heybeli jeotermal sahalarnn ortak zellii kuyularn derin olmay ve
rezervuarn tam olarak kesilememesidir. ok kuyu amak yerine 2.ve 3.rezervuarn
kullanlabilecei daha derin kuyular amak daha faydal olacaktr.

Gazlgl sahasnda kontrolsz kuyu almas nedeniyle rezervuar basncnda azalma ve
soumalar meydana gelmeye balamtr. Bundan sonra sahaya yeni kuyu amak yerine
Bozyk, Ablak, Akren gibi yeni sahalar aratrlmal zellikle bu alanlarda sera
stmaclna uygun alanlar belirlenmelidir. Susuz sahasnda jeofizik alma sonunda
nerilen kuyu yeri denenmeli bu sahada bulunacak termal akkan ehrin bu ynde
gelimesi iin nemli bir etken olacaktr.

scehisar da alan termal kuyu s bir zonda ve jeotermal kuyu tekniine gre
alamamasna ramen bulanan 40 C su geimini sadece mermerden salayan bu yre
iin ok nemlidir. Blgede daha detayl jeolojik ve jeofizik alma yaplarak uygun
alanlar belirlenip bu saha gelitirilmelidir.

Sincanl-Akren de Varan tesislerinde alan u an derinlii 450 m ve rezervuar scakl
35C olan bu saha tpk Susuz ve scehisar gibi ehrin zmir-Antalya yolu kna doru
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





41
genilemesi iin nemlidir. Kuyu derinlii hedeflenen 700m derinlie kadar ilerlenmesi
faydal olacaktr.

Bu sahalar iin farkl zamanda farkl kurumlarca yaplan mnferit almalar yerine
Afyon Kocatepe niversitesi, DS. MTA ve ller Bankas gibi kurulularn oluturaca
Afjet, Oteller Birlii ve Ticaret Odas gibi kurulularca desteklenen bir proje ile blgenin
jeolojisi, jeotermal zellikleri ve potansiyeli gibi parametrelerin ortaya konmas ve
jeotermal organizasyonunun tek elden yrtlmesi Afyonkarahisar iin srdrlebilir bir
jeotermal geliim iin ok nemlidir.

KATKI BELRTME

Yazarlar MTA Genel Mdrl Jeotermal dairesi, DS 11. Sondaj ube Mdrl,
ller Bankas Genel Mdrl, Susuz ve scehisar Belediye Bakanlklarna teekkr
eder.

7. KAYNAKLAR

Akan, B., 2002 Afyon mer-Gecek Jeotermal sisteminin modellemesi Jmo dergisi
26.2.2002
Gkalp, E,, 1970 Gazlgl (Afyon) scak sular etd raporu M.T.A rapor no:4366
Glay, A,, 1972, mer-Gecek,-Afyon ovas, Gazlgl, obanlar, ay yresi jeotermik
enerji aratrmalar rezistivite etd raporlar. MTA Rapor no:4852
Karamanderesi, , H., 1972, Afyon K24 paftas detay jeoloji etd ve jeotermal alan
olanaklar hakknda rapor. MTA Rapor No:5733
Kibici, Y., Yldz, A. Bac, M.,. 2001. Afyon kuzeyinin jeolojisi, mermer
potansiyelinin aratrlmas, Trkiye III. Mermer Sempozyumu, MERSEM 2001,
Afyonkarahisar, 73-84.
Mutlu, H., 1996, Afyon jeotermal alanndaki termal sularn jeokimyasal deerlendirmesi
ve jeotermometre uygulamalar Doktora tezi . ODT 169s.
Metin, S., Gen, . ve Bulut, V., 1987. Afyon ve Yakn Dolaynn Jeolojisi, M.T.A.
Yay., Ankara.
kt, G. Kara, . ve nder, ., 1997. Afyon linde Yer Alan mer Gecek Uyuz
Hamam ve Gazlgl Jeotermal Enerji Sahalarnn Detay Etd, M.T.A. Enerji Ham.
Ett ve Arama Dairesi, 41s. Ankara.
Satman, A, Onur, M VE Serpen, ,, Afyonkarahisar mer-Gecek jeotermal sahas
rezervuar ve retim performans raporu Afjet. 2005
Yldz, A., Kibici, Y. ve Emrullaholu, . F., 1999. Seydiler (Afyon) diyatomitinin
jeolojisi ve mineralojisi, BAKSEM99, zmir, 96-104.




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





42




BATI ANADOLUNUN REJYONAL ISIL YAPISININ
JEOFZK VERLER LE YORUMU

INTERPRETATION OF REGIONAL THERMAL STRUCTURE OF
INNER WESTERN ANATOLIA USING GEOPHYSICAL DATA

DOLMAZ, M.N.

S.D.. Mh.Mim.Fak. Jeofizik Mh. Bl. Isparta / TRKYE
ndolmaz@mmf.sdu.edu.tr


ZET
Kabuk incelmesi, s Curie Nokta Derinlii (CND) ve deprem dalmnn birlikte
deerlendirilmesi rejyonal sl yaplar belirlemek iin nemli unsurlardan biridir. CND
tahminleri kullanlarak i bat Anadoludaki karmak deformasyon zonlara sahip kabuun
sl yaps aratrlarak, blgenin krlganlk d davrann anlamak iin sismik aktivite
ile kabuun sl durumunun karlatrlmas yapld. Havadan manetik verilerin spektral
analizinden blgenin CND tahminleri yapld. Daha sonra CND ne karlk hazrlanan i
bat Anadolunun s aks haritas nceki yksek s aks deerleri ile uyum iindedir.
Uak-Afyon zonunda elde edilen s CND ve onlara karlk gelen yksek s aksna
sahip blgeye st kabuktaki incelme ve yksek kondktiviteli alt kabuun slamas
neden olmaktadr. Bu zonda yksek sl gradiyentler de gzlenmitir. Sismik aktivite ile
CND nin karlatrlmas, byk depremlerin rejyonal termal yaplarn snrlarnda
meydana geldiini gstermitir. Rejyonal aktif sismik alanlardaki dk sismik
aktivitenin s CND ve yksek s aks ile ilikili olduu grlr. bat Anadoludaki
rejyonal sl yapnn Afrika-Avrasya plaka snrlarndaki hareket ile ilikili kontrol edildii
dnlmektedir. Dalan levha zerindeki K-G ynl litosferik alma ykselen
astenosferle birlikte i bat Anadoluda rejyonal bir termal yap dourmutur.
Anahtar Kelimeler: rejyonal sl yap, Bat Anadolu.

ABSTRACT
Evaluation of crustal thinning, shallow Curie Point Depth (CPD) and earthquake
distribution can be one of the important factors that determine the regional thermal
structures. The thermal structure of the crust across complex deformation zones in inner
western Anatolia has been examined by using the CPD estimates and made comparisons
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





43
of the thermal state of the crust with the seismic activity to provide insights for spatial
limits of brittle failure in this region. The CPD estimates of the study area were
determined by spectral analysis of aeromagnetic data. Then, a heat flow map
corresponding to the CPD in the inner western Anatolia shows general agreement to the
previous high percentage of heat flows. The shallow CPD and the corresponding high
heat flow region in the Uak-Afyon zone in the study area is caused by upper crustal
thinning and shallowing of high conductivity lower crust. Also, high vertical thermal
gradients are observed in this zone. Comparison of the CPD variations with the seismic
activity has shown that large earthquakes occur near the margins of the inferred regional
thermal domes. Low seismic activity within the regionally active seismic areas seems to
be associated with shallow CPD and high heat flow. It is interpreted that the regional
thermal structure in the inner western Anatolia is mainly controlled by the processes
associated with the African-Eurasian plate convergence zone. The N-S lithospheric
extension above the subducting slab created a regional thermal dome in the inner western
Anatolia in response to upwelling of asthenosphere.
Key Words: Regional thermal structure, Inner Western Anatolia.

1. GR

Dnyann tektonik olarak aktif bir blgesinde yer alan Bat Anadolu, jeo-tektonik
konumu nedeniyle yllardr bir ok aratrmacnn ilgisini ekmektedir. Blge, Afrika
ve Avrasya levhalar arasndaki dalmann etkisiyle olumu Alp-Himalaya orojenez
kuanda yer almaktadr (ek. 1). Afrika levhas Kbrs hendeinden kuzeye doru
Anadolu levhas altna dalmaktadr. Bu dalma Orta-st Miyosen sresince devam eden
ktasal arpma ile sonulanr (Fytikas vd., 1984). Bu arpma evresi yerini Bat
Anadoluda genileme rejimine brakmtr (engr ve Ylmaz, 1981).

Sa ynl Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) ve sol ynl Dou Anadolu Fay Zonu
(DAFZ) ile snrlanan Anadolu levhas, Hellenik-Kbrs yitim zonu boyunca BGB
ynnde Afrika levhasnn okyanusal litosferi zerine bindirmektedir. alma
alannda, Bat Anadolu Genileme Provensi (BAGP) ve Orta Anadolu Ova Provensi
(OAOP) rejimleri hakimdir. Ana ve bir ok tali faylar ile kabuun paraland
Anadolu levhas, bir yandan Afrika levhas ile birlikte Arap levhasnn hareketi
etkisinde kalrken, dier yandan saatin tersi ynnde bir dnme hareketi ile doudan
batya doru hareket etmektedir. Dnme hareketine ek olarak Bat Anadolu da bugn
K-G ynl alma saptanmtr (Reilinger vd., 1997; McClusky vd., 2000).

Orta Anadolu blounda ktasal litosfer i deformasyona uram ve paralara
ayrlmtr. Blge bir yandan saatin tersi ynnde dnerken (Tatar ve di. (1996) 33
o
ye
varan dnmeler saptamtr), dier yandan Kbrs yay boyunca Afrika ve Anadolu
levhalarnn arpmasyla ilikili yaklak K-G ve KKD-GGB ynnde skmaya
maruz kalmtr (engr vd., 1985; Reilinger vd., 1997; Rotstein, 1984; Tatar vd., 1996;
Grsoy vd., 1998; Platzman vd., 1998). Orta Anadolu bloundaki dnme miktarnn
doudan batya doru 25
o
den 10
o
ye kadar azald ifade edilmitir (zep, 2000;
zep ve Orbay, 2000; Tatar vd., 2000). Gneybat Anadoluda Toroslarda yeralan ve
blgenin yksek tektonik aktivitesini ekillendiren Isparta as (Blumenthal, 1951),
Antalya Krfezinin kuzeyinde Afrika ve Avrasya levhalarnn snr boyunca KD ve
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





44
KB ynl dorultu atml faylar ile ekillenir (Eyidoan ve Barka, 1996; Yamurlu vd.,
1997).



ekil 1. Trkiyenin genel tektonii (Barka ve Kadinsky-Cade, 1988) iersinde
alma alannn konumu (Dolmaz, 2004). Byk oklar levha hareket ynlerini
gstermektedir. EFZ: nn-Eskiehir Fay Zonu, TGFZ: Tuz Gl Fay Zonu,
FBFZ: Fethiye-Burdur Fay Zonu.

2. REJYONAL ISIL YAPI

Genileme rejiminin etkisi altnda kalan Bat ve Anadolu blgesinde kabuk kalnl
incelmi ve bu olayn blgenin s rejimi zerinde nemli derecede etkisi olmutur.
Genellikle Curie Nokta Derinliklerinin slat alanlar (SCND) snn yksek olduu
blgelere karlk gelirken, derin Curie Nokta Derinlikleri (DCND) ise daha souk
alanlara karlk gelmektedir. Havadan manetik veriler kullanlarak CND tahmini ve
bunlardan yararlanarak s aks deerleri hesaplanabilmektedir. Is aks verilerinden
blgedeki yksek ve dk s aksna sahip alanlar belirlenmitir. Bu blgeler ile CND,
depremsellik, tektonik, termal aktivite vb verilerin birbirleriyle karlatrlmasndan
blgenin termal yaps aydnlatlmaya allmtr. CND leri (i) havadan manetik
verilerin kutba indirgenmesi, (ii) tm blgenin spektrumundan szge parametrelerinin
belirlenerek havadan manetik verilerin szgelenmesi, (iii) tm alma alannn uygun
boyutlarda birbirine giriimli alt blgelere ayrlmas, (iv) her bir alt blgenin Okubo vd.
(1985) nin algoritmasna uygun olarak spektrumlarnn ve onlarn radyal
ortalamalarnn alnmas, ve (v) spektrumun en dk ve ikinci en dk frekansl
segmentlerinden, her bir alt blgenin merkez (z
0
) ve st derinliklerinin (z
t
) bulunmas ve
buradan
t b
z z z =
0
2 bants yardm ile tahmin edildi (ek.2).

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





45
39
0 50 100 km
Akdeniz
E 34
o
32
o
30
o
37
o
o
N
D A G L A R I
T O R O S
OAOP
BAGP
OAVP
Jeotermal
kaynaklar
Holosen
volkanlar
Neojen
volkanikler
2
0
4
0
4
0
60
6
0
6
0
8
0
1
0
0
8
0
8
0
1
0
0
1
0
0
81
128
172
90
66
81
83
80
66
75
84
129
108
123
120
136
144
155
171
185
247
158
A
A
F
Z
E
F
Z
TGB
Alacada
Denizli
Sultanda
H
K
M
-21
-19
-17
-15
-13
-11
-9 137
112
95
82
72
65
59
CND
(km)
(mWm )
q
-2

ekil 2. Blgenin Curie noktas derinlik (CND) ve elde edilen s aks haritalarnn
(mWm
-2
) birlikte gri renkli skalada gsterimi (Dolmaz vd., 2005). Kesikli konturlar
Tezcan ve Turgay (1989) tarafndan verilen s aksn ve italik saylar ise lkk (1995)
ve lkk vd. (1997) e gre s aks deerlerini gstermektedir. Jeotermal klar da
imek (2001) den dzenlemitir. AAFZ, Afyon-Akehir Fay Zonu; EFZ, Eskiehir
Fay Zonu; TGB, Tuz Gl Baseni; BAGP, Bat Anadolu Genileme Provensi; OAVP,
Orta Anadolu Volkanik Provensi; OAOP, Orta Anadolu Ova Provensi; K, Karacada;
H, Hasanda; M, Melendiz volkanlar.

3. SSMSTE

Gneybat Anadoluda gerek tarihsel dnemlerde gerekse 20. yzylda ok sayda orta
ve byk boyutlu ykc depremler meydana gelmitir. Blgenin CND nin sismisite ile
ilikisini saptamak amacyla, alma blgesinde 1964 sonras meydana gelmi 3.0 den
byk depremlerin dalm snflandrlmtr (ek. 3). ekilde KD-GB dorultulu
deprem verilerini ieren kesit 50 km lik genilikte bir alan iermektedir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





46
Uak
Afyon
Aksaray
Krehir
Karaman
Antalya
Eskiehir
Konya
Burdur
Ktahya
3 4 5 6 7 Magnitud
TGB
Denizli
37
o
39
o
30
o
32
o
34
o
E
N
E
F
Z
A
A
F
Z
T
G
F
Dinar
0 50 100 km
BAGP
OAVP
OAOP
SCND1 SCND2
DCND1
SCND3
DCND2
D A G L A R I
T O R O S
Alacada
Gediz
Sultan
da
Sek.4

ekil 3. Blgenin sismisite haritas (Dolmaz vd., 2005). CND konturlar da izilmitir.
KB-GD uzanml dz hat ek. 4 teki kesit yerini gstermektedir. SCND: S Curie
Nokta Derinlii, DCND: Derin Curie Nokta Derinlii. Dier ksaltmalar ek. 2deki
gibidir.

Isparta Bklm ierisinde gzlenen derin odak derinlikli (>100 km) youn sismik
aktivite, dalan Afrika levhasnn u ksmlarna karlk gelmektedir (ek. 4). zellikle
Fethiye-Burdur Fay Zonu (FBFZ) ve Afyon-Akehir Fay Zonu (AAFZ) boyunca ve
Gediz merkez kabul edilmek zere 50 km yarapl bir alanda youn sismik aktivite
gzlenmektedir (ek. 3 ve 4). Yaklak 32
o
D boylamnn dousunda hemen hemen
sismik aktivite yok gibidir. 31
o
D boylam ise Isparta Bklmn ve FBFZ ile AAFZ
nun kollarn oluturduu d Isparta Bklmn yaklak ortadan ikiye ayrmaktadr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





47
Dinar
GD KB
D
alm
Antalya Krf.
D

k
-
S
i
s
m
i
k

Z
o
n
e

(
D
S
Z
)
15 4
10 2
77
61 (
m
W
m



)
I
s


a
k

-
2
100 200 300 400
3 4 5 6 7 Magn.
( km)
-1
1
T
o
p
o
g
r
a
fy
a



(
k
m
)
-250
-200
-150
-100
-50
0
D
e
r
i
n
l
ik


(
k
m
)
-20
-16
-12
-8
C
N
D
(
k
m
)
Gediz
SCND 1 DCN D2

ekil 4. KB-GD dorultulu CND, toporafya ve deprem dalmn ieren kesit
(Dolmaz vd., 2005). Rejyonal sl anomali (SCND1) iki youn sismik zon arasnda yer
alr ve dk sismik zon (DSZ) ile karakterize olur. Ksaltmalar ek. 2 ve 3 teki
gibidir.

4. TARTIMA VE SONULAR

Yayard alma havzas niteliindeki blge, yksek s aks deerleri ile karakterize
edilmektedir. Youn sismik aktivite gzlenen Dinar ve Gediz arasndaki Dk Sismik
Zon (DSZ-Uak-Afyon aras), s CND (9 km civar) ve yksek s aks (130 mWm
-2

civar) deerleri ile temsil edilmektedir (ek. 2). Bir blgedeki sismik-asismik geii o
blgedeki termal etkiyi yanstabilir (Hyndman ve Wang, 1993). Bundan baka bir
blgedeki sismik-asismik snrnn kabuktaki krlgan-gevrek snr ile de ilikili
olabilecei dnlr. Ayrca, byk depremlerin s gradiyentindeki byk yanal
deiimin olduu blgelerde meydana gelmesi olasdr (Ito, 1999). Bu zonda (Uak-
Afyon aras) olas olarak byk deprem oluumu iin gerekli enerji birikememitir.
Buna ramen bu zondaki scak malzemenin hareketi ile zon kenarlarnda (Gediz ve
Dinar) olas olarak gerilme art meydana geldii iin youn deprem aktivitesi
gzlenmitir. Youn deprem aktivitesi gzlenen bu alanlarda sismojenik tabaka
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





48
kalnlnn ortadaki DSZ a gre daha fazla olduu grlmektedir. Japonyann Izu
yarmadas civarnda yksek s aks deerlerinin grld volkanik blgelerde
sismojenik tabaka kalnlnn daha ince olmasndan dolay, bu blgede youn deprem
oluumu iin gereken gerilme enerjisinin birikemeyecei vurgulanmtr (Tanada,
1999). Buna ramen blgedeki scak malzemenin hareketi halinde evre kayalarda
gerilme art olacandan dolay deprem frtnas eklinde mikro deprem aktivitesinin
de olabilecei belirtilmitir. Aksine dk s aks gzlenen baz alanlarda sismojenik
tabakann daha kaln olmas sebebiyle youn depremsellik olabilecei de ifade
edilmitir. alma blgesinde 1964 ten beri meydana gelmi hasar yapc byk
depremlerin dalmnn, CND nin ok s (s aks deerlerinin ok yksek) olduu
byk termal potansiyele sahip rejyonal alanlarn kenarlarnda yerald grlmektedir.

TEEKKR

stanbul niversitesi Bilimsel Aratrma Projeleri Yrtc Sekreterliine (Proje No:
T44-23072002) teekkr ederim.

5. KAYNAKLAR

Barka, A.A., Kadinsky-Cade, K., 1988. Strike-slip fault geometry in Turkey and its
influence on earthquake activity. Tectonics, 7, 663-684.
Blumenthal, M.M., 1951. Recherches gologiques dans le Taurus occidental dans
l'arrire-pays d'Alanya. Mineral Research and Exploration Institute (MTA) of
Turkey Publications, Series D5.
Dolmaz, M.N., 2004. Determination of Curie Point Depths of Southern Part of Western
Anatolia and Their Correlation with Geodynamic Events, Ph.D. Thesis, Istanbul
University, Turkey, 110 p, (unpublished).
Dolmaz, M.N., Ustamer, T., Hisarli, Z.M., Orbay N., 2005. Curie Point Depth
variations to infer thermal structure of the crust at the African-Eurasian convergence
zone, SW Turkey. Earth Planets and Space, 57 (5), 373-383.
Eyidoan, H., Barka, A., 1996. The 1 October 1995 Dinar earthquake, SW Turkey.
Terra Nova, 8, 479-485.
Fytikas, M., Innocenti, F., Manetti, P., Peccerillo, A., Villari, L., 1984. Tertiary to
Quaternary evolution of volcanism in the Aegean region. Geological Society Special
Publication, 17, 687-699.
Grsoy, H., Piper, J.D.A., Tatar, O., Mesci, L., 1998. Palaeomagnetic study of the
Karaman and Karapnar volcanic complex, Central Turkey: neotectonic rotation in
the south-central sector of the Anatolian block. Tectonophysics, 299, 191-211.
Hyndman, R.D., Wang, K., 1993. Thermal constraints on the zones of major thrust
earthquake failure: the Cascadia subduction zone. Journal of Geophysical Research,
98, 2039-2060.
lkk, O.M., 1995. Regional Heat Flow in Western Anatolia Using Silica Temperature
Estimates from Thermal Springs. Tectonophysics, 244, 175-184.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





49
lkk, O.M., Grer, A., Tokgz, T., ve Kaya, C., 1997. Geoelectromagnetic and
geothermic investigations in the Ihlara Valley geothermal field. Journal of
Volcanology and Geothermal Research, 78, 297-308.
Ito, K., 1999. Seismogenic layer, reflective lower crust, surface heat flow and large
inland earthquakes. Tectonophysics, 306, 423-433.
McClusky, S., Balassanian, S., Barka, A., Demir, C., Ergintav, S., Georgiev, I., Gurkan,
O., Hamburger, M., Hurst, K., Kahle, H., Kastens, K., Kekelidze, G., King, R.,
Kotzev, V., Lenk, O., Mahmoud, S., Mishin, A., Nadariya, M., Ouzounis, A.,
Paradissis, D., Peter, Y., Prilepin, M., Reilinger, R. Sanli, I., Seeger, H., Tealeb, A.,
Toksz, M.N., Veis, G., 2000. Global Positioning System constraints on plate
kinematics and dynamics in the eastern Mediterranean and Caucasus. Journal of
Geophysical Research, 105 (B3), 5695-5719.
Okubo, Y., Graf, J.R., Hansen, R.O., Ogawa, K., Tsu, H., 1985. Curie Point Depths of
the Island of Kyushu and Surrounding Areas, Japan. Geophysics, 53, 481-494.
zep, F., 2000. Anatolit Kua Boyunca Neojen Volkanizmasnn
Paleomanetizmadaki zleri ve Blgenin Tektonik Evrimine katklar. Doktora Tezi,
.. Fen Bil. Enst., (yaynlanmam).
zep, F., Orbay, N., 2000. Paleomagnetic Studies on the Anatolian (Turkish) Plate and
Geodynamic Implications: A Rewiev. Terra Nostra, 10, 93-94.
Platzman, E.S., Taprdamaz, C., Sanver, M., 1998. Neogene anticlockwise rotation of
central Anatolia (Turkey): preliminary palaeomagnetic and geochronological results.
Tectonophysics, 299, 175-189.
Reilinger, R.E., McClusky, S.C., Oral, M.B., King, W., Toksz, M.N., Barka, A.A.,
Knk, I., Lenk, O., Sanl, I., 1997. GPS measurements of present-day crustal
movements in the ArabianAfrica-Eurasia plate collision zone. Journal of
Geophysical Research, 102, 9983-9999.
Rotstein, Y., 1984. Counterclockwise rotation of Anatolian block. Tectonophysics, 108,
71-91.
engr, A.M.C., Grr, N., arolu, F., 1985. Strike-slip faulting and related basin
formation in zones of tectonic escape: Turkey as a case study. Strike-slip
Deformation, Basin Formation, and Sedimentation,, Ed. K.T. Biddle, N. Christie-
Blick, Soc. Econ. Paleont.Min.Spec.Pub. 37 (in honor of J.C. Crowell), 227-264.
engr, A.M.C., Ylmaz, Y., 1981. Tethyan evolution of Turkey: a plate tectonic
approch. Tectonophysics, 75, 181-241.
imek, ., 2001. An Overview of Geothermal Developments in Turkey. ITIT
International Symposium extended abstracts, Tokyo, Japan, 17-23.
Tanada, T., 1999. Seismicity in the northeast area of Izu Peninsula, Japan, comparing
with three-dimensional velocity structure and temperature distribution of geothermal
water. Tectonophysics, 306, 449-460.
Tatar, O., Piper, J.D.A., Grsoy, H., Temiz, H., 1996. Regional significance of
neotectonic counterclockwise rotation in Central Turkey. International Geology
Review, 38, 692-700.
Tatar, O., Piper, J.D.A., Grsoy, H., 2000. Palaeomagnetic study of the Erciyes sector of
the Ecemis Fault Zone: neotectonic deformation in the eastern part of the Anatolian
Block. Tectonics and magmatism in Turkey and the surrounding area, Eds., E.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





50
Bozkurt, J.A. Winchester, J.D.A. Piper, Geological Society Special Publication, 173,
423-440.
Tezcan, A.K., Turgay ., 1989. Heat Flow Map of Turkey, General Directorate of
Mineral Research and Exploration (MTA), Department of Geophysics Research,
Ankara (yaynlanmam).
Yamurlu, F., Savan, Y., Ergn, M., 1997. Relation of alkaline volcanism and active
tectonism within the evolution of the Isparta angle, SW Turkey. Journal of Geology,
105, 717-728.

























5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





51




AFYONKARAHSAR JEOTERMAL SAHALARININ JEOLOJK
VE MNERALOJK EVRM

THE GEOLOGICAL AND MINERALOGICAL EVALUATION OF THE
AFYONKARAHSAR GEOTHERMAL FIELDS

KARAMANDERES . H.

JEM Jeolojik Ett Mavirlik Brosu
e.mail: h.karamanderesi@gmail.com

ZET
Afyon jeotermal sahalarnda, MTA Genel Mdrl (2005) envanterinde belirtilen
listeye gre mer-Gecek-Kzk-Uyuz yresinde 23 adet, Gazlgl yresinde 4 adet,
Heybeli-ay yresinde 8 adet, Sandkl yresinde 10 adet olmak zere 45 adet jeotermal
amal resmi kuyu ald bilinmektedir. zel irketler tarafndan scak ve souk su
kuyusu olarak (sulama amal) alan kuyu adedi bilinmemektedir. Gecek-mer-Kzk-
Uyuz yresinde iki adet, Sandkl yresinde 3 adet olmak zere Afyon jeotermal
sahalarnn jeolojik yapsn tespit etmeye ynelik yaplm olan scak su arama
kuyularnda jeolojik, mineralojik ve petrografik analiz almalarndan elde edilen verileri
jeotermal enerji asndan yorumlanmtr. almalar sonucunda blgede gelimi olan
sistemlerin jeolojik modellemesinde porfiri jeolojik modele uygun bir yap tespit
edilmitir. Blgesel volkanizmann jeolojik evrimine bal olarak ok evreli bir yap
olduu ortaya konmutur. Blgedeki ilksel jeotermal sistemlerin yzeyledii, en az
evreli eski yaplarn halen gml olduu, depremsellie bal olarak yeni sistemlerin
derinlerden beslendii belirlenmitir. Sistemlerin iletme evresinde kontrolszln
sonucu iletilen s sistemlerin 100-500m lik zonlarn kaybedilmesi yolunda hzla
ilerledii grlmektedir.

Jeolojik modellerde karbonatlama, silisleme, hematitleme, kaolinleme ve ayrntl
olarak tespit edilmemi olmakla beraber olaslkla zeolitleme evrelerinin var olduu
grlmektedir. leride yaplacak almalar ile bu konular ayrntl olarak irdelenecektir.
Bu bildiride erken evre verilerinin n sonular, iletme evresinde beklenen sonular ve
sistemlerin zarar grmemesi iin gelecekte yaplmas gereken neriler vurgulanacaktr.
Anahtar Kelimeler: Jeotermal saha, jeolojik evrim, Mineralojik, ynetim,
Afyonkarahisar.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





52
ABSTRACT
According to the list which is defined in MTA General Directory inventory in mer-
Gecek-Kzk-Uyuz Field (23), in Gazlgl Field (4), in Heybeli-ay Field( 8), in Sandkl
Field (10) totaling 45 geothermal wells had been drilled. The number of the watering
wells (hot or cold water) drilled by special companies is not known. The data; from
Gecek-mer-Kzk-Uyuz Field (2) , Sandkl Field (3) had been used for the
mineralogical and petrographical analysis , and results had been interpreted for
geothermal energy evaluation. As a result of the studies it is confirmed that the geological
modeling of the systems in the fields is related to the porphyritic geological modeling.
According to the evaluation of the local volcanism, several stages of the structure are
obtained. It is determined that the first stage geothermal systems outcrops are seen, old
structures having at least three phases are still buried and the young systems are fed from
the depth of faulty zones.

Due to the wrong management of the reservoir, the operated shallow reservoirs are faced
with loosening of the zones upto 100-500 m depths. In the geological modeling the
carbonization, silicification, hematization, kaolinization and zeolitization phases are
observed by macro analysis. These phases will be explained by the further detailed
analysis. This paper includes the early data results, the possible problems during
production and some recommendations to prevent the damage of geothermal systems.
Key Words: Geothermal field, geological evaluation, mineralogic, management,
Afyonkarahisar.

1. GR

Afyon jeotermal sahalar, ekil.1de gsterildii zere, Afyon ili yaknnda ve ileleri
Sandkl, Heybeli ve ay ilelerinde yerleir. Yazar Afyon yresinde 1972 ylnda
Afyon K24-b paftasnn jeolojisini ve jeotermal alan olanaklarn aratrmtr
(Karamanderesi, 1972). 1999 ylnda Afyon mer-Gecek jeotermal sahasnda iki adet
derin jeotermal sondaj kuyu jeolojisi ettlerini takip etmitir (Karamanderesi, 1999/1,
1999/2). 2004 ylnda ise Sandkl yresi jeotermal sahalarnda adet derin kuyu ve bu
kuyularn tespitine ynelik jeolojik, jeofizik ve kuyu jeolojisi almalarn yaparak
blgedeki jeotermal sahalarn yeralt ve yzey jeolojik aratrmalarn gzden
geirmitir (Karamanderesi, 2004-1, 2, 3). 1968 ylndan beri yksek entalpili ve dk
entalpili jeotermal sahalarda yapm olduu gzlemlerin sonucunda Afyon yresindeki
jeotermal sistemlerin bir btn olarak ele alnmasn, buralardaki jeolojik evrimleri,
yeralt jeolojisinden elde edilen verileri ve blgesel yaplarn bir btn halinde
yorumlanmasnn sonularn burada sergilemeye allmtr.

1.1. Eski ettler

Afyon jeotermal sahalar Orta Anadolu blgesi iinde yer alr. Toroslar ile Menderes
masifi arasndaki blgede yer alan almalar ok eski tarihlere gitmekle beraber
Jeotermal Enerji aratrmalar Bat Anadolu Jeotermal Enerji Aratrmalar projesi ile
beraber younluk kazanmtr. Jeotermal enerji aratrmalarndan nce blgede yaplm
maden ve jeolojik ettlerin gzden geirilmesi en nemli konudur. nk jeotermal
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





53
enerji blgesel tektonizma, volkanizma ve maden yataklar ile dorudan ilikilidir. Bu
sebeple eski ettlerde blgedeki yaplm tm jeolojik almalara burada deinilmitir.

Glay, A. (1971, 1973), yllarnda Afyon mer-Gecek jeotermal sahas rezistivite
ettlerini yapmtr. Erien, B. (1977) Afyon mer-Gecek jeotermal sahasnn jeolojik
ett almasn ve daha sonra da blgede retime ynelik sondaj almalarnda
bulunmutur. Karamanderesi, (1972) ylnda Afyon-K24-b paftasnn jeolojisini, 2007
ylnda Varan tesisleri iin blgede yeniden bir alma yapmtr. 2007 ylndaki
almalarnda hazrlam olduu haritay burada sunacaktr.


ekil.1. Afyonkarahisar jeotermal sahalar bulduru haritas.

zkoak, (1992a, b) ylndaki iki almasnda jeotermal sahalar ile maden yataklar
ilikilerini irdelemitir. Trkiye altn yataklarnda yeni boyutlar almasnda jeotermal
sahalarn altn yataklar ile olan ilikilerini irdelemitir. zkoak, (1992b) almasnda
Afyon-Bayat-Dolat volkanik sahas altnl antimon yatan incelemitir. Bu yataklarn
oluumunu hidrotermal svlarn muhtemel redoks snrnda su tablasna rastlamas ve
kaynama, souma, karma, azalan scaklk ve toplam kkrt, artan Ph gibi deien
termodinamik artlar sonucu Ag, Au, pirit ve karbon keltmi olduunu yazar.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





54
zkoak, (1993a) Afyon-Aasarl altnl demir yatan ett etmitir. Yazar yapm
olduu almasnda, Afyon Konya srada havza (Horst graben) yapsnn Emirdalar
blmnde yer alan maden sahasnda kaya topluluklarnn metamorfik kayalar
(Mikaist, kuvarsit ve mermerler) ve Pliyosen yal volkanik kayalarn riyolit, andezit
ve tflerden olutuunu yazar. Blgede hidrotermal aktivite olarak silisleme,
limonitleme ve kaolinlemi iki zon ayrmtr. Bu zonun yapsal konumunu
N10
0
W/40
0
E yn ve eimlidir. Cevherleme ise ounlukla hematit, limonit ve
kuvarstan ibarettir. Tali olarak mika, klorit, rtil ve manyetit ihtiva ettiini yazar. Yazar
(1993b) yl ikinci bir makalesinde Afyon volkanizmas ile scak su kaynaklarnn altn
ve gm aramalar ynnden nemini incelemitir. Afyon blgesinin Ktahya-Afyon-
Konya grabeni zerinde yer almas, youn volkanik faaliyete sahne olmas dnyaca
nl jeotermal alanlara ve sreklilik arz eden yksek s aksna sahip bulunmas altn ve
gm aramalar ynnden madencilik camiamzn ve yabanc kkenli madencilik
firmalarnn dikkatini ekmitir. Benzer yaplar ve olaylar Afyon Sandkl yresinde
Karacaren mahallesi Kuzey dousunda porfiri maden cevher sahas olarak arandn
ve Karamanderesi ile beraber grup almas olarak TBTAK destekli bir proje
baznda alldn burada syleyebiliriz.

Sandkl yresindeki ilk jeolojik alma Parejas (1942) tarafndan ve onu takiben
tektonik ve volkanik oluumlar aklamak iin Ronner (1962) tarafndan
gerekletirilmitir. Sandkl yaknnda, Toros dalarnn otoktonunda yaygn trilobit ve
konodont fosillerince zengin altepe formasyonu ve bunun altnda Hdai
kuvarsitlerinden oluan Orta-st Kambriyen istifi bulunmaktadr (zgl ve Gedik,
1973; zgl, 1976; Gedik, 1989; Dean ve zgl, 1994). Orta-st Kambriyen istifinin
altnda, stratigrafik ilikilerine dayanarak nfrakambriyen veya Prekambriyen
yanda olduu tahmin edilen mafik ve felsik volkanik ara katklar ieren kaln bir
krntl sedimanter seri bulunmaktadr (zgl ve di., 1991; Dean ve zgl, 1994;
Kozlu ve Gncolu, 1997; Gncolu ve Kozlu, 2000; Grsu ve Gncolu, 2005). Bu
en alttaki krntl seri deformedir ve ok dk dereceli metamorfizmann izlerini tar.
Ara tabaka olarak bulunan felsik magmatik kayalar ounlukla birincil yap ve
dokularn kaybetmitir ve bunlarn ana kayalar problemlidir, bu nedenle Sandkl
porfiroidleri gibi jenetik olmayan terimler kullanlmtr (Gutnic ve di., 1979).
Bunun yannda Erdoan ve di. (2004)'n yapm olduklar almaya gre, Sandkl
(Afyon) blgesinde, 3000m den daha kaln, metamorfizma geirmi silisiklastikler ve
volkanikler (Kocayayla Grubu), trilobit ve konodont ieren Orta-Ge Kambriyen
Hdai kuvarsiti ve altepe formasyonunun altnda bulunur. Aratrclar daha nce
nfrakambriyen veya Prekambriyen olarak dikkate alnan Kocayayla Grubu'na, iz
fosillere dayanarak, Erken Kambriyen ya vermitir. Kocayayla Grubu s denizel bir
elf koulunda depolanmtr. Kocayayla Grubu trilobit ieren Orta-st Kambriyen
serisinin keliminden nce deforme olmu ve metamorfizma geirmitir (Erdoan ve
di., 2004).

Bat Anadolu volkanizmasyla ilikili olarak Sandkl blgesi birok aratrc
tarafndan incelenmitir (Borsi ve di., 1972; Keller ve Villari, 1972; Ercan ve di.,
1983, 1984a, 1984b, 1985; Ercan, 1986; Baarr ve Kun, 1982; evikba ve di., 1988;
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





55
Aydar, 1998; Floyd ve di., 1998; Savan ve Oyman, 1998; Francalanci ve di., 2000;
Akal, 2003; Aydn ve di., 2003). Deiik volkanik rnlerde Besang ve dierleri (1977)
tarafndan K/Ar yntemi ile yaplan radyo metrik ya belirlemeleri ile 14.750.3;
13.60.2 my; 12.200.15 my; 12.150.2 my; 11.60.25my; 11.550.2 my; 10.350.2
my; 8.60.2 my; 8.80.6 my ve 8.00.6 my sonular elde edilmi ve volkanizmann
Orta Miyosenin sonlarna doru balayp tm st Miyosen boyunca devam ettii
saptanmtr.

1.2. Afyonkarahisar-Gecek-mer-Kzk-Uyuz Jeotermal Sahas

Afyonkarahisar Gecek-mer-Kzk-Uyuz hamamlar civar ise Afyonkarahisar
dousunda yer alr. Kaynaklarn tamam volkanik merkezli bir stcya bal tipik
jeotermal bir sahadr. ekil.2 ekli jeoloji haritasnda grlecei gibi Paleozoyik-
Mesozoyik yal metamorfikler, Paleozoyik mermerleri (Pmr), bunlarn hemen
kenarnda ise kristalize mermer-mikaist ardalamas eklinde ayrlan (Pm) birimleri
eski kayalar oluturur.


ekil 2. Afyonkarahisar Gecek-mer-Kzk-Uyuz jeotermal sahas jeoloji haritas.

Afyonkarahisar blgesel jeolojik yaps Metin vd. (1987), Erkan vd. (1996), Aydar vd.
(1996) ve Tezcan vd. (2002) tarafndan ayrntl bir ekilde incelenmi olan ayn kaya
birimleri Paleozoyik yal cehisar Mermerleri (Pmr) ve Metakonglomeralara
yesinden (PzMkg) oluan Afyon Metamorfitleri (Pz-Sst) olarak isimlendirilmitir.
nceleme alannda geni alanlar kaplayan Senozoyik yal birimler Miyosen (Mi-Dtr),
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





56
Pliyosen (Pl-Dtr) ve Kuvaterner (Q-Alu) ile temsil edilmektedir. Yukarda harita
sahasnda iaretlenmi olan Pliyosen yal birimler (Pl-Mrm), Kireta yesi (Pl-Kct),
Seydiler Tf ve Aglomeralar (Pl-Tuf), Trakit (Pl-Tra) ve Bazalt (Pl-Baz)tan
olumaktadr. Senozoyik yal birimler Paleozoyik yal kayalar zerine uyumsuz olarak
oturmaktadr.

Ett sahas detay almasnda haritada (ekil.2) grlecei gibi blgesel yapnn eski
ve yeni fay sistemleri denetiminde gelimi bir yapdr. Kprl kynden mer
kaplcalarna giden yol zerinde Kprl ky dousunda KG-GB ve K-G uzanml
eski evrelerin etkili faylar ve bunlara bal atlak mineralizasyonlar grlr. Kprl
Ky ile mer-Gecek arasndaki blge eski evre anm fosil jeotermal sistemdir. Ayn
yukarda zkoakn anlatm olduu maden sahalar zkoak (1992b) Afyon-Bayat-
Dolat antimon sahas, zkoak, (1993a) Afyon-Aasarl altnl demir yatan,
Yldz, vd. (1999) Seydiler (Afyon) diyatomit yataklar gibi fosil jeotermal sistemlerdir.
Fakat saha ierisinde yaplan sondajlarda kuyu jeolojisi gzlemleri ise halen scak su
retilen blgelerdeki yaplarn yeniden gelien evreli bir yap olduu ve gncel
deprem verileri ile ayn sistemlerin yeniden derinlerden beslendii veya beslenmeye
balad kolayca grlr. Kuyu jeoloji ile elde edilen veriler gzden geirecek olursa;

mer-Gecek sahasnda yaplm olan sondaj krntlarnn incelenmesinde yaplan
makro analizlerde retim zonu grlmtr. En s birim 98-102m ler arasnda
yerlemitir. Silika sinter veya silis apka. En s scak su hazne rtsdr. Volkanik
kaya krntl kumlu kilta, kumta ardalamasdr. Volkanik kaya krntlar ksmen
silisifiye, limonitlemi, hematitlemi opal, kalsedon iermektedir. Volkanik kaya
krntlar arasnda karbonat kelimi mevcuttur. Ayrca taze karbonat kelimi de
grlmtr.

kinci zon 179-241m ler aras snger dokulu silika sinter veya inimbrit (Demir oksit)
kiremit krmzs boyamal volkanik sngerta. Gtit ieren, devitrifiye olmu
sngerta, biyotitler tamamen bozunmu ignimbrit, andezit tr volkanik kaya
krntlar yer almtr. Sondaj srasnda 204-206m ler arasnda kaak gzlenmi etkili
scak su retim zonlarndan birisidir. Aa doru devam edildiinde alterasyonun
devam ettii, karbonatlama, silisleme, limonitleme, hematitleme, kalsit ve ikincil kil
oluumlar grlmektedir. Volkanitlerde dk scaklk alterasyon rnleri olarak
zeolitlemenin varl dnlmelidir. Yine krntlar iersinde detay almalarda
zeolit(?), silis, kalsit, kil sralanmas gsteren alterasyon evreleri grlmektedir.
Biyotitlerde hematitleme, feldspatlarda kil, zeolit(?) ve kalsit oluumlar tespit
edilmitir. Kuyuda derine doru ilerledike s art ile beraber alterasyon tr yksek
scakla doru veya taze hidrotemal alteasyona doru bir gelime grlmektedir. Bu da
daha derinlerde yksek scaklk olduunu, yaplan sondajlardan llen akkan
scaklklarnn shhatli kuyularda yksek scaklk, kt planlanm kuyularda ise dk
scaklkl akkan retildii kolayca grlmektedir.

336-350m den sonra ise diskordans ile metamorfik temele girilmektedir. Metamorfik
temelde ise ksmen zayf limonitleme, youn olarak hematitleme, ikincil kuvars, kalsit
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





57
grlmektedir. Daha derine gidildii takdirde ise hematitleme ve limonitleme bitme
ynnde gelimektedir. Sonu olarak blgesel jeolojik yapnn metamorfiklerde gelien
halen diri fay zonlarna yakn yrelerde yksek scaklk ve yksek basnl gen
sistemler, st seviyelerde ise iki adet yal sistem jeolojik olarak ayrlmtr. Fakat
zdoru ve Babr (2001) de anlatld gibi jeotermal kuyularn sondaj
operasyonlarnda yaplan hatalar sonucu ve blgedeki depremsellik nedeni ile
Afyonkarahisar yresinde souk yer alt sular ile jeotermal sistemler irtibatlanmtr.
Sonu blgesel jeolojik yapy ve jeotermal sistemleri doru tanmlamama ve kt
sondaj ynetimi sonucu blgede byk bir su sorunu gncel olarak yaanmaktadr.
Telafisi nasl yaplr kim yapabilir onu da u anda sylemek mmkn deildir.

1.3. Afyonkarahisar -Sandkl-Hdaihamamlar Jeotermal Sahas.

Afyonkarahisar Sandkl Hdaihamamlar jeotermal sahas Afyonkarahisar
gneydousunda yerlemitir (ekil 3). Sandkl volkanikleri batsnda Volkanizmaya
bal gelimi bir jeotermal sahadr. Sahann ilksel boalm blgesi Hdai
Kaplcalardr. Hdai kaplcalar isminden dolay gemi yllarda Hdai Jeotermal
sahas olarak bilinmitir. 2005 Ylnda Karamanderesi (2004) almalar ile bu
blgenin Hdai Kaplcalar ile Sandkl arasnda npnar Mevkii ile bilinen bir blgede
ok geni bir alan kaplayan bir saha olarak belirlenmitir. Sahada yaplan jeolojik ve
Jeofizik almalarla blgedeki sistemin Sandkl volkanitleri ile ilikili olduklar
grlmtr. Daha sonra yaplan ilave aratrmalarla syenit porfire bal porfiri maden
yataklar devam olan byk bir hidrotermal sistem olduu grlmtr. ekil 3
Sandkl yresi jeoloji haritas zerinde grld gibi ok fazla kuyu ile dk ve orta
scaklkl bir saha olduu grlmtr. AFS-11 (Karamanderesi, 2004/1),
Karamanderesi (2005-1) AFS-12 ve Karamanderesi (2005-2) AFS-13 nolu derin
kuyularn jeolojik verileri, retilen akkan ile tanan maden krntlarndan yaplan
kimyasal analizlerle zengin kimyasal kompozisyona sahip bir maden yata sahas
olduu grlmtr. Dokuz Eyll niversitesi ile beraber TBTAK projesi olarak
halen allmaktadr.

alma alan Afyon ilinin yaklak 40 km gneybatsnda, Sandkl yresinde yer
almaktadr (ekil 1). alma alan Bat Anadolu Neo-tektonik dnem tektonizmas ve
aktif volkanizma ile ilikili olan iddetli hidrotermal alterasyon ve jeotermal
sistemin bulunduu bir blgedir. Sandkl evresinde gzlenen Miyosen yal
volkanizma ok geni alanlarda farkl rnler oluturmutur ve trakit, andezit,
trakiandezit (latit), latit bazalt, fonolit ve tefrit trnde alkalen ve kalk-alkalen
nitelikli lavlar, tfler ve ignimbritler, deiik evrelerde Orta-st Miyosen boyunca
meydana gelmitir. Bu volkanik rnlerde hidrotermal alterasyon olduka yaygndr.
Sandkl blgesinde, Hdai kaplcalar civarndan itibaren, mevcut jeotermal
sistemin devamndan daha douya ve kuzeydouya doru volkanik kayalardaki
hidrotermal alterasyon izleri yzeyde rahatlkla gzlenebilmektedir.

Karacaren'in (Sandkl) yaklak 4,5 km kuzeydousunda siyenitporfirin gzlendii
blgeden derlenen rnekler zerinde yaplan petrografik almalar sonucunda
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





58
Neojen Sandkl Formasyonu iindeki piroklastik, epiklastik, volkaniklastik ve lav
akmasndan oluan ilksel volkanik kayalarn iddetli hidrotermal alterasyon
geirdikleri gzlenmitir. Siyenitporfir sokulumuna bal olarak drt tip alterasyon
gzlenmitir. Bunlar d zonundan siyenitporfir sokulumun merkezine doru srasyla
propilitik (epidot, klorit, karbonat, albit, K-feldispat), arjilik (ok etkili olmamakla
birlikte illit ve alunit), fillik (serisitik; kuvars, serisit, pirit) ve potasik (alkali
metasomatik; K-feldspat ve biyotit) alterasyonlardr.

Ayn alterasyonlar Sandkl yresinde yaplan derin scak su arama kuyularnda da
gzlenmitir. AFS-12 ve AFS-13 nolu kuyularda farkl iki evre ve birbirine geili
dk ve orta scaklkl sistemlere ynelik alterasyonlar gzlenmitir. Bunlarda yaplan
makro gzlemler kuyu loglarnda, laboratuar baznda yaplan almalar ise halen
devam etmektedir.


ekil. 3. Sandkl (Afyonkarahisar) blgesinin jeoloji haritas (ngr, 1973ten
deitirilerek).

Jeotermal sondajlar srasnda kesilen krntlarda ve retim srasnda kuyudan gelen
krntlarda maden cevherlemelerine rastlanmtr. Bunlardan yaptrlan laboratuar
analiz sonular aada tablo olarak verilmitir (izelge 1).

Kuyu krntlarndan yaplan analizler gstermektedir ki blgedeki jeotermal sistemler
ile maden yataklar ilikilidir. Yine ayn blgede sulama kuyular olarak kullanlan scak
su kuyular scak su hazneleri ile ilikili olup sular tipik maden suyu (jeotermal) sudur.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





59
Kullanlan souk su sulama kuyular DS tarafndan sulama kuyusu olarak ruhsatlanm
kuyulardr. Sahann kullanm hakk Sandkl jeotermal stma sistemi ileticisi SANJET
A.. aittir. Sahalarn kontrol yetkisi l zel daresine aittir. Denetim yetkisi ise MTA
Genel Mdrlne verilmitir. Yukarda verilen yetkiler ile blgede ok tipik bir
karmaa vardr. Ayrca blgedeki jeotermal sistemleri besleyen sistemler zellikle
Afyon yresinde derin faylar ile blgedeki depremler ile yeniden snan sistemlerdir.
Bylece Yerel ynetimlerdeki Afet Ynetim sistemlerini ynetecek olan Yerel
Ynetimler iin jeotermal sistemlerde yaplmas gereken gzlemleri kim nasl
yapacaktr? Burada ok nemli bir konu blgesel souk yeralt sular denetimi yapan
DS grev alanlar nasl belirlenecektir?

izelge 1. AFS-12 ve AFS-13 nolu kuyulardan elde edilen krntlarn kimyasal analiz
sonular.
Numune Mo
ppm
Cu
ppm
Pb
ppm
Zn
ppm
Ag
Ppb
Ni
ppm
Co
ppm
Mn
ppm
Fe
%
As
ppm
U
Ppm
retim 0,12 1,90 2,90 49,4 9 4,2 4,6 571 1,89 0.1 2,4
AFS-12 21,33 22,89 17,30 185,4 30 28,2 8,4 1802 6,65 1983,9 2,2
AFS-13 3,23 39,01 9,83 160,3 18 15,1 5,1 2127 1,94 380,9 1,3
Standard 11,49 121,35 29,96 140,6 269 24,5 10,5 695 2,85 20,9 6,8

Au
ppb
Th
Ppm
Sr
ppm
Cd
Ppm
Sb
Ppm
Bi
ppm
V
Ppm
Ca
%
P
%
La
ppm
Cr
ppm
Mg
%
0,2 4,2 65,0 0,01 <.02 0.04 38 0,58 0,088 9,0 8,3 0,58
4,8 4,9 104,1 0,12 8,59 0.14 24 13,44 0,098 21,1 27,1 7,53
4,2 1,1 58,6 0,24 2,15 <0.12 18 16,44 0,017 3,1 12,7 6,92
46,3 3,2 40,6 6,12 3,38 5,01 55 0,85 0,077 14,1 179,8 0.57

Ba
ppm
Ti
%
B
ppm
Al
%
Na
%
K
%
W
ppm
Sc
ppm
Ti
ppm
S
%
Hg
ppb
Se
Ppm
Te
Ppm
Ga
Ppm
227.5 135 1 1.00 081 51 <1 2.0 0.32 0.03 <5 0.1 <0.02 5.7
17.5 0.27 5 0.34 055 12 4 1.0 0.37 5.08 178 0.1 0.03 1.4
46.7 0.04 1 0.24 015 07 4 0.9 0.09 1.20 47 <.1 <0.02 0.6
166.4 0.78 17 1.91 072 15 3.3 3.3 1.75 0.02 227 4.2 2.18 6.3

retim numunesi: AFS -13 kuyusundan pompa ile yaplan ar ekim sonras gelen
krntdan yaplan analiz. AFS-12 ve AFS-13 Kuyularnda fay zonu olarak kesilen
krntdan yaplan analiz neticeleridir.

Verilmi olan ruhsatlar nasl takip edilecek? SANJET A.. tarafndan iletilen sistemin
beslenme ve retim verileri ne ile kontrol edilecek? Ayn sorunlar Afyon iinde geerli
olup AFJET A. . tarafndan iletilen GECEK-MER Jeotermal sistemi ile blgede
iletme yapan Termal Turistik Tesislerin ekim yapt sularn beslenme ve karm
blgeleri nasl ayrlacaktr. Dnya su forumuna giderken Trkiyedeki yeralt su
sorunlar tam bir karmaa iersinde sahipsiz veya ok sahipli yetkisiz kurulularn
denetiminde byk problemlerle kar karyadr.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





60
2. TEKTONK

Afyonkarahisar (Gecek-mer-Kzk-Uyuz) jeotermal sahas bat Anadolu blgesinde
yapsal olarak birok krkl yapnn kesime blgesinde yer alr. Faylar genel olarak
morfolojik manada eski ettlerde izilmitir (Koyiit, 1984). Fakat diri ve etkin faylar
aratrc tarafndan tekrar yerinde gzlenmi ve llmtr. llm faylar aada
tablo olarak verilmitir.

Faylarda yaplan gzlemler ise yledir.

1 nolu fay mer Hamamlarnda llmtr. N18E65NW istikametinde uzanan bu fay
dzlemi Tersiyer yal Pliyosen yal kiltalar, kumtalar zerinde gelimitir. Bu ekli
ile blgedeki tektonik evrimin ok gen olduu, fay uzanmnn mer Hamamlarndan
gneye doru yapnn devam ettii eklinde bir sonu ok rahat sylenebilir.

Yine ayn blgeye ok yakn Kprl kuzeyinde bir fay dzlemi llmtr. Bu 11
nolu gzlemli fay hatt N5E90 uzanml, fay hattnda scak su dolatna dair net veriler
gzlenmitir. Bu veriler ok geni atlaklar olduu, atlaklarn iri kalsit kristalleri
tarafndan doldurulduu aka grlmektedir.

Gzlem nosu Koordinat deeri Koordinat llm fay
1 nolu gzlem 0275473D 4302566K N18E65NW
2.Nolu gzlem 0273141D 4302166K Karakayalar
3. Nolu gzlem 0270072D 4299726K Yol kenar eme
4 Nolu gzlem 0270119D 4297658K NE-SW Fay dzlemi
5 Nolu gzlem 0277306D 4298015K N70W72SW
6 Nolu gzlem 0276773D 4297609K N25W80NE
7 Nolu gzlem 0276163D 4297211K N70E80SE
8 Nolu gzlem 0272860D 4298222K
9 Nolu gzlem 02715170 4297800K N39W70NE
10 Nolu gzlem 0273072D 4300690K N71E72NW,
11. Nolu gzlem 0273164D 4300648K N5E90 Kalsit dolgu.
12. Nolu gzlem 0276766D 4299873K N70E50SE
13.Nolu gzlem 0273493D 4286361K N-S90 Dayk mevcut.
14.Nolu gzlem 0274684D 4297243K N5W72SW

Baka bir gzlem noktas 2 nolu iaretli Karakayalar volkanikleri zerinde iaretlidir.
Bu blgede volkaniklerin trakitik trde olduu kolayca grlr. 4. nolu nokta ise
Balmahmut dousundaki srt zerinde NE-SW uzanml fay dzlemi tespit edilmitir.
Bu fay ok belirgin bir morfolojik hat olup Kprl fay olarak adlandrlmtr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





61
Dikkat eken gzlem noktalarndan biri Varan Tesisleri ile Afyon arasnda ok geni bir
dalm gsteren tf, aglomeralar iersinde haritada da gsterildii gibi 5, 6, 7, 9 nolu
gzlem noktalarnda bir seri fay sisteminin yer ald grlr. Bilhassa 14 nolu gzlem
noktas gneyinde yol yarmasnda iddetli alterasyon gzlenmitir. Bu blgedeki
alterasyonlar ok youn sirklasyon olduunu, sirklasyon sonras kalsit, silis (amorf
silis) keldiini, ayrca Demir zeltisi tayan sularn brakm olduu demir
oksidasyonu sonucu limonitleme gstermektedir. Limonitlemenin olumas bu
blgedeki sistemin yol boyu gzlenen faylardan sonra gelitiini gsterir.

Ett sahasndaki etkili fay zonlarndan biri Demirevre yresindeki faylardr. Bu
yredeki faylarn uzanm haritada grlecei gibi Varan Tesislerine dorudur.

Ett sahasnda haritalanm faylarn genel dalm ile literatr taramasndaki yaynlarla
karlatrdmz takdirde Koyiit, 1984 grlecei gibi blgenin ok aktif olduunu,
faylarn blgesel yap tarafndan kontrol edildikleri kolayca grlr. Son Afyon ve
evresindeki depremlere baktmz zaman blgedeki volkanizma, depremsellik ve
haritalanm faylarn bir btnlk oluturduu kolayca grlr.

Jeotermal enerji aratrmalarnda nemli olan sistemin doru tanmlanmasdr. Burada
yaplan almada da Afyon volkanitleri ile scak su kaynaklar civarndaki ok gen
volkanizmalar birlikte yorumladmz zaman blgedeki sistemlerin ok evreli olduu
ortaya konmu olur. Zaten, yazarn alm olduu OR-1 ve OR-2 kuyularnda
evreli bir jeotermal sistemin varl kolayca grlr. En s sistem 40-50
0
C scaklkl s
zon, onun altnda 60-70
0
C scaklkl ikinci zon, metamorfik kayalardan retim yapan
Afyon jeotermal stma sistemini besleyen 80-90
0
C scaklkl nc zon yer
almaktadr. Son depremler ise blgedeki sistemin halen snan bir sistem olduu, fakat
ok derin bir yap olduklar gr kendiliinden kabul edilmektedir. Bu sistemde
alterasyon trleri en s sistemde oksidasyonun hkim olduu, ikinci sistemde henz
soumaya balam bir sistemin olutuu, derin ve en yksek scakl gsteren sistemin
ise halen ok gazl yksek basnl ve ok verimli olduklar rapor edilmi, yazar
tarafndan da yerinde gzlenmitir.

3. SONULAR

Afyonkarahisar Jeotermal sahalar blgedeki jeolojik yap ile dorudan ilikili olup ok
evreli sistemlerdir.

Jeodinamik evrim devam ettii iin blgedeki jeotermal sahalarn snrlar ok zor
izilebilecek yapdr. Bu konuda ok kapsaml almalarn ok disiplinli aratrlmas
gereklidir.

Blgedeki yeralt sularn koruyacak DS ile Jeotermal sahalar koruyacak veya
iletecek kurulular arasnda kapsaml grev blmlerinin ok hzl bir ekilde
yaplmas nemlidir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





62
Hazrlanm olup halen uyguland sylenen Jeotermal enerji kanunu uygulamasnda
ciddi sorunlar olduu aka grlmektedir.

Jeotermal stma sistemlerinde ciddi iletme sorunlar vardr. Geri besleme devrelerinin
acele devreye girmesi en ncelikli sorundur.

Souk yeralt suyu kaynaklarn beslemek iin suni besleme tesis ve devrelerinin ivedi
iletmeye alnmas veya kurulmas ok ok nemlidir.

Yerleme merkezlerinin evsel atklarnn artma sistemlerinden geirilmeden evreye
verilmesinin nlenmesi iin btn yerel ynetimlerim imkanlarnn acele seferberlik
ilan edilmesi ncelikli konudur.

4. KAYNAKLAR

Akal, C., 2003. Mineralogy and Geochemistry of Melilite Leucitites, Balkhisar, Afyon
(Turkey). Turkish Journal of Earth Sciences, 12, 215-239.
Aydar, E., Bayhan, H. Ve Zimitolu, O., 1996. Afyon stratovolkannn volkanolojik ve
petrolojik geliiminin incelenmesi. Yerbilimleri, 18, 87-107.
Aydar, E., 1998. Early Miocene to Quaternary evolution of volcanism and the basin
formation in western Anatolia: a review. Journal of Volcanology and Geothermal
Research 85, 69-82.
Aydar, E., Bayhan, H. ve Gouraud, A., 2003. The lamprophyres of Afyon stratovolcano,
western Anatolia, Turkey: description and genesis. C.R. Geoscience, 335, 279-288.
Baarr, E. ve Kun, N., 1982. Afyon kalesi evresindeki volkanik kayalarn petrografik
incelemesi; KT Yerbilimleri Dergisi, 2/1-2, 87-96.
Besang, C., Eckhardt, F.J., Harre, W., Kreuzer, H. ve Mller, P., 1977. Radiometricshe
altersbestimmungen an Neo-genen eruptivgesteinen der Trkei: Geol. Jb., B 25, 3-
36.
Borsi, S., Ferrara, G., nnocenti, F. And Mazzuoli, R., 1972. Geochronology and
petrologoy of recent volcanics of Eastern Aegean sea: Bull. Volcan., 36/3, 473-496.
evikba, A., Ercan, T. ve Metin, S., 1988. Geology and regional distribution of
Neogene volcanics between Afyon-uhut. Journal of Pure and Applied Sciences,
METU, Vol.21. No. 1-3, pp.479-499, April-Desember 1988. Ankara.
Dean, W.T. ve zgl, N., 1994. Cambrian rocks and faunas, Hdai area, Tauride
Mountains, southwestern Turkey. Bulletin dei 'Institut Royal Des Scienes Naturelles
de Beigique, Sciences de la Terra, 64, 5-20.
Ercan, T., 1986. Orta Anadolu'daki Senozoyik volkanizmas. MTA Dergisi. 107, 119-
140.
Ercan, T., Gnay, E. ve Ba, H., 1983. Denizli volkanitlerinin petrolojisi ve plaka
tektonii asndan blgesel yorumu: Trkiye Jeol. Kur. Blt., 26/2, 153-159.
Ercan, T., Gnay, E. ve Trkecan, A., 1984a. Bodrum yarmadasndaki magmatik
kayalarn petrolojisi ve kkensel yorumu: Trkiye Jeol. Kur. Blt., 27/2, 85-98.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





63
Ercan, T., Trkecan, A., Akyrek, B., Gnay, E., evikba, A., Ate, M., Can, B.,
Erkan, M. ve zkirii, C., 1984b. Dikili-Bergama-adarh (Bat Anadolu) yresinin
jeolojisi ve magmatik kayalarn petrolojisi: Jeoloji Mhendislii Derg., 20, 47-60.
Ercan, T., Satr, M., Kreuzer, H., Trkecan. A., Gney, E., evikba, A., Ate, M., Can,
B., 1985., Bat Anadolu Senozoyik Volkanitlerine ait yeni kimyasal, zotopik ve
radyometrik verilerin yorumu: Geol. Soc. Turkey Bull. 28/2, 121-136.
Erdoan, B., Uchman, A., Gngr, T. ve zgl, N., 2004. Ltihostratigraphy of the
Lower Cambrian metaclastics and their age based on trace fossils in the Sandkl
region, southwestern Turkey. Geobios, 37, 346-360.
Erien, B., 1977. Use of Afyon geothermal area in heating the cities. Symposium on
geothermal energy. Ankara, October 1977. pp. 73-92.
Erkan, Y., Bayhan, H., Tolluolu, . ve Aydar, E., 1996. Afyon yresi metamorfik ve
volkanik kayalarnn jeolojik, petrografik ve jeokimyasal incelemesi. TBTAK,
YBAG/0044-DPT Projesi Raporu, 210 s. (Yaynlanmam).
Floyd, P. A, Helvac.C. and Mittwede, S.K. 1998. Geochemical discrimination of
volcanic rocks associated with borate deposits: an exploration tool? Journal of
Geochemical Exploration, 60, 185-200.
Francalanci, L., Innocenti, E., Manetti, P. ve Savan, M.Y., 2000. Neogene alkaline
volcanism of the Afyon-Isparta area, Turkey: petrogenesis and geodynamic
implications. Mineral. Petrol., 70, 285-312.
Gedik, L, 1989. Bat Toroslar Kambriyeninde hadimopaneld biyostratigrafisi:
Kambriyen'de yeni bir biyostrarigrafik zonlama. Trkiye Jeoloji Kurumu Blteni,
32, 65-78.
Gncolu, M.C., ve Kozlu, H., 2000. Early Palaeozoic evolution of the NW
Gondwanaland: data from Southern Turkey and Surrounding Regions. Gondwana
Research, 3, 315-324.
Glay, A., 1971. Afyon-mer-Gecek jeotermal enerji , Rezistivite ett ve sonular.
Trkiye 1. Jeotermal Enerji Simpozyumu. 2-7 Kasm 1971, Ankara.
Glay, A., 1973. Afyon mer-Gecek jeotermal sahas ve rezistivite-temperatr ilikileri
konusunda bir uygulama. Trkiye Birinci Jeofizik Bilimsel ve Teknik Kongre
Tebligleri. Trkiye Jofizikiler Birlii Yaynlar No:2. Sayfa:103-115. Ankara.
Grsu, S. ve Gncolu, M. C., 2005. Bat Toroslarn (Sandkl GB'si, Afyon) Ge
Neoproterozoyik ve Erken Paleozoyik yal birimlerin jeolojisi ve petrografisi. MTA
Dergisi, 130, 29-55.
Gutnic, M., Monod, O., Poisson, A. ve Dumont J.F., 1979. Geologie des Taurides
occidentales (Turguie). Societe Geologique de France, Memoire, 137, 112.
Karamanderesi, . H., 1972. Afyon K24-b paftas detay jeoloji etd ve jeotermal alan
olanaklar hakknda rapor. MTA Rapor No:5733 (yaymlanmam).
Karamanderesi, . H., 1999/1. Oruolu derin sondaj kuyusu kuyu bitirme raporu.
Karamanderesi, . H., 1999/2. Oruolu derin sondaj (OR-D2) kuyusu bitirme raporu
Karamanderesi, . H., 2004. Sandkl (AFYON) SANJET A. . scak su arama ett
raporu. JEM-2004-1. (SANJET A. . ).
Karamanderesi, . H., 2004. Sandkl SANJET A. . (AFS-11) nolu sondaj ve Kuyu
jeolojisi bitirme raporu. JEM-2004-02. (SANJET A.. ).
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





64
Karamanderesi, . H., 2005. Sandkl SANJET A. . (AFS-12) nolu sondaj ve Kuyu
jeolojisi bitirme raporu. JEM-2005-01. (SANJET A..).
Karamanderesi, . H., 2005. Sandkl SANJET A. . (AFS-13) nolu sondaj ve Kuyu
jeolojisi bitirme raporu. JEM-2005-02. (SANJET A..).
Keller, J. ve Villari, L., 1972. Rhyolitic ignimbrites in the region of Afyon-Central
Anatolia. Bulletin of Volcanology, 36, 342-358.
Koak, M. ., 1993a. Afyon-Aasarl altnl demir yata. 46. Trkiye Jeoloji
Kurultay 1993 bildiri zleri. Sayfa:33. Ankara.
Koak, M. ., 1993b. Afyon volkanizmas scak su kaynaklarnn altn ve gm
armalar ynnden nemi. . 46. Trkiye Jeoloji Kurultay 1993 bildiri zleri.
Sayfa:40. Ankara.
Koyiit, A., 1984. Gneybat Trkiye ve yakn dolaynda levha ii yeni tektonik
geliim. Trkiye Jeoloji Kurumu Blteni. Cilt:27, Say:1, Sayfa:1-16.
Kozlu, H. ve Gncolu, M.C., 1997. Stratigraphy of the nfracambrian rock-units in
the Eastern Taurides and their correlation with similar units in Southern Turkey.
Gncolu, M.C. ve Derman, A.S. (ed). Early Paleozoic in NW Gondwana, Turkish
Association Petroleum Geologists Special Publication, 3, 50-61.
Metin, S., Gen, . ve Bulut, V., 1987. Afyon ve dolaynn jeolojisi. MTA Genel
Mdrl, Jeoloji Ettleri Dairesi Bakanl, Rapor no:8103, Ankara
(Yaynlanmam).
ngr, T., 1973. Sandkl (Afyon) jeotermal aratrma blgesine ilikin jeolojik durum
ve jeotermal enerji olanaklar: MTA Rapor No: 5520 (yaymlanmam), Ankara.
zgl, N., ve Gedik, L., 1973. Orta Toroslarda Alt Paleozoik yal altepe formasyonu
ve Seydiehir formasyonunun stratigrafisi ve konodont faunas hakknda yeni
bilgiler. Trkiye Jeoloji Kurumu Blteni, 16-2, 39-52.
zgl, N., Blkba, S. Alkan, H. ve zta, Y., 1991. Gller blgesi ve Isparta'nn
jeolojisi ve stratigrafisi. T.P.A.O. arama grubu rapor no: 3028, 321 s. Ankara
(yaymlanmam).
zkoak, A. M., 1992a. Trkiye altn yataklarnda yeni boyutlar. Trkiye Jeoloji
Kurultay Blteni, S:7, 70-77, Ankara.
zkoak, A. M., 1992b. Afyon-Bayat-Dolat volkanik sahas altnl antimuan yata.
Trkiye Jeoloji Kurultay Blteni, S:7, 225-232, Ankara.
zkoak, M. O., 1993a. Afyon-Aasarl altnl demir yata. 46. Trkiye Jeoloji
Kurultay 1993 Bildiri zleri. Sayfa:33. Ankara.
zkoak, M. O., 1993b. Afyon volkanizmas ve scak su kaynaklarnn altn ve gm
aramalar ynnden nemi. 46. Trkiye Jeoloji Kurultay 1993 Bildiri zleri.
Sayfa:40. Ankara.
zdoru, S., Babr, E., 2001. Jeotermal enerji arama ve iletme sorunlar. YG-21
birliinde Yenilebilir Enerji Kaynaklar, 42-49. iZMR
Parejas, E., 1942. Sandkl, Dinar, Burdur, Isparta ve Eridir blgesinde yaplan jeolojik
lveler hakknda rapor. MTA Rapor No: 1390 (yaynlanmam), Ankara.
Ronner, F., 1962. Sandkl ovas knts, gen tektonik ve volkanik durumlar: MTA
Dergisi, 59, 69-88. Ankara.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





65
Savan, M.Y. ve Oyman, T., 1998. Tectono-magmatic evolution of alkaline volcanics
at Krka-Afyon-Isparta structural trend, SW Turkey. Turkish Journal of Earth
Sciences, 7, 201-214.
Yldz, A., Kibici, Y., Emrullah, . F., 1999. Seydiler (Afyon) diyatomit yatann
jeolojisi ve mineralojisi. 1. Bat Anadolu Hammaddeler Kaynaklar Sempozyumu, 8-14.
Mart. ZMR.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





66




JEOTERMAL SONDAJLARDA FORMASYON KAYNAKLI
LERLEME GLKLERININ ANALIZI

ANALYSIS OF GEOTHERMAL DRILLING PROBLEMS
SOURCED BY FORMATION

ZDEMR, A.

Sondajclar Birlii Bilimsel ve Teknik Danma Kurulu yesi,
Adil zdemir Sondaj ve Mhendislik, Ankara
adil@adilozdemir.com


ZET
Sondaj ilemine balamadan nce delinecek formasyonlarn zellikleri tespit edilmeye
allmal, yersel jeolojik ve jeofizik ett raporlar incelenmeli, ayn alan ierisinde
alm olan kuyulara ait bilgiler ve kuyu am srasnda yaanlan sorunlar renilmeli,
sorun yaratabilecek formasyonlarn derinlii ve kalnl belirlenerek tedbir alnmaldr.
kabilecek sorunlara kar stratejiler belirlenerek almalar bu stratejiye uygun olarak
ynlendirilmelidir. Bu almada, jeotermal sondaj almalarnda problem oluturan baz
formasyonlarn kolay ve gvenli bir ekilde delinmesi iin yaplmas gereken ilemler
irdelenmitir.
Anahtar Kelimeler: Sondaj, Jeotermal Sondaj, lerleme Glkleri

ABSTRACT
The properties of the formations that shall be drilled should be tried to be determined
prior to starting the drilling process. The ground geological and geophysical investigation
reports should be reviewed, information belonging to the wells that were opened in the
same area and the problems that occurred during well drilling should be learnt, and due
precautions should be taken by determining the depth and thickness of the formations that
may lead to problems. The strategies against the problems that may arise should be
determined and works should be directed in compliance with said strategies. In this study
the procedures that are required for easy and safe drilling of the formations that create
some problems during geothermal drilling are specified.
Keywords: Drilling, Geothermal Drilling, Drilling Problems
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





67

1. JEOTERMAL SONDAJLARDA FORMASYON KAYNAKLI LERLEME
GLKLERNN ANALZ

1.1. Giri

Bu teknik yazda, jeotermal sondajclkta kuyularn delinmesi srasnda karlalan
formasyon kaynakl ilerleme glkleri irdelenmi, ilerleme glkleri yaanan
formasyonlar tanmlanm ve bu formasyonlarn kolay ve gvenli bir ekilde delinmesi
iin yaplmas gereken ilemler iin neriler getirilmitir. Ele alnan ve nerilen
yntemler, 12 yldr lkemizin eitli illerinde ve formasyonlarnda yaptmz sondaj
almalar srasnda elde ettiimiz tecrbelerin yazya yansm eklidir.

Sondaj almalarnda delme aamasna gemeden nce bir sondaj programnn
yaplmamas, yanl delme yntemi ve ekipman seimi, sondaj amuru zelliklerine
gereken nemin verilmemesi ve deiimlerinin yeterince kontrol edilmemesi vb. gibi
sebeplerden dolay kuyularda sapma, takm kesmeleri, takm skmalar, takm
zlmeleri, amur kaaklar, ani geli (blow-out), vb. gibi ilerleme zorluklar ortaya
kmaktadr. Bu zorluklarn alamamas nedeniyle kuyular terk edilebilmektedir. Bu
durumda, emek, zaman ve ekonomik kayp olacaktr.

Sondaj ilemleri srasnda glklerin asgari dzeye indirilmesi iin genel olarak;
- Delinecek formasyona uygun donanm ve malzeme seilmelidir
- Kuyu sapmalarn nlemek iin yeterli miktarda arlk ve saptrmaz kullanlmaldr
- Rezervuar seviyelerin derinlerde ve rt kaya olarak zor delinebilen formasyonlarn
olduu durumlarda bu tr formasyonlarn delinmesi iin, ncelikle hava + su + kpk
dolam ve kuyu dibi ekici kullanlmaldr. Dner-amurlu sistem ile alma
zorunluluu varsa yeterli miktarda arlk borusu kullanlmaldr (hidrolik makinalarda
bask verilmelidir)
- Takm elemanlarndan yorulmu-ypranm, eik vb. gibi nitelikler tayan, ilerleme
srasnda zorluk karabilecek malzemeler ayrlarak sondaj almalarnda
kullanlmamas salanmaldr
- Matkabn kestii, sondaj amuru ile kuyu dna atlan krntlarn hangi derinlie ait
rnek olduunun belirlenmesi olduka nemlidir. nk, borulama vb. ilemler
srasnda sorun karsa, sorunun kolay olarak zlmesi iin sorunlu blgenin
litolojisinin ve derinliinin tam olarak bilinmesi gerekmektedir
- Dner-amurlu sistem ile allan durumlarda, amurun zellikleri (viskozite, su
kayb, sva kalnl vb.) srekli olarak kontrol edilmelidir. Gerektiinde, ilerleme
srasnda amur zelliklerinde iyiletirmeler yaplmaldr
- lerleme srasnda, mutlaka sondr kontrol panelinde veya kabin ierisinde olmal ve
bask (arlk) miktar ve dn hz vb. gibi sondaj parametrelerini deien jeolojik
koullara gre yeniden dzenlemelidir
- Dk maliyet ve yksek delme hz iin, mutlaka formasyona uygun matkap
seilmelidir
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





68
- Kuyu ii (amur) ve kuyu d (formasyon) basnlar dengelenmelidir. Bu durum,
kuyu ve personel gvenlii asndan olduka nemlidir (ani geli/blowout olaynn
yaanmamas iin)
- amur scakl, miktar rengi srekli olarak kontrol edilmelidir (amur scakl ve
miktarndaki art rezervuar seviyesine yaklaldn iaret etmektedir)
- antiyede mutlaka tahlisiye bulundurulmaldr
- Sondaj almalar srasnda emniyet vanalar (BOP) kuyu banda monteli olmaldr.

Sondaj almalarnda formasyonlarn delinmesi srasnda baz zorluklar yaanabilir. Bu
zorluklarn derecesi sondaj personelinin iine olan ilgisi ile doru orantldr.

Baz formasyonlarn delinme hz dktr ve sabr gerektirir, bazlar da bnyesinde
kuyu alrken bu delme ilemine kar duyarsz kalamaz (ier, akar, yklr veya
ger). Delme ilemine balamadan nce delinecek formasyonlarn zellikleri varsa
mostralardan tespit edilmeye allmal, yersel jeolojik ve jeofizik ett raporlar
incelenmeli, ayn alan ierisinde alm olan kuyulara ait bilgiler ve kuyu am
srasnda yaanlan sorunlar renilmeli, sorun yaratabilecek formasyonlarn derinlii
ve kalnl belirlenerek tedbir alnmaldr. Herhangi bir durumda, sorun olmadan nce
nlem almak, sorun yaanrken veya yaandktan sonra yaplacak ilemlerden ok daha
kolay ve ucuzdur.

1.2. lerleme Glkleri Yaanan Formasyonlar

1.2.1. Gevek alvyonlar

a. Jeolojik Tanm

Kum, akl, kil ve silt ieren, imentolanmam jeolojik birimdir.

b. kabilecek Sorun

Alvyon formasyonlarn delinmesi srasnda kan en nemli sorun, kuyu genilemesi
(yklma-gme) nedeniyle kuyuda dolgu olumasdr. ekil 1de kuyu genilemesi
nedeniyle kuyuda dolgu oluumu grlmektedir.


ekil 1. Kuyu genilemesi nedeni ile kuyuda dolgu oluumu, (zdemir,2007)
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





69
c. Sondaj Teknii

1. Bu tr formasyonda, dner-dz amurlu veya dner-ters amur dolaml sondaj
yntemleri tercih edilmelidir. Koruma borusu srme ile delme ileminin ezamanl
olarak yaplabildii sondaj yntemleri de (ters dolaml kuyudibi ekili delme
yntemi, odex, rotex vb.) kullanlabilir.
2. Dner-amurlu yntemle alvyonlar delinirken, orta sk elik dili (IADC kodu 2 ile
balayan) (ekil 2a) veya tungsten karbid dili (IADC kodu 4-5 ile balayan) konili
(ekil 2b) veya kanatl matkaplar (ekil 2c) kullanlmaldr (kanatl matkaplar ile
yksek ilerleme hzlar elde edilebilmektedir).
3. lerleme srasnda takma bask (arlk) verilmemeli veya ok dk oranlarda bask
uygulanmaldr (450-1000 kg/in).



a b c
ekil 2. Jeotermal sondaj almalarnda kullanlan eitli matkaplar
a. elik dili konili matkap b. Tungsten karbid dili konili matkap c. Kanatl matkap

4. Bir gnde kuyunun tamam delinerek bitirilmeye allmamaldr. Delme ilemi
altrmal (takmn yukar-aa hareket ettirilmesi) olarak yaplmal yani birka metre
ilerlemeden sonra 5 dakika ilerleme olmakszn amur dolam yaplarak kuyudaki
malzemenin kuyu dna atlmas salanmaldr. Bu ilem sonrasnda yeniden
ilerlemeye geilmelidir.
5. Alvyon kalnlnn fazla olmas durumunda, formasyon akifer zelliinde deil ise
bu ksmn borulanmas dnlmelidir.

d. Sondaj Hidrolii

1. Kuyu derinliine uygun olacak biimde iki adet amur havuzu hazrlanmal, amur
kanallar uzun ve dnemeli olmal ayrca dnme noktalarna kk (s) keltme
havuzcuklar ina edilmelidir. Kuyudan gelen krntlar elek zerinden, kanal ve s
keltme havuzcuklarndan srekli olarak temizlenmelidir.
2. Sondaj amurunu, matkabn kestii krntlardan arndrmak iin elek ve siklon
kullanlmaldr.
3. Bentonit ve polimer ile svama yetenei ok iyi, tama gc yksek ve su kayb az
olan bir amur hazrlanmal ve amurun bu zelliklerin korunmas iin mutlaka saha
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





70
amur deney ekipmanlar (mar hunisi, amur terazisi, basnl szc, dner
viskoziteler, kum ierii takm) kullanlmaldr.

1.2.2. Bloklu alvyonlar

a. Jeolojik Tanm

akl, kum gibi krntl zeminlerin arasna iri bloklarn yerlemesiyle olumu
formasyonlardr.

b. kabilecek Sorun

Bu tr formasyonlarn delinmesi srasnda alvyon ierisinde dalm halde bulunan
bloklarn yerlerinden ayrlarak matkap st ksmna veya tij ile kuyu duvar arasna
dmesi vb. gibi sondaj gvenlii asndan tehlikeli durumlar ortaya kabilmektedir.
Genellikle, byle bir durum sonucunda takm kesmeleri grlmektedir. ekil 3de
alvyon ierisinde dalm halde bulunan bloklarn yerlerinden ayrlarak matkap st
ksmna veya tij ile kuyu duvar arasna dmesi durumu verilmitir.



ekil 3. Alvyon ierisinde dalm halde bulunan bloklarn yerlerinden ayrlarak
matkap st ksmna veya tij ile kuyu duvar arasna dmesi (zdemir, 2007)

c. Sondaj Teknii

1. Bu tr formasyonda, dner-dz amurlu veya dner-ters amur dolaml sondaj
yntemleri tercih edilmelidir. Koruma borusu srme ile delme ileminin ezamanl
olarak yaplabildii delme yntemleri de (ters dolaml kuyudibi ekili delme
yntemi, odex, rotex vb.) kullanlabilir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





71
2. Dner-amurlu yntemle bloklu alvyon formasyonlar delinirken, orta sk elik dili
(IADC kodu 2 ile balayan) veya tungsten karbid dili (IADC kodu 4-5 ile balayan)
konili matkaplar kullanlmaldr (ekil 2a ve b).
3. Formasyon kalnlnn fazla olmas ve formasyonun akifer zellii tamad
durumlarda, bu ksmn borulanmas veya imentolanmas dnlmelidir.
4. Kuyunun delinmesine dar apl matkap ile balanp, geni apl matkap ile taranmas
dnldnde takm kesme ihtimali zerinde durulmas gereken bir konudur.

d. Sondaj Hidrolii

1. Kuyu derinliine uygun olacak biimde iki adet amur havuzu kazlmal, amur
kanallar uzun ve dnemeli olmal ayrca dnme noktalarna kk (s) keltme
havuzcuklar ina edilmelidir. Kuyudan gelen krntlar elek zerinden, kanal ve s
keltme havuzcuklarndan srekli olarak temizlenmelidir.
2. Sondaj amurunu, matkabn kestii krntlardan temizlemek iin elek ve siklon
kullanlmaldr.
3. Bentonit ve polimer ile svama yetenei ok iyi, tama gc yksek ve su kayb az
olan bir amur hazrlanmal ve bu zelliklerin korunmas iin mutlaka saha amur
deney ekipmanlar (mar hunisi, amur terazisi, basnl szc, dner viskoziteler,
kum ierii takm) kullanlmaldr.

1.2.3. ien ve Dalan Killer

a. Jeolojik Tanm

Kayalarn kimyasal veya fiziksel bozunmas sonucu oluan en kk tane boyutuna
sahip sedimanter oluumlardr.

b. kabilecek Sorun

Bu tr formasyonlarn delinmesi srasnda kan en nemli sorun, kil kkenli
formasyonlarn sondaj svs ile temas ettiklerinde imeleri, suya doygun hale
geldiklerinde ise dalmalar ve akc hale gemeleridir. Ayrca, matkap kafa yapma
(kili matkap zerine sarlmas) problemi de bu tr formasyonlarda sk grlen
sorunlardandr. Btn killer delinirken sorun oluturmamaktadr (zellikle
montmorillonit grubu ve dalan-ayran killer sondaj srasnda sorun yaratmaktadr).

Baz kil trleri delinirken sondaj svs ile temas ettikleri anda ier veya ayrrlar.
ime nedeniyle kuyu daralmas sonucunda takm skmalar gzlenir. ekil 4te kil
formasyonlar delinirken kan sorunlar grlmektedir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





72

(a) (b) (c)
ekil 4. Kil formasyonlarn delinmesi srasnda kan sondaj problemleri
(zdemir,2007) (a) Killerin dalmas sonucunda kuyu duvarnda yklma, (b) Suya
doygun killerin akc hale gemesi ve takm zerine yapmas, (c) Suya doygun killerin
imesi nedeniyle kuyu daralmas

b. Sondaj Teknii

1. Bu tr formasyonlarn delinmesi iin, dner-dz amur dolaml sondaj yntemi
tercih edilmelidir.
2. Dner-amurlu sondaj yntemi ile killer delinirken seyrek, elik dili (IADC kodu 1
ile balayan) veya kanatl matkaplar (ekil 2c) kullanlmaldr. zellikle, kaln kil
tabakalarnn (50-450 m) delindii kuyularda kanatl matkap ve kuyu kimyasal ile
sondaj yaplmas ilerleme hznn artmasn ve kuyu hareketsizliinin maksimum
dzeyde olmasn salamaktadr.
3. lerleme srasnda takma bask (arlk) verilmemeli veya ok dk oranlarda
verilmelidir (~450-1000 kg/in genellikle takm arl yeterli olmaktadr). Takma
orta veya yksek oranda arlk verilmesi durumunda matkabn dileri formasyona
gmlmekte, matkap mrn ksa srede tamamlamakta, takm skmalar ve kuyu
sapmalar gzlenmektedir.
4. Bu tr formasyonlarn delinmesine nce kk apl matkapla balanmal ardndan
kuyu geniletilmelidir. Delme ilemine kk apl matkapla balanlmas formasyon
zelliklerinin belirlenmesini salar. Ayrca, ilerleme srasnda geni apl matkap
kullanm nedeniyle oluan takm skmalar da engellenir.
5. Bu tr formasyonlarn delinmesi srasnda, ilerlemenin hzl olmas sebebiyle,
altrma yaplmamakta dolaysyla takm k yaplrken yk alma ve takm
skmalar gzlenmektedir. Kilin takm sktrmasn nlemek iin birka metre
ilerlemeden sonra 5-10 dakika altrma yaplmal (takmn yukar-aa hareket
ettirilmesi ve serbest dolam yaplmas) bylece matkabn takm sktran seviyeleri
yemesi salanmaldr. Bu ilem, sondaj gvenlii asndan olduka nemlidir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





73
6. Kil kkenli formasyonlarda dikkat edilmesi gereken dier bir durum, takmn
ilerleme ve altrma ilemleri haricinde kuyu ierisinde braklmamas yani ilerlemeye
ara verilen durumlarda (mesai-vardiya bitimi vb. gibi) takm varsa muhafaza borulu
ksma kadar ekilmeli, boru inilmemi ise takm komple ekilmelidir. Takmn geni
apl seviyeye kadar ekilip kuyu ierisinde braklmas durumda bile takmn skmas
gzlenmektedir.
7. lerleme tamamen ime zellii olan kil tabakalarnda yaplyor ise, yklma-gme
yapabilecek kum, akl, silt gibi birimler geilmediyse takm ekilmeden nce kuyuya
temiz su verilerek en az 12 saat imesi beklenmeli, daha sonra ien seviyeler tarama
yaplarak tekrar ilerlemeye balanmaldr. lerleme bittikten sonra kontrol takm
kuyuya indirilerek ien seviyeler olup olmadna baklmaldr. Sorun yok ise yani
takm kuyu tabanna kadar rahat bir ekilde inmi ise borulama ilemine geilmelidir.
8. Yklma ve gme yapabilecek yani kum, akl ve siltli ara seviyelerin olmad
homojen yapdaki ok kaln kil, kilta tabakalarnn delinmesinde makina ve donanm
artlar imkan veriyor ise kuyu dibi ekici ile hava+kpk dolaml sondaj yaplabilir.
Fakat, bu yntemle killi formasyonlar delinirken eki matkabnn hava k
deliklerinin tkand, dolgu olutuu, dolgunun kuyu dna atlamad ve takm
skmalarnn olduu da bilinmektedir.


c. Sondaj Hidrolii

1. Kuyu derinliine uygun olacak biimde iki adet amur havuzu hazrlanmal, amur
kanallar uzun ve dnemeli olmal ayrca dnme noktalarna kk (s) keltme
havuzcuklar ina edilmelidir. Kuyudan gelen krntlar kanal ve s keltme
havuzcuklarndan srekli olarak temizlenmelidir.
2. Killerin delme ilemi srasnda, sondaj svs ierisindeki suyu bnyesine almasn
engellemek iin amurun su kaybnn azaltlmas yani amur ierisindeki serbest suyun
balanmas gerekir. Bu durumu salamak iin sondaj amuruna polimer katlabilir veya
kuyuya mazot boaltlarak, en az 6 saat beklenilir. Daha sonra amur pompas
yardmyla amur ile mazotun karmas salanarak ilerlemeye mazotlu sondaj amuru
(petrol trevli sondaj amuru) ile devam edilmelidir.
3. Kil formasyonlar delinirken matkap her an kafa yapma (kilin matkap zerine
sarlmas) riski tar. Bu durumda, amurun younluu ve viskozitesi artrlmal, su
ilavesi yaplmamaldr (yapkan ve ien killerde, matkabn kafa yapmasn ve takmn
yk almasn nlemek iin killerin metaller zerine yapmas ve imesini nleyen
slatc kimyasallar ve polimer sondaj amuruna katlmaldr). Tarafmzdan yaplan
sondaj almalarnda 3 kanatl matkap (ekil 2c) kullanarak ve polimer katlm
amur ile yapkan-ien killer olduka hzl ve kafa yapma sorunu olmakszn
delinmitir. ekil 5te kafa yapm olan bir PDC ve bir konili matkap grlmektedir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





74


a b
ekil 5. Kil bir formasyonun delinmesi srasnda kafa yapm olan bir PDC matkap (a)
ve konili matkap (b) grnts (zdemir,2007)

1.2.4. Sert ve yumuak ardalanmal formasyonlar

a. Jeolojik Tanm

Sert ve yumuak formasyonlarn ardml olarak sraland oluumlardr.


b. kabilecek Sorun

Bu tr formasyonlarn delinmesi srsnda grlen en nemli sorun, kuyularn deyden
sapmasdr. Deyden sapma nedeniyle takm skmalar, amur kaaklar, dolgu
olumas ve delme hznda azalmalar grlmektedir. ekil 6da ardml
formasyonlarda kuyunun deyden sapma durumu verilmitir.



ekil 6. Ardml formasyonlarda kuyunun sapmas (zdemir,2007)
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





75
c. Sondaj Teknii

1. Bu tr ardalanmalarn olduu sahalarn delinmesi esnasnda takmda mutlaka
saptrmaz kullanlmaldr.
2. Sert formasyondan sonra yumuak formasyona girildiinde, takma bask verilmeden
ilerlenmeli, sert formasyona tekrar girildiinde bask artrlmaldr.
3. amur kaa gzlenen durumlarda delme ilemine su ile devam edilmeye
allmamal, kaan nlenmesi iin tedbir alnmaldr. Kaan nlenmesi iin,
amura dolam salama maddesi katlmaldr.
4. ki sert formasyon arasnda yumuak veya maaral (akc, gevek imentolu,
tutturulmam malzeme ieren) bir formasyon bulunuyor ise bu ksm delinirken amur
kaaklar olacaktr. Kaak nedeniyle amurun sva yapma zellii zayflayacak,
kuyudaki malzemenin kuyu dna atlamamas nedeniyle kuyuda dolgu oluacaktr.
Byle bir formasyonun delinmesi srasnda u ilemler srasyla yaplabilir;
- Yklma/gme suretiyle dolgu oluturabilecek ve amur kaa olasl olan bu tip
formasyonda bir miktar ilerlenir
- Delinen blmde yklma ve dolgu olup olmadnn tespiti iin takm gvenli
blgeye kadar ekilir
- Yklma yapan ve kuyuda dolgu oluturan malzemeyi kuyu dna atmak iin amurun
zellikleri iyiletirilir (bentonit ve polimer eklemek suretiyle) ve dolgu tamamen kuyu
darsna atlana kadar dolam devam ettirilir
- Kontrol iin takm sert birime kadar ekilerek bir mddet beklenir. Takm tekrar kuyu
tabanna kadar indirilerek dolgunun tamamen temizlenip temizlenmediine baklr
- Dolgu tamamen kuyu dna atlana kadar bu ilem tekrarlanr ve dolgu kuyu dna
tamamen atldktan sonra ilerlemeye devam edilir.
- Kuyu boluunun tekrar tepkisiz hale gelmesi ve amur kaann nlenmesi iin
svama yetenei yksek olan sondaj amuru ile kuyu duvarnda etkili bir sva
oluturmak gerekir. Ayrca amur zellikleri srekli olarak kontrol edilmelidir.
amur kaa ve yknt gzlenmiyor ise kuyu, dner sondaj yntemi ile
tamamlanmaldr. ayet amur kaa devam ediyor ve formasyon jeotermal akkan
bulundurmuyorsa, bu ksm imentolanmal veya bu ksma kadar muhafaza borusu
indirilmelidir. Makina artlar ve formasyon koullar uygun ise, bu ilem ve/veya
ilemlerden sonra kuyudibi ekici kullanlarak ilerlemeye devam edilmelidir.

1.2.5. Maaral ve atlakl formasyonlar

a. Jeolojik Tanm

Maaral formasyonlar, bnyesinde oluumu srasnda veya sonradan oluan maara
veya boluklar bulunan jeolojik birimlerdir.

atlakl formasyonlar, yapsal veya tektonik etkiler ile oluumu srasnda atlak veya
krklar meydana gelmi olan formasyonlardr.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





76

b. kabilecek Sorun

Bu tr formasyonlarda grlen en nemli sorunlar kuyunun deyden sapmas, dner-
amurlu sondaj ynteminde amur kaaklar nedeniyle dolamn salanamamas ve
kuyu dibi ile ekici ile delgi srasnda oluan takm skmalardr. ekil 7de atlakl ve
maaral formasyonlarda kan sondaj sorunlar grlmektedir.



(a) (b) (c)
ekil 7. atlakl ve maaral formasyonda kan sondaj sorunlar (zdemir,2007)
(a) Kuyunun deyden sapmas, (b) amurun atlaklara kamas, (c) amurun maara
ve boluklara kamas

c. Sondaj Teknii

Fazla paralanm, atlakl ve maaral formasyonlarda, haval sondaj ile allarak
ou zaman yksek delme hzlar salamaktadr. Bu yntemle atlakl, masif ve sert
formasyonlarda 70-150 m gnlk ilerleme yaplabilmektedir.

atlakl ve maaral formasyonlarda haval sondaj yaplrken, tabanca matkabnn kuyu
duvar veya tabanna vurmas ile birlikte formasyondan iri paralar kopar ve takm
zerine der veya maaralardaki akllar takm zerine ylr. Bu durum, kuyu dibi
tabancas ile almay zorlatrr. Kpk ve hava kuyu tabanna iletilemedii iin
takmda skmalar gzlenmektedir (kuyudaki dolgunun veya kopan paralarn kuyu
dna atlmasna hava hattndan kpk ile birlikte polimer katlmas yardmc olabilir).
Bu tr bir sorunun zlmesi iin delme ilemi ile ezamanl olarak muhafaza
borusunun srlebildii sondaj makinalarnn kullanlmas ideal olup, byle bir
donanmn olmamas halinde akl akan ve paral seviyelerin akkan ierip
iermemesine bal olarak kalc veya geici borulama yaplarak ilerleme temin
edilebilir. Bu seviyelerde jeotermal akkan olmadnn tespit edilmesi durumunda
imentolama yaplarak daha kk apl matkap ile delme ilemi tamamlanabilir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





77
Dner sondaj yntemi ile paralanm ve atlakl sert formasyonlarn delinmesi
srasnda, atlakl formasyon paralarnn kuyu ierisine dmesi ve amur kaaklarnn
olmas nedeniyle kuyuda dolgu oluumu gzlenir ve ilerlemenin ok zor yaplmas sz
konusudur.

Maaral veya atlakl formasyona girildiinde bu durum sondr tarafndan fark
edilmeli ve ani takm dnn olduu seviyeler belirlenmelidir. Takm yukar ve
aa hareket ettirilmek suretiyle maara veya boluun hacmi belirlenmelidir. Her bir
iki metre ilerlemeden sonra takm gvenli seviyeye kadar ekilerek takm skmas
nlenmelidir. Byle bir durumda, sondaj amurunun zellikleri iyiletirilmeli (zellikle
sva yapma yetenei, amura polimer katlarak artrlabilir) ve kaak nleyici maddeler
amura katlarak dolam salanmal ve ilerlemeye bu ekilde devam edilmelidir.
Formasyonun jeotermal akkan bulundurma ihtimali yoksa kuyu hareketsizliini
salamak iin bu ksmn imentolanmas da dnlebilir.

1.2.6. Yksek basnl formasyonlar

a. Tanm

Bulunduu derinlie gre gzenek basnc, o sahaya gre normalin stnde olan
formasyonlara yksek basnl formasyon denilmektedir.


b. kabilecek Sorun

Jeotermal sondaj almas srasnda, kuyuda geilen formasyonlardan basnl
akkann kontrolsz bir ekilde harekete gemesi ve sondaj kuyusuna dolmas-kuyuda
ykselmesi sonucunda sondaj kulesine, alanlara ve evreye zarar verecek ekilde
fkrmasdr (blowout) (ekil 8).


ekil 8. Yksek basnl formasyondaki akkann kuyuya dolmas ve kuyuda
ykselmesi

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





78

c. Sondaj Teknii

Sondaj kuyusunda geli olduu belirlendikten sonra emniyet vanalar; tijler etrafnda
kapatlmaldr (ekil 9). Daha sonra sabitlenmi muhafaza borusu kapatma basnc ve
sabitlenmi tij kapatma basnc kaydedilmelidir. Kuyunun emniyet vanalar ile
kapatlmasnn ilk amac kuyu ierisine daha fazla formasyon akkannn dolmasn
nlemek ve tij kapatma basncn ile muhafaza borusu kapatma basncn kullanarak
formasyon basncnn hesaplanmasn salamaktr. Formasyon basnc hesaplandktan
sonra, bulunan formasyon basncn yenerek kuyuda dengeyi salayabilecek yeni
sondaj amurunun younluu hesaplanmaldr. Daha sonra kuyu ierisindeki orijinal
amur, yeni amurla deitirilerek kuyu ldrlmelidir. Kuyu ldrlp kuyuda denge
salandktan sonra normal sondaj almasna devam edilirken, formasyon basncyla
amurun hidrostatik basnc arasnda emniyet pay olacak ekilde amur younluu
arttrlmaldr.

Yksek basnl formasyonlarn bulunduu bilinen veya tahmin edilen jeotermal
sahalarda, sondajclk asndan en nemli ilem sondaj amurunun kontroldr.
Srekli olarak, rutin amur testleri (kek kalnl, younluk vb.) yaplmaldr. Sondaj
amuru zelliindeki deiimler srekli olarak kontrol edilmeli ve jeolojik koullara
uygun olarak amur zellikleri iyiletirilmelidir.


ekil 9. Kapatlm bir sondaj kuyusunun ematik grnm
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





79
2. KAYNAKLAR

IWCF, 2005; Well Control Manual.
zdemir, A., 2007. Sondaj Tekniine Giri.
zdemir, A.,2007. Jeotermal Sondaj Tekniinin Esaslar. Sondaj Dnyas. Say:4, s.
27-30
zdemir, A., 2007. Jeotermal Sondajlarda Formasyon zelliklerine Uygun Matkap
Seimi in Yeni Bir Yaklam. ukurova 30. Yl Jeoloji Sempozyumu, Bildiri
zleri Kitab, s. 89
zdemir, A., 2007. Jeotermal Enerji Sondajlar. Enerji Petrol & Gaz, Say: 338, Teknik
Ek, 2 s.
zdemir, A., 2006. Su ve Jeotermal Sondaj almalarnda Formasyon Kaynakl Baz
lerleme Glkleri ve zmlerine Ynelik Yaklamlar. 59. Trkiye Jeoloji
Kurultay. s. 429
zdemir, A., 2006. lkemiz Jeotermal Sondaj Sektrnn Yaps, Eitim Durumu ve
Uygulamalar zerine Baz Deerlendirmeler. Jeoloji Mhendisleri Odas Jeotermal
Enerji ve Yasal Dzenlemeler Sempozyumu, Bildiriler Kitab, s. 1-4
zdemir, A., 2006. Jeotermal Kuyularda Haval Sondaj Tekniinin Kullanm. Jeoloji
Mhendisleri Odas Jeotermal Enerji ve Yasal Dzenlemeler Sempozyumu,
Bildiriler Kitab, s. 5-16
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





80




BATI ANADOLUDA KABUK ELEKTRKSEL YAPISI LE
JEOTERMAL SSTEMLER ARASINDAK LK

THE RELATIONSHIP BETWEEN CRUSTAL CONDUCTIVITY
STRUCTURE AND GEOTHERMAL SYSTEM IN WESTERN ANATOLIA

ALAR, .

stanbul Teknik niversitesi, Maden Fak., Jeofizik Mhendislii Bl., 34469 Maslak, stanbul
caglari@itu.edu.tr


ZET
Tektonik olarak aktif blgelerdeki kabuk ierisinde greceli yksek iletken zonlarn
bulunduu alanlarda jeotermal potansiyelin daha yksek olduu bilinmektedir. Jeotermal
sistemlerin jeoelektriksel olarak karekteristik yerler olduunu vurgulamak ve gstermek
iin baz jeotermal alanlarda jeofizik aratrma ile elde edilmi elektriksel yaplarn
yorumlanmas zerine eitli rnekler bu almada verilmitir. Gerekte, bu alanlarda
kayalarn toplam zdirenleri hidrotermal akkanlarn dolamndan dolay daha dk
deerlere doru azalr. Dier yandan, jeotermal aktiviteden dolay kabuksal yksek
iletkenliin ve yksek s aksnn birlikte ortaya kt alanlar Bat Anadoluda olduka
oktur. Bu almada ikinci olarak, Bat Anadoluda llen toplam alt manyetotellrik
profilin yer ald alanlarn s aks rejimi ile kabuk elektriksel iletkenlii arasndaki
ilikiler incelenmitir. Bunun iin Kuzeybat Anadoluda (Sakarya blgesi), Ege ve
Gneybat Anadoluda manyetotellrik almalar ile elde edilen elektrik yaplarn
yorumlanmasndan yararlanlarak iletken zonlar belirlenmitir. Yukarda sz edilen
ilikiyi aratrmak iin bu zonlar gznne alnmtr. Bu blgelerdeki jeotermal scak su
kaynaklarnn hidrokimyasal analiz sonular kullanlarak SiO
2
jeotermometre
hesaplamalar ilk olarak yaplmtr. Elde edilen verilerden tretilen kabuksal s aks
dalmlar yksek iletken zonlar karekterize eden derinlik bilgileri ile daha sonra
ilikilendirilmitir. Bu ilikiyi tanmlayan matematiksel bant kullanlarak ilgilenilen
alanlarda yerii scaklklar hesaplanm ve derinlik-scaklk grafikleri elde edilmitir.
Yaplan deerlendirmelere gre dier blgelere karn Kuzey Egedeki yer ii scakl
anlaml olarak daha yksektir.
Anahtar Kelimeler: Bat Anadolu, elektrik yap, jeotermometre, s aks

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





81
ABSTRACT
It is known that the geothermal potential is higher in the sites where the relatively high
conductive zones occurred within tectonically active regions. Several examples on the
intepretation of electrical structures found at some geothermal sites using geophysical
exploration are firstly presented in this study to stress and to show that the geothermal
systems are always seem as the geoelectrically characteristic place. In fact, the bulk
resistivity of the rocks in these areas is decrease to the lower values due to circulations of
the hydrothermal fluids. On the other hand, the regions where high electrical conductivity
and high heat flow due to geothermal activity coexisted are quite much in Western
Anatolia. In this study secondly, the relationships between heat flow regimes and crustal
conductivities at the regions where totally six magnetotelluric profiles measured in the
Western Anatolia are reviewed. In the Northwestern Anatolia (Sakarya region), Aegean
and Southwestern Anatolia the conductive zones were therefore determined from the
interpretation of electrical structures obtained by magnetotelluric studies. These zones are
considered to investigate relationship mentioned above. The SiO
2
geothermometer
calculations are firstly made using hydrochemical analysis data in these geothermal
regions. The heat flow distributions produced from obtained data then linked to the depth
data characterized highly conductive zones. Earths interior temperature are finally
calculated for the interested regions using mathematical equation described this relation,
and the depth-temperature graphics are plotted. The results obtained from interpretations
reflect that northern Aegean has meaninfully high Earths inner temperature then other
regions
Key Words: Western Anatolia, elektrik yap, geothermometer, heat flow

1. GR

Alp-Himalaya orojenik kua zerinde bulunan ve gen tektonik etkinlikler sonucu
gelien grabenler, yaygn volkanizma ve hidrotermal alterasyonlar nedeniyle, doal
buhar ve gaz klaryla birlikte ve scaklklar yer yer 102
o
Cye ulaan 1000in
zerindeki scak su kaynann varl Trkiye'nin nemli bir jeotermal enerji
potansiyeline sahip olduunu gstermektedir.

Jeotermal sahalarda alnan mineralli su rneklerinin jeokimyasal analiz sonularnn
jeofizik almalar iin nemli bulgular ortaya koyduu bilinmektedir. zellikle su
kimyasndan elde edilmi olan tuzluluk deerlerinden yararlanarak yaplan jeotermik
hesaplamalardan rezervuar scakl tahmini yaplmaktadr. Bu bulgu ise sahann
zellikle elektrik zdiren verisi ile kyaslanabilmekte ve daha da ileri gidilerek
mineralli suyun elektrik iletkenlik deeri ile kullanldnda ise (Archie, 1942)
hidrotermal akkann dolat ortam iin porozite (gzeneklilik) hesab
salanabilmektedir (alar ve Demirrer, 1999). Jeotermal sahalarda yeriindeki
scaklk, mineralli scak su varl ve hidrotermal alterasyonlar (rnein piritleme,
kaolinleme ve grayzenleme gibi) zellikle kaya elektrik zdirencini yan kayalara
kyasla nemli ekilde drmektedir. Bu nedenle jeotermal sahalarn aratrlmasnda
manyetotellrik ve elektrik zdiren almalarnn n planda tutulduu izlenmektedir
(Lugao ve di., 2002; Volpi vd., 2003; alar ve seven, 2004; Ushijima vd., 2005;
Oskooi vd., 2005; Los Banos ve Maneja, 2005).
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





82
Bat Anadoludaki yksek sismik etkinliin jeotermal alanlar, aktif tektonik zonlar ve
diri fay dalmlar ile belirgin bir uyum gsterdii izlenir (ekil 1). Bu almada, bat
Anadoludaki termal ve mineralli sularn kimyasal analiz ierikleri kullanlarak
jeotermometrelerle scaklk hesaplamalar ve buna bal olarak s aks hesab yaklam
yaplm ve elde edilen bulgular blgenin derin elektrik yap zellii ile
ilikilendirilmitir.

2. BLGESEL YAPI VE JEOTERMAL REJM

Bat Anadolunun genel jeolojik, jeofizik ve jeotermal bakmdan birlikte ortaya kan
zelliklerine bakldnda ortak kesime noktalarnn bulunduu anlalr.

2.1. Genel Jeolojik Yap

Miyosen ncesinde dou-bat dorultulu bir skma basnc etkisi altnda kalan Bat
Anadoluda olumu kuzey-gney dorultulu birok krk ve kelme zonlarnda
jeolojik evreler boyunca jeotermal etkinliklerin ortaya kt bilinir.

Bat Anadoluda yaklak olarak dou-bat uzanmlaryla yaygn bulunan grabenler ve
bunlarn knt alanlar zellikle jeotermal etkinlikleri ile dikkat eker. Gediz ve
Byk Menderes gibi balca knt alanlar geni bir alan kaplar. Gediz Grabeni,
gneybatya doru Salihli ve Alaehir gibi jeotemal alanlarla karekterize edilmitir.
Byk Menderes grabeni ise yaygn jeotermal alanlarn bulunduu blgesel tektonik bir
yap olarak ortaya kar. Grabenin dou ucunda gelimi Denizli Havzas ise yine
jeotermal bakmndan nemli etkinliin gzlendii kesimdir. Bu balca yaplarn
dnda Soma, demi, Bigadi, Demirci, Emet, Uak, Tavanl, Ktahya ve zmir
havzalar da nemli jeotermal alanlardr.

2.2. Jeotermal Rejim

Yksek scaklkl hidrotermal akkanlar ieren sahalar genelde gen ve aktif tektonik
sonucu oluan grabenler civarnda yer almaktadr (ekil 1; Yolsal vd., 2005). Dk ve
orta scaklkl sahalar ise volkanizmann ve fay oluumlarnn etkisi ile Orta ve Dou
Anadolu'da ve Kuzey Anadolu Fay kua boyunca kuzeyde bulunmaktadr. Jeotermal
kaynaklarn incelenmesine gore Marmara blgesindeki s aks younluu genelde
ortalama 60 mW/m
2
civarnda olup noktadan noktaya 50 mW/m
2
orannda deiim
gstermektedir. Marmara blgesinin gneyi ise 100 mW/m
2
deerine kadar ulaan ve
dier kesimlere (rnein kuzey Marmara ve Trakya) gre daha yksek bir s aks
younluunu zelliini yanstr (Pfister vd., 1998).

2.3. Silika Scakl ve Is Aks Dalm

Jeotermal kaynaklarla termal ve mineralli sularn zelliklerinin aratrlmasn etkin
klmak iin jeotermometreler kullanlr. Jeotermometrelerdeki temel mantk yeralt
suyu iinde scaklkla znrl artan ve znen minerallerden yararlanarak
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





83
bunlarn oluum scakln hesaplamaktr. Bat Anadoludaki jeotermal su rneklerinin
analiz verileri (MTA) kullanlarak jeotermometre hesaplamalar yaplmtr. Silika
jeotermometre hesaplamalarnda

[ ]
15 . 273
log 205 . 5
1315
2 10
2

=
SiO
T
SiO
(1)

bantsndan (Kolesar ve Degraff, 1978) yararlanlmtr. Burada TSiO
2
silika
scakldr. Akkanlarn analizlerinde znm olarak yeralan [SiO
2
] deerleri (ppm
olarak) (1) bantsnda kullanlarak yaplan hesaplamalar sonucu elde edilen silika
scaklk dalm Bat Anadolu iin ekil 2 de gsterilmitir.


ekil 1. Bat Anadoluda scak sularn dalm ve sismik etkinlik

Bat Anadoludaki SiO
2
scaklklar dalmlar incelendiinde, ortalama 125 C150 C
olarak ortaya kan deerler gzlenmektedir. En yksek silika scakl Denizli-
Kzldere mevkiinde 235C ve en dk silika scakl Isparta-Stler kesiminde 21C
olarak bulunmutur. Blgesel anlamda dalmlar incelendiinde; Afyon-mer,
Aksaray-Acgl, anakkale-Tuzla, Denizli-Pamukkale, Denizli-Kzldere, zmir-
Agamemnun, Ktahya-Simav, Manisa-Salihli, Nide-iftehan kesimlerinde silika
scaklnn yksek olduu grlmektedir. Bat Anadolunun s aks ve jeotermal
potansiyel asndan olduka yksek bir blge olduu belirtilmiti. Blgenin zengin
termal ve mineralli su analizleri ve uzun yllar yzey ortalama scakl kullanlarak
belirlenen silika scaklk deerlerinden yaplan s aks hesaplamalar aslnda bir
yaklam olarak kabul edilir. Bu deerlerin Bat Anadoludaki dalm incelendiinde
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





84
aktif tektonik ile uyumlu bir karekterin varl izlenir. Ortalama s aks deerinin 100
150 mW/m
2
olduu, en yksek s aks deerinin Denizli-Kzlderede 318 mW/m
2
ve
en dk s aks deerinin Isparta civarnda


ekil 2. Bat Anadoluda silika scaklk dalm.


ekil 3. Silika scaklklarndan hesaplanan Bat Anadoludaki s aks ile sismik etkinlik
ve faylar
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





85
Stlerde 12 mW/m
2
olduu anlalmaktadr. Is aksnn en yksek blgeler Afyon-
mer, Aksaray-Acgl, anakkale-Tuzla, Denizli-Sarayky, Denizli-Kzldere, zmir-
Agamemnun, zmir-Dikili, Ktahya Simav, Manisa-Salihli, Nide-iftehan ve Sakarya-
Akyaz alanlardr. ekil 3de ise faylar sismik etkinlik ve s aks dalm birlikte
verilmitir. Scak alanlar faylarn ve sismik aktivitenin youn olduu blgelerde birlikte
ortaya kmaktadr. Bu ilikinin en iyi gzlendii alanlar Kuzey Anadolu Fay
(KAF)nn ikiye ayrld Gevye- Tarakl, KAF zerinde orum-Karg, sismik olarak
etkin olmayan fakat bir ok krn bulunduu Nide-iftehan, anakkale-Tuzla,
Menderes ve Gediz grabenleri, Denizli-Pamukkale-Kzldere ve yine sismik aktivitenin
youn olduu Ktahya-Simav sahalardr.

3. KABUK ELEKTRKSEL YAPISI VE JEOTERMAL SSTEMLERLE
LKS

Yer kabuunu oluturan kayalarn elektrik zellikleri onlarn trleri ile petrofizik
parametrelerine (boluk, su dolam, scaklk, atlaklk ve krklk) sk skya baldr.
Bu zellik kabuk ve jeotermal aratrmalarnda elektrik-elektromanyetik yntemlerin
yaygn kullanlmasnn nedeni olmaktadr. Kuzeybat Anadoluda llen bir
manyetotellrik profil verilerinin empedanslarnn kullanlarak gerekletirildii Mohr
emberler analizi bu blgede uzanan Sakarya, Bornova zonlarn ve grabenleri
jeoelektrik olarak ayrt etmede nemli bulgular ortaya koymaktadr (Bayrak vd., 2000).
Yine Bat ve Dou Anadolu kabuk aratrmalarnda manyetotellrik profiller
allmtr (alar, 2001; Trkolu vd., 2006).

3.1. Elektriksel Yaplar ve Yksek letkenlik

Bat Anadoluda gerek jeotermal aratrmalar ve gerekse kabuk almalar erevesinde
alnm manyetotellrik lmlerin deerlendirmelerinden yer elektrik yaplar elde
edilmitir. Toros kuann genel dou-bat gidiindeki deimeyle oluan, yaklak ters
V biimli kesimi Isparta Bklm olarak tanmlanr. Isparta Bklm blgesinde
sismik hz snmlenmesindeki keskin bir azalma kabuk kalnlnda da azalmay iaret
ediyor olabilir (Sandvol vd., 2003). Isparta Bklmnde gelien volkanizmann yeni
tektonik dnem ierisinde grabenlere bal olan levha ii volkanizma olarak
tanmland ne srlr (Koyiit, 1983; 1984). Ayn gre gre volkanizmann ada
yaylar ortamnda deil fakat ktasal ortamda derinde oluan ksmi ergimeden
kaynakland belirtilmitir. Nitekim Isparta Glck volkaniklerinin petrolojik aratrma
sonular yerin s kesimlerine kadar ulaarak gemiteki pskren mama
kapanmnn varln iaret eder (Kumral vd., 2006).

Yer elektrik yapsn ortaya koymak amacyla Isparta Bklmn kesen ve Afyon ile
Antalya arasnda uzanan AG ile isimlendirilen profilde manyetotellrik lmler
yaplmtr. Transverse Electric (TE) ve Transverse Magnetic (TM) verileri ayr
ayr ve birlikte olarak ters zmlemede kullanlarak herbir durum iin elektrik 2-
Boyutlu modeller elde edilmitir (ekil 4). Ters zmden hesaplanan 2-boyutlu
elektrik yap, Afyon civarndaki Sandkl grabeni altnda byk olaslkla jeotermal
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





86
aktiviteden ileri gelen iletken (<50 Ohm-m) bir zonu (ZON-1) iaret etmektedir. Dier
bir iletken zon (ZON-2 yaklak 5-10 ohm-m) ise sismik olarak aktif olan Dinar Grabeni
altnda ortaya kmtr. zdirencin keskin olarak birdenbire ok dk deerlere
azalmas byk olaslkla her iki zonun da (ZON-1 ve ZON-2) yksek geirimli ve
bundan dolay da yeraltndaki jeotermal akkanlarla doymu olabileceini iaret
etmektedir. Aratrma blgesinde zellikle Afyon civarnda nemli jeotermal alanlar
bulunmaktadr. Blgede ok sayda graben sistemi de yer almaktadr.

Altere olmam salam kayalar binlerce ohm-m deerinde yksek zdiren deerleri
ile karekterize edilirken krk ve atlakl zellik gsteren ve buna bal olarak gelien
porozite nedeniyle yeraltndaki mineralli ve zellikle scak akkanlar barndran ve
onlara geit veren kayalarda elektrik zdiren ise ok dk deerlere azalmaktadr.
Yaklak olarak 5-13 km derinlikler arasnda (AG2-AG3 arasnda) Sandkl
grabenindeki Hdai jeotermal alann (ZON-1) ve Dinar grabeni (AG6-AG8 aras: ZON-
2) altnda zdiren ok dk deerlerdedir. Fakat yaklak 7 km derinlie kadar AG4-
AG9 arasnda zdiren greceli olarak daha yksektir. AG5-AG10 arasnda Dinar
grabeni etkisi dnda gzlenen orta-yksek deerdeki zdiren ise st Kambriyen yal
metamorfik temel ile ilikilendirilebilir.

Isparta Bklm batsndaki Gneybat Toroslar kesen bir manyetotellrik profildeki
verilerin deerlendirilmesine bal olarak kabuk iinde iki karekteristik zon ortaya
konulmutur (Grer vd., 2004). Profil iin daha nceki yllarda yaplan 1-Boyutlu ilk
deerlendirmelerine gre ise iki iletken ince zonun Finikeden Acpayam ve Tavasa
kadar uzand yorumu getirilmitir (ekil 5). S iletken ince zon (1-10 Ohm-m) 10-20
km derinlikler arasnda yer alrken ikinci iletken zon ise 35-40 km arasnda uzanm
gstermitir. Bu ikincisi derindeki iletken zonun zdirenci stteki gibi 1-10 Ohm-m
aralndadr.

3.2. Yksek letkenlik ve Kabuktaki Scaklk

Kabuun derin kesimlerindeki iletkenlik anlaml ekilde yer iindeki scaklktan
etkilenerek var olmaktadr. Bu nedenle, yer iindeki scakln yksek iletkenlik
gsteren kabuksal zonlara olan derinlik bilgisi ile tahmin edilebilmesi olanakl
grlmektedir (Adam, 1978; 1980; Majorowicz vd., 1993). Bat Anadoluda yksek
iletkenlik ve yksek s aks ile birlikte ortaya kan alanlarn ortaya konulup kabuk
iindeki scakln belirlenmesi bu aamada amalanmaktadr. Kabuk ierisinde ortaya
konulan yksek iletkenlik gsteren zonlarn derinlik bilgileri ve ayn alandaki s aks
deeri kullanlarak kabuk ile ilgili snn hesaplanmasnda bir yaklam
getirilebilmektedir.

nce iletken zonlarn belirlenmesi iin elektrik yap modellerinin incelenmesine
geilmesi gerekir. Trakya havzasndaki manyetotellrik almalar ile elde edilen
elektrik yapda (lkk, 1981) ok iletken ince zonlar yaklak 10-15 km ve 30-35 km
derinlikler iin yorumlanmtr. Yine Zonguldak civarndaki smetpaa-akraz ve
hsaniye-Safranbolu arasndaki iki ksa profilde belirlenen elektrik yaplar yaklak 20-
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





87
30 km derinlikler aralnda dzensiz uzanan ince yksek iletken zonlarn varln
iaret eder (lkk, 1990). Bilecik civarndaki Trkmenky-Geyve arasnda uzanan
manyetotellrik profilinde elde edilen elektrik yap ise 0.01-0.1 ohm-m gibi ok dk
zdiren veren 15.86.2 ve 60.015.0 derinliklerde uzanan iletken zonlarn varln
iaret etmitir (alar ve seven, 2004).


ekil 4. Afyon-Antalya arasnda uzanan AG profili boyunca alnan manyetotellrik
llerin ters zm ile hesaplanan 2-boyutlu yer elektrik yaps ve yorumlanan
iletken zonlar.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





88

ekil 5. Finike-Tavas arasndaki profil boyunca elde edilen basitletirilmi elektrik yap
kesidinde (lkk, 1987) ayrt edilen yksek iletkenlik gsteren zonlar.

Kuzey Egede kabuk almalarna ynelik olarak lmlerin yapld Kean-Salihli
profilindeki 1-boyutlu elektrik yapda ok iletken (~0.8-10 ohm-m) ince bir orta
katman 3000 Si deerindeki toplam iletkenlik ile karekterize edilmitir. Yaklak 6.5-12
km derinliklerde uzanan bu katmann altnda ve stnde direnli kabuksal kayalar yer
almaktadr. Biga yarmadasnda bu zonun daha s kesimlerde bulunduu
yorumlanmtr. Ayn profil iin elde edilen elektrik yap modelinde 0.1-0.3 ohm-m ve
0.1-1 ohm-m deerlerindeki ok dk iletkenlie sahip dier iki zon ise daha
derinlerde (en az 21.5 km) elde edilmitir.

Is aks deerinin (Q ) bilinen bir alan iin aada belirtilen bant yazlabilir (Lewis
vd., 1988).

(2)

Burada Q
0
parametresi bir D derinlii altndaki A
0
birim hacim tarafndan retilen s
aksn simgeler. Bu nedenle Q
0
parametresi indirgenmi s aks olarak adlandrlr.
Herhangi bir d derinliindeki T(d) scakl ise aadaki bantdan hesaplanabilir
(Lachenbruch, 1971).

T d Q d K e D A K
d D
( ) . / ( ). /
/
= +

0
2
0
1
(3)


Burada Q
0
parametresi yukarda belirtildii gibi D kalnl iin radyojenik etkiden
kaynaklanan s aksn, K kaya ssal iletkenlii ve d ise ilgilenilen derinlii simgeler.
Yukardaki (2) bantsndan yazlan A
0
denklii (3) de yerine konularak aadaki
matematiksel iliki yeniden yazlabilir.

T d Q d K e Q Q D K
d D
( ) . / ( )( ). /
/
= +

0 0
1
(4)

Q Q D A = +
0 0
.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





89
Eer Q
0
, K ve D parametreleri iin uygun deerler kullanlrsa ilgilenilen bir d
derinliindeki T(d) scakl (4) bants ile hesaplanabilir.

