Professional Documents
Culture Documents
Islam Hukuku Dergisi 04113
Islam Hukuku Dergisi 04113
www.islamhukukuarastirmalari.com
www.islamhukukuarastirmalari.org
Yay n %lkeleri
1- Dergide yay mlanmas istenen yaz lar slam Hukuku ile ilgili olmal d r: slam hukuku ile
ilgili a%da bir problem, slam hukuk tarihi, edebiyat , son dnem, daha nce ya am ya da
a%da slam hukukular n n ve eserlerinin tan t m , nceki fukahan n yazm olduklar risalelerin ne ri ve tercmesi, sempozyum ve tez de%erlendirmeleri vb. konularda olmal d r.
2- Ara t rma ilm metotlara uygun olmal d r.
3- Ara t rmaya ngilizce veya Arapa zet eklenmelidir.
4- Ara t rmalar hakemlerin (en az iki hakem) olumlu gr nden sonra yay mlan r.
5- Dergide yay mlanan yaz lar n dil ve ierik bak m ndan sorumlulu%u yazarlar na aittir.
6- Yay mlanmayan yaz lar sahiplerine iade edilmez.
./0 10
6789:+ ;<=-+ >?@ ABC07 D?E,-+ >F &'() *+',-+ ./0-+ 1234 15 -1
;G*5 H5 ;I4JAK H5 6789:+ ;<=-AG D<?LM,-+ N'OAL,-+ P83(,-+H QRAS,-+H A4AT<-+ >?@ ./0-+ UVC4 15 -2
ACRA^<F QRA9J `B</K H5 DB,?L-+ a^K+WAE)+ 1ABG X7 Y4'OAL,-+H YB7Z<M,-+H Y4'[\M,-+ ]A^<=-AG _4'LM-+
H5
.d-+ P:A9'-+ H5 P+',Kb,-+ aBB<K H5 A^M,c'KH >7+Z<-+
DB,?L-+ fgAC,-+ >?@ ./0-+ `F+24 15 -3
DBG'L-+ H5 D4hB?E)i+ Dj?-+ >-+ A^M,c'M- ;- DBF2MS7 DO8[ ./0-AG `F'4 15 -4
aB3/M-+ Z@+2<- A<FH YBVVIM,-+ Q0k Y7 aB3/M-+ aM4 15 ZLG l2/0-+'(CK -5
A^B=-b7 >?@ D?E,-+ >F NJ2(C,-+ l2/0?- DBRAT<-+H DB,?L-+ PAB-HbS,-+ XB,c -6
A^GA/Om *ALK :'(CK : 6M-+ l2/0-+ -7
Adres / Address / 2 - :
Melike Hatun ar s Kat: 2 No: 233 KONYA
Tel: 0.332. 352 13 45
Fax: 0.332. 353 72 32
www.mehir.net
Mehir Vakf Trkiye Gnll Te ekkller Vakf yesidir.
NDEK LER
Editrden .........................................................................................................................7
Oryantalizm ve slam Hukuku .....................................................................................11
Y.Do.Dr. Murteza BEDMR
I. Klasik Figrler
Christiaan Snouck Hurgronje ve slam Hukuku le lgili Gr?leri ........................45
Dr. Hasan HACAK
Joseph Schacht ve slm Hukuku.................................................................................63
Do.Dr. Talip TRCAN
slam Hukukusu ve Hukuk Tarihisi Noel J. Coulson: HayatA, Eserleri Ve Gr?leri 75...............................................................................................................................
Prof.Dr. Ferhat KOCA
George Makdis ..............................................................................................................87
Dr. Tuncay BAOOPLU
Trk Hukuk ve Kltr Tarihisi UrAel Heyd: HayatA, Eserleri Ve Gr?leri .........117
Prof.Dr. Ferhat KOCA
John Wansbrough ve Ahkm Tefsiri ..........................................................................127
Y.Do.Dr. Msmail ALBAYRAK
Sir James Norman Dalrymple Anderson...................................................................141
M.E. Yapp (ev. Dr. Muharrem KILI)
V. lke DeFerlendirmeleri
Amerikan niversitelerinde slam Hukukunun Kurumsal VarlAFA ........................453
Dr. Eyyp Said KAYA
Son Dnem FransAzca Konu?an Bilim AdamlarAnAn rettikleri Literatrde Modern
Hukuk ve Arap ToplumlarA .........................................................................................437
Baudouin Dupret (ev. Dr. Muharrem KILI)
spanyada slam Hukuku Ara?tArmalarA ..................................................................449
Maribel Fierro (ev. Dr. Ali Hakan AVUOOPLU)
Almanyada slam Hukuku Ara?tArmalarA: slam Hukukuna Dair Son Zamanlarda
YayAnlanan KitaplarAn DeFerlendirilmesi .................................................................497
Hilmar Krger (ev. Y.Do.Dr. Murteza Bedir)
Sempozypum DeFerlendirmeleri
Zekat NisabA ve Fitre MiktarAnAn Gncel Parasal DeFerinin Belirlenmesi TartA?malA lmi ToplantA (2-3 Ekim 2004, Mudanya-Bursa) .........................................655
Prof. Dr. Ferhat KOCA
Tarihte ve Gnmzde Ehl-i Snnet Sempozyumu (3-5 AralAk 2004, Eresin TopkapA Hotel, stanbul)........................................................................................................667
AyRe Grdal
editrden
Oryantalizm, Modern Bat medeniyetinin kendi d R ndaki toplumlar tan ma, tan mlama ve nihayetinde hegemonyas alt na alma abalar n n bir uzant s olarak ortaya km R ve bu medeniyetin bilimsel kayg lar taraf ndan ynlendirilmiRtir. Bu ama ve kayg ile ortaya kan Oryantalist al Rmalar n, Mslman dnyay ilgilendiren ynnn lkemizde son zamanlarda hem felsefiteorik hem de diUer dzlemlerde konu edildiUini grmekteyiz. Bat l oryantalist
al Rmalar n ncelikli varl k nedenini oluRturan amalar n belirleyiciliUi doUrultusunda, ilk bat l Mslm araRt rmac lar n n tekileRtiren nyarg l bir bak R a s na sahip olduklar gzlenmektedir.
Ancak bugn bat l Mslm araRt rmac lar n n kendi nyarg lar n n belirli
oranda fark na varm R olmalar sevindirici bir durumdur. Bunun karR s nda
Mslman zihnin de korku ve nyarg lar ndan ar nabildiUi oranda daha saUl kl
bir iletiRim ortam n n doUmas mmkn olabilecektir. Bilginin nerede olursa
olsun al nmas n n gerekliliUini ngren bir medeniyete ait oluRumuz bizi bu
alanda daha cesur davranmaya mecbur k lmaktad r. Tabiat yla hakim medeniyetin hegemonik taleplerini gz ard etmeksizin, tart Rma ve bilgi retme alanlar nda etkin bir biimde var olmam z zorunludur. Ne kadar yanl ve hasmane
drtlerle hareket ederse etsin oryantalizm kendi medeniyetimize d Rardan
bakabilme imkan n bize sunmuRtur. Yaln zca bu imkan bile, onu hesaba katmam z iin yeterli bir gereke oluRturmaktad r. Ancak daha da nemlisi, oryantalizm egemen olan bu medeniyetin bir kompart man d r ve baRar s n arkas nda
kendisini destekleyen gl bir birikimden almaktad r. Buna karR n Mslman
dnyan n bilimsel abalar , maalesef bu gl desteUi son yzy llarda kaybetmenin verdiUi bir zgven eksikliUi nedeniyle, bilimsel bilginin teorisi ve yntemi a s ndan bir zaaf yaRamaktad r. Bu boRluUun Oryantalist al Rmalar taraf ndan doldurulduUunu gryoruz. Bu yzden Mslman dnyan n bir an nce
kendisini keRfetmesi ve bu keRfe uygun bir paradigma ve yntem geliRtirmesi
elzemdir. Ancak bunu gerekleRtirirken son iki yzy ld r yaRad klar m z yok
saymak mmkn deUildir. Bu noktada oryantalizmin metodolojik dzeyde bir
katk s ndan sz edebiliriz.
Oryantalist al Rmalar n, Mslm hukuku al Rmalar nda bize farkl bir a l m getirdiUi a kt r. Belki de en nemlisi, Mslm hukukunun doUas na dnk
olarak daha derinlemesine bir al Rma iine girmemizin gerekliliUinin ortaya
kmas d r. Nitekim bugn Mlahiyat fakltelerinde okutulan Mslm hukuku derslerinin byle bir araRt rma ve bunun getireceUi yeni bak R a lar yla zenginleRtirilmesi bu derslerin geleceUi a s ndan zorunlu grnmektedir. Her ne kadar
f k h tarihi, N. Calderin da gzlemlediUi gibi, fakihlerin f kha dair inceleme ve
Uretim faaliyetinde toplumsal pratiUi ya da pozitif hukuku dikkate almak zorunda olmayabileceklerini ve bu olgunun onlar f kh retim faaliyetinden hi
todik katk lar n ihmal etmemiz doUru olur mu? Bu yzden Oryantalist al Rmalar n akademisyenler taraf ndan ihmal edilmesi bir tarafa, k sa zamanda Urenilmesi ve bir an nce aR lmas gereklidir. Bu, bir yandan bize zaman kazand r rken diUer yandan da baz Mslman araRt rmac lar n gnmzde bilerek ya
da bilmeyerek Oryantalistlerin ulaRt klar sonular oUu zaman bu arka plan
vermeden kendi fikirleriymiResine ortaya koymalar n n nne geilmesine,
baRka bir ifadeyle daha bilinli bir bilimsel ortam n oluRturulmas na katk saUlayacakt r.
Bu ama doUrultusunda dergimizin Oryantalist Mslm Hukukular zel
say s nda Mslm hukuku alan nda Bat da yap lm R al Rmalar n bir panoramas n
beR ana blme ay rarak sunmaya al Rt k. Klasik oryantalist figrler baRl U n
taR yan birinci blmde, 19. yy.da Bat niversitelerinde Mslm hukuk al Rmalar n n ortaya k R ndan, 20. yzy l n ortalar na kadar uzanan geniR zaman diliminde yaRayan nemli Rahsiyetler yer almaktad r. aUdaR Klasik Figrler baRl U n taR yan ikinci blmde, halen yaRamakta olan ama Oryantalist dnyada
fikirleriyle ve yaz lar yla klasikleRmiR olan baz figrler konu edilmiRtir. Gen
KuRak Oryantalistler baRl U n taR yan nc blmde ise yeni kuRak bilim
adamlar ndan bir ka rneUe yer verilmiRtir. Drdnc blmde doUrudan oryantalist platformda yer almayan ancak bir Rekilde bu kapsamda deUerlendirilmesi gereken eRitli isimler ve konular yer almaktad r. lke deUerlendirmeleri
ad n taR yan beRinci blmde Amerika, Fransa, Almanya ve Mspanyadaki Mslm
hukuku al Rmalar na dair genel bir panorama sunulmuRtur. Son olarak, sunduUumuz Oryantalist panoraman n tamamlanmas ynnde, Oryantalist al Rmalar n nemli bir platformu olan Encylopaedia of Islam (ikinci edisyon) zerine
bir al Rma ve bir de iki bibliyografya al Rmas yer almaktad r. Bu noktada zellikle Index Islamicus temelli bibliyografya al Rmas n n nemli bir boRluUu dolduracaU kan s nday z. Olduka zengin ierikle bu zel say y okurlar m za sunmam za raUmen, say n n yine de eksik kald U n dRndUmz bir ok konu ve
figrn olduUunu belirtmek isteriz. Bu zel say n n bundan sonra yap lacak olan
al Rmalara nclk etmesi ve bu eksikliklerinin tamamlanmas temennisiyle
SayA Editrleri
Y. Do. Dr. Murteza BEDMR
Dr. Muharrem KILI
!"
# $% "
&
$ $$ $% '
( ) & * &
($&
& )$ + , " %
+ %$(
$& * &
# $.
" &
$% ) - && & ) " /
$&0
+
& #
'
$ "$) "$) " &
$% " 1 " + $(( + #
"
&# $% * &
.&
)$
& (" ( 2 $& "
%
$% )" (" $ & - ( $ & &
"( &
"
(
&
+
$&
# $& $ $
"
" & "
) & $# & &
&
!" $ " . ) )" (" " - &
#
&&
$ &#
# '
( )
) & " + $+
&
%
"
&
$. . ) "
"$ +
& " $)& ($&(
$&
#& "
# !"
($&# +
& $ " # $. " $ & $% '
(
) &( # & " # $. " $ & $% + $+" (
% &#
&
&#
&# & - "
* &
$% "
'
(
" $ ) +$ & # $ )" (" " # . &
+ #$
# $. "
" & (
'& " )"$ "
# #&
+ + ( . "
$ . ( # $ " * &
" " &% & & "
+ $% $
" 0 ( $&
* &
'
( ) % 3" " &
$% '
( )
) # $& $ $
$ & $% '
( ) 4$ & 5 ) && "
Oryantalizmle ilgili teorik deUerlendirmeleri bir tarafa b rakarak1 bu kavBu yaz n n erken bir versiyonu Oryantalizmi Yeniden Okumak: Bat da Mslm al Rmalar
konulu Sempozyumda tebliU olarak sunulmuRtur. Oryantalizmi Yeniden Okumak: Bat da
Mslm al Rmalar Sempozyumu, (12 May s 2002, Sakarya), s. 371-389, Ankara 2003.
Sakarya niversitesi, Mlahiyat Fakltesi.
11
Bu makale, Edward Saidin problemleRtirdiUi oryantalizm sylemine de yer yer at fta
bulunsa da esas olarak oryantalist edebiyatta devam eden Mslm hukuku alan ndaki bir tart Rmay tasviri/diskriptif bir biimde sunmay hedeflemektedir. Konunun Saidyen anlamda
tart Rmas iin bkz. Edward W. Said, Orientalism (New York: Random House, Inc., 1979);
Trke ev. arkiyat l k, ev. Berna lner (Mstanbul: Metis Yay nlar , 1999); Enid Hill
Orientalism and Liberal Legalism, Review of Middle East Studies 2 (London: Ithaca Press,
1976), 57-70; Wael B. Hallaq n pek ok yaz s yan nda zellikle Ru iki makale: The Use and
Abuse of Evidence: The Question of Provincial Influences on Early Islamic Law, Journal of
$7
2 9:
&
<
yer verileceUiz.
Mlk f k h al Rmalar ndan gnmze kadar oryantalist sylemde srekli
tart R lan bir konu f kh n mahiyeti meselesidir; o bir hukuk sistemi mi yoksa
bir vazifeler bilimi (deontology) midir? Bir hukuk sistemi olarak grenler iin
Mslm hukuku, Mslman toplumun yaRayan (mevzu/pozitif) hukukuna iRaret
eder ve doUas gereUi hukuk toplumsal olan (sosyolojik) yans tt U iin de Mslm
hukukunun deUiRmezliUinden sz etmek kendi iinde eliRkili bir ifadedir. DiUer
yandan Mslm hukukunu vazifeler doktrini olarak gren yaklaR m, Allah n nfuz
edilemez iradesinin bir ifadesi olarak (teolojik) Mslm n kutsal hukukunu asl nda inananlar n hayat na hkmeden zaman ve mekan st kurallar btn olarak tan mlamaktad rlar. Bu ikinci yaklaR m, Mslm hukukunun realiteden kopuk
idealist niteliUine dikkat ekmekte ve onun asl nda modern hukuklar n bir zelliUi olan toplumdaki anlaRmazl klara pratik zmler retme iRlevinin olamayacaU n iddia etmektedirler. Birinci tavr n oryantalistler aras nda baRlang ta
yayg n kanaat olduUu anlaR lmaktad r. Gnmze doUru gelindiUinde ise ikinci
kanaatin de kendisine hi de az msanamayacak bir taraftar kitlesi bulduUunu
gryoruz. Birinci yaklaR mdan ikinci yaklaR ma geiR, asl nda genel oryantalist
sylemdeki bir deUiRime de iRaret etmektedir. 19. yzy l modernist-pozitivistmedenileRtirici ve bu nedenle de smrgeciliUi bat -d R toplumlar ayd nlatma
misyonu olarak tan mlayan zihin dnyas ndan bugn tek bir rasyonalite ve
moderniteden sz edilemeyeceUini, aksine farkl kltr ve medeniliklerden bahsedilmesi gerektiUini syleyen postmodernist zihin dnyas na geildiUi sylenmektedir. Bu okuma biiminde, doUru olsun olmas n, Mslm hukukunun mahiyetine ve dolays yla idealizm-realizm (teori-pratik) gerilimine iliRkin yap lan deUerlendirmelerde, sz edilen trden bir dnRm mRahede etmekteyiz.
Bat l lar n f k h sahas na ilgileri bilimsel anlamda 19. yzy lda baRlam Rt r.
Mngiliz ve Frans z smrge idareleri alt nda yaRayan Mslmanlar n hukuki
sorunlar n n zmlenmesi kapsam nda5 baRlayan bu ilgi daha sonra oryantalizmin doUuRuyla birlikte sadece hukuki bak R a s ndan deUil ayn zamanda
Mslman toplumun dini, sosyal, siyasi, vs. kltrn inceleme ynnde de
geliRmiRtir. Mlk izlenimler f kh , Bat l lar n Mslmla ilgili kliRe n-yarg lar yla
koRut bir biimde az geliRmiR toplumun yetersiz, kaba ve rasyonellikten uzak
kurallar olarak grme Reklinde olmuRtur. 19. yzy lda yaRayan Hollandal oryantalist Christian Snouck Hurgronje (1856-1936) genellikle ilk Bat l Mslm
hukuku uzman olarak grlr.6 Kendisi Hollanda smrgesi olan baz Mslm
5
Stephen R. Humphreys, Islamic History: A Framework for Inquiry, (London: I. B. Tauris &
Co Ltd, 1995, gzden geirilmiR bask , 1995), 209-210.
6
A.g.e., 209; Baber Johansen, Contincency in a Sacred Law: Legal and Ethical Norms in the
Muslim Fiqh (Leiden: Brill, 1998), 43. Ophesiz Bat l lar n Mslma ve onun kurumlar na ilgisinin tarihi ok daha eskilere gtrlebilir, ancak Bat l bilim adamlar , nceki al Rmalarda
kat Hristiyan bak R a s n n hakim olduUunu, tm diUer yabanc kltrlere olduUu gibi Ms-
$7
2 9:
&
13
Joseph Schacht, An Introduction to Islamic Law (London: Oxford University Press, 1964).
Weber bu grRlerini Ru eserinde dile getirmiRtir: Economy and Society: An Outline of
Interpretive Sociology (Almanca orj. ismi: Wirtschaft und Gesselschaft), Mngilizce evirisini
haz rlayanlar: Guenther Roth ve Claus Wittich, (Berkeley: University of California Press,
1978). Ayr ca bkz. Bryan Turner, Weber and Islam: A Critical Study (London: Routledge and
Kegan Paul, 1974), 7. Blm (Trke ev. Yasin Aktay, Max Weber ve -slm [Ankara Vadi
Yay nlar , 1992]; Johansen, Contingency, 46-51; Patricia Crone, Weber, Islamic Law, and the
Rise of Capitalism, Toby E. Huff and Wolfgang Schluchter, Max Weber and Islam (New
Jersey: Transaction Publishers, 1999), 247-272; Reinhard Bendix, Max Weber: An Intellecual
Portrait, 2. edisyon, (London: University of California Press, 1977), 12. Blm, 385-416.
15
Bendix, Max Weber, 388-389; Johansen, Contingency, 47-48, 51; Turner, Weber, 1. Blm ve
107-110.
14
$7
2 9:
leRmesiyle kkl bir tezat oluRturduklar n varsay yordu. Her Reyin tesinde
Weber zaten DoUu ile Bat aras nda temel farkl l klar olduUuna inan yordu.16
Weberin kutsal hukuk kategorisi bir anlamda bat d R dini hukuk
normlar n (f k h da dahil) teoloji ile sosyoloji aras nda bir ara kategori olarak
grerek modern-sekler hukuka geiRte ona bir basamak iRlevi yklemektedir.
Zaten Kutsal hukukun ay r c zellikleri aras nda Weberin zerinde durduUu
nemli bir nokta da bu hukuklarda hukukun vahye/ilhama baUlanmas d r. O
Ryle diyor:
Teorik a dan hukuk ve onun geliRme usul Ru aRamalardan gemiR kabul
edilebilir: birincisi, hukuk peygamberleri arac l U yla karizmatik hukuki vahiy;
ikincisi, hukuk adamlar vas tas yla hukukun tecrbi olarak yarat lmas ; ncs, hukukun teokratik veya sekler glerce uygulanmas ; ve nihayet drdnc
aRama, hukuk eUitimini bilgili ve biimsel olarak mant kl bir biimde elde etmiR
kiRiler taraf ndan hukukun sistematik olarak ele al nmas ve yarg sisteminin
profesyonel olarak ynetilmesi.17
Weber son aRamay her zaman olduUu gibi Bat n n geldiUi ideal aRama
olarak grmekte ve diUer geleneksel sistemlerin bu aRamalar gerektiUi Rekilde tamamlayamad klar n ima etmektedir. Hurgronjenin f kh n teolojik karakterine dair syledikleri, Weberin kutsal hukuk kavram ndaki kutsala karR l k gelmektedir. Buna gre f k h/kutsal hukuk donuktur (Mslmi literatrde
ictihat kap s kapanm Rt r18), gerek anlamda rasyonalite iermez ve sadece
aile, miras ve vak f gibi dinle baUlant l alanlarda uygulanma Rans na sahiptir.19
Onun en nemli, yani Kitab ve Snnetten de nce gelen, kaynaU icmad r20 (Burada Hurgronjenin de icmay Mslm hukukunun en nemli esas olarak grdUn hat rlatmakta yarar var21). BaRka bir ifadeyle Weberdeki hukukun kutsal
ynne yap lan vurgu, onun pratikten kopuk olmas anlam na gelmektedir.22
16
Bendix, Max Weber, s.68-69,369, 388; Turner, Weber, 14-16, 77-81,108, 112.
Max Weber, Economy and Society, II, 882 (quoted in Bendix, Max Weber, 391; and Turner,
Weber, 110).
18
Weber itihat kap s n n 7-8/13-14. yzy llardan dan itibaren kapand U n sylyor, bkz.
Economy and Society, 819.
19
A.g.e., 815.
20
Weber, Economy and Society, II, 820 ; Johansen, Contingency, 48.
21
C. Hurgronje, Islam, G.-H. Bousquet ve J. Schacht, Selected Works of C. Snouck
Hurgronje, 57; a.y. The Foundations of Islamic Law, a.g.e, 275-276; Turner, Weber, 114115.
22
Weber, Economy and Society, 819-820; Johansen, Contingency, 48-49.
17
&
Hukuki akliliUe (rasyonalite) gelince,23 burada Weberin iki aklilik aras ndaki ayr m nemlidir: maddi aklilik (substantive rationality) ve biimsel aklilik
(formal rationality). Weberin idealindeki akliliUi temsil etmesi a s ndan nce
biimsel akliliUin ne olduUunu ortaya koymam z onun z dd n oluRturan maddi
akliliUin de anlaR lmas na katk da bulunacakt r. Bunun tersi de doUrudur ki,
Weberin yapmak istediUi de asl nda budur; yani kutsal hukukun ay r c zelliUi
olan maddi akliliUin tan mlanmas yoluyla modern hukukun biimsel akliliUine
R k tutmak. Webere gre kutsal hukuk belirli oranda bir aklilik geliRtirebilir,
ama bu modern bat hukukunda ortaya kan biimsel aklilikten baRka bir Reydir.24 Modern sekler ve rasyonel bat l hukuk sistemlerinin bir zelliUi olan
biimsel aklilik, usul hukukunun nceden belirlenmiR teorik kurallara gre hareket etmesi ve ahlak, yarar vs. gibi mlahazalar yarg lama srecine katmamas
anlam na gelir.25 P. Croneun da iRaret ettiUi gibi Weber sanki mekanik bir hukuk iRleyiRi kurgulamaktad r; ona gre hakim hukuku uygularken adeta genel
prensipleri zel durumlara uygulayan salt bir arac durumundad r ve bu srece
kendisinden hi bir Rey katmamaktad r.26 Webere gre bu biimsel aklilik, bir
hukuk sisteminin kutsal geleneklerin bir zelliUi olan meseleci (kazuistik) hukuk aRamas ndan geerek genel kurallar ve kavramlar n hakim olduUu mant ki
aklileRme ad n verdiUi modern rasyonel hukuk aRamas na ulaRmas yla mmkn olmaktad r. Bat da hukukun teorik normlar ve ilkeler olarak formle edilebilmesi hukukun vahye dayal bulunmas /keRfedilmesi gereken bir olgu
olduUu Reklindeki nceki anlay R terk eden sekler hukuk eUitimi alm R bir hukukular s n f n n ortaya kmas yla mmkn olmuRtur.27 Bu hukukular hukuku, soyut kurallar btn olarak formle etmiR ve bu da neredeyse mmkn
olabilecek her trl hukuki olay n zmn ihtiva eden bir nevi boRluk
iermeyen bir sistem oluRturmuRtur.28
Bylece kutsal hukukun adalet anlay R nda hakimin her durum iin yeniden ictihat ettiUi (hukuku her durumda yeniden bulduUu) varsay l r. Bu zellik Weberin ictihat kap s n n kutsal hukuklarda zorunlu olarak kapand U iddias yla eliRiyor grnse de asl nda durum yle deUildir; nk bu ikinci nokta
Weberin kutsal hukukun devlet otoritesiyle olan iliRkisi zerinde yapt U diUer
bir deUerlendirmeden kaynaklanmaktad r. Buna gre patrimonial/ataerkil ya da
sultani ynetim modeli DoUuda hukukun keyfi olarak kullan lmas n gerekli
23
$7
2 9:
k lmaktad r.29 Bunun anlam ise kutsal hukuk geleneUinde yarg lama srecinin
biimsel hukuk kurallar d R nda baRka mlahazalar gz nnde bulundurmas d r ki iRte kutsal hukukta farkl trden bir aklilik (maddi aklilik, ahlaki-dini adalet ve siyasi uygunluk aray R ) oluRmas na bu neden olmuRtur. BaRka bir ifadeyle
yneticilerin keyfi uygulamalar na dayanak oluRturmak amac yla biimselliUe
geit verilmeyerek hukukun d Rardan mdahaleye a k olmas temin edilmiRtir;
iRte hukukun her durum iin yeniden keRfinden Weberin anlad U budur; yoksa
kutsal hukuklarda itihat asla anlaml bir rol oynayamaz.30 Bu hukuk sistemlerinde ahlaki tavsiyelerle hukuki emirler i ie gemiR ve biimsel olmayan bir
hukuk sistemi ortaya km Rt r.31 Webere gre Bat d R geleneksel hukuk sistemlerinde adalet mekanizmas n n belirli bir keyfilik arz etmesi asl nda bu toplumlardaki siyasi yap n n zorunlu bir sonucudur. nk ona gre, DoUu toplumlar ndaki patrimonyal-despotik ynetim gerektiUinde hukuka mdahale
edebilmek iin belirli bir keyfiliUi zorunlu k lmaktayd .32 Weberin iRte bu keyfi
adalet sistemini tan mlamak iin bulduUu szck kad kelimesinden tremiR
olan khadi-justicetir.33 Ona gre khadi-justice (kad adaleti) kutsal hukuklar n
adalet anlay R n n genel ad d r. Weberin etkisiyle bu kavram yarg c n keyfi davranmas anlam nda bugn negatif bir aUr R m iermektedir. Sonu olarak,
Weber iin kutsal hukukun biimsel rasyonalite geliRtirememiR olmas onu deUiRmez/pratikten kopuk hale getirmiRtir.
Son olarak dikkat edilmesi gereken bir nokta, Weberin Mslm hukukuna/kutsal hukuka ilgisi, Johansenin de dediUi gibi, onun evrensel tarih modelinde nemli bir yer tutan modern sekler-rasyonel hukuku a klama baUlam ndad r. Yoksa o, Mslm hukukunda akliliUin ne Rekilde geliRtiUi vs. trnden sorularla ilgilenmemektedir. Weberyen kutsal hukuk kavram n Mslm hukukuna
uygulayan J. Schacht olmuRtur.
Schacht ve slm Hukukunun Evrimi: Sami dilleri ve Arapa uzman 34
Musevi as ll Alman Joseph Schacht n Mslm araRt rmalar sahas nda, t ptan
hukuka, teolojiden tarihe uzanan, ok geniR bir ilgi alan 35 vard . Ancak, en fazla
Mslm hukukuyla ilgilendi ve bu alandaki al Rmalar yla meRhur oldu. Hatta 20.
yzy lda Bat daki Mslm hukuku al Rmalar na damgas n vurduUunu ve fikirlerinin bugn bile oryantalist evrelerde etkili olduUunu sylemek hi de abart
29
&
deUildir.36 Schacht, hukuk alan nda zellikle hukukun kkenleri ve erken dnem geliRimi, Mslm hukukunun mahiyeti ve Mslm dnyas ndaki modern hukuk
reformlar nda Mslm hukukunun etkisi zerinde al Rmalar yapm Rt r. Mslm
hukukunun mahiyeti ve erken dnem tarihine dair yapt klar onun en ok ilgi
uyand ran ve kendisinden sonra gelen araRt rmac lar etkileyen al Rmalar olmuRtur. Bu iki alandaki al Rmalar Bat da Mslm hukuku araRt rmalar n n abideleri aras nda say lan iki eser ortaya karm Rt r: Origins of Muhammadan
Jurisprudence37 (Muhammedi Hukuk Biliminin Kkenleri) ve An Introduction to
Islamic Law38 (-slm Hukukuna Giri+). Birinci eser Schacht n Mslm hukukunun
erken dnem geliRimini incelemekte ve geleneksel Mslman anlat s ndan radikal olarak farkl laRan bir resim ortaya koymaktad r. Yaz m z n ikinci blmnde ele alacaU m z Mslm hukukunun kkeni meselesi erevesinde bu konuya deUineceUimiz iin onun bu kitapta ortaya koyduUu fikirlere burada k saca
iRaret edelim. Schachta gre Mslm hukuku bir sistem olarak ancak hicri birinci
yzy l n sonu ve ikinci yzy l n baR nda39 ve Medinede deUil Kufede (Irakta)
ortaya km Rt r;40 Oafii klasik Mslm hukuk teorisinin mimar d r;41 hukuki/f khi
hadislerin byk blm sahih deUildir ve bunlar hadisiler taraf ndan ikinci
yzy l n yar s ndan itibaren dolaR ma sokulmuRtur.42 Goldziherin hadis alan ndaki al Rmalar ndan byk lde ilham alan J. Schacht bu iddias n bir
yandan isnadda mevcut olan delilleri diUer yandan da hukuki vecizelerin (klli
hukuk kurallar n n) bize sunduUu ipular n ortaya karan bir yntemle temellendirmiRtir. Buna gre mesela o, isnadda yer alan mRterek ravilerin
(common transmitters) varl U na dikkat ekerek bu ravilerin hadislerin uydurulmas ndan sorumlu kiRiler olduklar n ileri srmRtr.43 Hukuk vecizelerinin
de daha sonra Peygambere ve sahabilere hadis olarak nisbet edildiUini iddia
etmiRtir.44 Hadislerin sahih olup olmamas hususunda en gvendiUi kriter ise,
argumentio e silentio diye bilinen Ru yntemdir: EUer daha sonraki kaynaklarda
hadis olarak geen bir sz erken devirdeki belirli bir hukuki tart Rmada taraflar36
David Powers, Studies in Quran and Hadith: The Formation of the Islamic Law of
Inheritance (Berkeley: University of California Press, 1986), 1; Aharon Layish, Notes on
Joseph Schacht, 138.
37
Joseph Schacht, Origins of Muhammadan Jurisprudence (Oxford: Oxford University Press,
1950).
38
Joseph Schacht, An Introduction to Islamic Law (Oxford: University Press, 1964); Tr. ev.
Abdlkadir Oener ve Mehmet DaU, -slm Hukukuna Giri+ (Ankara: Mlahiyat Fakltesi Yay nlar , 1982).
39
Schacht, Pre-Islamic Bacground and Early Development of Jurisprudence, Majid
Khadduri ve Herbert J. Liebesny (eds.), Law in the Middle East, I (Origin and Development
of Islamic Law), 39.
40
Schacht, Introduction, 29; a.y., Origins, 223.
41
Schacht, Origins, 1.
42
A.g.e., 138-139 ve genel olarak II. K s m (Part II).
43
A.g.e., 171-175.
44
A.g.e., 6. Blm.
$7
2 9:
&
disine dahil edilen dini veya ahlaki trden mlahazalar nedeniyle deUil, belki de
onlar n Mslmanlar n dini vecibelerinin bir paras olarak daha karmaR k bir
srele dzenlenmiR ve sistematikleRtirilmiR olmalar ndan kaynaklanmaktad r.
Hukuki malzemeyle onun biimsel dzenlenmesi ilkesi aras nda bir tezat bu
yzden kalm Rt r.49
Mslm hukukunun ham maddesini oluRturduUunu sylediUi hukuki veri
Yahudi, Roma ve H ristiyan kadim hukuk gelenekleriyle bunlar n Emevi ve
Abbasi uyarlamalar ndan oluRmaktad r.50 Bu kadim geleneklerin mevcut bilgisi
sonradan Kuran ve hadislerin szgecinden geirilerek dini bir karaktere brnmRtr. Hadislerin sonradan uydurulduUunu iddia etmesinin nedeni de onlar n bu MslmileRtirme srecinde kullan lm R olduUuna inanmas d r. Bu grRler
genel hatlar yla oryantalistler taraf ndan uzun sre benimsenmiR ve Bat da Mslm hukuku al Rmalar n n temellerini teRkil etmiRtir. ARaU da bunlar n ayr nt lar na deUineceUimiz iin Rimdi mahiyet meselesine tekrar dnebiliriz.
GrldU gibi Schacht, Hurgronje ve Weberden daha ileri dzeydeki Mslmi metinlere olan hakimiyeti sayesinde iki selefinin ortaya koyduUu fikirleri
daha sistematik ve ilmi bir temele oturtmaya al Rm Rt r. Ancak onu ynlendiren
ana fikir Weberin hukuk sosyolojisi sahas nda ortaya koyduUu teorilerdir.51
ncelikle Schacht f kh n bir vecibeler sistemi olduUunun alt n izer ki, bu f kh n dini karakterinin bir sonucudur. Kuran ve Peygamber bir hukuk sistemi
ortaya koymaktan ok inananlar n davran Rlar n n uhrevi sonular yla ilgilenmiRlerdir.52 Bu yzden f k hta deontolojik ya da teolojik zellikler gze arpmaktad r. Mkinci aRamada o, f kh n Weberin kutsal hukuk dediUi kategoriye
dahil olduUunu vurgular. Weberde kutsal hukuk din adamlar nca ynlendirilen
hukuk olarak tan mland U hat rland U nda Schacht n tezi daha iyi anlaR l r. Ona
gre f k h, tipik bir kutsal hukuk karakteri taR maktad r.53 O, tam manas yla bir
hukukular hukukudur54 ve s n rl bir uygulama alan na sahiptir. En etkin uyguland U alan aile, miras, vak f hukukudur. En zay f kald U veya hi etkili olmad U alanlar ise ceza, vergi, anayasa ve savaR hukukudur, buna karR l k akit ve y49
A.g.e. 200-201.
Schacht n Introduction n n ilk ana blm (Historical Section) hukukun tarihsel arka
plan ve geliRimini ortaya koymaya al Rmaktad r; ayr ca bkz., a.y., Pre-Islamic Bacground
and Early Development of Jurisprudence, Majid Khadduri ve Herbert J. Liebesny (eds.),
Law in the Middle East, I (Origin and Development of Islamic Law), 28-56.
51
Hatta onun hukuk sosyolojisine yapt U at flar asl nda Weberin hukuk sosyolojisinedir; bu
at flar iin bkz., Introduction, 26. Blm (The Nature of Islamic Law).
52
Schacht, Introduction, 10-14.
53
Schacht Ryle diyor: Mslm n kutsal hukuku her Reyi kuRatan bir dini vazifeler btndr
ve btn ynleriyle Mslman n gnlk hayat n dzenlemeyi amalayan Allah n emirleridir; bu ayn zamanda hem ibadetle ilgili emirler hem de (dar anlamda) siyasi ve hukuki kurallar ierir, bkz., J. Schacht, Introduction, 1; Islamic Religious Law, Joseph Schacht ve C. E.
Bosworth (eds.), The Legacy of Islam (London: Oxford University Press, 1974), 392.
54
Introduction, 209; a. y., Religious Law, 400-401.
50
$7
2 9:
kmllkler hukuku k smi uygulama Rans bulmuRtur;55 kamu-zel hukuk ayr m , ya da ahlak-hukuk ayr Rmas gibi hukuk sosyolojisinin modernlik lt
olarak ald U geliRmiR ayr mlara sahip deUildir;56 en nemli kaynaU icmd r;57
itihat kap s drdnc yzy ldan itibaren kapanm R ve hukuk kat deUiRmez
kurallar btnne dnRmRtr; yer yer deUiRim sz konusu olmuRsa da bu
sadece hukukun sunumunu iyileRtirmeye ynelik kalm Rt r. Yoksa pozitif hukukta bir dnRme yol aacak bir sistem oluRmam Rt r;58 sekler-politik iktidarla kutsal hukuku kaynaRt ramad U iin de giderek toplumsal gereklikten
kopmuR ve Mslman n bedeninden ok beynine hakim olmuRtur;59 son olarak da farkl kaynaklardan (dini, sekler, vs.) beslenmiR olmas ve bu nedenle de
belirli bir aklilik geliRtirmiR olsa da modern anlamda akli nitelemesini hak etmekten uzakl U onun kutsal hukuk kapsam nda deUerlendirilmesini hakl k lmaktad r.60
Bylece Weberin maddi aklilik/gayr-i aklilik ile biimsel aklilik/gayr-i aklilik ay r m na geliyoruz. Schacht genellikle bu ayr m basitleRtirerek benimsemiR ve Mslm hukukuna uyarlanmas nda daha somut verilere dayanm Rt r.61 Ona
gre mevcut Mslm ncesi hammaddenin MslmleRtirilmesi ile sistematik hale
getirilmesi ayn anda olmuR ve bu da maddi akliliUi sisteme hakim k lm Rt r.
Hukukun sistematik hale getirilmesinde kullan lan ara da analojik bir yntem
olan k yast r.62 Bununla birlikte Mslm hukukunda akli olmayan unsurlar da
mevcuttur; onun vahiy kkenli olmas ve usul hukukunda kasme ve yemin gibi
gayr-i akli usulleri kullanmas gibi.63 Ancak buna raUmen Mslm hukukular
ak lc sistematiUi korumas n bilmiRlerdir. Ama unutulmamas gereken nokta,
bunun Weberin dediUi gibi maddi bir aklilik olduUudur. Modern hukukun zelliUi olan biimsel akliliUe gelince Schachta gre, ok ileri dzeyde kazuistik
zellik arz etmesinden de anlaR lacaU gibi Mslm hukuku modern Avrupa hukuklar nda (zellikle medeni hukuk geleneUinde) grdUmz anlamda (genel
ilkelerin zel hukuki olgulara uygulanmas Reklinde) bir biimsel aklilik geliRtirememiRtir.64
zetlemek gerekirse Schacht, Mslm hukukunun bir hukuk sistemi olarak
belirli bir aklilik ve uygulanabilirlik dzeyi kazand U n kabul etmektedir. Hatta,
55
Introduction, 76.
A.g.e., 113, 206-208; a.y., Religious Law, 398-399.
57
Schacht, Introduction, 114; a.y., Religious Law, 401.
58
Schacht, Introduction, 204-205; a.y., Religious Law, 394-395. Schacht Mslm hukukunda
deUiRim aralar olarak grlen istihsan ve st slah n marjinal bir nem arz ettiUini hakl olarak iddia ediyor.
59
Schacht, Introduction, 394.
60
A.g.e., 202-204.
61
Johansen, Contingency, 55.
62
Schacht, Introduction, 201, 208.
63
A.g.e., 202-203.
64
A.g.e., 205.
56
&
<
$7
2 9:
nin daha ok h. 3-4. yy.a kadar kaydettiUi geliRimini genel hatlar yla Schacht n
Originste ortaya koyduUu grRlerden hareketle zetlemekte ve bundan sonra
modern dneme atlamaktad r. 3.-4. yzy ldan modern dneme kadar olan zaman dilimini yok sayarak modern dneme atlamas nda, Mslmanlar n itihat
kap s n kapatt klar na ve 4. yzy ldan sonra hukuk doktrininde kayda deUer bir
geliRmenin olmad U na olan geleneksel oryantalist inanc n etkili olduUu grlmektedir.69
Anderson ve Coulson Mslm lkelerinde giriRilen kanunlaRt rma faaliyetinde reformcular n Mslm hukukuyla modern hukuk fikrini uzlaRt rmaya al Rt klar n iddia etmektedirler. Burada Mslm hukuku evrim geirerek geliRmemektedir;70 nk Mslm hukukunun evrim geirmesi onun ilahi karakterine
ayk r d r;71 reformcular n bugn yapt U ise modern Rartlar n elverdiUi lde
Mslm hukuku malzemesi kullanmak ve bu Rartlara uymayan ynleri ise ihmal
etmekten ibarettir.72 Burada hocalar J. Schacht n Mslm hukukunun ortaya
k R n a klamak iin kurgulad U modeli -Mslm hukukunun ilk ortaya k R
s ras nda (hicri 2. yzy l) dindar fakihlerin mevcut hukuki malzemeyi MslmileRtirmek yoluyla Mslm hukukunu bir sistem olarak oluRturduklar iddias n - modern dneme uyarlamas n n etkisi olmuRtur. Buna gre yeni Rartlar n bask s
alt ndaki Mslman hukukular teRekkl dnemi fakihlerinin yapt U gibi nlerine gelen malzemeyi (ki bu kez modern durumu) MslmileRtirme yolunu tutmuRlard r.73 Asl nda, Mslm hukukunun bat l anlamda zgn bir hukuk retemeyeceUi Reklindeki klasik oryantalist sylemin bir kez daha tezahr ile karR
karR ya olduUumuz a kt r. Nas l ki gemiRte kurucu fakihler, hukuku baRka
kltrlerden (tabii ki zellikle sekler hukuklardan) alarak ona dini bir kisve
giydirmiRler ve bugn biz o hukuku f kh n iinden kararak yeniden inRa edebilme imkan na sahipsek, modern-sekler hukuk da gnmz Mslman hukukular n n hukuk alan ndaki faaliyetleri iin benzer olanaU sunmaktad r.
Sonu olarak Schacht ve onu takip eden Coulson ve Andersona gre f k h modern anlamda bir hukuk deUildir; olsa olsa o sekler olan ile dini olan birbirine
kar Rt rmas nedeniyle Weberin dediUi gibi deUiRime direnen bir kutsal hukuk
tur.74
aFda? Oryantalizm Dnemi: Bat da sosyal bilimler ve tarih alan ndaki
pozitivist-medenileRtirici-modernist fikirlerin deUiRime uUramas ge de olsa
Mkinci dnya savaR ndan sonra ve zellikle 70li y llarda oryantalist araRt rmalar69
&
da etkili olmaya baRlam Rt r.75 E. Saidin Oryantalism isimli eserinden sonra ise
art k "oryantalist" ve "oryantalizm" kelimeleri neredeyse baz evrelerde aRaU lay c bir anlam kazanm Rt r. Kabaca sylemek gerekirse Said, oryantalizm kavram n yukar dan bakan bat l insan n bat l olmayan diUer insan ve onun dnyas n g elde etmek iin tan mlayarak okumas anlam nda bir zihin dnyas olarak gryordu. Asl nda Said, oryantalist al Rmalar n arka plan na iRaret ederken kendisiyle yap lan bir rportajda da sylediUi gibi, bat l lar n Mslm araRt rmalar n bir kalemde silmek gibi bir niyet taR m yordu; yaln zca bu zihin dnyas n n zmlemesini yapmak istiyordu.76
Bu entelektel geliRmelerin Mslm hukuku araRt rmalar na yans mas yeni
araRt rma alanlar n n ortaya kmas Reklinde oldu. S. Humphreysin de dikkat
ektiUi gibi Mslm hukukunu daha nceleri salt bir entellektel faaliyet olarak
gren ve tarihsel pratik ve gereklikle bir ilgisinin olmad U n iddia eden grR,
mesela hukuk metinlerini Mslm tarihinin bir kaynaU olarak okumaya msaade
etmiyordu.77 Mslm hukukunun teorisi ya da doktrini usul-i f k h ve furu- f k h
eserlerinde iRlenmekteydi. Bunlar ise bize, Mslm hukukunun uygulamas na
ynelik malzeme saUlamamaktayd lar. Fetva koleksiyonlar ve mahkeme kay tlar n n bilimsel keRfi bu alanda yeni a l mlara yol at . Art k Mslm hukuku
Mslman toplumun tarihsel uygulamas olarak okunabilirdi. 1995 y l nda
Harvard niversitesi Hukuk fakltesinde yap lan fetva konulu konferans dzenleyenler gerekelerini Ru Rekilde a klamaktayd lar: Hukuki faaliyetin
nemli bir blm Reriat n (ya da Mslm hukukunun) somut insan iliRkileri dnyas yla iliRkilendirilmesine yneliktir. Zaman iinde ve deUiRik mekanlarda iki
farkl hukuk yorumcular kategorisi hukukla olgunun buluRtuUu noktada durmuRlard r. Hasmane davalar, ispat kurallar , baUlay c yarg kararlar ve bunlar n
icras da dahil hukuk usul sahas kad ya aittir; Mster bir dava sreciyle ilgili
olsun isterse olmas n, ferdi baRvurular karR s nda baUlay c olmayan tavsiyelerde
bulunmak (fetva) ise mftnn yetkisindedir.78 Daha sonra kitap olarak da
yay nlanan bu sempozyumda tebliU sunanlar n genellikle zerinde anlaRt klar
bir nokta, fetva eserlerinden hareketle Mslm hukukunun deUiRen zaman ve Rartlar dikkate ald U n ve onlarla birlikte deUiRtiUinin kabul edilmesiydi. Art k
Weberin s n rlay c kutsal hukuk vurgusunun aksine hukukun pratik deUeri n
plana kmaya baRlam Rt .
slm Hukuku ve deFi?im: B. Johansen. aUdaR bat l Mslm hukuku araRt rmalar n n nemli bir ismi Baber Johansenin al Rmalar bu baUlamda zellikle dikkat ekicidir. Osmanl devri alimlerinden Mbn Nceymin (v. 970/1563)
75
$7
2 9:
fetvalar ndan hareketle Hanefi arazi vergi hukukunun deUiRen Rartlara nas l
uyum saUlad U n gstermeye al Rt U bir al Rmas nda79 Johansen, itihat kap s n n kapal olduUu ya da f k hta deUiRim ve yeni geliRmelerin olmad U Reklindeki deUerlendirmelerin sadece yersiz deUil ayn zamanda temelsiz iddialar
olduUunu savunmuRtur.80 Ayr ca Johansen yazd U bir dizi makale ve kitapta
Mslm hukukunda deUiRim, ihtilaf ve kavramsal ayr mlar zerine eUilmiR ve
Hurgronjeden gnmze oryantalist edebiyatta hakim kliReleri sorgulam Rt r.81
Buna gre, rneUin, oryantalistlerin Hurgronjeden beri baz istisnalar hari
genellikle benimsedikleri bir grR olan f k hta ihtilaf n asl nda detay ve basit
konular ilgilendirdiUi meselesinde Johansen bu anlay R n gerek fikir ayr l U ve
muhalefet geleneUinin bat ya zg medeni bir olgu olduUu varsay m n n bir
yans mas olduUuna dikkat ekmiRtir. Johansen bu anlay R yazd U bir ka makalede sorgulam R ve Mslm hukukunda ihtilaf n yle san ld U gibi sadece detayda
deUil pek ok temel alanda var olduUunu gstermiRtir. Bir rnek olarak ehl-i
kitba mensup olmayanlar n Mslm devletinin vatandaR olup olamayacaU na
dair fakihler aras ndaki grR ayr l U n n bir detay tart Rmas olamayacaU na
dikkat eker.82 Johansenin zerinde durduUu bir nc konu ise, Mslm hukukunda ahlak-hukuk, kamu-zel gibi ayr mlar n geliRmemiR olduUu iddias d r.
Hukukun eRitli alanlar nda bu trden ayr mlar n geliRtirilmesinin Webere gre
modern, rasyonel, sekler bat l hukuklar n bir zelliUi olduUuna daha nce
deyinmiRtik. Johansen, Mslm hukukunda hukukla ahlak aras nda ve daha pek
ok alanda eRitli ayr mlar n geliRtirildiUine inanmaktad r; rneUin Hanefi f kh nda ispat ve usul hukuku a s ndan ceza davalar yla diUer davalar aras nda
ayr m yap lmaktad r.83
Mahkeme KayAtlarA ve DiFer Geli?meler: Mahkeme kay tlar yla ilgili de
son y llarda olduka ilgin al Rmalar yap lm Rt r. Asl nda U. Heid ve R.
Jenningsin daha 1970lerin baR nda nclk ettikleri bu al Rmalar gnmzde
popler bir alan olarak bat l ilmi evrelerde son derece ilgi ekmektedir.84 Bu
alanda zellikle ne kan aUdaR bir isim Msrailli hukuk tarihi araRt rmac s
Haim Gerberdir. Haim Gerberin 17. yy. Bursa ve daha sonra Mstanbul Reriye
79
Johansen, The Islamic Law of Land Tax and Rent: The Peasants Loss of Property Rights as
Interpreted in the Hanafite Legal Literature of Mamluk and Ottoman Periods (London: Croom
Helm, 1988).
80
Johansen, Land Law, 1-4.
81
Johansen bu makalelerin bir blmn yukarda 7 numaral dipnotta at fta bulunulan kitab nda toplayarak yeniden basm Rt r.
82
Johansen, Contingency, 65-71.
83
A.g.e., 63.
84
1999 y l nda Harvard Law Schoolda Reriye sicilleri konulu bir konferans yap ld . Bu
arada mezhep kavram n n da Mslm hukuk uygulamalar n n anlaR lmas a s ndan son zamanlarda bat l araRt rmalar n ilgi odaU olduUundan sz etmekte yarar var. Yine Harvard Law
Schoolda 2000 y l nda mezhep konulu bir sempozyum dzenlenmiRtir.
&
Haim Gerber Reriye sicilleri ve fetva koleksiyonlar na dayanan ok deUerli al Rmalar ortaya koymuRtur ki bunlar n ana fikri Mslm hukukunun pratik bir sistem olarak Osmanl Devletinde uyguland U d r. Gerberin konuyla ilgili kitaplar Runlard r: Economy and Society in an
Ottoman City: 1600-1700 (Jerusalem: The Hebrew University, 1988); State, Society, and Law
in Islam: Ottoman Law in Comparative Perspective (Albany: State University of New York
Press, 1994); Islamic Law and Culture: 1600-1840 (Leiden: F. J. Brill, 1999).
86
zellikle iki M s rl hukuku, Abdrrezzak Ahmed es-Senhuri ve Oefik Oehhatan n al Rmalar bu alanda ok etkili olmuRtur.
$7
2 9:
y llarda onun bat l anlamda bir hukuk sistemi olarak okunmas ynnde olduka yoUun bir aba sarf edilmiR olmas bu soruyu adeta anlams z k lmaktad r.
Ancak f kh n hareket noktas n n insan iin en iyi olan n Allah taraf ndan bildirilmesi olduUu hat rda tutulduUunda onu bir hukuk olarak okuman n baz s k nt lar doUuracaU da a kt r. Bu noktada aUdaR oryantalizmin nemli bir temsilcisi Norman Calder n grRlerine bakal m.
Gelenek ve slm Hukuku: N. Calder. Yak n zaman oryantalistlerinin
nemli bir temsilcisi Norman Calder k smen Schacht geleneUinde yetiRmiR olsa
da asl nda Kitab- Mukaddes tenkidi (biblical criticism) yntemini Mslma uyarlamakla meRhur olan John Wansbrough geleneUinde bir oryantalisttir.87 Calder,
Hurgronjenin deontoloji nitelemesinin tamamen temelsiz olmad U n sylemiR
ve f kh n hukuktan farkl bir Rey olduUunun alt n tekrar izmiRtir. Fukahan n
uygulamay ikincil derecede nemsediUini belirten ve bu nedenle f kh , hukuk
sistemi olarak okuman n f kha haks zl k anlam na geleceUini syleyen Calder
edebi tenkit yntemini f k h metinlerine uygulayarak bu metinlerin sat r aralar nda sylenenleri ortaya karmaya al Rm Rt r. Johansen gibi Calder da Mslm
f kh n n zgnlUnn san ld U gibi ilk 3/9. veya 4/10. yzy lla s n rl olmad U n
aksine 13/19. yzy la kadar bu zgn yarat c l U n devam ettiUinin alt n izer.88
rneUin ona gre Serahsinin Ebu Hanifeden daha baRar s z olduUunu sylemek mmkn deUildir. Bu noktaya kadar Johansenle ayn fikirde olan Calder
bundan sonra tamamen ayr bir yol izliyor. F k h metinlerinin yzy llar boyu
ayn grRleri neredeyse hi deUiRtirmeden aktarmalar olgusu, ad na f k h denilen faaliyetin niteliUini anlama noktas nda bize bir f rsat sunduUuna dikkat eken Calder, f k h edebiyat ndaki farkl edebi trlerin analiziyle iRe baRl yor. F k h genel olarak usul-i f k h ve furu- f k h olarak iki farkl edebi trden oluRmaktad r. Usul-i f k h eserleri, hukukun kaynaklar olan vahiy ve gelenek ile
realite aras nda iliRki kurman n hermentiUini yapmaktad r. Konumuz a s ndan daha nemli olan ikincisi furu- f k h da iki ana trden oluRmaktad r: muhtasar ve mebsut. Muhtasarlar bir mezhebin f kh n eUitsel amal olarak zetleyen eserlerdir. Bunlar ilk olarak h. 3. yzy lda ortaya km R ama en baRar l
rneklerini beRinci, alt nc ve sonraki yzy llarda vermiRtir. Bunlar n temel zelliUi mezhep kurallar n genellikle temizlikle baRlay p mirasla biten bab baRl klar
alt nda detay ve tart Rmalara girmeden vermeleridir. Ayn geleneUe mensup biri
4. yzy la, diUeri 10. yzy la ait iki f k h metni aras nda bir meseledeki hkmn
(kural n) ne olduUu konusunda farkl l k yoktur; farkl l k sadece o hkmn nas l
formle edildiUindedir.
Mebsut ya da Rerhlerde de durum asl nda farkl deUildir. Her ne kadar
gerek hayattan olaylar mebsut yazar n n gndemine zaman zaman girse de
87
Wansbrough ve ekol iin, bkz. Msmail Albayrak, John Wansbroughnun Kuran Tarihi
Teorisi ve Bat da DoUurduUu Tart Rmalar, -slmiyt, 4 (2001), 163-180; ayr ca bu say da
bkz. Albayrak, Wansbrough..
88
N. Calder, Sharia, Encyclopedia of Islam, 2nd edition (Leiden: Brill, 1997), IX, 321.
&
Calder, Law, Seyyed Hossein Nasr ve Oliver Leaman (eds.), History of Islamic
Philosophy, 2. Parts. (London and New York: Routledge, 1996), Part II, 979-980.
90
Calder, Law, 992 vd.; Gelenek kavram n n daha geniR bir incelemesi iin bkz., a.y.,
History and Nostalgia: Reflections on John Wansbroughs The Secterian Milieu, Method
and Theory in the Study of Religion, 9-1 (1997), 47-73.
91
N. Calder, Sharia, EI, IX, 321.
92
Calder, Law, 993.
93
Calder, Law, 979-980.
<
$7
2 9:
turduklar kurumsal bir ara olduUunu hat rda tutmam z gerekir. Ancak bu nevi Rahs na mnhas r zelliUi ortaya konulduktan sonra belki modern karR laRt rmalar n bir anlam olur. Aksi takdirde anakronizm ka n lmaz olacakt r.
Asl nda yukar daki deUerlendirmeleri Mslm n Bat l bilgi ve kurumlar yla
karR laRmas neticesinde ortaya km R bir patolojik sorun olarak grmek de
mmkndr. Oryantalist sylemin hakim yaklaR m tekini nesnelleRtirme
eUiliminin bir neticesi olarak Reriat ve onun bilgisi demek olan f k h, Mslm
hukuku Reklinde Bat dillerine evrildiUinde hem hukuk, hem de teoloji, deontoloji vb. Bat l bilgi tasnifleri iinde ona bir yer bulma gayreti araRt rmac lara
hakim oldu.
Bat hukuk tarihinde H ristiyan Canon law ve Yahudi Khalakahdan farkl
olarak hukuk, sekler bir bilgi olarak geliRtirilmiRtir. Ophesiz Roma hukuku ve
antik Yunan hukuk felsefesinin bu yeni hukukun temellerini oluRturmada katk s olmuRtur. Ama esas olarak bu sre, ulus-devletin oluRumu ve devletlerin
geleneksel sekler devlet ayg t n n stnde (genellikle dini) meRruiyet kaynaU na at f yapmadan var olabilmesi, baRka bir ifadeyle ulus-devletin meRruiyetini
dine deUil de millete referansla kazanmas n n byk bir katk s olmuRtur. Bu
sre, kanunlaRt rma ile olgunluUunu yakalad ve bylece hukuk da Bat l yeni
bilgi iindeki yerini ald .94 Bu a dan bak ld U nda asl nda Bat Medeniyetiyle
insanl U n ok daha antroposentrik (insan-merkezli) ve halihaz rda iinde yaRad U dnyay nceleyen (sekler) bir dnya grRne yneldiUini ve sosyal bilimlerin de bu yeni ortamda yeRermiR olduUunu hat rlamak gerekir. Nitekim Bat
hukuk felsefesinde pozitivist hukuk okulu daha ne km R ve hukuk neredeyse
devletin emir ve ferman na indirgenmiRtir. BaRka bir ifadeyle hukukun ideal
ynnden ok toplumsal ynn esas alan bir bak R a s hukuk dRncesinin
merkezine oturmuRtur.
Hukuk alan nda, Mslm dnyas n n modern Bat bilgi ve kurumlar yla ilk
s cak temas , Mngilizlerin Hindistan ve Frans zlar n Cezayiri iRgaliyle baRlam Rt . Yerel halklar n hukuki iRlerini nas l yrttklerini Urenmek isteyen smrgeci gler Reriatla ilgilenmek zorunda kalm Rlard r. Bu ilginin daha sonra
Anglo-Muhammedan law ve Droit Musulman Algeir Reklinde iki meyve verdiUini
biliyoruz.95 Mslmanlar n kendiliklerinden Bat l bilgi ve kurumlara alaka
duymalar ise Tanzimatla birlikte baRlam Rt r. Hukuk sahas nda Mecelle, her ne
kadar Hanef mezhebi temelinde oluRturulmuR bir metin olsa da, esas olarak
Code Civil rnek al narak oluRturulmuR bir kanun kitab d r. KuRkusuz kanun
yapma geleneUi Osmanl hukuk tarihinde bilinen bir olguydu; ancak Mecellenin
94
Hukukun bilim statsne ykselmesi Avrupa niversitelerinde her zaman kolayca kabul
edilmemiRtir. Roma hukuku 11. yzy ldan itibaren Mtalya ve diUer kara Avrupa lkelerinde
okutulurken, Mngiltere niversitelerinde common law ancak 19. yzy lda akademinin kap s ndan girebilmiRtir.
95
J. Schacht, An Introduction to Islamic Law, 94 vd.
&
<
ilgi alan n medeni kanun olarak s n rlamas gereUi, onun arkas ndaki itici gcn K ta-Avrupa hukuk konsepti olduUunu gstermektedir. Ayr ca Mecelle,
Nizamiye mahkemeleri ile eR zamanl olarak dRnldU iin devletin deUiRen
Rartlara uyum abas n n bir rndr.
Sonuta f kh n zamanla Bat l hukuk kavram yla eRitlendiUi ve bunun f kh n hem formunu hem de muhtevas n belirlemeye baRlad U bir srece girilmiRtir. Bundan sonra f k h araRt rmalar genellikle hukuk araRt rmas Reklinde yrmektedir.96 20. yzy ldaki Mslm kurumlara bak R ynlendiren genel Oryantalist/nesnelleRtirici bak R a s n n doUurduUu temel bir yanl Rl Ua iRaret ederek
Mslm hukukunun mahiyeti ile ilgili tart Rmay bitirmek istiyorum. F k h
Calder n dediUi gibi nasslar n okunmas na dnk bir faaliyettir ancak o ayn
zamanda Mslm n hayata bakan yzdr. F kh n bu iki vehesi ayn anda ve
birlikte vard r. Modern toplumlarda ise hukuk salt hayata ve gnlk yaRama
bakan ynyle tan mlanmaktad r. 20. yzy l alg lamas nda f k h hukukun bu tek
ynl bak R yla anlaR lmak istenmektedir. Ama eUer f kh n hayata bakan ynn anlamak ise bunun iin tabii ki standart f k h kitaplar yerine f kh n bir hukuk olarak uyguland U spesifik tarihsel ve toplumsal Rartlar n anlaR lmas ve
araRt r lmas gerekecektir. Bu kavramsal hatadan kendimizi kurtard U m zda (ki
baz oryantalistlerin bu ynde bir aba iinde olduklar na yukar da iRaret edildi)
o zaman biz Mslm hukuku yerine Mslm veya Mslman hukuklar ndan,
daha doUrusu tarihteki Mslman devletlerin hukuklar ndan sz etmiR olacaU z.
F kh n bu tarihsel ve gerek yaRama dnk ynyle naslar n yorumlanmas yn
yeterince vurgulu bir Rekilde belirtilmedike f kh n mahiyetini anlamaya dnk
abalar sonusuz kalacakt r.
Mslm hukukunun kkeni meselesi iin bunun nemli imalar olmuRtur.
Oryantalist edebiyatta f kh n nev-i Rahs na mnhas r zelliUi gz ard edildiUi
iin Hz. Peygamber dneminde kapsaml bir hukuk sistemi aranm R ve bulunamay nca Mslmda hukukun yabanc kklerden beslenen ve Kuran ve snnetten
baU ms z geliRen bir olgu olduUu iddia edilmiRtir.
!
" #
Oryantalist al Rmalarda Mslm hukukunun kkenine iliRkin deUerlendirmeler, genel olarak Mslm n kkeni meselesiyle yak ndan alakal iken, daha zel
olarak bu mesele snnet-hadis malzemesinin s hhati sorunu ile iliRkilidir. Oryantalist sylemin hakim yaklaR m tekini nesnelleRtirme eUiliminin bir neticesi olarak Reriat ve onun bilgisi demek olan f k h, Mslm hukuku Reklinde
tan mlan r ve bu tan mlamaya paralel olarak bazen hukuk, bazen de teoloji ve
filoloji araRt rmalar iin kullan lan yntemler birbirlerinden ayr Rt r lmadan
kullan l r. AraRt rma yntemleri, tabii ki bir dnya grR yans t rlar ve Mslm
96
Bu konuda bkz. M. Bedir, Secularization through Curriculum, Islamic Law and Society,
11: 3 (2004), 378-401.
<
$7
2 9:
&
<<
Oerif Mardin, The Genesis of Young Ottoman Thought: A Study in the Modernization of
Turkish Political Ideas (Princeton: Princeton University Press, 1962).
98
Msmail Kara (ed.), Trkiyede -slmc l k D+ncesi: Metinler / Ki+iler (Mstanbul: Risale, 1986),
I, lx-lxi.
99
Baber Johansen, Politics, Paradigms and the Progress of Oriental Studies: The German
Oriental Society (Deutsche Morgenlrdische Gesellschaft) 1845-1989, MARS: Le Monde
Arabe dans la Recherche Scientifique. The Arab World in Scientific Research. Al-'Alam al-'Arabi
fi 'l-Bahth al-'Ilmi, 4 (1994), 79-94.
<
$7
2 9:
geersiz sayma eUilimidir. Bu iki konunun birbiriyle iliRkili olduUu a kt r. Hukuk sistemlerinin yaRad klar topraklar n kltrlerinin bir rn olmas gereUinden hareketle Mslm hukukunun teRekkl dneminde hala canl olan Roma
hukukunun etkisine iRaret edilmiR olmas tabii iken, Roma hukuku etkisi, Mslmanlar n kendi baRlar na bir hukuk sistemi geliRtirebileceklerine ihtimal vermeyen bir bak R a s ndan da doUmuR grnyor. Bu birinci varsay m bir baRka
varsay m daha tetiklemiRtir. Mslm hukuku Mslman anlat s ndaki gibi bir
geliRmeye sahip deUilse o zaman o anlat n n kurgusal karakteri deRifre edilmek
durumundad r. Bylece f kh n deliller hiyerarRisini bir kurgudan ibaret gren bu
bak R a s f kh n zn teRkil eden hadislerin esas nda uydurma olduUunu, f kh n ham maddesinin yerel uygulamalar olduUunu iddia etmiRlerdir. Oryantalistlerin byk blmnn H ristiyan ve Yahudi kutsal metinlerine ynelik modern
eleRtirilerin etkisiyle Mslm n da Yahudilik ve H ristiyanl kla ayn kaderi paylaRt U n-kabulnn bu iddiada byk bir pay olmal d r. Oimdi bu iki konuyu ayr
ayr ele alal m.
slm Hukuku ve Roma Hukuku: Bat l araRt rmac lar n Mslm hukuku ile
Roma hukuku aras nda bir iliRki olabileceUine dair ilk gzlemleri 18. yzy l n
baR na kadar gitmektedir. Ancak bu ilk ilginin, salt hukuki bir nitelik taR d U ve
sz konusu iki sistemi karR laRt rma Reklinde geliRtiUi grlyor.100 Roma hukukunun Mslm hukukunu etkilemiR olabileceUi iddias ise 19. yzy l n ortalar nda
ilk kez dile getirilmiRtir. Ancak bu iddialar dile getirenler her hangi bir DoUu
dilini bilen kiRiler deUildir. Oryantalistler aras nda konuyu geniR bir Rekilde ilk
ele alan von Kremerdir. Onun temel iddias Roma hukukunun unsurlar n n
Mslm hukukuna Yahudiler arac l U yla girmiR olabileceUidir. Ondan sonra,
Goldziher Roma hukukunun Mslm hukukunu etkilediUini srarla vurgulam R,
ama bunun somut kan tlar n gsterememiRtir. Ayn Rekilde J. Schacht da Roma
hukuku etkisinden sz eder, ama o, bunun sistematik bir Rekilde olmad U kanaatindedir. Schacht, bu etkilerin Sryanicedeki Helen kltrnn Rhetoriki
arac l U yla olduUu iddias ndad r. Ama o, Mslm hukukunun ham maddesi olarak
Emevi popler uygulamalar n ve k smen Yahudi metinlerini gsterir. Sonuta
Roma hukukunun Mslm hukukunu sistematik olarak etkilediUi iddias , P.
Croneun da dediUi gibi, Oryantalist edebiyatta hep bir varsay m olarak kalm Rt r; bunun yle olmuR olabileceUine dair bir tahmin, yahut hatta bir istek. Mslm
hukukunun Roma hukukundan doUrudan ya da dolayl olarak (Yahudi hukuku
arac l U yla) etkilendiUi iddias n n nihayetinde ii doldurulamam Rt r.
Yak n zamanlarda Patricia Crone,101 bu konuda yap lan al Rmalar deUerlendirdikten sonra konunun olduka karmaR k bir yap arz ettiUini ve Roma
hukukunun Mslm hukukunu etkilediUi Reklinde bir iddian n ispatlanabilmesi
iin daha somut kan tlar n gerekliliUinden sz etmiRtir. nk Mslm hukuku
100
Patricia Crone, Roman Provincial and Islamic Law: The Origins of Islamic Patronate (Cambridge: University Pres, 1987, s. 1-2.
101
Patricia Crone, Roman Provincial and Islamic Law.
&
<
metinleri eUer varsa byle bir etkileRim- bunun hibir izini b rakmam Rt r. Ona
gre Roma hukuku etkisini ispat etmek, Yahudi hukuku etkisini ispattan daha
zordur. nk Mslm hukukunun teRekkl ettiUi dneme ait Roma hukukunun
yerel uygulamalar na ait tarihsel delillerden yoksunuz. Btn bu zorluklar na
raUmen Crone, Roma hukukunun doUrudan deUil de, onun etkin olduUu bir
evrede ortaya km R yerel bir hukuk sisteminin etkisinden sz eder. Provincial
law (vilayet hukuku) ad n verdiUi bu sistem Mslm fetihleri s ras nda Suriye ve
Irak coUrafyas nda uygulanan hukuktur. Bu hukuk sistemi, Mslm hukukunun
oluRumunu etkileyen ve hatta belirleyen sebepler ierisinde en muhtemel ve en
yak n adayd r. Ancak Crone da eleRtirdiUi kendisinden nceki Oryantalistlerin
hatas na dRmR grnyor. nk von Kremer, Goldziher, Scahcht ve diUer
Roma hukuku etkisini savunanlar, bu kanaate elde mevcut delilleri inceleyerek
ulaRmam Rlard r. Bunun yerine, aRaU da ele alacaU m z zere, Mslm kltr ve
bilimlerinin ve tabii ki hukukun Arap kkenli olmad U varsay m n n onlar iin
bir n-kabul olduUu anlaR l yor. Yani Mslm hukuku Hz. Peygamberin snnetine dayanm yorsa (ki onun uydurma olduUuna baRtan kanaat getirilmiRtir) o
zaman acaba onun muhtemel kaynaU nedir? sorusunun onlar ynlendirdiUi
anlaR l yor. Yahut tersi bir varsay m da daha nce belirttiUimiz iin burada rol
oynam R gibidir. Yani Mslm hukuku denilen fenomeni yabanc kkenle a klad U m zda Mslmanlar n Reriat n kkenine iliRkin deUerlendirmelerinin bir
Rekilde devre d R b rak lmas gerekmektedir.
Ancak daha da nemlisi Oryantalistlerin bir nceki blmde belirttiUimiz
f k h-hukuk ayr m n yeterince vurgulu ve anlaml bir biimde yapmam R olmalar onlar bu Rekilde bir iz srmeye itmiR grnyor. Oimdilik f k h cephesini
ilgilendirdiUi kadar yla tart Rmay sonraya b rakarak, tart Rman n hukuk cephesine iliRkin baz deUerlendirmelerde bulunal m. Hukuk bilimi bilindiUi gibi 19.
yzy l n pozitivist hukuk felsefesinden beri bir devletin meri ve cari kanun ve
kurallar n daha ok konu edinmektedir. Bentham-Austin ve Hart n command
theory of lawundan Kelsenin saf hukuk teorisine kadar aUdaR hukuk teorisinde hakim olan anlay R, ahlak n, dinin ve diUer icbar meyyide fikri taR mayan
toplumsal kurallar n tamamen hukuktan ayr Rt r lmas d r. Byle bir hukuk fikri
aUdaR akademiyada evrensel kabul grmese de olduka etkindir. Modern bilim
adam n n (rneUin Oryantalistlerin) Mslm kltr ve medeniyetine dair yapt klar al Rmalarda da bu aUdaR n-yarg n n etkisi alt nda olmas byk bir olas l kt r. F k h bu tan ma gre zaten Max Weberin dediUi gibi Bat l rasyonelbiimsel hukuk fikrine yabanc d r. F kh n iinde bu modern hukuku arama
giriRimlerinin bir neticesi olduUunu dRndUmz kken tart Rmalar n n temelinde, hukukun bu sekler alg lamas n n byk bir pay vard r. Zaten modern
bat dRncesi hukukun beReri bir inRa olduUunu ve bunun Antik Yunandan
felsefi temelini ald U n ama esas olarak Roma imparatorluUunda bugn anlad U m z anlamda bir hukuk sisteminin ortaya kt U n genellikle kabul etmekte-
<
$7
2 9:
dir.102 Zaten Modern hukuk da 11 ve 12. yzy llarda Roma hukukunun yeniden
keRfinden sonra Bat da geliRmeye baRlam R ve nihayet kanunlaRt rma hareketleriyle olgunlaRm Rt r. Bu tarihsel inRan n temel yaklaR m hukukun sekler bir
olgu olduUudur. Mslm hukukunun baR ndaki Mslm teriminin bu a dan bir
nemi yoktur; hukuk burada da din-d R bir geliRme kaydetmiR olmal d r. Mslmanlar n yaRad klar evre itibariyle devrald klar antik miras Roma hukukunu Mslm hukukunun en muhtemel kaynaU yapmaktad r.
KuRkusuz bu tr bir deUerlendirmeye bir ynden hak verilebilir. F kh
Ebu Hanifenin tan mlad U gibi kiRinin leh ve aleyhine olan bilmesidir Reklinde anlamak yerine, hukuk olarak tan mlarsak f kh n geliRtiUi evrede mevcut
ve yrrlkte olan hukuk ve rfleri kendi ierisinde erittiUini syleyebiliriz. Bu
manas yla hukuk, muhtemelen Tanzimat dnemine kadar Mslm dnyas nda bir
bilim olarak kabul edilmemiRtir. Ama Tanzimatla birlikte hem Tanzimat yneticileri hem de oryantalistler (rn. Schacht ve pek ok kimse) f kh n iinden
hukuki olanla hukuki olmayan ay rt ederek bir hukuk sistemi bile retmeye
giriRmiRlerdir.103 Ancak bu ne lde klasik f kh n tabiat yla uyuRabilir? BaRka
bir ifadeyle Mslm hukuku olarak tan mlad U m z bu yeni olgu f kh n tm vehelerini yans t yor mu? F kh n iinde Roma hukuku veya baRka bir hukuk sisteminin birebir unsurlar na dikkat ekmek f kh n Roma hukukundan etkilendiUini ispata yeter mi? Olsa olsa f k hta Roma hukukunun kurallar na paralel
kurallar n varl U ndan sz edilebilir. Ya da f kh n sekler anlamdaki hukukla
paylaRt klar baz ynler olduUunu gstermeden te bir anlam taR yamaz. Ama
bu, f kh n nevi Rahs na mnhas r mahiyeti ve bunun teRekkl hakk nda bize bir
Rey syleyememektedir. Bu yzden de f kh n kkenine iliRkin byle bir tart Rma
byk lde anlam n yitirecektir.
Oryantalistler ve FAkhAn Kkeni Olarak Peygamber ve Snneti. F kh n
dayand U snnet malzemesinin gvenilirliUi konusunda Bat l ilmi evrelerde iki
yaklaR m n plana kmaktad r.104 Birincisi Goldziher, Scahcht, Wansbrough ve
benzerlerinin baR n ektiUi Rphecilik (ya da aR r Rphecilik). Bunlar erken
dnem Mslm kaynaklar n n neredeyse tamam n n uydurma olduUu kanaatindedirler. Wansbrough buna Kuran da katmaktad r. Ancak diUerleri Rphelerini
hadis malzemesiyle s n rl tutmaktad r. Onlar n duruRunu ok iyi zetleyen
102
Ancak 20. yzy l n ikinci yar s ndan itibaren dinin etkisindeki karanl k ortaaU alg lay R bir
deUiRim geirmeye baRlam Rt r. Modern Avrupa hukuk kurumlar n n ve teorilerinin oluRumunda dinin ve din kurumlar n etkili olduUu zellikle Amerikada daha s k dile getirilmeye
baRlanm Rt r. rnek olarak bkz. Harold J. Berman, Law and Revolution: The Formation of teh
Western Legal Tradition (Cambridge, Massachusetts: Harvard University Press, 1983).
103
Schacht, Introduction, 200-201.
104
Bu iki yaklaR m n genel bir zeti iin bkz. Stephen Humphreys, Islamic History: A Framework for Inquiry (Princeton: Univeristy Pres, 1991), 3. Blm; Herbert Berg, The Development of Exegesis in Early Islam: The Authenticity of Muslim Literature from Early Periods, Surrey: Curzon Pres, 2000), 2. Blm; Herald Motzki, The Beginnings of Islamic Jurisprudence,
Almancadan ev. Marion H. Katz (Leiden: Brill, 2002), 1. Blm.
&
<=
Schacht n Ru ifadesi Rphecilerin slogan haline gelmiRtir: Peygamberden gelen her bir hukuki hadis aksi ispatlanana kadar sahih olarak kabul edilemez105
Genellikle Oryantalistlerin yazd klar na bir tepki olarak ortaya kan ve
Mslm n geliRim resmini Mslman anlat s na uygun bir biimde alg layan diUer
yaklaR m, kaynaklar n esas olarak yaz l bir biimde aktar ld U , hadislerin erken
dnemde yaz ya geirildiUini iddia etmektedir. N. Abbot, F. Sezgin ve Azaminin baR n ektiUi bu yaklaR m asl nda geleneksel Mslman anlat s n n tesine geerek neredeyse tm kaynaklar n yaz yla aktar ld U n iddia etmiRlerdir.
Mlk yaklaR ma dnersek, Wansbroughnun argman , ayr bir platformda
ele al nmay gerektirdiUi iin, burada zerinde durulmayacakt r.106 Goldziher ve
zellikle Schacht n Bat l Mslm araRt rmalar nda ok etkili figrler olmalar
nedeniyle grRlerini k saca zetlemek gerekir. Yahudi as ll Macar I.
Goldziherle birlikte, Kitb- Mukaddes eleRtirilerine benzer biimde Mslm n
kurucu metinlerinin kaynak eleRtirisi geleneUi baRlam Rt r. O, geleneksel Mslman anlat s na gvenmez ve Mslm hukukunun Kitab ve snnete dayand U
fikrine karR kar. Asl nda f kh n hadisten nce ortaya kt U n ve dayand U
temellerin bu yzden hadisler deUil de rey olduUunu belirtir. Ard ndan da rey
kavram n n Roma hukukundan al nd U n syleyerek Mslm hukukunu bilinen
kklerinden baRka kklere baUlamaya al R r.107
Bugn Goldziherin argmanlar n n temel noktalar byk lde sars ld U iin ayr nt lar na girmenin bir faydas yoktur.108 Ancak Goldziherin baRlatt U kaynaklara Rpheyle yaklaRma eUiliminin Alman Yahudisi J. Schachtla olgunlaRt U n belirtmek gerekir. Schacht selefi gibi Mslm hukukunun Kuran ve
snnetten doUmad U n , aksine Emevi idaresinin son y llar nda (H. 100ler) yerel
rfler, idari uygulamalar ve kad lar n reyi ile ortaya kt U n , hadislerin ise sonradan buna eklendiUini dRnmektedir. Hatta o da hocas gibi rey ve onun
rettiUi hukuki doktrinlerin hadise dnRtUnden ok emindir.109 Schacht n
Mslm hukukunun geliRim tarihine iliRkin yapt U gzlemler ve deUerlendirmelerin merkezinde Oafii yer al r. Ona gre Mslm hukuk teorisinin sonraki kabullerini ilk ortaya atan Oafiidir. Oafii ncesi kadim hukuk mektepleri snnet, hadis,
k yas, vs. konusunda net fikirlere sahip deUillerdi. Peygamberin otoritesini ilk
defa ve tutarl bir biimde hukuk kaynaU olarak vazeden Oafiidir. Ondan sonra
hadis ve snnet ayn anlamda kabul edilmiRtir. Halbuki kadim mekteplerde
105
<
$7
2 9:
110
Scahcht n grRleri iin bkz. bu say da. Goldziher-Schacht izgisinin nemli bir eleRtirisi
iin bkz. Herald Motzki, Origins, 10-29.
&
<
111
Bunlarla ilgili genel bir deUerlendirme iin bkz. Motzki, Origins, 27-49.
Hallaq iin bkz. bu say da Bilal Aybakan, Wael b. Hallaq.
113
G:H:A: Juynboll, Muslim Tradition (Cambridge: University Pres, 1983), 1. Blm..
112
$7
2 9:
&
dnemlerde bir bilgi paradigmas n n baRka bir bilgi paradigmas yla karR laRmas
sonucu ortaya kan baz kavram kargaRalar na ve anlam kaymalar na iRaret
edilmeye al R lm Rt r. Bir ok yeterince temeli olmayan mega iddian n bu paradigma farkl l U n yeterince dikkate almadan yap lan deUerlendirmeler neticesinde ortaya kt U anlaR lmaktad r. Ancak bu kar R kl U n sadece Oryantalistlerde olduUunu dRnmek bizi basit bir kolayc l Ua gtrebilir. Aksine bunun
modernizmin etkisiyle kt U n ve Mslmanlar n kendi kendilerini alg lama
biimini byk lde deUiRtirdiUini unutmamak gerekir. Oryantalist edebiyata
ynelik bu tr gzlemlerin salt bir karalama veya bir art niyet belirtisi olmad U ,
aksine bunlar n modernitenin zihinlerde yaratt U dehRet verici zihin dnRmlerinin birer neticeleri olarak ortaya kt U gereUi, 19. yzy l n ikinci yar s ndan
itibaren retilen Mslman edebiyata ynelik yap lan ve yap lmakta olan revizyonist baz al Rmalar taraf ndan da desteklenmekte ve Oryantalist edebiyatta
grlen kavramsal hatalar n Oryantalistlere has olmad U anlaR lmaktad r. Bugn bizler 19. ve 20. yzy l n hatalar n nas l tekrarlamamak iin aba sarf ediyorsak Oryantalizmin de seleflerinin hatalar na karR daha duyarl olduklar n
gz ard etmememiz gerekir.
$7
2 9:
I.
Klasik Figrler
$7
2 9:
/
$&0 ) " ' & 2 >$ #2 "
- ($& # #
"
%$ &# $% $# & )
&
#
$& '
&# " :
%$ &
# $% " # ( + & "
+ (
+$ & & " % # $% '
(
5 ) '& ## $& $ " ( #
( ( .
"
$& $% "
%
& " +& " ? "
&# @ ($ $& +$ ( $& " ? "
&# @ '&
# !$#
" # (
$& $& "
% &# " + ( & " " $ $%
$ &
$$
+$ & " & " . ) $& $ &
!" + + %
)
.
"
% ) " % &( $ " $++$ &
$ ( !" & "
$% " )$
&+ (
)$
$& '
( )
) - +
& # A&
"
& . ) $& # %% &
-0 ( $% '
( )) - # (
#
B )$ # '
(5 ) *
/$ $&
'&#$&
&
/"
& &$ (
$&0
! "
Christiaan Snouck Hurgronje (1857-1936), Ignaz Goldziher ile birlikte
modern islamoloji-oryantalizm al Rmalar n n kurucusu kabul edilir.1 Bat da
Hurgronjenin makalelerinden derlenen Selected Works of Snouck Hurgronje adl eserdeki
baz Frans zca blmleri szl olarak tercme eden ArR. Gr. Dr. Msmail TaRp nar ve bu
yaz y yay n ncesinde okuyarak fikirleriyle ona katk da bulunan Yrd. Do Dr. Said Polata
burada teRekkr ederim.
Marmara niversitesi Mlahiyat Fakltesi.
1
Bkz. Mark Batunsky, Carl Heinrich Becker: From Old to Modern Islamology.
Commemorating the 70th Anniversary of Der Islam als Problem, s. 295, International
Journal of Middle East Studies, Vol.13, No. 3 (Aug. 1981, s. 287-310); Schacht, onu Goldziher
ile birlikte teknik anlamda Mslami ilimlerle ilgili al Rmalar n n baRlat c s olarak grr. Bkz.
J. Schacht, C. S. Hurgronje, s. 192, Der Islam, 23. Band, 1936, Berlin und Leipzig; G.-H.
Bousquet and J. Schacht, Selected Works C. Snouck Hurgronje, s. VII, Leiden, E. J. Brill,
1957; A. de Groot da modern Mslam araRt rmalar n baRlatan oryantalistler olarak bu ikisi ile
&
/ B
Mslam hukuku al Rmalar n baRlatan ana sima olmas n n yan nda siyaset adam
kimliUi ve zellikle Hollandan n Endonezya2 smrge politikalar n n belirlenmesi zerindeki byk tesiri ile smrge oryantalizminin3 de en tipik temsilcisi grnmndedir. Hurgronjenin oryantalizm tarihindeki yeri ve hayat ile
ilgili olarak gnmzde yap lan tart Rma ve araRt rmalar, oryantalizm alan nda
ortaya koyduUu grRlerinden daha fazla dikkat ekmektedir. yle ki bu konu
zerindeki tart Rmalar oryantalizm tarihinin baz noktalarda yeniden deUerlendirilmesini gerektirecek boyutlarda grlmektedir.4
#
8 Oubat 1857 tarihinde, Hollandan n Brabant blgesinde bulunan Breda
ilinin kuzey doUusundaki Oosterhout kasabas nda doUdu.5 Babas burada papaz
idi ve genliUinde onun da papaz olmas kararlaRt r lm Rt 6. EUitimine doUduUu
kasabada baRlad , lise tahsilini ise Bredada yapt . niversiteye girebilmek iin
zel hocalardan Latince ve Yunanca dersi ald . 1874 y l nda niversiteden kabul
alarak ayn y l Hollanda Leiden niversitesinde Teoloji eUitimine baRlad .7
niversitede Mbranicenin yan nda semeli ders olarak Arapa ve smi filolojisi
okudu. Son derece baRar l bir eUitim hayat geirerek8 1878 y l nda ilahiyat/teoloji eUitimini tamamlad ve sonras nda al Rmalar n tamamen oryantalizm ile s n rlad .9
Het Mekkaanche Feest: Mekkede Hac ad yla haz rlad U doktora tezini
24 kas m 1880de stn baRar ile savunarak doktor unvan kazand . Bu tezde
hacc n tarihini, Mslamdaki nemini, hacdaki tren ve adetleri inceleyip hacc n
Arap putperestliUinden kalma bir adet olduUu sonucuna varm Rt .
1880-81 eUitim y l nda Strasburg niversitesinde eUitimine devam ederek
burada zellikle Theodor Nldekenin derslerine devam etti. 1881 y l nda
Strasburgdan dndUnde Hollandan n en byk smrgesi durumundaki,
halk n n byk oUunluUu Mslman olan Endonezya iin memur yetiRtirmek
birlikte Theodor Nldeke ve Julius Wellhauseni de sayar. Bkz. D-A, Hollanda, XVIII,
230.
2
Bu dnemde kaynaklarda Endonezya iin, Hollanda Hindistan (Netherlands India),
Hollanda DoUu Hindistan (Dutch East Indies), DoUu Hint Adalar vb. isimler kullan lmaktad r.
3
Edward Said, Oryantalizm, s. 528 (trc. Selahattin Ayaz), P nar Yay nlar , Mst., 1989.
4
Bkz. P. SJ van Koningsveld, C. Snouck Hurgronje badul-mulhazt havle neRttih elilmiyye ves-siysiyye f Hollanda, s. 433 (trc. Kas m Smerra, Alam el-Ktb, VII/4, Riyd
1986, s. 433-441).
5
Abdurrahman Bedev, Mevsatul-mste+rikn, s. 245, Beyrut 1984.
6
Angelo Pesce, Mekke mnz mieti mm ev mecmati C. S. Hurgronje er-ria, s. 9, London,
1986, Immel Publishing.
7
A. Bedev, 245.
8
G.-H. Bousquet, J. Schacht, s. XI.
9
G.-H. Bousquet, J. Schacht, s. XI, M. Hakk Kad , Hollandda Oarkiyat AraRt rmalar , s.
104. DoUu Bat , s. 20, Ankara, 2002, (s. 83-110).
/"
& &$ (
$&
>C D
zere kurulan ve Leiden niversitesine baUl bulunan bir enstitde Mslamla ilgili
dersler okutmak zere hoca olarak tayin edildi.10 Burada Mslami ilimler ve Mslam
hukuku dersleri verdi.
1884 y l nda Arap yar madas na olan meRhur ziyaretini yapt . M s rda k sa bir sre kald ktan sonra Ciddeye geti ve orada Hollanda konsolosluUunda
AUustos 1884den, Oubat 1885e kadar (alt ay) kald . Bu esnada bir yandan de
gezisinin esas amac olan Mekkeyi ziyarete haz rland .11 Mslman olup Abdulgaffr ad n alarak12 21 Oubat 1885 y l nda Mekkeye ulaRt . Alt ay da burada kald . Burada ulemadan Mslam hukuku ve usul-i f k h vb. dersler ald . Ancak
AUustos ay nda hac gnleri baRlamadan ad n n kar Rt U bir skandal sebebiyle
Osmanl ynetimi ondan Mekkeyi terk etmesini istedi.13 O da nce Ciddeye
geldi ve sonras nda Arap yar madas n terk ederek Hollandaya dnd. Bu s rada hacc ibadetine sadece gnler kalm Rt .
Hollandaya dndkten sonra Arap yar madas nda geirdiUi dnem ve
haz rlad U malzemeyle ilgili Mekka kitab n yazarak bunu 1888 ve 1889 y llar nda yay nlad . Bu kitap en nemli eserlerinden biri olarak onu sekin oryantalistler aras na yerleRtirdi.
Hollandaya gelince, 1886y l nda Leiden de tedris hayat na baRlad ve ayr ca Delft Rehrinde Endonezyada al Ranlar n eUitiminin yap ld U zel bir enstitde ders verdi. W.T. Juynbollun vefat ndan sonra 1887 y l nda Delftde onun
yerine gemesi teklif edildi ancak o Leidende kalmay tercih etti ve orada Mslam
hukuku hocas olarak tayin edildi.
Snouck Hurgronjenin Leidene profesr olarak tayin edilmesiyle birlikte
niversitedeki Mslamoloji alan ndaki al Rmalar n rengi deUiRerek bu al Rmalar
modern oryantalizmin doUmas na zemin haz rlayacak bir Rekilde Mslam n sosyal
baUlam ierisinde araRt r lmas na yneldi. Snouck Hurgronjenin bu tarz al Rmalar n n nemli rneklerinden biri Mekka baRl kl kitab yd .14
1889 y l nda, 1906 y l na kadar kalacaU Endonezyaya gnderildi. Batavia
Rehrinde DoUu Hindistan Adalar nda (Endonezya) yeni a lm R bir ofis olan
Arap ve Yerel Halk MRlerini AraRt rma Brosuna dan Rman olarak atand .15
Grevi Endonezyadaki Mslmanlarla ilgili hassas problemlerin zmnde
10
Angelo Pesce, s. 9.
G.-H. Bousquet, J. Schacht, s. XV.
12
Angelo Pesce, 11.
13
Angelo Pesce, 16.
14
Bkz. M. Hakk Kad ,104
15
Bkz. Harry Benda, C.S. Hurgronje and the Foundation of Dutch Islamic Policy in Indonesia, s. 340, The Journal of Modern History, Vol. 30, No: 4 (Dec., 1958, s.338-347),
11
&
/ B
Angelo Pesce, 10. Ayr ca bkz., Robert Van Niel, Christiaan Snouck Hurgronje: In
Memory of The Centennial of His Birth, s. 592, The Journal of Asian Studies, Vol. 16, No.4,
Aug., 1957, (s. 591-594).
17
G.-H. Bousquet, J. Schacht, s. XV.
18
Robert Van Niel, 592.
19
Robert Van Niel, 592; Koningsveld, 433; M. Hakk Kad , 104.
20
Jacques Waardenburg, Islamic Studies in Dutch Scholarship Mapping Islamic Studies, s.
73, Ed. Azim Nanji, 1997, New York, (s. 68-94)
/"
& &$ (
$&
>C D
esnas nda Berlin, Kahire ve Cambridge niversitelerinden kendisine krs teklif edilmiRtir.
Hurgronje 1906 y l nda Leiden niversitesinde iRgal ettiUi krsdeki
Arapa ve Mslam profesrlUnden 1927 y l nda emekli olarak ayr ld .21
Emekli olduktan sonra da derslere devam etti ve lmne bir ay kalana kadar
zellikle Ae dili dersi veriyordu.22 Hurgronje 1936 y l nda k sa bir rahats zl ktan sonra yetmiR dokuz yaR nda vefat etti ve Leiden kadim mezarl U nda topraUa
verildi.
Hurngronje birok oryantaliste hocal k yapm Rt r. Bunlar n baz lar Arent
Jan Wensinck (1882-1939), J. Schacht, Theodorous W. Juynboll, Johannes
Heindrik Kramerstir23
$
"#
Yukar da k saca temas edildi%i gibi Hurgronje zellikle lkesinin smrge politikalar ndaki aktif konumuna kar n smrge halk taraf ndan Mslman
bir alim olarak alg lanmas , kendisinin de zel hayat ndan hibir ekilde bahsetmemesi ve hayat yla ilgili bilgilerin s n rl olmas sebebiyle hakk nda baz
tart malar yap lmakta olan bir oryantalisttir. Son y llarda zellikle ahsi evraklar n n ve baz resmi ar iv belgelerinin incelenmesiyle onun hayat ndaki karanl k noktalar daha fazla bilinir hale gelmeye ba lam t r.24 Burada oryantalizm
tarihi a s ndan nem ta d % iin onun hayat n n baz kapal ynlerine k saca
de%inilecektir.
)
&
"##
Onunla ilgili ilk gndeme gelen tart Rma Mekke gidiRi ve Mekkeden s n r d R edilmesidir. Hurgronjenin Mekkeye geliRi byk lde siyasi bir arka
plana sahip olup bu seyahatin Hollanda hkmeti taraf ndan finanse edildiUi ve
siyasi hedefleri olduUu konusunda onun hakk nda en iyimser dRnen yazarlar
dahi sessiz bir kabul tavr n tercih etmiRlerdir.25 Bu ziyaretin nedenlerinden biri
Mekkeye gelen Endonezyal hac lar n, Osmanl PadiRah II. Abdlhamitin
21
J.Waardenburg, 73.
G.-H. Bousquet, J. Schacht, s. XIX.
23
Wensinck Leidendeki krssnde onun halefi olmuRtur. DiUer Urencisi olan Schacht n
ise, Gotthelf Bergstrsser ile birlikte baRl ca hocas Hurgronjedir.
24
zellikle Leiden niversitesi Uretim yesi ve oryantalizm tarihisi Van Koningsveld,
kendisinden nce konuyla ilgili yap lan tart Rmalar inceleyerek, Hurgronje zerinde Rahsi
evraklar na ve yaz Rmalar na var ncaya kadar geniR apl araRt rmalar yapm Rt r. Koningsveld,
1985 y l ndaki bir al Rmas nda Hurgronjenin kimliUi zerinde yap lan tart Rmalarla ilgili
Hollandaca, Arapa ve Endonezya dilinde yaz lan makale say s n n yz aRt U n ve bu say n n
her geen gn artt U n ifade eder. s. 433.
25
Bkz. G.-H. Bousquet, J. Schacht, s. XV.
22
&
/ B
&
+,
Koningsveld, 434.
Angelo Pesce, 15.
28
Angelo Pesce, 15.
27
/"
& &$ (
$&
>C D
sonra Riddetlenen savaR Hollandan n Endonezyada giriRtiUi en kanl arp Rmalara sahne oldu. Snouck Hurgronjenin Mekkedeki tecrbesinin ve iliRkilerinin
devreye sokulmas ve Endonezyada Hollanda ad na al Rmas bu esnada gndeme geldi. Zira o Aeli baz liderleri Mslam ve din kardeRi olarak Mekkede
tan m R onlar n inan ve davalar n anlam Rt . MRte Hurgronjenin Endonezya
seyahatinin ilk ve esas hedefi Ae blgesi idi. Bir Mngiliz gemisiyle ok gizli bir
Rekilde, Mslman Endonezyal tan d klar n n da yard m yla Ae sultan ile
grRmek iin yola karak Sumatra sahillerine gelmiR ve Ae s n r n n iine
s zmay planlam Rt . Hurgronje hibir yaz s nda bahsetmediUi bu giriRimle devletine bilgi aktarmay planlamaktayd . Ancak Aedeki yerel Hollanda komutan
buna izin vermediUi iin Ae seyahati yar m kalm R, Hurgronje, Aedeki misyonunu birka sene sonra (1891-1892) gerekleRtirebilmiRtir.29
)- -
# . )- -
Hurgronje Ae savaR nda zellikle yerel ulemaya karR ac mas z bir mcadele yrtlmesi
gerektiUini savunmuR ve savaR n geliRimi de onun ikna edici olduUunu gstermiRtir. Ae savaR
ve Hurgronjenin bu savaRtaki rol hakk ndaki kitab nda K. van der Maaten, Hurgronjeyi,
Ae savaR n yrten General Van Heutszun k l c olarak niteler. Bkz. M. Hakk Kad , 106107.
30
S Azz b. Haddad el-Cezirnin yazd U bu mektupta Ryle bir ifade vard r: Sen Mslman olduUunu art k herkese duyurdun ve Mekke ulemas da senin Mslman olduUuna
Rahitlik ediyor. Hurgronje Goldzihere yazd U bir mektupta ise Ryle der: Mslman olmayan n insan say lmad U bir toplumda bir kiRinin Mslmanlarla Mslman olmas n engelleyecek bir Rey olmad U kanaatindeyim. KiRi bu Rekilde davranarak zorunlu olarak Rahsiyetini
kaybetmez. Bu benim Rahsi tecrbemle sylediUim bir Reydir. Koningsveld, 435.
31
G.-H. Bousquet, J. Schacht, s. XIV, XVI.
&
/ B
diyar n n +eyhlislam ya da Cava mfts eyh Allame Abdulgaffar32 ifadeleriyle hitap edilmesi ve ondan fetva istenmesi insanlarda onun Mslmanl U ile
ilgili bir kuRku olmad U n ortaya koymaktad r. Koningsveld Endonezyal lar n
onun ifte kimliUini bildiklerini gsteren bir belgeye rastlamad U n belirtir.
yle ki Hurgronje misyonu doUrultusunda Endonezyada Mslman toplumun
33
iine iyice girerek iki kez evlilik yapm R ve bu evliliklerden ocuklar olmuRtur.
'
Koningsveld, 436.
Bu evliliklerden doUan ocuklar n n nesebi Hollanda hukukuna gre tan nm yordu.
Koningsveld 1982 y l nda Snouck Hurgronjenin oUlu Yusuf ile Endonezyada grRtUn
bildirmektedir. Bkz. Koningsveld, 437.
34
M. Hakk Kad , 104.
35
G.-H. Bousquet, J. Schacht, s. XI- XII.
36
J. H. Monahan, Mngilterenin Cidde eski konsolosu olup, kitab n ikinci cildini yer yer k saltarak tercme etmiR ve tercmeyi Snouck Hurgronje bizzat gzden geirmiRtir. Tercmenin
33
/"
& &$ (
$&
>C D
<
Oehir ve Halk baRl U n taR yan ilk cilt Mekke Rehrinin zet bir topografyas n ve Peygamber zaman ndan itibaren 1885e kadar tam bir tarihini sunar. Snouck Hurgronje Hicaz tarihiyle ilgili oUunluUu Alman olan bat l yazarlar n yazd klar zerindeki geniR bilgisinin de katk s yla bu alanda zaman m za
kadar temel kaynak olma zelliUinin koruyan bir kitap oluRturmuRtur.
Bu ciltle birlikte bas lan resim albm Rudur: Bilder-Atlas zu Mekka, Haag, Martinus Nijhoff, 1888.
Gnlk Hayattan baRl U n taR yan Mkinci cilt ise ilk ciltten daha nemlidir. Bu cilt Mekke toplumunun hayat n n deUiRik ynlerini tasvir etmekte olup
etnografik ve sosyal antropolojik bir eserdir.37 Drt blmden oluRur. 1- Gnlk
Hayat, 2- Aile Hayat , 3- EUitim, 4- Javal lar. Kitap, dini sosyal baUlam iinde
ele alm R olmas n n da etkisiyle oryantalist al Rmalar iin yeni bir tarz ve metot
ortaya koyarak bir dnm noktas oluRturuyordu.38
Kitap iki cilt halinde yay nland ktan sonra kitaba yeni bir resim albm
eklenmiRtir:39 Bilder Aus mekka, Mit Kurzem Erlauterndem Texte, Leiden, E.J.
Brill, 1889.40
3. De Atjhers, Batavia-Leiden, 1893-1894, c.I-II (Hollandaca)
Ae Halk ad n taR yan bu eser,41 Bousquetnin tabiriyle42 meslekten etnograf edas yla yaz lm R olup genel olarak yredeki Mslam messeseleri ve Mslman halk ile ilgili gzlem ve incelemeleri ierir. Ayr ca eser modern dilbilimi
a s ndan da nemli grlmektedir.43 Snouck Hurgronje bu kitab n Hollanda
Hindistan genel valisinin talebi zerine Mslam n Aelilerin siyasal, sosyal ve
1970 ve 1997 (Leiden, Brill) y llar nda yeni bask lar yap lm Rt r. Eserin Arapa tercmesi de
mevcuttur: Birinci cilt: Safaht min trihi Mekketil-Mkerreme (trc., Ali Avde eR-Ouyuh,
Muhammed Mahmud Seryani, Marac Nevvab Mirza) Mekke, Dretl-Melik Abdlaziz,
1999/1419, (307 s.). Mkinci cilt: Mekket'l-mkerreme: fi nihayeti'l-karni's-slis a+er el-hicri, (trc.
Mi'rac b. Nevvab Mirza, Muhammed b. Mahmu Sryani)[y.y.], Nadi Mekke es-Sekafi ElEdebi, 1990. (580 s.)
37
Koningsveld, bu kitab n Mekkedeki dini eUitim Uretim ve adetlerle ilgili olan nemli ve
uzun baz paralar n n Radn Ebu Bekir ad nda Mekkedeki Caval bir kiRi taraf ndan onun
iin oluRturduUu raporlardan al nd U n ne srmektedir. s. 435.
38
Bkz. M. Hakk Kad , s. 104.
39
Eser Angelo Pescenin sunuRuyla Arapa olarak da neRredilmiRtir: Mekketl-mkerreme
mnz mieti mm ev mecmt Snouck Hurgronje, Angelo Pesce (ed.), Immel Publishing Ltd,
London, 1986.
40
Bu eserdeki resimler Hurgronje Mekkeden ayr ld ktan sonra fotoUraf ekmesini UrettiUi
ve Mekke tabibi dediUi bir Rah s taraf ndan ona gnderilen fotoUraflardan oluRmaktad r.
Snouck sz konusu resimlerin bir baRkas taraf ndan ekilerek kendisine gnderildiUini sylemekle birlikte bu kiRinin ismini vermemektedir. Angelo Pesce, s. 19.
41
Eser, Osullivan taraf ndan Mngilizceye tercme edilmiRtir: The Achenese, Leiden, 1906 ve
AMS Press 1984.
42
G.-H. Bousquet, J. Schacht, s. XVIII.
43
J. Schacht, 193.
&
/ B
/"
& &$ (
$&
>C D
Hurgronje Bat daki modern oryantalizm al malar n n ve zellikle de %slam hukuku ara t rmalar n n nclerindendir.47 Onun f kh n mahiyeti ve karakteristik zellikleri ile ilgili geli tirdi3i d nceler ve kulland 3 terminoloji
bat l lar n konuyu anlay zerinde uzun sren tesirler b rakm t r.48 Ondan
sonra yap lan daha detayl al malarla baz gr leri tabii olarak eski gcn
ve geerli3ini yitirmi olsa da bu etki kendini gstermeye devam etmektedir.
Hurgronje farkl yaz lar nda f kh n tarihi baUlam iindeki geliRimi, f kh n
tabiat , ana karakteristik zellikleri, hkm kaynaklar ve f kh n hkm kaynaklar n n temeli olarak grdU icma konusuyla yak ndan ilgilenmiRtir.
Hurgronje ncelikle %slam n kelimenin tam anlam yla bir hukuk dini oldu3u gr ndedir.49 Genel olarak %slam kltr iinde f kh n yerini byle
tespit etmesine ra3men f kh n karakteristik zellikleri ile ilgili genel yarg lar
nispeten olumsuzdur. Hurgronjenin genel yarg lardan en etkili grneni f kh n bir hukuk sistemi olmad 3 d ncesidir. Ona gre f k h bir hukuk sistemi
olmay p deontologydir.50 Hurgronjenin deontoloji teriminden kastetti3i ey
f kh n esas nda dini grevler sistemi ya da ba ka bir deyi le ferdin (sbjek46
Bu eser INIS (Hollanda-Endonezya Mslami AraRt rmalar MRbirliUi Enstits) taraf ndan
Endonezya diline tercme edilmiRtir: Nasihat-nasihat C. Snouck Hurgronje, Semasa
Kepegawaiannya Kepada Pemerintah Hindia Belanda, 1889-1936, Jakarta., 1990-1992, c. IVI.
47
Avrupa bilim dnyas n n f kha olan ilgisinin Hurgronje taraf ndan baRlat ld U genel kabul
grmektedir. Bu husus, sz konusu ilginin smrgecilik pratik baUlam nda ortaya kt U
iddias zerinde nemli bir etkendir. Bkz. Baber Johansen, Contingency in a Sacred Law,
Legal and Ethical Norms in the Muslim Fiqh, Brill, Leiden, 1999, (Studies in Islamic Law
and Society, Edited by Ruud Peters and Bernard Weiss, Volume: 7), s. 42-43; G.-H.
Bousquet ve J. Schacht da oryantalist al Rmalarda Mslam hukukunun temellerini Hurgronje
ve Goldziherin att U n belirtirler. Bkz. G.-H. Bousquet, J. Schacht, s. VIII.
48
Hurgronjenin Mslam hukuku ile ilgili grRlerine ulaR labilecek ve bizim de bu al Rmada
yararland U m z temel kaynak yukar da bahsettiUimiz Selected Works of C.S. Hurgronje adl
eserdir. UlaR lmas daha kolay olsa da Mohammedanism kitab n n zellikle hukuk dRncesi
a s ndan pek fazla farkl bir zellik taR mad U sylenebilir. Bunun d R nda ikinci el kaynaklar
ve onun fikirlerini aktaran aUdaR al Rmalar da bu konuda faydal olmaktad r.
49
G.-H. Bousquet, J. Schacht, 48.
50
Bkz. G.-H. Bousquet, J. Schacht, 256, 259, 262; Baber Johansen, 43. Ayr ca Bkz. Murtaza
Bedir, Oryantalistlerin Mslam Hukukunun Mahiyetine Dair Tart Rmalar , s. 371-374, Oryantalizmi Yeniden Okumak: Bat da Mslam al Rmalar Sempozyumu, Ankara, 2003, (s. 371-389)
&
/ B
tif) haklar ndan ziyade grevlerinin sistemi oldu3udur. F k h din, etik, hukuk ve siyaseti ideal bir toplum imaj olu turma gayesiyle sistemsiz bir ekilde
bir ekilde birbirine kat p, birbiri iinde eritmi tir. Hurgronje, bu yarg s na
temel baz sonular ba3lamaktad r. Kar m zda duran ey bir hukuk sistemi
olmad 3 iin hukuki prensipler ve rasyonel bir teori zerine kurulmam t r.
Dolay s yla onun rasyonel bir analizi ba ar s zl kla sonulanacakt r. Onun
temeli rasyonellik olmay p tanr n n esrarl ve kolay anla lmaz iradesidir.51
Ana maddesi grevlerden olu ur ve sz konusu grevlerin her biri iinde
dini, ahlaki ya da hukuki ynlerin ayr maz bir ekilde kar m sz konusu
oldu3u iin ona hukuki terimler ve analiz yntemleriyle yakla lamaz. F k h, bu
zelli3inden dolay Roma Hukuku ve Modern Hukuktan farkl d r.
Hurgronje yukar daki gr leriyle bir taraftan, Avrupal olmayan bir sisteme, hukuk normlar ta yan bir sistem olma rtbesinin verilmesiyle ilgili
Avrupa da yayg n olan tereddd dile getirmektedir.52 Di3er yandan ise f kh
mukayeseli hukuk al mas yla anlaman n mmkn olmad 3 n , bunun iin
%slami Ara t rmalar ya da Antropoloji alan yla ilgili, farkl boyutlar olan bir
bilimsel al ma gerekti3ini belirlemi olmaktad r. O f kha %slam hukuku/Islamic Law demenin do3ru olmad 3 n ve Avrupal hukukular n de3i ik
f k h doktrinlerinin sistematik ba3lam n ve tarihini ara t rmak iin yeterli
donan ma sahip bulunmad 3 n belirtir.53
Hurgronjenin slam hukukunun genel karakteristikleri ile ilgili di%er bir
temel iddias ise f kh n, ibadetler, evlilik, aile ili kileri ve sadaka konular d ndaki alanda pratikle uyum ve uygulanma kabiliyeti ta mad % d r.54 Ona gre
f k h sadece ideal normlar ta r55 ve hukuki pratik hayat ile ilgisi azd r. F k h,
kurallar n n formle edildi%i zamandaki toplumunun ihtiyalar n ifade eden
te ri kurallar olmay p, etraflar ndaki toplumun bereketli ortam ndan kendilerini soyutlam bir grup bilginin al mas n n rndr.56
Hurgronjenin f k h ile ilgili genel yarg lar ndan biri de hukuk ekolleri
aras ndaki fikir farkl l klar n n nemsiz oldu3u ve ihtilaflar n prensiplere ve
temel ilkelere ili kin olmad 3 d r.57 Dolay s yla f kh n de3i ik doktrinleri, her
51
/"
& &$ (
$&
>C D
birinin ye erdi3i de3i ik lkelerin de3i ik ihtiyalar olmas na, her doktrinin
e3itim tarz , eserleri, hocalar ve co3rafyalar farkl olmas na ra3men birlik ve
btnlk sergilemeleridir. Farkl ekollerdeki ana prensipler hep ayn d r ve
fikir ayr l klar detaylardad r. Hurgronje bu sonucu f kh n sosyal hayattan
kopuk olmas yla ili kilendirir ve farkl co3rafyalarda ya ayan doktrinlerin
sosyal hayattaki farkl l klar bu hayattan kopukluklar nedeniyle doktrindeki
gr lerine yans tamad klar n ifade eder. Ona gre f k h mezheplerinin co3rafyalar ve kurucular farkl olmakla birlikte kendi ay r c karakterleri yoktur.58 Belirtilen olumsuz yarg lar n yan nda Hurgronje bir yandan da f kh n
gsterdi3i ortak zelliklerin abartmas z hibir modern ilim dal nda olmayan
bir birlik sergiledi3ini syleyerek sz konusu yarg s n n baz a lardan olumlu
taraflar oldu3unu da gstermektedir.59
Hurgronje %slam hukukundaki messeselerin ve doktrinlerin kayna3 ile
ilgili olarak farkl tonlarda d nceler ileri srm tr. %badetler alan nda O
hac ibadetinin kkeninin cahiliye Araplar oldu3unu ve bunun hukukular
taraf ndan %slama sokuldu3unu iddia etti3i gibi ibadetlerle ilgili kazuistik ve
detayl dzenlemelerin Yahudilik, H ristiyanl k ve Zerd tlkten al nd 3 n
iddia eder.60 nemli hukuk ilkelerinde zaman zaman Kilise Hukuku ve Roma
tesirli oldu3unu belirtse de61 %slam hukukundaki somut bir genel hukuk prensibinin veya hkmn Talmut ya da Roma tesirinde mi ortaya kt 3 n n yoksa
ayn kltrel durumun Mslmanlar ncekilerle benzer sonulara m ula t rd 3 n n her zaman belirlenebilecek bir durum olmad 3 n belirtir. O f kh n bu
zelli3ini bir ba ar olarak de3erlendirerek, onu Arap medeniyetinin fethedilen
blgelere adaptasyon ba ar s sayesinde Arapan n byk bir medeniyet dili
olmay ba armas na benzetir ve dn trc zmseme olarak niteler.62
Ayn nokta ba3lam nda f kh Talmut ile mukayese etti3inde f kh n Talmut
ara t rmalar nda olmayan bir evrensellik ta d 3 n belirtir.63
Hurgronjenin f k hta en ok ilgilendi%i alanlar n ba nda slam hukukunun hkm kaynaklar ve zellikle icma hakk ndaki d nceleri gelir.
Hurgronjenin icma ile ilgili d nceleri snnet hakk ndaki fikirleriyle irtibatl
ynler ierir.
Ona gre slam n getirdi%i hukukun ilk kayna% Kuran iken peygamberin
otoritesi de Kuran ile ayn seviyeye ula m t r. nsan otoritesinin vahiyle ayn
seviyeye konmas na kar yap lan ilk itirazlar peygamberin tasviri idealize edildike tedricen ortadan kakm ve Snnetin kanun koyucu gc her a dan
58
&
/ B
Kuran ile ayn seviyeye gelmi tir.64 Kuran sadece s n rl meselelere cevap verdi%i iin tasavvur edilebilen her durum iin peygamberin davran ile ilgili bilgiye ihtiya duyulmu ve peygamberden yakla k yz elli y l sonra, tedavle binlerce hadis kar lm t r. Bu ekilde hadise olan srekli talep, uydurma hadis
arz yla kar lanm t r. Sonras nda olu turulan alt me hur hadis mecmuas zellikle kanun kitab seviyesinde otorite kazanm t r.
Fethedilen lkelerdeki her trl entelektel birikim kutsal hadis niformas yla peygamberin snnetine dn trlm ve slam hukuku faaliyetinde
egemen olan czi olaylar zerine yo%unla ma e%ilimi ve fikir ayr l klar nda peygamberin sznden kan t bulma iste%i hadis malzemesinin srekli artmas na yol
am t r.65
Hurgronjeye gre peygamberin yan labilirli%i yani hata yapabilece%i dncesi ile ilgili sorular bir sre sonra zihinleri me gul etmeye ba lam t r. Yan labilir bir ki inin davran lar n n pratikte yan lmaz olarak de%erlendirilmesi, ilk
dnem toplumunda ba lang ta bir tutars zl k olarak de%erlendirilmemi tir. lk
y llarda iman ve dini gayretin yksek olmas na ra%men mant ki tutarl l k ve
felsefi d nce olmad % ndan bu bir problem te kil etmiyordu. Ancak daha
sonralar vahyin de yan labilir bir ki i arac l % ile gelmi olmas slam n sa%lam
grnen temellerinin sars labilece%ini gndeme getirmi tir. Mslmanlar bunu
anlad klar nda peygamberin yan lmazl % bir iman esas seviyesine ykseltilmi tir. Ancak kelam a dan s n rs z bir yan lmazl k sz konusu de%ildi. slam n ana
dahili unsurlar n n yan labilir bir insan zerinde kurulamayaca% d ncesi ikinci bir deste%e ihtiya hissettirdi. Bu yzden nispeten erken dnemde mmetin
yan lmazl d ncesi formle edildi ve de%i ik formlarda peygambere syletildi. Bylece Kuran ve Snnet yorumu da dahil olmak zere mmetin btn
uygulamas yine mmetin yan lmazl % d ncesi zerine temellendirildi.66
Hurgronjeye gre mmetin yan lmazl % d ncesinin ortaya kmas na
etki eden di%er faktrler ise Mslmanlar n metinleri yorumlamada ve sahih
nakillerle di%erlerini birbirinden ay rmada zorluk ya amalar d r. Ayr ca f k h
doktrinleri mezhepler eklinde te ekkl etti%i dnemde, yerle ik mezhep sistemine kar ve mezheplerde keyfi hkmler bulundu%u eklinde itirazlar ykseldike fakihler bu itirazlara kar icman n yan lmazl % doktrinine dayanm lard r. Sonu olarak icma d ncesi art k hi de kmsenemeyecek bir nem
kazanm t r.67
Hurgronjeye gre icman n kaynak oldu%una dair deliller ncelikle
Kuran ve Snnette arand . Ancak burada fasit daire oldu%unu gizlemek imkans zd . Sadece yan lmaz bir toplum Kuran ve Snneti sa%lam temellere
64
/"
& &$ (
$&
>C D
oturtabilir ve gvenilir bir ekilde izah edebilirdi. O halde mmetin yan lmazl %
d ncesini de tekrar Kuran ve Snnetin otoritesi ile temellendirmek tmyle
anlams z olmaktad r.68 Konuyla ilgili Hurgronjenin vard % sonu icman n sav n
kan t olarak kullan lmas (msadere alel-matlb) niteli%inde oldu%udur.69
Hurgronje slam toplumunun (mmet) yan lmazl % ve icma d ncesi ile
H ristiyan Kilise yap s aras nda ili ki kurmaktad r. Buna gre mmetim hata
zerinde birle mez sz peygambere syletilerek toplumun tan nm bilginlerinden yan lmaz bir kilise olu turulmu gibi grnmektedir. Ancak ona gre
slam bir kilise ve ruhban s n f organizasyonundan tmyle yoksundur. Zira
icma d ncesi her yerde ve her zaman tek tip olarak bulunmam ve uygulanmam t r. Ayr ca icman n ekli, hangi dnemde gerekle ece%i vb. sorulanlar
zerinde bir uzla ma de olmam t r.70 Nitekim icma pratikte glge gibi yakalanamaz ele geirilemez bir ekilde kalm ve hakk nda geni tart malar yap lm t r. Hurgronje belirtilen sebeplerle icma d ncesinin slam toplumunda kilise
gibi yan lmaz bir kurum ekline dn memesinin sebeplerini izah etti%i gibi, o
ayr ca icma d ncesinin de a ka H ristiyanl ktaki kilise yap s n n etkisiyle
geli tirildi%ini syleme noktas nda da temkinlidir.71
Hurgronje slam n demokratik e%ilimlerin taraf nda olmad % n ve slam
kltrndeki anayasa hukuku ile ilgili literatrn daha ok aristokratik ilkelere
ba%l kald % n belirtir. Fakihlerin ortaya k yla da yan lmazl k fakihler grubuna mal edilmi , icma Mslman fakihlerin icmas olarak grlm tr.72 En st
tabakadaki mtehitler bu ekilde inananlar iin toplumun en sekin szcleri
ve yan lmaz kararlar n olmad % durumda hkmlerine uyulmas gereken en iyi
otorite olmu lard r.73
Hurgronjeye gre icma pratikte tm hukuk iin yeterli bir kaynak olmu
ve Kuran ve Snnet d ndaki di%er hkm kaynaklar n gereksiz hale getirmi tir. Sadece Kuran ve Snnetin eksik b rakt % konular tamamlamakla kalmayarak bu kaynaklardan kar lan her trl prensip de mmete cman n arac l % yla
sunulmu tur. Ona gre icma, Kuran ve Snnetin temellendirilmesi ve yorumlanmas hususunda nihai otorite sahibi oldu%u gibi, k yas rey, rf-adet ve di%er
68
&
/ B
deliller zerine temellenen her nerme de, f kha icman n arac l % ile kabul
edilmektedir. Bu noktadan hareketle o icmn n, gerekte btn hukukun temeli74 ve slam hukukundaki kaynaklar n kayna 75 oldu%unu belirtmi tir. Ona
gre icma slam hukukundaki hareket kabiliyeti olan yegane parad r.76
Hurgronjeye gre insan d ncesinin sreklili%i anlay n n uyumlu/tutarl bir
uygulamas ndan ba ka bir ey olmayan bu doktrin sadece hukuk alan yla s n rl
de%ildir. Dogmatik inanlarda ve belirli derecelerde bilginin di%er kaynaklar nda da icma d ncesinden faydalan lm t r. 77
Baber Johansen, Hurgronjenin slam hukukunun karakteristik zellikleri
ve icma ile ilgili genel yakla mlar n de%erlendirerek Hurgronjenin f kh n ilk
ba ndan beri taraftarlar nca mkemmel ve btn olarak ilahi bir doktrin olarak
de%erlendirildi%ini savundu%unu belirler. Mslmanlar, slam n dahili elemanlar n n yan labilir bir ki i zerine temellendirilmesi fikrini kabul etmediklerinden icma d ncesine ula m lard r. Johansene gre Hurgronje basite
kafas nda kutsal bir hukukta, imkan/zorunsuzluk (contingency) bulunabilece%ini kabul etmemektedir. Johansene gre ise fukaha bilimsel ak l yrtmenin her
trl sonucu zerinde kesinli%in olmay n kabullenmektedir. nsan fiillerinin
tmyle ilgili bu zorunsuzluk (kesinli%in olmay ) d ncesi f kh n bir disiplin
olarak temelidir.78
Hurgronje slam hukuku hakk ndaki bat da ilk olarak ortaya kan gr leriyle bu alandaki akademik tart malar belirlemi ve onun ortaya att % birok
gr ve genel bak a lar geni bir erevede oryantalizm al malar zerinde
etkili olmu tur. Onun slam hukukunu tan mlad % model ve vard % genel yarg lar bat l ara t rmalar n ortak mal haline gelmi tir ki, f kh n bir deontoloji, bir
grevler sistemi oldu%u slam Ara t rmalarda genel olarak kabul edilmektedir.
Yine f k h doktrinleri aras ndaki ayr l % n ok ince detaylarda oldu%u fikri,
Goldziher bunun tam tersini sylese de bat l ara t rmalarda genel geer bir
yere sahiptir. Ancak onunu modeli f kh n tek sunum tarz olmad % gibi tarihi
ara t rmalar n da etkisiyle yeni yorumlar onun gr lerinin yerini almaya ba lam t r.79
Hurgronjenin slam hukuku ile ilgili etki alan oryantalistlerin d nda
Sosyolojinin kurucular ndan ve bat kurumlar yla mukayese ba%lam nda slam
hukuku ile de ilgilenen Max Webere kadar uzanm t r. Baber Johansen, izini
74
G.-H. Bousquet, J. Schacht, 56. Hurgronjenin bu grR Mcma hakk nda Gazzlnin
dRncesi ile byk paralellik gsterir. Gazzl icman n dini kaynaklar n en byW
olduWunu belirtmektedir. Bkz. Gazzl, I, 176.
75
G.-H. Bousquet, J. Schacht, 289.
76
G.-H. Bousquet, J. Schacht, 289.
77
G.-H. Bousquet, J. Schacht, 56.
78
G.-H. Bousquet, J. Schacht, 65.
79
Baber Johansen, 46.
/"
& &$ (
$&
>C D
80
Bu etkinin deUiRik rnekleri iin bkz. Baber Johansen, 47-48, 53, 66.
&
/ B
<=
2 /
E$ +" (" (" @
#
+
& "
%$
$% " (
(
$ &
++ $ (" $ '
( ) &# 0
+ # &( !"
& "
- " # - (" (" -$
" # . $+ & + $(
$% '
(0
+ # &( )
#$+ # &# ($& # #
&
"$
. &# &
% - $+ & $& - " ($&
+$
&# "
F
&$ &
("$
(" (" @ "
($& &
$# ( " # (
$& $&
"
&# $
+
+$ & '& "
( ) $& & &# #
$ .
"$
&
# ( + $& $% (" (" @ $+ & $& !" %$
"
( " # ($& & & ( (
$% "
3
E$ +"
(" ("
'
( 5 ) $
& $% '
&&
$7
+ !G4/ ?
yantalist geleneUe baUl Mslm hukuku araRt rmalar bak m ndan otorite niteliUi
kazanm Rt r. Mesela Coulson bu hususu, Schacht n Mslm hukukunun kkenlerine (origins of Shara law) iliRkin genel esaslar bak m ndan rtlemez bir
tez geliRtirdiUi biiminde ifade etmiRtir.3 Schacht n geliRtirdiUi tez, yaln zca onu
benimseyenler bak m ndan deUil, ayn zamanda muhalif grRlere sahip olanlar
zerinde de etkili olmuR, bilhassa Mslm hukukunun kaynaklar ve klasik teorinin teRekkl meseleleri ekseninde gerekleRen tart Rmalar ynlendirmiRtir. Bu
baUlamda, Schacht n tezine ynelik hem Bat hem de Mslm dnyas nda eRitli
eleRtiriler kaleme al nm Rt r.4
Schacht n Mslm hukuku meselelerine ilgisi, kendi ifadesine gre, ne bir
hukuku ne bir karR laRt rmal hukuk bilgini ne de bir sosyolog s fat ylad r. O,
An Introduction to Islamic Law baRl kl eserinin nsznde, eseri kaleme al R
biimini ifade ederken, kendisini, Mslm ve Mslm n bir a klamas olan Mslm
hukuku araRt rmac s olarak nitelemektedir.5 Gerekten de Schachta gre Mslm anlamak, ancak Mslm hukukunu kavramakla mmkndr. Zira Mslm
hukuku, Mslm dRncesinin mkemmel bir rneUi, Mslm yaRam tarz n n en
tipik bir tezhr ve bizzat Mslm n zdr.6 GrleceUi zere, Schacht n Mslm
hukukuna ynelik ilgisi, salt hukuk bilimine ve tarihine dnk kayg larla deUil,
onun kavranmas n n Mslm araRt rmalar bak m ndan bir zorunluluk arz etmesinden trdr.
Schacht n Mslm hukukunun kkeni ve teRekkl biimi hakk ndaki temel
tezi, Hz. Peygamberin rislet grevine iliRkin tan mlay c yaklaR m yla doUrudan
ilgilidir. Zira, ona gre, Hz. Peygamber yasama faaliyeti yoluyla hkim rf hukuku deUiRtirmek iin ok az nedene sahipti. Onun amac bir peygamber olarak
yeni bir hukuk sistemi baUl lar n n tm yaRam n dzenlemeyi ngren bir sis3
Coulson, 4.
Bu hususta rnek olarak bkz. Azami, M. M., Studies in Early Hadith Literature, Beirut 1968
(Trke evirisi: -lk Devir Hads Edebiyt ve Peygamberimizin Hadslerinin Tedvn Tarihi,
ev. Hulsi Yavuz, Mstanbul 1993); a.mlf., On Schachts Origins of Muhammadan Jurisprudence, New York 1985 (Trke evirisi: -slm F kh ve Snnet Oryantalist J. Schachta
Ele+tiri-, ev. Mustafa Ertrk, Mstanbul 1996); Ahmad Hasan, The Early Development of Islamic Jurisprudence, Islamabad 1970/Reprinted 1988 (Trke evirisi: -lk Dnem -slm Hukuk Biliminin Geli+imi, ev. Haluk Songur, Mstanbul 1999); Hallaq, Wael B., From Regional
to Personal Schools of Law? A Reevaluation, Islamic Law and Society, Vol. 8, No. 1, (February 2001), 1-26; a.mlf., Was al-Shafii the Master Architect of Islamic Jurisprudence?, International Journal of Middle East Studies, 4 (November 1993), 587-605 (Trke evirisi: Ofi
Hukuk Mlminin BaRmimar m yd ?, ev. M. Hakk nal, Snni Paradigman n Olu+umunda
finin Rol (Haz rlayan: M. Hayri K rbaRoUlu), Ankara 2000, 49-72) ve ayn mellifin diUer
al Rmalar (genel olarak).
5
Schacht, An Introduction to Islamic Law, v.
6
Schacht, Pre-Islamic Background and Early Development of Jurisprudence, Law in The
Middle East (Vol. I: Origin and Develeopment Of Islamic Law), Edited by Majid Khadduri
and Herbert J. Liebesny, The Middle East Institute, Washington, D. C. 1955, 28; a.mlf., An
Introduction to Islamic Law, 1.
4
tem-7 kurmak deUil, bir kimsenin nas l davranmas , neleri yap p nelerden ka nmas gerektiUini Uretmekti ki, bylece o kimse hirette hesab geip cennete
girebilsin. Bundan tr, genelde Mslm ve zel olarak da Mslm hukuku ibadetlere, hukuka ve ahlka iliRkin ykmllkleri ayn Rekilde dzenleyen ve her
birini ayn din iradenin/emrin otoritesine baUlayan bir devler sistemi niteliUindedir.8 DiUer bir ifadeyle, Mslm hukuku ok byk lde zel ve bireysel nitelikli bir yap ya sahip olup, kiRilerin hak ve devlerinin toplam ndan ibarettir.9
Schacht Mslm hukukunun, teknik anlamda, hicr ilk yzy l n byk blmnde mevcut olmad U ve hukukun, t pk Peygamber dneminde olduUu gibi,
din sahan n d R nda kald U kanaatindedir.10 yle ki, genel olarak eski Arap rf
hukuku11 ve bilhassa eski hakemlik usl Medine halifelerinin ynetimi alt ndaki Mslm toplumunda varl U n srdrmRtr. Mlk halifeler kd tayin etmedikleri gibi zira kdlik, Mslm n, Emev devrine ait ve hukukun MslmleRtirilmesinde en nemli rol oynayan bir kurumudur-,12 Mslm adliye teRkilat n n temellerini de atm R deUillerdi. Yine k ss ve diyete iliRkin hkmlerin uygulanmas
da maktln yak nlar n n yetkisinde kalmaya devam etti. Bununla birlikte, ona
gre, Mslm hukukunun ay rt edici nitelikleri, kan t niteliUinde yeterli tarih verinin yokluUu bak m ndan Mslm hukuk tarihinin en kapal dnemini temsil etmesine raUmen, Peygamberden sonraki ilk nesilde ortaya km Rt .13
Schachta gre Mslm hukuku, Mslma dayal olarak oluRturulmakla birlikte, hammaddesi bak m ndan byk lde gayr-i Mslmi (non-Islamic) unsurlar
7
Schacht, Islamic Law, Encyclopaedia of the Social Science, I-XV, New York 1957, VIII,
345. Schacht n, bir sayfa ncesinde, Mslm n baRlang tan itibaren bir din olmas n n yan s ra,
ayn zamanda politik bir yap (political entity) ve onun hukukunun da, teorik olarak,
inananlar n yaln zca btn din ve ailev yaRamlar n deUil, fakat ayn Rekilde sosyal ve politik
faaliyetlerini de hibir s n rlama olmaks z n kapsayan bir ahlki ykmllkler doktrini
olduUunu syledikten sonra (bkz. VIII, 344), yukar da belirtilen kanaati nas l savunduUunu
anlaman n glUne, bu yaz n n amalar aras nda olmamakla birlikte, iRaret etmeden
geemeyeceUiz.
8
Schacht, Pre-Islamic Background and Early Development of Jurisprudence, 31. Ayr ca
bkz. Schacht, An Introduction to Islamic Law, 1. Mslmda din, ahlk ve hukuk kurallar iliRkisi
ve ay r m hakk nda bir deUerlendirme iin bkz. Trcan, Talip, -slm Hukuk Biliminde Hukuk
Normu Kavramsal Analiz ve Geerlilik Sorunu-, Ankara Okulu Yay nlar , Ankara 2003, 145170.
9
Schacht, An Introduction to Islamic Law, 4. Mslam hukukunun bat l anlamda belli baRl genel
prensipler zerine kurulu bir sistem olmaktan ziyade, bir hkmler koleksiyonu (a collection
of precepts) niteli taR d U hususunda ayr ca bkz. Schacht, Islamic Law, VIII, 344-345.
10
Schacht, Pre-Islamic Background and Early Development of Jurisprudence, 35; a.mlf.,
An Introduction to Islamic Law, 19.
11
Schachta gre, Mslm ncesi Araplar n rf hukukuna iliRkin teknik terminoloji, nemli
lde Mslm hukukunun teknik terminolojisinde varl U n devam ettirmiRtir. Ancak bunun
tersi geerli deUildir. Yani Mslm hukukunun terimlerinin msbet bir kan t olmad ka, Mslm
ncesi dneme kadar gideceUi farz edilmemelidir. Bkz. An Introduction to Islamic Law, 8.
12
Schacht, An Introduction to Islamic Law, 26.
13
Schacht, Pre-Islamic Background and Early Development of Jurisprudence, 33.
$7
+ !G4/ ?
Bununla birlikte Schacht, Mslm hukuk biliminin mevcut bir hukuk dzeninden doUmad U n ; kendi kendisini yaratt U n da a ka ifade etmektedir.
Belirtilen hususu o, Mslm hukuk biliminin hicr birinci yzy l n sonu ile ikinci
yzy l n baR nda teRekkl ediR biimine iliRkin hkim durum ile modernist Mslm
hukukular n n kendilerinin iinde bulduklar durum aras nda bir benzerlik
kurarak a klamakta ve modern dnemde hukuk bilginlerinin bir kez daha yeni
bir yasama faaliyetini haz rlay p harekete geirdiklerini belirtmektedir.20
Schacht, Mslm hukuk biliminin, eski doktrinin mRterek yap s ve bu yap n n
eski ekollerde sonradan yayg n hale gelmesi sebebiyle tek bir merkezden doUduUunu kabul etmektedir. Bu, Mslm hukuk biliminin tek bir yerde oluRturulduUu anlam nda deUil, ilk teorileRtirme ve sistemleRtirme faaliyetlerinin tek bir
fikr merkezden baRlad U anlam ndad r ki, o sz konusu merkezin Irak olduUu
hususunda Goldziherin kanaatine kat ld U n belirtmektedir.21
Aktard U m z yaklaR m n doUal bir sonucu olarak Schacht, klasik Mslm
hukuk biliminin kaynak teorisine kat lmamaktad r. Ona gre, Mslm hukuku,
klasik teoride ngrlenin aksine, direkt olarak Kurndan kar lmam Rt r.
Mslm hukuku Emev ynetimi alt ndaki halk n ve idarenin uygulamalar na tbi
olarak geliRmiRtir. stelik sz konusu uygulamalar Kurn n ruhundan
(maks d/intentions) ve hatta a k sznden s kl kla ayr lm Rt r. Schacht, bilhassa ibadetlere, aile ve miras hukukuna ait olan birok hukuk kural n n baRlang tan itibaren Kurna dayand U n ; fakat en temel kurallar bir yana b rak l rsa,
Kurndan al nan normlar n Mslm hukukuna hemen neredeyse istisnas z Rekilde doktrinin geliRmesine iliRkin srecin ikincil aRamas nda dahil olduUunu ifade
etmektedir ki, bu geliRmenin en ileri boyutta gerekleRtiUi dnem eski hukuk
ekollerinin ortaya kt U hicr ikinci yzy l n baRlang c na denk dRmektedir.
Kurndan elde edilen normlar n Mslm hukukuna dahil edilmesi, zellikle,
formal hukuk sonular n, Kurn n esas itibariyle din ve ahlk nitelikli olan
kurallar ndan kar l p, Kuran yasamada detayl olarak yer almayan szleRmeler ve haks z fiiller gibi hukuk alanlar na uygulanmas Reklinde olmuRtur.22 Bununla birlikte sz konusu tespit, Schachta gre, yaln zca Kurnda detayl olarak ele al nmayan hukuk alanlar hakk nda deUil, olduka ayr nt l olarak yer
alan ibadetler, aile ve miras hukuku alanlar bak m ndan dahi geerlidir.23
Schacht n ilk dnem Mslm hukuk biliminin teRekkln a klamak zere
geliRtirdiUi tezin en nemli dayanaU ya+ayan gelenek/snnet (living
20
$7
+ !G4/ ?
24
Schacht, An Introduction to Islamic Law, 17. Schacht n yaRayan gelenek/snnet kavram n
oluRtururken Goldziherin kken itibariyle paganist olan snnet teriminin Mslm taraf ndan
al n p benimsendiUi ve Margoliouthun snnetin bir hukuk prensibi olarak, esasen, toplumun ideal ya da kidev uygulamas (normative usage/rf) demek olup, sonradan Peygamberce yerleRtirilen teamller biimindeki s n rl anlam n kazand U yolundaki grRlerine
dayand U hususunda bkz. The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 58.
25
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 73, 76, 80.
26
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 76.
27
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 68.
28
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 76.
29
Schacht, An Introduction to Islamic Law, 34.
30
$7
+ !G4/ ?
