Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 329

r

GRSUZ BiR V GLiVOR B vnnn

C-

RAY BRADBURY
1920'de Waukegan, Illinois'de dodu. 1934'te aile
siyle Los Angeles'a tand. 1947'de Marguerite McClu
re'la evlendi. imdi yetikin olan drt kzlar var ve
halen Los Angeles'ta yayorlar.
Bugn Dnya'nn en byk bilimkurgu ve fantezi
yazarlarndan biri olan Ray Bradbury, yirmi yanday
ken Weird Tates'de yaynlanan ilk yksnden bu ya
na, 500'e yakn yk, roman, oyun ve iir kaleme al
d. .John Huson'n 1956 yapn Moby Dick'inin tele
vizyon senaryosunu yazd. Sonralar, Alfred Hitchcock
ov ve Rod Sterling'in Alacakaranlk Kua iin se
naryolar yazd.
Apollo astronot

grubundan biri Ay'a indiinde,

Bradbury'nin roman Dadeliot Wite onunna, bir


kratere Dandelian Crater adn verdiler. Bradbury'den,
Tokyo yaknlarnda bir 21. yzyl kentinin tasarn
konusunda yardmc olmas istendi. Fabrehflit

451

operas 1988 sonbaharnda sergilendi. Filmi versiyonu


da, 1%6 ylnda Franois Tnffaut tarafndan ynetil
niti.

Edebiyat

50

Fantastik Kurgu

12

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana


Ray Bradbury
ISBN 975-6902-62-0

zgn Ad: Something Wicked This Way Comes


eviri: Aye Gorbon
!i:Jau evrii yay hakian ithaki Yaynlan 'na aittir.

Kitap Editr: Sava Kl


Yayna Hazrlayan: mit Kayalolu
Kapak ve Bask: Kitap Matbaaclk
Cilt: Fatih Mcellit

. Bask stanbul, Haziran 2000

thaki Yaynlar
Mhrdar Cad. lter Ertzn Sok. 4/6 81300 Kadky stanbul
Tel: 0216 330 93 08

UGURSUZ BR EY GELYOR
BUYANA

Ray Bradbury

eviri:
Aye Gorbon

t ha k

NDEKLER
NDEY
8

GEliLER
ll
D
KOVAI.AMALt\R
135
m

AYRDJIAR
259
IV

SONSZ
323

nsan aktr ve yok olan sever.


-W.B. YEATS
Onlarn ktlk etmedike uykular gelmez;
Ve uykular kaar, kimsenin ayan elmezlerse.
nk uursuzluun ekmeini yerler
Ve iddetin arabn ierler.
-Sleyman'n Meselleri 4:1 6- 1 7
Gelebileceklerin hepsini bilmiyorum, ama n e olursa ol
sun, ona glerek gideceim.
-STUBB,

Moby Dicltte

NDEY

Her eyden nce Ekim'di, olanlar iin ender bir ay. Btn
aylar ender olmadndan deil. Ama kts vardr ve iyisi
vardr, korsanlarn dedii gibi. Eyll' ele aln, kt bir ay:
okul balar. Austos'u dnn, iyi bir aydr: okul henz ba
lamamtr. Temmuz, eh, Temmuz gerekten iyidir: okulun
hibir ans yoktur. Haziran, hi phe yok, Haziran hepsinin
en iyisidir, nk okul kaplar sonuna kadar alr ve Eyll bir
milyar yl tededir.
Ama imdi Ekim'i ele aln. Okul alal bir ay olmutur ve
siz dizginlere alm, sakin sakin ilerliyorsunuzdur. Yal Pric
keu'n sundunnasma boaltacanz p veya ayn son gece
sinde Gen Hristiyan Erkekler Cemiyeti'nde giyeceiniz tyl
maymun kostmn dnecek zamannz vardr. Ve tarih 20
Ekim'e yaklayorsa ve her ey duman kokuluysa ve alacaka
ranlkta gkyz turuncu ve kl grisiyse, Cadlar Bayram, k
elerden sprgeler ve yumuak bir yatak araf paras ya
muruyla asla gelmeyecek gibidir.
Ama tuhaf, vahi, karanlk, uzun bir yl, Cadlar Bayram er
ken geldi.
Bir yl Cadlar Bayram 24 Ekim'de, gece yarsndan sa
at sonra geldi.
8

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

O tarihte, 97 Oak Street'teki Jim Nightshade on yl, on


bir ay, yirmi gn yaamt. Yan komu, William Halloway
on yl, on bir ay, yirmi drt gn yaamt. kisi de on dr
de dokunmutu; neredeyse ellerinde titriyordu.
Ve bir gecede bydkleri ve bir daha o kadar gen ola
madklar Ekim haftas o haftayd...

GEtiLER

BRNC BLM

Yldrmsavar satcs frtnann hemen ncesinde geldi. Eki


m'in sonlanndaki bulutlu gnde, Illinois'deki Green Town cad
desinden, omzunun zerinden baklar frlatarak geldi. ok ge
rilerde olmayan bir yerde, haddi hesab olmayan yldrmlar
gmbr gmbr geliyorlard. Bir yerlerde, korkun dili byk
bir canavan andran bir frtna vard, bu yadsnamazd.
Bylece satc iinde fazlasyla byk demir yapbozlannn
gruruneden durduu, ama dilinin kapdan kapya yalvard
byk deri takm antasn tamamen yanl biilmi bir imen
lie gelene kadar nlatp tkrdatt.
Hayr, imler deil. Satc gzlerini kaldrd. ki olan, hafif
eimin yukanlarnda, imler zerinde yatan iki olan. Benzer
byklk ve genel grnmdeki ocuklar daldan ddkler
oyarak, gemi veya gelecek zamanlardan konuarak, geen
yaz Green Town'daki hareket edebilen her eyde parmak iz
lerini ve okul baladndan beri buras ile gl ve oras ile ne
hir arasnda her yerde ayak izlerini brakmaktan memnun bir
ekilde oturuyorlard.
"N'aber, ocuklar?" diye seslendi tepeden trnaa frtna
renkli giysiler giymi adam. "Sizinkiler evde mi?"
Olanlar balarn saa sola salladlar.

13

Ray Bradbuy

"Para var m sizde?"


Olanlar balarn saa sola salladlar.
"Eh-" Satc bir metre kadar yrd, durdu ve omuzlarn
kamburlatrd. Birden ev pencerelerinin veya sruna bakan so
uk gkyznn farkna varm gibiydi. Yavaa, havay kokla
yarak, dnd. Rzgar bo aalar takrdatyordu. Bulutlardaki
ufak bir yanktan szan gne, son birka mee yapran batan
baa altn rengine boyuyordu. Fakat gne kayboldu, bozuk pa
ralar harcand, hava bozdu; satc kendini byden kurtard.
Satc yavaa imenlie yanat.
"Olum," dedi. "Senin adn ne?"
Ve salar devedikeni kadar sanms beyaz olan birinci o
cuk bir gzn kapatt, ban edi ve satcya bir yaz yamu
n damlas kadar ak, parlak ve berrak tek gzyle bakt.

"Will," dedi. "William Halloway."


Frtna beyefendisi dnd. "Ya senin?"
kinci ocuk kprdamadan, bir isim uydurup uyduramaya
can tartarak, gz imleri zerinde karn st yan. Salar
kark, gr ve cilalanm at kestanelerinin parlak rengindeydi.
Kendi iinde uzak bir noktaya sabittenmi gzleri necefla ye
iliydi. Sonunda alayc azna kuru bir imen yapra koydu.
:Jim Nightshade," dedi.
Frtna satcs sanki bunu bandan beri biliyormu gibi ba
n sallad.
"Nightshade.' ahane bir isim."'
"Ve ok uygun," dedi Will Halloway. "Ben 30 Kasm'da,
gece yarsndan bir dakika nce domuum. Jim gece yarsn-

'*Ntghtshade: Gece glgesi. n.

14

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

dan bir dakika sonra domu, yani 31 Kasm'da."


"Cadlar Bayram," dedi Jim.
Sesleriyle, olanlar btn hayatlarnn hikayesini anlattlar,
yan yana evlerde oturan, hastaneye beraber koan, oullarn
saniye farkyla dnyaya getiren anneleriyle gurur duyarak; bi
ri sarn, biri esmer. Aralarnda ortak bir kutlama tarihi vard.
Her yl Will tek bir pasta zerindeki mumlar gece yarsna bir
dakika kala yakyordu. Jim, gece yarsndan bir dakika sonra,
ayn son gn baladnda, mumlan sndryordu.
Bu kadarn anlatt Will, heyecanla. Bu kadarn onaylad
Jim, sessizce. Bir yzden dierine bakarak bu kadarn duydu
frtnann nnden koan, ama burada tereddtle duran satc.
"Halloway. Nightshade. Paranz yok, ha?"
Kendi vicdanll nedeniyle znt duyan adam ksele gi
bi antasn kartrd ve demir bir zmbrt tutup kard.
"Bunu aln, bedava! Neden mi? Bu evierden birisine yld
rm decek! Bu ubuk olmazsa, bom! Ate ve kl, kzarm
domuz ve cnf! Tutun!"
Satc ubuu brakt. Jim kprdamad. Ama Will demiri ya
kalad ve soluu kesildi.
"Olum, amma da ar! Ve komik grnml. Bunun gibi
bir yldrmsavar grmemitim. Bak, Jim!"
Ve Jim, sonunda, bir kedi gibi gerindi ve ban evirdi. Ye
il gzleri irileip ksld.
Metal nesne yar hilal, yar ha eklinde dvlm ve bi
imlendirilmiti. Ana ubuun enarnn evresine ssl kv
rmlar ve vr zvrlar sonradan lehimlenrniti. ubuun tm
yzeyi garip diller, dili baiayabilecek veya eneyi krabilecek
isimler, anialamaz toplamlar veren saylar, tamamen kl, ka
buk ve perelerden oluan bcek-hayvanlarn resim yazlary-

15

Ray Bradbury

la ince bir ekilde izilmi ve yaklmt.


"Bu Msr dili." Jim bumuyla demire ilenmi bir bcei
gsterdi. "Bokbcei."
"Sahiden de yle, olum!"
Jim gzlerini kst. "Ve uradakiler -Fenike tavuk izleri."
"Doru!"
"Neden?" diye sordu Jim.
"Neden?" dedi adam. "Neden mi Msr dili, Arapa, Habe
e, Choctaw dili? Eh, rzgar hangi dilde konuur? Bir frtna
nn milliyeti nedir? Yamurlar hangi lkeden gelir? Yldnmn
rengi nedir? Bittiinde gk grlts nereye gider? ocuklar,
St. Elma'nun atelerine, dnyada scaktan bunalm kediler gi
bi dolanan mavi k toplarna, nazar dedirrnek iin her leh
ede, her ekil ve formda hazrlkl almalsnz. Dnyadaki tek
bir frtnay duyan, hisseden, bilen ve haddini bildiren, hangi
dilde, seste veya iarette olursa olsun, tek yldrmsavarlar be
nimkiler. Bu ubuun tatl dille halledemeyecei bu kadar
yksek sesli hi bir yabanc gk grlts yoktur."
Fakat Will imdi adamn arkasna bakyordu.
"Hangisine?" dedi. "Hangi eve decek?"
"Hangisi mi? Dur. Bekle." Satc olanlarn yzlerini derin
lemesine aratrd. "Baz insanlar yldrm ekerler, kedilerin
bebeklerin nefeslerini ilerine ekmesi gibi. Baz insanlarn
polariteleri negatiftir, bazsnn pozitif. Bazlar karanlkta parlar. Bazlar sner. imdi siz, ikiniz

ben-"

"Yldrmn burada bir yere dceinden emin olmanz


salayan ne?" dedi Jim birden, gzleri parlayarak.
Satc neredeyse srad. "Hey, bir burnum, bir gzm, bir
kulam var. Evlerin ikisinin de, kerestelerH Dinleyin!"
Dinlediler. Belki evleri serin leden sonra rzgarnda bi-

16

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

raz yana yatyordu. Belki de yatmyordu.


Yldrmlarn, nehirler gibi, akmak iin kanallara ihtiyala
r vardr. Bu tavanacalanndan biri, yldrmn ieri dolmas iin
can atan kun bir nehir yata' Bu gece!"
"Bu gece mi?" Jim neeyle doruldu.
"Sradan bir frtna deil!" dedi satc. "Tom Fury size sy
lyor. Fury, yldnmsavar satan biri iin iyi bir isim deil mi?"
smi ben mi setim? Hayr! sim mi beni mesleime sevk etti?
Evet! Bydmde, dnyay zplatan, insanlarn kap sak
lanmalarna neden olan bulutlu ateler grdm. yle dn
dm: Kasrgalarn plann karacam, frtnalarn haritasn
yapacam, sonra demir ubuklarm, mucizevi savunucularn
avularmda saliayarak ileri koacam! Yz bin tane, Tan
r'dan korkan evi rttm ve korunmal bir gvenlik saladm,
sayn onlar. O yzden size, ocuklar, acil ihtiyacnz var di
yorsam beni dinleyin! Gece olmadan nce, o atya urmann,
bu ubuu akn, iyi bir toprakta topraklayn!"
"Ama hangi ev, hangisi!" diye sordu Will.
Satc geriledi, bumunu byk bir mendile sildi, sonra san
ki orada tklamakla olan byk bir saatli bombaya yaklayor
mu gibi yavaa imenliin karsna geti.
Will'in n sundurmasnn trabzanna dokundu, elini bir di
rekte, bir yer demesinde gezdirdi, sonra gzlerini kapad ve
kemiklerinin kendisiyle konumas iin eve yasland.
Sonra, tereddtle, Jim'in yan taraftaki evine doru tedbirli
bir ekilde ilerledi.
Jim izlemek iin ayaa kalkt.
Satc elini dokunmak, okamak, parmak ularn eski bo-

Fury: fke. n.
17

Ray Bradbury

yada titretmek iin elini uzatu.


"te," dedi sonunda, "bu."
Jim gururland.
Arkasna bakmadan, "Jim Nightshade," dedi satc. "Bu senin evin mi?"
"Benim,

dedi Jim.

"Bilmeliydim,
"Hey pekiyi

dedi adam.

beril" dedi Will.

Sauc Will'in evini yeniden koklad. "Hayr, hayr. Ah, bir


ka kvlcm yamur oluklarmza srayacak. Ama esas gsteri
yan tarafta, Nightshade'lerde. Ya!"
Satc kocaman deri antasn almak iin imenliin kars
na kotu.
"Ben yola koyuluyorum. Fruna geliyor. Bekleme, Jim o
lum. Yoksa -bom! Yoksa be sentlerinin yazlan ve turalan
elektroplakalanm halde bulunursun. Abe Lincoln'ler Bayan
Colombia'larn iine erimi, eyrekliklerin arkasndaki kanallar
i bir ekilde yolunmu, hepsi de blucininin iinde cva gibi
olmu halde. Dahas! Yldrm arpm bir olan al, gz kapa
n kaldr ve orada, gzbebeklerinde, bir ine zerindeki
Tanr'ya Yakan kadar gzel, olann grd en son sahne
yi bulursuni Seni bir peni dd gibi ttrmek iin gky
znden inen, ruhunu o parlak merdivenler boyunca geri emen
o atein, Tanr ahidimdir, bir ucuz fotoraf makinesi resmi!
Hadi, olum! Onu yksee ak, yoksa afakta l olursun."
Ve demir ubuklarla dolu antasn sallayarak, satc evre
sinde dnd ve kaldnndan aa yrd, gkyzne, atya
aalara tuhaf bir ekilde gz krparak, sonunda gzlerini ka
patarak,

hareket

ederek,

bumunu

ekerek,

mrldanarak.

"Evet, kt, ite geliyor, onu hissedin, imdi uzakta, ama hz-

18

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

l k ouyor. . .

"

Ve frtna karas giysiler iindeki adam, bulut renkli apka


s gzlerinin stne ekilmi halde, gitti ve aalar hrdad ve
gkyz birden acayip grnd ve Jim ile Will, yldnmsavar
aralarna dm, elektriin kokusunu alp alamayacaklarn
grmek iin rzgar deneyerek durdular.
"Jim," dedi Will. "Orada durma.

Sizin ev, dedi adam. O u

buu iviteyecek misin, ivilemeyecek misin?"


"Hayr," diye glmsedi Jim. "Neden keyf'un i bozaym?"
"Keyif mi? Deli misin? Ben merdiveni alacam! Sen de e
ki, birka ivi ve tel! "
Ama Jim kprdamad. Will aynlp kotu. Merdivenle geri
geldi.
"Jim. Anneni dn. Onun yanmasn ister misin?"
Will evin yanna trmand, tek bana ve aa bakt. Yava
a, Jim aadaki merdivene doru yrd ve yukan kmaya
balad.
Gk grlts bulutla glgelenen tepelerin tesinden du
yuldu.
Hava taze ve i kokuyordu, Jim Nightshade'in atsnn te
pesinde.
Jim bile bunu kabul etti.

KNC BLM

u dnyada su ile tedavi, bin dilimin lm veya kale du


varlanndan aklabanlar ve arlatanlar zerine scaktan beyaz
Iam lav dkmek zerine kitaplara benzer hibir ey yoktur.
Byle diyordu Jim Nigthtshade, btn okuduu buydu.
Eer First National'n nasl soyulacayla deilse, nasl manc
nk ina edileceiyle veya siyah emsiyelerin Lahana Gecesi'
iin pusuda gezen yarasa kostmlerine nasl dntrlece
iyle ilgiliydi.
Jim bunlan byk bir rahatlkla bir nefeste dar dkt.
Ve Will, o bunlar soludu.
Yldnmsavarn Jim'in atsna ivilendiinde, Will gururlu
ve Jim paylalan korkaklk olarak dnd eyden dolay
utanm, gn ilerlemiti. Yemek vakti gemi, ktphaneye
kadar olan haftalk koulannn vakti gelmiti.
Btn olanlar gibi asla bir yere yrmezler, ama bir he
def belirlerler ve onun iin pergelleri ap dirsek dirsee yola
koyulurlard, btn gayretleriyle. Kimse kazanmazd. Kimse
kazanmak istemezdi. Sadece, glge glgeye, sonsuza dek ko
_
mak istemeleri dostluklannn tmlindey,9i,_ Elleri ktphne
kapisirunkollarna birlikte Vrur, gsleri biti iplerini bera
ber kopartr; tenis ayakkablan imenlerde, budanm allar20

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

da, sincapl aalarn arasnda paralel midilli izleri brakr,


bylece dostluklarn bka israf zamanlar iin saklarlard.
te byleydi o lk, sonra da, rzgann kendilerini saat se
kizde kasahaya gtrmelerine izin verdiklerinde, serin esen
gece. Parmaklarndaki ve dirseklerindeki kanatiann utuunu
hissettiler, sonra, birdenbire yeni hava akunlarna daldlar,
berrak gz nehri onlar doruca gitmeleri gereken yere savur
du.
Basamaklardan yukar, , alt, dokuz, on iki! ap! Avula
n ktphane kapsna arpt.

Jim ve Will birbirlerine srttlar. Her ey ok iyiydi, bu esin


tili sessiz Ekim geceleri ve imdi yeil siperlikli lambalan ve
papirs tozuyla ieride bekleyen ktphane.

Jim dinledi. " O nedir?"


"Ne, rzgar m?"
"Mzik gibi..." Jim ufka doru gzlerini ksarak bakt.
"Mzik falan duymuyorum."

Jim ban sallad. "Geti. Ya da hatta yoktu. Hadi!"


Kapy atlar ve ieri girdiler.
Durdular.
Ktphane derinlikleri nlerinde bekleyerek uzanyordu.
Dandaki dnyda, fazla bir ey olmuyordu. Ama burada
bu zel gecede, tulalan kat ve deriden bir lkede, herhan
gi bir ey olabilirdi, her zaman olurdu. Dinleyin! ve on bin in
sann sadece kpeklerin kulaklaoru oynatacaklan kadar yk
sek sesle haykrdklarn duyardnz. Bir milyar kii top taya
rak, giyotin bileyecek koutururdu; inliler, drt kii bir hiza
da, sonsuza dek yrrlerdi. Grnmez, sessiz, evet, ama Tan
r

Jim ve Will'e dilin yan sra kulak ve burun da balamt.

Bu, uzak lkelerden bir baharat fabrikasyd. Burada yabanc

21

Ray Bradbury

ller pinekliyordu. Yukanda nlerinde, ho yal bayarun,


Bayan Watriss'in kitaplarmza mor damgalar bast yer vard,
ama aaya don uzaklarda Tibet ve Antarktika, Kongo var
d. te Bayan Wills, teki ktphaneci, sakin bir ekilde Pe
iping, Yokohoma \lle Selebes adalarnn paralarn tayarak
D Moolistan'dan geiyordu. nc kitap koridamnun te
sinde, yal bir adam sprgesine fsldyor, den baharatlar
dan bir kme oluturuyordu ...
Will bakakald.
Bu her zaman bir sprizdi

-o

yal adam, ii, ismi.

O Charles William Halloway, diye dnd Will, bykba


ba deil, bazlannn dnecei gibi, uzaklarda bulunan, ya
l bir amca deil, fakat .. . benim babam.
Eh, koridordan ileri baknca, Baba da 20 000 fersah derin
liindeki bu bamsz dnyay ziyaret eden bir oula sahip ol
duunu grmekten aknla uram myd? Will'in birden
nnde belirdii her defasnda, Baba arm grnrd, san
ki bir mr ncesinde tarumlar ve biri gen kalrken dieri
yalanm ve bu gerek aralannda duruyormu gibi. ..
Uzaklarda, yal adam glmsedi.
Birbirlerine yaklatlar, dikkatlice.
"Bu sen misin, Will? Sabahtan beri bir in uzamsn." Char
les Halloway baklarn kaldrd. "Jim? Gzler daha koyu, ya
naklar daha solgun; kendini iki utan da m yakyorsun, Jim?"
"Heck;" dedi Jim.
"Heck diye bir yer yok. Ama cehennem tam burada, Alighieri'nin A'snn altnda."
"Alegori beni aar," dedi Jim.
"Ne aptalm," diye gld Baba. "Dante demek istiyorum.

Heck: Argodn lanet olsun anlamnda kullanlan >e cehennem anlamna gelen bir kelime. n.
22

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

una bakn. Bayan Dare'nin btn bak alann gsteren re


simleri. Cehennem asla daha iyi grnmemitir. te urada e
nelerine kadar bala batm ruhlar. Birisi ba aa dnk,
ters taraf yukarda."
"Olum una bak!" Jim sayfalardan iki deiik ynden bak
t ve sayfalan evirdi. "Dinazor resimleri de var m?"
Baba ban sallad. "Bir sonraki koridorda." Olanlar ora
ya doru dolatnp elini uzatt. "te bulduk: 'Pterodaktil, Y

km Uurtmas!Veya Kyamet Davullan: Frtna Kertenkelele


rin Efsanesiine ne dersiniz? Seni heyecaniandryor mu, Jim?"
"Heyecanlandm bile!"
Baba Will'e gz krpt. Will de ona gz krpt. imdi orada
duruyorlard, msr rengi sal bir olan ve ay beyaz sal bir
adam, yaz elmas yzl bir olan, k elmas yzl bir adam.
Baba, Baba, diye dnd Will, hey, hey, bana benziyor . .. par
alanm bir aynadaki bana!
Ve birden Will sabahn ikisinde tuvalete gitmek iin yatak
tan kalkt ve kasabann karsndaki yksek ktphane pen
ceresindeki tek bir grmek ve Baba'nn o yeil orman
lambalarnn altnda tek bana mrldanp okumak iin oya
landn anlamak amacyla casusluk yapt geceleri hatrlad.
O grmek, yal adamn -kelimeyi deitirmek iin dur
du- babasnn, burada btn bu glgeler iinde olduunu bil
mek zer ve gldrrd Will'i.
"Will," dedi ayn zamanda babas olan temizliki yal
adam, "ya sen?"
"Ha?" Will silkelendi.
"Beyaz apka m, yoksa siyah apka kitabna m ihtiyacn
var?"
"apka m?" dedi Will.

23

Ray Bradbury

"Ah, Jim-" Baba pannaklann kitap kaplannda gezdirken,


gzden geirdiler- "o siyah on galonluk apkalar giyiyor ve
onlara uygun kitaplar okuyor. Gbek adn Moriarty, deil mi,
Jim? Bu gnlerde Fu Manchu'dan buradaki Machiavelli'ye ter
fi edecek -orta byklkte siyah ftr apkaya. Veya oradaki
Dr. Faustus'a -en byk boy siyah Stetson. Bu da beyaz ap
kal olanlar sana brakyor, Will. te Gandhi. Yan komusu
St. Thomas. Ve bir sonraki katta, ite -Buddha."
"Alnma," dedi Wili, "ben Gtzemlt Ada'yla idare edeceim."
"Nedir," diye sordu Jim, kalarn atarak, "btn bu beyaz
ve siyah apkalar hakkndaki szler?"
"Eh-" Baba Jules Veme'i Will'e uzatt- "sadece, uzun za
man nce, hangi rengi giyeceiine karar vennern gerekti, ken
di kendime. "
"Pekiyi," dedi Jim, "hangi rengi setiniz?"
Baba akn grnd. Sonra gld, huzursuzca.
"Sorrna gereini duyrnan, Jim, beni artyor. Will, annene
birazdan evde olacan syle. Hadi dar, ikiniz de. Bayan
Watriss!" diye bard yumuak bir sesle masadaki ktphane
ciye. "Dinozorlar ve gizemli adalar, geliyor!"
Kap arpld.
Danda, yddzl bir hava, okyanus gibi berrak bir gky
znde akyordu.
"Lanet olsun." Jim kuzeyi koklad, Jim gneyi koklad. "Fr
tna nerede? O kahrolas satc sz vermiti. O yldrrnn su
oluklarrndan aa akarak kprmesini izlernem gerelir
Will rzgann giysilerini, tenini, salarn kartrmasna ve
yeniden dzenlemesine izin verdi. Sonra, alak sesle, "Gele
cek. Sabaha," dedi.
Stetso: Birfotr apf!n markas. n.
24

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Kim diyor?"
"Kollanndaki yabanrnersinleri. Onlar diyor."
"Harika!"
Rzgar Jirn'i uurdu.
Benzer bir uurtrna olarak, Will peinden havaland.

NC BLM

Olanlarn yok olmalarn seyreden Charles Halloway, on


larla komak, sry tamamlamak iin ani bir drty bastr
d. Rzgarn onlara ne yaptn biliyordu, onlan nereye gtr
dn de, hayatta aslnda o kadar da gizli olmayan btn o
gizli yerlere. inde bir yerde, bir glge, kederle alt st oldu.
Byle bir geceyle birlikte komak zorundaydruz, bylece
znt ac veremezdi.
Bak! diye dnd. Will kouyor, nk komak kendi
mazereti. Jim kouyor, nk nnde bir eyler var.
Yine de, tuhaf bir ekilde, gerekten beraber kouyorlar.
Yant nedir, diye merak etti, ktphanede dolanp, klar
kapatrken, klar kapatrken, klar kapatrken, parmaklan
mzdaki sarmal izierde mi? Neden baz insanlar batan aa
btn antenieri kprdayan, aylaklk eden, temkinli ekirgeler,
kendisini sonsuza dek dmleyen, ilmikleyen, karlkl d
rnleyen byk bir sinir dm? Btn hayatlan boyunca
bir ocaa ate atarlar, dudaklarn slatrlar, gzlerini parlatrlar
ve bunlarn hepsine beikte balarlar. Sezar'n zayf ve a ar
kadalar. Sadece duran ve .spluyanlar karanl yerler.
Bu Jim, batan aa brtlen als ve uyuzotu gibi.
Peki Will? Eh, o son eftali, bir yaz aacnn ykseklerinde.
26

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Baz olanlar yannzdan geer ve onlar grdnzde alar


snz. yi hissederler, iyi grnrler, iyidirler Ha, bir kpi.iden
iemeyecek, ya da ara sra bir ucuzluk maazasndan bir ka
lemtra almayacak trden de deillerdir; sonn bu deil. Bu
sadece, anlarsnz, onlarn geiini grmektir; hayatlar boyun
ca yle olacaklardr; tokat yiyecek, canlan yanacak, bir yerle
ri kesilecek, bir yerleri ryecek ve her zaman merak ede
ceklerdir: neden, neden oluyor bu? nasl onlarn bana gele
biliyor?
Ama Jim, ite, o olayiann olduunu biliyor, olmasn izli
yor, balayn gi.iyor, bitiini gryor, bekledii yaray ya
lyor ve asla nedenini sormuyor: o biliyor. Her zaman biliyor
du. Ondan nce bir bakas biliyordu, uzun zaman nce, ev
cil hayvan olarak kurt ve gece arkadalar olarak aslan besle
yen birisi. Lanet olsun, Jim zihniyle bilmiyor. Ama bedeni bi
liyor Ve Will en son syrnn zerine yara band koyarken,
Jim kanlmaz olarak gelmesi gereken ykc darbeye kar da
lyor, zikzak iziyor, ondan uzaa snyor.
te gidiyorlar, Will'le birlikte kalmak iin daha yava ko
an Jim, Jim'le kalmak iin daha hzl koan Will, Will yann
da olduu iin perili bir evin iki camn kran Jim, Jim seyret
tii iin iki yerine bir cam kran Will. Tanrm, nasl da parmak:,
larmz birbirimizin kilinin iine sokuyoruz. Arkadalk bu,
her birinin dierinden ne ekiller ortaya karabileceini gr
mek iin mlekiyi oynamas.
Jim, Will, diye dnd, yabanclar. Devam edin. Ben de
yetieceim, bir gn ...
Ktphane kaps pat diye ald, arplarak kapand.
Be dakika sonra, gecelik bir tek ikisi iin kedeki bara
dnd ve bir adamn szlerine yetiti:
27

Ray Bradbuy

" . ..alkol icat edildiinde, talyanlarn onun yzyllardr ara


dklar en byk ey olduunu dndklerini okudum. Ya
am ksiri! Bunu biliyor muydun?"
"Hayr." Barmenin arkas dnkt.
"Tabii," diye devam eni adam. "Damtlm arap. Doku
zuncu, onuncu yzyl. Suya benziyordu. Ama yanyordu. Sa
dece az ve mideyi yakmasndan sz etmiyorum, onu yaka
biliyordun da. Bu yzden su ve atei birletirdiklerini sandlar.
Ate suyu, Yaam ksiri, Tanr adna. Belki de onun her derde
deva, mucizeler yaratan nesne olduunu dnmekte haksz
deillerdi. iki ister misin!?"
"Benim ihtiyacm yok," dedi Halloway. "Ama iimdeki bi
rinin var."
"Kimin?"
Bir zamanlar olduum olann, diye dnd Halloway,
gz geceleri kaldrmdaki yapraklar gibi koan olann.
Ama bunu syleyemezdi.

O yzden iti, gzleri kapal, iindeki yanmak iin istif


edilmi, ama asla yanmayan o derin ate kuyularnda hrda
yan o eyin yeniden alt st olup olmadn duymak iin, din
leyerek.

DRDNC BLM

Will durdu. Will Cuma gecesinin ehrine bakt.


Byk adiiye binasnn saatinden dokuzun ilk vuruu du
yulduunda, dkkanlardaki btn klar akt ve i sesleri ge
liyor gibiydi. Ama dokuzun son vunu herkesin diierindeki
dolgulan sarstnda, berberler rtleri ekmi, mterileri
pudralam, onlar dar kartmlard; eczaemn emesi y
lan yuvas gibi tslamay brakm, her yerdeki bcek lambala
n vzlty kesmi ve ucuzluk maazasnn aviannay bekleyen
on milyar metal, cam ve kat dkntsyle birlikte kocaman,
parlayan arazisi birdenbire kararrut. Glgelikler kayd, kap
lar arpld, anahtarlar kilitlerde kemiklerini krdatt, insanlar
topuklarn kemiren yrtk gazete kadndan fareler ordusuy
la birlikte katlar.
Pat! Yok oldular'
"Olum!" diye haykrd Will. "nsanlar sanki frtnann bu
rada olduunu sanm gibi kouyorlar!"
"Burada'" diye bard Jim. "O biziz."
Demir zgaralann, yerdeki elik kaplarn zerinden, bir
dzine klar snk, bir dzine yar aydnlk, bir dzine de
lm karanl di.ikkann yanndan ayaklarn vura vura, yava
yava, grleyerek getiler. Tahta bir Cherokee'nin karanlkta,
29

Ray Bradbury

tek bana, szlmesini grmek iin Birleik Pura Dkkan k


esini dnerlerken, ehir lyd.
"Hey!"
Bay Tetley, mal sahibi, Kzlderili'nin omzunun zerinden
bakt.
"Sizi korkuttum mu, ocuklar?"
"Yoo!"
Ama Will terk edilmi bir sahilde olduu gibi krlk arazide
hareket eden tuhaf bir yamurun souk gelgit dalgalarn his
sederek rperdi. Yldnm ehri nuhladnda, on alt battani
yeyle bir yastn altna reklenmi olmak istiyordu.
"Bay Tetley?" dedi Will sessizce.
nk imdi olgun ttn karanlnda dik pozisyonda du
ran iki tane tahta Kzlderili vard. Bay Tetley, szlerinin orta
snda, az ak, dinleyerek, donmutu.
"Bay Tetley?"
Rzgarda uzaklardan gelen bir eyler duydu, ama ne olduunu syleyemezdi.
Olanlar geriledi.
Onlar grmedi. Kprdamad. Sadece dinledi.
Onu yalnz braktlar. Kotular.
Ktphaneden sonraki drdnc

bo

'

blokta,

olanlar

nc bir tahta Kzlderili'ye rastladlar.


Bay Crasetti, berber dkkannn nnde, kap anahtar titreyen parmaklannn arasnda, onlarn durduunu grmedi.
Onlar ne durdurmutu?
Bir damla gzya.
Pariayarak Bay Craseni'nin sol yanandan aaya iniyor
du. Adam hzla nefes alyordu.
"Crasetti, seni aptal! Bir ey olur, hibir ey olmaz, sen bir

30

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

bebek gibi alarsn!"


Bay Crosetti bumunu ekerek titrek bir soluk ald. "Kokuyu almyor musunuz?"
Jim ve Will koklad.
"Meyan ekeri!"
"Kahretsin, deil. Pamuk helva!"
"Bunu yllardr koklamamtm," dedi Bay Crosetti.
Jim gldii. "Buralarda."
"Evet, ama kim fark ediyor? Ne zaman? imdi, bumum ba
na diyor ki, nefes al1 Ve ben alyorum. Neden? nk o ka
dar uzun zaman nce olanlarn bunu nasl yediklerini haurl
yorum. Neden son otuz yldr durup dnmedim ve kokla
madm?"
"Meglsnz, Bay Crosetti." dedi Will. "Zamannz yok."
"Zaman, zaman." Bay Craseni gzlerini sildi "Bu koku ne
reden geliyor? Kasabada pamuk helva satan bir yer yok. Sade
ce sirklerde satlr."
"Hey, " dedi Will. "Bu doru!"
"Eh, Crosetti alamay brakt. " Berber bumunu ekti ve
dkkannn kapsn kilitiemek iin dndii. Bunu yaparken,
Will, berber direinin krmz ylann hilikten yukar doru
dndrdn, baklarn etrafta gezdirdiini, daha fazla hi
lie don yok olduunu grdii. Saysz leler Will burada
durarak, gelmesini, gitmesini sonsuza dek bitmesini seyretmek
iin o kurdeleyi zmeye almt.
Bay Crosetti elini dnen direin altndaki k dmesine
koydu.
"Hayr," dedi Will. Sonra mrldanarak, "Sndrmeyin. "
Bay Crosetti sanki onun mucizevi zelliklerinden yeni ha
berdar olmu gibi diree bakt. efkatle, yumuak gzlerle ba31

Ray Bradbury

n sallad. "Nereden geliyor, nereye gidiyor, deil mi? Kim bi


lir? Ne en, ne o, ne de ben. Ah, gizemler, Tann bilir. Pekiyi.
Onu ak brakacaz!"
afaa kadar, diye dnd Will, ak olacan bilmek gzel, biz uyurken hilikten alp, hilie dolanarak.
"yi geceler!"
"yi geceler."
Ve adanu ok hafif bir ekilde meyan ekeri ve pamuk hel
va kokan rzgarda arkalarnda braktlar

BENCi BLM

Charles Halloway, tereddtle, sanki elinin zerindeki gri


tyler, anten gibi, Ekim gecesinde darda bir eylerin kayd
n hissetmi gibi, elini barn iki kanatl ift tarafa alr kap
sna koydu. Belki bir yerlerde byk ateler yanyordu ve on
larn ocaklardaki patlamalan bir adm daha atmamas iin onu
uyaryordu. Veya baka bir Buzul a kar tarafta belirmiti,
donmakta olan ktlesi imdiden saatte bir milyar insan hurda
ya karm olabilirdi. Belki Zaman'n kendisi, arkasnda her
eyi gmmek iin tozlu bir karanlk ke ke, byk bir bar
daktan boalyordu.
Veya belki de sadece bar penceresinden grnen, sokan
karsndaki, koyu renk elbiseli o adamd. Bir kolunun altnda
byk kat rulolan, serbest elinde bir fra ve bir kova olan
adam, ok uzaklarda bir ezgiyi slk.la alyordu.
Baka bir mevsimden bir ezgiydi, duyduunda Charles
Halloway'i zmekten hi vazgemeyen bir ezgiydi. ark Ekim
iin yersizdi, ama hangi gn veya ayda sylenirse sylensin,
fazlasyla dokunakl, kar konulmazd:
Noel gn duydum anlan
Eski, tandk arklarnn alndn,

33

Ray Bradbury

Ve yabani, sevimli
Szleri tekrarlyor
nsan iin iyi niyet ve dnya zerinde huzuru!
Charles Halloway rperdi. Birdenbire yzleri sululukla
kirlenmi, gnahtan arnrnam ve uyarmarlan vuran, kaan,
saklanan, geri dnen ve yeniden vuran hayat tarafndan ufak
pencereler gibi paralanm btn o yorgun erkek ve kadnla
rn arasnda Noel'den bir gn nce karl sokaklarda dolaan
dnyann masumlarn grdnde duyduu o eski korku do
lu sevinci, ayn anda hem alama hem de glme istei duygu
sunu hissetti.
Sonra daha yksek ve derinden ald anlar:
" Tann lmedi, ne de uyuyor O!
Yanl baarsz olacak,
Doru baskn gelecek,
nsan iin iyi niyet ve dnya zerinde huzurla!"
Islk durdu.
Charles Halloway dan kt. ok tede, ezgiyi slkla a
lan adam bir telgraf direinin yannda kollarn oynatyor, ses
sizce alyordu. imdi bir dkkann ak kapsndan ieri gi
rerek gzden kayboldu.
Charles Halloway, nedenini bilmeden, caddeyi geip, ada
mn kiralanmam ve bo olan dkkann iine posterlerden bi
rini yaptrmasn seyretti.
imdi adam kapdan fras, yaptrc kovas, rulo yaplm
katlanyla dar kt. Gzleri, vahi ve ehvetli bir parltyla,
Charles Halloway'e dikilmiti. Glmseyerek ak bir elle ia
ret etti.

34

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Halloway bakakald.
O elin avucu, ince, siyah, ipeimsi tylerle kaphyd. Sanki
eye benziyorduEl sk bir yumruk oldu. El salland. Adam keyi dnd.
Charles Halloway, afallam halde, ani bir yaz scayla kzar
d, salland, sonra bo dkkana bakmak iin dnd.
Tek bir projektrn altnda iki tane testere kza birbirle
rine paralel duruyordu.
Bu iki testere tezgahnn zerinde, bir kar ve kristal cena
zesi gibi, iki metre uzunluunda bir buz kalb duruyordu.
Kendi ihtiamyla belli belirsiz parlyordu ve rengi ak bir ma
vi-yeil karmyd. Orada, karanlkta dinlenen byk, souk
bir mi.icevherdi.
Pencerenin yaknndaki kenarlardan birindeki kk beyaz
bir afiin zerinde aadaki el yazs mesaj lambann nda
okunabiliyordu:

Cooger & Dark'm Curcuna Glge Gsterisi


Fantoccini, Marionene Sirki ve Sade Kr
Kamavalnz. Hemen Balyor! Burada Sergilenen
Bir ok Gsterimizden Biri:
DNYANIN EN GZEL KADINI!

Halloway'in gzleri pencerenin yarundaki postere srad.


DNYANIN EN GZEL KADINI!

Ve yeniden souk uzun buz kalbna.


Kendisinin bir ocuk olduu zamanlardan, yerel buz irke
tinin, 12 saat boyunca insanlar seyrederken iinde donmu ba
kirelerin gml olduu bir k ki.ilesi ile katkda bulunduu,

35

Ray Bradbury

gldr oyunlar i beyaz ekrandan yuvarlanrken, bir sonra


ki gsterilerin gelip gittii ve en sonunda solgun kadnlarn
terleyen bycler tarafndan kra iinde, zgr braklm
ekilde glmseyerek perdelerin arkasndaki karanla gt
rlmek zere dar kaydklar, gezici sihirbaz gsterilerinden
hatrlad trden bir buz kalbyd.
DNYANIN EN GZEL KADlNil

Ve yine de bu kocaman, ka yakr camn iinde donmu


nehir suyundan baka bir ey yoktu.
Hayr. Tamamen bo deildi.
Halloway kalbinin bir kereliine zel bir ekilde arptn
hissetti.
iri k mcevherinin iinde zel bir kovuk yok muydu?
ehvetli bir oyuk, buzun bandan sonuna kadar dalgalanan
uzun bir boluk? ve bu kovuk, bu boluk, yaz etiyle doldurul
may beklemiyar muydu, az ok ... bir kadn gibi biimlendi
rilmemi miydi?
Evet.
Buz. Ve buzun iindeki gzel oyuklar, yatay boluk ak.
Tatl hilik. Buzun kendisini yakalamas iin meydan okuyan
grnmez bir denizkznn zarif ak.
Buz souktu.
Buzun iindeki boluk scakt.
Buradan uzaklamak istedi.
Ama Charles Halloway tuhaf gecede uzun bir sre bo
di.ikkana, iki testere tezgahna ve oraya karanlkta byk bir
Hindistan Yldz" gibi kurulmu souk, kunplara zg tabuta
bakakald. . .
"186/'de konulan Ingiliz ralyellk nlan. Ybn.

36

ALTINCI BLM

Jim Nightshade, Hickoy ile Main'in kesinde, rahat bir


ekilde soluyarak, gzleri Hickory Caddesi'nin yaprakl karan
lna sevecen bir ekilde sabitlenrni olarak durdu.

"Will . .'

"

"Hayr!" Will kendi hiddetine akn halde durdu.


"te uras. Beinci ev Sadece bir dakika, Will," diye yalvard Jim, yumuak ballkla.
"Dakika m...?" Will caddenin aasna bakt.
Ki bu, Tiyatro'nun caddesiydi.
Bu yaza kadar mevsiminde eftali, erik ve kays aldklan
sradan bir cadde olmutu. Ama Austos'un sonlarnda, en ek
i elmalar iin maymun gibi aalara trmanrlarken, evleri,
meyvelerin tadru ve dedikoducu aalarn arasndaki havann
kendisini deitiren "ey" gereklemiti.
"Will' Bekliyor. Belki bir eyler oluyordur'" diye tslad Jim.

Belki bireyler Will zorlukla }'ltkundu ve Jim'in elinin ko


lunu imdiktediini hissetti.
nk artk elma veya erik ya da kays caddesi deildi, ya
nnda bir penceresi olan tek evdi ve bu pencere. demiti Jim,

bir perdenin -bir glgeliin, yani - ekili olduu bir sahney


di. Ve o odada, o tuhaf sahnede, gizemlerden sz eden, vah37

Ray Bradbury

i eyleri azlarna alan, glen, i eken, ok fazla mnidanar


aktrler vard; bunun pek ou Will'in anlamad fsltlard.
"Son bir defa, Will."
"Son olmayacan sen de biliyorsun!"
Jim'in yz kzard, yanaklar alev alev, gzleri cam yeili
bir ateti. O geceyi dnd, elmalan toplaylarn, Jim'in ani
den usulca, "Ah, ite!" diye sesleniini.
Ve Will'in, aacn daliarna asl, skca yapm, son dere
ce heyecanl, Tiyatro'ya, insanlarn, hi bilmeden, gmlekleri
ni balarnn zerinde salladklar, giysilerini halya braktkla
r, tay ve hayvan lgnlnda, titreyen atlar gibi, plak, bir
birlerine dokunmak iin ellerini uzatm durduklar o garip
sahneye bakn.
Ne yapyorlar! diye dnmt Will. Neden glyorlar?
Neleri var, neleri.?
In snmesini dilemiti.
Ama aniden kayganlaan aaca skca sarlm ve ! !
pencere Tiyatro'sunu seyretmi, glleri duymu ve sonunda
uyuarak kendini brakm, kaym, dm, yar baygn uzan
m, sonra hala yksekteki dalna yapm olan Jim'e bakmak
iin ayaa kalkmt. Jim'in surat, mine kzllnda, yanak
lar alev kapl, dudaklar aralk, ieri bakyordu. "Jim, Jim, aa
in!" Ama Jim duymamt. "Jim!" Ve Jim sonunda aa bak
tnda Will'i yaamay brakp yere inmesi yolunda aptalca bir
istekte bulunan bir yabanc olarak grmt. Bylece Will ko
arak uzaklamt, tek bana, ok fazla ey dnerek, asln
da hibir ey dnmeyerek, ne dneceini bilmeden.
"Will, ltfen ... "
Will imdi, elinde ktphanenin kitaplar, Jim'e bakyordu.
"Ktphaneye gittik. Yetmez mi?"
38

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Jim ban sallad. "Bunlar benim iin tut."


Will'e kitaplarn verdi ve tslayan, fsldayan aalarn ara
snda yavaa ilerledi. ev ileride geriye seslendi: "Will? Sen

esin, biliyor musun? Kahrolas bunak alunak bir Anglikan


Baptisti!"
Ve Jim yok oldu.
Will kitaplar skca gsne bastrd. Kitaplar elleri yznden slanmlard.
Arkana bakma! diye di.indi.i.
Bakmayacan Bakmayacam!
Ve sadece eve don bakarak, o yne yrd. Hzl hzl.

YEDNC BLM

Yolun yarsnda, arkasnda soluk solua bir glge hissetti.


"Tiyatro kapand m?" diye sordu Will, arkasna bakmadan.
Jim uzun bir sre yannda sessizce yrdkten sonra, "Evde kimse yoktu," dedi.
"Harika'"
Jim tkrd. "Kahrolas Baptist vaizi. sen de'"
Ve kenin ardnda yabani bir kadifeiei kayd, zplayan,
sonra da titreyerek Jim'in hacaklarna yapan soluk kattan
koca bir pamuk yuma.
Will glerek kad yakalad, ekti, uurdu! Glmeyi brakt.
Olanlar, soluk el ilannn aalarn arasnda hrdayp u
masn seyrederken, birden donakaldlar.
"Bir dakika . .. " dedi Jim, yavaa.
Birdenbire haykrmaya, koturmaya, sramaya baladlar.
"Yrtma onu! Dikkat et!"
Kat ellerinde bir felaket davlu gibi rpnyordu.
"YRM DRT EKM'DE, BURADA'"

Dudaklar rokoko baskyla yazlm kelimeleri gizlice izle


yerek kprdyordu.
"Cooger ve Dark'n ...

"

40

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Karnaval'"
"Yirmi drt Ekim! Yani, yarn'"
"Olamaz, " dedi Will. "i Bayram'ndan sonra btn kar
navallar biter-"
"Kimin umnnda? Bin bir harika! Bak! MEFSTO, LAV C!
BAY ELEKTRKO' CANAVAR MONTGOLFIER?"

"Balon." dedi Will. "Montgolfier bir balondur."


"MATMAZEL TAROT!" diye okudu Jim. "ASILI ADAM! EYTAN
GYOTN! RESiMLi ADAM' Hey'"

"Sadece dvmeli yal bir heriftir."


"Hayr." Jim kada don scak nefesini brakt. "Gerek
ten resimli. zel. Bak! Canavarlarla kapl! Bir layvanat bahe

si!" Jim'in gzleri yerinden frlad. "GRN! iSKELET! Bu ho


deil mi, WilP Zayf Adam deil, hayr. iSKELET! GRN! TOZ
CADISI' Toz Cads nedir, Will?"

"Pis yal ingene-"


"Hayr." Jim hayal kurarak gzlerini kst. "Toz'da domu,
Toz'da yetimi ve bir gn Toz'a geri uan bir ingene. Daha
da var: MISIR AYNA LABRENT' KENDNZ ON BN DEFA G
RN' AZZ ANTHONY'NN GNAHA AGRI TAPINAGI!"
"DNY ANlN EN-" diye okudu Will.
"-GZEL KADlNI," diye tamamlad Jim.

Birbirlerine baktlar.
"Bir karnavaln yan gsterilerinden birinde Dnyann En
Gzel Kadn olabilir mi, WilP"
"Karnavaldaki kadnlan hi grdn m, Jim?"
"Boz aylar. Ama nasl oluyor da bu ilan-"
"Of, kapa eneni!"
"Bana kzdn m. \'(;'ili?"
"Hayr, sadece -tut'"
41

Ray Bradbury

Rzgar kad ellerinden koparmt.


El ilan aalarn zerinden, ahmaka bir srayla ua-rak
kayboldu.
"Zaten gerek deil, " diye yutkundu Will. "Kamavallar yl
iinde bu kadar ge gelmezler. Kahrolas aptal ey. Kim gider

ki?'
"Ben." Jim karanlkta sessizce durdu.
Ben, diye dnd Will, ve giyetinin parlamasn, Msr ay
nalarnn k akordiyonlan gibi almasn ve kkrt derili ey
tan-adamn barut ayym gibi lav yudumlamasn grmek.
"u mzik .. . " diye mnidan d Jim. "Org. Bu gece geliyor ol
mal!"
"Karnavallar afakta gelir."
"Evet, ama daha nce duyduumuz meyan ekeri ve pa
muk helva kokusuna ne dersin?"
Ve Will kararan evlerin arkasndaki rzgar neluinde akan
kokular ve sesleri, Bay Tetley'nin ahap Kzlderili arkaday
la birlikte dinleyiini, yananda parlayan bir damla yala Bay
Crosetti'yi ve krmz dilini hilikten ebediyete doru, sonsuza
ve sonsuzluun evresinde kaydrn dnd.
Will'in dileri takrdad.
"Hadi eve gidelim."
"Zaten evdeyt::t." diye bard Jim, arm bir halde.
nk, farkna varmadan, birbirinden ayr evlerine varnIard ve imdi ayn yollarda yryorlard.
Avlusunda, Jim aa eildi ve yavaa seslendi.
"Will. Kzmadn, deil mi?"
"Kahretsin, hayr. "
"O caddeye, o eve, Tiyatro'ya, bir ay boyunca bir kere da
ha uramayacaz. Bir yl! Yemin ederim."
42

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Elbette, Jim, elbette."


Elleri evlerinin kap kollarnda durdular ve Will, yldrmsa
vann souk yldzlara kar parlad Jim'in atsna bakt.
Frtna geliyordu. Frtna gelmiyordu.
Hangisi olursa olsun, Jim'in o koca zmbrty orada bulundurmasndan memnundu.
"yi geceler!"
"yi geceler!"
Ayr ayr kaplan arpt.

SEKZNCi BLM

Will kapy ap yeniden kapad. Bu sefer sessizce."Bu da


ha iyi, " dedi annesinin sesi.
Will, ho! kapsyla ereveli olan uruursad tek tiyatroyu,
babasnn (eve gelmi bile! kendisi ve Jim uzun yoldan komu
olmalydlar!) elinde bir kitap tuttuu, ama sayfadaki boluklar
okuduu tandk salneyi grd. Atein yanndaki bir iskemlede
anne rg ryor ve bir aydanlk gibi mrldanyordu.
Hem yanlarnda olmak hem olmamak istedi. onlar yakn
dan
hir

grd, onlar uzaktan grd. Birdenbire ok koca bir e

ve ok kocanan bir dnyadaki ok byk bir odada kor

kun derecede kldler Bu kilitsiz yerde, geceden ieri s


zabilecek herhangi bir eyin insafna kalm gibiydiler.
Ben de dahil, diye dnd Will. Ben de dahil.
Birden onlar kklkleri nedeniyle, byk grndkle
rinde sevdiinden daha fazla sevdi.
Annesinin pannaklar bklyor, az sayyordu, imdiye
dek grd en mutlu kadnd. Bir k gnnde bir seray, bit
kiler arasnda tek bana duran kaymak perubesi limonluk g
ln bulmak iin sk orman yapraklarn kenara iliini anmsa
d. Bu annesiydi, taze st gibi kokan, mutlu, kendi bana, bu
odada.
44

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Mutlu mu? Ama nasl ve neden? urada, birka adm tede,


temizliki otunyordu, ktphaneci, yabanc, niformas k
m, ama yz hala geceleri derin nerner tonaziarda tek ba
na. cereyanl koridorlarda sprgesine fsldarken daha mut
lu olan bir adann yz.
Will neden bu kadnn bu kadar mutlu ve bu adamn bu
kadar zgn olduunu dnerek seyretti.
Babas bir eli sarkm, atein derinliklerine bakyordu. Ya
r skl bu elin iinde bunmu bir kat topu vard.
Will gzlerini krptrd.
Rzgarn soluk el ilann aalar arasnda kaydrn hatr
lad. imdi ayn renkte bir kat bunmu, rokoko basks giz
lenmi halde, babasnn parmaklar arasndayd.
"Hey'"
Will salona adm att.
Annda Anne ikinci bir ate yakma benzer ekilde bir g
lmseme at.
Baba, felakete uram, korkmu grnyordu, yasad bir
raaliyeteyken yakalanm gibi.
''Hey, el ilan hakknda ne dnyorsun .

. .

?"

demek istedi

W ili.
Ama Baba el ilann koltuun demesinin daha da iine
sokuyordu.
Ve annesi ktphanenin kitaplarru kartryordu.
"Ah, bunlar ok gzel, Willy!"
Bu yzden Will, dilinde Cooger ve Dark'la dunp yle dedi:

"ff, ri.zgar gerekten bizi eve uurdu. Sokaklar uan


katlarla dolu."
Baba bundan rkmedi.
"Yeni bir ey var m, Baba?"
45

Ray Bradbury

Baba'nn eli hala koltuun kenarna tklyd. Fersiz, bir


para telal, ok yorgun gzlerini oluna kaldrd:
"Ta aslan ktphane merdivenlerinden utu.

imdi

Histiyan arayarak kasaba sokaklarn kolaan ediyor. Ama bu


lamayacak. Tek Hristiyan burada tutsak ve ok iyi bir a.
"Bo laf," dedi anne.
Merdivenlerden yukar karken, Will biraz da duymay
umduu eyi duydu.
Taze bir ey atee atlrken kan yumuak bir ak sesi.
Zihninde, Baba'nn minenin karsnda durarak kat bun
up kl olurken izlemesini canlandrd:

. COOG ER. DARK . . . KARNAVAL. . CADI . . . HARiKALAR.


Aa geri dnp, ellerini uzatarak Baba'nn yannda dur
mak, atete snmak istedi.
Bunun yerine odasnn kapsn kapatmak zere yavaa
yukar kt.
Baz geceler, yatakta, Will dinlemek iin kulan duvara
dayard ve onunkiler doru olan eyler konuuyariarsa yle
kalr, konuulanlar doru olmayan eylerse ekilirdi. Eer ko
numalar zaman ve geen yllar veya kendisi ya da sadece
Tan 'nn dnyay genel olarak nasl etkisiz biimde ynettii
konusundaysa, scak, rahat, gizli bir ekilde dinlerdi, nk
genelde konuan Baba olurdu. Baba'yla dnyada herhangi bir
yerde, ieride veya darda, pek fazla konuamazd, ama bu
farklyd. Baba'nn sesinde kulan dinlemeyi istemesini ve
zihnin gznn grmesini salayan, alalan, ykselen, kapla
yan, uu modellerini tanmlayan beyaz bir ku gibi havada
kanat rpan bir el kadar rahat bir ey vard.
Ve Baba'nn sesindeki tuhaf ey. gerek sylenirken kan
46

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

sesti. Gerein sesi, bir ehrin krlk gezinti blgesinin veya


tam krsal alann yalanlar arasnda, her olaru byler. ou
gece Will bu ekilde uyuklard, btn duyular o yar ark
syleyen ses durmadan ok nce durmu saatiere dnerdi.
Baba'nn sesi ge saatlerde retim yapan bir gece yars oku
luydu ve konu hayatt.
Ve ite bu gece de onlardan biriydi, Will'in gzleri kapan
m, ba serin svaya dayanmu. lk nce Baba'nn sesi, bir
Kongo tamtam, usul usul, ufuklarca teden kkredi. Anne'nin
sesi, o Baptist korosundaki su berraklndaki sapranoyu kul
lanyordu, ark sylemiyor, yire de yantlan akyordu. Will
Baba'nn bo tavaola konuarak srt st uzandn hayal etti:
Will . . . bana kendimi ok yal hissettiriyor . . . insan o
luyla beyzbol oynayabilmeli. . .

"

"Gerekmez," dedi kadnn sesi efkatle. "Sen iyi bir insansn. "
"-kt bir mevsimde. Kahretsin, o doduunda krk yan
daydm! Ve sen. Kzn m? diye soruyor insanlar. Tanrm,
uzandnda, dncelerin lapaya dnyor. Lanet olsun! "
Will, Baba karanlkta dorulurken arln yer deitirdii
ni duydu. Bir kibrit yaklyor, bir pipo iiliyordu. Rzgar pen
cereleri takrdatyordu.
" . . . kollannn altnda poster tayan adam . . .

"

. . . karnaval. . . " dedi annesinin sesi. " . . . yln bu zamarnda


m??"
Will uzaklamak istedi, ama yapamad.
" . . . dnyarn . . . en gzel. . . kadn, " diye mrldand Baba'nn
sesi.
Anne hafife gld. "Olmadm biliyorsun."
Hayr! diye dnd Will, bu el ilanndan! Babam neden

sylemiyor?
47

Ray Bradbury

nk, diye yantlad Will kendini. Bireyler dnyor. Ya,


bireyler dnyor.
Will kadn, EN GZEL KADINI kelimelerinin, aalarda e
lendiini grd ve yanaklarn ate bast. Dnd: Jim, Tiyat
ro

caddesi, o Tiyatro penceresinin in operas kadar lgn, la

net olas antik in operas, judo, juijitsu, Hint bilmeeeleri ka


dar lgn plak insanlar ve imdi babasnn sesi, uzaklara
dalm, zgn, daha zgn, en zgn, anlalmayacak kadar
fazla, ok fazla. Ve birden korktu, nk Baba gizlice yakt
el ilanndan sz etmeyecekti. Will pencereden bakt. te! Bir
ipekotu ty gibi! Beyaz kat havada uuuyordu.
"Yo," diye fsldad, "yln bu zamannda hibir karnaval
gelmiyor. Gelemez!" rtlerin altna sakland, fenerini yakt,
bir kitap at. lk grd resim tarihncesi bir srngenin bir
milyon nce kaybolmu bir gece gne gl kanat rpy
d.
Kahretsin, diye dnd, aceleyle Jim'in kitabn almm,
o da benimkilerden birini.
Ama olduka ho bir srngendi.
Ve uykuya doru uarken, aada babasnn huzursuzlu
unu duyduunu dnd. n kap kapand. Babas ge sa
atlerde sprgelerle veya kitaplarla, almaya gidiyordu, hi
nedensiz, ehre, uzaklara . . .uzaklara . . .
Ve anne uyuyordu, memnun, kocasnn gittiini bilmeden.

48

DOKUZUNCU BLM

Dnyada baka hi kimsenin azdan bu kadar gzel kan


bir ismi yoktu.
"Jim Nightshade. Bu benim ite."
Jim ayaktayd ve artk yatana uzanmt, bataklk otlany
la balanm, kemikleri etinin iinde rahat, eti kemikleri ze
rinde rahat. Ktphane kitaplan almam olarak gevemi
sa elinin yannda duruyordu.
Beklerken, gzleri alacakaranlk kadar koyuydu, annesinin
anlatna gre, yandayken neredeyse ld ve hala ha
trlad o zamandan beri gzlerinin altnda glgeler vard.
Salan koyu gz kestanesi rengindeydi ve akaklarnda ve al
nnda ve boynunda ve bileklerinde ve ince ellerinin zerinde
atan damarlar, bunlarn hepsi koyu maviydi. Koyu hareliydi
Jim Nightshade, yllar arttka daha az konuan ve daha az g
len bir olan.
Jim'in sonnu, dnyaya bakmas ve gzlerini evirememe
siydi. Ve hayatnz boyunca gzlerinizi ekemezseniz, on
yana geldiinizde yirmi yl dnyann tozunu yutmu olursu
nuz.
Will Halloway'e gelince, her zaman arkasna, zerine veya
kenarna bakmak onun iindeki genlikti. O yzden, on n49

Ray Bradbury

deyken sadece alt yllk seyretme biriktirebilmiti.


Jim glgesinin her santimetresini tanyordu, onu katcanl
kattan kesebilir, sarabilir ve bir bayrak direine ekebilirdi
-kendi sanca olarak.
Will, o ise arada bir glgesinin kendisini bir yerlere doru
izlemesine arrd, ama o kadar.
"Jim? Uyank msn?"
"Selam, anne."
Bir kap alp hemen kapand. Jim annesinin arln ya
takta hissetti.

"Ah, Jim, elierin buz gibi. Pencereyi bu kadar amamalsn.


Saln dn."
"Tabii. "
"Bu ekilde 'tabii' deme. ocuun olana ve sadece biri
yaayana kadar bunu anlayamazsn. "
"Benim asla olmayacak," dedi Jim.
"Bunu imdi sylyorsun."
"Bunu biliyorum. Her eyi biliyorum."
Annesi bir an bekledi. "Ne biliyorsun?"
"Daha fazla insan yapmann yararszln. nsanlar lr. "
Sesi ok sakindi ve alakr ve neredeyse zgnd.
"Her ey bu kadar."
"Neredeyse her ey. Sen buradasn, Jim. Olmasaydn, ok
nce vazgemi olurdum. "
"Anne." Uzun bir sessizlik. "Babamn yzn hatriayabili
yor musun? Ona benziyor muyum?"
"Buradan gittiin gn onun sonsuza dek aynlaca gn ola
cak . "
" Kim gidiyor?"