Bat Anadoludaki elektrik yaplarda yukarda irdelendii gibi belirlenen ok iletken
zonlarn d- derinlik bilgileri (4) bantsnda kullanlarak kabuk iin scaklk
hesaplamalar yaplmtr. Hesaplamalarda st ve alt kabuu temsil eden K=2.5 W/mK
deeri (Majorowicz vd., 1993) kullanlmtr. Bantdaki D iin ise olarak ortalama
havza derinlii olan 8 km deeri alnmtr. Ayrca Q
0
parametresi olarak s
derinliklerdeki iletken zonlar iin 40 mWm
-2
ve 15 km den daha byk derinliklerdeki
iletken zonlar iin ise 60 mWm
-2
deeri dikkate alnmtr (Pollack ve Chapman, 1977).


ekil 6. Kabuktaki yksek iletken zonlarn derinliklerinin fonksiyonu olarak
hesaplanm yer ii scaklklar. (a-stte): Trakya havzas ve Kuzeybat Anadolu.
Grafikteki semboller: (1) smetpaa-akraz ve hsaniye-Safranbolu profilleri; st kabuk
iin: (2) Trkmenky-Geyve, (5) Trakya. Alt Kabuk iin: (3) Trkmenky-Geyve, (5)
Trakya. (b-altta) Kuzeybat Ege ve Gneybat Anadolu. Alt kabuk iin: (1) Kean-
Salihli profili, (4) Finike-Tavas profili; Alt kabuk iin: (2) Kean-Salihli profili, (3)
Finike-Tavas profili.

Hesaplanan deerler scaklk-derinlik grafii olarak iki blge grubu iin ekil 6 da
gsterilmitir. Trakya blgesinde scakln dk ve Kuzeybat Anadolu blgesinde ise
genellikle daha yksek olduu anlalmaktadr (ekil 6a). Kuzey Egede ize alt ve st
kabuk iin hesaplanan scakln yksek deerlerde olduu izlenmektedir (ekil 6b).
Gneydou Ege blgesinden daha yksek olarak elde edilen bu bu bulgunun blgenin
aktif tektonii ve jeotermal etkinlii ile badatrlabilmektedir. Yaplan hesaplamalarn
ssal rejimin dalm hakknda yksek iletkenlikle ulalan uygun bir yaklam olduu
bu almada ngrlen bulgulara ulald gzlenmektedir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





90
4. KAYNAKLAR

Adam, A. 1978. Geothermal effects in the formation of electrically conducting zones
and temperature distribution in the earth. Physics of the Earth and Planetary Interiors
17, P21-P28.
Adam, A. 1980. Relation of mantle conductivity to physical conditions in the
asthenosphere. Geophysical Surveys 4, 43-55.
Archie, G.E., 1942. The electrical resistivity log as an aid in determining some reservoir
characteristics. AIEM Trans. 146, 54-62.
Bayrak, M., lkk, O.M., Kaya, C., Baokur, A.T., 2000. Magnetotelluric data in
western Turkey: Dimensionality analysis using Mohr circles. Journ. of Geophysical
Research 105, 23,391- 23,401.
alar, ., Demirrer, M., 1999. Geothermal exploration using geoelectric methods in
Kestanbol, Turkey. Geothermics 28, 803-816.
alar, ., 2001. Electrical resistivity structure of the northwestern Anatolia and its
tectonic implications for the Sakarya and Bornova zones. Physics of the Earth and
Planetary Interiors 125, 95-110.
alar, ., seven, T., 2004. Two-dimensional geoelectrical structure of the Gynk
geothermal area, northwest Anatolia, Turkey. Journal of Volcanology and
Geothermal Research 134, 183-197.
Grer, A., Bayrak, M., Grer, O.F., 2004. Magnetotelluric images of the crust and
mantle in the southwestern Taurides, Turkey. Tectonophysics 391, 109120.
lkk, O. M., 1981. Manyetotellrik yntemle Trakyada yerkabuunun aratrlmas.
.. Yerbilimleri Dergisi 2, 307-319.
lkk, O. M., 1987. Bat Toroslar Manyetotellrik lme ve Deerlendirme Projesi.
TBTAK Int. Report, 82 pp.
lkk, O. M., 1990. Kuzey-kuzeybat Anadolunun derin zdiren yaps. Doa Tr. J.
of Eng. and Env. Sci. 14, 598-617.
Koyiit, A. 1983. Hoyran Gl (Isparta Bklm) dolaynn tektonii, TJK Blteni 26,
1-10.
Koyiit, A.,1984. Gneybat Trkiye ve yakn dolaynda levha ii yeni tektonik
geliim: TJK Blt. 27,1-15.
Kolesar, T.P. and Degraff, V.J., 1978. A Comparison of the Silica and Na-K-Ca
Geothermometers for Thermal Springs In Utah, Geothermics .6, 221-227.
Kumral, M., Coban, H., Gedikoglu, A., Kilinc, A., 2006. Petrology and geochemistry of
augite trachytes and porphyritic trachytes from the Glck volcanic region, Isparta,
SW Turkey: A case study. Journal of Asian Earth Sciences 27, 707716.
Lachenbruch, A. H. 1971. Vertical gradients of heat production in the continental crust,
2. Theoretical detectability from near surface measurements. J. Geophys. Res. 76,
3842-3851.
Lewis, T. J., Bentkowski, W. H., Davis, E. E., Hyndman, R. D., Souther, J. G. and
Wright, J. A. 1988. Subduction of the Juan de Fuca plate: thermal consequences. J.
Geophys. Res. 93, 15207-15225.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





91
Lugao, P.P., Terra, F.E., Kriegshauser, B., Fontes, S., 2002. Magnetotelluric studies of
the Caldas Novas geothermal reservoir, Brazil. Journal of Applied Geophysics 49,
33-46
Majorowicz, J. A., Gough, D. I. and Lewis T. J. 1993. Electrical conductivity and
temperature in the Canadian Cordilleran crust. Earth and Planetary Science Letters
115, 57-64.
Oskooi, B., Pedersen, L.B., Smirnov, M., Arnason, K., Eysteinsson, H., Manzella, A.,
the DGP Working Group, 2005. The deep geothermal structure of the Mid-Atlantic
Ridge deduced from MT data in SW Iceland. Physics of the Earth and Planet. Int.
150, 183-195.
Pfister, M., Rybach, L., Simsek, S., 1998. Geothermal reconnaissance of the Marmara
Sea region (NW Turkey) surface heat flow density in an area of active continental
extension. Tectonophysics 291, 77-89.
Pollack, H. N. and Chapman, D. S. 1977. Mantle heat flow. Tectonophysics 34, 174-
184.
Sandvol, E., Turkelli, N., Zor, E., Gok, R., Bekler, T., Gurbuz, C., Seber, D., Barazangi,
M., 2003. Shear wave splitting in a young continent-continent collision: an example
from Eastern Turkey. Geophysical Research Letters 30, No. 24, 8041, doi : 10.
1029/ 2003GL 017390.
Trkolu, E., Unsworth, M., Caglar, ., Tuncer, V., Avsar, U., Tank, B., 2006.
Magnetotelluric imaging of the Eurasian-Arabian collision in Eastern Anatolia. 18
th

Int. Workshop on Electromagnetic Induction in the Earth. 17-23 September 2006, El
Vendrell, Spain. Extended Abstract 1-4, Paper No: S.9-P.20; Session: S9-E5.
Ushijima, K., Mustopa, E.J., Jotaki, H., Mizunaga, H., 2005. Magnetotelluric Soundings
in the Takigami Geothermal Area, Japan. Extended Abstract-0718 in Proceedings
World Geothermal Congress 2005 Antalya, Turkey, 24-29 April 2005.
Volpi, G., Manzella, A., Fiordelisi, A., 2003. Investigation of geothermal structures by
magnetotellurics (MT): an example from the Mt. Amiata area, Italy. Geothermics
32, 131-145
Yolsal, S., Kln, H., alar, ., Taymaz, T., 2005. The relationship between heat flow
regime and active tectonics inferred from seismological data in Western
Anatolia.World Geothermal Congress 2005 Antalya, Turkey, 24-29 April 2005.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





92




AFYON LNDE YER ALAN JEOTERMAL SAHALARIN
NCELENMES

INVESTIGATION OF THE GEOTHERMAL FIELDS LOCATED IN
AFYON

AKAN, B.
1
ve

SER, S.
1

1
Maden Tetkik ve Arama Genel Mdrl, Enerji Dairesi, Ankara
bakan@mta.gov.tr, ssuer@metu.edu.tr


ZET
Afyon ili snrlar ierisinde scakl 30
o
C zerinde olan toplam drt adet jeotermal saha
bulunmaktadr. Bu sahalar, srasyla, mer-Gecek-Kzk-Uyuz jeotermal sahas, Gazlgl
jeotermal sahas, Heybeli-ay-obanlar jeotermal sahas ve Sandkl jeotermal
sahalardr. Afyon ili jeotermal sahalarnda genelde en yal birim olarak tabanda
Paleozoyik yal metamorfitler bulunmaktadr. Metamorfitlerin zerinde kristalize
kiretalar yer almakta ve bu birim Neojen kelleri tarafndan rtlmektedir. Sahalara
ait en gen birimler ise traverten kelleri ve alvyonlar tarafndan temsil edilmektedir.
mer-Gecek sahasnda scaklklar 46 ile 71
o
C arasnda deien ok sayda kaynak k
ve toplam 25 adet kuyu bulunmaktadr. Gazlgl sahasnda scaklklar 38 ile 58
o
C
arasnda deien ok sayda scak su kaynaklar ve toplam 4 adet kuyu bulunmaktadr.
Heybeli-ay sahasnda scaklklar 30 ile 50
o
C arasnda deien kaynaklar
bulunmaktadr. Alanda yaplan ett sonucu belirlenen lokasyonlarda 8 adet kuyu
almtr. Sandkl sahasnda scaklklar 45 ile 70
o
C arasnda deien kaynaklar
bulunmaktadr. Blgede yaplan ett sonucu belirlenen lokasyonlarda 9 adet scak su
sondaj bulunmaktadr. Afyon ili snrlar ierisinde yer alan yksek scakla sahip bu
sular, blgenin termal turizm asndan cazip bir hale gelmesine neden olmutur. Ancak,
blgede termal turizme hizmet eden oteller tarafndan alan kuyular ile termal akifer
kontrolsz olarak iletilmektedir. Bunun yan sra, Afyon l zel daresi tarafndan
oluturulan AFJET (Afyon Jeotermal Istma Tesisleri) irketi, Afyon kentinin jeotermal
enerji ile stlmasna ynelik olarak ok sayda derin sondaj kuyusu aracl ile blgedeki
scak sulardan yararlanmaktadr. Gnmzde stlan konut says 5000 civarndadr,
jeotermal enerji ile stmann ucuz olmas nedeniyle giderek artan bir talep sz konusudur.
Bu talebi karlamak amacyla blgede alacak yeni kuyularla stlacak konut saysnn
artrlmas planlanmaktadr. Ancak, Afyon kentinin tamamnn stlmas iin termal
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





93
akiferin yeterli olup olmad konusunda bir bilgi ve alma bulunmamaktadr. Bu
aamada scak ve mineralli su kaynaklar ynetim plan hazrlanmas zorunluluu ortaya
kmaktadr. Bu amala jeotermal alanlar iin entegra kullanm kapasitesi belirlenerek
scak su kaynaklarnn iletilmesinin tek bir elden kontrolnn yaplmas kaynaklarn
etkin ve verimli kullanm asndan byk nem tamaktadr.
Anahtar Kelimeler: Afyon, scak su, jeotermal potansiyel

ABSTRACT
Within the city borders of Afyon, there are a total of four geothermal fields having
temperatures greater than 30
o
C. These fields are mer-Gecek-Kzk-Uyuz geothermal
field, Gazlgl geothermal field, Heybeli-ay-obanlar geothermal field and Sandkl
geothermal field. In Afyon geothermal fields, generally the Paleozoic metamorphics lie as
the oldest unit in the basement. Above the metamorphics, lies the crystalline limestones,
which are overlain by the Neogene deposits. The youngest units belonging to the fields
are the travertine deposits and the alluvials. In the mer-Gecek geothermal field, several
springs having temperatures ranging between 46 and 71
o
C, and a total of 25 wells exist.
In the Gazlgl field, several thermal springs having temperatures ranging between 38 and
58
o
C, and a total of 4 wells are present. In the Heybeli-ay field, springs having
temperatures changing between 30 and 50
o
C are present. 8 wells have been drilled in the
locations determined by the reconnaissance studies performed in the field. In Sandkl
field, springs having temperatures ranging between 45 and 70
o
C are present. A total of 9
hot water drilling wells exist in the field. The high temperature waters within the city
borders of Afyon caused the area to be an attractive site in terms of thermal tourism
activities. However, the wells drilled by the hotels serving thermal tourism, and the
thermal aquifer itself are exploited without any control. Moreover, AFJET Corporation
established by Afyon Private City Directory utilizes this hot water which has been
obtaining from deep boreholes for the heating of the Afyon city. Today, about 5000
residences are being heated, and because the cost of heating by geothermal energy is quite
low compared to other alternatives, the demand for it is ever increasing. Under this
pressure, the authorities are planning to increase the capacity to meet the demand,
apparently by drilling new boreholes. However, detailed information on whether the
potential and capability of the aquifer is adequate to heat the whole Afyon city is lacking.
At this stage, there is a need for the preparation of a management plan for the hot and
mineral water resources. In this respect, the control of the exploitation of hot water
springs from one source by the determination of an integrated utilization capacity for
geothermal fields, is important in terms of the effective and efficient utilization of the
springs.
Key words: Afyon, thermal water, geothermal potential

1. GR

Afyon ili, jeotermal kaynaklarnn bolluu sebebiyle Trkiyenin en nemli
sahalarndan biri konumundadr. Bu durum Afyonun, zellikle termal turizm asndan
ok nemli bir konuma gelmesini salamtr. Afyonda imdiye kadar yaplan
almalar neticesinde drt ana jeotermal saha tespit edilmi ve bu sahalarda jeolojik ve
jeofizik aratrmalar gerekletirilmitir. Bu sahalar, srasyla mer-Gecek-Kzk-Uyuz
jeotermal sahas, Gazlgl jeotermal sahas, Heybeli-ay-obanlar jeotermal sahas ve
Sandkl jeotermal sahalardr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





94
Afyon ilinin termal turizm ynnden zengin olmasna ek olarak, ilde konut
stmaclnda jeotermalin kullanm da yaygndr. Son verilere gre yaklak 5000
civarnda konut jeotermal su ile stlmaktadr. Sahada ayrca sera stmacl zellikle
mer-Gecek alannda yaygndr.

2. AFYON L JEOTERMAL ALANLARI

2.1. mer-Gecek-Kzk-Uyuz Jeotermal Alan

2.1.1. zet jeoloji

Blgenin jeolojisine ait bilgiler Erien (1976)den alnmtr. Alanda en yal birim
Paleozoyike ait metamorfik istlerdir. Bu metamorfik esas olarak mikaist, istsel
kuvarsit, kalkist, kuvarsl ist ve fillit ile temsil edilmektedir. Metamorfik istlerin
zerinde geili olarak kristalize kiretalar (mermer) yer alr ve bunlar yer yer mikaist
ve kalkistlerle ardalanmaldr. Neojen kelleri metamorfik ist ve/veya kristalize
kiretalar (mermer)nn zerine asal uyumsuzlukla oturur. Neojen birimi aklta,
kumta, kil, kireta, marn, tfit-aglomera, rt ve lahar kelleri ile temsil edilir.
Traverten kelleri ve alvyon ise en gen birimlerdir.

Magmatik etkinlikle ilgili en yal kayalar, Afyon trakitik volkanizmasna bal trakitik,
trakiandezitik ve andezitik volkanitler ile bunlarn tfit, aglomera ve lahar gibi krntl
rnleridir. Alanda daha gen volkanizmay bazalt lavlarna ilikin volkanik etkinlik
oluturur. Sz konusu bazalt lavlar en gen krk zonlarna bal olarak yzeylenirler.

Krk izgilerinin genel istikameti KD-GB, KB-GD ve B-D olup, bunlar Neojen sonu ve
sonras yaldrlar.

Yaplan arazi ettleri ve sondajl almalara gre, Paleozoyik yal kuvarsit, kalkist,
kuvarsl ist ve kristalize kiretalar (mermer), Neojen yal aklta, kumta, bazalt,
kireta ve yredeki tm fay zonlar rezervuar kaya niteliindedir.

2.1.2. Scak su kaynaklar

mer-Gecek-Kzk-Uyuz alannda scaklklar 46-71 oC arasnda deien kaynaklar
kuyular aldktan sonra kurumutur (izelge 1).

izelge 1. mer-Gecek-Kzk-Uyuz jeotermal alanndaki kaynaklar.
Kaynak Ad Scaklk (
o
C) Toplam Debi (l/s)
mer hamam kaynaklar 51-64 2,5
Gecek hamam kaynaklar 52-64 1,5
Kzk-Uyuz hamam kaynaklar 46-71 2,1

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





95
2.1.3.Alan kuyular

mer-Gecek alannda u ana kadar ok sayda kuyu almtr. Bu kuyulara ilikin
bilgiler izelge 2de verilmitir.

izelge 2. mer-Gecek jeotermal alannda alan sondajlar.
Kuyu No Tarih Derinlik (m)
Scaklk
(
o
C)
Debi
(l/s)
retim
ekli
AF-1 1971 905 98 20 A
AF-2 1975 56,8 - T
AF-3 1974 250 97 35 A
AF-4 1990 125,7 95 80 A
AF-5 1995 207,4 95 80 A
AF-6 1996 211,4 74 15 A
AF-7 1996 210 93 6 A
AF-8 1996 250 91 5 A
AF-9 1996 320 49,5 17 A
AF-10 1996 320 96 100 A
AF-11 1996 184 98 - A
AF-12 1997 60 - - T
AF-13 1997 560 81 4,7 A
AF-14 1996 122,2 96 70 A
AF-15 1997 170,7 84 4,5 A
AF-16 1997 218 96 40 A
AF-17 1997 260,5 96 80 A
AF-18 1997 363,6 95 40 A
AF-19 1982 305,3 81 5 G
AF-20 1982 230,3 97 100 A
AF-21 1982 212 91 45 A
AF-22 1983 227 95 50-70 A
AF-23 1983 235,8 90 50 A
R-240 1990 117 82 - -
R-260 1971 165 92 20 A

A: Artezyen G: Gayzer T: Terk




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





96
2.2. Heybeli-ay-obanlar Jeotermal Alan

2.2.1. zet jeoloji

Heybeli-ay-obanlar alannda en yal birim Paleozoyik yal epimetamorf istlerdir.
Metamorfik temeli killi ist, mikaist, kalkist, fillit, kuvarsit, kuvarsl ist ve kuvarsit
istler oluturur. Epimetamorf istlerin zerinde, geili olarak; kristalize kireta
(mermer) ve kalkistler yer alr. Epimetamorf ist ve/veya kristalize kireta (mermer)
ve kalkistleri asal uyumsuzlukla Neojen kelleri rter ve bu keller gzenekli
glsel kireta, killi kireta, marn, tfit, aklta, kumta, kil ve silt ile temsil edilir.
Sahada en gen birimler traverten kelleri ve alvyon rtsdr. Gen volkanik
etkinlie bal kayalar Neojen kelleri arasndaki tfitler ile Neojen sonu ve/veya
sonras yal bazaltlardr.

Alanda gzlenen genel krk hatlar KD-GB ve KB-GD ynl eim atml normal
faylarla temsil edilir ve bu krk izgileri Neojen sonu ve/veya sonras yaldr. Sahada
rezervuar kaya Paleozoyik yal kuvarsit, kalkist, kristalize kireta (mermer) ve
kalkistler ile Neojene ilikin aklta, kumta, kireta kaya birimleri tarafndan
temsil edilir (Akku vd., 2005).

2.2.2. Scak su kaynaklar

Heybeli alannda yer alan kaplcalara ait bilgiler izelge 3de verilmektedir.

izelge 3. Heybeli-ay-obanlar jeotermal alanndaki kaynaklar.
Kaynak Ad Scaklk (
o
C) Debi (l/s)
Heybeli Kaynaklar 36,5-50 0,1-3,8
Karaburun kayna 30 0,5
obanhamam kayna 30 0,7
Karaburun T. Kuzey koyu 30 0,2

2.2.3. Alan kuyular

Alanda yaplan ett sonucu belirlenen lokasyonlarda 8 adet kuyu almtr (izelge 4).

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





97
izelge 4.Heybeli-ay jeotermal alannda alan sondajlar.
A: Artezyen P: Pompa

2.3. Sandkl Jeotermal Alan

2.3.1. zet jeoloji

Alanda temel Paleozoyik yal dolomitik kireta, kalkist yeilist, milonitik kireta,
kuvarsit ve silisifiye aklta tarafndan temsil edilmektedir. nce taneli kalsitler ve
dolomit ieren kiretalar gri renkli ve fazla bozulmu bir grntedir. (amilgil,
1964).

Paleozoyik temelin zerine Mesozoyik yal kireta ve marnl plaket kiretalar
uyumsuz olarak gelmektedir. Mesozoyik kireta alannn gney batsnda her taraftan
faylarla evrili bir horst eklinde gzlenir. Neojen yal oolitik gl kireta, tebeirli
marn, kireta, trakiandezitik tf, gevek kumta ve akl tandan oluan istif
Mesozoyik birimlerin zerine oturmaktadr. Kuvaterner yal traverten ve alvyon
sahadaki en gen birimleri temsil eder.

Alanda Paleozoyik yal kuvarsit, silisifiye aklta, kalkist ve kiretalar ile
Mesozoyik yal kireta ve marnl plaket kiretalar rezervuar kaya niteliindedir.
Blgede krk hatlar genellikle K-G, D-B, KB, GD ve KD-GB ynldr. Scak su
kaynaklar ise K-G ve D-B ynl faylarn kesime noktalarnda yer almaktadr.

2.3.2. Scak su kaynaklar

Sandkl alannda scakl 45-70
o
C arasnda deien kaynaklar, kuyular aldktan
sonra kurumutur (izelge 5).

izelge 5. Sandkl-Hdai jeotermal alanndaki kaynaklar.
Kaynak Ad Scaklk (
o
C) Debi (l/s)
Hamamay kaynaklar 45-70 112*
(*) Toplam debi

Kuyu No Tarih Derinlik (m) Scaklk (
o
C) Debi
(l/s)
retim ekli
H-1 1978 252 56,5 64 A
H-2 1989 292 50 8 P
H-3 1999 301 41 7 P
H-4 2001 252 56 30 A
H-1/A 2001 257 56,3 73 A
A-1 2000 146 51,0 15,0 A
A-2 2000 263 56,0 50,0 A
K-1 1984 394 37,5 38 A
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





98
2.3.3. Alan kuyular

Blgede yaplan ett sonucu belirlenen lokasyonlarda 9 adet sondaj yaplmtr (izelge
6).

izelge 6. Sandkl-Hdai jeotermal alannda alan sondajlar.
Kuyu No Tarih Derinlik (m) Scaklk (
o
C) Debi (l/s) retim
ekli
AFS-1 1994 226,00 70 39
P
AFS-2 1994 139,40 69 59
P
AFS-3 2000 301,00 40 25
P
AFS-4 2000 75,00 68 60
P
AFS-5 2000 76,50 68,5 58
P
AFS-6 2000 49,15 68 60
P
AFS7/A 2003 92,10 70,1 85
P
AFS8 2003 53,80 54 40
-
AFS10 2003 54,00 68 105
P
P: Pompa

2.4. Gazlgl Jeotermal Alan

2.4.1. zet jeoloji

Yrede temeli ist ve kuvarsitlerin yer ald Paleozoyik yal metamorfitler
oluturmaktadr. Bu birimin zerine Neojen yal kil, kumta ve aklta ardkl
keller uyumsuz olarak gelir. Sahadaki en gen birimler Kuvaterner yal traverten ve
alvyonlar tarafndan temsil edilmektedir. Krk izgilerinin genel uzanm KD-GB, K-G
ve KB-GD ynldr. Bu krk hatlar Neojen sonu ve/veya sonras yaldr.

Sahada Paleozoyike ait kuvarsitler, kuvarsl istler ile bunlar kesen fay zonlar
rezervuar kaya niteliindedir (Akku vd., 2005).

2.4.2. Scak su kaynaklar

Gazlgl alannda scaklklar 38-58
o
C arasnda deien kaynaklar, kuyular aldktan
sonra kurumutur (izelge 7).

izelge 7- Gazlgl jeotermal alanndaki kaynaklar.
Kaynak Ad Scaklk (
o
C) Debi (l/s)
Kkrtl kayna 54 1,5
Eski hamam 47,8 0,5
Yeni hamam 38-46 0,17-0,5
Ak hamam 58 0,5
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





99
2.4.3. Alan kuyular

Gazlgl jeotermal alannda MTA tarafndan alm olan toplam drt adet scak su
sondaj bulunmaktadr (izelge 8).

izelge 8. Gazlgl jeotermal alannda alan sondajlar.
A: Artezyen

3. AFYON L SULARININ KMYASAL DEERLENDRLMES

Sularn Piper diyagramlar incelendiinde (ekil 1) Afyon ili sularnn genelde Na
HCO
3
karakteri sergiledii grlmektedir. Sular saha baznda incelendiinde ise her
sahann kendine ait karakteristik kimyasal dalm gze arpmaktadr. mer-Gecek
sahasna ait kaynak ve sondaj sular baz rnekler iin NaCl, bazlar iin de Na-HCO
3

karakteri sergilemektedir. mer-Gecek sahas kaynak sular genelde arsenik
bakmndan zengin, sondaj sular ise arsenie ek olarak flor iermektedir. Sandkl
sahasna ait sular daha ok karm sular alanna yaknlk sergilemekle birlikte katyon
olarak Na, anyon olarak da SO
4
bakmndan zengindir. Gazlgl sahas sularnda
belirgin bir biimde Na katyon olarak, HCO
3
da anyon olarak baskn durumdadr. Bu
sular ayrca yksek oranda Bor ieriine de sahiptirler. Son olarak Heybeli sahas sular
incelendiinde ise sular genelde Na-HCO
3
tipinde olmakla birlikte baz rnek
noktalarnda karm sularna yaknlk grlmektedir.

4. SONULAR

Afyon, yksek jeotermal potansiyeli asndan Trkiyenin en nemli sahalar arasnda
yer almaktadr. Son yllarda zellikle termal turizm ve kent stmacl alannda Afyon
cazip bir hale gelmitir. Afyon ili jeotermal sular jeolojik konumlarnn benzerlii
sebebiyle genelde benzer hidrojeokimyasal fasiyesler ve scaklklar sergilemektedir.
Afyon l zel daresi tarafndan oluturulan AFJET (Afyon Jeotermal Istma Tesisleri)
irketi, Afyon kentinin jeotermal enerji ile stlmasna ynelik olarak ok sayda derin
sondaj kuyusu aracl ile blgedeki scak sulardan yararlanmaktadr. Gnmzde
stlan konut says 5000 civarndadr, jeotermal enerji ile stmann ucuz olmas
nedeniyle giderek artan bir talep sz konusudur. Bu talebi karlamak amacyla blgede
alacak yeni kuyularla stlacak konut saysnn artrlmas planlanmaktadr. Ancak,
Afyon kentinin tamamnn stlmas iin termal akiferin yeterli olup olmad
konusunda bir bilgi ve alma bulunmamaktadr. Bu aamada scak ve mineralli su
kaynaklar ynetim plan hazrlanmas zorunluluu ortaya kmaktadr. Bu amala
Kuyu No Tarih
Derinlik
(m)
Scaklk (
o
C)
Debi
(l/s)
retim
ekli
G-1 1974 138 69 5 A
G-2 1990 300 51 1,7 A
G-3 1995 206 74 28 retim yok
KH-3 1998 120 66,5 7 A
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





100
jeotermal alanlar iin entegre kullanm kapasitesi belirlenerek scak su kaynaklarnn
iletmesinin tek bir elden kontrolnn yaplmas gereklidir. Ayrca gnmze kadar
yaplan almalarda jeotermal alann gerek potansiyelinin belirlenmesine ynelik
herhangi bir alma bulunmamaktadr. Sahann daha etkin ve verimli kullanmnn
salanmas ve srdrlebilirlii asndan jeotermal potansiyelin belirlenmesine ynelik
almalarn yaplmas byk nem tamaktadr


ekil 1. Afyon termal sularna ait Piper diyagram.

5. KAYNAKLAR

Akku, ., Akll, H., Ceyhan, S., Dilemre, A., Tekin, Z. 2005. Trkiye Jeotermal
Kaynaklar Envanteri, Envanter Serisi No:201, 849 s, Ankara.
Erien, B., 1976. Afyon Blgesi mer-Gecek jeotermal alannda yaplan AF-1 ve AF-3
sondajlarna ilikin kuyu bitirme raporu: MTA Der. Rap. No:5623, 96
s.,(yaymlanmam), Ankara.
amilgil, E., 1964. Hdai hamam (Sandkl) hakknda jeolojik ve hidrojeolojik rapor:
MTA Der. Rap. No:3598, ( yaymlanmam), Ankara.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





101




TRKYEDE JEOTERMAL ENERJ KONUSUNDA
YAANILAN SORUNLAR VE JEOTERMAL SONDAJLARIN
NEM

THE MATTERS EXPERENCED ON SUBJECT OF GEOTHERMAL
ENERGY N TURKEY AND IMPORTANCE OF GEOTHERMAL
BOREHOLES

Kemal AKPINAR
ller Bankas Genel Mdrl Makine ve Sondaj Dairesi Bakanl - ANKARA
Kakpinar@ilbank.gov.tr

ZET
Trkiye'nin tam olarak, jeotermal potansiyelinin bilindii sylenememekle birlikte
jeotermal potansiyel asndan dnyann zengin lkeleri arasnda olduu belirtilmektedir.
1962 ylnda MTA Genel Mdrlnce Balatlan envanter almalarna gre 30
o
C
scakl olan 600 kadar jeotermal kaynan 173 sahada bulunduu ve 440 adet MTA
nn, 15 adet ller Bankasnn kuyu atklar belirtilmektedir. Bu kuyularn ou Kamu
Kurulular, Belediyeler ve l zel idarelerine creti karl alm olup aratrma
amacyla alan kuyu says ok azdr. Jeotermal sondaj almalarnn ok dikkatlice
yaplmas gerekli olup su alnabilecek seviyelerin imento ve boru ile kapatlmas sonucu
kuyudan ya hi su alnamamakta veya ok az debide su lm yaplmaktadr. Bu da
jeotermal havza ile ilgili yanl dncelerin olumasna neden olmaktadr. Bunun
yannda tekniine uygun kuyularn almamas nedeniyle scaksularn yeraltsularn ve
yzeysularn kirlettiinden, baz jeotermal sahalarda scaklk ve basn dmleri
gzlenmektedir. Jeotermal enerji kaynann scakl, debisi ve rezervuara ait bilgilerin
renilmesinin tek yolu jeotermal sondajla arama yapmaktr. Bu nedenlerle jeotermal
sondaj almalarnn tekniine uygun olarak yaplmas ok nem kazanmaktadr.
zel sektrce ise yaklak 525 adet kuyu ald sylenmektedir. Alm olan bu
kuyularn ounun tekniine uygun olmad, kuyularn %90 nnda test lm ve
rezervuar deerlendirme almalarnn yaplmad sektrde alanlarca bilinmektedir.
Jeotermal sondaj almalar srasnda tespit edilen en nemli sorun yeterli bilgi
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





102
birikimine sahip sondaj mhendisi, litolojik determinasyon, alterasyon minerolojisini
bilen Jeotermal kuyu ynlendirebilecek jeoloji mhendisi, sondr ve ii personel
eksikliidir. Ayrca kapasitesi yksek sondaj makinesi ve malzeme ekipman eksiklii de
bulunmaktadr. zel sektrce alan kuyularn ou sondaj mhendisi kontrolnde
almad gibi bu kuyularn tekniine uygun olarak almasn denetleyecek hibir
kurum bulunmamaktadr. Ett, sondaj gibi aratrma almalarna bile yeterince kaynak
ayrlamamaktadr. ou kuyu souksu kuyusu gibi almakta olup sadece kompresrle
ok uuk rakamlarla debi miktar belirlenmektedir. Jeotermal saha snrlarnn tam olarak
belirlenmemesi ve bu alanlarn jeotermal d faaliyetlere kapatlmamas nedeniyle sera
yapm, konut alan olarak yerleme gibi nedenlerle bu alanlarda yeterince ett ve sondaj
almas yaplamamaktadr.
Ayrca elektrik enerjisi retimi, merkezi sistem stma, termal tedavi merkezleri gibi
byk yatrmlarda dnldnde ncelikli olarak finansman sorunlar, yaplan
yatrmlarn her safhasnda uyulmas gereken ynetmelik, artname ve standartlara
ounlukla uyulmamas ve denetleme yapacak bir kurumun olmamas, kanuni dzenleme
eksiklii ve karlan kanunun yersizlii, jeotermal enerji aratrmalarnn eksik ve
ounlukla uzman olmayanlarca yaplmas, rezervuar ve re- enjeksiyona ynelik test ve
lm almalarnn ya hi ya da ok eksik yaplmas, gemite yaplan elektrik enerjisi,
merkezi sistem stma merkezleri ile iletim ve datm hatlarnn yapm srasnda kesin
fizibilite raporlar olmadan avan projelerle ok byk yatrmlara balanmas, gerekli
mhendislik, iilik hizmetlerinin eksik kullanlan malzemelerin kalitesiz ve pahal
olmas, Jeotermal merkezi stma sistemlerinin bakm, onarm ve iletilmesinin istenilen
verimde yaplmamas, kullanlan ve kullanlacak olan jeotermal kaynaklarla ilgili yeterli
bilgiye veri bankas oluturularak sahip olunmamas, sektrde alacak yeterince bilgi
birikimine sahip personelin yetitirilememesi gibi bir ok sorun bulunmaktadr.
Anahtar Kelimeler : Jeotermal enerji, jeotermal sondajlar

ABSTRACT
Altough geothermal potential of Turkey is not known exactly, it is known that Turkey is
between the countries that they are rich in geothermal potential. According to inventory
studies which were started by MTA General Directorate in 1962, geothermal resources
which have number of 600 and degree of 30
0
C temperature, exist in number of 173 fields
and number of 440 drilled by MTA General Directorate , General Directorate Of Bank Of
Provnces number of 15 drilled wells are determined. The most of these wells have been
drilled by PublicOrganization, Municipality and Country private Dominion in exchange
for pay and the number of drilled wells for the purpose of investigation are very few.
Examination of geothermal borehole studies as carefully are essential and as a result of
closing levels which might be taken water with cement and pipes, it is not taken any
water or water measure is done in a very few flow. This cause forming the wrong opinion
about geothermal basin. Besides, because of wells which is suitable for boreholes
technique are not drilled, the hot water polluting undergroundwater and surfuce water,
dropping of temperature and pressure in some geothermal fields are observed. Only one
way to learn the informations belong to temperature, flow and reservoir of geothermal
energy source is to search with geothermal boreoles. With these reasons, doing
geothermal boreholes studies as suitable for borehoe technique get very importance.

It is mentioned that approximately number of 525 wells were drilled by private sector.
People Who work in their sector know that the most of these drilled wells were not
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





103
suitable for borehole technique and reservoir evaluation and test measure were not done.
The most important reason which is determined during the geothermal studies is lack of
borehole engineer who has enough knowledge about it, lithologic determination,
geological engineer who knows alteration minerology and has enough knowledge to
guide geothermal wells, formen and worker. Besides there are lack of drilling machine
which has high capacity and material group. The most of wells which are drilled by
private sector are not drilled undercontrol geological engineer and there is no any council
to check appropriateness of these wells. Also, sufficiency fountain are not left for
investigation studies like study, boreholes. The most of wells as drilling coldwater wells
and flow quantity is determined by compressor in very eccentric number. Because of
border of geothermal field is not determined exactly and these fields are not closed
except for geothermal activity, in these fields study and borehole studies can not be done
suffeciency.

In addition, geothermal energy is thought in big invesment like electricity energy
production, greenhouse heating, thermal health resort, there are alot of problems like
financing matter, regulation, contract and standart which we have been obeyed in every
stage investment are not obeyed and no any council for checking, lack of legal
arrangement, deficiency of law which is thought togenerate, deficiency of geothermal
energy investigations and doing it with not expert. Reservoir and re-injection
investigations are not done, during the making of electricity energy, greenhouse heating
with transmission and distributer line without certain feasibility report, starting the big
investment with project, the lack of engineering and working services and used materials
are expensive and poor quality, caring, repairing and running of the system of geothermal
central heating are not done as expected yield, there is no enough knowledge about used
geothermal energy as generation of datum bank, not training of personnel who have
enough knowledge in sector.
Key Words : Geothermal boreholes, geothermal energy

1. JEOTERMAL UYGULAMALARDA YAANILAN SORUNLAR

lkemizde Jeotermal enerji ile ilgili almalara balamak isteyen kamu ve zel
sektrn nne bir ok sorun kmaktadr. Bunlar yle sralayabiliriz;

1.1. karlan Kanun ve Ynetmelikte Gzlenen Eksiklik ve elikiler

Jeotermal kaynaklarn elektrik enerjisi retiminde kullanm 10.05.2005 tarihli 5346
sayl yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Elektrik Enerjisi retimi Amal Kullanmna
likin Kanun ile dzenlenmi bulunmaktadr. TC Anayasasnn 168. Maddesinde tm
doal kaynaklar ile yeralt kaynaklarnn kamuya ait olduu ve kamu tarafndan
kullanlmas gerektii belirtilmektedir.

lkemizde 3 / 6 / 2007 tarih ve 5886 sayl Jeotermal Kaynaklar ve Doal Minarelli
Sular Kanunu ile 11 / 12 / 2007 tarih ve 26727 sayl ynetmelik; Jeotermal
kaynaklardan daha dzenli bir ekilde faydalanlmasn kolaylatracaktr. Ancak sivil
toplum rgtleri, niversiteler ve Jeotermal kaynaklar kullananlarn nerileri dikkate
alnmadndan daha nceki hak sahiplerinin intibaklar dnda daha uygulama
balamam olmasna ramen ok eitli eletiriler yaplmakta ve aleyhte davalarn
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





104
alaca belirtilmektedir. Hak sahiplerinin intibaklar yaplrken nasl yaplaca belli
olmadndan baz hak sahiplerine alan baznda bazlarna kuyu baznda intibak
yaptrld sylenmektedir. Aslnda intibaklarn alan baznda yaplmas gerekmektedir.
Bu hem kanuna uygun olmasn salayacak hemde ou jeotermal sahada kabilecek
kargaalar imdiden nleyecektir. Kanun ve ynetmeliin en byk eksiklii ise havza
baznda iletmeyi engelleyecek olmas nedeniyle ok eitli sorunlar kabilecektir.
Ayrca ett, sondaj, test ve lm almalarnn nasl denetlenecei konusu tam ak
deildir. Ama sadece ruhsat vermek deil yaplan her almann bilim ve teknie
uygunluunu salamak olmaldr. Bu kanun ve ynetmelik olmasna ramen Jeotermal
havza snrlar belirlenerek Belediyelerin ilettii sahalarn belediyelere, l zel
idarelerinin ilettii sahalarn il zel idarelerine, Kamu ve zel sektrce kurulan
irketlerin ilettii sahalarn irketlere, ok iletmecisi bulunan sahalarn oluturacaklar
birliklere verilmesi ve bunlarn yapacaklar faaliyetlerin ok iyi bir denetlenmesi halinde
sorunlar azaltlabilecektir.

1.2. Finansman Sorunlar

Jeotemal enerji yatrmlar hem ok bilgi birikimi hem de ok byk finansman
gerektiren yatrmlardr. Aratrma, sondaj, test ve lm almalar srasnda bile ok
byk parasal kaynaa ihtiya bulunmaktadr. bu konulara yeterince kaynak
ayrlmadndan ve jeotermal kaynak kullananlarn kazandklarndan bir ksmn
Jeotermalin geliimi iin aktarmalar ile ilgili bir dzenleme bulunmamaktadr (ekil 1).
Aratrma ve sondaj almalar iin nceleri MTA Genel Mdrlnce genel bteden
alnan kaynaktan pay ayrlarak almalar balatlm daha sonra bu kaynan yeterli
olmamas nedeniyle l zel dareleri, Belediyeler, Jeotermal Enerji kullanclar ve ller
Bankas Genel Mdrl bu almalara kaynak katksnda bulunmulardr.


ekil 1. (a): Finansman olmayan jeotermal kaynak, (b): Finansman salanan jeotermal
kaynak

ller Bankas Jeotermal Enerjinin aratrlmasna ynelik jeolojik ve jeofizik almalar
hibe olarak yapmakta, sondaj ve test almalar iin maliyetin % 50 si orannda katkda
bulunmaktadr. Belli bir oranda jeotemal enerjinin varl belirlendikten sonra termal
tedavi, sera ve kaplca yatrmlar zel sektrce veya il zel idareleri, belediyelerce
yaplmaktadr. Kent stmasna ynelik almalar ise il zel idareleri, belediyeler, il
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





105
zel idareleri ve belediyeler, il zel idareleri ve belediyeler ile halkn katlm,
belediyeler ile zel irketler veya belediyeler ile halkn katlm, eklindeki yatrmlarla
gerekletirilmektedir. l zel idareleri ve belediyeler bankann orta olmas nedeniyle
kent stmasna ynelik almalara ok byk nem vererek ok dk faizle uzun
vadeli aratrma, sondaj, test, proje, malzeme ve yapm kredisi vermektedir. Elektrik
enerjisi retimi iin yatrmlar ise devlet btesinden veya zel sektrce yaplmaktadr.
karlan kanun ve ynetmelikte jeotemal enerjinin aratrlmas, daha yaygn olarak
kullanlmas ve aratrma gelitirme faaliyetleri iin finans salanmasna ilikin bir
dzenleme bulunmamaktadr.

1.3. Jeotermal almalarn Hibir Safhasnda Ynetmelik, Standart ve Denetim
Olmamas

Jeotermal uygulamalarn etdnden balanarak, sondaj, test ve lm, rezervuara
ynelik deerlendirme, fizibilite, proje, yapm ve iletmelerle ilgili almalarn
yaplmas ve raporlarnn hazrlanmas ile ilgili hibir ynetmelik ve standart
bulunmamaktadr. Bu konu ile ilgili ller Bankasnca; jeotermal ett, jeotermal sondaj,
kuyu test ve lmleri, rezervuar ve re-enjeksiyon deerlendirmesi, teknik ve ekonomik
deerlendirme, jeotermal merkezi stma sistemi proje ve yapmlar ile ilgili olarak
stanbul Teknik niversitesi Petrol ve Doalgaz Blmnn katklar ile toplam 12 adet
artname ve 1 adet ynetmelik oluturulmutur. Sz konusu ller Bankas Jeotermal
Enerji Tesisi Projelerinin Hazrlanmasna Ait Ynetmelik Resmi Gazetenin
25.06.2001 tarih ve 24443 sayl nshasnda yaynlanarak yrrle girmitir. Ancak
kanuni dayana olmadnda ller Bankas dnda bu artname ve ynetmelik
uygulanmamaktadr. Bu kadar nemli olan bir konuda yukarda bahsedilen almalarn
yaplmas srasnda hibir denetim ve sorumlu bulunmamakta olup bu da ok byk
sorunlarn olumasna neden olmaktadr.

1.4. Jeotermal Enerji Aratrmalarnn Eksik Yaplmas

Jeotemal enerji aratrmalar iin en nemli ksm olmasna ramen yeterince
nemsenmediinden daha ilk batan hatal, eksik ve gerekli bilgiyi iermeyen raporlarn
hazrlanmasna neden olmaktadr. Ett ksm hi para harcanmadan, ksa srede
yaplmas gereken bir i gibi grldnden yeterince baar salanamamaktadr.
Ayrca bu konuda yetimi en iyi ekilde sonu alnacak raporlar hazrlayabilecek
mhendis says ok az olmasna ramen ou kez bu insanlarn bilgi birikiminden de
faydalanlamamaktadr. Ett safhasnda deiik konularda uzman olan mhendislik
disiplinlerinin bir arada uyumlu bir ekilde meslek taassubu olmadan almalar
gerekmesine ramen ou zaman bu salanamamaktadr. Bununda nedeni hazrlanan
raporlar yeterince inceleyip gerekli katky salayacak birimlerin olmamas ve
hazrlanan raporla ilgili hibir sorumluluk tanmas, netice alnamayan raporlar
yeterince incelenip yaptrm koyacak bir kurumun olmamasdr (ekil 2).



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





106

ekil 3. Jeotermal enerji aratrmas iin arazide jeolojik, jeofizik ett almalarnn
yaplmas

1.5. Tekniine Uygun Olmayan Bir ok Kuyunun Alm Olmas

Jeotemal kuyular ok nemli olup tekniine uygun olarak yaplmamas halinde
yeraltsularna, yzeysularna ve evreye zarar vermektedir. Jeotermal rezervuarn
soumas ile basncnn dmesine neden olmaktadr. Bilinsizce alan kuyular
kaynaklarn boa akp gitmesini salamaktadr. Sondaj almalarn denetleyecek
yetkili bir kurumun veya yeminli bronun olmamas nedeniyle zel sektr ve kamuca
standartlara uygun olmayan ok sayda kuyunun varl sektrde alanlarn bilgisi
dhilindedir. Ayrca kuyu am almalar srasnda gerekli bilgi ile donanm kuyu
ba jeoloji mhendislerinin olmamas kuyulardan istenilen verimde ve scaklkta suyun
olmasn engellemekte sondaj mhendisinin bulunmamas nedeniylede sondaj
almalar srasnda kuyuda ani geli (blow-out) gibi birok sorunla karlalmasna
neden olmaktadr. Bu iki meslek grubunun sondaj almalar srasnda mutlaka kuyu
banda olmalar gerekir (ekil 3).


ekil 3.(a): Diklide Blow-out yapan kuyu, (b): Bursa ekirgede kontrol altna alnamayan kuyu

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





107
zel sektrce yaklak 525 adet kuyu ald sylenmektedir. Alm olan bu
kuyularn ounun sondaj raporu, kuyu loglar, analiz sonularna ilikin bilgi ve
belgelere ulamak neredeyse imknszdr. ou ya hazrlanmamm veya sondaj
irketlerinin arivlerindedir. ok nemli olan bu belgelerin yetkili bir kurumda
olmamas jeotermal havzalar hakknda yanl bilgilenmelere ve yanl yatrmlara,
gereksiz yeni aratrmalara neden olmaktadr.

1.6- Rezervuar ve Re - Enjeksiyon Deerlendirmesine Ynelik Test ve lm
almalarnn Yaplmamas

Jeotemal kuyularn almasndan sonra kuyu ierisinde ve kuyu banda rezervuar ve re-
enjeksiyon deerlendirmesine ynelik scaklk, basn, giriim, pompa test ve lmleri
alnarak konunun uzmanlarnca deerlendirilip hazrlanan raporlar bulunmaktadr.
Ancak lkemizde bu almalarn yaplarak rezervuar ve re-enjeksiyon deerlendirme
raporlar hazrlanan ok az saha bulunmaktadr. Hele hele bu raporlarn
hazrlanmasndan sonra merkezi sistem stma projelerinin yaplmas anlay sektre
ller Bankasnn dahil olmasyla olmutur. Afyonda yl nce iletmede kan
sorunlarn zmne ve gelecekle ilgili deerlendirmelerin yaplmas iin test ve
lmler yaplm ve raporlar hazrlanmtr. Bigadi, Gediz ve Sorgun merkezi sistem
stma projeleri iin test ve lmlerin yaplarak raporlarnn hazrland bilinmektedir
(ekil 4).


ekil 4. Kzlcahamam da ller Bankasnca 365 metre derinlikte alan kuyuda pompa testi

1.7. Kesin Fizibilite Raporlar Olmadan Avan Projelerle Yatrma Balanmas

lkemizde Jeotemalle ilgili en byk sorunlardan biride teknik ve ekonomik
deerlendirme, yaplarak hazrlanan kesin fizibilite raporlar olmadan ok basit avan
projelerle jeotermal merkezi stma sistemi gibi tesislerin projelerinin hazrlanmasdr.
Bu konuda en fazla karlalan eksiklikler;
- Proje iin gerekli jeotermal akkann elde edilmesinin planland sahalarda yeterli
ett, aratrma, kuyu test-lmleri, rezervuar ve re-enjeksiyon deerlendirmesi
yaplmadan, n aratrma veya n lm mahiyetinde elde edilmi veriler esas alnarak
tesisin proje ve hesaplarnn yaplmas.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





108
- Projelendirilen tesisin mekanik, elektrik-elektronik, otomatik kontrol, inaat ve harita
gibi konularda yeterli hesap, plan ve raporlarnn bulunmamas, n veya avan proje
niteliini tamalar, iletim hatlarnn getii yerlerde zemin aratrmalarnn
yaplmamas ve projelerin Kamu hale Kanununda belirtilen uygulama veya kesin proje
zelliinde olmamas, Projeler iin gerekletirilen ilk yatrm ve iletme giderleri
asndan ekonomik deerlendirmelerin yeterli bulunmamas.
- Proje ve raporlarda, ilgili tesisin hayata geirildiinde, rezervuar ve tesis asndan
nasl bir iletme modelinin ngrldnn aklanmamasdr.


ekil 5. Avan proje niteliindeki projelerle jeotermal stma sistemlerinin planlanmas

1.8. Elektrik Enerjisi ve Merkezi Sistem Istma Tesisleri ve letim Datm
Hatlarnn Yapm Srasnda Kaliteli Malzeme Kullanlmamas, Uygun
Mhendislik ve Ustalk Hizmeti Verilememesi

Jeotermal suyun kimyasal zellikleri iletim ve datm hatlarnda kullanlacak borularn
vanalarn, dier malzeme ve donanmlarn seiminde nemli rol almaktadr. Ayrca
enerji retim tesislerinde birok elektronik malzemenin kullanlmas sz konusu olup bu
malzemelerin standartlara uygun olmas, fiyat ve kullanlma kolayl ve sresi nem
kazanmaktadr. Ayrca yapm almalar srasnda kalifiye ve ahlakl usta kullanlmas,
bilgili mhendislerden faydalanlmas, tesislerin uygun fiyata yaplmas, enerji
giderlerinin az olmas, kaynaklarn ziyan edilmeden kullanlmas, gibi tm bu
almalarn tekniine uygun olarak yrtlmesi gerektiini gstermektedir (ekil 6).
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





109

ekil 6. Jeotermal stma sistemlerinin yaplmas srasnda uygun olmayan malzeme
kullanm.

1.9. Jeotermal Merkezi Istma Sistemlerinin letilmesinin stenilen Verimde
Yaplmamas

Uygun projeler retilerek gerekletirilen ve ilk yatrm maliyetleri hi de az olmayan
jeotermal merkezi stma sistemlerinin; ekonomik mrlerinin ksalmamas ve
aksamadan hizmet verebilmelerinin salanmas iin uygun yntemlerle iletilmeleri ok
nemlidir. Ayrca; deneme retimi ve/veya pilot retim aamasnda salanan veriler
nda, basn, s, kimyasal analiz ve dier fiziksel lm deerlerinden giderek
rezervuardan uygun deer debide retim yaplmas ve ar tketimin nlenmesi
salanmaldr. Rezervuarn salkl biimde korunmas ve mrnn elverdiince uzun
tutulmas iin rezervuar testleri periyodik olarak yaplmal ve gerekiyorsa yeni
deerlendirme ve neriler gndeme getirilmelidir.

1.10. Kullanlan Ve Kullanlacak Olan Jeotermal Kaynaklarla lgili Yeterli Bilgiye
Sahip Olunmamas Ve Bu Kaynaklarla lgili Deerlendirmelerin Yeterince
Yaplamamas

lkemizin en nemli sorunu jeotermal kaynaklarla ilgili bilgi eksiklii sorunudur. Bu
nedenle yaplmas gereken kullanlmakta ve kullanlmay bekleyen scaksu kaynaklar
ve kuyularna ait tm bilgiler ile gnlk, aylk, yllk su kullanm bilgileri, laboratuar
analiz sonular, scaksuyun kullanld tesislere ait bilgilerin dosyalarnn
oluturulmas ve iindeki bilgilerin her yl irdelenerek yenilenmesi gerekmektedir. Bir
merkezde bilgi ilem ortamnda toplanan bilgilerin her yl sonunda yaplan ve yaplmas
gereken almalar belirleyecek toplantlar yaplarak bilgilerin yenilenmesi ve
gelecekle ilgili planlamalarn yaplmas gerekmektedir.

1.11. Sektrde alacak Yeterince Bilgi Birikimine Sahip Personelin
Yetitirilememesi

lkemizde dier sektrlerde olduu gibi bu sektrde de sektrn ykn tayacak
mhendis, iletmeci, usta gibi personel gerek yurt iinde gerekse yurt dnda
yetitirilememektedir. Yetimi uzman personelin ou yurt dnda eitim alm ve
zel sektrde almaktadrlar. Ancak jeotermale ynelik yatrmlarn ou kamu
kaynaklar kullanlarak kamu personeli tarafndan yrtlmekte, kanuni dzenlemelerde
mhendislik brolarndan yeterince faydalanlmas iin yer verilmemekte, her trl
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





110
almann ancak kamu eliyle doru yaplacann dnlmekte, en nemlisi de bu
konuda zel sektre nasl i yaptraca bilinmemektedir. i yapan zel sektrn nasl
kontrol edilmesi gerektii ile ilgili bir almada yaplmadndan uzman
mhendislerden faydalanlmas olana da azalmaktadr.

2. JEOTERMAL SONDAJLARIN NEM

Jeotermal enerji tesisi yatrmlar olduka byk projeler olup, bilindii zere ok fazla
para harcanmaktadr. Bu nedenle de yaplan tesislere kesintisiz scak su salanmas
gerekmektedir. Bunun yaplabilmesi tekniine uygun olarak alm ve havzada ihtiyac
karlayacak test ve lmleri yaplarak deerlendirme raporlar hazrlanm kuyularn
bulunmas ile mmkndr. Buda sondaj almalarnn her safhasnn ve test lm
almalarnn ok dikkatli bir ekilde yrtlmesini ve bu almalarn bilgisayar
programlarnda deerlendirilmesini gereklidir.

2.1. Kuyu Tasarm

Jeolojik ve jeofizik verilerin ok iyi deerlendirildii Jeotermal Enerji Ett raporu ok
iyi okunarak anlalmal ve mmknse raporu hazrlayanla birlikte bir kuyu tasarm
yaplmaldr.

2.2. Kuyu Yeri ve Yolunun Hazrl

Her trl arazi artlarnda kuyu yerine girilebilecek ekilde kuyu yolu yaplmal ve
amur havuzlar en az iki adet olmak zere eni boyu ykseklii belli bir ekilde
kazlarak tula veya biriketle rdrlerek svanmaldr. Makinenin altna mutlaka
salam bir beton atlmaldr. antiyeye yeterli miktarda sondaj kimyasallar, bentonit,
barit getirilmelidir. Formasyona ve kuyu derinliine gre elimizdeki makine tipi
seilmelidir sondaj makinesi terazisinde takoza alnmaldr.

2.3. lerleme Srasnda Dikkat Edilecek Hususlar

Alacak kuyunun tasarmna gre ya 24 matkapla 4 m ilerlenerek varil birbirine
kaynatlp kuyu azna inilmeli ve ierisinden 171/2 matkapla delik alarak ste 14
boru ile souksu giriini veya kapatlacak ekilde yzey muhafaza borusu indirillmeli
veya stte alvyon kalnl 30m, 40m ise 24-22 matkapla alvyon seviyeler delinerek
salam zeminden 1m-2m gittikten sonra 19 muhafaza borusu kuyuya indirilip
imentolama yaplmaldr. lerleme srasnda her bir metrede alnacak numuneler nemli
olup antiyede bulundurulacak mikroskopla incelenerek zellikle alterasyon
minorolojisi incelenip pirit, kalko pirit, klorit minareleri ok iyi takip edilmelidir. Her
bir metrede kuyuya giren amur giri ve k scaklklar llmeli ve ani scaklk
ykselmesi gzlenen seviyeler ile amur kaa gzlenen seviyeler not edilmeli ve
amur kaa miktar yazlmal, ani su gelii amur seviyesinde gzlenen art seviyeleri
kayt edilmelidir. Kuyu zellikle deyde almaldr. Borulama yaplacak seviyeler ok
iyi tespit edilerek scak su girii olacak seviyeler imento ve boru ile kapatlmamaldr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





111
Maalesef baz sahalarda alan kuyularda bu yapldndan kuyulardan istenilen sonu
alnamamtr. lerleme srasnda scak su alnmas dnlen seviyelerden karot
alnmas, kuyu logu ve kuyu dibi scaklk lmleri alnmas ve kuyu banda grevli
jeoloji mhendisinin isteklerine gre kuyunun ynlendirilmesi gerekmektedir.

2.4. Borulama ve imentolamada Dikkat Edilecek Hususlar

Borulama srasnda stten ka metre derinlikte kapal boru indirilecei ve alt ksmn
hangi apta matkapla delinecei dnlerek istenilen derinlie kadar alan kuyuya
jeotermal sondaja uygun casing (k55) boru veya mmkn deilse elik ekme boru
indirilmelidir. antiyede tekniine uygun imentolama aparatlar bulundurarak uygun
zellikleri olan imento erbetini kuyu ile kapal boru arasndan basarak kuyu azna
kadar imento erbeti gelmelidir. Daha sonra uygun apta matkapla istenilen derinlie
kadar kuyuda ilerleme yapldktan sonra kuyuya yine uygun zellikte filtreli boru retim
borusu olarak indirilmelidir. Borulama ve imentolamas yanl yaplan 300metrelik bir
kuyuda st ksmdan 202 metre kapatlm ve kuyuda 14lt/sn, 61 C su lm
yaplmtr. Ayn kuyunun 15m yanna yeni bir kuyu alarak st ksmdan 168m
imentolama yapldnda kuyuda 30 lt/sn artezyen debisi, scaksu pompas ile 60lt/sn,
65 C su lm dier kuyu alr durumda iken yaplm ve iki kuyu biri birini
etkilememitir. Bu da bize esas verimli scak suyun kapatlan blmde olduunu
gstermitir. Yine artezyen yapan 98C su scaklna, 30 lt/sn su verimine sahip olduu
belirtilen ok fazla paralar harcanarak yaplan bir merkezi stma tesisini besleyen bir
kuyu 2 yl gibi bir sre altktan sonra etrafndaki imentolamann tekniine uygun
olarak yaplmamas nedeniyle kuyunun kenarlarndan scaksu gelii olmu ve daha
sonra kuyu kerek kullanlamaz hale gelmitir.Bu kuyunun kmesi nedeniyle
havzadaki dier derin kuyuda etkilenmi ve artezyen yapan 98 C su scaklna, 60
lt/sn su verimine sahip olduu belirtilen kuyuda artezyen kesilmi, scaksu pompas
indirilmeye allm ancak borulamadaki bir hatadan dolay 67 metreden pompa aa
indirilememi kuyudan ancak 27 lt/sn su ekilerek sisteme verilebilmitir. Istma sistemi
istenilen duruma ancak yeni yaplacak sondajlardan sonra gelebilecektir. Yine ayn
blgede 569 metre kuyu atrlmas srasnda stteki 239 metredeki blm tekniine
uygun imentolanamadndan sondaj amur scakl 55C llen kuyudan 30 C
scaklkta su lm yapld belirtilmitir (ekil 7; ekil 8).



ekil 7. Edremit belediyesi iin yaplan scaksu sondajlarnda kullanlan elik borular

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





112

ekil 8. Edremit EDJ-3 nolu kuyuda imentolama almalar.

2.5. Kuyunun Gelitirilmesi

Jeotermal kuyunun gelitirilmesi ok nemli olup zellikle dk basnca ve su
verimine sahip kuyular rotari sistemle alm ise kil zc kimyasallar usulne uygun
olarak kullanlmal ve gl bir kompresrle yeterli derinlikten kuyudaki su
berraklaana kadar gelitirilmelidir. Birok kuyuda inkiafn yeterli zelliklere sahip
olmayan kompresr ve donanm ile ok ksa sreli yapld bilinmektedir (ekil 9).


ekil 9. Edremit EDJ-5 nolu kuyuda inkiaf almalar.

2.6. Rezevuar Deerlendirmeye Ynelik Test ve lm lemleri le Su
rneklerinin Alnmas

Kuyu tamamlandktan sonra basnl veya basnsz kuyularda rezervuara ynelik
birok scaklk, basn, giriim testi gibi test ve lm almalar vardr bunlarn hepsi
mutlaka yaplarak formlar doldurulmal ve en sonunda su rnekleri alnarak analiz
yaptrlmaldr. Elde edilen bilgiler bilgisayar ortamnda deerlendirilerek rezervuara
ynelik yorumlamalar yaplmal scak suyun zellikleri belirlenmeli mmknse sahann
modellemesi karlmaldr. zellikle pompa testi gerektiren kuyularda mutlaka en az
gn pompaj yaplmal ve kuyunun zellikleri belirlenmeli ve su verimi tespit edilerek
iletme debisi belirlenmelidir (ekil 10; ekil 11).
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





113

ekil 10. Kzlcahamamda ve obanlarda yaplan test ve lm almalar



ekil 11. Sivas Soukermikte alan kuyu ve Grede souksu sondaj yannda
scaksu denetim.

3. SONU VE NERLER

Jeotermal Enerji kaynaklarnn daha verimli ve srdrlebilir bir ekilde kullanlmas
amacyla karlm olan Jeotermal Enerji ve Doal Mineralli Sular kanunu ve
ynetmelii baz olumsuzluklar iermi olmasna ramen byle bir kanunun ve
ynetmeliin karlmas byk bir emein sonucudur. Bu kanunun ve ynetmeliin
sorunlarn giderilmesine katkda bulunacana inanlmaktadr.

Ayrca kanun ve ynetmelikten destek alarak;
Jeotermal kaynaklardan yeterince faydalanlmas iin finansman sorunlarnn
zlmesi,
Jeotermal kaynaklarn azalmasnn, scaklk ve basnlarnn dmesinin
nlenmesi,
Jeotermal potansiyelinin ve havzalarnn tam olarak belirlenmesi,
Jeotermal kaynaklarla ilgili tm bilgilerin bilgisayar ortamnda depolanmas,
Jeotermal kaynaklarn srdrlebilir bir ekilde iletilmesi, entegre kullanmn
zendirilmesi,
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





114
Jeotermal Enerji ett, sondaj, test ve lm, proje, yapm, iletme ve
kullanlacak malzeme konularnda artname, standart oluturulmas ve
kullanmda bunlara uygunluun denetlenmesi,
Jeotermal ettlerin detayl olarak yaplmas, sondajlarn tekniine uygun
olarak almas iin kontrol ve denetim mhendislerinin bulundurulmas,
Her kuyunun almasndan sonra rezervuara ve re-enjeksiyona ynelik test ve
lm almalar yaplarak bilgisayar ortamlarnda deerlendirildikten sonra
iletme debilerinin tespit edilmesi ve su analizlerinin mutlaka yorumlanmas,
Jeotermal Enerji proje ve yapmlarnn teknik ve ekonomik
deerlendirilmesinin yaplmasndan sonra hazrlanacak fizibilite raporlarna
gre artname ve standartlara uygun olarak yaptrlmas,
Jeotermal Enerji yatrmlarnn letilmesi srasnda tesislerin ve rezervuarn en
iyi ekilde korunmas, evreye zarar vermeden kullanmnn salanmas,
Jeotermal Enerji uygulamalarnn AR-GE faaliyetlerinin desteklenmesi,
konusunda uzman yeterli sayda personel bulunmas iin eitime nem
verilmesi gerekmektedir.

4. KAYNAKLAR

Akpnar, K. 2006. Jeotermal Enerji ve ller Bankas Uygulamalar. T Petrol ve Gaz
Blm, stanbul.
Akpnar, K. 2006. Trkiyede Jeotermal Enerji Konusunda Yaanlan Sorunlar ve Yeni
Bir Jeotermal Enerji Yasas Neleri ermelidir. Sondaj Dnyas Dergisi, Say 2.
Dnya Jeotermal Kongresi Bildiriler CDsi (28 Mays-10 Haziran 2000 / Japonya)
ller Bankas tarafndan dzenlenen Yerel Ynetimlerde Jeotermal Enerji ve Jeoteknik
Uygulamalar Sempozyumu Bildiriler Kitab. (20-22 Kasm 2000)
ller Bankas tarafndan dzenlenen Mahalli dareler Eitim ve stiare onuncu
Toplants Jeotermal Enerji Ve Uygulamalar Bildirisi ( 5 7 Mays 2006 )
Makine Mhendisleri Odas Jeotermal Enerji Dorudan Istma Sistemleri ve Tasarm
Seminer Kitab. (MMO Yayn No: 2001/270)
ller Bankas Makina ve Sondaj Dairesi Bakanl tarafndan dzenlenen me suyu
Sondajlar Jeotermal Enerji ve Jeoteknik Uygulamalar Semineri Bildiriler CDsi,
Ankara.
Dnya Jeotermal Kongresi Bildiriler CDsi (24-29 Nisan 2005 / Antalya)
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





115




UAK-BANAZ JEOTERMAL ALANININ JEOELEKTRK
YNTEMLERLE ARATIRILMASI

THE EXPLORATION OF UAK-BANAZ GEOTHERMAL AREA BY
GEOELECTRICAL METHODS

TRKER, A. E
1
., KEEL, D.A., KAYA, M. A
2
. ve KAMACI, Z
3
.

1
Afyon Kocatepe niversitesi Afyonkarahisar
erturker@gmail.com
2
.O.M.. Mhendislik Fakltesi, anakkale
3
S.D.. Mhendislik-Mimarlk Fakltesi, Jeofizik Mihendislii Blm, Isparta


ZET
Uak-Banaz jeotermal alannn yaklak 10km
2
1ik bir blmnde scak su hazne
kayacn saptamak amacyla jeoelektrik yntemlerden zdiren (resistivity), etkisel
kutuplama (IP, induced polarization) ve doal gerilim (SP , self potential)
uygulanmtr.

nceleme alan eitli kalnlklarda, 600 metre derinliklere kadar kilta-aklta ve
kireta ardalanmas gsterdii iin geleneksel zdiren yntemi ile elde edilemeyen
belirtiler, ancak uygun frekanslar kullanlarak IP yntemi ile saptanabilmitir. Bu
belirtilerden gelitirilen yatay seviye ve dey kesit jeoelektrik haritalarnda, sz konusu
alann yapsal durumu ve stratigrafisi aydmlatlabildii gibi, 150 m ve 600 m gibi farkl
iki derinlikte iki hazne bulunmutur. Scak su almabilecek iki ayr yer ve bir maden suyu
blgesi saptanmtr. Bu bulgulara gre birinci derecede nemli noktada mekanik
sondajla 140 m derinlikte 55C de 15 lt/s'lik ve 15 metreye artezyen yapan scak su elde
edilmitir.
Anahtar Kelimeler: Uak, Banaz, jeotermal, jeoelektrik.

ABSTRACT
In order to determine a reservoir, some geoelectrical methods, such as resistivity, induced
polarization and self potential have been applied for the Uak-Banaz geothermal area
covering 10 km
2
area.

In this application, anomalies, which have not been detected by conventional resistivity
method, could be obtained just by IP method using suitable frequency because geological
stratification has the repeatation of claystone, pebblestone and limestone with various
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





116
thickness up to 600 meters depths. Structure and stratigraphy of the mentioned area have
been revealed and also the two reservoirs have been identified from the horizontal and
vertical geoelectric maps. The hot water in 55C and of 15 lt/s has been obtained from
the proposed dri1l having an artesian of 15 meters.
Key Words: Uak, Banaz, geothermal, geoelectric.

1. GR

Bilindii gibi, jeotermal alanlarn jeofizik aratrmalar, zellikle elektrik yntemlerle,
dnyann birok yerinde yaplmaktadr. talya'da Larderello (Breusse ve Mathier 1956)
ve Monte Amiata yaknnda Montre Labbro ve San Filippo'da (Alfano 1951)
Schlumberger elektrik sondajlar yaplmtr. Bu almalarda dk zdirenli rt
kayas ve altndaki yksek zdirenli hazne kayas iin zdiren haritalar
dzenlenmitir. Haritalarn yorumlannas ile kireta hazne kayasndaki faylar N ve
doal buhar zonlar byk bir yaknlkla bulunmutur.Yeni Zel1enda'da Tampo
volkanik zonunda jeotermal alanlarn snr Wenner elektrik sondajlarndan
yararlanlarak izilmitir. Taiwan'da Heng (1970) ve Trkive'de Tezcan (1971 ) ve
Demirren (1971) Schlumberger sondajlarndan yararlanarak jeotermal alanlar
haritalanmtr. Zohdy (1978) Mud Volcano jeo termal alannda zdiren, doal gerilim
(SP) ve etkisel kutuplama (IP) yardm ile buhar zonunu belirlemitir.

Jeotermal sistem genelde iki tip olarak grlr. Bunlar scak su sistemi ve buharn
hakim olduu sistemdir. Geysers, Kaliforniya; Larderello, talya; Mud Volcano,
YeIlowstone National Park, Amerika ve Buharkent, Denizli, buharn hakim olduu
sistemlere rnektir. Jeokimyasal olarak, buharn hakim olduu yakn kuyu ve
kaynaklardan alnan rnekler slfat anyonlarnn yksek konsantrasyonu ve kloritin
alak konsantrasyonu (<20 ppm) ile karakterize edilir. Slfat zengin kaynak sularnn
pH deeri dktr. Slfatn yerini sodyum bikarbonatn ald kaynak sular olduka
azdr. Uak-Hamamboaz'ndaki scak sular sodyum bikarbonat sulardr. Ayrca bu
scak sular, olaan klorrl ve hiper karbonatl sulardr.

Doal gerilim lleri 10 dorultu boyunca hem gradiyent hem de potansiyel
yntemleri kullanlarak yaplmtr. Bylece lmlerin doruluunun srekli kontrol
altnda tutulmas da salanmtr.

Dey elektrik sondajlar en byk almda AB = 2000 m olacak ekilde 27 noktada
yaplmtr. Ayrca olas faylar izlemek iin drt dorultu boyunca l alnmtr.
Arazi almalarnda elde edilen dey elektrik sondaj erileri Schlumberger iki tabaka
ve yardmc nokta abaklar kullanlarak deerlendirilmitir. Daha sonra bu
deerlendirmelere gre elde edilen kuramsal ok tabaka erileri ile arazi erileri
aktrlarak deerlendirmeler dorulanmtr .Bilgisayar deerlendirmelerinden ok
sayda tabaka elde edilmi olduundan bu yol yelenmitir. Daha sonra amaca uygun
olarak eitli derinliklerde e zdiren haritalar ve deiik dorultularda jeoelektrik
kesitler dzenlenmitir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





117
Doal gerilim (SP) haritasnn yannda etkisel kutuplama (IP) ve IP faz fark profil
llerinin eitli derinlikler iin grafikleri ve haritalar hazrlanmtr. IP yntemi,
zdiren gibi fiziksel parametreye ek olarak, ayn zamanda jeotermal alann jeokimyasal
parametrelerinden de etkilendii iin yeralt hakknda bilgi toplayabilen ve bu nedenle
zdiren yntemi ile birlikte kul1anld zaman yeraltn en iyi aydnlatabilen bir
jeofizik arama yntemidir. ok frekansl IP yntemi yeraltn nicel ve nitel olarak
aydnlatt iin dier arama yntemlerine gre ek bir stnl vardr. Bu nedenle, ok
frekansl IP yntemine ilgi artmaktadr. zdiren ve IP yntemi birlikte uygulanrsa
scak sularn saptanmasnda en etkin bir arama yntemi olmaktadr.

2. JEOLOJ

Blgenin jeolojisi ile ilgili alma yapan Tadelen'e (1987) gre; en yal kayalar,
gnays, eitli ist ve mermer eklindeki Paleozoyik metamorfitlerdir (ekil 1). Bunun
zerinde Mesozoyik dolomitik kiretalar ile ultramafikler yer alr. Ultramafikler yersel
olarak kireta bloklarn ve istleri ieren bir karmaktr. Bunun zerine Miyosen'in
monojenik aklta gelir. Ultramafik kaya paralarndan yapl monojenik aklta iyi
imentolanmtr. Miyosen, aklta - kumta - amurta - kilta - tf - killi kireta
ardalanmas ile devam etmektedir. Tf ieren aklta ve kumtalar yanal olarak
andezit, traki andezit, lav, tf ve aglomeralara geilidir. Miyosende alvyonlar ve
traverten olumutur. Travertenler kaln bantlar halinde boluklu ve krkldr.


ekil 1. nceleme alannn jeoloji haritas (Tadelen, 1987).
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





118
Blgede temeli oluturan gnays ve istler sk sk kvrml, genel olarak kvrm eksenleri
E-W dorultuludur. Miyosenin aklta - kumta - kilta birikimi Hamamboaz
kaplcas civarnda geni dalgal kvrmldr. Scak su kaynaklarnn yzeye kna
neden olan atlak ve krklar Hamamboaz yresinde youndur (ekil 1).

3. EKONOMK JEOLOJ

Jeotermal enerji yerkabuunun derinliklerindeki yksek snn oluturduu bir enerji
trdr. Bu s yeryzne doal yollar ile veya mekanik sondajlarla scak su ve buhar
eklinde ular. Jeotermal alanlar dnyann oluumundan beri yaynan yerin i ssn,
tama maddesi olarak meteorik orijinli sular kullanmakta olan alanlardr. Jeoternal
enerji yenilenebilir bir enerji tr olduundan giderek ok nem kazanmaktadr.
Jeotermal enerjinin hammaddesi yerin i ss ile stlm scak su ve buhardr. Bu enerji
hazne kayacn scaklna bal olarak; kuru buhar, basnl scak su (buhar + scak su
karm 100 nin stnde) ve scak su (100 nin altnda) eklinde elde edilir.

Bir alann jeotermal enerji retim alan olabilmesi iin u drt ana unsuru barndrmas
gerekmektedir. Bunlar sahadaki zdeyileriyle birlikte yledir:

Hazne kaya, jeotermal alanlarda gzenek ve geirgenlii olan yanal olarak srekli, belli
kalnlklardaki kayalardr. Kalnlk stcya bal olarak deiebilir. nceleme alannda
temeli oluturan gnayslarn yanal olarak srekli ve kaln oluu, bunun stnde yer alan
mermerlerle birlikte birinci hazne kayaya olanak verebilir. Yzeye daha yakn olan
monojenik aklta ise ikinci hazne kayay oluturabilir .

rt kaya, bir jeotermal alanda s iletkenlii dk olan minimum gzenek ve
geirgenlikteki jeolojik birimlerdir. nceleme alannda rt kaya olabilecek litolojik
birimler, birinci hazne kayay rten istler ve ikinci hazne kayay rten Miyosen
kellerdir.

Blgede ok krkl ve fayl bir yapnn oluu ve alma alannda scak su kaynaklarnn
bulunmas, derinde bir stcnn varln gsterir. Hazne kayadaki su btnlemesi
krklar ve faylar yardmyla olmaktadr. Blgenin ald ya miktan jeotermal alann
beslenme olanaklar iin yeterlidir.

4. JEOFZK ALIMALAR VE LLERN DEERLENDRLMES

Bilindii gibi, elektrik akmn iyi ileten ortamlarn zdiren deerlerinin byk olaca
doaldr. Genel olarak birok arazide yaplan l deerleri sonucu scak su ortamnn
zdirencinin souk su ortamna gre daha kk olduu gzlenmitir. Scak su ve buhar
ieren birimler ortamlarn iyi bir elektrolit haline getireceklerinden, etraflarndaki
ortamlara gre genellikle kk zdirence sahip olarak farkllk gsterecektir. E
zdiren haritalarn ve kesitlerini jeotermal enerji asndan incelerken etrafna gre, bu
kk zdiren deerlerine sahip ortam farkllamalarn baz olarak kabul etmek
gerekir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





119
Ana yntem elektrik zdiren yntemidir. Bunun yannda etkisel kutuplama (IP), faz
fark lleri ve doal gerilim (SP) lleri kullanlr. Schlumberger dizilimiyle AB =
2000 rn ye varan elektrod akl ile alnan zdiren llerinde IP ve faz fark da
llmtr. Aynca jeotermal enerji asndan nemli olabilecek faylar iki dorultuda
100 ile 300 m derinliklere kar gelen Wenner sabit elektrot almyla ve yine elektrik
zdiren ile birlikte IP ve faz fark lleri alnarak aratrlmtr. Scak sularn
bulunduu yerlerde piritlemelerden ve faylarn civarnda alterasyondan dolay IP
deerleri ve faz fark byk olmaktadr.

Scak sularn kt yerleri saptamak amacyla doal gerilim (SP) lleri alnmtr
(ekil 2). Yntemin gerei olarak scak sularn kt yerlerde SP l deerleri art ve
souyarak aaya dn yapan yerlerde eksi deerlere ulaacaktr. Ancak scak su
kaynaklarnn bulunduu yerlerde rt katmanlarnn kaln ve kilta ardalanmas
eklinde oluu kaynak szntlarn zayflatm ve bunun sonucunda SP kk deerler
almtr. Hatta rt tabakas olan alvyon ortamnda kimyasal zelliklerin heterojenitesi
nedeniyle konsantrasyon farkllklar kk art SP deerlerini eksiletirmitir. Buna
ramen SP potansiyel ve gradiyent haritalarnn her ikisi de scak su kaynaklarnn
etrafnda dikkate deer kapanmalar vermilerdir. Bu kapanmalar scak su haznesi
zerinde karakteristik belirtiler oluturmulardr.

Jeoelektrik sondajlar, IP ve faz fark lleri Zonge Engineering and ReSearch
Organization frmasnn GDP-12 model alcs ve 6,6 kw Ik vericisi ile alnmtr.

5. GRNR ZDREN VE JEOELEKTRK YAPI KESTLERNN
YORUMU

Bulduru haritasnda grlen jeoelektrik sondajlardan dzenlenen grnr zdiren ve
elektrik yap kesitleri incelenirse 4 katman ile karlalr.

En altta bir numara ile gsterilen yksek zdirenli katman gnays, mermer veya
dolomitik kireta olabilir. ekil3'te bu duruma gre gsterilen dk zdirenli
katman byk bir olaslkla isttir. Bunun zerinde 3 numaral, yksek zdirenli
aklta yer almaktadr. En stte ise 4 numaral katman ierisinde birok katman
ayrlabilir. Bu ardalanmal katmanlara iaret eder. 4 numaral katman, aklta -
kumta - amurta - tfit ardalanmasdr. Daha ince olan alvyon ve travertenler 4
numaral katmann zerinde bulunmaktadr.

1 numaral katman birinci hazne kaya ve 3 numaral katman ikinci hazne kaya olarak
dnlmektedir. 2 ve 4 numaral katmanlar rt kayalardr. ekil 4'te izilen grnr
zdiren ve elektrik yap kesitleri incelendiinde stteki kesit yzeyden derine doru
temel kayaya kadar grnr zdiren dalmn gsterir. Alttaki kesit (ekil3b) ise
dey elektrik sondajlarnn deerlendirilmesi ile elde edilmitir. Bu kesitlerden birinci
ve ikinci hazne kaya ile rt kayalar ve temel kayaya kadar inen faylar grlmektedir.
atlak ve krk sistemlerinin temel kaya ile ilikide olmas sonucu Hamamboaz scak
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





120
su kaynaklar yzeye kabilmektedir. Bu durum ayrca temel kayann jeotermal
akkan ieren hazne kaya olduunun kantdr.


ekil 2. SP Potansiyel haritas.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





121
5.1. Yapsal durum

Yzeysel gzlenlere dayanarak, kuzeydou - gneybat ve kuzeybat - gneydou
ynl baz faylarn bulunabilecei kansna varlmtr. Wenner elektrot dizilimi ile 100
m ve 300 m derinliklerde grnr zdiren ve IP profil lleri alnarak faylarn varl
aratrlmtr. Bu jeoelektrik aratrmaya gre:

1) Banaz-Afyon karayolu zerinde kuzeydou - gneybat ynl bir fayn,
2) Hamamboaz scak su kaynaklarnn bulunduu yerlerde travertenlerin
eteinden geen kuzeydou - gneybat ynl ana bir fayn,
3) Ana fay 10 lik bir a ile kesen ikincil bir fayn,
4) Yine kuzeydou - gneybat ynl ve ana faydan 150 m tede dier bir fayn,
5) Bu faylar kuzeybat - gneydou ynnde kesen ayrca iki fayn varl, hem
zdiren profil llerinden ve hem de SP llerinden ortaya karlmtr. Bylece
Hamamboaz yresinin yapsal olarak graben nitelii tamakta olduu sonucuna
varlmtr.

5.2. Grnr zdiren haritalarnn yorumu

Yer iindeki sular yer ssnn yksek olduu yerlerde doal olarak snarak gzenek
basncn ve eriyik younluunu artrrlar. Bunun sonucunda evreye gre basn,
scaklk ve iletkenlik farkll olan zonlar oluur. Bu zonlardaki scak akkanlar atlak
ve krk sistemleri ile yeryzne tanrlar. zdiren ayn birimler iinde evreye gre
olduka dk llrse scak ve iletken birimleri, yksek olarak llen zdi ren ise
souk ve iletken olmayan ya da az olan birimleri iaret eder.

ekil 4 ve 5'te jeoelektrik verilerin sonucu izilen grnr zdiren haritalar
incelenebilir. AB/2 = (100 - 200 - 250 - 300 - 400 - 500 ve 600 rn) derinliklerdeki bu e
grnr zdiren erilerinin dalmna dikkat edilirse 3, 11 - 12, 17 - 18 numaral
jeoelektrik sondajlarn evreleyen ksmlarda dk zdirenli erilere rastlanr. Alann
dier blmleri yksek deerli erilerle snrlanmaktadr. Bu yksek deerler temel
kaya ykselimlerine iaret etmektedir.

Dk zdiren deerleri tayan eriler scak ve iletken yani scak su tayan zonlarn
belirtileridir.

5.3. Doal gerilim (SP) harita ve kesitlerin yorumu

Doal gerilim haritasna baklrsa eki1 2'de eksi ve art belirtilerinin varl dikkati
ekmektedir. Art SP deerleri scak suyun kn ve eksi SP deerleri souyan scak
suyun aaya doru dnn belirtmektedir. l deerlerindeki gneybat-
kuzeydou ynne gre srasyla art ve eksi deerlerin devam etmesi l alannn vadi
eklinde oluu nedeniyle civarda salkl bir baz noktasnn seilemeyii ile ilgilidir.
Ancak bu tr llerde nemli olan, eksi veya eksiden artya yn deitiren noktalarn
bulunmasdr. Bu zelliin Hamamboaz yresine kar geldii gzlenmektedir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





122
5.4. Etkisel Kutuplama (IP) ve Faz Fark Belirtilerinin Yorumu

Scak sulann kt atlak ve krk sistemlerinin bulunduu yerlerde IP (ekil 6, 7) ve
faz farknn byk oluu ve ayrca bu yerlerin SP lleri ile grnr zdiren harita ve
kesitlerine uygun dmesi, sorunun zlebildii izlenimini vermektedir.

5.5. 9 iIe 15 Numaral Jeoelektrik Sondajlar Arasnda Grnr zdirencin, SP,
IP ve Faz Farknn Yanal Deiimi ve Yorumu

ekil 8'de 9 ile 15 numaral l noktalar arasnda grnr zdiren, SP , IP ve faz
farknn yanal deiimlerinin grafikleri dzenlenmitir. Grnr zdiren, IP ve faz
fark iin AB/2 = 100 m ve AB/2 = 200 m elektrod aralndaki ller kullanlmtr.
IP lleri (0,25) ve (4) Hz frekanslan iin alnm ve PFE deeri aadaki bantdan
hesaplanmtr.
100
25 . 0
4 25 . 0


PFE
Grnr zdirencin yanal deiimindeki dk deerler jeotermal alann merkezi
zerinde llmtr. Jeotermal alann kenarlarnda grnr zdiren deerleri
yksektir. Dk elektrik zdirenli zonlar yukarya kan scak sularn neden olduu
alterasyon zonlarn iaret eder.

SP lleri, jeotermal alann zerinde art belirtiler verir. Belirtinin genlii kktr ve
elektrik gerilimin deiiminden oluur. SP belirtisi scak su zonunun zerindedir ve
suyun yukarya doru hareket ettii yerlerde olumaktadr.


ekil 3. E zdiren erileri ve jeoelektrik llerden dzenlenen jeolojik kesit.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





123

ekil 4. (a) AB/2=100 m iin grnr zdiren haritas, (b) AB/2=200 m iin grnr
zdiren haritas
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





124

ekil 5. (a) AB/2=500 m iin grnr zdiren haritas, (b) AB/2=600 m iin grnr
zdiren haritas



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





125

ekil 6. (a) AB/2=100 m iin % FE erileri, (b) AB/2=200 m iin % FE erileri

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





126


ekil 7. (a) AB/2=500 m iin % FE erileri, (b) AB/2=600 m iin % FE erileri

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





127

ekil 8. (a) SP, (b) faz fark, (c) IP, (d) yanal grnr zdiren ve (e) jeoelektrik
llerden dzenlenen jeolojik kesit
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





128
Dk SP deerleri ise jeotermal alann kenarlarnda suyun aaya doru hareket ettii
yerlere kar gelmektedir. SP belirtisi izlenerek jeotermal alann snrlar belirlenebilir.
Scak sular byk bir olaslkla yzeye yakn yerlerde yatay hareket eder ve zdirencin
dk olduu yerler daha geirgen alterasyon zonlardr. Dk zdirenli zonlarda
dk SP deerleri suyun aaya doru hareketini belirtir.

IP profilinde yksek IP deerleri kil ve pirit nedeniyle oluabilir. Scak sularn hareketi
sonucunda depolanan salm pirit byk bir olaslkla etkisel kutuplamay
artrmaktadr.

Faz fark profiline baktmzda jeotermal alann merkezinde belirtiler grlmektedir.

Grnr zdirencin yanal deiimi, SP , IP ve faz fark profilleri birlikte dikkate
alnnca verilebilecek mekanik sondajn yeri kolaylkla belli olmaktadr.

6. GENEL YORUM

Tm harita ve kesitlerle birlikte zdiren, SP , IP ve faz fark almalar gznne
alndnda, belirtilerin ve yrede grlen scak su kaynaklarnn faylarn kesim
blgelerinde olduu grlmektedir. Bu kesimlerde art SP deerlerinin dk ve yksek
grnr zdirenli erilerin arasnda yer al scak suyun bulunduu blgeyi daha iyi
belirlemektedir. ekil 2, 4 ve 5 incelendiinde iki seviyede scak su haznesi
saptanmtr. Birinci scak su haznesi 600 m derinde, ikinci scak su haznesi ise 200 m
derinde yer almaktadr.

Bu durumda nem derecesine gre aada sralanan 3 noktada sondaj yaplabilecei
anlalmaktadr.

1) E zdiren haritalarnda en dk zdirenli blge 12 numaral jeoelektrik sondaj
civarndadr. Ayrca AB/2 = 300 ve 400 m iin e zdiren haritalarnda 11 numaral
jeoelektrik sondaj da dk zdirenli zonu kapsamaktadr. 11 ve 12 numaral
jeoelektrik sondajlar civarnda SP deerleri geni bir alanda sfr civarnda bir dnm
noktasna sahiptir. Dolaysyla 11 ve 12 numaral jeoelektrik sondajlarnn arasnda ve
aradaki olas fay kesecek biimde bir mekanik sondajn uygun olaca dnlmtr.

2) Grnr zdiren haritalarnda 17 numaral jeoelektrik sondaj civarnda dk
zdirenli bir zon yer almaktadr. Ayrca burada SP art deerdedir. Dier blgelerden
farkl olarak, zellikle bu blgede, souyan scak suyun mineralce daha zengin olan
szntlarnn ortamda yarattklar kimyasal zellik nedeniyle IP ve faz fark deerleri
byktr. Bu zellik scak su haznelerinin metalik mineral ierii asndan en zengin
olduu kesimi belirtmektedir. 16 ve 17 numaral jeoelektrik sondajlar arasnda olas
fay kesecek biimde bir mekanik sondajn uygun olaca dnlmtr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





129
3) 6 numaral jeoelektrik sondajnn civarnda SP art deerdedir. Grnr zdiren
deerleri de dktr. Burada alacak mekanik sondajdan scak su alnabilecei
dnlmtr.

Bu saptamalardan sonra birinci derecede nemli olan yerde alan mekanik sondaj ile
140 m derinlikte 55C de 15 It/s'lik ve 15 metreye artezyen yapan scak su elde
edilmitir.

7. SONULAR

Uak ili Banaz ilesi Harnamboaz jeotermal alannda grnr zdiren, SP, IP ve faz
fark yntemleri ile yaplan incelemelere gre;

1) ekil 3 ve ekil 8'de grld gibi yapsal durum ve faylanma zellikleri
aydnlatlmtr.

2) 1ki seviyede scak su haznesi saptanm, bunlardan birincisi 600 m derinde ve
ikincisi 200 m derinde yer almaktadr.

3) Daha s derinlikte bulunan scak su haznesini yakalayabilmek iin ncelikle 12
numaral jeoelektrik sondajnn civarnda mekanik sondaj yaplmtr. Bu mekanik
sondaj ile 140 m derinlikte 55C de 15 It/s'lik ve 15 metreye artezyen yapan scak su
elde edilmitir.

Btn bu almalar, grnr zdiren, doal gerilim (SP), etkisel kutuplama (IP) ve
faz fark karlatrlmas ile scak su aramalarnn daha salkl, hzl ve ok ucuza
baarl bir biimde yaplabileceini ve gereksiz yatrmlardan kanlabileceini ortaya
koymutur.

8. KAYNAKLAR

Demirren, M. 1971, anakkale - Ayvack - Tuzla Jeotennik Enerji Sahas Resistivite
Etd. 1. Jeotermal Enerji Sempozyumu - Ankara.
Fournier, O.R. 1977, The use of Mixing Models in the Prediction of Underground
Conditions in Geothermal System, Symposium on Geothermal Energy in Ankara.
ahin, H. 1981, Jeotermal Sahalarda Jeoelektrik Ynteminin Uygulanmas. Yeni ve
Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Semineri, EE Yayn, Ankara
imek, . 1981, merbeyli - Germencik Alannn Jeolojisi ve Jeotermal Enerji
Olanaklar. Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Semineri, EE Yayn, Ankara.
Tadelen, S. 1987 , Uak - Banaz - Hamamboaz Jeotermal Alannn ve Dolaylarnn
Jeolojik Aratrmas. Y. Lisans Tezi - Isparta.
Tezcan, A.K. 1971, Sarayky - Kzldere Jeotermal Enerji Sahasnda Kuru Buhar
retme mkan. Trkiye 1. Jeotermal Enerji Sempozyumu, Ankara.
Zohdy, A.A.R. 1978, Total - field resistivity mapping and sounding over horizontally
layered media (bipole - dipole geothermal) Geophysics 43, 748 -766.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





130




JEOTERMALDE AILIM: KIZGIN KURU KAYA
ALIMALARI PROJES

HOT DRY ROCK PROJECT: A NEW CONCEPT IN GEOTHERMAL

DAISTAN, H.
1


1
MTA Genel Mdrl Enerji Dairesi Bakanl ANKARA
hayrullah@mta.gov.tr

ZET
Dnyada ticari neme sahip ve insanln enerji ihtiyacn nemli lde gideren fosil
yaktlarn giderek azalmas ve bu nemlerini yitirecek olmas nedeniyle lkeler, alternatif
enerji kaynaklar aray ierisine girmitir. Bu kaynaklar ierisinde balcalar; gne,
rzgar, jeotermal, vs gibi yenilenebilir enerji kaynaklardr. nk gelecek yzylda
lkelerin ba baa kalacaklar tek enerji kaynaklar olup, stratejik neme sahip olacaktr.
Bunlardan Jeotermal kaynaklar asndan lkemiz magmatik faaliyetlerin bolluu, aktif
tektonik krklarn yer almas gibi nedenlerle zengin konumdadr. Bilindii zere s,
enerjinin bir formu olup, Jeotermal enerji ise kaynann yerkremizin ekirdeinden
salamaktadr. Dier bir deyile s kabuk ierisine yerkrenin d ekirdeindeki manto
katmanndan kaynaklanmakta ve akkan ve gazlar vastasyla kabuk ierisine zayf
zonlardan tanarak deiik formasyonlar ierisine depolanmasyla olumaktadr. Bu
tanma ilemi ise ya konvektif yolla, ya da kondktif olarak olmaktadr. lkemizde
Jeotermal kaynak aramalar MTA tarafndan 1962 ylnda balatlarak gnmze kadar
devam ettirilmi ve 186 adet Jeotermal alann varl tespit edilmitir. Bu alanlar, daha
ok lkemiz yerkabuunun st kotlarna tayc unsurlar vastasyla tanarak yeterli
gzenek ve geirgenlik ieren jeolojik formasyonlar ierisine depolanm sya sahip
Jeotermal sistemlerden olmumaktadr. MTA Genel Mdrl, bilinen bu Jeotermal
sistemler ile ilgili daha derin olanlarn aratrmaya devam ederken, bunun yannda
gelecek on yllarda ihtiya duyulabilecek lkemiz yerkabuunun daha derin ksmlarnda
yksek scaklk ieren ancak yeterli gzenek ve geirgenlie sahip olmayan kzgn
kayalarn bulunduu alanlarn tespitini yaparak, onlarn fiziksel ve kimyasal
parametrelerini belirleyip, bunlarla ilgili haritalama ve envanter almasn yapmay 2009
ylndan itibaren planlamaktadr. Bu tr almalar, dnyada ABD, Japonya, Avustralya,
Almanya, Fransa, ngiltere gibi lkelerde yrtlmtr. Bu tip almalar incelendiinde,
ilk zamanlar 2000 metreler civar derinliklerde yksek scaklkl alanlara ynelik kuyular
alm ve bu kuyular vastasyla derindeki kzgn kayada patlatma yaplarak atlak
sistemleri oluturulmu ve tayc unsur olarak su kullanlmaya allmtr. Alan dier
bir kuyudan oluturulan rezervuara belli bir debide baslan su retilmeye allm ve
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





131
eanjr sistemi vastasyla elektrik enerjisine dntrlmtr. rnein Bu konuda
ABDde Fenton Hill blgesinde yaplan almada baarl sonular elde edilmitir.
lkemiz yerkabuunun jeolojik yaps ve s aks haritalar ile bugne kadar yaplm
Jeotermal enerji almalar incelendiinde yksek scaklkl kzgn kayalarn olabilecei
potansiyel alanlarn varl grlmektedir. Bu almalar iin balca gen volkanik
alanlar ile kabuun inceldii ve eski levha dokanaklarnn kesitii alanlar hedef alanlar
olarak seilebilir. rnein Nemrut volkanizmas alan, Alaehir Kavakldere Blgesi,
Kzlcahamam Blgesi, Nevehir Acgl, Aksaray, Konya Ilgn ve anakkale gibi yerler
ilk etapta ele alnacak yerlerdir. Bu almalarda 2500-3000 metrelerin altndaki
derinliklerde yer alan yksek scaklk ieren provensler belirlenerek, bu derinlerdeki
kzgn kayalarn s iletkenlii, kayacn fiziksel ve kimyasal zellii vs gibi parametreler
de ortaya karlarak snn elde edilmesine ynelik fizibiliteye esas bilgiler retilerek,
rapor halinde yatrmclara sunulacaktr. Gnmz teknolojileriyle tayc unsur olarak
sadece su deil, gaz ve dier akkanlarn kullanmnn da mmkn olmas nedeniyle
ticari anlamda enerji retimi yaplabilecektir. Bu almann dier bir faydas ise, alacak
derin kuyular araclyla o blgenin jeolojik yapsn zmeye yarayacak stratigrafi
bilgileri, derinde yer alan metalik, endstriyel hammaddeler ile dier enerji
hammaddelerine ilikin bilgiler elde edilerek ilgili kurum ve kurulularla paylalarak,
lkemiz madencilii ve yer bilimleri almalarna byk katk salayacaktr.
Anahtar Kelimeler: Kzgn kuru kaya, jeotermal enerji

ABSTRACT
With the continued decrease in fossil fuels, which are of commercial importance and
consist an important part of the energy demand of mankind, countries started to search for
alternative energy resources. Within these resources, the major ones are the renewable
energy resources such as sun, wind and geothermal. In the future century, these energy
resources will be the only ones which the countries will face with, and they will gain
strategical importance. Due to the abundance of magmatic activites and the existence of
active tectonic fractures, our country is in a rich position in terms of geothermal resources.
As it is known, heat is a form of energy, and geothermal energy gets the heat source from
the core of the earth. In other words, heat diffuses into the crust via the mantle layer in the
earth, and is transported via fluids and gases to the weak zones of crust where it is finally
stored in different formations. This transport process, on the other hand, occurs either by
convection or by conduction. In our country, geothermal resource prospection was
initiated by MTA in 1962, and the existence of a total of 186 geothermal fields were
determined. These fields represent geothermal systems that have heat which is transfered
to the upper levels of the crust via transport agents and deposited into geologic formations
which contain suitable porosity and permeability. MTA, while continuing to prospecting
deeper geothermal fields, plans to identify sites in the future years where hot rocks having
insufficient porosity and permeability with high temperatures exist, and by determining
their physical and chemical parameters, plans to perform mapping and inventory studies
beginning from the year 2009. Studies such as these have been undertaken in countries
such as USA, Japan, Australia, Germany, France and England. When such studies are
examined, wells penetrating to 2000 m depth were drilled in high temperature fields, and
by means of these wells, fracture systems were generated in the deep hot rock where
water was used as a transport agent. Water, injected at a specific flowrate into the
reservoir was produced from another well and was then converted to electrical energy via
heat exchanger systems. For example, regarding this concept, successful results were
achieved in the studies performed in Fenton Hill (USA). When the geothermal energy
studies performed until now and the geological structure and heat flow maps are
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





132
examined, the possibility of the existence of potential sites with high temperature hot dry
docks can be seen. For these studies, young volcanic sites and sites where crust thins and
plate boundaries intersect can be selected as target areas. For example, sites such as the
Nemrut volcanism field, Alaehir Kavakldere, Kzlcahamam, Nevehir Acgl, Aksaray,
Konya Ilgn and anakkale are the ones that will be considered the first in this respect. In
these studies, provinces lying at depths of 2500-3000 m with high temperatures will be
identified, and information related to the feasibility of heat gain will be generated by
determining parameters such as heat conduction of hot rocks at depth and the physical and
chemical properties of the rock. With nowadays technology, the usage of not only fluids
but also gases as transport agents will be possible for energy production. By means of the
drilled deep wells, stratigraphic information that will be used to investigate the geologic
structure of the site and the information that will be generated related to the deep metallic
industrial raw materials and other energy raw materials will be gained, and by sharing
these with other institutions, a huge amount of contribution will be provided to the studies
concerning our countries mining and earth sicence facilities.
Key words: Hot dry rock, geothermal energy

1. GR - JEOTERMAL ENERJ

Enerji gnmzde tm dnya lkelerinin en nemli konular ierisinde yer almaktadr.
Dnyada fosil yaktlar enerji biimi olarak gnmze kadar ok yaygn bir ekilde
kullanlmtr. Ancak, fosil yaktlarn rezervlerinin snrl olmas ve evreye yansyan
olumsuz etkileri, yeni ve yenilenebilir doal kaynaklarn nemini daha da artrmaktadr.
Jeotermal enerji fosil yaktlara gre daha temiz ve srdrlebilir enerji niteliinde
olmasndan tr dnyada jeotermal kaynaklara sahip birok lkede yaygn kullanm
sahalar bulmutur. Trkiye, u ana kadar ortaya karlm jeotermal sahalarnn youn
olmas nedeniyle dnyada jeotermal potansiyel asndan ok nemli bir noktada
bulunmaktadr.

Jeotermal kaynak, yerkabuunun eitli derinliklerinde birikmi snn oluturduu,
blgesel atmosferik ortalama scaklnn zerinde olan ve evresindeki yeralt ve
yerst sularna gre daha fazla zlm mineral ve gaz ierebilen, yksek basn
altnda yeraltnn eitli seviyelerinden yzeye tanan scak akkanlar (su ve buhar)
eklinde tanmlanmaktadr. Jeotermal enerji ise bu kaynaklardan dorudan veya dolayl
olarak her trl faydalanmay kapsamaktadr.

Jeotermal akkan oluturan sular genelde meteorik kkene sahip olduklarndan,
yerkabuundaki hazneleri srekli olarak beslenebilmekte ve jeotermal kaynak srekli
olarak yenilenebilmektedir (Craig, 1961).

Jeotermal sahalarda yerkabuunun derinliklerinde yer alan s kayna, soumasn
tamamlamam bir mama ktlesi, gen bir volkanizma veya yeraltnda gerekleen
radyoaktif tepkimeler sonucu olumaktadr. Yerkabuundaki krk ve/veya atlak hatlar
boyunca yerin derinliklerine szlen meteorik sular, yeraltndaki byk s kayna
sayesinde snarak ve mineralce zenginleerek yzeye yine krk ve/veya atlak hatlar
boyunca ularlar. Bylece s yerkabuundaki krk veya atlaklarda dolaan akkan
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





133
vastasyla yeryzne aktarlr. Yerkabuunun geirimli ve gzenekli seviyelerinde
biriken jeotermal akkanlar yaplan sondajlar vastasyla ekomik kullanma hazr hale
getirilir. Doal olarak yeryzne ulaan veya uygun teknolojiler kullanlarak yeryzne
karlan buhar ve scak suyun ierdii s enerjisinden ya dorudan ya da baka enerji
trlerine dntrlerek yararlanlmaktadr.

Gnmzde jeotermal enerji dnyada birok lkede zellikle kaplcalarda, sera ve kent
stmaclnda uygulanmaktadr. Yeterli derecede yksek scakla sahip jeotermal
sularda ise jeotermal enerjiden elektrik retimi yaygndr. Jeotermalden elektrik retimi
dnyada ilk olarak talyann Larderello blgesinde kurulan elektrik santrali ile
balamtr. Daha sonra yeterli jeotermal kaynaklara ve uygun akkan scaklklarna
sahip blgelerde jeotermal enerji kullanlarak enerji retimi giderek yaygnlamtr.

Gnmz teknolojisinin giderek gelimesi ile jeotermalden elektrik retim yollar
eitlenmitir. Bu gelimelere en byk rnek Kzgn Kuru Kaya Sistemlerinin
gelitirilmesidir. Doal yoldan akkan ieren jeotermal sistemlere ek olarak, herhangi
bir akkan iermemesine ramen gelimi teknik yntemlerle ok derinlerdeki ssndan
yararlanlan Kzgn Kuru Kayalar jeotermal enerji kayna olarak baz lkelerde son
20 yldr kullanlabilmektedir. Yerkabuunda doal su dolamn salayacak yeterli
krk sistemine sahip olmayan ve yksek s birikim saptanan sahalarda oluturulacak
yapay krklardan dolatrlacak suni akkanlardan enerji elde edilmesi gnmz
teknolojisi sayesinde mmkn olabilmektedir. Kzgn kuru kaya teknolojisinin
kullanld balca lkeler ABD, Japonya, Avustralya, Almanya, Fransa ve
ngilteredir.

2. KIZGIN KURU KAYA

Doal yoldan akkan iermeyen ve yerkabuu iinde doal akkan dolamna izin
verecek nitelikte krk sistemi olmayan, ancak yksek ve olaan d s birikimine sahip
olan sahalarda, sonradan oluturulacak yapay krklar iinde dolatrlacak suni
akkanlarla enerji elde edilmesi mmkndr. Bu sistemlere Kzgn Kuru Kaya
denmektedir (Edwards vd.1982; Armstead, 1983; Smith, 1983; Jessop, 1990, Baria vd.
1999).

Dnyada zellikle aktif volkanik kuaklarda ve jeotermal gradyann yksek olduu
blgelerde yksek scakla sahip akkan iermeyen veya retim iin gerekli
geirgenlie sahip olmayan jeotermal sahalar bulunmaktadr. Bu sistemlere ait
rezervuarlar hydraulic fracturing yani hidrolik atlatma ad verilen yntem ile
gelitirilebilmektedir (DiPippo, 2005). Bu yntemde, retim salanabilecek zonlarda
yer alan scak formasyon ierisine enjeksiyon kuyusu almaktadr. Enjeksiyon kuyusu
vastas ile basnl souk su yer altndaki olas rezervuara gnderilir ve bylece
nceden var olan krklarn almasna ve/veya yeni krklarn olumasna yardmc olur.
Kuyudan aa verilen basnl su scak kayalar iinde snr ve retim kuyusu
tarafndan emilerek tekrar yzeye kar. Formasyon ne zamanki yeterli hacim ve
geirgenlie ulanca, baka kuyu/lar yeni olumu olan reservuar kesmek zere alr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





134
Bylece kapal bir sistem oluturulur, enjeksiyon kuyusundan baslan souk su
yeraltnda sonradan krklandrlm kzgn kuru kayalar ierisinden geerek retim
kuyusuna ve bylece yzeye ular. kan scak akkandan elde edilen buhar, klasik
trbin sistemi ile enerji retiminde kullanlr. Kzgn kuru kayalara ait ideal sistem ekil
1de baitce gsterilmektedir.

ekil 1. deal Kzgn kuru kaya sistemine ait ematik diyagram (DiPippo, 2005).

Kzgn kuru kaya sistemlerinin gelitirilmesine ilikin u ana kadar dnyada byk
apta aratrmalar balatlmtr. izelge 1 de dnya apnda yrtlm projelere
ilikin bilgiler zet olarak gsterilmektedir.

izelge 1. Dnya apnda Kzgn Kuru Kaya projeleri (DiPippo, 2005)

lke Lokasyon Tarih
Amerika Birleik Devletleri
Birleik Krallk
Almanya
Japonya


Fransa
svire
Avustralya
Fenton Hill, New Mexico
Rosemanowes
Bad Urach
Hijiori
Ogachi
Soultz
Soultz
Basel
Hunter Valley
Cooper Basin
1973-1996
1977-1991
1977-1990
1985-
1986-
1987-
1987
1996-
2001-
2002-


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





135
Kzgn kuru kaya sistemlerinin gelitirilmesinde birok problemle
karlalabilmektedir. Petrol endstrisinde gelien son sondaj teknikleri, sondaj
yaplrken kuyularn 90 dndrlmesine olanak vermekte, ve bylece birok dey
petrol yataklarnn drene edilmesini kolaylatrmaktadr. Ancak, petrol kuyular kzgn
kuru kaya sistemleri iin planlanan kuyulardan daha s olduundan, karlalan
scaklklar daha dk ve kayalar da jeotermal sahalarda bulunanlar kadar sert yapda
deildir. Ayrca, kzgn kuru kaya sistemlerinde kuyular kapal akkan sirklasyonu
oluturulabilmesi iin derinde bulunan hedefe tam olarak ynlendirilebilmelidir. Eer
rezervuarda oluturulan yapay krklar retim kuyusu ile tam olarak balantda deil ise,
enjeksiyon kuyusundan enjekte edilen souk suyun formasyona kamas muhtemeldir.
Bu durum, enerji santralinin dzgn bir ekilde altrlabilmesi iin srekli yedek
akkan kaynana olan ihtiyac ortaya koyacaktr (DiPippo, 2005). Bu tr sorunlarla
Japonya gibi baz lkelerde karlalm ve baz zmler retilebilmitir.

2.1. Dnyada Kzgn Kuru Kaya almalar

u ana kadar Kzgn kuru kaya sistemlerinin gelitirilmesi konusununda byk apta
verim kaydetmi iki ana program bulunmaktadr. Bunlar Fenton Hill (ABD) ve Hijiori
(Japonya) Kzgn Kuru Kaya projeleridir.

2.1.1. Fenton hill kzgn kuru kaya projesi

Derin scak kristalize kayalardan jeotermal enerji elde edilmesi nerisi ilk olarak 1970
ylnda Los Alamos Bilim laboratuvarlarnda alan atom fizikileri tarafndan ortaya
srlmtr. Bu dnce ile birlikte, Amerikan Enerji Dairesi, Fenton Hill sahasnda
byk apta bir Kzgn Kuru Kaya projesine 1973 ile 1996 yllar arasnda destek
salamtr. Bu proje dnyada ilk kez gerekletirilen Kzgn Kuru Kaya projesi olarak
tannmaktadr.

Fenton Hill sahas, New Mexicoda bulunan ve Rio Grande Grabeninde yer alan Los
Alamosun yaklak 40 km batsnda bulunmaktadr. Bu sahada volkanizmaya bal
olarak termal s aks yaklak 250 milliwatt/m
2
civarnda olup bu deer yeryzeyindeki
s aksnn yaklak 3 katdr (Tenzer, 2001).

Fenton Hill Kzgn kuru kaya projesi iki aama halinde gerekletirilmitir. Bu projenin
ilk aamasnda, 1973 ile 1979 yllar arasnda, yaklak 2600 m derinlikte 2 kuyu, biri
enjeksiyon dieri retim amal olmak zere, scak krkl/atlakl krsitalize temel kaya
ierisinde baar ile almtr. Bu kuyular 185 C scaklndaki yapay rezervuar
ierisinde oluturulan krk/atlak sistemi sayesinde balantlanm ve scakl yaklak
135 C ve akkan hz 7 ile 16 kg/s arasnda deien basnl akkan retimi
salamtr. Kapal devre halinde srekli sirkle eden scak sudan enerji elde etmek iin
sahada 60 kWlk binary (ikili) enerji santrali kurulmutur. (DiPippo, 2005).



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





136
Projenin ikinci aamasnda, 1979 ylnda balayan, aralarnda yaklak 50 m mesafe
bulunan 2 yeni kuyu almtr. Bu aamann temel amac oklu krk sistemlerinin
kzgn kuru kayalarda test edilmesi zerine kurulmutur. ekil 2a da alan yeni iki
kuyuya ilikin dalm gsterilmektedir. ekilden de grld zere, derin olan kuyu
yaklak 4390 m derinlie ve 327 C scaklndaki kayaya isabet ettirilmitir. Sahada
karlalan yksek scaklk sondaj ve kuyu lmleri srasnda birtakm sorunlar
yaratmtr. Bu kuyular arasnda oluturulan krk sistemi, projenin ilk aamasnda test
edilen gibi baarl olamamtr. Byk apta yaplan hidrolik atlatma ve yeniden
sondaj ilemleri sonucunda ekil 2b de grlen son konfigrasyon elde edilmitir.

1986 ylnda, projenin ikinci aamasnn balangcndan yaklak 7 yl sonra, Kzgn
kuru kaya sirklasyon deneyleri tamamlanmtr. Yaplan 1 aylk sirklasyon deneyleri
sonucunda sistemin hidrolik zelliklerinin gelitii grlmtr. Sahadaki termal sistem
kapasitesi yaklak 10MW deerinde ulamtr (Tenzer, 2001; Duchane vd. 2002).

Projenin ikinci aamasndaki deneylerde, su sirklasyonu ile retilen termal enerji hava
ile soutulmu s eanjr tarafndan harcanm, projenin ilk aamasnda
gerekletirilen enerji retimine dair herhangi teebbsde bulunulmamtr. lk
aamadan farkl olarak, sahada almalar srasnda belirgin su kaybna rastlanlmtr.
Bu durumda, yksek miktarda yedek su depolarnn, sabit iletim koullar altnda enerji
santralinin srekli almasnn srdrlebilmesi iin gereklilii nem kazanmaktadr.
Fenton Hill sahasnda Kzgn kuru kaya yzey testi aktivitelerini gsterir ematik
diyagram ekil 3 de basitletirilmi haliyle gsterilmektedir. almalar srasnda
kaydedilen ak testlerine ait baz sonular ise izelge 2 de zet halinde verilmektedir.
Fenton Hillde yaplan almalar 1996 ylnda sona erdirilmi ve tm sistem
sklmtr. Bu proje sayesinde kazanlan temel bilgiler, Kzgn kuru kaya
sistemlerinin gelitirilmesine nc olmutur.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





137

ekil 2. Fenton Hill Kzgn Kuru Kaya kuyu konfigrasyonu a) kavramsal model, b)
gerek model (DiPippo, 2005).



ekil 3.Fenton Hill Kzgn kuru kaya test aktiviteleri gsterir ema (DiPippo, 2005).


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





138
izelge 2. Fenton Hill Kzgn Kuru Kaya projesi ak testi sonular (DiPippo, 2005).

Faz I Faz II Faz II Faz II Faz II


1977 1986 5/1993 5/1995 6/1995
Rezervuar derinlii, m 2700 3550 4204 4204 4204
Rezervuar scakl, C 185 232 228 227 227
Enjeksiyon ak hz, kg/s - - 8.14 7.98 7.82
Enjeksiyon basnc, MPa 26.54 27.3 27.3
Enjeksiyon scakl, C 22.3 22 22
retim ak hz, kg/s 7-16 12-14 6.85 5.82 5.52
retim Basnc, MPa 9.74 9.65 15.2
retim scakl, C 190.3 185 183
Termal g, MW 3 10 5.5 4.7 5.5
Su kayb, kg/s 1.29 2.16 2.3
Su kayb, % 7-1 35-19 16 27 29

2.1.2. Hijiori kzgn kuru kaya projesi

Japonyada Kzgn Kuru Kaya sistemlerinin gelitirilmesi 1980 lerden itibaren
balatlmtr. Yamagata da yer alan Hijiori Kzgn Kuru Kaya projesi (ekil 4)
Japonyann Yeni Enerji ve Endstriyel Teknolojik Geliim Organizasyonu (NEDO)
tarafndan desteklenmitir.

NEDOnun Kzgn Kuru Kaya sistemlerine olan yaklam Fenton Hill projesinden
birok ynden farkllklar sergilemektedir (ekil 5). lk olarak, bu sahada derinlii
sadece 1800 ile 2200 m arasnda bulunan daha s bir rezervuar bulunmaktadr.
Sonradan oluturulan krklar genelde yatay ynde gelitirilmi ve yaklak 400 m
aralkldr. Bu projede 2 enjeksiyon kuyusu ve 2 retim kuyusu olmak zere toplam 4
kuyu bulunmaktadr. Her bir enjeksiyon kuyusu krk zonlarndan birine ayrlmtr. Bu
saha yaknlarnda ayrca enjeksiyon iin su salayan bir nehir ve buna ek olarak 450,000
kg kapasiteli yedek su havuzu bulunmaktadr. Son olarak, 130 kWlk ikili enerji
santrali sahada termal enerjinin bir ksmnn elektrik enerjisine dntrlmesi iin
kurulmutur (DiPippo, 2005).

Hijiori projesinin temel amac kuyu loglama, hidrolik atlatma, krk haritalama ve
rezervuar deerlendirilmesi gibi Kzgn kuru kaya enerji santralinin gelitirilmesine
ynelik teknolojilerin test edilmesi ve gelitirilmesini kapsamaktadr. 1991de 1800 m
derinlikteki s rezervuardan 3 aylk dnem boyunca s baar ile retilmi, bu aamada
bir enjeksiyon kuyusu (SKG-2) ve 3 retim kuyusu ((HDR-1, HDR-2 ve HDR-3)
kullanlmtr (ekil 5). Enjekte edilen suyun yaklak % 80i retim kuyularndan elde
edilmitir. Elde edilen scak akkann ve buharn termal retim kapasitesi 8 MW a
ulamtr. Daha sonralar, 1992 ylnda, 2200 m derinlikteki derin rezervuar
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





139
oluturulmutur (Kuriyagawa vd. 1999). Sahada 2000 yl sonlarnda, derin rezervuarda
uzun sreli (2 yllk) sirklasyon testi balatlmtr. Bu testin ilk aamasnda sadece
derin rezervuarn deerlendirilmi, son aamalarnda ise her iki s ve derin rezervuara
enjeksiyonu almalar gerekletirilmitir. Bu testlerin son 3 aynda ise ikili enerji
santrali sisteme alnmtr. Bu almalar sonucunda suni rezervuarlarn mr test
edilmitir.

Hijiori sahasnda yaplan almalar, Kzgn Kuru Kaya sistemlerinin teknik adan
ekonomik olarak verimli olabileceini, zellikle de Kuzey Japonya iin ispatlamtr.
Japonya, kendi almalarna ek olarak, Los Alamos Fenton Hill Kzgn kuru kaya
projesinde 1980 ile 1986 yllar arasnda katlmda bulunmutur. Ayrca, Avrupada
gerekletirilen Kzgn kuru kaya projeleri ile bilimsel adan ibirliinin
gelitirilmesine ynelik almalara da katlmaktadr.


ekil 4. a) Hijiori-Japonyada kzgn kuru kaya aratrma aktiviteleri, b) Hijiorideki
deneysel ikili evrim enerji santrali.


ekil 5. Hijiori Kzgn Kuru Kaya rezervuar, test aktiviteleri ve enerji santralini gsterir
ematik diyagram (http://www.nedo.go.jp/chinetsu/hdr/indexe.html).
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





140
3. GELTRLM JEOTERMAL SSTEMLER (ENHANCED GEOTHERMAL
SYSTEMS, EGS)

EGS sistemlerinde scak, tektonik adan stres altnda ve atlakl rezervuarlar hedef
alnmaktadr. kincil mineralizasyona bal olarak zaman iinde tkanan krklar
rezervuarn geirgenliinin zamanla azalmasna neden olur. Hidrolik, termal ve
kimyasal ilemler sonucunda hedefteki EGS rezervuar uyarlabilmekte ve bylece var
olan tkanm atlak hatlar almakta, geniletilmekte ve birletirilebilmektedir.
Bylece, jeotermal sistem, bir kondktif atlak ann olumas ile doal akkan ieren
jeotermal rezervuarlardan ayrt edilemez hale gelmektedir. Bu yntem, var olan
jeotermal rezervuarlarn boyutunu artrabilmekte ya da yeni rezervuarlarn olumasn
salayabilmektedir. ekil 6da EGS sistemi gsterilmektedir.


ekil 6. EGS (http://egs.egi.utah.edu/).

4. JEOTERMAL ENERJDEN ELEKTRK RETM

Jeotermal enerjiden elektrik retiminde farkl tipte enerji santralleri kullanlmaktadr.
Bunlar fla-buhar santralleri, kuru-buhar santralleri, ve ikili evrim santralleridir.

4.1. Fla Buhar Santralleri

Fla buhar santralleri "single flash cycle ve double flash cycle olmak zere ikiye
ayrlmaktadr. Single flash cycle (tek buharlamal) sistemlerinde buhar minimum
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





141
basn kayb altnda separatrde ayrlarak dorudan trbine gnderilir. Bu tr buhar
santralleri jeotermal enerji endstrisinin en nemli ksmn oluturmaktadr. Bu tip
santraller tm jeotermal santrallerin % 29 u temsil etmekte ve dnyadaki toplam kurulu
jeotermal enerji kapasitesinin %40 n oluturmaktadr (DiPippo, 2005). Double flash
cycle (ift Buharlamal) sistemlerinde ise akkan, iki aamada iki ayr seperatrde
buharlatrlarak trbine gnderilir ve "single flash cycle" sistemlerine gre %15 ile
%25 arasnda, ayn jeotermal akkan koullarnda, daha fazla enerji retimi
salamaktadr. Bu yntemle jeotermal enerjinin elektrik enerjisine dnm verimi
artrlmaktadr. Bu santraller daha pahal ve kark yapdadr. Enerji kapasiteleri 4.7 ile
110 MW aralnda deiim sergilemekte olup, ortalama enerji kapasiteleri 30MW
civarndadr.

4.2. Kuru Buhar Santralleri

Tm jeotermal santral trleri arasnda en basit olan kuru buhar santralleridir. Dnyada
bu tr santrallere rnek iki ana kuru buhar santrali talyada bulunan Larderello ve
ABD de bulunan Geyserlerdir. Dnyada bu santrallerden toplam 63 adet bulunmakta
ve tm jeotermal santrallerin % 13.5 ini temsil etmektedir. Bu enerji santralleri, toplam
jeotermal kapasitenin %28 ine denk gelmekte ve 2,640 MW kurulu kapasiteye e
deerdir.

4.3. kili evrim Santralleri

kili evrim (binary cycle) sistemleri, jeotermal akkann ayrtrlmadan direkt olarak
elektrik retimi amal olarak s eanjrne verilip, enerjisinin ikincil akkana
aktarlmasndan sonra, dorudan reenjeksiyona gnderildii sistemlerdir. kili evrim
tipi santrallerde verim daha yksek olmaktadr. Bu tr enerji santrallerinin
kullanlmasyla, 80C-170C scaklktaki jeotermal akkandan elektrik enerjisi
retilebilmektedir.

5. SONULAR

lkemizin jeotermal enerji potansiyeli 31500MWt olup, bu miktarn 500MWtlk
blm elektrik enerjsi retimi iin uygundur. Jeotermal kaynaklarmzn ncelikle
elektrik retiminde deerlendirilmesine ynelik fizibilite ve proje almalar MTA
tarafndan yrtlmektedir. Yerli ve yenilenebilir enerji kullanmnn artrlmas ve
desteklenmesi iin gerekli yasal temellerin oluturulmas, enerjinin verimli
kullanlmasnn salanmas asndan byk nem tamaktadr. Jeotermal kaynaklardan
elektrik retiminin doal yoldan akkan ieren jeotermal sistemlere ek olarak akkan
iermeyen, ama yksek miktarda s potansiyeline sahip Kzgn kuru kaya
sistemlerinden elde edilmesi teknoloji gelitikce daha mmkn hale gelecektir.
zellikle Trkiye jeotermal potansiyel asndan avantajl bir lke olmas ve olas
Kzgn kuru kaya sistemlerinin ileride gelitirilmesi ile dnyada jeotermal enerjiden
faydalanma konusunda sayl lkeler arasnda yer alabilecektir. Bu sistemlerin
gelitirilmesinde ncelikle uygun sahalarn tespiti byk nem tekil etmektedir. Kzgn
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





142
kuru kaya sistemlerinin gelitirilmesi ile gemiten gelen fosil yaktlara olan bamllk
yerini yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanmna brakacaktr.