Schacht, eski ekollerinin geliRtirdikleri hukuk teorisinde icm fikrinin belirleyici bir unsur teRkil ettiUini; ekollerin tm mslmanlar n icm ile ulemn n
icm n biribirinden ay rd klar n ve esas prensiplerde mslmanlar n icm n ,
uzmanl k gerektiren hususlarda ise uleman n icm n nihai ve yan lmaz bir delil
olarak kabul ettiklerini ifade etmektedir. Ofinin eski ekollerin takipilerinden
birisi ile icm zerinde yapt U tart Rmadan hareketle Schacht, icm n oluRumuna kat lacak hukukular n grRlerinin geerliliUi bak m ndan, bulunduklar
blgenin halk nca fakh olarak tan n yor olmalar n n ve icm n gerekleRmesi
bak m ndan da, ulemn n oUunluUuna ait ittifak n mevcut olmas n n eski
ekollerce yeterli grldU sonucuna varmaktad r. Ona gre, belirtilen icm
kavram hem Irak hem de Medine ekol bak m ndan ortak bir yaklaR m yans tmaktad r.39 Ou kadar ki, Medine ekolnn icm telakkisi, bir hususta Irak
ekolnn anlay R ndan ayr lmaktad r. Medine ekol, yerel/blgesel bir icm
fikrini benimsemiRtir. Onlar n yaklaR m nda icm, yaln zca Medinede yaRayan
otoriteleri kapsar.40 Buna karR l k, Irakl lar n icm fikri yerel/blgesel deUildir.
Ancak Irak ekolnn icm telakkisi, Schachta gre, her ne kadar teorik olarak
tm blgeleri iine alacak geniRlikte olsa da, pratikte Medine ekolnn icm
kavram gibi ayn yerel karakteri taR maktad r. O, sz gelimi Eb Ysufun tm
ashb m z n icm biimindeki ifadesi ile Mlikin bizim icm edilmiR uygulamam z biimindeki refarans tarz aras nda, yerellik a s ndan, pratikte bir
fark olmad U n dRnmektedir.41 Ayr ca her iki ekol de, sahbe iinden kendi
otoriteleri olarak grdkleri kimselere nisbet ettikleri doktrinleri hakk nda
sahbenin icm n n gerekleRtiUini ileri srerler, ki bu, doktrinin kkenleri bak m ndan nihai kriter niteliUindedir.42 Schacht n tezinde ya+ayan gelenek ve
ulemn n icm kavramlar aras nda s k bir baU bulunmaktad r. Ona gre, eski
ekollerde hukuk doktrinin gerek temeli, Peygambere ve hatta sahbeye nisbet
edilen hadisler deUil, ekoln, ulemn n icm nda ifadesini bulan yaRayan geleneUidir.43
Schachta gre Ofinin icm telakkisi, eserlerini kaleme ald U sre
boyunca srekli bir geliRim gstermiRtir. Ofi baRlang ta eski icm kavram n
inR (back-projection) srecinin bir sonucu olarak ortaya kt U n benimsemektedir. Bununla
birlikte, ona gre, bizzat Kurn mslman toplumun cil sorunlar na ynelik bir tav r alm R
ve yine Peygamber de Medinedeki yksek politik ve hukuk rol gereUi sorunlarla doUrudan
ilgilenmek zorunda kalm Rt r. O nedenle Coulson, Schacht n hukuk ierikli hadislerin kan t
deUerinin ancak yaklaR k hicr yznc y la kadar geri gtrlebileceUini ve Peygambere
atfedilen her bir kural n s hhatinin inkr n ngren yaklaR m n n benimsenmesi halinde, Mlk
dnem mslman toplumun hukuk geliRim tablosunda bir boRluUun farz edilmesinin gerekeceUini; halbuki pratik a dan ve tarih koRullar dikkate al nd U nda byle bir boRluk fikrinin
kabulnn zor olduUunu sylemektedir. Bkz. A History of Islamic Law, 64-65.
39
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 82.
40
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 83.
41
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 85.
42
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 82.
43
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 88.
$7
+ !G4/ ?
orsa, istihsn ya da istihbb biiminde nitelenmiRtir. KiRisel ak l yrtmeye baRvurma faaliyetine ictihd (ictihdur-rey), sz konusu faaliyeti yerine getiren
nitelikli kimseye de mctehid denilir. Bu terimler eski dnemde byk lde
ayn anlamdad r ve hatta Ofiden sonra bile yle kalm Rt r.49
Schachta gre, eski hukuk ekollerinde ind ve kiRisel grR ya da kaba ve
basit k ys biiminde olan rey, Ofiye kadar sistematik tutarl l k kazanm R ve
onun taraf ndan tamamen sistematik k ysa indirgenmiRtir. Ofinin hukuk
teorisinde ictihd etmek, k ys yapmakla ayn anlamdad r.50 Buna gre, Ofi
genel rey ile kat (tan mlanm R, sistematik) k ys aras nda prensip olarak ayr ma giden ilk kimsedir.51 Ofi, bu yolla, ind grRlerin ve kiRisel kararlar n
(rey ve istihsn, ki o iksini de ayn anlamda kullan r) nne gemeyi hedeflemiRtir. Nitekim onun hukuk teorisi, eski ekollerin teorilerine gre ok daha mant k ve biimsel tutarl l Ua sahiptir. Bu nedenle o, eski ekollere mensup hukukular srekli tutars zl kla itham etmiRtir.52 Ofinin teorisinde, eski ekollerin
yapt U n n aksine, sistematik ak l yrtme yoluyla hadislerin tenkit edilmesi de
mmkn deUildir. nk ona gre, ancak bir mesele hakk nda Kurn, snnet
ya da icmda bir hkm yoksa k ysa baRvurulabilir. K ys ise, say lan bu
kaynaUa baUl olarak yap labilir. Bu itibarla, Ofinin nazar nda rey ve istihsn
ayn hkme tbidir. Bir kimsenin istihsn yoluyla hkm ya da fetv vermesi,
hibir dayanaU olmaks z n keyfi biimde hareket etmesi demektir.53 Ayr ca
burada belirtilmesi gerekir ki, Schachta gre, Ofinin kiRisel grRe (discretionary decision/rey) dayal olarak hkm vermeyi reddedip, kat k yas ve sistematik ak l yrtme zerinde srar etmesinde, Kfe doktrininin sistemleRtirilmesinde en byk katk n n sahibi Oeybn etkili olmuRtur. Zira Oeybn, reyi
eski hukuk ekollerindeki kadar geniR biimde kullanm R olsa bile, onun kar mlar ndan byk oUunluUu gerekte kat k yas ve sistematik ak l yrtme
biimindedir.54 Netice itibariyle sylemek gerekirse, Schachta gre klasik Mslm
hukuk biliminin kurucusu, usuln belirli kesin ilkeler zerine oturtan
Ofidir.55
Schacht, tarih sre boyunca Mslm hukuk dogmatiUinin (positive law)
pek fazla deUiRmediUini ve bir btn olarak bak ld U nda ilk Abbas dneminin
49
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 98-99; a.mlf., Pre-Islamic Background and Early Development of Jurisprudence, 48-49, 50; a.mlf., An Introduction to
Islamic Law, 37.
50
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 127.
51
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 109.
52
Schacht, Pre-Islamic Background and Early Development of Jurisprudence, 54; a.mlf.,
An Introduction to Islamic Law, 46.
53
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, 121, 122.
54
Schacht, Pre-Islamic Background and Early Development of Jurisprudence, 53; a.mlf.,
An Introduction to Islamic Law, 45.
55
Schacht, Islamic Law, 346.
=<
56
$7
+ !G4/ ?
SLAM HUKUKUSU
HUKUKUSU ve HUKUK TAR H S NOEL
COULSON: HAYATI, ESERLER ve GR LER
Prof. Dr. Ferhat Koca1
6 5 ' 26
6
5*85
56 26
( 0
4 7
( 0
H $%
A "
B*/
Noel James Coulsonun hayat , eserleri ve grRleri hk.bk. Joseph Scahct, Modernism and
Traditionalism in a History of Islamic Law, Middle Eastern Studies, I (1964), s. 388-400; Noel
James Coulson, Correspondence, Middle Eastern Studies, III (1966), s. 195-203; Obituary:
Professor Noel J. Coulson, Arab Law Quarterly, I/5 (November 1986), s. 473-474; I. Edge,
Obituary: Noel Coulson, Bulletin of School of Oriental and African Studies, L/3 (1987), s.
532-535; Muhammed Selim El-Awa, Approaches to Sharia: A Response to N. J. Coulsons
A History of Islamic Law, Journal of Islamic Studies, II/2 (1991), s. 143-179; Kamil Uslu,
Noel J. Coulsonun -slm Hukuku Hakk ndaki -ddialar , Konya 1997 (Seluk nv., Sosyal
Bilimler Enst., Yay mlanmam R Yksek Lisans Tezi); M. Kmil YaRaroUlu, Coulsonun
Mslam Hukukuna Bak R , Oryantalistlerin Gzyle -slm (ed. Ahmet Ycel), Mstanbul 2003,
RaUbet Yay nlar , s. 187-201; Muharrem K l , Mslam Hukukunun DoUas na Klasik Oryantalist Bir Bak R: N. J. Coulson rneUi, Marife, y l. 2, sy. 3 (Konya 2002), s. 123-134; Cengiz
Kallek, Coulson, Noel James, D-A, VIII, 71-72.
3
Bu eserin ak l-vahiyle ilgili blmnn Trke tercmesi iin bk. Noel J. Coulson, Mslam
Hukukunun at Rma ve Gerilim Alanlar ndan Biri Olarak Vahiy ve Ak l (trc. Ferhat Koca),
Marife, III/3 (Konya 2003), s. 343-351.
"7
?$
/$
$& ==
##6 )
1. Doctrine and Practice in Islamic Law: One Aspect of the Problem,
Bulletin of School of Oriental and African Studies, XVIII/2 (1956), s. 211-226.
2. The State and the Individual in Islamic Law, International and
Comparative Law Quarterly, VI (1957), s. 49-60. (The Traditional Near East J.
Stewart - Robinson (ed. Englewood Cliffs, N. J. Prentice Hall), 1966, s. 122-135.
3. Reform of Family Law in Pakistan, Studia Islamica, VII (1957), s.
133-155.
4. The Moslem Ruler and Contractual Obligations (J.N.D. Anderson
ile birlikte), New York University Law Review, XXXIII (1958), s. 917-33.
24.
5. Muslim Custom and Case Law, Die Welt des Islams, VI (1959), s. 13-
H $%
A "
B*/
8 8 8 '
Bat dnyas nda Mslam ilimler sahas nda yetiRen en meRhur araRt rmac lardan biri olan Mngiliz Rarkiyat Noel James Coulson, geleneksel oryantalizmin
ncleri konumundaki I. Goldziher ve J. Schacht gibi bilginlerden zaman zaman farkl bir izgi takip etmiR5 ve deUerlendirmelerinde onlardan daha yumu4
Ayr ca bu eserlerin bir listesi iin bk. M. Kmil YaRaroUlu, Coulsonun Mslam Hukukuna
Bak R , Oryantalistlerin Gzyle -slm (ed. Ahmet Ycel), s. 191-194.
5
Bizzat J. Schacht, Noel J. Coulsonun kendisinden farkl baz yaklaR mlar bulunduUunu
belirterek, onun A History of Islamic Law adl kitab n eRitli a lardan tenkit etmiR ve bu
konu hakk nda iki oryantalist aras nda eRitli tart Rmalar yap lm Rt r. Bk. Joseph Scahct,
Modernism and Traditionalism in a History of Islamic Law, Middle Eastern Studies, I
(1964), s. 388-400; Noel James Coulson, Correspondence, Middle Eastern Studies, III
(1966), s. 195-203.
"7
?$
/$
$& =
Noel J. Coulson Mslam hukukunun kaynaklar n deUerlendirirken, kaynaklar hiyerarRisinde, Allah n yegane kanun koyucu olduUu ve onun emirlerinin
hayat n btn ynleri zerinde en st derecede kontrole sahip olduUu ilkesine
vurgu yapar. Bununla birlikte o, Mslm hukukunun ana kaynaU olan KuranKerimde yer alan hukuk ieriUe sahip ayetlerin esas itibariyle Mslm ahlak n n
yal n bir ifadesi olduUu kanaatindedir. Ona gre, Kuran- Kerim basit ve sade
bir kanun metni vermemiRtir. Dolay s yla, Kuranda yer alan hukuk hkmler
hukuk olmaktan ziyade ahlak bir nitelik arz ederler. Nitekim Kuran n
ncelikli amac da insanlar aras ndaki iliRkileri deUil, insanla yarat c aras ndaki
iliRkileri dzenlemektir.7
Coulson Mslm hukukunun ikinci kaynaU olan Snnetin kavram olarak
ilk defa hicr II. yzy lda belirli bir hukuk ekolnn kendi iinde kurulan ve
daha sonra bu ekoln temsilcileri taraf ndan geliRtirilmiR olan grR ifade
ettiUini, ancak ekol iindeki bu dRncenin glendirilmesi iin gemiR nesillerle
aras nda baUlant kurulduUunu ve son olarak da bu srecin Hz. Peygamberde
son bulduUunu ileri srer8. Coulson, Snnetin bir hukuk kaynaU olarak Mslm
hukuk dRncesine dahil edilmesinde Mmam Oafiinin rolne dikkat ekerek,
6
Coulsonun dan Rmanl U nda doktora tezi haz rlayan Muhammed Selim el-Avv, onun
drst kiRiliUine iRaret ederek, Coulsonun kendi grRlerine ayk r olsa bile baRka fikirlere
karR dRmanca tav r tak nmad U n , onun DoUu lkelerinin tarihi, kltr ve gelenekleri
zerine al Rmalar yapan klasik bir oryantalist olmaktan ziyade, farkl hukuk sistemleri arasnda karR laRt rma yapmay amalayan bir medeni hukuk uzman olduUunu ve onun karR laRt rmal hukuk al Rmalar n n bir ok oryantalistin al Rmalar na hakim olan maniplatif
ieriUe sahip bulunmad U n sylemiRtir. Bk. M. Selim el-Avv, Approaches to Sharia: A
Response to N. J. Coulsons A History of Islamic Law, Journal of Islamic Studies, II/2
(1991), s. 143, 167, dipnot 60. Muharrem K l ise, M. Selim el-Avvn n bu deUerlendirmelerinin bir yan lg dan ibaret olduUunu belirterek, klasik oryantalist sylemin, Mslam
hukukunun temel karakteristiUi olarak belirlediUi idealist ve deUiRmeyen hukuk
nitelendirmesinin Coulsonun al Rmalar nda da grldUn ileri srmR ve Coulsonu da
klasik oryantalist geleneUe baUl kiRilerden biri olarak saym Rt r. Bk. Muharrem K l , Mslam
Hukukunun DoUas na Klasik Oryantalist Bir Bak R: N. J. Coulson rneUi, Marife, y l. 2, sy. 3
(Konya 2002), s. 124, 127-134. Noel J. Coulsonun Mslam hukukuna dair grRleri hakk nda
yksek lisans tezi haz rlayan Kamil Uslu ise, Coulsonun baz grR ve yaklaR mlar n , Coulsonun kulland U slubun tam tersine, bilimsel disiplin, tutarl l k ve nezaketten uzak, savunmac ve kaba bir slupla eleRtirmiRtir. rnek olarak bk. Kamil Uslu, Noel J. Coulsonun -slm
Hukuku Hakk ndaki -ddialar , Konya 1997 (Seluk nv., Sosyal Bilimler Enst., Yay mlanmam R Yksek Lisans Tezi), s. 8-17, 149-152.
7
Noel J. Coulson, A History of Islamic Law, Edinburgh University Press, Edinburgh 1978, s.
11-13; Noel J. Coulson- J. N. D. Anderson, Islamic Law in Contemporary Cultural Change,
Saeculum, XVIII (1967), s. 14-15.
8
Noel J. Coulson, A History of Islamic Law, s. 39-41.
H $%
A "
B*/
onu Mslm hukuk biliminin babas 9 Reklinde nitelendirmiRtir. Ona gre, Mmam
Ofi farkl baRlang noktalar na sahip olan bu Snnet kavram yerine, tek bir
kaynaktan yani Hz. Peygamberin fiillerinden kan bir Snnet kavram n
koyarak, farkl merkezler aras ndaki eRitliliUin ana sebeplerini ortadan kald rmay ve Ureti ierisine yavaR yavaR birliUi yerleRtirmeyi amalam Rt r10.
Coulson, Mslam hukukunun nc kaynaU olan icmadan bahsederken,
icma doktrininin Mslam ad na meRru otoritenin en nemli kriterini temsil ettiUini ve hukuk teorinin tm yap s n desteklediUini sylemektedir. Bu durumda,
genel prensip, ehliyetli hukukular n belirli bir mana zerinde ittifak ettikleri
grRn, baUlay c ve mutlak bir otoriteye sahip olduUudur. Hukukun kaynaklar n tan mlamaktan doUruluUu kan tlanabilir (substantive) kurallar n menReine
kadar, Mslam hukukunun btn srecinin insan akl n n speklatif bir abas sonucunda olduUunu belirten Coulson, bu srece baUlay c otorite niteliUini kazand ran etkenin ise icma olduUunu sylemektedir.11
Coulson, Mmam Ofinin bir taraftan hadis ad yla kaydedilmiR olan, ilahi
vahiyle ilham edilmiR Peygamberin snneti prensibinin ard nda samimimi olarak dururken, diUer taraftan da ilah vahiy ile a ka veya husus olarak dzenlenmemiR durumlar hakk nda hukuk kurallar koymak iin beRer akl n n gerekliliUini kabul ettiUini, ancak bu akl n rey formunda olmamas gerektiUini ileri
srdUn anlatmaktad r. Coulson bu konuda Ryle der: Ak l, amalad U veya
hedeflediUi Reyde baRar ya ulaRmak iin, ferd bir hukukunun hoRa giden dRncesini, ilah iradeden baU ms z bir hukuk kaynaU olarak al Rt rmamal d r.
BeRer davran R n n nih amalar ve gayeleri, Allah taraf ndan ortaya konulmuRtur ve onlar, beRer akl byle olmalar gerektiUini tespit ettiUi iin deUil,
fakat sadece Allah byle emrettiUi iin istenilir ve hakt rlar. Bu nedenle, ilah
vahiyle kurulmuR prensipler karR s nda, beRer akl n n rol btnyle ikinci derecede olmal d r. Onun fonksiyonu sadece ilah vahyin dzenlemiR olduUu benzer veya paralel durumlardan kar lan prensiplere mracaat ederek yeni durumlar dzenlemektir. Bu sre, analojiyle ak l yrtme veya k yas olarak bilinmektedir. Srecin hareket noktas n , ilah iradenin kabul edilmiR bir bildirisinin (vahiy) oluRturmas gerektiUinden beri, beRer akl ilah hukukun gerekleRtirilmesi ve geliRtirilmesinde koRum tak m olmuR ve ilah vahiyden baU ms z olarak iRletilmemiRtir.12
Ofinin bu tezinin Mslm hukuk teorisinin klasik a klamas n n temeli haline geldiUine iRaret eden Coulson, onuncu yzy ldan itibaren ise, bir hukuk
kural n n Kurn veya snnetten veya onlardan k yas tmdengelim (dedksi9
Noel J. Coulson, Conflicts and Tensions in Islamic Jurisprudence (the Centre for Middle
Eastern Studies, University of Chicago, London, Chicago 1969, s. 6.
10
Noel J. Coulson, A History of Islamic Law, 56.
11
Noel J. Coulson, Conflicts and Tensions in Islamic Jurisprudence, s. 23.
12
Noel J. Coulson, a.g.e. s. 6.
"7
?$
/$
$&
yon) metoduyla kar lmas gerektiUine dair hukuk konsenss (icma) meydana
geldiUini, ayr ca baz durumlarda kat k yas ak l yrtmenin adaletsizliUe yol
aabileceUini ve bu sebeple de ak l yrtmenin daha serbest bir formunu kullanmaya izin verilmesi gerektiUini, bu durumun ise klasik hukuk teorisinde
istihsan (en dil zm aramak) veya istislh (kamu yarar iin en iyi zm aramak) metotlar yla zmlendiUini belirtmektedir.13
%6 $
. 0
- >
Noel J. Coulson, Mslam hukukunu, hem bir hukuk doktrini hem de fur-i
f k h kurallar olarak idealist bilginlerin eseri olarak kabul etmiRtir. Ona gre,
Rer hukuk doktrini, Mslm n din etiUinin aktel davran R kurallar na doUru
tercme edilmesini sunmak zere dzenlenmiR alternatif bir plan niteliUindedir.
Bu sebeple de Rer hukuk doktrininin temel ilkeleri, esasen ilahi vahyin en az
k sm zerine yap lan itihat sonucu ve icma ile ulaR lan sonular n kabul edilmesi olarak ortaya km Rlard r. Dolay s yla, Coulsona gre, Mslam hukuk doktrini, ortaya kt U dnemde, hukukun sadece bir paras n oluRturmaktayd ve
diUer paray ise gncel uygulamada mahkemeler taraf ndan tatbik edilen hukuk meydana getirmekteydi. Bu ikili ayr m n Mslm hukuk sistemlerinin merkez
zelliUi olarak yzy llar boyu devam ettiUini ileri sren Coulson, Reriat n, hukuk
bilginleri taraf ndan iddia edildiUi gibi, hibir zaman tek bir Mslm hukuk sistemi
niteliUinde olmad U n ileri srmRtr.14 Mslam hukuk doktrininin doUas yla ilgili
orta yol denebilecek bu yaklaR m na raUmen Coulson, bazen Mslam hukukunu
tamam yla idealist normlar ieren ve sadece din dRncenin speklatif bir sistemi olma zelliUi taR yan bir hukuk olarak da niteler. Bu erevede o, Mslam
hukukunu, Mslam n ilk yzy l nda Tanr n n iradesini belirlemeye al Ran
hukuk bilginlerinin speklatif abalar n n bir neticesi ve rn olarak grr ve
hukuk bilginlerinin birtak m pratik sosyal ihtiya ve Rartlardan zde ve hukuk
uygulamaya ters dRen, din ideali yans tan bir normlar sistemi rettiklerini ileri
srer.15 Hatta Coulson, sz konusu hukuk bilginlerinin, Reriat , uygulanan bir
hukuk sistemi olmaktan ziyade, kendisi uUruna al R lan dinsel bir ideal olarak
alg lad klar n iddia eder.16
Geleneksel Mslam hukuku teorisine gre, hukukun her bir ayr nt s n n ilahi iradeyi a klad U n ve bu teorinin, yaln zca hukukun doUrudan ilah vahyin
metnine dayal olmas ya da bu tr bir metne k yas edilerek kar lmas durumunda geerli olabileceUini belirten Coulson, muhtemelen bu geleneksel ideo13
H $%
A "
B*/
loji sebebiyle, eRitli Mslam lkelerinde XIX ve XX. yzy llarda aile hukuku alan nda giriRilen reformlar n ilk aRamalar nda, yap lan deUiRiklikleri ilahi vahyin
deUiRik yorumlar olarak meRrulaRt ran baz giriRimlerin varl U na iRaret etmiRtir.
Ona gre, bu srete tedrici olarak reformlar n geleneksel saf Reriat hukuku
teorisiyle uzlaRt r lmas endiResi daha az nem arz etmeye baRlam R ve bizzat
sosyal talepler, yap lan reformlar iin gerek ve yeterli sebep olarak kabul grmRtr. Coulson, her halkarda aUdaR ve geleneksel hukuk teorileri aras nda
byk farkl l klar bulunduUunu; gemiRte din hukuk, ilah vahyin a k ifadeleriyle tan mlanm Rken, gnmzde Allah n iradesini neyin meydana getireceUi
dRncesinin ok daha esnek hale geldiUini ifade etmektedir. Bugn Mslm hukukunun art k ebediyen geerli ve bu nedenle de deUiRmez davran R kurallar
olarak grlmediUine iRaret eden Coulson, gnmz Mslm hukuk ilminin Mslm toplumu iRlerini ynetim vas tas yla eninde sonunda ilah iradeye uygun
olarak dzenleyecektir Reklindeki nosyona dayal olmak zorunda olduUunu,
dolay s yla ilah olarak dzenlenmiR hukuk nosyonu yerini art k ilah olarak
ynlendirilmiR toplum nosyonuna b rakt U n ve bu durumun Bat l hukuk teorisi araRt rmac lar taraf ndan byk bir eliRki olarak grlmesine raUmen,
aUdaR Mslam hukuk ilminin doUal din hukuk teorisine doUru ilerlediUini sylemektedir.17 Bu durumda, Coulsona gre, art k Mslm hukuku, her davran R detay n n ilah irade taraf ndan a ka dzenlendiUi Reklindeki geleneksel Reriat
anlam nda din deUildir; ancak Mslam ynetim ve toplum, Kuran n Allaha,
peygambere ve ull-emre itaat edin emrine dayal olmaya devam edecektir.
Bylece de mevcut her Mslam hukuk sistemi tan m bak m ndan dine dayal bir
hukuk sistemi niteliUinde olacakt r.18
Mslam hukukunu vahiy-ak l, birlik-okluk, otoriteyanizm-liberalizm, idealizm-realizm, hukuk-ahlk ve duraUanl k-deUiRkenlik dikotomileriyle karakterize eden Coulson, bugn ise Mslam hukukunda as l gerilim alan n duraUanl kdeUiRkenlik ikileminin oluRturduUunu ifade etmektedir. Hukuk-ahlk alan d R ndaki diUer gerilim alanlar n n tamamlay c s ve hatta sonucu niteliUindeki bu
gerilim alan n n, aUdaR Mslman hukukular n karR laRt klar en nemli sorunlardan biri olduUunu belirten Coulson, ilah vahiy dRncesi, evrensel icma
anlay R ndan kaynaklanan birlik doktrini, taklit doktrini formunda ortaya kan
otoriteryanizm ile Mslam hukukunu ebed olarak geerli bir yaRam tarz biiminde alg layan idealizm anlay Rlar n n tmnn kat /duraUan bir hukuka yol at U n ileri srer.19
Bununla birlikte Coulson, Mslam hukukunu kaU t zerinde kalan bir hukuk Reklinde deUerlendirmeyip, srekli bir biimde onun eRitli Mslam lkelerindeki uygulama srelerini takip etmiRtir. Mslam hukukunun geleneksel olarak
yaln zca f k h kitaplar n n doktrinini uygulamakla ykml bulunan kad mah17
"7
?$
/$
$&
<
kemelerinde uyguland U n ileri sren Coulson, bununla birlikte kad mahkemelerinin Mslm toplumlar n n yegane hukuk mahkemeleri olmad U na, ancak Reriat d R mahkemelerin yarg lama faaliyetlerinin de hangi lde olduUu konusunda deUerlendirmelerde bulunabilmek iin tarafs z aUdaR belgelerin henz
eksik olduUuna iRaret etmiRtir. Oeriat d R bu mahkemelerin belirli baz zaman ve
mekanlardaki uygulamalar istisna edilirse, zorunlu olarak tamamen Reriat
doktrinine yabanc bir fur-i f k h uygulamad klar n belirten Coulson, baz
Mslam mahkemelerin, bulunduklar blgelerin geleneksel hukuklar na dayal
olan davalarda radikal bir Rekilde Reriat doktrininden sapm R olsalar bile, aile
hukuku alan nda det hukukunu uygulad klar n , ayr ca ticar mahkemelerin de
OrtaaUdan itibaren sermaye borlar zerindeki her trl faiz Rekilleri ve speklatif iRlemler (riba) karR s ndaki Reriat yasaklar n n etkisinden ticar faaliyetleri korumak amac yla bir hukuk hile sistemi geliRtirip uygulad klar n ileri srer. Kald ki, f k h bilginleri, halk n yarar na (maslahat) olan durumlarda gerektiUinde Reriat mahkemelerine alternatif yarg lama sistemi dzenlemek suretiyle devlet baRkan na etkili hukuk uygulamas n saUlama hak ve grevini veren
geniR ereveli siyaset doktrini sayesinde Reriat d R mahkemelerin meRruiyetini
de tan m Rlard r.20
Mslam hukuk doktrininin modern zamanlardaki uygulanma rneklerinin
eRitliliUine ve bu konudaki karmaRaya iRaret eden Coulson, aUdaR Mslm toplumunu dzenleyen kanunlar n son derece karmaR k oluRlar n n sebebinin sadece coUrafyan n geniRliUi ve Mslm lkeleri ile toplumlar n n ok say da olmas ndan deUil, ayn zamanda zellikle Mslm hukuk sistemlerinin Rekillendirici unsurlar olan farkl l ve ideolojiler aras ndaki radikal at Rmalar ve gerilimlerden kaynakland U n belirtmektedir. Ayr ca, Mslm hukukuyla ilgili deUerlendirmelerde bulunanlar iki temel tehlikeye karR uyaran Coulsona gre, bu tehlikelerden birincisi, Mslm hukukunun farkl paralar n n heterojen yap s zerine
yap lan aR r vurgunun sistemin temel birliUini rtebileceUi hususudur. Zira,
at Ran iki unsur aras ndaki ay r m siyah ve beyaz renklerden ibaret olmay p, bu
iki z t u aras nda kalan orta alanda grinin farkl tonlar da bulunmaktad r. Mkinci tehlike ise, kutuplaRmalar n her birinin, din ve laik hukuk yaklaR mlar aras ndaki at Rman n bir ynnn ifadesi olarak kabul edilmesidir. Halbuki, geleneksel ya da Snn doktrin tamamen din olmad U gibi, modern ya da Bat l
hukuk pratiUi de mutlaka sekler deUildir.21 Bununla birlikte Coulson, saf Reriat
doktrininin gnmzde Mslam hukuk sistemi iinde nceki dnemlere gre daha
az rol oynad U n ve art k Reriat n, ortaaU dnemi alimleri taraf ndan tan mlanm R kapsaml , zel ve yan lmaz bir sistem sunduUu Reklinde gereki bir iddiada bulunamayacaU n ifade etmektedir.22
20
H $%
A "
B*/
Gnmzde, ortaaU dnemindeki hukuk kitaplar n n ieriklerinin tamamen d R nda ortaya kan Rartlar n varl U na dikkat eken Coulson, ayr ca
modern Bat medeniyeti ile meRgul olman n tek pratik yolunun Bat l modellere
dayal kural ve dzenlemeleri uyarlamaktan getiUi anlay R n n ortaya kt U n ,
bu nedenle de son y llarda pek ok Mslm lkesinde iRi dzenlemeleri ve trafik
kanunlar dahil olmak zere, Bat l modellere dayal yasama faaliyetlerinin artt U n , bu tr geliRmelerin ise, Mslm toplumlar nda kat ks z Reriat doktrininin tek
baR na uyguland U Reklindeki iddialar y kt U n sylemiRtir.23 Coulson, Mslam
lkelerinde grlen yasama alan ndaki bu Bat l laRma faaliyetlerinden hareketle, modern dnem Mslm hukuk dRncesini, geleneksel hukuku toplumun Rartlar na uyarlayacak bir sistem geliRtirme konusunda baRar s z bulur.24. Ona gre,
Mslm hukuk dRncesinin karR karR ya kald U , bizzat kendi yap s ndan kaynaklanan bir problemle yani dini inan taraf ndan ortaya konan ller ile topluma
canl l k kazand ran gler aras ndaki iliRkiyi belirleme problemini zmenin
yolu, klasik hukuk dRncesi ile seklarizm aras ndan gemektedir. Coulsona
gre, canl bir g olarak hukuk, toplumun ruhunu yans tmak zorundad r ve
gnmz Mslm toplumunun ruhu tek baR na ne seklarizm ne de klasik dnem
hukuk metinlerinde yer alan doktrinde yans t labilmektedir.25
Mslam hukukunun ilah ve insan ynlerine ve bu iki yn aras ndaki iliRki
ve gerginliklere iRaret eden Coulson, Mslam hukukundaki hukuk ak l yrtmeyi,
hukukun tamamen el yap m kumaR ierisinde, ilah vahiy ve beRer akl n n ipliklerinin, hemen hemen birbirinden ayr lmayacak derecede, birbiriyle ok s k bir
Rekilde dokunduUunu gsteren bir delil olarak niteler. Buna raUmen, ona gre,
ne tr form oluRturursa oluRtursun, klasik dnemlerde hukuksal speklasyon,
ilah buyruklar n yan baR nda, beRer yap m bir hukuk alan yaratan baU ms z bir
sre olarak deUerlendirilmemiRtir. O, ilah irade karR s nda tamam yla ikinci
derecede idi. Bunun anlam ise, onun iRlevinin, Allah n Mslam toplumu hakk ndaki amalar n anlamaya ve onlar gerekleRtirmeye al Rmak olduUudur. Geleneksel hukuk ilminde yer ald U gibi, belirli bir bilgi alan ve akl n rol hakk ndaki bu tr at Rmalar, sadece bu sonucun ulaRabileceUi bir tak m manalarla
ilgilidir. Bu doUru yorumda, Mslam hukuku hem bir ilah hukuk ve hem de bir
hukukular n hukukudur. Mslam hukukunun bu iki tan mla mtala edilmesi,
birbirini tamamlay c d r ve birbirinin z dd deUildir.26
23
"7
?$
/$
$&
H $%
A "
B*/
GEORGE MAKD S
(1920-2002)
Dr.Tuncay BA O=LU
!"
(
$ +
&
&
$ $$ %$ "
#
&#
. ) $% > $
8 #
'
# " . ) & %$ +
&
"
. ) $& " " $ $% # ( $& & '
( )$ # &# " F
$ &
(
$.
& I # $&
&#
$&
J &
'
( " $ % 3" &#
#"" - &#
&-
> $
#
&
!$9$=
( 0
'?
8 #
=)
&-
#"" -
% 3"
Mslam Hukuku.
! &(
9 K*L5M
Hayat hakk nda ayr nt l bilgi iin bk. Cengiz Tomar, Makdisi, George M., D-A, Ankara,
2003, c. XXVII, s. 430-1.
> $
8 # N
senin ortaya k n bir belgenin varl % na dayand rmak ve aksi bir belgenin
yoklu%unu (daha do%rusu bize ula mam olu unu) bir delil olarak kullanmak,
ana-baban n ve ailenin varl % n ocu%un do%um tarihiyle ba latmak gibi paradoksal bir yakla m olacakt r.
Benzer bir durum Makdisinin metin okumalar nda da geerlidir.
Makdisi, arkiyt lar aras nda yayg n kabul gren baz tezleri, zellikle de
Goldziher taraf ndan ileri srlen bir k s m gr leri tenkid etmek zere kar
okumalar yapar ve metinlerin ve yazarlar n szkonusu metinleri yazmadaki
siklerinin ve riayet ettikleri hedeflerin tenkid bir tahlili yoluyla ilgin neticelere var r.2 Szkonusu metin okumalar ve genel olarak slam tarihine ili kin yorumlar , ba ka trl gzard edilebilecek nemli hususlar ortaya karmas
bak m ndan verimli olmas na ra%men nemli oranda maniplatif bir karakter
de ta r. Bu durum, zellikle onun slam d nce tarihi ile ilgili yorumlar nda ve
Hanbellik merkezli gelenekili%in (ehl-i hadis d ncesinin) slam d ncesinin ana ak m olarak tavsifinde grlr. Makdisi, metin okumalar n yrtrken
gsterdi%i mahareti, bu konuda kendi bak a s n rtc belge ve ihtimalleri
grmede gstermez. Netice olarak onun ortaya koydu%u eserlerin zgnlk ve
zaaflar da genellikle yukar da zikretti%imiz hususlardan kaynaklan r. A a% da
bu hususlar n ayr nt lar na de%inilecektir.
Makdisinin en nemli al Rmalar klasik dnem Mslam eUitim tarihi, zelde de Mslam eUitim messeseleri ile ilgili kitap ve makaleleridir. Makdisi bu
alandaki araRt rma ve grRlerini olgunlaRm R Rekliyle The Rise of Colleges ve
The Rise of Humanism adl iki eserinde ortaya koymuRtur. Makdisi bu eserlerde
Mslam leminde ortaya k p daha sonra Bat ya aktar ld U n sylediUi iki ayr
dRnce hareketini, iki ayr eUitim srecini ve messesesini incelemektedir.
Makdisi, Mslam n klasik dneminde dRnce tarihine szkonusu iki hareketin
hakim olduUu grRndedir ve bunlar hmanizm ve skolastisizm olarak adland r r.3 O her iki eserde de ayn yaklaR m benimseyerek, bu hareketleri reten kuvvetler, onlar n fikr rnleri, eUitimin hedefleri ve metodu, yaz lan eserler ve bilginin aktar m gibi hususlar eRitli ynleriyle inceler. Her iki hareketin
de ortak bir kaynaktan, yani Kurn- Kermden kaynakland U n , ancak onlar
2
Bunun bir misali, Gazlnin bir ERar olarak grlemeyeceUi yahut bunu gsterecek yeterli
delilin bulunmad U yolundaki yorumudur. O, bir yandan eRitli metinlerden tezini ispatlayacak delilleri toplarken, diUer yandan da Gazlnin ERarliUini ispatlayabilecek delilleri tevil
eder. Bk. G. Makdisi, Al-Ghazl, Disciple de Shfi en Droit et en Thologie, Ghazl, la
Raison et le Miracle iinde, Table Ronde UNESCO, 9-10 Decembre 1985, Paris, 1985; (ayr ca
bk. G. Makdisi, Religion, Law and Learning in Classical Islam, Londra, 1991 iinde).
3
Makdisi, The Rise of Humanism in Classical Islam and The Christian West, Edinburgh, 1990,
nsz, ix.
! &(
9 K*L5M
> $
8 # N
! &(
9 K*L5M
Roy Mottahedeh, The Transmission of Learning: The Role of the Islamic Northeast,
Madrasa, La Transmission du Savoir dans le Monde Musulman iinde, nRr. Nicole Grandin ve
Marc Gaborieau, Paris, 1997, s. 63-72. Mottahedeh, hadis eksenli bir yneliR neticesi, doUuda
medreselerin s rad R bir geliRim gsterdiUini syler. Ayr ca Makdisinin baz yorumlar na da
itirazlarda bulunur.
9
Makdisi, The Rise of Humanism, s. 349.
> $
8 # N
<
rettiUi veya iktibas ettiUi her Reyi kendi rengiyle boyamas d r. Ancak burada
Makdisinin a k olarak ifade etmediUi daha nemli bir husus, son iki yzy ll k
smrgecilik tarihinde Mslam medeniyetini -ve diUer medeniyetleri- yok saymaya
ynelik bir kltrel sald r y gerekleRtiren Bat n n ben merkezciliUinden kaynaklanan karartmalar n ve hatalar n ortadan kald r lmas d r. Nitekim Makdisinin byk ihtimalle yorumlar ndan faydalanm R olduUu- H. G. Farmer
bunu ifade eder. O, Draperin Avrupal yazarlar n Araplara ilim alan ndaki
borlar n sistematik bir tarzda gizlemeye yneldikleri Reklindeki ifadesini aktard ktan sonra, kendi eserini yazmas na sebep olan tart Rmay ve Mslmanlar n Bat medeniyetine olan etkilerini ele al r.10 Makdisinin tarihi ve H ristiyan
medeniyetini daha iyi anlamak Reklinde ifade ettiUi Rey belki de, Bat n n Mslam
karR s nda kendi kimliUini oluRtururken bilinli bir Rekilde kklerini antik Yunan ve Romada aramas ndan, dolay s yla tarihin faraz bir devaml l k zerine
kurgulanmas ndan kaynaklanan hatalar zincirinin tashihidir. Nitekim Makdisi,
college ve niversitelerin kkeninin eski Yunan ve Romada yahut ortaaU kilise okullar nda aranmas n eRitli deliller getirerek tenkit eder.
Eser, zelde f k h eUitim tarihine R k tutmas ve kaynaklarda geen bilgileri anlamland rmas bak m ndan da nem arzeder. nk Makdisi, mescid-han
ile medresenin zellikle f k h eUitimi iin kurulmuR messeseler olduUu kanaatindedir ve en az ndan hicr IV. ve V. as rda yaz lan kaynaklar bu a dan yorumlayarak eUitim kadrolar ve nvanlar , eUitim metotlar , messeselerin gelirleri ve idaresi ile ilgili bilgileri inceler. Makdisinin bu konudaki araRt rmas nda
kulland U metot iki a dan dikkat ekicidir. Birincisi tarih hadiseleri ve kaynaklarda geen st lahlar gnmze taR mak zere muhayyilemizi tahrik edecek
mukayeselere gitmesi ve bu st lahlar n Bat dillerine aktar m nda mescidcollege gibi yeni terimler icad etmesidir. Mkincisi, bu tr benzetmelerin anakronizme yol aabilecek gevRek yorumlar beraberinde getirme tehlikesi taR mas d r. Ancak genel itibar yla eUitim messeseleriyle ilgili incelemesi, Mslam ve Bat
eUitim tarihleri bak m ndan ufuk a c d r.
Makdisi, The Rise of Collegesda Mslam eUitim sisteminin tamam n deUil,
kendisinin skolastisizm dediUi k sm n ele alm Rt r. Bunu bir diUer eseri olan
The Rise of Humanism in Classical Islam and the Christian West ile tamamlar.
Mlkinden on y l kadar sonra yay nlanan bu eser, gerek konular aras nda doUrudan yukar daki kitab n kapsam na dahil mstakil blmlere yer vermesi ve konular n tasnifi bak m ndan, gerekse eRitli yerlerdeki yorumlar itibar yla bir
nceki eserin devam ve tamamlay c s durumundad r. Makdisi bu eserde en
genel Rekliyle edeb olarak adland r lan ve dil ilimleri, tarih, edebiyat, ahlk
gibi alanlar kapsayan eUitimi, ilk eserindekine benzer bir tertp ierisinde ele
10
Bk. Henry George Farmer, Historical Facts for the Arabian Musical Influence, Hildesheim/NY, 1970 (ilk bask Londra, 1930), zellikle bk. nsz, v-ix ve 1-38. Burada Farmer n
baz yorumlar n n ve bir al nt s n n Makdisinin eserinde de yer alm R olmas sebebiyle bir
etkilenme ihtimalinden bahsediyoruz.
! &(
9 K*L5M
11
zellikle bk. Makdisi, -Scholasticism and Humanism in Classical Islam and the Christian
West Journal of the American Oriental Society, CIX, New Haven, Ct., 1954, s. 175-182.
12
Bk. Makdisi, The Guilds of Law in Medieval Legal History- An Inquiry into the Origins of
the Inns of Court Zeitschrift fr Geschichte der Arabisch-Islamischen Wissenschaften, c. I,
Frankfurt am Main, 1984, s. 233-252.
> $
8 # N
'
Makdisi bu hikayeyi eRitli makalelerinde ve eserlerinde tekrarlar. Misal olarak bk. Makdisi, Ashari and the Asharites in Islamic Religious History (I, II), Studia Islamica, c.
XVII, XVIII, 1962, 1963, s. 37-80, 19-39. 2-The Juridical Theology of Shfi: Origins and
Significance of Usl al-Fiqh, Studia Islamica, LIX, 1984, s. 5-47; Muslim Institutions of
Learning, s. 1-56.
! &(
9 K*L5M
olmas n amalam t r. fi bu kelm anlay na yani Mutezilenin felsef teolojisine kar benzer bir ereveye sahip incelikli bir ilim dal vazetmek istemi tir.
Bunu sadece mslman ilim evrelerinde ak lc d ncenin giderek byyen
etkisiyle mcadele etmek iin de%il ayn zamanda kelam n yolunu slam d ncesinin ana ak m ndan uzakla t rmak zere yapm t r. finin mesaj , slam n
meselesinin Allah n emir ve nehiylerine riayet zerine yo%unla mak oldu%u
yolundayd . finin panzehir ilmi, onun uslddin olarak -burada dn Allaha
itaat anlam ndad r- anlad % eydi. O, bizzat Allaha dair bir teolojiye kar Allah n insanlar n yerine getirmeleri iin indirdi%i ve onlar kurtulu a gtren
ykmllkler teolojisiyle; Mutezilenin felsef teolojisine kar kendi hukuk
teolojisiyle (juridical theology) kar koydu; gerekte bu bir praksis teolojisi, bir
ahlk teolojisiydi. finin Rislesinde ne hukuk felsefesi ne de felsef teoloji
yer al r.14
Makdisi, hikayesinin esas n ilk dnemdeki Mihne hadisesi etraf nda rmekle birlikte al malar nda Mutezileye ok az yer verir; ara t rmalar n n byk k sm n Hanbellik ve E arlikle ilgili tabakt ve tarih okumalar na ay r r.
E arlikle ilgili gr lerini, ncelikle Goldziherin hicr V. yzy lda (Seluklular
dneminde) E arli%in zaferi konusundaki gr lerini tenkidle geli tirir.15
Ba%dad Nizmiye Medresesinin vakfiyesine ve dnemin teknik terminolojisine
dayanarak, Nizmiyede resm bir kelm krss bulunmad % n dolay s yla
E ar kelm n n orada resm olarak %retildi%inin sylenemeyece%ini ileri
sren Makdisi, Nizmlmlkn deste%ini alan vizlerin gayr resm olarak yapt klar propagandayla E arli%i Ba%dadda kabul ettirmeye al t klar n syler.
Makdisiye gre, E arli%in XI. yzy lda, hatta XII. yzy lda dahi Ba%dadda
muzaffer oldu%u ve Gazlnin E arli%i orada yayd % sylenemez.
Makdisi, gelenekilik olarak adland rd % ehl-i hadis d ncesinin slam
tarihinde ana d nce ak m n temsil etti%i kanaatindedir. Ona gre bu durum
sadece Mutezileye kar mcadelede, erken dnemde byle de%ildir; aksine
Mutezile zay flay p ortadan kalkt ktan sonra, ba ta E arler olmak zere di%er
kelam mezheplerinin tm te ebbslerine ra%men ak lc l k kar s nda gelenekilik ana ak m olmay srdrm tr. Nitekim o, bir ba ka makalesinde E arli%in
Ba%daddaki ba ar s zl % n n ard ndan mteakip tarihlerdeki te ebbslerini de
ele al r.16 Her ikisi de E ar olan bn Askir ve Sbknin eserlerine tenkid
metin okuma metodunu uygulayan Makdisi, bu kaynaklar n bir zaferi de%il
a ka bir mcadelenin varl % n ve devam n gsterdi%ini syler. Yine ona gre,
ayn kaynaklar iki yz bulunan bir E ar imaj yaymakta ve bununla geleneki14
Bu konuda bk. Makdisi, The Juridical Theology of Shfi, s. 5-47; Ethics in Islamic
traditionalist doctrine, Ethics in Islam iinde, nRr. Richard G. Hovannasian, Malibu, California, 1985, s. 49.
15
Makdisi, Muslim Institutions of Learning, s. 1-4. Bu makalenin baRl ca hedefi Goldziherin szkonusu grRn rtmektir.
16
Makdisi, Ashari and the Asharites in Islamic Religious History (I, II), s. 37-80, 19-39.
> $
8 # N
ler kat nda E arli%i kabul edilebilir bir hale getirmeyi amalamaktayd lar.
Makdisi, E arnin asl nda geleneki bir lim oldu%unu ve daha sonraki
E arlikle alkas n n bulunmad % n ileri srecek kadar ileri gider. Bunu yaparken de bir yandan E arnin bir k s m eserlerinin ( stihsnul-havz) ona aidiyetini sorgular; Maklt n bir ve ikinci ciltlerinin ona idiyetinden phelenmemekle birlikte bunlar n E arnin farkl dnemlerine ait eserler oldu%unu ileri
srer; bir yandan da E arnin kendi %rencilerinin varl % n ve onlar n silsilesini gzard eder. Makdisiye gre bir kelm sistemi, me ruiyetinin kabuln
sa%lamak, %retisini yaymak ve srekli varolabilmek iin bir f k h sistemi taraf ndan benimsenmek zorundayd . Bu sebeple yukar da ad geen E ar limler
(zellikle de Sbk), eserlerini fi mezhebine s zma amac yla yazm lard .
zetle, Makdisiye gre, Mslman teolojisinin17 geli imi ve slam d nce
tarihinde E arli%in yerine mbla%al bir nem verilmi ve gelenekili%in yeri
kltlm , nemi gzard edilmi tir. Bu hatal hkm, hem E arler hem de
ehl-i hadis ailesi hakk ndaki cehaletten kaynaklanmaktad r. Hanbeller,
E arlerle mttefik olduklar na inand % m z, say ca ok daha fazla ve daha ilerici olan filere kar mcadele eden kk bir grup de%ildir. Sesleri Hanbeller
kadar kmasa da bizzat ok say da fi de E arlere muhalefet etmi tir. Hanbellerin gelenekiler aras nda sesi en gr kan grup olmalar , mntesiplerinin,
homojen bir grup olu turmalar ve tamamen geleneki ve kabul grm bir
Snn f k h mezhebinin yeleri olmalar sebebiyleydi. Bildi%imiz E arlik yani
ak lc E arlik (E arnin kat ks z olarak geleneki olan bnesinin E arli%i
de%il), Mslman teoloji d ncesindeki ana ak m de%ildi. O, di%er birok
ak m aras nda yer alan bir ak md ve imdi de durum byledir. Ana ak m farkl
bir ynde, yani gelenekilik ynnde aranmal d r.18
Makdisi, bu gr leri ileri srmekle birlikte ara t rma eksikli ine de de inerek deta bir ihtiyat pay b rak r: ncelikle E arli in incelenmesi g ve henz
zlmemi sorunlarla dolu bir hareket oldu unu ve bu hareketle ilgili yeterli al ma bulunmad n syler. Ona gre, nemli dnemler, -belki de f k h ve teoloji
sahas ndaki slam messeselerinin geli iminde en nemli dnem olan- V./XI. yzy l
civar nda kmelenen dnemlerdir. E arden (v. 324/935 civar ) sonra gelen anahtar ahsiyetler unlard r: Bk lln (v. 403/1012), Cveyn (v. 478/1085), Gazl (v.
505/1111), ehristn (v. 548/1153) ve Rz (v. 606/1209). kinci olarak, geleneki
17
Makdisi bu ifadeyi bir cins terim olarak kullan r, nk ona gre Mslam dRnce tarihinde
iki tr teoloji bulunmaktad r: Ak lc l U n yaklaR m n temsil eden felsef teoloji (kelm) ile
gelenekiliUin yaklaR m n temsil eden f kh teoloji. Makdisi, ikincisini temsil eden ilim dal n
usluddin olarak ifade eder; yine ona gre f k h usl k R siki itibar yla geleneki teoloji
anlay R n n rndr ve szkonusu bak R a s n temsil etmeyi srdrmRtr. Makdisi son
eserlerinden birinde ise Mslam n klasik dneminde tr teoloji (kelm, f k h usl teolojisi,
uslud-dn) bulunduUunu ileri srmR ancak, zellikle son ikisinin birbirinden fark n yeterince a klamam Rt r, bk. Makdisi, Ibn Aqil: Religion and Culture in Classical Islam, Edinburgh, 1997, s. 73-5.
18
zellikle bk. Makdisi, Ashari and Asharites (I), s. 37-9.
! &(
9 K*L5M
> $
8 # N
devirlerdeki -o devirler a s ndan- daha nemli at ma ve yo%unla ma alanlar n gzard etmesi, slam d nce tarihinin tek bir devr mcadele erevesinde
a klanamayacak olan geli me srecini yorumlamada nemli bir zaaf te kil
eder. Gerekte szkonusu geli im sreci, uzun dnemli farkl mcadele katmanlar halinde geli ip zenginle en ve her yeni fetret dnemiyle birlikte yeni bir
mcadele katman yla kendini izhr eden bir karakter arzeder.
Bir misal vermek gerekirse, bizzat Makdisinin yo%un olarak ara t rd %
hicr be inci as rdaki slam dnyas n n fikr at malar n , neredeyse as r nceki at ma taraflar ile izah etmeye al mak son derece k s r bir bak a s d r.
Makdisi eskinin devam mahiyetinde olarak ehl-i hadisin ba ta Mutezile olmak
zere tm kelm hareketlere muhalefetini ve bu muhalefetin zellikle Ba%dad
merkezli tezhrlerini izlerken, o dnemde bir yandan Bt nlere di%er yandan
filozoflara kar geli en ortak kelmle me (ve -Makdisinin tabirine bir benzetme yaparsak- aklle me) e%ilimini gzard eder ve kendisinin klasik ve modern dnem tarihi ve ara t rmac lar na yneltti%i tenkitlere sebep olan benzer
tav rlar ortaya koyar. Makdisi nedense, bu dnemdeki ehl-i hadis mensuplar n n
(Ferr ve bn Hazm ba ta olmak zere) kelm, cedel ve f k h usl eserleri
ortaya koyduklar n , Zhir, Hanbel ve sn-a erlerin ilk kez -kelimenin tam
anlam yla- kelam eserleri yazd klar n , son ikisinin ilk f k h usl eserlerinin bu
dnemde yaz ld % n , Mturd kelm n n bu dnemde mezheple ti%ini grmezden gelir. Bylece Hanbelli%in Ba%daddaki siyas etkisinden yola karak V.
yzy ldaki Snnli%in zaferinin E arli%e (ve di%er kelamc lara) mal edilemeyece%i gibi bir sonuca var r.
Makdisinin bak a s ndaki nemli hatalardan biri de, her bir d nce
hareketi iin farkl bir ilim dal ve literatr aram olmas d r. Bu nedenle o, f k h
usln gelenekilerin kelm ilminin mudili olmak zere geli tirdi%i bir ilim
dal olarak grmek istemi tir. Oysa f k h uslnde yaz lan her eserin temelinde
akdev/kelm bir mevk f ve bu mevk ftan kaynaklanan mukaddemeler bulunur.
Bu mukaddemelerin varl % na bakarak o ilmin kendisine has mevzuunu gzard
etmemek gerekir. Makdisi ak lc l k-gelenekilik at mas n a klamaya ve buna
ynelik yorumlar geli tirmeye al rken tam da byle bir kar kl %a d m tr.
Bu durum onun slam n klasik dneminde, zellikle de V./XI. yzy lda tr
teoloji bulundu%unu ileri srd% son eserlerinden birinde de devam etmi tir.21
Burada o, kelm, uslul-f kh ve uslud-dni ayr teoloji olarak grr. Buna
gre kelm nce Mutezilenin, ard ndan da onlarla birlikte E arlerin teolojisini
temsil eder. Uslul-f kh ise buna panzehir olmak zere fi taraf ndan kurulan
ve geleneki fakihler taraf ndan devam ettirilen f kh teolojiyi temsil eder.
Uslud-din ise hem ak lc lar, hem de gelenekiler taraf ndan kullan lan ve ilgili
yazara gre konular n n a% rl % de%i en bir teoloji trdr. Mesela bn Akl,
Mutezile ve E arlerden farkl olarak kendi uslud-dinini kapsam bak m ndan
21
! &(
9 K*L5M
s k bir ekilde s n rlam t r. Bir ba ka yerdeki ifadesinden, Makdisinin bu ayr m bn Aklin el-Vz h nda szkonusu terimi birbirinden ay ran bir ifadeye
dayand rd % anla lmaktad r.22 Hakikatte ortada byle farkl teolojilere tahsis
edilmi ve birbirine rakip ilim dallar bulunmamaktad r, aksine ayn alanda
(yani kelm alan nda) farkl yakla mlar szkonusudur ve isimlendirmedeki
farkl l klar, ilgili gr sahiplerinin kendi hassasiyetlerini veya st lhlar kullanmadaki tercihlerini yans tmaktad r.
1
Makdisi zellikle f kha ynelik bir al Rma yapmam Rt r; onun f k hla ilgili
grRleri yukar da bahsedilen Mslam tarihi okumas yla iliRkilidir ve o erevede
geliRtirilmiRtir. Yine ayn sebeple f k h konusunda kapsaml ve ayr nt l bir deUerlendirme yapmam R, belli baz konular hakk nda grRler belirtmiRtir. Bu
alandaki yorumlar zellikle f kh n ve fakihlerin hric evreyle iliRkileri ve Mslam medeniyeti iindeki mevkileri noktas na yoUunlaR r. Ele ald U meseleler
aras nda Ofinin Rislesi, f k h uslnn ortaya k R siki, mezhep, mnzara,
hilf ve icmn n fonksiyonu, f k h eUitimi (metot, mfredt ve messeseler),
mftlerin ve f kh n Mslam toplumundaki yeri ve ictihad konular yer al r.
Makdisi, bir dRnce sistemi olarak f kh n din ilimler iinde iki u aras nda orta bir mevkide yer ald U n ve Mslamda meRruiyetin f k h alan nda tesis
edildiUini ileri srer. Ona gre, bir uta kelm olarak adland r lan, Mutezil
biimi iindeki felsef teoloji, akl n nceliUini savunmuR ve Hadis verilerinin
ancak ak lla desteklendikleri srece kabul edilebilir olduUunu ileri srmRtr.
teki uta ise abart l bir fideizme dayanan aR r gelenekilik, akla yer b rakmaks z n Kurna ve [Hz.] Peygamberin Snnetine s U nm Rt r. F k h ise orta
yolu tutmuR ve vahyin nceliUini onun hizmetisi olarak grdU ak lla yumuRatm Rt r. F kh hareket, aR r olduUunu dRndU bu iki hareket aras nda ilerici bir gelenekiliUi benimseyerek l ml bir ak lc l k Reklindeki bir orta yolu
tutmuRtur.23
Makdisi, f k h usl ilminin kkenlerini ve tarihi geliRimini incelediUi makalesinde24 f k h uslyle ilgili drt soruna (kkeni, ad , ana unsurlar ve gayesine) k saca deUinir. Makaledeki ana gayesini Oafinin Risaleyi yazmadaki ana
sikini incelemek olarak; temel tezini ise Oafinin hedefi, gelenekilik iin
kelama karR panzehir olarak kullan labilecek bir ilim ortaya koymakt Reklinde
ortaya koyar.25 Ofinin Rislesinin sonra gelen usl eserlerinden, zellikle de
mtekellimlerin eserlerinden farkl olarak hibir kelam veya hukuk felsefesi
22
> $
8 # N
! &(
9 K*L5M
> $
8 # N
<
bi, yaRayan drt mezhepten son ikisinde a ka grlebilir. Szkonusu iki mezhep -Ofi ve Hanbel mezhepleri- birbiri ard nca ak lc harekete yani Mutezileye karR km Rt . Merkez iktidar n desteUini almay baRaran Mutezile, Halife
Memn dneminde engizisyona -Mihne- baRvurmuR, fakat bu at Rma geleneki
fakihlerin zaferiyle neticelenmiRti. Bu dnemden -IX. yzy l ortalar ndan- itibaren de mezhebler meslek organizasyonlar Reklinde tekml etmiRlerdir. Mezheplerin geliRtirip olgunlaRt rmay amalad klar ihtiss, kelm denilen felsef
teoloji hareketine karR f k h mesleUiydi. Onlar n din mevk f n n mant U a kt :
Hz. Peygamberin getirdiUi Mslam bir hukuk sistemi, pozitif bir ilh hukuk sistemidir, bir nomokrasidir; onun teolojisi felsef deUil, hukukdir. Ofinin Rislesinin temelinde yatan baRl ca mesaj budur.36
Makdisi, nceleri f k h mezhebini school of law olarak tercme ederken37 daha sonralar (1980lerde) guild olarak tercme etmeyi tercih etmiRtir.
Makdisi, 1990larda yazd U bir makalesinde ise mezheplerin geliRimini mahall
ya da coUrf mektep (regional school / geographical school), Rahs mektep
(personal school) ve hukuk loncalar (guilds of law) olmak zere safhaya
ay r r.38 Bylece o, f k h mezheplerinin geliRim tarihini safhalara ay rmakta ve
mezheb kelimesini evirirken de her bir safhay farkl bir terimle ifade etmektedir. Mezheplerin sadece birer Ureti ve nazariye olarak varolduUu erken aRamada (hicr II. yzy lda coUraf adland rmayla ortaya k R ndan nc yzy l sonlar na kadar) hukuk mektebi (school of law) terimini; bunun yan s ra her mezhebin kendisine ait eUitim messeselerini geliRtirip (husus eUitim mekanlar ,
kadrolar , Makdisinin skolastik eUitim metodu olarak adland rd U metodun
uygulanmas ve tedris iczetinin (doktora) verilmesi de dahil olmak zere) messeseleRtiUi dnemi ifade etmek iin de hukuk loncas (guild of law) terimini
kullan r. Mesela meRhur drt mezhep her iki aRamay da geerek iki anlamda da
mezhep olurken Cerriye mezhebi ilk aRamada kalm R ve ikinci anlamda mezhep olamam Rt r. Makdisiye gre lonca anlam nda mezhepler hicr III. yzy l
sonlar ile IV. yzy l baRlar civar nda ortaya kmaya baRlam Rt r.
Geleneki hareketin hukuk loncas yap s nda hadis f k hla imtiz etmiRti.
Bundan byle ak lc l Ua karR f k h nclk edecekti. Geleneki fakihlerin kont36
Daha geniR bilgi iin bk. Makdisi, La Corporation lpoque Classique de lIslam, s. 3549; The Guilds of Law in Medieval Legal History, s. 233-252; ve The Juridical Theology of
Shfi, s. 5-47.
37
Makdisi -daha sonra yay nlanan- bir konuRmas nda daha iyi bir terimin yokluUu sebebiyle
mezhep iin en fazla kabul edilebilir karR l U n school olduUunu syler, bk. The Significance of the Sunni Schools of Law in Islamic Religious History, International Journal of
Middle Eastern Studies, c. 10, 1979, s. 1.
38
Makdisi, Tabakt-Biography: Law and Orthodoxy in Classical Islam, Islamic Studies
(Mslambd), c. 32, 1993, s. 390-1. Makdisi ayn ayr m daha sonra yay nlanan bir eserinde de
tekrarlam Rt r, bk. Ibn Aqil: Religion and Culture in Classical Islam, s. 60. Bu konuda ayr ca
bk. C. Melchert, The Formation of the Sunni Schools of Law, 9th-10th Centuries C. E., Leiden,
1997, nsz (muhtelif yerler).
! &(
9 K*L5M
39
> $
8 # N
nan ve talka Reklinde bir eserle ortaya koyan bir Urenci doktora belgesi
(iczetut-tedrs) almaya hak kazan yordu.
Makdisiye gre, zerk loncas , d +lay c [exclusivist] collegelar , tekelci
doktora belgesiyle bir btn olarak bu yeni meslek sistem, Mslam leminde yksek Urenimde gerek bir ink lbt . Ortodoksiyi belirleyen fukah icm n n
hammaddeleri durumunda olan hukuk grRler, sadece szkonusu loncan n uslne uygun Rekilde mezun olmuR- hukuk bilginleri taraf ndan ortaya konulurlard . nk sadece onlar hukuk grRlerini savunmak zere mnzara
konusunda eUitim grmRlerdi. Doktora belgesi almak isteyen hevesli
mslman genler, szkonusu loncan n hukuk eUitim sistemine tabi olmak
zorundayd lar. Onlar, onbeR yaR ndayken yard mc humanist ilimlerle birlikte
drt y ll k temel hukuk eUitimine baRlarlard ; bu lisans eUitiminden sonra, baRar l olmalar halinde, normal olarak otuz yaR ortalar nda doktora belgesi al rlard.
Makdisi, Bat da akademik zgrlk konusunu iRlerken bu zgrlUn
kkenlerini f k hla iliRkilendirir ve yine tarih hadiseleri aktelleRtirme metodunu uygular. Ona gre, mftnin (fakh, mctehd) sahip olduUu zgrlk tam
anlam yla akademik bir zgrlkt ve gnmzde akademik zgrlU savunanlar n teminat alt na almaya al Rt klar hususlar n oUu Mslamda -fakih
szkonusu olduUunda- teminat alt na al nm R durumdayd . Ancak bu zgrlk,
doktora tez savunmas Reklinde gnmze gelmiR olan ve skolastik metot olarak
adland r lan bir tart Rma metoduna dayal Uretim yeliUi belgesinden (tedris
iczeti) kaynaklanan bir yetkiye dayan yordu ve bu yetki olmaks z n akademik
zgrlk de szkonusu olamazd . Mft, mderris ve kd olarak grev yapanlarda olduUu gibi istendiUinde yetkileri elinden al nabilecek bir kiRi deUildi.
Makdisiye gre mft ile msteft aras nda tamamen ferdiyeti ve zel (devlet
ayg t ndan baU ms z) bir iliRki bulunmaktayd ; her ikisinin de tam bir zgrlU
vard ve mft geimini, beyan ettiUi hukuk grR (fetv) karR l U ald U cretle
saUl yordu. Ancak belli bir dnemden (hicr yedinci yzy l civar ndan) itibaren
iktidar n maaRl mft tayin etmeye baRlamas ve avm n fetv masraf ndan ka nmak iin bu atanm R mftye baRvurmaya baRlamas bu zgrlUn ortadan
kalkmas na yol at . Sonunda zgrce grR al RveriRine dayal olan ve icmya
gtren sre tesirsiz hale getirildi ve mnzara/tart Rma mahza bir okul al Rt rmas seviyesine dRt. Sre iinde Mslam toplumu tedricen dinamizmini kaybetti ve statik hale geldi.40
40
Bu konuda ayr nt l bilgi iin bk. Makdisi, Freedom in Islamic Jurisprudence: Ijtihad,
Taqlid, and Academic Freedom, La Notion de Libert au Moyen Age: Islam, Byzance, Occident, Paris, 1985, s. 79-88.
! &(
9 K*L5M
5%' B $
Makdisi, Hanbelli%i slam n klasik dnemindeki geleneki hareketin
merkezine yerle tirir. Dolay s yla yukar da gelenekilikle ilgili anlat lanlar Hanbellik iin de geerlidir. Burada Makdisinin yine Hanbellik erevesinde mtlaa edilebilecek olan iki cz alanla ilgili al malar na de%inilecektir. Bu
alanlardan biri V./XI. yzy lda ya am ndegelen Hanbel fakihlerinden bn
Aklin hayat ve d ncesi, di%eri ise Hanbellik ve tasavvuf ili kisidir.
Makdisi, ilk konuda yakla k 35 y l arayla iki al ma yay mlam t r. Bunlardan Ibn Aqil et La Resurgence de LIslam Traditionaliste au XIe Siecle (Ve
siecle de lHegire) (D ma k, 1963, xxxiv+602 sayfa) ad n ta yan ilk al ma
onun doktora tezidir. Eser, bn Aklin hayat n , ya ad % dnemi ve o dnemin
Ba%dad n tan tan bir biyografi al mas d r. al ma yedi blmden olu maktad r. lk blmde bn Akl ve ya ad % dnemle ilgili birincil kaynaklar tan t lm , ikinci blmde V./XI. yzy ldaki siys durum incelenmi tir. nc blmde dnemin Ba%dad nda bulunan e itli snn ve i mezhepler ele al nm
ve ndegelen temsilcileri teker teker tan t lm t r. Drdnc blmde V./XI.
yzy lda Hanbel hareketinin durumu ile Snnli%in canlan konusu i lenmi tir. Be inci blmde bn Aklin hayat ve d ncesi ele al nm ; hayat anlat l rken her ilim dal ndaki statlar , yeti tirdi%i %renciler ayr nt l olarak tan t lm t r. te yandan onun d ncesi hakk nda ayr nt ya gidilmemi ve baz konulardaki gr lerinin anlat lmas yla yetinilmi tir. Alt nc blmde bn Aklin eserlerinin bir bibliyografyas verilmi , yedinci ve son blmde ise bn Aklin
uslul-f kh ve uslud-dn dallar ndaki gr leri anahatlar yla incelenmi tir.
Makdisi, Ibn Akil: Religion and Culture in Classical Islam (Edinburgh,
1997, xvi+292 sy.) ad yla yay mlad % ikinci al mas nda, ilk eserinde ok k sa
olarak i ledi%i bn Aklin d ncesini ele almay amalam t r. Eser ana
blmden olu maktad r. Birinci ana blm bn Aklin hayat na ve ya ad %
dneme ayr lm t r ve kendisinin de ifade etti%i zere41 bir tak m de%i ikliklerle
birlikte yukar daki eserinden al nm t r. bn Akl ve Skolastisizm ba l % n
ta yan ikinci ana blm hukuk loncas n n (guild of law) ortaya k n , skolastik hareketi ve bn Aklin d ncesindeki ana e%ilimleri ele al r. Makdisinin bu
blmde hukuk loncas , tabakt literatrnn mezheple me olgusuna delleti
ve skolastik hareket hakk nda syledikleri yukar daki blmlerde zikredilen
gr lerinin tekrar mahiyetindedir. Burada yeni olan bn Aklin d ncesiyle
ilgili yapt % incelemedir. Makdisi, bn Aklin el-Vz h n esas alarak onun
uslul-f kh konusundaki gr lerini k saca tan t p szkonusu eserin dnemin
yksek %retim mfredt yla ili kisini incelerken, uslud-din ile ilgili gr lerini bilginin temelleri, ak l, hakikat, ilh s fatlar, hsn-kubh, nbvvet, med ve
41
> $
8 # N
geleneki akde eklinde alt ba l klar aarak daha ayr nt l bir ekilde ele al r.
bn Akl ve Hmanizm ba l % n ta yan nc ana blmde ise edeb al malar n n ynetimle olan ba%lant s n ve bn Aklin edeb ba l % alt nda yer alan
ilim dallar ve konularla ilgili gr lerini inceler. Makdisi, ikinci ve nc blmlerde bn Aklin d ncesini anlat rken esas olarak onun el-Vz h ile
Kitbul-Funnunu kullanm t r.42 Genel olarak de%erlendirmek gerekirse bu
eser, Makdisinin The Rise of Colleges ve The Rise of Humanism adl eserlerinde
geli tirdi%i gr lerin etkisini ta r ve onlar n bn Akl zelinde i lenmesinden
olu ur. Makdisi, bn Aklin d ncesinin onun ak l ile vahyi uzla t rma te ebbsnn rn oldu%u kanaatindedir. Yine, el-Vz h fiden beri gelen geleneki teolojinin geli iminin zirvesi, bn Aklin d nce alan ndaki en byk
katk s ve hatta skolastik hareketi temsil eden en temel eser olarak grr.43
Makdisinin bn Akl ile ilgili yap lmas n ok arzulad % bir al ma da onunla
Thomas Aquinas n gr leri ve al malar aras nda mukayeseli bir ara t rma
yap lmas d r. nk o, skolastisizm ba%lam nda bu iki d nrn d nceleri
aras nda byk bir yak nl k bulmaktad r.44
kinci konuyla ilgili olarak Makdisi, Bat l ara t rmac lar aras nda Hanbellerin tasavvufa ve tarikatlara husmet duyduklar yolunda XIX. yzy ldan
itibaren ortaya kan kanaatin tashihiyle ilgilenmi ve bu yolda e itli makaleler
yazm t r. Onun bu konudaki al mas ve yorumlar yukar da bahsedilen gelenekili%in (ehl-i hadis d ncesinin) slam tarihindeki ana ak m oldu%u yolundaki tezinin mtemmimi ve devam mahiyetindedir. Tasavvufun, -H. Laoust gibi
bir ka hari Bat l ara t rmac lar taraf ndan kendi dnemine kadar ileri srld% gibi- yabanc kaynakl , slama d ar dan ithal edilen ve dolay s yla Hanbel
mezhebinde oldu%u gibi kat Snnli%in saflar nda muhalefete yol aan bir geli me olarak grlemeyece%i, aksine slam n kendi zengin rh menbalar ndan
kaynakland % gr nde olan Makdisi, Hanbellerin bu alandaki tenkidlerinin
bizzat tasavvufa de%il daha ok vahdet-i vcd ekolne ynelik oldu%unu syler.45
Makdisi bu meyanda ba ta The Hanbali School and Sfism [Hanbel
mezhebi ve tasavvuf] ba l kl tebli%inde olmak zere Hanbelli%in tasavvufa
d man oldu%u tezinin art k savunulamaz oldu%unu gstermeyi amalam ve
e itli makalelerinde Hanbellerin yzy llar boyu tarikat mensubu olduklar n
ortaya koyup onlar n tarikat silsilelerini incelemi , kaynaklarda yer alan aleyhteki yorumlar n Hanbellerin muhaliflerinden kaynakland % n , kendi tav rlar 42
Nitekim o, kitab n n nsznde de bunu ifade etmiRtir, bk. Makdisi, a.g.e., s. xiii.
Makdisi, a.g.e., s. xv, 69, 260.
44
Makdisi, a.g.e., s. xv-xvi.
45
Ayr nt l bilgi iin bk. Makdisi, The Hanbali School and Sufism, Boletin de la Asociacion
Espanola de Orientalistas XV., Madrid, 1979, s. 115-126; Ibn Taimya: a Sfi of the Qdiriya
Order, American Journal of Arabic Studies I, Leiden, 1974, s.118-129; Hanbalite Islam,
Studies on Islam iinde, trc. ve nRr. Merlin L. Swartz, Oxford ve New York, 1981, s. 216-274.
43
! &(
9 K*L5M
n n ve beyanlar n n byle bir d manl % n varl % n gstermek bir yana tam aksini ispatlad % n ileri srm tr. Ona gre, art k Hanbellerin tasavvufa d man olduklar tezi bir kenara b rak lmal d r. Bu erevede bn Kudme ve bn
Teymiyyenin tasavvuf ve tarikatlarla olan ba%lant s n da incelemi tir. bn
Teymiyyenin tasavvufla ili kisi hakk nda yazd % makaledeki esas amac n , bn
Teymiyyenin szde tasavvuf d manl % n n do%ruluk de%erini test etmek ve
onun da kendi tarz iinde sflikte Gazlden geri kal r yan n n olmad % n ileri
srmek olarak a klar. Ona gre bn Teymiyye henz Gazl hakk nda bile
elde bulunmayan, tasavvufa mensubiyetini gsteren ekl belgelere sahiptir.46
Bir ba ka makalesinde de bn Kudmenin tarikat silsilesini incelemi tir.47
+'@'9 '5+$9)'
Yukar da Makdisinin eRitli konulardaki grRleri genel hatlar yla sunulmaya al R lm R ve bunlara dair eRitli deUerlendirmeler yap lm Rt r. Burada
onun genel olarak tarihiliUi hakk nda k sa bir deUerlendirmede bulunacaU z.
Makdisinin en gl olduUu alan messese tarihiliUi ve belge tarihiliUidir. En
nemli iki eseri eUitim tarihiyle ilgilidir; bunlarda yksek Uretim messeselerinin ortaya k R ve geliRimini ele alm Rt r. Bunun yan s ra bir messese olmas
itibar yla mezhebi incelemiRtir. Makdisi eRitli tahkik al Rmalar yapt U gibi,
diUer al Rmalar nda da oUu kere yazmalar zerinde al Rm Rt r. Makdisinin bu
iki alandaki al Rmalar yeni ve daha kapsaml al Rmalar iin nemli a l mlar
getirmiRtir.
te yandan Mslam dRncesi tarihi konusunda onun araRt rmalar n n Mslam n klasik dnemiyle ve daha ok ehl-i hadis dRncesi erevesinde yoUunlaRt U n ve buradaki grRlerinin ok da isabetli olmad U n gryoruz.
Makdisinin ehl-i hadis dRncesini Mslam dRnce tarihinin merkezine alarak
yapt U okuma, Henri Corbinin RiliUi merkeze alan okumas nda grlen kusurlara benzer hatalar bar nd rmaktad r. Her iki mellifin yapt U Rey, nihayette bir
dRnce ekolnn tarih boyunca srekliliUini ortaya koymaktan teye gemez.
Ama onlar bu srekliliUi merkezlik olarak sunmak suretiyle bir yan lg ya yol
aarlar. Makdisinin Mslam dRnce tarihi alan ndaki grRlerinin bir uzant s
olarak ortaya koyduUu f k h uslyle ilgili grRler de nemli tashihlere muhtat r. Makdisi f k h usln kendi zt meseleleri bak m ndan incelememiR,
daha ziyade mevcut fikr ve sosyal at Rmalar ierisindeki rolne iliRkin grRler
geliRtirmiRtir, yani bir anlamda bilgi sosyolojisi yapmaya al Rm Rt r. Bununla
birlikte ileri srdU grRler, birer tesbitten ziyade birer neri olarak nitelendirilebilir. F k h usln -grdU fonksiyonu itibar yla dahi olsa- kelm ilmine
46
Bu konuda daha ayr nt l bilgi iin bk. Makdisi, Ibn Taimya: a Sfi of the Qdiriya Order, s. 118-129.
47
Bk. Makdisi, Lisnad initiatique soufi de Muwaffaq ad-Dn Ibn Qudma, Louis Massignon iinde, Paris, 1970, s. 88-96.
> $
8 # N
alternatif bir ilim dal olarak vazetmek, ne tarih vak aya, ne de mevzular birbirinden farkl olan bu ilimlerin mahiyetlerine uyar. Hele Mbn Aklin f k h usl
eseri gibi -V./XI. yzy ldaki diUer eserlere nisbeten ge bir dnemde yaz lm R
olmas na raUmen- tertip ve muhteva bak m ndan dzensiz ve yeterince iRlenmemiR bir eserin zirve bir eser olarak nitelendirilmesi sadece Makdisinin konuya yabanc l U n ortaya koyar. Mbn Aklin eserinin Hanbel mezhebinin usl
tarihi iinde nemli bir yeri olmas , ilk Hanbel usl eserlerinden olmas yla ilgilidir.
Mctim-iktisad tarihilik a s ndan ele al nd U nda Makdisinin bu bak mdan ok fazla katk da bulunduUu sylenemez. ARaU da eserleri aras nda grleceUi zere, o yaln zca BaUdad ve Hille gibi Iraktaki Rehirlerle ilgili birka makale ile V./XI. yzy l Irak siyas tarihine ynelik eRitli yaz lar yazm Rt r.
' '9 '9$
Makdis yar m asr bulan kariyerinde, bir yandan tahkk al Rmalar yapm R bir yandan da eRitli alanlarda nce makale daha sonra kitap dzeyinde
eserler vermiRtir. Makalelerinin nemli bir k sm iki kitap halinde yay nlanm Rt r. ARaU da onun eserleri hakk nda mmkn olduUu kadar kapsay c bir liste
sunulmaktad r:48
0
48
Ayr ca bk. Shawkat M. Toorawa, Nomoi kai Paideia: A Bibliography of George Makdisis
Publications, Law and Education in Medieval Islam: Studies in Memory of George Makdisi,
nRr. Joseph Lowry, Devin Stewart, Shawkat M. Toorawa (Gibb Memorial Trust, yay nlanmak
zere).
! &(
9 K*L5M
0
-Mbn Kudme, Kitbut-Tevvbn, D maRk, 1961.
-Mbn Kudme, Tahrmun-Nazar f Kutubi Ehlil-Kalam Ibn Qudamas
Censure of Speculative Theology, (tahkik ve Mngilizceye tercme), Londra, 1962.
-Ebul-Vef Ali b. Akl (Mbn Akl), Kitbul-Cedel al Tarkatil-Fukah,
D maRk, 1967 (Daha nce Le Livre de la dialectique dIbn Aql ad yla, Bulletin
dEtudes Orientale (BEO), XX, 1967, s. 119-206 iinde yay mlanm Rt r).
-Mbn Akl, Kitabul-Fnn, Beyrut, 1970-1. Makdisi, asl nda ikiyz cilt kadar olduUunu sylediUi (II. cilt, nsz) bu eserin gnmze ulaRan iki cildini
tahkik etmiRtir.
-Mbn Akl, Quatre Opuscules dIbn Aqil sur le Quran, (Makdisi, bu baRl kla yay nlad U risaleler iin iki ayr Arapa baRl k zikreder: 1-Resil fil-Kurn
ve -sbtul-Harf ves-Savt Redden alel-E+ariyye ve 2-er-Red alel-E+iretil-Uzzl
ve -sbtul-Harf ves-Savt f Kelmil-Kebril-Mutel), Bulletin dEtudes
Orientales (BEO), c. XXIV, 1971, s. 55-96.
-Mbnul-Benn el-BaUdd, et-Trh (Mzekkire), neRir ve Mngilizceye tercme: Autograph Diary of an Eleventh-Century Historian of Baghdad,
BSOAS, c. XVII, no. 1-2, 1956, s. 9-31, 239-260; c. XIX, no. 1-2, 1957, s. 13-48,
281-303, 426-443 (Bu makaleler, aRaU da zikredilecek olan History and Politics
in Eleventh-Century (Londra, 1991) iinde tekrar yay nlanm Rt r).
-Mbn Akl, Kitbul-Vz h f Uslil-F kh, sadece I. cilt -Kitbu'l-mezheb
k sm -, Beyrut, 1996. Eserin farkl adlar taR yan diUer blmlerinin OrientInstitut der Deutschen Morgenlandischen Gesellschaft taraf ndan yay mlanmas
ngrlmektedir. [Ayn eserin tamam Abdullah b. Abdilmuhsin et-Trk taraf ndan beR cilt halinde neRredilmiRtir (Beyrut, 1420/1999)].
> $
8 # N
+
-Arabic and Islamic Studies in Honor of Hamilton A. R. Gibb, Leiden, 1965.
-LEnseignement en Islam et en Occident au Moyen ge, Paris, 1977.
-La Notion dAutorit au Moyen ge: Islam, Byzance, Occident, Paris, 1982.
-Prdication et Propagande au Moyen ge: Islam, Byzance, Occident, Paris,
1983.
-La Notion de Libert au Moyen ge: Islam, Byzance, Occident, Paris, 1985
(Bu derlemelerinden son drdn D. Sourdel ve Janine Sourdel-Thomine ile
birlikte yapm Rt r).
)
Makalelerinin nemli bir k sm Ru iki eserde toplanm Rt r:
I-Religion, Law and Learning in Classical Islam, Londra, 1991. Bu eser,
yazar n on makalesinin derlemesinden oluRmaktad r. Bu makaleler Traditionalism and Rationalism (Gelenekilik ve Ak lc l k), Sufism and Hanbalism (Tasavvuf ve Hanbellik) ve Structure of Learning (EUitimin Yap s ) adl
genel blme ayr lm Rt r. Bu blm asl nda Makdisinin genel ilgi
alanlar n yans tmaktad r. Eserdeki makalelerden biri (The Juridical Theology
of Shafii) Sami Erdem taraf ndan, diUer makaleler ise taraf m zdan tercme
edilmiRtir ve yay na haz rlanmaktad r. Bu makaleler Runlard r:
1-Ashari and the Asharites in Islamic Religious History (I, II), Studia
Islamica, c. XVII, XVIII, 1962, 1963, s. 37-80, 19-39.
2-The Juridical Theology of Shfi: Origins and Significance of Usl alFiqh, Studia Islamica, LIX, 1984, s. 5-47. Bu makale Sami Erdem taraf ndan
Ofinin Hukuk Teoloji Anlay R : Usl-i F kh n Kkenleri ve nemi ad yla
Trkeye evrilmiRtir, bk. Marmara niversitesi -lahiyat Fakltesi Dergisi
(M-FD), say 13-14-15, 1995-96-97, s. 263-294.
3-Al-Ghazl Disciple de Shfi en Droit et en Thologie, Ghazl, la
Raison et le Miracle iinde, Table Ronde UNESCO, 9-10 Decembre 1985, Paris,
1985, s. 45-55.
4-Ethics in Islamic traditionalist doctrine, Ethics in Islam iinde, nRr.
Richard G. Hovannasian, Malibu, California, 1985, s. 47-63.
5-The Hanbali School and Sufism, Boletin de la Asociacion Espanola de
Orientalistas XV., Madrid, 1979, s. 115-126.
6-Lisnad initiatique soufi de Muwaffaq ad-Dn Ibn Qudma, Louis
Massignon iinde, Paris, 1970, s. 88-96.
! &(
9 K*L5M
> $
8 # N
<
! &(
9 K*L5M
> $
8 # N
0:9
8 8 .
'(+
: 0:9 0 9$ ?$ $ 89 '
4 73
H $%
A "
B$(
!D
. BD D !
"7
yapt . SOAS n teklifi zerine, burada Urencilere, XIX. Yzy lda Osmanl
MmparatorluUu ad yla bir ders verdi.
1948 y l nda Msrail Devletinin kurulmas zerine diplomatik grev alan
Heyd, nce Washington bykeliliUinde birinci sekreterlik, daha sonra da Ankara bykeliliUinde msteRarl k yapt .
1951 y l nda diplomatik grevini b rakarak, Kuds Mbrn niversitesinde
ders vermeye baRlayan Heyd, 1959 y l nda Mslm tarihi profesr oldu. 1956-63
y llar nda Kuds Mbrn niversitesinin Asya ve Afrika AraRt rmalar Enstitsnn mdrlUn yapan Heyd, lmnden k sa bir sre nce de ayn niversitenin Mslman Halklar ve OrtadoUu Tarihi Blmnn baRkanl U na getirildi.
Heyd, hocal U s ras nda niversitedeki Mslm, DoUu ve Afrika araRt rmalar n n geliRmesine nemli katk larda bulunarak, pek ok yerli ve yabanc ilim
adam n n dikkatlerini buraya ekti. OrtadoUu, Asya ve Afrika araRt rmalar
yapan Msrail MsteRrikler Cemiyetinin de aktif bir yesi olan Heyd, ayr ca
Hamizrah Hehadash, Asian and African Studies ve Oriental Notes and Studies
adl dergilerin editrleri aras nda yer ald .
Heyd, 13 May s 1968 tarihinde, mesleUinde ok verimli bir aUda ve henz
55 yaR nda iken, Kudste kalp krizinden ld.2
B. ESERLER
Uriel Heydin Mngilizce, Mbranice ve Trke gibi eRitli dillerde yaz lm R
pek ok kitap, makale ve ansiklopedi maddesi bulunmaktad r.
A. KitaplarA
1. Dhir al-Umar, the Ruler of Galilee in the l8th Century (Jerusalem:
Rubin Mass, 1942), (Mbranice). Bu kitapta, XVIII. As rda Saydadaki Osmanl
ynetimine isyan ederek, Kuzey Filistinin Celle blgesinde zerk bir ynetim
kuran, bedev emri Zhir el-mer ve onun mcadelesi anlat lmaktad r.
2
Uriel Heydin hayat ve eserleri hk.bk. Halil Mnalc k, Prof. Dr. Uriel Heyd, TTK Belleten,
XXXIII/129 (Ankara 1969), s. 115-16; The works of Professor Uriel Heyd, Asian and African Studies, V (Jerusalem 1969), s. 203-7; Aharon Layish, Uriel Heyds Contribution to the
study of the legal, religious, cultural, and political history of the Ottoman Empire and Modern Turkey, British Society for Middle Eastern Studies Bulletin, IX/1 (Oxford 1982), s. 35-54;
N. Itzkowitz, Heyd, Uriel, Encyclopaedia Judaica, Jarusalem 1972-78, VIII, 448; Jacob M.
Landau, Heyd, Uriel, Diyanet Vakf -slm Ansiklopedisi (D-A), Mstanbul 1998, XVII, 28586; Uriel Heyd, Trk Hukuk ve Kltr Tarihi zerine Makaleler (trc. ve derleme. Ferhat
Koca), Ankara 2002 (Ankara Okulu Yay nlar ), s. 11-44 (neRredenin giriRi); Ferhat Koca
Osmanl ve Trk Tarihisi Uriel Heyd ve Osmanl Hukuk Tarihi zerine GrRleri, Oryantalizmi Yeniden Okumak: Bat da -slam al +malar Sempozyumu, Ankara 2003, Diyanet MRleri
BaRkanl U Yay nlar , s. 401-421.
H $%
A "
B*/
!D
. BD D !
"7
Hukuk ve Kltr Tarihi zerine Makaleler (trc. Ferhat Koca), Ankara 2002 (Ankara Okulu Yay nlar ), s. 202-220.
9. Studies in Old Ottoman Criminal Law (ed. V. L. Mnage) (Oxford: The
Clarendon Press, 1973). Heyd bu eserinde, Osmanl devletinin zellikle Ftih
Sultan Mehmed, II. Bayezid, Kanuni Sultan Sleyman dnemlerinde ve XVII.
Yzy l n ikinci eyreUinde tatbik edilen ceza kanunlar n incelemiR, ayr ca genel
olarak Osmanl hukuk sistemi, mahkemeler, davalar ve kanunnmeler hakk nda
genel bilgiler vermiRtir.
AA. Makaleleri
1. Islam in Modern Turkey, Journal of the Royal Central Asian Society,
34 (July-October 1947), s. 299-308. Bu makalenin tercmesi iin bk. Uriel
Heyd, Trk Hukuk ve Kltr Tarihi zerine Makaleler (trc. Ferhat Koca), s. 189202.
2. Zia Gkalp, the Ideologist of Turkish Nationalism, Hamizrah
Hehadash (Jerusalem), 2 (1950/51), No. 2, s. 108-17 (Mbranice).
3. The Jews of Palestine at the End of the Seventeenth Century,
according to Turkish Registers of the Poll-Tax, Yerushalayim, 4 (1951/52), s.
173-84 (Mbranice).
4. The Jewish Communities of Istanbul in the Seventeenth Century,
Oriens (Leiden), 6 (1953), No. 2, s. 299-314. Bu makalenin tercmesi iin bk.
Uriel Heyd, Trk Hukuk ve Kltr Tarihi zerine Makaleler (trc. Ferhat Koca),
s. 171-188.
5. Language Reform in Modern Turkey, Middle Eastern Affairs, 4,
(1953), No. 12, s. 402-9. Bu makalenin tercmesi iin bk. Uriel Heyd, Trk Hukuk ve Kltr Tarihi zerine Makaleler (trc. Ferhat Koca), s. 235-242.
6. Turkish Documents on the Jews of Safed in the Seventeenth
Century, Yerushalayim, 1954/55, s. 128-35 (Mbranice).
7. Observations on the Religious-Cultural Situation in Iran, Hamizrah
Hehadash (Jerusale n), 6 (1954/55), No. 1, s. 7-l5 (Mbranice).
8. Common Problems of the Revival of the Turkish and Hebrew
Languages Leshonenu Laam, 6 (1955), No. 6, s. 9-15; No. 8-9, s. 14-19 (Mbranice).
9. A Turkish Description of the Coast of Palestine in the Early Sixteenth
Century, Israel Exploration Journal (Jerusalem), 6 (1956), No. 4, s. 20l-l6,
Plates 29-30.
10. A Turkish Document on Shabetay Tzvi, Tarbitz, 25 (1956), No.3, s.
337-9. Bu makalenin tercmesi iin bk. Sebetay Sevi Mle Mlgili Bir Osmanl Bel-
H $%
A "
B*/
gesi (trc. Cengiz OiRman), Tarih ve Toplum, c. XXXVIII, sy. 223, Temmuz
2002, s. 7-10.
11. The Mhimme Defteri (Register of Decrees): a Major Source for the
Study of Ottoman Administration, Aktendes 24 Internationalen OrientalistenKongresses, Mnchen, 1957 (Wiesbaden, 1959), s. 389-91. Bu tebliUin tercmesi
iin bk. Uriel Heyd, Trk Hukuk ve Kltr Tarihi zerine Makaleler (trc. Ferhat
Koca), s. 167-169.
12. Cultural Problems in Contemporary Turkey, Hemizrah Hehadash
(Jerusalem), c. 10 (1960), No. 1-2, s. 7-15 (Mbranice).
13. Cultural Problems of Modern Turkey, New Outlook (Tel-Aviv), 3
(1960), No. 8, s. 13-23. Bu makalenin tercmesi iin bk. Uriel Heyd, Trk Hukuk ve Kltr Tarihi zerine Makaleler (trc. Ferhat Koca), s. 221-234.
14. Ritual Murder Accusations in Fifteenth-and Sixteenth-century
Turkey, Sefunoth, 5 (1960/61), s. l37-49 (Mbranice).
15. Oriental Studies at the Hebrew University, Hamizrah Hehadash
(Jerusalem), 11 (1961), No. 1-2, s. 1-6 (Mbranice).
16. The Gulf of Aqaba Crisis in the Year 1906, Elath (Israel
Exploration Society, Jerusalem), 1962/63, s. 194-206 (Mbranice).
17. An Unknown Turkish Treatise by a Jewish Physician under Sleyman the Magnificent, Eretz-Israel, Israel Exploration Society (Jerusalem), 7
(1963) (L. A. Mayer Memorial Volume), s. 48-53.
18. Moses Hamon, Chief Jewish Physician to Sultan Suleyman the
Magnificent, Oriens (Leiden), 16 (1963), s. l52-70.
19. Turkish Documents on the Rebuilding of Tiberias in the Sixteenth
Century, Sefunoth, 10 (1965/66), s. 195-210 (Mbranice).
20. Knn and Sharia in Old Ottoman Criminal Justice, Proceedings of
the Israel Academy of Science and Humanities (Jerusalem), 3 (1967), No. 1, s. 1l8. Ayn makalenin Mbrnicesi iin bk. Ayn eser, 3 (1968), No. 2, s. 14-26. Bu
makalenin Trke tercmesi iin bk. Eski Osmanl Hukukunda Kanun ve Oeriat (Selhaddin EroUlu), Ankara niversitesi -lhiyat Fakltesi Dergisi, XVII,
633-52.
21. Osmanl tarihi iin Mbranice kaynaklar (Hebrew Sources for
Ottoman History), VI Trk Tarih Kongresi, (Trk Tarih Kurumu Yay nlar ndan
IX seri, no. 6) (Ankara, 1967), s. 295-303.
22. Jerusalem under the Mamluks and the Turks, Jerusalem Through the
Ages (Twenty-Fifth Annual Meeting of the Israel Exploration Society)
(Jerusalem, 1968), s. 193-202 (Mbranice).
!D
. BD D !
"7
H $%
A "
B*/
Uriel Heyd, Eski Osmanl Ceza Hukukunda Kanun ve Oeriat (trc. Selhaddin EroUlu),
Ankara niversitesi -lhiyat Fakltesi Dergisi, XXVI, s. 633.
4
Uriel Heyd, a.g.m., s. 639.
5
Uriel Heyd, a.g.m., s. 640.
6
Uriel Heyd, a.g.m., s. 641-642.
!D
. BD D !
"7
<
H $%
A "
B*/
taRlar , orada gml Rahs n kaderini, as larak idam edilmiR veya baR kesilmiR
bir adam n taRa kaz nm R figr ile gstermiRtir. Bu davran R susuz olan suludan ay rmaks z n, halk n Allah n iradesine teslimiyeti, takdr- ilh hakk ndaki
kaderci inanlar , ve eski karanl k bir aU n rastgele kk salan despotizmine
itaatlar ile a klanm Rt r. Oayet bu yorum doUru ise, galiba o, olduka erken
dnemler iin geerli olur.
On alt nc , on yedinci ve on sekizinci yzy llarda Avrupal gzlemciler
Osmanl ceza adaleti idaresinin h z , etkisi ve hatta dil oluRu ile etkilenmiRler
idi. Onlar n grRne Ure, Osmanl ceza adaleti idaresi lehde bir Rekilde, Avrupadaki uzun-samimi bir Rekilde konuRturulan ve ok pahal olan davalar ve
mahkemelerle k yaslanm Rt r. Onlar Osmanl mahkemelerinde bir olay n genellikle tek bir celsede grlmesini RaRk nl kla not etmiRlerdir; orada gereksiz yere
prosedr uzatan avukatlar yok ve temyizler nisbeten ndirdir. Srat ve yeterli
polis metotlar ve btn ky veya mahalle halk n n orada iRlenmiR herhangi bir
cinayet hakk ndaki kolektif sorumluluUuyla birlikte, s kl kla verilen Riddetli ceza, Avrupal gzlemcilerin gznde, RaR lacak derecede cinayet oran n n zellikle Rehirlerde dRk olmas n n ana sebepleridir.
Ne olursa olsun, Osmanl ceza adaletinin olumsuz ynleri, gzden ka r lmam Rt r. Onda hayata, kol-bacaUa, mal-mlke ve ferd Reref ve haysiyete
cz bir deUer verilmiRtir. Ceza s kl kla acele, keyf ve haddinden fazla zlimne
olmuRtur. Ophe delil olarak s ka ihmal edilmiRtir.9
te yandan Uriel Heyd, III. Selim ve II. Mahmud Dnemlerinde Bat l laRma ve Osmanl Ulems adl makalesinde ise, ulemn n yaln zca Sultanlar
ve onlar n dan Rmanlar nca giriRilen yenilikleri desteklemekle yetinmediklerini,
baz limlerin Avrupa izgideki reformlar n haz rlanmas , teklif edilmesi ve
benimsenmesi srecinde bizzat yer ald klar n anlat r ve bu faaliyetlere kat lan
limlere rnek olarak Tatarc k Abdullah, Molla Keecizde Mehmed Mzzet ve
Mehmed Esad Efendi gibi yeniliki bilginlerin adlar n sayar. Ne var ki, III.
Selim ve II. Mahmudun Bat l laRmac reformlar n destekleyen ulemn n tavr n n tabi olarak btn bilginlerin tipik tavr olmad U na iRaret eden Uriel Heyd,
alt tabakadaki birok ulemn n ise, Avrupa yeniliklere karR mfrit dRmanl klar n srdrdklerini ileri srer.
Heyde gre, ulemn n III. Selim ve II. Mahmudun Bat l laRmac reformlar na verdiUi destek, onlar n ynetici s n fla btnleRmiR olmalar ve gl Mslm karakterini hl muhafaza eden Osmanl MmparatorluUu ynetimindeki
aktif kat l mlar R U nda anlaR labilir. Ancak, btn bunlara raUmen, sz konusu
dnemde, ulemn n, bizzat kendileri taraf ndan desteklenen Bat l laRmac reformlar n, sonuta Osmanl devlet ve toplumunun Mslm karakterini yok edece-
Uriel Heyd, Studies in Old Ottoman Criminal Law (ed. V. L. Mnage), Oxford: The Clarendon Press, 1973, s. 312-313.
!D
. BD D !
"7
Uini kavramakta yeteri kadar uzakgrRl olamamalar ise RaR lacak bir durumdur.10
Uriel Heyd, Islam in Modern Turkey adl makalesinde ise, Trkiye
Cumhuriyetinin kuruluRundan makalenin yaz ld U 1947 y l na kadar geen
srede, Mslm n modern Trkiyedeki servenini, kay p ve kazan mlar n anlat r.
Mslm n bugnk Trkiyede resm bir din olarak konumunu kaybettiUini
ve gl kurumlar n n kapat ld U n ; dinin, eUitim gibi, bir Devlet fonksiyonu
haline getirildiUini syleyen Uriel Heyd, Trkiyede dinin son dnemlerdeki
yeniden canlan R nda, d R faktrler yan nda i faktrlerin de etkin olduUunu
belirterek, madd ve manev alanlarda yaRanan h zl bat l laRman n, Trkiyede
derin bir sosyal ve ahlk krize sebep olduUunu ve bugn dnyan n pek ok lkesinde olduUu gibi Trkiyede de milliyetiliUin, karR karR ya bulunulan btn
i problemleri yaln z baR na zme gcne sahip bulunmad U na iRaret eder. Bu
geliRmeler erevesinde Heyd, Trkiyede daha byk bir demokratik hrriyet
dneminin baRlamas yla, Mslm n, bu eski iktidar merkezinde, kaybettiUi baz
mevzileri yeniden elde edebileceUi ngrsnde bulunur.11
10
Heydin modernleRmeye karR Osmanl ulems n n tavr yla ilgili burada verilen grRleri
iin bk. Uriel Heyd, III. Selim ve II. Mahmud Dnemlerinde Bat l laRma ve Osmanl
Ulems I (trc. Sami Erdem), Dergah, VII/80, Mstanbul 1996, s. 18-20; VII/81, s. 15-16;
VII/83, Mstanbul 1997, s. 17-19.
11
Uriel Heyd, Islam in Modern Turkey, Journal of the Royal Central Asian Society, vol.
XXXIV/3-4, July-October, 1947, s. 299-308.
H $%
A "
B*/
= <
!"
'D
(
I
#
) " E$"& F & - $ "@
&
++ $ (" $
O " ; J P
9 %
(" (" " #$ &$
(( + " '
(E
+ # &( # .
& %$ Q @ &(#
$(
"
&
%$
" $& " $% 8
@
+$
(
& E # /"
&
# $& '& ## $& " " &
"
&$ $&
$
"$#$ $
& %$
"
# $& F & - $ " #
$" P
( + (
&
. # &(
&# $ ( " $++$ $ " ($&( $&
$7
59 64 B
* # ( & #"
/. )
/
1. John Wansbrough, Quranic Studies: sources and methods of scriptural
interpretation, Oxford: Oxford University Press 1977
2. John Wansbrough, Sectarian Milieu: content and composition of Islamic
salvation history, Oxford: Oxford University Press 1978
3. John Wansbrough, Lingua Franca in the Mediterranean, London: Curzon
Press 1996
)
. % #
#" %
E$"& F & - $
".
" ;
! %
"# #
* # '
+,
$ F
*F *# )
"
< 6
$7
59 64 B
minde Kurn n toplanmas ve oUalt lmas ile ilgili verdikleri bilgileri sonraki
dnemlerin bir kurgusu olarak grmektedir. Wansbrough, Mushaf n ieriUinin
daha nce de deUiRik Rekillerde varolduUunu kabul etmekle birlikte btn Mslmanlar n fikir birliUine vard klar resmi Mushaf n toplanmas n n hicri ikinci
asr n
sonlar ndan
nce
mmkn
olamayacaU n
sylemektedir.2
Wansbroughn n dnm noktas olarak kabul ettiUi 200H./800M. y llar , hicr
ikinci asr n sonu ayn zamanda Mslmanlar n deUiRik konularda fikir birliUine
(konsensse) vard klar dnemin baR na tekabl etmektedir.3 Bu da
Wansbroughya gre, Mslmanlar n siyas gc ellerine geirdikleri hicr ikinci
asr n sonlar na rastlamaktad r.
Wansbrough, sadece Kurn Hz. Peygamberden ay rmakla kalm yor,
ayn zamanda Mslmanlar n istisnas z Kurn n indiUi blge olarak kabul ettiUi m nt kay da Kurndan ay rmaktad r. K saca, Wansbroughya gre Kurn,
7. yzy l Hicaz blgesinin deUil; hem sosyal hem kltrel hem de dn ynden
bereketli topraklara sahip olan Mezapotamya blgesinin bir rndr.4
Wansbrough bu blgeyi the sectarian milieu olarak adland rmaktad r. Verilen
ismin de aUr Rt rd U gibi sectarian milieu Mslmanlar n hem din hem kltrel
hem de polemik konularda ak l almaz yar Rlara girdiUi karR t (Yahudi ve H ristiyan) kltrlerin yaRad U blgeleri anlatmaktad r. Wansbroughya gre, Mslmanlar n ayr cal kl kimliklerini ortaya koyduklar bu blge, ok az say da Yahudi ve H ristiyan n yaRad U Mekke veya Medine olamaz. Buras zellikle Yahudi geleneUini srdrmeye al Ran aktif Yahudi alimlerinin (elitlerinin) yaRad U Abbsilerin kontrolndeki Irak ve Suriyedir.5
2
* # )
E$"& F & - $
".
" ;
! %
<
daksiyon eleRtiri ise, yaz l metnin ne gibi safhalardan getiUini ve son Reklini
nas l ald U n , baRka bir ifadeyle, editrlk aRamas n incelemektedir. Bu metotlar n geerliliUini kabul eden Wansbrough, araRt rmalar na geleneksel Mslm
kaynaklar n n verdiUi bilgileri gz ard ederek Kurn n bizzat kendisinden
baRlamaktad r.
0 4
C " .
# #4
##
Wansbrough yaz l tefsirlerin ortaya k R n beR ana kategoride incelemektedir: haggadic (anlat m), Halakhic (f kh), masoretic (dilsel), rhetorical
(icz) ve allegorical (iRr). Bu s n fland rma bir yandan yaz lan tefsirler aras ndaki farklar gsterirken te yandan da tefsir literatrnn tarihi (kronolojik)
geliRimini zetlemektedir. Wansbroughn n bu kategorisi, incelemiR olduUu
Taber ncesi tefsirlerde grmR olduUu fonksiyon ve onlar n ierdiUi tarza dayanmaktad r. Wansbroughya gre haggadic tefsirlerin genel zellikleri s k s k
Hz. Peygamberden rivyette bulunmalar , Kurnda mphem b rak lm R bir
Rahs n ya da yerin tayini ve k sa k sa anekdotlarla yetlerin a l m n n saUlanmas d r. Wansbrough, bu tr tefsirlerin ortaya kt U ortam (sitz im leben) ise genel vaazlar, k ssalar, ya da insanlar hem bilgilendirmek hem de merak gidermek tarz ndaki syleRiler olarak belirlemektedir
Mkinci kategoriyi biraz sonra geniR bir Rekilde ele alacaU m z hukk yetlerin aU rl kla iRlendiUi Halakhic tefsirler oluRturmaktad r. nc kategoride
ise Kurn n diliyle ilgili yaz lan tefsirler vard r. Kurnda geen kelimelerin
anlam , gramer, k ratler ve Arap Riirinden yararlan larak yap lan a klamalard r. Ferrn n Menil-Kurn , Eb Ubeydin Fedil-Kurn ve Muktilin
Vjh ve Neziri bu kategorinin tefsir rneklerindendir. Bu eserlerde Kurn n
tedrici oluRumunu gsteren nemli ipular n n varl U na inanan Wansbrough,
Kurn n iki kapak aras nda toplan p otoritesinin kabul edilmesinden nce hi
kimsenin Kurn geniR apl bir linguistik analize tabi tutmayacaU n sylemektedir. Ayn Rekilde Arap dili grameri geliRmeden de hi kimsenin Kurn dil
ynnden incelemeyeceUini belirtmektedir.7 zellikle ok say daki kapal kelimelerin a klanmas nda rivyetlerine baRvurulan Mbn Abbs Kurn n diliyle
Arap dilini ayn izgiye getirmek iin otoritesine s U n lan bir figr olarak grmektedir. Mbn Abbs n Riirle istiRhd n ise, Kurnn n varolduUuna inan lan
Hicz gemiRini vurgulamak iin yap ld U n savunmaktad r.8 Dolay s yla, Mbn
Abbsa atfedilen eserler Wansbroughn n teorisine gre ok daha sonraki dnemlere aittir. Wansbrough, Halakhic ve masoretic dnemlerinde Tevrat n
A. Rippin, Quranic Studies, Part IV: Some Methodological Notes, in Herbert Berg (ed.),
Islamic Origins Reconsidered: John Wansbrough and the Study of Early Islam, Berlin-New
York: Mouton de Gruyter 1997, 44-45
8
Wansbrough, a.g.e., 1977, 214-217
< 6
$7
59 64 B
* #
$H 0 4
#"#
John Wansbrough, Sectarian Milieu: content and composition of Islamic salvation history,
Oxford: Oxford University Press 1978, 78
10
Wansbrough, a.g.e., 1977, 149
11
Wansbrough, a.g.e., 1977, 179
E$"& F & - $
".
" ;
! %
<<
K tl
Oehitlik ve sevab 14
Ayn dnemde yaRam R alimlerimizin? Kurn n hukuk yetlerini eserlerinde nas l deUerlendirdikleri ile ilgili Wansbroughn n mlahazalar n tahmin
etmek g olmasa gerektir. Ona gre, Muktil Kurn yetlerini kullanmakta
fakat bu kullan m sistematik deUildir. Hukukla ilgili gelenek Kurn delillere
gre daha ncelikli gzkmektedir. Wansbroughn n en ilgin yaklaR m ise
Muktilin ahkmla ilgili eserinin halakhic (hukk) olmaktan ziyade haggadic
12
Bu konudaki en gzel rneUin, Muktil b. Sleymn n Tefsr hamse mieh yeh min elKurn olduUunu belirtmektedir. (Wansbrough, a.g.e., 1977, 170-173)
13
Wansbrough, a.g.e., 1977, 170
14
Wansbrough, a.g.e., 1977, 171
< 6
$7
59 64 B
(anlat sal) zellikler taR d U hipotezidir. Ona gre ortada mevcut bir Kurn
yok bu nedenle Muktil baz mevzular Peygamber ya da sahabe hayat ndan
al nan rivyetlerle (k ssalarla) anlat m format nda sunmaktad r.15 Byle bir sunumda Wansbrough tematik btnlUn saUlanmas n n mmkn olmad U n
iddia etmektedir. Kanaatimce bu nokta ok ciddi irdelenmeye ihtiyac olan bir
konudur. Wansbrough, ganimetlerin daU t m konusunu izah ederken
Muktilin Hz. Peygamberin vefat ndan sonra Hz. AiRe ve Ali (r.a.) aras ndaki
diyalogu sz konusu anlat m iin rnek verdiUini sylemektedir. Wansbrough,
bu rivyetlerle tarih ile hukuk aras nda bir geiRin yap ld U na iRaret etmeye
al Rmaktad r. O Muktilin sunumunu mitsel zellikler taR yan anlat lar n normatif ieriUe dnRm olarak deUerlendirmektedir. Bu nedenle Wansbrough
k ssa ve hukuk aras ndaki geiRin bu dnemlerde hep fllaRt U kanaatini taR maktad r. Asl nda Wansbroughn n bu gayretleri takip ettiUi metodoloji a s ndan ok abart lmamal d r, nk o mevcut malzemeyi devaml zihninde kurgulad U erken dnem Mslm erevesine oturtma abas ndad r. Bu nedenle ona
gre hicr 150 y l nda vefat eden Muktil, Kurn bir Kitap olarak hi grmemelidir. Bununla birlikte ahkm ile ilgili eserinde Kurn yetlerini kullanmaktad r. Bunun bir izah olmal d r. Sz konusu izah ise Muktilin slbundan
yetleri sistematik olarak kullanmad U ve dolay s yla onun Kurna bir btn
olarak sahip olmad U iddias d r. Muktilin Kurn tefsirini ise Wansbrough,
otantik kabul etmeyerek o dnemde Kurn n varl U ile ilgili delilleri top yekn
ortadan kald rmaktad r.
Wansbroughn n Mmm Mlikin Muvatta n deUerlendirmesi ise daha ilgi
ekicidir. Ona gre Mmm Mlikin kulland U yetlerin ok az doUrudan hukukla iliRkilidir. Mmm Mlikin iki yerde zikrettiUi yetin ahkmla iliRkili ama
ok da merkezi zellik taR mad U n syleyen Wansbrough, Mmam Mlikin hukukun kaynaU olarak Kurn yetlerini ciddiye almad U n ileri srmektedir.
Baz hkmler iin laz m gayri mfr k olan yetlerin Mmm Mlik taraf ndan
zikredilmemesini de Wansbrough Kurn n tam manas yla bir hukuk kaynaU
olmad U n n gstergesi olarak deUerlendirmektedir. Mesela o, Mmam Mlikin
emn ile ilgili Tevbe sresinin 9:6 yetini zikretmemesini ya da Huneyn
Uazvesinden bahsetmesine raUmen konuyla ilgili Tevbe sresinin 9:25. yetine
referansta bile bulunmamas n bunun en nemli delili kabul etmektedir.16 Fakat
sz konusu yetlerin zikrini malumu ilm kabilinden olacaU n hi dRnmemektedir. Ayr ca bu yeti zikreden Muktil b. Sleymn n referans n
15
Wansbrough, a.g.e., 1977, 171; Benzer bir yaklaR m Casss n k tal ile ilgili yeti seiminde
de dile getiren Wansbrough konuyla ilgili Runlar sylemektedir: Casss k tl ahkm yla ilgili
Muktil b. Sleyman n kulland U Bakara sresinin 2:216 (HoRlanmasan z da savaR size farz
k l nd . Olur ki hoRlanmad U n z bir Rey sizin iin hay rl olur. Olur ki sevip arzu ettiUiniz bir
Rey sizin iin Rerli olur. GereUi Allah bilir, siz bilmezsiniz.) yeti yerine ayn srenin 2:190.
(Sizinle savaRanlarla siz de onlar kar n. Fakat haks z yere sald rmay n.) yetini kullanmaktad r.
16
Wansbrough, a.g.e., 1977, 172
E$"& F & - $
".
" ;
! %
<
17
Wansbrough benzer bir yaklaR m yine Mmm Mlikin Muvattas nda iRlediUi drt blmde
sergilemektedir. Sz konusu blmler kitbud-dahy, zebih, sayd, akkad r. Bu blmlerde toplu olarak Hz. Peygamberden on alt rivyet varken kitabud-dahy ve el-akkada
Kurn yetleri hi kullan lmamakta, kitabuz-zebihte bir, kitbus-saydda ise kez kullan lm Rt r. (Wansbrough, a.g.e., 1978, 72-74). Buradan Wansbroughn n vard U sonu Kurn
yetlerinin kullan m n n azl U na raUmen Kurn d R kaynaklara (Hz. Peygamber, ehl-i ilm,
selef ve kendi grRleri) referanslar n s kl U d r. Bu da, ona gre, erken dnem ahkm n
Kurndan kaynaklanmad U n , hatta Kurn n bu dnemde mevcut olmad U n ima etmektedir. Bir baRka yerde Mslm geleneUinde otoritenin kaynaU n n Kurn olmad U n belirten
Wansbroughya gre exemplum of its founder/Mslm geleneUinin kurucusunun snneti)
ahkm n menReidir. (Wansbrough, a.g.e., 1978, 78)
18
Wansbrough, a.g.e., 1977, 141; Wansbrough'n n szclUn yapan gnmz oryantalistlerin A. Rippin, bu tespiti ok uygun bulmamaktad r. Rippin'e gre esbb- nzl temel anlat m erevesinde yet iin yorum imkan doUurmaktad r. Bu nedenle Rippin esbb- nzl'
haggadic tefsir eRitlerinin ana metodu olarak kabul etmektedir. (A. Rippin, 'The Function of
Asbab al-Nuzl in Qur'anic Exegesis', Bulletin of the School of Oriental and African Studies, 51
(1988) 1-3, 19-20)
19
Wansbrough, a.g.e., 170-173)
20
Norman Calder Msko as ll , Wansbroughn n yan nda doktora yapm R bir akademisyendir.
1997 y l nda tutulduUu kanser sonucu lmRtr. Genel olarak yazm R olduUu az fakat kaliteli
eserleriyle tan nmaktad r.
< 6
$7
59 64 B
ii.
John Burton, Review Article of Rewriting the Timetable of Early Islam (Norman Calders
Studies in Early Muslim Jurisprudence), Journal of the American Oriental Society, 115 (1995)
443-462
22
Wansbrough, a.g.e., 1977, 174
23
Wansbrough, a.g.e., 1977, 176
24
Wansbrough, a.g.e., 1977, 176.
E$"& F & - $
".
" ;
! %
<=
Wansbroughn n zerinde durduUu bir diUer rnek ise recm cezas ve cezayla ilgili rivyetlerde zikredilen recm yetidir. Wansbroughn n deUerlendirmelerine gre recm cezas vahiy stats alm Rt r fakat bu stat Kurndan
deUil bilakis Snnetten kaynaklanmaktad r. Wansbrough recm cezas n n recm
yetine nakledilmesini (cezan n yetle desteklenmesini ki bu yet de Kurnda
yer almamaktad r) Kurn metninin art k kanonik bir statye getiUinin gstergesi olarak kabul etmektedir. Bu sonu ise ona gre Kurn n art k hukukun
kaynaU olarak kullan lmas anlam na gelmektedir.25 Bylece Wansbrough
recm yetini sadece Yahudi-Mslman polemiUinin26 bir paras olarak deUil
bilakis nc asr n baRlar ndan itibaren ortaya kan hukk konularda
Kurna baRvurma anlay R n n tezahr olarak da grmektedir. Bununla
Wansbrough pek ok Mslm kaynaU deUerlendirirken sylediUi gibi recm cezas
ve yetiyle ilgili btn detaylar hukk (halakhic) a dan deUil anlat m
(haggadic) a s ndan ele almaktad r. Wansbroughn n ok gvendiUi ve olduka
da izafi kriterlere sahip edeb yaklaR m n n verileri recm cezas n n kkeniyle
ilgili rivyetleri anlat m (haggadic) erevesinde ele almas n gerektirmiRtir. Bu
rivyetlerin de k ssa olarak deUerlendirilmesindeki en temel hedefinin Hz. Peygamberin PeygamberliUinin s hhatini garanti alt na almak iin uydurulduUunu
sylemektedir.27 Sonu olarak Wansbrough recm cezas ve recm yetinin
tarihsel a dan Kurn vahyinin kitaplaRmas na hizmet ettiUine inanmaktad r.
Asl nda Wansbrough daha nce de ifade edildiUi gibi hukuki yetlerin Kurn n
(kendi verdiUi tarihe gre) kitap haline gelmesinden sonra da hkmlere kaynak olmad U n sylemektedir. Mesela Buhrnin tefsir metodolojisinin tamamen haggadic (anlat m) tarz nda olduUunu syleyen Wansbrough istisna zelliUi
taR yan yet ve kar lan hkmleri ise tamamen Rans eseri bu eserlerde yer
alm R ahkm tefsirleri olarak deUerlendirmektedir.28 Buhrde (ve diUer hadis
kaynaklar nda) ahkmla ilgili hadislerdeki isnd zincirlerini ise edeb eleRtiri
a s ndan anlams z bulan Wansbrough sz konusu eserlerin (Buhr, Mslim,
Tirmiz vb.) as l kayaklar n da Muktil, Mbn Mshk, Kelb vb. kimselerin oluRturduklar n belirtmektedir.29 Wansbroughn n genellemeci yaklaR m nda bunun
anlam zaten anlat m (haggadic) zelliUi taR yan bu kaynaklar n ahkm tefsirini
oluRturmayacaklar ndan baRka bir Rey deUildir.
25
< 6
$7
59 64 B
Wansbroughn n konumuzla ilgili bazen a k bazen kapal bir Rekilde zerinde durduUu nemli bir konu da Mslmi kitbiyt n ahkmla ilgili geliRtirdiUi
terminolojinin kkleriyle ilgili dRnceleridir. Ona gre Mslman fakihler
Kurn metninde yer alan baz pasajlar aras ndaki uyuRmazl U (!) tahsis, tefsir ve
nesh gibi hermentik aralarla zmeye al Rmaktad r. Fakih ve mfessirler
taraf ndan kullan lan bu aralar ve diUer pek ok teknik tabir (zhir, nass,
ezhar, rcih, merch, mrecceh, terch, hs, mm, muhkem, mteRbih vb.)
Wansbroughya gre daha nce bu tr kavramlar kullanan toplumlar n tarz n
aUr Rt rmaktad r. Her ne kadar Mslman tefsir geleneUiyle Helen ve Yahudi
gelenekleri aras ndaki iliRkinin ok daha karmaR k olduUunu sylese de konuyla
ilgili imalar yla ok s k karR laRmak mmkndr. zetle Muktil gibi pek ok
erken dnem alim artan bir oranda Yahudi (bazen de H ristiyan Helen-) tefsir
usl prensiplerini kullanm Rlard r. Muktil, Rabbi Eliezerin sistemleRtirdiUi
32 kural n d R nda Yahudi tefsir yntemlerine de pek ok referansta bulunmuRtur. Wansbrough, Mslman mfessirlerin metodik yaklaR mlar n bazen ok
ge dnemde yaRam R baz Yahudi ilim adamlar n n (Maimonides) yntemleriyle de zdeRleRtirmeye al Rmaktad r. Bylece zaman zaman anokranizme de
girse kurgusunu destekleyebilmek iin btn verileri metodolojisine kurban
etmektedir. Ayr ca sadece ierik deUil, erken dnem Mslm kitbiyt n ahkm
yetlerini deUerlendirmelerini de eski kltrlerin tesiriyle a klamaya al Rm Rt r.
>
Y llar nce Wansbroughn n Quranic Studies adl eserine bir deUerlendirme yazan ve kanaatimizce en az onun kadar skeptik bir oryantalist hviyeti
arzeden Juynboll, szlerini Ryle bitirmektedir: Wansbroughn n -fikirlerini
kabul edecek- kiRi bulacaU ndan endiRem vard r.30 Takipilerinin say sal azl U na raUmen, ok yazmalar ndan dolay art k bir ekol olarak karR m za kan
Wansbroughn n teorileri say s z tutars zl k bar nd rmas na raUmen Mslman
mnevverler taraf ndan ciddi bir eleRtiriye tabi tutulmam Rt r. Ahkmla ilgili
grRlerini zetle serdetmeye al Rt U m z Wansbroughn n konuyla ilgili en
temel dRncelerini Rekillendiren kiRinin Schacht olduUunu sylemekte fayda
vard r. K saca Mslm f kh Kurn yetlerinden deUil bizzat sonradan ortaya kan fakat Hz. Peygambere atfedilen uygulamalardan kaynaklanmaktad r. Buradan Wansbrough hem Kurn n iki kapak aras nda toplanmad U karsamas nda bulunurken diUer taraftan da Mslmanlar n Kurn yetlerini sistemsiz
kullanmalar ndan dolay da Kurn n ieriUinin en az ndan bir k sm n n daU n k
bir Rekilde halk n aras nda bilindiUini sylemektedir. Ayr ca O ahkm yetlerinin tefsir ve diUer kitbiytta kullan m n genel ereveleriyle izdiUi tefsirin
30
G.H.A. Juynboll, John Wansbrough, Quranic Studies: Sources and Methods of Scriptural
Interpretation, London Oriental Series, xxxi, Oxford Un. Pres, 1977, JSS, 24 (1979), 296
E$"& F & - $
".
" ;
! %
<
$7
59 64 B
OrtadoWu Ara+t rmalar Dergisinin (Middle Eastern Studies) yay n kurulunda uzun zaman al Ran Norman Anderson, kamuya iki ynl bir hizmet sunmuRtur. O, daha ok Mslm hukuku uzman rolyle, Orta DoUu AraRt rmalar alan nda al Ranlar n aRina olduUu bir isimdi. Ancak onun sad k bir Anglikan kilisesi H ristiyan misyoneri yesi olarak ve Mngiliz Kilisesinin nde gelen bir hizmetkr olarak oynad U diUer bir rol daha bulunmaktad r. Bu kimliUiyle
Anderson, bir ok kitap kaleme alm R ve 1970-1979 y llar aras nda Rahip Olmayanlar Genel Sinodunun (House of Laity of the General Synod) baRkan
olarak nemli bir rol oynam Rt r. Anderson Cambridge Trinity Collegede baRar l
bir hukuk UrenciliUinin ard ndan Baroda onu bekleyen bol kazanl bir kariyeri terk edip, misyoner olarak al Rmak zere M s ra gitmiRtir. 1939 y l nda patlak veren savaR ile birlikte Anderson n hayat deUiRmiRtir. Arapa bilgisi, onun
Arap sorunu konusunda ajan olarak grevlendirilmesine ve buna baUl olarak
da Libyan n siyasal olarak yeniden yap lanmas nda rol oynamas na yol am Rt r.
Anderson 1946da Mngiltereye geri dndkten sonra, nce Cambridgee yerleRmiR ve daha sonra da DoUu ve Afrika AraRt rmalar Okulunda (School of
Oriental and African Studies) Mslm hukuku alan nda Uretim yesi (lecturer)
olarak greve baRlam Rt r. H zl bir biimde araRt rmac (reader) konumuna
terfi eden Anderson, 1953te niversitenin DoUu Hukuklar krssne
(University Chair of Oriental Laws), hukuk blmnn (Department of Law)
ynetimi iin seilmiRtir. Hukuk blmn Anderson, Afrika ve Asya hukuklar
zerine araRt rmalara yoUunlaRan lisansst al Rmalar n yap ld U bir blm
olarak geliRtirmiRtir. Londra niversitesi Mleri Hukuk AraRt rmalar Enstits
direktr olarak (London University Institute of Advanced Legal Studies),
zellikle karR laRt rmal hukuk al Rmalar n geliRtirmek iin aba sarf etmiRtir.
Bu amala farkl hukuk alanlar ndan ve bir ok blge hukuku hakk nda bilgisi
Middle Eastern Studies, London 1996, c. 32, sy. 1, s. 218.
Sakarya niversitesi Mlahiyat Fakltesi.
8 "
B'5'R
olan avukat ve hukuk uzman n (legal experts) seminerlerde bir araya getirerek,
akademik dzeyde hukuk al Rmalar na nemli bir katk da bulunmuRtur. zellikle uzmanl k alan Mslm hukuku olan, akademisyen avukat (lawyer) birisi iin
olduka mstesna bir baRar olarak Anderson gecikmiR olarak Baroya aUr lm Rt r. Oimdi Anderson n araRt rma al Rmas geliRmiR ve kendine zg bir yn
kazanm Rt r. Onun baRl ca ilgi alan n Mslam hukukuna modern yaklaR mlar,
zellikle Mslami modernizm olarak bilinen hareketin etkisi oluRturmuRtur. Ayr ca o, farkl Mslman lkelerdeki hukuk reformu hareketleri zerine yoUunlaRm Rt r. Anderson, kolay anlaR l r bir Uretim yesi (lecturer) ve geliRtirilen
yeni hukuk kodlar konusunda retken bir yazar olmuRtur. al Rma ve ilgi alan
olduka geniR olmakla birlikte, onun merkezi ilgisini evlilik, boRanma ve miras
hukuklar n da ieren, Mslam hukukunun modernist reformcular n al Rmalar ile
modifiye edilebilecek olan son ve en ok mahrem alan olan zel hukuk
(personal law) oluRturur. Baz Afrika lkelerindeki yarg sal pratikleri konu edinen Afrikada -slm Hukuku (Islamic Law in Africa, 1954), akademik bir ziyaret
amac yla BirleRik Devletlerde bulunduUu dnemde vermiR olduUu derslere dayal olarak kaleme ald U incelemesi olan Mslman Dnyada -slm Hukuku
(Islamic Law in the Muslim World, 1959), Asya ve Afrikada Aile Hukuku (Family
Law in Asia and Africa, 1963) ve Mslman Dnyada Hukuk Reformu (Law
Reform in the Muslim World, 1976), gibi bir ka temel eser kaleme alm Rt r.
Anderson n bu son al Rmas -Mslman Dnyada Hukuk Reformu- konunun zet bir incelemesi mahiyetinde olup, szde Mslam fundamentalistlerinin,
Anderson n ykseliRte olduUunu dRndU ak ll ca biimlendirilmiR yorumlay c bir sistem olarak modern mahkeme yerine, geleneksel Oeriat mahkemeleri
talepleri karR nda kendisinin vdU modernist hareketin zorland U bir s rada
yay mlanm Rt r. Mevlana Mevdudinin eserleri zerinde onun al R lm R kavray R
ve berrakl U yla yapm R olduUu yorumunu ieren, Pakistan n kendisini bir Mslam
devleti olarak nitelemesine raUmen, ne byle olduUu ve ne de eriat hukukunu
benimsediUi olgusuna dikkat ektiUi 1950li y llarda vermiR olduUu bir konferans hat rl yorum. Ancak dnemin koRullar doUrultusunda ana eUilimin onun
ilgilerinin uzaU nda olmas , bir ok Mslam hukuk bilgininin Rimdi ve gelecekte
al Rmalar nda onlar ayd nlatacak olan onun akademik al Rmalar n n deUerini
azalt c nitelikte deUildir. Anderson mstesna bir ilim adam d r.
O ayn zamanda sevecen, ekingen ve kendisine ynelen iltifatlardan ve
onurland rmalardan mutlu olan birisiydi. KiRisel yaRam nda ocuUunun olduka kt bir biimde erken lmleriyle yaRad U ok zc ve trajik kay plara
metanetle katlanmak durumunda kalm Rt r. Onun otobiyografisini okuyanlar,
(An Adopted Son, 1958), onun derin H ristiyan inanc n n yaRam boyunca ona
nas l g verdiUini greceklerdir.
?$
&
&#
$&
<
Ek-Bibliyografya
Dr. Muharrem KILI
Yukar da evirisini sunduUumuz Norman Anderson n biyografisinde yazar n bilimsel yay nlar ndan yaln zca kitap isimlerine yer verildiUi iin
Andersona iliRkin bu biyografik sunumun tamamlanmas amac yla onun makalelerini ieren yay n listesini Index Islamicustan yararlanarak aRaU da sunacaU z.
1. Decision by majority in Islamic law, iinde: W. Wengler (ed.),
Multitudo legumius unum; Fest. W. Wengler, Berlin. 1973, c. II s. 53-65.
2. N. J. Coulson ile birlikte, Modernization: Islamic law, iinde: M.
Brett (ed.), Northern Africa: Islam and modernization, 1973 s. 73-83.
3. Islamic law of testate and intestate succession and the administration
of deceased persons assets, Islamic law in modern India, iinde: Tahir
Mahmood (ed.), 1972 s. 202-206.
4. Law reform in Egypt, 1850-1950, iindee: P. J. Vatikiotis(ed.),
Revolution in the Middle East, 1972 s. 146-172.
5. Muslim personal law in India, iinde: Tahir Mahmood(ed.), Islamic
law in modern India, 1972, s. 34-49.
6. Modern trends in Islam: legal reform and modernisation in the Middle
East, International and Comparative Law Quarterly, 20 (1971) s. 1-21.
7. Reforms in Islamic law in Iran, Iqbal Review, 12 iii (1971) s. 16-27.
8. The role of personal statutes in social development in Islamic
countries, Comparative Studies in Society and History, 13 (1971) s. 1631.
9. Reforms in the law of divorce in the Muslim world, Studia Islamica,
31 (1970) s. 41-52.
10. Law reform in Egypt: 1850-1950, iinde: Holt, P. M (ed.), Political
and social change in modern Egypt, 1968 s. 209-230.
11. The eclipse of the patriarchal family in contemporary Islamic law,
iinde: J.N.D. Anderson (ed.), Family law in Asia and Africa, 1968 s.
221-234.
12. Coulson, N. J. Mle birlikte, Islamic law in contemporary cultural
change, Saeculum, 18 (1967) s. 13-92.
13. Is the Shari's doomed to immutability? Dr. J.N.D. Anderson replies to
Dr. Nasr, Muslim World, 56 (1966) s. 10-13.
8 "
B'5'R
?$
&
&#
$&
8 "
B'5'R
47. The personal law of the Druze community, Welt des Islams, N.S. 2
(1952) s. 1-9,83-94.
48. Homicide in Islamic law, Bulletin of the School of Oriental and
African Studies, 13 (1951) s. 811-828.
49. Recent developments in Shari'a law, Muslim World, 41 (1951) s. 3448, 113-126, 186-198, 271-288.
50. Invalid and void marriages in Hanafi law, Bulletin of the School of
Oriental and African Studies, 13 (1950) s. 357-366.
51. RecentdevelopmentsinShari'alawintheSudan,
Records, 31(1950) s. 82-104.
Sudan
Notes
and
Comparative
Legislation
and
II.
aFda? Klasik Figrler
8 "
B'5'R
"$
3 '
(0
&# (" ("
+ # &(
0 " #
$ ( % )
<&
Alan nda uluslar aras Rhrete sahip bir dRnr olan Hallaq konu edinen
bu yaz , onun Mslam hukuk dRncesini, geliRimini ve takip ettiUi izgiyi tasviri
amalamaktad r. Akademik hayat , telifat , okuttuUu dersler ve yapt rd U tezlerden hareketle konuya olan ilgisinin boyutlar ve dRncesinin geliRimi belirlenmeye al R lacakt r. 25 y l bulan akademik hayat nda Mslam hukukunun pek ok ynyle ilgelenmekte olan Hallaq, doktora tezinden sonra genelde usl-i f k h zelMarmara niversitesi Mlahiyat Fakltesi.
$7
69 B ?
de bu disiplinin mant k boyutuyla, bilahare fetva, yarg ve uzant lar yla ilgilendi.
Nihayet Mslam hukuk teori ve pratiUine ynelik yoUun al Rmalar yla hukuk-sosyal
hayat aras ndaki etkileRime yoUunlaRt . Kimileri, katk s n oryantalizmin yeni bir
vechesi olarak grse de al Rmalar Schacht paradigmaya bir meydan okuma
grnts vermektedir.
6! "
Bat daki Mslam araRt rmalar n n sadece Mslam hukukuna dair olanlar bile
kmsenmeyecek boyutlardad r. Ayr ca bu birikimin giderek muazzam bir
art R gsterdiUi dRnldUnde bu yap y zmsemenin zorluUu daha da belirginlik kazan r. Bu yap n n bir paras veya bir dRnrn bu yap iindeki yeri,
btn ile olan iliRkisi gz ard edilerek hakk yla kavran p deUerlendirilemeyeceUine gre Ru veya bu konuyu yada Rahs araRt rmak isteyen kiRi bir yandan somut
mesele etraf nda retilmiR literatr dikkate almak, te yandan tart Rma ortam na nfuz etmek durumundad r. Bu gereUin fark nda olmak, elbette gereklerini yerine getirmiR olma iddias n iermez. Bu yaz , Mslam hukuk bilimi alan nda
Bat kamuoyunda temayz etmiR yaRayan bir ismi, Wael b. Hallaq konu edinecektir.1 Uzun zamandan beri uzmanl k alan nda verdiUi yoUun rnlerle dikkatleri zerine eken Hallaq, telifat ve dRnceleri hesaba kat lmadan Mslam hukuku alan nda uluslar aras dzeyde araRt rma yap lamayacak Rahsiyetlerden
biri haline gelmiRtir.
6
&# A
1989a kadar yard mc doent, Haziran 1989-May s 1994 aras nda doent, Haziran 1994ten bugne kadar da daimi statde profesr olarak grev yapmaktad r
ve ayr ca 1990 Eyllnden bu yana McGill niversitesi Hukuk Fakltesi Mukayeseli Hukuk Enstits eUitim kadrosunda da yer almaktad r. Belli aral klarla
d Rar daki kimi niversitelere de gidip misafir Uretim yeliUi yapan Hallaq,
Eyll-Aral k dneminde olmak zere 1992de Endonezyan n Cakarta ve
Yogyakarta, 1995 ve 2000de ise Cakartada Mslam AraRt rmalar Devlet Enstits (IAIN)nde; Eyll 1996-May s 1997 tarihleri aras nda ise Toronto niversitesi, Din Blm/Yak n ve OrtadoUu AraRt rmalar Blm8nde misafir Uretim yesi olarak grev yapt . 2004-2005 Uretim y l birinci yar y l nda Singapur
Milli niversitesi Hukuk Faklteside Mslam Hukuku zerine yoUun bir kurs9,
Melbourne niversitesi Hukuk Fakltesi Lisansst AraRt rmalar 10 2005 program nda Mslam Hukuku Esaslar (Fundamentals of Islamic Law) dersi okutacaU
belirtilen11 Hallaq, 11 Eyll sonras nda pek ok nemli davada bilirkiRi s fat yla
mtalaas na da baRvurulmaktad r.12 Islamic Law and Society ve Journal of
Islamic and Near Eastern Law (JINEL) gibi sayg n uluslar aras hakemli dergilerin yay n kurullar nda da bulunan Hallaq, tebliU, makale, kitap, kitap tenkidi
trnde zengin bir telifat gerekleRtirmiRtir.
60
4 #
$7
69 B ?
2. (M) Was the Gate of Ijtihad Closed? (Mctihad Kap s Kapand /Kapat ld m ?), International Journal of Middle East Studies, 16, 1
(1984), s. 3-4113
3. (M)Caliphs, Jurists and the Saljuqs in the Political Thought of Juwayni
(Cveyninin Siyasi DRncesinde Halifeler, Fukaha ve Seluklular)
Muslim World, 74, 1 (1984), s. 26-41.
4. (M)Considerations on the Function and Character of Sunni Legal
Theory (Snni Usl-i f kh n n MRlev ve zelliUi zerine Baz Mlahazalar) Journal of the American Oriental Society, 104, 4 (1984), s. 679-689.
