Professional Documents
Culture Documents
Kayip Sembol TR
Kayip Sembol TR
MASONK FRELER VE
SAKLI KALAN G E R E K L E R . . .
Dan Brown, Da Vinci ifresi, Melekler oe eytanlar* dan sonra
Kayp Sembolde insanln yzyllardr bekledii bir ger
ein peinde...
Harvard Simgebilim Profesr Robert Langdon, Kongre
Binas'nda konferans vermesi iin yakn bir arkadandan
davet alr. Ancak, Washington'a varr varmaz olduka
garip bir durumla kar karya kalan profesr, kendini
korkun br oyunun ortasnda bulur.
Kongre Binas'na braklm olan bir semboln -yakn
arkada Peter Solomon'm kesik eli- varln haber veren
bir telefon, Langdon' hi de yabancs olmad bir dn
yaya davet etmektedir.
Antikalarda kullanlan bu sembolik ar, daveti
alan kiiyi ezoterik bilgeliin hkm srd, ok eskiler
de kalm kayp bir dnyaya srkleyecektir.
Sonu belli olmayan bu mistik daveti arkadan kurtar
mak iin kabul eden Langdon, bir anda masonik srlarn,
sakl kalm tarihin ve o gne dek grmedii yerlerin
gizli dnyasnda inanlmaz bir gerekle yzlemek zorun
da kalr.
Artk cevaplanmas gereken sorular vardr:
nsanln Altn a, almamas gereken bir kapnn
aralndan srlaryla birlikte yok mu olacak, yoksa hik
metin nda tm sorularn cevaplar m bulunacaktr?...
Teekkr
B i r l i k t e a l m a frsatn bulduum sevgili d o s t u m a en derin te
ekkrlerimi sunarm: editrm J a s o n Kaufman, temsilcim H c i d e Lange
ve danmanm M i c h a c l Rudell. Ayrca Doubleday'e, dnyann drtbir ya
nndaki yaynclarma ve elbette okuyucularma mteekkir olduumu be
lirtmek isterim.
Bilgisini ve tecrbelerini paylaan kimselerin c m e r t yardrman ol
masayd bu kitap asla yazlamazd. Hepinize minnettarm.
Dnyann
dnyada
dan
anlamnn
yaamak,
byk
bir
farkna
varmadan
kitaplara
dokunma
ktphanede
dolamaya
benzer.
GEREKLER
1991 ylnda C I A bakannn kasasna bir belge sak
lanmt. O belge bugn de hl orada durmaktadr.
ifreli metinde eski bir kapya ve yeraltndaki bilin
meyen bir blgeye atfta bulunulmaktadr. Bu belgede
aym
zamanda
"orada
bir
yerde
gml"
ifadesi
yer
almaktadr.
Farmasonlar,
SMS
3)
zere
bu
Invisible
College"',
Gvenlik
Ofisi' 2 ',
ismi
geen
tm
organizasyonlar
gerekte mevcuttur.
Bu romandaki tm trenler, sanat eserleri ve antlar
gerektir.
( 1 ) G r n m e z Okul
( 2 ) T h e Office o f Security
( 3 ) S M S C (Smitlsonian Museun Support C c n t c r : Smithsnian Mzesi D e s t e k M e r k e z i )
( 4 ) 1 9 7 3 ylnda eski a s t r o n o t E d g a r Mitchell ve sanayici Paul N. T c m p l c tarafndan insan
potansiyelinin snrlarn a r a t r m a k iin kurulmutur. Enstitnn p r o g r a m "insan kapasite
sinin geniletilmesi", " e n t e g r e salk ve t e d a v i " ve " Y e m d n y a grlerinin o r t a y a kmas
n iermektedir. Ayrca a r a t r m a l a r , s p o n t a n e meditasyon, bilinlilik, alternatif tedavi ve
hastalk belirtilerinin azalmas konularn da i e r m e k t e d i r . Mistisizm, insan potansiyeli, parapsikolojik b e c e r i l e r ve b e d e n l m n d e n sonra bilincin h a y a t t a kalmas gibi konulan da
iermektedir.
Enstitnn ad Y u n a n c a nots, yani akl kelimesinden alnmtr.
Enstit
ayda
F r o n t i e r s of C o n s c i o u s n e s s
(Deiim: Bilincin
uurlarnda)
OIMSOZ
M a b e t
Et/i
2 0 . 3 3
iin
srr
11
Kayp
Sembol
siyah kadife bir bala gzlerini kapatm ve plak gsne tren hane
Saray'dan
birka
blok
tedeyim.
pna, orijinal mozole... lmden sonra gtrlen yer. Ana giriin dnda,
diye sormutu.
ye, " E v e t , " diye yalan sylemiti.
on yedi tonluk iki sfenks, bronz kaplara bekilik ediyordu. erisi ise t
stat, "O halde sana aklanan srlara ihanet edecek olursan, bu han
renemeyecekler.
Bu akam ise Mabet Odas'nda esen ciddi hava, yolculuunda kendi
Odas,
kulaa
kesilen
saklar...
ve
s...
kknden
kllerinin
sklp
koparlan
drtbir yandan
vahi hayvanlara
dil...
esen
karlp
rzgrla
verilen
yaklan
gkkubbeye
bar
savrulma
kalp...
Sol elini yenin omzuna koyan gri gzl stat, " K a r d e i m , " dedi.
yerinden
boaz...
vuruyordu.
akam,
lik
tarihinde
hi
diye
dnd.
olmam
bir
ey
Bu
duvarlarn
meydana
arasnda
gelecek.
daha
Yzyllar
nce
karde
boyunca
bir
Bunun kvlcm gibi akp, ona akl ermez bir g vereceini biliyor
ye, nnde duran beyaz cppeli ahs tepeden trnaa szd. stad
Muhterem. Ellili yalarnn sonlarndaki adam; ok sevilen, gl ve byk
du. Enerjiyle dolup, derin bir nefes ald ve kendisinden nce dnyann
servet sahibi olan bir Amerikan ikonuydu. B i r zamanlar koyu olan salar
stad Muhterem den bir kar tanesi kadar yumuak sesiyle, " Y e m i
nini et," dedi. "Yolculuunu t a m a m l a . "
yenin yolculuu, bu trden tm yolculuklar gibi birinci dereceden
balamt. O akam, imdikine benzeyen bir trende stad M u h t e r e m
Dan
Brown
12
arap
lmcl
veya
kendi
bir zehir
irademle
yeminimi
bozacak
olursam...
itiim
bu
olsun."
13
Kayp
Sembol
1. BLM
srlarn barndran snfna aptalca kabul eden gri gzl adama bakt.
Yaknda
deer
verdiin
her eyi
kaybedeceksin.
Bu
kutudan
kmalym!
Dan
Broun
II
15
Kayp
Sembol
tinin geni kabininde tek bana oturuyordu. Arkadan Pratt & Whitney ift
"Washington'a ho geldiniz!"
cu bir cokuyla konuuyordu. " B e n i takip edin baym, arabanz sizi bekliyor."
hayal
krklna
uratmak
istemediim
dier
adam.
bir skandala yol at! Ortal kartrmak hounuza gidiyor deil m i ? "
yafet olurdu.
Kadn kahkaha att. "Giydiiniz o balk yaka kazan modas ge
ti. Kravatla o k daha yakkl grnrdnz!"
Langdon, imkn yok, diye dnd. Kk ilmekler.
Langdon, Phillips Exeter Akademisi'ne giderken haftann all gn
kravat takma zorunluluu vard. Mdrn kravatn ses tellerini stmak iin
Beyaz sisten bir battaniye pistin stne kmt. Puslu asfalta iner
zet takm orta yal bir kadnn, el sallayarak yanna yaklatn grd. El
rgs bir yn apkann altndan kvrck sar salar grnyordu.
Brown
Dan
16
lndan taklyordu.
Kendi kendine glmseyen Langdon, "Tavsiye iin teekkrler," de
di. " B u n d a n sonra kravat konusunu dneceim."
17
Kayp
Sembol
Neyse ki, terminalin yanma park etmi gsterili bir Lincoln limuzinden inen koyu renk takm elbiseli, profesyonel grnl bir adam parma
n kaldrd. " B a y Langdon? B e n , Beltway Limousine'den Charles." Y o l
cu kapsn at. "yi akamlar efendim. Washington'a ho geldiniz."
2. BLM
P a m ' e misafirperverliine karlk bahiini veren Langdon, limuzinin lks koltuuna geti. ofr, ona s kontrollerini, ie sularn ve scak
kek sepetini gsterdi. Birka saniye sonra Langdon asfalt yolda hzla iler
liyordu. Demek,
Ben
da
kimseye zarar
dokunmaz
tabii.
bir aheserim.
diye dnd.
diye duyurmasyd.
Fiziksel de
Kongre Binas'ndan on be kilometre uzakta bir adam, R o b e r t Langdon'n geliini sabrszlkla bekliyordu.
ruhu
kendi fani
kabuunun
zerinde
hkimiyet
kuruyor.
(3)
ipe-
( 1 ) Y e n i Z e l a n d a yerlisi.
(1) Levililer kitab
I ilksiniz. R A B benim.
.1) cjtli kalnlklarda ve renklerde, boyal ipliklerden d o k u n a n ipekli kuma.
Dan
Brown
18
19
Ka\ p Sembol
haberi vard.
birlikte bastrlacak,
diye
hatrlat
birlikte.
kapy kilitledi. Giysi dolabna doru yrrken, yaldzl devasa ayna tara
fndan adeta ekildiini hissetti. Kar koyamad ve dnp kendi yansma
sna bakt. P a h a biilemez bir hediyeyi ayormuasna, yavaa sabahl
Ben
t. Acnla
lyordu.
Bugne
bir
aheserim.
diye dnd.
Ben
evrim geiren
bir heykelim.
la kazanamayabilirdi.
Neyse ki en derin srlarna ulamak iin onlarn gvenine ihtiyac
yoktu.
yeliim
amacma
hizmet
etti.
(l)A,t
( 2 ) S o n s u z Ik
(3) Gazap Gn
Dan Brovvn
20
21
Kayp
Sembol
diye dnd.
Ve bu akam,
3 . BLM
olacak.
Memorial
Kprs
'ne
geldik
mi?
mn
Msr dikilita.
kmt.
le
uyanmtm...
Bu
sabah
ama
evde
imdi
huzurlu
Kongre
bir pazar gn
Bina'hdan
birka
geireceim
dakika
beklentisiy
uzaktaym.
Langdon bu sabah saat bee eyrek kala durgun suya dalarak gnne
her zamanki gibi balam, Harvard havuzunda elli kula atmt. Fizii ni-
( 1 ) Sisli Vadi
(2) Gelgit Havzas
Dan
Bronn
22
23
Kayp
Sembol
rndaki bir adama gre hl ince ve zindeydi. Aradaki tek fark, imdi vcu
mnn ardndan gen yata miras devralmt. imdi elli sekiz yanda olan
dunun bu halini korumak iin daha fazla aba sarf etmesi gerektiiydi.
nyd. Langdon bazen, soylu eceresini lekeleyen tek eyin, ikinci snf bir
niversiteden -Yale- ald diploma olduunu syleyerek ona taklrd.
alma odasndan ieri giren Langdon, Petcr'dan bir de faks geldi
ini grnce ard.
sp mesaj dinledi.
Peter Solomon
SMTHSONAN ENSTTS
S E K R E T E R L K OFS
Gnaydn R o b e r t ,
ulamak istedi. Bu mesaj alr almaz Peter' arar msnz? Sizde yeni zel
ce iyi bir ailede yetimi, kibar bir adamd ve ters giden bir ey olmasa pa
Pctcr
zar gn aramazd.
Langdon kahvesini hazrlamay yarda brakarak, arsna cevap
vermek zere alma odasna gitti.
Umarm
iyidir.
bu yana onun iin hep bir baba gibi olmutu. kinci snf rencisi olan
lyordu. " B u kadar abuk geri dndnz iin teekkr ederim. Bay S o -
"Elbette."
Dan
Brown
24
25
Kayp
Sembol
kalmazsnz.
diye
dnd.
Langdon
dikkatle dinledikten
Konumanzda
bakentimiz
sembollerden
lar R o b e r t . "
ze bildirmemi istedi."
" T a b i i ki yok."
Asistan derin bir nefes ald. "Bildiiniz gibi profesr, Smithsonian
ton'a sizin iin zel bir uak gndermeye hazr. U u bir saat iinde ola
hallediine
amamak
gerek.
hevessizce,
nen Langdon, baka bir kar yol bulamad. " P e k l . Bunu yapabileceimi
syleyin."
Heyecanla, " M u h t e e m ! " diyen asistann sesi
re hitap edemeyeceini ok ksa bir sre nce bildirdi." Skntl bir ekilde sus
tu. " B u da onun yerine geecek bir konumacya ihtiyacmz olduu anlamna
Dan Bro\vn
26
rahatlam gibiydi.
bir gn
diye dnd.
olacak.
27
p Sembol
4 . BLM
rek vnlad.
kaidesi" diye tasvir ettii yksek bir plato zerindeki Ulusal Park'n dou
yanstmaktadr.
deki byk ktleydi. Nunez acele, etmeden metal dedektryle adamn kol
"zgnm."
len ziyaretilerdi.
herkes Redskins'i izliyor." Nunez de bunu yapmay dilerdi ama iteki ilk
le
senin
makyaj
uygulam olmasyd.
Her neyse.
houna gitmez.
Dan
Brenin
28
29
Kayp
Sembol
5 . BLM
byk bir hata yaptm. imdi her sabah onunla birlikte uyanyorum."
kol asksndayd.
Aradm bulmama yardm
vimsi metal d cephesi, iindeki acayipliklere dair belli belirsiz bir ipucu
verir. B i r "l b l g e " bir "slak b l m e " ve yirmi kilometreden uzun depo
benden
bir hediye.
Dan
Bronn
30
31
Kayp
Sembol
inand ey..."
"Evet?"
"Bulunabilir."
min edilecei zere Peter, aile isimlerine yakan bir asalet ve gle rol
ne uyum salamt. Bugn hl K a t h e r i n e ' i ocukmu gibi kolluyordu.
Aabeyinin ara sra sktrmasna ve mnasip aday bulmakta hi
olduunu mu sylyorsunuz?"
Mal'akh kendi kendine glmsedi. " B a z e n bir efsanenin asrlarca
srmesinin... bir sebebi vardr.""
potansiyelimiz
sahiden
de
ok
edici.
Dan
Brown
32
kayp
Sembol
6 . BLM
ve ferah.
Geni cam tavanda, ierideki inci rengi boyaya parlt veren etkileyi
liyor.
Bu
etkinlik
sensiz
balamayacak.
Eyalarn
bir i,
don grmek iin can atyordu. Gkyz her an boalacak gibiydi, hemen ko
deil!
bil alt metrelik bronz heykelin her bir parasn yerletiren iilerin kle
Pekl,
Dan
Brown
etkilendim.
Kayp
Sembol
"Oklt
semboller!"
Birinci
snf rencisi
yine
heyecanlanmt.
dan 'oklt' olan her eyi eytani olarak tanmlad ve bu yarg bylece kald."
insanlar bu
sembollerde
her trden
"Ah..." o c u k yklmt.
Y i n e de o bahar be yz renci, atrdayan tahta sralaryla eski bir
derslik olan Harvard Sanders Tiyatrosu'na dolutuunda, Langdon bu
rencinin n srada oturduunu fark etmiti.
Langdon geni sahneden, " H e r k e s e gnaydn," diye seslenmiti. Pro
jeksiyon makinesini anca, arkasnda bir resim belirmiti. " Y e r l e r i n i z e
otururken, iinizden ka bu resimdeki binay tanyabildi?"
O n l a r c a ses hep bir azdan, " A B D Kongre B i n a s ! " diye barmt.
"Washington D . C . "
" E v e t . Bu kubbede drt bin ton demir kullanld. 1850'ler iin mima
ri yaratclkta benzersiz bir ustalk."
Birisi, " D e h e t ! " diye barmt.
G z l e r i n i deviren Langdon, iten ie bu kelimenin yasaklanmasn
( 1 ) Hristiyan folklorunun rettii hayali bir p a g a n tanrs. 19. yzylda satanizmiri sembol
olmutur.
37
Dan Brovvn
36
Kayp
Sembol
biri de; hayatn gerekleri zerlerine kmeden bir Eurorail biletiyle yaz
geirmekti. "Grne baklrsa kendi bakentinize gidenlerden ok daha
fazlas Avrupa'y ziyaret etmi. Peki sizce bunun sebebi n e ? "
Arkalardan biri, "Avrupa'da iki ime ya y o k ! " diye seslenmiti.
Langdon glmsemiti. " S a n k i iki ime ya burada sizi engelliyormu gibi..."
Herkes glmt.
mesini beklemiti.
Baka bir renci araya girmiti. "Aslna baklrsa b e n c e Washington
I MU ada ta indiriyor. stnde mason kyafeti var. D a h a nce de ke ta
yerletiren mason resimleri grmtm. T r e n l e r d e ilk ta indirmek iin
hep u tripodu kullanrlar."
mcusu, 18 Eyll 1793 tarihinde saat on biri eyrek gee ile yarm arasn
da, tripod ve makara yardmyla K o n g r e Binas'nm ilk ke tan yerle
tiriyor." Langdon susup gzleriyle snf incelemiti. " B a n a bu gnn ve
tarihin nemini syleyebilecek olan var m ? "
Sessizlik.
"Peki ya size bu zel ann nl mason -George Washington, B e n jnin Franklin ve D.C.'nin ba miman Pierre L'Enfant- tarafndan seildi
ini syleseydim?"
D a h a fazla sessizlik.
"Aslnda basit; ke ta o gn ve o saatte yerletirilmiti, nk di
herhangi baka bir ehrinden daha fazla astrolojik iaret olduunu syle leydim ne derdiniz? Zodyaklar, yldz haritalar, zel baz astrolojik tarih
kadar.
Langdon klar karartp ikinci slayta gemiti. " G e o r g e Washington'm burada ne yaptn bana kim syleyebilir?"
Brown
Dan
yen dev bir tahta tripod- nnde durduu duvar resmi grnyordu. yi gi
te bu
38
39
Kayp
Sembol
nn yansndan ou, yldzlarla kaderin i ie getiine inanan, Ycnidnya'y ekillendirirken gkyznn girdii dzeni dikkate alan masonlard."
"Asla sylemezler."
bir tesadf."
sanmyorum."
renci, " N e ? " diye barmt. " B i r deneyin!"
Langdon, "Turnusol testi yapalm," demiti. " P r o f e s r Witherspo un karlatrmal din dersini alanlarnz var m ? "
nanmayanlar
dntrrler."
Sonra
durmutu.
"Ama
masonlukta
bu
bir topluluktur."
Dan
Brown
40
Kayp
Sembol
Langdon zgn bir tavrla iini ekmiti. " o k kt. E e r bunun ucu
mezsiniz."
Merkezi'nden gelen renci rahatsz olmu gibiydi. " S i z bir tarikat yesi
misiniz?"
zi'nden biri ayaa kalkmt. " K a kadnn mason olmasna izin verildi
Profesr L a n g d o n ? "
Langdon teslim olur gibi ellerini havaya kaldrmt. "Hakl bir yak
demiti.
evlerden korkarz."
larn giyinip sslenmeyi seven bir grup zararsz yal adam olmalarndan,
Saat
"ey... eer bunu bir masona sorsaydnz, size yle bir tanmlama
yapard: Masonluk simgesel anlatmlarla gizlenip, sembollerle aydnlatlan
bir erdem sistemidir."
" B a n a 'ucube bir tarikatn' rtlmesi gibi geliyor."
"Ucube mi d e d i n ? "
o c u k ayaa kalkarak, " T a b i i y l e ! " demiti. "O gizli binalarn iin
de neler yaptklarn duydum! M u m nda tabutlarla acayip trenler, bo
yedi.
zaman.
Dan
Brown
42
43
Kayp
Sembol
7 . BLM
D.C.
'ele
saklandna
inand
ey...
bulunabilir.
SMITHSONIAN MZES
DESTEK MERKEZ
(SMSC)
benzemiyordu.
mez bir meteorit koleksiyonu, dev bir kalamar ve hatta Teddy Roosevelt'i
Afrika safarisinden getirdii fil kafataslar koleksiyonu...
( 1 ) D e n i z srngeni
Dan
Broun
44
45
Kayp
Sembol
8 . BLM
gibiydi; Yunan amfiteatr tarznda yaplm bir yarm daire. Ebruli bre s
Mu sabah!"
"Evet, hatrlyorum." Hatta bir sessizlik oldu. " B i r a z dikkatsiz dav-
ek boyutlu kopyalaryd.
r etmeyen, amaszca gezinen bir avu turistten baka kimse yoktu. Acaba
Peter, Rotunda'dan m bahsediyordu? Rotunda'ya doru gney koridoru bo
yunca gz gezdirdi, ama orada da yalnzca etraf dolaan turistler gryordu.
Saatin gong sesleri artk durmutu. Langdon resmen gecikmiti.
H e m e n koridora kp bir mze rehberi buldu. "Affedersiniz, bu ge
ceki Smithsonian etkinlii iin verilen konferanstan haberiniz var m? Ne
l rede?"
" K o r k a r m P e t e r S o l o m o n ' n bugn Washington'da bulunduunuz
d a n haberi yok." Adamn gneyli aksam yok olmu, sesi derinden gelen
ikici bir fsltya dnmt. "Ben burada olmanz istediim iin geldi" i 1 tay Langdon."
rede yaplyor?"
M z e rehberi tereddt etti. "Bilmiyorum baym. Ne zaman bal
yormu?"
"imdi!"
Adam ban iki yana sallad. " B e n i m bu akam bir Smithsonian et
kinlii yaplacandan haberim yok, en azndan burada yaplmayacak."
akna dnen Langdon salona dnerek, gzleriyle etraf tarad. So
lomon bir tr aka m yapyor? Langdon buna ihtimal veremiyordu. Cep
telefonunu ve sabah gelen faks karp, Peter'n numarasn arad.
Dan
Brcnvn
46
47
Kayp
Sembol
9 . BLM
"Araf?
Hamistagan?
hemen ar
" S a n m a m . " Adamn sesi rktc derecede sakindi. "Size zarar ver
ldn m sylyorsun?"
mas iin bir sre durdu. " S i z i temin ederim, tamamyla asil bir niyetim
d Bir turist grubu ona bakt. Arkasn dnp sesini alaltt. "lm ya var-
benimle paylaacaksnz."
"Neden bahsettiin hakknda hibir fikrim yok."
" Y o k mu? Size emanet edilen antik srlar anlamyormu gibi mi ya
pyorsunuz?"
"Polisi aryorum."
Adam, " G e r e k yok," dedi. "Yetkililer biraz sonra yannza gelecekler."
Bu kak neden bahsediyor? Langdon'n ses tonu sertleti.
" P e t e r yan
kndan takip etmiler ve boluklar arasnda balant kuran bazlar, Langdon'n imdi Kutsal Kse'yle ilgili baz gizli bilgilere -hatta belki de yerine- olduuna inanmlard.
Dan Bro\vn
dr ya da yoktur!"
48
49
Kay p Sembol
Langdon, "Bak,"
zdeyiti.
Aadaki
yukardakine,
yukardaki
aadakine
benzer.
Geni
lllona gz gezdiren Langdon, bu akam her eyin nasl bu kadar ani kont
rolden ktm merak etti. " B a k , ben eski bir kapnn nasl bulunacam
bilmiyorum. Polisi aryorum."
m?
Rotunda'dan geliyordu.
Birisi lk atyordu.
Dan Brovvn
50
51
Kayp
Sembol
1 0 . BLM
Hayr.
Langdon geri ekildi. Peter Solomon'n kesik sa eline baktn anlad anda dnyas dnmeye balamt.
brakt!"
Langdon kalabala yaknlanca, tm bu kargaaya neyin sebep ol
eli mi brakm?
deri
gibiydi.
Dan
Brovn
53
Kay ip Sembol
11.
BLM
na Islak Blme de deniliyor. Pek allmadk, yle deil m i ? " diye sormutu.
Daha ok dehet verici.
ge
kalmaz,
ayrca
gelen
telefonlara
her
zaman
bilememesiydi.
Bugn
rendiklerimi ona
verir,
di
nasl soracam?
Katherine ksa bir bak frlatmt. " B o mu? Peki neden bakyoruz?"
yle geldi ki, buray kimse kullanmadna gre, belki sen kullanabilirsin."
"Ben mi?"
"Tabii. Burada bir laboratuvar kurabileceini dndm; yllardr te
dnp duran
Aabeyinin gri gzlerinde alk olduu muzip bir prlt vard, " B a n a
cevap
asl gstermek istediim ey, 5. B l m e ' d e , " demiti. " E n son bunu yaptk.
titreimleri-
zonklad.
Katherine normal koullarda, laboratuvarna giden drt yz metrelik
Dan
Broun
" o k t a n alnp yerletirildi." Yzne geni bir glmseme yaylmt. " L a b o r a t u v a r kuruldu."
Katherine olduu yerde kalakalmt.
Aabeyi koridorun ucunu iaret ederek, "imdi grmeye gidiyoruz,"
demiti.
K a t h e r i n e glkle konumutu. "Sen... sen bana laboratuvar m
yaptn?"
" B u benim iim. Smithsonian, fen bilimlerini gelitirmek iin kuruldu. Sekreteri olarak bu grevi ciddiye almalym. Aklndaki deneyle55
Kayp
Sembol
mesi gerekiyor."
" K k bir kasabaya yetecek kadar temiz enerji salyor. Senin laboratuvarn binann radyo frekanslarndan tamamyla ayrlm durumda. Ay-
5. BLME
cukken yapt gibi muzip bir ekilde kalarn havaya kaldrmt. " H a z r
mazd, ama S M S C ' d e k i ssz bir blme bundan daha mkemmel olamazd.
rum! elik kap birden arkasndan tslayarak kapanm ve onu zifiri karan-
Sessizlik.
Yolunu
bulacaksn.
Bana gven.
ri doru uzatt ellerini bile gremiyordu. lerlemeye devam etmi ama bir-
dar u z a k t a ? "
Dan
Broun
56
57
Kayp
Sembol
Bu yl nceydi.
Katherine ayn metal kapya geldiinde, o ilk akamdan bu yana ne
kadar ilerleme kaydettiini fark etti. Takma ad Kp olan laboratuvar
onun evi, 5. Blme'nin derinliklerindeki ibadethanesi haline gelmiti.
12.
BLM
"ef?"
Anderson gzlerini televizyondan ayrmadan dmeye basarken, ho
murdand. "Evet."
d. Peter nerede?
Dan
Brcnvn
58
59
Kayp
Sembol
Otuz saniye sonra, mavi spor ceket giyen, iri yapl sarn bir adam,
Kongre Binas'nn dou tarafndaki ktan rutubetli geceye admn att.
Akam serinliinin tadn kararak glmsedi.
Deiim.
ok kolay olmutu.
Daha bir dakika nce, bir asker kaputuyla Rotunda'da topallayarak
koturuyordu. Duvarlarn arasndaki karanlk bir girintinin iine dalarak
asker kaputundan kurtulunca, altndaki mavi spor ceket ortaya kmt.
Kaputunu brakmadan nce, cebinden sar bir peruk karp zenle bana
oturtmutu. Sonra dorulup, ceketinin cebinden Washington rehberini al
m ve zarif admlarla niten dar kmt.
Deiim.
debiliyordu.
nne
geebilirim.
dnmm
tamamlanacak.
Langdon bu akam
Dan
Broun
61
61
Kayp
Sembol
boller, zaten dehet verici bu manzaray adeta bir hayal lemine tayor
13.
BLM
du. Bu semboller tarih boyunca pek ok kereler yan yana ve ayn yerde bir elin parmak ularnda- grlmt. Atik dnyann en imrenilen, en
gizli ikonlaryd.
Gizemler Eli.
nedense Rotunda, sanki ieride ruhlar varm gibi ona daima daha geni ve
elinden
Akl
alr gibi
deil
dinden gemi bir halde kalabaln arasndan syrlarak, ileri doru hare
hissetti.
Profesr,
bu
akam
hayatnzn
hatrlaynca rper
davetini alyorsunuz.
Es
ele
mek ki Peter yayor. Langdon rahatlamakla kusmak arasnda bocalad. Peter'in eli hayattayken mi kesildi? Safra suyu boazna kadar ykseldi. Sev
gili dostunun bu eli nice kereler Langdon'la tokalamak veya onunla ku
caklamak iin uzattn hatrlad.
Langdon birka saniye boyunca zihninin, ekran karl ayarsz bir tele
vizyon gibi bo kaldn hissetti. lk gelen grnt hi beklenmedik bir eydi.
Bir ta... ve bir yldz.
Langdon melerek Peter'n ba ve iaret parmaklarnn ularna
bakt. Dvme mi? nanlmazd ama, bunu Petcr'a yapan canavar, grn
drlrd. Bu ikonu almak, sekin bir gruba, yani tm alarn gizli bil
geliini
muhafaza
etliklerini
syleyenlere
katlmak
iin
arlmak
de
mekti. Davet byk bir eref olmakla birlikte, stadn bu gizli bilgelii
renmeye
layk
olduunuzu
dnd
anlamna
da
gelirdi.
yeye
Brown
63
Kayp
Sembol
14.
iin aryordu.
BLM
greve. D n gece Peter Solomon son srrn aklarken, Kathcrine Solom o n ' m mucizeler yaratt gizli bir laboraUvnrn varln renmiti. Du
yurulduu anda, dnyay deitirecek olan aknlk verici bulular ger
ekletiriliyordu.
almalar her eyin zn aa karacak.
"Parlak zeklar" yzyllar boyunca antik bilimleri gz ard etmiler,
batl inanlar diye kmseyerek, kendilerini kibirli bir phecilik ve ye
ni teknolojilerle donatmlard. Ama bu yeni aralar onlar gereklerden
daha da uzaklatrmaktan leye gitmemiti. Her bir neslin bulularnn
yanl
olduu,
bir
sonraki
neslin
teknolojisiyle
ispatland.
Ve
asrlarca
Dan
Brmvn
64
65
Kayp
Sembol
15.
BLM
ni rahatlam hissederdi.
kaderi bu
Benimkiyse
onu
mealeyi yakmak.
sndrmek.
" K p " penceresiz, byk bir kutu gibiydi. duvarlar ve tavann her
bir santimi, titanyum kapl kurun tellerle rlmt ve bu da ona, beton
duvarlarn iindeki dev bir kafes havasn veriyordu. Buzlu pleksiglas bl
meler, mekn farkl ksmlara -laboratuvar, kontrol odas, mekanik odas,
banyo ve kk bir aratrma ktphanesi- ayryordu.
Katherine hzl admlarla ana laboratuvara girdi. Aydnlk ve steril a
lma mekn, nitelikli cihazlarla ldyordu: bir ift elektroansefalograf, bir
femtosaniye lazer ykselticisi, bir manyeoptik tuzak ve Rassal Olay reti
cisi ( R E G ) " 1 diye bilinen kuantum kararsz elektronik ses dengeleyicileri.
Noetik Bilim en son teknolojiyi kullansa da yaplan bulular onlar
meydana getiren souk ve yksek teknoloji makinelerinden ok daha gi
zemliydi. Yeni veriler aktka, sihir ve efsaneler hzla geree dnerek,
Noetik Bilim'in temel felsefesini destekliyordu, yani insan zihninin kulla
nlmayan potansiyelini.
Genel tema ok basitti: Zihinsel ve ruhsal yetilerimizin henz sadece
yzeysel
olarak
farkndayz.
Dan
Brovvn
Kayp
Sembol
ya sevgi dolu dnceler gndererek, gzel bir simetriye sahip buz kris
Yaplan deneyler "kak b k m e " gibi gsteri hileleri deil, hep ayn sonu
nsan
dncesi fiziki
dnyay gerekten
deitirebilir.
rade gc.
Noetik Bilim alannda ileri doru bir kuantum sramas yaanmt. Drt
Kendi
evrenimizin
efendileriyiz.
ima ettii bu gereklik, imdi Noetik Bilim'in temel prensibi haline gel
banl almas
-theintentionexperiment.com-
Katherine'i bylemiti.
ce, onun iin derin bir kayg hissetti. Laboratuvarn aratrma ktphane
rak ilerlemiti. Yeni oluan bir kat maddenin kristal yaps bile, kiinin
Dan
Brown
siyonlar, eskiyle yeniyi, son teknolojiyle tarihi olan bir araya getiren bir
68
69
Kayp
Sembol
den bahsetmitin, ama bunda ne var? Bugnk fizik, eskilerin hayal bile
ciousness,
isim
tes
" N e gibi?"
"ey... mesela dolaklk teorisi!" Atom alt aratrmalar maddelerin
birbiriyle balantl olduunu... evrensel bir btn gibi... birlemi tek bir
iin Kathcrine'i tevik etmiti. Peter modern bilimle antik gizemcilik ara
(3)
neler o k u y o r ? "
Ailesinin kitaplarla dolu ktphanesinde duran Katherine, okudukla
r kitaplar ezberden saymt.
Aabeyi, "Etkileyici," diye cevap vermiti. "Einstein, Bohr ve Hawking m o d e r n dehalar. Peki ama daha eski eyler okuyor m u s u n u z ? "
Katherine ban kamt. "Newton gibi m i ? "
Peter glmsemiti. " D e v a m et." Yirmi yedi yandaki Peter imdi
den akademik dnyada bir isim edinmi ve Katherine'le bu trden entelek
tel atmalar yaparak bymlerdi.
Ncwton'dan daha m eski? Katherine'in aklnda imdi Batlamyus,
se
okumuyor.
Aabeyi atlam deri kitap srtlar ve tozlu ciltlerin bulunduu uzun
(2) D a n s E d e n Wu Li Ustalar
duunu belirtmilerdi."
( 3 ) 1718 ylnda ngiliz D o u Hindistan irketi yneticisi Elil Yale'in yapt byk ba
nedeniyle niversiteye Yale ad verilmitir. Bu niversiteye devam e d e n rencilerde Eli'ler
adyla anlmaktadrlar.
Dan Brown
Kayp
Sembol
mam. ne demek istediini anladm ama ben en son kuramsal fizii almak
istiyorum. Bilimin geleceini! Krina veya Vyasa'nn sper sicim teorisi ya
yi durmutu. "Sper sicim teorisi diyorsan..." Bir kez daha kitap raf bo
"Anlamyorum."
ciltli bir kitab ekip alarak masann stne grltyle brakt. "Ortaa
"Katherine, biz harika bir zamanda dnyaya geldik. Bir deiim yak
balayacak."
ve ksa srede onun hakl olduunu anlamt. Eskiler derin bir ilme sahip
tiler.
gsteriyordu.
hatrlamamza
yardmc
olabilir.
Bu
aray
-eskilerin
tup birden geri ekilmiti. "Tanrm, alt boyutun dolak halde olup, tek gi
evirmiti.
Eksiksiz
yankland. Aabeyinin
D.C.'de saklandna
inand
ey...
bulunabi
Zohar.
Dan
Brown
72
73
Kayp
Sembol
helinin sanki kendisine aitmi gibi parmana taktn veya lnn parma
16.
BLM
rndan biri, dou revann yanndaki duvar girintisinde bir kol asksyla,
ket giymi olan biri, efle konumak iin gruptan ayrlmaya alyordu.
casuslarnn
casusluunu yapyorlar.
kisine sahip olan Gvenlik Ofisi'nin kollan her yere uzanyordu. Ander
Adli tptakiler bir an nce gelip, bunu binamdan dar karsalar iyi
olacak.
Anderson olay yerine yaklat ve elin dik durmas iin kanl bilein
tahta tabana dikilmi bir sopaya geirildiini grd. Tahta ve et, diye d-
lard. G e l e n arnn zamanlamas, kesik elden baka bir eyle ilgili 6la-
Dan
Brown
75
Kayp
Sembol
ne uymadn dnyordu.
Sato her .eyi biliyor. Kimin konutuunu grmek iin Anderson boy
nunu uzatt.
D a h a nce kendisiyle konumak isteyen adam, dierlerinin yanndan
ayrld. arm gibiydi... ama yz tandkt.
"Bek
Fransz polisini mokasen/erle mi adatt? Oysa daha ok, Ivy L e a g u e ' " k
Brown
" H i duymadm."
Anderson anlaml bir ekilde gld. "ey... baym, onlar sizi duy
mular."
"Kimi aryorsunuz?"
Dan
bulman istiyorum."
kadar m? Sana
ze nasl..."
Bu
76
77
Kayp
Sembol
"Bay Langdon, ben Bakan Inoue Sato. u anda bir krizi ynetiyo
rum ve bana yardmc olacak bir bilgiye sahip olduunuza inanyorum."
Langdon umutlanmt. " P e t e r Solonon'la m ilgili? Yerini biliyor
musunuz?"
Peter Solomon
m?
Anderson
konumadan
tamamyla
koptuunu
hissetti.
kadnn yzne odakland. Sert bir ifadesi, lekeli bir cildi, ince salar, si
garadan sararm dileri ve boynundan enlemesine geen beyaz bir yara izi
d.
doru gidiyor. Durumu deitirebilecek olan bilgiye bir tek sizin sahip ol
duunuz bana bildirildi. imdi size bir kez daha soruyorum. Ne gibi bir
bilgiye sahipsiniz?"
Langdon arm grnyordu. "Bakn, neden bahsettiiniz hakkn
da hibir fikrim yok. Beni kayglandran tek ey Peter..."
Sato, "Hibir fikriniz yok m u ? " diyerek meydan okudu.
Anderson, Langdon'n fkeyle yerinde dikildiini grd. Profesr im
di daha kavgac bir tonla konuuyordu. "Hayr baym. Hibir fikrim yok."
Anderson geri ekildi. Yanl. Yanl. Yanl. Robert Langdon, az n
ce Bakan Sato'yla konuurken ok byk bir hata yapmt.
O anda Anderson ok ge olduunu fark etti. Bakan Sato, Rotunda'nm dier ucundan km, Langdon'a arkadan yaklayordu.'Sato bina
nn iinde! Nefesini tutan Anderson, arpmaya kendini hazrlad.
Bakann kulanda telefonla, siyah gzlerini Langdon'n ensesine
kilitlemi karanlk grnts gittike yaklayordu.
Polis efinin telefonunu skca tutan Langdon, Gvenlik Ofisi baka
n kendisini sktrrken bouna uratn hissediyordu. Laf uzatmadan,
" z g n m baym," dedi. " A m a zihninizi okuyamyorum. Benden ne isti
yorsunuz?"
Dan
Bro\vn
79
Kayp
Sembol
17.
BLM
Bakan Inoue Sato korkutucu bir tipti; en fazla bir elli boyunda, bur
nundan alevler pskren bir kadnd. Sivri hatl ince bir kemik yaps ve vitiligo diye bilinen bir cilt bozukluu vard. Bu hastalk, benekli tenine liken
lekeli yontulmam granit grnm veriyordu. Buruuk pantolon takm bir
deri bir kemik bedeninden uval gibi sarkyor, yakas ak bluzu ise boynun
daki yara izini saklayamyordu. arkadalar Sato'nun fiziksel grnm gi
bi bo ilere sadece byklarn yolmak iin vakit ayrdn sylyorlard.
Inoue Sato, on yl akn bir zamandr CIA'in Gvenlik Ofisi'nin ba
ndayd. stn zek seviyesi ve insann kann donduracak kadar doru
kan igdleri ona, imknsz baaramayanlar dehete dren bir ken
dine gven salyordu. Konulan grtlak kanseri tehisi bile onu oturduu
koltuktan indirememiti. Verdii mcadele iten ayr geen bir aya, ses tel
lerinin yarsna ve arlnn te birine mal olsa da ofise, hibir ey ol
mam gibi geri dnmt. Inoue Sato adeta tahrip edilemez bir yaratkt.
Robert Langdon, telefonda onun erkek olduu kansna kaplan ilk
kii olmadn dnyordu, ama bakan, ona fkeli, siyah gzlerle bak
maya devam etti.
Langdon, "Tekrar zr dilerim hanmefendi," dedi. "Hl kendime
gelmeye alyorum. Peter Solomon' elinde tuttuunu iddia eden kii bu
akam beni kandrarak D.C.'ye kadar getirtti." Faks kdn cebinden
kard. "Bana bunu gndermiti. Gnderdii uan kuyruk numarasn
yazdm, FAA'"'i ararsanz belki..."
Sato ufak elini uzatp kd Langdon'n elinden kapt. Bakmadan
cebine tktrd. "Profesr, bir soruturma yrtyorum ve bana bilmek is
tediim eyi syleyinceye kadar size tavsiyem, sizinle konuulmadka
konumayn."
Sato imdi gvenlik efine dnmt.
(1) FAA (Federal Avition Administration: Federal Uu Dairesi)
Dan
Broun
80
syleme."
Anderson, onun baklar altnda ezildi ama kendinden emin bir ses
le yant verdi. "Efendim, durum kontrol altna alnd."
Sato onunkine denk bir zgvenle, " B u n d a n phem var," dedi.
"Adli tptan bir ekip yola kt. Bunu yapan kii parmak izi brakm
olabilir."
Sato kukulu gzlerle bakyordu. "Gvenlik kontrolnden yannda bir
insan eliyle geen kii, herhalde parmak izi brakmayacak kadar aklldr."
"Bu doru olabilir ama benim grevini aratrmak."
"Dorusunu istersen u andan itibaren seni bu sorumluluktan kurta
ryorum. Soruturmay ben aldm."
Anderson sertleti. "Buras Gvenlik Ofisi'nin sahasna girmiyor,
yle deil m i ? "
"Kesinlikle. Bu ulusal gvenlik meselesi."
Peter'n eli mi, diye dnen Langdon, atmalarn aknlkla izli
yordu. Ulusal gvenlik mi? Langdon, Sato'nun asl amacnn Peter' bul
mak olmadn seziyordu. Gvenlik Ofisi bakan konuya t a m a m e n fark
l bir adan bakyordu.
Anderson da arm gibiydi. "Ulusal gvenlik mi? Sayg duyuyo
rum efendim ama..."
Sato, "Rtbem seninkinin stnde," diyerek adamn szn kesti. "Sy
lediklerimi harfiyen ve hi sorgulamadan yerine getirmeni tavsiye ederim."
Ban "evet" anlamnda sallayan Anderson, glkle yutkundu. "Ama
en azndan elin Peter Solomon'a ait olduunu teyit etmek iin parmak izi al
mamz gerekmez m i ? "
Emin olmaktan tr rahatszlk duyan Langdon, "Ben teyit ederim,"
dedi. "Yzn tanyorum... ve elini." D u r d u . " A m a dvmeler yeni. Bi
risi bunu ona ksa bir sre nce yapm."
81
Kayp
Sembol
" A n l a m a d m ? " Sato geldiinden beri ilk defa cesareti krlm gibi
18.
BLM
biliyorsunuz?"
Langdon, kadnn baklarna karlk verdi. " P a r m a k ular bu e
kilde iaretlenmi insan eli figr, ok eski bir ikondur. 'Gizemler Eli'
adyla bilinir."
Anderson aniden ayaa kalkt. "Bu eyin bir de ad m var?"
Langdon ban sallad. "Antik dnyann en ok sr barndran ikonlarndan biridir."
Sato ban dikti. "Peki o zaman Kongre Binas'nn ortasnda ne halt
ettiini sorabilir miyim?"
Langdon bu kbustan uyanmay diliyordu. "Geleneksel olarak han
mefendi, bu el davet yerine geerdi."
Broun
diini grd.
mu bilgelii."
Dan
82
83
Kayp
Sembol
kan gri gzleri u anda tedirgin grnyordu, ayrca ieri girdiinden beri
defa salarn kulak arkasna atmt ki, Trish buna "gerginlik" belirtisi
Katherine, "Bana gre bu hikye biraz hayal rn..." dedi. "Eski bir
efsane. Ama yine de..." Bir tutam sa yeniden kulak arkasna atarak sustu.
" A m a yine d e ? "
Katherine iini ekti. " A m a yine de bugn gvenilir bir kaynak bana
efsanenin gerek olduunu syledi."
Dan
Brown
84
85
Kayp
Sembol
ler Enstits bile bu alan gizemli ve mulak bir dille tasvir etmi, sz ko
Dun
Brown
86
87
Kayp
Sembol
Katherine
Solomon
benim zekmdan
m faydalanmak istiyor?
Bu,
te
nis laktikleri almak iin Maria arapova'nn aramas gibi bir eydi.
Ertesi gn beyaz bir Volvo, Trish'in garaj yoluna girmi ve iinden
mavi kot pantolon giymi, zarif ve ekici bir kadn kmt. Trish bir an
da boyunun altm santime indiini hissetmiti. Harika, diye homurdanmt. Akll, zeki ve zayf... ve ben de Tanr'nn iyi olduuna inanacam,
yle mi? Ama Katherine'in mtevaz havas Trish'i h e m e n rahatlatmt.
kisi birlikte Trish'in arka taraftaki verandasnda oturup, evinin etki
leyici manzarasn seyretmilerdi.
"Metasistemle mi ilgili?"