"Eh, sadece urada yararken bile, yle hzl kouyarsun ki.


50

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Kimsenin sadece uyurken bu kadar kprdadru grmedim.


Sz ver bana, Jim. Her nereye gidersen ve geri dnersen, bir
sr ocuk getir. Brak babo kalsnlar. Brak bir gn onlar
martaym."
''Bana ac ektirecek bir eye asla sahip olmayacam . "
MTa m toplayacaksn, Jim? Yo, bir gn ac ekmek zorun
dasn. "
"Hayr, deilim. "
Annesine bakt. Kadnn yz yllar nce darbe almt.
Gzlerinin evresindeki iikler hi gememiti.
"Yaayacak ve ac ekeceksin, " dedi kadn karanlkta.
"Ama zaman geldiinde, bana syle. Hoakal de. Yoksa, git
mene izin vermeyebilirim. Bu kork n olmaz myd, tutup b
rakmamam?"
Birden ayaa kalkt ve pencereyi indirmeye gitti.
" Neden olanlar pencerelerini sonuna kadar ak isterler?"
"Scak kan."
"Scak kan." Kadn tek bana durdu. "Btn zntlerimi
zin hikayesi bu. Ve nedenini sorma."
Kap kapand.
Jim, yalnz bana, pencereyi kaldrd ve tamamen berrak
geceye doru eildi.
Frtna, diye dnd, orada msn?
Evet.
Hisset . . . batya doru . . . gerekten olaanst bir ey, acele ediyor!
Yldrmsavarn glgesi aadaki araba yoluna dmt.
Jim souk havay iine ekti, koca bir scak soluk verdi.
Neden, diye dnd, neden yukar trmanp, o yldrmsavan koparp atmyorum?
51

Ray Bradbury

Ve bylece ne olduunu grmyorum?


Evet.
Ve bylece ne olduunu grelim!

ONUNCU BLM

Gece yarsndan hemen sonra.


Srklenen ayak sesleri.
Bo sokaktan yldrmsavar satcs geldi, neredeyse bo de
ri valizi beyzbol eldivenli elinde, yz rahat Bir keyi dnp
durdu.
Kat yumuaklnda beyaz pervaneler ieri bakarak bo
bir dkkann penceresine vurdular.
Ve pencerede, yldz renkli camdan byk bir tabut sanda
l gibi, iki testere kza zerine oturtulmu, bir devin yz
nde parlamaya yetecek byklkte kesilmi, Alaska Kar ir
keti'ne ait bir buz ktlesi konmutu.
Ve buzun iine dnyann en gzel kadn kapatlmt.
Yldrmsavar satcsnn glmsernesi soldu.
Buzun belirsiz soukluu iinde bin yl nce altnda
kalm ve uyuyan biri gibi, sonsuza dek gen, bu kadn vard.
Bu sabah kadar gzel ve yarnn iekleri kadar taze ve bir
erkein gzlerini kapatp, akik mkemmeliinde, gbz kapak
larnn kabuuna hapsettiinde herhangi bir gen kzn olaca
kadar gzeldi.
Yldrmsavar satcs nefes almay hatrlad.
Bir keresinde, uzun sre nce, Roma ve Floransa'run mer53

Ray Bradbury

merleri arasnda seyahat ederken, buna benzer kadnlar gr


mt, buz yerine ta iinde tutulan. Bir keresinde, Louvre'da
dolarken, buna benzer kadnlar bulmutu, yaz renkleriyle
banyo yapm ve boya iinde tutulan. Bir keresinde, ocuk
ken, bedava bir koltuk iin bir sinema ekrannn arkasndaki
serin odaya gizlice szarken, yukarya bakm ve ykselen ve
kabaran tekinsiz karanln iinde o zamandan beri hi grme
dii ve dudaklarnn hareketleriyle, gzlerinin ku kanatlar gi
bi rpnmasyla, yanaklarnn kar beyaz solukluundaki lm
gibi titreimiyle, kendisini orada, perdenin arkasnda don
duran, narin yapl, ay tenli bir kadnn yzn grmt.
imdi baka yllardan, burada buzun iinde akan ve yeni
bir varlk bulan imgeler ne frlyordu.
Sa ne renkti? Beyaza alan bir saryd ve bir kere buzdan
kurtulursa, her rengi alabilirdi.
Boyu ne kadard?
Buzun prizmas kadnn boyunu katiayabilir veya bo
dkkann, pencerenin, gece yumuaklnda tempo tutarak
srekli dokunan, efkatle aratran pervanelerin nnde, ura
ya buraya hareket ettiinizde kadn ksaltabilirdi.
nemli deil.
Her eyden te -yldrmsavar satcs rperdi- en olaa
nst eyi biliyordu.
Bir mucize eseri o safirio iinde kadnn gz kapaklar
alsayd ve ona baksayd, gzlerinin ne renk olacan bili
yordu.

Gzlerinin ne renk olacan biliyordu.


Birisi bu tenha gece dkkanna girseydi
Birisi elini" uzatsayd, o elin scakl. . . ne?
Buzu eritirdi.
54

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Yldnmsavar satcs uzun bir an orada durdu, gzleri abucak kapand.


Soluunu brakt.
Soluu dilerinde yaz kadar scakt.
El dkkan kapsna dokundu. Kap ardna kadar ald. So

uk, kutuplara zg hava evresini sard. eri adm an.


Kap kapand.
Beyaz kar tanesi pervanderi pencereye vurdular.

ONBiRNCi BLM

Sonra gece yars ve sabahn birini ve ikisini ve sonra


n vuran kasaba saatleri ve yksek tavanacalanndaki eski
oyuncaklarn tozunu silkeleyen ve daha da yksek tavanacala
nndaki eski aynalarn gmn dken ve ocuklarn uyu
duklar btn yataklarda saatler zerine ryalar kurduran b
yk saatierin anlar.
Will duydu.
Bir lokomotifin krlk alanlarda boulan uf ufunu, arkasndan yavaa gelen bir trenin ejdarhaca kayn.
Will yatanda doruldu.
Yolun karsnda, bir aynadaki akis gibi, Jim de oturdu.
Bir org, fazlasyla yumuak, kendi kendine zlerek, bir
milyon mil tede, almaya balad.
Tek bir hareketle, Will penceresinden sarkt, Jim'in yapt
gibi. Tek bir sz sylemeden titreyen aa dalgalarnn zerin
den baktlar.
Odalar yksekteydi, olanlarn odalarnn olmas gerektii
gibi. Bu kasvetli pencerelerden bak toplarn ktphanenin,
belediye binasnn, ambarn, inek ahrlarnn, iftlikterin ze
rinden bo krlara ateleyebiliyorlard.
Orada, dnyann kenarnda, demiryolu raylarnn ho s56

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

mklbcek parltlar, limon veya kiraz renkli flamalarnn f


keli el hareketlerini yldzlara savurarak uzanyordu.
Orada, dnyann uurumunda, ufak bir buhar ty biraz
dan gelecek olan frtna bulutlannn ilki gibi ykseliyordu.
Trenin kendisi grnd, halka halka, lokomotif, kmr va
gonu ve atebcei kl yay, arky, uyuuk gz mine
homurtusunu izleyen saysz ve sayl, hepsi uykuda ve uyuk
layan rya dolu vagonlar. Cehennem ateleri akna dnm
tepeleri kzartt. Bu uzak grntde bile, insan bufalo butu iri
liinde kollu adamlarn kmrden siyah meteor avlanlarn
lokomotifin ak kazaniarna krekle daldurduunu grebili
yordu.

Lokomotif'
Olanlar gzden kaybolup ellerinde drbnlerle dndler.
"Lokomotifl"
" Sava! 1 900'lerden beri byle bir katar olmad!"
"Trenin kalan ksm, hepsi eski!"
"Bayraklar! Kafesler! Karnaval bu'"
Dinlediler. nce Will havann bunn deliklerinde hzla s
lk aldn duyduunu sand. Ama hayr -bu trendi ve tren
deki alayan, i eken orgdu.
"Kilise mziine benziyor! "
" Kahretsin. Neden bir karnaval kilise mzii alsn ki?"
"Kahretsin deme, " diye tslad Wili.
" Kahretsin. " Jim kudurmuasna ne eildi. " Btn gn
sustum. Herkes uyuyor o yzden -kahretsin!"
Mzik pencerelerinin nnden geti. Will 'in kollarnda
han kadar iri kaz sivileeleri olutu.
"Bu kilise mzii. Deiririlmi. "
"Tanrakna, dondum, hadi gidip kurmalarn seyredelim. "
57

Ray Bradbury

"Sabahn nde mi?"


"Sabahn nde1"
Jim yok oldu.
Bir an iin, Will Jim'in karda dans ediini seyretti, gmlek
kaldnld, pantolon giyildi, bu arada gece lkesinde, siyah ss
l vagonlar, meyan rengi kafesleri ve karm ve kaybolmu,
belki de hi orada olmayan, farkl ilahiyi ayn anda yayga
ra ve grltyle alan isli orguyla bu cenaze treni.
"te, geldii gibi gidiyor! "
Jim evinin yamur oluundan uyuyan avluya kayd.
"Jim! Bekle'"
Will elbiselerinin iine dald.
"Jim, yalnz bana gitme! "
Ve peinden gitti.

ONKNC BLM

Bazen o kadar yksekte, o kadar akll bir uurtma grr


snz ki neredeyse rzgih tanyordur. Gezinir, sonra inmek
iin bir noktay, baka bir yeri deil, gzne kestirir ve ne ka
dar ekitirirseniz ekitirin, o yana veya bu yana koturun, sa
dece ipini kopanr, dinlenme yerini arar ve sizi, kan ter iinde,
kotururarak yanna getirir.
"Jim! Beni bekle! "
te imdi Jim o uurtmayd, vahi ipi kesilmiti ve hangi
akldysa akl ylesine yksekte ve karanlk, sessiz ve birden
bire yabanclaan birinin arkasndan sadece koabilen, topra
a bal Will'den onu uzaklatnyordu.
"Jim, ite geliyorum!"
Ve koarken Jim dnd, Olum, yine her zamanki gibi.
Ben konuuyorum. Jim kouyor. Ben talar deviriyorum, Jim
talarn altndaki souk pleri kapyar ve -arabuk! Ben te
pelere trmanyorum. Jim kilise kulelerinden haykryor. Be
nim banka hesabm var. Jim'in banda salar, aznda hayk
n, srtnda gmlei ve ayaklannda tenis ayakkablar var. Na
sl oluyor da onun daha zengin olduunu dnyorum? n
k, diye dnd Will, ben gne altnda bir kayada oturuyo
rum, sevgili Jim'se, o kollanndaki tyleri ay nda diken di59

Ray Bradbury

ken ediyor ve kurbaalada dans ediyor. Ben inekleri gdyo


mm. Jim Gila canavarlarn' evcilletiriyor. Aptali diye bar
yorum Jim' e. Korkak! diye hayknyar bana. Ve ite buradayz

-hadi !
Ve kasabadan darya, tarlalarn tesine kotular ve ikisi
de, ay tepelerin ardnda hazr ve ayrlar bir iy krk altnda
titrerken, bir demiryolu kprsnn altnda dondular.
BAM!
Karnaval treni kpry gmbrdetti. Org feryat etti.
"Orgu alan biri yok!" Jim yukar bakt.
"Jim, dalga geme'"
"Annemin stne yemin ederim, bak!"
Uzaklara, uzaklara giden org bomlar yldz patlamalanyla tit
reiyordu, ama yksek klavyede oturan kimse yoktu. Rzgar,
bomlardaki buzlu su havasn slatarak, mzii olutunyordu.
Olanlar kotu. Tren denizalt cenaze ann alarak kvnl
d, batt, pasland, yeil yosunla kapland, an ald, ald.
Sonra lokomotif dd kocaman bir buhar duman f!edi ve
Will buz incileri dkt.
Gecenin ge vakitleri Will -ne sklkla?- tren ddklerinin,
mitsiz, tek bana ve, ne kadar yakna geliderse gelsinler,
uzakta, uykunun kenarnda buhar fkrttklarn duymutu.
Bazen yananda yalarla uyanr, neden diye sorar, arkasna
yaslanr, dinler ve dnrd, Evet! onlar beni alatyor, g
neye giden, batya giden, kasabalarn ununuu uyku gelgitle
rinde baulacak kadar tara derinliklerine girmi trenler.
Bu trenler ve yas tutan sesleri istasyonlar arasnda sonsuza
dek kaybolmutu, nerelere gitmi olduklarn hatrlamayarak,
nereye gidebileceklerini tahmin edemeyerek, son solgun so
*Gil coamr: Geybat Amerika)a zgii byk kaunii oe siyah rek/i zebirli bir
kertekele. n.

60

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

luklarn ufk:un zerine vererek, gzden kaybolmutu. Bu, b


tn trenler iin geerliydi, her zaman.
Ama bu trenin dd!
inde, baka uyuklayan senelerdeki baka gecelerden bir
rnrn feryatlar toplanmt; ay dleyen kpeklerin uluma
lar, kan donduran nehir soukluunda rzgarlarn Ocak sun
durmas paravanlarnn arasndan sznts, bin yangn sireninin
alamas veya daha kts! soluun sona ermi paralar, l
m veya lmekte olan, lmek istemeyen, bir milyar insann
protestosu, topran zerine fkrm homurtusu, iniltisi!
Yalar Will'in gzlerine doldular. Sendeledi. Diz kt. Bir
ayakkabsn balar gibi yapu.
Ama sonra Jim'in ellerinin de

kendi kulaklarn

kapattn

grd, onun da gzleri slakken. Ddk lk an. Jim l


a karlk lk att. Ddk feryat etti. Will feryada karlk
feryat etti.
Sonra bir milyar ses sustu, birdenbire, sanki tren bir ate
frtnas iinde topraktan dar frlamasna.
Tren yavaa, kayarak, siyah flamalar rpnarak, siyah
konfetHer kendi hastalk irinliinde eker rzgarnda kaybo

lacak, tepeden aa, peinde olanlar kovalarken, sekti, 1a_y


ylesine souktu ki, her nefesleriyle dondurma yiyorlard.
-s
ir tepeye narak aa baktlar.

;;b

- - -

"Tanrm," diye fsldad Jim.


Tren Rolfe'un ay ayrnda durmutu, araziye byle denir
di, nk kasabann iftleri balarda imle veya yazn sonlarn
da samanla veya kn karla kapl bir i deniz kadar geni, o
kadar uzun arazinin zerinde ayn domasn seyretmek iin
buraya gelirlerdi, ay gelgitleriyle titreyerek gelirken burasnn
bakml kysnda yriimek hotu.
61

Ray Bradbury

Eh, karnaval treni imdi orada, arnann yarundaki eski de


miryolu hattnn zerindeki gz imenierinin stnde mel
miti ve olanlar srnerek bir alnn altna girip beklediler.
"ok sessiz, " diye fsldad Wili.
Tren sadece kun gz tarlasnn ortasnda dunyordu, loko
motifte kimse yoktu, kmr vagonunda kimse yoktu, arkada
ki hepsi ay altnda siyah grnen vagonlardan hibirinde
kimse yoktu, sadece trenin sauyan metalinin ufak sesleri ray
larda nlyordu.
"t," dedi Jim. "eride hareket ettiklerini hissediyonm."
Will vcudundaki kedi tylerinin binlerce alya dntn hissetti.
"Sence seyretmemize aldr ederler mi?"
"Belki," dedi Jim, neeyle.
"Peki o zaman o grltl org nedendi?"
"Bunu anladmda," diye glmsedi Jim, "sana sylerim.
Bak!"

Fslt.
Sanki kendini dondan gkyznden dar atyormu gi
bi, koca bir yosun yeili balon aya dokundu.
ki yz metre yukarda saliand ve sessizce rzgara binerek
uzaklat.
"Balonun altndaki sepet, iinde biri var!"
Ama sonra uzun boylu bir adam, bu i denizin alalp ka
baran sularn kontrol eden bir kaptan edasyla trenin en son
vagonunun platformundan dar adm att. Tamamen koyu
giysiler iinde, glge yzl adam ayrn ortasna don ar
ar ilerledi, gmlei imdi ge uzatt eldivenli elleri kadar
siyaht.
iaret etti, bir kere.
62

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Ve tren canland.
nce bir pencereden bir ba ykseldi, sonra bir kol, son
ra bir kukla tiyatrosundaki kukiay andran baka bir ba. Bir
den, siyahlar iinde iki adam tslayan imierin zerinde koyu
renk bir adr direi tayorlard.
Jim, gzleri ay parlaklnda, ne eilirken, Will'in geriye
ekilmesine neden olan bu sessizlikti.
Bir kamaval, batan aa ynlar haline getirilen, bohala
nan, yuvarlanan ve paralanan ormanlar gibi homurtular, kk
remeler, toz aslanlannn byk patlamalar, alma fkesiyle
yanan adamlar, gazoz ielerinin grlts, titreyen at tokalan,
zebralar kafese tklm kafes gibi kiner ve titrerken, ter ya
murlar arasnda kouturan motorlar ve fillerle dolu olmalyd.
Ama bu eski filmler gibiydi, siyah ve beyaz hayaletlerle do
lu salon, ay dumann dar vermek zere alan gm
ms azlar, neredeyse rzgarn yananzdaki tyleri hr
dattn duyabileceiniz kadar bastnlm bir sessizlikte yap
lan hareketler.
Trenden, karanln yanmayan gzlerle kol gezdii yerde
ki hayvan kafeslerini boaltan daha fazla glgenin hrts gel
di ve org, esintinin bacalarda gezinirken ald aptalca bir
melodi dnda, sessizdi.
Sirk sunucusu arazinin ortasnda duruyordu.

Kocaman,

kfl, yeil bir peynir gibi, balon ge sabitlenmiti. Sonra


-karanlk geldi.
Will'in son grd ey, bulutlar ay rterken, balonun
aa saldrdyd.
Gecenin iinde adamlarn grnmeyen grevleri yapmak
zere acele ettiklerini hissetti. Balonun byk, iman bir
rmcek gibi, ip ve direklerle oynadn, gkyznde bir du-

63

Ray Bradbury

var hals rdn sezinledi.


Bulutlar ykseldi. Balon aralanndan geti.
ayrda ana adrn iskelet ana direkleri ve telleri dunyor,
adr bezinden derisini bekliyordu.
Beyaz ayn zerine daha fazla bulut yad. Glgeler iinde,
Will rperdi. Jim'in ileri don erneklediini duydu, ayak bile
ini tuttu, arkadann kasldn hissetti.
"Bekle!" dedi Will. "adr bezini getiriyorlar! "
"Hayr, " dedi Jim. "Yo, hayr ...
nk her naslsa bunun yerine, ikisi de biliyordu, direk
Ierin zerine asl teller sratli bulutlan yakalyor, onlar, adr
ekil alrken adr bezi ve daha fazla adr bezi haline gelen,
byk bir canavar glge tarafnda teellenmi ve dikilmi, fla
malar halinde rzgardan kopartyorlard. En sonunda uuan
geni bayraklarn berrak su sesi geldi.
Hareket durdu. Karanln iindeki karanlk sakindi.
Will, gzleri kapal, sanki kocaman, antik bir ku gece a
yrnda yaamak, solumak, hayatta kalmak iin kanat rparak
gelmi gibi, byk ya siyah kanatiann arpn duyarak
uzand.
Bulutlar uzaklat.
Balon gitmiti.
Adamlar gitmiti.
adrlar, direklerinin zerinde siyah yamur gibi dalgalanyordu.
Birdenbire kasaba ok uzak grnd.
gdsel olarak, Will arkasna bakt.
Sadece imen ve fslt.
Yavaa yeniden sessiz, karanlk, grne gre bo adr
Iara bakt.
64

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Houma gitmedi," dedi.


Jim gzlerini ayramyordu.
"Ya," diye fsldad. "Evet."
Will ayaa kalkt. Jim topraa uzand.
"Jim!" dedi Will.
Jim sanki tokat yemi gibi ban sallad. Dizlerinin zerine
kalku, sallanarak doruldu. Vcudu dnd, ama gzleri o si
yah bayraklara, tahmin edilemeyen kanatlar, boynuzlar ve ib
lis glmsemeleriyle hnca hn dolu byk yan gsteri tabe
lalarma kilitlenmiti.
Bir ku ciyaklad.
Jim srad. Jim soluunu tuttu.
Bulut glgeleri onlar tepeterin zerinden kasabann kena
rna koturdu.
Oradan sonra, iki olan tek balarna kotular.

NNC BLM

Sonuna kadar ak ktphane penceresinden ieri esen hava souktu.


Charles Halloway orada uzun bir sre durmutu.
imdi, acele ediyordu.
Aadaki caddeden iki glge, zerlerinde de glgelere
adm adm uyan iki olan kouyordu. Gece havasn, yavaa,
admlarla damgalyorlard.
"Jim!" diye seslendi yal adam. "Will! "
Ama yksek sesle deil.
Olanlar eve don uzaklaular.
Charles Halloway krlara bakt.
Ktphanede, sprgesinin kendisine baka hi kimsenin
duyamayaca eyler aniatmasna izin vererek, tek bana dola
rken, dd ve birbirinden aynk org ilahilerini duymlitu.
","
. . .

diyordu imdi,

hafif yksek bir sesle. "Sabahn

"

adrlar ve karnaval ayrda bekliyordu. Birisini, imenli


dalgalarda gezinecek herhangi birini bekliyorlard. Byk a
drlar kriik gibi dolmulard. Antik sar canavarlar gibi kokan
hava soluklar flyorlard usulca.
Ama bo karanlkta, derin maaralarda, sadece ay ieri ba66

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

kyordu. Darda, gece yaratklar bir atlkarncada sraylar


nn ortasnda asl kalmlard. Arkasnda dalga dalga, ok kat
l bir bo kibir dizisine evsahiplii yapan kulalarca Ayna La
birenti bulunuyordu, sakin, ciddi, yandan dolay gmile
mi, zamanla beyazlam. Herhangi bir glge, girite, korku
renginde yansmalar oluturabilir, derinlere gmlm aylar
ortaya karabilirdi.
Eer biri orada dursayd, kendini bir milyar kere sonsuza
kadar yaylm olarak m grrd? Bir milyar grnt geriye
mi bakard, her yz ve onun arkasndaki her yz ve bir nce
kinin, daha ncekinin, en ncekinin ardndaki, yal, daha
yal, en yal yz? Kendini orann derinliklerinden kopmu in
ce bir toz iinde yitirir miydi, elli deil altm, altm deil yet
mi, yetmi deil, seksen, doksan, doksan dokuz yanda ola
rak?
Labirent sormazd.
Labirent sylemezdi.
Sadece durur ve kocaman kutuplara zg bir buz sahras
gibi beklerdi.
"Saat ...

"

Charles Halloway d. Derisi birden bir kertenkelenin


derisine dnd. Midesi pasa dnm kanla doldu. Aznda
gece rutubetinin tad belirdi.
Yine de ktphane penceresinden uzaklaamyordu .
Uzaklarda, ayrda bir ey parldad.
Byk bir camn zerinde parlayan ay yd.
Belki k bir ey sylyordu, belki ifreli konuuyordu.
Oraya gideceim, diye dnd Charles Halloway, oraya

gitmeyeceim.
Houma gitti, diye dnd, houma gitmedi.
67

Ray Bradbuy

Bir an sonra ktphanenin kaps arpt.


Eve giderken, bo dkkann penceresinin nnden geti.
eride iki terk edilmi testere kza duruyordu.
Aralarnda bir su havuzu vard. Suyun iinde birka buz kr yzyordu. Buzun iinde birka para uzun sa vard.
Charles Halloway grd, ama grmemeyi tercih etti. Dn
d ve kayboldu. Cadde biraz sonra nalbur dkkannn pence
resi kadar botu.
Uzaklarda, ayrda, Ayna Labirenti'nde glgeler titrek titrek
parlad, sanki birinin, henz domam birinin, yaamnn par
- - --

alar yaarak zere orada be'kliyrdu.

-Bu eklfde bekliyordu labirent, souk baklar hazr, bak


maya, grmeye, lk atarak kamaya gelecek bir kuu.
Ama hi ku gelmedi.

ONURDNC BLM

"," dedi bir ses.


Will dinledi, mt ama snmaktayd, ieride zerinde
bir at, altnda bir zemin, ok fazla grnrde olmak, ok faz
la zgrlk, ok fazla geceyle, arasnda bir duvarla kap olma
sndan memnundu.
" .. .

"

Baba'nn sesi, eve dnm, kendi kendine konuarak bol


de ilerlemekte.
" . . .

"

Hey, diye dnd Will, bu trenin geldii saat. Babam da


grm, duymu, peinden gitmi miydi?
Hayr, yapmamas

gerek!

Will kambunnu kard. Neden

olmasn? Titredi. Neden korkuyordu?


Uzak kydaki frtna dalgalannn siyah bir hcumu gibi
aceleyle gelen kamavaldan m? Kendisi ve Jim ve babasnn
bilmesinden mi, uykudaki kasabadan m, bilmernekten mi, so
run bu muydu?
Evet. Will kendini derinlere gmd. Evet.. .
"U . ..
Sabahn , diye dnd Charles Halloway, yatann
kenarnda otururken. Neden tren o saatte geldi?
69

Ray Bradbury

nk, diye dnd, bu zel bir saat. Kadnlar asla bu sa


atte uyanmazlar, deil mi? Bebeklerin ve ocuklarn uykusunu
uyur onlar. Ama ya orta yal erkekler? Onlar bu saati iyi bilir
ler. Ah Tanrm, gece yanlar kt deildir, uyanrsn ve yeni
den uyursun, bir veya iki kt deildir, dnp durursun, ama
yine uyursun. Sabahn bei veya alts, umut vardr, nk a
fak ufkun hemen altndadr. Ama , imdi, Tarnn, sabahn
! Doktorlar o saatte vcudun cezir halinde olduunu sy
lyorlar. Ruh dardadr. Kan yava akar. lmenin dnda,
l hale en yakn olduun zamandr. Uyku bir para lmdr,
ama sabahn , gzler sonuna kadar ak baknmak, yaar
ken lmektir! Gzlerin akken rya grrsn. Tanrm, ayaa
kalkmaya kuvvetin olsa, yarm ryalann geyik tfeiyle katle
derdini Ama hayr, yanp kurumu derin bir kuyunun dibine
inelenmi halde yatarsn. Ay, o aptal suratyla, sana bakmak
iin yuvadanarak oradan geer. Gnein danasna ok uzun
bir yol vardr, afak daha da uzaktr, o yzden hayatnn b
tn aptalca eylerini toplarsn, o kadar iyi tandn ve imdi o
kadar l olan kiilerle yaplm olan aptal ho eyleri - Ve
doru deil miydi, bir yerlerde okumam myd, hastanelerde
sabahn nde dier zamanlardakinden daha fazla insann
ldn . . . ?
Yeter! diye haykrd sessizce.
"Charlie?" dedi kars uykusunun arasnda.
Adam yavaa teki ayakkabsn kard.
Kars uykusunda glmsedi.

Neden?
O lmsz. Bir olu var.
Senin de olun!
Ama hangi baba buna gerekten inanr? Hibir yk ta-

70

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

maz, hibir ac hissetmez. Hangi erkek, kadn gibi, karanlkta


yatar ve bir ocukla kalkar? efkatli, glmseyen kadnlar o iyi
gizeme sahiptirler. Ah, ne tuhaf harika saatlerdir kadnlar. Za
man'da yuva kurarlar. Ebediyeti yakalayan ve balayan eti ya
parlar. Ltfun iinde yaarlar, gc bilirler, kabul ederler ve
sz etme gerei duymazlar. Siz Zaman'ken, Zaman'dan sz et
meye ve evrensel anlar, geerlerken, scaklk ve devinime d
ntrmeye ne gerek vardr? Erkekler nasl da kskanr ve o
unlukla nefret ederler bu scak saatlerden, sonsuza dek yaa
yacaklarn bilen bu elerden. Pekiyi ne yaparz? Biz erkekler
korkun derecede zalimleiriz, nk dnyaya veya kendimi
ze veya herhangi bir eye tutunamayz. Sreklilie krzdr,
her ey bozulur, der, erir, durur, rr veya kaar. Pekiyi,
biz Zaman' ekillendiremediimize gre, bu erkeklere ne b
rakr' Uykusuz. Gzleri sonuna kadar ak.
Sabahn . Bu bizim dlmz. Sabahn . Ruhun
gece yars. Gelgit geer, ruh ekilir. Ve bir tren umutsuzluk
saatinde gelir. . .

Neden

" Charlie . . . ?"


Karsnn eli onunkine uzand.
"Sen . . . iyi misin . . . Charlie?"
Uykuya dald.
Yant vermedi.
Ona nasl olduunu syleyemezdi .

ONBENCi BLM

Gne bir limon gibi sapsar ykseldi .


Gkyz yuvarlak ve maviydi .
Kular havada berrak su arklaryla takla atyordu.
Will ve Jim pencerelerinden sarkt .
Hibir ey deimemiti .
Jim'in gzlerindeki bak dnda.
"Dn gece . . . " dedi Wil!. "Gerek miydi, deil mi?"
kisi de uzaklardaki ayrlara baktlar.
Hava urup kadar tatlyd. Hibir yerde glge bulamadlar,
aalarn altnda bile.
"Alt dakika!" diye bard Jim.
" Be!"
Drt dakika sonra, msr gevrekleri midelerinde sarslarak,
kasabadan kp giden ince krmz bir toz oluncaya kadar
yapraktarla hoplaya zplaya oynadlar.
Nefeslerinin iddetli bir sarslyla, gzlerini admladklan
topraktan kaldrdlar.
Ve karnaval oradayd.
"Hey . . .
nk adrlar gne kadar sar, birka hafta nceki bu
day tarlalar kadar pirin rengiydi. Mavi kular kadar parlak

72

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

bayraklar ve flamalar aslan rengi adr bezinin zerinde akr


dyordu. Pamuk helva renklerine boyanm tezgahlardan, Cu
martesilere ait gzel pasurma ve yumurta, sosisli sandvi ve
gzleme kokular rzgarda yzyordu. Her yerde olanlar ko
uyordu. Her yerde, uykulu babalar pelerinden geliyordu.
"Sadece basit bir karnaval," dedi Will.
"Yok ya," dedi Jim. "Dn gece kr deildik. Hadi!"
Dmdz, panaynn iine don yan yola kadar yz metre
yrdler. Ve daha ieri girdike, tuhaf adrlar frtna bulut
lar gibi taparlanrken kedi gibi balon glgesini izleyen gece
insanlarn bulamayacaklar, daha ak bir hal ald. Bunun ye
rine, yakndan baknca karnaval ktlenmi ipler, gveterin ye
dii adr bezleri, yamuda ypranm, gneten aarm gelin
tellerinden oluuyordu. Direklerine hznl albatroslar gibi
aslm yan gsteri resimleri sarkyor ve rpnarak eski boya
taneleri dkyordu, ayn zamanda titreyerek harika olmayan
bir zayf adam, iman adam, inekafa, dvmeli adam, hula
danss harikalarn ortaya sererek . . .
Etraf kolaan ettiler, ama hibir kara topraa saplanm
hanerlere, gizemli Dou dmleriyle balanm uursuz
gazdan gizemli gece yars kresi, hibir korkun intikamlara
ynelmi manyak bilet toplaycs bulamadlar. Bilet giesinin
yanndaki org ne lm haykryor, ne de kendi kendine ap
tal arklar mrldanyordu . Tren mi? Isnan imenterdeki bir
kntya ekilmiti, eskiydi, tamam ve pasla iyice lehimlen
miti, ama kendine, anakaradaki lokomotif me;-:arlarndan,
iletme milleri, dzentekerler, duman hacalar ve devredilmi
ikinci snf kabuslar toplam olan devasa bir mknatsa ben
ziyordu . Kara ve morgvari bir silet izmiyordu . zin istiyor
du, ama sadece gz salmalarnda l gibi yatmak iin, bu-

73

Ray Bradbury

har ve demir bantu flemekten ylesine yorgundu ki.


"Jim! Will!"
Panayr yolundan, glmsemelerden olumu, Bayan Fo
ley geliyordu, yedinci snf retmenleri.
"ocuklar," dedi kadn, "neyiniz var? Sanki bir ey kaybetmi gibisiniz. "
"ey," dedi Will, "dn gece, o orgu duydunuz-"
"Org mu? Hayr-"
"O zaman neden bu kadar erkenden buradasnz, Bayan
Foley?" diye sordu Jim.
"Karnavallar severim , " dedi Bayan Foley, etraf aydnlata
rak, krl ellilerinin iinde bir yerlerde kaybolmu ufak tefek
bir kadn. "Sosisli sandvi alacam ve siz yerken ben ahmak
yeenimi arayacam. Onu

grdnz m?"

"Yeeniniz mi?"
"Robert. Birka haftadr benimle kalyor. Babas ld, an
nesi Wisconsin'de hasta. Onu yanma aldm . Sabah erkenden
buraya kotu. Benimle buluacan syledi. Ama olanJan bi
lirsiniz! Tanrm, ok suratszsnz." Onlara yiyecek uzatt. "Yi
yin! Neelenin! Elence parklan on dakika iinde alacak. Bu
arada, sannn u Ayna Labirenti'ne szacam ve-"
"Hayr," dedi Will.
" Neye hayr?" diye sordu Bayan Foley.
"Ayna Labirenti'ne . " Will yutkundu . Kulalarca yansmaya
bakt. Orada asla dibe vuramazdnz. Dimdik duran ve sizi bir
bakyla ldrmek iin bekleyen k gibiydi. " Bayan Foley,"
dedi en sonunda ve aznn bunlar sylemesine at, "oraya
gitmeyin. "
" Neden?"
Jim, hayran bir ekilde, Will'in yzne bakt. "Evet, hadi

74

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

syle. Neden"
"nsanlar kayboluyor," dedi Will, kekeleyerek.
"Gitmem iin daha iyi bir neden. Robert orada, tek bana,
dalanyor olabilir ve ben kulan ekmezsem k yolunu bu
lamayabilir-"
"Asla bilemezsiniz-" Will gzlerini milyonlarca millik kr
camdan alamyordu- "orada nelerin yzyar olabileceini ... "
"Yzyor mu!" Bayan Foley gi.ild. "Ne kadar ho bir ha
yal gcn var, Willy. Eh, pekiyi, ama ben yal bir balm. O
yzden. ..
"Bayan Foley!"
Bayan Foley el sallad, dengesini buldu, bir adm att ve ay
na okyanusunda gzden kayboldu. Kadn yerleir, gezinir, de
rinlere, derinlere batar ve sonunda, gmlerin arasnda gpg
ri, znrken seyrettiler.
Jim Will'i ekti. "Btn bunlar neydi?"
"Tannm, Jim, aynalar! Houma gitmeyen tek ey onlar. Ya
ni, dn geceye benzeyen tek ey onlar."
"Olum, olum, gnete fazla kalmsn," diye kahkaba at
t Jim. "Oradaki labirent. . . " Sesi gitgide hafifteyerek sustu.
Uzun yansmalar arasnda sanki buz deposundan geliyormu
gibi esen souk havay koklad.
"Jim? Ne diyordun?"
Ama Jim bir ey demedi. Uzun bir sre sonra elini ensesi
ne vurdu. "Sahiden oluyor!" diye bard hafif bir aknlkla.
"Ne oluyor?"
"Tyler1 Hayatm boyunca bunu okudum. Korku ykle
rinde, diken diken olurlar. Benimkiler de kalkyor -imdi!"
"Tannm, Jim. Benimkiler de!"
Enselerindeki leziz souk iliklerle ve kafa derilerindeki
75

Ray Bradbury

kirpi gibi dikilen, aniden sertlemi ufak tylerle bylenrni


gibi durdular.
Bir k ve glge merasimi oldu.
Ayna Labirenti'nden kmaya alan iki, drt, bir dzine
Bayan Foley grdler.
Hangisinin gerek olduunu bilmiyorlard, o yzden hep
sine el salladlar.
Ama Bayan Foley'lerden hibiri grmedi ya da el sallama
d. Krlemesine yrdii . Krlemesine, trnaklarn souk cama
batrd.
" Bayan Foley! "
Fotoraf tozlarnn patlamalarndan dolay kaslm gzleri
bir heykelinkiler kadar beyazlamt . Camn derinliklerinde
konutu . Mnldand . nledi. Bir alyordu. Bir baryordu. Bir
hayknyordu . Cama bayla, dirsekleriyle vurdu, ktan krle
mi bir pervane kadar sarho bir halde eildi, ellerini pene
halinde kaldrd. "Ah, Tanrm! mdat!" diye szland. " mdat,
Tanrm! "
Jim ve Will ileriye atlrlarken, aynalarda kendi yzlerini,
solgun, kendi gzlerini, falta gibi ak, grdler.
" Bayan Foley, buraya!" Jim kalarn atlatt.

" Bu yne/'

Ama Will sadece souk cam buldu.

Boluktan bir el un. Yal bir kadnn eli, son defa batan.
Kendini kurtarmak iin bir eye sarld . O bir ey Will'di. O
lan yanna ekti.
"Will!"
"Jim! Jim!"
Ve Jim onu tuttu ve onun elini tuttu ve onu ssz denizler
den gelen, sessizce saldrarak gelen aynalardan kurtard.
Gne na ktlar.

76

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Bayan Foley, bir eli rm yananda, meledi, homur


dand, sonra hzla gld, sonra nefesini nttu ve gzlerini sildi .
"Teekkrler, Will, Jim, ah teekkrler, neredeyse boulu
yordum! Yani. . . ah, Will, sen haklymsn! Tanrm,

dnz m,

onu gr

orada kaybolmu, boulmu, zavall kz, ah zaval

l kayp tatl . . . kurtarn onu, oh, onu kurtarmalyz!"


" Bayan Foley, ltfen, canm yakyorsunuz . " Will sert bir
ekilde kadnn ellerini kolunun etini kavramaktan kurtard.
"Orada kimse yok. "
"Onu grdm! Ltfen! Bakn! Kurtarn onu!"
Will labirent giriine srad ve durdu. Bilet toplaycs ona
i

olsun

diye

kmseyen

bir bak

frlatt.

Will,

Bayan

Foley'ye don geriledi.


"Yemin ederim, oraya sizden nce veya sizden sonra kim
se girmedi, efendim. Hepsi benim suum, su hakknda o esp
rileri yaptm, aklnz karm olmal, kaybolduktan ve o kadar
korknktan sonra . . .

"

Ama kadn duyduysa bile, elinin stn srmaya devam et


ti, sesi havaszlktan, yaam umudu olmadan dipte uzun, kor
kun bir zamandan sonra denizden km ve imdi kurtulmu
birinin sesiydi.
"Yok mu? O dipte! Zavall kz. Onu tanyordum. 'Seni tan
yonm!' dedim onu bir dakika nce ilk olarak grdmde. El
salladm, el sallad. 'Merhaba'' Kotum! -pat! Dtm.

O d

t. Bir dzine, bin tane kz dt. 'Bekle!' dedim. Ah, o kadar


ho, o kadar gzel, o kadar gen grnyordu ki! Ama bu be
ni korkuttu .

'Burada

sandn, 'gerek olan

ne yapyorsun?' dedim. 'Hey,' dediini

benim.

Sen

deifl.'

epey altnda. Labirente kat. Onu

diyerek gld, suyun

bulmalyz!

eyden nce-"

Bayan Foley, Will'in kolu beline sanl, son bir titrek soluk

77

Ray Bradbury

ald ve tuhaf bir ekilde suskunlat.


Jim o souk aynalarn derinliklerine bakyor, grlemeyen
kpekbalklann aryordu .
" Bayan Foley,

dedi,

" kz neye

benziyordu?"

Bayan Foley'nin sesi solgun, ama sakindi.


"Aslnda . . . bana benziyordu, ok, ok yllar nceki halime.
"imdi eve gideceim,

dedi.

" Bayan Foley, biz-"


" Hayr. Kaln. Ben iyiyim. Elenin, ocuklar. Elenin.

Ve yavaa, tek bana, panaynn ortasndaki yolda yrd .


Bir yerlerde kocaman bir hayvan iedi. Amonyak geerken
rzgar eskitti.
"Ben gidiyorum!" dedi Will.
"Will," dedi Jim. "Gn batana kadar kalyoruz, olum, g
ne kararana dek ve

her eyi ortaya

kanyoruz. Sen dlek bir

tavuk musun?"
"Hayr, " diye mrldand Will. "Ama . . . ya birisi o labirente
yeniden dalmak isterse?"
Jim, imdi sadece saf n gzlerinin nndeki boluun
tesinde, boluk iinde boluk olarak kendisine bakt dipsiz
denizin derinliklerine iddetle bakt.
"Hi kimse . " Jim kalbinin iki kere atmasna izin verdi.
" . . . sanrm."

ONALllNCI BLM

Gnbatmnda kt bir ey oldu.


Jim ortadan kayboldu.
leyin ve leden sonra, koklayarak, dinleyerek, yaprak
l talalar ineyen gz kalabalnn arasndan yollarn bul
maya alarak, elence turlarnn yarsnda lklar atmlar,
kirli st ielerini devirmiler, porselen bebek kazanacaklar
tabaklar paralamlard.
Ve sonra olduka ani bir ekilde Jim yok oldu.
Ve Will, baka kimseye deil kendine sorarak, tamamen
sessiz bir kesinlikle, gkyz mrdmerii rengine dnerken,
kendinden emin bir ekilde, sona kalm kalabaln arasndan
labirente ulaana kadar yrd ve parasn dedi, ieri adm
an ve sadece bir kere yava bir ekilde seslendi:
" . . Jim . . . ?"
Ve Jim oradayd, yakn bir arkada uzaklara gittiinde ve
bir daha gelip gelmeyecei pheli olduu bir zamanda deniz
kysnda terk edilmi biri gibi, souk cam dalgalarn yan iin
de, yar dnda. Jim sanki be dakikadr bir kirpik boyu iler
lememi gibi bakarak, az yar ak, bir sonraki dalgann gel
mesini ve kendisine daha fazlasn gstermesini bekleyerek,
duruyordu .

79

Ray Bradbury

"Jim! k oradan!"
"Will . . . " Jim hafife iini ekti. "Beni rahat brak."
"Ancak cehennemde!" Bir srayta, Will Jim'in kemerini
yakalayp ekti. Geriye srklenirken, Jim labirentten dan
ekildiinin farknda deil gibiydi, nk grnmeyen bir ha
rikaya doru aresizlikle itiraz etmeye devam ediyordu :

Ah

"

Will, ah Willy, Will, ah, Willy . . . "


"Jim, seni sersem, seni eve gtryorum!"
"Ne? Ne? Ne?"
Souk havaya kmlard. Gkyz, yukarda son gne
ateinde yanan birka bulutuyla, mrdmeriinden daha ko
yuydu imdi. Gne atei Jim'in ateli yanaklann, ak dudak
larn, iri ve korkun derecede koyu yeil parlayan gzlerini
tututurdu .
"Jim, orada ne grdn? Bayan Foley'nin grdklerini mi?"
"Ne? Ne?"
"Burnunu patlatacam! Hadi!" Will bu atei, bu kvanc, bu
kar koymayan arkada itti, kakt, ekitirdi, neredeyse ta
d.
"Sana anlatamam, Will, inanmazsn, anlatamam, orada, ah,
orada, orada . . .

"

"Kapa eneni!" Will kolunu yumruklad. "Korkudan aklm


kartyordun, tpk onun bizi korkunuu gibi. Kahretsin! Ne
redeyse yemek saati olmu. Bizimkiler ldmz ve gml
dmz dnecekler. "
Artk, sonbahar imenierini ayakkablaryla kamlayarak,
adrlarn tesindeki saman kokulu, yaprak kf tarlalarda
uzun admlarla y iiyorlard, Will kasabaya, Jim geriye, gne
in son nlar topran altna saklanrken kararan yksekteki
flamalara bakarak .

80

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Will, geri gelmemiz gerek. Bu gece-"


"Tamam, yalnz bana gel . "
Jim durdu.
"Yalnz gelmeme raz olmazsn. Her zaman yanmda ola
caksn, deil mi, Will? Beni korumak iin?"
"Koruma isteyene bak. Wili g ld ve bir daha glmedi,
nk Jim, dudandaki son yabani k lp burnunun ince
deliklerine yakalanm ve aniden derin gzlerine dolmu ola
rak, ona bakyordu .
"Her zaman benimle olacaksn, ha, Will?"
Jim sadece ona doru scak bir ekilde soludu ve kan es
ki, tandk yantlada kaynad: evet, evet, bunu biliyorsun,
evet, evet .
Ve birlikte dnerek, madeni bir ses kartan bir deri anta
ynna takldlar.

ONYEDNC BLM

Uzun bir an iin kocaman deri antann banda durdular.


Neredeyse gizli bir ekilde, Will antay tekmeledi. anta
demir bir hazmszlk sesi kard.
"Hey," dedi Will, "bu yldrmsavar satcsrun!"
.Jim elini deri azdan kaydrd ve ate pskrten canavar
lar, tamamen diten olumu in ejderhalaryla, gz kreleri
ve yosun yeili zrhla, tamamen ha ve hilalle bir araya getiril
mi metal bir mil kartt; insanlara emniyet veren veya emni
yet verir gibi grnen, dnya zerindeki her sembol, olanla
rn elini tuhaf bir arlk ve anlamla doldurarak, buraya yap
mt.
"Frtna hi gelmedi. Ama o

"Nereye? Ve

gitti. "

neden antasn brakt?"

kisi de alacakaranln adr bezinden dalgalar renklen


dirdii karnavala baktlar. Glgeler sakin bir ekilde onlar yut
nak zere kouyordu. Arabalardaki insanlar yorgun blr karga
ayla evlerine giderken korna alyorlard. iskelet bisikletler
zerindeki olanlar arkalarndan kpeklere slk alyorlard.
Birazdan, glgeler dnme dalaba yldzlar bulutlandracak e
kilde binerlerken, gece panayra sahip kacakt.
"nsanlar," dedi Jim, "tm yaamlarn ortada brakmazlar.

82

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Bu, yal adamn sahip olduu tek ey. nemli bir ey-" Jim
hafif bir ate soludu- "ona unutturmu olmal. O yzden y
ryp gitmi ve antay burada brakm.
" Ne? Sana

her eyi ununurabilecek

kadar nemli ne olabi

lir?"
"ey-" Jim arkadan merakla, yznde alacakaranlk, in
celedi "-kimse bilemez. Kendin bulmak zorundasn. Gizemler
ve gizemler. Frtna satcs. Frtna satcsnn antas. imdi
bakmazsa k, asla renemeyebiliriz.

"Jim , on dakika iinde-"


"Tabii. Panayr kararacak. Herkes akam yemei iin eve
gitti. Sadece biz. Ama harika bir duygu olmaz m? Sadece biz!
Ve ite gidiyonz, yeniden ieri!"
Ayna Labirenti'ni geerken, iki ordunun -bir milyar Jim, bir
milyar Will- arptn, eridiini, gzden kaybolduunu gr
dler. Ve bu ordular gibi, gerek insan ordusu da yok oldu.
Olanlar, parlak odalarda scak yemeklerinin bana oturan
kasabadaki btn olanlar dnerek alacakaranlk karargah
lannn arasnda yalnz balarna durdular.

ONSEKZNC BLM

Krmz harfli tabelada yle yazyordu: BOZUK! UZAK DU

RUN!
"Tabela sabahtan beri asl. Tabelalara inanmam," dedi Jim.
Rzgarla sallanan mee aalannn kum takrts ve homur
tusu altnda duran atlkarncaya baktlar. Atlkarncann, omur
galarndan pirin karglarla mzraklanm olan atlar, keileri,
ceylanlar, zebralar korku rengi gzleriyle merhamet dilenip,
panik rengi dileriyle intikam arayarak, azlan bir lm al
ndaym gibi arpk ekilde aslmlard.
" Bana bozuk grnmedi."
Jim akrdayan zincirin zerinden atlad, ay kadar geni bir
dner tablann zerine, kendinden gemi, ama sonsuza dek
bylermi hayvanlarn arasna srad.
"Jim "
"Will, b u

bakmadmz tek

elence.

O yzden . . . "

Jim salland. lgn atlkarnca dnyas onun ince yapsyla


yana don kmldad. Hayvan kmelerinin arasndaki pirin
ten ormaniann iinde dolat. Monmsu bir alacakaranlk ayg
rna atlad.
"Hey, ocuk,

in!"

Makine karanlndan bir adam ykseldi.

84

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Jim!"
Atlkannca bomlarnn ve ay derili davullarn arasndan
uzanan adam Jim'i lk la havaya kaldrd.
" mdat, Will, imdat!"
Will hayvanlarn arasna srad.
Adam sakince glmsedi, onu rahata karlayarak Jim'in
yanna, yksee kaldrd. Parlak alev krmzs salara, parlak
alev mavisi gzlere ve kabaran kaslara baktlar.
"Bozuk," dedi adam. "Okumay bilmiyor musunuz?"
"Onlar yere indir, " dedi yumuak bir ses.
Yksee aslm Jim ve Will zincirlerin arkasnda duran
uzuq boylu ikinci bir adama baktlar.
"Yere," dedi adam yine.
Ve vahi, ama ikayet etmeyen hayvanlarn pirin orman
nn arasndan tandlar ve toza brakldlar .
"Biz-" dedi Will.
"Merak m etmitiniz? Bu ikinci adam bir lamba direi ka
dar uzundu. Ay kralerieri gibi suiei lekelerinin delik deik
ettii solgun yz, aada duranlarn zerine k sayordu.
Yelei taze kan rengindeydi. Kalar, salar, takm elbisesi
meyan siyahyd ve kravatna batrlm kravat inesinden ba
kan gne sars kymetli ta, gz krprnayan tonda ve gzleri
gibi parlak kristaldendi. Ama u anda, sratle ve kesin bir ber
rak lkla, Will'i byleyen takm elbiseydi. nk ay allarn
dan, saat yay tylerinden, kldan ve bir tr srekli titreyen, s
rekli parlayan siyah kenevirden dokunmu gibi grnyordu.
Takm elbise yakalyor ve bir siyah tvit dikeni yata gi
bi kprdyordu, srekli kandrarak, adamn uzun bedenini
sanki ac ekiyormu, lk atp giysilerini yrtacakm gibi g
i.inmesine neden olan bir hareketle kaplyordu. Yine de adam

85

Ray Bradbury

orada, ay sakinliiyle, srganotu elbisesinin iinde durarak ve


jim'in azn san gzleriyle izleyerek duruyordu . Will'e bir ke
re bile bakmad.
"smim Dark."
Beyaz bir kartvizit kartt. Kart maviye dnd.
Fsldad. Krmz.
Silkti. Yeil bir adam karta baslm olan bir aatan sarkt.
Utu utu. t.
"Dark. Ve oradaki kzl sal arkadam da Bay Cooger. Co
oger ve Dark'n . . .

Fiske-darbe-t.
Beyaz karenin zerinde isimler ortaya kt, ortadan kayboldu:
" . . . Birleik Glge Gsterileri . . . "

Tkrt-nlt.
Bir mantar cads ryen bitki kaplarn kartrd.
" . . . ve ktalararas Curcuna Tiyatro Kum panyas . . . "
Kart Jim'e verdi. imdi kartta yle yazyordu:

Uzmanlmz: lm Nbetindeki Ecekieri


muayene etmek, yalamak, cilalamak
ve

onarmak.

Sakince, Jim bunu okudu. Sakince, Jim bereketli ve fazla


syla hazine bulunduran ceplerine bir yumnunu soktu, kar
trd ve elini kartt.
Avucunda l bir kahverengi bcek duruyordu .
"te," dedi Jim .

"Bunu

tamir edin."

Bay Dark kahkahasm patlau. "Muhteem! Tamir edece


im!" Elini uzatt. Gmlek kolu yukan ekildi.
Parlak mor, siyah, yeil ve yldrm mavisi ylanbalklan, solu-

86

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

canlar ve Latince yazlar bileinde grnecek biimde kaydlar.


"Tannm!" diye bard Will. "Siz Dvmeli Adam almals
nz!"
"Hayr. " Jim yabancy inceledi. "Resimli Adam. Arada fark
var."
Bay Dark memnun bir ekilde ban sallad. "Adn ne se
nin, ocuk?"
Syleme ona! diye dnd Will ve durdu. Neden olmasn?
diye merak etti, neden?
Jim'in rludaklar zorlukla kmldad.
"Simon," dedi.
Bunun bir yalan olduunu gstermek iin glmsedi.
Bay Dark bunu bildiini gstermek iin glmsedi.
"Daha fazlasn grmek ister misin, 'Simon'?"
Jim adama onaylama memmniyetini bahetmeyecekti.
Yavaa, byk bir az altrc zevkle, Bay Dark gmleinin kolunu dirseine kadar svad.
Jim bakakald. Kol, zikzak yapan, aa yukar hareket
eden, vurmak iin kayan bir kobra gibiydi. Bay Dark yumn
unu skt, parmaklann kvrd. Kaslar dans etti.
Will evrede dolap grmek istiyordu, ama sadece Jim, ah,
Jim! diye dnerek seyredebildi.
nk Jim orada duruyordu ve orada bu uzun boylu adam
vard, ikisi de dierini gecenin ge bir vaktinde bir dkkann
aynasndaki bir yansmaym gibi inceliyordu. Uzun boylu
adamn aldan giysisi imdi Jim'in yanaklarn renklendirecek
ve geni ve insan ien gzlerine her zamanki keskin kedi ye
ili yerine bir yamur bakyla hcum edecek ekilde glge
de brakmt. Jim uzun bir yoldan gelmi bir koucu gibi du
ruyordu, rludaklar ateli, elleri herhangi bir hediyeyi kabul et87

Ray Bradbury

rnek zere ak. Ve tam u anda, bu hediye pandaminle ar


ptlan resimlerdi, Bay Dark resimlerinin scak nabzl bileinin
zerinde souk derili olarak irkilmesine izin verirken, yukan
da yldzlar ortaya kyor ve Jim bakyordu ve Will gremiyor
du ve ok telerde kasaba halknn sonuncular kasahaya do
ru

scak arabalannda gidiyorlard ve Jim yava bir sesle, "Tan

rm . . . " dedi ve Bay Dark gmleinin kolunu indirdi .


"Gsteri bitti. Yemek zaman. Karnaval saat yediye kadar
kapal. Herkes dar. Geri gel, 'Simon,' ve tamir edildiinde,
atl karncaya bin. Bu kart al. Bedava bir tur."
Jim saklanm bilee bakt ve kart cebine koydu .
"Hoa kaln'"
Jim kotu . Will kotu .
Jim dnd, arkasna bakt, srad ve bir saat iinde ikinci
kez kayboldu.
Will, Jim'in saklanm ekilde bir dala tnedii aaca bak
t. Arkaya bakt. Bay Dark ve Bay Cooger arkalarn dnm
ler, atlkarncayla megfldler.
"abuk ol, Will!"
"Jim . . ?"
"Seni grecekler. Atla!"
"Will atlad. Jim onu yukar ekti. Koca aa salland . Bir
rzgar gkyznde kkredi . Jim Will'in, nefes nefese, dallara
tutunmasna yardm etti.
"Jim, biz buraya ait deiliz!"
"Kapa eneni! Bak!" diye fsldad Jim.
Atlkarnca matannun bir yerinden takrtlar ve pirin ses
leri, hafif bir gcrt ve bir org buhar sl duyuldu.
"Kolunda ne vard, Jim?"
"Bir resin . "
BB

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Tamam, ama ne resmi?"


"0-" Jim gzlerini kapatt. "O -bir. . . ylan . . resmiydi . . . evet,

tamam . . . ylan. " Ama gzlerini atnda, Will'e bakamad.


"Tamam, istemiyorsan syleme. "
"Syledim ya, Will, bir ylan. Sana da gstermesini isterim
sonra, ister misin?"
Hayr, diye dnd Will. istemem.
Bo panayr yolundaki talan zerinde braklm bir mil
yar ayak izine bakt ve birden zaman leden ok gece yan
sna yaknlat.
" Ben eve gidiyorum . . .

"

"Tamam, Will, git. Ayna labirentleri, yal bayan retmen


ler, kayp yldrmsavar antalan, kaybolan yldrmsavar satc
s, dans eden ylan resimleri, bozuk olmayan atlkarncalar ve
sen eve mi gitmek istiyorsun? Tabii, eski dostum Will, gr
niz . "

"Ben . . . " Will aatan inmeye balad v e dondu.


"Kimse var m?" diye bard aadan bir ses.
"Yok!" diye bard birisi yolun teki ucundan.

On be metre tede bile olmayan Bay Dark atlkarnca bi


let giesinin yanndaki krmz bir kontrol kutusuna doru git
ti. Her tarafa bakt. Aaca bakt.
Will dala sarld, Jim dala sarld, ufack olmak iin kasldlar.
"altr!"
Bir pat, bir at, bir dizgin grlts, bir kalk ve ini, pirincin bir ykselme ve alalmasyla atlkarnca hareket etti.
Ama, diye dnd Will, o almyor, bozuk.
lgnca aay iaret eden Jim'e bir bak frlatt.
Atlkarnca dnyordu, tamam, ama . . .

Tersine dnyordu.
89

Ray Bradbury

Atlkannca matannun iindeki ufak org sinirli aygr titre


yii davullarn takrdatp akrdatyor, hasat ay bykln
deki zillerini ngrdatyor, kastanyetlerini diliyar ve kamla
rn, ddklerini ve barok fllitlerini boazna tkp, dar h
kryordu .
Mzik, diye dnd Will, o

da tersten!

Bay Dark birden o tarafa dnd, sanki Will'in dncesini


duymu gibi yukar bakt. Bir rzgar, aac siyah bir kargaay
la sarst. Bay Dark omuzlarn silkip ban evirdi .
Atlkannca daha hzl dnyordu, haykrarak, atlarak, ters
yne dnler yaparak!
imdi Bay Cooger, alevlenen kzl salar ve yangn mavisi
gzleriyle, son bir kontrol yaparak, panayr yolunu admlyor
du

Aalarnn altnda durdu. Will adamn zerine tkrebi

lirdi . Sonra atlkarnca uzak diyarlardaki kpekterin ulumasna


neden olan zellikle vahice, soukkanl bir cinayet l at
t ve Bay Cooger, frldak gibi, kotu ve bulunmam ve asla
kefedilmeyecek hedeflere doru daireler izen sonsuz bir ge
ceyi kuyruk nde, ba arkada gelecek ekilde kovalayan, ter
sine dnen bir hayvan evrenine atlad. Pirin sopalara eliyle
vurarak, kendini, diken diken kzl salar, pembe yz ve ina
nlmaz derecede keskin mavi gzleriyle, mzik onunla birlik
te ie ekilmemi soluk gibi hzla tersten ciyaklarken, tersine
dnerek, tersine dnerek, sessizce otrduu bir yere frlatt.
Mzik, diye dnd Will, nedir bu? Ve her eyden nce
tersine alndn nereden biliyorum? Dala sarld, melodiyi
kapmaya, sonra da aklnda dzden almaya alt. Ama pirin
anlar, davullar gsn ekiliyorlar, kalbinin hzn ylesine
deitiriyorlard ki, nabznn tersindiini, kannn huysuz at
larla btn etinin iinden geri dndn hissediyordu , bu
90

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

yzden neredeyse decek kadar salland, bu yzden btn


yapt yapmak, solgun bir ekilde aslmak ve tersine dnen
makinenin ve kenarda, motorun kontrollerinin banda tetikte
olan Bay Dark'n grnrusn imekti.
Yeni eyin oluumunu ilk fark eden Jim'di, nk Will'i
tekmeledi, . bir kere, Will bakt ve Jim bir sonraki turda geer
ken makinedeki adama lgnca bir ekilde iaret etti.
Bay Cooger'n yz pembe mum gibi eriyordu .
Elleri bir bebein ellerine dnyordu .
Kemikleri giysilerinin altna doru kt; sonra giysileri de
klen bedenine uyacak ekilde ekti.
Yz gitgide titriyordu ve her dnte adam biraz daha eri
di.
Will, Jim'in bann daireler izerek dndn grd.
Tersine srklenen aycl bir d gibi dnd atlkarnca, at
lar zorlanyor, mzik arkalarndan nefes nefese kalyordu, Bay
Cooger, glge kadar basit, k kadar basit, zaman kadar basit,
genleirken. Ve daha da genleirken. Ve daha da genleir
ken.
Her seferinde daha gen yllara doru eriyen scak mumlar
gibi biim alan kemikleriyle tek bana oturduunu grecek
ekilde dnd. Sakin bir ekilde kendini onlardan uzaklatrr
ken, kendisinden uzaklaan ateli takmyldzlara, ocuk ba
rndran aalara bakyordu ve burnu kld ve tatl balmu
mu kulaklar kendilerini ufak pembe gllere dntrd.
Artk, geriye sarmalianan yolculuuna baladndaki gibi
krk yanda olmayan Bay Cooger, on dokuz yandayd.
Tersine dnerek , at, direk, mzik geidi devam etti, erkek
gen erkee, gen erkek de abucak olan ocuuna dnti.i . . .
Bay Cooger on yedi yandayd, on alt . . .

91

Ray Bradbury

Gn ve aalarn altnda bir tur daha ve bir tur daha ve


fsldayan Will, dnleri, dnleri sayan Jim, bu arada gece
havas, gne metali pirincin srtnmesinden, hayvaniann ter
sine dndrlm ateli uuundan dolay yaz sca gibi sn
d, balmumu bebei eritti, eritti ve daha da tuhaf mziklerle
arndrd, ta ki hepsi susana, hepsi sessizlie gmlene, atlka
rnca pirinlerini kapatana, hrdavat motorlan tslayarak dura
na dek ve Arap kum saatlerinden yukar flenen l kumlar
gibi son bir szlamayla, atlkarnca yosunlu sularda saHarup ha
reketsiz kald.
Oyulmu beyaz tahta kzak iskemiesinde oturan figr ok
kkt .
Bay Cooger on iki yandayd.
Hayr. Will'in az kelimeyi biimlendirdi . Hayr. Jim'inki
de ayn eyi yapt.
Ufak ekil sessiz dnyadan aa indi, yz glgede, ama
elleri, yeni doanlarn krk pembesi, plak karnaval n
da ileri uzand.
Garip, erkek-olan ocuu baklarn yukan, aa, bir
yerlerde korku , evrede dehet ve panik arayarak frlatt. Will
kendini top haline getirdi ve gzlerini kapad. Korkun bak
n yapraklarn arasndan flenen ineler gibi frladn, ge
tiini hissetti. Sonra, tavan kousuyla, ufak ekil bo yolda
snd .
Yapraklar kenara ilk eken Jim oldu.
Bay Dark da akam sessizliinde gzden kaybolmutu.
Jim'in yere dmesi sonsuza dek srm gibiydi. Will arkasndan dt ve ikisi de kalktlar, korkularndan dolay grl
tyle, sessiz pandomim darbeleriyle sarslm, geceye ve bilin
meyene kotuklar iin ok daha fazla sersemletici hale gelen

92

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

olaylarla malvolmu halde. Ve, ufak glgenin acele ettiini,


onlar aynn karsna don ektiini grerek her biri dieri
nin koluna sarlrken, ortak aknlklanndan ve titremelerin
den ilk sz eden Jim'di.
"Ah, Will, keke eve gidebilseydik, keke yemek yiyebil
seydik. Ama artk ok ge, grdk! Daha fazlasn grmemiz
gerek!