5. (P) University of Cleveland, The Cleveland-Marshall College of Law,
Cleveland, Comparative Links between Islamic Law and the Common
Law, 1-2 March 1985: "The Logic of Legal Reasoning in Religious and
13
Doktora tezinin bir zeti mesabesinde olan bu makale, daha sonra Ru kitapta yeniden yaymland : Islamic Law and Legal Theory, ed. Ian Edge (The International Library of Essays in
Law and Legal Theory, series editor Tom D. Campbell) (Hampshire: Dartmouth Publishing
Co., 1993). Bu makalesi hakk nda Christopher Melchert taraf ndan bir tenkit yaz s yay mland : "George Makdisi and Wael B. Hallaq," Arabica, vol. XLIV, no. 2, April 1997, pp. 308316. Mbranice evirisi: Al-Jama'a (The Chaim Herzog Center for Middle East Studies) 8
(2001): 118-68. Trke evirisi: Bilal KuRp nar, Mtihad kap s kapal m d r? -slami Ara+t rmalar Dergisi (Ekim, 1993). Japonca evirisi: Atsushi Okuda (yazara ait bir sekide yaynlanacak). Endonezyan n resmi dili olan Bahasaya da evirisi yap ld ve yazara ait evirilerden oluRan bir sekide yer alacakt r.
Bu konu Hallaqtan nce de makale dzeyinde iRlendi: W. Montgomery, Watt, "The closing
of the door of igtihad" in Orientalia hispanica, sive studia F M Pareja octogenario dictata
edenda curavit J M Barral, Leiden 1974, i, 675-8. Watt n bu makalesine ulaRamad k, dolays yla Hallaqn n bu makaleden hangi boyurlarda yararland U n tespit edemedik.
Schacht, Anderson ve Gibb gibi msteRriklerin savunduUu ama Watt n ihtiyatla karR lad U
ictihat faaliyetinin hicri nc yy. sonlar nda son bulduUu ynndeki iddiay tahlil ve tenkit
eden Hallaq, bu klasik anlay R doUru kabul etmenin, ictihat kap s n n kapanmas ile Mslam
tarihindeki bu veya Ru olay aras nda kurduklar baUlant lar ve bu yndeki yorumlar de tasdik
etme neticesine gtreceUi uyar s nda bulunur. Nitekim kimi msteRrikler bu meseleyi, ynetimin mdahalesine karR Reri hukukun direncini izah iin, kimi de Mslam kltr ve kurumlar nda gerileme problemini rneklendirmek iin kullan r. Kald ki IV. yy. yzy l n baR veya
VII. yy. gibi farkl tarihlendirmelere konu yap lan bu farazi mesele Mslam tarihinin eRitli
vechelerinin s k s k yeniden inRa edilip yorumlanmas nda da kullan lmaktad r. Oysa temel
f k h kaynaklar zerinde yap lacak sistematik ve kronolojik bir al Rma II. yy. sonras ictihat
tarihi hakk ndaki bu grRlerin temelsiz olduUunu gsterir. Hallaq n as l amac , mezhepler
kurulduktan sonra da ictihad faaliyetinin devam ettiUini kan tlamakt r.
Bu arada Hallaq n gerek grRn eleRtirdiUi Schacht gerek Watt olsun (closing of the door
of ijtihad) Reklinde daha titiz ve isabetli bir ifade kullan rken kendisi, ictihat kap s n n kapanmas anlam na gelen insiddu babil-ictihd seddu bbil-ictihadm R gibi (clocing the
door of ijtihad) olarak ifade etmektedir. Oysa sed kapatmak iken insidd kapanmak demektir. Bylece o, ictihat kap s n n kapanmas anlam na gelen bir ibareyi ictihat kap s n
kapatma olarak ifade etmiR olmaktad r. Birincisi doUal bir sreci, ikincisi ise bilinli bir eylemi ifade eder. Temel kaynaklarda titizlikle korunan bu ay r m, ne yaz k ki Hallaq n yaz sna bir tutarl k iinde yans mam Rt r.
&# A
<
Minde tekrar bas ld U kitap: Comparative Legal Cultures, ed. Csaba Varga (The International Library of Essays in Law and Legal Theory, series editor T. D. Campbell) (Hampshire:
Dartmouth Publishing Co., 1992), s. 401-418. Trke evirisi: Muharrem K l , "Dini ve Dini
Olmayan Kltrlerde Hukuki Ak l Yrtmenin Mant U : Mslm Hukuku ve Mngiliz Hukuku
(Common Law) rneUi", Sakarya niversitesi Mlahiyat Fakltesi Dergisi, sy. 5, 2002. Yazara
ait bir sekide yer almak zere Bahasaya da evirisi yap lm Rt r.
15
Mellife ait bir sekide yer almak zere Atsushi Okuda taraf ndan Japoncaya, ayn maksatla Bahasa diline de evirisi yap lm Rt r.
Hallaq n bu makalesi, George F. Houraninin daha nce ayn temay iRlediUi The Basis of
Authority of Consensus in Sunnite Islam (Studia Islamica, 21 (1964), s. 13-60), Bernard
Weissin Al-Amidi on the Basis of Authority of Consensus (in Essays on Islamic Civilization, ed. Donald P Little, Leiden 1976, s. 344-351) ve A.M. Turkinin Lijma ummat almuminn entre la doctrine et lhistoire (Studia Islamica, 59 (1984), s. 49-78) adl makalelerinin bir harman niteliUindedir.
16
Was the Gate of Ijtihad Closed? makalesindeki bir alt baRl U n geliRtirilmiR biimi olan bu
makalenin Farsa evirisi: A. Kazemi-Moussavi, Rishaha-yi Bahth dar Bara-yi Vujud-i
Mujtahid va Bab-i Ijtihad, Tahqiqat-i Islami, 5, 1-2 (1369/1990-1), s. 123-34. Bahasaya
eviren: Nurul Agustini, Kontroversi Sputar Terbuka dan Tertutupnya Pintu Ijtihad, Hikmat, 7 (1992), s. 43-54. Yazara ait bir sekide yer almak zere ayn dile bir evirisi daha
yap lm Rt r. BoRnakaya eviren: Aid Smajio, "O porijeklu polemike o postojanju mudptehida
i zatvaranju vrata idptihada", Glasnik IZ-e, br. 7-8 (2004), str. 811-821,
http://www.fin.ba/fin_info/bibliografije/aid_smajic.htm, eriRim tarihi: 12.02.05.
$7
69 B ?
17
Bu makale, makalelerinden oluRan Ru derleme eserinde tekrar bas ld : Islamic Law and
Legal Theory, (Hampshire: Dartmouth Publishing Co., 1993). Japonca evirisi, yazara ait bir
sekide yay nlanmak zere Atsushi Okuda taraf ndan yap ld .
18
Yazara ait bir sekide yay nlanmak zere Bahasa diline evirisi yap ld .
19
Bu yaz , byk oranda Logic, Formal Arguments and Formalization of Arguments in
Sunni Jurisprudence, isimli makalesi ile Ibn Taymiyya Against the Greek Logicians isimli
eseri ve k smen de Non-Analogical Arguments in Sunn Juridical Qiyas, makalesinden
retilmiRir.
20
Trke evirisi: Bilal Aybakan, Snni F kh K yas nda Analojik Olmayan Kan tlar, -LAM
Ara+t rma Dergisi, III: 2 (1998). Mellifin makalelerinden oluRan bir eviri derlemesinde yer
almak zere Atsushi Okuda taraf ndan Japoncaya ve yine ayn maksatla Bahasa diline de
evirisi yap ld .
&# A
21
Mellifin makalelerinden oluRan bir eviri derlemesinde yer almak zere Bahasa diline
evirisi yap ld .
22
Trke evirisi: Bilal Aybakan, Mant k, Formel Kan tlar ve Kan tlar n Snn F k h
Mlminde Formel Hale Getirilmesi, M.. -lahiyat Fakltesi Dergisi, 16-17 (1998-1999), 195236. Yazara ait bir sekide yay nlanmak zere Atsushi Okuda taraf ndan Japoncaya evirildi.
Bu makalenin I. Blm, 19-22 Kas m 1986 tarihlerinde Boston'daki Middle East Studies
Association' n Yirminci Y l Toplant s 'na sunulan bir tebliUin geliRtirilmiR biimidir.
23
Trke evirisi: Muharrem K l , "Snni Hukuk DRncesinde Tmevar msal Destekleme,
Zannilik ve Katilik", Sakarya niversitesi -lahiyat Fakltesi Dergisi, sy. 6, 2002. Yazara ait bir
sekide yay nlanmak zere Atsushi Okuda taraf ndan Japonca evirisi yap ld , ayn maksatla
Bahasa diline de evirisi yap ld .
24
Mellife ait bir sekide yer almak zere Atsushi Okuda taraf ndan Japoncaya ve yine ayn
maksatla Bahasa diline evirisi yap ld . Bernard Weissin The Primacy of Revelation in
Classical Islamic Legal Theory as Expounded by Sayf al-Din al-Amidi (Studia Islamica, 59
[1984], 79-109) makalesi Hallaq n bu makalesi iin bir ilham kaynaU mesabesindedir.
25
ok seyrek de olsa Hallaq n hukuk alan d R nda verdiUi rnlerden biri olan bu makalesi
hukuk mant U erevesinde yrttU al Rmalar n n bir yan rn mesabesindedir. Trke
evirisi: Bilal KuRp nar, Mbn Teymiyye'ye Gre Allah' n Varl U , Sosyal Bilimler Dergisi, 3
(April, 1993), s. 135-153.
$7
69 B ?
Mellifin makalelerinden oluRan bir sekide yer almak zere Atsushi Okuda taraf ndan
Japoncaya ve yine ayn maksatla Bahasa diline de evirisi yap lm Rt r.
27
Takiyyddin Mbn Teymiyyenin Nashatu Ehlil--man fir-Red ala Mant kil-Ynn adl
eserinin Celaleddin es-Syt taraf ndan yap lan Cehdul-Karha f Tecrdin-Nasha isimli
muhtasar n n n Mngilizce evirisi olan bu kitap, elli sayfay aRan zengin ieriUe sahip bir giriR
ve a klay c dipnotlar eRliUinde sunulmuRtur. Hallaq, daha nce yay nlad U Ibn Taymiyya
on the Existence of God, (Acta Orientalia (Copenhagen), 52 (1991), s. 49-69) makalesinin ve
mant kla ilgili diUer makalelerinin muhassalas n da bu giriR k sm na yedirmiR durumdad r.
Felsefe, kelam ve tasavvuf alanlar nda var lan birtak m sapk n metafiziksel sonular n Yunan
mant U n n esas al nmas ndan kaynakland U n dRnen Mbn Teymiye, felsefeye dayal
metafizik anlay R reddettiUi halde mant U kabul eden Gazaliden farkl olarak, metafizik ve
mant U n bir birinden ay rt edilemeyecek derecede irtibatl olduUunu iddia eder. Mbn
Teymiyenin bu eseri, ilkaU Grek filozoflar , sonraki Rarihler ve bunlar n Mslman takipileri taraf ndan savunulan mant k sistemine karR yap lm R en Riddetli sald r say l r.
Reviewed by David Reisman, Mamluk Studies Review, vol. I.
28
Trke evirisi: M. Hakk nal, Ofi Hukuk Mlminin BaRmimar m yd ?, Snni Paradigman n Olu+umunda finin Rol, Ankara 2000, 49-72. Atsushi Okuda taraf ndan Japoncaya evirisi yap lmaktad r. Hallaqdan nce Oafii hakk nda yap lan al Rmalardan bir
k sm Runlard r: Majid Khadduri, Islamic jurisprudence - al-Shafi'i's Risala. Treatise on the
Foundations of Islamic Jurisprudence, Cambridge, 1961; Khalil I Semaan, Ash-Shafi'i's Risalah
: basic ideas. with English translation of the chapters on an-nasikh wa-al-mansukh, Lahore,
1961; Ahmad Hasan, Al-Shafi'i's role in the development of Islamic jurisprudence, Islamic
Studies v, 3, 1966, 239-73; Abdel-Magid Turki, 'La logique juridique, des origines jusqu'
Shfi' (Rflexions d'ordre mthodologique)', Studia Islamica, lvii, 1983, 31-45; George Mak-
&# A
disi, The juridical theology of Shfi': Origins and significance of usl al- fiqh, Studia
Islamica, lix, 1984, 5-47. Oafii ncesi dnemde f k h terimlerinin durumu hakk nda bilgi veren
Ru makale de son derece yararl bir al Rmad r: Zafar Ishaq Ansari, Islamic juristic terminology before Safi'i. A semantic analysis with special reference to Kufa, Arabica, xix, 1972,
255-300;
29
KuruluR dnemi sonras nda Mslam hukukunun giderek kat laRt U ve siyasi, sosyal ve ekonomik geliRmelerle baU n kopard U ynndeki grR eleRtirdiUi bu makalesinde Hallaq,
iddia edildiUinin aksine maddi hukukun fetva kurumu arac l U yla srekli evrildiUini, fetva ile
yasland U sosyal arkaplan aras nda s k bir baU n bulunduUunu farkl mezheplere ait metinlerden hareketle kan tlamaya al Rmaktad r. Ayr ca kuruluR ncesi dneme ait mftlerin
faaliyetlerinin, Schacht n Mslam hukukunun kkenlerini nispeten daha ge bir dneme atfeden yaklaR m n giderek zay flatt U n da iddia etmektedir.
$7
69 B ?
30
&# A
31
Trke evirisi: Okr Selim HAS, Tarihi GeliRim Srecinde Snn Hukuk Teorisinde
Mfta ve Mctihad, Erciyes niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, Say : 13 (2002), s. 357369.
32
Usl-i f kh n baRlang c ndan modern dneme kadarki tarihi, ana konular ve ilgili doktrinlerin tahlilini ieren bu kitap alt blmden oluRmaktad r. Usl-i f k h kavram n n ilk
dnemde ortaya k R n inceleyen birinci blm Kuran n hem vahiy srecinde hem sonraki
dnemlerde bir hukuk kaynaU iRlevi grdU ve srekli Snnet ile birlikte mtalaa edildiUi
fikri iRlenmektedir. Mkinci blmde, usl-i f kh n ilk temel kavramlar , dini kaynaklar n bilgi
deUerine iliRkin meseleler, beR temel f k h normu (vacip, mendup, mubah, mekruh ve haram)
ve elfaz bahisleri titiz bir Rekilde incelenirken nc blmde, geliRmiR f k h terimleri,
analojik ak l yrtme, istihsan, mesalih-i mrsele, istishab, Mslam ncesi dinlere ait hkmlerin Mslmanlar a s ndan durumu, ictihat, mctehit, mft ve taklid konular ele al nmaktad r. Drdnc blmde, dini hkmlerin dayand U gerekelerin belirlenmesi ve bu yolla
yeni meselelerin zme kavuRturulmas yntemi, Karafi ve Tufinin yaklaR mlar temas
edilmekte, klasik f khi anlay R n kklerinin ERari kelam na dayand U iddias yer almaktad r.
BeRinci blmde, sosyal realite ve teorinin buna cevab iRlenmektedir. Oat bi, ortaya koyduUu
teoriyle, hukukun sosyal Rartlara nas l uyarlanacaU na gsteren bir nc olarak takdim edilmektedir. Dnemindeki sufileri eleRtiren Oat bi, Mslam n zndeki esnekliUi kavrayamamakla
onlar sular; ruhi ve medeni hayat kolaylaRt rc imkanlara sahip f kha raUmen, bunlar n kat
yorumlar ve zor grRleri tercih ederek avam n ykn aU rlaRt rd klar n iddia eder. Alt nc
$7
69 B ?
52. (P) Granada University and the University of Madrid, The Second
Joseph Schacht Conference on Theory and Practice in Islamic Law, 1620 December 1997: "Qadis Communicating: Legal Change and the Law
of Documentary Evidence. (Kad lar n MletiRimi: Hukuki DeUiRim ve Yaz l Delil Hukuku)"
53. (M) "The Qadis Diwan (Sijill) before the Ottomans, (Osmanl ncesi
Kad Divan [Sicilleri])" Bulletin of the School of Oriental and African
Studies, 61, 3 (1998): 415-36.
54. (P) University of London, the School of Oriental and African Studies,
Hadith: Text and History, 19-21 March 1998: "The Authenticity of
Prophetic Hadith: A Pseudo-Problem. (Nebevi Hadislerin SahihliUi:
Sahte bir Problem)"
55. (P) Harvard Law School, 14 April 1998: "Modern Legal Reform:
Continuity or Rupture? (Modern Hukuk Reformu: Devaml l k m
Kopma m ?)"
56. (P) Emmanuel College and the Department of Jewish Studies,
University of Toronto, Law and Religion, June 7-8, 1998: "Law and
Religion in Islam. (Mslamda Hukuk ve Din)"
57. (P) Law School, University of Ottawa, 19 October 1998: "Legal Reform
in the Muslim World: A Re-Evaluation (Mslam Dnyas nda Hukuk Reformu: Bir Yeniden DeUerlendirme)
blmde, modernite krizine ve usl-i f kh n geleceUine iliRkin tart Rmalara temas edilmektedir. Ulus devletin k R , bilim devrimi, tabii hukukun ykseliRi, insan haklar sylemi, iletiRim,
silah ve savaR aralar ndaki devrim, kreselleRme vs. geliRmelerin insan toplumlar nda kkl
deUiRimler meydana getirdiUi, bunlar karR s nda Mslam n fazla bir varl k gsteremediUi, bunda
hukukun yetersizliUinden ziyade, zerine inRa edildiUi hukuk teorisinin etkili olduUu belirtilmekte ve Abduh, ReRit R za, Hallaf, Allal el-Fasi, Hasan Turabi, Muhammed Said ARmavi,
Fazlur Rahman ve Muhammed Oehrurun reformcu fikirlerine yer verilmektedir. Hi birinin,
modernitenin meydan okumalar n gUsleyecek geerli bir f k h teorisi sunamad U n belirten Hallaq, mevcut krize karR en mukni cevab n bir mhendis olan Oehrur taraf ndan
verildiUini ifade eder.
Reviewed by: Earl Finbar Murphy, (http://www.h-net.msu.edu/~law/reviews/hallaqwb.htm,
eriRim tarihi: 13.02.2005) College of Law, Ohio State University; Aziz Al Azmeh, History of
Religions, 38: 1 (1998), pp. 79-80; Robert Gleave, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, University of London 61 (1998): 537-538; Colin Imber, Law and History Review,
17: 3 (1999), 626; Murteza Bedir, Middle East Studies Association Bulletin, 33: 1 (1999); David
Powers, Middle East Quarterly (June 1999); Jane Dammen McAuliffe, Religious Studies
Review, 25 (1999): 436-437; Rudolf Peters, Islamic Law and Society, 6: 2 (1999), 281-4;
Muhammad Khalid Masud, Journal of Islamic Studies, XI: 3 (2000), 363-6; Christopher Melchert, Journal Of Near Eastern Studies, 62: 3 (2003).
Bahasa evirisi: E. Kusnadiningrat and Abdul Haris bin Wahid, Sejarah Teori Hukum Islam:
Pengantar untuk Usl Fiqh Mazhab Sunni (Jakarta: PT).
&# A
$7
69 B ?
64. (M) Middle East Center, New York University, Evidence in Islamic
Law, 2-4 April 1999: "From Jurists to Imams: Authority Construction
and the Rise of the Schools. (Fukahadan Devlet BaRkanlar na: Otorite
MnRas ve Mezheplerin YkseliRi)"
65. (P) Harvard Law School, 14 April 1999: "The Creation and ReCreation of Authority in Islamic Law. (Mslam Hukukunda Otoritenin
Tekrar Tekrar OluRumu)"
66. (P) BoUazii University, Istanbul, New Approaches to the Study of
Ottoman and Arab Societies (18th to mid-20th Centuries, 27-30 May,
1999: "A Prelude to Ottoman Reform: Ibn Abidin on Custom and Legal Change. (Bir Osmanl Reformu ncs: rf ve Hukuk DeUiRim
zerine Mbn bidn)"
67. (P) The University of Utah, the Middle East Center, Islamic Legal
Theory, 24-25 September, 1999: "Takhrij, the School Founders, and the
Construction of Authority. (Tahric, Mezheb Kurucular ve Otoritenin
MnRas )"
68. (E) Tradition, Modernity, and Postmodernity in Arabic Literature: Essays
in Honor of Professor Issa J.Boullata, Edited by Kamal Abdel-Malek35
and Wael B. Hallaq. Leiden: E. J.Brill, 2000, xv, 41436
69. (E) Literary Creativity and Social Change in Modern Arabic Literature,
co-editor (Leiden: Brill, 2000).
70. (R) M. IZZI DIEN, The Theory and the Practice of Market Law in
Medieval Islam: A Study of Kitab Nisab al-Ihtisab of Umar b.
Muhammad al-Sunami, International Journal Of Middle East Studies,
XXXII: 2, May 2000, 279-280.
71. (P) Oxford University, The Oriental Institute, The Origins of Islamic
Law and the Evolution of Legal Authority, (Mslam Hukukunun Kkenleri ve Hukuki Otoritenin Evrimi) February 23, 2000.
72. (P) Princeton University, Department of Near Eastern Studies,
Workshop on Reading Islamic Legal Texts, The Author-Jurist and
Legal Change, (Mellif-Fakih ve Hukuki DeUiRim) May 7, 2000.
35
Ana dili Arapa d R nda beR dil daha bilen Abdel-Malek, lisans n Mngiliz edebiyat ve tarihi
alan nda (Simon Fraser University in British Columbia, Canada, 1982), yksek lisans (1986)
ve doktoras n (1992) ise Arap edebiyat alan nda Hallaq n da grev yapt U kurumda (the
Institute
of
Islamic
Studies
at
McGill
University)
tamamlad .
(http://www.brown.edu/Administration/News_Bureau/1997-98/97-111.html, eriRim tarihi:
13.02.2005)
36
http://www.arabworldbooks.com/authors/iman_mersal.htm;
http://www.kb.dk/formidl/fagweb/2001-acc/aug/xl.htm, eriRim tarihi:18.12.2004
&# A
<
$7
69 B ?
84. (P) The IAIN of Surabaya, Indonesia, November 15, 2000: Modern
Islam, the West and Islamic Legal History. (Modern Mslam, Bat ve Mslam Hukuk Tarihi)
85. (P) The Faculty of Graduate Studies, Muhammadiyya University,
Jakarta, November 24, 2000: The State of the Art in Islamic Legal
Studies. (Mslam Hukuk AraRt rmalar nda Sanat n Durumu)
86. (K) Authority, Continuity and Change in Islamic Law. Cambridge:
Cambridge University Press, 2001.37
87. (M) From Regional to Personal Schools: A Reevaluation, (Blgeselden Oahsi Ekollere: Bir Yeniden DeUerlendirme) Islamic Law and
Society, 8:1 (2001), s. 1-26.38
37
Reviewed by A.A. Sachedina, H-Mideast-Medieval (December, 2003). Alt blm, bir zet
ve sonutan oluRan bu kitab n sadece iindekiler listesi ile birinci blm elimize geti. Bir
anlamda giriR niteliUindeki birinci blm Juristic typologies: a Framework for an enquiry
baRl U n taR maktad r. Burada tabakat literatrnn mezheplerin kuruluRundan sonra ortaya
kt U n , mctehidlere iliRkin derecelendirmelerin bundan sonra yap ld U n belirttikten sonra
Tancal bir grubun sorduUu soruya verdiUi cevap vesilesiyle dede Mbn RRdn temas ettiUi
l bir tasnifle meseleye giren Hallaq daha sonra Mbn Salah n yapt U tasnife deUinmektedir.
Btn bu anlat mlarda temel kayg s ictihad n mezhepler kurulduktan sonra da devam ettiUini kan tlamakt r.
38
Arapa evirisi: min mezahibl-emsr vel-ekalm ilel-mezhibil-f khiyyetiR-Rahsiyye, elMctihd, y l: XV, say : 57-58 (2003). Mslam hukuk tarihinin ilk dnemindeki oluRumlar n
niteliUi etraf nda Bat da yap lan deUerlendirmeleri konu ettiUi makalesinde Hallaq, hicri
ikinci yy. ve nc yy. n ilk yar s nda coUrafik ekollerin hakim olduUu, sonraki ekollerin belli
Rah slar etraf nda oluRtuUundan hareketle, eski ekollerin bir dnRm geirerek bu hale
geldiUi ynndeki anlay R eleRtirmekte, coUrafik ekollerin kesinlikle vcud bulmad U n ,
sonraki ekollerin de kiRisel olmad U n ve bir dnRmn de vuku bulmad U n iddia etmektedir. Pek ok konuda olduUu gibi hukuk tarihinin ilk dnemine ait nitelemeler hakk nda da
Schacht n grRlerinin k sa zamanda bir paradigma halini ald U n belirten Hallaq, kendisinin de Schachta ait bu dnRm fikrine, eleRtiri szgecinden geirmediUi iin, bir ka y l s k
s k sar ld U n itiraf eder. Schachta ait ama temelsiz olduUunu fark ettiUi bu grR
eleRtirdiUini belirtir. Asl nda bu makaleyi kaleme al R n n temel saikinin C. Melchertin bu
yndeki yay nlar olduUunu tahmin ediyoruz. Melchert n, gerek Snni f k h mezheblerinin
oluRumunu incelediUi doktora tezinde (The Formation of the Sunni Schools of Law: 9th 10th
Centuries C.E., Leiden, 1997), gerek daha sonra yazd U ve belli merkezlerde beliren f khi
oluRumlar incelediUi bir makalesinde (How Hanafism came to originate in Kufa and Traditionalism in Medina, Islamic Law and Society, 6: 3 (1999), 318-347) Schacht n grRleri
doUrultusunda bu konuya temas etmesi Hallaq n fkesini tetiklemiRtir. Makalenin ak R ndan
bu izlenim rahatl kla kar labilmektedir. Hallaq, Melchertin bahsi geen yerlerdeki a klamalar n mevcut olmayan bir problemi zme giriRimi olarak nitelemektedir. Hallaq, 9
May s 2000 tarihinde (Princeton University, Department of Near Eastern Studies) verdiUi ve
ayn baRl U taR yan bir bir konuRmas ndan rettiUi bu makalesi, Nimrud Hurvitz (Schools of
Law and Historical Context: Re-Examining the Formation of the Hanbali Madhhab, Islamic
Law and Society, 7: 1 [2000], 37-64) taraf ndan ortaya konulan bir yaklaR m ile benzerlikler
taR maktad r. Bu konuda Hallaq, Hurvitzin makalesinin, kendi makalesi tamamland ktan
&# A
sonra ortaya kt U n belirterek herhangi bir etkilenme izlenimine kap lmamas uyar s nda
bulunur.
39
Haddad (History of Islam and Christian-Muslim Relations, Georgetown U.), Stowasser
(Arabic Language, Literature, and Linguistics; Georgetown U.)
40
Bu makalenin muhtemel esin kaynaU : Harald Motzki, The Prophet and the cat: On Dating Maliks Muwatta and Legal Traditions, JSAI, 22 (1998), 18-83; Asl nda Motzki,
makalesinde N. Calder n Studies in Early Muslim Jurisprudence kitab ndaki Muvattan n
yaz l R tarihine iliRkin tezine bir reddiyedir.
$7
69 B ?
C +
Yirmi y l aRk n Uretim yeliUi hayat nda Mslam hukukunun eRitli alan ve
ynlerini konu edinen dersler veren Hallaq n okuttuUu ders baRl klar ndan bir
k sm Ryledir:
1) Usl-i F k h (Islamic Jurisprudence)
2) 20. yy.da Mslam Hukuk DRncesi (Islamic Legal Thought in the 20th
Century)
3) Cveyninin Burhan ndan Okumalar (Readings in Juwayn's Burhn)
4) Cveyninin Verakat na Abbdnin Yapt U Oerhten Okumalar
(Readings in Abbadis Commentary on Juwaynis Waraqat)
41
http://www.iseas.edu.sg/nlissue4.pdf, eriRim tarihi:27.12.04. Newsletter of Institute of Southeast Asian Studies, issue 4, October 2004.
42
Contents: 1. The pre-Islamic Near East, Muhammad and Quranic law; 2. The emergence
of an Islamic legal ethic; 3. The early judges, legal specialists and the search for religious
authority; 4. The judiciary coming of age; 5. Prophetic authority and the modification of legal
reasoning; 6. Legal theory expounded; 7. The formation of legal schools; 8. Law and politics:
caliphs, judges and jurists; Conclusion.
43
Contents: Wael B. Hallaq, Introduction and select bibliography I. M. Lapidus: The
arab conquests and the formation of islamic society (1982) J. Schacht: Pre-islamic background and early development of jurisprudence (1955) J. Schacht: Foreign elements in
ancient islamic law (1950) S. D. Goitein: The birth-hour of muslim law?: an essay in exegesis (1960) P. Crone: Two legal problems bearing on the early history of the Quran
(1994) U. Mitter: Unconditional manumission of slaves in early islamic law: a hadith
analysis (2001) H. Motzki: The role of non-arab converts in the development of early
islamic law (1999) I. Abramski-Bligh: The judiciary (qadis) as a governmental administrative tool in early islam (1992) Z. I. Ansari: Islamic juristic terminology before Shafi: a
semantic analysis with special reference to Kufa (1972) W. Hallaq: Was al-Shafii the
master architect of islamic jurisprudence? (1993) Dewin Stewart: Muhammad b. Davud
al-Zahirs manual of jurisprudence, al-Wusl ila marifat al-usl W. Hallaq: Early Ijtihd
and the later construction of authority (2001) C. Melchert: The formation of the sunn
schools of law Muhammad Qasim Zaman: The caliphs, the ulam, and the law: defining
the role and function of the caliph in the early abbsid period (1997).
http://www.ashgate.com/subject_area/downloads/formation_classical_islamic_world.pdf,
18.12.04; http://www.porticolibrerias.es/c/PS627ARA.pdf, eriRim tarihi: 18.12.04
&# A
&
$7
69 B ?
"
Hallaq n dan Rmanl U nda haz rlanan bu tez Ru isimle kitap olarak yay nlanm Rt r: (AlGhazali and the Ismailis: a Debate on Reason and Authority in Medieval Islam =Gazali ve
Msmaililer: OrtaaU Mslam nda Ak l ve Otorite) (London: I. B. Taurus in Association with the
Institute of Ismaili Studies, 2001: Reviewed by Frank Griffel.
45
Akram Rana, Usl al-fiqh and American Scholarship, Hamdard Islamicus, 21: 1 (1998),
15.
&# A
46
"Was the Gate of Ijtihad Closed?" International Journal of Middle East Studies, New York,
16 (1984), 3-41.
47
"On the Origins of the Controversy about the Existance of Mujtahids and the Gate of
Ijtihad", Stvdia Islamica, Paris, 63 (1986), 129-141.
$7
69 B ?
"The Logic of Legal Reasoning in Religious and Non-religious Cultures: The Case of Islamic law and Common law", Cleveland State Law Review, New York, 34 (1985-86), 79-96.
49
"The Development of Logical Structure in Sunni Legal Theory", Der Islam, 64:1 (1987), 4267
50
"Non-analogical Arguments in Sunni Juridical Qiys", Arabica, Leiden, 36 (1989), 286-306
51
"Logic, Formal Arguments and Formalization of Arguments in Sunn Jurisprudence",
Arabica, Leiden, 37 (1990), 315-358.
52
"Notes on the Term Qarna in Islamic Legal Discourse", Journal of American Oriental Society, New York, 108 (1988), 1-15.
53
"The Use and Abuse of Evidence: The Question of Provincial and Roman Influences on
Early Islamic Law", Journal of American Oriental Society, New York, 110 (1989), 1-36
54
"On Inductive Corroboration, Probability and Certainty in Sunn Legal Thought", Islamic
Law and Jurisprudence, ed. N.L. Heer, Seattle r London, 1990, 3-31.
55
"Consideration on the Function and Character of Sunn Legal Theory", Journal of American Oriental Society, New York, 104, 4 (1984), 679-689.
56
"Usl al-fiqh: Beyond Tradition", Journal of Islamic Studies, Oxford, 3 (1992), 172-202.
57
"The Primacy of the Qur'n in Shtib's Legal Theory", Islamic Studies Presented to Charles
Adams, (eds.) W.B. Hallaq and D.P. Little, Leiden, 1991, 69-90.
&# A
3 =
ynelik bir al Rmad r. Nihayet usl-i f kh bir btnlk ierisinde ortaya koyma
zlemini ancak 1997de yay nlad U bir kitap ile gerekleRtirme imkan n bulur.
Onun bu eseri, Mslman olmayan biri taraf ndan yaz lm R ilk usl-i f k h kitab d r. oUunlukla Oafii-ERari literatr esas almakla birlikte onun gerek bu
eseri gerek diUer al Rmalar Bat da usl-i f kh n ieriUine ynelik yap lm R ciddi
bir giriRimi yans t r.
Usl-i f kha nfz etme ynndeki temel kayg s usl konular n fr meselelerine tercih etmesine, bu da onun bu evrede ele ald U kimi usl konular
iine serpilmiR fr meselerini anlamakta yer yer s k nt lar yaRamas na neden
olmuRtur. Fr f kha ait kimi ifadeleri yanl R denilebilecek Rekilde evirdiUine
rastlamak mmkndr. evirisini yapt U m z mellife ait makalelerden birinde
bu tr hatalar n bir k sm n ilgili evirinin dipnotlar nda belirttik.58
J6 '.
Hallaq n dRnce hayat n n ikinci evresi doksanl y llar kapsar. Mslam
hukukunun teorik yn konusunda belli bir zgven kazanan Hallaq iRin pratik
boyutuyla da ilgilenme ihtiyac duyar. Geri bu evredeki ilgi ve abas k smen
usl alan ndaki sezgilerini doUrulamak amac na yneliktir. Bu amac na hizmet
eden en uygun kurumun fetva olacaU n dRnp konuyla yak ndan ilgilenir.59
Bylece Hallaq n mant k-usl-i f k h iliRkisine olan ilgisi bu dnemde itihatfetva iliRkisine, maddi hukukun geliRiminde fetvan n rolne ve fetva-sosyal hayat iliRkisine kayar. Mctihat faaliyetinin fetva arac l U yla hayatiyetini kuvvetli bir
Rekilde srdrdUn gren Hallaq ilgi alan n ictihad-fetva-kaza Reklinde geniRletir. Hallaq, bu evrede Ru makalelerini yay nlar: Kurtubada Bir Cinayet:
OrtaaU Mslam nda Mctihad, Mft ve Maddi Hukukun Evrimi60; Fetvalardan
Fra: Mslam Maddi Hukukunda GeliRim ve DeUiRim61; Model Ort Eserleri
58
Mant k, Formel Kan tlar ve Kan tlar n Snni F k h Mlminde Formel Hale Getirilmesi, M.
. -lahiyat Fakltesi Dergisi, 16-17 (1998-1999), zellikle bk. Ru dipnotlar: 78a, 81a, 95a, 97a,
106a.
59
Bu evrede fetva kurumuna ilgi duymas nda Salman RRdi hakk ndaki lm fetvas n n n (14
Oubat 1989) Bat kamuoyunda uyand rd U infialin etkili olup olmad U n bilmiyoruz. Oayet bir
Rekilde etkili olmuRsa bu meseleye nas l bak lmas gerektiUine dair teorik bir katk saUlad U
sylenebilir. Zira onun bu konuda rettikleri akademik ihtiyalara cevap verecek dzeyli
teorik al Rmalar niteliUindedir. Oysa o dnemde medyada polemiklere konu olan oUu malzeme magazin tarz nda, dzeysiz, teorik temellerden yoksun, siyasi ve ideolojik propaganda
niteliUi taR maktayd .
60
"Murder in Cordoba: Ijtihd, Ift' and Evolution of Substantive Law in Medieval Islam",
Acta Orientalia, Denmark, 55 (1994), 55-83. Hallaq n Kurtubada iRlenen bir cinayet hakk nda verilen hkm konu edinen dede Mbn RRde ait bir fetvadaki yaklaR m ele ald U bu
makale, Ru makalenin kurgusundan esinlendiUi izlenimi vermektedir: Rudolf Peters, Murder on the Nile: Homicide Trials in 19th Century Egyptian Sharia Courts, Die Welt des
Islams, 30 (1990).
61
"From Fatws to Fur': Growth and Change in Islamic Substantive Law", Islamic Law and
Society, I:1 (1994)
$7
69 B ?
ve Ureti ile Uygulama Aras ndaki EtkileRim62; Snni Usl-i F kh nda Mfta ve
Mctihad63; Osmanl ncesi Kad Sicilleri64; Kad lar n MletiRimi: Hukuki DeUiRim ve Yaz l Delil Hukuku65
K6 '.
Fetva literatryle ilgilendiUi dnemde tan k olduUu ictihad etkinliUi
Hallaq n dRncesinde yepyeni ufuklar aar. ncelikle itihat teorisinin nas l
uyguland U ynndeki merak n gideren Hallaq, f kh metinlerin oluRum ve
geliRimindeki dinamiklerin iRleyiRini keRfeder. Fetva srecinin farkl aRamalar n
yans tan malzeme zerindeki incelemelerini ilerleten Hallaq, fetvan n ayr nt lar
bar nd ran tr ile bunlardan tecrid edilmiR tr, birinci trn ikincisine dnRtrlmesi ve nihayet bu birikimin frua yans t lmas ameliyeleri donuk gibi duran hukuk metni ile hayat aras ndaki diyalektiUi yakalamas na imkan verir. Bu
zgvenle hukukta otorite, deUiRim ve sreklilik konular n rafine bir Rekilde
dile getirir. Btn bu kazan mlar, Mslam hukuku hakk nda geliRimini tamamlam R, esnekliUini yitirmiR, donuk, hayatla irtibat kesik, realiteden kopuk idealize
edilmiR bir yap Reklindeki sunumlar n as ls z, maksatl ve ideolojik olduUu ynndeki kanaatini de pekiRtirir.
11 Eyll sonras nda yaRanan geliRmeler, telifat n n nitelik ve niceliUiyle
Hallaq Mslam hukuku alan nda bir otorite haline getirmiRtir. Faaliyetleri yak n
takibe al nan baz Mslmanlar hakk nda toplanan bilgilerin deUerlendirilmesinde, uzmanl U na duyulan gven nedeniyle bilirkiRi s fat yla mtalaas na zaman zaman mracaat edilmiRtir.66 Bu arada kamuoyunun genel olarak Mslam,
zel olarak Mslam hukukuna ynelik artan merak bir talep patlamas na yol am Rt r; buna baUl olarak yay n faaliyetleri h zlanm R, ilk etapta mevcut literatrn, ihtiyaca gre farkl kombinezonlarda yeniden piyasaya srlmesi yoluna
gidilmiRtir. Bu srete Hallaq daha ok aranan bir isim haline gelmiRtir. Nitekim Mslam Hukuku Konular (Themes in Islamic Law) ismini taR yan yedi ciltlik
bir serinin editrlU ona verilmiRtir. Hallaq, bu serinin iki say s n , farkl yazarlara ait makalelerden derlemiR de olsa k sa zamanda yay na haz rlamay baRarm Rt r. Yine ayn serinin bir baRka kitab , Crime and Punishment in Islamic
Law: Theory and Practice from the Sixteenth to the Twentieth Century (Mslam
62
"Model shurt works and the Dialectic of Doctrine and Practice, Islamic Law and Society,
II:2 (1995)
63
"Ifta and Ijtihad in Sunni Legal Theory: A Developmental Account," in Kh. Masud, et al.,
eds., Islamic Legal Interpretation: Muftis and their Fatwas (Cambridge: Harvard University
Press, 1996): 33-43
64
"The qd's dwn (sijill) before the Ottomans", BSOAS (Bulletin of School of Oriental and
African Studies), 61 (1998), 415-436.
65
"Qds Communicating: Legal Change and the Law of Documentary Evidence", AlQantara, 20:2 (1999), 437-466.
66
http://www.rgj.com/news/stories/html/2003/05/07/41358.php, eriRim tarihi: 10.12.2004;
http://www.detnews.com/2003/metro/0305/08/d01-158754.htm, eriRim tarihi: 18.12.2004
&# A
3 =<
>
$7
69 B ?
nemli damar teRkil ettiUi, hukukun san ld U gibi donuk, sosyal hayattan kopuk
bir yap olmad U ynndeki tezlerini srarla savunan Hallaq, 11 Eyll sonras nda btn dnyada ve zel olarak Kuzey Amerikada Mslama ynelen yoUun ilgiden de nasibini almaktad r.
0
+ .
!" " $ ( $% (
( $ &
( # ($
( &( #
- ( $ " F
& $(
" $
)" (" # ( - " 1: @
&
$& )"
#
2 & " 1F @
$& $& !" .
$(
" $ " # & &% &( $& " (
( $ &
( ++ $ (" $
'
( ) !" (
( $ &
( ++ $ (" $ '
( ) "
- &
(
%$
2 # - (" (" !"
++ $ (" $ '
(
)" - &(
2 #- $
$ &
.#
H$)
( &# #
&
+$ & %
)"$ " # ( (
++ $ (" $ "
(
( # ($
'& "
(
%
- $ +" ( &%$
$&
-$ H$)
" . & !" &
&
$ & $% "
( (
$+ & $& $ " (
( $ &
( # ($
"
- +
& #
&( # &
- - $ +" $% "
#
&
.#
# $&
H$)
'
) $
&
6! "
Genelde temel Mslam bilimleri alan nda, zelde ise Mslm hukuku alan nda
klasik oryantalist geleneUin retmiR olduUu sylemin, bir doUu ve doUulu tasavvuruna dayand U nda kuRku yoktur. DoUu ve Bat aras nda bir karR tl U n
inRas na dayanan bu tasavvurda tekileRtirilen DoUunun, Bat ya zg olan bir
tak m deUerlere sahip olmas mmkn deUildir. Bat ya zglenen deUerlerin
baR nda toplumsal ve tarihsel dinamizm yer almaktad r. Klasik oryantalizmin
temelinde de bu deUerlerin biricik sahibi olan Bat n n karR s nda, toplumsal ve
Sakarya niversitesi Mlahiyat Fakltesi.
8 "
B'5'R
tarihsel bir duraUanl U n egemen olduUu bir doUu tasavvuru yer almaktad r. Bu
ynyle oryantalizm, doUu ile bat aras ndaki ontolojik ve epistemolojik ay r ma dayal bir dRnR biimidir.1 Klasik oryantalist sylemin Mslmi ilimlere
bak R n , Bat l sosyal bilimsel teoriler zemininde Rekillenen bu perspektif oluRturur. Klasik oryantalist sylemi besleyen teorilerden birini de Max Weberin,
tarihi, geleneksel toplumdan modern topluma geiR olarak gren ve modern
Bat toplumunu ve tarihini idealize eden ve evrenselleRtiren teorisi oluRturmaktad r.2 Bat kltrnn biricikliUini ne sren Webere gre, ayd nlanmadan bu
yana bu kltrn temel karakteristiUi, rasyonelleRtirme olgusudur.3
Weber, rasyonelleRtirmenin ve sistematik bir hukuk sisteminin, yaln zca
Bat iin sz konusu olduUunu ne srer. Bu baUlamda rasyonel ve irrasyonel
hukuk ay r m yapan Weber, irrasyonel hukuku, hakimin hkmlerini yasalara
dayand rmak yerine kendi duygular na dayand rd U hukuk olarak niteler. Ona
gre, bu hukuk trnn en iyi rneUini de Mslman kdn n nsezileri ve bir
tak m ahlaki ve pratik deUerlendirmeleri ile kararlar n verdiUi hkmlerden
oluRan hukuk oluRturur. Bu nedenle de Bat d R toplumlar n hukuk geleneklerinin temel zelliUi keyfiliktir. Webere gre bu tr hukuklar hukuk dzeninin
ve ekonominin rasyonalizasyonunun en nemli engellerinden birini oluRturur.
Kutsal hukuk bylece, modern ve modern ncesi toplum aras ndaki s n r izmektedir. Weber, bu anlay R doUrultusunda kutsal hukuk kategorisi alt nda
s n fland rd U Mslm hukukunu iki nitelikle karakterize eder; Mslm hukuku kat
bir hukuktur ve kdn n keyfi hkmleri nedeniyle onda istikrar yoktur. Hukuk
bilginlerinin speklatif abalar n n bir rn olan Mslm hukuku, ictihad etkinliUinin son bulmas ve hukuk geleneUinin kutsallaRt r lmas ile toplumsal gereklikten kopmuRtur.4
Mslm hukukunu teorik dzeyde kat , uygulama dzeyinde ise kad adaleti
nedeniyle istikrars z bir hukuk sistemi olarak gren Weber, kat ve keyfilik ieren hukuk geleneUini Bat d R tm patrimonyal toplumsal yap lar n tipik zelliUi
olarak kabul eder. Ona gre bu tr hukuk sistemlerinde hukuk hakimlerinin
mahkemelerin ynetici memurlar olduUunu ve bu nedenle hukukun soyut ilkelerinden ziyade hkmdar n siyasi amalar na hizmet ettiklerini belirtir. Bu
ortamlar alt nda sistematik bir hukukun oluRturulmas ve zerk bir hukuk mesleUinin geliRmesi mmkn deUildir. Bu yzden biimsel rasyonel hukuku ve
1
Said, Edward, Oryantalizm SmrgeciliWin Ke+if Kolu, (ev. Salahattin Ayaz), Mstanbul, 1991,
s. 15-16.
2
Keyman, F.; Mutman, M.; YeUenoUlu, M., Oryantalizm, Hegemonya ve Kltrel Fark, Mstanbul, 1999, s. 12.
3
zlem, DoUan, Max Weberde Bilim ve Sosyoloji, Mstanbul, 1999, s. 58.
4
Bkz., Turner, Bryan, Max Weber ve -slm (ev. Yasin Aktay), Ankara, 1997, s. 192-193, 196.
Powers, David S., Law, Society, and Culture in the Maghrib, 1300-1500 (Cambridge University
Press), 2002, s. 23. Johansen, Baber, Contingency in a Sacred Law, Legal and Ethical Norms in
the Muslim Fiqh, Brill, Leiden, 1999 (Studies in Islamic Law and Society, ed. by Ruud Peters
and Bernard Weiss, vol. 7), s. 47-51.
&
>
& S :
9 9
.#
T& S
==
Bat l hukuk sistemini karakterize eden hukuki istikrar, kad adaleti sisteminde
sz konusu deUildir.5 Ona gre bu hukuk pratik sorunlar n zm sonucunda
deUil, ansiklopedik kazuistik birikimden, entelektel abalardan ve hukuk d R
prensiplerden ortaya km Rt r. Kadijustiz arac l U yla uygulanan kutsal hukuk
bireylerin sbjektif haklar n korumaz.6
Klasik oryantalist sylemin egemen olduUu oryantalist akademik evrede,
ieriden bu syleme eleRtirel bir bak Rla ynelen oryantalistler de bulunmaktad r. Nitekim, Bat l sosyal teoriler ekseninde oluRan ve Schacht7 taraf ndan formle edilen yerleRik klasik oryantalist Mslm hukuku tasavvuruna kuRkuyla ve
eleRtirel bir perspektifle bakan isimlerden birisi de David S. Powersd r.
Powers n klasik oryantalist syleme ynelik eleRtirel tutumu, bir anlamda ieriden birisinin kritiUi ya da paradigma ii bir yenilenme olarak nitelendirilebilir.
Bu al Rmam zda ncelikle Powers n geniR olarak biyografisini, akademik
etkinliklerini de ayr nt l olarak ierir biimde sunacaU z. Mkinci olarak,
Powers n grRlerini eleRtirel tutumunu a Ua karacak biimde betimsel bir
tarzda ortaya koymaya al RacaU z. Bu noktada ncelikli baRvuru kaynaU m z
yazar n iki nemli kitap ve bir kitap iindeki blm al Rmas oluRturmaktad r.
Bunlardan ilki, Law, Society, and Culture in the Maghrib, 1300-1500, adl eseridir. Mkincisi, Princeton niversitesinde 1979 y l nda sunmuR olduUu doktora
tezinin geliRtirilmiR Rekli olan Studies in Qur'an and Hadith: The Formation of
the Islamic Law of Inheritance, adl kitab d r. ncs ise, yazar n M. Khalid
Masud ve Brinkley Messick ile birlikte editrlUn yapt klar Islamic Legal
Interpretation, Muftis and Their Fatwas, adl eserdir.
5
Bkz., Turner, age., s. 197. Weber, Max, Economy and Society, I-III, (ed. G. Roth ve C. Wittich), New York 1968, II, 818-823.
6
Bkz., Johansen, Baber, age., s. 48-49. Weber, Max, age., III, 975 vd.
7
Schacht taraf ndan formle edilen klasik oryantalist sylemin teorik erevesinin belirlenmesinde Weberin Mslam hukuku alg lamas n n belirleyici olduUu grlmektedir. Weberin
kutsal hukuk kategorisini benimseyen Schacht, al Rmalar nda bu ncl temel hareket noktas olarak kabul etmiRtir. Bu konuda ayr nt l bilgi iin bkz., Johansen, Baber, age., s. 51 vd.
8 "
B'5'R
6%
# . <C
Powers, Amerika BirleRik Devletlerinin Ohio eyaletinin Cleveland kentinde 23.07.1951 tarihinde dnyaya gelmiRtir. Evli ve ocuk babas olan
Powers n Yak n DoUu tarihine olan ilgisi, onun Urenim ve akademik yaRam n n ynn belirlemiRtir. Bu ilgisi doUrultusunda lisans eUitimini Yale niversitesi, Yak n DoUu Dilleri ve Edebiyat blmnde 1973 y l nda bitiren David
Powers, lisansst ve doktora al Rmalar n Princeton niversitesi Mslm Tarihi
blmnde 1979 y l nda tamamlam Rt r.
Doktora al Rmalar n yapt U dnemde Powers, Princeton niversitesinde
araRt rma grevlisi olarak (1977-1979) grev yapm Rt r. Daha sonra Cornell
niversitesine geen Powers, ayn niversitede 1979-1986 y llar nda yard mc
doent olarak al Rm Rt r. Yine ayn niversitede akademik kariyerine devam
eden Powers, 1986-1992 tarihleri aras nda doentlik nvan ile grevini srdrmRtr. 1992 y l ndan bu yana ise yazar, New Yorkda bulunan Cornell niversitesinde Yak n DoUu AraRt rmalar Blmnde profesr olarak akademik
yaRam n srdrmektedir.8
%6 8&
# . 'C
&
>
& S :
9 9
.#
T& S
. $
Powers akademik deneyimini, alan na iliRkin sreli yay nlarda yapm R olduUu editryel ve idari etkinlikleri ile art rm Rt r. Bu erevede, 1993 y l ndan
bu yana, Islamic Law and Society (E.J. Brill) dergisinin editrlUn yapmaktad r. Yine, Waqf: An Annual Journal for the Study of Islamic Endowments and
Charitable Foundations, ve Harvard Series in Islamic Law dergilerinin de yay n
kurulu yelerindendir. Ayr ca yazar, UCLA Journal of Near Eastern and Islamic
Law, dergisinin de dan Rma kurulu yesi olarak grev yapmaktad r.
Powers n grev yapmakta olduUu Cornell niversitesinde, onun akademik deneyimine katk da bulunacak nitelikte bir tak m idari grevleri de bulunmaktad r. Bunlardan baz lar , Yak n DoUu AraRt rmalar Blm BaRkanl U
11
Bkz., Powers, Law, Society, and Culture in the Maghrib, 1300-1500, s. ix.
http://www.arts.cornell.edu/jwst/Powers.html.
8 "
B'5'R
(1993-1996), Arap ve Mslm AraRt rmalar Kurulu BaRkanl U (1988-1993), aUdaR Yak n DoUu AraRt rmalar Program DirektrlU (1998-2000)dr. 2001
y l ndan bu yana da KarR laRt rmal Mslman Toplumlar Kurulunun BaRkanl U n yapmaktad r.12
6!
6
(
(
"#
#
!
1 .F
0 /
'
"
Bkz., http://www.arts.cornell.edu/jwst/Powers.html.
Bkz., Powers, Law, Society, and Culture in the Maghrib, 1300-1500, s. 1-2. Johansen, Baber,
age., s. 49-50.
14
Bu konuda ayr nt l bilgi iin yazar n iki meslektaR ile birlikte editrlUn yapt U al Rmaya ve daha zelde bu edit al Rmada yer alan Ru blme bkz., Masud, Messick, Powers,
Muftis, Fatwas and Islamic Legal Interpretation, Islamic Legal Interpretation: Muftis and
Their Fatwas, (ed. M. Khalid Masud, Brinkley Messick and David S. Powers), Harvard University Press, 1996. Ayr ca bkz., Powers, David, Legal Consultation (Futy) in Medieval
Spain and North Africa, (ed. Chibli Mallat), Islam and Public Law, London: Graham and
Trotman, 1993, s. 85-106.
15
Bkz., Masud, Messick, Powers, agm., s. 9-10. Powers, Legal Consultation (Futy) in Medieval Spain and North Africa, s. 85-92.
13
&
>
& S :
9 9
.#
T& S
zellikle 1300-1500 y llar aras nda Mslman Bat da -MaUrib blgesinde- Mslm hukukunun uygulanmas n Maliki ekole mensup mftilerin bir tak m fetvalar erevesinde konu edinmiRtir. Powers konuyu babal k, zina, baz irtifak
haklar , aile vak flar ve mirastan mahrumiyet gibi farkl meseleler erevesinde
incelemiRtir. Hukuksal ve sosyal deUerlerin karR l kl dinamik etkileRimini yans tan her bir fetv rneUini istift ve cevb btnlUnde ele alm Rt r.16
Dnemin mftilerinin vermiR olduklar fetvalar erevesinde konuyu ele
alan yazar, her olay tarihsel baUlam nda Mslm hukukunun temel ilkeleri ve
normlar dzleminde yorumlar. Yayg n kan n n tersine, kad ve mftilerin gerekte mant ksal bir dRnRe sahip olduklar n ne srer. Ayr ca onlar n, hukuk, toplum ve kltrn birbirlerini etkilediUi ve hatta birbirlerini belirlediUi
konusunda yksek dzeyde bir bilince sahip olduklar n da tespit eder.17
Powersa gre Mslm hukuku yorumu geleneUinin tarihsel srecinde iki ayr hukuk yorumcular kategorisi -kad ve mfti-, hukuk ve olgunun buluRma noktas nda yer alm Rlard r. UyuRmazl k konusu olan davalar, RahitliUe iliRkin dzenlemeler, baUlay c yarg kararlar ve devlet yapt r m n ieren usul hukuku, yarg c n (kad ) yetki alan n ifade eder. te yandan, herhangi bir davaya iliRkin
olsun ya da olmas n baUlay c nitelikte olmayan istiRari grRler (fetvalar) ise
mftinin zel yetki alan na iRaret etmektedir. Mslm hukuku alan na iliRkin olan
gncel uyuRmazl klar /davalar zme ve sorular yan tlamada, her ikisi de kendi
yntemleri erevesinde uzmanlaRm Rlard r.18 Bunlardan fetva verme (futy),
herhangi bir devlet kontrolnden baU ms z bir biimde zel bir etkinlik olarak
baRlam Rt r. Byk lde hukuk bilginleri kendi etkinlik alanlar n ve mesleki
standartlar n kendileri belirlemiRlerdir.19
Powers bu etkinlik sonucunda ortaya kan rnn/fetvan n entelektel
bir metin olman n yan s ra, yerine gre etik ya da politik bir metin niteliUine de
sahip olduUunu belirtir. Fetv yle bir metindir ki, onunla mfti, ondan davaya
iliRkin grRn talep eden kad , dava taraflar ve o yrenin insanlar ndan oluRan muhatap kitlesi ile bir iletiRim kurar. Gerekte fetv mftiler ile Mslman
toplum aras nda srekliliUi olan bir iletiRim biimidir. Bu iletiRim dolay m nda o,
dil arac l U yla kendi kltrnn kaynaklar n yeniden inRa etmektedir. Hukuki
ilkelerin yeniden hayat bulacaU iletiRim biiminde verilen bir fetv bir baRka
fetvn n ortaya k R na kap aralam Rt r.20
Mlgili dneme iliRkin fetvalar n analizinde Powers, klasik oryantalist sylemin Mslm hukukunun doUas konusundaki ncllerini sorgulamaya dnk
olan Ru temel sorulara cevap aram Rt r; Acaba Mslm hukuku uygulamas yaln z16
8 "
B'5'R
Powers, age., s. 3.
Powers, age., s. 4-5.
23
Powers, age., s. 6-7.
24
Powers, age., s. 7.
25
BoUa A. Ergene, kitap tan t m : Powers, David, S. Law, Society, and Culture in the Maghrib, 1300-1500, Islamic Law and Society, 10:2 (2003), s. 251-252.
22
&
>
& S :
9 9
.#
T& S
<
rini ifade etmektedir.26 Ancak geen eyrek yzy l boyunca tarihiler genelde
fetvalara ve zelde ise Kitbul-Miyra artan dzeyde ilgi gstermiRlerdir. Bu
ilginin nedeni, bu trden metinlerin tarihsel sosyal uygulamaya onlar diUer
kaynaklara gre daha fazla yak nlaRt racaU na olan inanlar d r ki, Powers da bu
dRnceyi benimsemektedir.27
Nitekim Mslm hukukunun teorik yn fur f k h ve f k h usl literatrnde ele al n rken, onun pratik boyutunu, dinamik olan insan iliRkilerine dair
bireylerin sorunlar na zm olarak mftilerin cevaplar ndan oluRan fetvalar
oluRturur. Yorumcular olarak her bir mfti deUiRen hukuksal yetkinlik ve farkl
sylem tarzlar ortaya koymuRtur. Mftiler, kdlardan tutun da sultan ve buna
benzer siyasi otoritelere var ncaya kadar toplumun her kesiminin geniR yelpazedeki hukuki sorunlar ile ilgili fetvalar vermiRlerdir.28 zmleme durumunda
olduklar geniR yelpazeli hukuki sorunlar btn toplumlar n tarihsel ve sosyal
baUlamlar na iliRkin daha saUl kl bir bilgi sunmaktad r.
Powers kitab n n birinci blmnde, kle bir kad n n, oUlunun biyolojik
ve yasal babas olduUunu ne srdU kiRiye karR srdrdU babal k davas na
iliRkin bir fetvay konu edinir. Mkinci blmde, popler bir hukuk bilgininin
SnniliUe ayk r dRnceleri ve Mslmi olmayan davran Rlar nedeniyle iRkence
grmesi, hapsedilmesi ve sonunda srgn edilmesine iliRkin bir dava ele al nm Rt r. nc blmde, Orta Atlas daUlar nda yerleRik olan iki ky aras nda
yaklaR k olarak bir buuk yzy l sren su haklar n n tahsisat na iliRkin bir dava
konusu yer almaktad r. Drdnc blm, veba hastal U na karR ailenin devaml l U n saUlamay amalayan zengin mal sahipleri ile ilgili bir davay ele almaktad r. BeRinci blmde, iki hukuk bilgini aras nda ortaya kan birisi +erf diUeri
berberi- irkin szl kavga sonucunda, bozulan toplumsal btnlU saUlama
abas nda olan bir mftinin karakterini ortaya koymaya al R r. Son blmde
ise, bir ya da daha fazla ocuUunu mirastan mahrum b rakmak istediUi ne srlen babaya iliRkin iki davay karR laRt rm Rt r.29
Bu davalar incelerken vaka yntemini (case-method) kullanan Powers
her bir blme, davan n olgular ile baRlamaktad r. Daha sonra da yazar ilgili
hukuk doktrininin tart Rmas na geer. Bundan sonra, uyuRmazl k konusuna
iliRkin olarak ne srlen bir ya da daha ok hukuksal grR analiz eder. Her
bir rnekte Powers, mftinin baUlay c (otoritatif) hukuk metinlerinin kullan m n n belirli bir toplumun belirli bir mekan ve belirli bir zamanda Mslmi olmas n n ne anlama geldiUini sorgular. Bu uyuRmazl klar n temel normatif baUlamlar n ve farkl kurallar btn ve hukuk normlar aras ndaki karR l kl iliRkiyi ve
toplumda erkek ve kad n n kendi statlerini belirlemek iin bir ara olarak hu26
8 "
B'5'R
&
>
& S :
9 9
.#
T& S
hukuk normlar btnne ve rasyonel bir yarg lama usul sistemine baRvurarak
deUil de kendi kiRisel deUerlerine gre sonuland rd U bir hukuk sistemi olarak
tan mlar. 1960 ve 1970li y llarda Fasta bir kentte grev yapan yarg lar zerinde bir al Rma yapan Lawrence Rosen da Adalet Antropolojisi: -slam Toplumunda Kltr Olarak Hukuk (The Anthropology of Justice: Law as Culture in Islamic
Society)36, adl eserinde Weberin teorisini kan tlamak iin aba harcam Rt r.
Weber gibi o da Mslman yarg lar n, yarg lama srecinde maddi hukuk doktrinlerine ya da daha nce hkme baUlanm R olan davalar n olgular na olan benzerliklerine veya farkl l klar na baRvurmad klar n ileri srer. Ayr ca bu yarg lar n yerleRik hukuksal kavramlara vurguda bulunmad klar n ve yarg sal bir ak l
yrtme usul kullanmad klar n ne srer. Ancak Weberden farkl olarak
Rosen, Mslm hukukunun rasyonel ve tutarl olduUunu belirtir.37 Powers kitab nda Rosen n Weberyen anlay R temel alan zc Mslam hukuku alg lamas n
sorgulamaktad r.38
Powers, Rosen n al Rmas na konu ettiUi kente (Sefrou) yak n bir yer
olan Fez civar nda bir blgede, on drdnc yzy lda grev yapan bir yarg c n
hkme baUlad U uyuRmazl k konusu -babal k davas - erevesinde klasik
oryantalistik imaj analiz eder.39 Bu zel uyuRmazl k konusu erevesinde analizini gerekleRtiren Powers, diUer kltrlerdeki yarg lar gibi bu olayda kdn n,
vermiR olduUu karar n hukuksal otoritesini yerleRik kaynaklar ve daha nceki
otoriteler zerinde temellendirmeye al Rt U n ifade eder. Kdn n, maddi hukuk doktrinine ve daha nceki olaylar n/davalar n olgusal benzerlikleri ve farkl l klar na odakland U n ve yerleRik hukuksal kavramlara vurguda bulunduUunu
belirtir. Kdn n, gittike rafine bir hal alan hukuksal analiz yntemleri ile sonulanan bir adli muhakeme (judicial reasoning) usul kulland U n ifade eder.
Powers bu noktada baRka araRt rmalar n da yap lmas n n gerekliliUiyle birlikte,
bunun istisnai bir durum olmad U n ne srer.40
Kdlar n temel amalar ne olursa olsun, onlar n etkinliUi, temel sosyokltrel kabullerin ve hukuki sylemin ynlendirmesini ierir. Kdlar n hkme
baUlad klar davalar n sonucu nas l olursa olsun, onlar hkmlerini gvenilir
bilgiye (ilm) ve Mslm hukuk doktrininin otoritesine dayand rm Rlard r. Akli
gerekelendirme zerindeki vurgu, Mslman kad y doktriner tutarl l Ua deUil,
bireysel deUerlendirmelerine gre adalet daU tan prensipsiz bir grevli olarak
nitelendiren Weberyen kad adaleti (kadijustiz) anlay R n n hatal olduUunu ortaya karmaktad r.41 Yarg kararlar n n nceden kestirilebilir olmay R kad n n
36
Rosen, Lawrence, The Anthropology of Justice: Law as Culture in Islamic Society, Cambridge: Cambridge University Press, 1989.
37
Powers, age., s. 23.
38
BoUa A. Ergene, kitap tan t m , s. 252.
39
Powers, Law, Society, and Culture in the Maghrib, 1300-1500, s. 24.
40
Powers, age., s. 52.
41
Powers, age., s. 52.
8 "
B'5'R
&
>
& S :
9 9
.#
T& S
Bkz., Powers, Studies in Qur'an and Hadith: The Formation of the Islamic Law of Inheritance, s. xi-xii.
46
Bkz., Schacht, Joseph, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, Oxford 1979, s. 224-227.
47
Powers, Studies in Qur'an and Hadith: The Formation of the Islamic Law of Inheritance, s.
xii.
48
Bkz., Powers, age., s. 209; Schacht, age., s. 224.
8 "
B'5'R
Coulson ve Mustafa Azami, Kurani yasamaya gereken ilgiyi gstermemesi nedeniyle Schacht eleRtirmiRlerdir.49 Powersa gre, Schacht n hukuk bilimi konusunda ulaRt U sonular pozitif hukuk iin de genellemesi sonucunda bu yan lg ortaya km Rt r.50
Powers iki a dan Schacht n yaklaR m n eleRtiri konusu yapmaktad r.
Bunlardan ilkini, onun Kurana yaklaR m ndaki yanl Rl k oluRturur. Mkinci eleRtiri konusu ise, onun hukuk ilmi (usl) ile pozitif hukuk (fr) aras ndaki ay r m
bulan klaRt rmas d r. Schacht Mslm hukuk ilminin (usl/jurisprudence) kkenlerini ortaya karmay amalad U n kitab n n baRl U nda ifade etmesine raUmen,
her zaman ikisi aras ndaki (usl ve fr) ayr m n fark nda olamam Rt r. Scahcht
ve onun takipileri Mslm hukuk bilimi ve pozitif hukukun her ikisinin de yaln zca 725 y l ndan sonra ortaya kt U n ne srmRlerdir.51
Powersa gre, Mslm pozitif hukukunun kkenlerine R k tutmak isteyen
kiRi araRt rmas na, aile hukuku, miras hukuku veya ibadetler alan nda Kurani
yasamay deUerlendirerek baRlamas gerekir. Peygamber sonras Mslmanlar
ibadet, boRanma ve mal paylaR m gibi konularda Kuran vahyinin normatif dzenlemelerini esas alm Rlard r. Powers burada, Arapada ilml-farid (paylar
ilmi) olarak bilinen Mslm miras hukukunun oluRumunu, Schacht n hukuk ilmi
(usl) alan nda ulaRt U sonular n pozitif hukuk (fur) alan na uygulanabilirliUini belirleme abas ile analize ynelir.52 ne srdU yaklaR m n iki ynden
revizyonist olarak nitelenebileceUini ifade eden Powers, ilkin miras hukukunun,
Peygamber dneminden itibaren, ilk dnemde baz yn deUiRimleri ile birlikte,
devaml bir Rekilde geliRtiUini ne srer. Bu noktada Coulson, Abbot, Sezgin ve
Azaminin grRlerini destekleyici nitelikte bir yaklaR m sergiler. Ayn zamanda
Powers, paylar ilminin Mslmi gelenekte ngrlenden olduka farkl bir biimde geliRtiUini iddia eder. Yukar da da ifade edildiUi zere Powers, Peygamberin lmn takip eden y llarda Mslman toplumun Kuran yorumunu Peygamber taraf ndan benimsenen miras sistemini ortadan kald ran bir biimde
maniple ettiklerini ortaya karmaya al Rm Rt r.53
Nitekim uygulamada da baz Mslman mal sahipleri, Mslam miras hukukunun temel dzenlemelerini devre d R b rakarak, istedikleri miras lar na mallar n devretmek amac yla hediye, bor ikrar , sat m veya bir aile vakf oluRturmak gibi saUlar aras tasarruflarda bulunabiliyorlard . Powers, konuyu on beRinci yzy lda Tunusta, bir baban n kk ocuUu lehine diUer ocuklar n miras-
49
&
>
& S :
9 9
.#
T& S
tan mahrum etmek amac yla gerekleRtirdiUi bir tak m mali tasarruflara iliRkin
olan bir davan n analizi erevesinde ele alm Rt r.54
Schachta gre Mslm hukuku Peygamberin lmnden yaklaR k yz y l
sonra geliRimine baRlam Rt r. Powersa gre Schacht, hukuk bilimi (usl) konusundaki araRt rmalar n n sonular n n pozitif hukuk (fur) zerinde de geerli
olduUunu ne srmRtr. Daha da nemlisi Mslm hukukunun kkenlerini
Kuran yasamas n tmyle gz ard ederek hadis literatrnn ortaya kmas
ile eR tutmuRtur. Powers, evlenme, boRanma ve miras hukuku alanlar ndaki
Kurani yasaman n Mslmanlar n hayat n ynlendirdiUini ve Mslm hukukunun geliRimini teRvik ettiUini ne srmektedir. Schacht n varsay m n test etmek
iin Kuran n miras hukukuna iliRkin dzenlemelerini sistematik bir analize tabi
tutmuRtur. Powers analizi sonucunda, Mslmi gelenek taraf ndan ngrlen tarz n d R nda da olsa Mslm hukukunun Kurani yasama ile birlikte geliRmeye baRlad U yarg s na ulaRm Rt r. Kuran metninin inRas etkinliUi Mslm hukukunun
geliRiminin ilk safhas n oluRturmuRtur. Powers, Mslm hukukunun oluRumunu
konu edinirken farkl laRan bir geliRim seyri olan geleneUin farkl unsurlar n
zaman ierisinde ortaya kan sreleri baUlam nda ele alman n nemini vurgulam Rt r.55
Powers, geleneksel Mslman bilginlerin ve onun bat l takipilerinin,
Kuran n miras hukukuna iliRkin dzenlemesini, Mslm ncesi Araplar n
kablev rf hukuklar na katk da bulunmak iin dizayn edilmiR reformlar olarak
deUerlendiren katk da bulunma teorisini (superimposition theory) benimsediklerini ifade eder. Bu yaklaR m n tersine Powers, Kuran n, Mslm ncesi
Araplar n kablev rf hukuklar n n yerine gemek zere, vasiyetname b rakarak ve vasiyetname b rakmadan len kiRiye miras olmay da ieren tam bir
miras hukuk sistemi getirdiUini ne srer.56
Mslm miras hukukunun oluRumu konusunu muhtemelen ilk kez konu
edinen ve katk da bulunma teorisini savunan, on dokuzuncu yzy l oryantalistlerinden W. Robertson Smith, Mslm miras hukukunun bir tak m temel unsurlar n Mslm ncesi Arap toplumunun kablev rf hukukunda aram Rt r. W. R.
Smith, Kinship and Marriage in Early Arabia adl eserinde Mslm hukukundaki
belirlenmiR hisselerin (farid) Mslm ncesi miras uygulamalar ndan al nd U n
ne srmRtr. Yine ona gre asabe kavram da Mslm ncesi rf hukuktan
Mslm hukukuna gemiRtir.57
54
Bkz., Powers, The Art of the Judicial Opinion: On Tawlij in Fifteenth-Century Tunis,
Islamic Law and Society, 5:3 (1998), s. 359-381.
55
Bkz., Powers, Studies in Qur'an and Hadith: The Formation of the Islamic Law of Inheritance, s. 209-210.
56
Powers, age., s. 212.
57
Powers, age., s. 14-15.
8 "
B'5'R
Bir ok hukuk tarihisi taraf ndan sonradan benimsenen Coulson da olduUu gibi- katk da bulunma teorisi Ryle ifadelendirilmiRtir. Kuran, eRler aras ndaki miras haklar n belirli yak n kad n akrabalar na, lenin terekesinden
kesirli paylar vererek dzenler. Bu kurallar tam bir miras sistemi oluRturmay p,
yaln zca Mslm ncesi Araplar n kablev rf hukukuna yeni bir yasal miras lar
s n f eklemek suretiyle nceki sistemi modifiye etmektedir.58
Powersa gre ne yirmi iki y ll k Peygamberlik srecinde miras konusunda
ayr nt l dzenlemelerin ilahi vahiy ve snnet biiminde dzenli olarak vaz edildiUini ne sren klasik Mslmi temsil teorisi (clasiccal Islamic representation
theory) ve ne de katk da bulunma teorisi, tam olarak Mslm miras hukukunun
oluRumunu izah edemez. Her iki teori de Ru varsay ma dayan r; Mirasa iliRkin
Kuran n ve Peygamberin emirlerinin geleneksel anlaR lma biimi ile Peygamberin ve ilk toplumun yorumu zdeRtir. Powers kitab nda bunun byle olamayabileceUini ortaya koymaya al Rm Rt r. ncelikle, konuya iliRkin nemli bir
tak m anahtar niteliUindeki Kuran ayetleri ve hadislerin geleneksel yorumundan geriye doUru bir al Rman n mmkn olduUunu ortaya koymaya al Rm Rt r.
Daha sonra da Peygamber taraf ndan kabul edilen, vasiyetname b rakarak len
kiRiye miras l U ve vasiyetname ile miras atamay da ieren ve fakat ayn zamanda paylar biliminin birok matematiksel karmaR kl klardan da uzak olan
miras sistemini ilk Mslm miras hukukunu yeniden kurmaya al Rm Rt r. Yazar
ikinci blmde, Peygamberden sonraki kuRaklar n yzleRtiUi politik, sosyal ve
dinsel at Rmalar sonucu oluRan ilk Mslm miras hukukunun ilmul-faride
dnRme srecini ele alm Rt r.59
6%
6
( #
/
58
59
&
>
& S :
9 9
.#
T& S
%6 )
Women and Divorce in the Islamic West: Three Cases, Hawwa, vol. 1:1
(2003). 29-45.
Waqf, Encyclopaedia of Islam, 2nd ed., XI, 69-75.
Parents and their Minor Children: Familial Politics in the Middle
Maghrib in the Eighth/Fourteenth Century, Continuity and Change, August
2001, 177-200.
The Islamic Family Endowment (Waqf), Vanderbilt Journal of
Transnational Law, 32:4 (1999), 1167-1190.
Introduction: The Islamic Inheritance System, Islamic Law and Society,
5:3 (1998): 285-290.
The Art of the Judicial Opinion: On Tawlij in Fifteenth-Century Tunis,
Islamic Law and Society, 5:3 (1998): 359-381.
Muftis, Fatwas, and Islamic Legal Interpretation, Islamic Legal
Interpretation: Muftis and their Fatwas, Harvard University Press, 1996.
The Art of the Legal Opinion, Islamic Legal Interpretation: Muftis and
their Fatwas, ed. M. Khalid Masud, Brinkley Messick and David Powers,
(Harvard University Press, 1996).
Kadijustiz or Qadi-Justice?: A Paternity Dispute from 14th-Century
Morocco, Islamic Law and Society, 1:3 (1994): 332-366. Law, Morality, and
Religion: Global Perspectives, (yeniden bas ld ) ed. Alan Watson (Berkeley,
Robbins Collection, 1996).
The Maliki Family Endowment: Judicial Norms and Social Practices,
International Journal of Middle East Studies, 25:3 (1993): 379-406.
Legal Consultation (Futy) in Medieval Spain and North Africa, (ed.
Chibli Mallat), Islam and Public Law, London: Graham and Trotman, 1993, s.
85-106.
On Judicial Review in Islamic Law, Law & Society Review, 26:2 (1992):
315-341.
Fatwas as Sources for Legal and Social History: A Dispute over
Endowment Revenues from Fourteenth-Century Fez, Al-Qantara, 11 (1990):
295-341.
Islamic Inheritance Law: A Socio-Historical Approach, ed. Chibli
Mallat ve Jane Conners, Islamic Family Law and the State, London: Trotman,
1990, s. 11-29.
8 "
B'5'R
/0
##
Bernard G. Weiss, The Spirit of Islamic Law, Law and History Review,
19:1 (spring, 2001), s. 189-192.
M. Izzi Dien, The Theory and Practice of Market Law in Medieval Islam,
A Study of Kitab Nisdab al-Ihtisab of Umar b. Muhammad al-Sunami (fl. 7th8th/13th-14th Century). Speculum 75:2 (April 2000), s. 482-483.
Wael Hallaq, A History of Islamic Legal Theories: An Introduction to
Sunni Usul al-Fiqh, Middle East Quarterly, (June 1999).
Chibli Mallat, The Renewal of Islamic Law: Muhammad Baqer as-Sadr,
Najaf and the Shii International, American Historical Review, (October, 1995):
1270-1272.
P. Crone, Roman, Provincial, and Islamic Law, Journal of Semitic Studies,
35 (1999): 326-330.
&
>
& S :
9 9
.#
T& S
<
0 /
"
C % &# %
>
8 "
B'5'R
Powers n eleRtirel tutumunun izlerini kitap al Rmalar nda yer alan bak R
a s erevesinde betimsel bir anlat mla ortaya koymaya al Rt k. Yazar,
Weberin Mslm hukukuna iliRkin olarak ne srdU irrasyonel bir kutsal hukuk nitelemesini ve kad imaj n eleRtirel bir perspektifle analiz etmiRtir. Hukuk normlar n n belirlenmesinde kullan lan aralar n rasyonel nitelikte olmamas ve kdlar n, kurulu bir hukuk doktrinine deUil de daha ok etik, politik ve
kiRisel deUerlendirmelere dayanarak karar vermelerinden tr de irrasyonel
olduUunu ne sren klasik sylemi kritik etmiRtir. Powersa gre kad adaleti
(kadijustiz) terimi ile poplarize edilen bu Mslm hukuku alg lamas daha ok
Schacht n yaklaR m ile belirlenmiRtir.
Powers, oryantalist Mslm hukukular n n, dava-merkezli yaklaR mlar nedeniyle hukuk mRavirinin rolne aRina olmamalar ve bir ok tarihsel dnemde
mftinin etkinliUinin kdya oranla daha az kurumsallaRm R olmas gibi bir tak m
nedenlerden tr, oUunlukla akademik ilgilerinin f k h uslne ve f kha hasredildiUini ne srer. Powers, tarihsel-sosyal uygulamaya iliRkin daha saUl kl bir
bilgi sunacaU na inand U fetva literatrnde yer alan malzemeyi esas alarak,
toplum ve hukuk aras ndaki birbirini biimlendirici iliRkiyi ortaya karmaya
al Rm Rt r.
Geleneksel Mslman hukuk bilginlerinin ve onun bat l takipilerinin,
Kuran n miras hukukuna iliRkin dzenlemesini, Mslm ncesi Araplar n
kablev rf hukuklar na katk da bulunan reformlar olarak deUerlendirdiklerini
ne sren yaklaR m n tersine Powers, Kuran n, Mslm ncesi Araplar n kablev
rf hukuklar n n yerine geen tam bir miras hukuk sistemi getirdiUini ifade
eder. Bu tezini ne srerken, Mslm hukukunun kkenine iliRkin olarak Schacht
taraf ndan benimsenen yaklaR m da kritik eder. Mslm hukukunun Peygamberin
lmnden ancak bir yzy l sonra geliRmeye baRlad U n ne sren ve Kuran ile
Mslm hukuku aras ndaki iliRkiyi neredeyse gz ard eden klasik yaklaR m , spesifik bir konu miras hukuku- erevesinde ele almaya ya da onun yanl Rl U n
kan tlamaya al Rm Rt r.
&
>
& S :
9 9
.#
T& S
8 "
B'5'R
NORMAN CALDER*
(21 MartMart-19501950-13 ubat 1998)
Norman Calder (21 March1950--13 February 1998)
March-1950
Mehmet Toprak
8 "
!*H4 B
1
2
?$
&/ #
8 "
!*H4 B
Doubt and Prerogative: The Emergence of Imami Shii Theory of Ijtihad, Studia Islamica 70 (1989) 57-78.
From Midrash to scripture: the sacrifice of Abraham in early Islamic
tradition Le Museon: Revue d'etudes orientales, 101.3-4 (1988), 375-402.
Hinth, birr, tabarrur, tahannuth: an inquiry into the Arabic vocabulary
of vows, BSOAS 51.2 (1988), 214-39.
The Ummi in early Islamic juristic literature, Der Islam 67.1 (1990),
111-23.
307.
The Qurr and the Arabic lexicograpfic tradition, JSS, 36.2 (1991), 297-
?$
&/ #
Ghayba, Hilli, Allama ibn al-Mutahhar, Law: legal thought and jurisprudence, marja al-taqlid, in The Oxford Encylopedia of the Modern Islamic World. J.L. Esposito, (ed.) New York: Oxford University Press, 1995.
Law, Islamic Philosophy of, in E. Craig (ed.) Routledge Encyclopedia of
Philosophy, London-New York: Routledge, 1998.
Sharia law, Microsoft Encarta Encyclopaedia (British Edition), 1998.
Feqh, in E. Yarshater (ed.) Encyclopaedia Iranica, ix, New York: Bibliotheca Persica Press, 1999.
al-Sarakhs, sharia, al-Tahawi, taklid, usul al-fikh, in Encyclopaedia of Islam, 2nd edn. Leiden: E.J. Brill, ix (1997); x(2000).
9 .
Review of Freedom and Fulfillment: an annotated translation of alGhazalis al-Munqidh min al-dalal and other relevant works of al-Ghazali (by
R.J. McCarthy. Journal of Semitic Studies 27 (1982):124-125.
Review of Arjomands The Shadow of God Middle East Studies (MES)
(1987) 23.
Review of Approaches to the History of the Interpretation of the
Quran (by Andrew Rippin). Journal of Semitic Studies 35 (1990):333-335.
Review of Nabil A. Salehs Unlawful Gain and Legitimate profit in Islam and Baber Johensens The Islamic Law on Land tax and Rent. Journal of
Semitic Studies 35 (1990):361-365.
Review of The Mystical Vision of Existence in Classical Islam (by
Gerhard Bowering). Journal of Semitic Studies (1982) 27:331-332.
Review of Early Muslim Dogma: A Source Critical Study (Michael,
Cook). Journal of Semitic Studies (1983) 28:180-187.
Review of Islam and Colonialism (Rudolph Peeters). Journal of Semitic
Studies (1983) 28:380-381.
8 "
!*H4 B
<
&
GILJL H
' "
& "
(
$ & $# ( % $ $ &
E$"&
9 $& E$"& 9 $& & :& " ("$
&$)&
&$ &
- $&
$ . $&
("$$ $% * &
$
)$
)
$& " /$ ( $& $% " Q U & &# "$ # & $& # - # "
&$ "
+$ & )$ !"
$ ( $%
'
( 5 ) V'
( !" $
$% - $
$&
"$ " ) $%% # &# # (
# ) " + (
$ $
& $& # -$$
) + +
&# ($
$% E$"& F & - $ " 9 $& & "
/$ ( $& $% " Q U &
.
$
($ &
" &
F & - $ "U & - &
$& " " ($& $& &
P
$% " Q U & - %$
" H $+" $)& ( & $& F % &# "
( (
$ $" $ &
&
&
+
$& $% "
($&( + $% Q U & &# 8 " % &#
$& - ) &
" $
&# %
($ ( $& $% " Q U & $
$% " "$ " "$ # P
& # &# # (
#
Q @ &
E$"& 9
$& $
&
"
($
( $& $% "
! "
Kur'an tarihi ve metni zerine bildiUimiz kadar yla drt Alman (Noldeke,
Schwally, Bergstraesser and Pretzel) ve iki Mngiliz oryantalist (Arthur Jeffery ve
John Burton) ilgilenmiRlerdir.2
1
$7
*?>M4
5 %890 5
Eserlerinin bir listesini al Rmam z n sonunda sunacaU m z Burton' n grRlerini temel eseri olmas anlam nda tek kitap zelinde inceleyebiliriz. Burton
ilk ve temel al Rmas n The Collection of the Qur'an4 ad ile1977 y l nda yay mlam R. Burton bu eserinde Kur'an' n cemi ve bununla baUlant l olarak nesh teorilerini zellikle de metni mensuh hkm baki nesih eRidini ele al p incelemiRtir.
Wansbrouh'nun, Burton' n eseri ile ilgili yorumu Ryledir: Bu nemli al Rma uzun y llar sren aban n, azmin ve tart Rman n bir rndr. Benim tahrip ve en az ndan deUiRtirme abalar ma, daha yak n bir tan mlama ve daha yoUun bir dokmanla karR l k verdi. Son hali gerekten etkileyici idi.5
2
Chad VanDixhoorn, Truth Unchanged, Texts Unchanging? The Text of the Bible and the Text
o f the Quran: A Brief History, unpublished article, Huron College, London, Canada: 1995. 1\
http://www.rim.org/muslim/texts.htm
3
S. Parvez Manzoor, "The Revealed Text: From Tafsir to Deconstruction",1,
http://www.pmanzoor.info/TABARI.html
4
Burton, John, The Collection of The Qur'an, Cambridge University Pres, Cambridge, 1977
5
M.S.M. Saifullah, "Defense:Responses To The Grammatical errors In The Quran",
http://www.quranic studies.com/article59.html, 3
E$"& 9
$& I
J V !" /$
T2
&#
6
Burton, John, The Source of Islamic Law-Islamic Theories of Abrogation-, Edinburg, University Pres, 1990
7
Burton, The Source, ix
8
Burton, The Source, 212
9
Burton, The Source, x
10
Burton, The Source,xi
11
Burton, John, An Introduction to Hadith, Edinburg University Press, 1994
$7
*?>M4
al Rmas n sonsznde Burton, Mslman hadis uzmanlar n n, oryantalistlerin hadise yaklaR mlar hususundaki eleRtirilerini belirttikten sonra, baz
bat l araRt rmac lar n zellikle Goldziher ve Schacht'nin hadise yaklaR mlar n n
tenkide uUrad U n Ru szlerle belirtir "Baz Bat l araRt rmac lar da Goldziher ve
Schacht'nin hipotezleri hakk nda bir tak m rezervlerinin olduUunu ifade etmiRlerdir. Benim kendi pozisyonum itibar yla, uydurma ve sonradan ihdas edildiUi
gerekesiyle hadislerin btnyle reddedilmesi, pek ok hadisin ok eski ilk
dnem tefsirlerinden (erken dnem yorumlar ndan) k p geldiUini gzden ka rmam za neden olur. Ou halde bu argman n kabul edilmesi durumunda da
hadislerin bir k sm n n en az ndan Allah' n Kitab' n ilk anlama abalar na (teRebbslerine) kadar ulaRt U sylenebilir. Bu tr hadisler doUal olarak ncelikli
olarak peygamber dnemi olmasa bile Kur'an Dnemi olarak tan mlanabilecek
olan hemen sonras dneme ait Mslmanlar n fikirleri hakk nda baz materyaller ihtiva ediyor olacakt r."12
( % ))(% * +
<
Eseri (The Collection Of Qur'an) Crone, Cook, ve Wansbrough ile ayn dnemde yay nlan r. Kendinden nceki kuRaU n limi R.G. Sergeant' n yorumu
Ryledir: "John Burton The Collection of The Qur'an adl eserinde
Wansbrough'nun dayanaks z iddialar n detayl olarak ve daha ikna edici bir
biimde tart R r. Harekesiz Kur'an metni bizden nce Peygamberin kendi tashihidir"14
Kitap, Kur'an ve Mslm Hukuk Bilimleri ve Kur'an Metni Nshalar adl iki
ana blmden oluRmaktad r. Kur'an ve Mslam Hukuk Bilimleri baRl U alt ndaki
birinci blmde 1. GiriR, 2. Mslam Hukuk Bilimleri, 3. Nesih'in alt Bilimleri 4.
nc tr neshin ortaya k R n n arka plan 5. Mushaf: Kur'an' n tamamlanmam R kay tlar konular ele al nm Rt r. Kur'an Metin (Nsha) Koleksiyonlar n n
Tarihi adl ikinci blm de 6. Mlk Nsha, 7. Osman Nshas , 8. Kur'an Nshalar :
Bir Mnceleme, 9. Kur'an' n isnad , 10. Genel DeUerlendirme baRl klar ndan oluRur.
Yazar giriRte al Rmas n n amac n Ru cmlelerle a klar: "Mslmanlar n
bak R a s yla Kur'an' n cemi meselesini yeniden amakt r. Onlar n kabulleri ve
iddialar ikinci tr al Rmalar n sekin rneklerinden olan Goldziher ve
Schacht' n eserleri R U nda yeniden incelemeye tabi tutulacakt r."15
Hadisler konusunda pek ok sakat grRn yan s ra Gibb gibi birok oryantalist de hadisleri kabul etmiRtir. " (hadisler) makul olarak kurulmuR, iine
materyaller sokulmam R ve Muhammed'in szlerinin orijinal formlar drst ve
12
Burton, An Introduction181
Burton, John, The Collection of The Qur'an, Cambridge University Pres, Cambridge, 1977
14
Abdurrahim Green, The Example of the Uninformed -An Authoritative Expositionhttp://www.islaam.net/main/display.php?part=full&category=53&id=908
15
Burton, The Collection, 5
13
E$"& 9
$& I
J V !" /$
T2
&#
dikkatle korunmuRtur".16 Burton Kur'an' n cemi ile ilgili esasl al Rmas n n son
k sm nda hadislerin farkl rivayetlerinin okunmas yla alakal olarak yap lan kritikler hakk nda Runu syler: " Osman harekesiz taslak esas nda -nk henz
onun d R ndaki mushaflara da at f yap lmaktad r- paralel okumalar temeline
dayal olarak doktrinler aras nda esasl farkl l klar ortaya konulamaz. Btn
karR t grRler bir Rekilde tek ve bir metni sunar. Onlar rivayet ettikleri Rey konusunda esasl olarak anlaRm Rlard .17 Burton eserin son cmlelerinde Runu syler: "Elimizdeki metin peygamber taraf ndan dzenlendiUi ve onayland U Rekliyle bize ulaRm Rt r. Bugn bizim elimizde bulunan metin Muhammed'in
mushaf d r."18
"Fakihler aras ndaki tart Rmalarda hangi ayetin hangi ayetle ilgili olduUu
veya neshettiUi veya hangi hadisin hangisini neshettiUi konusunda bir ittifak saUlanamad . MRte bu ihtilaflar sonucu Uslu'l-f k hta en-nasih ve'l-mensuh ad alt nda
bir alt disiplin ortaya kt . Bu k s mlar Mslmanlar n gya yrrlkten kald rma (abrogation) teorilerinin anlat lmas na ve doUrulanmas na ayr lm Rt r. Gya
yrrlkten kald rma dedim nk nsih ve mensh Mslmanlar iin yrrlkten kald rmaktan daha te bir anlam ifade eder."19
Burton'a gre bu teoriler de f kh n ortaya koyduUu ittifaktan daha fazla bir
ittifak saUlayamad . Kufelilere gre Kur'an'daki belirli kurallar Kur'an'daki veya
snnetdeki belirli kurallar iptal ederken, Oafii'ye gre Kur'an sadece Kur'an' ,
snnet de sadece snneti neshedebilirdi.20
Burton neshin nc modeli konusunda metni mensuh hkm baki zellikle zina suunun cezas yla ilgili metinler hakk ndaki uzun tart Rmalardan bahsettikten sonra Runu ifade eder: "Sadece Kur'an metni belgeleri grR alan m zdad r. Bu belgelerin metinleri Raz haberlere dayand r lmam Rt r. Mushaf icma'
ile belirlenmiR ve mtevatirdir."21
Burton, gerekte Hz. mer 'in ifadesinden22 kastettiUinin bu ifadelerin
mushafa kaydedilmesi gereken bir ifade deUil ancak vahiyle teyit edilmiR, uygu-
16
$7
*?>M4
E$"& 9
$& I
J V !" /$
T2
&#
iki grubun da recmin Mslami bir ceza olduUunda mttefik olduklar n ifade eder.
Usulclerin bu fakihlerin ittifak n belgelendirme abalar sonucu snnet Kur'an
zerine hkimdir ya da deUildir Reklindi ikinci bir tart Rma ortaya kt U n 25ilave
eder.
Burton'a gre metni mensuh hkm baki nesih eRidi, snnetin Kur'an'
neshinin kesinlikle kabul etmeyenleri ortaya kard klar bir trdr.26 Bunu Ryle
gerekelendirmektedir: nk bunu Kur'andan kabul etmemiz halinde onu
mushafta bulamad U m z iin ve snnetin Kur'an' neshini de kabul etmediUimiz
iin metni mensuh hkm baki Reklinde bir nesih anlay R yla bu cezan n asl nda
Mushaf'ta olmasa da Kur'an'da olduUunu ispatlayabiliyoruz.
Burton buradan hareketle, Mslman limlerin kayda deUer bir k sm na
(ki bunlar aras nda Mslami bilimlerin geliminde etkisi az olmayanlar da vard r)
gre Kur'an orijinalinde bugn bize ulaRan metinlerin hacminden daha geniR idi
soncuna ulaR r.
Tabi ki Mslmanlar da Kur'an tarihini zellikle de onun ilk defa cemi tarihini kendi bak R a lar yla uyumlu bir Rekilde uyarlad lar. Onlar n teorik fikirlerinin f kh n uygulamalar ndan m yoksa belli Kur'an ayetlerinin tefsiri ile ilgili
hadislerin yorumunun uygulamas ndan m karsand U nemli deUildi.
Oafi olan Taberi, Snnetin Kur'an' neshini kabul ettiUi iin teorik bak mdan metni mensuh hkm baki nesih yani Kur'an' n Mushafla ayn Rey olmad U
prensibine ihtiyac yoktu.27 Kur'an'dan referans gsterilmemiR bir hkmn belli
bir zamanda Kur'an 'da bulunduUu fikrine teorik olarak ihtiyac olmayan Taber
gibi limler de bir sre sonra bu tr fikirleri paylaRm Rlard r. Her iki grup ta bizim elimizdeki Kur'an metninin yani Mushaf n eksik olduUunu dRnr. Mushaf
metninin eksik olmas doUal olarak, Mslmanlar Kur'an belgelerinin tarihini
tart Rt klar srece Peygamberin Kur'an' n cemi tarihinin d R nda tutulmas sonucunu doUurur.
nk Peygamberin bizatihi cem ettiUi bir metinde, devam edegelen bir
uygulama bu metinde olmad U srece ondan kabul edilemez, ya da ondan nesh
edildiUi Peygamber taraf ndan bildirilen bir hkm Kur'an'da kald U ileri srlemezdi.
Burton Kur'an' n Mslmanlar iin belge olmaktan te bir anlam taR d U n
belirtir. O hem bir belge hem de bir kaynakt r. O mushafa referans edilmesi
a s ndan bir belge, Allah' n Kitab Kitabullah olarak bilinmesi a s ndan bir
kaynakt r.28 A kas Mslmanlar, Kur'an sadece ve sadece onun vas tas yla
bilinebildiUi iin Peygamberi, Allah' n kitab yla birleRtirmek zorundayd lar. Pey25
$7
*?>M4
29
E$"& 9
$& I
J V !" /$
T2
&#
Burton'a gre asl nda Mslmanlar n Kur'an cemi hakk nda Mslman
grR yoktur sadece Kur'an' n ceminin tarihi hakk nda Mslman grR vard r.
Bunlar Mslami Kur'an tarihi konseptinin sonucudur. Elimizdeki Kur'an metinlerinin ceminde Peygamberin d Rar da tutulmas onun kat l m n n imkns zl U
nedeniyle gerekelendirildi. nk, Zeyd'in ifadesine gre Peygamber Kur'an
bir araya getirilmeden nce vefat etti.30
Neshin alt-dallar geliRirken k sma ayr ld
1.Hem hkm hem de metni mensuh
2. Hkm mensuh metni baki
3. Hkm baki metni mensuh
Burton, yazarlar n zellikle Avrupal yazarlar n ilk iki k s mla ilgilendikleri fakat nc k s mla ilgili olarak yeterince ve saUl kl bir inceleme yapamad klar n ifade eder.
Yorumcular birinci ve ikinci k s mla ilgilendiler. Nldeke'nin al Rmas nda
da sunulmuRtur. Fakat ne Nldeke ne de baRka bir Avrupal yazar (Kur'an tarihi
al Ran, Mslman grRleri kullanmakla birlikte), neshin nc kategorisinin
Zeyd'in faaliyetleriyle ilgili rivayetlerin oluRumundaki etkisini dikkate almam Rt r. Neshin nc trnn ortaya k R ve geliRiminin detayl bir analizi yap lmaks z n ki biz bu al Rmam zda bunu yapmaya al Rt k- ne Kur'an' n cemi hakk nda Mslmanlar n szlerinin btnn anlamland rmak ne de Kur'an metninin geirdiUi baz aRamalarda Mslmanlar n grRlerinin uzlaRmac karakteristiUi anlamak mmkn olur. Bu tr nesih formllerinin belirsiz bir sre gelenek (hadis) metinleri ile f k h ve Kur'an ve snnetin iinde bulunduUu gelenek
aras ndaki belirgin tezatlar iin bir uzlaR durumu geliRtirdiUi grlebilir.31
Burton'a gre, Kur'an' n ne zaman ve kimin taraf ndan cem edildiUi meselesi sonraki neslin zmesi gereken ve deUiRik cevaplar n verildiUi bir sorudur.
Onlar bunu bir tane deUil birden fazla cem (toplama) vard r iddias n ileri srerek cevaplamaya al Rt lar. Fakat bu sadece farkl yaklaR mlar n uyumlu hale
getirme abas ndan baRka bir Rey deUildi32.
Burton Avrupal meslektaRlar n eleRtirmekten geri durmaz.
Kuran n cemi ile ilgili birbirinden farkl ve ayk r pek ok haber olduUunu
syler ve bunlara aras n telif etmek gerektiUini belirtir yazar.
"MRte bu farkl ifadelerin aras n birleRtirecek ve uzlaRt racak bir arac ya ihtiya vard r. Peygamberin dul eRi ve mer'in k z Hafsa'n n sahifeleri bu rol
oynar. Mlk cem olay olarak baRtan beri karR m za kan Osman' n Kur'an hak30
$7
*?>M4
k nda bulduUumuz farkl haberleri iin bu zm her zaman uygulanabilir deUildir. Modern Avrupal yazarlar, Hafsa'n n sayfalar n n tarihte oynad U rol aR r
bir Rekilde abartt lar. Schwally'in iddia ettiUi gibi onlar Kur'an' n cemi literatrnde yer almaz.33 Bu yazarlar Mslmanlar n rivayetlerinin yzeyinde kal p
derine inemedikleri iin Osman nshas n n, Hafsa nshas ndan ibaret olduUunu
iddia ettiler. Bu tamamen bir yan lg d r."34
Burton, Zeyd b. Sabit'in, hem Peygamberin ktibi hem de baRlang tan beri Kur'an meselelerinde deUiRik halifelerin raportr olduUu iin (ister Peygamberin vefat ndan bir y l sonra Ebu Bekir dneminde ister Peygamberin vefat ndan bir dzine y l sonra Osman dneminde isterse daha ge bir dnem olan
Mervan b. Hakem dneminde olsun) Kur'an' n cemi meselesindeki hadislerin
btn varyasyonlar nda merkezi bir rol oynad U 35dRncesindedir.
Burton, Avrupal araRt rmac lar n Kur'an' n cemi konusundaki hadislerin
eliRkili olduUuyla ilgili iddialar na karR kar ve hadislerin tam bir uyum iinde
olduUunu ifade eder. "Avrupal araRt rmac lar Kuran' n cemi konusundaki hadisleri analiz ettiler ve sonuta sadece biri doUru olarak kabul edilebilir neticesine
vard lar. Bu bir anlamda hatad r. Asl nda bu konudaki rivayetler eliRkili deUildir aksine tam anlam yla Kur'an' cem edenin Peygamber olmad U hususunda
hepsi uzlaR iindedir. Bu nedenle btn hadisler doUru deUildir denemez"36.
Burton, Kur'an'da olan bir ayetin mushafta olmamas n n izah n fakihler
a s ndan Ryle anlat r: "Bir kere Kur'an da snnet gibi F kh n ilk kaynaklar ndan
olunca usul f kh n yerleRik prensiplerinden biri haline geldi. Bylece limler ilk
dnemle ilgili bilgilerin k tl U ndan yard m alarak, ancak Peygamber vahyi cem
etmedi ve kontrol etmedi gerekesiyle Kur'an metnindeki boRluklar n doldurulabileceUi konusunda kendi kendilerini ikna ettiler. BaRka trl Kur'an'da olmas
gereken bir ayetin mushafta bulunmamas n izah edemezlerdi."37
Burton, Peygamberin Kur'an ceminin d R nda tutulduUunu ve Kur'an cemiyle ilgili hadislerin ittifak noktas n n bu olduUunu bildirir.
Bunun gerekelerinden en nemli iki tanesini zikreder:
1. Ku'ran dkman nda zikredilmemiR fakat f k hta zerine ittifak edilmiR
meselelerin Kuran'a referans n n saUlanmas
2. Muhalif birinin, belli konular hakk nda, Kur'an kaynaU n ve var olan
Kuran metnini yani mushaf referans gsterdiUinde, buna mukabil kabul edilmiR
33
E$"& 9
$& I
J V !" /$
T2
&#
<
yerel Kur'an varyasyonuna referans gstererek blgesel grRleri meRrulaRt rmak ihtiyac .38
Burton bir yandan rivayet a s ndan Kuran' kabul edip diUer yandan snneti reddedenlerin dRtU eliRkiye iRaret ederek Runu syler: "Kur'an' n
mevsukiyetinin kabul edilmesini, sahabede zel nshalar n bulunmas na baUl yor
isek mant ksal bak mdan sahabenin btn hadislerini de kabul etmemiz gerekir.
nk ikisi de ayn yntem ve isnatla aktar lm Rt r".39
Burton Kur'an' n isnad meselesinde isabetli soruyu tespit etmekle iRe baRlar ve bugn elimizde olan Kur'an' n Peygamber dneminde toplanan Kur'an
olup olmad U sorusuyla deUil bizim Mushaf olarak bildiUimiz Kur'an' n ilk ne
zaman topland U sorusuyla ilgilenmemiz gerektiUini belirtir. Ayr ca Mushaf
Peygambere indirilen vahyin komple kay t alt na al nm R hali midir?40 diyerek
apayr bir soruyu gndeme getirir.
Burton, Nldeke''yi, Kur'an' n silinmesi konusunda Abdullah'tan gelen bir
rivayeti Muhammed'in kendi eliyle Kur'an'dan pasajlar sildiUi sonucuna ulaRmak
iin istismar etmekle41 sular. Hlbuki mesele tamamen Kuran tefsirinde uydurma-siret yoluyla nesh ve nnsi kelimelerinin tart R lmas baUlam nda bir taraf
glendirme amac na yneliktir.
Mslmanlar n bu husustaki tart Rmalar nda Ru temel faktrn rol oynad U n ifade eder:
1. Peygamberin unuttuUuna veya unutturulduUuna dair ayetlerin yorumu,
Kur'an mushafta tamam yla yer almad .
2. F k h ve mushaf n ieriUi aras ndaki tezat. Kur'an' n snnet taraf ndan
neshini reddeden limler diUer taraftan Kur'an'da ifadesi olmasa da baz hkmlerin Kur'an'da olduUunu iddia ettiler. Bunlara gre Kur'an mushafta tamam yla
sunulmam Rt r. Recim bunun rneUidir. EUer Mushaf Peygamber taraf ndan
haz rlan p ilan edilseydi, hibir Mslami hkm Peygamber hayatta iken
neshedilen bir Rey zerine bina edilemezdi, kesintisiz devam edegelen f kha kaynak olan hibir vahiy de Kur'an'dan silinemezdi. Bu nedenle Peygamber
Kur'an n formlasyonundan sorumlu tutulamaz.
Mslman ve Mslman olamayan btn limler bir metin olarak Kur'an
ve bir kaynak olarak Kur'an' n fark n anlamak zorundalar.
3.Son faktr Kur'an metninin, mushaf n isnad .42
38
$7
*?>M4
43
E$"& 9
$& I
J V !" /$
T2
&#
receptus ne varietur) meydana getirdi. Ebu Bekir metinleri bir araya getirdi, Osman da metinleri dzenli hale getirdi48.
Burton, Kur'an' n cemi ile ilgili rivayetlerin Nldeke ve Schwally iddialar n
aksine mkemmel bir uyum ierisinde olduUunu dRnr. nk en nemli
nokta cem meselesinde Peygamberin d Rar da olmas d r. GrdUmz zere iki
nesih teorisi Kur'an metnine referans gsteriyor ve ondan baz Reylerin silinmesini gerektiriyor.1. Hem hkmn hem de metnin ortadan kalkmas , 2. hkmn
baki kal p metnin ortadan kalkmas . Mushaf ne Muhammed'e vahyedilenin tamam ne de Mslam F kh n n zerine dayand U Kur'an mikdar ndad r. Mkinci nesh
teorisini Kur'an tarihine uygulad U m zda Mslmanlar Peygamber taraf ndan
kontrol edilen dzenlenen ve ilan edilen Kur'an dokmanlar nda bunlar bulayamayacaklard . MRte bu Mslm Hukukunun baz hkmlerin vahiyden ve hala var
olan vahiyden kar lmas n n ve mushafta referans n n olmamas n n nedenidir.
Mslmanlar peygamberlerini Kur'an' n cemi tarihinin d R nda tutma sebebi bu
durumdur. Bu zorunlu ve onlar n biricik sebebiydi.49
Burton'a gre, Nldeke-Schwally neshin modelini tam anlam yla biliyorlard ve bunlar Kur'an' n cemiyle ilgili Mslmanlar n rivayetlerinin kar R k
detaylar nda tart Rm Rlard . Ancak bir metin olarak Kur'an ile kaynak olarak
Kur'an ay r m n yapamad klar iin onlar Kur'an tart Rmalar nda tr nesihten
sadece ikisini kabul ederek tart Rm Rlard r. Dolay s yla onlar n analizi sadece
yaz nsal olarak kalm Rt r.
Burton'a gre zlnmesi gereken nokta Schwally-Nldeke'nin Kur'an' n
cemi ile ilgili hadislerin yzeysel ihtilaflar n n ard ndaki ittifak noktas n grememiR olmalar d r.
"Btn bunlardan sonra piRmanl k duyacaU m z durum Rudur ki. Kur'an bilimleri ile ilgili al Rmalar m za bir genel yaklaR mla yard mc olan bu iki bilim
adam , ikinci tr Kur'an iptalinin (hkm baki metni mensuh) Kur'an metnini
tarihi hakk ndaki Mslman rivayetlerinden esinlendiUi noktas na, yani toplay c n n Muhammed'den baRkas olmad U noktas na ulaRt ramad . Osman' n ceminin alt nda yatan sebep, mezheplerin Kur'an metninden kar lmas d r, metinlere yap lan ilavelerde, belirli tart Rmalarda yerel grRleri desteklemek amac yla
kullan lm Rt r. Bu sebep olmazsa Osman' n cemi bozulur, Ebu Bekr-mer cemi
de bozulur. Bu Kur'an metni tarih boyunca tefsircilerin ve usulclerin sald r lar
karR s nda dayanm R, sahabenin ileri srlen metinlerinin kullan lmas suretiyle
ona say s z sokuRturma teRebbslerine karR , onun metinsel varl U gl bir Rekilde direnmiRtir. Bize kadar ulaRan metin Peygamber taraf ndan dzenlenmiR
ve onaylanm R formudur. Bugn elimizde olan Muhammed'in mushafAdAr."50
48
$7
*?>M4
+ C
Kur'an cemi meselesi ve nesih zellikle de Kur'an' n ceminin nesihle baUlant s konusuna al Rmalar n odaklam R olan John Burton' n asl nda Trkiye'de
pek bilindiUi sylenemez. BildiUimiz kadar yla Rimdiye herhangi bir eseri Trkeye kazand r lm R deUil.
Kur'an' n cemi konusunda ihtilafl gibi grnen hadislerin asl nda
Kur'an' n cemi meselesinde Peygamberi d Rar da tutmalar konusunda ittifak
iinde olduklar n ona has bir yaklaR md r.
Nasslar n tearuzu durumunda baRvurulan yntemlerden olan nesih trlerinden, metni mensuh hkm baki nesih ile Kur'an' n cemi aras nda kurduUu
iliRki, Kur'an'da olmayan hkmlerin Kur'an'a referans gstermek amac yla bu
nesih trnn ortaya kar ld U iddias ona ait. Bunun yan s ra metni mensuh
hkm baki nesih eRidinin snnetin Kur'an' neshetmesine kesinlikle karR kan
grubun recim gibi Peygamberin uygulad U mer'in Kur'an'dan olduUunu iddia
ettiUi ve f k hta var olagelen uygulamalar n Kuran'dan referans gsterilme ihtiyac na baUlar. nk elimizdeki mushafta bu ceza metin olarak yoktur dolay s yla ancak bu nesih teori yoluyla Kur'an'a refere edilebilir. Fakat burada cevaplanmas gereken soru, recm gibi uygulamalar snnet kaynakl gren ve snnetin
Kur'an' neshettiUini kabul edenler niin bu nesih teorisini kabul etmiRlerdir.
Kur'an ve Mushaf ay r m yapan Burton Avrupal meslektaRlar n bu ay r m yapamad klar iin sonular nda hatal olduklar n iddia etmiRtir. Ona gre
Kur'an bir k s m snneti de iine alan geniR anlamdaki vahiy iken Mushaf daha
dar iki kapak aras na giren vahiydir.
Kur'an metninde olmayan fakat Hz. mer taraf ndan Kur'an'dan olduUu
ifade edilen ayetlerin yorumuyla ilgili olarak klasik nesih teorilerinin d R nda
Hintli lim Ahmad Hassan' n yorumlar n zikretmemiz gerekir. Ahmad Hassan
bu eliRkinin zmnde nesih teorisini reddederek, ncelikli olarak nesih kelimesinin ilk kullan m srecinde, her zaman yrrlkten kald rma anlam nda
deUil hatta tahsis gibi anlamlarda kullan ld U n rneklerle izah eder. zellikle
Hz. AiRe ve mer'den gelen "biz onu Allah' n kitab nda okuduk", "vahyolundu"
ifadeleriyle ilgili olarak "Biz bu ifadelerin ya sahabe taraf ndan veya ravilerin
kendileri taraf ndan emrin nemini gstermek iin kullan ld U na ihtimal veriyoruz. DiUer bir ifadeyle onlar bu emirlerin hukuki nemini belirtmek iin bu ifadeleri kulland lar"51Reklinde bir izah getirmektedir.
2
5 %890 5M 5 ?
=)
E$"& 9
$& I
J V !" /$
T2
&#
$7
*?>M4
<
8 N : $ ' $ !$ $ ?
+6
)
0
%
G,
=)
OO
GILJK ILLKH
0& 1 H
!$9$=
K saca doUubilimcilik demek olan oryantalizm, teden beri Mslam dnyas n n gndeminden hi dRmemiRtir. Oryantalizmin ortaya k R , amac , yntemleri vb. pek ok hususlar bir yana, bu iRle uUraRan oryantalistlerin genel olarak doUu medeniyeti, zelde ise Mslam medeniyetinin her alan yla yak ndan ilgilendikleri bilinen bir gerektir. Bu erevede Mslami disiplinler zerine yoUun
mesai harcam Rlard r. teden beri oryantalistler iinde Mslam n hukuk ynyle,
yani f k hla da ilgilenenlerin say s az deUildir. Bu alanla ilgilenen oryantalistlerin kimi, Mslam hukukunun kaynaklar zerinde yoUunlaR rken kimisi furu f k hla, kimisi de f k h usul ile yak ndan ilgilenmiRlerdir. Bununla birlikte oryantalistlerin bu konuda yeterli al Rmalar n n bulunduUu sylenemez. Nitekim Marie
Bernand bu konuda Ryle demiRtir: Dnya genelindeki oryantalistlerin f k h
usulne gsterdikleri byk ilgiye raUmen, bu nemli ilim dal yla ilgili sistematik ve kapsaml bir al Rma yoktur.1
Bu yaz m zda, Marie Bernand ve daha ok f k h usul ile ilgili olan al Rmalar hakk nda bilgi vermek istedik. Ancak, yazar n btn al Rmalar na ulaRmam z, ulaRsak bile k sa srede tamam n deUerlendirmemiz mmkn olmad U ndan, yazar n sadece biyografisini, yapt U al Rmalar n n zet bir listesini ve
nihayet inceleme imkan bulduUumuz f k h usl konular yla ilgili- drt makalesini k saca tan tmaya al RacaU z. KuRkusuz, bir yazar btn ynleriyle tan tabilmek ve hakk nda daha saUl kl kanaatlere ulaRmak iin onun btn eserlerini
gzden geirmek gereklidir. Ne var ki, bunu yapmak daha kapsaml bir al Rma*
Bu yaz n n haz rlanmas nda yard mlar n benden esirgemeyen deUerli meslektaRlar m Dr.
Osman GRBZe, Dr. Mehmet Oirin IKARa ve Dr. Resul ZTRKe teRekkr ederim.
**
Yznc Y l niversitesi Mlahiyat Fakltesi Mslam Hukuku Anabilim Dal . e-mail: alihsanpala@yahoo.com
1
Bernand, Marie, Hanafi usul al-fiqh Through a Manuscript of al-Passas, Journal of the
American Oriental Society, 105 no. 4 (1985), 623.
" &H 5
EOOO
Marie Bernand, M s ra yerleRmiR Suriye as ll Michel Baladi ve Irak kkenli Pauline Issayi iftinin en byk ocuUu olarak 1923 y l nda Kahirede
doUdu. Mlk ve orta Urenimini Kahirede tamamlad . 1942 y l nda bakalorya (Lise Ureniminden sonra yap lan s nav olup, bu s nav baRaranlar n ancak niversiteye girmeye hak kazand U bir sistem) diplomas ald . Felsefeye duyduUu ilgi
onu 1946da Parise gtrd. Sorbonneda felsefe Urenimi grd. 1951de yksek felsefe araRt rmalar diplomas ald . BaRlang ta felsefe Uretmeni olmay
amalayan Marie Bernand 1952de fizik diplomas alarak Paristeki Victor
Duruy Lisesinde Uretmenlik staj yapt . Daha sonra 1954 y l nda Kahireye
dnerek 1956ya kadar, Kahiredeki Hliopolis Frans z-M s r Lisesinde ve
daha nce kendisinin de okuduUu okul olan Sacr Coeur kolejinde Uretmen
olarak al Rt . Ayn y l gen bilim adam Etienne Bernand ile evlendi. ok sevdiUi Sacr Coeur kolejinde y l al Rt ktan sonra tekrar Paris/Sorbonnea
giderek her Reye yeniden baRlamaya karar verdi. Bunun bir neticesi olarak Mslam
felsefesine ilgi duydu ve onunla meRgul olmaya baRlad ve 1957-1960 y llar aras nda Sorbonne niversitesinde Arapa lisans Urenimine devam etti. Marie
Bernand 1963 y l nda Sorbonne niversitesinde, Prof. Robert Brunschvig dan Rmanl U nda haz rlad U Kitb al-Igma dAbul-Husayn al-Basr al-Mutazili
adl bir tezle Mslam AraRt rmalar doktoru oldu. 1964 y l nda Paristeki Centre
National de la Recherche Scientifique (CNRS)/ Bilimsel AraRt rma Ulusal
Merkezinde AraRt rma AtaResi, 1970de de AraRt rma Grevlisi olarak al Rt .
Mslam araRt rmalar konusundaki al Rmalar n srdren Marie Bernand, 1977
y l nda nce Prof. Robert Brunschvig daha sonra da Prof. Roger Arnaldez dan Rmanl U nda haz rlad U Lepistemologie Mutezilite dapres le Mugni XII du
qd Abd al-Pabbar adl teziyle edebiyat ve insanbilimleri alan nda devlet doktoru unvan n ald . Yazar n bu her iki tezi de monografik eserler olarak yay mlanm Rt r. Yazar, 1981 y l nda CNRSnin araRt rma hocal U na, 1984de ise
CNRSnin araRt rma direktrlUne getirildi.
***
Marie Bernand n hayat na iliRkin bilgiler ile al Rmalar n n, tespit edemediUimiz eksik
kalan k s mlar na dair bilgiler, Efim A. Rezvan taraf ndan 1994 y l nda Peterburgskoe
Vostokovedenie adl bltende yay mlanan makaleden temin edilmiRtir. Bu vesileyle, makaleyi
bana gnderme sz vererek nezaket gsteren, Prof. Dr. Efim A. Rezvana, babas n n yurtd R nda olmas dolay s yla makaleyi bizzat gnderme zahmetine katlanan k z Maryama ve
nihayet Rusa yaz lm R olan makaleyi Trkeye evirme ltfunda bulunan niversitemizin
Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili Blm Uretim yesi Prof. Dr. Sleyman KAYIPOVa
ayr ayr teRekkr etmeyi yerine getirilmesi gereken bir vefa borcu olarak kabul ediyorum.
9 & &# I
<
<J . A
"M XD
%
/
*# '
#
Rezvan, s. 646.
P0
. ? .
" &H 5
9 & &# I
<
<J . A
"M XD
<
" &H 5
+ )
"
( / #C#
? #"
Rezvan, s. 649-650.
Dellul-hitb: Hkmdeki bir kayd n (vasf n) bulunmamas ndan dolay , mantkun bihin
(hkm lafzen a klanan) hkmnn meskt anh da (hkm lafzen a klanmam R) bulunmamas d r. DiUer bir ifadeyle, hakk nda bir Rey sylenmemiR meselenin hkmnn, baz
kay tlar veya vas flardan dolay , hkm a klanan meselenin z tt biiminde anlaR lmas d r.
(Bk. ZerkeR, Bedruddn Muhammed b. Bahd r, el-Bahrul-Muht, Thrc. ve Mr: mer
Sleyman el-ARkar-Muhammed Sleyman el-ARkar- Abdussettr Eb Gudde, VezretulEvkf veR-Ounil-Mslmiyye, Kuveyt, 2. bs., 1992, IV/13.; Atar, Fahrettin, F k h Usl,
MMF Vakf Yay., 2. bs., Mstanbul, 1992, s. 229-236).
4
9 & &# I
<
<J . A
"M XD
Mslam dnyas nda f k h usul ilminin yenilenmesi tart Rmalar zerine kapsaml bir alRma taraf m zdan yap lmaktad r.
6
Makalanenin konusunun ictihatta hata-isabet meselesi olduUunu tahmin ediyoruz.
7
Bernand, Hanafi Usl.., s. 625.
8
Bernand, Hanafi Usl.., s. 625; KrR: Casss, Ebu Bekr, Ahmed b. Ali, el-Fusl fil-Usl,
Thk: Uceyl Csim en-NeRem, Vezretul-Evkf veR-Ounil-Mslmiyye, Kuveyt, 2. bs., 1994,
IV/127.
9
Casss, IV/127.
10
Koca, Ferhat, Uslul-F kh (el-Fusl fil-Usl) Ebu Bekr, Ahmed b. Ali el-Casss,
Marife, Y l: 2, Say : 3, 2003, s. 339.
" &H 5
Ebul-Yusr el-Pezdevnin usul grRlerine yap lan baz at f rnekleri iin bk. A. Buhr,
Ke+ful-Esrr, Thk: Muhammed el-Mutas mbillah, Drul-Kitbil-Arab, Beyrut, 2. bs., 1994,
I/183.; ZerkeR, el-Bahrul-Muht, IV/80.
12
Bernand, Nouvelles remarques sur ligma chez le qadi Abd al-`abbar, Arabica, 19 (1972), p.
78.; Bu makalede yazar, konu ile ilgili ulaRt U yeni tespitleri zikretmektedir. BeR sayfal k olan
bu makalenin sonuna yazar, Ebul-Hseyn el-Basrnin el-Mutemed adl kitab n n Frans zca
evirisindeki baz hatalar n tashihine iliRkin bir yanl R-doUru cetveli eklemiRtir. Sz konusu
hatalar , el-Mutemedin Muhammed Hamidullah taraf ndan yap lan tahkikli neRrini grdkten sonra tespit etmiR ve dzeltmeleri bu erevede yapm Rt r.
13
Bu konuda yap lm R bir al Rma iin bk. Hansu, Hseyin, Mutezilenin Hadis Anlay + (Yaymlanmam R doktora tezi), Ankara n. Sos. Bil. Ens., Ankara, 2002, s. 96-157.
9 & &# I
<
<J . A
"M XD
ekmiRtir. Bernand bunu Ryle ifade ediyor: Ayn gereUin farkl biimlerde
ifade ediliRi, bu hadise (mmetim) tevatr deUeri kazand r yor. Burada Gazalnin manevi tevatr dRncesini de ilave etmek gerekiyor.14
10. Hanafi usul al-fiqh Through a Manuscript of al-`assas. F k h usul
konusunda Oafinin Rislesinden sonra bugn iin bize ulaRm R olan en eski
eser Hanef hukukular ndan Eb Bekr el-Casss n el-Fusl fil-Usl adl kitab d r. MRte yazar bu makalesinde, o zaman henz bas lmam R olan bu kitab temel alarak Hanef Mezhebinin f k h usul perspektifini ele almaktad r.15
Casss n f k h usul ile ilgili bu eserinin bir anlamda tan t m da16 olan bu makalede yazar, Casss n hukuk teorisini temellendirmede akl araRt rma ve delillerin nemine (hucecul-ukl)17 vurgu yapmas na dikkat ekmekte ve bu yaklaR m n Casss taraf ndan tespit edilmiR olduUunu, bilahare de Mutezile usul ncleri taraf ndan bir metodoloji olarak geliRtirildiUini sylemektedir.18 Yazar,
Casss n sz konusu eserini ierik s ras na gre tan tmakta ve zaman zaman
onun ilgili konularda ne kan grRlerinden bahsetmektedir. Sz gelimi tahsis, k yas, dellul-hitab, beyan, istihsan vb. konular bunlardan baz lar d r. Bu
konulara temas ederken zaman zaman Basr, Cveyn, Amid gibi usulclerin
grRleriyle mukayeseler de yapmaktad r. Nihayet yazar, Casss n bu kitab n n
akl n sistematik konumland r lmas bak m ndan yeni bir aRama olduUunu syleyerek makalesini bitirmektedir.
11. Les usul al-fiqh de lpoque classique: Status Quastionis. Klasik
aUda f k h usul ilmini deUerlendirdiUi bu makalesinde yazar, yaz s n n baR nda, Mslam hukukunu gncelleRtirmenin ancak, klasik dnemin iyi analiz edilmesiyle mmkn olabileceUini syler.19 Bu baUlamda klasik dnemin f k h usul
konusunda yap lan en nemli al Rmas olarak yukar da bahsi geen Casss n
eserine at fta bulunur. Bu eseri nitelendirirken, onun, Mslam n ilk dnemlerinde
ortaya konan eRitli disiplinlerin temel verilerinin geliRiminin kendisinde somutlaRt U disiplinler st bir al Rma olduUunu ifade etmektedir.20 Ayr ca bu eserin
Uceyl Csim en-NeRem taraf ndan yap lan tahkikinden bahsederek burada da
kitab n ieriUini k saca tan t r.
14
" &H 5
Marie Bernand, f k h usul ilminin zgn olmas kadar, onun ayn zamanda, hem kaynaU n asl hem de delillendirilmesi olarak f kh n teorik a dan
temellendirilmesini de teRkil ettiUini sylemektedir.21 Bu al Rmada yazar, Eb
Yal (. 458/1066), Cveyn (. 478/1085), Bc (. 474/1081), Mbn Berhn (.
518/1124), Rz (. 606/1209), Orz (. 476/1083), O usul bilgini Seyyid
Murtaz (. 355/965), Mutezil Ebul-Hseyn el-Basr (. 436/1044) gibi usul
alimlerinin eserlerini zikreder ve zaman zaman karR laRt rmalar yapar. DiUer
yandan Malik usulc Ebul-Veld el-Bcnin f k h usuln BaUdat eRarilerine,
Hanbel usulclerinin de Mutezile bilginlerine borlu olduklar n syler. Yazar
bunu destekleyici bir gereke olarak, Eb Yaln n Hanef bir ailede doUmuR
olmas n gsterir.22 Ona gre Hanefiler Mutezil grRleri paylaRmaktad rlar.
Casss buna rnek verir.23 Yani onun Mutezil fikirleri benimsediUini kastetmektedir. Ne var ki, Casss zerine doktora al Rmas yapm R olan Mevlt Gngr Casss n mutezil olduUu dRncesine karR kmaktad r. Gngr Casss n
sadece iki konuda Mutezilenin grRleriyle paralellik arz eden kanaate sahip
olduUunu ifade etmektedir. Bunlardan biri, sihrin gerekliUinin olmad U , diUeri
ise ryetullah meselesidir.24 Dolay s yla buradan hareketle Casss iin
Mutezildir demek isabetli deUildir. Gngr bu nispetin, Mbnul-Murtezn n
Tabaktul-Mutezile adl kitapta Casss da zikretmesinden kaynakland U n
belirtmektedir.25 Gngrn verdiUi bilgiye gre sz konusu eserde Mmam Oafi,
Mmam Muhammed, Mmam Zfer gibi alimler de Mutezile fakihleri aras nda
zikredilmiRtir.26 Biz de Marie Bernand n bu kanaatinin isabetli olmad U n dRnyoruz. Zira, Casss n isminin Mutezile tabakat nda gemesi onun Mutezil
olduUuna delalet etmez.27 Dolay s yla bu bir genellemedir ve genellemelerden
ka nmak gerekir.
Marie Bernand usul literatrne iliRkin yapt U deUerlendirmelerden sonra, yenilenme ve yeniden doUuR aRamas n gemek iin, aUdaR Mslman ayd nlar Ali Abdurrz k, son zamanlarda Muhammed Said ARmv, Pakistanda
Kemal Frk, Fazlurrahmn ve baRkalar n n izdiUi yolu takip etmenin ka n lmaz olduUunu sylemektedir. Ona gre ancak bu Rartla, Mslam f k h-hukuk
mecmuas n n (literatrnn) gncelleRtirilmesi ve zihinleri, Mslam dRncesinin
haz rlad U dnemin metinlerinin daha doUru ve daha net olarak tan nmas
mmkn olacakt r. Kanaatimizce yazar n bu yaklaR m , gnmz Mslam dRn21
9 & &# I
<
<J . A
"M XD
cesi aray Rlar a s ndan modernist bir sylemi deyimlemektedir. Ne var ki, Ali
Abdurrz k ile Fazlurrahman n yaklaR mlar n n her konuda ayn kefeye konulmas kanaatimizce isabetli gzkmemektedir.
12. Al-bayan selon les usuliyyin. F k h usulnn en nemli konular ndan
biri olan beyn konusunu usul bilginlerinin grRleri R U nda incelediUi bu makalesine yazar, beyan n kavramsal alan ndan bahsederek baRlar. Gerek Efim
Rezvan n verdiUi bilgiden ve gerekse makalenin en sonunda yazar n eRi
Etienne Bernand taraf ndan dRlen dipnot bilgisinden28 anlaR l yor ki bu makale yazar n lmnden sonra yay mlanm Rt r. Nitekim Rezvan, yazar ldU
s rada makalenin masas n n zerinde msvedde halde kald U n ve hem bu makalenin hem de tahkik ettiUi Pezdevnin Kitbu Marifetil-hucecinin yay mlanacaU ndan bahsetmektedir.29 Bu makale ile ilgili olarak Rezvan Ryle diyor:
Marie lmeseydi bu makaledeki grRlerini bizimle paylaRacakt . Bu makale
Marienin yazmay planlad U Usl- F k h kitab projesinin bir paras yd .
Ama ne yaz k ki bu art k asla tamamlanamayacak.30
Marie Bernand n bu makalede zetle zerinde durduUu husus, beyan n
tan m konusundaki belirsizlikler, Ofinin yapt U beyan tan m ve k s mlar ,
Casss n bu tan m eleRtirmesi ve Casss n kendi eserinde zikrettiUi beyan vas talar , Cveynnin beyana iliRkin taksimat gibi hususlard r. Bununla birlikte
yazar, genel olarak usulclerin, zelde ise konuyu sistematik olarak ele alan
Hanefilerin beyan eRitlerinden bahsetmemiRtir. Bu ynyle yaz bayan konusunda yeterli bilgi iermemektedir.31
28
<
" &H 5
>
Oryantalizm ve oryantalistler hakk nda Mslam dnyas nda bugne kadar
pek ok kitaplar, makaleler yaz ld , tebliUler sunuldu. Bu al Rmalarda zaman
zaman oryantalistler yerildi, zaman zaman da vld. Bazen de orta yol izlenerek objektif olunmaya al R ld . Btn bu deUerlendirmelerde hakl ynler bulunabileceUi gibi hatal ynler de bulunabilir. Ancak Runu ifade etmek gerekir ki,
doUru olan, meselelere objektif bakmak ve bu erevede her hak sahibine hakk n teslim etmektir. Bilimsel objektiflik de zaten bunu gerektirir. nk bir
bilim adam n n, bilimsel incelemelerinde elde ettiUi bulgular onu, arzu etmediUi, sevmediUi neticelere gtrebilir. Bu durumda gereUi olduUu gibi sylemesi
gerekir. Mslman olmad U halde Mslami ilimlerle her ne amala olursa olsunuUraRan oryantalistler ierisinde de gereUi btn plakl U yla syleyenler olabildiUi gibi, eRitli saiklerle saklayanlar, hatta al Rmalar n Mslama ve onun tesis
ettiUi medeniyete sald rma arac olarak kullananlar da vard r.
Bu yaz m zda tan tmaya al Rt U m z bayan oryantalist Marie Bernand n
iyi yetiRmiR bir araRt rmac olduUunu syleyebiliriz. Onun, inceleme imkan bulduUumuz drt makalesinden edindiUimiz izlenime gre, zgn say labilecek bir
tespit yapmam Rt r. Yapt klar ise daha ok durum tespitinden ibaret gibi gzkyor. Ancak onun tespitlerinde ne kan Rey, Mslam medeniyetinin bir rn
olan f k h usul ilminin zgnlUne dikkat ekmesi ve ilgili literatr bat dnyas na tan tmas d r. Tespit edebildiUimiz kadar yla Marie Bernand bu al Rmalar nda, as l kaynaklara inmeye al Rm R, bilgileri kaynaklara irca etmede dikkat
gstermiRtir. Son olarak bizim tespitimize gre Bernand , Mslam hukuku hakk nda modernist bir sylem ngrmekle birlikte sald rgan bir tutum tak nmayan
oryantalistlerden sayabiliriz.
* * *
<
& ) (
(
(
&&
&#
++ $ (" $ "
&
#&
&#
&
$& $% '
$% "
%
#$(
& #
$& $% "
&( $% "
: $+ &
"$
$
& " %
("
&"
$& $&
# $% " " $ (
& (
.$
$( $ +$
"
"
( &$
%$
'
$%
" $ (
($&# $&
&
$&
&
+$
.$
&# &%
( $& $% '
&
&#
" & ) # . $+
$ "
$# & +$
&
% (
$ # . $+ & ) (
$% '
+$
9 -
. ($&
?$ $&
(" -
%$ " : $+ & P+
$& $% " "
) &#
$& "
%$
&
P+
!"
$% " '
$(
& : $+ & #
$% "
$ "
$&
)" + " 8
("$$ ($& -
&# )
"
$& $% "
((. 2
(" !" (
$% " '
&# &
(( + #
"
'
/ . A
$ "
%$
& $% 9 -
& %$ " 8
# &
$% "
.
5 )
&
( $& - )
"(
& $(
$& &
&#
&# # . $+
#
&
& $%
'
(" &
( &$
<
% & ?/:
9 -
&
! .N N 9
&
<<
<
% & ?/:
bir tercmeyle ifade edilmek istenirse bir kutsal hukukta zannilik Reklinde
evirebileceUimiz bu baRl k bir taraftan Mslam Hukuku sahas ndaki oryantalist
al Rmalarda bir dnem hakim olan deUerlendirmelere ynelik ciddi bir eleRtiri,
diUer taraftan da bu sahadaki yeni eUilimlere iRaret etmektedir. Geleneksel
f kha ynelik bat l al Rmalar uzun sre etkilemiR olan Hurgronjenin Mslam
F kh n bir hukuk sistemi olarak incelemenin imkans zl U na ynelik ifadeleri
Goldziher ve ard ndan Schacht taraf ndan yumuRat larak Mslam F kh n n en
az ndan bir blmnn her ne kadar kutsal s fat yla birlikte rasyonelliUe imkan
tan mayan bir nitelikle de olsa bir hukuk sistemi olarak ele al nabileceUi grR
oryantalist bak R a s nda nemli bir dnRm geirmiR ve sosyal bilimlerdeki
geliRime paralel olarak bu sahada da genel yarg lara ynelik eleRtiriler son dnemde giderek artm Rt r. Kitab n baRl U nda yer alan ikinci kavram n, yani kutsal hukuk terimi, Mslam F kh n bu kategori iinde deUerlendiren ve Kadijustiz kavram yla da Mslam F kh hakk nda menfi bir anlay R n yerleRmesinde
nemli bir rol oynayan Max Webere kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Kutsall U n anlam itibariyle esasen rasyonelliUe tezat teRkil etmesi Mslam F kh n n
Hurgroungeye gre hemen hibir Rekilde bir Hukuk Sistemi olarak ele al namayacaU ve tabiat gereUi deUiRime kapal olup ancak ideal bir yap y dile getirebileceUi ve uygulamadan uzak olduUu sonucuna gtrrken Goldziher ve
Schacht ile kutsall U n Mslam F kh iin sonradan kazan lm R bir vas f olmas
nedeniyle sistemin arka plan nda bulunan bir rasyonellik, mevcut F k h malzemesinden bir hukuk sisteminin yeniden kurgulanabilmesini mmkn k labilmektedir. KuruluR dnemi sonras f kh n sosyal hayatla olan etkileRimi an lan
iki yazara gre tamamen reddedilmese bile gz ard edilebilir bulunur. Mslam
F kh na ynelik bu deUerlendirmelere karR bir ynyle reaksiyon olarak grlebilecek karR tezler ilk etapta iki nemli M s rl hukuku, Senhr ve Chehata,
taraf ndan dile getirilir. Chehataya gre Mslam F kh kutsal hukuk Ryle dursun belli sahalar d R nda byk oranda laik bir hukuk sistemidir, hatta Roma
Hukuku ne kadar laikse Mslam Hukuku da o denli laiktir!.
Johansen kutsal hukuk kategorisini modife ederek kullanmakta ve Mslam
F kh n n sosyal hayatla olan etkileRimini kuruluR dnemi sonras nda da inceleyerek bu kavram n Mslam F kh n anlamaya ynelik olumsuz sonular n ortadan
kald rmaya al Rmaktad r. Buna gre Mslam F kh n doUru anlamaya ynelik bir
aba bu iki terimi birbirini d Rlayan deUil aksine birbirini tamamlayan iki terim
gibi kullan labilmelidir.
Rasyonellik, dolay s yla sistem dRncesine tezat teRkil eden kutsall U n
kaynaU olan din ve hukuk Hougronje ve Webere gre birbirini d Rlayan iki
kategoridir. Johansennin yaz lar nda bu iki kavram n birbiriyle olan iliRkisi
s ka konu edilir ve dinin hukukla ayr ld U yerler zellikle n plana kar lmaya
al R l r. Esasen Schacht bu ayr ma dikkat eker, ancak yine Johansene gre
Schacht bu konuda yeteri kadar dikkatli deUildir ve bu ayr m n sistem iindeki
9 -
&
! .N N 9
&
<
yerini ve boyutlar n yeterince takdir edememiRtir. Bu baUlamda Johansen taraf ndan s kl kla ele al nan konulardan biri de din-devlet-hukuk iliRkileridir.
DiUer taraftan Johansen Mslam Hukukunu Chehata gibi modern hukuk
anlay R na eRdeUer salt bir hukuk sistemi olarak deUerlendirileceUi dRncesine
de karR karak byle bir kabuln birincisinin aksi istikamette Mslam F kh n n
tabiat na uygun dRmeyecek bir anlay Ra gtreceUine dikkat eker. Bu meyanda modern dnem kanunlaRt rma abalar n n ve Arap dnyas nda buna paralel
yrtlen akademik al Rmalar n Avrupa hukuk anlay R n n tesiri alt nda geliRtiUini ve Mslam Hukukunun geleneksel yap s yla uyuRmazl klar ierdiUinin alt n n
izer.