"Metasistemlerin ncs. 11 Eyll'den sonra terristlerin haberlemeleriyle ilgili anahtar kelimelerin peine den hkmet, dev veri alanla
ryla -sivillerin e-postalar, cep telefonlar, faks, metin, web siteleri- kar
lamaya balamt. Ben de veri alanlarn baka bir yoldan iletebilecek
"Kolaylkla
ktye
yarattn
syle
"Anlamadm?"
dt etmedin m i ? "
im, ulusun duygusal halini lyordu. Baka bir deyile, kozmik bilin
aklad. Daha mutlu zamanlarda daha mutlu bir dil kullanlyordu, skn
Bilgi bir aratr ve tm aralar gibi, etkisi onu kullanan kiinin elindedir."
bulunabilirdi.
mek ki, bireylerden oluan bir toplumu... adeta tek bir organizmaym gi
bi inceleyebiliyorsun."
saplayabiliyor."
Dun
Broun
88
Kayip Sembol
19.
"Ve bu kum tanesinin bir ktlesi olduu iin, bir ekim kuvvetine de
BLM
sr?"
na gitmiti.
Kum tanesini brakan Katherine, "O halde bir varsaymda bulunur
sak," demiti. "Sana dncenin ya da zihninde oluan minik bir fikrin...
di. Eski bir kap... bu binada bir yerde gizliymi. Ona herhangi bir kapdan
haberim olmadn syledim."
lesem? Elbette minimal bir ktle, ama yine de ktle. O zaman etkileri ne
"Bel
ki
kan
biri."
Yolu
Pe-
ter'in dik duran eline baklarn indiren Langdon, onu elinde tutan kimse
olurdu?"
"Varsaymda bulunuyoruz, deil mi? ey, en belirgin etkisi... dn
ce bir ktle olduuna gre, bir ekim kuvveti de olurdu ve nesneleri ken
terecek, Parman iaret ettii yukardaki kubbeye daha nce bakmt. Bir
kap m? Yukarda m? Bu delilik.
dine ekebilirdi."
Katherine glmsedi. "ok iyisin. imdi bir adm ilerleyelim. Bir s
r insan ayn dnceye odaklanrsa ne olur? Bu ayn dncenin kaynak
lar birbiriyle kaynamaya ve bu dncenin toplam ktlesi artmaya ba
lar. Tabii bu sebeple ekim kuvveti de artar."
"Peki."
"Yani unu d e m e k istiyorum: Yeterli sayda insan ayn eyi dn
meye balarsa, o dncenin ekim kuvveti somutlar.. ve gerek bir
g ortaya koyar." Katherine gz krpt. "Ve fiziki dnyamzda llebi
lir bir etkisi olur."
Dan
Brcnvn
90
91
Kayp
Sembol
"Evet, ama sylemesine gerek yoktu." Langdon, eli iaret etti. " G i
zemler Eli, mistik bir kapdan geip eski bir gizli bilgiyi almak iin gn
derilen resmi bir davetiyedir. Bu bilgi, yani Antik Gizemler... tm alarn
kayp bilgelii adyla bilinen gl bir ilimdir."
"O halde burada sakl olduuna inand srr daha nce duymutu
nuz, yle m i ? "
" P e k ok tarihi bunu bilir."
"O zaman kapnn var olmadn nasl sylyorsunuz?"
"Saygszlk etmek istemem ama hanmefendi, hepimiz Genlik P-
nan'n veya Shangri-la'y duyduk ama bu, gerekten var olduklar anlam
na gelmiyor."
A n d e r s o n ' m telsizinin czrts konumalarn bld.
Telsizdeki ses, "ef?" dedi.
Anderson telsizi kemerinden ekti. "Ben Anderson."
"Efendim, aramay bitirdik. Burada tanma uyan biri yok. Baka em
riniz var m e f e n d i m ? "
Gzlerini h e m e n Sato'ya eviren Anderson'n paylanmay bekledii
belliydi, ama Sato onunla ilgilenmiyor gibiydi. Langdon ile Sato'dan
uzaklaan Anderson, telsize alak sesle konulu.
Sato kararl baklarn Langdon'dan ayrmamt. "Yani Washington'da
saklandna
inand
srrn... fantezi
olduunu
sylyorsunuz,
yle m i ? "
Langdon ban sallad. "ok eski bir efsanedir. Antik Gizemlerin sr
r, aslnda Hristiyanlk ncesinden kalmadr. Binlerce yllk bir hikye."
" A m a hl devam ediyor?"
"Pek ok inanlmayacak inanla birlikte." Langdon rencilerine sk
lkla, m o d e r n dinlerin pek ounda bilimsellikle badamayan hikyeler
bulunduunu hatrlatrd: Musa'nn Kzl Deniz'i yarmasndan, Joseph
inann eer bana herhangi bir yerde gizli bir eski kap olduunu anlatsay-
92
Kayp
Sembol
Yerdeki ele bir gz atan Sato, "Peter Solomon onlardan biri miydi?"
diye sordu.
Langdon ele bakmaya cesaret edemiyordu. "Peter, tm antik ve gi
zemli eylere tutku duyan bir aileden geliyor."
Sato, "Bu 'evet' anlamna m geliyor?" diye sordu.
ye rastlamadm, kendini tekrar eden mitolojik bir rnek. Bana gre, eer
Sato eli gsterdi. "Bu adam onun iin bir tr kap bulmanz istiyor
sa, nasl bulacanz neden sylemiyor? T m bu drama ne gerek var? Si
(1) Eski paganizme dayanan bir dnya dinidir. Wicca tek basna eski dinlerin ve buyucln yeniden inasdr.Kklerinin nereye dayand kaynaklarn zulm sebebiyle gizlenme
si veya yok edilmesi y z n d e n tam olarak bilinmemektedir.
Dan
Broun
94
na braktm."
"Anlamadm."
95
Kayp
Sembol
20.
BLM
Vakit kaybediyoruz.
Sato telefon amak iin bir sreliine yanndan uzaklam olsa da
Langdon bundan pek emin deildi ama Gvenlik Ofisi bakannn kend i s i n d e n istedii bilgiyi almadan nce bir yere gidemeyeceini anlamt.
Sato, "Az nce, Rotunda'nn Antik Gizemler dncesine gre kutsal bir mekn olduunu sylediniz," dedi.
"Evet hanmefendi."
"Bunu bana aklayn."
Langdon kelimelerini zenle semesi gerektiini biliyordu. niversitede bir smestr boyunca Washington D.C.'deki mistik sembolleri retmiti ve tek bana bu binada bile saylamayacak kadar ok mistik e vard.
Amerika 'nn gizli bir gemii var.
Amerika'daki sembolizmi her anlattnda rencileri, bu ulusun ku
rucularnn gerek niyetlerinin, imdi pek ok siyasetinin iddia ettii gibi
olmadn rendiklerinde hsrana urarlard.
Amerika iin tasarlanan kader, tarih iinde kayboldu.
Bu bakenti meydana getiren kurucular ona ilk bata " R o m a " demi-,
lerdi. inden akan nehre Tiber ismini vermiler, tarihteki byk tanr ve
tanralarn -Apollon, Minerva, Vens, Helios, Vulcanus, Jpiter- resimle-
Dun
Brovvn
96
97
Kayp
Sembol
Kripta'na"
kilere duyulan saygy gsteren bir ant dikmilerdi; bir Msr obeliski. Ka
maya balad. "Ama Rotunda'y ziyaret edenler uzunca bir sre, aada
"Aslnda daha ok, byk bir meale saylr. Tam altmzdaki mah
Washington.
imdi, yzyllar sonra Amerika, kilise ile devlet ilerini birbirinden
dern bir Vesta Tapma haline getiriyordu. Siyaset, din ve dumann ver
dii hasar bu fikri bitirinceye kadar, atei elli yl boyunca canl tutan, bi
naya mahsus bir Vesta Bakiresi -Kripta Bekisi denilen bir federal grev
Langdon'a bak
yorlard.
Artk bir zamanlar burada ate yandn hatrlatan tek ey, bir kat
rnyordu.
delik grmyorum."
elinin bulunduu yerde byk bir delik vard." Langdon yeri gsterdi.
"Evet hanmefendi."
Dikkatle yere bakan Sato, " N e ? " diye sordu. "Bunu daha nce hi
duymamtm."
ki
sembollerin
temel
esini
bu
anlay
-insann
Rotunda'da-
Tanrya
dnmesi-
oluturuyor."
"Apothcosis mi?" Anderson, farkna varmann verdii aknlkla ba
n evirdi.
98
(1)Capitol Crypt
99
Kayp
Sembol
Biliyordur.
"Apotheosis kelime
sinin gerek anlam 'kutsal dnmdr. Yani insann Tanr olmas. Eski
Yunancadan gelir: apo 'olmak', rfeos 'tanr.'"
Anderson aknlk iindeydi. "Apotheosis 'Tanrlamak' m demek'.'
21.
Hi fikrim yoktu."
Sato, " B e n neyi bilmiyorum?" diye sordu.
BLM
Rotundas'nn kubbe
sini kaplayan drt yz otuz metrekarelik fresk-1865 ylnda Constantino Brumidi tarafndan tamamlanmt.
"Kongre Bias'nn Michelangclo'su" diye bilinen Brumidi, tpk Miclclangelo'nun istine apeli'ne sahip kt gibi, salonun en yksek tuva
line -tavana- bir fresk yaparak, Kongre Binas Rotundas'na sahip kmt.
Michelangelo gibi Brumidi'nin de en gzel eserlerinden bazlar Vati
kan'dayd. Fakat Brumidi, yeni bir tapnak uruna Tann'nn en byk tap
nan terk ederek 1852 ylnda Amerika'ya g etmiti. Bu yeni tapmak, ya
ni A B D Kongre Binas imdi -Brumidi Koridorlarnda gz yanlgsna sebep
olan perspektif resimlerden, Bakan Yardmcs Odas'nn friz tavanna ka
dar- onun ustalnn rnekleriyle parldyordu. Fakat pek ok tarihiye g
re Brumidi'nin aheseri, Rotunda'nn tepesinden bakan dev resimdi.
Robert Langdon ban kaldrp, tavam kaplayan byk freske bakt.
rencilerinin bu freskteki tuhaf betimlemeler karsnda gsterdikleri
tepkiler genellikle houna giderdi, ama u anda kendini henz anlayama
d bir kbusun iinde kapana kslm gibi hissediyordu.
Ellerini kalasna koyan Bakan Sato yannda durmu, tepedeki tava
na kalarn atarak bakyordu. Langdon onun, ulusun merkezindeki bu res
mi incelemek iin ilk defa bakanlarla ayn tepkileri verdiim fark etti.
Mutlak bir akl karkl.
Langdon, yalnz deilsin,
diye dnd.
ldi pek ok insan iin baktka daha da tuhaflaan bir resimdi. Elli be
metre ykseklikteki kubbenin ortasn gsteren Langdon, 'Tablonun mer
kezinde grlen kii George Washington," dedi. "Grdnz gibi cppeHnin iinde, bir bulutun zerinden, etrafnda on gen kzla lmllere
tepeden bakyor. Bu apotheosis andr... yani Tanr'ya dnt a n . "
(1) T h e Apotheosis of Washington
Dan
Bro\vn
101
Kayp
Sembol
Langdon her birini tek tek gsterdi. "Ve ite urada Vulcanus, buharl ma
kimse bilmez ama kubbede tpk bir kap gibi alan, girintili, altgen bir
" A d a m sembolik bir kap -var olmayan bir geit- aryor. 'Yolu Peter gste
Ka
O halde daha fazla ESPN{>) seyret, diye dnen Langdon, ipi gs-
leri seyretmekten her zaman keyif alrd. Onlar ksa bir anlk da olsa mu
Brown
102
103
Kayp
Sembo/
uzatlr. Bunun hemen ardndan bir dizi talimatlar verilir... bir tapmaa nasl
gidilecei, eitimi verecek ustann ismi gibi eyler. Ama bu adamn bize b
rakt tek ey be tane dvme! Buradan..." Langdon aniden sustu.
Sato, ona bakt. " N e o l d u ? "
Langdon gzlerini yeniden ele evirdi. Be dvme. imdi syledikle
rinin doru olmayabileceini anlamaya balamt.
Sato, "Profesr?" diyerek steledi.
Langdon tyler rpertici
nesneye yaklat.
Langdon, "Sevindim,"dedi.
Sato, ona doru bir adm att. " D n p dolap ayn noktaya geliyoruz
mediniz. Bu yzden bir kez daha soruyorum: Bu akam neden buraya getirildiniz? Sizi bu kadar zel klan ey ne? Sadece sizin bildiiniz ey n e ? "
Langdon, " B u n u daha nce konumutuk!" diye kt. "Bu adamn
neden benim bir eyler bildiimi dndn bilmiyorum!"
Dan
Brovvn
104
105
Kayp
Sembol
22.
BLM
Katherinc ksa bir sre nce ona bir iPhone vermiti, ama Peter hl nasl
kullanldn renmeye zahmet etmemiti.
" D o k t o r u olduunuzu sylediniz deil m i ? " diye sordu. Peter'n ben
den saklad bir hastal m var?
Hatta uzun bir sessizlik oldu. " o k zgnm, sanrm sizi aramakla
Aabeyim
Katherine'in
kaygs giderek
den bir haber alrsanz beni aramasn syler misiniz? yi olduunu bilmek
istiyorum."
Katherinc, "Bekleyin!" demiti. "Ltfen bana Peter'n neyi okluunu
syleyin!"
Yapt hatadan tr keyfinin kat anlalan Dr. Abaddon iini
ekmiti. "Bayan Solomon, zntnz anlayabiliyorum ve sizi sulam
Broun
106
107
Kayp
Sembol
(l)
saklamak isterler," dedi. "Sizi aramakla hata ettim, ama aabeyiniz beni
yanl ynlendirdi."
"Benim... hi bilgim yoktu."
Mahcup bir sesle, "Sizi cndielendirdiysem zr dilerim," dedi. "Ta
ntmzda yzm incelediinizi fark ettim ve evet, makyaj yapyo
unu hissetti.
salar..."
Gr,
sar
salarna
dokundu.
"Peruk.
Cil-
( 1 ) T h r e e Graccs
108
109
Kayp
Sembol
meye balamt.
vermiti. Buna ramen hayatla mcadele etmenin hep bir yolunu bulmutu.
Dr. Abaddon ayndan bir yudum ald. "Aabeyiniz gvendii iin ba
benziyordu ama sonra Katherinc ift bal Zmrdanka kuunu fark etti.
"Umarm alnmazsnz Dr. Abaddon ama iimin ayrntlarndan bahsetmemeyi tercih ederim. H e m e n halka ilan etmeyi dndm herhangi bir ey
yapm olmalsnz."
" P e k yle saylmaz," dedi. "Ailemden gelen bir servetim var. Maso-
hissettiinizi anlyorum."
Katherine, " M e c b u r hissedip hissetmemem nemli deil," dedi. "Ai
Bu yzden bana olanlar anlatrsanz, size yardm edebilirim. Hepimiz ay
Uzun sre sessiz kalan Dr. Abaddon, Katherine'ne hak verir gibi
lomon. Bu bilgiyi sizinle paylamaya karar verirsem, bunu sadece sezgi
doktoruna
benim
protokolne
gre,
iin yaparm."
larn psikolojik etkileri konusunda mesleki fikrimi almak iin bana geldi."
Yaptklar
ni hayal edemiyordu.
bahsediyor?!
lemden geriye kalan tek kii Peter. Onu benden daha iyi kimse tanyamaz.
almalarmdan
ok ardm,"
Bundan
da
"Elbette."
Ka} ip
Sembol
lomon, aabeyinizin bana geldii sre boyunca, derin bir sululuk duygu
"Ama ne?"
syledi. Aabeyinizin sakladn sand bir eyi almak iin bir adam evi
"Bu doru."
"Evet."
n hatrlyor m u s u n u z ? "
Brovv.n
112
113
Kayp
Sembol
23.
BLM
"Go
gnlerde, her eyin her eyle balants var gibiydi. Dnya her geen gn
rnyor."
nin bilimsel bulularyla ilgili bir ders hazrlamt. Bunlardan biri de 'ko
"yle... ama ayn zamanda Gl Hallara, Kabalistlere, Alumbrado'lara ve dier ezoterik gruplara da uyuyor."
Dan
Brown
114
115
\
Kayp
Sembol
na sormalsnz."
G E L E N ARAMA- K A T H E R N E S O L O M O N
masna yarayacak bir aile srrna sahip olup olmadn anlamak. Ama ak
hi bahsetmemiti.
Buna ramen Mal'akh ondan baka bir ey renmiti. Bugn ona
Onu yok
mal...
etmeliyim.
Katherine tm aratr
cehaletin
veremem.
Dnya
karanlnda braklmal.
i bir ey aklna taklmt. Peter Solomon sizi seti. Masonlar iin iine gi
glmsedi.
Katherine.
aabeyi yerine
kendisi
iin
endie
lenmez. Suitland Yolu'ndan, Silver Hill Yolu'na sapt. Bir kilometre kadar
Brovvn
116
117
Kayp
Sembol
24.
BLM
Bu bir ilk. Langdon, her eye sahip olan bir adam iin, basit bir ni
versite hocasnn ne yapabileceini merak etmiti. " N e istersen," diye ce
vap vermiti. Yaad bunca trajediden sonra zenginliinden tat almayan
Peter kendisine bunca iyilii dokunan bu adam iin bir ey yapabilme fr
burada
olduumu
biliyorum.
(1) Kzl
Dan
Brown
119
Kayp
Sembol
ini biliyorum Robert. Seni uzun zamandr tanyorum, phecilik bir aka
yk zaafn. nanman
isteyebileceimi bilecek
"Bu doru."
"Ama... n e d e n ? "
Solomon glmsemiti. " n k zaman gelmemiti."
llsmn, karmaadan dzen yaratmak bir yana dursun, herhangi bir g ve-
o kadar iyi. Ltfen bu paketi gvenli bir yere kaldr ve sana verdiimden
Solomon, "Bu tlsm yanl ellerde tehlikeli hale gelir," diye devam et
miti. "Ve ne yazk ki, gl kiilerin onu benden almak istediklerine inan
kimseye sz e t m e . "
Langdon akl hocasnn gzlerinde bunun oyun olduunu ima edecek
bir belirti arad. Solomon tiyatroya dkn bir adamd, bu yzden Lang
mak iin sebeplerim var." Gzleri hi olmad kadar ciddi bakyordu. " O bir sreliine benim iin saklaman istiyorum. Bunu yapabilir misin?"
mason srrna erdiime inanp, srf meraktan katlmaya karar vermem iin
unutmutu.
Ta ki... bu sabaha kadar.
Gneyli aksan olan adamdan telefon gelinceye kadar.
Bronn
120
Kayp
Sembol
" E v e t ? " diyen Langdon daha imdiden yapmay kabul ettii konu
may dnmeye balamt.
"Bay Solomon size bir not brakt." A d a m sanki Peter'n elyazsn
25.
BLM
tirmesini iste." A d a m durmutu. "Bu sizin iin bir ey ifade ediyor m u ? "
O srada duvardaki kasasnda duran kk kutuyu hatrlayan Lang
don armt. "Dorusu, evet. Peter'n neden bahsettiini biliyorum."
"Getirebilir misiniz?"
" E l b e t t e . Peter'a getireceimi syleyin."
"Harika." Asistann sesi rahatlam gibiydi. "Bu akamki konuma
nzda baarlar. yi yolculuklar."
Langdon evden ayrlmadan nce, paketi kasadan alp antasna
koymutu.
imdi A B D Kongre Binas'nda dururken, tek bir eyden emindi. Peter
Solomon, Langdon'n onu yanlttn bilseydi, kendini ok kt hissederdi.
Dan
Broun
122
123
Kayp
Sembol
Dan
Brown
124
125
Kayp
Sembol
"Kimi tanyorsun?"
"Korsan m ? " Trish rkek bir kahkaha att. "Eski iimde alanlarn
yansn."
"Gvenebilecein biri var m ? "
Katherine ciddi mi? Trish, o n u n son derece ciddi olduunu anlam
"aka yapyorsun."
Trish, " B u n u n alacak taraf yok," dedi. "Bu rmcek programlan
corafi olarak yaylrlar, yani ilk kan sonular her zaman yereldir. Ayr
alamyorum."
"Ama bu IP'nin var olduu belli. Orada saklanan bir belgeye ulatk!"
Don. Ama bu dokman her kimdeyse, kimliini aklamak isteme
dii anlalyordu. "Sana ne syleyeceimi bilemiyorum. Aslnda sistem
takibi benim iim deil. Korsanlktan anlayan birini bulmazsan benim ya
pacak bir eyim kalmad."
"Tandn biri var m ? "
Trish d n p p a t r o n u n a bakt. "Katherine, aka yapyordum. Bu iyi
bir fikir deil."
" A m a yaplyor, yle deil m i ? " Saatine bakt.
" E e , evet... her zaman. Teknik olarak ok kolaydr."
(1) Kim.
Dan
Brown
Kayp
Sembol
Yerel bir ar, diye dnen Mal'akh, Silver Hill Yolu'nun karsnda,
yf ay nn aydnlatt zikzak atlara bakt. Telefonun kapan at.
SMSC'nin kar tarafndaki yeillikli bir otoparkta, Mal'akh limuzininin yannda durmu telefonunun almasn beklerken kollarn ve bacak
balamt. Bir sre nceki ikaf breni srasnda Mabet Evi'nin kubbeli ta-
SA'NIN N U R EV
Mal'akh kilisenin dsturunun yazl olduu pencereye bakt: SA'NIN
KUTSAL R U H T A N V C U D A GELDNE, BAKRE MERYEM'DEN DO
D U U N A V E H E M NSAN, H E M D E T A N R I O L D U U N A N A N I Y O R U Z .
Mal'akh glmsedi. Evet. tsa gerekten her ikisi birden -insan ve Tan
r- ama ilahi olmak iin bakireden domak gerekmez. Bu iler byle olmuyor.
"Teekkrler."
" G r m e k zere."
Kullanlp atlan telefonunu cebine koyan Mal'akh, SMSC'ye doru
kt. Kendimi davet ettirmekle kabalk m ettim? Glmserken, Peter Soomon'n iPhone'unu kard ve dakikalar nce Kathcrinc'e gndermi ol
duu ksa mesaja hayranlkla bakt:
Mesajlarn
aldm.
Her
ey
yolunda.
Dr.
Abaddon'la
rande
( 1 ) D e r e c e ykseltme treni.
Dan
Brovvn
128
129
Kayp
Sembol
Bekledii
gibi
imdi
Peter'n
Phone'una
da
Katherine'den
cevap
mesaj gelmiti.
Peter,
mesaj
gndermeyi
rendiin
iin
tebrikler!
yi
ol
26.
BLM
rrz! -K.
Solomon'n iPhone'unu kavrayan Mal'akh, limuzinin yannda melerek, telefonu n tekerlekle kaldrm arasna sktrd. Bu telefon, iine
fazlasyla yaramt... ama artk takip edilemez olmasnn vakti gelmiti.
Direksiyonun bana geip, vitesi takt ve iPhonc'un atrdadn duyuncaya kadar arac srd.
Arabay yeniden park yerine eken Mal'akh, SMSC'nin uzaklardaki
siluetine bakt. On dakika. Peter Solomon'n geni deposunda otuz mil
yondan fazla hazine vard, ama Mal'akh bu akam sadece en deerli iki e
yi yok etmeye gelmiti.
Katherine Solomon'n tm aratrmalar.
Ve Katherine Solomon'n kendisi.
uyduruver! lham
Dan
Broun
130
131
Kayp
Sembol
Romen
alfabesi
SBB."
Langdon
Anlamsz.
o anda deitiler.
Brorn
132
Cevap veren sesin akl karm gibiydi. "ef, SBB dediinizi teyit
eder misiniz?"
133
Kayp
Sembol
nik odalardan meydana gelen uzun bir labirentten ve bodrum katnn altn
ildi ama Peter'n eli R o t u n d a ' d a ortaya ktktan dakikalar sonra Sa-
Brovvn
134
135
Kayp
Sembol
27.
BLM
fon, dizst bilgisayar, P D A " 1 ve byk bir kse patlam msrla Japon
olduka ciddi."
Trisi
yan eski i arkada, onunla sohbet edip iyilik istemek iin Redskins ma
ten sonra Trish asl meseleye gemiti: Byk ihtimalle D.C.'de bulunan
Sabrsz bir tonla konuan Trish, "Dinle," dedi. "Bu IP'yi bulabilecek
Dan
Brovvn
136
137
Kay ip
Sembol
28.
BLM
i katafalklar iin kullanlan alak bir depo vard. Grup, zeminin tam orta
snda bir zamanlar Sonsuz Ate'in yand yerdeki drt keli mermer pu
sulaya hi bakmadan geip gitti.
Anderson acelesi varm gibi davranyordu, Sato ise yine ban
BlackBerry'sine gmmt. Langdon, buradan her gn hkmetle yaplan
telefon grmelerini desteklemek iin Kongre Binas'nn her kesine
gezgin hizmet salaycs dendiini duymutu.
5742-5752...
577- 5770...
H1-H166&HT1-HT67...
Langdon buradan tek bana kabileceini hi sanmyordu. Buras
bir labirent. Tek fark edebildii, Senato veya Temsilciler Meclisi tarafnda
Hki
Broun
SBB'nin
esamesi yok.
139
Kayp
Sembol
SB Kat
Langdon yaklatklarn hissetti.
Anahtarna uzanan Anderson tereddt etti. Sato'nun taleplerinden ra
29.
BLM
fkrdayarak kapand.
Langdon'n bu girite ne grebilecei konusunda en ufak bir fikri
istemiyordu.
Christopher Abaddon.
Dan
Broun
140
141
Kayp
Sembol
mavi spor ceketli, kravat ve mendil takm, yakkl, sarn bir adam var
(l)
d. DMV'ye
iin
ok bekledim.
vizyonuna dnd.
y srmt.
Garajdan aa dnerek inerken gvenlik kameralarn aramt, ama
hibir ey yoktu. Belli ki burada oturanlar ne araba hrszl yapyor, ne
de izlenilmekten holanyordu.
Mal'akh asansrlerin yanndaki karanlk bir alana park etmi, ofr
blmesiyle yolcu blmesi arasndaki paravan indirerek aradaki aklktan
limuzinin arka tarafna gemiti. Arka koltua getikten sonra ofr apka-
" M e m n u n oldum ama unu bil ki, bunlar sadece benim kararlarm de
il. Yksek Konsey'in oylaryla kabul edildi."
"Elbette." Mal'akh, Peter Solomon'n kendisine kar oy kullandn
dan pheleniyordu ama her yerde olduu gibi masonlarda da para, g de
Dan
Brovn
142
Ka\ p
Sembo/
Mason Locas adna milyon dolarlk ba yapmak iin bir ay kadar bek
milyonlarca dolar verdim, paraya ihtiyacm yok." Ben bilgelik iin geldim,
"Her ey otuz nc
derecede ortaya
kar" trnden
asrlk sy
lentilere ramen, Mal'akh'a yeni, arad eyle ilgili hibir bilgi verilme
kurallarnzla
oynamyorum.
myorum."
" U z u n bir zaman nceydi."
Ve gerek ismim
Christopher Abaddon
deil.
" z r dilerim. Sanrm hafzam yalanyor. Seni nereden tandm
bana hatrlatr msn?"
Mal'akh, yeryzndeki herkesten daha fazla nefret ettii adama son
Mal'akh seri bir hareketle cebinden kk bir aygt karp ileri do
ru uzatm ve adamn gsne yaslamt. Bir milyon voltluk elektrik Peter
Solomon'n vcudunda gezinirken, mavi bir k patlamas olmu ve sersemletiei silahn czrts duyulmutu. Gzleri kocaman alan Peter, koltu
una ylmt. Ayaa kalkp adamn tepesinden bakan Mal'akh'n, yaral
avn mideye indirmek isteyen bir aslan gibi azndan salyalar akyordu.
Kurbannn gzlerindeki korkuyu gren Mal'akh, byk Peter Solo
mon'n dizlerinin bann zldn dnyada ka kiinin grdn
merak ediyordu. Uzun bir sre bu manzarann tadn karm, adamn ne
fesinin dzelmesini beklerken, ayndan bir yudum almt.
" N e . . . n e d e n ? " diyebilmiti.
Mal'akh, "Sence n e d e n ? " diye sormutu.
" A m a sen..."
n e doru hamle yapan Mal'akh, Tascr tabancay yeniden adamn
Konumaya alan
Sonunda,
diye dn
Dan
Brovvn
144
145
Kayp
Sembol
taya karak, pek oklarna gre, Avrupa'nn nde gelen bir bilimsel d
nce topluluunun duvarlar iindeki bilim adamlarndan oluan sekin
bir gruba emanet edilmiti. Buras, anlalmaz bir biimde Invisible Colle-
30.
BLM
SB Kat.
Senato
listesi de
Bodrumu.
rmyd.
M d r Sato, yrrken BlackBerry'sine bir eyler hlad. Langdon
hzla karlkl bir tavr halini almaktayd. Sato, ona hl,'bu akam bura
Kongre
Binas'na getirdi
ve imdi
kullanarak...
muh
temelen SBB 13 denilen bir odadaki gizemli bir kapy amam istiyor.
bulmamt.
derece sadece sko Riti'nde yer alyordu. Ama ritler ve masonluk derece
Brovvn
146
147
Kayp
Sembol
ama bu sadece bir hayal. Mason Piramidi, D.C.'dc anlatlagelen bir efsa
lanyor olmal."
"Evet, pek oklar gibi. Antik Gizemler tarih boyunca sregelen pek
tiyorum."
Brovvn
148
Langdon bir sre dndkten sonra cevap verdi. "ey... ben komp
lo teorilerinde uzman deilim ama mitoloji konusunda eitimim var ve pek
ok yerde bu yle anlatlr: Antik Gizemler, yani tm alarn kayp bil
gelii, uzun bir sre insanolunun en kutsal hazinesi olarak kabul edilmi
tir ve tm byk hazineler gibi zenle korunmutur. Bu bilginin gerek gKayp
Sembol
dair hibir kant yok. Bir piramidi saklamak olduka gtr, zellikle de
alm, antik efsanelerin bir karm... Bu yzden tarihi bir gerek deil,
luklarn yerine getirmek isteyen masonlar, onu byk bir kalede sakla
derha,
ve Darl Vader.
David ve
Goliath,
Pamuk Prenses ve
Cad,
hatta
Luke Skywalkcr
"Doru."
sizlik arasnda bir ifadeyle yzne bakt. " P e t e r Solomon' elinde tutan ki
zinenin sembol olarak som altndan, parlak bir kapak tayla talandr
"smi baka bir ey de olsa, Mason Piramidi bir peri masal. Tmy
Brown
151
K&} p
Sembol
31.
BLM
iinde bulunduum kriz bir peri masal deil, profesr. Sizi temin ederim,
fazlasyla gerek."
di
ye dnd. stedii son ey, Katherine'in ok nemli misafirinin laboratuvara girmek iin ne yapmas gerektiini anladnda panie kaplmasy-
Kilitli kapy aan polis efinin peinden gidip, dar bir geide girdi
ler. Langdon sana ve soluna bakt. Bu aka olmal.
Hayatnda grd en uzun koridorun banda duruyordu.
Dan
Brovvn
152
153
Kayp
Sembol
Yine
baardm.
adm ilerlemiti. gdleriyle hareket edip sola kayarak, her iki ayayla
yeniden yumuak halya basmt.
...bulunduu Y E R A L T I N D A K gizli...
...uyararak P R A M D N tehlikeli...
Dan Hrotv
154
155
Kayp
Sembol
32.
BLM
Anderson telsizi ald. "Ben ef. SBB 13 hari hepsi derken ne demek
istedin?"
"ey, efendim," diye cevap verdi grevli. " B u r a d a SBB13'n 'zel'
olduunu gsteren clyazs bir not var. Uzun zaman ncesine ait ama Mi
m a r tarafndan paraflanm."
Langdon, Mimar kelimesinin, Kongre Binas'n ina eden kiiye de
il, onu yneten kiiye atfedildiini biliyordu. Kongre Binas'nn Mimar
olarak atanan kii, tpk bir binann mdr gibi onun bakmndan, resto
rasyonundan, gvenliinden, personel almndan ve ofislerin belirlenme
sinden sorumluydu.
Telsizdeki ses, "Tuhaf olan u ki..." dedi. "Mimar'm notu bu zel ye
rin Peter Solomon'a tahsis edildiini sylyor."
Langdon, Sato ve Anderson birbirlerine aknlkla baktlar.
Ses, "Efendim, sanrm Bay Solomon, SBB'nin asl analtaryla bir
Dan Brovvn
156
kulaklarna
inanamyordu.
munda zel bir odas m var? Peter Solomon'n srlarla dolu olduunu bi
liyordu ama bu kadar Langdon iin bile aknlk vericiydi.
157
kayp
Sembol
Dun
Brown
158
rda yal bir Afro-Amerikalnn avu iiyle cama vurup, birtakm iaret
lerle ieri girmek istediini sylemeye altn grd.
Nunez ban iki yana sallayp saatini gsterdi.
33.
BLM
verdiklerine amamal.
Telefonu
Futbol
mann sesini
mek zereydi.
"Durun
Dan
160
Kayp
Sembol
34.
BLM
Burada beklemekte olan konuk, binaya daha nce gelen klksz, kitap kur
du doktorlara -antropoloji, okyanus bilimi, jeoloji ve dier bilim alanlarn
daki doktorlara- hi benzemiyordu. Tam aksine Dr. Abaddon'n, zenle di
kilmi takm elbisesinin iinde adeta aristokrat bir havas vard. Uzun bo
yu, geni gs, yank teni ve kusursuzca taranm sar salar Trish'e onun
laboratuvarlardan daha ok, lkse dkn olduu izlenimini vermiti.
Elini uzatan Trish, "Sanrm siz Dr. Abaddon'snz?" dedi.
Adam tereddt ederek bakt ama yine de Trish'in tombul elini geni
avu iiyle skt. "Affedersiniz. Peki ya siz?"
"Trish D u n n e , " diye cevap verdi. "Katherine'in asistanym. Size laboratuvara kadar elik etmemi istedi."
"Ah, anlyorum." A d a m imdi glmsyordu. "Sizinle tantma
m e m n u n oldum, Trish. arm grndysem beni affedin. Katherine'in
bu akam yalnz olacan sanyordum." Koridoru iaret etti. "Ama kendi
mi size teslim ediyorum. Yolu siz gsterin."
Adam abucak toparlamasna ramen Trish, onun gzlerindeki hayal
krkln grmt. imdi Katherine'in bu adam hakknda neden fazla bir
ey
anlatmadn
anlamaya
alyordu. Aralarnda
romantik
bir eyler
Broun
162
163
Kayp
Sembol
Dr. Abaddon kendi kendine gld. "Ah, uzun hikye. Bir ey zerin
de alyoruz."
yorlar."
Yzn cama yaptran Abaddon, "Islak m ? " diye sordu.
vimli gelmeye balamt. Gen kadn onun ortama almaya altn fark
etmiti. Koridorun parlak klar altnda adamn bronz teninin sahte oldu
azasnn vitrininden bakarken ieri girip bir kpek yavrusu grmek iin
kn deildir."
zaten buras kimsenin soymak isteyecei trden bir mze deil. Nesli tDun
Brovvn
164
165
Kayp
Sembol
35.
BLM
Derin
nefesler alan
Langdon,
iki
SBB IV
la inmiti. Son basamaktan aa admn atan Langdon, ayaklarnn altndakinin toprak olduunu
Sato
Dan
buluuyor,
Brown
Mezarh'yla
diye
dnd.
166
Alt
bodrumdaki
minik
blme,
167
Kayp
Sembol
"O halde onu elinde tutan adamn isteklerini yerine getirmeni tavsi
ye ederim."
kap kolu ve yeermi bir bakr levha. Kapnn levhasndaki yedi karakter,
u konusunda hi fikrim yok. ster bir depo, ister eski bir piramide giri
"Ah, Tanr akna!" Sato'nun minik elleri uzanp silah ondan ald.
rahat edersin."
Anderson, kadna kukuyla bakt. Uzun bir aradan sonra isteksizce
Sato'ya verip, tabanca klfn at.
Daha fazla sessiz kalamayan Langdon, "Bekle!" dedi. "Bunu bir d
nn. Peter bu kapnn arkasnda ne olduunu sylemek yerine sa elini
feda etti. Bunu yapmak istediinize emin misiniz? Bu kapnn kilidini a
mak, bir terristin taleplerine itaat etmek olacak."
Sato, " P e t e r Solomon' geri istiyor m u s u n ? " diye sordu.
" E l b e t t e , ama..."
Brovvn
Bayla kap kolunun altndaki kilit aynasn gstererek, "Ate et," dedi.
Dan
168
169
Kayp
Sembol
ridorda elik ediyordu. Nunez aadan gelen bouk el silah sesi duy
duuna yemin edebilirdi. Baka hibir ey olamaz.
Koridorun ilerisinde aralk duran kapya gzlerini ksarak bakan Bel
36.
BLM
Bnnvn
170
171
Kayp
Sembol
Trish, onu pencereden grd dev tankn yanna gtrrken, "Ve itebu da grmek istediiniz ey..." dedi. " E n uzun rneimiz." Yeni bir arabay
sunan gsteri hostesi gibi kolunu iren yarata doru uzatt. "Architeuthis."
37.
BLM
Trish tankn uzun kapan iterek at. Tankn iine uzanp, sv yze
bir bilim adam, Walmart'taki tm mallar satn alp btn raflarn her tr
dar kt. Tankn altndaki floresan klar titreerek yand. imdi archi
Tanka uzanp n kapatrken, " H e r neyse, ite bu da miirekkepbalyd," dedi. "Katherine'in yanma gitsek iyi..."
Aznn stne kapanan iri el, ban geriye ekti. Bedenini bir anda
kavrayan gl kol. onu sert bir gse bastryordu. Trish bir anlna gir
dii ok nedeniyle uyumutu.
Ardndan korkuya kapld.
A d a m onun gsn yoklayarak, anahtar kartn kavrad ve hzla
tne yerletirilmi sadece bir kamera grd, ki buras ieri girmenin tek
Dan
Broun
172
173
lk atmaya alt
Kayp
Sembol
Nefes
almalym!
alamyorum.
A d a m elini azndan ekince, Trish soluyarak derin nefesler almaya
balad.
Nefes nefese, "Brak b e n i ! " dedi. "Sen ne halt ettiini sanyorsun?"
almak iin geniledi. Yakc bir dalgayla etanol azndan ieri akt. Kim
Trish
hibir
ey
adamyordu.
bu
adam?!
vardnda ok ge olacakt.
Broun
175
Ka\p
Sembol
38.
BLM
varan Sato, ban eip kafatasyla dier nesnelere bakt. Yanna giden An
derson, zayf fener yla masay aydnlatmak iin elinden geleni yapt.
Masadaki her eyi inceleyen Sato, sonunda ellerini kalalarna koya
rak iini ekti. "Nedir tm b u n l a r ? "
Langdon bu odadaki nesnelerin zenle seilip, yerletirildiklerini bi
ldkten sonra insann geirecei son deiimi temsil eder; bir gn hepi
yapan mason, yaamn fanilii hakknda deerli bir bak asna sahip
olur."
gcn temsil eder." Yanmayan mumu gsterdi. "Ve bu mum, ilkel ate ile
lamaya alyordu.
Langdon ise buradan kmak iin can atyordu. Onlara, "Bu odann
allmadk bir grnts olduunun farkndaym," dedi. "Ama burada g
recek bir ey yok; gerekten de her ey normal. Pek ok mason locasnda
buna benzer odalar bulunur."
larn Ganea isimli drt kollu bir filin huzurunda dua etmelerinden daha
Anderson, " A m a buras bir mason locas deil!" dedi. " A B D Kong
anlamaktr."
rum."
Dun
Brown
176
177
Kayp
Sembol
"
binada alan mason kardeleri iin bir mabet olarak tasarlamtr. Onlara
Sato gzlerini kst. "Bu gizli tan, gizli piramitle bir ilgisi var m ? "
Sato alayc bir tonla, "Harika bir duyarllk," dedi. "Ama iimden bir
VITRIOL
Brown
178
Kayp
Sembol
39.
BLM
valin arkasndaki duvarda kusursuz bir kare delik almt. Yaklak bir
dana gelmi gibiydi. Langdon karanlkta, bir an iin deliin arka taraftaki
tuttu ve kuma yavaa yana doru ekti. Ardnda yatan eye hayretle
bakt.
Tamm.
Sato ile Anderson yan duvardaki akla azlar ak bir halde bakakaldlar.
Dan
Brown
180
181
Kayp
Sembol
lanmaya manen hazr olan A r t h u r ' d a n baka herkesi geri evirir. Mason
sembold.
baslmt.
Tedavldeki
her bir
-kayp kelimelerden
"Anlayamadm?"
Broun
182
183
Kayp
Sembol
40.
41.
BLM
BLM
yan Dunne'n anahtar kart kaytlarna gre 5. Blme kapsn henz ama
"Teekkrler."
Katherine telefonu kapatrken, iini beklenmedik bir korku sard. Bu hu
zursuzluk ksa sre onu olduu yere mhlad, ama bu durum fazla uzun srme
di. Dr. Abaddon'n evine girdiinde de ayn endieye kaplmt. Ama utan
bulunulmutu.
Bro.wn
184
Kayp
Sembol
Langdon, onlar ikon deil, diye dnd. Sembol. Dili hemen tan
Sessizlik.
ini merak ediyordu a m a Peter Solomon'n zel hayatna daha fazla gir
mek
da gzden kayboldular.
kafasna
istemiyordu. Ayrca
bu
kak,
kk piramidi
neden
bylesine
takmt?
bodrumumda bir lm
mabe
Langdon
arkasn
BlackBerry'siyle
Dan
dedi. "Az nce yeni bir bilgi edindim ve artk yalanlarnzdan bktm."
Broun
186
187
Kayp
Sembol
alyorum."
dim ama siz ibirlii yapmamay tercih ettiniz. Bu piramidin stndeki yaz
pesindeki dz aklk -kk, kare eklinde bir alan- son parasn bekli
koyun ve siz tayn. Bay Langdon' gzaltna alma ilemiyle ben ilgileni
rim. Silahnz ltfen?"
nden tretilen tlsm, baka bir eyi tamamlayan ve onu btn haline ge
Anderson'n omzuna sert bir darbe indirdi. n e doru frlayan efin ba,
ken kemiklerle dier nesneleri de havaya savurdu. Kum saati yere derek
unu tahmin etti... ok youn bir metalden. Som altn olup olmadn bil
Ve...
Tanr a
Bronn
188
189
Kayp
Sembol
42.
BLM
Kim bu adam?
birlikte ziyareti merkezinin gneydou ucuna koturdular. Tu
runcu trafik konisiyle engellenmi ar kaplarn dizildii kk bir bekle
me odasna geldiler. Grld kadaryla kaplar, ziyareti merkezinin d
nda her ne oluyorsa, tozlar uzak tutmak iin kauuk bantla yaltlmt.
Adam uzanp kapnn stndeki band skt. Sonra grevliyle konuurken
anahtarln kartrd. "Dostumuz ef Anderson alt bodrumda. Yaralan
m olabilir. Onu kontrol et."
"Peki efendim." Nufiez hem telalanm, hem de arm grnyordu.
"Ama daha nemlisi, bizi grmedin." Adam bulduu anahtar, anah
tarlktan karp, ar kilidi evirmek iin kulland. elik kapy atktan
sonra anahtar grevliye frlatt. "Kapy arkamzdan kilitle. Band elinden
geldiince en iyi ekilde yerine yaptr. Anahtar cebine at ve hibir ey
syleme. Kimseye. Buna ef de dahil. Anlald m M e m u r Nufiez?"
Grevli, anahtara sanki kendisine kymetli bir mcevher emanet edil
mi gibi bakt. "Anlald efendim."
Langdon kapdan aceleyle geen adam takip etti. Grevli, kapy ar
kalarndan kilitledi. Koli bandn yerine yaptrrken, Langdon, onu duya
biliyordu.
naat halindeki modern grnl koridordan hzl admlarla ilerler
ken adam, "Profesr Langdon," dedi. "smim Warrcn Bellamy. Peter Solo
m o n yakn bir d o s t u m d u r . "
Langdon heybetli adama akn bir bak frlatt. Sen Warrcn Bel
lirom
190
Ka\ip
Sembol
43.
BLM
Langdon bakakalmt.
Tpk Roma gibi Washington D.C. de gizli geitler ve yeralt tiinelleriyle rlmt. imdi karsnda duran geit Langdon'a, Vatikan' Castel
Sant'Angelo'ya
balayan
passetto
tnelini
hatrlatmt.
Uzun.
Karanlk.
mamt. Sonsuza kadar uzuyormu gibi grnen dar bir inaat alanyd.
kld. Buna ramen haber cesaret vericiydi: Artk hem piramit, hem de ka
pak ta Robert Langdon'dayd. Beklenmedik bir ekilde ortaya kmasna
ramen, en nemli paralar artk yerine oturmaya balamt. Adeta kader
Mal'akh'in zaferini hazrlayarak, bu akamki gelimelere yn veriyordu.