Deil mi?"

"Tanrm, " dedi Will perian bir halde. "Sanrm yle. "
Ve birlikte kotular, darda ne olduklarn bilmedikleri e
yi, muhtemelen kimsenin nerede olduunu talunin ederneye
cei yere don izleyerek.

ONDOKUZUNCU BLM

Karayolu zerinde gnein son soluk suluboyalar tepele


rin ardna saklanmt ve kovaladklar her neyse o kadar ileri
deydi ki bir an bir lamba nda grlen, bir an kurtulmu,
karanla doru koan hzl bir noktayd.
"Yirmi sekiz!" diyerek yutkundu Jim. "Yirmi sekiz kere!"
"Atlkannca, hh!" Will ban arkaya att. "Saydm, tam yir
mi sekiz kere geriye doru dnd ! "
leride, ufak ekil durdu v e geriye bakt .
Jim ve Will bir aacn arkasna daldlar ve eklin uzakla
masna izin verdiler.
"Nesne, " diye dnd Will. Neden "nesne" diye dn
yorum. O bir olan ocuu, o bir erkek . . . yo . . . o deimi bir
ey, ite o bu.
ehir srurlanna varp getiler ve sratle koarken, Will y
le dedi: "Jim, o atlkarncaya

iki kii binmi olmal, Bay Cooger

ve bu ocuk ve-"
" Hayr. Gzlerimi ondan hi ayrmadm!"
Berber dkkarurun nnden kotular. Will dkkann pen
ceresinde bir not hem grd, hem grmedi. Hem okudu hem
okumad. Hatrlad, unuttu. leri atld.
" Hey! Culpepper Caddesi'ne sapt. abuk ol!"
94

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Bir keyi dndler.


"Yok olmu!"
Lamba nda cadde bo ve uzun bir ekilde uzanyordu.
stlerine tebeirle seksek daireleri izilmi kaldrmlarda
yapraklar uuuyordu .
"Will, Bayan Foley bu caddede oturuyor. "
"Evet, drdnc ev, ama-"
Jim yrmeye devam eni, sakin bir ekilde slk alarak, el
leri cebinde, Will yannda. Bayan Foley'nin evinin nnde, yu
kar baktlar.
Hafife klandrlm n pencerelerden birinde, birisi dar bakarak ayaa kalkt.
Bir olan, on iki yandan ne eksik ne fazla.
"Will!" diye bard Jim, hafife. "O olan-"
"Yeeni . . . ?"
"Yeeniymi, lanet olsun! Ban geri ek. Belki dudak oku
yabiliyordur. Yava yr. Keye ve sonra geriye. Yzn g
iiyor musun? Gzleri, Will! nsanlarn deimeyen bir para
sdr onlar, gen, yal, alt veya altm yanda! Bir olan y
z, tamam, ama gzler Bay Cooger'n gzleriydi!"
" Hayr!"
"Evet!"
kisi de birbirinin kalbinin sratle arpnn zevkini kar
mak iin durdular.
"Devam et. " Devam ettiler. Jim Will'in kolunu skca tuta
rak, onu ynlendirdi. "Bay Cooger'n gzlerini grdn, deil
mi? Kafalarmz birbirine vuracak gibi bizi yukar kaldrdn
da? Olan grme,din mi, hemen turdan sonra? Dorudan ba
na bakt, aata saklanrken ve olum! bir ocan kapsnn
almas gibiydi! O gzleri asla unutmayacam! Ve onlar im-

95

Ray Bradbury

di buradalar, pencerede! Geri dn. imdi rahat, sakin ve ho


bir ekilde geri yryelim . . . Bayan Foley'yi evinde saklanan
eye kar uyarmalyz, deil mi?"
"Jim, bak, sen Bayan Foley'ye veya evindeki eye zerre ka
dar aldrmyorsun!"
Jim bir ey demedi. Will'le kol kola yrrken sadece arka
dana bakt ve bir kere gzn krpt, gz kapaklarnn par
lak yeil gzlerinin zerine kapanmasna ve sonra kalkmasna
izin verdi.
Ve yine Will Jim'e kar, yal, neredeyse unutulmu bir k
pee kar her zaman hissettiklerini duydu. Her yln bir zama
n, aylarca iyi davranm olan bu kpek dnyaya doru kaar,
gnlerce geri dnmez ve en sonunda dikenli kabuklada dolu,
bir deri bir kemik, bataklk ve plklerin kokusuyla birlikte
topaHayarak gelirdi; dnyann kirli yemliklerinde ve pis gbre
mekanlarnda, sadece azna inelenmi aptalca bir glle
eve dnmek iin dolam olurdu . Baba kpee Plato'nun, ya
bann filozofunun, adn vermiti, nk gzlerinde bilmedii
hibir ey olmadn grrdnz. Geri dndkten sonra, k
pek yeniden masumiyet iinde yaar, kran tablolar izerdi,
aylarca, sonra yeniden ortadan kaybolur ve her ey yeniden
balard. imdi, burada yrrken, Jim'in aznn iinde mrl
dandn duyduunu sand. Jim'in btn tylerinin diken di
ken olduunu hissedebiliyordu. Jim'in kulaklann dikletiini
hissetti, yeni karanl kokladn grdi.i . Jim hi kimsenin bil
medii kokular koklar, baka bir zaman gsteren saatierin t
krtsn duyard. Bayan Foley'nin evinin nnde yeniden dur
duklarnda, bir aa, bir yukar dudanda gezinen dili bile u
anda tuhaft.
n pencere botu .

96

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Gidip zili alacam," dedi Jim.


"Ne, onunla yz yze gelmek iin mi?"
"Teyzemin kalar, Will. Kontrol etmemiz gerek, deil mi?
Penesini skp, gzlerinin iine bakacam ya da benzer bir
ey ve eer o ise-"
"Bayan Foley'yi onun nnde uyarmayacaz, deil mi?"
"Ona daha sonra telefon ederiz, salak. Hadi gidelim!"
Will iini ekti ve bu evdeki olann Bay Cooger' sadece
kirpiklerinin arasndaki bir atebcei gibi gstererek saklayp
saklamadn bilmek hem isteyerek hem istemeyerek merdi
ven yukar yrtlmesine izin verdi .
Jim zili ald.
"Ya o aarsa?" diye sordu Will. "Olum o kadar korkuyo
rum ki, toza dnebilirim. Jim, sen niin korkmuyorsun, ni
in?"
Jim titremeyen ellerinin ikisine de baku. "Kahretsin," diyerek yutkundu . " Haklsn! Korkmuyonm!"
Kap sonuna kadar ald.
Bayan Foley onlara glmsedi .
"Jim! W ili! Ne ho spriz . "
" Bayan Foley, " diye druneden atld Will. "Siz iyi misi
niz?"
Jim ona bakakald. Bayan Foley gld.
" Neden olmayacakmm?"
Will kzard. "Btn o kahrolas karnava l aynalarndan sonra-"
"Sama, hepsini unuttum bile. Ee, ocuklar, ieri geliyor
musunuz?"
Kapy ak tuttu.
Will bir ayan sryp duralad.

97

Ray Bradbury

Bayan Foley'nin arkasnda, boncuklu bir perde oturma


odasnn giriinde koyu mavi bir frtna saana gibi asl du
nyordu .
Renkli yamunn zemine dedii yerden bir ift tozlu ufak
ayakkab dan uzanyordu. Saanan tam arkasnda, kt
olan dolayordu.
Kt m? Will gzlerini krptrd. Neden kt? nk.
"nk" yeterli bir nedendi. Bir olan, evet ve kt.
"Robert?" Bayan Foley dnerek, yamunn koyu mavi, s
rekli yaan boncuklarnn arasna seslendi. Will'in elini tuttu
ve onu yavaa ieri ekti. "Gel de rencilerimden ikisiyle ta
n."
Yamur yana ald. Canl bir eker pembesi el ileri uzan
d, tek bana, sanki haldeki havay kontrol ediyormu gibi.
Aman Tanrm, diye dnd Will, gzlerimin iine baka
cak! atlkarncann ve kendisinin geriye, geriye, geriye dnd
n grecek. Bunun sanki yldrm arpm gibi gzbebekle
rime kaznm olduunu biliyorum!
"Bayan Foley! " dedi Will.
imdi frtnann !o, donmu gerdanlk.larndan rembe bir
yz dar kmt.
"Size korkun bir ey sylememiz gerek"
Jim, susturmak iin Will'in dirseini iyice skt.
imdi boncuklarn karanlk sulu akndan bedeni kmt.
Yamur ufak olann arkasndan sustu .
Bayan Foley merakla ona doru eildi. Jim iddetli ekilde
dirseini kavrad . Kekeledi, kzard ve sonunda azndakini d
ar dkt:
"Bay Crosetti! "
Olduka ani olarak, berrak bir ekilde, berberin penceresi-

98

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

ndeki notu grd. Geerken hem grlen hem grlmeyen


notu:

HASTALIK NEDENiYLE KAPALI.


"Bay Crosetti!" diye tekrarlad ve sonra sratle ekledi, "0 . . .
o lm'"
"Ne . . . berber mi?"
" Berber mi?" diye yanklad Jim.
"u sa kesimini gryor musunuz?" Will titreyerek, eli ba
nda, dnd. "O yapmt. Ve imdi dkkann nnden ge
tik, bir not aslyd ve evredekileri bize-"
"Ne zc." Bayan Foley yabanc olan ileri ekmek iin
uzand. "ok zldm. ocuklar, bu Robert, Wisconsin'deki
yeenim. "
Jim elini uzatt. Yeen Robert eli merakla inceledi. " Neye
bakyorsun?" diye sordu .
"Tandk geliyorsun," dedi Jim.
Jim' diye haykrd Will kendi kendine.
"Bir amcama benziyorsun," dedi Jim, batan aa tatl ve
sakin.
Yeen gzlerini,

olann gzbebeklerinin atlkarncann

ansyla dndn grmesinden korkarak sadece yere bakan


Will'e evirdi. lgnca, tersten alan mzii mnidanmak isti
yordu .
imdi, diye dnd, yzle onunla!
Domdan olana bakt.
Ve bu, vahi ve lgncayd ve yer ayaklarnn altndan kay
d, nk karsnda irin bir olann yz halini alm pembe
parlak bir Cadlar Bayram maskesi vard, ama sanki Bay Co
oger'n gzlerinin parlad yerlerde delikler almt, yal,

99

Ray Bradbury

yal, mavi yldzlar kadar parlak, onlar kadar keskin gzler ve


bu yldzlardan n gelmesi bir milyon yl sryordu. Ve par
lak balmumu maskede kesilmi olan ufak burun deliklerinden,
Bay Cooger'n soluu buhar olarak alnyor, ama buz olarak
veriliyordu. Ve Sevgililer Gn ekeri dil, o sral, beyaz eker
znden diierin arkasnda oynuyordu.
Bay Cooger'n gz yarklarnn ardnda bir yerlerde, bcek
Kodak' gzbebekleriyle t-t ediyordu. Mercekler gneler
gibi patlyor, sonra dondurucu ve sakin bir ekilde yanyordu.
Bakn Jim' e dndrd. t-t. Jim' e ayariand odakland,
ekti, banyosunu yapt, kuruttu , karanlkta dosyalad. t-t.
Yine de bu, sadece, bir halde baka iki olan ve bir kadn
la duran bir aland . . .
Ve tm bu zaman zarfnda Jim srekli olarak, tyleri kabar
madan, aiana bakyor, o da Robert'n resimlerini ekiyordu.
"Siz ocuklar yemek yediniz mi?" diye sordu Bayan Foley.
" Biz de imdi yemee otunyorduk-"
"Gitmemiz gerek! "
Herkes Will'e sanki sonsuza dek orada taklmak istememesine am gibi bakt.
"Jim-" diye kekeledi. "Annen evde yalnz-"
"Ah, evet," dedi Jim isteksizce.
"Ben ne yapacamz buldum. " Yeen dikkatlerinin kendi
sine dnmesi iin bekledi. Yzleri ona dndnde, yeenin
iindeki Bay Cooger, oyuncak kulaklardan dinleyerek, oyun
cak ekiciliinde gzlerden seyrederek, oyuncak bebein a
zn Pekinli bir dille bileyerek, sessizce t-t, t-t etti. "Bize
daha sonra tatlcia katln, olur mu?"
"Tatl ffil?"
"Willa Teyze'yi kamavala gtryorum.
1 00

Olan, kadn si-

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

nirli bir ekilde glene dek Bayan Foley'nin kolunu okad.


"Kamavala m?" diye bard Will ve sesini alaltt. "Bayan
Foley, demitiniz ki-"
"Aptalca davrandm ve kendimi korkuttuumu syle
dim," dedi Bayan Foley. "Bu gece Cumartesi, adr gsterileri
iin ve yeenime evreyi gstermek iin en iyi gece."
"Biz katlr msnz?" diye sordu Robert, Bayan Foley'nin elini tutarak. "Daha sonra?"
"Harika!" dedi Jim.
"Jim," dedi Will. "Btn gn dandaydk. Annen hasta."
"Unuttum." Jim ona en saf ylan zehiriyle doldurulmu bir
bak frlatt.
at. Yeen ikisinin rntgenini ekti, ikisini de, phesiz, scak et iinde titreyen kemikler halinde gstererek. Elini uzatt.
"Yann yleyse. Yan gsterilerin orada bulualm."
"Anlatk!" Jim ufak eli kavrad.
"Grrz!" Wil kapdan dar frlad, sorra retrnene
son bir can ekien yalvanla dnd.
"Bayan Foley . . . ?"
"Evet, Will?"
O olanla gitmeyin, diye dnd. Gsterilerin yaknna
gitmeyin. Evde kaln, ltfen! Ama sorra yle dedi:
"Bay Crosetti ld."
Kadn etkilermi biimde, gzyalann bekleyerek, ban
sallad. Ve o beklerken, Will Jim'i dan srkledi ve kap Ba
yan Foley'nin ve iki anlalmaz olann ve onlann Ekim karan
lnda merdivenlerden hzla inmelerinin resimlerini iindeki
mercekler t-t ederek eken pembe ufak yzn zerine ka
pand, bu arada Will'in kafasnda atlkannca, yukanda aala
on zerindeki yapraklar rzgarla atrdar ve kzarrken, yeni101

Ray Bradbury

den dnmeye balamt. Kenarda, Will aknlkla sylendi.


"Jim, onunla el sktn Bay Cooger'la! Onunla bulumayacak
sn, deil mi!?"
"O Bay Cooger, tamam. Olum, o gzler. Onunla bu gece
buluursam, btn ldrc olay zeriz. Seni yiyen ne,
Wili?"
"Beni yiyen mi?" imdi basarnaklann en altnda, arada bir
bir glgenin getii bo pencereye bakarak, ateli ve lgnca
fsltlarla bir mnakaaya girimilerdi. Will durdu. Kafasnn
iinde mzik dnd. Ta kesmi bir halde, gzlerini kst. "Jim,
Bay Cooger genleirken, atlkarncann ald o mzik-"
"Eee?"
" 'Cenaze Mar'yd! Tersine!"
"Hangi 'Cenaze Mar'?"
"Hangi mi! Jim, Chopin tek bir para yazd. O 'Cenaze Mar'!"
"Ama niye tersten alnyordu?"
" Bay Cooger, yalanp leceine genleip klrken,
mezardan uzaklayordu, ona don gitmiyordu, deil mi?"
"Will, sen muhteemsin!"
"Ya, tabii, ama-" Will kasld. "O orada. Yine pencerede.
Ona el salla. Grrz! imdi yr ve slkla bireyler al.
Chopin deil ama, Tanr akna-"
Jim el sallad. Will el sallad. kisi de slkla "Oh, Susanna"y
aldlar.
Glge yksek pencerede ufak bir harekette bulundu .
Olanlar aceleyle caddede ilerlediler.

102

YiRMiNci BLM

ki evde iki akam yemei bekliyordu.


]im'e bir anne bard, Will'e bir anne ve bir baba bard.
kisi de a karna odalarna gnderildi.
Olay saat yedide balad. Saat yedi sfr te sona erdi.
Kaplar arpt. Kilitler akrdad.
Saatler tklad.
Will kapnn yannda durdu. Telefon darya kilitlenmiti.
Zaten arasayd bile, Bayan Foley yant vermezdi. imdiye ka
dar oktan kasabadan km olmalyd. . . ne yazk ki! Her ney
se, zaten ne diyebilirdi ki? Bayan Foley, o yeen, yeen deil,
deil mi? O olan, olan deil, deil mi? Kadn glmez miydi?
Gi.ilerdi. nk yeen bir yeendi, olan bir oland veya y
le grnyordu.
Pencereye dnd. Jim, yolun karsnda, odasnda, ayn
ikilemle kar karyayd. kisi de abalad. Pencereleri amak
ve birbirlerine sahne fsltlar yollamak iin vakit ok erkendi.
Aada aileleri, tetikte, kulaklannda kristal radyolu eftali ty
leri uzatmakla meguld.
Olanlar kendilerini farkl evlerindeki farkl yataklarnn
zerine attlar, zorlu yllar iin bir kenara ayrlm ikolata pa
ketlerini bulmak iin iltelerini kartrdlar ve karamsar bir ta1 03

Ray Bradbury

vrla yediler.
Saatler tklad.
Dokuz. Dokuz buuk. On.
Kap kolu, Baba kapy aarken, hafife takrdad.
Baba' diye dnd Will. eri gir! Konumamz gerek'
Ama Baba halde soluunu inedi. Kapnn arkasndan sadece utanc, her zaman akn, yar sersemiemi yz hissedi
lebiliyordu.
eri girmeyecek, diye dnd Will. Etrafndan dolanm a
ya, etrafndan konumaya, bir eyden geri durmaya, tamam.
Ama sra gelip oturmaya, dinlemeye gelince? Ne zaman dinle
miti, ne zaman dinleyecekti?
"Will . . . ?"
Will canland.
"Will . . . " dedi Baba, " . . . dikkatli ol. "
"Dikkatli mi?" diye bard hale gelmekte olan annesi. "B
tn sylecein bu mu?"
"Baka ne var ki?" Baba imdi merdivenlerden iniyordu. "O
sryor, ben srnyorum. Byle iki insan nasl bir araya ge
tirebilirsin? O fazlasyla gen, ben fazlasyla yalyn. Tanrm,
bazen keke hi . . .

"

Kap kapand. Baba kaldmnda uzaklayordu .


Will pencereyi kaldrp seslennek istedi. Birden, Baba ge
cenin iinde kayboldu. Beni deil, beni merak etme, Baba, di
ye dnd, sen, Baba, sen burada kal! Dars gvenli deil!
Gitme!
Ama barmad. Ve en sonunda yavaa pencereyi kaldr
dnda, sokak bott ve kasabann karsndaki ktphanenin
o penceresinde n yanmasnn bir an meselesi olduunu bi
liyordu. Innaklar tatnda, gkten ate yadnda, nasl da
104

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

iyi bir yerdi ktphane, bir sr odas, kitaplar. ansnz var


sa, sizi kimse bulamazd. Nasl bulabilirlerdi ki! -siz '98'de
Tanzanya'da, 181 2'de Kahire'de, 1 492'de Floransa'dayken!
. . dikkatli . . .

"

Baba ne demek istemiti? Korkuyu mu koklam, mzii mi


duymu, sinsice adrlarnn yannda m dolamt? Hayr. Ba
ba yapmazd, asla.
Will Jim'in penceresine bir bilye frlatt.

Tk. Sessizlik.
Jim'in karanlkta, soluu havada fosforlu gibi, kendi kendi
ne zaman hesaplayarak oturduunu hayal etti.

Tk. Sessizlik.
Bu Jim'e uygun deildi. Daha nce her zaman, pencere yu
kar kalkar, Jim'in ba, haykrlarla, gizli tslamalarla, kkrt
larla, ayaklanma ve isyan saldrsyla dolu, dar frlard .
"Jim, orada olduunu biliyorum!"

Tk.
Sessizlik.
Baba kasabada bir yerlerde. Bayan Foley malum kiiyle be
raber, diye dnd. Ulu Tanrm, Jim, bireyler yapmamz ge
rek! Bu gece!
Son bir kk bilye frlatt.
. . . tk. . .
Aadaki suskun imiere dt.
Jim pencereye gelmedi.
Bu gece, diye dnd Will. Parmak boumlarn srd.
Buz kesilmi halde gerisingeri yatana uzand.

105

YiRMiBRNC BLM

Evin arkasndaki dar sokakta byk eski moda, am keres


telerden yaplm bir kaldrm vard . Will'in hatrlayabildiin
den beri, uygarlk, donuk, kat, kar konulamayan beton kal
drmlar dncesizce ileri srdnden beri oradayd. B
ykbabas, gl sezgileri ve vahi drtleri olan, kkreme
den hibir eyin gitmesine izin vermeyen bir adam, bu yok o
lan snr ta lehine kaslarn germi ve bir dzine iiyle on iki
metrelik kaldrm, yllar boyu gnete pimi, yamurlarla be
reketli ekilde rm halde, tanrolanamaz bir canavarn is
keleti gibi uzand dar sokaa tarnt.
Kasaba saati onu vurdu.
Yatakta uzanrken, Will Bykbaba'nn baka bir zaman
dan gelen bu byk hediyesini dndnlin farkna vard.
Tahta kaldrrnn konutuunu duymay bekliyordu. Hangi dil
de? ey . . .
Olanlarn arkadalarn armak iin dondan evlere gi
dip zil aldklar asla grlmemitir. D duvarlara amur atma
y, at kaplamalarndan mee palamudu sektirmeyi veya tava
naras pencere pervazlarna asl uurtmalardan sarkan gizem
li notlar braknay tercih ederler.
Jim ve Will iin de bu byleydi.

106

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Geceleri ge vakitte, zerinden sranacak mezartalar ve


ya aksi insanlarn hacalarndan aa kaydnlacak l kediler
varsa, olanlardan biri veya dieri gizlice ayn altna geer ve
o eski bo yanklar yapan ahenkli tahta kaldrrnda bir ksilo
fon dans yapard.
Yllar boyunca, kaldrm, hava ve iki giriimcinin onu bi
imlendirebildii kadar melodik olana dek, bir la kalasn kal
drp uraya ivileyerek, bir fa kalas kaldrp onu geri koya
rak, kaldrm akort etmilerdi.
zerinde yrneo melodiye gre, gecenin servenini sy
leyebilirdiniz. Eer Will Jim'in "Swanee Nehri'nden Aa Do
ru"mn ilk yedi sekiz notas zerinde serte dalatn duyar
sa, nehir maaralarna giden derenin zerinde ay izi kovalama
zaman olduunu aniayarak acele ederdi. Eer Jim Will'in ke
resteler zerinde Ialanm bir teriyer gibi hopladn ve me
lodinin uzaktan "Georgia'y Geerken" gibi geldiini duyarsa,
bu, kasaba dnda erik, eftali veya elmalarn hasatlanabilecek
kadar olgunlatklar anlamna gelirdi.
O yzden bu gece Will onu aracak bir melodi duymak
iin soluunu tuttu .
Jim, karnaval, Bayan Foley'yi, Bay Cooger' ve/veya uursuz yeeni temsil etmek iin hangi melodiyi kullanacakt?
On eyrek. On otuz.
Mzik yok.
Will'in houna gitmiyordu Jim'in odasnda oturarak dn
mesi. Neyi? Aynalar Labirenti'ni mi? Orada ne grmt? Ve
grdne gre, ne planlyordu?
Will sabrszca kprdand.
zellikle Jim'in kendisiyle adr gsterileri ve ayrda ka
ranlkta duran her ey arasnda bir babann olmadn dn107

Ray Bradbury

rnekten holanmyordu. Ve kendisini ok fazla yannda iste


yen bir anneyle, uzaklamas, dar kmas, zgr gece hava
sn solumas, daha byk, daha zgr denizlere doru akan
zgr gece sularn tanmas gerekiyordu.
Jim! diye dnd, Hadi mzii duyalm!
Ve on otuz bete, mzik duyuldu .
Jim'in yldz altnda yukar zpladn, ve yayl bir ke
di gibi, kocaman ksilafonun zerine indiini duydu veya duy
duunu sand. Ve melodi! Eski atlkannca orgu tarafndan ters
ten alman cenaze ad gibi miydi, deil miydi?!!
Will emin olmak iin penceresini kaldrmaya balad. Ama
birden, Jim'in penceresi sessizce yukar kayd.
Kalasiann zerinde deildi! Melodiyi yaratan sadece Will'in
lgm dileiydi! Will fsldamaya balad, ama durdu.
nk Jim, tek kelime etmeden, yamur borusundan hzla
aa indi.

jim! diye dnd Will.


Jim, imenlikte, sanki ismini duymu gibi irkildi.

Bensiz gitmiyorsun, deil mi, jim?


Jim sratle yukar bakt.
Will'i grdyse bile, hibir iaret yapmad.
Jim, diye dnd Will, biz hala dostuz, kimsenin almad
kokular alrz, kimsenin duymad eyleri duyarz, kanmz
ayn, ayn yne akyor. imdi, ilk defa, gizlice savuuyorsun!
Beni ekerek!
Ama araba yolu botu .
itlere arpan bir serneoder gibi gidiyordu Jim.
Will camdan km, pencerenin kafeslerinden inmi ve i
ti gemiti ki, aklna geldi: Ben yalnzm. Jim'i kaybedersem,
imdiye kadar ilk defa gece darda yalnz olacam. Ve nere108

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

ye gidiyorum? Jim her nereye gidiyorsa oraya.


Tanrm, izin ver yetieyirn!
Jim bir farenin peindeki siyah bir bayku gibi sekti. Will
baykuun peindeki silahsz bir avc gibi kon . Glgelerine
Ekim imenliklerinin zerinde yelken atrdlar.
Ve durduklannda . . .
Karlannda Bayan Foley'nin evi vard.

YRMKNC BLM

Jim geriye bakt.


Will, camdan iki yldz yuvarlayla, gzleriyle, Jim'in
ikinci kat pencerelerine doru bir fsltyla seslenen grnru
sn tutarak, bir alnn arkasndaki al, glgelerin arasnda
ki bir glge oldu.
"Hey oradaki . . . hey
Aman Tanrm, diye dnd Will, yanlmak ve krk Ayna
lar Labirenti camyla doldurulmak istiyor.
" Hey!"diye bard Jim yavaa. "Sen . . . !"
Yukarda, loa aydnlatlm bir glgelikte bir glge yk
seldi. Ufak bir glge. Yeen Bayan Foley'yi eve getirmiti, ay
n ayr odalarna ekilmilerdi veya -Ah Tanrm, diye dnd
Will,

umanm Bayan

Foley gvenli bir ekilde evdedir. Belki

de, yldrmsavar salcs gibi, o da"Hey . . . !"


Jim, ounlukla yazn, geceleri birka sokak tedeki o ev
deki glge gsterisi pencere Tiyatrosundayken hissettii, o tu
haf, scak, soluk sol..a bekleyi bakyla yukar bakt . Yuka
rya sevgiyle, ballkla bakarken, Jim ileri komak iin tpk
bir kedi gibi zel bir siyah fare bekliyordu . Diz km halde,
imdi yavaa boyu uzuyor gibiydi, sanki kemikleri yukarda-

1 10

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

ki pencerede duran, imdi birden yok olan ey tarafndan e


kiliyormu gibi.
Will dilerini gcrdatt.
Evde glgenin souk bir soluk gibi aa kaydn hissetti. Daha fazla bekleyemedi. leri frlad.
"Jim!"

Jim kolunu kavrad.


"Will, sen burada ne yapyorsun?"
"Jim, onunla konuma! Buradan ek git. Tanrm, seni ineyecek ve kemiklerini tkrecek!"
Will silkinerek kendini kurtard .
"Will, eve dn! Her eyi berbat edeceksin!"
"O beni korkutuyor, Jim, ondan ne istiyorsun!? Bu leden
sonra . . . labirentte bir ey mi grdn!!?"
" . . . Evet . . . "
"Tanr akna, ne!"
Will, Jim'in gmleinin nn tuttu, gs kemiklerinin al
tnda kalbinin gmbrdediini hissetti. "Jim-"
"Brak beni." Jim korkun derecede sakindi. "Burada oldu
unu anlarsa, dar kmaz. Willy, eer brakmazsan, hatrla
nn

o zaman . . . "
"Ne zaman?"
" Bydm zaman, lanet olas, bydm zaman!"

Jim tkrd.
Will sanki yldrm arpm gibi geri srad.
Bo ellerine bakt ve birisini enesindeki tkr silmek
iin kaldrd.
"Ah, Jim," diye mrldand.
Ve atlkarncann hareket ettiini, siyah gece sularnn ze
rinde dne dne kaydn ve Jim'in siyah bir aygra binmi,
lll

Ray Bradbury

aa glgeleri altnda dnerek, evrede dalatn duydu ve


barmak istedi, Bak! Atlkarnca! onun ileri gitmesini istiyor
sun, deil mi, Jim? geri yerine ileriye! ve sen onun zerindey
ken, bir tur ve on be yandasn, dner ve on alt, kere da
ha ve on dokuz! mzik! ve sen yirmi ve stndesin, boyun
uzam! artk hala on yanda olan Jim deilsin, bo yolda
neredeyse on drt olan, ben ufakken, ben genken, ben kor
kuyorken, benimle birlikte!
Will kolunu geriye att ve serte Jim'in bumuna vurdu.
Sonra Jim'in zerine srad, onu sarmalad ve haykrarak
yerlerde, allklarda yuvarlad onu. Jim'in azn kapatt, dol
durdu, kzgn homurtular ve lklar boacak ekilde vurma
ya ve srmaya hazr parmaklada ezdi.
n kap ald.
Will Jim'e gelen havay kesti, zerine yan, azn yumru
uyla kilitledi.
Sundumacia bir ey duruyordu. Ufack bir glge kasabay
tarad, Jim'i arayarak, ama bulamadan.
Ama bu sadece ufak Robert't, arkada canis yeen, elleri
ceplerinde, sessizce slk alarak, gece havasn solumak iin,
neredeyse doal bir ekilde ileri kan, kendilerinin yaratmas
gereken, nadiren kendiliklerinden ortaya kan maceralara
kar duyduklar merakla olanlarn yapmas gerektii gibi .
Jim'le skca harman olmu, ldrecek derecede Jim'e kenet
lenmi ve balanm halde yukar bakan Will lambann al
tnda, normal alam, haval bak, gsterisiz duruu, hi de
bir erkein sergilenmedii, iindeki rahat benlii grnce Will
daha da sarslmt.
Her an, Robert, lk la, onlarla oynamak, bacaklarn
dolamak, kollarn kenetlemek, Mays'taki kpek yavrular gi1 12

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

bi havlayp kapmak iin atlayabilir, btn olay onlarn imen


liin zerinde gzlerinden yalar gelerek glmesiyle sona ere
bilirdi, dehet tkenmi, korku bir iy iinde erimi, bir hilik
d byle ryalarn gzler sonuna dek aldnda ortadan
kaybolduu gibi kaybolmu ekilde. nk orada gerekten
de yeen dunyordu, yz yuvarlak, canl ve bir eftali kadar
krema ymuaklnda.
Ve imdi imen zerinde btn uzuvlan birbirine kenetlen
mi halde grd iki olana glmsyordu.
Sonra, sratle, ieri dald. Yukar komu, etraf didiklemi
ve aceleyle aa inmi olmalyd nk aniden iki olan bir
birlerini kamlayp, ntup, birbirlerine fkelenirken, imenli
in zerine takrdayan, ngrdayan bir lt yamuru indi.
Yeen sundunna trabzanndan srad ve panter yumuak
lnda, glgesi iine yerleerek, imenlerin zerine indi. Elle
ri yldzlarla itah acyd. Bunlar zgrce savurdu. Jim'in ya
nna bam diye dtler, kaydlar, gz krptlar. ki olan da
onlar topa tutan altn ve elmas atei yamuruyla vurularak
uzandlar.
"mdat, polis!" diye bard Robert.
Will ylesine aknd ki, Jim'i brakt .
Jim ylesine aknd ki, Will'i brakt.
kisi de souk, salan buza ayn zamanda ulatlar.
"Aman Tanrm, bir bilezik!"
"Bir yzk! Bir kolye!"
Robert tekme att. Kaldrm kenarndaki iki p kutusu gr
teyerek devrildi.
Yukarda bir yatak odas parlad.
"Polis!" Robert onlarn ayaklarnn dibine son bir lt
spreyi pskrtt, bir patlamay bir kutuya kilitler gibi taze
1 13

Ray Bradbuy

eftali gln kapatt ve caddeden aa kotu.


"Bekle!" Jim frlad. "Sana zarar vermeyeceiz!"
Will elme takt, Jim dt.
Yukar kattaki pencere ald. Bayan Foley, dizleri zerin
de bir kadn saati tutan Jim'in zerine eildi. Will ellerindeki
bir kolyeye gzlerini krptrarak bakt.
"Kim var orada!" diye bard kadn. "Jim? Will? Ellerinizde
kiler nedir?"
Ama Jim kouyordu. Will sadece Bayan Foley odasna bak
mak iin ieri ekilirken pencerenin bir inierneyle kendisini
boaltmasn seyredecek kadar durdu. Kadnn tam ln
duyduu zaman, onun hrszln kefetmi olduunu biliyor
du.
Koarken, Will tam da yeenin istedii eyi yaptn bili
yordu. Geri dnmesi, mcevherleri toplamas, Bayan Foley'ye
olanlan anlatmas gerekirdi. Ama Jim'i kurtarmalyd!
ok gerilerde, Bayan Foley'nin yeni lklannn daha faz
la yaktrdn duydu. Will Halloway! Jim Nightshade! Ge
ce kouculan! Hrszlar! Bu biziz, diye dnd Will, ah Tan
rm! Bu biziz! Artk kimse bizim sylediimiz bir eye iranma
yacak! Ne karnavallar hakknda, ne atlkanncalar hakknda, ne
de aynalar veya kt yeenler hakknda, hibir eye inanma
yacaklar!
Ve bu ekilde kotular, yldz nda hayvan olarak. Si
yah bir su samun. Bir kedi. Bir tavan.
Ben, diye dnd Will, tavan benim.
Ve rengi beyazd ve ok korkuyordu.

114

YRMNC BLM

Karnaval yerine saatte rahat yirmi mil, art eksi bir mil, s
ratle vardlar, en nde yeen, Jim hemen arkasnda ve Will en
geride, nefes nefese, ayaklarnda, banda, kalbinde yorgun
luktan av tfei patlamalaryla.
Korkmu halde koan yeen arkasna, glmsemeden,
bakt.
Onu kandrdm, diye dnd Will, izleyemeyeceimi he
saplamt, polisi aracam, orada takl kalacam, bana
inanlmayacan veya kap saklanacam hesaplamt. im
di onun canna okuyacamdan korkuyor ve o atlkarncaya
atlayp dnerek benden daha yal ve daha iri olmak istiyor.
Ah, Jim, Jim, onu durdurmalyz, onu gen tutmalyz, derisini
yzmeliyiz!
Ama Jim'in kouundan Jim'den bir yardm gelmeyeceini
biliyordu. Jim yeenin ardndan komuyordu. Bedava turlara
doru kouyordu.
Yeen ilerideki bir adrn arkasndan kayboldu. Jim onu
izledi. Will panayr yoluna vardnda, atlkarnca canlanyor
du. Tempoda, grltde, mziin gcrtl dnnde, ufak
gen yzl yeen byk platformda bir gece yars tozu girda
bnda dnyordu.
1 15

Ray Bradbury

Jim, metre geride, gzleri ykseklere zplayan aygrn


gzlerinden ate alarak, atlann sramasn seyrediyordu.
Atlkarnca ileri gidiyordu.
Jim atlkanncaya eildi.
"Jim!" diye bard Will.
Yeen makine tarafndan tanarak gzden kayboldu. Geri
dndnde yavaa

aran

pembe

parmaklar uzatt:

" . . .,Tim . . . ?"


Jim bir ayan ileri uzatt.
"Hayr!" Will ileri atld.
Jim'e vurdu, onu yakalad, tuttu; yuvarlandlar; bir yn ha
linde dtler.
Yeen, akn, karanlkta frlad, bir yl daha yal. Bir yl
daha yal, diye dnd Will toprakta yatarken, bir yl daha
uzun, bir yl daha byk, bir yl daha gaddar!
"Ah Tanrm, Jim, abuk ol!" Ayaa frlad, kontrol kutusu
na, pirin anahtar ve porselen kaplama ve czrdayan kablola
rn karmak gizemine kotu. Anahtara vurdu . Ama Jim, arka
snda anlalmaz szler mrldanarak, Will'in ellerine atlad.
"Will, olay berbat edeceksin! Hayr!"
Jim anahtar geri ekti.
Will dnd ve arkadann yzne bir tokat att. kisi de
birbirinin dirsekterine yapt, salland, itti. Kontrol kutusunun
zerine dtler.
Will kt olann, bir ya daha byk, geceye doru kay
dn grd. Be veya alt tur daha ve ikisinden de byk ola
cakt.
"Jim, bizi ldrecek!"
"Beni ldrmeyecek, hayr!"
Will bir elektrik sr hissetti. Haykrd, geri ekildi, anah1 16

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

tar koluna vurdu. Kontrol kutusu tkrd. imek ge yk


seldi. Jim'le Will, patlamayla savrularak, atlkarncann lgnca
dnmesini seyrettiler.
Kt olan, pirin bir aaca yapm halde yanlarndan
geerken slklad. Lanet okudu. Tkrd. Rzgarla, merkez
ka kuvvetiyle greti. Atlarn, sapalarn arasndan atlkannca
nn kenarna yol amaya abalyordu. Yz geldi, gitti, geldi,
gitti. Pene att. Anrd. Kontrol kutusu mavi saanaklar fkrt
t. Atlkarnca hoplayp srad. Yeen kayd. Dt. Siyah bir
aygnn elik toyna onu ifteledi. Kan kan damgalad.
.Jim tslad, yuvarland, pislendi, Will onu fazlasyla zorlu
yor, imiere yaptnyor, haykr haykrla deitiriyordu, iki
si de korkudan solgundu, kalp kalbe vuruyordu. Anahtardan
gelen elektrik imekleri beyaz yldzlarda bir havai fek pat
lamas yaratt. Atlkarnca otuz, atlkarnca krk -"Will, brak bi
neyim!"- atlkarnca elli defa dnd. Org uludu, buhar kaynat
t, kurudu, sonra hibir ey alnad, notalar borulardan kay
nayan cvltlar gibi anlalmazd. Yldrm kendini terli, savml
mu olanlarn zerine sald, dnerken yollarn aydnlatmak
zere atiann sessiz kousuna alev getirdi, platform zerinde
yatan, artk bir olan deil bir adam, bir adam deil bir adam
dan ok daha fazlas, daha fazla ve daha da fazlas olan fgr
le, dnyor, dnyordu.
"0, o, of, o, bak, Will,

o-"

dedi nefes nefese Jim ve hik

rarak alamaya balad, nk yere kapanm, smsk ivilen


miken yaplabilecek tek ey buydu. "Ah Tanrm, Will, kalk!
Onu geri dndonemiz gerek!"
adrlarda klar parlad.
Ama kimse dan kmad.
Neden? diye dnd Will lgnca. Patlamalar m? Elektrik

1 1 7

Ray Bradbury

frtnas m? Ucubelerin btn dnyann panayr yoluna atlad


n m sanyor? Bay Dark nerede? Kasabada m? Hayra alarnet
olmayan bireyler peinde? Ne, nerede, neden?
Atlkarncann platformu zerinde serilmi yatan, can eki
en figrn kalbini sper hzl, sonra yava, hzl, yava, ok
hzl, ok yava, inanlmaz derece hzl, sonra kn beyaz bir
gecede gkyznden ayrlan ay kadar yava attrdn duydu
unu sand.
Atlkarncann stndeki birisi, bir ey, hafife inledi.
Tanr'ya kr, hava karanlk, diye dnd Will . Tanr'ya
kr, gremiyorum . Orada birisi gidiyor. Buraya bir ey geli
yor. Orada, her neyse, yeniden gidiyor. Orada . . . orada . . .
Tyler rperten makinenin zerindeki solgun bir glge sal
lanarak ayaa kalkmaya abalad, ama ok geti, ge, daha da
ge, ok ge, her eyden ge, ah, ok ge. Glge ufaland. At
lkarnca, dnen dnya gibi, havay, gne n, mantk ve
anlay kamlayarak uzaklatrd, sadece karanlk, souk ve
ya brakt geride.
Son bir kusmayla, anahtar kutusu kendini tamamen hava
ya uurdu.
Bt karnaval klar gz krpt.
Atlkarnca kendini souk gece rzgarnn iinde yavalatt.
Will, Jim'i brakt.
Ka kere, diye dnd Will, dnd atlkarnca? Altm m,
seksen mi . . . doksan m . . . ?
Ka kere? dedi batan aa kabusla kapl Jim'in yz , ar
tk hibir eyin, kalplerini, ellerini ve kafalarn, hibir yere ge
ri gnderemeyecei durmu bir dnyann, l atlkarncann,
titreyip l imler zerinde durmasn seyrederken.
Ayakkablar fsldarken, yavaa atlkarncaya yrdler.
118

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Glgeli fgr yakn kenarda, tahta platformda, yz teye


dnk, uzanyordu.
Bir el platformdan sarkmt.
Bir olana ait deildi.
Atete bztrlm kocaman bir balmumundan ele ben
ziyordu.
Adamn salar uzun, rmceimsi, beyazd. Soluyan ka
ranlkta ipekotu gibi uuuyordu.
Yz grmek iin eildiler.
Gzler, mumyalanm gibi kapalyd. Burun, kkrdaklann
altna kmt. Az, harap olmu bir beyaz iekti, tayap
raklar arasndan hafif nnltlarn i ektii skl diierin zerin
de ince bir balmumu klf gibi bklmt. Adam giysilerinin
iinde ufakt, bir ocuk kadar ufak, ama uzun boylu, uzatlm
gibi ve yal, ok yal, ok ok yal, doksan deil, yz deil,
hayr, yz on deil, olanaksz ekilde yz yirmi veya yz otuz
yanda.
Will dokundu.
Adam albino bir kurbaa kadar souktu.
Ay bataklklar ve eski Msr sarglar kokuyordu. Mzeler
de, nikotinli arafiara sarlm, cam iine mhrlenmi olarak
bulunan bir eydi.
Ama canlyd, bebek gibi szianyor ve gzlerinin nnde
hzl, ok hzl bir ekilde, lme doru ekiliyordu.
Will atlkarncann yanna kustu .
Sonra, birbirlerinin zerine derek, Jim ve Will lgn yap
raklar, inanlmaz imenleri, gerek olmayan topra, uyumu
ayakkablaryla balyozlayarak panayr yolundan katlar . . .

1 19

RDNC BLM

Kavan stnde, terk edilmi halde sallanan, yksek, te


neke glgelikli ark lambasma pervaneler tklyordu. Aada,
krlk yabann ortasnda terk edilmi bir benzin istasyonunda
baka bir tklama vard. Gece tepelerinin arkasnda bir yerler
de kaybolmu kiilerle konuan, tabut byklnde bir tele
fon kulbesine, her yarasa geiinde, yldzlarn zerinden her
bulut geiinde birbirlerine sanlan, iki beyaz suratl olan tt
klmt .
Will telefonu brakt. Polis ve amblans geliyordu.
lk nce o ve Jim birbirlerine barrn-fslclam-hnlda
mt tkezteyerek koarken: eve gitmeleri, uyumalan, unut
malar gerekiyordu -hayr! batya giden bir yk trenine binme
liydiler! -hayr! nk, Bay Cooger, eer ona yaptklarndan
sa karsa, o yal adam, o yal yal yal adam, onlar bula
na ve paralanna ayrana kadar btn dnyada kendilerini iz
lerdi! Tartarak, titreerek, kendilerini bir telefon kulbesinde
buldular ve imdi polis arabasnn, sireni inleyerek, arkasnda
amblansla, yol boyunca hoplayp zpladn gryorlard.
Btn adamlar etrafnda pervanderin dolat kta dileri ta
krdayan iki aiana bakyordu .
dakika sonra hepsi karanlk panayr yolunda ilerliyor120

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

!ard, Jim konuarak, geveleyerek yol gsteriyordu.


"Yayor. Yayor olmal. Bunu yapmak istemedik! zg
nz!" Siyah adriara bakt. "Duydunuz mu? zgnz!"
"Sakin ol, olum," dedi polislerden biri. "Devam et. "
Gece yars mavileri iinde iki polis, hayaletiere benzer iki
stajyer tp rencisi, iki olan. dnme dolabn yanndan son
dnlerini yaptlar ve atlkarncaya ulatlar.
Jim homurdand.
Atlar havuzun tam ortasnda gece havasn ayaklar altnda
eziyorlard. Yldz pirin direklerde parlyordu. Hepsi
buydu.
"Gitmi . . .

"

"Buradayd, yemin ederiz!" dedi Jim. "Yz elli, iki yz yanda ve bu yzden lyordu!"
"Jim," dedi Will.
Drt adam huzursuzca kprdand.
"Onu bir adra gtrm olmallar." Will yrmeye bala
d. Bir polis dirseini tuttu.
"Yz elli yanda m dedin?" diye sordu Jim'e. "Neden
yz deil?"
"Belki yzd! Ah Tanrm! " Jim haykrarak dnd. "Bay
Cooger! Yardm getirdik!"
Ucubeter adn'nda klar gz krpt. Ark klar zerlerin
de parlarken, ndeki kocaman bayraklar grlediler ve iddet
le arptlar. Polisler gzlerini yukar evirdiler. Her biri kendi
farkl bayrana resmedilmi olan BAY iSKELET, TOZ CADISI,
EZ C, LAV C VESUVIO! kocaman, yumuak bir ekilde dans

ettiler.
Jim hrdayan ucube gsterisi giriinde duraklad.
"Bay Cooger?" diye yalvard. "Orada . . . msnz?"
121

Ray Bradbury

adr bezleri lk bir aslan havas yaydlar.


" Ne'" diye sordu bir polis.
Jim kprdayan bayraklar okudu.
'Evet,' dediler. 'eri girin, ' dediler . "
Jim ieri girdi. Dierleri takip etti.
eride, aprazianm adr direi glgelerinin arasndan
yksek ucube platformlarna ve orada bekleyen btn dnya
y dolam, yzlerinden, kemiklerinden, zihinlerinden sakat
lanm yararkiara doru ksk gzlerle baktlar.
Yakndaki rk bir oyun masasnda drt adam zerlerine
ay yaratklar ve kanatl gne semboll adamlar basl kavuni
i, limon yeili, gne sars iskarnbil katlaryla oynuyorlard.
te insann bir pikola gibi alabiiecei elleri brnde iske
let; ite her gece sndiilp, afakta iirilebilecek Balon; i
te paket postayla sudan ucuza postalanabilecek Siil olarak ta
nnan cce; ve onu yannda daha da minik bir zaman ve hc
re kazas, o kadar ufak ve ylesine tnemi bir Cce, ki nn
de, artritli ve titrek mee buda parmaklarn arasnda duran
katlarn arasndan yzn gremiyordunuz.
Cce! Will irkildi. u ellerde bir ey var! Tandk, bildik Ne
reden? Kim? Ne? Ama gzleri hareket etti.
Karda Msy Giyotin duruyordu , siyah uzun oraplar, si
yah tozluk, bann zerinde siyah kukuleta, kollar gsnn
zerinde kavuturulmu, kyma makinesinin yannda dik ve
gergin, bak adr gnde ykselmi, uzay blmeye fazla
syla hevesli, kvlcmlar ve meteor parlamalarndan olumu
a bir bak. Aada , kafa beiinde, bir manken abuk bir
sonu bekleyerek yaylm yatyordu.
urada Ezici dunyordu, tamamen ip ve tendonlardan olu
mu, batan aa elik ve demir, kemik satcs, ene atlat-

122

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

cs, nal keramela dntrcs.


Ve urada snm dilli, halarun dili, adrn ats boyun
ca yerlemi glgeleri izgi izgi aydnlatan bir alev drune
dolab tslayarak, havada ate topu demetleri dndren Lav
ici, Vesuvio.
Yannda, blmelerde, otuz kadar baka ucube, Lav ici ba
kp ieri girenleri grene ve evrenini drene kadar alevlerin
umasn izliyordu . Gneler bir su kvetinde bouldu .
Buhar kabararak ykseldi. Hepsi bir tablo halinde dondular.
Bir bcek vzlamay kesti.
Will hzla etrafa gz att .
Karda, en byk sahnede, gl kabuklu elinde bir ok bo
nsumn kk oku gibi duran bir dvme inesiyle, Bay Dark,
Resimli Adam duruyordu.
Resim kalabalklan etinin zerinde taze bir ekilde akyor
lard. Gbeine kadar soyunmu halde, kendini ineliyor, bu
yusufuk mekanizmasyla sol avu iine bir resim ekliyordu.
Bcek elinin iine lm bir ekilde inelenince, ark etti.
Ama Will, arkasndan bakarak, baud:
"te orada! Bay Cooger orada!"
Polis, tp rencileri, hzlandlar.
Bay Dark'n arkasnda Elektrikli skemle duruyordu.
Bu iskemlenin zerinde, son olarak bozulan atlkarncann
zerinde bir kemik ve albino balmumu ktlesi olarak hrlty
la soluyarak yaylm halde grlm olan, mahvolmu bir
adam oturuyordu. imdi yldrm gcyle dolu bu aygtta dik
letirilmi, desteklenmi, balanmt.
"Bu o! O . . . lyordu . "
Balon ayaklan zerine indi.
iskelet, uzun boyuyla, arkasna dnd.

123

Ray Bradbury

Siil, tala zerine pire gibi zplad.


Cce, elindeki katlarn brakt ve bir an deli, bir an aptal
gzlerini ileriye, evreye, yukanya evirdi.
Onu tanyorum, diye dnd Will. Ah Tanrm, ona ne

yapmlar!
Yldnmsavar satcs!
Cce ite buydu. Korkun bir doa tarafndan iyice skt
nlm, ufack olana dek ezilmi, insanln skl bir yumnu
haline getirilmi . . .
Yldrmsavarlarn satcs.
Ama o anda gzel bir zamanlamayla iki ey gerekleti.
Msy Giyotin boazn temizledi.
Ve yukarda, adr bezinden gkyzndeki bak hedefine
frlayan bir ahin gibi aa indi. Fslt-hrt-kay-frtna-ko
uturma -gm!
Mankenin kafas, ince ince kesilip dt.
Ve derken, yok edilen, Will'in kendi kafas, kendi yz
gibi grnyordu.
Koup kafay eline almak, kendi profilini tayp tamad
n grmek iin evirmek istedi, istemedi. Ama bunu yapma
ya nasl cesaret edebilirdiniz ki? Asla, bir milyar yl iinde bir
kere bile, insan o saz sepeti boaltamazd.
kinci olay oldu.
Dik bir cam girili tabut blmenin arkasnda alan bir ta
mirci yanl bir kabioyu serbest brakt. Bu, MLLE TAROT, TOZ

CADISI levhasnn altndaki aletlerde son bir arkn tkrdama


sna yol at. Cam kutunun iindeki balmumu kadnn figr
ban sallad ve olanlar adamlara yol gstererek yanndan ge
erlerken, bumunu olanlarn zerine sabitledi. Souk balmu
mundan eli tabutun iindeki bir knrnn zerindeki Kader
124

Uurstz Bir ey Geliyor Bu Yana

Tozu'nu sprd. Gzleri grmyordu; dantelli karadul ayla,


siyah ipliklerle skca dikilmilerdi. Tam anlamyla balnurnun
dan bir dehetti, polisler ona bakarken yzleri ldad ve yol
larna devam ettiler, Msy Giyotin'e de gsterisi iin bir lt
frlattlar ve ilerlerken polisler artk geviyorlard ve ge saatte
akrobatlann ve dk nitelikli bydilerin prova dnyasnda
rahatsz bir maceraya anldklarna aldrmyor gibiydiler.
" Baylar!" Bay Dark ve resim etesi, am platform zerinde
ileri doru dalgaland, her kolun altnda balta girmemi bir or
man, her pazunun zerinde kvnlrn bir Msr engereiyle.
"Ho geldiniz! Tam da zamannda! Btn yeni gsterilerimizi
prova ediyorduk!" Bay Dark el sallad ve btn tuhaf canavar
lar azlarn aarak gsnden dilerini gsterdi, yrrken,
gbek delii kslm moron gz olarak kullanlm bir Tepe
gz midesinde sarslyordu.
Tannm, diye dnd Will, o kalabal kendisiyle birlikte
mi

getiriyor, yoksa kalabalk m onu derisinden tutmu ekiyor?


Will, ucubelerle dolu btn platformlardan, sesi boulmu

talatan, ucubelerin dndn ve, polislerle tp rencileri


gibi, tek bir toplu hareketle ierideki havay ve adr gn,
dikkatleri ekmek iin sessiz banlada idaresi altna alan ve
dolduran bu resimli insan kalabalyla bylenmi ekilde,
gzlerini diktiklerini hissetti.
imdi ar inesiyle dvmelenmi kalabaln bir paras ko
muyordu. Bu Bay Dark'n, o kahgrafik patlamann, terleyen
teninin zerindeki o kargaa iindeki canavarlarn tren kazas
nn ardndaki ve stndeki azyd. Bay Dark gsnden d
an org notalar dkti.i. Kiisel elektrik mavisi nfusu titredi,
tpk tala adr zemini zerindeki gerek ucubelerin titredik
leri gibi, tpk bunu en gizli iliklerinde duyan Jim ve Will'in de
125

Ray Bradbury

titrernesi ve kendilerini ucubelerden daha fazla ucube hisset


meleri gibi.
" Baylar! ocuklar! Yeni gsteriyi daha imdi mkemmelle
tirdik! lk grecek olan sizlersiniz!" diye bard Bay Dark.
Eli hazr vaziyette tabanca klfna yuvalanm birinci polis,
o muazzam yaratk ve varlk alna gzlerini ksarak bakt.
"Bu olan dedi ki-"
"Dedi mi?" Resimli Adam havlar gibi gld. Ucubeler bir
ok cokusuyla yerlerinden frladlar, sonra karnaval sahibi
kendi resimlerini okayp yattrarak, ki nasl olduysa bu ucu
beleri de okayp yattrd, byk bir rahatlkla devam edince
sakinletiler. " Dedi mi? Ama ne grm ki? Olanlar kendileri
ni hep yan gsterilerde korkutmazlar m? Ucubeler dan frla
ynca tavan gibi kaarlar. Ama bu gece, zellikle bu gece!"
Polisler adamn arkasndaki Elektrikli skemle'ye sktrl
m Erector' yapm kartonpiyer kalntya baktlar.
"O kim?"
"O mu?" Will, Bay Dark'n dumanla bulutianm gzlerini
bir atein yaladn grd, adamn ayn hzla bunu sndrd
n grd. "Yeni gsteri. Bay Elektriko."
"Hayr! ihtiyara bakn! Bakn!" diye haykrd Will. Polis
onun eytani ln deerlendirmek iin dnd.
"Grmyor musunuz!" dedi Will. "O lm! Onu tutan tek
ey balar! "
Tp rencileri siyah iskemieye dm ve iskemle tarafn
dan tunlan kocaman kar tanesine baktlar.
Of Tanrm, diye dnd Will, biz de her eyin kolay ola
can sanmtk. Yal adam, Bay Cooger, lmektedir, o yzEfl!Ctor: Metal bir oyuncakyapm seti. n.

126

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

den onu kurtarmak iin doktor getiririz, bylece bizi affeder,


belki, belki karnaval bize zarar vermez, gitmemize izin verir.
Ama uraya bak, bundan sonra ne olacak? O lm! ok ge!
Herkes bizden nefret ediyor!
Ve Will dierlerinin arasnda, gmlmemi mumyadan, so
uk azdan ve donmu gz kapaklar altna kilitlenmi souk
gzlerden esen souk havay hissederek durdu. Donmu bu
nn deliklerinin ierisinde bir tek beyaz kl kprdamyordu.
Bay Cooger'n km gmleinin altndaki kaburgalar ta
katlnda ve kilden dudaklarnn altndaki dileri kun buz
soukluundayd. leyin onu dar braksanz, zerinden sis
ykselirdi.
Tp rencileri birbirlerine baktlar. Balarn salladlar.
Bunun zerine polisler bir adm ilerledi.
"Baylar!"
Bay Dark elektrikli pirin bir kontrol kutusuna bir tarantula el uzatt.
"imdi yz bin volt Bay Elektriko'nun vcudunu yakacak!"
"Hayr, durdunn onu!" diye bard Will.
Polisler bir adm daha attlar. Tp rencileri konumak iin
azlarn atlar. Bay Dark Jim'e abucak soran bir bak frlat
t. Jim bard:
" Hayr! Bir sonn yok!"
"Jim!"
"Will, tamam, her ey yolunda!"
"Geri ekilin!" rmcek, anahtar kolunu kavrad. "Bu
adam transta! Yeni gsterimizin bir paras olarak, onu ipnoti
ze ettim! Onu korkutarak transtan karrsanz, zarar grebilir!"
Tp rencileri azlarn kapattlar. Polisler ilerlemeyi b
raktlar.
127

Ray Bradbuy

"Yz bin volt! Yine de canl kacak, mkemmel bir zihin


ve vcutla.

"Hayr!"
Bir polis Will'i tuttu.
Resimli Adam ve zerine lgnca yaylm dier btn
adamlar ve hayvanlar imdi anahtar yakalayp indirdiler.
adr klar snd .
Polisler, tp rencileri, olanlar etleri ta ve ban halinde
sradlar.
Ama, imdi bu abuk gece yars karanlnda, Elektrikli s
kemle bir ocak olmu ve zerinde ihtiyar adam mavi bir gz
aac gibi kvlcmlanyordu.
Polisler geri srad, tp rencileri ne eildi, gzlerinde
mavi alevlerle, ucubelerin yapt gibi.
Resimli Adam, eli anahtara yapm halde, yal yal yal
adama bakt.
Yal adam akmakta kadar lyd, evet, ama canl elekt
rik onu sarmalad. Souk kabuk kulaklarna t, terk edil
mi ta bir kuyu kadar derin bunn deliklerinde parldad .
Adamn peygamberdevesi parmaklar ve ekirge dizleri ze
rinde mavi ylan balklarn srndrtt .
Resimli Adam'n dudaklar iyice ald, belki haykrd, ama
o engin kzartma, patlama, adamn ve hapsedildii iskemlenin
stnde, altnda, evresinde dolanan gcn arp ve czrts
arasnda kimse duymad. Canlan! diye bard mrlt! Canlan!
diye bard frtna gibi esen renk ve k. Canlan! diye haykr
d Bay Dark'n az, ki bunu kimse duymad, dudak okuyan
Jim'den baka, o da bunu zihninde gk grlts kadar yk
sek sesle okudu ve ayn ekild Will, Canlan! dedi yal ada
n :n yaamasn, ayaa kalkmasn, tkrdamasn, mnldanma-

128

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

sn, su retmesini, tkrk biriktimesini, varln ayrtrma


sn, balmumu ruhu eritmesini isteyerek . . .

"O l!" Ama kimse Will'i de duymad, yldrm grlts


ne ne kadar kar koyarsa koysun.
Canl! Bay Dark'n dudaklar yaland ve tadna vard. Can
l. Canlan. Anahtar son konumuna getirdi. Yaa, yaa! Bir yer
lerde, dinarnolar hayvansal bir enerjiye itiraz etti, haykrd, tiz
lklar att, inledi. Ik ie yeiline dnd. l, l, diye d
nd Will. Ama canlan! diye bard m akineler, bunu bard
alev ve ate, bunu bard resimli etin zerindeki kan beyni
ne sram kalabaln azlar.
Bylece yal adamn salan dikerleen buhar gibi kalkt.
Trnaklarndan kanayan kvlcmlar am kalaslar zerinde ha
lanm serpintiler damlatt. Yeil kaynamalar l gz kapakla
rnn iinde mekik dokudular.
Resimli adam yal yal l l nesnenin zerine lgnca
eildi, gururland hayvanlar ter iinde bouldular, sa eli e
kileyici bir ernirle havaya savruldu: Yaa, yaa.
Ve yal adam canland.
Will bouk bir sesle kendi kendine haykrd.
Ve kimse duymad.
nk imdi, ok yava biimde, sanki gk grltsyle
uyandrlrn gibi, sanki elektrik atei yeni afakm gibi, l
bir gz kapa kendini yavaa alr gibi soydu.
Ucubeler nefeslerini tutnl.
Frtnann olduka ierlerinde, jim de haykryordu, nk
Will dirseini skca kavramt ve yal adamn dudaktan ayr
lr ve dudaklarla ipe diziimi diler arasnda korkun czrtlar
zikzak izerken, hayknr kemiklerin iinden boaldn his
sediyordu.