Contingency terimini her ne kadar hukukla ilgili olarak ilk etapta
zannilik/deUiRkenlik/ihtimaliyet anlam n ifade ve buna baUl olarak deUiRime
a k olmay ima etse de kelimenin ihtimal ve zorunlu olmama anlam n dolay s yla varl k delili baUlam nda mmkn kavram n karR lad U na ve bu Rekilde
teoloji/kelam ilmiyle ortak bir buluRma noktas na da iRaret eder. Mmkan delilini
Allah n varl U ve vacibul-vcud olduUunu ispat iin kullanan ve esasen rasyonel dRnce temelinde kutsal ispat iin sistemleRtirilen kelam, kaynaU kutsal
metinler olan hukukun, znde zanni olan beReri anlama abas ve sosyal hayata tatbiki sonucu ka n lmaz olarak ortaya kan zannilik/deUiRkenlikle
contingency kavram nda buluRur.
%
1# #
%
+ 7
G%
$ 7 ! "H
<
% & ?/:
9 -
&
! .N N 9
&
<=
<
% & ?/:
derecede bir kaynakt r. Bir yzy l sonra usulul-f kh literatr icma Kuran ve
Snnete eRdeUer veya daha gl bir mevkiye ykseltecektir.
DiUer taraftan, gayr- mslimlerle giriRilen tart Rmalar onuncu yzy lda
giderek nemini yitirmeye baRlam Rt r ve bu, kutsal metin ve Peygamber snnetinin kelamdaki otoritesini geniRletir. Bu, zellikle ahlaki ve hukuki normlar n
temelleri zerindeki tart Rmalarla ilgili olarak doUrudur. Kelamc lar bu sahada
isabetle yorumlanm R Kurann n otoritesini daima kabul ederler. Baz nde
gelen kelamc lar peygamberin tasarruflar yla ilgili hadisleri dini veya hukuki bir
hkm tesis esmek iin yeterli grmez iken diUer baz lar Snneti deUiRik kanallardan ok say da ravi taraf ndan nakledilmiR olmas durumunda, bunun konuyla ilgili mmetin icma anlam na geleceUine nazaran kabul ederler. Oafii ve sonras diUer f k h ulemas haber-i vahidin amel konularda baUlay c olduUunu
kabul etseler de onuncu yy. n sonuna kadar kelamc lar n oUu bunu reddeder.
Kelamc lar mmetin icma n n normlar n tesisinde kesin bir otoriteye sahip olduUunu vurgulay p dolay s yla hadislere ikinci derecede rol verirken, Oafii bu
anlay Ra reaksiyon olarak icma olduka s n rlay c bir tarzda tarif ederek ona
ikincil derecede bir otorite tan r ve bu Rekilde Peygamber snnetine en gl
otoriteyi atfeder. DiUer taraftan kelamc lar fukahan n kulland U k yas en gl
ak l yrtme formu olarak kabul etmeye de henz haz r deUildir. Dolay s yla
hkmlerin kaynaU hususunda dokuzuncu y.y. kelamc lar fukaha ile aralar ndaki mesafeyi muhafaza ederler. Onuncu yy.dan itibaren usulul-f kh icmaa en
gl otoriteyi atfederken bir taraftan da kelamc lar icma oluRturan s n f n
d R nda tutarak kelam ve f k h aras ndaki fakl l U n alt n izer.
DiUer taraftan onuncu yy.dan itibaren Mutezile kelamc lar dahi haber-i
vahidin hkmlere kaynakl k edeceUini kabule haz rd r. Onuncu yzy l hkmlerin kaynaklar konusunda kelam ve f k h aras nda bir yak nlaRmay getirse de
ak l yrtme formlar konusundaki anlaRmazl k devam eder. Kaynaklardan
genel ve zel hkmler karma grevi fukahan n vazifesi olarak kal r ve onlar
da bu sahadaki hakimiyetlerini kelamc lar ahlaki ve hukuki normlar n en gl
kaynaU olan icmadan d Rlayarak vurgularlar.
F k h, mevzuu, bak R a s ve kulland U metotlar ynyle kelamdan ayr lmakla birlikte koymuR olduUu normlar n dinen baUlay c l U n savunur. Ancak
hukukular a k bir Rekilde iki farkl normu birbirinden ay r rlar: Bireyin d Ra
vurulan eylem ve beyanlar na dair yarg sal hkmler ve yaln zca kiRinin i alemine ynelik ahlaki hkmler. Kelam ise muhtemel tm veheleriyle insan
fiillerinin rasyonel olarak yeniden inRas abalar ndan ibarettir. Bu ynyle zahir
ve bat n ve dolay s yla kelam ve f k h aras nda belirli bir ortak alan n varl U ngrlebilir. F kh n nemli bir blmn oluRturan ibadetler ve yine irtidat veya
ihtidan n hukuki ynleri, iman konusuna deUinilmeden nas l ele al nabilir? Beklenenin aksine f k h iman konusunu hukuki bir eylem olarak ele almaz. F k h,
ibadetlerini yerine getirmeyenleri veya onlar n farziyetini kabul etmeyenleri
lm veya diUer cezalarla cezaland r r ancak onlar n imanlar n sorgulamaz.
9 -
&
! .N N 9
&
<
% & ?/:
Tanr n n araRt r lamaz iradesine dayan r. Onda beRer taraf ndan alg lanmas
mmkn tm devler ele al n r...
Hurgronjenin manevi talebesi G.-H. Bousquet onun Uretisinden
Encyclopedia of Islam n ikinci bask s nda yay nlanan ibadat maddesinde Ru
sonular kar r:
Ibadat klt olarak tercme edersek bir tr teorik hata yapm R oluruz
(Tor Andre). Zira daha nce isabetli bir Rekilde ifade edildiUi gibi, a ka ifade
etmek gerekirse, Mslam hukukun d R nda (Snouck Hurgronje) bir klt tan maz;
ancak buna ahlak da eklemeliyiz. F k h, esas nda, beRere yklenmiR bir deontolojidir (tm devler mecmuas n n, zorunlu, yasaklanm R, tavsiye edilmiR vs. ifadesi). Dolay s yla, bizim klt ad n verdiUimiz Rey Allah taraf ndan vazedilmiR ve
uzmanlar taraf ndan f k h eserlerinde en ince detaylar yla formle edilmiR devlerin bir blmdr. Halbuki diUer dinlerde kltn objesi mmini tanr sal olana
yaklaRt rmak ve onunla iliRki kurdurmakt r; sadece, veya esas itibariyle tanr
iradesini uygulamak deUildir.
Buna gre F k h bir deontoloji, Golziherin kavram Almancaya tercmesiyle bir Pflichtenlehre, bir devler Uretisi, dini devler sistemidir. F kh n
hukuki veya ahlaki bir analizi mmkn deUildir, nk btn farkl boyutlar
onda bir kurallar manzumesi Reklinde mezcedilmiRtir. Bu sebeple f k h birbirinden ayr Rt r lmam R tek tek kurallar n oluRturduUu rasyonel analize geit vermeyen bir grnm arz eder. Hukuki hkmler diUerlerinden ayr lamamakta ve bu
hkmlerin kar lmas ve uygulamas nda kullan lan bir metodoloji grlmemektedir. Bu temel dRncelerden hareketle Hurgronje a k bir Rekilde Avrupal hukukular n farkl f k h sistemlerinin tarihi ve sistematik baUlam n incelemeye ehil olmad klar sonucuna var r ve f kh Mslam Hukuku Reklinde adland rmay reddeder. Mant ksal olarak bu deontoloji Mslami AraRt rmalar veya
antropolojinin ihtisas sahas na girer ve karR laRt rmal hukuk bilimiyle hibir
ortak yan yoktur.
DeUiRik f k h okullar ars ndaki grR ayr l klar n n, Goldzieherin konuyla
ilgili daha dikkatli yarg s na raUmen, s k c detaylar olup temel prensiplerle ilgili
olmad U ve yine fukahan n geliRtirdiUi normlar n sosyal hayattan kopuk olduUu
dRncesi bu sayede bat bilim dnyas nda ortak kanaat halini alm Rt r. Ancak
yak n bir dnemde ve yeni tarih araRt rmalar n n etkisi alt nda farkl bir yorum
gittike glenmeye baRlam Rt r. DiUer taraftan Hurgronjenin f kh takdimi bu
konuda tek de deUildir. Her ne kadar Hurgronjenin deontoloji kavram n kabul
etse de Golziher f kh bir hukuk teorisi, bir dini hukuk ve bir hukuk bilimi
olarak adland r r. Ancak o da bu sahaya farkl bir metodolojik yaklaR m getirmez. Byle bir yaklaR m Max Weber taraf ndan sosyoloji sahas nda geliRtirilmiR
ve f kh n hukuki ve ahlaki kurallar n konu edinen bat l araRt rmalarda uzun
sren etkilere sahip olmuRtur.
9 -
&
! .N N 9
&
Johansene gre sosyolojik ve hukuku bak R a s yla Hurgronjenin yaklaR m , f kh hukuk sisteminin diUer Rekilleriyle mukayese etmeyi ve onu sosyal ve
kltrel tarihin evrimci modellerinde bir yere koymay imkans z k lmas dolay s yla olumsuz bir yne sahiptir. Oysa Avrupa kurumlar n n sosyolojisi ve bunlar n geliRim srecini evrensel tarih baUlam nda bir yere oturtma isteUi farkl medeniyetlerdeki iRlevsel ve sembolik a dan denk yap lara at flar ve mukayeseleri
ka n lmaz k lmaktad r. KarmaR k objelerle mukayese modeli oluRturan Weber
sosyolojisi, dRnce ve deUer alanlar ndaki rasyonelleRmesinin deUiRik medeniyetler ve evrensel nemi haiz kltrlerin iRlevsel a dan denk sosyal sistemlerindeki uygulamalar nda ald U Rekilleri birbiriyle mukayese eder. Bu yzden
Weberin Mslam bu mukayese modeline entegre etmemesi imkans zd r. Bu
pragmatik amala Weber, her ne kadar Hurgronjeden etkilenmiR olsa da f kh
deontoloji olarak niteleme hususunda ondan ayr l r.
Weber f kh Yahudi, Hindu ve OrtaaU Kanonik Hukuku, genel olarak
din adamlar taraf ndan kontrol ve tatbik edilen tm hukuk normlar iin kulland U kutsal hukuk kategorisi alt nda inceler. Johansene gre Weberin teorisi l bir iRlev yerine getirir grnmektedir: Farkl medeniyetlerdeki davran R
normlar n modern Avrupada hukukun rasyonelleRmesinin evrim sreci ve
tarihini a klamaya ynelik bir teori iin mukayese noktalar haline getirir. Bu
ayn zamanda kutsal hukuka sahip medeniyetlerin neden modernleRme srecine
giremediUini problemini a klamaya yard mc olur. Webere gre byle bir hukuk hukuk dzeni ve ekonominin rasyonelleRmesi nndeki en byk engellerden biridir. Bylece kutsal hukuk, modern ve modern ncesi toplum aras ndaki
s n r gsterir. Muhtemelen bu, an lan kategorinin Weberin teorisindeki en
baRl ca iRlevidir.
Weber kutsal hukuk kategorisini deUiRik a lardan tart R r. Bunlardan en
nemlisi, kutsal hukukun kaynak ve ieriUi, sosyal hayatla olan iliRkisi, yap s ,
biim ve ieriUini rasyonelleRtirme kabiliyetini belirleyen rasyonellik formlar d r.
Bir kutsal hukukun Webere gre ana kaynaU vahiydir ve bu kutsal hukukun
normlar bir tr hukuki vahiyle tesis edilir. Vahyin an lan formlar n n kesintisiz
bir ravi zinciriyle aktar lmas merkezi nemi haizdir. Weberin Kuran ve Snnetin yorumunu belirleyen icma Mslam Hukukunun en gl kaynaU olarak tasvir
etmesi Hurgronjenin a k tesirini gsterir. Weber bu iki esas icman n tarihi
kaynaklar olarak tan mlar. Kutsal Mslam Hukukunun uygulama alanlar n evlilik, boRanma, miras, hayri vak flar ve ibadetlerle s n rlarken de Hurgronjeyi
takip eder. Bu saha d R nda f k h, ona gre, pratik problemlere zm retmekle ilgilenmez; ansiklopedik meselecilik, entelektel detaylar ve hukuk d R prensipler R U nda sistemleRtirme faaliyetiyle uUraR r. Yine ona gre Kadi-justiz
arac l U yla uygulanan kutsal hukuk bireyin sbjektif haklar n korumaz.
Webere gre, vahyin hukuka kaynakl k ettiUi ve hukuk normlar n n teRrii
vahiyle tesis edildiUi her durumda hukuk sre itibariyle irrasyoneldir, nk
hkmlerin kaynaklar rasyonel olarak kontrol edilemez ve dolay s yla hukukun
% & ?/:
oluRturulma sreci irrasyonel bir yol izler. Yine hukuk taraf ndan kabul edilen
deliller (yemin, ordeal vs.) irrasyonel bir karakter ald U her durum iin ayn
kategori geerlidir. Tm kutsal hukuk sistemleri ayn zamanda maddi a dan
irrasyoneldir; zira davalar genel normlar n yerini alan ahlaki, siyasi, duygusal
veya faydac mlahazalarla karara baUlan r. Weber bu ayr ma ilave olarak maddi rasyonellik ile formel rasyonellik aras nda bir karR tl k iliRkisi kurar. Maddi
rasyonellik kutsal hukukta byk oranda etkindir: ahlaki prensipler, siyasetin
gerekleri veya zarurete dayal pragmatik kurallar bu hukuk sisteminde normlar
veya genel prensipler Reklinde geliRtirilip formel rasyonellik niteliUi haiz olduUu
dRnlen bir hukukta soyut prensiplerin mant ksal genellemelerinin sahip
olduUu yeri al r. Nihayet kutsal hukuk sistemleri de bir tr formel rasyonellik
geliRtirebilirler. Bu sistemler s kl kla Rekli bir yarg lama hukuku geliRtirir. Bu
anlam ve iRlevini gz ard etme pahas na eylemin d R formlar na neredeyse
majik bir sayg gsteren hukuksal Rekilciliktir. Modern Avrupa hukukunun niteliUi olan formel rasyonellik ise bundan farkl d r. Bu tr ikinci derecede bir formel rasyonellik, Webere gre, mant ksal tutarl l k arz eden bir hukuk sistemi
kurmaya muktedir deUildir. Bu yzden kutsal hukuklar, hukukun deUiRik alanlar veya hukuk, ahlak ve ritel aras nda formel ayr mlar geliRtirmezler (rneUin
maddi, usul, ceza, sivil, kamu, zel gibi). RasyonelliUin her iki formu, yani formel ve maddi rasyonellik genellemeler ve sistemleRtirme yoluyla hukuki malzemenin rasyonelleRmesini meydana getirebilir. Genellemenin anlam somut hukuki olaylar n karara baUlanmas nda etkin olan nedenlerin bir veya birden ok
prensip yani hukuki kurala indirgenmesidir. SistemleRtirme ise analitik olarak
elde edilmiR hukuki kurallar n mant ksal bak mdan a k, birbiriyle tutarl ve en
az ndan teoride boRluk b rakmayan bir Rekilde entegre edilmesidir. Buna gre
sistemleRtirme meseleci hukukun sunduUu sonular bir hukuk sistemi haline
getiren dRnce formudur.
Weberin geliRtirdiUi bu kategorilerle yapt U mukayeselere yn veren amil
onun srekli olarak deUiRik veheleriyle modern Avrupa rasyonalizminin benzersiz karakterini ne karma abas olmuRtur. Johansene gre, Weberin geliRtirip kulland U kutsal hukuk kategorisi Mslman hukukunda vahiy, ahlak ve
hukuk aras ndaki iliRkiyi tan mlamaya yard m etmez. Zira bu kategori Weberin
teorisinde bu tr bir incelemeye matuf olarak geliRtirilmemiRtir.
Bu kategoriyi Mslam tarihi ve Mslam hukuku sistemlerini incelemede tatbik
edilecek bir ara olarak kullanan ve bu Rekilde kavrama yeni bir anlam veren
yirminci yy. n nde gelen Mslam Hukuk otoritesi Joseph Schacht olmuRtur.
Schacht, Weberin model ve kategorilerini inceleyerek bunlar n Mslam hukukunu incelemede etkin bir Rekilde kullan labileceUini savunur. Johansene gre,
Schacht n yaklaR m 1935 Almanyas nda hem politik hem de ilmi a dan nemli ve cesurca bir ad md r. Schacht kutsal hukuk kategorisini f kh tahlil etmede
bir baRlang noktas olarak kabul eder. Bundan yaklaR k otuz y l sonra
Oxfordda yay mlad U Mslam Hukukuna GiriR adl eserinin birinci blmnn
9 -
&
! .N N 9
&
<
cmleleri Ru Rekildedir: Mslam n kutsal hukuku her Reyi kuRatan bir dini devler
mecmuas , Allah n her Mslman bireyin hayat n tm veheleriyle dzenleyen
emirlerinin btndr. GrldU gibi Schacht f kh tasvir ederken dini devler sistemi veya Almanca ifadesiyle Pflichtenlehre kavram n kullan r ancak
Hurgronjenin aksine bunu yaparken f kh n bir hukuki normlar sistemi olma
niteliUini yads mak amac nda deUildir.
Schacht, Weberin rasyonellikle ilgili terminolojisini basitleRtirir ve yaln zca formel (sre) rasyonellik ve maddi rasyonellik aras nda bir ayr mla yetinir.
Vahyin f kh n ana kaynaU olduUuna ve baz ispat vas talar n n (yemin, kasame
ve lian gibi) irrasyonel niteliUine at fla f kh n en az ndan yarg lama usul a s ndan irrasyonel olduUuna iRaret eder. Ona gre normlar n byk bir blmnn tesisi ve muhafazas nda gelenek en byk rol oynar. Hukukun etkili bir
Rekilde uyguland U sosyal hayat alanlar n n tespitinde Weber ile ayn dRnceleri paylaRan Schacht yine onun izinden giderek f kh n hukukun farkl alanlar
aras nda bir ayr Rt rmaya gitmediUini savunur. Johansene gre daha da RaR rt c
olan Mslam Hukukunun yaln zca Mslmanlara uygulan p gayr- mslimlere
tatbik edilmediUi konusunda da Webere kat lmas d r. Yine Schacht, Hurgronje
ve Weberin f k h ekolleri aras ndaki grR ayr l klar n n nemsizliUi dRncesini devam ettirir. Halbuki daha 1910da Goldziher bu problemle ilgili daha dikkatli bir dRnce geliRtirmiR, ancak Schacht kendisine karR beslediUi hayranl Ua
raUmen fukahan n ihtilaf n deUerlendirme konusunda onun izinden gitmemiRtir.
Schacht, Weberin f kh bir yarg hukuku Reklinde tan mlamas n kabul
eder ve adalet alan nda siyasi otoritenin normatif kararlar yla kutsal hukuk
normlar ars ndaki iliRkiyi daha derinlemesine inceler. Kutsal hukukun vahye
dayand U anlay R n n, en az ndan teoride, normlar tek tipleRtirme ve bireysel
yorum abalar yla vahiyden yeni normlar karman n meRruiyetini yads ma
amac gttUnn alt n izer. Webere gre itihat on nc yy. sonu ile on
drdnc yy. baRlar nda sona ererken, Schacht n verdiUi tarih dokuzuncu
yy.d r. F kh n sosyal hayattan uzak bir Rekilde geliRtiUini ne srmekle birlikte,
tarih boyunca srekli tarzda yeni normlar ve ak l yrtme Rekilleri geliRtirdiUini
ancak bunlar n uygulamaya girmediUini savunur. Yeni norm ve teorilerin, tek
tipleRtirilmiR kutsal hukuka entegre edilme srecinin kaynaU n bir taraftan sosyal hayat ve adette, diUer taraftan da bireyler ve hukukular n normlar n tesisi
srecine kat lmalar nda grr. Her iki a klamada da kutsal hukukun normlar yla sosyal pratik aras nda ayr l k konusunda Weberle ayn dRnceleri paylaR r.
Hurgronjeye karR a k bir muhalefet ve Max Weberin etkisi alt nda Mslam Hukukunun temelde sbjektif haklardan ibaret olduUunu vurgulayan
Schacht n bu grR onu terminolojik ve sistematik a dan, Johansene gre,
asla zemediUi bir ikilemle karR karR ya getirir: EUer Mslam Hukuku temelde
sbjektif haklardan ibaretse nas l olur da her Reyi kuRatan bir dini devler b-
% & ?/:
9 -
&
! .N N 9
&
% & ?/:
men hibir Rey borlu deUildir; f k h yaln zca baz kutsal metinlere at fta bulunduUu lde bir Mslman hukukudur ve geri kalan blmnde hibir Rekilde bir dini hukuk oluRturmaz. Hukukun gerek kaynaklar ne Kuran ne de
Snnettir, aksine hukuk gcn kazanan sadece hukukular n doktrinidir. Sonu olarak Chehata Mslam Hukukunun kelimenin Roma hukukunda ifade ettiUi
anlamda laik bir hukuk bir jus civile olduUunu savunur. Bu durumda dini hkmler ve ahlaki normlar, hukuk miras n kanunlaRt r lm R modern bir hukuk
sitemine dnRtrebilecek genel prensipler haline getirmek zere f kh n hukuki
hkmlerinden ayr lmal d r. Chehata bu noktada klasik f kh n ahlaki ve hukuki
normlar net bir Rekilde birbirinden ay rd U na, birincinin bireyin vicdan na hitap edip ikincisinin mahkemeler taraf ndan uyguland U na at fta bulunur.
Johansen bu ayr m n ahlaki, dini ve politik buyruklar karR s nda salt bir hukuk
alan n savunmalar konusunda fukahaya yard mc olduUu hususunda
Chehatan n deUerlendirmelerini doUru bulmakla birlikte bu ayr m n yaln zca
bu iRlevi icra ettiUini dRnmemektedir.
Johansen an lan bu iki yaklaR m yirminci yy.da f kh n hukuki boyutuna
ciddiyetle eUilen iki nemli ilmi gelenek olarak nitelendirir ve son yirmi beR
y lda gerekleRtirilen tarihi araRt rmalar f kh n on dokuzuncu yy.a kadar Mslman dnyan n yarg sistemleri iin normatif bir kaynak teRkil ettiUi gereUini
hesaba katmadan anlaR lamayacaU n a ka teyit ettiUine iRaret eder. Schacht ve
kanunlaRt rma dnemi Arap hukukular n oluRturduUu her iki gelenek de hukuki normlardan ayr Rt r lm R ahlaki normlar n varl U n n alt n izmekte ve bilinli bir Rekilde f kh n ibadet boyutunu ihmal etmektedirler. Schacht f kh bir
sekler hukuk Reklinde tan mlamaya giriRmez. Hukuki malzemenin dini devler
ve ahlaki kategorilerden temyiz edilmesi srecini belirlemede f kh n farkl boyutlar n n birbirleriyle olan mnasebetlerini izah etmeye matuf olduka karmaR k bir model geliRtirir. Johansene gre Schacht n bu modeli, bu normlar sisteminin mminin i ve d R alemine ynelik ok katmanl iliRkilerini esas alarak
deontoloji kavram n yeniden gndeme getirmek isteyen postmodern yaklaR mlara stn bir modeldir. nk, bu Rekilde basit bir normlar sistemi anlay R na
dnR, klasik fukahan n hukukun farkl tip ve alanlar aras nda Rekli ay r mlar
tesis etme ynndeki sistematik abalar n dikkate almamaktad r. Oysa sosyal
hayat n normatif boyutunun fukaha taraf ndan kontrol edildiUi toplumlar farkl
alanlar birbirinden yksek dzeyde ayr Rt r lm R, girift toplumlard r ve dolay s yla da onlar bu ayr Rma ve giriftliUe uygun normlar sistemine ihtiya duymuRlard r. F kh tahlil etmeye ynelik her trl giriRim farkl norm trleri ve hukukun farkl alanlar n birbirinden temyiz etmeye ynelik bu abay dikkate almak
durumundad r. Bugn araRt rmac lar n bu tr bir ayr Rt rmay gerekleRtirebiliyor olmas , yazara gre, byk oranda Schacht ve kanunlaRt rma dnemi Arap
hukukular n n al Rmalar n n bir sonucudur.
Bununla birlikte Johansen Schacht kendi geliRtirmiR olduUu modelden
gerekli sonular karamam R ve araRt rmalar n bizzat kendi yaklaR m n n orta-
9 -
&
! .N N 9
&
ya koyduUu problemleri cevapland racak normlara yneltmemiR olmas sebebiyle eleRtirir. DiUer taraftan Schacht n tek tek f k h okullar n n kendi normatif
sistemleri iindeki ve farkl okullar n doktrinleri aras ndaki grR ayr l klar n n
boyutuna hak ettiUi deUeri vermediUini belirten Johansen bunun a ka grlebileceUini dRndU sahay Ru Rekilde zetler:
Bunlar n ilki ispat hukuku ve yarg usul alan yla ilgilidir. Hanefi f kh nda,
ki Schacht n Introduction eserinin konusunu teRkil eder, ispat hukuku ve yarg
usul hukuku, konusu bedeni bir ceza veya lm cezas olan davalarla tm davalar birbirinden ay r r. Dolay s yla Mslam Hukukunun ceza hukuku ile medeni
hukuku birbirinden ay rmad U n sylemek doUru deUildir. Yine ibadet konular nda uygulanan ispat hukuku muamelata tatbik edilenden net bir Rekilde ve
formel olarak ayr lm Rt r. Schacht bu ayr mlar n hukuki sonular n tahlil etmez.
Ancak yazara gre onun dRnce mant U n n kendisini bu ayr mlar sistematik
bir Rekilde incelemeye sevk etmesi beklenirdi.
Mkinci olarak, Schacht n hukuki malzeme ile islamlaRt rma ve sistemleRtirme aras ndaki iliRkiyi a klamaya matuf modeli net bir Rekilde Ru soruyu akla
getirmektedir: Mnsan fiillerini ahlaki a dan deUerlendiren kriter ile hukuki olan
geerlilik kriteri aras ndaki iliRki hukukun farkl sahalar nda birbirinden ne
kadar farkl laR r? Schacht RaR rt c bir Rekilde bu soruyu sormaz. Zira bu soruyu
sormuR olsayd fukahan n ikrah alt nda yap lan beyanlar , beyan n yap ld U hukuk sahas na gre bir ay r ma tabi tuttuUunu grecekti. DiUer tm sahalarda
kas t ve r zan n olmamas Rahs n beyanlar n n geerliUini ortadan kald r rken,
ikrah alt nda gerekleRtirilen beyan kiRinin aileye ithali veya ihrac yla ilgili olduUu durumda geerlik kazan r. Benzer Rekilde, evlilik baU yla ilgili olarak
(ismetun-nikah) mlkiyetin konusu, yani Rahs n kar s yla cinsel iliRkide bulunma hakk tamamen caiz ve haram Reklindeki ahlaki s n flama alt na girer: evlenilmesi haram olan bir kad nla yap lan bir evlenme akdi bat ld r, halbuki malik
taraf ndan kullan m haram olan bir maddenin veya klenin mlk edinilmesi
mlkiyeti geersiz k lmaz. Bir Rah s belirli bir mal haks z bir Rekilde tasarrufu
alt na al rsa (gasp), bu eRya unun iin haram bir mlkiyet oluRturur. Ancak Rahs n bu mal fasit bir akitle satmas belirli Rartlar alt nda geerli hukuki neticeler
doUurabilir.
Hukuk, mlkiyeti hukukun farkl alanlar nda a k bir Rekilde ahlaki ve dini a dan farkl deUerlendirir. Johansene gre Schacht bu ayr mlar n hukuki
sonular n inceleme yoluna gitmiR olsayd , onun f k hta hukuki alanlar n birbirinden ayr Rt r lmad U Reklindeki yarg s Rphesiz daha az genelleyici olurdu.
nc ve Johansene gre en nemlisi, Schacht n f k h okullar aras ndaki doktrinel farkl l klar n boyut ve sonular na hak ettiUi nemi vermemesidir. Bu noktada Schacht, prensipler zerinde ihtilaf n, modern politik ve dini
kltrn bat ya mnhas r bir formu olduUu doUrultusundaki bat l geleneUin o
% & ?/:
derece iindedir ki bunun bat d R bir kutsal hukuk veya deontolojide mevcudiyetini tasavvur edemez.
Schacht asl nda ihtilaf n f k h iindeki iRleyiRinin fark nda olmakla birlikte
onu yeterince nemsemez. Ona gre bu okullar aras ndaki farkl l klar esas
olarak k smen deUiRik blgeler aras ndaki iletiRim zorluklar gibi jeografik etkenler ve sosyal Rartlar k smen de adet hukuku ve uygulamadaki farkl l klara
gre Rekillenmekte, fakat prensip ve usul zerinde dikkate deUer hibir ihtilafa
dayanmamaktad r. Bu ynyle de Schacht, Hurgronje ve Weberin izinden
gitmeye devam eder.
Halbuki yazara gre Goldzieher f k htaki ihtilaf n deUerlendirilmesi konusunda daha dikkatli davran r ve bunun nemini vurgular. Ancak bu ihtilaflar n alt nda yatan prensiplerin kazuistik bir yolla yeniden inRas na isteksiz olan
ilim dnyas onun bu deUerlendirmelerini tamamen unutmuRtur. Bu konudaki
yenilik Mngiliz hukuk tarihisi Noel J.Coulson taraf ndan gelmiRtir. 1964 y l nda
aile hukuku ve evlilikle ilgili dokrinel grR ayr l klar n n bir listesini haz rlayan
Coulson Ru sonuca ulaR r: DeUiRik okullar ars ndaki farkl l klar n boyutu
hakettiUi derecede nemsenmemiRtir. Chehata da ayn hususu teyit eder: Her
okulun kendine zel bir tarihi vard r ve bu deUiRik Mslam lkelerinde yay lmas
temelinde geliRmiRtir. Vak a nmzde her biri kendine zg teknik ve dehaya
sahip pek ok Mslman hukuklar bulmaktay z. Johansen ayn iddiay destekler mahiyette f k h okullar aras ndaki temel sosyal ve politik anlay Rlardaki Ru
ihtilaf konular n ekler: Malikiler ve Hanefiler Mslman idarenin hakimiyeti
alt na giren bir gayr- mslimin bu idarenin tebaas olacaU n kabul eder. Oafii ve
Hanbeliler ise bu staty sadece yaz l vahye sahip tektanr l din mntesipleri
iin kabul ederler. Fethedilen bir blgenin monoteist ehl-i kitap olmayan halk
iin bu bir detay mesele olarak grlemez. Zira geri kalan ihtimal ya Mslam
kabul etme veya lmdr. Yine Hanefiler topraUa baUl bir hukuk anlay R geliRtirirler ki buna gre bedeni cezalar ancak Mslman idarenin fiili siyasi kontrol alt nda iRlenen cezalar iin uygulanabilir. DiUer hibir okul bu grR kabul
etmez. Yine ayn sebepten dolay Mslman siyasi otorite alt nda tebaa olarak
yaRayan her Rah s dini mensubiyetleri dikkate al nmaks z n katil ve yaralamaya
karR ayn hukuki korumadan yararlan rlar. DiUer hibir okul bu dRnceyi kabul etmez. Hanefi mezhebine gre mlkiyet haklar Mslman idare taraf ndan
etkin bir Rekilde kontrol edilen toprak zerinde veya Rah slar aras nda hukuki
geerliUi haizdir. Gayrimslim iRgalcilerin bir Mslman n taR nmaz mal n gasp
edip onu Gayrimslim hkmet idaresi alt ndaki bir topraUa gtrmeleri durumunda eski mlkiyet haklar , yani Mslman idare taraf ndan tan nan topraUa
baUl gvence sona erer. DiUer okullar bu dRnceye kat lmaz. Son olarak ev
veya aile gibi dayan Rma gruplar otonomisi anlay R da f k h okullar aras nda
farkl l k arz eder: Hanefiler mlkiyet anlaRmazl klar n kendi aralar nda zen
ve birbirlerine karR h rs zl k sebebiyle cezaland r lmayan ev veya aile gruplar n
geniR tutarken Malikiler bunu ciddi biimde daralt rlar. Bu farkl l klar f k h
9 -
&
! .N N 9
&
% & ?/:
land rmadan nce bu konuda daha fazla araRt rma yap lmas gerektiUini ifade
eden Johansen, Hanefiler d R ndakiler iin cevab n olumsuz olacaU n dRnme
eUilimindedir. Ona gre gayr-i mslimlerin drst ve tanr dan korkan (adalet)
vasf na sahip olabileceklerini reddetmeyen ve bu sebeple yarg nnde kendi
aralar ndaki Rahitliklerini kabul eden Hanefilerle ilgili olarak problem daha
karmaR kt r.
Johansen giriR yaz s n Ru deUerlendirmelerle bitirir:
Klasik f k h bir teoloji deUildi; ahlaki ve dini normlara vurgu yapan, bunlarla hukuki normlar aras n sistematik bir Rekilde ay ran bir kutsal hukuktu.
Kodifiye edilmiR ve yasama yoluyla kanun haline getirilmiR bir hukuka dnRtrlmesi f kh n ahlaki ve ibadet boyutunu ortadan kald r r ve onu bireylerin ahlaki sorumluluUu ve dini duygular n ilgilendiren normlar n yer almad U bir
devlet hukuku haline sokar. Klasik f k h hukuki ak l yrtmeyi ahlaki ve dini
normatif dRnceden ay r r.
)
ler:
9 -
&
! .N N 9
&
% & ?/:
bir konum saUlad U n dRnr. Hanefi mezhebinin Rehir halk ve hayvanc l kla
geinen gebe kabilelere k r sakinlerinden farkl vergi hak ve ykmllkleri
getirmektedir; mlkiyetin Rehir, gebe ve tar msal eRitlerine ynelik farkl
dzenlemelerin bir sonucu olarak Rehir, k r sakinleri ve gebelerden a k bir
Rekilde ayr lm R bir vergi birimi olarak ortaya kmaktad r.
4-Mslman hukukular n gzyle kentsel yap lar: 19. yy. baRlar nda
Oam rneUi
Yazar, Rehir evresinin farkl blmlerinin farkl hukuki ve ritel konuma
sahip olmas dolay s yla, ibadetleri konu alan metinlerin Rehirlerin mekansal
rgsndeki deUiRimlerin izlenmesi iin tarihi kaynaklar olarak kullan labileceUini savunur ve bu makaleyle bunu rneklemeye al R r.
6
Yazar bu blm baRl U alt na yerleRtirdiUi Mslam Hanefi Hukukunda hukuk kural n n kaynaklar esas nda mahalli ve umumi rf adl makalesinde rfn
Mslam hukuk geleneUindeki konumunu rneklerle incelemeye al R r. Mslam Hukuku, f k h, dini otorite temelleri zerine kuruludur ve skolastik ak l yrtme
metotlar kullan r. Mslam Hukuku devaml surette diUer kaynaklardan tretilen
malzeme ve normlar , normlar n meRruiyetini tesis eden ana kaynak olarak
kalmak ve onlar kendi metot ve kategorilerine tabi k lmak Rart yla kendi bnyesine entegre etmiRtir. Sosyal hayattaki zel durumlar n normatif boyutu hukukun belirli sosyal gereklere uyarlanmas iin gerekli bir form alarak kabul
edilir. Bu s kl kla fetvalarda ve hukuk eserlerinde grlr. Bunlar teorik sorunlara sebep olmaz. Ancak, yaln zca Kuran, Peygamberin uygulamas , uleman n
icma ve k yas zerine temellendirilmek isteyen, diUer taraftan da umumi sosyal
uygulamay , evrensel geerliUe sahip hukuki normlar n kaynaU olarak kabul
eden bir hukuk biraz RaR rt c bir grnt verebilir. Yazara gre sosyal ve ekonomik Rartlar n hukuk zerinde icra ettiUi tesirin anlaR labilmesi iin normlar n
deUiRimi tarihsel sre ierisinde analiz edilmeli, f kh n getirdiUi farkl zmler
siyasi, ekonomik ve sosyal tarihle baUlant l olarak tahlil edilmelidir.
6
9 -
60 /
&
! .N N 9
&
<
Hanefi hukukunda sekler ve dini geler; Mdari otoritenin mutlak niteliUinin iRlev ve s n rlar . F kha gre mlkiyet hususunda kiRinin dini mensubiyeti
herhangi bir rol oynamaz. Bu a dan mlkiyet haklar Rah slar aras nda kutsal
hukukun diUer alanlar nda grlmeyen bir eRitliUi tesis eder ve Mslam toplumlar nda farkl rk, din, dil ve kltrler aras nda toplumsal entegrasyonun unsurlar ndan birini oluRturur.
60 /
#"#
C#
Vahiy ve despotizm aras nda: Mslman hukukulara gre gayrmslimlerin hukuku; Hanefi hukukunda ismet kavram ; Snni Mslamda devlet, hukuk ve din. Mslmanlar dinen tarafs z bir devleti kabul edebilirler mi?
baRl kl makale yer al r.
ok dinli ve ok kltrl OrtadoUu toplumlar nda siyasi otorite toplumsal
entegrasyonun en nemli unsuru konumunu elde eder. Dini gruplar birbirinden ay ran kltrel s n rlar aRmak suretiyle ayn siyasi otorite alt nda yaRayan
bireylerin oluRturduUu yap lar tan mlar ve korur. Siyasi otoritenin toplum zerindeki entegre edici iRlevinden hareketle Hanefiler lke esas na baUl bir hukuk anlay R geliRtirirler. rneUin Mslam lkesinde yaRayan bir gayr-i mslim
darul-harbde yaRayan bir Mslmana nazaran hukuk taraf ndan daha ayr cal kl
bir konuma sahiptir.
zellikle Almanyada yaRayan Mslmanlar n bir dini az nl k olarak kabul edilip edilemeyeceUi tart Rmalar yla ilgili olarak kaleme ald U nc yaz da
Johansen Mslamda din, devlet ve hukuk mnasebetleri ve bunun modern dnemde Mslam lkelerinde ve zellikle Avrupada yaRayan Mslmanlar iin ne
anlama geldiUini irdeler. Mslam Hukukunu ciddi bir Rekilde onaylamamakla
birlikte prensip itibariyle bir diaspora islam anlay R geliRtirmeye msait hkmler ierdiUine at fla bat da yaRayan Mslmanlar n bu Rekilde kendilerini
geleneUe eklemlendirebilecekleri teklifinde bulunur. Genel olarak din ve buna
paralel olarak Mslmanlar n din ve dini hukuklar n n da geliRmeci bir karaktere sahip olduUunu dRnen yazar Avrupada yaRayan Mslmanlara ve Mslama
kendini yeni Ratlara ve bat l topluma gre yeniden tan mlayabilmesi iin gerekli
yaRama alan n n tan nmas gerektiUini vurgular.
6
&
'"
% & ?/:
olarak gayr- mslimlere Mslmanlarla eRit haklar ngrmesini ve bu dRncenin arkas nda yatan hukuk dRncesini detayl bir Rekilde inceler. Allah haklar ve Kul haklar ayr m n n ahlak-hukuk ayr m ndaki rolne dikkat eken
yazar tazir cezalar n n ceza hukuku sistemi ierisindeki yerini ele al r.
6+
- -
/# #
" .
Bu blmde, Ukubatta yarg usulne dair ve Delil olarak hkm: Mslam Hanefi hukukunda hukuki delil ve dini gerek adl iki makalesi yer al r.
Mspat ve yarg usul hukuku, konusu bedeni ceza veya lm cezas olan
davalar diUer hukuki davalardan a k bir Rekilde ay r r. Yine usul hukuku, bat n
ile zahir aras nda z tl U kullanarak ahlak ve hukuk aras nda net bir ay r m yapar. Mslam F kh yla ilgili, hukuk ve din alanlar n n veya hukukun farkl alanlar n n birbirinden ayr lmad U Reklindeki genel yarg lar bu ve benzeri ayr nt lar
dikkate almazlar.
6
- -
C" E
9 -
&
! .N N 9
&
% & ?/:
9 -
&
! .N N 9
&
nan tazminat n kira bedeli Reklinde grme eUilimi iinde olduklar grlmektedir.
Bu tarz bir ak l yrtme a k bir Rekilde kira bedeline hukuki bir mahiyet
kazand ran akit esas n n nemini ortadan kald rmaktad r, zira bu dRnce arazinin izinsiz kullan m n akit iliRkisi ierisinde gerekleRmiR bir kiralama olarak
deUerlendirir.
Ayn geliRme zcendli Kad handa da grlr. Ona gre kiralama yoluyla gelir elde etmek zere elde tutulan hamam ve dkkan gibi gayr- menkuller
ve yine malikleri taraf ndan muzaraa yoluyla kiralama iin elde tutulan araziler
ayr bir hukuki statye sahip olmal d rlar. Ona gre her iki durumda da izinsiz
kullan m kira bedelini deme ykmllUn doUurur. Burada akit-d R bir kira
deme ykmllUnn doUmas a k bir Rekilde tasavvur edilmiRtir. Ancak bu
hkmler genel ve evrensel olmaktan uzakt r. nk akit-d R kira dRncesi
ok s n rl Ratlar alt nda ve belirli sosyal s n flar aras nda ngrlr. Buna gre
bu hkmn uygulanabilmesi iin topraU n malik taraf ndan muzaraa kast yla
elde tutuluyor olmas , blgede muzaraa akdiyle ilgili olarak rnn paylaR m nda yerleRik bir rfn olmas ve topraU kullanan kiRinin muzaraa akdi ile topraU
iRleyen kiRilerin oluRturduUu bir sosyal s n ftan olmas gerekir. Ancak bu, her
halkarda akitsiz bir kira deme ykmlUn ngrmesi ynyle eski Hanefi
doktrininden a k bir Rekilde ayr l r.
Memluk ve Osmanl dnemi hukukular ise on birinci ve on ikinci
yy.larda baRlayan deUiRimi sistematize etmeye baRlarlar. Trk hanedanl klar
hakimiyeti alt nda ekilebilir araziler artan bir Rekilde devlet arazileri olarak
kabul edilmeye baRlanm R ve iftinin devlet arazisi zerinde dediUi vergi, topraU iRleyenler taraf ndan arazi malikine denen kira mahiyetinde deUerlendirilmiRtir. Maliklerinin ink raz etmiR olmas sebebiyle tekrar devletin mlkiyeti
alt na giren topraklar zel Rah slar taraf ndan devletten sat n al narak zel mlkiyete ve ard ndan vakfa dnRtrlmRlerdir. DiUer taraftan on alt nc yy.dan
itibaren M s r ve Suriyeli Rerh ve fetva mellifleri devlet arazisi d R ndaki tm
ekilebilir arazinin vergiye tabi olduUu kural n terk ederler, doUrudan devletten
sat n almak suretiyle edinilen topraklar n malikleri iin bir vergi ayr cal U dRncesini kabul ederler. Bu Rekilde byk toprak malikleri ve vak f arazileri en
az ndan k smen vergiden muaf hale gelmiRtir. Buna paralel olarak arazi vergisi
doktrininde meydana gelen bu deUiRim arazi kiras kavram n yeniden tan mlamaya imkan vermiRtir. Bu doUrultuda Osmanl mftleri tutarl ve sistematik
bir Rekilde gelir getiren mlk (muadd lil-istiWll) kavram geliRtirirler. Bu kategoriye dahil olmay mmkn k lan en nemli l malikin sz konusu mlk
kendi Rahsi ihtiyalar iin deUil, gelir elde etmek iin kiralamak amac yla elde
tutuyor olmas d r. Vak f mallar , yetim mallar ve gelir getiren zel mlk, gelir
getiren mlkn nemli Reklini oluRturmaktad r ve devlet arazisi de bu s n fa
dahildir. Gelir getiren mlkn izinsiz bir Rekilde kullan lmas n n piyasa deUeriyle belirlenen bir kira bedeli deme ykmllUn doUurduUu, bu Rekilde genel
% & ?/:
bir kural haline getirilmiRtir. Dahas vak f ve devlet arazisiyle ilgili olarak kira
deme ykmllUn geriye dnk olarak da ortaya karmaktad r. Mftler
bu hkmn erken dnem Hanefi doktrinine ayk r olduUunu ve modern hukukular (mteahhirn) taraf ndan geliRtirildiUini a k bir Rekilde ifade ederler.
Bu yeni doktrinle birlikte akit kira deme ykmllU iin gerekli bir
Rart olmaktan kmaktad r. Bu Rekilde pratik a dan arazinin fasit bir akit alt nda kullan m ile izinsiz kullan m aras ndaki fark, gelir getiren mlk sz konusu
olduUunda ortadan kald r lm R olmaktad r. Gelir getiren bir mlk zerinde yap lan sahih bir kira szleRmesi, kira bedelinin piyasa deUerinin ok alt nda belirlemesi durumunda da fasit bir akit kabul edilmektedir. Bu durumda da
denmesi gereken bedel piyasa deUeridir ve arazinin kullan m ndan itibaren
geriye dnk olarak denmesi gerekmektedir. Bu durumda Rah slar n irade
beyanlar ve niyetleri kiralayan n piyasa deUerindeki gelir hakk n ortadan kald rd U takdirde hukuki a dan bir k ymet taR mamaktad r. Sonu olarak maliklerinin kurumlar olduUu ve yine kurumlar taraf ndan idare edilen gelir getiren
mlklerle ilgili doktrin kamu hukuku niteliUi kazanm Rt r.
Ekonomik a dan deUerlendirildiUinde, yeni doktrin gelir getiren mlk
sahibinin mlknn izinsiz kullan m ndan veya piyasa deUerinin ok alt nda
kiralanm R olmas ndan doUan gelir kayb n telafi etme amac taR r ve fiilen Ru
esas kabul eder: Gelir getiren mlkn maliki, malikinin r zas olmaks z n veya
baRka kirac lardan elde etmesi muhtemel olan miktar n alt nda bir kira bedeliyle kullan lmam R olmas durumunda elde edeceUi geliri talep hakk sakl d r.
Avrupada nc Rahs n mdahalesi olmad U takdirde elde edilmesi muhtemel kazanc n tazmini dRncesi on nc ve on alt nc yy.lar aras nda ciddi bir
muhalefetle karR laRm Rt r. Johansene gre bat daki bu durumla karR laRt r ld U nda yeni Hanefi doktrininin byk bir hukuki ve ekonomik geliRmenin iRareti
olduUunu itiraf etmek gerekir.
DiUer yandan bu yeni doktrin, sonu itibariyle, belirli bir sosyal s radzene karR l k gelen deUiRik mlkiyet Rekilleri hiyerarRisini ortaya koyar. En st
kademede Sultan n arazileri, vak f mallar ve yetimlerin arazileri yer al r. Bunlar daima en yksek geliri al rlar. Orta seviyede zel toprak malikleri bulunur;
rfen tespit edilmiR bir rn paylaR m esas varsa bu tespit edilen paya hak
sahibi olurlar aksi takdirde piyasa deUerindeki kira bedelini alma haklar vard r.
Kendi arazisini iRleyen ifti ise izinsiz kullan mdan kaynaklanan zarar n d R nda
bir hak talep edemez.
Hukuk kltr a s ndan bak ld U nda bu yeni Hanefi doktrinin en nemli
yn sosyal, ekonomik ve hukuki deUiRimin gerekliliUini kabul etmesidir. Hukukular Rerh ve fetvalarda a kland U Rekliyle bu yeni hukuki doktrinin modern hukukulara (mteahhirn) ait olduUu ve metinlerde yer alan eski hukukular n (mtekaddimn) doktrininden ayr ld U n a ka ifade ederler. DiUer
taraftan fetvada yeni doktrinin takip edilmesi gerektiUini srarla vurgular. An-
9 -
&
! .N N 9
&
cak bu, yeni Uretinin eskisinin yerine getiUi ve onu ortadan kald rd U anlam na gelmez. Eski doktrin eUitim amal olarak mutun dzeyinde bask n bir Rekilde yerini korur. Ancak Rerh ve fetva literatrnde hukuki uygulama a s ndan
yeni doktrin eskisinin stnde bir konuma sahiptir ve devlet, vak f ve yetim
arazilerinin karlar n koruma iRlevini yerine getirir. Eski doktrin Rerh ve fetvalarda canl l U n muhafaza eder, kendi retimiyle geimini saUlayan iftiye tatbik edilir.
Mki doktrinin bir arda bulunmas belirli bir sosyal ve ekonomik tabakalaRmay beraberinde getirir. Ancak ayn zamanda hukukular n kendi hukuki geleneklerini, srekli olarak yeniden yorumlanmas gereken ve erken dneme ait
formlar n muhafazas kadar geleneUin yeni Rartlara uyarlanmas n n da nemli
olduUu, deUiRim iinde bir gelenek olarak alg lad klar n gsterir. Bu sebeple
Mslam hukukunun ierik, anlam ve tarihi geliRimine iliRkin yan lt c basitleRtirmelerden ka nmak isteniliyorsa hukuk yaz m trlerinin ok katmanl yap s ve
bunlara atfedilen iRlevlerin fark nda olmak olduka nemlidir.
R6
#"#
% & ?/:
hukuk doktrinine giriRini Osmanl MmparatorluUunun son dnemlerinde doruUuna ulaRan bir geliRme sreci olarak tasvir eder. Ona gre Osmanl hukukular sonu olarak yaz ya dayal delili hemen tm sahalarda kabul etmiRlerdir. Yazar Tyan n kulland U kaynaklar temelinde ve Hanefi ve diUer okullar n evrimsel niteliUini inkar etmeksizin Tyan n Osmanl dneminde son noktaya ulaRan
genel geer bir ifadenin evrimi ile ilgili ulaRt U sonulara kat lmaz. Ona gre
yaz l belgelerin hukuki delil olarak kabul iin en nemli derecede rol oynayan
ltler daha on birinci yy.da tesis edilmiR ve yaz ya dayal delilin meRruiyeti
a ka tan mlanm R Rartlara baUlanm Rt r.
Yazar konuyla ilgili Hanefi okulundaki iki farkl geleneUi (Irak ve
Maverannehir) tarihsel sreci ierisinde inceler ve bunlar n sosyo-ekonomik
Rartlar na temas eder. Osmanl lar dnemi hukukular nlerinde bu iki geleneUi
bulmuRlar. Sonuta Osmanl hukukular Rahitli belge ve toplumsal iRlevin yerine getirilmesi temeline dayal evrenselleRtirici bir Irak doktrini ile kliRe belgeleri
ve ticari sekinlerin ayr cal klar n meRrulaRt ran Mverunnehir doktrini ile
karR karR ya kalm Rt r. Osmanl hukukular bu farkl geler aras nda bir denge
bulmaya, doktrinel birliUi ve ayn zamanda rettikleri hukukun uygulanabilirliUini korumaya al Rm Rlard r. Yazara gre, Mbn bidinin eserinde szde ge
dnem Hanefilerin kulland U tamamen genel bir forml iddias na yegane
kaynak bulan Tyan onlar n bu konudaki Uretilerinin giriftliUini gerektiUi gibi
deUerlendiremez.
Johansene gre Mbn Abidin bile, bize son dnem Osmanl hukukular n n kendi geleneklerinin sunduUu farkl zmleri harmonize edilmiR bir Ureti
iine entegre ederken kulland klar metodu anlamaya yard mc anahtar verir.
Mbn Abidin, geri belgelerin hukuki stats zerindeki tart Rmayla ilgili tamamen genel bir forml sunar, ancak bu forml tm belgeleri kapsamaz ve tek
tipleRtirilmiR yegane bir uygulamayla ilintili deUildir. Bu forml daha ziyade
eRitli hiyerarRik yap lar iinde bulunduran ve a k eRitsizliklere sahip bir toplumda yan yana veya hiyerarRik bir Rekilde dzenlenmiR farkl uygulamalar
iine al r. Mbn Abidin sekinlerin kendi belgelerini retme ayr cal U n kabul
eder ve bunu rfe at fta bulunmak suretiyle meRrulaRt r r. Dolay s yla,
Johansenin daima vurgulad U gibi, hukuki beyanlar ve doktrinle ilgili tart Rmalar deRifre etmemize yard mc olacak anahtar, doktrin ve rf aras ndaki iliRki
olmal d r. Bu tr bir yaklaR m Schacht ve onu takiben diUerlerinin iddia ettiUi
onuncu yy.da durmuR bir teori dRncesini d Rlar ve Tyan n ne srdU Rekliyle tm belgeler iin geerli bir genel formller dRncesini kabul etmeyi
daha zor bir hale getirir.
Signs as Evidence: the Doctrine of Ibn Taymiyya (1263-1328) and Ibn
Qayyim al-Jawziyya (d. 1351) on Proof (Mspat vas tas olarak karine), Islamic
Law and Society, c. 9, n 2, 2002, s. 168-193.
9 -
&
! .N N 9
&
Mslam hukukunun teRekkl dnemi (8-10.yy) ve daha sonra artan bir Rekilde klasik dnemde (10-12. yy) fukaha ncelikle yarg ve daha sonra da eUitim
kurumlar zerinde nemli bir etkiye sahip olmuRlar ve bu her iki dnemde
hukukular Mslam topraklar n n hem doUu hem de bat eyaletlerinde nemli
siyasi rolleri slenmiRlerdir. Klasik-sonras , yani Memlkler dneminde (12501517) fukahan n konumlar ndaki deUiRim, yazara gre Snni hukukun on drdnc yy.dan itibaren ispat ve yarg usul hukuku sahas nda geliRtirdiUi yeni
doktrinleri daha iyi anlamaya yard mc olacakt r.
Oahitlerin iRkenceye tabi tutulmas Roma hukuku ve ge dnem ortaaU
Avrupa yarg uygulamas nda nemli bir rol oynarken klasik Mslam Hukuku
doktrinine yabanc d r. Johansene gre bu, klasik doktrinde Rahidin tan kl U n n
geerliUinin onun sosyal ve dini durumuna baUl olmas ndan kaynaklan yor olabilir.
Epistemolojik bir Rphecilik zerine kurulu olan klasik Mslam yarg hukuku temelde tip ispat vas tas n kabul eder: ikrar, Rahitlik ve yeminden nkl.
Bunun d R ndaki karine delili klasik doktrinde olduka s n rl bir alanda kabul
grmRtr. MRkence alt nda verilen beyanlar n kiRilere izafe edilebilmesi mmkn deUildir. Bu sebeple de Malikiler d R ndaki diUer mezhep taraf ndan
kabul edilmez. 13-14 yy.da Mbn Teymiye, Mbn Kayyim el-Cevziyye ve Mbn Ferhun
delil kavram n klasik doktrinin kabul ettiUi s n rlar olduka geniRleten bir Rekilde yeniden tan mlar ve yarg iRlevinin klasik doktrinden farkl bir nitelik kazanmas na yol aar. Buna gre yarg c n vazifesi taraflar aras nda onlar n beyanlar ve dermeyan ettikleri deliller arac l U yla karar vermek deUil, davay ayd nlatacak deUiRik delilleri araRt r p kullanarak doUruyu ortaya karmakt r. Bu beraberinde iRkencenin de dolayl yoldan meRrulaRt r lmas n getirmektedir. Bu
Johansene gre klasik doktrindeki RekilciliUe karR yarg n n rasyonalize edilmesi olarak grlr. Delil ve ispat vas talar n n rasyonalize edilmesi arac l U yla Mbn
Teymiye, Mbn Kayyim el-Cevziyye ve Mbn Ferhun siyasetu+-+er'iyye doktrinine
yeni bir ivme kazand rm Rlar ve mahkeme srecini yarg sal iRkenceyi meRrulaRt racak bir Rekilde tan mlam Rlard r. Yazara gre bu geliRmenin, herhangi bir
Rekilde eRzamanl olarak on nc ve on drdnc yzy llarda Avrupada ayn
sonular doUuran hukuki geliRmelerle karR l kl bir etkileRim veya al R-veriR
olmaks z n meydana geldiUine inanmak olduka zordur.
Johansen ayn konuyuVom Wort- zum Indizienbeweis: die Anerkennung
der richterlichen Folter in islamischen Rechtsdoktrinen des 13. und 14.
Jahrhunderts, Vrit et torture: us commune et droit musulman entre Xe et le
XIIIe sicle ve La dcouverte des choses qui parlent: La lgalisation de la
torture judiciaire en droit musulman (XIIIe-XIVe sicles) adl makalelerinde
de iRler.
% & ?/:
9 -
&
! .N N 9
&
<
% & ?/:
9 -
&
! .N N 9
&
% & ?/:
= =
'& "
$ &
/$
$&
5 ) /$
) & +
&# H $+
" /$
'
&#
(
# $ & $# ( E$"& 8 #
&
&# $ ($ +
.
("$ - ) & '
( 5 ) &#
5 ) E$"& 8 # " )
& P & .
$& '
(
& ) &#
( & H $+
5 )
("$
- ( $& #
) "'
( 4$$ $% " /$
$& 5 )
)
-$$
& "
( $& " '
( $ & $%
$& 5 )
& & ) " $ %$ ($&& ( $& - ) &
" F
*?>M4
1
The Islamic Origins of the Common Law, 77 North Carolina Law Review 1635-1739,
1999.
2
Mngiliz Hukuk sistemi iinde menReini ok eski rf ve adetlerden ve bu rf ve adetlere ait
kazai itihatlardan alan hukuk kaideleri ve prensiplerinin heyeti umumiyesidir. rf ve adet
kaidelerinden ibaret olan bu hukuk sistemi Mngiltere ve Amerika BirleRik Devletlerinde
birok eyalette caridir (Ovac k, Mustafa, -ngilizce-Trke Hukuk SzlW, Olga Matbaas ,
Ankara, 1986, 75).
7 *
E$"& 8 #
*?>M4
kamu yarar n geliRtirmek iin ihtiyac n, zaruretin, kolayl U n dikkate al nmas d r. Fakat o muhakkak Kuran, Snnet veya Mcmada bulunan bir kuralla veya
kaynaklardan al Rarak kar lan bir illet taraf ndan meRrulaRt r lmal d r (91).
Makdisi bu makalesini Ryle tamamlar. "Mstihsan" Mslm Hukukunda akli
bir unsur mudur? Weberyen ifadeyle rasyonel meRrulaRt rma olmaks z n, ilahi
kaynaklara dayanma noktas nda olduUu srece Mslm Hukuku bizatihi kendisi
irrasyoneldir. Kuran ve Snnet hkmleri ilahi bir Rekilde vahiyle olduUu iin
baRkaca bir meRrulaRt rmaya ihtiya gstermez. Zaten, bir btn olarak, bu
hkmler azd r, bunlar n oUunluUu da genel niteliktedir. Bu kaynaklardan
k yas taraf ndan ak l yrtme yoluyla kar lan veya istihsan taraf ndan deUiRtirilen hukuk kurallar tamamen rasyonel bir sre takip eder. Bu yolla kar lan
hkmler Mslm Hukuk Klliyat ndaki hkmlerin byk bir oUunluUunu oluRturur. Baz Amerikan limlerinin aksine Mslamdaki hukuki ak l yrtme yntemi keyfi, rast gele ve sistemsiz deUildir. Mstihsan formu da Amerikan n
reasoned distinstion of precedent (hkmden gerekeli ayr l R) kavram yla ok
yak n bir Rekilde mukayese edilebilir. Mstihsan iin Amerikan hukuk terminolojisi baUlam nda bir karR l k bulmak gerekirse bunun, k yastan gerekeli ayr l R
(reasoned distinction of qiyas) olduUunu syleyebiliriz.(92)
Fixed Shares in Intestate Distribution: A Comparative Analysis of
Islamic and American Law (Vasiyetin Olmamas Durumunda BelirlenmiR
Paylar n DaU l m : Mslm ve Amerikan Hukukunun Mukayeseli Bir Analizi),6
isimli makalesinde Amerikan ve Mslm Hukuk Sisteminde mevtan n vasiyetinin
olmamas halinde miras lar n belirli paylar n n tevzii konusunu ele alarak karR laRt rma yapar. Mesela Nisa suresinin 12. ve 176. ayetlerinde belirtilen k z
kardeRlerin hisselerinin farkl oranlarda olduUu grlr. Nisa suresindeki ilk
ayette EWer bir erkek veya kad n n, ana babas ve ocuklar bulunmad W halde
(kelle +eklinde) mal miras lara kal rsa ve bir erkek yahut bir k z karde+i varsa,
her birine alt da bir d+er. Bundan fazla iseler te bire ortakt rlar.7 k z kardeR
iin alt da bir pay belirlenirken, yine ayn surede bulunan baRka bir ayette Senden fetva isterler. De ki: "Allah, babas ve ocuWu olmayan kimsenin miras hakk ndaki hkm +yle a kl yor: EWer ocuWu olmayan bir kimse lr de onun bir k z
karde+i bulunursa, b rakt W n n yar s bunundur8 k z kardeR iin yar m hisse belirlenmiRtir.
Makdisi Mslamda Nisa suresi 12. ayette geen pay anabir k z kardeR iin
ve 176. ayette geen pay ise ana-baba bir k z kardeR iindir Reklindeki yorum
zerinde icma vard r9Reklinde Mslam hukukundaki hakim grR belirtir. Bu6
7 *
E$"& 8 #
nunla birlikte Makdisi kendi kanatini de belirtmekten geri durmaz. Ona gre
birinci ayetin vasiyetli veraset durumu iin ikinci ayetin ise vasiyet olmamas
halindeki veraset iin uygulanabileceUini syler.10
Makdisi'nin, Bat da yap lm R Mslm Hukuku ile ilgili ikinci el kaynaklar n
bir listesi olan Islamic Law Bibliography (Mslm Hukuk Bibliyografyas ),11 adl
al Rmas n n birinci bask s 1986da yap lm Rt r. Daha sonra Makdisi, psikoloji
doktoru olan k z Marianne Makdisi ile birlikte bu al Rmay daha da geliRtirerek, Islamic Law Bibliography: Revised and Updated List of Secondary
Sources (gzden geirilmiR ve geniRletilmiR ikinci el Mslm Hukuk Bibliyografyas ),12 ad yla 1995 y l nda yeniden yay mlam Rt r. Eser, Bat daki Mslm Hukuku
ile ilgili al Rmalara ulaRmak isteyenler iin deUerli bir mracaat kaynaU d r.13
1984te birinci bask s nda Cleveland State Universitesi, Kongre Ktphanesi,
Pennslyvania Hukuk Fakltesi, Harward Hukuk Fakltesi Ktphanelerinin de
iinde bulunduUu baz ktphanelerden taranarak Mngilizce ve Frans zca toplam
865 eser belirlenmiRtir. K z ile birlikte 1994te haz rlad U listede eser say s
1908 adete ulaRm Rt r. Makdisinin ikinci bask s iin yazd U k sa giriRte Ru ifadeleri ilgi ekicidir. Bugn dnya nfusunun yaklaR k beRte biri Mslman'd r ve
Mslm Hukuku onlar n inanlar n n ve sosyal sistemlerinin tam ortas nda (znde) bulunmaktad r. al Rma gayri-mslimlerin, bu mkemmel hukuk sisteminin
zenginliUini ve gzelliUini grmelerini engelleyen ihmal ve nyarg duvarlar n
y kacak bir anlay R saUlayacakt r.14 Bu bibliyografyada yer alan konu baRl klar n n burada sunulmas yararl olabileceUi dRncesiyle aRaU da sunuyoruz.
$>
#
!,
? #"
A. Genel al Rmalar, B. Hukuksal Ak l Yrtme (K yas), C. Hukuk EUitimi, limler ve Okullar, D. Hukuksak Sistem, E. Devlet, F. rf, G. Mer hukuk, 1. Ehliyet, 2. Muamelat, 3. Ceza Hukuku, 4. Mspat, Muhakeme, 5. Aile Hukuku, 6. Mnsan Haklar , 7. Miras, Hibe ve Vak flar, 8. Sigorta, Bankac l k ve
Faiz, 9. Uluslararas Hukuk ve Mhtilaflar, 10. Evlilik ve BoRanma, 11. ERya ve
Klelik, 12. Haks z Fiil, 13. Kad n, H. ModernleRme, 1. Genel al Rmalar, 2.
Afganistan, 3. Afrika, 4. Cezayir, 5. M s r, 6. Hindistan, 7. Endonezya, 8. Mran, 9.
Irak, 10. rdn, 11. Kuveyt, 12. Lbnan, 13. Libya, 14. Malezya, 15. Fas ve
10
*?>M4
MaUrip, 16. Nijerya, 17. Osmanl MmparatorluUu, 18. Pakistan, 19. Filistin, 20.
Suudi Arabistan, 21. Singapur, 22. Sudan, 23. Suriye, 24. Tunus, 25. Trkiye, 26.
BirleRik Arap Emirlikleri, 27. Yemen
? .
A. Mlk Yazarlar, B. Hanefi, C. Oafii, D. Maliki, E. Hanbel, F. Oi, 1. Msn
ARara, 2. Zeyd, 3. Msmil, 4. Zhir
( &
!,
? #"
6'
John Makdisinin yay*nlar*n*n tam bir listesini sunaca+*m*z bu blmde yazar*n /slm hukuku alan* ile ilgili eserlerini koyu puntolarla yazarak belirledik.
I6
/. )
Makdisi, John, Estates in Land and Future Interests, 4. bask , 170 sayfa,
Aspen Publishers, 2004, (Daniel B. Bogart'la birlikte).
___________, Improving Education-Delivery in the Twenty-First
Century: The Vital Role of the Law Librarian, 95 Law Libr. J. 431434, 2003.
___________, A Reality Check on Istihsan as a Method of Islamic Legal
Reasoning, 2 UCLA Journal of Islamic and Near Eastern Law, 99127, 2002
2003.
___________, Introduction to the Study of Law: Cases and Materials, 2.
bask , 456 sayfa, Anderson Publishing Co., 2000.
__________, The Islamic Origins of the Common Law, 77 North
Carolina Law Review 16351739, 1999.
__________, Estates in Land and Future Interests, 3. bask , 154 sayfa,
Aspen Law & Business, 1999.
__________, Islamic Law Bibliography: Revised and Updated List of
Secondary Sources, 87 Law Library Journal 69191, 1995 (Marianne Makdisi
ile birlikte).
__________, Estates in Land and Future Interests, 2. bask , 145 pages,
Little, Brown and Company, 1995.
__________, Thompson on Real Property, iinde blm 30 (70 sayfa) ve
17.01, 18.01, 19.01, 23.01, 28.01 (63 sayfa) 2 & 3. ciltlerde, editor: D.
Thomas., Michie Co., 1994 & 1995 ek.
7 *
E$"& 8 #
=<
*?>M4
/0
##
<
HARALD MOTZK : HAYATI, LM AHS YET , AALI MALARI VE THE ORIGINS OF ISLAMIC
+ ) 0; $
( 0
' $ )$ =
$('0$
Ortaya koyduUu nitelikli al Rmalar ile son dnem Rarkiyat lar aras nda
nemli bir yer edinen Harald Motzki, 1948 senesinde Berlinde doUmuRtur.
Mutaass p bir Katolik aileye mensuptur. Mlk-orta okul Urenimi boyunca Katolik
eUitimi alm R, lise dneminde ayd nlanma ve yenilenme temalar n ne karan
ve kilisenin dogmalar ndan kurtulmay ama edinen Hmanist bir eUitim alm Rt r. Lise dnemindeki bu eUitimi onun tenkiti bir tutum izlemesine ve Katolik
inanc na mesafeli durmas na sebep olmuRtur.
Genlik dneminde farkl kltrlere ynelik yoUun bir ilgi dnemi geiren Motzki, hayat n n bu devrelerinde antik kltrler baRta olmak zere Antik
ve OrtaaU tarihine de ilgi duymuRtur. Buna paralel olarak Frans zca ve Mngilizce gibi dillerin yan s ra Yunanca ve Latinceyi daha lise y llar nda (Eski Diller
Lisesi) UrenmiRtir. 1968 y l nda liseyi bitiren Motzki, o dnemde, en nemli ilgi
sahas olan mukayeseli dinler tarihi konusunda eUitim veren ender niversitelerden biri olan Bonn niversitesi Felsefe Fakltesinne girmiRtir. Bu fakltede
mukayeseli dinler tarihi yan s ra Mbrance ve Arapa gibi dilleri de UrenmiR,
Prof. Dr. Gunnevvegden Tevrat ve Mncil eUitimi alm Rt r.
Urenimi boyunca zellikle Yunan ve Roma AntikaU ile Mezopotamya,
M s r ve Arap Yar madas gibi eski kltrlerin bulunduUu blgelerin yan nda
Mslm Dni ve mslmanlar hakk nda da bilgi sahibi olmaya gayret etmiRtir.
Bilhassa Bonn niversitesindeki Tevrat ve Mncil eUitimi s ras nda dersini grdU tarih tenkit (historical critisizm) ve metin analizi (text analysis) yntemleri
sonraki al Rmalar na yn vermiRtir. Bir y l sreyle Sorbonne niversitesinde
ders grmR ve bu srede Fransada hayli revacta olan strktralist metin analiz
yntemini2 UrenmiRtir.
*
22
Metnin niyetini referans olarak alan ve anlamA, yazarAn ya da okurun deFil de, metnin niyetinin temellendirilmesi olarak okuyan teorik bir yakla?Am olan strktralizm,
1960larAn ba?Andan itibaren Fransada olduka etkili olmu?tur. Bunlar genellikle yapAsalcAlar olarak bilinirler. Edebi ya da kutsal metinlerin tarihsel, toplumsal ve eko-
= 6
$7
T2( &
' '4
# 8$ 2
==
berin hayat na dair bilgilerin yeniden inRas zerine tarih-antropolojik tahlillere ynelten Motzkinin al Rmalar ndan baz lar Runlard r:
%6 ?
I6
=)
.
9
0
= 6
$7
T2( &
' '4
10
# 8$ 2
9 .F
$ " #
a. "Es gibt keinen Gott auber Gott, und Muhammad ist der Gesandte
Gottes"16:
Allahtan baRka ilah yoktur; Muhammed (s.a.) Onun Resldr diye
tercme edebileceUimiz bu araRt rma, esasen, 1997 senesinde Hollandan n
Nijmegen Rehrinde Hz. Peygamberin biyografisiyle alakal bir sempozyuma
sunulmuR bir tebliUdir. AraRt rman n amac , Hz. Peygamberin sretiyle ilgili
rivayetlere olan geleneksel ve tenkiti yaklaR m rneklerle ele almakt r.
b. The Biography of the Prophet Mohammed: the Issue of the Sources:17
Esasen mstakil olarak geniR bir tan t m yaz s yla tan t lmas gerektiUine
inand U m z Motzkinin bu eseri, asl nda bir editrlk al Rmas d r. Hz. Peygamberin hayat yla alakal rivayetleri kaynak tenkidi kriterleri erevesinde ele
alan, farkl akademisyenlerce yaz lm R makaleleri bir araya getirmektedir. Eser
bir giriR yaz s ndan sonra on ayr akademisyen taraf ndan kaleme al nm R sretle
ilgili makalelerden oluRmaktad r.
c. "The Murder of Ibn Ab l-Huqayq: On the Origin and Reliability of
some maghz-Reports"18:
Yahudi Mbn Ebl-Hukayk n ldrlmesine dair rivayetler baUlam nda
meUz rivayetlerinin gvenilirliUini isnad ve metnin her ikisini birden esas alan
hadis tarihlendirme metodunu kullanarak sorgulayan bir al Rmad r.
T6 0
G. Rotter (Hg.), Die Welten des Islam, Frankfurt a. M.: Fischer Taschenbuch 1993, 1121.
17
Leiden: Brill, 2000. 330 pp
18
The Biography of Muhammad. The Issue of the Sources, (ed. by Harald Motzki), Leiden
(Brill) 2000, s. 170-239.
19
Sharqiyyt 6/1 (1994), 55-70.
20
M. Kh. Masud/B. Messick/D.S. Powers (Ed.) Islamic legal interpretation. Muftis and
their fatwas, New York: Harvard UP 1996, 129-140, 347-349.
$7
T2( &
' '4
. 1# #
21
J. Dammen MacAuliffe e.a. (ed), The Encyclopaedia of the Qur'n, Leiden: Brill 2000.
Der Islam 68 (1991), 1-44.
23
Zeitschrift fr Religionswissenschaft 1994, 3-22.
24
H. Driessen (redactie), In het huis van de islam, Nijmegen: SUN 1997, 240-258.
25
"Het ontstaan van het islamitisch recht. De recente wetenschappelijke discussie", in:
Recht van de Islam 13 (teksten RIMO-symposium 1995), Maastricht 1996, 1-17
26
Jerusalem Studies in Arabic and Islam 22 (1998), 18-83.
22
# 8$ 2
Mmam Mlikin Muvatta zelinde hem metin hem de isnad esasl tarihlendirme
yntemi27 doUrultusunda ahkm hadislerini tarihlendirmeyi denemektedir.
f. "The Role of non-Arab Converts in the Development of early Islamic
Law"28:
Arap olmayan mslmanlar n kastedildiUi29 ve zellikle Emevlerin sonlar na doUru Mslm toplumunun ilm, idar ve siyas hayat nda nemli grevler
icra eden30 mevlnin ilk dnem Mslm f kh n n oluRumundaki roln inceleyen
makale Trkeye evrilmiR ve yay mlanm Rt r.31
6 ) 0; $*5$5
' '9$
-*3*+
27
Temel olarak drt grupta toplanabilecek hadis tarihlendirme metotlar ndan biri olan,
hadisleri hem metin hem de isnad n esas alarak tarihlendirme yntemi, Rarkiyat lar
aras nda esas olarak Harald Motzki taraf ndan uygulanm Rt r. Bu metotlar hakk nda
geniR bilgi iin bk. H d r, zcan, Oarkiyat lar n Hadisi Tarihlendirme Metotlar ,
Hadis Tetkikleri Dergisi, I/1, 2003, s. 97-115.
28
Islamic Law and Society 6:3 (1999), 1-25.
29
HammR, Necdet, el--dare f asril-mev, D meRk 1980, s. 338.
30
Lmeylim, Abdlaziz, Vadul-mevl fid-Devletil-meviyye, Beyrut 1414/1993, s. 84,
85-86.
31
Mustafa ztrk taraf ndan tercme edilen bu makale iin bk. Marife, I/2, Gz 2001.
32
Abhandlungen fr die Kunde des Morgenlandes, Bd. L,2, Stuttgart: Steiner 1991.
33
Brill Academic Publication, December 2001.
$7
T2( &
' '4
melinden reddetmesidir. Zira Schacht n bu tezine karR alternatif bir tezin geliRtirilemediUi ve bu tezin aR lamayacaU oryantalist camiada genel olarak kabul
edilmekteydi. Halbuki Schachttan sonra, onun tezini geersiz k lacak, zellikle
Mslm n ilk y llar na ait pek ok orijinal kaynak neRredilmiR ve Schacht bunlar
grmemiRtir.
Motzki bu eserinde ncelikle Mslm Hukukunun baRlang c konusundaki
tart Rmalar XIX. ve XX. yzy lda kaleme al nan oryantalistik al Rmalar baUlam nda nceki al Rmalar ve yak n dneme ait al Rmalar olmak zere iki
baRl k alt nda genel bir deUerlendirmeye tabi tutmaktad r. Bu blmde Motzki,
Mslm Hukukunun oluRum ve geliRiminin, Hz. Peygamber dneminden itibaren
f kh mezheplerin oluRum dnemine kadar geliRen bir srete meydana geldiUini ifade eden, Mslm perspektifi sorgulayan Mgnaz Goldziher ile, 1950 y l nda
neRredilen The origins of Muhammedan Jurisprudence adl eserinde bu
mslman perspektifini tamamen reddeden tezler geliRtiren Joseph Schacht n
grRleri etraf nda konuyu iRlemiRtir.
Schacht taraf ndan bilinmeyen ve onun tezlerinin tarihlenmesinde temel
teRkil eden Mmam Ofinin (. 204/820) aUdaR olan ancak hi bir surette ondan
etkilenmeyen Abdrrezzk es-Sannnin (. 211/826) Musannefindeki bilgi ve
rivyetlerden hareketle yeni ve gl bir tez geliRtirmekte ve gnmze dek pek
bilinmeyen Mekkedeki Mslm n ilk y llar ndan II. yzy l n ortalar na kadar olan
f kh anlay R ve birikimi modern bir bak R a s yla yeniden inRa etmektedir.
Motzki Abdurrezzk n bu eserini olduka nemli bulmakta ve onu, Mslm
hukuk tarihinin nemli bir kaynaU 34 olarak tan mlamaktad r. Kitab n da esasen Musannef zerine kurgulam Rt r. Ona gre Musannef, nc yzy lda tasnf edilen ktb-i sitteye dahil hadis musanneft n n aksine, hadislerin daha
nceki bir geliRim safhas n belgelemektedir. Mmam Mlikin (. 179/795) elMuvatta gibi daha nceki dneme ait eserlerden de hacmi itibariyle ayr lmakta
ve bylece hadislerin geliRimini daha kapsaml bir Rekilde sunmaktad r. Ancak
Motzkiye gre Musannefin esas nemi, hicr II. asr n ilk yar s na ait olup da
mstakil hadis eserleri olarak gnmze ulaRamayan en az ndan Ru ana kadar
ulaRmad U bilinen- kaynaklar ihtiva etmesidir.
Bu amala Motzki, gerek kaynak tenkidi gerekse rivyetlerin tarihlendirilmesi a s ndan yeni analiz yntemleri geliRtirmekte ve bu yntemleri ilk dnem f kh hadis literatrndeki rivyetler zerinde test etmektedir. Bylece
Motzki, Musannefte bulunan her bir hadisin muhtelif rivayet kal plar n n pek
ok ay r c /ay rt edici rivayet zellikleri taR d U n ortaya koymakta, Mslm n ilk
iki yzy l nda ravlerin rivayetleri deUerlendirirken akla mracaat ettiklerini ve
rivayetleri diryetle sorgulad klar n tesbit etmektedir. Hatta onlar n s k s k
kronoloji ve f k h gibi baRka kaynaklara da mraccat ettiklerini ifade etmekte34
bk. Motzki, The Origins of Islamic Jurisprudence. Meccan F qh before the Classical
Schools, s. xii.
# 8$ 2
<
$7
T2( &
' '4
III.
Gen Ku?ak Oryantalistler
<
$7
T2( &
' '4
=<
$
/
6
/ 8 ("
$& $% "
#&
# & $% > $
8 #
&#
$# & $ &
)"$ )$
$& " " $ $% '
( "$ " &
" ''' "O'Y " ( &
&# + (
" " $ $% '
(5 )I
J
( $
& $& !"
(
$ & 2 $& " $% "
+ - " # #$( $ #
$&
(
&# -$$
. ) 8 (" @
#
&# " $
-$
" %$
$& $% (
(
("$$ $% ) &
'
&# " (
2 $& $% " $ "
& ($ +$& & $% " "
&& 8 ("
&$ $& (
" ("$
"
$% E$ +"
(" (" $& " " $ $% '
( ) &# .
$ %$ $)
" " $ $% 8 #
$& " " $ $%
&#
# . $+
) "
+$ &
. $&
$
$ " . - &
# +
&% &( # - 8 " >
$# $& 8 ("
"&
"
" '
$% "
+ ( . #
" %$ &#
&#
($&( #
" " (
(
("$$ $% ) I
J
+ $# ( $&
$% ($ + $
- ) & "
# " &# "
4 @
$ $%%
## )
$ + $% Z
$&
[
(" ( $% "
($ + $
&#
$% " & ) # . $+ # Z $# $% '-&
0[ & $ # $ P+ & " %$
$& $%
("$$
$%
&#
++ &
$) .
"
&($ + &( ) "
# $
"$ # +" 2 #
8 (" @ $
$ " (
( $ &
( # $& ($ # - &$ #
& +$ & %
$% " ( #
( &# &(
# 6
8 #"" - " " $ $% '
(5 ) "
&& '-&
0 E (" (" > 8 #
$# $& Q
$ &
# " "
8 F
4 @
"
8 >
anakkale Onsekiz Mart niversitesi Mlahiyat Fakltesi, Mslam Hukuku Anabilim Dal
& R \MK*L5M
+')$
$=$ $@$ . ?
=)
Christhopher Melchert, Mslam eUitim kurumlar n n ortaya k R ve zellikle V./XI. yzy l BaUdat nda geliRen biimiyle Medrese hakk nda yapm R olduUu al Rmalar yla ve alan nda bir klasik say lan The Rise of Colleges1 adl eseriyle tan nan George Makdisinin nde gelen yedi Urencisinden birisidir.2
Melchert, Pennslyvania niversitesinde Makdisinin dan Rmanl U yla drt Snn f k h mezhebinin oluRumu hakk nda yapm R olduUu The Formation of the
Sunni Schools of Law: 9th-10th Centuries C.E. adl doktora tezini 1992 y l nda
tamamlad . 1996-1999 y llar aras nda Southwest Missouri Devlet niversitesinin (Springfield, ABD) Din AraRt rmalar (Religious Studies) blmnde
yard mc doent (assistant professor) olarak bulunan Melchert, 19992000 y llar
aras nda Oamdaki Frans z Arap AraRt rmalar Enstitsnde (Institut Franais
des Etudes Arabes de Damas) bulunmuR, ayn zamanda Amerikada bulunan
The Institute for Advanced Study adl zel araRt rma enstits (Princeton, New
Jersey) bnyesindeki Tarih AraRt rmalar Blmnde (School of Historical
Studies) daimi ye olarak Mslam Tarihi araRt rmalar yapm Rt r. Bu akademik
grevlerin yan s ra, 1998 y l nda Amerikadaki The Social Science Research
Council (SSRC) taraf ndan araRt rma dlne lay k grlmR3, 1999 y l nda da
National Endowment for the Humanities (NEH, ABD) adl kurumun doktora
sonras akademik araRt rmalar desteklemek amac yla saUlad U burs program ndan yararlanarak Snn DRncenin TeRekkl konulu bir proje al Rmas
yapm Rt r4. 2000 y l ndan bu yana Oxford niversitesine baUl iki ayr blmde
Kuran, Hadis, Mslam Hukuku, Mslam tarihi ve Arapa dersleri vermekte olan
Melchert5, ayr ca iinde bulunduUumuz Uretim y l nda (2004-2005) ayn niversite bnyesindeki Avrupa ve OrtadoUu Dilleri Enstitsnde (The School of
European & Middle Eastern Languages) yrtlmekte olan Arapa program n n eUitim koordinatrlUn (tutorial secretary) yrtmektedir.
Edinburgh, 1981. Trke evirisi: OrtaaWda Yksek Wretim, . Ali Hakan avuRoUlu,
Hasan Tuncay BaRoUlu, Gelenek Yay nevi: Mstanbul, 2004.
2
Bkz. Cengiz Tomar, Makdisi, George M., Trkiye Diyanet Vakf -slam Ansiklopedisi
(D-A), XXVII, 430-1.
3
Bkz.
http://www.ssrc.org/programs/publications_editors/publications/199698_biennial/body.pdf (12.12.2004). Melchert bu dl iin SSRCye Barnwell Christian School
ad na baRvurmuRtur. Bu okul, A.B.D.nin Gney Karolina Eyaletine baUl Blackville kentinde bulunan ve Mennonite Mezhebine baUl zel bir Hristiyan okuludur: bkz.
http://www.myscschools.com/PublicInformation/private/default.cfm?school=32
(12.12.2004).
4
ARaU da bilgi verilecektir.
5
DoUu AraRt rmalar Fakltesi (Faculty of Oriental Studies) bnyesindeki DoUu AraRt rmalar Enstitsnde (The Oriental Institute) lecturer ve Pembroke Collegeda fellow s fat yla.
/"
$+"
8 ("
. 8 2" -
6
/
- The Formation of the Sunni Schools of Law: 9th-10th Centuries C.E.,
Leiden&New York&Kln: E. J. Brill, 1997
Melchert n Pembroke College web sitesindeki sayfas nda, Ahmad
ibn Hanbal isimli k sa bir biyografi al Rmas n n Oneworld Press taraf ndan
2004 y l nda yay mlanacaU kaydedilmekle birlikte7, yay mland U na dair bir
bilgiye ulaRamad k.
%6 )
- Sectaries in the Six Books: Evidence for Their Exclusion From the
Sunni Community, The Muslim World, 82, 1992, s. 287-295
- Religious Policies of the Caliphs From al-Mutawakkil to alMuqtadir, A.H. 232-295/A.D. 847-908, Islamic Law and Society, 3/3, 1996,
s. 316-342
- The Transition from Asceticism to Mysticism at the Middle of the
Ninth Century C.E., Studia Islamica, 83/1, 1996, s. 51-70
- The Adversaries of Ahmad Ibn Hanbal, Arabica, 44, 1997, s. 23453
- How Hanafism Came to Originate in Kufa and Traditionalism in
Medina, Islamic Law and Society, 6/3, 1999, s. 318-47
- Ibn Mujahid and the Establishment of Seven Qur'anic Readings,
Studia Islamica, 91, 2000, s. 5-22
- Bukhari and the Early Hadith Criticism, The Journal of the
American Oriental Society, 121/1, 2001, s. 7-19
- The Concluding Salutation in Islamic Ritual Prayer, Le Museon,
114/3-4, 2001, s. 384-406
- The Hanabila and the Early Sufis, Arabica, 48/3, 2001, s. 352-67
- Traditionist-Jurisprudents and the Framing of Islamic Law,
Islamic Law and Society, 8/3, 2001, s. 383-406
- Sufis and Competing Movements in Nishapur, Iran: The Journal of
the British Institute of Persian Studies, 39 (2001)
- Early Renunciants as Hadith Transmitters, The Muslim World,
92/3, 2002, s. 407-418
- The Piety of the Hadith Folk, International Journal of Middle East
Studies, 34/3, August 2002, s. 425-439
6
Melchert n akademik ilgi alanlar n ve hedeflerini ortaya koyabilmek amac yla, tespit edebildiUimiz tm al Rmalar n n bir listesi verilmiRtir. Kitap eleRtirileri d R ndakiler kronolojik
olarak, kitap eleRtirileri ise sz konusu kitaplar n yazarlar na/editrlerine/naRirlerine gre
alfabetik olarak s ralanm Rt r.
7
Bkz. http://www.pmb.ox.ac.uk/cgi-bin/profiles.cgi?profileid=82&type=allstaff (22.12.2004).
& R \MK*L5M
8
Yazar 1997 bas ml kitab nda, bu al Rmas n n Lynda S. Clarke ve Mahmoud Ayoub editrlUnde yay mlanacak olan Shii Islam adl kitap iinde yer alacaU n haber vermektedir
(Melchert, The Formation, s. 201). Byle bir kitab n yay mland U na dair bir bilgiye ulaRamad k. Ancak sz konusu kitab n, yukar da kaydettiUimiz sempozyum bildirilerini ieren
bir kitap olduUu anlaR lmaktad r.
9
Bu bildirinin MESAn n y ll k kongrelerinden hangisinde sunulduUunu tespit edemedik.
10
Harvard Law School web sitesinde, sempozyum bildirilerinin Peri Bearmen, Rudolph
Peters ve Frank E. Vogel editrlUnde The Islamic School of Law: Evolution, Devolution
and Progress ad yla yay mlanacaU haber verilmekle birlikte, yay mland U na dair bir bilgiye
ulaRamad k: Bkz.
http://www.hup.harvard.edu/catalog/BEAISL.html (22.12.2004).
/"
$+"
8 ("
. 8 2" -
11
& R \MK*L5M
14
Drt kitap zerine bir deUerlendirme: B. Weiss, The Search for Gods Law: Islamic Jurisprudence in the Writings of Sayf al-Din al-Amidi (Saltlake City: University of Utah, 1992); N.
Calder, Studies in Early Islamic Jurisprudence (Oxford, 1993); A. K. Reinhart: Before Revelation: the Boundaries of Muslim Moral Thought (Albany, 1995); M. Chamberlain, Knowledge
and Social Practise in Medieval Damascus: 1190-1350 (Cambridge, 1993).
/"
$+"
8 ("
. 8 2" -
<
Bu eleRtiri yaz lar na at fta bulunulurken yaln zca baR taralar nda s ra numaras yla birlikte
verilen k saltmalar kullan lacakt r. rneUin: bkz. Review on The Formation-1 (Brockopp).
& R \MK*L5M
+')$ $ !$ ' ?
=)
Doktora tezinde Snn f k h mezheplerinin oluRum sreci ile mezhepleRememiR f k h evreleri ya da yaRamayan mezhepler olgusu, yani Mslam hukuk tarihinin ilk dnemi zerinde al Ran Melchert, akademik ilgisini hicr III.
yzy l (mild IX. yy.) zerinde yoUunlaRt rm R grnmektedir. Kendisini Mslam
Hukuk (F k h) Tarihinin ortaya kmas na katk da bulunan bir araRt rmac
olarak da gren16 Melchert, asl nda daha genel bir perspektifle klasik Snn
dRncenin (Ehl-i Snnet) teRekkl dnemini ayd nlatmaya al Rmaktad r. Doktora tezinde, f k h mezheplerinin oluRumu ve birbirleriyle iliRkileri baUlam nda
Ehl-i Snneti meydana getiren farkl eUilim, ilm disiplin ve yaklaR mlara (kelm, hadis, tefsir/k rat, zhd/tasavvuf, siyaset) iRaret ettiUi gibi, daha sonra
yapt U mstakil al Rmalar n herbirisinde de bu konulardan birisini ele al p
incelemektedir.17 Bu a dan bak ld U nda, Montgomery Watt n Ehl-i Snnet
at s n n teRekkl konusundaki tezini esas al p geliRtirmeye al Rt U ve Watt
taraf ndan bu at n n temel unsurlar olarak belirlenen noktalar ayd nlatmay
hedeflediUi sylenebilir.
Melchert n zgemiRi hakk nda bilgi bulabileceUimiz elektronik kaynak
ve veri tabanlar nda, onun akademik ilgi alanlar Ryle s ralanmaktad r:
III./IX. yzy lda Mslam hareketler ve kurumlar, Kurn [K rat] ilmi, Hadis
ilmi, F k h, Teoloji [Kelm] ve Tasavvuf.18
Doktora tezini esas alarak kaleme ald U ve Brill Yay nevi taraf ndan yay mlanan kitab hakk nda Jonathan Brockoppun yazd U deUerlendirme yaz s ndan al nan Ru ifade de benzer bir tespiti ortaya koymaktad r:
... Bu kitap, Mslam tarihi, Kelm ve Tasavvuf araRt rmac lar
iin de olduka nemli bir kaynak niteliUi taR maktad r.19
16
/"
$+"
8 ("
. 8 2" -
F k h mezheplerinin teRekkl konusundaki doktora al Rmas n n ard ndan, sz edilen bu ilim dallar ndan her birinin teRekkl dnemine iliRkin mstakil al Rmalar yapm R olan Melchert n, zellikle hadis, ricl tenkidi ve tabakt
literatrne ynelik ilgisi dikkat ekmektedir. Tezinde ve sonraki al Rmalar nda bu literatr meslektaRlar n n dikkatini ekecek lde20 yoUun bir biimde
kullanan Melchert n, hakk nda tenkit ve deUerlendirme yapt U kitaplar aras nda, klasik ricl ve tabakt kaynaklar n n neRirleri ve bu literatr hakk nda Arap
dnyas nda yap lan aUdaR araRt rmalar n nemli bir yer tuttuUu grlmektedir.21 Michigan niversitesinin web sitesinde yay mlanan Hadis AraRt rmalar
Bibliyografyas na 1995 y l ndan bu yana yapt U katk lar sebebiyle kendisine
yap lan teRekkr de bu a dan dikkat ekicidir.22
Melchert n al Rmalar nda dindarl k/takva (piety) konusuna ve buna
baUl olarak zhd/ tasavvuf geleneUine de zel bir nem atfettiUini gryoruz.
Melchert n geliRtirdiUi Ehl-i Hadis ile Ehl-i Rey aras ndaki nihai uzlaRma teorisinde, bu farkl kesimlerin dindarl k anlay Rlar ve dini yaRama biimlerindeki
benzerliUin ok nemli bir yeri vard r. Bu ilgisinin Mslam ile s n rl olmay p farkl
dinlerdeki mistik geleneklere de ynelik olduUu anlaR lan Melchert n, bu konuda zellikle Marshall G. S. Hodgson n etkisinde olduUu anlaR lmaktad r.23
doktora tezi Early Maliki Law: Ibn Abd al-Hakam and His Major Compendium of Jurisprudence ad yla yay mlanm Rt r (Leiden: E. J. Brill, 2000).
20
The Formation hakk nda yaz lm R kitap eleRtirisi yaz lar n n biroUunda Melchert n ve
kitab n n bu ynne dikkat ekilmektedir. rneUin bkz. Review on The Formation-5 (Hallaq), s. 280; Review on The Formation-9 (Stewart), s. 277; Review on The Formation-11
(Tsafrir), s. 342.
21
Yukar da verdiUimiz Kitap EleRtirileri listesine bkz.
22
Bkz. http://www-personal.umich.edu/~beh/hb/main.html (10.12.2004).
23
ARaU da zerinde durulacakt r.
& R \MK*L5M
6% =
!<9:= '
()
6
&
$
&) 7
#'
. - S 1# #
) & /
"
#
!, -"
Melchert n da ifade ettiUi gibi, Joseph Schacht ilk dnem Mslam hukuk tarihine dair kapsaml bir teori ortaya koyan ilk Avrupal araRt rmac olarak kabul
edilmelidir. Ignaz Goldziherin tezini esas al p geliRtiren Schacht, zellikle eROfinin (. 204/820) er-Risle adl kitab ve yine ona nispet edilen polemik tr
(ihtilf/hilf/reddiye) kk eserler zerinde yapt U al Rmalar sonucunda,
yayg n Snn bak R a s na muhalif olarak, hicr II. (m. VIII.) yzy lda Mslam
Hukukunun kaynaklar aras nda Peygamberin Hadislerinden ziyade blgesel
geleneklerin (rf, ictihad ve resm uygulama) byk lde belirleyici olduUunu,
III./IX. yzy l ortalar na kadar bu blgesel gelenekleri esas alan kadm hukuk
ekollerinin (Hicaz/Medine Ekol ve Irak/Kfe Ekol) varl U n srdrdUn,
bu tarihten itibaren bu ekollerin Rah slara nispet edilen kiRisel ekollere (mezhepler) dnRtUn ileri srmRtr. Schacht n teorisine gre Hadisin nceliUi, Snn bak R a s n n iddia ettiUi gibi eR-Ofi taraf ndan yeniden ihya edilmiR bir anlay R olmay p, onun yaRad U dnem ve sonraki yzy lda retilmiR
(eR-Ofi ve Ehl-i Hadis taraf ndan) bir yaklaR md r. Bu grRleriyle Schacht,
Mslam Hukukunun kaynaklar konusunda yayg n kabule mazhar olan Rpheci
yaklaR m geliRtiren baRl ca isimdir.24
Melchert, doktora tezinin fazla geliRtirilmeden yay mlanm R Rekli olan25
The Formation of the Sunni Schools of Law: 9th-10th Centuries C.E. adl eserinde,
esas itibariyle Schacht n blgesel/kadim ekollerden Rahs ekollere geiR tezinden hareketle, Snn f k h mezheplerinin ne zaman ve nas l ortaya kt klar n tespit etmeye al Rmaktad r. Tezini Snn f k h mezhepleri ile s n rlamas n
ise, Oia f kh bnyesinde Snn f k h mezheplerinin kurucu unsurlar ndan
herhangi birisinin geliRmemiR olmas yla a klar.26 Temel yaklaR mlar itibariyle
Schacht ekolnn Mslam Hukuk Tarihine ynelik revizyonist anlay R n srdrdU sylenebilecek olan27 Melchert n bu al Rmas , ayn zamanda baz meslektaRlar taraf ndan Schacht n tezini sorgulayan ilk ciddi al Rma olarak da grlmektedir.28 Melchert n ikinci nemli referans kaynaU , hocas George
24
Melchert, The Formation, s. xxi; Book Review-3, s. 363; Book Review-11, s. 713-14. Schacht
Mslam hukuk tarihi ile ilgili bu teorisini, esas itibariyle The Origins of Muhammadan Jurisprudence (Oxford, 1950) adl eserinde ortaya koymuRtur.
25
Bkz. Review on The Formation-5 (Hallaq), s. 280.
26
Bkz. Melchert, The Formation, s. 201-202. Ancak bu gerekeyi yeterince tatmin edici bulmayan Devin J. Stewart, daha makul gerekeler ileri srlebileceUini, bu arada Melchert n
Oia F kh konusunda da nemli tespitlerde bulunduUunu kaydeder: bkz. Review on The
Formation-9 (Stewart), s. 277-78.
27
Bkz. Review on The Formation-6 (Manzoor), s. 11.
28
Bkz. Review on The Formation-5 (Hallaq), s. 278. Hallaq, Schacht n daha sonra yazd U
baz makalelerinde kendi tezini k smen revize ettiUini de kaydeder.
/"
$+"
8 ("
. 8 2" -
Makdisinin grRleridir. Hukuk ekollerinin oluRum srecini ve Schacht n blgesel/kadim ve kiRisel ekoller ay r m n , as l al Rma konusu olan eUitim kurumlar baUlam nda ele al p deUerlendiren Makdisi, f k h mezhebinin ortaya k R nda nc bir aRaman n varl U na iRaret ediyordu. Onun tezine gre, Rah slara nispet edilen kiRisel hukuk ekollerinin, bugn anlad U m z manada mezhep
haline gelmeleri, dzenli bir eUitim ve bilgi aktar m sistemine sahip fakihler
topluluUu, yani bir hukuk loncas (guild school of law) niteliUini kazanmalar ndan sonra olmuRtur.29
Schacht n yan s ra hocas n n bu tezini esas al p geliRtiren Melchert n as l
amac , kendisinin klasik hukuk ekol (classical school of law) ad n verdiUi bu
nihai aRaman n ne zaman, nerede ve kimler taraf ndan yrtlen, ne tr al Rmalar sayesinde ortaya kt U n tespit etmektir. Bir diUer ifadeyle Melchert,
f k h mezheplerinin gerek anlamda ne zaman ve nerede ortaya kt klar n ya
da kimler taraf ndan kurulduklar n bulmaya al Rmaktad r. Bu arada f k h
mezhebi iin yeni bir tan m getirmeye, daha doUrusu belirli grRler etraf ndan
toplanan bir fakihler topluluUu ya da f k h evresinin mezhep niteliUi kazanabilmesi iin sahip olmas gereken temel zellikleri belirlemeye al Rmaktad r.
YaRamayan mezhepler olgusu da zerinde durduUu bir diUer konudur. zellikle mezheplerin ortaya k R tarihi ve kurucu olarak kabul edilmesi gereken
isimler konusunda pek ok meslektaR taraf ndan kabule Rayan bulunan somut
sonular ortaya koyan Melchert n, bir klasik hukuk ekol / f k h mezhebi
olabilmek iin belirlediUi lt(ler) ise eleRtiriye a k grnmektedir.
Melchert n al Rmas n n bir diUer zaaf da, baRtan itibaren srekli at flar yapmas na raUmen, klasik hukuk ekol ad n verdiUi yap n n tan m n ve bu yap y
meydana getiren temel unsurlar n ancak kitab n drdnc blmnde tam
olarak ortaya koymuR olmas d r.
Kitab n n giriR blmnde, bu konuda daha nce sylenenleri ve yap lm R
al Rmalar k saca deUerlendiren Melchert, Mslman ilim adamlar aras nda
f k h mezheplerinin nas l ve ne zaman ortaya kt U konusuna doUrudan temas
edenlerin ok nadir olduUuna, bu ynyle Mbn Haldnun (. 806/1408) nemli
bir istisna teRkil ettiUine iRaret eder.30 Mbn Haldn, Irak/Kfe Ekoln Ehl-i
Rey olarak, Hicaz/Medine Ekoln de Ehl-i Hadis olarak takdim etmekte
29
& R \MK*L5M
ve Eb Hanfe (. 150/767) ile Mlik b. Enesin (. 179/795) sz konusu eUilimlerin nde gelen temsilcileri olduklar n syleyerek, bu ekollerin Hanef ve Ofi
mezheplerine dnRtUne iRaret etmektedir.31 Schacht n blgesel/kadm
ekollerin Rahs ekollere dnRm tezi de dahil olmak zere Mslam hukuk tarihi hakk nda yap lan ilk Bat l al Rmalar zerinde ok etkili olduUunu kaydeden
Melcherta gre Mbn Haldnun bu tezi, blgesel ekolleri Ehl-i Rey ve Ehl-i
Hadis ile birebir zdeRleRtirmek suretiyle byk bir kar R kl Ua neden olmaktad r. Zira bu durumda rneUin Irak Ehl-i Hadisinin tan mlanmas ve menReinin
tespiti gleRmektedir. Mbn Haldnun bu konudaki en nemli zaaf ise, bir Mlik olmas ve konuya tek tarafl yaklaRmas d r.32 Bununla birlikte, f k h mezhepleri konusunda Bat da yap lan modern araRt rmalar Mbn Haldnun bu tezinden
byk lde etkilenmiR ve daha tatmin edici bir a klama getirememiRlerdir33.
Asl nda teorisini byk lde Mbn Haldnun bu grR zerine bina ettiUi anlaR lan Schacht ise, reye baRvurma a s ndan Mlik ile Eb Hanife aras nda nemli bir fark bulunmad U n ifade ederek, blgesel hukuk ekolleri ile
Ehl-i Rey ve Ehl-i Hadis gruplaRmalar aras ndaki farkl l Ua iRaret etmiRtir.34
Bununla birlikte Schacht n teorisi de iki nemli zaaf taR maktad r: Birincisi eROfi sonras dnemi yeterince incelememesi, ikincisi de mezhebin (Rahs hukuk
ekol) oluRumunu mezhep imam n n grRlerinin bir araya getirilmesi (tedvin)
ile s n rl grmesi, yani mezhebi yaln zca bir grRler topluluUu olarak alg lamas ve buna baUl olarak III./IX. yzy l ortalar nda ortaya kt U n iddia etmesidir.35 George Makdisi ise yaklaR k otuz y l sren al Rmalar sonucunda, mezhebin ortaya k R n n aRamal bir sre olarak alg lanmas gerektiUini tespit
etmiR ve Schacht n ancak ilk iki aRama zerinde durduUunu, mezhebin yaln zca
bir grRler topluluUu deUil ayn zamanda bir Rah slar topluluUu olduUunu
ortaya koymuRtur.36
Melcherta gre, mezheplerin teRekklnden nceki dnemde Mslmanlar aras ndaki as l gruplaRma Ehl-i Hadis (gelenekiler) ile Ehl-i Rey (ak l31
Mbn Haldn, el-Mukaddime, thk. DervR el-Cveyd, 2. bs., Beyrut, 1997, s. 417.
Melchert, The Formation, s. xix. Mbn Haldna dayanan Ehl-i Rey/Ehl-i Hadis ayr m na gre
Mlik b. Enesin konumunu tespit etmek de g hale gelmektedir. Mlik b. Enesin konumu
hakk nda bkz. Ahmet zel, Mlik b. Enes, D-A, XXVII, 506-13; Ali Hakan avuRoUlu,
Irak Mlik Ekol (III.-V./IX.-XI. yy.), yay mlanmam R doktora tezi, Marmara niversitesi
Sosyal Bilimler Enstits, Mstanbul 2004, s. 7-10.
33
Melchert, The Formation, s. xvii-xviii.
34
Melchert, The Formation, s. 165.
35
Melchert, The Formation, s. xxi-xxii.
36
Melchert, The Formation, s. xxii, xxiv-xxv. Mezhebin grRler topluluUu ve Rah slar topluluUu olarak tan mlanmas n n da yeterli olmad U , esas itibariyle f kh istidll anlay R ve
ynteminde yaRanan deUiRimin f k h mezhebi ad verilen oluRumun belirleyici unsuru
olarak grlmesi gerektiUi konusunda bkz. Eyyp Sait Kaya, Mezheplerin Te+ekklnden
nce F kh -stidlal, yay nlanmam R doktora tezi, Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Mstanbul 2001, s. 6-28.
32
/"
$+"
8 ("
. 8 2" -
c lar) aras nda yaRanm Rt . Bu gruplar aras nda II./VIII. yzy l sonlar ndan itibaren yaklaR k bir yzy l devam edecek ok derin bir at Rma hkimdi. at Rma,
inan (teoloji) ve amel (f k h/hukuk) alan nda sahih dinin (orthodoxy ve
orthopraxy) tespit edilmesiyle ilgiliydi. Birinci grup her iki alanda da btnyle
kutsal metinlerin (nass: Kuran ve snnet) esas al nmas gerektiUini ileri srerken, ikinci grup daha ak lc bir yaklaR m benimsiyordu. Bu arada Ehl-i Rey Ehli Hadisin ilahi hukuku tespit etme yeterliliUine sahip olup olmad U ndan endiRe ederken, Ehl-i Hadis de onlar n tam anlam yla mslman olup olmad klar ndan Rphe etmiRtir. II./IX. yzy l sonlar nda Ehl-i Hadisin bilinli olarak
kendilerini diUerlerinden ay rmaya al Rmas yla baRlayan at Rma, Mihne olay yla sosyal ve siyasi alana yans d . Bir yandan Mihnenin sona er(diril)mesi, te
yandan Ehl-i Reyin f k h anlay Rlar n gzden geirerek Ehl-i Hadise yak nlaRmas Ehl-i Hadis a s ndan nemli bir galibiyet gibi grnmekle birlikte, Ehl-i
Hadisin bir f k h mezhebi (Hanbel Mezhebi) haline dnRmesi de onlar n
kendi ilkelerinden nemli tavizler verdiUini gsteriyordu. Bu karR l kl yaklaR mlar iki grubu bir noktada buluRturdu ve III./IX. yzy l sonlar yla IV./X. yzy l
baRlar nda f k h mezhepleri teRekkl etti. Dolay s yla uzlaRman n rn f k h
mezhebi kurumu olmuRtur. V./XI. yzy l baRlar na gelindiUinde, fakihlerin
oUunluUu Hanef, Ofi, Mlik ya da daha baRka mezheplerin mntesibi durumundayd . Mki yzy l ncekiler gibi onlar da f kh/hukuk meseleler zerinde
ihtilaf ediyorlarsa da, bu meselelerin zmnde baRvurulacak ara ve yntemler (F k h usl) daha birbirine yak n ve mRterek olduUu gibi, art k her bir
mezhebin meRriyeti diUerlerince tan nm R oluyordu. Asl nda teoloji/kelm
alan ndaki tart Rmalar daha uzun sre devam edecek olsa da, hukuk/f k h alan ndaki bu uzlaRma, ayn zamanda Ehl-i Snnet ad verilen byk uzlaRman n
da habercisiydi37.
89 ( 0
:( 0 -
3 ;
< ( 0
Melchert, tezinin ilk blmnde Ehl-i Hadis ve Ehl-i Rey aras ndaki sert
muhalefet ve at Rma dnemini ele al r. Hadislerin ortaya k R tarihi konusundaki oryantalist yaklaR mlara iRaret etmekle birlikte bu konu zerinde durmayan
Melchert n as l amac , Ehl-i Hadis ad verilen bir grubun/ekoln ortaya k R
tarihini tespit etmektir. ncelikle Ehl-i Hadis grubunu ifade etmek iin kullan lan Arapa terimler ve bunlar n Mngilizce evirileri ile ilgili k sa bir deUerlendirme yapar.38 Melcherta gre, bilinli bir Ehl-i Hadis grubunun ortaya k R ve
37
38
<
& R \MK*L5M
39
/"
$+"
8 ("
. 8 2" - <
42
& R \MK*L5M
<
< ( 0 - "
( 0
" >
II./VIII. yy. ortalar ndan itibaren Ehl-i Hadisin kendisini tan mlamas yla birlikte III./IX. yzy l sonlar na kadar, oluRum aRamas ndaki (nascent) Mlik, Ofi ve Hanef mezheplerine mensup fakihler Ehl-i Rey olarak kabul
edilmiR olmaktad rlar her ne kadar kendilerini byle adland rm yorlarsa da-.53
Asl nda Ehl-i Hadisin karR kt U rey f kh anlay R , sz konusu mezheplerin
teRekklnden nceki aRamada, Medine, Kfe ve Basra f k h ekolleri ierisinde
mevcuttu. Melchert bu dnemi, yani blgesel/kadim f k h ekollerinin rey f kh
anlay R na sahip Rahs ekollere/mezheplere dnRmn tezinin ikinci ve nc blmnde ele al r.
Mkinci blmn temel tezi Rudur: F kh n kaynaU olarak bir blgenin geleneUini esas alma konusunda Ehl-i Hadisin gl tepkisi ve hadis zerindeki
vurgusu sebebiyle, sz konusu blgesel geleneklere mensup baz fakihler, kendi
f kh faaliyetlerini s n rlar belirsiz bir blgesel gelenek yerine otorite sahibi
bir stada (Mmam) nispet etmeyi daha gvenilir buldular. DiUer bir ifadeyle,
Ehl-i Hadisin Peygamber ile Sahbe ve Tbin nesillerinin otoritesi zerindeki
vurgusu karR s nda, kendi Rahs rey ve ictihadlar n daha fazla savunamayan EhlMbn Kuteybenin Tevl muhtelifil-hads adl eserlerinden hareketle byle bir grup ile
mcadele edildiUi sonucuna ulaR labilir. Ehl-i Hadis, daha tehlikeli grdkleri bu gruba karR
ortayolcu/ l ml Ehl-i Reye yaklaRmay tercih etmiR olmal d r (bkz. Melchert, TraditionistJurisprudents, s. 403-405).
52
Melchert, Traditionist-Jurisprudents, s. 382-93. III./IX. yy. Ehl-i Hadisinin lideri olan
Ahmed b. Hanbelin f k h anlay R ve rey f kh aleyhindeki tavr konusunda ayr ca bkz.
Melchert, The Adversaries of Ahmad b. Hanbal, s. 235-36.
53
Melchert, Traditionist-Jurisprudents, s. 386-88.
/"
$+"
8 ("
54
<
& R \MK*L5M
III./IX. yzy l HanefliUinin f k h anlay R ve teorisinde Ehl-i Hadis tehdidine karR a k bir cevap niteliUi taR yan bir tak m dzeltmeler yap ld U tespiti
yine Schachta aittir. Melchert, kitab n n nc blmn, Ehl-i Hadise yak nlaRma (traditionalization) olarak adland r lan bu srecin tahliline ay rm Rt r.
Bu sre hem f k h hem de kelm alan nda iRlemiRtir. III./IX. yzy l Hanefleri,
Ehl-i Hadise daha yak n bir f k h anlay R oluRturabilmek amac yla, Hanef
doktrinin hadis temellerini oluRturmaya ynelik al Rmalar yapt lar ve zaman
zaman doktrindeki baz grRleri deUiRtirme yoluna gittiler. Bu arada Eb Hanfe ile aUdaR Ehl-i Hadis mensuplar aras ndaki dRmanl U gizlemek amac yla tarihi yeniden yazmaya yneldiler. Mlk Hanef tabaktlar bu aban n rnleridir. Hanefler aras nda hadis al Rmalar n n geliRmesi a s ndan en nemli
isimlerden birisi BaUdatl MbnR-Ouca es-Selcdir (. 266/880). Ehl-i Hadise
yak nlaRma abalar n n bir diUer boyutu, Haneflerin (en az ndan bir grubun)
zellikle Halkul-Kurn doktrini (Mutezile), irc dRncesi gibi bir tak m
Ribeli grRlerle iliRkilerini koparma ynndeki giriRimleridir.61
?9 ***9:*@9
9 A & B C < D*
0/
/"
$+"
8 ("
. 8 2" - <
& R \MK*L5M
<
$"
( C H C
A &B(
G<
/"
$+"
8 ("
. 8 2" - < =
anlay R na karR d rlar. Bunlar aras nda zellikle Mbn Huzeymenin (. 311 veya
312/yak. 924) temsil ettiUi Horasan OfiliUi ise, diUerlerinden farkl olarak Ehl-i
Hadis izgisindedir. Sonuta bu Ofi ekoller/evreler ierisinde yaln zca Mbn
Sreycin temsil ettiUi BaUdat Ekol, hadis/rey dengesini kurabilmiR ve Mmam
eR-Ofi ile Urencilerinin grRlerini esas alan ve intisap anlay R na sahip bir
mezhep haline gelebilmiRtir. Muhammed b. Nasr el-Merveznin temsil ettiUi
ve benzer zellikler taR yan Mvernnehir OfiliUi de BaUdat OfiliUi iinde
kaybolacakt r.71 Mbn Sreycin temsil ettiUi anlay R, diUerleri taraf ndan zaman
zaman HanefliUe kaymakla itham edilmiRtir. Zira Mbn Sreycin zellikle belirli bir hoca ve bilinen Urenciler esas na dayanan f k h eUitimi anlay R daha
ziyade Hanef geleneUi yans t yordu.72 Mbn Sreyc ile Hanefler aras ndaki bir
diUer nemli benzerlik de Rphesiz, BaUdat n Saray merkezli yksek kltr ve
elitleriyle yak n iliRkisi, grdU siyasi himaye ve kad l k grevini kabul etmesiydi.73
Kfe ve Medine ekollerinin Hanef ve Mlik mezheplerine dnRmesi ve
mezheplerin yay lmas n Eb Hanfe ve Mlikin Urencilerinin yrttkleri
tedvin al Rmalar na baUlayan Schachta74 nazaran olduka ileri bir aRama kabul
edebileceUimiz Melchert n bu teorisinin, nemli lde hocas George
Makdisinin BaUdat merkezli Medrese ve F k h eUitimi ile ilgili grR ve tezlerine dayand U n rahatl kla ifade edebiliriz.75 Ancak Makdisinin bir diUer Urencisi Devin J. Stewart n da tespit ettiUi gibi, Melchert hocas na nemli itirazlar
da getirmektedir.76 rneUin Makdisiye gre ilk f k h mezhebi Ebbekir elHallla (. 311/923) nispet edilen Hanbel Mezhebidir. Zira o f k h mezheplerinin teRekkln daha ziyade mezhebin tarihini oluRturan tabakt kitaplar n n
ortaya kmas yla a klamaktad r. Mlk tabakt yazar da Hallld r.77 Melcherta
71
Melchert, The Formation, s. 96-101. Horasan Ehl-i Hadis OfiliUinin daha fazla araRt r lmas gerektiUini ifade eden Melchert, Ofi Mezhebi literatrnde nemli bir yeri olan
Horasan Ekolnn ise bunlarla kar Rt r lmamas gerektiUine dikkat ekiyor. Sz konusu
Horasan Ekol, bir sonraki yzy lda yaRayacak olan, Mbn Sreyc Ekol ile baUlant l Kaffl esSaUre (. 417/1026) nispet edilmektedir (a.g.e., s. 100).
72
Melchert, The Formation, s. 89-90, 99. Mbn Sreyc f k h teorisini tedvin ederken de byk
lde Muhammed eR-Oeybnnin kitaplar ndan ve kategorilerinden istifade etmiRtir (s. 91).
73
Melchert, The Formation, s. 89-90, 109, 112-15.
74
Bkz. Joseph Schacht, The Schools of Law and Later Developments of Jurisprudence,
Law in the Middle East (eds. M. Khadduri H. J. Liebesny, vol. I, Washington, 1955) iinde,
s. 63
75
Ofi Mezhebinin BaUdattaki baRar s nda Mbn Sreyc ve hocas Enmtnin (. 288/901)
nemine iRaret eden Makdisi, Medrese sisteminde ve f k h eUitiminde ok nemli bir yeri
olan talika ve hilf/cedel metotlar n n yan s ra usll-f kh n geliRiminde de Ofilerin ve
Mbn Sreycin belirleyici konumunu srekli vurgular (George Makdisi, OrtaaWda YksekWretim: -slam Dnyas ve Hristiyan Bat , . Ali Hakan avuRoUlu Hasan Tuncay BaRoUlu,
Mstanbul, 2004, s. 42, 182, 186-87, 223).
76
Review on The Formation-9 (Stewart), s. 279.
77
Bkz. Makdisi, Tabaqt-Biography, s. 371-396.
& R \MK*L5M
<
E /K
&BL
B<
78
/"
$+"
8 ("
. 8 2" - <
<
& R \MK*L5M
Melchert, The Formation, s. 156, 164-68. Medine Mlik Ekol hk. geniR bilgi iin bkz.
avuRoUlu, a.g.e., s. 24-34.
91
Melchert, The Formation, s. xxvii, 106, 156, 159-62, 163. Medine gibi M s r Mlik
Ekolnn de Oi Fat m hakimiyeti sebebiyle byk lde zaafa uUrad U n burada hat rlatmal y z. M s r ve Endls Mlik ekolleri hk. geniR bilgi iin bkz. avuRoUlu, a.g.e., s. 34-64
(M s r), 101-31 (Endls).
92
Melchert, The Formation, s. 162-64. Kayravan Mlik Ekol hk. bkz. avuRoUlu, a.g.e., s. 65100.
93
Melchert, The Formation, s. 158-59, 164.
/"
$+"
8 ("
. 8 2" - <
240/854-55) ve Urencisi Kad Msmail (. 282/896) gibi l ml -ak lc l k izgisinde deUerlendirilebilecek Basral Mlik fakihlerin nclk ettiUi ve Mbn Sreyc
modeline ok yak n bir f k h mezhebi anlay R teRekkl etti.94 UzlaRman n mimarlar olarak grdU l ml -ak lc lar aras nda Kad Msmaile zellikle dikkat
eken ve bu a dan onunla Mbn Sreyc aras ndaki iliRkilerin nemi zerinde
duran Melchert, asl nda Kad Msmailin nc kabul edilmesi gerektiUi kanaatindedir95. Ancak dzenli ve gl bir tedris halkas oluRturan ve talka tr
eserlerin ortaya kmas n saUlayan ge de olsa- Ebbekir el-Ebher ile birlikte
tam bir klasik f k h mezhebi (hukuk loncas ) niteliUi kazanan Irak/BaUdat
Mlik Ekol, IV/X. yy. sonlar nda etkisini kaybetmeye baRlam R ve V./XI.
yy.da tamamen izleri silinmiRtir.96 Kad Msmailden sonra gelen BaUdatl Mliklerin, Ofi Mezhebi yerine DoUunun hkim iki mezhebinden birisi diUeri her
hlkarda Hanef Mezhebidir- olma Rans n k l pay ka rd klar n ifade eden97
Melchert, Mlik Mezhebinin nihai Reklini almas nda Irak Mliklerinin nemine iRaret etmiR olmakla birlikte diUer mezheplerde olduUu gibi bir kurucu
isim tespit etmekten ka n r.
Mlik Mezhebi konusundaki tespitlerinde byk lde isabetli olduUunu syleyebileceUimiz Melchert n, zellikle M s r Mliklerini yeterince incelemediUini, yine Endlste IV./X. yzy ldan itibaren yaRanan ve Irak Mliklerinin de etkili olduUu Ehl-i Hadise yak nlaRma eUiliminin fark nda olmad U n
aUdaR Endls al Rmalar n n nemli bir k sm nda olduUu gibi- ifade etmeliyiz.98 Bu arada Irak Mlik Ekolnn mezhep iin taR d U nemi farketmiR
olmas olduka nemlidir. Ancak Irak Mliklerinin zellikle mezhebin hadis
delillerinin oluRturulmas ve savunulmas na ynelik abalar ile buna baUl olarak hilf ve f k h usl literatrnn oluRumundaki katk lar konusunda
Melchert n kitab nda nemli bir bilgiye rastlam yoruz.99
M9 >
94
< % BB
<
& R \MK*L5M
/"
$+"
8 ("
lunmuR olmas na, hatta Tabernin kitaplar zerine Rerhler ve mezhebi savunan
al Rmalar ortaya koymuR olmalar na raUmen, bu mezhep de uzun mrl olamam Rt r. Taber ve Cerrler hakk ndaki bilgilerimizin ok yetersiz olduUunu
hat rlatan Melchert, yine dzenli bir tedris geleneUinin bulunmad U kanaatindedir. Ancak bir baRka muhtemel sebebe daha dikkatimizi eker: Mlik, Eb
Hanfe ve Ahmed b. Hanbel gibi ilk nesillere yak n ve gl otoritelere dayanan
mezhep mntesiplerinin karR s nda, en az kendileri kadar ilk nesillerden uzak
olan ve byle bir otoriteye intisap etmek yerine kendi mutlak ictihad n esas
alan Tabernin yeterince tatmin edici gelmeyiRi. Tabernin, Urenilmesi ve
takip edilmesi zor elit bir f k h anlay R na sahip oluRu da buna ilave edilmelidir.104
%6 %- - 8& "
W'
X )
George Makdisi, Medrese ve esas itibariyle F k h eUitimi tarihi hakk ndaki klasik eserinde, neden baz f k h mezheplerinin uzun mrl olmad U ve
yaRamayan f k h mezhepleri olgusunun nas l anlaR lmas gerektiUi konusunu
Mezhepler Olgusunu Anlayabilmek Min Anahtar baRl U alt nda tart R r.
Makdisiye gre, f k h mezheplerinin doUru anlaR labilmesi, gelenekilik (Mutezile) ve ak lc l k (Ehl-i Hadis) aras ndaki BaUdat merkezli mcadele ve etkileRimin iyi tahlil edilmesine baUl d r. eR-Ofiden nce baRlayan ve ondan sonra da
devam eden bu mcadele, Ahmed b. Hanbel sayesinde geleneki kanad n zaferiyle sonulanm Rt r. Mihnenin sona ermesi ve daha sonra Hanbel Mezhebinin
teRekkl bu zaferin gstergeleridir. YaRayan drt f k h mezhebi, art k SnnliUin Remsiyesi ve bir meRruiyet kaynaU d r.105
Drt Snn f k h mezhebinin oluRum srecini bir doktora tezi olarak ele
al p inceleyen Melchert, dan Rman Makdisinin bu tezini esas alarak yola km R
ve grnRte bu tezi geliRtirmiRtir. Zira Melchert n ulaRt U sonuca gre de,
f k h mezhebi olgusu ak lc lar ile gelenekiler aras nda yaRanan mcadelenin
bir rn olarak ortaya km R, SnnliUin genel bir meRruiyet kaynaU haline
gelmiRtir. Ancak Melchert bu tezi geliRtirirken ayn zamanda tezin nemli bir
zaaf n tespit edip gidermeye al Racakt r. Zira Ehl-i Snnet gerekten byk bir
uzlaRma olmakla birlikte, bu uzlaRmada belirleyici ve hkim unsur Ehl-i Hadis
deUildir. Nitekim Melcherta gre, Ehl-i Snnetin teRekklnden nce yaRanan
mcadelenin taraflar n ak lc lar (Mutezile) ve gelenekiler (Ehl-i Hadis) olarak
104
<
& R \MK*L5M
Bkz. Melchert, The Adversaries of Ahmad b. Hanbal, s. 234. Nitekim van Ess, III./IX.
yy. iin kullan lan Mutezil teriminin klasik Mutezile ekolnden daha geniR bir evreyi
ifade ettiUini ve rneUin Mihnenin Mutezileden ziyade Hanefler ile iliRkilendirilmesi gerektiUini ortaya koymuRtu. Ayr ca Melchert, al Rmas na esas kabul ettiUi III./IX. yzy l BaUdat nda Oian n nemli bir g olmad U n varsaymaktad r.
107
Bkz. Watt, a.g.e., s. 7, 177, 333-34, 371, 395.
108
Bkz. Melchert, Ibn Mujahid and the Establishment of Seven Quranic Readings, s. 6.
109
Melchert n makalelerinin evirilerinden oluRan ve Mnsan Yay nevi taraf ndan yay mlanacak olan byle bir derleme taraf m zdan haz rlanmaktad r.
/"
$+"
8 ("
. 8 2" - <
9( 50
$ 0 !' '5'
'
9 0 A '9 )'
'90
Doktora tezi ve ortaya att U yeni iddialar, Hallaq n da tespit ettiUi gibi,115
Schacht n Mslam hukuk tarihi tezini bir btn olarak sorgulayan ilk ciddi al Rma olarak nitelendirilebilirse de, asl nda Melchert kendisini Goldziher-Schacht
ekolnn bir devam olarak grmekte ve Mslam Hukuku (Tarihi) araRt rmalar nda Schacht n otoritesini sarsmamaya zen gstermektedir. Kendisinden
nceki Bat l Mslam araRt rmac lar ile k yasland U nda Schacht n Mslam Hukuku
kaynaklar na daha vak f olduUunu ve eserlerinin Goldziherden sonra bu alanda
yap lm R en byk katk niteliUi taR d U n ifade eden Melchert, ilk dnem
Mslam hukuku ve tarihi alan nda daha pek ok al Rma yap lmas gerektiUini,
fakat bu al Rmalar n Schacht n att U temeller zerine bina edileceUini vurgu110
Melchert, Religious Policies of the Caliphs From al-Mutawakkil to al-Muqtadir, A.H.
232-295/A.D. 847-908, s. 318-30.
111
Watt, a.g.e., s. 334-35.
112
Melchert, Religious Policies, s. 340.
113
Melchert, The Formation, s. 113-14.
114
Review on The Formation-9 (Stewart), s. 278-79; Review on The Formation-11 (Tsafrir), s.
342. Ancak Stewart, Makdisinin yan s ra Reinhart ve Hallaq gibi araRt rmac lar n da Mbn
Sreycin Ofi Mezhebi ve f k h tarihi a s ndan taR d U neme iRaret etmelerine raUmen,
Ehl-i Rey/Ehl-i Hadis uzlaRmas n n mimar olarak Mbn Sreycin bu kadar ne kar lmas n
destekleyecek bilgiye sahip olmad U m z da hat rlat r. Biz de, Melchert n l ml -ak lc l U
byk lde Ofiler ile iliRkilendiren yaklaR m n n, l ml -ak lc l U n f k h alan na yans mas nda ok etkili olduklar na iRaret ettiUi Irak Mlikleri ve Kad Msmail dikkate al nd U nda
tart Rmaya a k hale geldiUini dRnyoruz.
115
Review on The Formation-5 (Hallaq), s. 278.
<
& R \MK*L5M
lar.116 Kendi kitab n n bir giriR kitab olamayacak kadar zel ve detayl bir akademik al Rma niteliUi taR d U n n fark nda olan Melchert, Mslam hukuk tarihi
hakk nda bir giriR kitab arayanlar iin Schacht n Origins of Muhammadan
Jurisprudence ve An Introduction to Islamic Law adl eserlerinin hl birer Raheser olarak ortada durduUunu zaaflar na raUmen- hat rlat r.117
Goldziher, Schacht, Wansbrough ve N. Calder gibi oryantalistlerin, Mslam
dnyas nda yaz l metinlerin (hadisler ve kitaplar) ilk as rdaki durumuyla
ilgili Rpheci yaklaR mlar n n bu dnemle ilgili al Rmalarda dikkate al nmas
gerektiUini vurgulayan -doUrudan bir eleRtiriye tabi tutmaks z n- Melchert,118 bu
Rpheleri temelsiz bulan Fuat Sezgin, Nabia Abbott ve Harald Motzki gibi
yeni araRt rmac lar da kendi araRt rmalar n n s n rlar n aRarak temelsiz
genellemelerde bulunmakla itham eder. Ama rneUin Miklos Muranyi ve
Gregor Schoelerin kendi al Rma alanlar n n s n rlar ierisinde kalarak daha
zellikli ve isabetli sonulara ulaRt klar na da dikkat eker.119 Ophesiz Melchert
klasik oryantalistlerin tenkit edilmesine karR deUildir. Onun iki konuda hassas
olduUunu gryoruz: Birincisi, klasik oryantalist tezlere ynelik eleRtirilerin,
gl ve daha zel araRt rmalara dayanmas ve genellemelerden uzak olmas ,
ikincisi de, bu eleRtirilerin ve yeni al Rmalar n klasik oryantalist geleneUi y kmak gibi bir amala yap lmamas . rneUin, Calder Schacht n projesine alternatif sunmak isteyenlerden birisi olarak deUerlendirmekte ve byk lde
onun tezlerini teyit etmekte, en az ndan dikkate almaktad r.120 Genel olarak
klasik oryantalistlere yneltilenler gibi Caldera ynelik tenkitleri de bu a dan
ikiye ay ran Melchert, Yasin Dutton, Muranyi ve Jonathan Brockopp gibi Mlik kaynaklar zerinde al Ranlar n ynelttiUi eleRtirilerin olduka gl olduUunu kabul etmekle birlikte, eR-Ofi ve er-Risle ile ilgili henz ciddi bir eleRtiri
getirilemediUini ifade eder.121
Melchert n hassasiyet gsterdiUi diUer konu ise belki daha da nemlidir.
Zira Mslam araRt rmalar alan ndaki akademik al Rmalar n oryantalist gelenek
ierisinde kal narak yap lmas gerektiUini dRnen ve bu dRncesini Mslman
bilim adamlar n n kendi geleneklerine olan baUl l U na at fta bulunarak teyit
etmeye al Ran Melchert n ifadelerini aynen aktarmakta yarar gryoruz:
Asl nda klasik dnem f k h literatrnn ncelikli hedefinin, geleneUi srekli
yeniden teyit etmek olduUunu syleyebiliriz. (Nitekim) akademik faaliyet, daha
nce sylenenlerin bir baRka biimde yeniden dile getirilmesi ve birok ayr nt n n
ustaca ifade edilmesinden ibaret bir tr gsteri sanat d r. Sorun, modern bilim
116
/"
$+"
8 ("
. 8 2" - < =
adamlar olarak bizlerin tevars edilen grRleri alt-st ettiUimiz iin dllendirilmesidir. Bizler gsteriyi, Goldziher ve Schacht n bildiUi Reyleri ustaca yeniden ifade
ederek deUil, onlar n hedefe isabet ettiremedikleri noktalar gstererek yapmaya
al R yoruz. Ne kadar ok hata buldunuz o kadar ok baRar l s n z.122
Melchert, Mslman araRt rmac lar n Schacht ve ekolne ynelik eleRtirilerini ise, Mngiltere ve Amerikadaki muhafazakr Hristiyanlar n zellikle Almanya kaynakl Mncil Tenkidi al Rmalar na (The Higher Criticism of the Bible)
ynelik eleRtirilerine benzetir. Sz konusu araRt rmac lar aras nda, yeni hadis
tenkidi al Rmalar n Reytanca bulan Seyyid Hseyin Nasr gibi olduka u
rneklerin yan s ra M. Mustafa el-Azam gibi daha soUukkanl ve sistematik
tenkit al Rmalar ortaya koyanlar da bulunduUuna dikkat eken Melchert, bununla birlikte muhafazakr olarak nitelediUi Mslmanlar n ortaya koyduUu
tm eleRtirel al Rmalar dogmatik olmakla itham eder.123
Klasik oryantalist geleneUe baUl l U na dikkat ektiUimiz Melchert zerinde ok etkili olduUu anlaR lan nemli bir isim de, bir dnya medeniyeti olarak
Mslam tarihini incelediUi The Venture of Islam: Consciense and History in a World
Civilization124 adl eseriyle tan nan Marshall G. S. Hodgsond r. Mslam Hukuk
tarihine giriR kitab arayanlar iin Schacht n kitaplar n n hl deUerini koruduUunu hat rlatan Melchert n, kendisinin giriR kitab olarak Hodgson n sz konusu eserinin birinci cildini esas ald U n ifade etmesi ve bu kitab n da
Schacht nkiler gibi bir Raheser olduUunu ayn lde dzeltmeye ihtiya duymakla birlikte- vurgulamas 125 bu a dan olduka nemlidir. Melchert n ondan
en fazla istifade ettiUi konular n baR nda, Mslam dRnce ekollerinin daha iyi
anlaR labilmesi iin sahip olduklar farkl dindarl k (zhd/takva) biimlerini
inceleme yaklaR m gelmektedir. Zira The Piety of the Hadith Folk (Ehl-i
Hadisin Dindarl U ) adl makalesini byk lde Hodgson n tezi zerine kurduUu anlaR lan Melchert, Hodgson n Quaker126 kimliUine ve yorumlar nda
dindarl k konusunun zel bir yeri olduUuna dikkat ekmektedir.127 Ayn zamanda Annales Ekolne baUl olan Hodgson n tarih anlay R nda ve Avrupamerkezci yaklaR mlardan farkl bir Mslam medeniyeti yorumu geliRtirmesinde
122
<
& R \MK*L5M
Quaker kimliUinin ok etkili olduUu bilinen bir gerektir.128 Farkl dinlerin mistik geleneklerine ve Mslmanlar aras ndaki farkl dindarl k (zhd/takva) anlay Rlar na zel bir nem vermiR olmas n n yan s ra Mslam medeniyeti hakk ndaki
yorum ve deUerlendirmelerinde dikkati eken itidalli yaklaR m dikkate al nd U nda, Hodgson gibi Melchert n da mistik/zhid ynleriyle ne kan sz konusu Hristiyan cemaatlerden birisiyle iliRkilendirilebileceUi ihtimali akla gelmektedir.129 Tabii bu arada, Hodgson n Mslama karR sayg l ve empatik tutumu
zerinde nemli etkileri olan130 L. Massignonun ayn Rekilde Melchert zerinde
de etkili olduUu gzden uzak tutulmamal d r.
Melchert n oryantalist gelenek iinde yrtlen Mslam Hukuk (F k h) Tarihi al Rmalar ile ilgili olduka nemli bir tespitini ve temennisini aktararak
deUerlendirmemize son verelim. Melchert kitab n n giriRinde, Mslmanlarca
geliRtirilen hukuk doktrinlerinin tarihi zerinde al Racak kiRilerin hem klasik
anlamda Mslam Hukuku (F k h) melekesine hem de Bat l anlamda tarih nosyonuna sahip olmalar gerektiUini vurgulad ktan sonra, her iki disiplinde de uzmanlaRm R araRt rmac lar n olmad U na iRaret eder ve Bir gn zgn bir F k h
Tarihi ortaya kacakt r temennisinde bulunur. Kendi al Rmas n da, daha
nce yap lm R olan baRlang al Rmalar na mtevaz bir katk olarak nitelendirir.131 Kitab n n giriRinde ortaya koyduUu bu yaklaR m, F k h kitaplar n kullanmamas sebebiyle kendi tezinin de nemli bir zaaf taR d U n n fark nda olduUunu
gstermektedir.
128
Hodgson n savaR karR t bir Quaker oluRunun entelektel yaRam , tarih anlay R ve al Rmalar zerindeki etkileri konusunda bkz. Edmund Burke III, Dnya Tarihi Olarak Mslam
Tarihi: Marshal G. S. Hodgson ve Mslam n Serveni, M. G. S. Hodgson, Dnya Tarihini
Yeniden D+nmek (. Ahmet Kanl dere ve Ahmet AydoUan, Mstanbul: YneliR, 2003) iinde,
s. 440, 444-47.
129
Melchert n bir sre (muhtemelen 1998 y l nda) A.B.D.nin Gney Karolina Eyaletine
baUl Blackville kentinde bulunan ve Mennonite Mezhebine baUl zel bir Hristiyan okulu
olan Barnwell Christian Schoolda bulunduUunu hat rlatmak isteriz (bkz. dpn. 4).
130
Bkz. Edmund Burke III, Dnya Tarihi Olarak Mslam Tarihi: Marshall G. S. Hodgson ve
-slam n Serveni, M. G. S. Hodgson, Dnya Tarihini Yeniden D+nmek (. Ahmet
Kanl dere ve Ahmet AydoUan, Mstanbul: YneliR, 2003) iinde, s. 443-44.
131
Melchert, The Formation, s. xvi-xvii.
/"
$+"
8 ("
. 8 2" - <
<
& R \MK*L5M
<
<<
Abstract
A. Kevin Reinhart: His Biography And General Opinions
In this article we will present a biographical information about A.
Kevin Reinhart who is a specialist in Islamic studies in general and
Islamic law in particular. We will give a detailed information about his
academic and professional activities i.e. teaching appointments, the
courses which he teaches, the publications and etc. Then we will have
a general outlook for the views of him generally in the field of Islamic
legal theory.