6. KAYNAKLAR

Armstead, H.C.H., 1983, Geothermal Energy, Spon Ltd., London.
Baria, R., Baumgrtner, J., Rummel, F., Pine, R.J., Sato, Y., 1999. HDR/HWR
reservoirs: concepts, understanding and creation. Geothermics, 28, 533-552.
Craig, H., 1961. Isotopic variations in meteoric waters. Science, 133, 1702-1703.
DiPippo, R., 2005. Geothermal Power Plants, Principles, Applications and Case Studies.
Elseiver Advanced Technology, Oxford, 447p.
Duchane, D. ve Brown, D., 2002. Hot Dry Rock (HDR) Geothermal Energy Research
and Development at Fenton Hill, New Mexico, GHC Bulletin.
Edwards, L.M., Chilingar, V.G., Rieke, H.H., Fertl, W.H., 1982. Handbook of
Geothermal Energy, Gulf Publishing Company, USA.
Jessop, A.M., 1990, Thermal Geophysics, Elsevier, Amsterdam.Kuriyagawa, M. ve
Tenma, N., 1999. Development of hot dry rock technology at the Hijiori test site.
Geothermics, 28, 627-636.
Smith, M.C., 1983. The Hot Dry Rock Program, Los Alamos Science, Winter/Spring.
86-87.
Tenzer, H., 2001. Development of Hot Dry Rock Technology. GHC Bulletin, 14-22.
http://www. Dhm.ch/imaH00hijiori.html.
http://www.nedo.go.jp/chinetsu/hdr/indexe.html
http://egs.egi.utah.edu/
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





143




URGANLI JEOTERMAL ALANININ (TURGUTLU-MANSA)
JEOLOJS VE SONDAJ VERLER IIINDA YENDEN
DEERLENDRLMES

Re-EVALUATION OF URGANLI GEOTERMAL FIELD (TURGUTLU--
MANSA) IN THE LIGHT OF ITS GEOLOGY AND DRILLING
RESULTS

1
YILMAZER, S,
2
PASVANOLU, S.,
3
YAKABA, A.,
4
VURAL, S.

1,3
Gayzer Yer Bilimleri Ltd. ti., Bornova-zmir.
servetyilmazer@ttmail.com, aliyakabag@hotmail.com
2,4
Kocaeli niversitesi, Mhendislik Fakltesi Jeoloji Mhendislii Blm, Kocaeli.
suzan@kou.edu.tr, vuralserkan30@hotmail.com


ZET
Urganl jeotermal alan Manisa li Turgutlu ilesine bal Urganl beldesinin yaklak 5
km. kuzeyinde yer alr. Alann yakn evresinde temeli Paleozoyik yal metamorfik
kayalar oluturur. Menderes masifi rt istleri olarak ta adlandrlan bu temel kayalar
zerine yine Paleozoyik yal mermerler gelmektedir. Urganl Jeotermal alan
kuzeybatsnda Mesozoyik yal kiretalar, dolomitik kiretalar ve ofiyolitik kayalar
mostra vermektedir. Paleozoyik ve Mesozoyik yal birimler zerinde asal
uyumsuzlukla Pliyosen yal keller yer alr. Bu alanda Kuvaterner yal travertenler de
dikkat ekicidir. Yine Kuvaterner yal oluuklardan alvyonlar Gediz ovasnda geni
yaylm gsterirler. Urganl jeotermal alannda yaklak dou bat uzanml olan ve
scaksu getirimini salayan Cambazl fay nemli bir tektonik hattr. Urganl jeotermal
alannda doal boalml birok scaksu kayna vardr. Fakat blgede alan scaksu
kuyular nedeniyle bu kaynaklarn saylar ve debilerinde eskiye gre nemli azalmalar
olmutur. Burada iaret edilen 9 kuyudan birisi kaplcalarda kullanlmakta, iki tanesinin
debisi az olduundan dolay kullanm ddr. Geri kalan 6 kuyu Gncolu ve Eskihisar
seralarnn stlmasnda kullanlmaktadr. Bugnk retim debilerine gre toplam s
potansiyeli seralarn stlmasna yetmektedir. Ancak, reenjeksiyon yaplmadndan
kuyulardan gerektii gibi istifade edilememektedir
Anahtar Kelimeler: Urganl, jeotermal, kaplca, inhibitr, reenjeksiyon.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





144
ABSTRACT
Urganli geothermal field is located approximately 5 km North of Urganli Town in the
district of Turgutlu, province of Manisa. Paleozoic aged metamorphic rocks forms the
basement of the nearby area. Paleozaoic aged marbles comes on the top of the base rocks
that are also called as Menderes massive covering schists. Mesozoic aged limestones,
dolomitic limestones and ophiolitic rocks shows exposure in the north west of Urganli
geothermal field. Pliocene aged deposits with angular unconformity takes place on the top
of Paleozoic and Mesozoic aged units. Quaterner aged Travertines are noticeable in
Urganli jeothermal area. Again Alluviums that are Quaterner aged formations shows a
wide distribution in Gediz plane. Aproximatly E-W trending Cambazli fault providing
discharge of thermal waters in Urganli geothermal field is an important tectonic lines.
There are many naturally discharged thermal water resources in Urganli geothermal area.
But becasue of hotwater wells drilled in the area there are significant decreases in the
numbers of these resources and their outputs. There are in total 9 thermalwater wells built
in Urganli geothermal area. One of the mentioned wells is used in the thermal water resort
. Two of them are out of usage because their outputs is low. The rest 6 wells are used in
the Goncuoglu and Eskihisar greenhouse heating. According to todays current production
output .The total heat potential is suffiecient for greenhouse heating. But, the required
benefits are not obtained from these wells because re-injection is not done.
Key Words: Urganl, geothermal, spa, inhibitor, reinjection.

1. GR

Manisa li Turgutlu ilesi snrlarnda kalan Urganl jeotermal alannda (ekil 1, ekil
2;3) M.T.A. tarafndan yaplan ilk ett ve aratrma sondaj almalarndan sonra uzun
sre kapsaml bir alma yaplmamtr (rgn, 1966, Karamanderesi, 1972). Dnyada
ve lkemizde enerji fiyatlarnn artmas zerine yerli ve yenilenebilir enerji
kaynaklarna bir yneli olmutur. Bunun sonucu olarak jeotermal stmal seraclk ok
fazla rabet grmektedir. Olduka sevindirici olan bu geliime bal olarak Urganl
jeotermal alannda Eskihisar Tarm A..nin talebi zerine nce ett, daha sonra da
sondaj almalarna balanlmtr (Gayzer Yer Bilimleri, 2005). EU serili sondajlardan
ilk ikisi (EU-1 ve EU-2) hari geri kalan alt adet sondajn lokasyon seimleri ve sondaj
teknik takiplerini Gayzer firmas stlenmitir. Bu alanda sondajl almalar halen
devam etmektedir. Sondajl almalarn tamamlanmasndan sonra srdrlebilir bir
iletmecilik asndan, retim ve reenjeksiyon kuyular iin seim yaplarak
uygulamalara geilecektir. Bu almada, yaplan yeni sondajlar nda tektonik veriler
yeniden deerlendirilmi ve yorumlanmtr.

2. STRATGRAF

Urganl Jeotermal alan ve yakn evresinde Paleozoyik, Mesozoyik ve Senozoyik yal
birimler bulunmaktadr.

2.1. Paleozoyik

Urganl Jeotermal alan ve yakn evresinde temeli Paleozoyik yal metamorfik kayalar
oluturur (ekil 4). Menderes masifi rt istleri olarak nitelendirilen bu kayalar; kalk
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





145
ist, kuvars-muskovitist, kuvars-muskovit-biyotit ist, muskovit-biyotit-albit ist ve
granatl biyotit ist gibi deiik istlerden meydana gelmitir (Karamanderesi, 1972).
Jeotermal alann hemen kuzeyinde yzlek verip douya, haritalama alannn dnda
kalan Kargn kyne doru yaylm gsteren bu metamorfitlerin zerine Paleozoyik
yal mermerler gelmektedir (ekil 5). Alt seviyeleri koyu gri, ste doru daha ak gri
renklenme sunan bu mermerler yer yer dolomitik olup, orta-iri kristallidir. Ayrca
Jeotermal alann kuzeyinde Sarn tepe ile Kule tepe arasnda ve Sarn tepe'nin dou
kesiminde, yukarda sz edilen muhtelif istler arasnda bej, kahverengimsi renkte
mermer dzeylerine de rastlanmaktadr.

2.2. Mesozoyik

Paleozoyik yal temel kayalar zerinde allokton olarak yer alan Mesozoyik yal
kiretalar, dolomitik kiretalar ve ofiyolitik kayalar Urganl Jeotermal alann
(haritalama alan dnda) kuzey batsnda yzlek verirler. Kiretalarnn alt seviyeleri
genellikle dolomitiktir. kincil kalsit dolgular ieren ve tabakalanmas pek belirgin
olmayan dolomitler ste doru kiretalarna gei gsterirler. eitli volkanik ve
sedimanter kayalardan oluan ofiyolitik karmaa veya ofiyolitik melanj ad verilen birim
alda ve yakn evresinde yaygndr. Serpantinit ve peridotitler ofiyolitik melanj
bnyesindeki sedimanter kayalar zerinde veya iinde bloklar halinde bulunurlar
(Akdeniz, 1986, Karamanderesi, 1972).

2.3. Senozoyik

Senozoyik yal kayalar Paleozoyik ve Mesozoyik yal birimler zerinde asal
uyumsuzlukla yer alan Pliyosen yal keller ile Kuvaterner yal traverten, yama
molozu ve alvyonlardan olumaktadr (ekil 3). Pliyoseni; tabanda aklta, kumta,
siltta ve kiltalar (Pl
1
) ile bunlarn zerine uyumlu olarak gelen killi kiretalar ve
kiltalar (Pl
2
) oluturmaktadr(Yank). aklta, kumta, siltta ve kilta gibi detritik
keller jeotermal alan evresinde olduka yaygndr. akllar genellikle orta-iyi
derecede yuvarlaklam, karbonat veya kil imentoyla gevek tutturulmutur.
Kumtalarnda genel olarak gri, yeilimsi gri renklenmeler hakimdir. Bunlar yer yer
ince tabakalanmal kilta ve silttalaryla ardalanmaldr.

Yine Pliyosen'in st dzeylerine ait killi kiretalar ve kiretalar jeotermal alann
kuzeydousundaki Aktepe ile batdaki Abdal tepe ve gneyinde yaylm gsterir (ekil
3). Bu birim kirli beyaz, sarms beyaz, grimsi beyaz ve krem renklerde olup, yatay ve
yataya yakn eimlidir. Urganl Jeotermal alanndaki en gen oluuklar Kuvaterner yal
traverten ve alvyonlardr. Scaksularn brakt keltilerin oluturduu travertenler
konumlar ve yaylmlar ynnden olduka dikkat ekicidir. Travertenlerin byk
blm yatay konumludur. Kirli beyaz, sarms kirli beyaz veya gri renkli ve dk
sertlikteki bu oluumlar eski travertenlerdir. Daha sonraki aamada oluan gen
travertenler daha rijit bir morfoloji oluturmulardr. Bu gen travertenler jeotermal
alanda duvars grnmlerdedir (Foto 2). Baz scaksu klar evresinde yeni
traverten oluumlar halen devam etmektedir. Kuvaterner yal gen oluuklardan
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





146
yama molozlar ett alannn kuzey batsnda mostra vermektedir. Kendisinden daha
yal birimlere ait elemanlardan oluan alvyon rt inceleme alannn gneyinde Gediz
ovasnda geni yaylm gsterir.


ekil 1. alma alannn yer bulduru haritas.




ekil 2. (a) Urganl blgesindeki sera ve kaplca alanlarnn genel grnm (b).
alma alannda duvarms grnmdeki gen travertenler
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





147







































ekil 4. alma alannn genelletirilmi kolon kesiti.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





148
3. TEKTONK

Urganl Jeotermal alanndaki en nemli sreksizlik Cambazl faydr. Eim atml
normal bir fay olan Cambazl fay inceleme alann yaklak D-B ynde kateder (ekil
5). Bat ynnde, inceleme alan dnda Akkye doru uzanr. Dou ynndeki
uzanm da yine aratrma alan dnda Bintepeler blgesinin gneyine doru devam
eder. Yukarda belirtildii gibi yaklak D-B uzanml olan bu tektonik hat, Urganl
jeotermal alanna batdan girer ve yeni Cambazl kynn hemen kuzeyinden geerek
douya Kargn kyne doru mikaist-traverten dokanan oluturur. Cambazl faynn
ykselen kuzey blou Paleozoyik yal muhtelif ist ve mermerlerin yzeylenmesini
salamtr. Burada, D-B uzanml bir horst oluturan bu temel kayalarn ykselimine
Cambazl fay etken olmutur. Ayn ykselimi kuzeyden yine yaklak D-B veya B-
KB/D-GD uzanml bir tektonik hat snrlamaktadr. Bu kuzey fay da eim atml
normal bir fay olup aml fay olarak adlandrlmtr.






























ekil 5. alma alannn jeoloji haritas ve jeolojik kesiti
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





149
nceleme alanna dou ynnden Aktepe gneyinden girer, Sarn Tepe, Kule Tepe ve
aml Tepenin hemen kuzeyinden batya doru devam eder. Cambazl fay ile
kuzeyindeki aml faynn oluturduu; genilii 750-1000 m. arasnda deien ve D-B
uzanm yaklak 5 km. olan bu ykselim Sarn horstu olarak isimlendirilmitir
(ekil 5). nceleme alanndaki dier bir tektonik hat ise daha gneyden geen yaklak
D-B uzanml, eim atml normal bir fay olan Urganl faydr. Burada gney blok
dm kuzey blok ykselmitir. Dier faylara gre daha gentir. Cambazl fayndan
itibaren gneye doru bir basamaklanma sz konusudur. nceleme alannn
kuzeybatsndaki Akky fay da evredeki nemli tektonik hatlardan biridir. Akky
kuzeyinden balayan bu fay, KD istikametine doru yaklak 3-3,5 km. uzanmldr.
nceleme alanndaki Paleozoyik yal kayalarda eklem ve atlak sistemleri iyi gelimi
olup, tektonik etkilerle deiik ynlerde kvrmlanmalar olumutur. Pliyosen yal
tortullar yatay ve yataya yakn konumludur. Ayn ekilde eski travertenler de yataya
yakn tabakalanmaldr. Daha sonra oluan gen travertenler ise eski travertenler
zerinde adeta duvar gibi dikey konumludurlar (ekil 5).

4. JEOTERMAL ENERJ ALIMALARI

nceleme alannda kk-byk scaksu k noktalar vardr. Bunlar genellikle
mevsimsel olarak deiim gsterirler. Pek ou yaz dneminde kurur. Bu nedenle doal
kaynaklar istikrarl bir ekilde akkan vermediklerinden sondajl almalar gndeme
gelmitir.

4.1. Sondaj almalar

Urganl jeotermal alannda biri M.T.A. dier sekizi zel sektr tarafndan yaplm
toplam 9 adet scaksu kuyusu bulunmaktadr. Kuyularn derinlikleri 208-605 m.
arasnda deimektedir. En dk debi EU-2 kuyusunda 1,5- 2 lt/s., en yksek debi ise
EU-7 kuyusunda 40 lt/s. olarak llmtr. Kuyular artezyenik olup, kuyu ba retim
scaklklar 62-83
o
C arasndadr. Sondajlar jeotermal retime uygun olacak ekilde
dizayn edilmitir (ekil-4). nceleme alannda yer alan sondaj kuyularnn panel
diyagram ekil-6te verilmitir. Burada grlecei gibi kuyularn temel kayaya giri
seviyeleri iaretlenmitir. Sadece EU-3 nolu kuyu Neojen tortullar iinde kalmtr.
Neojen tortullar EU-8 nolu kuyunun bulunduu kuzey noktasndan gneye doru
giderek kalnlamaktadr. Bu durum ekil 7de iaret edilen Sarn ykselimi sonucu
gelimitir. Bu nedenledir ki, sondaj krntlarnda Neojen taban seviyelerinde yer yer
kayma izlerine rastlanmtr.

4.2. Kuyularn Mevcut Durumu

Urganl blgesinde jeotermal enerji aratrmalarna ynelik ilk almalar, derinlii 440
m. olan U-1 nolu sondaj kuyusu ile 2001 ylnda M.T.A. tarafndan gerekletirilmitir
(izelge 1). Artezyenik retimi ortalama 35 lt/s., scakl 62
o
C olan U-1 kuyusu yine
bu blgede ilk kez kurulan Gncolu seralarnn stlmasnda kullanlmaktadr.
Urganl jeotermal alannda geni kapsaml ett ve sondaj almalarna 2005 ylnda
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





150
balanlmtr (Torbal Meslek Yksek Okulu, Gayzer Yer Bilimleri, 2005). Bu
dnemde 8 adet kuyu alm, dokuzuncusu halen devam etmektedir. Tablo 1den
grlecei gibi kuyu derinlikleri 280-605 m. arasnda, scaklklar 62-83
o
C arasnda
deimektedir. Burada iaret edilen EU seri numaral kuyular Eskihisar Tarm A..
adna yaplm olup, bu kuyulardan EU-4,5,6,7,8 nolu kuyular Eskihisar seralarnn
stlmasnda kullanlmaktadr. Geri kalan kuyulardan EU-3 nolu kuyu kaplcalarda
kullanlmakta, EU-1,2 nolu kuyular imdilik kullanm ddr. EU-4,5,6, nolu kuyularn
toplam debisi 50 lt/s., toplam ortalama scaklk deeri 80
o
Cdir. EU-7,8 nolu kuyularn
toplam debisi ve scakl srasyla 77 lt/s. ve 86
o
C olup, kuyu scaklk deerleri
gneyden kuzeye scaksu getirimini salayan Cambazl fayna doru art
gstermektedir.

4.3. Kuyularn Is Potansiyelleri

Sera stlmasnda kullanlan kuyularn s hesaplamalar yaplrken kuyularn alt
kullanm scaklk deerleri 50
o
C olarak kabul edilmitir. Buna gre Gncolu
seralarnn stlmasnda kullanlan U-1 kuyusu 1 512 000 kcal/h s enerjisi
vermektedir. Eskihisar Tarm A.. tarafndan kullanlan kuyularn sular retimden
sonra tama borularnda karmlar olduu iin EU-4,5,6 kuyularnn s verimi toplam
5 400 000 kcal/h olarak hesaplanmtr (ekil 8). Dier taraftan ayr bir hatta gelen EU-
7,8 kuyularnn toplam s verimi 9 979 200 kcal/h olarak hesaplanmtr. EU-4,5,6,7,8
nolu kuyularndan gelen sularn topland karm noktasnda toplam debi 127 lt/sn,
scaklk ise 83
o
Cdir. Buna gre Eskihisar seralarna ait kuyu verilerinden hesaplanan
toplam s miktar 15087 600 kcal/htir (17,5 MW
t
). Bu enerji ile 105 dnm sera
stmas salanmaktadr.

4.4. letim Problemleri

nceleme alannda mevcut olan Gncolu ve Eskihisar seralar iin toplam 6 kuyudan
istifade edilmektedir. Ancak bu kuyular faaliyete gemeden nce ve retimleri
esnasnda herhangi bir test almas yaplmamtr. Ayrca bu kuyularn hepsi
artezyeniktir. Oysa ayn kuyulardan pompal retim gerekletirilmi olsa, belki de daha
az sayda kuyudan daha fazla s enerjisi elde etmek mmkn olabilecekti. Bunun
yannda iletmede dier bir problem, retilen scaksularn eanjr kndan sonra
reenjeksiyonun yaplmam olmasdr. Bilindii gibi reenjeksiyon haznenin basn ve
retim dengesini salamaktadr. Reenjeksiyonun yaplmam olmas nedeniyle
kanaatimizce, kuyulardan kapasiteleri dorultusunda s elde edilememektedir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





151


ekil 6. EU-7 Kuyu bitirme logu.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





152


ekil 7. Urganl blgesinde yaplan scaksu kuyularnn panel diyagram.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





153
izelge 1. nceleme alannda yaplan scaksu sondaj kuyularna ait bilgiler.

Kuyu
No
Derinlik
(m)
Debi
(lt/sn)
Scaklk
(
o
C)
retim
ekli
Al
Yl
Kullanm
Yerleri
U-1 440 35 62 Artezyen 2001
Gncolu
seras
EU-1 450 10 64
Kuyu ii
Pompas
2005 Kullanlmyor
EU-2 605 1.5-2 65 Artezyen 2005 Kullanlmyor
EU-3 280 15 77 Artezyen 2006 Kaplca
EU-4 500 35 75 Artezyen 2006
Eskihisar
Tarm
EU-5 540 15 65 Artezyen 2006
Eskihisar
Tarm
EU-6 586 23 77 Artezyen 2006
Eskihisar
Tarm
EU-7 388 40 82 Artezyen 2007
Eskihisar
Tarm
EU-8 600 25 83 Artezyen 2007
Eskihisar
Tarm


ekil 8. U-1 (M.T.A.) kuyusunda meydana gelen karbonat kabuklamas
ekil 9. Eanjr ii kabuklama .

Urganl blgesi scaksular sodyum bikarbonatl ve gazl sulardr (Tarcan, Filiz, 1998).
Kabuklama zellii gsteren bu sular retilirken mutlaka inhibitrler kullanlmaldr.
Mevcut kuyularda inhibitrler kullanlmadndan kuyulara nasl zarar verdii
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





154
bilinmedii gibi kuyu balarnda (ekil 8) ve eanjrlerde kabuklamaya (ekil 9),
(ekil 10) neden olmaktadr. Bunun sonucu olarak eanjrlerden gerektii gibi s
transferi salanamamakta ve retilen termal sudan yeterli s enerjisi alnamadndan
byk maddi kayplar olmaktadr.


ekil 10. Urganl blgesindeki scaksu kuyular tama hatlar ematik grnm.

5. SONU VE NERLER

Manisa - Turgutlu, Urganl jeotermal sahasnda yaplan almalardan elde edilen sonu
ve neriler aada zetlenmitir:

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





155
1. nceleme alan, sondaj verilerinden yararlanarak jeolojik, tektonik ve jeotermal
enerji asndan yeniden deerlendirilmitir.
2. Sondajlar arasndan geen jeolojik kesitte, Neojen-Paleozoyik dokanann hem
diskordan hem de dk eimli bir fay olduu tahmin edilmektedir.
3. nceleme alannda toplam 9 adet sondaj verisinden akkann Cambazl fayndan
kt, kuzeyden gneye doru akt ve bu akta bir miktar souduu
anlalmtr.
4. Hazne kaya ikincil porozite ve permabilitesi iyi gelimi kalkistler ve
mermerlerdir.
5. Blgede yaplan ve yaplmas planlanan seralar nedeni ile yllardr atl kalan
Urganl jeotermal alan olduka cazip bir hale gelmitir.
6. Urganl jeotermal alannda alt kullanm scaklnn 50
o
C olarak kabul edilmesi ile
grnr toplam s potansiyeli 21 MW
t
olarak hesaplanmtr.
7. Jeotermal alanda iletmeden kaynaklanan problemler de bulunmaktadr.
8. En nemli problem, bu alandan retilen ortalama yaklak 150 lt/s. scak akkann
eanjrlerde ss alndktan sonra reenjeksiyon yerine dar atlmasdr.
9. Reenjeksiyonun yaplmam olmas kuyu basnlarnn ve srdrlebilir retimin
azalmasna neden olmaktadr. Bu istenmeyen ve evreye olumsuz etki yapan bir
durumdur.
10. Burada yeni kuyular alrken, kuyular aras mesafe yeterli uzunlukta
olmamaktadr. Bu durum Eskihisar Tarm A.nin kendisine ait byk arazilerin
olmayndan kaynaklanmaktadr.
11. Mevcut kuyularda retim testlerinin yaplmam olmas sebebiyle kuyularn
birbirlerini etkileyip etkilemedii de kesin bir ekilde bilinmemektedir.
12. Acilen reenjeksiyon almalar ve kuyularda inhibitr uygulamalar balatlmaldr.
13. Ayrca Urganl jeotermal alanndaki scak ve souk sulardan numuneler alnarak
kimyasal yorumlamalar yaplacaktr.

6. KAYNAKLAR

Akdeniz, N., vd., Mays 1986, zmir-Manisa Dolaynn Jeolojisi, M.T.A. Jeoloji Dairesi,
ANKARA.
Demirkran, Z., Aksoy N., 2005, EU-1 ve EU-2 nolu kuyu bitirme raporu, Dokuz Eyll
niversitesi, Torbal Meslek Yksek Okulu, Torbal, zmir.
Gayzer Yer Bilimleri Ltd. ti., Nisan 2006, Urganl-Turgutlu (Manisa) Scaksu
Aratrma Raporu, Bornova, zmir.
Karamanderesi, .H., 1972 Urganl Kaplcalar (Manisa-Turgutlu) Civarnn Detay
Jeolojisi ve Jeotermal Olanaklar Hakknda Rapor, M.T.A. Derleme rapor no: 5462.
rgn, S., 1966, Urganl Kaplcalar (Manisa-Turgutlu) Civarnn Detay Jeolojisi ve
Termal Sularn Hidrojeolojik Etd, M.T.A. Derleme rapor no: 4679.
Tarcan, G., Filiz, ., Mays 1998, Turgutlu (Manisa) Kaplcalar Scak ve Mineralli
Sularndaki Sodyum Bikarbonat zenginlemesi, Dokuz Eyll niversitesi, Jeoloji
Mhendislii Blm, 3510e, Bornova, zmir.
Yank, G., Uz, B., Esenli, F., Nisan 2006, Turgutlu (Manisa) Yresi Neojen
kellerinin Jeolojisi, Cilt:5, Say:2, Ksm:2, stanbulitdergisi s. 49-58.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





156




NEVEHR-KOZAKLI JEOTERMAL SAHASINDA YEN
BULGULAR

NEW FINDINGS IN NEVEHR-KOZAKLI GEOTHERMAL FIELD

DAISTAN H.
1
, KARA .
2
ve DURDU M.
2


* MTA Genel Mdrl, Enerji Hammadde Ett ve Arama Dairesi Bakanl, Ankara
e-mail: hayrullah@mta.gov.tr
** MTA Genel Mdrl, Orta Anadolu II. Blge Mdrl, Konya,
e-mail: ikara@mta.gov.tr
e-mail: mudurdu@yahoo.com


ZET
Orta Anadoluda Kapadokya Blgesinin kuzey kesiminde bulunan Nevehir-Kozakl
jeotermal sahas, blgenin scakl en yksek (96 C) olan sahasdr. Kozakl jeotermal
alannda, eskiden pek ok doal scak su klarnn varl bilinmekle birlikte u an
herhangi bir kaynak bulunmamaktadr. Kozakl jeotermal sahasnda, scak su elde etmek
iin u ana kadar, toplam yirmi adet kuyu almtr.

nceleme alan ve evresinde jeolojik olarak, temelde Paleozoyik-Mesozoyik yal
metamorfik birimler bulunmaktadr Sahadaki faylarn genel uzanmlar KB-GD, KD-GB
ve KKB-GGD dorultularndadr.

Kozakl jeotermal sahasnda alan tm kuyularn derinlikleri 60-215 m arasnda olup
rezervuarlar Eosen yal evirme formasyonuna ait fosilli kireta birimi ve/veya krk
zonlardr. Kuyularn debileri 1.5-95 l/s ve scaklklar 45 -96 C arasndadr.

Sahada yaplan jeoloji ve jeofizik almalarn sonucuna gre elde edilen anomalilerin
aratrlmas ve derindeki rezervuar belirlemek amacyla, Nevehir-Kozakl jeotermal
sahasnda MTA-K4 jeotermal aratrma sondaj yaplmtr. 173.50 m de sahadaki dier
kuyularn rezervuar kayas olan Orta-st Eosen yal evirme formasyonuna ait fosilli
kireta birimi kesilen kuyuda tam kaak olmutur. imento enjeksiyonu ile kaan
kapatlmasndan sonra ilerlemeye devam edilmi olup 824 m de ana rezervuar olduu
dnlen Paleozoyik yal Krehir Masifine ait metamorfik birimlere (mermer, kalkist,
mikaist ve kuvarsit) girilmitir. Metamorfik birimler iersinde ksmi kaakl olarak
ilerlemeye devam edilen kuyuda 1262 m de tuz (halit) kesilmitir. lerleme Halit (NaCl)
birimi iinde devam etmi olup 1300 m de de Anhidrite (CaSO
4
) girilmitir. 1376 m den
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





157
itibaren de masif Anhidrit kesilen kuyuda 1458 m de ayn birim devam etmitir. Kuyu
1493 mde Eosen birimleri iinde bitirilmitir.
Anahtar Kelimeler: Kozakl, halit, anhidrit, jeotermal akkan, rezervuar.

ABSTRACT
Nevehir-Kozakl geothermal field, located to north of Cappadoccia region in Central
Anatolia,is the hotest (96
o
C) geothermal field of the region. The hot springs which are
known as active previously in the field, has disappeared later. 23 well have been drilled
previously to obtain hot water.

Paleozoic-Mesozoic aged metamorphics form the base rocks of the study area. NW-SE,
NE-SW and NNW-SSE trending faults are commonly seen fault directions.

Drillhole depths range from 60 to 215 m in the field. Middle Eocene aged Fossilliferous
limestone of evirme formation, comprising fracture zones forms the reservoir.
Temperature and flow rates of drillholes are 45-96
o
C and 1.5-95 l/s respectively.

In order to search the anomalies obtained from the measurements and to discover a
possible deeper resorvoir, a well with code number MTA-K4 was drilled. During drilling,
in depth of 173,50 m fossilliferous limestone of evirme formation, the known shallow
reservoir met and the drill mud circulation has lost at this level. After injecting cement to
the thief zone, drilling has been proceeded and at 824 m metamorphic units (marble, calc-
schist, micaschist and quartzite) belonging to Krehir Massif of Paleozoic age have been
encountered, which is thought to be main reservoir in the field. Halite (NaCl) and
anhydrite (CaSO
4
) is at 1262 and 1300 m respectively. Between 1376 and 1458 m is
massive anhydrite and drilling is still going on. The well was finished at 1493 meters in
Eocene formation.
Key Words: Kozakl, halite, anhydrite, geothermal fluid, reservoir.

1. GR

nceleme alan olan Kozakl jeotermal alan, Orta Anadolu Blgesinde Nevehir linin
yaklak 90 km kuzeyinde yer alr (ekil 1). Yre, Nevehir-Kayseri-Yozgat-Krehir
drtgeninin ortasnda bulunmaktadr. Sondaj yaplan yer, kozakl ilesi kaplcalar
mevkiinde Yozgat J33-c1 paftasnda bulunmaktadr.

Deiik aratrmaclar tarafndan saha ile ilgili ayrntl almalar (jeoloji, jeofizik ve
sondajl) yaplmtr.

Kozakl jeotermal sahasnda alan tm kuyularn derinlikleri 60-215 m arasnda olup
rezervuarlar Eosen yal evirme formasyonuna ait fosilli kireta birimi ve/veya krk
zonlardr. Kuyularn debileri 1.5-95 l/s ve scaklklar 45 -96 C arasndadr.

Bu almada, Orta Anadolu Blgesi Sahalar Gelitirme ve Is Kayna Aratrmalar
Projesi kapsamnda, Kozakl jeotermal sahasnda, MTA Genel Mdrl tarafndan
nceki yllarda yaplan jeofizik-Rezistivite almalarna ilave jeoloji ve jeofizik
almalar yaplarak elde edilen anomalilerin aratrlmas ve derindeki rezervuarn
belirlenmesi amacyla, MTA-K4 jeotermal aratrma sondaj yaplmas amalanmtr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





158
2. YNTEM

Kozakl MTA-K4 kuyusunda delme ilemine 24.08.2007 tarihinde balanmtr.
Kuyuda 157 mye kadar 17

inlik matkapla ilerleme yaplm ve 150.00 mye 13
3/8

inlik kapal boru inilmitir. Sonra 12 matkapla 850 mye kadar ilerlenmi ve 840
mye 8 inlik kapal muhafaza borusu indirilmi olup boru arkas imentolanmtr.
Daha sonra 7

matkapla 1427 m ve 7
3/8
matkapla da 11488.80 m ye kadar ilerleme
yaplmtr. 1488.80 m den 1493. 00 m ye kadar da 4
9/16
lk karotiyerle ilerleme yaplp
4.2 m karot alnmtr.

Kozakl MTA-K4 kuyusu, 18.02.2008 tarihinde, 820.00-1222.00 metreler arasna 5
7/8

kapal ve filtreli kaynakl retim borular ilinerek 1493.00 metrede tamamlanmtr.
Sondaj bitiminde kuyu tehiz edilip, gerekli ller ve testler yapldktan sonra kuyu
ba kr flanla kapatlp emniyete alnmtr.

nceleme alannn ayrntl jeolojik haritas yaplm, scak ve souk su kaynak ve
kuyularndan su kimyas, XRD, paleontoloji ve mineraloji-petrografi numuneleri
alnmtr. Scaklk, pH, EC deerleri k yerlerinde llmtr. Kimyasal analizler,
MTA genel Mdrl laboratuarlarnda, paleontoloji ve mineraloji-petrografi
analizleri ise TPAO laboratuarlarnda yaplmtr.


ekil 1. Nevehir-Kozakl jeotermal alannn yer bulduru haritas ve uydu grnm

3. NCELEME ALANININ JEOLOJS

nceleme alan ve evresinde jeolojik olarak, temelde Paleozoyik yal metamorfikler
bulunmaktadr. Bunlar Krehir Masifinin dou uzantlardr. Masifin genel olarak en
altta deiik trde gnays ve istlerle balad bilinmektedir. Daha st seviyelerine
doru mermer bant ve mercekleri ile istlerin ardm egemen olur. En stte ise eker
dokulu kristalize kireta ve mermerler ile bunlarla uyumlu olarak kuvarsitler bulunur.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





159
Kozakl jeotermal alan yakn evresinde, masife ait kristalize kireta-mermer birimi
Yiitler ky civarnda yzeylenir (ekil 2). Birim beyaz, kirli beyaz, gri renkli, orta -
iri kalsit kristalli, orta kaln katmanl, bazen masif ve youn krkl- atlakl kristalize
kireta ve mermerlerden oluur. Bu temel birimi zerine uyumsuz olarak Tersiyer
kelleri gelir. Tersiyer birimleri, Eosen yal konglomera, kireta, kumta ve
marnlar, Oligosen yal marn, kil , konglomera, kumta ve jipsler ve st Miyosen-
Pliyosen yal kireta, marnl kireta ve tflerle temsil olunur. Alanda en gen
birimler olarak traverten ve alvyon yzeylenir. Traverten blgeyi denetleyen tektonik
hareketlerin etkisiyle oluan krlmalar sonucunda scak su klarna bal olarak
olumutur (Erien ve zgr, 1999).


ekil 2 . Nevehir-Kozakl jeotermal alan ve evresinin jeoloji haritas (Erien ve
zgr,1999 dan revize edilmitir) ve dikme kesiti kesiti (Kahraman vd.., 2001 den
revize edilmitir).

3.1. Paleozoyik

Orta Anadolu da genelde Krehir masifi olarak bilinen metamorfik birimler, blgenin
en yal kaya topluluudur. Nide Grubu (Gncolu, 1977), Kaman Grubu ve Akda
Masifi gibi isimlerle de tanmlanm olan Krehir Metamorfikleri, mamatik katkl
platform kellerinin metamorfizmaya uram olmasyla meydana gelmitir (Kara,
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





160
1997). ekil 2de ok az bir alanda grlmesine karn blgesel olarak izlenen
metamorfik birimler, genelde yeilist, almandin-amfibolit ve yer yer granlit fasiyesi
zellikleri gstermekte olup eitli renklerde gnays, ist, mermer, amfibolit, kuvarsit vb.
kaya trlerinden oluur. Litostratigrafik zellikleri gz nne alnarak iki birime
(Kalkanlda Formasyonu ve Bozalda Formasyonu) ayrlmtr (ekil 2). Birbirleriyle
yanal ve dey olarak geili olan bu kaya birimleri, dzenli bir dizilim gstermezler.
Kken kaya ve kelim koullarna bal olarak yer yer eksiklidirler (Kara, 1997).

alma alannda metamorfiklerin taban grlmez. Tersiyer yal birimler tarafndan
uyumsuzlukla rtlrler. Masifin kalnl llememektedir. Ancak kalnlnn 1000-
2000 m arasnda olabilecei sanlmaktadr. imdiye dein metamorfiklerin ya kesin
olarak saptanamamtr. Bolkar Birliinin bir blm ile olan litostratigrafik benzerlii,
Liyas-Kretase yal kayalarla farkl oluum zellikleri sunmas birimin Paleozoyik (st
Paleozoyik) yal olduunu dndrmektedir (Kara, 1997).

3.2. Mesozoyik

Haritalama alan dnda sahann gney kesimlerinde, Avanos evresinde, Krehir-
iekda ve Yozgat evrelerinde yzeyleyen asit-ntr bileimli alkalen-kalkalkalen
intrzif kayalar, Granitoyit ve siyenitoyid eklinde tanmlanmtr. Bunlar s
yerlemi plton ve stoklar ile onlarn kenar zonlarnda gelien damar ve yzey
kayalardr. Bu birimde, Siyenit-Monzonit-Diyorit grubu (Krehir granitoidleri) ve
Siyenit-Diyorit-Monzonit-Granit grubu (Yozgat Batolitleri) ve Dasitler bulunmaktadr.

Birim, Yukar Krehir-iekda evresinde sokulum eklinde gzlenir. ri potasyum
feldispat kristalli Monzonit veya Monzogranit eklinde ve altere olmutur. Yozgat
Batolitlerini kesen Andezit bileimli dayklar Yozgat-Yerky-Delice kynden Cakcak
kyne giderken grmek mmkndr. Bu dayklarn Eosen veya daha gen olabilecei
dnlmektedir. Batolit, plton, stok, damar vb. ekillerde yzeylenen derinlik-yar
derinlik kayalardan oluan kalkalen bileimli Yozgat Granitoyidi, Orta Anadolu
Ofiyolitlerinin Krehir Metamorfiklerini zerlemesi ile gelien kabuk kalnlamas
sonucu ksmi ergimesiyle olumutur. Harita alan dndaki bu birimler, Eosen-
Kuvaterner yal kayalar tarafndan uyumsuzlukla rtlrler.

Krehir-Kaman yresinde daha nce edeer birimlerde yaplm olan radyometrik ya
tayinlerine gre Alt-Senoniyen yal olduu tespit edilmitir.(Kara ve Dnmez, 1990).
Kta altna doru gelien, bir dalma sonucu, alkalen-kalkalkalen kta kenar kta ii
mamatizmasyla olumulardr (Kara, 1997). Alt Eosen-kuvaterner sedimentleri
tarafndan uyumsuzlukla rtlen intrzifler, Krehir Masifini scak bir dokanak ile
keserler.

3.3. Senozoyik

alma alan ve civarnda Alt Eosende karasal, Orta-st Eosende denizel ve st
Eosen-Miyosen de ise karasal ortamlarn hakim olduu gzlenmektedir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





161
3.3.1. Barakl formasyonu (Tb)

Harita alan iinde, sahann kuzeydou kesimlerinde yaygn mostralara sahiptir.
Formasyon, krmz-kahve, arabi ve gri renkli katmansz, orta-kaln katmanl, yer yer
ise apraz katmanl, linyitli, mamatik-metamorfik taneli/bloklu (1 metreye kadar)
gevek veya tutturulmu karasal aklta, konglomera, kumta ve amurtandan
olumaktadr.

Barakl Formasyonu Tersiyer ncesi temel zerinde uyumsuzlukla yer alr. ste doru
evirme Formasyonuna yanal ve dey ynde geilidir. 100-700 m arasnda kalnlk
gsterir.Birimin ya, yanal ve dey ynde geili olduu Orta-st Eosen yal
evirme Formasyonu ile olan ilikisi gz nne alndnda Alt-Orta Eosen olarak
dnlmektedir.

3.3.2. evirme formasyonu (T)

Harita alan iinde, Yiitler Ky nn bat ve gneydousunda ve Topakl dolaylarnda
gzlenmektedir.

aklta, kumta, siltta, kilta, kireta ve marnlardan oluan formasyon, Kara
(1997) tarafndan evirme formasyonu olarak adlandrlmtr. Birim, gri, yeilimsi gri
ve kahvemsi sar renktedir. Alt dzeyleri aklta, kumta, siltta ve amurta
ardalanmasndan oluur. st seviyelere doru ise, beyaz, gri, bej renkli, kaln tabakal
veya masif fosilli kiretana gei gsterir. Topakl dolaylarnda yeil, koyu yeil,
siyahms renkli iri elemanl ve bloklu konglomeralarla Paleozoyik temel zerine
transgresif olarak oturan birimde, ste doru kumta egemen olur. Bunlar yanal ve
dey geile nummulitli kireta, siltta ve marndan oluan s ky-elf fasiyesine
geer.

Birim, ky-elf koullarnda gelimitir. Kumta, siltta, dzeyleri genellikle iyi
tutturulmutur. amurtalar yer yer gevek yer yer de tutturulmu ve midye kabuu
krlmaldr ve formasyonun egemen kaya trn olutururlar. Ortamn giderek
karasallamas ile ste doru regresif zellikli Delicermak Formasyonuna gei
gsterir. Birimin kalnl 100-200 m kadar olup ya Alt-Orta-st-Eosen olarak tespit
edilmitir (Kara, 1997).

3.3.3. Delicermak formasyonu (Td)

alma alan ve civarnda geni yaylm gsteren Delice Irmak formasyonu sahann
kuzeyinde Karasenir-Kanlca-Yiitler dolaylarndan balar. Bir yandan gneybatya
doru Doyduk-Ayl gneyine, dier yandan gneydouya doru Fakl istasyonu
evresine kadar uzanr. Kozakl-Kakla-Byk Yal-Kk Yal dolaylarnda da
geni bir yaylm gsterirler (ekil 2). Evaporitli, krmz, kahve, gri renkli gevek
tutturulmu karasal aklta, kumta ve amurta ardalanmasndan oluan formasyon
regresif zelliktedir. Gl ve akarsu fasiyeslerinde gelimitir. Kumtalar, genelde kaba
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





162
taneli, iyi boylanmam, apraz ve orta kaln tabakalanma gsterir. Ak renkte olanlar
kolay krlr, kzl renkli olanlar ise serttir. akltalar keli mermer, lav ve kireta
akllarndan oluur. Kumtalarna gre daha kaln tabakalanma gsterir. Birimin alt
dzeylerinde orta-iyi tutturulmu, ince-orta-kaln parelel katmanl kumtalar ile
ardalanmal jips-anhidrit ara bantl amurtalar; orta ve st dzeylerinde ise
amurtalar ile ardml ve daha ste doru artan oranda, alt yzeyleri erozyonal
apraz katmanl aklta ve kumtalar bulunur.

Birimin alt dokana evirme formasyonu ile uyumluluk gsterirken st dokana
Kzlrmak formasyonu ile uyumsuzdur. Birimin ya, evirme formasyonu ile uyumlu
olmas ve Kzlrmak formasyonu tarafndan uyumsuzlukla rtlmesi nedeniyle st
Eosen-Oligosen olarak dnlmektedir (Kara, 1997).

3.3.4. Kzlrmak formasyonu (Tk)

Krmz kahve, kahve ve gri renkli, gevek, akll, kumlu, yer yer tf, kireta ve
kumta mercekleri ieren amurtalarndan olumu olan formasyon, ok geni
yaylml olarak alma alann kuatr vaziyettedir. Birim, genelde yatay olarak
gzlenmekte fakat yer yer paleotoporafyaya bal olarak 5-10 derecelik bir eim
kazanmaktadr. Genellikle yatay durulu olan birim, s gl-playa ortamnda gelimitir.

Birim, alt dokanandaki marn-kil-konglomera-kumta ve jips birimi zerine
uyumsuzlukla gelir. st dokananda yine uyumsuz olarak Kuvaterner birimleri
bulunur. Fosil bulunamad iin ya verilememitir. Ancak evre sahalardaki
yaylmnn yan sra alt ve st dokanaklarndaki birimler dikkate alndnda birimin
st Miyosen-Pliyosen yal olduu sylenebilir.Kzlrmak formasyonunun kalnl
150 m kadardr (Kara, 1997).

3.3.5. Mucur tf yesi (Tkm)

Kzlrmak Formasyonu iersinde ayrtlanabilen tfler, Kara, 1997 tarafndan Mucur
Tf yesi olarak adlandrlmtr. Formasyon iersinde yatay konumlu bant ve
mercekler eklinde yzeylenen beyaz, pembe renkli volkanik cam paral yumuak
masif volkaniklerdir.

Birim iindeki beyaz, pembe renkli volkanik cam ve sngerta paral tfler, cam tf,
dasitik tf, ignimbirit zellii tar. Kkyal dolaylarnda, kuvars, oligoklas, biyotit
paralar ieren, kil minerallemesi gsteren ve cams malzeme ile birbirine balanm
olan dasitik cam tfler egemendir. Kakla ky batsndaki tflerde sngerta
paralar cam matriks iinde yer alr. Topakl kuzeydousundaki tflerde ise
ignimbiritik tekstr gsteren ve oligoklas, kuvars, az biyotit paralar ieren tf
yzlekleri izlenir. Kalnl 1-5 m arasnda deien birim, yer yer killemitir.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





163
3.4. Kuvaterner

3.4.1 Traverten (Qt)

Travertenler, Balca vadisi sol yamacnda Talbayr srtnda, eski scak su
kaynaklarnn k noktalarnda, Yiitler Kynn gneydousunda Kozanz
vadisinin sa yamacnda yaylm gsterir. Travertenler ayrca, zelikle scak sularn ve
bazen de souk sularn yzeyden akarken ierdikleri CO
2
in umas ve kirecin
kelmesi ile olumulardr. Kalnlklar en fazla 50 m dir.

3.4.2 Taraa (Q)

Tersiyer havzasn dolduran Pliyosen glnn Kuvaterner dneminde yarma vadilerin
d drenaja almas sonucunda, havza dolgular zerinde Kuvaterner vadi ebekesi
olumutur. Ana akarsularn ve yan derelerin at vadiler, pliyosen dolgu yzeylerine,
evreli bir sre iinde, gmlm ve bu gelime yre morfolojisine akarsu taraalar
olarak yansmtr (Erien ve zgr. 1999).

3.4.2 Alvyon (Qal)

alma alannda, Balca ile Ee deresi boyunca ve sahann kuzeydou kesimlerinde
vadiler boyunca gzlenmektedir. Gen alvyonlar, akarsu ve vadi tabanlarndaki ve ova
dzlklerindeki pekimemi akl, kum, kul ve siltten olumutur. Harita alan
kuzeydou kesinde geni bir alanda haritalanmtr. Bu alvyonlarn kalnlnn 25-
30 m ye kadar ulaabilecei dnlmektedir.

4. TEKTONK

Hersiniyen ve Alp orojenezleri etkisinde kalan inceleme sahas ve evresinde skma ve
gerilme rejimli tektonik hareketler sonucunda, gerek Paleotektonik gerekse Neotektonik
dnemde faylar, kvrmlar, bindirmeler ve alma atlaklar olumutur. Sahadaki
faylarn genel uzanmlar KB-GD, KD-GB ve KKB-GGD dorultularndadr. Ayrca
jeofizik ettler sonucu belirlenen yaklak D-B ynl yaplar da bulunur.

Kozakl jeotermal sahasnda, yaygn bir rt oluturan Oligosen yal Delicermak
formasyonuna (aklta, kumta, amurta) ve st Miyosen-Pliyosen yal Kzlrmak
formasyonuna ait birimlerin (aklta, kumta, kilta, kireta, tf) tektonik etkinin
izlerini nemli lde gizlemesi nedeniyle, sahada tektonik etkinliinin gstergesi olan
fay izgileri (kertik) ve fay dzlemleri gibi yapsal unsurlar grlmemektedir. Bu
nedenle blgede, akarsu drenaj sistemlerinin dorusal uzanmlar olas tektonik yaplara
iaret eden unsurlar olarak dnlmektedir. Bu da sahada KKB-GGD ynl uzanm
gsteren akarsularn (balca ve ee deresi) ve vadilerin morfolojik zelliklerinin,
neotektonik dnemle birlikte ekillenmeye baladn ve gen tektonik yaplarla
denetlendiini ortaya koymaktadr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





164
5. HDROJEOLOJ

5.1. Formasyonlarn Hidrojeolojik zellikleri

alma sahasnda temeli oluturan ve gri, beyaz renkli krkl ve atlakl yapda
mermerlerden oluan Bozalda formasyonu yksek permeabilite ve poroziteye sahip
olduklarndan geirimli birimler olup ana rezervuar zelliindedir.

Temel birimlerin zerine uyumsuzlukla gelen kel birimlerinden Alt-Orta Eosen yal
sk tutturulmu konglomera ve kumtandan oluan Barakl Formasyonu yar geirimli,
Orta-st Eosen yal ve Kozakl jeotermal sahasndaki mevcut kuyularn rezervuar
kayasn oluturan evirme Formasyonunun numulitli kireta seviyeleri, permeabilite
ve poroziteleri yksek olduunda geirimli birimler olup rezervuar kaya zelliindedir.
Oligosen yal Delicermak, Formasyonu ile st Miyosen-Pliyosen yal, karasal
klastik, volkanik ve karbonat kayalarndan oluan Kzlrmak Formasyonuna ait
birimlerden gevek tutturulmu aklta, kumta ve killi kireta seviyeleri geirimli,
siltli seviyeleri yar geirimli, killi seviyeler ise geirimsizdir. Kuvaterner yal yama
molozu ve alvyonlar da geirimlidir. Kozakl MTA-K4 kuyusunda bu birimlerin tm
kesilmitir.

5.2. Scak Su Kaynaklar ve Kuyular

Kozakl jeotermal alannda, eskiden pek ok scak su kaynann varl bilinmekle
birlikte u an herhangi bir kaynak bulunmamaktadr. Alanda 1974 ylnda yaplan
ettlerde, sahadaki akarsular olan Ee deresi ve Balca deresinin kesitii yerde,
gruplar halinde toplanm, scaklklar 42 - 92
o
C arasnda deien ve toplam debileri
yaklak 94,2 l/s olarak hesaplanm yaklak 100 adet scak su kaynandan sz
edilmektedir (zbek, 1975). Alanda son olarak 1992 ylnda gerekletirilen ettlerde,
yaplan sondajlar sonrasnda belediye hamamndaki kaynaklar dndaki kaynaklarn
tamamen kuruduu tespit edilmitir (Erien ve zgr, 1999).

Kozakl jeotermal alnnda jeolojik ve jeofizik ettler sonucu belirlenen lokasyonlarda
MTA Genel Mdrl tarafndan sondajl almalar gerekletirilmitir. Alanda,
1965 ylnda on iki ve 1967 ylnda adet olmak zere toplam on be adet gradyan
sondaj yaplm, bu kuyulardan tanesinde ( G-2, G-5 ve G-6 ) scak su retimi
olmutur. Sahada daha sonra yine MTA Genel Mdrl tarafndan adet
scak su kuyusu ( SSK-1, K-1 ve K-3 ) almtr (Durgun, 1998; Hamut vd., 1992;
zgr vd., 1997).

Yerinde yaplan incelemelerle Kozakl jeotermal alannda, zel dare Mdrl
tarafndan ve zel ahslarca yirmi adet olmak zere toplam yirmi adet scak su
kuyusunun deiik tarihlerde atrld belirlenmitir.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





165
6. KOZAKLI MTA-K4 JEOTERMAL SONDAJI

Kozakl jeotermal sahasnda, sahann gelitirilmesi amacyla daha derinlerdeki
jeotermal potansiyelin ortaya karlmas iin MTA Genel Mdrl, 2007 yl i
programnda yer alan 2007/33.13.06c 2008/33.13.05a proje kod nolu Orta Anadolu
sahalar gelitirme ve s kayna aratrmalar-Konya ve evresi jeotermal enerji
aramalar projesi kapsamnda Nevehir ili Kozakl ilesinde Kozakl MTA-K4
jeotermal aratrma sondaj yaplmtr (ekil 3).

Kozakl MTA-K4 kuyusunda delme ilemine 24.08.2007 tarihinde balanmtr.
Kuyuda 157 mye kadar 17

inlik matkapla ilerleme yaplm ve 150.00 mye 13
3/8

inlik kapal boru inilmitir. Sonra 12 matkapla 850 mye kadar ilerlenmi ve 840
mye 8 inlik kapal muhafaza borusu indirilmi olup boru arkas imentolanmtr.
Daha sonra 7

matkapla 1427 m ve 7
3/8
matkapla da 11488.80 m ye kadar ilerleme
yaplmtr. 1488.80 m den 1493. 00 m ye kadar da 4
9/16
lk karotiyerle ilerleme yaplp
4.2 m karot alnmtr.

Kozakl MTA-K4 kuyusu, 18.02.2008 tarihinde, 820.00-1222.00 metreler arasna 5
7/8

kapal ve filtreli kaynakl retim borular ilinerek 1493.00 metrede tamamlanmtr.


0
50
100
150
200
250
300
350
400
450
500
550
600
650
700
750
800
850
900
950
1000
1050
1100
1150
1200
1250
1300
1350
1400
1450
1500
20 45 70 95
Scaklk
(C)
D
e
r
i
n
l
i
k
(
m
)
amur k
1.lm
2.lm
3.lm
amur k scakl
850 m de 72 saat bekleme; 85.39 C
ortalama jeotermal gradyan:~0.6 C/10m
82.5 C
1.rezervuar
yeni amur
yeni amur
E
v
a
p
o
r
i
t
i
k

z
o
n
208 m de 40 saat bekleme; 77.7 C
tapa
imento
1135 m de 96 saat bekleme; 86.1 C
K
I
R

E
H

R

M
A
S


(
2
.
R
E
Z
E
R
V
U
A
R
ev. Frm (st-Orta Eosen)

ekil 3. Kozakl MTA-K4 jeotermal sondaj litoloji logu ve scaklk dalm.

Kozakl MTA-K4 Kuyusunda jeolojik olarak 824 metreye kadar Tersiyer kel
birimleri (Kzlrmak Formasyonu, Delicermak Formasyonu, evirme Formasyonu ve
Barakl Formasyonu), 824 mden 1250 mye kadar Krehir Masifine ait Kalkanlda ve
Bozalda Formasyonu birimleri (mermer, mikaist, kalkist, kuvarsit), 1250 m den
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





166
1469 m ye kadar Tuz birimleri (stte Halit-NaCl, aaya doru Anhidrit-CaSO
4
)
(muhtemel bindirme zonu) ve 1469 m den 1493 m ye kadar ise evirme Formasyonu
birimleri (fosilli dolomit, kilta, siltta, eyl ve marn) kesilmitir (ekil 3). Kozakl
sahasndaki dier tm kuyularn rezervuar kayasn oluturan Eosen yal evirme
formasyonuna ait fosilli kireta birimi MTA-K4 Kuyusunda kapal geilmitir.

6.1. Kuyuda Alnan Jeofizik Log lleri

Kozakl MTA-K4 kuyusunda jeotermal anlamda ilk deerlendirmelerin yaplmas iin
214. metrede ve 850.m de Termik,Gama-Ray-Ntron, Density, Sonic ve Caliper jeofizik
well-logging lleri alnmtr. Genel deerlendirmelerin yaplmas amacyla 1390 m
de Termik log ls ile 1426 m de Termik ve Gama-Ray-Neutron jeofizik log lleri
alnmtr. Kozakl MTA-K4 kuyusunda kuyunun bitirilmesi ile ilgili olarak son
jeotermal deerlendirmelerin yaplmas iin 1493. m de TPAO tarafndan permeabilite-
porozite zonlar belirlenmesi ve scaklk dalmnn grlmesi amacyla Termik,Gama-
Ray-Neutron, Sonic, Density ve Caliper jeofizik well-logging lleri alnmtr.

Kuyuda scaklk olarak 210 m ye kadar normal jeotermal gradyann zerinde bir art,
210 m den 600 m lere kadar hemen hemen sabit gradyan deerleri ve 600 m den
sonrada normal jeotermal gradyann zerinde bir art izlenmitir. 1134 mde kuyu
taban scakl 87 C olarak llmtr (ekil 4).

6.2. MTA-K4 Kuyusunda Yaplan Kuyu Gelitirme ve retim Test almalar

Orta Anadolu Blgesi Sahalar Gelitirme ve Is Kayna Aratrmalar Projesi
kapsamnda yaplan Nevehir-kozakl jeotermal aratrma sondajnda (MTA-K4),
18.02.2008 tarihinde, 820.00-1222.00 metreler arasna 5
7/8
kapal ve filtreli kaynakl
retim borular ilinerek 1493.00 metrede kuyunun tamamlanmasndan sonra,
24.02.2008-01.03.2008 tarihleri arasnda 7 gn sreyle kompresrle kuyu gelitirme ve
retim test almalar yaplmtr. Kuyuda 32 saat sreyle yaplan retim test
almalar sonucunda (kompresrle 270 m den 22 atm. basnla) 30 l/sn debide ve 80
0
C scaklnda akkan elde edilmitir . Kuyuda statik seviye ise 30 m dir. Kuyudan
pompa ile daha yksek scaklkta ve debide akkan elde etmek mmkndr.

7. JEOTERMAL POTANSYEL

Jeotermal akkann depolanmasn salayan rezervuar kaya, depolanan akkann s
kaybn nleyen rt kaya ve jeotermal enerjinin oluumunda s kaynann olumluluk
gstermesi hidrotermal sistemlerin olumasnda ve entalpinin ykselmesinde byk
nem tar.

Kozakl jeotermal sahasnda Krehir Masifine ait metamorfik birimler olan kristalize
kireta, mermer (Bozalda Formasyonu) ve kuvarsitlerin (Kankanlda Formasyonu),
youn krkl ve atlakl olmas nedeniyle ana rezervuar kayay oluturduu
dnlmektedir. Kozakl MTA-K4 kuyusunda 824 m de bu birimlere girilmitir. Yine
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





167
Krehir Masifi zerine uyumsuzlukla gelen fosilli kireta, marn, kumta ve
konglomeralardan oluan Orta-st Eosen yal evirme Formasyonu da rezervuar kaya
zelliindedir. zellikle, tektonik hareketlerle oluan krk-atlaklar ve erime boluklar
sonucunda, ikincil permeabilite kazanm fosilli kiretalar Kozakl jeotermal
sahasnda nemli retim zonu durumundadr. Nitekim sahada alan tm s derinlikli
kuyularda scak akkan retimi, bu fosilli kireta birimlerinden yaplmaktadr. Bu
birime vadi iersinde yaklak 100 m derinliklerde girilmekte olup Kozakl MTA-K4
kuyusunda 173.50 m de kesilmitir.

Sahada dnlen jeotermal sistemin rt birimlerini ise ana rezervuar olduu
dnlen temel kaya birimleri zerinde yer alan ve sahada yaplan MTA-K4
kuyusunda da olduka kaln kesilen (268-824 m aras) Alt-Orta Eosen yal Barakl
Formasyonunun sk tutturulmu kumta ve konglomera birimleri, Orta-st Eosen yal
evirme Formasyonunun krntl birimleri (kilta, kumta), konglomera, kilta,
amurta ve jipslerden oluan Oligosen yal Delicermak Formasyonu ve kumta,
konglomera, kilta ve tflerden oluan st Miyosen-Pliyosen yal Kzlrmak
Formasyonu oluturmaktadr. Kozakl ve evresinin TPAO dan alnan zostatik Gravite
haritas verilerine gre sahadaki jeotermal sistemin rt kalnlnn yaklak 4000 m ler
olduu gzkmektedir (ekil 4). Kozakl MTA-K4 kuyusunda da 1250 m deki
muhtemel bindirme zonundan sonra 1493 m ye kadar kesilen birimlerin Tersiyer rt
birimleri olmas (kilta, siltta, eyl ve marn) yukardaki veriye destek olmaktadr.







ekil 4. Kozakl ve evresinin
izostatik gravite haritas (TPAO
dan alnmtr)
ekil 5- Kozakl jeotermal sahasnn jeotermal
modeli.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





168
Nevehir-Kozakl jeotermal sahasnda, s kayna olarak yorumlanabilecek gen
volkanik oluumlara rastlanmamaktadr. Blgenin Rejyonel Havadan Manyetik
haritasna bakldnda Kozakl nn KKD kesiminde bir anomalinin olduu ve bu
anomalinin de yeraltnda mamatik bir sokulum veya endojen bir doma karlk
gelebilecei, bundan dolay da stc kaya olarak dnlebilecei kabul edilebilir.
TPAO tarafndan yaplan almalarda da Kozakl ve evresinde bu anomali
grlmektedir.

Kozakl sahasnn jeotermal modeli olarak, derinlerde yerlemi olan soumam
mamatik intrzyon ktlelerinden kabukta yaylan s enerjisinin, fay dzlemleri
boyunca derinlere inen ve rezervuar kayalarda depolanm olan meteorik kkenli sularn
snmasn, mineral ve erimi gazlarla zenginlemesini salad dnlmektedir.
Isnan ve mineralce zengin olan bu sular da basncnda etkisiyle fay zonlar, krk ve
atlaklar boyunca yeryzne kp, mineralize scak su kaynaklarn oluturmaktadrlar
(ekil 5).

8. SONULAR

Orta Anadoluda Kapadokya Blgesinin kuzey kesiminde bulunan Nevehir-Kozakl
jeotermal sahas, blgenin scakl en yksek (96 C) olan sahasdr. Kozakl jeotermal
alannda, eskiden pek ok doal scak su klarnn varl bilinmekle birlikte u an
herhangi bir kaynak bulunmamaktadr. Kozakl jeotermal sahasnda, scak su elde
etmek iin u ana kadar, toplam yirmi adet kuyu almtr. Nevehir-Kozakl
jeotermal sahasnda derindeki rezervuar belirlemek amacyla, MTA-K4 jeotermal
aratrma sondaj yaplmtr.

Kozakl MTA-K4 kuyusunda delme ilemine 24.08.2007 tarihinde balanmtr. MTA-
K4 kuyusu, 18.02.2008 tarihinde, 820.00-1222.00 metreler arasna 5
7/8
kapal ve
filtreli kaynakl retim borular ilinerek 1493.00 metrede tamamlanmtr. 1134 mde
kuyu taban scakl 87 C olarak llmtr.

Nevehir-Kozakl MTA-K4 jeotermal aratrma sondajnda, kompresrle 32 saat sreyle
yaplan retim test almalar sonucunda (kompresrle 270 m den 22 atm. basnla) 30
l/sn debide ve 80
0
C scaklnda akkan elde edilmitir. Kuyuda pompa ile daha
yksek debide ve scaklkta akkan elde etmek mmkndr.

Ortalama jeotermal gradyan ~0,6 C/10 m olarak bulunmutur. Kozakl MTA-K4
kuyusundan 5.65 MWt enerji elde edilmitir.

Kozakl MTA-K4 kuyusunda jeolojik olarak 824 m de girilen Krehir Masifi birimleri
iersinde (mermer, kalkist, mikaist kuvarsit) ilerlemeye devam edilirken 1250. m de
tuza (Halit;NaCl ve Anhidrit; CaSO
4
) girilmitir (muhtemel bindirme zonu). Bu birim
iersinde ksmi kaakl olarak (2m/0.7 m
3
) ilerlemeye devam edilmi olup 1469. m de
de Tuzlarn altnda muhtemel Orta-st Eosen yal evirme Formasyonuna ait fosilli
kiretalar, kiltalar, silttalar ve marn birimleri kesilmitir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





169
Nevehir-Kozakl jeotermal sahasnda, yaplan ilk derin aratrma sondaj olan MTA-K4
kuyusu verilerine gre, sahadaki jeotermal sistemin bir parametresi olan rezervuar
kayann (Krehir Masifi) daha derinlerde olduu (1500 m nin alt) anlalmtr. Bu
durum sahadaki jeofizik Gravite ve Manyetik verileri ile de akmaktadr. Tahmini rt
kalnl 4000 m dir.

Rezervuar scakl (Jeotermometre) hesaplamalarnda, elektrik retimine uygun
olabilecek scaklk deerleri elde edilen Kozakl jeotermal sahasnda, daha ayrntl
jeoloji ve jeofizik (sismik v.b.) almalarn yaplarak derin bir aratrma kuyusu
almas ve sahann gerek jeotermal potansiyeli ile dier enerji kaynaklarnn (kmr,
doalgaz vb.) aratrlmas uygun olacaktr.

9. KAYNAKLAR

Durgun, H., 1998, Nevehir-Kozakl jeotermal sahas K-3 scak su sondaj kuyu bitirme
raporu (hazrlanmakta)
Erien, B., ve zgr, R., 1999, Kozakl (Nevehir) alannn jeotermal enerji
olanaklarna ilikin deerlendirme raporu: MTA Derleme Rapor No:10376, 26 s.
(yaymlanmam) .
Gncolu, M. C., 1977, Geologic des westhichen Nide Massivs. Bonn Univ.:
Doktora tezi, 181 s, (yaymlanmam).
Hamut, M. N., Erzenolu, Z. ve Gkmenolu, O., 1992, Nevehir-Kozakl SSK-1 scak
su sondaj kuyu bitirme raporu: MTA Derleme Rapor No: 9420, 10 s.
(yaymlanmam)
Kahraman, S., Ycel, B., Dastan, H. ve Yldrm, N., 2001, Orta Anadolu (Krehir-
iekda-Yerky) jeotermal enerji aramalar ett raporu: MTA Genel Mdrl,
Derleme Rapor No:10462, (yaymlanmam).
Kara, H., 1997, M.T.A. 1:100 000 lekli ansama nitelikli Trkiye jeoloji haritalar
serisi No:54, Yozgat-G19 Paftas, Ankara.
Kara, H. ve Dnmez, M., 1990, 1/100 000 lekli ansama nitelikli Trkiye jeoloji
haritalar serisi, Krehir-G17 paftas: MTA yayn.
zbek, T., 1975, Nevehir -Kozakl Kaplcas Hidrojeoloji Ett Raporu: : MTA
Derleme Rapor No: 5451, 25 s. (yaymlanmam)
zgr, R., Uygur, N., Gdc, A. ve nder, M., 1997, Nevehir-Kozakl K-1 scak su
sondaj kuyu bitirme raporu: MTA Derleme Rapor No:10275, (yaymlanmam)







5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





170




LKEMZDE JEOTERMAL SONDAJCILIK

GEOTHERMAL WELL DRILLING IN TURKEY

Adil ZDEMR

Sondajclar Birlii Bilimsel ve Teknik Danma Kurulu yesi,
Adil zdemir Sondaj ve Mhendislik, Ankara
adil@adilozdemir.com

ZET
Jeotermal sondajlarn 40 yl civarnda bir tarihi vardr. Jeotermal sondaj teknikleri, petrol
ve doalgaz sondaj tekniklerinin devam eklindedir. Fakat, edinilen tecrbeler
sonucunda jeotermal sondajlar iin baz farkl uygulamalar gelitirilmitir. Mhendislik,
genel anlatmla gerekli ii en gvenli ve en dk maliyetle yapabilme sanat olarak
tanmlanabilir. Mhendislik tabanl bir alma olan jeotermal sondaj almalarnn da,
bu tanma uygun olarak gerekletirilmesi esastr. O halde, jeotermal akkanlardan
deiik ekillerde yararlanmak amacyla yaplacak olan sondaj almalarnn da gerekli
gvenlik ve yeterlilik snrlar ierisinde en ksa srede, en dk maliyetli olarak uygun
sondaj teknii ile yaplmas gereklidir.Bu sunumda, lkemiz jeotermal sondaj sektrnn
yaplanmas, eitim durumu ve sektrel uygulamalar irdelenmi ve baz neriler
getirilmitir.
Anahtar Terimler; Jeotermal Enerji, Sondaj

ABSTRACT
Geothermal drillings has an approximately 40 years of history and it is like continuation
of oil-gas drilling technique. Geothermal drilling techniques are the same techniques on
the basis with oil and gas drilling techniques, but some different applications are
improved for geothermal drillings as a result of experiences obtained. The engineering
may shortly be defined in general meaning as the art of executing the work safely and
with the lowest costs. Geothermal drillings which are based on engineering must be
executed in compliance with this definition. The drilling works which will be made with
a purpose of benefiting from geothermal solutions in various forms, must be executed in
the limits of necessary safety and capability in shortest time and with least costs and
appropriate drilling technique.
In this presentation, organization of geothermal drilling sector, situation of education and
sectoral applications are being examined and some recommendations are made.
Keywords: Geothermal Energy, Drilling
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





171
1. GR

Jeotermal sondajlarn 40 yl civarnda bir tarihi vardr. Jeotermal sondaj teknikleri,
petrol ve doalgaz sondaj tekniklerinin devam eklindedir. Fakat edinilen tecrbeler
sonucunda jeotermal sondajlar iin baz farkl uygulamalar gelitirilmitir (Tan, 2002).

Mhendislik, genel anlatmla gerekli ii en gvenli ve en dk maliyetle yapabilme
sanat olarak tanmlanabilir. Mhendislik tabanl bir alma olan jeotermal sondaj
almalarnn da, bu tanma uygun olarak gerekletirilmesi esastr. O halde, jeotermal
akkanlardan deiik ekillerde yararlanmak amacyla yaplacak olan sondaj
almalarnn da gerekli gvenlik ve yeterlilik snrlar ierisinde en ksa srede, en
dk maliyetli olarak uygun sondaj teknii ile yaplmas gereklidir.

Jeotermal sondaj almalar, bir program ekseninde yaplmaldr. Jeotermal sondaj
almalarnda program hazrlamann amac, zaman faktrn iyi kullanarak, sondaj
makina ve ekipmanlar ile sondaj personelinin en uygun ekilde kullanlmasn
salanmaktr.

Jeotermal sondajlar yaplrken, ekonomik unsurlar da dikkate alnmaldr. Sondaj
maliyetleri de zamann bir unsuru olacandan, yaplacak sondajlarnn sratle ikmali
gereklidir. Bununla birlikte, insan hayatnn deeri, dier yandan malzemenin en uygun
ekilde kullanlmas iin gerekli emniyet tedbirleri ve teknik tedbirler sondaj
programlar yaplrken en ince ayrntsna kadar dnlmelidir (zdemir,2006a).

Jeotermal ve petrol/doalgaz sondaj almalarnn yapld sahalarda jeolojik yap
farkllklar bulunmaktadr. Jeotermal sistemler volkanik ve/veya tektonik, petrol ve
doalgaz oluumlar ise hemen hemen tmyle sedimanter alanlarda bulunmaktadr.
Petrol/doalgaz sondajlarnn yaplaca sahalardaki formasyonlar skm olup
genelde pozitif basnca sahiptirler. Bu sebeple dolam svs ve imento kayplar
minimum seviyededir. Ayn zamanda yersel s deeri normal seviyededir. Ayrca,
doalgaz ve dier akkanlarn ypratc etkilerinin jeotermal alanlarda olduu gibi s
ile artmas problemi de yoktur. Jeotermal sondajlarnn yaplaca sahalardaki
formasyonlar ise, yksek bozuma ve krlmalar gerekse volkanik ylmalar
iermektedir. Bu formasyonlar yksek scakla ve ierdikleri gaz miktarna bal
olarak bazen pozitif, genellikle de negatif hidrostatik basnca ve yksek ypratc
(korozif) etkiye sahiptirler. Yksek scaklk nedeniyle her derinlikte ve her dereceden
bozumaya uramlardr. Tektonizma etkisiyle de her dereceden olduka dzensiz
krlmalara ve atlak sistemlerine sahiptirler. Jeotermal sahalarn yzey kesimlerinde
genellikle aralar yumuak madde dolgulu sert volkanik kaya bloklarndan oluan
gevek tabakalar mevcuttur. Sonu olarak, jeotermal sahalardaki formasyonlar ok
deiik sertliklere sahip, ar atlakl, krlgan, yerine gre hareketli, kolay ken,
dolam svs ile temas ettiklerinde kolay dalabilen litolojiler olup sondaj zor, daha
zel planlama ve dikkat istemektedir. yle ki, ayn jeotermal saha ierisinde yeralan
kuyularda bile olduka farkl litolojiler gzlemek mmkndr (Tan,2002).

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





172
Sondaj teknii ve sondajclk, mhendisler tarafndan seilen ve icra edilen bir
uzmanlk daldr. Sondaj teknii ve uygulamalarnn da, arama, retim ve yatrm
konular kadar nemli olduunun benimsenmesi jeotermal enerji sektrnn geliimini
olumlu ynde etkileyecektir (zdemir,2006b).

2. SEKTREL DURUM

lkemiz jeotermal sondaj sektrnn MTA, LLER BANKASI ve zel sektr sondaj
firmalar olmak zere ekilde yapland grlmektedir. MTA ve LLER
BANKASInn ksmen modern sondaj makine-ekipman ve deneyimli personel ile
alt, zel sektr firmalarmz iin ise durumun biraz farkl olduu sylenebilir. zel
sektr firmalarmz tarafndan yaplan jeotermal sondaj almalar, teknik yetersizlik ve
denetim eksiklii nedeniyle baarsz olabilmekte veya istenilen sonulara
ulalabilmesini engelleyebilmektedir.

3. ETM DURUMU

1. Jeotermal sondaj almalarnda grev alan jeoloji mhendislerinin konuya ilikin
deneyim ve bilgi birikimlerini artrmalar nem tamaktadr.

2. Jeotermal sondaj almalarnda grev alan mhendislerin yabanc dil problemleri
vardr ve uluslararas yayn ve almalar takip edememektedirler. Ayrca, jeotermal
sondaj teknii hakknda Trke yayn eksiklii vardr. Bu durum byk bir eksikliktir.
Bu an kapatlmas gerekmektedir. Bu hususta, deneyimli meslektalarmza nemli
grevler dt de aktr.

3. Trkiyede gelime evresinde olan jeotermal sondaj sektrndeki sorunlardan bir
tanesi de sondr eitimi ve saysnn azldr. Jeotermal sondajlarda alan sondrlerin
ounluunun bilgi dzeyi yetersizdir. Sondrlerin milyon dolarlk proje, makine veya
kulelerde alt gz nnde bulundurulursa, sondrlerin eitim seviyesi
ykseltilmesinin gereklilii art olmaktadr. Sondrler teorik ve pratik bilgi ile
donatlmaldr. Trkiyede sondr eitimi problemi zlm deildir ve sondaj
sektrnn kanayan yaras durumundadr. Kurulular, yetimi sondr bulmakta ve
eitim konusunda zorluklarla karlamaktadrlar.

lkemizde sondrlk meslei, ustadan raa geer bir sistemle devam etmektedir.
lkemizde sondaj eitimi veren 5 meslek yksek okulu bulunmaktadr. Bunlarn drd
sondajclk, dieri petrol sondaj ve retimi ad altnda eitim yapmaktadr. Bu
blmlerden mezun olan kiiler, nvan ve konum problemi yaamaktadrlar. Sondr
olamamaktadrlar. nk, kendilerine tekniker nvan verilmektedir ve aldklar eitim
teorik arlkldr. Ayrca, istihdam problemi vardr. Kamu kurulularmzda bu ekilde
bir tekniker kadrosu bulunmamaktadr. Eitim uygulama ile desteklenmelidir ve
kadro/konum problemi zlmelidir. Uluslar aras lekte bu tip eitim alan okullardan
tekniker deil, sondr yetitirilmektedir (zdemir,2006c).

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





173
4. Jeotermal sondaj almalarnda grev alan mhendislere, basondr ve sondrlere
mutlaka uygulamal kuyu kontrol teknikleri eitimi verilmelidir. Bu konuda, TPAOnn
deneyiminden ve eitim imkanlarndan yararlanlabilir. Bu eitim programlarnn
cretlerinin dk olmas ve bireysel katlmlara olanak salamas durumunda, eitim
programlarna katlm artracaktr.

5. Btn sondaj personeline amur bileenleri, zellikleri ve bu zelliklerin ifade ettii
anlamlar zerine detayl bir eitimin verilmesi yararl olacaktr. Bu konuda yine
TPAOnun bilgi birikiminden ve eitim imkanlarndan yararlanmak amacyla modeller
oluturulabilir.

4. UYGULAMALAR

1. lkemizde yaplan jeotermal sondaj almalarnda, sondaj amurunun neminin ve
amur-kuyu-formasyon etkileiminin yeterince alglandn syleyebilmek maalesef
mmkn deildir. Bu durum, jeotermal sondaj almalar srasnda yaanlan sondaj
glklerinden anlalmaktadr. yle ki, killi formasyonlarda yaanan ime, krkl-
maaral formasyonlarda oluan dolam kayplarn vb. dnya sondaj kimyasallar veya
haval sondaj teknikleri ile zmken, lkemizde bu tekniklerin kullanlmasnda yeterli
dzeye eriilememitir (zdemir,2006d). Trkiyedeki jeotermal sahalar genellikle
tektonik alanlarda yaylm olup fazla atlakl (yksek ikincil geirgenlikli) fakat
ierdikleri yksek miktardaki gazlar nedeniyle pozitif hidrostatik basnca sahiptirler. Bu
durum hem sondaj esnasnda delinen st seviyelerde hem de rezervuar seviyelerinde
kendiliinden gelie (blow-out) eilimlidir ve ar amur kullanlarak kontrol
edilmektedir. Dnyadaki dier jeotermal sahalar ise, genellikle volkanik alanlardadr ve
negatif basnca sahiptir. Bu alanlar hem daha ok dolam svs kayb ve imentolama
glklerine sebep olmakta hem de retim ikincil yntemlerle balatlabilmektedir
(Tan,2002). Bu sebeplerden dolay, sondaj amuru zellikleri ve katk maddelerinin iyi
bilinmesi ve zelliklerinin sondaj almalar srasnda dikkatli bir ekilde takip
edilmesi gereklidir.

2. Jeotermal sondaj almalarnn jeotermal sondaj teknolojisine hakim olmayan
mhendisler tarafndan ynetildii veya mhendissiz yapld da bilinmektedir. Kanuni
dzenlemelerde bu durumun dzeltilmesi ve jeotermal sondaj teknii konusunda yeterli
dzeyde olan mhendisler denetiminde yaplmas art getirilmelidir. Bu deneyimden
kastedilen, mhendisin/mhendislerin niversiteden mezun olduu sene olmamaldr.
Mhendis/mhendislerin bilgi birikimi ve sondaj deneyimi esas alnmaldr.

3. Jeotermal sondaj ihalelerinde, dier ihalelerde olduu gibi sadece fiyat olgusu
zerinde durulmaktadr. Talip olan firmalarn teknik ve donanmsal yeterliliklerinin de
dikkate alnmas gerekmektedir. n yeterlilik ilemi uygulanmaldr.

4. haleyi yapan kurulularmz ilgili iin tarifini tam ve ak olarak yapmaldr. hale
belgelerinde yaplacak i teknii net bir ekilde, yoruma ak olmakszn ve ykleniciyi
keyfi uygulamalar yapmasn engelleyici nitelikte olmaldr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





174
5. hale edilen jeotermal sondaj ilerinin denetiminde nemli problemler vardr. Bu
konuda il zel idareleri; niversitelerimiz, MTA ve LLER BANKASInn bilgi
birikimlerinden faydalanmaldr.

6. zel idareler tarafndan ihale edilen sondajlar denetimsizdir. lgili sondajn baars,
ihaleyi alan firmann yeterlilii ile snrldr. Ayrca, ihaleyi alan kurulularn teknik
muhatap bulmakta zorluk ektii, bulduu teknik muhataplarn da yeterli bilgi
birikimine sahip olmad her kesim tarafndan bilinmektedir

7. Yaplan ihalelerde, teknik eleman bulundurma zorunluluu ounlukla yeralmaktadr
ve tanmlanmtr. Fakat, kontrol yoktur. Gerekten o teknik elemanlar sahada mdr?
Ve almalar gerekten o teknik elemanlar nezaretinde mi yaplmaktadr? vb. gibi
konular da yaplan kontrollk grevinin bir bileeni olmaldr.

KAYNAKLAR

zdemir, A., 2006a; Su ve Jeotermal Sondaj almalarnda Formasyon Kaynakl Baz
lerleme Glkleri ve zmlerine Ynelik Yaklamlar. 59. Trkiye Jeoloji
Kurultay. s. 429
zdemir, A., 2006b; lkemiz Jeotermal Sondaj Sektrnn Yaps, Eitim Durumu ve
Uygulamalar zerine Baz Deerlendirmeler. Jeoloji Mhendisleri Odas Jeotermal
Enerji ve Yasal Dzenlemeler Sempozyumu, Bildiriler Kitab, s. 1-4
zdemir, A., 2006c; lkemizde Sondaj Eitimi ve Sondaj Sektr zerine Baz
Deerlendirmeler. Jeoloji Mhendisleri Odas, Haber Blteni, Say: 2006/3, s. 97-
101
zdemir, A., 2005; Sondaj almalarnda Jeoloji Mhendisinin Konumu. Jeoloji
Mhendisleri Odas, Haber Blteni, Say: 2005/2, s. 125-126
Tan, E., 2002; Jeotermal Sondajlarda Pratik Uygulama Teknikleri. Dokuz Eyll
niversitesi Jeotermal Enerji Aratrma ve Uygulama Merkezi Jeotermalde
Yerbilimsel Uygulamalar Yaz Okulu Ders Kitab, s 186-197













5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





175




HSARALAN (SINDIRGI-BALIKESR) JEOTERMAL ENERJ
POTANSYELNN BLGE JEOTURZM AISINDAN NEM

SIGNIFICANCE OF HSARALAN (SINDIRGI-BALIKESR)
GEOTHERMAL ENERGY POTENTIAL FROM THE VIEW POINT OF
REGIONAL GEOTOURISM

OBAN, F
1
., BYKKAHRAMAN, G
1
., AYDOAN, M.S
1
., KOCABA, C
2
.

1
Balkesir niversitesi, Mhendislik-Mimarlk Fakltesi, Jeoloji Mhendislii Blm, TR-
10165, Balkesir
fcoban@balikesir.edu.tr, gokhanb@balikesir.edu.tr, aydogan@balikesir.edu.tr
2
Dokuz Eyll niversitesi, Mhendislik Fakltesi, Jeoloji Mhendislii Blm, zmir
cumhurkocabas@hotmail.com


ZET
Sndrg (Balkesir) blgesi jeotermal enerji kaynaklar bakmndan olduka zengin bir
blgedir. Yrede en nemli scak su kayna Hisaralan Mevkiinde yer almaktadr.
Blgedeki su; 98
o
C scakla ve 172 lt/sn ak hzna sahip olup, akta akmaktadr. Bu
ynyle Denizli- Pamukkale travertenlerini aratmayan bir grnme sahiptir. Yrede
toplam 200 yatak kapasiteli zel sektre ait turistik tesisler bulunmakta ve kaplca sular
sodyum bikarbonatl maden sular zelliindedir. Bu zelliiyle kaplca sular siyatik,
romatizma, kadn hastalklar ve cilt hastalklar gibi birok hastaln tedavisinde
kullanlmaktadr. Kaplca suyunun scaklnn yksek olmas ile merkezinin stlmas,
turistik tesisler ve seraclk asndan byk avantaj salamaktadr. Sndrg civarnda
bulunan dier bir nemli scak su kayna ise ile merkezine yaklak 8 km. uzalkta
bulunan Emendere Mevkiinde bulunmaktadr. 32
o
C scakla ve 120 lt/sn debiye sahiptir.
Bu kaynak da balca sedef, cilt, yank, yara ve tm deri hastalklarnda etkilidir.
Emendere su kayna Dnyada mevcut olan radyoaktivitesi en yksek iki kaplcadan
biridir. Bu zelliklerinden dolay, yredeki scak su kaynaklar Trkiyenin en scak ve en
verimli kaynaklar arasnda yer almakta olup, jeoturizm asndan nemli bir yere sahiptir.
Anahtar Kelimeler: jeotermal, jeoturizm, Hisaralan, Sndrg, Balkesir, Trkiye.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





176
ABSTRACT
Sndrg (Balkesir) is a very reach region in terms of geothermal energy sources. The
most important spring water source in the region is located in Hisaralan site. Water flows
at surface and has 98
o
C heat and 172 lt/sc flow rate. With this aspect, it resembles Denizli-
Pamukkale Travertines. There are touristic foundations having totaly 200 bed-capasity in
the region. Hot spring waters have a feature of sodiumbicarbonated mineral water and
,therefore, they have been used in the treatment of sciatica, rheumatism, woman and skin
diseases. Due to the fact that hot spring waters heat is quite high, it obtains an advantage
from the view point of heating city center, touristic foundations and selling greenhouses.
Other considerable hot spring source is placed in Emendere site where is at 8 km. distance
to the centrum. It has also 32
o
C heat and 120 lt/sc. flow rate. This source is mainly
effective in psoriasis, burn, injury and all skin diseases. Emendere hot spring source is
one of the two highest radioactivity including hot spring sources in the world. Because of
all these characteristics, hot spring sources in Hisaralan (Sndrg-Balkesir) region take
part within the hottest and most productive sources of Turkey and they constitute a very
important geotourism potential.
Key Words: geothermal, geotourism, Hisaralan, Sndrg, Balkesir, Turkey.

1. GR

Dnyadaki jeotermal scak su kaynaklar, deprem ve volkanik faaliyetlerin yaygn
olarak grld tektonik levhalarn snrlarnda yer almaktadr. Trkiyede bilindii
gibi Alp-Himalaya orojenik da kua zerinde bulunmaktadr ve jeotermal enerji
asndan nemli potansiyele sahip bir lke konumundadr (imek, 1997; imek ve
Yldrm, 2000; ekil 1).

ekil 1. Trkiyede Gen Tektonik Hatlar, Scak Su Kaynaklarnn Dalm (imek,
1997).

lkemizde petrol ve doal gaz gibi birincil neme sahip olan fosil yaktlarn snrl
dzeyde olmas, jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarnn n plana
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





177
kmasna neden olmutur. Trkiye, jeotermal enerji kaynaklar bakmndan dnyada 7.
byk neme sahip bir lkedir. Jeotermal enerji ile ilgili ilk almalar Maden Tetkik ve
Arama Enstits tarafndan 1960l yllarda balam olup, bu alma ile 170 jeotermal
alan saptanmtr (Batik vd., 2000).

Balkesirdeki jeotermal scak su kaynaklar Sndrg, Bigadi, Edremit, Burhaniye,
Gnen ilelerinde yaygn olarak bulunmaktadr. Bunlardan Sndrg blgesi, scak su
kaynaklar asndan nemli bir yere sahiptir. Bu almann ana konusu, Sndrg
blgesinde bulunan scak su kaynaklarnn potansiyeli ve blge jeoturizminin nemi ile
ilgilidir.

2. BLGENN JEOLOJS

Yrede jeolojik olarak temeli Paleozoyik yal dk dereceli metamorfik istler
oluturmaktadr. Paleozoyik yal birimlerin zerinde st Kretase yal yer yer
serpantinit, radyolarit, rt ve kireta bloklarndan meydana gelen ofiyolitik melanj
tektonik olarak bulunmaktadr. Melanj zerinde kalker, marn, kumtandan meydana
gelen Neojen sedimanlar uyumsuz olarak bulunmaktadr. Blgede geni bir yaylm
sunan ve genel olarak andezit, dasit, riyodasit, kristalin tf, aglomera birimlerinden
oluan volkanikler Neojen birimlerini kesmektedir. Blgede traverten oluumlar daha
ok dere yamalarnda ve bunlara bal olarak olumu molozlar iinde bulunmaktadr
(ekil 2).


ekil 2. Hisaralan (Sndrg, Balkesir) blgesinin jeoloji haritas (Hafeli, 1966)
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





178
3. TRAVERTEN OLUUMLARI

Blgedeki traverten oluumlarna neden olan kaynak sularnn byk ounluu Ula
tepe ile Kulaz tepe arasnda yer almaktadr. Gndz tepe dolaylarnda da baz
oluumlarn varl izlenebilmektedir. Travertenlerle ilikili dier scak su kaynaklar ise
Ula tepenin gneydou kesiminde ve Gndz tepe ile Gmele tepenin bat eteinde
bulunmaktadr.

Hafeli (1966)ye gre blgedeki travertenler rlyef ve su basncna bal olarak 4 farkl
morfolojide grnmektedir:

1) Traverten teraslar.
2) Traverten konileri.
3) Traverten duvarlar.
4) Traverten setleri.

Dk basnta, morfolojiye gre traverten teraslar veya setleri ortaya karken,
yksek su basncnda ise traverten konileri ve traverten duvarlar meydana gelmektedir
(Hafeli, 1966). Bunlarn oluumunu ok sayda kaynan tek bir hat boyunca
sralanmas, veya tek bir kaynan k kanalnn kalker kelimiyle tkanmas
nedeniyle yerinden kaym olmas ile aklamak mmkndr.

4. SICAK SU KAYNAKLARININ KKEN

Blgedeki birok kaynan aknt miktar dakikada 3430 litredir. Dier bir deyile,
saniyede yaklak olarak 57 litredir. Hisaralan blgesinde deniz seviyesinden 250-350
m ykseklikte bulunan scak su kaynaklarnn scaklk deerleri 48-98C arasnda
deimektedir. Ortalama s derecesi 82.2Cdir. Verimli olan kaynaklar genellikle daha
yksek s derecesini gsteren kaynaklar, daha ok potansiyel verimi olan kaynaklardr
(Hafeli, 1966).

Hafeli (1966)ya gre, Hisaralan blgesinde yksek sl (> 90C) en az kaynak k
bulunmaktadr. Blgedeki scak su kaynaklarnn geli yollar, kayalarn atlak
sistemleri ile doru orantl olarak grlmektedir. atlak ve traverten sistemlerinde
yaplan gl diyagramlarna gre, kaynak yollar atlak sistemleri ile temsil edilmektedir.
zellikle, Serin dere mevkiinde scak su kaynaklarnn bir atlak sisteminden ktklar
grlebilir.

Hisaralan scak su Kaynaklarnda su, metrelerce kalnlkta kayalardan geerek yzeye
ulamaktadr. Eer scak sular alvyonlar iinden geerse, suyun yzeye ulama yolu
artar ve de souk kaynaklar eklinde dalm gsterir. Scak su nispeten daha sert
karakterli Kuvaterner yal sedimanlardan geerse souma oran o derece azalr ve scak
su kaynaklar fay hatlarn izlemektedir. Hafile (1966)ye gre, Hisaralan blgesindeki
90
o
lik kaynak izotermi KD-GB ynnde uzanm gstermektedir ve bu izoterm atlak
ve travertenler zerinde yaplan gl diyagramlarna da uygunluk gstermektedir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





179
5. BLGENN JEOTURZM POTANSYEL

Sndrg-Hisaralan KB Anadoluda yaylm sunan jeotermal enerji asndan nemli bir
yere sahiptir. Jeotermal enerji daha nce de bahsedildii gibi birok nemli hastaln
tedavisinde nemli rol oynamas nedeniyle ve kaynak sularnn meydana getirdii yer
yz ekillerinin grsel turizm asndan nemi ile iinde bulunduu blgeye gerek
tantm asndan, gerekse ekonomik adan byk yararlar salamaktadr. Sndrg-
Hisaralan yresinin bu anlamda sahip olduu jeoturizm potansiyeli ileyi hatta Balkesir
ilini turistik anlamda nemli bir cazibe merkezi haline getirecektir. Sndrg
Belediyesinin 5 Mart 2008 tarihinde yapt toplant sonucunda ileye Hisaralan
Jeotermal Enerjisinin getirilmesi ve snma cretlerinin belirlenmesi karara balanm,
bylece ilk resmi adm atlmtr.

Sonu olarak, dnyada sanayi ve teknolojinin hzla gelimesi, artan nfus ve ar
hammadde tketimi doal evreyi hzla tehdit etmekte, doal kaynaklarmz ve yaama
alanlarmz daralmaktadr. Birok canl tr yok olmu, bir ksm ise yok olma tehlikesi
ile kar karyadr. Tpk canl trleri gibi dnyamzn bugne kadar geirmi olduu
evrelerin srlarn ierisinde barndran jeolojik yaplarda yok olma tehlikesi ile kar
karyadr. Bu nedenle, bu mirasn yeni nesillere aktarlmas, korunmas ve
faydalanlmas gerekmektedir. Hisaralan kaplcalar ve Sndrg blgesi de ayrcalkl ve
yararlanlmas gerekli olan jeotermal potansiyeline sahip nadir blgelerden biridir. Bu
balamda, blgedeki traverten oluumlarnn Pamukkalede olduu gibi basamaklar ve
setler halinde doal bir grnme kavuturulabilmesi ve jeoturizm potansiyelinin
ekonomik girdiye evrilebilmesi Sndrg ve Balkesir iin ivedilikle hayata geirilmesi
gereken projeler arasnda yer almaldr.

6. KAYNAKLAR

Hafeli, Ch.J (1966). Hisaralan (Bat Anadolu) Ilcalar Blgesinde Yaplan Jeolojik ve
Hidrolojik Etdler. MTA Dergisi, 110-117.
imek, . (1997). Geothermal Potential of Northwestern Turkey, Active Tectonics of
Northwestern Anatolia, The Marmara Poly-Project, Vdf Hochschulverlag AG an der
ETH Zurich. ISBN 3-7281-2425-7, p. 111-124, Switzerland.
Batik, H., Koak, A., Akku, I., imek. ., Mertolu, O., Dokuz, I., Bakir., N. (2000).
Geothermal energy utilisation development in Turkey. Proceedings World
Geothermal Congress, 2000, Kyushu-Tohoku, Japan, p.85-91.
imek, ., Yldrm, N. (2000). Geothermal Activity at 17 August and 12 November
1999 Eastern Marmara Earthquake Region, Turkey. IGA Meeting 6-7 March 2000
p.1-9 Antalya.





5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





180































Blm 2

TERMAL SULARIN KULLANIM
ALANLARI VE ZELLKLER
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





181




HEYBEL (KIZILKLSE) JEOTERMAL SAHASI KUYULARI
SICAKLIK, BASIN VE TEST VERLER ZERNE BR
DEERLENDRME

AN EVALUATION ON TEMPERATURE, PRESSURE AND TEST DATA
IN THE HEYBEL (KIZILKLSE) GEOTHERMAL AREA WELLS

. ERSN GIRBALAR

ller Bankas Genel Mdrl
girbalar@ilbank.gov.tr


ZET
Heybeli (Kzlkilise) jeotermal sahasnda Bolvadin (Afyon) belediyesine ait termal
tesislerin gereksinimini karlamak amacyla alm bulunan H-1/A, H-3 ve H-4 numaral
jeotermal kuyular ile obanlar (Afyon) belediyesinin beldenin jeotermal merkezi sistem
stlmas ve entegre balneolojik ve sera stmacl projesi kapsamnda alm bulunan
A-1 ve A-2 numaral jeotermal kuyular bulunmaktadr.

obanlar (Afyon) belediyesinin beldenin jeotermal enerji ile merkezi sistem stlmas ile
buna entegre balneolojik kullanm ve sera stmacl projesine ynelik ett almalar
kapsamnda A-1 ve A-2 numaral jeotermal kuyularda 2002 ylnda statik ve dinamik
scaklk ve basn profilleri alnm, ok debili basn dm ve ykselim ve giriim
testleri yaplmtr.

A-1 numaral kuyu ald tarihte artezyen retim yapmaz iken 3 ubat 2002 tarihli
Sultanda depreminden sonra 15 lt/sn debide ve 52
o
C scaklkta artezyen retim
yapmaya balamtr. A-2 numaral kuyu test iin retime aldnda 57 lt/sn debide
retim yaparken, bir aylk retim sonunda debi 46 lt/snye dmtr. Kuyu ba retim
scakl 55.7
o
C olarak llmtr.

A-1 ve A-2 numaral kuyularda yaplan scaklk, basn ve retim test ve
lmlerinden elde edilen verilerin deerlendirilmesi sonucunda A-1 numaral kuyudan
9 lt/sn, A-2 numaral kuyudan ise 20 lt/sn debide emniyetli retim yaplabilecei
anlalmaktadr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





182

obanlar ile merkezinde yaplmas dnlen 1000 konut kapasiteli bir merkezi stma
sistemi iin yllk 1.772.733 m3 56
o
C scaklkta akkana gereksinim duyulacaktr. En
yksek debi gereksinimi Ocak aynda 112 lt/sn, en dk debi gereksinimi ise 13.8 lt/sn
olarak hesaplanmtr. Gereksinim duyulan yaklak 112 lt/sn debide ve 56
o
C scaklkta
akkann retilebilmesi iin en az 3 adet kuyu daha almas gerekmektedir.

Bolvadin (Afyon) belediyesine ait Heybeli termal tesislerinin balneolojik kullanm,
tesislerdeki konut ve mekanlar ile blgede yer alan termal devre mlk konutlarnn
jeotermal enerji ile merkezi sistem stlmas ve buna entegre balneolojik kullanm iin
yaplan ett almalar kapsamnda H-1/A, H-3 ve H-4 numaral jeotermal kuyularda
2007 ylnda statik ve dinamik scaklk ve basn profilleri alnm, ok debili basn
dm ve ykselim ve giriim testleri yaplmtr. H-1/A, H-3 ve H-4 numaral kuyular
CO
2
ierikleri nedeniyle hava baslarak tahrik edildikten sonra kendiliinden retim
yapabilmektedirler.

H-1/A numaral kuyuda yaplan basn dm testinde kuyudan vana tam ak durumda
iken 0.42 bar kuyu ba basnc ile 56.62
o
C scaklkta 38 lt/sn debide retim llmtr.
H-4 numaral kuyuda yaplan basn dm testinde kuyudan vana tam ak durumda iken
0.15 bar kuyu ba basnc ile 55.5
o
C scaklkta 30 lt/sn debide retim llmtr.

H-1/A kuyusunda 164 saat, H-4 kuyusunda 238 saat sre ile basn ve scaklklar
llerek Giriim Testi yaplmtr. H-1/A kuyusunda yaklak 137 saatlik bir retim
sresi sonunda basnta 0.5 psilk, scaklkta ise 0.02
o
Clik bir d llmtr. H-4
numaral kuyunun da retime geirilmesinden yaklak 20 saat sonra H-1/A kuyusunda
basn deeri 0.5 psilk bir art gstermitir. Scaklk deerinde ise 0.035
o
Clik bir d
grlmtr. H-4 kuyusu H-1/A kuyusundan yaplan retimden 192 saatlik srede
etkilenmemitir.

Anahtar kelimeler: Jeotermal kuyu, Heybeli (Kzlkilise), statik scaklk ve basn
profili, dinamik scaklk ve basn profili, ok debili basn dm ve ykselim testi,
giriim testi.

ABSTRACT
The geothermal wells of H-1/A, H-3 and H-4 were drilled for the purpose of meeting the
requirement of Bolvadin (Afyon) municipalitys thermal plant in Heybeli (Kzlkilise)
geothermal area. A-1 and A-2 wells were drilled for the project of geothermal central
heating system and integrated balneological usage and greenhouse heating of obanlar
(Afyon) municipality.

Within the context of the study in the project of central heating system with geothermal
energy and integrated balneological usage and greenhouse heating of obanlar (Afyon)
municipality, static and dynamic temperature and pressure profiles were taken, multi flow
pressure drawdown and build up tests and interference tests were done in the wells of A-
1 and A-2 in Heybeli (Kzlkilise) geothermal area in 2002.

While A-1 did not make artesian production when it drilled, it started to make artesian
production in 15 l/sec flow and in 52
o
C temperature after Sultanda earthquake in
03.February.2002. When A-2 well has been drilled to the production for the test, it
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





183
produced in 57 l/sec flow but at the end of 1 month production the flow has dropped to 46
l/sec. The temperature of wellhead production was 55.7
o
C.

As a result of the evaluation of the data for the measurements and tests of temperature,
pressure and production in the wells of A-1 and A-2, it is understood that safety
production can be made in 9 l/sec flow from A-1 and 20 l/sec flow from A-2.

The fluid for 1.772.733 m
3
yearly, in 56
o
C temperature will be required for a central
heating system have 1000 house capability which is thought to build in the central of
obanlar district. The highest flow requirement has been calculated as 112 l/sec in
January and the lowest flow requirement has been calculated as 13.8 l/sec. At least 3 wells
should be opened in order to produce required fluid approximately in 112 l/sec flow and
in 56
o
C temperature.

Within the context of the study in the project of balneological usage and central heating
system with geothermal energy of the residences in Heybeli thermal plant of Bolvadin
(Afyon) municipality, static and dynamic temperature and pressure profiles were taken,
multi flow pressure drawdown and build-up tests and interference tests were done in the
geothermal wells of H-1/A, H-3 and H-4 in 2007. The wells of H-1/A, H-3 and H-4 can
produce unprompted after pumping the air to the hole because of CO
2
contents.
.


The production, with 0.42 bar wellhead pressure, at 56.62
o
C temperature and in 38 l/sec
flow was measured at the pressure drawdown test in H-1/A well when the valve was full
open. The production with 0.15 bar wellhead pressure, in 55.5
o
C temperature and in 30
l/sec flow was measured at the pressure drawdown test in the well of H-1/A when the
valve was full open. The interference test has been made by measuring the temperatures
and pressures for 238 hours in H-4 and for 164 hours in H-1/A wells. The drops for 0.5
psi on the pressure and 0.02
o
C on the temperature have been measured in the well of H-
1/A after approximately 137 hours production. The pressure value has increased for 0.5
psi in the well of H-1/A after approximately 20 hours from starting the production of H-4
well. The temperature value has decreased for 0.035
o
C. H-4 well has not been influenced
for 192 hours from the production in H-1/A.

Keywords: Geothermal well, Heybeli (Kzlkilise), static temperature and pressure
profile, dynamic temperature and pressure profile, multi flow pressure drawdown test,
build up test, interference test.

1. HEYBEL (KIZILKLSE) JEOTERMAL SAHASI VE KUYULARI

Heybeli (Kzlkilise) jeotermal sahas alar boyunca youn bir ekilde kaplca olarak
kullanld bilinen jeotermal kaynaklar ieren nemli bir jeotermal sistemdir (ekil 1).
Sahada gnmzde kaplca kullanmna ynelik olduka gelikin tesis ve konutlar
bulunmaktadr. Mevcut durumda saha idari blmlenme olarak obanlar ve Bolvadin
ileleri snr ile ikiye ayrlm durumdadr. Sahada Bolvadin belediyesine ait Heybeli
Termal Tesislerinin stma ve balneolojik kullanm suyu gereksinimini karlamak
amacyla alm bulunan H-1/A, H-3 ve H-4 kuyular ile obanlar belediyesinin
jeotermal merkezi stma sistemi ve buna entegre balneolojik kullanm ve sera stmas
projesi kapsamnda jeotermal su gereksiniminin karlanmas amacyla alm bulunan
A-1 ve A-2 numaral kuyular bulunmaktadr (ekil 2). H-1/A kuyusu halen Heybeli
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





184
Termal Tesisleri gereksiniminin karlanmas amacyla, H-4 kuyusu sahadaki bir blm
devre-mlk konutun jeotermal su gereksiniminin karlanmas iin kullanlmakta, H-3
kuyusu ise kullanlmamaktadr. obanlar belediyesine ait A-1 ve A-2 numaral
kuyular da halen kullanlmamaktadr.


ekil 1. Heybeli (Kzlkilise) Jeotermal Sahas Uydu Yer Bulduru Grnts.


ekil 2. Heybeli (Kzlkilise) Jeotermal Sahas Kuyular Koordinat Haritas.

obanlar (Afyon) belediyesinin beldenin jeotermal enerji ile merkezi sistem stlmas
ile buna entegre balneolojik kullanm ve sera stmacl projesine ynelik ett
almalar kapsamnda A-1 ve A-2 numaral jeotermal kuyularda 2002 ylnda statik
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





185
ve dinamik scaklk ve basn profilleri alnm, ok debili basn dm ve ykselim ve
giriim testleri yaplmtr.

Bolvadin (Afyon) belediyesine ait Heybeli termal tesislerinin balneolojik kullanm,
tesislerdeki konut ve mekanlar ile blgede yer alan termal devre mlk konutlarnn
jotermal enerji ile merkezi sistem stlmas ve buna entegre balneolojik kullanm iin
yaplan ett almalar kapsamnda H-1/A, H-3 ve H-4 numaral jeotermal kuyularda
2007 ylnda statik ve dinamik scaklk ve basn profilleri alnm, ok debili basn
dm ve ykselim ve giriim testleri yaplmtr.

ki ayr dnemde yaplan almalardan elde edilen veriler ve bu verilerin
deerlendirmeleri ile sonu ve neriler sahann Jeotermal Kaynaklar ve Doal Mineralli
Sular Kanunu kapsamnda ruhsatlandrlmas ve iletilmesi ile ilgili gr
oluturulmasna katk salanmas ve aratrmaclara kaynak oluturmas amalaryla bu
sunum kapsamnda ele alnacaktr.

2. KUYULARDA YAPILAN TEST VE LMLERE AT VERLER

2.1. A-1 ve A-2 Numaral Kuyularda Yaplan Test ve lmler

2.1.1. A-1 numaral kuyu test ve lmleri

A-1 numaral kuyu ald tarihte artezyen retim yapmaz iken 3 ubat 2002 tarihli
Sultanda depreminden sonra artezyen retim yapmaya balamtr. Kuyunun log
derinlii 146 metre olup lmlerde 110 metreden aaya inilememitir. Artezyen
retim debisi 15 lt/sn, akkan scakl kuyu dibinde 52 oC, kuyu banda dinamik
halde 51.8 oC olarak belirlenmitir.

Kuyudan alnan Statik ve Dinamik Scaklk ve Basn profillerine ait grafikler ekil
3de verilmitir.


ekil 3. A-1 Kuyusu Statik ve Dinamik Scaklk ve Basn Profillerine Ait Grafikler

Statik scaklk deerleri 90-110 metre derinliklerde sabitlendiinden bu ksmn retim
zonu olduu dnlebilir. Statik ve dinamik basn deerleri derinlikle dorusal olarak
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





186
arttndan kuyu iinde gaz ve faz ayrmas yoktur. retim esnasnda kuyu iinde
kabuklama olumad ve inhibitr basmaya gerek olmad saptanmtr. Ancak
akkan atmosfere aldnda kelme yapma eilimindedir. Bu nedenle akkan
yzeye ulatktan sonra oluturulacak ortama gre uygun inhibitr kullanlmas
gereklidir.

2,9 VE 15 lt/sn debilerinde yaplan ok Debili Basn Dm ve Basn Ykselim
Testine ait grafikler ekil 4 ve 5de verilmitir. Kuyu ii basnc 9 lt/sn debi ile retimde
2 psi kadar bir d gstermekte, ancak debi 15 lt/sn deerine karldnda basn
dm yaklak 5.5 psi olmaktadr. Kuyu banda ise statik halde 0 olan basn, 2 lt/sn
debide 4.8 psi, 9 lt/sn debide 4.4 psi, 15 lt/sn debide 1.6 psi olmaktadr. Kuyunun ak
basnc ile statik basnc arasndaki fark 5.82 psi olup zgl Verim deeri 2.48
(lt/sn)/psidr.

2.1.2. A-2 numaral kuyu test ve lmleri

A-2 numaral kuyu 263 metre derinlikte olup lmlerde 256 metreye kadar inilmitir.
Artezyen retim debisi giriim testi iin kuyu retime aldnda 57 lt/sn, bir aylk
retim sonunda ise 46 lt/sn olarak belirlenmitir. Akkan scakl ise kuyu dibinde
56.7
o
C, kuyu banda dinamik halde 55.7
o
C olarak llmtr. Kuyudan alnan Statik
ve Dinamik Scaklk ve Basn profillerine ait grafikler ekil 6da verilmitir.


ekil 4. A-1 Kuyusu ok Debili Basn Dm ve Basn Ykselim Testi Grafikleri.



ekil 5. A-1 Kuyusu Kuyu Ba Basnc-Debi Grafii.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





187

ekil 6. A-2 Kuyusu Statik ve Dinamik Scaklk ve Basn Profillerine Ait Grafikler.

Statik ve dinamik scaklk deerleri 200 metreden itibaren sabitlendiinden bu ksmn
retim zonu olduu dnlebilir. Statik ve dinamik basn deerleri derinlikle dorusal
olarak arttndan kuyu iinde gaz ve faz ayrmas yoktur. Yaplan testler sonucunda
retim esnasnda kuyu iinde kabuklama olumad ve inhibitr basmaya gerek
olmad saptanmtr. Ancak akkan atmosfere aldnda kelme yapma
eilimindedir. Bu nedenle akkan yzeye ulatktan sonra oluturulacak ortama gre
uygun inhibitr kullanlmas gereklidir.7,17 ve 52 lt/sn debilerinde yaplan ok Debili
Basn Dm ve Basn Ykselim Testine ait grafikler ekil 7de verilmitir.


ekil 7. A-2 kuyusu ok debili basn dm ve ykselim testi grafii.


ekil 8. A-2 kuyusu kuyu ba basnc-debi grafii.

Kuyu ii basnc 17 lt/sn debi ile retimde 0.4 psi kadar bir d gstermekte, ancak
debi 52 lt/sn deerine karldnda basn dm yaklak 1.7 psi olmaktadr. Kuyu
banda ise statik halde 0.9 psi olan basn, 7 lt/sn debide 5.0 psi, 17 lt/sn debide 4.9 psi,
52 lt/sn debide 0 psi olarak llmtr (ekil 8). Kuyunun ak basnc ile statik
basnc arasndaki fark 1.7 psi olup zgl Verim deeri 34.92 (lt/sn)/psidr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





188
2.1.3. A-1 ve A-2 numaral kuyular giriim testi

Kuyulararas etkileimin belirlenmesi amac ile A-2 kuyusundan 30 gn sreyle
retim yaplm ve bu sre boyunca A-2 ve A-1 numaral kuyularda debi, scaklk ve
basn deiimleri gzlenmitir. Test sresince H-1/A kuyusu da retimine devam
etmitir. A-1 kuyusundaki basn deiimlerinin gsterildii giriim testine ait grafik
ekil 9da verilmitir.


ekil 9. A-1 kuyusu giriim test grafii.

Test balangcnda A-2 kuyusu kuyu ba basnc 0.4 psi iken kuyu 57 lt/sn debi ile
retime aldnda kuyu ba basnc sfr olmutur. Test sresince de kuyu ba basnc
sfr olarak devam etmitir. Test sonunda A-2 numaral kuyu retime kapatldnda
kapanma basnc 6 psi olarak llmtr. 30 gn sreli giriim testinde A-2 numaral
kuyudan yaplan retim miktar 57 lt/snden 46 lt/snye dmtr. Bu saha asndan
olumsuz bir grntdr. Test sresince A-1 kuyusunda 1.5 psi dzeyinde bir basn
dm gzlenmitir. Giriim testi balangcndan itibaren 7. gnde Heybeli
kaplcalarnda yer alan H-1 numaral kuyuda artezyen retim kesilmitir. Ayrca, H-1
numaral kuyu ile A-2 numaral kuyu arasnda Sultanda depreminde travertenlerde
oluan atlaklardan olan jeotermal su klar da bu srede kesilmitir. A-2 numaral
kuyunun giriim testi sonrasnda retime kapatlmasn takiben 5. gnde H-1 numaral
kuyu ile travertenlerde bulunan atlaklardan yeniden jeotermal su k balamtr. Bu
veriler kuyularn ayn rezervuardan beslendiini ve birbirlerini etkilediini ortaya
koymaktadr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





189
2.2. H-1/A, H-3 ve H-4 Numaral Kuyularda Yaplan Test ve lmler

2.2.1. H-1/A numaral kuyu test ve lmleri

H-1/A numaral kuyunun log derinlii 257 metredir. Kuyuda Statik ve Dinamik Scaklk
ve Basn profilleri alnm ve 3 kademeli debide Basn Dm ve Basn Ykselim
Testi yaplmtr.


ekil 10. H-1/A kuyusu statik scaklk ve basn profiline ait grafik.


ekil 11. H-1/A kuyusu dinamik scaklk ve basn profillerine ait grafikler.


ekil 12. H-1/A numaral kuyu statik ve dinamik scaklk ve basn profillerine ait
grafikler.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





190
BOLVADN (Afyonkarahisar) Belediyesi H-1/A NUMARALI JEOTERMAL KUYUSU
OK DEBL BASIN DM TEST GRAF
56,54
56,55
56,56
56,57
56,58
56,59
56,60
56,61
56,62
56,63
56,64
56,65
56,66
56,67
56,68
56,69
56,70
56,71
56,72
56,73
56,74
7
8
0
0
0
7
8
6
0
0
7
9
2
0
0
7
9
8
0
0
8
0
4
0
0
8
1
0
0
0
8
1
6
0
0
8
2
2
0
0
8
2
8
0
0
8
3
4
0
0
8
4
0
0
0
8
4
6
0
0
8
5
2
0
0
8
5
8
0
0
ZAMAN (sn.)
S
IC
A
K
L
IK
( o
C
)
254,8
255,3
255,8
256,3
256,8
257,3
257,8
258,3
258,8
B
A
S
IN

(
p
s
i)
Statik scaklk deerleri 175 metreden itibaren sabitlendiinden 175 metreden itibaren
retim zonu olduu dnlebilir. Statik ve dinamik basn deerleri derinlikle dorusal
olarak arttndan kuyu iinde gaz ve faz ayrmas yoktur. Yaplan testler sonucunda
retim esnasnda kuyu iinde kabuklama olumad ve inhibitr basmaya gerek
olmad saptanmtr. Ancak akkan atmosfere aldnda kelme yapma
eilimindedir. Bu nedenle akkan yzeye ulatktan sonra oluturulacak ortama gre
uygun inhibitr kullanlmas gereklidir. Be kademeli debide yaplan Basn Dm
testine ait grafik ekil 13de verilmitir.














ekil 13. H-1/A numaral kuyu ok debili basn dm test grafii.

Testin ilk kademe debisi 20 lt/snden balam debi 5 lt/sn deerine drldnde
artan basn, daha sonraki 38, 32 ve 17 lt/sn debilerinde basn azalm eklinde
llmtr. Bu durumun jeotermal su ierisindeki kuyudan retimi salayan
karbondioksitin oluturduu ksmi basncn azalmas nedeniyle olutuu, bunun da
retimin azalmasyla orantl olarak daha az karbondioksitin kuyu banda gaz fazna
gemesi ve bunun sonucu olarak ksmi basncn azalmas ile olutuu eklinde
yorumlanmtr. Test sresince kuyu ba basnc 6.5-8 psi aralnda deiim
gstermitir.

Kuyu retime kapatldktan sonra basn yava olarak d gstermi ve yaklak 60
dakika sonunda kuyu ba basnc sfrlam ve statik seviye 90 santimetre olarak
llmtr. H-1/A kuyusu 67.7 (lt/sn)/psi zgl Verim deeriyle ok yksek bir
retim potansiyeline sahip durumdadr.

2.1.2. H-3 numaral kuyu test ve lmleri

Kuyu 1999 ylnda alm olup derinlii 300 metredir. Statik seviye 1.41 metre olarak
llmtr. Kuyuda Statik Scaklk ve Basn profili alnmtr. Statik scaklk
deerlerine gre 175 metreden itibaren retim zonu olduu dnlebilir (ekil 14).
Kuyunun statik basn deerleri derinlikle dorusal bir art gstermektedir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





191
BOLVADN (Afyonkarahisar) Belediyesi H-3 NUMARALI JEOTERMAL KUYUSU
STATK SICAKLIK - BASIN PROFL
55,5
55,6
55,7
55,8
55,9
56,0
56,1
56,2
56,3
56,4
56,5
56,6
0 25 50 75 100 125 150 175 200 225 250
DERNLK (m.)
S
IC
A
K
L
IK
(
o
C
)
0
50
100
150
200
250
300
350
400
B
A
S
IN

(
p
s
i)
BOLVADN (Afyonkarahisar) Belediyesi H-4 NUMARALI JEOTERMAL KUYUSU
STATK SICAKLIK - BASIN PROFL
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
0 25 50 75 100 125 150 175 200 225 250
DERNLK (m.)
S
IC
A
K
L
IK
(
o
C
)
0
50
100
150
200
250
300
350
400
B
A
S
IN

(
p
s
i)














ekil 14. H-3 kuyusu statik scaklk ve basn profiline ait grafik.

2.1.3. H-4 numaral kuyu test ve lmleri

H-4 numaral kuyunun log derinlii 252 metredir. Kuyuda Statik ve Dinamik Scaklk
ve Basn profilleri alnm ve 5 kademeli debide Basn Dm ve Basn Ykselim
Testi yaplmtr. Kuyunun statik scaklk deerlerine gre 200. metreden itibaren
retim zonu olduu sylenebilir (ekil 15).














ekil 15. H-4 numaral kuyu statik scaklk ve basn profili grafii.

Kuyunun 21 lt/sn ve 26 lt/sn debilerde alnan dinamik scaklk profillerine ait deerler
benzer zellik gstermektedir. Her iki profil deerlerine gre kuyuda 218 metrede en
yksek scakla ulalmakta bu metreden sonra scaklkta dme grlmektedir. Bu
durum kuyunun 218 metre seviyesindeki bir fay zonundan retim yapyor olmas
eklinde yorumlanmtr (ekil 16 ve 17).


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





192










ekil 16. H-4 numaral kuyu dinamik scaklk ve basn profilleri grafikleri.

















ekil 17. H-4 numaral kuyu statik ve dinamik scaklk ve basn profilleri grafikleri.

Statik ve dinamik basn deerleri derinlikle dorusal olarak arttndan kuyu iinde gaz
ve faz ayrmas yoktur (ekil 16 ve 17). Yaplan testler sonucunda retim esnasnda
kuyu iinde kabuklama olumad ve inhibitr basmaya gerek olmad saptanmtr.
Ancak akkan atmosfere aldnda kelme yapma eilimindedir. Bu nedenle akkan
yzeye ulatktan sonra oluturulacak ortama gre uygun inhibitr kullanlmas
gereklidir.

H-4 numaral kuyuda ok Debili Basn Dm ve Basn Ykselim testi 230 metrede
sabitlenen kuyu ii scaklk ve basn cihaz ile kayt alnarak yaplmtr. Kuyuda statik
seviye 0 metre iken kuyuya kompresr ile hava baslarak kuyu retime geirilmitir.
Kuyu 5 kademede debi ile retim yaptrlarak gerekletirilen teste ait veriler izelge
1de, verilere ait grafikler ekil 18 ve 19da verilmitir.



BOLVADN (Afyonkarahisar) Belediyesi H-4 NUMARALI JEOTERMAL KUYUSU
DNAMK SICAKLIK VE BASIN PROFL (Q= 21 lt/sn)
56,07
56,08
56,09
56,10
56,11
56,12
56,13
56,14
56,15
56,16
56,17
56,18
56,19
56,20
56,21
56,22
25 50 75 100 125 150 175 200 225
DERNLK (m.)
S
IC
A
K
L
IK
(o
C
)
50
75
100
125
150
175
200
225
250
275
300
325
350
B
A
S
IN

(p
s
i)
BOLVADN (Afyonkarahisar) Belediyesi H-4 NUMARALI JEOTERMAL KUYUSU
DNAMK SICAKLIK VE BASIN PROFL (Q= 26 lt/sn)
56,05
56,10
56,15
56,20
56,25
25 50 75 100 125 150 175 200 225
DERNLK (m.)
S
IC
A
K
L
IK
(o
C
)
0
25
50
75
100
125
150
175
200
225
250
275
300
325
350
375
400
B
A
S
IN

(p
s
i)
BOLVADN (Afyonkarahisar) Belediyesi H-4 NUMARALI JEOTERMAL KUYUSU
STATK VE DNAMK SICAKLIK VE BASIN PROFLLER
20
40
60
80
100
120
140
160
180
200
220
240
260
280
300
320
340
360
0 25 50 75 100 125 150 175 200 225 250
DERNLK (m.)
B
A
S
I
N


(
p
s
i
)
45,5
46,0
46,5
47,0
47,5
48,0
48,5
49,0
49,5
50,0
50,5
51,0
51,5
52,0
52,5
53,0
53,5
54,0
54,5
55,0
55,5
56,0
56,5
57,0
S
I
C
A
K
L
I
K

(
o
C
)
DNAMK BASIN 1
STATK BASIN
DNAMK BASIN 2
DNAMK SICAKLIK 1
STATK SICAKLIK
DNAMK SICAKLIK 2

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





193
BOLVADN (Afyonkarahisar) Belediyesi H-4 NUMARALI JEOTERMAL KUYUSU
DEB - BASIN GRAF
344
345
346
347
348
349
350
0 5 10 15 20 25 30
DEB (lt/sn)
B
A
S
IN

(p
s
i)
izelge 1. H-4 numaral kuyu ok debili basn dm testine ait veriler.
Debi
(lt/sn)
Kuyu i
Basn (psi)
Kuyu Ba
Basn (bar)
Kuyu Ba
Akkan
Scakl(
o
C)
12 348 0.31 55.2
19 346,21 0.20 55.2
21 345,66 0.17 55.2
26 344,8 0.16 55.5
30 344,56 0.15 55.5

Kuyu basn dm testini takiben retime kapatlarak basn ykselim testi yaplmtr.
Basn kuyunun retime kapanmasndan sonraki 20 saniyede 349.3 psia ykselmi,
kuyu ba basnc kapatlmann hemen arkasndan 0.4 bar, 10 dakika sonra ise 0.8 bar
olarak llmtr. Kuyu ba basnc 60 saat sonra 0.2 bar 96 saat sonra ise 0 bar ve
statik seviye 0 metre olarak llmtr.












ekil 18. H-4 numaral kuyu ok debili basn dm ve basn ykselim test grafii.













ekil 19. H-4 Numaral Kuyu Debi - Basn Grafii
BOLVADN (Afyonkarahisar) Belediyesi H-4 NUMARALI JEOTERMAL KUYUSU
OK DEBL BASIN DM VE YKSELM TEST GRAF
56,19
56,20
56,21
56,22
56,23
5000 20000 35000 50000 65000 80000 95000 110000 125000 140000
ZAMAN (sn.)
S
IC
A
K
L
IK
(o
C
)
344
345
346
347
348
349
350
B
A
S
IN

(p
s
i)

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





194
BOLVADN (Afyonkarahisar) Belediyesi H-1/A NUMARALI JEOTERMAL KUYUSU
GRM TEST GRAF
56,51
56,52
56,53
56,54
56,55
56,56
56,57
56,58
0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 110 120 130 140 150
ZAMAN (saat.)
S
IC
A
K
L
IK
(
o
C
)
57,5
58
58,5
59
59,5
60
60,5
B
A
S
IN

(
p
s
i)
SICAKLIK
H-1/A DEB
H-4 DEB
BASIN
BOLVADN (Afyonkarahisar) Belediyesi H-4 NUMARALI JEOTERMAL KUYUSU
GRM TEST GRAF
54,0
54,2
54,4
54,6
54,8
55,0
55,2
55,4
55,6
55,8
56,0
56,2
56,4
56,6
56,8
57,0
57,2
57,4
57,6
57,8
58,0
0
2
0
4
0
6
0
8
0
1
0
0
1
2
0
1
4
0
1
6
0
1
8
0
2
0
0
2
2
0
2
4
0
ZAMAN (saat)
S
IC
A
K
L
IK
(
o
C
)
324
325
326
327
328
329
330
331
B
A
S
IN

(
p
s
ia
)
SICAKLIK
H-1/A DEB
H-4 DEB
BASIN
Kuyunun 12 ve 30 lt/sn retim deerlerine karlk gelen basn fark 3,44 psi olup
buna gre kuyunun zgl verimi 5.23 (lt/sn)/psidr.

2.14.H-1/A ve H-4 numaral kuyular giriim testi

H-4 numaral kuyu kapal, H-1/A numaral kuyu ise yaklak 32 lt/sn sabit debide
retim yapar durumda 7 gn sreyle her iki kuyuda da basn ve scaklk kaytlar
alnmtr. 7 gnn sonunda H-4 numaral kuyu da 30 lt/sn debide retime geirilmi ve
1 gn sreyle daha kayt almaya devam edilmitir. H-4 numaral kuyuda 238 saat, H-
1/A numaral kuyuda 164 saat sreyle giriim kaytlar alnmtr (ekil 20). H-1/A
kuyusunda yaklak 137 saatlik retim sresi sonucunda balangta 59 psi olan basn
0.5 psilk bir dle 58.5 psi seviyesine gelmi, scaklk deeri ise 56.575
o
Cden
yaklak 0.02
o
Clik bir dle 56.555
o
Cye inmitir. Yaklak 137. saatte H-4
numaral kuyu da retime geirilmi ve 20 saatlik bir sre sonunda H-1/A kuyusunda
basn deeri 58.5 psidan yaklak 0.5 psilk bir artla 59 psi seviyesine ykselmi ve
burada sabitlemitir. Scaklk deeri ise 56.555
o
Cden yaklak 0.035
o
Clik bir dle
56.520
o
Cye inmitir. H-4 kuyusunun retime geirilmesinden itibaren H-1/A
kuyusunda basn azalmas beklenirken, aksine olarak basnta bir ykselme
grlmektedir.