1 29

Ray Bradbury

Resimli . Adam elektrii bir szlana kadar drd. Sonra,


dnerek, dizleri zerine dt ve elini uzatt.
Ta platformun zerinde, yal adamn gmleinin altnda,
bir sonbahar yaprannki gibi hafif bir kprt oldu.
Ucubeter soluklann verdiler.
Yal adam inledi.
Evet, diye dnd Will, onun iin soluyorlar, ona yardm
ediyorlar, onu yaatyorlar.
Soluk al, soluk ver, soluk al, soluk ver -yine de bir oyun
gibi grnyordu. Ne diyebilir veya ne yapabilirdi?
" . . . cierleri yle . . . yle . . . yle . . . " diye fsldad biri.
Arkada cam kutusunun iindeki Toz Cads m?
Soluk al. Ucubeter soludular. Soluk ver. Omuzlan kt.
Yal adamn dudaktan titredi.
. kalp at. . . bir. . . iki . . . yle . . . yle . . . "
Yine Cad m? Will bakmaya korktu .
Yal adamn boaznda bir damar, ufak bir saat gibi tklad.
Artk ok yava ekilde yal adamn sa gz tamamen
ald, sabitlendi, bozuk bir fotoraf makinesi gibi bakt . Uzay
da, sonsuza dek dibi bulunmayan bir deliin iinden bakmak
gibiydi. Isnnaya balad.
Aada, olanlar satmaya balad . imdi yal ve kabus
lada korkun derecede akllanm gz, o ezilmi porselen yz
de kendi bana o kadar geni ve o kadar derin ve o kadar
canlyd ki, gzn dibinde bir yerlerde kt yeen gzetHyor
du ucubeleri, tp rencilerini, polisleri ve . . .
Will'i.
Will kendini grd, .Jim'i grd , o tek gzde yansrlan paz
vermi iki kk fotoraf olarak. Eer yal adam gz krpar
sa, iki grnt gz kapa tarafndan ezilecektil

130

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Dizleri zerindeki Resimli Adam sonunda dnd ve herke


si glmsemesiyle rahatlatt.
"Baylar, ocuklar, yldnmla yaayan adam gerekten de
burada!"
kinci polis gld; bu hareket elini tabanca klfndan sarslarak uzaklatrd.
Will saa don srklendi.
Yal salya-gz, aian boluuyla emerek, takip etti.
Will sola kprdad.
Yal adamn bak olan balgam da, ayn anda buz gibi rlu
daklar yanklanan bir soluu, bir rpn ekillendirmek, ye
niden ekillendirmek zere soyularak ald . Yal adamn de
rinliklerinden sesi bedeninin kfl ta duvarlarndan sekerek,
sonunda azndan dene dek, srad :
ho geldiniz

mmmm

Szck geri kat.


"ho

gel

mmm

Polisler benzer glmsemelerle birbirlerini drtt.


" Hayr!" diye bard Will aniden. " Bu bir gsteri deil' O
lyd! Eer elektrii keserseniz, yeniden lr-!"
Will kendi eliyle kendi azna vurdu.

Ah Tanrm, diye dnd, ne yapyonm ben? Onun yaa


masn istiyorum, bylece bizi affedecek, yaamamza izin ve
recek! Ama, of Tanrm, onun lmesini daha da fazla istiyonm,
hepsinin lmesini istiyonm, beni ylesine korkuttyorlar ki,
midemde kedi byklnde ty topaklar var!
"zr dilerim . . . " diye fsldad.
"Dileme! " diye bard Bay Dark.
Ucubeter gz krprnalar ve baklada bir kargaa yarattlar.
Souk czrdayan iskemledeki heykelden imdi ne gelecekti?
131

Ray Bradbury

Yal yal adamn tek gz kendi kendini yaptrd. Az, k


krt banyosundaki bir san amur kp gibi kt.
Resimli Adam, kendi kendine lgnca glmseyerek, anah
tar bir nebze daha indirdi. htiyar adamn bo eldivenimsi eli
ne elik bir kl frlatt.
Yal, sakallanm yanaklarn kurumu mzik kutusu dili
lerinden bir elektrik banyosu inelendi. O derin gz bir mer
mi delii gibi hzl grnd. Will'e alk duyarak, grnrus
n buldu ve onunla beslendi. Dudaklar buharland:
"Olanlarrnn

adrnca

ssszzzdru

gmdm

Kurutulmu brtler yeniden doldular, sonra ineyle de


linmi gibi, hafif feryatlada bataklk havasn danya flediler.
Prrrova
nu

yapyorrrrduk

oynnnnamay

davranmay.

bennn de

dnnndmmm

bu oyunnnl . . . gibi

"

Oksijeni bira, elektrii arap gibi imek iin yeniden bir ara.
lyorrr
larrr . . . haykrrrrarrak

gibi . . . yerrre

dtm

Olannn-

kat. "

htiyar adam bouk bir sesle hece zerine hece kartt.


"Ha." Ara. "Ha." Ara. "Ha."
Elektrik slk alan dudaklan bititirdi.
Resimli Adam yumuak bir ekilde ksrd . "Bu gsteri
Bay Elektriko'yu yoruyor . . . "
"Al,

elbette." Polislerden biri kprdand. "zr dileriz."

apkasna dokundu. "yi gsteri. "


"Gzel," dedi tp rencilerinden biri .
Will sratle tp rencisinin azna, bunu sylemenin neye
benzediini grmek iin bakt, ama Jim arada dumyordu.
"ocuklar! Bir dzine bedava giri!" Bay Dark biletleri uzat
t. "te!"
132

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Jim ve Will kprdamad.


"Ee?" dedi bir polis.
Will, koyun gibi, alev renkli biletiere uzand, ama Bay
Dark, "simleriniz?" deyince durdu.
Memurlar birbirlerine gz krpt.
"Hadi syleyin, ocuklar.

Sessizlik. Ucubeler seyretti.


"Simon, dedi Jim. "Simon Smith. "
Bay Dark'n biletleri tutan eli bzld.
"Oliver," dedi Will. "Oliver Brown."
Resimli Adam gl bir soluk ekti iine. Ucubeler soluk
aldlar! Engin, boazcia tutulmam bir i eki Bay Elektri
ko'yu kprdatabilirdi, kaprciatm gibi grnyordu. Klc se
irdi. Ucu Will'in omzuna alevle batmak, sonra Jim'e doru
mavi-yeil

patlamalarla

czrdamak

zere

srad.

Yldnm

Jim'in omzuna arpt.


Polisler gld.
Yal yal adamn tek gz parldad.
"Size

budala ve aptallll

Bay Hastalkl

ve

payesi veriyorum

Bay Soluk Yz

sizi

olarak adlandnyo-

rum . . !"
.

Bay Elektriko szlerini bitirdi. Kl omuzlanna vurdu.


" Kssssa.. . mutsuz. . . bir mrrr. . . ikinize de!"
Sonra az yan kapand, i gz yapt. Ktl nefesini tu
tarak, basit kvlcmlan kanna siyah ampanya gibi trd.
"Bilet! er," diye mrldand Bay Dark. "Bedava turlar. Bedava turlar. stediiniz zaman gelin. Geri gelin. Yine gelin."
Biletleri kapt Will, kapt Jim.
Sradlar, adrdan frladlar.
Glmseyen ve her yne el sallayan polisler acele etme-

133

Ray Bradbury

den onlar izledi.


Glmsemeyen, beyaz giysileri iinde hayalete benzeyen
tp rencileri arkalarndan geldi.
Olanlar polis arabasnn arka koltuuna bzlrn olarak
buldular.
Sanki eve gitmek ister gibi grnyorlard.

n
KOVAIAMALAR

YRMBENC BLM

Gzlerinizi amadan, pencerenizin dnda kn ilk karnn


yam olduunu hissetmeniz gibi, kadn da her odada ayna
larn kendisini beklediini hissetti.
Bayan Foley, birka yl nce, ilk defa evinin, kendisinin
parlak glgeleriyle dolup tatrun farkna varmt. Bu du
nmda en iyisi, holdeki, dalapiann zerindeki, banyodaki so
uk Aralk buzu tabakalarn grmezden gelmektir. nce buz
da paten yapmak en iyisidir, hafife. Dunrsanz, dikkatinizin
arl kabuu krabilir. Kabuun iine batarsnz, ylesine
derin, ylesine uzak derinliklerde boulursunuz ki, btn
Gemi orada mezar ta merrnerierine kazl durmaktadr.
Buzlu su damarlanmza nnga edilecektir. Aynann kenannda
nhlanmsaruz, orada, baklannz Zaman'n dzeltmelerin
den ayramadan, sonsuza dek orada kalrsnz.
Yine de, bu gece, olann koan ayaklannn yanks
uzaklarken, evinin aynalanna kar dtn hissetmeyi sr
drd. Havalarn kontrol etmek iin ereveleri iteklemek is
tedi. Ama bunu yapmann btn aynalarn her naslsa kendi
sini milyarlarca kat oaltmasndan, gen kz olmak iin uy
gun adm ilerleyen bir kadnlar ordusu ve sonsuz sayda k
k ocuk olmak iin uygun adm ilerleyen bir gen kzlar or137

Ray Bradbury

dusu meydana getirmesinden korkuyordu. Tek bir eve tkt


rlm o kadar insan havaszlktan boulmaya neden olurdu.
Pekiyi, aynalar, Will Halloway, Jim Nightshade konusunda
ne yapmalyd ve tabii. . . yeen hakknda?
Tuhaf. Neden benim yeenim demedim?
nk, diye dnd, kapdan girdii andan itibaren ora
ya ait deildi, kantlar kant deildi, kadn srekli bekleyip
durmutu . . . neyi?
Bu gece. Karnaval. Mzik, duyulmas gereken, atlar ve ara
balar, binilmesi gereken lunapark aletleri, demiti yeen. Kn
uyuduu labirentten uzak dur. Yonca, ballbaba ve vahi na
ne kadar tatl, yazn ho vakitlerini geirdii atlkarncayla ev
rede yz.
Henz zerinden ortala salm mcevherleri toplamad
gece imenliine bakt. Bir ekilde bunun, mine rafndan
ald u bileti kullanmasna engel olabilecek iki olandan
kurtulmak iin yeenin kulland bir yol olduunu tahmin
ediyordu:
ATLIKARINCA. BR KLK.

Yeenin geri gelmesini beklemiti. Geen zamanla birlikte,


kendi bana hareket etmesi gerekiyordu. Jim ve Will gibiler
den gelebilecek mdaheleyi yok etmek, hayr. yavatatmak
iin bir ey yaplmalyd. Kimse onunla yeeni, onunla atlka
rnca, onunla ho biimde kayan dnme yaz arasnda durma
malyd.
Yeen, hibir ey sylemeyerek, sadece ellerini tutarak ve
ufak pembe azndan kadnn yzne pimi elmal kek ko
kusu soluyarak, bu kadarn sylemiti.
Kadn telefonu kaldrd.
Kasabann karsnda, yllar boyunca btn kasabann gr138

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

m olduu gibi, ta ktphane binasndaki grd. Nu


maray evirdi. Alak bir ses yant verdi. Kadn konutu:
"Ktphane mi? Bay Halloway? Ben Bayan Foley. Will'in
retmeni. Ltfen, on dakika iinde benimle karakolda bulu
un . . . Bay Halloway?"
Bir sessizlik.
"Hala orada msnz . . . ?"

YRMALTINCI BLM

"Oraya ilk gittiimizde," dedi tp rencilerinden biri. "Ye


min edebilirdim ki. . . yal adam lmt . "
Cankurtaran ve polis arabas kasahaya geri giderken, kav
akta ayn anda durmutu. Tp rencilerinden biri seslenmi
tL imdi polislerden biri yant verdi.
"Dalga geiyorsun!"
Tp rencileri cankurtaranlannda oturdular. Omuzlann
silktiler.
"Ya. Tabii. Dalga geiyoruz."
Yzleri niformalan kadar sessiz ve beyaz bir halde, yolla
rna devam ettiler.
Polis arabas, Jim ve Will arka koltukta bzlm halde da
ha fazla ey sylemeye altlar, cankurtaran izledi, ama po
lisler konumaya ve glmeye, olan her eyi birbirlerine ye
niden anlatmaya baladlar, bu yzden Will ve Jim yine yanl
isimler vererek, karakolun kesindeki sokakta oturduklarn
belirterek, yalan sylemek zorunda kaldlar.
Polislerin onlar karakolun yanndaki iki karanlk evde b
rakmasna izin verdiler, o sundurmalarda koup kap kolianna
yaptlar ve devriye arabasnn keyi dnp karakala girme
sini beklediler, sonra aa indiler ve takip ettiler, gece yarsn140

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

da gne renkleriyle bezenmi karakolun sar klarna baka


rak durdular ve Will yana bakp, Jim'in yznde btn gece
nin olaylarnn gelip gittiini, Jim'in karakol pencerelerini san
ki her an, karanlk her oday doldurabilir ve klar sonsuza
dek sndrebilirmi gibi seyrettiini grd .
Kasahaya gelirken, diye dnd Will, ben biletlerimi attm. Ama -bak . . .
Jim'inkiler hala onda, elinde.
Will titredi.
Artk l adamlar yaadna ve sadece scaktan beyaza
dnm elektrikli iskemieler sayesinde yaadna gre, Jim
ne dnyor, istiyor, planlyordu? Hala karnavallar o kadar
ok seviyor muydu? Will aratrd. Hafif yanklar, evet, Jim'in
gzlerine geliyor, gidiyorlard, nk Jim, her eye ramen,
Jim'di, elmack kemiklerinin zerine den Adalet'in sakin
yla burada dururken bile.
"Polis efi," dedi Will. "O bizi dinleyecektir-"
"Yaa, " dedi Jim. "Sadece kelebek a aracak kadar uzun
sre uyank kalacaktr. Kahretsin, William, kahretsin, son yir
mi drt saattir olanlara ben bile inanmyorum."
"Ama artk suun ne olduunu bildiimize gre, daha yk
sek birini bu Imal, denemeye devam etmeliyiz. "
"Pekiyi, su ne' Karnaval o kadar kt ne yapt? Bir kad
n bir ayna labirentiyle mi korkuttu? Ne var, kendi kendini kor
kurmutur, diyecektir polis. Bir evi mi soydu? Pekala, lursz
nerede? Yal bir adarnn derisinin altnda m saklanyor? Kim
inanr buna? Kim yal bir adamn aslnda on iki yanda bir
ocuk olduuna inanr? Baka hangi su var? Bir yldrmsavar
satcs m kayboldu? Tabii ve antasn brakt. Ama kasabadan
ayrlm da olabilir-"
141

Ray Bradbuy

"Yan gsterideki cce-"


"Onu ben grdm, sen grdn, biraz yldrmsavarcya
benziyor, tamam, ama bir kez daha, onun hi kocaman oldu
um ispatlayabilir misin? Hayr, tpk Cooger'n kk oldu
unu ispatlayamayacan gibi, o yzden buraya yaptk kal
dk, Will, kaldrma, elimizde grdklerimizden baka kant ol
madan ve biz sadece ocuuz, bizim szmze karlk karna
vatn sz ve polis zaten orada ho vakit geirdi. Of lanet,
olay karma kark. Keke, keke hala Bay Cooger'dan zr di
lemenin ufak bir yolu olsayd-"
" zr dilemek mi?" diye haykrd Will. " nsan yiyen bir tim
sahtan m? Jehosaphat!' O ulmer ve goflarla i yapamayaca
mz hala anlamyorsun!"
"Ulmerler mi? Goflar m?" Jim arkadan dneeli bir ekil
de szdi.i, nk bunlar ryalarnda ekitiren, ynlendiren ve
ken yaratklara olanlarn verdikleri isimlerdi. William'n k
t ryalannda, "ulmerler" inleyip abuk sabuk eyler sylederdi
ve yzleri yoktt . Jim'in ayru derecede kt ryalannda, "gof
lar", bu ismi onlara zellikle vermiti, canavar beze hamuru
mantarlan olarak byrler ve yeterince byk olduklar iin ke
dilerle beslenen rmceklerle beslenen farelerle beslenirlerdi.
"Ulmerler' Goflar'" dedi Will. " zerine on tonluk bir ka
sann dmesi mi gerekiyor? ki adama neler olduuna bir
bak, Bay Elektriko ve o korkun deli cce! O kahrolas ma
kinede insanlarn bana her trl kt ey gelebilir. Biliyo
ruz, grdk. Belki yldrmsavarcy o ekilde bilerek ezdiler,
belki de bireyler ters gitti . Gerek olan, bir arap mengene
sine girdii, zerinden buharla dnen bir atlkarncann ge
tii ve imdi ylesine delirmi ki, bizi bile tanmyor! Bu mi*Yahuda kraUandm biri. n.

142

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

dende korkudan kramplara yol amyor mu, Jim? Hatta, Bay


Crosetti bile-"
"Bay Crosetti tatile kt. "
"Belki evet, belki hayr. Dkkan orada. Not da orada: HAS
I'ALIK NEDENYLE KAPALI. Nasl bir hastalk, Jim? Gsteride ok

fazla eker mi yedi? Herkesin favorisi olan alette onu deniz mi


tuttu?"
"Kes unu, Will. "
"Hayr, efendim, kesmeyeceim. Tabii, elbette, atlkarnca
kulaa harika geliyor. Srekli olarak on nde olmann be
nim houma gittiini mi sanyorsun? Hi de deil! Ama Tann
akna, Jim, yzle bununla, gerekten yirmi yanda olmak is
temiyorsun sen!"
"Btn yaz boyu baka neden sz ettik ki biz?"
"Sz ettik, evet. Ama kendini kafa st o karamela maki
nesine atar ve kemiklerini uzattrrsan, Jim, o zaman kemikle
rinle ne yapacan bilemezsin!"
"Bilirim," dedi Jim, gecenin iinde. "Bilirim. "
"Tabii. eker gider ve beni burada brakrsn, Jim."
"Hey," diye itiraz etti dieri, "seni brakmam, Will. Birlikte
olunz."
"Birlikte mi? Sen yarm metre daha uzun ve etrafta dolaa
rak bacak ve kol kemiklerini yoklarken mi? Bana yukardan
bakacaksn, Jim ve nelerden konuabiliriz ki, benim ceplerim
uurtma ipleri, misketler ve kurbaa gzleriyle doluyken, se
nin temiz, ho ve bo ceplerin olacak ve dalga geeceksin, bu
nu mu konuacaz? Benden daha hzl koabilecek ve beni
bir kenara frlata-"
"Asla seni bir kenara frlatmam, Will-"
"Bir kenara frlatacaksn, arunda. yi, devam et, hadi git b1 43

Ray Bradbury

rak beni, nk benim bir akm var ve sen dnerek yanan


o atlarn ssnda kendini ldrtrken, benim bir aacn altna
oturup tp oynamamda bir saknca yok, ama Tann'ya kr o
atlar artk yanamyorlar-"
"Ve bu senin suun!" diye bard Jim. Durdu.
Will kaslarak ellerini yumruk yapt. "Yani acmasz ve kor
kun gencin kafalarmz acmaszca ineyip atacak, acmasz
ve korkun yal biri olmasna izin vermeliydim mi demek is
tiyorsun? Dnmesine ve tkrn gzlerimize frlatmasna
izin mi vermeliydim? ve belki sen de onunla birlikte olurdun,
hoa kal diye el sallayarak, bir tur daha, grrz diye el
sallayarak! ve btn yapmam gereken sana el sallamamd, bu
nu mu demek istiyorsun?"
"t," dedi Jim. "Dediin gibi, artk ok ge. Atlkannca bo
zuldu-"
"Ve tamir edildiinde, yal, korkun Cooger' geriye dn
drrler, konuabilecei, adlarmz hatrlayabileyecei kadar
genletirirler ve sonra peimizde yamyamlar gibi koarlar, ya
da sadece benim, eer sen onlarla iyi ilikilere girmek ister ve
gidip onlara adm, nerede yaadm sylersen-"
"Bunu yapmam, Will." Jim arkadana dokundu.
"Of, Jim, Jim, anlyorsun, deil mi? Her ey zamannda, va
izin daha geen ay dedii gibi, her ey birer birer, ikier ikier
deil, hatrlyor musun?"
"Her ey," dedi Jim, "kendi zamannda . . .
Ve o anda karakoldan sesler duydular. Giriin sandaki
odalardan birinde, imdi bir kadn konuuyorrlu ve erkekler
konuuyordu.
Will Jim'e ban sallad ve sessizce allarn arasnda ken
dilerine yol ap odann iine bakmak zere kotular.
144

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Bayan Foley orada oturuyordu. Will'in babas orada oturu


yordu .
"Anlamyorum," dedi Bayan Foley. "Will ve Jim'in evime
girip, hrszlk yapp, katn dnmek-"
"Yzlerini grdnz m? diye sordu Bay Halloway.
"lk attmda, n altndan balaoru kaldnp baktlar."
Yeenden sz etmiyor, diye dnd Will. Ve etmeyecek
de, elbette.
Gryorsun ya, Jim, diye barmak istedi, bu bir tuzakt! Ye
en gizlice gelmemizi bekliyordu. Bamz ylesine derde sok
mak istiyordu ki, birisine, polise, ailelerimize, ne sylersek sy
leyelim, kimse kamavallar, ge saatler, atlkanncalar konusunda
bizi dinlemeyecekti, nk szmzn deeri olmayacakt.
"Dava amak istemiyorum, " dedi Bayan Foley. "Ama masumlarsa, olanlar nerede?"
"Burada!" diye bard birisi.
"Will!" dedi Jim.
ok ge.
nk Will havaya sram ve pencereden girmeye aba
lyordu.
"Burada," dedi sadece, yere ayak basarken .

YRMYEDNC BLM

Bay Halloway olanlarn arasnda, ay rengi kaldrmlarda


yrdler. Eve vardklarnda, Will'in babas iini ekti.
"Jim, bu saatte arneni parampara etmen iin bir neden
grmyorum. Eer btn olanlar kahvaltda ona anlatmaya
sz verirsen, seni brakrun . Onu uyandrmadan eve girebilir
misin?"
"Tabii. Bakn bizim neyimiz var."
"Bizim mi?"
Jim bayla onaylad ve onlar odasna giden sakl bir mer
diven yapmak iin gizlice iviledikleri ve yerletirdikleri demir
basamaklar buluncaya kadar, evin kenarndaki kaln yosun ve
yaprak kmeleri arasnda el yordamyla ilerletti. Bay Halloway
gld, bir kere, neredeyse acyla ve tuhaf, fke dolu bir zn
t ban sarst.
"Bu ne kadar zamandr sryor? Yoo, sylemeyin. Sizin ya
nzdayken, ben de yapmtm bunu." Jim'in penceresine gi
den sarmaa bakt. "Ge vakit darda, tamamen zgr ol
mak elencelidir. " Kendini tuttu. "Darda ok kalmyorsumz,
deil mi-?"
"Bu hafta ilk defa gece yarsn getik. "
Baba bir a n dnd. " zin almak her eyi bozacaktr, sa1 46

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

nrm, ha? nemli olan yaz geceleri gle, mezarla, eski de


miryoluna, eftali bahelerine gizlice kamak. . .

"

"Tanrm, Bay Halloway, siz de bir zamanlar-"


"Evet. Ama kadnlar bunu size sylediimi bilmesinler. Yu
kan . " Eliyle iaret etti. "Ve gelecek ay hibir gece dar kma.11
"Pekiyi, efendim!"
jim yldzlara maymunvan bir ekilde srad, penceresin
den ieri dald, kapatt, glgelii ekti.
Baba yldz ndan bin metrelik mesafeyi, karanlk alla
rn yksek engellerini, direkten kubbeli mezarlk kafeslerini ve
duvarlarn davet eden kaldrmlarn zgr dnyasna inen
saklanm basarnaklara bakt . . .
"En ok neden nefret ediyorum, biliyor musun, Will? Artk
sizin gibi koamamaktan. "
"Evet, efendim," dedi olu.
"imdi her eyi aka tekrarlayalm," dedi Baba. "Yarn, gi
dip Bayan Foley'den yeniden zr dile. imenliini gzden
geir. Kibrit ve fener nda -alnm mallarn- bir ksmn
gzden karm olabiliriz. Sonra Polis efi'ne gidip bilgi ver.
Ortaya ktn iin anslsn. Bayan Foley ikayette bulunma
yaca iin de anslsn."
"Evet, efendim. "
Kendi evlerinin yanna yrdler. Baba eliyle sarma
aratrd.
" Bizimkinde de mi?"
Eli Will'in yapraklarn arasna ivilemi olduu bir basama
buldu.
"Bizimkinde de."
Scak yataklara, emniyetli odalara ykselen sakl basamak147

Ray Bradbury

larla birlikte, sarman yannda dururlarken, ttn kesesini


kartt, piposunu doldurdu, sonra piposunu yaku ve, "Seni tan
yomm," dedi. "Sulu gibi davranmyorsun. Bir ey almadn."
"Hayr. "
"O zaman polise neden aldn syledin?"
"nk. Bayan Foley -kim bilir neden?- sulu olmamz is
tiyor. Sulu olduumuzu sylyorsa, suluyuzdur. Bizim pen
cereden girdiimizi grnce ne kadar ardn grdn m?
itiraf edeceimizi hi dnmemiti. Eh, itiraf ettik. Kanun ya
kamza yapmadan da yeterince dmanmz var. Eer suu
muzu kabullenirsek, daha rahat davranacaklann dndm.
yle de yaptlar. Ayn zamanda, Tanrm, Bayan Foley de ka
zand, nk artk suluyuz. Kimse sylediklerimize inanma
yacak. "
"Ben inannm."
" inanr msn?" Will babasnn yzndeki glgeleri aratrd,
derinin, gz yuvarlann ve saiann beyazln grd.
"Baba, geen gece, sabahn nde-"
"Sabahn nde-"
Baba'nn sanki souk rzgardanm gibi tperdiini grd,
sanki her eyi koklam, anlam ve sadece kprdayamyor,
uzanamyor ve Will'e dokunup okayamyormu gibi.
Ve bunu syleyemeyeceini biliyordu. Yarn, evet, baka
bir gn, evet, nk belki doan gnele birlikte adrlar da,
zerine gitmeyecek, bir ey sylemeyecek, azlarn kapal tu
tacak kadar korkmu olduklarndan emin halde onlar rahat
brakarak gitmi, ucubeler dnyann zerine dalm olurdu.
Belki hepsi birden havaya uard, belki . . . belki . . .
"Evet, Will?" dedi babas, zorlukla, elindeki pipo snerken.
"Devam et. "
1 48

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Hayr, diye dnd Will, brak yamy.amlara biz yem ola


lm, bakas deil. Bunu bilen herhangi biri zarar grr. O
yzden kimse bilmemeli. Yksek sesle unlan syledi:
"Birka gn iinde, Baba, sana her eyi anlatacam. Yemin
ederim. Annemin zerine. "
"Annenin zerine," dedi Baba sonunda, "benim iin yeterli."

YiRMisEKiziNci BLM

Gece, sanki antik Msr'n ince kumlar kasabann ardnda


ki kum tepelerine srkleniyormu gibi kokan sonbahar yap
raklarnn tozuyla tatlyd. Nasl oluyor da, diye dnd Will,
byle bir zamanda, antik halklann dnya zerinde kayan drt
bin yllk tozlarn bile dnebiliyorum ve zgnm, nk
benden ve belki babamdan baka hi kimse bunun farkna va
ramyor ve biz bile birbirimize sylemiyoruz.
Gerekten de arada bir zamand, bir saniye dnceleri
tyleri karma kark olmu teriyer gibi, bir sonrakinde ipeksi,
uyuklayan bir kedi gibiydi. Yatma zamanyd, yine de olan
lar gibi, teslim olmak ve yaskiara ve gece dncelerine ge
ni daireler izerek gitmekte isteksiz ekilde oyalanyorlard.
Bu, ok eyin sylenecei, fakat hibir eyin sylenmeyecei
bir zamand. Bu , ilk keiflerin sonras, ama son keif olmayan
bir zamand. Bu, her eyi bilmek istemek, ama hibir eyi bil
mek istememekti . Bu, insanlarn konumalar gerektii gibi
konumalarnn tatllyd. Bu, gizli eyleri aa karmann
gizli aclaryd.
Bylece yukar km olmalar gerekirken, erkek ve er
kek olmaktaki olann neredeyse ark syleyebilecekleri
ok uzak olmayan gecelerde baka eyler vaat eden bu an150

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

dan ayrlamyorlard. O yzden Will, dikkatle, yle dedi:


"Baba? Ben iyi bir insan mym?"
"Sanrm. Yoo, biliyornm, evet. "
"Bu -bu bana iler gerekten zora girdiinde yardmc ola
cak m?"
"Olacaktr."
"Kurtulmam gerekirse, beni kurtaracak m? Yani, kt in
sanlarn arasndaysam ve etrafta millerce baka bir iyi insan
yoksa, o zaman ne olacak?"
"Yardm edecek. "
" B u yeterince iyi deil, Baba!"
"yi, bedenin iin bir garanti deildir. Esasta zihninin huzu
ru

iin -"
"Ama bazen, Baba, ylesine korkmaz msn ki -"
"-zihnin bile huzursuzdur?" Babas bayla onaylad, yz

rahatszd.
"Baba," dedi Will ok alak bir sesle. "Sen iyi bir insan m
sn?"
"Senin ve annen iin, evet, olmaya alyorum. Ama hibir
insan kendi bana bir kahraman deildir. Ben kendimle bir
mr yaadm, Will. Kendimle ilgili bilmeye deer her eyi bi
liyorum-"
"Ve bunlar topladnda . . . ?"
"Toplam m? Gidip gelirierken ve ben ounlukla ok ses
siz ve gergin

otu ru r

ken , evet, sanrm iyiyim. "

"O zaman, Baba," diye sordu Will, "neden mutlu deilsin?"


"Sabahn. . . bakalm. . bir buuunda... n bahe, felsefi bir
.

tartma iin hi de uygun...

"Sadece bilmek istemitim. "


"Uzun bir sessizlik an oldu. Baba iini ekti.
151

Ray Bradbury

Baba olunun koluna girdi, onunla yrd ve onu sundur


mann basarnaklarna oturttu, piposunu yeniden yakt. Piposu
nu ekerek, konutu, "Pekala. Annen uyuyor. Burada erkek
erkee sohbet ettiimizi bilmiyor. Devam edebiliriz. imdi,
bak, ne zamandan beri iyi olmann mutlu olmak anlamna gel
diini dnyorsun?"
"Ezelden beri. "
"u andan itibaren farkl dnmeyi ren. Bazen kasaba
da en mutlu grnen, en geni glmsemeli adam en byk
gnah ykn tayan adamdr. Glmseme ve glmseme
vardr; karanlk olan aydnlk olandan ayrt etmeyi ren. Fok
gibi havlayan, kahkahalar atan adam, ou zaman bireyleri
rtyordur o. Yeterince elenmitir ve suludur. Ve insanlar
gerekten gnah severler, Will, ah hem de nasl severler, hi
phen olmasn, btn ekilleri, byklkleri, renkleri ve ko
kularyla. Zaman gelir, zevklerimize masalar deil yalaklar uy
gun der. Bir adamn bakalarn fazlasyla yksek sesle v
dn duyarsan, bir domuz alndan yeni kp kmadn
merak et. te yandan, yanndan geen o mutsuz, soluk yz
l, rahatsz, batan aa su ve gnahtan oluan adam ele al,
eh, genellikle bu senin iyi adamndr, Will, hem de byk ile.
nk iyi olmak korkutucu bir itir; insanlar onu gerer ve ba
zen ikiye blerler. Bazlarn tandm. Bir ifti olmak iin,
onun domuzu olmak iin alacandan iki kat fazla alrsn.
Sanrm atian duvar bir gecede kaplamasna neden olan, iyi
olmaya alma zerine dnmek. Yksek standartlar olan
bir insann da zerine ok az kl dmesi bazen belini bker.
nayetten bir parack uzak derse, kendini rahat brakamaz,
kendini skntdan kurtaramaz.

"Ah, srekli bunu dnmek yerine, sadece iyi olabilsen,


152

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

iyi davranabilsen, harika olurdu. Ama bu zor, deil mi? son li


monlu kek dilimi buzdolabnda beklerken, gecenin yarsnda,
sana ait deildir, ama sen uyank ekilde onun iin scak ter
ler dkersin, ha? sana aniatmarn gerekiyor mu? Veya, scak bir
bahar gnnde, vakit le ve sen okulda srana zincirlenmi
sin ve karnda kayalarn zerinden mnak akyor, serin ve fe
rah. Olanlar bunun gibi berrak sular miller teden duyabilir
ler. Bylece , dakika dakika, saat saat, bir mr boyu, asla so
na ermez, asla durmaz, u saniye seimini yaparsn, sonraki
saniye ve ondan sonrakinde, iyi olmak , kt olmak, saatin tk
lamas budur, tklamalarda syledii ey budur. Koup yz
rnek veya ter iinde kalmak, koup yemek veya a olarak yat
mak. O yzden kalrsn, ama bir kere kalrsan, Will, sm bili
yorsun, deil mi? rma bir kere daha dnme. Veya keki.
nk dnrsen, ldrrsn. inde asla yzlmemi rmak
lar, asla yenilmemi kekleri topla ve benim yama geldiin
zaman, Will, danda karlm bir sr ey eder. Ama o za
man, ieride geen daha fazla zamanla, herhalde daha fazla
boulmu zamanla veya donmu limonun boazna kamasy
la kendini avutursun. Ama yine, sadece dilsiz korkaklk y
znden, sanrm, belki ok fazla eyi bastrrsn, bekler ve g
venli bir ekilde oynarsn.
"Bana bak: onz dokuzumda evlendim, Will, otuz doku
zumda! Ama dten ikisinde kendimle boumakla o ka
dar meguldm ki, sonsuza dek ve iyicene yenmezsem kendi
mi, evlenemeyeceim sonucuna vardm. ok ge olarak insa
nn mkemmel olmay bekleyemeyeceini rendim, sen de
darya kmak, dmek ve herkesle birlikte ayaa kalkmak
zonndasn. O yzden sonunda, bir gece annen bir kitap ara
mak iin ktphaneye gelip, yerine beni bulduunda, ken153

Ray Bradbury

dimle yaptm gre mandan kafan kaldrdm. Ve o zaman


ve orada yar kt bir adam ve yan kt bir kadn alp, on
larn iyi yarlarn bir araya koyup aralarnda paylaacaklar ta
mamen iyi bir insan yaratabileceini grdm. Bu sensin, Will,
benim btn servetim. Ve tuhaf olan, olum ve zc olan
da, sen her zaman imenliin kenarnda kouyor ve ben at
da kitaplan kiremit olarak kullanp, hayat ktphanelerle k
yaslarken, ksa zamanda senin, benim asla olamayacam ka
dar akll, daha hzl ve daha iyi olduunu grdm . . . "
Babann piposu snmt . Onu boaltmak ve yeniden dol
durmak iin durdu .
"Hayr, efendim," dedi Will.
"Evet," dedi babas. "Bir aptal olduumu bilmemem iin bir
aptal olmam gerekir. Benim tek bilgeliim u: sen akllsn . "
"Komik, " dedi Will uzun bir sessizlikten sonra. "Bu gece
bana, benim sana anlattmdam daha fazlasn anlattn. San
rm biraz daha dnmeliyim. Belki sana her eyi anlatnm,
kahvaltda. Tamam m?"
"Sen hazr olursan, ben de hazr olacam."
"nk . . . senin mutlu olman istiyorum, Baba."
Gzlerine hcum eden yalardan nefret ediyordu.
"Bamn aresine bakann, Will. "
"Seni mutlu edecek bir ey syleyebilir veya yapabilirsem,
yaparm . "
"Willy, William." Baba piposunu yeniden yakt v e dumann
tatl znmelerle uzaklamasn seyretti. "Bana sadece sonsu
za dek yaayacam syle. Bu ok ie yarar."
Sesi, diye dnd Will, hi farkna varmamtm. Sayla
ayn renkte.
"Baba," dedi, "o kadar zgn konuma. "
154

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Ben mi? Ben zgn adamn ta kendisiyim. Bir kitap oku


mm ve beni zer. Bir film seyrederim: zlrm . Oyunlar m?
beni tamamen zorlarlar."
"Seni zmeyen," dedi Will, "herhangi bir ey var m?"
"Tek bir ey. lm."
"Vay be!" diye atld Will. "Bunun zeceini sanrdm!"
"Hayr," dedi sesi sana uyan adam. "lm baka her eyi zc klar. Ama lmn kendisi sadece korkutur. Eer
lm olmasayd, kalan her ey lekelenmezdi. "
Ve, diye dnd Will, ite karnaval, lm zil gibi bir el
de, Yaam eker gibi dierinde; seni korkutmas iin birini sal
la, azn sulandrmak iin dierini ner. te yan gsteriler, iki
el de dolu!
Ayaa frlad.
"Baba, dinle! Sonsuza dek yaayacaksn! nan bana, yoksa
batarsn! Tamam, birka yl nce hastalandn -ama geti. Ta
mam, elli drt yandasn, ama hala gensin! Ve baka bir
ey-"
"Evet, Willy?"
Babas onu bekledi. Salland. Dudaklarn srd, sonra yu
murtlad:
"Karnavaln yaknna gitme. "
"Tuhaf," dedi babas, "ben d e sana ayn eyi syleyecek
tim."
"Oraya bir milyar dolara bile tekrar gitmem!"
Ama, diye dnd Will bu karnavaln beni ziyaret etmek
iin kasabay aramasn durdurmaz.
"Sz m, Baba?"
"Neden oraya gitmemi istemiyorsun, Will?"
"Bu, sana yarn veya gelecek hafta veya gelecek yl syle155

Ray Bradbury

yeceim eylerden biri. Bana gvenmen gerekiyor, Baba. "


"Gveniyorum, olum." Baba elini tuttu. "Sz."
Sanki bir iaret gibi, ikisi de eve dndler. Zaman dolmu
tu, saat geti, yeterince ey sylenrniti, uygun ekilde, gitme
leri gerektiini hissediyorlard.
"Dar k yolun," dedi Baba, "giri yolun olacak."
Will sessizce yryp hrdayan sarman altnda sakl
demir basarnaklara dokundu.
"Baba. Bunlar skmeyeceksin . . . ?"
Baba parmaklaryla basamaklardan birini yoklad.
"Bir gn, onlardan skldnda, sen kendin skeceksin.

"Onlardan asla sklmayacam. "


" yle mi grnyor? Evet, senin yandaki biri iin, hibir
eyden asla sklmayacan sanrsn. Pekala, olum, hadi yu
kar . "
Babasnn sarmak ve sakl yol boyunca yukanya doru
nasl baktn grd.
"Sen de buradan kmak ister misin?"
"Hayr, hayr," dedi babas abucak.
"nk," dedi Will, "istersen kullanabilirsin. "
"Tamam, devam et. "
Ama hala karanlk sabah nda sallanan sarmaa bak
yordu .
Will srad, birinci, ikinci, nc basamaklar kavrad ve
aaya bakt.
Sadece bu mesafeden, Baba sanki orada, yerde, klyor
mu gibi grnyordu. Her naslsa onu arkada, orada gecenin
iinde, birisi tarafndan ekilen, eli kprdayacak gibi yukarda,
ama kprdamayan, birisi gibi brakmak istemiyordu.
"Baba!" diye fsldad. "Cesaretin yok!"
156

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Kim demi!? diye bard Baba'nn az sessizce.


Ve srad.
Ve sessizce kahkahalar atarak, olan, adam evin yannda
sallandlar, srekli olarak, el el zerinde, ayak ayak ardnda.
Baba'nn kaydn, toparlandn, kavrarln duydu.
Sk ntun! diye dnd.
"Ah . . . !"
Adam zor soluk alyordu .
Will gzleri kapal dua etti: tutun . . . oraya . . . imdi!!
Yal adam zor soluk verdi, havay iine ekti, vahi bir f
sltyla kfretti, sonra yeniden trmand.
Will gzlerini at ve trmand ve gerisi rahan, yksek, da
ha yksek, gzel, tatl, harikulade, tamam! eri sradlar ve
pervazda oturdular, ayn yapda, ayn arlkta, ayn yldzlada
renklendirilmi olarak ve harika mthi yorgunlukla bir kere
daha sarlarak oturdular, kemiklerini birletiren kocaman bo
azda yutulan kahkahalarla soluk solua ve Tanr'y, kasaba
y, ei, Anne'yi ve Cehennem'i uyandrma korkusuyla, ellerini
birbirlerinin azna bastrdlar, oradan kaynaklanan titrek scak
neeyi hissettiler ve gzleri birbirleriyle parlak ve sevgiyle s
lak, bir an daha oturdular.
Sonra, son bir kuvvetli kucaklamayla, Baba gitmi, yatak
odasnn kaps kapanmt.
Uzun gecenin olaylaryla sarho, korkudan uzaklap Ba
ba'da bulunmu olan daha iyi, daha yce eylere doru gee
rek, Will hacaklarndan dklen giysileri keyifli kollar ve ho
bir ekilde aryan bacaklarla zerinden att ve bir ktn
d gibi kendini yataa frlatt. . .

157

YRMDOKUZUNCU BLM

Tam bir saat uyudu .


Ve sonra, sanki sadece yann yamalak grd bir eyi hatrlar gibi, uyand, donldu ve Jim'in atsnn tepesine bakt.
"Yldrmsavar!" diye ciyaklad. "Yerinde yok."
Gerekten de yokn.
alnm m? Hayr. Jim mi indirmi? Evet! Neden? Elence
iin. Glmseyerek, demiri skmek iin trmanm, bir frtna
nn kendi evine arpmas iin meydan okumutu. Korkmu
muydu? Hayr. Korku Jim'in bedenine uydurmak iin giymesi
gereken bir elektrik enerjisi giysisiydi.
Jim! Will kahrolas penceresini parampara etmek istedi.
Git o ubuu yeniden ivile! Sabah olmadan, Jim, Tanr'nn
belas karnaval nerede yaadmz bulmak iin birini yollaya
cak, nasl geleceklerini veya neye benzeyeceklerini bilmiyo
rum, ama, Tanrm, atn o kadar bo ki! bulutlar hzla ilerliyor,
u frtna bize doru koturuyor. . .
Will durdu.
Bir balon, rzgarla srklenirken, nasl bir ses karr?
Ses karmaz.
Hayr, tam olarak deil. Kendini seslendirir, perdelerinizi
kpk soluklan kadar beyaz ekilde dalgalandran rzgar gibi
158

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

uuldar. Veya uykunuzdaki ters dnen yldzlar gibi bir ses


karr. Ya da kendini ayn douu veya ayn bat gibi takdim
eder. Bu sonuncusu en iyisidir: evrensel derinliklerde yelken
aan ay gibi, gkyznde dolanr balon .
Nasl duyarsnz onu, nasl tetikte olabilirsiniz? Kulak, ku
lak onu duyar m? Hayr. Ama ensenizdeki salar, kulaklarnz
daki eftali tyleri, ite bunlar duyar ve kollarnzdaki tyler
ekirge bacaklarnn srtnmesi ve nhaf mzikle titreyii gibi
ark syler. Bylece, yatakta yatarken, anlarsnz, hissedersi
niz, eminsinizdir, bir balon okyanus gkyzne dalmaktadr.
Will Jim'in evinde bir kprt sezdi: Jim de, iyi siyah ante
niyle, kasabann zerindeki sulann ykseklerden bir Leviat
han'n geiine izin verecek ekilde ayrldn hissetmi olma
lyd.
Olanlarn ikisi de bir glge ktlenin evlerin arasna dald
n hissetti, ikisi de pencerelerini kaldrd, ikisi de balarn d
ar uzatt, ikisinin de eneleri bu arkadaa, bu her zaman
keskin zamanlarnaya, bu harika sezgi, kavray pandomirnine,
yllardr gelitirdikleri biribirini izleyen ekip ruhuna aknlk
duyarak ald. Sonra gm rengi yzlerle, nk ay yksel
mekteydi, yukan baktlar.
Bir balon zerlerinden yavaa szlp gzden kaybolur
ken.
"Kutsal inek akna, bir balon ne aryor burada/?' diye sor
du Jim, ama bir yant istemedi.
nk, bakarken, ikisi de balonun imdiye dek yaplan en
iyi ararnay yaptn biliyordu; ne araba motoru grlts, ne
asfalt sziandran tekerlekler, ne admlanan cadde, sadece sa
kin saz bir sepet ve zerinde uan bir frtna yelkeni gezisin
de koca bir amazonu bulutlar arasnda ortaya karan rzgar.
159

Ray Bradbury

Ne Jim ne de Will penceresini arparak indirdi veya perde


sini ekti, sadece kprtsz, bekleyerek durmak zorundayd

lar, nk yine bir bakasnn ryasndaki mrlt gibi sesi duy


mulard. . .
Scaklk krk derece dtii.
nk imdi frtna beyaz balon fsldayarak akt, kurun
gibi yavaa aa batt, onun fil glgesi, olanlar hzl bak
larn o glgenin arasndan ykseklere frlatrken, mcevher
lenmi imenlikleri ve gne saatlerini serinletti.
Ve grdkleri, aa sarkm saz tattaki elleri brnde,
hrdayan bir eydi. Onlar ba ve kollar myd? Evet ve ay ar
kaya atlm gmi bir pelerin gibiydi. Bay Dark! diye dn
d Will. Ezici! diye dnd Jim. Siil! diye dnd Will. is
kelet! Lav ici! Asl Adam! Msy Giyotin!
Hayr.
Toz Cads.
Kafataslar ve kemikleri tozdan ekebilen, sonra onu fle
yen Cad.
Jim Will'e bakt ve Will Jim'e; ikisi de birbirinin dudaklar
n okudu: Cad!
Ama neden bir balmumundan kocakar, aramak iin bir ge
ce balonuyla dolanyor? diye dnd Will, neden kertenkele
zehiri, kurt atei, ylan tkr gzleriyle dierlerinden biri
deil? Neden bir karadul ayla skca dikilmi kr serneoder
gz kapakl, unufak olmu bir heykel gnderiyorlar?
Ve sonra, yukarya baknca, anladlar.
nk Cad, zel bir balmumundan olmasna ramen, faz
lasyla canlyd. Krd, tamam, ama aaya, hava kanallarn se
ven, okayan, rzgar kesen ve ynlendiren, uzayn tabakalan
n

soyan, yldzlan krletiren, uuup dans eden, sonra sabitle160

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

en ve burnu gibi iaret eden pas lekeli parmaklar uzatyordu .


Ve olanlar daha fazlasn da biliyorlard.
Cad'nn kr olduunu, ama zel bir kr olduunu biliyor
lard. Ellerini, dnyann engebelerini hissedecek, ev atlanna
dokunacak, tavanaras depolann inceleyecek, tozu biecek,
hallerin iinde esen akntlan ve insanlarn iinde esen ruhla
r, akcierlerden gmleyen bilee, zonklayan akaklara, atan
baaza ve yeniden akcieriere akan esintileri aratracak ekil
de daldrabilirdi. Tpk kendilerinin o balonun bir gz yamu
ru gibi aratrdn hissettikleri ekilde, o da nhlannn titrek
burun deliklerini terk ettiini, yeniden oraya dndn his
sedebilirdi. Her ruh, engin scak bir parmak izi, farkl hisler
verirdi, Cad eline bir kil gibi bulayabilirdi bunu; farkl kokar
d, Will Cad'nn hayatn koklayarak ekiverdiini duyabiliyor
du; farkl tat verirdi, Cad onlar taze yaptnlm azyla, pud
ra ekleyici diliyle tadyordu; farkl ses verirdi, Cad ruhlarn
tek bir kulaa dolduruyor, dierinden dar salyordu!
Elleri havay alyordu, biri Will, dieri Jim iin.
Balonun glgesi onlan telala ykad, korkuyla durulad.
Cad nefes ald.
Bu ufak eki safradan kurtulan balon ykseldi. Glge geti.
"Of Tannm!" dedi Jim. "imdi nerede oturduumuzu biliyorlar!"
kisi de yutkundu. Canavarms bir bagaj Jim'in evinin kiremiderine srtnd ve stnde srklendi.
"Will! Beni yakalad!"
"Hayr! Sannm-"
Srklenme, srtnme, hrt Jim'in atsnn altndan tepe
sine kadar aceleyle kouturdu. Sonra Will balonun dnp, te
pelere doru utuunu grd.
161

Ray Bradbury

"Gitti, ite gidiyor! Jim, atmza bireyler yapt. Maymun


ipini buraya uzat."
Jim uzun, ince amar ipini karya kaydrd, Will pencere
pervazna tutturdu ve salland, elleriyle, Jim onu pencereden
ieri sakana dek saliand ve plak ayaklaryla Jim'in elbise do
labna gidip birbirlerini destekleyerek, kereste deirmenleri gi
bi kokan, eski, karanlk ve fazlasyla sessiz tavanarasna do
ru kaldrdlar. Yksekteki atya tnediklerinde, titreyerek,
Will bard: "Jim, ite orada. "
V e oradayd, a y nn altnda.
Bir kaldrmdaki smklbcek boyalar gibi bir izdi. Parl
dyordu. Gm kayganlndayd. Ama bu, eer var olduysa,
elli kilo arlnda devasa bir smklbcek iziydi. Gm
kurdele bir metre geniliindeydi . Yaprakla dolmu yamur
oluundan balayan gm iz titrek bir ekilde atnn tepesi
ne gidiyor, oradan titreyerek dier tarafa iniyordu .
"Neden?" diye yttkundu Jim. "Neden?"
"Ev numaras veya cadde ad aramaktan daha kolay. at
nz millerce uzaktan griilebilsin diye iaretledi, gece veya
gndz!"
"Binlerce lanet." Jim ize dokunmak iin eildi. Hafif kt
kokulu bir zamk parman kaplad. "Will, ne yapacaz?"
"imde, " diye fsldad dieri, "sabaha kadar gelmeyecek
lerine dair bir his var. Hemen bir patrtya balayamazlar. Bir
plan kurmallar. imdi -yapacamz ey ite orada!"
Aadaki imenlikte kocaman bir boa ylan gibi kvnlm,
onlar bekleyen bahe hortumu duruyordu.
Will hzla aaya inmi ve hibir eyi devirmemi, hi kim
seyi uyandrmamt. Will dileri arasndan soluk solua bir
halde, elinde su fkrtan horturola yukan trmandnda, Jim,
1 62

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

atda, aknd.
"Will, sen bir dahisin!p
"Tabii! abuk ol!"
Hortumu, gm ykamak, uursuz cval boyay suda
bomak zere oluktan kiremitlere don srklediler
alrken, Will gecenin sabaha dnen saf rengine don
bir bak frlatt ve balonun ri.izgarda karar vermeye altn
grd. Hissetmi miydi, geri dnecek miydi? Cad aty yeni
den iaretieyecek ve onlar da yeniden ykamak zorunda m
kalacaklard, Cad iaredeyecek, onlar ykayacak, afaa ka
dar' Evet, eer gerekirse.
Keke, diye dnd Will, Cad'y sonsuza dek durdurabil
seydim. simlerimizi veya nerede yaadmz bilmiyorlar, Bay
Cooger hatrlayamayacak veya syleyemeyecek kadar lme
kadar yakn. Cce -gerekten yldnmsavar satcsysa- deli
-ve, Tann'nn izniyle, hatrlamayacaktr! Ve Bayan Foley'yi sa
baha kadar rahatsz etmeye cesaret edemeyeceklerdir. Bu yz
den, aynn ortasnda dilerini gcrdatarak, aramak iin Toz
Cads'n gnderdiler. . .
"Ben bir aptalm," diye yerindi Jim sessizce, yldnmsavann
bulunduu aty dunlarken. "Neden onu yukarda brakma
dm?"

"Yldrm henz dmedi," dedi Will. "Ve daha nce davranrsak, dmeyecek de. imdi ras!"
aty suya tuttular.
Aada, birisi bir pencereyi indirdi.
"Annem," diyerek gi.ildi.i Jim, souk bir edayla. "Yamur
yadn sanyor."

163

OTUZUNCU BLM

Yamur durdu .
at temizdi.
Hortumu bin mil aadaki gece imlerinin stne gmbr
yle vurmas iin ylan gibi uzaklamaya braktlar.
Kasabann ardnda, balon hiila mit vermeyen gece yarsy-

l a mit veren ve beklenen gne arasnda duraksyordu .


"Neden bekliyor?"
"Belki planladklarmzn kokusunu almaya alyordur. "
Tavanarasndan geri dndler ve bir atelerinin kp bir
donduklar konumalardan sonra, ksa bir sre iinde ayr oda
larnda ve yataklarndaydlar ve artk afaa doru fazlasyla
hzl arpan kalpleri ve saatleri ayr ayr dinleyerek sessizce ya
tyodard.
Ne yaparlarsa yapsnlar, diye dnd Will, biz onlardan
nce yapmak zorundayz. Balonun geri dnmesini, Cad'nn
iaretini ykadklarn tahmin etmi olmasn ve atda yeniden
iz brakmak iin szlerek inmesini diledi. Neden?

nk .
Kendini zci okuluk takmna, odasnn dou duvarnda
dzenlenmi olan byk gzel yaya ve oklarla dolu klfa ba
karken buldu.
164

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

zr dilerim, Baba, diye dnd ve glmseyerek oturdu.


Bu sefer darda olan benim, tek bauna. Onun saatlerce, bel
ki

gnlerce bizim hakkmzda rapor vermek iin geri drunesi

ni istemiyonm.
Duvardan yay ve ok klfn ald, dnerek duraksad, son
ra gizlice pencereye kotu ve dar sarkt. Yksek sesle ve
uzun sre barmaya gerek yok, hayr. Ama sadece kuvvetle
dn . Onlar dnceleri okuyamazlar, biliyorum, bu kesin,
yoksa onu gndermezlerdi ve o da dnceleri okuyamyor,
ama vcut ssn ve zel scaklklar ve zel kokularla heyecan
lar hissedebiliyor ve yukar aa srayp, onu kandrdun
iin kendimi ne kadar iyi hissettiimi anlamasn salarsam, bel
ki, belki . . .
Sabahn drd, dedi baka bir diyardaki uykulu bir saat vu
ruu.

Cad, diye dnd, geri dn.


Cad, diye dnd daha yksek sesle ve kannn arpma
sna izin verdi, at temizlendi, duyuyor musun!? Kendi yamu
rumuzu yarattk! Gelmen ve yeniden iaretiemen gerekiyor! Ca
d. . .?

Ve Cad kprdad.
Will balonun altnda dnyann dndn hissetti.
Tamam, Cad, haydi, sadece ben varm, isimsiz ocuk, zih
nimi okuyamyorsun, ama ite burada stne tkryorum! ve
ite burada seni kandrdunz hayknyorum ve ana fikir sana
ulayordur, o yzden hadi, hadi! meydan okuyorum! iki kat
fazla meydan okuyorum sana!
Millerce uzakta, ykselen, yaknlaan bir onaylama yutkun
nas oldu .
Kutsal inek akna, diye dnd birden, onun bu eve geri

165

Ray Bradbury

gelmesini istemiyorum! Hadi! Giysilerinin iine dald.


Silahlarn kaparak, sakl sarmak merdivenlerinden em
panze gibi indi ve kpek gibi slak imenierde kotu .
Cad! Buraya! Etrafta ekiller brakarak kotu, kendisini l
gnca iyi. delicesine drtnala koturan, gizli, leziz, tatl bir ze
hirli kk yemi bir yabantavam kadar vahi hissederek kotu .
Dizleri enesine arparak, ayakkablan slak yapraklar ezerek,
bir itin zerinden szld, elleri oklu kirpi klndan silahlarla
dolu, korku ve nee aznda kark bilyeler gibi yuvadanarak
Arkasna bakt. Balon sallanarak yaklayordul Soluk alp,
soluk vererek kendisini aatan aaca, buluttan buluta srk
lyordu.
Nereye gidiyonm? diye dnd. Dur' Redmanlarn evi' ki
yldr iinde kimse yaamyor! ki blok daha!
Ay her yere kar yadrr ve yldzlar ldarken, yaprak
larda, ayaklarnn sratli suskunluu ve gkyznde, yaratn
kocaman suskunluu vard.
Her cierinde bir mealeyle, kan tad alarak Redmanlarn
evinin nnde durdu ve sessizce bard: ite! bu benim evim!
Gkyznde kocaman bir rman yatan deitirdiini
hissetti.
Gzel! diye dnd .
Eli eski evin kap taknan dndrd. Ah Tanrm, diye d
nd, ya onlar ierideyse, beni bekliyorlarsa?
Karanln zerine at kapy.

O karanlkta tozlar gelip gittiler ve rmceklerin arp teli gi


bi hareketleri uum . Baka bir ey yoktu .
Will atrdayan basamaklar ikier ikier atlayarak, dnerek,
silahlarn hacann arkasna saklad ve ayaa kalkt atya
kt.

1 66

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

zerine kanatl akrepler, antik anka kular, dumanlar, ate


ler, bulutlu havalarn dev resimleri basl, smk kadar yeil ba
lon, saz sepetini hnltyla aa doru sallad.
Cad, diye dnd Will, buraya!
Nemli glge ona bir yarasa kanad gibi arpt.
Will sendeledi. Ellerini savurdu. Glge, vururken, neredeyse siyah ettendi.
Dt. Bacay kavrad.
Glge, sesi bastrarak, zerine kt.
O glge karanlnn ii bir deniz maaras kadar souktu.
Ama birdenbire, rzgar, kendiliinden, yn deitirdi.
Cad sinicle tslad. Balon yukarda alkalanan bir emberde
yzd.
Rzgar! diye dnd olan lgncasna, benden yana!
Hayr, gitme! diye dnd. Geri dn.
nk Cad'nn kendi plannn kokusunu aldndan korku
yordu.
Kokusunu almt. Olann kurduu oyunu arzuluyordu.
Koklad, boazna ekti. Olan Cad'nn parmaklarnn sanki
ekil aramak iin oluklu balmumunda geziniyormu gibi hava
y trplediini ve izdiini grd. Cad avu ilerini, olan
ller diyarnda bir yerlerde hafife yanan bir ocakm ve ken
disi de onda ellerini stnaya gelmi gibi, ieri dar dndrd.
Sepet yukar kayan bir sarka gibi sallanrken, Cad'nn kemer
li biimde dikili, kslm gzlerini, yosun dolu kulaklarn, o
lann davranlarnda, dncelerinde, tuhaf olann ne olduu
nu tatmaya abalarken iine ektii havay mumyalatran sol

i,

gun buruuk kays eklinde azn grd. Olan ylesine iy

ylesine nadir, ylesine ho, ylesine ele geirilebilirdi ki, ger


ek olamazd! Cad bunu kesinlikle biliyordu.

167

Ray Bradbury

Ve bunu bilerek, soluunu tuttu Cad.


Ve bu da balonun, nefes alp veriler arasnda bir yerde,
kendini asl tutmasna neden oldu.
imdi, korkarak, deneysel olarak, denemeye cesaret ederek,
Cad soluk ald. Balon, ylesine ykl, batt. Soluk verdi -bu
hardan ylesine kurtularak- ara ykseldi.
imdi, imdi, bekleyi, nemli, eki soluun yaratn ocuk
su vcudunun arpk dokularnda tutuluu.
Will, nanik yapt.
Cad iine hava ekti. Bu tek soluun arl balonu aa
sektirdi.
Daha yakna! diye dnd olan.
Ama, dikkatle, Cad, olann gzeneklerinden esen keskin
adrenalinin kokusunu alarak, aracna ember izdirdi. Will ark
etti, balonu dnerken izleyerek ve kendisini sersemiemi hisse
derek. Sen! diye dnd, midemi bulandrmak istiyorsun! De
mek beni etrafta evireceksin! Bam dndreceksin?
Denenecek son bir ey vard.
Srt balona dnk olarak tmyle hareketsiz durdu .
Cad, diye dnd, kar koyamazsn.
Glge bacaklarn, omurgasn, ensesini serinletirken, yeil
smkten bulutun, biriktirilmi eki hava torbasnn sesini, saz
zerindeki fare saznn ciyaklayp kuruldanmasn hissetti.
Yakma!
Cad, hava, arlk, gece yk, yldz ve souk rzgar safras ald.
Daha yakna!
Fil glge kulaklarna vurdu.
Silahlann hatrlad.
Glge etrafn sard.

1 68

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Bir rmcek sana fiske att -Cad'nn eli mi?


Bir l yutarak, dnd .
Dar uzanm Cad sadece bir adun tedeydi.
Will eildi. Kapt.
Cad olann skca ne tuttuunu kokladnda, hissettiin
de, anladnda, nefesini bir ilda vermeye alt.
Ama, tepki olarak, bir soluk kavrad, iine arlk ekti, ba
lonu ykledi. Balon atya srnd.
Will tek bir belayla yklenmi yay ekti.
Yay iki paraya ayrld. Olan ellerindeki frlatlrnam oka
bakakald.
Cad nefesini tek bir rahadama ve zafer i ekiiyle verdi.
Balon ykseldi. Olana kuru, atrdayan, takrdayan ar
yiikl sepetiyle vurdu.
Cad yeniden delice bir mutlulukla bard.
Sepetin kenarna tutunmu olan Will tek serbest eliyle geri
ekildi ve btn kuvvetiyle ok ucundaki ta balonun etine fr
latt.
Cad azn tkad. Olann yzn yrtt.
Sonra uzun bir saat boyunca umu gibi grnen ok, balon
da ufak bir delik at. Mzrak hzla sanki kocaman yeil bir pey
riri kesiyormu gibi batt. Kr Cad anlamsz sesler karr, in
ler, dudaklarn kabartr, itiraz ederek haykrrken, yzey, ken
dini devasa armutun byk yzeyi zerinde daha da genile
yerek yarlan glmseme eklinde yrtt ve balon kendi abuk
gazl lmne szlanr, onunla sallanr, ona at yakarken, zin
dan havas lgnca dar akarken, ejderha nefesi ileri frlar ve
torba, bununla itilerek, yeniden yukar ykselirken, Will, elleri
saza yapm, bacaklar tekmeler atarak, skca asld.
Will brakt. Boluk etrafnda slk ald. Dnd, kiremidere

169

Ray Bradbury

arpt, eimli eski atdan kenara, yamur oluuna doru kaya


rak dt, oradan, ayaklar nde olmak zere, haykrarak daha
fazla bolua yayld, yamur oluunu peneledi, tutundu, olu
un inlediini, ktn hissettiinde, balonun fsldadn,
buntuunu, korku dolu soluklarn bulutlara boaltarak yaral
bir hayvan gibi yukar utuunu grmek iin gkyzn tar
yordu; tfekle vurulmu bir mamut, sonunun gelmesini isteme
yen, yine de korkun bir akyla ineleyici rzgarlarn ksren.
Hepsi bir anda oldu. Sonra Will bolua don salnd, al
tnda, onu saran, kesen, ama dn srgn, dal ve gvde
den oluan iltesiyle durduran bir aa bulunmasndan mem
nun olmaya vakti bile olmadan. Bir uurtna gibi yz aya ba
karak tutulquu yerde, yorgun skiinetinde, balon Cad'y in
sanca olmayan atlada evden, caddeden, kasabadan dne d
ne uzaklatrrken, hazrlanmakta olan cenaze treni iin son
Cad feryatlarn duyabiliyordu.
Balon gelmi olduu ayrda lmek zere sayklamalarla
dolanrken, uyuyan, aldrmayan ve farknda olmayan evlerin
ardna batarken, balonun glmsemesi, balonun yrt tama
men kuatcyd.
Uzun bir sre kprdayamad Will. Aa dallannda yzerken,
aralarndan kayp kendini aadaki kara toprakta ldrecein
den korkarak, kafasndaki balyozun sakinlemesini bekledi.
Kalbinin vurular onu kayacak kadar sarsabilir, aa d
rebilirdi, ama onlar duymaktan, hayatta olduunu bilmekten
memnundu .
Fakat sonunda, sakinlemi halde, kollarn ve bacaklarn
toplad, ok byk dikkatle bir dua arad ve kendini aatan
aa indirdi.