Dan
Brovvn
192
193
Kayp
Sembol
nz. Bana itaat etmezseniz veya beni bulmaya kalkrsanz, Peter lr. Bu
na yemin e d e r i m . "
karmasmdadr."
Ses, "Bu harita," diye fsldad. "Veya piramit veya kap veya her ne
demeyi seersen... ok uzun zaman nce Antik Gizemlerin sakland yeri
emniyete almak iin... tarihte kaybolmamas iin yaplmt."
Dan
Brovn
194
195
A"a\ ip Sembol
44.
BLM
" O n u ver."
vermeye niyeti yoktu ama sonra ekranda arayann kim olduunu grd.
iyilik borluyum."
"Bana bir kitap tasla borlusun Robert. Ne kadar srecek..."
Hat kapanmt.
Dan
Broun
196
197
Kayp
Sembol
45.
BLM
Brown
198
kins mann sesini bastrd. Grevli kulaklklarn bir kez daha istek
sizce kard.
"Lobi," diye cevap verdi. "Ben Kyle."
"Kyle, ben Katherine S o l o m o n ! " Kadnn sesi olduka endieliydi.
"Efendim, aabeyiniz henz..."
"Trish n e r e d e ? " diye sordu. " O n u monitrden grebiliyor m u s u n ? "
Grevli, ekranlara bakmak iin sandalyesini dndrd. " H l Kp'c
gelmedi m i ? "
" H a y r ! " diye baran Katherine, dehete kaplmt.
Grevli, Katherine Solomon'n kouyormu gibi nefes nefese kald
n fark etti. Orada neler oluyor?
Grevli h e m e n grnt kumandasyla dijital kaytlar hzla tarad.
" T a m a m , bekleyin, geri saryorum... Trish'i misafirinizle birlikte lobiden
199
Kayp
Sembol
"Ne?"
Trish'e yardm etmek iin Islak Blme'ye git." Ardndan telefonunu usul
ca kapatarak sndrd.
Brown
200
201
Kayp
Sembol
Alarm sistemimiz bu mu? Bu akam gvenliklerini salamak iin Bellamy'nin daha kapsaml bir plan olmasn umut eden Langdon, merdivenin
tepesine tnemi kovaya bakt. Her ey o kadar hzl gelimiti ki, Bellamy ile
kann sonularn ancak imdi dnmeye balamt. Bir CIA kaaym.
46.
BLM
tn varakl bir koridordan ieri girdiler. Koridora sekiz ift heykel dizilmi
imsi
bir
elektriki?
Elinde
numune
kutusuyla
melei
andran
bir
bcek
Byk Mainz ncili ile dnyadaki parmen kopyadan biri olan Gutenberg
inaat halinde olan ift kanatl kaplarn arasndan yol gsterdi. Bitmemi
John White Alexander'n alt panelli Kitabn Geliim0' isimli resmi vard.
katle yaslad. Sonra stne metal bir kova yerletirdi. Birisi kapy aacak
olursa, kova grltyle yere decekti. .
Dan
Brown
202
203
Kayp
Sembol
yordu ama konumak iin garip bir yer seimiydi. "Ltfen Sessiz Olun" ia
retleriyle dolu bir yerde konumann yarataca tezat bir yana, bu odann
zemin plannn tam ortasnda yer alan bu oda, binann kalbi saylrd. Bura
diye dnd. Her zamanki gibi baklar ilk nce, arabesk tavan panolarnn
Langdon dikkatini, odann ift kanatl kaplarn ardna kadar aan Bellamy'ye verdi. Akl kark bir halde, "Saklandmz sanyordum," dedi.
Bellamy, "Binadan ieri giren olursa sesini duymak istiyorum," dedi.
"Ama bizi burada h e m e n bulmazlar m ? "
" N e r e d e saklanrsak saklanalm, bizi bulurlar. Ama bu binada bizi
keye sktrlarsa, bu oday setiime m e m n u n olursun."
Langdon sebebini tahmin edemiyordu ama Bellamy'nin bunu tart
maya niyetli olmad belliydi. Odann ortasna doru yrmeye balam
t bile. Okuma masalarndan birini seip, iki sandalye ekti ve masann
n yakt. Sonra Langdon'n antasn iaret etti.
"Peki profesr, bir de yalandan bakalm."
Dan
Brmn
204
205
Kayp
Sembol
47.
BLM
kalmaya alt. Temkinle ve yavaa sol tarafa bir adm tt. Kyafetinin
hrts saldrgann ihtiyac olan tek eydi. leri doru atldn duydu ve
gl bir el onu omzundan kavrarken etanol kokusu stne kt. Dehet
le olduu yerde dnd. Matematiksel olaslklar pencereden uup gitti ve
Hemen.
Nefesi henz dzelmeden, her bir kabaraya sol eliyle sessizce doku
narak duvar boyunca yrmeye balad. Duvarn yanndan ayrlma. Seni
ksa srede duvara nasl ulam olabilir? Etanol kokusuyla karm hafif
ne gibi olmakt. ki bin sekiz yz metrekarelik bir alanda adeta bir nokta
Katherine geriye doru birka adm att. Sonra sessizce 180 derece
d n p , duvarda ters yne doru hzla ilerlemeye balad. O imknsz ey
olduunda yaklak be metre gitmiti. Bir kez daha duvarda, tam nnde,
kyafet hrts duydu. Ve ardndan ayn etanol kokan esinti geldi. Kathe
rine Solomon donakald.
Broun
206
207
Kayp
Sembol
Sol eli duvarda, sa eli kendini korumak iin ne uzatlm bir halde
ama kabaralardan gelen ritmik ses birden kesildi. Sol eli uzun sre kaba-
rasz yzeyi takip etti, sonra kabaralar yeniden balad. Katherine glk
kimse giremeyecekti; Mal'akh anahtar kart giriini kaba ama ok etkili bir
kabara yok?
hangi bir levye ya da kap mandal bulmak iin ellerini telala kapnn her
yerinde gezdirdi. Birden eli diree benzer bir eye arpt. Yere kadar takip
edip melince, betonun iindeki bir delie yerletirildiini anlad. Gven
Broun
208
Kayp
Sembol
Neredeyse geldi!
Katherine o an donakald.
Farlarna yakalanan yaratk, bedeni semboller ve yazlarla dvmelenmi, plak gsl ve dazlak kafal bir hayvand. Parlak a doru ko
arken brp, gn na ilk kez kan bir maara canls gibi ellerini
gzlerinin nne kaldrd. Katherine vitese uzand ama adam bir anda ya
nnda bitivermiti. Yan cama dirseiyle vurup, krk cam paralarn kadimn kucana dkt.
Dvmelerle kapl dev bir kol camdan ieri girerek, el yordamyla
boynunu buldu. Katherine vitesi geriye takp hareket ettirdi ama saldrga
n boazma sarlm, inanlmaz bir kuvvetle skyordu. Kurtulma abasy
la ban evirdiinde birden adamn yzn karsnda grd. Trnak izi
ne benzeyen erit, makyajn syrm ve altndaki dvmeleri ortaya
karmt. Gzleri vahi ve acmaszd.
"Seni on yl nce ldrmeliydim," diye grledi. " A n n e n i ldrd
m akam."
Duyduu bu szler, Katherine'in korkun bir annn etkisine girme
sine sebep oldu. Bu vahi bak daha nce de grmt. Boazn byle
kuvvetli skmasa lk atacakt.
za asld. Aada kalan yar plak adam ayaa kalkp farlara bakt. Dehet
Brown
210
211
Kayp
Sembol
48.
BLM
ef Trent Anderson bana bir buz torbas tutarken, baka bir memur
Sato'nun yaralarna mdahale ediyordu. kisi de grnt takip ekibiyle
birlikte oturmu, Langdon ile Bellamy'nin yerini tespit etmek iin dijital
Sato yanlarna gelip anahtara bir gz att. "Peki efin biliyor muymu?"
ciddi askerlerdi.
Roln srdrmek iin elinden geleni yapan Nunez, hzla ban salla
d. "zgnm efendim. Mimar, bana kimseye bahsetmememi sylemiti!"
"Anlayamadm?"
Broun
212
213
Kay ip Sembol
49.
BLM
"Bay
Langdon, "Bu piramit otuz santimden daha kk," diye kar kt.
bahseder."
"Kesinlikle."
"ine dtn kmaz anlyorum profesr. Fakat, hem Antik Gi
ten tahmin etmitim, sanrm armamam gerek. Sen dardan ieriye ba(1) Luka ncili 17 blm 20 ayet.
Dnn
Broun
214
215
Kayp
Sembol
Langdon, "Basit bir hatayd," diye yantlad. " M S yaklak 400 ylla
rnda St. Jerome'nin yanl tercmesi."
Bellamy etkilenmi gibi bakyordu. "Kesinlikle. Yanl tercme; Ve
bunun sonucunda... zavall Musa tarih boyunca deforme edildi."
"Deforme edildi" cmlesi durumu gzel ifade ediyordu. Langdon o
cukluunda Michelangelo'nun eytani Boynuzlu Musa'sn grdnde
"Evet, anlyorum ama ismi hep Mason Piramidi efsanesi diye geer.
Efsane ifadesi, hayal rn olduunu gsterir."
"Evet, efsane. "Bellamy kendi kendine gld. "Korkarm sen de Mu
sa'yla ayn dertten muzdaripsin."
tere satyorsun, diye dnd. anGreal: Kutsal Kse. SangReal: Soylu Kan.
Bellamy, "Mason Piramidi konusunda insanlar bir 'efsane' hakknda
sylentiler duydular," diye devam etti. "Ve bu fikir yapp kald. Mason
Piramidi efsanesi sylence gibi geliyordu. Ama efsane kelimesi aslnda
"Anlamadm?"
gryor m u s u n ? "
efsanesi var. Yani nasl okuman gerektiini gsteren bir anahtar." Bellamy
kp eklindeki paketi eline alp, yukar kaldrd. "Grmyor musun? Bu ka
"Boynuzlar var."
"Farkndaym."
Langdon susmutu.
i ykseklikte."
"karar
piramide bakan
sa'nn tasvirini yanl anlayp "comuta esset fades sua" diye tercme et
Dan
Broun
216
217
Kayp
Sembol
"Basit m i ? "
Langdon ban sallad. " B u n u herhangi biri zebilir."
Bellamy glmseyip, Langdon'a bir ktla kalem uzatt. "Belki o
z a m a n sen bizi aydnlatabilirsin?"
Langdon ifreyi okuyup okumamak konusunda kararszd, ama iin
de bulunduklar artlar gz nne alnca bu, Petcr'a kar ufak bir ihanet
gibi kalyordu. Bunun dnda yaz ne derse desin, herhangi bir eyin sak
land yeri ortaya karacan sanmyordu... kald ki bu, tarihin en byk
hazinelerinden biri olsun.
Piramidin stndeki ilk karakter, aaya bakan oka veya bir kadehe
S O E...
Tmn tamamlayana kadar hzlanarak devam etti. Langdon bitmi
evirisine bakarken, aknlk dolu bir i ekti. Byk bir bulu yaptm
sylenemez.
Bellamy'nin yznde bir tebessm belirir gibi oldu. "Bildiin gibi
profesr, Antik Gizemler sadece gerekten aydnlananlar iin korunmutur."
Kalarn atan Langdon, "Doru," dedi. Anlalan ben hak etmiyorum.
Brovvn
218
219
Kayp
Sembol
50.
BLM
teren ikinci sisteme evirdi. Sato, iinde kk bir piramit varm gibi g
zken kp eklindeki kutu hakknda bilgi istemiti. Normalde, zenginle
tirilmi pltonyumdan yaplmad srece sekiz santimlik bir nesne ulusal
gvenlik meselesi saylmazd. Bu pltonyum deildi. Ama eit derecede
tek bana oturmu, patronu Inoue Sato tarafndan on dakika nee e-pos-
uzaktan yakndan ilgisi yoktu. CIA'in her eyi gren Gvenlik Ofisi'ne
terfi etmesi, gcn karanlk dnyasn grmesini salamt. Ama son yir
"Peki efendim."
"Ve N o l a ? " Sato'nun sesi rktcyd. "Son yirmi drt saat iin
de rendiin her ey, ta piramidin ve altn kapak tann grntleri
en st gvenlik seviyesinde snflandrldlar. Hi kimseye danmaya
caksn. Dorudan bana rapor vereceksin. Bunun anlaldndan emin
olmak istiyorum."
"Elbette efendim."
Niyeyse...
"u anda bilmediim ikinci bir ifre katmam yoksa, bir anlam ifade
Kongre Binas'nn ziyareti merkezinde, siyah zrhl C I A operasyon
etmiyor."
Sato, "Bir ey tahmin edebiliyor m u s u n ? " diye sordu.
"Izgara sistemi zerine oturtulmu bir matris, bu yzden Vigenere
tablosu, kafes, zgara gibi bir eyler denerim ama sz veremem, zellikle
de bir kereye mahsus kullanlmsa."
Dan
Bnnvn
220
Kayp
Sembol
Lider ajan, "Anlald," diye cevap verdi. "ki hedefimiz var. Birinci
si, yaklak otuz santim boyunda, zerinde yazlar olan ta bir piramit.
kincisi daha kk, yaklak be santim boyunda kp eklinde bir paket.
H e r ikisi de en son Robert Langdon'm antasnda grldler."
51.
Sato, "Doru," dedi. "Bu iki nesne en ksa zamanda ve zarar verilme
BLM
Katherine Solomon her zaman ihtiyatl bir src olmutu ama imdi,
Suitland Yolu'nda Volvo'suyla saatte yaklak yz elli kilometre hzla son
iki kilometre boyunca aya gaz pedalna kilitli kalmt. imdiyse kontrol
edemedii titremesinin sadece korkudan kaynaklanmadn anlyordu.
Donuyomm.
Krk camdan ieri dolan dondurucu hava, vcudunu kutup rzgr
gibi tokatlyordu. orapl ayaklarn hissetmiyordu. Yolcu koltuunun al
tnda bulundurduu yedek ayakkablara uzand. Bunu yaparken, boynuna
aslan gl elin rtt yerde korkun bir ac hissetti.
Arabann camn krp ieri elini sokan adamn, Katherine'in Dr. Abaddon olarak tand sarn beyefendiyle hi ilgisi yoktu. G r salar ve p
rzsz, bronz teni kaybolmutu. Tral ba, plak gs ve makyaj syrl
m yz, dvmelerden oluan rktc bir deseni ortaya karmt.
Camnn dnda uuldayan rzgrla birlikte o sesin bir kez daha ku
lana
neni
fsldadn duydu.
ldrdm
Katherine,
an
akam.
biliyordu. Hl yayor.
Ve geri dnd.
Katherine, anlan canlanrken bir ac duydu. Neredeyse on yl ncey
di. Noel gn. Katherine, P e t e r ve anneleri -tm ailesi- Potomac'taki bDan
Brown
222
223
Kayp
Sembol
Solomon eli bol bir ayd ve bu akam frnda geyik etinin, bayr turbu
son tutkusunu -Noetik Bilim adl yeni bir alan- tartarak serada oturuyor
kalbini knl.
Katherine, Peter ve anneleri Isabel, ancak yllar sonra Noel iin yeni
da daha faydal olacana inanrd. Bundan baka, hrsl gen nesle Solo
Hrnvn
224
Kayp
Sembol
Peter bir anda ayaa frlad. "Kimsin sen?! Buraya nasl girdin?!"
Peter'n az ak kalmt.
landn m ? ! "
Maskeli adam, krk cam kapnn dnda ayaa kalkt ve yan tarafn tuta
rak aalara doru komaya balad. Peter Solomon, annesiyle kz karde
inin durumunu anlamak iin arkasna bakt ve iyi olduklarn grnce, si
lahla birlikte kapdan kp, saldrgann peinden komaya balad.
Katherine'in annesi elini tutarken titriyordu. " T a n r y a krler olsun
iyisin." Sonra birden geri ekildi. "Katherine? Kanaman var! Kan var! Ya
ralanmsn!"
annesini bir kan glnn iinde hareketsiz yatarken buldu. Yanma koup
yere meldi ve annesini kollarna ald.
Aalklardan gelen silah sesini duyduunda, aradan ne kadar zaman
getiini bilmiyordu. Sonunda serann kaps ald ve aabeyi Peter, l
gna dnm gzlerle, elindeki silahla hzla ieri girdi. Annesinin cansz
Dan
Brown
226
227
Kayp
Sembol
52.
BLM
yolunu
aydnlatmasna
msade
edemem.
girmek
zorundaym.
Mal'akh'n bu akamki d n m n d e n
kalmt ama kader ona engel olmutu. Henz hazr deildim. Ama artk
bakacana emindi.
Gerek.
Dan
228
Kayp
Sembol
pleksiglas kapnn zayf bir noktas olduunu fark etti. Kapnn altyla per
vaz arasndaki kk boluk.
Silindiri eikte dikkatlice yan yatrd ve esnek plastik borusunu kap
nn altndan kaydrd. Emniyet mhrn ap, silindirin supabna ulamas
53.
bir saniyesini ald. Daha sonra yavaa supab kaldrd. Baloncuklu, berrak
BLM
hatrla.
Langdon uzunca bir sre harf dizinine bakp, anlam karmaya -gizli
kelimeler, anagramlar, herhangi bir ipucu- alt ama hibir ey bulamad.
lad sylenir," diye aklad. " H e r bir perdeyi kaldrdnda, altndan bir
bakas kar. Bu harfleri ortaya karm olsan da baka bir katman daha
Brown
Dan
230
Kayp
Sembol
di. Symbolon
(1>
54.
BLM
nkleer bombadan
tayla piramitten
mi
bahsediyor...
yoksa
ateleyiciyle
de eski bilginin yerini tarif ediyorsa bile, bu bilgi bahsedilen trden bir g
Neler oluyor?!
c nasl nakledebilir?"
(1) Bireim
(2) Simge
kadar kkt ama o an ok daha dehet verici baka bir ey grd. Ate
Dan Brovm
232
233
Kayp
Sembol
imdi sadece karanlk boluu deil, cruf betonundan dev bir yapy ay
deli? Ne istiyor? Aklna gelen tek cevap hi mantkl deildi. Bir piramit
cyd. Katherine'e zarar vermek istediyse, bunu neden daha nce kendi
Kp.
Katilerine Solomon
'm laboratuvar.
lad. lk klarn ardndan ani bir manzara belirmiti, imdi turuncu bir
Ate topuna simsiyah bir duman elik etti... ve Redskins'in FedEx sahas
gneydousunda.
Gerei anladnda adeta kamyon arpma dnd.
diye
kutlama m
yapyor?
Yeniden dikkatini yola verdi. Bo benzin istasyonunun ankesrl te
lefonundan 911'e yapt ary dnyordu.
Katherine 911 operatrn, dvmeli bir saldrgan aramalar ve asista
n Trish'i bulmalar iin SMSC'ye polis gndermeye ikna etmiti. Bundan
baka, memura, aabeyi Peter'n tutsak alndn tahmin ettii, Dr. Abaddon'a ait Kalorama Heights'taki adresi kontrol ettirmesini de sylemiti.
Ne yazk ki Katherine, Robert Langdon'n gizli numarasna ulaamyordu. Artk, baka aresi kalmadndan, u anda Langdon'n gideceim
syledii Kongre Ktphanesi'ne doru hzla ilerliyordu.
Dr. Abaddon'm gerek kimliinin rktc biimde ortaya kmas
her eyi deitirmiti. Katherine artk neye inanacan bilmiyordu. Tek
bildii, yllar nce annesiyle yeenini ldren adamn u anda aabeyini
de ele geirdii ve kendisini de ldrmek iin peine dtyd. Kim bu
Dan
Brovvn
234
235
Kayp
Sembol
55.
BLM
sorumluluk
ona
yardm
etmek,
diye
dnd.
"Bu piramidin ortaya karaca gce inanp inanmamakta serbest
sin, hatta ona gtrd sylenen merdivene de yle... Ama bu srr koru
mak iin ahlaki bir mecburiyet duyduunu bilmek istiyorum, her ne olur
bul etsem bile... ben neyi aryorum? Bir mahzen mi? smak m ? "
Bellamy uzun sre sesini karmadan oturdu. Ardndan, isteksizce i
ekerek savunmac bir tonla konutu. "Robert, yllardr duyduklarma ba
klacak olursa, piramit bizi sarmal bir merdiven giriine gtryor."
"Merdiven m i ? "
d. "Bu piramit hakknda sylediin her ey gerek olsa bile, Peter senin
mason kardein. Onu her eyden nce koruyacana yemin ettin, lkenden
atmaya balad.
Washington
"Ve bu
bile n c e ! "
"Hayr Robert. Bir mason, dostu olan bir masonu tek bir ey -karde
liimizin tm insanlk iin koruduu byk sr- hari, her eyden nce ko
Langdon iini ekti. Devasa bir tala kapatlan mezar, Kitab Mukad-
sam da onu layk olmayan ellerden uzak tutacama yemin ettim. Ve bunu
inanyor m u s u n ? "
Dan
stlendiim
D.C.
evet,
Robert
Langdon,
236
Kayp
Sembol
mizden geliyorlar.
larn en byk srrn ortaya karyorsa, o zaman Peter neden beni iin ii
Ve yeniden.
Ve yeniden.
im olmu."
Langdon, "Kapak tann bende olduunu biliyor muydun?" diye sordu.
"Hayr. Eer Peter bundan baka birine bahsctmise, bu tek bir kii
Koyu renk sal, ekici bir kadn arabadan dar frlayp, telala evreyi ko
olabilir." Bellamy cep telefonunu karp, yeniden arama tuuna bast. " N e
yazk ki henz ona ulaamadm." Sesli mesaj karlamasn duyunca tele
fonu kapatt. "Evet Robert, imdilik sen ve ben kendi bamzm aresine
bakacakmz gibi grnyor. Ve bir karar vermemiz gerek."
Langdon, Mickey Mouse saatine bakt. 21.42. "Peter' esir alan kii
nin piramidi bu gece deifre etmemi ve zerinde ne yazdn sylememi
laan etmi ve evsiz adam grnce, "Telefonun var m ? " diye seslenmiti.
Bayan,
kapal
bayan.
beklediinin farkndasndr."
Bellamy kalarn att. "Tarih boyunca byk adamlar Antik Gi
zemleri korumak iin ok byk zverilerde bulundular. Biz de aynn
yapmalyz." Ayaa kalkt. "Yola koyulmalyz. Er ya da ge Sato yeri
adam,
vay canna,
kitaba gerekten
de ihtiyac
olmal,
diye
dnd.
mizi bulacaktr."
Gitmek istemeyen Langdon, "Peki ya K a t h e r i n e ? " diye sordu. " O n a
ulaamyorum ve o da aramad."
"Bir ey olduu belli."
" A m a onu terk edemeyiz!"
Bellamy buyurgan bir sesle, "Katherine'i u n u t ! " dedi. "Peter' unut!
Herkesi unut! Anlamyor musun Robert? Hepimizden -senden, Peter'dan,
Katherine'den, benden- daha nemli bir ey sana emanet edildi." Gzleri
ni Langdon'mkilere kilitledi. "Bu kapak tayla piramidi saklayacak g
venli bir yer bulmalyz..."
Byk salon tarafndan metalik bir arpma sesi duyuldu.
Dan
Brown
238
239
Kayp
Sembol
sinden gitti. Bellamy iki kapdan, nce dardakini, ardndan ieridekini arkalarndan kilitledi.
Bellamy onlar odann ortasna doru kotururken, Katherine akn
56.
BLM
Langdon, ona sarlrken, " G e t i , " diye fsldad. "Bir eyin yok."
Katherine ona, nk sen beni kurtardn, demek isterdi. Laboratuvam...
Yllarn
aratrmalar...
havaya
ulu. Ona her eyi anlatmak istiyordu ama nefes almakta glk ekiyordu.
" P e t e r ' bulacaz." Gsnde yanklanan Langdon'n bouk sesi,
bir ekilde rahatlatcyd. "Sz veriyorum."
Katherine, bunu kimin yaptn biliyorum,
diye
haykrmak
istedi.
Bronn
240
241
Kayp
Sembol
57.
BLM
gmleksiz
etmemek
imknsz.
de m i ? "
Dan Brovvn
242
243
Kayp
Sembol
lamt. Ege Denizi'nin ivit mavi sularna yelken amak o n u n iin yeni
drle zel olarak grm ve ona bir teklifte bulunmutu; her ikisine de
diye dnmt.
Yeniden
dodum.
Andros, Siros Adas'nda byk bir villa satn alm ve sekin Possidonia kasabasndaki gzel insanlarla birlikte yaamaya balamt. Bu Yenidnya, zenginlikle birlikte kltr ve fiziksel kusursuzluu da iinde ba
rndran bir topluluktan oluuyordu. Komular vcutlar ve zihinicriyle
gurur duyuyorlard ve bu his bulacyd. Yeni taman Andros kumsalda
leri ise akl almayacak sert darbelerle krlmt. kence yapldktan sonra l
kendi istekleriyle ona geliyor, o ise hepsini birden tatmin ediyordu. Foto
raf ekimi iin adaya gelen mankenlerden, tatile km Amerikal seksi
saportlar, yeni umutlar. Kendine bir Yunan ad seti: Andros Dareios. And
Brovvn
244
11) Kuzu i
245
kayp
Sembol
diye dnd.
nein bat bile skc gelmeye balamt. Bu nasl olurdu? Henz yirmi
Kar maskesini yzne geirmeden nce, uzun yllardr ilk defa bur
Silahn karp, kapy eski bir anahtarla a ve ieriye admn att. "Se
lam Solomon'lar."
Ne yazk ki, akam Andros'un planlad gibi gitmedi. Almaya geldi
Tanrm!
Bir metre kadar ilerisinde patika sona eriyordu. Gerisi ise buzlu neh
re bakan bir boluktu. Patikann yanndaki byk kaya paras, bir ocu
P2 Mason Locas...
Farmasonluun Kayp Sim...
Mason Piramidi...
Andros
aknlkla
yerinde
doruldu.
Piramit.
Sunucu,
zerindeki
ifreli yazyla kayp bilgeliin ve akl almaz bir gcn kaplarn aan, gi
zemli bir ta piramidin hikyesinden bahsetmeye balamt. Hikye ina
nlmaz olsa da, onun bir ansn canlandrmt... ok daha karanlk bir za
mandan kalma zayf bir hatra. Andros, Zachary Solomon'n babasndan
gizemli bir piramitle ilgili duyduklarn hatrlyordu.
Olabilir mi? Andros ayrntlar hatrlamak iin kendini zorlad.
Panie kaplan
Andros patikadan yukar kamak iin arkasn dnd ama karsnda, elin
de silahyla, nefes nefese Peter Solomon duruyordu.
Andros silaha bakp, geriye doru bir adm att. Arkasndaki buzla
kapl nehre bakan uurum, en az on be metre ykseklikteydi. alayan
dan ykselip etraflarn saran buu, onu kemiklerine kadar donduruyordu.
Dan Brovvn
246
247
Kayp
Sembol
58.
ldrdn!"
BLM
plan etrafa asgari zarar vererek amak iin gelitirilmiti. Siklo trimetilen
Hibir ey yoktu.
Manzara deimemiti.
mucizevi olaylar dnd. Sonsuza kadar deimiti. Silah sesi bir anl
Hl hareket yoktu.
Dan
Brown
248
249
Kayp
Sembol
minyatrletirme,
diferansiyel
Karanlkta gryoruz.
gemi
Ve imdi de...
zaman giyonz.
ki, bir kimsenin yerini belirlemekle kalmyor... daha nce bulunduu yeri
inen dik merdivenlerin stndeki yksek bir tavana benziyordu. Ajan sila
Ve bu gece, bir kez daha deerini ispat ediyordu. Ajan Simkins okuma ma
Buras da ne byle?
du, bundan emin olamad. Ama her iki ekilde de bir ey fark etmiyordu.
tap raf vard. Sonsuzlua uzanan kitap raflar, aynalarla yaratlan bir tr
optik "sonsuzluk" yanlsamas gibiydi.
Bir tabelada yle yazyordu:
ISI K O N T R O L L O R T A M
Bu Kapy Srekli Kapal Tutun
Paralanm kapy iterek geen Simkins, ardndaki souk havay
Hibir ey olmad.
Pekl,
Brown
250
,
Kayp
Sembol
lad. Oyun sahasnda kendi lehine o kadar ok ipucu vard ki, Simkins'in
avn takip etmek iin gzlklerine bile ihtiyac yoktu. Normal artlarda
sapp kvrlyordu.
Adamlar gzlklerini kardlar. Operasyon ekibi, sonsuz kitap labi
di. Simkins az sonra ilerideki karanln iinde yanp snen klar grd.
Kazanyoruz. ndekilerin ayak seslerini ve kesik kesik solumalarn duyuncaya kadar, o da yoluna hzla devam etti. Sonra hedefi grd.
"Onlar g r d m ! " diye bard.
Dan
Brown
252
253
Kayp
Sembol
59.
BLM
Kck.
saklanmak imknsz."
Yukardan bir ses, "Termal iaret," diye barmt. "Etrafn evirin!"
mndekine benzer, farkl ynlere giden saysz tayc band vard. Kong
Langdon donakalmt.
talep edilen kitaplar yeralt tnellerinden oluan bir ada, tayc bant sis
Bel
lamy'nin plan ona cesaret vermeye balamt. Dev bir labirentten daha iyi
bir saklanma yeri olabilir mi?
bir kitap yardmyla ak tutup, yzn onlara dnmt. "Size daha fazla
aa inerlerken Bellamy son bir kez daha aramay denemi, ok alak ses
Brown
254
,
Kayp
Sembol
60.
BLM
den birine aitti ve 911'e burasyla ilgili bir acil ar gelmesi tuhaft.
yutuldu... Bu srada parlayan krmz bir lazer noktas, dans ederek merdi
venden aa iniyordu.
911 polisi, teyit edilemeyen arlara her zaman yapld gibi, yerel
gvenlik irketiyle temas kurmutu. Grevli, gvenlik irketinin "lk Sa
vunma Hattnz" eklindeki slogannn, "yanl ihbarlar, eek akalar, ka
yp evcil hayvanlar ve kak komularn ikyetleri" eklinde deitirilebi
leceini dnrd.
Bu akam da her zamanki gibi, sorunla ilgili ayrntl bilgi almadan
gnderilmiti. Maam aan bir grev. Grevi; sar n dndrerek olay
yerine gitmek, mekn kolaan etmek ve allmadk bir durum varsa rapor
etmekti. Normalde zararsz bir ey evin alarm sistemini devreye sokar, o
a kumanda anahtarn kullanarak sistemi yeniden balatrd. A m a neden
se bu ev sessizdi. Alarm almyordu. Yoldan bakldnda her ey karanlk
e sakin grnyordu.
Grevli, kapdaki dahili konuma dmesine bast ama cevap alamad. Kapy amak iin kumanda kodunu girdi ve garaj yolunda ilerledi.
Arabann motorunu ve sar klarn alr halde brakarak n kapya yrp, kapy ald. Cevap yoktu. Ne bir k, ne de hareket gryordu.
Ynetmelie uyarak isteksizce fenerini yakt ve zorla ieri girilip gi
rilmediini anlamak iin evin etrafnda dolamaya balad. Keyi drid srada, evin yanndan yavalayarak geen siyah bir limuzin grd. Merakl komular.
Evin etrafn adm adm arnlad ama olaand hibir eye rastla
mad. Ev tahmin ettiinden daha bykt. Arka baheye vardnda, so
uktan donuyordu. Evde kimse olmad belliydi.
Dan
Bro\vn
256
257
Kayp
Sembol
61.
BLM
si kk bir k vard.
aknlkla o tarafa yrnce, n kaynan grd. Bu, evin bodrum
katndaki alak bir pencereydi. Pencerenin cam, ierden k geirmez si
yah boyayla karartlmt. Bir tr karanlk oda olabilir mi? Grd ma
vimsi prlt, siyah boyann dklmeye balad minik noktadan szyordu.
eriye bakabilmek iin meldi ama minik aklktan fazla bir
ey
gremiyordu.
Aada
birisinin
alabilecei
dncesiyle
cam
hafife tklatt.
mn Mason Piramidi ve onun srr hakknda hayli bilgisi vard. Bu sr, uzun
zaman nce gmlm hikmetin toprak altnda sakland yere inen sarmal
Dan
Bronn
258
Kayp
Sembol
Brown
260
Kayp
Sembol
fark edebiliyordu.
Sonunda Peter, "Peki anladm," demiti. "Artk devir deiti. Mason
luun sana garip, hatta skc geldiini anlyorum. Ama unu bilmem iste
rim ki, fikrini deitirecek olursan, kap sana daima ak olacaktr."
Zach, "Nefesini boa harcama," diye homurdanmt.
Ayaa frlayan Peter, "Bu kadar yeter!" diye olunun szn kes
miti. "Hayat sana zor geliyor, bunu anlyorum Zachary, ama seni ynlen
direcek tek kii ben deilim. Seni mason cemaatinin arasna alp, gerek
potansiyelini gstermeyi bekleyen iyi adamlar var."
Zachary alayc bir tebessmle Bellamy'ye bir gz atmt. "Bu yz
den mi buradasnz Bay Bellamy? Siz masonlar toplanp benim stme
saldrn diye m i ? "
Hibir ey sylemeyen Bellamy, Zachary'ye odada gcn kimde oldu
unu hatrlatmak iin dnp Peter Solomon'a sayg dolu gzlerle bakmt.
Zachary yeniden babasna dnmt.
Peter, "Zach," demiti. "Bu ekilde hibir yere varamyoruz... Ancak u
nu bilmem istiyorum: Bu akam sana teklif edilen sorumluluu anlasan da anlamasan da bunu sunmak benim ailevi sorumluluumdu." Piramidi iaret ede
rek, "Bu piramidi muhafaza etmek ender bir ayrcalktr," demiti. "Kararm
vermeden nce bu frsat birka gn deerlendirmeni tavsiye ederim."
Zachary, "Frsat m ? " demiti. "Bir taa bakclk yapmak m ? "
Peter iini ekerek, "Bu dnyann byk gizemleri var Zach," demi
ti. " E n akla gelmedik hayalleri aan srlar var. Piramit, ite bu srlar koru
yor. Ve bundan da nemlisi, muhtemelen henz sen yaarken bir gn gele
cek, piramit deifre edilecek ve srlar ortaya kacak. Bu, insanlk adna b
yk bir deiim an olacak... ve sen o anda byk bir rol oynama ansna sa
hipsin. Bunu dikkatlice dnmem istiyorum. Zenginlik sradandr, hikmel
Dan
Brown
262
263
Kayp
Sembol
62.
rayamayacak kadar ocuk. Kapak ta iin yeni bir eve ihtiyacmz yok.
BLM
kinci
Sokak'n
altndaym.
mamken, onu hapiste ldrdn iddia eden bir adam, Solomon mali
ama ayrntlarndan haberi yoktu. Ayrca Peter, piramitle ilgili herhangi bir
midi ulusun sembolik kalbinde saklamak kadar uygun baka bir ey ola
le idealist davranr.
Dan
Brown
264
Kayp
Sembol
verici
dier
haberlerini
Katherine'le
paylamas
gerektiini
biliyordu.
Elinden geldiince sakin ve nazik bir biimde, aabeyinin ona yllar nce
istiyordu ama, karanlk ve dar bir yerde u uca yatmak bunu imknszlatryordu. " P e t e r iyi," diye fsldad. "Yayor ve onu geri alacaz." Lang
don, ona umut vermeye alt. "Katherine, onu elinde tutan kii, piramidi
onun iin deifre edersem... bana aabeyini canl iade etmeye sz verdi."
Katherine hl bir ey sylemiyordu.
Langdon konumaya devam etti. Ona ta piramidi, masonik ifreyi,
mhrl kapak tan anlatt. Ve Bellamy'nin bunun gerekten de efsane
deki Mason Piramidi olduuna, yeryznn derinliklerine inen sarmal bir
merdivenin sakland yeri ortaya karan bir harita olduuna ve Washington'da uzun yllar nce yerin yzlerce metre altna gmlen gizemli bir ha
zine bulunduuna inandn syledi.
Katherine sonunda konutuunda sesi yavan ve duygusuzdu. " R o
bert, gzlerini a."
Gzlerimi mi aaym? Langdon bulunduklar yerin ne kadar dar ol
duunu grmek bile istemiyordu.
Katherine bu kez telala, " R o b e r t ! " dedi. "Gzlerini a! Geldik!"
lk girdii delie benzer bir delikten geerken Langdon gzlerini a
t. Katherine tayc banttan iniyordu bile. Tayc bant keden kvrlp,
ayn yoldan geri dnmeden hemen nce, Langdon bacaklarn kenardan
aa sarktarak karo zemine tam zamannda atlad. Katherine hemen onun
antasn ald. inde bulunduklar bu yer geldikleri dier binadakine ben
zer bir devridaim odasyd. Kk bir levhada A D A M S BNASI: DEVRDA
M O D A S I 3 yazyordu.
Dan
Brovvn
dikkatle inceledi.
Langdon, "Grdn gibi, balmumu mhr Peter'n mason yzyle damgalanm," dedi. "Paket, bu yzkle yz yl nce mhrlenmiti."
Katherine hibir ey sylemedi.
Langdon, ona, "Aabeyin bu paketi bana emanet ettiinde, karmaa
nn iinde dzen yaratacan sylemiti," dedi. " B u n u n ne anlama geldi
inden pek emin deilim ama, kapak tann ok nemli bir eyi ortaya
kardn sanyorum, nk Peter onun yanl ellere gememesi gerektii
konusunda ok srar etmiti. Bay Bellamy de bana ayn eyi, piramidi sak
lamam ve kimsenin paketi amasna izin vermememi syledi."
Katherine bunun zerine fkeli bir ifadeyle ona dnd. "Bellamy sa
na paketi amamam m syledi?"
"Evet. Bu konuda ok ciddiydi."
Katherine pheli grnyordu. " A m a piramidi deifre etmemizin
tek yolunun bu kapak ta olduunu syledin, yle deil m i ? "
" H e r h a l d e yle."
Katherine'in ses tonu gitgide ykseliyordu. "Ve sana o adam tarafn
dan, piramidi deifre e t m e n gerektii sylendi. Peter' ancak bu ekilde
geri alabiliriz, yle deil m i ? "
Langdon ban sallad.
"O halde Robert, neden paketi ap bunu hemen deifre etmiyoruz?!"
Langdon nasl cevap vereceini bilmiyordu. "Katherine, ben de ayn
tepkiyi verdim ama Bellamy, piramidin srrnn zlmemesinin her ey
den... aabeyinin hayatndan bile daha nemli olduunu syledi."
266
267
Kayp
Sembol
Katherine'in gzel yz hatlar sertleti ve bir tutam sa kulann arkasna sktrd. Konuurken sesi kararlyd. "Bu ta piramit her neyse, benim tm ailemin hayatna mal oldu. nce yeenim Zachary, sonra annem
ve imdi de aabeyim. Ve gerei kabul edelim Robert, bu akam beni
uyarmak iin aramasaydm..."
Langdon kendini Katherine'in mantyla Bellamy'nin srarc basks arasna skm hissediyordu.
Katherine, "Ben bir bilim insan olabilirim," dedi. "Ama aynzamanda ailemde tannm masonlar da var. nan bana Mason Piramidi ve onun insanl aydnlatacak olan byk hazineleri hakkndaki tm hikyeleri duydum. Drst olmak gerekirse, byle bir eyin var olabileceine inanmakta
glk ekiyorum. Ama eer varsa... belki de ortaya karma zaman gelmitir." Katherine paketin stndeki eski dmn altna parman soktu.
Langdon yerinde srad. "Katherine, hayr! Bekle!"
Katherine durdu ama parman dmn altndan ekmedi. "Robert,
aabeyimin bunun iin lmesine izin vermeyeceim. Kapak ta her ne
sylyorsa... o yazlar hangi kayp hazineyi ortaya karyorsa... tm bu
srlar bu gece sona erecek."
Byle syledikten sonra dme asld ve krlgan balmumu mhr
ald.
Dan
Brown
268
73. B L M
Washington'daki Bykelilikler Blgesi'nin1" hemen batsndaki
sakin mahallede, glleri on ikinci yzyldaki bitkilerden filizlendirildii
sylenen ortaa tarz, ta duvarl bir bahe bulunur. Bahedeki Glge Evi
diye bilinen Carderock kameriye, George Washingtonin kendi taocandan karlan talardan yaplm dolambal patikalarn ortasnda durur.
Bu akam bahenin sessizliini, ahap kapdan girerken baran gen
bir adam bozuyordu.
Ay nda nn grmeye gayret ederken, "Merhaba!" diye seslendi. "Burada msnz?"
Krlgan ve g duyulur bir ses cevap verdi. "Kameriyedeyim... biraz
hava alyordum."
Gen adam, yal amirini, ta bankta bir battaniyenin altnda otururken buldu. Kamburu km ufak tefek yal adamn cinleri andran yz
hatlar vard. Yllar bedenini bkm ve grme yeteneim almt ama ruhu hl dimdik ayaktayd.
Soluklanmaya alan gen adam ona, "Ben., az nce... arkadanz...
Warren Bellamy'den bir telefon aldm," dedi.
"Ya?" Yal adam ban dikletirdi. "Neyle ilgili?"
"Sylemedi ama sanki acelesi var gibiydi. Telesekreterinize mesaj braktn syledi, hemen dinlemeniz gerekiyormu."
"Sadece bunlar m syledi?"
"Pek deil." Gen adam duraksad. "Size bir soru sormam istedi."
ok garip bir soru. "Cevabnza hemen ihtiyac olduunu syledi."
Yal adam hemen yaklat. "Ne sorusu?"
Gen adam, Bay Bellamy'nin sorusunu dile getirirken, yal adamn
yznn ald ifade ay nda bile grlebiliyordu. Hemen battaniyesini frlatp ayaa kalkmaya alt.
"Ltfen ieri girmeme yardm et. Hemen."
(1) Embassy R o w
269
Kayp
Sembol
64.
BLM
Brown
270
271
Kn\ p Sembol
Sato, 1. Sokak'a vardnda, siyah bir Escalade SUV, yolu ikiye ayran ift sar eridi geip, tam nndeki randevu noktalarnda durdu. Bir
ajan tek bana aratan indi.
Sato, "Langdon'dan haber var m?" diye sordu.
Adam donuk bir sesle, "Gvenlik st seviyede," dedi. "Destek birimleri geldi. Ktphanenin tm klar kuatld. Hatta bir de hava desteimiz geliyor. Ona gz yaartc gaz skacaz, kaacak yeri kalmayacak."
"Peki Bellamy?"
"Arka koltukta bal."
Gzel. Omzu hl aryordu.
Ajan, Sato'ya, iinde cep telefonu, anahtarlar ve czdann bulunduu plastik torbay verdi. "Bellamy'nin zerindekiler."
"Baka bir ey var m?"
"Hayr efendim. Piramit ve paket hl Langdon'da olmal."
Sato, "Tamam," dedi. "Bellamy sylemedii pek ok ey biliyor. Onu
bizzat sorgulamak istiyorum."
"Peki efendim. O halde Langley'ye mi gidiyoruz?"
Sato derin bir nefes alp, SUV'un yannda birka adm att. ABD vatandalarn sorgulamann kat kurallar vard ve Bellamy'yi Langley'de
tanklar huzurunda videoya kaydetmeden, avukatlar, vesaire vesaire olmadan sorgulamas kesinlikle yasadyd. "Langley'ye deil," derken daha
yakn bir yer dnmeye alyordu. Ve daha sakin.
SUV'un yannda hazr olda emir bekleyen ajan, hibir ey sylemedi.
Sato sigara yakp derin nefes ekti ve Bellamy'nin eyalarnn bulunduu plastik torbaya bakt. Anahtar halkasna USBG yazan drt harfli bir elektronik anahtarlk taklyd. Elbette Sato bu anahtarln hangi hkmet binasna ait olduunu biliyordu. Bina ok yaknd ve bu saatte fazlasyla sakindi.
Glmseyip, anahtarl cebine att. Mkemmel.
Ajana Bellamy'yi gtrmek istedii yeri sylediinde adamn aracan sanmt, ama souk baklarndan bir ey anlalmayan ajan bam
salkyp, Sato'nun binmesi iin SUV'un kapsn at.
Sato profesyonellere baylyordu.
Adams Binas'nn bodrum katndaki Langdon, altn kapak tann yzeyine zarif bir biimde yazlm kelimelere pheyle bakyordu.
Dan
Brown
272
Bu kadar m?
Yanndaki Katherine kapak tan a tuttu ve ban iki yana sallad. "Daha fazlas olmal," derken kandrlm gibi konuuyordu. "Aabeyim yllardr bunu mu koruyordu?"