Key words: A. Kevin Reinhart, biography, Islamic legal theory,
Islamic ethics, Muslim moral thought.
6! "
A. Kevin Reinhart, eUitim Uretim y llar n n ilk dnemlerinde birka y l n
Trkiyede geirmesi neticesinde genel olarak Mslma ve Trkiyeye olan merak akademik bir niteliUe brnen gen kuRak oryantalistlerden birisidir. Genel
olarak Mslm araRt rmalar alan na olan akademik ilgisi daha ok Mslm hukuku,
Mslm hukuk teorisi ve etik zerinde yoUunlaRmakla birlikte, son dnem Osmanl tarihi zerine de ilgisinin olduUu grlmektedir.
Biz bu al Rmam zda ncelikle Reinhart n hayat n , Urenim durumunu,
eUitim-Uretim etkinliklerini, akademik birikimini ve yapm R olduUu yay nlar n
ayr nt l bir listesini de ieren biyografik bir tan t m n yapmay amal yoruz.
Daha sonra yazar n baRyap t olarak niteleyebileceUimiz Vahiy ncesi: Mslman Ahlak D+ncesinin S n rlar (Before Revelation, The Boundaries of Muslim
<
8 "
B'5'R
Moral Thought) adl eseri erevesinde genel yaklaR mlar na iliRkin tan t c bir
ereve sunmaya al RacaU z.
6%
6
4
# . <C
# . 'C
<C
Bkz., http://www.dartmouth.edu/~religion/faculty/reinhart-bio.html,
http://www.dartmouth.edu/~akr/CV-Web_10_01.htm.
B . & 4 &"
9 $
% . > &
< <
yapm Rt r.2
Bu akademik ilgisi ve uzmanlaRma alan doUrultusunda Reinhart, baRta
Arapa olmak zere, Trke (ayr ca Osmanl Trkesini rahat bir Rekilde okuyabilmekte) ve Farsa gibi Mslman toplumlar n nde gelen literatrel ve
kltrel dillerini ileri dzeyde UrenmiRtir. Ayr ca ana dili olan Mngilizcenin
yan s ra, Frans zca ve Almanca gibi bat dillerini de bilmektedir. Dil Urenimi
ve akademik al Rmalar erevesinde araRt rmalarda bulunmak amac yla
Reinhart, Fas, M s r ve Trkiye gibi birok Mslm lkesinde bulunmuRtur. Yine
doktora tez al Rmalar , yazma eserler hakk nda al Rmalar, kltrel al Rmalar
ve alan araRt rmalar amac yla Trkiye, M s r, Suriye, Yemen ve Tunus gibi
lkelerde bulunmuRtur. Modern dnemde Mslm hukukunun uygulanmas konusuna da ilgi duyan Reinhart, bu erevede, Hindistan, Pakistan, Kuveyt ve
Bahreyn gibi Mslm lkelerinde de araRt rmalar yapm Rt r.
Akademik ilgi alanlar doUrultusunda Reinhart n uzmanl k alan n n belirlendiUini ve eUitim-Uretim faaliyetlerinin de bu konuda bize yeterli bilgiyi
vereceUini ifade edebiliriz. Bu nedenle Reinhart n grev yapt U Dartmouth
Collegede verdiUi derslerin isimlerini burada zikretmemiz uygun olacakt r;
Dini AraRt rmalara GiriR, Mslma GiriR, Modern Mslm, Sufizm, Mslm AraRt rmalar na Klasik YaklaR mlar, Dini Temizlik, Mslm n Blgesel Farkl l klar ,
Kuzey Amerikada Mslm, Kuran ve Peygamber, Mbadet, Wilfred Smith ve Dini
AraRt rmalar.
Reinhart eUitim-Uretim etkinliklerini, al Rt U niversite d R nda bir tak m niversite ya da eUitim kurumlar nda da grevlendirilmek suretiyle devam
ettirmektedir. Bu erevede 2001 bahar dneminde Fasta Fez- Dartmouth
Asian and Middle East Studies Program n direktrlUn yapm Rt r. Yine,
1996 gz dneminde Edinburgh niversitesinde Dartmouth Department of
Religion Foreign Study Program, direktrlUnde bulunmuRtur. Ayr ca, Trkiyede Alanya- Georgetown University Program in Mediterranean Studies,
program erevesinde Mart-Haziran 1993 dneminde Mslm Medeniyeti,
Modern Mslm ve Trkiyede Mslm derslerini yard mc direktr olarak vermiRtir.
EUitim-Uretim faaliyetlerine Reinhart, 1983-1986 tarihlerinde
Dartmouth Collegede Mslm Dini (Islamic Religion) alan nda misafir okutman
olarak baRlam Rt r. Doktoras n tamamlad ktan sonra Uretim grevini
Darmouth Collegede ve yine ayn blmde 1986-1992 tarihleri aras nda yard mc doent olarak yrtmRtr. Daha sonra Darmouthda 1992 y l nda do-
<
8 "
B'5'R
. $
Bu baUlamda Reinharta akademik ve idari deneyim kazand ran akademik ve idari etkinliklerden baz lar n zikredebiliriz. Yazar, Charles Kurzman
taraf ndan Oxford University Press iin edisyonu yap lan Liberal Islamic Texts
of the 19th Century adl eserin, blm editrlUn ve evirilerinin redaksiyonunu yapm Rt r. Ayr ca, el-Cezirnin, Dhikra al-aqil wa-tanbih al-ghafil, ve elKevkibnin, Mujtama Umm al-Qurra, evirilerinin tashihlerini yapm Rt r. Yine
yazar, Smith College (2000), Washington niversitesi, Seattle (1996) ve Indiana
niversitesi, Bloomington (1995) sreli araRt rmac olarak grev yapm Rt r.
Ayr ca 1992-1995 tarihlerinde Middle East Studies Association Bulletinin editr
yard mc l U n ve Richmond niversitesinin dan Rmanl U n da yapm Rt r.
Reinhart, Oxford niversitesi, Gney Carolina niversitesi, New York
State niversitesi yay nevlerinin ve ayr ca International Journal of Middle East
Studies, Journal of the American Academy of Religion, gibi baz yay nevi ve dergilerin bas n dan Rmanl U grevlerini de yrtmRtr. Yine Amerikan Din Akademisi, Amerikan Oarkiyat DerneUi, OrtadoUu AraRt rmalar DerneUi, Trkiye Amerikan AraRt rma Enstits (geniRletilmiR ynetim kurulu yesi) ve
Yemen AraRt rmalar Amerikan Enstits (nceki baRkan yard mc s ) ile akademik dzeyde profesyonel iliRkilere sahiptir.
Reinhart n uzmanl k alan ndaki akademik birikimi onun bir ok burs ve
dl ile desteklenmesine imkan tan m Rt r. Bu akademik burslardan ve dllerden baz lar Runlard r; Dartmouth Humanities Institute Convenor (with Dennis
Washburn): Converting Cultures: Religion, Ideology, and Transformations of
Modernity gz dnemi 2002. Mstanbulda drt ayl k araRt rma NEH bursu
(fellowship), gz dnemi 1996. Mleri dzeyde yaz dnemi yoUun Trke eUitimi
program bursu, Trkiye Amerikan AraRt rma Enstitsnce, 1995. Fulbright
Faklte AraRt rma Bursu (Yemen, Suriye, Trkiye) 1988-1989. Fulbright Yurtd R doktora tezi araRt rmalar bursu, (M s r ve Yemen) 1979-1980.4
6O
3
P $
G G
GG $
Bkz., http://www.dartmouth.edu/~akr/CV-Web_10_01.htm.
Bkz., http://www.dartmouth.edu/~religion/faculty/reinhart-bio.html,
http://www.dartmouth.edu/~akr/CV-Web_10_01.htm.
4
#'
B . & 4 &"
9 $
% . > &
<
Reinhart, A. Kevin, Before Revelation -The Boundaires of Muslim Moral Thought-, (Suny
Press), New York, 1995, s. 3.
6
Reinhart, age., s. 177. Konuya iliRkin grR ayr l klar n n tek bir mezhep iinde varl U n
vurgulayan Reinhart, rneUin Hanefi ekoln Irak ve Semerkand ekollerinin Mutezileye,
Buhara ekolne mensup Hanefi hukuk bilginlerinin ise Hanbeli ve Oafii hukuk bilginlerinin
grRlerini benimsediklerini ne srer. Bu konudaki yaklaR mlar n her birini btnyle tek
bir ekolle zdeRleRtirilmesinin yanl Rl U n ifade eder. Bkz., Reinhart, age., s. 10-76.
<
8 "
B'5'R
ramsallaRt r lm R ve tart R lm Rt r; erin geliRi ncesi fiiller (el-efl kable vrdi++er/sem), mbh, hsn ve kubh, nimet verene Rkran (+krl-mnim).7
erin geliRi ncesi fiiller (el-efl kable vurdi+-+er/sem) konusu, vahiy
ncesinde ya da vahyin yokluUunda bu fiillerin hkmlerinin ne olduUu zerinde duran olduka pratik bir soruna iRaret etmektedir. Bu soru, vahyi bildirim
olmaks z n fiillere eri hkm kategorilerinin ve zellikle de mbh hkmnn
verilip verilemeyeceUini sorgular. Reinhart, hsn ve kubh sorununun da zelde
metafizikilerin ilgi alan na girdiUini ifade etmiRtir. Bu sorun ncelikle, insanlar n kendi doUal yeteneklerini bir Reyin aRk n iyiliUini (hsn) ve ktlUn
(kubh) +krl-mnim gibi- belirlemek iin kullanabilip kullanamayacaklar n
ierir. Bu ynyle tart Rma, beReri moral-epistemolojik yeteneUin s n rlar ile
iliRkilidir. Bu sorun ayn zamanda fiillerin kendi doUalar na iliRkin olup, bu erevede iyilik ya da ktlUn fiillerin ontolojik doUalar n n bir paras olup olmad U da sorunsallaRt r l r. Vahiy ncesine iliRkin temel tart Rma konular ndan
belki de en ilgin metafizik alt sorunu +krl-mnim konusu oluRturur. Burada
temel soru Rudur; vahyi bir bildirim sz konusu olmaks z n nimet verene
(mnim) Rkretmek iin bir ykm bilebilir miyiz?8
Reinhart, bu temel sorunlar n daha nce zellikle George Hourani taraf ndan pratik felsefenin konular olarak ele al nd U n ifade eder. Ancak yazar,
ondan farkl olarak, bu al Rmas nda konuyu, hukuk biliminde hukuk bilgininin
pratik imalar erevesinde ele ald U n vurgular. Hukuk bilginlerinin pratik
ilgileri doUrultusunda ele ald klar bu sorunu Reinhart, olabildiUince teolojik
kaynaklardan ok hukuk teorisi -f k h usl- kaynaklar na baRvurarak ele almaya al Rm Rt r.9
Bir giriR ve Cassas ve Gazalinin eserlerinden baz blmlerin evirisinden
oluRan ikinci blme ilave k s m d R nda, ana blmden oluRan kitab na yazar, bu sorunlar n nas l ortaya k p geliRtiUini, hukuk ekollerinin tarihsel oluRumu baUlam nda ortaya koymak amac yla menakib (doxography) ile baRlam Rt r. Bu erevede mezheplerin geliRimi ve bu mezheplere baUl l U n ne anlama
geldiUini belirlemeye al Ran yazar, ikinci blmde temel yaklaR m (hazr,
ibha, vakf) ayr nt lar ile analiz etmiRtir. nc blmde ise Reinhart, bu
sorunlar kompleksine etki eden epistemolojik ve ontolojik boyutlar n kendisini
konu edinmiRtir.10
F k h uslnn olduka rktc bir alan olan ve bilginlerce geniR bir biimde ele al nmam R bir konuyu -yazar daha dar kapsamda konuyu ele alm R
olsayd daha yararl olurdu- ele ald U kitab nda ciddi metodolojik hatalar ve
aR r dikkatsizlikler sz konusudur. Bu yzden Reinhart n bu yap t baRar l bir
7
B . & 4 &"
9 $
% . > &
< =
( #
/
11
Reinhart n bu al Rmas n kritik eden tan t m yaz s iin bkz., Ormsby, Eric, Kitap tan t m :
Reinhart, A. Kevin, Before Revelation -The Boundaires of Muslim Moral Thought-, (Suny
Press), New York, 1995. Islamic Law and Society, 5:1 (1998) Brill, Leiden.
12
Yazar n bilimsel yay nlar konusunda ayr nt l bilgi iin bkz.,
http://www.dartmouth.edu/~religion/faculty/reinhart-bio.html,
http://www.dartmouth.edu/~akr/CV-Web_10_01.htm.
<
8 "
B'5'R
Transcendence and Social Practice: Muftis and Qakis as Religious Interpreters: Annales Islamologiques. [Journal] de l'Institut Francais d'Archeologie
Orientale (vol. 27; 1993 [1994]), s. 5-28.
24.
The Islamic Afterlife: [The Here and the Hereafter] Images of Paradise in
Islamic Art, edd. Jonathan Bloom, Sheila Blair, (Austin: University of Texas
Press, 1991), s. 15-23.
Thanking the Benefactor: Spoken and Unspoken Thanks; Some Comparative Soundings, edd. John Carman, Frederick Streng, (Cambridge MA:
Center for the Study of World Religions, 1989), s. 115-133.
Islamic and Islamicate Ethics (survey and bibliography): Harvard/Berkeley Comparative Ethics Project, A bibliographic guide to the comparative study of ethics, (Cambridge, UK: Cambridge University Press, 1991), s. 531561.
Islamic Law as Islamic Ethics: Journal of Religious Ethics, (vol. 11/2,
Fall 1983), s. 186-203.
6 % &# #
B . & 4 &"
9 $
% . > &
<
Birth Rites, Fark Ayn, Fark Kifayah, Funerary Rites, Guardianship, Haram Oxford Encyclopedia of Modern Islam (Oxford University Press,
1994).
Mecca and Medina, Harpers Dictionary of Religion, New York:
Harper & Row, 1993.
The Great Mosque Library in the American Institute of Yemeni Studies Newsletter, (Spring 1982), s. 4-7.
Ulema (with W.A. Graham), The Abingdon Encyclopedia of Living Religions, 1981.
+6 % &# ? .
The section on Conjugal Union (nikah ) from al-Ikhtiyar [a Shafii law
manual; tr. for Islam to 1350 Dartmouth College 1983].
The Letter of al-Hasan al-Basri on the Dangers of This World [tr. as
example of early proto-Sufi text for Introduction to Islamic Mysticism
Dartmouth College l983].
The Letter of al-Hasan al-Basri on Predestination tr. as example of
early theology text; for Encountering Islam Brown U. 1982].
'6 %
0 /
"
C % &# %
Koine and Cosmopolitan Islam: Unity and Variety in Religions. (University of California, San Diego, Mart 2001).
History of Religions Ko niversitesi, 2 konferans, Ekim 2001.
Why You Shouldnt Beat Your Parents; Rhetoric, Analogy, and Casuistry and Islamic Ethics and the study of Comparative Ethics (Kas m 10, 2000,
University of Chicago).
Why You Shouldnt Beat Your Parents, Macalister College, Mart 1998.
Religious Trends in the 19th-century Ottoman Empire, Kas m 1996,
BoUazii niversitesi, Istanbul Turkey.
Purity and Strangers, Columbia Islamic Studies Seminar, Eyll 1994;
American Oriental Society (Salt Lake City, Mart 1995).
Of Hematology: Menstrual Regulations in Islamic Law, (Middle East
Studies Association, Kas m 1993).
Had the Prophet Been a Kafir?; A Controversy in Islamic Legal
Thought, American Oriental Society, Bahar 1992.
<<
8 "
B'5'R
>
Akademik ilgisi daha ok Mslam hukuku, Mslam hukuk teorisi ve Mslam Ahlak teorisi zerinde yoUunlaRan gen kuRak oryantalistlerden Reinhart olduka
geniR bir akademik ilgi alan na sahiptir. ncelikle Reinhart, ilgili olduUu alanlarda akademik bir etkinlik yrtebilmenin temel koRulu olan, o alanlar n zgn
dillerini kullanabilme konusunda kendisini yeterince geliRtirmiRtir. Bu amala,
birok Mslam lkesinde bulunmuR ve dil Urenimini gerekleRtirmiRtir.
Bunun yan s ra, geniR olan akademik ilgisi doUrultusunda al Rmalar n
yrtmRtr. Reinhart n yapm R olduUu her trden bilimsel yay nlar ve akademik etkinliklerinde onun geniR akademik ilgisi kendisini gstermektedir. Bu
geniR ilgi alan n n ierisine teorik nitelikli Mslam hukuk ve ahlak teorisi al Rmalar n n yan s ra, pratik niteliUi olan alan al Rmalar da girmektedir. Alan al Rmalar n gerekleRtirmek amac yla da birok Mslam lkesinde bulunmuRtur.
Reinhart Vahiy ncesi: Mslman Ahlak D+ncesinin S n rlar adl eserinde kelam ve f k h usul alan n n temel tart Rma konular ndan birini analiz
etmiRtir. Bu erevede yazar, vahiy ncesinde bir fiilin hkmnn var olup olmad U n ve eUer var ise bu hkmn niteliUini sorunsallaRt r r. Yzy llar boyunca
Mslman entellektellerin gndemini meRgul eden bu sorunun -genellikle
yap ld U zere- teolojik konular n ele al n R yntemiyle deUil, f k h usul birikimi ile tart R lmas n n gereUini vurgulam Rt r. Ancak yazar n bu al Rmas , ciddi
bir temellendirmeye dayanmayan genellemelere dayanmakta ve teknik bir tak m eksiklikler bar nd rmaktad r.
<< <<
BERNARD HAYKEL
Mslm hukuku ve tarihi alan nda akademik araRt rmalar yrten ve halen
New York niversitesi Orta DoUu AraRt rmalar Blmnde Assistant
Professor olarak al Ran Bernard Haykel, gnmz aUdaR bat l oryantalist
hukukular ierisinde gen kuRak akademisyenler (D.Phil. 1998, Oxford
University) aras nda yer al r. Bununla birlikte, zellikle 11 Eyll sald r lar neticesinde farkl bir yn kazanan kresel mcadele de sper g Amerika BirleRik
Devletleri ve doUrudan fiil destekisi Mngilterenin dnya genelinde giriRmiR
olduklar terrle mcadele (?) kapsam nda yrttkleri ekonomik ve asker
mdahalelerin Mslm coUrafyas nda yoUunlaRmas n n neticesinde; blge zerinde yap lan yorum ya da deUerlendirmeler, Haykel ismini de n plana km Rt r.
Bu baUlamda Haykel, deUiRik konferans, ders veya seminer al Rmalar na ilaveten, dnya medyalar nda yapm R olduUu pek ok deUerlendirme ve mlakatlarla
da tan nan uzman bir kiRilik haline gelmiRtir.
Haykel'in, Mslam hukuku alan nda yapm R olduUu al Rmalar genellikle bu
hukk sisteminin yap s ve sosyo-politik tarihi zerinde yoUunlaRmaktad r. Bu
haliyle Haykel, Mslm Hukku ve Usl alan ndaki derin tart Rmalar n, bu hukuk sisteminin teorisi ve pratiUi a s ndan ne ifade ettiUi ve Mslm hukkunun
metodolojik geliRimine ne gibi katk lar sunduUuyla ilgilenmekten ziyade; (kendisi a s ndan belki de bir anlamda karmaR k bulduUu) bu tart Rmalar n, hem
aUdaR dnem ve hem de erken modern dnem Mslm hukkunda ne trden
eliRkiler ierdiUi ve bu eliRkilerin hukuk alan nda ve toplum hayat nda nas l
ciddi k r lma noktalar oluRturduUu varsay m ndan hareketle grRlerini temellendirmeye al R r. Nitekim doktora al Rmas nda inceleme konusu yapt U byk fakih Oevknnin, Yemenin hukki Rekillenmesinde ve siyasal yap lanmas nda sz sahibi olan bir alim olduUu gz nne al nd U nda, Haykelin al Rmalar n ok iyi bir rneklemeden hareketle yrttU ifade edilebilir.
Haykelin en nemli al Rmas olarak deUerlendirebileceUimiz yap t ,
Revival and Reform in Early Modern Islam: the legacy of Muhammad alShawkani (Cambridge University Pres, 2002) adl kitab d r. Belirleyici Otorite:
17. yy da Ks m ynetimi; bir hanedan olarak 18. 19. yy.da Kas m ynetimi; mutlak yorumcu ve 13. yy. n mceddidi; snn geleneWin zaferi ve yemen toplumunun
yeniden tanzimi; Zeydilerle at +ma: sahabenin lanetlenmesi sorunu; Sanadaki
<<
K .
!*H 5
isyanlar, evkaninin (bilgi) miras gibi ana baRl klar ieren ve esas nda bir doktora al Rmas olan bu eser, Yemenli fakih Muhammad eR-Oevkn (. 1834)
hakk nda yaz lm R olan entellektel bir biyografi al Rmas olduUu kadar, ayn
zamanda Yemen tarihindeki nemli geiR dnemlerinin de bir tr tarihi niteliUi
olmas a s ndan nemlidir. Haykelin eseri hakk nda grR bildiren bilim
adamlar ndan szgelimi Brinkley Messick (Columbia niversitesi) Onun bu
al Rmas n olduka nemsemiR ve zellikle Yemen konusunda al Racak olan
hukukular, hadisiler ve tarihiler a s ndan bu eseri ok nemli bir al Rma
olarak takdim etmiRtir. Benzer Rekilde Prof. Francis Robinson (Londra niversitesi Tarih Blm), Haykelin Oevkn zerine yapm R olduUu al Rmay olduka a klay c ve Bat l araRt rmac lar iin kaynakl k oluRturacak nitelikte bir
eser olarak deUerlendirmiRtir.
Dnemin hukki ve siyas olaylar n inceleyen Haykel; Oevknyi, Yemende devletin hukk kurallar n n yeniden RekillendirildiUi reform hareketlerinden birisinde nc alim olarak grr. Yazara gre, Onu nemli k lan ynlerden birisi de as rlard r lkenin hukk ve siys yap s zerinde baRat rol oynayan Zeydiye ile diUer mezheplerin taklide dayal tatbikat n terk ederek, selef
dRnce doUrultusunda itihat yntemini benimsemiR olmas d r. Zeydiye mezhebinin hukk ve politik kurumlar n n hkim olduUu bir muhitte devletin mevcut kurumsal yap s ise, Oevkn ve onun benimsemiR olduUu selef ekol doUrultusunda deUiRikliUe uUram Rt r. Haykel bu tezini devletin 18. yy dan itibaren
deUiRen yap s n ortaya koymak suretiyle a klar. Zira Ona gre bu devir, Yemen tarihinde selefi dRncenin din ve hukk olaylara hkmetmesine msaade edilen ve byk oranda Rekillendirici bir dnem olmuRtur.
Haykele gre Oevkn, kendi dnemi yan nda kendisinden sonras n da
etkileyen ve gnmzde bile Mslm coUrafyas nda fikirleriyle bu etkisini devam
ettiren bir limdir. Haykel, aUdaR Yemenin din ve politik yaRam zerinde
hala messir olan bu etkileri tespit ederken, veri olarak Oevknnin eserlerinde
sunmuR olduUu fikirlerden, verdiUi vaazlardan, blge insan yla yapt U yz yze
mlakatlardan, din trenlerden, (orada bulunduUu sre ierisinde biriktirdiUi)
deUiRik Mslm gruplara ait broRrlerden ve radyoda yay nlanan fetvalardan yararlanm Rt r. Haykelin, Onun selef dRnceleriyle, gnmz Mslm hareketleri
aras nda paralellikler kurmaya al Rm R olmas da dikkat eken bir baRka noktad r. Haykele gre, Oevknnin dnemindeki reform hareketleriyle diUer Mslm
hareketler aras nda canl bir etkileRim sz konusudur. Onun tespitleri a s ndan
oUu aUdaR Mslm hareketlerde olduUu gibi, rneUin Hindistandaki ehl-i hadis
hareketi de Oevknnin dRncelerinden doUrudan etkilenmiRtir.
AraRt rmalar n Mslm coUrafyas nda etkin olan bu trden etkilere sahip
Rah slar ya da hareketler zerinde yoUunlaRt ran ve bir sonraki kitap projesini
(zellikle Arab ve Hindli araRt rmac lar n reform ve yenilenme konusundaki
fikir al R veriRlerini temel almak suretiyle) Gney Asyadaki Ehl-i Hadis Hareketinin Tarihi zerine planlayan Haykel, kendi ifadesine gre al Rmalar n dilbi-
9 & #
<<<
H I
K .
<<
!*H 5
H I
Revival and Reform in Early-Modern Islam: The Legacy of Muhammad alShawkani, (Cambridge University Press, 2002).
"Dissembling Dissent, or how the Barber Lost his Turban: identity and
evidence in Zaydi Yemen", Islamic Law and Society, 9.2 (2002).
"Reforming Islam by Dissolving the Madhahib: Muhammad al Shawkani
and his Zaydi detractors in Yemen," Studies in Islamic Legal Theory, Bernard
Weiss (ed.) (Leiden: Brill: 2001).
"The Ahl al-Hadith Scholars among the Zaydis of Yemen", M s r, vol. 2.2
(2001) (Arapa).
Al-Shawkani and the Jurisprudential Unity of Yemen. Revue du Monde
Musulman et de la Mditerrane, no. 67. 1994.
Stereotypes and Political Styles: Islamists and Tribesfolk in Yemen, with
Paul Dresch. The International Journal of Middle East Studies, no. 27. 1995.
A Zaydi Revival? Yemen Update, no. 36. 1995.
The Scholars of Reform in Yemen. al-Yaman, Werner Daum, ed. Stiftung
Wissenschaft und Politik, Germany.
Forthcoming in Arabic. Rebellion, Migration or Consultative
Democracy? The Zaydis and their detractors in Yemen. Yemen in the Arabian
Peninsula, Franck Mermier, ed. Paris: Karthala.
#
www.nyu.edu/gsas/dept/mideast/people/haykel.html
http://www.detnews.com/2003/metro/0305/10/metro-160365.htm
http://www.scholarofthehouse.org/
http://www.erasmusprijs.org/eng/index.htm
Dawn.com | December 5, 2002
http://www.freep.com/cgi-bin/forms/printerfriendly
http://www.nytimes.com/2001/10/13/arts/html.todaysheadlines
<< <<
IV.
e?itli Konu ve Figrler
<<
<<= <
4 9
# " "
$& + $(( + # "
&#
8
("$
#& '
(
) +
# . $+ & .
. 4$ & 5 ) " " # - &
'
+ .
# !" ("$
& " F "
" '
( ) # . $+ # &#
" &% &(
( %$(
$& "
+ ( $% " # $. . ) $% " + $ &#
&
&
4$
&
) '
) *
$% 8
&
$
"
) $%
&# ) "%
$% 4$ &
&# .
&# &$&
&
&#
"
&#
#
) !"
&
&
! "
Bir dnin insanlar taraf ndan kabul grmesinde, benimsenmesinde ve hayatiyetini devam ettirmesindeki en nemli etkenlerden birisi, Rphesiz insanlar
iin ortaya koyduUu kanun ve kurallar, baRka bir deyiRle hukuk sistemidir. ncelikli olarak bu dnyada yani yaRanan hayatta, bu sistem insanlara ne saUlam Rt r, onlar n hayatlar nda hangi kolayl klar getirmiRtir, hangi problemleri zmRtr, k sacas hukuk sistemi insanlar n hayatlar n problemsiz, rahat, mreffeh ve huzurlu bir Rekilde geirmelerini saUlam R m d r? Mkinci olarak da
inananlar a s ndan- ahirette insanlar n mutluluUunu, ebed saadeti temin edecek nitelikte midir? Mslm dni diUer hukuk sistemlerinden temelde ayr lan,
kendisine has zellikleri olan bir hukuk sistemi ortaya koymuR ve bu sistemin
vahye dayal bir sistem olduUunu iddia etmiRtir.
1
<<
$7
KD D
Bu konuda fazla malumat ve rnekler iin bkz. Edward Sell, The Faith of Islam, London,
1896; D.S. Margoliouth, The Early Development of Mohammedanism, London, 1914; Clinton
Bennett, Victorian Images of Islam , London, 1992; Gustave E. Von Grunebaum, Medieval
Islam, Chicago, 1971; Muhammad Muslehuddin, Philosoph of Islamic Law and the
Orientalists, Lahore, tarihsiz.
3
Bu iddialar ve bunlara verilen cevaplar iin bkz. Mustafa Siba, Es-Snnetu ve Meknetuh
fit-Te+ril- -slm, Beyrut,1985; a.g.m. Oryantalizm ve Oryantalistler, (ev. Mcteba UUur)
4$
@& &
G2
& !
] <<
Mlim ve araRt rma ad na yap lan bu sald r lar sadece Kuran, Hz. Muhammed ve hadslerle s n rl kalmam R, Mslm hukuku da bu iftiralardan nasibini
alm Rt r. Oarkiyat lar n Mslm hukuku ile ilgili olarak ileri srdkleri en nemli
tez ise bunun orijinal bir hukuk sistemi olmad U , aksine Yahd hukukundan,
Roma hukukundan ve cahiliye hukukundan bir derleme olduUudur. Bu makalede temel konu olarak ikinci madde yani Mslm hukukunun k smen Roma hukukundan iktibas edildiUi ve bu hukukun tesirinde kald U iddialar ele al n p
deUerlendirilecektir.
9
Y$ F
<
$7
KD D
4$
@& &
G2
& !
]<
inkar eden ise yemn eder kural diUeri ise f k h ve fakih tabirleridir ki bunlar
Roma hukukundaki fehim, idrak, ve hikmet manalar na dellet eden jurist deyiminden al nm Rt r. Bu malumattan sonra Ahmet Emn, bu delilleri ikna edici
olarak kabul etmediUini, iki kanunun iine ald U baz maddelerin birbirine benzemesinin, benzeyen bu maddeleri birbirilerinden ald klar n kati bir Rekilde
gstermediUini belirtir. Mddiac beyyine getirir, inkar eden yemn eder kaidesi
gibi kaidelerin hem ilahi kkenli, hem de insanlar taraf ndan vaz edilen kanunlarda bulunmas n n tabii olduUunu, zira kanun koymada adalete riayetin esas
olduUunu ilave eden Ahmed Emn, f k h kelimesinin kullan m n n Araplar n
Romal larla kar Rmas ndan nce de mevcut olduUunu ortaya koyar ve KuranKerim e (9:122) at fta bulunur.10
Goldziherin iddialar n desteklemek iin ileri srdU grRlerden birisi
de f k h teriminin Roma hukukundaki prudentia kelimesinin tercmesi olduUu,
nk bunlar n her ikisinin de akla uygunluk anlam na geldiUidir.Bu konuda
Fitzgerald, f k h kelimesinin akla uygunluk olarak tercmesinin yanl Rl U na
iRaret eder ve Goldziherin kastettiUinin ratiocination yani akl melekenin kullan lmas olduUunu, ilk Arap melliflerinden baz s nda f kh n yani akl melekenin
kullan lmas n n ilme, baRka bir deyiRle tecrbe ve sezgi sonunda elde edilen
bilgiye z t olarak kullan lan bir kavram ad olduUunu belirtir.11 Yukar da Ahmed
Emnin de k smen temas ettiUi gibi bu kullan mlar, mslmanlar n Roma hukuku ile temas ndan ok nce idi. Dolay s yla Goldziherin bu iddias temelsiz
gzkmektedir. Kald ki, Mslm hukukunun kuruluR ve geliRme dnemlerindeki
hukukular Rayet Roma hukukundan etkilenselerdi, Ahmed Emnin de iRaret
ettiUi gibi, Roma hukukunun kaidelerine tenkit, teyit ve iktibas ynlerinden
mutlaka temas ederlerdi. Bu grR cidden ok nemlidir. Zira o kadar hukuk
kural n n Roma hukukundan al n p da bunun kamufle edilmesi mmkn deUildir.
Goldziheri takiben onun Urencilerinden olan ve Rarkiyat lar n iinde
zellikle de Mslm hukuku alan nda ciddi al Rmalar yla tan nan Joseph Schacht
kesin olmayan bir slup kullanmakla birlikte Roma hukukunun Mslm hukuku
zerinde etkisi olduUu iddias n Ryle dile getirir:
(Mevcut) hukuk messeselerin ve uygulamalar n muhafaza edilmesi ve
yeni hukuki kavram ve kaidelerin kabul birlikte yrtlmRtr. Bu, ak l y10
a .g.m. s.247, Tercme, s.355. At fta bulunulan Tevbe Suresi,122. ayetin meali Ryledir:
Mminlerin hepsinin toptan sefere kmalar doUru deUildir.Onlar n her kesiminden bir
grup dinde geniR bilgi elde etmek ve kavimleri dndklerinde onlar ikaz etmek iin geride
kalmal d r.Umulur ki sak n rlar. Ahmet Emn burada Santillana ve Goldziherin grRlerine
karR k yor gzkmesine raUmen Mustafa Siba onu oryantalistlerin fikirlerini kaynaU n
gstermeden nas l aR rarak kendisine mal etmekle sular ( bkz. Oryantalizm, s.27 ) ve Ahmet Emnin Fecrl--slm daki (s.207-234 ) Hadsle ilgili grRlerini teker teker tenkit eder
( bkz. Es-Snnetu...s.236 vd. ).
11
Bkz. Fitzgerald, a.g.makale, s. 1144.
<
$7
KD D
rtme metotlar ve hatta hukuk ilminin temel fikirleri iin de geerlidir. Mesela,
Roma hukukundaki opinio prudentium kavram , Mslm hukukunun eski ekolleri
taraf ndan formle edilen, olduka dzenli bir kavram olan alimlerin icma na
rnek teRkil etmiR gzkmektedir. BeR hkm (el-ahkm el-hamse) s n fland rmas da daha sonraki bir zamanda olsa bile Stoac felsefeden al nm Rt r.12
Schacht iddialar n n devam nda hukuk kaidelerin nas l aktar ld U konusunda da bir fikir yrterek, hukuk kavram ve kaidelerinin Mslmiyeti kabul
eden avukat, hatip gibi kltrl, Arap olmayan kiRiler taraf ndan yeni dinlerine
yani Mslmiyete taR nd U n ileri srp Ryle devam eder:
Asl nda bu kavram ve kaideler, sadece hukukular n deUil, tm tahsilli insanlar n aRina olabilecekleri genel Reylerdi. Buna baUl olarak Mslm hukuku ve
Roma hukuku aras ndaki mevcut paralellikler, Justinyen kanunlar ndan ziyade,
klasik Roma (ve ge Bizans) hukukunda bulunan doktrinleri ilgilendiriyordu.
Bu tek baR na bir olay deUildi. Keza Talmud ve Rabbaniler hukuku da kendisine
halk aras nda yayg n bulunan Hellenistik retorik yoluyla girmiR Roma hukukunun kavram ve kaidelerini ihtiva eder. Yine ayn s , grlebildiUi kadar Irakta
Talmud hukukuyla temasta bulunan Mran Sasani hukuku iin de geerlidir. Yine
Irakta yzy l n sonunda Mslm medeniyetinin kap lar n n hukuk kavram ve
kaidelerin potansiyel taR y c lar Arap olmayan tahsilli mhtedilere sonuna kadar a lmas yla Mslm hukuk ilmi ortaya kacakt . Dn hukuktaki ilk mslman
mtehass slar n bilinli olarak hibir yabanc hukuk prensibini benimseyip kabullenmeleri ise sz konusu deUildir.13
Schacht n yukar da ileri srdU fikirlerin alt izilebilecek iki nemli
noktas vard r. Birisi, seems to have provided (saUlanm R grnmektedir)
ibaresiyle ifade ettiUi kesinlik belirtmeyen fikir, ikincisi ise mslman alimler bu
kavram ve kaideleri bilinli olarak benimseyip kabullenmemiRlerdir ama yine de
bunlar kltrl mhtediler vas tas yla Mslm hukukuna gemiRtir fikri. Burada
a ka Ru ortaya konuyor: Birtak m kltrl Arap olmayan mhtediler beraberlerinde birok hukuki kavram ve kaideleri Mslm toplumuna getirecekler, bu
kaideler bir yolunu bulup Mslm hukukuna girecekler, mslman fakihler de
bunlar farkedemeyip bilinsiz olarak kabullenecekler. Byle bir ak l yrtmenin hem gemiRteki bilinsiz fakihlerin hem de gnmzdeki Mslm hukukular n n ak l ve dRnme kabiliyetlerine bir hakaret olduUunu sylemek san r m pek aR r l k say lmaz.
Ahmet Hasan, Schacht n grRleriyle ilgili olarak Ryle der:
Onun tezi hukuki grRlerin Hz. Peygambere ve ilk otoritelere geriye
yans t lmas (back projection) fikri zerine kurulmuRtur. O, k yas n
yahdlikten, alimlerin icmn n da Roma hukukundan al nd U n ileri srer. Bu
12
13
4$
@& &
G2
& !
]< <
sonular Schacht n ilk dnem hukuk materyalleri zerinde yapt U incelemelerin neticesinde ulaRt U sonulard r.14
Schacht n grRlerini bu Rekilde zetleyen Ahmed Hasan Ryle bir deUerlendirme ile devam eder:
Mlk dnem hukuk materyallerini ok yak ndan inceleyen birisi, delillere istinaden birok nemli noktada klasik teoriden ve duruR noktas ndan farkl dRnmek zorunda kalacaU gibi Schacht taraf ndan ileri srlen birok tezle de
fikren ayr dRmeye zorlanacakt r.15
Eserinin daha ileriki blmlerinde biraz daha detaya giren yazar Roma
hukuku ve icm konusunda ok net bir tav r ortaya koyarak Ryle der:
Schacht, alimlerin icm n n imparator Severus (m.s. 193-211) taraf ndan yrrlUe konulan opinio prudentuma (hakm kiRilerin grRleri) tekabl
ettiUini ileri srer. Schacht, Golziherin bunu, Roma hukukunun Mslm hukukuna tesiri Reklinde deUerlendirdiUini nakleder. Bu grR bizce kabul edilemez.
Mslm hukukundaki alimlerin icm ile Roma hukukundaki opinio prudentum
aras nda hibir iliRki olmad U aksine birok ynden farkl olduUu burada belirtilmelidir.16
Schacht n yukar da zikredilen opinio prudentumun icma temel olduUu
Reklindeki grRleri Rphesiz hocas Goldziherin grRlerinden kaynaklanmaktad r. Ahmet Hasan bu grRlerin tenkidinin devam nda Mslmda ne toplum ne
de bilinen herhangi bir otoritenin alimlere Romada hakm kiRilere tan nan
hakk n gibi benzeri hak tan mad U n vurgular. BaRka bir deyiRle Mslmda hiyerarRinin olmad U ortaya konulmuRtur. Her ne kadar ulema kendileri iin icm
hakk talep etseler de bu talep mslmanlar n iinden dini derinden anlayacak
bir grubun bulunmas n tavsiye eden Kuran ayetine (9:122) dayanmaktad r.
Ahmed Hasan konu ile ilgili olarak Ryle devam eder:
Mkinci olarak hukuku yorumlama kabiliyetine sahip her mslman, hukuku yeniden dRnme ve yorumlama hakk na sahiptir. Bunun yan nda birisi,
Rayet onlar n Mslm n Uretileri ile uyum iinde olmad U n dRnrse alimlerin
ald U kararlara karR k labilir. Hukukun yorumlanmas ve alimlerin icm n n
tenkit edilmesi gibi bu eRit zgrlkler Roma hukukunda bulunmaz. Mcma
fikrini biraz daha a kl Ua kavuRturmam z iin, itihat ve icm n devam eden bir
srecin birbirine baUl iki arac olduUunu belirtmek laz md r. Mtihat faaliyeti
esnas nda olur ki, bir Rahs n belli bir meseledeki grR ok cazip olduUundan
toplumun geneli taraf ndan kabul grmRtr ve nihayetinde de evrensel bir
uygulamaya ulaRm Rt r. Fakat, Rayet ileride Rartlar deUiRimi gerektirirse, farkl
14
bkz. Ahmed Hasan, The Early Development of Islamic Jurisprudence, Islamabad, 1970,
s.XV.
15
a.g.e., s.XVI.
16
a.g.e., s. 156.
<
$7
KD D
grRler iin imkan vard r ve icma neticesinde ulaR lan uygulaman n yeniden
yorumlanmas mmkndr. Bundan dolay Mslmda icma devam eden bir sre
ve srekli olan bir faaliyettir ve deUiRen Rartlarla da deUiRir. Her halkarda Mslmda grRleri opinio prudentum kabul edilebilecek bir kurum ne Rimdi vard r
ne de var olagelmiRtir, nk a kas Mslm byle bir kurumu kurmam Rt r.17
Goldziher ve Schacht n grRlerinin birbirine benzer olmalar na raUmen
kulland klar terminolojinin farkl olmas dikkat ekicidir. Goldziher, reyin
halk aras ndaki kullan m , opinio prudentiumun Arapaya tercmesinden baRka
bir Rey deUil Reklinde grnmektedir diyerek opinio prudentium un karR l U n
rey olarak vermiRtir. Burada yine Golziherin appears to be (grnmektedir)
ifadesi yazar n bilgisinin kesinlik ifade etmediUini, ileri srdU tezden emn
olmad U n gstermektedir. Goldziherin kulland U opinio prudentium deyimi
gnmz Rarkiyat lar ndan P. Crone ve M. Cook taraf ndan grnRte kendi
icat ettiUi bir deyim olarak nitelendirilmiRtir (Bkz Hagarism, s. 151). Schacht
ise yukar da zikredildiUi Rekliyle ayn kavram icm karR l U nda kullanmaktad r
(Origins, s. 83). BaRka bir Rarkiyat V. Grunebaum ise alimlerin icm Roma
hukukundaki consensus prudentum gibi iRlev grr diyerek daha deUiRik bir grR ileri srmRtr (Bkz Medieval Islam, s. 149).
Mcma konusuyla birlikte zikredilen baz genel kaide, yine Rarkiyat lar n
eserlerinde, Mslm hukukuna Roma hukukundan geen kaidelere rnek olarak
verilir. Say lar ok az olmalar na raUmen, sanki kapsaml bir iktibas n birka
rneUi gibi sunulurlar. yle grnyor ki, bu konu da Goldziher, Von
Kremerden, Schacht da Goldziherden etkilenmiRlerdir. Daha sonra gelen Rarkiyat lar n byk bir k sm bu grRlerde Schacht takip etmiRlerdir. Bu kaidelerden biri Mslm hukukundaki el-beyyine alel-mdde vel-yemn alel-mdde
aleyh yani beyyine getirmek iddia sahibine, yemn de daval zerinedir prensibidir ki, bu Mecelleye (Madde 67) Beyyine mdde iin ve yemn mnkir
zerinedir Reklinde gemiRtir. Bu kaidenin Roma hukukundaki afirmanti
incumbit onus probendi prensibinden al nd U n iddia eden Goldziher konuyla
ilgili olarak Ryle der: hukuk kaideler s k olarak Roma hukukundan al nm Rt r,
bylece Roma hukuku kazara da olsa dnya fetheden gcn, onlar n istekli
kabllenmeleriyle mslmanlar da kapsayacak Rekilde geniRletmiRtir.
Kremerin doUu H ristiyanl U n n dogmatik tezlerinin ve hukuk doktrin ve metotlar n n mslmanlar n entellektel hayat na girmelerinin sebebi olarak ispat
ettiUi ayn sosyal temas ve baUlant noktalar ayn zamanda Bizans hukuki doktrin ve metotlar n s zmas n da a klar. Fethedilen lkelerin kilise hukukular ndan Urenilen bu tip hukuk doktrinler ve kaidelerin iktibas s k s k vurgulanm Rt r. Genel hukuk prensipler s ka iktibas edilmiRlerdir. Sadece hukuk prosedrn stn prensibi afirmanti incumbit onus probendi yani temel olarak yemn daval zerinedir prensibini hat rlamam z, eRitli varsay m metotlar ndan en
17
a.g.e., s. 159,160.
4$
@& &
G2
& !
]<
18
bkz. Ignaz Goldziher, Muslim Studies (ev.C.R.Barber ve S.M.Stern) yay ma haz rlayan
S.M.Stern, London, 1971, II, 79.
19
bkz. Subhi Mahmassani, Falsafat al-Tashr f al- Islam ( Mngilizce ev. Farhat J Ziadeh)
Leiden, 1961, s.138.
20
bkz.Ali Oafak, -slm Hukkunun Tedvini, Erzurum,1977,s. 130.
21
Bu eser hem Mslm dnyas nda hem de Bat daki entellekteller aras nda byk tepki
uyand rm Rt r.Mesela R.B.Sergeant ,Journal of Royal Asiatic Society de Hagarism slup
olarak sadece son derece anti-Mslm deUil ayn zamanda da anti-Arapt r.Eserdeki yzeysel
kuruntular o derece sama ve komik ki ilk bak Rta bunun bir Raka bir dalga geme mi
olduUu akla geliyor. derken ,Norman Daniel ,Journal of Semitic Studies de Yazarlar n
Mslm tarihileri olduklar n ileri srdkleri gz nnde bulundurulmakla beraber ne yaz k ki
Mslm hakk ndaki aUdaR araRt rmalardan haberleri yoktur. Mslma dair erken dnem kaynaklar na kara al c , zedeleyici yaklaR mlar Hadsin Bat daki tenkidinin ok sathi bir Rekilde
taranmas n n yol at U as ls z bir gvenle tan mlanabilir. diyerek Crone ve Cookun kaynak
kullan mlar n ve metotlar n sert bir Rekilde eleRtirmiRtir.
<
$7
KD D
Mslm hukuku ile Roma hukukunun iliRkisi konusunda iki noktay ilave
etmek yararl olacakt r. Birincisi, metotla ilgili bir ekincedir. Roma ve Mslm
hukukundaki mRterek unsurlar n Yahd hukukunda da karR m za kt klar
bir s r deUildir. (...) Byle durumlar Roma hukukunun Mslm hukukuna direkt
tesiri olarak deUerlendirme eUilimi, bir Rekilde keyfi bir tasarruftur. Tarihi olarak, Rphesiz temel Roma hukukunun Mslm hukukuna asimile edilme srecinde Yahdlerin ve Nasturilerin rolleri birbirine benzerdir. Mkinci nokta ise Mslm
ve Yahd f k hlar n n birbiri ile alakas konusunda bizim grRlerimizi desteklemektedir.Roma hukuku ile Mslm hukukundaki kavramlar aras nda mutlaka
paralellikler vard r ama Mslmi nosyonlar Yahdlerinkine daha yak nd r. Bundan dolay Romal lar n yaz lmam R hukuku epistemolojik deUil literal bir kategoridir ve ieriUi de rf ve adete ok yak nd r.Yahd ve mslmanlara gre
fakihlerin geleneUi as l itibar yla szl oland r ve neticede ortaya kan onu
yaz ya geirme ile ilgili Rphe ve endiRelerin Roma hukukunda bir karR l U yoktur.Ayn Rekilde Alimlerin Mcma na Roma hukukundaki en yak n paralel fakihlerin kendi grRlerini deUil, imparatora ait hkm prosedrlerinin dayatmas n
temsil eder.22
Yine Schacht n (Origins,s.99) grRlerini ele alarak onun Mcm konusundaki fikirleri hakk nda Crone ve Cook:
Schacht n Mslmdaki Alimlerin Mcm kavram n daha mukayese gtrr
Yahd kavramlardan ziyade Roma hukukundaki opinio prudentium dan karmas n n doUruluUu ortada deUildir.(...) Daha dn ynlerde Mslm hukukunun
temeline Yahd hukukunun Rphesiz tesirleri olmuRtur.23
diyerek hem Mcma n kaynaU n n Yahd hukuku olmas n n daha yak n bir
ihtimal olduUunu ifade ediyorlar hem de diUer ynlerde de bu tesirin var olduUunu ileri sryorlar.
Crone ve Cookun ileri srdkleri grRlerin benzerini kendilerinden ok
nce baRka bir Rark yat da iddia etmiRti. D.S.Margoliouth, Mslm hukukunun
Roma hukukundan ok Yahd hukukundan etkilendiUi konusunda ilk olarak
mslman fakihlerin Yahdlerden sadece szl hukuka dair fikir edinmediklerini, daha fazla Reyler ald klar n ileri srp bir iki konuda Arap f kh n n terminolojisinin Mishnah nin dilinden kaynakland U n n takip edilebileceUini syler.
Yazar daha sonra:
Bununla birlikte Mslm araRt rmalar n zelliUi d Rar dan ok az Rey almalar ve kendi baU ms z izgilerinde geliRmeleridir. Medinenin Mslm f kh n n ana
yurdu olmas gereUi bizzat onun Yahd d R kaynaklardan iktibas n n ok az
olduUunu gsterir, nk Medine sadece Araplardan ve Yahdlerden oluRmuR-
22
23
4$
@& &
G2
& !
]< =
24
<
$7
KD D
Roma hukukuna gelince, onun baz kurallar ve muhtevas Mslm hukukuna s zm Rsa da, Mslm hukukunun zerinde bina edildiUi prensiplerin ve (hatta
Ryle de diyebiliriz) onun uygulanmas n n btn esprisinin Roma hukukular n nkilerle hi bir alakas yoktu.Gerekten ilk baR ndan beri Mslm hukukunun
metotlar ve formlasyonu, pozitif emirlerle, teorik mnakaRalar n ilgin bir
kar R m n sergiler.27
diyerek Roma hukukunun iddia edilen tesirini asgariye indirgemiRtir.
Konumuzla ilgili olarak zikredilmesi gereken bir yazar daha vard r ki o da
Sava PaRad r.28 Etude de la thorie de Droit Musulman29 isimli eseriyle Bat
dnyas nda da ok tan nan Sava PaRan n ehemmiyeti kendisinin H r stiyan
olmas na raUmen Osmanl devletinde nemli grevler ifa etmesinden, fikren ve
itikaden Bat l lara yak n olmas yla birlikte mslman bir toplumda yaRad U iin
mslmanlar ve Mslm daha yak ndan tan mas ndan kaynaklanmaktad r. Sava
PaRa ve eseri hakk nda eski Oeyhlislmlardan Mustafa Sabri Ryle der:
Sultan Abdlhamid-i sani devri ricalinden ve rum milletinden Sava PaRa;
hukuku geinen baz asrlerin teden beri aU zlar nda geveledikleri gibi, ben
de Mslm f kh n n muemelata dair k sm n n Roma hukukundan al nd U n zan
ederdim. Fakat sonra Mslm f kh n n kaynaklar zerine uzun mddet yapt U m
ilmi tahkikat ve derin tetkikat neticesinde grdm ki, bu muazzam f kh n Roma
hukukundan intikal ettiUi hakk ndaki mtalaa ok zay f bir esasa dayanmakta ve
hakikat olmaktan ziyade hayal bulunmaktad r.Hi Rphesiz her hukukun muhtelif kaynaklar vard r, fakat grdm ki Mmparator Jstinyanosun Roma hukuku
tedrisi iin Beyrutta tesis ettiUi mektep, s rf akla dayanan bir tesis olup onu
H r stiyanl k boyas na boyamaktan ibaret kalm Rt r.Halbuki Mmam Azam n
f kh ise, Allah n Kitab ile Peygamberin Snnetine dayanmaktad r.Bu sebeple
Mslm hukukunda Runa buna istinat etmiR gayr-i muteber bir tek hkm, asla
grlemez. demektedir.30
Daha sonra Emir Oekip Aslan n da Sava PaRan n eserini ven szlerini
nakleden Oeyhlislm :
Sava PaRan n ve Oekip Aslan n ilmi k ymeti haiz Rahadetleri, Mslm hukukundan bihaber yaRayanlara, yalan yanl R yazanlara kati bir darbedir. Binae27
4$
@& &
G2
& !
]<
naleyh Mslm hukukunun Roma hukukundan intihal olmay p bunun yaln z Allah n Kitab na ve Peygamberin Snnetine istinat ettiUini ispat eden h r stiyan
Sava PaRan n eserini takdir ve kendisini taziz ederiz31
diyerek duygular n belirtmiRtir.
Yukar daki bu malumata z t olarak Sava PaRay , Sheldon Amos32 ve
Goldziherle birlikte ayn kefeye koyarak Bat daki Mslm hukuku Arap k l U na
brnmR Iustiniausun Roma hukukundan baRka Rey deUildir ve Araplar
Roma hukukuna birka hatadan baRka bir Rey ilave etmemiRlerdir gibi fikirlerin yerleRmesinden sorumlu tutan Fitzgerald sert bir Rekilde tenkit eder.
Fitzgerald, Sava PaRan n, Oamda Arap istilas ndan bir as r sonraya kadar Roma adl dzeninin devam ettiUini sylediUini ifade ederek ondan Ru nakilde
bulunur:
Herkese bilinir ki, Roma hukukunun doUuR safhas nda olan Mslm hukukuna yapm R grndU etki bir yana, bu hukukun daha sonraki ve niha geliRmesi, yani Mslm corpus jrisinin teRekkl, Suriyede hukuk ilmini UrenmiR ve
orada Preatorunkine benzer grevler ifa etmiR alimlerin eseridir...Muaviyenin
saltanat zaman nda Suriyede adl sistem fetihten nce mevcut olana pek benzer
tarzda baki kald . Preatorunkilere benzer grevler ifa eden mft formulalar
verir; preatorun formulas ndan istikamet alan ve buna uygun hkm vermek
durumunda bulunan hakim formulan n muhtevas na uygun tarzda, vk alar
inceler ve preatorun orada belirttiUi tavsiye zerine hkmn bina ederdi.33
Fitzgerald n hatal bulduUu nemli hususlardan biri kendi ifadesiyle
mftnin preatora ve kad n n iudexe eRit grlmR olmas d r. Halbuki metinde Sava PaRa eRit ifadesini kullanmamakta benzer grevler ifa eden demektedir. Mki kavram aras nda byk anlam fark vard r ve Sava PaRaya yneltilen tenkit aR r grnmektedir.
Fitzgerald, Mahmassani, Hamidullah gibi, Roma hukukunun Mslm hukuku zerinde tesiri olmad U n savunanlar karR t grR sahiplerinin iddialar n
detayl Rekilde rtmeye al Rm Rlard r. Bunlar n nemli olanlar n birka
madde halinde Ryle zetleyebiliriz:34
Birincisi, Hz.Muhammed Roma hukukunu bilmiyordu. YetiRtiUi evrede
Roma hukuku ve geleneklerinin hibir izi ve tesiri yoktu. Kendisi iki defa Mek31
a.g.e., s. IX.
Sheldon Amos (1835-1886) Mngiliz hukku. Beyrut ve Mskenderiyedeki Roma hukku
mekteplerinin, mslmanlar taraf ndan Suriye ve M s r n fethini mteakip bir yzy ldan
daha fazla bir sre yaRamaya devam ettiklerini ve bu yolla da Mslm hukkunun Roma hukkundan etkilendiUini ilk ileri srenlerden birisidir.
33
bkz. Fitzgerald, a.g.makale s.1129,1139.
34
Daha detayl bilgi iin Fitzgerald n ve Hamidullah n sz geen makalelerine mracat
edilebilir.
32
<
$7
KD D
>
4$
@& &
G2
& !
]<
<
$7
KD D
ISLAM
TABII Z
ZEEISL
AM AND HUMAN R GHTS ADLI K TAB
/ 4
4
W
X
' &
)
* //
'& "
( $& $% "
$ + $%$ &#
("
&# ( 3
$%
" F
$& Z'
&#
& 4 " [ && : 2 - " 8
@ . )
& " )$
" .
- & .
# 8
" " &
&# ($&( + $% "
&
"
" ($ & . ($& 3 &( $% " F
&(
&# ),
" &( " +
&# +
& & +
$& $% '
% %$
"
&$
&# $ ( $% & .
"
&
"
) '&
$ & '
)" ("
& (($ # ) " "
&
"
&# )
% &#
&
("
&
& " "
& " @ &( $ (" & $%
. #
& +
# & ($&
& ) " " &$
$% & .
"
&
"
! "
Mslm ve insan haklar konusu son zamanlar n en gncel tart Rmalar ndan
birisidir. Mslm dnyas n n insan haklar ihlalleri ile baUlant l olarak s kl kla
gndeme gelmesi, geleneksel Mslm kltrne ait eserlerdeki bilgilerin aUdaR
insan haklar kuram yla uyuRup-uyuRamayacaU problemi, insan haklar kavram n n ve bu kavram n ieriUinin Bat kkenli olduUu iddialar , Mslman yazarlarca ortaya konan eserlerdeki grRlerin aUdaR insan haklar anlay R na uygunluUu problemi ve blgesel ve uluslararas organizasyonlar taraf ndan haz rlanan
Mslm insan haklar projelerinin gerek anlamda insan haklar n korumada yeterli olup-olmad U gibi bir dizi konu etraf nda gerekleRmekte olan ok ynl
tart Rmalar, bu gncelliUin en nemli sebebidir.
Bu konular yoUun bir biimde tart Ranlardan birisi hi Rphesiz Ann
Elizabeth Mayerdir. Islam and Human Rights: Tradition and Politics1 adl kitaanakkale Onsekiz Mart niversitesi Mlahiyat Fakltesi Mslm Hukuku Anabilim Dal Uretim yesi. e-mail: tevhitay@comu.edu.tr
1
Mayer, Islam and Human Rights: Tradition and Politics, Westview Press, Boulder 1991,
1995, 1999.
<
$7
! ."
6:?> ?
'
&#
&4 "
# B
+ T2
&#
:8
]<
Mayer, Mslm ve insan haklar konusundaki deUerlendirmelerini; muhafazakar olarak adland rd U baz mslman yazarlar n eserlerindeki grRlerden,
Mslm insan haklar tasar s olarak nitelendirdiUi szleRmelerden, baz Mslm
lkelerindeki anayasalardan ve MslmileRtirme programlar ndan hareketle Rekillendirmektedir (s. 20). Eserinde grRlerine yoUun olarak8 yer verdiUi ve deUerlendirdiUi muhafazakar yazarlar Tbende9 ve Mevdudi10; szleRmeler -slm
-nsan Haklar Evrensel Bildirisi,11 -slm Anayasa TaslaW ,12 -slm -nsan Haklar
Kahire Szle+mesi;13 anayasalar 1979 tarihli -ran Anayasas 14 ve 1992de yrrlUe giren Suudi Arabistan Temel Kanunudur (s. 24). MslmileRtirme programlar
ile de Mran, Pakistan ve Sudandaki al Rmalar kastetmektedir (s. 25).
Mayerin bu tr bir tercihte bulunmas n n birka gerekesi vard r: a- Mnsan haklar konusunda araRt rma yapt U coUrafya OrtadoUu ve Kuzey Afrikadaki (Mran, Pakistan ve Sudan) lkelerdir, b- Bu coUrafya hem Snn hem de
Oi dRnce ve uygulamalar n hakim olduUu blgedir (s. 20-21), c- Bu blgeler7
Mayer, Oer Hukuk Bir Metodoloji mi, Bir Pozitif Kurallar Btn m? (trc: Sami Erdem), Marmara niversitesi -lahiyat Fakltesi Dergisi, Mstanbul 2000, XVIII.
8
Kitapta karR laRt rma ve tenkit amac yla grRlerine baz vesilelerle ok az at fta bulunulan
isimler aras nda; Pakistan Hukuk ve Din MRleri Eski Bakan Allah Bukhsh K. Brohi (s. 51-54)
ve Sudan Devlet BaRkan Cafer Numeyriyi (s. 31-32) rnek olarak gsterebiliriz.
9
Sultanhussein Tabandehnin, [Sultan Hseyin Tbende] A Muslim Commentary on the Universal Declaration of Human Rights adl eseri, 1966da Farsa olarak yazm R ve eser 1970de
Mngilizceye evrilmiRtir (Mayer, s. 21).
10
Abul Ala Mawdudinin [Ebl-Al el-Mevdd] Islam and Human Rights adl eseri, 1975
y l nda Lahorda yapt U konuRmalar n 1976da Mngilizceye evrilmesinden oluRmaktad r
(Mayer, s. 21).
11
Bu bildiri, Londra merkezli zel bir kuruluR olan ve Dnya Mslm BirliUine baUl olarak
al Ran Mslm Konseyinin desteUi ile M s r, Pakistan ve Suudi Arabistandan temsilcilerce
haz rlanm R (Mayer, s. 22.) ve UNESCO binas nda Konsey genel sekreteri Salim Azzam
taraf ndan 19 Eyll 1981 tarihinde ilan edilmiRtir. Bildirinin Trke evirisi iin bk: -slm ve
-nsan Haklar (trc: Tahir Ycel ve Oennur Karakurt), [seki] Endls Yay nlar , Mstanbul
1995, s. 208-232.
12
Ezher niversitesine baUl Mslm AraRt rmalar Merkezi taraf ndan haz rlanan bu taslak,
1979 y l nda Ezher niversitesinin dergisi olan Mecelletl-Ezherin 51. say s nda yay mlanm Rt r (Mayer, s. 22).
13
Bu szleRme Viyanada dzenlenen 1993 Dnya -nsan Haklar Konferans na, Suudi Arabistan D RiRleri Bakan taraf ndan, Mslm dnyas n n insan haklar konusundaki ittifak olarak
sunulmuRtur. Bu szleRmenin gerek nemi ise, Mslm Konferans TeRkilat na ye lkelerin
d RiRleri bakanlar nca (AUustos-1990) onaylanm R olmas ndan kaynaklanmaktad r. (Mayer, s.
23-24.
14
Bu anayasa zerinde 1989da nemli deUiRiklikler yap lm Rt r (Mayer, s. 23).
<
$7
! ."
6:?> ?
deki ynetimlerde Mslm hukuku etkili olmaktad r, d- Bu blgelerde insan haklar ihlalleri a s ndan gze arpan olaylar yaRanmaktad r. Bu yntemi kullanarak Mayer, sz konusu blgeler ile insan haklar anlay R n n buralarda alt seviyede ele al nmakta oluRu ve insan haklar ihlalleriyle Mslm hukuk geleneUi aras nda bir baUlant olduUunu ispat etmeye al Rmaktad r (s. 38).
Bu amala Mayer, Mslm dnyas na ait yukar da sz edilen metinlerdeki
grR ve hkmler ile o blgelerdeki uygulamalar , Evrensel -nsan Haklar Bildirisi (10 Aral k 1948), Uluslararas Meden ve Siyas Haklar Szle+mesi (16 Aral k
1966) ve Uluslararas Ekonomik, Sosyal ve Kltrel Haklar Szle+mesinde (16
Aral k 1966) yer alan hkmlerle ve Bat daki uygulamalarla karR laRt rmaktad r.
Elbetteki Mayer sadece bu aUdaR al Rmalarla yetinmemiR, yeri geldike,
Mslm geleneUi ve siyasi uygulamalar n da evrensel insan haklar szleRmelerindeki hkmlerle karR laRt rma yoluna gitmiRtir. ARaU da ayr nt l olarak a klanacaU gibi o, zellikle, modern dnem ncesi Mslm hukuk geleneUinde yer
alan, kad n-erkek, hr-kle, mslman-gayr-i mslim ay r mlar ve bunlar n
hukuki statleri ve haklar ile din deUiRtirenlere uygulanmas istenen cezaya
iliRkin hkmleri, Bat l aUdaR insan haklar kuramlar yla karR laRt rmaktad r.
Ancak btn bu karR laRt rmalar , medeni ve siyasi haklarla s n rl tuttuUunu
ncelikle ve zellikle belirtmektedir (s. 2).
Mayer, mukayeseli hukuk alan ndaki al Rmalarda bu tr karR laRt rmalar n zorunlu olduUunu ifade ederek, Bat l larca yaz lm R olan ve insan haklar n
konu edinen eserlerde Mslm n insan haklar na yaklaR m n n ihmal edilmesinin
bir eksiklik olduUunu dRnmektedir (s. 3). nk geliRmekte olan ve ynetiminde Mslm hukukunun etkili olduUu lkelerdeki insan haklar ihlallerinin iyi
tahlil edilebilmesi iin Mslm dRncesinin ve Mslm hukukunun tarihi gemiRinin
iyi araRt r lmas gerekmektedir (s. 39). DiUer yandan, evrensel insan haklar na
alternatif olarak sunulmaya al R lan ve hatta onun yerini almas nerilen Mslm
insan haklar kuramlar n n Bat l larca araRt r lmas n n hakl ve gerekli bir davran R olacaU n ileri sren (s. 10) Mayer, bu sebeple her iki kuram bilimsel olarak karR laRt rd U n ifade etmektedir.
Yanl R anlaR lmalardan ka nmak isteyen Mayer, bu araRt rmay , Mslm
evrelerde insan haklar n n geliRtirilemeyeceUini ortaya koymak amac yla yapmad U n , aksine amac n n Mslm insan haklar kavram n n, Bat ve uluslararas
insan haklar modelinin retiminden sonra ortaya kt U n delillendirmek olduUunu ve bunu bir mukayeseli hukuk al Rmas olarak ele ald U n dolayl olarak
belirtmektedir (s. 40).
J6 $
# #
. ,&
Mayer, insan haklar kavram ve bu kavram n ieriUinin Bat da geliRtirildiUi, (s. 37) dolay s yla kkeninin Bat kltr ve medeniyeti olduUu grRn
'
&#
&4 "
# B
+ T2
&#
:8
]< =
temel tez olarak kabul etmekte ve Mslm ve insan haklar konusundaki araRt rmalar n byk oranda bu tezi ispatlamada ara olarak kullanmaktad r. Ona
gre, insan haklar kavram n aUr Rt ran dRncelerin temelleri Antik Yunana
kadar gtrlebilse de, bunun entelektel geliRimi rasyonalist ve hmanist dRncelerin oluRumuna zemin haz rlayan Rnesansla baRlamaktad r (s. 37). Rnesansla baRlayan ve bireyselcilik dRncesiyle Rekillenen insan haklar , btn
insanlar iin gerekli ve geerli olmas ynyle evrenseldir. Din ve yerel kayg larla, yani kltrel rlativizme s U narak (s. 12-14), insan haklar kavram ve ieriUinin evrensel olamayacaU n savunman n mant U yoktur (s. 8-9).
Bat medeniyeti bu dnemden itibaren bireyselciliUi merkeze alarak bir
dRnce yumaU oluRturmuR ve btn hmanist kuramlar bu dRnce etraf nda
RekillendirmiRtir. Benzer bir merkeziyetilik Mslm dRnce geleneUinde oluRturulamad U ndan, tarihte ve gnmzde Mslm insan haklar kapsam nda kabul
edilebilir bir sistem geliRtirilememiRtir. Her ne kadar Mslm geleneUinin ana
unsurlar ndan olan sfizm ve mistisizm bireyselciliUin unsurlar na sahip olsa da,
bireyselciliUin Mslm toplumlar nda ve Mslm kltrnde kkl bir dayanaU yoktur. Dolay s yla, Mslm medeniyeti bireysel hak ve zgrlklerin korunmas na
ncelik veren entelektel bir ortam oluRturamam Rt r (s. 40).
Yerel unsurlar n plana karan geliRmekte olan lkelerin yazarlar gibi,
kltrel rlativizmi savunan aUdaR Mslm insan haklar kuramc lar da evrensel
bir insan haklar kuram dRncesine karR kmaktad rlar. Mslman yazarlar n
evrensel insan haklar na karR k Rlar sadece kltrel rlativizm temeline dayanmamakta, bunun yan nda bir ok teorik ve pratik kayg lardan da kaynaklanmaktad r. Mayerin tespitine gre bu pratik kayg lardan en dikkat ekicileri
Runlard r:
a.
b.
c.
d.
Mslmanlar kendi kltr ve dinlerinin insan haklar n , diUerlerine oranla, daha iyi ve eksiksiz olarak ihtiva ve garanti ettiUini dRnmektedirler (s. 10).
<
$7
! ."
6:?> ?
bundan yararlanmas n n onun en doUal hakk olduUunu vurgulamalar gerektiUine iRaret eder (s. 7). Ayn Rekilde kltrel rlativizm ve yukar da deUinilen
endiRelerle insan haklar na karR kman n oryantalistlerin; Mslm, DoUu toplumlar n bask alt nda tutan statik ve deUiRime kapal bir dindir Reklindeki
grRlerine teslim olmak anlam na geleceUinden, mslmanlar n bu dRnceden vazgemeleri gerekmektedir (s. 7). nk, Mslm n mevcut insan haklar
kuram yla uyuRmazl U n savunan Mslman yazarlarla oryantalistler, kltrel
rlativizmi kabul etmiR olmalar ynyle ayn amaca hizmet eden elitler grubuna dahildir (s. 8).
K6 $ F
"
Mslm z itibariyle insan haklar yla uyuRsa bile tarih ierisindeki yorumlar ve insan haklar alan nda Bat daki geliRmeler karR s nda son as rda
mslmanlarca geliRtirilen aUdaR insan haklar kuramlar , gerekte evrensel
insan haklar normlar nda gndeme getirilen haklar gerekleRtirmekten uzakt r. Dolay s yla hem ilk yorumlar n ve hem de aUdaR yaklaR mlar n modern
insan haklar kuram yla uyuRmas ndan sz edilemez. Bu uyuRmazl U n ok ynl
gerekeleri vard r. Bunlar n baR nda modern dnem Mslm yorumunun geleneksel toplumlar n sosyolojik zelliklerini bnyesinde bar nd r yor olmas gelmektedir. Mlk dnemlerden itibaren yap lan yorumlarda, Mslm n haklar konusunda
insanlara tan d U haklar gz ard edilmiR, mevcut sosyal yap daki hiyerarRik
dzeni koruma belirleyici ve ynlendirici olmuRtur. Asl nda mevcut hiyerarRik
yap y koruma geleneksel toplumlar n tmnde var olan en belirgin zelliktir.
Mlk dnem mslmanlar da kendilerini bu yaklaR mdan uzaklaRt ramam Rlard r.
Mslmanlar n tarihte bir insan haklar geleneUi oluRturmalar n engelleyen faktrlerden birisi de Mslm dnyas nda rasyonalist ve hmanist bir anlay R n
geliRtirilememiR olmas d r. Bunun bir uzant s olarak Mslm dRncesine vahyi
merkeze alan, insan akl na gerekli nemi vermeyen ve hatta onu devre d R b rakan bir anlay R hakim olmuRtur. Bu anlay R ynetim desteUini de arkas na
alarak rasyonalist ve hmanist dRnceyi temsil eden Mutezileyi susturmuR ve
ona karR dRmanca bir tav r sergilemiRtir (s. 41). Mutezil gelenek olarak oluRan ve Snn (Ortodoks) mslmanlarca tepki sonucu susturulan bu anlay R bir
sre Oian n MsnaaReriyye kolu ile varl U n srdrse de ok k sa zamanda susturulmuR ve yok edilmiRtir (s. 41). Sz konusu Snni yaklaR m, tarihin her dneminde Mslm dRncesine hakim olmuR ve vahyin akla hakim olduUunu savunmuRtur. Bu anlay R, vahye dayal kaynaklardan karm R olduklar hukukun da,
insanlar aras nda adaleti ideal ve mkemmel bir Rekilde saUlad U n dRndUnden ve toplumda genel kabul grdUnden dolay , insan akl n n ilkelerine
gre hukukun oluRturulmas gerektiUini savunanlar, her zaman sap kl k [bidat
ehli] damgas yeme riski taR m Rlard r (s. 41). Dolays yla Allah n iradesinin Oer
hukuku RekillendirdiUi dRnlerek, akl n planda tutman n bu hukuka zarar
vereceUi ve akl n adalete uygun hkmleri tespitte yetersiz kalacaU endiResi
'
&#
&4 "
# B
+ T2
&#
:8
]<
srarla srdrlmRtr (s. 41-42). Ehli snnetin bu tutumu, Mslm bir ak l aU n n oluRumunu engellemiRtir (s. 42). Mslmanlardaki bu teslimiyetilik ve
rasyonalist dRnceye karR olumsuz yaklaR m, yneten-ynetilen iliRkilerine ve
bununla baUlant l olarak her bir grubun hak ve sorumluluklar n belirleme noktas ndaki anlay Rlar na yans m Rt r. Sonuta insan haklar , toplumsal haklar lehine ihmal ve ihlal edilmiRtir. (s. 40, 42). Hmanist ve rasyonalist dRncelere
dRmanca bir tav r tak nan bu Snn yaklaR m, doUal olarak insan hak ve zgrlkleri ile ilgili kavramlar n oluRumunu da engellemiRtir (s. 49).
Mslm hukukunun toplum yarar n bir btn olarak temin etmeyi amalad U varsay larak, yneten ve ynetilenlerin hepsinin ilahi mkafat veya ceza
dRncesi ekseninde bu hukuki kuralara uymas gerektiUi dRnlmRtr (s. 42). Ancak as l sorun, ynetenlerin bireysel haklar ihlal etmeleri durumunda ortaya kacak suiistimallerin nne gemek iin ne tr nlemlerin al nabileceUi noktas nda yoUunlaRmaktad r. Mslm hukuk alimleri, bu nlemleri
ortaya koymak yerine, yneticilerin ve ynetilenlerin samimi birer Mslman
olduUu varsay m ndan hareketle, aralar ndaki iliRkinin ideal biimini tespit etme
gayreti ierisinde olmuRlard r (s. 42). Dolay s yla, mlkiyeti korumaya ynelik
dzenlemeleri saymazsak, bireylerin haklar n koruma ad na herhangi bir dzenlemede bulunmad klar n rahatl kla syleyebiliriz (s. 42).
Mslmanlar n tarih ierisinde kapsamal ve bugnk insan haklar
normlar yla rtRen bir kuram geliRtirememelerinin en nemli etkenlerinden
birisi de, Mslm dnyas nda bireyi merkeze alan anlay Rlar n geliRtirilememiR
olmas d r. Mslm doktrinler, biraz nce de iRaret ettiUimiz gibi tarihsel olarak
geleneksel toplumlarda oluRmuR ve geliRmiRlerdir. Geleneksel toplumlarda ise
bireysel hak ve zgrlkler deUil, toplumsal talepler n planda tutulmaktad r.
Dolay s yla bireylerin baU ms z birer Rahsiyet olmaktan ok aile ve toplumun
birer unsuru olarak kendilerine biilen role gre davranan varl klar olarak grldU bu tip toplumlarda insan haklar ndan sz etmek ok zordur. (s. 40).
Byle bir ortamda oluRan ve geliRen modern dnem ncesi Mslm dRncesi de,
doUal olarak bu geleneksel deUerleri ve zellikleri yans tmaktad r (s. 40).
Mayer, btn Mslmanlar ayn kategoride deUerlendirmenin yanl R olacaU na iRaretle, mslmanlar ierisinde rasyonalist ve hmanist dRnceleri
savunanlar bulunduUu gibi, bireyselciliUi n plana karanlar n da var olduUunu
belirtmektedir. rneUin, siyasi zgrlk dRncesinin temelleri say lan ve modern dnem demokrasisini aUr Rt ran dRncelere, Hric dRncede rastlaman n mmkn olduUunu savunmaktad r. Halifenin halk taraf ndan seilmesini
savunan ve bu sebeple ana gvdeden ayr lan Hric anlay Rta insan haklar n n
temelini oluRturan demokrasinin varl U , Mslm dRncesinde de tarihsel olarak
bireyselliUin var olduUunun gstergesidir (s. 43). Yine, Sf teoloji ve ilahilerinde de hmanizm ve bireyselciliUin prototiplerini grmek mmkndr (s. 43).
<
$7
! ."
6:?> ?
'
&#
&4 "
# B
+ T2
&#
:8
]<
sine geebilmiR deUildir. Bunlar da selefleri gibi, vahyi merkeze alm Rlar ve akl
ikinci planda tutmuRlard r (s. 49-50).
Bu vahiy merkezciliUe raUmen, grRlerinin evrensel insan haklar yla baUlant s n kurmaktan uzak durmam Rlard r. Elbette metodolojileri birbirinden
farkl olan bu iki anlay R n insan haklar na yaklaR mlar n baUdaRt rmak ve aralar ndaki baUlant y saUlam temellere oturtmak kolay deUildir. Zaten bunu baRard klar da sylenemez (s. 45). Asl nda muhafazakar yaklaR m srdren bu yazarlar n farkl yntemle ele al nan iki fenomen aras ndaki baUlant y kurmak
yerine, Mslm kaynaklarda yer alan insan haklar anlay R n sistematik olarak bir
araya getirmeleri ve deUerlendirmeleri daha tutarl bir metodolojik yaklaR m
olurdu. Dolay s yla, insan haklar n n Mslm a dan hangi anlama geldiUi veya
bunlar n Mslm kaynaklardaki hangi prensiplerden al nd U hususundaki belirsizlik devam etmektedir. Muhafazakarlar, insan haklar konusunda ulaRt klar
sonular n n Mslmla baUlant s n kurmada baRar s z olduklar gibi, bu sonular n evrensel insan haklar normlar na uygunluUunun rasyonel meRruiyetini sorgulamada da yetersiz kalm Rlard r. Dolay s yla yapt klar , evrensel normlarla
Rekli bir benzerlik kurman n tesine geebilmiR deUildir. Benzer bir terminolojiyi ve sistematiUi kullanmakla veya Bat daki benzer grRleri ve farkl kltrlerdeki terminolojileri bir araya getirmekle insan haklar kuram oluRturulmaz,
aksine bu tr bir yaklaR m insan haklar n n kalitesini dRrr (s. 46).
te yandan aUdaR Mslman insan haklar araRt rmac lar , insan haklar n n Mslm orijinini tespit iin Kur'n ve Snnette yer alan ifadelerden haklar n gemiRine iRaret ettiUini dRndkleri metinleri delil olarak sunma gayreti
ierisindedirler. Gerekte, haklar ifade amac yla gnderilmeyen metinlerden,
haklar n Receresini karmaya al Rmalar n n metodolojik tutarl l U olamaz (s. 47).
Metodolojik yanl Rlardan birisi de insan haklar n n orijinini Peygamber
aU nda aramalar na raUmen, o dnemle gnmz aras ndaki bin y ll k sreci
atlamalard r. Dolay s yla bu zaman aral U n n entelektel tarihindeki aktel
kay tlar grmezlikten geliyorlar. Mslm hukukunun birok asr n n grmezlikten
gelinmesi ile byk bir blm ihmal edilmiR olmaktad r. Halbuki Mslm n insan haklar konusundaki birikiminin Bat dan daha eskilere dayand U n iddia
edenlerin, kaynaklardaki insan haklar vurgular n n tarihsel olarak nas l yorumland U n gstermeleri gerekmektedir. Bunu gsteremedikleri gibi, rnek ald klar veya grRlerini otorite kabul ettikleri tarihi bir Rahsiyetten de yoksundurlar (s. 47).
Mslmanlar, Mslm kaynaklarda Rayet varsa- insan haklar na yap lan
vurgunun fark na ne zaman vard lar. Kaynaklar ok yak n zamana kadar bunun
fark na var lmad U n gstermektedir. Bu durum Mslm dnyas nda insan haklar n n Bat dan ok sonra ortaya kt U n n delillerinden birisidir (s. 47). Mnsan
haklar konusunda uzun bir tarihi gemiRi olmayan mslmanlar, bu haklar n
<
$7
! ."
6:?> ?
tarihi geliRiminin kay tlar n yeniden yazma hususunda byk gayret gsteriyorlar (s. 48). Dolay s yla, Mslmanlar n tarihte insan haklar n mstakil olarak
araRt r p tespit etme amalar olmamas na ve bunu metodolojik olarak ortaya
koymamalar na raUmen, aUdaR Mslman yazarlar sanki tarihte byle bir al Rma yap lm R da bunun tarihi kay tlar n yeniden haz rlamaktalar. Bu bir eliRkidir.
aUdaR insan haklar araRt rmac lar , selefleri gibi bireyselciliUe karR d rlar
ve bireysel hak ve zgrlkleri ihlal eden ynetime karR , bu haklar n gl bir
Rekilde nas l korunmas gerektiUi hususuna deUinmemiRlerdir. Bu tr bir yaklaR m sergileyenlerden, bireysel hak ve zgrlkleri nceleyen modern insan
haklar kuram n n, Mslm yap da yerinin olmad U n sylemeleri beklenirdi (s. 51). Onlar byle bir itirafta bulunmak yerine, paradoksa dRmR bir biimde, insan haklar ile uyuRmayan bu bnyeye insan haklar n yamama uUraR
ierisine girmiRlerdir (s. 55). Mslman yazarlar n ynetimlerin hak ihlalleri
karR s nda insanlar n ynetime karR geliRtirebilecekleri tav rlara iliRkin yaklaR mlar , mslman lkelerdeki uygulamalarla paralellik arz etmektedir (s. 56).
Mayer, bu yazarlar n hak ihlalleri konusundaki duyars zl klar n n pratiUe yans d U n belirtmektedir.
te yandan Mslman yazarlar n insan haklar konusundaki nerileri
aras nda uzlaRman n olmay R n n dahas bu grRler aras nda eliRmelerin varl U n n nemli bir problem olduUuna iRaret eden Mayer,15 mslmanlar n hak
olarak sunduklar pek ok hususun gerekte hak olmad U n aksine insana sorumluluk ykleyen (s. 57) durumlar olduUuna dikkat ekmektedir. rneUin,
insan n yaRama hakk na sayg olarak takdim edilen k ss, insan haklar n gzetmeyle alakal bir durum deUil aksine, ceza hukukunun konular n ilgilendiren
su ve bu sua ngrlen cezayla ilgili bir durumdur (s. 57).
Mslman insan haklar kuramc lar , haklar tan mlamada Mslm kriterleri kullanm R olsalar da (s. 61), bu vurgu onlar n evrensel insan haklar normlar ndaki vurguyu aR r bulduklar n n bir iRaretidir. nk bu yazarlar, haklar n
Mslm hukukunun doUas nda var olduUunu dRndkleri ideal kriterlerle kontrol edilmesi gerektiUini dRnmektedirler (s. 61). Bu gerekliliUe raUmen onlar,
uluslararas insan haklar nca vurgulanan medeni ve siyasi haklar konusunda
eUer varsa- Mslm kriterlerin ne olduUu tam olarak oluRturulabilmiR deUildir (s. 62). Dolay s yla var olduUunu dRndkleri bu kriterler, insan haklar na
s n rlama getirilebileceUinin dayanaU olarak kullan lmaktad r. Mnsan haklar n n
baz durumlarda bir tak m kriterlerle s n rland r lmas , uluslararas medeni ve
siyasi haklar szleRmesi ve evrensel insan haklar szleRmesi taraf ndan da ya-
15
rneUin, Mslman yazarlardan birinin kad n hakk olarak deUerlendirdiUi bir durum bir
baRkas na gre kad n hakk olarak deUerlendirilmeyebilmektedir (Mayer, s. 56).
'
&#
&4 "
# B
+ T2
&#
:8
]< <
p lmaktad r.16 Bu durumlar n ve kriterlerin ne olduUu hususu ad geen szleRmelerde de yeterince a k deUildir. Ancak ayn kapal l k daha byk oranda
Mslm insan haklar tasar lar nda da yer almaktad r (s. 62-64).
Uluslararas insan haklar nda temel insan haklar n n herhangi bir dinin
Uretisi sebebiyle s n rland r labileceUini gsteren herhangi bir iRaret yoktur (s. 64). Aksine, dini tercihleri farkl da olsa btn insanlar n eRit olarak insan haklar ndan yararlanmas gerektiUi savunulmaktad r. Dolay s yla uluslararas insan haklar hukuku Mslm dininin Uretileri sebebiyle gayr-i mslimlerin
haklar n n k s tlanabileceUini kabul etmez (s. 64). Yine uluslararas insan haklar szleRmeleri, Mslm hukukunda yer alan hkmler sebebiyle mslmanlar n
haklar n n k s tlanabilmesine imkan tan yan bir hkme yer vermezler (s. 64).
Mslm kriterler sebebiyle insan haklar n n s n rland r labileceUi hususu,
mslmanlar taraf ndan haz rlanan anayasa, anayasa taslaU ve insan haklar
szleRmelerinde de vurgulanmaktad r (s. 61-87). rneUin Mran Anayasas , kanunlar n Mslm llere ayk r olamayacaU na dikkatleri ekmektedir (s. 66-73).
Mslm burada haklar tan yan, saUlayan ve koruyan bir baUlamda deUil, sekler
anayasalarda ve uluslararas hukuklarda insanlar n hak olarak iddia edebilecekleri Reyleri s n rlama ve reddetme arac olarak kullan lmaktad r (s. 69).
Mslm Mnsan Haklar Evrensel Bildirisi, haklar s n rlama konusunda Mran
Anayasas ndan daha da ileri gitmiRtir (s. 73). S n rlamay sadece Kur'n ve Snnetle deUil bunun yan nda, bu iki kaynaktan hareketle oluRturulmuR olan Mslm
f kh ndaki hkmlerle de olabileceUini vurgulam Rt r (s. 73). Buradan kar labilecek sonu Rudur: haklar s n rlama konusundaki Mslm gerekeler, Bat dakinden ok fazlad r (s. 69).
T6 0
"
16
Uluslararas Mnsan Haklar SzleRmesi, madde. 29.2; Uluslararas Medeni ve Siyasi Haklar
SzleRmesi, madde 19, 21, 22, 25.
<
$7
! ."
6:?> ?
##
'
&#
&4 "
# B
+ T2
&#
:8
]<
<
$7
! ."
6:?> ?
ikna etmek iin mal teklifinde bulunma Rart n n sadece kad ndan istenmesi,
kad n n daha alt dzeyde hakka sahip oluRunu gstermektedir (s. 107-108).
Mayer, kad n haklar konusundaki ay r mc l U n Mran Anayasas , Sudandaki MslmileRtirme Program , Mslm Anayasa TaslaU , Mslm Mnsan Haklar
Kahire SzleRmesi ve Suudi Arabistan Temel Kanununda (s. 109-116) da yap ld U n ileri srerek bunlar somutlaRt rmakta ve Ru sonuca ulaRmaktad r: Btn bu dokmanlardaki ifadeler onlar n, kad nlar n erkeklerle eRit hak ve zgrlklere sahip olduUunu kabul etmede isteksiz davrand klar n gstermektedir (s. 117).
Pratikteki bu isteksizliUe raUmen, Mslm insan haklar tasar lar ve
mslman insan haklar kuramc lar teoride cinsiyet, rk, milliyet, sosyal stat
fark gzetmeden btn insanlar n eRit haklara sahip olduklar n , din ve cinsiyet
ay r mc l U n kabul etmediklerini ifade etmektedirler (s. 81-82). Ancak eRitlikten kastettikleri daha ok kanun nnde eRitliktir. Dolay s yla ayn cins aras nda eRitliUi dile getirseler de bu farkl cinslerin de eRit olacaU anlam na gelmemektedir (s. 84). Halbuki herhangi bir dini kayg dan uzak yaklaR mlar sosyal,
siyasi ve ekonomik deUiRimlerin kad n n hayat na kazand rd U avantajlar desteklerken, mslman din adamlar ve kurumlar , kad nlar n bu deUiRimin getirdiUi f rsatlardan, imkanlardan yararlanmas n engelleme, kad n n daralt lm R
roln srdrme eUilimindedirler (s. 96). nk, aUdaR insan haklar normlar na gre cinsiyet ve din ay r mc l U olarak grlen bu hkmlerin d Rlanmas n n, Mslm deUerlere zarar verip vermeyeceUi hususundaki grR ayr l klar hala
devam etmekte ve zarar vereceUi grR aU r basmaktad r (s. 80).
Mslmanlar n bu tr bir eUilimde srarlar n n temelinde, gelenekteki
cinsiyet ve din ayr mc l U na dayal hkmlerin aUdaR insan haklar normlar
dikkate al narak d Rlan p d RlanamayacaU sorunu yer almaktad r. nk cinsiyet ve din ayr mc l U na dayal hkmlerin, dinin talepleriyle uyuRup uyuRmayacaU hususu hala Mslmanlar aras nda ihtilafl bir konudur (s. 79). Tart Rmalarda, bunlar n d Rlanmas n n veya korunmas n n Oeriata zarar verip vermediUi
konusunda ihtilaf devam etmektedir. Bugn zarar vermeyeceUi grR aU r
basmaktad r (s. 80).
6 )- -
##
##
'
&#
&4 "
# B
+ T2
&#
:8
]< =
Mslm hukukular , yeni dinlerini yaymak iin cihad emri ile muhatap olduklar n n da fark ndayd lar (s. 126). Bu endiRe ve fark ndal k ayn toplum ierisinde
yaRayan insanlar n haklar aras nda ay r mc l k yapman n teorik temellerinin
haz rlanmas na ortam haz rlad . Ancak, bu endiRelerden kaynaklanan gayr-i
mslimlere ynelik ayr mc ve yanl R muamelelere raUmen, Ru gereUi itiraf etmek kadirRinasl k olacakt r: Konu o gnn Rartlar ierisinde deUerlendirildiUinde, dini az nl klara muamelede mslmanlar, H ristiyan Bat dan daha geniR
bir tolerans ve insanl k gstermiRtir (s. 127). zellikle Yahudi az nl Ua yap lan
muamelelerde bu grlmektedir (s. 128).
Mslm fetihlerin ilk y llar nda pek ok H ristiyan ve Yahudi, kendi inanlar n stn ve mkemmel grdklerinden Mslm kabul etmeye yanaRmam Rt .
Bu durumda mslman entelektel, kendi inanc n srdren bu H ristiyan ve
Yahudilere nas l davran lmas gerektiUini tart Rmaya baRlam Rt r. zm,
mslmanlar n idaresi alt nda olan H ristiyan ve Yahudilere zimm stats vermekte bulan Mslman alimler, bunlar n cizye vermek suretiyle askerlikten
muaf olacaklar na karar vermiRlerdir. Zimmler, sadece askerlikten muaf tutulmam R, aralar ndaki ihtilaflarda kendi hukuklar n uygulamalar na da msaade
edilmiRtir. Ancak taraflardan birisinin Mslman olduUu durumda hukuki ihtilaf n Mslm hukuku esas al narak halledileceUi benimsenmiRtir (s. 127).
Modern dnem ncesi Mslmanlar n hukuk anlay R na gre, H ristiyan
ve Yahudilerin d R ndaki gayr-i mslimler mRrik say ld klar ndan, fethedilen
blgelerde bu iki din mensuplar d R ndaki insanlar n mslmanl U kabul etme
veya ldrlme aras nda tercihte bulunmalar gerekiyordu. Mslmanlar doUuya doUru fetihlerini geniRletince, doktrinde deUiRiklik yap ld ; Hindular ve diUer
ok tanr l milletlerle bir arada yaRamaya baRland (s. 127).
Bugn aUdaR dnyada Mslmanlar, uluslararas hukukun da etkisiyle,
cihad anlay R n yeniden deUerlendirmiRler ve savaRmak anlam nda kullan lan
devre d R b rakm Rlard r (s. 127). Mslmanlar n zimmler konusundaki grRleri de deUiRmiRtir. Bugn mslmanlar, lkelerinde yaRayan gayr-i mslimlere
kendilerinden farkl muamele yap lmas n istememektedir (s. 128). Ancak,
mslman bayanlar n gayr-i mslimlerle evlenmesinin hala yasak kabul edilmesinin, din temeline dayal ay r mc l U n tamamen ortadan kalkmad U n ve bu
konuda evrensel insan haklar normlar na eksiksiz uyulmad U n gstermektedir (s. 130-138).
6+
C"
,& - -C-
Mslm n ortaaU yorumu mslman olmay kabul eden bir Rah s iin herhangi bir ceza ngrmezken, mslmanl ktan vazgeenlerin cezaland r lacaU n
gsteren hkmleri ihtiva etmektedir. Bu cezalar n baR nda, dinden dnenlerin
ldrleceUine, eRinin boRanm R say lacaU na ve mslmanlardan miras alamayacaU na dair hkmler yer almaktad r (s. 141).
<
$7
! ."
6:?> ?
aUdaR mslmanlar, modern dnem ncesi hukuk anlay R nda var olan
dinden dnenlerle ilgili hkmleri benimsememelerine raUmen, o dneme ait
hukuku yeniden yaRama geirme giriRimleri ironik bir durumdur. aUdaR
mslmanlardan baz lar bu cezay , dinde zorlama yoktur (Bakara, 2/256)
ayetine ters dRtU iin kabul etmezken, baz lar Kur'nda bu konuyla alakal
doUrudan hkm bulunmasa da Peygamberin hayat nda cereyan eden ve vefat ndan sonra ortaya kan baz olaylar n bu cezay hakl gsterdiUini dRnmektedir (s. 146).
Bat da din zgrlU, din seme veya din deUiRtirme zgrlU olarak deUil, bireyi dinden gelebilecek haks zl klara ve ay r mc l klara karR korumay
saUlayan bir zgrlk olarak alg land (s. 141). Uluslararas insan haklar hukuku da Bat daki bu anlay Ra uygun olarak haz rland . Ancak bu yaklaR ma ilave
olarak, din zgrlU tam bir zgrlk olarak alg land U ndan, bireyin dini
inanc na bask yap lmas na da izin verilemeyeceUi kabul edildi. Din zgrlUn
dzenleyen 18. maddede; Herkes, dRnce, kanat ve din zgrlUne sahiptir.
Bu hak, din veya inanc n deUiRtirme zgrlUn de ierisine al r. ifadesi yer
almaktad r. Din deUiRtirebilme hakk n garanti eden ifade Lbnan delegesinin
(H ristiyan) srar zerine szleRmeye ilave edilmiRtir (s. 142).
Mayer, aUdaR Mslmanlar n din zgrlU konusuna kaamak cevap
vermelerini eleRtirir. Kitab nda deUerlendirmesini yapt U insan haklar tasar lar nda, din zgrlUne deUil, sadece din deUiRtirmenin tarihi arka plana deUinilmiR olmas n eleRtiren Mayer, bu tr bir davran R n dolayl olarak onlar n din
zgrlU konusunda hala geleneksel yorumlar hayata geirme arzusunda olabilecekleri izlenimini verdiUini ileri srmektedir. Dolay s yla din zgrlU konusunda net olmayan bu tutumlar , din deUiRtirme zgrlU konusunda da
onlar n ok net olamayacaklar sonucuna gtrmektedir. Din zgrlU konusunda sadece burada deUerlendirilmekte olan al Rmalarda deUil, genel olarak
btn Mslmanlarda bir belirsizlik sz konusudur (s. 160). Dolay s yla Mslmanlar n karR kt U , din zgrlU deUil, kiRinin din zgrlU konusunda
tam hakka sahip olmas d r. Gelenekiler, tam hakka sahip olmas n n kabul edilemez olduUunu, Mslmdan dnenin ldrlmesi gerektiUi Reklindeki hkmn
devam ndan yana tav r koymuRlard r (s. 160).
U6 $ F
# #
Mayer, Mslm ve insan haklar kapsam nda ele ald U tasar lar n n genel bir
deUerlendirmesini yapar. En nemli say labilecek eleRtirisi, bu tasar lar n ierik
olarak deUil, Rekil ve terminoloji olarak uluslararas insan haklar hukukuna
benzeme abalar zerinde yoUunlaRmaktad r (s. 163). Bu benzetme giriRimleri,
doUal olarak, insan haklar yazarlar n n dikkatini ekmekte ve bu yaklaR m biimleri aras nda karR laRt rmalar yapmalar na gereke olmaktad r (s. 163).
'
&#
&4 "
# B
+ T2
&#
:8
]<
Mslm insan haklar tasar lar nda gerekte, uluslararas insan haklar
normlar nda yer alan hak ve zgrlklerin mant U deUerlendirilmemektedir. Bu
sebeple tasar lardaki dzenlemeler, uluslararas hukuktaki sivil ve siyasi haklar n suland r lm R halini aUr Rt rmaktad r (s. 163). nk bu tasar larda yazarlar,
bireysel hak ve zgrlklere ok az deUinmiR, ynetimden gelebilecek bask lara
karR bireyi koruma yerine, sosyal birliUi saUlama endiResi taR m R ve toplum
ierisinde kad n-erkek, mslman-gayr-i mslim Reklinde bir kategorik ay r m
srdrmeye meyletmiRtir (s. 163).
Bu yazarlar, bireysel hak ve zgrlkleri n plana karmak yerine, muUlak bir tak m Mslm kriterler kullanarak, siyasi otoritenin bu haklar k s tlama
yetkisinin olduUunun alt n izmektedirler (s. 163). Bu durum, insan haklar
konusunda tutarl bir metodoloji takip etmemelerinden kaynaklanmaktad r.
DoUal olarak al Rmalar , pek ok eliRki ve tutars zl U ierisinde bar nd rmaktad r (s. 163).
Evrensel insan haklar hukukunun ahlaki ve felsefi nclleri ile sivil ve siyasi haklar koruman n doUas aras ndaki tarihsel baUlant y ihmal eden
mslman insan haklar yazarlar , insan haklar n korumayla ilgili her alanda
Mslm prensiplerin nceliUini merkeze alm Rlar ve bunlar bu ilkeler doUrultusunda yorumlam Rlard r (s. 163). Dolay s yla, Mslm insan haklar tasar lar nda,
ortaaU Mslm hukukular nca geliRtirilen hkmlerin ve geleneksel toplumlar n
deUerleri etkili olmuR ve bunlar modern toplumlardaki geliRmeler ekseninde
kritik edilmeden sunulmuRtur (s. 163). Halbuki, kendi grRlerini desteklediUini
dRndkleri ve kan t olarak kulland klar pek ok hkmn tam z dd n yine
ayn gelenek ierisinde bulabilmek mmkndr. Bu tr bir yaklaR m ierisinde
olmalar doUal olarak onlar n gvenilirliklerine zarar vermektedir (s. 168).
Mslm geleneUi ierisinde birbirinden farkl pek ok dRnce biimi ve hukuk anlay R bulunmaktad r. Dolay s yla, Mslm insan haklar n n muhafazakar
versiyonunu savunanlar n, modern dnem ncesi Mslm hukuk ve dRncesinin
aUdaR temsilcileri olduUunu tam olarak syleyebilmemiz mmkn deUildir.
Ancak bu gelenek ierisinden anti-rasyonalist ve anti-hmanist dRnceyi benimsemiR olanlardan, kendi tercihlerini destekleyenleri temsil etmekte olduklar n sylemekte bir sak nca yoktur (s. 168). Dolay s yla bu muhafazakar yaklaR m, modern dnem ncesinde var olan ve anti-rasyonalist ve anti-hmanist
deUerleri ieren bu hukukun gnmz mslmanlar iin de uygulanmas gerektiUini savunmaktad r (s. 168).
Mslm insan haklar tasar lar nda ve bu alanda yazan mslmanlar n eserlerinde kltrel milliyetilik vurgular n planda tutulmaktad r. Bu vurgunun
temelinde; Bat n n insan haklar ad alt nda, emperyalist emellerini Mslm dnyas na taR makta olduUu ve bylece mslmanlar kendi kltrlerinden uzaklaRt racaU dRncesi yer almaktad r. Bu endiRe insan haklar n n kkeninin Mslm
olduUu tezi etraf nda yoUunlaRmaya gtrmRtr. Bylece onlar, kltrel milli-
<=
$7
! ."
6:?> ?
17
Mslm n z itibariyle evrensel insan haklar kuram yla rtRmeyeceUini kabul edenlere
rnek olarak bk. Donelly, Jack, Teoride ve Uygulamada Evrensel -nsan Haklar (trc: Mustafa
ErdoUan ve Levent Korkut) Yetkin Yay nlar , Ankara 1995, s. 58-60.
'
&#
&4 "
# B
+ T2
&#
:8
] <=
karR laRt rsa da, bugnden geriye giderek ve bugnn kavramlar n kullanarak
Mslm geleneUinin gemiRini yarg laman n hakl l k pay olduka dRktr.
al Rmas n geleneksel Mslm yorumlar n bugnk uluslararas insan haklar normlar yla uyuRmad U tezi etraf nda Rekillendiren Mayer, bu yarg n n bir
btn olarak geleneUi kapsamad U n da ifade etmektedir. O, bu gelenek ierisinde, insan haklar n n inRas nda kullan labilecek felsefi kavramlar n, hmanist
deUerlerin ve ahlaki ilkelerin var olduUunu ifade etmektedir. Mayere gre,
szn ettiUi bu deUerleri savunan Mutezil ve Hric anlay R n susturulmas bu
ilkelerin Mslm dnyas nda benimsenmediUinin delilidir. Ancak bu sonuca ulaRmas nda hangi argmanlara dayand U noktas yeterince a k deUildir. Mayer, bu
tip genellemeleri s ka yapmaktad r. rneUin, Mslm hukukular n n akla nem
vermedikleri, akla gvenmedikleri, vahyin belirlemelerinin d R na kmad klar
gibi tamamen soyut iddialar Mslm gelenekte insan haklar n n olmad U na temel argman olarak kullanmas na ve bunu genellemesine raUmen, bu sonuca
hangi geleneksel bilgiden ulaRt U n gsteren iRaretlere yer vermemektedir.
Dolay s yla Mayer, grRlerini kan tlamak iin, konuya iliRkin Mslm geleneUi ierisindeki tart Rmalar n gerekelerini ve sonular n ortaya koymak yerine, Mslm geleneUinde rasyonalist ve hmanist dRnce geliRtirilmemiRtir iddias n ortaya at p kan t olarak da vahyin nceliUi/stnlU ve akla nem
verilmemesi gibi yzeysel ifadeleri kullanm R olmas , grRlerinin gvenilirliUini olumsuz ynde etkilemektedir. Shamsher Alinin, Mayerin kitab n n Mslm ve
insan haklar n n hukuki ynn araRt ran bir al Rma olmaktan ok, konunun
siyasi, sosyolojik ve ekonomik ynn araRt ran bir al Rma olduUunu syleyerek, herkese kabul edilen yntem ve yaklaR mlar kullanmamas ve kendi deneyimini b rak p bilgi ve olgunluUunun s n rl olduUu diUer alanlara kaym R olmas n n Mayer iin bir dezavantaj olduUunu,18 belirtmesi Mayerin metodolojisini
ve iddialar n n bilimsel deUerini zetler durumdad r.
)
Mayer, (Ed.), Property, Social Structure and Law in the Modern Middle East,
New York 1985, State University of New York Press.
Mayer, Islam and Human Rights: Tradition and Politics, Boulder ( bask
)1991, 1995, 1999, Westview Press.
)
Becoming Modern in Bayt al-Shabab, The Middle East Journal, XXIX,
1975.
A Survey of Islamifying Trends in Libyan Law since 1969, Society for Libyan Studies Annual Report, VII, 1975-1976.
18
<=
$7
! ."
6:?> ?
Stratification, Authority and Justice in the Law of the Islamic Middle East:
A Bibliographical Essay, British Society for Middle Eastern Studies Bulletin, IV/2,
1977.
Developments in the Law of Marriage and Divorce in Libya since the 1969
Revolution, Journal of African Law, XXII/1, 1978.
Stratification, Authority and Justice in the Law of the Islamic Middle East:
A Bibliographical Essay, British Society for Middle Eastern Studies Bulletin, V/1,
1978.
The Regulation of Interest Charges and Risk Contracts: Some Problems of
Recent Libyan Legislation, International and Comparative Law Quarterly, XXVIII,
1979.
Le Droit Musulman en Libye a l'age du Libre Vert, Maghreb Machrek,
XIX, 1981.
Economics and the Koran, Wharton Magazine, VI/2, 1982.
Islamic Criminal-Justice, The American Journal of Comparative Law,
XXXII/1, 1984.
Islamic Banking and Credit Policies in the Sadat Era: The Social Origins of
Islamic Banking in Egypt, Arab Law Quarterly, I/1, 1985.
Law and Religion in the Countries of the Muslim Middle East, The American Journal of Comparative Law, XXXV, 1987.
Law and Religion in the Muslim Middle East, The American Journal of
Comparative Law, XXXV/1, 1987.
Islam and the State, Cardozo Law Review, XII, 1991.
Islam Inside and Out, The Journal of Interdisciplinary History, XXII, 1991.
Moroccans--Citizens or Subjects?, New York University Journal of International Law and Politics, XXVI, 1993.
Universal Versus Islamic Human Rights: A Clash of Cultures or a Clash
with a Construct?, Michigan Journal of International Law, XV, 1994.
Reform of Personal Status Laws in North Africa: A Problem of Islamic or
Mediterranean Laws?, The Middle East Journal, XLIX/3, 1995.
Reflections on the Proposed United States Reservations to CEDAW:
Should the Constitution be an Obstacle to Human Rights?, Hastings Constitutional
Law Quarterly, XXIII, (Spring) 1996.
Islamic Rights or Human Rights: An Iranian Dilemm, Iranian Studies,XXIX/1-2, 1996-1997.
Islam and Human Rights Policy, International Review of Comparative Public
Policy, IX, 1997.
'
&#
&4 "
# B
+ T2
&#
:8
] <=<
<=
$7
! ."
6:?> ?
'
&#
&4 "
# B
+ T2
&#
:8
] <=
<=
$7
! ."
6:?> ?
<== <
KAR ILA
ALII MAS
MASII BA
BA=
=LAM
LAMIINDA
ILA TIRMALI
RMALI D N AL
OKUMASII: JACOB
B R SLAM HUKUKU OKUMAS
NEUSNER--TAMARA SONN
NEUSNER
Y. Do. Dr. Fuat AydL
AydLn
n
9
49
2
4
5
E #
/"
&
&# '
$& " ($
%$
"
# $& 9
+ (
E #
&# '
$ ($
$& $ $& &$ "
" & $"
$& !" %$
"
"
$ ($ + $& !" ( $ &
#
$ " % ( " "
$
P ($& &
$+ ( 9
&
$% " $+ ( #$
&$
&& (
"
"
$& F"
"$
$& )$ # %% &
$&
" % ( "
"
. $ "$
$+ ( & "
$
& 3
+ (
*& $% " $+ ( "
# $&
"$ # %% &( &#
&
), $ "
" &$ $&
$% ( # + (
&#
E ) " ) &# '
( ) -$ " " .
# %% &( &#
&
(($ # & $ $ & $% ) %$
$& $% )
&#
++ ( $&
/$ +
E ) "
) '
) 3;# ($
+ # &(
Bat n n/H ristiyan dnyan n Mslam hakk ndaki kanaatlerini ifade etmeye
baRlamas , sekizinci yzy lda yaRam R olan Yuhanna ed-DimeRkye1 kadar gt-
SA. Mlahiyat Fakltesi, Felsefe Din Bilimleri Blm Dinler Tarihi Anabilim Dal Uretim
yesi.
<= 6
$7
6 '?
rlebilse de Mslam n modern anlamda bir inceleme konusu oluRunu, on sekizinci yzy lla baRlatmak mmkndr.2 Genelde doUu zelde ise Mslam/Mslam dnyas n n (her ynyle) al R lmas n ifade eden bir kavram olarak kullan lan oryantalizmde3 araRt rma konusuna farkl yaklaR mlar n varl U n grmek mmkndr. Bat n n maruz kald U tarihsel sre, kendi iindeki dRnsel dnRmlere
olduUu kadar, genelde din zelde ise Mslam/Mslam dnyas na yaklaR mlar nda da
metodik bir tak m dnRmlere yol am Rt r. Mlk dnemdeki kaba/klasik oryantalizmi devam ettirenler bugn hala var olsa da4 karR s ndakini tamamen tekileRtirmeden/nesneye dnRtrmeden, kendisini takdim ediRi esas al narak onu
daha derinden anlamaya ynelik abalar n gemiRe nazaran bugn daha yoUun
bir Rekilde de ortaya kmaya baRlad U n syleyebiliriz.5
Burada ele al nacak ve geniR bir Rekilde tan t m yap lacak olan al Rma, en az ndan bize gre- bu son tr iinde yer alan rneklerden birini teRkil etmektedir. al Rma, biri teorik teki pratikle ilgili konular n ele al narak karR laRt r ld U iki ciltten oluRmaktad r. Birinci kitap iki yazar (Jacob Neusner, Tamara
Sonn);6 ikincisi ise, birinci ciltteki yazarlara kat lan J. Brockopp taraf ndan kaleme al nm Rt r.7 Birinci kitap teorik, ikincisi ise ad ndan da anlaR lacaU zere
(yani, muhtemelen) uygulamaya ynelik bir al Rmad r. Hem ikinci kitaba ulaRma imkan m z olmad U hem de birinci kitap Mslam hukukunun neliUinin ortaya
konulmas yla alakal olduUu iin burada birinci cilt esas al nm Rt r. Sz konusu
kitapla ilgili bu tan t ma geilmeden nce yazarlar hakk nda k sa bir bilgi verilerek baRlanacak, daha sonra Yahudilikle ilgili k s mlar k sa ifadelerle; Mslamla
ilgili olanlar daha ayr nt l bir Rekilde olmak zere zikredilerek kitab n ieriUi
tan t lacak ve yaz kitap hakk ndaki k sa bir deUerlendirmeyle sona erecektir.
> I
I6 2
1
Yuhanna ed-DimeRki (Jean Damascne) iin bkz. Bekir Karl Ua, -slam D+ncesinin Bat
D+ncesine Etkileri, Litera Yay nc l k, Mstanbul 2004, s. 96-101.
2
Edward Said, Oryantalizm, ev. Nezih Uzel, P nar Yay nlar , Mstanbul 1982, s. 15-18; Asaf
Hseyin, Robert Olson, Cemil KureRi, Oryantalistler ve -slamiyat lar, Oryantalist -deolojisinin
Ele+tirisi, ev. Bedirhan Muhip, Mnsan Yay nlar , Mstanbul 1989, s. 17 vd; Ahmet DavutoUlu,
Bat daki Mslam al Rmalar zerine, Oryantalizmi Yeniden Okumak, Bat da -slm al +malar Sempozyumu, Diyanet MRleri BaRkanl U Yay nlar , Ankara 2003, s. 27.
3
Said, oryantalisti DoUu hakk nda ders veren, yaz yazan ve araRt rma yapan kiRi tan mlar.
A.g.e., s. 15.
4
Bu yaklaR m n mevcut rneklerinden biri olarak bkz. Patricia Crone & Michael Cook, Hagarism, The Making of the Islamic World, Cambridge University Press, Cambridge, London,
New York, Melbourne 1977.
5
Bat n n Mslama bak R n n geirdiUi geliRimi ortaya koyan bir al Rma iin bkz. Norman
Daniel, Islam and The West, The Making of An Image, One World, Oxford 1993.
6
Jacob Neusner-Tamara Sonn, Comparing Religions through Law: Judaism and Islam,
Routledge, 1999.
7
Jacob Neusner-Tamara Sonn, J. Brockopp, Judaism and Islam in Practice, Routledge, 2000.
E ($- ?
&
$&& <=
<
$7
6 '?
(CSID) adl merkezin (9/1999-4/2003) iki defa baRkanl U n da yapm Rt r11. ARaU da zikredilecek olan alan yla alakal ciddi al Rmalar n n
yan s ra Sonn, Avrupada, OrtadoUuda, Afrikada ve Asyada al Rma
konusuyla alakal konferanslar da vermiRtir.
Between Quran and Crown: The Challenge of Politcal Legitimacy
in the Arap World, Westwiev, 1990; Interpreting Islam: Bandali Jawzis
Islamic Entellectuel History, Oxford University Press, Oxford 1996;
Islam and the Question of Minorities, Scholars Press, 1996; Comparing
Religions through Law: Judaism and Islam (J. Neusner birlikte),
Routledge, London 1999; Judaism and Islam in Practice (J. Neusner
ve J. Brockoppla birlikte), Routledge, London 2000. Fazlur Rahmans Islamic Methodology, Muslim World 81, July-October 1991,
212-230. Sz konusu kitaplar n n yan s ra, Fazlur Rahman, (19191988); Tawhid, Oxford Encyclopedia of Modern Islamic World,
Oxford University Press, New York-Oxford 1995, III, 408; IV, 190-98.
#
Kitap nsz, sekiz blm ve son szden olu+maktad r. Yedinci ve ayn zamanda son sz olan sekizinci blm d + nda btn blmler drt alt blmden
meydana gelmektedir. Birinci blmde, al +mayla ilgili teorik meseleler drt alt
ba+l k alt nda ele al n rken diWerlerinde ise genel olarak bu alt blmlerin ilkinde,
kar+ la+t rma yap lacak olan konular, ikincisinde ve ncsnde Yahudilik ya da
-slam n ilgili konuya bak +lar , drdnc alt ba+l kta ise, kar+ la+t rmaya yer verilir.
nsze, niin hukuk vas tas yla iki dinin karR laRt r lmak istendiUi a klanarak baRlan r: nk hukuk, soyut inan esaslar n n somutlaRm R Reklidir. Yaln zca bireyde deUil de, ortak bilinte var olmay isteyen din, yapmalar n ve
yapmalar n , hukuk vas tas yla ifade eder. Ayr ca semitik dinlerin tarihi, tek
tanr c l U n temel karakterinin kutsal metinlerden hareketle, teolojiyi ve ahlak
yasalaRt rmak olduUunu bir ok delilini ortaya koymaktad r. Btn toplumu,
11
Bu merkezde Mslam dnyas n n tan nm R entelektelleri Taha Cabir Alvani, Fethi Osman,
Seyyid Ahmed Ekber, Ali Mazrui vs. yan s ra Abdulaziz Sachedina gibi muhtediler ve John
L. Esposito gibi Mslamologlar (baRkan yard mc s olarak) da fiili olarak grev alm Rlard r. Sz
konusu merkezin misyonu ve faaliyet alanlar , Mslam ve demokrasi ve bugnk Mslman
dnyay alg lay Rlar iin bkz. www.islam-democracy.org.
E ($- ?
&
$&& <
Tanr ya hizmet eden bir grup olarak gren bu yaklaR mda, Tanr n n insanlardan istediUi Reyler, davran Rlar dzenleyen birer yasa Reklini alm Rt r.
KarR laRt rma konusunu gerekelendiren yazarlar; niin Yahudilik ve Mslam n karR laRt rmak iin seildiUinin sebebini a klarlar. Yahudilik ve Mslam, iki
yasa dinidir. Bu iki yasa dininin nerelerde birleRtikleri ve nerelerde ayr ld klar n gstermek maksad yla karR laRt rma yapt klar n ifade ederler. GeniR olarak
dRnldUnde birbirleriyle bir ok konuda ayr lan iki din, dnyan n diUer
dinleriyle karR laRt r ld klar nda Tanr hakk ndaki kanaatleri ve toplum anlay Rlar bak m ndan birbirlerine diUerlerinden ok yak n dururlar. Bu al Rma bir
karR laRt rmal dinler tarihi al Rmas d r. Bu tr al Rman n amac , karR laRt rmaya konu edinen dinlerin, ortak ve farkl ynlerini belli merkez konular baUlam nda gstermektir. Bu al Rmada da rnekleneceUi Rekilde, dinlerin ortak noktalar n n olmas , nihai anlamda o dinlerin ayn olduklar anlam na gelmemektedir. Ortak olan noktalar da bile sz konusu ortak noktay kendilerine has bir
dille ve kendi sistemleri iinde iRgal ettiUi yere gre ifade ederler.
Yazarlar, bu iki dini bir ok ortak noktas olduUu halde bunlar bir kenara
b rakt klar n ve farkl l klar zerinde daha ok durduklar n syler. nk onlara gre, bu dinleri neyse o yapan bu farkl l klard r. Mesela, Yahudilikte Mabet
ibadetleri ve kurban, yaln zca bu dine hast r ve bunun karR l U Mslamda yoktur.
Mslamda cihat nemli bir yer tutmas na ve ona has bir hukuk oluRmas na raUmen bunun Yahudilikte muadili yoktur. Keza, Mslam klelik anlay R ve onunla
ilgili hukuk, Yahudilikte var olsa da ok aU rl kl bir yer iRgal etmeyen konulard r.
al Rman n karR laRt rmal din al Rmas baUlam nda yap l yor olmas n n
en a k gstergesini, yazarlar n betimlediUimiz ve karR laRt rd U m z dinlerin
onuruna ve btnlUne sayg yla yaklaRt k. Hibir noktada, her iki dinin inanc na sald rmad k ve asla byle davranmad U m za inan yoruz. Ayr ca, her bir dinin
ele ald U m z ynlerini, diUerininkiyle tam olarak eRit bir Rekilde incelediUimizi
de syleyebiliriz (s. x) ifadelerinde grmek mmkndr.
Her bir dine eRit seviyede durarak karR laRt rma yap lm R olsa da, bizatihi karR laRt rman n kendi iinde taR d U sorunlar vard r. KarR laRt rma yap lacak konuda,
ncelik verilen dinin, diUerine karR bir stnlk, bir hakimiyet vereceUi; bu yzden
de, onun izdiUi ereve iinde diUerinin deUerlendirilmesi bir problem olarak ortaya kmaktad r. Yazarlar bunun bilincinde olduklar n ve her bir dinin tam bir eRitlik
iinde ele al nabilmesi iin, her konuda belli bir dine ncelik vermekten ka nd klar n bunun yerine, karR laRt r lmas yap lacak olan terimleri ve meseleleri tan mlayana ncelik verdiklerini, bunu da mnavebeli olarak yapt klar n ifade ederler. Bu
uygulaman n bir sonucu olarak, baz konularda Yahudilik nceliUi al rken, diUer bir
konuda Mslam ncelik kazanmaktad r. Ancak yine de bunun, mutlak anlamda eRit
bir incelemeyi tevlit ettiUini de, iddia etmemektedirler (s. x-xi).
<
$7
6 '?
KarR laRt rma al Rmas n n bir diUer problemi ise, hangi Yahudilik ve Mslam n karR laRt r lacaU meselesidir. nk yak ndan bir inceleme, d Rar dan
yekpare gibi grnen her iki din iinde de, birbirinden ok farkl din anlay R ve
uygulamalar n n var olduUunu ortaya koymaktad r. Bu problemi zmek iin,
her trden din anlay R n n kendisini meRrulaRt rmak maksad yla referansta bulunduUu klasik metinler seilmiRtir. Bunlar, Yahudilik iin yaz l ve Rifahi Tevrat; Mslam iin ise, Kuran ve Snnettir (s. xi).
Yazarlar, her ne kadar kaleme ald klar bu metnin, yaln zca karR laRt rmal bir din al Rmas olduUunu syleseler de asl nda meselenin yaln zca burada
kalmas ndan da ok fazla memnun olmayacaklar n ve bu metinden, Yahudiler
ile Mslmanlar n karR l kl olarak birlerini anlama hususunda bir zemin oluRturmas n da beklediklerini de z mnen de olsa ifade etmektedirler (s.xi-xii).
zellikle Yahudilik ve Mslam n KarR laRt rmas baRl kl birinci blmn,
birinci alt blm, Niin Dinlerin KarR laRt r lmas ve Niin Onlar n Hukuklar n KarR laRt rma ad n taR r. Buraya mellifler, Max Mllerin Yaln zca bir
dini bilen, hibir dini bilmez ifadesiyle baRlarlar. Bir dini anlamak maksad yla,
onun diUer dinlerle olan benzerliklerini ve farkl l klar n grmek iin karR laRt rma yapmak hususunda herkes uzlaR halindedir. KarR laRt rma, iki dini bir
btn ve daha tam bir Rekilde anlamay gerektirir. KarR laRt rma, karR laRt rma
yap lan dinler ve diUer btn dinler hakk nda bir bak R a s elde etmek iin
yap lmaktad r. Ayr ca iki dini yan yana koymak, onlar n birbirleriye benzeRtikleri ve ayr ld klar ynleri daha iyi grmeyi de saUlar (s. 3). Mkinci alt baRl k Monoteist Dinler: Yahudilik, H ristiyanl k ve Mslam ad n taR r. Burada giriRte
k smen deUinilen, niin Yahudilik ve H ristiyanl k ya da H ristiyanl k ve Mslam
deUil de, Yahudilik ve Mslam n karR laRt rma iin seilmiR olduUu gerekelendirilmeye al R l r. Yazarlara gre bu tercihin sebebi, Yahudi ve Mslam hukukunun, kamusal siyasetin RekillenmiR hali olduklar na dair kanaatleridir. Her iki
din de gndelik hayat n dini olarak dzenlenmesini ve Tanr n n iradesine uygun dindar bir halk ve devletin kurulmas n istemektedir. Her ikisi de, inanc
kadar davran R normlar n , mminler taraf ndan Tanr n n temsilcilerinin yorumlad U ve uygulad U Tanr n n yasas ile ynetilen bir devletin teRekkln vurgularlar (s. 5). Oysa H ristiyanl k, ilk yzy l boyunca kilise d R nda yasa hakk nda ciddi olarak dRnmemiRtir. Yahudilik ve Mslam n asla kabul etmeyeceUi
bir Rekilde, kilise ve devlet aras ndaki ayr l U kabul etmiRtir. Bu yzden, Yahudi
Halakas ve Mslam eriat n n H ristiyanl kta muadili yoktur. Her Reyden nce
Hz. Musa ve Hz. Muhammedin ynetmiR olmalar , Hz. Msan n ise byle bir
fonksiyon icra etmemesi, karR laRt rma hususunda H ristiyanl U n deUil de sz
konusu iki dinin seilmesi iin yeterlidir (s. 5).
nc alt baRl k Hangi Yahudilik, Hangi Mslam ve Niin ad n taR r.
Burada da k smen giriRte deUinilen soruya daha geniR bir baUlamda cevap
aran r: Yak ndan bir incelemenin yekpare olmad U n ortaya koyduUu bu dinlerdeki hangi yorum karR laRt rma iin esas al nacakt r? Bu tespit edildiUinde
E ($- ?
&
hangi konu karR laRt rma iin esas al nacakt r ve konular tespit edilse bile, bunlar da kendi iinde vurgular ve dinler iinde iRgal ettikleri yerler bak m ndan
farkl l klar gsterirler. Bunun stesinden nas l gelinir? (s. 8) Yukar da da ifade
edildiUi gibi, her trl yorumun kendisine referans ald U klasik dnem metinlerinin esas al nmas , sz konusu problemlerden kurtulman n bir yolu olarak kabul edilir. Bunlar Yahudilik iin yaz l ve Rifahi Tevrat; Mslam iin ise, Kuran ve
Hadistir. nk hem Yahudiler hem de Mslmanlar n geneli, zikredilen iki
kaynaU n otoritesi hususunda genel bir uzlaR ya sahiptirler. Mslmanlar a s ndan, Kuran ve (Oiilerde farkl bir kanaldan gelmiR olsa da) Snnet hukuki
yorumun nihai kaynaU n oluRturmaktad rlar (s. 9). Yine Mslam n karR laRt rma
iin kabul edilen yorumu, Snni yorumdur. Snni yorumun da, ilk mezhebi
esas al nm Rt r: Hanefi, Maliki ve Oafii. Buradan da anlaR lacaU gibi, mellifler
Yahudilikte de benzer gerekelerle yapt klar tercihler sonunda ortaya konulan
veriler, Kuran, Snnet ve bunlar n Snni -Hanefi, Maliki ve Oafi- yorumlar
baUlam nda karR laRt r lacak; bu karR laRt rma da teorik olarak yap lacakt r (s.
10).
Birinci blmn nc alt baRl U , Kategori TeRekklleri: KarR laRt r lamazlar KarR laRt rma ad n taR r. Dinler kendilerini, eRsiz olduklar n ortaya
koyacak bir Rekilde ifade ederler. Bu da onlar herhangi bir din ile karR laRt rmaya engel olur. Her din kendisini ifade etmek iin farkl yollar seer. Baz lar
kendilerini, felsefi-teolojik terimlerle, baz lar hukuk, baz lar ise entelektel
tarz ; baz lar dans , baz lar dramay , baz lar da Rark veya hikayeyi, sessizliUi,
meditasyonu seer. Bu yzden baz dinler taraf ndan dini eylemin eleRtirel bir
tarz olarak kabul edilen; baRkalar taraf ndan ise, btnyle grmezden gelinen
tek bir beReri iRaret tarz yoktur (s. 10). Bu da karR laRt rmaya esas al nacak olan
kategori teRekkl meselesine gtrmektedir. Yazarlar, kategori teRekklnden, dini bir sistem taraf ndan anlaml dini bir ifadenin hususi bir trne ait
eylemler s n f n tesis etmeyi kastederler. Kategori teRekkl, hangi tr verinin
tutarl tek bir nitede bulunduUunu, hangi tr bilgininin de byle olmad U n ,
hangisinin birleRerek btn devam ettirdiUini ve hangisinin nadir ve anlaR lmaz
olduUunu anlat r (s. 12). Burada, her din, gerekliUi kendine has kategorilere
baRvurarak inRa ettiUi ve bu yzden de onlar n yaln zca bilgiyi bu Rekilde organize eden bir sistem iinde anlaR l r hale gelmesi problemi ortaya kmaktad r. Bir
dinin anlat lar , ka n lmaz olarak baRka bir din taraf ndan tespit ve organize
edilen veri paralar n n nemli bir k sm n n kategorik olarak uygun olmad U
sonucunu doUuracakt r. Genelde din karR laRt rmas al Rmalar nda yaRanan bu
probleme ynelik zmn, Yahudilik ve Mslam karR laRt rmas nda elde mevcut
olan verilerden ortaya kt U n sylerler. Yasama iin kullan lan kaynak trleri,
hukukun teRekkln yneten entelektel kurallar ve hukukun kurumsal yap s
ve burada faaliyet gsteren kiRiler gibi konularda, iki dini sistem ok fazla benzerlik gstermektedir. Farkl l klar, yap ya da sistemde deUil detaylardad r. Fiili
yasamada, Yahudilik ve Mslam, ayn konular ele alma ve verileri birbirleriyle
karR laRt r labilir bir tarzda organize etme hususunda birleRir, geri kalan konu-
<
$7
6 '?
larda ise ayr l rlar (s. 12). Mki din aras nda yap lacak bir karR laRt rman n mmkn olabileceUini teyit maksad yla baRka gerekeler de ileri srerler ve karR laRt rmalar yap lacak olan verileri gruba ay r rlar.
1. PaylaR lan yap lar: Her ikisi de vahyi -hem yaz l hem Rifahi olmak zere- nihai kaynak olarak kabul ederler. Bu kaynaklardan hkmler karmak iin
entelektel metotlar kullan rlar. Sosyo-politik kurumlar olarak mahkemeler
kurmuRlar ve hukukun toplumda oynad U nemli rolden dolay , hukukla uUraRacak insanlar iin, ciddi standartlar getirmiRlerdir.
2. PaylaR lan kategoriler:
a.
E ($- ?
&
$&& <
tinlerin hkmn ortadan kald rd U , onlar n yanl Rlar n dzeltmesi gibi zellikleri zikredilerek yap l r. Haf zlar taraf ndan ezberlenmesi, Rifahi olarak nakli,
peygamberin vefat ndan sonraki y l iinde yaz lmas ndan sz edilir. Sonra
onun edebi zelliklerinden, k ssalara kronolojik olarak yer vermemesi gibi Reylerden sz edilir. Mslmanlar iin evrensel ve btn zamanlar-mekanlar iin
yeterli kabul edilen Kuran, insanlar n karR laRt U her mesele hakk ndaki detayl
zmleri deUil, ancak genel kurallar ierir. Kurandaki hkm farkl l klar n n
anlaR lmas iin, tarihsel baUlam n, yani esbb- nzln gz nnde tutulmas
gerekmektedir. nk, Kuran ayetlerinin anlaR lmas nda tarihsel baUlam anahtar bir rol oynar. Kuranda ele al nan hukuki meseleler iki genel kategoride
toplanmaktad r. Mnsanlar n Tanr ya karR sorumluluUu ile ilgili olanlar (ibadt).
Mnsanlararas iliRkilerle ilgili olanlar (muamelt) (s. 49).
Gelenek=Snnet baRl U alt nda Mslam hukukunun ikinci temel kaynaU
olan Snnet ele al n r. Kuran n yasamaya mesnet teRkil eden ayetlerinin, tarihsel baUlam n n hkmn tespitinde nemli olmas , Rifahi vahyin niin Mslami yasaman n temel bir kaynaU oluRunun bir gerekesi olduUu ifade edilir. Kuran
sonsuz say daki olaylar iermek yerine, genel bir dnya grR takdim eder.
Yasama ierikli metinler de, tikel olaylar kapsamaz. Bu yzden Kuran Peygamberi, vahyin a klay c s olarak sunar (Nahl 16/45). O, ayni zamanda bir
davran R n en iyi Rekilde nas l yap lacaU n gsteren bir rnektir (Ahzb 33/21).
Hatta onun davran Rlar , bir ykmllk empoze edecek bir niteliktedir. Btn
bu zellikler, Mslmanlar n Hz. Peygamberin szlerini ve davran Rlar n toplamalar na yol am Rt r. Peygamberin doUrudan rahle-i tedrisinden geen sahabenin szleri de bu baUlamda derlenmiRtir. Yazara gre, Mslam hukuku hadis
klliyat n n derlenmeye baRlamas yla birlikte ortaya km Rt r (s. 51). Hadislerin
derlenmesi ve tasnif edilmesi hakk nda k saca bilgi verdikten sonra, hadislerin
sahihinin sakiminden ayr lmas ve kodifiye edilme gerekesi olarak, fukaha
taraf ndan hukukun tesis edilmesinde hukuki modelin bir kaynak oluRturmas n n dRnldU zikredilir. Bu yzden hadisler, fukahan n konular n bulabilecekleri tarzda tasnif edilmiRlerdir. Mslam hukukunun ikinci temel kaynaU olarak
kabul edilen hadis, Mslam hukuk mezheplerinin kurulmas yla birlikte, hukuka
kaynak oluR stats meselesi, bir tart Rma konusu haline gelmiRtir. Ancak nihai
olarak, vahiy statsn ykseltilmiR ve ortaya koyduUu rnekler, teorik olarak
baUlay c kabul edilmiRtir. Bu, hadisin hukukun isteUe baUl bir kaynaU olmaktan ziyade, zorunlu bir kaynaU olduUunu ifade eder (s. 54).
Yazar Mslam hukukunun temel kaynaklar olan Kuran ve Hadisten sonra,
F k h baRl U alt nda, Reriat (genel olarak Mslam Hukukunu ifade etmek iin
kullan lan bir terim olan kelime, tikel hukuk kodlar ndan daha ziyade, beReri
davran Rlara yn veren ideal hukuku, yani Tanr n n iradesine, gnderme yapar), f k h (insanlar n birbirleriyle olan iliRkileri hakk ndaki Reriat bilgisi
anlam nda kullan l r) ve f k h usul tan mlar n yapar, f k h ile ilim; fukaha ve
uleman n ilgilendikleri konular bak m ndan farkl olduklar na iRaret eder. Mlk
<
$7
6 '?
E ($- ?
&
$&& < =
hukukunun entelektel kaynaklar n Mslam: UzlaR (icma), ak l yrtme, istisnalar adl ikinci alt baRl kta ele al r. Bunlar n birincisi, UzlaR (-cma)d r. Yukar da ikinci blmde de ifade edildiUi gibi icma ile belli bir blgedeki uleman n
belli bir konu hakk ndaki uzlaRmas , kastedilmektedir. Hatta bu icma, rfle
zdeRleRtirilir. Ancak hukuk teorisinin geliRimiyle birlikte, yerel bir uygulama
Reklindeki icma, Mslam Hukukunun fiili bir kaynaU olmaktan kart larak onun
resmi entelektel bir kaynaU na dnRtrld. Bylece de, hukuki kararlar n
kendisiyle ulaR ld U bir sre haline geldi (s. 62). Ancak icman n bir kaynak
oluRu, Oafinin onu, btn bir mmetin icma olarak anlay R yla bir anlamda
sorgulan r hale gelmiRtir. nk onu btn bir mmetin icma olarak kabul
etmek, imkans z olduUunu sylemekle ayn anlama gelmektedir. Bu yzden
ulema, byle bir icman n Mslam n beR Rart d R nda mmkn olmad U na inanm Rt r. Oafi, sonraki nesillerin vahyin kaynaU ndan ok uzak olduklar n vurgulayarak, ilk neslin ortaya koyduUu icmay ortadan kald racak yeni bir icman n
ortaya konulamayacaU n ifade etmiRtir. Oafi taraf ndan icman n s n rlar n n bu
Rekilde daralt lmas n n hem siyasi hem de hukuki sonular olmuRtur. Yazar,
siyasi sonular ndan biri olarak hlefy- rRidinin yerini hanedanl klar n almas
olarak zikreder. Bu alt baRl U , Oafinin etkisinin bir sonucu olarak, Mslam hukukunun Mslam toplumumun belkemiUi olarak kabul edildiUi yorumuyla sona erer.
Mkinci alt baRl k Ak l Yrtme (-tihat)t r. Oafinin icmaya karR tavr n n
Kuran ve Snnete dayanma hedefi ile tutarl olduUunu; ancak onun da ak l
yrtmenin bir tak m Rartlar muvacehesinde zorunlu olduUunu kabul ettiUini
ifade eder. Bu baU ms z ak l yrtme; itihatt r. Mtihat, cihat kelimesiyle ayn
kkten gelmektedir. Oeriat uygulamaya hasredilmiR gl bir abad r. Hatta
Oafi, eUer Mslam hukuku beRer hayat n n her an n kapsamak istiyorsa, itihat n
vazgeilmez olduUunu sylemektedir (s. 64). Mtihad n alt baRl klar rey ve k yas
ile ak l yrtmedir. Rey, yetkin bir kimsenin ya da bir kd n n Rahsi kanaati
olarak kabul edilir. Zaten ilk dnem uygulamalar nda da, itihat bundan baRka
bir Rey deUildi. Bu tr uygulama rnekleri, hlefy- rRidinden kart l r. Hz.
merin zekattan pay alacaklar iinde Kuranda zikredilen kalpleri Mslama
s nd r lacak olanlar12 grubunun, Mslam n zay f olduUu dnemler iin geerli
olduUunu; Mslam n art k glendiUi ve bu yzden onlara zekat vermeye gerek
yoktur, Reklindeki hkm bunun bir rneUi olarak kabul edilir.
Mslam hukukunun temel prensiplerine (Kuran ve Snnet) uygun hkmlerin kart labilmesi iin hususi bir tak m kurallar geliRtirilmiRtir. Mtihad n bu
Rekline k yas denmektedir. K yas, iki durumun birbirine benzerliUine hkm
vermenin tesine ad m atmakt r Reklinde tarif edilir ve k yas n yap l R anlat l r.
Oafiye gre, ister rey isterse k yas ile yap ls n itihat, znel bir hkmdr ve
Rartlara gre deUiRir. Oysa Kuran, Snnet ve icma deUiRmez (s. 67). Oafi, ak l
12
Sadakalar, ancak fakirler, miskinler, zekat toplama grevlileri, kalpleri Mslamiyete s nd r lmak istenenler, kleler, borlular, Allah yolundakiler, yolda kalm Rlar iindir.... Tevbe
9/60.
<
$7
6 '?
E ($- ?
&
$&& <
<
$7
6 '?
ri kurdular. Kd lar, rf de esas alarak anlaRmazl klar zmeye al Rt lar. Abbasilerle birlikte, fukaha devlet sisteminin bir paras haline getirildi (s. 118).
Oafiinin, Mslam hukukunun temellerini a klamas ayn zamanda Mslam siyasi
yap s n n temelini de oluRturulmas na da yol at . Bu yzden fukaha, hem Mslam
toplumunun hem de Mslam devlet yap s n n mimar olarak kabul edilir.
2. Mahkemenin yarg hakk
Yetkilerini doUrudan siyasi liderden alan mahkemelerin yetki alan na, cezay gerektiren ve tam olarak Kuran taraf ndan yasaklanm R olan davran Rlar
girer (s. 121). Bunlar aras nda, fiziki yaralama, yanl Rl kla ldrme, h rs zl k vs.
gibi fiiller yer almaktad r. Mslam hukuk sistemi, halk n yapmas gereken ve yapmamas gereken Reyleri bildiUi h kabulne dayan r (s. 122).