1 70

OTUZBRNC BLM

O gecenin geri kalannda, fazla bir ey olmad .

OTUZKNC BLM

afakta, tal gklerde kvlcm frlatan bir karmaa iinde


son derece gl bir frtna yuvarland. Yamur yumuak bir
ekilde kasabadaki kubbelerin zerine dt, yamur olukla
rnda kkrdad ve Jim'le Will'in birinden dierine kayarak,
baka birinin bedenini deneyerek, ama hepsinin ayn siyah,
rm kumatan yaplm olduunu anladklan dzensiz r
yalar grdkleri pencerelerin altnda, tuhaf, yeraltna ait diller
de konutu.
Hrdayan davul vurular arasnda, ikinci bir olay geliti:
Srlsklam olmu karnaval yerinde, atlkannca birdenbire
kaslarak canland. Orgu pis kokulu mzik buharlan sald.
Belki kasahada sadece

bir kii atlkarncann yeniden a

ltn duydu ve tahmin etti.


Bayan Foley'nin evinin kaps alp kapand; admlar cad
dede aceleyle ilerledi.
Sonra yldrm, bir tamamen ortaya kan, bir sonsuza dek
yok olan toprakta bir ktrm dans yaparken, yamur iddet
lendi.
Jim'in evinde, Will'in evinde, yanur kalvalt pencereleri
ne sokulurken, bir sr sakin konuma, biraz ban ve yine
biraz daha sakin konuma gerekleti.

1 72

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Dokuz on bete, Jim, zerinde yamurluu, apkas ve las


tik izmeleriyle Pazar havasna frlad.
Dev smklbcek izinin ykanm olduu atsna baka
rak durdu. Sonra almas iin Will'in kapsna bakt. Ald .
Will kt. Babasnn sesi onu izledi: "Gelmemi ister misin?"
Will kesin bir ekilde ban hayr anlamnda sallad.
Olanlar, gkyz kendilerini ykarken, konuacaklan ka
rakola, yeniden zr dileyecekleri Bayan Foley'nin evine da
n

ciddi bir ekilde yrdler, ama imdi elleri ceplerinde, d

nn korkun bilmecelerini dnerek sadece yryorlard. So


nunda, Jim sessizlii bozdu :
"Dn gece, aty ykadktan ve ben sonunda uykuya dal
dktan sonra, iiyamda bir cenaze grdm. Dorudan Ana
Cadde'ye geldi, bir ziyaret gibi. "
"Ya d a . . . geit treni gibi mi?"
"Tamam! Bin kii, hepsi siyah paltolar, siyah apkalar, siyah
ayakkablar giymi ve on iki metre uzunluunda bir tabut!"
"Canice!"
"Tam anlamyla! On iki metre uzunluunda gmlecek ne
olabilir ki?! diye di.indm. Ve ryamda koup, iine baktm.
Sakn glme. "
"Gi.ilecek durumda deilim, Jim. "
"Uzun tabuna, uzun, kuru erik veya gnete kalm byk
bir zm gibi buru buru bir ey vard. Kuruyan koca bir de
ri veya bir devin kafas gibi. "
"Balon!"
"Hey." Jim durdu . "Ayn ryay grm olrnalsn! Ama . . .
balonlar lemez, deil mi?"
Will sessizdi.
"Ve onlar iin cenaze dzenlemezsin, deil mi?"
1 73

Ray Bradbury

"Jim, ben . . .
"Lanet olas balon, birisinin havasn boaltt bir su aygn
gibi uzanm-"
"Jim, dn gece . . . "
"Siyah tyler el sallyor, banda siyah fildii kemiklerle ka
dife kapl davllar bangrdatyordu, olum, grmeliydin! Son
ra hepsinin zerine, bu sabah kalkp anneme, her eyi deil,
sadece alamas, barmas, sonra biraz daha alamasna yete
cek kadarn aniatmarn gerekti, kadnlar alamaya baylyorlar,
deil mi ve bana cani olum dedi ama -biz kt bir ey yap
madk, deil mi, Will?"
"Birisi neredeyse bir atlkarncada tur atyordu ."

jim yanurda yrd .

"Bunu yapmay artk istediimi san

myorum. "
"Sanmyor musun!? Btn bunlardan sonra m!? Yce Tan
rm, o zaman sana anlataym! Cad, Jim, balon! Dn gece, tek
bama, ben-"
Ama anlatmaya zaman olmad.
Balonu hanerleyerek, kr kadn da yannda batrarak s
sz ayrda lmesi iin uzaklara umasn saiamacln anlat
maya zaman olmad.
Zaman olmad, nk imdi souk yanurda yrrlerken,
zgn bir ses duydular.
erierinde bir mee aacnn durduu bo bir araziden geiyorlard . Aacn altnda yamurlu glgeler ve ses vard.
"Jim, " dedi Will, "birisi -alyor."
"Hayr." Jim yrmeye devam etti.
"Orada kk bir kz var."
"Hayr. " Jim bakmyordu . "Bir kz yanurda bir aa altn
da ne yapsn? Hadi gel."
1 74

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Jim. Onu sen de duyuyorsun!"


"Hayr, duymuyonm, duymuyorum!"
Ama o anda alay l imierin arkasndan daha da kuv
vetli geldi, yamur altnda zgn bir ku gibi utu ve Jim dn
mek zorunda kald, nk Will molozlarn karsna doru gi
diyordu.
"Jim -bu ses- onu tanyorum!"
"Will, oraya gitme!"
Ve Jim kprdamad, ama Will gn km olduu ve
gz yapraklarnn arasnda kaybolduu yaan aacn glgesi
ne girineeye kadar tkezleyerek yrd ve en sonunda dalla
rn ve gvdenin parlayan rmaklar arasnda srnd ve kk
kz oradayd, melmi, yz ellerinin arasnda, sanki kasaba
iindeki insanlarla birlikte yok olmu ve kendisi korkun or
manda kaybolmu gibi alyordu.
Ve sonunda Jim yava yava sokularak geldi ve glgenin
kenarnda durdu ve "Kim o?" dedi.
"Bilmiyonm. " Ama Will, sanki bir paras tahmin etmi gibi, yalarn gzlerine dolduunu hissetti.
"Jenny Holdridge deil, deil mi ... ?"
"Hayr."
"Jane Franklin mi?"
"Hayr. " Az novokain dolu gibiydi, dili uyumu dudak
larnn arasnda ancak hareket ediyordu. " ... hayr ... "
Kk kz, onlarn yaknda olduunu hissederek, ama he
nz ban kaldrp bakmadan, alamay srdrd.
ben... bana . . . yardm edin... kimse bana yardm etme
yecek... bana ... bana ... bundan hi holanmam. . .

"

Sonra yeterince kuvvet topladnda ve sakinletiinde, y


zn dndrd, gzleri alamaktan neredeyse kapanacak ka-

1 75

Ray Bradbury

dar imiti. Yaknda birisini grmekten dolay sarslmt, son


ra ard.
".Jim! Will! Ah Tanrm, bu sizsiniz! "
Jim'in elini kavrad . Olan haykrarak kvrand. "Hayr! Se
ni tanmyorum, brak elimi! "
"Will, yardm et, Jim, gitme, beni brakma'" diye yutkundu
kz yklm bir ekilde, gzlerinden yeni yalar boanarak.
"Hayr, hayr, brak!" diye bard .Jim, rpnd, kurtuldu,
dt, bir yumruu vurmaya hazr, ayaa frlad. Titreyerek
durdu , elini indirdi. "Ah Will, Will, buradan gidelim, zgnm,
ah, Tannm, Tannrt. "
Aacn glgesindeki arkaya devriimi kk kz slaklkta
ikisini odaktamak iin gzlerini iriletirdi, inledi, kendini sar
malad ve ne arkaya salland, kendi ocuk-bebei, dirsekie
rini okayarak . . . bir sre sonra kendi kendine ark syleyebi
lirdi ve yle bir ekilde syleyebilirdi ki, karanlk aacn alt
na tek bana, sonsuza kadar hi kimse ona katlamaz veya
arky durduramazd.
" . . . birisi bana yardm etmeli. . . birisi ona yardm etmeli . . . "
sanki l birine at yakyordu, "birisi ona yardm etmeli . . . ben
edemezsem . . . kimse ona . . . yardm etmeyecek . . . kimse etmedi . . . korkun . . . korkun . . .
"Bizi tanyor!" dedi Will umutsuzca, yan kza doru eilmi,
yan Jim'e dnk vaziyette. "Onu brakamam! "
"Yalan!" dedi .Jim lgnca . "Yalan! Bizi tanmyor! Onu da
ha nce hi grmedim!"
"Gitti, onu geri getirin, gitti, onu geri getirin," diye at yak
t kz, gzleri kapal.
"Kimi bulalm?" Will bir dizinin zerine kt, kzn eline
dokunnaya cesaret etti. Kz olan tuttu. Neredeyse annda
1 76

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

bunun yanl olduunu anlad, nk olan kurtulmaya al


t, bu yzden kz olaru brakt ve alad, bu srada Will ke
narda bekliyor ve Jim, ileride l imierin arasnda, gitmeleri
iin sesleniyordu, bundan holanmamt, gitmeleri gerekiyor
du, gitmeliydiler.

"Ah, kayboldu, diye lukrd kk kz. "O yere kat ve


bir daha dnmedi. Onu bulur musunuz, ltfen, ltfen. . . ?"
Will, rpererek, kzn yanana dokundu. "Buraya bak," di
ye fsldad. "iyileeceksin . Ben yardm bulacam," dedi ef
katle. Kz gzlerini at. "Ben Will Halloway'im, tamam m?
Yemin ederim, geri dneceiz. On dakika. Ama buradan
uzaklamamalsn." Kz ban sallad. "Burada, aacn altnda
bizi bekleyecek misin?" Kz sessizce bayla onaylad. Will aya
a kalkt. Bu basit hareket kz korkunu ve kz irkildi. Bu yz
den olan bekledi ve kza bakt ve, "Senin kim olduunu bili
yorum, dedi. Ufak yaral yzde kocaman tandk gzlerin gri

gri aldn grd. Uzun, yamurla ykanm siyah salar ve


solgun yanaklar grd. Kim olduunu biliyorum. Ama kont
"

rol etmem gerek."


"

Kim

inanr?" diye sziand kz.

"Ben inanyorum, dedi Will.

Ve kz aaca srtn vererek uzand, elleri kucanda, titreyerek, ok zayf, ok beyaz, ok yitik, ok ufak.
"imdi girlebilir miyim?" dedi olan.
Kz ban sallad.
Ve olan uzaklat.
Arazinin kenarnda Jim, neredeyse fke ve nutuk atmaktan
isterik bir halde, inanmazlkla ayaklarn yere vuruyordu.
"Olamaz!"
"Olmu," dedi Will. "Gzler. Ayrt etmenin yolu bu. Bay
1 77

Ray Bradbury

Cooger ve uursuz aianda olduu gibi -Emin olmann tek


yolu var. Hadi gel!"
Ve Jim'i kasabann iinden geirdi, en sonunda Bayan Fo
ley'nin evinin nnde durdular, sabah karanlnda k yan
mayan pencerelere baktlar, merdivenleri ktlar ve zili ald
lar, bir kere, iki kere, kere .
Sessizlik.
ok yava ekilde, n kap menteeleri zerinde gcrdaya
rak hareket etti.
"Bayan Foley?" diye seslendi Jim hafife.
Evin iinde bir yerlerde, yamur glgeleri uzaktaki pence
re camlannda kprdad.
"Bayan Foley. . . ?"
Halde, giri kapsndaki boncuk yamurunun yannda, b
yk tavanaras kirilerinin saanakta yer deitirmesini ve oy
namasn dinleyerek durdular.
"Bayan Foley!" Daha yksek sesle.
Ama yant olarak, sadece duvarlarda scak bir ekilde yuvalanm fareler duvar yazs sesleri kardlar.
"Alverie gitmitir," dedi Jim.
"Hayr," dedi Will. "Nerede olduunu biliyoruz."
"Bayan Foley, burada olduunuzu biliyorum! " diye bard
Jim aniden, vahice, yukar kata frlayarak. "Ortaya kn, hadi!"
Will onun aranmasn ve yavaa aa srklenmesini
bekledi. Jim basarnaklann sonuncusuna geldiinde, ikisi de ta
ze yamur ve eski imen kokusuyla birlikte n kapdan esen
mzii duydular.
Atlkarnca orgu, tepelerin arasnda, "Cenaze Mar"n ters
ten alyordu.
Jim kapy iyice at ve yanurda durur gibi, mzikte durdu.
1 78

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Atlkarnca. Tamir etmiler!"


Will bayla onaylad. "Gndoumunda mzii duymu, d
ar km olmal. Bireyler ters gitti. Belki atlkarnca dzgn
tamir edilmemiti. Belki kazalar her zaman oluyor. Yldrmsa
varcya olduu gibi, ii dna km ve delirrnitir. Belki de
karnaval kazalan seviyor, onlardan zevk alyor. Veya belki ona
bilinli olarak bir ey yaptlar. Belki bizim hakkmzda daha
fazla ey renmek istediler, isimlerimizi, nerede oturduumu
zu veya bizi incitnderine yardm etmesini istediler. Ne oldu
unu kim bilebilir? Belki Bayan Foley phelendi veya kork
tu. O zaman onlar da Bayan Foley'ye istediinden veya syle
diinden fazlasn verdiler."
"Anlamyonm-"
Ama imdi, kap aralnda, souk yamurda, ayna labi
rentlerinden korkan Bayan Foley'yi dnmeye vakitleri vard,
o kadar da uzun olmayan bir sre nce karnavalda tek ba
na dolaan ve belki sonunda ona yapacaklarn yaptklarnda
haykran Bayan Foley'yi, dnerek, dnerek, dnerek ve dne
rek, ok fazla yl, dlediinden ok fazla yl zerinden soyui
mu halde, onu synlana dek ovarak, onu plak halde, ufak,
yalnz ve kendisinin bile bilmedii nklerle lgna dnm
halde brakarak, dne dne, btn yllar gidene ve atlkarnca
bir nlet tekerlei gibi aniden durana kadar ve hibir ey ka
zanlmam ve her ey kaybedilmi, gidebilecei bir yer olma
dan, tuhafl anlatmann bir yolu olmadan, yapacak bir ey
olmadan . . . bir aacn altnda alamaktan baka, yalnz, gz
yamunnda . . .
Will bunu dnd. Jim bunu dnd ve konutu:
"Ah, zavall . . . zavall. . . "
"

Ona yardm etmek zonndayz, Jim. Baka kim inanr ki?


1 79

Ray Bradbury

Birisine, 'Ben Bayan foley'yim!' dese, 'Git iine!' derler, 'Bayan


Foley kasabay terk etti, ortadan kayboldu!' 'Bas git, kk
kz!' Ah Jim, bahse varm bu sabah, yardm isteyerek bir dzi
ne kapy almtr, lklar ve haykrlaryla insanlar korkut
mu, sonra kam, vazgemi ve o aacn altna saklanmtr.
Olas ki, polis imdi onu aryordur, ama bundan ne kar? o
sadece alayan deli bir kz ve onu bir yere kilitleyecekler ve
o da ldracak. O karnaval, olum, ceza vermesini yle iyi bi
liyorlar ki, karlk veremiyorsun. Seni sadece kimsenin bir da
ha tanmayaca ekilde sarsyorlar ve deitiriyorlar, sonra sa
lyorlar, bir zarar yok, git, konu, nk insanlar dinlemeye
cek kadar ok korkuyorlar senden. Sadece biz duyuyoruz,
Jim, sadece sen ve ben ve u anda sanki imdi souk bir s
mklbcei i i yemiim gibi hissediyorum."
Bir retmenin sk sk onlara kurabiyeyle scak kakao sun
duu ve pencereden el sallad ve kasahada ba dik yrd
salonun iindeki pencerelerde alayan yamurun glgele
rine son bir defa baktlar. Sonra dar ktlar ve kapy kapat
tlar ve bo araziye doru kotular.
"Onu saklamamz gerek, yardm edebilene kadar-"
"Yardm etmek mi?" diye soludu Jim. "Biz kendimize yar
dm edemiyoruz!"
"Silahlar olmal, burnumuzun dibinde, sadece gremeye
cek kadar krz-"
Durdular.
Kendi kalplerinin arp dnda, daha byk bir kalp ar
pyordu. Pirin trompetler inledi. Trombonlar grledi. Bir tuba
srs, bilinmeyen nedenlerle rkm bir fil saldrs yapt.
"Karnaval!" diye yutkundu Jim. "Hi aklmza gelmedi!
Dorudan kasahaya gelebilir. Bir geit treni! Ya da ryamda
180

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

grdm o cenaze treni, balon iin olan?


"Bir cenaze deil ve sadece bir geit alayna benziyor, ama
aslnda bizim iin bir arama, Jim, bizim iin veya Bayan Foley
iin, eer onu geri istiyorlarsal Her caddede yi.iyebilirler, ra
hata ve zppece ve yrderken gzetlerler, davul ve boru!
Jim, onlardan nce Bayan Foley'ye ulamal-"
Ve szlerini keserek, kendilerini bir ara sokaa attlar, ama
birden durdular ve srayarak allarn iine saklandlar.
Sokan teki ucunda, karnaval bandosu, hayvan vagonla
r, palyaolar ve ucubeler ve dier hepsi olanlann, bo arazi
nin ve koca mee aacnn arasnda bangrdayp akrdyordu.
Geidin gemesi be dakika srm olmalyd. Yamur
uzaklamaya balam, bulutlar da onlarla birlikte ilediyor gi
bi grnyordu. Yamur dindi. Davullarn yry uzakla
t. Olanlar sokaktan frlayp caddenin karsna getiler ve
bo arazide durdular.
Aacn altnda hibir kk kz yoktu .
Bir isim sylemeye cesaret edemeden, evresinde doland
lar, yukarya iine baktlar.
Sonra, ok fazla korkmu olarak, kendilerini kasahada bir
yerlerde saklamaya kotular.

OTUZNC BLM

Telefon ald .
Bay Halloway at.
"Baba, ben Willy, karakota gidemiyoruz, bugn eve gelemeyebiliriz, annerne syle, Jim'in annesine syle."
"Willy, neredesiniz?"
"Saklanmamz lazm. Onlar bizi aryor."
" Kim, Tanr akna?"
"Bulaman istemiyorum, Baba. nanmak zorundasn, sade
ce bir veya iki gn saklanacaz, onlar gidene kadar. Eve ge
lirsek, takip ederler seni ya da annemi veya Jim'in annesini in
citirler. Gitmem gerek."
"Willy, dur!"
"Ah, Baba," dedi Will. "Bana ans dile."
t.
Bay Halloway uzaklardan gelen bir mzik duyarak, dar
ya, aalara, evlere, caddelere bakt.
"Willy, " dedi kesik telefona. "yi anslar."
Ve paltosuyla apkasn giyerek, souk havay dolduran n
haf, parlak yamurlu gne na kt.

182

OnJZDRDNC BLM

Birleik Pura Dkkan'nn nnde, bu Pazar gn leden


ncesinde btn kiliseterin anlannn karsnda ald, birbi
riyle orada arpt , yamurun tkenmi olduu gkten ses
yaan puro dkkannn nnde, tahta Cherokee Kzlderilisi ,
oyulmu tyleri suyla incilenmi, Katalik veya Baptist anlar
na duyarsz, dzgn ekilde yaklaan gne parlaklnda zil
lere, karnaval bandasunun gmbrtl putperest kalbine du
yarsz, duruyordu. Sslenmi davullar, orgun yal kadnms
feryatlar, kendisinden daha garip yaratklarn glge srkleni
i, Kzlderili'nin sar, ahin keskinliinde bakn bylemedi.
Yine de, davullar kiliseleri yana yatrd ve sakin veya vahi
herhangi bir deiiklik iin hazr olan olan etelerini ileri fr
latt, bylece, kilise anlar gm ve demir yamurlarn dur
durunca, kilise sralarnda skm kalabalklar, karnaval, bir
pirin geii, bir kadife uuu, batan aa aslan admlaryla,
mamut srklenmesiyle, bayrak dalgalandrarak geerken, ra
hatlam geit kalabalkianna dntler.
Kzlderili'nin tahta sava baltasnn glgesi, puro dkkan
nn nndeki kaldrma gmlm demir bir zgarann zerin
de duruyordu. Bu zgarann zerinden, hafif metalik yanklar
la, yldan yla, insanlar aada sonsuza dek yok olan tonlarca
183

Ray Bradbury

naneli iklet kad, altn puro bant, kibrit p, sigara izma


riti veya bakr peni drerek gemilerdi.
imdi, geide birlikte, kamaval srklar zerinde yrr,
kaplan ve yanarda sesleri ve renkleriyle kkrerken, zgararun
zerinde yzlerce ayak nlayp kmelendi.
Izgararun altnda, iki ekil titriyordu.
Yukarda, davllar dkme caml pencereleri sarsar ve bal
mumu kuklalar korku taklidiyle titrederken tulalar ve asfalt
admlayan kocaman barok bir tavus kuu gibi, ucubelerin gz
leri, bakmak, bro atlanru, kilise kulelerini aratrmak, di
hekimlerinin ve gz doktorlarrun tabdalarn okumak, ucuz
luku ve kuru mal dkkaniarn kontrol etmek zere ald.
Geit, bir scak ve inanlmaz derecede parlak vahi gzler ka
labal halinde, arzulayarak, ama arzusunu tatmin edemeye
rek, ilerledi.
nk en ok istedii eyler karanlkta saklanmt.
Jim ve Will, puro dkkannn kaldrmnn zgarasnn al
tnda.
Diz dize melmi-skrn, balar dik, gzler tetikte, so
luklarn demirden bir dondurma gibi yutuyorlard. Yukarda,
guk -eslntidekadilllarnelbiseierlieKleruyorch, yukarda,
insanlar havaya doruluyorlard. Bando, bir zil arpmas iin
de, ocuklar annelerinin dizlerine sarsntlada dryordu.
" te!" diye bard aniden Jim. "Alay! Tam puro dkkan
nn nnde! Burada ne yapyoruz, Will! Gidelim! "
"Hayr!" diye bard Will bouk bir sesle, Jim'in dizini s
karak . "En belirgin yer, herkesin gznn nnde! Buray
kontrol etmek asla akllarna gelmeyecektir! Kapa eneni!"
Tnnnnnn. . .
Izgara, yukarda, bir adamn ayakkablarnn ve o ayak184

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

kabdaki ypranm ivilerin dokunuuyla nlad.

Baba! diye banyordu neredeyse Will.


Ayaa kalku, dudaklann srarak geri kt.
Jim yukardaki adarnn arayarak bir o yne dndn, bir
bu yne dndn grd, o kadar yakn, ama o kadar uzak
ta, bir metre tede.
Elimi uzatsam...diye dnd Will.
Ama Baba, solgun, sinirli, aceleyle ilerledi.
Ve Will ruhunun buz kesip dtn ve iinde beyaz jlelerin titrediini hissetti.
Pat!
Olanlar irkildi.
inenmi bir pembe balonlu sakz yumrusu derek
Jim'in ayann yanndaki eski bir gazete ynna arprnt.
Yukarda, be yanda bir olan zgarnn zerine meldi,
honutsuzlukla, yok olan ekerinin ardndan aa bakt.
Defol! diye dnd Will.
Olan, elleri zgarada, diz kt.
Hadi! diye dnd Will.
Sakz alp, minik olann azna tkmak gibi lgnca bir is
tee kapld.
Bir geit davulu bir kez daha kocaman vuruldu, sonra
-sessizlik.
Jim ve Will birbirlerine baktlar.
Geit, diye dnd ikisi de, durdu!
Ufak olan bir elini zgarann iine soktu.
Yukarda, caddede, Bay Dark, Resimli Adam, ucubeter ve
kafeslerden oluan nehrin zerinden gnete parldayan tuba
lara ve pitonumsu pirin borulara bakt. Ban sallad.
Geit dald.

185

Ray Bradbuy

Kalabala karacak, el ilanlan datarak, ucubelerin yars


bir kaldnma, yars dierine kouturdu, gzleri ate kristalle
ri, hzl ylan gibi vurarak.
Ufak olann glgesi Will'in yanan serinletti.
Geit bitti, diye dnd, imdi arama balyor.
"Bak, anne!" Ufak olan zgararun iini iaret ediyordu .

" Oraya.''

OTIJZBENC BLM

Pura dkkanndan yann blok tedeki Ned'in Gece Ura


'nda, hi uyumamaktan, ok fazla dnmekten, daha da
fazlas yrmekten bitkin dm Charles Halloway ikinci
kahvesini bitirmiti ve dandaki caddeden gelen keskin ses
sizlik onu huzursuz ettiinde, hesab demek zereydi. Geit,
kaldrmlardaki kalabaln arasnda erirken kan, birbirine
girmi kargaay grmekten ok, sezdi. Nedenini bilmeden,
Charles Halloway parasn geri koydu.
"Yeniden doldurur musun, Ned?"
Kap sonuna dek alp, biri ieri girdiinde ve sa elini hafife tezgahn zerine koyduunda, Ned kahve dolduruyordu.
Charles Halloway bakakald.
El de ona bakt.
Her parman arkasnda dvmelenmi tek bir gz vard.
"Anne! Aada! Bak!"
Olan zgarann iini iaret ederek alyordu .
Daha fazla glge geti ve oyaland .
Ve aralarnda -iskelet de vard.
Kn lm bir aa gibi uzun, batan aa kafatas, ba
tan aa korkuluk benzeri kemikler, zayf adam, iskelet, Bay
187

Ray Bradbury

Kurukafa ksilofon glgesini aada sakl nesnelerin, souk


kat plerin, rperen scak olanlarn zerinde ald.
Git' diye dnd Will. Git!
ocuun tombul parmaklar zgarann iini gsteriyordu.
Git
Bay Kumkafa ilerleyerek uzaklat.
Tanr'ya kr, diye dnd Will, sonra nefesini tuttu,
"Yo, hayr!"
nk Cce ayn ekilde birdenbire ortaya kmt, paytak
paytak yryerek, kirli gmleindeki bir an pskl hafife
ngrdayarak, kurbaa glgesi altna skm, krlm kahve
rengi mermer kymklar gibi gzleri bir yzeyde parlak ekil
de deli, bir derinden sonsuza dek kayp ve gmlm bir e
ye yas tutan ekilde deli, bulunamayan bir eyi, bir yerlerde
kaybolmu bir kiilii, bir an iin kayp olanlar, sonra yeni
den kayp kiilii arayarak, pelte olmu adamn iki paras, bi
ri gemii, dieri u andaki imdiyi arayarak, ltlar saan
gzlerini oraya, buraya, etrafa, yukanya, aaya yneltmek
iin savayordu.
"Anne!" dedi ocuk.
Cce durdu ve kendinden daha iri olmayan ocua bakt.
Gzleri karlat.
Will kendini geriye att, vcudunu betona yaptrmaya a
lt. Jim'in de aynsn yaptn hissetti, kprdamadan, ama
zihnini, ruhunu kprdatarak, onu yukardaki minik dramdan
saklamak iin karanla sktrarak.
"Hadi, Ufaklk!" Bir kadn sesi.
Olan ekitirildi ve uzaklatnld.
ok ge.
nk Cce aa bakyordu.

188

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Ve gzlerinde, bu korku domadan nceki uzun, kolay,


gvenli ve muhteem zamanlarda, ka gn, ka yl nce yld
rmsavadar satm olan Fury adnda bir adamn kayp parala
r ve dzensiz paralan vard.

Ah, Bay Fury, diye dnd Will, size ne yaptlar. Bir bul
dozerin altna atmlar, bir elik mengenede sktrmlar, gz
yalannz ve lklarnz skp almlar, tamamen bastrlm
bir kukla kutusuna hapsetmiler, ta ki sizden geriye hibir ey
kalmayana dek Bay Fury. . . hibir ey kalmam, sadece bu . . .
Cce. Ve Cce'nin yz imdi daha az insan, daha fazla
makineydi; aslnda bir fotoraf makinesi.
rtlen gz kapaklan, grmeden, karanla alarak, kasl
d. Tk. ki mercek sv akclyla geniledi-darald: zgarann
bir pozu.
Ayn zamanda, altta bulunan eyin de mi bir pozu?
Metale mi bakyor, diye dnd Will, yoksa metalin ara
sndaki boluklara m?
Uzun bir an boyunca, harap olmu-sktrlm kilden be
bek cce, ayakta dunrken meldi. Flal fotoraf makinesi
gzleri lamba gibi ak patlyordu, hala resim mi ekiyordu?
Will, Jim aslnda hi grnmyorlard, sadece ekilleri,
renkleri ve ebatlar bu cce fotoraf makinesi gzler tarafn
dan dn alnyor ve ucuz fotoraf makinesi kmusu kafatas
na postanlyordu. Daha sonra -ne kadar sonra?- fotoraf vah
i, minik, unutkan, gezgin ve kayp yldrmsavar zihin tarafn
dan banyo edilecekti. O zaman zgarann altnda ne bulundu
u gerekten grlecekti. Ve ondan sonra? Kefedilme! inti
kam! imha!
t-ak-tk.
ocuklar koarak getiler.
189

Ray Bradbury

Cce-ocuk, onlarn koan neesine kaplarak, aralarnda


sri.iklendi. Delicesine ileri frlad, kendisinin kim olduunu
hatrlad ve bir ey aramaya gitti, kendisi de ne olduunu bil
miyordu.
Bulutlu gne btn gkyzne k yadrd.
Ikla yanlan delikte kutulanm iki olan soluklarn gcr
dayan dileri arasndan yavaa dar tsladlar.
Jim Will'in elini tuttu, skca, skca.
kisi de daha fazla gzn etrafta dolanmasn ve elik zga
ray taramasn bekledi.
Mavi-krmz-yeil dvmeden gzler, bei birden, tezgalun
zerinden uzaklat.
nc kahvesini yudumlayan Charles Halloway dner
sandalye zerinde hafife dnd.
Resimli Adam onu izliyordu.
Charles Halloway ban sallad.
Resimli Adam ne ban sallad ne de gz krpt, sadece
bakt, ta ki temizliki arkasn dnmek isteyene, ama dneme
yene ve kstah davetsiz misafire sadece elinden geldiince sa
kin bir ekilde gzn dikip bakana dek.
"Ne istersiniz?" dedi kafenin sahibi.
"Hibir ey." Bay Dark Will'in babasn izledi. "ki olan
aryonm. "
Kim aramyor ki? Charles Halloway ayaa kalkt, paray
dedi, uzaklat. "Teekkrler, N ed." Geerken, dvmeli ada
mn ellerini ak, avu iierini Ned'e dnk ekilde kaldrd
n grd.
"ki olan m?" dedi Ned. "Ka yanda?"
Kap arpt.

190

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Bay Dark, Charles Halloway'in pencerenin nnden geii


ni izledi.
Ned konutu.
Ama Resimli Adam duymad.
Danda, Will'in babas ktphaneye doru ilerledi, durdu,
adliyeye don ilerledi, durdu, kendisini daha iyi bir hissin
ynlendirmesini bekledi, cebini yoklad, ttnn bulamad
ve Birleik Puro Dkkan'na doru dnd.
Jim yukar bakt, tandk ayaklar, solgun yz, tuz ve bi
berden sa grd. "Will! Baban! Ona seslen. Bize yardm ede
bilir!"
Will konuamad.
"Ona ben seslenirim!"
Will Jim'in koluna vurdu, ban, iddetle sallad, Hayr!
Neden? dedi Jim'in az.
nk, dedi Will'in dudaktan.
nk . . . yukar bakt. . . Baba orada, yukarda, dn gece
evin yannda grndnden daha da ufak grnyordu. Ge
en bir olan daha armak gibi bir ey olurdu. Bir olana
daha ihtiyalan yoktu, gereksindikleri bir generaldi, hayr, bir
tmgeneral! Puro tezgah camnda Baba'nn yzn grmeye
ve gerekten de yzn ayn btn stms renkleriyle ykan
d dn geceden daha yal, daha kat, daha gl grnp
grnmediini kefetmeye alt. Ama btn grd, Ba
ba'nn parmaklarnn sinirli bir ekilde kvrld, aznn oyna
dyd, sanki ihtiyalarn Bay Tetley'den istemeye cesaret
edemiyormu gibi . . .
"Bir . . . ey . . . bir yirmi be sentlik puro."
"Tanrm," dedi Bay Tetley yukarda. "Bu adam zengin!"

191

Ray Bradbury

Charles Halloway, kendisine nereye gittiini, neden asln


da istemedii bir pura iin buraya geri dndn gsterecek
bir ipucu, evrenin bir ksmnda bir hareket bekleyerek, selofa
n saynakla zaman geirdi. Kendisine seslenildiini duyduu
nu sand, iki kere, hzla kalabalklara bakt, el ilanlaryla pal
yaalarn getiini grd, sonra istemedii purayu tezgahn
zerindeki ufak gm pipoda yanan sonsuz mavi gazl alev
de yakt ve duman fleyerek, pura bandn bo eliyle brakt,
bantn metal zgarada sektiini ve yok olduunu grd , gz
leri bandn daha da aada nereye konduunu izleyerek . . .
Bant Will Halloway'in, olunun ayaklarnn dibine kondu.
Charles Halloway'n boazna puro duman kat.
ki glge orada, evet! Ve gzler, caddenin altndaki karan
lk kuyudan yukar baknan korku. Neredeyse, haykrarak, z
garay kaldrmak iin eilecekti.
Bunun yerine, kukuyla, evresi kalabalk ve hava alr
ken, sadece seslendi:
"Jim? Will! Ne haltlar dnyor ortada?"
Ayn anda, otuz metre ileride, Resimli Adam Ned'in Gece
Ura'ndan kt.
"Bay Halloway-" dedi Jim.
"kn oradan dar," dedi Charles Halloway.
Resimli Adam, kalabaln arasnda bir kalabalk, yavaa
ark etti, sonra pura dkkaruna doru yrd.
"Baba, kamayz! Buraya, bize bakma!"
Resimli Adam yirmi be metre kadar tedeydi.
"ocuklar," dedi Charles Halloway. "Polis-"
"Bay Halloway," dedi Jim bouk bir sesle, "kafanz kaldr
mazsanz, ldk demektir. Resimli Adam, eer
"Ne?" diye sordu Bay Halloway.

192

o-"

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Dvmeleri olan adam!"


Kafenin tezgalundan be elektrik mavisi mrekkepli gz
Bay Halloway'in hafzasna kilitlendi.
"Baba, adiiyenin saatine bak, bu arada biz de sana neler olduunu anlatalm-"
Bay Halloway donldu.
Ve Resimli Adam geldi.
Charles Halloway'i inceleyerek durdu.
"Baym," dedi Resimli Adam.
"On bir eyrek. " Charles Halloway, aznda pura, adiiye
saatini donlad, kol saatini ayarlad. "Bir dakika geri. "
"Baym," dedi Resimli Adam.
Yukarda drt ayakkab sallanr, srnr, bklrken, ik
let kad, ttn dkntleriyle dolu ukurda Will ]im'e tutun
du, Jim Will'e tutundu.
"Baym," dedi Dark adndaki adam, baka yar benzer kii
lerdeki baka kemiklerle karlatrmak zere Charles Hallo
way'in yzndeki kemikleri inceleyerek, " Cooger-Dark Birle
ik Gsterileri kasabadan iki olan, iki! kutlama ziyaretimizde
zel konuklarmz olarak seti!"
"ey, ben-" Will'in babas kaldrma bakmamaya alt.
"Bu iki olan-"
Will Resimli Adam'n, zgaray kvlcmlandran di keskin
liindeki ayakakab ivilerini seyretti.
"-bu iki olan btn aletiere binecek, her gsteriyi gre
cek, gsterideki her kiiyle el skacak, eve dndnde ya
nnda sihirbazlk takmlar, beyzbol sopalar-"
"Kim," diye szn kesti Bay Halloway, "bu ansl olan
lar?"
"Dn panayrmzda ekilen resimlerden seilen iki olan.
193

Ray Bradbury

Onlar tehis edin ve anslarn paylan. te ocuklar burada!"


Aada olduumuzu gryor! diye dnd Will. Aman
Tanrm!
Resimli Adam ellerini uzatt.
Will'in babas sendeledi.
Parlak mavi mrekkeple dvmelenmi olan Will'in yz
sa elin avucndan kendisine bakyordu.
Sol avuca mrekkeple dikilmi olan Jim'in yz hayat ka
dar silinmez ve doald.
"Onlar tanyor musunuz?" Resimli Adam Bay Halloway'in
boaznn sktn, gz kapaklarnn ksldn, kemiklerinin
bir balyoz

vurm u

gibi titreerek birbirine arptn grdii.

"Adlar?"
Baba, dikkat' diye dnd Will.
" Bilmi-" dedi Will'in babas.
"Onlar tanyorsunuz . "
Resimli Adam'n elleri salland, grlmesi iin kalkt, isim
lerden oluan hediyeyi sorarak, et zerinde Jim'in yzn, et
zerinde Will'in yzn, Jim'in caddenin altnda saklanm y
zn, Will'in caddenin altnda saklanm yzn titreterek,
kvrandrarak, kstrarak.
"Baym, onlarn bu frsat karmalarn ister misiniz . . . ?"
"Hayr, ama-"
"Ama, ama, ama?" Bay Dark yakndan daha kocaman g
rnyordu, resim galerisi bedeni iinde grkemli, gzleri,
gmleinden, ceketinden, pantolonundan dar frlayan b
tn hayvanlarnn ve bahtsz yaratklarnn gzleri, yal adam
skca balyor, onu atele sryor, binlerce kat ilgiyle izliyor
du. Bay Dark iki avucunu yan yana getirdi. "Ama?"
Ac Yerebilecei bireyler arayan Bay Halloway purosunu

1 94

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

srd. " Bir an iin sandm ki-"


"Ne sandnz?" Bay Dark'tan muhteem memnuniyet.
" Birisi eye benziyor-"
" Kime?"
ok hevesli, diye dnd Will. Gryorsun, Baba, deil
mi?
" Baym," dedi Will'in babas. "Bu iki olan hakknda neden
diken zerindesiniz?"
"Diken zerinde mi. . . ?"
Bay Dark'n glmsernesi pamuk helva gibi eridi.
Jim kendini bir cce gibi bztrd, Will kendini bir c
ce gibi sktrd, ikisi de yukan bakarak, bekleyerek.
" Baym, " dedi Bay Dark, "hevesim size byle mi grn
yor? Diken zerinde?"
Will'in babas kollar boyunca kaslarn, oraya mrekkeplen
mi ve zehirli olduklar kukusuz olan engereklerle ngrakl
ylanlar gibi kvranarak, kendilerini kasp geveterek sraland
na dikkat etti.
" Bu resimlerden biri," dedi ar ar Bay Halloway, " Milton
Blumquist'e benziyor. "
Bay Dark bir yumruk yapt.
Kr edici bir ar Jim'in bana arpt.
"Dieri , " Will'in babas neredeyse mlayimdi, "Avery Johnson'a benziyor. "
Ah, Baba, diye dnd Will, muhteemsin!
Bay Dark dier yumruunu skt.
Will, ba bir mengene iinde, neredeyse haykracakt.
"kisi de," diye bitirdi szlerini Bay Halloway, "birka hafta nce Milwaukee'ye tand. "
"Siz," dedi Bay Dark souka, "yalan soylyorsunuz. "
1 95

Ray Bradbury

Will'in babas gerekten sarslmt.


"Ben mi? Niye kazananlarn elencesini bozaym ki?"
"in dorusu," dedi Bay Dark, "olanlarn adlarn on dakika nce bulduk. Sadece ikinci kez kontrol etmek istedik."
"Eee?" dedi Will'in babas, inanmaz bir tavrla .
''Jim," dedi Bay Dark. "Will . "
Jim karanlkta kvrand. Will, gzleri sabit, ban omuz ke
miklerinin arasna indirdi.
Will'in babasnn yz iine iki siyah ta ismin bir dalga bi
le oluturmadan batt bir gld.
"lk isimleri mi? Jim? Will? Byle bir kasahada bir sr Jim
ve Will vardr, birka yz tane. "
melmi ve kprdanan Will dnd, kim syledi? Bayan
Foley mi? Ama o kaybolmutu, evi bo ve yamur glgeleriy
le doluydu. Sadece tek bir baka kii. . .
Bayan Foley'ye benzeyen, aacn altnda alayan kk
kz m? Bizi o kadar korkutan kk kz m? diye merak etti.
Son yarm saat iinde, geit, geerken, onu bulmutu ve o sa
atlerdir alyordu, korkmu ve her eyi yapmaya, her eyi sy
lemeye hazr, yeter ki, sadece mzik, dalp kan atlar ve ya
r eden dnyayla bile olsa, kendisini yeniden yalandrsnlar,
dnerken onu yeniden bytsnler, onu kaldrsnlar, gzya
larn dindirsinler, korkun nesneyi durdursunlar ve onu eski
si gibi yapsnlar. Onu aacn altnda bulduklarnda ve kar
dklarnda, kamaval sz m vermiti, ona yalan m sylemiti?
Alayan, ama her eyi sylemeyen kk kz, nk"Jim. Will, " dedi Will'in babas. "Adlar. Ya soyadlar?"
Bay Dark soyadlarn bilmiyordu.
Canavarlardan oluan evreni derisinde fosforlu terler dk
t, koltuk altlarn ekitti, kokuttu, elik kasl bacaklarnn ara-

196

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

sna arpt.
"imdi," dedi Will'in babas, tuhaf ve onun iin yeni oldu
undan, neredeyse harika bir skGnetle, "sanrm siz yalan
sylyorsunuz. Soyadlarn bilmiyorsunuz. imdi, siz, karna
valdan bir yabanc, burada, hiliin arkasnda kalan bir kasa
badaki bir caddede, bana neden yalan sylemeniz gerekiyor?"
Resimli Adam iki kaHgrafik yumruunu iyice skt.
Will'in babas, yz solgun, iinde iki olann yznn, et
ten hapisanedeki karanlk bir mengenede skca, ok skca
ezilmi halde, fke iinde tutulduu bu acmasz, sktnc
parrnaklan, boumlar, kazyan trnaklar dnd.
ki glge, aada, ac iinde harrnanland.
Resimli Adam yzn kazyp ciddileti.
Ama sa yumnundan parlak bir damla dti.i.
Sol yumruundan parlak bir damla dt.
Damlalar elik kaldrm zgarasnn iinde yok oldu.
Will soluunu tultu. Islaklk yzne arpmt. Elini oraya
srd, sonra avucuna bakt.
Yanana arpm olan slaklk parlak krrnzyd.
Bakn parlak krmzdan, korkutma, gerek veya hayali,
artk bitmi gibi grnd iin, imdi kprtsz yatan Jim'e e
virdi ve ikisi de gzlerini Resimli Adam'n ayakkablarnn e
lik zerinde elik terek, zgaray akmakta gibi kvlcm
landrd yere evirdiler.
Will'in babas skl yumruklardan kan szdn grd, ama
kendini sadece Resimli Adam'a bakmaya zorlayarak konutu:
"Daha fazla yardmc olamadm iin zgnm."
Resimli Adam'n arkasndan, keyi dnerek, elleri havay
dokuyarak, alacal ingene renkli giysiler iinde, yz balmu
mundan, gzleri mrdmerii siyahlnda gzlklerin arkas197

Ray Bradbury

na sakl, Falc, Toz Cads mnidanarak geldi.


Bir an sonra, yukar bakan Will onu grd . lmemi! diye
dnd. Srklenmi, rklerle kaplanm, dm, tamam,
ama imdi dnm ve fkeden kudurmu! Tanrm, evet, fke
den kudurmu, zellikle beni aryor!
Will'in babas onu grd. Kan, sadece igdyle, gsn
de bir rriuhallebiye dnecek kadar yavalad.
Kalabalk neeyle, kadnn ypranm bile olsa parlak kos
tmne glp, yorumda bulunarak, daha sonra anlatmak iin
syledii iirleri hatrlamaya alarak ald. Cad, parmaklan
kasabay sanki engin bir karmak ve cafeatl duvar halsym
gibi yoklayarak yrd. Ve ark syledi:
"Size kocalannz syleyeyim . Size karlarnz syleyeyim.
Size falnz syleyeyim. Size hayatnz syleyeyim. Bakn ba
na, ben bilirim. Gsteride grn beni. Size onun gzlerinin
rengini syleyeyim. Size onun yalanlannn rengini syleyeyim.
Size onun amacnn rengini syleyeyim. Size onun ruhunun
rengini syleyeyim. imdi gelin, gitmeyin. Bakn bana, gste
ride grn beni."
Dehete dm ocuklar, erkilenmi ocuklar, memnun
anne babalar, ok neeli anne babalar ve yaayanlarn tozla
nndan gelen Cad hala ark sylyordu. Mnltsnda Zaman
yryordu. in yukar umasn, soluun dar umasn sa
ladn hissettirecek parmaklan arasnd.. mikroskopik alar
rp bozdu. Sinekierin kanatlanna, grlmeyen bakterilerin
ruhlarna, hareket ve daha fazla sakl duyguyla szlm g
ne nn btn lekelerine, noktalarna ve mika gibi karlan
malarna dokundu.
Will ve Jim kemiklerini atlattlar, meldiler ve iittiler:
"Krm, evet, krm. Ama grdm grrm, nerede
198

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

olduumu grrm," dedi Cad yumuak bir ekilde. "urada,


sonbaharda hasr apkal bir adam var. Selam. Ve -aaa, Bay
Dark orada ve . . . yal bir adam . . . yal bir adam . "

O kadar da yal deil! diye haykrd Will kendi kendine,


glgesi sakl olanlann zerine nemli kurbaa serinliinde d
erek Cad durduunda, yukardaki lye gz atarken.
" . . . yalt adam . . .

"

Bay Halloway midesine bir dizi buz gibi bak sokulmu


asna sarsld.
" . . .yal adam . . . yal adam . . ." dedi Cad.
Bunu demeyi brakt. "Ah . . . " Burun deliklerindeki kllar kabard. Havann tadn almak iin azn at . "Ah . . .
Resimli Adam canland.
"Bekle . . . !" diye iini ekti ingene.
Trnaklar, grnmeyen bir hava karatahtasn kazd.
Will, kendisinin kzdnlm bir av kpei gibi hrladn,
havladn, inlediini hissetti.
Cad'nn parmaklan yavaa, tayflan yoklayarak, tarta
rak, yukar urmand. Bir baka an iinde, bir iaret parma
kaldnn zgarasna evrilip, bildirebilirdi: orada! orada!
Baba! diye dnd Will. Bireyler yap.
Resimli Adam, artk kr ama fazlasyla uyank toz hanm
burada olduu iin tatl bir ekilde sakinlemi halde, kadn
sevgiyle seyretti.
"imdi. .. " Cad'nn parmaklar kand.
"imdi!" dedi Will'in babas yksek sesle.
Cad irkildi .
"imdi, bu muhteem bir puro!" diye haykrd Will'in baba
s, byk bir debdebeyle yeniden tezgaha dnerek.
"Sessiz . . . " dedi Resimli Adam.
199

Ray Bradbury

Olanlar yukar bakt.


"imdi-" Cad rzgar koklad.
"Yeniden yaknarn gerek!" Bay Halloway puroyu sonsuz
mavi atee soktu.
"Sessizlik . . . " diye nerdi Bay Dark.
"Siz de ier misiniz?" diye sordu Baba.
Baba'nn hararetle pskrtlm ve fazlasyla en szleri
nin darbesiyle, Cad yaral bir eli aa brakt, bir anteni daha
iyi alglamas iin silermi gibi zerinden teri sildi ve yeniden
kaldrd, bunn delikleri rzgarla geniledi .
"Ah!" Will'in babas youn bir pura duman fledi. Duman
kadn evreleyen mkemmel , kaln bir kmls oluturdu .
"Gah!" diye nefesi tkand kadnn.
"Aptal! " diye havlad Resimli Adam, ama aadaki olanlar
kadna m adama m anlayamadlar.
"Haydi, size de bir tane smarlayaym!" Bay Halloway, Bay
Dark'a bir pura uzatrken daha fazla duman fledi.
Cad bir hapnk patlatt, geri ekildi, sendeleyerek uzak
lat.
Resimli Adam Baba'nn kolunu yakalad, ok ileri gittiini
aniayp brakt ve yapabilecei tek ey, beceriksiz ve tamamen
beklenmeyen bir yenilgi iinde, ingene kadnn takip etmek
ri . Ama o anda, giderken, Will'in babasnn, "Size iyi gnler,
baym! " dediini duydu.
Hayr, Baba! diye dnd Will.
Resimli Adam geri geldi.
"sminiz, baym?" diye sordu dondan.
Syleme ona! diye dnd Will.
Will'in babas bir an kendiyle tartt, puroyu azndan
kard, kln silkip yantlad.
200

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

" Halloway. Ktphanede alyonm. Bir ara urayn. "


"Bundan emin olabilirsiniz, Bay Halloway. Urayacam."
Cad kede bekliyordu.
Bay Halloway iaret parman slattt, rzgan kontrol etti
ve kadnn zerine bir kmls yollad.
Krb2larun gibi kayboldu Cad.
Resimli Adam kasld, evresinde dnd ve uzun admlarla
uzaklat, Jim ve Will'in mrekkep portreleri yumnklarnn
iindeki demir sklnda ezildiler.
Sessizlik.
Izgarann alt o kadar sesizdi ki, Bay Halloway iki olann
korkudan ldklerini sand.
Ve Will, aada, yukar bakarak, gzleri yal, az ak,
dnyordu, Ah Tanrm, neden bunu daha nce grmedim?
Baba uzun. Baba gerekten ok uzun.
Bay Halloway hala zgarann iine deil, kaldrrnda kalm,
keye kadar iz brakm, ortadan kaybolan Bay Dark'n skl
ellerinden damlayan, sram krmz renkli ufak kuynkluyl
dzlara bakyordu. Ayrca inanlmaz bir i gerekletirildiine
gre, yan umutsuzluk yan dinginlik olan yeni amacn akn
ln kabul ederek hayretle kendine de bakyordu. Kimse ne
den gerek ismini verdiini sormasnd; kendisi bile tartp, ger
ek arln verernezdi. Artk, olanlar aada dinlerlerken,
adiiye saatinin zerindeki saylar okuyabilir ve saatle konua
bilirdi.
"Ah, Jim, Will, bireyler oluyor. Gnn geri kalannda sak
lanabilir, ayak altndan uzaklaabilir misiniz? Zamana ihtiyac
mz var. iler byleyken, nereden balayabilirsiniz? inenen
yasa yok, en azndan kitaplara gre. Ama ben l ve bir aydr
gml gibi hissediyonrn kendimi. Etim kabaryor. Saklann,
201

Ray Bradbury

Jim, Will, saklann. Annelerinize karnavalda i bulduunuzu


sylerim, eve gelmemeniz iin iyi bir bahane. Karanla kadar
sakl kaln, sonra yedide ktphaneye gelin. Bu arada ben k
tphanede kamavallar hakkndaki polis raporlann, gazete
dosylann aratrrm, kitaplan, eski katlan, uyabileeek her
eyi. Tanr izin verirse, siz ortaya ktmzda, hava kararnea,
bir plan kurmu olurum. O zamana kadar sessiz olun. Tanr
yardrnem olsun, Jim. Tann yardrnem olsun, Will. "
imdi ok uzun olan ufak tefek baba yavaa uzaklat.
Purosu, fark edilmeden, elinden kayd, bir kvlcm saana
iinde zgaradan dt .
Ateli tek pembe gzn Jim ve Will'e doru pariatarak ka
re ukurda uzand, olanlar geriye baktlar ve sonunda pura
yu krletirmek ve sndrmek )in adadlar.

OTIJZALTINCI BLM

Cce, deli ve lgnca kl gzlerini tayarak, Main Stre


et'te gneye don ilerliyordu.
Aniden durarak, kafasnda bir fotoraf filmini banyo etti,
tarad, meledi ve Resimli Adam' bulup bir fshnn bir hayk
r kadar etkili olduu bir yere ekmek iin bacak ormannn
arasndan geriye koturdu. Bay Dark dinledi, sonra Cce'yi
ok gerilerde brakarak, frlad.
Pura dkkan K.zlderilisi'ne ulatnda, Resimli Adam diz
lerinin zerine kt . elik kafes-zgaraya yaparak, ukunn
iine gz att.
Aada sar gazeteler, solmu eker paketleri, yanm purolar ve sakzlar vard.
Bay Dark'n l bastrlm fkeydi.
" Bir ey mi kaybettiniz?'
Bay Tetley tezgahnn zerinden gz krpt .
Resimli Adam ban bir kere saHayarak zgaray skt.
"Izgarann altndaki paralar almak iin ayda bir kere temizlik yaparm," dedi Bay Tetley. "Ne kadar drdnz? On
sent? Bir eyreklik? Yarm dolar?"

Btng!
Resimli Adam dik dik bakt.
203

Ray Bradbury

Yazarkasann ekrannda ufak bir yangn krmzs yaz yu


kar frlad:
SATI YOK.

OTUZVEDNC BLM

Kasaba saati yediyi vurdu.


an sesinin yanklar ktphanenin klan yaklmam koridorlarnda dolat.
Bir sonbahar yapra, ok kuru, karanlkta bir yere dt.
Ama bu sadece evrilen bir kitap sayfasyd.
Yeralt mezarlarnn birinde, imen yeili eperli bir lamba
nn altndaki bir masann zerine eilmi, dudaklar bzl,
gzler ksl oturan Charles Halloway'in elleri sayfalar titreti
yor, kitaplar kaldryor, yeniden dzenliyordu . Arada srada
sokaklar gzleyerek, sonbahar gecesine gz atmak iin pen
cereye koturuyordu . Sonra yeniden, kendi kendine fsldaya
rak, atal katlara kat eklemek, alntlarn altn izmek ze
re geri dnyordu. Sesi ktphane kubbelerinden abuk yan
klar getiriyordu :
"uraya bak' "
" . . . bak. . . ! " dedi gece geitleri.
"Bu resim . ! "
. .

" . . . resim . !" dedi holler.


. .

"Ve bu!"
" . . . bu . . . " dedi km tozlar.
Hayat boyunca hatriayabildii tm gnlerden daha uzun

205

Ray Bradbuy

bir gn olmutu. Yabanc ve o kadar yabanc olmayan kalaba


lklann arasna karmt, etrafa yaylan geni geit resminin
drneo suyunda arayetiarn ardndan arama yapmt. Jim'in
annesine, Will'in annesine mutlu bir Pazar iin bilmeleri gere
kenden fazlasn sylemeye direruni ve bu arada Cce'yle
glgeleri karlam, inekafa ve Ate Yiyici'yle selamlam,
glgeli ara sokaklardan uzak durmu ve geri dnerken, puro
dkkan zgarasnn altndaki badrum ukurunun bo olduu
m

giip, aianiann yaknlarda veya, Tanr'ya kr, ok

uzaklarda bir yerlerde saklamba oynadklarn anlad anda


ki telan kontrol etmiti.
Sonra, kalabaln iinde, karnavala ilerlemi, adrlarn d
nda kalm, lunapark aletlerinden uzak durmu, gzlemi,
gnein batn seyretmi ve tam alacakaranlkta Aynalar La
birenti'nin souk camdan sularn yoklam ve boulmadan
nce kendini geri ekmesine yetecek kadar ey grmt k
yda. Batan aa slak, souk iliklerine ilemi halde, gece
onu kapmadan, kalabaln kendisini korumasna, stmasna
ve kasahaya kadar tamasna izin vermiti, ktphaneye ve
en nemlisi kitaplara . . . ki bunlar, yeni bir zaman okumay
renen biri gibi, kocaman bir edebiyat saati halinde bir masa
nn zerine dizmiti. Bylece sararm sayfalara, sanki tahtala
ra l olarak inelenmi pervane kanatlarym gibi, gzlerini
ksp bakarak koca saatin etrafnda dnp durmutu.
urada Karanlk Prensi'nin bir portresi duruyordu. Yannda
Aziz Anthony'nin Gnaha ar'snn fantastik izimleri. Onun
yannda Giovanbatista Bracelli'nin Bizane'sinden tuhaf baz
oyuncaklar, deiik simya ayinleriyle uraan insans robotla
r tasvir eden baz resimler. On ikiye be kala'da Dr

Fa us

tus'un bir kopyas duruyordu, iki'de Oklt konografi; alt'da,


206

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

imdi Bay Halloway'n ilerleyen parmaklarnn altnda, arla


tanlar, soytarlar, srk zerinde yryen bycler ve onlarn
kuklalarnn barndklar sirkler, karnavallar, glge gsterileri
ve kukla bahelerinin bir tarihi. Baka: Hava Krallklannn El

Kitab (Tarihten Aa Uan eyler). Tam dokuz'da: Ayna/ann


Bys n ezen Lanetiiierin ikence/en'nin zerinde duran
'

Msr ksirlen nin zerinde yatan Ibiisierin Ele Geirdikleri.


'

Edebiyat saatinin ok ge vakitlerinde Lokomotifler ve Trenler,

Uykunun Gizem/eri, Gece Yars ile afak Arasnda, Cad/ann


Sebt Gn ve blisler/e Szlemeler. Hepsi ortaya serilmiti. Bay
Halloway saatin yzn grebiliyordu.
Ama bu saatte hi kol yoktu.
Hayatn gecesinde kendisi, olanlar veya habersiz kasaba
iin saatin ka olduunu bilmiyordu.
nk, toplamda, ilerlemesi iin ne vard ki elinde?
Sabahn nde bir geli, garip grnl bir ayna labiren
ti, bir Pazar alay, terli postunda kanan elektrik mavisi bir re
sim kmesiyle uzun boylu bir adam, bir kaldrm zgarasndan
aa den birka damla kan, yerin altndan yukar bakan iki
korkmu olan ve mozole sessizliinde, yapbozu bir araya ile
leyen kendisi.
Olanlarn zgaradan fsldadklar en basit kelimeye bile
inanmasn salayan neydi? Burada korkunun kendisi bir ka
nn ve o da hayat boyunca, yaz alacakaranlnda bir kasabn
dkkanndan gelen koku gibi, onu tanyacak kadar korkuyla
karlamt .
Resimli karnaval sahibinin binlerce vahi, bozuk ve sakat
kelime syleyen sessizliinde ne vard?
Bu leden sonra bir adr giriinin i.izgarla rpnnas s
rasnda, zerinde BAY ELEKTRiKO kelimeleri yazl, derisinde
20 7

Ray Bradbury

yeil kertenkeleler gibi onu saran ve ilerleyen enerji ayla bir


sandalyeye oturtulmu olarak grd yal adamda ne vard?
Hepsi, hepsi, bunlarn hepsi. Ve imdi, bu kitaplar. Bu. Fiz

yonomoni. Yznde Grld ekliyle Bireyin Karakterinin


S rla n'na dokundu.
Bu durumda, uygun adm ilerleyen bir dehet iinde kald
rmdan yukar bakarken Jim ve Will'in yz hatlar btnyle
meleksi, ar, yar masum muydu? Olanlar, Muhteem Irk,
Renk, Denge ve Yaz Mizal, Kadn, Erkek veya ocuunuzu
mu temsil ediyorlard?
Tersine . . . Charles Halloway bir sayfa evirdi . . . aceleyle ko
uturan ucubeler, Resimli Harika, Huysuz, Zalim, Hrsl'nn
alnlarn, ehvet Dkn ve Yalanc'nn azlarn m tayor
lard? Hilekar, Dengesiz, Kstah, Marur ve sizin ldrc
Hayvan'nzn dilerini mi?
Hayr. Kitap kapand. Yzler yarglanyorsa, ucubeler uzun
alma hayatnda geceleri ktphaneden katn grd
bir sr kiiden daha kt deillerdi.
Sadece tek bir ey kesindi.
Shakespeare'den iki dize sylyordu bunu. Bunlar, kay
gsnn kalbini sabitletirmek iin, kitaplardan oluan saatin or
tasna yazmas gerekirdi:
Parmaklarm klatmamla,
Uursuz bir ey gelir bu yana.
ylesine mphem, yine de ylesine engin.
Bununla yaamak istemiyordu.
Yine de, bu gece boyunca, onunla ok iyi ekilde yaamaz
sa, hayatnn geri kalannda da onunla yaamak zorunda kala
can ok iyi biliyordu.
208

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Pencereden dar bakt ve dnd, Jim, Will, geliyor mu


sunuz? buraya varabilecek misiniz?
Beklerken, eti kemiklerinin solgunluunu ald.