Langdon da ardn itiraf etmeliydi. Peter'la Bellamy'nin sylediklerine gre bu kapak ta, piramidi deifre etmelerine yardmc olacakt. Langdon bu iddialarn nda, daha aydnlatc bir ey bekliyordu. Bu ok ak ve ie yaramaz. Kapak tann stndeki drt kelimeyi
bir kez daha okudu.
Sr
Dzen'in iinde gizli
Sr Dzen 'in iinde mi gizli?
Uk bakta bu yaz anlalr bir ey sylyor gibiydi. Piramidin stndeki harfler "dzensizdi" ve iin srr uygun sralamay bulmakt. Ama bu
yaznn aikr olmann yan sra, allmadk bir taraf daha vard. Langdon, "Dzen kelimesi byk harfle balyor," dedi.
Katherine anlamszca ban sallad. "Grdm."
Sr Dzen'in iinde gizli. Langdon'n aklna tek bir mantkl aklama
geliyordu. "Dzen kelimesi burada Masonik Dzen'i ifade ediyor olmal."
Katherine,. "Katlyorum," dedi. "Ama yine de faydas dokunmuyor.
Bize hibir ey sylemiyor."
Langdon onunla ayn fikirdeydi. Zaten tm Mason Piramidi hikyesi Masonik Dzen'in iinde gizlenen bir snn etrafnda dnyordu.
"Robert, aabeyim sana bu kapak tann, bakalarnn sadece karmaa
grd yerde senin dzen grmene yardmc olacan sylememi miydi?"
Langdon bouna uratn dnerek ban sallad. Bu akam ikinci kez kendini yetersiz hissediyordu.
273
Kayp
Sembol
64.
BLM
Diin
Brown
274
66.
BLM
Langdon, Katherine'e, "Buradan kmalyz," dedi. "Yerimizi bulmalar an meselesi." Bcllamy'nin kaabilmi olmasn mit ediyordu.
Yaznn hibir ey aklamyor olmasna hl inanamayan Katherine, altn kapak tama kilitlenmi gibi grnyordu. Kapak tan kutudan
karm ve tm kenarlarn incelemiti. imdiyse dikkatle kutuya geri
koyuyordu.
Langdon, sr Dzen 'in iinde gizli, diye dnd. okyardmc oldu.
Langdon imdi, Peter'n da kutunun iindekiler hakknda yanl bilgilendirilmi olabileceini dnyordu. Bu piramit ve kapak ta, Peter
domadan ok nce yaplmt. Peter ise Langdon ve Katherine kadar kendisi iin de gizemini koruyan bir srr saklayarak, bykbabalarnn oa
sylediini yapmt.
Langdon, ne bekliyordum ki, diye dnd. Mason Piramidi efsanesi hakknda rendii bilgiler arttka her ey aklna daha ok yatmaya
balyordu. Byk bir tala kapanm gizli bir sarmal merdiven mi anyonun? inden bir ses Langdon'a boa krek ektiini sylyordu. Yine de
bu piramidi deifre etmek, Peter' kurtarmak iin yapabilecei en iyi ey
gibi grnyordu.
"Robert, 1514 yl senin iin bir ey ifade ediyor mu?"
1514? Bu som hibir ey artrmamt. Langdon omuzlarn silkti. "Hayr. Neden?"
Katherine, ona ta kutuyu uzatt. "Bak. Kutuya tarih atlm. In altoda bak."
Langdon bir sandalye ekip, kp eklindeki kutuyu n altoda inceledi. Katherine elini omzuna koyup, kutunun d tarafnda alt keye kaznm minik yazy gstermek iin eildi.
Kutuyu iaret ederken, "1514, A.D.,"dedi.
275
Kayp
Sembol
Yazda 1514 says aka grlyordu, fakat takip edendi ve D harfleri allmadk bir karakterle yazlmlard.
Katherine mit dolu bir sesle, "Belki de aradmz balant bu tarihtir?" dedi. "Bu eski kp, masonik ke talarn fazlasyla andryor. Bu
yzden belki d a gereklik ke tan iaret ediyordur. Belki de 1514'te ina edilmi bir bina vardr?"
Langdon, Katherine'in sylediklerinin bir ksmn duymutu.
1514, A. D., tarih deil.
sembol ortaa sanatyla ilgilenen pek ok akademisyenin de
tanyabilecei gibi, ok iyi bilinen bir sanat imzas, daha dorusu imza
yerine kullanlan bir sembold. Eski filozoflar, ressamlar ve yazarlar, eserlerine isimlerini yazmak yerine kendilerine zel, benzersiz bir sembol ya
da isimlerinin baharfleriyle imzalarlard. Bu uygulama, eserlerine gizemli bir hava katmakla birlikte, yazlar veya eserleri kiliseye aykn grlrse onlar ikenceden de korurdu.
Bu sanat imzasndaki A.D. harfleri Anno Domini'11 anlamna gelmiyordu... Alman dilinde bambaka bir ey sylyordu.
Langdon bir anda tm paralarn yerine oturmaya baladn fark etti. Birka saniye sonra ifreyi nasl zeceinden emindi. Toplanrken,
"Katherine, baardn," dedi. "htiyacmz olan tek ey buydu. Haydi gidelim. Sana yolda aklarm."
Katherine aknlk iindeydi. "1514 A.D. tarihi sana gerekten de
bir ey ifade ediyor mu?"
Langdon, ona gz krpp kapya yneldi. "A.D. tarih deil, Katherine. Bir kii. "
Dan
Brown
276
73. B L M
Bykelilikler Blgesi'nin batsnda bulunan Glge Evi kameriyesinin iinde bulunduu bahe sessizlik iindeydi. Giri yolunun dier
ucundaki gen adam, kamburu km amirini imlerde yrtyordu.
Ona yol gstermeme izin mi veriyor?
Normalde bu kr adam, mabedinin topraklarnda yolunu tek bana
bulmay tercih ederek, yardm almay reddederdi. Ama bu akam, ieri girip, Warren Bellamy'nin arsna cevap vermek iin sabrszlanyormu
gibi grnyordu.
zel alma odasnn bulunduu binadan ieri girerlerken yal
adam, "Teekkr ederim," dedi. "Buradan sonra yolumu bulabilirim."
"Efendim, kalp yardmc olmay isterim..."
"Bu akamlk bu kadar yeter," dedikten sonra yardmcsnn kolundan kt ve telala karanla yneldi. "yi akamlar."
Gen adam binadan kp, imlerin zerinden ayn topraklardaki mtevaz meskenine geri dnd. Evinden ieri girdiinde iini kemiren merak
duygusuna engel olamyordu. Yal adam, Bay Bellamy'nin sorusunu duyunca belirgin biimde keyfi kamt... ama soru garip, hatta anlamszd.
Dul kadnn oluna yardm edecek yok mu?
Hayal gcn ne kadar zorlasa da bunun ne anlama gelebileceini kestiremiyordu. aknlk iinde bilgisayarnn bana gidip, ayn cmleyi yazd.
Ayn soruyu ieren sayfalar st ste belirmeye baladnda hayrete
dt. Merakla yazlardan okudu. Grne baklrsa bu garip soruyu tarihte ilk soran Warren Bellamy deildi. Ayn kelimeler yzyllar nce... ldrlen bir arkadann ardndan yas tutan Kral Sleyman tarafndan da
seslendirilmiti. ddialara gre ayn soru bugn masonlar tarafndan da bir
tr ifreli yardm ars olarak hl kullanlyordu. Anlalan Wanen Bellamy, bir mason dostuna imdat ars gndermiti.
i
277
Kayp
Sembol
68.
BLM
Dan
Brown
278
koli /'deki sembolizm o denli karmaktr ki, Leonardo da Vinci'yi anlamak, onun yannda ocuk oyunca gibi kalr."
Katherine birden durup Langdon'a bakt. "Robert, Melankoli /burada, Washington'da. Ulusal Sanat Galeisi'nde sergileniyor."
Glmseyerek, "Evet," dedi. "Ve iimden bir ses bunun tesadf olmadn sylyor. Galeri bu saatte kapaldr ama mze mdrn tanyorum..."
"Unut bunu Robert, mzeye gidince neler olduunu biliyorum." Katherine, zerinde bilgisayar duran bir masann yanna yrd.
Pek mutlu grnmeyen Langdon, onu takip etti.
"Bunu kolay yoldan yapalm." Grne baklrsa, sanat uzman Profesr Langdon, orijinal bir sanat eseri bu kadar yaknndayken interneti
kullanmak konusunda etik adan ikilem yayordu. Katherine masann yanna gidip bilgisayar at. Makine, sonunda aldnda, Katherine bir sorun olduunu fark etti. "Tarayc simgesi yok."
"Ktphanenin dahili bilgisayar ana bal." Langdon masastnde
duran bir simgeyi iaret etti. "Bunu dene."
Katherine, DJTAL KOLEKSYON yazl bir simgeyi tklad. Bilgisayarda yeni bir pencere ald ve Langdon tekrar iaret etti. Katherine onun
setii simgeyi tklad: AYRINTILI BLG KOLEKSYONU.
'"Albrecht Drer' yaz."
Katherine ismi yazdktan sonra, arama dmesine tklad. Birka saniye iinde ekranda kk resimler belirmeye balamt. Resimlerin hepsi
ayn tarzda yaplmt; karmak siyah beyaz oymabasklar grnyordu.
Diirer'in birbirine benzeyen dzinelerce oymabask yapt anlalyordu.
Katherine alfabetik sraya dizilmi eserlerin listesine bakt:
Adem ile Hawa0)
isa'nn ilesii2)
Maherin Drt Atls^
rum*
Son Akam Yenei{:,)
(1) A d a m and Eve
(2) Betrayal of Christ
(3) Four Horsemen of the Apocalypse
(4) Great Passion
(5) Last Supper
279
Kayp
Sembol
incil'den balklar gren Katherine, Drer'in erken dnem Hristiyanlk, simya, astroloji ve bilimin bir karm olan Mistik Hristiyanlk ismindeki bir retiye inandn hatrlad.
Bilim...
Laboratuvarmm alevler iindeki grnts Katherine'in zihninde
canlanmt. Uzun vadede douraca sonular pek dnemiyordu, u
anda aklnda sadece asistan Trish vard. Umarm kurtulmay baarmtr.
Langdon, Drer'in Son Akam Yemei hakknda bir eyler sylyordu
ama Katherine onu pek duymuyordu. Melankoli I iin bir balant grmt.
Fareyi tklatnca, sayfa resim hakkndaki genel bilgilerle yenilendi.
Melankoli 1, 1514
Albrect Diirer
(bakr oymabask)
Rosenwald Koleksiyonu
Ulusal Sanat Galerisi
Washington, D.C.
Sayfay aa indirdiinde, Drer'in eserinin yksek znrlkl
dijital bir resmi tm ihtiamyla karsna kt.
Ne kadar garip olduunu unutan Katherine, resmi aknlk iinde
inceledi.
Langdon, onu anladn ifade eder ekilde gld. "Esrarengiz olduunu sylemitim."
Melankoli'de, dev kanatlara sahip biri, akla hayale gelebilecek en
aylar ve biimsiz nesnelerle -terazi, kemikleri saylan bir kpek, marangoz gereleri, kum saati, eitli geometrik cisimler, asl duran bir an, bir
putto,(v> bak ve merdiven, evrili ta bir binann nnde, derin dncelere dalm oturuyordu.
Katherine aabeyinin, bu kanatl figrn "nsan dehasn" temsil ettiini sylediini belli belirsiz hatrlyordu. Hl aydnlanmaya ulaamayan byk dnr, kederli bir ifadeyle enesini eline dayamt. Bu byk
deha, insan zeksnn sembolleriyle -fen, matematik, felsefe, doa, ge(1) Avrupa Rnesans sanatnda kullanlan, genellikle plak ve kanatl kk ocuk figr.
Dan
Brown
280
ometri, hatta marangozluk nesneleri- evrelenmiti ama hl gerek aydnlanmaya gtren merdivenden yukar trmanamyordu. Dhi biri bile Antik Gizemleri anlamakta glk ekiyor.
Langdon, "Simgesel adan bu resim, insanolunun insani zeky
tamisai gce dntrmekteki baarsz giriimini temsil eder," dedi.
"Simyasal adan ise, kurunu altna dntremediimizi gsterir."
Katherine, "Pek de cesaret verici bir mesaj deil," dedi. "Peki bu bize nasl yardmc olacak?" Langdon'n bahsettii gizli 1514 saysn gremiyordu.
Langdon arpk bir tebessmle, "Karmaann iindeki dzen," dedi.
"Tpk aabeyinin syledii gibi." Elini cebine sokup, daha nce masonik
ifreden alp yazd harfleri kard. "u anda bu harflerin bir anlam
yok." Kd masann stne yayd.
S A
281
KI ip Sembol
64.
BLM
Brown
282
283
Kayp
Sembol
64.BLM
Sihirli bir kare. Drer'in oymabasksnda saylarn bulunduu kareye bakan Katherine ban sallad. ou kii Langdon'n akln kardn
dnrd ama Katherine onun hakl olduunu hemen anlamt.
Sihirli kare ismi gizemli bir eyle deil, matematiksel bir eyle ilgiliydi. Karenin iindeki ardk saylar her satrda, her stunda ve arprazlamasna toplandnda ayn sonucu verecek ekilde dizilmiti. Yaklak
drt bin yl nce Msr ve Hindistan'daki matematikilerin oluturduu
sihirli karelerin hl birtakm sihirli glere sahip olduuna inanlrd.
Katherine u gnlerde bile, inanl baz Hintlilerin puja(1) sunaklarnda
Kubera Kolam denilen e-liik sihirli kareler izdiklerini okumutu.
amzn insan sihirli kareleri "elendirici matematik" kategorisine
soksa da bazlar hl yeni "sihirli" oluumlar kefetmekten zevk alyordu. Dhiler iin sudoku.
Satr "Ve stunlardaki saylar toplayan Katherine, Drer'in karesini
abucak inceledi.
16
13
10
11
12
15
14
Diin
Brown
284
S A
285
Kayp
Sembol
A S A N
C
Katherine, Latince dersi almamt ama bu kelimeyi okuduu eski branice metinlerden tanyordu. Jeova. Yehova. Gzlerini tabloda aa doru kaydrrken, metnin tmn okuyabildiine ard.
Jeova Sanctus Unus.
Anlamn hemen hatrlad. Bu deyie, braniceden yaplan yeni evirilerde hemen her yerde rastlanrd. Tevrat'ta branilerin Tanrs'nn pek
ok ismi vard -Yehova, Yahve, Rab, Elohim- ama Latince evirilerde akl
kartrc isimlerin tm tek bir deyie indirgenmiti: Jeova Sanctus Unus.
Katherine kendi kendine, "Tek bir Tanr m?" diye fsldad. Bu deyi
aabeyini kurtarmalarna yarayacak bir eye benzemiyordu. "Piramidin gizli
mesaj bu mu? Tek bir Tanr m? Ben bunun bir harita olduunu sanyordum."
Ayn derecede arm grnen Langdon'n gzlerindeki heyecan
kayboluyordu. "ifreyi doru zdk ama..."
Dan
Brown
286
'Aabeyimi tutan kii bir yer renmek istiyor." San kulann arkasna att. "Bu onu pek mutlu etmeyecek."
Nefes alp veren Langdon, "Katherine," dedi. "Ben de bundan korkuyordum. Btn akam boyunca, gerek olduunu dnerek efsaneler ve
simgesel anlatmlarn peinden kotuk. Belki de bu yaz, mecazi bir yeri
gsteriyordur, insann gerek potansiyeline ulamasnn ancak tek bir Tanr'yla mmkn olabileceini sylyordur."
"Ama bu hi mantkl deil!" diye cevap veren Katherine, hayal krklyla dilerini skt. "Ailem nesiller boyu bu piramidi korudu! Tek bir Tanr
m? Sr bu mu? Ve CIA de bunun ulusal gvenlik meselesi olduunu sylyor, yle mi? Ya onlar yalan sylyor ya da biz bir eyi gzden karyoruz."
Ayn eyleri dnen Langdon omuzlarn silkti.
Bu urada telefonu almaya balad.
Eski kitaplarla dolu dank bir odadaki yal adam, masasnn stne kamburunu kararak eildi ve telefon ahizesini romatizmal eline ald.
Hat alp durdu.
Sonunda tereddtl bir ses cevap verdi. "Alo?" Ses tok ama pheliydi.
Yal adam, "Snacak bir yere ihtiyacnz olduu sylendi," dedi.
Hattaki adam arm gibiydi. "Kimsiniz? Warren Bellamy mi..."
Yal adam, "sim kullanmayn ltfen," dedi. "Size emanet edilen haritay koruyabildiniz mi?"
aknlk dolu bir duraksama oldu. "Evet... ama sanrm bunun bir
nemi yok. Fazla bir ey sylemiyor. Bu bir haritaysa bile, daha ok mecazi bir anlam..."
"Hayr, sizi temin ederim o gerek bir harita. Ve olduka gerek bir
yeri iaret ediyor. Onu saklamaksnz. Ne kadar nemli olduunu size anlatamam. Takip ediliyorsunuz ama bulunduum yere kadar grnmeden
gelebilirseniz burada snak... ve cevaplar bulacaksnz."
phede olduu anlalan adam duraksad.
Kelimeleri dikkatle seen yal adam, "Dostum," dedi. "Roma'da, Tiber'in kuzeyinde, Sina Da'ndan on ta, gkyznden bir ta, Luka'nn
karanlk babasnn suretinden bir ta barndran bir smak var. Yerimi biliyor musun?"
Uzun sessizliin ardndan hattaki adam cevap verdi. "Evet, biliyorum."
Yal adam glmsedi. Ben de bileceinizi tahmin ediyordum profesr. "Hemen gelin. Takip edilmediinizden emin olun."
287
Kayp
Sembol
64.BLM
Mal'akh buhar banyosunun dalgalanan scaklnda rlplak duruyordu. Son kalan etanol kokusunu da ykayp temizlenmiti. imdi kendini yine temiz hissediyordu. Okaliptsl buhar derisine ilerken, gzeneklerinin syla aldn hissetti. Ardndan, rimeline balad.
nce, dvmeli vcudunu ve kafa derisini ty dkc kremle ovarak,
tm tylerinden kurtuldu. Helios Oullarnn yedi adasnn tanrlar tyszd. Sonra yumuam ve emici kvama gelmi derisine Abramelin ya(l) srd. Abramelin, Magularn kutsal yayd. Ardndan, du ayarn tamamen
sola evirdi ve su buz gibi soudu. Gzeneklerini sktrp, s ve enerjiyi
iine hapsetmek iin tam bir dakika boyunca souk suyun altnda durdu.
Dutan karken titriyordu ama saniyeler sonra, iindeki scaklk derisinin katmanlarna yaylp, onu stt. Mal'akh'n ii frn gibi olmutu.
Aynann karsnda rlplak durup, kendine hayranlkla bakt... Kendini
lml biri olarak belki de son gryd.
Ayaklar ahin penesiydi. Bacaklar -Boaz ve Jakin- eski bilgelik stunlaryd. Kalalar ve karn, mistik gcn kemerli geidiydi. Bu kemerli
geidin altndaki byk cinsellik organ, kaderinin dvme yaplm sembollerini tayordu. Eski hayatnda bu ar et paras bedeni zevklerinin
kaynayd. Ama artk deil.
Arndm.
Mal'akh, Katharoi'nin'2' gizemli hadm keileri gibi testislerini kesmiti. Fiziksel potansiyelim daha deerli bir ey iin feda etmiti. Tanrlarn cinsiyeti yoktur. Cinsiyet belirleyen insani kusuruyla birlikte dnyevi
cinsel
kurtulduktan
sonra,
Ouranos, Attis,
Spous
ve
Arthur
(1) Kokulu bitkilerden oluan ve sihirli olduuna inanlan bir ya. T r e n l e r d e srlr. Adn Y a h u d i brahim tarafndan yazlan Abramelin Kitab'ndan almtr.
(2) Arnm insanlar, arnmak anlamna gelir.
Diin
Brown
288
289
Kayp
Sembol
64.BLM
Okuma odasnn balkonundan inen CIA operasyon ajan kendini kandrlm hissediyordu. Bellamy bize yalan syledi. Ajan, yukardaki Musa
heykelinin yaknnda veya merdivenlerin baka herhangi bir yerinde s
iaretine rastlamamt.
Peki Langdon hangi cehenneme gitti?
Ajan, s iaretlerini saptadklar tek yere, ktphanenin danma masasna geri dnd. Sekizgen konsolun altna girerek, bir kez daha merdivenlerden
inmeye balad. Hareket halindeki tayc bant gcrtlar karyordu. eri girdiinde termal gzlklerini takt ve oday tarad. Hibir ey yoktu. Patlamayla yerle bir olan scak kapdan raflara doru bakt. Bunun dnda hibir...
Vay canna!
Gr alannda hi beklenmedik bir aydnlanma olunca ajan geriye
doru srad. Duvardan kan tayc bantn stnde, belli belirsiz iki insan figr hayalet gibi parlyordu. Is iareti.
Sersemleyen ajan, iki grntnn odada yarm daire izip, duvardaki dar
delikten dar kmasn izledi. Tayc bantla m dar ktlar? Bu delilik.
Robert Langdon' duvardaki delikten ellerinden kardklarn anlayan
ajan, imdi bir sorunun daha farkna varyordu. Langdon yalnz deil miydi?
Tam telsizi elini alp takm liderine haber vermek zereyken, lideri
ondan nce davrand.
"Tm birimler! Ktphanenin nndeki meydanda terk edilmi bir
Volvo bulduk. Katilerine Solomon'n stne kaytl. Grg tan ktphaneye gireli ok olmadn sylyor. Robert Langdon'la birlikte olduundan
pheleniyoruz. Bakan Sato her ikisini birden hemen bulmamz emretti."
Datm odasndaki ajan, "kisine ait s iaretlerine rastladm!" diye
bararak, durumu aklad.
Takm lideri, "Lanet olsun!" dedi. "Tayc bant nereye gidiyor?"
Operasyon ajan, duvar panosundaki personel referans emasna bakyordu. "Adams Binas'na," diye cevap verdi. "Bir blok tede."
"Tm birimler. Adams Binas'na ynelin! HEMEN!"
Diin
Brown
290
73.
BLM
Snak. Cevaplar.
Katherine'le birlikte Adams Binas'n yan kapsndan souk k gecesine karlarken bu kelimeler Langdon'n zihninde yanklanyordu. Onu
arayan gizemli kii, bulunduu yeri ifreli yoldan sylemi olsa da Langdon anlamt. Katheine'in gidecekleri yere gsterdii tepki umut doluydu: Tek bir Tanr baka nerede bulunur?
imdi asl soru, oraya nasl gidecekleriydi.
Kendi etrafnda dnen Langdon, akln toplamaya alt. Karanlk olsa
da neyse ki bulutlar dalmt. Kk bir avluda duruyorlard. Kongre Binas Kubbesi alacak kadar uzak bir mesafedeydi. Langdon saatler nce
Kongre Binas'na ayak bastndan bu yana ilk defa dar ktn fark etti.
B kadar seminer vermek yeter.
"Robert, bak." Katherine, Jefferson Binas'n iaret etti.
Langdon'n ilk tepkisi, yerin altndaki tayc bantta bu kadar uzun
bir yol kat ettiklerine armak oldu. Ama ikinci tepkisi dehete dmekti.
Jefferson Binas u an olduka hareketliydi, kamyonlarla arabalar girip kyor, adamlar baryordu. Bu bir projektr m?
Langdon, Katherine'in elini tuttu. "Gel."
Avludan kuzeydouya doru koup, Langdon'n Folger Shakespeare
Ktphanesi olduunu fark ettii U eklindeki binann arkasnda gzden
kayboldular. Francis Bacon'n elyazmas Yeni Allantis'im ev sahiplii yapan
bu bina, onlar iin bu akam gizlenecek uygun bir yer olabilirdi. Amerika'nn
kurucu atalar topik bir bak asyla, Ycnidiinya'y szde bu kitaptaki eski bilgiler zerine ina etmilerdi. Buna ramen Langdon durmad.
Bize bir taksi gerek.
nc Sokak ile Dou Capitol Caddesi'nin kesine geldiler. Fazla
aaba gemediinden, Langdon taksi ararken mitsizlie kapld. Katheri(1) New Atlantis
"t
291
Kayp
Sembol
ne'le birlikte nc Sokak'tan kuzeye doru koarlarken, Kongre Ktphanesinle aralarn iyice amlard. Tam bir blok ilerledikten sonra Langdon keyi dnen taksiyi fark etti. aret edince, taksi kenara ekip durdu.
Radyosunda Ortadou'ya zg mzik alan gen Arap ofr, onlara
dosta glmsedi. Arabaya binerlerken ofr, "Nereye?" diye sordu.
"Bizim..."
"Kuzeybat!" diye sze giren Katherine, Jefferson Binas'ndan uza,
nc Sokak'n ilerisini iaret etti. "Union stasyonu'na doru srn, Massachusetts Bulvar'ndan sola sapn. Biz size duracanz yeri syleriz."
ofr omzunu silkti, pleksiglas ara blmeyi kapatt ve yeniden mziinin sesini at.
Katilerine, Langdon'a, "arkanda iz brakma" der gibi uyaran bir bak frlatt. Pencereden darsn gsterip, Langdon'n dikkatini alak uu
yaparak, blgeye yaklaan siyah helikoptere ekti. Kahretsin. Anlalan
Sato, Solomon'n piramidini ele geirmek konusunda fazlasyla kararlyd.
Helikopterin Jefferson ile Adams binalar arasna inmesini izlerlerken, Katherine'in endiesi gittike artyordu. "Bir saniyeliine cep telefonuna bakabilir miyim?"
Langdon, ona telefonunu uzatt.
Telefonun kapan aarken, "Peter bana iyi bir hafzan olduunu
sylemiti," dedi. "evirdiin her telefon numarasn hatrlamsn?"
"Bu doru ama..."
Katherine telefonunu camdan dar frlatt. Koltuunda dnen Langdon, arkalarnda kalan asfaltn zerinde cep telefonunun paralann izledi. "Bunu neden yaptn!"
Katilerine kararl gzlerle, "Sistemin dna k," dedi. "Bu piramit
aabeyimi bulmak iin tek umudum ve onu CIA'in bizden almasna izin
vermeye hi niyetim yok."
n koltuktaki mer Amirana, mziini mrldanrken kafasn sallyordu. Bu akam iler kesat gitmiti, ama sonunda siftah yapacak bir mii.teri bulduu iin kendini ansl hissediyordu. Taksisi Stanton Park'tan geerken, telsizi merkezdeki arkadann tamdk sesiyle czrdad.
"Buras Merkez. Ulusal Park evresipdeki tm aralar. Hkmet yetkililerinden az nce Adams Binas evresindeki iki kaakla ilgili bildiri aldk..."
Dan
Brown
292
Merkez, arabasndaki ifti tpatp tarif ederken mer olanlar aknlkla dinledi. Dikiz aynasna tedirgin bir bak att. Uzun boylu adam bir
yerlerden tamdk geliyordu. Amerika'nn En ok Arananlar arasnda m
grmtm'!
mer heyecanla telsizine atld. Alak bir sesle, "Merkez?" dedi.
"Buras taksi bir--drt. Bahsettiin iki kii u anda... benim arabamda."
Merkez ona hemen ne yapmas gerektiini aklad. Merkezin verdii telefon numarasn ararken mer'in elleri titriyordu. Cevap veren ses,
askeri bir otorite ve sertlikle konuuyordu.
"Ben CIA'den Ajan Tuner Simkins. Kiminle gryorum?"
mer, "ey... ben taksi ofrym," dedi. "ki kaakla ilgili sizi aramam..."
"Kaaklar u an aracndalar m? Sadece evet ya da hayr diye cevap ver."
"Evet."
"Konumamz duyuyorlar m? Evet ya da hayr."
"Hayr. Blme..."
"Onlar nereye gtryorsun?"
"Kuzaybatdan Massachusetts'e doru."
"Tam olarak?"
"Sylemediler."
Ajan duraksad. "Erkek yolcunun yannda deri bir anta var m?"
Dikiz aynasna bakan mer'in gzleri byd. "Evet! O antada patlayc falan..."
Ajan, "Beni iyi dinle," dedi. "Sylediklerimi aynen uyguladn
mddete tehlikede olmayacaksn. Anlyor musun?"
"Evet efendim."
"smin ne?"
"mer," derken terliyordu.
Adam sakin bir sesle, "Dinle mer," dedi. "ok iyi gidiyorsun. Ekibimi senin yolunun nne karana kadar elinden geldiince yava git. Anlyor musun?"
"Evet efendim."
"Aracnda onlarla konuabilmeni salayan bir dahili sistem var m?"
"Evet efendim."
"Gzel. imdi unu yapman istiyorum."
293
Kayp
Sembol
64. B L M
Bilinen ismiyle Orman, Kongre Binas'na komu olan ABD Botanik
Bahesi'nin -Amerika'nn yaayan mzesi- en nemli unsuruydu. Teknik
adan bir yamur ormanna dntrlm olan bu yer; yksek kauuk
aalar, asrlk gibi duran incir aalar ve cesaretli turistler iin hazrlanm asma kprsyle dev bir serann iindeydi.
Normal zamanlarda Warren Bellamy, Orman'n toprak kokusu ve
cam tavandaki buhar deliklerinden szlen nemli gne yla beslendiini hissederdi. Ama bu gece, sadece ay yla aydnlanan Orman ona
dehet veriyordu. Hl arkadan bal kollarna giren kramplar yznden
kvranrken, srekli terliyordu.
Sakince sigarasn tttren Bakan Sato, onun karsnda bir yukar
bir aa yryordu. zenle biimlendirilmi bu ortamda, yapt evre terryd. Balarnn stndeki cam tavandan aa szlen, ay nda, sigara.duman ile evrili yz eytan gibi grnyordu.
Sato, "Peki," diye devam etti. "Bu akam Kongre Binas'na gelip de,
benim orada olduumu anladnda... bir karar verdin. Geldiini bana bildirmek yerine sessizce SBB'ye indin, kendini byk bir tehlikeye atarak
bana ve ef Anderson'a saldrdn. Langdon'n piramit ve kapak tayla birlikte kamasna yardm ettin." Omzunu ovdu. "lgin bir tercih."
Bellamy, yine olsa ayn tercihte bulunurdum, diye dnd. fkeyle,
"Peter nerede?" diye sordu.
Sato, "Ben nereden bileyim?" diye sordu.
"Bundan baka her eyi biliyor gibisin!" diye kan Bellamy, tm
olanlarn arkasnda bir ekilde Sato'nun olduundan phelendiini saklamaya gerek duymad. "Kongre Binas'na gitmeyi bildin. Robert Langdon' bulman gerektiini bildin. Hatta kapak tan bulmak iin Langdon'n antasnn filmini istemeyi bile biledin. Belli ki, birileri sana ierden bilgi veriyor."
Diin
Brown
294
Souk bir kahkaha atan Sato ona yaklat. "Bay Bellamy, bana bu
yzden mi saldrdnz? Sence dman ben miyim? O kk piramidinizi
almaya m altm sanyorsun?" Sato sigarasndan bir nefes alp, dumann burnundan verdi. "Beni iyi dinle. Sr saklamann nemini benden
daha iyi kimse bilemez. Tpk senin gibi ben de kitlelerin ulamamas gereken baz bilgiler olduuna inanyorum. Ama bu akam, korkarm henz
kavrayamadn baz gler devrede. Peter Solomon' karan adamn muazzam bir gc var... onun gcn henz anlayamadm nan bana o, yryen bir saatli bomba... Bildiin dnyay kkten deitirecek bir dizi olay
balatma yeteneine sahip."
"Anlamyorum." Bal kollar aryan Bellamy oturduu bankta kprdand.
"Anlamana gerek yok. taat etmen gerek. u anda byk bir felaketi
engellememin tek yolu bu adamla ibirlii yapmak... ve ona istedii eyi
tam olarak vermek. Bu da demek oluyor ki, Bay Langdon' arayp, ona piramit ve kapak tayla birlikte teslim olmasn syleyeceksin. Langdon gzaltna alndktan sonra piramitteki yazy deifre edecek, bu adamn istedii bilgiye ulaacak ve ona istedii eyi verecek."
Antik Gizemlere gtren sarmal merdivenin yerini mi? "Bunu yapamam. Sr saklamaya yemin ettim."
Sato birden patlad. "Neye yemin ettiin umrumda deil, seni yle
abuk hapse atarm ki..."
Bellamy kstaha, "stediin kadar tehdit et," dedi. "Sana yardm etmeyeceim."
Sato derin bir nefes alp, bu kez korkutucu bir fsltyla konutu. "Bay
Bellamy, bu akam gerekten de neler olduu hakknda hi fikrin yok, yle deil mi?"
Birka saniye sren gergin sessizlik, Sato'nun telefonunun almasyla bozuldu. Elini cebine daldrp, hrsla telefonu at. "Konu," dedikten
sonra dikkatle dinledi. "Taksi imdi nerede? Ne zamandr? Tamam, iyi.
Onlar ABD Botanik Bahesi'ne getirin. Servis girii. Ve o lanet piramitle
kapak tan da getirdiinizden emin olun."
Telefonu kapatp, kibirli bir glmsemeyle Bellamy'ye dnd. "Haydi bakalm... grnen o ki, artk iimize yaramayacaksn."
295
Kayp
Sembol
64.BLM
Dalgn gzlerle bolua bakan Robert Langdon, ardan alan taksi
ofrne hzlanmasn syleyemeyecek kadar kendini yorgun hissediyordu. Piramidi neyin bu kadar zel kldn anlayamadklar iin hayal krkl yaayan Katherine de yannda sessizlie gmlmt. Piramit ve
kapak tayla ilgili bildikleri her eyi denemiler ama hl bu piramidin nasl bir harita olabileceini zememilerdi.
Jeova Sanctus Unus? Sr Dzen'in iinde gizli?
Telefondaki gizemli kii, verdii zel adrese gidebilirlerse onlara cevaplan sunmaya sz vermiti. Roma'da, Tibet'in kuzeyinde bir snak.
Langdon, kurucu atalarn "Yeni Roma"ya sonradan Washington ismini verdiklerini biliyordu ama ilk kurduklar hayalin belirtileri hl devam ediyordu. Tiber'in sular hl Potomac'a akyordu; senatrler hl St. Peter's kubbesinin bir benzerinin altnda toplanyorlard; Volcanus ve Minerva, Rotunda'nn uzun zaman nce yok olan ateinin stnden hl onlar koruyordu.
Langdon ile Katherine'in arad cevaplar birka kilometre uzakta
bekliyordu. Massachusetts Bulvar'nn kuzeybatsnda. Gittikleri yer gerekten de Washington'in Tiber Nehri'nin kuzeyinde bir snakt. Langdon
ofrn daha hzl gitmesini istiyordu.
Katherine aniden bir eyin farkna varm gibi koltuunda doruldu.
"Aman Tanrm! Robert!" Bembeyaz bir yzle ona dnd. nce tereddt
ettiyse de sonra zerine basa basa konutu. "Yanl yne gidiyoruz!"
Langdon, "Hayr, buras doru!" diye kar kt. "Massachusetts Bulvan'nn..."
"Hayr! Yanlye/'e gidiyoruz demek istiyorum!"
Langdon'n kafas bulanmt. Arayan gizemli kiinin tarif ettii yeri nasl anladn Kalherinc'e zaten anlatmt. Sina Da'ndan on ta, gkyznden bir ta, Luka'nm karanlk babasnn suretinden bir ta. Dnyada bu iddialara karlk veren yalnzca bir bina vard. Ve taksi tam olarak oraya gidiyordu.
"Katherine, yerin doru olduuna eminim."
Diin
Brown
296
"Hayr!" diye bard. "Artk oraya gitmemize gerek yok. Ben piramitle kapak tan anladm! Artk tm bunlarn neyle ilgisi olduunu biliyorum!"
Langdon armt. "Anladn m?"
"Evet! Freedom Plaza'ya(l) gitmemiz gerek!"
Langdon artk hibir ey anlamyordu. Yakn olsa da Freedom Plaza'nn konuyla hi ilgisi yoktu.
Katherine, "Jeova Sanctus Unus!"dedi. "Ibranilerin tek Tanrs, tbranilelin kutsal sembol Yahudi yldzdr -Sleyman'n Mhr- ve bu masonlar iin
de nemli bir semboldr." Cebinden bir dolar kard. "Bana kalemini ver."
Langdon sersemlemi bir halde ceketinden kalemini kard.
"Bak." Bir dolar bacann stne yayd ve kalemi alp, banknotun
arka tarafndaki Devlet Mhr'n gsterdi. "Sleyman'n Mhr'n, Birleik Devletler'in Devlet Mhr zerine yerletirirsen..." Piramidin tam
stnden bir Yahudi yldz sembol izdi. "Bak ne elde ediyorsun!"
Langdon banknota gz attktan sonra, Katherine'e sanki deliymi
gibi bakt.
"Robert, daha yakndan bak! Neyi iaret ettiimi grmyor musun?"
Langdon yeniden izime bakt.
297
Kayp
Sembol
oturuyordu... ve biraz rktc olsa da yldzn dier keleri ak biimde M-A-S-O-N harflerine denk dyordu.
"Katherine, bu sadece bir tesadf. Freedom Meydanfyla ne ilgisi olduunu hl anlamyorum."
Bu kez sesi fkeli kan Katherine, "Bir daha bak!" dedi. "aret ettiim yere bakmyorsun! Tam uras. Grmyor musun?"
Langdon o anda grd.
CIA operasyon lideri Tuner Simkins, Adams Binas'nn dnda durup, taksinin arka koltuunda geen konumay duymaya alrken cep telefonunu kulana iyice dayad. Bir ey oldu. Ekibi, deitirilmi Sikorsky
UH-60 helikopterine binip kuzeybatya ynelmek ve yollarn kesmek zereydi ama imdi durum deimi gibi grnyordu.
Katherine Solomon saniyeler nce yanl yere gittiklerini iddia etmeye balamt. Aklamas -bir dolarlk banknot ve Yahudi yldz- takm lideri kadar, anlald kadaryla Robert Langdon'a da bir ey ifade
etmemiti. En azndan ilk bata. Ama imdi Langdon onun ne dediini
anlam gibiydi.
Langdon, "Tanrm, haklsn!" diye bard. "Daha nce grmemitim!"
Simkins birinin arataki blmeye vurduunu ve aradaki paravann
aldn duydu. Katherine ofre, "Planda deiiklik yaptk," dedi. "Bizi
Freedom Plaza'ya gtr!"
Taksi
ofr huzursuz bir sesle, "Freedom Plaza m?" dedi. "Massacf
husetts'ten kuzeybatya gitmiyor muyuz?"
Katherine, "Unut onu!" diye bard. "Freedom Plaza! Buradan sola
dn! Buradan! BURADAN!"
Ajan Simkins taksinin, lastiklerini ttrerek keyi dndn duydu. Katherine, Devlet Mhr'nn meydana gml bronz kalb hakknda
Langdon'a heyecanla bir eyler anlatyordu.
Taksi ofr gergin bir sesle araya girdi. "Hanmefendi, teyit etmek
iin soruyorum. Freedom Plaza'ya gidiyoruz, Pennsylvania Bulvar ile On
nc Sokak'n kesi, deil mi?"
Katherine, "Evet!" dedi. "Acele et!"
"ok yakn. ki dakika."
Simkins glmsedi. Aferin mer. Hazrda bekleyen helikoptere
doru koarken, ekibine seslendi. "Onlar yakaladk! Freedom Plaza!
Kmldayn!"
Dan
Brown
298
73.
BLM
299
Kayp
Sembol
Adam ksk bir sesle, "Biliyordum!" dedi. Yerinde dnp kadna seslendi. "Haklymsn! Alexandria!"
Kadn imdi meydann kar tarafndaki kl METRO tabelasn
gsteriyordu. "Mavi Hat dorudan oraya gidiyor. Biz King Soka stasyonu'na gitmek istiyoruz!"
mer birden panie kapldn hissetti. Hayr, olamaz.
Adam, mer'e dnp tarifede yazandan fazla para uzatt. "Teekkrler. Burada iniyoruz." Deri antasn kapp komaya balad.
"Durun! Sizi gtrebilirim! Oraya hep giderim!"
Ama ok ge kalmt. Adamla kadn meydann br tarafna doru
koup metro istasyonuna inen merdivenlerde gzden kayboldular.
mer telefonuna sarld. "Efendim! Metroya girdiler! Onlar durduramadm! Mavi Hat'la Alexandria'ya gidiyorlar!"
Ajan, "Sen orada bekle!" diye bard. "On be saniye sonra oradaym!"
mer adamn kendisine verdii kt paralara bakt. En sttekinin,
stne izim yaptklar banknot olduu anlalyordu. Birleik Devletler
Mhr'nii stne bir Yahudi yldz izilmiti. Ve elbette yldzn keleri MASON harflerine denk dyordu.
mer aniden sanki bir tr romrkii taksisinin stne dyormu gibi, sar edici bir gmbrt duydu. Karsna bakt ama sokak botu. Ses
ykseldiinde, siyah bir helikopter siyah gkyznden aa inip, meydandaki haritann stne kondu.
inden siyah zrhl bir grup adam indi. ou metro istasyonuna doru kotu ama ilerinden biri mer'in taksisinin yanna geldi. Yolcu kapsn hzla ekip at. "mer? Sen misin?"
Dili tutulan mer, ban sallad.
Ajan, "Nereye gittiklerini sylediler mi?" diye sordu.
"Alexandria! King Soka stasyonu," dedi. "Onlar gtrmeyi teklif
ettim ama..."
"Alexandria'da nereye gittiklerini sylediler mi?"
"Hayr! Meydandaki Devlet Mhr madalyonuna baktlar, sonra da
Alexandria'yi sordular ve bana bununla deme yaptlar." Ajana, stnde
acayip izimin bulunduu banknotu uzatt. Ajan banknotu incelerken mer
paralar bir araya getirmiti. Masonlar! Alexandria! Amerika'daki en nl
Dan
Brown
300
masonik binalardan biri Alexandria'dayd. "Tabii ya!" dedi. "George Washington Masonik Ant! King Soka stasyonu'ndan kar kmaz orada!"
Dier ajanlar istasyondan koarak gelirlerken, ofrle ayn kanya
varan ajan, "Tabii ya," dedi.
Adamlardan biri, "Onlar kardk!" diye seslendi. "Mavi Hat hemen
soldayd! Orada deillerdi!"
Saatine bakan ajan Simkins, mer'e dnd. "Metro ka dakikada
Alexandria'ya gider?"
"En az on dakika. Belki de daha fazla."
"mer, harika bir i kardn. Teekkrler."
"nemli deil. Tm bunlar neyle ilgili?"
Ajan Simkins, bir yandan bararak, helikoptere doru komaya balamt bile. "King Caddesi stasyonu! Oraya onlardan nce varacaz!"
mer sersemlemi bir halde siyah kuun havalanmasn izledi.
Pennsylvania Bulvar'nn stnden gneye kvrlarak, karanlk gkyznde grltyle kayboldu.
Taksi ofrnn ayaklarnn altndaki bir metro treni, Freedom Plaza'dan hzla uzaklayord
301
Kayp
Sembol
80.BOLM
ekerek, yavaa stn rtt. Krk sabaha kadar yeniden donmu olacakt.
Andros sendeleyerek aalarn arasnda yrrken, kar yamaya balad. Aalarn arasndan kp, kk bir otoyolun kenarndaki bankete
ulatnda, ne kadar kotuunu bilmiyordu. lgna dnmt ve hipotcmi geiriyordu. Kar hzn artrmt. Uzaktan bir arabann farlarnn yaklat grlyordu. Andros lgnca el sallaynca, kamyonet hemen kenara ekip durdu. Vermont plakalyd. inden krmz ekose gmlekli, yal
bir adam indi.
Ona dou sendeleyerek ilerleyen Andros, kanayan gsn tutuyordu. "Bir avc... beni vurdu! Hastaneye... gitmem gerek!"
Yal adam hi tereddt etmeden onu kamyonetin yolcu koltuuna
oturttu ve kaloriferi at. "En yakn hastane nerede?"
Andros'un hibir fikri yoktu ama gneyi iaret etli. "Bir sonraki k." Hastaneye gitmiyoruz.
Ertesi gn Vermont'lu yal bir adamn kaybolduu bildirildi ama
Vemont'taki yolculuu srasnda tam olarak nerede ortadan kaybolduunu bilen yoktu. Ertesi gnk gazete manetlerini kaplayan byk haberle
bu kayp vakas arasnda bir ilgi olduunu da kimse bilmiyordu; Isabcl Solomon'n artc cinayeti.
kld. Diin! Dala var gcyle aslarak yzeye kmaya alt ve daim bu-
zu delerek suyun altna girdii yeri buldu. Parmak ular, dal evreleyen
lmek zereydi.
Dan
Brown
302
Sembol
t. Gsnn ve karnnn sert kaslar, samalarn ok derine girmesini engellemiti, ama bir zamanlar kusursuz olan vcudu artk yaralar yznden
bozulmutu. Peter Solomon'n ateledii tek mermi, grne baklrsa
omzundan girip karak, ardnda kanl bir ukur brakmt.