H-4 kuyusunda balangta 330.4 psi dzeyinde olan basn kuyunun retime
geirilmesine kadar olan yaklak 192 saatlik srede periyodik gece-gndz salnmlar
dnda nemli bir deiim gstermeyerek ayn deerde kalmtr. Scaklk deeri de
55.2-55.4
o
C deerlerinde sabit kalmtr. Yani H-4 kuyusu H-1/A kuyusundan yaplan
retimden 192 saatlik srede etkilenmemitir. 192 saatlik srenin sonunda H-4
kuyusunun da retime almas sonucunda basn 3 psilk dle 327 psi dzeyine
inmi ve yaklak 16 saatlik srede bu deerde devam ederek sabitlemitir. Bu dnemde
scaklkta gene bir deime olmam ve 55.2-55.4
o
C deeri devam etmitir.

ekil 20. H-1/A ve H-4 Numaral Kuyular Giriim Test Grafikleri.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





195
2.3. Deerlendirme

2.3.1. Kuyu ii scaklk verilerinin deerlendirilmesi

Statik scaklk profillerine ait verilerin 3 boyutlu modellemesi sonucu elde edilen H-4
kuyusundan A-2 kuyusuna ve A-1 kuyusundan H-1/A kuyusuna dey kesitler ekil
21de, A-1 kuyusundan A-2 kuyusuna ve H-4 kuyusundan H-1/A kuyusuna dey
kesitler ekil 22de verilmitir.


ekil 21. H-4 Kuyusundan A-2 Kuyusuna ve A-1 Kuyusundan H-1/A Kuyusuna
Statik Scaklk Dey Kesitleri.


ekil 22. A-1 Kuyusundan A-2 Kuyusuna ve H-4 Kuyusundan H-1/A Kuyusuna
Statik Scaklk Dey Kesitleri

0,0 0,0
10,0 10,0
20,0 20,0
30,0
30,0
40,0
40,0
50,0
50,0
0, 0
25, 0
50, 0
75, 0
100, 0
125, 0
CBNLR-1
0, 0
25, 0
50, 0
75, 0
100, 0
125, 0
150, 0
175, 0
200, 0
225, 0
250, 0
CBNLR-2
7
0
0
,0
8
0
0
,0
9
0
0
,0
1
.0
0
0
,0
7
0
0
,0
8
0
0
,0
9
0
0
,0
1
.0
0
0
,0
311. 300,0 311. 400,0 311.500, 0
X X
280. 175,0 280.200, 0 280.225, 0
Y Y
A A'
A-1 A-2 Statik Scaklk Kesiti
58,0
56,0
54,0
52,0
50,0
48,0
46,0
44,0
42,0
40,0
38,0
36,0
34,0
32,0
30,0
28,0
0,0 10,0
20,0 30,0 40,0
5
0
,0

50,0
0 , 0
2 5, 0
5 0, 0
7 5, 0
1 00 , 0
1 25 , 0
1 50 , 0
1 75 , 0
2 00 , 0
2 25 , 0
2 50 , 0
H-1A 0 ,0
2 5,0
5 0,0
7 5,0
1 00 ,0
1 25 ,0
1 50 ,0
1 75 ,0
2 00 ,0
2 25 ,0
2 50 ,0
2 75 ,0
3 00 ,0
H-3
0 , 0
2 5, 0
5 0, 0
7 5, 0
1 00 , 0
1 25 , 0
1 50 , 0
1 75 , 0
2 00 , 0
2 25 , 0
2 50 , 0
H-4
7
0
0
,0
8
0
0
,0
9
0
0
,0
1
.0
0
0
,0
7
0
0
,0
8
0
0
,0
9
0
0
,0
1
.0
0
0
,0
311.500,0
X X
279.800,0
Y Y
A A'
H-4 H-1/A Statik Scaklk Kesiti
58,0
56,0
54,0
52,0
50,0
48,0
46,0
44,0
42,0
40,0
38,0
36,0
34,0
32,0
30,0
28,0
0,0 0,0 10,0 10,0
20,0 20,0
30,0 30,0
40,0
40,0
50,0
5
0
,0
0 , 0
2 5 , 0
5 0 , 0
7 5 , 0
1 0 0 , 0
1 2 5 , 0
CBNLR-1 0 , 0
2 5 , 0
5 0 , 0
7 5 , 0
1 0 0 , 0
1 2 5 , 0
1 5 0 , 0
1 7 5 , 0
2 0 0 , 0
2 2 5 , 0
2 5 0 , 0
H-1A
700,0
800,0
900,0
1.000,0
700,0
800,0
900,0
1.000,0
311.300,0 311.400,0 311.500,0
X X
279.900,0 280.000,0 280.100,0
Y Y
A A'
A-1 H-1/A Statik Scaklk Kesiti
58,0
56,0
54,0
52,0
50,0
48,0
46,0
44,0
42,0
40,0
38,0
36,0
34,0
32,0
30,0
28,0
0,0 0,0 10,0 10,0 20,0 20,0 30,0 30,0 40,0
40,0
50,0
50,0
0 , 0
2 5 , 0
5 0 , 0
7 5 , 0
1 0 0 , 0
1 2 5 , 0
1 5 0 , 0
1 7 5 , 0
2 0 0 , 0
2 2 5 , 0
2 5 0 , 0
CBNLR-2 0 , 0
2 5 , 0
5 0 , 0
7 5 , 0
1 0 0 , 0
1 2 5 , 0
1 5 0 , 0
1 7 5 , 0
2 0 0 , 0
2 2 5 , 0
2 5 0 , 0
2 7 5 , 0
3 0 0 , 0
H-3
0 , 0
2 5 , 0
5 0 , 0
7 5 , 0
1 0 0 , 0
1 2 5 , 0
1 5 0 , 0
1 7 5 , 0
2 0 0 , 0
2 2 5 , 0
2 5 0 , 0
H-4
700,0
800,0
900,0
1.000,0
700,0
800,0
900,0
1.000,0
311.450,0 311.475,0 311.500,0 311.525,0
X X
279.800,0 279.900,0 280.000,0 280.100,0 280.200,0
Y Y
A A'
H-4 A-2 Statik Scaklk Kesiti
58,0
56,0
54,0
52,0
50,0
48,0
46,0
44,0
42,0
40,0
38,0
36,0
34,0
32,0
30,0
28,0
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





196
H-4 kuyusundan A-2 kuyusuna doru alnan statik scaklk dey kesitinde H-4
kuyusu ile A-2 kuyusunun benzer bir statik profilinin olduu grlmektedir. H-3
kuyusu ile H-1/A kuyusunun bulunduu blge ise daha yksek scaklkl bir profil
gstermektedir. A-1 kuyusundan H-1/A kuyusuna doru alnan statik scaklk dey
kesitinde A-1 kuyusunun scaklk profilinin H-1/A kuyusuna gre dk olduu
grlmektedir.

A-1 kuyusundan A-2 kuyusuna doru alnan statik scaklk dey kesitinde her iki
kuyunun yaklak 100 metre derinlie kadar olan statik scaklk deerlerinin yaklak
ayn olduu grlmektedir. A-2 kuyusunun 220 metreden sonraki ksmnda scaklk
retim scaklna yakndr. Bu durum A-1 kuyusunun askda kaldn ve yaylm
zonundan retim yaptn gstermektedir. H-4 kuyusundan H-1/A kuyusuna doru
alnan statik scaklk dey kesitinde H-4 kuyusundan H-1/A kuyusuna doru gidildike
scaklk deerlerinin artt grlmektedir. H-4 ve H-1/A kuyular yaklak ayn
derinlikte ve ayn litolojik kesitte olmalarna karn statik scaklk deerlerinde grlen
bu fark H-4 kuyusunun faya daha uzak olmas ile aklanabilir.

Statik scaklk deerlerine gre H-4 kuyusu ile H-1/A kuyusundan A-2 ve zellikle
A-1 kuyusuna doru scaklkta genel olarak bir azalma olduu grlmektedir. Statik
scaklk deerlerine gre sahann en scak blgesi H-1/A kuyusu ile H-4 kuyusu yakn
evresi olarak gzkmektedir. Dinamik scaklk profillerine ait verilerin 3 boyutlu
modellemesi sonucu elde edilen H-4 kuyusundan A-2 kuyusuna ve A-1 kuyusundan
H-1/A kuyusuna dey kesitler ekil 23de, A-1 kuyusundan A-2 kuyusuna ve H-4
kuyusundan H-1/A kuyusuna dey kesitler ekil 24de verilmitir.

H-4 kuyusundan A-2 kuyusuna doru alnan dinamik scaklk dey kesitinde H-4
kuyusunun A-2 kuyusuna gre daha yksek bir dinamik scaklk profili olduu
grlmektedir. Her iki kuyunun da yaklak 170 metrelerden sonraki derinliklerinde
scaklklar benzer grlmektedir. Bu da rezervuarn 170 metrelerden itibaren baladn
gstermektedir. A-1 kuyusundan H-1/A kuyusuna (ekil 23) ve A-1 kuyusundan
A-2 kuyusuna (ekil 24) doru alnan dinamik scaklk dey kesitlerinde statik
scaklk deerlerinde olduu gibi A-1 kuyusunun dinamik scaklk deerlerinin de H-
1/A kuyusu ve dier kuyulara gre dk bir scaklk profili gstermektedir. Dinamik
scaklk profili de A-1 kuyusunun askda kaldn dorulamaktadr. Kuyunun dk
retim basnc, dk debi ve jeotermal suyun scaklndaki dklk de bu durumdan
kaynaklanmaktadr.

H-1/A kuyusu ile H-4 kuyular dinamik scaklk deerleri birbirine yakn durumdadr.
Statik scaklk deerlerinde olduu gibi dinamik scaklk deerlerine gre de H-4
kuyusu ile H-1/A kuyusundan A-2 ve zellikle A-1 kuyusuna doru scaklkta genel
olarak bir azalma olduu grlmektedir. Dinamik scaklk deerlerine gre de sahann
en scak blgesi H-1/A kuyusu ile H-4 kuyusu yakn evresi olarak gzkmektedir.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





197
0,0 0,0 2,0 2,0 4,0 4,0 6,0 6,0 8,0 8,0 10,0 10,0 12,0 12,0 14,0 14,0 16,0 16,0 18,0 18,0 20,0 20,0 22,0 22,0 24,0 24,0 26,0 26,0 28,0 28,0 30,0 30,0 32,0 32,0 34,0 34,0 36,0 36,0 38,0 38,0 40,0 40,0 42,0 42,0 44,0 44,0 46,0 46,0 48,0 48,0 50,0 50,0 52,0 52,0 54,0 54,0
56,0
5
6
,0

56,0
56,0
0 , 0
2 5 , 0
5 0 , 0
7 5 , 0
1 0 0 , 0
1 2 5 , 0
1 5 0 , 0
1 7 5 , 0
2 0 0 , 0
2 2 5 , 0
2 5 0 , 0
CBNLR-2 0 , 0
2 5 , 0
5 0 , 0
7 5 , 0
1 0 0 , 0
1 2 5 , 0
1 5 0 , 0
1 7 5 , 0
2 0 0 , 0
2 2 5 , 0
2 5 0 , 0
2 7 5 , 0
3 0 0 , 0
H-3
0 , 0
2 5 , 0
5 0 , 0
7 5 , 0
1 0 0 , 0
1 2 5 , 0
1 5 0 , 0
1 7 5 , 0
2 0 0 , 0
2 2 5 , 0
2 5 0 , 0
H-4
700,0
800,0
900,0
1.000,0
700,0
800,0
900,0
1.000,0
311.450,0 311.475,0 311.500,0 311.525,0
X X
279.800,0 279.900,0 280.000,0 280.100,0 280.200,0
Y Y
A A'
H-4 A-2 Dinamik Scaklk Kesiti
57,0
56,5
56,0
55,5
55,0
54,5
54,0
53,5
53,0
52,5
52,0
51,5
51,0
50,5
50,0
49,5
49,0
0,0 0,0 2,0 2,0 4,0 4,0 6,0 6,0 8,0 8,0 10,0 10,0 12,0 12,0 14,0 14,0 16,0 16,0 18,0 18,0 20,0 20,0 22,0 22,0 24,0 24,0 26,0 26,0 28,0 28,0 30,0 30,0 32,0 32,0 34,0 34,0 36,0 36,0 38,0 38,0 40,0 40,0 42,0 42,0 44,0 44,0 46,0 46,0 48,0 48,0 50,0 50,0
5
2
,0

52,0
5
4
,0

54,0 54,0
5
6
,0

56,0
0 , 0
2 5 , 0
5 0 , 0
7 5 , 0
1 0 0 , 0
1 2 5 , 0
CBNLR-1 0 , 0
2 5 , 0
5 0 , 0
7 5 , 0
1 0 0 , 0
1 2 5 , 0
1 5 0 , 0
1 7 5 , 0
2 0 0 , 0
2 2 5 , 0
2 5 0 , 0
H-1A
700,0
800,0
900,0
1.000,0
700,0
800,0
900,0
1.000,0
311.300,0 311.400,0 311.500,0
X X
279.900,0 280.000,0 280.100,0
Y Y
A A'
A-1 H-1/A Dinamik Scaklk Kesiti
57,0
56,5
56,0
55,5
55,0
54,5
54,0
53,5
53,0
52,5
52,0
51,5
51,0
50,5
50,0
49,5
49,0
0,0 0,0 2,0 2,0 4,0 4,0 6,0 6,0 8,0 8,0 10,0 10,0 12,0 12,0 14,0 14,0 16,0 16,0 18,0 18,0 20,0 20,0 22,0 22,0 24,0 24,0 26,0 26,0 28,0 28,0 30,0 30,0 32,0 32,0 34,0 34,0 36,0 36,0 38,0 38,0 40,0 40,0 42,0 42,0 44,0 44,0 46,0 46,0 48,0 48,0 50,0 50,0
5
2
,0

52,0
5
4
,0

5
4
,0

54,0
56,0
0, 0
25, 0
50, 0
75, 0
100, 0
125, 0
CBNLR-1
0, 0
25, 0
50, 0
75, 0
100, 0
125, 0
150, 0
175, 0
200, 0
225, 0
250, 0
CBNLR-2
7
0
0
,0
8
0
0
,0
9
0
0
,0
1
.0
0
0
,0
7
0
0
,0
8
0
0
,0
9
0
0
,0
1
.0
0
0
,0
311.300,0 311.400,0 311.500,0
X X
280.175,0 280.200,0 280.225,0
Y Y
A A'
A-1 A-2 Dinamik Scaklk Kesiti
57,0
56,5
56,0
55,5
55,0
54,5
54,0
53,5
53,0
52,5
52,0
51,5
51,0
50,5
50,0
49,5
49,0
0,0 2,0 4,0 6,0 8,0 10,0 12,0 14,0 16,0 18,0 20,0 22,0 24,0 26,0 28,0 30,0 32,0 34,0 36,0 38,0 40,0 42,0 44,0 46,0 48,0 50,0 52,0 54,0
5
6
,0

5
6
,0

56,0
0 ,0
2 5,0
5 0,0
7 5,0
1 00 ,0
1 25 ,0
1 50 ,0
1 75 ,0
2 00 ,0
2 25 ,0
2 50 ,0
H-1A 0 ,0
2 5,0
5 0,0
7 5,0
1 00 ,0
1 25 ,0
1 50 ,0
1 75 ,0
2 00 ,0
2 25 ,0
2 50 ,0
2 75 ,0
3 00 ,0
H-3
0 ,0
2 5, 0
5 0, 0
7 5, 0
1 00 ,0
1 25 ,0
1 50 ,0
1 75 ,0
2 00 ,0
2 25 ,0
2 50 ,0
H-4
7
0
0
,0
8
0
0
,0
9
0
0
,0
1
.0
0
0
,0
7
0
0
,0
8
0
0
,0
9
0
0
,0
1
.0
0
0
,0
311.500,0
X X
279.800,0
Y Y
A A'
H-4 H-1/A Dinamik Scaklk Kesiti
57,0
56,5
56,0
55,5
55,0
54,5
54,0
53,5
53,0
52,5
52,0
51,5
51,0
50,5
50,0
49,5
49,0

ekil 23. H-4 kuyusundan A-2 kuyusuna ve A-1 kuyusundan H-1/A kuyusuna
dinamik scaklk dey kesitleri

ekil 24. A-1 kuyusundan A-2 kuyusuna ve H-4 kuyusundan H-1/A kuyusuna
dinamik scaklk dey kesitleri.

2.3.2. Kuyu ii basn verilerinin deerlendirmesi

Tm kuyularn statik ve dinamik basn profilleri dorusal bir art gstermektedir. Bu
durumda kuyular iinde gaz ve faz ayrmas olmamaktadr. Kimyasal analiz ve test
verilerinin de birlikte deerlendirilmesi sonucunda kuyu ilerinde kabuklama
olumayaca anlalmaktadr.

Ancak akkan atmosfere aldnda kelme yapma eilimindedir. Basn dm
oluan kuyu balar ile depo ve iletim hatlarnda youn bir kabuklama potansiyeli
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





198
bulunmaktadr. Bu nedenle akkan yzeye ulatktan sonra oluturulacak ortama gre
uygun inhibitr kullanlmas gereklidir.

2.3.3. Giriim test verilerinin deerlendirmesi

A-2 kuyusu retim kuyusu A-1 kuyusu gzlem kuyusu olarak yaplan 30 gn sreli
giriim testinde A-2 kuyusunda kuyu ba basnc 0 olarak 57 lt/sn debi ile balayan
retim 30 gnn sonunda 46 lt/sn debi deerine dmtr. A-1 kuyusunda bu srede
1.5 psi dzeyinde basn dm olmutur. Ayn srete H-1/A kuyusunun hemen
yannda bulunan deprem sonras olumu yarklardan olan boalmlar ve H-1
kuyusunun artezyen retimi 7. gnde kesilmi ve A-2 kuyusunun retime
kapatlmasndan 5 gn sonra tekrar artezyen retim balamtr. Bu durumda kuyularn
birbirleri ile etkileimde olduklar grlmektedir.

H-4 kuyusu kapal H-1/A kuyusu ise yaklak 32 lt/sn debide sabit retim yapar
durumda 7 gn ve devamnda H-4 kuyusu da 30 lt/sn debide retimde olarak 1 gn
sreyle yaplan giriim testinde, H-1/A kuyusunda yaklak 137 saatlik retim sresi
sonucunda basn 0.5 psilk bir d gstermitir. Bu srede H-4 kuyusunda periyodik
gece-gndz salnmlar dnda bir basn deiimi gzlenmemitir. H-4 kuyusunun da
retime geirilmesinden sonra H-1/A kuyusunda basn deeri yaklak 0.5 psilk bir
art gstermitir. H-4 kuyusunun retime geirilmesinden itibaren H-1/A kuyusunda
basn azalmas beklenirken, aksine olarak basnta bir ykselme grlmektedir. Bu
durum rezervuar zondaki akkann daha hzl bir ekilde ykselmesinin sonucunda
oluan alkant nedeniyle akkan iinde znm durumda bulunan karbondioksitin
daha fazla miktarda akkandan ayrlmas ve bunun sonucunda ksmi basn etkisini
arttrmas olarak yorumlanmtr. H-4 kuyusunun da retime almas sonrasnda bu
kuyudaki basn 3 psilk bir d gstermitir. H-4 numaral kuyuda tek bana
retimde iken yaplan basn dm testinde de basn dm yaklak 3 psi dzeyinde
llmtr. Bu durumda kuyunun tek bana retimde iken ve H-1/A numaral kuyu ile
birlikte retimde iken llen basn dm deerlerinin ayn olduu grlmektedir. Bu
verilere gre toplam 62 lt/sn debide yaplan retimde H-1/A ve H-4 numaral kuyularn
birbirlerinden etkilenmedii anlalmaktadr.

Ancak A-2 numaral kuyu 45-50 lt/sn gibi yksek bir debide uzun sreli retimde
olduu durumda 30-35 lt/sn debi ile retim yapan H-1/A kuyusunda basn ve debi
azalmakta hatta artezyen retim kesilebilmektedir. Bu rezervuardan 70-80 lt/sn zerinde
bir debide uzun sreli yaplacak retimin basn dmne yol aacan ve artezyen
retimin kesilebileceini gstermektedir. Bu durumda retimlerin derin kuyu pompalar
ile yaplmas gerekecektir.

2.3.4. Kuyularn retim verilerinin deerlendirmesi

Kuyularn retim verileri incelendiinde A-1 kuyusu 15 lt/sn, A-2 kuyusu 46 lt/sn,
H-1/A kuyusu 38 lt/sn ve H-4 kuyusu 30 lt/sn artezyen retim potansiyeline sahip
durumdadr. zgl verim deerleri ise A-1 kuyusu iin 2.48 (lt/sn)/psi, A-2 kuyusu
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





199
iin 34.92 (lt/sn)/psi, H-1/A kuyusu iin 67.7 (lt/sn)/psi, H-4 kuyusu iin 5.23 (lt/sn)/psi
olarak hesaplanmtr. zgl verim deerlerine gre H-1/A kuyusu en yksek retim
potansiyeline sahip durumdadr.

Bu deerler kuyularn tek balarna retimde olduklarnda elde edilebilecek retim
deerleridir. Kuyularn drd birlikte tam kapasiteleri ile retim yaptrldnda ksa bir
sre sonra basnlarn dmesi ve artezyen retimlerin kesilmesi durumu ortaya
kacaktr. Bu durumda kuyulardan derinkuyu pompalar ile retim yaplmas
kanlmaz olacaktr. Rezervuara ait bir modelleme ve deerlendirme almas
yaplmadndan 5 yllk orta ve 20-30 yllk uzun dnemde basn dmlerinin ne
dzeyde olacan syleyebilmek olanakszdr. Ancak zellikle A-2 kuyusunun
yksek debide retimde olmas durumunda ksa srede gzlenen basn dmleri
sahadan 100 lt/sn zerinde bir debide srdrlebilir bir retim yaplmasnn olanaksz
olacan dndrmektedir. Bu dzeyde bir retim basn ve seviyelerin srekli
dmesi ve yllk geri dnmn hemen hemen hi olamayaca bir durum ortaya
karabilecektir.

2.3.5. Genel deerlendirme

Heybeli (Kzlkilise) jeotermal sahasnda bulunan A-1, A-2, H-1/A ve H-4 numaral
kuyularn toplam retilebilirlik deerleri en az 129 lt/sn olarak sylenebilir. Sahadan bu
miktarda yaplacak bir retimde kuyulardaki basn ve seviyelerin hzla dmesi
beklenmelidir. Bu durumda kuyulardan retimler derinkuyu pompalar ile
yaplabilecektir. Basn dmlerinin en aza indirilmesi iin sahada reenjeksiyon
yaplmas bir zm olarak dnlebilirse de banyo ve havuzlarda kullanlan suyun
reenjeksiyonu organik kirlenme nedeniyle yaplamayacandan uygulanmas olanaksz
grlmektedir.

Kuyulardan retilebilecek jeotermal suyun scaklk deerleri termal banyo ve
havuzlarda kullanm iin uygun dzeydedir. A-1 kuyusu dndaki kuyulardan ise
stma amal jeotermal su retilebilecektir.

obanlar ve Bolvadin belediyelerinin mcavir alanlar ile ikiye blnm durumda olan
Heybeli (Kzlkilise) jeotermal sahasnda her iki belediyenin de saha ile ilgili iletme
projeleri bulunmaktadr. Bolvadin belediyesine ait Heybeli termal tesisleri ve
civarndaki termal kullanml devremlk yaplar iin H-1/A ve H-4 kuyularndan
jeotermal su retilebilecektir. Heybeli termal tesislerinde 66 adet apart konut, 25 odal
otel ve 4 adet havuzda stma yaplmaktadr. Bu stma sisteminin kapasitesi en souk
gnlerde kabaca 500000 kcal/h olarak hesaplanmtr. Bu enerji kuyulardan retilecek
jeotermal suyun scakl 56
o
Cden 41
o
Cye drlerek uygulanacak bir sistem ile
yaklak 14 lt/sn debide bir jeotermal sudan elde edilebilir. Istma sisteminden geri
dnen 41
o
C scaklndaki jeotermal su ise dorudan havuz ve banyolarda
kullanlabilir. Bu durumda sadece H-1/A kuyusunun 38 lt/sn olan artezyen retim
debisinden geriye 24 lt/snlik bir kullanlabilir debi kalmaktadr. Artan bu jeotermal su
ile 250 apart konut stmas ve 41
o
C scaklkta entegre jeotermal banyo suyu
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





200
salanabilir. H-4 kuyusundan da 30 lt/sn debide retim yaplmas durumunda ilave
olarak 300 apart konut stmas ve 41
o
C scaklkta entegre jeotermal banyo suyu
salanabilir. Heybeli termal tesislerindeki mevcut havuz ve banyolar ile tesis dndaki
74 adet termal devre-mlk konutun banyolar iin debi gereksinimi 27 lt/sn
dzeyindedir. Bu debi H-1/A kuyusundan karlanabilir durumdadr.

Heybeli jeotermal sahasnda obanlar belediyesine ait olan A-1 ve A-2 numaral
kuyulardan halen yararlanlmamaktadr. obanlar belediyesi bu kuyulardan ile
merkezinde konut stmas amacyla yararlanmay, ayrca entegre olarak sahann kendi
mcavir alannda kalan blmnde termal tesisler yapmay ve sera stlmasn
planlamaktadr.

obanlar ile merkezinde yaplmas dnlen 1000 konut kapasiteli bir merkezi stma
sistemi iin yllk 1.772.733 m
3
56
o
C scaklkta jeotermal suya gereksinim
duyulmaktadr. En yksek debi gereksinimi Ocak aynda 112 lt/sn, en dk debi
gereksinimi ise 13,8 lt/sn olarak hesaplanmtr.

Rezervuardan merkezi stma sistemi iin gereksinim duyulan yaklak 112 lt/sn debide
ve 56
o
C scaklkta jeotermal suyun retilebilmesi iin en az 3 adet kuyu almas
gerekmektedir. Bu kuyularn birbirlerini etkilemeden retim yapabilecekleri uzaklkta
alabilmesi iin jeotermal sahann olas snrlar iinde gerekli yzey alan obanlar
ilesi snrlar ierisinde bulunmamaktadr. Birbirine yakn alacak kuyular etkileimde
bulunacaklarndan gerekli retim miktarnn rezervuarda basn dm olmadan (veya
kabul edilebilir bir basn dm ile) salanmas olanakl grlmemektedir. Bu
nedenle merkezi stma sistemi iin gerekli yaklak 112 lt/sn debide jeotermal su
mevcut kuyularn retim yapt rezervuardan salanamayacaktr.

Eldeki tm veriler birlikte deerlendirildiinde; Heybeli (Kzlkilise) jeotermal
sahasndan mevcut kuyularn retim yapt bilinen rezervuardan 56
o
C scaklkta ve
112 lt/sn debide jeotermal su retimi yaplarak obanlar (Afyon) beldesinde 1000
konutun merkezi stma sistemi ile stlmas projesi rezervuarn verimi asndan
yksek dzeyde riskli grnmektedir. Saha bugnk konumuyla esas olarak termal tesis
stmas, termal tedavi ile balneolojik kullanm ve sera stmaclnda kullanm iin
jeotermal su retimi yaplabilir durumdadr. A-1 kuyusundan retilecek 51
o
C
scaklkta 15 lt/sn debide jeotermal su ile 150 odal ve 60 m
3
kapasiteli iki adet havuzu
bulunan bir termal tesisin jeotermal su gereksinimi salanabilir. A-2 kuyusundan
retilecek 46 lt/sn debide jeotermal suyun scakl 56
o
Cden 41
o
Cye drlerek
uygulanacak bir sistem ile 500 termal apart konut stmas yaplabilecektir. Istma
sisteminden geri dnen 41
o
C scaklndaki akkan ise dorudan havuz ve banyolarda
kullanlabilir. 46 lt/sn debideki jeotermal su ile 450 odal ve 60 m
3
kapasiteli iki adet
havuzu bulunan bir termal tesisin jeotermal su gereksinimi salanabilir.

Heybeli jeotermal sahasndan yaplacak jeotermal su retimlerinin tek bir yetkinin
sorumluluu ve denetiminde olmas gereklidir. Birbirinden bamsz ve dier kuyularn
retimlerini ve basnlarn etkileyecek retim programlar sahay byk lde
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





201
olumsuz etkileyecek ve geri dnm ok uzun yllar alabilecektir. Bu nedenle sahaya
ait iletme ruhsatlarnn verilmesinde buna dikkat edilmesi ok byk nem
tamaktadr.

3. SONU VE NERLER

Heybeli (Kzlkilise) jeotermal sahasnda Bolvadin belediyesine ait H-1/A, H-3 ve H-4
kuyular ile obanlar belediyesine ait A-1 ve A-2 kuyular bulunmaktadr.

Heybeli (Kzlkilise) jeotermal sahas rezervuarndan 70-80 lt/sn zerinde bir debide
uzun sreli yaplacak retimin basn dmne yol aaca ve artezyen retimin
kesilebilecei ngrlmektedir. Bu durumda retimlerin derin kuyu pompalar ile
yaplmas gerekecektir.

Saha bugnk konumuyla esas olarak termal tesis stmas, termal tedavi ile balneolojik
kullanm ve sera stmaclnda kullanm iin jeotermal su retimi yaplabilir
durumdadr.

H-1/A kuyusunun 38 lt/sn olan artezyen retim debisi ile mevcut termal tesisler
gereksinimine ilave olarak 250 apart konut stmas ve 41
o
C scaklkta entegre
jeotermal banyo suyu salanabilir. H-4 kuyusundan 30 lt/sn debide retim yaplmas
durumunda ilave olarak 300 apart konut stmas ve 41
o
C scaklkta entegre jeotermal
banyo suyu salanabilir.

A-1 kuyusundan retilecek 51
o
C scaklkta 15 lt/sn debide jeotermal su ile 150 odal
ve 60 m
3
kapasiteli iki adet havuzu bulunan bir termal tesisin jeotermal su gereksinimi
salanabilir.

A-2 kuyusundan retilecek 46 lt/sn debide jeotermal suyun scakl 56
o
Cden 41
o
Cye drlerek uygulanacak bir sistem ile 500 termal apart konut stmas
yaplabilecektir. Istma sisteminden geri dnen 41
o
C scaklndaki akkan ise
dorudan havuz ve banyolarda kullanlabilir. 46 lt/sn debideki jeotermal su ile 450 odal
ve 60 m
3
kapasiteli iki adet havuzu bulunan bir termal tesisin jeotermal su gereksinimi
salanabilir.

Rezervuara ynelik modelleme ve deerlendirme almas yaplmaldr. Sahadan
yaplacak jeotermal su retimlerinin tek bir yetki ve sorumluluk tarafndan yaplmas
rezervuarn srdrlebilir retimi asndan nem tamaktadr.

4. KAYNAKLAR

Demirel V., Gkmenolu O., Erduran B., Arslan G., Erkan B., Yldrm N., Kayadibi .
2003. Afyon-obanlar Jeotermal Merkezi Istma Sistemi Projesine Esas Ett, Test
ve Deerlendirme Raporu. ller Bankas Genel Mdrl, Ankara
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





202
Erien B. 1972. Afyon-Heybeli (Kzlkilise) Jeotermal Aratrma Sahasnn Jeolojisi ve
Jeotermal Enerji Olanaklar. MTA Genel Mdrl, Ankara.
Grbalar . E., Kaplan C. M., Yurtsever G. 2007. Bolvadin (Afyonkarahisar) Belediyesi
H-1/A, H-3 ve H-4 Numaral Jeotermal Kuyular Jeotermal Amal Test ve lm
Raporu. ller Bankas Genel Mdrl, Ankara.
Grbalar . E., ztrk F. 2004. obanlar (Afyonkarahisar) Belediyesi Jeotermal
Merkezi Istma Sistemi Projesine Esas Rezervuar ve Reenjeksiyon Deerlendirme
Raporu. ller Bankas Genel Mdrl, Ankara.
Gner A., Yldrm N. 2001. Afyon- Heybeli (Kzlkilise) Jeotermal Sahasnn (Kaynak
ve Sondaj Kuyular) Koruma Alan Raporu. MTA Genel Mdrl, Ankara.
Hamut M. N., Peker B., Demirci A. R., Ak S. 2001. Afyon-Bolvadin H-4 ve H-1/A
Jeotermal Sondajlar Kuyu Bitirme Raporu. MTA Genel Mdrl, Ankara.
Satman A., Serpen U., Arsoy A., ekirge N. 2005. Heybeli Jeotermal Kaynann n
Deerlendirme Projesi. Oy Danmanlk Ltd. ti., zmir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





203




MER-GECEK (AFYON) SICAK SULARININ KMYASAL
ZELLKLER

MUTLU, H.

Eskiehir Osmangazi niversitesi, Jeoloji Mhendislii Blm, Eskiehir 2680
hmutlu@ogu.edu.tr


ZET
Scaklklar 32 ile 92C arasnda olan mer-Gecek jeotermal sahasndaki termal sular
kimyasal bileim ve toplam znm madde (TDS) miktar asndan deiiklik
gstermektedir. mer-Gecek sular genellikle Na-Cl-HCO
3
karakterinde olup, olaslkla
derin bir su dngsne iaret etmektedir. mer-Gecek scak sularna uygulanan silisyum
ve katyon jeotermometreleri 75-155C arasnda bir rezervuar scakl vermektedir.
mer-Gecek sahas iin 125Clik bir rezervuar scaklnn belirlendii entalpi-klor
karm modeli, sularn kimyasal bileim ve scaklklarndaki deiimin, kaynama, derin
kkenli scak suyun kondktif olarak soumas ve bu suyun souk su ile karmn ieren
birtakm ilevlerin bir araya gelmesi ile aklanabileceini gstermektedir. Sularn
birounda, silisyum znrlnn kalsedon faz tarafndan kontrol edildii de ortaya
konmutur. mer-Gecek scak sularnn denge durumlar Na-K-Mg gen diyagram, Na-
K-Mg-Ca diyagram, K-Mg-Ca jeoindikatr diyagram, Na
2
O-CaO-K
2
O-Al
2
O
3
-SiO
2
-
CO
2
-H
2
O fazlarndan oluan sistemlerdeki aktivite diyagramlar, doygunluk diyagramlar
ve alterasyon mineralojisi yardmyla allmtr. Bu almalar, sahadaki kaynak ve
dk scaklkl kuyu sularnn s veya karm sular olduunu ve ayrca, bu sularn
kimyasal jeotermometrelerce belirlenen scaklk aralklarnda, kalsit, kalsedon ve kaolinit
mineralleri ile dengede olduklarn ortaya koymutur. mer-Gecek sularndaki mineral
dengesinin byk lde CO
2
deriimi tarafndan denetlendii de ortaya konmutur.







5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





204




SCEHSAR (AFYONKARAHSAR) MADEN VE JEOTERMAL
SULARININ JEOKMYASAL ZELLKLER VE POTANSYEL
KULLANIM ALANLARI

GEOCHEMICAL PROPERTIES AND POTENTIAL USAGE OF
MINERAL AND GEOTHERMAL WATERS IN
ISCEHISAR(AFYONKARAHISAR)

BACI, M
1
., ENGN, C
2
., ULUTRK, Y
2
., ZKAN, E
3
ve AKBULUT,H
4

1
Afyon Kocatepe niversitesi, scehisar Meslek Yksekokulu Afyonkarahisar
mbagci@aku.edu.tr
2
Afyon Kocatepe niversitesi, scehisar Meslek Yksekokulu Afyonkarahisar
icengin@aku.edu.tr
3
DS 11. Sondaj ube Mdrl Afyonkarahisar
yusufu@dsi.gov.tr
4
Afyon Kocatepe niversitesi, scehisar Meslek Yksekokulu Afyonkarahisar
ezkan@aku.edu.tr
5
Afyon Kocatepe niversitesi, scehisar Meslek Yksekokulu Afyonkarahisar
akbulut@aku.edu.tr

ZET
Gelien teknolojiye paralel olarak artan enerji ihtiyacnn karlanmasnda tercih edilen
fosil yaktlar, yakn zamanda tkenecek olmalar ve sera etkisi ile kresel snmaya sebep
olmalarndan dolay nemini giderek kaybetmekte, yeni ve alternatif enerji aray ortaya
kmaktadr. Bu enerji ihtiyacnn karlanmasnda Trkiye iin temiz ve yenilenebilir
enerji kaynaklar ierisinde yer alan termal enerji nem kazanmaktadr. Trkiye corafi ve
jeolojik konumu gerei hareketli tektonik levha snrlarn ieren bir kuakta yer
aldndan jeotermal kaynaklar bakmndan nemli potansiyele sahip bir lke
durumundadr.

Bu almada Afyon ili scehisar yresi maden ve termal sularnn fiziko-kimyasal
analizleri gerekletirilmi, ayrca, kuyularda yaplan jeotermometre uygulamalaryla
rezervuar scakl tespit edilmi ve termal su, maden suyu ve termal kaplca suyu olarak
kullanm olanaklar aratrlmtr. Yaplan analizler sonucunda 40
o
Cye varan scakl,
yksek karbondioksit ve mineral ierii ile zellikle ime ve banyo krlerinde
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





205
kullanmnn uygun olaca sonucuna varlmtr. Ayrca M1 ve M2 maden suyu
kuyusundan alnan rnekler de incelenerek scehisar maden sularnn zelliklerinin bu
amala kullanmna uygun olduu sonucuna varlmtr.
Anahtar Kelimeler: scehisar, Termal Su, Maden Suyu, Su Kimyas, Potansiyel
Kullanm

ABSTRACT
Fossil based fuels, preferred in countervailing increased energy demand caused by the
developing technology, are loosing their importance because of their being consumable
and causing to global warming, and so new and alternating energy searches arise. Thermal
energy is getting importance in countervailing increased energy demand in Turkey as
clean and renewable energy. Turkey has considerable resources in terms of thermal
energy because of being in a zone containing active tectonic plaque boundaries in
accordance with its geographic and geologic location

In this research, physico-chemical analysis were carried out on Iscehisar mineral and
thermal waters besides this, reservoir temperature were determined by the
geothermometer applications, and usage of these waters as mineral water, thermal water
and thermal baths water were also investigated. At the results of this research, Iscehisar
hot water is seem to be used in thermal drinking, and bath cure water because of its 40
o
C
temperature, high CO
2
and mineral content. In addition, water samples taken from M1 and
M2 well bores were analyzed and observed as possible to use as mineral water.
Keywords: scehisar, Thermal Water, Mineral Water, Water Chemistry, Potential Usage.

1.GR

Son yllarda Afyonkarahisar ili evresinde termal turizm sektrnde nemli gelimeler
olmutur. kbal, Oruolu, Korel termal otel gibi nemli saylabilecek yatak
kapasitesine sahip termal oteller almtr. Baz yeni termal otellerin ise nmzdeki
birka yl iersinde hizmete girecei dnlmektedir. Termal turizm yannda Afyonda
konutlarn nemli saylabilecek bir ksm 10.000 konut stma kapasiteli AFJET tesisleri
tarafndan stlmaktadr. Blgede mineral ierikli maden sular retimi de
yaplmaktadr.
Termal sular kapsamnda scehisar blgesinde yaplan ilk almalar scehisar Belediye
Bakanl tarafndan gerekletirilmitir. Bu kapsamda, 2 yl ncesinde edt yaptrlm
ve bu edtlerin sonuunda blgede 1 adet scak su sondaj yaplmasna karar verilmitir.
Yaplan scehisar TD1 sondaj kuyusunda, kuyu tabannda scakl 42
o
C zerinde olan
scak su bulunmutur. Maden sular ile ilgili almalar kapsamnda ise scehisarda iki
adet maden suyu kuyusu almtr.
Bu almada, bahsedilen maden suyu ve termal su kuyularndan alnan rnekler
incelenerek kullanm potansiyelleri aratrlmtr.
2. SCEHSAR (AFYONKARAHSAR) YRESNN JEOLOJS

nceleme alannn (ekil 1) temelini Paleozoyik yal Afyon metamorfitleri
oluturmaktadr. Formasyon, obanlar isti ve scehisar mermerlerinden meydana gelir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





206
scehisar mermerleri, Afyon metamorfikleri olarak tanmlanan bakalam geirmi
kaya serilerinin en st seviyesinde yapsal mercek konumunda yer alr. scehisar
mermerlerine deiik yerlerde rastlanlmaktadr. scehisar mermerleri metamorfik
temelin en st birimini oluturmaktadr. Kkeni kireta olan mermerler jeolojik olarak
farkl renk, tane boyutu, mineralojik bileim gstermekte ve bu zellikler asndan
farkl birime ayrlmaktadr. Yrede ticari olarak Afyon kaplan postu ve Afyon gri
eklinde adlandrlan mermerler alt birimi, Afyon bal, Afyon eker ve Afyon kaymak
orta birimi ve Afyon meneke ismiyle anlan bu tr mermerler ise st birimi
oluturmaktadrlar (Kibici, vd., 2001). Orta-st Miyosen yal Seydiler tf metamorfik
kayalarn zerine uyumsuzlukla gelmektedir. Tortul tabakalar eklindeki Seydiler
diyatomiti tfle ardalanmal olarak bulunur. nceleme alannn en gen birimi ise
alvyondur (ekil 2).

ekil 1. nceleme alannn yer bulduru haritas.

nceleme alannn kuzeyinde geni alanlar kaplayan obanlar isti, kahve, boz, yeil
renkli olup, ok kvrml bir yapya sahiptirler. Metin vd. (1987), tarafndan yaplan
almada, granoblastik doku sunan birimin albit, klorit, epidot, amfibol, muskovit,
biyotit ve kuvars gibi dk dereceli yeil ist fasiyesine ait mineral parajenezleri
belirlenmitir.

Afyon mermerleri olarak dnya doalta literatrne giren scehisar mermerleri,
beyaz, sarms beyaz ve grinin deiik tonlarnda renk dalmna sahiptir ve birimde
ok kaln tabakalanma grlr. Afyon metamorfitlerinin dier yesi olan obanlar isti
ierisinde mercekler eklinde bulunan scehisar mermerleri, ounlukla bu birimin
stnde yer alr. Yaklak 300 m kalnlndaki birim, ismini mostra yaknndaki
scehisar ilesinden almtr (Gle, 1972).
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





207

ekil 2. nceleme alannn jeoloji haritas (Metin vd., 1987 ve Yldz vd., 1999dan
deitirilerek alnmtr)

Temel kayalarn zerine uyumsuzlukla gelen Seydiler tf, beyaz, sarms beyaz, krem
ve gri renkli olup, ok kaln tabakalanmalar gsterir. Peri bacalarn andran anm
ekilleri oluturduklar iin blgede hemen dikkati ekmektedir. Baz yerlerde de birim
ierisinde stunsal yapl souma atlaklar gzlenmektedir. Kucu ve Yldz (2001)
tarafndan yaplan almada, genellikle camdan oluan matriks ierisinde kuvars,
sanidin, plajioklaslar, ve ubuumsu ekilli biyotit fenokristalleri tespit edilmitir.
Feldspatlar kaya ierisinde zekilli olarak bulunmaktadr. Kuvarslar z ekilli, iri
tanelidir ve kayaca porifirik doku vermektedir. Ayrca matriks ierisinde yer yer kaya
paralar grlmektedir. Boyutlar baz blgelerde 1 2 cmye kadar ulaan gzenekler
kayacn genelinde hakimdir.

Seydiler tfnn st seviyelerinde tflerle ardalanmal olarak Seydiler diyatomiti, yer
almaktadr. Tflerle ardalanmal diyatomit dzeyinin kalnl 26mye kadar
ulamaktadr (Yldz vd., 1999). Beyaz, krem, sar ve gri renkli olan birimin rengini
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





208
ierisindeki klastik malzeme miktar ve birime nfuz eden demirli eriyikler nemli
lde etkilemitir.

3. SCEHSAR MADEN SULARININ VE TERMAL SUYUNUN KKEN

Derinde atlak ve krk sisteminden ykselen scak sular yzeye yaklatka slarn
yitirmekte ayn zamanda kristalen istlerin st seviyelerinde bulunan yzey kkenli
souk sularla birleerek ve kararak maden suyu bileimindeki su zonu meydana
gelmektedir.

alma alannda iki adet maden suyu kuyusu bulunmaktadr. 1 nolu maden suyu sondaj
almadan nce 0.1 lt/sn debide ve 20 C olarak belirlenmitir. 35m derinlikte sondaj
aldktan sonra dinamik seviyesi olan 12.85m derinlikte 3 lt/sn su alnabilecei
belirlenmitir. 2 nolu kuyu 35m derinlikte ve artezyen yapmakta olup, 1 lt/sn debide
21C su ekilebilecei tespit edilmitir. Her iki kuyuda 35m derinlikte olup rezervuar
kuvarsit, bantl istlerdir.

3.1. Sularn Fiziksel ve Kimyasal zellikleri

Afyonkarahisar-scehisar maden suyu kayna ve sondaj sular renksiz, berrak, bol
karbondioksit gazl ve tad eki olup, eser miktarda demir ierir. Kaynakta maden suyu
scakl 20C, sondajda ise 21C dir. Kaynak ve sondajlara ait maden sularndaki
toplam mineralizasyon 4700 mg/lt civarndadr (izelge 1). Spesifik kondiktivite (25C)
3090 umho/cm, toplam sertlik 16.10 AS dir.

scehisar termal suyuna ait veriler ise izelge 2 ve izelge 3de verilmektedir.
ncelenen su, doal scaklnn 39C (20C zerinde) olmas nedeniyle "termal",
toplam mineralizasyonunun 1977mg/l (1000mg/l'nin zerinde) olmas nedeniyle de
balneolojide "Termomineral Sular" grubunda yer almaktadr. %20 milivali aan sodyum
(%64 milival) ve bikarbonat (%94 milival) dzeyleri yznden sodyumlu ve
bikarbonatl bir mineralli sudur (Karaglle, 2007).

nsan sal zerine olumlu etkileri ve tedavi edici zellikleri olan zel mineralli sular
iin belirlenmi eik deerler asndan ele alndnda, 1mg/l zerinde florr (l,6mg/l)
ierdii iin florrl sular snfna, karbondioksitti sular iin eik deer olan 500mg/l
zerinde karbondioksit (814mg/l) ierdii iin karbondioksitli sular snfna dahil
edilmektedir (ekil 3).

ekil 4 de Durov ve Piper diyagramlar incelenirse sularn HCO
3
bakmndan zengin
olduklar grlmektedir. zellikle scehisar maden sular Kzlay maden suyu ile ayn
kimyasal zellii gsterdii gzlenmektedir. Bu durum HCO
3
bakmndan zengin
deriimler ieren bu sular kkeninin CO
2
zengin sularla karmndan ileri gelmektedir.
Bu durumu kuyulardaki gaz klarndan anlalmaktadr. Yaplan analizler sonucu H
2
S
gaz llmedii iin bu gaz klar byk bir olaslkla CO
2
gaz olamaldr.
Analizlerde gre maden suyu termal suya gre daha fazla znm maddeye sahiptir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





209
Bu durum CO
2
gaznn maden sularnn bileimine etkisi ile aklanabilir. rnein SC
M1 rneinde 96,26 mg/lt olan CO
2
gaz buna sebep olmutur. Sulardaki CO
2
gaznn
yksek olmas sularn pH deerini greceli olarak drmektedir (SC M2 pH: 6.9 ).
Termal sulara gre daha asitik olan maden sular yksek HCO
3
deriimlerinden
kaynaklanan anyon fazlaln dengelemek iin evre kayalar zerek Na ve K gibi
katyonlar bnyelerine alrlar. Ar HCO
3
oluumuna neden olan CO
2
gaznn bu etkisi
sadece maden sular ile snrl kalmayp muhtemelen scak sular da iermektedir
(Mutlu, 1996).

izelge 1. nceleme alannda bulunan maden suyu sondaj kuyularna ait kimyasal analiz
deerleri
KUYU ADI SC M 1(mg/l). SC M 2(mg/l). KIZILAY MS1(mg/l).
Na
+
810 840 1080
K 82 86 91.9
Ca 33 96 97.8
Mg 50 54 19.2
HCO
3
2569 28.25 3103
Cl 125 80 167
SO
4
<10 10 <10
Li 0.17 0.12 -
B 8.5 6.5 -
Fe <0.1 0.1 -
Mn <0.1 0.1 -
F 3.2 3.0 -
NO
2
15.2 13.7 -
NO
3
0.57 0.61 -
SO
2
56 68 -
CO
2
96.25 92 -
Mn <0.1 0.1 -
NH
4
1.7 4.72 -
PH 7.63 6.9 6.2
T C 21 20 18


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





210
izelge 2. scehisar TD1 kuyusundan alnan su rneinin fiziksel ve fiziko-kimyasal
zellikleri
Fiziksel zellikler Fizikokimyasal zellikler
Koku Kokusuz pH deeri 6,95
Tat Tatsz Elektriksel iletkenlii 1.700 S/cm
Renk 102 UNITS PtCo Hava scakl 25
o
C
Bulanklk 18 FTU TURBIDITY Salinite 0,8
kelti Yok Karbondioksit (CO
2
) 814 mg/l
Younluu 1003 g/cm
3
Sertlik 34.8 FrS

izelge 3. scehisar TD1 kuyusundan alnan su rneinin kimyasal bileimi
Katyonlar mg/l mEq/l %mval
Sodyum (Na
+
) 340,252 14,800 64,390
Potasyum (K
+
) 39,100 1,000 4,351
Amonyum (NH
4
+
) 3,160 0,176 0,764
Magnezyum (Mg
2+
) 36,465 3,001 13,057
Kalsiyum (Ca
2+
) 79,208 3,960 17,230
Mangan (Mn
2+
) 0,300 0,011 0,048
Demir (Fe
2+
) 1,030 0,037 0,161
Toplam 499,515 22,985 100,000
Anyonlar mg/l mEq/l %mval
Flourr (F
-
) 1,670 0,088 0,386
Klorr (Cl
-
) 41,477 1,170 5,135
Bromr (Br
-
) 0,130 0,002 0,007
yodr (I
-
) 0,023 0,000 0,001
Nitrit (NO
2
-
) 0,039 0,001 0,004
Nitrat (NO
3
-
) 0,000 0,000 0,000
Slfat (SO
4
2-
) 1,000 0,021 0,091
Bikarbonat (HCO
3
-
) 1311,500 21,500 94,360
Slfr (Slfid) S
2-
0,000 0,000 0,000
Fosfat (Hidrofosfat) (HP0
4
2-
) 0,170 0,004 0,016
Toplam 1356,009 22,785 100
znmeyen Maddeler mg/l mEq/l
Silikat asidi (H
2
SiO
3
) 109,426 1,401
Borik asit (HBO
2
) 12,981 0,296
Toplam Mineralizasyon 1977,931 mg/l
Eser Elementler mg/l Eser Elementler mg/l
Arsenik (Hidroarsenat)
2
0,550 Baryum Ba
2+
1,000
Kadmiyum Cd
2+
0,000 Bakr Cu
2+
0,030
Krom Cr
3+
0,000 inko Zn
2+
0,420
Nikel Ni
2+
0,001 Alminyum Al
3+
0,008
Kurun Pb
2+
0,005 Molibden Mo
6+
0,010
Selenyum Se
2+
0,000 Gm Ag
+
0,000
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





211

ekil 3. scehisar maden suyu ( sc M1, sc M2), termal kuyu (sc TD1) ve Kzlay
maden suyuna ait (Scholler,1962) diyagram


ekil 4. Farkl kkenli sualara ait (Piper,1944) a ve (Durov,1948) b diyagramlar.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





212
Tpk Kzlay maden suyunda olduu gibi Na-Karbonat oluumlar ve bu sularda
llen dk slfat deriimleri bakteriyel bir slfat indirgenmesine iaret eder (SC M1
SO
4
: <10)


ekil 5. scehisar maden suyu (Isc M1), termal su (Isc TD1) ve Kzlay maden suyunun
(Kzlay MS1) pie diyagram ile karlatrlmas

ekil 5 incelendiinde maden sularnn ve termal kkenli suyun sodyum bikarbonatca
zengin sular snfna girdii grlmektedir.

Analiz sonularnda en dikkat ekici sonu ise NH
4
(amonyak), deeri fazlalldr.
Doal sularda amonyak deriimleri 0.1 mg/ltden azdr. Atk sularda ise 30 mg/lt den
yksek deerler eriebilir. Sulardaki amonyak kirlenmeyi gsterir. 1 nolu maden
suyunda bu deer 1.7 mg/lt iken, 2 nolu maden suyunda bu deer 4.7 mg/lt dir. Bundan
dolay maden suyu kuyularnn yzeyle temas eden ksmlar beton ile tecrit edilerek
NH
4
ortamdan uzaklatrlmaldr.

3.2. Kaya-Su Ekileimi

ekil 6da Na
+-
K
+2
-Mg
+2
jeotermometre deiim grafii incelirse, su kaya etkileiminin
dengede olmad, dengelenmemi ham sular snfna girdii sylenebilir.

4. SCEHSAR TERMAL SUYUNUN KULLANIM OLANAKLARI

scehisar termomineral suyun balneoteraptik kullanm potansiyeli banyo, ime ve
inhalasyon uygulamalar eklinde olabilir (Karaglle, 2007).

4. 1. Banyo Krlerinde Kullanm

ncelenen bu zel termomineral su ncelikle karbondioksit ieriine bal beklenen
yararl etkileri nedeniyle periferik damar yetersizliklerinde ve aada sralanan
hastalklarda banyo krleri eklinde uygulanabilir;
Arteriyel dolam bozukluklar
Stenoz yapan arteriopati (her evrede )
El ve parmaklarn fonksiyonel arteriyel kan akm bozukluklar (Raynaud)
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





213
Cilt mikrosirklasyon bozukluklar
Arteriyel hipertansiyon (WHO evre II ye kadar)
Venz yetersizlikler (zellikle souk su uygulamalar), venz lserler
Kalp yetersizlii (NYHA II ye kadar )
Algodistrofi (Sudeck I. Seviye )
Skleroderma
Nrovegetatif distoni
Serebral dolam bozukluu
Polinropati


ekil 6. scehisar maden suyu ve termal su sahasnn Na-K-Mg jeotermometre deiim
diyagramnda kaya-su ilikisi (Giggenbach, 1988)

Karbondioksit gaz, scaklk arttka znrll azald ve ksmi basnc
havadakine gre yksek olduu iin sudan kolayca ayrlabilir ve havadan daha ar
olduu iin su yzeyinde birikerek toksikasyonlara yol aabilir. Tm bunlar gz nnde
bulundurularak ve gerekli nlemler alnarak (uygun kvetlerin kullanlmas ve banyo
uygulama yerinin iyi havalandrlmas), uygun oranlarda soutularak 34-36
o
C'de
izotermal, 36-38C'de termal, 38-42C'de hipertermal banyo krlerinde, soutularak
<30C'de hipotermal banyo uygulamalarnda kullanlabilir. Ciltteki souk
reseptrlerinin basklanmas ve scak reseptrlerinin uyarlmas ile dz suda 35C
civarnda olan termoindiferent noktann CO
2
'li suda 32-33C'ye dmesi sonucu vcut
scaklnn rahatszlk oluturmakszn 0,5-1C azalmas, souk uygulamada cilt
mikrosirklasyonunun korunmas, karbondioksitli sulara zg olumlu etkilerdir.
Karbondioksitli bu zel balneolojik su, niteliine bal zel endikasyonlar dnda
termal bir su olarak hareket sisteminin aadaki hastalklarnda tedavi ve rehabilitasyon
amal da kullanlabilir;
Dejeneratif eklem hastalklar (osteoartritler)
nflamatuar romatizmal hastalklar (romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi)
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





214
Yumuak doku romatizmalar (fibromyalji sendromu gibi)
Kronik bel ars

Yine, CO
2
ieriinin dolam destekleyici etkisi nedeniyle zellikle yararl olarak baz
nrolojik ve ortopedik durumlarda tedavi ve rehabilitasyon amal kullanlabilir.
rnein;
nme
Ortopedik ameliyat ve krklar sonras dnem

4.2. me Krlerinde Kullanm

Bakteriolojik kirliliin ortadan kaldrlmas, iilebilir su niteliinin olumas koulu ile
ime krlerinde kullanm mmkn olabilir.

Florr ieriine bal beklenen spesifik etkileri nedeniyle aadaki durumlarda uygun
miktarlarda iildiinde yararl ve sal destekleyici etkileri beklenmelidir;
Beslenmede gnlk florr gereksiniminin salanmas veya florr eksiklii
ocuklar ve genlerde di rklerinin nlenmesi

Dier yandan, 1,5mg/l zerindeki florr ierii (1,6mg/l) nedeniyle, bu suyun uzun
sreli iilmesi durumunda dilerde kararma ve sararmayla seyreden "dental florosis"
denilen duruma yol amas sz konusudur. Yine, ayn nedenle, zellikle 0-7 ya aras
ocuklarn bu suyu imeleri uygun deildir

4.3. nhalasyon Uygulamalarnda Kullanm

Sodyum bikarbonat ieriine bal olarak solunum sistemini ilgilendiren baz
hastalklarda, rnein astma broniyal, kronik bronit, alerjik st solunum yollar
hastalklar gibi durumlarda ekspektoran ve spazmolitik etkileri nedeniyle kullanm
mmkn olabilir. Yine, inhalasyon uygulamalarnda suyun kimyasal ieriine bal
kompleks etkileri aratrlarak endikasyonlar teyid edilmelidir.

5. SONULAR

Afyonkarahisarn scehisar ilesinde bulunan maden sular, blgede mineralli su olarak
kullanlan Kzlay maden suyu ile benzer zellik gsterdiinden bu amala kullanm
mmkndr. Salk asndan Kzlay maden suyunun kullanm ile alnan olumlu
neticelerin alnmas beklenebilir. scehisar termal suyu ise, banyo, inhalasyon ve ime
uygulamalar eklinde belirtilen bir dizi hastalk ve durumda kullanlabilecek
balneoteraptik bir ajan nitelii tamaktadr. Ancak, bu suyun bilimsel kullanm iin,
kullanm yntem ve dozlarnn bilimsel almalarla aratrlp kantlanmas gerekir.
Yine, bu termomineral suyla balneolojik tedavilerin dzenlenmesi ve yrtlmesinde
Tbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Uzman hekimin grev yapmas koulu geerlidir.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





215
TEEKKR

Yazarlar, bu almann gereklertirilmesinde yardmlarn esirgemeyen scehisar
Belediye Bakan Sayn Ceylan KILIARSLANa ve DS Afyonkarahisar ube
Mdrlne teekkr ederler.

6. KAYNAKLAR

Durov, S.A., 1948. Natural waters and graphic representation of their compositions,
Akademiya Nauk SSSR Doklady, 59, 8790.
Giggenbach, W. F., 1988. Geothermal solute equilibria derivation of Na-K-Ca-Mg
geoindieators, Geochim Cosmochim, Acta, 52, 2749-275.
Gle, K., 1972. Afyon mermerlerinin mhendislik jeolojisi ve fiziksel zelliklerinin
ayrma ile ilikisi, Doktora Tezi, T Fen Bilimleri Enstits, stanbul.
Karaglle, M.Z., 2007. Afyonkarahisar, scehisar TD1 kuyusu suyunun tbbi balneolojik
deerlendirme raporu, stanbul niversitesi, stanbul Tp Fakltesi, Tbbi Ekoloji ve
Hidroklimatoloji Anabilim Dal, stanbul.
Kibici, Y., Yldz, A. Bac, M.,. 2001. Afyon kuzeyinin jeolojisi, mermer
potansiyelinin aratrlmas, Trkiye III. Mermer Sempozyumu, MERSEM 2001,
Afyonkarahisar, 73-84.
Kucu, M. ve Yldz, A., 2001. Ayazini (Afyon) tflerinin yap ta olarak
kullanlabilirliinin aratrlmas, Trkiye III. Mermer Sempozyumu,
Afyonkarahisar, 85-98.
Metin, S., Gen, . ve Bulut, V., 1987. Afyon ve yakn dolaynn jeolojisi, M.T.A.
Rapor No: 8103, Ankara.
Mutlu, H 1996. Afyon jeotermal alanndaki termal sularn jeokimyasal
deerlendirilmesi; Jeotermometre uygulamalar ve akkan-mineral dengesi; Doktora
Tezi, Orta Dou Teknik niversitesi, 169.
Piper, A.M., 1944. A graphic procedure in geochemical interpretation of water analyses,
American Geophysical Union Transactions, 25, 914923.
Schoeller, H, 1962. Les eaux souterraines. Masson et Cie., Paris.
Yldz, A., Kibici, Y. ve Emrullaholu, . F., 1999. Seydiler (Afyon) diyatomitinin
jeolojisi ve mineralojisi, BAKSEM99, zmir, 96-104.







5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





216




DKL-BERGAMA (ZMR) TERMAL KAYNAKLARININ
HDROJEOKMYASAL ZELLKLER VE KULLANIM
ALANLARI

HYDROGEOCHEMICAL CHARACTERISTICS AND UTILIZATIONS
OF THE DKL-BERGAMA (ZMR) THERMAL SPRINGS

ZEN, T.
1
, TARCAN G.
1
, GEMC, .
1
ve AKSOY, N.
2


1
Dokuz Eyll niversitesi, Mhendislik Fakltesi, Jeoloji Mhendislii Blm, zmir
tugbanur.ozen@ogr.deu.edu.tr
gultekin.tarcan@deu.edu.tr
unsal.gemici@deu.edu.tr
2
Dokuz Eyll niversitesi, Torbal Meslek Yksekokulu, zmir
niyazi.aksoy@deu.edu.tr


ZET
nceleme alan zmir linin kuzeyinde yer alan Dikili ve Bergama jeotermal alanlarn
kapsamaktadr. Bu almada, sz konusu sahalardaki termal kaynaklara ait kimyasal ve
izotopik veriler karlatrlarak, hidrojeokimyasal zelliklerinin ve kullanm alanlarnn
belirlenmesi amalanmtr. Yeni yaplan kimyasal ve izotopik veriler alanda var olan
nceki verilerle uyumaktadr. Sularn kullanm alanlarnn sahip olduklar scaklklarna
ve eser elementleri de ieren kimyasal zelliklerine gre belirlenmesi bu almann bir
dier amacdr.

Dikili-Bergama jeotermal alanlarnda en yal jeolojik birim Permiyen yal amoba ve
Knk Formasyonlardr. Bunlarn zerine srasyla Paleosen yal Kozak granodiyoriti,
Tersiyer yal Yuntda volkanitleri I ve Demirta piroklastikleri, Orta-st Miyosen yal
Yuntda volkanitleri II ve III, Pleyistosen yal Dededa bazaltlar gelmektedir. Tm
birimlerin zerine uyumsuz olarak alvyonlar gelir. Blgede geni yaylm sunan Yuntda
volkanitleri jeotermal alanlardaki scak sularn byk bir ounluunun hazne kayasn
oluturur. Bu alanlarda ounlukla rt kaya zelliinde kaya birimi yoktur ancak
Demirta piroklastikleri ve Yuntda volkanitlerinin iinde oluan ayrma killeri yer yer
rt kaya zelliindedirler.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





217
Dikili ve Bergama jeotermal alanlarnda yer alan termal kaynaklar bulunduklar yere gre
balca; (1) Dikili-amur Kaplcas, (2) Kaynarca Ilcas, (3) Bademli Kaplcas, (4)
oban Ilcas, (5) Kocaoba Ilcas, (5) Nebiler Kaplcas, (6) Gzellik Kaplcas, (7)
Dbek Mevkii kuyular, (8) Paa Ilcas olarak snflanabilir. Bu alanlardaki termal
kaynaklarn scaklklar 31100C, toplam debileri 200 l/s civarndadr. Dikili jeotermal
alanlar ierisinde bulunan Kaynarca Jeotermal Alan 130C akifer scakl ile Ege
Blgesinde bulunan nemli jeotermal alanlardan biridir. Scak sular genellikle Na-HCO
3
-
SO
4
ve ksmen Na-Ca-HCO
3
-SO
4
hidrokimyasal fasiyes tipindedir. Dikili Bademli termal
kaynaklar deniz suyu ile olan ilikisi nedeniyle dier scak sulardan farkl olup, Na-Cl
hidrokimyasal fasiyesindedir. Jeotermal alanlardaki scak sularn
18
O ierikleri
incelendiinde bu sularn meteorik kkenli ya da denizel beslenmeli olduklar
grlmektedir. Kaynarca jeotermal alanndaki termal kaynaklarn 0-5 trityum birimi
arasnda olan trityum deerleri ve
18
O zenginlemesi, scak sularn yeraltnda kal
srelerinin uzun ve en az 50 yllk bir evrime sahip olduunu gstermektedir. Dikili-
Bergama termal kaynaklar ya sularnn krk ve atlaklardan yeraltna szlerek
derinlerde snmas ve tektonik hatlar izleyerek scak su olarak yzeye kmas eklinde
aklanabilen devirli sistem niteliindedir.

alma alanndaki termal kaynaklarn ime ve sulamaya uygunluklar ulusal ve
uluslararas ime ve kullanma suyu standartlarna gre incelenmitir. Alandaki scak sular
As, B ve Fe ieriklerine gre ounlukla iilmesi ve sulama amal kullanlmas uygun
olmayan sulardr. Ancak termal kaynaklar, sahip olduklar scaklklar dikkate alndnda;
balk yetitiricilii, balneoterapi, kurutma, sera ve konut stmaclnda kullanlabilir.
Anahtar kelimeler: Dikili, Bergama, termal kaynak, hidrojeokimya.

ABSTRACT
The study area contains Dikili and Bergama Geothermal Fields is located in northern
zmir Province. In this study, comparing thermal chemical and isotopic data belong to
thermal springs in mentioned fields, estimation of hydrogeochemical specialties and
utilizations have been proposed. New chemical and isotopic data have been matched
previous datum. Determined utilizations of water for chemical characteristics contain also
thermal water having temperatures and trace elements are other one proposes of this study.

The oldest formations are Permian aged amoba formation in Dikili-Bergama geothermal
fields. This formation overlies Earlier Tertiary aged Knk formation, Paleocene aged
Kozak granodiorite, Tertiary aged Yuntda volcanic I, Middle-Upper Pleistocene aged
Yuntdag volcanic II and III and Pleistocene aged Dededa basalts. The Ouaternary
alluviums overlie all units with discordant. Yuntda volcaincs wide spread in the region
are aquifer of the thermal waters. Demirta pyroclastics and decomposition clays were
formed in Yuntda volcanics are the cap rocks of the geothermal systems rarely.

Dikili and Bergama geothermal fields may be counted mainly as Dikili-amur spa,
Kaynarca spa, Bademli spa, oban spa, Kocaoba spa, Nebiler spa Gzellik spa, Paa spa
and Dbek site. Temperatures of thermal springs in the Dikili-Bergama Geothermal fields
are changed between 30-100C. These waters have 200L/s total discharge. Kaynarca
Geothermal Field in Geothermal Fields of Dikili is one of the most important geothermal
fields in Aegean Region because it has 130C aquifer temperature. The thermal waters are
generally hydrochemical facies type of Na-HCO
3
-SO
4
and partially Na-Ca-HCO
3
-SO
4
.
Dikili Bademli thermal springs are also different from other thermal waters, are Na-Cl
hydrochemical facies type. When estimated to contents of
18
O thermal water in the study
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





218
area, it is seen that largely thermal waters are meteoric origin or recharge from sea.
Thermal springs in Kaynarca geothermal fields both have 0-5 TU and enrichment of
18
O
show that these are long circulation in depth and have a cycle is minimum 50 years.
Thermal waters are qualified as cyclic system can be explained that the meteoric waters
penetrate through the faults and fractures, are heated in reservoir rocks, and move up to
the surface along the tectonic lines.

Compliance with the national and international standards of the thermal waters in the
study area has been checked. These can not be utilized as drinking and irrigation waters
according to As, Fe, B contents. But, regarding the temperatures, thermal waters may be
used in aquaculture, balneotherapy, drying, greenhouse and residence heating.
Keywords: Dikili, Bergama, thermal spring, hydrogeochemistry.

1. GR

Dikili ve Bergama ileleri, zmir linin kuzeyinde Bakray Havzas ierisinde yer
almaktadrlar. Dikili jeotermal alanlar, Nebiler, Kocaoba, Dikili-amur, Kaynarca ve
Bademli lcalar olmak zere be grupta incelenebilir (ekil 1). Bergama jeotermal
alanlarn ise, Gzellik Kaplcas, Paa Ilcas (Allianoi), Dbek Mevkii olmak zere
grupta incelemek olasdr. nceleme alanndaki termal kaynaklar yre halk tarafndan
sera stmacl, kaplca iletmecilii ve balneolojik amalar iin kullanlmaktadr.
alma alanndaki termal kaynaklarn scaklklar 31100C, toplam debileri ise 200
l/sndir. Kaynarca jeotermal alan sahip olduu yksek scaklk (130C) ile lkemiz
jeotermal alanlar asndan nemli olup, bu alanda alan retim kuyularndan elde
edilen akkan ile yakn bir tarihte Dikili lesinde konut stmaclna balanmtr.

Bu almada inceleme alannda bulunan scak su kaynaklarnn nceki ve yeni
kimyasal analiz verileri AquaChem 5.1 (Calmbach, 1997) ve PhreeqC (Parkhurst ve
Appelo, 1999) kimyasal trletirme programnda deerlendirilerek her bir su noktasnn
akifer kimyas, mineral doygunluklar, hazne scaklklar, kabuklama ve korozyon
zellikleri, kullanm alanlar ve evresel etkileri ayr ay deerlendirilmitir.

2. JEOLOJ VE HDROJEOLOJ

Bakray Havzasnda yer alan Dikili ve Bergama jeotermal alanlarnda eitli tortul ve
volkanik kayalar yer almaktadr (ekil 1). alma alannda en yal jeolojik birim s
denizel kellerden olumu Permiyen yal amoba formasyonudur. Bu birimin
zerine gelen Alt Triyas yal Knk formasyonu, metamorfizma geirmi krntl
tortullar ve killi kireta ile kiretalarndan oluur (Akyrek ve Soysal, 1978).
Konglomera ve kumtalarndan oluan Ballca formasyonu st Miyosen-Pliyosen
yaldr. nceleme alannn kuzeyinde yaylm sunan Kozak granodiyoriti genellikle ak
gri renkte olup, orta-iri taneli, bol atlakldr (Akyrek ve Soysal, 1978). Kozak
granodiyoriti, Knk formasyonunu kesmi ve Yuntda volkanitleri tarafndan
uyumsuzlukla rtlmtr. Yerleim ya Eosen-Oligosen olarak varsaylmaktadr.
nceleme alannda geni yaylm sunan kayalarn byk bir ksmn oluturan Yuntda
volkanitleri, Orta-st Miyosen yaldr. Yuntda volkanitleri dasit, riyodasit lav ve
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





219
tfleri ile arlkl olarak andezit ve aglomeralardan olumaktadr. Dikili gneyinde,
Dikili-andarl ile merkezleri arasnda youn olup grabeni oluturan tektonik hatlarla
uyumlu sralanm volkan domlarndan yapldr. Volkanitleri uyumsuz olarak stleyen
Ballca formasyonu kt boylanm, az yuvarlaklam eitli trden akllar ieren
aklta ve kumtalarndan oluan akarsu ve alvyon yelpazesi kelleri niteliindedir.
stte Soma formasyonu'na gei gsterir. aklta ve kumtalarnda bol volkanik
tanelerin bulunuu ve Yuntda Volkanitleri'ne ait tflerden oluan tfit dzeylerinin
varl, Yuntda volkanitlerini oluturan volkanizmann Ballca formasyonu'nun
keliminden nce balayp, kelim annda da deiik evreler eklinde devam ettiini
kantlamas bakmndan ilgintir (Akyrek ve Soysal, 1978). Ballca formasyonunun
ya st Miyosen veya ncesi eklinde dnlmektedir. Soma Formasyonu killi
kireta, kil, marn, milta, tfit, kumta, aklta ardalanmas eklindedir. Yuntda
volkanitleri ile yanal ve dey ynde geilidir. Dikili-Bademli Ilcas, Altnova kuzeyi
ve Zeytinda civarnda gzlenir. Yuntda volkanitleri zerinde yer alan Pleyistosen
yal (Akyrek ve Soysal, 1978) Dededa bazaltlar blgede etkin olan volkanizmann
son rndr. Siyah koyu kahve renklerde olup, olduka sert, yer yer gaz boluklu, yer
yer de altgen souma yzeylidir. (Akyrek ve Soysal, 1978). Tm birimler zerinde
uyumsuz olarak yer alan alvyon inceleme alannn ovalk kesimlerini oluturur.

nceleme alannda geni yaylm sunan Yuntda volkanitleri hidrotermal alterasyon
iermesi, souma atlaklar, akma yaplar ve tektonik krklar nedeniyle scak sularn
byk bir ounluunun hazne kayasn olutururlar. alma alannda ounlukla rt
kaya zelliinde kaya birimi yoktur. Ancak bu volkanitler iinde oluan ayrma killeri
yer yer ikincil rt kaya zellii gstermektedirler. Ayrca, Soma formasyonunun
Kaynarca jeotermal sistemi evresinde rt kaya zelliinde olduu tahmin
edilmektedir (MTA-JICA, 1987). nceleme alannda etkin olan volkanizmann son
rn olan Dededa bazaltlar sert ve masif yapda olmalarnn yan sra dar alanlarda
yzlek vermelerinden dolay akifer zellii gstermezler. Souk yeralt sular asndan
akifer zellii tayan en nemli birim alvyondur. Volkanik ve tektonik hareketlerin
birleimi ile yzeye yaklam olan magma blgedeki jeotermal sistemlerin s
kaynadr. nceleme alannn kuzeyinde bulunan Paleosen yal Kozak plutonu ise
jeotermal sistemlere s kayna oluturmak iin olduka yaldr.

2. EVRESEL ZOTOP DEERLENDRMES

nceleme alanndaki baz sularn eitli aratrmaclar tarafndan yaplan izotop
analizleri ile bu alma kapsamnda yaplan izotop analizleri izelge 1de verilmitir.
izelgedeki sularn
18
O,
2
H ve
3
H deerleri kullanlarak scak sularn kkeni, souk
yeralt sular ile balantlar, kalitatif hazne kaya scaklklar ve bal yalar
belirlenmeye allmtr. ekil 2de sunulan
18
O -
2
H grafii incelendiinde, nceki
almalarda yaplm izotop analizleriyle, yeni yaplm olan analizler nda termal
sularn
18
O-D diyagram zerindeki dnya meteorik su dorusu ile Akdeniz meteorik
su dorusuna gre konumlar, meteorik kkenli olduklarn gstermektedir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





220
Scak sularn trityum deerleri ounlukla 0-5 TU (trityum birimi) arasnda olup,
yaklak 50 yl nceki ya sularnn egemen olduu sularn zelliklerini yanstrlar
(Filiz, 1982). Bademli lcas


ekil 1. Dikili ve Bergama Jeotermal Alanlarnn jeolojisi ve scak sularn dalm
(Jeoloji haritas MTA 1/500.000 lekli MTA haritasndan derlenmitir).

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





221

ekil 2. nceleme alanndaki termal sularn
18
O D diyagramndaki grnm.
MMWL (D=8
18
O + 15) Akdeniz meteorik su dorusunu (Gatt ve Carmi, 1970),
GMWL (D=8
18
O + 10) ise Dnya meteorik su dorusunu (Craig, 1961).

izelge 1. nceleme alan ierisindeki termal sularn izotop analizleri.
rnek Ad
2
H
SMOW%

18
O
SMOW%
3
H(T)
(TU)
Kaynak
GI-1 Bergama Kuyu -52.42 -7.51 0.001.60 Tarcan ve di., 2004
Bergama Gzellik Ilcas -46.1 -7.4 1.7 Jeckelman, 1996
Bergama Gzellik Ilcas -42.6 -8.04 13-26 Filiz, 1982
Dbek Mevkii Sondaj -37.4 -6.91 <12 Filiz, 1982
Paa Ilcas -44 -8.27 <0.8 Jeckelman, 1996
Mahmudiye, lca pnar -36.1 -7.3 <1.4 Jeckelman, 1996
Dikili Nebiler Ilcas -39 -6.81 13-26 Filiz, 1982
Dikili Nebiler Ilcas -43.5 -6.4 3.751.70 Tarcan ve di., 2004
oban Ilcas - -6.91 13-26 Filiz, 1982
Dikili Kaplcas -43.7 -6.14 13-26 Filiz, 1982
Dikili Kaplcas -47.5 -6.8 <0.3 MTA-JICA, 1987
Dikili Kocaoba Ilcas -43.3 -8.04 3210 Filiz, 1982
Dikili Kocaoba Ilcas -44.3 -7.5 0.7 Jeckelman,1996
Dikili amur Ilcas -41.6 -6.27
34m10
Filiz, 1982
Dikili amur Ilcalar,
eski kuyu
-43.5 -6.4 0.7 Jeckelman, 1996
Dikili amur Ilcalar
erkek banyo
-42.8 -5.9 1.1 Jeckelman,1996
Dikili Kaynarca Ilcas -37.8 -5.38 13-26 Filiz, 1982
Kaynarca kk havuz -42.3 -6.1 0.9 Jeckelman,1996
Kaynarca MTA-JICA
kuyu
-40.6 -6.6 0.8 Jeckelman,1996
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





222
Scak sular denizel beslenmenin neden olduu tuzlanmadan kaynaklanan oksijen18 ve
dteryum zenginlemesi gsteren kaynaklardr. Termal sularn yksek
18
O
zenginlemesi ve dk trityum deerleri genel olarak derin dolaml ve yeraltnda
uzun kal sresine sahip olduklarn gstermektedir (zen ve Tarcan, 2005).

4. HDROJEOKMYA

nceleme alan ierisindeki scak ve souk sularn mevcut kimyasal analiz sonular ve
bu alma kapsamnda yaplm ayrntl kimyasal analiz sonular izelge 2de
verilmitir. Bu almada inceleme alannda bulunan scak su kaynaklarnn nceki ve
yeni kimyasal analiz verileri AquaChem 5.1 (Calmbach, 1997) ve PhreeqC (Parkhurst
ve Appelo, 1999) kimyasal trletirme programlarnda deerlendirilerek her bir su
noktasnn akifer kimyas, mineral doygunluklar, hazne scaklklar, kabuklama ve
korozyon zellikleri, kullanm alanlarnn belirlenmesi ve evresel etkileri ayr ay
deerlendirilmitir.

4.1. Sularn Snflamas

4.1.1. Sularn hidrokimyasal fasiyes zelliklerine gre snflamas

Hidrokimyasal fasiyes kavram ilk olarak sularn gen diyagramlarndaki izdm
yerlerine gre Back, (1966) tarafndan gelitirilmitir. Buna gre suda znen balca
iyonlardan anyon ve katyonlar ayr ayr olmak zere mek/l cinsinden %50den fazla
olan iyonlar hidrokimyasal fasiyes tipini belirtmektedir. Eer iyonlarn hibirisi %50yi
gemiyorsa kark su tipini belirtmektedir. Uluslararas Hidrojeologlar Birlii (IAH)
snflamas ise suda znm balca anyon ve katyonlardan ayr ayr olmak zere
meq/l olarak %20den fazla znm bulunan iyonlar su tipini belirlemektedir (IAH,
1979; Bakan ve Canik, 1984). Bu almada hidrokimyasal fasiyes kavram AIH
snflamasna uyarlanarak kullanlmtr. Buna gre; Dikili amur, Nebiler lcas scak
sular Na-HCO
3
-Cl-SO
4
, Kaynarca ve Kocaoba scak sular Na-Cl-SO
4
-HCO
3
, Bergama
scak sular ise Na- HCO
3
tipindedirler. Dikili Bademli lcas scak sular ise Na-Cl su
tipinde olup tuzlu su snfna girmektedir. Blgedeki souk sular ise scak sulardan
farkl fasiyes zelliklerine sahip olup, Na
+2
, Ca
+2
, HCO
3
ve SO
4
iyonlarnn egemen
olduu sulardr (izelge 1).

4.1.2. Sularn sertlik derecelerine gre snflamas

Bu almada sularn sertlikleri Fransz sertlii snflamasna gre belirlenmitir. Geici
ve kalc sertliin toplam suyun toplam sertliini verir ve aadaki bant ile ifade
edilir.
Toplam sertlik = 5 x (rCa
++
+rMg
++
) (r=meq/l)

izelge 2de inceleme alanndaki scak sularn bu bantya gore hesaplanm sertlik
deerleri grlmektedir. Dikili jeotermal alanndaki sularn sertlik deerleri genel olarak
1046 arasnda deimekte olup sert sular snfndadr. Bergama jeotermal alan scak
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





223
sular ise 2 ile 14 arasnda deien deerlerde olup yumuak su snfndadrlar. Bademli
lcas scak sular ise deniz suyu etkileimi nedeniyle 150.1 sertlik deeri ile ok sert
sular snfndadr.

4.2. Sularn Kullanm zellikleri

Dikili ve Bergama jeotermal alanlar birbirine yakn ve benzer jeolojik zelliklere sahip
alanlardr. Alanda volkanik kayalar akifer (hazne) zelliinde olduundan dk
tuzluluktadr. Bergama sular Na-HCO
3
tipindeki sulardr. Tuzluluklarnn dk olmas
nedeniyle (Gzellik Ilcas) evresindeki baz scak su sondajlar soutulduktan sonra
ime suyu olarak ebekelerden (baz otellerde) verilmektedir. Bu tr kullanmlar
nedeniyle Gzellik Kaplcas kaynak sular gnmzde kurumu durumda olup,
yaknnda bulunan s artezyen kuyudan su ekilmektedir. Gzellik Ilcas evresindeki
yeralt sular tuzluluk asndan dk olmakla birlikte, snr deerlerin 8-20 kat
zerinde Arsenik (As) ieriiyle dikkat ekmekte olup, ime suyu olarak kullanlmas
sakncaldr. Paa Ilcas sular da normalin ok zerindeki arsenik ieriiyle evresel
risk oluturmaktadr. stelik Paa Ilcas sular tarihi Allianoi antik kentinin snrlar
ierisinde bulunmaktadr ve yaknda Yortanl Baraj gl alannn iinde kalacaktr. Bu
sulardaki yksek arsenik gl sularnn kalitesini ok olumsuz etkileyecektir. Dikili sular
ise ounlukla Na-SO
4
-HCO
3
tipli sular olup, Bergama sularna oranla daha yksek
yeralt scaklna sahiptir.

Termal kaynaklarn ierdikleri yksek B, As ve Fe ieriklerinden dolay evreye
olabilecek olumsuz etkilerini nlemek iin termal sularn kullanm sonras yeraltna geri
basm (re-enjeksiyon) yaplmas nemlidir. Ayrca jeotermal sistemlerin beslenmesi ve
uzun mrl olmas ve soumamas asndan ideal olan geri basm kuyulardr. Hem
Dikili hem de Bergama ileleri gerek tarihsel ve doal gzellikleri itibaryla gerekse
jeotermal potansiyel asndan dnldnde jeotermal turizm asndan
gelitirilebilecek alanlardr. Ayrca bu blgelerde konut ve sera stmacl
uygulamalar da gelitirilebilir.

4.3. Scak Sularn Akifer Scaklklarnn Tahmini

Jeotermometreler akiferdeki suyun scaklnn tahmininde kullanlmaktadr. Jeotermal
sistemlerde akifer scaklnn tahmin edilmesi scak sularn uygun ekilde
kullanlabilirlii asndan nemlidir. Jeotermal sistemlerde akifer scaklklarnn
dorudan llmesi masraf ve zaman gerektirdiinden her zaman mmkn
olmamaktadr. Buna bal olarak gerek ekonomiklii, gerekse de kullanmdaki kolayl
nedeniyle akifer scaklnn saptanmas iin gelitirilmi birok yntem bulunmaktadr.
Scak sularn arazide veya laboratuarda elde edilmi olan kimyasal zelliklerine dayal
olan kimyasal jeotermometreler ekonomik ve pratik olmalar nedeni ile akifer
scaklnn tahmininde en ok kullanlan jeotermometrelerdendir. Saysal kimyasal
jeotermometreler znrle ve iyon deiimine dayal olarak gelitirilmilerdir.
nceleme alanndaki scak ve mineralli sularn kimyasal jeotermometre uygulama
sonular izelge 3te belirtilmitir. Jeotermometre sonularnda jeotermal alanlar iin
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





224
Na/K jeotermometreleri yksek, Silis jeotermometreleri ise dk sonular verdii
grlmektedir. Baz deerler ya olabileceinden ok yksek, ya da kaynak k
scaklndan bile dk deerler vermektedir. Bu tr sonular izelge 4de
gsterilmemitir. izelgeden de grlecei gibi silis jeotermometrelerine gre, Bergama
Jeotermal Alan scak sular 80-100
o
C ve Dikili Jeotermal Alannn 120-170
o
Cye sahip
bir akifer (hazne) scakl ierdikleri sylenebilir.

4.4. Sularn Mineral Doygunluklarnn Deerlendirilmesi

Mineral doygunluk indekslerinin hesaplanmas sularn retim ve iletimi aamasnda
olabilecek olas kellerin nceden tahmin edilmesi retim ve malzeme kayb olmadan
nce alnabilecek nlemler asndan ok nemlidir. Bu almada yukarda ksaca
anlatlan ilke ve hesaplamalar dorultusunda kimyasal trletirme ve mineral doygunluk
hesaplamalar yaplm olup, her bir su noktasna ait hidrojeokimyasal hesaplamalar ve
mineral doygunluk deerleri PhreeqC (Parkhurst ve Appelo, 1999) programyla
hesaplanmtr. Yaplan mineral doygunluk hesaplamalar da gstermektedir ki; kalsit,
aragonit, ksmen dolomit, ikincil olarak kuvars, kalsedon mineralleri ounlukla pozitif
(yani doygunluk st) deerler vermektedir. Jips ve anhidrit gibi slfatl mineraller ise
ounlukla negatif (yani doygunluk alt deerler vermektedir). Saha gzlemleri ve
mineral doygunluk hesaplamalar bir btn olarak deerlendirilirse en ok
kelebilecek kabuklama trnn kalsit, aragonit ve ksmen dolomit gibi karbonat
mineralleri olduu; ikinci olarak kuvars, kalsedon ve amorf silis gibi baz silisli ve
slfatl minerallerin (anhidrit, slestin ve barit) de ksmen kelebilme riski tad
sylenebilir.

5. SONULAR

Dikili ve Bergama jeotermal alanlar birbirine yakn ve benzer jeolojik zelliklere sahip
alanlardr. Alanda volkanik kayalar akifer (hazne) zelliindedirler. Genellikle Na-
HCO
3
-SO
4
ve ksmen Na-Ca-HCO
3
-SO
4
hidrokimyasal fasiyes tipinde olan bu scak
sularn hepsi meteorik kkenlidir. Blgedeki scak sular krk ve faylar boyunca
yeraltna szlen meteorik sularn derinlerde snarak, tektonik hatlar boyunca tekrar
yzeyledii devirli sistem zelliindedirler.

Yaplan durayl izotop analizleri birlikte deerlendirildiinde, tm sular meteorik
kkenlidir. Trityum deerleri ounlukla 05 TU (trityum birimi) arasnda olup, en az
50 yl nceki ya sularnn egemen olduu sularn zelliklerini yanstrlar.

Dikili jeotermal alanndaki sular genel olarak sert sular snfndadr. Bergama jeotermal
alan scak sular ise yumuak su snfndadrlar. Bademli lcas scak sular deniz suyu
etkileimi nedeniyle ok sert sular snfndadr. Jeotermometre sonularna gre
genellikle Na/K jeotermometrelerinin yksek scaklk verdii, kalsedon
jeotermometrelerinin ise daha dk scaklk verdii sylenebilir. Silis jeotermometre
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





225
sonularna gre Bergama Jeotermal Alannn 80100
o
C, Dikili Jeotermal Alannn
ise 120-170
o
C scakla sahip olduu sylenebilir.

Yaplan mineral doygunluk hesaplamalar en ok kelebilecek kabuklama trnn
kalsit, aragonit ve ksmen dolomit gibi karbonat mineralleri olduunu; ikinci olarak
kuvars, kalsedon ve amorf silis gibi baz silisli ve slfatl (anhidrit) minerallerin de
kelebilme riski tadn gstermektedir. zellikle jeotermal kuyularda amorf silis,
slestin ve barit kabuklamas tehlikesi de bulunmaktadr.

Termal kaynaklarn ierdikleri yksek B, As, Fe ieriklerinden dolay evreye
olabilecek olumsuz etkilerini nlemek iin kullanm sonras yeraltna geri basm (re-
enjeksiyon) yaplmas nemlidir. Ayrca jeotermal sistemlerin beslenmesi ve uzun
mrl olmas ve soumamas asndan ideal olan geri basm kuyulardr. Hem Dikili
hem de Bergama gerek tarihsel ve doal gzellikleri itibaryla gerekse jeotermal
potansiyel asndan dnldnde jeotermal turizm asndan gelitirilebilecek
alanlardr. Ayrca, konut ve sera stmaclklar da gelitirilmelidir.
KATKI BELRTME

Bu alma, TBTAK-YDABAG-102Y039 Nolu zmir li Scak ve Mineralli
Kaynaklarn Hidrojeoloji ncelemesi konulu proje tarafndan desteklenmitir.

5. KAYNAKLAR

Akyrek, B. ve Soysal, Y., 1978. Krkaa, Soma (Manisa), Savatepe, Korucu,
Ayvalk (Balkesir), Bergama (zmir) civarnn jeolojisi: MTA Rap. No; 6432.
Arnrsson S., Gunnlaugsson E., and Svavarsson H., 1983. The chemistry of geothermal
waters in Iceland. III. Chemical geothermometry in geothermal investigations.
Geochimica et Cosmoschimica Acta, 47, 567577.
Bakan, M.E., Canik, B., 1983. IAH Map of mineral and thermal waters of Turkey
Aegean Region. MTA No. 189, Ankara, Pp:80.
Craig, H., 1961. Isotopic variations in meteoric waters. Science 133, 1702-B.
Calmbach, L., 1997. AquaChem Computer Code-Version 3.7.42, waterloo
hydrogeologic. Waterloo, Ontario, Canada, N2L 3L3.
Filiz, ., 1995. Ege Blgesindeki nemli jeotermal alanlarn O-18, H-2, H-3, C-13
izotoplaryla incelenmesi. Doentlik Tezi, E..Y.B.F., zmir, Pp: 95.
Fouillac, C., Michard, G., 1981. Sodium/Lithium ratio in water applied to the
geothermometry of geothermal waters. Geothermics, 10 5570.
Fournier, R.O., 1977. A Review of chemical and isotopic geothermometers for
geothermal systems. In : Proceedings of the Symp. on Geoth. Energy, Cento
Scientific Programme, Ankara, pp: 133143.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





226

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





227

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008





228
Fournier, R.O., Potter, R.W., 1979. Magnesium Correction to the Na-K-Ca Chemical
Geothermometer. Geochimica et Cosmochimica Acta, 43, 1543-1550 .
Fournier, R.O., Truesdell, A.H., 1973. An Empirical Na-K-Ca Geothermometer for
Natural Waters. Geochimica et Cosmochimica Acta 37, 1255-1275.
Gatt, J.R., Carmi, I., 1970. Evolution of the isotopic composition of atmospheric waters
in the Mediterranean Sea. J. Geophys. Res. 75, 3032-3048.
Giggenbach, W.F., Gonfiantini, R., Jangi, B.L., Truesdell, A.H.,1983. Isotopic and
Chemical Composition of Parbati Valley Geothermal Discharges, NW Himalaya,
Indiana. Geothermics, 5, 5162.
IAH, Map of mineral and thermal water of Europe. Scale 1:500.000. International
Association of Hydrogeologists, (1979) United Kingdom.
Jeckelmann, C., 1996. Genese lokaler thermal wasser vorkommen in der region,
Bergama/W-Trkei, (Doktora Tezi, Almanca, ngilizce zetli) Doktor der
Naturwissenchaften der Eridgenssischen Technischen Hochshule, Zurich.
Kharaka, Y.K., Mariner, R.H., 1989. Chemical Geothermometers and their Application
to formation waters from sedimentary basins. In: N.D. Nser & T.H. McCulloh
(Eds.), Thermal History of Sedimentary Basins; Methods and Case Histories , pp.
99-117. Springer Verlag.
MTA-JICA, 1987. Pre-Feasibility study on the Dikili Bergama geothermal development
project in The Republic of Turkey, Ankara, MTA., Progress Report II, Final Report.
zen, T., Tarcan, G., 2005. Dikili (zmir) Ilcalar evresinin hidrojeolojik su kimyas
asndan incelenmesi. Hidrojeolojide zotop Teknikleri Sempozyumu-ZMR,
pp:169-183.
Parkhurst, D.L., Appelo, C.A.J., 1999. User's guide to PHREEQC (version 2) A
computer program for speciation, batch-reaction, one-dimensional transport, and
inverse geochemical calculations: U.S. Geological Survey Water-Resources
Investigations Report. 99-4259, pp:312.
Tarcan, G., Gemici, ., 2004. zmir jeotermal alanlarnn hidrojeolojik ve
hidrojeokimyasal incelenmesi ve kabuklama zelliklerinin deerlendirilmesi.
DE Bilimsel Aratrmalar Projesi, No: 02.KB. FEN.072, Mart2004 zmir, pp: 72
sayfa, 362 sayfa EK.
Tarcan, G., Gemici, ., Aksoy, N., 2004, zmir li scak ve mineralli kaynaklarnn
hidrojeoloji incelemesi. TBTAK Projesi, No: YDABAG-102Y039. 114 sayfa,
105 sayfa EK.
Truesdell, A.H., 1976. Summary of section III geochemical techniques in exploration.
Proceedings, Second United Nations Symposium on the Development and Use of
Geothermal Resources. San Francisco, 1975, Vol.1, Washington D.C., U. S.
Government Printing Office, pp: iii-xxxix.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


229




AFYONKARAHSAR BLGESNDEK BAZI JEOTERMAL
KAYNAKLARIN RADON KONSANTRASYONLARI

RADON CONCENTRATIONS OF SOME GEOTHERMAL SOURCES IN
AFYONKARAHSAR REGION

YALIM, H. A
1
., ORUNCAK, B
2
., NAL, R
3
., SARPN, . H
4
., ve AKKURT, A
5
.

Afyon Kocatepe niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi Fizik Blm, Afyonkarahisar
hayalim@aku.edu.tr


ZET
Doal scaklklar 20
0
Cnin zerinde olan sular termal, scaklklar 20
0
Cnin zerinde
olup litrede 1 gramdan daha fazla znm mineral ieren sular termomineral su olarak
isimlendirilmektedir. Trkiyedeki, doal kl ve bol olarak nitelendirilen termal sular,
eriyik maden deeri asndan yksek, kkrt, radon ve tuz bakmndan zengin olarak
bilinmektedir. Trkiye'deki bu jeotermal kaynaklar balca Kuzey Anadolu Fay hattnda,
Bat Anadolu grabenler sistemi zerinde, Orta ve Dou Anadolu'daki volkanik blgelerde
ve youn tektonik zonalarda yer almaktadr.

Afyonkarahisar blgesi de jeotermal kaynaklar asndan zengin bir blge olup, yremiz
jeotermal kaynaklarndan faydalanan insan says giderek artmaktadr. Bu sebeple
blgedeki jeotermal kaynaklarn radon konsantrasyonlarnn belirlenmesi nem arz
etmektedir. Bu amala blgede yer alan baz jeotermal kaynaklardan alnan su
numunelerinin radon konsantrasyonlar ve yllk ortalama doz edeerleri belirlenmi ve
uluslararas standartlarla kyaslanmtr.
Anahtar kelimeler: Termal su, Radon, Yllk ortalama doz

ABSTRACT
Water has the temperature of over 20
o
C is called as thermal water and has the
temperature of over 20
o
C and contains more than 1 gram dissolved mineral per liter is
called as thermo mineral water. Thermal waters in Turkey are known that they are rich of
dissolved material, radon, sulfur and salt. These geothermal sources lie on North
Anatolian Fault zone, West Anatolian graben systems, Middle and East Anatolian
volcanic zone, and tectonic zones.

Afyonkarahisar is a geothermal rich region and it has an increasing interest in spa tourism.
Therefore, it is important to determine radon concentrations of geothermal sources in the
region. In this respect, we determined radon concentrations and annual average effective
doses of some sources and compared our results with the international standards.
Key Words: Thermal water, Radon, Annual average dose
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


230
1.GR

Doal radyoaktif serilerden birisi olan uranyum (
238
U) serisi rnlerinden olan radyum
(
226
Ra) izotopunun alfa bozunmas yapmas sonucu oluan radon (
222
Rn), renksiz, tatsz,
kokusuz bir radyoaktif asal gaz olup 3,82 gnlk yar mre sahiptir. Radon izotoplar
olarak bilinen toron (
220
Rn) ve aktinon (
219
Rn) ok ksa yar mrl olduklarndan
(srasyla 55 s ve 3,9 s) hzla bozunurlar ve doal ortamda radona oranla ihmal edilecek
kadar az bulunurlar.

nsanlarn gnlk hayatta maruz kaldklar doal radyasyon dozu yllk ortalama
yaklak 2,4 mSvdir ve bunun yaklak %50si radondan kaynaklanmaktadr. Baz
lkelerde bu deer 1,86 mSv deerine kadar kabilmekte ve bylece %50den ok daha
fazla olabilmektedir (UNSCEAR, 2000).

Radyasyonun halk sal zerindeki olumsuz etkisi ve zellikle akcier kanserine
sebep olduu anlalmasndan (UNSCEAR, 1993) dolay doal radyoaktiviteyi
belirlemeye ynelik almalara hz verilmitir. Ancak radonun insan sal zerindeki
olumsuz etkisinin boyutu tam olarak tanmlanamam ve daha ok veriye ihtiya
duyulmaktadr. nsan sal zerindeki bu etkinin nemli bir ksmn da doal su
kaynaklarnn radyoaktivitesi tekil etmektedir.

Uranyum yataklarndan geerek yerin derinliklerinden gelen sularn radon
konsantrasyonlar yksek olmaktadr. Fay hatlar, jeotermal kaynaklar, uranyum
yataklar ve volkanlar zerinde zellikle deprem srasnda yksek radon seviyesi
gzlenmektedir. Suda znen radon kolaylkla bir yerden baka yere tanabilmekte ve
bylece radon gaz yer alt sular ile ve kayalardaki atlaklardan szarak atmosfere
karmaktadr. Radonun suda znrl suyun scakl ve pH deeri gibi niceliklerle
farkllk gsterdiinden, termal sulardaki radon konsantrasyonunun daha fazla olmas
beklenmektedir (Cothern and Smith, 1987; Cothern and Rebers, 1990; Farzad et al.,
1994; Erees et al., 1995; Facchini et al., 1995).

Bilindii gibi Afyonkarahisar Akehir fay hatt zerinde yer almakta ve jeotermal
kaynak bakmndan olduka zengin bulunmaktadr. Yukarda ortaya konulan tespitler ve
Afyonkarahisar ilinin konum ve jeolojik yaps bu blgede de kaynak sularnn radon
konsantrasyon dzeylerinin belirlenmesini gerekli klmaktadr. Bu almada
Afyonkarahisar ilinde bulunan on farkl jeotermal kaynan Ocak-Mart 2005
aralndaki radon konsantrasyonlar belirlenmitir. nceleme dneminde, radon
konsantrasyonlarnn maksimum ve minimum deerleri srasyla 13,4 ve 0,085 Bq/L
olarak elde edilmitir. Ad geen dnemdeki kaynaklarn ortalama radon
konsantrasyonlarnn maksimum ve minimumlar ise srasyla 4,261 ve 0,823 Bq/L
olarak bulunmutur. Ayrca kaynaklarn sahip olduu konsantrasyonlarn yllk ortala
doz edeerleri 5 ile 25,6 Svy
_1
arasnda deimektedir.





5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


231
2. MATERYAL VE METOT

2.1.Numune Alm

Numuneler Ocak-Mart 2005 dneminde 10 ayr kaynaktan haftalk periyotlarla
alnmtr. Numune alnan kaynaklarn lokalizasyonlar ekil 1de gsterilmitir.
Numuneler 500 ml cam ielere ieler tam olarak dolacak ekilde alnm ve olas
radon gaz kan nlemek iin ielerin azlar skca kapatlmtr. Alnan
numunelerin saymlar Afyon Kocatepe niversitesi, fen edebiyat fakltesi, fizik
blm aratrma laboratuarnda gerekletirilmitir.


ekil 1. ncelenen Kaynaklarn Lokalizasyonlar

2.1.2. Radon Konsantrasyonu Tayini

Radon konsantrasyonlarn belirlemek iin numune analizleri PYLON Electronics
tarafndan imal edilen WG-1001 su-gaz ayrtrma nitesi ve AB-5R radon detektr
sistemi kullanlarak yaplmtr. Sistemin kullanm ile ilgili detayl bilgi retici firma
tarafndan verilmitir (PYLON, 1991). Radon konsantrasyonlar denklem 1 yardmyla
belirlenmitir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


232
( ) 0, 037
6, 66
Rn
C B
K
F D S V

=

(1)
Rn
K ; Rn-222 konsantrasyonu (Bq/L), C; brt saym (saym/dak), B; arka plan saym
(saym/dak), F ; hcre saym verimlilii (0,745), D; gaz ayrtrma verimlilii (300 A
iin 0,9), S ; numune al zamanndan (T s ) saym zamanna (Tc ) kadar geen sre
iin radon bozunma dzeltmesi ve V ; numune hacmidir (0,190 l).

3.SONULAR VE TARTIMA

Afyonkarahisar ilinde bulunan baz termal su kaynaklarndan Ocak-Mart 2005
dneminde alnan su rneklerinden elde edilen ortalama radon konsantrasyonlar ve
yllk ortala etkin dozlar (izelge 1.de verilmitir). Ad geen dnemde, kaynaklarn
ortalama radon konsantrasyonlarnn maksimum ve minimum deerleri srasyla 4,261-
0,823 Bq/L olarak bulunmutur. Yine inceleme dnemde, baz kaynaklarda rnekleme
zamanna ait radon konsantrasyonlarnn maksimum ve minimum deerleri srasyla
13,4- 0,085 Bq/L olarak elde edilmitir. Ancak elde edilen bu deerler sreklilik
gstermemitir.

izelge1. Kaynaklarn ortalama radon konsantrasyonlar ve yllk ortala etkin dozlar
Kaynak Radon Konsantrasyonu [Bq/L] Yllk Ortalama Etkin Doz [Sv.y
-1
]
1 1,014
6,1
2 0,823
5
3 1,455
8,73
4 1,263
7,58
5 1,317
7,9
6 0,879
5,28
7 3,02
18,12
8 1,271
7,63
9 2,19
13,14
10 4,261
25,6

Elde edilen ortalama radon konsantrasyonlar, uluslar aras otoriteler tarafndan
belirlenmi olan limit deerlerle karlatrlm ve bu karlatrmalar srasyla radon
iin ekil 2de verilmitir.

ekil 2de grld gibi incelenen kaynaklarn alma dneminde elde edilen
ortalama radon konsantrasyonlar USEPA (United States Environmental Protection
Agency) tarafndan sular iin belirlenen izin verilen maksimum kontaminasyon dzeyi
olan 11 Bq/L (USEPA, 1991) deerinin altndadr. Dier yandan Avrupa Atom Enerjisi
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


233
Kurumu tarafndan belirlenmi olan 100 Bq/L (EURATOM, 2001) deerinin ok
altnda elde edilmitir.

Yaplan almada elde edilen radon konsantrasyonun karlk geldii yllk ortalama
etkin doz 6Svy
_1
(Bq/L) katsays kullanlarak hesaplanmtr (ICRP, 1996).
Kaynaklar iin hesaplanan yllk ortalama etkin doz 5 ile 25,6 Svy
_1
arasnda
deimekte olup kaynaklarn tamamnda USEPA tarafndan belirlenen limit deerin
altnda doz deerleri elde edilmitir (ekil 3).


ekil 2. Ortalama radon konsantrasyonlarnn USEPA limit deeri ile kyaslanmas


ekil 3. Yllk ortalama etkin doz ve USEPA limit deeri ile kyaslanmas

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


234
TEEKKR

alma Afyon Kocatepe niversitesi Bilimsel Aratrma Projeleri Komisyonunca
041.FENED.06 nolu proje kapsamnda desteklenmitir.

4. KAYNAKLAR

Cothern, C.R., Rebers, P.A., 1990. Radon, Radium and Uranium in Drinking Water.
Lewis Publishers Inc., New York.
Cothern, C.R., Smith, J.S., 1987. Environmental Radon. Environmental Science
Research, vol. 35. Plenum Press, New York.
Erees, F.S., Kktas, E., lmez, S., Yener, G., 1995. Natural radioactivity
measurements around a coal-fired thermal power plant in Turkey. In: C. Dubois
(Ed.), Gas Geochemistry, vol. 16 (suppl.), 1994. Environ. Geochem. Health, Science
Reviews, Northwood, pp. 427431.
Euratom 2001/928/Euratom
http://europa.eu.int/comm/energy/nuclear/radioprotection/doc/legislation/01928_en.pdf
Facchini, U., Garavaglia, M., Magnoni, S., Rinaldi, F., Cassinis, R., Delcourt-Honorez,
M., Ducarme, B., 1995. Radon levels in a deep geothermal well in the Po plain. In:
C. Dubois (Ed.), Gas Geochemistry, vol. 16 (suppl.), 1994. Environ. Geochem.
Health, Science Reviews, Northwood, pp. 257279.
Farzad, S., Erees, F.S., Yener, G., 1994. Outdoor radon measurements. Proceeding of
the Second International Conference on Chemistry in Industry, 2426 October,
Manama, Bahrain, vol. 1, pp. 710717.
ICRP (International Commission on Radiological Protection): Agedependent doses to
members of the public from intake of radionuclides. Part 5: compilation of ingestion
and inhalation dose coefficients. Oxford, UK, ICRP Publication 72, Pergamon Press,
1996.
PYLON Electronic Development Company Ltd. (1991) Vacuum Water-Degassing
system Manual A900037 Rev.2 147 Colonnade Road Ottawa Canada K2 E7 C9
UNSCEAR, 1993. Sources and Effects of Ionizing Radiation. United Nations, New
York.
UNSCEAR, 2000. Sources and Effects of Ionizing Radiation. United Nations, New
York.
USEPA (1991) 1991, National Primary Drinking Water Regulations for
Radionuclides, Washington DC, US: Goverment printing Office, EPA/570/9-
91/700.






5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


235




AFYONKARAHSAR JEOTERMAL ISITMA SSTEMNDE
OLUAN KOROZYON VE KABUKLAMANIN
NHBTR KULLANILARAK NLENMES

FORMATION OF DEPOSIT AND CORROSION IN
AFYONKARAHISARS GEOTHERMAL HEATING SYSTEM PREVENT
BY USING INHIBITOR

BUYUKSAGIS, A.,
1,
*, EROL, S.
2

1
Afyon Kocatepe niversitesi Fen Edb. Fak. Kimya Bl. A.N.S. Kamps Afyonkarahisar
absagis@aku.edu.tr
2
Afyon Kocatepe niversitesi Fen Edb. Fak. Kimya Bl. A.N.S. Kamps Afyonkarahisar
kimyacisinem@hotmail.com


ZET
Akkann kimyasal ieriine bal olarak oluan kabuklama ve korozyon, jeotermal
sistemlerin iletilmesinde karlalan nemli sorunlardan biridir. Bu almada jeotermal
stma sisteminde oluan korozyonu ve kabuklamay nlemek iin korozyon inhibitr
olarak pentasodyum trifosfat (Na
5
P
3
O
10
), maleik anhidrit (C
4
H
2
O
3
) 1,3-benzendisulfonik
asitdi sodyum tuzu (C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
) bileikleri allmtr. alma scaklklar jeotermal
akkann scaklklar olan 60, 25 ve 85
o
C seilmitir. nhibitr deriimleri 10
-1
, 10
-2
,10
-
3
ve 10
-4
M olarak seilmitir. Deneysel sonulara gre inhibitr deriimi azaldka %
inhibisyon miktar artmaktadr. Bu da sistemde korozyonun azaldn gstermektedir.
nhibitr eklendike korozyon potansiyelleri daha pozitif deerlere kaymas inhibitrlerin
anodik inhibitr olarak etkidiini gstermektedir. Jeotermal suya inhibitr eklenmeden ve
eklendikten sonra pH, gerilim, iletkenlik, toplam sertlik ve CaCO
3
miktar, znm kat
madde (TDS), tuzluluk (salt) analizleri yaplmtr. Bu analizlere gre pH deerinin 7
den yksek olmas korozyon yapc agresif iyonlarn azaldn, gerilim deerleri inhibitr
deriimi arttka daha pozitif potansiyellere kaymas inhibitrlerin anodik inhibitr olarak
etkidiini, iletkenlik deerleri de inhibitr deriimi azaldka azalmas korozyonun
yavaladn gstermektedir. Toplam sertlik deerleri 10
-1
, 10
-2
, 10
-3
M pentasodyum
trifosfat 10
-2
ve 10
-3
M 1,3-benzendisulfonik asit di sodyum tuzu ve 10
-3
M maleik
anhidrit deriimlerinde jeotermal suya gre azalarak kabuk oluumu da azalmtr.
Yaplan XRD analizleri jeotermal stma boru hattnda CaCO
3
kabuklamas olduunu
gstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Jeotermal akkan, kabuklama, korozyon, XRD, inhibitr
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


236
ABSTRACT
The formation of deposit and corrosion, which was formed depending on the chemical
composition of the geothermal water, is one of the most serious problems at the
geothermal systems. In this study, maleic anhidrit (C
4
H
2
O
3
) 1,3-benzendisulfonic acid di
sodium salt (C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
) were carried out as corrosion inhibitor pentasodium
triphosphat (Na
5
P
3
O
10
) in order to prevent corrosion and scale of Afyonkarahisars
Geothermal Heating System. 60
o
C, 25
o
C and 85
o
C, which were the temperatures of
geothermal fluid, were choised as studying temperatures. The inhibitor concentrations
were choiced as 10
-1
, 10
-2
,10
-3
and 10
-4
M. According to experimental results as inhibitor
concentration decreases, % inhibition increases. This show that corrosion decreases in
system. The fact that corrosion potential shifts to more positive potential as a result of
addition of inhibitor shows that these inhibitors effected as anodic inhibitor. The level of
pH, potential, conductivity, total hardness and CaCO
3
, dissolved solid sbstance (TDS)
and salt were analyzed before the adding inhibitor into geothermal fluid and after the
addition of inhibitor into it. According to these analyses, increasing pH level more than 7
indicates that constructive aggressive ions (H
+
) decrease. And also it shows that as the
shifting of potential values to more positive potentials as a result of inhibitor concretion,
inhibitors effected as anodic inhibitor. Furthermore the decreasing of conductivity values
as a result of the decreasing of inhibitor concretion shows that corrosion slows down.
Total hardness values 10
-1
, 10
-2
, 10
-3
M pentasodium triphosphat 10
-2
ve 10
-3
M 1,3-
benzendisulfonic acid di sodium salt ve 10
-3
M maleic anhidrit in concentrations are
decreased, formation of scale are decreased compared to geothermal water. The results of
XRD analysis shows that there has been the deposit of CaCO
3
in geothermal heating
system
Key Words : Geothermal fluid, scale, corrosion, XRD, inhibitor

1. GR

Metal yzeylerin korozyonu ve kabuklama prosesi jeotermal akkann kullanld
sistemlerde en nemli problemlerdendir. (Lienau ve Rafferty 1986, Corsi 1986).
Korozyon kinetii ve mekanizmas yap malzemesi kadar evrenin fiziksel ve kimyasal
zelliklerine de baldr. Jeotermal sistemlerde btn korozyon trleri oluur, her birini
nceden tahmin etmek zordur. Jeotermal akkan iinde bulunan kimyasal trler
metalin korozyonu belirler. Bunlar; znm oksijen, hidrojen iyonlar, klorr iyonlar,
H
2
S, CO
2
ve NH
3
tr (Corsi 1986, Ungemach and Turon 1988). Jeotermal sistemlerde
korozyon ve kabuklamay kontrol etmek iin ok sayda metot test edilmitir.
Bunlardan en etkin olanlar inhibitr kullanm, pH ve CO
2
ksmi basncn kontrol
ederek CO
3
/HCO
3
dengesini korumak ve periyodik temizlemedir (Gautier and
Goyeneche 1990, Pieri et all 1989, Parlaktuna and Okandan 1989) . nhibitr kullanm
teknik ve ekonomik olarak nem kazanmtr (Batis 1997)

Jeotermal sistemlerde oluan kabuklama ve korozyon ile ilgili almalar yaplm ve
yaplmaktadr. Bununla ilgili olarak Sylemezolu ve Harper (1982) almalarnda,
H
2
S ierii yksek olan jeotermal buhara yksek basnta (650 kPa) oksijen enjekte
etmiler ve bunun karbon eliinin korozyon hzn etkili bir ekilde arttrdn
gzlemilerdir. Sistemde artan oksijen miktar jeotermal buhar borusunda daha nce
oluan koruyucu tortu tabakasnn yerine, yar koruyucu korozyon rnleri olarak
bilinen pyrrhotite, marcasite, pyrite and magnetite ieren tortu oluturmutur. Oksijen
katodik depolarizatr etkisi yapmaktadr. Xyla vd. (1992) almalarnda sentetik olarak
hazrlanm 4 bileiin sulu ortamda CaCO
3
tortu oluumuna etkisini incelemiler. 1,2-
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


237
dihydroxy-1,2-bis(dihydroxyphosphonyl)ethane (DDPE), 2-dihydroxyphosphonyl-2-
hydroxypropionic acid (DHHPA), 1,3-bis[(1-phenyl-1-dihydroxyphosphonyl)methyl]-
2-imidazolidinone (BPDMI), and 2,3-bis(dihydroxyphosphonyl)-1,4-butanedioic acid
(BDBA) bileikleri 25
o
C ve 8,5 pHda allm. Sper doygun artlar altnda P---C---
C---P ba ieren molekller etkin inhibitr olmulardr. Gallup (1993) yapt
almada scakl ok yksek ve ok tuzlu sularda ferrik silikat kabuklamasn inhibe
etmek iin bir proses gelitirmitir. Kabuk kontrol iin Fe
+3
n Fe
+2
ye indirgeyecek
ekilde yeterli miktarda indirgeyici eklenmitir. Ferrous (Fe
3+
) silikat, ferrik (Fe
2+
)
silikattan daha znr olduu iin kabuk oluumu azalmtr. 0,5 birim asit deiimi ile
bu desteklenmitir. George ve Batis (1997) almalarnda Yunanistanda bulunan
Sousaki Blgesindeki jeotermal akkan sisteminde kullanlan eliin korozyon
davrann ve organik kaplamalarn belli birleimlerinin koruyucu zelliklerini
incelemiler. Epoksi reine ieren kaplamalar su bazl boyalardan daha iyi sonu
verdiini bulmulardr. Gallup (1998) silisyum kabuklamasn nlemek iin jeotermal
akkana silisyum kompleksletiriciler eklenmi. Sonular silika kabuklamasnn
engellendiini gstermitir. Mornet ve Neville (2002) yaptklar almada
polikarboksilik asiti (PAA) elektrokimyasal esasl teknik film oluum derecesini
belirlemek iin kullanlmlardr. zelti iinde Ca
2+
ve Mg
2+
iyonlarnn varl ve
metal yzeyinin katodik elektrokimyasal aktivitesi; zeltiden metal yzeyine
inhibitrn tanmasna yardmc olarak inhibitr film oluumunu desteklemitir. Kabuk
oluumunu geciktiren inhibitr film sper doygun CaCO
3
zeltisi iine daldrlan
elektrot zerinde oluan tortu kullanlarak belirlenmitir. Gallup ve Barcelon (2005)
almalarnda yapay olarak hazrlanan jeotermal su kullanlarak laboratuarda basnl
reaktrde farkl reticilerden elde edilen inhibitrler allmtr. Korozyonu snrlayan
ve gvenli olan asit ncleri (precursor) gl asitlere alternatif olarak
deerlendirilmitir. Richter ve Hilbert (2006) almalarnda Iceland jeotermal blge
stma sitemlerini incelemiler. Iceland jeotermal blge stma sitemlerinde genellikle
genel korozyon hzlar olduka dk (1 m.yl
1
), pH yksek (9,5), iletkenlik dk ve
znm oksijen miktar ihmal edilebilir dzeydedir. Korozyonu nlemek iin
elektrokimyasal yntemlerden lineer polarizasyon yntemi ve elektrokimyasal
empedans(EIS) deneyleri yaplm. Lineer polarizasyon 0.001 mV/s ile ok dk
tarama hznda deposition oluumunu gstermemitir. EIS lmleri ise 10
-5
civarnda
difzyon etkileri nedeni ile frekans tamamlayamamtr. Elektrokimyasal olmayan
diferansiyel elektrik direnci lme yntemi en iyi sonucu vermitir. Banas vd. (2007)
H
2
O-CO
2
-H
2
S sisteminde demir alamlarnn korozyon davrann incelemiler.
Sonular ortamda bulunan CO
2
ve H
2
S seilmi scaklk ve yksek basn altnda H
2
O-
CO
2
-H
2
S sisteminde pasif filmin kararlln etkilemitir.

Bu almann amac stma kayna olarak jeotermal akkann kullanld
Afyonkarahisar ehir ii stma ebekesindeki korozyon ve kabuklama olaylarnn
nedenlerini; su analizleri ve XRD yntemi ve elektrokimyasal yntem kullanlarak
belirlemektir. Ayrca ticari olarak kullanlan P3 Ferrofos 8402 inhibitrne alternatif
inhibitrlerle almalar yapmaktr. Jeotermal suda P3 Ferrofos 8402 ticari inhibitr
kullanlmaktadr. nhibitr jeotermal toplama havuzuna ton bana 10 ml olacak ekilde
dozajlanmaktadr ve 48 saat etkinliini srdrmektedir. Bu almada jeotermal stma
sisteminde oluan korozyonu ve kabuklamay nlemek iin korozyon inhibitr olarak
pentasodyum trifosfat (Na
5
P
3
O
10
), maleik anhidrit (C
4
H
2
O
3
) 1,3-benzendisulfonik asitdi
sodyum tuzu (C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
) bileikleri allmtr. alma scaklklar jeotermal
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


238
akkann scaklklar olan 25, 60 ve 85
o
C seilmitir. nhibitr deriimleri 10
-1
, 10
-2
,
10
-3
ve 10
-4
M olarak seilmitir. En iyi inhibisyon gsteren inhibitr deriimlerinde
AF11+10
-3
M C
4
H
2
O
3
+ 10
-2
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
+ 10
-3
Na
5
P
3
O
10
, AF11+ 10
-2
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
+
10
-3
Na
5
P
3
O
10
ve 10
-4
M olacak ekilde ve ticari inhibitrle allmtr.

2. MATERYAL VE YNTEM

2.1. XRD Analizleri

Jeotermal suyun k noktasnda korozyona uram borunun i ksmnda oluan kabuk
rnei alnarak XRD yntemi ile analiz edilmitir. Kabuk rnekleri porselen havanda
iyice tlerek 100 mesh elek alt elde edilmitir. Daha sonra Shimadzu marka XRD-
6000 model cihazda analiz yaplmtr.

2.2. Su Analizleri

Korozyon olay ve kabuklamann incelenmesi iin jeotermal kaynak su rnei,AF 11
kuyusundan alnmtr. Btn incelemeler bu AF11 kuyu suyunda yaplmtr. AF11 ve
bu jeotermal suya 10
-1
, 10
-2
,10
-3
ve 10
-4
M deriimlerde inhibitrler eklenerek
rneklerin pH, gerilim deerleri WTW pH 330i/SET pH metre ile iletkenlik, toplam
znmeyen kat madde (TDS) deerleri WTW cond 330i/SET kondktometre ile
llmtr. Toplam sertlik deneyleri TS 266ya gre yaplmtr.

2.3. Korozyon Deneyleri

Bu almada alma elektrodu olarak jeotermal sistemde kullanlan st37 elii
kullanlmtr. Karlatrma elektrodu olarak doygun kalomel elektrot (DKE) ve kart
elektrot olarakda platin tel kullanlmtr. Deneylerde elde edilen akm-potansiyel
erilerindeki tm potansiyeller DKEye kar llm ve sonularda bu elektroda gre
verilmitir. alma elektrodunun bileimi izelge 1de verilmitir.

izelge 1. St 37 karbon eliin kimyasal bileimi
Malzeme %C %Mn %Si %P %S %Cr %Ni % Mo
St 37 0,10 0,40 0,25 0,45 0,45 --- --- ---

ap 3 mm ve boyu 3 cm olacak ekilde silindir ubuk eklinde kesilen St 37 elii
teflon ierisine yerletirilmi ve evresi elik yaptrc ile doldurularak ekil 1de
gsterildii biimde elektrot haline getirilmitir.

Bu almada jeotermal stma sisteminde oluan korozyonu ve kabuklamay nlemek
iin korozyon inhibitr olarak pentasodyum trifosfat (Na
5
P
3
O
10
), maleik anhidrit
(C
4
H
2
O
3
) 1,3-benzendisulfonik asitdi sodyum tuzu (C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
) bileikleri
allmtr. alma scaklklar jeotermal akkann scaklklar olan 25, 60 ve 85
o
C
seilmitir. nhibitr deriimleri 10
-1
, 10
-2
,10
-3
ve 10
-4
M olarak seilmitir. Ayrca
inhibitrlerin en yksek inhibisyon gsterdikleri deriimlerden karma inhibitr
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


239
zeltileri hazrlanmtr. Ticari olarak kullanlan inhibitrde ticari ekilde kullanld
gibi AF11e eklenerek korozyon hz bulunmutur. Wenking PGS 2000D model
potansiyostat / galvanostat, alma bilgisayar destekli programla yrtld iin
pentium 4 bilgisayar kullanlmtr.















ekil 1. Deney elektrodu 1.Pirin, 2. Teflon, 3. elik yaptrc, 4. rnek

Deney erilerini elde etmek iin zel bir bilgisayar paket program kullanlmtr.
Ayrca deney sonu erilerinin ortalamas excel program kullanlarak bilgisayarda
izdirilmitir. Potansiyodinamik yntem kullanlarak sz konusu alamlarn sulu
ortamdaki akm younluu-potansiyel erileri elde edilmitir. Bu almada belirlenen
korozyon karakteristikleri korozyon hz(i
cor
), korozyon potansiyeli (E
cor
), anodik ve
katodik Tafel eimimleri (a ve c) , yzey kaplanma kesir () ve % inhibisyon
deerleridir. Korozyon hzlar, akm-potansiyel erilerinin anodik ve katodik Tafel
blgelerinin korozyon potansiyeline ekstrapolasyonu % inhibisyon ve % kaplanma
kesri ise icor kullanlarak

100
) (
) (
1 % x
z inhibitrs icor
inhibitrl icor
inhibisyon

=
(1)

=
) (
) (
1 %
z inhibitrs icor
inhibitrl icor
sri kaplanmake
(2)
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


240
Eitliklerinden hesaplanmtr. Doygun kalomel elektrot ve alma elektrotu arasndaki
potansiyel dn nlemek iin, DKE bir Lugin-Haber kapileri yardmyla alma
elektroduna yaklatrlmtr. alma elektrotlar deneye balamadan nce 1200
Gridlik zmpara kad ile parlatlp iletkenlik suyu ile ykandktan sonra deney
zeltisine daldrlm ve yaklak 30 dakika bekletildikten sonra akm younluu-
potansiyel erileri elde edilmitir. Oluan korozyon rnlerini metal yzeyinden
uzaklatrarak daha homojen bir ortamda alabilmek iin ise manyetik kartrc
kullanlmtr. Potansiyodinamik yntemle akm-potansiyel erileri 2 mV/snlik tarama
hznda elde edilmitir.