OTUZSEKtdNC BLM

Ktphane, bir Pazar gecesinin yedi eyreinde, yedi otu


zunda, yedi krk beinde, byk sessizlik srklenmeleriyle
kapiand ve zamann grlmeyen karlarnn tm yl boyunca
yad yksekteki raflarda ebediyetin ivi yazs talan gibi s
ralanm kitap n dondurdu .
Darda, kasaba karnavala gidip gelirken soluyor, yzlerce
insan Will ve Jim'in ktphanenin bir duvarnda, kah dikilip,
kah i topraa burunlarn siirterek yartklar allklarn ya
nndan geiyordu.
"Dikkat! "
kisi de imiere yaptlar. Caddenin karsndan bir olan
olabilecek, bir cce olabilecek, cce zihinli bir olan olabile
cek, ayazdan mikalam kaldrmlarda yenge gibi srklenen
yapraklar gibi etrafta uuan herhangi bir nesne olabilecek bir
ey geti. Ama her neyse, sonra uzaklat; Jim oturdu, Will y
z hala gzel, gvenli toprakta yatt.
"Haydi, sorun ne?"
"Ktphane, " dedi Will. "Artk ondan bile korkuyorum. "
Btn kitaplar, diye dnd, oraya tnemi, yzlerce yllk,
derileri soyuluyor, birbirlerinin zerine on milyon akbaba gi
bi yaslanyorlar. Karanlk raflar arasnda yr ve btn altn ki210

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

tap balklan gzlerini sana doru parlatsnlar. Yal karnaval,


yal ktphane ve kendi babas arasnda, her ey yal . . . eh . . .
"Babamn ieride olduunu biliyorum, ama o Baba m? Ya
ni, ya onlar geldilerse, onu deitirdilerse, onu kt yaptlar
sa, ona veremeyecekleri, ama onun verebileceklerini sand
bir ey vaat ettilerse? Ve biz oraya gideceiz ve bugnden el
li yl sonra birisi orada bir kitap aacak ve seninle ben, iki ku
ru pervane kanad gibi, yere deceiz, Jim, birisi bizi ezmi
ve sayfalann arasna saklam ve kimse nereye kaybolduu
muzu talunin edememi-"
Cesaretini kamlamak iin bireyler yapmak zorunda olan
Jim iin bu kadar ok fazlayd. Will'in hatrlad tek ey, Jim'in
ktphane kapsn yumrukladyd. kisi de, bu geceden, ie
rideki o daha scak kitap soluyan geceye atlamak iin lgn gi
bi yumrukladlar. Karanlklar arasnda seme anslan olsayd,
bu daha iyiydi: kap alr ve Baba hayalet renkli salaryla kar
lannda dururken, kitaplarn fnns kokusu. Terk edilmi kori
dorlardan parmak ularnda getiler, Will gne batarken me
zarlktan geerken yapt gibi slk almak iin delice bir dr
t duyarak, Baba neden ge kaldklarn sorarak ve onlar da bir
gnde saklandklar btn yerleri hatrlamaya alarak.
Eski garajlarda saklanmlard, eski ambarlarda saklanm
lard, trmanabilecekleri en yksek aalarda saklanmlard ve
sklmlard ve sknt korkudan daha ktyd, o yzden aa
inerek Polis efi'ne gitmiler ve onlara karakolda yirmi g
venli dakika veren gzel bir sohbet etmilerdi ve Will'in akl
na kiliseleri gezme fikri gelmiti ve kasabadaki btn kilise
kulelerine trmanm, an kulelerindeki gvercinleri korkut
mulard ve kiliselerin, zellikle yukanda anlarla birlikteyken,
gvenli olup olmadn kimse syleyemezdi, ama gven his-

21 1

Ray Bradbury

si veriyordu. Ama orada da yine skntdan gerilmiler ve ay


nlktan yorulmulard ve yapacak bir ey olsun diye neredey
se kendilerini karnavala teslim etme noktasna gelmilerdi ki,
bereket versin gne batmt. Gnein batndan imdiye ka
dar harika zaman geirmi.lerdi, sanki bir zamanlar dost bir ka
le olup imdi Araplar tarafndan istila edilmi ktphaneye s
rnerek gelirken.
"Ve bylece buradayz, " diye fsldad Jim ve durdu.
"Neden fsldyoruro ki? Buras kapal. Lanet olsun!"
Gld, sonra durdu.
nk yeralt mahzenlerinde yumuak bir ayak sesi duy
duunu sand.
Ama bu sadece panter admlaryla derin kmelerden geri
ye yryen kahkahasyd.

O yzden yeniden yrdklerinde, hala fsltyla konuu


yorlard. Derin ormanlar, karanlk maaralar, lo kiliseler, yan
aydnlatlm ktphaneterin hepsi aynyd, moralinizi bozar,
evkinizi krar, sesinizin geiinizden ok sonra koridorlarda
dolaabilecek ikiz hayaletlerini uyandrma korkusuyla, sizi n
rldanma ve yumuak lklara indirgerlerdi.
Ufak odaya vardlar ve Charles Halloway'in kitaplar yayd
, saatler boyu o kuduu masay eveelediler ve ilk defa ola
rak birbirlerinin yzne bakp korkutucu bir solgunluk grd
ler, o yzden yorumda bulunmadlar.
"Batan balayn." Will'in babas iskemleleri ekti. "Ltfen."
Bylece, her biri kendi ksmn alarak, kendi szleriyle, sz
etti olanlar, etrafta dolanan yldrmsavar satcsndan, gele
cek frtnann kehanetlerinden, gece yarsndan ok sonra ge
len trenden, birden meskln hale gelen ayrlktan, ayn fr
d adrlardan, dokunulmayan, ama tam alayan orgdan,

212

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

sonra yzlerce Hristiyann, nne atlacaklan bir aslan olma


dan dolatklar, sadece zamann kendini elale aynalarda ile
ri geri kaybettii labirentin olduu sradan bir panayr yolunu
ykayan le ndan, BOZUK atlkarncadan, l yemek sa
atinden, Bay Cooger'dan ve gzleri, tpk aslm ve damlayan
gnahlar gibi, kancal ereveye gerilmi, krmz ve zehirli
akan tm gnahlar gibi, dnyann btn ikembelerini gr
m gibi bakan olandan, sonsuza dek yaam olan bir ada
mn gzlerine sahip, ok fazla ey grm, lmek istemi, ama
nasl yapacan bilernemi olandan. . .
Olanlar soluklanmak iin durdular.
Bayan Foley, yine kamaval, atlkarncann ldrmas, ihti
yar Cooger mumyasnn ay n iine ekmesi, dar gm
toz vermesi, l, sonra yeil yldmnn alevler iinde kemikle
rini canlandrarak arpt bir iskemlede yeniden diriltilmesi,
hepsi bir frtna eksi yamur, eksi gk grlts, geit alay,
puro dkkan bodnmu, saklanma ve en sonunda onlar orada,
bitti, aniatmay bitirdiler.
Uzun bir an boyunca, Will'in babas krmesine masann
ortasna bakarak oturdu . Sonra, rludaklar kprdad.
"Jim . Will, " dedi. "nanyonm. "
Olanlar iskemielerine krler.
" Hepsine mi?"
" Hepsine. "
Will gzlerini sildi. "Of be, " dedi bouk bir sesle. "Bara
rak alamaya balayacam. "
"Buna zamanmz yok!" dedi Jim.
"Hem de hi. " Ve Will'in babas ayaa kalkt, piposunu r
tnle doldurdu, ceplerinde kibrit arand, hrpalanrn bir armo
nika, bir ak, almayan bir akmak ve iine her zaman b-

213

Ray Bradbury

yk dncelerini yazmay dnd, ama hibir zaman eli


nin varmad bir not defteri kard ve bu silahlar daha ba
lamadan kaybedilmi olabilecek bir cceler sava iin sraya
dizdi. Bu ie yaramaz dknlleri aratrarak, ban saHaya
rak, sonunda paralanm bir kibrit kutusu buldu, piposunu
yakt ve aday admiayarak dneeye dald.
"zel bir karnaval hakknda ok konuacaza benzer. Ne
reden geliyor, nereye gidiyor, amac ne? Daha nce kasahaya
gelmediini dnmtk Ama, Tanr akna, uraya bakn.

1 2 Ekim 1 888 tarihli sararm bir gazete Haruna vurdu ve


parman bunun zerinde dolatrd:
J.C. COOGER VE G.M. DARK SUNAR: CURCUNA TiYATROSU
A.. BiRLEiK YAN GSTERLER VE DOGAL OlMAYAN MZELER,
ULUSLARARASI!
"JC. G . M . " dedi Jim. "Bunlar bu hafta kasabann etrafna
atlan el ilanlarndakiyle ayn harfler. Ama -ayn adamlar olarnaz . . . "
"Olamaz m?" Will'in babas dirsekierini ovdu . "Diken di
ken tylerim yle demiyor ama."
Daha da eski gazeteleri ileri srd.

" 1 860. 1846. Ayn ilan. Ayn isimler ayn ba harfler. Dark
ve Cooger, Cooger ve Dark, gelip gitmiler, ama sadece yirmi,
otuz, krk ylda bir, o yzden insanlar unutmu. Dier yllarda
neredeydiler? Geziyorlard. Ve gezmekten daha da fazlas var.
Her zaman Ekim'de: Ekim 1846, Ekim 1860, Ekim 1888 , Ekim

1910 ve Ekim imdi, bu gece. . . " Sesi srklendi. " . . . Gz hal


kndan saknn . . . "
" Ne?"
"Eski bir dinsel risale. Papaz Newgate Philips, sanrm. o
cukken okumurum. Bakalm nasld?"

214

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Hatrlamaya alt. Dudaklarn yalad. Hatrlad.


"Bazlar iin, gz erken gelir ve uzun sre kalr, Ekim Ey
ll' izler ve Kasm Ekim'e dokunur ve sonra Aralk ve sa'nn
doumu yerine, Bethlehem yldz, sevin olmaz, ama yeniden
Eyll gelir ve yal Ekim ve yllar boyu byle srer, ksz, ba
harsz veya diriitici yazsz. Bu varlklar iin, gz her zaman
normal mevsim, normal havadr, ardnda baka seenek olma
dan. Nereden gelirler? Tozdan. Nereye giderler? Mezara. Da
marlarn kan m titretir? Hayr: gece rzgar. Kafalarnda ne t
krdar? Solucan. Azlarndan ne konuur? Kurbaa. Gzlerin
den ne grr? Ylan. Kulaklaryla ne duyar? Yldzlar arasnda
ki boluk. Ruhlar iin insan frtnas elerler, akln etini yerler,
mezarlar gnahkadarla doldururlar. lgnca ileri aulrlar. Bo
ra halinde bcek gibi kouturur, srnr, ipe dizer, szer,
iaret eder, btn aylar somurtturur ve kesin olarak btn
berrak akan sular bulandrrlar. rmcek a duyar onlar, tit
rer --zlr. Byledir gz halk. Onlardan saknn."
Bir suskunluktan sonra, olanlar ayn anda soluk verdiler.
"Gz halk," dedi Jim. " Bu onlar. Kesinlikle!"
"O zaman-" Will yutkundu- "bu bizi yaz halk m . . . yap
yor?"
"Pek deil." Charles Halloway ban iki yana sallad. "Ha,
siz yaza benden daha yaknsnz. Eer ben nadir iyi yaz insan
larndan biri olmusam, bu ok zaman nceydi. oumuz ya
r birinden, yar tekindenizdir. imizdeki Austos gnei Ka
sm souklarn savmak iin alr. Bir kenara ayrdmz bir
para Drt Temmuz duygusuyla hayatta kalnz. Ama hepimi
zin gz insan olduu zamanlar vardr. "
"Senin yok, Baba!"

" Sizin yok, Bay Halloway!"


215

Ray Bradbuy

kisinin de kendisini vdn grmek iin baba hzla


dnd, solgunluun yannda solgunluk, anszn frlayacakm
gibi eller dizlerde.
"Szn gelii. Rahatlayn, ocuklar. Ben gereklerin pein
deyim. Will, Baba'n gerekten tanyor musun? Eer onlara
kar bizler olacaksak, senin beni ve benim seni tanmamz ge
rekmiyor mu?"
"Hey, don, " diye solu du Jim. "Siz kimsiniz?"
"Onun kim olduunu biliyonz, lanet olas!" diye itiraz etti
Will.
"Biliyor muyuz?" dedi Will'in babas. "Bakalm. Charles
William Halloway. Elli drt yanda olmamdan, ki bu her za
man iindeki adam iin ok olaanst olmutur, baka ola
and bir ey yok bende. Sweet Water'da dodum, Chica
go'da yaadm, New York'ta hayatta kaldm, Detroit'te kulu
kaya yattm, bir sr yerde dolandm, buraya ge ulatm, tm
o

yllar boyunca lkenin her tarafndaki ktphanelerde yaa

dktan sonra, nk yalnz olmaktan holanyordum, yollarda


grdklerimi kitaplarda grdklerirole karlatrmaktan hola
nyordum. Sonra, benim dolamak dediim ka yolunun tam
ortasnda, otuz dokuz yamda, annen beni bir bakyla ba
lad , o zamandan beri buradaym. Hala geceleri en rahat etti
im yer ktphane, insan yamurunun dnda. Bu benim son
duram m? Byk ihtimalle. Pekiyi buraya geli nedenim ne?
u anda, grne gre, size yardm etmek. "
Durdu ve iki olana ve ho, gen yzlerine bakt.
"Evet," dedi. "Oyuna ok ge girdim. Size yardm etmek
iin. "

216

OTUZDOKUZUNCU BLM

Her gecenin kr ktphane penceresi souktan atrdad.


Adam, iki olan rzgarn gemesini bekledi.
Sonra Will konutu: "Baba. Sen her zaman yardm ettin."
"Teekkrler, ama bu don deil." Charles Halloway ok
bo bir eli inceledi . "Ben bir aptaln. Dorudan sana bakp
orada ne olduunu grmektense, her zaman omzunun zerin
den bakp neyin gelmekte olduuna baktm. Ama zaten, bana
ne gibi bir teselli veriyorsa, her erkek bir aptaldr. Ki bu da b
tn hayatn boyunca, hepsinin en aptal olduun ve 'mdat!'
diye bardn gne kar, abalamak, kefaletini demek, ge
celemek, ip balamak, yara band yaptnnak, yanak oka
mak, ka pmek, glmek, alamak, elindekilerle yetinmek zo
nnda olduun anlamna gelir. O zaman btn gerek duydu
un bir kiinin yantdr. ok ak gryorum, bu gece kasa
bann tesinde kentler, kasabalar ve sadece aptallann tara
duraklar dunyor. Bylece kamaval geerken buhar salyor,
herhangi bir aac sallyor: ahmak yadryor. Farkl ahmaklar
demeliyim, 'mdat! anlanna yant verecek hi kimsesi veya
zel hi kimsesi olmadn sanan bireyler. Balants olmayan
aptallar, ite bu kamavaln glmseyerek hannan makinesiyle
ardndan geldii hasat.

21 7

Ray Bradbury

"Aman Tanrm," dedi Will. "Dumm umutsuz!"


"Hayr. Burada yaz ve gz arasndaki fark hakknda kayg
lanyar olmamz beni bir k yolu olduu konusunda ikna
ediyor. Aptal kalnanz gerekmez veya hatal, uursuz, gnah
kar, ya da ne demek istiyorsanz o olmanz gerekmez. ve
ya drtten fazla seenek var. Onlarn, u Dark denen herif ve
arkadalarnn elinde btn kartlar yok, bunu bugn, puro
dkkannda anladm. Ondan korkuyonm, ama onun da ben
den korktuunu grebildim. Yani iki tarafta da korku var. im
di bunu nasl lehimize evirebiliriz?"
"Nasl?"
"Her ey srayla. Biraz tarih alalm. Eer insanlar sonsu
za dek kt kalmak isteselerdi, kalabilirlerdi, burada anlatk
m? Anlatk. Hayvanlarla birlikte akta kaldk m? Hayr. Is
karmozlarla birlikte su altnda? Hayr. Bir yerlerde ateli gori
lin penesini braktk gitsin. Bir yerlerde etobur dilerimizden
vazgetik ve ot yapraklar yemeye baladk. Felsefemize, bir
ka mrdr, kan kadar saman ynlar da rtmeye alyo
nz. O zamandan beri kendimizi skalada gorilden daha stte
lyonz, ama meleklerin yar yksekliinde bile deil. Ho
bir yeni fikirdi ve kaybedeceimizden korktuk, o yzden bu
nu kada dktk ve evresine bunun gibi binalar kurduk. Ve
her eyi batan ineyerek, u yeni tatl ot yapran, her e
yin nasl baladn, harekete ne zaman getiimizi, farkl ol
maya ne zaman karar verdiimizi bulmaya alarak, bu bina
lara girip kyonz. ,Sanrm yzbinlerce yl nce bir gece bir
maaradaki gece ateinin yannda u tyl adamlardan biri
uyanp, ki.imelenmi kmrlerin zerinden karsna, ocukla
rna bakt ve onlarn dklerini, ldklerini, sonsuza dek
yok olduklarn dnd. O zaman alam olmal. Ve karan-

218

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

lkta elini bir gn lmesi gereken kadna uzatt ve onu izleme


si gereken ocuklara. Ve ertesi sabah bir sre, onlara bir par
a daha iyi davrand, nk onlarn da, kendisi gibi, ilerinde
gecenin tohumunu bulundurduklarn grmt. O tohumu
nabzndaki balk gibi hissetti, blnerek, bedenini karanla
oaltacaklar gne kar daha fazla reterek. Bylece o adam,
ilk insan, bizim imdi bildiimiz eyi anlad: vaktimiz ksa,
ebediyet uzun. Bu bilgiyle acma ve merhamet geldi, bylece
dierlerini sevginin daha sonraki, daha karmak, daha gizem
li yararlar iin koruduk.
"Bylece, toplamda, biz neyiz? Bilen ve ok fazla bilen ya
ratklarz. Bu bize yle bir yk yklyer ki, yine de bir see
neimiz var, glrnek veya alamak. kisini de baka hibir
hayvan yapmaz. Biz ikisini de yaparz, mevsime ve ihtiyaca
gre. Bir ekilde, kamavaln, hangisini ve nasl ve neden yap
tmz grmek iin izlediini hissediyorum ve bizim olgun
latmz hissedince, zerimize geliyor."
Charles Halloway durdu, nk olanlar onu o kadar yo
un biimde izliyorlard ki birden, kzararak, arkasn dnmek
zorunda kald.
"Off, Bay Halloway," diye bard Jim yavaa. "Bu harika.
Devam edin!"
" Baba," dedi Will hayretle. "Konuabildiinin hi farknda
deildim. "
"Geceleri ge vakit beni burada duyman gerekirdi, konu

maktan baka hibir ey yaptm yok!" Charles Halloway ba


n sallad. "Evet, duymalydn. Sana gemite syleyecein
herhangi bir gnden daha fazla ey sylemeliydim. Kahretsin!
Ben

neredeydim?

Sevgiye

yol

Evet. . . sevgi. "


219

gsteriyordum,

sanrm.

Ray Bradbury

Bu szckten Will sklm, jim saknr grnd.


Ve bu grnler Charles Halloway'i durdurdu.
Onlar iin bir anlam tayacak ne syleyebilirdi? Sevginin,
her eyden nce, ortak ama, paylalan deneyim olduunu
syleyebilir miydi? Hayati imento buydu, deil mi? Daha b
yk bir uzayn iinden, daha da byk bir evrenin usuz bu
cakszlna, bir eye doru veya ondan uzaa, koturan b
yk bir gnein evresinde dnen bu vahi dnyada, bu gece
hepsinin burada olmas hakknda hissettiklerini syleyebilir
miydi? Diyebilir miydi: saatte bir milyar mil hzndaki bu turu
paylayoruz. Geceye kar ortak amacmz var. Ufak ortak
amalarla balarsnz ie. Bir Mart tarlasnda uurtmas gkle
re kar koyan bir olan neden seversiniz? nk parmaklar
mz elimizdeki scak ip alazlamasyla yanar. Bir ky kuyusuna
eilmi, trenden grdnz bir kz neden seversiniz? Dil,
oktan yitmi bir len vakti demir suyun serinliini hatrlar.
Yolun kenannda lm yabanclara neden alarsnz? Krk yl
dr grlmeyen dostlara benzerler. Palyaolara pasta atldn
da neden glersiniz? Kremay tadarz, hayat tadanz. Karn
olan kadn neden seversin? Burnu bildiim bir dnyann ha
vasn solur; o yzden o burnu severim. Kulaklar gecenin ya
rs boyunca syleyebileceim bir arky duyar; o yzden ku
laklarn severim. Gzleri topran mevsimlerinden zevk alr;
ve bu yzden o gzleri severim. Dili ayvay, eftaliyi, ac kira
z, naneyi ve Jimonu tanr; onun konumasn duymay seve
rim. nk vcudu, sca, souu, kederi tanr, ben atei, ka
r ve acy bilirim. Paylalan ve bir kere daha paylalan dene
yim. Milyarlarca rperten dokuma. Bir duyuyu kes at, yaamn
bir parasn keser atarsn. ki duyuyu kes; yaam annda ken
dini yarlar. Bildiimiz eyi severiz, olduumuz eyi severiz.
220

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Ortak ama, ortak ama, azn, gzn, kulan, dilin, elin,


burnun, etin, kalbin ve ruhun ortak amac.
Ama . . . bunu nasl anlatmal?
"Bakn," diye abalad, "iki adam bir vagona koyun, biri
asker, dieri bir ifti. Biri savatan sz eder, dieri buday
dan; ve birbirlerini uyutacak kadar skarlar. Ama birisi uzun
mesafe koudan sz asn ve dieri o mesafeyi komusa, eh,
o adamlar btn gece koacaklardr, olanlar gibi, hatralar
dan bir dostluk kvlcmlandrarak. Yani, btn erkeklerin or
tak bir ii vardr: kadnlar, ve bunu gne doana ve ok da
ha sonrasna dek konuabilirler. Kahretsin."
Charles Halloway durdu, kzarm, yine utanarak, belirsiz
ce ileride bir hedef olduunu bilerek, ama oraya nasl varaca
n bilmeden. Dudaklarn inedi.
Baba, durma, diye dnd Will. Sen konutuun zaman,
buras sakinleiyor. Bizi kurtaracaksn. Devam et.
Adam olunun gzlerini okudu, ayn bak Jim'de grd
ve yavaa masann evresinde yrd, oradaki bir gece hay
vanna dokunarak, uradaki st ba dklen kocakarlara bir
el atarak, bir yldz, bir hilal, antik bir gne, kum yerine ke
mik tozuyla zaman syleyen bir kum saati.
"yi olmakla ilgili sylemek istediim bir ey syledim mi?
Tannm, bilmiyorum. Bir yabanc sokakta vurulur, yardm et
mek iin kprdamazsn bile. Ama eer, yarm saat nce,
adamla on dakika geirmisen ve onunla ailesi hakknda bir
eyler biliyorsan, katilinin nne atlar ve durdurmaya alr
sm. Gerekten bilmek iyidir. Bilmernek veya bilmeyi reddet
mek ktdr, ya da ahlakddr en azndan. Bilmezsen hare
kete geemezsin. Bilmeden hareket etmek seni dorudan uu
ruma gtrr. Tanrm, Tanrm, deli olduumu dnyor ol-

221

Ray Bradbury

malsnz, bu konumayla. Muhtemelen darda rdek avlar


gibi, balonlan fil silahlaryla vuruyor olmamz gerektiini d
nyorsunuzdur, tpk senin yaptn gibi Will, ama o ucube
ler ve onlar yneten o adam hakknda bilinebilecek her eyi
bilmeliyiz. Ktnn ne olduunu bilmeden iyi olamayz ve za
mana kar yaryar olmamz ok yazk. Bir Pazar gecesi gs
teri erken kapanacak ve insanlar evlerine dnecekler. Bu du
rumda, gz halknn bizi ziyaret edeceini hissediyorum. Bu
bize belki iki saat verir."
Jim imdi kasabann zerinden uzaktaki siyah adriara ve
gecenin iinde dnyann dnyle birlikte alan orga baka
rak. penceredeydi.
"O kt m?" diye sordu.

"Kt m?" diye bard Will kzgnlkla. "Kt! Bunu soru


yor musun?"
"Sakin ol," dedi Will'in babas. "yi bir soru. O gsterinin
bir ksm harika grnyor. Ama eski bir deyi gerekten do
rudur: hi karlnda bir ey alamazsn. Aslnda, onlardan bir
ey karlnda hi alrsn. Sana bo vaatlerde bulunurlar, sen
boynunu uzatrsn ve -bam!"
"Nereden geliyorlar?" diye sordu Jim. "Kim onlar?"
Will babasyla birlikte pencereye gitti ve ikisi de darya
bakt ve Charles Halloway, uzaktaki o adriara doru, konu
tu:
"Belki bir zamanlar, sadece Avrupa'da yryen bir adam
d, ayak bileklerindeki ngraklan nlatarak, omuzlarnda
kambur bir glge oluturan bir lavtayla, Kolomb'dan nce.
Belki bir adam bir milyon yl nce bir maymun derisi iinde
kendini baka insanlarn mutsuzluklaryla daldurarak etrafta
dolanyordu, tatl lezzeti iin onlarn aclarn btn gn nane222

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

li iklet gibi iniyordu ve kiisel felaketlerle canlanarak daha


hzl ilerliyordu. Belki onun ardndan olu babasnn lm u
kurlarn, insan tuzaklarn, kemik atrdatctlarn, ba artc
larn, et burkucularn, ruh yzclerini gelitirdi. Bunlar, iin
den burunlara dolmak zere sirke tatarcklarnn, yaz gecesi
etine binrnek ve karnaval frenologlarnn barna bastklar ve
zerinde felsefe yapmaya bayldklar o tmsekieri sokmak
zere sivrisinekterin geldikleri ssz gllerin zerindeki tabaka
y hazrladlar. Bylece yal baklan kadar kaygan bir ekil
de yryen oradaki bir adamdan, buradaki bir adamdan, dert
hediyeleri dilenen, derdere pezevenklik eden, hallarn altnda
krkayak admlar arayan, gece terlerini gzleyen, insanlarn
kendilerini pimanlk ve scak su ryalaryla dverek kvran
dklarn duymak iin btn yatak odas kaplarn dinleyen bir
kpek adam musluu olutu.
" K:ibuslarn malzemesi onlarn saf ekmei. zerine ya
olarak ac sryorlar. Saatlerini gardiyan bcekleriyle kuruyor
lar ve asrlar boyu zenginleiyorlar. Piramitleri ter ile slatan,
onlan baka insanlarn tuzu ve baka insanlarn krk kalple
riyle enilendiren deri eritten kaml adamlard. Anpa'y
Veba'nn Beyaz Atlar'yla atlar. Sezar'a lml olduunu f
sldadlar ve byk Mart indiriminde yar fiyata haner sattlar.
Bazlan imparatorlar, prensler ve saral papalarn tembel soy
tarlar, ayak destekleri olmu olmal. Sonra yollarda, zaman
iinde ingeneler, dnya bydke, yayldka, nfuslar art
t ve tadna varlacak daha fazla leziz ac eidi kt. Tren alt
larna tekerlekler koydu ve ite Gotik ve baraktan kan uzun
yolda kouyorlar; yk vagonlarna ve yolcu vagonlarna bakn,
oymalar Ortaa trbeleri gibi, onlarn hepsi bir zamanlar at
lar, katrlar veya belki de insanlar tarafndan ekilmi . "

223

Ray Bradbury

"Btn o yllar boyunca. " Jim'in sesi kendini yuttu. "Ayn


insanlar m? Sizce Bay Cooger, Bay Dark, ikisi de birka yz
yanda m?"
"O atlkarncaya binerek, istedikleri zaman, birka yl tra
edebilirler, deil mi?"
"Yani, o zaman-" Cehennem Will'in ayaklarnda ald
"-sonsuza dek yaayabilirler! "
"Ve insanlar incitebilirler! " Jim bunu defalarca dnd.
"Ama neden, neden btn bu ac verme?"
"nk," dedi Bay Halloway. "Bir karnavaln devam etme
sini salamak iin yakHa, benzine, bir eye ihtiyacn vardr, de
il mi? Kadnlar dedikoduyla yaar ve dedikodu ba arlar
nn, eki azn, artritli kemiklerin, kopmu ve iyilemi etin,
boboazln, lgnlk frtnalannn, frtnalardan sonraki din
ginlikterin dei tokuundan baka nedir ki? Eer baz insan
larn ineyecek sulu bireyleri olmasayd, kesici dileri der
di, nhlar da onlarla birlikte. Onlarn cenazelerden aldklan
zevki, kahvaltdaki lm biyografilerine nasl kkrdadklarn
arpn, insanlarn, birbirlerinin srtndan deri yzrnek ve tersi
ne evirip yamamak iin aba harcadklar kedi dv evli
likleri ekleyin, barsaklarn ay yapraklar gibi okumak iin
insanlar dilimleyen, sonra parmak izli ipliklerle onlar skca
diken atlak doktorlar ekleyin, tm dinarnit fabrikasnn on
katrilyon karesini aln ve bu tek karnavaln siyah mum gc
n bulursunuz.
"Yanatmz btn zalimlii iki kat byk kreklerle
dn alrlar. Ac, znt ve hastala kar ortalama insandan
bir milyar kez daha fazla arzu duyarlar. Biz hayatlarmz ba
kalarnn gnahlaryla tuzlarz. Etimiz bize tatl gelir. Ama kar
naval, korku ve acyla tka basa yedii srece, gne yerine ay

224

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

nda kokumu olup olmadna aldnnaz. Atlkanncay


dndren yakt, buhar budur, dehetin i malzemeleri, su
luluun ikence ektiren zdrab, gerek veya hayali yaralar
dan gelen lk Karnaval bu gaz emer, tututurur ve yolu bo
yunca bunu yayar."
Charles Halloway bir soluk ald, gzlerini kapatt ve devam
etti:
"Bunu nereden mi biliyorum? Bilmiyorum. Hissediyorum .
Tadn alyorum. ki gece nce rzgarda yanan yapraklar gi
biydi. Mezarlk iekleri gibi bir kokuydu. u mzii duyuyo

rum. Bana anlattklarnz ve bana anlatmadklannzn yarsn


duyuyorum. Belki her zaman byle kamavallan hayal ettim ve
sadece bir kere olsun grebilmek ve tamam diyebilmek iin
bekledim. imdi, o adr gsterisi kemiklerimi bir marimba" gi
bi alyor.
"skeletim biliyor.
"O bana sylyor.
"Ben size sylyorum. "

Warimba: bir eit lsilofon.

n.

KIRKINCI BLM

"Ruhlar . . . " dedi Jim. "Satn alabilirler mi. . . yani . . . alrlar


m?"
"Satn almak m, bedavaya elde edebilecekken mi?" dedi
Bay Halloway. "Neden, ou insan frsat grd m, hi uru
na her eyden vazgemek zere frlar. Kendi lmsz ruhlan
nzla dalga getiimiz kadar hibir eyle dalga gemeyiz. Ay
nca, dandakinin eytan olduu hatasna dyorsun. Ben sa
dece onun ruhlarta yaamay renmi bir eit yaratk oldu
unu syledim, ruhiann kendisiyle deil. Eski efsanelerde be
ni hep meraklandrmtr bu. Hep kendime sormuumdur, Me
fisto neden bir ruh istesin? Bir tane bulduunda onunla ne ya
par, ne iine yarar? Taban zerine kendi teorimi atarken ge
ri dunn. Bu yaratklar geceleri uyuyamayan, eski sulardan
dolay atei kan nhlardaki alevlenen gaz istiyorlar. l bir
nh tututurucu deildir. Oysa kendini lanetleyerek yanm,
canl ve kvranan bir ruh, ah ite bu, onlar gibiler iin tonga
ya drlecek harika bir avdr.
"Bunu nereden mi biliyonm. Gzlemliyorum . Karnaval in
sanlar gibidir, sadece biraz daha fazla. Bir erkek, bir kadn,
birbirindeJJ. uzaklamak veya birbirini ldrmek yerine, bir
mr boyu birbirlerinin srtna binerler, sa ekerek, trnak s226

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

kerek, her birinin acs dieri iin varln gne deer olmas
n salayan bir uyuturucu gibidir. Karnaval da lserli egolar
millerce teden hisseder ve ellerini o acda stmak iin koar
adm gelir. Erkek olmak iin lser olan, koca aklsz akl di
leri gibi acyan, yirmi bin mil tedeki, k gecesinde yaz yata
nda yatan olanlarn kokusunu alr. Umarszca, oktan yiti
rilmi Austos geceleri hakknda mrldanp duran benim gibi
orta yal erkeklerin ksknln hisseder. htiya, istek, ar
zu, svlarmzda bunlan yakarz, dudaklarmzdan, burun de
liklerimizden, kulaklanmzdan jet hzyla akan, anten parmak
lardan yayn yapan, uzun veya ksa dalga, ancak Tanr bilir,
nhlarmzda bunlar oksitlendiririz, ama ucube ustalar Kan
malar alglar ve Kamak iin yenge gibi klimelenerek gelir
ler. Kolay bir harita zerinde uzun bir yol geldi, her kavakta
gcn yenilernek iin ona .ehvetli zdrap kupalar dn
vermek iin hazr insanlar vard. Belki bu yzden kamaval ha
la ayaktadr, birbirimize kar ilediimiz gnahlarn zehriyle
ve en dehet verici pimanlklarmzn mayasyla beslenerek. "
Charles Halloway gldii.
"Yce Tanrm, son on dakikadr, ne kadar eyi yksek ses
le, ne kadarn kendime syledim?"
"Siz," dedi Jim, "ok konuuyorsumz. "
"Hangi dilde, lanet olsun!?" diye bard Charles Halloway,
nk birden ona baka gecelerde harika bir ekilde tek ba
na dolaarak, fikirlerini, onlar bir kere yanklayan, sonra da
sonsuza dek yok eden hallere zevk alarak sunarken yaptn
dan fazlasn yapmam gibi grnd . Bir mr boyu kitaplar
yazmt , kocaman binalardaki kocaman hallerin havasnn ze
rine ve havalandrma aygtlaryla dar uurmutu onlar. imdi
hepsi havai fiek gibi grnyordu, sadece renk, ses iin keli227

Ray Bradbury

melerin yksek mimarisi, olanlan sersernletmek, kendi egosu


nu pohpohlamak amaayla, ama renk ve ses solduktan sonra
retinada veya zihinde iz kalmyordu; sadece kendi kendine bir
konuma altrmas. Koyun gibi kendi kendine hitap etmiti.
" Bunlardan ne kadar kafamza girdi? Be cmleden biri, se
kizden ikisi?"
" Binde ," dedi Will.
Charles ayn anda glp iini ekmekten alkayamad kendini.
Sonra Jim araya girdi:
"0 . . . o . . . lm m?"

"Kamaval m?" Yal adam piposunu yakt, duman fledi,


kan ekilleri ciddiyetle izledi. "Hayr. Ama sannn lm'
bir tehdit olarak kullanyor. lm var olan bir ey deil. Hi
bir zaman var olmad, hibir zaman var olmayacak. Ama onu
belirlemek, anlamak iin o kadar uzun yllar o kadar resmini
izdik ki, onu bir varlk, tuhaf bir ekilde canl ve hrsl olarak
alglamaya altk O ise, her naslsa, durmu bir saat, bir ka
yp, bir son, bir karanlk. Hi. Ve karnaval zeki bir ekilde
Hi'ten,

Bir ey'den daha fazla korktuumuzu biliyor. Bir

ey'le savaabilirsin. Ama . . . Hi'le? Neresinden vunrsun? Bir


kalbi, ruhu, poposu, beyni var mdr? Yo, hayr. Bylece kar
naval byk bir knpiyenin bir fincan dolusu Hi'ini bize da
n

sallar ve korkuyla ayaklarmz birbirine dolanarak kaarken

bizi bier. Ha, bize Bir ey'in zaman iinde Hi'e yol aabile
ceini gsterir, tamam. Orada, ayrlktaki ayna fantezisi, o ol
gunlamam Bir ey, kesinlikle. Ruhunuzu eyerden drme
ye yeter. Kendinizi doksan yl gemi, iinizden tpk kun buz
soluu gibi ebediyetin buharlarnn ykseldiini grmeniz iin
grmek belden aa vurulan bir darbe gibi. Sonra, seni kas-

228

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

kat dondurduunda, Mays'ta arka bahe sralannda dans


eden yeni ykanm kadn srlerinin kokusunu tayan, sesi
arap olmas iin inenen saman kmeleri gibi gelen o hari
ka, tatl, ruh aratnc mzii alyor, btn mavi gkyz ve
gldeki yaz gecesi tr melodiyi, ta ki kafan atlkarncann et
rafnda dolanan dolunaylar andran davullarla bangrdayana
dek. Basitlik Tanrm, dorudan yaklamiarna hayranm. Ya
l bir adama aynalarla vur, paralarnn sadece karnavaln bir
araya getirebilecei buzdan yapboz paralar halinde dkl
mesini seyret. Nasl m? Atlkannca'da 'Gzel Ohio' veya 'en
Dul'la birlikte vals yap. Ama mzikle dans etmeye gidenlere
tek bir eyi sylememeye zen gsterirler."
"Neyi?" diye sordu Jim.
"ey, eer bir kalpta sefil bir gnahk:irsan, baka bir kalp
ta da sefil bir gnahkar olacan. Bedeni deitirmek beyini
deitirmez. Seni yarn yirmi be yana getirsem, Jim, dn
celerin yine bir olann dnceleri kalr ve belli olur! Veya u
anda beni on yanda bir ocua dndrseler, beynim hala el
li yanda olacaktr ve o olan imdiye kadar gelmi gemi
her olandan daha komik, daha yal ve daha acayip davrana
caktr. Bylece zaman baka bir ynde rndan km olur."
"Ne ynde?"
"Yeniden gen olursam, btn arkadalarm h:il:i elli, alt
m yanda olacaklar, deil mi? Onlardan sonsuza dek kop
mu olurum, nk onlara neye kalktm ve ne yaptm
anlatamam, anlatabilir miyim? erlerler. Benden nefret eder
ler. Artk ilgilendikleri eyler benim ilgilendiklecim deildir,
deil mi? zellikle kayglar . Onlar iin hastalk ve lm, be
nim iin yeni bir yaam. Pekiyi, yirmi yanda grnen, ama
Metuelah'dan daha yal bir adamn bu dnyadaki yeri nedir,
229

Ray Bradbury

hangi insan byle bir deiimin okuna dayanabilir? Karnaval


seni bunun ameliyat sonras okla edeer olduu hakknda
uyarmaz, ama, Tanr adna, bahse girerim ki ayndr, hatta da
ha fazlas!
"Pekiyi, ne olur? dln alrsn: delilik. Vcut deiimi,
ortam deiimi bir yandan. Sululuk, te yandan, karn, koca
n, arkadalarn btn insanlarn ld gibi lmeye terk et
menin sululuu -Tanrm, bu bile tek bana insana kriz ge
irtebilir. Bylece karnavaln kahvalt etmesi iin daha fazla
korku, daha fazla zdrap. Bylece yaralanm bilincinden ye
il buharlar karak, eskiden olduun gibi olmak istediini
sylersin! Karnaval ban sallar ve dinler. Evet, sz verirler,
eer istedikleri gibi davranrsan, ksa bir sre iinde sana iki
puann veya on puann veya her neyse onu vereceklerine.
Sadece normal eski yana dndrlme vaadi zerine, yan
gsterileri kleliklerinden kurtulmay bekleyen, bu arada kar
navala hizmet eden, ocaklar iin kmr salayan delilerle
dolmutur."
Will bireyler mrldand.
"Ne?"
"Bayan Foley , " diye sziand Will. "Ah, zavall Bayan Foley,
artk onlarn elinde, tpk senin sylediin gibi. istediini elde
edince, korktu, houna gitmedi, of, yle ok alyordu ki, Ba
ba, yle ok; imdi eer isterse bir gn elli yanda olacana
sz verdiklerine bahse girerim . imdi onunla ne yaptklarn
merak ediyonm, ah, Baba, ah, jim!"
"Tanr yardmcs olsun." Will'in babas eski karnaval port
relerinin zerinde gezdirmek zere ar bir el uzatt. "Muhte
melen onu ucubelerin yanna koymulardr. Ve onlar ne aca
ba? Sonunda kurtulmay bekleyerek uzun zamandr dolaan
230

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

esas gnahlannn eklini alm kadar gnahkarlar m? iman


Adam, bir zamanlar neydi? Karnavaln ironi anlayru, lek
leri nasl tartnay tercih ettiklerini tahmin edebiliyorsam, bir
zamanlar her trl ve her karmda ehvetin dkn biriydi.
nemi yok, artk orada, patlamak zere derisinin iine toplan
m yayor. Zayf Adam, iskelet veya her neyse, karsnn, o
cuklarnn fiziksel olduu kadar ruhsal aikiarna da m kar
lk vermedi? Cce? Dostunuz muydu, deil miydi, yldmnsa
var satcs, her zaman yollarda, asla yerlemeden, srekli ha
reketli, hibir zorlukla karlamayan, yldrmn nnde koan
ve yldrmsavar satan, evet, ama bakalarn frtnayla yzle
rnek iin brakan, o yzden belki kazayla veya amal olarak,
serbest turlara kapldnda, bir olana deil, kendi iine ka
pank zalim bir grotesk ikembe topuna dnt . Falc inge
ne Toz Cads? Belki hep yarn yaayan ve bugnn kayp git
mesine izin veren biri, benim gibi ve cezasyla balanm, ba
kalarrun yabani gndoumlarn ve zgn gnbatmlann tah
min etmek zorunda kalarak. Siz syleyin, onu yakndan siz
grdnz. nekafa? Koyun ocuk? Ate Yiyici? Siyam kizleri,
ah Tanrm, onlar bir zamanlar neydi? birbirlerine kar duy
duklar narsizrole balanm ikizler mi? Asla bilemeyeceiz.
Asla syleyemeyecekler. Tahminde bulunduk ve herhalde son
yarm saat boyunca en az on dzine eyi yanl tahmin ettik.
imdi -bir plan. Buradan nereye gidiyoruz?"
Charles Halloway kasabann bir haritasm ileri itti ve karna
valn yerini ucu kalnlam bir kurunkalemle embere ald.
"Saklanmaya devam m ediyoruz? Hayr. Bayan Foley ve
bir sr baka kii iin iindeyken, saklanamayz. Eh, o za
man, hemen yakalanmayacak bir ekilde nasl saldnyoruz? Ne
tr silahlar-"
231

Ray Bradbury

"Gm kurunlar!" diye bard Will birdenbire.


"Lanet olsun, hayr!" diyerek gld Jim. " Onlar vampir de
il'"
"Eer Katolik olsaydk, kiliseden takdis edilmi su alabilir
ve-"
"Delilik," dedi Jim. "Film malzemesi. Gerek hayatta byle
olmaz. Yanlyor muyum, Bay Halloway?"
"Keke yanlsa ydn, olum."
Wll'in gzleri iddetle alevlendi. "Pekala. Yaplacak tek
ey: birka galon gazya ve biraz kibritle ayrla gitmek
ve-"
"Bu kanuna aykn!" diye bard Jim.
"Syleyene bak!"
"Durun bakalm!"
Ama herkes o anda durdu.

Fslt.
Hafif bir rzgar dalgas ktphane koridorlanndan bu oda
ya akt.
"n kap," diye fsldad Jim. "Birisi imdi onu at ."
Uzaklarda, yumuak bir t sesi. Bir an iin olanlarn pan
tolon paalarn oynatan ve adamn salarn uuran esinti dur
du.
"Birisi imdi kapy kapatt."
Sessizlik.
Sadece labirentleri ve uyuyan kitaplann itli dehlizleri ile
byk karanlk ktphane.
"Birisi ieride."
Olanlar azlarnn iinde meleyerek haffe doruldular.
Charles Halloway bekledi, sonra, yavaa, tek bir szck
syledi:
232

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Saklann. "
"Seni brakamayz-"
"Saklann. "
Olanlar kotular ve karanlk labirentte gzden kayboldu
lar.
O zaman Charles Halloway, sert bir ekilde, yavaa, soluk
alp soluk vererek, kendini yeniden oturmaya zorlad, gzleri
sararm gazetelerin zerinde, beklemek, beklemek, sonra yi
ne . . . biraz daha beklemek zere.

KlRKBRNC BLM

Glgelerin arasnda bir glge kprdad.


Charles Halloway nhunun battru hissetti.
Glgenin ve elik ettii adamn odann kapsna gelip dur
mas uzun bir zaman ald. Glge'nin yaval, Bay Hallo
way'n etini kaplamak ve srekli olmasn iseedii skunetini
peynir gibi ezmek istercesine amalanm gibi grnyordu.
Ve en sonunda glge kapya ulatnda ieri bakmak zere
yannda bir deil, yz deil, bin insan getirdi.
"Adm Dark," dedi ses.
Charles Halloway iki avu dolusu hava sald.
"Daha ok Resimli Adam olarak tannrm," dedi ses. "O
lanlar nerede?"
"Olanlar m?" Will'in babas sonunda kapda duran uzun
boylu adam incelemek zere dndiL
Resimli Adam eski kitaplardan esen sar poleni, Will'in ba
basnn onlarn tam gr alannda yanklarn fark etmesi,
ayaa frlamas, durmas, sonra onlar, birer birer, olabildiin
ce normal bir ekilde kapatmaya balamas kadar ani bir ekil
de koklad.
Resimli Adam farkna varmam gibi davrand.
"Olanlar evde yoklar. ki ev de bo. Ne yazk, o bedava
234

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

turlan karacaklar."
"Keke nerede olduklann bilseydim. " Charles Halloway ki
taplar raftara tamaya balad. "Kahretsin, eer bedava bilel
lerle burada olduunuzu bilselerdi, sevinten lk atarlard . "
"Atarlar myd?" Bay Dark glmsemesini artk itah duy
mad beyaz ve pembe parafin ekeri gibi eritti. Yumuak bir
sesle konutu, "Seni ldrebilirdim . "
Charles Halloway yavaa yrrken ban sallad.
"Ne dediimi duydun mu?" diye bard Resimli Adam.
"Evet." Charles Halloway, sanki kendi yarglarym gibi kitaplar tartt.

"Ama imdi ldrmeyeceksin. Fazla akllsn.

Zekan sayesinde, gsteriyi uzun bir sre yollarda tuttun."


"Yani birka gazete okudun diye hakkmzda her eyi bil
diini mi sanyorsun?"
"Hayr, hi de deil. Sadece beni korkutmaya yetecek ka
darn. "
"Daha da kork, o zaman," dedi siyah giysilerin altna kilit
lenmi, geceleri dolanan resimler ince dudaklarn arasndan
konuarak. "Dardaki arkadalarmdan biri seni yle bir ayar
Iayabilir ki, en doal kalp yetmezliinden lmsn gibi gr
nr."
Charles Halloway'n kalbinde kan bangrdad, akaklarnda
gmledi , bileklerinde iki kere tklad.
Cad, diye dnd.
Dudaklan kelimeyi oluturmu olmalyd.
"Cad. " Bay Dark ban sallad.
Bay Halloway, birini ayrarak, kitaplar raflara yerletirdi.
"Bakalm, ne varm orada?" Bay Dark gzlerini kst. "Bir
ncil mi? Ne kadar ho, ne kadar ocuka ve ne kadar eski mo
da. "
235

Ray Bradbury

"Onu hi okudunuz mu, Bay Dark?"


"Okumak m? Her sayfas, her paragraf ve her kelimesi ba
na okundu, baym!" Bay Dark bir sigara yakmak ve duman Si
GARA LMEZ levhasna, sonra da Will'in babasna doru f
lemek iin durdu. "O kitabn bana zarar vereceine gerekten
inanyor musun? Saflk gerekten senin zrhn m? te!
Ve Charles Halloway kprdayamadan, Bay Dark haffe
ne doru koup ncil'i ald. ki eliyle tuttu.
"armadn m? Bak, dokunuyorum, tutuyorum, hatta oku
yorum."
Bay Dark sayfalan evirirken aralanna sigara duman fledi.
"nnde etten Lut Gl parmeni gibi paralanman m
bekliyorsun? Efsaneler, ne yazk ki, sadece bu. Yaam ve ya
amla birok byleyici eyden sz ediyor olabilirim, devam
eder, kendisi iin kprdanr, vahice ayakta kalr ve ben bir
ounun arasndaki en az vahi olan deilim. Kralnz James
ve baz olduka kalabalk iirsel malzemenin ona ait edebi
uyarlamas zamannn ve termin sadece bu kadanna deer.
Bay Dark ncil'i bir p kutusuna att ve bir daha ona
bakmad.
"Kalbinin hzla arptn duyuyorum," dedi Bay Dark.
"Kulaklarm ingene'ninki kadar hassas ayarl deildir, ama
duyarlar.

Gzlerin omuzlarnn arkasna frlyor.

Olanlar

orada tavan deliklerinde mi saklanyorlar? Gzel. Kamalan


n istemem. Kimsenin onlarn gevelediklerine inanacandan
deil, aslnda gsterilerimiz iin iyi reklam oluyor, insanlar
meraklanyor, gece terleri dkyor, sonra gizlice bizi grme
ye geliyor, dudaklarn yalyar ve zel gveniikierimize yat
rm yapp yapmamay dnyorlar. Sen geldin, gezindin ve
bu sadece meraktan deildi. Ka yandasn?"
236

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Charles Halloway dudaklann skca kapatt.


"Elli?" diye mnldad Bay Dark. "Elli bir?" diye mrldand.
"Elli iki? Genlernek ister misin?"
"Hayn"
"Haykrmaya gerek yok. Nazike, ltfen. " Bay Dark elleri
ni sanki saylacak yllarm gibi kitaplann zerinde dolatrp,
aday dolarken rnnldanyordu. "Ah, gen olmak honr, ger
ekten. Yeniden krk olmak ho deil mi? Krk, elliden on yl
daha hotur ve otuz inanlmaz uzunlukta bir yirmi yl daha
hotur. "
"Dinlerniyorurn!" Charles Halloway gzlerini kapatt.
Bay Dark ban edi, sigarasn sourup gzledi. "lgin,
dernek dinlemernek iin gzlerini kapatyorsun. Ellerini kulak
lanna kapatman daha iyi olurdu-"
Will'in babas elleriyle kulaklarn kapatt, ama ses aralann
dan geti.
"Bak ne syleyeceim, " dedi Bay Dark, doal bir ekilde,
sigarasn sallayarak. "Bana on be saniye iinde yardm eder
sen, sana krknc doum gnn vereceim. On saniye ve
otuz beini kutlayabilirsin. Nadir bir gen ya. Karlatnrsan,
neredeyse bir delikanl. Saatirne bakarak saymaya balayaca
rn ve Tann ahidirndir, eer bu frsata hemen atlarsan, bir el
uzatrsan, hayatndan otuz yl eksiltebilirirn! Pazarla ak,
posterierin dedii gibi. Bir dn! Her eye yeniden bala
mak, her ey gzel ve yeni ve parlak, yaplacak ve dnle
cek ve tat alnacak btn o eyler. Son ans! te balyor. Bir.
ki. . Drt-"
Charles Halloway yan rnelni ekilde karnburlat, sayma
sesini bamak iin dilerini gcrdatarak raflara skca yasland.
"ansn kaybediyorsun, ihtiyar, benim yal dosnrn," dedi

23 7

Ray Bradbury

Bay Dark. "Be. Kaybediyorsun. Alt. ok ey kaybediyorsun.


Yedi. Gerekten kaybediyorsun. Sekiz. Ziyan oluyor. Dokuz.
On. Tannm, seni aptal! On bir. Halloway! On iki . Neredeyse
bitti . On ! Gitti. On drt! Kaybettin' On be! Sonsuza dek
kaybettin!"
Bay Dark zerinde saatle birlikte kolunu indirdi.
Zorlukla soluk alan Charles Halloway yzn eski kitapla
no

kokusuna, eski ve rahat deri hissine, cenaze tozu ve kuru

tulmu iek tadna gmmek iin arkasn dndi.i .


Bay Dark dar kmak zere kapda duruyordu imdi.
"Orada kal," diye emir verdi. "Kalbini dinle. Onu dzeltine
si iin birini gndereceim. Ama, nce, olanlar. . .

"

Uzun boylu etin zerine binmi uyumayan yaratklar kala


bal sessizce karanln iine adm att, Bay Dark'la birlikte
ve onun zerinde tanarak. Belirsiz, ama zdrap verici heye
can lklar ve iniemeleri ve mrltlar adamn bouk ar
nda ses buluyordu :
"ocuklar? Orada msnz? Her neredeyseniz . . . yant verin. "
Bay Dark'n o yumuak, o rahat, o e n ho sesi karanlkta
seslenerek ilerlerken, Charles Halloway ileri srad, sonra
odann kendisini dndrdn ve savurduunu hissetti.
Charles Halloway bir iskemlenin zerine oturdu, di.indi.i :
Dinle, kalbim! dizleri zerine kt ve konutu, Kalbimi din
le! patlyor! Tanrm, yerinden kopuyor! -ve ardndan gideme
di.
Resimli Adam raflanm ve karanlk bir ekilde bekleyen
kitaplar labirentinde kedi yumuaklyla ilerledi.
"ocuklar. . . ? Beni duyuyor musunuz . . . ?"
Sessizlik.
"ocuklar . . . ?"

238

KlRKKNC BLM

Boylu boyunca uzanan ssz yerlerin, hareketsiz ama ve


rimli milyonlarca kitabn arasnda bir yerlerde, iki dzine saa
dn, dzine sola dn, geitierin altnda, koridorlarn
arasnda kaybolmu, kmazlara, kilitli kaplara, yan bo ratla
ra don, Dickens'n Londra's veya Dostoyevski'nin Mosko
va's veya ardndaki steplerin edebi isinde bir yerlerde, atlas
veya

Geographic'in parmenlemi tozunda bir yerlerde,

haprklar tutulmu, ama tuzak gibi kumimu halde, olanlar


meldiler, ayakta durdular, serin ve sabit bir salarnura teri
dkerek uzandlar.
Bir yerlerde saklanm Jim dnd: Geliyor!
Bir yerlerde saklanm Will dnd : Yaklat!
"ocuklar . . ?"
.

Bay Dark arkada zrhn, gece yars etinin zerinde g


nelenerek yatan kaHgrafik siingenlerden oluan mcevher
kutusu aranimann tayarak geldi. Onunla birlikte, dikilerek
mrekkeplenmi, ve o kalalarna mekanize ve eski bir kay
nak mineral ya kayganln veren Tyrannosaurns

rex

yii

yordu. Frtna kertenkelesi cam boncuk ihtiamyla yrdke,


Bay Dark da, canavar eti frtnalarnn nnden kam ve bu
frtnayla patlayan etoburlarn ve koyt.nlann rezil yldrm ka239

Ray Bradbury

ralamalanyla zrhlanm olarak yryordu. Kollarn neredeyse


mermer kemerleri uuracak kadar kaldran, pterodaktil uurt
mas ve trpanyd. Ve pistonlanm veya hanerlenmi felaket
lerle beraber mrekkeplenmi veya ablonla izilmi, flala
yanm ekilleriyle birlikte, her zamanki asalaklar kalabal
geliyordu, her bacaa tutunmu, omuz kemiklerine oturmu,
ormanl gsnden bakan seyirciler, koltukalt kemerlerinde
karlamalar iin yarasa lklar atarak ba aa aslm
miskroskopik milyonlar, av ve gerekirse ldrme iin hazr.
Kasvetli bir kydaki siyah bir gelgit dalgas, fosforlu gzellik
ler ve kt bir ekilde bozulmu dlerle doldurulmu karan
lk bir karmaa gibi sesler karttryordu Bay Dark ayaklarna,
bacaklanna, vcuduna, keskin yz ileride.
"ocuklar . . . ?"
Engin derecede sabrlyd o yumuak ses, oyuklarda sakla
nan, kuru kitaplarn arasna yuvalanm donmu yaratklar iin
var olmu en scak arkada; o yzden aceleyle yrd, si.irn
d, kouturdu, sinsice yaklat, parmaklarnn ucunda ilerle
di, si.irklendi, primatlarn, hayvars tannlara yaplm Msr
antlarnn arasnda tamamen kprtsz durdu, l Afrika'nn si
yah tarihlerini sprd, bir sre Asya'da kald, sonra ar ar
daha yeni lkelere ilerledi.
"ocuklar, beni duyduunuzu biliyorum! Duvarda SESSiZ
LK! yazyor. O yzden, fsldayacam: biriniz hala nerdii

miz eyi istiyor! Ha? Ha?"


Jim, diye dnd Will.
Ben, diye dnd Jim. Hayr! yo, hayr! hala deil! ben dei!!
"Dar k." Bay Dark havay dilerinin arasndan mrlatt.
"dl garanti ediyorum! Kim teslim olursa, her eyi kazanr! "
240

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Gm-gm!
Kalbim! diye dnd Jim.
Bu ben miyim? diye dnd Will, yoksa Jim mi?
"Sizi duyuyorum." Bay Dark'n rludaklar titredi. "Daha ya
kndasnz imdi. Will? Jim? Zeki olan Jim deil mi? Hadi gel,
olum . . !"
.

Hayr! diye dnd Will.

Ben hibir ey bilmiyorum/ diye dnd Will lgnca.


'Jim, evet . . . " Bay Dark yeni bir yne ark etti. "Jim, bana
arkadann nerede olduunu gster." Yumuak. "Onu kapata
cak, sana, eer o kafasn kullansayd onun da olabilecek tu
ru

attracaz. Tamam m, Jim?" akyan bir kumru sesi. "Daha

yakndaym. Kalbinin frlarln duyuyorum."

Dur/ diye dnd Will gsne doru.


Dur!Jim nefesini skt. Dur!/
"Acaba . . . bu odada msn . . . ?"
Bay Dark belirli bir grup kitap raf ekiminin kendisini ile
ri srklemesine izin verdi.
"Burada msn, Jim . . . ? Yoksa . . . arkada m. . . ?"
Bir kitap arabasn dncesizce plastik tekerlekleri zerin
de gecenin iinde arpmas iin itti. ok ileride, araba devril
di ve iindekileri bir sr siyah l kuzgun gibi yere sat.
"Akll saklambalarsnz, ikiniz de," dedi Bay Dark. "Ama
birisi daha akll. Bu gece atlkarnca orgunu duydunuz mu?
Biliyor musunuz, sizin iin ok deerli biri bindi ona bu gece?
Will? Willy? William.- William Halloway. Annen bu gece nere
de?"
Sessizlik.
"Darda gece rzganna biniyordu, Willy-William. Dn
yordu. Onu bindirdik. Dndrdk. Orada braktk. Dndr-

241

Ray Bradbury

dk. Duyuyor musun, Willy? Dnd, bir yl, bir yl daha, bir
yl daha, dnd, dnd!"

Baba! diye dnd Will. Neredesini


Uzaktaki odada, Charles Halloway, oturmu, kalbi hzla
arparken, duydu ve dnd, Onlar bulamayacak, bulana
kadar kprdamayacam, onlan bulamaz, dinlemezler! inan
mazlar! o da gider!
"Annen, Will," diye seslendi Bay Dark yumuak bir sesle.
"Dnp durdu, hangi yne olduunu tahmin edebilir misin,
Willy?"
Bay Dark raflar arasndaki karanlk havada ince hayalet eli
ne bir ember izdirdi.
"Dnd, dnd ve anneni indirdiimizde, olum ve ona
Aynalar Labirenti'nde kendini gsterdiimizde, kartt tek

bir sesi duyacaktn. inde bir ty yuma olan bir kedi gibiy
di, yle byk ve yle yapkan bir ty yuma ki, kartma
nn hibir yolu, burun deliklerinden ve kulaklarndan ve gz
lerinden frlayan tylerin arasndan haykrmann hibir yolu
yoktu ve o kadar yal yal yalyd ki. Onu son grdmz
de, olum Willy, aynada grdklerinden kayordu. Jim'in evi
nin kapsn alacak, ama arkadann annesi, anahtar deliin
den salyalar aktarak, bir kurunla lm merhametini dilenen
iki yz yanda bir ey grnce, olum, Jim'in annesi de ayn
ekilde onu susturacak, hem hasta olan, hem hasta olamayan
bir ty yuma kedi gibi, ve onu kovacak, onu kimsenin inan
mayaca sokaklarda dilenneye gnderecek, Will, yle bir ke
mik ve salya yuma ki, kimse onun bir gl gzelliinde oldu
una, senin en yakn akraban olduuna inanmayacak! Yani
Will, imdi koup onu bulmak, koup onu kurtarmak bize kal
m, nk biz onun kim olduunu biliyoruz -deil mi, Will,
242

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

deil mi, Will, deil mi, deil mi, deil mi?!"


Karanlk' adamn sesi tslayarak kesildi.
imdi ok hafife, ktphanede bir yerde, birisi alyordu.

Ah . . .
Resimli Adam zevkle cierlerindeki karanlk havay brakt.
Eeeeeveeeet.
"Burada . . . " diye mnldand. "Ne? Olanlar'n O'sunun alt
na m dosyalanm? Macera'nn M'sinin altna m? Saklanm'n
S'si. Gizli'nin G'si. Korkmu'un K'si mi? Yoksa Jim'im ]'sinin
veya Nightshade'in N'sinin, William'n W'sunun, Halloway'in
H'sinin altnda m dosyal? Nerede benim iki deerli insan ki
tabm, sayfalarn evinnemi istemezler mi, ha?"
Kule gibi ykselen bir kitapln birinci rafnda sa aya
iin bir yeri tekmeledi.
Sa ayan ieri soktu, arln oraya verdi ve serbest sol
ayan sallad.
"Orada. "
Sol aya ikinci rafa vurdu, yer at. Resimli Adam trman
d. Sa aya nc rafta bir boluk tekmeledi, kitaplan geri
ye itti ve bu ekilde yukar, yukar trmand, drdnc rafa,
beinciye, altncya, karanlk ktphane gklerinde el yorda
myla ilerleyerek, elleri raf tahtalarn kavrayp, sonra olanla
r bulmak iin, eer olanlar kitaplarn arasnda ayralar gibi
oradaysa, yaprak gecesinde daha yksekleri trmalayarak.
Sa eli, soylu, gllerle elenklenmi bir tarantula, bir Baye
aux duvar hals kitabnn dne dne aadaki kr cehenne
me dmesine neden oldu. Duvar hallar yere arpana kadar
sanki bir mr geti, hepsi arplm, bir gzellik harabesi,
Buradt lelime oyunu yaplyor. Darll luJrrmlll anlamna gelmeli/edir. n.

243

Ray Bradbury

yerde altn, gm ve gk mavisi bir .


Adamn nefesi hnldarken, dokuzuncu rafa ulaan sol eli
bolukta karlat -kitap yoktu.
"ocuklar, burad9 Everest'te misiniz?"
Sessizlik. imdi daha yakndan gelen hknklarn dnda.
"Buras souk mu? Daha souk? Daha da souk?"
Resimli Adam'n gzleri onbirinci ratla ayn seviyeye geldi.
Kaskat ekilde yatrlm bir ceset gibi, sadece on santim
tede yz st uzanyordu Jim Nightshade.
Katakornbda bir raf stte, gzleri yalada titreyerek Will
Halloway yatyordu .
"Gzel," dedi Bay Dark.
Will'in ban okamak iin bir elini uzatt.
"Merhaba," dedi.