3. Kan t/Tan kl k
Sistem, kural olarak masumiyetin esas oluRu zerine temellendirilmiRtir.
Suun tespitinde tan kl k esast r.
4. Cezalar
Klasik Mslam hukukunda cezalar ikiye ayr l r: Had ve tazir. Bu cezalar aras nda, dvme, el ve ayaU n kesilmesi gibi bedeni cezalar, taRlama vs. ile ldrme
de yer al r. Hadler, zellikle Kuranda belirtilmiR olan cezalard r. Ancak, Mslam
hukukunda bu cezalar n en ufak bir Rphede dRrlmesine ynelik gl bir
eUilim vard r. Cezaland rmalarda da grleceUi gibi Mslam hukukunun hedefi
eRitliki, adil bir toplum meydana getirmek; bu yzden doUru ile yanl R birbirinden ay rmakt r. Mslam hukuk mahkemeleri bu hedefi gerekleRtirme de bir
vas ta hizmeti grmektedir (s.124).
BeRinci blm, Yasan n MRleyiRi, Personel baRl U n taR r. Bu blmde,
mahkemelerde grev alan ve hukukun uygulay c lar olan Rah slar zerinde durulur. nce Mslamda bu konuyla grevli kiRiler; hukuk bilimi adamlar (fukaha),
hakimler (kd lar) ve mftiler baRl klar na ayr larak incelenir. Mslam hukuk sistemi geliRirken, hukuk ilmi iin entelektel eUitimin gerekliliUi bask n bir hale
gelmiRtir. Hukuku olmak iin gereken Reylerle ilgili detayl anlat lar ve bu konuda gereken tabiatst yol gstericilikten dolay , byle bir grevi yerine getirebilecek olan ok az insan n bulunduUu anlam na gelmekteydi. Hukuki eUitim,
Kuran bilgisini yani onun hem genel hem de hususi kurallar n , sahih hadis
derlemelerinin bilgisini, dindar seleflerin neyin yasal ve neyin yasal olmad U na
dair bilgisini iermekteydi. Oafinin zaman nda da, hukuk bilginleri statsne
kat lmak iin, Kuran, Snnet, ilk dnem Mslman toplumun konsenssne
dayan rnek uygulamalar bilmenin gerektiUi genel olarak kabul edilmekteydi.
Ancak yazar, Mslam eUitim sisteminin kR, hukuk bilginlerinden istenen bu
tr zelliklere sahip insanlar n yetiRmesini sekteye uUratm R olduUunu syler.
Kd lar baRl U alt nda, onlar n bilmeleri gerekenler hakk nda bilgi verilir.
Bu da Maverdnin el-Ahkms-Sultaniyyesi baUlam nda yap l r. Bunlar, Al-
E ($- ?
&
$&& <
<
$7
6 '?
E ($- ?
&
Hz. Peygambere atfedilen Uhud SavaR ndan dnerken sylediUi kk cihattan byk cihada dnyoruz ifadesini zikreder. Muvvattadan Mmam- Malikin
cihat anlay R n yans tan rivayetleri nakleder. Bunlarla onun cihattan daha ok
savaR anlad U n ortaya koyar. Yazara gre, klasik Mslam hukukunda cihad n bu
ynne ok vurgu yap lmas n n sebebi; cihad n Tanr n n hakiki iradesi olduUuna inan lan Mslam n yay lmas iin bir vas ta olarak grlmesidir (s. 206). Ancak
savaR anlam ndaki cihat zerindeki bu vurguya raUmen, cihat btn Mslmanlar n yerine getirmeleri gereken bir vazife deUildir, yani, farz- kifaye bir grevdir. Bu ayetlerden, hadislerden Mmam- Oafinin konuyla ilgili ifadelerinden hareketle ortaya konulmaya al R l r. Maverd de cihad n farz- kifaye olduUunu,
savaR anlam nda cihat ilan etmenin ancak devletin grevi olduUunu syler. Ancak ani bir sald r durumunda, cihat btn Mslmanlar n zerine dRen bir
grev halini al r.
Mellif, cihad n aUdaR siyasi kullan m n n klasik kullan mla kar Rt r lmamas gerektiUine dikkat eker. Cihat, toplumun bir blmnn ancak belli s n rlamalar dahilinde yerine getirmesi gereken bir eylemdir. Bu s n rlamalar ise,
Mslam savaR hukukunu/ahlak n oluRturan savaRta yap lmamas gerekenleri belirler. Kad n ve ocuklar ldrlmez; tabi evreye zarar verilmez; yerleRim yerleri
tahrip edilmez; savaRa iRtirak etmedikleri mddete keRiRler ve din adamlar
ldrlmez (s. 210-211).
Cihad n amac , dini yaymakt r; yoksa toprak elde etmek; kiRisel zenginlik
kazanmak deUildir. Cihat hem savunma hem de sald r amal olabilir. Ancak,
bu her halkarda en son baRvurulacak olan yoldur. Bunun byle olduUuna/olmas gerektiUine dair Peygamberin savaRa gidenlere verdiUi talimat rnek
olarak verilir.
Yazar konuyla ilgili son olarak cihad n, Mslam n kendisini potansiyel olarak evrensel bir toplum olarak alg lay R n n bir sonucu olduUunu syler. Ona
gre, cihad n klasik takdimi, mslman toplumun kapsay c olarak kabul edildiUi ve hedefinin btn insanl U iermek olduUunu ortaya koyar. Bu dnyevi bir
hedeftir ve cihatta bunu gerekleRtirmenin bir vas tas d r (s. 215).
YahudiliUin kendine has olan unsurlardan ikincisi olarak Yahudilikte
Bilgeler ve Tevrat al Rmas baRl U alt nda ele al n r. Burada Yahudi din alimleri olan bilgeleri Yahudilikteki yeri ve Tevrat incelenmesine verilen nem,
Yahudi klasik kaynaklar olan MiRna ve Talmuttaki verilerden hareketle uzun
bir Rekilde ortaya konulur (s. 215-222).
Mslamda Hilafet ve Hukuk Bilginleri alt baRl U alt nda, Mslam hukuku
al Rman n nemli oluRuna ve bu nemin, hukukla Tanr n n iradesinin ifade
edilmesinden, anlaR lmas ndan ve yerine getirilmesinden kaynakland U na iRaret
edilir. Mnsan Tanr n n kendisine teklif ettiUi emaneti kabul ettiUi iin onun vekili (halifesi) olmuRtur. Mnsanlar bu konumlar yla kemale ulaRacaklard r. Mnsanlar n grevi, tanr sal iradeye teslimiyeti evrenselleRtirmektir. Bu da, Mslam huku-
<
$7
6 '?
<
Modern dnemlerde Mslamla ilgili eser kaleme alan ve oryantalist gelenek iin yer alan yazarlar n, al Rmalar ndaki aU rl kl hedef, nce kaba daha
sonralar ise olduka inceltilmiR bir Rekilde olsa da; Hz. Muhammedin (a.s.)
vahye muhatap olmuR bir peygamber olduUu kabul edilmediUi iin, bu vahyin
teRekkl ettirdiUi bir din olarak Mslam n kendisinden nce var olan ve ayn gelenek iinde yer ald U n ifade ettiUi Yahudilik ve H ristiyanl ktan neler ald U n
(yanl R anlamalar, kasti deUiRtirmeler d R nda yeni bir Rey ortaya koymad U n )
ortaya koymakt .13 Mellifin Yahudi ya da H ristiyan kkenli oluRu aras nda;
(Yahudilerin, kendi kaynaklar ndan; H ristiyanlar n ise hem Yahudi hem de
H ristiyan kaynaklar ndan ne al nd U n ortaya koyma d R nda) ok fazla bir fark
da yoktur.14 Bu gelenek iinde, sz konusu hakim kanaatin aksine yaklaR mlara
bilim ad na da olsa, msamaha ile yaklaR ld U n sylemek ise mmkn deUildir.
13
Bu tr rnekler olmak zere aRaU daki zikredilen Katsh n kitab na bak labilir.
Hz. Peygamberin Yahudilik ve H ristiyanl k bilgisi, onlardan neler ald U , hangi kaynaklar
kulland U n ortaya koymaya ynelik, hem Yahudi hem de H ristiyan kkenli yazarlar tarafndan kaleme al nan al Rmalar iin, kendisi de bu amala yaz lm R bir eser olan Abraham I.
14
E ($- ?
&
$&& <
Bunun ok iyi bir rneUini inanm R bir H ristiyan ve nispeten mutedil bir
oryantalist olan (kabul edilen) W. Montgomery Watt n ifadelerinde grmek
mmkndr. Watt, son al Rmalar ndan birinde, Kuran n Hz. Muhammedin
bir eseri oluRu Reklindeki hakim kanaat yerine, uzun bir sredir Kuran diyor
ki gibi bir ifade kulland U n , ancak bu kullan mdan dolay da suland U n ifade
etmektedir.15
Bu yzden de tan t m yap lan al Rman n; yazarlar ndan ikincisinin
(Tamara Sonn) dinsel arkaplan n ok iyi bilmesek de, birincinin, Jacop
Neusnerin klasik Yahudi kltrn ok iyi bilen ve bu konuda say s z kitap
kaleme alm R, dinini ve dini geleneUini ciddiye alan birisi olmas na raUmen,
Mslam Mslmanlar n anlad U ve klasik metinlerinin takdim ettikleri Rekliyle
ortaya koyan ve iki dini; birini esas diUerini ondan mlhem olarak deUil de, iki
eRit olarak ele al nd U bir al Rmada partner olmas n n;16 oryantalistlerin tekilerinden biri olan Mslam n incelenmesinde, eski kat kanaatlerini savununlar
hala var olsa da, bu tr al Rmalar n n geldiUi durumu gstermesi a s ndan
nemli bir rnek olduUu rahatl kla sylenebilir.
Katsh. Judaism in Islam Biblical and Talmudic Backgrounds of The Koran and Its Commentaries Suras II and III, New York University Press, Bloch Publishing Company, 1954, Introduction xiii-xxv. YahudiliUin Mslam n oluRumuna katk lar n n ortaya koymak maksad yla kaleme
al nm R olan al Rmalara bir rnek olmak zere bkz. Erwin I. J. Rosenthal, Judaism and Islam, Thomas Yoseloff, London and New York 1961, Introduction, xvi.
15
YaklaR k k rk y l nce baRlayan Muhammed hakk ndaki yaz lar mda her zaman, Muhammedin Kurn n kendi kompozisyonu olmad U ancak, kendi d R ndan ona geldiUini dRnmesinde samimi olduUu yaklaR m n kabul ettim. Bu yzden de, Kurn, savlar hakk nda,
Muhammed diyor ki szn, bundan dolay sulanmama raUmen asla kullanmad m, onun
yerine, ntr bir ifadeyi, Kurn diyoru kulland m... W. Montgomery Watt, MslmanH ristiyan DiyaloWu, yanl + yakla+ mlar n ele+tirisiev. Fuat Ayd n, Birey Yay nlar , Mstanbul
2000, s. 40.
16
Neusnerin bu trden baRka al Rmalar da vard r. Bkz. God, ed. Jacob Neusner, The Pilgrim Press, Ohio 1997; Jacob Neusner, Bruce Chiltry, William Graham, Three Faiths one
God: The Formative faith and practice of Judaism, Christianity and Islam, Brill, Leiden 2002.
<
$7
6 '?
< =
DAVID PEARL1
Do. Dr. H. Mehmet GNAY
+ .
A
&
( #
( & &# + ( $&
.# H
&
+$ &
& 8$# & :& &# '& # $& $ " +$ & " M& .
"
# %$ $&
& : " ($
"$ " "
& &
) "
$
&
# & " + $$% "
&
& $% '&# & 8
)$ $& 8
%
) # +
# % ( &(
& P -$$ %$ "
# & $% 8
5 )
)
%$ " + ( $&
)
)
)$
%
3
.# H
( 5 ) & " /$ &
'
( 5 ) & " M&
$% $ "
9
"8
# B & #$
<
$7
8 "
>G? 6
4. Family Law and Immigrant Communities (A. Grubb ile birlikte), Bristol
5. An Aging World (John M. Eekelaar ile birlikte Editr), Clarendon Press,
6. Blood Testing: AIDS and DNA Profiling, Jordan, 1990
7. Frontiers of Family Law (A. Bainham ile birlikte), 1993
8. Family Law and Its Reception by the Courts in England, Islamic Legal
Studies Program (Cambridge, MA), 2000
1 Muslim Marriages in English Law, Cambridge Law Journal, 30 (1), April 1972, s. 120-143.
2. Cross-Cultural Interaction Between Islamic Law and Other Legal
Systems, Cleveland State Law Review, c. 34, 1985-86, s. 113-127
3. Recognition of the Talaq: A postscript, The Cambridge Law Journal, c.
43, 1984, s. 248-250
167
.#H
<
BirleRik Krall kta yaRayan gmenlerin, zellikle de Hint Alt K tas (Hindistan,
Pakistan ve BangladeR) kkenli Mslmanlar n hukuki sorunlar zerinde yoUunlaRmaktad r. Bu alanla yak ndan ilgilenmesinde, gmenlere iliRkin davalar n ele al nd U Mngiliz mahkemelerinde uzun sre bilirkiRi, hakem, hakim ve
mahkeme baRkanl U gibi grevler stlenmesinin nemli pay olsa gerektir.
Pearln al Rmalar nda Mslam Aile Hukuku birbiriyle s k bir baUlant iinde olan iki deUiRik a dan inceleme konusu edilmektedir. Birincisi, bu hukukun
Mslam lkelerinde nas l uyguland U , ikincisi ise BirleRik Krall kta yaRayan Mslmanlar n Aile Hukuku ihtilaflar na Mngiliz mahkemelerinin nas l yaklaRt U
veya yaklaRmas gerektiUidir. Pearln her iki konuyu ele alan eRitli makale ve
kitaplar yay mlanm Rt r. Bununla birlikte, onun bu konular iRlediUi en nemli
ve tan nm R eseri ilk ve ikinci bask s Textbook of Muslim Personal Law, nc
bask s ise Muslim Family Law baRl U n taR yan kitab d r. Nitekim muhtelif makalelerinde ve seminerlerinde ele ald U konular n bir oUu bu kitapta, zellikle
de nc bask s nda yer almaktad r.
David Pearln Textbook of Muslim Personal Law adl kitab n n ilk iki bask s Bat da uzun sre hem hukuk Urencileri hem de uygulaman n iinde olup
Mslman lkelerin hukuku hakk nda bilgi edinmek isteyen hukukular iin
temel bir okuma ve el kitab olmuRtur. Bu eserin Muslim Family Law baRl U n
taR yan nc bask s ise David Pearl ve Werner Menskinin ortak al Rmalar n n bir rn olarak ortaya km Rt r (1998). Bu nc bask hem hacim hem
de ierik olarak ilk iki bask n n hemen hemen iki kat bir geniRliUe sahiptir.
Kitapta, Mslam hukukunun genel uygulamas na at f yap lmakla birlikte esas
itibariyle Hint Alt K tas nda yer alan lkede (Hindistan, Pakistan ve BangladeR) yrrlkte olan Mslam hukuku incelenmekte ve birok rnekten hareketle
bu lkelerde Mslam hukukunun hem kanunlaRt rma hem de hukuki reform dzeyinde nas l bir geliRme kaydettiUi gsterilmeye al R lmaktad r. Kitapta Mslam
Aile Hukukunun, evlenme, evlenmenin sona ermesi, mehir, nafaka, velayet,
hidane gibi temel konular ayr nt l olarak ele al nmaktad r. Bu konular aras nda, evlenmenin hkmszlU, din ayr l U , mehir, boRanm R kad n n nafaka
talebi, ok eRlilik, evliliUin muhtelif Rekillerde sona ermesi gibi kamuoyunda ok
fazla tart R lan ve uyuRmazl k olarak mahkemelerin gndemine en fazla taR nan
konulara daha ok aU rl k verildiUi de bir gerektir. Pearln bu kitab n n her
bask s nda da klasik teorilere ve doktriner itihatlara yer verilmekle birlikte,
onun belki de en nemli zelliUi Hint Alt K tas ve Mngiltere mahkemelerinde
retilen ok say da kaza itihad bnyesinde toplamas d r. Nitekim kitab n son
bask s nda ele al nan konularla ilgili yaklaR k 500 mahkeme karar na at f yap ld U ve belirli lde tart R ld U dikkat ekmektedir2.
2
Lucy Carroll, Review Article: The Caliber of Information on Muslim Law Available in the
West-An Intellectual and Cholarly Crisis, Journal of Muslim Minority Affairs, Vol. 21, No. 2,
2001, s. 396.
$7
8 "
>G? 6
Kitab n ilk iki bask s ndan farkl olarak nc bask da her blmn
nemli bir paras , genel olarak Mngiliz milli hukukuna baUl olan, ancak kendi
iRlerini mmkn olduUunca Mslami kurallara gre dzenlemek isteyen Mslmanlar n BirleRik Krall k mahkemelerindeki konumlar na ve aile hukuku alan nda karR laRt klar baRl ca problemlere ayr lm Rt r. Pearln an lan kitab ndaki
bilgilerden ve mstakil olarak bu konular iRlediUi diUer makale ve seminerlerinden3 anlaR ld U na gre Mngiltere mahkemelerinde en fazla sorun karan ve
Mngiliz mevzuat yla en fazla at Rma iinde bulunan konular yarg grev ve yetkisi, evlenme ehliyeti, evliliUin geerliliUi, r za d R evlilikler, talak, ok evlilik,
nafaka, miras hakk , ocuklar n velayeti, snnet edilmesi, ka r lmas gibi konulard r.
Yazar, Mslam hukukunu Mngiliz hukukunun bir paras olarak resmen tan ma konusunda Mngiliz hukuk evrelerinin genel olarak isteksiz bir tutum sergilemekte olduUunu kabul etmekle birlikte, Mngiliz hukukunun Mngilterede yaRayan byk Mslman nfusunu dikkate almad U Reklindeki kanaatin de gereUi
yans tmad U grRndedir.4 Ona gre, Mngiliz hukuku Mslam hukukunu resmen
tan masa bile hukuki normlar uygulama durumunda olan mahkemeler kamu
yarar n zedelemediUi srece mehir, talak ve hatta ok evlilik gibi Mslami messeseleri tan makta ve bunlar dikkate alarak karar vermektedirler.5 KiRisel olarak kendisinin de Mslam hukukunun resmen tan nmas ynnde mslman yazarlar taraf ndan dile getirilen ve kamuoyundan da bir hayli destek bulan taleplere olumlu bakmad U n belirtmektedir. Zira ona gre bu konudaki tecrbeler
baRar l olmam Rt r. On dokuzuncu yzy l Hindistan ndaki tecrbeler de bugnn ok kltrl ve ok uluslu toplumu iin emsal teRkil edemez. Ayr ca birok
mezhep ve grR aras nda herkesin ittifak edeceUi bir Mslam Aile Hukuku belirlemek olduka gtr. Byle bir teRebbs Reriat n tan m ve uygulamas etraf nda meydana gelmiR eski at Rmalar canland rabilir ve bu durum farkl Mslman gruplar aras ndaki uyum ve ahengi zedeleyebilir.6
te yandan Pearle gre, Mslam hukuku ile Mngiliz hukukunun karR karR ya
geldiUi sorunlar n resmi bir tan ma olmaks z n da aR lma imkan vard r. Her
Reyden nce Mngiliz hukuk sisteminin esnek ve msamahal tavr , gayr-i resmi
yeni melez hukuk normlar geliRtirmeye elveriRli boRluklar b rakmaktad r. Mkincisi, mslmanlar da, resmi hukuk ile gayri resmi hukuk aras ndaki temas noktalar n muUlak hale getirmek iin muhtelif stratejiler geliRtirmekte bu yolla,
Mngilterede yeni melez bir hukuk formu yarat lm R bulunmaktad r. Pearl ve
3
Bkz. David Pearl, Muslim Marriages in English Law, Cambridge Law Journal, 30 (1),
April 1972, s. 120-143; Cross-Cultural Interaction Between Islamic Law and Other Legal
Systems, Cleveland State Law Review, c. 34, 1985-86, s. 113-127; Islamic Family Law and its
Reception by The Courts in England, Islamic Legal Studies Program (Cambridge, ME), 2000
4
Bkz. Pearl, Islamic Family Law and ist Reception..., s. 1 vd.
5
Pearl, a.g.e., s. 19.
6
Pearl, a.g.e.s. 4-5.
.#H
$7
8 "
>G? 6
Hidyenin Grady neRrini kullanmas na raUmen sanki Hamilton neRrini kullanm R gibi gstermektedir.11 Esasen Pearl el-Hidye ve el-Fetval-Alemgiriyye gibi
klasik Hanefi eserlerinin, genelde mslmanlar n, zelde de kitab na konu ettiUi byk oUunluUu Hanefi mezhebine mensup DoUu Asya mslmanlar n n
hukuki hayatlar nda nas l bir neme sahip olduUunun da fark nda deUildir. elHidyenin 12. yy. gibi ge bir dnemde yaz lm R ve otorite say lmayan s radan
bir ders kitab , Alemgiriyyenin de kendine zg ve ilgin bir Mslam hukuku yorumuna sahip Avrengzibin emriyle haz rlanm R tatmin edici olmaktan uzak
basit bir cevaplar mecmuas olduUunu ileri srmesi12 bunu gstermektedir. Halbuki DoUu Asya lkelerinde de uygulamada olan Mslam ahval-i Rahsiye normlar n n byk oUunluUu kodifiye edilmemiR olup, mahkemelerde hkm mesnedi
olarak daha ok klasik kaynaklar zellikle Hidye ve Alemgiriyye esas al nmaktad r.13
Yazar n klasik kaynaklara vukufiyet noktas ndaki zaaf n n kimi zaman, ele
ald U meselelerle ilgili olan ve byk k sm kanun format nda tedvin edilmemiR
bulunan Mslam hukuku normlar n (case law) bilmeme, yanl R bilme veya yanl R
anlama biiminde yans malar olmaktad r.14
2. Yazar Arapa bilmediUi iin, konular iRlerken orijinal kaynaklara deUil
Mngilizce yaz lm R s n rl say daki ikinci el araRt rmalara dayanmaktad r. Bunlar
da yeterli bir Rekilde kulland U ve doUru anlay p eleRtirdiUi konusunda da Rpheler vard r.15 Velayet (Guardianship) kavram n n Arapa karR l U olarak
cebr kelimesini vermesi yazar n Arapa kavramlara ne kadar az aRina olduUunun somut rneklerinden birisidir.16
3. Kitapta yer alan baz bilgiler sadece klasik f k h metinlerinin deUil, ayn
zamanda baRta Kuran- Kerim olmak zere f kh n temel kaynaklar n n da yazar
taraf ndan iyi bilinmediUini ortaya koymaktad r. Ou rnek bu gereUin arp c
bir Rekilde ortaya koymaktad r.17 Pearl (nc bask da Menski ile birlikte),
evlenme engelleri baUlam nda st emzirmenin meydana getirdiUi engeli a klarken kitab n ikinci ve daha sonra nc bask s nda bunun hukukular taraf ndan ortaya konulmu+ bir evlenme yasaU olduUunu ilave etmekte,18 ayr ca bu
konu ile ilgili el-Hidyeden bir pasaj aktarmaktad r. Ancak Pearl, ileri srdU
11
GeniR bilgi ve karR laRt rmalar iin bkz. Lucy Carroll, The Calibar of Information..., s. 391
vd. Carroll, Pearlin Hidye ve Alemgiriyyeyi asl nda hi okumad U n ileri srmektedir. Bkz.
Carroll, a.g.e, s. 392, 399.
12
Bkz. Pearl, a.g.e., 1979 bask s , s. 22; 1987 bask s , s. 21; 1998 bask s , s. 32.
13
KrR. Carroll, a.g.e., s. 391-392.
14
rnekler iin bkz. Carroll, a.g.e.,s. 395 vd.
15
Bkz. Carroll, a.g.e., s. 391, 399-401.
16
Bkz. 1979 bask s , s. 88; 1987 bask s , s. 98; 1998 bask s , s. 430.
17
KrR. Carroll, a.g.e., s. 392 vd.
18
1987 bask s , s. 49; 1998 bask s , s. 145-146, 161.
.#H
<
en-Nis 4/23.
Buhar, No. 5099 (IX, 139-140); Mslim, No. 1444 (II, 168)
21
Lucy Carroll, dosyas nda 5000in zerinde DoUu Asya mahkeme karar bulunduUunu,
Pearln kitab nda at fta bulunulup da kendisinin aRina olmad U vaya hemen temin imkan
bulamayacaU bir karar n sz konusu olmad U n belirtmektedir (Bkz. Carroll, a.g.e., s. 402).
22
GeniR bilgi iin bkz. Carroll, a.g.e., s. 391, 395 vd.
20
$7
8 "
>G? 6
durmakta ve bir okuma kitab olarak halen yayg n bir Rekilde kullan lmaktad r.
Bu durum, Bat da ayn konular ele alan, gvenilir kaynaklara dayal ve daha
saUlam bilgiler ihtiva eden ve sahan n gerekten uzman kiRiler taraf ndan yaz lm R el kitaplar na ne kadar ihtiya olduUunu gstermesi bak m ndan ayr ca
nem arz etmektedir.
) &
0
&#
%
&
GIZ[J IZ\[H
45
Do. Dr., Gazi . orum Mlahiyat Fakltesi Kelam Anabilim Dal Uretim yesi
$7
8 " 8:4!
Rim. Kylerde halk ezen aUalardan ve halk , kaderimiz buymuR diye kand ran
mollalardan yz evirmiRim babac U m diyerek ifade etmiRti.
Onun yazd U eserlere ve yaRad U hayata bak ld U nda, inanlar n n daha
ok islm olduUu grlmektedir. O, Allah n birliUine, Hz. Peygamberin peygamberliUine, ahirete inanan bir insand . Mirza Kz m-Bey daha sonraki hayat nda yazd U eserlerde Mslam ve Hz. Peygamberi tezyif eden Reyler yazmam R,
bilakis kendisini tehlikeye atmak pahas na bunlar yceltmiRtir. Bunlara karR n,
onun bir H ristiyan dindar olduUunu ve H ristiyanl U ycelttiUini gsteren herhangi bir iRaret yoktur. Dolay s yla onun din deUiRtirmesini sosyal anlamda; o
gnk olumsuzluklara gsterdiUi bir tepki olarak yorumlanabilir.
Mirza Kz m-Bey Ekim 1825de Astrahandan Sen Petersburga gitmek
iin mracaat etti, Mngiltereye kaabileceUi gz nnde bulundurularak Sen
Petersburga gelmesinin uygun olmay p, Sibiryaya; Omsk Rehrine Uretmen
olarak gnderilmesine karar verildi. 1826 y l n n Ekim ay n n ilk gnlerinde
Omska gitmek zere yola kt . Yolda hastaland , Kazanda kald ve Kazan
niversitesi rektr Dr. Fuksun arac l U yla Kazan niversitesinin DoUu Dilleri blm hocas oldu. Mirza Kz m-Bey Kazanda kendisine, Mslman Oark ,
dini, tarihi, kltr vs. ile Ruslara tan tmak ve sevdirmek gibi yeni bir hedef
seti. Bunu boynunun borcu olarak kabul etti. Mlk derse giriRinden itibaren hayat n n sonuna kadar bu gayesinden hi taviz vermedi. S n flarda talebeye, meclislerde ayd nlara hep Oarkdan bahsetti. Kendisi her ne kadar din deUiRtirmiR olsa
da o hep Oarkl olarak kald . Aristokratlarla i ie yaRad ama, yaRant s n hi
deUiRtirmedi, hep bir Rarkl gibi yaRad .
MeRhur Rus matematikisi N. I. Lobaevski ile birlikte al Rt , 1829 May s nda Tatarlar ve yaRad klar yerler hakk nda bilgi toplamak iin bir haftal U na Kazana gelen Alman bilim adam Aleksander Humboldta refakat etti. Bu
arada Glistan Rusaya tercme etti ve K r m hanlar n n tarihini anlatan,
Seyyid Mehmet R zan n es-Sebus-seyyar f ahbri mlkit-Tatar adl elyazmas
eserin nshalar n toplad ve onun zerinde al Rmaya baRlad . Bu eseri 1832de
Kazanda neRretti.
1833 y l nda Pugaov isyan hakk nda bilgi toplamak iin Orenburga giden PuRkin ile tan Rt ve dost oldu. 1835de Rus tarihiyle ilgili baz konular
araRt rmaya baRlad . zellikle Astrahan n Tatarlar taraf ndan al nmas yla ilgili
bir araRt rma yapt ve bu yaz y , 1660 Y l nda Astrahan n K r m Tatarlar nca
Al nmas ad yla ayn y l Kazan niversitesi Dergisinde yay nlatt .
1835 y l nda Trke-Tatarca Gramerine baRlad ve drt y ll k bir al Rmadan sonra 1839 y l nda Kazanda neRretti. K sa zamanda tkenen bu eseri
1846da Trke-Tatarca Umum Grameri ad yla ikinci defa bast rd . Bundan
sonra Mntehabat isimli bir esere baRlad . Mki cilt olarak planlad U bu eserin I.
cildini 1841de bitirdi ve ikinci cildine baRlad , fakat 1842 AUustosunda kan ve
24 gn sren yang nlarda onun eRyalar aras nda bu eser de yand .
&# 8 2 B;2
= J
$7
8 " 8:4!
&# 8 2 B;2
= J
ok hoRuna gitmiRti. Byle bir grRme Mirza Kz m-Bey iin nemli bir f rsatt .
nk onun hayat ve hareketi zerine bir kitap haz rl yordu. Nitekim bu grRmede edinilen bilgiler, Mridizm ve amil kitab iin nemli bir malzeme
oldu. Oeyh Oamil ile Mirza Kz m-Bey Arapa konuRarak anlaR yorlard . Mirza
Kz m-Bey ona, ocukluUundan baRlayarak hayat n anlatt rd , bir tak m sorular
sordu, eRitli konularda grRlerini ald ve bu bilgileri not etti. Bu uzun grRmenin sonunda ayr l rken Oeyh Oamil tekrar grRme talep etti. Mirza Kz mBey de kald U meknda onu iki defa ziyaret etti.
Mirza Kz m-Bey nce Mridizm ve amil (1859) adl eseri yazd , sonra
da Mslamda Ticaret, Miras ve Aile Hukukunu anlatt U eryiul--slama baRlad .
Bu kitab n n I. cildi (Ticaret Hukuku) 1862de yay nland ktan sonra araya,
Mrandaki Bbilik hareketini konu edinen Bab ve Bbiler (1865) adl eserini koydu. Bu eserden sonra eryiul--slam n II. cildini (Miras Hukuku) 1867de yay nlatt . Aile Hukukunu iRlediUi III. cildi ise msvedde halinde kald .
1865 y l nda ar II. Aleksandr Mirza Kaz m-Beyi grRmek iin davet etti. Bunun nedeni, baz Rus yazarlar n aleyhteki yaz lar yd . Bu grRmede ar,
onun eserlerini ve gazetelerde aleyhinde kan yaz lar okuduUundan bahsederek maksad n n H ristiyanlar iinde Mslam misyonerliUi olup olmad U n sordu. O
da kendisinin ilim adam olduUunu ve maksad n n da; diniyle, kltryle Oark
dnyas n Ruslara tan tmak olduUunu syledi.
Mirza Kz m-Bey 1869 y l nda izin alarak alt ayl k bir sreyi kapsayan
Bat Avrupa seyahatine kt . O, asl nda Avrupada tan nan, Rarkiyat bir ilim
adam yd . Avrupa MsteRrikler Cemiyetinin de yesi idi. Pek ok makalesi ve
baz kitaplar , Mngilizce, Almanca ve Frans zca olarak yay mlanm Rt . 1835de,
1660da Astrahan n Tatarlar Taraf ndan Al nmas adl makalesi Pariste Asya
Dergisinde, yine ayn y l, Osmanl MmparatorluUunun Tarihine Dair adl eseri,
Orient Dergisinde yay nlanm Rt . Frans z msteRriklerinden Garsin de Tassynin
Kuranda uydurulmuR sureler olduUuna dair yaz p 1842 y l nda Asya Dergisinde neRrettiUi makalesine cevap mahiyetinde yazd U Kuran n Baz Surelerinin
Tahlili adl makalesi de 1843 y l nda yine Pariste Asya Dergisinin 4. say s n n
II. cildinde neRredilmiRti. 1848de Trk-Tatar Dillerinin Grameri adl eseri, Dr.
Jul us Theodor Zenker taraf ndan Almancaya evrilerek Leipzigde neRredilmiRtir. Yine Mslman Hukukunun Meseleleri, Bir Dizi Oark Yaz lar na
Dair, Hindistanda Maarifin BaRlang c adl makalelerini, Derbendin tarihini anlatt U Derbendname adl eserinden baz paralar Frans z msteRrikler
1850den itibaren yay nlam Rlard . Bab ve Babiler adl eseri, 1866da Asya Dergisinin 6.say s n n VII. Ve VIII. ciltlerinde Frans zca olarak neRredilmiRti. Alman
ilim adam Aleksander Humboldt da Orta Asya adl ciltlik eserinde Mirza
Kz m-Beyin Alagl Gl Hakk nda adl makalesini iktibas etmiRti.
Avrupada bu lde tan nan bir ilim adam olan Mirza Kz m-Bey, 1869
y l n n 2 May s nda Bat Avrupa seyahatine kt . nce gemi ile Finlandiyaya,
$7
8 " 8:4!
V.
lke DeFerlendirmeleri
$7
8 " 8:4!
< <
'D
8 .
!" + +
+ $ ( &2 &
$& +
&( $% '
(
) &
( & &.
9 # $& + $& $- . $& &#
P+
&(
( '
( )) "&
#
& $& $%
&.
&
(
(
+ ( 2 $&
&#
( #
(
$ & 2 $& '& ## $& "
P
&
( #
( $(
"
%$( $& '
( ) A&
&# ) " # (
$& "
&
$& 2 $& $% '
(
#
$ " (
&
# $&
" # (+ .
Amerika BirleRik Devletlerinde (ABD) akademik Mslm hukuku al Rmalar n tan tmak iin, bu al Rmalar n kurumsal ve zihn haritas n karmak gerekmektedir. Bu yaz , niversite sistemi iindeki kurumsal varl U a s ndan,
ABDdeki akademik Mslm hukuku al Rmalar n ele almay hedeflemektedir.
Mngilizce literatrde bu konuyu incelemeyi amalayan bir al Rmaya rastlanamam Rt r. Oryantalizm hakk nda ok say da metin kaleme al nmas na raUmen,
Mslm ilimleri hakk ndaki Bat l araRt rmalar n, mstakil bir saha s fat yla, hl
kendisini tart Rmaya meyilli olmad U gznne al n rsa, bu durum RaR rt c olmamal d r.
niversitelerdeki Mslm hukuku al Rmalar , f k h hakk nda sarfedilen
gayretin sadece bir boyutunu teRkil etmektedir. ABDde f k h ile ilgilenen muhtelif evreler bulunmakta ve Amerikan mslmanlar n n tesis ettiUi kurumlar
bu evrelerin baR nda gelmektedir.1
Mslam AraRt rmalar Merkezi (MSAM).
Amerikan mslmanlar n n f k h erevesindeki faaliyetleri -kolayca tahmin edileceUi zere- mesele, dil, vurgu ve kurumlaRma gibi birok a dan Amerikan niversitelerindeki faaliyetlerden farkl d r. Amerikan mslmanlar n n f k hla ilgili baRl ca kurumlaRma teRebbslerinin aras nda Fiqh Council of North America ve Shar'ah Scholars Association of North
America zikredilebilir. F k h eUitiminde hat ra gelen ilk gayretlerden biri, medreseyi Ameri1
: D+
#B 6
& G& .
&#
& &B
$ F
Amerikan niversiteleri aras nda say lar elliye yaklaRan bir grup, Uretim
programlar nda Mslm hukuku ile ilgili derslere yer vermektedir.2 Urenci ilgisi
ve gncel geliRmeler, mfredat programlar zerinde ok etkili olduUu iin, bu
2
Mslm ve OrtadoUu al Rmalar na yer veren niversiteler aras nda, 2003-2004 Uretim y l ndaki mfredat programlar na Mslm hukuku ile alakal dersler koyanlar Runlard r: University
of Arizona (Arizona), University of Arkansas (Arkansas), University of California
(California), University of Californ a at Santa Barbara (California), Hartford Seminary
(Connecticut), Yale University (Connecticut), Emory University (Georgia), Georgia State
University (Georgia), University of Chicago (Illinois), University of Illinois (Illinois), Indiana
University (Indiana), The Johns Hopkins University (Washington, DC), Boston University
(Massachusetts), Harvard University (Massachusetts), Michigan State University (Michigan),
University of Michigan (Michigan), Wayne State University (Michigan), Washington University in St. Louis (Missouri), Dartmouth College (New Hampshire), Princeton University
(New Jersey), Rutgers University (New Jersey), Columbia University (New York), Cornell
University (New York), Fordham University (New York), New York University (New York),
City University of New York (New York), Duke University (North Carolina) Hiram College
(Ohio), Ohio State University (Ohio), Portland State University (Oregon), Pennsylvan a
State University (Pennsylvania), Temple University (Pennsylvania), Brown University
(Rhode Island), University of Texas at Austin (Texas), University of Utah (Utah), University
of Virginia (Virginia), University of Washington (Washington), Georgetown University
(Washington, DC), University of Wisconsin (Wisconsin), Catholic University of America
(Washington, DC). Mslm hukukunu ihtiva eden programlar tespit etmek iin, Middle East
Studies Association of North American n (MESA) haz rlad U OrtadoUu araRt rmalar na yer
veren
niversiteler
listesinden
yararlan labilir.
bkz.
http://fp.arizona.edu/mesassoc/Directory/directory.htm (01.02.05).
: D+
#B 6
rakam her sene deUiRebilmektedir. zellikle 11 Eyll 2001 sonras nda Mslma
ve Mslm dnyas na karR ykselen ilgi, niversiteleri Mslm hakk ndaki
derslerinin say ve eRitlerini art rmaya sevketmiR ve szkonusu geliRme Mslm
hukuku sahas na da ayn nisbette yans m Rt r.3 Bu ilgiyi karR l ks z b rakmamak
iin birok niversite Mslm hukukuna dair konferans ve a k oturumlar
dzenlemiR, bir k sm ise mfredat programlar na uzmanl klar tart R l r kiRilerin
verdiUi semeli dersler koymuRtur. Mslm hukukuna lisansst programlar nda
daha kal c bir Rekilde yer verenlerin oUunluUunu ise, Amerikan niversiteleri
s ralamalar nda st basamaklarda yer alan ve bir k sm Ivy Leaugeden madud
olan Princeton, Yale, Dartmouth gibi kurumlar teRkil etmektedir.
Mslm hukukunu sistematiUi ve terminolojisiyle, bir diUer ifadeyle,
mstakil bir disiplin s fat yla iRleyen mfredatlar n say s s n rl d r. Zira Mslm
hukukuna dair lisans ve yksek lisans dersleri, umumiyetle Mslm n gnmz
Bat dnyas ile at Rt U en s cak noktalar hakk nda ve sosyal bilimlerin bak R
a s ile iRlenen derslerdir. Nitekim Amerikan niversitelerinde Mslm hukukuna
dair mfredat n oUunluUu, Religion, State and Islam, Islam and Politics,
Politics of Islam, Islamic Institutions and Political Ideas, Islamic Political
Thought, Political Cultures of Islamic World, Islam and Rule of Law, Legal
Culture of Islam, Law Society and Culture in the Middle East, Gender and
Islam, Woman in Islam, Islamic Finance, Economics and Islam gibi baRl klar
taR maktad r. stelik sz konusu baRl klar alt nda iRlenen dnem ve konular n
her zaman ve tamam yla klasik Mslm medeniyetine ait olduklar n sylemek de
mmkn deUildir. Mslm lkelerinin ve toplumlar n n geirdiUi modern tecrbe,
Mslm kelimesinin bu tecrbeyi de ieren bir Rekilde kullan lmas n n etkisiyle,
derslerin nemli bir k sm n kaplamakta, hatta baz lar n n eksenini teRkil
etmektedir. Modernizmin getirdiUi k r lma bir dnm noktas kabul edilmekle
beraber, zaman zaman mslman lkelerde Mslm hibir Rekilde kaynak
almam R kurum ve iliRkiler bile, Mslm baRl U taR yan derslerde
iRlenebilmektedir. Mesela Islam and Politics yahut Islamic Politics baRl U , bir
niversite veya blmde hilafet kavram n merkeze alarak f kh n anayasa
hukukuna tekabl eden konular n iRleyen bir derse ait olabildiUi gibi, bir baRka
3
Akademik haber yay mc l U yapan medyada 11 Eyllden sonra artan Mslama ynelik merak n ne kadar dramatik bir Rekilde niversitelere yans d U na dair birok habere rastlanabilir.
Ne OrtadoUu ne de Mslm araRt rmalar hakk nda bir programa sahip olan Stanford niversitesinin (California) 11 Eyll sonras nda Urencilerden gelen yoUun talep zerine baRlatt U
faaliyet ve ald U Mslm AraRt rmalar Program kurma karar , sz konusu geliRmelerin rneklerindendir. Mesela bkz. http://news-service.stanford.edu/news/2001/december12/mideasta.html (01.02.05); http://news-service.stanford.edu/news/2002/october9/mideast-109.html.
(01.02.05). Standfordun bu teRebbs hakk ndaki haberler incelendiUinde iki nokta dikkati
ekmektedir. Birincisi, Mslm araRt rmalar n n akademik sistem iinde nerede durmas gerektiUine dair yetkili kiRi ve blmler aras nda farkl kanaatler vard r. Mkincisi, sz konusu teRebbs iin katk ve iRbirliUi talep edilen blm ve okullar aras nda hukuk okulu da bulunmaktad r.
& G& .
&#
& &B
: D+
#B 6
de yer veren Hartfordun Islamic Chaplaincy Program nda Mslman din grevlisinin sahip olmas gereken ibadet bilgileri mfredat n bir paras n teRkil
etmektedir. BaRta savunma ve adalet bakanl klar olmak zere, birtak m resmi
kurumlar n talepleri dikkate al narak haz rland U anlaR lan program n idaresi,
bir mhtedi Mslm hukukusu olan Ingrid Mattson taraf ndan yrtlmektedir.
te yandan ibadet konular n dinler tarihi ve antropoloji diliyle iRleyen az say daki derse zaman zaman rastlanmaktad r. University of Washington
(Washington) Near Eastern Languages and Civilization Blm ile Religion
Blmnn ortak dersleri aras nda yer alan ve Brannon Wheeler taraf ndan
verilen Ritual and Territory in Islam baRl kl derste temizlik, oru, kurban ve
hac gibi konular iRlenmektedir.4
J6 8&
$ F
& G& .
&#
& &B
Brinkley Messick6 birinci gruptaki araRt rmac lara, hukuk derecesi sahibi ve bir
hukuk okulunda Uretim grevlisi olan Clark Lombardi7 ise ikinci gruba rnek
olarak verilebilir.
Amerikan hukuk eUitiminin adliye teRkilat ve zel hukuk kuruluRlar
(avukatl k brolar , bilirkiRilik ve tahkim kurullar vb.) ile yak n iRbirliUi iinde
olmas , Mslm hukuku sahas na da yans m Rt r. Nitekim Amerikan niversitelerindeki Mslm hukuku Uretim ve araRt rma faaliyetlerine kat lan adl (hakim,
savc , avukat vb.) grevliler ve hukuk uzmanlar bulunmaktad r. Mslm hukuku
ile ilgili birok toplant ve yay m al Rmalar na katk da bulunan Muhammad
Fad l8 ve Rutgers niversitesinde (New Jersey) Mslm hukuku dersleri veren
Hani Mevla,9 bu gibi kiRilere rnek olabilir. Sz konusu kiRilerin, al Rmalar nda
umumiyetle modern Mslm lkelerinin mevzuat hukuklar na daha fazla aU rl k
verdikleri ve Mslm hukukuna disiplin iinden bakmaya daha eUilimli olduklar
ifade edilebilir.
Modern hukuk eUitimi alm R yahut gerek klasik gerek modern dnemde
araRt rd U meseleleri temelde f k h dili ile incelemiR akademisyenler birikimlerini niversite d R nda da kullanma imkan na sahiptir. Mslm hukukular aras nda Mslman kurum ve kuruluRlar ile Bat sermayesi aras ndaki uluslararas
anlaRmazl klara bakan tahkim kurullar nda ye veya raportr olarak al Ran
akademisyenler olduUu gibi, federal ve eyalet mahkemelerinde bilirkiRi olarak
hizmet verenler de bulunmaktad r. Bu kiRilerin s k karR laRt klar talepler aras nda kamu ve zel sektre dan Rmanl k yapmak da yer almaktad r10.
K6
0 "
$ F
http://www.columbia.edu/cu/ccls/fac-bios/messick/faculty.html (01.02.05).
Clark Lombardi Mslm ilimleri hakk nda doktoras n tamamlad ktan sonra hukuk eUitimi
ald (J.D., Columbia University School of Law, New York), yksek bir mahkemede grev
yapt (U.S. Court of Appeals for the Third Circuit), uluslararas bir hukuk dergisinin editrlUn stlendi (Columbia Journal of Transnational Law) ve meRhur bir hukuk brosunda
al Rt (Cleary, Gottlieb, Steen & Hamilton). American Society of Legal History yesi olan
Lombardi,
Columbia
Law
Schoolda
okutmanl k
yapmaktad r.
bkz.
http://www.law.washington.edu/Faculty/Lombardi/ (01.02.05).
8
Sullivan & Cromwell LLP.
9
Greenbaum, Rowe, Smith, Ravin, Davis & Himmel LLP.
10
Dan Rmanl k ve bilirkiRilik hizmetleri veren Mslm hukukular na rnek olarak, Hanef f k h
metinleri zerinde al Ran Brannon Wheeler (University of Washington, Washington) gsterilebilir. bkz. http://faculty.washington.edu/wheelerb/cv.html (01.02.05).
7
: D+
#B 6
Amerikan akademik teRkilat iindeki yerleri ve yap lar a s ndan birbirleri aras nda ciddi farkl l klar bulunan OrtadoUu araRt rmalar birimlerinin,
Mslm hukuku al Rmalar nda en ok ne kan kurumlar olduUu sylenebilir.
Arap Msrail at Rmas ve petrol retiminin uluslararas siyasetteki yerinden
baRka bir Rey okutmayan OrtadoUu araRt rmalar merkezleri varolduUu gibi, ok
say da Uretim yesine sahip ve hemen her beReri ve sosyal disiplini ilgilendiren
dersler sunan merkezler de bulunmaktad r. stelik OrtadoUu ad n taR yan birimlerin bir k sm blm, bir k sm mstakil bteye sahip merkez halindeyken,
baz lar ise sadece disiplinleraras bir dizi dersi organize eden kurullar olarak
faaliyet gstermektedir. Bu arada, on dokuzuncu as r Avrupas ndan ithal edilmiR ve daha ziyade semitik diller zerinde yoUunlaRm R Yak n DoUu Dilleri ve
Medeniyetleri (Near East Languages and Civilizations) merkez veya blmleri
de Mslm hukukunun lisansst seviyede al R lmas na imkan tan yan kurumlar
aras nda zikredilmelidir. OrtadoUu araRt rmalar ile Yak n DoUu dilleri ve medeniyetleri, umumiyetle beReri ve sosyal disiplinlerle irtibatl bir Rekilde, sz
konusu disiplinlerin Uretim ve araRt rma faaliyetlerinin belirli bir k sm n dzenlemek ve geliRtirmek amac yla al Rmaktad r. Mesela, aralar nda farklar
bulunmakla beraber, bu birimlerin oUu, kendi mstakil mfredat na sahip olmay p, baRka disiplinlerin mfredatlar iinden Mslm ve Mslm dnyas ile ilgili
dersleri haz rlamaktad r. Akademik kadro daU l m nda da ayn durum sz konusudur.
Mslm hukuku tezlerinin oUu OrtadoUu araRt rmalar ile irtibatl olarak
tarih blmleri ierisinde haz rlanm Rt r. Din araRt rmalar blmlerine
nisbetle, tarih blmleri Amerikan niversitelerindeki merkezi ve
disiplinleraras mevkiinden dolay , Mslm hukuku al Rmalar na daha fazla imkan tan maktad r. Mslm hukuku tezleri zellikle sosyal tarihle bir Rekilde irtibat
kurulduUu takdirde, rahatl kla tarih blmlerinde al R labilmektedir. Keza
OrtadoUu araRt rmalar ile irtibatl olan sosyoloji, ekonomi ve politika gibi blmler de Mslm hukuku araRt rmalar na yer saUlamaktad r. Dil ve literatr ile
baUlant s kurulabildiUi lde, Yak n DoUu dilleri ve medeniyetleri de Mslm
hukuku al Rmalar na imkan tan maktad r. BeReri ve sosyal bilim blmleri,
kendi niversitelerinde OrtadoUu araRt rmalar bulunmasa da Mslm ve Mslm
hukuku al Rmalar n bnyesine dahil edebilmektedir. Mesela politika ve uluslararas iliRkiler blmlerinde f kh n bu sahalara tekabl eden vecheleri, OrtadoUu araRt rmalar ile iRbirliUi iine girmeksizin iRlenebilmektedir.
Divinity schoollar n hakimiyetinden kart larak sekler bir beReri
disiplin haline getirilmiR ve genellikle Art and Science (fen edebiyat)
faklteleri iinde kurulmuR din araRt rmalar (religious studies), Mslm
hukukunun ele al nd U birimler aras ndad r.11 Mamafih 2003-2004
11
Mslm araRt rmalar n din araRt rmalar iindeki yeri iin bkz. Richard C. Martin, Islam and
Religious Studies, Approaches to Islam in Religious Studies, ed. Richard C. Martin, The
University of Arizona, Tucson 1985, s. 1-18.
& G& .
&#
& &B
mfredat nda Mslm hukuku ile doUrudan ilgili beR ders sunan Temple
niversitesinin (Pennsilvania) Religion Department gibi blmlerin say s
Amerikan niversitelerinde ok azd r.
Mslm hukukunun giderek mevcudiyetini ve aU rl U n art rd U yerlerin baR nda hukuk okullar gelmektedir. Mslm hukukunu doUrudan konu olarak iRleyen bir dersi mfredat na dahil eden Amerikan hukuk okullar n n say s onu
aRmaktad r. Harvard (Massachusetts), Yale (Connecticut), Boston
(Massachusetts), University of Michigan (Michigan), Wayne State (Michigan),
Duke (North Carolina), Georgetown (Washington DC), Catholic University of
America Colombus (Washington D.C.), New York (New York), UCLA
(California), Loyola (Illinois) ve Emory (Georgia) hukuk okullar , 2003-2004te
Mslm hukuku dersi veren hukuk okullar aras nda yer almaktad r.
Lisansst eUitim kurumu kabul edilen hukuk okullar ndaki derslerin byk bir k sm Introduction to Islam, Introduction to Islamic Legal System,
Islamic Law and Society, Introduction to Islamic Legal Thought gibi Mslm hukukunu anahatlar ile tan tmakta ve nadiren Muslim Personal Law, Justice Law
and Commerce in Islam, Islamic Commercial Law gibi f kh n alt baRl klar ndan
birini ele almaktad r. Derslerin oUu genelde y ll k olan hukuk okullar n n
ikinci ve nc y llar nda okutulmaktad r.
Sz konusu hukuk okullar nda aras nda yaln zca Harvard ve UCLAin Mslm hukukuna tahsis edilmiR krs ve kadrolara sahip olmas , Mslm hukukunun
akademik hukuk teRkilat ndaki kurumlaRmas n n hangi dzeyde olduUunun
gzel bir gstergesidir. 11 Eyll ile birlikte Mslm hukukuna dair derslerin hukuk
okullar nda say ve nitelik olarak art R n n, bu sahan n kurumlaRmas na ayn
nisbette yans d U n sylemek mmkn deUildir. Amerikan hukuk okullar n n
fen ve edebiyat fakltelerinden daha muhafazakar bir yap ya sahip olmas ve
ok eRitli konulardaki derslerin kadro ve blm ihdas na gerek kalmadan mfredata rahatl kla girebilmesi, pozitif hukuk eUitiminin zaruri unsurlar haricindeki birok problem sahas gibi, Mslm hukukunun da kurumlaRmas n engellemektedir. Ancak Mslm hukukunun hukuk okullar nda kurumlaRmas n n, mesela
internet hukukunun kurumlaRmada karR laRt U problemlerden ok daha te ve
derin zorluklar bulunmaktad r. Sz konusu zorluklar entelektel ve siyasi olmak zere iki k sma ayr labilir.
Mslm hukukunun, dil ve sistematik a s ndan ne kadar modern hukuklara
benzetilirse benzetilsin, Bat l hukuk kavram na uymamas , bu sahan n hukuk
okullar bnyesinde deUil, tarih ve sosyal bilimlerde ele al nmas gerektiUini
savunan kiRilerin en nemli dayanaklar ndan birini teRkil etmektedir. ncelikle
Mslm hukukunun varl U n ve meRruiyetini saUlayan merci siyasi iktidar deUildir.
Dahas , bu hukukun retilmesi ve geliRtirilmesi devlet otoritesince tayin edilmemiR ilim adamlar taraf ndan gerekleRtirilmiRtir. stelik, yukar da temas
edildiUi gibi, Bat l tasavvurun birok temel ayr m na ve zellikle ahlak hukuk
: D+
#B 6
Mesela bkz. Weiss Bernard G., The Search for God's Law: Islamic Jurisprudence in the Writings of Sayf al-Din al-Amidi, University of Utah, Saltlake City 1992, s. 3-10.
13
Amerikan saU n n kimi evreleri 11 Eyll Rokunu suistimal ederek, OrtadoUu araRt rmalar n zay flatmak, Amerikan brokrasisi nezdinde gzden dRrmek ve Mslm hakk ndaki
akademik nderliUin yeniden Bernard Lewis ekibine gemesini saUlamak iin eRitli kampanyalar dzenlemektedir. Bu erevede haz rlanan meRhur faaliyetlere rnek olarak bkz.
http://davidproject.org/columbia.htm; http://www.campus-watch.org/; Kramer Martin, Ivory
Towers on Sand: The Failure of Middle Eastern Studies in America, Washington Institute for
Near East Policy, Washington 2001.
& G& .
&#
& &B
<
Bu program n ilk rn yay mlanm Rt r: Abdullahi A. an-Naim (ed.), Islamic Family Law
in a Changing World: A Global Resource Book, Zed Books, London and New York 2002.
Ancak eserin IFLin kapsam ve hedeflerini karR lad U sylenemez.
15
IHRnin toplant lar ndan biri, atlye al Rmas olarak Nisan 2004de MSAM n evsahipliUinde gerekleRmiRtir.
: D+
#B 6
Islamic Legal Studies Programa (ILSP)16 ait olduUu rahatl kla ifade edilebilir.
Bu zelliUinden tr ILSPnin, Mslm hukukunun kurumsal varl U n ele alan
bir al Rma iinde, ayr bir baRl k alt nda ve etrafl ca ele al nmas gerekmektedir.
T6
niversite deUerlendirme listelerinde daima ilk s ralarda yer alan ve muhtemelen ABDnin diUer lkeler nezdinde en meRhur Uretim kurumu olan
Harvard niversitesindeki Mslm hukuku al Rmalar n n tarihi, Gibb gibi isimlerin nclUnde yaklaR k yar m as r ncesine dayanmakla beraber, bu sahan n
mstakil bir kimlik kazanmas fikri seksenli y llara, bir yandan Mslm hareketlerin diUer yandan Arap lkeleri rejimlerinin ABD ile gayet iyi iliRkiler geliRtirdiUi
gnlere rastlamaktad r. niversitenin hukuk okulu (Harvard Law School) bnyesinde, mslman mezunlar n n lobi al Rmalar ve krfez lkelerinin maddi
yard mlar n n da desteUiyle, 1991de ILSP kurulmuRtur. Program n kurucusu ve
merkezi Rahsiyeti Frank E. Vogel, hukuk eUitimi ald ktan sonra Harvard
CMESde (Center for Middle Eastern Studies) doktoras n yapm R, muhtelif
ilgileri bulunmakla beraber, zellikle kaza ve fetva kurumlar ile modern Arap
hukuk sistemleri zerinde uzmanlaRm R bir akademisyendir. Suudi Arabistanda
uzun sre kalan ve doktoras n bu lkedeki Mslm hukuku uygulamalar zerine
yapan Vogel, ILSP bnyesinde ayn lkenin maddi desteUini saUlad U bir krsnn de sahibidir. Naimin aksine disiplin ii bak R a s n daha fazla vurgulayan ve byk lde bu tavr yznden gerek Harvard n baz yeleri, gerekse
Amerikan saU n n eRitli evreleri taraf ndan eleRtirilen bir akademisyen olan
Vogelin en byk baRar s Amerikan hukuk okullar nda Mslm hukukunun
mevcudiyetini meRrulaRt rmak iin yapt U giriRimlerdir.
ILSP, halen Harvard Law Schoolun hukuk derecesini de (J.D.: Juris
Doctor, S.J.D.: Doctor of Juridical Sciences ve LL.M.: Master of Laws) verebilecek yap ya sahip bir programd r. Ayr ca Harvard n lisansst OrtadoUu araRt rmalar mfredat ndan yararlanarak J.D. / A.M. ve S.J.D. / A.M. olarak adland rd U Mslm tarihi araRt rmalar ile ABD hukuk eUitimini birleRtiren dereceler vermektedir.
6$ F
,C
ILSP hukuk okulu Urencilerine ondan fazla ders sunmaktad r.17 Amerikan niversitelerinin her sene ortaya kan geliRmelere gre mfredat deUiRtirip, daha fazla Urenci ekme politikas , Mslm ile ilgili diUer blm ve merkez16
http://www.law.harvard.edu/programs/ilsp/ (01.02.05).
ILSPnin verdiUi dersler Ru Rekilde s ralanabilir: The Islamic Legal System, Contemporary
Islamic Legal Thought: Law, State, and World Order, The Process of Reception and Transformation of Islamic Law in Africa, Islamic Legal Theory, Early Sunni Legal Doctrine, Islamic Contract Law, Islamic Constitutional Systems, Systems of Adjudication, Comparative
Law: The Arab Middle East ve Human Rights and Islam ve Islamic Law Select Readings.
17
& G& .
&#
& &B
: D+
#B 6
& G& .
&#
& &B
lemek iin M s r aile hukuku rnek al nmakta ve bu sahaya mukaddime kabilinden Ebu Zehran n el-Ahvlu+- ahsiyyesinden tercmeler ve Anderson n
Law Reform in the Muslim Worldundan geniR iktibaslar okutulmaktad r. Bu
blmde en s k baRvurulan eser Jamal J. Nasirin slubu ve muhtevas ile literatrde ayr bir yere sahip The Islamic Law of Personal Status adl al Rmas d r.
Mslmc modernizmin Mslm hukukuna etkileri nce Houraninin Arabic Thought
in the Liberal Ageinden seilen metinler ve Aharon Layishin Contributions of
the Modernist to the Secularization of Islamic Law adl meRhur makalesi erevesinde tart R lmakta ve daha sonra Mkbal, Mevdd, Seyyid Kutub ve Hasan
Turbnin kad n ve aile hukuku erevesindeki yaz lar iRlenmektedir. Tabii bu
arada Mslma dair birok ders ve program n olmazsa olmaz (!) Oliver Royun
Failure of Political Islam na da at fta bulunulmaktad r. Bir oturumun, yak n
dnemdeki hukuk reformuna dair geliRmeleri Pakistan ceza hukuku ve baz
Sud reformlar erevesinde iRlenmesine tahsis edildiUi bu blmn imtihan
yine bir mnazarad r. Blmn sonunda Urencilerden s n f n modern ve yeni
kurulmuR bir Mslm devletinin yksek mahkemesi olduUunu ve kendilerinin de
yksek mahkeme yesi olduklar n farzetmeleri istenmektedir. Mslm hukuku ile
devlet mekanizmas aras ndaki iliRkileri, zellikle klasik dnemde geliRtirilen
tatbikat erevesinde bilen fakihler olarak birinci derecedeki mahkemelerden
gelen eRitli kararlar n temyizinde hangi problemlerle karR laRacaklar n ve bunlar nas l aRabileceklerini f k h terminolojisi ile tart Ran Urencilere not verilmektedir.
Binlerce sayfa tutan ders malzemesinin nemli bir blmn, ILSP n haz rlad U tercmeler teRkil etmektedir. Mngilizcede hl Mslm hukukunu tan tma
amac yla kaleme al nm R hem tasavvur ve dil a s ndan kabul edilebilir bir giriR
al Rmas n n hem de seme metinler derlemesinin yokluUu, Mslm hukuku hakk ndaki hemen her derste olduUu gibi, Islamic Legal Systemde de briz bir
Rekilde hissedilmektedir. Yaln zca bas m tarihi itibariyle deUil, yaklaR m ve dili
a s ndan da, gnmz Bat dRncesine dair dersler alm R Urencilerin arkaik
kabul edecekleri oryantalist metinlere mahkum kalmamak iin tercme haricinde baRvurulacak ok fazla zm yolu bulunmamaktad r. Mngilizce konuRan
Bat l akla hitap eden ve fakat doUrudan Mslm hukukunu tan tmak amac olmayan bir dizi monografi de ders malzemesi kaynaU olarak kullan lmaktad r. Mesela M. Kerrin Islamic Reform: The Political and Legal Theories of Abduh and
R zas , k yas ve maslahat kavramlar n anlatmak iin hacim ve dil a s ndan
uygun pasajlar ihtiva ettiUi dRnldUnden, Islamic Legal Systemde kullan lmaktad r. Mslm ve f k h hakk ndaki farkl yaklaR mlara yer verilmeye gayret
edilmekte, bu amala, mesela Picktallden Esede kadar birok Mngilizce mele
baRvurulmakta ve snnet kavram n n iRlendiUi oturumlarda hem
Fazlurrahman n hem de Abbotun makaleleri okutulmaktad r.
ILSPnin hukuk okulu mfredat d R nda da Mslm hukuku Uretimine ynelik faaliyetleri bulunmaktad r. Harvard n Srekli Hukuk EUitimi (CLE) a-
: D+
#B 6
"#
ILSP akademik y l boyunca her ay ortalama iki ilmi toplant dzenlemektedir. Umumiyetle konferans, bazen de panel veya a k oturum Reklinde dzenlenen bu toplant lar ILSPnin hem Mslm hukuku sahas nda akademik bir baRar
yakalam R hemen herkesin kat ld U bir platform oluRturma, hem de Amerikadaki Mslm hukuku al Rmalar n n gndemini izleme hedefine hizmet etmektedir. Mesela 2003-2004 Uretim y l ndaki toplant listesinde bu hedeflerin gzetildiUi a ka grlmektedir. Mslm hukukunun modernleRme ncesi dnemine
dair beR, gnmz Mslm lkeleri, toplumlar ve hareketleri hakk nda alt konferans n dzenlendiUi Uretim y l nda, iki toplant Bat da Mslm n kamusal varl U
hakk nda uygulanan politikalar n doUurduUu geliRmeleri ele alm Rt r. Modern
Mslm coUrafyas hakk ndaki konferanstan birinin Irak ve Afganistandaki
anayasal dzenlemelerde Mslm hukukunun yerini, diUerinin Mslmda Riddetin
kullan m na dair yorumlar , sonuncusunun ise Karadvnin fetvalar n ele alm R
olmas da pek RaR rt c deUildir.
19
http://www.law.harvard.edu/faculty/vogel/courses/islamic
& G& .
&#
& &B
ILSPnin uluslararas bir merkez olma hedefine ynelik al Rmalar aras nda fellowshiplik program n da zikretmek gerekmektedir. Program her sene
bir veya ikisi bir y l boyunca, diUerleri ise bir dnem veya daha k sa srelerde
olmak zere, ABD iinden ve d R ndan akademisyenleri istihdam etmektedir.
K sa sreliUine gelen araRt rmac lar yazacaklar eser iin Harvard n ktphane
imkanlar ndan yararlanmak veya Program n bir atlye al Rmas na kat lmak
gibi dar ve s n rlar iyi belirlenmiR bir faaliyet iin gelirken, bir y l boyunca istihdam edilenler umumiyetle ILSPnin ilgi sahalar hakk nda daha uzun vadeli
projeleri gerekleRtirmeye al Rmaktad r. Sz konusu araRt rmac lar n Programda hangi statde ve ne tr haklara sahip olacaklar oUunlukla her birinin
kabiliyet ve tecrbesine gre Rekillendirilmektedir. Hayli yoUun baRvurular n
olduUu fellowshipliklerin seiminde temel k stas projelerin muhtevas d r.
HA
Bat daki Mslm hukukuna dair popler ilgilerin nas l akademik kra dnRtrlebileceUinin gzel bir rneUi olan ILSPnin halihaz rda desteklediUi
ferdi projeler haricinde iki projesi bulunmaktad r: Afgan Hukuk Tarihi Projesi
(Afgan Legal History Project) ve Mslm Finans Projesi (Islamic Finance
Project, IFP).
2002 sonbahar nda baRlayan Afgan Hukuk Tarihi Projesi, ABDnin Afganistan iRgalinin ard ndan, Afgan devletini ve toplumunu yeniden yap land rma
al Rmalar n n doUurduUu ihtiyalar n ILSP taraf ndan deUerlendirilmesinden
doUmuRtur. Afganistan topraklar nda hakim olan nizam ancak Mslm hukukunu
ve blgenin dinamiklerini bilen kiRilerin tespit edebileceUi gereUinden hareketle ILSP, kabile hukuku, rf hukuk ve pozitif hukukun tesinde, Mslm hukukunun farkl tezahrleri ve boyutlar ile Afganistanda temel rol oynad U n gstermek iin, Vogelin baRkanl U nda hukuk, uluslararas iliRkiler ve ortadoUu
sahalar nda eUitim grmR lisansst Urencilerden bir al Rma ekibi kurdu.
ncelikli hedefini Afgan hukuk tarihi hakk nda ilgilileri ayd nlatacak eRitli
metinler haz rlamak olarak belirleyen Projenin rettiUi ilk metinler internette
yay mland . Projenin Afgan hukuk nizam n n yeniden inRas noktas nda somut
neriler getirmemek ve bu konudaki geliRmelere mdahale etmemek prensibini
benimsemiR olmas zellikle vurgulanmal d r.
IFP ise bte, kapsam, hedef ve al Ran say s a s ndan ok daha byk
bir al Rmad r. 1995de baRlayan ve ILSP btesinden mstakil fonlara ve sponsorlara sahip projenin hedefi Mslm finans sahas n n gnmzde gerek akademik, gerek pratik durumunu, hem Mslm hukuku hem de ulusal ve uluslararas
hukuk seviyesinde incelemektir. IFPnin kuruluRuna nemli katk lar saUlayan
geliRmelerin baR nda, Harvardda hukuk ve iRletme evrelerinden bir grubun
Vogel ve Samuel L. Hayes III (Harvard Business School) baRkanl U nda The
<
: D+
#B 6
- -/
Sz konusu al Rma grubunun en nemli rn Vogel ve Haynesin birlikte kaleme ald klar Islamic Law and Finance: Religion, Risk and Return (Kluwer Law International, Cambridge 1998) adl eserdir.
& G& .
&#
& &B
<
ILSPnin literatr bilgisi ile meRhur yesi Aron Zysowu zellikle zikretmek
gerekmektedir. Raflar n n oUunu doksanl y llarda bas lm R Arapa ve Mngilizce
Mslm hukuku monografilerinin kaplad U blmn en dikkate deUer faaliyet
kalemlerinden biri, Kongre Ktphanesi Sistemi iinde Mslm hukuku alan n
iyileRtirmeye ynelik gayretleridir. Kongre Ktphanesinin Kataloglama Politikas ve Destek Ofisi ile ortak al Rma yaparak, yeni bir alt kataloglama geliRtirmeye al Ran blmn hedeflerinden biri de Mslm hukuku eserlerinin bibliyografya bilgilerinin tesinde tan t m n yapacak ve onlardan nas l yararlan lacaU
hakk nda yol gsterecek bir internet sayfas haz rlamakt r.
H( #
ILSP, alt ayl k blteninin haricinde iki yay m kalemini srdrmektedir.
Program dahilinde gerekleRen toplant ve projelerin yaz l rnleri aras ndan
seilenler ILSP Occasional Publications serisi iinde bas lmaktad r. Umumiyetle gnmz Mslm hukuku ve Mslm lkeleri hukuk dzenleri hakk nda olan bu
bas mlar n ticari daU t m yap lmamakta, ancak geniR bir ilgili kitlesine ulaRt r lmaktad r.21
Amerikada Mslm hukuku al Rmalar n n kendi yay m serisine sahip olmas gerektiUi dRncesi ILSP n kuruluRundan beri varolmakla birlikte, yukar da
temas edilen faaliyetler kadar rahat hayata geirilememiRtir. 1996da Harvard
University Pressin Harvard Series in Islamic Law ad nda, editrlUn
Vogelin yapt U bir dizi ihdas etmesi ve ilk kitab n yay mlamas n n22 ard ndan
geen yaklaR k beR sene boyunca kitap yay mlamam Rt r. ILSP n Brillden transfer ettiUi tecrbeli bir isim (Peri Bearman) sayesinde yeniden canlanan yay m
faaliyetinin Amerikadaki Mslm hukuku al Rmalar n kuRatacak bir yap ya kavuRtuUunu ifade etmek henz mmkn gzkmemektedir.23
SOASa (School of Oriental and African Studies, Londra) baUl the
Center of Islamic and Middle Eastern Law (CIMEL), Mngilizce konuRan dnyada ILSP n al Rmalar ile mukayese edilebilecek muhtemelen tek kurumdur24.
21
Bu dizide Ru eserler yer almaktad r: David S. Pearl, Islamic Family Law and Its Reception by
the Courts in England (2000); Parvez Hassan and Azim Azfar, Moving Toward an Islamic
Financial Regime in Pakistan (2001); Nawaf Salam, Civil Society in the Arab World: The Historical and Political Dimensions (2002); Jeanette Wakin, Remembering Joseph Schact (19021969), (2003).
22
M. Khalid Masud, Brinkley Messick, David S. Powers (eds.), Islamic Legal Interpretation:
Muftis and Their Fatwas, Harvard University Press, Cambridge 1996.
23
:Harvard Series in Islamic Law erevesinde yay mlanan eserler Runlard r: Nurit Tsafrir,
The History of an Islamic School of Law: The Early Spread of Hanafism Harvard University
Press, Cambridge 2004; Gideon Libson, Jewish and Islamic Law: A Comparative Study of
Custom During the Geonic Period, Harvard University Press, Cambridge 2003, Peri Bearman
(ed.), The Islamic School of Law: Evolution, Devolution and Progress, Harvard University
Press, Cambridge 2005.
24
http://www.soas.ac.uk/Centres/IslamicLaw/Materials.html.
<
: D+
#B 6
"
Son y llarda Mslm hukuku, akademik teRkilat n d R nda geliRen bir dizi rgtlenme ve faaliyete Rahit olmaktad r. Baz hukuk okullar nda, umumiyetle
mslman kltrden gelen Urencilerin Mslm hukukunu inceleme amac yla
kurduklar birlikler bu erevede ele al nabilir. Nitekim Syracuse niversitesi
Hukuk Fakltesi (College of Law) Urencilerinin kurduUu Mslm Hukuku Kulb (ILS) ve Harvard niversitesi Urencilerinin Harvard Islamic Legal Forumu
(HILF) Urenciler dzeyinde bu saha hakk ndaki ilgiyi geliRtiren muhtelif al Rmalar yapmaktad r. Sz konusu birlikler aras nda New York niversitesi
Hukuk Okulu Urencilerinin Mslm hukuku hocas Bernard Haykelin delaletiyle
oluRturduklar Islamic Law Student Association (ILSA) ilk defa Bat daki tm
Urencilere hitap etmesi ve kurduUu e-posta tart Rma forumu ile dikkati ekmektedir. Bu noktada Yaleli mslman Urencilerin kurduUu Critical Islamic
Reflection n Mslm hukuku hakk nda dzenledikleri toplant lar da zikretmek
gerekmektedir.
ABDdeki 166 hukuk okulunun kurduUu Association of American Law
Schoolsun 2004de dzenlediUi baRl ca ilmi toplant lardan biri Mslm hukuku
hakk ndayd . The American Society of Comparative Law ve the Law and
Society Association n katk lar yla geniR kat l ml bir atlye al Rmas Reklinde
& G& .
&#
& &B
<<
dzenlenen toplant ayn zamanda Mslm hukuku sahas nda son y llar n ne
kan birok simas n n da biraraya gelmesine vesile olmuRtur.
International Society for Islamic Legal Studiesin (ISILS) kurulmas ise
son y llarda Mslm hukukunun akademik teRkilat haricinde kalan en nemli kurumsal geliRmesi olarak grlebilir. ISILSin kuruluRu doksanl y llar n baR nda
Mslm hukukular n n bir araya geleceUi uluslararas bir toplant ihtiyac n n dile
getirilmesine dayanmaktad r. Bu konudaki ilk ad m K ta Avrupas ile Mngilizce
konuRan dnyay Mslm medeniyetine dair birok akademik faaliyette biraraya
getiren Hollanda att . 1994de Leidende gerekleRen toplant n n Joseph
Schacht Conference on the Theory and Practice of Islamic Law ad n taR mas
hi de tesadf deUildi. Zaten Mslm hukukunun teorisi ve pratiUine dair uluslararas bir konferans n baRl U iin Alman, Mngiliz, Felemenk ve Amerikan oryantalizminin yollar n n stnde birleRtiUi muhtemelen tek isim olan Schacht
kadar uygun baRka birisi bulunamazd . y lda bir yap lmas planlanan toplant n n ikinci halkas n 1997de dzenlenmeyi deruhte eden Granada niversitesi,
baRl U II Joseph Schacht Conference on the Theory and Practice of Islamic
Law olarak tespit etmekle beraber, Mslm hukukular n n bir oUu, dnemin
hakim rzgarlar n n da etkisi ile, bu ad n yaln zca ilk toplant iin verildiUi ve
sabit olmamas gerektiUini ileri srdler. Bylece 2000de Harvarddaki nc
toplant y dzenleyen ILSP, sz konusu baRl U III International Conference
on Islamic Law and Legal Studies olarak deUiRtirdi. BaRl kta hukuk ile hukuki
olan n tefrik edilmesi, f k h sahas n hukuk araRt rmalar n n mevzuu haline getirme ile sosyal bilimlerin ve tarihin mevzuu haline getirme Reklinde iki farkl
al Rma trnn varolduUu dRncesinin tezahr olarak kabul edilebilir. Ancak Mrsiyede 2003de dzenlenen IV International Conference on Islamic
Legal Studies baRl kl toplant ile isim konusunda bir karara var ld . Bu toplant da y lda bir biraraya gelme iradesinin Mslm hukuku araRt rmalar iin bir
derneUe (society) dnRtrlmesinden sonra, 2004 Temmuzunda International
Society for Islamic Legal Studies kuruldu. Massachusettsde kurulan derneUin
adresi olarak gsterilen yer ayn zamanda Harvard ILSPnin de adresidir. DerneUin ynetim kurulu sz konusu toplant lar dzenleyen kurumlar n temsilcilerinden oluRmaktad r: ILSPden F. E. Vogel ve P. Bearman, Islamic Law and
Societynin Editr David S. Powers, Amsterdam niversitesinden AB Mslm
hukuku dan Rman Rudolph Peters ve ok az say daki Mspanyol araRt rmac aras ndan son y llardaki al Rmalar ile ne kan Maribel Fierro. Bu geliRmede
dikkati eken noktalardan biri, Mngilterenin hem toplant dzenlemelerine,
hem de ISILSin kuruluRuna kat lmam R olmas d r. Dernek beRinci toplant y
2006da yine Harvardda dzenleme karar alm R ve konusunu gnn mana ve
ehemmiyetine ok mnasip dRecek Rekilde Lawful and Unlawful Violence in
Islamic Law and History olarak belirlemiRtir. Mslm ve Mslm hukuku hakk ndaki olumsuz telakkileri destekleyen imas ile ok can s k c olan bu baRl k, ayn
zamanda Mngiliz hukuk dili a s ndan da ciddi bir hata ile maluldr.
<
: D+
V6
#B 6
>
25
The Encyclopaedia of Islam n ikinci bask s n k sa bir sre nce tamamlayan Brillin yak nda Encyclopedia of Women in Islamic Cultures yay mlayacaU n ilan etmesi bile Bat
akademyas n n gidiRat n gstermek iin yeterli bir rnektir.
& G& .
&#
& &B
<
tinlerde giderek daha fazla geneology, narrative, deconstruction ve benzeri kelimelere rastlanmaktad r.
Postmodernist dRncenin Mslm hukuku al Rmalar zerindeki etkisi
yaln zca bu kelimelerin kullan lmaya baRlanmas ndan ibaret deUildir. Bir yandan post-yap salc yaklaR mlar, diUer yandan E. Saidin dili, retilen birok metnin arka plan n teRkil etmektedir. Bu noktada postmodernizmin en ok
postkolonyalizm boyutu ile Mslm hukuku al Rmalar na girdiUi rahatl kla ifade
edilebilir. Postkolonyalizm kolonyal devrin oryantalistlerinin metinlerini
y kmay hedefleyen Mslm hukuku al Rmalar nda bariz olarak grlebilir.
Nitekim postkolonyalizmin Mngilizce konuRan dnyadaki bayraktar olan
Hallaq n eserleri umumiyetle kolonyal oryantalizmin temsilcisi sayd U kiRilerin metinlerini nefyetmek zerine kuruludur.
te yandan, sosyal bilimlerde antropolojinin ykseliRi, ayn geliRmenin
farkl bir vechesi olarak, ge de olsa Mslm hukuku al Rmalar n etkilemeye
baRlam Rt r. Asl nda ilkelleri incelemek iin kurulmuR bir disiplin olan antropoloji, yirminci yzy lda oryantalist gelenekten ok daha baRar l iRler ortaya
koymuRtur. Baz akademik evreler antropolojinin bu baRar y Mslm hukuku ile
ilgili konularda da tekrarlamamas iin bir sebep grmemektedir. Gerekten,
eUer Bat iin ama tekini tan mak ise, antropoloji iRe yarayan bilgiler
retebilmekte ve Bat l akla kavranabilir bir harita sunmaktad r. stelik Mslm
hakk nda konuRurken, oryantalizmin zaman ve enerjisinin byk k sm n harcamas na sebep olan k s r tart Rmalara da bulaRmamaktad r. Zaten hakikati
araman n gaye olmad U bu dnemde, mesela, zekat hakk nda Hanef literatrn incelemek yerine, Endonezyan n bir blgesindeki mslmanlar n zekat
uygulamalar n incelemek daha iRe yarar deUil mi?
<
: D+
#B 6
<=
Modern Law and Arab Societies in Recent French-Speaking Literature, Journal of Law
&Religion, n. 1-2, 2000-2001, c. XV, 289-299.
Centre National de la Recherce Scientifique (CNRS), Centre dEtudes et de Documentation conomique, Juridique et Sociale (CEDEJ), Cairo.
Sakarya niversitesi Mlahiyat Fakltesi.
1
En derin teRekkrlerimi, Edward Gaffney ve ekibine, bu makaleyi itina ile yay nlama
hususunda yapt klar harika iRten dolay teRekkr etmek istiyorum.
<
8 "
B'5'R
Uretmek iin Frans z hukukular na mracaat etme, dengeyi saUlamaya yetmedi. Ancak, etnografik bir paradigman n etkisiyledir ki, Fasta toplumsal uygulamalara ynelik gl bir ilginin bir tak m delillerini gzlemlemeyebiliriz.
Najib Bauderbala, Paul Pascon, Omer Azziman ve Abdalah Hammoudi gibi bir
tak m ncler al Rmalar n , hukuk ve olgu aras ndaki iliRkiye hasrettiler.
1972deki ufuklar aan bir makalede Bouderbala ve Pascon, bu iliRkiyi Le droit
et la fait dansl la socit composite olarak isimlendirdiler. Ancak bir btn
olarak hukuki araRt rma, hukukun kodifikasyonu ve pozitif bir hukuk anlay R n n etkisi alt ndaki Frans z geleneUinin daha genel bir problemini yans t r
1980lerin baR nda, Fransada hukuki ve normatif olgulara hasredilmiR
gerek araRt rman n yeniden doUumunun arkas ndan baz Reyler, biraz deUiRti.
Modern OrtadoUu ve Mslm Hukukuyla ilgili olarak Aix-en-Provencedeki kk
bir bilim adam grubu, baz mRterek kitaplar ve dergilerin yay nlanmas yla
sonulanan Fransa ve Kuzey Afrikal bir araRt rmac lar aU n baRlatt lar. Bu
yay mlar, yaln zca katk lar n n ieriUinden dolay deUil fakat ayn zamanda, yans tt klar tutumdan dolay da deUerlidirler. Bu kitaplardan birincisi,
Lenseignement du droit musulman/-slm Hukuk Wretisi adl al Rmad r (1).2 Sz
konusu cildin yay nlanmas , Arap dnyas ndaki hukuk alan zerinde odaklanm R bir seminerin sonucudur. Kitab n ismi, ieriUini yans tmaz: Katk lar n Mslm
hukuku eUitimine hasreden birka k R n n d R nda kitap, esas olarak deUiRen
modern bir baUlamda Mslm hukukunun ne anlama geldiUini ele almaktad r. Sz
konusu kitap, Mslm hukukunun umumi deUiRim projesinde zerinde konuRulan
muazzam mkafatlar ifRa eder.
Sosyo-politik bir bak R a s ndan gittike artan bir Rekilde hukukla ilgilenen ayn araRt rmac lar aU ndan rn olan ve (ismi kapakta yer almasa da)
Omar Azziman taraf ndan yay nlanan Droit et environnement sociel au Maghreb
(Magripte Hukuk ve Sosyal evre) (2) adl eser, esas olarak Afrika lkelerinden
gelen yazarlar n katk lar n n bir derlemesinden ibarettir.3 Kitap birbirlerinden
ok farkl al Rmalar n yani, hukuki ve sosyo-hukuki al Rmalara yan yana yer
vermesi sebebiyle o zamanda ok yeni olan bir eUilimin belirsizliUini yans t r.
Ayn zamanda o, canl antropolojik miras n h z ve bilimsel sylem iindeki
hukuk ve beReri toplumdaki gndelik ihtiyalar yans tan hukuk aras ndaki uurumu kapatma ihtiyac n n gittike artan Riddette bir fark nda oluR sayesinde
dinamik hukuki araRt rman n MaUrip lkelerinde nas l olduUunu da ortaya koy2
Kat l mc lar n listesi: Jean Deprez, Bernard Fillion, Maurice Flory, Jean-Robert Henry,
Herv Bleuchot, Henri Sanson, Claude Bontems, Laure Bouspuet-Lefvre, Michael Robine,
Bernard Botivau, Mohamed N. Mahieddin, Mohamed El Hatimi, Antoine Kassis, PierreSatch Agate, Jean-Fronois Rycx, Selem Chaker ve Francesco Castro. Kitap isimlerinden
sonra parantez iinde yer verilen numaralar, metin sonundaki bibliyografyaya gnderme
yapmaktad r.
3
Kat l mc lar n listesi: Ahmed Mahiou, Yadh Ben Achour, Khalid Naciri, Mohamed Tozy,
Ali Mekouar, Jean-Robert Henry, Mohamed Guessous, Abderrazak Moulay RChid, Abdallah Saaf, Jean Deprez, Mohamed Charfi.
$&
C&
A & 2( B$&
&9
&&] <
du. GiriRinde Omar Azziman, Arap Mslmanlar baUlam nda hukuki olguya
ynelik bu yeni yaklaR m n aRaU daki temel ynlerine iRaret etti: Sosyal bir olgu
olarak hukuk zerinde odaklanma, hukuki otonomi dogmas n reddetme, hukuki retimi yaln zca devlet iinde deUil ortaya kt U yerde arama, hukukun
tarihsel boyutunu vurgulama ve eleRtirel bir bak R a s kabul etme.
Lensaignement du droit musulman ve Droit et environnment social au
Mahrebin ana konular ve eUilimleri, ayn zamanda Frans zca Droit et socit
adl derginin (3)4 zel bir say s n n konusunu teRkil etmiRtir. Derginin bu say s
hukuku, siyaset bilimi, sosyoloji ve antropolojiyi ieren geniR bir ereve iinde
ele almaktad r. Birbirine gemiR normatif emirler olarak hukukun oUulcu karakteri, tam olarak deUerlendirildi. Onun katk s n zetleyen Jean-Robert
Henri, hukukun, Rimdi byk kltrel bir sabite olduUunu vurgulad . Bu her
zaman hukukun, hem sosyal kltrn bir yoUunlaRmas hem de deUerlerin dnRmnn ya da muhafazas n n bir aleti olma Reklindeki ikili doUas na aittir.
BirleRik normatif bir aUa uyguland U nda bu ikili, belirsiz doUa, kullan c ya ihtilaf hususunda byk bir kapasite yani, farkl arRivlerden, kullan c lar n hukuki
tecrbelerini glendirmek ve onlar n beklenen zdeRliklerini ifade etmek iin
yararlanma kapasitesi saUlar. Bu aU n son byk retimi, 1994de Centre
dEtudes et de Documentation Economique, Juridique et Sociale (CEDEJ,
Cairo, Egypt) taraf ndan yay mlanan ve 1990da Kahirede yap lan bir atlye
al Rmas n n bir sonucu olan mRterek bir kitapt r. CEDEJ, 1890da kurulan ve
1956da kapanan eski Ecole Franoise du droitin varisidir. Hukuki literatre
dair mkemmel bir koleksiyonu ile bir ktphane miras ald ve sosyal ve siyasi
baUlam nda hukuk gelenekleri ve uygulamalar kadar M s r hukuk sistemini
al Rarak orada birka y l geiren araRt rmac bursiyerleri misafir eder. Politiques
lgislatives: Egypte, Tunisie, Algrie, Maroc (Politik Yasamalar: M s r, Tunus, Cezayir, Fas) (4) adl kitap, birka Arap lkesinde modern hukukun ilk nce nas l
tasavvur edildiUini ve sonra nas l reddedildiUini deUerlendirmeyi hedeflemektedir5. Bu kitap, Mslmi siyasi mcadelenin etkisi alt nda hukuki inRa, sylem ve
uygulamalara etki eden deUiRimlerin analizine gzel bir kan t teRkil etmektedir.
Bu kitap ayn zamanda, bir k sm hukukun siyasi kullan mlar hakk ndaki6
Monde arabe Maghreb Machrek (7)7 adl derginin hususi bir say s na yans yan
hukuki tart Rman n siyasi boyutuna ynelik gl bir ilgiyi de ortaya koymaktad r.
4
Kat l mc lar n listesi: Jean-Robert Henry, Soukeina Bouraoui, Sana Ben Achour-Deruiche,
Sadok Beld, Slim Laghmani, Bernard Botiveau, Herv Bleuchot, Ramdane Babadji, Mohamed Tozy, Mohamed Mahdi, Hlne Claudot-Howad.
5
Kat l mc lar n listesi: Ramdane Babadji, Nabil Abd al-Fattah, Bernard Botiveau, William
Suleyman, Qallada, Sana Derouiche-Ben Achour, Rachic Filali Meknassi, Richard
Jacpuemond, Soukena Bouraoui, Jean-Robert Henry, Sufi Abu Talib, Slim Laghmani,
Mustafa Khayati.
6
Bu metindeki btn iktibaslar, tan t m yap lan kitaplara gnderme yapmaktad r.
7
Kat l mc lar n listesi: Mohamed Al-Ahnef, Bernard Botiveau ve Jocelyne Cesari.
8 "
B'5'R
Kat l mc lar n listesi: Herv Bleuchot, Hossam Issa, Mohamad Mauaqit, Grard Groc,
Noureddine Sraeb, Habib Ishow, Jocelyne Cesari, Ahmed Salem Ould Bouboutt, Maurice
Flory, Ahmed Mahiou, Michel Miaille, Majid Benchikh, Ramdane Babadji, Jean-Robert
Henry, Frank Frgosi, Mohamed Karem, Baudouin Dupret, Omar Bendourou, Rafa Ben
Achour, Jean-Claude Santucci, Pierre-Sateh Agate, Blent Tanr ve Bernard Botiveau.
$&
C&
A & 2( B$&
&9
&&]
8 "
B'5'R
$&
C&
A & 2( B$&
&9
&&]
<
Kat l mc lar n listesi: Norbert Rouland, Baudouin Dupret, Jean-Noel Feirrie, Murielle
Paradelle, Jan Goldberg, Mohamed Afifi, Leon Buskens, Lawrence Rosen, Gilles Boetsch,
Sarah Ben Neissa, Ayme Lebon, Bernard Botiveau. Nathalie Bernard-Maugiron.
11
Kat l mc lar n listesi: Baudouin Dupret, Brinkley Mesick, Mohamed Nachi, Kilian Balz, ve
Armando Salvatore.
8 "
B'5'R
lar btnn toplamaktad r.12 Mkinci say ise Le Prince et son juge: Droit et
politique dans lEgypte contemporine (Prens ve Yarg c : aUdaR M s rda Hukuk ve Politika) Yksek Anayasa Mahkemesine ve onun politik evresi konusuna ayr lm R olan katk lar n bir koleksiyonudur.13 Bu say bu kurumun kuruluRundan bu yana geen yirmi y ll k srede zmesi gereken temel sorunlar ele
almaktad r: mlkiyet, eriata baRvuru, kiRisel statler ve kamu zgrlkleri.
Geen on y l boyunca Orta DoUu baUlam nda sosyolojik, tarihsel ve hatta
felsefi perspektiften hukuk araRt rmalar na birka katk sz konusu olmuRtur.
Bu kitaplar ve tezler, yukar da bu makalede tan t lm R olan ana eUilimler karR s nda nispeten, izole edilmiR abalar n bir sonucudur. Bu yzden bunlar makalenin son blmnde bir araya getirmiR bulunmaktay m.
Tunuslu nl hukuk uygulay c s (practitioner), siyaset ve hukuk felsefecisi Yadh Ben Achour, Mslmda hukuk, hukuk reformu, yeni doUmuR uluslarda
modern devlet felsefesi gibi konularda birka al Rmas bulunmaktad r. rneUin, Politique, religion et droit dans le monde arabe, (Arap Dnyas nda Politika,
Din ve Hukuk) (5) Arap baUlam nda hukuk dinamikleri zerine bir denemedir.
Bu kitap dahili bir hukuk bilgisi ile kaleme al nm R eleRtirel bir perspektif ortaya
koyan birka al Rmadan birisidir.
Sami A. Aldeed Abu-Sahliehnin Les musulman face aux droits de
lhomme (Mslmanlar ve -nsan Haklar ) (10) eseri Ben Achourun al Rmas ile
ayn grupta yer almaz. Abu-Sahliehin kitab hem bilimsel ve hem de etik a dan
kusurlu olan bir eUilimi temsil eder. Arap lkeleri ve Mslma karR militanca bir
sald r bilimsel yetkinlikle baUdaRmaz. Abu-Sahlieh, bir hukuk al Rmas n n zorunlu tarihsel, siyasal ve sosyolojik boyutlar n tamam yla gz ard eder. Hukuk
alan nda her trden dini taleplere karR ve Avrupadaki Mslman topluluklara
bu yasalar n uygulanmas na karR bir tart Rmal bir ekiRme yaratmak amac yla
Arap Mslman toplumlar n n olduka marjinal ve kt ynlerine iRaret eder.
Hukuksal yap lar n ve uygulamalar n sosyal Rartlar na nfuz edemeyen bu
yaklaR m n tersine, Tunuslu gen bir bilim adam yak n zaman nce, adalet dRncesi zerine karR laRt rmal bir perspektifle kaleme al nm R olan mkemmel
bir doktora tezini tamamlam Rt r. Mohamed Nachinin, Le sens de la justice.
Etude comparative des formes de jugement et de justification en Tunisie et en
France. (Adaletin Anlam : Tunus ve Fransada Yarg sal Hkm ve Mspat Trlerine MliRkin KarR laRt rmal Bir AraRt rma) (20) al Rmas Tunusta adalet anlay R erevesinde komnteryan adalet teorilerini kullanma ve bu baUlamda sonular n Fransa ile karR laRt rmay amalayan ilk abad r. Teorik ve emiprik
12
Kat l mc lar n listesi: Baudouin Dupret, Nathalie Bernard-Maugiron, Khaled Fahmy, Ruud
Peters, Jan Goldberg, Jrn Thielmann, Armando Salvatore, Kilian Balz, Hans Christian
Korsholm Nielsen, Murielle Paradelle, Herve Bleuchot, ve Maurits Berger.
13
Kat l mc lar n listesi: Nathalie Bernard-Maugiron, Baudouin Dupret, Bettina Dennerlein,
Gamal Ibrahim Abd el Nasser ve Enid Hill.
$&
C&
A & 2( B$&
&9
&&]
a dan sonu etkileyicidir. Nachi bize hem Mslm dRncesinde hem de gncel
tart Rmalardaki adalet teorileri konusunda byk bir giriR sunar ve daha sonra
alan araRt rmas n n olduka rafine bir analizine geer. Ancak, onun empirik
anketinin pratik sonular ve onun klasik kaynaklardan okuyarak kard U szde Mslmi adalet teorisi aras nda ortaya koyduUu iliRki sorgulanabilir.
Merhum Jacques Lafon, Frans z hukuk tarihi profesr, de Osmanl imparatorluUunda hukuk reformlar tarihi ve kodifikasyonun giriRi konusunda
birka al Rma yapm Rt r. Orta doUudaki az nl klar n statleri konusuna olan
yoUun ilgisi onu Kudsn statsne iliRkin bir deneme yazmaya ynlendirmiRtir.
(18) Bu kitap olduka iyi belgelendirilmekle birlikte, baz eski Oryantalist nyarg lar gl bir biimde yans t r. Joel Colinin, Lenfant endormi dans le ventre
de sa mere: Etude ethnologique et juridique dune croyance au Maghreb (BebeWin
Anne Karn ndaki Uykusu: MaWribte Bir -nan + n Etnolojik ve Hukuksal Analizi)
(16) adl eseri antropolojide yap lm R bir doktora tezinin gzden geirilmiR halidir. Bu al Rma zellikle baban n evde olmad U zamanda bir ceninin ana rahminde uykuya dalma yeteneUine iliRkin bir Kuzey Afrika halk inan R zerinde
odaklanm Rt r. Bu al Rma, hukuk, Mslm ve Oryantalist literatr gzden geirmiR, Cezayirde ve Fastaki koloniyal ictihat hukukunu (case law) incelemiR
ve bu lkelerdeki mevcut mahkeme ictihatlar na dayal bu hukuku (case law)
analiz etmeye al Rm Rt r. Bir ok teorik eksiklikleri olmakla birlikte, zelde
olguyu antropolojik ele al R nda olduka folklorize edilmiR bir konuda ilk kapsaml denemeyi bize sunmuRtur.
Sonu olarak, nl hukuk bilgini Abdurrezzak es-Senhr taraf ndan tasarlanan Medeni Kanunun ellinci y ldnmnn kutlanmas amac yla 1998de
Kahirede dzenlenmiR olan uluslar aras kolokyumun yay nlanan Frans zca
tutanaklar zerinde duracaU m. M s r Adalet bakan taraf ndan organize edilen
Actes du congres international du cinquantenaire du Code civil Egyptien (19481998) (M s r Medeni Kanununun Ellinci Y ldnm Uluslar aras Kongresinin
Tutanaklar , 1948-1998) (17) bu al Rma daha ok felsefi ve tarihsel pr hukuk
al Rmalar ndan oluRan bir makaleler koleksiyonundan oluRur.14 Bu tr al Rmalarda oUunlukla olduUu zere, sonu bildirgesi daU n k ve dzensizdir. Ancak
bu yine de, Senhurinin al Rmas ve M s r Medeni Kanununun dnya genelindeki yayg n etkisine iliRkin bilgiye deUerli bir katk d r.
14
Kat l mc lar n listesi: Mbrahim Hussein Radwan, Abdel Meneem el Badrawi, Jacques Lafon, Sami Aldeeb Abu Sahlieh, Iskandar Ghattas, Ahmed Yousry, William Souliman Kelada,
Mohamed Nour Farahat, Gassem Aly el Chamsi, Galal Mohamed Ibrahim, Abdel Rassoul
Abdel Reda, Borham Mohamed Atallah, Hicham Sadek, Ahmed Abdel Karim Salam, JeanLouis Harlepin, Samir Abdel Malak Mansour, Houssam el Din El Ahnawi, Fathi Abdel
Rahim Abdallah, Mohamed El Chahhat El Guendi, Kamal Hamdi, Ibrahim Ahmad Ibrahim,
Ahmed Hassam El Borai, Fathi Waly, Mohamed Nour Shehata, Nabila Raslan.
8 "
B'5'R
%$% $( !9 1( O
1. Maurice Flory ve Jean-Robert Henry, eds., Lenseignement du droit
musulman (Mslm Hukuku EUitimi). Marseille: Editions du CNRS 1989.
2.---------, Droit et environement social au Maghreb (MaUribte Hukuk ve
Sosyal evre). Paris-Casablanca: Editions du CNRS-Fondation Abdul-Aziz al
Saoud 1989.
3. Jean-Robert Henry, Le changement juridique dans le monde arabe:
Jalons theoriques (Arap Dnyas nda Yarg sal DeUiRim: Teorik Yol Gstericiler). Droit et societe, no 15 1991.
4. Nabil Abd al-Fattah ve Bernard B otieveau, eds., Politiques legislatives:
Egypte, Tunisi, Algerie, Maroc (Yasama Politikas : M s r, Tunus, Cezayir ve Fas).
Kahire: Dossiers du CEDEJ 1994.
5. Yadh Ben Achour, Politique, religion et droit dans le monde arabe,
(Arap Dnyas nda Politika, Din ve Hukuk). Tunus: Ceres Productions 1992.
6. Bernard Botiveau, Loi -slmique et droit dans les societed arabes.
Mutations des systemes juridiques du Moyen-Orient (Arap Toplumlar nda Mslm
Hukuku ve Pozitif Hukuk: OrtadoUuda Yarg sal Sistemlerin DnRm). Paris: Karthala-IREMAM 1993.
7. Mohamed Al-Ahnaf, Bernard Boutiveau ve Jocelyne Cesari, eds., Sur
les usages politiques du droit, (Hukukun Politik Kullan mlar zerine). Monde
arab maghreb Machrek No 142 (1993).
8. Herve Bleuchot, Les cultures contre Ihomme? Cssai danthropologgie
historique du droit penal soudanais (Hmaniteye KarR Kltrler: Sudan Ceza
Hukuku zerine Tarihsel Antropolojik bir makale). Aix-en-Provence: Pressess
universitaires dAix-en-Provence 1994.
9. Marie-Claire Foblets, Les families maghribines et la justice en Belgique.
Anthropologie juridique et immigration. (Belikada MaUribli Aileler ve Adalet:
Hukuki Antropoloji ve G). Paris: Karthala 1994.
10. Sami Abu-Sahlieh, Les musulman face aux droits de lhomme (Mslmanlar ve Mnsan Haklar ). Bochum: Winker 1996.
11. Ahmed Mahiou, ed., LEtat de droit dans de monde arabe (Arap Dnyas nda Hukuk Dzeni). Paris: CNRS Editions 1997.
12. Baudoin Dupret, Au nom de quel droit. Repertories juridiques et
reference religieus dans la societe egyptienne musulmane contemporaine (Hangi
Hukuk Ad na? M s r aUdaR Mslman Toplumda Hukuki Kaynaklar ve Dini
Referans). Paris: Maison des sciences de lhomme (coll. Droit et Societe) 2000
(1997).
$&
C&
A & 2( B$&
&9
&&]
8 "
B'5'R
docteur en droit, Universite de Nanterre, 1999 (M s r Yksek Anayasa Mahkemesi ve Temel Haklar n Korunmas , doktora tezi).
SPANYADA
SLAM HUKUKU ARA TIRMALARI*
Maribel Fierro**
ev. Dr. Ali Hakan avuNo
avuNoOlu***
PI
9
+ & @#
&& # "
&
- 7 7 . # DDD &
+.
- S
&#
$
&
&
+
. &(
+
&
&
& C2 S & #
7
# :&#D D
$&
S
.
. 9 @# D D D & # S
# & & + &
$+ $
+ & $ #
&&
& &#
7
& D7
"
#C&
#
&(
( S
Y'Y
D2 #
&
#
I> & $ 4 . CS &(
J, + &
@#
&&
$ &
&
#S
# 5^+ 2 * 2 *
. \
% &# & D D D & 7
&
&
S #S + &
7 . #C&
I <
< J.
&
&# &D2
+ 7$
& +
#S
.
$&
#C&
$& 7
.( #
"
&# - # S
&#
+ (
. &
( S& #
"
C& C D D2 &# #
(
3 - A!
Mspanyadaki Arap ve Mslam araRt rmalar n n bugne kadar k smen ele
al nm R kendine zg bir tarihi vard r2. Bundan daha nemli olan iki zelliUi ise,
*
Spanish Scholarship on Islamic Law (Islamic Law and Society, 2/1 [1995], s. 43-70) adl
makalenin evirisidir.
**
Consejo Superior de Investigaciones Cientficas (CSIC)-Madrid
***
Onsekiz Mart . Mlahiyat Fakltesi, ahcavusoglu@hotmail.com
1
Bu makaleyi yazarken, B. Lpez Garca, M. Alfonso, J. M. Prez Prendes, T. Alonso Turienzo, D. Waines ve D. Powers n cmerte katk lar ndan yararland m. Makale Mspanyada
yap lan [Mspanyol] araRt rmalara tahsis edildiUi iin, Endls f kh konusunda M. EblEcfn, M. b. Cherifa, I. Goldziher, M. Hacc, W. Hoenerbach, V. Lagardre, E. Lvi
Provenal, M. A. Mekk, M. Halid Mesud, M. Muranyi ve Abdlmecid Trk taraf ndan
yaz lm R nemli eserlere hi deUinmedim.
& R \MK*L5M
Endls konular na yoUunlaRm R olmalar ve Bat da yap lan diUer araRt rmalardan nispeten kopuk oluRlar d r3.
Lpez Garcan n yerel etnosentirizm (etnocentrismo local) ad n
verdiUi4 birinci zelliUin, Arap ve Mslam araRt rmalar ile Mspanyol mill tarihi
aras ndaki iliRkiyle alakal olduUu a kt r. Modern dnemde, diUer Avrupa lkeleri gibi Mspanya da Mslam topraklar nda (Fas ve Filipinler) bir koloni tecrbesine sahip olmuRtur.5 Mspanya, Avrupan n Hal tecrbesinde ve Osmanl MmparatorluUu ile mcadelesinde de pay sahibidir. Ancak Mberik Yar madas sekiz
yzy l boyunca s n rlar deUiRmekle birlikte- Mslman topraU olmuR ve siyasi
gc kaybetmelerinin ard ndan bir Mslman az nl k XVII. yy. baRlar na kadar
Hristiyan ynetimi alt nda yaRam Rt r. Bunun anlam Rudur: DiUer Bat Avrupa
lkelerinden farkl olarak, ama Mtalya ile benzer bir biimde, Mspanya milli tarihi
k smen Mslam tarihidir. Bu demek deUildir ki, Mspanyol Oarkiyat l U daima
kendi yerli Oark ile s n rl olmuRtur. Ayn zamanda Afrikadaki koloni tecrbesinin rn olan bir Afrikanizm [Afrika kltr uzmanl U ] de sz konusudur. Ancak akademik Arabizm [Arap dili ve edebiyat uzmanl U ] ile
Afrikanistler [Afrika kltr uzmanlar ] aras ndaki iliRki uzun mrl olmam R;
bu iliRki bir ayr l kla sona ermiR ve Arabistler [Arap dili ve edebiyat uzmanlar ]
aras nda Lpez Garcan n koloni tecrbesine ynelik ilgi eksikliUi
(descompromiso de la aventura colonial) dediUi Reyi ortaya karm Rt r.6 Mspanyadaki Arap ve Mslam araRt rmalar esas itibariyle Mslman Mspanya
tarihi zerinde yoUunlaRm Rt r. Baz yeni nesil Mspanyol Arabistler aras nda bu
ifadeye [Mslman Mspanya] karR giderek artan bir tepki sz konusudur.
2
Bu al Rmalar hakk nda yap lm R yeni bir deUerlendirme iin bkz. M. Marin, Arabistas en
Espafta: un asunto de familia, Al-Qantara, 13 (1992), s. 379-94 -nemli bir bibliyografya
iermektedir-. En nemli al Rmalar Runlard r: J.T. Monroe, Islam and the Arabs in
Spanish scholarship (Leiden, 1970); M. Manzanares de Cirre, Arabistas espanoles del
XIX (Madrid, 1972); B. Lpez Garca, Contribution a la historia del Arabismo espanol
(1840-1917). Orientalismo e ideologia colonial a traves de la obra de los arabistas espanoles,
doktara tezi zeti, Univ. Granada (Granada, 1974).
3
Benzer tespitler iin bkz. M. de Epalza, Arabic Studies in Spain today, Middle East
Association Bulletin, 8/2 (1974), s. 1-7: zellikle Arap araRt rmalar alan nda Mspanyollar n ilgilendikleri konular ile ilgili k s m. Ayr ca bkz. B. Lpez Garca, La recherche
espagnole sur l'lslam (1965-1992): entre l'Orient domestique et l'absence d'une tradition coloniale, L'islam vue d'Europe, l'lslam en Europe (5-7 November 1992) adl
seminere sunulmuR tebliU (yay mlanacak).
4
B. Lpez Garca, Arabismo y orientalismo en Espaa: radiografia y diagnstico de un
gremio escaso y apartadizo, Awr q, 11 (1990), s. 35-72, zellikle s. 39.
5
Fas hk. bkz. V. Morales Lezcano, El colonialismo hispanofrancs en Marruecos, 18981927 (Madrid, 1976); Filipinler hk. bkz. M. Espada, La crisis filipina, Historia General
de Espaa y Amrica (XVI/2, Madrid, 1981) iinde, s. 358-68 (bibliyografya ile birlikte).
6
Lpez Garca, Arabismo y orientalismo, s. 39, 50-56. Mspanyol Afrikanistlerin Mslam hukuku alan nda ortaya koyduUu az say daki al Rmaya deUinmeyeceUim. At flar iin Gil Grimaunun bibliyografyas n n yan s ra R. Fernndez-Cuesta, J. Navaro Pardo ve C. Quirsun
ekteki Bibliyografyada listesi verilen eserlerine bkz.
+ & @#
Onlar bu alandaki akademik al Rmalar , ierisinde tarih ncesi dnemden aUdaR dneme kadar Mspanya denilen bir siyasi yap n n var olduUu farz edilen
Mspanya tarihinin bir yorumu olmaktan kar p, baU ms z bir alan haline getirmeye ynelik bilinli bir aban n rn olarak Endls terimini kullanmay
tercih ederler7. Endls terimi, hem ayn coUrafi blgedeki tarihi deUiRimleri
vurgulamakta hem de Mberik Yar madas n n her zaman iki ulus-devlete (Mspanya ve Portekiz) blnmR bir halde bulunmad U gereUini dikkate almaktad r.
Bu iki yaklaR m n (birisi Mslman Mspanya, diUeri Endls terimini kullan r) bu yzy ldaki kkenleri8 aRaU yukar , Mspanyan n nas l ve ne zaman doUduUu konusunda Cl. Snchez Albornoz ve A. Castro aras nda yaRanan grR
ayr l U na9 dayand r labilir. Her ne kadar grRleri eskimiR gibi grnyorsa da,
kulland U m z kavramlar ve bak R a lar m z zerindeki etkileri hl devam etmektedir10. Onlar n grRlerini revize etmek amac yla yap lm R ve bu sre zarf nda yay mlanm R herhangi bir al Rma onlar glgede b rakabilmiR deUildir11.
Zira Snchez Albornoz-Castro tart Rmas n n kendi dneminde oluRturduUu gibi
bir etkiyi, geniR okuyucu kitlesini ve sosyal tepkiyi kimse oluRturabilmiR deUildir.
Mkinci zellikle ilgili olarak Lpez Garca, Mspanyol bilim adamlar n n Oryantalist kongrelerinde s n rl bir yeri olduUuna ve Encyclopaedia of Islam n ilk
bask s nda Mspanyol bir yazar n bulunmad U na dikkat eker12. Arap ve Mslam
bilimleri alan ndaki Mspanyol araRt rmac l U n n [diUer Bat l araRt rmalardan]
nispeten kopuk oluRu, ilgi alanlar n n diUerlerine gre s n rl oluRuyla (esas itibariyle Endls tarihi -ki Mslam dillerinden yaln zca Arapa bilgisini gerektirmektedir-) ve rnlerini neredeyse tamamen Mspanyolca vermesiyle ilgilidir13.
Kanaatimce bu kopukluk, Mspanya M SavaR n n bir rndr. Kopukluk ile kas7
rneUin bkz. J. Sams, Las ciencias de los antiguos en al-Andalus (Madrid, 1992), s. 16-17
ARaU da greceUimiz gibi, Mslman Mspanya teriminin XIX. yzy l Arabistleri taraf ndan
kullan m zel bir anlam taR maktad r ve zel ihtiyalardan kaynaklanm Rt r.
9
Bkz. Monroe, Islam and the Arabs, s. 256-57; Sanchez Albornoz ve Castro taraf ndan
benimsenen grRlerin kullan Rl bir Mngilizce zeti iin bkz. T.F. Glick, Islamic and Christian Spain in the early Middle Ages (Princeton, 1979), s. 8-11.
10
K sa bir sre nce Madridde dzenlenen (31 Mart -3 Nisan 1993) ve II./VIII. yzy l
boyunca Mberik Yar madas n konu alan bir kolokyumda, Vizigotlar dnemi Mspanyas ile
ilgilenen baz tarihiler Mslman istilas konusundaki teessflerini ifade ettiler (Mslman
boyunduruUu deyimini kullanarak) ve Hristiyanlar n Mslman istilac lara direniRi
konusundaki eski efsaneleri canland rmaya al Rt lar.
11
Arabistlerce kaleme al nm R bu trden az say daki al Rma aras nda Runlar zikredilebilir:
P. Chalmeta, De historia hispano-musulmana. Reflexiones y perspectivas, Revista de la
Universidad de Madrid, 20 (1972), s. 129-60; M.J. Viguera ve M. Garca-Arenal, La
historia del Islam: situacin y perspectivas, Tendencias en historia. Encuentros de la
Univ. Intern. Menndez Pelayo (UIMP), Julio 1988 (Madrid, 1988), s. 65-74.
12
Lopez Garca, Arabismo y orientalismo, s. 58-66.
13
Baz sembolik giriRimler d R nda Mspanyol niversitelerinde hl ciddi bir Fara ve Trke
eUitimi verilmemektedir.
8
& R \MK*L5M
tettiUim Rey, Mspanyollarca yap lan araRt rmalar n lke d R ndan grdU karR l U n ve buna paralel olarak baRkalar taraf ndan yap lan araRt rmalar n Mspanyol
araRt rmac l U zerindeki etkisinin yetersizliUidir. Yine de 1936-1939 y llar
aras nda yaRanan talihsiz dnemin ard ndan Arabist evrelerde ortaya kan ve
bir ok ynden btn Mspanyol bilim cmias nda yaRananlara benzeyen geliRmeleri detayl bir incelemeye tabi tutmal y z. Ophesiz Franko dneminde baz
Mspanyol bilim adamlar ile yabanc bilim adamlar aras nda iliRkiler bulunuyordu ve bu durum kopukluUun boyutlar n sorgulamaya amaktad r. Bununla birlikte Mspanya M SavaR n n hukuk araRt rmalar alan nda y k c etkileri olmuRtur.
)# / * )/1. Pascual de Gayangos (1809-1897) 1853 y l nda Mdeccenlere
(Mudejarlar) * ait iki metin neRretti (Tratados de legislation musulmana baRl U yla): m. XV. yzy ldan Msa b. Dnra (Ya Gidelli) ait Suma de los
principales mandamientos y devedamientos de la Ley y Qunna ve XIV. yzy ldan Leyes de moros. Her iki metin de, say lar gittike artan Mspanyolca konuRan
Mslman az nl U n temel din ve hukuk Uretilerinin Arapadan tercmesine
bizzat kendileri a s ndan duyduklar ihtiyac yans tmaktad r. XIX. yzy lda, pek
ok hukuk metin ieren Aljamia** literatrne karR zel bir ilgi uyand .14 Bu
literatre dhil olan hukuk metinler muhtemelen Casirinin El Escorial Yazmalar Katalogunda yer alanlar d R nda Mspanyada bilinen ilk f k h eserleridir.15
Dolay s yla Mspanyadaki Mslman hukuk metinlerine karR XIX. yzy lda ortaya kan ilgi, grnRe bak l rsa ncelikle liberal ve muhafazakr tarihilerin
*
Hristiyanlar n iRgalinden sonra memleketlerini terk etmeyip Hristiyan iRgali alt nda
yaRamaya raz olan Mslmanlar (Mehmet zdemir, Endls Mslmanlar -1, Ankara, 1994,
s. 202) evirenin notu**
Endlste XVII. yzy l n baRlar na kadar konuRulan ve Arap harfleriyle yaz lan Mspanyol
lehesi (bkz. Sargon Erdem, Aljamia, D-A, II, 465) evirenin notu-.
14
Yani, Arap harfleriyle yaz lan Mspanyolca metinler. Bkz. E. Saavedra, Indice general de
la literatura aljamiada (Madrid, 1878). 1884de Almonacid de la Sierrada ok say da
Arapa ve Aljamiado yazmalar bulundu. Bu nemli keRif hk. bkz. P. Gil, Los manuscritos
aljamiados de mi coleccin, Homenaje a D. Francisco Codera (Zaragoza, 1904), s. 537-49;
J. Ribera and M. Asn, Manuscritos rabes y aljamiados de la Biblioteca de la Junta (Madrid,
1912).
15
Bkz. M. Casiri, Bibliotheca Arabico-Hispana Escurialensis, 2 cilt (Madrid, 1760-1770).
Ayr ca bkz. G. Vajda, Notes sur les fonds de manuscrits arabes de la Bibliothque de
l'Escorial, Al-Andalus, 28 (1963), s. 61- 94; M. Garca Arenal, Algunos manuscritos
de fiqh andaluses y norteafricanos pertenecientes a la Real Biblioteca de El Escorial, AlQantara, 1 (1980), s. 9-26. Casiri hk. bkz. P. Fernndez, Arabismo espaol del s.
XVIII: Origen de una quimera, Cuadernos de la Biblioteca Islmica Flix Mara Pareja,
36 (1991).
+ & @#
<
G rnatan n iRgalinden sonra zorla HristiyanlaRt r lan ve Hristiyan gibi grnmek zorunda
b rak lan Mspanyal Mslmanlara verilen isim (Moriskos) (bkz. zdemir, Endls
Mslmanlar -1, s. 208) evirenin notu-.
16
Bu konu hk. bkz. M.A. de Bunes, Los moriscos en el pensamiento histrico (Madrid, 1983),
zellikle s. 57-102.
17
Ribera hk. bkz. Monroe, Islam and the Arabs, s. 152-77; J. Lpez Ortiz, Anuario de Historia del Derecho Espanol (11, 1934) iinde, s. 584-86; B. Lpez Garca, Julin Ribera y su
Taller de arabistas: una propuesta de renovacin, Miscelnea de Estudios Arabes y Hebraicos, 32-33 (1983-84), s. 111-28.
18
Lpez Garcan n belirttiUine gre, XIX. yzy ldaki Mspanyol Arabistler din gayret ve
rk kkenli kmseme gibi nyarg lara karR mcadele eden liberaller idiler
(Arabismo y orientalismo, s. 42). Onlar Endls ve orada yaRayanlar meRru
bir araRt rma konusu haline getirmeye al Rt lar ve bu amala Endlste
yaRayanlar zel bir Arap ve Mslman tr olarak ele ald lar. rneUin bkz. A.
Gonzles Palencia, Moros y cristianos (Madrid, 1945). Yazar kitab nda Reconquistay farkl dinlere mensup Mspanyollar aras ndaki bir i savaR olarak tan mlamaktad r. Bu, Franco dneminin hkim ideolojisine ayk r bir grRt. Sz
konusu ideolojiye gre, Reconquista bir i savaR deUildi, nk Moriskolar [Mspanyadaki Kuzey Afrikal lar] Mspanyol deUildiler. Uzun sredir ikamet ediyor
olsalar da onlar Mspanyol olamazlard , nk Hristiyan deUillerdi... (P. Linehan,
History and Historians of Medieval Spain, Oxford, 1993, s. 80).
19
Francisco Codera (1836-1917) Mspanyol Arabistler bilim ekolnn kurucusu
say l r (hk. bkz. Monroe, Islam and the Arabs, s. 128-47). Ard ndan J. Ribera gelir,
onu da M. Asn Palacios ve E. Garca Gmez (hlen hayattad r) takip eder.
& R \MK*L5M
da zorla) savunmac tavr n bir rndr. Mslman Mspanya hakk nda araRt rma yapmak, ancak araRt rman n konusu Mslam deUil Mspanya olduUu srece savunulabiliyordu. Bu tr araRt rmalar ayn zamanda, Hristiyan Mspanyan n
siyaset, toplum, hukuk, kurumlar ve edebiyat tarihinin daha iyi anlaR lmas na
katk da bulunduUu lde meRru grlyordu; dolay s yla araRt rmalar fiilen
muhtemel karR l kl etkileRimlerin ortaya kar lmas yla s n rland r lm Rt . Bunun
anlam , Endlsn s rf Mslam ve Arap kkenli unsurlar n n asl bir ilgiden
mahrum oluRuydu.20
Ribera, bir Hristiyan krall U nda grebileceUimiz bir kurumun, yani
Justicia de Aragnun, pekl daha nceki bir Mslman kurumdan, yani
shibl-mezlimden doUmuR olabileceUi fikrini kabul ettirebilmek iin byk
abalar sarfetti.21 Riberan n aUdaR Francisco Fernndez y Gonzles de, 1894
y l nda Mslmanlar ile Hristiyanlar aras ndaki kltrel al RveriRin hukuk da
dhil olmak zere pek ok ynn inceledi.22 Riberan n kitab ndan bir y l sonra, bir Arabist deUil bir hukuk tarihi uzman olan R. Urea (1852-1930) ortaaU
Mspanyol Hukuku zerindeki Sm etki ile ilgili al Rmas n , bir ka y l sonra da
Endlsl bir fukah ailesi hakk ndaki al Rmas n yay mlad 23. Ureay Mspanyol hukuk tarihi konusundaki bilimsel araRt rmalar n kurucusu olarak kabul
edenler bulunmakla birlikte, bu onuru Mspanyol Hukuku zerindeki Alman
etkisine dair ufuk a c bir eser yazm R olan Eduardo de Hinojosaya (18521919) verenler de vard r24. Hinojonan n takipileri ki Urean n takipilerin-
20
Kanaatimce bu sre Ben Codera evresini bir kmaza srklemiRtir. Ancak bu henz
tam olarak anlat lmam R bir hikyedir.
21
Riberan n tezine ynelik muhalefet, aUdaR F.J. Simonetin Mozarablar (Mslman
hkimiyeti zaman nda Endlste yaRayan Hristiyanlar) hakk ndaki al Rmas na yans m Rt r.
Simonet Hristiyanl U n Endls Mslam zerindeki etkilerini vurgulamaktad r.
22
Monroe, Islam and the Arabs, s. 112-19, zellikle s. 115. Ayr ca bkz. B. Lpez
Garca, Orgenes del arabismo espaol. La figura de Francisco Fernndez y
Gonzlez y su correspond encia con Pascual de Ga y angos, Cuadernos de la
Biblioteca Espaola de Tetun, 19-20 (1979), s. 277-306.
23
Urean n ard ndan R. Riazan n yazm R olduUu vefeyt yaz s iin bkz. Anuario de
Historia de Derecho Espanol, 7 (1930), s. 552-56. Ureaya gre, kkleri Mslam
Hukukuna dayanan bir Mspanyol hukuk geleneUi mevcuttu (la autoridad paterna como poder conjunto y solidario del padre y de la madre, s. 555).
Urean n aUdaR olan G. Azcrate, Ensayo sobre la Historia del Derecho de
propiedad y su estado actual en Europa (3 cilt, Madrid, 1879-83) adl eserinde
Mslmanlar n eRya hukukunu (derecho de propiedad) tart R r. Bkz. L. G. de
Valdeavellano, Seis semblanzas de historiadores espaoles (Sevilla, 1978), s. 125.
24
El elemento germnico en el Derecho espaol (Madrid, 1915), zellikle s. 11-12,
28-29, ve 51 (Arap istilas Alman gelenek hukukunun hayatta kalmas n tercih
etmiRtir). R. Menndez Pidal, J. Ribera, M. Asn Palacios,M. Gmez Moreno ve
R. Altamira ile birlikte Hinojosa da 18 Mart 1910 tarihinde kurulan Tarih
AraRt rmalar Merkezinin (Centro de Estudios Histricos) yneticileri aras nda
bulunmuRtur. Mspanyol hukuk tarihileri birliUi Sociedad Eduardo de Hinojosa
+ & @#
den daha etkilidirler25-, Alman etkisi ile ilgilendikleri kadar Hristiyan Mspanyol
Hukuku zerindeki muhtemel Arap veya Mslam etkisini incelemekle ilgilenmediler.
Ribera ayn zamanda Mbn Hris el-HuRennin (. 361/971) Kudt
Kurtuba adl eserini neRreden ve tercme eden kiRidir. Bu eser k smen kad lar n
faaliyetlerini tasvir eden metinler ierdiUi iin zamanla ok meRhur olmuRtu
(Riberan n s k s k Arapa metinde bulunmayan bilgiler ilave ettiUi tercmesiyle
ok daha canl hale gelmiRtir). Mslam mahkemesi ve yarg lar hakk nda oUu
zaman romantik bir tasvir ortaya koymak amac yla s k s k bu tercme26 kullan lm Rt r.27 Ktbl-vesik (formularios notariales: noterlik vesikalar ) edebiyat na ilk defa dikkatlerimizi eken de yine Ribera olmuRtur.28
3. 1925 y l nda Asn Palacios (1871-1944) el-Gazzlnin f k h usl eserinin tercmesini yay mlad , fakat ok gemeden DoUu dnyas na yapt U bu yolculuktan geri dnd. Palacios Mslam Hukukuna dair kapsaml bir al Rma yapmam R olmakla birlikte, Mbn Meserre ve Mbn Hazma ynelik ilgisi Mslam Hukukunun baz meseleleriyle meRgul olmas na neden oldu. Mbn Hazm n Fisl* adl
eserinin tercmesi ise, Zhir Mezhebi hakk nda yap lm R ve zellikle Endls
ne karan bir al Rmay da beraberinde getirdi. Mbn Meserre ile ilgili monografi al Rmas da, Mberik Yar madas ndaki Mlik Mezhebinin zellikleri hakk nda bir blm ieriyordu.
Asn Palaciosun aUdaR ve Urencisi F. Pons Boigues 1897 y l nda
Toledolu Mozarablara ait hukuk belgeler zerindeki incelemelerini neRretti
(daha sonra A. Gonzles Palencia taraf ndan al R lacakt r). Pons Boigues n
giriRte belirttiUine gre, belgelerde as l ilgi eken husus Arap dilinin Hristiyan
Kilisesini aRaU lamak veya Muhammed Peygamberi vmek amac yla deUil saf
Katolik ortodoksluUunu ifade etmek iin kullan lm R olmas d r. K sacas belgeler btnyle Hristiyan-Mspanyol niteliUi taR yan bir Arapa sergilemektedir.
Pons Boigues, Araplar n/Mslmanlar n tarihinin bizatihi ilgi konusu olabileceUini kabul etmekle birlikte, kiRinin kendi rk ve inanlar na olan yak nl U sede Historia del Derecho Espaol ad n taR yordu ve ilk baRkan Cl. Snchez Albornoz idi. Bkz. Anuario de Historia del Derecho Espaol, 11 (1934), s. 577-79.
25
Urean n Urencisi R. Riazan n (1899-1936) Mspanya M SavaR baRlad U s ralarda lmesi,
Urean n etkisinin sona ermesini h zland rm Rt r. Bkz. R. Gibert, Recuerdos de Fray Jos
Lpez Ortiz, s. 201-61, zellikle s. 247 ve dpn. 23 (yazar burada Urean n ArabistliUinin
Lpez Ortiz taraf ndan dikkate al nmad U na at fta bulunur).
26
Riberan n tercmesi birok defa bas lm Rt r. Bkz. M.I. Fierro ve M.M. Lucini, Las reediciones de obras de tema rabe e islmico en Espaa, Cuadernos de la Biblioteca Islmica Flix M Pareja", 25 (1989), s. 5-41.
27
Lpez Ortz, La curia hispano-musulmana, s. 67 ve Los jurisconsultos en la
Curia Musulmana, s. 406.
28
Bkz. Anuario de Historia del Derecho Espaol, 5 (1928), s. 491; Lpez Ortz, Formularios notariales de la Espaa musulmana, s. 265.
*
el-Fasl beyne ehlil-ehv ven-nihal adl eseri kastediliyor olmal evirenin notu-
& R \MK*L5M
- NL
9 /+ ,T/L 9 O )/
L p e z O r t z h k . b k z . M o n r o e , I s l a m a n d th e A r a b s , s . 2 3 3 - 3 4 ; M . d e Epalza, El
padre Flix Mara Pareja y los eclesisticos en el arabismo espaol del siglo XX, Estudios
eclesisticos, 59 (1984), s. 217-35; B. Justel Calabozo, La Real Biblioteca de El Escorial y sus
manuscritos rabes, ikinci bask (Madrid, 1987), s. 244. zellikle bkz. Anuario Jurdico y
Econmico Escurialense, poca II, n 26 (1993). J. Lpez Ortze armaUan edilmiR al Rmalardan oluRan bu ciltteki Ru iki al Rmay kulland k: M. Gonzlez Velasco, Fray Jos Lpez
Ortiz (1898-1992). Apuntes para su biografa y p r o d uc c i n l i t e r a r i a , s. 1 1 -1 1 0 ( b i r bi b l i y o g r a f y a d a i e r i y o r ) ; R . G i b e r t, Recuerdos de Fray Jos Lpez Ortiz, s. 201-61.
30
Mspanyol hukuk tarihinin nemli simalar ndan birisi olan bu liberal Rah s, 1936 y l nda
hapsedildiUinde Lpez Ortizin zgrlUnn gvence alt na al nmas na katk da bulunmuRtu.
Bu Rah s diUer liberallerin aksine M SavaR sona erdikten sonra srgn edilmedi.
31
M SavaR n ard ndan Mspanyol hukuk tarihi alan nda en etkili isim haline gelecektir (aRaU da
zerinde durulacak).
+ & @#
s na giriRi konulu doktora tezini verdi. Ayn y l bir kanunla Madrid ve Granadada Arap AraRt rmalar Enstitleri (Escuelas de Estudios Arabes) kurulmuRtu.32 Lpez Ortiz, bir ok blme ayr lan (Din ve Bilim, Tarih, Filoloji ve Edebiyat, Hukuk ve Kurumlar, Lehe Bilimi ve Fas AraRt rmalar , Sanat ve Arkeoloji) Madrid Enstitsnn yesi oldu. Mslam Hukukuna ve kurumlar na tahsis
edilen R. Garca Linares baRkanl U ndaki blme baUl olarak, Enstit taraf ndan yay mlanan Al-Andalus adl dergide pek ok makale neRretti. 1925-1933
y llar aras nda bir ok akademik araRt rma merkezinde hukuk dersleri verdi ve
1934de Santiago de Compostela niversitesinde yaln zca bir y l iRgal edeceUi
hukuk tarihi profesrlU kadrosuna atand .33 Bir sonraki akademik y lda
(1935-1936) Madrid niversitesine geti. 1936da Mspanya M SavaR patlak verdi. O dnemde General Franco hareketine ne kadar sempati duyduUunu tam
olarak tespit edebilmiR deUilim. Franconun Cumhuriyet karR t isyan n n ard ndan k sa bir sre Madridde hapsedilmesinin nedeni muhtemelen, tm Kilise
mensuplar n n potansiyel isyanc kabul edildiUi bir dnemde k sa bir sre
keRiRlik yapmas d r. Cumhuriyeti dostlar sayesinde serbest b rak lm R, fakat
ok gemeden Romanya bykeliliUine s U nm Rt . Nitekim Madridin Franco
ordusu taraf ndan ele geirilmesine kadar orada kalacakt r. Yeni rejimin destekilerinden birisi olan Lpez Ortiz, 1939dan 1944e kadar Madrid niversitesinde Hukuk Tarihi ve Kilise Hukuku dersleri verdi34. 1944de kuzeybat Mspanyada bulunan Tuy Rehrine piskopos olarak tayin edildi ve orduda piskopos yard mc l U na (vicario general castrense) atand U 1969 y l na kadar bu grevde
kald . 1977 y l nda emekli oldu ve 1992 y l ndaki vefat na kadar sakin bir hayat
yaRad . Mspanya M SavaR ndan nce, Opus Deinin mstakbel kurucusu olan ve
kendisinin de zamanla hararetli bir takipisi haline geleceUi Balaguerli Jos
Mara Escriv ile tan Rt *. Gl Opus Dei ile olan iliRkisinin 1939dan sonraki
kariyerine ne lde katk da bulunduUunu tespit etmek mevcut bilgiler R U nda
zordur. Kesin olan Rey, M SavaR sonras dnemde Lpez Ortizin hukuk araRt rmalar ve diUer alanlarda ok etkili bir isim haline geldiUidir35. Bu etkinin
olumlu mu olumsuz mu olduUu konusu tart Rmal d r. Umar z, olumlu ya da
olumsuz anlamda etkilenenler kendi tecrbelerine dair bilgiler b rak rlar ve bu
bilgiler Lpez Ortizin Rahsiyeti ve kariyerinin daha iyi anlaR lmas na katk da
bulunur.
32
& R \MK*L5M
Lpez Ortizin Mslam Hukukunun meselelerine dair ilk yay nlar , hukuk
tatbkat ile ilgili incelemelere kap aacaU dRnlen vesik literatr hakk ndad r. 1931de Mlik Mezhebinin Endlse giriRi ile ilgili doktora tezini,
1932de de Mslam Hukuku hakk nda bir kitap yay nlad ; bu, bugne kadar bu
alanda yaz lm R tek Mspanyolca el-kitab idi. 1933-1944 y llar aras nda AlAndalus36 ve Anuaro de Historia del Derecho Espaol37 dergilerinde, f k hla ilgili
pek ok eser hakk nda tenkit yaz lar yazd . 1926-1933 y llar aras nda da La
Ciudad de Dios dergisinde (El Escorialdeki Agustinyenler taraf ndan kar lmakta olup 1928den sonra Religin y Cultura ad n alm Rt r) Mslam Hukuku
meselelerine iliRkin bir ok makalesi yay mlanm Rt r. M SavaR sonras dneme
ait 1941 y l nda yay mlad U tek al Rmas , XIV.-XV. yzy llara ait Granada kkenli fetvlar hakk nda olup Escorial ktphanesi ms. 1096 numarada kay tl
malzemeye dayanmaktad r. En son yazd U kitap eleRtirisi de Al-Andalusun
1942 tarihli VII. cildinde yer al r. Lpez Ortizin eserlerinin listesi, Tuy Rehri
piskoposluUuna atanmas yla birlikte hukuk araRt rmalar n n sona erdiUini a ka
gstermektedir. Her ne kadar bu atama M SavaRtan beR y l sonra gerekleRmiRse de, onun bu savaR n akademik kurbanlar ndan birisi olduUu sylenebilir. yle
grnyor ki notlar , msveddeleri ve diUer al Rmalar n n byk bir k sm savaR
y llar nda yok edilmiR ya da kaybolmuRtur.38 Bununla birlikte (Hristiyan) Mspanyol Hukuku ile ilgili yay nlar yapmaya baRlamas ndan da anlaR l yor ki, Mslam
araRt rmalar n terketmesi ayn zamanda ilgi duyduUu konulardaki bir deUiRime
de iRaret etmektedir. M SavaR n yeni bir Hal Seferi gibi tan mland U savaR
sonras Mspanyas nda byle bir deUiRim RaR rt c deUildir.
Lpez Ortizin Anuario de Historia del Derecho Espaol ile iliRkisi zel bir
nem taR maktad r. Bu dergi, 1924de aralar nda Cl. Snchez Albornozun da
bulunduUu, Eduardo de Hinojosan n bir grup Urencisi taraf ndan, Mberik Yar madas nda yaRam R btn hukuk sistemlerinin incelenmesi amac yla kurulmuRtu39. Derginin nemli bir k sm Arab ve Mslam kaynakl konulara ayr lm Rt 40.
Dergiyle iliRkisi olan bilim adamlar , 25 Nisan 3 May s 1932 tarihleri aras nda
dzenlenen ve bir oturumu DoUu Hukukuna ayr lan, ilk Mspanyol Hukuk Tarihi Haftas n (Semana de Historia del Derecho Espaol) dzenleyenler ara36
+ & @#
s nda yer al rlar41. Lpez Ortiz, 1934de derginin yay n kuruluna ye oldu ve
bibliyografya blmnde Mslam Hukuku ile ilgili kitaplar n sorumluluUu kendisine verildi42. SavaRtan sonra, Galo Snchez ynetimindeki derginin sekreterliUine getirildi (bir nceki ynetici Cl. Snchez Albornoz srgne gnderilmiRti)43
ve 1944 y l nda derginin yneticilerinden birisi oldu. Dergi, Lpez Ortizin ok
etkili olduUu Consejo Superior de Investigaciones Cientficas (Bilimsel AraRt rma Yksek Dan Rma Kurulu) adl bu kurul, 1939 y l nda Junta de
Ampliacin de Estudiosun yerine gemek zere kurulmuRtu) taraf ndan yay mlan yordu.
Her ynyle ele al nd U nda Lpez Ortiz mkemmel bir bilim adam yd .