Hepsinden kts, Andros uruna bunca yolu kat ettii eyi elde edememiti. Piramidi. Karn gu uldaynca, yemek bulma umuduyla yal adamn kamyonetine topallayarak yrd. Kamyonet artk karla kaplyd. Andros bu eski motelde ne zamandr uyuduunu merak etti. Tanr 'ya krler
otsun ki uyandm. n tarafta yiyecek hibir ey bulamad ama torpido gznde arkesici vard. Bir avu dolusu alp, bolca karla birlikte yuttu.
Bir eyler yemem lazm.
Birka saat sonra, eski motelin arkasndan yola kan kamyonetin iki
gn ncekiyle hibir ilgisi yoktu. Aracn st ksm, jantlar, tampondaki kartmalar ve tm akscsuvarlar sklmt. Vermont plakasn, motelin
p bidonunun yannda bulduu bir servis kamyonununkiyle deitirmi,
kanl araflar, samalan ve motelde bulunduuna dair dier tm delilleri o p bidonuna atmt.
Andros piramitten vazgememiti ama imdilik beklemek zorundayd.
Saklanmas, iyilemesi ve her eyden nce yemesi gerekiyordu. Yol kenarnda rastlad bir bfede yumurta, domuz pastrmas, patates kftesi ve
bardak portakal suyuyla karnn doyurdu. Sonra da yannda gtrmek zere
biraz daha yemek siparii verdi. Tekrar yola ktnda, kamyonetin eski
radyosunu dinlemeye balad. Yataa dtnden beri ne bir televizyon, ne
de gazete grmt. Yerel istasyonun haberlerini duyunca hayrete dt.
Haber spikeri, "FBI detektifleri, iki gn nce Potomac'taki evinde
Isabel Solomon' ldren silahl saldrgan aramaya devam ediyor," diyordu. "Katilin buzlu nehre dp, denize srklendiine inanlyor."
Andros donakalmt. Isabel Solomon ' m ldrdm ? Sersemlemi bir
sessizlik iinde haberin devamn dinleyerek arac kullanmaya devam etti.
Artk buradan ok ok uzaklara gitmesi gerekiyordu.
Upper West Side Binas'ndan, Central Park'n nefes kesici bir manzaras grlyordu. Andros buray semiti, nk penceresinin dnda
uzanan yeillik denizi ona, yitirdii Adriyatik manzarasn hatrlatyordu.
Yaad iin mutlu olmas gerektiini bilse de mutlu deildi. indeki
Dan
Brown
304
rini kutsallatryorlard.
Sacra- kutsal
Face- yapmak
Kurban ayinleri uzun sre nce terk edilmi olsa da gc baki kal
initi. Aleister Crowley de dahil olmak zere birka gizemci bu sanat de-
biraz daha gen hissediyordu. Gece gndz -gizemli eski metinleri, des-
306
307
Dan
Brown
Ka vo Semhnl
tans ortaa iirlerini, eski filozoflar- okumaya devam etti. lerin gerk
doasn rendike, insanlk iin tm midin kaybolduunu anlad. Hi
anlayamayacaklar bir dnyada amaszca dolaan krler.
Andros hl bir insand ama artk baka bir eye dntn hissediyordu. Daha byk bir eye. Kutsal bir eye. ri vcudu uyuukluktan
kurtulmutu ve eskisinden ok daha glyd. Nihayet, vcudunun asl
nemini anlamt. Vcudum en deerli hazineme... zihnime giden bir
aratan baka bir ey deil.
Andros henz gerek kapasitesine ulamadn biliyor, bu yzden
daha fazla aratryordu. Kaderim ne? Tm eski metinler iyiyle ktden...
ve insann ikisi arasnda seim yapmas gerektiinden bahsediyordu. Ben
seimimi uzun zaman nce yaptm, diye dnyor ve bundan pimanlk
duymuyordu. Ktlk doal bir yasadan baka nedir? Aydnl karanlk
takip ederdi. Dzeniyse karmaa... Esas olan, her eyin yitirildiiydi. Her
ey bozulurdu. Mkemmel biimde sralanm kristal sonunda toz paracklar haline gelirdi.
Bazlar yaratr... bazlar yok eder.
John Milton'n Kayp Cennet'im{]) okuyunca, kaderinin ne olduunu
fark etti. Moloch diye bilenen melein... dm olann... a kar savaan eytann... cesur olann hikyesini okudu.
Moloch dnyada Tanr gibi dolat. Andros, bu melein isminin eski
dile evrildiinde Mal'akh diye okunduunu rendi.
Ben de yle olacam.
Tm byk dnmler gibi bunun da bir kurbanla balamas gerekiyordu... ama fareler ya da kular olmazd. Hayr, bu dnm gerek bir
kurban gerektiriyordu.
Birden daha nce hayatnda hi olmad bir ekilde zihni ald.
Tm kaderi nnde belirmiti. gn boyunca devasa bir kda izimler
yapt. Sonunda bitirdiinde, dnecei eyin kopyasn kard.
Gerek boyutlardaki eskizi duvarna asp, aynaya bakar gibi ona bakt.
Ben bir aheserim.
Ertesi gn izimlerini dvme salonuna gtrd.
Hazrd.
(1) Paradise Lost
Dan
Brown
18.
George Washington Masonik Ant, Alexandria, Virginia'daki Shuter's Tepesi'nin stnde yer alr. Aadan yukarya doru, farkl mimari sluptaki -Dorik, yonik, Korint- katmandan oluan yap, insann zihinsel ykseliinin fiziki semboldr. skenderiye, Msr'daki Faros Feneri
gibi, bu yksek kulenin de kzlms at sslemeleri bulunan piramit eklinde bir tepesi vardr.
Gz alc mermer giri salonunda, yannda Kongre Binas'mn ketam yerletirdii malayla birlikte, Masonik tren kyafetleri iinde
George Washington'm byk, bronz bir heykeli bulunur. Giri salonunun stndeki dokuz kat, Maara, Kripta Salonu ve Tapmak valyeleri apeli gibi isimler tar. Burada barman hazineler arasnda yirmi
binden fazla masonik yaz, Ahit Sand'nn gz kamatrc bir kopyas ve Kral Sleyman'n Tapna'ndaki taht odasnn bire bir ldeki
rnei mevcuttur.
UH-60 helikopteri alaktan uarak Potomac'm stnden geerken,
CIA ajan Simkins saatine gz att. Trenlerinin gelmesine alt dakika var.
Derin bir soluk alp, ufukta parlayan Masonik Ant'a pencereden bakt.
Grkemle parlayan kulenin, Ulusal Park'taki dier binalar kadar etkileyici olduunu dnd. Simkins, antn iine hi girmemiti ve bu gece de
farkl olmayacakt. Her ey planladklar gibi giderse, Robert Langdon ile
Katherine Solomon metro istasyonundan asla kamayacaklard.
Antn karsndaki King Soka stasyonu'nu. gsteren Simkins pilota, "uraya!" diye bard. Helikopteri yan yatran pilot, Shuter Tepesi'nin
eteklerindeki imenlik bir alana ini yapt.
Simkins ile ekibi hep birlikte inip, sokan kar tarafna geerek, King
Soka stasyonu'na doru ilerlerken yayalar aknlkla onlara baktlar.
Merdivenlerdeki yolcular, siyahlar iindeki silahl adamlar yanlarndan koarak geerlerken, kendilerini duvara yaptrarak onlara yol verdiler.
309
308
BOLM
Kayp
Sembol
Pek ok farkl hattn -Sar, Mavi ve Amtrak- getii anlalan King Soka stasyonu, Simkins'in beklediinden daha bykt. Duvardaki metro haritasnn yanna koup, Freedom Plaza'yla, buradan gelen direkt hatt buldu.
Bilet giesine koan Simkins, kimliini gsterip ierideki kadna bard. "Metro Merkez'den bir sonraki tren ne zaman gelecek?!"
garantisini veren bir adamn konuu olarak, gvenli bir yerde saklanacak-
310
Kayp
Sembol
Tren tamamen durduunda, aknlktan gzleri kocaman olmu kondktr yan taraftaki pencereden, "Ne oldu?!" diye sordu.
Simkins, "Bu tren yerinden ayrlmasn," dedi. "Ve kaplar ama."
"Tamam."
79.
BLM
Brown
312
Kayp
Sembol
Ulusal Katedrali, diye dnd. Tek bir Tanr baka nerede olabilir?
Ban kaldrp ikiz an kulelerine bakan Katherine, "Bu katedralde
gerekten de Sina Da'ndan on ta var m?" diye sordu.
Langdon ban sallad. "Ana sunan yannda. Musa'ya Sina Da'nda verilen On Emri temsil ediyorlar."
"Peki ya ay ta?"
Gkyznden bir ta. "Evet. Vitrayl pencerelerden birinin ismi Uzay
Penceresi ve iinde bir para ay ta var."
"Tamam ama, son ey hakknda ciddi olamazsn." Gzel gzleri ku
kuyla bakan Katherine, baklarn profesre evirmiti. "Darth Vader...
heykeli mi?"
Dan
Brown
314
315
l
Kayp
Sembol
80.
BOLM
girer girmez, Bellamy inaat klarn yakmak iin elektrik odasna gitmiti. Yalnz kald srada Solomon' alkoyan adama, Sato'nun devreye girdiini, ama Langdon'la birlikte Mason Piramidi'ni ele geirdiklerini ve istek-
Sonunda tam karsnda durup dnd. "Bay Bellamy, size bunu sadece bir kez soracam." Gzlerinin iine bakt. "Evet veya hayr... Robert
Langdon'm nerede olabileceine dair bir fikrin var m?"
Bellamy fikir sahibi olmaktan ok daha fazlasn biliyordu, ama ban iki yana sallad. "Hayr."
Sato hl delici gzlerle bakyordu. "Ne yazk ki, iimin bir paras
fonunu dinleme hakkn bana tanyor. Peter Solomon'n bylesi bir tehdit
Brown
316
Kayp
Sembol
Brown
318
314
81.
BOLM
Bundan sonra bir rafn yanna gidip, oradan fildii kk bir kutu ald,
masadaki dier eyalarn yanna yerletirdi. Henz kullanmaya hazr olmasa da kapa ap, iindeki hazineye hayranlkla bakmaktan kendini alamad.
Bak.
Mal'akh'n sanatn gerekletirdii yeraltndaki mekan zekice saklanmt. Evinin bodrum kat, ieri girenlere normal grnrd. Bir kazan,
sigorta kutusu, odun yn ve vr zvrla dolu tipik bir kilerdi. Ama kilerin grnen bu ksm, Mal'akh'n yeraltndaki meknnn sadece bir blmyd. almalar iin geni bir alam duvarla ayrmt.
Mal'akh'n zel alma alam, her biri zel bir ama iin ayrlm kk odalardan meydana geliyordu. Sadece yatak odasndan gizli ve dik bir
rampayla girilen bu yeri grmek imknszd.
Bu akam Mal'akh rampadan inerken, derisine ilenmi mhr ve
iaretler, bodrum katnn zel gkyz mavisi nda adeta canlandlar.
Mavimsi pusun iinde pek ok kapal kapnn nnden geti ve doruca
koridorun sonundaki en byk odaya yneldi.
Mal'akh'n "sanetum sanetorum" 1 " dedii bu yer tam on iki ayaklk
mkemmel bir kareydi. Burlar kuann on iki yldz vardr. Gn on ikier saatlik dilimlere ayrlr. Cennetin on iki kaps vardr. Odann ortasnda, yediye yedi ayak llerinde ta bir masa vard. Vahyin Yedi Miihrii
vardr. Tapnan yedi basama vardr. Masann stnde, dikkatle ayarlanm bir k kayna aslyd. nceden tasarlanm renklerden oluan bir
tayfn etrafnda dnerek, kutsal Gezegen Saatleri Tablosu'yla{2) uyum iinde her alt saatte bir dngsn tamamlyordu. Yanor sacti mavidir. Nasnic saati krmzdr. Salam saati beyazdr.
imdiyse Caerra saatiydi ve odann rengi morun yumuak tonundayd.
zerinde, kalalarnn ve hadm edilmi cinsellik organnn stne sard
ipekli petamalden baka bir ey olmayan Mal'akh, hazrlklarna balad.
(1) Latince kutsallarn kutsal anlamnda kullanlr. Ayrca dini anlamda bir tapnan en kut-
sal yeridir.
(2) Sihirli saatler vc onlar yneten meleklerin isimleri bu saatler lcr gn gece yansndan
321
Dan
Brown
320
Kayp
Sembol
Mal'akh dikkatini, hayranlkla bakt kutsal baktan, nndeki fnasada duran kaln parmen kda evirdi. Bu parmeni kuzu derisinden
kendisi yapmt. Kurallarn belirttii zere cinsel olgunlua erimemi kuzu henz saft. Parmenin yannda, karga tynden yapt bir kalem, gm bir ay taba ve pirin bir ksenin etrafna dizilmi mum vard. Ksenin iinde iki parmak yksekliinde kat kvaml, krmz sv duruyordu.
Bu sv Peter Solomon'n kanyd.
Kan sonsuzluun boyasdr.
Mal'akh ty kalemi ald, sol elini parmenin zerine yerletirdi, kalemi kana batrd ve ak avcunun d hatlarn dikkatle izdi. i bitince
Antik Gizemlerin be sembolnn her birini izimdeki parmak ularnn
her birine ekledi.
Ta... dneceim kral temsil etmesi iin.
Yldz... kaderime yazlm olan cenneti temsil etmesi iin.
Gne... ruhumun aydnlanmasn temsil etmesi iin.
Fener... insan anlaynn clz n temsil etmesini iin.
Ve anahtar... bu gece sonunda elde edeceim eksik paray temsil
etmesi iin.
Kanla elinin kopyasn karma iini bitiren Mal'akh, parmeni kaldrp mumun nda eserine hayranlkla bakt. Kann kurumasn bekledikten sonra, parmeni e katlad. Eski sihir szlerinden oluan bir ark mrldanrken parmeni nc muma dedirip yakt. Yanan parmeni gm ay tabana brakt. Bu srada hayvan derisindeki karbon, pudrams siyah kmre dnt. Alevler snnce klleri, kanl pirin ksenin
iine att. Sonra karm karga tyyle kartrd.
82.
BOLM
tan gml olduu sunaa gittiklerini sand, ama yal peder sola dnp,
kan eukharistos{V} arksn mrldanarak teekkrlerini sundu. Ardndan siyahlam svy dikkatle cam bir ienin iine dkt ve azn tpayla ka-
patt. Mal'akh bann tepesindeki dvmesiz alan bu mrekkeple dolduPEDER DR. COLIN GALLOWAY
KATEDRAL BARAHB
Kapy ap, klar yakan Galloway'in misafirleri iin byle bir neza(1) Y u n a n c a minnet, kran duymak anlamna gelen bir kelime.
Dan Brown
322
Kayp
Sembol
Barahibin ofisi; yksek kitap raflar, bir masas, oymal bir j^aidrobu ve zel bir banyosu olan kk ama k bir odayd. Duvarda on altnc
yzyl goblenleriyle pek ok dini resim vard. Yal barahip, masasnn
karsndaki iki deri sandalyeyi gsterdi. Katherine'le birlikte oturan
Langdon, sonunda ar antasn yere brakt iin minnet duyuyordu.
Rahat sandalyeye yerleen Langdon, snak ve cevaplar, diye dnd.
Masasnn arkasnda ayaklarn sryen yal adam, arkas yksek
sandalyesine kendini brakt. Ardndan, yorgun bir i ekile ban kaldrd ve perdeli gzlerini bo baklarla onlara evirdi. Ama konutuunda sesi beklenmedik derecede berrak ve glyd.
Yal adam, "Daha nce karlamadmzn farkndaym," dedi.
"Ama her ikinizi de tanyor gibiyim." Bir mendil karp aznn kenarlarn sildi. "Profesr Langdon, bu katedralin sembolizmiyle ilgili yazdnz
o usta makale de dahil olmak zere yazlarnz biliyorum. Ve Bayan Solomon, aabeyiniz Peter ile ben yllardr mason kardeiyiz."
Katherine, "Peter'n ba dertte," dedi.
"Bana da byle sylendi." Yal adam iini ekti. "Ve size yardm
edebilmek iin elimden gelen her eyi yapacam."
Langdon barahibin parmanda mason yz grmemiti, ama pek
ok masonun, zellikle de din adam olanlarn, yeliklerini ifa etmemeyi
setiklerini biliyordu.
Konumaya baladktan sonra Barahip Galloway'in, Warren Bellamy'den bu akamki olaylarn bir ksmn rendii anlald. Langdon
ile Katherine ona hikyenin geri kalann anlattktan sonra, barahip daha
da endieli grnmeye balad.
Barahip, "Peki, sevgili Peter' kardn iddia eden bu adam, piramidin ifresini Peter'n hayat karlnda deifre etmenizi mi istiyor?" diye sordu.
Langdon, "Evet," dedi. "Bunun onu Antik Gizemlerin sakland yere gtrecek olan bir harita olduuna inanyor."
Barahip, rktc mat gzlerini Langdon'a evirdi. "fadenizden sizin byle eylere inanmadnz hissettim."
Langdon bu konuda vakit kaybetmek istemiyordu. "Benim neye
inandm nemli deil. Peter'a yardm etmemiz gerekiyor. Piramidi deifre ettik ama hibir yeri iaret etmiyor."
Dan
Brown
324
Kayp
Sembol
manz syledi ama siz atnz. Size paketi amamanz Peter Solomon
da sylemiti. Ama atnz."
amakla elinize ne geti? Hibir ey. Peter' karan adam belirli bir yer
yorsunuz. Bir tarihiden daha fazlasn beklerdim. Tarih, hep ayn eyi
syleyen byk dehalarla doludur... Bu byk dehalar, insann, farknda
olmad gizemli yeteneklere sahip olduu konusunda srar ederler."
Langdon barahibin hakl olduunu biliyordu. nl Hermetik zdeyi unu sylyordu: Sizler Tanr olduunuzu bilmez misiniz? Bu ifade Antik Gizemlerin temel direklerinden biriydi. Yukardaki aadakine, aa-
"Anlayamadm?"
rlama. nsann ilahi olduu -gizli potansiyeli- mesaj saysz inancn es-
"Profesr, bildiiniz gibi bu piramit mucizevi bir dnm gc vaat ediyor. Efsaneye gre bu piramit eklini deitirebilir... srlarn aklamak iin fiziki eklini baka bir hale sokabilir. Excalibur' (l) Kral Arthur'un ellerine teslim eden nl kaya gibi, Mason Piramidi de eer kendisi uygun grrse... eklini deitirip, layk olana srlarn aklayabilir."
Langdon, yal adamn geen seneler yznden mantn kaybettiini dnd. "Efendim, yanl anlamadysam siz, bu piramidin gerek anlamda bir deiim geireceini mi sylyorsunuz?"
"Profesr, elimi uzatp bu piramidi gzlerinizin nnde deitirebilseydim, grdnz eye inanr mydnz?"
Langdon nasl cevap vereceini bilemiyordu. "Sanrm baka seeneim kalmazd."
"Tamam yleyse. imdi bunu yapacam." Azn yeniden kurulad.
"Bir zamanlar en akll insanlarn bile dnyay dz kabul ettiini size hatrlatmama izin verin. nk eer dnya yuvarlak olsayd, okyanuslar dklrd. 'Hayr, dnya kre eklindedir, yalnz grnmeyen, esrarengiz bir
g her eyin yzeye tutunmasn salar,' deseydiniz, bir dnn sizinle
nasl alay ederlerdi."
Dan
Brown
314
327
Kayp
Sembol
Robert Langdon bu fikri kabullenmekte glk ekiyor gibiydi. Katherine onun, yal peder yznden urad hayal krklnn arttn hissediyor ve ona hak veriyordu. Ne de olsa buraya kadar cevaplan bulmak
iin gelmiler, ama elinin dokunuuyla nesneleri deitirebileceini iddia
eden kr bir adam bulmulard. Buna ramen yal adamn gizemli gle-
79.BLM
Orman'n rutubetli havasnda oturan Kongre Binas'nn Mimar, srtndan aa buz gibi terler dkldn hissediyordu. Kelepeli bilekleri
aryordu ama tm dikkatini, Sato'nun bankn stnde, ikisinin arasna at korkutucu titanyum antaya vermiti.
Sato, ona, bu antann iindekiler, her eyi benim gzlerimle grmeni salayacak. Buna garanti veririm, demiti.
Asyal kk kadn, metal antann mandallarn Bellamy'nin gremeyecei ekilde at. Bellamy henz iindekileri grmemiti ama hayal
gc hzla alyordu. Sato'nun ellerinin antann iinde bir eyler yaptn duyan Bellamy, parldayan, keskin aletler karacan dnd.
antann iinde anszn yanan bir k, daha ok parlayarak Sato'nun
yzn aydnlatt. Elleri antann iinde hzl bir ekilde hareket etmeye
devam ederken, n rengi deiti. Birka saniye sonra ellerini geri ekti, antay kavrayp Bellamy'nin rahatlkla grebilecei ekilde evirdi.
Bellamy, telefon ahizesi, iki anteni ve ift klavyesi bulunan bir tr
ileri teknoloji dizst bilgisayarna bakyordu. Bata duyduu rahatlama
hissi, yerini hemen akl karlklna brakt.
Ekranda CIA logosu ve bir metin vard:
GVENL OTURUM AILDI
KULLANICI: INOUE SATO
GVENLK YETKS: 5. SEVYE
Dizst bilgisayarn oturum ama penceresinin altnda bir ilem simgesi dnyordu:
LTFEN BEKLEYN...
DOSYA FRES ZLYOR...
Dan
Brown
312
83
Kayp
Sembol
79.BLM
Barahip Galloway yaadn hissetti.
Tm lmller gibi zaman geldiinde kendisinin de fani bedeninden
ayrlacan biliyordu, ama o gn, bu gn deildi. Bedenindeki kalbi gl ve hzl atyordu... zihni akt. Yaplacak iler var.
Zayf ellerini piramidin przsz yzeyinde gezdirirken, hissettiklerine inanmakta glk ekmiti. Bu ana tank olacak kadar yaayacam
hi sanmyordum. Bireim haritasnn paralar nesiller boyunca birbirinden ayr tutulmutu. imdi sonunda birlemilerdi. Galloway bunun kehanet edilen zaman olduundan pheleniyordu.
Kader tuhaf biimde piramidi birletirmek iin mason olmayan iki
kiiyi semiti. Bir ekilde bu uygun grnyordu. Gizemler i emberin
dna hareket ederek... karanlktan... aydnla kyor.
Ban Langdon'n nefes ald yne evirerek, "Profesr," dedi. "Peter size bu kk pakete neden gz kulak olmanz istediini syledi mi?"
Langdon, "Baz gl kiilerin onu almak istediklerini sylemiti,"
diye cevap verdi.
Baahip ban sallad. "Evet, Peter bana da ayn eyi sylemiti."
Sol tarafndaki Katherinc aniden, "Syledi mi?" dedi. "Siz ve aabeyim bu piramit hakknda konutunuz mu?"
Galloway, "Elbette," dedi. "Aabeyinizle pek ok eyden sz ederdik. Bir zamanlar Tapnak Mabedi'nde stad Muhterem bendim. Rehberliime bavurmak iin ara sra bana gelirdi. Yaklak bir yl kadar nce derin bir endie iinde bana geldi. u anda sizin oturduunuz yerde oturuyordu. Bana doast nsezilere inanp inanmadm sordu."
"nseziler mi?" Katherine'in sesi kayglyd. "Yani... hayal gibi mi?"
"Tam olarak deil. Daha isel bir ey. Peter, hayatnda karanlk bir
gcn bydn hissediyordu. Bir eyin onu izlediini... beklediini...
ona byk bir zarar verme niyetinde olduunu hissediyordu."
Dan
Brown
312
84 Kayp Sembol
dnya grn benimsedikleri iin alay edilen ilk kiflerle karlatrmt. Bu kifler neredeyse bir gecede aptaldan kahramana dnm,
haritalandrlmam dnyalar kefederek, gezegendeki herkesin ufkunu
amlard. Peter bunu sizin de baaracanz dnyor. Yaptnz ile
ilgili ok byk mitleri var. Ne de olsa tarihteki her felsefi deiim, ce-
lamyor."
Galloway pek emin deildi. "G sahibi insanlar her zaman daha byk glerle ilgilenirler."
Langdon, "Ama... CIA?" diye meydan okudu. "Ve esrarengiz srlar?
Arada bir kopukluk var."
Katilerine, "Hayr yok," dedi. "CIA teknolojideki gelimelerle byr
ve gizemli bilimlerle ilgili deneyleri hep yapmtr; ESP,(1) uzaktan grntleme, duyusal yoksunluk, farmakolojik etkenli yksek zihinsel durumlar.
Hepsi ayn, insan zihninin grnmeyen potansiyelini aa karmakla ilgili. Peter'dan bir ey rendiysem o da u: Bilimle gizemcilik birbiriyle
ok yakndan ilikilidirler, sadece yntemleri birbirinden farkldr. Amalar ayndr... ama usulleri farkldr."
byk bir manevi hazine var... nesiller boyu sabrla karanlkta bekleyen bir
re... vakti hzla yaklayor. Hem neden olmasn ki? Dnmsel byk aydnlanmann yaanaca, ok eski zamanlardan beri kehanet ediliyor."
Langdon sorgulayan bir ses tonuyla, "Peder," dedi. "Aziz Yahya'nn
Vahyi'ni ve kyametin gerek anlamn hepimiz biliyoruz, ama Kitab Mukaddes'ten bir kehanet..."
Barahip, "Ah, yapmayn, Vahiy Kitab samalktan baka bir ey deil!" dedi. "Onu nasl okuyacan kimse bilmiyor. Ben, ak zihinlerin anlalr yazlarndan bahsediyorum; Aziz Augustinus, Sir Francis Bacon,
Newton, Einstein, liste byle devam eder. Hepsi de dntrc aydnlanma ann bekliyorlard. Hatta sa bile, 'Bilinmeyen hibir ey kalmayacak,
a kmayan hibir sr kalmayacak,' demiti."
Langdon, "Tahmin edilebilir bir varsaym," dedi. "Bilgi katlanarak
oalr. rendike renme yeteneimiz artar ve bilgi daarcmz hzla gelitiririz."
Katherine, "Evet," dedi. "Bunu bilimde rahatlkla gryoruz. cat et-
Dan
Brown
314 332
tiimiz her yeni teknoloji, baka yeni teknolojileri icat etmemize yarayan
333
Kayp
Sembol
Brown
314 334
Kayp
Sembol
gne sembol olarak kullanlr. Dou felsefesinde nc Gz% igriin, kutsal gl ve aydnlanma iaretini temsil eder. Kabalaclar Kether'i -en yksek Sefrot'u, 'sakllarn en saklsn'- simgelemek iin kullanmlardr. Eski gizemciler buna Tanr 'nn Gz derlerdi. Devlet Mhr'ndeki Her eyi Gren Gz buradan kmtr. Pisagorcular bunu Monad'n sembol olarak kullanmlardr, lahi Gerek, Prisca Sapientia, zihnin ve ruhun bir olmas..."
"Yeter!" Barahip Galloway kendi kendine glyordu. "Profesr, teekkr ederim. Elbette haklsnz."
Langdon, barahibin kendisiyle dalga getiini anlad. Hepsini biliyordu.
zemlerin semboldr," dedi. "Bu sebeple, kutunun iinde yer almasnn te-
iki minik daireyi st ste getirdi. Bastrnca, kutudaki kntl daire, yz-
kk ayrntlarda sakldr."
Brown
314 336
337
Kayp
Sembol
79.BLM
Deiim.
Brown
312 338
Kayp
Sembol
Brown
314
Aniden, "Bir takma isim!" diye baran Langdon'n kendi de armt. "te bu! Jeova Sanctus Unus! Bu bir takma isim!"
Katherine, "Neden bahsediyorsun?" diye sordu.
Langdon'n nabz hzlanmt. "Btn akam Peter'n bana Jeova
Sanctus Unus ve bunun simyayla ilikisi hakknda anlattklarn hatrlamaya altm. Sonunda hatrladm! Aslnda simyayla deil, daha ok bir simyacyla ilgili! ok nl bir simyac!"
Galloway kendi kendine gld. "Vakti gelmiti profesr. smini iki
kere zikrettim, hatta takma isini de dedim."
Langdon, yal barahibe bakt. "Biliyor muydunuz?"
"Ee, bana Jeovc Sanctus Unus dediinizde ve Drer'in simyayla ilgili sihirli karesini kullanarak bu sz deifre ettiinizi anlattnzda phelenmitim ama Gl Ha bulduunuzda artk emin oldum. Sizin de bildiiniz gibi, bahsi geen bilim adamnn zel ktlar arasnda, Gl Hallarn bildirilerinin bolca dipnot dlm bir kopyas bulunuyordu."
Katherine, "Kim?" diye sordu.
Langdon, "Dnyann en byk bilim adamlarndan biri!" diye yantlad. "Bir simyac, Londra Kraliyet Akademisi'nin iiyesi ve bir Gl Halyd. Ayrca en gizli bilimsel almalarn 'Jeova Sanctus Unus' talana ismiyle imzalard."
Katherine, "Tek bir Tanr m?" dedi. "Mtevaz bir adam."
Galloway, "Aslnda bir dhi," diyerek dzeltti. "smini bu ekilde yazyordu, nk tpk eski bilgeler gibi o da ilahi bir varlk olduunu biliyordu. Ayrca Jeova Sanctus Uns'taki on alt harfin yerleri deitirildiinde isminin Latince karl okunuyor ve onun iin mkemmel bir takma
isim oluturuyordu."
Katherine arm grnyordu. "Jeova Sanctus Unus nl bir simyacnn Latince ismi mi?"
Langdon, barahibin masasndan bir kalem kt alp, konuurken buyandan da yazmaya balad. "Latincedeki./ harfi / ile, V harfi ise U ile yer
deitirebilir. Jeova Sanctus Uns'taki harflerin yerleri bu ekilde deitirildiinde, bu adamn ismini elde ediyoruz."
Langdon on alt harfi yazd: Isaacus Neutonuus.
Kd Katherine'e uzatp, "Adn duyduunu dnyorum," dedi.
341
Kayp
Sembol
79.BLM
Bodrumun gk mavisi ndaki Mal'akh, ta masann banda durup hazrlklarna devam etti. alrken, bo karn guruldad. Hi aldr
etmedi. Bedeninin arzularna klelik ettii gnler geride kalmt.
Deiim fedakrlk ister.
Tarihte deiim geirmi pek ok erkek gibi, Mal'akh da kendi yolunda en soylu fedakrlklardan birini yapmt. Kendi kendini hadm et-
mllklardan kurtulmaya ve kuvvetli manevi inanlara kadar pek ok sebepten tr ameliyatla hadm -ilemin bilinen ismi oriektomi idi- edildiini biliyordu. Mal'akh'n sebepleri en yksek seviyedendi. Mitolojideki,
kendini hadm eden Attis gibi, lmszle ancak kadn ve erkekliin
maddi dnyasndan tamamyla kopunca ulaabileceini biliyordu.
Androjen birdir.
Eskiler dnmle ilgili bu fedakrln doasnda var olan gc anlad halde, gnmzde hadmlardan ekinilirdi. lk Hristiyanlar, sa'nn
bile Matta ncili 19:12'de kendi erdemleriyle vndn bilirdi: "Doutan, ana rahminden ktklarnda hadm olanlar bulunduu gibi, insanlar
tarafndan hadm edilmi olanlar ve kendilerini Gklerin Egemenlii uruna hadm saym olanlarda vardr. Bunu kabul edebilen, kabul etsin."
Byk plann iinde tek bir el kk bir bedel olsa da Peter Solomon
bedeninden bir fedakrlk yapmt. Ama gecenin sonuna doru Solomon
ehrin br ucundaki baz istasyonu, Massachusetts Bulvar'nda parampara yatan bir cep telefonuyla balant kurmaya alyordu. Sinyal
bulamaynca ary telesekretere ynlendirdi.
Warren Bellamy'nin panik iindeki sesi, "Robert!" diyordu. "Neredesin?! Beni ara! Korkun bir ey oluyor!"
Dan
Brown
312 342
Sembol
rol oynamak zere seilmiti. Bu adam, yaayaca deheti> acy kendisi davet etmiti. Peter Solomon, dnyann zannettii kii deildi.
Kendi olunu feda etti.
Peter Solomon bir zamanlar olu Zachary'yi ok zor bir seimle ba
79. B L M
baa brakmt; servet ya da bilgelik. Zachary kt bir seim yapt. Delikanlnn seimi, onu cehennemin derinliklerine eken bir dizi olayn balangc olmutu. Kartal Soanlk Cezaevi. Zachary Solomon o hapishanede lmt. Hikyeyi tm dnya biliyordu... ama bilmedikleri ey, Peter
Solomon'n olunu kurtarabileceiydi.
Mal'akh, oradaydm, diye dnd. Her eyi duydum.
Mal'akh o geceyi hi unutmamt. Solomon'n acmasz tercihi, olu Zach'in sonunu getirmiti ama Mal'akh da bu sayede domutu.
Bazlar lecek ki, dierleri yaasn.
Mal'akh'm tepesindeki k bir kez daha deiirken, saatin ge olduunun farkna vard. Hazrlklarn tamamlayp, rampadan yukar kt. Fani dnyann ileriyle uramann zaman gelmiti.
Katherine koarken, her ey otuz nc derecede aa kacak, diye dnd. Piramidin nasl deieceini biliyorum! Cevap gece boyunca
nlerinde durmutu.
Katherine ile Langdon, "Avlu" iaretlerini takip ederek, katedralin
yan kanadnda kouyorlard. Tpk barahibin syledii gibi, katedralden
duvarlarla evrili byk bir avluya ktlar.
Katedralin avlusu, bronzdan postmodern bir eme ile kapal, begen bir baheden oluuyordu. Katherine, emeden akan suyun avluda
yksek sesle yanklanmasna ard. Ama sonra, duyduu sesin su olmadn anlad.
Balarnn stndeki karanlk gkyzn delen grnce, "Helikopter!" diye bard. "Rcvan altna gir!"
Projektrn gz alc avluya dolduu srada, Langdon ile Katherine dier tarafa ulap, kendilerini dardaki imenlere gtren bir tnelin bandaki Gotik kemerin altna girdiler. Helikopter balarnn stnden
geip, byk kavisler izerek katedralin stnde dnerken, tnelin iinde
beklediler.
Katherine, "Galiba Galloway sesini duyduu ziyaretiler konusunda
haklym," dedi. Kt gzler iyi kulaklar dourur. Kendi kulaklar imdi,
hzlanan nabzyla birlikte ritmik bir ekilde zonkluyordu.
antasn kapp, geitte yrmeye balayan Langdon, "Bu taraftan," dedi.
Barahip Galloway onlara tek bir anahtar ve ak bir tarif vermiti. Ne
yazk ki ksa tnelin sonuna vardklarnda, gitmek istedikleri yerle aralarnda, yukardaki helikopterin yla aydnlanm geni bir ayrlk alan vard.
Katherine, "Geemeyiz," dedi.
"Bekle... bak." Langdon, imenlik alann sol tarafnda beliren siyah
glgeyi iaret etti. Biimsiz bir leke gibi balayan glge, hzla byyerek
Dan
Brown
312 344
345
Kayp
Sembol
onlara doru ilerledi, daha da beliginleti, gittike uzayarak bulunduklar tarafa ilerledi ve sonunda iki uzun kuleyle talandrlm, byk siyah
bir drtgene dnt.
Yedinci Blm: Dnyann sonu gelmeden nce Tanr, insanln skntlarm hafifletmek iin byk bir k seli yaratacak.
Sekizinci Blm: Bu vahiy gereklemeden nce dnya, insanlarn
etkisinden uyanmal.
hissediyordu.
Karanln en youn olduu an, daima afaktan hemen ncesidir.
CIA ajan Turner Simkins, buz tutmu imenlerin zerine inen Sikorsky helikopterin eiine tnemiti. Arkasndan, adamlaryla birlikte
yere atlad ve hemen helikoptere tm klar gzetlemesi iin yeniden havalanmasn iaret etti.
Bu binadan kimse kamayacak.
Helikopter yeniden gkyzne ykselirken, Simkins ile adamlar katedralin ana kapsna giden merdivenleri ktlar. Alt kapdan hangisini
almas gerektiine henz karar verememiken, kaplardan biri araland.
Karanln iinden bir ses, "Evet?" dedi.
Simkins, rahip kyafetleri iindeki kambur adam glkle seebiliyordu. "Barahip Colin Galloway siz misiniz?"
Yal adam, "Benim," diye cevap verdi.
"Robert Langdon' aryorum. Onu grdnz m?"
ne doru bir adm atan yal adam, korkutucu bo gzlerini Simkins'e dikti. "te bu bir mucize olurdu."
Brown
346
347
Kayp
Sembol
88.BLM
Vakit geiyor.
Gvenlik uzman Nola Kaye'in sinirleri hayli gergindi ve imdi itii nc fincan kahve iinde elektrik akm gibi dolamaya balamt.
Sato'dan henz haber yok.
Sonunda telefonu alnca Nola hemen atld. "Gvenlik Ofisi," diye
cevap verdi. "Ben Nola."
"Nola, ben sistem gvenliinden Rick Parrish."
Nola yerine kt. Sato deil. "Selam Rick. Senin iin ne yapabilirim?"
"Seni uyarmak iin aradm, bizim blmde, bu akam zerinde altn konuyla ilgili bilgi olabilir."
Nola fincann elinden brakt. Benim bu akam ne zerinde altm nereden biliyorsun? "Anlayamadm?"
Parrish, "Pardon, beta testini yaptmz yeni CI" 1 program," dedi.
"Srekli senin bilgisayarm iaretliyor," dedi.
Nola, onun neden bahsettiini anlad. Ajans imdilerde, birbiriyle
alakal veri alanlarnda ilem yapan farkl CIA blmlerine gerek zamanl uyar yapan yeni bir tr "meceli birletirme" yazlm altryordu. Zaman asndan kritik terrist tehditleri sz konusu olduunda, felaketi engellemenin yolu genellikle kurumdaki adamn, senin ihtiyacn olan veriyi
analiz ettiini syleyen bir uyar almaktan geiyordu. Nola'nn bildii kadaryla bu CI yazlm fayda getirmekten ok dikkat datmaya yaryordu.
Bu yzden Nola yazlma kesintisiz engelleme diyordu.
Nola, "Doru, unutmuum," dedi. "Sizde ne var?" Binadaki baka
birinin zerinde almak bir yana, bu krizden haberi bile olmadna
emindi. Nola'nn bu akam bilgisayarda yapt tek i, ezoterik mason
konularnda Sato iin tarihi aratrma yapmakt. Ama yine de bu oyunu
oynamaya mecburdu.
Dan Brown 88
399
Kayp
Sembol
89. BLM
Brown
89 399
Kayp
Sembol
rn isa'nn otuz yanda armha gerildiini dnmeleri bouna deildi. Benzer ekilde, Yusuf'un Bakire Meryem'le otuz yandayken evlenmesi, sa'nn otuz mucize gerekletirmesi, Yaradl'ta Tanr'nn isminin otuz defa gemesi veya slamiyette cennet sakinlerinin otuz
yanda olmalar da tesadf deildi.
Katherine, "Otuz pek ok gizem geleneinde kutsal bir saydr," dedi.
"Doru." Langdon hl bunun makarna tenceresiyle ne ilgisi olduu"Bu yzden, Newton gibi eski bir simyac, Gl Hal ve gizemcinin
otuz saysnn zel olduunu dnmesi senin iin artc olmaz."
Langdon, "yle olduuna eminim," dedi. "Newton numeroloji, kehanet ve astrolojiyle yakndan ilgiliydi ama ne..."
"Her ey otuz nc derecede aa kacak."
Langdon, Peter'n yzn cebinden karp yazy okudu. Sonra su
dolu tencereye bakt. "zgnm, bir ey anlamyorum."
"Robert, bu akam balangta hepimiz otuz n masonik bir derece olduunu dndk ama yz otuz derece evirdiimizde kp ekil deitirerek bir haa dnt. O anda, derece kelimesinin farkl bir anlamda kullanldn anladk."
"Evet. A derecesi."
"Kesinlikle. Ama derecenin nc bir anlam daha var."
Langdon ocaktaki tencereye bir gz att. "Is."
Katherine, "Kesinlikle!" dedi. "Btn akam gzmzn nndeydi.
'Her ey otuz nc derecede aa kacak.' Bu piramidin ssn otuz
dereceye getirebilirsek... bize bir ey aklayacak."
Langdon, Katherine Solomon'n son derece zeki biri olduunu biliyordu, ama ok belirgin bir noktay atlyor gibiydi. "Yanlmyorsam otuz
fahrenhayt leinde dondurucu souk anlamna gelir. Piramidi buzdolabna koymamz gerekmez miydi?"
Katherine glmsedi. "Eer ktlarn Jeova Sanctus Uns diye imzalayan byk simyac ve Gl Ha gizemcisinin tarifine uyacaksak, hayr."
Isaacus Netonuusyemek tarifi mi yazyordu?
"Robert, s en temel simya esidir ve her zaman Fahrenhayt ya da
Santigrat olarak llmez. ok daha eski s birimleri vardr, bunlardan biri de Isaac..."
Brown
"Evet! Isaac Newton, scakl lmek iin tamamyla doal fenomenler zerine kurulu bir sistem icat etmiti. Newton'in balang noktas
buzun erime ssyd ve buna 'sfrna derece' demiti." Duraksad. "Sanrm suyun kaynama ssna hangi dereceyi uygun grdn tahmin edebilirsin, tm simya ilemlerinin kralna?"
"Otuz ."
nu anlayamyordu.
Dan
352
Kayp
Sembol
Herhalde nemli bir ey deildir, diye dnd. Bu trden deiimleri hep grrd. Birisi yemek piiriyor ya da amar ykyor. Ama tam
dnecei srada, tuhaf bir ey fark etti. Garajda hi araba yoktu ve binada
hi k yanmyordu.
UH-60'm grntleme sistemini uzunca bir sre inceledi. Ardndan takm liderine telsizle haber verdi. "Simkins, nemli bir ey olmayabilir, ama..."
"Akkor s gstergesi!" Langdon bunun zekice olduunu kabul etmek
zorundayd.
Katherine, "Bu ok basit bir bilim," dedi. "Farkl maddeler farkl slarda akkor hale gelir. Buna termal gsterge deriz. Bilimde bu gstergeler
hep kullanlr."
Langdon baklarn suyun iindeki piramitle kapak tana evirdi.
Fokurdayan suyun stnde ince bir buhar bulutu belirmeye balamt, ama
o pek de mitli deildi. Saatine baknca kalbi hzland: 23.45. "Isnnca burada bir eyin parlayacana m inanyorsun?"
Brown
354
353
Kayp
Sembol
90.BLM
Katedral Koleji'nin lo ndaki Langdon ile Katherine, su tenceresinin
banda durmu, yzeyin altnda deimi halde duran kapak tama bakyorlard. Altn kapak tann yan yzeyinde, akkor hale gelmi bir mesaj parlyordu.
Gzlerine inanmakta glk eken Langdon. parlayan metni okudu.
Piramidin bir yer aklayacann sylendiini biliyordu... ama bu yerin
bylesine net tarif edileceini hi tahmin etmemiti.
Sekiz Franklin Meydan
aknlk iinde, "Meydan adres gsteriyor," diye fsldad.
Katherine de ayn ekilde aknd. "Orada ne var bilmiyorum ya sen?"
Langdon ban iki yana sallad. Franklin Meydam'nn, Washington'n en eski blgelerinden biri olduunu biliyordu ama bu adresi bilmiyordu. Kapak tann st ksmna bakp, metni yukardan aaya okudu.
Sr
Dzen'in iinde gizli
Sekiz Franklin Meydan
Franklin Meydan 'ndc bir tr Dzen mi var?
Derinliklere inen sarmal bir merdivenin sakl olduu bir binc m var?
Bu adreste bir eyin gml olup olmadna dair Langdon'n hibir fikri
yoktu. u noktada nemli olan Katherine'le birlikte piramidi deifre ettikleri ve Peter'n serbest kalmas iin deitoku yapacaklar bilgiye artk sahip olduklaryd.
Ve kaybedecek bir dakika bile yok.
Langdon'n kolundaki Mickey Mouse saatinin kollar, on dakikadan
az vakitleri kaldn gsteriyordu.
Mutfak duvarndaki telefonu gsteren Katherine, "Telefon et," dedi.
"Hemen!"
Bu ann birden gelmesi Langdon' artmt, bu yzden tereddt etti.
"Bundan emin miyiz?"
"Kesinlikle eminim."
"Peter'n gvende olduunu duymadan ona hibir ey sylemeyeceim."
"Elbette syleme. Numaray hatrlyorsun, yle deil mi?"