3. DENEYSEL BULGULAR VE TARTIMA

85
o
Cde AF11 ve bu suya + xM inhibitr eklenerek bulunan korozyon karakteristikleri
izelge 2de verilmitir.

AF11e inhibitr eklendiinde maleik inhibitrde 10
-1
M hari dier deriimlerde %68
e%82 inhibisyon olmaktadr. 10
-3
M maleik anhidrit deriiminde inhibisyon % 82
olmaktadr. Dier inhibitrler 1,3-benzendisulfonik asitdi sodyum tuzu (C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
)
ve pentasodyum trifosfat (Na
5
P
3
O
10
) inhibitrlerinde 10
-2
ve 10
-3
M deriimlerde
inhibisyon salanmtr. 1,3-benzendisulfonik asitdi sodyum tuzu (C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
) 10
-2

M deriimde %90 inhibisyon salamtr. Bu 1,3-benzendisulfonik asitdi sodyum tuzu
yapsnn halkal olmas ve ifte ba iermesi ile aklanabilir. Her bir inhibitr iin elde
edilen akm potansiyel erileri ekil 2.5de verilmitir.

-3
-2
-1
0
1
2
3
4
-1100 -1000 -900 -800 -700 -600 -500 -400
E(mV)
l
o
g
i
(
m
i
k
r
o
A
/
c
m
2
)
AF11 0,1 M 0,01 M 0,0001 M

ekil 2. AF 11 + xM C
4
H
2
O
3
deriimlerinde elde edilen yar logaritmik akm-potansiyel
erileri

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


241
izelge 2. AF11 ve AF11+ xM inhibitr deriimlerinde 85
o
C iin llen korozyon
karakteristikleri

Numune
a
(mV)
-
c
(mV)
-E
cor
(mV)
i
cor
Acm
-2

%
nhibisyon

Kaplanma
kesri

AF 11 200 222 735 17,78 --- ---
+ 10
-1
M C
4
H
2
O
3
200 200 875 56,23 --- ---
+ 1x10
-2
M C
4
H
2
O
3
200 200 720 5,62 68 0,68
+ 1x10
-3
M C
4
H
2
O
3
100 100 610 3,16 82 0,82
+ 1x10
-4
M C
4
H
2
O
3
400 670 725 5,62 68 0,68
+10
-1
M C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
166 156 760 56,23 --- ---
+1x10
-2
M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2

333 154 710 1,78 90 0,90
+1x10
-3
M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2

200 180 560 3,16 82 0,82
+1x10
-4
M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2

200 200 735 31,6 --- ---
+0,1 M Na
5
P
3
O
10
200 200 875 56,23 --- ---
+0,01 M Na
5
P
3
O
10
125 166 620 5,62 68 0,68
+0,001 M Na
5
P
3
O
10
100 200 600 5,62 68 0,68
+0,0001 M Na
5
P
3
O
10
250 166 590 31,6 --- ---

-4
-2
0
2
4
-1100 -900 -700 -500 -300
E(mV)
l
o
g
i
(
m
i
k
r
o
A
/
c
m
2
)
AF11 0,1 M 0,01 M 0,001 M 0,0001 M

ekil 3. AF 11 + xM C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
deriimlerinde elde edilen yar logaritmik akm-
potansiyel erileri
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


242
-4
-2
0
2
4
-1200 -900 -600 -300 0
E(mV)
l
o
g
i
(
m
i
k
r
o
A
/
c
m
2
)
AF11 0,1M 0,01M 0,001M 0,0001M

ekil 4. AF 11 + xM Na
5
P
3
O
10
deriimlerinde elde edilen yar logaritmik akm-
potansiyel erileri (85
o
C)


-4
-2
0
2
4
-1000 -900 -800 -700 -600 -500 -400
E(mV)
l
o
g
i
(
m
i
k
r
o
A
/
c
m
2
)
AF11 C6H4Na2O6S2 Na5P3O10 C4H2O3

ekil 5. AF 11 + 1x10
-3
M inhibitr deriimlerinde elde edilen yar logaritmik akm-
potansiyel erileri 60
o
C

AF11 ve bu jeotermal suya inhibitr eklendikten sonra oluan inhibitrl jeotermal
sularn pH, gerilim, iletkenlik, TDS, tuzluluk, toplam sertlik deerleri izelge 3de
verilmitir.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


243
izelge 3. AF11 ve AF11+ xM inhibitr deriimlerinde llen pH, gerilim, TDS, Salt,
iletkenlik ve toplam sertlik deerleri
Numune pH -U
(mV)
TDS
(ppm)
tuzluluk letkenlik
mScm
-1

Toplam
sertlik
FSD
(ppm)
AF 11 7,6 58,9 820 0,7 1615 44
+ 0,1 M C
4
H
2
O
3
2,2 268,2 10200 3,5 5860 70
+ 0,01 M C
4
H
2
O
3
2,3 259,3 1020 1,0 2090 90
+ 0,001 M C
4
H
2
O
3
8,7 121,1 756 0,7 1536 40
+ 0,0001 M C
4
H
2
O
3
2,5 253,6 980 0,9 1983 70
+0,1 M C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
7,5 53,9 1998 2,3 4300 70
+0,01 M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2

8,2 93,6 910 0,9 1848 40
+0,001 M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2

8,6 116,8 778 0,7 1572 36
+0,0001 M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2

7,3 51,5 767 0,7 1552 70
+0,1 M Na
5
P
3
O
10
8,5 113,5 9200 2,3 4100 70
+0,01 M Na
5
P
3
O
10
8,1 99,8 920 0,9 1840 35
+0,001 M Na
5
P
3
O
10
8,2 94 764 0,7 1543 30
+0,0001 M Na
5
P
3
O
10
7,6 56,7 763 0,7 1537 60

Bu inhibitrlerde pHn 8in zerinde olmas (izelge 3) inhibisyonda etkili olmutur.
nhibitr eklendiinde potansiyeller AF11in potansiyeline gre daha negatif
potansiyellere kaym. TDSnin 750 ile 900 ppm arasnda olmas inhibisyonda etkili.
AF11in toplam sertlii 44 FSD eklenen inhibitrler sertlii 40 ve daha aa deerlere
drdnde inhibitrler etkili olmu. Ecor deerleri AF11in Ecor deerinden daha
pozitif potansiyellere giderken etkili olmu buda inhibitrlerin anodik inhibitr olarak
etkidiini gstermektedir. Tuzluluu 0.7 ve 0,9 olanlarda inhibisyonda etkili. 85
o
Cden
daha dk scaklklarda inhibitrler daha az etkili (izelge 5-6), inhibisyon
azalmaktadr. 10
-3
M pentasodyum trifosfat ve 10
-1
maleik anhidrit hari inhibitr
deriimi arttka inhibisyon azalmaktadr. 1,3-benzendisulfonik asitdi sodyum tuzunda
inhibitr deriimi arttka inhibisyon artmaktadr. Pentasodyum trifosfat da inhibitr
deriimin etkisi olmamaktadr. Jeotermal sularn korozyon etkisi, ortamn kimyasal
bileimine ok yakndan baldr. Ortamdaki korozyon yapc iyonlarn yan sra,
iindeki CO
2
yi kaybetmesine bal pH deiimleri korozyonu etkileyen dier
parametrelerdir (akr ,2005). Jeotermal akkann kimyasal bileiminin kontrol,
zellikle pH deeri kabuklamay engellemenin baka bir yoludur. pH deerini kalsit
kabuklamasnn teknik olarak mmkn olmad seviyeye indirmek, jeotermal
akkana HCl ilave ederek salansa da, pahal bir ilemdir. Kabuk engelleyicilerinin
(inhibitrler) kullanm kabuklama problemleri ile baa kmada en yaygn ve yararl
bir metottur. Asl problem pazara sunulan ok eitli kimyasallar arasndan en uygun
olann semektir.

Sz konusu bir suda en iyi engelleyiciyi semek iin, o ortamda kullanlmas dnlen
metalik malzemelerle korozyon testleri (arlk kazanm, korozyon hz akm
younluunun lm gibi) yapmak, kullanlacak kimyasallarn miktarnn tespit
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


244
edilmesi iin gerekecektir. ou metallerin korozyonu pH dtke artar. Kuyu
sularnda pH nemli zelliktir. Ph <6,5 ve yksek CO
2
konsantrasyonuna (rnein 20
mg/l) sahip sularla temasa gelen demir ve elikte hidrojen k ile asidik korozyon
meydana gelir. pH > 8 olan sularda genel korozyondan ok blgesel oyulma meydana
gelir. Bu durum zellikle sudaki znm oksijenle artar. Buna benzer sularda kuyu
paralar karbonat kelmesi ile kabuklarlar. pH ve redox potansiyeli, demir kararllk
(stability) diyagram zerinde gsterilirse, suyun korozyon kapasitesi veya demir
yzeyini koruma gc ile ilgili bilgiler elde edilebilir. Eer jeotermal su parametreleri
diyagramn ferrous (Fe
3+
) demir blgesine derse suyun demiri zmesi beklenir. Eer
ferik (Fe
2+
) blgede olursa oksitlenme rnleri ile pasifleme sonucu korozyon
nlenecek ve kabuklama meydana gelecektir. Akkann pH arttka kabuk oluturma
reaksiyonu azalr. 8den dk pHlarda korozyon hz artt iin inhibisyonda
azalmaktadr.

Su asidik olduu iin korozyonu arttrmakta, oluan kabuklar znerek metal ile
jeotermal akkann temas artmakta ve artmaktadr. Asitli sularda korozyon daha etkili
olmaktadr. nk metal yzeyi plaktr hidroksit ve oksitlerle kaplanmamtr.
Gerilim deerleri daha katodik blgede olmasna ramen Ecor deerleri inhibitr
eklendike daha pozitif potansiyellere kaymaktadr. Buda inhibitrlerin anodik olarak
davrandn gstermektedir. Anodik inhibitrler belli deriimlerde etkili olmaktadr. O
deriimin stne kldnda tehlikeli olabilmektedir. almamzda da inhibitrlerin
koruyuculuu deriimlerle deimekte pek deiime bal gibi grnmemektedir. Ecor
deerine en yakn deerler olan 10
-3
M maleik anhidrit, 10
-2
M ve 10
-3
M 1,3-
benzendisulfonik asitdi sodyum tuzu ve 10
-2
ve 10
-3
M pentasodyum trifosfat
deriimlerinde inhibisyonda etkili olmaktadrlar (izelge 2). Bu deriimlerde eklenen
inhibitrlerin potansiyel deerleri Ecor deerlerine en yakn olan deerlerdir. Tuzluluk
0,7 ve 0,9 deerlerinden daha yksek olduu zaman % inhibisyonlar yok hatta negatif
deerlerde olmaktadr .

Tuzluluk arttka malzeme daha ok korozyona uramtr. Jeotermal iinde bulunan
tuzlardan ( znm oksijen, H
+
iyonu Cl
-
iyonu, H
2
S, CO
2
, NH
3
, SO
4
2-
, HCO
3
-
ve
CO
3
2-
dolay iletkenlik de artt iin korozyonda artmaktadr. nhibisyon azalmaktadr.
TDSnin artmas korozyonu arttrmaktadr. Artan TDS, iletkenlik ve tuzluluuda
arttrmakda buda korozyonu arttrmaktadr. Geici sertlikler CO
3
2-
ve HCO
3
-
lardan ileri
gelmektedir. Geici sertlikler olduka kk ama kalc sertlikler neredeyse toplam
sertlie ok yakn. Kalc sertlikler Cl
-
ve SO
4
2-
iyonlarnn tuzlarndan
kaynaklanmaktadr. Buda jeotermal akkann getii boru iinde SO
4
2-
ve Cl
-

tortularnn arttn gstermektedir. Cl
-
korozyonda zellikle ukur korozyonunda en
nemli etkendir. SO
4
2-
redkleyici bakterilerden geldii gibi jeotermal akkan iinde
bulunan oksijenle kkrtn reaksiyona girmesiyle de olumu olabilir. Yzey kaplanma
kesri 0,68 ve 0,96 civarnda olmaktadr. Adsorplanan maddenin yzeyi kapatma kesri
1 dolaynda olabilir. Yani yzeyin tamamna yakn bir ksm kapatldndan
yzeyde olmas beklenen reaksiyonlarn hz yavalar. Scakln ykselmesi kinetik
hareketlilii arttrr ve adsorpsiyonu zayflatr. Yzey adsorpsiyonu sonucu inhibisyon
salanyorsa zayf adsorpsiyon daha az koruma salayacaktr. 60
o
C ve 25
o
Cde 1x10
-3
M inhibitr deriimlerinde elde edilen korozyon karakteristikleri izelge 4 ve 5de
verilmitir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


245
izelge 4. AF11 ve AF11+ 1x10
-3
M inhibitr deriimlerinde 60
o
C iin llen
korozyon karakteristikleri

a
(mV)
-
c
(mV)
-E
cor
(mV)
i
cor
Acm
-
2

%
nhibisyon

Kaplanma
kesri

AF 11 500 625 720 31,6 --- ---
+ 1x10
-3
M C
4
H
2
O
3
250 250 585 17,78 44 0,44
+1x10
-3
M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2

200 250 495 17,78 44 0,44
+1x10
-3
M Na
5
P
3
O
10
125 166 -490 7,94 75 0,75

izelge 5. AF11 ve AF11+ 1x10
-3
M inhibitr deriimlerinde 25
o
C iin llen
korozyon karakteristikleri

a
(mV)
-
c
(mV)
-E
cor
(mV)
i
cor
Acm
-
2

%
nhibisyon

Kaplanma
kesri

AF 11 100 400 585 10 --- ---
+ 1x10
-3
M C
4
H
2
O
3
100 100 600 3,16 68 0,68
+1x10
-3
M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2

110 120 620 7,94 21 0,21
+1x10
-3
M Na
5
P
3
O
10
100 200 600 5,62 44 0,44

Jeotermal su k noktasnda borunun i ksmnda oluan kabuk rneininin XRD
analizi (ekil 6) incelendiinde jeotermal suyun k noktasndaki borunun iinin
tamamen CaCO
3
kabuundan olutuu grlmektedir.


ekil 6. Jeotermal su k noktasnda borunun i ksmnda oluan kabuk rneininin
XRD analizi (Bykai, 2007)
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


246
25
o
Cde AF11 ve buna farkl deriimler de inhibitr karmlar eklenerek yaplan
korozyon deneylerinin verileri izelge 6da verilmitir. Ayrca deriimi 10
-4
M olacak
ekilde P3 Ferrofos 8402 ticari inhibitrnn de korozyon karakteristikleri bulunmu ve
izelge 6da verilmitir. Ayrca akm potansiyel eriler de ekil 7de verilmitir.

izelge 6. AF11 ve AF11 + karma inhibitr deriimlerinde korozyon karakteristikleri


a
(mV)
-
c
(mV)
-E
cor
(mV)
i
cor
Acm
-2

%
nhibisyon

Kaplanma
kesri

AF 11 100 400 585 10 ---
+ 0,001 M C
4
H
2
O
3
+0,01 M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
+0,001 M
Na
5
P
3
O
10

222 200 535 0.4 96 0.96
+ 0,01 M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
+0,001 M
Na
5
P
3
O
10

277 250 540 1.0 90 0.90
+ 10
-4
MTicari inhibitr 250 200 490 1.0 90 0.90

-4
-2
0
2
4
-900 -800 -700 -600 -500 -400 -300 -200
E(mV)
l
o
g
i
(
m
i
k
r
o
A
/
c
m
2
)
AF11 1.karma 2.karma ticari

ekil 7. AF11 ve AF 11 + karma inhibitr deriimlerinde elde edilen yar logaritmik
akm-potansiyel erileri 60
o
C (1. karma: AF11 ++ 0,001 M C
4
H
2
O
3
+0,01 M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
+0,001 M Na
5
P
3
, 2.karma: AF11+ 0,01 M C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
+0,001 M
Na
5
P
3
O
10,
ticari: P3 ferrofos 8402)

izelge 6 ve ekil 7de grld gibi AF11 ++ 0,001 M C
4
H
2
O
3
+0,01 M
C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
+0,001 M Na
5
P
3
O
10
karma inhibitr karm zeltilerinde srasyla % 96
inhibisyon salanmtr. AF11+ 0,01 M C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
+0,001 M Na
5
P
3
O
10
karma
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


247
inhibitr karm zeltilerinde % 90 inhibisyon salanmtr. Ticari inhibitrde ise %
90 inhibisyon salanmtr. nhibitr karmlar korozyonu nlemede daha etkin
olmulardr.

4. SONULAR

1. AF11 ++ 0,001 M C
4
H
2
O
3
+0,01 M C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
+0,001 M Na
5
P
3
O
10
ve
AF11+ 0,01 M C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
+0,001 M Na
5
P
3
O
10
karma inhibitr karm
zeltilerinde srasyla %96 ve % 90 inhibisyon salanmtr. Ticari
inhibitrde ise % 90 inhibisyon salanmtr. Kullanlan inhibitrler ticari
inhibitrn yerine kullanlabilir.
2. AF11 +1x10
-2
M C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
inhibitrl zeltide % 90 inhibisyon
salanmtr. C
6
H
4
Na
2
O
6
S
2
kimyasalda tek bana inhibitr olarak
kullanlabilir.
3. Scaklk deimesi inhibitr kullanmnda pek etkili olmamtr.
4. nhibitr eklendiinde pH 8 ve zerinde olursa inhibisyon artmaktadr.
5. Kullanlan inhibitrler anodik inhibitr olarak davranmaktadr.
6. XRD analizi sistemde CaCO
3
kabuklamas olduunu gsternektedir.
7. TDS, tuzluluk, iletkenlik arttka inhibisyon azalmaktadr. Toplam sertlik ise
40n altnda olursa inhibisyon artmaktadr.

TEEKKR

Yazar bu almada AFJET Tesislerindeki almalar srasnda bilgi ve deneyimlerini
aktaran ve destekleyen AFJET yetkililerine katklarndan dolay teekkr eder.

KAYNAKLAR

Bana, J., Lelek-Borkowska, U., Mazurkiewicz, B. ve Solarski, W., 2007, Effect of
CO
2
and H
2
S on the composition and stability of passive film on iron alloys in
geothermal water, Electrochimica Acta, 52(18), 5704-5714
Batis, G., Kouloumbi, N. ve Kotsakou, K., 1997, Corrosion and protection of carbon
steel in low enthalpy geothermal fluids. The case of SOUSAKI IN Greece,
Geothermics, 26 (1), 65-82
Byksai, A. 2007, Afyonkarahisar Jeotermal Istma Sisteminde Oluan Kabuklama
ve Korozyon, Jeoloji Mhendisleri Odas Dergisi. 2.say
Corsi, R., 1986, Scaling and Corrosion in geothermal equipment: problems and
preventive measures, Geothermics 15, 839-856
akr, A. ,2005, Jeotermal Su Kullanmnda Kabuklama Ve Korozyon Problemleri, ,
Jeotermal Enerji Semineri, TESKON, 303-316
Gallup, D.L., 1993, The use of reducing agents for control of ferric silicate scale
deposition , Geothermics, 22 (1), 39-48
Gallup, D.L., 1998, Inhibition of silica precipitation ,Applied Thermal Engineering
18 (6), 19
Gallup, D. L. ve Barcelon, E., 2005, Investigations of organic inhibitors for silica scale
control from geothermal brinesII, Geothermics 34 (6), 756-771
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


248
Gautier, B. ve Goyeneche, O., 1990, la prevention de la corrosion en geothermie,
Reseaux et Chaleur 5, 57-63
Lienau, P.J. ve Rafferty, K. (1986), Piping geo-fluids, Bulletin of the Geo-Heat Center,
9(3), 5-8
Morizot, A. P. ve Neville, A., 2002, Insights into Electrodeposition of an Inhibitor
Film and Its Inhibitive Effects on Calcium Carbonate Deposition, Journal of
Colloid and Interface Science, 245, 4049
Parlaktuna, M. ve Okandan, E., 1989. The use of chemical inhibitors for prevention of
calcium carbonate scaling, Geothermics 18, 214-248
Pieri, S., Sabatelli, F. ve Tarquni, B.,1989, Field testing results of downhole scale
inhibitor injection, Geothermics 18, 249-257
Richter, S., Hilbert, L.R., ve Thorarinsdottir, R.I., 2006, On-line corrosion monitoring
in geothermal district heating systems. I. General corrosion rates, Corrosion
Science, 48(7), 1770-1778
Soylemezoglu, S. ve Harper, R. , 1982, Oxygen ingress into geothermal steam and its
effect on corrosion of low carbon steel at Broadlands, New Zealand,
Geothermics,
11(1), 31-42
Xyla, A. G., Mikroyannidis, J. ve Koutsoukos, P. G., 1992, The inhibition of calcium
carbonate precipitation in aqueous media by organophosphorus compounds, Journal
of Colloid and Interface Science, 153 (2), 537-551TS 266
Ungemach, P. ve Turon, R., 1988, Injection en fond de puits dagents inhibiteurs de
corrosion/incrustation, Geothermics Actualities 5, 31-40














5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


249




TERMAL SULARDAK SICAKLIK VE TUZ ER
(Na
2
SO
4
, NaCl)
PARAMETRELERNN MERMERE OLAN ETKSNN
RDELENMES

EXAMINING THE EFFECTS OF TEMPERATURE AND SALT
CONTENT (Na
2
SO
4
, NaCl) PARAMETERS OF THE THERMAL
WATERS ON MARBLE

SARIIIK, A.
1
, ERSOY, B.
1
, SARIIIK, G
2

1
Afyon Kocatepe Universitesi, Mhendislik Fakltesi, Maden Mhendislii,
sariisik@aku.edu.tr, bersoy@aku.edu.tr,
2
Afyon Kocatepe Universitesi, scehisar Meslek Yksekokulu, gsariisik@aku.edu.tr,


ZET
Bu almada Afyonkarahisar ilinde hizmet veren Sandkl (Hdai) kaplca sularnn
scaklk ve tuz ierii parametrelerinin Afyon yresine ait Afyon Beyaz mermeri
zerindeki etkisi incelenmitir. Yaplan testler ve gzlemler sonucunda termal suyun her
iki (scaklk ve tuz ierii) parametresindeki artn, mermerlerin mekaniksel ve fiziksel
zelliklerini olumsuz ynde etkiledikleri tesbit edilmitir. Her iki parametredeki artn
ezamanl olarak hem basn dayanmn azaltt ve hem de ktle kaybn artrd
belirlenmitir.
Anahtar Kelimeler: Termal Su, Scaklk, Tuz, Mermer, Basn Dayanm, Ktle Kayb

ABSTRACT
This study presents the effects of the temperature and the salt (sodium sulfate and sodium
chloride) content of the Thermal Water in Sandkl Region of Afyonkarahisar on the
Marble (Afyon White Marble). In this scope, the effects of the temperature and salt
content of the thermal water on the mecahnical (i.e., compressive strength) and physical
(i.e., weight loss) properties of the afyon white marble widely used in the thermal plants
in Afyon are investigated. The results showed that an increase in both the two parameters
of the thermal water, temperature and salt content, affects negatively the mechanical and
the physical parameters of the marbles, that is, when temperature and salt content increase
the compressive strength reduces and the weight loss increases simultaneously.
Key Words: Thermal Water, Temperature, Salt, Marble, Compressive strength, Weight
loss
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


250
1. GR

Afyonkarahisar Sandkl Hdai kaplcalar gibi zengin termal kaynaklara sahip ve
buralarda bulunan modern Otel-Motelleri ile birlikte lkemizin Termal turizmi
bakmndan bata gelen illerindendir. Bu termal tesislerde mermer kaplama, merdiven
basama, demelik plakalar, fayanslar, hamam ve havuzlarda doaltalar
kullanlmaktadr. Termal tesislerde gerek zemin ve gerekse duvar demelerinde
genelde mermer gibi doal talar kullanlmaktadr. Buralardaki doaltalar dier
yerlerde kullanlan doaltalara gre biraz daha farkl d etkilere maruz kalmaktadr.
zellikle termomineral sularn znm haldeki inorganik ve organik maddeler ve
CO
2
iermesi bakmndan doal ta zerinde zellikle znmeyle gelen ktle kaybn
artrmas ve daha abuk renk deiimine yol amas gibi olumsuz etkiler yapabilecei
beklenir. Bu bakmdan bu gibi yerlerde kullanlacak doal talarn daha bir dikkatle
seilmesi gerekir (Mutlu, 1996).

Genel tabiriyle belirli bir scakla sahip Doal Mineralli Sular drt gruba
ayrlmaktadr; (i) doal scaklklar 20
o
Cnin zerinde olan ve litrede 1 grn altnda
znm mineraller ieren Termal Sular, (ii) hem doal scaklklar 20
o
Cnin zerinde
olan ve hem de litrede 1 grn zerinde znm mineral ieren Termomineral Sular,
(iii) baz zel mineralleri belirli bir konsantrasyon deerinin zerinde olan zel
Termomineral Sular (Karbondioksitli, Tuzlu, Radonlu, Radyumlu, Kkrtl, yotlu,
Florrl, Demirli, Arsenikli, amurlu Sular) ve (iv) yukarda verilen herhangi bir zel
su grubuna girmeyen ve genellikle klorr, slfat ve bikarbonat gibi anyonlar ve sodyum,
kalsiyum gibi katyonlar ieren Karma Sular, Afyonkarahisar ilindeki kaplcalarn
(termal tesisler) su analizlerine bakldnda Karma Sular snfnda olduu,
scaklklarnn genelde 50-98
0
C aralnda deitii ve Gazlgl hari znm CO
2

miktarnn genelde dk seviyede olduu ve grlmektedir.

Gnmzde olduka yaygn bir sektr durumuna gelen inaat sektrnde, yap ve
kaplama malzemeleri olarak farkl tr ve zelliklerde malzemeler kullanlmaktadr.
Kullanm yerine gre malzeme karakteristiini, dorudan etkileyen evresel faktr ve
parametreler u ekilde sralanabilmektedir: Mekanik deformasyonlar, anma, ssal
etkiler, su ve nem etkileri, akustik sorunlar, gne ve atmosfer etkileridir.

Birok yap malzemesinde nem emme ve nem verme yetenei farkl llerdedir.
Gzenekli malzemeler, gelen su ile abucak ve tmyle nemlenir. Bu tr malzemeler,
suyu ancak su buhar eklinde da verebilirler. Duvarlarda nem etkileri ok ynldr.
ncelikle zemin duvarlarnn s yaltm verimi der, bunun sonucunda da youma
suyu oluabilir. Nem sadece fiziksel deil kimyasal hasarlar da oluturur. Balayc
malzemelerin zlp, ayrlmasndan baka, tuzlarn hacim artnn neden olduu
atlama ve kabarmalar grlr. Yzeyde balayan yapsal bozukluklar ierilere doru
ilerler. Sonunda yap elemanlarnn deeri ve etkinlii azalr, yok olur. Yzeysel
slanma ve su emme olaylarnn etkili olduu, basnl su ve kapilarite olaylarnn etkili
olduu, yap elemann evreleyen havann nemi ve hidrotermik olaylarn etkili olduu
duvarlarda grlen terleme ve buhar geirimlilii ile doaltalarda bozulmalar grlr
(ekil 1) (Sark, 1998).

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


251

ekil 1. Termal tesis yaplarnda suyun etkili olduu durumlar

Bu olaylar yapda duvar ve teraslarda grlen terleme ve youma (kondensasyon)
sonucu ortaya kan su birikimleridir. Terleme, daha nce de belirtildii gibi, yap
elemannn yzeyinde scaklk dmesi ile meydana gelen buharn su haline
dnmesidir. Youma ise, farkl buhar basnlarndan dolay yap elemannn
malzemeleri arasnda meydana gelen buharn su haline dnmesi olaydr. Ayrca, slak
krgir binalarda zamana bal olarak grlen nemlilik de bu grup iinde yer alabilir.
Terleme ve youma olaylar, yap eleman iindeki s tutucu malzemenin deerini
drmektedir.

Yap malzemelerine zarar veren sularn banda tatl sular, yani sertlii az olan, iinde
erimi tuzlar ve kire bulunmayan sular gelmektedir. Menba suyunda, dalk yerlerde
kar ile beslenen gl ve akarsularda erimi bulunan havann CO
2
ini balayacak kire
bulunmad iin, bu sular zayf bir karbonik asit etkisi yapar. Suyun asit karakterinde
olduu pH deerinin 7 den kk olmas ile anlalmaktadr. Bu ekildeki agresif tatl
sular, zellikle bnyesinde karbonat bileii bulunduran yap malzemeleri iin zararl
etki yapmaktadrlar. Bu olguda;

H
2
CO
3
+ CaCO
3

Ca(HCO
3
)
2

(1)



reaksiyonu ile suda erimeyen kalsiyum karbonat, suda eriyen bikarbonat haline
getirerek akc bir zellikte, malzemenin ksa bir srede erimesine ve paralanmasna
sebep olmaktadr.

Yap malzemelerine zararl etki yapan dier bir su eidi ise Slfatl Sulardr. Bu sulara,
bataklklarda, slfatl zeminlerde, kanalizasyonda, denizde ve termal sularnda
rastlanmaktadr. Bunlarla temas eden kalkerli doaltalar;

2H
2
O+Na
2

SO
4
+ CaCO
3
CaSO
4
2H2O + CO2 + Na2O (2)

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


252
2deki gibi benzer ekillerde reaksiyona urayarak zamanla iip paralanmaktadrlar.
Esmer renk, rk yumurta kokusu veren hpeli sular analize tabi tutarak slfat
miktarn tayin etmek gerekmektedir. Sudaki SO
3
miktar %0,03` at takdirde suyun
zararl olaca ve koruyucu tedbir almas gerektii kabul edilmektedir. SO
3
miktar
%0,1 oluncaya kadar tedbir alarak korunma salanabilmektedir. %0,1`i aarsa hi bir
tedbir ie yaramamakta ve malzemeyi bu sudan tamamen ayrmak gerekmektedir
(Kocatakn, 1976). Sandkl (Hdai) Kaplcalar termal suyun ierisinde potasyum,
amonyum, magnezyum, demir, alminyum, mangan gibi katyonlar ile klorr, nitrat,
iyodr, hidrofosfat ve hidrokarbonat gibi anyonlar bulunmaktadr. Ayrca metasilikat
asidi ile gazlardan serbest karbondioksite rastlanlmtr.

Baz topraklar ve zellikle killi arazi ve bataklk blgeler, yksek mikdarda eitli tuzlar
ve zellikle magnezyum, kalsiyum, sodyum ve potasyum slfatlar ihtiva ederler. Piritli
arazide de bu cismin, havann etkisi ile oksidasyonu sonucunda serbest H
2
S0
4
veya
slfatlar meydana gelebilir. Bu cisimlerin kaplama talar zerinde eitli etkileri
grlr. Kaplama ta ile dorudan doruya temas etmeseler bile malzemenin
gzeneklilii sebebiyle temel ve toprak hattndan szarak klcallk yolu ile ve rutubetin
yardm ile kaplama talarnn iine nfuz ederek yukar doru trmanrlar. Bu olguda,
havann ve snn etkisi ile uygun bir konsantrasyona eriince billurlarlar. Bu
billurlama hacim genlemesi ile beraber olduu iin yapya mekanik bir etki yapar ve
bu etki kaplama ve deme malzemelerini, patlatacak kadar iddetli olabilmektedir. Bu
eit olaylar, yukarda iaret edildii gibi, snn etkisi dolays ile Gney ve Akdeniz
blgeleri gibi olduka scak iklimli blgelerde daha sk ve belirgin olarak
grlebilmektedir. Termogravimetrik artlar deiip de denge bozulunca bu
billurlamay bir dehidratasyon olay izler. Burada kaplama tann bnyesine yerleen
tuz, sodyum slfat ise, orta derecede bir kuraklkta su buharnn basnc daha dk
olduundan dolay, amorflaan slfat, beyaz bir tuz haline dnerek, zaman iersinde
dklmeye balar. Bu da, malzeme bnyesinde ve yzeyinde arzu edilmeyen bir
durumdur. Bu olay sonucunda, malzemenin mekanik ve dier karakteristik
zelliklerinde nemli derecelerde bir zayflama sz konusu olmaktadr. Yap tekniinde
genelde bu olay, yzeyde ieklenme olarak tanmlanmaktadr (Sark, 1998).

Termal sularn mermer vb. doalta zerine etkisi konusunda literatrde almaya
rastlanmam olup ancak normal sularn pH deiiminin mermere etkisi ile ilgili bir
alma yaplmtr (Singh, 2007). Bu almada Sandkl hdai kaplcalar termal
sularnn scaklk ve tuz ierii parametrelerinin Afyon Beyaz Mermerinin mekaniksel
(basn dayanm), fiziksel (arlk kayb) ve kimyasal (renk deiimi) zelliklerine
etkisi aratrlmtr.

2. MATERYAL VE METOT

almada Afyonkarahisar ilinde hizmet veren Sandkl (Hdai) kaplca sularnn Afyon
yresine ait Afyon Beyaz Mermeri zerindeki etkisi incelenmitir. Sandkl Hdai
sularna ait kimyasal analiz sonulan izelge 1'de verilmitir. pH deerleri 6,6 ile 7,0
arasnda deien sular genel olarak, ntr bir karakter sergilerler. Sandkl Hdai
sularnn toplam zlm madde ierii 1952 ile 2458 mg/lt (ppm) arasnda
deimektedir. Termal kaynaklar en fazla 62-68 Clk bir scakla eriirler.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


253
izelge 1. Sandkl Hdai sularna ait fiziksel ve kimyasal analiz sonular

almada Afyon yresi mermer kullanlmtr. Deneylerde kullanlan mermerler
mineralojik-petrografik, kimyasal, fiziko-mekanik analizleri konusunda bu zelliklerin
belirlenmesi iin DIN normlarna gre Hacim Ktlesi Deneyi iin 4 x 4 x 4 cm, zgl
Ktle Deneyi iin 4 x 4 x 4 cm, Tek Eksenli Basn Dayanm testi iin 7 x 7 x 7 cm, Su
Emme Deneyi iin 4 x 4 x 4 cm boyutlarnda ve ayrca Permeabilite deneylerinde 3.0
cm ap ve 5.0 cm yksekliinde numuneler hazrlanmtr. Mineralojik ve petrografik
zelliklerinin belirlenmesi iin gerekli olan ince kesitlerin hazrlanmasnda MPS2-120
GMN marka cihaz kullanlmtr. Mermerin fiziko-mekanik ve kimyasal zelliklerin
sonular izelge 2de verilmitir.

Doaltalarn znme derecesi, billurlama etkisiyle arlk kayb analizinin yaplmas
sonucu belirlenebilmektedir. Doalta rneklerinin kristal yapsndaki deiim ve dier
mhendislik zelliklerindeki karakteristik etkileim incelenebilmektedir. Doaltalarn
bu olgusal deiim karakteristii, detayl olarak grsel ve deneysel analizlerle
irdelenmitir (izelge 3).

Bu almada, termal sular kimyasal bileenler asndan sembolize etmek iin suni
olarak arlka %1 ila 5 aras tuz ayarlamas yaplm ve bylece tuzlu termal suyun
mermere ne lde etkidii detayl olarak incelenmitir. Mermerin hazrlanan kimyasal
zelti solsyonlar etkisinde, solsyon emilme orannn 168 saatlik zaman srecinde
deiimi ayr ayr incelenmitir. Testlerde uygulanan prensipte, 16 gnlk periyodlarda
Sandkl (Hdai) Kaplca Sularnn Fiziksel ve Kimyasal zellikleri
Fiziksel
zellikler
Renksiz, kokusuz, gazl (serbest karbondioksit (CO
2
): 332 mg/lt)
mg/lt mg/lt
Kalsiyum Ca
+2
182,65 yodr I
-
Eser
Magnezyum Mg
+2
21,90 Florr F
-
4
Sodyum Na
+
299,9 Klorr Cl
-
154,72
Potasyum K
+
42,38 Slfat SO
4
-2
122,45
Demir Fe
+3
0,44 Hidrofosfat HPO
4
-2
0.9343
Mangan Mn
+2
0,26 Hidroarsenat HASO
4
-2
0.0717
Lityum Li
+4
0,046 Bikarbonat HCO3
-
1958,24







Kimyasal
zellikler
Amonyum NH
4
+
0.644 Kalsiyum slfat
CaSO
4

68,70
Fiziko Kimyasal
zellikler
pH: 6,6 7,0
Toplam
Mineralizasyon
(znm
madde ierii)
1952-2458 mg/lt









Termal Su
zellikleri
Scaklk 62-68 C
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


254
4x4x4cm boyutlarndaki mermer numuneleri, zelti iinde bekletmeye maruz
braklm ve numunelerin ilk ilem sonras arlklar 0.001 gr hassasiyetle tartlmtr.
24 saatlik bekletme sonras numuneler, ykanarak kurutulmu ve tekrar zeltide
bekletilmitir. Bu ilem 16 kez tekrarlandktan sonra, mermer numunelerinde meydana
gelen solsyon tutma yzdesi kaydedilmitir. Ayrca, makroskobik olarak renk
deiimi ve yzey grnmndeki deiiklikler fotoraflama teknii ile irdelenmitir.

izelge 2. Afyon Beyaz mermerin fiziko-mekanik ve kimyasal zellikleri

Fiziko-Mekanik zellikler Birimi
(SI System)
Afyon Beyaz
Hacim Ktlesi Deneyi (kg/m
3
) 2740
zgl Ktle Deneyi (kg/m
3
) 2730
Hacimce Su Emme
(%)
0,16
Ktlece su Emme (%) 0,24
Porozite (%) 0,70
Permeabilite (mD) 0,54x10
-2
Basn Dayanm Mpa 68,70
Kimyasal Analizler Arlkca
SiO
2
(%) 0.60
Al
2
O
3
(%) 0.30
Fe
2
O
3
(%) 0.05
MgO (%) 0.18
CaO (%) 55.2
Na
2
O (%) <0.05
K
2
O (%) 0.05
TiO
2
(%) <0.01
P
2
O
5
(%) <0.01
MnO (%) <0.01
Kzdrma Kayb (%) 43.5
Toplam (%) 100

izelge 3. Farkl kaplama talar iin gerekli testler.

: Bu testler, doalta ktle numuneleri zerinde yaplabilir.
: Bu testler, zel durumlar iin gerekli duyulabilir.

Kaplama
Ta
Kullanm Billurlama
Testi
Doygunluk
Katsays
Testi
Porozite Nem/Kuru
Ortam
Testi
Doalta Genel
Kumta Genel
Kumta zel
durumlar

Slate Arduvaz at
Slate Arduvaz Duvar
tepelii

Slate
Arduvaz
Nemli
ortam
demesi

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


255


Doaltan su emme karakteristiine baml olarak gzeneklerine emilen solsyonu
tutma deiimi, numunelerin arlk lmlerinden yararlanlarak tanmlanmaya
allm olup, bu tanmlama iin kullanlan eitlik aada verilmitir.

st
n
2i 1i
1i
i 1
i n
=

=
=
*100
(3)

Burada,
st : Solsyon tutma yzdesi, %

1i
: Numunenin ilk arl, gr,

2i
: Numunenin son arl, gr,
n : Toplam etkileim saysdr


ekil 2. Kapiler su geirimlilik deney dzenei.

Deneyde mermerlerin kullanm yerine gre, deien scaklnn mermer kaplamasnn
su emme karakteristiine etkisini incelemek amacyla, 20
o
C - 200
o
C scaklk ortamnda
tutulan mermer rnekleri zerinde 168 saatlik belirli zaman srelerinde, her 24 saatte
bir kapiler su emme deiimleri llmtr. Mermerin alt yz su ile temasa
getirilerek, belirli bir zaman sresinde klcal olarak yukarya ekilen suyun miktar,
malzeme tartlarak llmektedir (ekil 2). Bu durumda, emilen su miktar (q),
malzemenin su ile temas eden yzeyine (A), suyun dier yzeye gei sresine (t) ve
malzemenin kapilarite katsaysna (k) bal olarak deimektedir. Yap ve/veya kaplama
olarak kullanlan farkl tr malzemelerin su-nem ilikisinde baz olarak kullanlan
parametrik snr deerleri izelge 4de verilmitir.





5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


256
izelge 4. Malzemelerin su-nem ilikisi parametrik snr deerleri (Eri, 1994).

Malzeme
Arlka
Su Emme
%
Basnl Su
Geirimlilik
cm/sn
Kapiler Su
Geirimlilik
cm
2
/sn
Doalta 0.3-5
10
-9
-10
-12
10
-6
-10
-7

imento harc 30-50
10
-9
10
-6

Beton 1-8
10
-7
10
-5

Tula 8-18
10
-6
-10
-8
10
-2
-10
-4

Ahap 15-100 - -
Plastik 0.01-2 - -

Bir malzemenin kapilar su geirimlilik deeri ise u eitlik yardmyla
tanmlanabilmektedir:

q A k * t = (4)
Burada,
q : Emilen su miktar, cm
3
,
A : Malzemenin yzeyi, cm
2
,
t : Suyun malzemeden gei sresi, sn,
k : Kapiler su geirimlilik katsays, cm
2
/sn.

Klcallk katsays (kapiler su geirimlilik katsays) adn alan bu orant katsays,
malzemenin boluk karakteri ile ilgili bir malzeme sabitidir. Bu karakterin ok kark
olmas nedeni ile ancak detay - hassas deneysel incelemelerle belirlenmesi mmkn
olabilmektedir.

Su ile iliki sonucu, su iinde bulunan malzemelerde su emme, yzeysel olarak su ile
temasta bulunan malzemelerde de su geirimlilik nemli olmaktadr. Yukarda da
deinildii gibi su emme karakteristii iin malzemenin porozitesi nemli bir etken
olmaktadr. Zira, malzeme gzeneklerine girmi bulunan suyun scaklk derecesinin
deimesi ile ortaya karaca olay ise donmadr. Donmada kat hale geerek hacim
genilemesine urayan su, malzeme yapsnda i gerilmelere neden olmaktadr. Burada
nemli olan, malzeme boluklarna ne oranda su dolduu, dier bir deile malzemenin
doygunluk derecesinin lsdr. Bu derecenin %80`den kk olmas, malzemenin
donmaya kar dayankl olduunun bir lt olarak kabul edilmektedir (Kocatakn,
1976).

3. SONU VE TARTIMALAR

3.1 Termal Su Scaklnn Mermer zerine Etkisi

Afyon mermerinin kapiler su geirimlilik karakteristii belirli zaman sreleri baznda
analiz edilmitir. Bu incelemede, mermerin yapsal zellikleri de gz nnde
bulundurularak ayr ayr kapiler su geirimlilik karakteristiklikleri scaklk ortamlar
baznda analiz edilmitir. Bu analiz bulgularndan da, incelenen doalta tr zerinde
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


257
kapiler etkileim asndan kullanm yeri spesifikasyonlar tanmlanmaya allmtr
(ekil 3).

20 derece
70 derece
90 derece
120 derece
150 derece
200 derece
zaman (saat)
A F Y O N B E Y A Z I
(cm2/sn) k x10
-10
(cm2/sn) k x10
-10
0 50 100 150 200
2
4
6
8
10
50 100 150 200
8
16
24
32
40
scaklk (derece)
Kapiler su emme (%)
0 100 200 300 400
0
0.1
0.2
0.3
0.4


ekil 3. Afyon Beyaz Mermere Etkileim zaman-kapilarite deiimi ve kapiler su
emmeye ortam scaklnn etkisi.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


258
almada ayrca, mermerin minerolojik ve petrografik adan da incet kesit analizi
yaplarak, kapiler su geirimliliine etkiyen yapsal zellikleride detay olarak
tanmlanmaya allmtr. Mermere ait detay analiz bulgular, aklamal yorumlar ile
birlikte ekil 4de verilmitir.

0.5 mm

ekil 4. Afyon Beyaz mermerlerinin kapilerite etkileimi asndan yapsal grnm

Afyon Beyaz, Afyon kayma olarak bilinen bu mermer, metamorfik bir kayatr.
Mermer granoblastik dokuya sahiptir. kizlenme bandl kalsit kristalleri yap iinde
belirgin bir yer tutmaktadr. Romboedrik dilinimli ikizlenmelere sahip kalsit kristalleri
z ekilli taneler deildir. Kalsit kristallerinde herhangi bir ynlenme gzlenmektedir.
Ayrca kristallerde zonlanma grnmemektedir. Bu mermerin su emme karekteristii,
bu grub iinde dk deerde kalmaktadr.

3.2. Termal Sularn Tuz (Na
2
SO
4
,NaCl ) eriinin Mermer zerine Etkisi

Dier bir incelemede ise, slfat deriiminde, mermer kaplamada kapiler su geirimlilik
katsaysnn deiimi analiz edilmi ve mermer trlerine ait bulgular ekil 5de
verilmitir. ekiller incelendiinde grlecei zere, belirli zaman dilimlerinde ve artan
slfat deriimlerinde, kapilarite katsaysnn deerinin artt veya dier bir deile, su
geirimlilik zelliinin zayflad gzlemlenmektedir. Farkl gzlemle, zemin
nemindeki ayn slfat deriiminde, artan zaman srecinde, su geirimlilik zelliinin
iyiletii belirlenmitir.

Zemin nemi bileiminde bulunabilecek Na
2
SO
4
ve/veya NaCl bileimlerinin, mermer
trlerine ne llerde etkileyebilecei yukardaki blmlerde detay olarak irdelenmeye
allmtr. Nem veya zemin suyunda slfat iyonu veya klor iyonu varlnn,
etkileim zamanna baml karakteristik etkisi ayr ayr her bir mermer tr iin analiz
edilmitir. Bu etkileimler zaman-iyon deriimi-kapilarite ve scaklk deiimi-iyon
deriimi-kapilarite deiimleri bal deikenler olarak ele alndnda, ekil 6da
boyutlu diyagram gsterimleri olarak kompozisyonlar verilmitir. Bu ekiller ayr ayr
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


259
irdelendiinde, zemin nemi ve suyunda bulunan iyonlarn mermerin kimyasal bileimi
ile reaksiyona girerek slfat iyonu ve klor iyonu iin aada belirlenen reaksiyon
dengeleri meydana gelmektedir:

Na
2
SO
4
+ CaCO
3
+ 2H
2
O CaSO
4
2H
2
O + CO
2
+ Na
2
O

(5)

NaCl + CaCO
3
+ 2H
2
O CaCl
2
(6)

24 h
AFYON BEYAZI
(cm2/sn) k x10
-10
72 h
120 h
168 h
Arla Bal
Poroziteye Bal
Kalite Says
1 2 3 4 5 6
0
2
4
6
8
10
12
14
16
18
20
300
350
400
450
500
550
600
650
700
150
200
250
300
350
400
450
500
550
600
, %
kg/cm2
c

ekil 5. Slfat etkileiminde Afyon Beyaz Mermerin karakteristii
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


260
Buradaki NaCl - CaCO
3
reaksiyonu, kimyasal aktivitenin tamamlanma sreci ok uzun
bir zaman almas sebebiyle, reaksiyon kinematiine baml olarak, reaksiyon sonucu ne
tr bileenlerin oluabilecei ok eitlilik arzetmektedir. Bu bakmdan, buradaki
kimyasal denge tamamlanmam olup, oluumun zaman srecindeki deiimine gre
tecrbe edilebilecektir.


ekil 6. Afyon Beyaz doaltainin slfat ve klor iyon etkileimlerindeki ortam
koullarna baml kompozisyonel karakteristii

5. SONULAR

Termal sularn scakl ve tuz (sodyum slfat ve sodyum klorr) ierii mermerin
fiziksel ve mekaniksel zellikleri zerinde nemli etkisinin olduu belirlenmitir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


261
Termal sulara maruz kalan mermerlerin, dier normal suya maruz kalan mermerlere
gre daha fazla ktle kaybna uramaktadr.

Termal Suyun scaklnn artmas, kapiler su emme deerini artrm, dolaysyla daha
fazla termal su mermerin bnyesinden geerken zc tuzlarn mermerin bnyesinde
znmeler yaparak, arlk azalmasna neden olmaktadr. Termal Sularn sodyum
slfat ierii %1den %5e kartldnda, Afyon Beyaz Mermerin basn danaym 570
kg/cm
2
den 450 kg/cm
2
ye ve ktle kayb (birim hacim arlk) ise %0.2 orannda
azald tesbit edilmitir.

Termal tesislerde kaplama ve/veya deme eleman olarak kullanlacak mermerin
normal zeminlerde kullanlacak mermere gre daha ok olumsuz etkiye maruz
kalmaktadr. Bu sebeple, kaplca yer ve duvar kaplamalarnda kullanlacak mermer
trlerinin daha bir dikkatle seilmesi gerektii ifade edilebilir.

6. KAYNAKLAR

Mutlu H., 1996. Afyon jeotermal alanndaki termal sularn jeokimyasal
deerlendirilmesi; Jeotermometre uygulamalar ve akkan mineral dengesi; Doktora
Tezi, Orta Dou Teknik niversitesi, 169 s.
Sark A., 1998. Kalsiyum Karbonat Kkenli Mermerlerin evre Etkileimi ile Fiziko-
Mekanik zelliklerinde Deiim Karakteristikleri. S.D.. Fen Bilimleri Enstits,
Doktora Tezi, Isparta.
Kocatakn F., 1976. "Yap Mhendislerine Malzeme Bilimi", .T.. Yayn,
Say:1060, stanbul
Sark G., 2007. Technical Characteristics of Some Turkish Natural Stones with
Calcium Carbonate Root and Their Usage Fields on Structure and Restoration.
Master Thesis, A.K., Institute of Sciences, Department of MineEngineering,
Afyon.
Erin M., 1994. "Yap Fizii ve Malzemesi", Literatr yaynlar, 2 Nisan, Ankara.
http://afacantermalotel.tripod.com/sular/ozellik.htm.
Lufsky K., 1980. "Yaplarda Su zalasyonu", Suy Mim. Mh.A.., stanbul Marmo
Machine, Italy, 1984.
Singh T.N., Sharma P.K., Khandelwal M., 2007, Effect of pH on the Physico-
Mechanical Properties of Marble Bull Eng Geol Env (2007) 66: 81-87.










5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


262




ELENM MADEN SULARININ RADON
KONSANTRASYONLARI

B. ORUNCAK, H. A. YALIM, R. NAL, . H. SARPN, A. AKKURT

Afyon Kocatepe niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi Fizik Blm, Afyonkarahisar
boruncak@aku.edu.tr

ZET
Radon; renksiz, kokusuz, tatsz, 86 atom numaras ile periyodik cetvelin soy gazlar
snfnda yer alan ve bilinen 28 izotopu bulunan kimyasal bir elementtir. Bu almada
radon ile kastedilen 3,82 gnlk yar mre sahip
222
Rndir. nk
222
Rn hari dier
izotoplarn yar mrleri milisaniye ile 14,6 saat arasnda deimektedir. Radon, kaya,
toprak ve sudaki doal uranyumun radyoaktif bozunmas sonucu oluur. Bu bozunma
zincirinin ana atomlar btn doal malzemelerde bulunabilir. Bu sebeple radon, tm
yzey, kaya ve toprak paralarndan ortama salnabilir. Canllarn gnlk hayatta maruz
kald doal radyasyonun yaklak % 55ini radon tekil etmektedir. Bu bakmdan
insanlar tarafndan tketilen yiyecek ve ieceklerdeki radon konsantrasyonunun bilinmesi
nemlidir.

Maden suyu, jeolojik ve fiziksel olarak koruma altnda olan yeralt sularndan kuyu
alarak veya kaynaktan doldurularak elde edilmi, znm kat madde ierii toplam
250 ppmden daha az olmayan sulara verilen isimdir. znm mineral tuzlar eitli
element ve gaz ierirler. Mineralli sular dier sulardan ayran en nemli zellik,
kaynandan elde edildii anda zel miktar ve oranlarda mineraller ve iz elementler
iermeleridir. Maden sular yerin en derin katmanlarndan kar, kt yerin jeolojik
zelliklerini tar ve magmadan ald karbondioksit gaznn basnc vastas ile yeryzne
kar. Bu k esnasnda getii katmanlardan mineralleri de alarak yoluna devam eder.
Yeraltndaki kayalarda bulunan radyum tuzlarnn znmesinin bir sonucu olarak,
yeralt sularnda radon bulunmaktadr.

Bu almada piyasada bulunan baz ielenmi maden sularnn radon konsantrasyonlar
ve yllk ortalama doz edeerleri tespit edilmi ve bulgular uluslararas standartlarla
kyaslanmtr.
Anahtar kelimeler: Maden suyu, Radon, Yllk ortalama doz




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


263




AFYONKARAHSAR JEOTERMAL ISITMA SSTEMNDE
OLUAN KABUKLAMA VE KOROZYONUN RYZNAR VE
LANGELER NDEXLER LE HESAPLANMASI

THE CALCULATION RYZNAR AND LANGELIER INDEX OF
FORMATION DEPOSITION AND CORROSION AFYONKARAHISAR
GEOTHERMAL HEATING SYSTEMS

BYKSA,A.
1,
* , EROL, S.
1

Afyon Kocatepe niversitesi Fen Edb. Fak. Kimya Bl Afyonkarahisar
absagis@aku.edu.tr
kimyacisinem@hotmail.com


ZET
Jeotermal stma sistemlerde tortu ve korozyon hem kuyularda hemde datm
sistemlerinde ciddi zararlara ve ekonomik problemlere neden olmaktadr. Verilen bir
akkann korozyon kabuklanma karakteristikleri jeotermal akkann bileimine ve
kuyunun operasyon parametrelerine baldr. Korozyon ve kabuklanma prosesleri
tamamen birbirinden ayrlamaz. Bir jeotermal akkanda en az znen bileen (CaCO
3
)
kabuklamann grn asndan allmaldr. Kabuklama ve korozyon prosesleri
incelenirken Scaklk, znm CO
2
, pH, znm tuz ierii, ak hznn CaCO
3

znrlne etkisi gibi eitli faktrlerin etkisi gz nne alnmaldr. Doygunluk
indeksi sadece suyun yrtc kuvvetini ler. Ryznar Kararllk ndeksi hesaplanan
deerler ile alandan elde edilen sonular arasnda yakn bir balant salar ve sonu
olarak bir ok uygulamalarda Langelier indexleri ile yer deitirmitir. Afyonkarahisar
Jeotermal stma sisteminden alnan su rneklerinde pH, znm kat madde (TDS),
toplam sertlik lmleri yaplmtr. Bu lmler sonucunda Ryznar ve Langelier
indeksleri hesaplanmtr. ndex deerleri Jeotermal akkann korozif ve kabuk yapc
zellikte olduunu gstermektedir. Oluan kabuk CaCO
3
tortusu eklindedir.
Anahtar Kelimeler:Ryznar Index, Langelier Index, Toplam sertlik, CaCO
3
tortusu

ABSTRACT
Scaling and corrosion can cause serious damage and economic problems in the course of
production, both to wells and the utilization in geothermal heating systems The corrosion
and scaling characteristics of a given geothermal fluid are determined by the composition
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


264
of the geothermal fluids and the operational parameters of the well. Corrosion and scaling
processes cannot be treated separately. The least soluble component in a geothermal fluid
(CaCO3), is studied from the point of view of scaling. Taking this into consideration, the
influence of various factors, such as temperature, dissolved CO
2
, pH, dissolved salt
content and flowrate on CaCO
3
solubility, corrosion and scaling processes are
investigated. The Saturation Index, however, measures only driving force of a water. The
aim of this contribution is to investigate the solubility of CaCO3 and to model scaling and
corrosion in geothermal waters. The Ryznar Stability Index provides a closer
correspondence between calculated predictions and results obtained in the field, and
consequently has replaced the Langelier in many applications. water samples that are
taken off Afyonkarahisar Geothermal Heating System are measured pH,total dissolved
solid matter (TDS), total hardness. Ryznar and Langelier Indexes are calculated as a result
of these measurements. The values of index show that geothermal fluid is corrosive and
scale properties. Formation scale is form of CaCO3.
Key words: Ryznar Index, Langelier Index, total hardnes, CaCO
3
scale

1. GR

Kabuklama jeotermal su kullanm srasnda ortaya kan, tesis veya sistemlerin
mrn, verimliliini etkileyen nemli oluumlardandr. Gazlama, buharlama ve
soumaya bal olarak ortaya kan kabuklamann ana sebebi CaCO
3
n greceli
znmezliidir. Kabuk oluum mekanizmasnn bilinmesi ve iyi anlalmas buna kar
alnacak nlemlerin ve temizleme metotlarnn seiminde nemlidir(Corsi 1986).
Jeotermal sularn korozyon etkisi, ortamn kimyasal bileimine ok yakndan baldr.
Ortamdaki korozyon yapc iyonlarn yan sra, iindeki CO
2
i kaybetmesine bal pH
deiimleri korozyonu etkileyen dier parametrelerdir. Richter ve Hilbert (2006)
almalarnda Iceland jeotermal blge stma sitemlerini incelemiler. Iceland jeotermal
blge stma sitemlerinde genellikle genel korozyon hzlar olduka dk (1 m.yl
1
),
pH yksek (9,5), iletkenlik dk ve znm oksijen miktar ihmal edilebilir
dzeydedir. Korozyonu nlemek iin elektrokimyasal yntemlerden lineer polarizasyon
yntemi ve elektrokimyasal empedans(EIS) deneyleri yaplm. Lineer polarizasyon
0.001 mV/s ile ok dk tarama hznda kabuk oluumunu gstermemitir. EIS
lmleri ise 10
-5
civarnda difzyon etkileri nedeni ile frekans tamamlayamamtr.
Elektrokimyasal olmayan diferansiyel elektrik direnci lme yntemi en iyi sonucu
vermitir. Banas vd. (2007) H
2
O-CO
2
-H
2
S sisteminde demir alamlarnn korozyon
davrann incelemiler. Sonular ortamda bulunan CO
2
ve H
2
S seilmi scaklk ve
yksek basn altnda H
2
O-CO
2
-H
2
S sisteminde pasif filmin kararlln etkilemitir.
Patzay vd. (2003) almalarnda znrlk denge program olan GEOPROF
bilgisayar programn kullanmlardr. Gaz k noktalarnda derinlik, basn ve
scaklk deerleri llmtr. Program CO
2
, CH
4
ve N
2
nin ksmi basncn belirlemek
iin uygulanmtr. Jeotermal stma sisteminde kullanlan malzemelerin servis mr
tahmin edilmitir.

Bu almann amac stma kayna olarak jeotermal akkann kullanld
Afyonkarahisar ehir ii stma ebekesindeki korozyon ve kabuklama eilimlerini; su
sertlik analizleri, Langelier ve Ryznar ndexlerini kullanarak belirlemektir. AFJET ehir
stma sisteminin mer-Gecek havzasnda bulunan AF11, AF16, AF18, ve AF21
kuyularndan, toplama havuzundan, reinjeksiyondan ve 6 blgenin dn sistemlerinden
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


265
jeotermal su rnekleri alnmtr. Sistemde katodik koruma yaplm ama
uygulanmamaktadr. Jeotermal suda P3 Ferrofos 8402 ticari inhibitr kullanlmaktadr.

2. KABUKLAMA

Jeotermal akkanlar, kullanm srasnda termodinamik davranlaryla metal yzeylere
etki ederek, kabuklama ve korozyon sorunlarna neden olan znm gaz ve kat
maddeler iermektedir. Kabuklama, jeotermal kaynaklardan yararlanma srasnda
oluan en nemli sorunlardan biridir (Gendenjamts, 2005). Jeotermal akkanlar Si, O
2
,
Ca
2+
, SO
4
2-
ve F
-
iyonlar ile doymu haldedirler. Scaklk ve basn deiiklikleri denge
halindeki bu doymu zeltinin kabuklama eilimini arttrr. Kalsiyum karbonat
kelmesi, jeotermal sahalarda ve baz petrol sahalarndaki retim veya enjeksiyon
kuyularnda yer alt ve yerst donanmlarnda daralmalara ve tkanmalara neden olarak
bir takm iletim sorunlarna ve dolaysyla ekonomik kayplara neden olur. Gazlama,
buharlama ve soumaya bal olarak ortaya kan kabuklamann ana sebebi CaCO
3
n
greceli znmezliidir (Patzay vd.,1998). ekil 1de kabuk oluum mekanizmas
akm emas olarak verilmitir.


ekil 1. Kabuk oluumunun mekanizmas

Kalsiyum karbonat kelmesini aklamak iin sudaki karbonat bileenlerinin
davranlarnn bilinmesi gerekir. Karbonatlarn kelmesinde doal olarak en etkin
parametre pHdr. pHn yksek olmas zeltideki karbonat iyonlarnn deriimi
arttraca iin kelmeyi arttrr. znm CO
2
veya karbondioksidin ksmi basnc
zeltide karbonik asit olumasna neden olduu iin pH deerini drmekte
dolaysyla CaCO
3
n kelmesini nlemektedir (Gendenjamts, 2005). Kalsiyum
karbonatn znrl,

scaklk,
kalsiyum iyon oran ve
akkan iinde znm dier elementlere baldr.

Karbonat iyon oran ise karbonat ve bikarbonat iyonlarnn dalmn kontrol eden
akkann pHine baldr. ou jeotermal akkann pH karbondioksit basnc ile
kontrol edilir. Karbondioksit k akkann pHnn artmasna, dolays ile de
kalsiyum karbonatn kelmesine neden olur. Kalsiyum karbonatn akkan iindeki
znrl azalan scaklk ile artar. Bunun anlam, akkann basnc, karbondioksit
kn nleyecek basnta tutulursa kalsiyum karbonat kelmesi nlenebilir. ekil
2de karbondioksidin ksmi basnc ile CaCO
3
n znrl arasnda iliki
gsterilmitir. CO
2
in basnc arttka CaCO
3
n znrl de artmaktadr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


266

ekil 2. 100
o
C deki CaCO
3
-CO
2
-H
2
O iinde basncn fonksiyonu olarak CaCO
3

znrl (Patzay vd.,1998)

Kalsiyum karbonat polimorfik bir mineral olup, yaygn bulunan polimorfu kalsit,
aragonit ve vateritdir. Sulu bikarbonat-karbonat zeltilerinde CO
2
in hidrasyonu ve
dehidrasyonu paralel iki mekanizma ile yrr.

1. reaksiyon mekanizmas (asidik mekanizma)

basamak 1 : CO
2
+ H
2
O HCO
3
-
+ H
+
(1)
basamak 2 : HCO
3
-
CO
3
2-
+ H
+
(2)

2. reaksiyon mekanizmas (alkali mekanizma)

basamak 1 : CO
2
+ OH
-
HCO
3
-
(3)
basamak 2 : HCO
3
-
+ OH
-
CO
3
2-
+ H
2
O (4)

Toplam reaksiyon sulu bikarbonat-karbonat zeltisinden CO
2
desorbe olduunda
oluur [Al-Rawajfeh vd., 2005]

HCO
3
-
CO
2
+ CO
3
2-
+ H
2
O (5)

2.1. Kabuklama ve Korozyonun Oluumunun Langelier ve Ryznar ndexleri
Kullanlarak Hesaplanmas

Ryznar ve Langelier Indexleri bir suyun korozif veya kabuklama eilimli olup
olmadn gsteren niceliklerdir. Aadaki formllerden hesaplanrlar (Bryne, 1995;
WQA, 1993;www.edstrom.com; Stojiljkovic vd., 2006)

Langelier Doygunluk Indexi (LSI)=pH-pHs (6)

pH: akkann llen pH
pH
s
: CaCO
3
ile doygunluk pH
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


267
pHs deiik nomogramlar kullanlarak hesaplanabilir (Ashrae 1995, Carrier 1965) veya
aadaki eitlikten hesaplanabilir :

pHs=(9,3 + A +B)-(C + D) (www.edstrom.com)
Bu eitlikte
A = (log(TDS)-1)/10 TDS ppm olarak
B= (-13,12 log(
o
C +273)) + 34,55 scaklk
o
C olarak
C= (log(Kalsiyum sertlii))-0,4 kalsiyum sertlii ppm olarak
D=log (M alkalite) M alkalite ppm olarak CaCO
3

cinsinden

Ryznar Index : 2pHs-pH (7)

Langelier ve Ryznar Indexleri su ileme endstrisinde su kaynann doasn tahmin
etmek iin genellikle kullanlr. Langelier Doygunluk indeksinin deerlendirilmesi
izelge 1de ve Ryznar kararllk indeksinin deerlendirmesi izelge 2de verilmitir.

izelge 1. Langelier Doygunluk ndeksinin deerlendirilmesi (Carrier, 1965)
LSI Indeks deeri Akkann eilimi
+ 2.0 Kabuk oluumu ama korozif deil
+0.5 Hafif kabuk oluumu ve korozif
=0.0 Dengede ama ukur(pitting) korozyonu mmkn
< -0.5 Hafif korozif ama kabuk oluumu yok
< -2.0 Ciddi korozyon

izelge 2. Ryznar Kararllk ndeksinin deerlendirilmesi (Carrier, 1965)
RSI Indeks deeri Akkann eilimi
< 4.0 Ar kabuklama
4.0-5.0 Ar kabuk oluumu
5.0-6.0 Hafif kabuk oluumu
6.0-7.0 Kk kabuk veya korozyon oluumu
7.0-7.5 Ciddi korozyon
7.5-9.0 Ar korozyon oluumu
>9.0 Korozyon tolere edilemez

RSI ve LSI hesaplanarak bir akkann korozyon ve kabuk oluturma eilimi nceden
tahmin edilebilir. Her iki yntemde CaCO
3
n doygunluunu esas alr.

3. SU SERTL

Suyun ierdii znm kalsiyum ve magnezyum tuzlar, sularn sertliini belirler.
Sularn sertlii, uygulamada yaygn olarak ierdikleri sertlik veren maddelerin CaCO
3

cinsinden miktar ile (yani mg/L CaCO
3
olarak) belirlenir. Sertlik ikiye ayrlr

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


268
Geici sertlik (alkali sertlii)
Kalc sertlik

3.1. Geici Sertlik

Suyun ierdii kalsiyum ve magnezyum bikarbonat tuzlarnn miktarn belirler. Su
stld zaman geici sertlik veren maddeler karbondioksit vererek ayrr. Kalsiyum
karbonat ve magnezyum hidroksit kerek ayrlr. (Bunlarn znrlkleri scaklkla
ters orantldr.) Bu ekilde stlarak giderilen sertlie geici sertlik denir.

3.2. Kalc Sertlik

Magnezyum ve kalsiyum slfat, klorr ve nitrat tuzlarndan oluan sertlie ise kalc
sertlik denir. Kalc sertlik veren maddeler s ile ayrmaz. Bu tuzlar ntr olup, alkalite
oluturmaz ve s aktarm yzeylerinde sert birikinti olutururlar.

Geici sertlik ile kalc sertliin toplamna, toplam sertlik ( ya da sertlik btn)
denir. Sertlik magnezyum ve kalsiyum tuzlarndan olutuundan bazen magnezyum ve
kalsiyum sertlii diye de ikiye ayrlarak tanmlanabilirler. Yeralt sularndan znen
kaya ve minerallerdeki Ca
2+
ve Mg
2+
iyonlar, suyun sert olmasna neden olur. Suyun
sertlii, sertlik dereceleri olarak ifade edilir. En yaygn kullanlan Fransz, ngiliz ve
Alman sertlik dereceleridir. lkemizde Fransz sertlik derecesi kullanlmaktadr (
atalta, 1985).

izelge 3. Sertlik derecelerine gre sularn snflandrlmas
(http://www.kazancionline.com/,http://www.mayerkimya.com/endustriyel.htm,http://w
ww.cevretek.com/,http://www.coskunaritma.com/anatur.asp,
http://www.detayaritma.com/)

Suyun sertlii Alman Fransz ngiliz
ok yumuak 0-4 0-7.2 0-5
Yumuak 5-8 7.3-14.2 6-10
Orta sert 9-12 14.3-21.5 11-15
Olduka sert 13-18 21.6-32.5 16-22.5
Sert 19-30 32.6-54.0 22.5-37.5
ok sert 30dan fazla 54den fazla 37.5tan fazla
1 Fransz SD=0,56 Alman SD=0,7 ngiliz SD

4. MATERYAL VE YNTEM

4.1. Su Analizleri

Korozyon olay ve kabuklamann incelenmesi iin jeotermal kaynak su rnei ve ehir
ii geri dn hatlarndan su rnekleri alnmtr. Su rneklerinin pH, gerilim deerleri
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


269
WTW pH 330i/SET pH metre ile, iletkenlik, TDS ve tuzluluk deerleri WTW cond
330i/SET kondktometre ile llmtr.

a) Toplam sertlik deneyleri TS 266ya gre yaplmtr. Buna gre 10 ml jeotermal su
erlene alnr zerine 0,2 ml NH
3
/NH
4
+
tampon zeltisi, spatl ucu ile ok az
eriochromo black T indikatr ilave edilerek 0,01 M EDTA zeltisi ile renk arap
krmzsndan maviye dnene kadar titre edilir. Toplam sertlik aadaki formlden
bulunur;

1000
10 ) (
) / ( ) / ( ) (
) (
3
x
x ml V
mol g xMA L mol xM ml V
FSD lik Toplamsert
rnek
CaCO EDTA EDTA
= (8)
V
EDTA
: Harcanan 0,01 M EDTA zeltisi
M
EDTA:
0,01 M EDTA zeltisi molaritesi
MA
CaCO3
: CaCO
3
n mol ktlesi
V
rnek
:Alnan jeotermal su miktar ml olarak

b) Geici sertlik: 10 ml jeotermal su erlene alnr. 2 damla metil oranj indikatr
damlatlr. 0,02 N H
2
SO
4
ile renk sardan portakal rengine dnnceye kadar titre edilir.
Aadaki formllerden metil oranj alkanitesi ve geici sertlik bulunur.

) / ( 20 ) ( :
4 2
L mg x ml V alkanitesi Metiloranj
SO H
(9)
rnek
SO H
V
L mg x ml V ) / ( 20 ) (
D) sertlik(FS Geice
4 2
= (10)
VH
2
SO
4
: Harcanan 0,02 N H
2
SO
4
miktar ml olarak
20 : evirme faktr
V
rnek
:Alnan jeotermal su miktar ml olarak

c) Ca
2+
sertlii: Aadaki gibi bulunur.
Saf su iin harcanan 0,01 M EDTA (ml):a
0,01 N CaCO
3
iin harcanan 0,01 M EDTA (ml) : b
Jeotermal su rnei iin harcanan 0,01 M EDTA (ml) : c

100
) (
) (
3
2
x
a b
a c
olarak CaCO
L
mg
sertlie Ca

+
(11)


5. DENEYSEL BULGULAR VE TARTIMA

Yaplan lmler sonucu elde edilen pH, TDS, Ca
2+
sertlii, alkali sertlii ve toplam
sertlik, pH lm deerleri ve hesaplanan pHs deerleri izelge 4de, Langelier
doygunluk indeksi ve Rynar Kararllk ndex deerleri izelge 5de verilmitir.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


270
izelge 4. Jeotermal akkan ieren rneklerin TDS, Ca
2+
sertlii, alkali sertlii ve
toplam sertlik pH lm deerleri ve hesaplanan pHs deerleri

TDS
(ppm)
Ca
2+

sertlii
(ppm)
Alkali
sertlik
(ppm)
Toplam Sertlik
(FSD)
pH pH
s

AF21 798 633 17.0 55 8.08 7.950
AF16 805 633 15.4 46 7.90 7.990
AF18 802 717 21.0 64 7.50 7.820
AF11 798 717 31.6 76 8.00 7.616
Reinjeksiyon 807 750 16.0 43 7.80 7.911
Toplama
havuzu
802 550 16.0 50 7.90 8.040
1.blge dn 803 633 19.4 50 7.80 7.890
2.blge dn 805 633 20.0 55 8.00 7.881
3.blge dn 805 633 21.0 60 7.90 7.861
4.blge dn 880 550 23.0 70 8.10 7.884
5.blge dn 803 717 18.0 70 7.90 7.860
6.blge dn 547 217 11.0 45 7.80 8.584

Ca
2+
ve Mg
2+
sularda sertlik olutururlar. Tek bana sertlik herhangi bir problem
yaratmaz. Bir kalsiyum zeltisi pH 3de sertlie neden olur ama tortu oluturmaz. Ca
2+
,
Mg
2+
ve alkalite (CO
2
) kombinasyonunun varl su iinde sertlie neden olur ve kabuk
oluumuna sebep olabilir (WQA,1993). Is transfer yzeylerinde kabuk oluumu s
transferini azaltr. Kabuk borunun iinde ise akkan akn snrlar. Jeotermal suda
CaCO
3
ve Mg(OH)
2
oluma hz scaklk, pH, bikarbonat iyonlarnn deriimi, CO
2
in
serbest braklma hz, Ca
2+
ve Mg
2+
iyonlarnn deriimi ve toplam znm kat
madde (TDS) miktarna baldr. TDS su kaynann kalitesinin genel bir gstergesidir.
TDS arttka suyun kalitesi bozulur (www.edstrom.com).

Tm rnekler iin LSI deerleri incelendiinde pH=7.8 ve 7.9 olduunda indeks
deerleri (izelge 1, ekil 4) jeotermal akkann hafif korozif olduunu ve kabuk
olumadn gstermektedir. Bu blgeler AF16, AF18 kuyusu, reinjeksiyon, toplama
havuzu ve 1. blge dnleridir. AF21 kuyusunda ise pH 8.08 (izelge 4) ve LSI
+0,130 bu deerler jeotermal akkann dengede olduunu ama pitting (ukur)
korozyonunun mmkn olabileceini gstermektedir. 6. blge dnnde ise LSI
deerleri ciddi korozyon olduunu gstermektedir. TDS deerlerinin (izelge 4) LSI
deerlerinin hesaplanmasnda pek etkili olmad grlmektedir. Sadece su kaaklarnn
olmad 6. blgede TDS deerinin en kk olmas ciddi korozyona neden olmutur.
Ca
2+
sertlii (izelge 4) 6. blgede ok az . 6. blgede sadece korozyon olmakta kabuk
olumamaktadr. Ca
2+
sertlii toplama havuzunda 550 ppm LSI deerlerine gre sistem
dengede ama ukur korozyonu mmkn. Alkali sertlik (izelge 4) AF11de en yksek
deerde olmakla birlikte LSI deeri sistemin dengede olduunu ama pitting korozyonu
olabileceini tahmin etmaktedir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


271
izelge 5. Jeotermal akkan ieren rneklerin hesaplanan LSI-RSI deerleri ve
yorumlar.

LSI
index
RSI
index
Yorum LSI Yorum RSI
AF21 +0.130 7.820 kabuk oluumu ama korozif deil Ar korozyon
AF16 -0.091 8.082 Hafif korozif ama kabuk oluumu yok Ar korozyon
AF18 -0.320 8.140 Hafif korozif ama kabuk oluumu yok Ar korozyon
AF11 +0.384 7.232
Dengede ama ukur(pitting) korozyonu
mmkn
Ciddi
korozyon
Reinjeksiyon -0.111 8.022 Hafif korozif ama kabuk oluumu yok Ar korozyon
Toplama
havuzu
-0.140 8.180 Hafif korozif ama kabuk oluumu yok Ar korozyon
1.blge dn -0.090 7.980 Hafif korozif ama kabuk oluumu yok Ar korozyon
2.blge dn +0.119 7.762
Dengede ama ukur(pitting) korozyonu
mmkn
Ar korozyon
3.blge dn +0.039 7.822
Dengede ama ukur(pitting) korozyonu
mmkn
Ar korozyon
4.blge dn +0.216 7.668
Dengede ama ukur(pitting) korozyonu
mmkn
Ar korozyon
5.blge dn +0.040 7.820
Dengede ama ukur(pitting) korozyonu
mmkn
Ar korozyon
6.blge dn -0.784 9.368 Ciddi korozyon
Korozyon
tolere edilemez

RSI deerleri (izelge 2, ekil 5) 7 ile 9,368 arasnda deimektedir. AF11
akkannda pH=8 ve alkali sertlii en fazla ciddi korozyon olmaktadr. 6. blgede ise
RSI deeri 9,368 korozyon tolere edilemez. Alkali sertlii 6. blgede en az. Kabuk
oluumu pH=8den sonra oluyor. Dier blgelerde ise ar korozyon olmaktadr.

AFJET jeotermal stma sisteminde genel olarak btn kuyulardan gelen sular toplama
havuzunda toplanp inhibitr ilave edilmektedir. inde znm olarak bulunan gazlar
(O
2
, CO
2
, H
2
S, NH
3
vs. ) uzaklatrldktan sonra jeotermal akkan tanmaktadr.
ehirde stma amal kullanlan jeotermal akkan tekrar gelerek reinjeksiyon ile stma
sistemine tekrar baslmaktadr. Bunun nedeni ksmen de olsa uzaklaan CO
2
sisteme
tekrar katarak pHn artmasna engel olmak ve kabuk oluumu azaltmaktr.

Tm sistemde toplam sertlik deerleri (izelge 4, izelge 3) incelendiinde sularn
hepsinin sert su olduu hatta AF21, AF18, AF11, 2., 3., 4.ve 5. blgelerin geri dn
sularnnda ok sert olduu grlmektedir. FSD deerlerine gre sertlikleri 32,6-54
aras olan sular sert sular (izelge 3) 54 den byk olan sular ok sert sular olarak
tanmlanmaktadr. Sularn sertlii ok yksek olduu iin kabuk oluumuda olmaktadr.
Geici sertlikleri ok dk , kalc sertlikleri ok fazla. Kalc sertlik suda znm
olan Ca
2+
ve Mg
2+
tuzlarnn klorr ve slfat iyonlarndan geici sertlik ile HCO
3
-

tuzlarndan kaynaklanmaktadr.

Toplama havuzu ve reinjeksiyon kuyusunun deerlerini (izelge 4) karlatrlacak
olursa ; pH deerleri arasnda 0.1lik bir fark var. TDS miktarlarda hemen hemen ayn
ama toplama havuzunda Ca
2+
sertlii 550 ppm iken reinjeksiyonda 750 ppm olarak
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


272
bulunmutur. Buda sistemde jeotermal akkann boruyu oluturan bileenleri
zdn veya nceden oluan kabuklar zdn gstermektedir. Toplama
havuzunda CO
2
gaznn uzaklamas da kabuk oluumunu desteklemitir. Toplam sertlik
toplama havuzunda 50 FSD iken reinjeksiyonda toplam sertlik azalm ama Ca
2+
sertlii
artm. Buda sistemde CaCO
3
kabuklamas olduunu gstermektedir.

Gerek pH deeri doygunluk pHs deerinden kk ise LSI negatif olur ve su ok
snrl tortu potansiyelindedir. Gerek pH, pHs den byk ise LSI pozitifdir su CaCO
3

ile doygundur ve kabuk oluumu eilimindedir. Artan pozitif LSI deerleri kabuk
oluum potansiyelini arttrr. LSI sadece suyun yrtc kuvvetini gsterir. Caun daha
yksek deriimi, TDS ve alkalinite kabuk oluum eilimini arttrr. RSI ve LSI deerleri
(izelge 1,2; ekil 4,5,6) tm sistem iin karlatrldnda iki deerde de korozyon
olmaktadr. RSIde tm sistemde genelde ar korozyon olduunu gstermektedir.
ehir ii datm blge sular karlatrldnda 2,3,4,5. blgelerde LSI deerleri
(izelge1, ekil 4) sistemin dengede olduunu ama pitting korozyonu olabileceini
gstermektedir. 1. blgede ise hafif korozyon oluumu var ama kabuk olmamaktadr. 6.
blgede ise RSI ve LSI deerleri (izelge 1,2; ekil 4,5,6) ciddi ve ar korozyon
olduunu gstermektedir. ekil 3 blgelere gre jeotermal akkanlarn pH deiimleri
grlmektedir.

7,2
7,4
7,6
7,8
8
8,2
pH
A
F
2
1
A
F
1
6
A
F
1
8
A
F
1
1
R
e
i
n
j
e
k
s
i
y
o
n
t
o
p
l
a
m
a

h
a
v
u
z
u
1
.

b

l
g
e

d

2
.

b

l
g
e

d

3
.

b

l
g
e

d

4
.

b

l
g
e

d

5
.

b

l
g
e

d

6
.

b

l
g
e

d


ekil 3. Blgelere gre jeotermal akkanlarn pH deiimleri

ekil 4 ve 5de srayla blgelere gre Langelier ve Ryznar indexlerinin blgelere gre
deiimi verilmektedir.

RSI ve LSI deerleri (izelge 1,2; ekil 4,5,6) korozyon ve kabuk oluumu hakknda
bilgi vermektedir. Daha ok kabuk oluumunun doruluu hakknda nemli bilgiler
verirler. pHs deerleri 7,616 ile 8,584 arasnda deimektedir. Sadece AF21 kuyusunda
hafif kabuk oluumu olmakta dier sistemlerde korozyon olmaktadr. Kabuk oluumu
iin pHs CaCO3n doygunluk deerine yakn olursa her an kabuk oluabilir deeridir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


273

ekil 4.Blgelere gre Langelier indexlerinin deiimi


0
2
4
6
8
10
A
F
2
1
A
F
1
6
A
F
1
8
A
F
1
1
R
e
i
n
j
e
k
s
i
y
o
n
t
o
p
l
a
m
a

h
a
v
u
z
u
1
.

b

l
g
e

d

2
.

b

l
g
e

d

3
.

b

l
g
e

d

4
.

b

l
g
e

d

5
.

b

l
g
e

d

6
.

b

l
g
e

d

RSI

ekil 5. Blgelere gre Ryznar indexlerinin deiimi

Sistemde kullanlan akkan daha ok korozif zelliktedir. Kabuk oluumu pek az
olmaktadr. Afjet jeotermal stma sisteminde kullanlan jeotermal akkan kabuk
oluumundan ziyade korozif zellii ile deerlendirilmelidir. ekil 6da ise blgelere
gre pH, Langelier index ve Ryznar ndexlerinin deiimi gsterilmektedir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


274
-2
0
2
4
6
8
10
A
F
2
1
A
F
1
6
A
F
1
8
A
F
1
1
R
e
i
n
j
e
k
s
i
y
o
n
t
o
p
l
a
m
a

h
a
v
u
z
u
1
.

b

l
g
e

d

2
.

b

l
g
e

d

3
.

b

l
g
e

d

4
.

b

l
g
e

d

5
.

b

l
g
e

d

6
.

b

l
g
e

d

pH
LSI
RSI

ekil 6. Blgelere gre pH, Langelier index ve Ryznar ndexlerinin deiimi

6. SONU VE NERLER

1. Hesaplanan LSI ve RSI deerlerine gre jeotermal akkan korozif zellik
tamaktadr.
2. Kabuk oluumu snrda ve ya ok az olmaktadr.
3. Artan TDS, alkalite ve sertlik kabul oluumunu desteklemektedir.

Kalsiyum karbonat kabuklamas alttaki ilemlerle engellenebilir:

a) Svy basn altnda tutarak gaz kalarn engelleneilir,
b) pH ve CO
2
nin ksmi basnlarn kontrol edilerek karbonat/bikarbonat
dengesini kontrol edilebilir,
c) Kabuklamay engelleyen kimyasallar (inhibitrler )ilave edilebilir,
d) Koruyucu kaplamalar kullanlabilir,
e) Maddi olanaklar erevesinde elyafla desteklenmi fiberglas plastik (FRP) borularn
kullanm hem maliyet hem de iletme kolayl ve korozyona dayankllk asndan
tercih edilebilir. f)Bunlara ek olarak boru hatt korozyona kar katodik koruma
uygulamas ile korunmaldr.





5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


275
TEEKKR

Yazarlar bu almada AFJET Tesislerindeki almalar srasnda bilgi ve deneyimlerini
aktaran ve destekleyen AFJET yetkililerine katklarndan dolay teekkr eder.

7.KAYNAKLAR

Al-Rawajfeh, A. E., Gladeb, H., Ulrich, J., 2005. Scaling in multiple-effect distillers:
the role of CO
2
release, Desalination, 182, 209219
Ashrae, A.,1995, Chapter 44-Corrosion control and Water Treatment, handbook of
HVAC Applications, American Society of Heating Refrigeration and Air
Conditioning Engineers, Atlanta , G.A.
Byrne, W., 1995, Reverse Osmosis, A practical guide for Industrial user, Tall oaks,
Publishing Inc. Littleton CO, p:111-114,
Bana, J., Lelek-Borkowska, U., Mazurkiewicz, B. ve Solarski, W., 2007. Effect of
CO
2
and H
2
S on the composition and stability of passive film on iron alloys in
geothermal water, Electrochimica Acta, 52(18), 5704-5714
Carrier Air Conditioning Company, 1965. Handbook of Air Conditioning System
Design, McGraw-Hill Books, New York
Corsi, R., 1986, Scaling and corrosion in geothermal equipment; problems and
preventive measures, Geothermics, 15(5-6), 839-856
atalta, ., 1985. Kimyasal Proses Endstrileri 1, nklap Kitabevi, stanbul, 500 sayfa
Gendenjamts, OE., 2005 The United Nations University, Geothermal Training
Programme, Interpretation Of Chemical Composition Of Geothermal Fluids From
rskgsstrnd, Dalvk, And Hrsey, NIceland And In The Khangai Area,
Mongolia, Reports Number 10, Reykjavik, Iceland
Patzay, G., Stahl, G., Karman, F.H. And Kalman, E., 1998. Modeling of scale formation
and corrosion from geothermal water, Electrochim. Acta, 43, p.137-147
Patzay, G.,Karman, F.H., Rota,G., 2003. Preliminary investigations of scaling and
corrosion in high enthalpy geothermal wells in Hungary, Geothermics, 32, 627-638
Richter, S., Hilbert, L.R., ve Thorarinsdottir, R.I., 2006. On-line corrosion monitoring
in geothermal district heating systems. I. General corrosion rates, Corrosion
Science, 48(7), 1770-1778
Stojiljkovic, D.T., Stojiljkovic, S.T., Mitic, N.C., Pejic, D.M. and Petrovic, M.D., 2006.
Pilot plant for explotation of geothermal waters, Thermal Science, 10(4), 195-203
TS 266
(http://www.kazancionline.com/
http://www.mayerkimya.com/endustriyel.htm
http://www.cevretek.com/
http://www.coskunaritma.com/anatur.asp
http://www.detayaritma.com/)
http://www.edstrom.com




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


276




POLONYADAK JEOTERMAL ENERJ KAYNAKLARI

GEOTHERMAL ENERGY SOURCES IN POLAND

PIEKOWSKI, C. A.

Poland


ZET
Bu alma yenilenebilir enerji kaynaklarnn poplerliinin artndaki faktrleri
kapsamaktadr. Polonyada retilen toplam enerji ierisinde yenilenebilir enerjinin,
bilhassa jeotermal su yataklarnn, oran hala dktr. Bu almada, Polonyadaki alt
jeotermal enerji retim santrallerini kapsayan jeotermal jeneratrn teknolojik plan ve
bunlarn uygulama riskleri anlatlmtr.
Anahtar Kelimeler: Yenilenebilir enerji kaynaklar, jeotermal g, stma sistemleri ve
aktiviteleri.

ABSTRACT
The study presents the factors in increasing popularity of renewable energy sources. It
has been noted that the contribution of renewables - including thermal water deposits - in
the overall energy generation in Poland, is still small. Basing on one of the six
geothermal heat plants in Poland, the technological plan of a geothermal generator, and
its operational risks, have been presented in the paper.
Key Words: Renewable energy sources, geothermal power, heating systems and
facilities.

1. INTRODUCTION

In Poland, renewable energy sources like solar power, hydro power, geothermal power,
wind power and biomass amount to 3% of all energy used. Despite the fact that Poland
has advantageous geothermal properties, the remaining 97% of energy comes from
traditional fossil fuels. Geothermal power can be used to generate electricity and heat. It
is possible to exploit geothermal resources in 80% of the country. The manufacturing
cost of geothermal power is 0,5 - 5 USA cents for 1kWh of thermal power, 2 - 5 USA
cents for 1kWh of electric power, which makes it the cheapest of all renewables. The
investment cost of installations and facilities is less than $1000 for 1KW of power.

2. THE MOTIVATION FOR INCREASING POPULARITY OF RENEWABLE
ENERGY SOURCES.

Before the admission to the European Union in 2004, The Government of the Republic
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


277
of Poland pledged to increase the consumption of clean energy to 7.5% of all energy
consumed by 2010. In the beginning of 2007, clean energy supplied only 2,5 - 3,5% of
all power used. The Directive of the EU of 1993 on CO2 emission. The steps taken in
the framework of the directive were judged to be insufficient. Thus The European
Parliament drew up the next directive (2002/91/EC, 2002). Both directives define
requirements in respect to raised standards of energy utilization in buildings in the
European Union. Residential and commercial buildings consume more than 40% of all
energy used in the EU. Hence the European Community's operational plan is executed
in two directions:
- curbing the overall use of energy;
- increasing the employment of renewable energy sources.

The Sejm of the Republic of Poland aims to accelerate the development of power
engineering that uses renewables. Appropriate legislation is being drawn up. Currently,
legislators are gathering experts' opinions. In one of the drafts of the government's "The
strategy for developing power engineering based on renewables by 2025 directive, it
has been stated that by 2010, the use of renewable energy in Poland should amount to at
least 12,5%. The plan is in accordance with the Directive no. 2001/77/WE,
(2001/77/WE, 2001) - on supporting generation of electricity from renewable energy
sources. The latest directives of the European Council setting the limit up to 20% of
clean energy employment by 2020 result in stricter requirements that have to be met by
the member states.

3. THE USE OF GEOTHERMAL WATERS FOR ENERGY IN POLAND

It was only in the last decade that geothermal waters started to be used as an energy
source in Poland. Up to the 1990s, warm thermal waters were used for recreation and
medicinal baths.

Six geothermal generators were built and put into use between 1993 and 2004 (See
Table 1). Several years of operation of the generators allows for evaluation of their
performance. The evaluation presented later in this paper has been written basing on the
example of the geothermal heat plant in Pyrzyce in the North-West part of Poland.

4. OPERATIONAL RISKS OF GEOTHERMAL HEAT PLANTS

4.1 The technological plan of the geothermal heat plant in Pyrzyce

The main generator, which has the thermal water intake of the maximum power at
13MW - with peak demand gas boilers, is located in Pyrzyce. The plant works
together with two geothermal doublets (GT -1/2 and GT 3/4) exploiting thermal water
resources of the average container temperature of 60 65 C located at the depth of
1500 1650m. The plan of the installation is presented in the Fig. 1.

Heat is absorbed from thermal waters in two heat exchangers. The first ones power
capacity is 8,5 MW. The second, the heat absorption pumps exchanger, has the power
capacity of 6,3 MW. The installation uses big - capacity heat pumps (8MW) powered by
high temperature boilers (16MW) with economizers (2MW). The plant is equipped
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


278
with low temperature peak demand water boilers with the combined power capacity
of 20MW with economizers power capacity of 2,4 MW.


Fig. 1 The schematic diagram of the geothermal heat energy plant in Pyrzyce.(Nowak
and Stachel, 2005).

Table.1 Basic information about the geothermal heat plants in Poland.
Parameters Localization Baska
B.Dunajec
Pyrzyce Mszczanw Uniejw Baska N;
B.Dunajec
Somniki
Openning
date
1994 1996 1999 2001 2001 2002
Water
temperature
C 86 61 40 67-70 76-80 17
Depth of
deposit
M 2000-3000 1500-
1650
1600-1700 2000 2500 300
Mineralizatio
n
g/l 3,0 120 0,5 6,8-8,8 3,0
Production
Capacity
Sq.m./h 120 2x170 60 68 550 260
Overall
power
MWt 9 50 12 4,6 125 3,5

Hot water is delivered to recipients through the pipe networks forming a low
temperature municipal heat distribution network. Temperature of circulating water
varies from 60 C (summer) to 95 C (winter) reaching the short lasting maximum of
100 C. Heat recipients use heating systems coordinated with the municipal heat
distribution network. Their work is based on plate heat exchangers powering central
heating, and supplying warm running water. Every exchanger is equipped with a device
regulating the temperature in the central heating system, and that of warm running
water. Every system is equipped with a control device allowing for weather adjustment.

4.2 Operational risks of geothermal heat plants

Using modern heat distribution units, the heating network powers old central heating
systems designed for high temperature powering waters (95/70 C). The temperature of
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


279
reverse network water should be as low as possible. High temperature of reverse
network water decreases efficiency of geothermal heat. One possible solution is to
modernize existing heating systems by replacing high temperature installations for
those based on low temperature powering waters. Because of the practical
inconvenience, or even impossibility, of such actions, it is necessary to seek other
solutions which would lower the temperature of reverse network waters. One option is
to join high and low temperature installations. Greater use of low temperature
heating increases the efficiency of using geothermal power in overall heat consumption.

In order to minimize costs of operation of a geothermal heat plant, it is advisable to put
geothermal power into complex use best in the cascade system of heat distribution.
It is important to modernize existing heating systems and facilities while developing a
geothermal heat plant.

5. CONCLUSIONS

The issues of using thermal waters for energy, and operational risks of geothermal heat
plants presented herein on the example of the plant in Pyrzyce can be referred to other
generators powered by thermal waters in Poland.
Any solutions for employing geothermal power are determined by local conditions.
The amount of heat absorbed in geothermal exchangers rise together with the increase
of temperature of thermal water absorbed, and the decrease of temperature of reverse
network water.
It is advisable to adapt heating systems for low temperature heating especially when
the temperature of thermal water is relatively low.
It is very efficient when a geothermal heat plant has separate installations for low and
high temperature heating.

REFERENCES

Sokoowski J., Kozowksi R.H. and Zimny J., (2005). Poland in the XXI c. the new
vision and strategy of development, The foundation of family support.
UE93/76/EEC, (1993). The directive UE 93/76/EEC of 13.09.1993 on reducing CO2
emission through increasing energy management efficiency.
2002/91/EC, (2002). The directive of the European Council 2002/91/EC of 16.12.2002
on raised standards of energy utilization in buildings.
2001/77/WE, (2001). The directive of the European Community 2001/77/WE of 2001
on supporting the employment of renewable energy sources for generating
electricity.
The summit of The European Council on 8 9 March, hosted by Germany.
Nowak W., Stachel A.A,.(2005). The ways of development of heating installations
powered by geothermal heat plants, XI International Conference AJR Conditioning
Protection and District Heating, Wrocaw Szklarska Porba.
Nowak W, Stachel A., (2004). The possibility of using some renewable energy sources
in Poland. The Academic Publishing Office of the Szczecin Polytechnic, Szczecin.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


280




GNEN TERMAL SULARININ KULLANIM ALANLARININ VE
BLGEYE KATKILARININ DEERLENDRLMES

EVALUATION OF USE FIELDS OF THERMAL WATER SUPPLIES IN
GONEN AND CONTRIBUTIONS TO THE REGION

ASLAN, A.
1
, YKSEL, B.
2
, ASIMGL, B.
3
, AKYOL, T.
4

1
Balkesir niversitesi, Gnen Meslek Yksekokulu, Gnen
asiye_aslan@yahoo.com
2
Balkesir niversitesi, Mhendislik Mimarlk Fakltesi Makine Mhendislii Blm, Balkesir
byuksel@balikesir.edu.tr
3
Balkesir niversitesi, Mhendislik Mimarlk Fakltesi Mimarlk Blm, Balkesir
basimgil@balikesir.edu.tr
4
Balkesir niversitesi, Mhendislik Mimarlk Fakltesi Makine Mhendislii Blm, Balkesir
akyol@ balikesir.edu.tr


ZET
Jeotermal enerji dnyada ve lkemizde nemi gittike artan bir yenilenebilir enerji
kaynadr. Jeotermal enerjinin kullanm alanlar genel olarak iki gruba ayrlabilir: yksek
scaklkl kaynaklar-elektrik retimi, orta ve dk scaklkl kaynaklar direkt kullanm
uygulamalar. Byk jeotermal kaynak kapasitelerine sahip lkemizde, zellikle son
yllarda, gerek dorudan kullanm gerekse elektrik retimi konularnda ciddi yatrmlar
yaplmaktadr. Bunun sonucu, zellikle dorudan kullanm uygulamalarnda, Trkiye
dnyadaki ilk be lke ierisinde yer almaktadr. Jeotermal enerjinin dorudan kullanm
alanlar; bireysel hacim stmasndan, blge stmaya, sera stmasndan, endstriyel
kullanma, modern balneoloji ve fizik tedavi uygulamalarna kadar uzanmaktadr.

Gnen jeotermal sahas kaplca tedavisi asndan kullanlan en eski termal alanlardan
biridir. Gnmz itibariyle Gnendeki termal sular; 2540 konutun ve 795 yatak
kapasiteli toplam be termal otelin stma ve scak su ihtiyacn karlamakta, toplam 7
termal havuzun su ihtiyacn salamakta, ayrca 75 hasta kapasiteli fizik tedavi nitesinin
termal tedavi su gereksinimini ve 40 adet tabakhane tesisinin proses suyunu
salamaktadr. Yaplan alma ile, Gnen termal sularnn kullanm alanlar ve blgeye
katklar incelenmitir.
Anahtar Kelimeler: Jeotermal enerji, Dorudan kullanm



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


281
ABSTRACT
Geothermal energy is a renewable energy resource whose importance is increasing
gradually in the world and in our country. The use of geothermal resources can divided
into two general categories: high temperature electric power generation, intermediate and
low temperature direct use applications. In our country, which has a great geothermal
energy capacity, there are significant investments both in the fields of direct use and
power generation, recently. As a result, particularly in the fields of direct use, Turkey
takes place in the first five countries in the world. The direct use applications of
geothermal energy varies from individual heating to district heating, greenhouse heating,
industrial use, modern balneology and physiotherapy.

Gonen geothermal area is one of the earliest thermal areas which has been being used for
many years in terms of thermal therapy. Today, the thermal resources in Gonen provide
heating and hot water requirements for 2540 residences and a total of five hotels with the
capacity of 795 beds, providing thermal resources to seven thermal pools, supply thermal
water demand to a thermal therapy unit with the capacity of 75 beds and also process
water to 40 tanneries. With this study, the application fields of thermal water supplies in
Gonen and their contributions to the region were investigated.
Key Words: Geothermal enegry, Direct use

1. GR

lkelerin kalknma ve byme hzna bal olarak enerji ihtiyalar da srekli olarak
artmaktadr. Gnmzde enerji tketimi gelimilik dzeyi ile e tutulmaktadr.
Dnyadaki enerji tketiminin yaklak %90n fosil yaktlar olarak bilinen kmr, petrol
ve doal gazdan karlanmaktadr. Fosil enerji kaynaklarnn yakn gelecekte tkenecek
olmas ve yakldnda havaya verdii yksek orandaki zararl emisyonlarn kirlilik
yaratmas, alternatif enerji kaynaklarnn devreye girmesini zorunlu hale getirmektedir.
Bu nedenle son yllarda fosil yaktlarn yerini alabilecek alternatif enerji kaynaklarnn
aratrlmas ve bunlardan yararlanlmas konusundaki almalar hzlanmtr (Arslan
vd., 2001).

Jeotermal enerji, hem dk karbondioksit emisyon oran ile hava kirlilii yaratmamas
ve hem de
yenilenebilir olmas nedeniyle nemli bir alternatif kaynaktr. Gne, rzgar gibi
yenilenebilir enerji kaynaklar ile kyaslandnda jeotermal enerji kesintisiz olmasndan
dolay avantajl bir konuma sahiptir (Arslan vd., 2001).

Trkiye jeotermal enerji potansiyeli bakmndan zengin bir lkedir. zellikle dorudan
kullanm uygulamalarnda Avrupada ilk, dnyada ise beinci lke konumundadr.
Trkiyenin jeotermal stma kapasitesi olan 827 MWtin 635 MWtlik ksmn ehir-
konut, bina stmas ile termal tesis stmas, 192 MWtlik blmn ise sera stmas
oluturmaktadr. Ayrca, 402 MWt kapasitede termal turizm (kaplca) amal
kullanlmaktadr. Dolaysyla toplam dorudan kullanm miktar 1229 MWtdir.
Elektrik retimine ynelik ise 20.4 MWelik kapasite mevcuttur (Yksel, 2007).

Trkiyedeki jeotermal kaynaklarn byk bir blm Ege, Anadolu ve Marmara
Blgesinde yeralmaktadr (Anon, 2008 a). Gnen, Gney Marmara Blgesi iinde
Balkesir line bal yaklak 41000 nfusa sahip bir iledir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


282
2. GNEN TERMAL SU KAYNAKLARININ KULLANIM ALANLARI

Gnendeki jeotermal kaynaklarn kullanm tarihi ok eskilere dayanr. Kaplca
Msrllar, Romallar ve Bizansllar zamannda iletilmitir. Yrede yaplan kazlarda
karlan termalizmle ilgili tarihi eserler Gnen Ak Hava Mzesinde bulunmaktadr.
Gnen jeotermal sularn kullanlmas ve iletilmesi %86 Gnen belediyesinin pay sahibi
olduu Gnen Kaplcalar letmesi A..ye aittir. Gnmz itibariyle jeotermal
enerjinin kullanm konut stmacl, termal turizm amal ve endstriyel kullanm
olmak zere farkl alandadr. Gnen ilesinde 2540 konut edeeri stma ve scak su
ihtiyac jeotermal blge stma sistemi ile salanmaktadr. 795 yatak kapasitesi, 7 termal
havuz ve 75 hasta kapasiteli fizik tedavi nitesine sahip 4 otelden oluan termal
kompleksin stma ve scak su ihtiyac yine jeotermal enerji ile karlanmaktadr. Buna
ilaveten Gnen, Karyaka mahallesinde bulunan 40 adet tabakhane iletmesinin proses
suyu jeotermal enerji ile temin edilmektedir . Sistemde gerekli stma enerjisinin
salanmas ve oteller iin kullanm amal scak su elde edilmesi entegre olarak
gereklemektedir. Istmada, s eanjr kullanlarak termal suyun enerjisinden
faydalanlmaktadr. Iss alnan termal su otel banyo ve havuzlarna direkt olarak
verilmekte, kullanmdan arta kalan ksm ise reenjeksiyon olarak deerlendirilmektedir
(ekil 1).


ekil 1. Gnen jeotermal enerji kullanm alanlar

Gnende, 133-800 m derinliklerden termal suyu alan 17 kuyu mevcuttur. Sistemdeki 9
kuyu retim, 3 kuyu reenjeksiyon amal olarak kullanlmakta, geri kalanlar ise atldr.
Kuyu ba scaklklar 53-94C, debi deerleri ise 18-90 m
3
/h arasnda deimektedir.
Kuyulardan elde edilen termal suyun eanjre giri scakl ortalama 68C, k
scakl ise 40Cdir. 4 adet eanjr konut stmada, 2 adet eanjr otel stmada, 1 adet
eanjrde tabakhane scak su hatt iin kullanlmaktadr.

2.1. Konut Istma

lkemizde dorudan kullanm ynyle jeotermal enerji yaygn olarak konut stmada
kullanlmaktadr. Gnen jeotermal blge stma sistemi Trkiyenin ilk blge stma
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


283
sistemidir. Sistem ilk olarak 1987 ylnda 600 konut edeer stma yapacak ekilde
devreye alnm, daha sonra sistem kapasitesi 1995 ylnda 1600 konut edeer ve
gnmz itibariyle 2540 konut edeer stma yapabilecek ekilde geniletilmitir. Bu
deerin 2397 adeti konut, 123 adeti iyeri, 8 adeti resmi daire, 5 adeti okul ve 7 adeti
camii den olumaktadr.

2.2. Termal Turizm ve Salk Amal Kullanm

Bilindii gibi, jeotermal enerjinin ilk kullanm biimi tedavi amaldr. Antik alardan
bu yana Anadoluda kurulan tm uygarlklar doal olarak yzeye kan termal sulardan
yararlanmlardr. Gnmzde bu yararlanma biimi turizm faaliyetleriyle birleerek
ok nemli bir sektr haline gelmitir. Gnen Kaplcas en eski ve en ada kaplca
tedavi merkezlerinden birisidir. Termal su turistik tesislerde ve fizik tedavi nitesinde
salk amal olarak kullanlmaktadr.

Gnen termal sularn temel balneolojik karakteri termal ve mineralli bir su olarak
tanmlanmaktadr. Doal scaklklar 35Cnin zerinde (53-94C) olduundan termal
ve toplam mineralizasyonlar 1 g/Lnin zerinde (1.5-2 g/L) olduundan mineralli su
niteliindedir. Kimyasal snflandrmada ise, Gnen su kaynaklar %20 milivali aan
iyonlarna gre sodyum, slfat, bikarbonat, klorrl ve eik deeri (1 mg/L) aan florr
dzeyi (4-6 mg/L) nedeniyle de florrl doal ifal su niteliindedir (Karaglle,
2001).

Gnen kaplca krnn hangi hastalklarda yararl olduu ve olabilecei ynnde bilgi
ve deerlendirmeler derlenerek hastalk grubunu ieren izelge 1de verilmitir
(Karaglle, 2001).

izelge 1. Gnen kaplca kr hastalk grubu
nerilen ndikasyonlar Kantlanan ndikasyonlar
Romatizmal hastalklar
Kadn hastalklar
Sinir sistemi hastalklar
drar yollar hastalklar
Kalp Damar hastalklar
Sindirim sistemi hastalklar
Solunum sistemi hastalklar
Kronik bel ars
Fibromyalji


2.3. Endstriyel Kullanm

Gnende jeotermal enerjinin endstriyel amal kullanm, Karyaka Mahallesinde
bulunan 40 adet Tabakhane tesisinin scak su ihtiyacn karlama eklindedir.
Ortalama 60Cye kadar stlan su, tabakhane tesislerine ihtiya dorultusunda
gnderilmektedir. Gnen Tabakhane letmelerinde kelle, olak, sr ve kuzu derisi
ilenmektedir. Kelle derisi ayakkabclk, olak derisi giyim, sr derisi mont ve
deme iletmelerinde kullanlmakta ve i piyasada deerlendirilmektedir. Kuzu derisi
ise krk iletmelerinde deerlendirilerek ve Rusyaya ihracat edilmektedir. Sanayide
yaklak 600 kii almakta, i sezonunda ise bu say 1500e kadar kmaktadr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


284
3. BLGEYE OLAN KATKILAR

Gnende jeotermal enerjinin blge stma sistemi, termal tesisler ve tabakhane
iletmelerinde kullanm lke ekonomisinin yan sra ile ve yre iinde yaratt gerek
istihdam olanaklar gerekse katma deerle byk bir ekonomik potansiyel g olma
zelliine sahiptir.

Gnen Kaplcalar letmesi A.. bnyesinde cret karl hizmet veren 250 ii, yllk
toplam satlabilir 138.700 oda ve 289.810 yatak kapasitesi ile 2007 T.yl gelir
izelgesunda grnen yllk gayri safi haslat 9.031.000,00 YTLdr. Asgari bu rakam
kadar bir deer de evrede oluan ve irket hizmetlerinden yararlanan Pansiyonculuk
sektrnce paylalmaktadr. Ayrca gerek irket tesislerinde, gerekse mevcut
pansiyonlarda konaklayan misafirlerin Gnen ar ve esnafna yaptklar harcamalar ile
yarattklar katma deer bu rakamlarn ok zerindedir. Yaplan hesaplamada Gnen
le nfusu 41.000 kii olarak gz nne alndnda fert bana yllk gayri safi milli
hasla dnda ek 600 YTL katma deer oluturulmaktadr (obanolu, 2008).

Yarm asra yakn bir zaman diliminde, termal turizminde hizmet srdrlmesinin yan
sra 20 yl akn sredir blge stma sisteminde jeotermal enerjinin kullanm blgeye
ve beraberinde lkemize, fosil yakt tketimindeki azalma ile birlikte parasal katk
salamakta, evre kirliliini asgari llere indirgemekte ve kullanclarn enerji
giderlerinde tasarruf salamaktadr.

Gnende bulunan blge stma sistemi dnda kalan konutlarn kulland yaktlar
incelendiinde, tamamna yaknnn kmr olduu tespit edilmitir. Kullanlan kmr
eitlerinin ise; arlkl olarak, an, Soma linyitleri ve ithal kmr olduu
belirlenmitir. Otellerde ise jeotermal sistemde meydana gelebilecek problemler dikkate
alnarak yedek fuel-oil yakan kazan sistemi bulunmaktadr. Jeotemal sistemden
yararlanmayan tabakhane tesislerinin byk bir ounluu yine an linyit kmr
kullanmaktadr.

izelge 2. Kullanm yerleri enerji ihtiya deerleri
Jeotermal Enerji
Kullanlan Alanlar
Mevcut Kapasite
(KE)
Enerji htiyac
(kW)
Konut stma 2540 21082.0
Otel stma 400 3320.0
Otel scak su ihtiyac 155 1286.5
Tabakhane scak su ihtiyac 45 373.5

Jeotermal enerjinin Gnende evreye olan olumlu katksn belirlemek amacyla,
sistemdeki konutlarn stma ve scak su ihtiyacn ve tabakhane tesislerinin scak su
ihtiyacn karlayacak an linyit kmr, otellerin stma ve scak su ihtiyacn
karlamak iin ise fuel-oil kullanld kabul edilmitir ve ihtiya duyulan yakt
miktarlar hesaplanmtr. Ayrca, jeotermal merkezi stma sistemlerinde zararl
emisyon miktarlar sfr kabul edilmektedir, kat ve sv yakt kullanldnda aa
kan yanma rnleri ise hesaplanmtr. Sistem konut edeeri kapasitesi ve bu
konutlarn tketecei enerji miktarlar hesaplanarak izelge 2 de verilmitir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


285
Konut, otel ve tabakhane scak su stma enerjisi ihtiyac hesaplanrken, 1 KE (konut
edeer) s yk 6.4 kW esas alnarak yaplmtr. Bu deer, konut i ortam scakl
20C ve d hava scakl 0C alnarak, 100 m
2
alana sahip, normal kat ykseklii 2.8
m, toplam hacmi 280 m
3
olan bir konutun k sezonunda stma ve scak su (4 kiilik
aile) ihtiyacn karlayacak ekilde hesaplanmtr (Oktay vd., 2007). Gnen iin bu
deer d hava scakl, (MMO Kalorifer Tesisat, 2006) s kayb hesabna esas
projelendirme d scaklk deerleri dikkate alnarak hesaplanm ve 8.3 kW olarak
kullanlmtr. Otel, termal scak su ihtiyac, jeotermal su eanjr termal k suyu ile
salanmaktadr. Ancak otel iin fuel-oil yaktl kazan kullanlmas durumunda kullanm
scak suyu elde etmek iinde enerji ihtiyac dikkate alnarak bu deerde hesaba
katlmtr. izelge 3. an kmr, izelge 4. fuel-oil analizine gre yakt
bileenlerinin deerlerini gstermektedir.

izelge 3. an kmr bileenleri (Parlak, 1998; Anon, 2008 b; c)

izelge 4. Fuel-oil bileenleri (Borat, 1992 ;Mezzinolu, 1987)
Bileen C H O N S Hu
Oran % 85 11.7 1.0 0.2 1.5 40500
kJ/kg

an kmrnn %70, Fuel-oil %80 verimle yand kabul edilerek, kullanm yerlerine
ait gerekli yakt miktarlar hesaplanm ve izelge 5te gsterilmitir.

izelge 5. Kullanlacak yakt miktarlar.
Kullanm Yeri Kmr (kg/h) Fuel-oil (kg/h)
Konut stma 5403.50 -
Tabakhane scak su 95.73 -
Otel stma - 368.88
Otel scak su - 142.90
Toplam 5599.23 511.78

Kullanlan yaktlarn tam yand kabul edilerek evreye zararl olabilecek yanma
rnleri hesapland. H
2
O (su buhar) kendi bana kirletici emisyon olmasa da
atmosferde dier kirleticilerle reaksiyona girerek asit yamuru ve benzeri olaylara sebep
olmaktadr. Bu nedenle H
2
O deerleri de hesaplanmtr. Partikl madde (PM) miktar,
kullanlan yakt cinsine gre emisyon faktrleri esas alnarak (izelge 6) hesaplanmtr.
Hesaplanan kirletici emisyonlar izelge 7de verilmitir.






Bileen C H O N S Hu
Oran % 48.72 4.80 13.20 0.90 1.59 20065
kJ/kg
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


286
izelge 6. PM emisyon faktrleri (Borat, 1992)

izelge 7. Kirletici Emisyon Deerleri

Jeotermal alanlardaki nemli evre problemlerden biri de atk akkann verdii
zarardr. Jeotermal enerjiden yararlanldktan sonra reenjeksiyon yaplmamas; teknik,
jeolojik ve evresel adan olumsuz sonulara neden olmaktadr. Bunlar, sistemde
basncn dmesi, evredeki dier termal kaynak klarnda azalma ve kuruma,
yzeysel sulara karma ve yaylmadr. Bunlardan zellikle basn dmeleri
nihayetinde retim verimi kayplar eklinde kendisini gstermektedir. Jeotermal
sistemdeki deiimlerin en aza indirgenebilmesi atk termal suyun reenjeksiyonu ile
mmkndr. Reenjeksiyon, sistemin srdrlebilirlii ve evresel etkilerin bertaraf
asndan nem kazanmaktadr (Anon, 2008 d ). Gnende jeotermal enerji ss
alndktan sonra otellerde scak su amal deerlendirilmekte, kalan ksm ise
reenjeksiyon ilemine tabi tutulmaktadr. Bylece hem srdrlebilirlik salanmakta,
hem de evreye kar kirletici unsurlar azaltlmaktadr.

4. SONULAR VE NERLER

Son yllarda lkemizde ve dnyada enerji nem kazanmtr. Konvensiyonel enerji
kaynaklarnn tkeniyor olmas ve kresel snma gibi insan yaamn tehdit eder boyuta
ulaan negatif evresel etkileri alternatif enerji kaynaklarna olan eilimi hzlandrmtr.
nemli bir alternatif enerji kayna olan jeotermal enerji bakmndan Trkiye zengin bir
lkedir ve jeotermal kaynaklarn byk ounluu bat blgelerde toplanmtr.
Gnende jeotermal enerji, konut stmacl, termal turizm ve endstriyel kullanm
olmak zere temel alanda kullanlmaktadr.

Gnende jeotermal enerji yerine alternatif olarak, konut stma ve tabakhane scak su
ihtiyacn karlamak iin an linyit kmr, otel stma ve scak su ihtiyacn
karlamak iin ise fuel-oil kullanlmas durumunda; 5599.23 kg/h kmr, 511.78 kg/h
fuel-oil ihtiyac ortaya kmaktadr. Gnde 10 saat ve ylda 200 gn (Oktay vd., 2007)
stma yaplmas durumunda konut stma iin 5403.5 ton/yl kmr, otel stma iin
368.8 ton/yl fuel-oil yakt ihtiyac szkonusu olacaktr. Tabakhane scak su ihtiyac ve
otel scak su ihtiyac dikkate alnrsa bu deer daha da artacaktr. Kmr yaklmas
durumunda oluan kirletici emisyon deerleri, 2727.94 kg/h CO
2
, 89.02 kg/h SO
2
,
268.76 kg/h H
2
O ve 419.94 kg/h PM ve fuel-oil yaklmas durumunda oluan kirletici
emisyon deerleri, 435.01 kg/h CO
2
, 7.67 kg/h SO
2
, 59.87 kg/h H
2
O ve 0.80 kg/h PM
Bileen Kmr Fuel-oil
CO
2
(kg/h) 2727.94 435.01
SO
2
(kg/h) 89.02 7.67
H
2
O(kg/h) 268.76 59.87
PM(kg/h) 419.94 0.80
Kmr Fuel-oil
PM
(kg/ton-yakt)
75 1.57
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


287
deerindedir. Gnen jeotermal sisteminde reenjeksiyon uygulamas yaplmas evre
zerinde oluabilecek nemli bir olumsuz etkeni de ortadan kaldrmaktadr.

lkemizde, sera reticileri stma amacyla genellikle mazot, fuel-oil, gaz (LPG) ve
kmr gibi fosil yaktlar kullanmaktadrlar. Seraclkta artan stma masraflar, fosil
yaktlar dndaki alternatif enerji kaynaklarna ilginin artmasna neden olmutur. Son
yllarda jeotermal enerjinin sera stlmasnda kullanm konusunda almalar artmtr.
Gnen Jeotermal sisteminde ss alnan termal suyun bir ksm otel banyo ve
havuzlarnda kullanlmakta, bir ksm ise reenjekte edilmektedir. Reenjekte edilen su
scakl ortalama 40Cdir. Bu enerjinin sera sistemlerinde kullanldktan sonra
reenjeksiyonu yaplmas durumunda bu noktada atk enerjinin geri kazanm sz konusu
olacaktr. Jeotermal kaynakl s pompas sistemleri, dk scaklkl jeotermal
kaynaklarn kullanld sistemlerdir. Gnende ss alnan termal suyun reenjekte
edilmeden nce, s pompas sisteminde kullanlmas alternatif bir uygulama olarak
dnlebilir. Kaplca otelleri bu uygulama iin uygun konumdadr. Toplam be termal
otelin stma ihtiyacnn bu ekilde karlanmas nemli bir kazan salayacaktr.
Jeotermal enerji kaynaklarna gereken nemin verilmesi ve bu kaynaklarn verimli
kullanlmas blgemiz ve lkemizin gelecei asndan son derece nemlidir. Jeotermal
enerjinin kullanm blgeye ve beraberinde lkemize fosil yakt tketimindeki azalma
ile birlikte parasal katk salamakta, evre kirliliini asgari llere indirgemekte ve
kullanclarn enerji giderlerinde tasarruf salamaktadr. Bu nedenle jeotermal
kullanmnn yaygnlatrlmas ve entegre kullanmlarn artrlmas salanmaldr.

5. KAYNAKLAR

Anonymous, 2008 a.,
http://www.eie.gov.tr/turkce/jeoloji/jeotermal/10jeotermal_enerji.html
Anonymous, 2008 b., http://ekutup.dpt.gov.tr/cevre/eylempla/ekincie/havakir3.pdf
Anonymous, 2008 c., http://www.maden.org.tr/resimler/ekler/9a8a8976abcdfde_ek.pdf
Anonymous, 2008 d., http://www.izmir-dikili.bel.tr/haber/yukle/down/sevgi_tokgoz.doc
Arslan, S., Darc, M., Karahan, ., 2001, Trkiyenin Jeotermal Enerji Potansiyeli,
Teskon, Jeotermal Enerji Semineri, zmir
Borat O., 1992, Hava Kirlenmesi ve Kontrol Teknii, Teknik Et. Vakf Yay., 3, s.116
obanolu, R., 2008, Kiisel Grme, Gnen Kaplcalar letmesi A.. Genel
Sekreteri, Gnen
Karaglle, Z., 2001, Gnende Kaplca Tedavisi; Etkileri ve Etkinlii, Birinci
Ulusal Kaplca Turizmi Sempozyumu, Gnen
Kalorifer Tesisat, 2006, MMO/352/3
Mezzinolu A., 1987, Hava Kirliliinin ve Kontrolnn Esaslar, Dokuz Eyll
niversitesi Yaynlar, s.134
Oktay Z., Aslan A., 2007, Geothermal District Heating in Turkey: The Gonen
Case Study, Geothermics, 36,167-182
Parlak T., 1998, an Kmrlerinin Analiz Kriterleri Arasndaki likilerin
Aratrlmas, Trkiye 11. Kmr Kongresi, Bartn Amasra
Yksel, ., 2007, Global Warming and Renewable Energy Sources for Sustainable
Development in Turkey, Renewable Energy

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


288




KTAHYA-SMAVDA JEOTERMAL ENERJNN
SERACILIKTA
KULLANIMI SORUNLARI VE ZM NERLER

THE PROBLEMS AND SUGGESTIONS FOR JEOTERMAL ENERGY
USE IN GREENHOUSE, IN KTAHYA-SMAV PROVINCE

PAKSOY, M.
1
, TRKMEN, .
1
ve DREK, M.
2


1
Do.Dr., Seluk niversitesi Ziraat Fakltesi Bahe Bitkileri Blm Konya-Trkiye
paksoy@selcuk.edu.tr ; turkmenonder@hotmail.com
2
Yrd.Do.Dr., Seluk niversitesi Ziraat Fakltesi Tarm Ekonomisi Blm Konya-Trkiye
mdirek@selcuk.edu.tr


ZET
Trkiyede jeotermal enerjinin seraclkta kullanmna gzel bir rnek oluturan Ktahya
ili Simav ilesi jeotermal enerji ile stlan sera iletmeleri aratrma konusunu
oluturmutur. 2006-2007 yllarnda yrede faaliyet gsteren ve jeotermal enerji ile
stlan 43 sera iletmesi ziyaret edilmi ve hazrlanan anket sorularnn iletmeciler
tarafndan cevaplandrlmas salanmtr. Ayrca yrenin ekolojik zellikleri incelenmi
ve anketlerden elde edilen bilgiler ile yre seraclnn mevcut durumu, problemleri ve
gelime olanaklar ortaya konulmaya allmtr. Bu almann
sonucunda;(1)reticilerin %38i lise mezunu ve bu reticilerin %18i retimini 8 yldr
srdrmektedir. (2)retim yaplan seralarn %70i plastik sera ve %74nn bykl
2000-4000 m
2
dir. (3)retimin %47sini domates, %40n ise hyar tr oluturmaktadr.
(4)Seralarda retim iin ortalama scaklk yeterli olduundan bitki geliim dzenleyicileri
kullanlmamakta, sebzelerin tozlanma ve dllenmesinde bombus arlar kullanlmaktadr.
(5)Elde edilen rnlerde pazarlama sorunu bulunmamaktadr. (6)En nemli sorunlar ise
teknik bilgi eksikliidir.
Anahtar kelimeler: Jeotermal enerji, seraclk

ABTRACT
The study was conducted in Ktahya city Simav province where it is very good sample of
geothermal water uses in greenhouses. Data were obtained from 46 greenhouses heated by
geothermal water was researched by using the survey techniques between 2006-2007
years. In addition, ecological status of this province was described by the view of present
situation of greenhouses, problems and development levels from the survey data. As a
results; (1)The results showed that 38% of producers were graduated from high school
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


289
and 18% of them had 8 years experiences about greenhouses. (2)The majority of
greenhouses were covered plastics (70%), and 74% of them were 2000-4000 m
2
sizes.
(3)The percentage of tomato and cucumber production was 47% and 40% in such
greenhouse, respectively. (4)The average temperature is sufficient for greenhouse
production so, hormone never uses as well as pollination and fertility are supplied by
bombus bees. (5)There is not a marketing problem for products. (6)The most important
problems faced by greenhouse owner was having poor technical information.
Key words: Geothermal energy, greenhouse production.

1. GR

rtalt yetitiricilii ticari olarak 19. yzyln balarnda kuzey Avrupa lkelerinde
balam ancak 2. Dnya Sava'ndan sonra gelime gstermitir. 1960'l yllarda
plastiin tarmda kullanlmaya balanmasyla lman (Akdeniz) iklimin hkm srd
blgelere kaym, 1970'li yllarda yaanan enerji krizinden sonra stma giderlerinin
ykselmesiyle birlikte rtalt yetitiricilii Akdeniz havzasnda daha da hzl
yaylmtr. Son yllarda Asya lkelerinde de rtalt tarmnn yaygnlat
grlmektedir. 2002 yl itibariyle in'deki toplam rtalt alan 1.963.000 ha olarak
bildirilmektedir (Jiang ve Yu 2004). lkemizin de iinde bulunduu Akdeniz iklim
kua lkelerinde ise toplam rtalt alannn 300.000 ha'dan fazla olduu; sera ve
yksek tnel alanlarnn ise 170.000 ha dolaylarnda olduu bildirilmektedir (Pardossi
vd., 2004).

klim zellikleri bakmdan dnyada iki seraclk iklim kua olumutur. Bunlardan
birincisi souk iklim kua, dieri ise scak iklim kuadr. Souk iklim kuanda
seraclk iklim kontroll seralarda modern teknoloji ile yaplmaktadr. Scak iklim
kuandaki seralarda ise sera yaplar ve teknoloji kullanm dzeyi dktr.