Modern ve klasik dillerde iyi yetiRtiUi iin, Mslam Hukuku alan nda diUer Bat l
lkelerde yay mlanan al Rmalardan haberdard . Kendi al Rmalar na baRlad U
dnemde araRt rma imknlar n n zay fl U dikkate al nd U nda, aUdaR araRt rmalara hkimiyeti ve bu alandaki sorunlar n fark nda olmas arp c bir durumdur44. Alman Mslam Hukuku araRt rmalar hakk ndaki uzun bibliyografik al Rmas nda, Mslam Hukuku alan ndaki Avrupa merkezli araRt rmalar ile Avrupa
koloniciliUi aras ndaki yak n iliRkiye dikkat eken Lpez Ortiz, Mspanyollar iin
Bat Mslam Hukuku araRt rmalar n n iki a dan nemli olduUunu tespit eder:
Mspanyol Mslman gemiR hakk ndaki bilgi a s ndan ve Fastaki Mspanyol
Himaye Ynetiminin ihtiyalar a s ndan45. Bu ikinci husus ile ilgili olmak
zere, Lpez Ortiz Mspanyan n [Fastaki] byk bir k sm Endls kaynakl ,
dolay s yla Mspanyol kkenli olan yerel hukuku korumas gerektiUi kanaatindedir. Fransan n kendi Mslman kolonilerindeki hukuk sistemleri konusunda
benimsediUi yaklaR m benimsenmemelidir.46
OlaUanst bir genel hukuk bilgisine sahip olan Lpez Ortizin Mslam Hukukuna dair bir el-kitab (henz onu glgeleyecek benzer bir Mspanyolca kitap
41
Sempozyum oturumlar nda sunulan tebliUler Runlard : M.M. Antua, Ordenanzas de un
cadi granadino sobre alimentos legales de los hijos de padres divorciados; J. Lpez Ortiz,
Jurisprudencia de los tribunales hispano-musulmanes; N. Morata, Colecciones de
fetuas; S. Vila, Abenmoguit. Formulario notarial ve Un contrato de matrimonio
entre musulmanes del siglo XVI. DiUer tebliUler Yahudi Hukuku ve Bizans Hukuku ile
ilgiliydi. A. Dopschun Urencilerinden ve Die frnkische Kultur und der Islam (1932) adl
kitab n yazar olan E. Paztzelt, Die Franken und der Islam konulu bir tebliU sundu ve
tebliUinde H. Pirennenin teorilerini tart Rmaya at . Sempozyum hakk nda L. G. de Valdeavellano taraf ndan yap lm R bir deUerlendirme iin bkz. Anuario de Historia del Derecho
Espaol, 10 (1933), s. 505-59
42
Bkz. Anuario de Historia del Derecho Espaol, 11 (1934), s. 577
43
Bkz. Anuario de Historia del Derecho Espaol, 13 (1936-41), s. 504
44
rneUin bkz. La curia hispano-musulmana, s. 72-74. Lpez Ortiz burada Mslam Hukukunun ilk yzy llardaki geliRimini ortaya koyar.
45
Bkz. El derecho musulmn en la investigacin alemana de la postguerra, s. 414.
46
Bkz. La curia hispano-musulmana, s. 67. Lpez Ortiz burada A. Guiraudun Jurisprudence et procdure musulmanes (Casablanca, 1925) adl eserini eleRtirir. Ayr ca bkz. El derecho musulmn en la investigacin alemana de la postguerra, s. 412-13, 423.
& R \MK*L5M
47
+ & @#
Lpez Ortizin katk s Ryle zetlenebilir: Mslam Hukukuna dair ilk Mspanyolca giriR kitab n yazd ; Mslam Hukukunun Endlsteki doUuR ve geliRim
seyrini ilk defa o inceledi54; fetv literatrnn zenginliUine dikkat ekerek Endlse ait hukukla ilgili farkl yaz m trlerinin tarihini yazma konusunda ilk
abalar ortaya koydu55; Abdlmelik b. Habbin Endlse ait en eski hukuk
metinleri niteliUini taR yan eserlerinden gnmze ulaRanlar n nemine ilk kez
dikkat eken o oldu.56 Mslam Hukukunun kkeni ve Roma, Talmud ve Mran
hukuklar ile muhtemel iliRkileri konusuyla ilgilenmiR olmakla birlikte,57
Mspanyollar n doUrudan bu tr araRt rmalarla meRgul olmaktansa, Endlste
neler olduUunun tespitine yoUunlaRmalar gerektiUini dRnyordu.58 Lpez
Ortizin al Rmalar n okumak, Endlsteki Mlik Hukuku ile ilgilenen herkes
iin vazgeilmezdir. Onu okumayanlar, yirminci yzy l baRlar nda geride
b rak lm R olan yollar yzy l n sonunda yeniden keRfetme riskiyle karR
karR yad r.
2. Melchor Martnez Antua (. 1936)59
Lpez Ortizin hocalar ndan birisi olan M. M. Antua, M SavaR s ras nda
diUer Agustinyen keRiRler ile birlikte ldrld. al Rmalar n n byk bir k sm
tarih alan na (zellikle de Mbn Hayyn n Muktebisi) ynelik olmakla birlikte,
eserlerinden ikisi hukuk meseleler ile ilgilidir: Halifelik dnemlerindeki beyat
hakk ndaki incelemesi ve bir yarg c n [kd ] karar yla ilgili al Rmas . M SavaRtan nce say lar olduka s n rl olan Mspanyol Arabistler, belirli bir alanda
uzmanlaRarak Mslam ve Arap araRt rmalar n n tm alanlar n kuRatmaya al Rt lar. S. Vila zel hukuk alan nda uzmanlaR rken Antua kamu hukuku
alan nda uzmanlaRt . Antua ldrlmemiR olsayd , Rphesiz hukuk
araRt rmalar n n geliRmesine katk da bulunacakt .
3. Salvador Vila (1904-1936)60
54
& R \MK*L5M
,-,
)(-
Antua ve Vilan n ortadan kaybolmas , Mspanyadaki Mslam Hukuku araRt rmalar iin byk bir darbe oldu. SavaR sonras dnemde bu araRt rmalar
canland rmaya ynelik bir tak m giriRimlere Rahit oluyoruz. Lpez Ortiz, savaR n
60
Vila hk. bkz. B . Lp ez Gar c a, S a lv ado r Vi la H er n nd ez , a rabi sta y universitario, en el cincuenta aniversario de su muerte, Olvidos de Granada, 15 (1987), s.
45-48; a.mlf, Arabismo y Orientalismo, s. 69
61
Borrador para un recuerdo, Ideal (Granada): La imprescindible historia de las
instituciones jurdicas hispano-musulmanas, o la hace un arabista que sepa
Derecho, o un jurista que conozca el rabe. Y no ha sido cosa fcil tal conjuncin.
De un lado, nuestro arabismo no ha tenido apenas gentes preparadas para afrontar los temas jurdicos (en Seco de Lucena se para hoy el inventario). De otro, los
historiadores del Derecho no pueden exhibir ms aportacin que la de fray Jos
Lpez Ortiz, cuya vida episcopal no le ha permitido desarrollar del todo sus
iniciales planes de profesor. Por eso adems, fue grave, muy grave, la prdida de
Vila.
+ & @#
<
& R \MK*L5M
Cezayir aile hukuku hakk nda yazan C. Prez Beltrn gibi isimler bulunmaktad r.
Bosch Viln n daha nceki bir Urencisi olan E. Molina (Granada
niversitesi Tarih Blm), Mslam Hukukuna dair pek ok makale yay mlam R
ve ayn zamanda hukuk konular na iliRkin doktora tezleri ynetmiRtir. rneUin
R. Daga taraf ndan Mbn Sehlin el-Ahkm ve F. Vidal taraf ndan elVenRersnin bir fetv derlemesi niteliUindeki Kitbl-Miyr zerine yap lan
tezler bunlardand r.
2. 1973 y l nda, Pedro Chalmeta (hlen Madriddeki Complutense niversitesinde), shibs-sk ve Hristiyan kurumlar zerindeki etkisi konulu
tezini yay mlad . Bu tez, Riberan n kltrel dn alma tezine yeniden dnR
gibi grlebilir. Ayn zamanda vesik literatrne de nem veren Chalmeta, F.
Corriente ile birlikte, Mbnl-Attr n bu konudaki eserini neRretti. Vesik ile
ilgili bir ok makale yazm R olmas na raUmen, Chalmetan n as l ilgi alan
Endls iktisat tarihidir ve Mslam Hukukuna ynelik ilgisi ikinci planda
kalmaktad r. Bosch Viln n aksine onun hi bir Urencisi yoktur.
3. 1977de, J. Aguilera Pleguezuelo (Ru anda emekli) Granada niversitesi Hukuk Fakltesinde Sahnnun el-Mdevvenesi hakk nda yapt U doktora
al Rmas n tamamlad . Ard ndan Endls Hukukunun farkl ynlerine iliRkin
birok makale yay mlad . Kas m 1986da, D R MRleri Bakanl U na baUl MspanyolArap Kltr Enstits (Instituto Hispano-Arabe de Cultura) ve Madrid
Complutense niversitesi Hukuk Fakltesinin katk lar yla Mspanyada Mslam
Hukuku (El derecho islmico en Espaa) konulu uluslararas bir sempozyum
dzenledi. Sempozyumda kendisi de, Visigot ve Mslam hukuk sistemleri aras ndaki iliRkiler konusunda bir bildiri sundu. Sempozyumun diUer kat l mc lar
Runlard r: Abdlmecid Trki (Quelques problmes dordre historique poss
par ltude de llaboration et de lvolution de la pense malikite andalouse),
J. Vallv Bermejo (II. Abdurrahman dneminde yarg sistemi hakk nda), M.
Bencherifa (Kd Iyz n fetvlar hakk nda), P. Chalmeta (Endlste amel
hakk nda), M. Achargui (Endls ve Fasda Mliklik ve modern Fas Hukuku
zerindeki etkileri hakk nda), J. Riosalido (Msa b. Cebr hakk nda)68, H.
Bouzineb (Endls Mslmanlar n n gleri konusundaki Cezayir kaynakl
fetvlar hakk nda), M. de Epalza (Mslam ve Mspanya aile hukuklar hakk nda), R.
Gibert69 (Mspanyol Hukukunda Arap [ifade aynen byle] unsurlar hakk nda).
Sempozyumda sunulan tebliUler yay mlanmad . Srekli dersler verdiUi hukuk
faklteleriyle daha s k iliRkileri olan ve geleneksel Arabist evrelere d Rar dan
68
Hukuk eUitimi alm R bir diplomat olan ve bir sre eski Instituto Hispano-Arabe de Culturan n mdrlUn yapan Riosalido, k sa bir sre nce Mbn Eb Zeydin er-Rislesinin
tercmesini yay mlad . AraRt rmac lar n bu eviriyi ihtiyatla kullanmalar nerilir.
69
Bir hukuk tarihisi olan Gibert, J. Lpez Ortizin Urencilerinden olup, onun hakk nda bir
makale yazm R ve hocas n itham etmiRtir.
+ & @#
O(
,#,# /-/ *+ /#
(+3(
3()(%(U( >P+() # P+3P-R)(Lpez Ortiz, 1983 y l nda VI. Mspanyol Hukuku Tarihi Haftas nda (Semana de Historia del Derecho Espaol) Bugn Hukuk Konular yla Mlgilenen
Bir Mspanyol Arabizmi Var m d r? (Existe hoy un arabismo jurdico Espaol?)
baRl kl bir konferans verdi.70 Konferans metni yay mlanmad U iin cevab n n ne
olduUunu bilmiyorum. 1994 y l nda bunlar yazan birisi olarak benim kanaatim,
bu soruya baz kay tlarla birlikte olumlu cevap vermekten yanad r.
Ou anda Mslam Hukuku alan nda araRt rmalar yapan bilim adamlar , esas
itibariyle metin neRirleri ve evirileri yapmakta ya da sosyal, ekonomik ve siyasi
meselelere R k tuttuklar lde belirli hukuk meselelerini incelemektedirler.
Bu al Rmalar, belirli bir yaz m trnn ya da bir tre ait bir eserin tan t m ,
belirli Mslman hukukular n incelenmesi ve Mslam Hukuk doktrininin temel
zellikleri ve bunun Endlsteki uygulamas gibi konular zerinde
yoUunlaRmaktad r. Bu bilim adamlar birer Arabist olarak yetiRmektedirler.
Yani Arapa biliyorlar ve Filoloji fakltelerine baUl Mspanyol Arap ve Mslam
araRt rmalar blmlerinde Mslam araRt rmalar na dair dersler al yorlar. Fakat
hi birisi hukuk alan nda akademik bir eUitim alm R deUil.
Hukuk tarihileri hukuk alan nda dzenli bir eUitim alm R olmakla birlikte, onlar da Arapa eUitimi almam Rlard r. Mspanyol hukuk tarihine dair el70
& R \MK*L5M
kitaplar nda Mslam Hukuku baRl U n n nas l ele al nd U incelemeye deUer bir
konudur. Ben yaln zca bu tr iki kitab inceledim: Alfonso Garca Gallonun
Manual de Historia del Derecho Espaol71 ve Jos Manuel Prez-Prendesin
Curso de Historia del Derecho Espaol72 adl eserleri. Muhalif entelektel kesimlere mensup bilim adamlar nca kaleme al nm R olan her iki kitap da, Mslam Hukuku konusunda genel olarak olduka dRk bir seviyeyi temsil etmektedir. En
temel kavramlar n bile genel bilginin paras olmad U n kabul eden kitaplar,
Mslam Hukukunun Hristiyan-Mspanyol hukuk teorisi ve pratiUi zerinde kayda
deUer herhangi bir etkisinin olabileceUi ihtimalini reddetmektedirler.73
Endls Hukuku konusunda genel bir al Rma olmad U gibi, Lopz
Ortizin altm R y l nce yay mlad U makalelerden bugne Urenilen Reyleri bir
araya getirmeye ynelik abalar da s n rl d r. Tamamen terkedilmiR gibi
grnen bir araRt rma alan , Hristiyanlar n Mslam Hukuku ve kurumlar ndan
dn ald klar Reyler konusudur.74
Yukar da tasvir ettiUimiz alanlarda ortaya konan akademik al Rmalar, Mspanyol Arabistler aras nda Rphesiz devam edecektir. Hem ele al nan konulardaki hem de bu konular n ele al n R biimlerindeki boRluklar doldurmaya ynelik herhangi bir deUiRiklik, ncelikle byle bir deUiRikliUe ihtiya olduUunun
hissedilmesiyle ortaya kacakt r. Aguileran n 1986daki giriRimini tekrar etmeye al Rmak yararl olabilir. Sonular n ve yntemlerin a ka tart R lmas Mspanyol akademik evrelerinde hl az rastlanan bir Reydir. Ancak gelecekte art k
daha fazla kaamayacaU z. Yak n zamana kadar Mspanyol niversitesinin
zelliklerinden birisi kat l U , yani farkl alanlardaki (rneUin Arapa ve Hukuk) al Rmalar bir araya getirmenin imkns zl U idi. Yeni niversite program
sayesinde, bu durumun yak n gelecekte deUiReceUi ngrlyor. Oayet byle bir
deUiRiklik gerekleRirse, gelecekte Arapa bilgisiyle hukuk bilgisini bir araya
71
2 cilt, ikinci bask (Madrid, 1964): bkz. c. I, s. 22 (49), 61-63 (124-28), 73 (148), 175 (353),
230 (468), 254 (508), 278-79 (554), 343-55 (655-78), 541-62 (1011-42), 655-56 (1183); c. II, s.
XII (48), 173-79 (268-81), 429-32 (680-83), 536-46 (798-800), 614-24 (839-43) (bu ikinci k s m,
her ne kadar Lpez Ortiz, Ribera ve Gayangosa at flar yapsa da, uzman olmayan bir kiRinin
setiUi metinlerden oluRmaktad r).
72
c. I (Madrid, 1989).
73
Bkz. G a rc ia G all o, Manual de Historia, s. 73 (148 ); P r ez P r end e s, Curso de historia, s.
495. Snchez Albornoz Ekolnn etkili isimlerinden birisi olan L. Garca de Valdeavellano,
Riberan n tezini tamamen yok sayd ve byle bir tezin hi yaz lmam R olmas gerektiUini
ileri srd. Bkz. Valdeavellano, Seis semblanzas de historiadores espanoles, s. 69-70 (. . . puede
decirse que fueron clarividentes las pocas lneas que Muoz [yani, T. Muoz y Romero]
dedic . . . al Justicia de Aragn, pues no hay nada en ellas que no est hoy admitido como
verdadero por los modernos historiadores de las instituciones aragonesas y, si don Julan
Ribera hubiese ledo estas lneas, no habra formulado en 1897 su errnea teora sobre los
orgenes rabes del Justicia Mayor de Aragn).
74
En nemli katk , bir Mspanyol olmayan T.F. Glicke aittir: Islamic and Christian Spain in the
early Middle Ages
+ & @#
9 5 + $9
4 *
Al-Andalus (Madrid-Granada).
A.H.D.E.
A.Q.
Al-Qantara (Madrid)
& R \MK*L5M
B.A.E.O.
C.H.I.
Q.S.A.
R.I.E.E.I.
[Sh.A]
S.I.
Studia Islamica
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
AGUIRRE DE CRCER, L.F., Sobre el ejercicio de la medicina en alAndalus, A.E.A., 2 (1991), s. 147-62.
10. AGUIRRE SADABA, J., El Kitb al-muqni' f ilm al-urut de Ab* Jafar
Ahmad Ibn Mug t. Edicin crtica de la obra y traduccin de los contratos de
compraventa, cartas de manumisin, denuncias y alegaciones, Doktora Tezi,
Univ. Granada, 1987.
+ & @#
11.
12.
15.
uzayy,
18. , Algunas consideraciones sobre los tratados de jurisprudencia m{lik| de alAndalus, M.E.A.H., 37 (1988), s. 13-21.
19. , El testimonio de las mujeres en el derecho m{lik|, Homenaje al Prof. J.
Bosch Vil, I, 473-79.
20. , Valoracin actual de la literatura jurdica de al-Andalus, Actas del II
Coloquio Hispano-Marroqu, s. 31-50.
21.
22.
26.
27. , Nuevos datos para la biografa de Baq| b. Majlad, A.Q., 6 (1985), s. 32167.
& R \MK*L5M
39.
40. CANO VILA, P., Contratos conmutativos en la Granada nazar del siglo XIV,
segn el Formulario notarial de Ibn Salm*n (m. 767/1366), Doktora Tezi, Univ.
Granada, ed. microfichas Granada, 1987.
41. , Contratos de compraventa en el reino nazar de Granada, segn el tratado
notarial de Ibn Salmn, A.Q., 9 (1988), s. 323-51.
42. , Ab l-Q{sim Ibn Salmn. Notario, cad supremo de Granada y maestro de Ibn
al-Jat|b, Revista del Centro de Estudios Histricos de Granada y su Reino, 2
(segunda poca) (1988), s. 11-37.
+ & @#
51.
52. , Las corrientes doctrinales del occidente musulmn vistas por gegrafos
orientales del siglo X, Actas del II Coloquio Hispano-Marroqu, s. 107-14.
53. , Textos jurdico-religiosos islmicos de las pocas mudjar y morisca,
Areas (Revista de Ciencias Sociales), 14 (1992), s. 14-26.
54. , Consideraciones sobre la pervivencia de la jurisprudencia andalus en las
pocas mudjar y morisca, Actes du Ve Symposium International d'Etudes
Morisques sur Le Ve Centennaire de la chute de Grenade (Tunis, 1991),
Zaghouan, 1993, s. 209-22.
55. CASTEJON, R., Los juristas hispano-musulmanes (desde la conquista, hasta la
cada del califato de Crdoba. - Aos 711 a 1031 de C), Madrid, 1948.
56. CERVERA FRAS, M.J. (ed.), al-Tulaytul|, La plegaria musulmana en el
Compendio de al-Tulaytuli: transcripcin del manuscrito de Sabin
(Zaragoza), Zaragoza, 1987 (yazar n ayn konu hakk ndaki di%er makaleleri
hakk nda da bilgi iermektedir).
57. CUELLAS MARQUES, A., Al-Marqaba al-uly{ de al-Nub{h|, edicin y
traduccin parciales, introduccin y notas, Doktora Tezi, Granada.
& R \MK*L5M
58. CHALMETA, P., El Kit{b fi {d{b al-hisba (Libro del buen gobierno del zoco) de
al-Saqat|, A.A., 32 (1967), s. 125-62, 359-97; 33 (1968), s. 143-95, 367-434.
59. , La figura del almotacn en los fueros hispnicos y su semejanza con el
zabazoque hispano-musulmn, Revista de la Universidad de Madrid, 19
(1970), s. 145-67.
60. , La hisba en Ifriqiya et al-Andalus, Cahiers de Tunisie, 18 (1970), s. 87-105.
61. , El seor del zoco en Espaa: edades media y moderna. Contribucin al
estudio de la historia del mercado, Madrid, 1973.
62. , Acerca del amal en al-Andalus. Algunos casos concretos, A.H.D.E., 57
(1987), s. 339-64.
63. , Le passage l'lslam dans al-Andalus au Xe sicle, Actas del XII
Congreso de la UEA1, s. 161-83.
64. , Un formulaire notarial hispano-arabe du IV e /X e sicles: glanes
conomiques, R.I.E.E.I., 23 (1985-1986), s. 181-202.
65. , ve F. CORRIENTE (eds.), Ibn al-Att,r, Formulario notarial hispanorabe por el alfaqu y notario cordobs . . . (s. X), Madrid, 1983.
66. DAGA PORTILLO, R., Aproximacin a la obra al-Ahk{m al-Kubr{ del cad Is
Ibn Sahl, M.E.A.H., 36 (1987), s. 237-49.
67. , Organizacin jurdica y social en la Espaa musulmana, Doktora Tezi,
Univ. Granada, 1990.
68. , Crtica y poltica en los al-Ahk{m al-Kubr{ de Ibn Sahl, B.A.E.O., 28
(1992), s. 159-66.
69. EPALZA, M. de, Improbables orgenes islmicos de la Inquisicin y opinin de
los musulmanes sobre ella, La Inquisicin espaola. Nueva visin, nuevas
perspectivas, Madrid, 1980, s. 29-38; Improbables origines islamiques de
l'lnquisition espagnole et opinions des musulmans sur elle, Revue des
Langues Romanes (Montpellier), 85 (1981), s. 101-04.
70. , El derecho poltico musulmn y su influencia en la formacin de Alava
(siglos VIII-XI), La formacin de Alava. 650 Aniversario del Pacto de
Arriaga (1332-1982). Comunicaciones, Vitoria-Gasteiz, vol. I, 1985, 303-13.
71. , El agua en el derecho musulmn, Agua y poblamiento musulmn/Aigua i
poblament musulm (ed. M. de Epalza, Benissa, 1988) iinde, s. 13-19.
72. , Origines du concept de risque: de l'lslam l'Occident, Le risque et la
crise, Malta, 1991, s. 63-70.
73. , Estudio introductorio, La Rpita Islmica: Histria Institucinal i altres
Estudis Regionals, Sant Carles de la Rpita, 1993.
+ & @#
=<
74.
75.
& R \MK*L5M
101.
102.
+ & @#
106.
107.
108.
109.
110.
111.
, La recepcin de la escuela malequ en Espaa, A.H.D.E., 7 (1930), s. 1167; La recepcin de la escuela malequ en Espaa ad yla ayr ca yay mlanm t r
(Madrid, 1931).
114.
115.
116.
117.
118.
& R \MK*L5M
121.
LOZANO, I., Medicina y derecho islmico en el Kit,b takr m al-ma' a bitahr m al-ha a y Kit,b tatm m al-takr m de Qutb al-d|n al-Qastall{n|,
Ciencias de la naturaleza en al-Andalus. II, ed. E. Garca Snchez, Granada,
1992, s. 257-69.
122.
123.
124.
MARIN, M., Baq| b. Majlad y la introduccin del estudio del had t en alAndalus, A.Q., 1 (1980), s. 165-208.
125.
126.
127.
128.
129.
130.
131.
132.
133.
134.
135.
136.
+ & @#
==
137.
138.
142.
143.
144.
145.
146.
147.
148.
149.
150.
151.
152.
153.
154.
155.
156.
& R \MK*L5M
157.
158.
TORRES FONTES, J., Notas sobre los fieles del rastro y alfaqueques
murcianos, M.E.A.H., 10 (1951), s. 89-105.
161.
162.
VALLVE, J., Un privilegio granadino del siglo XIII, A.A., 29 (1964), s. 23342
167.
167.
VIDAL CASTRO, F., Aproximacin al estudio bio-bibliogrfico de alWan,r s (834-914/1430-1508), Memoria de Licenciatura, Univ. Granada,
1990.
168.
169.
170.
172. , Abd al-W{hid al-Wan{r|s| (m. 1549): adul, cad y muft de Fez,
Homenaje a Elena Pezzi, Granada, 1992, s. 139-55.
173.
174.
+ & @#
175.
176.
177.
178.
179.
180.
183.
& R \MK*L5M
EK:
19901990-1999 YILLARI ARASINDA SPANYADA
YAPILAN SLAM HUKUKU ARA TIRMALARI VE
NEML PROJELER
Delfina Serrano Ruano
%% &
&$ 4
&$
Hukuk tarihinin ortaya kar lmas amac yla yap lacak kapsaml bir projenin
habercisi olarak takdim eder2.
Serrano Ruano ayr ca Mslam Hukukuna iliRkin biyografik ve bibliyografik
kaynaklar n derlenmesine ynelik olarak Mspanyada yrtlen nemli proje
hakk nda bilgi vermektedir: HATA, EOBA ve RBDO. Maribel Fierronun
baRkanl U nda yrtlen Historia de los Autores y Transmisores Anduluses
(HATA) projesi, Endlsl limlerce kaleme al nan ve/veya rivayet edilen
eserler hakk nda bilgisayar ortam nda bir veri bankas oluRturmuR. Hukuk tarihi
al Rmalar nda eserler ve Rah slar konusundaki bilgilerin nemine dikkat eken
Serrano Ruano, HATAn n Endls hukuk tarihi konusunda al Ranlar n
eserler iin baRvurduUu temel bir referans kaynaU olduUunu dikkat ekiyor3.
Mkinci proje, Endls tarihi hakk nda al Ranlar iin olduka nemli olan diUer
ihtiyaca cevap vermektedir. Endlsl limlerin tam isimleri, doUum ve lm
tarihleri, faaliyet gsterdikleri yerler ve kaynaklardaki at flar bir araya
getirilerek yeni bir Endls tabakt oluRturulmuR: Estudios OnomsticoBiogrficos de al-Andalus (EOBA).4 Maribel Fierronun baRkanl U nda
yrtlen ve hlen devam eden Repertorio Bibliogrfico de Derecho Islmico
(RBDA) adl nc proje ise, a klamal bir Mslam Hukuku bibliyografyas
niteliUi taR yor. Bu bibliyografyan n ilk blm (ed. M.J. Carnicero vdUr.,
Madrid, 1993), Mspanya, Fransa ve Mtalya kaynakl akademik dergilerde yer alan
makaleleri ieriyor. Mlk blmn 1996 y l na kadar gncellemesini de yapan
ikinci blm (ed. M. Fierro vdUr., Murcia, 1999) ise Mngiliz, Alman ve Amerikan
dergilerini de tar yor ve kitap eleRtirilerini de ieriyor5.
&#
+ & @#
&
. C&
4 *
+ $0
<
ACIIA
AQ
Al-Qantara (Madrid)
AA-M
AEA
BSOAS
CIE
DDHMA
EOBA
Estudios Onomstico-Biogrficos
yukar daki son dipnota bkz.)
FAH
Fuentes Arbico-Hispanas
de
al-Andalus
(ciltleri
iin
HEM, VIII-1 Los reinos de Taifas. Al-Andalus en el siglo XI. Historia de Espaa
Ramn Menndez Pidal, VIII-1, ed. M.J. Viguera vdUr. (Madrid,
1994)
HEM, VIII-2 El retroceso territorial de al-Andalus. Almorvides y almohades.
Siglos XI al XIII. Historia de Espaa Ramn Menndez Pidal, VIII-2,
ed. M.J. Viguera vdUr. (Madrid, 1997)
HF
ILI
MCS
MEAH
MFSSB
RIEEIM
RMMM
%% &
&$ 4
&$
SA
ShA
SI
Studia Islamica
SRPPI
ABBOUD, S., Al-yihad segn el manuscrito aljamiado de al-Tafri' de Ibn alYallab, ShA, XII (1995), s. 325-328.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
&#
+ & @#
&
. C&
+ $0
10.
11.
12.
13.
AMRIGO, Fernando, Breve apunte histrico de la relacin Estadoconfesiones religiosas en Espaa, CI, s. 155-164.
14.
ARCAS, Mara, Los Banu Abi Zamanin: una familia de juristas, MEAH,
XL-XLI (1991-92), s. 11-20.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
%% &
&$ 4
&$
27.
28.
29.
BONET, Jaime, Acuerdos del Estado Espaol con los Judos, Musulmanes y
Protestantes (Salamanca, 1994).
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
, Los nuevos mudejares: la shari'a y los musulmanes en sociedades noislmicas, CI, s. 49-59.
40.
41.
42.
43.
&#
+ & @#
&
. C&
+ $0
44.
CHALMETA, Pedro, Fiqh y arqueologa andalus, Coloquio HispanoItaliano de Arqueologa Medieval (Granada, 1992)iinde, s. 291-295.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
, Falta de obispos y conversin al Islam de los cristianos de alAndalusklm,mlm, l. Las aguas de la Acequia Alta o de Mecina (Cogollos de
Guadix). Los pleitos desde los siglos XII al XVIII. Algunas notas para su
estudio, MEAH, XLII-XLIII (1994), s. 81-96.
52.
53.
54.
55.
, Vivre et mourir pour Dieu, oeuvre et hritage dAb Ali al-Sadaf (m.
514/1120), SI, LXXXV (1998), s. 77-102.
56.
57.
58.
59.
DEL MORAL, C, Un zahr de poca almorvid: instrucciones al Shib alsurta, Actas II Congreso Internacional Encuentros de las Tres Culturas
(Toledo, 1985), s. 229-238.
%% &
&$ 4
&$
60.
61.
62.
63.
64.
, Crdoba frente a los almorvides: familias de cades y poder local en alAndalus, RIEEIM, XXIX (1997), s. 181-210.
65.
66.
67.
68.
69.
70.
71.
72.
73.
74.
75.
76.
&#
+ & @#
&
. C&
+ $0
77.
78.
79.
80.
81.
82.
83.
84.
85.
86.
87.
88.
89.
90.
, The legal policies of the Almohad caliphs and Ibn Rushds Bidayat almujtahid, Journal of Islamic Studies, X/3 (1999), s. 226-248.
91.
92.
93.
94.
%% &
&$ 4
&$
95.
96.
97.
, Los bienes habices en al-Andalus (s. X-XV), Doktora Tezi (Dan Rman:
Manuel Gonzlez), University of Seville, 1998.
98.
99.
102.
103.
104.
105.
106.
107.
108.
109.
110.
&#
+ & @#
&
. C&
+ $0
111.
112.
113.
114.
115.
116.
117.
118.
119.
120.
121.
122.
123.
124.
125.
, Les droits de lhomme et les transitions vers la dmocratie dans les pays
rabes. Bilan aprs la guerre du Golfe, Annuaire de l'Afrique du Nord,
XXXI/1992, 1994, s. 151-163.
126.
127.
MARTNEZ, Carmen, El ribat en el Mediterrneo occidental: Ifriqiya y alAndalus, dos ejemplos de religiosidad (siglos IX-XI d.C), Doktora Tezi,
(Dan Rman: Sergio Martnez), Autnoma University, Madrid, 1994.
128.
129.
%% &
&$ 4
&$
130.
131.
132.
133.
134.
135.
136.
137.
138.
139.
140.
141.
142.
143.
144.
145.
PREZ, Rogelio, Historia del Derecho Espaol. Las fuentes del Derecho
(Madrid, 1994).
146.
147.
148.
&#
+ & @#
&
. C&
+ $0
<
149.
150.
151.
RODRGUEZ, Francisco, Las lecturas cornicas en al-Andalus (V/XIVII/XIII) a travs de la Takmila de Ibn al-Abbar, ACIIA, s. 224-236.
152.
153.
154.
155.
156.
157.
158.
159.
160.
161.
162.
163.
164.
%% &
&$ 4
&$
165.
166.
167.
168.
169.
170.
171.
172.
173.
174.
175.
176.
177.
178.
179.
180.
181.
&#
+ & @#
&
. C&
+ $0
182.
183.
184.
185.
186.
187.
188.
189.
%% &
&$ 4
&$
*
$
? #"
<
# #
#
% 0
2K
$7
2 9:
(daha sonra buna Alman-Osmanl asker kardeRliUi ad verilecektir) ve Almanyan n DoUu Afrikaya dnk smrgeci ilgilerinden kaynaklanm Rt r. AlmanOsmanl iliRkilerinin sebep olduUu yay nlarla ilgili baz hukukular n al Rmalar ndan sz etmek istiyorum. rneUin, Julisus Hatschek, Erich Nord, Wilhelm
Padel, daha sonra Cumhuriyet Trkiyesi tarihisi olacak olan Gotthard Jchke
(1884-1993) ve meRhur Mslam araRt rmac s Martin Hartmann (1851-1918).
Hartmann hibir zaman Alman niversitelerinde bir krs sahibi olamam Rt r;
zira onun Mslam araRt rmalar nda sosyolojik yntemleri kullanmas o zaman
genellikle pek deUerli bulunmam Rt .
DiUer yandan o dnemde Alman smrgelerindeki devlet memurlar ve
aktif grevde olan yarg lar, smrge blgesinde, zellikle o zamanki Alman
DoUu Afrikas nda (bugnk Tanzanyada)- Mslam hukuk kurallar na gre (Ofi
mezhebi) yaRayan byk bir Mslman topluluUun yaRad U n keRfedince ok
RaR rm Rlard . 1994te Claudia Lederer, Die rechtliche Stellung der Muslime im
ehemalienSchutzgebiet Deutsch-Ostafrika (The Legal Status of Muslims in the
former Colony German East Africa) adl yay n nda konunun olduka ayr nt l
bir anlat m n sunmuRtur. Bu bireysel durumun yol at U sorunlar Almanyada
unutuldu ve Lederer sz konusu sorunlar tekrar gndemimize getirdi. Eduard
Sachau (1845-1930) Berlinde 1887de kurulan DoUu Dilleri Seminerinin uzun
zaman yneticiliUini yapt . Sachaunun hacimli eseri Muhammedan Law
according to Shafii School 1897de yay nland . YaklaR k on y l aRk n bir zaman
sonra Hollandal Theo W. Juynboll (1866-1948) literatre Handbuch des
islamischen Gesetses nach schafiitischer Schule (Handbook of Islamic Law
according to Shafii School) adl eserini ekledi.
Oeriat n da iinde olduUu Mslam araRt rmalar n n gerek anlamda
baRlamas , on dokuzuncu yzy l n sonlar nda iki Avusturya-Macaristan devleti
vatandaR olan Ignaz Goldziherin (1850-1921) ve Hollandal Christian Snouck
Hurgronjenin (1857-1936) eserleriyle olmuRtur. Onlar n Almanyada ve diUer
milletlerde Mslam hukuku araRt rmalar n n geliRmesinde ok derin etkileri
olmuRtur. Bunlar genellikle (Goldziher) ya da byk oranda (Snouck
Hurgronje) Almanca yazm Rlard r. Goldziherle dnyaca nl Berlin
niversitesi karR laRt rmal hukuk profesr Joseph Kohler (1849-1919)
aras ndaki zaman zaman sertleRen tart Rmalar da Oeriat araRt rmalar n teRvik
etti.
=9
$ G
<
#
3
Birinci Dnya SavaR ndan sonra Osmanl MmparatorluUu ve Almanyan n
DoUu Afrika ile iliRkileri sona erdi. Bylece Mslama dnk Alman ilgisinin siyas
gerekesi ar k yoktu ve Goldziher de 1921de ld. BaRlang ta smrge blgesinde, Mslam hukukuna iliRkin yay nlar ve al Rmalar azald . Ancak Goldziher ve
Snouck Hurgronjenin araRt rmalar daha ileri dzeyde araRt rma yapmak iin
saUlam bir zemin oluRturmuRtu. Muhtemelen bu yzden ve kk bir Mslam
araRt rmac lar grubu sayesinde Mslam hukuku araRt rmalar 1920lerde Alman-
& @#
< 0
Mkinci Dnya SavaR sona erdikten sonra, Almanyada Mslam hukuku araRt rmalar Joseph Schacht n g etmesi sebebiyle neredeyse hi yap lamam Rt r.
Nazi dneminde onun g etmesi gerekten Almanyadaki Mslam hukuku araRt rmalar na ok aU r bir darbe indirdi. Uzun takviye y llar ndan sonra, hukuk
eUitimi de alm R olan Mslam araRt rmac s Otto Spies (1901-1981) ve Mslam araRt rmalar da yapan hukuku Erich Pritschin (1877-1961) giriRimleri ve faaliyetleri sayesinde, Bonn niversitesi 1950 ve 60larda Mslam hukuku araRt rmalar n n nc merkezi oldu. Hemen hemen tm Mslam hukuku Urencileri, en az ndan bir kez, Pritsch ve Spies taraf ndan 1964te yay nlanan Handbuch der
Orientalistik adl ok faydal bibliyografyay kullanm Rlard r. Daha sonra, Mslam
hukuk araRt rmalar nda merkezlik konumu Ren nehrinin aRaU s na doUru, yani
Klne kaym Rt r. Ben Rahsen, benim de DoUu dillerinde ve Mslam hukukunda
1
Uzun bir zaman nce Antonio dEmilia (1908-1968) Schacht n kitab n un libro veramente indespensabile (bu eser gerekten vazgeilmez. Reklinde betimlemiRti. Bkz. 39
Annuario di Diritto Comparato e di Studi Legislativi 218-221 (Roma: Anonima romana editoriale 1965) [bundan sonra k saca Annuario]; Antonio dEmilia, Scritti di Diritto Islamico 653,
659 (Roma: Istitituto per lOriente 1976) [Bundan sonra k saca Scritti].
$7
2 9:
hocam olan Mslam araRt rmac s Ervin Grf n (1914-1976) an s n sevinle yad
ediyorum; Grf n bu alandaki al Rmalar olaUanstyd. Burada sz edilmeyi
hak eden diUer baz isimler de 1961den beri Klnde hukuku olan Ernst
Kingmller ile bir Mslam araRt rmac s olan Abdoljawad Falaturidir (19261996).
Grf, Pritsch ve Spies gibi nde gelen ilim adamlar n n lmnden sonra
Almanyada Mslam hukuku araRt rmalar , kendileri ayn zamanda geleneksel
Mslam araRt rmalar sahas nda eUitim alm R olan hukukular taraf ndan srdrld. rnekler aras nda, Hindistanda, ard ndan Yemen Arap
Cumhuriyetinde y llarca kald ktan sonra Almanyaya dnen Hans Kruse (19211990) ile Gnter Wiedensohler vard r. Bu tarz n sadece birka nemli istisnas
mevcuttur. Mslam araRt rmalar ndan gelen en dikkat ekici isim Runlard r:
Baber Johansen, (daha nce Berlindeydi, Rimdi Pariste), Miklos Muranyi
(Bonn) ve Klaus Lech (1936-1992).2
F9
G G
3 K
Mslam araRt rmalar na Alman ilgisini harekete geiren bir sonraki neden
1960lar n ortas ndan itibaren Almanyaya toplu Mslman g oldu.
Gmenlerin oUunluUu Trkiyedendi, ama bu dneme kadar Almanyada
pek al R k olunmayan ve say sal olarak milyonu aRan- yeni Mslman nfus
Yak n ve OrtadoUunun tm hemen hemen lkelerinden, ayn zamanda Kuzey
Afrika, Gney Afrika ve GneydoUu Asyadan geldiler.
(eRitli lkelerde uyguland U Rekliyle Mslam hukukununkiler de dahil) bu
Mslman gmenlerin geldikleri lkelerin hukuk kurallar n tespite ynelik
sorunlar h zla ortaya kmaya baRlad . Bu sorunlar n niin hayati neme sahip
olduUunu anlamak iin Alman uluslar aras zel hukukuna bakmak gerekir.
Aile ii iliRkiler hukuku ve miras hukuku, kiRilerin daimi ya da geici olarak
ikamet ettikleri yere gre deUil, aksine milliyetlerine bak larak tespit edilmektedir. Bu nedenle, Alman mahkemeleri pek ok durumda, Alman kamu politikas na ayk r olmad U srece, ilgili yabanc memleketin hukukunu uygulamak
durumunda kalmaktad r. rneUin, bir Alman denetim mahkemesi, M s r milliyetine mensup bir kiRinin Almanyada lmesi durumunda, onun miras belgesindeki (Erbschein) kanun miras lar n n pay n tespit edebilmek iin, ilke olarak
2
Almanyadaki Mslam araRt rmalar n n tarihine dair bireysel ve kurumsal katk lara iliRkin
belge ve raporlar n (geri Mslam hukuku at flar ok az olsa da) faydal bir bibliyografyas
Ekkehard Rudolphun Bestandsaufnahme. Kultur-und sozialwissenschaftliche Forschung in der
mslimischen Wilt in der Bundesrepublik Deutschland (192-197 (Hamburg: Deutsches OrientInstititut 1999) (ISBN: 3-891173-055-1) adl al Rmas nda bulunabilir. Ayn zamanda bkz.
Baber Johansen, Politics and Scholarship: The Development of Islamic Studies in the Federal Republic of Germany Middle East Studies International Perspectives on the State of Art
adl kitapta (71-130) (Tareq Y. Ismael, ed., N.Y.: Praeger 1990); Johansen, Mslam hukukuna
dair yorumlarla birlikte konunun 1990a kadar eksiksiz bir deUerlendirmesini yapm Rt r. Bkz.
s. 106 ve 110.
& @#
$7
2 9:
(#
( #
# <&
% + C
<
& @#
<
baRlayan, -temel olarak Hicretin 2. ve 3. yzy l na ait- Kuzey Afrika ktphanelerinden (zellikle Tunus Kayravandan), erken dnem Mslam hukuk dRncesine dair kadim yazmalara dayal bir ok gzel yay n retmeye devam ediyor.
Onun Beitrge zur Geschichte der HAdith und Rechtgelehrsamkeit der Malikiyya
(Maliki hukuk ve hadis al Rmalar n n tarihine katk lar) ad n taR yan al Rmadaki abalar sayesinde, bir ok Mslam araRt rmac s n n Ru ana kadar bilmediUi
pek ok yeni kitap ismi, hatta bir ok erken dnem ilim adam n tan m R bulunuyoruz. Onun temel hedefi takdim ettiUi yazmalar analiz etmek deUildir, o
sadece sunmay amalamaktad r. Her ne kadar o, keRfettiUi yazmalar n daha
ileri dzeyde araRt rmalar iin hayati bir rol oynayacaU n dRnmemiR olsa da
muhtemelen durum yle olacakt r.
Muranyi Mslam hukukunun Maliki okulunun erken dnemlerine dnk
araRt rma iin acilen ihtiya duyulan harika bir iR yap yor. Abdullah b. Vehbden
(743-812) kalma belirli czlerin (fragmanlar) derlenmesi ve tenkitli
neRredilmesi genel Mslam araRt rmalar dnyas nda eRi grlmemiR bir
servendir; onun neRirleri ve yorumlar gerekten tarihsel araRt rman n Raheserleridir.
Benim bibliyografyamda zikredilen ona ait tm eserler son derece yksek
bir tebahhur (derinlik), k l k rk yaran bir doUruluk ve metodik bir araRt rma
rneUi sunarlar. Malik hukuk okulunu al Rmak isteyen herkesin, erken dnem
alimleri aras ndaki etkileRimleri ve Malik mezhebinin geliRimin anlayabilmek
iin Muranyinin al Rmalar na baRvurmas Rartt r. Onun kitaplar n , Mslam
hukukunun erken dnemine ilgi duyan herkesin okumas zaruridir.
Die Anfnge der islamischen Jurisprudenz (Mslam Hukuk Biliminin
BaRlang c ) adl al Rmas nda ve izleyen yay nlar nda Harald Motzki, Antonio
dEmilian n bu zel araRt rma sahas nda klasik bir eserlerden3 biri olarak ve
Rudi Paretin devrim yapan bir eser4 olarak tavsif ettikleri Schacht n Origins
of Muhammadan Jurisprudence (1950) adl al Rmas na ateRli ve tam tehizatl
bir sald r baRlatt . Daha a k bir ifadeyle, Motzki, Schacht , Mslam n
baRlang c ndan yaz l kaynaklara kadar olan dnemdeki geleneklerinde mevcut
boRluklar doldururken kuRkulu ncller, tereddtl sonular ve yntemler
kullanmakla sulamaktad r. K smen Schacht dneminde mevcut olmayan yeni
bir kaynaU kullanarak, Motzki, Schacht n, Hicretin ilk yzy l n n sonlar ve
ikinci yzy l n n ilk yar s na kadar giden hadis isnadlar n yapay olarak retilmiR
(uydurulmuR) inRalar olduUunu iddia etmesini eleRtirirken onun yanl R ncllere
dayand U n ileri srmektedir. Motzkinin ayr nt l tahlililinde Mslam hukukunun
baRlang c Schacht n dRndU tarihten yaklaR k elli ya da yetmiR y l daha
erken bir dneme gtrlmektedir.
$7
2 9:
Bununla birlikte, Mslam hukukunun kkenleri Motzkinin kapsaml al Rmalar ndan sonra bile hala karanl k bir sis iinde kalmaya devam ediyor.
Motzkinin abalar kesinlikle baz yeni ufuklar am R olsa da sorun hala zlmeyi bekleyen bir muamma olmaya devam ediyor. Ouras kuRkusuzdur ki, burada kesin bir yorum yapmaktan ka nmak gerekir. Yine de, Hollandal G.H.A.
Juynboll ve Motzki taraf ndan baRlat lan bu konudaki tart Rman n hukuk tarihileri iin son derece ilgin bir yn olduUunda kuRku yoktur.
Irene Schneiderin Kinderverkauf und Schuldknechtschaft (ocuUun
Sat lmas ve Bor BaU ) ad n taR yan kitab , ocuklar n sat lmas ve bor baU
meseleleri (borlu al Rarak borlar n temizlemektedir; tabiat yla bu bor iin
hapsedilmekten farkl d r) rneUinde Mslam hukukunun erken safhas na iliRkin
titiz bir al Rmad r. Yazar Ru ana kadar al R lmam R olduka ilgin bir konuyu
ayr nt l olarak tasvir etmektedir. O, nce, klasik-ncesi dnemde ve klasik
dnemde meselenin iRleniRini k saca ortaya koyuyor. Her ne kadar Mslam
araRt rmac lar byk ihtimalle s ka tekrarlanan el-asl hvel-hurriyye (esas olan
zgrlktr) ilkesini biliyor olsalar da, onlar zgrlUn kaybedilmesi sorununu
nadiren tart Rm Rlard r. Kitab n n kapsaml ikinci ana-blmnde yazar,
Oeriat n tedvin-ncesi dneminde bor-baU olan kiRilerle ilgili pek ok erken
dnem alimden al nt lar yaparak olduka ayr nt ya inmekte ve sonradan ihmal
edilen son derece ilgin bir tart Rmay yeniden inRa etmektedir. zellikle o,
Peygamberin hr bir borluyu kle olarak satarken tasvir edildiUi meRhur
surrak olay n betimlemiR ve ard ndan tahlil etmiRtir. nc blmde yazar,
Mslam ncesi DoUu hukuklar nda hr bir kiRinin zgrlUn yitirmesi
meselesini ve onlar n Mslam hukukunun geliRimine muhtemel etkilerini
incelemektedir. Schneiderin Mslam hukukunun kkenine yaklaR m grldU
gibi Motzkinin yukar da sz edilen yaklaR m ndan farkl d r ama onunki de
saUlam temellendirilmiRtir.
Son olarak Gerhard Conrad n katk s ndan sz etmek istiyorum: Die
Qudat Dimaq. Bu al Rma arkaik (eski ve ilkel) bir hukuk bilimi safhas n temsil
eden Evz hukuk okuluna iliRkin bir al Rmad r. Bu mezhep bugne
ulaRmam Rt r. Conrad n Suriye hukuk biliminin Rahsiyetleri ve tarihine iliRkin
kitab , bana daha yoUun bir araRt rma iin faydal bir temel gibi grnyor.
nk, onun szn ettiUi yarg lar listesi bazen ok belirsiz kalsa da, onun en
erken edebi kaynaklar inRas son derece baRar l d r.
=9
, 2
Brgit Krawietzin Die Hurma hakk ndaki doktora tezi, Mslam hukukunun
genel uygulamalar na dair Alman yay nlar aras nda gerek bir mcevher gibidir. Hatta onun al Rmalar n n tm dnyada yak n dnemlerde yap lan Mslam
hukuku sorunlar na iliRkin al Rmalar n en iyilerinden biri olduUunu bile syleyebiliriz. Krawetzin hrmet (insan n fiziki sayg nl U ) kavram na dair ulaRt U
kanaatler ilgili kaynaklar n eksiksiz bir incelemesine dayanmaktad r. Bu terimin
kullan l R , Krawietzin, Avrupal yntemleri metinlere empoze etmeden Mslam
& @#
$7
2 9:
& @#
?9 H K
<
$ B
Borlar hukuku ve ticar iRlemler Otto Spies ve Erich Pritsch zaman ndan
beri Almanyada byk lde ihmal edilmiRtir. Bu nedenle sz konusu alana
iliRkin bir ka yay n sunabilmek beni mutlu ediyor. Bunlar genellikle iki sorun
etraf nda dnmektedir: riba (fazlal k) ve Warar (risk), yani ticari ve hukuki
terimlerle konuRmak gerekirse faiz ve (kesin olmayan Rartlara baUl olmas
sebebiyle) sigorta szleRmelerindeki risk faktr.
Mslam dnyas ndaki hakim anlay Ra gre riba sadece tefecilik anlam na
gelmemekte, ayn zamanda o her trl faiz iRlemini de (bor faizi, bir hukukmal sorumluluUun yerine getirilmemesinden veya ihmalden doUan faiz ve
ayr ca hukuk faiz oran n da) iine almaktad r. Bu hukuk grRn makul
olmad U ileri srlebilir, nk bu grR, gemiR as rlarda, bugnklerle ayn
hukuk kaynaklara dayal olarak Mslam hukukunu uygulayan DoUudaki
mahkemelerde karara baUlanm R davalar taraf ndan genel olarak onaylanmamaktad r. Benim grRme gre, burada muhtemelen sadece birka iki veya
on-y l boyunca hukuk terimlerle tart R lm R, salt bir siyas ya da belki de din
bir sorunla karR karR yay z. Bu a dan yzy llar nce formle edilmiR Mslam
alimlerinin grRleri genellikle ne gemiRteki ne de yak n zamanlardaki bir
hukuk pratiUini yans t yor. rneUin Arap dnyas nda yrrlkte olan pek ok
Meden Kanun ve tm Ticar Kanunlara bakt U m zda faize izin verildiUi
sonucuna var yoruz. Mslman alimlerin ve k smen politikac lar n, Avrupal
kaynaklardan al nd U a k olan bu hukuk kaynaklar ve mahkemelerce ve sulh
kurullar nca onlara dayal olarak karara baUlanan davalar eleRtirdiklerinin
fark nday m. Bugn eRitli grRlere mensup kktenciler, sadece karR bir
yorum ileri srerek,
uygulanmakta olan sz konusu kurallar n Mslm
olmad U n ima etmektedirler. Burada ayr nt ya gitmeksizin Runu syleyebilirim:
Bu iddia, klasik ve klasik-sonras Mslman alimlerin hukuk ilkeleriyle pek
rtRmemektedir.
Johannes Christian Wichard Zewischen Markt und Moschee (Cami ile Pazar Aras nda) adl nemli katk s bana gre bu alanda verdiUim bibliyografyan n
en nemli yay n d r. Bu asl nda, zellikle Hanef mezhebindeki ama ayn zamanda diUer mezheplerdeki Mslam szleRmeler hukukunun (baRl ca mal sat R
szleRmesinin), kkenlerine ve teRekkl dnemi olarak adland r lan yzy llar n
sonuna kadar geliRimine iliRkin harika bir al Rmad r. Bir hukuku olan yazar
nce, Mslam dnyas nda din ile hukuk aras ndaki iliRkinin bir genel deUerlendirmesini yap yor. Ard ndan sivil hukuk lkelerinde borlar hukukunun genel
k sm ad verilen konunun parlak bir anlat m n sunuyor (yani, genel olarak
hukuk iRlemlerden doUan borlar, szleRme hrriyeti, bor ve alacaklar n transferi, borlar n ikrar , risk (Warar) ieren szleRmeler, riban n yasaklanmas , paran n hukuk anlam gibi konular). nc aRamada, Wichard, Mslam hukuk
sisteminde borlar hukukunun genel k sm n n olmamas nedeniyle hemen hemen Mslam szleRme hukukunun standart szleRmesi olarak varsay lan mal sat R
szleRmesinin (bey)en nemli zelliklerine iliRkin mkemmel derinlikli bir tah-
$7
2 9:
lil sunuyor. Tabiat yla, benim bu grRmn baz Mslman yazarlarca eleRtirileceUini ok iyi biliyorum; nk onlar Oeriat kaynaklar ndan (sadece szleRmeler hukuku deUil) bir szleRme hukuku geliRtirilebileceUi dRncesindedirler. Bu
bak R a s n n sorunu, genellikle bu fikri desteklemek iin at fta bulunulan (Mbn
Teymiyye gibi) baz Hanbeller de dahil seleflerinin, tam da byle bir Rey yapmam R olmalar d r.
Florian Amereller, Hintergrnde des Islamic Banking (Backgrounds of
Islamic Banking) adl al Rmas nda, klasik eserlerdeki riba ve para dn
vermenin faydal bir tasvirini yapmakta ve ayn zamanda mftilerin (kendilerine
sorulan sorulara baUl olarak aRaU yukar baUlay c hukuk grR belirten Mslam
hukuku uzmanlar n n) modern yorumlar na da iRaret etmektedir. Amereller
ard ndan ribadan kamak iin ictihd n (hukuk ak l yrtmenin) kullan lmas
imkanlar na deUinmekte ve son olarak baz Arap lkelerindeki (zellikle
Kuveyt, Suudi Arabistan, ve BirleRik Arap Emirliklerindeki) faiz kanunlar n n
genel bir anlat m n yapmaktad r. DiUer yandan, Katrin Schmauderin Das
Darlehen im syrischen Kulturraum (Sur,ye Medeniyet Havzas nda dn Para
Verme) ad n taR yan eserinin temel olarak Suriyeye bir aRk ilan olduUu inkar
edilemez; bu zelliUiyle o bana ilgin gelse bile daha fazlas n hak
etmemektedir, nk bu eser bizim Ru ana kadar riba ile ilgili bildiklerimizin
tesinde bir Rey ihtiva etmiyor.
Kilian R. Blz, Versicherungsvertragsrecht in der arabischen Staaten (Arap
Devletlerinde Sigorta SzleRmeleri Hukuku) adl al Rmas nda uzman bilgisiyle
ayr nt l olarak yak n zamanlarda yrrlUe giren M s r ve rdn sigorta kanunlar n karR laRt rmaktad r; daha yeni olan rdn kanunu (1976) 1948 tarihli
M s r kanunundan daha Mslamdir. Kitab n n ilk blmnde o, Mslam hukukundaki sigorta ile ilgili (Mbn bidn ile baRlayan) geleneksel tavr geniR ve ayr nt l
bir biimde inceler. Arap dnyas ndaki sigorta kanunlar konusunda uzman
olmayan Mslam araRt rmac lar bu kitab okunmaya deUer bulacaklard r.
Benjamin Jokischin Islamisches Recht in Theorie and Praxis (Teori ve pratikte
Mslam hukuku) ad n taR yan eseri, onun Hanbellerin sat R akdini ortaya koymak
ynnde gsterdiUi abalardan dolay burada sz edilmeyi hak etmektedir. Bugnk Katar ve Suudi Arabistanda hakim olan bu mezhebin hukuk kurallar
Bat da ok iyi bilinmemektedir. Katardan farkl olarak Suudi Arabistanda bir
meden kanun yoktur. Oeriat mahkemeleri ilke olarak Hanbel mezhebi hukukunu uygularlar; zira onlar taraf ndan grlen davalarda uygulanabilecek sadece istisna olarak ilgili yasalar mevcuttur. Bu sebeple, Hanbel hukuk alimlerinin
nemli eserleri bu lkede tekrar tekrar yay nlanmaktad r. rneUin 1999da Mbn
Kudmenin el-MuWn ad n taR yan eserinin drdnc tahkikli neRri yap lm Rt r.
Bu arada Suudi Arabistan Oeriat mahkemeleri Rimdilerde kanun haline getirilmiR usul kurallar na uymak zorundad rlar. Bu 1989 tarihinde yrrlUe giren
Oeriat Meden Usul kanunu olup sadece geleneksel Mslam hukuku usul kurallar n iermemektedir. Ticari ve ekonomik hukuk alan nda, sadece Oikayet Divan
& @#
(Divanl-Mezlim) ad verilen kurum taraf ndan veya (iR hukuku veya ek-sent
hukuku ile ilgili davalarda) diUer zel mahkemelerce kendi yetki alanlar ndaki
davalarda uygulanabilen baRka usul yasalar da mevcuttur.5
O halde Hanbel hukuk kurallar na dair bilgiler sadece bilim adamlar
iin deUil ayn zamanda Suudi Arabistanl tccarlarla ve Rirketlerle iliRkide olan
hukuk uygulay c lar yahut iRadamlar iin de nemlidir. nk Suudi
Arabistanda hukuk davalar n rapor edilmesi hemen hemen hi bilinmeyen bir
usuldr. Jokisch, nl Hanbel alimi Mbn Teymiyyenin sat R hukukuna dair 16
fetvas n tahlil etmekte ve onlar farkl bak R a lar ndan oluRan ok iyi
temellendirilmiR bir ynteme oturtarak iRlemektedir.
Bir Mslam araRt rmac s olan Reiner Oswald, Pacta sunt servanda? adl
kitab nda son derece ilgin bir olduka ilgin bir konuyu ele al yor. O, Mlik
kaynaklar esas alarak, tercihen Rahitler huzurunda yap lm R baUlay c olmayan
beyanlarla (ma bi-yedi) pacta sunt servanda (anlaRmalara uyulmal d r)
Reklinde bilinen hukuk ilke aras ndaki iliRkiyi incelemektedir. Onun
incelemesinin odak noktas , Mlik hukukundaki, eRin veya borlunun nceden
yap lm R gizli bir deklarasyonla (muvazaal bir biimde) szleRme veya evlilikten
doUan ykmllklerinden kamaya al Rmas olgusudur. Kaynaklar (ki bunlar
baRlang c ndan 1933e kadar Mlik hukukudur) o trden sorunlarla ilgilendiUi
iin o, esas olarak evlilik hukukuna eUilmiRtir. Kitap gerekten okunmaya
deUerdir, nk Oswald, daha nce bu lekte deUerlendirilmeye al nmam R son
derece bol say da hukuk kaynaUa dayanarak, olduka ayr nt l bir tahlil
sunmaktad r. Kitab okuduktan sonra, okuyucu, en az ndan Mlik hukukunda,
sonuland r lm R szleRmelerden doUan ykmllklerin yerine getirilmesi
gereUin Reklindeki oka tekrarlanan Kuran kural n geerliliUi olup konusunda
tereddde kap lmaktad r (rneUin, Kurn, 5:1; 9;4).
retken bir Mslam araRt rmac olan Rdiker Lohlker son on y lda yay na imza att . Mlki 1991de yay nlanm Rt r; Der Handel in malikitischen Recht (Mlik Hukukunda Ticaret) ad , ne yaz k ki aldat c d r. Onun kitab ticaret hukukunun genel sorunlar yla ilgilenmez, aksine Mlik sat R hukukunu konu eder.
Lohlkerin konuya dair deUerlendirmeleri saUlam ve gvenilirdir. Onun ikinci
kitab , Scharia und Modern (Oeriat ve Modern Zamanlar), 1996da yay nland .
Locklere gre, bu som kitab n n bir yan-rndr; son kitab , yani Das
islamische Rechte im Wandel (Mslam Hukuku ve DeUiRim) adl
Habilitationsschrifti (akademide Uretim yesi olabilmek iin yaz lan tez)
1999da yay nland . Scharia und modernede Lohlker krtaja dair baz yaklaR mlar yay nlam Rt r. O yine Mslam hukukunda sigorta ve faize dair baz faydal kaynaklar da yay nl yor; rneUin o, ez-Zerkan n sigorta szleRmesine dair grRlerini ve el-Esmvnin ve el-Hatbin riba ve faize dair al Rmalar n , fazla ayr nt l
5
Bk. Hilmar Krger, Arabische Staaten-Gesetzesbersichten, 89-98) (7. bs. Kln: Bundestelle
fr Aussenhandelsinformation 1999).
$7
2 9:
<
& @#
< #
- G
Aile iliRkileri hukuku, bizim uluslar aras zel hukuk kurallar m za gre
Orta DoUu kanunlar n n bu alanda genellikle uygulanmas gereUinden dolay ,
Alman mahkemelerindeki uygulamalar n ilgi odaU n teRkil etmektedir. Aile
hukuku nispeten dine daha yak nd r, nk bu alan n bir ok cephesi Kurn
taraf ndan dzenlenmiRtir. Aile hukuku ve toplumsal davran R kurallar
Mslman dnyada a ka i ie gemiR durumdad r. Bu nedenle genelde Mslam
aile hukuku ve veya zel olarak aile iliRkileri hukukunun belirli alanlar na iliRkin
tm dnyada hukukular ve Mslam araRt r c lar taraf ndan yay nlanan edebiyat
olduka zengindir.
Das Pesonalstatut arabischer Lnder (Arap lkelerinde Oah s Hukuku)
adl al Rmas nda, Hans-Georg Ebert aile iliRkileri ve mirasla ilgili hukukun
durumu hakk nda olduka eUitici bir genel deUerlendirme yapar. Her iki alan da
(aile ve miras) Mslman dnyada ahvali Rahsiye (kiRisel stat) hukukunun
zn teRkil etmektedir. Yazar nce MslmleRtirme ve seklerleRme baUlam nda
Mslam aile hukuku sorununu ele al r. Sonra o, tart Rmay Mslam hukuku ile insan
haklar aras ndaki iliRki erevesinde srdrr (cinsiyet eRitliUi, vs.). Bana gre
ok daha nemlisi onun hemen hemen tm Arap lkelerinde yrrlkte olan
ilgili kanunlar n tasvirini yapt U blmdr. Sistematik k s mda o, evlilik,
boRanma, aile iliRkileri ve velayet konular n tart R r. O kitab , Rah s hukuku
alan ndaki hukuk geliRmelerde ikin olan eUilimlerin genel hatlar n tespit
ettiUi bir blmle bitirir. K saca, onun al Rmas , bu trden hukuk sorulara ilgi
duyan herkes iin, kk ve faydal bir el kitab olarak, son derece faydal d r.
Silvia Kuske ve Bettina Dennerlein, hemen hemen ayn zamanlarda, Cezayir aile iliRkileri ve miras hukukuna dair al Rmalar rettiler. Kuske, okunmas
kolay Reislamisierung und Familienrecht in Algerien (Cezayirde Aile Hukukunun Yeniden MslmleRtirilmesi) ad n taR yan eserinde, Mlik hukukunun Cezayir Aile Kanununa olan etkisini araRt rmaktad r. Islamisches Recht und
soziale Wandel in Algerien (Cezayirde Mslam Hukuku ve Toplumsal DeUiRme)
adl eserinde, Dennerlein biraz farkl bir yaklaR m benimseyerek, 1962deki
baU ms zl ktan baRlayarak, Cezayir Rah s hukukunun (aile ve miras hukuku)
geliRimine iliRkin bir al Rma takdim eder. O, sadece yasalar deUil, ayn zamanda, toplumsal baUlam gz ard etmeden, Cezayir mahkemeleri taraf ndan kara-
$7
2 9:
& @#
<
politikas n n bir paras olarak yarg uygulamalar nda kullan lmas na da eUilmiRtir.
V9 /
<
Bu alt-baRl k alt nda Gudrun Krmerin Gottes Stat als Republik (Bir
Cumhuriyet olarak Allah n Devleti) adl eserinden sz etmek istiyorum. Yazar,
Mslam dnyas ndaki insan haklar ve ilgili meselelerin halihaz r durumunu ele
almadan nce, Oeriat ve siyasal dzen, Mslm siyasal dzenin temel esaslar ,
ynetimin s n rlar ve (+ura kavram da dahil) kat l m konular nda etrafl bir
tasvir sunar. Kitap, eRitli kiRi ve kurumlarca haz rlanan Mslam anayasa
taslaklar yla ilgili bir ilave de ihtiva etmektedir. Krmerin parlak son derece
mkemmel abalar sayesinde, Ru anda elimizde, bir Mslam araRt rmac s
taraf ndan siyaset bilimi bak R a s yla kaleme al nm R bu konulara iliRkin harika
bir tahlile sahibiz.
Almancada insan haklar na iliRkin iki standart eser vard r. Lorenz Mler,
Islam und Menschenrecht in arabo-islamischen Staaten (Mslam ve Mnsan Haklar )
adl eserinde, Mslamc , laiki ve modernist Mslamda insan haklar fikrini
blm halinde geniRe tart Rmaya baRlamadan nce, terimleri ve temel baz
sorular genel hatlar yla a klar. Mark Krieger de bu konuya Menschenrechte
inarabo-islamischen Staaten (Arap-Mslam Devletlerinde Mnsan Haklar ) adl
al Rmas yla faydal ve kapsaml bir katk da bulunmuRtur. Mler ilgili sorunlar
Mslm bir perspektiften incelerken, Kireger eRitli Arap lkelerindeki durumu
ayr nt l bir biimde ele al r.
Herbert Baumann ve Matthias Ebert taraf ndan tam ve eksiksiz bir biimde haz rlanan ve tercme edilen Die Verfassungen Mitgliedslnder der Liga
der Arabischen Staaten (Arap Devletler BirliUi yesi lkelerin Anayasalar ) adl
eser, Arap BirliUindeki her bir lkenin anayasal ve siyasal geliRimine dair faydal
giriR mahiyetinde bilgiler ve bir de yrrlkteki ilgili anayasalar n evirilerini
ihtiva etmektedir. Mnsan haklar ndan sz etmek, k saca bu anayasalar n dikkatli
bir okumas n gerektirmektedir, nk bunlar genellikle ilgili temel hukuk
Rekilleri iermektedirler. Mslam hukukunun, her hangi bir Arap lkesinde yasaman n yegane ve esas kaynaU m , yoksa sadece kaynaklardan sadece birisi mi
olduUu sorusuna ilgi duyan herkesin ncelikle ilgili anayasaya baRvurmas gerekir. Yaln z bir ekince koymak durumunday m: araRt rmac , salt bir anayasada
sz konusu meseleye doUrudan at f yapt U n zannettiUi bir maddeye dayanarak
acele sonulara varmaktan ka nmal d r; baRka hukuk kaynaklar da dikkate
al nmal d r. Ebertin Die Interdependenz von Stat, Verfassung und Islam (Devlet,
Anayasa ve Mslam n Birbirlerine BaU ml l U )7 ad n taR yan eseri, Mslam hukukunun erken dnemlerindeki baRlang c ndan gnmze kadar Orta DoUu lkelerindeki anayasal geliRmelerin bir genel deUerlendirmesini ihtiva eder. Gn7
[Editrn notu: Bu kaynaUa iliRkin ayr nt l yay n bilgileri Bibliyografyan n IV. Blm 1.
maddesinde verilmiRtir.]
$7
2 9:
mzde bu konu etraf ndaki ateRli tart Rmalar nedeniyle, yrrlkteki anayasalar n Mslm kriterlerine dair olan geniR son blm bana gre kitab n en ilgi eken
blmdr. Bu blm, aUdaR yaz l anayasalarla Mslam hukukunun uyumu sorununun k sa ve net bir sunumunu iermektedir.
W9 %
< ,
G G
Gayrimslim lkelerde yaRayan Mslman cemaatler bir ok sorunla karR yad rlar. Yukar da I.1. numaral alt baRl kta Claudia Ledererin Die rechliche3
Stellung der Muslime im ehemaligen Schutzgebiet Deutsch-Ostafrika (Eski Alman
DoUu Afrika smrgesindeki Mslmanlar n hukuk statleri) adl eserinden
sz etmiRtim. Bu kitap, o dnemde Alman smrgesi olan DoUu Afrika smrge ynetimi alt nda yaRayan Mslmanlar ve diUer yerlilere uygulanan hukukun
8
Ayn zamanda Adel Theodorun Was will der Islam? Anspruch und kritische Wrdigung
(Heidelberg: C. F. Mler 1997) (ISBN: 3-8114-1598-0) adl eserine de bkz. (Bu eser
Karlsruhe Hukuk AraRt rmalar DerneUinde 1997de verilen konferanslara dayanmaktad r.)
& @#
tm tasvirini sunmaktad r. Kitab n kapsam geniR olup ceza, meden ve usul hukuklar n kuRatmaktad r. Kitap ayn zamanda, eski smrgede yaRayan yerlilerin
durumuyla ilgili, smrge idaresinin 1891deki resmi tesisinden baRlayarak I.
Dnya SavaR sonuna kadar, ok deUerli bilgiler vermektedir.
Almanyada yaRayan Mslmanlar bugn muhtemelen daha fazla kamuoyunun ilgisini ekiyorlar. Gerhard Hpp ve Gerdien Jonkerin editrlUnde
yay nlanan In fremder Erde (Yabanc Zeminde) zerine yay nlanan sekiz makale
Almanyada yaRayan Mslmanlar aras nda olduka s k tart R lan hukuk ve
sosyal problemlerle, yani Mslmanlar n gayrimslim bir lkede gmlmesi
sorunuyla ilgilenmektedir.
Ludwig Hagemann ve Adel Theodor Khoury Drfen Muslime auf DAuer
in einem nicht-islamischen Land leben? (Mslmanlar Gayrimslim bir lkede
Srekli Kalabilirler mi?) ad n taR yan eserlerinde, Mslam Uluslararas
hukukunun (Siyer) son derece nemli meselelerinden birini, yani
Mslmanlara, Mslman-olmayan bir lkeye srekli veya uzun bir sre
kalmak zere yerleRmelerine izin verilip verilmediUini tart Rmaktad r.
Martina Schmied Familienkonflikte zwischen Scharia und Brgerlichen
Recht (Oeriat ve Medeni Hukukta Aile UyuRmazl klar ) ad n taR yan eserinde,
Avusturyada mahkemeye gitmeden anlaRmazl klar n, zellikle ailevi sorunlar n,
zlmesi (sulh) ynnde rnek modeller ortaya koyuyor. Avusturya
mahkemeleri taraf ndan karara baUlanan nemli davalar ve orada yaRayan
Mslman aile uyuRmazl klar nda taraflar n tavr , haliyle, bu al Rmada yoUun
olarak dikkate al nm Rt r.
6
( #
# # !
<&
$7
2 9:
deminde olmuRtur. DiUer yandan, baRka baz konular n Alman bilim adamlar nca nadiren ele al nd U veya hi tart R lmad U grlyor (rneUin Oii hukuku,
Ceza veya Uluslar aras hukuk gibi.)
Ayn zamanda son derece hayret veren bir noktaya deUinmek istiyorum;
bu da Mlik hukuk okulunun sorunlar n n olduka yoUun bir ilgiye mazhar
olmas meselesidir (rneUin von Bredow, Dennerlein, Kuske, Lohlher, Mller,
Muranyi, Oswald ve Scholz gibi) Bu Almanyada olduka ilgin bir hat
deUiRikliUidir. Yirminci yzy l n baR nda buradaki bilim adamlar ya Alman
smrge karlar nedeniyle Ofi hukukuyla ya da Alman-Osmanl iliRkileri
nedeniyle Hanef hukukuna ilgi duyuyorlard . Sonralar , ilginin merkezi,
Bergstrsser ve Schacht n dneminde seksenlerin baR na kadar, hemen hemen
tamamen Hanef hukuku olmuRtu. Sadece Grf ve Falaturi Oii hukukuyla
ilgilenmiRlerdi. Oimdi ise ilginin Maliki hukukunun eRitli vehelerine doUru
dikkat eken lde yn deUiRtirdiUini gryoruz.
Mftilerin hukuk grRleri (fetvalar), eski bir Alman geleneUinin devam
ettirerek daha s k kaynak olarak kullan lm Rt r (rneUin Andelshauser, Fatoum,
Jokisch, Kemke, Krawietz, Lohlker ve Oswald); nk Almanyada bu edebiyat
tr genellikle dikkate al nm Rt r. Bu durum Mngilizce konuRulan dnyadan her
zaman farkl olmuRtur; bu konuda ondokuzuncu yzy l n ilk yar s na kadar
giden bir gelenek vard r. Hukuki grRlerle (fetvalar) ilgilen ilk araRt rmac n n
ad neredeyse unutulmuRtur:Avusturya-Macaristan MmparatorluUunda ConsulGeneral ???olan Baron von Adelburg ta 1838de Frans zca bir kitap
yay nlam Rt .9 Yak n zamanlarda hukuk grRlere dair al Rmalar Benzing
(1977) ve Krger (1978) taraf ndan 1970lerin sonunda canland r lm Rt r. Bir
ok al Rman n onlara kat lm R olmas sevindiricidir.
Nihayet Runu belirtmek isterim: Baber Johansenin de dediUi gibi, klasik
Mslam hukuku araRt rmalar alan na hakim hibir yntem-bilimsel bir paradigma
yoktur. Ayn yarg Mslam hukukunun aUdaR sorunlar na dair al Rmalar iin de
sz konusudur.
Sonu olarak, bu sahadaki yak n zaman Alman edebiyat canl ve ok
katmanl d r. Almanyada yak n gelecekte yeni yay nlar n yap lacaU n bildirmek
isterim. Benim bildiUim taslak halinde olan yak n bir gelecekte yay nlanacak Ru
al Rmalar vard r: Birgit Krawietz hukuk ak l yrtme konusunda (ictihd)
kapsaml bir kitap yay nlayacak. Japonyal Mslam hukuku bilim adam Satoe
Horii ok yak nda hukuk aralar (hiyel) hakk nda yapt U al Rmas n yay nlayacakt r. Ve Mathias Rohe Hanefi hukuk okuluna gre klasik ceza hukukuna dair
eserini yay nlayacakt r. Almanyadaki Mslam hukuku araRt rmalar n n saUlam bir
9
Edouard dAdelburg, Recuiel de fetvas ou dcisions de loi musulmane concernant le contrat
de louage (Constantinople, 1838); bu kitab n kapsaml bir deUerlendirmesi iin bkz. Joseph
von Hammer-Purstgall & von Subenrauch, Jahrbcher der Literatur 102 (1843), 19-32.
& @#
%
89
#I[
# ;
#
GILL[ J[[[H $
<
(Editrn notu: Bu bibliyografyadaki kitaplar, yukar daki DeUerlendirme Yaz s n n altbaRl klar yla iliRkili konulara gre s ralanm Rt r; ve her bir konulu grupland rma alt nda kitaplar alfabetik s ra takip etmektedir.)
$7
=9
2 9:
, 2
Das Bild des Richters in der "Adah al-Qadi "-Literatur. Yz. Irene Schneider.
Frankfurt: P. Lang 1990. S.265. ISBN: 3-631-42589-9.
Die Hurma. Schariatrechtlicher Schutz vor Eingriffen in die korperliche Unversehrtheit nach arabischen Fatwas des 20. Jahrhunderts (Schriften zur Rechtstheorie, c. 145). Yz. Birgit Krawietz. Berlin: Duncker & Humblot 1991. S. 373.
ISBN: 3-428-07159-X.
Die Interdependenz von Staat, Verfassung und Islam im Nahen und
Mittleren Osten der Gegenwart. Yz. Hans-Georg Ebert. Frankfurt: P. Lang 1991.
S. 247. ISBN: 3-631-43751-X.
Lexikon der Islamischen Welt. Haz. Klaus Kreiser and Rotraud Wielandt.
2. ed. Stuttgart: W. Kohlhammer 1992. S. 289. ISBN: 3-17-011770-X.
Schichtengesellschaft und islamisches Recht. Die Zawaya und Krieger der
Westsahara im Spiegel von Rechtsgutachten des 16-19. Jahrhunderts. Yz. Rainer
Osswald. Wiesbaden: Harrassowitz 1993. S. 462. ISBN: 3-447-03285-5.
Der Einjluss des islamischen Rechtsgutachtens (Fatwa) auf die dgyptische
Rechtspraxis. Am Beispiel des Musikhorens. Yz. Aly Abd el-Gaphar Fatoum.
Frankfurt: P. Lang 1994. S. 107. ISBN: 3-631-37109-2.
Schlachten im Einklang mit der Scharia. Die Schlachtung von Tieren nach
islamischem Recht im Lichte moderner Verhdltnisse. Yz. Beate Andelshauser.
Sinzheim: Pro Universitate 1996. S. 195. ISBN: 3-930747-52-9.
Das islamische Recht. Theorie und Praxis. Yz. Said Ramadan. Marburg:
Muslim-Studenten Vereinigung in Deutschland 1996. S. 208. ISBN: 3-93239900-5.
Malikitisches Verfahrensrecht. Eine Studie zu Inhalt und Methodik der
Scharia mit rechtshistorischen und rechtsvergleichenden Anmerkungen am Beispiel
des malikitischen Verfahrensrechts bis zum 12. Jahrhundert. Yz. Peter Scholz.
Frankfurt: P. Lang 1997. S. 598. ISBN: 3-631-32217-8.
Die zeitgenssische Diskussion um den islamischen Beratungsgedanken
(Shura) unter dem besonderen Aspekt ideengeschichtlicher Kontinuitten und
Diskontinuitten. Yz. Roswitha Badry. Stuttgart: F. Steiner 1998. S. 654. ISBN:
3-515-07048-6.
Der Ginn-Glaube als islamische Rechtsfrage nach Lehren der orthodoxen
Rechtsschulen. Yz. Aly Abd el-Gaphar Fatoum. Frankfurt: P. Lang 1999. S.
173. ISBN: 3-631-34136-9.
Gerichtspraxis im Stadtstaat Crdoba. Zum Recht der Gesellschaft in einer
malikitisch-islamischen Rechtstradition des 5./11. Jahrhunderts. Yz. Christian
Miiller. Leiden: Brill 1999. ISBN: 90-04-11354-1.
Beitrge zum islamischen Recht. Haz. Hans-Georg Ebert. Frankfurt: P.
Lang 2000. S. 134. ISBN: 3-631-37045-8.
& @#
?9 A
Anndherung und Distanz. Schia, Azhar und die islamische Okumene im 20.
Jahrhundert. Yz. Rainer Brunner. Berlin: K. Schwarz 1996. S. 328. ISBN: 387997-256-7.
F9
, 2
<
$7
2 9:
Grundlagen des zinslosen Wirtschaftens: Eigentum, Geld, Riba und Unternehmensformen nach den Lehren des Islam. Yz. Ibrahim N. Dalkusu. St. Gallen:
Dike-Verlag 1999. S. 242. ISBN: 3-905455-50-1.
J9
, 2
<
, 2
% I
Das islamisierte Strafrecht des Sudan. Von seiner Einfhrung 1983 bis Juli
1992. Yz. Olaf Kndgen. Hamburg: Deutsches Orient-Institut 1992. S. 145.
ISBN: 3-89173-026-8.
Strafgesetze der Islamischen Republik Iran. bersetzung und Einleitung. Yz.
Silvia Tellenbach. Berlin: de Gruyter 1996. S. 190. ISBN: 3-11-014884-6.
V9
, 2
< #
& @#
Die Stellung der Frau zwischen Islam und weltlicher Gesetzgebung. Yz. Salim Bahnassawi. Munich: Bavaria Verlag 1998. S. 207. ISBN: 3-926575-28-X.
Ash-Sharia fi Bab al-Yaman: Recht, Richter undRechtspraxis an der familienrechtlichen Kammer des Gerichts Sd-Sanaa (Republik Jemen) 1983-1995. Yz.
Anna Wrth. Berlin: Duncker & Humblot 2000. S. 285. ISBN: 3-428-09826-9.
Ehen zwischen schweizerischen und muslimischen Partnern. Konflikte
erkennen und ihnen vorbeugen. Yz. Sami Aldeeb. Lausanne: Institut Suisse de
Droit Compar 1998. S. 50. ISBN yok; kitap doUrudan Institut Suisse de Droit
Comparden sat n al nabilir.
Islamisches Familien-und Erbrecht und Ordre Public. Yz. Hans-Georg
Pauli. Doktora Tezi: Mnih Universitesi. S. 182. ISBN yok; Kitap Mnih
niversitesi Ktphanesinde mevcuttur.
W9
, 2
Die Verfassungen der Mitgliedslnder der Liga der Arabischen Staaten. Haz.
Herbert Baumann and Matthias Ebert. Berlin: Berlin Verlag 1995. S. 789.
ISBN: 3-87061-458-7.
Islam und Menschenrechte: Sunnitische Muslime zwischen Islamismus,
Skularismus und Modernismus. Yz. Lorenz Miiller. Hamburg: Deutsches
Orient-Institut 1996. S. 362. ISBN: 3-89173-044-6.
Menschenrechte in arabo-islamischen Staaten. Yz. Mark Krieger.
Frankfurt: P. Lang 1998. S. 396. ISBN: 3-631-34450-3.
Gottes Staat als Republik. Reflexionen zeitgenssischer Muslime zu Islam,
Menschenrechten und Demokratie. Yz. Gudrun Krmer. Baden-Baden: Nomos
1999. S. 362. ISBN: 3-7890-6416-5.
X9
, 2
P G
( CL%
< #
<
Der Heilige Krieg (Jihad) aus der Sicht der malikitischen Rechtsschule. Yz.
Mathias von Bredow. Stuttgart: F. Steiner 1994. S. 547 (Arapa), 197
(Almanca). ISBN: 3-515-06557-1.
Schreckgespenst und reale Bedrohung. Der "Heilige Krieg" der
Fundamentalisten. Yz. Werner Ende. Cologne: O. Schmidt 1996. S. 34. ISBN: 3504-65006-0.
8Y9
, 2
G G
$7
2 9:
VI.
Bibliyografya ve Ansiklopedi
$7
2 9:
<
Adem YLgLn
YLgLn
GILLT J[[TH
! "
Bat da, genelde Mslam, zelde Mslam hukuku ile ilgili konularda yap lan
al Rmalar n (eser, makale, tebliU vb.) tarihi olduka eskidir. Bunlar n hepsini
yans tacak bibliyografik al Rmalar n yap lmas g olmakla birlikte, bu konuda
nemli yay nlar n varl U da bir gerektir. Burada esas al nan index islamicus
haricindeki bibliyografik al Rmalar n baz lar na iRaret etmek yararl olacakt r.
Mslam konularla ilgili bat daki ve Mslam dnyas ndaki al Rmalar n tan t m,
eleRtiri ve deUerlendirilmesini ama edinen The Mslim World Book Review
dergisi konumuz a s ndan nemli bir rnektir. Mslam eUitim ve araRt rma
amac yla kurulmuR olan The Islamic Foundation (Mngiltere) taraf ndan ayda
bir yay mlanan derginin editrlUn Manazir Ahsan yapmaktad r.
al Rmalar n deUerlendirildiUi bu derginin eki olan Index of Islamic Literatur,
tam manas yla bibliyografik bir dergidir. Sadece Mngilizce al Rmalara (kitap,
makale, tez, vb.) yer verilen bu dergide, Mslam hukuku ile ilgili al Rmalar da
sunulmaktad r. 1980 y l nda yay mlanmaya baRlayan sz konusu dergi ve eki
halen yay mlanmaktad r.
Mlk say s 1982de kan ve 1970li y llardan itibaren Mslam konularda
Mngilizce, Frans zca, Almanca, Mtalyanca, Farsa, Rusa, Mspanyolca, Trke,
Arapa, Hollandaca, S rpa ve H rvata yay nlanan al Rmalara yer veren
Islamic Book Review Index adl y ll k dergi ise bir diUer nemli bibliyografik
al Rmad r. Konuya gre dizim yerine, genel olarak isme gre alfabetik dizim
yap ld U iin ok kullan Rl olmamakla birlikte hemen her yay n trn (kitap,
makale, tez, tebliU vb.) dikkate almas a s ndan dikkate deUerdir. Wolfgang H.
Behn taraf ndan yay ma haz rlanan bu al Rma maddi imkns zl klar nedeniyle
1992de son say s n yay mlam Rt r.
M..S.B.E Mlahiyat Anabilim Dal Mslam Hukuku Bilim Dal doktora Urencisi.
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
Daha fazla bilgi iin bkz. Wolfgang H. Behn, Index Islamicus 1665-1980, Millersville: Ad yok, 1989, s.IX-XI (nsz); Geoffrey Roper, Index Islamicus, DMA, XXII, 282; Heather
Beaney, Index Islamicus 2002, Leiden: Brill, 2002, s.XIX (nsz); Fevziye Abdullah Tansel,
Index of Islamicus / J.D. Pearson, Belleten, 26/103 (1962), s.593-596 (1906-1955 aras index
al Rmas n n tan t m d r); a.mlf., Index of Islamicus / J.D. Pearson, Belleten, 26/104 (1962),
s.777-779. (1956-1960 aras index al Rmas n n tan t m d r); Yusuf Ziya Kavak , Index
Islamicus, Diyanet MRleri BaRkanl U Dergisi, 9/100-101 (1970), s.349-350.
6'>'?
6 !'5'
$0 A
8 8
58
' )8
(' ' $
8 8
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<
6'>'?
' '9
ABOU EL FADL, Khaled. Islamic law and Muslim minorities: the juristic discourse on Muslim minorities from the second/eighth to the eleventh/seventeenth centuries. Islamic Law and Society, 1 ii (1994) s.141-187
ABU-SAHLIEH, Sami A.Aldeeb. Confilts entre droit religieux et droit
etatique chez les musulmans dans les pays musulmans et en Europe. Revue Inter
nationale de Droit Compare, 49 iv (1997) s.813-834
ABU-SAHLIEH, Sami A.Aldeeb. Limites du sport en droit musulman et
arabe. (zet: Mslman ve Arap Hukuku ve spor.). Confluences Miditerrane,
50 (2004) s.93-112;168-169.
ABU-ZAHRA, Nadia. Islamic history, Islamic identity and the reform of
Islamic law: the thought of Husayn Ahmad Amin. Islam and modernity: Muslim
intellectuals respond. Ed. John Cooper, R.L. Nettler, Mohamed Mahmoud.
London: Tauris, 1998, s.82-104
AHARON, Layish. The transformation of the sharia from jurists law to
statutory law in the contemporary Muslim world. Die Welt des Islams:
International Journal for the Study of Modern Islam, 44 i (2004) s.85-113. Ayn
zamanda bkz. http:/www.ingentaselect.com [Modern Mslman dnyas .]
AHMAD, Ali. Implementation of Islamic law approach on
environmental protection. Journal of Islamic Science, 16 i-ii (2000) s.121-126
AIGLE, Denise. Le grand Jasaq de Gengis-Khan, lempire, la culture
mongole ella Sharia. Journal of the Economic and Social History of the Orient
(Journal dHistoire Economique et Sociale de lOrient), 47 i (2004) s.30-79. Ayn
zamanda bkz. at http://www.ingentaselect.com
ALOWEID, Abdullah M. Shariah values pertaining to human settlement
and planning. Islamic Thought: and Scientific Creativity, 6 i (1995) s.63-76
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<
<
6'>'?
DOSI, Hassan Salem Miqbel bin Ahmed al-. The basis of Sharia ruling
and law (comparison study). Contemporary Jurisprudence Research Journal: a
Journal concerned with Islamic Jurisprudence / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya alMuasira, 57 (2003) s.29-40.
DURAND, B. La justice en islam de Muhammad a Harun-al-Rachid
(622-809): innovations et traditions. La giustizia nellalto medioevo (secoli VVIII) 7-13 aprile 1994. Tomo primo. Spoleto: Sede dello Centro, 1995
(Settimane di Studio del Centro Italiano di Studi sullAIto Medioevo, 42 i),
s.373-413 [Tart Rma, s.415-421.]
EDGE, I. Recent trends in Islamic law. Law and the Islamic world: past
and present. Papers presented to the joint seminar at the Universities of Copenhagen and Lund1993. C.Toll [& diUerleri] taraf ndan organize edilmiRtir. Copenhagen: Munksgaard, 1995 (Historisk-Filosofiske Meddelelser, 68), s.15-22
FARIQ, M.A. Evolution of law in Islam. Renaissance (Lahore), 11 i
(2001) s.8-31
FELDMAN, Sam. Reason and analogy: a comparison of early Islamic
and Jewish legal institutions. UCLA Journal of Islamic and Near Eastern Law, 2 i
(2002-03) s.129-154
[GHRAB, Saad, MENSIA, Mokdad & CHARFI, Abdelmajid]. Histoire
de la notion de justice en Islam. Foi et justice: Un dfi pour le christianisme er
pour lislam / GRIC Groupe de Recherches Islamo-Chrtien. Paris: Centurion,
1993, s.51-74
HJERRILD, B. Islamic law and Sasanian law. Law and the Islamic world:
past and present. Papers presented to the joint seminar at the Universities of Copenhagen and Lund1993. C.Toll [& diUerleri] taraf ndan organize edilmiRtir.
Copenhagen: Munksgaard, 1995 (HistoriskFilosofiske Meddelelser, 68), s.49-55
HOFMANN, Murad Wilfried. The Sharia and ethics in Muslim personality formation. Encounters: Journal of Inter-cultural Perspectives, 8 i (2002) s.7988.
HUSSEIN, Iyad & JAYYOUSI, Odeh al-. Management of shared
waters: a comparison of international and Islamic law. Water management in
Islam. Ed. Naser I.Faruqui, Asit K.Biswas, and Murad J.Bino. Tokyo: United
Nations University Press; Ottawa: International Development Research
Centre, 2001, s.128-135
IBRAHIM, Tan Sri Datuk Ahmad. Superiority of the Islamic system of
justice. IIUM Law Journal, 4 i-ii / l994 (l996) s.l-12
JACKSON, Bernard. Comparing Jewish and Islamic law. Journal of
Semitic Studies, 48 i (2003)
s.109-121 Ayn
zamanda bkz.
http://www.ingentaselect.com
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<<
<
6'>'?
J.Irmscher. Amsterdam: Hakkert, 1995, s.29- 37 (Her din teoride ve uzun bir
sre pratikte bu eRitsizlikleri devam ettirmiRtir ki, gerekten de bunlar, kutsal
metinler taraf ndan kutsallaRt r lm R, hukuk taraf ndan da dikkate al n p dzenlemeye tabi tutulmuRtur/kurallaRt r lm Rt r.)
MAGHEN, Zeev. First blood. Purity, edibility, and the independence of
Islamic jurisprudence. Der Islam: Zeitschrift fr Geschichte und Kultur des Islamischen
Orients,
81
i
(2004)
s.49-95.
Ayn
zamanda
bkz.
http://www.degruyter.de/journals/islam
MAGHEN, Zeev. Theme issue: the interaction between Islamic law and
non-Muslims: Lakum dinukum wa-li dini. Islamic Law and Society, 10 iii (2003)
s.267-275.
Ayn
zamanda
bkz.
http://www.ingentaselect.com
ve
http://www.brill.nl
MALLAT, Chibli. Islamic law research in the twentieth century Middle
East. Asian Research Trends. 8 (1998) s.109-136
MANZOOR, S.Parvez. Faith and law: at the cross-section of transcendence and temporality. Muslim World Book Review, 18 iii (1998) s.3-11. [Makale
deUerlendirme.]
MASUD, Khalid. Islamic law. The Muslim almanac: a reference work on
the history, faith, culture, and peoples of Islam. Ed. Azim A.Nanji. Detroit: Gale
Research Inc., 1996, s.269-274
MASUD, Muhammad Khalid. Anthropology of Islamic law. ISIM
Newsletter,
12
(2003)
s.9-9.
Ayn
zamanda
bkz.
http://www.isim.nl/files/newsl_12.pdf (Seminer...Leiden, 2003.)
MASUD, Muhammad Khalid. De kunsten en religie in islamitische jurisprudentie. Trc. Schoenmakers,Charles. Soera, 8 iv - 9 i (2000-2001) s.24-28
MATTSON, I. Islamic law and religion. 7-8 Rabial Akhir 1414/24-25
September 1993, Yale University, New Haven. American Journal of islamic Social Sciences, 10 iv (1993) s.575-578 [Konferans metni/raporu.]
MOTZKI, H. Die Entstehung des Rechts. Der Islamische Orient
Grundzge seiner Geschichte / hrsg. A.Noth & J.Paul. Wrzburg: Ergon, 1998
(MISK: Mitteilungen zur Sozial- und Kultur-Geschichte den Islamischen Welt,
1), s.151-172
MOTZKI, H. Volwassen worden in de vroeg-islamitische periode: maatschaselijke en juridische gevolgen. Sharqiyyat, 6 i (1994) s.55-70
MOTZKI, Harald. Het ontstaan van het islamitisch recht. In het huis van
de Islam: geografie, geschiedenis, geloofsleer, cultuur, economie, politiek. Henk
Driessen (redaksiyon). Nijmegen: SUN, 1997, s.240-258
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<
<
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<=
A brief report of Eighth Islamic fiqh Seminar. Islamic Studies (Islamabad), 35 ii (1996) s.227-228 [Aligarh Muslim University, 1995]
ZAHRAA, Mahdi. Characteristic features of Islamic law: perceptions
and misconceptions. Arab Law Quarterly, 15 ii (2000) s.168-196 Ayn zamanda
bkz. www.kluweronline.nl
%6 0' 9$ _
$0 A
(5
9_1
8 N :
<
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<
' '9
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
BAKAR, Mohd Daud. The origins of Islamic legal theory (usul al-f qh)
Intellectual Discourse, 5 ii (1997) s.121-144
BAKAR, Mohd Daud. The theory of context (ikhtilaf al-hlayn) and the
problem of ikhtilaf in Islamic legal theory. Intellectual Discourse, 4 i-ii (1996) s.114
BANNA, Gamal al-, Vers une nouvelle jursiprudence islamique. Compte
rendu et traduction par Mona Akouri. Egypte / Monde Arabe, N.S. 3 / 2000
(2001) s.203-227 [Nahve F qhin Cedidin, Kahire 1996.]
BASSIOUNI, M.Cherif & BADR, Gamal M. The Shariah: sources,
interpretation, and rule-making. UCLA Journal of Islamic and Near Eastern
Law, 1 ii (2002) s.135-181
BHAT, Abdur Rashid. Fiqh: its meaning and sources. Muslim & Arab
Perspectives, 4 i-vi (1997) s.178-187
BIN AL-HAYYAN, Moulay al-Hussain. Imitation and its effects on the
efficiency of assiduity in Islamic jurisprudence. Contemporary Jurisprudence
Research Journal: a Journal concerned with Islamic Jurisprudence / Majallat alBuhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 57 (2003) s.28.
BLEUCHOT, H. Les voies de lquit et le droit musulman. (zet: Adalet Rekilleri ve Mslman hukuku.). Droits et Cultures, 38 (1999) s.111-135
BUSKENS. L. An Islamic triangle: changing relationships between
Siharia, state law, and local customs. ISIM Newsletter, 5 (2000) s.8-8
CALDER, N. Al-Nawawis typology of muftis and its significance for a
general theory of Islamic law. Islamic Law and Society, 3 ii (1996) s.137-164
CALDER, N. Law. History of Islamic philosophy. Ed. Seyyed Hossein
Nasr & O.Leaman. London: Routledge, 1996 (Routledge History of World
Philosophies, I), s.979-998
CARTER, M.G. A missing link between law and grammar: the Intisar of
Ibn Wallad. Arabica, 48 i (2001) s.51-65
CARTER, M.G. Analogical and syllogistic reasoning in grammar and
law. Islam: essays on scripture, thought and society: a festschrift in honour of
Anthony H.Johns. Ed. P.G.Riddell & T.Street. Leiden: Brill, 1997 (Islamic
Philosophy, Theology and Science: Texts and Studies, XXVIII), s.104-112
CHAUMONT, E. Ijtihad et histoire en islam sunnite classique selon
quelques juristes et quelques theologiens. Islamic law theory and practice. Ed.
R.Gleave & E.Kermeli. London: Tauris, 1997, s.7-23
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<
tional Library of Essays in Law & Legal Theory: Legal Cultures, 7), s.13-34
[Makale ilk olarak 1951de yay mlanm Rt r.]
GHAMIDI, Javed Ahmad. Customs and behavioral laws. Trc. Saleem,
Shehzad. Renaissance (Lahore), 12 i (2002) s.4-17
GHUTAIMIL, Abdullah Ibn Hamad al-. Fatwa alteration, its concept,
criteria and aslications in Islamic fiqh. Contemporary Jurisprudence Research
Journal / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 35 (1997) s.7-19
GLEAVE, R. Akhbari Shii usu1 al-f qh and the juristic theory of Yusuf
b. Ahmad al-Bahrani. Islamic law: theory and practice. Ed. R.Gleave &
E.Kermeli. London: Tauris, 1997, s.24-45
GLEAVE, Robert M. Imami Shii refutations of qiyas. Studies in Islamic
legal theory. Ed. Bernard G.Weiss. Leiden: Brill, 2002, (Studies in Islamic law
and society, 15), s.267-291
GRACIA, J.J.E. The philosopher and the understanding of the law. Averros and the Enlightenment. Ed. Mourad Wahba & Mona Abousenna. Amherst:
Prometheus Books, 1996, s.243-251 (Mbn RRd.)
HADDAD, Mohamed. Le commencement de lindividu dans la tradition
islamique: doctrine, jurisprudence et empirisme. IBLA, 64 / 187(2001) s.3-24
HALLAQ, Wad B. The quest for origins or doctrine? Islamic legal
studies as colonialist discourse. UCLA Journal of islamic and Near Eastern Law,
2 i (2002-03) s.1-31
HALLAQ, Wad B. Was the gate of Ijtihad closed? Islamic law and legal
theory. Ed. I.Edge. Aldershot: Dartmouth, 1996 (The Intemational Library of
Essays in Law & Legal Theory: Legal Cultures, 7), s.287- 325 [Makale ilk olarak
1984te yay mlanm Rt r.]
HALLAQ, Wael B. From fatwas to furu: growth and change in Islamic
substantive law. Islamic Law and Society, 1 i (1994) s.29-65
HALLAQ, Wael B. Ifta and ijtihad in Sunni legal theory: a developmental account. Islamic legal interpretation: muftis and their fatwas. Ed. Muhammad
Khalid Masud, B.Messick, D.S. Powers. Cambridge (USA): Harvard University
Press, 1996, s.33-43;336- 337
HALLAQ, Wael B. Non-analogical arguments in Sunni juridical Qiyas.
Islamic law and legal theory. Ed. I.Edge. Aldershot: Dartmouth, 1996 (The International Library of Essays in Law & Legal Theory: Legal Cultures, 7), s.205225 [Makale ilk olarak 1989da yay mlanm Rt r.]
HALLAQ, Wael B. Takhrij and the construction of juristic authority.
Studies in Islamic legal theory. Ed. Bernard G.Weiss. Leiden: Brill, 2002,
(Studies in Islamic law and society, 15), s.317-335
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
MITTER, U. Problemen van het onderzoek naar ontleningen aan nietarabische rechtsstelsels in het ontstaan en de ontwikkeling van het islamitisch
recht. Sharqiyyat, 9 ii (1997) s.107-123
MONASTRA, Yahya. Rethinking our legacy: Ijtihad, fiqh, and
community. Proceedings of the 21st Annual Conference of the Association of
Muslim Social Scientists, East Lansing1992. New directions. Ed. Mona
M.Abul-Fadl. Herndon: International Institute of Islamic Thought & the
Association of Muslim Social Scientists, 1993, s.130-135 (Jri deUerlendirmesi.)
MOOSA, Ebrahim. Languages of change in Islamic law: redefining death
in modernity. Perspectives on Islamic law, justice, and society. Ed. R.S.Khare.
Lanham: Rowman & Littlefield, 1999, s.161-197
MOOSA, Ebrahim. Languages of change in Islamic law: redefining death
in modernity. Islamic Studies, 38 iii (1999) s.305-342
MOOSA, Ebrahim. The poetics and politics of law after empire: reading
womens rights in the contestations of law. UCLA Journal of Islamic and Near
Eastern Law, 1 i (2001-2002) s.1-46 [Mslam hukuk teorisi.]
MOTZKI, H. Het ontstaan van het islamitische recht: de recente wetenschaselijke discussie. Recht van de Islam, 13 (1996) s.1-17
NAGEL, T. La destruccion de la ciencia de la +aria por Muhammad
b.Tumart. Al-Qantara: Revista de Estudios Arabes, l8 ii (1997) s.295-304 (Las
doctrinas de Ibn Tumart)
NEJMEDDINE, Hentati. La rue dans la ville de loccident musulman
mdival daprs les sources juridiques malikites. Arabica, 50 iii (2003) s.273305. Ayn zamanda bkz. http://www.ingentaselect.com
OMAR, Mohamed Abdel-Khalek. Reasoning in Islamic law. Part three.
Arab Law Quarterly, 13 i (1998) s.23-60
OMAR, Mohamed Abdel-Khalek. Reasoning in Islamic law. Parts one &
two. Arab Law Quarterly, 12 ii (1997), s.148-196; 12 iv (1997) s.353-383
OTHMAN, Mohammad Zain bin Haji. The status of urf in Islamic law.
IIUM Law Journal, 3 ii (1993) s.40-51
POYA, Abbas. Igtihad und Glaubensfreiheit: Darstellung einer islamisch-glaubensfreiheitlichen Idee anhand sunnitisch-rechtsmethodologischer
Diskussionen. Der Islam, 75 ii (1998) s.226-258
RANA, M.Akram. Usul al-fiqh and American scholarship. Hamdard
Islamicus, 21 i (1998) s.15-21
RANA, Mohammad Akram. Euro-American Orientalists analysis of
Muslim legal theory. Hamdard Islamicus, 19 iv (1996) s.45-66
6'>'?
L.
Islamisk
lovgivning.
Mellemost-
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
VOGEL, F.E. The closing of the door of ijtihad and the aslication of the
law. American Journal of Islamic Social Sciences, 10 iii (1993) s.396-401
WEISS, B.[G] Interpretation in Islamic law: the theory of Ijtihd. Islamic
law and legal theory. Ed. I.Edge. Aldershot: Dartmouth, 1996 (The International Library of Essays in Law & Legal Theory: Legal Cultures, 7), s.273-286
[Makale ilk olarak 1978de yay mlanm Rt r.]
WICHARD, J.C. Recht und Religion im islamischen Recht. (zet: Mslam
hukukunda din ile hukuk aras ndaki iliRki.) Verfassung und Recht in Ubersee.
Law and Politics in Africa, Asia and Latin Ameria, 30 iv (1997) s.450; 533-544
WIEDERHOLD, L. Das Manuskript Ms. orient. A 918 der Forschungsbibliothek Gotha als Ausgangspunkt fr einige berlegungen zum Begriff
iUtihd in der sunnitischen Rechtswissenschaft. Zeitschrift der Deutschen Morgenlandischen Gesellschaft, 143 ii (1993), s.328-361
61
$0 A
'9 _ 1
$0 A
ABBOUD-HAGGAR, Soha. El tratado jurdico de Al-Tafri de Ibn alGallab: manuscrito aljamiado de Almonacid de la Sierra (Zaragoza). Edicin,
estudio, glosario y confrontacin con el original rabe. Saragossa: Institucin
Fernando el Catlico, 1999. 2 c. 429;620s.
ABU-SAHLIEH, Sami A.Aldeeb. La migration dans la conception
musulmane. St Sulpice: Abu-Sahlieh, 1995. 60s.
BAKHTIAR, Laleh. Encyclopedia of Islamic law: a compendium of the
view of the major schools [Des Plaines:] Library of Islam, 1995 tekrar bas m Chicago: ABC International Group, 1996. 624s. [Mki temel Arapa kaynaUa dayanmaktad r: El-fiqh alel-mezahibil-erbaa & El-fiqh alel-mezahibil-hamse.]
BOUZENITA, Anke. Abdarrahman al-Auzai- ein Rechtsgelehrter des 2.
Jahrhunderts d.H. und sein Beitrag zu den Siyar. Erarbeitet auf der Grundlage des
k. ar-Radd ala siyar al-Auzai. Berlin: Schwarz, 2001. (Islamkundliche Untersuchungen, 240). 397s
BROCKOS, J.E. Early Maliki law: Ibn Abd al-Hakam and his major compendium of jurisprudence. Leiden: Brill, 2000 (Studies in Islamic Law and
Society, 14), 312s.
CALDER, N. Studies in early Muslim jurisprudence. Oxford: Clarendon,
1993. 257s.
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
2000 (Bibliotheca Islamica, 41c). 221s. [Mngilizce bir nsz ile birlikte Arapa
metin & notlar.]
IBN IYAD, Muhammad. Madhib al-hukkam fi nawazil al-ahkam (La
actuacin de los jueces en los procesos judiciales) / Muhammad b Iyad; trad. y
estudio Delfina Serrano. Madrid: Consejo Superior de Investigaciones
Cientficas, Agencia Espaola de Cooperacin Internacional, 1998 (Fuentes
Arbigo-Hispanas, 22). 606s.
IBN ABI ZA[Y]D al-QA[Y]RAWANI. La risala: tratado de creencia y derecho musulmn. Traduccin, comentarios y anexos Ali Laraki. Palma de Mallorca: Kutubia Mayurqa, 1999 (Kutubia Mayurqa Clsicos, 2). 592s.
IBN AB ZAYD al-QAYRAWN. Compendio de derecho islamico. Ed.
Riosalido, J. Madrid: Editorial Trotta, 1993 (Al-Andalus: Textos y Estudios).
249s.
IBN al-NAQIB, Abmad. Reliance of the traveller: the classic manual of
Islamic sacred law Umdat al-salik. Tarjama Inkiliziya li-kitab Umdat al-slik wauddat al-nasik. Ed. & trc. Noah Ha Mim Keller. Gz. ge. ed. Beltsville: Amana, 1997. 1232s. [Mngilizce cevirisi ile Arapa metin, yorum/tefsir, ekler. Arabic
text with facing English translation, commentary, asendices. Mlk olarak 1994te
Evanstonda yay mlanm Rt r.]
IBN RUSHD. The distinguished jurist`s primer: a translation of Bidayat almujtahid. C. 1. Trc. Nyazee, Imran Ahsan Khan, Reading: Garnet, for Centre
for Muslim Contribution to Civilization, 1994. 609s. [Bidayetl-mctehid ve
nihayetl-muktasid adl eserin evirisi.]
IBN RUSHD. The distinguished jurists primer: a translation of Bidayat alMujtahid. C. 2. Trc. Nyazee, Imran Ahsan Khan. Reading: Garnet, 1996. 619s.
IMBER, C. Ebus-Suud: the Islamic legal tradition. Edinburgh: Edinburgh
University Press, 1997 (Jurists: Profiles in Legal Theory). 288s.
Islamic legal interpretation: muftis and their fatwas. Ed. Masud,Muhammad
Khalid., Messick,B. & Powers,D.S. Cambridge (USA): Harvard University
Press, 1996. 431s.
JACKSON, S.A. Islamic law and the state the constitutional jurisprudence
of Shihab al-Din al-Qarafi. Leiden: Brill, 1996 (Studies in Islamic Law and Society, 1). 249s.
KASSIM, Husain. Sarakhsi, Hugo Grotius of the Muslims: concept of
treaties and the doctrine of juristic preference in Islamic jurisprudence. San Francisco: Austin & Winfleld, 1994. 153s.
LALA, Anas Ahmed. Le pourquoi des divergences dopinions entre nos oulma: pluralit dinterprtations en islam. Saint-Pierre: A A Lala, 1998. 95s.
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<
LOHLKER, Rdiger. Islamisches Familienrecht. I: Methodologische Studien zum Recht mlikitischer Schule in Vergangenheit und Gegenward. Gttingen:
Duehrkohp & Radicke, 2002 (Gttinger Forum fr Arabistik, 1). 190s.
MARTNEZ ALMIRA, M. La dimensin jurdica del tiempo en el Muhtasar de Halil. Rome: Istituto per lOriente C.A.Nallino, 1999 (Quaderni di Diritto Musulmano e dei Paesi Islamici). 180s.
MASUD, Muhammad Khalid. Shatibis philosophy of Islamic law.
Islamabad: Islamic Research Institute, 1995 (Publication, no 96) 294s.
MELCHERT, C. The formation of the Sunni schools of law, 9th-i 0th
centuries C.E. Leiden: Brill, 1997 (Studies in Islamic Law and Society, 4). 244s.
MOTZKI, Harald. The origins of Islamic jurisprudence: Meccan fiqh before
the classical schools. Trc. Katz, Marion H. Leiden: Brill, 2002 (Islamic History
and Civilization: Studies and Texts, 41). 326s.
MURAD, Abdal Hakim. Understanding the four madhhabs: the facts about
Ijtihad and Taqlid. Wembley: WiseMuslim, 1995. 32s.
MURANYI, M. Beitrage zur Geschichte der Haditund Rechtsgelehrsamkeit
der Malikiyya in Nordafrika bis zum 5. Jh. d.H.: biobibliographische Notizen aus
der Moscheebibliothek von Qairawan. Wiesbaden: Hatrassowitz, 1997. 527s.
MURANYI, M. Die Rechtsbcher des Qairawaners Sahnun b. Said: Entstehungsgeschichte und Werkberlieferung. Stuttgart: Steiner, 1999 (Abhandlungen fr die Kunde des Morgenlandes, 52/3). 196s.
SCHOLZ, P. Malikitisches Verfahrensrecht: ein Studie zu Inhalt und Methodik der Scharia mit rechtshistorischen und rechtsvergleichenden Anmerkungen
am Beispiel des malikitischen Verfahrensrechts bis zum 12. jahrhundert. Frankfurt
a.M.: Lang, 1997 (Europaische Hochschulschriften: Reihe II, Rechtswissenschaft, 2177) 587s.
[SHAFII, Imam Muhammad b. Idris al-]. Al-Imam Muhammad ibn Idris
al-Shafiis al-Risala fi usul al-fiqh: treatise on the foundations of Islamic jurisprudence. Bir giriRle birlikte eviri, notlar & ekler / Majid Khadduri. 2. bask . Yeni
bas m. Cambridge: Islamic Texts Society, 1997. 379s. [Daha nce 1961de Baltimoreda yay mlanm Rt r.]
SHAFII, Imam Muhammad ibn Idris al-. La Risla: les fondements du
droit musulman. Trad. de larabe, prs. & annot. Lakhdar Souami. [Paris:]
Sindbad, 1997. 516s.
SHIBLI NUMANI, Muhammad. Imam Abu Hanifah: life and work.
English translation of Allamah Shibli Numanis Sirat-i-Numan. Trc. Hussain,
M.Hadi. 4. bask . Delhi: Islamic Book Service, 1998. 235s.
6'>'?
' '9
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
AJIRI, Adam Muhammad. Ibn Hazm and why he is regarded as the second teacher of the Zhirite madhhab. Islamic Quarterly, 38 ii (1994) s.113-123
AKSOY, Sahin. A critical asroach to the current understanding of Islamic
scholars on using cadaver organs without prior permission. Bioethics, 15 v-vi
(2001) s.461-464 Ayn zamanda bkz. http://www.blackwell-synergy.com
ALI, Muhammad Athar. A critical evaluation of Shah Wali Allahs
attitude to Ijtihad vis--vis the views of the other jurists. Hamdard lslamicus, 20 i
(1997) s.19-26
ARABI, Oussama. Intention and method in Sanhuris fiqh: cause as
ulterior motive. Islamic Law and Society, 4 ii (1997) s.200-223
ARCAS CAMPOY, M. Actos delictivos y accion penal en la Wadiha de
lbn Habib. Boletin de la Asociacion Espanola de Orientalistas, 34 (1998) s.139146
ARCAS CAMPOY, M. Consumo y penalizacion de las bebidas alcoholicas en los Qawanin de Ibn Cuzayy. Al-Andalus Magreb, 3 / 1995 (1998) s.115126
ARCAS CAMPOY, M. El reflejo de la sociedad en los tratados de derecho islmico. Boletin de la Asociacion Espaola de Orientalistas, 33 (1997) s.7785
ARCAS CAMPOY, M. Ibn Battuta y las escuelas juridicas en los paises
del Mediterrneo. Across the Mediterranean frontiers trade, politics and religion,
650-1450. Selected proceedings of the international Medieval Congress, University
of Leeds, 10-13 July 1995, 8-11 July 1996, ed. D.A.Agius & I.R.Netton.
Turnhout: Brepols, 1997 (International Medieval Research, 1), s.347-364
ARCAS CAMPOY, M. Los alimentos en el derecho Maliki. Boletin de la
Asociacion Espanola de Orientalistas, 32 (1996) s.111-119
BADEEN, Edward & KRAWIETZ, Birgit. Eheschlieung mit Dschinnen
nach Badr al-Din al-Sibli. Wiener Zeitschrift fr die Kunde des Morgenlandes, 92
(2002) s.33-51.
BAEK SIMONSEN, J. The development of doctrine and law schools.
Law and the Islamic world: past and present. Papers presented to the joint seminar
at the Universities of Copenhagen and Lund1993. C.Toll [& diUerleri] taraf ndan organize edilmiRtir. Copenhagen: Munksgaard, 1995 (Historisk-Filosofiske
Meddelelser, 68), s.75-80
BALJON, J.M.S. Indo-Pakistani and Egyptian muftis on medical issues.
Muslim World, 86 i (1996) s.85-95 [Yirminci yzy l sonlar .]
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
CARMONA GONZALEZ, A. La preclusion (Ta`ciz) en el derecho procesal maliki: un texto del Mufid de Ibn HiRam. Al-Andalus Magreb, 3 / 1995
(1998) s.241-259 [Arapa metin & Mspanyolca eviri iermektedir.]
CARMONA GONZALEZ, A. Las diferencias entre la jurisprudencia
andalusi y el resto de la escuela de Malik: el texto atribuido a Abu Ishaq alGarnati. Al-Qantara: Revista de Estudios Arabes, 19 i (1998) s.67-102
CHAUMONT, E. Kitab al-luma f usul al-fiqh dAbu Ishaq al-rz
(m.476-1083). Introduction, dition critique et index. Mlanges de lUniversit
Saint-Joseph, 53 / 1993-1994 (1997) s.9-241
CHAUMONT, Eric. A propos du Kitab al-radd ala al-Shafii attribu
Abu Bakr Muhammad Ibn al-Labbad al-Qayrawani (m.333/944) et des rfutations de Shafii dans le malikisme ancien. Studies in Islamic and Middle Eastern
texts and traditions in memory of Norman Colder / ed. G.R.Hawting,
J.A.Mojaddedi & A.Samely, Oxford: Oxford University Press, the University of
Manchester ad na, 2000, (Journal of Semitic Studies Suslement, 12) s.75-84
CHAUMONT, Eric. En quoi le madhab safiite est-il safiite selon le Mugit al-halq de Puwayni? Annales Islamologiques / Hawliyat Islamiya, 35 (2001)
s.17-26
COOPER, John. The role of the Atabat in the history of nineteenth century Shii jurisprudence. Islamic University / Al-Jamia al-Islamiya, 2 ii (1995) s.718
DUTTON, Yasin. Juridical practice and Madman amal: Qada in the
Muwatta of Malik. Journal of Islamic Studies, 10 i (1999) s.1-21
DUTTON, Yasin. The introduction to Ibn Rushds Bidayat al-Mujtahid.
Islamic Law and Society, 1 ii (1994) s.188-205
DZANANOVIC, Ibrahim. Osvrt na traktat Hasana Duvnjaka: rasprava o
pet pravnih pitanja o kojima postoji pet razlicitih misljenja (Hasan Duvnjak n
tezi zerine bir incelemedir-Tez, beR farkl grRn bulunduUu beR hukk probleme dairdir. Review of the treatise by Hasan Duvnjak-Treatise on five legal
issues of which there are five different opinions.) Anali Gazi Husrev-begove
Biblioteke, 17-18 (1996) s.83-90 [Risle fil-Mesilil-Muhammese, 17. yzy lda
yaRam R Duvnolu bir fakihe ait.]
ENIOLA, Sikiru Olubenga. An asraisal of AlAbi al-Azharis exegesis on
Bab Musabaqah in the Mukhtasar of Khalil b. Ishaq. Hamdard Islamicus, 24 ii
(2001) s.41-50 [At & deve yar R gibi sporlar n yap lmas nda/idaresinde Mliklerin rehber kitab d r.]
FADEL, Mohammad. Istihsan is nine-tenths of the law: the puzzling
relationship of usul to Furu in the Mliki madhhab. Studies in Islamic legal
6'>'?
theory. Ed. Bernard G.Weiss. Leiden: Brill, 2002, (Studies in Islamic law and
society, 15), s.161-176
370
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
KOSHERI, Ahmed Sadek el. Islamic schools of law. Islamic law and its
reception by the courts in the west. Congress from 23 to 24 October 1998 in Osnabrck. Le droit islamique et sa rception par les tribunaux occidentaux. Congrs du
23 au 24 octobre 1998 Osnabrck. Ed. by Christian von Bar. Cologne: Carl
Heymanns Verlag, 1999, (Osnabrcker Rechtswissenschsftliche Abhandlungen,
57), s.35-45 [Ina El Kobbia taraf ndan tart R lmas , s.47-49.]
LEBON, A. LImam Al-Shfi: entre justice et intercession. Droits et socits dans le monde arabe: perspectives socio-anthropologiques. Sous la direction
de G.Bohtsch, B.Dupret et J-N.Ferrid. Aix-en-Provence: Presses Universitaires
dAix-Marseille, 1997, s.123-149
LOHLKER, Rdiger. Bida in der malikitischen Rechtsschule: weitere
berlegungen zu Strukturen des Feldes des islamischen Rechts. Zeitschrift der
Deuischen Morgenlndischen Gesellschaft, 152 i (2002) s.95-112
LOWRY, Joseph E. Does Shafii have a theory of four sources of law?
Studies in Islamic legal theory. Ed. Bernard G.Weiss. Leiden: Brill, 2002,
(Studies in Islamic law and society, 15), s.23-50
MADELUNG, W. Abd Allah b. Abbas and Shiite law. Law, Christianity
and modernism in Islamic society. Proceedings of the Eighteenth Congress of the
Union Europeenne des Arabisants et IslamisantsLeuven...1996. Ed.
U.Vermeulen & J.M.F.Van Reeth. Leuven: Peeters, 1998 (Orientalia
Lovaniensia Analecta, 86), s.13-25
MAGHEN, Zeev. Dead tradition: Joseph Schacht and the origins of
popular practice. Islamic Law and Society, 10 iii (2003) s.276-347. Ayn zamanda bkz. http://www.ingentaselect.com ve http://www.brill.nl
MAKDISI, John. Legal logic and equity in Islamic law. Islamic law and
legal theory. Ed. I.Edge. Aldershot: Dartmouth, 1996 (The International Library
of Essays in Law & Legal Theory: Legal Cultures, 7), s.229-258 [Makale ilk
olarak 1985te yay mlanm Rt r.]
MASUD, Muhammad Khalid, MESSICK, B. & POWERS, D.S. Muftis,
fatwas, and Islamic legal interpretation. Islamic legal interpretation: muftis and
their fatwas. Ed. Muhammad Khalid Masud, B.Messick, D.S.Powers. Cambridge
(USA): Harvard University Press, 1996, s.3-32;33l-336
MELCHERT, C. George Makdisi and Wael B.Hallaq. Arabica, 44 ii
(1997) s.308-3 16 [Ofi hukuk okullar konusundaki al Rmalara katk lar .]
MELCHERT, C. How Hanafism came to originate in Kufa and
traditionalism in Medina. Islamic Law and Society, 6 iii (1999) s.318-347
MELCHERT, C. The adversaries of Ahmad ibn Hanbal. Arabica, 44 ii
(1997) s.234-253
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<
6'>'?
WAN AHMAD, Wan Azhar. Was Al-Shafii against Al-masalih almursalah? Al-Shajarah, 2 ii (1997) s.249-290
WARD, S. Dhimmi women and mourning. Islamic legal interpretation:
muftis and their fatwas. Ed. Muhammad Khalid Masud, B.Messick, D.S.Powers.
Cambridge (USA): Harvard University Press, 1996, s.87-97;342-344 (Tripoliden Takiyyddin es-Sbkye gnderilmiR fetva talepleri)
WEBER, Edgard. La codification juridique du Jihad. Religion between
violence and reconciliation. Ed. Thomas Scheffler. Beirut: Orient-Institut der
Deutschen Morgenlndischen Gesellschaft; Wrzburg: Ergon Verlag, 2002,
(Beiruter Texte und Studien, 76), s.135-163
WEISS, B. Amidi on the basis of authority of juristic opinion. Arab and
Islamic studies in honor of Marsden Jones. Dirasat Arabiya wa-Islamiya. Ed.
Thabit Abdullah [& diUerleri.]. Cairo: American University in Cairo Press,
1997, s.111-116
WEISS, Bernard G. Usul-related madhhab differences reflected in
Amidis Ihkam. Studies in Islamic legal theory. Ed. Bernard G.Weiss. Leiden:
Brill, 2002, (Studies in Islamic law and society, 15), s.293-313
WIEDERHOLD, L. Blasphemy against the Prophet Muhammad and his
Companions (sabb al-Rasl sabb al-Sahabah): the introduction of the topic into
Shafii legal literature and its relevance for legal practice under Mamluk rule.
Journal of Semitic Studies, 42 i (1997) s.39-70
WIEDERHOLD, L. Legal doctrines in conflict: the relevance of madhab
boundaries to legal reasoning in the light of an unpublished treatise on Taqlid
and Ijtihad. Islamic Law and Society, 3 ii (1996) s.234-304 [Arapa metin & Mngilizce eviri iermektedir.]
WIEDERHOLD, L. Spezialisierung und geteilte Kompetenz-Sunnitische
Rechtsgelehrte Uber die Zulassigkeit von igtihd. Welt des Orients, 28 (1997)
s.153-169
WILLIS, J.R. The fatwas of condemnation. Islamic legal interpretation:
muftis and their fatwas. Ed. Muhammad Khalid Masud, B.Messick, D.S.Powers.
Cambridge (USA): Harvard University Press, 1996, s.153-161;350-351
WINKEL, E. Ibn Arabis fiqh. Proceedings of the 21st Annual Confer ence
of the Association of Muslim Social Scientist, East Lansing1992. New
directsons. Ed. Mona M.Abul-Fadl. Herndon: International Institute of Islamic
Thought & the Association of Muslim Social Scientists, 1993, s.536-552
YANAGIHASHI, H. The judicial functions of the Sultan in civil cases
according to the Malikis up to the sixth/twelfth century. Islamic Law and
Society, 3 i (1996) s.41-74
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
8 8
$0 A
898)
9 _)
')' '9 _ ( 9!
8 8 8
' '9
6'>'?
(The International Library of Essays in Law & Legal Theory: Legal Cultures,
7), s.425-440 [Makale ilk olarak 1956da yay mlanm Rt r.]
HALLAQ, Wael B. Qadis communicating: legal change and the law of
documentary evidence. Al-Qantara: Revista de Estudios Arabes, 20 ii (1999)
s.437-466
HALLAQ, Wael B. The qadis diwan before the Ottomans. Bulletin of the
School of Oriental and African Studies, 61 iii (1998) s.415-436
HAYAT, Shaukat. Exparte proceedings (a comparative study of Islamic
law and Pakistani procedural laws). Hamdard Islamicus, 22 i (1999) s.63-73
HAYAT, Shaukat. The legitimacy of quest for judicial positions: the
Islamic Shariah viewpoint. Hamdard Islamicus, 23 i (2000) s.57-64
IBRAHIM, Ahmad Mohd. & OTHMAN, Mahmud Saedon Awang.
Judges and lawyers under the Shariah. Islam and justice. Kuala Lumpur:
Institute of Islamic Understanding, Malaysia, 1993, s.125-144
OHOBA, A.. Cy . cdcefub
ghibhjibhkh lfujdmiueden, 13: ue, 1995 i, s.22-31
JOHANSEN, B. Truth and validity of the qadis judgment: a legal debate
among Muslim Sunnite jurists from the 9th to the 13th centuries. Recht van de
Islam, 14 (1997) s.1-26
JOHANSEN, B. Wahrheit und Geltungsanspruch: zur Begrndung und
Begrenzung der Autoritt des Qadi-Urteils im islamischen Recht. La giustizia
nellalto medioevo (secoli IX-XI) 11-17aprile 1996. Tomo secondo. Spoleto: Sede
dello Centro, 1997 (Settimane di Studio del Centro Italiano di Studi sullAlto
Medioevo, 44 ii), s.975-1065 [Tart Rma, s.1067-12074.]
KAMALI, Mohammad Hashim. Asellate review and judicial
independence in Islamic law. Islam and public law: classical and contemporary
studies. Chibli Mallat. London: Graham & Trotman. 1993, s.49-83
MASUD, Muhammad Khalid. Application of Islamic law in courts. ISIM
Newsletter, 9 (2002) s.5. Ayn zamanda bkz. www.isim.nl [Konferans
metni/raporu.]
MASUD, Muhammad Khalid. Procedural law between traditionists,
jurists and judges: the problem of Yamin maal-Shahid. Al-Qantara: Revista de
Estudios Arabes, 20 ii (1999) s.389-416
MOOSA, Najma. Womens eligibility for the qadiship. Awraq, 19 (1998)
s.203-227
37
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
SALMI. Sad Ibn Ghareer as-. The principle of prohibition of evasive legal devices and its effect in judgments implementation. Contemporary
Jurisprudence Research Journal / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 34
(1997) s.8-20
SCHNEIDER, I. Die Merkmale der idealtypischen qadi-justiz
kritische Anmerkungen zu Max Webers Kategorisierung der islamischen
Rechtsprechung. Der Islam, 70 i (1993) s.145-159
TOHAMI, Ammar Bodhiyaf al. Judiciary independence in Islamic law
(Sharia). Contemporary Jurisprudence Research Journal / Majallat al-Buhuth alFiqhiya al-Muasira, 30 (1996) s.30-37
VIDAL CASTRO, F. El muft y la fetua en el derecho islmico. Notas
para un estudio institucional. Al-AndalusMagreb, 6 (1998) s.289-322
WIEDERHOLD, L. The relevance of sharia (legal ideal) and fiqh
(jurisprudence) to legal practice in Mamluk Egypt and Syria. Aram Periodical,
9-10 (1997-1998) s.7-18
ZIADEH, Farhat J. Compelling defendants asearance at court in Islamic
law. Islamic Law and Society. 3 iii (1996) s.305-315
ZUHAILY, Mohammad al. Judiciary in Islam. Contemporary
Jurisprudence Research Journal / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 31
(1996) s.39-51
'6 ';
$0 A
8 8 8 _ !: '5 $ _
$ %' 898)8
6'>'?
' '9
AHMED, Syed Maqbool & KHAN, A.Khaliq. The law of crime in the
Quran & religion vs. morality. Encyclopaedic survey of Islamic culture. C. 2:
Studies in Quran. Ed. Mohamed Taher. Delhi: Anmol Publications, 1997, s.4361 [Daha nce y y mlanm R makale gzden geirilmiR & redakte edilmiR.]
ALWANI, Taha J.al. The rights of the accused in Islam. American
Journal of Islamic Social Sciences, 11 iii (1994), s.348-364; 11 iv (1994) s.504-518
ATIGHETCHI, Dariusch. Problemi bioetici nel diritto islamico. Kos, 97
(1993) s.30-33
BASSIOUNI, Cherif. Crime and punishment in Islam. The different
aspects of Islamic culture: the individual and society in Islam. BaR ed.
A.Bouhdiba, yard mc ed. M.Maruf al-Dawalibi. Paris: UNESCO, 1998 (The
Different Aspects of Islamic Culture, 2), s.295- 329
BASSIOUNI, Cherif. Face la dviance. Les diffrents aspects de la
culture islamique lindividu et la socit en Islam. Dir. de volume A.Bouhdiba,
codir. M. Maruf al-Dawalibi. Paris: UNESCO, 1994 (Les Diffrents Aspects de
la Culture Islamique, 2), s.303-338
BASSIOUNI, M.Cherif. Crimes and the criminal process. Arab Law
Quarterly, 12 iii (1997) s.269-286 (Mslamda.)
BENMELHA, Ghaouti. La diya, peine pnale ou reparation due la victime. Revue Algrienne des Sciences Juridiques Economiques et Politiques / Al-
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
MUSTAFA, Faizan. Islamic law of confession: a comparison with Western and Indian laws. Islamic Studies, 32 i (1993) s.49-60
OPWIS, F. Schariatrechtliche Stellungnahmen zum Drogenverbot. Welt
des Islams, 39 ii (1999) s.159- 182
PETERS, Rudolph. Murder in Khaybar: some thoughts on the origins of
the Qasama procedure in Islamic law. Islamic Law and Society, 9 ii (2002) s.132167. Ayn zamanda bkz. http://www.ingentaselect.com (Hayber katliam
konusundaki hadis.)
POSTAWKO, Robert. Towards an Islamic critique of capital
punishment. UCLA Journal of Islamic and Near Eastern Law, 1 ii (2002) s.269320
RAJAKARUNA, Saama. Honour crimes and honourable justice. Nethra,
5 i (2002) s.31-46 [Esasen Mslmanlarda.]
REJALI, Darius. Studying a practice: an inquiry into lapidation. Critique:
Journal for Critical Studies of the Middle East, 18 (2001) s.67-100
SCHMITT, Arno. Liwat im Fiqh: mnnliche Homosexualitt? Journal of
Arabic and islamic Studies, 4 / 2001-02 [2003] s.49-110 Ayn zamanda bkz.
http://www.uib no/jais/content4.html
SHAH (HANEEF), Sayed Sikander. Mercy killing in Islam: moral and
legal issues. Arab Law Quarterly, 11 ii (1996) s.105-115
SID-AHMAD, Mohammad Ata-Alsid. Traffic accidents in Islamic law.
IIUM Law Journal, 4 i-ii / 1994 (1996) s.31-47
SIDAHMED, Abdel Salam. Problems in contemporary aslications of
Islamic criminal sanctions: the penalty for adultery in relation to women. British
Journal of Middle Eastern Studies, 28 ii (2001) s.187-204
SUJIMON, M.S. The provision of Islamic law regarding crimes
committed by the foundling (jinayat al-laqit). Hamdard Islamicus, 21 ii (1998)
s.93-97
SURTY, Muhammad Ibrahim H.I. The institution of Hisba & its impact
on the health sciences from the seventh to the thirteenth century CE. Islamic
Quarterly, 43 I (1999) s.5-20
THIESBRUMMEL, B. Sminaire arabo-africaine sur la justice penale et
les reformes pnitentiaires. 29. November -2. Dezember 1991 in Tunis. Orient
(Hamburg/Leverkusen), 34 i (1993), s.21-25
VERCELLIN, G. Hisba: religious duty or practical job? Some
considerations on an Islamic institution between morals and markets. Annali di
Ca Foscari, 37 iii / Serie Orientale, 29 (1998) s.67-96
'&# P '
16 =
$ !$ $
Z B#
( @ >C
$0 A
[O
& &# 6 +
&R
8 8
[N
[>
' '9
ABDIN, Amira Shamma. Modernist interpretation of the status of nonMuslims in Muslim society. Maghreb Review, 22 iii-iv (1997) s.193-220
ABOU EL FADL, Khaled. Striking a balance: Islamic legal discourse on
Muslim minorities. Muslims on the Americanization path? Ed. Y.Yazbeck
Haddad, J.L.Esposito. New York: Oxford University Press, 2000, s.47-63 [Mlk
yay m , 1998de University of South Florida taraf ndan yap lm Rt r.]
ABU-SAHLIEH, Sami A.Aldeeb. La migration dans la conception
musulmane. Migrations Socit, 8 / 45 (1996) s.5-26
ABU-SAHLIEH, Sami A.Aldeeb. La migration dans la conception
musulmane (pass, present et avenir). Droit et Cultures, 34 (1997) s.215-246 (A
la lumire du droit musulman classique.)
6'>'?
ABU-SAHLIEH. Sami A.Aldeeb. La migration dans la conception musulmane (pass, prsent et avenir). Deuxime partie. Droit et Cultures, 35 (1998)
s.133-166 [Mslmanlar n hukk grRleri, mevcut uygulamalar.]
ADANG, Camilla. Islam as the inborn religion of mankind: the concept
of fitra in the works of Ibn Hazm. Al-Qantara: Revista de Estudios Arabes, 21 ii
(2000) s.391-410 (Teolojik bak R a s hukukk anlamlar.)
AHMAD, Muhammad Shafiq. On the rights of slaves meted out by Islam
in the first-half of the seventh century. Islamic Culture, 74 ii (2000) s.37-46
AHMED, Muhammad Shafiq. Rights of slaves meted out by Islam in the
seventh century. Journal of the Asiatic Society of Bangladesh (Humanities), 43 ii
(1998) s.1-13
AKSOY, S. Can the time of ensoulment be the beginning of an individual
person? Journal of the Islamic Medical Association of South Africa. Majallat alJamiya al-Tibbiya al-Islamiya bi-Janub Ifriqiya, 4 i (1998) s.2-6 [Hukk dRk
ile ilgili dRnceler/mlahazalar.]
ALSHECH, Eli. Islamic law, practice, and legal doctrine: exempting the
poor from the jizya under the Ayyubids (1171-1250). Islamic Law and Society,
10 iii (2003) s.348-375. Ayn zamanda bkz. http:// www.ingentaselect.com ve
http:/www.brill.nl
ALWANI, Taha J.al. Naturalization and the rights of citizens. Trc. De
Lorenzo,Yusuf [Talal]. American Journal of Islamic Social Sciences, 11 i (1994)
s.71-78 (Mslam n Mslman olmayanlara karR tavr .)
ASSAD, Nassir el-Din el-. Minderheiten im Islam. Trc. Kbli,J.
Menschenbilder, Menschenrechte: Islam und Okzident: Kulturen im Konflikt.
Hrsg. von S.Batzli, F.Kissling & R.Zihlmann. Zurich: Unionsverlag, l994,.s.154172
BAT YEOR. Comment jai decouvert la dhimmitude. Cahiers de
lOrient, 48 (1997) s.7-12
BIN MOHAMAD, Abdul Basir. The types of torts against the person: a
study according to English and Islamic law of tort. Islamic Quarterly, 44 iii
(2000) s.507-536
BISHOP, D.L. Religionsfrihed i Mellemsten. Menneskerettigheder i
Mellemsten. Udvalgt og oversat L. Pedersen. Hjbjerg: Intervention Press,
samarbejde med Tredje Verden Information, Arhus, 1993, s.49-58
BOUHDIBA, Abdelwahab. La protection des minorits. Les diffrents
aspects de la culture islamique: lindividu et la socit en Islam. Dir. de volume
A.Bouhdiba, codir. M.Maruf al-Dawalibi. Paris: UNESCO, 1994 (Les
Diffrents Aspects de la Culture Islamique, 2), s.339-354
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
=<
6'>'?
Vaticano, Citt del Vaticano, 2000 (Collectanea Archivi Vaticani, 46), s.549558
HIBRI, Azizab Yahia al-. Muslim womens rights in the global village:
challenges and osortunities. Journal of Law and Religion, 15 i-ii (2000-2001) s.
37-66
HIBRI, Azizah Y[ahia] al-. An introduction to Muslim womens rights.
Windows of faith: Muslim women scholar-activists in North America. Ed.
G.Webb. Syracuse: Syracuse University Press, 2000, s.51-71
HOFMANN, Murad W. The protection of religious minorities in Islam.
Encounters (Leicester), 4 ii (1998) s.137-148
HUNWICK, John O. Ahmad Baba on slavery. Sudanic Africa, 11 / 2000
(2001) s.131-139
HUSSAIN, Sheikh Showkat. Religion, religious minorities and the state:
modern national models and Islamic principles. Islamic and Comparative Law
Review, 15-l6 (l995-l996) s.171-196
HUSSAIN, Showkat. Status of non-Muslims in Islamic state. Hamdard
Islamicus, 16 i (1993) s.67-79
KHADIMI, Nour Addeen Mukhtar al-. Genetic engineering in the light
of Shariah. Contemporary Jurisprudence Research Journal / Majallat al-Buhuth
al-Fiqhiya al-Muasira, 52 (2001-2002) s.34-42
KHATAB, Sayed. Citizenship rights of non-Muslims in the Islamic state
of Hakimiyya espoused by Sayyid Qutb. Islam and Christian-Muslim Relations.