Dan
Brown
356
Langdon ban sallad ve mutfak telefonuna doru yrd. Ahizeyi kaldrarak adamn cep telefonunu evirdi. Katherine yanna gelip, konuulanlar duyabilmek iin ban onunkine yaklatrd. Hat almaya baladnda Langdon,
onu daha nce kandran adamn korkutucu fsltsn duymaya kendini hazrlad.
Sonunda balant kuruldu.
Ama kimse cevap vermedi. Ses yoktu. Hattn dier ucunda sadece
nefes sesleri duyuluyordu.
Langdon biraz bekledikten soma konutu. "stediin bilgi bende ama
almak istiyorsan nce bize Peter' vereceksin."
Bir kadn sesi, "Kimsiniz?" diye cevap verdi.
Langdon yerinde srad. gdsel olarak, "Robert Langdon," dedi.
"Siz kimsiniz?" Bir an iin yanl numara evirdiini dnd.
"isminiz Langdon m?" Kadnn sesi aknd. "Burada sizi soran biri var."
Ne? "Affedersiniz, kimsiniz?"
"Preferred Gvenlik iketi'nden memur Paige Montgomery." Sesi
titriyor gibiydi. "Belki bu konuda bize yardmc olabilirsiniz. Bir saat kadar nce ortam, Kalorama Heights'tan gelen bir 911 arsna cevap verdi... muhtemel bir rehine vakasyd. Onunla balantm kesildi, bu yzden
yardm arp kontrol etmek iin malikneye geldim. Ortam arka bahede l bulduk. Ev sahibi yoktu, bu yzden kapy krp ieri girdik. Antredeki masada bir cep telefonu alyordu ve ben..."
Langdon, "eride misiniz?" diye sordu.
Kadn, "Evet ve 911'i aramakla... iyi ettiniz," diye kekeledi. "Gevezelik ettiim iin kusuruma bakmayn ama ortam ld ve burada istei
dnda alkonulan bir adam bulduk. Durumu kt, u an mdahale ediyoruz. ki kiiyi soruyordu; birinin ismi Langdon, dierininki de Katherine."
Ahizeye, "O benim aabeyim!" diye baran Katherine, ban Langdon'nkine iyice yaslad. "91 l'i ben aradm! O iyi mi?"
"Efendim aslna bakarsanz..." Kadnn sesi atrdad. "Durumu kt. Sa eli kesilmi..."
Katherine, "Ltfen," diye zorlad. "Onunla konumak istiyorum."
"u an kendisine mdahale ediliyor. Bilinci gidip geliyor. Yaknla daysanz, buraya gelmelisiniz. Sizi grmek istedii anlalyor."
Katherine, "Yaklak alt dakika mesafedeyiz!" dedi.
"O halde acele edin."Arka taraftan bouk bir ses gelince yeniden hatta dnd. "zgnm, galiba bana ihtiya duyuluyor. Geldiinizde sizinle grrz."
Hat kapand.
399
Kayp
Sembol
Rahatsz edici, tandk bir ses, "Sizi yeniden grmek ne gzel profesr," dedi. Ajanlar kenara ekilince, Bakan Sato'nun minik bedeni aralarndan kolayca geerek, oturma odasndan ieri girdi ve Langdon'n tam
nnde durdu. "Bu gece fazlasyla kt kararlar verdiniz."
91. BLM
Katedral Koleji'nin iindeki Langdon ile Katherine, bodrumun merdivenlerini ikier ikier atlayarak yukar ktlar ve karanlk koridorda koturarak ka yneldiler. Artk yukardan gelen helikopter sesini duymuyorlard. Bu yzden Langdon, grnmeden dar kp Peter'n yanma,
Kalorama Heights'a gidebileceklerinden mitliydi.
Onu buldular. Yayor.
Otuz saniye nce, kadn gvenlik memuruyla yaplan telefon konumas sona ererken, Katherine buharlan tten piramitle kapak tan
sudan karmt. Langdon'n deri antasna yerletirirken piramitten
hl sular damlyordu. Langdon imdi deri antadan yaylan scakl
hissedebiliyordu.
Peter'n bulunmu olmasnn verdii heyecan, kapak tann parldayan mesajn glgede brakmt -Sekiz Franklin Meydan- ama Peter'n
yanna vardktan sonra bunun iin vakitleri olacakt.
Merdivenlerin bandaki keden dnerlerken, Katherine aniden durdu ve koridorun kar tarafndaki oturma odasn gsterdi. Langdon, cumbann penceresinden, ince siyah bir helikopterin imenlerin stnde durduunu grd. Arkas onlara dnk duran bir pilot, telsiziyle konuuyordu.
Ayrca yaknlarna park etmi, siyah caml bir Escalade de vard.
Langdon ile Katherine oturma odasnda karanln iinden, operasyon ekibinin dier yelerini grebilmek iin pencereden dar baktlar.
Neyse ki, Ulusal Katedral'in dndaki geni imenlik alan bombotu.
Langdon, "Katedrale girmi olmallar," dedi.
Kaln bir ses arkalarndan, "Deiller," dedi.
Langdon ile Katherine konuan grebilmek iin arkalarn dndler.
Kap eiinde, siyahlar iinde iki kii lazer grl silahlarn onlara dorultmutu. Langdon parlak krmz bir noktann gsnde dans ettiini g
Langdon etkili bir sesle, "Polis, Peter Solomon' buldu," dedi. "Durumu kt ama yaayacak. Her ey bitti."
Sato, Peter'n bulunduuna ardysa bile hi belli etmedi. Langdon'a doru yryp, birka santim uzanda dururken gzlerini bile kprdatmad. "Profesr, sizi temin ederim, bitmek szcnn iinde bulunduumuz durumda en ufak bir balants yok. Ve eer imdi iin iine polis girdiyse, durum daha da ciddileti demektir. Bu akam size daha nce
de sylediim gibi, ok hassas bir durum sz konusu. O piramidi alp asla
kamamalydnz."
Katherine, "Efendim," diye geveledi. "Aabeyimi grmem gerek. Piramit sizde kalabilir ama mutlaka izin vermelisiniz..."
Katherine'e dnen Sato, "Mutlaka izin mi vermeliyim?" diye sordu. "Sanrm siz Bayan Solomon'snz." Gzlerinden alevler pskrterek
Katherine'e baktktan sonra Langdon'a dnd. "Deri antay masann
zerine koyun!"
Langdon gsndeki lazer klarna bakt. Deri antay sehpann
zerine brakt. Ajanlardan biri temkinli bir ekilde yaklap, antann fermuarn at ve iki yanndan aa kvrd. eride kalm bir miktar buhar
yukar doru dalgaland. In antadan ieri tutup, uzunca bir sre baktktan sonra, Sato'ya doru ban sallad.
Sato yanna gidip, antann iine bakt. Islak piramit ve kapak ta,
fenerin nda parlyordu. Sato melip, daha nce sadece filmini grd altn kapak tana daha da yakndan bakt.
Sato, "Yaz size bir ey ifade ediyor mu?" diye sordu. "Sr Diizen'in
iinde gizli."
"Emin deiliz efendim."
"Piramitten neden buharlar kyor?"
Katherine hi tereddt etmeden, "Suda kaynattk," dedi. "ifreyi zme ileminin bir ksm da buydu. Size her eyi anlatacaz ama ltfen izin
verin, gidip aabeyimi grelim. ok fazla..."
Sato, "Piramidi kaynattnz m?" diye sordu.
rebiliyordu.
Dan
Brown
359 399
359
Kayp
Sembol
leyecek bir harita olduuna inanyor. Onun Antik Gizemlerin kilidini aa-
Sato inanmakta glk eken bir ifadeyle yeniden kapak tana bakt. Biraz rkek bir sesle, "Sylesenize, bu adamla temas kurdunuz mu?
Ona adresi verdiniz mi?" dedi.
"Denedik." Langdon, ona adamn cep telefonunu aradklarnda olanlar anlatt.
O konuurken, Sato dilini sar dilerinin zerinde gezdiriyordu. fkeden patlamak zereymi gibi grnmesine karn, ajanlarndan birine
dnp fsltyla konutu. "eri gnderin. SUV'da."
Ban sallayan ajan, telsiziyle konutu.
Langdon, "Kimi ieri gnderecekler?" diye sordu.
"Yarattnz lanet karmaay dzeltebilecek tek kiiyi."
Langdon, "Ne karmaas?" diye fkeyle sordu. "Peter gvende olduuna gre, artk sorun..."
Sato, "Tarn akna!" diye patlad. "Bu iin Peter'la ilgisi yok! Size
Kongre Binas'ndayken de anlatmaya altm profesr, ama benimle birlikte almak yerine bana kar almay tercih ettiniz. Ve berbat bir karmaaya sebep oldunuz! Cep telefonunuzu krdnzda, ki biz onu takip
ediyorduk, bu adamla iletiiminizi de kestiniz. Ve ortaya kardnz u
adres -her ne cehennemse- bu deliyi yakalamak iin tek ansmzd. Bu
oyunu
oynamanz
bizim iin ok nemliydi, siz ona adresi verecektiniz ve
biz de onu
yakalayacaktk!"
Langdon cevap vermeye frsat bulamadan Sato fkesini bu kez Kal
herine'e kustu.
Dan
Brown
360
Bellamy, sanki artk hibir eyin nemi yokmu gibi, yan uursuz bir
halde ban sallad. "Evet sohbetinizi duydum. Memnun oldum."
"Warren neler oluyor?"
Sato araya girdi. "Siz ikiniz daha sonra da konuabilirsiniz. imdi Bay
Bellamy bu deliye ulap, onunla iletiim kuracak. Gece boyunca yapt gibi."
Langdon hibir ey anlamyordu. "Bellamy bu akam o adamla iletiim kurmad! Bu adam iin iinde Bellamy'nin olduunu bile bilmiyor!"
Bellamy'ye dnen Sato, kan havaya kaldrd.
Bellamy iini ekti. "Robert, ne yazk ki bu akam sana her konuda
drst davranmadm."
Langdon bakmakla yetindi.
"Doru olan yaptm sandm..." diyen Bellamy, korkmu grnyordu.
Sato, "Eh, doru olan imdi yapacaksn," dedi. "Ve hepimiz dua edelim ki ie yarasn." Sato'nun uursuz sesini dorularcasma, dolapl saatin
an almaya balad. Eyalarla dolu bir plastik torba karan Sato, Bellamy'ye frlatt. "te eyalarn. Cep telefonun fotoraf ekiyor mu?"
"Evet efendim."
"Gzel. Kapak tan kaldr."
Mal'akh, bu akam Robert Langdon'a yardm etmesi iin Kongre Binas'na gnderdii bir masondan -Warren Bellamy- az nce bir mesaj alm353
Kayp
Sembol
t. Langdon gibi Bellamy de Peter' canl istiyor ve Langdon piramidi ele geirip, ifresini zerken Mal'akh'a yardm etmeyi kabul ediyordu. Mal'akh
gece boyunca cep telefonuna otomatik olarak gnderilen e-postalar almt.
Mesaj aarken, bu ilgin bir ey olmal, diye dnd.
Gnderen: Warren Bellamy
Langdon'dan ayrldm
ama istediin bilgiyi sonunda aldm.
spat ekte. Eksik ksm
iin ara. -wb
-ekli dosya (jpeg)Mal'akh eki aarken, eksik ksm iin ara m, diye dnd.
Ekli dosya bir fotoraft.
Mal'akh fotoraf grdnde, kalbi heyecandan duracak gibi oldu
vc nefesini tuttu. Minik, altn bir piramidin yakn ekim fotorafna bakyordu. Efsanedeki kapak ta! Yzeyindeki ssl yazda umut vaat eden
bir mesaj vard: Sr Dzenin iinde gizli.
Mal'akh bu yaznn altnda onu artan bir eyi fark etti. Kapak ta
parldyor gibiydi. Belli belirsiz parlayan metne aknlkla bakarken, efsanenin gerek olduunu anlad: Srrn layk olana aklamak iin piramit
ekil deitirir.
Bu sihirli deiimin nasl gerekletiine dair hibir fikri yoktu ve
umrunda da deildi. Parldayan metin, tpk kehanet edildii gibi Washington D.C.'deki gerek bir adresi gsteriyordu. Franklin Meydan. Ne yazk
ki, fotorafta grnen Warren Bellamy'nin iaretparma yznden, kapak
tandaki bilginin nemli bir blm kmamt.
Sr
Dzen'in iinde gizli
Franklin Meydan
Eksik ksm iin ara. Bellamy'nin ne demek istediini Mal'akh im-
Langdon, Katherine ve Bellamy, silahl CIA ajanlarnn baklar altnda, Sato ile birlikte, Katedral Koleji'ndeki oturma odasnda bekliyorlard. nlerindeki sehpann stnde, iindeki altn kapak ta grnd
Langdon'n deri antas hl ak duruyordu. Sekiz Franklin Karesi kelimeleri, arkalarnda orada bulunduklarna dair hi iz brakmadan, ortadan
kaybolmutu.
Katherine, aabeyini grmesine izin vermesi iin Sato'ya yalvarm
ama o, gzlerini Bellamy'nin cep telefonundan ayrmadan, ban iki yana
sallamakla yetinmiti. Sehpann stnde duran telefon henz almamt.
Langdon, Bellamy, bana neden doruyu sylemedi, diye dnyordu. Grne baklrsa Mimar, gece boyunca Peter' karan adamla temas
halinde olmu, Langdon'n piramidi deifre ederken kat ettii aamalar
hakknda ona bilgi vermiti. Bu, Peter'a zaman kazandrmak iin bavurduu bir blft. Aslnda Bellamy'nin amac, piramidin srrn zmek iin
uraan herkesi durdurmakt. Ama imdi taraf deitirmi gibi grnyordu. O ve Sato, bu adam yakalamak uruna, piramidin srrn tehlikeye atmaya hazrdlar.
Koridordan gelen yal bir ses, "ek ellerini zerimden!" diye bard. "Ben kemim, alil deil! Burada yolumu bulabilirim!" Barahip Galloway, bir CIA ajan, onu oturma odasndan ieri sokup, sandalyelerden birine oturturken hl yksek sesle syleniyordu.
Bo gzleri dimdik ileri bakarken Galloway, "Burada kimler var?"
diye sordu. "Seslerden ok kiinin olduu anlalyor. Kr bir adam alkoymak iin ka kiiye ihtiyacnz var? Cevap verin!"
Sato, "Yedi kiiyiz," dedi. "Aralarnda Robert Langdon, Katherine
di anlamt.
Dan
92.BLM
362
Kayp
Sembol
Brown
364
bir daha Peter Solomon'n izine rastlayamazsn," dedi. "Ve elbette... dertlerin bununla da bitmez."
Bellamy kasvetli bir sesle, "Yalnz geleceim," dedi. "Peter' teslim
ettiinde, sana ihtiyacn olan her eyi vereceim."
Adam. "Meydann ortas," dedi. "Oraya varmam yirmi dakikam alr.
Sana ne kadar srerse srsn, beni beklemeni tavsiye ederim."
Hat kapand.
Oda birden canland. Sato emirler yadrmaya balad. Birka ajan
telsizlerini kapp kapya kotular. "abuk! abuk!"
O kargaa srasnda Langdon, bu gece gerekte nelerin dndn sorarcasna Bellamy'ye bakt ama yal adam aceleyle kapya gtryorlard.
Katilerine, "Aabeyimi grmem gerek!" diye bard. "Bizi brakmanz gerekiyor!"
Sato, Katherine'in yanna yrd. "Hibir ey yapmam gerekmiyor
Bayan Solomon. Anlald m?"
Katherine srarndan vazgemeden, Sato'nun kk gzlerine umutsuzca bakt.
"Bayan Solomon, nceliim Franklin Meydan'ndaki adam tutuklamak ve ben bu grevi tamamlayncaya kadar siz burada, adamlarmla birlikte oturacaksnz. te ancak ondan sonra aabeyinizle ilgilenebiliriz."
Katherine, "Bir konuyu atlyorsunuz," dedi. "Ben bu adamn nerede
yaadn biliyorum! Kalorama Hcights'ta, be dakikalk mesafede ve
orada gerekten iinize yarayacak deliller var! Ayrca bu iin duyulmamasn istediinizi sylediniz. Durumu dzeldikten sonra kim bilir Peter yetkililere neler anlatacak?"
Katherine'in sylemek istediklerini anlayan Sato, dudaklarn bkt.
Darda helikopterin pervane kanatlar dnmeye balamt. Sato kalarn attktan sonra adamlarndan birine dnd. "Hartmann, sen Escalade'i
al. Bayan Solomon ile Bay Langdon' Kalorama Hcights'a gtiir. Peter Solomon hi kimseyle konumayacak. Anlald m?"
Ajan, "Evet efendim," dedi.
"Oraya varnca beni ara. Ne bulduunuzu bildir. Ve bu ikisini gznn nnden ayrma."
Ajan Hartmann hemen ban salladktan sonra Escalade'in anahtarlarn kard ve kapya yneldi.
365
Kayp
Sembol
93.BLM
fermuarn ekip kapatt. "Ben burada oturup, Peter'n iyilemesi iin dua
Aadaki meydana bakan Sato, bolca vakit var, diye dnd. Hedef gel-
"Anlamyorum."
Yal adam gzlerini ap kapatt. "Siz Peter'a bunu syleyin. O an-
Sato'nun emri zerine pilot, tepesindeki iki yaldzl kuleyle civardaki en yksek ve prestijli ofis binasnn -nl Bir Franklin Meydan- ats-
layacaktr."
Bunun ardndan Barahip Galloway,/ban eip dua etmeye balad.
Akl karan Langdon, yal adam orada brakp dar kt. Kathe-
atya deecek kadar yaklaan helikopter orada sadece birka saniye dur-
du. Herkes dar atladktan sonra pilot hemen havalanarak "sessiz irtifa-
den hzlanarak ilerlerken son anda arka koltua geip kapy kapatt.
Dan
Brown
93 399
Kayp
Sembol
Burada rzgr sert ve souktu. Sato kollaryla kendini sard ve kenardan aa dmemek iin ayaklarn yere salam bast. Bu avantajl yksek noktadan baknca, Franklin Meydan az sayda binayla, hatrladndan
daha kk grnyordu.
Bellamy ile ajanlar, aalkl alann karanlna yaylan karncalara
94.BLM
Yavala! Langdon, keden uarcasna dnerken, iki tekerlein stnde havaya kalkacakm gibi olan Escalade'in arka koltuunu skca
kavrad. CIA ajan Hartmann ya srclk becerilerini Katherine'e gstermeye alyordu ya da Peter Solomon azn amadan nce yanma varmak iin emir almt.
Bykelilikler Blgesi'ndeki krmz-kta-gemece hz oyunu yeterince korkutucuydu ama imdi Kalorama Heights'taki malikneler mahallesinin virajl yolunda ar hzla ilerliyorlard. Akamst adamn evine gitmi olan Katherine, onlar ilerlerken bararak yolu tarif ediyordu.
Langdon'n ayann altndaki deri anta her dnte ileri geri sallanyor, piramitten ayrlm olan kapak tann antann dibinde zplarken kard madeni ses duyuluyordu. Zarar grmesinden endie ederek, elini
antadan ieri sokup, ta buluncaya kadar arad. Hl scakt ama parldayan kelimeler kaybolmu, stnde sadece ilk bataki yaz kalmt:
Sr Dzen 'in iinde gizli.
Langdon, kapak tan yan ceplerden birine yerletirirken, zarif yzeyinin minik beyaz paracklarla kapl olduunu grd. aknlkla temizlemeye alt, ama yapmlard ve sanki plastik gibi serttiler. Bu da ne?
Sonra ta piramidin yzeyinin de bu beyaz noktalarla kaplanm olduunu
grd. Langdon trnayla birini kazyp parmaklar arasnda yuvarlad.
"Balmumu mu?" diye azndan kard.
Katilerine omzunun stnden bakt. "Ne?"
"Piramitle kapak tann her yannda balmumu paralar var. Anlamyorum. Bu nereden gelmi olabilir?"
"antandaki bir eyden olabilir mi?"
"Sanmyorum."
Keyi dnerlerken Katherine n camdan yolu gsterdi ve Ajan Hartmann'a, "Buras! Geldik," dedi.
Dan
Brown
368
94 399
Kayp
Sembol
Ban kaldrp bakan Langdon. kardaki garaj yolunda dnen klaryla bir gvenlik aracnn park etmi olduunu grd.
Malikne olduka gz alcyd. erideki tm klar yanyordu ve n
95.
kap ardna kadar akt. Aceleyle geldikleri belli olan yarm dzine kadar
ara, garaj yoluyla imlerin sttie geliigzel park etmilerdi. Aralardan
BOLM
bazdan hl alr durumda ve farlar akt. ounun fan eve doru evrilmiti ama ilerinden arpk du'an birinin farlar gzlerini alyordu.
Ajan Hartmann, beyaz bir sedann yannda, imlerin stnde durdu.
Arabann parlak renkli kartmasnda P R E F E R R E D GVENLK RKET
yazyordu. Aralarn dnen klaryla, gzlerine giren farlar ilk bata fark
etmelerine engel olmutu.
Katherine hemen aratan atlayp eve doru kotu. Langdon fermuarn kapatmaya vakit harcamadan, antay omzuna ast. imenlerin stnden
koarak n kapya doru Kathefine'in peinden gitti. Evin iinden sesler
geliyordu. Ajan Hartmann arac kilitleyip, onlar takip ederken Langdon
arkasndan SUV'u sesini duyduKatherine verandadaki merdivenleri kp, ana kapdan ieri girdi ve
ne'in giri salonundan, ana koridorda seslerin geldii yne doru ilerledi-
nerede?"
siz, kendisine yardm etmek iin koridorda kouunu izlemek oldu. Uzun
Langdon da onun peinden atld, ama bunu yapt srada gzne beklenmedik bir ey iliti. Sol tarafndaki oturma odasnn penceresinden, garaj
yolu kapsnn kapandn grd. Tuhaf. Gzne baka bir ey daha iliti...
Tanrm... hayr!
Garaj yolunda geliigzel park etmi olan yarm dzine kadar ara hi de
ey olmayan iri adamn, giri salonunda sakland anlalyordu. Kasl vcudu tepeden trnaa tuhaf dvmelerle kaplanmt. n kap kapanrken,
koridorda Langdon'n peinden komaya balad.
O srada Ajan Hartmann yere kapakland. arm grnen Langdon
arkasn dnd srada dvmeli adam oktan stne ullanm, srtna bir
tr alet saplyordu. Ik parlamasna elik eden bir elektrik czrtsnn ar-
Uuyordu.
Dan
Brown
370
371
Kayp
Sembol
Ayaa kalk!
Yerde, felce uram halde yzkoyun yatan Langdon, nefes almakta glk ekerken, ksa soluklar almaya alyordu. Kendisine saldran
adama henz bakamam olsa da Ajan Hatmann'n bir kan gl iinde
yattn grebiliyordu. Adamla mcadele edip tartan Katherine'in sesi
imdi, sanki adam azna bir ey tkm gibi bouk kyordu.
Ayaa kalk Robert! Ona yanlm etmelisin!
Langdon'n bacaklar karncalanyordu. Duyumsad, yakc ve ac
ykl bir iyileme hissiydi ama yine de bacaklar ibirlii yapmyordu. Kprda! Yzne ve boynuna gelen canla birlikte yeniden bedenini hissetmeye balarken kollar seirdi. Byk bir abayla, yanan parkeye srterek ban hareket ettirmeyi baard. Ban dndrdnde yemek odasn grd.
Langdon'n gr alan, antasndan frlayp, yerde yan devrilen piramit
yznden kapanmt. Piramidin taban yznn birka santim uzandayd.
Langdon bir an iin neye baktn anlayamad. nndeki kare, ta piramidin tabanyd, ama nedense farkl grnyordu. ok farkl. Hl kare ve
hl tat... ama artk dz ve przsz deildi. Piramidin taban kaznm iaretlerle doluydu. Bu nasl olabilir? Birka dakika hayal grdn sanarak
bakakald. Piramidin tabanna defalarca baktm... li iaret yoktu!
Langdon bunun sebebini imdi anlyordu.
Nefes alma gds zorlaynca, aniden hava yuttu. Mason Piramidi'nin hl paylaaca srlar olduunu fark ediyordu. Bir baka deiime
tank oldum.
Langdon o anda Galloway'n ricasnn anlamn zd. Peter'a un
syleyin: Mason Piramidi srrn daima... itenlikle korudu. O srada bu
szler tuhaf gelmiti ama Langdon imdi Barahip Gallovvay'n Peter'a
ifreli bir mesaj gnderdiini anlyordu. Ayn ifre, Langdon'n okuduu
sradan bir gerilim romannda da kullanlmt.
Sin-cereSl)
Tad lm gibiydi.
Dan
reyle sinir sistemine ar yk bindirerek kurban etkisiz hale getirdiini biliyordu. Elektrikli kas/sinir sistemi etkileyici diye bilinen, yldrm arpmas gibi buseydi. Hissettii byk ac, vcudundaki her bir molekle nfuz ediyordu. Zihninin odakland istee karn, kaslar gnderdii emre uymay reddediyordu.
372
(I) tenlik
373
Kayp
Sembol
Michelangelo'dan beri heykeltralar eserlerindeki kusurlar, atlaklarn iine scak balmumu srp, stn ta tozuyla kaplayarak kapatmlard. Bu aslnda bir hileydi, bu yzden "balmumsuz" -kelime karl sine cera- heykellerin itenlikle yapldklar dnlrd. Bu sz o zamandan sonra yerlemiti. Bugn hl mektuplar "tenlikle" diye bitirince,
"balmumsuz" yazdmz ve szlerimizin gerek olduunu sylyoruz.
Piramidin tabanndaki yazlar da ayn yntemle kapatlmt. Katherine kapak tann tarifini uygulamak iin piramidi kaynatnca, balmumu eriyerek altndaki yazlan ortaya karmt. Oturma odasndayken ellerini piramidin zerinde gezindiren Gallovvay'n, piramidin altndaki iaretleri hissettii anlalyordu.
Langdon bir anlna, Katherine'le birlikte iinde bulunduklar tehlikeyi unutmutu. Piramidin tabanndaki inanlmaz semboller dizisine bakt. Ne anlama geldiklerine... veya neyi ortaya kardklarna dair fikri yoktu ama bir ey kesindi. Mason Piramidi'nin hl anlatacak srlar var. Sekiz Franklin Meydan son cevap deil
Yeni bir ifreyi daha zerken salglad adrenalin yznden mi,
yoksa birka saniye daha yatmaktan m bilinmez ama, Langdon birden vcuduna yeniden hkim olduunu hissetti.
Tek kolunu acyla yana uzatp, yemek odasn grebilecei ekilde deri antay nnden ekti.
Katheine'in balanm olduunu ve aznn tkandn grdnde
dehete dt. Dizlerinin stne kalkmak iin kaslarn esnetti, ama hemen
ardndan gzlerine inanamayarak yerinde donakald. Yemek odasnn kap
eiinde rktc bir manzara, Langdon'n daha nce grd hibir eye
benzemeyen bir insan figr duruyordu.
Tanr akna bu da ne?!...
Langdon yuvarlanp, kamak iin bacaklaryla tekmelemeye balad
ama dvmeli adam onu yakalayp srtst evirdi ve gsnn stne bindi. Dizlerini Langdon'n pazularna bastrp, onu yere iviledi. Adamn
gsnde ift bal bir Zmrdanka kuu vard. Boynu, yz ve tral ba allmadk bir dizi karmak sembollerle kaplanmt. Langdon bunlarn
kara by ritellerinde kullanlan mhrler olduklarn biliyordu.
Langdon daha ne olduunu anlayamadan dev adam, onun kulaklarn ellerinin arasna ald, ban yerden kaldrp inanlmaz bir kuvvetle
parkeye
arpt.
O an
her ey karard.
Dan
Brown
375 353
Kayp
Sembol
Brown
377 353
Kayp
Sembol
Dan
Brown
378
Sato, "Sekiz Franklin Meydan diye bir yer olmal," diye srar etti.
"Bir daha bak!"
Masasnda oturan Nola Kaye, kulakln bana yerletirdi. "Efendim, her yere baktm... D.C.'de bu adres yok."
Sato, "Ama u anda Bir Franklin Meydan'nm atsmdaym," dedi.
"Sekiz de olmal!"
Bakan Sato bir atda m? "Bekleyin." Nola yeni bir arama balatt.
Bakan Sato'ya bilgisayar korsanndan bahsetmeyi dnd ama Sato imdilik Sekiz Franklin Meydan'na kilitlenmi gibiydi. Zaten Nola tm bilgiye sahip deildi. u lanet olas sistem gvenlii nerede ki?
Ekrana bakan Nola, "Tamam," dedi. "Sorunu anladm. Bir Franklin
Meydan binann ad... adresi deil. Asl adres 1301 K Soka."
Haber bakann kafasn kartrm gibiydi. "Nola aklamaya vaktim
yok... Piramit ak bir ekilde Sekiz Franklin Meydan adresini iaret ediyor."
Nola oturduu yerde aniden doruldu. Piramit belirli bir adresi ni
iaret ediyor?
Sato, "Yazda, 'Sr Dzen'in iinde gizli- Sekiz Franklin Meydan'
diyor," diye devam etti.
Nola pek anlam veremiyordu. "Dzen dedii... mason veya kardelik
tarikatleri gibi bir ey mi?"
Sato, "yle sanyorum," diye yant verdi.
Nola bir sre dndkten sonra yeniden klavyeyi tulamaya balad.
"Efendim, meydandaki sokak numaralar geen yllar iinde deimi olabilir mi? Yani, eer bu piramit efsanede iddia edildii kadar eskiyse, belki
de piramit yapld srada Franklin Meydan'ndaki numaralar farklyd.
Sekiz saysn iermeden 'dzen' ve 'Franklin Meydan' ve 'Washington
D.C yazarak yeni bir arama balatyorum... Bu ekilde bir fikir edinebiliriz tabii eer..." Arama sonular belirirken, cmlesini yanda kesti.
353
Kayp
Sembol
9 8 .B L M
Dan
Brown
380
399
Kayp
Sembol
Tablonun arkas, odadan ok bir koridora benziyordu. Adam onu koridorun sonuna kadar tayp, ar bir kapy at ve buradan kk bir sahanla geirdi. Katherine, bodruma inen dar bir rampadan aa bakyor-
Mal'akh'n yemek odasndaki Katheine Solomon, yerde sessizce titredi. Teller el ve ayak bileklerini kesmiti. En ufak bir hareketiyle balar
sanki daha da sklayordu.
Dvmeli adam Langdon'a vahice saldrp onu bayltm, baygn vcudunu deri anta ve ta piramitle birlikte yerde srklemiti. Katheine
nereye gittiklerini bilmiyordu. Kendilerine elik eden ajan lmt. Dakikalardr tek bir ses duymuyor, Langdon ile dvmeli adamn hl evde olduklarndan phe ediyordu. Yardm istemek iin lk atmaya alyor,
ama bunu her denediinde azndaki tka nefes borusuna tehlikeli biimde yaklayordu.
du. lk atmak iin nce nefes ald ama tka onu bouyordu.
ni dik ve dard. ki yandaki beton duvarlar, aadan yaylan mavimsi bir kla renklenmiti. Yukar doru ykselen, kokularn rktc
bir karmyla ykl hava; kimyasallarn sert sr, ttsnn yumuak sakinlii, insan terinin topraks kokusu ve hepsini bastran hayvani bir korku atmosferiyle... scak ve keskindi.
Rampann sonuna geldiklerinde adam, "Uratn bilim beni etkiledi," diye fsldad. "Umarm benimki de seni etkiler."
Brown
382
353
Kayp
Sembol
99.BLM
CIA ajan Turner Simkins, baklarn Warren Bellamy'den ayrmadan Franklin Meydan'nn karanlnda meldi. Henz yemi yutan olmamt ama daha erkendi.
Simkins'in telsizinden ses gelince, adamlarndan birinin bir ey yakalad midiyle cevap verdi. Ama telsizdeki Sato'ydu. Yeni bilgiler almt.
Onu dinleyen Simkins, endiesine hak verdi. "Bekleyin," dedi. "Ba-
"Peki efendim."
"Ajan Hartmann, Kalorama Heights'tan haber verdi mi?"
"Hayr efendim. Size telefon amasn istemitiniz."
"Evet, aramad."
rebiliyordu.
Lanet olsun.
Cami benzeri bir binaya bakyordu. Daha byk iki binann arasndaki Maribi cephe, ok renkli desenlerin arasna denmi toprak rengi
parlak karolardan yaplmt. byk kapnn stndeki, iki dizi kavisli dar pencereden, davetsiz yaklaanlara ate aacak Arap okular her an
frlayacak gibiydi.
Simkins, "Gryorum," dedi.
"Hareket var m?"
"Yok."
"Gzel. Pozisyonu deitirip, oray dikkatle gzetlemeni istiyorum.
smi Alma Tapma'" ve mistik bir tarikatn genel merkezi."
Simkins, D.C. blgesinde uzun sredir almasna ramen, daha nce ne bu tapnan ismini, ne de Franklin Meydan'nda genel merkezi bulunan mistik bir tarikat duymutu.
Sato, "Bu bina, Mistik Tapnan Soylularnn Kadim Arabi Tarikat
adl bir gruba ait," dedi.
"Hi duymadm."
(1) Almas Shrine Temple
Dan
Brown
99 399
Kayp
Sembol
nn tepesindeki ufak bir daire hari, vcudunun her bir noktas dvmelerle ilenmiti. Gsndeki ift bal Zmrdanka kuu, gs ularndan oluan
gzleriyle lmn sabrla bekleyen a bir akbaba gibi bakyordu.
100. BLM
Robert Langdon zifiri karanlkta plak ve tek bana, titreyerek yatyordu. Korku, kaslarn felce urattmn, artk ne yumrukluyor, ne de
baryordu. Bunun yerine gzlerini kapatp, gmbrdeyen kalbiyle paniklemi nefesini kontrol etmek iin elinden geleni yapyordu.
Kendini, geceleyin, byk gkyznn altnda yatyorsun, diye telkin
etmeye alt. stnde kilometrelerce ak alandan baka hibir ey yok.
Kapal MRI makinesinde kalmaya ancak bu sakinletirici hayal ve
doz Valium'la dayanabiliyordu. Ama bu gece, kurduu hayalin nedense
hi etkisi olmuyordu.
Katherine Solomon'n azn tkayan bez geri kam, onu bouyordu. Onu esir alan adamn omzunda dar bir rampadan, bodrumdaki karanlk
koridora inmilerdi. Koridorun sonunda, rktc bir krmzms mor n aydnlatt bir oda olduunu grd, ama oraya kadar gitmediler. Adam
yan taraftaki kk bir odada durup onu ieri tad ve ahap bir iskemleye
oturttu. Bal ellerini, hi kprdatamamas iin iskemlenin arkasna ald.
Katherine bileklerindeki tellerin daha da derin kesikler atn hissediyordu. Nefes alamamann yaratt panik yznden acy pek hissetmiyordu. Boaznn iyice gerisine kaan bez yzden igdsel olarak ryordu. Gr daralmaya balad.
Arkasndaki dvmeli adam kapy kapatp at. Artk Katherine'in gzleri iyice sulandndan, hemen yaknndaki nesneleri bile ayrt
edemiyordu. Her ey bulanklamt.
nnde, ekli bozulmu renkli bir vcut belirdi. Katherine baylmann eiindeyken, gzlerinin seirdiini hissetti. Pullarla kapl bir kol uzanp, azndaki bezi ekti.
Derin soluklar alan Katherine'in cierlerine hava dolarken bir ksryor, bir nefesi kesiliyordu. Gr yavaa berraklamaya balaynca kendini
eytann yzne bakarken buldu. Bu grnt insan saylmazd. Boynunu, yzn ve tral ban garip sembollerden oluan dvmelerle rtmt. BaDan
Brown
100 399
Sembol
101.BLM
Katherine alayarak, "Onu dar karmalsn!" diye yalvard. "Ne
istersen yapacaz!" Sular sandn iine dolarken Langdon'n daha da iddetli yumrukladn duyabiliyordu.
Dvmeli adam, glmsedi. "Sen aabeyinden daha kolaysn. Srlarn bana anlatmas iin Peter'a yapmak zorunda kaldklarm..."
Katilerine, "O nerede?" diye sordu. "Peter nerede?! Syle bana! Ne
istiyorsan onu yaptk! Piramidi zdk ve..."
"Hayr, piramidi zmediniz. Oyun oynadnz. Bilgiyi benden saklayp, evime bir hkmet ajan getirdiniz. Bu davran dllendireceimi
sanmyorum."
Hkrklara boulan Katherine, "Baka seeneimiz yoktu," dedi.
"CIA seni aryor. Yanmza bir ajan verdiler. Sana her eyi anlatacam.
Robert' kart!" Katherine, Langdon'n sandn iinde barp, yumrukladn duyabiliyor ve suyun borunun iinden akmaya devam ettiini grebiliyordu. Fazla vakti olmadnn farkndayd.
nnde duran dvmeli adam, enesini okayarak sakin bir tonla konuuyordu. "Herhalde Franklin Meydan'nda beni bekleyen ajanlar vardr,
yle deil mi?"
Katherine hibir ey sylcmeyince adam iri ellerini onun omuzlarna
Brown
388
101 399
Kayp
Sembol
Acyla soluk alrken, "Sekiz!" dedi. "Eksik say sekiz! Kapak tanda:
'Sr Dzen'in iinde sakl - Sekiz Franklin Meydan!' yazyor. Yemin ederim. Sana baka ne syleyeceimi bilmiyorum! Sekiz Franklin Meydan!"
Adam omuzlarn brakmyordu.
Katherine, "Tm bildiim bu!" dedi. "Adres bu! Beni brak! Robert'
o hcreden kart!"
Adam, "Yapardm..." dedi. "Ama bir sorun var. Yakalanmadan Sekiz
Franklin Meydan'na gidemem. Baha o adreste ne olduunu syle."
"Bilmiyorum!"
"Peki piramidin tabanndaki sembol ne? Ait ksmndaki? Anlamn
biliyor musun?"
"Tabanda ne sembol var?" Katherine onun neden bahsettiini bilmiyordu. "Tabanda sembol falan yok. Dmdz, bo ta!"
Tabut benzeri sandktan gelen bouk imdat arlarna alt anlalan dvmeli adam, sakince Langdon'n antasnn yanna gidip, piramidi
kard. Sonra Katherine'in yanna dnp, tabann grebilmesi iin tam
gznn nnde tuttu.
Katherine kaznm sembolleri grnce, hayretle soluunu yuttu.
Ama... bu imknsz!
Ama adam sakince kutunun stne oturup, yan taraftaki kk bir paneli
kaydrd ve sandn stndeki pleksiglas pencereyi ortaya kard.
Ik!
Langdon gzlerini ksarak yukardan gelen k huzmesine bakt.
Gzleri a alnca, midi yerini akl karklna brakt. Sandn st
ksmndaki pencere gibi bir eye bakyordu. Bu pencereden beyaz tavan
ve floresan n grd.
Aliden dvmeli yz stnde belirip, ona yukardan bakt.
Langdon, "Katherine nerede?" diye bard. "kar beni!"
Adam glmsedi. "Arkadan Katherine burada, benimle," dedi.
"Onun hayatn kurtaracak g bende. Seninkini de yle. Ama senin vaktin kstl, bu yzden dikkatle dinlemeni neririm."
Langdon, onu camn arkasndan glkle duyabiliyordu. Gsne
yaklaan su, biraz daha ykselmiti.
Adam, "Piramidin tabannda semboller olduunun farknda msn?"
diye sordu.
Yukardayken yerde yatan piramidin tabanndaki semboller dizisini grm olan Langdon, "Evet!" diye bard. "Ama ne olduklar hakknda fikrim
yok! Sekiz Franklin Meydan'na gitmelisin! Cevap orada! Kapak tanda..."
"Profesr, CIA'in orada beni beklediini ikimiz de biliyoruz. Tuzaa
dmeye hi niyetim yok. Ayrca, zaten sokak numaras da gerekmiyor. O
meydanda uygun olabilecek tek bir bina var, o da Almas Shrine Temple."
Baklarn Langdon'a indirip sustu. "Mistik Tapman Soylularnn Kadim Arabi Tarikat."
Dan
Brown
390
353
Kayp
Sembol
102.
BLM
Dan
Brown
392
399
Kayp
Sembol
olmayan bir adresteki, ina edilmemi bir binay gsteriyor olamazd. "Sekiz Franklin Meydan" her ne ise... 185()'de var olmak zorundayd.
Ne yazk ki Langdon hibir ey bulamyordu.
Zaman izelgesine uyacak herhangi bir ey bulabilmek iin hafzasn yoklad. Sekiz Franklin Meydan? J850'de var olan bir ey. Hibir sonuca varamad. Su artk kulaklarndan ieri szyordu. Korkusuyla mcadele ederek, camdaki sembol tablosuna bakt. Aradaki balanty anlamyorum! Telatan ldrmak iizere olan zihni, bulabildii uzak yakn tm
benzerlikleri dkmeye balad.
Sekiz Franklin Meydan ...(l) Sekiz Franklin Karesi... kareler... sembol
tablosu bir kare... kare ve pusula mason sembolleridir... Masonik sunaklar
karedir... karelerin doksan derecelik alar vardr. Su ykselmeye devam
ediyordu ama Langdon bu dnceyi aklndan uzaklatrd. Franklin kelimesinde sekiz harf var... 8 yan yatrldnda sonsuzluk semboldr... sekiz
nmerolojideyok etmenin saysdr...
Langdon'n hibir fikri yoktu.
Kutunun dndaki Katherine hl yalvaryordu, ama artk sular bann
etrafnda alkaland iin Langdon konumasn kesik kesik duyuyordu.
"... bilmeden imknsz... kapak tann mesaj aka... sr... iinde
gizli..."
Sonra sesi kesildi.
Langdon'n kulaklarndan ieri akan su, Katherine'in son szlerini
bomutu. Anne karn gibi bir sessizlik etrafn kaplaynca, gerekten leceini anlad.
Sr... iinde gizli...
Katherine'in son szleri mezarnn sessizliinde yankland.
Sr... iinde gizli.
Langdon tuhaf bir ekilde, bu kelimeleri daha nce defalarca duyduunu fark etti.
Sr... iinde gizli.
Langdon, onun abalarn takdir ediyordu ama, "Sekiz Franklin Meydan'nn" Almas Shrine Temple' iaret etmediinden emindi. Zaman izelgesi batan aa yanl. Efsaneye gre Mason Piramidi, 1800'lerin
Dan
Brown
394
(1) ngilizccdc meydan anlamna gelen " s q u a r e " szc, ayn z a m a n d a kare anlamnda da
kullanlmaktadr.
353
Kayp
Sembol
imdi bile Antik Gizemler onunla alay eder gibiydi. "Sr... iinde giz-
syleyen gizemlerin temel retiiydi. Sr... iinde gizli. Tm byk mistik retmenlerin verdii mesaj buydu.
Mesih sa, Tanr 'nm krall iinizdcdir, demiti.
Pisagor, kendinizi tanyn, demiti.
Hermes Trismegistus, sizler tanr olduunuzu bilmez misiniz, demiti.
Liste bylece uzayp gidiyordu.
Tm alarn mistik retileri bu fikri iletmeye almlard. Sr...
iinde gizli. Buna ramen insanlar, Tanr'y grebilmek iin yzlerini gkyzne evirmilerdi.
dinden nceki btn krler gibi gzn gkyzne dikmi olan Robert
Langdon, birden grd.
igdleriyle son bir nefes alp, azn smsk kapatt. Hemen ardndan su-
lar her yann tamamyla kaplam, tabutun stne ulaarak, pleksiglas pencerede yaylmaya balamt.
Mal'akh, baard, diye dnd. Langdon piramidin nasl zleceini buldu.
Cevap ok basitti. ok akt.
Pencerenin altndaki Robert Langdon'n su iindeki yz, aresiz ve
Brown
396
353
Kayp
Sembol
103.
BLM
yi bir yzc olan Robert Langdon, hep boulmann nasl bir his ol-
Langdon'in cierleri nefes almaya hazrlanarak kerken, tuttuu havay pskrtmeye zorluyordu. Yine de nefesini bir sre daha tuttu. Son saniyesiydi. Ardndan, elini daha fazla atee tutamayan bir adam gibi, kendini kaderin kucana brakt.
Dudaklar araland.
Cierleri geniledi.
oksit, nefes alma igdsn altryordu. Nefes alma! Her geen saniye
nefes alma gds artyordu. Ksa sre sonra, nefes tutmann krlma noktas denilen yere geleceini biliyordu. Bu kritik anda kii artk bilinli olarak nefesini tutamazd.
Kapa a! Langdon'in igdleri ona yumruklayp, rpnmasn
sylyordu ama kymetli oksijeni bu ekilde harcamamas gerektiini
iyi biliyordu. Yapabilecei tek ey, yukardaki bulank suya bakp, mit
etmekti. Dardaki dnya imdi, pleksiglas pencereden grlen puslu
Brown
398
399
Kayp
Sembol
1 0 4 . BLM
Bitti.
Katherine Solomon lk atmay kesmiti. Az nce tank olduu boulma, onu ok ve umutsuzlukla fel etmiti.