Akdeniz Havzasnda Trkiye scak iklim seraclk kuanda iinde yer almakta ve
toplam sera alan bakmndan spanya ve talyadan sonra nc srada bulunmakta,
sebze yetitirilen sera alan bakmndan ise spanyadan sonra ikinci srada gelmektedir
(Tzel vd., 2005).

Trkiyede seraclk faaliyetleri 1940'l yllarda Antalyada balamtr. 2004 yl
verilerine gre, toplam sera alan 30718.6 hadr. Toplam sera alan ierisinde cam
seralar %23, plastik seralar ise %77 paya sahiptir. lkemizde seralar ekolojik koullara
baml bir gelime gstererek, zellikle Akdeniz sahil eridinde younlamtr.
Mevcut sera varlmzn %83.54nn Akdeniz, %10.68inin ise Ege Blgesinde yer
almaktadr. ller baznda sera alannn %51.1i Antalyada, %29.8i elde ve %6.5i
Mulada (Fethiye ilesinde) yer almaktadr (Anonim, 2005a; Tzel vd., 2005).

Trkiyede seralar ekseriyetle iklim kontrol bulunmayan geleneksel sera iletmeleri
eklinde olup retim ounlukla don zararndan korunmaya ynelik nlemlerle basit
yaplarda yaplmaktadr. Modern sera iletmelerinin oran olduka dk olup
iklimlendirme sistemi mevcuttur. Bu iletmelerin bazlar jeotermal enerji ile
stlmakta, dierleri ise merkezi stma sistemlidir ve s kayna olarak LPG, motorin
veya kmr kullanlmaktadr (Eltez, 2006; Tzel vd., 2005).

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


290
Yetitirme mevsimi, rn eidi ve serann konumuna bal olarak sera retim
harcamalar iinde stmann pay %40-80lere kadar kabilmektedir. Bu balamda
iklim kontroll seraclkta jeotermal enerji gibi ucuz enerji kaynaklarnn kullanm
karllk asndan nemlidir. lkemiz jeotermal enerji ynnden olduka zengin olup
jeotermal enerji potansiyeli bakmndan dnyada yedinci, Avrupada ise birinci srada
yer almaktadr (Sevgican, 1999; Mertolu vd., 2000).

Dnyada jeotermal enerji ile sera stmas 1995 ylnda 1085 MWt iken 2005 ylnda
%24 artla 1348 MWta ulamtr. Dnya genelinde 10 000 da olan jeotermal sera
alan, Trkiyede anlurfa, zmirin Dikili ve Balova ileleri bata olmak zere toplam
780 da kadardr. Jeotermalle stlan bu sera varl toplam sera alan iinde sadece
%0.26lk bir paya sahiptir. Bu deerin 10 yl iinde 10 000 daa ulamas
hedeflenmektedir. Trkiyenin 31 500 MWth jeotermal enerji kapasitesi olduu ve 150
000 da sera alannn stlabilecei bildirilmektedir (Gnerhan vd., 2000; Karaman ve
Kurun, 2004; Eltez, 2006).

Jeotermal enerji yer kabuunun eitli derinliklerinde birikmi basn altndaki scak su,
buhar, gaz ve ya scak kuru kayalarn ierisindeki s enerjisidir. Bir baka yaklamla
jeotermal enerji, yerkrenin ssdr. Jeotermal, akkan meydana getiren sular,
genellikle meteorik kkenli olduklarndan yeraltndaki rezervuarlar srekli beslenmekte
ve kaynak yenilenebilmektedir. Bu nedenle pratikte beslenmenin zerinde kullanma
olmadka jeotermal kaynaklarn azalmas sz konusu deildir (Sevgican, 1999).

Akkan scaklna gre jeotermal enerji belli bal, elektrik enerjisi elde etmede,
endstrinin eitli kollarnda stma ve kurutmada (eker, kat, tekstil, bira, ila,
konservecilik, deri, st, orman rnleri gibi), merkezi stma veya soutmada (sera,
konut ve termal tesis), kimyasal maddelerin elde edilmesinde (Kimyasal tuzlar, tatl su,
C0
2
buzu, ar su, asit, v.b.) ve turistik tesislerde (Kaplca, yzme havuzu vb)
kullanlmaktadr (Ergn ve Civek, 2007).
Bu enerji trnn genel avantajlarndan en nemlileri, yenilenebilir oluu, dier enerji
kaynaklarna kyasla ok ucuz oluu, gerekli teknoloji dzeyinin ok yksek olmay,
ayn anda yararlanma olanann oluu, hi evre kirlilii yaratmamasdr (Eltez, 2006).

Jeotermal akkanlarn dezavantaj Kabuklama olarak ifade edilen CaCO
3

birikmeleridir. Kabuklama akkan hznda dmeye, enerji kaybna ve sonu olarak da
kuyu retimi ve santral ilemlerinde kesintiye neden olur. Polimer teknolojisindeki son
gelimeler, retimi durdurmadan, yllarca alabilmeye olanak salamtr. Kabuklama
inhibitrleri, ok dk dozlarda kullanlabilen ve kabuklamay en aza indiren
polimerlerdir. Bunlarn kullanm iin bir program gereklidir. Program yaplmadan
nce, akkann karakteristii ve iletme biimleri kabuklama miktarm etkiledii iin
akkan yeryzne kmadan nce ve sonra komple bir analizi yaplmaldr (Sevgican,
1999; Anonim, 1993b).

Yaplm olan almalar sonucunda Ktahya ilinde nemli potansiyele sahip on
jeotermal alan olduu belirlenmitir. Bunlar Simav Eynal itgl Naa, Gediz
Abide, Muratda, Yoncal, Emet, Yeniceky, Dereli, Gbel, Ilca (Harlek), Hisarck
(Sefaky, Hamamky ve Yukar Yoncaaa) ve aphanedir. Ktahyann batsnda yer
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


291
alan Simav lesi, Trkiyenin sayl jeotermal alanlarndan biridir (Ergn ve Civek,
2007).

Ktahya ili Simav blgesinde son yllarda jeotermal enerjinin sera stlmasnda
kullanm giderek yaygnlamaktadr. Blge koullarna uygun sera konstrksiyonunun
gelitirilmesi, stma borularnda kabuklama ve benzeri problemlerin zlmesi yrede
seracl yaygnlamasna hizmet edecektir (Kratl, 2003). Ktahya ili, Simav ilesi,
Eynal yresinde jeotermal kaynaklar, ilk nce konut stmasnda kullanlm, olumlu
sonu alnmasnn ardndan 1995 ylnda da seraclkta kullanlmaya balanmtr.

Bu almada, Ktahya ili Simav ilesi Eynal yresinde bulunan jeotermal sera
iletmelerinin mevcut durumu ile sorunlarnn ortaya konulmas ve bu sorunlarn
zmlerinin belirlenmesi amalanmtr. Bylece Simav-Eynal yresi jeotermal enerji
ile stlan seralar zelinde retilen bu bilgiler, Trkiye geneli jeotermal stmal
seraclkta karlalacak olas problemlerin zmne de katk salayaca
dnlmektedir.

2. MATERYAL VE METOT

Simav ilesi sebzecilik asndan 1. Tarm Blgesinde yer almakta ve Ktahya il
merkezine 147 km uzaklkta bulunmaktadr. Simavda jeotermal enerjinin kullanm son
yllarda gelimitir. lk olarak 1985 ylnda, Belediye ve zel dare Ynetimi Simavda
jeotermal enerjinin varlnn aratrlmas iin MTAdan hizmet almtr. Yrede
bugne kadar derinlikleri 65725 m arasnda deien 20 sondaj kuyusu alm olup,
maksimum kuyu dibi scakl 162.4 C olarak llmtr (Ergn ve Civek, 2007).
Yazn yeil bir denizi andran Simav'da klar souk ve kar yaldr. lk ve Sonbahar
yamurludur. Hakim rzgar ynleri gneydou ve gneybatdr (Anonim, 1993a).
Simavn baz iklim verileri izelge 1de verilmitir.

izelge 1. Simav ilesinde 1993-2000 yllar ortalama scaklk deerleri (
o
C) (Anonim,
2000).
AYLAR Ortalama
Scaklk
Ort. Maks.
Scaklk
Mutlak Maks.
Scaklk
Ortalama
Min. Scaklk
Mutlak Min.
Scaklk
Ocak
2.2 6.5 17.5 -1.7 -18.2
ubat
3.5 8.0 20.4 -0.5 -17
Mart
6.2 11.5 24.4 1.5 -13.2
Nisan
10.5 16.2 28.5 4.5 -6.7
Mays
15.0 21.5 33 6.0 -1.5
Haziran
19.0 25.5 34.5 10.5 3.5
Temmuz
21.5 28.3 36.5 12.5 6.0
Austos
21.0 28.5 37.4 12.3 3.0
Eyll
17.4 25.o 35.0 9.0 0.7
Ekim
12.0 19.4 30.5 6.0 -4.5
Kasm
8.2 14.5 24.5 3.5 -9.5
Aralk
4.4 8.5 20.0 1.0 -19

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


292
2.1. Materyal

Bu almada ana materyal olarak Simav Belediyesi fizibilite raporlar yannda yre
iftilerinden anket yoluyla toplanan veriler kullanlmtr. Ayrca konu ile ilgili alma
ve gzlemler makalenin oluturulmasna katk salamtr.

2.2. Metot

alma, Ktahya ili Simav ilesi Eynal yresindeki seraclk iletmelerinde 2006-2007
yllarnda yrtlmtr. Yrede seraclk faaliyeti srdren 45 adet ifti vardr.
Yrede toplam sera alan 200.000 m
2
dir. Bu seralarn 1000 m
2
ye oturan blm
standart 3 atl olup, boyutlar 18x60 mdir.

Seraclarn sorunlar ve retim yaplarn tespit amacyla yaplan anketler tam saym
yntemine gre planlanm, ancak almann yrtld Kasm 2006 tarihinde yre
iftilerinden 43 adedi yerinde bulunabildii iin bu iftilerle anket yaplmtr.
Anketler bilgisayar ortamnda Excel formatnda dataBase oluturacak ekilde girilmi,
anketler SPSS istatistik paket programnda deerlendirilmitir.

3. ARATIRMA BULGULARI

Simav/Eynal yresinde 100 dekar Simav Belediyesine ve 100 dekar da zel mlke ait
olmak zere toplam 200 dekar sera bulunmaktadr. Bu seralarn tamamnn stlmasnda
jeotermal enerji kullanlmaktadr. Mlkiyeti Simav Belediyesine ait olan seralar 2006
yl itibariyle aylk 80 YTL/da karlnda kiraya verilmektedir. Ayrca blgedeki btn
seralardan aylk 80 YTL/da stma bedeli alnmaktadr. Bu stma bedeli yalnzca
stmann yapld yedi ay iin alnmaktadr.

Simav/Eynal yresinde 45 retici seraclk faaliyeti ile uramaktadr. Burada seraclk
faaliyeti yrten 45 reticinin 43yle yz yze anket yaplmtr. Anketler yrede
seraclk faaliyetinin mevcut durumu ve sorunlarn saptamak amacyla yaplmtr.
Anketlerden elde edilen bilgi ve bulgular aada verilmitir.

3.1. Sera reticilerin Eitim Durumu

Sera reticilerinin eitim durumu ile ilgili bilgiler ekil 1de gsterilmitir. Buna gre
Simavda seraclk faaliyeti yrten reticilerin %38i lise mezunu, %30u ortaokul
mezunu, %16s niversite mezunu ve %16s da ilkokul mezunudur. Grld gibi
seraclk faaliyetleri yksek bilgi ve tecrbe gerektiren faaliyetler olduundan, yre
iftilerinin de buna uygun bir eitim yapsnda olduu tespit edilmitir. Her ne kadar
ilkretim mezunlarnn (ilk okul ve orta okul toplam) oran nemli bir paya sahip olsa
da lise ve niversite mezunu reticilerin varl seraclk faaliyetlerinin niteliine uygun
yrtlmesinde katk salamaktadr. Ancak reticilerin seraclk bilgi ve tecrbelerinin
dikkate alnarak yaplan detayl incelemede, reticilerin hemen tamamnn seraclk
faaliyetlerini geleneksel yntemlerle srdrdkleri ve seraclk eitimi almadklar tespit
edilmitir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


293
%16
%30
%38
%16
lkokul Ortaokul Lise niversite

ekil 1. Sera reticilerinin eitim durumu.

3.2. reticilerin Seraclk Tecrbeleri

reticilerin seraclk tecrbeleri ekil 2de verilmitir. ekil 2den grlecei gibi
Simavl sera reticilerinin %25i 8-11 yldr bu faaliyeti yrtmekte, %40 4-7 yldr,
%35i ise 1-3 yldr seraclk yapmaktadr. itilerin tecrbeleri dikkate alndnda en
yksek oranda 4-7 yldr bu faaliyeti yrten ikinci kuak seraclar olduu
grlmektedir. Zaten Simavda seracln 11 yllk bir gemii bulunmaktadr.
Dolaysyla seraclk faaliyetinin ok eski bir gemii olmad, bir ksm reticilerin de
seracla yeni balad tespit edilmitir. Bu durum reticilerin bir ksmnn deneyim
sahibi, bir ksmnn da deneyimsiz olduunu ortaya koymaktadr.



ekil 2. reticilerinin seraclk tecrbeleri.

3.3. Sera Alan ve Sera rt Malzemeleri

Trkiyede sera iletmelerinin byk ve profesyonel iletmeler ile kk aile iletmeleri
eklinde ayrld gz nne alnrsa, Simavdaki seraclarn kk aile iletmeleri
eklinde yapland grlmtr. Cam sera iletmelerinin %91inin, plastik sera
iletmelerinin ise %64nn 3 dekardan kk sera alanna sahip olduu
bildirilmektedir (Tzel vd., 2005). Yrede yaplan almada reticilerin %74nn
retimde kullandklar sera alan 2-4 dekar, %12 gibi kk bir ksmnn ise retim alan
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


294
bykl 6-7 dekara ancak ulamaktadr (ekil 3). Bu, Ktahya-Simavdaki sera
reticilerinin kk aile iletmeleri olduunu gstermektedir. Oysa, jeotermal enerji ile
stlan seralarn teknik, ekonomik ve ticari olarak iletilebilmesi iin byklklerinin en
az 25 da olmas gerektii nerilmektedir (Anonim, 2005b).

Sera rt malzemesi ynnden genel dalm ekil 4de verilmitir. Yredeki seralarn
ancak 1/3nn cam sera olduu dierlerinin ise plastik rtl seralar (2/3) olduu
grlr.
2000-4000 m2
74%
4000-6000m2
14%
6000-7000 m2
12%

Plastik sera
70%
Cam sera
30%

ekil 3. Sera alan bykl ekil 4. rt malzemelerine gre seralar

3.4. Seralarda Yetitirilen Bitki Trleri

Simav-Eynal yresinde yetitirilen rnlerin %87sini domates ve hyar
oluturmaktadr. Yetitirilen bitki trleri ve toplam retime olan oranlar ekil 5de
verilmitir.

%47
%40
%2 %2 %1
%4 %4
Domates Hyar Patlcan Biber Marul
Mekan
Ss
Bitkileri
D
Mekan
Ss
Bitkileri

ekil 5. Yetitirilen bitki trlerinin oransal dalm

Yredeki yetitiricilerin byk oranda domates ve hyar tercih etmelerinin
nedenlerinden en nemlisi yksek verim almalar ve rnlerini pazara kymetli olduu
zamanda karabilme imknlarnn olmasdr. Ayrca dzenli s dolaysyla yksek
verim dzeylerine ulamak da reticileri bu iki rnde younlatrmtr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


295
Trkiyede serada retilen domateslerin verimi 13-20 ton/da, seracl gelimi
lkelerde ise 30-40 ton/da, hyarda ise 20-25 ton/da, gelimi lkelerde ise 64 ton/da
kadardr (Sevgican, 1999). Aratrma yresinde elde edilen bulgulara gre reticiler
serada retilen domatesten ortalama 36.13 ton/da, hyardan ise 39.94 ton/da rn
aldklarn beyan etmilerdir. Bu durum yrede jeotermal enerji ile stlan seralarn
scaklk ve dier ekolojik zelliklerinin dzenli bir bitki geliimini tevik ettiini ve
verimi artrdn aka gstermektedir.

Dk scaklk ve toprak kaynakl hastalk ve zararl etmenlerinin seralarda ciddi
tahribata neden olduu bilinmektedir. Bu konuya dikkat eken Tzel vd. (2005), hazr
fide retimi ve kullanmnn giderek artmakta olduunu, hlihazrda hazr fide
kullanmnn %50nin zerinde olduu, 2003 yl itibariyle bu orann %70e ulatn
bildirmektedirler. Simavl yetitiricilerin tamamna yakn retim materyali olarak fide
kullanmaktadr. Bu durum Trkiye genelinde olduu gibi yre iftilerinin de hazr fide
kullanma yneldiklerini gstermektedir.

Simav/Eynal yresindeki reticilerin tamam sera stma sistemlerinde jeotermal
kaynaktan yararlanmaktadr. retim alannn ana kuyulara uzaklndan doan seralar
aras 1-2
o
Clik scaklk fark mevcuttur. Yredeki retim alanlarnn ortalama stma
donanm scakl 65
o
Cdir. Bitkilerin optimum scaklk isteklerinin altna dt yedi
ay boyunca stma yaplmaktadr.

reticilerle yaplan anketlerde pazarlama sorununun yok denecek kadar az olduu
saptanmtr. Anket yaplan reticilerin sadece %10nunun (5 ifti) pazarlamada zaman
zaman sknt yaad tespit edilmitir. Yetitiriciler, rnlerinde pazarlama sorununun
olmaynda en byk faktr olarak salkl bitki yetitirmeyi gstermektedirler. Bunu
da bitkiler iin optimum scakln kolay salanmasna balanmaktadr.

Yrede yetitirilen rnler evre illerden alc bulmaktadr. rnlerin satld iller ekil
6da verilmitir.

%61
%17
%15
%7
Bursa Ktahya Balkesir Dier

ekil 6. rnlerin satld illerin oransal dalm

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


296
Domates kalitesinin yksek olmasnn bir dier nedeni de bombus arlarnn
kullanlmasdr. Bombus

arlarnn tam olarak grevini yerine getirebilmesi iin istedii
ortam scakl Simav/Eynal seralarnda mevcuttur.

Yaplan anket almalarnda, jeotermal enerjinin yetitiriciye gre de birok avantaj
olduu grlmtr. Bunlarn en banda ekonomik olmas gelmektedir. 43 reticinin
jeotermal enerjinin size gre avantaj nedir? sorusuna verdii cevaplar ekil 7de
verilmitir.

58%
14%
9%
7% 7%
5%
Ekonomik Dengeli
scaklk
Yksek
verim
Temiz
enerji
Sorunsuz
stma
Kullanm
kolayl

ekil 7. retici asndan jeotermal enerjinin avantajlar

retici asndan jeotermal enerjinin elektrie baml olmas en nemli sorundur.
reticilerin tamamna yakn elektrik kesintisi olduunda ani scaklk dlerinden
yaknmaktadrlar. Bu ani scaklk dlerinin verimi byk oranda etkilemesi
reticileri zor durumda brakabilmektedir.

Daha ncede deinilen donanmdaki kabuklama sorunu inhibitr maddeler
kullanmyla zlmektedir. Fakat metal aksamlarda meydana gelen anma ve erken
dejenerasyon reticilerin yaknd dier bir konudur. reticilerin gzlemlerine gre
jeotermal enerji kullanm metal aksamlarn mrn yarya indirmektedir.

reticilerin genel anlamda retimde karlat sorunlarda mevcuttur. reticiler
sorunlarn ekil 8deki biimde sralamlardr.

%38
%19 %19
%16
%4
%2 %2
Teknik bilgi
eksiklii
Pestisitlerin
pahall
Hastalk ve
zararllar
Danman
eksiklii
Plansz
retim
Gbrelemede
bilgi
yetersizlii
Yok

ekil 8. retimde karlalan sorunlar.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


297

4. SONU VE NERLER

Yredeki reticilerin %38i lise mezunu ve bu reticilerin %18i serada retimini 8
yldr srdrmektedir.

retim yaplan seralarn %70i plastik sera ve %74nn bykl 2000-4000 m
2
dir.
retimin %47sini domates ve %40n hyar oluturmaktadr. Domatesin birim
alandaki verimi 36130 kg/da, hyarn ise 39940 kg/da olduu belirtilmitir.

Seralarda stma donanmnn ortalama scakl 65
o
Cdir. Buna bal olarak sera ii
scakl 17-28
o
C arasnda seyretmektedir. Bu nedenle, bitki geliim dzenleyicileri
kullanlmamakta, dolaysyla retilen rnler yksek deerde alc bulmaktadr.

rnlerin %61i Bursa, %17si Ktahya, %15i Balkesir ve %7side dier illerden alc
bulmaktadr.

Simavdaki reticiler blgelerinde sorunlarn danacak seraclkta yeterli bilgi ve
tecrbeye sahip bir ziraat mhendisinin eksikliini yaamaktadrlar. Karlatklar
sorunlar internet araclyla Antalyadaki ziraat mhendislerine aktararak zmeye
almaktadrlar. Gbreleme planlarn da bu ekilde oluturmaktadrlar.

Zaman zaman yaanan elektrik kesintilerinin seralarda jeotermal akkann
devamlln engelledii bu durumun sera ii scaklk dlerine neden olarak ciddi bir
sorun meydana getirdii ifade edilmitir.

Ayrca, resmi bir kooperatiflerinin olmamasnn byk bir dezavantaj olduunun da
farkndadrlar. Fakat gayri resmi durumda 1998 ylnda kurmu olduklar kooperatifi bir
trl resmiletirememilerdir.

Sorunlarn zmnde, reticilerin de iaret ettii gibi;
-leye gnderilecek rtalt sebzecilii konusunda deneyimli bir ziraat mhendisi,
-Fiyat tutarll ve birok faktr asndan kurulacak bir kooperatif ya da retici
birlii yannda,
-iftilerin kendilerini gelitirmesi grlmektedir.
Anlan nlemlerin alnmasyla phesiz Simavda rtalt tarm daha da geliecek
ve yre ekonomisine salad katk da artacaktr.

5. KAYNAKLAR

Anonim, 1993a. Simavda Mevcut 2000 Konut lave 1500 Konut Kapasiteli Jeotermal
Merkezi Istma Sistemi Yatrm, Teknik ve Ekonomik Fizibilite Raporu. 1993. T.C.
Simav Belediye Bakanl, Simav.
Anonim, 1993b. Jeotermal Sera Yatrm Teknik ve Ekonomik Fizibilite Raporu. Simer
Seraclk, Termal Turizm ve Ticaret A..
Anonim, 2000. Ktahya klim Verileri. Meteoroloji Genel Mdrl. Ankara.
Anonim, 2005a. Trkiye statistik Kurumu Verileri. Ankara
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


298
Anonim, 2005b. Jeotermalin Trkiye in nemi ve 2005 in Yeni Stratejiler. Trkiye
Jeotermal Dernei. www.jeotermaldernegi.org.tr
Ergn, S., Civek, E., 2007. Ktahyada Jeotermal Enerji ve Kullanm Olanaklar. Milli
Prodktivite Merkezi Yaynlar. Ankara.
Eltez, R., 2006. Jeotermal enerji ve seraclk. 1. Dikili Yresi Jeotermal Kaynaklarn
Deerlendirilmesi Sempozyumu. (12-14 Mays 2006) Dikili-zmir.
Gnersan, G., Koer, G., Hepbal, A., 2000. Present Status of Geotermal Energy in
Turkey. GRG Bullettin, Spring Isue.
Jiang, W. J., Yu, H. J., 2004. Present situation and development perspectives of
protected horticulture in China. International workshop on La Produzione in Serra
dopo lera del bromuro di metile.1-3 April, Catania/Italy. 233-240.
Karaman, S., Kurun, A., 2004. Seralarn Jeotermal Enerji ile Istlmasnda Ortaya
kabilecek evresel Etkiler. GO. Ziraat Fakltesi Dergisi, 21(2):80-85.
Kratl, N., 2003. elik Konstrksiyonlu Hacim Kontroll Sera Tasarm Enerji
Korunumu Hacim ve Sera Istma Borularnn Korozyon zelliklerinin Aratrlmas.
Gazi niversitesi, Fen Bilimleri Enstits, Ankara.
Mertolu, O., Dokuz, ., Bakr, N., 2000. Trkiyedeki mevcut jeotermal uygulamalar
ve projeksiyonlarn nemi ve dnyadaki yeri. Trkiye 8. Enerji Kongresi Bildiriler
Kitab, s. 97-1007.
Pardossi, A., Tognoni, F., Incrocci, L., 2004. Mediterranean greenhouse technology.
Chronica Horticulture Vol. 44, No. 2: 28-34.
Sevgican, A., 1999. rtalt Sebzecilii. Cilt-1. Ege niversitesi Ziraat Fakltesi
Yaynlar No:528 zmir.
Tzel, Y., Gl, A., Gler, H. Y., zgr, M., zelik, N., Boyac, H. F., Ersoy, A., 2005.
rtalt yetitiriciliinde gelimeler. Trkiye Ziraat Mhendislii VI. Teknik
kongresi. (3-7 Ocak 2005, Ankara) I. Cilt: 609-627.


















5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


299




GNENDE KONUTLARDA JEOTERMAL ENERJ
KULLANIMININ
YAPISAL VE MMAR ANALZ

CONSTRUCTIONAL AND ARCHITECTURAL ANALYSIS OF USING
GEOTHERMAL ENERGY ON HOUSES IN GONEN

ASIMGL, B.
1
ve ASLAN, A.
2


1
Balkesir niversitesi, Mhendislik Mimarlk Fakltesi, Mimarlk Blm, Balkesir
basimgil@balikesir.edu.tr
2
Balkesir niversitesi, Gnen Meslek Yksek Okulu, Makina Blm Gnen/Balkesir
asiye_aslan@hotmail.com


ZET
Alternatif Primer Enerji Kaynaklarndan Jeotermal enerji, yer kabuunun iletilebilir
derinliklerinde birikmi olan snn meydana getirdii bir enerji trdr. lkemizde birok
sahada retilen jeotermal enerjiden, akkan zelliine bal olarak konut, sera, termal
tesis stmas ve kaplca uygulamalarnda ve ok deiik amalarla da
yararlanlabilmektedir. Jeotermal enerji potansiyeli bakmndan en zengin illerimizden
birisi Gnen, Bigadi, Edremit, Gre, Sndrg, Pamuku, Burhaniye, vrindi, Manyas
ileleri bata olmak zere Balkesir ilidir. Gnen ilesi iin jeotermal kaynan dorudan
kullanm alanlar, konutlar , oteller ve tabakhanelerdir. Bu almada enerji tasarrufu iin
alnabilecek baz nlemler ve ekonomik katklar izah edilmitir. Trkiyenin jeotermal
kaynak bakmndan en yksek potansiyele sahip blgesinde yer alan Gnen ilesinde
jeotermal enerjiden daha fazla yararlanma amacyla konutlarda ne tr uygulamalarn
yaama geirilebilecei ortaya konmutur. Konutlar iin temel hedef snma amal enerji
tketimiyle, kaybedilen s enerjisinin karlanmas ve ortam ile yzey scaklklarnn
konfor artlarnn gerektirdii seviyelerde tutulabilmesidir. Ancak, konutlarda kalitesiz
malzeme kullanm, salkl yaam koullarna uymayan yap retimi, kaak yaplama ve
en nemlisi s yaltmna uyulmadndan enerji iin harcanan miktarn yaklak yars
israf edilmekte yani havay stmaya ve evreyi kirletmeye harcanmaktadr. Yerlemi
genel bir anlay izolasyonun yap maliyetini arttraca ynndedir. Yaplan
hesaplamalar bu anlayn doru olmadn gstermektedir. Yaplan alma ile,
Gnende termal su ile stlan konutlarn mevcut yaltm durumlar ve yaltm yaplmam
olan konutlarda yaltm tedbirleri alnmas suretiyle enerji tasarrufuna olabilecek katklar
incelenmitir.
Anahtar Kelimeler: Jeotermal, alternatif enerji, mimari, konut yaltm
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


300
ABSTRACT
Geothermal energy that is one of Alternative Primer Energy sources that is presented to
Primer energy as an alternative source is a kind of energy that is causing of accumulated
in deepness of crust of the earth where workable depths are by the local and particular
operating. In our country, it has been taken advantage from geothermal energy produced
on different regions different aimed such as houses, greenhouses, institutions thermal
heating aimed and hot springs belong to its fluid characteristic. One of the richest
provinces is Balikesir containing its centre county such as Gonen, Bigadic, Edremit, Gure,
Sndrg, Pamukcu, Burhaniye, vrindi, Manyas. The direct usage area of geothermal
source for Gonen is houses, hotels and tannery. In this study, some precautions that will
be taken for energy savings and its economic contribution will be determined for house
buildings. In Gonen, where has taken part in the richest potential as geothermal source of
Turkey what kind of applications will be implemented in house buildings aimed
maximum efficiency from geothermal energy has been betrayed. Major aim for houses is
to meet heating energy is to meet loosened heating energy and to provide to comfort level
of environment and of surface temperature. Usage of poor quality in houses, building
construction that has not healthful life conditions, shanty settlements and insufficient
heating insulation have caused to loss of heat. Quartered general concept is to that
insulation will increase building economy. According to searches in this area, this is a
false data. This study has shown that existed insulation positions of houses heated with
geothermal energy and if we take insulation measures about houses it will contribute
energy economy.
Key Words: Geotermal, alternative energy, architecture, house insulation

1. GR

Enerji kaynaklar genelde iki grup altnda toplanabilir:Yenilenebilir ve yenilenemeyen
(tkenebilir). Yenilenebilir enerji, pratik olarak snrsz varsaylan, srekli ve tekrar
kullanlabilen enerjidir. :rnein gne enerjisi gibi, gneten gelen solar nmlar
elektrie veya s enerjisine dntrlebilir. Rzgar enerjisi, yerkreden gelen
jeotermal enerji, bitkilerden retilen biyoktle veya sudan elde edilen hidrog de
yenilenebilir enerji grubunda deerlendirilmektedir. Yenilenebilir enerji, ksa srede
yerine konulan enerjidir. Tkenebilir enerji ise, kullanlan ve ancak ksa zaman
aralnda yeniden oluamayan enerji olarak tanmlanr. Bunlar genellikle, yaamlar
milyonlarca yl nce sona ermi bitki ve hayvan gibi organik kalntlarn yerkrenin
iinden gelen s ve bu kalntlarn zerinde bulunan kayalardan kaynaklanana basn
altnda olumu fosillerden kaynakl petrol, doalgaz ve kmr gibi fosil yaktlardr.

Trkiye 2004 yl birincil enerji kaynaklar rezervi ve potansiyeline bakldnda
jeotermal enerjiden elde edilen elektrik enerjisinin 510 milyonwatt-e s enerjisinin de
31500 Milyon watt -ton(MWt) olduu grlr.

2003 yl genel enerji tketiminde kaynaklarn pay incelendiinde ise, Trkiye ve AB
lkelerindeki petrol ve doal gaz tketim oranlarnn ayn olduu ancak Trkiyenin
kmr ve yenilenebilir kaynaklarn payndaki fazlaln ABde nkleer enerji ile
saland grlmektedir.

Trkiyede jeotermal enerjinin dorudan kullanm daha ok merkezi stma sistemleri
vastasyla gereklemitir. lk merkezi stma sistemi 1987de Gnende kurulmu ve
12 merkezi stma sistemi daha sonra devreye alnmtr. Gnen dahil olmak zere13
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


301
adet merkezi stma sisteminin toplam kapasitesi yaklak 300 MWtona erimitir. Bu
merkezi stma sistemlerinin kabaca 60 bin konut edeeri stma yapt bilinmektedir.
Erdomu vd. (2006).

izelge 1. Trkiye birincil enerji kaynaklar rezervi ve potansiyeli-2004(DEKTMK)
Kaynak Birim Rezerv Rez./Tketim
Ta K. Bin ton 2170 19421
Linyit Bin ton 55282 56577
Asfaltit Bin ton 888 738
Petrol Bin ton 2281 30016
D.Gaz Milyar m
3
980 27314
Hidrolik GWh 39561 39561
Jeotermal Elektrik GWh 94 94
Jeoter-s Bin tep 926 926
Rzgar GWh 59 59
Gne Bin tep 385 385
Odun Bin ton 13819 13819
Bitki art Bin ton 5127 5127

izelge 2. Trkiyede birincil enerji kaynaklar tketiminin kaynaklara gre dalm-
2005
Kaynak Birim Rezerv Rez./Tketim
Ta K. Milyon ton 1344 71 yl
Linyit Milyon ton 8375 187 yl
Asfaltit Milyon ton 79 110 yl
Bitmler Milyon ton 1641
Hidrolik GWh/yl 129907
Hampetrol Milyon ton 43 17 ay
D.Gaz Milyar m3 8 4 ay
Doal Uranyum Ton 9129
Jeotermal Elektrik MWe 510
Jeotermal s MWe 31500

izelge 3. Trkiye ve AB de genel enerji tketiminin kaynaklara dalm (%)-2003
Trkiye AB Petrol D.Gaz Kmr Nkleer Yenilenebilir Yenilenebilir
(Hidro.)(Bio.)
Trkiye 38 22 27 0 13 4.5 6.3
AB 37 24 18 15 6 1.5 4.0
Dnya 34.4 21.2 24.4 6.5 13.3 2.2 10.6




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


302
2. SAHA LETME STRATEJSNE UYGUNLUK

Tketilen toplam enerjinin yaklak %40nn konutlarda tketildii kaydedilmektedir.
Gnen ilesi iin jeotermal kaynan dorudan kullanm alanlar, konutlar, oteller ve
tabakhanelerdir. Trkiyenin jeotermal kaynak bakmndan en yksek potansiyele sahip
blgesinde yer alan Gnen ilesinde mevcut jeotermal kaynak ile 2547 konut edeeri
merkezi stma yaplmaktadr. Konutlarn her biri 100 m2dir. Ancak jeotermal
enerjiden daha fazla yararlanma amacyla bir takm nlemlerin alnmas arttr.
Bunlardan birisi, saha iletme stratejisine sahip olup olmaddr.

Saha iletme stratejisine sahip olmayan sahalarda, tesislerin saha kapasitesi ile uygun
olmayan leklerde byd ve buna ek olarak basn dm, souma ve enerji
yetersizlii gibi ok nemli sorunlarla karlald bilinmektedir.

Gnen (Balkesir) jeotermal sahasnda rezervuar basncnn 6 bar dt ve sahann
20-30
o
C ye yakn souduu, sahadan retilen enerji miktar %30 kadar azalmtr.
Serpen vd. ( 2005). Saha artk blgesel stmann gereksinim duyduu enerjiyi
karlayamamaktadr. nl Gnen Kaplcalar, blgesel stma sistemine entegre olarak
almakta, yreye nemli ekonomik katklar salamaktadr. anak (2005) tarafndan
verilen bilgiye gre kaplca ve blgesel stma sisteminin sahibi olan Gnen Belediyesi,
souma ve enerji yetersizlii nedeniyle blgesel stma sisteminin doal gaza
dntrlmesi iin aray ierisindedir. Mevcut koullarda basn azalmasn nlemek
iin iletmecilerin yapaca reenjeksiyon uygulamalarnda sahay soutma riski
bulunmaktadr. Sahada her iletmecinin belirli bir iletme programna gre almas
salanmaldr.

Bu nedenle mevcut koullardaki saha performansnn gzlenmesi ve oluabilecek
sorunlar zmlenmeden sahaya ek yk getirecek yeni projeler planlanmamaldr.
Gnen iin saha iletme stratejisine ynelik bir iletme mevcut olmakla beraber sisteme
getirebilecei ihtimal ykler dikkate alndnda sisteme ilave edilen yeni bir proje yada
konut artrm sz konusu deildir. Bu nedenle mevcut ve sisteme dahil binalarn enerji
verimlilii byk nem tamaktadr.

2. BNALARDA ENERJ VERMLL

Binalarda enerji verimlilii salanabilecek alanlardan birisi de

Binann Mimari Tasarm,
Malzeme kalitesi
Ehliyetli imalat

Konutun durumuna bal olarak %20-70 s tasarrufu salanabilmektedir. Bu durum gz
nne alndnda s tasarrufu beraberinde yakt ve para tasarrufu getirmektedir.




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


303
3.BNALARDA YALITIMIN NEM

Yaplarda s yaltm enerjiden tasarruf salayarak gaz, kurum ve toz emisyonunu
azaltp evre kirliliini nler. Duvar, s kprleri, zemin ve tavan yzey scaklklarnn
i konfora olduu kadar yap kabuu zerinde de nemli etkileri vardr. Yeterli yaltm
yaam kalitesine katkda bulunur ve bina dokusunun korunmasna yardmc olur.
Salkl ve rahat yaam sadece uygun s ve nem artlarna sahip olan mekanlarda
mmkndr. Is kprlerinde youma, rutubetli alanlar, kf olumas ve atlamalar
doru yaltm zmnn uygulanmas ile etkili bir ekilde nlenebilir. Bina yaltm
yaplrken s kaybna msait geni yzeylerin (duvarlar, at, zemin) yan sra
muhtemel s kprlerine de (subasman, kiriler, lento, radyatr muhafazalar,
parapetler, donatl beton stunlar, pencere denizlikleri, pencereler arasndaki tayclar,
duvar d keleri, duvar birleim yerleri) gereken nem verilmelidir. Is kprlerinin
yaltlmamas ciddi miktarda s kaybna neden olmann yan sra youma, kflenme,
atlak olumasna yol aar. (ekil 1).

ekil 1.Yaplarda olas s kayplar.

Eer bir fayda-maliyet karlatrmas yaplrsa, s yaltm hem ekolojik hem de
ekonomik adan yararl ve ok ksa srede geri kazanlan bir yatrmdr. Bununla
birlikte inaatn fiziksel ve teknik prensiplerinin incelenmesi ve yksek kalitede uygun
yaltm malzemesinin kullanm nemlidir.

Binalara uygulanan yaltmla; tesisat ilk yatrm giderleri, kazan kapasiteleri, odalara
yerletirilecek radyatr miktarlar ve boru aplar dmektedir. Yaltma yaplan yatrm
bu nedenle ksa zamanda kendini geri demekte, daha sonraki yllarda da tasarrufa
dnmektedir. Binalarda yaltm yaparken snn en ok kat yerler olan; at,
pencere ve d duvarlara zel nem verilerek, her bir noktada yaltm nlemleri
alnmaldr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


304
Yaplarda verimli bir s yaltm iin:
Is kprleri,
Su basman,
Cephe dolgu duvarlarn (d, i veya sandvi duvar) yaltlmas gerekmektedir.

Herhangi bir sval, yaptrmal bitite (seramik fayanslar vs. gibi) ve iki duvar aras
uygulamalarda etkili bir s yaltm yaplmaldr.

Bu almada yaltmsz, ksmen yaltml ve tamamen yaltml ancak jeotermal enerji
ile stlan konut bloklarnda enerjinin verimli kullanm asndan alnabilecek tedbirler
aklanacaktr.

3.1 Duvarlar

Duvar kalnlklar, duvarlarn yapld malzemenin s geirgenlii ve duvarlarn alan
s kaybnda nemli rol oynadklarndan bu konuda optimum bir zm bulunmaldr.
Gnen ilesi iin seilen konutlarn duvar kalnlklar uygun olmakla beraber yatay
delikli tula kullanlm olmas s geirgenlii ynyle olumsuzdur.

Yaltm kalnlklar iin blgesel deerlendirmeler dikkate alnmakla birlikte aslnda
mikro lekli almalar baz alnmaldr. Bugn hepimiz bilmekteyiz ki, zellikle
lkemizde, Akdeniz Blgesinde olmasna ramen Dou Anadolu Blgesinin iklim
zelliklerine sahip alanlar olabildii gibi, Dou Anadolu Blgesinde olmasna ramen
Akdeniz Blgesinin iklim zelliklerine sahip yerleim birimleri sz konusudur. Bu
nedenle blgesel bazda yaplacak yaltm standartlar her zaman istenilen verimi
salamayabilir. Ancak Gnen ilesi Marmara blgesi karasal iklime sahip olmas
dolaysyla yazlar scak ve kurak, klar souk ve yaldr. Bu nedenle Gnen blgesi
iin kabul edilen II. klim Blgesi deerlerinin dikkate alnmas uygundur. Is yaltkan
mutlaka duvarlarn d ksmlarna konulmal, duvarlardaki gnlk scaklk deimeleri
gz nne alnarak yaltm kalnlklar ayarlanmaldr. Yaltm kalnlklarnn tayininde
Gnen blgesi iin II. Blge deerlendirmeler baz alnmaldr. Ancak d duvar
yaltmlar mevcut konutlar gz nne alndnda mmkn olamayacandan yaltm
levhalarnn iten yaltm sz konusu olacaktr.

3.2 Mevcut Yaplarn iten s kaybeden duvarlarnn yaltm

Baz durumlarda yaltm levhalarnn dtan uygulanmas mmkn deildir veya yaltm
levhalarnn iten kullanm ok daha faydaldr. ten yaltm yaplan yaplar asgari
enerji tketimi ile stlabilir. ten yaltlan bir cephe duvarnn doru projelendirilmesi
iin, mevcut duvar yap elemanlarnn zelliklerinin bilinmesi gerekir. Yaltm, duvar
yapsnn i yzeyine, scak olan tarafna tatbik edildii iin duvar yaps daha ciddi
scaklk deiikliklerine maruz kalacaktr. ten s yaltm yaplrken s kprlerine
daha fazla dikkat edilmelidir. Kesien yap elemanlarnn yaltm (duvarlar,deme ve
duvar birleimleri) olumsuz etkilerin azaltlmasna yardmc olabilir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


305
ster yaltml ister ksmen ister tamamen yaltml olsun , seilen yaplarn duvar yap
eleman d duvarlar iin 19cm yatay delikli tula, i duvarlar iin de 13.5 cm yatay
delikli tuladr.

izelge 4. Duvarlarda blgelere gre tavsiye edilen U (k) deerleri (TS 825; 14 Haziran
1999) ve uygun Yaltm Kp kalnlklar
































ekil 2.(A) Duvar-deme birleim detay. (B)Duvar-tavan birleim detay
1.Yaptrma harc 2. Yaltm levhas3. yzey kaplama, (C) Dtan kolon kiri ve iten
duvar yaltm, (D) Dtan kolon-kiri ve demenin yaltm (D-E-F) . Gnende
binalarn mevcut pencere dzenleri ve malzemeleri
1) KLM BLGES I. BLGE II. BLGE III. BLGE IV. BLGE
2) U (k) W/m
2
K 0,80 0,60 0,50 0,40
19 cm Yatay Delikli Tula (TS 4563) + ten veya dtan Yaltm kp ile s yaltm uygulamas
Yaltm kp (mm) 25 40 50 60
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


306
Yap malzemelerine gre farkllklar tekil etmekle birlikte, yapnn btnnn enerji
limitlerine uygunluu kontrol edilerek hesaplanmaldr. Yksek s transferine neden
olan detaylarn (s kprleri, subasman, duvarlarn kesitii blgeler, atda veya zemin
demesinde) yaltm deerleri U (k) tavsiye edilen performansn stnde olmas
gerekir. Bu gibi durumlarda genellikle standardn nerdii yaltm kalnlndan daha
fazla bir yaltm kullanlmas tavsiye edilir. Bylece standardn gerektirdii enerji
limitlerine uyum ve gelecekte harcanacak stma masrafndan tasarruf salanr.

Blgelere gre tavsiye edilen U(k) deerlerine gre Gnen ili II. Blgede yer
almaktadr, yani U(k) deeri 0,60 W/m2Kdr. Yani seilecek yaltm kp kalnl
en az 4 cm olacaktr (izelge 4).

3.3 Is Kprleri Yaltm

Is kprleri dier bir deyile s yaltm zrhndaki delikler farkl s iletkenlii olan
yap malzemelerinin birbirine baland, kesitii veya i ie getii yerlerde, genel
yapya gre s transferinin daha fazla olduu yerlerdir. zellikle yaplarn betonarme
blmlerinde, kolon, kiri, hatl, lento, deme aln gibi yap elemanlarnn dtan
yaltlmamas durumunda s kprs olutururlar.

Is kprlerinin yaltm zorunluluu sadece enerji kayb sebebiyle sz konusu deildir.
Yaltlmam s kprlerinin azalan i yzey scakl ile oda iindeki konfor zerinde
olumsuz etkisi vardr ve bu durum youma, nem, kflenme, atlama vs gibi baka
problemlere de yol aabilir. Sonu olarak s kprlerinin doru olarak projelendirilmesi
ve uygun bir ekilde yaltm nemli yararlar salar. Bunlar;
Yzeyde youma, estetik problemler, atlama olumas gibi yapsal problemlerin
nlenmesi,
Kolon ve kirilerdeki donatda oluabilecek muhtemel korozyonun nlenmesi,
Kflenmenin nlenmesi,
Is kaybnn azaltlmas - enerji tasarrufu (Is kprlerinin, s kaybeden yzey alanna
oran kadar azaltlabilir),
Konfor art.
Dz atlarda, at bitileri ve parapetler genellikle hi yaltlmaz veya yetersiz yaltlr.
Yetersiz ekilde yaltlm at bitileri toplam at alanna orantl olarak tm s
kaybnn %10 'unu oluturabilir.
Teras aln s kprs oluturmaktadr,
Duvar-tavan birleiminde youma riski vardr.
Yaltm levhalar, zellikle beton at u cephelerinin yaltlmas ve d duvarlar
boyunca, pencere lentolarnda, beton kiriler, kolonlar vs. zerinde s kprlerinin
nlenmesine uygun bir s yaltm rndr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


307
Mevcut yapda Sonradan kolon ve kiri alnlarna tespit eklinde yaplan uygulamada
kolon, kiri ve kmalar veya lento llerine uyacak ekilde 'easy-cut (kolay krlma)'
zelliinden yararlanlan yaltm levhalar uygun llere getirilerek hazrlanr.
Levhalar beton yzeylere (s kprleri) dolgu duvarlar ile hem yz olacak ekilde
yaptrlp ve yapma ileminden en az bir gn sonra yatay ve deyde 50 cm.lik
aralklarla plastik ivili yaltm dbelleri ile mekanik olarak sabitlenir. Ancak
Gnendeki mevcut konutlarn kolon ve kirilerine yaplacak olan yaltm levhas tespiti
duvar bloklar nceden rld iin tula bloklarnn d yzeyleri, yaltm
levhalarnn d yzeyleri ile hem yz olmayacak ekilde yani da taacak ekilde
uygulanacaktr.
3.4 Pencereler
Pencere d yzey oran iklim artlarna bal olarak alnmaldr. Genellikle k
artlarnn hkm srd blgelerde bu orann 20/100 olmas nerilmektedir. Ayrca
pencerelerde mutlaka en az ift cam olmal ve pencereler tabandan (yaklak olarak 80-
90 cm) belli bir mesafe yukarda olmaldr.
Gnendeki konutlarn cephe dzeninde gzlenen odur ki, yap boluk
yzeyleri(pencere+kap) /cephe aklk oran yaklak olarak 50/100 dr. Bu oran
konutun mevcut jeotermal sistemle stlmasnda ok fazla s kayplarna neden
olabilmektedir.
Pencerelerin yaz ve k havalandrmalar farkl sistemler iermelidir. zellikle k
havalandrmalar stten yaplmaldr.lkemizde zellikle son yllarda PVC sistemli
pencerelerin yaygnlamas neticesinde bina ilerinin stten havalandrlmas
yaygnlamtr. Bununla birlikte ahap pencere sistemlerinin ok byk bir blmnde
stten havalandrma sistemleri bulunmamaktadr. Bu ise; bina ii havalandrlmas
esnasnda nemli lde s kayplarnn olumasna neden olan nemli bir faktrdr.
Bu nedenle pencere havalandrmasnn yanl tercih edilmesi nedeniyle oluan s
kayplarn engellemek iin PVC Pencere sistemlerinin yaygnlamas desteklenmeli ve
PVC Pencere sistemleri zendirilmelidir.
Ancak grlmektedir ki, sz konusu konutlarn bir ksm ift caml PVC
uygulamalarna geerken bir ksm hala mevcut tek cam ahap pencereleri
kullanmaktadr. Bu da gerek havalandrmann yetersizlii gerek katlar aras s
kayplarndan kaynaklanan ve enerjinin etkin kullanlmad bir enerji sarfiyatna neden
olmaktadr.
4. SONULAR

Jeotermal enerji zenginlii asndan Trkiye dnyann nde gelen lkelerinden
birisidir. Buna karn bu enerjinin s ve elektrik retiminde kullanm yeterli dzeyde
deildir. Jeotermal potansiyeli olan lkemizde potansiyelin nasl aratrlp kullanlaca
konusunda yasal dzenlemeler mevcut deildir. zinsiz, denetimsiz, tekniine uygun
olmayan geliigzel atrlm sondajlar kaynan doal aknda dzensizliklere neden
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


308
olabilmektedir. Yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarndan yeterince yararlanlmamas,
enerji hammadde kullanmnda da bamllk, enerji tasarrufu ve yaltm bilincinin
gelitirilmesi konusunda ciddi aba sarf edilmemi olmas, yaplan yanl malzeme
seimi zaten kstl olan doal enerji kaynaklarmzn enerji verimliliinin azalmasna ve
daha da erken tkenmesine neden olabilir.

Is yaltmnn ortaya kard nemli sonu vardr.

a) Enerjiden tasarruf (parasal tasarruf)
b) Hava kirliliinde azalma
c) Isl konfor

ou lkede, stma ve soutma ii iin olduka byk miktarda enerji yani para
harcanmaktadr. Eer bina kt yaltlm ve kt havalandrlyorsa yapnn belli
noktalarnda eitli tahribatlar grlr. K aylarnda, taban alt ve tavan aralarnda
ilenme ve donmu yzeyler oluur. Yaz aylarnda, tavan aras son derece scak ve
bunaltc olur. Yaltmn mutlaka tm bina ihtiyac gz nnde bulundurularak
yaplmas gereklidir. Sadece yaam mekanlarnn yaltm, tavan ve taban yaltm
olmadan doru yaltm ekli deildir. Bina ssnn srekliliini koruyabilmek iin
mutlaka s kayb olan tm alanlarn saptanmas ve yaltmda gz nnde
bulundurulmas gereklidir.

2010 yl yaplar, 1996 ylnda yaplm olanlara gre enerji asndan %25 daha
verimli olacaktr. Binalarda yenilenebilir enerji kaynaklarn etkin olarak kullanan ve
enerji verimliliini artran uygulamalar dnyada mevcuttur. Bu yndeki uygulamalarn
yakndan izlenerek lkemizde de kullanlmas tevik edilmeli ve bunlar desteklemeye
ynelik ulusal programlar gndeme getirilmelidir. Is yaltmnda, bilgilendirme ve
eitim n planda gelmeli ve kullanclarn, zendirilerek, yaltm malzemesi kullanmas
salanmaldr. Ancak; bunun yannda, ynetmeliklerle de zorlayc nlemlerin alnmas
zorunludur.

5. KAYNAKLAR

Erdogmus, B., Toksoy, M., Ozerdem, B., Aksoy, N., 2006. Economic assessment of
geothermal district heating systems: A case study of Balcova-Narlidere, Turkey.
Energy and Buildings.
Serpen, U., Aksoy, N., 2004. Reinjection Experience in Gnen Field of Turkey, 19
th. Geothermal Reservoir Engineering, Standford Univ., California.
anak, C., 2005. Gnen iin doal gaz peaking sistemi ve kojenerasyon. Gnen
Belediyesi, Blgesel Istma Projesi Rehebilitasyonu, Danman Raporu
(yaynlanmam).





5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


309




JEOTERMAL KAYNAKLAR VE AKUAKLTRDE
KULLANILABLRL

THE USAGE OF GEOTHERMAL RESOURCES IN AQUACULTURE
APPLICATIONS

FERHATOLU,M.
1
, ZDEN,O.
2
, GKEN AKKURT, G.
3

1
Ege niversitesi Su rnleri Fakltesi 35100 Bornova-ZMR
melike.ferhatoglu@ege.edu.tr,
2
Ege niversitesi Su rnleri Fakltesi 35100 Bornova-ZMR
osman.ozden@ege.edu.tr

3
zmir Yksek Teknoloji Enstits, Makina Mhendislii Blm, Glbahe Ky-Urla-zmir
guldengokcen@iyte.edu.tr



ZET
Akuakltr retim miktarn arttrmak iin kontroll ortamda tatl su ve deniz
organizmalarnn yetitirilmesidir. Akuakltrde mevcut yetitiricilii yaplan ya da
alternatif trlerin yetitirilebilmesi ve mevcut retiminin artmasn salamak
amacyla yeni uygulamalar aratrlmaktadr. Bu uygulamalardan biri de jeotermal
enerji kaynaklarnin kullanmdr.Jeotermal kaynaklarn akuakltrde kullanm ile su
scakl optimum deerlerde korunarak canlnn gelime periyodundan daha ksa
srede daha fazla rn elde edilebilmektedir.
Anahtar Kelimeler: akuakltr, jeotermal kaynak.

ABSTRACT
Aquaculture involves the raising of freshwater or marine organisms in a controlled
environment to enhance production rates. New applications investigate for raising species
present raised or alternative and enhancing present production. Utilization of geothermal
sources is the one of the these application. A good supply of geothermal water, by virtue
of its constant temperature, can therefore outperform even a naturally mild climate.
More fish can be produced in a shorter period of time if geothermal energy is used in
aquaculture.
Keywords: aquaculture, geothermal resources.





5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


310
1. AKUAKLTR NEDR?

Akuakltr, retim miktarn arttrmak amacyla hayvansal(balik,kabuklu,yumusakca ve
(eklembacaklilar) ve bitkisel (algler) su canllarnin kontroll ve yari kontrollu artlar
altnda insan gdas, stok takviyesi, ss, sportif ve bilimsel amacl retilmesi
faaliyetleridir. Gnmzde dnyann en hzl byyen gda sektrdr ve dnya besin
gereksiniminin nemli bir ksmn karlayan temel bir endstridir. lkemizdeki
akuakltr retim miktar 2006 yl verilerine gre 128943 ton gereklemitir
(izelge1, izelge2).

izelge 1.Turkiye'de Avclk ve Akuakltr Yoluyla Elde Edilen Su rnleri
Miktarlar(Ton)(TUIK,2006)
Avclk Yetitiricilik
Yllar
Deniz % su % Miktar %

Toplam

1991 317.425 87.0 39.401 10.8 7.835 2.2 364.661
1992 304.766 86.0 40.370 11.4 9.210 2.6 354.346
1993 502.031 90.3 41.575 7.5 12.438 2.2 556.044
1994 542.268 90.2 42.838 7.1 15.998 2.7 601.104
1995 582.610 89.8 44.983 6.9 21.607 3.3 649.200
1996 474.243 86.3 42.202 7.7 33.201 6.0 549.646
1997 404.350 80.8 50.460 10.1 45.450 9.1 500.260
1998 432.700 79.6 54.500 10.0 56.700 10.4 543.900
1999 523.634 82.2 50.190 7.9 63.000 9.9 636.824
2000 460.521 79.1 42.824 7.4 79.031 13.6 582.376
2001 484.410 81.4 43.323 7.5 67.244 11.3 594.977
2002 522.744 83.3 43.938 7.0 61.165 9.7 627.847
2003 463.074 78.8 44.698 7.6 79.943 13.6 587.715
2004 504.897 78.3 45.585 7.1 94.010 14.6 644.492
2005 334.248 67.0 46.115 9.2 118.277 23.7 498.640
2006 488.966 74 44.082 7 128.943 19 661.991

izelge 2. 2006 yl akuakltr yolu ile elde edilen su rnleri trleri(TUIK, 2006)
Trler ipura Levrek Alabalk Midye Sazan Dier su
rnleri
Miktar(Ton) 28463 38408 56026 1545 668 2200

Dnyada ve Trkiyede su rnleri yetitiriciliinin gelimesinde temel faktrler
unlardr:
Gda ihtiyac
Doal stoklarn azalmas ve bu kaynaklarn korunmas
Tarma elverili olmayan arazilerin verimli kullanlmas
Ekonomik deerinin yksek olmas
Besinsel deerinin yksek olmas
Geleneksel tarmn dier dallar ile entegre edilebilmesi
stihdama imkan vermesi

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


311
Akuakltrde mevcut yetitiricilii yaplan ya da alternatif trlerin yetitirilebilmesi ve
mevcut retiminin artmasn salamak amacyla yeni uygulamalar aratrlmaktadr. Bu
uygulamalardan biri de jeotermal enerji kaynaklarn kullanmdr.Su rnleri
yetitiricilii uygulamalarnn gerektirdii scaklklar dier jeotermal uygulamalar iin
dk scaklklardr ve bu anlamda pek ok dk scaklkl kaynak atl kalmaktadr.
Yetitiricilii yaplan canlnn geliiminde en nemli etken su scakldr. Su scakl
optimum deerlerin altna dtnde canlnn yem alma kabiliyeti azalmakta ve
geliimi yavalamaktadr. Su scakl optimum deerin altna dtnde baln temel
vcut metabolizmas etkilendiinden beslenememektedir.(johnson,1981) Jeotermal
enerjinin sabit scakl, doal ve yumuak bir iklim salamaktadr. D hava scakl
genellikle kara hayvanlarndan daha ok sucul canllar etkilemektedir. Bu yzden
jeotermal enerjinin akuakltrde kullanm potansiyeli kkba hayvan
yetitiriciliinden daha fazladrJeotermal kaynaklarn akuakltrde kullanm ile su
scakl optimum deerlerde korunarak canlnn gelime periyodundan daha ksa
srede daha fazla rn elde edilebilmektedir. (Barbier ve Fanelli, 1977).

Akuakltr iin scaklk, znm oksijen, nitrojenli bileikler, pH, karbondioksit,
tuzluluk en nemli su kalite kriterleridir. Jeotermal akkanlar yksek miktarda
kimyasal madde, gaz, znm kat ve tuz ierdikleri iin kimyasal kaliteleri tm su
canllarnn yetitiriciliinde dorudan kullanma uygun olmayabilir. zellikle, scak
sularn kt sistem ve scak sular kontrol eden jeolojik kayalara bal olarak nemli
oranda toksik metal ierebilmektedir (imek, 2005). Bu toksititesi yksek elementler
gerek canl gerekse canllar besin kayna olarak kullanan insanlar etkileyebilmektedir.
Bu kapsamda scak sularn dorudan kullanmn engelleyebilmektedir. Bunun yerine
kapal devre sistemlerde, su scaklnn srekliliini salamak iin enerji kayna
olarak yararlanmak mmkndr .Bu durumda jeotermal akkann enerjisinin temiz
suya aktarld eanjr sisteminin kullanlmas gereklidir(Berdondini vd.., 1995).

2. JEOTERMAL KAYNAK NEDR?

Jeotermal kaynak, yerkabuunun eitli derinliklerinde birikmi snn oluturduu,
scaklklar srekli olarak blgesel atmosferik ortalama scakln zerinde olan ve
evresindeki normal yeralt ve yerst sularna gre daha fazla erimi mineral, eitli
tuzlar ve gazlar ierebilen scak su ve buhar olarak tanmlanabilir. Jeotermal enerji ise
yerkabuu iindeki byk miktarda enerjinin yeryzne ulamas ile aa kan s
enerjisidir.

Gnmzde yararlanlan jeotermal enerji kaynaklar, yeryzeyinden yaklak 2000 m
derinlie kadar olan blgelerden su veya buhar retimi ile snrldr. Yerkabuundaki
her scak blge, jeotermal enerji retimi iin uygun olmayp, bu enerjinin yeryzeyine
ulamas iin tayc akkan olarak suyun dolamn salayacak jeotermal koullarn
olumas gereklidir. Bu artlar salayan jeotermal enerji sahalar yeryz zerinde
snrl blgelerde bulunmaktadr. lkemiz bu adan zengin bir potansiyele sahip olup,
yaplan aratrmalarda bugne kadar toplam sl retim kapasitesi 2420 MW olan
600den fazla jeotermal kaynak belirlenmitir. MTAnn aratrmalarna gre lkemizin
muhtemel jeotermal potansiyeli 31500 MWdr . Toplam 31500 MWt olan jeotermal s
potansiyeli ile Avrupa'da birinci, dnyada yedinci srada yer alan Trkiye, jeotermal s
kullanmnda dnyada ilk 5 lke arasnda yer almaktadr ve mevcut kaynaklarn 1177
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


312
MWtu dorudan s retiminde kullanlmaktadr. Trkiyede bugn yenilenebilir
kaynak kullanmnda jeotermal enerji nc srada yer almaktadr (DEK-TMK, 2006).

ekil 1. Ideal bir jeotermal sistemin ematik gosterimi

lkemizde jeotermal enerji 1960l yllara kadar sadece banyolarda ve kaplcalarda
tedavi amal olarak kullanlm, bu tarihten sonra dier uygulama alanlarna da
geilmitir. 1000 dolaynda scak ve mineralli su kayna ve jeotermal kuyu ile scakl
40-242C arasnda deien 170 adet jeotermal saha mevcuttur. Bu da lkenin nemli bir
jeotermal potansiyele sahip olduunu gsterir. Bu kaynaklar tm Trkiyeye dalm
olmakla birlikte ou Bat, Kuzey-Bat ve Orta Anadoluda toplanmtr. Mevcut
jeotermal potansiyelin %87si Ege Blgesinde bulunmaktadr. (TJD, 2006). Trkiyede
gerekletirilen uygulamalar ehir/blge stma, s pompas, sera stma, yzme havuzu
stma, fizik tedavi merkezi ve kaplca uygulamalar ile baz endstriyel uygulamalardr
(DEK-TMK, 2006; TJD, 2006). Trkiyede mevcut kullanmn 645 MWtunu konut
stmacl, 131 MWtunu seraclk uygulamalar ve 327 MWtu ise kaplcalar ve banyo
uygulamalarnda kullanmaktadr. (MTA,2007)

lkelere gre deiik snflandrmalar olmasna ramen jeotermal enerji, scaklk
ieriine gre kabaca gruba ayrlr (izelge 3):
1- Dk Scaklkl Sahalar (20-70 C scaklk),
2- Orta " " (70-150 C " ),
3- Yksek " " (150 Cden yksek).

Jeotermal enerji kullanimi dolayl, dogrudan ve entegre olmak zere c grupta
toplanabilir. Akuakltrde kullanlan jeotermal kaynaklar daha cok dk scaklikli
kaynaklardir. Yuksek ve orta siceklikli kaynaklar ise entegre kullanim icin daha
uygundur (ekil 2, ekil 3).




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


313
izelge 3. Jeotermal kaynaklarn scaklklarna bal olarak kullanm alanlar (Lindal,
1973).
C Jeotermal Akkann Kullanm Alanlar
180 Yksek konsantrasyon solsyonunun buharlamas, amonyum absorpsiyonu ile soutma
170 Hidrojen slfit yolu ile arsu eldesi, diyatomitlerin kurutulmas
160 Kereste kurutulmas,balk vb. yiyeceklerin kurutulmas
150 Bayers yntemiyle alminyum eldesi
140 iftlik rnlerinin abuk kurutulmas(konservecilikte)
130 eker endstrisi, tuz eldesi
120 Temiz su eldesi, tuzluluk orannn arttrlmas
110 imento kurutulmas
100 Organik maddeleri kurutma, (yosun, et, sebze vb.) yn ykama ve kurutma
90 Balk kurutma
80 Ev ve sera stma
70 Soutma
60 Kmes ve ahr stma
50 Mantar yetitirme, balneolojik banyolar
40 Toprak stma
30 Yzme havuzlar, fermantasyon, damtma, salk tesisleri
20 Balk iftlikleri


ekil 2. Dnyada jeotermal enerjinin dogrudan kullanld alanlar(Lund vd., WGC
2005, Antalya)

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


314

ekil 3. Jeotermal Kaynaklarin entegre olarak kullanm

Jeotermal kaynaklardan faydalanlarak yetistiricilii yaplacak baslca trler ve gelisme
periyodlar izelge 4'te gosterilmitir.

izelge 4. Yetistiricilii yaplabilecek balca trler
Trler Dayanabildii Minimum
ve Maksimum Su Scakl
(C)
Optimum Byme
Scakl (C)
Pazar Boyu
Byme Periyotu
Karides Trleri 10 35 27-30 4-6 ay
Yayngiller 2 30 27-30 12 ay
Ylanbal 0 35 22-30 12 ila 18 ay
Tilapia 8 40 24-30 2-3 ay
Sazan 4 37 24-30 12 ay
Alabalk 0 20 16-18 6 ila 8 ay (4-6 ay)
Levrek-ipura 3 34 22-24 12-18 ay
Mersin Bal 4 32 22-24 12-18 ay
Istakoz 0 32 22-24 18-30 ay
Kerevit 0 35 14-23 12-18
Tropikal Ss
Balklar
10 35
23-27 2-3 ay

2.1. Neden Jeotermal?

Yenilenebilir, srdrlebilir bir enerji kayna olmas
Trkiye gibi jeotermal enerji asndan ansl lkeler iin bir zkaynak tekil etmesi,
Temiz ve evre dostu olmas
Yanma teknolojisi kullanlmad iin sfra yakn emisyona sebebiyet vermesi
Konutlarda, tarmda, endstride, sera stmasnda ve benzeri alanlarda ok amal stma
uygulamalar iin ideal artlar sunmas
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


315
Rzgar, yamur, gne gibi meteoroloji artlarndan bamsz olmas, kullanma hazr
nitelii
Fosil enerji veya dier enerji kaynaklarna gre ok daha ucuz olmas
Arama kuyularnn dorudan retim tesislerine ve bazen de reenjeksiyon alanlarna
dntrlebilmesi
Yangn, patlama, zehirleme gibi risk faktrleri tamadndan gvenilir olmas
% 95'in zerinde verimlilik salamas
Dier enerji trleri retiminin (hidroelektrik, gne, rzgar, fosil enerji) aksine tesis
alan ihtiyacnn asgari dzeylerde kalmas
Yerel nitelii nedeniyle ithalinin ve ihracnn uluslararas anlamazlk, krizler, savalar
gibi faktrlerden etkilenmemesi
Konutlara fuel-oil,mazot,kmr,odun tanmas gibi problemler iermedii iin
yerleim alanlarnda kullanmnn rahatl

3. JEOTERMAL AKUAKLTR UYGULAMALARI

2005 Dnya jeotermal kongresinde 17 lke jeotermal akuakltr tesisinin bulunduunu
bildirmitir. Bu konuda nde gelen lkeler ABD, in, zlanda ve talyadr. Jeotermal
su rnleri yetitiricilii uygulamalarnda en fazla retilen trler ise tilapia,som bal
ve alabalktr. Ayrca karides trleri, yayn bal, bcek(istakoz,kerevit), ipura, levrek,
ylan bal, tropik trler, timsah yetitiricilii de yapld belirtilmitir. Fakat lkelerin
yetitirdii trler ve miktarlar hakknda detayl bilgi verilmemitir(Lund vd..,2005).
Amerikada yaplan bir almaya gre havuzlarda yaplan yetitiricilik de gereken
jeotermal enerji 0.242 TJ/yl/ton balktr. Son 5 ylda Amerikada dorudan jeotermal
kullanmnda yetitiricilik yaplan toplam blge says 58e kmtr ve belirtilen
kapasite 140 MWt ve yllk enerji kullanm 3012 TJ(833 Gwh/yl)dr.

Jeotermal akkann su rnleri yetitiricilii uygulamalar ile ilgili ulalan yaynlarn
nemli bir ksm ABDden rnekleri iermektedir. ABD mevcut kaynaklarnn % 35 lik
ksmn akuakltrde deerlendirmektedir.ABD de jeotermal enerjiden yararlanan 58
iftlik bulunmaktadr ve bu iletmeler Idaho,Utah,Kaliforniya ve Oregondadr.Oregon
da bulunan Geo-Heat merkezi iletmeciler iin gerekli projeleri oluturmakta ve
fizibilite karmaktadr (Lund vd..,2005). Imperial Valley-Kaliforniyada yar kapal
toprak havuzlarda jeotermal enerji kullanlarak balk yetitiricilii yaplmaktadr. Bu
blgede yer alan 15 balk iftliinde jeotermal enerji kullanm ile k mevsiminde de
balklarn optimum bymesi iin gerekli su scakl salanarak ylda 4500 ton tilapia
retilmekte ve blge ihtiyacnn byk bir ksm buradan karlanmaktadr
(Rafferty,1999 ).

ABD de Pacific Aquafarmda yaplan su rnleri yetitiricilii uygulamalarnda kanal
yayn bal yetitirilmektedir. 380 lt/saat 32Cde artezyen jeotermal kuyularndan
salanan su, akarsu ve kaynaklardan gelen souk su ile optimum geliim scakl olan
27-29Cye drlerek kullanlmaktadr. Jeotermal s zellikle k aylarnda sabit su
scaklnn srekliliini salayabildii gibi yllk binlerce dolarlk iletme kazancn da
korumaktadr (Fridleifsson, 1995).



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


316
izelge 5. Dnyadaki Jeotermal Su rnleri Yetitiricilii retimi (Lund vd.., 2005)
lke Jeotermal Enerji
Kullanm(TJ/yl)
Su rnleri
retimi (Ton)
Amerika 3012 12446
in 1921 7938
zlanda 1680 6942
talya 1488 6149
srail 989 4087
Grcistan 492.6 2035.5
Yeni Zelanda 363 1500
Fransa 309.3 1278
Japonya 212.3 877
Srbistan 211 872
Slovakya 72.4 299
Yunanistan 72 297.5
Romanya 65 268.5
Dier(Macaristan,rdn,Arjantin,Belika,ran,vd.) 81.4 336.9
TOPLAM 10969 45326.4

Oregon Institute of Technology, Klamath Falls-Oregonda tropik balk yetitiricilii de
yaplmtr. Seradan kan 37 C jeotermal akkan dar tropik balk havuzuna toprak
hattan verilmitir.Havuzlar, 30 m uzunluunda, 4 m geniliinde ve 1-1.4 m
derinliindedir. 23 C sabit scakl salamak iin 7 TJ/yl jeotermal s kullanlmtr.
85 eit toplam 250000 akvaryum bal ABDnin bat kysnda satlmak zere hava
yolu ya da trlarla sat yerlerine ulatrlmtr.Jeotermal enerji kullanlarak bu tesiste
yllk 100000 US$ kazan salanmtr (Lund,1994).

Ayrca ABD -Lousiana da ocak aynda yaplan yayn bal yet. de 36 C jeotermal
akkan kullanlarak 400 m
3
lk kapal havuzlarn scakl 10 Cden 27C ye
ykseltilmitir.Bunu salamak ve srdrmek iin 40 gn sresince her havuza gereken
toplam enerji 61.6 X 1010 J (17.1 X 104 kWh) olarak hesaplanmtr.Toplam 3.5 ay iin
dizel yakt maliyeti 6388 dolar iken geotermal enerji maliyetinin 3432 dolar olduu
belirtilmitir ( Lamoureux, J. 2003).

Dk entalpili jeotermal akkanlar, Porto Lagos Yunanistanda kn eitli balk
trlerinin yetitiricilii iin dalyanlarda donmay nlemek iin kullanlmtr. Bu ekilde
kullanlan sistemle,su scakl 5 Clik scaklk art salanmtr. Havuzlara jeotermal
sular eanjrden geirilerek verilmitir. Jeotermal sular havuzlara verildikten sonra elde
edilen trlerden biri olan ipura retiminin 3 kat artt gzlenmitir (Gelegenis
vd..,2006).

Jeotermal kaynaklar farkl alg trleri iin zengin mikro ve makro elementlere sahiptir ve
bunlarn kltrnde iyi bir besin ortam salamaktadr.Yunanistan ve Bulgaristanda
Mart-Ekim aylarnda ayn zamanda yrtlen bir almada Spirulina(mavi-yeil alg)
kltrnde % 5-10 art gzlendii ve kullanlan mineral tuzlarn maliyetinde de d
bildirilmitir.Ayrca alg krutmada da jeotermal kaynaklardan faydalanlmtr.Jeotermal
kaynaklar ve mevsim artlarna gre Yunanistanda daha iyi sonu alnd
belirtilmitir.Elde edilen spirulina kapsl olarak deerlendirilmitir (Lund vd..,2005).

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


317
talyada kapal devre yetitiricilik sistemlerinde ort. scaklklar 110
0
C olan 4 kuyudan
salanan jeotermal akkan borularla sisteme tanarak s enerjisi eanjrler araclyla
suya aktarlmaktadr. talya da kapal devre sistemlerde tatl su girii, deniz suyu girii,
scak su girii, havalandrma nitesi, oksijenasyon nitesi, tanklarn bulunduu
yetitiricilik nitesi, yemleme nitesi, izleme/kontrol ve alarm nitesi, k/filtreleme
nitesi, elektrik destek ve acil k birimi, balk boylama sistemi, balk ileme ve
paketleme nitesi, pazarlama ve sat birimlerini iermektedir. 1800 m
3
kapasiteli
iletmede yllk 20 ton retim gerekletirilmektedir. Baslica uretimi yapilan turler,
mersin baligi, yilan baligi,tilapia ve sazan turleridir. Ayrca iletme srekli sabit
scakl salamak iin geotermal kaynaklar kullanarak dier enerji kayna yakta gre
her yl 80.000 dolar kara gemektedir (Berdondini vd.., 1995). Izlanda da 20-38
0
C
sicakliga sahip kaynaklardan elde edilen akiskan som baligi yetistiriciliginde 10
0
C de
sabit su sicakligini yetistiricilik havuzlarinda saglamak icin kullanilmistir
(Friedleffson,2000). Isletmenin urun eldesinden pazarlama asamasina kadar islem
semasi sekilde belirtilmistir.


ekil 4. Izlandada jeotermal stmal akuakltr iletmesi.

Slovakya da ylan bal yetitiriciliinde tanklara 42C scakla sahip jeotermal
akkan eanjrlerden geirilerek jeotermal s girii salanmtr. Ylan balklar iin
optimum geliimin saland 24-26 C sabit scaklk elde edilmitir.Bu ekilde ylan
balklar 18-20 ayda pazar boyuna ulamtr(Lund vd.,1994). Macaristanda jeotermal
kaynaklarn zengin olduu blgelerde balk yet. de dk scaklklardaki sularn
stlmas iin jeotermal kaynaklardan faydalanlmtr. zellikle yayn bal yet.de
yoplam 1200 m
3
hacme sahip iletmede ort. 32 C scakla sahip toplam 4 yeralt
kuyusundan temin edilen jeotermal akkandan faydalanarak optimum scaklk olan 24
C sabit su scaklgi btn yl salanmtr (FAO,1996). Bergamadaki Ortadou
Akvaryum ss bal retim iftliine 1 km uzaklktaki mevcut kuyudan 100 m
derinlikte 30-35 lt/sn debide 61C scaklkta elde edilen jeotermal akkan, stma
sisteminde kullanlarak scaklk rejimi 58/48 C olarak deitirilmitir. letmede 6000
adet eitli byklkte akvaryum ile 800 adet fiberglas havuzlarda gerekli olan 26 C
scaklk salanarak her ay tesisin stlmasnda harcanan 4 tanker fuel-oilden kara
geilmitir(Jeotermal Dergisi,2007). inde dk scaklkl jeotermal kaynaklardan
faydalanlarak u an 199 iletmede toplam 2.98 milyon m
2
balk havuzu stlmaktadr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


318
lkede en ok yet. trler, sazan,ot sazan, ylan bal, kurbaa, su kablumbaas ve
karides trleridir.lkedeki mevcut tketimin % 15 i akuakltrde kullanlmaktadr.
Yaplan almalarda 6 m
3
jeotermal su/kg balk tespit edilmitir. Imperial Valley-
Kaliforniyada yar kapal toprak havuzlarda jeotermal enerji kullanlarak balk
yetitiricilii yaplmaktadr. Bu blgede yer alan 15 balk iftliinde jeotermal enerji
kullanm ile k mevsiminde de balklarn optimum bymesi iin gerekli su scakl
salanarak ylda 4500 ton tilapia retilmekte ve blge ihtiyacnn byk bir ksm
buradan karlanmaktadr (Rafferty,1999 ).

3.1.Jeotermal Akuakltr Uygulamalarnn Avantajlar ve Dezavantajlar

3.1.1. Avantajlar

Yl boyunca sabit scaklk eldesi. Ksa srede canly pazar arlna ulatrma
Olumsuz su scaklndan etkilenen ve yetitiricilii yaplan su canllar bu koullarda
kolayca yetitiricilii yaplabilir olmas
Halkmza - zellikle termal turizmle entegre olmas halinde - her zaman taze ve bol
miktarda balk sunabilme imkan salamas
Entegre Jeotermal Deerlendirme kapsamnda kuyudan alnan su eitli amalarla
kullanldktan sonra reenjeksiyon Kuyusuna verilmeden nce balk retiminde rahatlkla
kullanlabilme imkanna sahip olmas. Mevcut iklim artlar yznden yetitiricilii
yaplamayan trlerin yetitiriciliinin gerekletirilebilmesidir.

3.1.2. Dezavantajlar

cerisinde baz zararl gazlarn ve minerallerin olmas akuakltr isletmelerinde
jeotermal kaynaklardan faydalanmak icin gerekli sistem kurulumunun yuksek maliyet
gerektirmesi

4. SONULAR

Jeotermal enerjinin yeteri kadar hzl gelimemesinin en nemli nedenlerinden biri uzun
yllardan beri jeotermal enerjiye yatrm yaplmamasdr. Bunun nedeni de bu sektrn
geliimini salayacak jeotermal yasann olmamas, ilk yatrm masraflarnn fazla
olmas, riskli olmas ve gerekli tevik sisteminin bulunmamasdr. Dier yandan dk
entalpili jeotermal sahalarn yerleim alanlarnn stlmasnda,s eraclkta ve baz
endstrilerde kullanlmasn ieren projeler ve uygulamalar devletin belirgin bir
jeotermal enerji politikasndan ok yerel ynetimlerin veya kiilerin abalar ile
gereklemektedir. Enerji korunumunun mutlak art olarak kabul edilmesinin dnda
geri dnebilen enerji kaynaklarnn daha n plana alnp kullanmnn
yaygnlatrlmas dnyann ve lkemizin hem enerji tasarrufunda hem de hava
kirliliini nlemede vazgeilmez bir zm yoludur.

Trkiye olarak bu yaygn kullanm akuakltr sektrnde lkemiz yararna
sunmamamz iin hibir neden bulunmamaktadr. Ekolojik tahribat gz nne alnarak
jeotermal potansiyelin en verimli bir ekilde kullanmna geirilmesi lkemize byk
yarar salayacaktr. lkemizde jeotermal kaynaklarn kullanm alannn arttrlmas ve
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


319
akuakltrde enerji tasarrufu salanarak maliyetin drlmesi ve mevcut retimin
gelitirilebilmesi ile birlikte yeni turlerin yetistiriciligi icin jeotermal akuakulturun
ulkemizde uygulanmaya baslanmasi gerekmektedir. Jeotermal akuakltr uretimi ile
artan nufusun protein ihtiyacinin karsilanmasinin yanisira yeni istihdam imkanlarinin
yaratilmasi ve ihracatin gelisiminin saglanmasi ile ulke ekonomisine buyuk katki
saglanacaktir.

KAYNAKLAR

Barbier, E. and M. Fanelli, 1977. Non-Electrical Uses of Geothermal Energy. Progr.
Energy Combustion Sci., 3, pp. 73-103.
Berdondini, F.; Bronzi, P.; Burgassi, P.D.; Marconcini, R.; Pignatari, M. and H.
Rosenthal, 1995. Utilization of Geothermal Source in a Closed-Cycle Aquaculture
System in Italy: Preliminary Results, Proceedings of the World Geothermal
Congress, Vol. 3, pp: 2309-2312, Florence, Italy.
Borghetti, G., Cappetti , G., Carella, R., Sommaruga, C., 2005. Direct Uses of
Geothermal Energy in Italy 20002004 Update Report, Proceedings World
Geotermal Congress 2005, Turkey.
DEK-TMK web site, 2006. www.dektmk.org.tr
FAO,1996. Hungary for Fish.
Fridleifsson, G., Benediktsson, B., Georgsson, L.S., Olafsson, M., Matthfasson, J.,
Johannsson, , 1995. Very Geothermal Utlzaton In Fsh Farmng In Iceland From
The Iceland, Proceedings of the World Geothermal Congress, Vol. 3, pp: 2299-
2304, Florence, Italy.
Gelegenis, J., Dalabakis, P., Ilias, A., 2006. Heating of a fish wintering pond using low-
temperature geothermal fluids, Porto Lagos, Greece, Geothermics 35 (2006) 87
103.
Jeotermal Dergisi,2007.
Johnson, W.,1981. Use Of Geothermal Energy For Aquaculture Purposes, Phase III-
Final Report, Geo-Heat Center, USA.
Lindal, B., 1973. Industrial and other applications of geothermal energy, 135-148,
Geothermal Energy, Armstead, H.C.H. (Ed.), UNESCO, Paris.
Lund, J.W.,1994. Agriculture & Aquaculture Cascading the Geothermal Way. Geo-
Heat Center Quarterly Bulletin,Vol.16,No.1,pp.7-9.
Lund, , J. W.,Lienau, P. J., Rafferty, K., Culver, G., 1994. REFERENCE BOOK ON
GEOTHERMAL DIRECT USE, U.S. Department of Energy Geothermal Division.
Lund, J.W., Freeston, D.H., Boyd, T.L., 2005. World- Wide Direct Uses of Geotermal
Energy, Proceedings World Geotermal Congress 2005, Turkey.
MTA Genel Mdrl, 2005. Trkiye Jeotermal Kaynaklar Envanteri Seri no:201,
Ankara.
Rafferty, K., 1999. Aquaculture in the Imperial Valley -A Geothermal Success Story,
Geo-Heat Center Quarterly Bulletin, Vol. 20, No. 1 (March), KlamathFalls, OR, pp.
1-4.
imek, ., Mertolu, O., Bakr, N., Akku, ., Aydodu, ., 2005. Geothermal Energy
Utilisation, Development and Projections - Country Update Report (2000-2004) of
Turkey, Transactions of World Geothermal Congress, Antalya-Turkey
Trkiye statistik Kurumu (TUK),2006. www.tuik.gov.tr
Trkiye Jeotermal Dernei(TJD) Web sitesi, 2006. www.jeotermaldernegi.org.tr
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


320




DOAL MNERALL SULARIN
MEVZUAT AISINDAN DEERLENDRLMES

ASSESSMENT OF NATURAL MINERALIZED
WATERS IN TERMS OF REGULATION

Gngr N.
1


1
Maden leri Genel Mdrl, Ankara
ngungor@migem.gov.tr


ZET
lkemiz pek ok yeralt kaynanda olduu gibi doal mineralli sular asndan da nemli
bir avantaja sahiptir. Ancak bugn itibariyle bu doal sermayemizin ok azndan
yararlanabilmekteyiz. Bunun nedenleri arasnda yatrmcy tevik edici, brokrasiyi
azaltan dinamik ve uygulanabilir yeterli bir mevzuatn olmay gelmektedir. Doal
mineralli sulardan yararlanmak, doal sermayeden dorudan yararlanmak demek olup, bu
husus 21.yzyln ilk yarsndan itibaren dinamik ve uygulanabilir bir devlet desteini n
planda tutan mevzuat ile mmkn olabilecektir. Bugne kadar bu kaynaa dayal yatrm
yaplmamasnn nedenleri arasnda lkemiz jeolojik ve hidrojeolojik zelliklerini dikkate
alan yatrmcy tevik eden ve bu ok nemli doal kayna tantan yeterli bir mevzuatn
olmay gelmektedir. slam hukukunda tm sular, bir btnsellik anlayyla
deerlendirilmitir. slam hukukunda topran devletin mlkiyetinde olmas ve kiilere
salt kullanma (intifa) hakk verilmesi genel bir ilke olduundan, doal dzen iinde
bulunan sular zerinde zel mlkiyet sz konusu edilmemitir. Bu nedenle sularn
kullanlmasna ilikin esaslar Devlet tarafndan yrtlmtr. Ancak slam hukukunun
temelinde teaml byk nem tadndan, eskiden beri kullanlagelen ekle ve
kullanclara saygl olunmutur. Baka bir deyile, suyu kullananlarn fiili yararlanma
durumlar, mlkiyet hakk immiesine korunmutur. Ancak bu kullanm (intifa) hakk
daha sonra niteliinden te bir statye kavuturulmutur. Kullanm hakk ise; devletin
tasvip ve izniyle fermanlarla oluturulmutur. Sularla ilgili anlamazlklar ise fetvalarla
zmlenmitir. 1839 Glhane Ferman ile Bat dnyasna pencere aan Osmanl
mparatorluu, 1856 Islahat Ferman ile de hukuk dzenini ekil yolu ile de olsa Avrupa
hukukuna yaklatrma anlayn yerletirmeye almtr. 1879 ylndan 1926 ylna
kadar yrrlkte kalan bu kanun, zel hukuk kurallarnn bir blmn korurken, sular
konusunda zel hukuk asndan ilgin maddeler koymutur. 1921 ve 1924 yllarna ait
anayasalarda yer alt kaynaklar ya da doal servetlerle ilgili bir hkm yer almadndan,
doal mineralli sular ile ilgili bir dzenleme yaplmamtr. Yer alt kaynaklarnn devletin
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


321
hkm ve tasarrufu altna alnmas ilk kez 1961 Anayasas ile mmkn olmutur.
Anayasa formunda 1961 ylndan itibaren esasnda her yer alt kaynana dayal kanun
normunda bir dzenleme yaplabilecei aktr. Ancak bugne kadar yatrmcy
laykyla tevik eden, bu kaynak ile dorudan ilgili ve sektrn tm ihtiyalarna cevap
verebilecek, yatrmcy tevik edici, dinamik ve lkemiz koullarna uygun yeterli bir
dzenleme yaplamamtr.
Anahtar Kelimeler: Doal mineralli sular, mevzuat

ABSTRACT
Our country has an important advantage in terms of natural mineralized waters. Today,
despite this fact, we benefit from minor of our natural capital. Among the reasons for this
situation, these facts could be counted; inadequate prompting for investors, nonexistence
of a dynamic and an applicable regulation decreasing bureaucracy. While benefiting from
natural mineralized waters means also benefiting from natural capital, this could only
happen by applying a dynamic and an applicable regulation that keeps state support in the
foreground at the first half of 21
st
century. The reason for the fact that there has been no
investment on this source so far is nonexistence of a regulation encouraging investors and
taking into consideration geological and hydro geological characteristics of our country
and promoting these sources. All waters in Islamic Law have been integrally assessed.
Since, in Islamic Law, soil is a property of state and given to usage of persons as a benefit
right, private property of natural waters has not been discussed. Therefore basis related to
usage of waters has been executed by State. However, since precedent has important place
in Islamic Law, the traditional shape and usage has been respected. In other say, water
benefit status has been saved as if it is a property right. Usage right has been decided by
state allowance with a firman. Fetva resolved the disagreements about water. Ottoman
Empire, opening to west with 1839 Glhane Firman (Glhane Ferman), tried to place
adaptation of law order of the European law even in a shape manner with 1856 Reform
Firman (Islahat Ferman). This law had been in execution from 1879 to 1926. While
private law rules had been saved, on the other hand special items about water had been
issued in this law. Although, there was an arrangement about natural under ground
sources in 1921 and 1924 constitutions, there was no arrangement about natural
mineralized waters. The first arrangement has been done about under ground sources
stated as states determination and disposition in 1961 constitutions. In 1961
constitution, it is obvious that an arrangement could be done in a law norm based on each
under ground source. However, there has been no dynamic and appropriate arrangement
about this source encouraging and replying necessities of investors and sector.
Key Words: Natural mineralized waters, regulations












5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


322





























Blm 3

TERMAL SULARIN
EVRE LE ETKLEM
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


323




JEOTERMAL ALANLARDA KORUMA ALANLARININ
BELRLENMES

DETERMINATION OF PROTECTION AREAS IN GEOTHERMAL
FIELDS

AKAN B
1
. ve DAISTAN H.
1


1
Maden Tetkik ve Arama Genel Mdrl, Enerji Hammadde Ett ve Arama Dairesi, Ankara.
bakan@mta.gov.tr, hayrullah@mta.gov.tr


ZET
Gnmze kadar yaplan birok almada jeotermal sistemler tkenmez bir doal
kaynak olarak grlm ve sistemden faydalanlrken mevcut veya planlanan iletme
koullarnn sistem zerindeki etkilerinin ngrlmesine ynelik almalar
yaplmakszn, scak suyun yzeye karlarak kullanmna ilikin faaliyetlerde
bulunulmutur. Tm doal enerji kaynaklarnda olduu gibi jeotermal sistemlerde de
srdrlebilirlik kavram byk bir nem tamaktadr. Bu adan bakldnda, jeotermal
kaynaklarn srdrlebilirliinin salanmas bu kaynaklarn korunmasna baldr. Bu
durumda jeotermal alanlarda koruma alan almalarnn yaplmas hem jeotermal
kaynan dolaysyla da jeotermal akkan bnyesinde bulunduran rezervuarn bir takm
evresel etkenlerle kirlenmesinin nlenmesi, hem de rezervuardaki basn ve scaklk
koullarnda meydana gelebilecek olumsuz deiimlerin nne geilmesine ynelik
tedbirler alnmas bakmndan nem tamaktadr. Bu kapsamda, jeotermal alanlarda
jeoloji, hidrojeoloji, hidrojeokimya almalar ve bunlara ilaveten jeotermal akkann
kuyular aracl ile yzeye karld alanlarda ise yaplacak kuyu testleri sonucunda
elde edilecek bilgiler nda jeotermal rezervuarn korunmasna ynelik koruma alan
zonlar belirlenmeli, bu zonlar hem jeoloji haritasna hem de imar haritalarna
ilenmelidir. Bu zon snrlar ierisinde alnmas ngrlen tedbirler titizlikle
uygulanmaldr.
Anahtar Szckler: jeotermal, koruma alanlar, termal su




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


324
ABSTRACT
As a general belief, the geothermal systems are regarded as endless natural reservoirs and
therefore, they are put into use without the knowledge of the hydrodynamic behavior of
the aquifer, an essential knowledge required for an efficient management that will sustain
the reservoir. The concept of sustainability has great importance in all energy resources
including geothermal energy. From this point of view, the sustainability of geothermal
resources related with protection of geothermal springs. In this case the protection areas
are of vital importance so as prevent contamination of geothermal reservoir and take
measures to prevent possible negative change of pressure and temperature conditions at
reservoir. According to data from geology, hydrogeology study and well tests results, the
boundary of protection zone of geothermal area should have determined to protect the
geothermal reservoir. These boundaries should have shown at geology map and public
improvements map. In these boundaries the measures should be taken and put into
practice.
Key words: geothermal energy, protection areas, thermal waters

1. GR

Gnmzde artan nfus ve sanayilemeden kaynaklanan enerji gereksinimi, enerji
kaynaklarnn etkin ve verimli bir ekilde kullanmn ve yeni enerji kaynaklarnn
aratrlmasn ncelikli hale getirmitir. Fosil enerji kaynaklarnn nmzdeki
yzyllarda tkenme ihtimaline kar yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklar zerinde
yaplan aratrmalar younluk kazanmakta ve bu kapsamda eitli projeler
gelitirilmektedir. Bu durum yenilenebilir enerji kaynaklarndan biri olan jeotermal
enerjiye tm dnyada olduu gibi lkemizde de youn ilgi gsterilmesine neden
olmaktadr.

lk alardan gnmze kadar sadece salk amacyla kullanlan jeotermal enerjiden
gnmzde stmaclk (konut, sera hayvan iftliklerinin stlmas) bata olmak zere
endstride (yiyeceklerin kurutulmas, konserve edilmesi, soutma tesisleri) ve kimyasal
madde retiminde (borik asit, amonyum bikarbonat, amonyum slfat vb. kimyasal
maddelerin retimi, kuru buz retimi) yararlanlmaktadr. Bunun yan sra orta
scaklktaki jeotermal sahalardan retilen akkandan elektrik retiminde ve yksek
scaklkl sahalardan elde edilen akkandan ise elektrik retiminin yan sra entegre
olarak dier alanlarda da yararlanlmaktadr. Tm doal enerji kaynaklarnda olduu
gibi jeotermal sistemlerde de srdrlebilirlik kavram byk bir nem tamaktadr. Bu
adan bakldnda, jeotermal kaynaklarn srdrlebilirliinin salanmas bu
kaynaklarn korunmasna baldr. Bu durumda jeotermal alanlarda koruma alan
almalarnn yaplmas hem jeotermal kaynan dolaysyla da jeotermal akkan
bnyesinde bulunduran rezervuarn bir takm evresel etkenlerle kirlenmesinin
nlenmesi, hem de rezervuardaki basn ve scaklk koullarnda meydana gelebilecek
olumsuz deiimlerin nne geilmesine ynelik tedbirler alnmas bakmndan nem
tamaktadr.





5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


325
2. JEOTERMAL SSTEMN TANIMLANMASI

Jeotermal sistemlerde koruma kavram iki ayr balk altnda ele alnmaldr. Bunlardan
bir tanesi jeotermal akkan bnyesinde bulunduran rezervuarn (termal akifer) kirletici
unsurlardan korunmasdr. Bir dieri ise rezervuardaki basn ve scaklk koullarnn
korunmas ve bylelikle jeotermal sistemin uzun yllar boyunca kullanmnn salanarak
gelecek nesillere aktarlmasdr. Dolaysyla bir jeotermal alanda koruma alan almas
yaplrken bu iki unsuru gz nne alacak ekilde bir planlamann gerekletirilmesi
gerekmektedir. Bu kapsamda jeotermal sistemi oluturan bileenler doru olarak
tanmlanmaldr (ekil 1). Bu amala rezervuara ait u zelliklerin belirlenmesi byk
nem tamaktadr:

Jeotermal alannn jeolojisi
Birimlerin hidrojeolojik zellikleri
Rezervuar kaya (akifer), rt kaya ve beslenme alan
Rezervuarn boyutu, snrlar ve yaylm
Doal boalmlar (kaynak) ve bunlara ait fiziksel zellikler
Kuyulardan elde edilen akkana ait bilgiler (debi, scaklk vb. fiziksel zellikler)
Yzey ve yzeyalt jeofizik verileri
Rezervuara ait scaklk dalm
Rezervuara ait basn dalm
Dey basn gradyan dalm
Yeraltsuyu akm yn ve seviye deiimleri
Permeabilite dalm
Hidrojeokimyasal veriler
zotop verileri

Bu listede yer alan zelliklerin tamamnn elde edilmesi tm rezervuar tipleri iin
mmkn olmayabilir. Ancak koruma alanlarnn snrlarnn doru bir ekilde
belirlenmesi bu listede yer alan zelliklere ait bilgilerin elde bulunmas ve
yorumlanmas ile yakndan ilgilidir. Yukarda sralanan verilerin elde edilmesi amacyla
jeotermal alanda, detayl jeoloji, hidrojeoloji, jeofizik, hidrojeokimya, izotop
almalar, kuyu testleri ve izleme testleri yaplmaldr. Jeoloji almalar kapsamnda
jeotermal alann uygun lekte detayl jeolojisi karlmal, litolojik olarak alanda
yzeylenen birimler ayrtlanmal, alann tektonik zellikleri incelenmelidir. Hidrojeoloji
almalar ile inceleme alannda gzlenen birimlerin hidrojeolojik zellikleri
tanmlanmal, jeotermal sistemi oluturan rezervuar kaya (akifer) ve rt kayalar
belirlenmelidir. Alanda suyun akm yn ve seviyesi belirlenmelidir. zotop almalar
neticesinde elde edilecek veriler nda beslenme alan, suyun ya, kkeni ve dolam
sistemi hakknda bilgi edinilmelidir. Hidrojeokimyasal almalar ile jeotermal suyun
geirdii hidrojeokimyasal sreler ortaya konmal ve alandaki souk sular ile ilikisi
aratrlmaldr. Bu kapsamda termal sulara ait kimyasal trlerin zamana ve konuma
bal deiimlerini karakterize edecek ekilde planlanm bir hidrokimya almas
yaplmas byk yarar salamaktadr (U.S.EPA, 1994). Bilindii gibi lkemizde
bulunan jeotermal sistemler sv arlkl sistemlerdir. Bu tr sistemler snn alnmasn
kolaylatrmak bakmndan bir avantaj olmakla birlikte, akkann ierdii silis ve
kalsiyum elementleri yksek scaklkl sahalarda kabuklama ve korozyon problemlerine
neden olabilmektedir. Bu durum gz nne alnarak, termal suyun bnyesinde bulunan,
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


326
kabuklama ve korozyon problemleri ile rezervuardaki atlakl zonlarn ksmen veya
tamamen tkanmasna yol aacak parametreler takip edilmelidir. Rezervuarda kirlilie
neden olabilecek parametrelerin takibi de koruma alanlar almasnda byk nem
tamaktadr. Bu nedenle termal sularda en az iki dnemi kapsayacak ekilde kirlilik
analizi yaplmaldr.


ekil 1. Jeotermal sistemi oluturan bileenler

Koruma alanlar almalarnda alandaki kirletici unsurlar belirlenmeli ve bu unsurlarn
ortadan kaldrlmas iin gerekli tedbirler alnmaldr.

Jeotermal kaynan kirlenmesine sebep olabilecek kirletici elemanlar:
Fekal atklar
Organik atklar
Ar retim artna neden olan besleyici (nutrient) maddelerin, olaan
deerlerin zerinde boaltm
Atk s
amur, p ve hafriyat artklarnn ve benzeri atklarn boaltmndan oluan
bulanklk art, slama ve ky izgisi deiimi
Yukarda saylanlarn dnda kalan Tehlikeli ve Zararl Maddeler Tebliinde
snr deerler getirilen maddeler
Litolojiden kaynaklanan kirleticiler
Bakteri ve virs gibi hastalk yapc maddeler
Asit ierikli maddeler, kimyasal zeltiler
Gbrelemede kullanlan maddeler
Zehirli maddeler, Arsenik, Kurun, Krom, Siyanr, Florr, Civa ve bunlarn
trevleri
Tarm ilalar bnyesinde bulunan kimyasal maddeler
Radyoaktif maddeler
Oksijensiz ortamda yaayabilen anaerob bakterilerin yol at sonulara dayal
olarak Amonyum, Demir, Mangan ve trevleri
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


327
Jeotermal kaynan kirlenmesine sebep olabilecek kirletici etkenler:
Suyun kalitesini bozacak nitelikte malzemenin kaynak evresinde biriktirilmesi
Yeraltsuyu ieren akifer formasyon zerindeki koruyucu tabakann
kaldrlmas
Maden iletmeleri
Plansz yerleim birimleri
Mezarlklar
Hastaneler
Yerleim birimlerinin atk sularnn tanmasnda yaplacak hatalar
Havayolu ulamna ilikin tesisler
Askeri tesis ve tatbikatlar
Sv ve kat yakt depolar
Yarma kanal inaatlar
plkler

Rezervuarn korunmasna ynelik yaplacak almalarda elde edilmesi gereken en
nemli verilerden birisi de basn ve scaklktr. Basn ve scakln zamana, yere ve
derinlie gre deiimi rezervuara ilikin nemli bilgiler vermektedir. Bu durum gz
nne alnarak inceleme alannda yer alan kuyularda basn ve scaklk testleri
yaplarak, scakln ve basncn derinlie ve zamana bal deiimi ortaya konmaldr.
Bunun iin kuyularda statik scaklk, dinamik scaklk, statik basn, dinamik basn ve
basn toparlanma (pressure build-up) testleri yaplmal ve bu testlerden elde edilen
sonular deerlendirilerek jeotermal alanda yatay ve dey yndeki basn ve scaklk
profilleri oluturulmaldr. Ayrca, basn toparlanma testlerinin sonularnn
deerlendirilmesi sonucunda rezervuara ait permeabilite deerinin belirlenmesi de
mmkndr. Ancak kuyu dibinden alnan scaklk ve basn lmleri, tam olarak
rezervuarn scaklk ve basncn yanstmamaktadr. Bu nedenle basn ve scaklk
lmleri farkl derinliklerdeki kuyulardan alnarak dikkatle yorumlanmaldr (Grant
vd., 1982). Ayrca kuyularda retim, reenjeksiyon ve dm testleri yaplarak
rezervuarn deiik retim koullarndaki davran belirlenmeli ve jeotermal kaynan
srekli izlenmesi salanmaldr.

3. KORUMA ALANLARI ZONLARININ BELRLENMES VE ZON
SINIRLARI ERSNDE ALINMASI GEREKEN TEDBRLER

Kaynak koruma alanlar 3 ayr zon halinde belirlenmektedir. Bu zonlarn belirlenmesi
srasnda jeotermal sistemin bulunduu alann jeolojik ve hidrojeolojik zellikleri gz
nne alnarak zon snrlar tespit edilmektedir (U.S.EPA, 1991).

Jeotermal alanlarn koruma alanlarnn belirlenmesine ynelik olarak yaplan almalar,
belirli bir yntem dahilinde gerekletirilmekle beraber, farkl zelliklere sahip
alanlarda, alann karakteristik zelliklerini yanstacak farkl alma ekilleri
gerektirebilmektedir. Ancak genel olarak koruma alanlar almalarnda dikkat edilmesi
gereken balca unsurlar her saha iin ortak zelliktedir. Kaynaklarn korunmas genel
anlamda scaklk ve debilerinde azalma olmadan srdrlebilirliinin salanmas,
zellikle yzeysel etkiler nedeniyle yeraltna szan sularn yarataca fiziksel ve
kimyasal kirliliin engellenmesi ve rezervuarn fiziksel, kimyasal, termal ve
hidrojeolojik parametrelerinin deimeden korunmas almalarn kapsamaktadr. Bu
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


328
almalar kapsamnda zellikle alanda yer alan faylar ve krk hatlar yeraltna
iletiimin en hzl olduu yaplar olmas nedeniyle koruma alan iinde titizlikle
deerlendirilmesi gereken yaplardr. Scak su amal alan kuyularda stratigrafik
olarak rt kayacn varl, geirimsizlik derecesi ve kalnl nemli zelliklerdir.

3.1. Birinci Derece Koruma Alannn Belirlenmesi ve Alnmas Gereken nlemler

I. derece koruma alan, kaynak alannda yer alan jeolojik formasyonlarn litolojik ve
hidrojeolojik zellikleri, akkan tayan aktif krklarn konumu, jeotermal sistemin ak
veya kapal sistem olup olmad, rt kayacn varl ve kalnl, doal k ve
kuyular ile yeni kuyu alabilecek alanlar dikkate alnarak izilir.

I. derece koruma alan ierisinde herhangi bir yaplamaya msaade edilmemeli ve
mevcut yaplar (s merkezi dnda) kaldrlmaldr. Jeotermal alanlarda sklkla grlen
travertenler jeotermal sistemde kirlenmeye ak, kirlilik asndan zayf zonlar olmas ve
bol krkl, atlakl yaps nedeniyle yeraltna szmann en fazla grlecei blgeleri
oluturmaktadr. Bu nedenle, travertenler evresinde yaplamaya izin verilmemeli,
mevcut yaplar bu blgelerden tanmal, p ve evsel atk gibi kirletici unsurlar bu
blgelerden uzaklatrlmaldr. I. derece koruma alan iinde kirlilie sebep olacak
depolama (gbre, kimyasal madde vb.) kesinlikle nlenmelidir. Alan ierisinde kirlilie
sebep olacak trde tarmsal faaliyetlere izin verilmemelidir. Alan ierisinde yer alan
dere, ay gibi yzey su kaynaklar slah edilmeli takn kontrolne kar gerekli
nlemler alnmaldr. I. derece koruma alan snrlar iinde bulunan tm yaplarn kirli
sular iyi tecrit edilmi borularla alan dna sevk edilmelidir. nceleme alannda yer alan
tm kuyularn etraf imentolanmal, korunakl bir hale getirmeli, zerine kulbe veya
benzeri bir yap ina edilerek p ve benzeri atklarn atlmas nlenmelidir.

Tm doal enerji kaynaklarnda olduu gibi jeotermal sistemlerde de srdrlebilirlik
kavram byk bir nem tamaktadr. Bu adan bakldnda, jeotermal kaynaklarn
srdrlebilirliinin salanmas bu kaynaklarn korunmasna baldr. Bu durumda hem
jeotermal kaynan dolaysyla da jeotermal akkan bnyesinde bulunduran rezervuarn
bir takm evresel etkenlerle kirlenmesinin nlenmesi, hem de rezervuardaki basn ve
scaklk koullarnda meydana gelebilecek olumsuz deiimlerin nne geilmesine
ynelik tedbirler alnmas byk nem tamaktadr. Bu durum gz nne alnarak,
jeotermal akkan bnyesinde bulunduran rezervuarn kirletici unsurlardan korunmas
amacyla, Kaplca amal kullanlan scak sularda, 24.07.2001 tarih ve 24472 sayl
resmi gazetede yaymlanan Kaplca Ynetmelii ile dzenlenen esaslara gre gerekli
analizler yaptrlmaldr. Istma ve enerji retimi yaplan jeotermal kaynaklarda ise
rezervuardaki scaklk ve basn koullarnda meydana gelebilecek deiimlerin
gzlenmesi amacyla, aylk periyotta basn, scaklk, giriim, basn ykselim ve
basn dm testleri yaplmaldr. Gzlem kuyularna otomatik limnigraf yerletirilerek
srekli seviye lmleri alnmaldr. Ayrca gzlem kuyularna srekli lm
yapabilecek basn ler yerletirilerek kuyu ii basn lmleri yaplmaldr. Bu
lm ve test sonular deerlendirilerek rezervuarn deiik retim koullarndaki
davran belirlenmeli ve jeotermal kaynan srekli izlenmesi salanmaldr.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


329
Reenjeksiyon kuyularnda en az 3 aylk periyotlarda, retim kuyularnda ise 6 ayda bir
alnacak su rneklerinde kimyasal analizler yaplarak, kabuklama ve korozyon
problemleri ile rezervuardaki atlakl zonlarn ksmen veya tamamen tkanmasna yol
aacak parametreler takip edilmelidir.

3.2. kinci Derece Koruma Alannn Belirlenmesi ve Alnmas Gereken nlemler

II. derece koruma alan, tali krk hatlar, hidrojeolojik faktrler, biyolojik kirletici
unsurlarn kaynak alana ulamnn nlenecei mesafe de dikkate alnarak izilir.
Alandaki su birikintileri ve kirli sular iyi tecrit edilmi kapal borularla alan dna sevk
edilmelidir. Alan ierisinde kum oca, ta oca, yarma, kanal v.b. kazlara izin
verilmemelidir. Dinamit kullanlarak yaplacak her trl hafriyat almasna izin
verilmemelidir. Kirlilie neden olabilecek p, gbre ve moloz yn gibi atk
maddelerin alanda bulunmasna ve depolanmasna msaade edilmemelidir. Mevcut
olanlar kaldrlmaldr. Alan ierisinde tarmsal bitki dikilmesi ancak organik-ekolojik
tarma ynelik olarak kontroll yaplmaldr. Alan iinde mevcut veya yaplacak olan
turistik tesis ve dier yap projelerinde yakt depolamas ile ilgili (akaryakt istasyonu
vb) nitelere izin verilmemelidir. II. derece koruma alan snrlar ierisinde kirlenmeye
neden olmayacak ve temel derinlii fazla olmayan her trl yaplamaya izin verilebilir.
Drenaj III. derece koruma alanna doru olmak kouluyla, yol cadde alabilir. Gbresi
bu alanda depolanmamak artyla her trl ziraat yaplabilir.

3.3. nc Derece Koruma Alannn Belirlenmesi ve Alnmas Gereken nlemler

II. derece koruma alan snr dnda kalan ve beslenme alann kapsayan blge III.
derece koruma alandr. Bu alanda koruma tedbirleri III. derece koruma alan
snrlarndan itibaren tedrici olarak azaltlp kaldrlabilir.
III. derece koruma alan ierisinde dinamit kullanmamak kaydyla ta oca iletilebilir.
Her trl ziraat yaplabilir. yi nitelikli kanalizasyona sahip yerleim birimleri
kurulabilir. Atklar evre ve yeralt suyu kirlenmesine neden olmayacak her trl
endstri tesisi ve iyeri kurulabilir.

4. LKEMZDE JEOTERMAL KAYNAKLARIN KORUMA ALANLARI LE
LGL YASAL DZENLEMELER

03.06.2007 tarihli ve 5686 sayl Jeotermal Kaynaklar ve Doal Mineralli Sular Kanunu
ile 11.12.2007 tarih ve 26727 sayl resmi gazete de yaymlanan Jeotermal Kaynaklar ve
Doal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Ynetmelii jeotermal kaynaklarn koruma
alanlarnn belirlenmesine ynelik dzenlemeler getirmektedir. Jeotermal Kaynaklar ve
Doal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Ynetmeliinin 4.maddesinin (y) fkrasna
gre Koruma alan: Kaynak ve bunlarn bal olduu jeotermal sistemin; bozulmasna,
kirlenmesine ve srdrlebilir zelliinin yitirilmesine neden olacak d etkenlerden
korumak amacyla sahann jeolojik, hidrojeolojik yaps, iklim koullar, zemin cinsi ve
tipleri, drenaj sahas snr, kaynak ve kuyu evresindeki yerleim birimleri, endstri
tesisleri, evrenin topografik yaps gibi unsurlara bal olarak belirlenmi nlemler
alnmas gereken, ierisinde yaplan faaliyetlerin kontrol ve denetime tabi olduu ve
gerektiinde yaplama ve arazi kullanm faaliyetleri kstlanabilir alanlar ifade
etmektedir. Ayrca Jeotermal Kaynaklar ve Doal Mineralli Sular Kanunu Uygulama
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


330
Ynetmeliinin 23. maddesinde kaynak rezervuarnn korunmas ile ilgili hkmlere
yer verilmi ve bu ynetmelik Ek-8de ise kaynak koruma alann zonlara ayrma ve bu
zonlarda alnmas gereken tedbirler belirtilmitir.

5. SONULAR VE NERLER

Jeotermal sistemlerde koruma kavram iki ayr balk altnda ele alnmaldr. Bunlardan
bir tanesi jeotermal akkan bnyesinde bulunduran rezervuarn (termal akifer) kirletici
unsurlardan korunmasdr. Bir dieri ise rezervuardaki basn ve scaklk koullarnn
korunmas ve bylelikle jeotermal sistemin uzun yllar boyunca kullanmnn salanarak
gelecek nesillere aktarlmasdr. Dolaysyla bir jeotermal alanda koruma alan almas
yaplrken bu iki unsuru gz nne alacak ekilde bir planlamann gerekletirilmesi
gerekmektedir.

Kaynak koruma alanlar 3 ayr zon halinde belirlenmektedir. Bu zonlarn belirlenmesi
srasnda jeotermal sistemin bulunduu alann jeolojik ve hidrojeolojik zellikleri gz
nne alnarak zon snrlar tespit edilmektedir.

Jeotermal alanlarn koruma alanlarnn belirlenmesine ynelik olarak yaplan almalar,
belirli bir yntem dahilinde gerekletirilmekle beraber, farkl zelliklere sahip
alanlarda, alann karakteristik zelliklerini yanstacak farkl alma ekilleri
gerektirebilmektedir. Ancak genel olarak koruma alanlar almalarnda dikkat edilmesi
gereken balca unsurlar her saha iin ortak zelliktedir. Kaynaklarn korunmas genel
anlamda scaklk ve debilerinde azalma olmadan srdrlebilirliinin salanmas,
zellikle yzeysel etkiler nedeniyle yeraltna szan sularn yarataca fiziksel ve
kimyasal kirliliin engellenmesi ve rezervuarn fiziksel, kimyasal, termal ve
hidrojeolojik parametrelerinin deimeden korunmas almalarn kapsamaktadr.

Tm doal enerji kaynaklarnda olduu gibi jeotermal sistemlerde de srdrlebilirlik
kavram byk bir nem tamaktadr. Bu adan bakldnda, jeotermal kaynaklarn
srdrlebilirliinin salanmas bu kaynaklarn korunmasna baldr. Bu durumda hem
jeotermal kaynan dolaysyla da jeotermal akkan bnyesinde bulunduran rezervuarn
bir takm evresel etkenlerle kirlenmesinin nlenmesi, hem de rezervuardaki basn ve
scaklk koullarnda meydana gelebilecek olumsuz deiimlerin nne geilmesine
ynelik tedbirler alnmas byk nem tamaktadr. Bu durum gz nne alnarak,
jeotermal akkan bnyesinde bulunduran rezervuarn kirletici unsurlardan korunmas
amacyla, kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yaptrlmaldr. Istma ve enerji retimi
yaplan jeotermal kaynaklarda ise rezervuardaki scaklk ve basn koullarnda
meydana gelebilecek deiimlerin gzlenmesi amacyla, aylk periyotta basn,
scaklk, giriim, basn ykselim ve basn dm testleri yaplmaldr. Gzlem
kuyularna otomatik limnigraf yerletirilerek srekli seviye lmleri alnmaldr.
Ayrca gzlem kuyularna srekli lm yapabilecek basn ler yerletirilerek kuyu ii
basn lmleri yaplmaldr. Bu lm ve test sonular deerlendirilerek rezervuarn
deiik retim koullarndaki davran belirlenmeli ve jeotermal kaynan srekli
izlenmesi salanmaldr. Reenjeksiyon kuyularnda en az 3 aylk periyotlarda, retim
kuyularnda ise 6 ayda bir alnacak su rneklerinde kimyasal analizler yaplarak,
kabuklama ve korozyon problemleri ile rezervuardaki atlakl zonlarn ksmen veya
tamamen tkanmasna yol aacak parametreler takip edilmelidir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


331
6. KAYNAKLAR

Grant, M.A., Donaldson, I.G. and Bixley, P.F., 1982. Geothermal Reservoir
Engineering. Academic Press, New York, 369 p.
U. S. EPA, 1991, Delineation of Wellhead Protection Areas in Fractured Rocks, EPA
570/9-91-009, 144 p. Written by Ken Bradbury, Maureen Muldoon and Alex
Zaporozec. This report discusses two case studies from Wisconsin and discusses the
options for WHP delineation in fractured rocks.
U. S. EPA, 1994, Groundwater and Wellhead Protection - A Handbook, EPA/625/R-
94/001, 269p. Much of the book discusses methods for WHP area delineation. There
is also guidance on developing a WHP plan, including a contaminant source
inventory and management options, plus several case studies.




















5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


332




JEOTERMAL KAYNAKLARIN KULLANIMIYLA
OLUABLECEK EVRE SORUNLARI VE
AFYONKARAHSAR L ZERNE BR NCELEME

ENVIRONMENTAL PROBLEMS CAUSED BY THE USAGE OF
GEOTHERMAL RESOURCES AND A CASE STUDY FOR
AFYONKARAHSAR PROVINCE

ENGN A.
1
ve ENGN .C.
2

1
Afyon Kocatepe niversitesi Kimya Mhendislii Blm ANS Kamps Afyonkarahisar
aengin@aku.edu.tr
2
Afyon Kocatepe niversitesi scehisar Meslek Yksekokulu, Afyonkarahisar
icengin@aku.edu.tr


ZET
Jeotermal enerji, kresel snmann temel nedeni saylan fosil yaktlarn kullanmyla artan
karbon dioksit salnmna alternatif temiz bir enerji kayna olarak nemini giderek
artrmaktadr. Dnyada jeotermal kaynaklar konutlarda, seralarda, hayvan iftliklerinde
stma amal ve elektrik retimi amal kullanmnn yansra kimyasal madde retiminde
de kullanlmaktadr. Ayrca termal turizm alannda maden suyu ve salk amal termal
kaplca suyu olarak da kullanlmaktadr. Trkiye corafi ve jeolojik konumundan dolay
jeotermal kaynaklar bakmndan nemli potansiyele sahip bir lkedir.

Jeotermal kaynaklar enerji ihtiyacnn karlanmasnda uygun bir alternatif olmas ve
termal turizm sektrnde salk amal kullanm imkanlarnn yannda ieriindeki
arsenik, bor vb. baz kimyasal bileikler nedeniyle kontrolsz ve artlmadan evreye
dearj edildiinde evre asndan nemli riskler oluturmaktadr.

Bu almada, termal kaynaklarn bilinsiz ve kontrolsz kullanmndan doabilecek
evre sorunlar incelenmi ayrca Afyonkarahisar ilinde snma ve termal turizm alannda
kullanlan termal kaynaklarn evre zerindeki olumsuz etkileri irdelenmitir.
Anahtar Kelimeler: Afyonkarahisar, mer-Gecek havzas, Jeothermal potansiyel, evre
sorunlar


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


333
ABSTRACT
Geothermal energy is increasing its importance as being clean and alternating energy to
the increased fossile based fuels caused to global warning due to their CO
2
release.
Geothermal resources are used for heating purpose in buildings, greenhouses, and stock
farms, for electricity production, and besides them for production of chemical compounds.
In addition, they can be used in thermal health tourism as mineral water and thermal bath
cure water. Turkey has considerable geothermal resources because of its geological and
geographical location.

Geothermal resources have some risks for environment when discaharged surroundings
without control and any treatment due to its arsenic, boron etc. and other chemical
compounds althouh having usage possibilities for the purpose of in thermal tourism and
being alternating resource for energy.

In this research, environmental problems caused by uncontrolled and unconscious usage
of thermal resources have been investigated. In addition, negative affects of
Afyonkarahisar thermal resources used for heating and curing thermal in baths were also
investigated.
Keywords: Afyonkarahisar, mer-Gecek basin, Geothermal potential, Environmental
problems

1. GR

Enerji, sanayileme ve teknolojinin gelimesiyle birlikte insanolunun en ok tkettii
kaynak haline gelmitir. Gnmzde kullanlan enerjinin %38,5inin petrol,
%23,7sinin doal gaz ve %25inin kmr gibi fosil kaynaklardan elde edildii ve bu
kaynaklarn petrol iin 41, doal gaz iin 62 ve kmr iin 216 yl sonra tkenecei
ngrlmtr (DPT, 2001). Kullanlan enerji kaynaklarna alternatif araynn nedeni
her ne kadar fosil kaynaklarn ksa sre iinde tkenecei dncesi gibi gzkse de
temel sebeplerden en nemlisi bu kaynaklarn kullanmyla ortaya kan evre
sorunlarnn dnya dengesinde yaratt bozukluklardr. Bu sorunlardan en dikkat
ekeni; fosil yaktlarn kullanlmasyla ortaya kan gazlarn hava kirliliine neden
olmas ve akabinde meydana gelen zincirleme olaylarn; ozon tabakasnn delinmesi,
atmosferdeki sera gazlarndaki artla birlikte kresel snmann meydana gelmesi,
yeryzndeki her blgede kresel iklim deiikliklerinin yaanmas, buzullarn erimesi
vb., dnya zerindeki yaam fazlasyla etkilemesi saylabilir. Dnya zerindeki yaam
etkileyen CO
2
salmnda meydana gelen art Kyoto Protokol ve Johannesburg
Srdrlebilir Kalknma Dnya Zirvesi deerlendirmelerinde ele alnarak 2050 ylna
kadar CO
2
salmnda %80 azaltma gidilmesi hedeflenmitir. Enerji kaynaklarnda
reforma gidilmesi yenilenebilir enerji kaynaklarnn alternatif olarak kullanmnn da
artn salamtr. Yenilenebilir enerji kaynaklar biyoktle, dalga, gne, hidrojen,
hidrolik, jeotermal ve rzgar enerjisi olarak saylabilir. Yenilenebilir enerji kaynaklar
ayn zamanda temiz ve evre dostu kaynaklardr. Trkiye konumu itibariyle
yenilenebilir kaynaklar bakmndan olduka zengin bir lkedir ve bunlarn banda yer
alan jeotermal kaynaklar byk neme sahiptir. lkemiz sahip olduu jeotermal
kaynaklar bakmndan dnyada 7. avrupada ise 1. sradadr (DPT, 2001).

Jeotermal kaynan temelini yerkabuunun derinliklerinde birikmi, eitli kimyasallar
ieren scak su, buhar ve gazlar oluturmaktadr. Termal sular, yksek scaklk ve basn
altnda uzun sre yeraltnda bulunan minerallerle temasta bulunduklarndan dolay
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


334
yksek element eitliliine sahiptirler. Bu adan bakldnda evre zerine olumsuz
etkilerinin olma olasl yksektir. Ancak fosil kaynaklarla karlatrldnda
uygulamada alnacak nlemlerle evre etkileri minimuma indirilebilir.

2. TRKYEDEK JEOTERMAL KAYNAKLAR

Trkiyede yzey scakl 30Cnin zerinde olan 173 adet jeotermal alan tespit
edilmi (ekil 1), bunlardan %95i konut snmasnda kullanma geriye kalan %5i ise
elektrik retimine uygun bulunmutur. Elektrik retimine uygun sahalar Denizli-
Kzldere (242C), Aydn-Germencik-merbeyli (232C), Manisa-Alaehir-Kurudere
(184C), Manisa-Salihli-Gbekli (182C), anakkale-Tuzla (174C), Aydn-Salavatl
(171C), Ktahya-Simav (162C), zmir-Seferihisar (153C), Manisa-Salihli-Caferbey
(150C), Aydn-Ylmazky (142C), Aydn-Sultanhisar (145C), zmir-Balova
(136C) ve zmir-Dikili (130C) olarak saylabilir. Konut snmasna uygun sahalar ise
Balkesir-Gnen, Ktahya-Simav, Ankara-Kzlcahamam, zmir-Balova-Narldere,
Afyonkarahisar-Sandkl-mer, Nevehir-Kozakl, Denizli-Sarayky, Manisa,Salihli,
Balkesir-Edremit, Balkesir-Bigadi, Ar-Diyadin saylabilir. Bunun yannda zmir-
Balova, Ankara-Kzlcahamam, Afyonkarahisar-Sandkl-mer, Rize-Ayder gibi
blgelerdeki kaplcalarda termal sular salk amal da kullanlmaktadr (DPT, 2001).

Jeotermal suyun kullanm srasnda bulunduu havzann minerolojik yapsna bal
olarak sahip olduu kimyasallar nedeniyle baz evre sorunlar da gndeme
gelmektedir. Bu sorunlara genellikle modern kullanm yntemlerinin uygulanmad
blgelerde rastlanlmaktadr.

Yaplan jeotermal su analizlerinde olduka fazla miktarda bor ve arsenik elementine
rastlanlmaktadr. Bunun yannda iletim sresince salnan bata CO
2
ve H
2
S olmak
zere gaz emisyonlar evre asndan zararl emisyonlardr.


ekil 1. Trkiye jeotermal enerji kaynaklar haritas (MTA resmi internet sitesi)

Jeotermal su, sondaj yoluyla karlmas da dahil olmak zere modern kullanm
teknikleri uygulanmadan karld ve kullanld zaman dier yeralt kaynak
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


335
sularmz, yzey sularmz, topramz ve havamz bnyesinde barndrd kirlilik
unsurlar nedeniyle byk oranda etkilemektedir.