13 ii (2002) s.163-187 Ayn zamanda bkz. http://www.ingentaselect.com
KOOSY, Attiya Ahmed al. Prisoners in Holy War between theology and
law, a Muslim reading of the fifth-sixth century of Hejira eleventh-twelfth
Christian century. La liberazione dei captivi tra Cristianit e Islam. 0ltre la
crociata e i1 Wihad: tolleranza e servizio umanitario. Atti del Congresso
interdisciplinare di studi storici (Roma, 16-19 settembre 1998), organizzato per
lVIII centenario dellasrovazione della regola dei Trinitari da parte del Papa
Innocenzo III il 17 dicembre 1198 / 15 safar, 595 H a cura di G.Cipollone / ltlaq
sarah al-asr bayn al-Masihiya wa-l-Islam. Abad min al-hurub al-salibiya wa-ljihad al-sagir: tasamuh wa-khidma insaniya. [Rome:] Archivio Segreto Vaticano,
Citt del Vaticano, 2000 (Collectanea Archivi Vaticani, 46), s.621-628
MCAULIFFE, Jane Dammen. Legal exegesis: Christians as a case study.
Islamic interpretations of Christianity. Ed. L.Ridgeon, Richmond: Curzon, 2001,
s.54-77
MECHERGUI, Ahmed. Les prceptes des captifs en Islam. La liberazione dei captivi tra Cristianit e Islam. 0ltre la crociata e i1 Wihad: tolleranza e
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
servizio umanitario. Atti del Congresso interdisciplinare di studi storici (Roma, 1619 settembre 1998), organizzato per lVIII centenario dellasrovazione della regola
dei Trinitari da parte del Papa Innocenzo III il 17 dicembre 1198 / 15 safar, 595 H
a cura di G.Cipollone / ltlaq sarah al-asr bayn al-Masihiya wa-l-Islam. Abad
min al-hurub al-salibiya wa-l-jihad al-sagir: tasamuh wa-khidma insaniya.
[Rome:] Archivio Segreto Vaticano, Citt del Vaticano, 2000 (Collectanea
Archivi Vaticani, 46), s.655-659
MEELAD, Zaki al-. Gender equity: reviving classical
jurisprudence. Middle East Affairs Journal, 6 iii-iv (2000) s.77-91
Islamic
6'>'?
Relations, 7 ii (1996) s.159-168 (Hakim Mslman toplumunun, toplumun Mslman olmayan az nl klar yla hukk-etik iliRkileri dzenleme Rekilleri.)
SAEED, Abdullah. Rethinking citizenship rights of non-Muslims in an
Islamic state: Rashid al-Ghannushis contribution to the evolving debate. Islam
and Christian-Muslim Relations, 10 iii (1999) s.307-323
SALAM, Nawaf A. The emergence of citizenship in lslamdom. Arab Law
Quarterly, 12 ii (1997) s.125-147
SCATTOLIN, G. Sufism and law in Islam: a text of Ibn Arabi (560/1165638/1240) on Piotected people (Ahl al-dimma). Islamochristiana / Dirasat
Islamiya Masihiya, 24 (1998) s.37-55
SHARMA, K.M. Whats in a name? Law, religion, and Islamic names.
Denver Journal of International Law and Policy, 26 ii (1997-1998) s.151-207
SHATZMILLER, M. Marriage, family, and the faith: womens
conversion to Islam. Journal of Family History, 21 iii (1996) s.235-266 [OrtaaU
Mslam .]
[SHIBLI NUMANI, Muhammad]. Jizya, capitation tax / Shibli Nomani.
Khuda Bakhsh Library Journal, 93-95 (1994) s.1-14
SUJIMON, M.S. The treatment of the foundling (al-laqit) according to
the Hanafis. Islamic Low and Society, 9 iii (2002) s.358-385 Ayn zamanda bkz.
http://www. ingentaselect.com Includes a bibliography.
URVOY, D. & URVOY, M.T. Ibn Ruhd et la Dimma. Recueil darticles
offert Maurice Bormans par ses collgues et amis. Rome: Pontificio Istituto di
Studi Arabi e dIslamistica, 1996 (Collection Studi Arabo-Islamici del PISAI,
8), s.245-253
WEIGERT, G. A note on the Muhtasib and Ahl al-Dhimma. Der Islam,
75 ii (1998) s.331-337
ZABBAL, F. La temps du droit: les dhimmis on le tribut de la protection.
Qantara (Paris), 15 (1995) s.66-68
ZAHRAA, Mahdi. The legal capacity of women in Islamic law. Arab Law
Quarterly, 11 iii (1996) s.245-263
(<
$0 A
0H
[/
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
==
ADENIYI, Isa. Zina (unlawful sexual intercourse) in the modern world and
its implication in the sharia. Lagos: Ad-Daawat-ul Islamiyyah Book Centre,
[2000 dolaylar nda]. 133s.
ALI, Muhammad. Islamic law of marriage & divorce. Offa: Hasbunallah,
1997. l4s.
ALI, Zeenat Shaukat. The empowerment of women in Islam: with special
reference to mariage and divorce. [2. ed.] Bombay: Vakils, Feffer and Simons,
1997. 462s. [Daha nce Marriage and divorce in Islam ismiyle 1987de
Bombayda bas lm Rt r.]
ARONOVITZ, Alberto & OTHERS. Le droit musulman de la famille et
des successions lpreuve des ordres juridiques occidentaux: tude de droit
compar sur les aspects de droit international priv lis limmigration des
musulmans en Allemagne, en Angleterre, en France, en Espagne, en Italie et en
Suisse. (Sami Aldeeb et Andrea Bonomi, d. ). Zurich: Schulthess, 1999.
(Publications de IInstitut Suisse de Droit Compar, 36). 353s.
ASCFIA, Ghassan. Mariage, palygamie et rpudiation en islam:
justifications des auteurs arabo-musulmans contemporains. Paris: LHarmattan,
1997. 238s.
DOI, Abdul Rahman I. Woman in Shariah (Islamic law). [Yeni bas m].
Lagos: Ad-Daawat-ul-Islamiyyah Book Centre, [2001?]. 199s.
FELLER, Dina Charif. La garde (Hadanah) en droit musulman et dans les
droits gyptien, syrien et tunisien. Geneve: Droz, 1996 (Comparativa, 59) 301s.
GILADI, A. Infants, parents and wet nurses: medieval Islamic views on
breastfeeding and their social implications. Leiden: Brill, 1999 (Islamic History
and Civilization: Studies and Texts, 25). 191s.
GRIBETZ, A. Strange bedfellows: mutat al-nisa and mutat al-Hajj: a
study based on Sunni and Shii sources of tafsir, hadith and fiqh. Berlin: Schwarz,
1994 (lslamkundliche Untersuchungen, 180). 206s.
IBN HANBAL&IBN RAHWAYH. Chapters on marriage and divorce:
responses. Trc. Spectorsky, S.A. Austin: University of Texas Press, 1993. 278s.
[Kitabl-Mesailden tercme.]
IBN YAMUN, Qasim b. Ahmad. La prunelle des yeux: commentaire du
pome dIbn Yamoun sur le mariage lgal et ses rgles / Abu Muhammad Knoun
al-Idrissi al-Hassani. Trc. Fateh,Muhammad al-. 2e ed. Beirut: Al-Bouraq,
2000. 184s. [Oiirin Frans zca evirisi & yorumu. French tratislation of poem &
commentary. BaRl k Ru Rekilde konulmuRtur: Le mariage et ses rasorts intimes.
Arapa baRl k: Qurratl-uyun +erh ala qasidati Ibn Yamun.]
6'>'?
Islamic family law in a changing world: a global resource book. Ed. Naim,
Abdullahi A.an-. London: Zed, 2002. 320s.
KKSAL, Mehmet. Das Verlbnis und seine Auflsung im deutschen und
trkischen Recht unter besonderer Bercksichtigung den Rechtsstellung der Eltern:
eine Untersuchung im Spannungsfeld von Rechtswirklichkeit und Gesetzesrecht.
Konstanz: Hartung-Gorre, 1995 (Konstanzer Schriften zur Rechtswissenschaft,
89). 160s.
Les frontires mouvantes du mariage et du divorce dans les communouts
musulmanes. Grabels: Women Living under Muslim Laws, 1996 (Programme
Femmes et Loi dans le Monde Musulman: Dossier Spcial). 168s. Ayn
zamanda bkz. http://www.wluml.org/french/pubs/pdf/dossiers/sd/SDl.pdf
LOHLKER, R. Scharia und Moderne: Diskussionen zum
Schwangershaftsabbruch, zur Versicherung und zum Zinswesen. Stuttgart: Steiner,
[for] Deutsche Morgenlandische Gesellschaft, 1996 (Abhandlungen fr die
Kunde des Mor genlandes, LI/3). 156s.
LOHLKER, Rdiger. Islamisches Familienrecht. I: Methodologische
Studien zum Recht malikitischer Schule in Vergongenheit und Gegenwart.
Gttingen: Duehrkohp & Radicke, 2002 (Gttinger Forum fr Arabistik, 1).
190s.
MAHMOOD, Shaukat & SHAUKAT, Nadeem. Muslim family laws. 12.,
rev. ed. Lahore: Legal Research Centre, 1996. 305s.
MAHMOOD, Tahir. Statutes of personal law in Islamic countries, history,
texts and analysis. 2. bask . Delhi: India and Islam Research Council, Centre for
Advanced Socio-Legal Studies ile bir anlaRma erevesinde, 1995. 320s. [Mlk
bask s , Delhide 1987de yay mlanm Rt r.]
MAQSOOD, Ruqa[i]yyah Waris. The Muslim marriage guide. London:
Quilliam, 1995. 141s.
MAQSOOD, Ruqaiyyah Waris. The Muslim marriage guide. [Yeni bas m]
Beltsville: Amana, 2000. 143s.
Muslim women and Islamic tradition: studies in modernisation. Ed. Allana,
Mariam. Delhi: Kanishka, 2000. 270s. [Kad nlar ve Mslam hukuku.]
PEARL, D. & MENSKI, W. Muslim family law. 3. bask . London: Sweet
& Maxwell, 1998. 551s. [D.Pearl taraf ndan 1987de Londrada yay mlanan A
textbook on Muslim personal law adl eserin yeni bask s d r.]
SHIRAZI, Imam Muhammad. The family. Trc. Adam,Ali. London:
Fountain Books, 1999. 72s. (Mslam Uretileri ve hukuklar .)
Talaq-i Tafwid: the Muslim womans contractual access to divorce: an
information kit. Ed. Carroll,Lucy. & Kapoor,Harsh. [Grabels:] Women Living
Under Muslim Laws, 1996. 204s.
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
' '9
ABDO, Nahla. Muslim family law: articulating gender, class and the
state. International Review of Comparative Public Policy. Cilt 9: Islam and public
policy. Seri ed. N.Mercuro; Cilt ed. Sohrab Behdad, Farhad Nomani.
Greenwich (USA): JAI, 1997, s.169-193
ABU GHUDDAH, Hasan. Imposing a condition by a woman in marriage
contract that her husband should not marry another wife beside her.
Contemporary Jurisprudence Research Journal: a Journal concerned with Islamic
Jurisprudence / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 59 (2003) s.7-10.
ALI, Kecia. Progressive Muslims and Islamic jurisprudence: the necessity
for critical engagement with marriage and divorce law. Progressive Muslims: on
justice, gender and pluralism. Ed. Omid Safi. Oxford: Oneworld, 2003, s.163-189.
ANSARI-POUR, M.A. The legal relationship of a father with his
illegitimate child under Islamic and Iranian law. Yearbook of Islamic and Middle
Eastern Law, 6 / 1999-2000 (2001) s.140-155
, . .
Trc. Prozhogina, Svetlana Viktorovna. chiehb, 2001 vi s.130-138
ARMED, Imtiaz. Should the Muslim practice of triple divorce be
banned: pros and cons. Islam, women and gender justice. [Ed.] Asghar Ali
Engineer, New Delhi: Gyan Publishing House, 2001, s.43-61
ASCHA, Ghassan. La mariage entre musulmans et non-musulmans.
Sharqiyyat, 5 (1993) s.39-53
BADAWI, Leila. Islam. Women in religon. Ed. J.Holm with J.Bowker.
London: Pinter, 1994, s.84- 112
6'>'?
BARBARA, A. Les manages mixtes avec les musulmans. Familles-IslamEurope: le droit confronte au changement. Sous la direction de M-C.Foblets.
Paris: LHarmattan, 1996, s.227-268
BENKHEIRA, Mohammed H. Le commerce conjugal gate-t-il le lait
maternel? Sexualit, medecine et droit dans le sunnisme ancien. Arabica, 50 i
(2003) s.1-78 Ayn zamanda bkz. http://www.ingentaselect.com
BENKHEIRA, Mohammed Hocine. Donner le sein, cest comme dormer
le jour: la doctrine de lallaitement dans la sunnisme mdival. Studia Islamica,
92 (2001) s.5-52
BILGIN, Beyza Gutachten zur Eheschliessung zwischen einem Christen
und einer Muslimin. Trc. Bayram,Emine., Grosse-Bley,M. & Klautke,H.
CIBeDo Beitrage zum Gesprach zwischen Christen und Muslimen, 10 iii (1996)
s.114-116 [Almanca eviri & Trke metin. DzeltilmemiR metin 10 ii (1996),
s.64-66da yay mlanm Rt .]
BIN MOHAMAD, Abdul Basir. Vicarious liability: a study of the liability
of the guardian and his ward in the Islamic law of tort. Arab Law Quarterly, 17 i
(2002) s.39-49 Ayn zamanda bkz. http://www.ingentaselect.com
BONOMI, Andrea. Le droit musulman devant les juridictions
europennes: bauche dune synthse. Le droit musulman de la famille et des
successions lpreuve des ordres juridiques occidentaux: tude de droit compar
sur les aspects de droit international priv lis limmigration des musulmans en
Allemagne, en Angleterre, en France, en Espagne, en Italie et en Suisse. (Sami
Aldeeb et Andrea Bonomi, d.), Zurich: Schulthess, 1999, (Publications de
lInstitut Suisse de Droit Compar, 36). s.333-353
BOWEN, D.L. Abortion, Islam, and the 1994 Cairo Population
Conference. International Journal of Middle East Studies, 29 ii (1997) s.161-184
BUSKENS, L. Beknopt overzicht van het islamitisch bewijsrecht, in het
bijzonder inzake huwelijkssluiting en huwelijksontbinding. Recht van de Islam,
16 (1999) s.27-58
DENDANI, Daouia. Droit de filiation, adoption et kafala. Revue
Algrienne des Sciences Juridiques, Economiques et Politiques / Al-Majalla alJazairiya li-l-Ulm al-Qanuniya al-Iqtisadiya wa-l-Siyasiya, 31 iv (1993) s.779791
DEURASEH, Nurdeen. Is birth control permissible by Islamic law
(shariah)? Arab Law Quarterly, 18 i (2003) s.90-97. Ayn zamanda bkz.
http://www.ingentaselect.com
DEUTSCH, K.A. Marriage in Islam by Begum Habibullah (1883-1975).
Indian Journal of Gender Studies, 4 ii (1997) s.269-273 [Gney Asyada
kklerin evliliklerinin s n rland r lmas na dair nerilerle ilgili Mslmanlar n
grRleri konusunda 5 Ekim 1929da yay mlanm R konuRma.]
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
EBERT, Hans-Georg. Wider die Schliessung des Tores des igtihad: zur
Reform der saria am Beispiel des Familien- und Erbrechts. (zet: Mctihad
kap s n n kapanmas aleyhinde: aile ve mirasla ilgili kurallarda grldU
zere Rerat.). Orient: Deutsche Zeitschrift fr Politik und Wirtschaft des Orients,
43 iii (2002) s.365-381;479
EBRAHIM, Abul Fadl Mohsin. An Islamic view on cloning. Journal of
the Islamic Medical Association of South Africa. Majallat al-Jamiya al-Tibbiya alIslamiya bi-Janub Ifriqiya, 4 iii (1998) s.68-69
ERBAY, Celal. An analysis of Islamic law regarding the attainment of
the mature human element. Hamdard Islamicus, 24 i (2001) s.11-21
FABRE, T. & ZABBAL, F. Du mariage entre civilisations: entretien avec
Ibrahim Fadlallah. Qantara: Cultures en Mouvement, 11 (1994) s.56. 58 (Le
mariage, en droit musulman, est un contrat.)
Family, state, and civil society in Islamic communities. ISIM Newsletler, 8
(2001) s.5-5 [Seminer bildirisi/raporu. Aile hukuku.]
FORTIER, Cosinne. Le lait, le sperme, le dos. Et le sang?
Reprsentations physiologiques de la filiation et de la parent de lait en islam
malkite et dans la socit maure. (zet: St, sperm ve s rt. Ve kan m ? Malik
Mslamda ve Moritanya Moor toplumunda soy ve evlatl k imgesi.). Cahiers
dEtudes Africaines, 41 i / 161 (2001) s 97-138
GAFSIA, Nawel. La question des fianailles dans le fiqh. EurOrient, 7
(2000) s.110-134
GILADI, Avner. Breast-feeding in medieval Islamic thought: a
preliminary study of legal and medical writings. Journal of family History, 23 ii
(1998) s.107-123
GRABAU, Fritz-Ren & HENNECKA, Jrgen. Die Vesteilung der
elterlichen Sorge nach islamischen Recht. Beitrge zum islamischen Recht. Hrsg.
Hans-Georg Ebert, Frankfurt a.M.: Lang, 2000, s.91-108
GROOT, G.R.de & RUTTEN, S. Polygamie, naturalisatie, bigamie?
Recht van de Islam, 13 (1996) s.19-60 (Hollandada.)
HABBAL, Mohammad Jamil al- & HAQQI, Raja Ismail. The cerrainty
of an empty uterus (istibr al-rahim) in divorced and widowed women: a
Quranic-medical study of iddah and the reasons for variation in irs duration.
Journal of IMA, 29 iv (1997) s.182-185
HAMADEH, Najla. Islamic family legislation: the authoritarian
discourse of silence. Feminism and Islam legal and literary perspectives. Ed. Mai
Yamani. Reading: Ithaca, the Centre of Islamic and Middle Eastern Law iin,
School of Oriental and African Studies, University of London, 1996, s.331-349
6'>'?
omtrent
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<
KHADIMI, Nouruddin Mukhtar al-. Human genome and its legal ruling.
Contemporary Jurisprudence Research Journal /Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya alMuasira, 58 (2003) s.7-22 (Mslam Rerati a s ndan.)
KHAN, Muniza Rafiq. Reform in Muslim personal law: a comparative
study. Indian Muslim women: challenges & response. Ed. Ram Bali Mishra.
Hariharpur: Regional Sociological Research Institute, 1996, s.100-107 [Mslman lkelerle karR laRt rma.]
Le mariage et le divorce dans les communauts musulmanes: enqute sur
le caractre mouvant des frontires juridiques et sociales de lautonomie des
femmes. Les frontires mouvantes du mariage et du divorce dans les communauts
musulmanes. Grabels: Women Living under Muslim Laws, 1996, (Programme
Femmes et Loi dans le Monde Musulman: Dossier Spcial), s.7-10. Ayn zamanda bkz. http://www.wluml.org/french/pubs/pdf/dossiers/sd/SD1.pdf
MAKHDHOOB, Abdurrahman A.al-. The testimony in marriage contract. Contemporary Jurisprudence Research Journal: a Journal concerned with
Islamic Jurisprudence / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 62 (2004) s.1922.
MALLAT, Chibli. The search for equality in Middle Eastern family law.
Al-Abhath: Journal of the Faculty of Arts and Sciences American University of
Beirut, 48-49 (2000-2001) s.7-65 (Cinsiyet ay r m na karR .)
MANNA, Haytham. Child rights in Arab/Islamic culture. Trc.
Wagdy,Wasim. & Geziri,Moshira el-. Rowaq Arabi, January 1997, s.33-47
MARCOTTE, Roxanne D. How far have reforms gone in Islam?
Womens Studies International Forum, 26 ii (2003) s.153-166 Ayn zamanda bkz.
http://www.sciencedirect.com/science/journal/02775395 (BoRanma ve ok evlilik
konusunda modern Mslman kanunlar .)
MARTINEZ GONZALEZ, E. Matrimonio y divorcio islmicos. Proyeccion historica de Esparia en sus tres culturas: Castilla y Leon, America y Mediterraneo. C. III: Arabe, hebreo e historia de la medicina. E.Lorenzo Sanz (coord)
Valladolid: Junta de Castilla y Leon, Consejeria de Cultura y Turismo, 1993,
s.125-130 [Hukk tutumlar.]
MATHEE, Shaheed. The moral and legal dimensions of talaq (divorce)
by SMS: a critical reading. Annual Review of Islam in South Africa, 4 (2001)
s.42-44 (Cep telefonu k sa mesaj servisi, e-mailler ve diUer elektronik iletiRim
aralar .)
MEHDI, Rubya. Legal rights of Muslim women -a pluralistic asroach.
Law and the Islamic world: past and present. Papers presented to the joint seminar
at the Universities of Copenhagen and Lund1993. C.Toll [& diUerleri] taraf n-
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
!6 '=( 7 0$
(
$0 A
9'0 ' % 9?
[O
8 8 8
[O
&
6'>'?
' '9
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
FOSTER, Nicholas H.D. The Islamic law of real security. Arab Law
Quarterly, 15 ii (2000) s.131-155 Ayn zamanda bkz. www.kluweronline.nl
HUMOUD, Ibraheem ibn Nassir at-. At-Taleeq in contracts of donation
and authentication. Contemporary Jurisprudence Research Journal / Majallat alBuhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 11 / 44 (1999-2000) s.32-38
IBN BAYYAH, Abdullah Sheikh Mahfoudh. Impact of benefit from
(waqf). Contemporary Jurisprudence Research Journal / Majallat al-Buhuth alFiqhiya al-Muasira, 47 (2000) s.8-19
IHSANOPLU, Ekmeleddin. Business ethics in a multi-faith context:
property transactions in Islam. The West and Islam: towards a dialogue. Ed.
Zeynep Durukal Abuhusayn, Muhammad Isa Waley. Istanbul: Organisation of
the Islamic Conference, Research Centre for Islamic History, Art and culture
(IRCICA), 1999, s.68-82
JOHANSEN, B. Legal literature and the problem of change: the case of
the land rent. Islam and public law: classical and contemporary studies. Chibli
Mallat. London: Graham & Trotman, 1993, s.29-47
KAMOY, Abdul-Malik Abdul-Ali. The benefit of the mortgagee from a
mortgaged item. Contemporary Jurisprudence Research Journal / Majallat alBuhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 33 (1997) s.51-69
[KATUZIYAN, Nasir]. Development of the institution of endowment
and its future prospects: a comparative and historical study / Naser Katooziyan.
Trc. Khodabandeloo, Farrokh. Anthology of Iranian Studies / Majmuah-i
Maqalat-i Mutalaat-i Irani, 6 (2002) s.163-183. [Mslam hukuku.]
KHATEEB, Yassin Ibn Nassir al-. Buildings on the verge of collapse.
Contemporary Jurisprudence Research Journal / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya alMuasira, 38 (1998) s.8-33
KIMBER, R. The Quranic law of inheritance. Islamic Law and Society, 5
iii (1998) s.291-325
KOZLOWSKI, Gregory C. Religious authority, reform, and philanthropy
in the contemporary Muslim world. Philanthropy in the worlds traditions. Ed.
W.F.Ilchman, S.N.Katz, & E.L.Queen. Bloomington: Indiana University Pres,
1998, s.279-308 [Vak flar.]
LAYISH, A. The family waqf and the shari law of succession in modern
times. Islamic Law and Society, 4 iii (1997) s.352-388
MALIK, Walied [a]l-. State ownership of minerals under Islamic law.
Journal of Energy & Natural Resources Law, 14 iii (1996) s.310-324
MUHAJIRANI, Abbas. Waqf: the right way for the continuous service of
humanity. Maab, 7 / 21 (1997) s.10-16
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
NAJJAR, Muslih an-. Privatization of public properties in Islamic jurisprudence Privatization in Islamic fiqh. Contemporary Jurisprudence Research
Journal: a Journal concerned with Islamic Jurisprudence / Majallat al-Buhuth alFiqhiya al-Muasira, 61 (2003-2004) s.20-22.
OHAB, Nazeir bin Mohammad al-Tayeb. Concession contract: a
comparative rooting study of the oil contract. Contemporary Jurisprudence
Research Journal / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 55 (2002) s.31-50
POWERS, D.S. The art of the legal opinion: al-Wansharisi on Tawlij.
Islamic legal interpretation: muftis and their fatwas. Ed. Muhammad Khalid
Masud, B. Messick, D.S.Powers. Cambridge (USA): Harvard University Press,
1996, s.98-115;344-345 (Mslam miras hukuku.)
POWERS, D.S. The Maliki family endowment: legal norms and social
practices. International Jurnal of Middle East Studies, 25 (1993), s.379-406 (10. ve
16. yzy llar aras nda Mslman MspanyaMaUribve Afrikadaki byk Rehirlerde yay mlanan101 fetvaya dayand r l m Rt r.)
POWERS, David S. The Islamic family endowment (waqf). Vanderbilt
Journal of Transnational Law, 32 iv (1999) s.1167-1190
POWERS. D.S. The Islamic inheritance system: a socio-historical
asroach. Arab Law Quarterly, 8 i (1993) s.13-29
QALAJI, Abdul Hafeez Rawwas. The sole will in Islamic jurisprudence.
Contemporary Jurisprudence Research Journal / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya alMuasira, 33 (1997) s.36-50
SADIQ, Yushua. An analysis of Yoruba and Islamic laws of inheritance.
Muslim World, 86 iii-iv (1996) s.3 13-333
SAMOUR, Nahed. The principle of just exchange in the private and
public spheres of Islamic law: the consequences of the construction of property
and proprietor for the Hanafi woman. Yearbook of Islamic and Middle Eastern
Law, 7 / 2000-2001 (2002) s.85-114
SAMRAH, Hussain A.Abdul-Ghani. The right of compulsory possession
in Islamic fiqh. Contemporary Jurisprudence Research Journal / Majallat alBuhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 11 / 44 (1999-2000) s.9-31
SCHOENBLUM, Jeffrey A. The role of the legal doctrine in the decline
of the Islamic waqf: a comparison with the trust. Vanderbilt Journal of
Transnational Law, 32 iv (1999) s.1191-1127
SHAMS UL BASAR. A critical analysis of the deliberations of Mr. David
S. Powers regarding the Umariyyatan. Hamdard Islamicus, 24 i (2001) s.49-58
(mer b. Hattab nmirasla ilgili iki nl karar .)
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<
. % >
$0 A
_%
## _1 &9 F
DIWANY, Tarek el. The problem with interest. London: Ta-Ha, 1997.
6'>'?
' '9
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
CANO AVILA, P. El contrato de obra o servicio segun los Malikies. Boletin de la Asociacion Espaola de Orienralistas, 33 (1997) s.39-47
CLODE, M. The unique legal implications of the Islamic financial
system. New Horizon (London), 59 (1997) s.10-11
FADAD, Al-Ayashi. Fixing of profits in the financial commutations
according to Islamic fiqh. Contemporary Jurisprudence Research Journal /
Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 33 (1997) s.28-35
FAHL, Rima. Assignment of contract proceeds. Arab Law Quarterly, 17 ii
(2002) s.198-203 Ayn zamanda bkz. http://www.ingentaselect.corn
FAOUK-EL-AD, Farouk. Lexploitation petrolire la lumire du
droit islamique: I-II. Arab Law Quarterly, 14 i (1999), s.3-15: 14 ii (1999) s.148158
FIER, Hamza bin Hussein al-. To what extent is inflation considered a
defect in currency which requires compensation. Contemporary Jurisprudence
Research Journal: a Journal concerned with Islamic Jurisprudence / Majallat alBuhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 57 (2003) s.41-46. [Hukk anlamlar.]
FILLION-DUFOULEUR, Bernard. Le droit islamique des obligations.
Islamic law and its reception by the courts in the west. Congress from 23 to 24 October 1998 in Osnabrck. Le droit islamique et sa rception par les tribunaux occidentaux. Congrs du 23 au 24 octobre 1998 Osnabrck. Ed. by Christian von
Bar. Cologne: Carl Heymanns Verlag, 1999, (Osnabrcker Rechtswissenschaftliche Abhandlungen, 57), s.207-216 [Ina El Kobbia taraf ndan tart R lmas ,
s.217-218.]
FINAISAN, Saud Ibn Abdullah al. Health insurance from Islamic point
of view (a case for study). Contemporary Jurisprudence Research Journal /
Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 31 (1996) s.63-65
FOSTER, Nicholas H.D. The Islamic law of guarantees. Arab Law
Quarterly, 16 ii (2001) s.133-157 Ayn zamanda bkz. www.kluweronline.nl
FUGARD, R. Legal issues of Islamic finance. New Horizon (London), 66
(1997) s.7-11
FUNAISAN, Saud al-. Possession through hire-purchase. Contemporary
Jurisprudence Research Journal / Majallot al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 48
(2000-2001) s.9-18
GHOTAIMIL, Abdulla bin Hamad al. Sale of invisible goods between
theoritical [aynen al nt ] jurisprudence and practise. Contemporary Jurisprudence
Research Journal / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 30 (1996) s.20-29
HAMID, Mohamed el Fatih. Facing the challenges to Islamic banking:
an overview of the issues. Islamic law and its reception by the courts in the west.
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
Congress from 23 to 24 October 1998 in Osnabrck. Le droit islamique et sa rception par les tribunaux occidentaux. Congrs du 23 au 24 octobre 1998 Osnabrck. Ed. Christian von Bar. Cologne: Carl Heymanns Verlag, 1999, (Osnabrcker Rechtswissenschaftliche Abhandlungen, 57), s.157-176 [Ina El Kobbia
taraf ndan tart R lmas , s.217-218.]
HARIRI, Mahmoud Hosain al. A study of establishing the origin of some
important contemporary issues in Mudarabah contract. Contemporary
Jurisprudence Research Journal / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 52
(2001-2002) s.43-60
HASANUZ ZAMAN, S.M. Workmans bonus: Shariah arguments: for
and against. Hamdard Islamicus, 16 ii (1993) s.115-123 (Kapitalist lkelerde
uyguland U gibi.)
HASANUZZAMAN, S.M. Islamic law and finance. Encyclopaedia of
Islamic banking and insurance. London: Institute of Islamic Banking and
Insurance, 1995, s.67-82
HASANUZZAMAN, S.M. Rights and powers of partners in an Islamic
shirkah. Islamic Studies (Islamabad), 35 i (1996) s.5-23
HENDYANI, Khaled al. Lobligation prcontractuelle dinformation de
lassureur. Arab Law Quarterly, 17 ii (2002) s.177-197 Ayn zamanda bkz.
http://www.ingentaselect.com
HOSEIN, Imran N. The importance of the prohibition of riba in Islam.
Quranic Horizons, 1 iv (1996) s.26-42
JOHANSEN, B. Commercial exchange and social order in Hanafite law.
Law and the Islamic world: past and present. Papers presented to the joint seminar
at the Universities of Copenhagen and Lund1993. C.Toll [& diUerleri] taraf ndan organize edilmiRtir. Copenhagen: Munksgaard, 1995 (Historisk-Filosofiske
Meddelelser, 68), s.81-95
JOHANSEN, Baber. change commercial et hirarchies sociales en droit
musulman. Les institutions traditionnelles dans le monde arabe / H.Bleuchot
(sous la direction de). Paris: Karthala; Aix-en-Provence: IREMAM, 1996, s.1928
KAMALI, Moham[m]ad Hashim. Tasir (price control) in Islamic law.
American Journal of Islamic Social Sciences, 11 i (1994) s.25-37
KAMALI, Mohammad Hashim. A Shariah perspective on futures. New
Horizon (London), 64 (1997) s.3-6 (Sonradan teslimi yap lmak zere sat lan
mallar.)
KAMALI, Mohammad Hashim. Islamic commercial law: an analysis of
futures. American Journal of Islamic Social Sciences, 13 ii (1996) s.197-224
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
nal: a Journal concerned with Islamic Jurisprudence / Majallat al-Buhuth alFiqhiya al-Muasira, 62 (2004) s.15-18.
SHAMRANI, Adlan ben Ghazi al-. The impact of death on
authentication contracts in Islamic jurisprudence. Contemporary Jurisprudence
Research Journal / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 56 (2002-2003)
s.18-42
SHAR, Salah A.ash-. The ruling on viewing items displayed for sale. Contemporary Jurisprudence Research Journal: a Journal concerned with Islamic Jurisprudence / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 63 (2004) s.23-26.
SHAR, Salah Abdul-Ghani ash-. Shufaah between Obligation and
relinquishment in Islamic system. Contemporary Jurisprudence Research Journal
/ Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira, 39 (1998) s.31-42
SHARA, Salah Abdul-Ghani al-. The judicial nature of the contract in
Islam. Contemporary Jurisprudence Research Journal / Majallat al-Buhuth alFiqhiya al-Muasira, 58 (2003) s.36-42
SHATHRI, Sad Nasir ash-. Automobile insurance, enforcing it and
abiding by its terms. Contemporary Jurisprudence Research Journal: a Journal
concerned with Islamic Jurisprudence / Majallat al-Buhuth al-Fiqhiya al-Muasira,
60 (2003) s.22-25.
SHIHATA, Ibrahim F. Some observations on the question of Riba and
the challenges facing Islamic banking. Islamic law and its reception by the
courts in the west. Congress from 23 to 24 October 1998 in Osnabrck. Le droit
islamique et sa rception par les tribunaux occidentaux. Congrs du 23 au 24 octobre 1998 Osnabrck. Ed. Christian von Bar. Cologne: Carl Heymanns Verlag,
1999, (Osnabrcker Rechtswissenschaftliche Abhandlungen, 57), s.177-206 [Ina
El Kobbia taraf ndan tart R lmas , s.217-218.]
SIDAT, Ebrahim. Legal framework for an Islamic financial system with
reference to company & mercantile laws. Elimination of riba from the economy.
Islamabad: Institute of Policy Studies, 1994, s.237-261
SIEGFRIED, Nikolaus A. Concepts of paper money in Islamic legal
thought. Arab Law Quarterly, 16 iv (2001) s.319-332 Ayn zamanda bkz.
http://www.kluweronline.nl
STOVALL, Howard L. & ULLMAN, Harold. Middle East commercial
law developments. International Lawyer, 33 iii (1999) s.753-764
STOVALL, Howard L., TINAWI, Emad, KATZ, Yael & ULLMAN,
Harold. Middle East commercial law developments. International Lawyer, 32 ii
(1998) s.411-422
6'>'?
TAHIR, Sayyid. The Quran and riba. Quranic Horizons, 1 ii (1996) s.30-
$0 A
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<
6'>'?
' '9
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
und Gesellschaft, 1998 iv, s.434-437 (Mslman dnyas .) Ayn zamanda bkz.
http://www fes.de/ipg
AFKHAMI, Mahnaz. Claiming our rights: a manual for womens human
rights education in Muslim societies. Muslim women and the politics of
participation implementing the Beijing platform. Ed. Mahnaz Afkhami &
E.Friedl. Syracuse (USA): Syracuse University Press, 1997, s.109-120
AFSHARI, Reza. An essay on Islamic cultural relativism in the discourse
of human rights. Human Rights Quarterly, 16 ii (1994) s.235-276
ALDEEB ABU-SAHLIEH, Sami A. Droits de lhomme conflictuels entre lOccident et lIslam. Revue Algrienne des Sciences Juridiqucs, Economigues
et Politiques / Al-Majalla al-Jazairiya li-l-Ulum ol-Qanuniya al-Iqtisadiya wa-lSiyasiya, 31 i (1993) s.43-76
ALI, Shaheen Sardar. Womens human rights in Islam: towards a
theoretical framework. Yearbook of Islamic and Middle Eastern Law, 4 (19971998) s.117-152
ALl, Mohd Moazzam. The Universal Declaration of Human Rights and
the Universal Islamic Declaration of Human Rights: a comparative evaluation.
Journal of Objective Studies, 10 i (1998) s.1-49
AMJAD-ALI, Charles. Text and interpretation: superfluity on issues of
human rights in Islam. Al-Mushir, 36 iii (1994) s.69-84
ANTONIUS, Rachad. Human rights and cultural specificity: same reflections. Human rights: Egypt and the Arab world. Fourth annual symposium. Cairo:
American University in Cairo Press, 1995 (Cairo Papers in Social Science, 17 iii
/ 1994), s.15-23 [M s ra & Mslam dnyas na zel referansla.]
ARKOUN, Muhammed. Les droits de lhomme en Islam. Democracia, y
derechos humanos en el mundo rabe. G.Martn Munoz (ed.) Madrid: Agencia
Espaola de Cooperacin Internacional, 1993, s.29-46
AYOUB, Mahmoud (M.) Religious freedom and the law of apostasy in
Islam. Islamochrisriana / Dirasat Islamiya Masihiya, 20 (1994) s.75-91
BADERIN, Mashood A. Dialogue among civilisations as a paradigm for
achieving universalism in international human rights: a case study with Islamic
law. Asia-Pacific Journal on Human Rights and the law, 2 ii (2001) s.1-41 Ayn
zamanda bkz. http://www.ingentaselect.com
BADERIN, Mashood A. Establishing areas of common ground between
Islamic law and international human rights. International Journal of Human
Rights, 5 ii (2001) s.72-113
BAEHR, P.R. Some observations on Islam and human rights. Recht van
de Islam, 15 (1998) s.69-73
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
BUSSMANN, C. Universitalitat der Menschenrechte versus nationale/religiose Identitat: Tagungsberichte einer Veranstaltung des Sensibilisierungsprojektes gegen Fremdenfeindlichkeit am Zentrum fr Trkeistudien...1996, in Duisburg. Zeitschrift fr Turkeistudien, 9 i (1996) s.113-115 [Mslam ieriyor.]
CATALINA AYORA, Juan Ignacio. Introduccin al concepto de mnorias y al Islam. El Islam en Espaa: historia, pensamiento, religin y derecho. Actas del Primer Encuentro sobre Minorias Religiosas, Cuenca 2000. Coord. Jos
Maria Mart, Santiago Catal Rubio, Cuenca: Ediciones de la Universidad de
Castilla - La Mancha, 2001, (Coleccin Estudios, 77). s.35-54
CRUZ HERNNDEZ, M. Derechos y deberes del hombre en el pensamiento islmico. Dernocracia y derechos humanos en ci mundo rabe. G.Martn
Munoz (ed.) Madrid: Agencia Espaola de Cooperacion internacional, 1993,
s.47-66 [Mslam Politik dRnce & Hukk tav rlar/davran Rlar.]
DAGI, Ihsan D. The challenge and predicament of human rights
violations in the Mediterranean context. Contrasts and solutions in the Middle
East. Ed. O.Hiris & Sefa Martin Yrkel. Arhus: Aarhus University Press,
1997, s.120-128
DENNY, F.M. Contemporary Muslim discourses on human rights. ISIM
Newsletter, 1 (1998) s.34-34
EBADI, Shirin. Human rights, women, and Islam. Trc. Navidi, Zahra.
ISIM Newsletter, 14 (2004) s.30-32. Ayn zamanda bkz. http://www.isim.nl
EBTEKAR, Masoumeh. Why human rights are not enough. Internationale Politik und Gesellschaft, 1998 iv, s.437-438 [Mslam bak R a s .) Ayn zamanda
bkz. http://www fes.de/ipg
EIDE, Asbjrn. Citizenship and international human rights law: status,
evolution and challenges. Citizenship and the state in the Middle East; asroaches
and aslications. Ed. N.A.Butenschon, Uri Davis, & M.Hassassian. Syracuse
(USA): Syracuse University Press, 2000, s.88-122
ELWAN, Omaia. Rechtsnormen im Islam und Menschenrechte. Islam
eine andere Welt? Heidelberg: Winter, 1999 (Sammelband der Vortrge des
Studium Generale der Ruprecht-Karls-Universitt Heidelberg im Sommersemester 1998), s.73-87
First Symposium on rights in Islam: a summary of its activities and the
papers submitted to it. Maab, 4 / 13-14 (1993) s.3-4 (1992.)
FORSTNER, M. Islamisches Menschenrechtsverstndnis und seine
Auswirkungen auf die in Europa lebenden Muslime. Der Islam in Europa.
V.Heuberger (Hrsg.) Frankfurt a.M.: Lang, 1999 (Wiener Osteuropa Studien,
9), s.9-37
6'>'?
FRITSCH-OSERMANN, Sybille. Literatur, Medienfreiheit und Menschensechte in islamischen Gesellschaften und Staaten: Tagungsbericht ber
die inteinationale Tagung vom 31.Mai - 2.Juni 1996 in Loccum. Dialog der
Religionen, 6 ii (1996) s. 216-220
GABRIEL, Larsa. The United Nations and human rights. Human rights:
Egypt and the Arab world. Fourth annual symposium. Cairo: American University in Cairo Press, 1995 (Cairo Papers in Social Science, 17 iii / 1994), s.32-36
[Mslman lkelere referansla.]
GHAVAMSHAHIDI, Zohreh. Women and human rights in the Middle
East: Nawal Saadawi, Fatima Mernissi, Mahnaz Afkhami. Deniz Kandiyoti,
Chair. AMEWS Newsletter, 8 iv - 9 i (1994) s.6-7 (Plenary session, MESA, North
Carolina, USA, 1993.)
GINDY, Gamil Muhammed El-. The shura and human rights in Islamic
law: the relevance of democracy. The rule of law in the Middle East and the
Islamic World human rights and the judicial process. Ed. Eugene Cotran ve Mai
Yamani, London: Tauris, the Centre of Islamic Studies ve Middle Eastern Law
iRbirliUiyle, School of Oriental and African Studies, University of London, 2000,
s.164-168
HAFEZ, Kai. Menschenrechte im interkulturellen Dialog, 23.-24. April
1996 in Bonn. Orient (Opladen/ Leverkusen), 38 i (1997) s.13-16 [Mslam ieriyor.]
HAGEMANN, L. ... Der Islam hat dort begonnen, wohin der Westen
gelangt ist (E.Rabbath): zum Verstndnis der Menschenrechte im Islam. Asien, Afrika, Lateinamerika, 20 vi (1993) s.1113-1124
HART HANSEN, M. Menneskerettighederne i Mellemsten. MellemostInformation, 12 v (1995) s.1-4
HLIE-LUCAS, M-A. Strategies of women and womens movements in
the Muslim world vis--vis fundamentalisms: from entryism to internationalism.
The rights of subordinated peoples. Ed. O.Mendelsohn & U.Baxi Delhi: Oxford
University Press, the Book Review Literary Trust iRbirliUiyle, 1994, s.251-275
(Hukk haklar.)
HLIE-LUCAS, M-A. Women living under Muslim laws. Ours by right:
womens rights as human rights. Ed. J.Kerr. London: Zed Books, in association
with the North-South Institute, 1993, s.52-64
HENNINGSSON, J. Contemporary understanding of human rights in
Islam. Bulletin of the Henry Martyn Institute of Islamic Studies, 14 iii-iv (1995)
s.84-104
HOFMANN, Murad W. Human rights and Islam. Encounters: Journal of
Inter-Cultural Perspectives, 5 ii (1999) s.221-233
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
Trc.
SAIF, Walid. Human rights and Islamic revivalism. Islam and ChristianMuslim Relations, 5 i (1994) s.57-65
SAIF, Walid. Menschenrechte und Re-islamisierung. CIBeDo: Beitrage
zum Gesprach zewischen Christen und Muslimen, 8 iii (1994) s.102-112
SAYED, Hani. Beyond the old and new: engaging the Muslim
cosmopolitan. American Society of International Law Proceedings, 93 / 1999
(2000) s.362-365
Second Symposium on rights in Islam. Maab, 4 / 13-14 (1993) s.1-2
(1993.)
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
<
68 8
9 9
8 8 _
585
9 5 $ 0$
6'>'?
$0 A
[ABU-SAHLIEH, Sami A.Aldeeb]. Mariages mixtes entre Suisses et etrangers musulmans: enjeux de normes legales conflictuelles / Sami Aldeeb. Lausanne:
Institut Suisse de Droit Compare, 1996. 24s.
ALLONSIUS, D. Le rgime juridique de la mer Caspienne, problmes
actuels de droit international public. Paris: LGDJ, 1997. 136s.
BRAHIMI, Youssef. Le conflit Irak-Iran: le droit humanitaire lpreuve
des guerres modernes. Algiers: EditionsAndalouses, 1993. 199s.
DONNER, M. Die neutrale Handelsschiffahrt im begrenzten militrischen
Konflikt: eine vlkerrechtliche Untersuchung am Beispiel des Konfliktes zwischen
Irak und Iran (1980-1988). Kehl am Rhein & Arlington: Engel, 1993. 305s.
EDZARD, L. Language as a medium of legal norms: implications of the
use of Arabic as a language in the United Nations system. Berlin: Duncker und
Humblot, 1998 (Schriften zum Vlkerrecht, 131). 259s.
KHALILIEH, Hassan S. Islamic maritime law: an introduction. Leiden:
Brill, 1998 (Studies in Islamic Law and Society, 5). 202s.
MOUCANNAS-MAZEN, Rita. Islam-droit et relations economiques internationales. Paris: LHarmattan, 1996. 406s.
OWEN-ALI, Douglas. Islamic law and international relations. Lagos:
Lenaus, 1994. 62s. [DiUer baRl k-sayfa baRl U : Relevance of Islamic law and
jurisprudence in present day international relations and diplomacy.]
SHAYBANI, [Abu Abd Allah] Muhammad b.al-Hasan al-. The shorter
book on Muslim international law. Ed., trc. & notland ran. Mahmood Ahmad
Ghazi. Islamabad: Islamic Research Institute, International Islamic University,
1998 (One Hundred Great Books of Islamic Civilization, 39). 113+69s. [Mngilizce & Arapa metin. Arapa baRl k: Kitbs-siyeris-saWr.]
Terrorism and the international legal order, with special reference to the UN,
the EU and cross-border aspects. Ed. Krieken, Peter J.van The Hague: Asser,
2002. 482s. [Arab (Kahire, 1998), Mslam (Ouagaaougou 1999) & Gney Asya
(Kathmandu 1987) toplant lar n iermektedir.]
The concept of territory in Islamic late and thought. Ed. Yanagihashi
Hiroyuki. London: Kegan Paul International, 2000 (Islamic Area Studies, 2).
195s.
The International Law Association ...: Report of the Sixty-Fifth Conference
held at Cairo. Egypt 21 to 26 April 1992. Cairo & London: International Law
Association, 1993. 470s. [Mslam & uluslararas hukuk zerine teklifler & tart Rmalar iermektedir.]
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
ZAWATI, Hilmi M. Is Jihad a just war? War, peace, and human rights
under Islamic and public international law. Lewiston: Mellen, 2001. (Studies in
Religion and Society, 53). 218s.
ZEMMALI, Ameur. Combattants etprisonniers de guerre en droit islamique
et en droit international humanitaire. Paris: Pedone, 1997. 519s.
)
' '9
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
FABRE, T. & ZABBAL, F. Droit musulman et droit europeen. Entretien avec Baber Johansen. Qantara: Cultures en Mouvement, 13 (1994), s.61-63
FITZPATRICK, Joan. Australias Tampa incident: the convergence of
international and domestic refugee and maritime law in the Pacific rim.
Introduction to the refugee law forum. Pacific Rim Law & Policy Journal, 12 i
(2003) s.1-8 [2001de lkeye giriRleri Avustralya taraf ndan reddedilen denizde
s U nacak yer arayan Afgan ve Irak kkenli 433 mlteciyi kurtaran gemi.]
FORD, Christopher A. Siyar-ization and its discontents: international law
and Islams constitutional crisis. Texas International Law Journal, 30 iii (1995)
s.499-534 (Mslam milletler/devletler hukuku ya da siyer.)
FORNARI, Matteo Nicola. Soccorso di profughi in mare e diritto di
asilo: questioni di diritto internazionale sollevate dalla vicenda della nave
Tampa. Comunita Internazionale: Rivista Trimestrale della Societe Italiana per
lOrganizzazione Internazionale, 57 i (2002) s.61-78. [Avusturya karasular nda
tehlikeli bir durumda olan bir gemiden Afgan, Pakistan, Irak, Endonezya & Sri
Lanka uyruklu 433 kiRiyi alan Norve band ral gemi.]
GALOSINI, Annamaria. Condizione di reciprocit e paesi islamici. Africana: Rivista di Studi Extraeuropei, 1997, s.95-101 [Hukuk.]
GANNAG, Pierre. Regards sur le droit international priv des tats du
Proche-Orient. Revue Internationale de Droit Compar, 52 ii (2000) s.417-427
GOODWIN-GILL, Guy S. Refugees and responsibility in the twenty-first
century: more lessons learned from the South Pacific. Pacific Rim Law & Policy
Journal, 12 i (2003) s.23-47 [2001de lkeye giriRleri Avustralya taraf ndan reddedilen denizde s U nacak yer arayan Afgan ve Irak kkenli 433 mlteciyi kurtaran gemi.]
GREENWOOD, Christopher. International law and the war against
terrorism. International Affairs (Royal Institute of International Affairs), 78 ii
(2002) s.301-317 Ayn zamanda bkz. www.ingenta.com
HADA, Hassan Ahmed el-. Policy issues in designing Third World legal
regimes for petroleum development. IIUM Law Journal, 5 i-ii / 1995 (1996) s.6998
HASHMI, Sohail H. Saving and taking life in war: three modern Muslim
views. Muslim World, 89 ii (1999) s.158-180
INAN, Yksel. The law of international water courses and the Middle
East. Perceptions, 5 ii (2000) s.93-112 Ayn
zamanda bkz.
http://www.mfa.gov.tr/grupa/percept/default.htm (F rat nehri & Dicle.)
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
'&# P '
( @ >C
& &# 6 +
&R
6'>'?
'
. .
H
( $ $ ;
&*
G5
! "
Her metin kendine zg bir baUlam n rndr. Bunun yan nda baz metinler kendilerine zg bir baUlam oluRturarak yeni anlamlar retirler. The
Encyclopaedia of Islm ad yla yay mlanan eser, hem yaz l R baUlam hem de yay mland ktan sonra ierdiUi maddeler zerine gerek eleRtirel yorumlar ve gerekse referans amal at flar gz nnde bulundurulduUunda kendine zg bir
baUlam oluRturarak yeni anlamlar reten bir metin olarak grlebilir. Bu al Rman n btn ve sat r aralar okunduUunda, bize klasik oryantalist anlay R n ve
bu anlay R n ortaya koyduUu al Rmalar n anlaR lmas ve yorumlanmas nda zengin ve derli toplu bir malzeme sunduUu grlecektir. Biz bu nemli ve etkili
al Rman n anlaR lmas ve yorumlanmas na yard mc olmak amac yla f k h ile
ilgili maddeleri zerine bir al Rma yapman n faydal olacaU n dRndk. al Rmam zdaki usul ve ynteme deUinmeden nce ansiklopedi hakk nda genel
bilgiler vermenin faydal olacaU kanaatindeyiz.1
Smrgecilik faaliyetlerine paralel olarak geliRen Rarkiyat l k al Rmalar n bir rn olarak 1892 Rarkiyat l k kongresinde bir Mslam ansiklopedisi haz rlamas teklifinde bulunuldu. Bu erevede International Association
Academies gzetiminde ve E. J. Brill yay nevi taraf ndan yay mlanan bir Mslam
Uretmen.
Uretmen.
1
Ansiklopedi hakk ndaki genel bilgiler aU rl kl olarak Diyanet -slam Ansiklopedisinde Kemal
Kahraman taraf ndan yaz lan The Encyclopaedia of Islm ve, Orhan F. Kprl taraf ndan
yaz lan Mslam Ansiklopedisi maddelerinden yararlan larak haz rlanm Rt r. Ansiklopedi ile
ilgili daha geniR bilgi iin bkz. Ad var, Adnan, MA., Mukaddime, I. Cilt, I-XXI, abk,
Vahid, Mslm Ansiklopedisi Mndeksi, I-XVI, abk, Vahid, Mslm Ansiklopedisi Mndeksi, s. 5,
Trk Tarih Kurumu Bas mevi, Ankara, 1994.
*/ B*L5M
Ansiklopedisi haz rlanmaya baRland . Mlk fasikl 1908, tamam 1939 y l nda
tamamlanan ansiklopedi The Encyclopaedia of Islm ad yla drt byk cilt halinde yay mland . Ansiklopedinin Arapa, Trke, Urduca ve Farsa tercmesine baRlan lm R ancak sadece Trke ve Urduca tercmeleri tamamlanm Rt r.
Ansiklopedinin baz maddeler geniRletilerek veya baz yeni madde ilaveleri ile
beraber geniRletilmiR Trke edisyonu say labilecek Trke tercmesi 1940
1988 y lar aras nda tamamlanm Rt r.
Tercmeler esnas nda ortaya konan, mslmanlar iin nem arz eden
birok maddenin ihmal edilmiR olduUu, yaz lan maddelerin sbjektif yarg lar ve
Mslam inanlar na karR hoR olmayan ifadeler ihtiva ettiUi, ayr ca yaz lan maddelerde birok eksiklik ve yanl Rl klar n bulunduUu Reklindeki eleRtiriler2 ve 2.
Dnya savaR sonras dnya dzeni ve anlay R nda meydana gelen deUiRimle
beraber Ansiklopedinin yeniden ele al nmas ve kapsam n n geniRletilmesi ihtiyac hissedildi. Bunun zerine International Association Academies ynetiminde
ve yine E. J. Brill yay nevi taraf ndan bas lmak zere yeni bir edisyon iin harekete geildi. Bu yeni edisyonda, birinci edisyonda yer alan maddelerin biroUu
yeniden yazd r lm R veya onlara yeni bilgiler eklenmiRtir. Baz maddeler ise aynen korunmuRtur. Ayr ca birok yeni madde ilave edilmiRtir. Yeni edisyonun
icra komitesinde ve yaz m komisyonunda Mslman ilim adamlar na da yer
verilmiRtir. Yeni edisyonda Trk ilim adamlar taraf ndan haz rlanan ok say da
madde yer alm Rt r. Bu edisyonda Afrika, Orta Asya, UzakdoUu, Mspanya, Balkanlar ve Rusya gibi blgelerle alakal maddelere nem verilmiRtir. 1954 y l nda
ilk fasikl tamamlanan ansiklopedinin son cildi (XI.) 2002 y l nda tamamlanm Rt r. 1980 y l nda ilk cildi kapsayan ve yeni teklif edilen veya ge gelen
maddelerle yeni len Rah slar n biyografilerini kapsayan Supplement haz rland .1991 y l nda E. Van Donzelin yeniden gzden geirdiUi ilaveli indeks,
1993te P. J. Bearman n haz rlad U konular indeksi yay nland . Yeni edisyon
da, metin iinde ok s k at f yap lmas , karR l U bulunmayan baz at flar n mevcudiyeti ve baz maddelerin tekrar yaz lmas gibi baz eleRtirilerle karR laRm Rt r.3
al Rmam z , daha ok teknik ve say sal verilere dayand rma yoluna gittik.
Bu amala Ansiklopedi zerinde yapm R olduUumuz al Rma neticesinde f k h
ile ilgili toplam 833 madde kart lm Rt r. Maddelerin taranmas nda mmkn
olduUunca f k h ile bir Rekilde iliRkili Rah slara ve kavramlara yer verme yoluna
gidilmiRtir. Takdir edilmelidir ki; bu kapsamdaki bir eserin taranmas esnas nda
baz eksiklikler ve gzden kama durumlar olabilir. Konular na gre f k h
maddelerinin sunulduUu tabloda madde adlar n n yaz l Rlar nda ansiklopedideki
yaz l Rlar esas al nmaya al R lm Rt r. Ancak ansiklopedide zel transkripsiyon
iRaretleri kullan ld U ndan sadece, Trke klavyede bulunan yaz ve iRaretler
gsterilebilmiRtir.
2
3
Bununla ilgili olarak bkz. Ad var, Adnan, -slm Ansiklopedisi, I. Cilt, I-XII.
Bkz. Kahraman, Kemal The Encyclopaedia of Islm, D-A, XI, 181-184.
&
&
!" :&( ( $+ #
$% '
I? ) :# $&J
al Rmam zda as l amac m z, The Encyclopaedia of Islm zerine deUerlendirme yapmaya imkan verecek verileri ortaya koymak olduUu iin bu konuda
grlebilecek eksikliklerin al Rma kapsam nda mtalaa edilebileceUini belirtmek isteriz. Bununla iki Reyi amalad k: Birincisi f k h ile ilgili maddeleri konu
baRl klar na gre s n fland rarak ve maddelerin ad , cildi ve sayfas verilerek
ilgili maddelere kolay bir Rekilde ulaRmay saUlamak. nk 12 bin sayfay aRk n
olan eserde, f k h ile ilgili bir veya birden fazla maddenin araRt r lmas , izlenmesi az msanamayacak bir zaman gerektirir. Mkincisi ise teknik ve say sal veriler ile
eser ile ilgili daha nesnel sonulara ulaRman n yolunu amak.
Biz bu al Rmam zda, The Encyclopaedia of Islm n deUerlendirilmesine
zemin oluRturacak verileri, f k h alan ile s n rland rarak, ortaya koymaya al Rt k. Eserin btn ierisinden f k h ile ilgili maddeleri, kendi ierisinde alt baRl klara ay rarak, iki ana baRl k alt nda toplaman n yerinde olacaU n dRndk:
Birincisi fakihlerin ve bir Rekilde f k h ile iliRkili Rah slar n biyografileri. Mkincisi
ise f kh terimler ile ilgili maddeler. Birinci alan esas olarak mezhepleri gz
nnde bulundurarak baRl kland rma yoluna gittik. Erken dnem ve modern
dnemde mezhepler ile iliRkilendirilemeyecek veya mezhep ierisindeki rolnden ok devlet sistemi ierisindeki grevi ile ne kan Rah slar ise dnemleri
veya baUl bulunduklar devletlerin baRl U alt nda vermenin daha uygun olacaU n dRndk.
Birinci alan ile ilgili ncelikli olarak ilk dnem ve mezheplerin teRekkl
ve mezheplerin teRekklnden sonraki dnemde uzmanl k alan f k h olan Rah slara yer verdik. Bunun yan nda gerek Emevi ve Endls Emevi ve gerekse
Osmanl devlet sistemi ierisinde hukuk ile meRgul olmuR veya Mslam hukukunu
etkileyecek icraatlarda bulunmuR Rah slara da yer vermenin uygun olacaU n
dRndk.4
Burada Rah slar ile ilgili deUinmemiz gereken bir diUer husus da Aile biyografisi olarak isimlendirdiUimiz birka nesil boyunca ayn aileden kan limlerin bir arada verildiUi maddelerdir. Bu maddeleri seerken biz, en az ndan
madde ierisinde hakk nda bilgi verilen Rah slardan baz lar n n f k h ile meRgul
olmuR Rah slar olmas na dikkat ettik. F k h geleneUin tevars ve terakkisini
grmek bak m ndan bu maddelerin ayr ca zerine al R lmay hak edecek derecede nemli olduUu kanaatindeyiz. Bunun yan nda biyografi maddelerinin baz lar nda Rah slar hakk nda, nispet edildikleri yer veya aile ile ilgili bilgi verildikten sonra bilgi verme yoluna gidilmesi Rah slar ortaya karan Rartlar grebilme imkn vermesi bak m ndan nemli gzkmektedir.5
Bunun ile ilgili olarak Emevilerde Ibn al-Mukaffa' (III: 883a), Osmanl larda Mehemmed II
(VI. 978a) ve Ibn Khaldn, Wal al-Dn (III: 825a) maddeleri rnek gsterilebilir.
5
rnek olarak bkz. Durrzde (II. 629a)- Durrzde Abd Allh (II. 630a); al-Sarakhs, Muhammed b. Ahmed (IX. 35b); Sharazr (IX. 219b); maddeleri.
*/ B*L5M
zel, Ahmet, Hanefi F k h limleri, Trkiye Diyanet Vakf Yay nlar , Ankara, 1990.
Biyografi maddelerinde f k h tarihi a s ndan nem taR yan bir ok Rahsiyete yer verilmemiRtir: Debus, Bezdev, Kerh, Halvan gibi Rahsiyetler buna rnek gsterilebilir.
8
rnek olarak bkz. al-Djasss (II. 486b); al-Sarakhs, Muhammed b. Ahmed (IX. 35b); alDjuwayn (II. 605a); Ibn 'bidn (III. 695b) maddesi. Ayr ca biyografilerde dikkati eken bir
diUer husus Mslam Ansiklopedisinde erken dnem ve mezheplerin teRekkl dnemindeki
Rah slar ile ilgili maddelerin ierik olarak daha doyurucu ama son dnem mezhep mntesibi
fakihler ile ilgili olanlar n (veya hi ele al nmayanlar da gz nnde bulundurursak) ierik
olarak daha yetersiz olduUunu syleyebiliriz. Bunun klasik oryantalist anlay Rta erken dnem
geliRmelerin nemi ve dnem mensuplar n n zgnlU anlay R n n yan nda sonraki dnem
limlerinin ncekileri tekrardan ve taklitten teye geememiR olduklar na duyulan inan ile
iliRkili olup olmad U , zerine al R lmaya deUer bir husus olarak gzkmektedir. nk yak n
dnem Mslam al Rmalar nda klasik anlay R n deUiRmeye baRlamas yla birlikte Ebus-Suud ve
Mbn bidn gibi orta ve yak n dnem limleri zerine al Rmalar n yoUunlaRt U n gryoruz.
9
yle grnyor ki, Oryantalist al Rmalar belli dnem, blge ve devletler zerine yoUunlaR yor ve o alanda ayr nt l bir analize imkn verecek mikro al Rmalar ile destekleniyordu.
7
&
&
!" :&( ( $+ #
$% '
I? ) :# $&J
ken ilk husus en uzun maddeler listesinde yer alan birok maddenin fru f k h
alan na ve bu alan alt nda yer alan iktisadi alanlar ile ilgili olmas d r.10
Kavramlar ile ilgili olarak farkl blge ve dnemlerdeki uygulama ve anlamlar zerinde durulmas ,11 kavramlar n Mslm ncesi dnemdeki karR l klar
ile baUlant kurulmas , kurulmaya al R lmas ,12 baz kavramlar ile ilgili mezhep
grRlerine yer verilmiR olmas 13 ve kavramlar n farkl disiplinler ierisinde kullan ld U anlamlara deUinilmesi14 maddelerin yaz m nda ne kan hususlard r.
Ama baz kavramlar n ierik olarak ok yetersiz bir Rekilde ele al nm R olmas ,15
zellikle Mslm ncesi dnem ile iliRkilendirilen kavramlar n ele al n R nda grlen dar bak R a s 16 ve baz kavramlara hi yer verilmemesi maddelerin yaz m nda grlen eksiklikler olarak ne kmaktad r.
Oimdi, nce The Encyclopaedia of Islmdan derlediUimiz f k h maddelerine ve ard ndan derlenen maddeler uyar nca oluRturulan tablo ve Rekillerle
bunlar n yorumlar na geebiliriz.
10
rnek olarak bkz. Khardj (IV. 1030b); Wakf (XI. 59b); Bayt al-Ml (I. 1141b); Dj zya (II.
559a) maddeleri.
11
rnek olarak bkz. Ada (I. 170a); Darba (II. 142b); Hawla (III. 283a); Hisba (III. 485b);
Wakf (XI. 59b); Hidjb (III. 359a); Khardj (IV. 1030b) maddeleri.
12
rnek olarak bkz. Hadjdj (III. 31b); Ahkm (I. 256b); Hakam (III. 72a); Mut'a (VII. 757a)
maddeleri.
13
rnek olarak bkz. Hadjr (III. 50a); Hiba (III. 350a); Ist shb (IV. 269b) maddeleri.
14
rnek olarak bkz. Hakika (III. 75a); Hakk (III. 82b); Himya (III. 394a); Hudjdja (III.
543b) maddeleri.
15
rnek olarak, Faraid (17 sat r), Fard (12 sat r), Ariya (10 sat r), Azma (10 sat r), Djarma
(4 sat r), maddelerine bak labilir.
16
Bkz. 14. Dip not.
*/ B*L5M
1# # )
0
#
. =
7
!, - - -
&
&
1# # )
ERKEN DNEM
HUKUKULAR
(26)
Fakh (II.
756a); Ulam
(X. 801b)
H
H
U
K
U
K
U
L
A
R
3
5
0
HANEF HUKUKULAR
(48)
Hanaf yya
(III. 162b)
!" :&( ( $+ #
$% '
I? ) :# $&J
MADDE ADI
Ab Thawr (I. 155a); Ab Ubeyd al-Ksim b. Sallm (I.
157b); Ahmad b. Ab Dud (I. 271b); al-Ashar, Ab Burda
(I. 693b); At b. Ab Rabh (I. 730a); al-Awz (I. 772b);
Fukaha al-Madina al-Sab'a (Supp. 310b); Ibn Ab Layl (III.
687a); Ibn Ab'l-Zind (Supp. 380a); Ibn Lah'a (III. 853b);
Ibn al-Mukaffa (III: 883a); Ibn Shubruma (III. 938a); Ibn
Srn (III. 947b); Iys b. Mu'wiya (IV. 291a); Khridja b.
Zayd (IV. 1074b); al-Khayyt (IV. 1162a); al-Layth b. Sa'd
(V. 711b); Maymn b. Mihrn (VI: 916b); al-Nakha' (VII.
921b); Salama b. Dnr (VIII. 918a); Shurayh b. al-Hrith
(IX. 508b); Sufyn al-Thawr (IX. 770b); Sufyn b. 'Uyayna
(IX. 772a); al-Tabar (X. 11a); Urwa b. al-Zubayr (X. 910b);
al-Wkid (XI. 101b).
Abd al-Kdir al-Kurashi (I. 70b); Ab Abd Allh alBasr (Supp. 12b); Ab'l-Anbs al-Saymar (Supp. 16a); Ab
Hanfa (I. 123a); Ab'l-Husayn al-Basr (Supp. 25a); Ab'lLayth al-Samarkand (I. 137a); Ab Ysuf (I. 164a); al-Amd
(I. 434b); Bakht al-Muti al-Hanaf (Supp. 121b); al-Bihr (I.
1210a); iragh-i Dihli (II. 47b); al-Damaghn, Ab Abd
Allh (Supp. 191b); al-Damaghn, Ab Hasn (Supp. 194b);
al-Dawlatbd (II. 180b); al-Djasss (II. 486b); Fadl-i Imm
(II. 736a); al-Halab, Ibrhm (III. 90a); Hamza al- Harrn
(III. 155b); al-Hasan b. Muhammad al-Hanafiyya (Supp.
357b); Ibn 'Akl, Ebu'l-Vef (III. 699a); Ibn Buhll (III. 739a);
Ibn Dukmk (III. 756b); Ibn Kutlbugh (III. 848b); Ibn
Nudjaym (III. 901a); Ibn al-Saat (III. 921a); Ibn al-Shihna
(III. 938a); Ibn Tln (III. 957b); al-'Imrn (III. 1176a);
Kd Khn (IV. 377a); al-Ksn (IV. 690a); al-Kudur, Ab'lHusayn (V. 345a); al-Marghnn (VI. 557b); Mughulty b.
Kildj (VII. 350a); al-Muhibb (VII. 468b); al-Mutarriz, Burhn al-Dn (VII. 773b); al-Nasaf (VII. 968b); al Sadjwand
(VIII. 740a); al-Sarakhs, Muhammed b. Ahmed (IX. 35b);
al- ayraf, Muhammad b. Badr (IX. 114a); al-Shaybn (IX.
392b); al-Shibl, Ebu Hafs (IX. 433a); al-Simnn (IX. 614b);
al-Tahnaw, Muhammed A'l (X. 98a); al-Tahw, Ahmed b.
Muhammed (X. 101a); al-sh, Al b. Osman (X. 916a);
Yahya b. dam (XI. 243b); Yahya b. Akthm (XI. 246a);
Yahya b. Yahya al-Layth (XI. 248a).
Ahmad b. Hanbal (I. 272a); al-Bhuti, Shaykh Mansr
(I. 949a); Barbahr, al-Hasan (I. 1039a); Ghulm al-Khalll
(II. 1093a); Ibn 'Akl, Ebu'l-Vef (III. 699a); Ibn al-Bann'
(III. 730b); Ibn Batta (III. 734b); Ibn al-Djawz (III. 751a);
Ibn al-Farr' (III. 765b); Ibn Hmid (III. 784b); Ibn Hishm
<
*/ B*L5M
HANBEL
HUKUKULAR
(27)
Hanbila
(III. 158a)
H
U
K
U
K
U
L
A
R
MAL K HUKUKULAR
(57)
Mlikiyya
(VI. 278a)
H
U
K
U
K
U
L
A
R
&
&
!" :&( ( $+ #
$% '
I? ) :# $&J <
QAF HUKUKULAR
(66)
Shafiiyya
(IX. 185a)
(III. 681b); Ibn Ab'l-Dam (III. 683b); Ibn 'Akl (III. 698b);
Ibn Dakk al-Id (Supp. 383b); Ibn Habb (III. 775a); Ibn
Hadjar al-Haytam (III. 778b); Ibn Ksim al-Ghazz (III.
817a); Ibn al-Salh (III. 927a); Ibn Suraydj (III. 949a); Ibn alWard, Sirac al-Dn (III. 966a); Ibn al-Ward, Zayn al-Dn
(III. 966b); al-dj (III. 1022b); al-Isfaryn (IV. 107b); Kd
Muhammad (IV. 377a); al-Kalkashand (IV. 509a); al-Ktib
(IV. 762a); al-Kazwn, Ab Hatim (IV. 863a); al-Kazwn;
Nacm al-Dn (IV. 864b); al-Kiy al-Harrs (V. 234b); alKushayr (V. 526a); al-Mahall (V. 1223a); al-Makhzm (VI.
140b); Makk, Ab Muhammad (VI. 188a); al-Malat (VI.
230a); al-Mward, Ab'l-Hasan (VI. 869a); Muhammad b.
'Al (VII. 397a); al-Mutawall (VII. 781a); al-Muzan (VII.
822a); al-Nabarw (VII. 831a); al-Nawaw, Muhy al-Dn
(VII. 1041a); al-Rf ', Abd al-Karim (VIII. 389a); al-Raml
(VIII. 424b); al-R f', Ahmad (VIII. 524b); al-Sam'n (VIII.
1024b); al-Samhd (VIII. 1043a); al-Shfi' (IX. 181a); alShfi'iyya (IX. 185a); al- al-Shrz, al-Shaykh, al-Frzbd
(IX. 481a); al-Sulam, Izzidn (IX. 812b); al-Tabar, Al-Kd
al-Imm (X. 15b); al-Tabar, Ahmad (X. 16a); al-Taftzn,
Sadddin (X. 88b).
ZAH R HUKUKULAR
Zhiriyya
(XI.394a)
HUKUKULAR
(26)
Shia
(IX. 420a)
BAD HU-
Abd Allh b. Ab Bakr al- Miyanadj (Supp. 2b); alAyysh (I. 794b); al-Ansr (Supp. 75a); al-Bihbihn (Supp.
134b); al-Burudjird (Supp. 157b); Djfar b. Ab Yahya (Supp.
236a); al-Hdi Ila'l-Hakk (Supp. 334b); al-Hill (III. 390a);
Ibn Shahrshb (III. 935a); Kshn, yatullh (IV. 695b); alKz m, Abd al-Nab (IV. 856b); Khnsr, Sayyid
Muhammad (IV. 1028b); Khursn, Akhund (V. 61a);
Madjlis, Mualla Muhammad Bkir (V. 1086b); Madjlis-yiAwwal, Muhammad Tak (V. 1088b); Al-Mmakn, Abd
Allh (VI. 312b); Mrz Raf', Tabatab' (VII. 132a); alMufd (VII. 312a); Muhammad b. Makk (VII. 407a); Muhsin-i Fayd-i Kshn (VII. 475b); al-Nu'mn, b. Ab Abdullah
(VIII. 117a); Nr Allh, al-Mar'ash (VIII. 123b); al-Shahd
al-Thn (IX. 209a); Sharaf al-Dn, al-'mil (IX. 314b);
Tihrn, Hacci Mirza (X. 497b); al- Ts, Muhammed b. Hasan (X. 744b);
Abd al-Azz b. al- Hadjdj Ibrhm (I. 57a); Ab Ghnim
al-Khursn (I. 120b); Ab Zakariyy al-Djanwun (I.
166b); al-Barrd, Ab'l-Fadl (I. 1053a); al-Dardjn (II.
<
*/ B*L5M
KUKULAR
(13)
Ibdiyya
(Supp. 379a)
OSMANLI
DNEM
HUKUKULAR
(43)
Mehemmed II
(VI. 978a)
MODERN
DNEM HUKUKULAR
(14)
HUKUKU
A LELER
B YOGRAF S
(29)
140b); Djbir b. Zayd (II. 359b); Ibn Dja'far (III. 748b); Ibn
al-Nazar (III. 899b); al-Karak, Nur al-Dn (IV. 610a); Kshif
al-Ghit' (IV. 703b); Ban Khar+ (IV. 1084b); Al-Mazt,
Ab'l-Rab' (VI. 948a); al-Shammkh al-fran (IX. 289b);
Ab'l-Sud (I. 152b); Ahmad Djewdet Pasha (I. 284b);
Badr al-Dn b. Kd Samwn (I. 869a); Bah Mehmed
Efendi (I. 915a); Bahdjat Mustaf Efendi (I. 921a); al-Birgew
(I. 1235a); elebi-zde (II. 19b); iwi-zde (II. 56b); Djaml
al-Dn Efendi (II. 420a); al-Djaml (II. 420a); Durrzde Abd
Allh (II. 630a); Es'ad Efendi, Ahmed (II. 712b); Es'ad Efendi, Mehmed (II. 713a); Es'ad Efendi, Mehmed (II. 713b);
Es'ad Efendi, Mehmed (II. 713b); Es'ad Efendi, Mehmed
Seyyid (II. 714a); Fenr-zde (II. 879a); Grn, Sharaf (II.
1140b); Hasan Fehmi Efendi (III. 250a); Ibn 'bidn (III.
695b); Kar- eleb -Zde (IV. 573a); Kastallan (Kestell),
Muslihiddin (IV. 737a); Keml Pasha-zde (IV. 879b); alKhafdj (IV. 912a); Khall Efendi-zde (IV. 966a); Khidr Beg
(V. 4b); Kh dja Efendi, Sadddin b. Hasan (V. 27a);
Khosrew, Moll (V. 32b); K nal -zde, Hasan elebi (V.
116a); Kutb al-Dn al-Iznk (V. 547a); Kutb al-Dn zde (V.
548b); Llezri (V. 644a); Mehmed Slih Efendi (VI. 1004a);
Mu'ayyad-zde (VII. 272a); al-Murd (VII. 602a); Mustaf
Khayr Efendi (VII. 716b); al-Nahrawl (VII. 911b); Pr-zde
(VIII. 309b); Shen'dn-zde Sleyman Efendi (IX. 414a);
Sun'allh b. Dja'far al-'Imd (IX. 873b); Tursun Fakh (X.
738a); 'Ushshak-zde (X. 919b); Wankul, Mehmed (XI.
138a);
Abd Allh Sultanpuri (Supp. 3a); Ahmad Khn (I. 287b);
Amin al-Husayni (Supp. 67a); Amr Al (I. 442b); rif Hikmet Bey (I. 630a); al-Dihlaw Shh Wal Allh (II. 254b);
Djall al-Dn rif (II. 391b); Djaml al- Dn Afghn (II.
416b); Dzabic Al Fehmi (II. 681b); Ibn Kiran (Supp. 390b);
Ikbl, Muhammad (III, 1057a); al-Mz n, Ibrhim 'abd AlKdir (VI. 955a); Muhammad Abduh (VII. 418a); Rashid
Rida (VIII, 446a); al-Sanhr, Abdrrezzak (IX. 18b); alShawkn, Muhammed b. 'Al (IX. 378a);
al-Azd (Supp. 113a); al-Damaghn (Supp. 191b);
Durrzde (II. 629a); Fadl, B (II. 729a); Farangi Mahal
(Supp. 292a); Ibn Dihm (Supp. 384a); Ibn 'abd al-Hakam
(III: 674a); Ibn Ab 'l-Shawrib (III: 691a); Ibn 'Askir (III:
713b); Ibn 'Ashr (III: 720a); Ibn Dhakwn (III: 746b); Ibn
Djam'a (III: 748b); Ibn Fahd (III: 759b); Ibn Kd Shuhba
(III: 814b); Ibn Kuzmn (III: 849a); Ibn Mkl (II: 860a);
Ibn Sasr (III: 930b); Ibn Sda (Sawda) (III: 948a); Ibn Zuhr
(III: 976b); Kd Muhammad (IV: 377a); Kar-eleb -zde
&
&
!" :&( ( $+ #
$% '
I? ) :# $&J <<
H
U
K
U
K
T
T
E
R
M
L
E
R
4
8
0
FURU
(315)
Furu' (bkz.
F kh,
Usul),
F kh (II.
886a),
<
*/ B*L5M
407a).
H
U
K
U
K
T
E
R
M
L
E
R
FURU
M
U
A
M
E
L
A
T
2
1
0
Muamelat
(VII. 255b)
BORLAR
HUKUKU
(90)
&
&
FURU
H
U
K
U
K
T
E
R
M
L
E
R
CEZA HUKUKU
(28)
MUHAKEME
USUL
(34)
!" :&( ( $+ #
$% '
I? ) :# $&J <
<
H
U
K
U
K
*/ B*L5M
A LE HUKUKU
(35)
T
E
R
M
L
E
R
DEVLETLER HUKUKU
(16)
TOPRAK
VE VERG
HUKUKU
(26)
USUL
Usl (X.
928b)
&
&
FIKIH
USUL
(56)
Usl alF kh
(X. 931b)
Jur spruden
ce
(bkz. F kh)
!" :&( ( $+ #
$% '
I? ) :# $&J <=
<
*/ B*L5M
FIKIH
EDEB YATI
(12)
FIKIH
TAR H
(11)
GENEL
(51)
&
&
!" :&( ( $+ #
$% '
I? ) :# $&J <
30
MaddeAdeti
25
22
31
l m
31
26
24
26
22
20
23
23
16
16
16
15
10
5
1/
7.
yy
.
2/
8.
yy
.
3/
9.
yy
.
4/
10
.y
y.
5/
11
.y
y.
6/
12
.
yy
.
7/
13
.
yy
.
8/
14
.
yy
.
9/
15
.y
y.
10
/1
6
.y
y.
11
/1
7
.y
y.
12
/1
8.
yy
.
13
/1
9.
yy
.
14
/2
0.
yy
.
Yzy llar
Biyografi maddelerinin yzy llara gre daU l mda biyografiler ile f k h tarihi aras nda bir paralelliUin olduUu sylenebilir. 6/12 ve 7/13. yzy llara ait hukuku biyografi maddelerinin say s fazla olmakla beraber grafikte de grleceUi zere ele al nan biyografi maddelerinde yzy llar a s ndan genel olarak dengeli bir daU l m var.
Hukuku Biiyografi Maddelerinin Mezheplere Gre Da l m
Madde Adeti
66
70
57
60
48
43
50
40
27
26
26
30
13
20
4
10
29
14
0
Erken dnem
HanefiHanbeli Maliki
afii
ii
badi Zahiri
Modern Dnem
Aile Biyografisi
Osmanl dnemi limlerinin oUunluUunun Hanefi mezhebine tabi olduUu gz nnde bulundurulduUunda Hanefi limlerine ayr lan biyografi madde-
*/ B*L5M
lerinin stnlU gze arp yor. Sonra s ras yla Oafii, Maliki ve Hanbel limlerine ait biyografiler oUunlukta. Ancak mezheplere gre limlerin biyografilerini ele alan eserler dRnldUnde genel olarak biyografi maddelerine ayr lan
say n n dRk olduUu sylenebilir.
Hukuki Terimlerin Konular na Gre Da
l m Grafi i
250
209
Madde Adeti
200
150
103
100
56
51
34
50
12
11
G
en
el
Ta
rih
i
F+
k+
h
t+
Ed
eb
iy
a
F+
k+
h
U
su
l
U
su
l
M
uh
ak
em
e
F+
k+
h
M
ua
m
el
at
ba
da
t
Maddelerin Konusu
Madde
AdA
Mahkama
Wakf
Kharadj
Libas
Darba
Madde SayfasA
VI. 1a
XI. 59b
IV. 1030b
V. 732a
II. 142b,
Supp. 199b
&
&
!" :&( ( $+ #
$% '
I? ) :# $&J
- J. Burton-Page
Zakt
14
9
A. Zysow
C.E. Bosworth, R.E. Darley-Doran, G.S.P.
Freeman-Greenville
Sikka
Mudjdahi
d
IX. 591b
J. Calmard
VII. 295b
Nikah
VIII. 26b
Salat
VIII. 925a
Hisba
Djizya
Bayt alMl
8
8
G. Monnot
Cl. Cahen - M. Talbi, R. Mantran, A.K.S.
Lambton, A.S. Bazmee Ansr
Cl. Cahen - Halil Mnalc k - P. Hardy
B. Lewis - Cl. Cahen - R. Le Tourneau N.J. Coulson
XI. 407a
III. 485b
II. 559a
I. 1141b
En uzun maddeleri gsteren bu tabloda ekonomi ve iktisatla alakal maddelerin aU rl kta olmas , genellikle uzun maddelerin birden fazla yazar taraf ndan farkl a lardan ele al nm R olmas dikkati eken zelliklerden.
*/ B*L5M
Y. Linant de
Bellefonds
21
Th.W.
Juynboll
17
H. Laoust
15
Ch. Pellat
20
F.
Rosenthal
13
Cl. Cahen
11
W.
Heffening
11
W.
Madelung
11
Hukukular: Kd Khn, Fahrddin; al-Ksn, Terimler: Darra; Fsid wa Btil; Hadna; Hiba; Idhn; Ihy';
Ikla; Ikrr; Istibr'; Isti'nf; Istishb; 'Iwad; Kabd(z);
Kadhf; Kaf'a; Kafla; Knn; Kasam; Khl;
Hukukular: Bdjr Ibrhm; Kd Khn, Fahrddin;
al-Rmahurmuz, Ebu Muhammed; Terimler: Adhn;
Akdariyya; Akka; Djanba; Farid; Fard; Ikma;
Khabar al-Wh d; Ku'd; Mashhr; Sahh; Sunan;
Sunna; Tadls; Tawatur;
Hukukular: Ahmad b. Hanbal; al-Baht, Shaykh Mansr; Barbahr, al-Hasan; Ghulm al-Khalll; Ibn 'Abd
al-Wahhb; Ibn Batta, Ubeydullah; Ibn Buhll, Ahmad
b. Ishk; Ibn al-Djawz, AbdurRahmn; Ibn al-Farr',
Muhammad; Ibn Hmid, Ebu Abdullah; Ibn Kayy m alDjawziyya; Ibn Taymiyya; al-Khalll, Ahmad b.
Muhammad; al-Khirak, 'Umar; Terimler: Hanbila;
Hukukular: Ab al-Arab; Ahmad b. Ab Dud; alAyysh; Ab'l-Anbs al-Saymar; Ab Imrn al-Fs;
al-Azd; al-Fadl b. al-Hubb; Fukaha al-Madina alSab'a; Ibn Dihm; Ibn 'Abd al-Barr; Ibn Ab Layl; Ibn
Dhakwn; Iys b. Mu'w ya b. Kurra; al-Kal', Ab'lRabi' Suleyman; al-Khushan, Ab Abdullah; alMahahall, Eb 'Al Djall al-Dn; Al-Mzar, Ab 'Abd
Allh; Mundhir b. Sa'id; Terimler: Lahn al-'mma;
Mank b;
Hukukular: Abd al-Kdir al-Kurashi; al- Fs; Ibn 'abd
al-Hakam; Ibn Ab 'l-Dam, ihabddin; Ibn Fahd; Ibn al'Imd, Abdulhayy b. Ahmad; Ibn Kutlbugh, Ksim;
Ibn Lah'a; Terimler: Hshiya; Hurriyya; Kimr; Rashwa
or Rushwa; Ta'lk;
Hukukular: al-Makhzm, Ab'l-Hasan; Terimler:
Bayt al-Ml; Darba; Day'a; Dj zya; Himya; Hisba; Kabla; Knn; Kasb; Khardj
Hukukular: al-Ksn, Alauddin; al-Kazwn, Ab Hatim; Al-Marghnn; al-Muzan, Ebu Ibrhm; al-Nasaf;
al-Nawaw, Muhy al-Dn; Terimler: Hanafiyya; Murtadd;
Mut'a; Sar ka; Tidjra;
Hukukular: Ab'l- Barakt; Ab'l-Husayn al-Basr;
Djfar b. Ab Yahya; al-Hdi Ila'l-Hakk; al-Karak,
Nuriddin; Ksh f al-Gh t'; al-Mufd; al-Taftzn,
Sadddin; al-sh, Al b. Osman; al-Isfaryn, Ebu
-shak Ibrhm; Terimler: Mulhid;
B. Lewis
T. Lewicki
G. Makdisi
Halil inalc k
&
&
!" :&( ( $+ #
$% '
I? ) :# $&J
<
M. S.
KatakoUlu
Niyazi
Berkes
Mehmed
avuRoUlu
Faik ReRit
Unat
Cavid
Baysun
*/ B*L5M
1
1
1
1
1
Narkh
Islh
Kinali-zde, Hasan elebi
Durrizde, Abd Allh
Esad Efendi, Mehmed
8 "
!*H4 B
- Theology of Discontent The Ideological Foundations of the Islamic Revolution in Iran, New York, New York University Press 1993.
- "Modern Shii Thought" The Oxford Encylopedia of the Modern Islamic
World, Ed. J. L. Esposito, New York, (1995) IV: 60-69.
Dutton, Y., Review of Calder's 'Studies in Early Muslim Jurisprudence'.
Journal Of Islamic Studies (1994) 5/1: 102.
Eliash, J.. Misconceptions Regarding the Juridical Status of the Iranian
Ulama. IJMES (1979)10: 9-25.
-The Ithna'ashari-Shi'i Juristic Theory of Political And Legal Authority
SI (1969) XXIX: 17-30.
Enayat, H., 'Iran: Khumayni's Concept of the ' Guardianship of the Juristconsult' Islam in the Poltical Process, Ed. J. Piscotari, Cambridge, Cambridge
University Press,1983, s. 160-180.
Faghfoory, M. H., "Kashani, Abol-Qasem" The Oxford Encylopedia of the
Modern Islamic World, Ed. J. L. Esposito, New York 1995, II: 400-401.
Farhang, M., "How the Clergy Gained Power in Iran" in The Islamic Impulse, Ed. B. F. Stowasser, Kent, 1987, s. 157-174.
Fischer, M., Iran: From Religious Dispute to Revolution, Cambridge, 1980.
Haeri, S., Law of Desire, Syracuse, Syracuse University Press, 1989.
-"Muta: Regulating Sexuality and Gender Relations in Postrevolutionary
Iran" Islamic Legal Interpretation Muftis and Their Fatwas Ed. S. Powers. Cambridge, Harvard University Press 1996, s. 251-261.
Hairi, A.H., Shi'ism and Constitutionalism in Iran Leiden, E.J. Brill,1977.
- The Legitimacy of the Early Qajar Rule as Viewed by the Shi'i Religious Leaders. MES (1988) 24(2): 271-286.
Howard, I. K. A., Mut'a Marriage Reconsidred in the context of the
Formal procedures for Islamic Marriages. JSS (1975) 20: 82-92.
- Great Works of Shii Islam: Al-kafi, Man la Yahduruhu'l-faqih, Tahdib
al-Ahkam and Al-Istibsar, Kitab al-Irshad. Alserat, 1976.
- Extracts From 'Iqtisaduna' by M. Baqir al-Sadr Alserat,1981.
Keddie, N. R., The Roots of the Ulama's Power in Modern Iran. SI
(1969) XXIX: 31-53.
Khumayni, Tawdih al-Masail: A clarification of questions: an unabridged
translation of Resaleh Towzih al-Masail/by Ayatollah Sayyed Ruhollah
A "
I9 -
% J
-A Reconsideration of the Position of the Marja' al-Taqlid and the Religious Institution. SI (1964) 20: 115-135.
-The Tabacco Regie: Prelude to Revolution (conclusion). SI (1965) 23:
71-91.
- The Tabacco Regie: Prelude to Revolution (part I-II). SI (1965) 2223: 119-157;71-90.
- Some new trends in Islamic political thought in late 18th and early 19th
century Persia. Studia Islamica (1974) 39: 95.
-"Al-Juwayni and Al-Ghazali: The Sultanate"; "Al-Mawardi: Wizara and
Imara"; "The Community and the State"; "The Extinction of the Caliphate: Ibn
Jamaa and Ibn Taymiyya"; "Fakhr al-Din Razi: The Dissociation of Religious
and Temporal Power"; "The Fuqaha and the Holders of the Power"; "The
Imam/Sultan: Fal Allah B. Rzbihan Khunji"; "The Relations of Muslims and
Non-Muslims: Jihad: Taxation and the Conquered Lands"; "The Use and Abuse
of Sovereignity: Ab Ysuf, Ibn al-Muqaffa, al-Jati , and ibn al-Qutayba" In
8 "
!*H4 B
Religion and Politics: The Law, State and Government In Medieval Islam New
York, Oxford University Press, 1991.
Madelung, W., "Shi'ite Discussion on the Legality of the Kharaj";"A treatise of the Sharif al Murtada on the Legality of working for the Government"
"Authority in Twelver Shiism in the Absence of the Imam";"Shi'i Attitudes Toward Women as Reflected in Fiqh" In Religious Schools And Sects In Medieval
Islam, 1985.
Mallat, C., The Reneval of Islamic Law, 1993.
Milani, M. M., The transformation of the Velayat-e Faqih Institution:
From Khomeini to Khamenei. The Muslim World (1992) LXXXII (JulyOctober): 175-190.
Modarressi, H., An Introduction to Shii Law: a bibliographical study,
London. 1984
Modarressi, H., Rationalism And Traditionalism in Shi'i Jurisprudence:
A Preliminary Survey. SI (1984) 59: 141-158.
Moderressi, H., Shi'i jurisprudence. SI (1984) 59: 141.
Moderressi, H.,The Just Ruler Or The Guardian Jurist: An Attempt To
Link Different Shi'ite Concepts. Journal of the American Oriental Society (1991)
111(Part II ): 549-562.
Mottadeh, R. P., "Wilayat al-faqih" The Oxford Encylopedia of the Modern
Islamic World. J. L. Esposito. New York, 1995, IV: 320-322.
Moussavi, A. K. The Establishment of the Position of Marjaiyyt-i Taqlid
in the Twelver-Shii Community. Iranian Studies (1985) XVIII(I): 35-51.
Moussavi, A. K., The Institutionalization of Marja-i Taqlid in The Nineteenth Century Shiite Community. The Muslim World (1994) LXXXIV: 279299.
Nasr, S. H.. "Spiritual and Temporal Authority in Islam", Islamic Studies:
Essays on law and society, the seciences, and philosophy and sufism. Beirut,
(1967) Librairie Du Liban: 6-13.
Nasr, S. H., Ed. Expectations of the Millenium, New York, 1989.
Newman, A. J.. The Nature of The Akhbari/Usuli Dispute in Late Safawid Iran. Part I : Abdallah al-Samahiji's Munyat al-Mumarisin. Part II:The
Conflict Reassessed. BSOAS (1992): 22-51; 250-261.
Ramyar, M., Ijtihad. Alserat (1975-83): 253-262.
242.
Ramyar, M., "Ijtihad and Marjaiyat" In Shi'ism Ed. S.H.Nasr (1988): 227-
A "
I9 -
% J
Rose, G., "Velayet-e Faqih and the Recovery of Islamic Identity in the
Thought of Ayatollah Khomeini" In Religion and Politics in Iran Shi'ism from
Quietism to Revolution. Ed. N. R. Keddie, (1983).
Sachedina, A., A Treatise on occultation of the twelfth Imamite Imam.
Studia Islamica (1978) 48: 109-125.
Sachedina, A., Al-Khums: The Fifth In The Imami Shi'i Legal System.
JNES (1980) 39(4): 275-289.
Sachedina, A. A., The Just Ruler (al-Sultan al-adil) in Shi'ite Islam, New
York, Oxford University Press, 1988.
Weiss, B. G., "Taqlid" The Oxford Encylopedia of the Modern Islamic
World Ed. J. L. Esposito, New York, Oxford University Press. (1995) IV: 187189.
8 "
!*H4 B
SEMPOZYUM
DEaERLEND RMELER
8 "
!*H4 B
Kuran AraRt rmalar Vakf (KURAV) taraf ndan 2-3 Ekim 2004 tarihleri
aras nda Bursa-Mudanya MONTANMA HOTELde Zekat Nisab ve Fitre
Miktar n n Gncel Parasal DeUerlerinin Belirlenmesi konulu tart Rmal bir ilm
toplant dzenlendi. Dinleyiciye kapal olarak gerekleRtirilen bu toplant ya 20
civar nda ilim adam kat larak toplam drt bildiriyi tart Rm Rlard r. Konuyla ilgili
yoUun mzakere ve tart Rmalar n yaRand U bu toplant , KURAV ynetim kurulu baRkan Prof. Dr. Yunus Vehbi Yavuzun a R konuRmas yla baRlad .
Mslam n beR temel emrinden biri olan zekt n aUdaR Rartlarda daha iyi
anlaR lmas ve yaRanmas na katk da bulunmak amac yla byle bir toplant y dzenlediklerini belirten Prof. Dr. Yavuz zetle Runlar syledi: Gnmzde
Mslam anlamak ve aUdaR toplumlar n anlayacaU Rekilde anlatmak, zellikle
tebliU ve ayd nlanma a s ndan byk bir nem arz etmektedir. Kuran, Hz.
Peygamberin yaRad U dnemdeki toplumun anlayacaU Rekilde indirilmiR, Hz.
Peygamber taraf ndan da o toplumun anlayacaU dilde net ve eksiksiz olarak
tebliU edilmiRtir. Sahabe ve Tabin nesli de onu izleyerek tebliU grevini en st
dzeyde yerine getirmiRtir. Daha sonraki dnemlerde Mslam, yaRan lan aUa
gre anlaR l p anlat lacaU yerde, ncekiler kendi aUlar na ve iinde yaRad klar
toplumsal Rartlara gre ne anlam Rlarsa sadece bunlar anlaR lmaya al R lm R ve
bu, Mslam anlama olarak alg lanm R; sonra da topluma bunlar Mslam diye anlat lmaya al R lm Rt r. MRin tuhaf yan , yap lan bu iRin de anlatma olduUu san lm Rt r. nceki aUlarda yaRayanlar n anlad klar n anlamak Allah n vermek istediUi
mesaj anlamak deUil, sadece tarihte yaRam R bilim adamlar n n kendi aUlar nda kendi toplumlar nda Allah n mesaj ndan ne anlad klar n anlamakt r. Yani
bir tr tarihi olguyu anlamakt r, mesaj anlamak deUil. MRte tarihimizde bu Rekilde Allah n kitab ile toplum aras nda yal tkan perdeler oluRmuRtur. Sonrakiler
1
H $%
A "
B*/
Z_
- . A
&&9
&
para politikalar da sz konusu deUildir. Dolay s yla, bir para politikas ndan sz
etmek gerekirse bunun amac para arz n n mbadele hacmine cevap verecek
yeterli seviyede olmas n n saUlanmas d r. Prof. Dr. TabakoUlu, daha sonra
Mslam tarihinde alt n ve gmR paralar n aU rl k ve deUer ls olarak geirdikleri deUiRimleri anlatarak konuRmas na Ryle son verdi: On drt yzy l iinde
gmR arz n n nisb fazlal U artm Rt r. Hz.Peygamber dnemindeki 1/7 (sat n
alma gc itibariyle 1/10) alt n/gmR oran XIX. yzy l sonlar nda 1/16, gnmzde ise 1/63 civar na ykselmiRtir. Yine ilk dnemlerdeki mtevaz tketim
tarz gnmzde ok farkl laRm Rt r. Zorunlu ihtiyalar byk deUiRikliklere
uUram Rt r. Alt n ve gmR oranlar ndaki deUiRme ile birlikte tketim standartlar ndaki deUiRme ve gelir daU l m ndaki bozulma nisb n tekrar ele al nmas n
zorunlu k lmaktad r. Maden para sistemi art k sz konusu olmad U ndan ve
para bilgisayar paras srecinde giderek fiktifleRtiUinden nisb para baz ndan
gelir daU l m baz na oturtmak gerekebilir. Burada da yerel sat n alma gc
farkl l klar yla gelir daU l m ndaki farkl l klar dikkate al nmal d r.
Mlk gnn ikinci konuRmac s UludaU nv. Mlahiyat Fak. Uretim yesi
Prof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz idi. Prof. Dr. Yavuz, Hz. Peygamber Dnemi
Hayat Standartlar nda Belirlenen Klasik ller Dikkate Al narak Zekat Nisab n n ve Fitre Miktar n n aUdaR Parasal DeUerinin Belirlenmesi adl tebliUinin birinci k sm nda, Hz. Peygamber dnemi piyasas nda zenginlik ls olarak belirlenen ayn varl klarla nakd varl klar n (Dinar-Dirhem) deUer olarak
gnmz toplumuna yans t lmas nda ve Ramazan orucu sonunda yoksullara
verilmesi emredilen fitrenin miktar n n gncelleRtirilmesinde eRitli s k nt lar
yaRand U na iRaret ederek, bu konularda klasik Mslam hukuk literatrndeki
farkl grRleri ayr nt lar yla anlatt . Prof. Dr. Yavuz, paran n ister alt n, ister
gmR, ister kU t ve mdeni trden olsun, aU rl U na gre deUil, piyasadaki deUerine gre hesap edilerek nisab n n belirlenmesi gerektiUini, bu grRn
Tabin fakihlerinden Hasan-i Basr, Katde, Zhr, Sevr, Eb Hanife ile Rey
Ehli ve Mlik mezhebinin tercihlerine de uygun olduUunu, bu itibarla, dinar ve
dirhemlerin nisab belirlenirken, Hz. Peygamber dnemindeki sat n alma gleri tespit edildikten sonra, aUdaR parasal deUerinin ortaya konmas ve bunun da
tek bir rakamla ifade edilmesi gerektiUini ifade etti. Prof. Dr. Yavuz, dinar ve
dirhem tr paralar n Asr- saadet dnemi piyasas ndaki sat n alma glerinin
belirlenmesi konusunda birincisi, ayn mal varl klar ndan koyun nisab n n esas
al nmas suretiyle para nisab n n belirlenmesi; ikincisi ise, Hz Peygamber dnemindeki nisap mallar n n ortalamas al nmak suretiyle standart bir lnn
belirlenmesi Reklinde iki grR bulunduUunu ve kendisinin bu ikinci grR
tercih ettiUini belirtti. Fitrenin aUdaR parasal deUeri konusunda da bizzat Hz.
Peygamberin belirlediUi mal ve miktarlar n aynen verilmesini veya k ymetlerinin
denebileceUini kabul eden grRleri nakleden Prof. Dr. Yavuz, kendi tercihi
olarak Hz. Muaviye, Ebu Hanife ve Mmam Malikin grRleri R U nda, gnmzde deUiRik deUerdeki yiyecek maddelerinin fiyatlar n n bir noktada birleRtirilmesi gerektiUini ifade etti. Bir lkede yayg n olarak kullan lan btn yiyecek
H $%
A "
B*/
maddeleri tespit edilerek hepsinden bir leUin (3,328 gr.) fiyat hesap edildikten sonra bunlar toplanarak ortalamalar al nmak suretiyle birbirine denk duruma getirilmesini savunan Prof. Dr. Yavuz, bu grRn uygulamas olarak,
Bursa ve Mudanya piyasas na gre tespit ettiUi toplam 24 eRit g da maddesinin
3.328 gr. karR l klar n Trk Liras yla tespit edip ortalamalar n alm R ve buna
gre ortalama fitre miktar n n 14.843.123 TL. olmas gerektiUini ileri srmRtr.
Toplant n n ikinci gnnde ise ilk olarak, Atatrk nv. Mlahiyat Fak. Uretim yesi Prof. Dr. Hazma Aktan, Hz. Peygamber Dnemi G da Fiyatlar
leUinde F t r Sadakas n n Gnmz Oartlar ndaki K ymeti zerine Bir Ett
adl tebliUini sundu. TebliUinde fitreyle ilgili hadis ve tarih kitaplar ndaki eRitli
rivayet ve uygulamalar nakleden Prof. Dr. Aktan gnmzde fitrenin parasal
deUeri hakk nda ise Runlar syledi: lkemiz ortalamas na gre veya drt
ocuklu bir ailenin ayl k mutfak giderlerinin 300 milyon lira olarak belirlenmesi
halinde f t r sadakas 10 milyon, 450 milyon olarak belirlenmesi halinde 15 milyon lira olarak verilmesi gerekir. Byle bir yntem uygulad U m z takdirde buUday, arpa, hurma ve zmn bugn ok farkl laRm R olan birim fiyatlar yerine,
bunlar n f t r sadakas olarak taR d klar ortak zelliklerini esas alm R oluruz. Bu
ortak zellik ise bir ailenin bir gnlk g da ihtiyac n karR l yor olmalar d r. Burada nemli olan problem bir ailenin ayl k mutfak giderinin hangi lye gre
belirleneceUidir. Bu l asgari cret mi, en dRk maaR m , fakirlik s n r m
yoksa baU ms z ve tarafs z kuruluRlarca belirlenecek piyasa araRt rmalar ve fiyat
endeksleri mi olacakt r. MRin teknik yn diyebileceUimiz bu alan bilirkiRilere
baRvurulmas n gerektiren farkl bir uzmanl k alan d r.
Mkinci gnn son tebliUini ise, Marmara nv. Mlahiyat Fak. Uretim yesi
Prof. Dr. Mehmet ErdoUan sundu. Prof. Dr. ErdoUan, Zekt Nisab n n, Amac
Dikkate Al narak, Gnmz Hayat Standartlar na Gre Yeniden Belirlenmesi
ad n taR yan tebliUinde, Mslam n ucunda hiret olan bir dnya hayat ngrdUn, mslman n iinde yaRad U dnyan n bir rn ve doUal bir paras olmad U gibi, sahip ve maliki de olmad U n , ebed huzuru devRirebileceUi bir yeni dnya inRa edebilmek iin buras n bir ekenek olarak kullanmak durumunda olduUunu anlatt . Ebed huzurun nvesinin ise ancak burada oluRturulabileceUini, bunun iin de insan n, herkesi kendisine yarat l Rta eR, ayr ca inananlar kardeR grmesi gerektiUini ifade eden Prof. Dr. ErdoUan, insanlar aras nda
eRlik ve kardeRlik iliRkisinin srdrlebilmesi iin toplumsal yap lanman n, kast
sistemleri gibi toplumu kat katmanlara blen durumlara imkan vermemesi
gerektiUini, iinde ak Rkanl Ua, geiRkenliUe imkan veren dengeli bir toplum
yap s ngrdUn anlatt . Mktisad anlamda dengeli toplum modelinin, piramitsel bir yap olamayacaU n , Mslam n denge (vasat) toplumu diye nitelediUi
toplum yap s n n, beyz (yumurta/kp) gibi her iki ucu bas k, ortas RiRkin bir
yap olmas n n ideal gzktUn belirten Prof. Dr. ErdoUan, Hz. Peygamber
dnemi iktisadi ve toplumsal yap s n n tar m ve hayvanc l Ua dayal bir yap olduUunu ve bu hayat tarz n n duraUan bir biimde as rlar boyu devam ettiUini
syledi. Sanayi devrimi sonunda ok h zl bir deUiRim srecine girildiUini ve art k
Z_
- . A
&&9
&
refah dzeyinin nisap olarak esas al nan belirli kalemlerle belirtilmesinin imkan
ve anlam n n kalmad U n , literatrde hi yeri olmayan hizmet sektrnn, bugnn ekonomisinin en byk gelir getiren sektrleri aras nda yer ald U n , s na
ve teknolojik retimin yan nda zira retimin nispetinin olduka dRk kald U n
ve btn bu geliRmeler sonucunda lkelerin zenginlik ya da yoksulluklar n n o
lkede kiRi baR na dRen mill has la ile llmeye baRland U n anlatan Prof. Dr.
ErdoUan Runlar syledi: Hal byle olunca, esas itibariyle greceli olduUunu
kabul ettiUimiz zenginliUin art k gnmzde, vaktiyle belirlenmiR kalemler zerinden deUil, lkelerin geliRmiRlik dzeylerinden, hayat standartlar ndan yararlan larak belirlenmesi gereUi vard r. Bu da k saca Ryle ifade edilebilir: Her
lkede kiRi baR na dRen ortalama mill gelir esas al n r. Pratik bir zm olarak
lke ekonomisini izleyen ayl k endekslerden yararlan l r. Bu endekslerden biri
yoksulluk s n r n , diUeri al k s n r n belirlemeyi amalar. Al k s n r ile yoksulluk s n r aras nda kalanlar, kendi yaU ile kavrulabilen orta tabakay oluRturur, bunlar zekat ile ykml olmazlar, sadece f t r sadakas verirler ve kurban
keserler. Bunlar, zekat da kabul edemezler. Al k s n r n n alt nda hayat srenler ise fakir say l r ve bunlar zekat ve fitrenin sarf edileceUi en esasl grubu oluRtururlar.
Toplant da sunulan bu bildiriler kat l mc ilim adamlar taraf ndan geniR
bir Rekilde mzakere edildi. Bu mzakereler bir yandan ilgili tebliUlerin teknik
ve bilimsel unsurlar na ynelik eleRtiriler ierirken, diUer yandan da mzakereci
ilim adamlar n n konuyla ilgili kendi grR ve dRncelerini yans tan zel birer
tebliU niteliUinde idi. Bu itibarla biz sz konusu mzakereleri mstakil birer
sunum olarak deUerlendiriyoruz ve imkan nispetinde ilim adamlar n n zgn
fikirlerini k saca aktarmaya al RacaU z.
Mzakerecilerden Din MRleri Yksek Kurulu yesi Dr. Mbrahim Paac ,
Diyanet MRleri BaRkanl U olarak y ld r fitre miktarlar n g da maddesi olarak
deUil, Trk Liras cinsinden ilan ettiklerini, bu miktar n asgari taban n n 2004
y l iin 3.850.000 TL. tespit edildiUini syledi. lkemizde geim standartlar ve
fakirliUin tespitiyle ilgili resm kurumlarda yeterli verilerin bulunmad U n ileri
sren Dr. Paac , zenginlik kavram n n kiRiden kiRiye veya toplumdan topluma
farkl l k arz edebileceUini, bu sebeple Hz. Peygamber taraf ndan belirlenen
zekat nisaplar n n zenginlik s n r olarak anlaR lmamas gerektiUini, bu miktarlar n sadece zekat ibadetiyle mkellef olabilmenin Rart olarak alg lanmas n n
daha isabetli olacaU n , bu erevede Diyanet MRleri BaRkanl U n n zekat nisab n n belirlenmesinde yaklaR k 80.18 gr. alt n (20 dinar) l ald U n syledi.
UludaU niversitesi Mlahiyat Fakltesi Uretim yesi Prof. Dr. Hamdi
Dndren, zekat nisab nda ad geen alt n n bir emtiadan ziyade, hl likit bir
para olduUu kanaatini taR d U n , Rehirde yaRayan ticaret erbab iin alt n nisab n n, koyun srs olanlar iin koyun, deve sahipleri iin deve, tah l rnlerini
retenlerin ise tah l rnleriyle ilgili nisaplarla mkellef olacaklar n ; sanayi
retimi yapanlar ve hisse senetlerine sahip olanlar n ise sabit ve dner sermaye-
H $%
A "
B*/
ye sahip olmalar , amortisman bedelleri gibi eRitli a lardan ayr nt l bir Rekilde
incelenerek neticelendirilmesi gerektiUini syledi.
Marmara niversitesi Mlahiyat Fakltesi Uretim yesi Prof. Dr. Celal
Yenieri, zekatla konusundaki tart Rmalarda, sosyal gvenlikle ilgili btn sorumluluklar n zekata yklenmeye al R ld U n , halbuki devlet btesinin de bu
konuda grevleri olduUunu belirterek, nisap miktarlar konusuna daha ok yoksullar a s ndan bak ld U n , halbuki zekat mkelleflerinin de ayn Rekilde gzetilmesini, bunun iin de nisab n alt k sm n n rahatlat lmas gerektiUini syledi.
Zekat n teRkilatl bir kurum olma zelliUini kaybettikten sonra zekat nisab ve
sarf yerleriyle ilgili tart Rmalar n yoUunlaRt U na dikkati eken Prof. Dr. Yenieri, zekata tabi her mal n kendi kendine as l olduUunu ve bizzat kendi zekat n
deyeceUini, bu mallardan bir ortalama al narak nisab n tespit edilemeyeceUini,
fitrede ise nisap mal ve miktarlar nda bir ortalamaya gidilebileceUini ileri srd.
Hz. Peygamber dneminde fiyatlar artt U halde nisap madde ve miktarlar nda
herhangi bir deUiRime gidilmediUini anlatan Prof. Dr. Yenieri, halk n bir konuda Hz. Peygamberin yapt U ve belirlediUi Reyi iman ve din, bizim belirlediklerimizi ise itihat kabul edeceUini, bu konuda maks d n geerli olamayacaU n
ve maks d n meslihe uygun dRmediUini ve maks d n maksad n aRt U n iddia
etti. Bir baRka mzakeresi s ras nda ise Prof. Dr. Yenieri, Hz. Peygamberin
tespit ettiUi nisaplar n sat n alma gc bak m ndan eRdeUer olduUu grRn
benimsemediUini, zira nisaplar n ara basamaklar na gz at ld U zaman hem
zekat nisaplar nda/matrahlar nda hem de zekat olarak verilen miktarlarda eRdeUerliUin bulunmad U n syledi.
Emekli Uretim yelerinden Prof. Dr. Mehmet Yaz c , Hz. Peygamber
dneminde hayvanlar n zekatta nisap/l olarak belirlenmesinin alt n ve gmR paran n gvenilmez deUerler olduUunu ifade ettiUini belirterek, zekat n bir
varl k vergisi, ykmlsnn ise zenginler olduUunu syledi. Oirketlerin cennet
ve cehennemle muhatap olmad klar n , bu sebeple de zekat mkellefi olmad klar n , zekat mkellefinin bireyler olduUunu ve bu bireylerin tespiti iin bireysel
muhasebe sistemine geilmesi gerektiUini belirten Prof. Dr. Yaz c , bu takdirde
kamu muhasebesinin de kolaylaRacaU n anlatt . Zekat n harcama kalemlerinin
sadece fakir-fukara deUil, kamu yarar olduUuna iRaret eden Prof. Dr. Yaz c ,
fitrenin ise btn mkellefleri zekata al Rt rabilmek iin konulmuR taban bir
vergi olduUunu syledi.
Gazi niversitesi Mlahiyat Fakltesi Uretim yesi Prof. Dr. Ferhat Koca,
Hz. Peygamber taraf ndan tespit edilen nisap mal ve miktarlar tarih veriler
R U nda incelendiUi zaman, onlar aras nda sat n alma gc bak m ndan ortalama bir eRitliUin bulunduUunu ve bu miktarlar n bir kiRinin bir y ll k temel ihtiyalar n karR layabilecek dzeyde olduklar n n grleceUini anlatarak, gnmzde retim imkanlar n n artmas , retim ve tketim mallar n n eRitlenmesi,
lkeler aras mal ve hizmetlerin ithal ve ihralar n n kolaylaRmas gibi pek ok
sebeple, insanlar n retim ve tketim ihtiya ve al Rkanl klar n n eRitlendiUini
ve Hz. Peygamber dnemi piyasas nda tedvlde bulunan ayn ve nakd varl k-
Z_
- . A
&&9
&
H $%
A "
B*/
Z_
- . A
&&9
&
lan mzakerelerde ve gerekse sonu bildirisi taslaU zerinde yap lan grRmelerden sonra, zekat ve fitre nisaplar n n aUdaR parasal deUerleri konusunda
kat l mc ilim adamlar n n iki farkl yaklaR ma sahip olduklar gzlemlendi. Bunlardan birincisi, zekat ve fitreyle ilgili bizzat Hz. Peygamber taraf ndan belirlenen nisap mal ve miktarlar n n aynen korunmas gerektiUi; ikincisi ise, Hz. Peygamber dnemi piyasa Rartlar n n, retim ve tketim imkan ve ihtiyalar n n,
yoksulluk ve refah seviyesinin deUiRtiUini ve bu sebeple, sz konusu nisap mal ve
miktarlar n n gnmz imkan ve Rartlar ierisinde, amaca hizmet edecek Rekilde yeniden belirlenmesi gerektiUi grR.
AnlaR lan o ki, Mslam hukukunda ahkam n deUiRim ve srekliliUi konusu
daha uzun sre ilim adamlar aras nda tart Rma ve gerginlikler retmeye devam
edecektir.
Zekat ve fitre nisaplar n n aUdaR parasal deUerleriyle ilgili byle bir toplant y dzenleyen ve bu toplant da emeUi geen herkesi tebrik ediyoruz.
Oimdi, sz konusu toplant da kat l mc ilim adamlar n n genel hatlar yla
ittifak ettikleri sonu bildirisini okuyucular n dikkatine sunuyoruz:
;'
0 5$
!:5 ' A 9
58 8 0 90 =)
' 1$09' )$ 0 9 5 5
50 5 5
58? %$ +$9$ $
Kuran AraRt rmalar Vakf (KURAV) taraf ndan 2-3 Ekim 2004 tarihleri
aras nda Bursa-Mudanya MONTANMA HOTEL de Zekat Nisab ve Fitre
Miktar n n Gncel Parasal DeUerlerinin Belirlenmesi konulu tart Rmal bir ilm
toplant dzenlenmiR ve bu toplant da, Mslam hukukunda zekat ve sadaka-i f tr n
nisaplar ve sz konusu nisaplar n Mslam tarihi boyunca taR d klar parasal deUerleri ile gnmzde yeni nisap madde ve miktarlar n n tespitine dair tebliUler ve
bu konular zerine yap lan tart Rmalar ele al narak, toplant ya kat lan ilim
adamlar aRaU daki grR ve nerilerin kamuoyuna duyurulmas na karar vermiRlerdir:
1. MnsanoUlu sosyal bir varl k olarak yarat lm Rt r. Toplum hayat ise, gerek
insanlar n yarat l Rtan getirdikleri farkl kabiliyet ve kapasiteleri, gerek bu dnyadaki farkl gayret ve al Rmalar sebebiyle kltrel, sosyal, siyasal ve iktisad
alanlarda eRitli katmanlara ayr l r. Bunlardan iktisad alanlardaki ayr Rmalar,
fakir ve zengin zmreleri ortaya kar r. Dolay s yla, bir toplumda fakir ve zengin kiRilerin bulunmas tabi bir durumdur. Ancak, bu gruplar aras nda ekonomik dengelerin bozulmas ve derin uurumlar n oluRmas toplumsal bar R ve
gven ortam n zedeler.
2. Mnsanlar aras bar R ve kardeRlik iliRkilerinin srdrlebilmesi ve fakirlerle zenginler aras nda uurumlar n oluRmamas iin Mslam dini zekat, fitre,
H $%
A "
B*/
kurban, diUer sadakalar ve vak flar gibi birtak m sosyal yard mlaRma ve dayan Rma kurumlar getirmiRtir. Bu erevede, Mslam n beR temel esas ndan biri
olan zekat ve fitre mal bir ibadet olup, toplumun varl kl kesimlerinden yoksul
kesimlerine varl k aktar m yan nda, sosyal yard mlaRma ve dayan Rmay saUlayarak karR l kl sayg ve sevgi ak R n dzenleyen nemli bir kprdr.
3. Mslam hukukuna gre, Mslman mkelleflerin zekat ve fitre vermekle
ykml olabilmeleri iin belirli bir mal birikime sahip olmalar gerekir. Klasik
Mslam hukuk literatrnde nisap ad yla an lan bu miktar, bizzat Hz. Peygamber taraf ndan piyasada tedavlde bulunan eRitli ayn ve nakd deUerler zerinden tespit edilmiRtir. Buna gre, bir kimsenin kendisi ve bakmakla ykml
olduUu kiRilerin bir y ll k zorunlu ihtiyalar (havic-i asliye) kar ld ktan sonra,
geride 40 davar (koyun ya da kei) veya 30 s U r veya 5 deve veya 5 vesk (650
kg.) toprak mahsul veya 20 dinar (yaklaR k 80.18 gr. alt n) veya 200 dirhem
(yaklaR k 560 gr. gmR) veya bu miktarlara denk para veya ticaret mallar na
sahip olmas halinde, sz konusu kiRi zekat vermekle ykml k l nm Rt r. Hz.
Peygamber taraf ndan tespit edilen bu miktarlar tarih veriler R U nda incelendiUi zaman, sz konusu miktarlar aras nda sat n alma gc bak m ndan ortalama bir yak nl U n bulunduUu grlr.
4. Bugn retim imkanlar n n artmas , retim ve tketim mallar n n eRitlenmesi, lkeler aras iletiRim ve ulaR m imkanlar n n geliRmesi sonucu mal ve
hizmetlerin ithal ve ihralar n n kolaylaRmas gibi pek ok sebeple, insanlar n
retim ve tketim ihtiya ve al Rkanl klar eRitlenmiR ve Hz. Peygamber dnemi
piyasas nda tedvlde bulunan ayn ve nakd varl klar n arz-taleplerinde tarih
boyunca eRitli daralma veya geniRlemeler meydana gelerek, zellikle alt n ve
gmR ile diUer nisap miktarlar aras ndaki sat n alma gc bak m ndan mevcut
olan denge ve eRitlik bozulmuRtur.
5. Herhangi bir toplumun asgar geim Rartlar n , hayat standartlar n ve
piyasas ndaki mallar n deUerini her toplum ve her dnem iin geerli sayman n
imkan yoktur. Dolay s yla, bugn ne Hz. Peygamber dneminin retim ve tketim ihtiya ve al Rkanl klar n ne de piyasa Rartlar n ve aralar n geri getirmek
mmkn deUildir. Bununla birlikte, nisap miktarlar n n aUdaR deUerlerini ele
alan kat l mc lar aras nda zellikle iki eUilim ortaya km Rt r. Baz kat l mc lar,
Hz. Peygamber dnemi nisaplar n n aynen korunmas n , bugnk nakit ve ticaret mallar n n nisab olarak ise alt n n (80.18 gr. alt n) esas al nmas n savunmuRlard r. DiUer baz kat l mc lar ise, Hz. Peygamberin belirlediUi nisap mal ve
miktarlar n n bizzat kendilerinden ziyade, onun bu mal ve miktarlar belirlerken
gzettiUi sosyal ve ekonomik ama ve dengelerden hareketle, kendi toplumumuzdaki zekat mkelleflerini belirleyecek bir tak m ltlerin bulunmas n n
daha isabetli olacaU n ve bunun iin de yaRad U m z toplumun asgar geim
Rartlar ve hayat standartlar n belirleyen eRitli araRt rma ve endekslerden yararlan lmas gerektiUini savunmuRlard r.
Z_
- . A
&&9
&
<
6. Hz. Peygamberin Ramazan bayramlar nda mal bir ibadet olarak aksatmadan uygulad U fitre miktar n belirlerken tespit ettiUi mallar ve onlar n
deUerleri aras ndaki ortalama yak nl k dikkate al nd U zaman, bu miktarlar n
bir kiRinin bir gnlk zaruri g da ihtiyac n karR layacak deUerlerde olduklar
grlr. Yap lan tart Rmalar sonunda, a) baz kat l mc lar gnmzde fitre iin
bizzat Hz. Peygamberin belirlediUi miktardaki g da maddelerinin l al nacaU n ; b) baz kat l mc lar bu g da maddelerinin ortalama parasal deUerlerinin
l al nabileceUini; c) diUer baz kat l mc lar ise, bir kiRinin gnlk ortalama
g da harcamas n n l al nmas gerektiUini savunmuRlard r.
7. Zekata tabi mallar n ve onlar n zekat nisaplar n n, zekat n harcama kalemlerinin ve fitre deUerinin gnmz retim ve tketim imkanlar , ihtiyalar ,
al Rkanl klar ve aralar dikkate al narak yeniden tespiti ve gncelleRtirilmeleri
konular nda, baRta Diyanet MRleri BaRkanl U ve Mlahiyat Faklteleri olmak zere, konuyla ilgili btn zel ve tzel kiRilerin daha fazla bilimsel ve teknik al Rma yapmalar na ihtiya bulunmaktad r.
Kamuoyuna sayg yla duyurulur.
H $%
A "
B*/
= =
Mslami Mlimler AraRt rma Vakf (MSAV) taraf ndan Tarihte ve Gnmzde Ehl-i Snnet Sempozyumu konulu ilmi toplant , 35 Aral k 2004de Mstanbulda dzenlenmiRtir. Sempozyuma tebliUci veya mzakereci olarak k rk ilim
adam iRtirak etmiRtir. Yedi oturum Reklinde gerekleRen sempozyumda Ehl-i
Snnetin oluRum ve mezhepleRme sreci deUiRik a lardan tart R lm Rt r.
Sempozyumda a l R konuRmalar ndan sonra ilk oturum, Mevlt ZLER
taraf ndan sunulan Ehls-Snne vel-Cemea: OluRum Sreci, Tarihsel Teolojik BaUlam ve KimliUi Sorunu isimli tebliUle baRlam Rt r. TebliUci Snneti,
sahabe ve tabinun akid alan nda takip ettikleri yol Reklinde tarif edip, bu
anlamda Ehl-i Snnetin bir mezhep olmay p metodoloji olduUunu ve kavram n
ilk kez hicri 2. as rda Hasan Basr ve Muhammed Srin taraf ndan kullan ld U n
belirtmiRtir. Ayr ca Ehl-i Snnet kavram n n siyas ve itima zorunluluklardan
doUduUunu, Mslmanlar aras ndaki btnlUn bozulmamas iin oluRturulduUunu ve bu nedenle onun dinden say lamayacaU n syleyip bu kavram n tart Rmaya ve deUiRmeye a k olduUunu iddia etmiRtir. TebliUci, Ehl-i Bidat n
sosyolojik olaylar sonucu ortaya kt U na, fikirlerinin toplumda kabul grmemesinin ve eleRtirilmesinin normal olduUuna deUinerek; gnmzde onlar d Rlaman n, aktar lan yanl R miras n bizlerce araRt r lmaks z n al n p Mslam dRncesinde as rlard r var olan iki kutuplu dnyan n hlen daha sona erdirilmemesinin hata olduUunu sylemiR, onlara Ehl-i Bidat, Ehl-i Dalle demenin doUru
olmad U na dikkat ekmiRtir. zler, mezheplerin temel grRlerinin din gibi
telkki edilmemesi gerektiUini tamam n n Ehl-i Snnet iinde olmas ve Mslam
dRncesindeki fikir okullar olarak dRnlmesi gerektiUini syleyerek tebliUini
noktalam Rt r. Mzakereci Yusuf Oevki YAVUZ, tebliUdeki snnet tarifini ve
Ehl-i Snnetin bir mezhep olmay p metodoloji olduUu grRn eleRtirmiR,
tarihte Ehl-i Bidat olduUu gibi bugn de onlar iin Ehl-i Bidat kelimesinin
kullan lmas gerektiUini syleyerek, mezheplerin her birinin kendilerini eleRtir1
OM Sosyal Bilimler Enstits Temel Mslam Bilimleri (Mslam Hukuku) Anabilim Dal
Yksek Lisan Urencisi.
>G4
mesi saUlan rsa daha baRar l olunacaU n dile getirmiRtir. DiUer mzakereci
Snmez KUTLU ise, Ehl-i Snnet kavram n n hicri 4. asra kadar hibir grup
iin kullan lmad U n , Ashbul-Hadisin alternatifinin Ehl-i Snnet olmay p
Ashbur-Rey olduUunu, Selef diye bir mezhep olmad U n ve bu kavrama bak larak Ehl-i Snnetin anlaR lamayacaU n , renkliliUinin grlmeyip, tek renk
olarak alg lanmas n n byk bir hata olduUunu belirterek zlerin tezini eleRtirmiRtir.
Ehl-i Snnetin OluRumunda nc Oahsiyetler: Hasan Basr ve Eb Hanife zerine Baz Mlahazalar isimli tebliUi sunan Mehmet Zeki MOCAN, Hasan Basrinin dnya ve ahiret grRlerine, Eb Hanifenin ak lc kiRiliUine, sahabe dnemindeki Rartlar bulunmad U iin dneminde tekfirin mmkn olmad U
ve Farsa ibadete cevaz veren grRlerine deUinerek bugn ana dilde ibadetin
mmkn olabileceUi tezini ne srmRtr. Mustafa Z, tebliUde sadece nc
Rahsiyetler olarak Hasan Basri ve Eb Hanifenin seiminin yeterli olmad U
hususunu eleRtirirken, Ramazan ALTINTAO, ana dilde ibadetin hangi mele
bak larak yap lmas gerektiUi hususunun problem olduUunu ve dolay s yla bu tr
tart Rmalar n, entelektel bir gevezelik olduUunu ifade etmiRtir.
Ehl-i Snneti Meydana Getiren Ana Mezhepler ve GrRleri isimli tebliU M. Sait ZERVARLI taraf ndan sunulmuRtur. zervarl , Ehl-i Snneti
diUerlerinden ay ran hususlar akil-nakil, iman-amel, zat-s fat, irade-fiil, imamet-hilafet Reklinde s n fland rarak bu konulardaki grRlerini a klam Rt r.
Mustafa SMNANOPLU, tebliUin sunumunun ncelikle Ehl-i Snnet mezheplerinin tan t l p daha sonra diUerleriyle aralar ndaki farkl l klar n belirtilmesi Reklinde olmas gerektiUini sylemiRtir. CaUfer KARADAO da Mutezilenin ak lc
deUil de nakilci bir mezhep olduUuna, Allaha mstakil s fatlar izafe etmemelerinin sebebinin H ristiyanlara benzememek iin yap ld U na vurgu yapm Rt r.
ReRat NGREN, Ehl-i Snnetin Tasavvuf Anlay R isimli tebliUinde
Ehl-i Snnetin esas temsilcilerinin sfiler olduUuna deUinerek, seyr slk,
mrid, mr+id, keRfin mertebeleri olan mk+efe ve m+hede kavramlar n a klad . TebliUci daha sonra, keRfin itihattan, keRif sahibinin de mtehitten stn
tutulduUunu ifade ederek 1925ten sonra tarikat hayat n n son bulmay p denetimden kt U iin daha da ktleRtiUini belirtti ve tasavvufun din ad na zorunlu
olduUunu iddia etmenin yanl Rl U na dikkat ekerek tebliUini noktalad . Mzakereci Hseyin SARIOPLU, tasavvuf alt nda toplan p da birbiriyle eliRki iinde olan gruplara ve Ehl-i Snnetin tasavvufla ilgili grRlerine tebliUde yer
verilmediUine deUindi. Mkinci mzakereci Necdet TOSUN, ilk mzakerecinin
grRlerine ek olarak Ehl-i Snnet alimlerinin sfilere, f k h, kelam ve tasavvuf
ilimlerinin de birbirlerine nas l bakt U na deUinilmesi gerektiUine vurgu yapt .
Abdlaziz el-HAYYAT Ehl-i Snnetin Usl Anlay R baRl kl tebliUde
Ehl-i Snnetin ayetlerin tevili, icma, kader ve kaza, Refaat, imamet ve hilfet
hakk ndaki grRlerinden bahsetmiRtir.
"
+$2
>G4
delillendirmiRtir. Mzakereci Mlhami GLER, sadece Hz. Peygamberin ynetim Rekline deUinilmesini eleRtirerek, Hz. Peygamberin vefat ndan sonra devlet
ynetiminde ciddi bozulmalar n baRlad U n vurgulam Rt r. Mzakerecinin ilk
halifenin katledilerek ldrlme ve hilfetin saltanata dnRme nedeninin Hz.
Peygamberin erken vefat ndan dolay ynetim Reklini benimsetememesinden
kaynakland U , Hz. Osmandan sonra Mslam Devleti ynetiminin bir oban-sr
iliRkisine dnRtU, halk n meRveret makam nda olmay p hep gdldU iddialar , Aktan, diUer mzakereci ve dinleyiciler taraf ndan eleRtirilmiRtir. DiUer,
mzakereci Ali BULA ncelikle tebliUin sadece Hz. Peygamber ynetimini
incelediUi iin kuRat c olmad U n syleyerek, Mslam kelimesinin Mslman yerine kullan lmas n n byk hata olduUunu vurgulam R ve ayr ca oban-sr iliRkisi gibi her Reyi Yunan Mitolojisine baUlaman n da yanl R olduUunu dile getirmiRtir.
Gnmz Selefi Ak mlar ve Selefilik ile MliRkisi baRl kl bildirisinde Hasan HANEFM, muas r Selefiyyeyi ana hatlar yla tan tm R, tarihi kkenlerini
tespit etmiR, eRitli ak mlar n fikir ve uygulamalar n eleRtirmiRtir. O, Efgani
Okulunu, Benn, Kutup gibi Mslamc Rahsiyetleri Selefiyye iinde deUerlendirmiRtir. Ayr ca karamsar kRe giden bir tarih anlay R n n Mslama yamanmas n n
mmkn olmad U na deUinerek, Felluce ve Filistinde olanlar n bir btn olarak
Mslam Dnyas nda yaRanmas n nlemek iin kendimizi acilen toparlamam z
gerektiUini vurgulam Rt r. Mzakerecisi M. Hayri KIRBAOOPLU, Hanefi gibi
bir stad n tebliUini mzakere edemeyeceUini sadece bir iki ilavede bulunabileceUini syledikten sonra yetmiR f rka hadisinin hem metin hem de isnad
bak m ndan zay f bir rivayet olduUunu ve Mslmanlar n aras n aan bu tefrikadan biran nce kurtulup bu fikirleri oUulculuUun gzelliUi olarak grmemiz
gerektiUini belirterek, Bat n n blme projesine katk da bulunmay b rak p birleRmeli ve zmze dnmeliyiz demiRtir. DiUer mzakereci Mehmet Ali
BYKKARA Selefiyye isminin tm Mslam Dnyas nda hangi anlamda kullan l yorsa ayn anlamda kullan lmas gerektiUini syleyerek, bu doUrultuda da
Selefiyyenin Ehl-i Hadis, Vehhabi ve Hanbel dRncesinin pratiUi olduUunu
ifade etmiRtir. Ayr ca Benn, Kutup, Mevddi gibi Mslamc liderlerin kurduklar
hareketlerin kkenlerinin Vehhabilikte deUil; slahat modernist ekolde aranmas gerektiUini vurgulam Rt r. Bykkaran n Selefiyye tan mlamas Ru Rekildedir: Sellefiyye, tarihi Mbn Hanbel, Mbn Teymiyye, Mbn Abdlvehhab izgisini tm
farkl l klar yla bugne taR yan ak mlar n Remsiye ismidir. Bu ak mlar n en belirgin iki zelliUinin nass l k ve d Rlamac l k olduUunu vurgulam R ve bunlar n
d R nda ehl-i tevessmt olarak adland r lan nc bir grubun da varolduUunu
belirterek sunumunu sonland rm Rt r.
Sonuncu bildiri olan Geleneksel Ehl-i Snnet Anlay R n n Gnmzde
Yeniden DeUerlendirilmesi isimli tebliU Mlyas ELEBM taraf ndan sunuldu.
elebi, ilk dnemdeki Ehl-i Snnet anlay R n n bugne kadar fazlas yla daralt ld U n bu daraltman n Ehl-i Hadis ve onlar n tabiilerince gerekleRtirildiUini
"
+$2
iddia ettikten sonra muhtevas bu kadar daralt lm R bir kavram n isminin deUiRmesi fikrini hi kimsenin kabul etmeyeceUinden hareketle kavram n tekrar bir
tan m n n yap lmas gerektiUi tezini ileri srd. elebiye gre, Ehl-i Snnet o
dnemin ihtiyalar na cevap verebilecek nitelikteydi; halbuki bugn her Rey
deUiRmiRtir. Bu nedenle bugnn ihtiyalar na bak larak yeni bir Ehl-i Snnet
kavram oluRturulmal d r. TebliUci Ehl-i Snnetin bugn tm dnyaya kavgac ,
kan dkc, dnya ile savaRan bir kitle olarak gsterildiUini, bu yap Rt rmac
imaj n bizlerce bozulmas gerektiUini vurgulad . Mzakereci Erkan YARa gre,
ilkelerini Kurandan alan yeni bir anlay Ra ihtiya vard r. Aksi takdirde Bat
karR nda geri kal nmaya devam edilecektir. Ona gre, Ehl-i Snnetin d Rlay c
bir tavr vard r. Bu isim kullan ld U srece Mslam Dnyas ndaki bu ayr m devam
edecektir. Paralanm Rl U n sona ermesi iin Ehl-i Mslam, Ehl-i Kuran gibi yeni
isimlendirmelere ihtiya vard r. Yar n dikkat ekici bir diUer tezi de Ryledir:
TebliUci taassub ve taklidi b rakmal y z diyor; ancak bizim tm Mmam-Hatip
liselerinde ve Mlahiyat fakltelerinde Uretim Reklimiz taklide dayan r. Halk m z
aUdaR alimin grRlerini sama bulurken, eski alimlerimizin grRlerini ise
kutsal kabul ediyor. Byle bir durumda iken taklitten nas l kurtuluruz? Yar,
sonu olarak bir Reyin birden fazla doUrusunun olabileceUini, bu sebeple farkl l klar n gzellik olarak grlmesi gerektiUini ve aU m za uygun yeni bir din
anlay R n n oluRturulmas taraftar olduUunu dile getirdi. Tahsin GRGN,
Ehl-i Snetin Mslmanlar n baR na gelmiR en byk ve en ac bela olduUunu
syledikten sonra snnete tabi olunmadan Mslman olunmayacaU n bu nedenle Ehl-i Snnet vel-Cemaatin hem gemiRteki hem gelecekteki tm Mslmanlar kapsad U n syleyerek kucaklay c bir tav r sergiledi.
Sempozyum deUerlendirilmesi M. Saim YEPREM, Mbrahim Kfi DNMEZ, Hasan HANEFM, Mahmut KAYA ve Hayri KIRBAOOPLU taraf ndan
yap lm Rt r. DeUerlendirme oturumunda genel itibariyle sempozyum baRar l
bulunmakla birlikte, tarihteki Ehl-i Snnetten kopulamay R , gnmz Mslman lkelerinde ve sempozyumun yap ld U Trkiyedeki Ehl-i Snnetin varl U
hususunun hi konu edilmeyiRi eleRtirilmiRtir. Ayr ca Ehl-i Snnet genel bir
kavram olmas na raUmen sadece kelam, f k h ve tasavvuf ilimleri ile iliRkisi zerinde durulmas sempozyumda bir eksiklik olarak grlmRtr.
Bylesine geniR kapsaml bir konunun iki gn iersinde tm ynleriyle
ele al nmas n beklemek kanaatimce sempozyumu dzenleyenlere ve kat l mc lara haks zl k olur. Mstanbuldaki bu ilmi toplant n n verimli getiUine, zellikle
yksek lisans ve doktora Urencileri iin faydal olduUuna ve daha sonraki al Rmalara R k tutacaU na inan yorum.