Langdon'n, pleksigfas pencerenin altndaki l gzleri onu geip,
bolua bakyordu. Donuk ifadesinde ac ve pimanlk vard. Cansz aznn etrafndan son hava baloncuklar ykseldi ve sonra ruhunun kmasna
izin verir gibi, Harvard'l profesr tankn dibine doru kmeye balad...
ve karanlkta kayboldu.
Gitti. Katherine uyumutu.
Dvmeli adam uzanp, acmasz bir son hareketle kk pencereyi
ekerek kapatt ve Langdon'n cesedini iine mhrledi.
Sonra Katherine'e bakarak glmsedi. "Balayalm m?"
Katherine cevap vermeye bile frsat bulamadan, zntden kaskat
kesilmi vcudunu omzuna kaldrp, kapatt ve odadan dar tad.
Birka gl admdan sonra onu koridorun sonundaki, krmzms mor
kla ykanm gibi grnen geni alana gtrd. Bu oda tts kokuyordu. Onu odann ortasndaki kare masaya tayp, srtnn stne sert bir
ekilde brakrken, kadnn cierlerindeki havay boaltt. Yzeyi sert ve
souktu. Ta m bu?
Adam el ve ayak bileklerindeki telleri zerken, Katherine kafasn yeni toparlyordu. gdsel olarak onunla mcadele etmeye alt ama tutulmu kollaryla bacaklar glkle cevap veriyordu. Adam onu masaya kaln
deri eritlerle balamaya balad. Bantlardan birini dizlerinin stnden geirdikten sonra, bir dierini kalasnn stnden kopalad. Kollarm iki yanma sabitledi. Sonra, gslerinin hemen stnden, son eridi balad.
Bu ilem sadece birka saniye srm, Katherine yine hareketsiz kalmt. Kollaryla bacaklarnda kan yeniden dolamaya balarken, el ve
ayak bilekleri zonkluyordu.
Kendi dvmeli dudaklarn yalayan adam, "Azn a," diye fsldad.
Dan
Brown
400
Kayp
Sembol
105.
BLM
Brown
105 449
kayp Sembol
106.
BLM
Az pleksiglas pencereye yaslanm olan Langdon, "Bu bir adres deil!" diye barmt. "Sekizinci Dereceden Franklin Karesi! Bu
bir sihirli kare!" Ardndan, Albrecht Diirer'le ilgili bir ey... ve son
ifreyi zmekte piramidin ilk ifresinin nasl ipucu oluturduunu
sylemiti.
Mal'akh sihirli karelere ainayd, ilk gizemciler onlara kameas
diyorlard. De Occdta Philosophian) isimli antik metin, sihirli karelerin esrarengiz gizemlerini ve sihirli say karelerine dayanarak nasl
gl mhrler oluturulacan anlatyordu. Langdon, ona piramidin
tabanndaki ifreyi zmenin anahtarnn sihirli bir kare olduunu mu
sylemiti?
"Sekize sekizlik bir kareyi bulman gerekiyor!" diye baran profesrn, vcudunun suyun stnde kalan tek ksm dudaklaryd. "Sihirli
kareler derecelerle snflandrlr! e lk bir kare 'nc derecedir'!
Drde drtlk bir kare 'drdnc derecedir'! Senin 'sekizinci dereceye'
ihtiyacn var!"
Sular Langdon' tamamen yulmak zereyken, profesr aresizce nefes alp, nl bir mason hakknda bir eyler bard... Amerika'nn kurucularndan... bir bilim adam, gizemci, matematiki, mucit... ve kendi ismini
tayan esrarengiz kamca nn yaratcs.
Franklin.
Mal'akh o anda Langdon'n hakl olduunu anlamt.
Heyecandan nefessiz kalan Mal'akh imdi yukarda, dizst bilgisayarnn banda oturuyordu. nternette hzl bir arama yapnca, karsna kan dzinelerce sonutan birini seip okumaya balad.
ajanlarn onu yakalamak umuduyla Franklin Meydam'nda beklediini itiraf etmi ve kapak tandaki Dzen kelimesiyle neyin kastedildiini aklamt. Masonlar m? Shriners m? Gl Hallar m?
Dan
Brown
404
405
Kayp
Sembol
52
61
13
20
29
36
45
14
62
51
46
35
30
19
53
60
12
21
28
37
44
11
59
54
43
38
27
22
55
58
10
23
26
39
42
57
56
41
40
25
24
50
63
15
18
31
34
47
16
64
49
48
33
32
17
Mal'akh, Franklin'in her satr, stun ve kelerdeki saylar toplam ayn sihirli sabit sayy veren nl yaptn -l'den 64'e kadar saylarn benzer dizilii- inceledi. Sr Sekizinci Dereceden Franklin Karesi'nde gizli.
Mal'akh glmsedi. Heyecanla titrerken, ta piramidi eline alp, tabann inceledi.
Dan
Brown
426
Altm drt semboln farkl bir dzende yeniden dizilip yerletirilmesi gerekiyordu. Sralarn Franklin'in sihirli karesindeki saylar belirleyecekti. Sembollerden oluan bu karmakark tablonun, farkl bir dzene
girince bir anda nasl anlam kazanacana akl erdiremese de verilmi eski sze gveni vard.
Odo ab clao.
Kalbi hzla arparken, kalem kt karp abucak sekize sekizlik bir
kare izdi. Ardndan, sembolleri yeni tanmlanan pozisyonlarna gre tek
tek yerletirmeye balad. Tablonun hemen o anda anlam kazanmaya baladn grmek onu artt.
Karmaadan km dzen!
Deifre etmeyi tamamen bitirince, nnde duran zme aknlk
iinde bakt. Sade bir resim, ekil alm, kark tablo dnmt... yeniden dzenlenmiti... Mal'akh tm mesajn manasn anlayamasa da, zd kadar ona yetiyordu. Bundan sonra nereye gideceini biliyordu.
Piramit yol gsteriyor.
Kare, dnyann en gizemli yerlerinden birini iaret ediyordu. nanlmaz bir biimde, Mal'akh yolculuunu hep bu noktada tamamlayacan
hayal etmiti.
Kader.
3 417
I
Ka\ p Sembol
107.
BLM
Brown
437
"Herhangi bir terazi deil." Katherine yan taraftaki tezghtan ufak bir
kt paras alp, nazike kapsln stne brakmt. Ekrandaki saylar
yeniden akp. yeni bir sonu gstererek durmulard.
.0008194325 kg
Katherine, "Yksek hassasiyetli mikroterazi," demiti. "Birka mikrograma kadar znrlk verebiliyor."
Peter hl akn grnyordu. "Sen... insan iin mi hassas terazi
yaptn?"
"Kesinlikle." Makinenin effaf kapan amt. "Bu kapsln iine
birini yerletirip, kapa kapatrsam, kii tamamyla mhrl bir sisteme
girer. Ne ieri bir ey girer, ne dar bir ey kar. Gaz, sv ya da toz paracklar eriemez. Hibir ey dar kamaz; ne kiinin alp verdii nefesler, ne buharlaan ter, ne de vcut svs..."
Peter elini gr, gri salarnda gezdirmiti. Ayn gerginlik gstergesi
Katherine'de de vard. "Hmm... herhalde insan orada abucak lr."
Katherine ban sallamt. "Nefes alma hzna bal olarak, yaklak
alt dakika."
Peter, ona dnmt. "Anlamyorum."
Katherine glmsemiti. "Anlayacaksn."
Katherine makineyi ardnda brakarak, Peter' Kiip'n kontrol odasna
getirip, plazma duvarn karsna oturtmutu. Klavyeyi tulaynca, holografik
srclerde saklanan grnt dosyalarna ulamt. Plazma duvar almaya
baladnda, karlarnda beliren grntler amatr kaytlar andryordu.
Kamera; bozulmu bir yatak, ila ieleri, solunum maskesi ve kalp
monitr bulunan mtevaz bir oday ekiyordu. Kamera ekime devam
edip, odann ortasndaki Katheine'in terazisinde durunca Petcr'n akl karm gibiydi.
Peter'n gzleri bymt. "Bu da ne?..."
Kapsln effaf kapa akt ve iinde oksijen maskesi takan ok
yal bir adam yatyordu. Yal kansyla bakmevi alan aygtn yannda
duruyorlard. Adam glkle nefes alyordu. Gzleri kapalyd.
Katherine, "Kapsldeki adam Yale'deki fen retmenlerimden biri,"
demiti. "Onunla yllarca balantmz kesmedik. ok hastayd. Her zaman vcudunu bilime balamak istediini sylerdi. Ona bu deney fikrimden bahsedince hemen bir paras olmak istedi."
Dan
Brown
426 410
Ka\ p Sembol
Brown
412
Kayp
Sembol
Bir kez daha Peter'm ban okayan adam, "Ah, yazk Peter," dedi.
"Bunun, yaayacan an bozmasna izin verme. Kk kz kardeine hoa kal de. Bu ailenizin son kez bir araya gelii."
Katherine zihninin aresizlikle rpndn hissediyordu. Ona, "Bunu neden yapyorsun?" diye bard. "Biz sana ne yaptk?! Neden ailemden bu kadar nefret ediyorsun?"
Dvmeli adam yaklap, dudaklarn onun kulana iyice yaptrd.
"Kendime gre sebeplerim var Katherine." Sonra, servis masasna yryerek garip ba eline ald. Katherine'e yaklap parlak ba yananda
gezdirdi. "Bu, muhtemelen tarihteki cn nl bak."
Katherine'in herhangi bir baktan haberi yoktu ama insana kt eyler hissettiriyor ve olduka eski grnyordu.
Adam, "Endielenme," dedi. "Onun gcn senin stnde harcamaya niyetim yok. Onu, ok daha deerli bir yerde kullanmak zere... ok daha deerli kurban iin saklyorum." Katherine'in aabeyine dndii. "Peter,
sen bu ba tandn, deil mi?"
Aabeyinin gzleri korku ve aknlkla bymt.
"Evet Peter, bu antik sanat eseri hl duruyor. ok byk bedeller
karlnda elde ettim... ve senin iin saklyordum. En sonunda, ac dolu
yolculuumuzu birlikte noktalayacaz."
Bunu syledikten sonra, ba dier nesnelerle -tts, sv ieleri,
beyaz saten giysiler ve dier tren gereleri- birlikte bir beze sard. Ardndan, bu nesneleri. Mason Piramidi ve kapak tayla birlikte Robert Langdon'n deri antasnn iine yerletirdi. Adam, Langdon'n antasnn fermuarn kapatp, Peter'a dnerken, Katherine aresizce bakyordu.
"Bunu sen tar msn Peter?" Ar antay, Peter'n kucana koydu.
Daha sonra bir ekmecenin bana gitti ve iini kartrmaya balad. Katherine metal nesnelerin birbirine arptn duyabiliyordu. Adam geri dndnde, Katherine'in sa kolunu tutup sabitledi. Katherine, onun ne yaptn
gremiyordu, ama grebildii anlalan Peter lgnca sallanmaya balamt.
Katherine sa bileinin iine aniden batan bir eyin acsn ve bu blgede dolaan rktc scakl hissetti. Kederli ve bouk sesler karan Peter,
ar sandalyeden bo yere kurtulmaya alyordu. Katherine koluna ve bileinin altndaki parmak ularna souk bir uyuukluun yayldn hissetti.
Adam yana ekildiinde, aabeyinin neden bunca dehete kapldn anlad. Dvmeli adam, sanki kan alyormu gibi damarna bir ine sokDan
Brown
426
mutu. Ama ine bir tpe bal deildi. Bunun yerine kan ineden dar... kolundan ve bileinden aa, ta masann stne akyordu.
Peter'a dnen adam, "Bir insan saati," dedi. "Biraz sonra sana roln oynaman sylediimde burada, karanlkta tek bana len Katherine'i
hayal etmeni isteyeceim."
Peter byk bir ikence ekiyormu gibi bakyordu.
Adam, "Yaklak bir saat kadar yaayacak," dedi. "Eer benimle hemen ibirlii yaparsan, onu kurtarmak iin yeterli vaktim olur. Ama elbette eer bana kar koyarsan... kz kardein burada karanlkta lr."
Peter azndaki tkacn ardndan manaszca brd.
Elini Peter'n omzuna koyan dvmeli adam, "Biliyorum, biliyorum," dedi. ''Bu senin iin ok zor olsa da aslnda alkn olman gerekir.
Sonuta, ailenden birini ilk kez yzst brakmayacaksn." Eilip Peter'n kulana fsldad. "Elbette, Kartal Soanlk Cezaevi'ndcki olun
Zachary'yi dnyorum."
Balarna aslan Peter, azndaki bezin ardndan bir kez daha bouk
bir lk att..
Katherine, "Kes unu!" diye bard.
Toparlanmay bitiren adam, "O geceyi ok iyi hatrlyorum," derken
durumdan byk zevk ald belliydi. "Her eyi duydum. Hapishane mdr olunu brakmay teklif etti ama sen onu orada brakarak... Zachary'ye ders vermeyi tercih ettin. Olunu dersini ald, yle deil mi?" Glmsedi. "Onun kayb... benim kazancm oldu."
Adam keten bir bez karp, Katherine'in azna tktrd. Sonra da
kulana, "lm sessiz bir ey olmal," diye fsldad.
Peter lgnca debelendi. Dvmeli adam baka tek kelime etmeden
Peter'n tekerlekli sandalyesini odadan geri geri karrken, son bir kez daha kz kardeine bakmasna izin verdi.
Katherine ile Peter'n gzleri son kez birbirine kenetlendi.
Sonra gitti.
Katherine onlarn rampadan yukar kp, metal kapdan getiklerini
duyabiliyordu. Dar karlarken, dvmeli adamn kapy arkasndan kilitlediini ve Gzeller tablosundan geerek yoluna devam ettiini duydu.
Birka dakika sonra da dardan bir arabann motor sesi ykseldi.
Malikne sessizlie gmld.
Katherine karanlkta tek bana kanayarak yatyordu.
415
108.
BLM
Dan
Brown
426 416
109.
HOLM
Modifiye edilmi UH-60, Kalorama Heights'taki atlarn tepelerinde alak uu yaparken, destek ekibinin verdii koordinatlara doru, grltyle ilerliyordu. Maliknelerden birinin nndeki imenlerde geliigzel park edilmi Escalade'i ilk fark eden Ajan Simkins oldu. Garaj yolunun giri kaps kapal, ev ise karanlk ve sessizdi.
Sato, helikopterin inmesi iin iaret verdi.
Helikopter, dier aralarn arasndaki n baheye sert bir ini yapt...
Ar alardan biri, tepesinde lda hl dnmekte olan bir gvenlik arabasyd.
Dar frlayan Simkins ile ekibi, silahlarn karp verandaya kotular. n kapnn kapal olduunu gren Simkins, ellerini dayayp, pencereden ieri bakt. Antre karanlkt ama Simkins yerde yatan bir cesedin glgesini seebiliyordu.
"Kahretsin," diye fsldad. "Bu Hartmann."
Ajanlardan biri, verandadaki iskemlelerden birini kaldrp, cumba
penceresine indirdi. Krlan camn sesini, arkalarndaki helikopterin grlts bastrmt. Saniyeler sonra hepsi ierdeydiler. Simkins antreye koup,
nabzn kontrol etmek iin Hartman'n yannda diz kt. Nabz yoktu.
Her yer kan iindeydi. Sonra, Hartmann'n boazndaki tornaviday grd.
Tanrm. Ayaa kalkp, adamlarna etraf aramalarn iaret etti.
Birinci kata yaylan ajanlarn lazer grleri, lks maliknenin karanln aratryordu. Oturma ve alma odalarnda hibir ey bulamadlar,
ama yemek odasnda boulmu bir gvenlik grevlisinin cesedine rastladlar. Simkins, Robert Langdon ile Katherine Solomon'n hayatta olduklarna dair midini hemen kaybetti. Bu vahi katil bir CIA ajanyla, silahl
bir gvenlik memurunu ldrmeyi beceriyorsa, bir profesr ile bilim insannn hi ans yoktu.
Birinci katn gvenli olduu anlaldktan sonra, Simkins iki ajann st kat aratrmaya gnderdi. Bu srada mutfakta bulduu bodrum
417
Ka\ p Sembol
Brown
426 9 417
Ka\ p Sembol
110.
BLM
CIA, uydu-grntleme blmnn isteini yerine getirmesini beklerken, Sato alma odasnda tek bana duruyordu. D.C. blgesinde almann ayrcalklarndan biri de uydu kapsamnda olmakt. Eer ans
varsa ilerinden biri bu gece evin fotorafn ekecek ekilde konumlandrlm ve son yarm saat iinde evden ayrlan bir aracn grntsn
yakalam olabilirdi.
Uydu teknisyeni, "zgnm efendim," dedi. "Sz konusu koordinatlar bu gece kapsamda deilmi. Yeniden konumlandrma talebinde bulunmak ister misiniz?"
"Hayr, teekkrler. ok ge." Telefonu kapatt.
imdi hedefin gittii yeri nasl bulacana dair hibir fikri olmayan
Sato, derin bir nefes ald. Adamlarnn, Ajan Hartmann'n cesedini torbalayp, helikoptere tad girie yrd. Sato, Ajan Simkins'e adamlarn
toplayp, Langley'ye dnmek iin hazrlanmasn emretmiti ama Simkins
oturma odasnda, elleri ve dizlerinin stnde duruyordu. Sanki hastaym
gibi grnyordu.
"yi misin?"
Yznde tuhaf bir ifadeyle ban kaldrp bakt. "Bunu grdnz
m?" Oturma odasnn zeminini iaret etti.
Yanna gelen Sato, pel halya bakt. Hibir ey gremeyince ban
iki yana sallad.
Simkins, "meli," dedi. "Halnn havna bakn."
Sato da yle yapt. Halnn lifleri sanki ezilmi gibi grnyordu... Sanki tekerlekli ar bir ey odadan gemi gibi iki dz izgiyle ezilmilerdi.
Tablonun yanna giden Simkins, duvardan indirmeye alt. Yerinden kprdamad. Ellerini kenarlarnda gezdirirken, "Sabitlenmi," dedi.
"Durun, altnda bir ey var..." Aa kenarn altndaki kk bir kola parmaklaryla dokununca, bir ey tkrdad.
Simkins tabloyu ileri doru itti. Tm resim kendi ekseni etrafnda dner kap gibi evrilirken, Sato ileri doru bir adm att.
Simkins fenerini kaldrp, n arkadaki karanlk yere tuttu.
Sato gzlerini kst. te balyoruz.
Ksa koridorun sonunda, ar, metal bir kap duruyordu.
Langdon'n zihninin karanlnda uuan hatralar, gelip gidiyordu.
Hemen ardndan, ayn rktc ve uzaktan gelen fsltyla, krmz kvlcmlar dnmeye balad.
Verbum signifcatium... Verbum omnificum... Verdum perdo.
ark, ortaa ilahilerinin yanklar gibi devam etti. Verbum significatium... Verbum omnificum. Kelimeler bolukta yuvarlanrken, her yanndan yeni sesler yanklanmaya balad.
Apocalypsis...('1 Franklin... Apocalypsis... Verbum... Apocalypsis...
Bir anda uzaklarda yasl bir an almaya balad. st ste alan ann sesi gittike artt. Langdon'm anlamasn istercesine daha hzl alyor,
sanki zihninin takip etmesi iin onu uyaryordu.
Brown
426
(1) Kyamet
t
421
Ka\ p Sembol
1 1 1 .
blm
Tam dakika boyunca alan saat kulesinin an, Langdon'n bann stndeki kristal avizeleri sallyordu. Yllar nce Phillips Exeter Akademisi'ndeki pek sevilen bu toplant salonunda baz seminerlere katlmt. Bu gece rencilere seslenecek olan sevgili bir dostunu dinlemeye gelmiti. Iklar kararrken, Langdon okul mdr portrelerinin asl durduu
arka duvardaki koltuklardan birine geti.
Kalabalk sakinleti.
Uzun, glge gibi birisi, karanlkta sahneye kp, podyumdaki yerini
ald. Yz olmayan ses, mikrofona, "Gnaydn," diye fsldad.
Kimin seslendiini grmek iin herkes yerinde kprdand.
almaya balayan bir slayt projektr, sepya bir fotoraf gsterdi;
yksek kuleleri, Gotik sslemeleri ve krmz kumtandan n cephesiyle
etkileyici bir atoydu.
Glge yeniden konutu. "Bunun nerede olduunu bana kim
syleyebilir?"
Karanlktan bir kz, "ngiltere!" dedi. "Eski Gotik ve Romanesk sluplarn karm olan bu n cephe, onu gerek bir Normandiya atosu haline getirip, on ikinci yzyl civarlarndaki ngiltere'ye yerletiriyor."
Yz olmayan ses, "Vay," diye cevap verdi. "Mimarisini bilen biri
varm."
Her taraftan alak sesli homurdanmalar ykseldi.
Glge, "Ne yazk ki," diye devam etti. "Drt bin be yz kilometre
ve yarm bin yl skaladn."
Salondakiler yerlerinde dikildiler.
Projektr imdi ayn atonun farkl adan renkli ve modern bir fotorafn gsteriyordu. atonun kuleleri n plana hkimdi ama arka planda, alacak kadar yakn mesafede, ABD Kongre Binas'nn byk, beyaz
ve kolonlu kubbesi duruyordu.
Kz, "Bir dakika!" diye bard. "D.C.'de Normandiya atosu mu var?"
Ses, "1855'ten beri," diye cevap verdi. "te bundan sonraki fotoraf
o zaman ekilmiti."
Dan
Brown
426
Yeni bir slayt belirdi; hayvan iskeletleri, bilimsel almalarn sergilendii vitrinler, biyolojik rneklerin bulunduu cam kavanozlar, arkeolojik eserler ve tarihncesi srngenlerin aldan modelleriyle, binann iinin siyah-beyaz ekimiydi.
Ses, "Bu harikulade ato, Amerika'nn ilk gerek bilim mzesiydi," dedi.
"Tpk kurucular gibi, gen ve tecrbesiz lkemizin aydnlanmann beii olabileceine inanan zengin bir ngiliz bilim adamnn hediyesiydi. Kurucu atalarmza ykl bir serveti miras brakt ve onlardan ulusumuzun merkezinde 'bilginin artmas ve yaylmas iin bir kurulu' ina etmelerini istedi." Uzunca bir
sre sustu. "Bu cmert bilim adamnn ismini bana kim syleyebilir?"
n sradan ekingen bir ses, "James Smithsor m?" dedi.
smi tanyan kalabalk fsldamaya balad.
Sahnedeki adam, "Gerekten de Smithson," dedi. imdi a kan
Peter Solomon'n gri gzleri neeyle parlad. "Gnaydn. smim Peter Solomon ve Smithsonian Enstits'nn sekreteriyim."
renciler lgnca alklamaya balad.
Karanlkta oturan Langdon, Peter'n gen beyinleri Smithsonian Enstits tarihinin fotoraf turuyla fethetmesini hayranlkla izledi. Gsteri
Smithsonian atosu'nun bodrum laboratuvarlar, sergilerin sraland koridorlar, yumuakalarla dolu salonu, kendilerine "kabuklu deniz canls
kuratrleri" diyen bilim adamlar ve atonun en popler iki sakininin -Yaylma ve Artma isimli, imdi lm iki bayku- eski fotoraflaryla balad. Yarm saatlik slayt gsterisi, devasa Smithsonian mzelerinin sraland Ulusal Park'n etkileyici bir uydu fotorafyla son buluyordu.
Solomon szlerini yle balad: "Konumamn balangcnda da sylediim gibi, James Smithson ile kurucu atalarmz, bu lkenin aydnlanmann
beii olmasn hayal etmilerdi. Bugn ulatmz noktay grselerdi byk
gunr duyacaklarna inanyorum. Onlarn kurduu Smithsonian Entits, Amerika'nn ortasnda bir bilim ve bilgi abidesi olarak ykseliyor. Enstitmzn bugn ulat baar ve almalar bilgi, irfan ve bilim temelleri zerine kurulmu bir lke dleyen atalarmza duyulan saygnn canl bir kantdr."
Solomon coku dolu alklar arasnda slaytlar kapatmt. Iklar
yandnda, dzinelerce sabrsz el soru sormak iin havaya kalkmt.
Solomon ortalarda oturan kzl sal bir gence sz verdi.
Delikanl akn bir sesle, "Bay Solomon?" dedi. "Kurucularmzn,
bilimsel geliim temelleri zerine kurulu bir lke ina etmek iin Avrupa'daki din basksndan katn sylediniz."
11 417
Ka\ p Sembol
"Bu doru."
"Ama... ben kurucularmzn Amerika'y Hristiyan bir ulus olarak
ina eden dindar insanlar olduklarn sanyordum."
Solomon glmsedi. "Dostlarm, beni yanl anlamayn. lkemizin
kurucular ok dindar insanlard, ama onlar Yaradancyd; Tanr'ya evrensel ve ak fikirli bir anlayla inanyorlard. ne srdkleri tek elini ideal,
din zgrlyd." Mikrofonu krsden karp, sahnenin kenarna yrd. "Amerika'nn kurucularnn manevi adan aydnlanm bir topya hayali vard. Dnce zgrl, kitlelerin eitimi ve bilimsel gelimeler,
modas gemi dini batl inanlarn karanlnn yerine geecekti."
Arka taraftan sarn bir kz elini kaldrd.
"Evet?"
Cep telefonunu kaldran gen kz, "Baym," dedi. "Sizi internette
aratrdm. Wikipedia, tannm bir farmason olduunuzu sylyor."
Solomon, mason yzn yukar kaldrd. "Sizi dosya indirme maliyetinden kurtaraym."
renciler gltler.
Kz tereddt ederek, "ey, peki," dedi. "Az nce modas gemi dini
batl inanlardan bahsettiniz. Modas gemi batl inanlardan sorumlu tutulacak birileri varsa... bana yle geliyor ki, bunlar da ancak masonlardr."
Solomon bu yorum karsnda olduka rahatt. "yle mi? Nasl?"
"ey, ben masonluk hakknda ok ey okudum, pek ok eski ituel ve
inanlarnz olduunu biliyorum. nternetteki bu makalede bile, masonlarn bir tr eski sihirli bilgelie inandklar yazyor... insan tanrlarn katna karabilecek bir bilgelikmi."
Herkes dnp kza sanki akln karm gibi bakt.
Solomon, "Aslnda," dedi. "Hakl."
ocuklarn hepsi, hayretle dnp ona baktlar.
Solomon glmemek iin kendini tutup kza, "Bu sihirli bilgi hakknda baka Wiki-bilgelii yazyor mu?" diye sordu.
Kz biraz tedirgin grnyordu, ama web sitesinden okumaya balad. "Bu gl bilgeliin layk olmayanlar tarafndan kullanlmasn engellemek iin, eski statlar bilgilerini ifreli yazarlard... Semboller, mitoloji
-ve alegoriden oluan mecazi bir dil kullanarak gerei gizlerlerdi. Gnmzde de bu ifrelenmi bilgelik her yanmzda bulunmaktadr. Mitolojide, sanatta ve asrlk oklt metinlerde ifrelenmilerdir. Ne yazk ki giinDan
Brown
426
mz insan sembollerden oluan bu karmak a zme yeteneini kaybetmi... ve byk gerek kaybolmutur."
Solomon bekledi. "Hepsi bu mu?"
Kz koltuunda kprdand. "Aslnda, biraz daha var."
"Ben de yle tahmin etmitim. Ltfen... okuyun."
Kz tereddt ediyordu, ama boazn temizleyip, devam etti. "Efsaneye gre, uzun zaman nce Antik Gizemleri deifre eden bilgeler, arkalarnda bir tr anahtar brakmlard... Bu, ifrelenmi srlar zmekte kullanlacak parolayd. Verbun significatium diye bilinen bu sihirli parolann, karanl kaldrma ve tm insanln anlayaca ekilde, Antik Gizemleri
zme gcn elinde tuttuu sylenir."
Solomon dnceli bir ekilde glmsedi. "Ah, evet... verbum significatium. " Bir sre bolua baktktan sonra, gzlerini yeniden sarn kza
evirdi. "Peki bu harika kelime imdi nerede?"
Endieli grlen kzn, misafir konumacya meydan okuduu iin piman olduu anlalyordu. Okumay bitirdi. "Efsaneye gre, verbum significatium yerin derinliklerinde gmldr, orada tarihin en nemli ann bekler... nsanln artk gerek, bilgi ve asrlarn bilgelii olmadan yaayamayaca an bekler. Bu karanlk yol kesiiminde, insanlk sonunda o kelimeyi
yeryzne karacak ve harikulade bir Aydnlanma a'na girecektir."
Kz telefonunu kapatp koltuuna gmld.
Uzun bir sessizliin ardndan, baka bir renci elini kaldrd. "Bay
Solomon, buna gerekten inanmyorsunuz, yle deil mi?"
Solomon glmsedi. "Neden olmasn? Mitolojide igrii ve tanrsal
gler salayan sihirli kelimeler gelenei vardr. ocuklar bugn bile, yok
olan bir eyi var etmek midiyle 'abrakadabra' diye barrlar. Elbette bugn artk bu kelimenin oyun tekerlemesi olmadn unuttuk; kkleri eski
Arami gizemciliine dayanr. Avrah KaDabra, 'konutuum srada yaratyorum' anlamna gelir."
Sessizlik.
renci, "Ama baym," diye steledi. "Tek bir kelimenin... u verbum signifcatiumu her ne ise Antik Gizemleri zme gcne sahip olduuna ve tm dnyaya aydnlanma getireceine inanyor musunuz?"
Peter Solomon'n yznden hibir ey anlalmyordu. "Sizin dnmeniz gereken, benim ahsi inanlarm olmamal. Sizin dnmeniz gereken, bir Aydnlanma a'nn gelecei kehanetinin, dnyadaki tm inan
12 417
Ka\ p Sembol
ve felsefe geleneklerinde nasl yanklanacadr. Hindular buna Krita a'" astrologlar Kova Burcu a derler. Museviler Mesih'in gelecei eklinde tasvir ederler, teosofisfler Yeni a, kozmologlar Uyumlu Birleme
derler ve belirli bir tarih ngrrler."
Birisi, "21 Aralk 2012!" diye bard.
"Evet, Maya matematiine inanyorsanz... sinirleri bozacak kadar yakn."
Solomon'n on yl nce, televizyoncularn 2012 yln Dnyann Sonu ilan
edeceklerini doru tahmin ettiini hatrlayan Langdon, kendi kendine giildii.
Solomon, "Zamanlamay bir yana brakrsak, tarih boyunca insanln
tm farkl felsefelerinin ayn sonuca ktn dnmek bende hayranlk
uyandrr," dedi. "Byk bir aydnlanmann geleceini sylerler. Her kltrde,
her ada ve dnyann her kesinde, insanlarn hayalleri hep ayn kavram
zerinde younlar; insann ycelecei... insan zeksnn gerek potansiyeline kavuaca." Glmsedi. "nanlardaki bu benzerlii sizce ne aklayabilir?"
Kalabaln arasndan alak sesle biri, "Geek!" dedi.
Solomon yerinde dnd. "Bunu kim syledi?"
Yumuak yz hatlarndan Nepalli ya da Tibetli olduu anlalan Asyal ufak tefek bir delikanl el kaldrmt. "Belki de tm ruhlara yerletirilmi evrensel bir gerek vardr. Belki de DNA'larmzdaki ortak bir sabit
kod gibi, hepimizin iinde ayn hikye sakldr. Belki de hikyelerimizin
birbirine benzeyiinin sebebi bu ortaklaa gerektir."
Ellerini birbirine yaslayp, delikanlya eilerek selam veren Solomon'n yz sevinle parlyordu. "Teekkr ederim."
Herkes susmutu.
Salondakilere seslenen Solomon, "Gerek," dedi. "Gerein gc vardr. Eer hepimiz ayn fikirlerin ekimine kaplyorsak, belki de bu fikirler
gerek olduu iin byle yapyoruzdur... belki de iimizde yazldrlar. Ve
gerei duyduumuzda, anlamasak bile, gerein iimizde yanklandm...
bilinaltmzda titretiim hissederiz. Belki de gerei renmiyor... zaten
iimizde olan bu bilgiyi... hatrlyor... anmsyor... farkna varyoruzdur."
A tk salonda tam bir sessizlik hkimdi.
Solomon bir sre, sylediklerinin iyice sindirilmesi iin bekledikten
sonra, "Szlerimi noktalarken, gerei ortaya karmann asla kolay olmad konusunda sizleri uyarmalym," dedi. "Tarih boyunca her Aydnlanma a-
'n, ters yne iten bir karanlk a izlemitir. Doa ve denge yasalar da byledir. Ve bugn dnyamzda byyen karanla bakacak olursak, bunun, eit
oranda bir n da byd anlamna geldiini fark ederiz. Byk bir Aydnlanma a'nn eiindeyiz ve hepimiz -hepiniz- tarihin bu nemli ann
yaayacamz iin kutsanmz. Tarihin tm alar boyunca... yeryznde
yaam olan tm insanlar arasnda... nihai Rnesans'a tanklk edecek o ksa
zaman aralnda yaayanlar bizleriz. Karanlk bin yln ardndan bilimimizin,
zihinlerimizin ve hatta dinlerimizin gerei ortaya kardn greceiz."
Solomon sessiz olmalarn iaret etmek iin elini havaya kaldrdnda, byk bir alk kopmasn bekliyordu. "Gen hanm?" Arka taraftaki
cep telefonlu, kavgac sarn kza ynelmiti. "Sizinle pek ayn dili konumadmz biliyorum, ama size teekkr etmek istiyorum. Gelecek olan
deiikliklerde sizin tutkunuz nemli bir etken olacak. Karanlk, kaytszlkla beslenir... ve en gl panzehiri inantr. nancnz aratrmaya devam edin. ncil'i aratrn." Glmsedi. "zellikle son sayfalarn."
Kz, "Kyamet mi?" dedi.
"Kesinlikle. Vahiy Kitab ortak gereimizin canl bir rneidir. ncil'in son kitab, saysz baka gelenekte anlatlan benzer hikyeden bahseder. Hepsi de byk hikmet perdesinin kalkaca kehanetinde bulunurlar."
Baka biri, "Ama kyamet, dnyann sonuyla ilgili deil mi? Bilirsiniz ite; Deccal, maher, iyiyle kt arasndaki son sava, bunlar deil
mi?" diye sordu.
Solomon kendi kendine gld. "Burada kimler Yunanca dersi alyor?"
Pek ok el havaya kalkt.
"Apocclypse kelimesi gerekte ne anlama geliyor?"
rencilerden biri, "u demek," diye balad ama sonra arm gibi durdu. "Apocclypse 'rtsn amak'... veya 'ortaya karmak' anlamna gelir."
Solomon delikanly ban sallayarak onaylad. "Kesinlikle. Apocalypse, gerekte aa karma demektir. ncil'deki Vahiy Kitab, byk
gerein ve hayal edilemeyecek bilgeliin ortaya kacan ngrr. Apocalypse dnyann sonu deil, bildiimiz ekliyle dnyann sonudur. arptlm Apocalypse kehaneti, ncil'in en gzel mesajlarndan biridir." Solomon sahnenin nne doru adm att. "nann bana Apocalypse geliyor...
ve bize retildii gibi bir ey olmayacak."
Bann ok stndeki an almaya balad.
renciler akn ve grltl bir alk kopardlar.
(1) Gei a
Dan
Brown
426
13 417
Ka\ p Sembol
Bu da e byle?
1 1 2 .
BLM
O yne doru hareket eden Sato, duvardan geen effaf plastik borunun kutuyu beslediini grd. Dikkatle yaklat. stnde hareketli kk
bir para olduunu grebiliyordu. Uzanp bu paray kenara itince, kk
pencere ortaya kt.
Sato geri ekildi.
Sar edici bir patlamann ok dalgasyla yerinde sradnda, Katherine Solomon bilincin kysnda sallanyordu.
Saniyeler sonra burnuna duman kokusu geldi.
Kulaklar nlyordu.
Bouk sesler duyuyordu. Uzaktan. Barmalar. Ayak sesleri. Birden
daha rahat nefes almaya balad. Azndaki bez karlmt.
Bir adam, "Gvendesin," diye fsldad. "Dayan biraz."
Adamn ineyi kolundan ekmesini beklerken, adam bunun yerine
emirler vermeye balad. "Salk setini getirin... ineye serum balayn...
laktatl Ringer solsyonu alayn... kan basncn ln." Adam hayati belirtilerini kontrol ederken, "Bayan Solomon, size bunu yapan kii... nereye
gitti?" diye sordu.
Kathe ine konumaya alt ama baaramad.
Ses, "Bayan Solomon?" diye tekrarlad."Nereye gitti?"
Katherine gzlerini aralamaya alt ama ii geiyordu.
Adam, "Nereye gittiini bilmemiz gerek," diye steledi.
Katherine hi anlam olmadn bildii halde, o iki kelimeyi fsldad. "Kutsal... Da'a."
Dalm elik kapnn stnden admn atan Bakan Sato, gizli
da karlat.
Brown
428
Total Likit Ventilasyo (TLV) diye bilinen bu yeni teknoloji, ylesine manta aykryd ki, ok az kii varlna inanyordu.
Nefes alnabilen sv.
Svnn iinde nefes almak, Leland C. Clark'n oksijene doyurulmu
perflorokarbona batrd bir fareyi saatlerce hayatta tuttuu 1%6'dan be1
449
kayp
Sembol
ri var olan bir gerekti. TLV teknolojisi 1989'da, izleyicilerin ok az gerek bilimi seyrettiklerinin farknda olsa da The Abyss01 filmiyle etkileyici bir k yapmt.
Total Likit Ventilasyonu; modern tbbn, prematre bebeklerin nefes
almasna yardmc olmak iin bebei rahimdeki sv dolu ortama dndrme abalarndan domutu. Ana rahminde dokuz ay geiren insan cierleri, svyla doldurulmu ortama yabanc deildi. Perflorokarbon bir zamanlar nefes alnmayacak kadar yapkand ama yeni gelimeler sayesinde neredeyse suyun younluuyla ayn, nefes alnabilir svlar yaplabiliyordu.
CIA'in Bilim ve Teknoloji Bakanl -istihbarat dnyasndaki ismiyle "Langley Bycleri"- ABD Ordusu'na teknoloji retmek iin oksijene
doyurulmu perflorokarbon zerinde youn almalar yapmt. Deniz
kuvvetlerinin sekin okyanus dal ekipleri, oksijene doyurulmu svda
nefes almann, trimiks ya da helioks'a oranla, vurgun yeme tehlikesiyle
karlamadan ok daha derinlere dalma imkn sunduunu kefetmilerdi. Benzer ekilde NASA ile hava kuvvetleri de geleneksel oksijen tank
yerine nefes alnabilir sv tehizat ile donatlan pilotlarn, svnn g-kuvvetini i organlara gazdan daha orantl yaymas sebebiyle, daha yksek gkuvvetine dayanabildiklerini renmilerdi.
Sato imdilerde, kiilerin u Total Likit Ventilasyon tanklarn deneyebilecei "ar deneyim laboratuvarlar" -bilinen ismiyle "Meditasyon
Makineleri"- olduunu duymutu. Buradaki tank, sahibinin zel deneyleri
iin yerletirilmi olmalyd ama, kapandaki ar kilitler Sato'ya bu tankn karanlk uygulamalar iin de kullanldn dndryordu... CIA'in
bildii bir sorgulama teknii iin.
Kt n salm olan u suda boma'2' sorgulama teknii, kurban
gerekten de boulduuna inand iin olduka etkiliydi. Sato, bunun
gibi duyusal yoksunluk tanklarnn kullanld pek ok zel operasyonun, bu yanlsamay daha rktc yeni seviyelere tamak iin yapldn biliyordu. Nefes alnabilir svya batrlan biri, gerek anlamda "boulabilirdi". Boulma deneyimi yznden yaanan panik, genellikle kurbann iinde nefes ald svnn, sudan biraz daha youn olduunu fark
(1) Derinlik Sarholuu
(2) Water boarding
Dan
Brown
426
etmesini engellerdi. Sv cierlerine aktnda, genellikle korkudan baylr ve sonra en st dzey "hcre hapsinde" uyanrd.
Tutukluya bedeninden tamamen ayrld hissini vermek iin oksijene
doyurulmu svnn iinde topikal uyuturucu maddeler, paraliz ilalan ve
halsinojenler kartrlrd. Beyni, kollarn ve bacaklarn hareket ettirmesi iin emir gnderdiinde hibir ey olmazd. "l" olma hali bal bana
rktcyd, ama "yeniden doum" srecinin oluturduu durum deerlendirme bozukluu, parlak klar, souk hava ve sau edici grltlerin
yardmyla son derece sarsc ve acl olabiliyordu. Yeniden doum ve takip
eden boulmalarn ardndan tutuklu yle bir gelirdi ki, yayor mu yoksa
l m anlayamazd... ve sorgulaycya hemen her eyi syleyebilirdi.
Sato, Langdon' karmak iin tbbi ekibin gelmesini bekleyip beklememesi gerektiine karar veremedi, ama fazla vakti olmadn biliyordu.
Bildiklerini renmem gerek.
"Iklar sndrn," dedi. "Ve bana battaniye bulun."
Kr edici gne gitmiti.
Yz de yok olmutu.
Karanlk geri dnmt ama, Langdon imdi boluun iinde k yl kadar uzak mesafelerde yanklanan fsltlar duyabiliyordu. Bouk sesler... anlalmaz kelimeler. Sanki dnya byk bir sarsntyla ikiye ayrlacakm gibi... titreimler oluyordu.
Sonra oldu.
Evren bir anda ikiye ayrld. Bolukta devasa bir boaz ald... sanki boluk diki yerlerinden kopmutu. Aklktan ieri grimsi bir pus girdi
ve Langdon korkun bir manzarayla karlat. Bedeni olmayan eller uzanarak, onu bu dnyadan ekip karmak istercesine vcudunu kavryordu.
Hayr! Onlarla mcadele etmeye alt, ama kollar yoktu... yumruklar yoktu. Yoksa var myd? Birden vcudunun zihninde ekillendiini hissetti. Eti geri dnm, onu yukar doru eken gl eller tarafndan kavranmt. Hayr! Ltfen!
Ama ok geti.
Eller onu aklktan yukar kaldrrken, gsne bir ac sapland. Cierleri kumla doldurulmu gibiydi. Nefes alamyorum! imdi, aklna gele15 417
Ka\ p Sembol
bilecek en sert, en souk zeminde srtst yatyordu. Bir ey sert ve ac verici biimde, st ste gsne bastryordu. Scak havay iinden atyordu.
Geri dnmek istiyorum.
Svy ksrken, iddetle sarslyordu. Gsnde ve boynunda ac
107.
BLM
hissetti. Tpk ikence gibiydi. Boaz yanyordu. nsanlar konuuyor, fsldamaya alyorlard ama sesler sar ediciydi. Gr bulanklamt,
tek grebildii bozuk ekillerdi. Cildi, bir lnnk gibiydi ve uyumutu.
Gs artk daha ar geliyordu... basn. Nefes alamyorum!
Daha fazla svy ksrd. rme hissine kaplnca soluk ald. Souk hava cierleine-dolduunda, yeryzndeki ilk nefesini alan bir bebek
gibi hissetti. Bu dnya strap vericiydi. Langdon'n tek istei ana rahmine geri dnmekti.
Robert Langdon ne kadar zaman getiini bilmiyordu. imdi sert bir
zeminde, havlulara ve battaniyelere sarlm, yan yattn hissedebiliyordu. Tandk bir yz ona bakyordu... ama etrafndaki mlar gitmiti. Uzaktan gelen bir ark hl zihninde yanklanyordu.
Verbum significatium... Verbum omnificum...
Birisi, "Profesr Langdon," diye fsldad. "Nerede olduunuzu biliyor musunuz?"
Hl ksren Langdon, hafife ban sallad.
Ama her eyden nemlisi, bu gece olanlar fark etmeye balamt.
Yn battaniyelere sarlm olan Langdon, titreyen bacaklarnn stnde ayaa kalkp, ak duran sv tankndan ieri bakt. stememi olsa
da vcudu ona geri dnmt. Boaz ve cierleri yanyordu. Bu dnya
sert ve acmaszd.
Sato az nce duyusal yoksunluk tankn ona aklam; eer dar karmasa ya alktan ya da daha beter bir eyden leceini eklemiti. Langdon, Pete'n da benzer bir deneyim yaadndan emindi. Dvmeli adam
kendisine bu akam, Peter arada bir yerde, demiti. Arafta... Hamistagan'da. Eer bu doum srecine bir kereden fazla maruz kaldysa, Peter'n adama bilmek istedii her eyi sylemesi Langdon' artmazd.
Sato, Langdon'a kendisini takip etmesini iaret etti. Langdon da yle yapt. Dar bir koridordan ar admlarla yryp, imdi ilk defa grd bu garip barnan derinliklerine ilerlediler. Ta bir masa ve rktc
renklerle aydnlatlm olan kare eklinde bir odaya girdiler. Katherine'in
burada olduunu grnce, Langdon rahat bir soluk ald. Buna ramen,
manzara rktcyd.