2. JEOTERMAL KAYNAKLARIN KULLANIMI LE OLUABLECEK
EVRE SORUNLARI

2.1. Jeotermal Kaynaklarn Bnyesindeki Kimyasal Kirlilik Unsurlar

Jeotermal suyun ierii bakmndan kirlilik unsurlarn iki snfta toplamak mmkndr.
Bunlardan biri gaz emisyonlar dieri de toksik etki oluturabilecek elementlerdir.

Jeotermal suyun bnyesinde bulunan karbondioksit (CO
2
), hidrojen slfr (H
2
S),
amonyak (NH
3
) ve civa (Hg) gaz emisyonlar olarak saylabilir.

Karbondioksit baz dier gazlarla birlikte sera etkisi yapt iin yerkrenin fazlaca
snmasna ve iklim deiiklerinin meydana gelmesine sebep olmaktadr. Yerkrenin
scakl son yirmi ylda 0,6C artm, meydana gelen iklim deiiklikleri sonucu
buzullarn erimesiyle deniz seviyesi ortalama 0,1-0,2 m ykselmitir. Jeotermal
kaynaklar fosil yaktlarn kullanmyla atmosfere salnan gazlarn artn ve etkilerini
engellemek adna temiz enerji kayna olarak alternatif gsterilirken kullanmdaki
yanllarla bu etkileri artrmamak gereklidir. Her ne kadar jeotermal kaynaklardan
darya salnan CO
2
miktarnn fosil yaktlardan salnan CO
2
miktar yannda ok dk
olsa da hedefimiz temiz ve evre dostu olacak ekilde bu kaynaklardan yararlanmaktr.

Karbondioksitin yannda jeotermal kaynaklardan kan hidrojen slfr gaz da
atmosfere yaylmaktadr. rk yumurta kokusundan ayrt edilebilen H
2
S olduka
zehirli bir gazdr. 20 ppm deerindeki H
2
Sin devaml solunmas merkezi sinir sistemini
etkileyerek lmlere sebebiyet verir. Bitkilerin zerinde zaman iinde birikmeleri ile
yapraklarnda prsmeler ve lekelenmeler grlr. Bitkiler iin yaklak 3-4 ppm
deerleri toksik etkilerin grlmesi iin yeterlidir (Topba vd., 1998, Badruk, 2003).
Ayrca H
2
S ve ortamda bulunan slfrler oksitlenerek kkrt oksitli bileikler oluur.
Bu oksitler suyla birleerek asit yamurlarna neden olurlar. Asit yamurlarnn gl ve
nehirlerin zerinde ortam pHn azaltc etkisi vardr. pHn azalmas bu ortamda
yaayan canllarn bata balklarn lmesine neden olmaktadr.

Kaynaklardan salnan NH
3
ise atmosferden nefes yoluyla vcuda alndnda boaz
tahri edici ve fazla miktarda alndnda boucu zellie sahip bir gazdr. Bu anlamda
vcut iin zehirli bir gazdr (Topba vd., 1998, Badruk, 2003). Ayrca atmosferde
deiik kimyasal reaksiyonlara girerek azot oksitlerin (NO
x
) olumasna sebep olur. Bu
azot oksitler su buharyla kolayca tepkimeye girerek asit yamurlarna kaynak
olutururlar. Bylece kkrt oksitlerde olduu gibi azot oksitler de yamurlar
yardmyla hem bitkileri hem de nehir ve gllerde yaayan canllar tehdit edici unsur
haline gelirler.

Jeotermal sularda bulunan gaz kirleticilerden biri de civadr. Civa yksek buhar basnc
nedeniyle oda scaklnda bile buharlaabilen bir ar metaldir. Solunum yoluyla
vcuda alnan civann ilk etkileri sinir sisteminde grlr. Genellikle sinir sisteminin
yansra, kaslarda, solunum yollarnda, sindirim sisteminde, deride ve bbreklerde
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


336
tahribat yaratr. 1-1,5 ppm civa buharnn devaml solunmas sonucunda kalp
durmasyla birlikte ani lmler grlebilir. Az yoluyla vcuda alndnda ise 10-60
ppm civarnda lmlere neden olmaktadr (Topba vd., 1998, Badruk, 2003). Bu miktar
bitkiler ve hayvanlar iin daha dktr. Olduka toksik olduu iin su kaynaklarna
kartnda canllar tamamiyle tahrip edebilir. zellikle balk lmlerinin ortaya
kmasna sebep olur. Az konsantrasyonlarda ise balklarda birikim yapar ve bu balklar
yiyenler zerinde direk etkileri grlr (Topba vd., 1998, Badruk, 2003).

Kaynaklarda bulunan bir dier element bordur. Borun ime sularnda bulunmas
gereken azami miktar 1 ppm civarndadr ve bu miktarn vcuda alnmasnn herhangi
bir olumsuz etkisi yoktur. Borun toksik etkisi yetikinlerde ba ars, ishal ve kusma,
ocuklarda da havale eklinde belirtilmitir. Ayrca borik asit ve rnlerinin alnmasyla
deri ve sindirim sisteminde bozukluklar grlmektedir. Hayvanlarda bor dk toksitite
olarak deerlendirilmektedir. zellikle balklar iin 19-20 g/L miktar ldrc doz
olarak belirtilmitir. Ancak alabalk ve zebra balnda yaplan almalarda 10 mg/L
toksitiseye neden olmutur. Bor bitkiler iin yaklak 4 ppme kadar gerekli bir
elementtir (Topba vd., 1998, Badruk, 2003). Ancak bitki trne gre bu miktar
deiebilir. Borun fazla miktarda bitkiler tarafndan alnmas durumunda zehirlenme
belirtisi olarak yaprak ular sararmaya balar ve zaman iinde bu durum btn bitkiyi
etkiler yapraklar kavrulmu grnme brnr ve olgunlamadan dklmeye balar.
Toprakta borun zaman iinde birikmesi toprak verimliliini azaltr. Jeotermal
kaynaklardaki en etkili kirlilik unsurlarndan biridir.

Arsenik jeotermal suyun olutuu katmann zelliine gre ok ya da az bulunmaktadr.
Yksek scakla ramen sulu fazda bulunabilmektedir. Bu nedenle su ile kolaylkla
tanabilir. 10 ppbden fazla alndnda vcutta karacier ve bbreklerde birikmeler
yapar. Uzun sreli etkileim sonucunda kanser hastalna yakalanma riski vardr
(Topba vd., 1998, Badruk, 2003). Arsenik hem bitkiler hem de suda yaayan canllar
iin toksik etki gsterir. Bitkilerde yapraklarn renk deitirmesine sebebiyet verir.
Arsenik zaman iinde bitkilerde birikir ve bu bitkilerin insanlar ve hayvanlar tarafndan
yenilmesiyle akut zehirlenmeler grlr.

Jeotermal suyun bnyesinde fazlaca Na, K, Mg, Ca, Cl gibi tuzluluk oluturacak iyonlar
mevcuttur. Jeotermal akkann bnyesinde tuzluluk fazlaysa bu akkann tarm
sulamasnda kullanlmas ya da topraa veya yzey sularna dearj durumunda
canllarda olumsuz etkiler meydana gelecektir. Topran kirlenmesiyle bitkiler zarar
grrken sularn kirlenmesiyle sudaki canl hayat olumsuz etkilenir. zellikle baz
meyve aalar toprakta ve suda bulunan tuz miktarna ok duyarldrlar.

2.2. Jeotermal Kaynaklarn Kullanm Srasnda Oluabilecek Kirlilik Unsurlar

Bunun yannda termal kaynak sularn yzeye karlma ve kullanm aamasnda
kullanlan tesisatlarda, bulunduu blgenin zelliine bal olarak deiik bileiklerin
keldii grlmektedir. zellikle retim kuyularnda meydana gelen kabuklamalar,
jeotermal enerji kullanmnda byk sorunlar yaratmaktr. kelen bu maddeler,
karbonat (CaCO
3
), silis (SiO
2
, SiO
2
.nH
2
O), metallerin oksitleri ve hidroksitleri
(Fe
2
O
3
.nH
2
O, Fe(OH)
3
, MnO
2
.nH
2
O, Al
2
(OH)
3
), serbest kkrt, slfit ve slfatlardr
(ahinci, 1991).
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


337
Silis kelmesi, silisce doygun olan akkandan buhar ayrlmas ile akkandaki silis
deriiminin artmasyla meydana gelir. Baz kaynak ve kuyularda sularn soumas ile
birok eit slfit metal kelmeleri oluur. Ayn ekilde suda znm ekilde
bulunan CO
2
gaz faza getiinde kalsiyum yksek scaklklarda kalsiyum karbonat
eklinde ker. Bu kelmeler, kuyu ve datm borularnda daralmaya neden olur,
scak su akmn yavalatr. Bylece oluturduu kat atn ve kullanmd olan
malzemelerin bertarf evre asndan ilgilenilmesi gereken ayr bir durum oluturur
(ahinci, 1991).

Dier yandan termal sularn kimyasal rtme ve andrma etkileri vardr.
Atmosferdeki oksijenin su ile temas sonucu H
2
S gaz slfrik asite, bunun yannda klor
gaz su ile etkiletiinde de HCle dnr ve ortamn pH derek asitlik zellii
gsterir. Bylece oluan asidik su kuyu ve datm borularnn metalik ksmlarnda
rmeye ve paralanmalara sebebiyet verir (ahinci, 1991).

Kuyularda kullanlan boru ve filtreler sularn kimyasal yapsna bal olarak
elektrokimyasal olarak anmaya urayabilirler. Korozyon olarak tanmlanan bu
kimyasal anma bir veya iki deiik metalden yaplan borulardan bir elementin
elektrokimyasal yolla ayrlmas eklinde meydana gelir. Korozyon sonucunda kullanlan
metal borularda atlamalar, krlmalar ve delinmeler grlr (ahinci, 1991).

Meydana gelebilecek kabuklama ve rme etkilerine kar nlem almak gerekir.
Kullanlan ekipmanlarda meydana gelen kabuklama ve kelmeler zaman iinde
borular tkayacandan patlamalar, bunun yannda rme etkisiyle meydana gelecek
atlaklar su kaaklarna sebep olacak ve suyun daha fazla sarfiyatn salayacaktr.
Ayrca borularda patlama ve atlaklarn olumas, hasarn meydana geldii yerde
kontrol d toprak, su ve hatta hava temasn salayarak ortamn kirlenmesine sebebiyet
verecektir.

Oluan kelme ve kabuklamalar nlemek iin; hazrlanan geni bir havuza farkl
kuyulardan gelen sular kartrlmal, bir saat burada bekletildikten sonra su borularla
istenilen yere tanmaldr. Bunun yansra silis kelmesine kar silis znrln
artrmak iin sodyum hidroksit, karbonat, slfid ve dier kelmeler ve kabuklamalar
engellemek iin ise slfomik asitler, polislfatlar ve polifosfatlar gibi maddeler
kullanlabilir. Korozyonu nlemek iin suyun atmosferdeki oksijen ile ilikisini kesmek,
oksitlenmeyen malzeme kullanmak, zellikle alminyum gibi, boru balant yerlerini
epoxy ile kaplamak, klorr etkisini gidermek iin gaz fazn sudan ayrmak gerekir
(ahinci, 1991, Barduk, 2003).

Yeraltndan akkann ekimi, gzenekli alanda basn azalmasna ve jeotermal
kaynan bulunduu blgede kmelere neden olabilmektedir. Tektonik deiimler
bakmndan retim yaplacak ya da kullanlmas dnlen kaynaklarn temel seviye
lmleri suyun ekiminden nce ve sonra yaplmaldr. Eer rezervuardan ekilen
akkan miktar kadar sv rezervuara enjekte edilebilirse ktle kayb ve ekim azalmas
engelenecei iin kelmelerin nne geilmi olunacaktr.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


338
Yeraltndan akkann ekilmesi herhangi bir sismik hareketlilie yol amazken
kullanlm akkann kuyulara reenjekte edilmesi srasnda sismik hareketlilik
yaanmaktadr. Hareketliliin iddeti 2-3 civarnda olsa da yaanan sarsntlar evre
halkn tedirgin etmeye yetmektedir (ahinci, 1991, Barduk, 2003).

Jeotermal kaynaklar kullanlrken s dearj yaplmaktadr. Bunun yannda scak buhar
ve gazlar ortam havasn kurutmakta ve kuraklk yaratarak lokal bir iklim deiiklii
oluturmaktadr (ahinci, 1991, Barduk, 2003).
Termal sularn bileiminde bulunan H
2
S, Cl
2
ve benzeri gazlar ile dier elementlerin
(zellikle bor, klorr tuzlar) dorudan atmosfere, akarsulara braklmas evre
kirlenmelerine neden olabilir. Atk scak sularn tekrar kuyuya enjekte edilmesi birok
sorunu nleyebilir.

3. JEOTERMAL KAYNAKLAR BAKIMINDAN AFYONKARAHSAR YRES
MER GECEK BLGES

Afyonkarahisar ilinde mer-Gecek jeotermal sahasnda (ekil 2) toplam 24 alm
kuyu bulunmaktadr. Bu blgeden kan suyun scakl en fazla 105C olup bu scaklk
enerji retimi iin uygun bulunmadndan, jeotermal su merkezi stma amal
kullanlmaktadr. Afyonkarahisar ilinde merkezi stma imkanndan yaklak 4500 konut
faydalanmaktadr. Binalara ulaan suyun scakl 60C, sisteme geri dnen suyun
scakl ise yaklak 45Cdir. Bu scaklk da salk amal ve seralarda kullanma
uygun bir scaklktr. Kullanlan termal sularn debisi 5-100 L/s arasnda olup mer-
Gecek blgesindeki kaynaklar Na-Cl bakmndan zenginlik gsterdii yaplan
almalarla belirlenmitir (Tezcan vd., 2002).


ekil 2. Afyonkarahisar iline ait jeotermal alanlarn konumu (Dodu ve Bayar, 2002)

4. MER-GECEK BLGESNDE BULUNAN JEOTERMAL KAYNAKLARIN
OLUTURDUU POTANSYEL EVRE SORUNLARI

izelge 1 ve 2de Afyonkarahisar mer-Gecek havzasnda bulunan hem snma amal
hem de kaplcalarda kullanlan sulardan alnm rneklerin kimyasal ierikleri
verilmitir. izelgelerde ilk dikkat eken Na, K, Ca, Mg ve Cl elementlerinin yksek
deriimleridir. Bu veriler suyun tuzluluk orannn yksek olduunu gstermektedir.
Bunun yannda jeotermal su iinde standardlara gre fazlaca arsenik, bor ve civa
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


339
bulunmaktadr. Bu sularn kullanm iin yzeye karlmas ve kullanm sonras
dearjlar bnyesindeki kirleticiler asndan byk risk tamaktadr. Kullanm fazlas
ekilen ve kullanlan sularn yzey/yeralt sularna ve topraa karmas sz konusu
olduunda blgede hem insan yaamn hem de bitki ve hayvanlarn yaamn olumsuz
etkileyecektir. ekil 2de de grld gibi blgede bulunan jeotermal kaynaklarn
Akaray nehrine yaknl, kirlilik unsurlar bakmndan byk bir tehdit
oluturmaktadr.

Termal kuyulardan kan su analizleri dikkatli incelendiinde (izelge 1-2) suda
olduka yksek miktarda Si, Ca, Mg olduu grlr. Sular sondaj ile yeryzne
karlrken scaklk fark olutuundan ve gaz-sv dengesi bozulduundan dolay
sondaj ve datm borularnda Si, Ca ve Mg ieriine bal olarak kabuklamalar ve
kelmeler meydana gelmektedir. Termal sulardaki kirlilik unsurlarndan biri de suyun
karlmas ve iletimi srasnda keltilerin olumasn nlemek amacyla kullanan
inhibitr ad verilen kimyasal bileiklerdir. nhibitr suya eklendiinde keltileri
zerek suya geirmek iin ortamn pHn olduka drr. Kaynan 50-60 m
derinliindeki suya enjekte edilen inhibitrler silis, kalsiyum, magnezyum bileiklerinin
kelmelerini engeller (ahinci, 1991).

stanbul niversitesi, Tp Fakltesi, Tbbi Ekoloji ve Hidro-Klimatoloji Anabilim Dal
Bakanlnn 2001 ylnda Afyonkarahisar iline ait jeotermal kaynaklar zerinde
hazrlad raporda 50 sondaj kuyusunda aylk kullanlan inhibitr miktarnn 30 ton
olduu belirtilmitir. Bu miktar ylda 360 tona karlk gelmektedir. Atlan dearj
suyunda inhibitr maddelerinin de olduu dnlrse topraa ve yzey sularna verilen
zararn bykl grlr. Asidik zellik kazanan suyla temas eden toprak var olan
bitkilerin yaamasna uygun olmaktan uzaklar. Raporda evrede bu nedenle bitki
rts bakmndan oraklamalarn balad belirtilmitir (Uar, 2007).

stanbul niversitesinin hazrlam olduu ayn raporda scak suyun souk yzey
sularna dearjnn. yzey sularndaki ekolojik dengeyi bozaca ve bunun sonucunda
scak suda yaayamayan trlerde lmler grlrken sca seven yeni trlerin
oalaca belirtilmitir. Ekolojik ynden bir takm deiikliklerin meydana gelmesi.
insan salnn da olumsuz ynde etkilenmesini salayacaktr (Uar, 2007).

Bunun yannda kullanlan suyun darya dearj ile rezervuardaki su seviyesi devaml
azalmaktadr. Jeotermal kaynaklar uslne uygun kullanlmad takdirde hzl tkenen
kaynaklar snfna dahil olacaklardr. Kaynan yenilenebilir olmas iin yeraltndan
ekilen suyun kullanmdan sonra tekrar rezervuara gnderilmesi gerekmektedir. izelge
3de snma amal kullanlan sularn toplam miktar ve reenjeksiyon yaplan miktarlar
grlmektedir.




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


340






5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


341
izelge 3. Isnma amal kullanlan jeotermal kuyulardan biri iin belirlenen su
seviyesinin zamana gre deiimi (AFJET verileri)
Yllar Kuyudan ekilen Su Reenjeksiyona Verilen Su Dar Dearj Edilen Su
2001-2002 2.325.574 465.115 1.862.459
2002-2003 2.355.329 706.599 1.648.730
2003-2004 2.277.110 1.480.121 796.988
2004-2005 2.159.825 1.295.895 863.930
2005-2006
- - -
2006-2007 1.743.314 958.823 784.491
2007-2008 1.982.067 884.582 1.097.485

izelge 3de ekilen. geri enjekte edilen ve evreye dearj edilen su miktarlar
verilmitir. izelge 3de grld gibi reenjekte edilen su miktar kullanlan su
miktarna eit deildir. Arada meydana gelen su kayplarnn sebeplerinin aratrlmas
ve kayplarn nne geilmesi gerekmektedir. Bunun yannda kuyulardaki su
seviyelerini koruyabilmek iin kaak ve kullanm fazlas su ekimlerinin nne
geilmelidir.

Buna en gzel rnek snma amal kullanlan kuyulardan birinden alnan verilerle
oluturulan grafiktir (ekil 3). ekil 3de grld gibi 2002 ylnn 9. aynda 8 mde
olan scak suyun seviyesi reenjeksiyonlama yaplamad iin 2003 ylnn 3. ayna
kadar hzl bir d gstermi -16 mye kadar inmitir. Ancak bu tarihten sonra
reenjeksiyon kuyularnn devreye alnmasyla kullanlan sularn bir ksm bu kuyulara
enjekte edilmitir. ekilde yaz aylarnda suyun kullanlmamasndan kaynaklanan su
seviye artlar grlmektedir. Bunun dnda ilk iki senelik suyun kn snma amacyla
kullanlmas ve ardndan reenjeksiyon yaplmas eklindeki uygulamadan tespit edilen
su seviyesi -15mde kalrken 2002 ylnn 3. ayndaki seviyesine ulamamtr. Aradaki
fark stma sistemindeki kaaklardan kaynakland dnlmektedir. Bylece
kullanlan suyun bir ksm geri kazanlarak su seviyesi korunmaya allmtr. Ancak
geri enjekte edilen su miktar seviyeyi korumak iin hala yeterli deildir. Bunun iin su
miktarnn azalmasna sebep olan nedenler belirlenmeli ve sistemdeki ekipmanlar
dzenli olarak kontrol edilmeli, mrn tamamlam ekipmanlarn deiiminin
salanmas gerekmektedir.

-28,00
-26,00
-24,00
-22,00
-20,00
-18,00
-16,00
-14,00
-12,00
-10,00
-8,00
2
9
.0
7
.2
0
0
2
2
9
.0
9
.2
0
0
2
2
9
.1
1
.2
0
0
2
2
9
.0
1
.2
0
0
3
2
9
.0
3
.2
0
0
3
2
9
.0
5
.2
0
0
3
2
9
.0
7
.2
0
0
3
2
9
.0
9
.2
0
0
3
2
9
.1
1
.2
0
0
3
2
9
.0
1
.2
0
0
4
2
9
.0
3
.2
0
0
4
2
9
.0
5
.2
0
0
4
2
9
.0
7
.2
0
0
4
2
9
.0
9
.2
0
0
4
2
9
.1
1
.2
0
0
4
2
9
.0
1
.2
0
0
5
2
9
.0
3
.2
0
0
5
2
9
.0
5
.2
0
0
5
2
9
.0
7
.2
0
0
5
2
9
.0
9
.2
0
0
5
2
9
.1
1
.2
0
0
5
2
9
.0
1
.2
0
0
6
2
9
.0
3
.2
0
0
6
2
9
.0
5
.2
0
0
6
2
9
.0
7
.2
0
0
6
2
9
.0
9
.2
0
0
6
2
9
.1
1
.2
0
0
6
2
9
.0
1
.2
0
0
7
2
9
.0
3
.2
0
0
7
2
9
.0
5
.2
0
0
7
2
9
.0
7
.2
0
0
7
2
9
.0
9
.2
0
0
7
2
9
.1
1
.2
0
0
7
2
9
.0
1
.2
0
0
8
2
9
.0
3
.2
0
0
8
2
9
.0
5
.2
0
0
8
S
u

s
e
v
iy
e
s
i
(
m
)

ekil 3. Yllara gre jeotermal kaynak suyu seviyesinin deiimi (AFJET. 2008)
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


342
5. SONU VE NERLER

Yaplan aratrmalar sonucunda Afyonkarahisar ilinde kullanlan jeotermal kaynaklarda
gaz emisyon lmlerinin yaplmad anlalmaktadr. Oysaki bnyesinde canl hayat
iin toksik etki yaratacak gaz emisyonlar bulunmaktadr. zellikle sera etkisi
oluturacak CO
2
salmnn bnyesinde bulundurduu dier gazlara gre daha fazla
olduu bilinmektedir. Ortama salnan bu scak gazlarn yrenin iklimini kuraklatrma
etkisi oluturduu da dnlrse gazlarn bertarafn etkili bir ekilde yapmak
gerekmektedir. Ayrca zaman iinde atmosfere salnan gazlar asit yamurlar eklinde
topraa ve yeralt su kaynaklarna geri dnerler. Bir yandan topran verimliliini
azaltrken dier yandan toprakta yaayan birok bitki ve mikroorganizmann yok
olmasna sebebiyet verirler. Salnan gazlardan ve akkandan teknik olarak birok
kimyasal madde (amonyum bikarbonat. borik asit. sodyum klorr. kuru buz vb.)
retilebilmektedir. Eer fizibilite almalar kimyasal madde olarak deerlendirme
asndan yetersiz grlyorsa uygun filtreler kullanlarak zararl gazlarn atmosfere
salnmas engellenmelidir (ekil 4b). Dzenli denetimlerle gaz kaaklar takip
edilmelidir.

Jeotermal suyun yeraltndan yzeye ekilmesiyle oluabilecek kmeler iin srekli
denetimlerin yaplmas gerekmektedir. Bu amala byk otel ve kaplcalarn bnyesinde
konunun uzman mhendislerin altrlmalar nerilmektedir.

Jeotermal kaynaklar da fosil kaynaklar gibi tkenebilen kaynaklardr. Bu nedenle
kullanlan suyun rezervuara reenjekte edilmesi kaynan kullanm sresinin uzatlmas
bakmndan nemlidir. Kaak sondajlarla sularn ekilmesi. tarm sulamas yaplmas ve
gereinden fazla suyun yzeye karlmas termal kaynak sularn mrn ksaltmaktadr
(ekil 4a). Kullanlan kaynan su seviyesi dzenli olarak kontrol edilmelidir. Bunun
yannda rezervuara geri enjekte edilen suyun kimyasal bileimi de ayr bir nem tekil
etmektedir. Yeni nesil reenjeksiyon sistemlerinde kuyulardan kan gazlar atmosfere
salnmayp reenjeksiyon kuyusuna gelen suyla birlikte kartrlarak kuyuya tekrar
enjekte edilmekte bylece rezervuarda bulunan suyun kimyasal bileiminin korunmas
salanmaktadr.

Isnma amal kullanlan jeotermal suyun reenjeksiyonu yaplamad durumlarda. tesis
stmasndan geri dnen suyun scakl yaklak 45C olduundan dolay balk retim
iftliklerinde. hayvan iftliklerinin stlmas ve seraclkta kullanlmas tevik edilerek
eldeki kaynaklar daha verimli kullanlmaldr.

Reenjeksiyon yaplmakszn snma ve salk amal kullanlan suyun artlmadan
topraa, suya dearj edilmesi nemli evre sorunlar yaratmaktadr. Ayrca yanl
kullanmlar yeralt souk sularnn da kirlenmesine neden olmaktadr (ekil 4c-d). Bu
sorunun nne gemek iin enerji retimi ve snma amal kullanlan suyun mutlaka
reenjeksiyonla rezervuara gnderilmesi. salk amal kullanlan suyun ise
mikrobiyolojik bakmdan artm yapldktan sonra ehir artma ebekesine verilmesi
gerekmektedir. Kaynak sularnda bulunan civa. arsenik. bor gibi bunun yannda
inhibitr kullanmyla ortaya kan toksik zellie sahip elementlerin yaam dngsne
karmas engellenmelidir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


343

ekil 4. (a-d) Afyonkarahisar ili mer-Gecek jeotermal alanda kullanlan ve
kullanlmadan evreye ve Akaraya verilen jeotermal suyu ve gaz emisyonlar. (e), (f)
Jeotermal kuyularda ve datm sisteminde kullanlan boru ve kazanlarda meydana
gelen kabuklama ve kelme olayna rnek fotoraflar

Jeotermal sular karlrken tesisattaki kabuklamay (ekil 4e-f) nleyici inhibitr
kullanmn azaltacak veya inhibitr kullanmnn etkisini azaltacak yeni teknolojik
zmler retilmelidir. zellikle byk bekletme havuzlar yaplarak suyun
kullanlmadan nce burada bekletilmesi salanmaldr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


344
Daha nce topraa ve suya dearj yaplm alanlarn rehabilite edilerek ekolojik
dengenin eski haline geri dnmesi salanmaldr.

Sonu olarak srdrlebilir bir iletim iin jeotermal kaynaklarn srekli izlenmesi
gerekmektedir. Kullanm srasnda kan gaz/buhar karmnn ve suyun niteliinin,
ekilen su miktarnn, rezervuarda kalan su seviyesinin, tektonik ve sismik hareketliliin
devaml takip edilmesi gerekmektedir. Srdrlebilirlik iin en nemli ilem kullanlan
suyun kaynaa reenjekte edilmesidir. Ayrca jeotermal kaynaklar kullanan tm
kurumlar yetkili makamlarca denetlenmelidir. Jeotermal kaynaklarn yenilenebilirliini
salamak ancak ilgili yasa ve ynetmeliklerin uygulanmas ile mmkndr.

KATKI BELRTME

Yazarlar, bu almann gerekletirilmesindeki katklarndan dolay AFJET A:: Genel
Mdr Sayn Cahit SERTESER ve Makina Mhendisi Erhan ZAKACIya teekkr
ederler.

6.KAYNAKLAR

AFJET, 2008, Afyon Jeotermal Tesisleri Turizm. Sanayi ve Ticaret A.. kuyu analiz
raporlar.
Badruk. M., 2003, TESKON Jeotermal Enerji Seminer Notlar.
Dodu. M.. ve Bayar. C.S., 2002, Akaray Havzasnda Jeotermal Kirlenme: Akaray
Nehrinde Su ve Sediman Kirlilii, Hacettepe niversitesi Yer Bilimleri Uygulama
ve Aratrma Merkezi Blteni, Yer Bilimleri, 25. 21-32.
DPT, 2001, Madencilik zel htisas Komisyonu Raporu Enerji Hammaddeleri Alt
Komisyonu Jeotermal Enerji alma Grubu, DPT.2609-K.620, Ankara.
Mutlu. H., 1998, Chemical Geothermometry and Fluid-Mineral Equilibria for the mer-
Gecek Thermal Waters. Afyon Area. Turkey, Journal of Volcanology and
Geothermal Research, 80. 303-321.
ahinci. A., 1991, Jeotermal Sistemler ve Kimyasal zellikler. Reform Matbaas, zmir,
210-217.
Tezcan. L.. Dodu. N.. Akan. B. ve Atilla. A.O., 2002, Akaray Havzas Hidrojeolojisi
ve Yeralt Suyu Akm Modeli. Final Rapor, Cilt I, Hacettepe niversitesi
Uluslararas Karst ve Su kaynaklar Uygulama ve Aratrma Merkezi, Ankara.
Topba. M.T., Brohi. R. ve Karaman. R., 1998, evre Kirlilii. evre Bakanl
Yaynlar, Ankara.
Uar. H., 2007, Yksek Lisans Tezi, evre Sorunlar Asndan Afyonkarahisar, Afyon
Kocatepe niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Corafya Anabilim Dal,
Afyonkarahisar.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


345




KIZILDERE JEOTERMAL ATIK SU KARAKTERST
VE SORUNSUZ REENJEKSYON N UYULMASI
GEREKENLER

THE CHEMICAL CHARACTERISTIC AND COUNTER
MEASURES FOR TROUBLE FREE REENJECTION OF
KIZILDERE DISPOSAL

YILDIRIM N.

Yldrm Jeotermal Ltd Anara
nazimy@gmail.com.tr


ZET
Doal yaps gerei jeotermal akkanlar, baz uygulamalara engel olarak birtakm
kstlayc kimyasal parametreler ihtiva ederler. Kullanmdan sonra atk suyun re-
enjeksiyonunda sorunlarla karlamamak ve rezervuar sorun yaamadan besleyebilmek
iin, Kzldere atk suyu re-enjeksiyonunda olas silika ve karbonat kelmelerinin
nlenmesi asndan uyulmas gereken dorular ve alt scaklk limitleri, aratrmann
temelini tekil etmektedir.

Denizli-Kzldere jeotermal akkannn elektrik retiminde kullanmndan sonra aa
kan 145147
o
C atk suyun hangi koullarda ilave kullanm ve re-enjeksiyonda
kullanlabileceinin aratrlmas amacyla, retim halindeki btn kuyular ve drenaj
kanal zerinde bir aylk sre ile kelme konusunda bir takm kimyasal testler
gerekletirilmitir. Asitli asitsiz numuneler alnarak eitli zaman ve scaklk
aralklarnda SiO
2
ve dier bileiklerin davran biimleri arazide kurulan laboratuarda
incelenmitir. Gerek rezervuar artlarndaki hesaplamalar ve gerekse baslan inhibitrlerle
kabuklama yaptrlmadan yzeye karlan rezervuar kimyasna gre Kzldere jeotermal
akkan buharlama ncesi 1015 mg/l Ca
2+
ve 275300 mg/l SiO
2
iermektedir.
Buharlamalardan tr konsantrasyon zenginlemesi beklenen Ca
2+
konsantrasyonu,
yolda oluan kelmelerden dolay l 1,23,6 mg/lye dmekte, buna karlk SiO
2

konsantrasyonu % 10- 15 art gstermektedir. Karbonat kabuklamas asndan bir sorun
yok ama SiO
2
, konsantrasyonunda meydana gelen bu art, nlem alnmad takdirde,
souyan akkanla birlikte reenjeksiyon aamasnda byk sorun yaratmaya potansiyeldir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


346
Bildiride silis zerinde yaplan almalar ve reenjeksiyonda alnmas gereken nlemler
detayl bir ekilde ilenmitir.
Anahtar Kelimeler: Kzldere, reenjeksiyon, silis, kelme, karbonat, buharlama

ABSTRACT
The chemical nature of the geothermal fluids generally poses some technical constraints
to developments. During reinjection operation, in order not to encounter with difficulties
from silica and carbonate scaling point of view, the rules and the lower injection
temperature limits that should be obeyed is the main object of this paper.

One month test has been carried out to determine the optimum reinjection conditions of
Kizildere geothermal waste water discharged with 145 -147
o
C temperature from the
power plant. The analysis and calculations from acidified and not acidified samples were
carried out in situ laboratory at various interval times to determine SiO
2
and other
compounds behavior of the fluid. By means of inhibitor injection and calculations, the
Ca
2+
ion content of the fluid before flashing is estimated to be between 10-15 mg/l. The
silica concentration is ranging between 275-300 mg/l. The concentrations of some
components including SiO
2
are expected to increase upon steam loss at the separator and
weir boxes. The Ca
2+
ion concentration which also expected to increase due to steam loss,
inversely decrease to as down as 1.2-3.2 mg/l, because of precipitation on the way to the
weir box. So, the CaCO
3
scaling which creates serious problem during production will not
cause any difficulties during the reinjection. But unfortunately it is not possible to expect
the some favor from SiO
2
after reenjection application. The increase in SiO
2
concentration
is a potential for precipitation in reenjection application. The required counter measures to
SiO
2
concentration increases will be fully discussed in this paper.
Key words: Kizildere, reinjection, silica, precipitation, carbonate, evaporation

1. KIZILDERE AKIKANININ GENEL KARAKTERSTKLER

ou derin kkenli jeotermal akkanlar gibi, Denizli-Kzldere jeotermal akkan da
bol miktarda znm kat madde iermektedir. Bu maddelerin bir ksm, suda ancak
yksek scaklk ve basn artlar altnda znm formdadr. Tersi bir durum bu
maddelerin kelme yolu ile suyu terk etmesine hz kazandrr. Sahadaki akkandan
yararlanlabilmesi iin, akkann yeryzne kartlmas, buharnn ayrtrlmas ya da
ssnn ikinci bir akkana transfer edilmesi gerekir. Her iki yolda da, akkan ar
soutulmu ve basnc drlm olur ki; bu da znrl scakln dmesiyle
azalan, birok bileiin kelmesine neden olmaktadr. Buharn ayrtrlmas yolu ile
enerji kazanmnda ise soumaya ek olarak, buhar ayrtktan sonra geri kalan sv
fazda, znm maddelerin konsantrasyonu ayran buhar orannda artar ve
kelmenin daha byk boyutta olmasna yol aar. ok zel durumlar olmadka,
jeotermal akkanlarda, kabuklamadan sorumlu tutulabilen sadece iki komponent
vardr: Silika (SiO
2
) ve kalsiyum karbonat (CaCO
3
).

Kzldere jeotermal akkann kimyasal yaps, SiO
2
ve CaCO
3
kelimleri

asndan
srasyla ele alnacaktr. Bu konularda eitli lkelerce yaplm almalara da yer
verilecektir. zellikle, Izlanda Virkir Consulting GroupLtd, Denizlinin stlmas n
fizibilite almalarnda SiO
2
konusunda geni kapsaml almalar gerekletirmitir
(Lindal, B vd. 1988).

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


347
Aada ki izelgede de grlebilecei gibi, gerek Izlanda, gerek Italya ve gerekse
bizim almalarmza gre (Yldrm ve imek 2003); dearj jeotermal suda kalsiyum
konsantrasyonu olduka dk bulunmutur. Istma ve reenjeksiyonda kabuklama
ynnden sorun yaratacaa benzememektedir. Daha nceki blmlerde de akland
gibi, retim aamasndaki kelmeden dolay, kalsiyumu dk atk suyun rezervuara
reenjekte edilmesi, rezervuarda kalsiyum komponentinin seyrelmesine neden olacaktr.
Bu da reejeksiyonun sorunsuz yaplabilmesi iin mspet bir durumur.

1.1 Kabuklamann Kompozisyonu

zlanda grubunun KD6 kuyusu separatr ve susturucusundan toplad kabuk
numunesinin yzde bileiminde; Kalsit ve aragonit formda % 75 CaCO3+SrCO
3
, eser
miktarda Fe, Al ve K ile birlikte % 25 Silika; Kuyularda MTA Genel Mdrl
tarafndan yaplan kabuk analizinin arlk olarak yzde bileiminde (Yldrm vd 1997);
% 78 CaCO3
% 1820 SrCO3
% 0.51,8 MgCO3
% 0.25 SiO2
olduu tespit edilmitir.

Ayrca Kabuun bileiminde eser miktarda alminyum, baryum, sodyum, demir
bulunmutur. Her iki analiz sonucu, kabukta bir miktar silis keldiini dolaysyla atk
sudaki silisin yzey artlarnda doygunluk derecesini geip kelme eilimine getiini
gstermektedir.

zlanda grubu tarafndan (Lindal, B vd. 1988) , atk suyun sspanse (ask) madde
keliminde XRF taramas yaplm ve ask maddelerinin ana element Ca olmak zere,
eser miktarlarda Sr, Ba, Si, Fe, K, Al ve Sden ibaret olduu rapor edilmitir. kelen
amurda eser miktarda da olsa silise rastlanm olmas, monomer silisin (H
4
SiO
4
),
aadaki reaksiyon gereince polimerleme ve koloidal halde kme eiliminde
olduunu gstermektedir:
SiO
2
(k) + H
2
O H
4
SiO
4
(kuvars)

2H
4
SiO
4
(kuvars) + (OH)
4
-Si-O-Si - (OH)
4

Bu reaksiyon polimerlemenin ilk admdr. Akkan souduka polimerleme devam
ederek uzun silis zincirli ve molekl arl gittike artan silis bileikleri oluturur.
Molekl arl artka silis bileiklerinin akkanla tanmas zorlar ve kelmeye
balar.

2. KALST KABUKLAMASI

zlanda grubu tarafndan incelenen kuyu akkan (KD6.15.16) separatrlerin
hemen knda kalsite ar doygun mertebesinde bulunmutur. Akkann kalsite sper
doygun olduu yer, 147
o
C scaklkta buhar fazna ayrt, separatr klardr.
Akkan bu noktadan itibaren ksa bir sre iin kalsitini keltmekte ve souyarak
ilerledike da doygunluk snrnn altna (undersaturated) dmektedir (ekil 1). Bundan
u sonu karlabilir: Kzldered de atk su separatrden sonra ikincil bir buharlamaya
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


348
meydan verilmeden soutulursa, kalsit ynnden kelmeye ve dolaysyla
kabuklamaya neden olmayacaktr. Ancak kuyularda inhibitr kullanmak suretiyle
kabuklama oluturulmasa, atk akkanda Ca
2+
iyonu buharlamadan dolay artm
olarak suda bulunacak ve belli bir sre sonra da inhibitrn etkisi ortadan kalknca
CaCO
3
kelmesi, transfer hatlarnda ve reenjeksiyon kuyularnda tkanmalara sebep
olacaktr. Bu yzden reenjeksiyon uygulamalar yaplacak sahalarda inhibitr
kullanmak, retim kuyularnda kabuklamay nlese bile, reenjeksiyon kuyularnda
geciktirilmi CaCO
3
kabuklamasna neden olacandan doru bir uygulama deildir.

izelge 1. Kuyularn yaplan analizleri
KD6
SAV
KD13
SAV
KD14
SAV
KD15
SAV
KD16
SAV
KD20
SAV
KD21
SAV
KD22
SAV
Atk
su
Tarih 4/96 4/96 4/96 4/96 4/96 4/96 4/96 4/96 4/96
Rezerv.(
o
C) 196 195 207 205 211 201 202 202 92
rnek (
o
C) 92.5 92.1 93.6 94.2 96 89.6 92.3 96 63.6
S/25
o
C 5830 5940 6160 5890 5835 6180 5940 5830 5500
pH/25
o
C 8.97 8.89 8.96 8.82 8.94 8.92 9.02 9.3 9.25
Na 1220 1300 1410 1340 1400 1375 1325 1275 1400
K 116 138 152 138 148 140 131 140 138
Ca 1.2 2.0 1.2 1.2 3.2 1.6 1.8 1.2 1.2
Mg 0.36 0.25 0.2 0.15 0.24 0.15 0.24 0.24 0.6
B 20.4 26.5 24.4 24.6 24 24.1 24.5 25 26
SiO
2
364 364 392 393 398 367 387 392 345
HCO
3
1586 1525 2403 1464 1525 1159 1220 1586 1342
CO
3
540 600 720 660 730 780 780 600 720
SO
4
560 773 737 730 714 710 710 729 735
Cl 124 128 144 140 136 140 140 136 136
F 17.8 20.0 24.8 22.3 23.5 22.5 21 22.5 21.7



ekil 1. Kzldere retim kuyularnda kalsiyum doygunluk scaklklar



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


349
izelge 2. eitli gruplarca yaplan analizleri karlatrma tablosu
MTA -Trkiye Geothemica-talya Virkir-zlanda
Yer KD-6 KD-15 KD-16 KD-6 KD-15 KD-16 KD-6 KD-15 KD-16

Tarih 14/04/1996 13/08/1987 27/02/1987
rnekleme
(
o
C)
92.5 94.2 96 94.4 - 98 127 88.8 132.2
S/25
o
C 5830 5890 5835 5500. 6078 4480 5040 4800
pH/25
o
C 8.97 8.82 8.94 9.01 8.89 8.72 9.3 8.12
Na 1220 1340 .1400 1250 1360 1146 1335 1245
K 116 138 148 131 154 135 154 151
Ca 1.2 1.2 3.2 0.34 1.93 1.15 1.87 3.65
Mg 0.36 0.15 0.24 0.31 0.81 0.273 0.192 0.00
B 20.4 24.6 24 20.4 . 25.4 20 27 27
SiO
2
364 393 398 369 419 317 400 393
HCO
3
1586 1464 1525 2500 2800 1561 1704. 1854
CO
3
540 660 730 - - - - -
SO
4
676 730 714 683 683 648 631.. 665
Cl 124 140 136 100 112 48.4 58.3 49.2
F 17.8 22.3 23.5 18.2 24.5 17.8 21.5 23.8

3. SLKA KELM

24 Mart 199620 Nisan 1996 tarihleri arasnda Kzldere sahasnda kabuklama ile ilgili
eitli lkelerce yaplm almalar da gz nnde bulundurularak, silis kelimlerini
konu alan bir alma yrtlmtr. alma srasnda sahada aktif halde bulunan
btn kuyulardan numuneler alnm ve bu numunelerin, arazide kurulan laboratuarda,
kelme, ykseltgenme ve redksiyon gibi olaylara meydan vermeden ksa srede
analizleri yaplmtr. Silis analizleri, silisin scaklk ve zamana kar davrann takip
etmek zere eitli scaklk kademelerinde gerekletirilmitir. Kuyularn savaklarndan
alnan numunelerin analiz sonular eitli lke gruplar tarafndan yaplan analizlerle
karlatrmal olarak izelge 2de sunulmutur.

Kuyu tabanlarnda 290310 mg/l konsantrasyonda ve kuvars formda olan SiO
2
,
jeotermal akkan separatr ve savakta olmak zere iki kere separasyona uradktan
sonra 350400 mg/l konsantrasyona ykselmektedir (ekil 2).

Reenjeksiyon srasnda silika ve karbonat kelimleri, rezervuarda kimyasal
kompozisyonlar birbiri ile uyumayan fark yapdaki sularn karm ve basn-scaklk
d gibi olaylarla hz kazanr (Satman ve Alkan 1988)

Silika kelmesinin hzlanmasna etki eden balca etmenler unlardr:

SiO
2
ar doygunluk derecesi
Ortam pH
Scaklk
Basn
Ak debisi
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


350
Havalanma
Akkanda dier iyonlarn varl
yon ektisi


ekil 2. retim kuyular ve buharlamadan sonra renjeksiyon atk suyunda SiO
2

konsantrasyonu

Separasyonla akkann scakl atmosferik kaynama scaklna dnce SiO
2
, amorf
silise dnp, polimerleme ve bunun akabinde kelme trendine gemektedir. Ancak
ilk polimerleme rn olan koloidal silisin kat yzeylere yapkanl zayf
olduundan fiziki olarak silis kelimi grlmemektedir. Bulunduu scaklkta silise
doygun olan akkan, scakl daha da drlp silise ar doygun halde reenjekte
edilirse yapc olmasa bile rezervuar atlaklarnn tkanmasna neden olabilecektir.
Eer bir ksm yzeyde ktrlmezse, reenjekte edilecek atk suyun silis ierii (350
400 mg/l) rezervuarn silis ieriinden (290310 mg/l) yksek olacaktr. Kald ki
reenjekte edilecek olan akkann yzeydeki pH silis keliminin minimum olduu 9.0
civarndadr.

Rezervuar akkann pH kuyu tabanlarnda yaklak 5.93 olarak hesaplanmtr. Bu
deer, HBO
2
, H
2
S, HF, HSO
-
4,
H4SiO
4
,

H
3
SiO
-
4
, NH
+
4
, HCl, ve HCO
-
3
zayf asitlerin
denge eitlikleri olan H
+
iyonunun fonksiyonu olarak, toplam H
+
iyonunun karldr.
Rezervuardaki H
+
iyonu deriimi 1.18 x10
6

mmol olup bu miktar H
+
iyonuna karlk
gelen pH, 5.93 dr. Amorf silisin 5.93 pH deki znrl, 8.0 pH deki
znrlkten ok fazladr (ekil 3). Dolaysyla 9.0 pH a sahip reenjeksiyon suyu ile
5.93 pHa sahip rezervuar suyunun karmnda (pH 8), silis kelmesine daha uygun
bir ortam meydana gelecektir. stelik buharlamadan dolay reenjeksiyonla rezervuara,
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


351
silise daha doygun bir su verilmi olunacaktr. Reenjekte edilecek suyun pH SiO
2

kelmesi yapmayacak dzeydedir, ama iki farkl pHdaki su karm, kelmenin
maksimum olduu pHl akkan oluturmaktadr.

Kuyularn debileri gz nnde bulundurularak yaplan modellemeye gre karm atk
suyu, savak scaklklarnda ortalama 375 mg/l SiO
2
iermektedir. Drenaj kanaletindeki
karm oluturan bu atk sular savaklardan itibaren polimerlemeye balamakta ve
silislerinin bir ksmn koloidal hale dntrmektedir. Koloidal partikl bydke
kelme, dolaysyla atk suda SiO
2
konsantrasyonu azalmaya balamaktadr. SiO
2

konsantrasyonu dm akkan reenjekte etmek gvencelidir.

Yukardaki grafikte grld gibi akkan scakl 50
o
C civarna dt zaman
reenjekte edilecek akkanda SiO
2
konsantrasyonu, rezervuarn ortalama silis
konsantrasyonu olan 290300 mg/l seviyesine dmektedir. Kanalette atk suyun
scakl, ancak B.menderes nehrine dkld noktaya yakn bir yerde 50
o
C scakla
inebilmektedir.

unu da hi bir zaman unutmamak gerekir ki; rezervuar, silis kelmesinin minimum
olduu 5,9 pH da 300 mg/l kuvars silisi bnyesinde keltmeden
bulundurabilmektedir. Buhar ve karbon dioksiti ayrtrlm atk suyun pH 9,0
civarndadr. Bu pH deeri de silis kelmesinin minimum olduu pH dr (ekil 3)
(Inove ve Shimada 1985).

Silisin maksimum keldii pH ise, ekilde grld gibi 8,0 civardr. Reenjeksiyon
suyu ile rezervuar suyu karmnn bu pH deerine yaklamas, rezervuarda silis
kelme tehlikesi yaratabilir. Bu yzden atk suyun silis ieriini mmkn olduu kadar
yzeyde drlmesi lazmdr.


ekil 3. Kuyu taban ve yzey akkanlarnn pHa gre kelme hz
Rezervuarda akkann kuvars ve amorf olarak keltmeden bnyesinde tayabilecei
maksimum SiO
2
miktar, log SiO
2
= -1309/T + 5.19 forml ile hesaplanabilir.
SiO
2
= mg/l SiO
2
konsantrasyonu
T = Kelvin cinsinden scaklk
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


352
Jeotermal akkan rezervuarda iken kuvars ile dengededir. Yzeye karak scakl
den akkandaki kuvars silis, amorf silise dnr ve doygunluk snrnn stndeki
konsantrasyonlarda kelme eilimi gsterir. Amorf silisin kristal yaps yoktur. Ayn
scaklkta sudaki znrl kuvars silisten fazladr (ekil 4). Amorf silisin
znrl Truesdell ve Fournier (1976) tarafndan yle belirlenmitir:

Log SiO
2
= -731 /T + 4.31
T= t
o
+ C273.15

SiO
2
(k) + H
2
O

s
H
4
SiO
4
(kuvars)

imdi de konuya gerek kimya gz ile bakalm:
Kuvars, her silisi 4 oksijen atomu tarafndan evrili, bir kristal yapya sahiptir. Her
oksijen atomu da dier bir tetrahedral silise tekrarl olarak boyutta balanr. Bu
iskelet suda znd zaman, H
4
SiO
4
moleklleri oluur. Akkanda bu molekller
zayf asit oluturarak suda aadaki ekilde iyonlar:

H
4
SiO
4
H
3
SiO
-
4
+ H
+

yonlama hz kuyularn taban scaklklar ve amorf silise dnerek polimerleme
koullarna baldr (ekil 4).


ekil 4. Kuyu Taban scaklklar ve amorf silise dnme scaklklar grafii

Kzldere sahasnda bulunan kuyularn taban scaklklar birbirlerinden farkldr. Bu
scaklk farklklar, akkanda znrlk dengeleri ve scakla bal olan bileiklerin
konsantrasyonuna da yansmaktadr. Akkanda bulunan komponentlerin
konsantrasyonu, farkl buharlama ve seyrelmelere gre de deiebilir. rnein
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


353
Kzldere kuyularnn Ca ve SiO
2
ierikleri baz kuyularda ayn olmasna (izelge 2)
karn baz kuyularda farkl bulunmutur (Yldrm ve imek 2003) :

izelge 3. Kuyularn buharlamaya bal eitli kademlerdeki SiO
2
ierikleri
Kuyu Ad

KD-6 KD-13 KD-14 KD-15 KD-16 KD-20 KD-21 KD22
Taban
O
C 196 195 207 205 211 204 209 202
SiO
2
/kuyu dibi. 257 257 295 287 309 285 295 275
SiO
2
/Savak 364 364 387 389 390 367 387 378
Ca/ Kuyu dibi. 10-15 10-15 10-15 10-15 10-15 10-15 10-15 10-15
Ca/Savak 1.2 2.0 1.2 1.2 3.2 1.6 1.8 1.2

0
50
100
150
200
250
300
350
400
KD-6 KD-13 KD-14 KD-15 KD-16 KD-20 KD-21 KD-22
Kuyular
S
i
O
2

(
m
g
/
l
)
Kuyu dibi
Savak

ekil 5. Kuyularn Taban SiO
2
ierikleri

4. KMYASAL KELMEYE GRE UYGUN REENJEKSYON SICAKLII
SEM

ekil 6 retim kuyusunun tabanndan savak kna kadar eitli kademelerde jeotermal
akkann kelme ve buharlamadan dolay kimyasnda meydana gelen deiiklikleri
gstermektedir.

imdi de Kuyularn teker teker eitli scaklklardaki SiO
2
ieriklerini ve silislerini
keltmeye baladklar scaklklar gzden geirerek uygun reenjeksiyon scaklklarn
teker teker ele alalm (ekil 7 ):

KD6 tabannda SiO
2
konsantrasyonu 257 mg/l iken, separatrde 275 ve savakta 364
mg/l ye ykselmektedir. Akkan 82
o
C ye soutulduunda SiO
2
363 mg/l, 67
o
C ye
soutulduunda 329 mg/l ve 48
o
C ye soutulduunda 290 mg/l konsantrasyona
dmektedir. Bu deerler silisin kelme trendi iinde olduunu gstermektedir. KD6
atk suyu, silisin polimerlemeye balad 82
o
C, ya da SiO
2
ierii, rezervuar SiO
2

ieriine yaklat 50
o
C scaklkta reenjekte edilmelidir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


354

ekil 6.Kzldere akkannda buharlama oran ve scakla gre Ca
2+
, SiO
2

konsantrasyolar

KD13 tabannda SiO
2
konsantrasyonu 255 mg/l iken, separatrde 275 ve savakta 364
mg/l ye ykselmektedir. Akkan 83
o
C ye soutulduunda SiO
2
333 mg/l, 55
o
C ye
soutulduunda 313 mg/l ve 48
o
Cye soutulduunda 303 mg/l konsantrasyona
dmektedir. Bu deerler silisin kelme trendine 92
o
C de getiini gstermektedir. Bu
nedenle KD13 atk suyu, silisin polimerlemeye balad 83
o
C, ya da SiO
2
ierii,
rezervuar SiO
2
ieriine yaklat 50
o
C scaklkta reenjekte edilmelidir.

KD14 tabannda SiO
2
konsantrasyonu 295300 mg/l iken, separatrde 324 ve savakta
395 mg/lye ykselmektedir. Akkan 85
o
C ye soutulduunda SiO
2
372 mg/l, 55
o
Cye soutulduunda 361 mg/l ve 50
o
C ye soutulduunda 335 mg/l konsantrasyona
dmektedir. Bu deerler silisin kelme trendine 93
o
C de getiini gstermektedir. Bu
nedenle KD14 atk suyu, silisin polimerlemeye balad 85
o
C, ya da SiO
2
ierii,
rezervuar SiO
2
ieriine yaklat 55
o
C scaklkta reenjekte edilmelidir.

KD15 tabannda SiO
2
konsantrasyonu 285290 mg/l iken, separatrde 320 ve savakta
392 mg/lye ykselmektedir. Akkan 85
o
C ye soutulduunda SiO
2
366 mg/l, 55
o
C
ye soutulduunda 343 mg/l ye 45
o
C ye soutulduunda 323 mg/l konsantrasyona
dmektedir. Bu deerler silisin kelme trendine 85
o
C de getiini gstermektedir. Bu
nedenle KD15 atk suyu, silisin polimerlemeye balad 85
o
C, ya da SiO
2
ierii,
rezervuar SiO
2
ieriine yaklat 50
o
C scaklkta reenjekte edilmelidir.

KD16 tabannda SiO
2
konsantrasyonu 300309 mg/l iken, separatrde 340 ve savakta
398 mg/l ye ykselmektedir. Akkan 80
o
C ye soutulduunda SiO
2
370 mg/l, 70
o
C
ye soutulduunda 343 mg/l ve 48
o
C ye soutulduunda 304 mg/l konsantrasyona
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


355
dmektedir. Bu deerler silisin kelme trendine 96
o
C de getiini gstermektedir. Bu
nedenle KD16 atk suyu, silisin polimerlemeye balad 90
o
C, ya da SiO
2
ierii,
rezervuar SiO
2
ieriine yaklat 60
o
C scaklkta reenjekte edilmelidir

KD20 tabannda SiO
2
konsantrasyonu 282290 mg/l iken, separatrde 310 ve savakta
367 mg/lye ykselmektedir. Akkan 80
o
C ye soutulduunda SiO
2
343 mg/l, 60
o
C
ye soutulduunda 303 mg/l ve 50
o
Cye soutulduunda 292 mg/l konsantrasyona
dmektedir. Bu deerler silisin kelme trendine 85
o
C de getiini gstermektedir. Bu
nedenle KD13 atk suyu, silisin polimerlemeye balad 90
o
C, ya da SiO
2
ierii,
rezervuar SiO
2
ieriine yaklat 55
o
C scaklkta reenjekte edilmelidir.



ekil 7. Kuyularn akkanlarnn souma ile rezervuar scaklklarna yaklat
scaklklar ve SiO2 polimerleme balang scaklklar
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


356
KD-21 akkan savaktan itibaren iki ayr pH deerinde test edilmitir (ekil 7).
Grafikte grld gibi, 6,6 pHda SiO
2
polimerlemesi, 9.03 pH a nazaran daha
hzldr. Kuyu tabannda SiO
2
konsantrasyonu 295300 mg/l iken, separatrde 325 ve
savakta 387 mg/lye ykselmektedir. Akkan 80
o
Cye soutulduunda SiO
2
370 mg/l,
70
o
Cye soutulduunda 338 mg/l, 59
o
C ye soutulduunda 288 mg/l ve 46
o
C ye
soutulduunda 273 mg/l konsantrasyona dmektedir. Bu deerler silisin kelme
trendine 80
o
C de getiini gstermektedir. Bu nedenle KD-21 atk suyu, silisin
polimerlemeye balad 90
o
C, ya da SiO
2
ierii, rezervuar SiO
2
ieriine yaklat
60
o
C scaklkta reenjekte edilmelidir. Suyun pH 7,0 civarna ekilebilirse 70
o
C
scaklkta reenjekte edilebilir.

KD22 akkan da savaktan itibaren iki ayr pH deerinde test edilmitir. Yine grafikte
grld gibi, 7,3 pHda SiO
2
polimerlemesi, 9.23 pH a nazaran daha hzldr. Silis
konsantrasyonu Kuyu tabannda 270290 mg/l iken, separatrde 297 ve Savakta 375
mg/l ye ykselmektedir. Akkan 80
o
C ye soutulduunda SiO
2
341 ve 337 mg/l, 75
o
C ye soutulduunda 301 ve 314 mg/l, 66
o
C ye soutulduunda 274 ve271 mg/l ve
54
o
C ye soutulduunda 237 ve 226 mg/l konsantrasyona dmektedir. Bu deerler
silisin kelme trendine 90
o
C de getiini gstermektedir. Bu nedenle KD22 atk
suyu, silisin polimerlemeye balad 90
o
C, ya da SiO
2
ierii, rezervuar SiO
2

ieriine yaklat 70
o
C scaklkta reenjekte edilmelidir.

6. SONU VE NERLER

1. Savaklardan alnan numunelerde kuyudan kuyuya deimekle beraber SiO
2

konsantrasyonlar 350400 mg/l arasnda bulunmutur.
2. Kuyu tabanlarnda amarada ile pratik olarak llen scaklklara dayanlarak
yaplan hesaplamalara gre, kuyularn tabanlarnda buharlama ncesi 275310
mg/l SiO
2
ierdikleri saptanmtr.
3. Buhar ve gaz ayrmndan tr, yzeyde saptanan SiO
2
konsantrasyonu
rezervuar iin jeotermometrelerle hesaplanan SiO
2
konsantrasyonundan yaklak
% 1520 kadar fazladr.
4. Kuyularn susturucularda tespit edilen 360400 mg/l SiO
2
ierikleri, dinlendirme ile
yaklak 290300 mg/l seviyesine indirilmelidir. Bunun iin atk suyun scakl, 50
o
C ye kadar drlmelidir. Reenjeksiyondan nce dinlendirme, ayn zamanda atk
suda bulunan dier sspanse (koloidal) maddelerin keltilmesi iin de gereklidir.
5. Reenjekte edilecek su, CaO, MgO veya CaCl
2
ile muameleye tabi tutularak yzeyde
SiO
2
kelmesi hzlandrlabilir. Byle bir yntem ile reenjeksiyon scakl 50
o

Cnin ok stne karlabilir.
6. Reenjeksiyon, silis keliminin minimum olduu asidik bir zona yaplmaldr (pH
5). Yksek slfat ve yksek klorrl bir ortam silis keliminin olmamas
asndan, reenjeksiyon iin ideal bir ortamdr.
7. Reenjekte edilecek suyun, hemen snmas ve silisini keltmemesi iin,
rezervuarn en scak zonuna baslmas son derece nemlidir.
8. Dinlendirme havuzlarnda, silis ktrme ilemlerinin yaplabilmesine olanak
tanyabilmek iin, stmada kullanlacak eanjrlerden, suyun 7080
o
C scaklkta
kmas gereklidir. nk silisini keltmesi iin, atk suyun uzun bir sre
havuzlarda dinlendirilmesi lazm gelebilir. Bu da suyun arzu edilenden daha dk
bir scaklkta (50
o
C ) baslmasna neden olabilir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


357
9. Reenjeksiyon srasnda rezervuarn kimyasal deiiklikleri sk takip altna alnmal
ve zellikle silisin davran kontrol altnda tutularak oluan artlara gre nlemler
gelitirilmelidir.
10. Gerek hesaplamalar yoluyla bulunan ve gerekse inhibitr kullanlarak
keltilmeden yzeye kartlan Ca
++
konsantrasyonuna gre, rezervuarn 1015
mg/l Ca
2+
iyonu ierdii belirlenmitir. Akkan hi bir ileme tabi tutulmadan,
savaklarda tespit edilen Ca
2+
konsantrasyonu ise, 1,23,6 mg/l arasnda
deimektedir. Buna gre, rezervuar koullarnda akkann ihtiva ettii Ca
2+
iyonu,
akkan separatre gelene kadar yolda (borularda) kelmektedir. retim
aamasnda byk bir sorun olan kabuklama, akkann iindeki kalsiyumun
tketilmi olmas dolaysyla, reenjeksiyon aamasnda byk bir avantaja
dnmektedir. Bu yzden atk suyu, reenjeksiyonda kullanlacak olan retim
kuyularnda inhibitr kullanlmas doru bir hareket deildir. Zira inhibitr
kullanlp keltilmeyen CaCO
3
, geciktirilmi olarak renenjeksiyon kuyularnda
kelmeye ve borular tkamaya balayacaktr. Reenjeksiyon kuyularnda olduu
gibi, gittike snan bir ortam, CaCO
3
kelimini hzlandrr. nk CaCO
3
n
znrl, ou maddelerin aksine scaklkla ters orantldr

7. KAYNAKLAR
Hauksson. T., Gudmundsson, J.S., 1988. Silica Deposition during injection in
Svartsengi field. Geothermal Division Orustofnun Reykjavik Iceland.
Inove K., Shimada K. (1985) Reinjection experience in The Otake and Hatchobaru
Geothermal fields. 7-Th N.Z. Geothermal Workshop,
Lindal,B., Kristmannsdottir H., 1988. The Scaling Properties of the Effluent Water from
Kizildere Power Station, Turkey, and Recommendation for a Pilot Plant in View of
District Heating applications. Deposition of Solids in Geothermal Systems, August
16-19, Reykjavik, Iceland.
Satman A. & Alkan H., 1989. Prediction of the calcium carbonate precipitation.
Seminar on New Developments in Geothermal Energy, UN ECE, Ankara.
Truesdell A.H., Fournier R.O., 1976. Calculatin of deep temperatures in geothermal
system for the chemistry of boiling spring waters of mixed origin, in second U.N.
Symp. On the development and use of geothermal reaources San Francisco pp 837-
244.
Yldrm N., Demirel Z., Doan A.U., 1997. Geochemical characteristics and reinjection
of Kizildere- Tekkehamam geothermal fluids. Geoenv 97 Istanbul- Turkey
Yldrm N., Simsek S., 2003. Determination of appropriate injection conditions for
Kizildere geothermal waste fluid to avoid scale formation and cooling. European
Geothermal Conference proceeding, Szeged Hungry.







5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


358




KIZILAY (GAZLIGL- AFYONKARAHSAR) MADEN
SUYUNUN KORUMA ALANLARININ BELRLENMES

THE DETERMINATION OF PROTECTION AREAS
IN KIZILAY (GAZLIGL- AFYONKARAHSAR) MINERAL WATER

ULUTRK Y.
1
, YILDIZ A.
2
, BACI M
3
., ZDERMENC, N.
4

1
Devlet Su leri 11. Sondaj ube Mdrl, Afyonkarahisar.
yusufu@dsi.gov.tr
2
Afyon Kocatepe niversitesi, Mhendislik Fakltesi Maden Mhendislii Blm,
Afyonkarahisar
ayildiz@aku.edu.tr
3
Afyon Kocatepe niversitesi, scehisar Meslek Yksekokulu Afyonkarahisar
mbagci@aku.edu.tr
4
zdeirmenci Mhendislik, Afyonkarahisar
nusret_zdegirmenci@hotmail.com


ZET
Doal mineralli maden sular snfna giren Kzlay maden suyu lkemizin ve dnyann
sayl maden suyu kaynaklarndan birisi olup, Na ve HCO
3
ynnden olduka zengindir.
Sz konusu maden suyunun iletilmesi iin 1900l yllarn balarnda kurulan tesis,
1970li yllara kadar kaynaktan retim yapmtr. Bu tarihten sonra alan sondajla
retime devam edilmi, 2006 ylnda ise ikinci 90 m. derinliinde ve sondaj tekniine
uygun olarak alan yeni bir derinkuyu ile yeni tesislerinde son derece modern 10000
adet/s kapasiteli makinalarla, meyveli ve sade soda retimine devam etmekte, gerek yurt
ii, gerekse yurt d piyasaya 24 saat retim yapmaktadr. Tesislerin bulunduu alan
Afyonkarahisar-Gazlgl Jeotermal Havzas olarak isimlendirilmektedir.

nceleme alan olan Gazlgl ve Kzlay Jeotermal alanlarnda yaplan gzlemlerimiz de,
Alin aynn beton kaplamasnn yaplmas ok nemli bir kirlilii ksmen de olsa
nlemektedir. Ancak, evredeki kooperatiflerin, jeotermal akkanlarnn dereye dearj
etmeleri, p ve evsel atklar dereye brakmalar, besihane ve tavuk kmeslerinin varl,
Gazlgl kuyularnn ve Kzlay Madensuyu sondajlarnn kirliliine etki edebilecektir.
Kzlay Madensuyu sondajlar ile ilgili Kaynak Koruma zonlar ve haritalar bu alma
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


359
detayl olarak incelenmitir. Bu konulara uyulmas Kzlay Madensuyuna bugne kadar
duyulan gvenin devamn salayacaktr. Bylece, hem Kzlay, hem de lkemiz
kazanm olacaktr.
Anahtar Kelimeler: Maden suyu, koruma alan, Gazlgl, Afyonkarahisar

ABSTRACT

Kzlay mineral water is belonging to natural mineral water group and it is one of the most
important resources for our country and the world. It is very reach in Na and HCO
3

content. The facility, which was founded in 1900, has made production from its resources
until 1970. Kzlay has continued its production from the wells since this date and a
second well has been drilled in 2006 with 90 m depth. Kzlay continues its production
with its 10000 pice/hour capacity machines for 24 hours a day and answer the demand for
both domestic and international markets. It is located on Afyonkarahisar-Gazligol
geothermal reservoir.

Our studied which were conducted in Gazligol Kzlay geothermal are, showed that
covering the Alcin Creek with concrete blocks eliminates contamination of geothermal
resources. But cooperatives which located in this area, dumps their geothermal fluids and
domestic wastes to this creek and many animal farms was located in this area. This could
contaminate Gazlgol wells and Kzlay Mineral water resources.

We examined in detailed the resource, protection zones and their maps with this study.
Detailed analysis of these data will ensure the confidence to Kzlay Mineral Water and
will be an important gain for Kzlay and Turkey.
Key Words: Mineral water, protection area, Gazlgl, Afyonkarahisar.

1. GR

Jeotermal rezervuarn, jeotermal alann, beslenim havzasnn korunmas, havza
civarnda yrtlen patlatma, ulam, alt yap, enerji gzergah faaliyeti, sondaj,
madencilik gibi faaliyetler sonucunda meydana gelen; kme, kayma, kaynan
kesilmesi veya azalmas, mineral yapsnn deimesi, retim ve/veya scaklkta azalma,
retimde ve scaklkta sistemin kapasitesini geen art gibi fiziksel olumsuzluklar ile
insan saln ve sistemi olumsuz etkileyen organik ve inorganik kirlilik gibi kimyasal
olumsuzluklarn meydana gelmesini nlemeyi amalamaktadr.

Bu alma Afyonkarahisar-hsaniye karayolu zerinde, il merkezine yaklak 20km
mesafede, Gazlgl kasabasna 1km uzaklkta bulunan, Kzlay Madensuyu tesisinin
kaynak koruma alannn belirlenmesi iin yaplmtr (ekil 1). alma kapsamnda
inceleme alannn ierisinde bulunduu blgenin jeolojisi incelenmi, blgede yaplan
jeolojik aratrma ve sondaj almalarndan yararlanarak sonuca gidilmitir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


360

ekil 1. nceleme alannn yer bulduru haritas

2. NCELEME ALANININ JEOLOJS

2.1. Stratigrafi

nceleme alannda Paleozoyik yal Afyon metamorfitleri temeli oluturmaktadr.
Formasyon obanlar metamorfik isti (Pz) ve scehisar mermerinden (Pm)
olumutur. Bunlarn zerine uyumsuz olarak Orta st Miyosen yal Gebeceler
formasyonu gelmektedir. Bu formasyon zburun yesi (Pl1a, Pl1ak, Plk, Pl) ve
Seydiler tfnden (Pl1b1) meydana gelmitir. En stte ise traverten ve alvyon yer
almaktadr (ekil 2).

obanlar isti, Paleozoyik yal dier metamorfik birim olan Paada mermerleri ile
yer yer geili olup ounlukla mermerlerin altnda yer almaktadrlar. istler arazide,
albit klorit muskovit biyotit - kuvarsist, kalkist ve meta kumta meta
konglomera olarak gzlenmektedir. istlerin iinde yer yer kuvarsitlere rastlanr. Ayrca
atlaklarn arasnda ise yersel olarak kuvars damarlarn grmek mmkndr (Metin
vd., 1987). Bu birim genellikle kahve, boz, yeil renklidir ve ok kvrml bir yapya
sahiptirler. kt vd (1997) tarafndan dk dereceli yeilist fasiyesine ait mineral
parajenezleri kapsad tespit edilmitir. Granoblastik dokuludur.

Metamorfik temel zerine uyumsuzlukla Ortast Miyosen yal zburun yesi
kelmitir. Birim konglomera, kumta, aglomera, tf, tfit, marn, killi kireta,
silisifiye kireta gibi birimlerden olumutur. Ayn ye altnda isimlendirilen birimin
toplam kalnl 50 150 m arasnda deimektedir. Seydiler tf, Gebeceler
formasyonunun dier yesi olan zburun yesiyle i iedir. zburun yesinin
bulunmad yerlerde ise, direkt istler zerinde yeralr. Genellikle st beyaz ve krem
renkli olup, ok kaln tabakalanmalar gsterir. Peri bacalar gibi anm ekilleri
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


361
oluturduklar iin blgede hemen dikkati ekmektedir. Metin vd (1987) tarafndan
birimin yaklak kalnl 50 - 150 m olarak belirtilmitir.


ekil 2. nceleme alannn jeoloji haritas.

Traverten, Gazlgl eski ve yeni hamam evresinde hidrotermal oluumlar olarak
yzeylenmilerdir. Ortalama 15m kalnlklar vardr. Dolgu travertenler kama eklinde
oluum gsterirler ve derinlikleri 100myi bulmaktadr. Blgede Alin ay vadisi
boyunca biriken akl, kum, mil ve kilden oluan tutturulmam gncel kellerden
oluan alvyonun kalnl 5 6 m civarndadr.

2.2. Yapsal Jeoloji

Kzlay madensuyu sahas yaknnda Alin ay vadisinde eim atml normal fay olan
Alin fay bulunmaktadr. Fayn ykselen blou batda olup, metamorfik istleri ortaya
karmtr. Fay KD eimlidir. Alin ay metamorfik istlerle, dou blounda yer alan
Gebeceler formasyonunun snrn oluturmaktadr. Edemir ky GB de, K 35D ynl
ana fay bulunmaktadr. Edemir faynn Gazlgl tarafnda K25D, ynl ikinci bir fay
bulunmaktadr. ki fay arasna traverten dolgu kama eklinde olumutur.

3. NCELEME ALANININ HDROJEOLOJS

Kzlay Maden Suyu tesislerinin de yer ald, Gazlgl jeotermal havzasnda, hazne,
stc ve rt tabaklarnn yaygnl ve kayalarn yapsal konumlar olduka uygundur
(ekil 3). Hazne kayay; Afyonkarahisar Metamorfitleri iinde bulunan merceksel
yapya sahip kristalize kiretalar, kuvarsitler, kuvarsitler ve kalkistler oluturur. Bu
birimler zerine gelen Neojenin kilta, marnl seviyeleri rt kayay oluturur.Ayrca
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


362
tf-tfit ve aglomeralar ile Gazgl formasyonunun kil, gevek siltleri de baz
blgelerde rt kayay oluturur.Rezervuar ana kayac oluturan kristalize kiretalar
ok fazla kaln olmamakla birlikte, atlakl krkl olmalar, sekonder porozite ve
permabiliteye sahip olmalarn salamtr. Bu krkl ve atlakl yaplar, kaya iindeki
metorik ve dier kkenli yer alt sularnn serbest hareket ederek konveksiyon
akmlarnn olumasna, s akmnn iletilmesini ve iyi bir hazne kaya olmasn
salamtr.

3.1. Su Kimyas

Sularn Ph deerleri 6.1 ile 7.45 arasnda deien genellikle ntr bir karekter sergilerler.
Maden sular ise 6.2 civarnda Ph deeri ile sahann geneline gre biraz daha asitik bir
yapya sahiptirler. Gazlgl maden suyunda toplam znm madde ierii 2295-4625
mg/lt arasnda deimektedir. Scaklk 18.5-31C arasnda deimektedir. Bu deere gre
Gazlgl maden sularn lk maden suyu olarak nitelemek mmkndr. Kzlay maden
suyunun kimyasal analiz sonucu izelge 1de verilmitir. Langelier-Ludwig (1942)
diyagramna yerletirildiinde Gazlgl maden suyunun Na ve HCO
3
bakmndan
zengin olduklar grlr (ekil 4; ekil 5).


ekil 3. Jeotermal kayna oluturan eler.

Gazlgl sularndaki HCO
3
deriiminin kkeni CO
2
bakmndan zengin sularla olan
karmlar nedeniyle olduunu sylemek mmkndr. Gazlgl maden sularnda
yaplan llmede H
2
S gazna raslanmad iin sz konusu kabarcklarn CO
2

gazndan kaynakland dnlmektedir. Gazlgl deki madensular daha souk
olmalarna ramen yaplan analiz sonularnda, termal scak sulara gre daha zengin
mineral ierirler. Bu durum maden sularna CO2 in etkisi nedeniyledir (MTA H.Mutlu)
Madensular, termal , sulara gre s kkenli sulardr. Bu nedenle PH deerleri termale
gre dktr. Ayrca HCO3 fazlal Halim Mutlu tarafndan yine C02 etkisine
balanmaktadr. Maden sular, termal sulara gre daha asidik sulardr.




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


363
izelge 1. Kzlay maden suyunun kimyasal analiz sonucu.
RNEK
NO
T
(C)
pH K Na Ca Mg HCO
3
SO
4

KM2
18.5 6.2 96 900 72 17 2696 9
KM3 18.5 6.2 92.9 1080 97.8 19.2 3103 <10
KM3 31.5 6.2 90.0 1042 100.6 18.5 3012 <10
B1 44.5 7.13 43 580 87 20 1696 <10
RNEK
NO
Cl
-
Fe Al SO
2
Br Li TM
Y.D
(%)
KM2
137 <0.1 <0.02 48 16 1.9 4625 0.25
KM3 157 <0.1 <0.02 38 16 1.9 4625 0.25
KM3 126 <0.1 <0.02 23 14 1.8 4474 0.25
B1 93 <0.1 <0.02 20 11.6 2.0 2548 3.05


ekil 4. Kzlay maden suyunun Durov ve Piper diyagram


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


364

ekil 5. Gazlgl maden suyu ve termal su iin Langelier-Ludving ve Pie diyagram

3.2. Rezervuar Scaklklar

Gazlgl ve Kzlay Madensuyu yresi rezervuar scaklklar, Founder ve Potter (1982)
ile Arnorrsson (1985) tarafndan, kalsedon ve kuvars jeotermometreleri kullanlarak 63
ile 159 derece arasnda hesaplanmtr. Mg jeotermometresi uygulamasnda ise 66-120
derece rezervuar scaklna ulalmtr.

3.3. Kzlay Maden Suyu Tesisleri Sondaj ve zellikleri

Blgede alan 64m derinlik ve 10 apndaki sondaj kuyusunda Afyon
metamorfitleri ve Gebeceler formasyonun birimleri kesilmi olup, sondajda geilen
birimlerin derinlik deerleri ve kuyuyla ilgili dier bilgiler izelge 2 ve 3te verilmitir.

izelge 2. Sondajda geilen birimler
Derinlik (m) Kesilen Birim Derinlik (m) Kesilen Birim
0,00-0,50 Bitkisel toprak 15,00 Kumlu, siltli kil
15,00-60,00 Kuvarsit ara katkl
mikaist
60,00-64,00 Yeil renkli mikaist

Tehiz borusu ile formasyon aras 7/15mm ebatl akl ile akllanmtr. Kuyu
Scakl:30 C, kuyu debisi: 5 lt/sn (Dalg Pompa ile), statik seviye: 28,00m, dinamik
seviye: 45,00m, su yar logaritmik Schoeller diyagramna gre Na+2 ve HCO
3
- iyonlar
bakmndan zengin olduu grlmektedir.

izelge 3. Tehiz emas.
Derinlik
(m)
Sondaj Borusu Derinlik (m) Kesilen Birim
0,00-20,00 6 Kapal Boru 20,00-32,00 6 Filitre Boru
32,00-36,00 6 Kapal Boru 36,00-48,00 6 Filitre Boru
48,00-52,00 6 Kapal Boru 52,00-60,00 6 Filitre Boru
60,00-64,00 6 Kapal Boru

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


365
Langeiler Kalsiyum denge diyagramna gre ise, rezervuar alannn basnl akifer
niteliinde olmay ve sondaj srasnda geilen formasyonlarn mika ve kuvarsitist
kkenli birimlerden olutuu iin kabuklatrc (kirelendirici) zellii olmad
gzlenmitir.

4. KIZILAY MADEN SUYU VE JEOTERMAL SULARIN KORUMA
ALANLARI

4.1. Koruma Alanlarnn Belirlenmesi

nceleme alanmz oluturan Kzlay Maden Suyu ve Gazlgl Jeotermal alanyla ilgili
olarak MTA tarafndan Jeotermal Kaynaklarn Koruma Zonlarnn Belirlenmesi
konusunda alma yaplm, bu alma sonucunda; Kzlay Madensuyu ve Jeotermal
Alan; bugne kadar alm ve jeotermal potansiyelin artrlmasna ynelik
alacak kuyular da dnlerek 3 zona ayrlmtr (ekil 5).

1. derece koruma zonu: Jeotermal sahas sondaj kuyular iin,
2. derece koruma zonu: Jeotermal alan potansiyeli iin,
3. derece koruma zonu: Sahann kirlenmesini nlemek iin belirlenmitir.


ekil 5. Gazlgl jeotermal alannda koruma zonu haritas.

ifal madensuyu ve termal sularn zelliklerinin suni etkilerle deimemesi, biyolojik
ve kimyasal etkenlerle kirlenmemesi, bozulmamas, ifa zelliklerininin yitirilmemesi,
kaynak ve sondajlarn mekanik her trl etkilerden korunmas amacyla ifal bu gibi
kaynak ve sondajlar iin koruma alanlar tespit edilmekte ve bu alanlarda nlemler
alnmas gerekmektedir.

Sondaj ve kaynaklarn koruma alanlarnn tespitinde o yrenin ve sondajn ald
blgenin jeoloji ve hidrojeolojik zelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Bunun yannda
alan sondajn tehiz ileminin sondaj tekniine uygun olmas gerekmektedir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


366
Bunlardan baka maden suyu ve termal suyun yzeye k yerlerinde ve evresinde
patlatma, hafriyat ve yaplamann suyun azalmasna veya kaybolmasna neden olaca
bilinmelidir. Yaplan almalar sonucunda zon olarak belirlenen koruma alanlarnda
ddaki zonda alnmas gereken nlemlere ideki zonda da uyulmas gerekmektedir.
Kzlay madensuyu 2. sondaj kuyusu almasnda stte kapal boru konmas ve tehiz
arkasnn akllanmas uygun olmutur.

4.2. Koruma Alanlarnda Alnacak nlemler

4.2.1. Birinci derece koruma alannda alnacak nlemler

ekil 5de belirtilen yaklak 100mlik snrlar iinde u nlemler alnmaldr.

Alan iinde suyun alnmas ve depolanmas dnda hibir yaplamaya izin
verilmemelidir.
Her trl kirlenme olasl kesinlikle nlenmelidir.
Tespit edilmi alan imle kaplanmal ve sadece kk derin olmayan fidanlar
dikilerek park haline getirilmelidir.
Maden suyu tesisinin atk sularnn 3.c zon dna kadar izole edilmi
borularla gtrlmesi salanmaldr.
Yzey sular ile yamur sularnn birikinti yapmas nlenmelidir.
Sondajn ald noktann yanndan geen Alin aynn kirlenmemesi iin
nlem alnmal, gerekirse nehir taban betonlanmal veya kil blanket
kaplanmaldr.
Kirlenmeye neden olabilecek malzeme depolanmasna izin verilmemelidir.

4.2.2. kinci derece koruma alannda alnacak nlemler

Sondajlar evresinde kirlenmeye neden olabilecek kirli ve atk sularn izole
edilerek birinci zon iinden gemeyecek ekilde alan dna karlmas
salanmaldr.
Bu alan iinde kirlenmeye neden olabilecek gbre ve p yn
depolanmamasna izin verilmemelidir.
Alan iinde mezar bulunuyorsa alan dna karlmaldr.
Patlayc kullanlarak yaplacak her trl almaya izin verilmemelidir.
Sv ve kat yakt depolanmasna izin verilmemelidir.
Kanalizasyon ve kirli su sistemleri ok iyi izole edilmi tesislerin yapmna izin
verilebilir.
Drenaj birinci zon olmamak zere yol veya caddeye alabilir.
Bu zon ierisinde yeni kuyu almasna izin verilmemelidir.Daha nce alp
kullanlmayan kuyular kille doldurarak kapatlmaldr.

4.2.3. nc derece koruma alannda alnacak nlemler

II.derece koruma alan dnda kalan ve drenaj alann kapsayan blge III. Zon
olarak belirlenmitir.
Kirlenmeye neden olabilecek atklarn emniyetli koruma alan dna sevk
etmeyecek her trl kurulu ve yaplamaya izin verilmemelidir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


367
nc zonda kirlenmeye sebep olmayacak her trl sanayi kuruluuna izin
verilebilir.
Patlayc kullanmna uygun artlarda ve kontroll ekilde izin verilebilir.
Ddaki zonlar iinde uygulanacak nlemler, i deki zonlarda da geerlidir.

5. SONULAR VE NERLER

Srdrlebilir kalknma ve evresel korumay salayacak gerekli kontrol ve denetleme
mekanizmalar ve blgesel sorumluluk sistemini ieren ve toplumun onayn alacak
Jeotermal Kaynaklar ve Doal Mineralli Sular Yasas,03.6,2007 tarihinde 5686 say ile
yaynlanmtr. Bu yasa ile Doal Mineralli sular ve jeotermal sular yasal denetim altna
alnm olup, bu gelime lkemiz iin ok nemli bir kazantr.

limizin jeotermal potansiyeli olan mer-Gecek ve Gazlgl jeotermal havzalarnda
akkanlarn evresel etkileri, sondajlar ve kaynaklar etrafnda oluan kooperatifler,
besihaneler, tarm ilalar yerel ynetimlerce mutlaka denetlenmelidir. nceleme alan
olan Gazlgl ve Kzlay Jeotermal alanlarnda yaplan gzlemlerde, Alin aynn
beton kaplamasnn yaplmas ok nemli bir kirlilii ksmen de olsa nlemektedir.
Ancak, evredeki kooperatiflere ait jeotermal akkanlarn dereye aka dearj
edilmesi, bu tesislerin p ve evsel atklar dereye brakmalar, besihane ve tavuk
kmeslerinin varl ve halen faaliyette olmalar, Gazlgl kuyularnn ve Kzlay
Madensuyu sondajlarnn kirliliine etki edebilecektir.

Aratrma ve gelitirme almalarnn evreye verecei zararlar nedeniyle ileride
kacak problemleri nlemek amacyla n evresel almalar yaplmaldr.

Srdrlebilir jeotermal geliim iin sahalarn uzun dnemli gzlem programlarnn
,kullanm denetimleri ve modellemelerin oluturulmas arttr.

Jeotermal enerjinin srdrlebilir geliimi iin reenjeksiyon ilemi, ok amal kullanm
ve s rezervuarlarda s pompalarnn kullanm salanmaldr.

Jeotermal sahalarn gelitirilmesi ve bu s kaynandan maksimum fayda salamak iin
blgesel jeotermal geliim politikalarnn yerel ynetimlerce oluturulmaldr.

6. KAYNAKLAR

Akan, B., 2002. Afyon mer-Gecek Jeotermal sisteminin modellemesi Jmo dergisi
26.2.2002
Giggenbach, W.F. Geotermal Solute Equilibra, Derivation of Na-K-Mg-Ca
Geoindicators, Geochim, Cosmochim Acta 52, 2746-2765, 1988
Gkalp, E,, 1970. Gazlgl (Afyon) scak sular etd raporu M.T.A rapor no:4366
Glay, A,, 1972. mer-Gecek,-Afyon ovas, Gazlgl, obanlar, ay yresi jeotermik
enerji aratrmalar rezistivite etd raporlar. MTA Rapor no:4852
Karamanderesi, , H., 1972. Afyon K24 paftas detay jeoloji etd ve jeotermal alan
olanaklar hakknda rapor. MTA Rapor No:5733
Langelier, W and Ludwig, H., 1942. Graphical methods for indicating the mineral
character of naturel waters J, Amer, W, W Assoc v, 34p 335-352
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


368
Mutlu, H., 1996, Afyon jeotermal alanndaki termal sularn jeokimyasal
deerlendirmesi ve jeotermometre uygulamalar Doktora tezi . ODT 169s.
Mutlu, H., Gazlgl (Afyon) termal ve maden sularnn jeokimyasal zellikleri ve
jeotermometre uygulamalar JMO dergisi say:50
Metin, S., Gen, . ve Bulut, V., 1987. Afyon ve Yakn Dolaynn Jeolojisi, M.T.A.
Yay., Ankara.
kt, G. Kara, . ve nder, ., 1997. Afyon linde Yer Alan mer Gecek Uyuz
Hamam ve Gazlgl Jeotermal Enerji Sahalarnn Detay Etd, M.T.A. Enerji Ham.
Ett ve Arama Dairesi, 41s. Ankara.
Piper, A.M., 1944. A graphic procedure in geochemical interpretation of water analyses,
American Geophysical Union Transactions, 25, 914923.
Scholler, H., Les eaux souterraines masson et cie Paris, satnbul 1962.




















5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


369




AST MADEN SULARININ OLUUMUNDAK
BYOJEOKMYASAL PROSESLER

BIOGEOCHEMICAL PROCESSES IN THE FORMATION OF ACID
MINE DRAINAGE SITES (AMD)

ELK BALCI, N.
1,2
, MANDERNACK, K.
2


1
stanbul Teknik niversitesi, Jeoloji Mhendislii Blm, Maden Yataklar Jeokimya ABD,
stanbul ncelik@itu.edu.tr
2
Department of Chemistry and Geochemistry, Colorado School of Mines, 1500 Illinois Street,
Golden, CO 80401, USA kmandern@mines.edu


ZET
Bakterilerin katalize ettii reaksiyonlar Fe, S, O ve C gibi birok elementin jeokimyasal
dngsnde nemli yer alr. Slfrl minerallerin, biyolojik ve kimyasal olarak ayrmas
maden sahalarnda asit oluumunun ana kaynadr. Asit maden sahas/sular olarak
(AMS) bilinen bu ortamlar gnmzde madencilik faaliyetleri nedeniyle oluan en yaygn
evre problemidir. Bu tr sahalar yksek asidite ve metal ieriine sahip olmalar
nedeniyle ortamdaki ekolojik hayat nemli oranda tehdit etmektedir. Uygun
rehabilitasyon metotlarnn gelitirilmesi iin slfrl minerallerin oksidasyon
mekanizmalarnn ortaya konmas kanlmazdr. Bu minerallerin bakteriler tarafndan
oksitlendii yaygn bir ekilde kabul edilmektedir. Slfr ve Fe (II) oksitleyen
Acidithiobacillus ferrooxidans bakteri tr, asit maden sahalarnda (pH<3) yaygn olarak
bulunmaktadr. Bu nedenle, slfrl minerallerin oksidasyon mekanizmasnn ve
bakterilerin buna katksnn ortaya konmas asit maden sahalarnn iyiletirilmesi iin
alnacak uygun tedbirlerin belirlenmesine yardmc olacaktr.

Bu almada, zellikle AMSda yaygn olarak bulunan slfrl minerallerin
oksitlenmesinde bakterilerin rol aratrlmtr. Bu amala pirit, sfalerit, galen mineralleri
AMSn temsil edecek laboratuar koullar altnda bir seri oksitlenme/li deneylerine tabii
tutularak oksitlenme oranlar hesaplanmtr. Deneyler, biyolojik ve kimyasal olarak
aerobik ve anaerobik koullar altnda pH 3 ve 2de gerekletirilmitir. Biyolojik
deneylerde, A. ferrooxidans bakteri tr kullanlmtr. Deney sonular, slfrl
minerallerin bakteriler tarafndan kimyasal reaksiyonlara oranla daha hzla oksitlendiini
ortaya koymutur. almann sonular ve nerilen iyiletirme metotlar detayl olarak
tartlacaktr.
Anahtar Kelimeler: Acidithiobacillus ferrooxidans, slfr, asit maden sahas.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


370
ABSTRACT
Bacteria are important catalysts of numerous redox reactions that govern the cycling of
such elements as Fe, S, O, and C. The main source of acid production in AMD is
biological and chemical weathering of sulfur minerals. The environments known as AMD
is one of the most common environmental problems developed due to mining activities.
These environments are harmful to ecological life because they have high heavy metal
concentrations and acidity. In order to develop proper remediation strategies it is vital to
elucidate the oxidation mechanism of sulfur minerals. It is widely accept that sulfur
minerals can be oxidized by bacteria. Acidithiobacillus ferrooxidans, Fe(II) and sulfur
oxidizing bacteria, is commonly found in AMD.

In this study, bacterial influences on oxidation of sulfur minerals were investigated. For
these purposes, pyrite, sphalerite and galena minerals were leached under the laboratory
conditions which mimic AMD sites and their oxidation rate were calculated. The
experiments were carried out as biological and chemical under aerobic and anaerobic
conditions at pH 3 and 2. In the biological experiments A. Ferrooxidans were used. The
results indicated that bacteria faster oxidized sulfur minerals relative to chemical
reactions. The results and suggestions for rehabilitation strategies will be discussed in
detail.
Key Words: Acidithiobacillus ferrooxidans, sulfur, acid mine drainage sites.

1.GR

Yzey ve/veya yeralt madencilik ilemleri srasnda, slfrl cevher ve kmrn
ierisinde dingin durumdaki kkrt, kaya paralanp ufalandndan atmosferik oksijen
ve su ile tepkime olana bularak oksitlenmeye balar. Bu oksidasyon sonucunda,
yksek slfat, metal ve dk pHl (<3) asit maden sular oluur. Dk pHl bu asidik
sular kaya paralarndaki ar metalleri zerek, yzey ve yeralt sularna karmasna
neden olur.

Asit maden sahalarnn (AMD) olumasnda genellikle slfr ieren minerallerin (galen,
sfalerit ve kalkopirit vb.) etkisi olmasna ramen, pirit doada bulunan en yaygn slfr
minerali olduundan, bu tr sahalarn olumasnda birincil etkendir. Madencilik
aktiviteleri sonucunda, hava ve suyla temas haline gelen pirit aada belirtilen
reaksiyonlar geirerek, slfrik asit (H
2
SO
4
) ve demir (Fe
2+
) retir.

4 FeS
2
+ 15 O
2
+ 14 H
2
O 4 Fe(OH)
3
+ 8 H
2
SO
4
(1)

FeS
2
+ 14Fe
3+
+ 8H
2
O 15Fe
2+
+ 2SO
4
2-
+ 16H
+
(2)

Fe
2+
+ 1/4O
2
+ H
+
Fe
3+
+ 1/2H
2
O . (3)

Pirit reaksiyon 1de gsterildii gibi, atmosferik oksijenle temas ederek, hem kimyasal
hem de biyolojik olarak oksitlenir. A. ferrooxidans, bu tr sahalarda yaygn olarak
bulunan bakteri trdr. Atmosferik oksijenin yan sra, pirit Fe (III) iyonu tarafndan
da oksitlenmektedir (reaksiyon 2) (Taylor ve Wheeler, 1994; Balc vd., 2006, 2007).
Fe(III) iyonu piriti, O
2
e oranla daha hzl oksitlemektedir ve asit koullar altnda (pH
bakteri
bakteri
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


371
<3), Fe (III) iyonunun oluumu, A. ferrooxidans bakterisi tarafndan kontrol
edilmektedir (reaksiyon 3).

Bu almada, AMD sahalarn temsil edecek laboratuar koullar altnda (pH<3), pirit,
sfalerit, ve galen mineralleri biyolojik ve kimyasal li deneylerine tabii tutulmutur. Asit
maden sahalarnda slfrl cevherlerin ana oksitleyicileri O
2
ve Fe(III)tr. Bu nedenle,
li deneyleri O
2
ile oksitlenmeyi temsil etmek zere aerobik, Fe(III) ile oksitlenmeyi
temsil etmek zere anaerobik koullar altnda gerekletirilmitir.

2. MATERYAL VE METOT

Deneylerde kullanlan pirit minerali, Colorado School of Mines (Amerika) jeoloji
mzesinden, sfalerit ve galen mineralleri USGS (Amerika Jeoloji Kurumu)den elde
edilmi ve kimyasal bileimi USGS Denver, Coloradoda analiz edilmitir. Deneylerde
kullanlmadan nce mineraller 63 m boyutuna getirilmi; yzeyi Moses vd., (1987)
tarafndan belirtilen yntemler kullanlarak temizlenmitir. Yzeyi temizlenen ve steril
hale getirilen mineraller, biyolojik ve kimyasal olmak zere aerobik ve anaerobik
koullar altnda oksidasyon deneylerine tabii tutulmutur.

2.1 Bakteri Kltrnn Hazrlanmas

Biyolojik deneylerde kullanlmak zere, A. ferrooxidans (20273) bakteri tr Amerikan
Bakteri Bankasndan (ATCC) elde edilmi ve zel kimyasal bileimli zelti ierisinde
bytlmtr (zelti bileimi iin bak Balc vd., 2007). Yaklak 12 gnlk bakteri
Whatman 1nolu filtre kullanlarak szlm ve daha sonra santrifj edilerek konsantre
hale getirilmitir. Hazrlanan bakteri kltr, ayn gn biyolojik deneylerde
kullanlmtr.

2.2 Aerobik Biyolojik ve Kimyasal Oksidasyon Deneyleri

Biyolojik deneyler iin slfat ve Fe(II) iermeyen zelti hazrlanm (NH
4
CI, 0.6 g;
MgCI
2
.6H
2
O, 0.2 g ; K
2
HPO
4
, 0.1 g
;
Wolfe mineral solsyonu, 5 ml) ve zeltinin
pHs 6M HCI kullanlarak 3e ayarlanmtr. Hazrlanan bu zeltiden 250 ml, 500
mllik. erlenmeyer beherler iine konulmu ve 121
o
Cde 25 dakika sreyle steril
edilmitir. Bu sterilizasyon ileminden sonra, erlenmeyer beherler 25 dakika sreyle
yzeyi temizlemek amacyla UV radyasyonuna tabii tutulmutur. Yzeyi temizlenmi
ve steril hale getirilmi 500 mg pirit, 830 mg sfalerit ve galen ve 5ml A. Ferrooxidans
bakterisi (~2.7 x 10
7
bakteri) steril koullar altnda beherlere eklenerek, deneylere
balanmtr. Deneylerin tm, 25
o
C sabit scaklklarda ve sallantl masalarda (150
rpm) yaplmtr. Deneylerde kullanlan beher azlar giri ve k noktalar bulunan
kauuk tpalarla kapatlmtr. Beherler k noktalarndan geirilen teflon tpler
yardmyla, hava tankndan tanan hava ile havalandrlm ve deney sresince oksijene
doygun bir ortam yaratlmtr. Buharlamay ve mikrobiyolojik kirlenmeyi engellemek
amacyla teflon tp ve beherlerin birleim noktalarna 0.2 boyutunda filtreler
yerletirilmitir. Kimyasal deneyler, biyolojik deneyler ile ayn koullar altnda fakat
bakteri eklenmeksizin gerekletirilmitir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


372
2.3 Anaerobik Biyolojik ve Kimyasal Oksidasyon Deneyleri

Anaerobik deneyler iin, 100 ml daha nce kimyasal bileimi verilen deneysel zelti,
200 mllik serum ielerine konarak, pHs HCI ilavesiyle 2ye ayarlanmtr. Dk
pH, Fe (III) iyonlarnn zeltide tutulmas iin gerekmektedir. Serum ieleri 121
o
Cde
25 dakika sreyle steril edilmi ve znm oksijeni ortadan kaldrmak iin 30 dakika
nitrojen gaz ile havalandrlmtr. Bu ilemlerden sonra, serum ieleri mikrobiyolojik
anaerobik oda ierisinde 24 saat sreyle bekletilmitir. Deneylerde oksitleyici olarak
kullanlan Fe (III) zeltisi Balc vd., 2007de belirtilen yntemler kullanlarak
hazrlanmtr. Pirit deneyleri, 200 mllik serum iesi ierisine 100 ml deneysel zelti,
10 ml Fe (III) zeltisi, 200 mg pirit ve 1ml A. ferrooxidans bakterisinin, eklenmesiyle
balatlmtr. Sfalerit ve galen deneyleri iin 1.6 gr mineral kullanlmtr. 1 L serum
iesi ierisine 500 ml zelti, 100 ml Fe (III) zeltisi, 5 ml A. ferrooxidans bakterisi
eklenerek sfalerit ve galen deneyleri balatlmtr. Kimyasal anaerobik deneyler,
biyolojik deneyler ile ayn koullar altnda, bakteri eklenmeksizin tekrar edilmitir.

3. SONULAR VE TARTIMA

3.1 Aerobik Deney Sonular

Piritin oksitlenme rnleri olan, slfat ve Fe (III) konsantrasyonlar gz nne
alndnda, A. Ferrooxidansnn piriti kimyasal reaksiyona oranla daha hzl
oksitledii saptanmtr (ekil 1). Bu saptama, hesaplanan oksitlenme oranlar ile de
uyumludur. Biyolojik deneylerde piritin oksitlenme deeri 1.32x 10
-8
mol/m
2
/s,
kimyasal deneylerde ise 1.80x 10
-10
mol/m
2
/s olarak hesaplanmtr. Kimyasal
deneylerde, slfat konsantrasyonu deney sresince artmasna ramen, bu art biyolojik
deneylere oranla olduka azdr (ekil 2). Deneyler sonunda (45 gn) slfat
konsantrasyonu biyolojik deneylerde ~1150 mg/l llrken, ayn deer kimyasal
deneylerde 42 mg/L olarak llmtr. Fe (III) konsantrasyonu biyolojik deneylerde
271 mg/L, kimyasal deneylerde 2 mg/L olarak llmtr. Bu sonular, A.
ferrooxidans bakterisinin Fe (II) iyonunu (pH <3) hzla oksitledii gerei ile
uyumludur (Nordstrom, ve Southam, 1999). Piritin oksidasyonu ile doru orantl olarak
biyolojik deneylerde pH 2.1e kadar dmtr. Buna karn, kimyasal deneylerde,
deneysel zeltinin pHs ancak 2.8e ulamtr (ekil 2). Pirit deneyleri ile uyumlu
olarak bakteri sfaleriti hzla oksitlemi ve oksitlenmenin sonucunda slfat
konsantrasyonu den pH ile birlikte hzla artarak 60 gn sonra 884 mg/L ye ulamtr
(ekil 3). Kimyasal deneylerde, slfat konsantrasyonu deney sonunda (60 gn) 25.9
mg/L olarak llm ve zeltinin pHsnda nemli bir deiim gzlenmemitir (pH =
3.9) (ekil 3). Pirit ve sfalerit deneyleriyle uyumlu olarak, biyolojik galen deneylerinde
de yksek slfat konsantrasyonlar llmtr (veriler sunulmad).

3.2 Anaerobik Deney Sonular

Aerobik biyolojik deney sonularna oranla, anaerobik biyolojik ve kimyasal deneylerde
slfat konsantrasyonu dktr. En yksek slfat konsantrasyonu 462 mg/L olarak pirit
deneylerinde llmtr. Ayn deer biyolojik sfalerit deneylerinde 144 mg/L,
kimyasal deneylerde ise 94.08 mg/L olarak llmtr (ekil 4). Galen deneylerinde (
biyolojik ve kimyasal ) slfat konsantrasyonu ok dk olduundan llememitir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


373
Biyolojik ve kimyasal anaerobik deneylerinde, benzer slfat konsantrasyonlar
llmtr. Bu sonu, minerallerin Fe (III) tarafndan kimyasal olarak
oksitlenmesinin, biyolojik reaksiyonlara gre daha baskn olduuna iaret etmektedir
(ekil 4). Piritin Fe(III) iyonu tarafndan oksitlenmesinde ana rn slfat iyonu iken,
sfaleritin ve zellikle galenin ana oksitlenme rn elementel kkrttr. Bu nedenle,
galen deneylerinde slfat konsantrasyonu nemli deerlere ulamamtr.

3.4 Biyojeokimyasal Prosesler

Pirit bakteri tarafndan iki farkl mekanizma ile oksitlenir. Bakterinin, piritin yzeyine
yaparak enzimatik olarak gerekletirdii oksitlenme, direk oksidasyon mekanizmas
olarak adlandrlmaktadr. ndirekt olarak adlandrlan mekanizma da ise bakteri
ortamdaki Fe(II) iyonunu oksitleyerek Fe(III)e dntrr. Fe(III) iyonu ise piriti
kimyasal olarak oksitler. kinci mekanizma ortamdaki Fe(II) iyonunun varlna ve
oksitlenme derecesine baldr. Aerobik koullarda yksek slfat konsantrasyonu ve
dk pH deerleri, bu iki mekanizmann da olutuuna iaret etmektedir. Fe(III) piriti
oksijene oranla daha hzl oksitlediinden, piritin oksidasyonunda bakterinin ana grevi
Fe(III) iyonunu oluturmaktr.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


374




5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


375


Oluan Fe(III) piriti oksitleyerek tekrar Fe(II)ye dnr ve bakteri devreye girerek bu
dngnn devamn salar. Pirite karn, sfalerit deneylerinde Fe(II) iyonunun olmamas
nedeniyle yalnzca direk mekanizma geliir. Sfalerit ve galen gibi monoslfid
mineralleri asidik ortamlarda kimyasal olarak hzla kkrte dnr. A. Ferrooxidans
bakterisi mineralin kendisinin yan sra, mineralin yzeyinde oluan kkrt
oksitleyerek ortamdaki oksitleyicilerin mineralin yzeyine diffz etmesine olanak
salar. Bu nedenle, sfalerit ve galenin oksitlenmesi direk olarak bakteriyel faaliyetlere
baldr. Fe(III) iyonu bu mineralleri oksitlemede yetersiz kalarak ancak kkrt oluuma
neden olmaktadr. Bu nedenle anaerobik koullar altnda yaplan deneylerde, bakteriyel
faaliyetlerin eksiklii nedeniyle slfat konsantrasyonu yok denecek derecede azdr.
Bakteriyel faaliyetler olmakszn kimyasal olarak Fe(III) iyonu bu mineralleri
oksitlemede yetersiz kalmaktadr. Yaplan bu alma, piritin sfalerit ve galene oranla
farkl bir oksidasyon mekanizmas sergilediini ortaya koymutur. Piritin aksine, sfalerit
ve galen minerallerinin oksidasyonu direk olarak bakteriyel faaliyetler tarafndan
kontrol edilmektedir. Fe(III) iyonu piriti hzla oksitleyerek slfat oluumuna ve dk
pH koullarnn olumasna neden olurken, sfalerit ve galen minerallerinin
oksitlenmesinde bakteri olmakszn yetersiz kald belirlenmitir.

KAYNAKLAR

Balc ,N., Bullen, T. D., Witte-Lien, K., Shanks, W.C., Motelica, M. and Mandernack,
K. W., 2006. Iron isotope fractionation during microbially stimulated Fe(II)
oxidation and Fe(III) precipitation Geochimica et Cosmochimica Acta, 70, 622-639.
Balc ,N., Shanks, W.C., Mayer, B. and Mandernack, K. W., 2007. Oxygen and Sulfur
Isotope Systematics of Sulfate Produced by Bacterial and Abiotic Oxidation of
Pyrite. Geochimica et Cosmochimica Acta, 71, 3796-3811.
Taylor, B. E. and Wheeler, M.C., 1984. Stable isotope geochemistry of acid mine
drainage: Experimental oxidation of pyrite. Geochimica et Cosmochimica Acta 48,
26692678.
Nordstrom, D.K. and Southam, G., 1999. Geomicrobiology of sulfide mineral oxidation.
In Geomicrobiology: Interactions between Microbes and Minerals, Mineralogical
Society of America 35 (eds. J. F. Banfield and K. H. Nealson), 361390.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


376




AFYON-SANDIKLI JEOTERMAL SAHASI KORUMA
ALANLARININ BELRLENMES

DETERMINATION OF PROTECTION AREAS IN AFYON-SANDIKLI
GEOTHERMAL FIELD

AKAN, B
1
., TAMGA, . F
1
. ve NAL, H.
1

1
Maden Tetkik ve Arama Genel Mdrl, Enerji Hammadde Ett ve Arama Dairesi, Ankara.
bakan@mta.gov.tr


ZET
Bu alma kapsamnda Afyon-Sandkl jeotermal sahasnda yer alan scak su kaynaklar
ve kuyular evresinde koruma alanlarnn belirlenmesine ynelik almalar yaplmtr.
Sandkl kaplcas ve evresinde deiik yllarda MTA Genel Mdrl ve zel irket
tarafndan toplam 12 adet sondaj yaplmtr. Bu kuyulardan kaplca, sera ve ehir
stmasnda faydalanlmaktadr. Bunlarn derinlikleri 49-427 m arasnda deimektedir.
Afyon-Sandkl jeotermal alannda yer alan scak sularn scakl 66.8-80 C, ECsi 2050-
2340 (S/cm) ve pH 6.52-6.91 arasnda deimektedir. nceleme alannn temelinde ist,
kuvarsit ve fillitten oluan Afyon Pelozoyik grubu olarak adlandrlan birimin Hdai
kuvarsit yesi yer almaktadr. Bu birimin zerinde kaln katmanl dolomitik kiretalar ve
mikritik kiretalarndan oluan Akda formasyonu bulunmaktadr. Birim st Miyosen
kaplca yesi tarafndan uyumsuz olarak rtlmektedir. Kuvaterner yal alvyon ve
traverten en gen birimlerdir. nceleme alannda yaplan hidrokimyasal deerlendirmeler
sonucunda scak ve mineralli sularn ise Na+K ve SO
4
ca zengin olduu belirlenmitir.
nceleme alannda yrtlen jeoloji, hidrojeoloji ve hidrojeokimya almalar sonucunda
scak sularn koruma alan snrlar belirlenerek jeoloji haritasna ilenmi ve bu zon
snrlar ierisinde alnmas gerekli nlemler belirlenmitir.
Anahtar Szckler: Afyon, jeotermal, koruma alanlar, Sandkl, termal su

ABSTRACT
This paper presents a case study of the protection areas of the Afyon-Sandkl geothermal
systems in Turkey. 12 boreholes has been drilled by national thermal water authorities and
private organizations in Afyon-Sandkl geothermal field. The depth of these wells is
between 49-427 m. The stratigraphy in the Sandkl area starts with the Paleozoic
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


377
basement which is represented by metamorphic rocks consisting of schist, quartzite, and
phyllite. of these, only the quartzites are called as Hdai quartzite member. Mesozoic
rocks overlie the Paleozoic basement with a tectonic contact and are composed of
conglomerate, shale, limestone, radiolarite and associated submarine volcanics. Of these
units, only the Cretaceous limestone, named as Akda limestone is exposed in the vicinity
of the Hdai hot springs. The Neogene sequence, which overlies the Mesozoic units with
an unconformity, is represented by tuff breccia, limestone, conglomerate, marl, clay, and
silt deposits. Tuff breccia deposits comprise the basement of Neogene. The Quaternary
units consist essentially of alluvium and travertine deposits. Studies were carried out to
obtain the main chemical and physical characteristics of thermal waters. The Afyon-
Sandkl hot waters represent Na+K-SO
4
dominated character. According to the evaluation
of geological, hydrogeological and hydrogeochemical characterization of the Sandkl
geothermal field the protection areas are defined for geothermal area. The criteria that led
to their definition and the measures are also presented.
Key words: Afyon, geothermal energy, protection areas, Sandkl, thermal waters

1. GR

Afyon-Sandkl jeotermal sahasnda, kaplca turizmi, seraclk ve ehir stmas amac ile
alm olan sondajlardan kan sularn fiziksel etkiler ile kimyasal-biyolojik her trl
kirlenmelerden korunmas amac ile jeotermal alann koruma alanlarnn belirlenmesine
ynelik almalar yaplmtr.

nceleme alan 1/25.000 lekli Afyon L24a2 ve L24b1 paftalar iinde yer almaktadr.
Sandkl kaplcas ve evresinde deiik yllarda MTA Genel Mdrl ve zel irket
tarafndan toplam 12 adet sondaj yaplmtr. Bu kuyulardan kaplca, sera ve ehir
stmasnda faydalanlmaktadr.

alma kapsamnda daha nce yaplan jeoloji almalar dikkate alnarak jeotermal
alann jeolojisi revize edilmi, kayalara ait hidrojeolojik zellikler incelenmi, scak su
kuyularndan su kimyas analizi amal rnekler alnmtr. Jeoloji, hidrojeoloji ve
hidrojeokimya almalar ile elde edilen sonular deerlendirilerek, koruma alanlarnn
snrlar ve bu alanlarn snrlar iinde uyulmas gereken kurallar, alnmas gereken
nlemler belirlenmitir.

Afyon-Sandkl jeotermal sahasnda yaplan koruma alanlar etd almalar
sonucunda belirlenen koruma alanlar zonlar ile uyulmas gereken kurallara dikkat
edilmesi blge iin nemli bir ekonomik deer olan scak suyun, uzun yllar
kullanlabilmesi ve gelecek nesillere aktarlabilmesi bakmndan byk nem
tamaktadr.

2. NCELEME ALANININ TANITILMASI

nceleme alan, Orta Anadoluda, 38 - 39 kuzey enlemleri ile 30 - 31 dou
boylamlar arasnda yer almaktadr. nceleme alan snrlar ierisinde yer alan en
nemli yerleim merkezi Sandkl ile merkezidir. Afyon Sandkl jeotermal alan Ege
Blgesinin Bat Anadolu ksmnda yer almaktadr. Alan Sandkl ilesine 15 km
uzaklkta bulunmaktadr. Kuzey ve kuzeydouda uhut, gneyde Dinar ileleri, batda
da Denizli ve Uak illeriyle evrilidir. Alann ortalama ykseklii 1175 mdir. nceleme
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


378
alan ve evresinde ekonomik yapnn temelini tarm ve hayvanclk oluturmaktadr.
Meyvecilik ve tarla ziraat da yaplmaktadr. Yetitirilen rnlerin banda eker
pancar, buday, arpa, nohut, patates, elma ve haha gelmektedir. Halkn geim
kaynaklar arasnda kkba hayvan yetitiricilii de nemli bir yer tutmaktadr.
Olduka gelimi ulam koullarna ramen ilede sanayi fazla gelimemitir. lenin
bir dier ekonomik kayna termal turizmdir. lenin kuzeyinde Ahr Da (1195 m)
dousunda Kumalar Da (2247 m) gneybatsnda Akda, batsnda atma Da (1876
m) yer almaktadr. lenin orta kesiminde yer alan Sandkl Ovasnn ortalama
ykseklii 1000 mdir. Sandkl jeotermal alannda yer alan en nemli akarsu
Hamamaydr. nceleme alan ve evresinde karasal ve yar kurak bir iklim vardr.
Sandkl Meteoroloji istasyonunun verilerine gre 20 yllk ortalama scaklk 12.4

C,
ortalama ya ise 53.15 mm dir.

3. JEOLOJ

3.1. Stratigrafi

Sandkl jeotermal alannda volkanik kayalar ile byk oranda tortul ve metamorfik
kayalar yzeylenir. Metamorfik kayalar da volkanik ve tortul kkenlidir. Jeotermal
alann temelini metamorfik kayalar oluturmaktadr. Metamorfik kayalar; volkanik
kayalar ve s deniz tortullarndan olumu ve metamorfize olmulardr. Permiyen
ncesinde olumu ve metamorfiklemi bu temel Mesozoyik Tortullar ile
rtlmektedir. Bu kayalar Permiyen'den Jura'ya kadar sren bir transgresyonla
tortullamlardr. Paleosen'e ait derin deniz kelleri, bunlar izlemektedir. Bunlarn
zerinde ise Eosen'in lagner ve muhtemelen Oligosen'in konglomeralar yer almaktadr.
Sahada grlen gen kayalar ise Miyosen yal gl kelleri ile Pliyosen yal kellerdir
(ekil 1). alma alannn jeolojisine ilikin bilgilerin nemli bir blm ngr
(1973)den alnmtr.

3.1.1. Afyon Paleozoyik grubu

Alanda rnetamorfik temeli oluturan kayalar, "Afyon Paleozoyik Grubu" olarak
adlandrlmtr. Burada ortak depolama havzalar olan, ayn metamorfik ve tektonik
sreleri geirmi, birbirleriyle geili farkl litolojik birimler topluca ele alnmaktadr.
Kestel Yeil ist Formasyonu, farkl litolojileri temsil eden yelere ayrlmtr.
Formasyonu oluturan kayalarn en belirgin ortak zellikleri; ayn derecede ilerlemi
"Yeil ist Fasiyesinde" rnetamorfizmaya uramalardr. Formasyonu oluturan yelerden
Hdai Kuvarsit yesi ve Kogazi Fillit yesi jeotermal alanda yaylm gsterir.
Kocayayla Porfiroid yesi ile arada yer alan metabazalt tabakas ise yakn paftalarda yer
almaktadr. Kestel Formasyonu alanda zellikle bat kesimlerde yer alr. Hdai Kaplcas
gneyinde de gzlenmektedir. Kestel formasyonunun taban gzlenememektedir. stten
gneyde ve gneydouda Mesozoyik yal taban konglomeralar tarafndan al
uyumsuzlukla rtlr. Douda ve kuzeydouda ise gene Mesozoyik sedimanlar
tarafndan bindirme ile snrlanmaktadr.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


379




e
k
i
l

1
.

A
f
y
o
n
-
S
a
n
d

k
l


j
e
o
t
e
r
m
a
l

a
l
a
n

n

j
e
o
l
o
j
i

v
e

k
o
r
u
m
a

a
l
a
n
l
a
r


h
a
r
i
t
a
s


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


380
Kogazi Fillit yesinin tipik grnm Kogazi gneyindedir ve litolojisini esas olarak
fillit oluturur. Kvrml durumundan dolay kalnl belirlenememektedir. Gri yeilden,
krem rengine, bordoya varan renkli, sadece fillitten oluan bir istif sunar. Bunlar ince
(0.1-0.4 cm) tabakal, parlak yzl, yumuak istlerdir. Fillitler istsel dokulu, serizit
pulla, aksesuar kuvars ve opak katklarndan olumulardr. Klorit egemendir ve apatit,
titanit ve ilmenit ierirler. Kalnlnn 200-250 m kadar olduu dnlmektedir. Alttan
Kocayayla yesi, stten de Hdai yesi ile snrlandrlrlar. Kuzeydouda, Hdai
yesine yanal ve tedrici olarak geilidir.

Formasyonu oluturan yelerden Hdai Kuvarsit yesi, en belirgin bir ekilde Hdai
Kaplcas yaknnda Demirlik Tepe'de yzeylenmektedir. Radar Tepe dolaylarnda mor
renkli kalsit damarlaryla kesilmitir. Yerel olarak kaln tabakal, boz renkli, orta irilikte
kristalli kuvarsit olarak gzlenir. Kuvarsit, granoblastik dokulu, birbirine di-di gemi
(0.5-0.9 mm) kuvarstan olumutur. imento maddesi olarak ok az klorit maddesi yer
alr. Yerel olarak iinde aksesuar olarak turmalin ve apatit ierir. Grnr kalnl 400
m kadardr. Alt snrn, Kogazi Fillit yesi oluturur. stten ise genelde Neojen yal
birimler ile uyumsuz olarak snrlanr. Gneybatda Kogazi yesine yanal geilidir.

3.1.2. Pisidya Mesozoyik grubu

Mesozoyik yal keller alanda olduka geni bir yaylm gsterirler. Bu grup iinde
Karatepe Verrucano Formasyonu, Derealan ist Formasyonu ve Akda Kireta
Formasyonu yer almaktadr. lk kez Parezas tarafndan ayrtlanan bu Formasyon Gney
Avrupa'da Verrucano Fasiyesi ile benzerliinden dolay Verrucano diye anlmtr.
Alttan konglomera ile balayp ste doru alacal ist tabakalarndan olumaktadr.

Alanda snrl bir yaylma sahip olan Derealan ist Formasyonu, en kaln kellerine
Derealan dolaylarnda sahiptir. Bu formasyon deiik yerlerde deiik kalnlklardadr.
Kalnl 100 m'den, Derealan dolaylarnda 1500 m'ye kadar ulamaktadr. Douda
Karatepe dolaylarnda boz renkli istel kumta, kilta ve killi-kumlu kiretalarnn
oluturduu bir istif sunmaktadr. Batya doru yaygnlaan ve kalnlaan
yzeylenmelerde killi ist, kalkist, kumta ardalanmas ve tavana yakn bir bazik lav
aknts yer almaktadr. Derealan dolaylarnda istif killi ist-kalkist ardalanmas, mercan
ve bitki dallar ieren kumta ve mikritik kireta ve tavanda arkoz, konglomera ve killi
ist ve en stte kumta, killi ist ve kuvars akll konglomeratik kumta eklinde
tamamlanmaktadr.

Bu formasyon uyumlu olarak Karatepe Formasyonu zerinde yer almakta, zerine ise
Akda Kiretalar gelmektedir. Bu iliki uyumlu ve yanal geili olarak izlenmektedir.
kellerin kalnl Derealan civarnda en kaln olacak ekilde iki ynde az, ortada
fazladr.

3.1.3. Sandkl Neojen formasyonu

Bu formasyon Pliyosen Hamamay yesi, Volkanit Zonu ve st Miyosen Sandkl
yesi-Soucak Tf yesinden olumaktadr. Soucak Tf yesi Neojen
Formasyonunun tabannda ve alann tm dou yarsnda gzlenmektedir. Btn
tflerden kuruludur ve zerindeki dier Neojen birimleriyle volkanik kayalardan ayrlr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


381
Kalnl 50 ile 120 m arasnda deimektedir. Hemen her yerde daha yal formasyonlar
zerine uyumsuz olarak gelmekte olup, stten de Sandkl Miyosen yesi tarafndan
snrlandrlmaktadr. st Miyosen Sandkl yesi st Miyosen yal marn, kumta,
siltta, marnl kiretann oluturduu kaya topluluundan olumaktadr. ok geni
bir yaylma sahiptir ve Yayman, Kogazi dolaylar en yaygn olduu yerlerdir.

Pliyosen Hamamay yesi, Hamamay boyunca izlenmektedir. Karatepe-Hdai
arasnda devam eden birim, Sandkl ovasnda yaygnlar. Yanal olarak ok deikendir.
Hdai-Karatepe arasnda kil, kum ve akl tabakalar; Karatepe-Sandkl eiinin
dousunda volkanik konglomera rts, batsnda ince akll-killi silt, genelde volkanit,
ksmen de kuvarsit ve kireta akll konglomera eklindedir. Kogazi'nin batsnda
krmz kahverengi gevek konglomera, altnda silt, kil ve arasnda konglomera halinde
rastlanr. Kalnlk yerel olarak deimekle beraber 20-100 m arasndadr. Genelde douda
daha ok siltli, batda ise akll olarak belirginlemektedir. Kalnl batda daha fazladr.
Tabanda Sandkl yesi ile uyumlu, stten ise Alvyon Zonu ile snrldr.

4. HDROJEOLOJ

4.1. Birimlerin Hidrojeolojik zellikleri

Sandkl-Hdai jeotermal alannda temeldeki metamorfik kayalardan kuvarsitler ikincil
permeabiliteleri nedeniyle nemli bir rezervuar kaya zellii gstermektedir. Sandkl
jeotermal alan ve evresi yeralt suyu ynnden zengindir. Blgede yaygn karstik
boluklu kiretalar iinde alan sondajlarda yksek debili yeralt suyuna
rastlanmaktadr. nceleme alannda ova iinde yer alan Derealan Formasyonu ve
Sandkl Formasyonuna ait kayalar dk geirimlilie sahiptirler. Bu nedenle
jeotermal sistem iin uygun bir rt kaya zellii gstermektedirler. Ancak yapsal
jeoloji sz konusu hidrotermal sistemin, rezervuar kayalarnn yzeyde yer ald ve
rt kayacn bulunmad bir horstun kenarnda yer aldn gstermektedir.

4.2. Su Noktalar

4.2.1. Yzey suyu

alma alannda yer alan tek akarsu Hamamaydr. Hamamay inceleme alanna
gneydoudan girip, scak sularn bulunduu alan kat ederek, kuzeybatdan terk
etmektedir.

4.2.2. Scak su kaynaklar

nceleme alannda, nceki yllarda Hamamay boyunca eitli yerlerde kaynak klar
bulunmasna ramen scak su kuyularnn almasndan sonra bu kaynaklarn hepsi
kurumutur.

4.2.3. Scak su kuyular

Afyon-Sandkl jeotermal sahasnda 1994 ylndan gnmze kadar MTA Genel
Mdrl ve zel irketler tarafndan 12 tane scak su kuyusu almtr. Bunun
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


382
dnda, souk su amal alan pek ok kuyuda da, scak su elde edilmitir. Bunlarn
derinlikleri 49-520 m arasnda deimektedir.