KlRKNC BLM

Will iin, yukan kalkan elin avucu ykselen bir ay gibiydi.


zerinde kendisinin ateli, mavi mrekkepli portresi vard.
Jim de yznn nnde bir el grd.
Kendi resmi avutan ona bakt.
zerinde Will'in resmi olan el Will'i yakalad.
zerinde Jim'in resmi olan el Jim'i yakalad.
lklar ve haykrlar.
Resimli Adam ykseldi.
Dnerek, yere dt-atlad.
Olanlar, tekmeleyerek, haykrarak, onunla dtler. Ayak
lan zerine dtler, devrildiler, ktler, gmleklerinden
avu dolusu Bay Dark'n ellerinin iinde, tunldular, kaldnld
Iar, dzeltildiler.
"Jim!" dedi Resimli Adam. "Will. Yukarlarda ne yapyordu
nuz, ocuklar? Herhalde okumuyordunuz?"
"Baba!"
"Bay Halloway!"
Will:in babas karanlktan kt.
Resimli Adam sakin bir ekilde olanlan bir kolunun altna
ra gibi yerletirdi, sonra kibar bir merakla Charles Hallo
way'a bakt ve ona uzand. Will'in babas sol yumruu kavra245

Ray Bradbury

np, tutulup, sklmadan nce, bir yumruk att. Olanlar ba


rarak izlerken, Charles Halloway'in nefesini tutup bir dizi ze
rine dtn grdler.
Bay Dark o sol eli daha sk skt ve yavaa, kendinden
emin biimde bunu yaparken, olanlan dier koluyla, azla
rndan hava frlayacak ekilde kaburgalarn ezerek, bastrd.
Gece Will'in gzlerinin iinde kocaman parmak izleri gibi
kzgn helezontarla sarmalland.
Will'in babas inleyerek, sa kolunu saHayarak iki dizi zerine kt.
"Lanet olsun sana!"
"Ama," dedi karnaval sahibi sessizce, "ben zaten lanetliyim."
"Lanet olsun, lanet olsun!"
"Szckler deil, ihtiyar," dedi Bay Dark. "Kitaplardaki sz
ckler ya da sylediin szckler deil, gerek dnceler,
gerek hareketler, hzl dnce, hzl hareket gn kurtanr.
Byle!"
Yumruunu son bir kere kuvvetle skt.
Olanlar Charles Halloway'in el kemiklerinin a(!rdadn
duydular. Adam son bir lk an ve bilinsizce yere dt.
Heybetli bir pavanms hareketle, Resimli Adam, kollarnn
altnda raflardaki kitaplar tekmeteyen ocuklarla, kitap yn
larnn arasndan dnd.
Will duvarlarn, kitaplarn, zeminierin uutuunu hissede
rek, skca bastrlm halde, aptalca dnd, hey, hey, Bay
Dark ey gibi kokuyor. . . org buhar!
ki olan da birden brakld. Kprdayamadan veya nefes
lerine kavuamadan, her biri kafalarndaki salardan tutuldu
*Pamn: I6 yzyla nit bir dans. n.

246

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

ve bir kukla gibi bir pencere, bir caddeyle kar karya kala
cak ekilde kaldrld.
"ocuklar, hi Dickens okudunuz mu?" diye fsldad Bay
Dark. "Eletirmenler onun tesadflerinden nefret ederler. Ama
biz biliyoruz, deil mi? Hayat batan aa tesadf. lm e
virin ve raslantlar, ldrlm bir kzn zerinden pire d
klrmesine dklsn. Bakn!"
iki olan da a kertenkeleler ve kll gerillerin demir baki

!;. gibi kavramas altnda debelendiler.


Will sevinten mi, yoksa yeni bir zntyle mi alamas
gerektiini bilemedi.
Aada, caddenin karsnda, kiliseden gelen, eve giden
annesi ve Jim'in annesi vard.
Atlkanncada deil, ihtiyar, deli, l, hapiste deil, taptaze
darda, gzel Ekim havasnda. Son be dakikann tm bo
yunca yz metre ileride olmayan kilisedeymi!
Anne! diye bard Will, barmasn bekleyerek azn skca kskaca alan ele kar.
"Anne, " diye mrldand Bay Dark alayla. "Gel kurtar beni!"
Hayr, diye dnd Will, kendini kurtar, ka!
Ama annesi ve Jim'in annesi scak kiliseden kasabann iin
de sadece memnun bir ekilde yrdler.
Anne! diye haykrd Will bir kere daha ve bunun ufak, bastrlm bir melemesi terli peneden kurtuldu.
Will'in annesi, bin mil tedeki o kaldrmda, duraklad.
Duymu olamaz! diye dnd Will . Yine deKadn ktphaneye bakt.
"Gzel," diye iini ekti Bay Dark. "Mkemmel, harika . "
Bir kadn e/dinde dklm, iinde i>i/er bulunan e kurbmn iine Jupatld or.
taaa ait bir ilence aleti. r.
24 7

Ray Bradbuy

Buradayz! diye dnd Will. Gr bizi, Anne! Ko polis


ar!
"Neden bu pencereye bakmyor?" diye sordu Bay Dark
sessizce. "Ve mz bir resim gibi dururken grmyor? Yu
kan bak. Sonra, koarak gel. Onu ieri alrz."
Will bir hkr bodu. Hayr, hayr.
Annesinin bak n giriten birinci kat pencerelerine iler
ledi.
"Buraya," dedi Bay Dark. "kinci kata. Uygun bir tesadf,
uygun hale getirdim. "
imdi Jim'in annesi konuuyordu. ki kadn birlikte kaldn-

mm kenarnda duruyordu.
Hayr, diye dnd Will, yo, hayr.
Ve kadnlar dnp, Pazar gecesi kasabasna gittiler.
Will Resimli Adam'n bir para ktn hissetti.
"Pek bir tesadf deil, bir kriz yok, kimse kaybolmad ve
ya kurtarlmad. Yazk. Ne yapalm!"
Olanlarn ayaklarn srkleyerek, ak n kapya doru
kayd.
Glgelerin iinde birisi bekliyordu.
Bir kertenkele eli Will'in enesine souk bir ekilde dokundu .
"Halloway," dedi Cad'nn bouk sesi.
Bir bukalemun Jim'in bumuna tnedi.
"Nightshade, " diyerek sprd al sprgesi ses.
Cad'nn arkasnda Cce ve iskelet duruyordu, sessiz, kpr
danarak, endieli.
Duruma uygun olarak olanlar en iyi saklanm hayknia
rn havaya verebilirlerdi, ama yine, ihtiyalarn annda fark
eden Resimli Adam sesi ileri kamadan tuzaa drd, son248

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

ra serte yal toz kadna doru ban sallad.


Cad, ilenmi siyah balmumu dikilerek kapatlm iguana
gz kapaklar ve burun delikleri ttnden kararm pipo a
naklar gibi kalplam kocaman fil hortumuyla, parmaklar
zihinde sessiz bir sembol kaidesini izleyip, rerek, ileri yu
varland.
Olanlar baktlar.
El trnaklan souk k suyu havasn titretti, ineledi, ti.iyle
kaplad. Salarnural yeil kurbaa soluu olanlarn tylerini
diken diken etti, hafife ark sylerken, miyavlayarak, mrl
danarak, bebeklerini, olanlarn, yapkan smkl9bcek izli
atdan, doruca saplanar aktan, yaral ve gkte boulan ba
londan tand arkadalarn aydnlatarak.
"Lanetli diki inesi yusufuk, bu azlar dik ki, konua
masnlar!"
Dokun, dik, dokun, dik, baparmann trna aniann st,
alt dudaklannda, grnmeyen iplikle , iplik torbas gibi kapa
nana kadar, batrd, vurdu, ekti, batrd, vurdu, ekti.
"Lanetli diki inesi yusufuk, bu kulaklar dik ki, duyama
snlar!"
Souk kum, Cad'nn sesini gmerek, Will'in kulaklarna
doldu. Boulmu, uzaklardan, salarak, Cad pergel elierin bir
hrts, tkrts, takrts, ptrts, serpiliiyle ark mrldand.
Jim'in kulaklarn, onu hzla derinlere mhrleyerek, yosun
brd.
"Lanetli diki inesi yusufuk, u gzleri dik ki, gremesin
ler!"
Scaktan beyaziam elleri olanlarn korku iindeki gz
yuvarlaklarn geriye evirip, gz kapaklarn kocaman teneke
kaplarn arplmas gibi bir bangrtyla aa indirdi.
249

Ray Bradbuy

Arkalardaki bir yerlerde grnmeyen lanetli diki inesi


bcek, gnete snm bir bal anana doru ekilen bir b
cek gibi zplayp oynayarak vzldarken, hapsedilmi ses duyu
larn sonsuza ve ondan bir gn sonrasna dek dikerken, Will
bir milyar flan patladn sonra karanlkta emildiini grd.
"Lanetli diki inesi yusufuk, gz, kulak, dudak ve dile
iini bitir, kenarn bastrmay tamamla, karanl dik, tozu top
la, hareketsiz uykuyla your, imdi btn dmleri dzgn
ce bala, sessizlii nehir diplerindeki kum gibi kana pompala.
Byle. Byle. "
Cad, olanlarn dnda bir yerlerde, ellerini indirdi.
Olanlar sessizce durdular. Resimli adam kollarn zerle
rinden ekip geriledi.
Toz'dan gelen kadn ikiz zaferlerini koklad, elini son bir
defa sevgiyle heykellerinin zerinde dolatrd.
Cce olanlarn glgelerinde, zevkle onlarn trnaklarn
kemirerek, hafife isimlerini seslenerek lgnca doland.
Resimli Adam ban ktphaneye don sallad.
"Temizlikinin saati. Durdur onu. "
Cad, az ak, felaketi tadarak, mermer ava doru ilerle
di.
Bay Dark konutu: "Sol, sa. Bir, iki."
Olanlar merdivenlerden aa yrdler, Cce Jim'in ya
nnda, iskelet Will'in.
lm kadar sakin, Resimli Adam arkalarndan geldi.

RDNC BLM

Yaknda bir yerde, Charles Halloway'in eli eriyerek srf si


nir ve acya dnm halde, scakta beyaziam bir fnn gibi
duruyordu. Gzlerini at. Ayn anda, n kap alrken byk
bir soluk duydu ve bir kadnn sesi holde ark sylemeye ba
lad :
"htiyar, ihtiyar, ihtiyar, ihtiyar . ?"
.

Sol elinin olmas gereken yerde bu imi kan muhallebisi


vard ve yle ac cokulan yayordu ki, yaamn, iradesini,
btn dikkatini kendine ekiyordu . Diklemeye alt, ama
ac ekile vrurcasna onu geriye yaslad.
"htiyar . . ?"
.

htiyar deil! Elli drt ihtiyar deildir, diye dnd lgnca.


Ve ypranm ta zeminin zerinde kadn grnd, burun
delikleri glgeleri iine ekerken, pervane parmaklar kr al
fabesiyle yazlm kitap balklarna dokunuyor, onlar taryor
du.
Charles Halloway eildi ve sriind, eildi ve srnd, en
yakn kitap rafna kadar, acy diliyle geri bastrarak. Ulala
mayaca bir yere trmanmalyd, kitaplarn geceleri srneo
bir arayemn zerine frlatlacak silahlar olabilecei bir yere
trmanmalyd . . .
251

" htiyar, soluunu duyuyorum. . .

"

Cad adamn dalgalar zerinde srklendi, vcudunu ada


mn her slk gibi ac tslamasrun arsna brakt.
" htiyar, yaran hissediyorum . . . "
Eer elini, acy, pencereden dan bir kalp gibi atarak ya
tabilecei bir yere frlatabilseydi! Cad'y bu korkun yangn
aramaya gitmek zere kandrarak uzaklatrabilirdi. Cad'nn
sokakta eilmi, avularn bu arpnt, bu terk edilmi lgn
lk klesi zerinde dolatrd.n hayal etti.
Ama hayr, el yerinde durdu, parlad, havay zehirledi, a
zyla en ateli biimde solurken, tuhaf rahibe-ingene'nin
admlarn hzlandrd.
"Kahrol!" diye bard Charles Halloway. "Bir an nce bitir
unu! Buradaym!"
Bylece Cad, lastik patenli siyah giysili bir kukla gibi hz
la dnd ve ona doru kayd.
Cad'ya baknad bile. mitsizlik ve abann arlk ve ba
snlan ilgisini ekmek iin yle savayordu ki, sadece gzle
rini, stlerinde oklu ve srekli deien korku hayallerinin
dans ettii ve zplad gz kapaklannn iierini seyretmeye b
rakabildi.
"ok basit." Fslt eildi. "Kalbi durdur. "
Neden olmasn, diye dnd Charles Halloway belli belirsiz.
"Yava," diye mrldand Cad.
Evet, diye dnd Will'in babas.
"Yava, ok yava. "
Bir zamanlar yerinden frlayacak gibi olan kalbi imdi tu
haf bir rahatszla, huzursuzlua, sorra huzura, sonra rahata
yenik dt.
252

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"ok daha yava, yava . . . " diye nerdi balmumu kadn.


Yorgunum, evet, iitiyor musun, kalp, diye merak eni
adam.
Kalbi iini. Skl bir yumruk gibi gevemeye balad, her
seferinde bir parmak.
" Durdur her eyi sonsuza dek, unut her eyi sonsuza dek,"
diye fsldad Cad.
Eh, neden olmasn?
"Daha yava . . . daha da yava. . . "
Kalbi tkezledi.
Ve sonra hi nedensiz; belki etrafa son bak dnda, n
k gerekten acdan kurtulmak istiyordu ve uyku bunu baar
mann tek yoluydu . . . Charles Halloway gzlerini at.
Cad'y grd.
Parmaklannn havada, kendi yznde, vcudunda, vcu
dunun iindeki kalpte ve kalbin iindeki ruhta altn gr
d. Youn bir merakla, dudaklarndan kan zehirli serpintiyi
izler, dikili-buruuk gzlerindeki,

Gila canavan ensedeki,

mumya sargs kulaklardaki, kuru dere kumu kalardaki katla


r sayarken, balmumu kadnn bataklk soluu onu bodu. Ha
yatnda hibir zaman bir insana bu kadar yakndan odaklan
mamt, sanki kadn, bir araya getirildiinde hayatn en byk
srrn gsterecek bir yapbozdu. zm kadnn iindeydi, u
anda tamamen aa frlayacakt, hayr, bir sonrakinde, hayr,
bir sonrakinde, akrep parmakianna bakn! havay kprdatr
ken, ark sylemesini duyun, evet, kprdatmak doru kelime,
tkrdatarak, tkrdayarak. "Yava!" diye fsldad Cad. "Yava!"
Ve Charles Halloway'in itaatkar kalbi dizginleri ekti. Kprt
tkrtya devam etti kadnn parmaklan.
Charles Halloway horlad. Hafife, kkrdad.
253

Ray Bradbuy

Bunun farkna vard. Neden? Neden . . . byle bir zamanda . . .


kkrdyonm!?
Cad, sanki slak bir arlkla dokunulmu, tuhaf, ama sak
l bir elektrik prizi arpm gibi, ufack bir eyrek iin ge
riledi.
Charles Halloway onun irkilmesini hem grd, hem gr
medi, geri ekiliini sezdi, ama hi de bunu dnecek gibi
grnmyordu, nk kadn, neredeyse hemen, giriimi ele
alarak, kendini ileri att, dokunmadan, dilsizce, antik bir saat
sarkacn serbest brakmaya alyormu gibi adamn gsne
don iaret etti.
"Yava!" diye bard.
Bilinsiz bir ekilde, Charles Halloway, aptalca bir glm
semenin, burnunun altna bir yerlerden kendini dikkatsiz bir
rahatlkla ykseltmesine izin verdi.
"Daha yava!"
Kadnn yeni atei, kendini fkeye eviren yeni endiesi
Charles Halloway iin daha baka bir oyuncakt. imdiye ka
dar gizli olan ilgisinin bir ksru, kadnn Cadlar Gecesi yz
nn her gzeneini taramak zere ileri eildi. Ne de olsa, kar
konulmaz bir ekilde, asl olan uydu: hibir eyin nemi
yoktu. Sonuta hayat ylesi byklkte bir kalastan oluuyor
du ki, sadece koridenn bu ucunda dunp onun anlamsz
uzunluunu ve olduka gereksiz yksekliini fark edebilirdi
niz, glgesinde cceleeceiniz ve azametiyle dalga geecei
niz kadar sama boyutlarda ina edilmi bir da. lm bu ka
dar yaknken, Charles Halloway uyumu bir halde sadece,
ocuk, ocuk-erkek, erkek, yal erkek keinin bir milyar ken
dini beenmiliini, geliini, gidiini, aptalca gezilerini dn
d. Egoizrninin her trl zaafn, hilesini, oyuncan toplam
254

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

ve ymt ve imdi btn o aptalca kitap koridorlarnn ara


snda hayat kayp gidiyordu . Ve hibiri bu tkrdayan Cad
ingene Toz Okuyucusu diye adlandrlan eyden daha acayip
deildi, evet buydu! sadece havay tk.rdatyordu! Aptal! Ne

yaptn bilmiyor muydu!


Charles Halloway azn at.
Kendiliinden, hi phe duymayan bir ebeveynden do
an bir ocuk gibi, azndan tek bir i kahkaha kat.
Cad baylr gibi geriledi.
Charles Halloway grmedi. Gzleri skca kapal, esprinin
parmaklannda kotunuasma izin vermekle, neenin kendi ira
desiyle boazndan yukar sramasna .izin vermekle fazlasy
la meg1ld; ite uuyordu, her tarafa arapnel frlatarak.
"Sen!" diye bard hi kimseye, herkese, kendine, kadna,
onlara, ona, her eye. "Komik! Sen!"
"Hayr," diye itiraz etti Cad.
"Tkrdamay durdur!" dedi nefes nefese Charles Halloway.
"Hayr!" diye hamle etti Cad lgnca. "Hayr! Uyu! Yava!
ok yava!"
"Yo, hepsi tkrdama, kesinlikle!" diye kkredi yal adam.

"Al, ha! Ha, durdur!"


"Evet, durdur kalbi!" diye ciyaklad ingene. "Durdur ka
n!" Kendi kalbi bir tef gibi salianm olmalyd; elleri titriyor
du. aretin yarsnda durdu ve aptal parmaklarn farkna var
d.
"Ah, Tanrm!" Charles Halloway gzel, memnun gzyalar
dkyordu . "Kaburgalarmdan k, oh, ha, devam et, kalb.im!"

"Kalbin, eeveeeet!"
"Tanrm!" Gzlerini iri iri at, hava yuttu, her eyi berrak
latran, inanlmaz derecede temizleyen biraz daha sabun ve
255

Ray Bradbury

su brakt. "Oyuncaklar! Anahtar srtndan kyor! Kim kurdu


seni?"
Ve kkremelerin en by kadna arpt, ellerini yakt,
yzn dalad veya yle grnd, nk Cad kendini patla
yan bir or;;aktan eker gibi kavrad, kzarm ellerini Msr pa
avralanna sard, kuru memelerini tuttu, geri srad, durdu,
sonra yava bir geri ekilie balad, kitap ynlann, raflar ta
krdatarak, onlar kaptka aa den kitaplarda tutunacak
bireyler arayarak, santim santim, adm adm dirsekledi, itti,
yumnklad. Aln bo tarihleri, beyhude teorileri, kum tepecik
leri oluturmu zaman, vaat edilen, ama uzlalan yllar devir
di. Charles Halloway'in mermer tonozlar daldurarak yankla
nan, nlayan, yzen kahkahasyla kovalanp, yaralanp, yeni
Hp, peneleri vahi havay tralayarak en sonunda dnd,
aa der gibi kat.
Saniyeler sonra, arpan n kapdan kendini dan atmay
baard!
D, kapnn arp neredeyse Charles Halloway'in v
cudunu kahkabadan kryordu.

"Ah, Tanrm, Tanrm, ltfen durdur, durdur kendini!" diye


yalvard neesine.
Ve bu ekile yalvarlnca, neesi buna izin verdi.
Kahkahann ortasnda, en sonunda, her ey drst kahka
haya, zevk veren gllere, hafif kkrtlara, sonra yumuak bir
ekilde ve byk memnuniyetle soluk alp vermeye, mutlu
luktan hitap bann salianmasna dnt, hareketin gzel a
rs, boaznda ve kaburgalarnda olduu halde, rselenmi
elinden uzaklat. Raftara dayand, ba dostluk gsteren sev
gili bir kitaba yaslanm, boanan sevincin gzyalan yanakla
rn tuzlandryordu ve birdenbire Cad'nn gittiini anlad.
256

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Neden? diye merak etti. Ne yaptm ki?


Son bir nee grlemesiyle, yavaa ayaa kalkt.
Ne oldu? Ah Tannm, her eyi akla kavuturalm! nce
eczaneye, u eli bir saatliine iyiletirmek iin yann dzine
aspirin, sonra, dn. Son be dakika iinde, bir ey kazandn,
deil mi? Zaferin tad nasldr? Dn! Hatrlamaya al!
Ve bklrn sa dirseine yuvalanrn aptal l hayvan,
sol ele yeni bir glmsemeyle glmseyerek, aceleyle gece
koridorlanndan kasabaya doru kt . . .

AYRlLllAR

KlRKBENCi BLM

Ufak geit alay sessizce Bay Craseni'nin berber direinin


sonsuza dek dnen, hem sona eren, hem ermeyen eker yla
nnn nnden, kararmakta veya kararm olan dkkanlann,
boalmakta olan sokaklarn nnden geti, nk insanlar ki
lise yemeklerinden evlerine dnmlerdi veya son yan gste
ri ya da bir merdivenin tepesinden aa dalan birinin son de
fa ipekotu gibi gecede szln seyretmek iin karnaval
daydlar.
ok aalarda bulunan Will'in ayaklan kaldrm dvyor
du. Bir iki, birisi bana sol, sa diyor diye dnd . Yusufuk
fsldyor: bir-iki.
Jim de alaya dahil mi?! Will'in gzleri ksack bir an bir ya
na kayd. Evet! Ama ufak olan dieri kim? ldrm, her ey il
gin o yzden dokun, her ey scaktan kzarm, geri ekil,
Cce! Art Iskelet. Ve sonra arkada, arkalanndan uygun adm
gelen, ensesinde soluyan btn o yzlerce, hayr binlerce in
san kimdi?
Resimli Adam.
Will ban sallad ve ylesine yksek ve ylesine sessizce
sziand ki, sadece kpekler, hibir yardm olamayacak k
pekler, konuamayacak kpekler duyabilirdi.
261

Ray Bradbury

Ve yeterince emin, eik bir ekilde baknca, durumun ko


kusunu alm, kendi geit alaylarn oluturmu, bir deil, iki
deil, kpek grd; bunlar bir nlerinde kouyor, bir geri
de kalyorlard, kuyruklar mfrezenin sanca gibiydi.
Havlayn! diye dnd Will, filmlerdeki gibi! Havlayn,
polisi getirin!
Ama kpekler sadece glmseyip yrdler.
Tesadf, ltfen, diye dwnd Will. Sadece ufak bir tesa
df'
Bay Tetley! Evet! Will Bay Tetley'yi hem grd, hem gr
medi! Tahta Kzlderili'yi dkkanna doru yuvarlyor, gece
iin kapauyor!
"Balar evirin!" diye mrldand Resimli Adam.
Jim ban evirdi. Will ban evirdi.
Bay Tetley glmsedi.
"Glmseyin," diye mrldand Bay Dark.

ki olan glmsedi .
"Selam!" dedi Bay Tetley.
"Merhaba deyin," diye mnldand biri.
"Merhaba," dedi Jim.
"Merhaba," dedi Will.
Kpekler havlad.
"Karnavalda bedava bir tur, " diye mrldand Bay Dark.
"Bedava bir tur," dedi Will.
"Karnavalda," diye gevezelik etti Jim.
Sonra, iyi makineler gibi, glmsemelerini kapattlar.
"yi elenceler!" diye seslendi Bay Tetley.
Kpekler neeyle havlad.
Alay ilerledi.
"Elence," dedi Bay D ark. "Bedava turlar. Herkes eve gitti-

262

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

inde, yarm saat sonra. Jim'i dndreceiz. Hala istiyor mu


sun, Jim?"
Hem duyarak, hem duymayarak, kendi iine kilitlenmi
halde, Will dnd, Jim, dinleme! Jim'in gzleri kayd: slak
veya yal, sylemesi zordu.
" Bizimle seyahat edeceksin Jim ve eer Bay Cooger kurtu
lamazsa (bu onun iin ok yakn, onu daha kurtaramadk,
imdi yine deneyeceiz) ama bunu atlatamazsa, Jim, otak ol
maya ne dersin? Seni gzel, gl bir yaa getiririm, ha? Yirmi
iki? yirmi be?! Dark ve Nightshade, Nightshade ve Dark, dn
yay dolaacak byle yan gsterilere sahip bizler gibileri iin
tatl ho isimler! Ne dersin, Jim?"
Cad'nn ryasna dikilmi Jim bir ey sylemedi.
Dinleme! diye sziand hibir eyi duymayan ama her eyi
duyan en iyi arkada.
"Ve Will?" dedi Bay Dark. "Onu geri geri dndrelim, ha?
Kollarda bir bebek yapalm onu, Cce'nin bundan sonraki el
li yl boyunca her gn, dnme dolap misali geitlerde, bir pal
yao bebek gibi tamas iin bir bebek, bu houna gider mi,
Will? sonsuza dek bir bebek olmak? konuamamak ve bildiin
btn o gzel eyleri syleyememek? Evet, sanrm bu Will
iin en iyisi. Cce iin bir oyuncak, minik slak bir arkada!"
Will lk atm olmalyd.
Ama yksek sesle deil.
nk sadece kpekler havlad dehet iinde; sanki taa
tutulmu gibi inleyerek katlar.
Bir adam keyi dnd.
Bir polis.
"Kim bu?" diye homurdand Bay Dark.
"Bay Kolb, " dedi Jim.
263

Ray Bradbury

"Bay Kolb,

dedi Will.

"Lanetli diki inesi, diye fsldad Bay Dark. "Yusufuk.


n

Will'in kulaklanna ac sapland. Gzlerini yosun brd .


Dilerini zamk yaptrd. Yeniden uyuan yznde pek ok
arpma, mekik dokumas, ileme hissetti.
"Bay Kolb'a merhaba deyin.

"Merhaba," dedi Jim.


" . . . Kolb . . .

dedi ryadaki Will.

" Buraya dnn.

Dndler.
ayr lkeye don, scak klardan, iyi kasabadan, gven
li sokaklardan uzaklara, davulsuz yry ilerledi.

KlRKALTINCI BLM

Bir millik bir blgeye yaylm dank geit alay imdi aa


daki gibi hareket ediyordu:
Karnaval yolunun kenarnda, imenieri l ayaklaryla ko
partarak, srekli olarak lanetli diki inesi yusufuklarn muci
zevi yararlarndan bahseden arkadalara ayak uyduran Jim ve
Will.
Neredeyse yarm mil arkada, yerineye alan, gizemli bir
ekilde yaralanm olarak yryen, tozu sarmaliayp sembol
letiren Cad.
Ve en arkadan kah yan hatriayarak kendini yavalatan,
kah ksa ilk arpma ve zaferin dnceleriyle genlemi ve
hzl admlar atan, sol elini gsne bastran, yrrken ila i
neyen temizliki-baba geliyordu.
Panayr yolunun kenarnda, Bay Dark, sanki iinden bir ses
olduka geni bir alana yaylm manevrasnda arkada kalan
Iann isimlerini vermi gibi arkaya bakt. Ama ses yanlmt,
adam emin deildi. abucak ban sallad ve Cce, iskelet,
Jim, Will kalabaln iine atld.
Jim parlak insan nehrinin evresinde aktn, ama dokun
madn hissetti. Will orada burada elale kahkahalar ve ken
disinin dklen suyun arasndan getiini iitti. Gkyznde
265

Ray Bradbury

bir atebcei patlamas tomurcukland; dnme dolap devasa


bir havai fiek gsterisi gibi stlerinde ald.
Sonra Aynalar Labirenti'ne vardlar ve kendilerine ok ben
zeyen, rmcek tarafndan sokulmu olanlann binlerce kez
ortaya kp yok olduu almam buz glleri arasnda birbir
lerine sokuldular, arptlar, toslatlar, sarsldlar.
Bu benim! diye dnd Jim.
Ama kendime yardm edemem, diye dnd Will, orada
benden ne kadar ok olursa olsun!
Ve olan kalabal, art yanstlan Bay Dark'n resimlerinin
kalabal, nk imdi paltesunu ve gmleini kartmt, la
birentin sonundaki Balmumu Heykeller'e doru bir izdiham
iinde ite kaka ilerliyordu .
"Otunn," dedi Bay Dark. "yle kaln."
ldri.ilmi.i, vnlmu, giyetine girmi, boulmu erkek ve
kadnlarn balmumu figrleri arasnda iki olan gzlerini krp
madan, kprdamadan, yutkunmadan, Msr kedileri gibi otur
dular.
Ge kalm birka ziyareti glerek yanlarndan geti. B
tn balmumu figrler hakknda yorumda bulundular.
Bir "balmumu" olann aznn kenanndan szan ince bir
tkri.ik izgisinin farkna varmadlar.
kinci "balmumu" olann birdenbire sulanan ve yanan
dan aa berrak su aktan baknn ne kadar parlak olduu
m

grmediler.
Danda Cad, adrlarn arasndaki karanlk ip ve kanca

geitleri arasnda topallyordu .


"Bayanlar ve baylar!"
Gecenin son kalabal, rahat bir ya da drt yz kii,
yekvcut olarak dnd.
266

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Resimli Adam, beline kadar soyunuk, batan aa kabus


engerekler, kl dili kaplanlar, ehvet dkn goriller, ph
tlam akbabalar, batan aa sam bal-kkrt rengi gk
yz anons ederek ayaa kalkt:
"Bu gecenin son bedava olay! Biriniz gelin! Hepiniz gelin!"
Kalabalk, Cce, iskelet ve Bay Dark'n durduklar ucube
ler adrnn nndeki ana platforma doru dalgaland.
"Hayret Verici ekilde Tehlikeli, ounlukla lmcl Dnyaca nl MERM NUMARASI!"
Kalabalk zevkle soluk ald.
"Tfekler, ltfen!"
Zayf Adam parlak silahlardan oluan dili bir stand atr
datarak sonuna kadar at.
Acele eden Cad, Bay Dark bardnda dondu:
"Ve ite, lme meydan okuyucumuz, hayatn riske atacak
olan mermi yakalaycmz -Matmazel Tarot!"
Cad ban hayr anlamnda sallad, meledi, ama Bay
Dark'n eli onu bir ocuk gibi sahneye karmak zere aa
indi, kadn hala itiraz ediyordu, bu itiraz Bay Dark' bir an dur
durdu, ama herkesin nnde olduu iin devam etti:
"Bir gnll, ltfen, tfei atelernek iin!"
Kalabalk, kendini konumak iin cesaretlendirerek, uul
dad.
Bay Dark'n az neredeyse kprdamad bile. Aznn
iinde sordu: "Saat durdunldu mu?"
"Hayr," diye iniedi Cad , "durdurulmad . "
"Hayr m?" diye patlad neredeyse karanlk adam.
Gzleriyle kadn yakt, sonra seyircilere dnd ve parmaklar tfeklerin zerinde dolarken, aznn sylevini bitirmesi
ne izin verdi:
267

Ray Bradbury

"Gnlller, ltfen!"
"Gsteriyi durdur, " diye bard Cad hafife, ellerini birbi
rine srterek.
"Devam edecek, kahrolas, kalrolmaktan iki kere daha be
ter ol, " diye, hiddetle slk gibi konuarak fsldad adam.
Gizlice, Bay Dark, bileinde bir et parasn imdikledi, tr
naklaryla srd, siyah rahibe klkl kr bir kadnn resmiydi.
Cad kasld, gsn tunu, inledi, dilerini gcrdatt. "Merhamet'" diye tslad, hafif yksek bir sesle.
Kalabalkta sessizlik.
Bay Dark hzla ban sallad.
"Gnll olmadna gre-" Bileini kad. Cad rperdi.
"Son gsterimizi erteleyeceiz ve-"
" te! Bir gnll!"
Kalabalk dnd.
Bay Dark irkildi, sonra sordu: "Nerede?"
"Burada."
Kalabaln teki ucunda bir el kalkt, bir yol ald.
Bay Dark orada, tek bana duran adam olduka ak g
rebiliyordu.
Charles Halloway, vatanda, baba, kendini gzleroleyen
koca, gece gezgini ve kasaba ktphanesinin temizlikisi.

K.IRKYEDNC BLM

Kalabaln takdir edici grlts yavalad.


Charles Halloway kprdamad.
Platforma doru alan yolun bymesini bekledi.
Orada duran ucubelerin yzlerindeki ifadeleri gremiyor
du. Gzleri kalabal sprd ve Aynalar Labirenti'ni buldu,
bin milyon k ylnn on kat tersinmi ve ifte tersinmi, yan
sma, kar yansma aran bo kaytszl, derin hilie da
lan, hilie dnen yz, hiliin daha da mide bulandrc de
rinliklerine don den mide.
Ve yine de, her camn arkasndaki toz gmte iki olann
bir yanks yok muydu? Gzn olmasa bile kirpiklerinin titrek
ucuyla onlarn aradan geiini, arkada bekleyilerini, soukla
rn arasndaki scak balmumlarrun, korkularla kurulmay, del
edere salnnay bekleyilerini alglyor muydu, alglamyor
muydu?
Hayr, diye dnd Charles Halloway, dnme. Bunu
hallet!
"Geliyorum!" diye bard.
"Git gnlerini gster, Bykbaba!" dedi bir adam.
"Evet, dedi Charles Halloway. "Gstereceim. "
Ve kalabaln arasndan yrd.
269

Ray Bradbury

Cad, gece gezgini gnllnn yaklamasyla ipnotize ol


mu ekilde yavaa dnd . Gz kapaklar , koyu renk gzlk
lerin arkasndaki dikilmi siyah balmumu iplikleri oynatt.
Bay Dark, resimlerle srlsklam, ruhlarn ar kalabalk me
deniyeti, memnuniyetle dudaklarn bileyerek platformdan
eildi . Dnceler gzlerinde ateli Catherine tekerlekleri"
dndrd, abuk, abuk, ne, ne, ne.'
Ve yalanmakta olan temizliki yzne aka kutularndan
bir sellit di takm gibi glmseme yaptrarak ilerledi ve
kalabalk, nnde Musa'nn nndeki deniz gibi ald ve ar
dndan kapand, adam merak ederken, ne yapacakt? neden
buradayd? ama yine de hareket halinde, durmadan.
Charles Halloway'in aya platformun ilk basamana do
kundu .
Cad gizlice titredi.
Bay Dark bu srr hissetti, sert bir ekilde bakt. Hzla bu el
li drt yandaki adamn salkl sa elini tutmak zere elini
uzatt.
Ama elli drt yandaki adam ban sallad, elinin tutulma
sna, dakunulmasna veya kaldrlmasna izin vermeyecekti .
"Teekkrler, gerekmez."
Platformun zerinde, Charles Halloway kalabala el sallad.
nsanlar birka alk havai fiei frlattlar.
"Ama-" Bay Dark armt- "sol eliniz, efendim, sadece
tek bir eli kullanabiliyorsanz bir tfei kaldrp ateleyemezsi
niz!"
Charles Halloway'in rengi soldu .
"Yaparm," dedi. "Tek elle."
Catberite tekerlei: Yanarlum den bir hami [ek tr. N

270

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

''Yaa!" diye bard bir olan aadan.


" Hadi, Charlie!" diye bard bir adam arkalardan.
Kalabalk gler ve imdi daha yksek alklarken Bay Dark
kzard. nsanlardan yaan yamur gibi canlandrc sesten ko
runmak istercesine ellerini kaldrd.
"Pekala, pekala! Yapabilecek mi grelim!"
Bay Dark hiddetle bir tfei kilitlerinden ekti, havaya fr
latt.
Kalabalk soluunu tuttu.
Charles Halloway dald. Sa elini kaldrd . Tfek avucuna
arpt. Kavrad. Tfek dmedi. yi becermiti.
Seyirciler yuhaladlar, Bay Dark'n kt davran hakknda
onun, bir an iin sessizce kendini lanetleyerek arkasna dn
mesine neden olacak eyler sylediler.
Will'in babas glmseyerek tfei kaldrd.
Kalabalk kkredi.
Ve alk dalgas kyya gelir, arpar ve uzaklarken, bir ke
re daha labirente, Wili ve Jim'in sezilen, ama grlmeyen gl
gelerinin hayal ve grntnn devasa ustura baklar arasn
da dosyalandklar yere, sonra yine hala korkuyla biraz daha
gerileyen, dik.ili ve sinirli, gremeyen gece yars rabibesini
hesaba katan ve ona gvenen Bay Dark'n Medusa bakna
bakt. Cad artk gerileyebilecei kadar gerilemiti, platformun
dier tarafna kadar, neredeyse helezoni siyah beyaz hedef
tahtasna yapmt.
"Evlat!" diye bard Charles Halloway.
Bay Dark kasld.
"Tfei tutmama yardm etmek iin gnll olacak bir o
lan istiyonm!" diye bard Charles Halloway.
"Birisi! Herhangi birisi!" diye bard.
2 71

Ray Bradbury

Kalabalktaki birka olan parmaklarnn ucunda uzand.


"Evlat!" diye bard Charles Halloway. "Dunn. Benim o
lum oralarda bir yerde. O gnll olacaktr, deil mi, Will?"
Cad, elli drt yandaki adamdan bir ate ibi gelen bu c
retkarln eklini yoklayabilmek iin bir elini kaldrd. Bay
Dark sanki hzla gelen bir mermiyle vurulmu gibi kendi etra
fnda dnd.
"WiiH " diye seslendi babas.
Balmumu Mzesi'nde, Will kprtszca oturdu.
"Will! " diye seslendi babas. "Hadi, olum!"
Kalabalk sola bakt, saa bakt, arkaya bakt.
Yant yok.
Will Balmumu Mzesi'nde oturdu.
Bay Dark htmlann hepsini biraz sayg, biraz hayranlk, bi
raz endieyle gzledi; tpk Will'in babas gibi bekliyor gr
nyordu.
"Will, gel de senin ihtiyara yardm et!" diye seslendi Bay
Halloway neeyle .
Will Balmumu Mzesi'nde oturdu.
Bay Dark glmsedi.
"Will! Willy! Buraya gel!"
Yant yok.
Bay Dark daha ok glmsedi.
"Willy, senin ihtiyan duymuyor musun?"
Bay Dark glmsemeyi brakt.
nk bu sonuncusu kalabaln iinden baran bir beyefendinin sesiydi.
Kalabalk gld.
"Will!" diye seslendi bir kadn.
"Willy!" diye seslendi bir bakas.
272

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Huuu huuu!" Baka bir sakall beyefendi.


"k ortaya, William!" Bir olan.
Kalabalk daha ok gld, birbirini dirsekledi.
Charles Halloway seslendi. Onlar seslendiler. Charles Halloway tepelere bard. Onlar tepelere bardlar.
"Will! Willy! William!"
Aynalarda bir glge mekik dokudu.
Cad avizeler dolusu ter dkt.
"Orada!"
Kalabalk sesienmeyi kesti.
imdi olunun ismi boazna taklm ve sessizlemi Char
les Halloway de.
nk Will neredeyse kendisi olan balmumu fgr gibi labirentin giriinde dunyordu.
"Will," diye seslendi babas yumuak bir sesle.
Bunun sesi Cad'nn akan teriyle ahenk olunrdu,
Will, grmeden, kalabaln arasndan yrdi.i.
Ve tfei olann tutmas iin bir baston gibi aa uzatan
babas, onu platformun zerine ekti.

"ite benim salam sol elim!" diye bildirdi baba.


Will kalabaln kat ve saldrgan bir alk tutturduunu ne
grd ne duydu .
Bay Dark kmldamamt, oysa Charles Halloway btn
bunlar olurken onun kafasnda top fieklerini ateleyip kurdu
unu grebiliyordu; ama her biri, birer birer, tslad ve snd .
Bay Dark ne yapmak istediklerini talunin edemiyordu . Bu ko
nuda, Charles Halloway'in de bir fikri veya tahmini yoktu.
Sanki yllar boyu, ki.itphanede, geceleri bu aym kendisi
iin yazm, ezberledikten sonra yrtm ve imdi hatrlamak
zere hazrladklann unutmu gibiydi. An be an, kendi hak2 73

Ray Bradbury

knda gizli keiflere bel balyordu, duyduklarna gre, hayr!


kalbi ve nhuyla oynayacakt! Ve . . . imdi?!
Dilerinin parlakl Cad'y daha da krletiriyor gibiydi!
Olanaksz! Cad bir elini gzlklerine, dikilmi gz kapaklar
na kaldrd!
"Herkes yaklasn!" diye seslendi Will'in babas.
Kalabalk yaklat. Platform, bir adayd. Deniz, insanlard.
"Hedefte duracak olana bakn!"
Cad paavralarnn iinde eridi.
Resimli Adam sola bakt, sadece daha da zayf gzken s
kelet'te zevk verecek bireyler bulamad; saa don, pelte ha
line gelmi aptal dgnl iinde donuk bir ekilde yaayan
Cce'ye bakmaktan bir zevk alamad.
"Mermi, ltfen!" dedi Will'in babas tatllkla.
rkilen at derisi erevesindeki bin tane resim duymad,
Bay Dark neden duysundu ki?
"Ltfederseniz," dedi Charles Halloway. "Mermi? Bylece
yal ingene'nin siillerindeki pireleri ayklayabilirim!"
Will kprtsz durdu.
Bay Dark tereddt etti.
Deiken denizin iinde, glmsemeler parlad, orada, bu
rada, yz, iki yz, yz beyazlk, sanki geni bir su aynama
s ay ekimi tarafndan tahrik edilmi gibi. Dalga geri ekildi.
Resimli Adam, yava ekimde mermiyi sundu . Uzun bir
pekmez dalgalanmas olan kolu, fark edip etmeyeceini gr
mek iin mermiyi hantalca aiana uzatt; olan fark etmedi.
Babas glleyi ald.
" sminizin ba harfleriyle iaretleyin," dedi Bay Dark al
kanlkla.
"Hayr, daha fazlasyla!" Charles Halloway olunun elini
274

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

kaldrd ve mermiyi tutturdu, bylece salam eliyle bir ak


karp, kurunun zerine garip bir sembol oyabilecekti.
Ne oluyor? diye dnd Will. Ne olduunu biliyonm. Ne
olduunu bilmiyor muyum? Ne!?
Bay Dark merrninin zerinde hilal eklinde bir ay grd,
byle bir ayda bir saknca grmedi, onu tfein iine tkt, t
fei bir kere daha beceriyle tutan Will'in babasna frlatt.
"Hazr msn, Will?"
Olann eftali yz ok hafif bir onaylamayla aa dt.
Charles Halloway labirente son bir bak frlatt, dnd,
Jim, hala orada msn? Hazrlan
Bay Dark toz kocakars dostunu okamak, bylemek, sa
kinletirrnek iin gitmek zere dnd, ama tfein yeniden
almasnn, merminin Will'in babas tarafndan seyirciyi hala
orada olduuna ikna etmek amacyla dar karlmasnn a
trtsyla atrdayarak durdu. Merrni yeterince gerek grn
yordu, oysa Charles Halloway uzun sre nce bunun ok sert
elik grnml mumboya mumundan ekiilendirilmi sahte
bir mermi olduunu okumutu. Tfekten frlatldnda nam
ludan duman ve buhar olarak erimi halde kacakt. Tam o
anda, bir ekilde merrnileri deitirmi olan Resimli Adam ger
ek iaretli merrniyi Cad'nn kaslrn parmaklarnn iine s
kunyordu. Kadn onu yanann iine saklayacakt. Tfek
atelendiinde, hayali arpmann altnda sarslm gibi yapa
cak, sonra san san dilerinin yakalad merrniyi ortaya ka
racakt . Mzik! Alk!
Ban kaldran Resimli Adam Charles Halloway'i ak tfek
le, balmumu merrniyle grd. Ama bildiini aa vurmak ye
rine, Charles Halloway sadece, "aretimizi daha belirginletire
lim, ne dersin, olum?" dedi. Ve aksyla, olan merrniyi his275

Ray Bradbury

siz elinde tutarken, bu yeni, taze balmumundan iaretsiz mer


miyi ayn gizemli hilalle iaretledi, sonra tfein iine soktu.
"Hazr msnz?!"
Bay Dark Cad'ya bakt.
Ama o duraksad, sonra ban sallad, bir kere, hafife.
"Hazr!" diye bildirdi Charles Halloway.
Ve btn evrede adrlar, soluyan kalabalk, kaygl ucu
beler, isteriden buz kesmi bir Cad, bulunmas gereken sakl
Jim, hala elektrikli iskemiesinde mavi atele parldayacak otu
ran yal bir mumya ve gsterinin sona ermesini, kalabaln
gitmesini ve karnavaln tuzaa dm olanlar ve temizlikiy
le mmknse yalnz olarak, kendi bildii gibi uramasn
bekleyen bir atlkarnca vard.
"Will," dedi Charles Halloway sohbet edercesine, imdi bir
den arlaan tfei kaldrrken. "Senin u arnzun artk benim
desteim. Tfein ortasn tut yavaa, tek elle. Tut, Will." O
lan bir elini kaldrd. "te byle, olum. 'Tut, ' dediimde, so
luunu tut. Duyuyor musun?"
Olann ba ok hafif bir onaylamayla titredi. Uyuyordu .
Rya gryordu . Rya kabustu. Kabus buydu.
Ve bunun bir sonraki sahnesi babasnn baryd:
"Bayanlar! Baylar!"
Resimli Adam yumruunu skt. inde kaybolmu olan
Will'in resmi, bir iek gibi ezildi.
Will bzld.
Tfek dt.
Charles Halloway fark etmemi gibi yapt.
"Ben ve Will burada, birlikte, o benim kullanamadm sol
kolum olarak, tek ve en tehlikeli, bazen de lmcl olan Mer
mi Numaras'n gerekletireceiz!"
2 76

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Alk. Kahkaha.
Elli drt yandaki ternizliki, her ya inkar ederek, abucak tfei olann irkilen ornzuna yerletirdi.
"Duyuyor musun, Will? Dinle! Bu bizim iin!"
Olan dinledi. Olan sakinleti.
Bay Dark yurnruunu iyice skt.
Will hafif bir fel geirdi.
"O hedefi tam gznden vuracaz, deil mi, olum," dedi
babas.
Daha fazla kahkaha.
Ve olan, tfek ornzunda, gerekten de ok sakinleti ve
Bay Dark elinin etinde yuvalanrn eftali ty

yz iyice sk

t, ama olan hala akan kahkahada sakindi ve babas embe


ri dndnneye devarn etti:
"Bayana dilerini gster, Will!"
Olan hedefe yaslanm kadna dilerini gsterdi.
Cad'nn yznden kan ekildi.
imdi Charles Halloway de kadna dilerini gsterdi, ol
duklan gibi.
Ve k Cad'nn iinde yaarnaya balad.
"Hey yavrurn, " dedi seyircilerden biri, "kadn harika! Kork
mu gibi grnyor! Bak!"
Bakyorum, diye dnd Will'in babas, sol eli yararszca
yannda , sa eli tfein tetiinde, yz olunun hi saptrma
dan tfei tam hedefe ve hedefin zerine eklenmi Cad'run
yzne dorulttuu salneyi izleyerek ve son an geldi ve narn
luda balrnurnu bir rnermi ve balrnurnu bir rnerrni ne yapabilir
di? Geerken znen bir rnerrninin yaran neydi? neden bura
daydlar, ne yapabilirlerdi? budala, budala!
Hayr! diye dnd Will'in babas. Dur!
277

Ray Bradbury

pheleri durdurdu .
Aznn kelimeleri sessizce ekillendirdiini hissetti.
Ama, Cad onun ne dediini duydu.
lmekte olan kahkahasnn zerinden, scak ses tamamy
le yok olmadan nce, dudaklaryla, sessizce u kelimeleri
oluturdu.
Merminin zerine iaretiediim hilal aslnda hilal deil.
Benim kendi glm.
Tfekteki merrniye kendi glm koydum.
Bunu bir kere syledi.
Cad'nn anlamasn bekledi.
Bir kere daha, sessizce, syledi.
Ve Resimli Adam'n kendisi dudaklarla sylenenleri terc
me etmeden nceki an, sratle, Charles Halloway sessizce,
"Tut!" diye bard. Will soluunu tutn. ok gerilerdeki bal
mumu heykellerio arasnda, Jim, saklanm halde, enesinden
tkrk aktt. Bir elektrikli iskemieye balanm l-canl bir
mumya dileri arasndaki gle vzldad . Bay Dark'n resimle
ri, adam son bir defa avucunu skarken hastalkl bir terle kv
randlar, ama -ok ge! Sakin bir ekilde, Will soluunu tutn,
silah tuttu. Sakin bir ekilde, babas, "imdi!' dedi.
Ve tfei ateledi.

EKtdNC BLM

Bir at!
Cad soluunu tuttu.
Jim, Balmumu Mzesi'nde, soluunu tuttu.
Will de, uykusunda.
Babas da.
Bay Dark da.
Btn ucubeter de.
Kalabalk da.
Cad haykrd.
Jim, balmumu kuklalar arasnda, cierlerindeki btn ha
vay fledi .
Will, platformda, haykrarak uyand.
Resimli Adam ellerini btn olaylan durdurmak iin salla
yarak, azndaki havay kocaman, kzgn bir anrtyla verdi.
Ama Cad dt. Platformdan aa dt. Toza dt.
Tek salam elindeki duman tten tfekle, Charles Hallo
way soluunu yavaa, her zerresinin kendisinden uzaklat
n hissederek brakt. Hala tfek niangahndan, kadnn dur
mu olduu hedefe bakyordu.
Platformun kenarnda, Bay Dark haykran kalabala ve ne
ye bardklarna bakt.
2 79

Ray Bradbury

'' Baylm-"
"Hayr, kayd! "
" . . . vunlmu!"
En

sonunda Charles Halloway Resimli Adam'n yanna ge

lip aa bakarak durdu. Yznde bir sr ey vard: akn


lk, dehet ve biraz hafif rahatlamayla memnuniyet.
Kadn kaldnld ve platforma yerletirildi. Az, neredeyse
bir tanma bakyla, ak bir ekilde donmun.
Charles Halloway Cad'nn ldn biliyordu. Bir an
iinde kalabalk da anlayacakt. Resimli Adam'n elinin yaam
belirtileri iin dokunmak, izlemek, hissetmek zere hareket et
tiini grd. Sonra Bay Dark kadnn iki elini de, bir bebek gi
bi, bir kukla stratejisi gibi, hareket ettirmek zere kaldrd.
Ama vcut reddetti.
Bu yzden Cad'nn kollanndan birini Cce'ye, dierini is
kelet'e verdi ve kalabalk gerilerken, onlar kollan hafif bir uya
n grntsnde sallayp kprdattlar.
" . . . lm . . . "
"Ama. . . yara yok."
"ok mu dersin?"
ok, diye dnd Charles Halloway, Tanrm, bu mu l
drd onu? Yoksa dier mermi mi? Tfei atelediimde, di
er mermiyi boazndan aa m itti? O . . . benim glmse
memle mi bouldu! Ah, Tannm!
"Her ey yolunda! Gsteri sona erdi. Sadece bir baygnlk!"
dedi Bay Dark. "Hepsi bir numara! Hepsi gsterinin bir para
s!" dedi kadna bakmadan, kalabala bakmadan, ama, hala
gzlerini krptrarak etrafa baknan Will'e, bir kabustan kp,
babas yannda dunrken taze bir dier kabusa giren olana
bakarak, ve Bay Dark bard: "Herkes evine! Gsteri bitti!
280

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Iklar! Iklar!"
Karnaval klan titreti.
Zayflayan klarn nnde srlen kalabalk kocaman bir
atlkarnca gibi dnd ve klar lolarken sanki rzgara kar
koymadan nce kendilerini orada stmak istercesine kalan
birka k glne doru itiip kaktlar. Birer birer, birer bi
rer, klar gerekten de snyordu.
"Iklar!" dedi Bay Dark.
"Atla!" dedi Will'in babas.
Will atlad. Will, ingene'yi ldren ve onu toza dren
glmsemeyi ateleyen silah hala tayan babasyla birlikte
kotu.
"Jim ieride mi?"
Labirentteydiler. Arkalarnda, platformda, Bay Dark hayk
ryordu: "Iklar! Evinize dnn! Hepsi geti! Bitti!"
"Jim ieride mi?" diye merak etti Will. "Evet. Evet, orada!"
Balmumu Mzesi'nin iinde, Jim hala kprdamamt, hala
gzn krpmamt.
"Jim!" Ses labirentin iinden geliyordu.
Jim kprdad. Jim gzn krpt. Bir arka k kaps ald. Jim aptalca oraya gitti.
"Seni almaya geliyorum, Jim!"
"Hayr, Baba!"
Will, eline geri dnerek kalbinin yanna bir ate topu at"
mak zere sinirlerde ilerleyen aryla aynalarn birinci dne
mednde duran babasn yakalad. "Baba, ieri girme!" Will ba
basnn salam kolunu tuttu.
Arkalarnda, platform bon, Bay Dark kouyordu . . . nere
ye? Bir yerlerde gece kerken, klar snd, snd, snd,
gece etraf toplayarak, slk alarak, pimi kelle gibi srtarak
281

Ray Bradbury

emdi ve kalabalk, kocaman bir aatan yaprak silkilmesi gi


bi, panayr yolunda uutu ve Will'in babas cam gelgitleriyle,
dalgalarla, iinden yzmesini, orada bekleyen kiinin benlii
nin kurumasyla, yok olmasyla savamak iin admlamasn
beklediini bildii bir dizi dehetle yzleerek durdu. Anlama
sna yetecek kadar grmt. Gzlerin kapal, kaybolurdun.
Gzlerin ak, yle kesin hayal krklklar grrdn, yle zd
rap ekimleri seni yere mhlard ki, onikinci dn asla ge
emezdin. Ama Charles Halloway Will'in elini ini. "Jim orada.
Jim, bekle! eri geliyorum!
Ve Charles Halloway Iabirenlin iine giden bir sonraki ba
samaa adm att.
leride, gm k savaklar, geerken cam zdraplanyla
ovalam, souk buzu narsizmleriyle kaalam veya alan
ve dzlkleri korkularyla terietmi olan bakalarnn ve ken
dilerinin grntleriyle cilalannu, silinmi, durulanm derin
glge kesitleri akyordu .
"Jim!
Jim kott . Will kotu. Durdular.
nk buradaki klar snyordu, birer birer, lolayor,
renk deitiriyordu, imdi mavi, imdi haleler halinde parlayan
leylak rengi yaz imei gibi bir renk, sonra bin tane eski rz
garn frd mum gibi bir titrek k.
Ve kendisi ile kurtarlmas gereken Jim arasnda bir milyon
hasta azl, kra sal, beyaz atal sakall adamdan oluan
ordu duruyordu.
Onlar! onlarn hepsi! diye dnd. Bu benim!
Baba! diye dnd Will arkasnda, korkma. Bu sadece
'
sensin. Hepsi sadece benim babam!
Ama onlarn baklarndan holanmad. ok yal, ok ok
282

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

ihtiyardlar ve yri.idkleri lde lgnca el kol hareketleri


yaparak daha da yalandlar, Baba bu aa k kovmak iin
ellerini salladka, bu lgn grnt delilie kadar tekrarland.
Baba! diye dnd. Bu sensin!
Ama daha fazlasyd.
Ve btn klar snd.
Ve ikisi de, hareketsizce kstrlm, bastnlan-soluyan ses
sizliin iinde, korkarak durdular.

OKUZUNCU BLM

Bir el karanlkta karanlkta bir kstebek gibi kazd.


Will'in eli.
Ceplerini boaltt, aratrd, reddetti, yeniden kazd. nk
karanlkta o bir milyon yal adamn yryp, itiip, koturup,
srayp Baba'y olduklar eyle ezebileceklerini biliyordu! Bu
susturolmu gecede, onlar dnebilecei sadece drt sani
yeyle, Baba'ya herhangi bir ey yapabilirlerdil Eer Will acele
etmezse, bu Gelecek Zaman tmeni, gelecek yaamn btn
uyarlar, yle zalim, yle plak ve gerek ki Baba'nn yarn,
teki gn, ondan sonraki gn ve ondan da bir sonraki gn bu
ekilde grneceini yadsyamazdnz, bu olas yliann sr
halinde kousu Baba'y sprp geebilirdi!
yleyse, abuk!
Kimin bir sihirbazdan daha fazla cebi vardr?
Bir olan ocuunun!
Kimin ceplerinde bir sihirbazndakinden daha fazla ey bulunur?
Bir olan ocuununkinde.
Will mutfak kibritlerini kartt.
"Ah, Tanrm, Baba, ite!"
Kibriti akt.
284

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Panik yaknd.ayd!
Koarak gelmilerdi. imdi, kla sabitlenmi halde, gzle
rini iriletirdiler, Baba'nn yapt gibi, kendi antik titreyi ve
sahteliklerine arm gibi azlarn atlar. Dur! diye bar
mt kibrit. Ve mfrezeler sola, takmlar saa, uygonsuz raha
ta, uursuz parltya, kibritin snmesini hevesle bekleyerek,
kendilerini snk gibi dizmilerdi. Sonra, gelecek sefer koma
larna izin verilince bu yal, ok yal, ok ok yal, korkun
derecede yal adam vuracaklar, onu bir anda Kaderlerle bo
acaklard.
"Hayr!" dedi Charles Halloway.
Hayr. Bir milyon l dudak kprdad.
Will kibriti ileri uzatt. Aynalarda, olan-gorilierin prs
m bir oaltm, tek bir mavi-sar alevden bir gl goncas su
narak aynsn yaptlar.
"Hayr!"
Her ayna grlmeden delen, damarlar dondurmak, sinirle
ri kesmek, Will'i mahvetmek, fel etmek ve sonra futbol topu
kalbi teknelemek iin derine batan, kalbi, ruhu, cierleri bu
lan k mzraklar att. Yal yal adam, dizlerinin ba zl
m bir halde, dizleri zerine kt, yalvaran gri.intlerinin,
korkmu benliklerinin bugnden bir hafta, bir ay, iki yl, yir
mi, elli, yetmi, doksan yl sonraki toplantsn yapt gibi! de
lilie olas kurtulu geiinin her saniye, dakika ve gece yar
sn gemi saatinde, aynalar onu aralarnda sektirir, kann e
ker, kurutur, sonra onu iskelet tozlarna dntrmek ve onun
gve kllerini yere dkmekle tehdit ederlerken, hepsi daha
ok bozard, daha ok sarard.
"Hayr!"
Charles Halloway kibriti olunun elinden att.
285

Ray Bradbury

"Baba, yapma'"
nk yeni karanlkta, yal adamiann dinlenen srs
kalpleri davul alarak ileri atld.
"Baba, grmemiz gerek!"
kinci ve sonuncu kibritini akt.
Ve parltda Baba'y km, gzleri kapanm, yumnklar
skl halde ve bu son k sner snmez yolunu deitirmesini,
srnmesini, dizleri zerinde itiip kakmasn gerektirecek
btn dier adamlar grd . Will babasnn omuzlarn kavra
d ve onu sarst.
"Ah, Baba, Baba, ne kadar yal olduuna aldrmyonm,
hi' Aldrmyonm ite, hibir eye aldrmyonm' Ah, Baba,"
diye bard alayarak. "Seni seviyonm! "
Bunun zerine Charles Halloway gzlerini at ve kendisini
ve kendisine benzeyen dierlerini ve arkasnda kendisine sarl
m olunu, titreyen alevi, yznde titreen yalan grd ve
birdenbire, nceden olduu gibi, Cad'nn grnts, ktpha
nenin ans, birisi iin yenilgi, bir bakas iin zafer, tfein
atelenmesinin sesi, iaretli merminin uuu, kaan kalabal
n dalgalanmas, hepsi birlikte gzlerinin nnde yzd.
Sadece bir an daha bakt kendisinin hepsine, Will'e. Hafif
bir ses kat azndan. Biraz daha byk bir ses kat azn
dan.
Ve sonra, en sonunda, labirente, aynalara ve ilerideki tm
Zanan'a, Geride, evrede, Yukarda, Arkada, Altta veya iin
de arur olan Zaman'a olas tek yant verdi.
Azn sonuna kadar at ve kartabiiecei en yksek sesi
salverdi.
Cad, eer yaasayd, bu sesi tanr ve yeniden lrdi.i .