Afyon-Sandkl jeotermal alannda gerekletirilen koruma alan almas kapsamnda
yaplan arazi almasnda, scak su kuyularna ait koordinatlar belirlenmi ve fiziksel
lmleri yaplmtr. Bu lmlere gre, kuyulardan elde edilen sularn scakl 66.8-
80 C, ECsi 2050-2340 (S/cm) ve pH 6.52-6.91 arasnda deimektedir (izelge 1).

izelge 2. Afyon-Sandkl jeotermal alannda yer alan kuyulardan elde edilen scak
akkann fiziksel zellikleri
Kuyu Ad Kuyu Tr Koordinatlar Fiziksel zellikleri
x y z EC Scaklk pH
(S/cm) (
o
C)
AFS-1 retim 4257695 254265 1004 - - -
AFS-2 retim 4257656 254342 1006 2130 66.8 6.91
AFS-3 Reenjeksiyon 4257888 254326 1016 - - -
AFS-4 retim 4257862 254294 1016 - - -
AFS-5 retim 4257625 254262 1005 - - -
AFS-6 retim 4257628 254544 1006 - - -
AFS-7 retim 4258067 254678 1014 - - -
AFS-8 retim 4257360 254312 1010 - - -
AFS-10 retim 4257758 254395 1036 - - -
AFS-11 retim 4258473 255731 1025 2340 80 6.64
AFS-12 retim 4258911 257191 1016 - - -
AFS-13 retim 4258123 257428


nceleme alannda koruma alan almalar yrtlrken, jeotermal etkinliin hakim
olduu dnlen alan ierisinde yer alan souk su amal alan kuyular da tespit
edilerek koordinatlar llmtr. Bu kuyulardan retim yaplabilecek durumda olan
kuyular altrlarak scaklk lm alnmtr. Souk su amal alan kuyularn
nemli bir ksmnn scaklnn 20 Cin zerinde olduu bir ksmnn ise scaklnn
60-70 Ce kadar ulat belirlenmitir. Bu kuyulara ait kuyu loglarnn elde edilmesi
mmkn olmamakla birlikte yaplan szl grmelerde derinliklerinin 200-300 mye
ulat bilgisi edinilmitir.

5. HDROJEOKMYA ALIMALARI

5.1. Sularn Kimyasal ve Fiziksel zelliklerine Gre Birbirleri ile Karlatrlmas

Scak su kaynaklarnn litoloji ile ilikileri ve dolam sisteminde geirdii
hidrokimyasal sreler ve birbirleri ile olan kkensel ilikilerinin belirlenmesi amacyla
scak su rneklerinin analiz sonular yar logaritmik Schoeller diyagram ve Piper
diyagram kullanlarak aklanmtr (ekil 2-3) nceleme alannda yaplan
hidrojeokimyasal deerlendirmeler sonucunda souk sularn hakim iyon diziliminin
Ca> Na+K >Mg ve HCO
3
>SO
4
>Cl, scak ve mineralli sularn genel olarak hakim iyon
diziliminin Na+K>Ca>Mg ve SO
4
>HCO
3
>Cl eklinde olduu belirlenmitir.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


383
Schoeller diyagramndan elde edilen sonuca gre, inceleme alannda yer alan scak ve
mineralli sular genel olarak Na-SO
4
l sular snfna girmektedir. nceleme alannda
souk ve scak sularn kimyasal zellikleri belirgin bir ekilde farkllk gstermektedir,
souk sular Ca-HCO
3
l sular snfna girmektedir (ekil 2-3).

nceleme alannda yer alan scak ve souk sulara ait Piper diyagram ekil 4te yer
almaktadr. Scak sularn bu diyagramda ayn blgede yer almalar, ayn kkenli
olduklarn, dolays ile ayn rezervuardan geldiklerini gstermektedir.

0.1
1
10
Ca Mg Na+K Cl SO4 HCO3
m
e
q
/
l
Belediye Terfi Merkezi
me Suyu
Sandkl Tarm kuyusu
elik Turu fabrikas-2
Readiye Demirlik Tepe
Halil Hilmi Krkpnar
Kuyusu
Batepe Ky emesi
akcnn kuyusu
aban Kuyusu

ekil 2. nceleme alannda yer alan souk sulara ait schoeller diyagram

1
10
100
Ca Mg Na+K Cl SO4 HCO3
m
e
q
/
l
AFS-2
AFS-9
AFS-11
Sinanolu-1
Okanlar kuyu
Mevlt znar

ekil 3. nceleme alannda yer alan scak sulara ait schoeller diyagram
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


384

ekil 4. nceleme alannda yer alan souk ve scak sularn piper diyagramnda gsterimi

Scak sularn kirlilik parametrelerinin analiz sonucuna gre, kirlilik yaratan NH
4
, NO
2
,

B, PO
4
gibi organik kirlilik parametreleri ve Pb, Zn, Cu, Mn gibi ar metal kirlilikleri
grlmemitir.

5.2. Sularn EC ve Scaklk Dalm

Sandkl jeotermal alannda yer alan kuyu ve kaynaklardan alnan scak ve souk su
rneklerinin analiz sonularna gre, alann dou, bat ve gney kesiminden alana doru
bir souk su girii sz konusudur. Dolays ile byk ihtimalle beslenme bu blgelerden
olmaktadr (ekil 5). Bu blgelerde alan kuyularda scak suya rastlanmamtr. Scak
su kuyularnn etrafnda grlen krmz ve turuncunun tonlar ile gsterilen blge scak
suyun bulunduu blgedir. Bu blgede EC 1600-2400 S/cm arasnda deimektedir.

Sandkl jeotermal alanndaki kuyulardan elde edilen bilgilere gre oluturulan scaklk
dalm ekil 6da grlmektedir. Krmz renkle gsterilen scak su kuyularnn
etrafnda en yksek scaklkl blge grlmektedir. Turuncu renkle gsterilen lk su
kuyular ise DSden souk su ruhsat alarak 200-300 mlerden scak su alan kuyular
temsil etmektedir. Bu kuyulardan elde edilen suyun scakl 28-40C arasnda
deimektedir. EC dalmn dorular ekilde scaklk dalmna gre de alann dou,
gney ve bat kesiminden souk yeralt suyu girii olmaktadr. Turuncu ile gsterilen
blgede alan kuyulardan lk su elde edilmitir. Bu durumda scak su-souk su
karmndan da bahsedilebilir. Sahann iletme koullar deerlendirilirken, zellikle
turuncu ile snrlandrlan blgede alacak souk su kuyularnda 200-300 mnin altna
inilmemesi, scak su-souk su akiferi arasndaki dengenin bozulmamas asndan nem
tamaktadr.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


385

ekil 5. Sandkl jeotermal alan EC dalm haritas



ekil 6. Sandkl jeotermal alan scaklk dalm haritas
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


386
Jeotermometre almalar sonucunda Sandkl jeotermal alannda rezervuar scaklnn
100C civarnda olaca belirlenmitir.

6. KORUMA ALANLARI

Jeotermal alanlarn koruma alanlarnn belirlenmesine ynelik olarak yaplan almalar,
belirli bir yntem dahilinde gerekletirilmekle beraber, farkl zelliklere sahip
alanlarda, alann karakteristik zelliklerini yanstacak farkl alma ekilleri
gerektirebilmektedir. Ancak genel olarak koruma alanlar almalarnda dikkat
edilmesi gereken balca unsurlar her saha iin ortak zelliktedir. Kaynaklarn
korunmas genel anlamda scaklk ve debilerinde azalma olmadan srdrlebilirliinin
salanmas, zellikle yzeysel etkiler nedeniyle yeraltna szan sularn yarataca
fiziksel ve kimyasal kirliliin engellenmesi ve rezervuarn fiziksel, kimyasal, termal ve
hidrojeolojik parametrelerinin deimeden korunmas almalarn kapsamaktadr. Bu
almalar kapsamnda zellikle alanda yer alan faylar ve krk hatlar yeraltna
iletiimin en hzl olduu yaplar olmas nedeniyle koruma alan iinde titizlikle
deerlendirilmesi gereken yaplardr. Scak su amal alan kuyularda stratigrafik
olarak rt kayacn varl, geirimsizlik derecesi ve kalnl nemli zelliklerdir.

6.1. Birinci Derece Koruma Alannn ve Alnmas Gereken nlemler

* Hdai Kaplcalarnda gzlenen travertenlerin yer ald alan, olumsuz zellikte
sahalar snfna girdiinden I.derece koruma alanlar ierisine alnmtr.
* Yaplan almada alm bulunan scak su sondajlarnda kirlilik parametrelerine
rastlanmamtr. Ancak yal dnem sonunda gerekletirilen bu alma kapsamnda
yaplan analizlerde kirlilik parametrelerine rastlanmam olmas scak sularn yzeydeki
kirletici kaynaklarndan etkilenmeyecei anlamna gelmemektedir. Bu nedenle scak su
sondajlar ve muhtemel sondaj alanlar I. derece koruma alan snr ierisine alnmtr .
* Scak ve mineralli su kaynaklarnn ve sondajlarn bulunduu alanda zellikle Hdai
Kaplcalarnn etrafnda yer alan yaplarn kirli sular iyi tecrit edilmi borularla alan
dna karlmaldr .
* zellikle Hdai Kaplcalarnn bulunduu alanda Hamamay dere yata kirletici
unsurlara kar mmknse betonlanmal, istinat duvar oluturulmaldr .
* Hdai Kaplcalarnn bulunduu alanda yer alan travertenlerin ve alma atlaklarnn
zerinde ve ierisinde hibir kirletici unsur yer almamal ve atlmamaldr.
* Alanda yer alan yerleim blgeleri ve dier iletmelerin atklar, gbreleri pleri
akta kalmamal zellikle yal mevsimlerde szdrmaz platformlarda toplanmaldr.
nceleme alannda yer alan tm kuyularn etraf imentolanmal, korunakl bir hale
getirmeli, zerine kulbe veya benzeri bir yap ina edilerek p ve benzeri atklarn
atlmas nlenmelidir .
* Alan ierisinde kirlilie sebep olacak trde tarmsal faaliyetlere izin verilmemelidir.
derece koruma alan ierisinde suyun alnmas, depolanmas ve dorudan termal suyun
kullanld salk ve termal tesislerin yaplmasna en fazla 2 katl olmak, atklarn
kapal borularla yeraltna szdrmas engellenecek ekilde uygun artlar salanarak 3.
derece koruma alan dna atlmas kouluyla izin verilebilir. Kesinlikle umuma ait
tesisler (devre mlk, ahsa ait oturma amal binalar vb.) yaplamaz, bu amala imar
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


387
plannn buna gre dzenlenmesi gerekir. Alan her trl kirlenmeye kar kesin olarak
korunmaldr.
* Sandkl jeotermal alannda muhtemel arama ve retim sondaj yerleri belirlenmeli ve
bu alanlar bo braklmaldr. Ayrca sondajlarda yaplacak testler sonucunda etki yar
ap belirlenerek sondaj lokasyon yerleri bu test sonularna gre planlanmaldr.
* Afyon Sandkl jeotermal alannda DS tarafndan souk su ama amal izin verilen
ancak scak su elde edilen ve izinsiz alp kullanlan scak su sondajlar l zel daresi
tarafndan kapatlmaldr.

6.2 kinci Derece Koruma Alan ve Alnmas Gereken nlemler

* II. derece koruma alan snr; sahann jeolojik, jeomorfolojik, hidrojeolojik
zelliklerinin yan sra alm bulunan scak su sondajlarnn birbirleriyle olan
balantlar, etkileim durumlar gz nne alnarak tespit edilmitir .
* kinci derece koruma alan snr iinde souk su sondaj olarak alan ve scak su
sondajna dntrlen ve kaak olarak kullanlan kuyular kapatlmaldr. DS
tarafndan blgede alacak souk su sondajlarnn derinlikleri 200-300 myi
gememelidir.
* zellikle II. derece koruma alan snr iinde yer alan blgede fay ve atlak
sistemlerinin getii kesimlerle, Hamamay deresi iinde ve civarnda kirletici unsurlar
bulunmamal, p, moloz v.s yntlarnn olmamas gerekmektedir.
* Kirli sular iyi tecrit edilmi borularla alan dna sevk edilmelidir. Bu kapsamda alan
iinde yer alan yaplar ile bundan sonra yaplacak inaatlarn kanalizasyon ve kirli su
iletim borular yer altna sznt olmayacak ekilde dzenlenmelidir.
* Kirlenmeye sebep olabilecek malzeme depolanmasna (plk, gbre yn, mezarlk
v.b.) izin verilmemeli, mevcut alanlar bu alandan kaldrlp yerleri temizlenmelidir.
Gbre kullanm nlenmeli atklar p toplama merkezinde toplanarak, rmeye
meydan verilmeden alan dna karlmaldr.
* Alan iinde yaplacak olan tesis ve dier yap projelerinde yakt depolanmas ile ilgili
(akaryakt istasyonu v.b.) atklarn alan iinde szdrmazl salanmal alanda
biriktirilmemelidir.
* Alan ierisinde zellikle scak sulara k yolu salayan aktif krk ve fay hatlar
zerinde yaplama yaplmamaldr.
* Alandaki su birikintileri ve kirli sular iyi tecrit edilmi kapal borularla alan dna
sevk edilmelidir.
* Alan ierisinde kum oca, ta oca, yarma, kanal v.b. kazlara izin verilmemelidir.
Dinamit kullanlarak yaplacak her trl hafriyat almasna izin verilmemelidir.

6.3. nc Derece Koruma Alan ve Alnmas Gereken nlemler

* II. derece koruma alan snr dnda kalan ve drenaj alann kapsayan blge III.
derece koruma alandr. Bu alanda koruma tedbirleri II. derece koruma alan
snrlarndan itibaren tedrici olarak azaltp kaldrlabilir.
* Alan ierisinde p biriktirilmesine, gbre ynlarna, kirletici unsurlara izin
verilmemelidir.
* IIII. Derece Koruma Alan iinde yer alan tesisler ve yaplarn atklar szdrmaz
borularla alan dna karlmal, artma tesisleri kesinlikle oluturulmaldr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


388
7. SONU VE NERLER

Afyon-Sandkl jeotermal alannda 1994 ylndan gnmze kadar 12 tane scak su
kuyusu almtr. Bu kuyularn derinlikleri 49m-520m arasnda deimektedir.
Bunlarn dnda souk su amal alan pek ok kuyuda da scak su elde edilmitir.

nceleme alannda yer alan sularn scakl 66.8C-80C, ECsi 2050-2340 S/cm ve
pH, 6.25-6.91 arasnda deimektedir. nceleme alannda yaplan hidrokimyasal
deerlendirmeler sonucunda souk sularn hakim iyon diziliminin Ca>Na>K>Mg ve
HCO
3
>SO
4
>Cl, scak ve mineralli sularn genel olarak hakim iyon diziliminin
Na>K>Ca>Mg ve SO
4
>HCO
3
>Cl seklinde olduu belirlenmitir.

Scak sularn kirlilik parametrelerinin analiz sonucuna gre; kirlilik yaratan NH
4
, NO
2
,
B, PO
4
gibi organik kirlilik parametreleri ve Pb, Zn, Cu, Mn gibi ar metal kirlilikleri
grlmemitir.

Sandkl jeotermal alannda yer alan kuyu ve kaynaklardan alnan scak ve souk su
rneklerinin analiz sonularna gre, alann dou, bat ve gney kesiminden alana doru
bir souk su girii sz konusudur. Blgede yer alan scak sularn ECleri (elektriksel
kondktivite) 1600-2400 ms/cm arasnda deimektedir. Jeotermometre tekniklerinin
deerlendirilmesi sonucunda Sandkl jeotermal alannda rezervuar scaklnn 100C
civarnda olaca belirlenmitir.

nceleme alannda DSden souk su ruhsat alnarak alan 200-300m derinlikteki
kuyulardan 28C-40C arasnda scak sular elde edildii belirlenmitir.

Yaplan koruma alanlar almasnda; zon snrlar belirlenirken dnyada son
zamanlarda n plana kan kaynaklarn kaptajlarnn gelitirilmesi, yenilenmesiyle
birlikte potansiyel alann belirlenerek koruma altna alnmas hedeflenmitir. 11.12.2007
tarih ve 26727 sayl resmi gazete de yaymlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doal
Mineralli Sular Kanunu Uygulama Ynetmeliinde kaynak rezervuarnn korunmas ile
ilgili hkmlere yer verilmi ve bu ynetmelik Ek-8de ise kaynak koruma alann
zonlara ayrma ve bu zonlarda alnmas gereken tedbirler belirtilmitir. Bu alma
kapsamnda sz konusu kanun ve uygulama ynetmelii hkmlerine uygun olarak
koruma alan zon snrlar belirlenmi ve bu zon snrlar ierisinde alnmas gereken
tedbirler belirtilmitir.

Hdai kaplcalarnda gzlenen travertenlerin yer ald alan, olumsuz zellikteki sahalar
snfna girdiinden I. derece koruma alanlar ierisine alnmtr. Yaplan almada
alm bulunan scak su sondajlarnda kirlilik parametrelerine rastlanmamtr. Ancak
yal dnem sonunda gerekletirilen bu alma kapsamnda yaplan analizlerde
kirlilik parametrelerine rastlanmam olmas scak sularn yzeydeki kirletici
kaynaklarndan etkilenmeyecei anlamna gelmemektedir. Bu nedenle scak su
sondajlar ve muhtemel sondaj alanlar I. derece koruma alan snr ierisine alnmtr.
II. Derece koruma alan snr; mevcut verilere gre saptanm muhtemel jeotermal
potansiyel alan olarak belirlenmitir. Drenaj alan snr III. derece koruma alan snr
olarak belirlenmitir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


389
Tm doal enerji kaynaklarnda olduu gibi jeotermal sistemlerde de srdrlebilirlik
kavram byk bir nem tamaktadr. Bu adan bakldnda, jeotermal kaynaklarn
srdrlebilirliinin salanmas bu kaynaklarn korunmasna baldr. Bu durumda hem
jeotermal kaynan dolaysyla da jeotermal akkan bnyesinde bulunduran
rezervuarn bir takm evresel etkenlerle kirlenmesinin nlenmesi, hem de rezervuardaki
basn ve scaklk koullarnda meydana gelebilecek olumsuz deiimlerin nne
geilmesine ynelik tedbirler alnmas byk nem tamaktadr. Bu durum gz nne
alnarak, jeotermal akkan bnyesinde bulunduran rezervuarn kirletici unsurlardan
korunmas amacyla, Kaplca amal kullanlan scak sularda, 24.07.2001 tarih ve 24472
sayl resmi gazetede yaymlanan Kaplca Ynetmelii ile dzenlenen esaslara gre
gerekli analizler yaptrlmaldr. Istma uygulamas yaplan jeotermal kaynaklarda ise
rezervuardaki scaklk ve basn koullarnda meydana gelebilecek deiimlerin
gzlenmesi amacyla, aylk periyotta basn, scaklk, giriim, basn ykselim ve
basn dm testleri yaplmaldr. Gzlem kuyularna otomatik limnigraf yerletirilerek
srekli seviye lmleri alnmaldr. Ayrca gzlem kuyularna srekli lm
yapabilecek basn ler yerletirilerek kuyu ii basn lmleri yaplmaldr. Bu
lm ve test sonular deerlendirilerek rezervuarn deiik retim koullarndaki
davran belirlenmeli ve jeotermal kaynan srekli izlenmesi salanmaldr.

Reenjeksiyon kuyularnda en az 3 aylk periyotlarda, retim kuyularnda ise 6 ayda bir
alnacak su rneklerinde kimyasal analizler yaplarak, kabuklama ve korozyon
problemleri ile rezervuardaki atlakl zonlarn ksmen veya tamamen tkanmasna yol
aacak parametreler takip edilmelidir.

8. KAYNAKLAR

ngr, T., 1973. Sandkl (Afyon) jeotermal aratrma blgesine ilikin jeolojik durum
ve jeotermal enerji olanaklar. MTA Rap., Nob.5520, Ankara.
Tamga, . F., Akan, B., nal, H. Ve Peker, B., 2008. Sandkl (Afyon) Jeotermal
Alannn Koruma Alanlar Ett Raporu, Yaynlanmam.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


390




ESK ALARDA AFYONKARAHSAR YRESNDEK
DOAL SICAK SU KAYNAKLARI

DRER ZSAYIN, A
1
. ve DRER F.N.

1
Namk Kemal niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Eski a Tarihi Blm,
Tekirda.


ZET
Doal scak su kaynaklarnn kullanm tarih ncesi dneme kadar dayanr. Anadolu,
Msr ve Mezopotamya da varlk gsteren pek ok uygarlk scak su kaynaklarn
kullanmtr.

Gnmzde olduu gibi antik alarda da su hayati nem tamaktayd. Yerleim alanlar
seilirken mevcut su kaynaklarnn yakn olmas seim nedeniydi. Scak su kaynaklar da
ncelikli gnlk kullanm da temizlik amal tercih edilmise de zaman iinde tedavi edici
zellikleri kefedilmitir.

Doal scak su kaynaklarnn ifa verici niteliinden ilk bahseden M.. 5.yyda yaayan
tarihi Herodotostur. M. 460-375 yllarnda yaam olan Hippocratesta scak su
kaynaklarnn salk amal ve tedavi edici zelliklerinden de bahsetmitir.
Hippocratesten baka tp bilimi ile uraan pek ok kiide doal scak su kaynaklarnn
tedavi edici zelliklerine dikkat ekmilerdir.

Bugnk Afyon civarnda bulunan ve tedavi edici zelliklere sahip scak su
kaynaklarndan dolay bu blgeye ifal Frigya ya da Frigya Salutanis ad
verilmitir.Antik dnem de ifal Frigya olarak tanmlanan bu blgede ki en nemli scak
su kaynaklar Aqua Germ (mer-Gecek), Gazl Gl, Agros Thermon (Hdai Kaplcalar)
dr.
Anahtar kelimeler: Afyon, eski alar, scak su.

1. ESK ALARDA TERMAL SULARIN KULLANIMI

Termal sulardan eski alardan beri yararlanld bilinmektedir. lk alarda sularn
kutsallk tad,insanlara salk,esenlik balayan gizli glerin sular stt
dnlrd. Koruyucu glerin ynetiminde olduu sanlan termal sulara kar ise zel
bir sayg gsterilirdi. Bu sebeple termal sularn bulunduu alanlar korunur, yln belli
zamanlarnda buralara trenler, lenler dzenlenirdi.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


391
Termal sular ile ilgili ilk eserde M. 5.yzylda yaayan Hippokrates tarafndan
yazlmt. Eski Yunan ve Roma dnemlerinde de termal sularn nemini koruduu,gizli
gleri olduu inancnn devam ettii grlr. Gnmzde hala tedavi amac ile
kullanlan kaplcalarn bir ou Roma dneminde ina edilen kaplcalardr. Bu tr
kaplcalara yurdumuzun drt bir yannda rastlamak mmkndr.

zmir, Afyon, Bursa,Uak, Ankara, Balkesir, Denizli, anakkale, Ordu gibi pek ok
ilimizde halen kullanlmakta olan kaplcalarn temelleri gnmzden 2000-2500 yl
ncesine kadar dayanmaktadr.

Roma lejyonlarnn sava ncesi glenmek iin kaplcaya gitmeleri,sava sonrasnda
yaralarn bu kaplcalarda tedavi etmeleri bunun nemli bir kantdr.Ortaada ksa bir
sre gzden den termal sular 17. yzyldan itibaren Avrupada giderek yaygnlam,
salkl yaamn vazgeilmez bir paras haline gelmitir.

Akla gelebilecek her trl hastaln termal sularla tedavi edilebileceine
inanlmaktadr. erdikleri minerallere gre sular snflandrlm, hangi hastalklarda,
hangi blgedeki sulara gidileceinin listesi yaplmtr.18. yzylda,sularn tedavi edici
incelemesi yapan Theophile de Bordeu (1722-1776),tbbi hidrolojinin temelini
atmtr.Trkler,Anadoluya getikten sonra ,ksa zamanda buradaki kaplca ve imece
sularnn imar ve kullanmlarna byk nem vermitir.

Su, gnmzde olduu gibi antik dnemlerde de byk yaamsal nem tamaktayd.
Yerleim alanlar seilirken bu zellii tayan yerler ncelikli olarak tercih edilirdi.
Suyu gnlk hayatn her blmne aktarabilmek iin gelitirilen zel su kanallar,
sulama sistemleri ile ilgili kalntlar gnmze kadar ulamtr.

Balangta sadece temizleme arac olarak kullanlan doal scak su kaynaklar,tedavi
edici ve iyiletirici zelliklerinin de kefedilmesiyle, antik dnemlerden gnmze
kadar kaplcalar olarak da kullanlmtr.. Bu yn yle itibar grmtr ki gnmzden
yaklak 2000-2500 yl ncesinden itibaren kalan mimari kalntlar,spanyadan
Suriyeye,ngiltereden Kuzey Afrikaya kadar Anadolu dahil ok geni bir corafi alan
zerine yaylmtr.

ifa verici olarak kullanlan bu kaynaklara ilk dikkati ekenlerden biri de tarihi
Herodotostur. M. 5.yyda yaayan nl tarihi, kaplca terapilerinden bahseder ve bir
doktor gibi kesin talimatlar vererek yln belirli dnemlerinde 21 gnlk kaplca terapisi
nermitir.

O dnemlerde hastalklarn kaynaklar ve tedavileri tanrlarla ilikilendiriliyordu. Bu lk
dnemlerde scak sular, ncelikle temizlik ve hijyenik amalarla nedenle ila ve
tedavilerde tanrlar nemli roller oynamaktayd. rnein Romada balca iyiletirici
tanr olan Apollon, salgnlar gnderebilir yada nleyebilirdi. Asklepiosda mitolojide
salk tanrs olarak betimlenir. En nlleri Yunanistanda Epidauros ve lkemizde ise
Pergamon ve Kosta bulunan bu tanrnn tapnaklar evresinde asklepion denilen kutsal
hastaneler ve salk evleri kurulmutur.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


392
2. TRKYEDE ANTK DNEM KAPLICALARI

lkemiz, gen tektonik hareketlerin etkisi ile faylarn, volkanik alanlarn,aktif deprem
kuaklarnn bulunduu bir hat zerindedir. Bu nedenlere bal olarak doal scak su
kaynaklar bakmndan olduka zengindir. Scak su kaynaklarnn says 1500n
zerindedir. Bu zenginlik, ilk alardan beri Anadoluda yaayan kltrlerin dikkatini
ekmi ve hemen her dnem, scak su kaynaklarndan faydalanlmtr.Antik
dnemlerde yaygn olan kaplcalara ait komplekslerin kalntlar gnmze kadar
ulamtr. Hatta 2000 yl nce kullanlan scak su kaynaklar, gnmzde bile hala
kullanlmaya devam etmektedir.

2.1. Afyondaki Kaplcalar

Antik kaynaklarda Agua Germ olarak geen mer-Gecek, Sandkl, Gazl Gl ve
Antik dnemde Agros Thermon olarak bilinen Hdai Kaplcalardr.

2.1.1. Gazlgl kaplcalar

Tarihesi: Efsaneye gre, Kral Midas her eye sahip olmasna ramen hi ocuu
olmayan bir kralm. Kral bu duruma ok zldnden gece gndz Tanrya yakarp
yalvarrm bir ocuu olmas iin. Nihayet Kral Midasn dnyalar gzeli bir kz
olmu. Kraln kz Suna;gen kzla adm att yllarda illet bir hastala
yakalanm.Bu gzel kzn vcudunda banlar km. Bu sulu banlar hibir hekim
iyiletirememi.Arsna ve szsna ve bir trl iyilemeyen bu yaralarn zntsne
dayanamayan gzel kz suna;yollara dm. Da tepe demeden gezip dolar
olmu.Kral Midas ,kzn kollamalar iin peinden gzc yollam.Kraln topraklar
iindeki Afyon yaknlarna kadar gelmi gzel kz. Tam yaz aylarnda olduu iin ok
susam. Biraz su iebilmek iin su aram u an Gazlgl kaplcasnn bulunduu
yerlerde yeilliklerle evrili bir su grm.Susuzluktan kavrulan kzcaz, evresindeki
batakla aldrmadan komu suya. Eilerek o sudan kana kana imi. Birde bakm,
suyun dedii yerlerde bir tatl gckanma ,bir sanc kesilme,bir huzur olumu.Gzel
kz atm kendini suyun iine .Arlar yavalam. Sudan kp gnlerdir uykusuz ve
yorgun olduundan uzanvermi oraya ve derin bir uykuya dalm.Suna,uyandnda
arlarnn kalmadn ,banlarn kurumaya baladn grm. O suyun yannda bir
hafta kalm .Bir hafta sonra banlar, yaralar tamamen gemi.Sularn aksinde eski
gzelliine kavutuunu gren gzel Suna, sevincinden deliye dnm. leriden onu
gzleyen gzcler,kzn iyiletiini anlaynca yanna gelmiler. Suna bana gelenleri
bir bir anlatm sonra saraya dnmler .Kzn merak edip gece gndz yas tutan Kral
Midas, kznn bu iyilemi halini grnce ok sevinmi.Kzna Seni hangi hekim
iyiletirdi ,syle hekim ba yapaym? demi.Sunada Beni hekim deil,lkende kan
su iyiletirdi, baba diye cevap vermi. Bunun zerine Kral, Tez oraya bir hamam
yaplsn,gelen geen dertliye derman datr. diye ferman vermi, Bu kaplcann
Frigyallar zamanndan beri kullanld sanlmaktadr. Fatih Sultan Mehmet,
Karamanoullar seferine karken yol zerinde Gazlgle uram ve buray imar
etmitir.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


393
2.1.2. mer kaplcas

Yeri ve Ulam: Afyon-Ktahya karayolu zerinde bulunan mer Kaplcas,Gecek
Kaplcasnn yannda ve l merkezine 15 km uzaklktadr. Ulam ,merkezden kalkan
servisler aracl ile yaplmaktadr.

Tarihesi: Eskiden beri kullanlan kaplcann tarihi hakknda bir bilgi bulunmamakla
beraber, kaplcann byk havuzunu yaptran kiiye ait kitabe 1889 tarihi
bulunmaktadr.

Yaplan Arkeolojik almalarn sonucu,termal sularn yaklak 10 bin yldan fazla
sredir bir ok topluluk tarafndan termal tedavi ve terapiler iin kullanld
anlalmtr.Asya da bronz andan bu yana termal sular Msrllar,Persler,Romallar
ve Trkler tarafndan birok tedavide kullanlmtr.

Evliya elebinin anlatmna gre (9.Cilt) kaplcamzn bulunduu yerde mer Bey
Ky vardr. Evliya elebi bu kyde misafir olmu ve mer Kaplcas nn suyunu
methetmitir.

Burada oluan kaplca suyu amurundan Afyon Sancak Beyi romatizmalarna ifa
bulduu iin buraya byk bir havuz yaptrmtr. Byk havuzu ise Ttnczede Hac
Hasan adnda bir zat yaptrmtr.

Kitabenin yannda u anda tatil kyne ismini veren mer Dede trbesi mevcuttur.
Yazar Fikri Yazcolunun Afyon Evliyalar kitabnda anlattna gre yaklak 400
yl nce bu beldede obanlk yapan mer Dede yeri kazarak halen mevcut olan
kaynan bulmutur.Kaplca mer Dedenin ismiyle n yapm ve bu ismi mer
Kaplcasolarak halen srdrmektedir.

stiklal Sava ncesi yrenin igali srasnda kaplcann ahap ksmlar igal askerleri
tarafndan yaklmtr. u anda restorasyonu tamamlamak zere olan tarihi hamam
binas tm bu izleri tamaktadr. Orjinaline uygun ama gnn rahatlyla denecek
olan bu tarihi bina kaplca tarihini yaatacaktr.

2.1.3. Sandkl hdai kaplcalar

Friglerden bu yana ifa datan kaplca,Sandklya sekiz kilometredir. Dnyaca
nlenmi amur banyolarnda Toprak 68 ifal su ile kartrldnda 40-45 bir amur
ortaya kar. Bu toprak kaplca yaknlarndan salanan ok az kumlu kzl bir kildir.

lk Hristiyanlk devrinde Hieropolis (Kohisar),Bapiskoposu Sen Miel hastalar
kaplcada tedavi ederek mucize gstermi,bundan dolay Hiepolis mukaddes ehir
saylmtr.

Sir W.M Ramsey 1881de yazd Kk Asyann Tarihi ve Corafyas isimli
kitabnda, Frigya arazisi iinde bulunduunu syledii Sandkl iin Pentapolis ismini
kullanmakta ve bu alanda Otrans (arhisar),Brouzos (Karasandkl),
Stektorion(mirhisar), Hierepolis (Kohisar) ve Eukarjis adnda be kasabann bulunduu
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


394
belirtmektedir. Hatta sann on iki havarisinden biri olan Paulusun bu yrede
piskoposluk yapm olduunu da szlerine eklemektedir.

Yahudiliin tarihesini anlatan Talmudun 315. sayfasnda Frikler devrinde bu yrenin
arap ve hamamlarnn mehur olduu bildirilmektedir. Bundan anlalan sandklnn
ifal sularnn tarihin en eski devirlerinden beri dertlere deva olup geldiidir. Frigler
dneminde ve daha sonralar da kaplcalardan dolay Frigya Salutaris( ifal Frigya)
denilmiti. Latince, dertlerden kurtulma anlamna gelen Salut szc yerine,bugn
Allah korusun ifa versin anlamna gelen HDA kullanlmaktadr. Halen eski
dnemlere ait havuzlar misafirlerimizin ilgi odaklar olmaktadr.

KAYNAKLAR

Blanck,H., 1999. Eski Yunan ve Romada yaam. Arion Yaynevi, .stanbul.
akalgz, S., Antik dnemlerde scak su kaynaklarnn kullanm
Er,Y., 2004. Klasik Arkeloji szl, Phoenix Yaynevi., Ankara.
Karaglle Z.,2000. Yallkta balneoterapi ve kaplca tedavisi. Geriatri 3(3) :119-124.
Mergen H., Mergen B.E.,Erdomu A.B., 2006. Jeotermal Enerji ve Balneoterapi
uygulamalar FTR Bil Der.J PMR SC: 9(3) 108-113.
Saltuk S., 1989. Arkeoloji Szl.nkilap Kitapevi, stanbul.























5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


395
































Blm 4

KAPLICA VE SALIK TURZM
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


396




AFYONKARAHSARDA TERMAL TURZM POTANSYEL VE
GELECENE LKN BEKLENTLER

THERMAL TOURISM POTENTIAL AND FUTURE PROSPECTS OF
AFYONKARAHSAR

EMR, O.
1
, SOYBALI, H. H.
2
ve BAYTOK, A.
3

1
Afyon Kocatepe niversitesi, Turizm letmecilii ve Otelcilik Yksek Okulu
oemir@aku.edu.tr
2
Afyon Kocatepe niversitesi, Turizm letmecilii ve Otelcilik Yksek Okulu
hsoybali@aku.edu.tr
3
Afyon Kocatepe niversitesi, Turizm letmecilii ve Otelcilik Yksek Okulu
ahmetbaytok@aku.edu.tr


ZET
Afyonkarahisar, Akdeniz, Ege ve Anadolu blgelerinin kesime noktasnda yer alan
corafi yaps ve konumunun stratejik nemi nedeniyle nemli turizm potansiyeli bulunan
bir ilimizdir. lde termal turizm bata olmak zere kltr, eko-turizm ve alveri turizmine
ynelik nemli arz kaynaklar bulunmaktadr. Termal turizm Afyonkarahisarn temel
turizm rnn oluturmaktadr. Afyonkarahisar il merkezinde mer-Gecek, hsaniye
ilesinde Gazlgl, Sandkl ilesinde Hdai ve Bolvadin ilesinde Heybeli olmak
zere drt blgesindeki zengin termal su kaynaklar ile lkemizin nemli termal turizm
merkezlerinden birisidir. Bu aratrmann amac lkemizin nemli termal turizm
merkezlerinden birisi olan Afyonkarahisar ilinin termal turizm arz ve talebi asndan
mevcut durumunu ortaya koymak, potansiyelini incelemek ve gelecee ilikin zm
nerilerinde bulunmaktr.
Anahtar Kelimeler: Afyonkarahisar, Termal Turizm, rn eitlendirmesi

ABSTRACT
Afyonkarahisar located at the crossroads of Mediterranean, Aegean and Central Anatolia
regions holds an important tourism potential because of its geographical structure and
importance of its strategic location. There have been significant resources in the province
for thermal tourism in particular, cultural, tourism, eco-tourism and shopping tourism.
Thermal tourism forms the main tourism product of Afyonkarahisar. Afyonkarahisar is
one of the important thermal centers in Turkey with its rich thermal spring resources in its
four regions; Omer-Gecek in city center, Gazligol in Ihsaniye district, Hudai in
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


397
Sandikli district and Heybeli in Bolvadin district. The aim of this study, as an important
thermal tourism center in Turkey, to put Afyonkarahisars current thermal tourism supply
and demand structure into perspective, examine the future prospects thoroughly and
propose possible solutions related to future developments.
Key Words: Afyonkarahisar, Thermal Tourism, Product Diversification


1. GR

Turizm; hizmet reten ve bu retimi ounlukla ok fazla maliyet gerektirmeyen doal
ve kltrel kaynaklarn kullanm yoluyla gerekletiren, sektrel zellii nedeniyle
emek youn ve dolaysyla istihdama byk katk salayan, nihai tketici bir sektr ve
rekabet avantajna sahip olmas nedeniyle ekonomik getirisi yksek, lke iinde yaplan
bir d satm olmas nedeniyle gelimekte olan ve d ticareti ithalat lehine kalan veren
lkeler iin bu olumsuzluu azaltan bir sektrdr. Trkiye turizm potansiyeli zengin bir
lke olarak sektrn yukarda saylan zelliklerinden yararlanmak amacyla 1980
sonras dnemde turizme byk nem vermi ve bu amal fiziksel st yapsnda ve
yasal mevzuatnda nemli gelimeler gerekletirmitir. Ancak dnyada yaanan global
deiimler, tketici olarak turistlerin beklentilerinin deimesi ve turizmin sektrel
yapsna bal olarak zamanda ve mekanda younlamas gibi yapsal sorunlar sektrn
lke ekonomisine salad katklarn artarak devam etmesinin salanmas iin yeni
rnlerin turizm piyasasna sunularak rn eitlilii oluturulmasn zorunlu hale
getirmitir. zellikle zamanda ve mekanda younlamann ortaya kard Tama
Kapasitesinin Yetersiz Kalmas, Turistik rnde Bozulma, Sezon D Oluan Atl
Kapasite, Verimliliin Azalmas, Mevsimlik stihdam, Talebin steklerinin
Karlanamamas, Rekabet Olanaklarnn Snrlanmas, Ekonomik Kayplar, gibi
sorunlar rn eitlendirmesine gidilmesinin temel nedenlerini oluturmaktadr. Bu
sorunlar rn eitlendirme stratejisi kapsamnda gelitirilecek rn veya rnlerin
hangi zellikler tamalarnn da belirleyicisi olmaktadr. Bu kapsamda gelitirilecek
yeni turizm rnlerinin; Talepteki Deimeye Cevap Verebilecek Nitelikte Olmas,
stihdam Art Salamas, Yeni Blgelerin Turizme Kazandrlmas, Yksek
Potansiyele ve Rekabet Gcne Sahip Olmas ve Turizmde Yaanan Yapsal Sorunlara
(zamanda ve mekanda younlama) zm getirecek zelliklere sahip olmas
gerekmektedir.

Trkiyenin turistik rn eitlendirme stratejisi kapsamnda gelitirebilecei alternatif
turizm eitleri arasnda salk amal olma, tm yl yaplabilme, dier turizm trleri ile
entegre olabilme, farkl blgelere yaylm olma, konaklama sresinin uzun olmas ve
termal turizm tesislerinin ortalama doluluk oran ykseklii gibi zellikleri ile termal
turizm ilk sralarda yer almaktadr. Ayrca Trkiyenin sahip olduu 1500 dolayndaki
termal doal kaynak ile dnyann bu alanda nde gelen lkelerinden birisi olmas ve
Avrupann toplamndan fazla kaynaa sahip olmas rekabet yaps asndan termal
turizmi ncelikli alternatiflerden birisi yapmaktadr.

Mineralize termal sularn ve bunlara ait amurlarn, uzman hekim program ve denetimi
ile termal su banyosu, imece, amur banyosu gibi eitli trdeki yntemler ve iklim
kr, fizik tedavi rehabilitasyon, egzersiz, psikoterapi, diyet gibi destek tedavilerle
birletirilecek ekilde yaplan kr uygulamalar iin yaplan turizm hareketi olarak ifade
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


398
edilen termal turizm (zbek, :16) salk turizminin bir alt daldr. Yer altndan kan ve
mineral ve eriyik madde asndan zengin belli scakla sahip jeotermal sularn salk
ve dinlenme amal kullanmn ifade eden termal turizm son yllarda devletin
gerekletirdii yasal dzenlemeler ve tevikler ile zel sektrn giriimlerinin
artmasna bal olarak lkemizde hzl bir gelime gstermektedir.

Afyonkarahisar corafi yapsnn zellii ile lkemizde zengin termal kaynaklara sahip
illerden birisidir. lde il merkezinde mer-Gecek, Sandkl lesinde Hdai,
Bolvadin lesinde Heybeli ve hsaniye ilesinde Gazlgl olmak zere drt termal
blge bulunmaktadr. Afyonkarahisar termal su kaynaklar asndan zengin potansiyeli
olan bir il olmakla birlikte bu kaynaklar turizm amal deerlendirme ynnden yeterli
dzeyde deildir. lde termal turizme ynelik srdrlebilirlii salayacak alt-yap,
nitelikli konaklama iletmeleri ve rekreasyonel alanlarn oluturulmas ynnden nemli
sorunlar bulunmaktadr. lin sadece mer-Gecek Blgesinde nitelikli termal turizm
konaklama iletmeleri bulunmakta, dier termal turizm blgelerinden Sandkl Hdai
Blgesinde nitelikli iletmeler kurulmas ynnde almalar yaplmakta, hsaniye
ilesindeki Gazlgl ve Bolvadin ilesindeki Heybeli blgelerinde ise iletmelerin
byk ounluu belediye belgeli ve niteliksiz iletmeler ile devre-mlk eklinde
yaplanm ikinci konutlardan olumaktadr. Afyonkarahisarn Kltr ve Turizm
Bakanlnn Trkiye Turizm Stratejisi 2023, Eylem Plan 2007-2013de rn
eitlendirmesi kapsamnda gelitirilmesi ncelikli rn eitlerinden birisi olarak
belirlenen termal turizm kapsamnda gelitirilecek drt ncelikli termal blge arasnda
Ktahya, Uak, Ankara ve Eskiehir ile birlikte Frigya Blgesi iinde yer almas (Kltr
ve Turizm Bakanl; 2007) ve ayn zamanda 5084 sayl Kanun kapsamnda devletin
salad teviklerden yararlanan illerden birisi olmas ilin termal turizm alannda
yaad sorunlarn zmnde nemli bir gelime olarak grlmektedir. Ayrca doal
termal suyun kullanmna ynelik koordinasyonu salama amal ATTDin kurulmas
gelecee ynelik planlarn yaplmasnda nemli bir dier gelimedir.

Bu almann amac Afyonkarahisarn termal turizm asndan mevcut durumunu ve
potansiyelini ortaya koymak, yasal, sektrel ve dier konularda yaanan ve olas
gereklemesi beklenen gelimeler nda ilde termal turizmin srdrlebilirlik
ilkelerine gre gelimesi iin yaplmas gerekenleri irdelemek ve nerilerde
bulunmaktr.

2. AFYONKARAHSARIN TERMAL TURZM ARZI

Bir lke, blge veya ilin turizm sektr asndan deerlendirilebilmesi ancak turizm arz
unsurlarnn ortaya konmas ve turizm talebinin analiz edilmesi ile mmkndr. Ksaca
bir lke veya destinasyonun turistlere satmaya veya kullanmlarna sunmaya hazr
olduu turistik zenginliklerinin tm(Yac, 2003: 40) olarak ifade edilen turizm arz
kapsamnda deerlendirilen unsurlar, doal kaynaklar, tarihi, kltrel ve rekreasyonel
kaynaklar, turistik alt-yap ve st yapdr. Aratrma termal turizm odakl bir yaklama
sahip olduu iin Afyonkarahisarn arz unsurlar ounlukla konaklama amal st
yapya ynelik ortaya konacaktr. Termal doal kaynaklarn zellikleri ve salk amal
kullanm aratrma kapsamnda dikkate alnmayacaktr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


399
Afyonkarahisarn temel turizm rnn termal turizm oluturmaktadr. lin turizm
amal kaynak arz yaps, turistik amal st yaps ve ile ynelik talebin geli amalar
incelendiinde bu aka grlmektedir. Afyonkarahisar il snrlar iinde turizm
merkezi ilan edilmi drt blgenin tamamnn termal turizm blgeleri olmalar bu
durumu destekleyen bir dier gstergedir (izelge 1).

izelge 1. Afyonkarahisar ilindeki turizm merkezleri
Turizm Merkezi Ad Turizm Merkezi lan Tarihi
Gazlgl Kaplcas Turizm
Merkezi
17.10.1993 tarih ve 21731 sayl Resmi Gzt.
06.01.2005 tarih ve 25692 sayl Resmi Gzt.de snr
deiiklii
mer-Gecek Turizm
Merkezi
13.09.1989 tarih ve 20281 sayl Resmi Gzt.
17.10.1993 tarih ve 21731 sayl Resmi Gztde alan
geniletilmitir.
06.01.2005 tarih ve 25692 sayl Resmi Gztde snr
deiiklii
Heybeli Kaplcas Turizm
Merkezi
17.10.1993 tarih ve 21731 sayl Resmi Gzt.
17.02.1995 tarih ve 22205 sayl Resmi Gzt.de alan
geniletilmitir.
Hdai Kaplcas Turizm
Merkezi
09.04.1987 tarih ve 19426 sayl Resmi Gzt.
17.10.1993 tarih ve 21731 sayl Resmi Gzt.de alan
geniletilmitir.
06.01.2005 tarih ve 25692 sayl Resmi Gzt.de snr
deiiklii
Kaynak: Afyonkarahisar l Kltr ve Turizm Mdrl, 2008.

Bir ilin turizm arz asndan deerlendirilmesinde ilin turistik amal st yap asndan
durumu ilin turizm sektr asndan dzeyini ortaya koymada nemli bir gstergedir.
izelge 2de gsterildii gibi Afyonkarahisarn il genelinde Kltr ve Turizm
Bakanlndan iletme belgeli toplam yedi tesis bulunmaktadr. Bu tesislerin be
yldzl termal otel iki yldzl otel ve bir tanesi ise bir yldzl oteldir. ldeki
bakanlktan belgeli tesislerin toplam kapasitesi 2219 yataktr. lin Bakanlk belgeli yatak
arznn 2008 yataklk kapasitesinin termal turizme ynelik be yldzl otellerde olmas
arzn nitelii ve geliim asndan nemlidir.

izelge 3 Afyonkarahisarda belediye belgeli eitli snflardaki iletmelerin oda ve
yatak saylarna ait bilgileri gstermektedir. izelgedan grld gibi
Afyonkarahisarda toplam otuz yedi tesis faaliyet gstermektedir. Bu tesislerin sahip
olduu toplam oda says 966 ve yatak says 2133tr. Bu veriler termal merkezlerde
bulunan belediye belgeli arz iermemektedir.

Afyonkarahisarn drt termal turizm merkezindeki belediye belgeli ve dier konaklama
kapasitesi izelge 4te gsterilmektedir. izelge termal merkezlerde toplam yatak
saysnn 3004 olduunu gstermektedir.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


400
izelge 2. Afyonkarahisardaki kltr ve turizm bakanlndan iletme belgeli
konaklama iletmelerinin oda ve yatak saylar
Tesisin Ad
Tr-Snf
Oda Suit Yatak
Termal Resort Oruolu*
Termal Otel 5 Yldz
294 12 624
kbal Otel Salk ve Termal Tesisi*
Termal Otel 5 Yldz
270 16 604
Korel Termal*
Termal Otel5 Yldz
268 58 780
Byk Rama Otel
Otel 2 Yldz
26 4 64
Gzelky Otel
Otel 2 Yldz
11 1 25
Kolayl Otel
Otel 2 Yldz
31 10 Aile Odas 92
Ekiz Otel
Otel 1 Yldz
15 - 30
Toplam

915 101 2219
Kaynak: Afyonkarahisar l Kltr ve Turizm Mdrl, 2008. Termal Turizm
letmeleri

izelge 3. Afyonkarahisardaki belediye belgeli konaklama iletmelerinin tesis, oda ve
yatak saylar
Tesis Says Oda Yatak
Otel 2 114 242
Otel Lks 4 188 503
Otel 1/A 2 80 170
Otel 1/A-B 3 91 182
Otel 1.Snf 3 69 117
Otel 2.Snf 9 160 316
Otel 3.Snf 10 190 458
Pansiyon 2 39 81
Pansiyon 3.Snf 2 35 64
TOPLAM 37 966 2133
Kaynak: Afyonkarahisar l Kltr ve Turizm Mdrl, 2008.

izelge 4. Afyonkarahisarn termal turizm merkezlerindeki belediye belgeli ve dier
konaklama kapasitesi
1 2 3 4 5 6 7
mer 35 20 49 - - - 270
Gecek - - - 45 - - 180
Hayat - 25 - - - - 100
Gazlgl 48 - 19 - 48 - 404
Sandkl Hdai 166 143 - - 110 - 1400
Bolvadin Heybeli 25 74 - - - 60 650
274 262 68 45 158 60 3004
Not: (1): Oda, (2): Apart, (3): Villa, (4): Devremlk, (5): Daire, (6): Halk Tipi Ev,
(7): Yatak. Kaynak: Afyonkarahisar l Kltr ve Turizm Mdrl, 2008.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


401
Afyonkarahisar ilinde halen mevcut olan turistik st yap yatak arz 7356 yataktr. lin
toplam yatak arznn 2008i nitelikli olmak zere 5012 yataklk ksm yani yaklak %
70i termal merkezlerdeki kapasiteden olumaktadr. Mevcut yatak arzna ilave olarak
Afyonkarahisar ilinde yatrm aamasnda bakanlk belgeli be tesis bulunmaktadr
(izelge 5). Afyonakarahisarda yatrm aamasnda bulunan tesislerin toplam yatak
kapasitesi 2529 yataktr. lde gerekletirilme dzeyinde bulunan turistik st yap
yatrmlarnda termal konaklama iletme yatrmlar 2271 yatak says ile nemli bir
ksm oluturmaktadr.

izelge 5. Afyonkarahisardaki Kltr ve Turizm Bakanlndan Yatrm Belgeli Tesis
Saylar
Tesisin Ad Tr-Snf Oda Suit Yatak
Salutaris Otel*
5 Yldzl
Otel
316 208 1492
Anemon Afyon Oteli*
5 Yldzl
Otel
143 55 428
Durkaya Afyon Resort Otel**
4 Yldzl
Otel
168 7 351
Karamehmetolu Oteli
3 Yldzl
Otel
46 4 104
Vahapolu Resort Otel
3 Yldzl
Otel
50 - 100
Toplam 723 274 2529
Kaynak: Afyonkarahisar l Kltr ve Turizm Mdrl, 2008.
* Termal Turizm letmeleri
** Termal Turizm letmeleri, 5084 Sayl Kanun Kapsamnda Gereklemektedirler.

Afyonkarahisar ayrca 5084 sayl Kanun kapsamndaki teviklerden turistik amal
yatrm olarak en fazla yararlanan il konumundadr. izelge 6 5084 sayl Kanun
kapsamnda Afyonkarahisarda termal turizm amal tahsisleri gstermektedir.
izelgedan da grld gibi eer yatrmlar gerekleirse Afyonkarahisara Kanunun
salad tevikler ile on yeni otel iletmesinin yaplmas sz konusudur. Kanun
kapsamnda salanan teviklerden yararlanan iki termal otel iletmesi yatrm balam
bulunmaktadr (izelge 5).

Afyonkarahisar halen 5000 dolaynda termal turistik st yap arzna sahip konumdadr.
Yatrm aamasnda ve 5084 sayl kanun kapsamnda gelecekte gereklemesi olas
yatrmlarnda devreye girmesi ile ilde nitelikli termal turizm iletme says ondrte
ykselecektir. Bu kapsamda ilde termal yatak saysnn 10.000in zerine kaca
tahmin edilmektedir. Ancak bu noktada zellikle 5084 sayl Kanun kapsamnda
gereklemesi beklenen yatrmlarn durumu nemlidir. izelge 6nn ikinci ksmnda
gsterildii gibi Kanun kapsamnda iptal edilen tahsislerin yedi tanesinin termal turizm
iletme yatrm olmas bu konuda bir endie kaynan oluturmaktadr.



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


402
izelge 6. 5084 sayl kanun kapsamnda Afyonkarahisarda termal turizm amal
tahsisler ve iptaller

LEMDE OLAN DOSYALAR
Sra
No
Firma
Yatrm
Yeri
Yatrm Tr Tapu Devri
Tamamlanma
Tarihi
Aklama
1 Anemon A.. Merkez
Termal Otel-
Turizm
06.09.2006 30.04.2008 Devredildi.
2 Gzbeyler Ltd. Merkez
Termal Otel-
Turizm
26.03.2007 30.08.2009 Devredildi.
3 Budan Ltd.ti. Merkez
Termal Otel-
Turizm
13.03.2007 30.12.2009 Devredildi.
4 Durkaya A.. Merkez
Termal Otel-
Turizm
29.03.2007 15.04.2009 Devredildi.
5 Haskale Ltd. ti Merkez Otel-Turizm - 31.12.2009 Devredilmedi.
6 Termal&Spa Ltd. Merkez
Termal Otel-
Turizm
- 31.12.2010 Devredilmedi.
7 Lila Ltd.ti. Merkez
Termal Otel-
Turizm
- 31.12.2010 Devredilmedi.
8 Deva A.. Merkez
Termal Otel-
Turizm
- 31.12.2010 Devredilmedi.
9 elik Doan Ltd. Merkez
Termal Otel-
Turizm
- 30.06.2007 Devredilmedi.
10 Varlba A.. Merkez
Termal Otel-
Turizm
Bakanlka rtifak n zni Verilmesi Uygun
Grld

PTAL EDLENLER
Sra
No
Firma
Yatrm
Yeri
Yatrm Tr Aklama
1 Kra A.. Sinanpaa
Termal Otel-
Turizm
Bakanla 02.01.2008-39 sayl yaz ile iptali
yazld.
2 ncesu Ltd. ti. Merkez
Termal Otel-
Turizm
Bakanla 18.12.2007-5989 sayl yaz ile iptali
yazld.
3 Ilgaz Ltd. ti Merkez Termal Otel- Bakanlka iptal edildi.
4 lci A.. Merkez Termal Otel- Bakanlka iptal edildi.
5 Osman Bozta ay Gda Bakanlka iptal edildi.
6 Best Mermer Ltd. Merkez Mermer Bakanlka iptal edildi.
7 Norm A.. Merkez Mermer Bakanlka iptal edildi.
8 Atabir Ltd.ti. Merkez Termal Otel- Bakanlka iptal edildi.
9 Oba A.. Merkez Termal Otel- Bakanlka iptal edildi.
10 Snow Valley Ltd. Merkez Turizm Bakanlka iptal edildi.
Kaynak: T.C. Maliye Bakanl Afyonkarahisar Defterdarl, 2008

3. AFYONKARAHSARA YNELK TERMAL TURZM TALEB

Bir ilin turizm asndan durumunu ortaya koymada arz verileri dnda dier nemli
belirleyici unsur ile ynelik turistik taleptir. Bu kapsamda Afyonkarahisar iline ynelik
termal turizm amal son yllk talep verileri izelge 7de gsterilmektedir. izelge
Afyonkarahisara ynelik termal turizm talebinin hafif dalgalanma gsterse de istikrarl
bir geliim gsterdiini gstermektedir. zellikle 2005-2006 dneminde talepte
100.000 kiilik bir art olduu grlmektedir. izelge ayrca Afyonkarahisara ynelik
termal turizm talebinin tm yl devam etmekle birlikte Mays-Eyll dneminde
younluk gsterdiini ortaya koymaktadr. izelgenun Afyonkarahisara ynelik termal
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


403
turizm talebi ile ilgili ortaya koyduu bir dier nemli veri ilin yerli turistlere hitap eden
bir turistik talep yapsna sahip olduudur. Yabanc turistler asndan talep neredeyse
yok denecek kadar dk bir dzeyde grlmektedir.

izelge 7. Afyonkarahisar ilinde konaklama yapan yerli ve yabanc turistlerin aylk
dalm
2004 Yerli Yabanc 2005 Yerli Yabanc 2006 Yerli Yabanc
Ocak 28056 39 Ocak 38053 68 Ocak 49533 32
ubat 29859 9 ubat 29473 54 ubat 37317 18
Mart 23425 122 Mart 30715 81 Mart 45202 35
Nisan 35297 16 Nisan 35486 107 Nisan 41096 32
Mays 38197 9 Mays 50073 29 Mays 50276 68
Haziran 66825 20 Haziran 29991 32 Haziran 58420 91
Temmuz 55133 4 Temmuz 58398 56 Temmuz 73832 69
Austos 78142 25 Austos 68291 31 Austos 87753 135
Eyll 57737 197 Eyll 51685 33 Eyll 57897 142
Ekim 39923 85 Ekim 22016 11 Ekim 23478 101
Kasm 38113 1138 Kasm 44965 19 Kasm 39215 54
Aralk 40301 45 Aralk 45079 0 Aralk 41840 75
Toplam 531008 1709 Toplam 504225 521 Toplam 605859 852
Kaynak: Afyonkarahisar Kltr ve Turizm l Mdrl, 2007

Afyonkarahisara ynelik termal turizm talebinin yaps incelendiinde bu durumun
ortaya kma nedenleri arasnda ilde faaliyet gsteren iletmelerin alt-yapnn durumu
nedeniyle pazarlama asndan i pazara ynelmeleri sebebiyle ilin termal destinasyon
olarak uluslararas dzeyde yeterli tannrlla sahip olmamas temel neden olarak
ortaya konabilir. Bunun dnda talebin dzeyi asndan bir deerlendirme yapmak
gerekirse zellikle salk amal yasal dzenlemelerin yetersizlii, termal sularn salk
amal kullanm amal kr tesislerinin yetersizlii ve halkn termal sulardan
yararlanmay bir hamam kltr olarak grmeleri temel etkenler olarak saylabilir.

4. AFYONKARAHSARIN TERMAL TURZM AISINDAN SORUNLARI

Afyonkarahisar termal turizm asndan srekli gelime gsteren ve ulat turistik st
yap ile termal destinasyon imaj olumaya balayan bir turistik destinasyondur.
Bununla birlikte ilin termal turizm asndan baz sorunlar bulunmaktadr. Bu
sorunlarn bazlarnn kayna genel sorunlar, bazlar ise ildeki termal turizmin
blgesel dzeyde yaplanmasndan kaynaklanmaktadr. Bu kapsamda Afyonkarahisarn
termal turizm sorunlarn u ekilde sralamak mmkndr.
- Termal turizm blgelerinin turizm master planlarnn hazrlanmam olmas,
- mer-Gecek Blgesi dndaki termal blgelerdeki termal turizm st yapnn
niteliinin yetersizlii,
- Afyonkarahisarn Havayolu ile ulam alt-yapsnn mevcut olmamas,
- Havayolunun yokluuna bal olarak uluslararas pazara ynelimin az
olmas,
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


404
- lde yeterli turistik st yap arz kapasitesinin bulunmamas,
- Afyonkarahisarn termal turizm destinasyonu olarak imajnn olumam
olmas,
- ldeki iletmelerin pazarlama faaliyetlerinin yetersizlii,
- lde termal turizmi destekleyici dier turistik aktivitelerin gelimemi olmas,
- Tesislerin Nitelikli igc bulma konusunda yaad skntlar,
- lde sektr oluturan iletmeler arasnda koordinasyonun yetersizlii
- Doal kaynak kullanm ve termal turizm iletmecilii konusunda yasal
mevzuatn yetersizlii veya eksiklikleri,

5. AFYONKARAHSARDA TERMAL TURZMN GELECENE YNELK
SONU VE NERLER

Afyonkarahisarn termal turizm asndan geleceine ynelik neriler ilin nemli
potansiyeli bulunan termal turizm potansiyelinin srdrlebilirlik ilkelerine gre
planlanmas ve eksikliklerinin tamamlanmas amacnn gerekletirilmesine ynelik
mevcut durumun ortaya konmas, ilin yaad sorunlarn zmne bir balang
olmas asndan nemlidir. Bu amala ilgili nerilerin gereklemesinin, merkezi ve
yerel kamu idaresi ile sektr temsilcisi iletmelerin koordinasyonu ile mmkn
olabilecei ncelikle dnlmesi gereken bir husustur. Bu kapsamda ilin termal turizm
sorunlar olarak sralanan sorunlar tek tek ele almak mmkndr.

5.1. Termal Turizm Blgelerinin Turizm Master Planlarnn Hazrlanmam
Olmas

Bir lke veya ilin srdrlebilirlik ilkelerine gre gelitirilmesi ancak, doal kaynan
potansiyeli ve korunmasn salayacak master plannn hazrlanmas ile mmkndr. Bu
kapsamda Afyonkarahisarda ncelikle tm blgelerin turizm master planlar
hazrlanarak, doal termal kaynan niteliinin ve miktarnn tespit edilmesi ve
blgelere kurulmas gerekli konaklama st-yap kapasitesi, rekreasyonel alanlar ve dier
alanlarn durumunun ortaya konmas gerekmektedir. Bu sayede gereksiz yatrmlarn
yaplmas dnda blgenin plansz geliimi de nlenmi olacaktr. Bu amala
Afyonkarahisarda mer-Gecek blgesinde evre dzenlemesi ve yerleim ile ilgili
almalar devam etmekle birlikte dier blge plansz bir ekilde bymeye devam
etmektedir.

5.2. mer-Gecek Blgesi Dndaki Termal Blgelerdeki Termal Turizm st
Yapnn Niteliinin Yetersizlii

Afyonkarahisarda termal turizme ynelik nitelikli konaklama kapasitesi sadece mer-
Gecek blgesinde mevcut bulunmakta ve yatrm aamasndaki tm yatrmlar ilgili
blgeye ynelik planlanmaktadr. Dier blgelerden zellikle Gazlgl ve Heybeli bu
amal atl durumda bulunmaktadr. Bu blgelerin nitelikli iletme yatrmlar asndan
cazip hale getirilmesi zorunludur. Bu amal master planlar nemli bir yol gsterici
olacaktr. Bu sayede en azndan kaynan zelliinin korunmas veya kontrol altna
alnmas mmkn olabilecektir. Yerel idarelerin bu konuda gelecei dnerek hareket
etmeleri gerekmektedir. zellikle devre-mlk eklindeki villalarn hzl geliimi mutlaka
dikkat edilmesi gereken bir durumdur.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


405
5.3. Afyonkarahisarn Havayolu le Ulam Alt-Yapsnn Mevcut Olmamas

zellikle uluslararas pazar asndan havayolu ile ulam sorununun mutlaka zlmesi
gerekmektedir. Bu amala askeri havaalannn kullanm konusundaki giriimlerin
sonusuz kalmas ve Ktahya Altntaa havaalan yaplaca szlerinin sylentiden
teye gememesi zlmesi gereken bir sorundur. Bu zellikle Avrupada salk amal
seyahat eden kiilerin belli mesafeden teye karayolu ile tanmasnn mmkn
olmamas nedeniyle mutlaka zlmesi gereken bir sorun olarak durmaktadr.

5.4. Havayolunun Yokluuna Bal Olarak Uluslararas Pazara Ynelimin Az
Olmas

Havayolunun yokluu nedeniyle ilde faaliyet gsteren iletmelerin yurt d pazarlara
ynelimleri snrl dzeyde kalmaktadr. Ayrca unutulmamas gereken bir dier nemli
husus uluslararas pazarda rekabet etme ve mteri ekmenin sadece alt-yap ile ilgili bir
sorun olmaddr. Bu noktada iletmelerin fiziksel niteliklerini ve hizmet kalitelerini
gelitirmeleri nemli rol oynamaktadr.

5.5. lde Yeterli Turistik st Yap Arz Kapasitesinin Bulunmamas

Afyonkarahisar her ne kadar lkemizde termal konaklama iletmeleri asndan iyi
dzeyde bulunan illerden birisi kabul edilse de sadece 2008 nitelikli termal yataa
sahiptir. lde sadece otel iletmesi bulunmakta ve bunlarn tm mer-Gecek
blgesinde faaliyet gstermektedir. Bu blgenin termal destinasyon imaj iin yeterli bir
dzey deildir. Yatrm aamasndaki ve 5084 sayl Kanun kapsamnda blgede
yaplmas planlanan yatrmlarn hzl bir ekilde devreye sokulmas gerekmektedir.

5.6. Afyonkarahisarn Termal Turizm Destinasyonu Olarak majnn Olumam
Olmas

Afyonkarahisar corafi olarak stratejik bir noktada bulunmakla birlikte bu konumunu
termal turizm amal deerlendirme asndan yeterli dzeyde deildir. Bu alanda son
dnemde zellikle mer-Gecek Blgesinde nitelikli iletmelerin yaplmas olumlu bir
gelimedir. Ancak ilin termal destinasyon olarak poplaritesi henz olumamtr. Bu
noktada ildeki tesislerde bulunan kr nitelerinin ilevsellii, tesislerde sunulan
konaklama hizmetinin niteliinin srekli arttrlmas ve pazarlama faaliyetlerinin daha
organize olmas imajn olumasn destekleyecek yaklamlardr.

5.7. ldeki letmelerin Pazarlama Faaliyetlerinin Yetersizlii

Havayolunun yokluu nedeniyle sadece i pazara ynelik ve blgesel faaliyet gsteren
iletmeler son dnemlerde turizm amal fuar ve benzeri organizasyonlara itirak
etmeye balam olmakla birlikte bu henz yeterli dzeyde deildir. Konaklama
tesislerinin pazarlama amal faaliyetlerinin organizasyonunda akademik bir yaklam
benimsenmesi gerekmektedir. zellikle talebin yapsn renmek, hangi aralarla
tantm ve pazarlama faaliyetlerinin yaplmasnn gerektiini planlamak asndan bu
gereklidir. Ayrca tantmn iletme odakl deil blge odakl yaplmas dnlmesi
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


406
gereken bir dier konudur. Bu noktada yerel kamu idaresinin grev stlenmesi ve
iletmeleri desteklemesi faydal olacaktr.

5.8. lde Termal Turizmi Destekleyici Dier Turistik Aktivitelerinin Gelimemi
Olmas

Termal turizm uzun sre konaklama yapmay gerektiren bir turizm trdr. Bu sre baz
tedavilerde haftaya kadar kabilmektedir. Bu termal tedavi veya dinlenme sresince
Afyonkarahisara gelen mterilerin kallar boyunca yararlanabilecekleri rekreasyon
alanlar, sosyal ve kltrel faaliyetlerini nemli hale getirmektedir. Mterilerin otel
dnda da faydalanabilecekleri rekreasyon alanlar, parklar, spor tesisleri (Bowling,
Golf, Atclk, Binicilik vb), tiyatro, sinema, hobi merkezi vb. kltrel aktivite
merkezleri, yakn evre gezi programlar (Frig Vadisi) mterilerin memnuniyeti ve
tekrar ziyaretleri asndan byk nem arz etmektedir.

5.9. Doal Kaynak Kullanm ve Termal Turizm letmecilii Konusunda Yasal
Mevzuatn Yetersizlii veya Eksiklikleri

Termal kaynaklarn sahibinin devlet olmas ve kaynan kullanm konusunda yetki ve
sorumluluklarn ok farkl iletmeler arasnda dalm olmas bu konuda iletmelerin
temel sorununu oluturmaktadr. Ayrca son dnemde suyun kullanm konusunda
alnan kararlar ile su kullanm bedellerinin artrlmas iletmeler iin byk bir maliyet
oluturmaktadr. Ayrca suyun bilinsiz kullanm ve herkesin izin alarak istedii
ekilde kuyu amas bir dier sorundur. Bu genel merkezi idare tarafndan zlmesi
gereken bir sorundur. Bu konuda 2023 Trkiye Turizm Stratejisi kapsamnda termal
turizmin ncelikli gelitirilecek turizm rnlerinden birisi olarak ele alnmas ve bu
amal yasal dzenlemelerin yaplmasnn planlanmas olumlu bir gelimedir.

5.10. Tesislerin Nitelikli gc Bulma Konusunda Yaad Skntlar

nmzdeki yllarda blgede nitelikli tesis ve yatak saysnn byk art gsterecei
gz nnde bulundurulduunda, bu geliime paralel olarak nemli sayda nitelikli
igcne de ihtiya ortaya kacaktr. Afyon Kocatepe niversitesine bal, 5 yllk
turizm ve otel iletmecilii eitimi veren Turizm letmecilii ve Otelcilik Yksekokulu
ile 2 yllk eitim veren Afyon, Sandkl ve Dinar Meslek Yksekokullar Turizm ve
Otel letmecilii, Seyahat letmecilii ve Alk programlar bulunmaktadr. Bu okul
ve programlarn rencilerinin staj ve mezuniyet sonras alma amal ilde kalmas
tesislerin nitelikli personel ihtiyacnn giderilmesi iin bir zm olarak grlebilir. Bu
amala niversite ve sektr iletmeleri arasnda rencilerin staj olanaklar ve eitim
dneminde pratik uygulama bilgilerini gelitirme amal almalarn yakn ibirlii
faydal olacaktr. Bu sre ayrca iletmelere istedikleri nitelikte rencileri seme
frsat da sunacaktr.

5.11. lde Sektr Oluturan letmeler Arasnda Koordinasyonun Yetersizlii

Afyonkarahisarda termal turizm sektrn oluturan iletmeler arasnda fiyat,
pazarlama faaliyetleri, suyun kullanm ve dier konularda bir btnlk ve uyum
bulunmamaktadr. lde ATTDin (Afyonkarahisar Termal Turistik ve Otelciler ve
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


407
letmeciler Dernei) 2006 ylnda kurulmu olmas koordinasyonu salayacak bir
merkez iin ilk admdr. Ayrca yerel kamu idaresinin de bu konuda sivil oluumlara
destek olmas gereklidir.

Afyonkarahisara corafi yapsnn salad bir zenginlik olan termal kaynaklar ilin
turizm sektrnn yaplanmasnn temelini oluturmaktadr. Afyonkarahisar mevcut
durumu ile lkemizde gelime aamasnda olan termal turizm asndan iyi dzeyde
saylan iller arasnda yer almaktadr. Ancak Avrupadaki benzerleri ile
karlatrldnda maalesef hem lkemiz hem de il dzeyinde blgelerimiz termal
turizm asndan sahip olunan doal kaynak potansiyeli ile kyaslandnda ok
gerilerde bulunmaktadrlar. Bu durumun olumasnn temel nedenleri arasnda termal
turizme yasal mevzuat asndan yeterli ilginin gsterilmemesi, planl geliim
planlarnn hazrlanmamas, zellikle i turizm talebinin kaynak kullanmna hamam
kltr ile yaklam ve termal kr merkezlerinde gerekletirilebilecek sosyal gvenlik
harcamalarnn karlanmas ile ilgili yasal dzenlemelerin yaplamam olmas
saylabilir. Bununla birlikte son dnemlerde termal turizm ile ilgili konularda olumlu
ynde gelimeler balam bulunmaktadr. zellikle merkezi idarenin termal turizme
bak asnn deimesi ve geliimi amal yasal dzeyde kanuni dzenlemelerde
iyiletirmeler yapmas, ayrca tevik uygulamalarn devreye sokarak zel sektr
termal turizm amal yatrma ynlendirmesi ve blgesel geliim planlar oluturmas bu
amal temel olumlu gelimeler olarak saylabilir. rnein Afyonkarahisar mer-Gecek
Termal Turizm Blgesinde son 10 yllk dnemde nitelikli konaklama st yapsnda
gzlemlenen art ve yatrmlar bunun bir sonucu olarak grlebilir. Bununla birlikte
yukarda saylan birok sebep hala mevcut bulunmakta ve zm beklemektedir. Bu
sorunlarn zm ancak ilgili taraflarn ortak koordinasyonu ile mmkndr. zellikle
gelecek planlarnn srdrlebilirlik ilkelerine gre oluturulmas baarya olumada
kritik unsur olarak grlmektedir.

6. KAYNAKLAR

T.C. Maliye Bakanl Afyonkarahisar Defterdarl, 2008. 2007 Yl Faaliyet Raporu,
Afyonkarahisar Defterdarl, 2008.
Afyonkarahisar Kltr ve Turizm l Mdrl, 2008. Konaklama statistikleri,
Afyonkarahisar.
Kltr ve Turizm Bakanl, 2007. Trkiye Turizm Stratejisi 2023 Eylem Plan 2007-
2013, T.C. Kltr ve Turizm Bakanl Yayn No: 3085, Ankara.
T.C. Resmi Gazete, 2004. 5084 Sayl Yatrmlarn ve stihdamn Teviki le Baz
Kanunlarda Deiiklik Yaplmas Hakknda Kanun. 06.02.2004. Say:25365.
Ankara.
zbek, T., 1991. Dnyada ve Trkiyede Termal Turizmin nemi. Anatolia: Turizm
Aratrmalar Dergisi, 2, (17-18), 15-29.
Yac, ., 2003. Turizm Ekonomisi, Detay Yaynclk, Ankara, 40.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


408




AFYON KOCATEPE NVERSTES
KAPLICA KR MERKEZ TEDAV UYGULAMALARI

TOKTA, H
1
., DEMRDAL, . S
1
., TREL, A
1
., EVCK, D
2
., KAVUNCU, V
1
.

1
Afyon Kocatepe niversitesi, Tp Fakltesi, Fiziksel Tp ve Rehabilitasyon A.D.
2
Ufuk niversitesi, Tp Fakltesi, Fiziksel Tp ve Rehabilitasyon A.D.

1. GR

Balneoterapi; yeralt termomineral suyun, gazn, amurun, kaynan kt yreye zg
iklim koullarnda banyo, ime ve inhalasyon yntemleriyle kr tarznda uygulanan bir
stimulasyon tedavisidir dolaysyla dolaysyla romatizmal hastalklarn tedavisinde
kullanlmaktadr (zer, 1994). Gnmzde balneoterapi, kaplca ve kr merkezlerinde
tedavi, koruma ve rehabilitasyon amalaryla kullanlmaktadr.

2. YNTEM

Afyon Kocatepe niversitesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon ve Kaplca kr merkezinde
2004 ve 2005 yllarnda kaplca tedavisi ve fizik tedavi uygulamalarna ait kaytlarn
dkm yaplmtr.

3. SONU

ki yllk dnemde kr merkezimizde toplam 2103 hasta (1407 kadn, 696 erkek)
tedaviye alnd. Kadn hastalarn ya ortalamas 48,82 (8-83), erkek hastalarn ya
ortalamas ise 48,93 (8-87) idi. Hastalarn aldklar tedavilerin dalm izelge 1 ve
2de tanlar ise izelge 3 te sunulmutur.

izelge 1. Uygulanan tedaviye gre hasta saylar.
Alnan tedavi Hasta Says
Kaplca 1804
Peloidoterapi 90
Masaj 747
Su ii egzersiz 248
Kara egzersizi 1676
Ek fizik tedavi 1829

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


409
izelge 2. Tan gruplarna gre hasta says dalm
No Hastalk grubu Say Yzde(%)
1 Ortopedik rehabilitasyon (artroplasti rehabilitasyonu,
apraz ba ameliyat sonras rehabilitasyon)
75 3,56
2 zole omuz lezyonlar (mpingement sendromu, rotator
cuff patolojileri
125 5,94
3 Romatolojik hast (RA,AS,Seronegatif sPA,Gut v.b.) 29 1,38
4 Nrolojik rehabilitasyon (Serebral palsi, hemipleji v.b) 20 0,95
5 Osteoartrit 776 36,90
6 Lomber Disk Hernisi, Mekanik bel ars 439 20,87
7 Yumuak doku romatizmalar (Fibromyalji, Miyofasiyal
Ar Sendromu v.b.)
515 24,49
8 Servikal Disk Hernisi, Mekanik boyun ars 124 5,90

4. TARTIMA

Kaplca krnde en ok uyguladmz tedavi termomineral su banyosudur ve 1804
hastamza verilmitir. Termomineral su banyosu mekanik, termal ve kimyasal etkileri
sayesinde arnn azaltlmas, hastalarn iyilik halinin ve yaam kaltitesinin artrlmas
gibi tedavi amalarmz yerine getirebilmemizi salayan bir balneoterapi yntemidir
(Nasermoaddeli vd., 2005). Kaplca kr bir kombinasyon tedavisi olarak
deerlendirildiinden (zer, 1994), kaplca banyosu, peloidoterapi, su ii egzersizi ve
masaj uygulanan hastalarmzn 1829una e zamanl fizik tedavi ajanlar da
uygulanmtr. Hastalarmzn en byk ounluu osteoartrit hastasdr. Osteoartrit
tedavisinde termomineral banyolarn faydal olduu gsterilmitir, ancak almalarn
metodolojik eksikliklerden dolay dier balneolojik uygulamalarn etkinliine ynelik
kesin kant bulunamamaktadr (Verhagen vd., 2007) ve ileri almalara ihtiya
duyulmaktadr. Kr merkezimizde kas iskelet sistemi hastalklarnn tedavisi amacyla
balneoterapi yntemleri, fizik tedavi uygulamalar ile su ii ve kara egzersizleri de
uygulanarak hastalarmza hizmet sunulmaktadr.

5. KAYNAKLAR

Nasermoaddeli A, Kagamimori S. 2005. Balneotherapy in medicine: a review.
Environmental Health and Preventive Medicine. July;10: 17179
zer (Usman) N. 1994. Kaplca Tedavisi. n: Romatizmal Hastalklar. Ed: Tuna N.
3.bask, Hacettepe Ta Kitaplk, 22942, Ankara.
Verhagen AP, Bierma-Zeinstra SMA, Boers M, Cardoso JR, Lambeck J, de Bie RA, de
Vet HCW, 2007. Balneotherapy for osteoarthritis. Cochrane Database of Systematic
Reviews, Issue 4. Art. No.: CD006864.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


410




BEL ARISI TEDAVSNDE AKUATK EGZERSZLERN
KLNK ETKNL: RANDOMZE KONTROLL ALIMA

DNDAR
1
., SOLAK,
1
., YT
1
., EVCK D
1
. ve KAVUNCU, V
1
.

1
Afyon Kocatepe niversitesi, Tp Fakltesi, Fiziksel Tp ve Rehabilitasyon Anabilim Dal,
Afyonkarahisar.

1. GR

Kara egzersizleri ve fizyoterapi bel ars tedavisinde kullanlan ana tedavi aralardr.
Klinik deneyimler akuatik egzersizlerin bel arl hastalarn tedavisinde avantajlar
olabileceine iaret etmektedir.

2. AMA

Bel arsnn tedavisinde akuatik egzersizlerin etkinlii ile kara egzersizlerinin
etkinliini karlatrmaktr.

3. HASTALAR VE YNTEM

almaya bel ars olan 65 hasta dahil edildi. Hastalar rasgele gnlk akuatik egzersiz
ve kara egzersizi tedavi protokollerini almak zere ikiye ayrld. Birinci grup (n:32,
akuatik egzersiz grubu) 4 haftalk periyotta toplan 20 gn boyunca her gn bir saat sre
ile mobilite, aerobik, kuvvetlendirme ve geveme egzersizleri programn aldlar. kinci
grup (n:33) yine 4 haftalk periyotta toplan 20 gn boyunca her gn bir saat sre ile kara
egzersizlerini uyguladlar. Deerlendirme parametrelerine balangta ve drt hafta
sonra bakld. Grsel anolog skala ile istirahat, hareket ve gece ars lld. Eklem
hareket akl inklinometre ve gonyometre kullanlarak lld. Hastan yaam
kalitesi ksa form 36 ile ve disabilite ise Oswestry bel ars disabilite anketi ile
deerlendirildi.

4. BULGULAR

Her iki grupta btn deerlendirme parametrelerinde anlaml iyilemeler tespit edildi
(p<0,05). Bununla beraber akuatik egzersiz grubunda oswestry bel ars disabilite
anketi ve ksa form 36nn fiziksel fonksiyon ve fiziksel fonksiyona bal rol
kstllklar alt gruplarndaki ilerlemeler istatistiksel olarak daha anlaml idi (p<0,05).


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


411
5. SONU

Su ii egzersizler bel arl hastalarn yaam kalitesi ve disabilite parametrelerinde kara
egzersizleri ile kyaslandnda anlaml olarak daha fazla iyileme salad.

6. KAYNAKLAR

Bartels EM, Lund H, Hagen KB et al. Aquatic exercise for the treatment of knee and hip
osteoarthritis. Cochrane Database Syst Rev 2007 Oct 17 (4): CD005523.
Munguia-Izquierdo D, Legaz-Arrese A. Exercise in warm water decreases pain and
improves cognitive function in middle-aged women with fibromyalgia. Clin Exp
Rheumatol 2007 Nov-Dec; 25 (6): 823-30.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


412





SU EGZERSZ PROGRAMI POSTMENAPOZAL
OSTEOPOROZU OLAN KADINLARDA DENGE VE YAAM
KALTESN ARTTIRIR

SOLAK .
1
, DNDAR
1
., AKIR T
1
., BABAOGLU S
1
., TOKTA H
1
.,
EVCK D
1
. ve KAVUNCU V
1
.

1
Fiziksel Tp ve Rehabilitasyon AD, Afyon Kocatepe Universitesi, Tp Fakltesi,
Afyonkarahisar, Trkiye

1. GR VE AMA

Akuatik evre, ars, kifozu ve denge bozukluu olan osteoporoz hastalar iin ek
faydalar sunabilir. Su ortam suyun kaldrma kuvveti, direnci, viskozitesi, hidrostatik
basnc, ss, trblans gibi zelliklerinden dolay egzersizlerin yaplmasnda avantajlar
salayabilir. Suyun kaldrma kuvvetinden dolay hastalar hareketleri daha kolay
yapabilirler. Su ortam dme korkusunu azaltr ve hastalarn egzersizlere uyumunu
arttrr. Ayrca suyun ss arttka ba dokusunun elastikiyeti artar ve hareket zorluu
eken hastalarn eklemlerini rahata hareket ettirmesine yardmc olur. Biz de
almamzda postmenapozal osteoporozu olan kadnlarda su ii ve kara egzersiz
programlarnn denge ve yaam kalitesi zerine olan etkilerini karlatrmay
amaladk.

2. GERE VE YNTEM

60 postmenapozal osteoporozu olan bayan su ii veya kara egzersiz gruplarna
randomize edildi. Su ii egzersiz grubundaki hastalar (n=30) her seans 1 saat olmak
zere haftada 5 seans 3 hafta boyunca fizyoterapist gzetiminde su ii egzersiz program
uyguladlar. Kara egzersiz grubundaki hastalar (n=30) her seans 1 saat olmak zere
haftada 5 seans 3 hafta boyunca evde kara egzersiz program uyguladlar. Her iki
program da srt ve bacak kaslarn glendirme ve denge egzersizleri ieriyordu. Her iki
gruptaki hastalara egzersiz programlarndan nce, egzersiz programlarndan sonra ve 2
ay sonra yaam kalitesini deerlendirmek iin Short Form 36 (SF-36) anketi ve dengeyi
deerlendirmek iin basamak testi uyguland.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


413
3. BULGULAR

Su ve kara egzersiz gruplarnn ortalama yalar srasyla 55.84.6 ve 564.1 idi. Su ii
egzersiz grubunda SF-36 anketinin tm blmlerinde anlaml art vard (p<0,05), 2 ay
sonraki deerlendirmelerde anketin 5 blmndeki art devam ediyordu. Kara egzersiz
grubunda sadece SF-36 anketinin fiziksel fonksiyon blmnde egzersiz sonrasnda
anlaml art saland (p<0,05). Su ii egzersiz grubunda basamak testinde egzersiz
sonrasnda hem sa hem de sol tarafta anlaml iyileme vard (p<0,05) ve sa taraftaki
anlaml dzelmenin 2 ay sonraki deerlendirmelerde devam ettii gzlendi. Kara
egzersiz grubunda basamak testinde egzersiz sonrasnda ve 2 ay sonrasnda ne sa ne de
sol tarafta anlaml dzelme saptanmad.

4. SONU

Kara egzersizi ile karlatrldnda, su ii egzersizler postmenapozal osteoporozu olan
kadnlarda dengeyi ve yaam kalitesini arttrmada daha etkilidir.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


414




DZ OSTEOARTT OLAN HASTALARDA KAPLICA VE
AMUR TEDAVLERNN ETKNL

EVCK D
1
., KAVUNCU V
1
., YETER A
2
., YGT I
1
.

1
Ufuk niversitesi, Tp Fakltesi, Fiziksel tp ve Rehabilitasyon AD, Ankara.
2
Afyon Kocatepe Universitesi, Tp Fakltesi, Fiziksel Tp ve Rehabilitasyon AD, Afyon.

1. AMA

Diz osteoartriti sk grlen dejeneratif bir eklem hastaldr. Deiik tedavi yntemleri
bulunmaktadr. Bu alma diz osteoartritinde kalplca ve amur tedavilerinin etkinliini
aratrmak iin planlanlmtr.

2. GERE VE YNTEM

almaya yalar 39-78 arasnda deien 80 diz osteoartriti olan hasta dahil edilmitir.
Hastalar 3 tedavi grubuna ayrlmlardr; Grup I (n=25) kaplca tedavisi, grup II (n=29)
amur tedavisi ve grup III (n=26) scak paket tedavisi. Tedaviler haftada 5 gn, gnde
bir kez, 20 dakika sreyle uygulanmtr. Hastalar ar, fonksiyonel kapasite ve yaam
kalitesi ynnden deerlendirilmilerdir. Ar deerlendirmesinde Grsel Analog Skala
ve Western McMaster Osteartrit Indeksi (WOMAC 0-4 skala) kullanlmtr.
Fonksiyonel kapasite WOMAC fonksiyonel kapasite ve WOMAC global indeks
kullanlarak llmtr. Yaam kalitesi Nottingham Salk Profili (NHP) testi ile
deerlendirilmitir. Hekim global deerlendirmesi ve hastalarn arsz yrme
mesafeleri de llmtr. Bu deerlere tedavi ncesi, tedavi sonras ve tedaviden 3 ay
sonra olmak zere 3 kez baklmtr

3. BULGULAR

GAS ve WOMAC ar deerlerinde 3 grupta da iyilemeler grlmtr: grup I
(p<0.001), grup II ve III (p<0.05). WOMAC fonksiyonel ve global indeksde de
iyilemeler olmutur; grup I (p<0.05), grup II (p<0.001) ve grup III (p<0.05). Yaam
kalitesi sonularnda ve arsz yrme mesafesi lmlerinde ise sadece kaplca ve
amur tedavi gruplarnda dzelme gzlenmitir.

4. SONULAR

Diz osteoartriti hastalarnda kaplca ve amur tedavileri etkin bir tedavi seeneidir

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


415




YETKNLK, YALANMA VE SOSYAL FAALYET OLARAK
TERMAL KAPLICALAR

DURSUN
1
, P

Afyon Kocatepe niversitesi Tp Fakltesi Psikiyatri Ana Bilim Dal


1. GR

Geliim bebeklikten lme dek sren, ok ynl ve karmak bir sretir ve kii geliim
srelerinin etkisini mr boyunca tar (Ccelolu, 1991, s.335). Geliim sreci aa
yukar biyolojik yapnn ve evre zelliklerinin birbirine karmas ve entegre olmasyla
ortaya kar. En nemli geliim teorilerisyenlerinden biri olan Erik Erikson (1950)
geliimin evrensel aamalardan olutuunu vurgular ve bu teorisine Psikososyal Geliim
Aamalar adn verir.

Bu aamalar;

1. Temel gven ya da temel gvensizlik (0-1y)
2. Bamszlk ya da Utan-phe (2-3y)
3. Giriim ya da Sululuk Duygusu (4-5y)
4. reticilik ya da Aalk Duygusu (6-12y)
5. Benlik zdelemesi ya da Rol bunalm (13-18y)
6. Yaknlk ya da Yalnzlk (19-25y)
7. reticilik ya da verimsizlik (26-40+)
8. Benlik Kaynam ya da kknlk (40+)

2. YETKNLK VE YALANMA SRECNCE FZKSEL DEKLKLER

Birok aratrma bireylerin 30 yandan sonra bedensel faaliyetlerinde yavalama
olduunu saptamtr. Merkezi sinir sisteminde nron kayplar, beyin arlnda
azalma, duyu organlarnda fonksiyon kayplar, kardiovascular, baklk sistemlerinde
ve kognitif ilemlerdeki deiiklikler yalln en nemli olumsuzluklardr (Santrock,
1997; Kowalski ve Westen, 2005). Tm bu deiimlere adapte olmaya almak,
(beyazlayan salar, kuruyan ve incelen deri, artan pigment says, krklklar,
sarkmalar, byyen burun ve kulaklar vb) zellikle Trkiye gibi gen nfuslu toplumlar
iin olduka zor. zellikle hafza, problem zebilme gibi kognitif alanlarda fonksiyon
kayb ok youndur.
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


416
Kognitif Alanda

Kronik bir rahatszl olmayan
Ev ilerinde baarl
Esnek kiilik zellikleri olan
Zeki elere sahip
Gemi deneyimlerinden genel olarak memnun
Beyin egzersizleri yapan bireyler daha az inaktif olur.

2.1 Yetikinlik ve Yalanma Srecince Duygusal ve Sosyal Deiiklikler

Eriksonun Benlik Kaynam ya da kknlk adn verdii bu aamada bireyler
gemi yaantlarn bir nevi muhasebesini yapar ve ona gre ya kaynam yaar ya da
kknlk hissederler. Kendilerinden grece memnun, tekrar gen olmak istemeyen,
birok fiziksel ve mental eksiklerine karn, kendilerini grm geirmi, deneyimli
yallar bu dnemi ok daha sorunsuz ve mutlu geiriyor (Santrock, 1997).

2.2. Yallkta Arkadalk ve Sosyal Zaman Paylam: Termal Terapi

Yallkta arkada sahibi olmak ruh salnn en nemli yordayclarndan biri olarak
kabul edilmektedir. Amerikada yaplan bir aratrmada yallarn en ok kimlerle, neyi
yaparken keyif aldklar sorulduunda arkadalaryla yaptklar faaliyetlerden aile
yelerine gre daha ok keyif aldklar ortaya kmtr. zellikle yallk dnemindeki
kadnlarn daha ok arkada edindikleri ve ok yakn olmasalar da birlikte turlara
gitmek, gezmek gibi ortak faaliyetler yaptklar saptanmtr. Bu tr arkadalklara
kincil arkadalklar denilmektedir (Santrock, 1997). Gerekten de, bugn zellikle
kaplca ve termal havuz olanaklar bulunan kadnlarn bu olanaklardan arkadalaryla
yararlandklarn ve bu eilimin giderek arttn grmekteyiz. Bu tr kaplca ve
termaller, yalln getirdii fiziksel rahatszlklar (Kan basnc, kas ar ve szlar,
obesite, astm, diyabet, ba ars, kanser eitleri, gz hastalklar ve tansiyon gibi)
gidermekle kalmyor ayn zamanda giden kiiler arasnda sosyallemeyi, kiiler aras
iletiimi artryor ve kendisi terapi yntemi olarak benimseniyor. Bu hizmetlerden
faydalanan bireylerin kendilerine gvenleri artyor, paylamda bulunuyor, tm terapi
eitlerinin odak noktas olan umudu salyor (%30 iyileme etkisi). Mineral tuzlarn ve
dier elementlerin deriye nfuzu ile zaten bir terapi ekli olan kaplca turizminin
istatistiksel etkisi geliim ve kiiler aras etkileim balamnda henz allm bir konu
deil ancak yaygnlamasyla birlikte nmzdeki yllarda almalarn geleceini
dnlmektedir.

3. KAYNAKA

Ccelolu, D. (1991). nsan ve Davran. stanbul:Remzi Kitabevi
Kowalski, R. & Westen, D. (2005). Psychology (4th ed.). USA: John Wiley & Sons, Inc.
Santrock, J.W. (1997). Life-span Development. (6th ed.). USA: McGraw-Hill
Companies Inc.


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


417




AFYONKARAHSAR L SICAK SU KAYNAKLARINDAN
ZOLE EDLEN Gr(-) BASLLERN TANIMLANMASI

ISOLATON AND IDENTIFICATION OF Gr(-)THERMOPHILIC
BACILS FROM HOT SPRINGS IN AFYONKARAHISAR

ERCAN-AKKAYA, S
1
. ve KIVAN M
2
.

1
Anadolu niversitesi Fen Fakltesi Biyoloji Blm. Eskiehir
sedaercanakkaya@gmail.com
2
Anadolu niversitesi Fen Fakltesi Biyoloji Blm. Eskiehir
mkivanc@anadolu.edu.tr

ZET
Ekstrem termofiller, jeotermal, endstriyel, biyolojik aktiviteler yada gne etkisi ile
stlm alanlarda 55-85
o
C arasnda gelime gstermektedir. lkemiz ok sayda scak su
kaynana sahiptir Bizim almamzda Afyon ilinde bulunan Gazlgl(74
o
C), ve
mer(92
o
C), kaplcalarndan scak su rnekleri alnm, 60-75
o
Cde Thermus besi
ortamnda gelime gsterebilen 6 adet Gr(-) aerobik bacil izole edilmi, bu bakterilere
biyokimyasal testler, SDS-PAGE analizleri ya asiti analizleri, eker testleri ve enzim
testleri uygulanarak, trlerin identifikasyonu ve enzim profillerinin belirlenmesi
almalar yaplmtr. zole edilen sulara uygulanan testler sonucunda, alkalin fosfotaz,
esteraz (C4), esteraz lipaz (C8), asid fosfotaz, naftol-AS-BI- fosfohidrolaz, -glukozidaz,
-glukozidaz enzimlerinin yksek oranda bulunduu tespit edilmitir,. zolatlarn
Thermus, Meiothermus cinslerine ait olduu saptanmtr.
Anahtar Kelimeler: Gr(-) Bacil, Thermus, Meiothermus, Termofilik enzim

ABSTRACT
Extreme thermophilles are organisms growing at elevated temperatures and
typically associated with solar, geothermaly, industrially or biologically heated
environments These develop generally at temperatures, 55-85
o
C. Our country
also have many hot spring In this study Gr(-) six thermophillic aerobic bacteria,
growing optimally at 60
o
C and 75
o
C in Thermus medium, were isolated from
Gazlgl(74
o
C) and mer(92
o
C) hot springs. Then these isolates were identified
according to nutritional charecteristics, total protein profiles and cellular fatty
acid profiles. were also investigated. Bacterial diversity and their enzyme
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


418
activities were investigated and alkalin fosfotaz, esteraz (C4), esteraz lipaz (C8),
asid fosfotaz, naftol-AS-BI- fosfohidrolaz, -glukozidaz, -glukozidaz enzymes
were founded high level. These isolates were determinated as Thermus and
Meiothermus genus.
Keywords: Gr(-) Bacil, Thermus, Meiothermus, Tehrmophilik enzyme

1. GR

Bizim yaam koullarmzdan olduka farkl artlarda yaayan ekstrem canl
gruplarndan biri olan termofilik bakteriler son yllarda olduka youn ilgi duyulan
aratrma odaklarndan biri olmutur. Pek ok canl grubunun yaayabilmesinin
imkansz olduu scaklklarda bile bu canllarn enzimlerini kullanabilmeleri ve
yaamlarn srdrebilmeleri aratrmaclar bu konuda almalar yapmaya
yneltmitir.Son yllarda dnyamzda solfatarik alanlar ve hidrotermal kuyular gibi
eitli jeotermal alanlardan aerobik termofillerin izolasyonlar yaplmaktadr (Baker,
vd., 2001).

Doadaki btn organizmalar hcre yaplarnn farkllna dayanlarak, Archaea,
Eubacteria ve Eukarya olarak byk gruba ayrlrlar. (Beldz, vd., 2003). Hem
Archaea hemde Bacteria gruplarn oluturan termofiller ise, gnele snm sahalar,
jeotermal alanlar, endstriyel yada biyolojik olarak stlm kaynaklar gibi yksek
scaklklarda byrler. Bu mikroorganizmalar genellikle bir dereceye kadar serbest
olarak yaylsalar da, termofiller (35-70
o
C), ekstrem termofiller(55-85
o
C),ve
hipertermofiller(75-113
o
C) olarak kategoride gruplandrlrlar (Beffa, vd., 1996).

Genellikle jeotermal alanlarda yaylm gsteren mikroorganizmalarn byk ksm H,
Fe, S bileiklerini indirgeyerek yaamn srdren litotroflardr (Hugenholtz, vd.,1998).
Organik atklarn aerobik artlarda paralanmas ile snm (65-80
o
C), kompostlar
iinde ise Bacillus ve Thermus trlerine rastlanmtr (Baker, vd., 2001). Prokaryot
canllarn 55-60
o
C arasnda yaayabilenleri byk bir eitlilie sahiptir. Bilinen
termofillerin %80i 1980den sonra tanmlanmtr. Yzyln sonlarnda da termofiller
zerine yaplan aratrmalar artmtr (Jacop, K. Kristjansson, 1995).

Scakln 53-86
o
C, pH deerlerinin 7.0-8.0 arasnda deitii ortamlarda aerobik
olarak geliebilen spor oluturmayan, gram negatif basillerden olan, sar, krmz,
turuncu, renksiz koloniler oluturan Thermus trlerine rastlamak mmkndr. lk
Thermus yelerinden olan T. Aquaticus 1960da Brock ve Freezen tarafndan
tanmlanmtr (Welch, S.G., Williams, R.A.D., 1995).

Gnmzde termofiller ve hipertermofiller, biyolojik snflandrma almalarnn
yannda geni bir aratrma alanna sahiptir (Madigan,vd., 2000). Bu m.o larn
dierlerinden fark enzim ve protein zellikleri sayesinde ekstrem artlara olduka
dayankllk gsterebilmeleridir (Shap, R. ve Williams, R., 1992) Bilinen enzimler
iinde en yaygn olan T.aquaticustan izole edilen DNA polimeraz dr (Madigan, vd.,
2000). Bilim dnyas ekstrem artlar altndaki enzimlerin dayanklln henz yeni
kefetmeye balamtr. Proteinlerin biyokimyasal ve fiziksel yapsn anlamamz iin
yaplan bilimsel almalar protein biyokimyas, dayankll ve krlmas gibi konular
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


419
daha iyi anlamamz salamtr. (Shap, R. ve Williams, R., 1992). Ancak gnmzde
laboratuar ortamnda termofil mikroorganizmalarn kltre alnmas ve identifikasyonu
ile ilgili yaynlanm almalarda mevcut mikroorganizmalarn varlnn % 1 den daha
aznn izole edildii, pek ok mikroorganizmann ise geleneksel byme ortamlarnda
byyemedikleri bildirilmitir. (Beffa, vd., 1996; Hugenholtz, vd.,1998).

lkemiz pek ok jeotermal kaynaa sahiptir. ller bankasnn yaynlam olduu bir
almada resmi kaytlara gre, lkemizde 134 adet jeotermal saha bulunmaktadr
(Anonim, 2001). Bu kaynaklarn pek ok termofillik bakteriyi barndrd
dnlmektedir. Buna ramen lkemizde bu komnitelerin karakteristiklerini
belirlemek iin yaplm ok sayda alma bulunmamaktadr. Bizim almamzda
termal kaynaklardan izole edilen Gr(-) aerobik basillere, biyokimyasal testler, SDS-
PAGE analizleri ya asiti analizleri, eker testleri ve enzim testleri uygulanarak, trlerin
identifikasyonu ve enzim profillerinin belirlenmesi almalar yaplm, termal
sahalarn enerji ve turizm bakmndan nemli olmasnn yannda sahip olduklar
biyolojik eitlilik ve bu eitliliin biyoteknoloji asndan nemi de anlatlmaya
allmtr.

2. MATERYAL VE YNTEM

Aratrmada Afyon ilinde bulunan Gazlgl(74
o
C), ve mer(92
o
C), kaplcalarndan
scak su rnekleri alnm, termos iine konulan, 250 ml lik vidal kapakl ieler ayn
gn laboratuara getirilerek incelemeye alnmtr (Beldz, vd., 2003; Beffa, vd., 1996).

Scak su rnekleri 250 ml erlenler iine konulan 100 ml lik Thermus besi ortamnda
(Medyum 74), 60-75
o
Cde pH 7,5de inkbe edilmitir (Hugenholtz, vd., 1998; Holt,
vd., 2000; Ballows, vd., 1992).

Byme grlen kltrlerden Medyum 74 plaklarna 0,1 ml rnek aktarlm 60
o
Cde
optimum byme gsteren 6 adet koloni seilmi, gram boyama, indol, citrat, nitrat
redksiyonu, katalaz, H
2
S retimi, re hidrolizi, 37,65,75
o
Cde ve pH 5 ve 6 da
byme ve antibiyotiklere diren aktivitesini saptama testleri uygulanmtr (Devrim,
., ve Ozan, A., 1999; Tamer, A., vd., 1989).

SDS-PAGE protein analizleri iin, izole edilen protein ztleri % 12 lik SDS-
Poliakrilamid jele yklenmi, nce 80 daha sonra 120 volt. akmda protein yrtme
ilemi tamamlanmtr (Devrim, ., ve Ozan, A., 1999 ; Ertan, H., ve Arda, N., 1999;
Sambrook, J., vd., 1989).

Bant oluumu tamamlandktan sonra jel Coomassie boyama teknii ile boyanarak
grlen bantlarn protein arlklar UV Band Map program ile saptanm,
deerlendirmeleri yaplmtr (Ertan, H., ve Arda, N., 1999 ; Sambrook, J., vd., 1989).

API-ZYM kiti ile enzim ieriklerinin saptanmas, Thermus agar besi ortamnda 24 saat
70
0
Cde ve nutrient agarda 24 saat 60
0
Cde gelitirilen kltrlerden alnarak 2 ml
hacimdeki distile suda sulandrlan rneklerin younluu 5-6 McFarlanda gre
ayarlanm, API-ZYM kiti ile enzim ierikleri saptanmtr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


420
Ya asidi analizi iin, kltrler 70
o
Cde 24 saat de, pembe renk oluturan

101 numaral
Gr(-) u ise 60
o
Cde 24 saat Thermus Agar zerinde gelitirildikten sonra ya asidi
analizi iin hazrlanmtr. Hazrlanan ve 40 g olarak tartlan her bir kltr,
saponifikasyon, metilasyon ve ektraksiyon basamaklarndan sonra, ya asitleri elde
edilmi, ayn artlar altnda analizleri laboratuvarmzda yaplan standart sular ile
kyaslanarak identifikasyon almalar tamamlanmtr (Nazina, T.N., vd., 2001;
Markosian, S., vd., 2000; Ferreira, A., vd., 1999).

3. BULGULAR

Termal kaynaklardan izole edilen 6 adet sua uygulanan biyokimyasal testler sonucunda
elde edilen veriler izelge.3.1de gsterilmitir. Yaplan deerlendirmeler sonucu, elde
edilen 6 izolatn tamamnn gram negatif, indol negatif, sitrat ve katalaz pozitif zellii
gsterdii saptanmtr. Farkl scaklklarda byyebilme testlerinde 101 numaral su
75
O
Cde byme gstermemitir. pH 5 ve %2 tuz konsantrasyonunda gelime
olmamtr. eker testlerinde, glikoz, maltoz, sakaroz ve salicinin btn sular
tarafndan kullanld saptanmtr.

101 numaral rnekte anaerobik byme gzlenmemi, dier sularda zayf reme
saptanmtr. Streptomicin, chloramfenicol, vancomicin ve neomicin antibiyotiklerinde
reme tesleri yaplm, hibir rnein reme gstermedii saptanmtr (Huber, R., vd.,
1987).

Yaplm benzer almalarda da T. thermophillus ve buna akraba trlerin, Ph 6-10,
scaklk 60-75
O
C aralnda gelime gstermekte olup maksimum 80
O
Cde
geliebildii bildirilmitir T. brockianusun T. aquaticus ile birlikte bulunduu, sar
pigment oluturduu, mikroskobik incelemede ksa ubuklar eklinde gram negatif
olarak grnd, medyum 74 plaklar zerinde geni koloniler oluturduu, fruktoz,
galaktoz ve trehaloz da iyi, glikoz ve galaktoz da zayf gelime gsterdii, kazeini
hidrolize ettii bildirilmitir (Ralph, vd., 1995).

Bizim almamzda izole ettiimiz kolonilerimizden, 101 numaral rnek koyu pembe
dierleri ak ve koyu sar tonlarndadr. Antibiyotik direnci gstermemeleri, ayn
scaklkta bulunabilen archaea trlerine dahil olmadklarn gstermektedir. Ayrca tm
sular gram negatiftir ve katalaz pozitiftir, ayn artlar altnda geliebilen bacillus trleri
ise, sporlu gram pozitiftir, kat besi yerinde beyaz koloniler oluturur (Huber, R., vd.,
1987).

Mikroorganizmalar yaamlarn srdrebilmek iin evresel artlara adaptasyonlarn
salayan eitli enzimlere sahiplerdir. Gnmzde scak su kaynaklar zerinde gelien
termofiller ile ilgili pek ok alma yaplmaktadr. Bu almalarn ou yksek
scakla diren gsteren termofil enzimlerin aratrlmas zerinedir. Son yllarda
bakteriyal kaynaklardan 2400n zerinde endonkleaz enzimi identifiye edilmi, bu
enzimlerin 220sinin farkl zellik gsterdii ve bu enzimlerin zellikle Thermus ve
Bacillus sterarothermophillus trlerinden izole edildii bildirilmitir (Welch, S.G., ve
Williams, R.A.D., 1995).


5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


421
izelge 3.1. Gram negatif sularn biyokimyasal test sonular.
101 331 333 335 337 385
Hcre boyutu m 6-7m 3-4m 2 m 2-3m 4-5m 2-2.5m
Koloni zellii
Turuncu-
effaf-mat
Ak sar Koyu sar Koyu Koyu sar
Gr boyama - - - - - -
ndol - - - - - -
Sitrat - - - - - -
Nitrat - - + - + +
Katalaz + + + + + +
re + - - - + +
37
o
C - - - + - -
65
o
C + + + + + +
75
o
C - + + + + +
PH-5 - - - - - -
PH-6 + + + + + +
NaCl-%1 + - + + + +
NaCl-%2 - - - - - -
Glikoz + + + + + +
Laktoz + + + - + +
Maltoz + + + + + +
Sakaroz + + + + z +
Fruktoz - - - - + -
Salicin + + + + z +
Rafinoz + - + z z -
Galaktoz + z z + + +
Opt. pH 7 7 7 7 7 7
Opt. Scaklk 60 75 75 75 75 75
Anaerobik by. - z z z z z
+: %90 yada daha fazla su pozitif sonu, -:%10 negatif Negatif sonu, d: %11-89
pozitif sonu, Z: zayf reme. zole edilen sular, izolasyon yerine gre kodlanmtr.
Gazlgl 101, merli, 331, 333, 335, 337, 385

Bizim almamazda izole edilen alt adet termofilik bakteri izolatna eitli enzimlerin
testleri uygulanm, bunlardan ok youn oranda bulunanlar tespit edilmitir (izelge
3.2)

almamzda izolatlarmzn tamamnn alkalin fosfotaz, esteraz (C4), esteraz lipaz
(C8), asid fosfotaz, naftol-AS-BI- fosfohidrolaz, -glukozidaz enzimlerini ok youn
oranda rettikleri saptanmtr.

5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


422
Yksek scaklklara adapte olmu Thermus trlerinin sahip olduu enzimler
mezofillerin enzimlerine gre scakla daha dayankldr. Bilinen enzimler ierisinde en
yaygn olan T. aquaticus dan izole edilen Taq DNA Polimerazdr(Madigan, vd., 2000).
Thermal dayanklla sahip enzimler ise unlardr; Laktat dehidrojenaz, Malat
dehidrojenaz, zositrat dehidrojenaz, 3-izopropanol dehidrojenaz, Ferrodoksin, GALP
dehidrojenaz, L-alanin dehidrojenaz, NADH dehidrojenaz, NADH oksidaz, Katalaz,
Superoksit dismutaz, Sitokromlar, tRNA metil transferaz, RNA polimeraz, DNA
polimeraz, Proteaz, Amilaz, Glikozidaz, Pullulanaz, Alkalin fosfotaz, Ribonkleaz,
Asparginaz, norganik fosfotaz, ATPaz, DNA endonukleaz, Anthranilat sentetaz,
Enolaz, Fumaraz, Tripton sentetaz, D-Ksiloz isomeraz, Aminoailsentetaz, CoA
sentetaz, DNA ligaz (Da Costa, M.S., 1995).



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


423
izelge 3.2. Gr(-) rneklerde tespit edilen enzimler ve younluk dzeyleri.
No Enzim 101 331 333 335 337 385
Control
1 Alkalin fosfotaz +++ +++ +++ +++ +++ +++
2 Esteraz (C4) +++ +++ +++ +++ +++ +++
3 Esteraz lipaz (C8) +++ +++ +++ +++ +++ +++
4 Leusin arilamidaz + +++ + ++ +++ +++
5 Asid fosfotaz +++ +++ +++ +++ +++ +++
6 Naftol-AS-BI- fosfohidrolaz +++ +++ +++ +++ +++ +++
7 -galaktozidanidaz +++ +++
8 -glukozidaz +++ +++ +++ +++ +++ +++
9 -glukozidaz +++ +++ +++ +++ +++
Enzimin miktar deerleri (+-Minimum, +++-Maksimum)

Enzimler zerine yaplm ok sayda alma bulunmaktadr. Thermal kaynaklardan
izole edilen Thermus cinsleri ile yaplm bir almada, 152 restriksiyon endonukleaz
enzimi varl aratrlm, 27 izolatta TaqI izoizomerin varl ve bunlarda 6 adet suta
bulunan enzimin ise farkl olduu saptanmtr(Welch, S.G., vd., 1998). Dier bir
almada ise farkl Thermus trlerinden izole edilen iki farkl TaqI endonukleaz, E.coli
iine klonlanm, saflatrlm ve zelliklerini belirleme almalar yaplmtr. zole
edilen tsp321in scaa daha direnli olduu, 90
0
Cde aktivitesini srdrd
bildirilmitir(Cao, W., vd., 1998).

zole edilen alt adet Gram (-) izolatn ve referans olarak kullanlan sularn ya asidi
analiz sonular izelge 3.3 ve3.4 de verilmitir.

ncelenen sularn tmnde 13:0 iso ya asidi deerleri birbirine yakn oranda
saptanmtr. Bu ya asidi kontrol olarak kullandmz on adet bakteriden T.
igniferrae 12460 haricindeki btn sularda biribirine yakn deerlerde saptanmtr
15:0 so en yksek 101, 15:0 anteiso en yksek 385 numaral suta, 16:0 so en yksek
333 numaral su, 16:0 en yksek 331 numaral suta, 17:0 so en yksek 385 numaral
suta, 17:0 anteiso en yksek 385 numaral suta saptanmtr. 101 numaral izolatmzn
kontrol olarak kullandmz bakterilerimizden, T. thermophillus HB27, T. ruber, T.
oshima CB-I, T. igniferrae 12460, T. thermophillus IB21e 15: iso ya asidi oran
bakmndan benzer zellikte olduu tespit edilmi, 16:0 iso deeri ise, T. ruber, T.
thermophillus HB27, T. thermophillus IB21 ile benzer bulunmutur.17:0 iso ve anteiso
deerleri ise, T. ruber ve T. igniferrae 12460 ile benzerlik gstermitir.

Yaplan Ya asidi analizi ve SDS-PAGE analizi almalar iin Thermus brockianus
YS38, Thermus thermophillus HB27, T. oshimai CBI, T.igniferrae 12460,
T.thermophillus IB21, T. filiformis Wai , T.oshimai SPS8, T.brockianus Ys30,
T.aquaticus Ysq, T.thermophillus HB8, T.antraknikiani 12462, T.filiformis Tok22,
T.aquaticus Ys48, T.brockianus Ys34. sular referans olarak kullanlmtr. SDS-PAGE
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


424
analizi sonular UV Band Map program kullanlarak deerlendirilmi, soy aac
karlmtr (ekil 3.1).

izelge 3.3. Gr(-) Basillerde ya asidi analizi sonular.
Ya asidi 101 331 333 335 337 385 T.rub Hb27 Ysq Tok22
11:0 so 0,36 0,21 0,17
13:0 so 0,60 0,77 0,54 0,46 0,93 0,32 0,80 0,66 0,25
13:0 3OH 1,25
14:0 so 1,21 1,82 1,03 0,60 1,44 0,53
14:0
anteiso
0,73
14:0 0,48 0,35 0,23 0,25 0,35 0,30 1,67 0,34
15:0 so 44,43 31,82 22,77 23,28 47,16 17,87 53,57 44,48 28,6 12,86
15:0
anteiso
2,36 3,07 3,15 4,08 6,11 3,89 4,76 3,57 1,95 22,88
15:1 so F 1,11 1,41
15:1 w8c 0,21
16:1 w9c 0,29
16:0 so 2,36 5,85 24,44 8,65 3,63 16,08 2,78 2,41 7,14 1,23
16:0 14,29 17,55 7,30 7,09 5,22 8,22 2,46 8,57 26,5 5,26
Iso17:1w9c 3,03 3,60
so7:1w10c 7,99 0,38 2,66 0,22 3,57 1,41
17:0 1,65 0,69 0,76 0,81 0,74 0,65
17:0 so 24,59 28,27 30,28 43,24 29,22 40,37 22,37 32,65 30,2 2,01
17:0
anteso
2,82 2,53 5,14 5,65 4,97 8,38 2,69 2,60 1,48 32,08
17:0so OH 1,14 0,40 1,54
17:1 w6c 0,46
17:1 w8c 0,47
18:0 1,57 2,68 0,30 0,22 2,38 1,09
18:0 so 1,26 0,84 1,44
Sum nFtr 4 0,44 0,52 0,17 1,58



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


425
izelge 3.4. Referans olarak kullanlan termus sularnn ya asidi analizi sonular
Ya asidi Ys48 wai Hb8 Ys34 Sps8 cb 12460 Ib21 Ys30
11:0 so 0,22 0,10 0,11
13:0 so 0,72 0,37 0,55 0,35 0,98 2,25 0,74 0,63
13:0 3OH 2,46
14:0 so 0,25 0,74 3,10 3,01 0,44 0,33 0,58 1,61
14:0 0,39 0,32 0,40 0,62 0,42 0,85 1,46
15:0 so 38,65 16,92 22,11 17,92 19,20 48,12 54,76 40,20 35,61
15:0 anteiso 4,85 15,25 8,84 2,46 6,36 3,24 3,47 2,32 1,93
16:0 so 1,48 5,86 21,73 46,91 20,78 1,66 1,14 2,80 10,40
16:0 6,55 4,18 3,65 4,56 7,26 6,97 6,03 10,42 8,23
so 17:1w10c 1,28 0,67 0,25 0,77 0,43 2,56 0,38 2,12
17:0 0,71 0,29 0,39 0,90 0,40 1,36
17:0 so 39,73 30,20 29,19 19,37 30,46 33,50 23,55 32,51 35,13
17:0 anteso 3,86 23,67 2,40 9,47 2,26 1,47 1,92 2,17
17:0 so 3OH 0,12 0,19
18:0 0,75 1,51 0,59 1,00 0,87 1,88 3,78 0,73
18:0 so 1,42 0,53
18:3 w6c 0,39
18:1w9c 0,34 0,33
Sum n Ftr 4 0,14



5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


426


ekil 3.7: SDS PAGE jel analizi sonularnn dendogram yaplarak deerlendirilmesi

Tm veriler deerlendirildiinde ise, izole ettiimiz alt adet suun Thermus ve
Meiothermus cinslerine ait olduklar saptanmtr (izelge 3. 5).

izelge 3.5 Test sonularnn genel deerlendirilmesi
rnek No Biyokimyasal test Ya asidi analizi
101 Meiothermus Meiothermus
331 Thermus
333 Thermus T. aquaticus
335 Thermus T. aquaticus
337 Thermus T. aquaticus
385 Thermus T. aquaticus

4. SONULAR

Termal kaynaklar ynnden son derece zengin olan lkemizin biyolojik zenginliklerinin
aratrlmas ve bunlardan verimli ekilde yararlanlmas amacyla hazrladmz
almamzda, Afyonkarahisar li Gazlgl ve mer kaplcalarndan scak su rnekleri
alnm ve termofilik eitlilik belirlenmeye allmtr. Thermus ve Meiothermus
cinslerine ait olduu saptanan izolatlarmza enzim testleri de uygulanmtr. Bu testler
sonucunda varln tespit ettiimiz enzimlerin olduka yksek scaklklarda
bozulmadan kalabildii ve gnmzde ticari olarak kullanld bilinmektedir. rnein
Alkalin fosfotaz, yksek hassasiyetle alan enzimlerin etiket yerlerinin
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


427
belirlenmesinde, esteraz, ester sentezinde, -glukozidaz, niastann hidrolizi srasnda
aa kan oligosakkaritlerin paralanmasnda kullanlmaktadr.

Biyolojik eitlilik asndan son derece zengin olan lkemizde sadece yer stndeki su
kaynaklarnda deil yer altndaki kaynaklarmzda da olduka zengin bir yaam
potansiyelinin olduu bilinmeli ve bu potansiyel verimli olarak deerlendirilmelidir.

5. KAYNAKLAR

Baker. G.C., Gaffer. S., Cowan. A. D., Suharto. A.R., (2001). Bacterial Community
Analysis of Indonesian Hot Springs. Fems Microbiology Letters 200:103-109
Beldz. A.O., Dlger.S., Demirba.Z., Ertrk.., (2003) Anoxibacillus gonensis sp.
nov., thermophilic, xylose-utilising, endospore-forming bacterium, International
Journal of Systematic and Evalutionary Microbiology, 53, 1315-1320
Beffa. T., Blanc. M., Lyon.P.F., Vogt. G., Marchan.M., Fscher.L.J., (1996). Isolation
of Thermus Strains from Hot Compost (60 to 80
o
C). Applied Environmental
Microbiology, 62:1723-1727
Hugenholtz, P., Ptulle,C., Hersberger. K.L., and Pace. N.R., (1998) Novel Division
Level Bacterial Diversity in a Yellowstone Hot Sipring. Journal of Bacteriology,
180:366-376
Jacob K. Kristjansson. (1995)., Thermophillic bacteria. Technological institute of
Iceland and Universty of Iceland. Reycyavic, Iceland
Welch, S.G., ve Williams, R.A.D. (1995). Taq52 I, a novel and thermostable type II
restriction endonuclease from the genus Thermus, recognising the pentanucleotide
sequence GV(A or T) GC and celeaving DNA between the first and second bases of
the recognition sequence: G C(A or T)GC, Nucleic Acid Research, 23, 4573-4575.
Madigan, M.T., Martinco, J.M. ve Parker, J., (2000).Procaryotic diversity the Archaea.
Brock Biology of Microorganisms, (Ed: Corey, P.F.) 546-571
Shap, R., Williams, R., (1992). Biotecnology Handbooks. Salisbury, Wiltshire,
England.
Anonim., ller Bankas., Kaplcaya Sahip Balediyeler Birlii (2001).
Holt.G.J., Kriger. N.R., Sneatra. P.H.A., Stanley. J.T., Williams. S.T., (2000). Bergeys
Manuel of Determinatif Bacteriology. Ninth Edition
Ballows. A., Trper. H. G., Dworkin. M., Harden. W., Scleifer. K-H., (1992). The
Prokaryotes Second Edition. Springer-Verlag.
Devrim. ., Ozan. A., (1999). Isolation and Optimization of Conditional of
Thermophillic Bacteria from Turkish Soil and Hot Springs. Ortadou Teknik
niversitesi.Biyoloji Blm Yksek Lisans Tezi.
Tamer.A.., Uar.F., nver.E., Karaboz.., Bursalol.M., Oultekin.R., (1989).3-4
Snf Laboratuvar Klavuzu. Anadolu niversitesi, Yayn No:74. s:81-90
Biyoteknolojide termofilik ve Halofilik Bakteriler. (2002). Ege niversitesi Bilim-
Teknoloji Uygulama ve Aratrma Merkezi(EBLTEM) s.20
Ertan. H., Arda. N., (1999). Proteinlerin izolasyonu ve saflatrlmas. Molekler
biyolojide kullanlan yntemler. Nobel Tp Kitapevi 1999 s:115-183.
Sambrook. J., Fritsch. E.F., Maniatis. T., (1989). Molecular Cloning A Laboratory
Manual. Cold Spring Harbour Labrotory Prees.
Nazina, T.N., Tourova, T.P., Poltaraus, A.B., Novikova, E.V., Grigoryan, A.A.,
Ivanova,A.E., Lysenko, A.M., Petrunkaya, V.V., Opisov, G.A., Belyaev, S.S. ve
5th World Water Forum stanbul 2009
TERMAL VE MADEN SULARI KONFERANSI 24-25 Nisan 2008


428
Ivanov M.V., (2001). Taxonomic study of aerobic thermophillic bacilli: description
of Geobacillus subterraneus gen. Nov., sp. nov.and G. Uzenensis sp. nov. from
petroleum reservoirs and transfer of Bacillus stearothermophillus, B.
thermocatenulatus, B. thermoleovarans, B.kKaustophillus, B. thermoglukosidasius
and B. thermodenitrificans to Geobacilus as the new combinations G.
stearothermophillus, G. thermocatenulatus, G. thermoleovarans, G. kaustophillus,
G. thermoglukosidasius and G. Thermodenitrificans. IJSEM., 51, 433-446.
Markosian, S., Becker, P., Markl, H. ve Antranikian, G., (2000). Isolation and
charecterization of lipid- degrading Bacillus thermoleoverans IHI-91 from an
icelandic hot spring, Extremophilles, 4, 365-371
Ferreira, A. M., Wait, R., Nobre, M. F. ve Da Costa M. S., (1999). Charecterization of
Glycolipids from Meiothernus spp. Microbiology., 145, 1191-1199
Huber, R,. Kristjonson, J.K. ve Steter, K.O., (1987). Ptyobaculum gen. Nov.,a new
genus of neutrophilic, rod shaped archaebacteria from continental solfatars growing
optimally at 100
o
C, Arch Microbiol, 149, 95-101
Ralph A.D. Williams., Kelvin E. Smith., Simon G., Welch., Janice Micallef., Richard J.
Shap., (1995). DnA Relatedness of Thermus Strains, Description of Thermus
brockianus sp. Nov., and Proposal To Reestablish Thermus thermophilus (Oshima
and Imahori). IJSB. July , p. 495-499
Huber R, ve Steter K.O. (1994). The Order Thermoprotales. Prokaryotes. Prokartotes
(Ed: Balows A., Trper H.G., Dworskin M., Harder W., Schleifer K.H.), Springer-
Verlag New York., 677-683.
Welch, S.G., ve Williams, R.A.D., (1995). Taq52 I, a novel and thermostable type II
restriction endonuclease from the genus Thermus, recognising the pentanucleotide
sequence GV(A or T)GC and celeaving DNA between the first and second bases of
the recognition sequence: G C(A or T)GC, Nucleic Acid Research, 23, 4573-4575.
Da Costa, M. S., (1995). The cell wall and lipids of Thermus (Ed: Sharp R., Williams
R.), Plenum Press, New York., 143-153.
Colacino, F. ve Crichton R.R., (1997)., Enzyme thermostabilization: the state of the art.
Biotechnology and Genetic Engineering Reviews, 14, 211-271
Welch, S.G., Al-Awadhi, S. ve Williams, R.A.D., (1998). soschizomers of the
restriction endonuclease TaqI (T/CGA) requiring different metal ion concentrations
and having a range of thermal stabilities from Thermus species from different
continents, Microbiology, 144, 167-175
Cao, W., Lu. J., Welch, S., Wiliams, R.A.D. ve Brany, F., (1998)., Cloning and
thermostability of TaqI endonuclease isoschizomers from Thermus species SM32
and Thermus filliformis Tok6A1, Biochem. J., 333, 425-431

You might also like