286

ELLiNC BLM

]im Nightshade, labirentin arka kapsndan km, kama


val alannda kaybolmu koarken durdu.
Resimli Adam, siyah adrlarn arasnda bir yerde koarken
durdu .
Cce dondu.
i skelet dnd.
Hepsi duymutu.
Charles Halloway'in kard sesi deil, hayr.
Ama bunu izleyen dehet verici sesi .
Bir ayna tek bana, sonra ikinci bir ayna, ardndan bir du
raklama ve sonra nc bir ayna ve bir drdnc ve ondan
sonra bir bakas ve ondan sonra bir bakas ve yine ondan
sonra bir bakas ve ondan sonra bir bakas, domino gibi,
keskin baklannn zerinde hzla bir rmcek a oluturdu
lar ve sonra hafif nlamalar ve keskin angrtlarla dtler.
Bir dakika iin bu, camdan inanlmaz Yakup'un merdive
ni,' bir k kitabnda sktrlm grntleri kallayarak, yeni
den kallayarak, katlayarak, oradayd. Bir sonrakinde ise, hep
si meteor keltisi halinde paralanrrut.
Yakup'un merdivmi: Hz. Yakup'un rynsndn, dnyayla cenel arasndn grd tMr
dioe. n.
287

Ray Bradbury

Resimli Adam dinleyerek durdu, kendi kristal gzlerinin


sesle birlikte neredeyse rmcek a haline geldiini ve ky
mklatn hissetti.
Sanki Charles Halloway, tuhaf bir alt-alt iblis kilisesinde bir
kere daha bir koro yesi, nce aynalarn arkalarndan gve
gmn silken, sonra cam yzlerinden grntleri silken,
sonra da camlarn kendilerini mahvetmek iin sarsan, hayat
nn en gzel, tiz, tatl keyif notasm sylemiti. Bir dzine, yz
tane, bin tane ayna ve onlarla birlikte Charles Halloway'in
yal grntleri, ay nda yaan nefis kar ve sulu karla top
raa kt .
Hepsi, sadece cierlerinden gelen sesin, boazndan yuka
r, azndan dar kmasna izin verdii iindi.
Hepsi, sonunda her eyi kabul ettii, karnaval, gerideki te
peleri, tepelerdeki insanlar, Jim'i, Will'i ve her eyin stnde
kendini ve yaamn hepsini kabul ettii ve kabul ederek ba
n bu gece ikinci kere arkaya atp, bu kabuln sesle gster
dii iindi.
Ve ite! Eriha ve boru sesi gibi, mzikal gk grltleriyle
birlikte cam, hayaletlerinden vazgeti. Serbest kalan Charles
Halloway haykrd. Ellerini yznden ekti. Taze yldz ve
snmekte olan karnaval panltlar onu serbest brakmak iin
kouturdu . Yanstlan l adamlar yok olmular, ayaklannn
dibindeki zil alan kaydran, camn sray ve kaymas alt
na gmlmlerdi.
"Iklar. . . klar!"
Uzaklarda bir ses daha fazla scaklk haykrd.
Resimli Adam, donmamt, adrlarn arasnda yok oldu.
Kalabalk artk gitmiti.
"Baba, sen ne yaptn?"
288

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Ama kibriti Will'in parmaklarn yakt, kibriti drd, fakat


imdi Baba'nn bir zamanlar Iabirenlin bulunduu ve artk ol
mad bo yerlere doru ilerlerken sprntleri iteklediini,
aynal cam karmaasn kmldattn grmesine yetecek kadar
lo k vard.
"Jim?"
Bir kap ak duruyordu. Snmekte olan solgun karnaval
klandrmas katillerin ve kurbanlarn balmumu figrlerini
gstermek zere darya boald.
Jim onlarn arasnda oturmuyordu .
"Jim!"
Jim'in siyah adr bezleri arasndaki gece bataklklannda
kaybolmak zere kat ak kapya baktlar.
Son elektrik ampl snd.
"Artk onu asla bulamayacaz," dedi Will.
"Evet," dedi babas, karanlkta dururken. "Onu bulacaz."
Nerede? diye dnd Will ve durdu.
Panayr yolunun ucunda, atlkarnca buhar sald, org m
zikle kendine ikenceye balad.
Orada, diye dnd Will. Eer Jim bir yerlerdeyse, orada
dr, mzikle, eski komik Jim, bedava tur bileti hala cebinde
sakldr, bahse varm! Ah, lanet olsun Jim, lanet, lanet! diye ba
rd ve sonra dnd, yo! olmasn, zaten imdiden lanetlen
mi o, ya da ok yaknnda! Pekiyi karanlkta onu nasl bula
caz, kibrit yok, k yok, sadece ikimiz, onlarn hepsi ve biz
onlarn blgesinde tek baunzayken?
"Nasl-" dedi Will yksek sesle.
Ama babas ok hafif bir sesle, "Orada," dedi. Minnetle.
Ve Will imdi daha aydnlk olan kapya kt.
Ay! Tanr'ya kr.
289

Ray Bradbury

Ay tepelerden ykseliyordu.
"Polis . . . ?"
"Zaman yok. Birka dakikada hallederiz ya da biter. D
nmemiz gereken kii-"
"Ucubeler!"
" kii, Will. Bir numara, Jim, iki numara, Elektrikli San
dalye'sinde kzaran Bay Cooger. numara, Bay Dark ve de
ri dolusu ruhlar. Birini kurtaracak, dier ikisini cehenneme
tekmeleyeceiz ve gidecekler. O zaman sanrm ucubeler de
gideceklerdir. Hazr msn, Will?"
Will kapy, adrlar, karanl, onu solgunlatran yeni
kla birlikte g gzledi.
"Tanr ay korusun. "
Elleri birbirine kenetlenmi, kapdan dar ktlar.
Onlar karlarmasna, rzgar btn adr bezlerini cz
zaml kanatlarn byk bir tarihncesi frtna uurtmas gste
risi gibi aa yukar sallad.

EUBRNC BLM

Glgenin idrar kokusu iinde kotular, ayn temiz buz ko


kusu iinde kotular.
Atlkarnca buhar zonklamas fsldad, sarsld, titredi.
Mzik! diye dnd Will, geriye mi, yoksa ileriye mi doru

alyor?
"Hangi yne?" diye fsldad Baba.
"Buradan! " Will iaret etti .
Yz metre ileride, bir adr bayrnda, bir mavi k parla

mas vard, kvlcmlar sryor ve dyor, sonra yine karar


yordu .
Bay Elektriko! diye dnd Will. Onu tamaya alyor
lar, Elbette! Onu atlkarncaya gtr, ldr veya iyiletir! Ve
eer iyiletirirlerse, o zaman, lanet olsun, o zaman, sadece Ba
ba ve benim karmda kzgn o ve kzgn Resimli Adam ola
cak! Ya Jim? Pekiyi, Jim neredeydi? Bugn urada, ertesi gn
orada ve . . . bu gece? Kimden yana esecek? Bizden! Eski dos
tum Jim! Bizden yana, tabii ki! Ama Will rperdi. Arkadalk
lar sonsuza dek srer miydi? Ebediyete kadar, scak, tam ve iyi
bir toplam saylabilirler miydi?
Will sola bakt.
Cce, yar yarya adr bayraklaryla sarmalanm, kprtsz
291

Ray Bradbury

bekliyordu .
"Baba, bak," diye bard Will sessizce "Ve orada -iskelet. "
Daha ileride, uzun boylu adam, batan aa mermer ke
mikten ve Msr papirslerinden oluan adam, l bir aa gi
bi dunyordu.
"Ucubeler -bizi neden durdurmuyorlar?"
" Korkuyorlar."
"Bizden mi?"
Will'n babas meldi ve bo bir kafesin ardna don gz
lerini kst .
"Zaten yaral dolayorlar. Cad'ya ne olduunu grdler.
Tek yant bu. Onlara bir bak."
Ve orada dunyorlard, donlar gibi, ayrn toprana ba
tan aa serpitirilmi adr direkleri gibi, glgede saklanarak,
bekleyerek. Neyi? Will zorlukla yutkundu. Belki de hi saklan
myorlard, ama gelecek savaa komak iin dalmlard.
Don zamanda, Bay Dark baracakt ve -onlar da daire ha
linde koacaklard. Ama zaman don deildi. Bay Dark me
gfld . Yaplmas gerekeni yaptnda, o zaman haykracakt.
yleyse? yleyse, diye dnd Will, asla haykrmamasn
salamalyz.
Will'in ayaklar imenlerin zerinde kayd.
Will'in babas nde ilerliyordu.
Geerlerken, ucubeler ay-cam gzlerle seyrettiler.
Org deiti . Bir adr erisinin etrafnda, bir karanlk ak
nn etrafnda, zntyle, tatl bir ekilde slk ald .
leri gidiyor! diye dnd Will. Evet! Geri gidiyordu. Ama
imdi durdu ve yeniden alt ve bu sefer ileri don! Ama
Bay Dark neyin peinde?
"Jim!" diye patlad Will .
292

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"t!" Babas onu sarst.


Ama isim azndan sadece orgun ilerideki altn yllar top
ladn duyduu iin frlamt, Jim'in bir yerlerde tek bana
olduunu hissettii iin, scak ekimlerle ekilerek, gndou
mu notalarla sallanarak on alt, on yedi, on sekiz yl boyunda
olmann neye benzediini merak ederek ve sonra, ah sonra
ve, en inanlnaz -yirmi! Zamann koca rzgar pirin borular
da esti, her eyi vaat eden gzel, neeli, bir yaz melodisi ve
bunu duyan Will bile gnete olgunlam meyvelerle dolu bir
eftali aac gibi byyen mzie doru komaya baladHayr! diye dnd.
Ve bunun yerine ayaklarna kendi korkusuna gre adm at
trd, kendi melodisine gre sratt, baazda kaslan, cierler
tarafndan skca tutulan, bann kemiklerini sarsan ve orgu
boan bir mrlt.
"Orada," dedi Baba yumuak bir sesle.
Ve adrlarn arasnda, ileride, geite, acayip bir geit ala
y grdler. Bir tahtrevandaki karanlk bir sultan gibi, yar ta
ndk bir figr karanln deiik boyutlar ve ekillerinin
omuzlarnda tanan bir iskemlede otunyordu.
Baba'nn lnda, alay sarsld, sonra komaya balad.
"Bay Elektriko!" dedi Will.
Onu artkanneaya gtryorlar!
Alay yok oldu.
Aralarnda bir adr vard.
" Buradan!" Will babasn ekitirerek frlad.
Org tatl bir ekilde alyordu . Jim'i ekmek iin, Jim'i ge
tirmek iin.
Pekiyi ya alay Elektriko'yla birlikte geldiinde?
Geriye dnecekti mzik, geriye koacakt atlkarnca, deri293

Ray Bradbury

sini soymak iin, yalann canlandrmak iin!


Will tkezledi, dt . Baba onu kaldrd.
Ve sonra . . ,
Bir insan havlamas, inlemesi, ulumas, sziannas yksel
di, sanki her ey km gibi. Uzun sren bir inleme, bir yut
kunma, titrek bir i ekile, sakat baazl btn bir insan ka
labal birlikte koroyu oluturdular.
"Jim! Jim'i yakaladlar!"
" Hayr

diye mrldand Charles Halloway tuhaf bir ekil-

de. "Belki Jim . . . veya . . . biz . . . onlar yakaladk."


Son adrn etrafndan dolandlar.
Rzgar yzlerine toz fledi.
Will elini yukan kaldrd, bumunu kad. Toz antik baha
rat, yanm akaaa yapraklar, topra bereketlendiren ve
ona karan, batc bir maviydi. Kendi glgelerine en toz
adrlarn zerinde szld.
Charles Halloway haprd. Bir adrla atlkannca arasnda
ki yolun ortasnda terk edilmi yksek ulu, yan eik bir nes
nenin zerinden figrler atlayp kounrdu.
Nesne, devrilmi, tahta kol ve hacaklarndan balar sarkan
ve tepesinde metal bal asl elektrikli iskemleydi.
"Ama," dedi Will. "Bay Elektriko nerede? Yani. . . Bay Cooger!?"
"Bu o olmalyd. "
"Ne o olmalyd?"
Ama yant oradayd, panayr yolundan sannal haldeki rz
gar ibiisieri olarak ayryordu . . . bu keyi dndklerinde zer
lerine un gibi yaan yanm baharat, gz esans.
ldr veya iyiletir, diye dnd Charles Halloway. Son
birka saniye iinde kouturduklarn, gerekte morgluk bir
294

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

hurda yn, hibir zgarn bir daha savuramayaca pas ta


neleri ve snen kmrlerden baka bir ey olmayan eyin iin
deki yaarn canlandrmak, desteklemek, korumak iin yaplan
bir dizi denemeden belki de sadece birinde yal toz torbas
kemik ynn aynm iskemiesiyle birlikte kolalanm imen
lerin zerinden topladklarn hayal etti. Gene de denemeliy
diler. Son yirmi drt saattir ka kere bu ekilde kouturmu
lard, en kk sarsnt, en hafif soluk, yal, antik Cooger' m
sr lapas ve hayvan yemine evirme tehdidi tad iin sade
ce panik halinde durmak zere? Elektrik scaklndaki iskem
lesiyle desteklenmi halde brakmak en iyisiydi onu, srekli
bir sergi, az ak seyirciler iin srekli devam eden bir gs
teri ve yeniden denemek, ama zellikle imdi denemek, k
lar snm ve kalabalklar karanlkta dar slm, hepsi bir
mermi zerindeki bir glmsemeyle tehdit edilmiken, Co
oger'a bir zamanlarki halinde gereksinim vard, uzun boylu,
alev sal ve deprem zalimliiyle yarlm halde. Ama bir yer
lerde, yirmi saniye, on saniye nce son zamk paralanm, son
yaam civatas serbest kalm ve mumya-bebek, Erector" yap
nu soytan kendini duman soluklar ve Kasm yaprakklan ha
linde, zgarda bir lmllk yayn olarak datmt. Son bir
hasatta harmanianan Bay Cooger imdi ayrda zplayan bir
milyar parmen lekesi, yuvarlanan Lut Gl parmeniydi.
Bir eski buday silosunda sadece bir toz patlamas: gitti.
"Ah, yo, hayr, hayr, hayr, hayr," diye mrldand biri.
Charles Halloway Will'in koluna dokundu.
Will, "Ah, ya, hayr, hayr," demeyi kesti. O da, son birka
saniyede, babasyla ayn ekilde, tanan cesedi, salnu ke
mikten yemi, mineralle zenginleen imenli tepeleri dn
mt . . .
295

Ray Bradbury

imdi sadece bo iskemle ve son mika paracklar, bala


r kabuklatran parltl zel tdz zerreleri vard . Ve barak mez
beleyi tayan ucubeler imdi glgelere kamlard.
Onlar koturduk, diye dnd Will, ama bir ey onlarn
iskemleyi drmelerine neden oldu!
Hayr, bir ey deil. Birisi.
Will gzlerini kast.
Terk edilmi, bo atlkarnca kendi zel zamannda yol al
yordu, ileriye doru .
Ama dm iskemle ile atlkannca arasnda, tek bana
ayakta duran, bir ucube miydi? Yo . . .
"Jim!"
Baba dirseine vurdu ve Will sustu.
Jim, diye dnd.
Ve imdi Bay Dark neredeydi?
Bir yerde. nk atlkarncay altrrnt, deil mi? Evet!
Onlar ekmek iin, Jim'i ekmek iin ve -baka ne iin? u
andan hi zaman yoktu, nkJim salm iskemieden uzaklat, dnd ve yavaa beda
va, bedava tura doru yrd .
Her zaman gitmesi gerektiini bildii yere gidiyordu. id
detli mevsimlerdeki bir rzgar gl gibi bu yne savrulmu, o
ynde dolam, parlak ufuklarda ve scak ynlerde tereddt
etmiti ve sonunda, imdi, mziin parlak pirin ekimi ve yaz
yrynde, yar uykuda yryerek, sallanp gidiyordu . Ba
klarn eviremiyordu.
Baka bir adm ve sonra bir tane daha, atlkanncaya doru
yryordu Jim.
"Git yakala onu, Will," dedi babas.
Will gitti .
296

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Jim sa elini kaldrd.


Pirin direkler, eti urup gibi ekerek, kemikleri karamela
gibi uzatarak, gne metali rengi Jim'in yanaklarn yakp gz
lerini kamatrarak, gelecee doru parldayarak getiler.
Jim ulat. Pirin direkler kendi minik melodilerini nlata
rak pannaklanna arpp getiler.
"Jim!"
Pirin direkler geceyi san bir gndoumuyla bitiler.
Mzik berrak bir pnarla yksee srad.
iiiiiiiiiiiiiiii.
Jim ayn lkla azn at:
" i iiiiiiiiiiiiiiii. "
''Jim!" diye bard, Will koarak.
Jim'in avucu bir pirin diree vurdu. Direk yoluna devam
etti.
Baka bir pirin diree vurdu. Bu sefer, avucu kendini s
kca yaptrd.
Bilek parmaklar izledi, kol bilei izledi, omuz ve vcut ko
lu izledi. Jim, uykuda yryerek, topraktaki kklerinden ko
partlmt.
Will uzand, Jim'in ayann elinden kurtulduunu hissetti.
Jim inleyen gecenin etrafnda, peinden koan Will'le bir
likte, byk karanlk bir yaz emberinde dnd.
"Jim, in oradan! Jim, beni burada brakma!"
Merkezkala savrulan Jim direi bir elle kavrad, dnd,
sanki yalnz, yitik ve son bir igdyle dier elini rzgarda s
rklenmesi iin serbest brakt, onun tek parasn, arkadalk
lann hala hatrlayan ufak beyaz ayr paray.
''Jim, atla!!"
297

Ray Bradbury

Will o eli yakalamaya uzand, kard, tkezledi, neredeyse


dt. lk yan kaybedilmiti. Jim bir kere, tek bana dnme
liydi. Will atlarn bir sonraki hamlesini, fazla ocuk olmayan
olan ocuunun etrafta savrulmasn bekleyerek durdu"Jim! Jim!"
Jim uyand! Yarm tur dnm olarak, yz imdi Tem
muz'u, imdi Aralk' gsteriyordu. mitsizliini haykrarak di
rei kavrad. istiyordu, istemiyordu . . . Diledi, geri evirdi, evk
le yeniden diledi, uarken rzgar nehrinin ve metal aydnl
nn scak bysnde, taynaklar havay atlm meyve gibi
gmbrdeten Temmuz ve Austos atlannn kousunda, gzle
ri ldayarak. Dili dilerinin arasnda skm, aresizliini ts
lad.
"Jim! Atla! Baba, makineyi durdur!"
Charles Halloway kontrol kutusunun nerede durduuna
bakmak iin dnd, on be metre tede.
"Jim!" Will'in yan tarafna ac sapland. "Sana ihtiyacm var!
Geri gel!"
Ve atlkarncann dier tarafnn ucunda yol alan, hzla yol
alan Jim kendi elleriyle, direkle, bo ri.izgarla krbalanan yol
culukla, byyen geceyle, dnen yldzlada savat. Direi b
rakt. Onu tuttu. Ve hala sa eli havada, Will'in btn son kuv
vet gram iin yalvararak, aa yukar dolanyordu.
Jim!"
Jim nne geldi. Orada, aada, bu trenin sonsuza dek bir
bilet delgisi konfeti serpintisi iinde kalkt bu siyah gece is
tasyonunda, Will-Willy-William Halloway'i grd, gen dos
tunu, bu yolculuun sonunda daha da gen grnecek ve sa
dece gen deil, tannmaz da! baka bir yldaki baka bir za
mandan belli belirsiz haurlanacak olan gen arkadam . . . ama
298

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

imdi o ocuk, o arkada, o daha gen arkada, trenin yann


da kouyor, uzanyordu, bir ey istiyordu, yanna gelmeyi mi?
yoksa onun inmesini mi? hangisi?
"Jim! Beni hatrlyor musun?"
Will son hamlesini haykrd. Parmaklar pannaklara dokundu, avu avuca dokundu.
Jim'in yz, beyaz bir souklukta, aa bakt .
Will dnen makineyi koar adm izledi.
Baba neredeydi? Neden kapatmyordu?
Jim'in eli scak bir eldi, tandk, iyi bir el. Kendininkinin
zerine kapand. Haykrarak kavrad.
"Jim, ltfen!"
Ama hala yolculukta dnyorlard, Jim tanarak, Will l
gn bir kou-ynime arasnda srklenerek.
"Ltfen!"
Will irkildi. Jim irkildi. Jim tarafndan tuzaa drlm
Will'in eli Temmuz scayla vurulmutu. Beslenen bir hayvan
gibi, Jim tarafndan tutulan ve sevilen bir hayvan gibi, yann
da, evresinde, eski zamanlara gitti. Bu yzden hzl seyahat
eden eli kendisine yabanc olacakt, geceleri, yatakta, sadece
kendisinin tahmin edebilecei eyleri bilecekti. On drt yan
da olan, on be yanda el! Jim'de vard o, evet! skca tuttu,
brakmad! Ve Jim'in yz, dnen yolculuktan dolay daha m
yalyd? imdi on be miydi, on altya m giriyordu?
Will ekti. Jim ters yne ekti.
Will makinenin zerine dt.
kisi de geceyi srdler.
Will'in tm arkada Jim'le birlikte gidiyordu imdi.
"Jim! Baba!"
Ne kadar kolay olurdu sadece ayaa kalkmak, binmek,
299

Ray Bradbuy

Jim'le birlikte dnmek, eer Jim'i ekemezse, sadece orada b


rak ve, sevgili dostlar, Yolculuk! Vcudunun svlan gzlerini
krletirerek yi.izdler, kulaklarnda davul aldlar, kaskiarna
elektrik yldrmlar frlattlar . . .
Jim bard. Will bard.
Will Jim'in kolunu skca yakalayp ve bu kadar ok vaat
ten, bu kadar ok uzayan-byi.iyen yldan sramaya, uzakla
maya, inmeye, Jim'i yannda ekmeye cesaret ederneden n
ce, kayan meyve bahesi scaklndaki karanlkta yarm yl
dndler. Ama Jim direi brakamyordu, dnten vazgee
miyordu.
"Will!"
Jim, makineyle arkadan tam arasnda, ikisinin de zerinde birer eli, haykrd.
Bu, bir kuman veya etin yrtlmas gibiydi.
Jim'in gzleri bir heykelinki kadar krleti.
Atlkannca dnd.
Jim haykrd, dt, havada lgnca dnd.
Will dn yavalatmaya alt, ama Jim yuvadanarak
yere arpt. Sessizce yatt.
Charles Halloway atlkarnca kontrol koluna vurdu.
Bo kalan makine yavalad. Atlar, uzaklardaki bir yaz d
nmi.i gecesine doru trs gidilerini adm adm drdler.
Birlikte, Charles Halloway ve olu Jim'in yanna eilip bi
leine dokundular, gsne kulak dayadlar. Jim'in gzleri,
bembeyaz soyulmu, yldzlara kilitlenmiti.
"Ah, Tanrm, " diye bard Will. "ld m?"

300

ELLKNC BLM

"lm m . . . ?"
Will'in babas elini o souk yzn, souk gsn zerinde
dolatrd.
"Hissetmiyorum . . .
ok uzaklarda, birisi yardm isteyerek baryordu.
Balarn kaldrdlar.
Bir olan panayr yolundan koarak, bilet gielerine arpa
rak, adr ipierine taklarak, omzunun zerinden geriye baka
rak geldi.
"mdat! Peimde'" diye bard ocuk. "Korkun adam! Kor
kun adam! Eve gitmek istiyonm!"
Olan kendini ileri frlatt ve Will'in babasna sarld.
"Ah, yardm edin, kayboldum, bundan holanmadm. Beni
eve gtrn. Dvmeli o adam! "
" Bay Dark!" diyerek yutkundu Will .
"Evet!" diye geveledi olan aznda. "Orada! Ah, durdurun
onu!"
"Will-" Babas ayaa kalkt- "Jim'e gz kulak ol. Yapay so
lunum. Pekala, evlat."
Olan koturdu. "Bu taraftan!"
Arkasndan giden Charles Halloway ona yol gsteren a301

Ray Bradbuy

kn olan seyretti; ban, yapsn, kalasnn omurgasndan


nasl ktn gzledi.
"Evlat," dedi glgelenmi atlkarncann yannda, Will'in
Jim'in zerine eildii yerin alt metre tesinde. "Adn ne?"
"Zaman yok!" diye bard olan. "]ed. abuk, abuk!"
Charles Halloway durdu.
'']ed," dedi. Olan artk kprdamyordu, ama dirsekierini
ovarak dnd. "Ka yandasn, Jed?"
"Dokuz'" dedi olan. "Tanrm, bunun sras deil! Bizim-"
" Bu ok iyi bir zaman, Jed," dedi Charles Halloway. "Sade
ce dokuz mu? Ne kadar gen. Ben asla o kadar gen olma
dm . "
"Kutsal inek akna!" diye bard olan fkeyle.
"Veya kutsal olmayan bir ey, " dedi adam ve uzand. O
lan geriledi. "Sen sadece tek bir adamdan korkuyorsun, Jed.
Benden."
"Sizden mi?" Olan hala geriliyordu. "Kesin unu? Neden,
neden?"
"nk, bazen iyinin silahlar vardr ve ktnn yoktur.
Bazen hileler ie yaramaz. Bazen insanlar seilip, lm ukur
larna drlemezler. Bu gece bl ve fethet yok, Jed. Beni
nereye gtryordun, ]ed? Kurduun ve hazrladn bir aslan
kafesine mi? Aynalar gibi bir yan gsteriye mi? Cad gibi biri
ne mi? Neye, neye, ]ed, neye? Hadi gmleinin sa kolunu s
vayalm, olur mu, ]ed?"
Kocaman ayta gzler Charles Halloway'a doru parlad .
Olan geriye srad, ama adam onunla sramadan, kolu
nu yakalamadan, gmleinin arkasn tutup, daha nce syle
dii gibi sadece kolu svamak yerine, btn gmlei olann
vcudundan yrtarak kartmadan nce deil.
302

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Ya, evet, Jed," dedi Charles Halloway, neredeyse alak bir


sesle. "Tam dndm gibi. "
"Sen, sen, sen, sen!"
"Evet, Jed, ben. Ama zellikle sen, bir bak kendine. "
Ve gerekten de bakt.
nk orada, kk olann elinin arkasnda, parmaklan
nn zerinde ve bilei boyunca mavi ylanlar, mavi zehirli y
lan gzleri, gsn her yerinde, ufak gvdede ve bu ufak,
ufak, ok ufak vcuttaki gizli toplanma yerlerinde, bu souk ve
imdi sarslm ve titreyen vcutta tk tk ve st ste, deri de
riye, et ete inelenmi-dikilmi btn ucubelerle beslenmek
iin ebediyen a azlarn am, mavi kpekbal boazlar
nn evresinde kounran, mavi akrepler karma kankt.
"Hey, Jed, bu gzel bir sanat eseri, gerekten. "
"Sen!" yumruk att.
"Evet, haLa ben." Charles Halloway darbeyi yzne yedi ve
olann zerine bir mengene geirdi.
"Hayr!"
"Aa, evet," dedi Charles Halloway sadece salam sa elini
kullanp, malvolmu sol elini sarktarak "Evet, Jed, sra, kv
ran, hadi durma. yi. bir fikirdi. Beni yalnz yakala, iimi bitir,
sonra dn ve Will'i yakala. Ve polis geldiinde, ne sorun var,
sen sadece dokuz veya on yanda bir olansn ve karnaval,
yo, hayr, o senin deil, sana ait deil. Burada kal, Jed. Neden
kolumun altndan kamaya alyorsun? Polis bakar ve gste
rinin sahipleri yok olmutur, bu kadar, deil mi, Jed? yi bir ka
."
"Bana zarar veremezsin!" diye ciyaklad olan.
" Komik, " dedi Charles Halloway. "Sannm verebilirim."
Olan neredeyse sevecenlikle skca, skca bastrd.
303

Ray Bradbury

"Cinayet!" diye viyaklad olan. "Katil var!"


"Senin katilin olmayacam, ]ed, Bay Dark veya her kim
sen, neysen. Kendi kendinin katili olacaksn, nk benim gi
bi insanlarn yannda olmaya dayanamyorsun, bu kadar ya
kndan deil, yakndan, bu kadar uzun sre deil."
"Kt!" diye homurdand olan debelenerek. "Sen kt
sn!"
" Kt m?" Will'in babas gld ve olann bu ses tarafn
dan sokulmu, allara taklm gibi daha da iddetli irkilmesi
ne neden oldu. "Kt ha?" Adamn elleri kk kemiklere ya
pm sinek katlaryd. "Bunu senden duymak tuhaf, ]ed.
yle grnyor olmal. yi ktye kt grnr. O yzden sa
na sadece iyilik yapacam, ]ed, sadece sana sanlacak ve ken
dini zehirlemeni seyredeceim. Sana iyilik yapacam, ]ed,
Bay Dark, Bay Mal Sahibi, evlat, Jim'in nesi olduunu syle
yene kadar. Uyandr onu. Serbest brak. Ona hayat ver!"
"Yapamam . . . yapamam . . . " Olann sesi vcudunun iindeki bir kuyuya dt, azalarak, uzaklaarak . . . "yapamam . . . "
"Yapmayacam m diyorsun?"
" . . . yapamam . . .

"

"Pekala, evlat, pekala o zaman burada ve burada ve bu ve


bu . . . "
Birbirlerinden ayr dm, tutkuyla karlam, kucakla
an, adam yaral elini efkatle gerilmi yze dakundurmak
zere kaldnrken, resim kalabal, kaynayp titreyerek, o ya
na, bu yana hzla terk edilen mikroskobik aknlada karlar
ken, daha da fazla sarlan bir baba oul gibi grnyorlard.
Olann gzleri adamn azna sabitlenmi, lgnca dnyor
du. Orada bir keresinde Cad'ya bir kutsama olarak frlatlan
tuhaf ve her naslsa sevimli glmsemeyi grd.
304

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana


....

Olan biraz daha yaknna ekti ve dnd, Kt, sadece bizim ona verdiimiz gce sahiptir. Sana hibir ey vermi
yorum . Geri alyorum. Alktan l. Alktan l. Alktan l.
Olann dehete kaplm gzlerindeki iki kibrit alevi sn
d.
Olanla onun yaral ve rklerle dolu canavarlar meclisi,
hissedilen, ama yar griilen kalabal, topraa dt.
Bir dan kayp yklnas gibi bir kkrerne olmas gerekirdi.
Ama sadece bir Japon kat fenerinin toza dmesi gibi bir
hrt oldu.

EUNC BLM

Charles Halloway uzun bir sre derin derin soluyarak, ci


erleri aryarak, vcuda bakarak durdu. Kendi korkular ve
gnahlarna brnm nhaf, deiik byklklerde ucubeler
ve insanlarn gvensizlikle inleyip direkiere tutunduklar a
drbezi aralklarndan glgeler sarkyor ve rpnyordu. Bir
yerde, iskelet a kt. Baka bir yerde, Cce neredeyse kim
olduunu anlad ve Jim'in zerine eilmi alan Will'e, ses
siz olann kprtsz bedeninin zerine bitkin bir ekilde eil
mi Will'in babasna gz krpmak ve yeniden gz krpmak iin
bir maaradan kan yenge gibi ilerledi, bu arada atlkarnca,
sonunda, yava yava, slak ve esintili imlerde bir feribot gi
bi sallanarak durdu.
Glgeler bakmak ve baklarn atlkarncann yanndaki
tabioyla yakmak iin gelirlerken, karnaval toplanm kmr
lerle yaklm kocaman, karanlk bir ocak gibiydi.
Orada yatyordu ay nda, Dark adndaki resimli ocuk.
Orada yatyordu katiedilmi ejderhalar, yklm kuleler,
pasl paralar gibi devriimi belirsiz alardan canavarlar, eski
ve her zaman anlamsz savalardaki ift kanatl uaklar gibi
ezilmi pterodaktiller, hayatn dalgasnn ekildii beyaz kum
lu bir sahilde terk edilmi zmrtlerin renginde kabuklu hay-

306

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

vanlar; kk et paras sourken btn, btn resimler artk


dnyor, ekil deiliriyor, buruuyordu. Orada gbein
kendi stne kapanrken iren gz krp, urada trompet
alan bir mamutun meme ba irisinin krlemesi ve kendi
krlnden dolay ldrmas; uzun boylu Bay Dark'tan kalan
her bir resim, imdi, tek tek, bir olann tenis raketi kemikle
rinin zerine saplanm ve delinmi minyatr bir tuvalin ze
rine indirgenmiti.
Yzleri onca insann ruh savan kaybettii yataklarn ren
ginde, daha fazla ucube glgelerden kp, Charles Halloway
ve dm yknn etrafnda byk ve daha tuhaf bir atlka
rnca olarak dizildiler.
Will, Jim'i hayata dndrmek iin mitsiz bastr ve brak,
bastr ve brak ilevinde duraklad; karanlktaki izleyicilerden
korkmadan, buna zaman yoktu! Zaman olsayd bile, sezdi ki
bu ucubeler, geceyi yllardr bu kadar nadir ve iyi bir havayla
beslenmemiler gibi soluyorlard!
Ve Charles Halloway seyrederken ve tilki atei, istakoz ne
mi, balgam tuza gzler uzaklardan seyrederken, lm ka
buslarn malzemelerini keserken, Bay Dark olan olan daha
da soudu ve el yazlan, kaybedilmi bir savan korkun san
caklan gibi kvrlan ve melen dumanl izim yldrmlar, bi
rer birer, yaylm ufak bedenden yok olmaya baladlar.
Birka ucube sanki ay birdenbire dolunay haline gelmi ve
grebiliyorlarm gibi korkuyla etraflanna bakndlar; sanki
zerlerinden zincirler dm gibi bileklerini ovaladlar, sanki
bklm omuzlanndan arlklar kalkm gibi boyunlarn
ovaladlar. Uzun sre mezarda kaldktan sonra sendeleyerek,
aclarnn paketinin tkenmi atlkarncann yannda serilmi
yattna inanmayarak, hzla gzlerini krptrdlar. Cesaret
307

Ray Bradbury

edebilselerdi ellerini o birdenbire lmle tatllaan azda,


merrnedeen alnda titretmek iin eilebilirlerdi. Ama onlar sa
dece uyumu halde, portre resimleri gibi, lml agzllk
lerinin, kinlerinin ve zehirli sularnn hayati malzemelerinin,
kendiliinden kr gzlerinin, kendiliinden yaral azlannn,
kendiliinden nzaa dm bedenlerinin zmrt soyutlama
larnn birer birer bu an! amsz kar ynnda erimesini izlediler.
urada iskelet eriyordu! urada yana don srklenen kerevit
Cce! imdi Lav ici gz etinden ayrld, ardndan Londra Rh
tm'ndan siyah Cellat, orada szlerek ykseliyordu nsan
Montgolfier, Balon Adam, Muhteem Avoirdupois! saf havaya
boalm, ite! orada lm, izim tahtasn temizlerken, eteler
ve topluluklar kayordu!
Artk orada sadece basit l bir olan yatyordu, resimlerle
berelenmemi, gkyzne Bay Dark'n bo gzleriyle bakan.
"Ahhhh . . .

"

Bir rahatlama korosu gibi, glgelerdeki tuhaf insanlar iie


rini ektiler.
Belki org son bir gsteri sunucusu haykr sundu. Belki
bulutlarda uyuyan gk grlts dnd . Birdenbire her ey
evrede dnmeye balad. Ucubeler koutular. Kuzeye, gne
ye, douya, batya, adrdan, efendiden, kara yasalardan kur
tulmu, her eyden te, birbirinden kurtulmu olarak, frtna
nn nndeki albino domuzlar, boynuzsuz yabandomuzlar ve
vunlmu tembel hayvanlar gibi kotular.
Grne gre, her biri, koarken bir ip ekmi, bir adr
kancasn yerinden kartm olmalyd.
nk imdi gkyz lmcl bir solunumla, adrlar d
erken ken karanln soluklar, batm atrt ve alamasy
la sarslmt .
308

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Engerek uslamas, kobra dnyle ipler lgnca zld,


kvrand, vurdu, srtnen krbalarla imen yoldu .
Geni Ana Ucube adn'nn alar sarsld, kemikleri ayr
d,

kkleri ortalardan,

ortalar muhteem brontozordan.

Hepsi tehdit eden kle salnd.


Hayvanat bahesi adr kara bir spanyol yelpazesi gibi ka
pand.
Dier ufak adrlar, ayrdaki balkl figrler, rzgarn em
riyle ktler.
Sonra en sonunda, Ucubeler adr, byk melankoli yu
murtlayan srngen ku, bir anlk kararszlktan sonra, iine
bir Niagara tipisi ekti, yz kenevir ylan sald, siyah yan
direklerini devasa bir eneden den diler gibi takrdatp a
trdatt, havay sanki uzaklamaya alan, ama topraa bam
l olduu iin, belirgin ve en basit yerekimine yenilmek, ken
di kilitlenen ktlesi altnda ezilmek zonndaym gibi ufalan
m kanatlada dvdi.i .
imdi adriann bu en by scak i toprak soluklan,
Venedik'in kanallarnn daha kazkiara brnmedikleri zaman
dan eski olan konfeciler ve yorgun ty boa ylanlar gibi pem
be pamuk helva flamalar iedi. Acele eden ykllarda, adr
deri dkt; eti en sonunda skartaya karlm canavarn
omurgasndaki uzun mzelik kalaslar top patlamasyla d
ene kadar yas tuttu, uuldad.
Org, rzgardan moronlam bir halde, kaynad.
Tren, terk edilmi bir oyuncak, bir tarlada durdu.
Ucubelerin yalboya resimleri ayakta kalan son flama direklerinin zerinde ellerini rptlar, sonra topraa dikine indi
ler.
iskelet, geride kalan tek tuhaf yarauk, eilip Bay Dark olan
309

Ray Bradbury

porselen olan kaldrd. Tarlalara doru uzaklat.


Will, bir an iinde, zayf adamn ve yknn ortadan yok
olan karnaval rknn ayak izleri arasndan bir tepeye trnan
dn grd.
Will'in yz bu ynde glgelendi, sonra u ynde, ruhla
on hzl darbeleri, kargaalan, lmleri, kalanyla ekitirile
rek. Cooger, Dark, iskelet, Yldnmsavar Satcs olan Cce,
kamayn, geri gelin! Bayan Foley, neredesiniz? Bay Crosetti!
bitti! Sakin olun! Sessiz! Her ey yolunda. Geri dnn, geri d
nn!
Ama rzgar onlann ayak izlerini imenden uuruyordu ve
artk kendilerinden kamak iin sonsuza dek koabilirlerdi.
Bylece Will Jim'in zerine bacaklan ak ekilde oturdu
ve gs bastrd ve brakt, bastrd ve brakt, sonra titreye
rek, sevgili dostunun yanana dokundu.
"Jim . . . ?"
Ama Jim krenmi toprak kadar souktu.

EuUDRDNC BLM

Souun altnda kaak bir scaklk vard, beyaz tende hafif


bir renk yatyordu, ama Will, Jim'in bileini yokladnda hibir
ey yoktu ve kularu gse yasladnda, hibir ey yokn.
"ld!"
Charles Halloway oluna ve olunun arkadana geldi ve
diz kerek sessiz boaza, kprdamayan gs kafesine do
kundu.
"Hayr." akn. "Tam deil. . .
"ld!"
Will'in gzlerinden yalar boald. Ama sonra, ayn hzla,
kendisine vurulduunu, tokatlandn, sarsldn hissetti.
"Kes unu!" diye bard babas. "Onu kurtarmak istiyor
musun?!"
"ok ge, ah, Baba!"
"Kes sesini! Dinle!"
Ama Will alad.
Ve yine babas onu ekitirdi ve ona vurdu . Bir kere sol ya
naa. Bir kere sa yanaa, serte.
indeki btn gzyalar kanatlanmt; hi kalmamt.
"Will!" Babas hiddetle ona ve Jim'e bir parman uzatt.
"Lanet olsun, Willy, btn bu, btn bunlar, Bay Dark ve
31 1

Ray Bradbuy

onun gibiler, alamlmasndan zevk alrlar, Tannm, gzyalan


na baylrlar! Yce Tanrm, sen uluduka, onlar enenden
akan tuzu yalarlar. nlersin ve soluunu kediler gibi ilerine
ekerler. Kalk! Dizlerinin zerinden kalk, lanet olas! Zpla!
Haykr ve yuvarlan! Duyuyor musun! Bar, Will, ark syle,
ama en nemlisi gl, anlyor musun, gl!"
"Yapamam!"
"Yapmalsn! Elimizdeki tek ey bu. Biliyonm! Ktphane
de! Cad kat, Tanrm, hem de nasl kat! Onu glle ldr
dm. Tek bir glmseme, Willy, gece insanlar buna dayana
mazlar. Orada gne vardr. Gneten nefret ederler. Onlar
ciddiye alamayz, Will!"
" Ama- "
"Arnann cehenneme kadar yolu var! Aynalan grdn! Ve
aynalar beni bir mezarn yar iinde, yar dnda gsterdiler.
Beni krklklar iinde ve rm gsterdiler! Bana antaj
yaptlar! Bayan Foley'ye antaj yaptlar, bylece Hibir Yer'e
giden byk yre katld, her eyi isteyen aptallara katld!
istenecek en aptalca ey: her ey! Zavall lanetlenmi aptallar.
Gldeki kemik yansmasnn peinden komak iin kemiini
dren budala kpek gibi hile ylesine sarlmlar. Will, gr
dn: her ayna dt. Buz erimesi esnasndaki buzlar gibi. Ta
veya tfekle deil, bakla deil, sadece dilerim, dilim ve ci
erlerimle, o aynalar ar bir horgryle vurdum! On milyon
korkmu aptal devirdim ve gerek insan ayaa kaldrdm!
imdi, ayaklarnn zerine, Will!"
"Ama Jim-" diye kekeledi Will.
"Yar ieride, yar darda. Jim her zaman byle olmutur.
Kederli-ateli. imdi ok ileri gitti ve belki kayboldu. Ama ken
dini kurtarmak iin savat, deil mi? Makineden kurtulmak
312

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

iin elini sana uzatmad m? O yzden bu sava onun iin bi


tireceiz. Kprda!"
Will sersem sepelek yelken at, bumunu ekti.
"Ko!"
Will yine bumunu ekti. Baba yzn tokatlad. Gzyala
r gktalar gibi utular.
" Hopla! Zpla! Haykr! "
Will'i ileri itti, onunla sriiklendi, elini ceplerine soktu, parlak bir nesne karana kadar ceplerini alt st etti.
Mzka.
Baba bir nota ald.
Will, Jim'e bakarak durdu .
Baba kulana vurdu .
"Ko! Bakma'"
Will bir adm kon .
Baba baka bir nota ald, Will'in dirseini ekti, kollarnn
her birini sallad .
"ark syle!"
"Neyi?"
"Tanrm, evlat, herhangi bir eyi!"
Mzka kt bir "Swanee Nehri" denedi.
" Baba . " Will, ban sallayarak, inanlmaz derecede yorgun,
ayaklarn sriiyordu. "Ahmaka . . . !"
"Tabii! Biz de bunu istiyoruz! Ahmak yal budala adam!
Ahmak mzka! Kt akortsuz melodi!"
Baba haykrd. Dans eden bir tuma gibi emberler izdi.
Henz ahmakln iinde deildi. atiatp gemek istiyordu.
Zaman krmak zonndayd!
"Will, daha yksek, daha komik, adamn syledii gibi! Ah,
lanet olsun, gzyalann imelerine ve dahasn istemelerine
313

Ray Bradbuy

izin verme! Will! Onlarn alaman almalarna, ba aa evir


melerine ve kendi glmsemeleri iin kullanmalarna izin ver
me!

_benim zntm memnun

paavralar olarak giyer

s kalrolayllll!.._ Onl r hibir lanet olas eyle besleme, Willy,


kemiklerini gevet! Solu! He!"
Will'in salarn kavrad, onu sarst.
"Komik . . . bir ey. . . yok . . . "
"Tab ki var! Ben! Sen! Jim! Hepimiz! Btn av ileri! Bak!"
Ve Charles Halloway yzn bunturdu, gzlerini prtletti, bumunu yasslatrd, gz krpt, empanze-maymun gibi
srad, rzgarla vals yapt, tozda step dans yapt, Will'i de ya
nnda sriikleyerek, aya ulumak iin ban geriye att.
"lm komiktir, lanet olsun! Eil, iki, , Will. Yumuak
ayakkab. Dosdoru Swanee Nehri'nden aa -sonra ne var,
Will? . . . Uzaklarda, ok uzaklarda! Will, Tanr'nn belas sesin!
Lanet olas kz soprano! Teneke bir kutudaki sere. Zpla, ev
lat!"
Will yukan kt, aa indi, yanaklar daha scak, boazn
da limon gibi bir irkilme. Gsnde balonlarn bydn
hissetti.
Baba gm mzkay sourdu.
"te btn ihtiyarlar oraya-" Konuan Will'di.
"Kal!" diye kkredi babas.
Srklenme, vurma, zplama, koma.
Jim neredeydi? Jim unutulmutu .
Baba tkrdatarak kaburgalarna vurdu.
"Camptown hanmlar syler bu arky!"
"Doo-dah!" diye haykrd Will. "Doo-dah!" diye syledi
imdi bir melodiyle. Balon byd. Baaz gdkland.
"Camptown yar pisti, be mil uzunluunda!"
314

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

"Oh, doo-dah gn!"


Adam ve olan bir menet yaptlar.
Ve tam admlarnn yarsnda olan oldu.
Will iindeki balonun kocamaniatn hissetti.
Glmsedi.
"Ne?" Babas o diiere annt.
Will horuldad. Will kkrdad.
"Ne diyorsun?" diye sordu Baba.
Patlayan scak balonun gc tek bana Will'in dilerini
aralad, ban geriye att.
"Baba! Baba!"
Geriye srad. Baba'snn elini kavrad. lgnca, haykra
rak, bir rdek gibi vaklayarak, bir tavuk gibi gdaklayarak ko
.
turdu . Avular zonklayan dizlerine vurdu. Tabanlarndan toz
utu.
"Oh, Susanna!"
"Al, alama-"
"-benim iin!"
"nk geliyorum ben-"
"Alabama'dan-"
"Banom-"
Birlikte. "Dizimde!"
Mzka hnldayarak diiere arpt, Baba bir emberde d
nerek, topuklarna vurarak, zplayarak, kocaman ksk gzl
nee akardarn rehine verdi.
"Ha!" arptlar, der gibi oldular, dirsekierini vurdular,
balarn arptlar, bu da havay daha hzl dar verdi. "Ha! Ah
Tanrm, ha! Ah, Tanrm, Will, ha! Zayf! Ha!"
lgnca kahkahann ortasnda
Bir haprk!
315

Ray Bradbuy

Dndler. Baktlar.
Kim yatyordu ayla aydnlanan toprakta?
Jim mi? Jim Nightshade mi?
O mu kprdamt? Az daha m akt, gz kapaklar m
titriyordu? Yanaklar daha m pembeydi?
Bakma! Baba Will'i hemen bir dansa soktu. Ellerini uzatp
do-si-do'ladlar, mzka, bacaklarn leylek gibi aan ve kolla
rn hindi gibi kabartan bir babadan acemi melodiler szdrp,
aktryordu. Jim'in zerinden sanki sadece imendeki bir ta
kabartsym gibi bu yana adadlar, geriye adadlar.
" Birisi mutfakta Dinah'la birlikte. Birisi mutfakta-"
"-Biliyonm-ha-ha-ha! "
Jim'in dili dudaklarnn zerinde kayd.
Kimse bunu grmedi. Veya grdlerse de, geeceinden
korkup, ilgi gstermediler.
Jim son eyleri kendisi yapt. Gzleri ald. Dans eden
soytarlan seyretti. nanamyordu. Yllar sren bir yolculua
kmt. imdi, dndnde, kimse "Selam!" demiyordu. Her
kes Samba tarz zplyordu. Gzlerine yalar dolabilirdi. Ama
onlar balayamadan nce, Jim'in dudaklar kvrld. Bir hayalet
kahkaha att. nk, her eye ramen, gerekten de orada ah
mak Will ve onun almak yal temizliki babas, yzlerinde
bir aknlk, goriller gibi ayrda tozla ak atarak kotunyor
lard. zerinde devrildiler, ellerini rptlar, kulaklarn oynatt
lar, onu artk gkler dse ya da dnya yarlsa durdunlama
yacak parlak nehir dolusu akan kahkahalaryla batan aa y
kamak iin, gzel neelerini onunkiyle kartrmak iin, fitilini
ateleyip onu, neenin kadnparma fieklerinin, drt inlik
lerin, kyamet gn topu fieklerinin patlamasn durdurama
yacak bir inflakla frlatmak iin, eildiler!
316

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

Ve aaya bakarak, sarsnt dans omuzlarn gevetir ve


zevk verirken, Will dnd: Jim ldn hatrlamyor, y
leyse ona sylemeyeceiz, imdi deil -bir gn, elbette, ama
imdi deil. . . Doo-dah! Doo-dah!
"Merhaba, Jim" veya "Dansa katl," bile demediler, sadece
sanki sallanan curcuna karmaalarndan dm ve karkla
dnmek iin bir destee ihtiyac varm gibi ellerini uzattlar.
Jim'i ektiler. Jim utu. Jim dans ederek yere indi.
Ve Will biliyordu ki, el ele, avu avuca, gerekten haykr
mlar, ark sylemiler, neeyle canl kan geri armlard.
Jim'i yeni doan bir bebek gibi ekmiler, cierlerine vurmu
lar, srtn tokatlamlar ve at bir yere neeli soluklar gn
dermilerdi.
Sonra Baba eildi ve Will onun zerinden atlad ve Will
eildi ve Baba onun zerinden atlad ve ikisi de bir izgide diz
kp, arklar hrldayarak, harika ekilde yorgun, Jim'in t
krn yutup, tam bir eilmeyle komasn beklediler. Ba
ba'nn yarsn amt ki, hepsi yere dtler, imenierde yu
varlandlar, batan aa bayku ve eek sesleri, batan aa
pirin ve zillerle, tpk Yaradl'n ilk ylnda, Nee, Bahe'den
kovulmadan nce olmu olmas gerektii gibi.
Ta ki sonunda ayaklarn ekene, birbirlerinin omuzlarn
yumnklayana, sallanarak dizlerine skca sarlana ve birbirle
rine abuk, parlak bir mutlulukla, birdenbire arap sarholu
unda bir sessizlik iinde bakana dek.
Ve birbirlerinin yzlerine yanan mealelere bakar gibi g
li.imsemeyi braktklarnda, arazinin ilerisine baktlar.
Ve siyah adr direkleri, l tentelerin kocaman siyah bir
gln tayapraklar gibi uutuklar bir fl mezarlnda yat
yorlard.
31 7

Ray Bradbury

Uyuyan bir dnyadaki yalnz kii, nadir bulunur bir erkek kedi ls olarak, uzanp ayn tadna vardlar.
"Ne oldu?" diye sordu Jim, sonunda.
"Ne olmad ki!" diye bard Baba.
Ve Will Jim'i kavrayp, ona skca sarlarak aiaynca yine
gldler.
"Hey," dedi Jim, st ste, sessizce. "Hey . . . hey . . .
"Ah, Jim, Jim," dedi Will. "Sonsuza dek dost olacaz."
"Elbette, ya, elbette." Jim imdi olduka sessizdi.
"Zarar yok," dedi Baba. "Biraz alayn. Ormann dnda
yz. Sonra, eve dnerken, biraz daha gleriz."
Will Jim'i brakt.
Ayaa kalktlar ve birbirlerine bakarak durdular. Will ateli bir gunrla babasn inceledi.
"Ah, Baba, Baba, sen baardn, sen baardn bunu!"
"Hayr, beraber baardk "
"Ama sen olmasaydn, her ey sona ererdi. Ah, Baba, seni
hi tanmyordum. imdi kesinlikle tanyonm. "
"Tanyor musun, Will?"
"Lanet olsun, evet!"
Her biri, dierine, parlak, slak k haleleri eklinde ldad.
"Pekiyi o zaman, merhaba. Yant ver, evlat ve reverans
yap. "
Baba elini uzatt. Will onu skt. kisi de gldler ve gzle
rini sildiler, sonra tepelerin zerindeki iye yaylm ayak izle
rine baktlar.
" Baba, bir daha gelirler mi?"
"Hayr. Ve evet." Baba mzkasru cebine tkt. "Hayr, onlar
deil. Ama evet, onlar gibi bakalar . Bir karnavalla deil. Bir
dahaki sefere ne ekilde geleceklerini Tanr bilir. Ama gndo318

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

umunda, leyin veya en ge gnbatmnda grneceklerdir.


Yoldalar."
"Yo, hayr," dedi Will.
"Ya, evet," dedi Baba. "Hayatlarmzn sonuna kadar tetikte olmalyz. Sava yeni balad. "
Yavaa atlkarncann etrafnda dolatlar.
"Neye benzeyecekler? Onlar nasl tanyacazr
"ey," dedi Baba sessizce, "belki imdiden buradadrlar."
ki olan da hzla etraflarna baktlar.
Ama sadece ayrlk, makine ve kendileri vard.
Will Jim'e, babasna, sonra da kendi vcuduna ve ellerine
bakt. Baklarn Baba'ya evirdi.
Baba ban onaylar gibi sallad, bir kere, ciddiyelle ve son
ra atlkarncaya don bayla iaret etti, zerine kt ve pirin
bir diree dokundu.
Will onun yanna kt. Jim Will'in yanna kt.
.Jim bir atn yelesini okad. Will bir atn omuzlarn okad.
Koca makine gecenin gelgitlerinde yumuak bir ekilde
eildi.
Sadece dn, ileri, diye dnd Will. Hey.
Sadece drt dn, ileri, diye dnd Jim. Hey be.
Sadece on dn, geri, diye dnd Charles Halloway.
Tanrm.
Her biri dierinin gzlerinden dncelerini okudu.
Ne kadar kolay, diye dnd Will.
Sadece bu seferlik, diye dnd Jim.
Ama yine de, diye dnd Charles Halloway, bir kere
balarsan, her zaman geri gelirsin. Bir tur daha ve bir tur da
ha. Ve, bir sre sonra, arkadalarna da tur nerirsin, giderek
daha fazla dosta, ta ki sonunda . . .
319

Ray Bradbury

Ayn fikir nn kafasna da ayn sessiz anda dank etti .


. . . sonunda kendini atlkarncann sahibi, ucubelerin bakc
s. . . gezici karanlk karnaval gsterilerinin sonsuzluunun ufak
bir parasnn sahibi olarak bulana dek . . .
Belki, dedi gzleri , imdiden buradadrlar.
Charles Halloway atlkarncann kontrol kutusuna gitti, bir
ingilizanahtar buldu ve dzentekerlerle dilileri paralad.
Sorra olanlar dar ekti ve kontrol kutusu paralanana ve
dzensiz imekler datana dek bir veya iki kere vurdu.
"Belki bu gerekli deildir, " dedi Charles Halloway. "Belki
ona g verecek ucubeler olmadan zaten almayacaktr.
Ama-" Kutuya son bir kere vurdu ve anahtar elinden att.
"Ge oldu . Gece yarsna gelmi olmal."
Donlarcasna, Belediye'nin saati, Baptist Kilisesi'nin saati,
Metodist, Anglikan, Katalik kiliselerinin saatleri, btn saatler
on ikiyi vurdu . Rzgar Zaman'la tohumlanmt.
"Green Crossing'deki demiryolu flamasna en son varan
kocakardr."
Olanlar kendilerini tabanca gibi atelediler.
Baba sadece bir an tereddt etti. Gsndeki belli belirsiz
ary hissetti. Koarsam, diye dnd, ne olur? lm nem
li mi? Hayr. nemli olan lm'den nce olan her ey. Ve bu
gece iyi i becerdik lm bile bunu bozamaz. te, ocuklar
gitti . . . ve neden . . . pelerinden gitmeyeyim?
O da tam bunu yapt.
Ve Tanrm! o yeni, karanlk, aniden Noel'e benzeyen sa
bahta serin tarlalardaki iye hayatlarn tab etmek harikayd.
Olanlar birbiri ardna koulmu taylar gibi kouyorlard, bir
gn birinin duvara elini ilk olarak vuracam ve dierinin ikin
ci olarak veya hi vuramayacan bilerek, ama bu yeni saha320

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

hn ilk dakikas, kesin yenilginin dakikas, gn veya sabah


deildi. imdi kimin daha yal, kimin ok daha gen olduu
nu grmek iin yzlerio ineelenecei bir zaman deildi. Bu
gn, bir yln Ekim'inde, sadece bir saat ncesi kimsenin ola
bileceini asla dnemeyecei kadar aniden iyileen bir gn
d, ay ve yldzlar byk bir ratasyon iinde kanlmaz afa
a doru hareket ediyor ve onlar kouyordu ve bu gecenin
alamalannn sonuncusu bitmiti ve birka yl daha karlkl
evlerde yaayabilecekleri bir kasahaya don kun anz dalga
larn gslerlerken, Will glp ark sylyordu ve Jim satr
satr yant veriyordu.
Ve arkalarnda kendi kah ciddi, kah neeli dnceleriyle
orta yal bir adam kouyordu .
Belki olanlar ya valad. Asla bilemedi! er. Belki Charles
Halloway hzn arttrd. Anlayamad.
Ama, olanlada ayn bizada koarken, orta yal adam ile
ri atld.
Flama sinyal kaidesine ayn anda vurdu Will, vurdu Jim,
vurdu Baba.
Sevinle iizgarda bir lk ls patlattlar.
Sonra, ay seyrederken, birlikte krlar arkalarnda b
raktlar ve kasahaya yrdler.

IV

SONSZ

YAKIN

VE UZAK KARNAVALIAR

Fikirlerio nereden geldikleri ve en sonunda nasl ulatkla


r bir yaz hayat iindeki en byk gizemdir.
Sanrm Uursuz Bir ey Geliyor Bu

Yana'y

ocukluktan

yola km ve uzun bir yolculuktan sonra orta yalarmda ba


na ulam bir karnaval eklinde tarunlardruz.
Ben drt yandayken, annemin beni isterik bir tur yaad
m bir atlkarncaya srklernesiyle pekala balam olabilir.
nk org almaya ve atlar drtnala bir kouya henz bala
mt ki, kk Ray de haykrmaya balad. lklarm, cani
atlkarnca altrcs atlar durdurup. bizi serbest brakncaya
kadar srd.
Bundan ksa bir sre sonra Lan Chaney'nin, banda teker
lekli bir patenle, yksek bir telden aa kaydn, dtn
ve gzel bir gen dansnn, Loretta Young'n kollarnda ld
n grdm. O film,

Laugh, Clown, Laugb

(Gl, Palyao,

Gl), bana bir palyaonun maskesinin ardnda neler yaand


n retti.
Bunu Charlie Chaplin'in 1be Circu5u (Sirk) izledi, ama ko
up ona katlmak istemedim; sadece adrlarn ardndaki tuhaf
yaama dair merakm daha da artt.
Ayn yllarda, Lan Chaney He Who Gets Slapped i (Cezalan-

324

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

drlan Adam) filme ekti ve nianlsnn an mideye indir


neleri iin birka asian bir eve sald.
Karnavalm bu olaylar ve filmlerle yola koyulmutu bile.
Kamavaln en byk sarsntsn yaad gn, yani Bay
Elektriko'nun 1932 ylnn i Bayram haftasonunda gelip,
"infaz edilmek" zere elektrikli sandalyesine oturarak, tylerim
diken diken olup burun deliklerimden kvlcmlar frlayana
dek kzgn klcn omuzlarma dedirerek, "Sonsuza dek ya
a!" diye bardnda, ben on iki yandaydm. Ertesi gn, bu
nun nasl yaplacan renmek iin karnaval yerine kotum.
Bay Elektriko beni sahnenin arkasndaki btn ucubelerle ta
ntrd, ilerinde Hipapotam Kadn, iskelet Adam ve Resimli
Adam da vard. Sahilde oturduk ve benim kar konulmaz ge
leceim hakkndaki muazzam fikirlerimi dinledi.
Benzinim bittiinde, Bay Elekriko, "Daha nce tanmtk,"
dedi. "Yo, hayr, efendim," dedim ben, "bu sizinle ilk ko
numam." "Hayr, hayr," dedi o, "sen Ekim 1 918'de Paris'in d
ndaki Ardenness Ormaru atmasnda en iyi dostumdun, vu
ruldun ve kollarmda ldn. te imdi buradasn, yeni bir yz,
yeni bir isimle, ama gzlerinden gelen k, kaybettiim dos
turnun ruhu. Dnyaya ho geldin."
Aklm karm bir halde karnavalda dolatm ve orgun
"Gzel Ohio"yu hrldamasn dinleyerek atlkarncann kou
an atlarnn yannda durarak aladm. Elektrik ateiyle birlik
te hayret verici bir eyin beni arpm olduunu ve sonsuza
dek deitirdiini biliyordum.
Sekiz hafta iinde yazmaya baladm. O gnden itibaren,
altm be yl boyunca, her gn yazdm.
O yzden, sanrm Gene Kelly beni ve eim Maggie'yi m
zikal filmi Invitation to Daned in (Dansa Davet) bir gsterimi325

Ray Bradbury

ne davet ettiinde, filmdeki karnaval sahnesinin son bir sarsn


tya neden olmasnn ok doal olduunu kabul edeceksiniz

dir.
Filmden kp eve doru yrrken, kendimi ok gemite
kalan 1 932'nin o Eyll gnnde atlkarncann yanndaki o o
cuk gibi hissederek, yle dedim:
"Gene Kelly'ye bir senaryo yazmak iin sa kolumu verir
dim."
"Eh, dosyalarn bir kartrver," dedi Maggie. "Oras tuhaf
kokulu bir sr palyao ve sadece gecenin nde canlanan
sirklerle dolu. "
Haklyd. lk kitabmda "Dark Carnival" (Karanlk Karnaval)
adyla kullanmay dndm "The Black Ferris" (Kara Dn
me Dolap) isimli yky buldum. yky hi bitirmemitim
ve Dark Carnival kitab balktaki fantezisi eksik olarak yayn
lanmt.
Bu yzden, o baslmam ykye dayal seksen sayfalk bir
senaryo yazdm ve benim uzaklardan yola km, gece yar
sndan ok sonra varan karnavalm gerekten geldi.
Kelly senaryoya bayld, onu ynetmek ve yapmcln
stlenmek istedi, ama para bulamad ve karnavaln bana ge

ri verdi. Senaryo tedavisi lnce, roman canland. Kara treni


yola kartmak iin be yl harcadm; ad artk Uursuz Bir ey

Geliyor Bu Yana olan roman 1 962'de yaynland. Sonra yeni


den bir dizi senaryoya dnt ve 1 983'te bir Walt Disney fil
mi olarak son halini ald.
te atlkanncadan atlkarncaya, sirkten karnavala yaplan
uzun yolculuu ve Walt Disney'in de paylat, ucubeler a
drnn bezinin ardndaki Danimarka'da kt bireyler bulun
duu konusundaki phemi rendiniz . Disney, Disneyland'i
326

Uursuz Bir ey Geliyor Bu Yana

parlak bir panzehir olarak yaratt. Yeni bir dnya yapt. Ben
merkezinde iyi huylu bir Hristiyan mistiinden Cooger ve
Dark'n Curcuna Glge Gsterisi'nin kuku gtrmez ekilde
kt olan Cooger'na dntrlm Bay Elektriko bulunan
bir roman bitirdim.
Eer Bay Elektriko uzun bir zaman nce bu roman oku
duysa, umarm onu ters yz ve ba aa ettiim, ayn yksel
dii zamanlardan sonsuz bir geceye evirdiim iin beni ba
lamtr.
Bir param hala drt yandayken bindiim o korkun at
lkarncann zerinde. Grne gre ondan inmenin bir yo
lunu asla bulamamm.
Ray Bradbury, Los Angeles
Aralk 1998

Terry Brooks'tan
Gl Bir Epik Fantezi
Shannara'n n K1 hc1
Uzun, uzun zaman nce S h e a Ohmsford ' un dnyas eski Kt lk'n
sava laryla blnm tr. Ama yar insan, yar e l f olan Shea,
Vad i 'de huzur iinde yaamaktadr -ta ki Alanon ' u n gizem l i , hey
bet l i varl , uzun zaman nce ld san l an Karabyc Lord ' u n
yeniden yaad n ve dnyay y o k edeceini a a karmak i i n
belirinceye dek.

Y0Z0KLERIN EFENDISI GELENEGINDE,

MIT LLERINDE BIR MASAL

"Muhteem bir fantezi yolculuu"


Frank Herbert

Parmaklarm klatmamla
Uursuz bir ey gelir bu yana

Hala dleyen ve hatrlayanlar ve fshy duymu,


ama daha onun karanlk, iirsel gcn deneyimiernemi
olanlar, ho geldiniz. eri girin, oturun. Bakalarna hi
benzemeyen bir glge gsterisi balamak zere . . .

I S B N 975 6 9 0 2 - 6 2 - 0

1 1111111111111 11111111 111111


789756 902622

You might also like