Katherine, ta masann stnde srtst yatyordu. Yerde kana bulanm havlular vard. Bir CIA ajan, tp Katherine'in koluna bal bir serum
torbasn tutuyordu.
Katherine sessizce hkyordu.
Glkle konuabilen Langdon, "Katherine?" diye bouk bir ses
kard.
Katherine ban evirdiinde akl karm gibi bakyordu. "Robert?!" Gzleri nce hayret, sonra neeyle byd. "Ama... boulduunu
sanyordum!"
Langdon ta masaya doru ilerledi.
Serum torbasn tutan, ajann itirazlarna aldr etmeyen Katherine,
yerinde doruldu. Battaniyelere sarl olan Langdon'a uzanarak, ona sk-
Dan
Brown
437
449
437 k a y p Sembol
ca sarld. Yanandan perken, "krler olsun," dedi. Sonra onu bir kez
daha pt ve sanki gerek olduuna inanmyormu gibi skt. "Anlamyorum... nasl?..."
Sato duyusal yoksunluk tanklar ve oksijene doyurulmu perflorokabonlar hakknda bir eyler anlatmaya balad ama Katherine onu dinlemiyordu. Langdon'a sarlmakla yetindi.
"Robert," dedi. "Peter yayor." Aabeyiyle dehet verici karlamasn hatrlarken sesi tiredi. Peter'n fiziksel durumunu anlatt; tekerlekli
sandalyeyi, garip ba, "kurban" vermek konusunu ve Peter' hemen ibirlii yapmaya ikna etmek iin onu insandan bir saat haline getirdiini...
Langdon konuamyordu. "Senin... nereye... gittiklerine dair bir
fikrin var m?"
"Pete' Kutsal Da'a gtrdn syledi."
Langdon kollarnn arasndan syrlp Katherine bakt.
Katherine'in gzleri yalarla dolmutu. "Piramidin tabanndaki tabloyu zdn ve piramidin ona Kutsal Da'a gitmesini anlattn syledi."
Sato, "Profesr," diye steledi. "Bu size bir anlam ifade ediyor mu?"
Langdon ban iki yana sallad. "Hibir ey." Yine iinde bir mit
vard. "Ama bilgiyi piramidin tabanndan aldysa, biz de bulabiliriz. Ona
nasl zeceini ben syledim."
Sato ban iki yana sallad. "Piramit yok. Baktk. Yannda gtrm."
Bir sre sessiz kalan Langdon, gzlerini kapatp piramidin tabannda
grdklerini hatrlamaya alt. Sembollerden oluan tablo, boulmadan
nce grd son resimdi ve yaad sarsnt bir ekilde, grntlerin zihnine kaznmasna sebep olmutu. Tablonun, hepsini olmasa da bir ksmn
hatrlyordu ve belki de bu kadar yeterli olurdu.
Sato'ya dnp telala, "Bize yetecek kadarn hatrlayabilirim ama
internette bir eye bakmanz isteyeceim," dedi.
Sato, BlackBerry'sini kard.
'"Sekizinci Dereceden Franklin Karesi' yazp arayn."
Sato, ona akn gzlerle bakt ama soru sormadan yazmaya balad.
Langdon'n gr hl bulankt ve etrafndaki acayiplikleri yeni fark
-etmeye balyordu. Yasland ta masann kurumu kan lekeleriyle, sa taraftaki duvarnsa metinler, fotoraflar, izimler, haritalar ve aralarndan geip onlar birbirine balayan, ipten dev bir ala kapl olduunu grd.
Dan
Brown
426 17 417
Tamm.
Hl battaniyelere sarl olan Langdon, acayip derlemeye doru yrd. Duvara son derece tuhaf bir bilgi koleksiyonu yaptrlmt; kara byden Kutsal Kitap'a kadar antik metinlerden sayfalar, sembol ve mhr
izimleri, komplo teorisi web sitelerinden sayfalar, Washington D.C.'nin
iaretlenmi ve zerine notlar alnm bir uydu fotoraf. Sayfalardan birinde, eitli dillerdeki kelimelerden oluan bir liste vard. Langdon bunlardan
bazlarnn masonik kutsal kelimeler, bazlarnn antik sihir kelimeleri, bazlarnmsa by trenlerine zg kelimeler olduklarn fark etti.
Arad bu mu?
Bir kelime?
Bu kadar basit mi?
Langdon'n Mason Piramidi hakkndaki pheleri, aa karaca
rivayet edilen eye dayanyordu; Antik Gizemlerin yeri. ok uzun zaman
nce kaybolan antik ktphanelerde saklanan kitaplardan, gnmze ulam yz binlerce ciltle dolu devasa bir mahzen olmas gerekirdi. Tm bunlar imknsz grnyordu. O kadar byiik bir mahzen olabilir mi? D.C. 'nin
altnda? Ama Peter'n Phillips Exeter'da yapt konuma, sihirli kelimelerden oluan bu listeyle birleince, baka bir artc olaslk domutu.
Langdon sihirli kelimelerin gcne kesinlikle inanmyordu... ama
dvmeli adamn inand belliydi. Karalanm notlar, haritalar, metinleri,
bilgisayar ktlarn, aralarndan geen ipleri ve yapkanl not ktlarn
bir kez daha incelerken nabz hzland.
Konulardan biri srekli tekrar ediyordu.
Tamm, verbum significatiun'u aryor... Kayp Kelimeyi. Peter'n
konumasndan paralar hatrlayan Langdon, bu dncenin ekil almas
iin biraz bekledi. Arad ey Kayp Kelime! Washington'da gml olduuna inand ey bu.
Sato, onun yanma geldi. "stediiniz ey bu muydu?" BlackBerry'sini ona uzatt.
Langdon ekrandaki sekize sekiz kareye bakt. "Kesinlikle." Bir msvedde kd ald. "Bir kaleme ihtiyacm var."
Sato ona cebinden bir kalem verdi. "Ltfen acele edin."
I
Ka\ p Sembol
1 1 4 .
BLM
Yaklak on be kilometre tedeki Mal'akh, battaniyeyi Peter Solomon'n etrafna sard vc tekerlekli sandalyesini ay nn aydnlatt bir
parktan, dev bir binann karanlna gtrd. Yapnn d cephesinde tam
otuz stun vard... her biri tam olarak otuz ayak(l) ykseklikteydi.
Heybetli bina bu saatte botu, yzden onlar kimse grmeyecekti. Hogse de fark etmezdi. Kimse kel kafal, bir ktrmii akam gezintisine karan uzun boylu, nazik grnl, bir adamdan phelenmezdi.
Arka girie vardklarnda Mal'akh, Pcter'n sandalyesini gvenlik tu
takmnn yanna gtrd. Kstaha bakan Pcter'n ifreyi girmeye niyeti
yok gibiydi.
- Mal'akh kahkaha att. "Beni ieri sokacan iin mi buradasn sanyorsun? Kardelerinden biri olduumu ne abuk unuttun?" Uzanp, otuz
nc dereceye ykseldikten sonra kendisine verilen giri kodunu girdi.
Ar kap tklayarak ald.
Peter inleyerek sandalyede kprdanmaya balad.
Mal'akh, "Peter, Peter," diye mrldand. "Kalherinc'i dn. birlii yap ki, yaayabilsin. Onun hayatn kurtarabilirsin. Sana sz verdim."
Esirini sandalyesiyle ieri tayan Mal'akh'n kalbi heyecandan hzla atarken, kapy arkalarndan kilitledi. Peter' birtakm koridorlardan geirerek asansre gtrd vc arma dmesine bast. Kaplar alnca
asansre bindiler. Ardndan, Pcter'n ne yaptn grmesi iin uzanp en
stteki dmeye bast.
Pcter'n strapl yznde derin bir korku ifadesi belirdi.
Asansrn kaps kapanrken, Peter'n tral ban nazike okayan
Mal'akh, "," diye fsldad. "Sen de iyi bilirsin... iin srr lmn nasl
olduunda..."
(1) On metre
Dan
Brown
437 449
437
kayp Sembol
Tm sembolleri hatrlayamyorum!
Langdon, ta piramidin tabanndaki sembollerin yerlerini hatrlayabilmek iin gzlerini kapatp, elinden geleni yapt ama onun ezberci hafzas bile bu kadarn beceremiyordu. Hatrlayabildii birka sembol yazd ve Franklin'in sihirli karesinde gsterilen yerlerine yerletirdi.
Ama imdilik mantkl gelen hibir ey gremiyordu.
Hepedo^l
Kalbi kulaklarnda atan Langdon, BlackBerry'de yeni bir arama balatt. Bu nl Yunanca kelimenin ngilizcedeki karln yazd. lk kan
sonu bir ansiklopedi sayfasyd. Okuyunca, doru olduunu anlad.
Farmasonluun
Hepeon!
"yksek
derecelerin-
bulunan
Blm'de
Fransz
geen
Rose
efsanevi
Cruix(1)
yer.
ritellerinden.
lk
Yunanca,-Hepeofi! Kut-
Langdon biraz pheyle, "te bu!" diye bard. "Gittikleri yer buras!"
Onun omzunun stnden yazy okuyan Sato, hibir ey anlamam
grnyordu. "skoya'daki efsanevi bir daa m gittiler?!"
Langdon ban iki yana sallad. "Hayr, kod ad Heredom olan, Washington'daki bir binaya."
Brown
426 19 417
( 1) Gl H a
Ka\
p Sembol
115.
BLM
Kardeler arasnda Heredom olarak bilinen Mabet Evi daima, Amerika'daki masonik sko Riti'nin en deerli mcevheri olmutu. Piramidimsi, dik eimli atsyla bu binaya hayali bir sko dann ismi verilmiti. Ama Mal'akh buradaki hazinenin hayali olmadn biliyordu.
Yer buras, diye dnd. Yolu Mason Piramidi gsterdi.
Eski asansr yavaa nc kata karken Mal'akh, Franklin Karesi'ni
kullanarak yeniden dzenledii sembolleri yazd kd kard. imdi tm
Yunan harfleri ilk satra kmt... ve yanlarnda basit bir sembol vard.
Brown
437 449
Bronz kaplar kayarak ald ve Mal'akh karlarnda duran grkemli salona bakt. Kare eklindeki geni salon, sembollerle donatlm ve tavandaki pencereden ieri giren ay yla ykanmt.
Mal'akh, ayn noktaya geri dndm, diye dnd.
Tapmak Odas. Peter Solomon ile kardelerinin Mal'akh' aptal gibi kendi aralarna aldklar yer burasyd. Artk masonlarn en byk srr -kardelerden bazlarnn var olduuna bile inanmad sr- yeryzne
kmak zereydi.
Bodrumdan yukar kan tahta rampada Sato ile dierlerinin peinden
giderken kendini hl sarho gibi hisseden Langdon, "Hibir ey bulamayacak," dedi. "Gerekten kelime diye bir ey yok. Hepsi mecazi, Antik Gizemlerin bir sembol."
ki ajann koluna girerek destek olduu Katilerine de arkasndan
geliyordu.
Grup, metal kap enkaznn zerinden ve ekseni etrafnda dnen tablo blmnden dikkatle geip, oturma odasna girdi. Langdon, Sato'ya,
Kayp Kclime'nin farmasonluun en eski sembollerinden biri olduunu
anlatt. nsanlarn artk deifre edemedii esrarengiz bir dilde yazlm, tek
bir kelimeydi. Antik Gizemler gibi Kayp Kelime de gizli gcn ancak
onu deifre edecek kadar aydnlanm kiilere aklayacan vaat ediyordu. Langdon, "Kayp Kelime'yi bulup, anlamn zebilirsen... Antik Gizemlerin sana alaca rivayet edilir," dedi.
Sato dnp omzunun stnden bakt. "O halde bu adamn bir kelimenin peinde olduuna inanyorsunuz?"
Langdon sylediklerinin ilk bata sama geleceini kabul ediyordu
ama bu, pek ok soruya cevap veriyordu. "Bakn, ben by trenleri konusunda uzman deilim," dedi. "Ama bodrum duvarlarndaki dokmanlardan... ve Katherine'in anlatt, adamn bann stndeki dvme yaplmam ksmdan anladm kadaryla... bu adam Kayp Kelime'yi bulup, vcuduna yazmay mit ediyor."
Sato, grubu yemek odasna ynlendirdi. Dardaki helikopterin pervaneleri grltyle alyordu.
Langdon yksek sesle dnerek konumaya devam etti. "Eer bu
adam gerekten Antik Gizemlerin gcn zmek zere olduuna inan437
kayp Sembol
yorsa, ona gre Kayp Kelime'den daha gl baka hibir sembol olamaz.
Eer bulup, bann tepesine yazabilirse -ona gre kutsal bir yer- kendisinin kusursuz biimde donatldna ve tren iin hazr olduuna..." Peter'
bekleyen kaderi dnen Katherine'in benzinin attn grnce sustu.
Helikopter pervanesinin grltsnden sesi glkle duyulan Katherine, "Ama Robert," dedi. "Bu iyi haber, yle deil mi? Peter' kurban etmeden nce Kayp Kelimc'yi bann tepesine yazmak istiyorsa, daha vaktimiz var demektir. Kelimeyi buluncaya kadar Peter' ldrmeyecektir. Ve
eer kelime yoksa..."
Ajanlar Katherine'i bir sandalyeye oturturlarken Langdon aklamaya alt. "Ne yazk ki Peter hl senin kanamadan leceini sanyor. Seni kurtarmann tek yolunun bu deliyle ibirlii yapmak olduunu dnyor... ve sanyorum onun Kayp Kelime'yi bulmasna yardmc olacaktr."
Mabet Evi.
Frankli Meydan'ndan beri battaniyeye sarl olduu halde gzle grlr derecede titreyen Bellamy, "n kaplar ieriden kilitlidir," dedi. "eri girmenin tek yolu arka giri. Tu takmna sadece kardelerin bildii bir
PIN kodu girilir."
Yan odadan bir ajan, "Bakan Sato!" diye bard. "unu bir grseniz
iyi olacak!"
Yemek odasndan aceleyle kan Sato, ajanlarndan birinin yatak odasndan aa indiini grd. Elinde sar bir peruk tayordu. Bu da ne?
Ajan, peruu uzatrken, "Adamn takma sa," dedi. "Giysi dolabnda bulduk. Yakndan bakn."
Sar peruk Sato'nun beklediinden daha ard. Baa oturan ksm,
kaln bir jelden yaplm gibiydi. Tuhaf bir ekilde, peruun alt ksmndan
bir kablo kyordu.
Ajan, "Kafa derisine oturan jel torbal batarya," dedi. "San iine
gizlenen fiber optik mini kameraya enerji salar."
"Ne?" Sato, sar salarn arasna grnmeyecek ekilde yerletirilmi
minik kamera lensini buluncaya kadar peruu parmaklaryla yoklad. "Bu
. ey, bir gizli kamera m?"
Ajan, "Video kamera," dedi. "Grntleri u kk sert kartta depoluyor." Peruun baa oturan ksmna yerletirilmi pul byklndeki kare bir silikonu gsterdi. "Harekete duyarl olmal."
Dan
Brown
426 21 417
"Ben de bunu yapacam. Ama nce sen bana gizli merdivene nasl
gidileceini syleyeceksin."
Peter'n ifadesi aknla dnt. "Ne?!"
116.
BLM
Enerji artyordu.
Peter Solomon' sunaa doru iterken, Mal'akh bu enerjinin, iinde
aa yukar hareket edip zonkladn hissedebiliyordu. eri girdiimden,
sonsuza dek daha gl olarak bu binadan kacam. Geriye kalan tek
ey, son malzemenin yerini bulmakt.
Kendi kendine, "Verbum signifcatium," diye fsldad. "Verbum
omnifcm. "
Mal'akh, Peter'n tekerlekli sandalyesini sunam yannda durdurup,
etrafndan dolat ve Peter'n kucanda duran ar antann fermuarn at. Elini iine sokup, ta piramidi kard ve Peter'n tam nnde ay na tuttu. Ona piramidin tabanna kaznm sembol tablosunu gsterdi. "Geen bunca yla ramen, piramidin, srrn nasl koruduunu hl anlayamamsn," diye alay etti. Piramidi dikkatle sunan kesine yerletirdikten
sonra yeniden antaya dnd. Altn kapak tan karrken, "Ve bu tlsm,
gerekten de karmaann iinden dzen kard, tpk vaat ettii gibi," dedi. Metal kapak tan zenle ta piramidin zerine yerletirdikten sonra
Peter'n grebilmesi iin geri ekildi. "Bak, bireimin tamamland."
Yzn arptan Peter, bo yere konumaya alt.
"Gzel. Gryorum ki bana syleyecek bir eyin var." Mal'akh, kurbannn azndaki tkac serte ekip kard.
Peter Solomon konumaya balamadan nce bir sre ksrp, sk nefesler ald. "Katherine..."
"Katherine lmek zere. Onu kurtarmak istiyorsan, sana sylediklerimi aynen yapman tavsiye ederim." Mal'akh, onun imdiye kadar oktan
ldn veya lmeye yakn olduunu dnyordu. Zaten fark etmezdi.
Aabeyine hoa kal diyecek kadar yaayabildii iin anslyd.
Peter bouk bir sesle, "Ltfen," diye yalvard. "Ona bir ambulans
"Merdiven... Mason efsanesi, Kayp Kelime'nin gml olduu, topran yzlerce metre altndaki gizli yere inen merdivenden bahseder."
Peter imdi telaa kaplm grnyordu.
Mal'akh, "Efsaneyi biliyorsun," diye yem att. "Bir tan altnda sakl olan gizli merdiven." Ortadaki suna gsterdi. Byk granit levhann
stnde yaldzl harflerle branice yle yazyordu: TANRI. 'IIK OLSUN'
DED VE IIK OLDU. "Burann doru yer olduu belli. Merdivenin girii,
aadaki katlardan birinde gizli olmal."
Peter, "Bu binada gizli merdiven falan yok!" diye bard.
Sabrla glmseyen Mal'akh yukary gsterdi. "Bu bina piramit eklinde yaplm." Ortadaki kare eklindeki pencereye belli bir ayla ykselen, drt taraf kemerli tavan iaret etti.
"Evet, Mabet Evi bir piramit ama bunun..."
"Peter, btn gece vaktim var." Mal'akh, zerindeki beyaz ipek sabahl dzeltti. "Ama Katherine'i yok. Onun yaamasn istiyorsan, merdivene nasl gidileceini bana syleyeceksin."
"Sana zaten syledim," dedi. "Bu binada gizli merdiven yok."
"Yok mu?" Mal'akh, piramidin tabanndaki sembolleri yeniden dzenleyip yerletirdii kd kard. "Mason Piramidi'nin son mesaj bu.
Deifre etmeme arkadan Robert Langdon yardm etti."
Mal'akh kd kaldrp, Peter'n yzne yaklatrd. stad Muhterem kd grdnde iini ekti. Altm drt sembol anlam ifade edecek
ekilde gruplandrlm... ve karmaann iinden gerek bir resim kmt.
Piramidin altnda duran bir merdiven resmi.
Peter Solomon karsndaki sembol tablosuna hayretle bakt. Mason
Piramidi srrn nesiller boyunca saklamt. imdi birdenbire rts kalkyordu. Karn boluunda iine souk bir eylerin dolduunu hissetti.
Piramidin son ifresi.
ilk bakta bu sembollerin gerek anlam Peter iin gizemini korusa
da sonradan dvmeli adamn inand eye neden inandn hemen anlad.
gnder."
Dan
Brown
444
449
kayp Sembol
Zihin, fiziksel bedenin stnde altn bir kapak ta gibi durur. Felsefe Ta budur. Enerji, belkemii merdiveninde aa yukar dolap, ilahi
zihni fiziksel vcuda balar.
Peter, belkemiinin tam otuz omurgadan olumasnn bir rastlant
olmadn biliyordu. Masonluun otuz derecesi vardr. Belkemiinin
en alt veya sacrum, "kutsal kemik" anlamna gelirdi. Vcut gerekten de
bir tapmaktr. Masonlarn hrmet ettii insan bilimi, bu tapnan en gl ve soylu ama iin nasl kullanlaca anlayyd.
Ne yazk ki, bu adama gerei aklamann Katherine'e faydas olmayacakt. Baklarn sembol tablosuna indiren Peter, yenilgiye uram gibi iini
ekti. "Haklsn," diye yalan syledi. "Bu binann altnda gerekten de bir
merdiven var. Katherine'e yardm gnderdiin anda seni oraya gtreceim."
Dvmeli adam, ona bakmakla yetindi.
Solomon meydan okuyan gzleriyle ona ate pskrd. "Ya kz kardeimi kurtarp gerei renirsin... ya da ikimizi birden ldrp sonsuza
kadar cahil kalrsn!"
Dan
Brown
426 23
Ka\ p Sembol
Adam, "Kayp Kelime'yi aryorum," dedi. "Bana yardm edecek misin... yoksa sen ve kz kardein lecek misiniz?"
Mal'akh, nasl bulunacan biliyorsun, diye dnd. Bana syle-
117.
Dan
Brown
448
BLM
CIA helikopteri imenlerden havalanp, bir helikopterden beklendiinden daha hzl uarken, Langdon midesinin azna geldiini hissetti.
CIA ajanlarndan biri malikneyi aratrp bir yandan da destek ekibini
beklerken, Katherine, Bellamy'yi teselli etmek iin arkada kalmt.
Langdon ayrlmadan nce onu yanandan pp, "Dikkatli ol Robert," demiti.
Askeri helikopter Mabet Evi'ne hzla yaklarken, Langdon var gcyle hayata tutunuyordu.
Yannda oturan Sato, sar edici grlty bastrp pilota bard.
"Dupont Meydan'na git! Orada ineceiz!"
aran Langdon, ona dnd. "Dupont mu?! Oras Mabet Evi'nden
ok uzak! Mabet'in park yerine inebiliriz!"
Sato ban iki yana sallad. "Binaya sessizce girmemiz lazm. Hedef
geldiimizi duyarsa..."
Langdon, "Vaktimiz yok!" diye itiraz etti. "Bu kak adam Peter' ldrmek zere! Helikopterin sesi belki onu korkutup durdurur!"
Sato, ona buz gibi souk gzlerle bakt. "Size daha nce de sylediim gibi, Peter Solomon'n gvenlii benim asl amacm deil. Bunun anlaldn sanyordum."
Langdon baka bir ulusal gvenlik nutku dinleyecek havada deildi.
"Bakn, bu helikopterde o binaya nasl girileceini bilen tek kii benim..."
Sato, "Dikkatli olun profesr," diye uyard. "Burada ekibimin bir
yesi olarak bulunuyorsunuz ve tam ibirlii iinde olmamz gerekiyor."
Bir sre durduktan sonra ekledi. "Aslnda, bu geceki krizin ciddiyetini size aklamam iyi olur."
Sato koltuunun altna uzanp, parlak bir titanyum anta kard. antay atnda, allmn dnda, karmak grnen bir bilgisayar ortaya kt.
Bilgisayan altrnca oturum ama istemiyle birlikte bir CIA logosu belirdi.
I
449
kayp
Sembol
Brown
450
ren giysilerini giymilerdi. Langdon karanlkta onlarn yzlerini seemiyordu, ama bu trenin nerede yapldna dair hibir kukusu yoktu.
Bu Loca Salonu'nun geleneksel dzeni, dnyadaki herhangi bir yer
olabilirdi ama stadn sandalyesinin stndeki bebek mavisi gen alnlk,
burann D.C.'deki en eski mason locas olduunu belirtiyordu. Potomac
Locas No. 5; Beyaz Saray ile Kongre Binas'nn ke talarn yerletiren
George Washington ve lkenin mason kurucularnn evi.
Loca bugn hl faaldi.
Peter Solomon, Mabet Evi'ni ynetmenin yan sra, kendi yerel locasnn da stadyd. Ve bir mason yenin yolculuu bunun gibi localarda
balard... Farmasonluun ilk derecesine buralarda ykseltilirdi.
Peter'n tandk sesi, "Kardelerim," dedi. "Evrenin Yce Miman adna, birinci dereceden mason treni iin bu locay ayorum!"
Bir tokman grltl sesi duyuldu.
Langdon, Peter Solomon'n bu ayindeki baz kat detleri uyguladn gsteren videoyu inanamayan gzlerle izledi.
yenin plak gsne parlak haner dayyor... ye, masonluun
gizemlerini "uygunsuz biimde" aklayacak olursa kaza vurmakla
tehdit ediyor... Siyah beyaz yer demesinin "yaayanlarla lleri" temsil ettiini aklyor... "Boazn kesilmesi, dilin kknden koparlmas,
kiinin cesedinin denizin sert kumlarna gmlmesi" eklindeki cezalardan bahsediyor...
Langdon bakakalmt. Tank olduum tm bu grntler gerek mi?
Mason yelik trenleri asrlar boyunca gizliliini korumutu. Dar szan
tasvirler sadece uzaklatrlan bir avu karde tarafndan yazlmt. Elbette Langdon anlatlanlar okumutu, ama yelie kendi gzleriyle tank olmak... bu ok daha farkl bir eydi.
zellikle de bu ekilde ilenmise. Langdon bu ekimin haksz propaganda olduunun farkndayd. yeliin asil ynlerini atlayarak, sadece
en rahatszlk verici ksmlarn gsteriyordu. Bu video yaynlanacak olursa, bir gecede internette sansasyon yaratacandan emindi. Masonluk kart komplo teorisyenlei bu ekime kpekbal gibi saldrrlar. Mason rgt ve zellikle de Peter Solomon, zararsz ve tamamyla sembolik bir tren olmasna karn, kendilerini kartlarn cad kazannda bulur ve hasar
almamak iin bo yere urarlard.
451
Kayp
Sembol
Videoda rktc ekilde, insa kurban vermeye dair incil'den alntlar yaplyordu. "brahim'in, ilk olu shak' Yiice Varlk'a kurban olarak
sunmas." Peter' dnen Langdon, helikopterin daha hzl umasn diledi.
Video kayd imdi deimiti.
Ayn oda. Baka bir akam. Daha byk bir grup mason izleyici. Peter Solomon, stat koltuundan gzlyordu. Bu ikinci dereceydi. imdi
her ey daha etkileyiciydi. Sunakta diz kyor... "Farmasonlukta var olan
esrarlar sonsuza dek saklamaya" yemin ediyor... "Gskafesinin yarlarak almas ve arpan kalbinin yrtc hayvanlara yem olmas iin yeyiizne savrulmas" cezasn kabul ediyor...
Grnt bir kez daha deiirken, Langdon'm kalbi deli gibi arpyordu. Daha kalabalk bir topluluk. Yerde tabut eklinde bir "aret tahtas".
nc derece.
Bu lm treniydi, tm derecelerin en iddetlisi. yenin, "kendi yok
oluunun son aamasyla yzlemeye" zorland an buydu. Birisini nc dereceye ykseltmek^ deyimi aslnda, bu ikenceci sorgulamadan geliyordu. Langdon bu trenle ilgili akademik anlatlara aina olsa da greceklerine asla hazr deildi.
Cinayet.
Hzl ara ekimlerle kaytta, yenin vahice ldrl kurbann bak
asndan yanstlyordu. Bana ald darbelerden birinin de mason ekiciyle
indirildii canlandrlyordu. Bu srada bir diyakoz kederle, "dul kadnn olu"
hikyesini okuyordu. Kral Sleyman Tapna'nm stat Mimar' Hiram Abiff,
sahip olduu gizli bilgelii aklamak yerine lmeyi tercih etmiti.
Elbette saldrlar canlandrmayd ama kameradaki etkisi insann kann donduruyordu. ldrc darbenin ardndan ye -artk "eski hali lmt"- sembolik tabutuna yerletirilip, gzleri kapatlyor ve kollar cesetlere
yapld gibi aprazlamasna kavuturuluyordu. Kilise orgu lm marn
alarken, mason kardeler lnn etrafnda yas tutarak ember iziyorlard.
lm sahnesi gerekten rahatsz ediciydi.
Ve durum daha da ktleiyordu.
Adamlar katledilen kardelerinin etrafnda toplanrken, gizli kamera
yzlerini net bir biimde ekiyordu. Langdon imdi Solomon'm salondaki
(1) A n a s n d a n emdii st b u r n u n d a n getirmek anlamndaki ngilizce deyim.
Dan
Brown
458'
tek nl olmadn fark ediyordu. yenin tabutuna bakan adamlardan biri hemen her gn televizyona kyordu.
nl bir ABD senatryd.
Aman Tanrm...
Sahne yeniden deiti. Dars... gece vakti... Ayn sallantl video
ekimi... Adam ehirdeki bir caddede yryor... Kamerann nnde san
sa telleri var... Bir keden dnyor... Kamera adamn elindeki bir eyi
gsteriyor... bir dolarlk banknot... Devlet Mhr'n yakn ekim alyor...
her eyi gren gz... bitmemi piramit... Ve sonra aniden, uzaklardaki benzer bir ekli gsteriyor... Piramit eklinde heybetli bir bina... eimli cepheleri, kesik tepesinde birleiyor.
Mabet Evi.
Langdon panik iindeydi.
Video hareket etmeye devam etti. Adam imdi aceleyle binaya gidiyor... ok katl merdivenlerden kyor... byk bronz kaplara doru gidiyor... on yedier tonluk iki sfenks gardiyann arasndan geiyor.
yelie kabul piramidine giren bir aday.
imdi karanlk vard.
Uzaklardan gl bir kilise orgunun sesi duyuldu... ve yeni bir grnt belirdi.
Tapnak Odas.
Langdon glkle yutkundu.
Ekrandaki maarams mekn, cokulu bir faaliyet iindeydi. Tavan
penceresinin altndaki siyah mermer sunak, ay nda parlyordu. Bunun
etrafndaki cl yapm domuz derisinden sandalyelerinde oturan adamlar,
otuz nc dereceden sekin masonlarn oluturduu bir konseydi ve tanklk etmek iin buradaydlar. Video imdi yava ve kastl bir ekilde
yzlerini gsteriyordu.
Langdon dehet iinde seyretmeye devam etti.
Daha grmedii halde, bakmas anlamasna yetmiti. Dnyann en
gl ehrindeki en yksek dereceli ve en usta masonlarn toplantsna, doal olarak pek ok nfuzlu ve tannm kii katlacakt. Sunan etrafnda,
uzun ipek eldivenleri, mason nlkleri ve parlayan madalyonlaryla, lkenin en nfuzlu adamlarndan bazlar oturuyordu.
Anayasa Mahkemesi'nden iki yarg...
27
Kayp Sembol
Savunma bakan...
Beyaz Saray szcs...
Kamera dnerek, katlmclarn yzlerini gstermeye devam ederken
Langdon midesinin bulandn hissetti.
tannm senatr... ilerinden biri ounluk lideri...
Milli gvenlik bakan...
Ve...
C1A bakan...
Langdon ban evirmek istedi, ama yapamad. arpc manzara,
onu bile dehete dryordu. Bir anda Sato'nun kayg ve endiesinin sebebini anlad.
imdi ekran, ok edici tek bir grntye odaklanmt.
Bir insan kafatas... koyu krmz svyla doluydu. nl caput mortuum'u yeye, mum nda altn mason yz parlayan Peter Solomon elleriyle sunuyordu. Krmz sv arapt... ama kan gibi parldyordu. Grsel
etkisi korkutucuydu.
John Quincy Adams'n Letters on the Masonie Institutionw isimli
eserinde bu treni ilk azdan okumu olan Langdon, bunun Beinci ret
olduunu fark etti. Buna ramen, gzleriyle grmek... Amerika'nn en
gl adamlarnn buna soukkanllkla tank olduunu seyretmek... Langdon'n daha nce hi grmedii kadar dikkat ekici bir eydi.
ye, kafatasn ellerinin arasna ald... Yz arabn dingin yzeyine
yansmt. "Yeminimi bilerek ve isteyerek bozacak olursam, itiim bu arap bana lmcl bir zehir olsun," dedi.
Bu yenin yeminini bozmaya niyetli olduu artk belliydi.
Kaytlar halka gsterildiinde neler olacan hayal bile edemiyordu.
Kimse anlamaz. Hkmet devrilirdi. Yayn organlar, mason kart gruplarn, kktendincilerin ve komplo teoriyenlerinin nefret ve korku salan
sesleriyle dolar, yeniden bir Prken cad av balatlrd.
Langdon, gerein arptlacam biliyordu. Masonlara her zaman
yapld gibi.
Gerek uydu ki, kardeliin lme odaklanmas, hayat cesurca kucaklamalarndan kaynaklanyordu. Mason trenleri kiinin iinde uyuyan
insan canlandrmak, onu karanlk cehalet tabutundan kaldrmak, a tut(1) Mason Kurumu zerine Mektuplar
Dan
Brown
470 4 71
mak ve grecek gzleri vermek iin tasarlanmt. nsan sadece lm deneyimleyerek hayat deneyimini tam anlamyla kavrayabilirdi. Yeryzndeki gnlerinin sayl olduunu fark ettiinde, bu gnleri eref, drstlk
ve dostlarna hizmet ederek yaamann nemini anlayabilirdi.
Mason yelik trenleri artcyd, nk dntrc olmalar gerekiyordu. Mason yeminleri acmaszd, nk insann erefinin ve verdii "szn" bu dnyadan giderken yannda gtrebilecei yegne eyler olduunu hatrlatyordu. Mason retileri esrarengizdi, nk evrensel olmalar gerekiyordu... Bu retileri; dinlere, kltrlere ve rklara stn gelen semboller ve mecazlarn ortak dili araclyla retiyordu... karde
sevgisiyle ortak bir "dnya bilinci" oluturuyordu.
Langdon bir an iin mide kapld. Bu video dar szarsa halk, yklendikleri anlam bir yana brakldnda tm dini trenlerin korkutucu grlebileceini fark ederek, ak grl ve hogrl olacakt; armha
germe sahnelemeleri, Musevilerin snnet trenleri, Mormon'larn ly
vaftiz etmeleri, Katoliklerin eytan karmalar, slamiyetteki pee, Samanlarn ifa vermesi, Musevilerin Kaparot treni, hatta sa'nn etiyle kann sembolik olarak yemek.
Langdon rya grdn sanyordu. Bu kaytlar yaynlanrsa karmaa yaratr. Rusya'nn veya slam dnyasnn ileri gelen liderlerinin, plak
gslere haner dayad, vahi yeminler ettii, sahte cinayetler iledii,
sembolik tabutlarda yatt ve insan kafatasmdan arap itii bu video
kaytlar grlrse neler olacan tahmin edebiliyordu. Tm dnya bir anda derinden sarslp, ok olacakt.
Tanrm bize yardm et...
imdi grntlerde ye, kafatasn dudaklarna gtryordu. Ban geriye doru edi... kan krmz arab yudumlad... yeminini etti. Ardndan kafatasn indirip, etrafndaki toplulua bakt. Amerika'nn en gl ve gvenilir
erkekleri, kabul ettiklerini belirtir ekilde, memnuniyetle balarn salladlar.
Peter Solomon, "Hogeldin kardeim,"dedi.
Grnt kararrken, Langdon nefes almadn fark etti.
Sato hi konumadan uzanp antay kapatt ve kucandan kaldrd.
Langdon konumaya alarak ona dnd, ama syleyecek sz bulamad.
nemi yoktu. Anlad yznden belli oluyordu. Sato haklyd. Bu gece
ulusal gvenlik meselesiydi... hem de tahmin edilemez boyutlarda.
Kayp
Sembol
Mal'akh, "Sakin ol, Peter," diye fsldad. "Bu byk bir dosya. Gitmesi birka dakika srer." Parmayla ilem ubuunu gsterdi:
MESAJ GNDERLYOR: LEMN %2'S TAMAMLANDI.
118.
BLM
Mal'akh, petamaln tekrar beline balam Peter Solomon'n tekerlekli sandalyesinin nnde ileri geri yryordu. Tutsann korkusunun her
saniyesinden zevk alrken, "Peter," diye fsldad. "kinci bir ailen olduunu... mason kardelerini unuttun. Ve eer bana yardm etmezsen onlar da
yok edeceim."
Solomon kucandaki dizst bilgisayarnn nda neredeyse katatonik grnyordu. Sonunda ban kaldrp, "Ltfen," diye kekeledi.
"Eer bu video dar szarsa..."
Mal'akh glerek, "Eer mi?" dedi. "Eer dar karsa m?" Dizst bilgisayarnn yanna taklm kk hcresel modemi gsterdi. "Bununla tm dnyaya balanabiliyorum."
"Bunu yapamazsn..."
Mal'akh, Solomon'n korkusundan zevk alarak, yaparm, diye dnd. "Beni durduracak ve kz kardeini kurtaracak gcn var," dedi.
"Ama bana bilmek istediim eyi anlatmalsn. Kayp Kelime bir yerde
sakl, Peter ve bu tablo onun tam olarak nerede olduunu gsteriyor."
Peter sembol tablosuna tekrar bakt, yznden hibir ey okunmuyordu.
"Belki bu sana ilham verir." Mal'akh, Peter'n omuzlarnn zerinden
uzanp, dizst bilgisayarn birka tuuna bast. Ekranda bir e-posta program ald ve Peter kaskat kesildi. Ekranda Mal'akh'n o akam yazmaya
balad bir e-posta -byk medya kurulularndan oluan uzun bir listeye gnderilmek zere hazr bekleyen bir video dosyas- vard.
Mal'akh glmsedi. "Bence paylamamzn vakti geldi, sence de
yle deil mi?"
"Yapma!"
Mal'akh uzanp, programn gnder butonuna bast. Peter dizstii bilgisayar yere drmek iin ie yaramayacak bir abayla iplerinden kurtulmaya alt.
I
Dan
Brown
456
457
Kil} ip Sembol
Dan
Brown
458'
I
459
Kayp
Sembol
Kalorama Heights'ta bir CIA ajan, garajda bulduu p tenekelerinden boaltt p ynnn iinde tek bana ayakta duruyordu.
Telefonda Sato'nun uzmanna, "Bayan Kaye?" dedi. "p aramak
iyi fikirdi. Sanrm, bir ey buldum."
119.
Evin iindeki Katherine Solomon her geen saniye daha da glendiini hissediyordu. Laktozlu Ringer solsyonu inesi, tansiyonunu dzeltmi ve ba arsn geirmiti. imdi, ayaa kalkmamas konusunda verilen kesin talimatlar dorultusunda yemek odasnda bir koltua oturmu,
dinleniyordu. Sinirleri iyice zayflamt ve aabeyinden gelecek haberler
iin giderek endieleniyordu.
Herkes nerede? IA'in adli tp ekibi henz gelmemiti ve evde kalan
ajan hl evreyi kolaan ediyordu. Folyo battaniyeye sarlm Bellamy,
onunla birlikte yemek odasnda oturmutu ama imdi o da CIA'in Pete'
kurtarmasna yardmc olabilecek bir eyler bulabilmek iin dar kmt.
Bo bo oturamayan Katherine sendeleyerek ayaa kalkt, sonra yavaa oturma odasna doru yrd. Bellamy'yi alma odasnda buldu.
Mimar, ak bir ekmecenin nnde ayakta duruyordu, srt ona dnkt.
Grne baklrsa ekmecenin iindekilerle onun ieri girdiini duyamayacak kadar meguld.
Arkasndan yaklat. "Warren?"
Yal adam irkilerek ona doru dnerken kalasyla ekmeceyi kapatt. Yzne ok ve keder ifadesi yerlemiti, yanaklarndan aa gzyalar szlyordu.
"Ne oldu?" Katherine ekmeceye bakt. "Ne var orada?"
Bellamy'nin konumaya gc yok gibiydi. Az nce, hi grmemi
olmay diledii bir eyi grm bir adama benziyordu.
"ekmecede ne var?"
Bellamy, yal ve kederli gzlerle onun gzlerinin iine, uzunca bir
sre bakt. Sonunda konutu. "Sen ve ben hep... bu adamn neden ailenden
nefret ettiini merak ederdik."
Katherine kalarn atarak, "Evet?" dedi.
"ey..." Bellamy'nin sesi atallat. "Biraz nce nedenini rendim."
BLM
Mabet Evi'nin en st katndaki salonda, kendisine Mal'akh diyen kii, byk sunan nnde durmu, bann tepesindeki el dememi deriye
nazike masaj yapyordu. Hazrlanrken, Verbum significatium, diye ark
syledi. Verbum omnificum. Nihayet son malzeme bulunmutu.
En kymetli hazineler genellikle en basit olanlardr.
Sunan stndeki buhurdandan kan kokulu dumanlar dnerek yukar ykseldi. Ay huzmesinden ykselen tts, serbest kalm bir ruhun zgrce seyahat edebilecei gkyzne kan kanal temizliyordu.
Vakit gelmiti.
Mal'akh, Peter'n rengi koyulam kannn durduu ieyi karp,
tpasn at. Tutsa ona bakarken, karga tynn ucunu koyu krmz boyann iine daldrd ve bann tepesindeki kutsal daireye gtrd. Bu geceyi ne kadar uzun zamandr beklediini dnerek... bir sre durdu. Byk dnm sonunda gerekleiyordu. Kayp Kelime insann zihnine yazldnda, akl almaz bir gce sahip olmaya hazrdr. Antik Tanrlama vaadi byleydi. nsanlk imdiye kadar bu vaadi fark edememi ve Mal'akh
da byle kalmas iin elinden geleni yapmt.
Byk bir sknetle, tyn ucunu derisine dokundurdu. Aynaya ya
da yardma ihtiyac yoktu, dokunma hissi ve zihin gz onun iin yeterliydi. Kayp Kelime'yi yavaa ve zenle, kafa derisindeki dairesel ouroboros'un(1> iine yazmaya balad.
Petcr Solomon olanlar dehet iinde izliyordu.
Mal'akh iini bitirdiinde gzlerini kapatt, ty elinden brakt ve
cierlerindeki havay tamamen boaltt. Hayatnda ilk defa, hi tatmad
bir duyguyu hissediyordu.
Tamamlandm.
(1) Daire izerek kendi kuyruunu sran ylan ya da ejderha. ok eski bir sembol olan Ouroboros, genellikle kendini yeniden yaratmay temsil eder.
Dan
Brown
470
4 71
Kayp
Sembol
Bir oldum.
Mal'akh, kendi vcudunu bir sanat eseri haline getirebilmek iin zerinde yllarca almt ve imdi, nihai dnm anna yaklarken, derisine yazlm her bir izgiyi hissedebiliyordu. Gerek bir aheserim. Kusursuz ve tamamlanm.
Peter' sesi, "Sana istediin eyi verdim," diyerek onu kendine getirdi. "Katherine'e yardm gnder. Ve o dosyay durdur."
Mal'akh gzlerini aarak glmsedi. "Seninle iimiz henz bitmedi."
Sunaa dnp, adak ban ald ve parman kaygan demir ban stnde gezdirdi. "Bu antik bak, insan kurban etmek iin Tanr tarafndan
grevlendirilmiti," dedi. "Onu tandn deil mi?"
Solomon'n gri gzleri ta kesildi. "Benzersizdir, ayrca efsaneyi de
duydum."
"Efsane mi? Kutsal Kitap'ta anlatlyor. Gerek olduuna inanmyor
musun?"
Peter bakmakla yetindi.
Mal'akh bu sanat eserini bulmak ve sahip olmak iin bir servet harcamt. bin yldan fazla bir zaman nce, yeryzne den demir bir
meteoritten yaplmt ve Akedah ba olarak biliniyordu. Eski gizemcilerin dedii gibi, cennetten gelen demir. Yaradl'ta anlatlan, ibrahim'in
Moriah Da'nda, neredeyse olu shak' kurban edecei... bak olduuna inanlyordu. Ban artc gemiinde ona papalar, Nazi gizemcileri, Avrupal simyaclar ve zel koleksiyoncular sahip olmutu.
Mal'akh, onu koruyup, hayranlk beslediler ama hibiri onu gerek
amac iin kullanarak asl gcn ortaya karmaya cesaret edemedi, diye dnd. Akedah ba bu gece kaderini yaayacakt.
ye... insan ruhunu vcudundan kurtarmaya dayandn biliyorsun. Balangtan beri bu ekilde oldu."
Sesi ac ve nefret dolu olan Peter, "Kurbann ne olduu hakknda hibir ey bilmiyorsun," dedi.
Mal'akh, mkemmel, diye dnd. Nefretini besle. simi kolaylatrrsn.
Tutsann nnde adm atan Mal'akh'n bo midesi guruldad. "nsan kan aktmann byk gc vardr. Eski Msrllardan Keltik Druid'lere, inlilerden Azteklere kadar herkes bunu anlamt. nsan kurban etmenin bir sihri vardr, ama modern insan gerek adaklar sunamayacak kadar
korkaklat, ruhani dnm iin gerekli olan hayat veremeyecek kadar
narinleti. Yine de antik metinler ok ak. nsan sadece en kutsal olan sunarak byk gce eriebilir."
"Benim kutsal bir adak olduumu mu dnyorsun?"
Mal'akh kahkaha atarak. "Gerekten de hl anlayamadn, deil mi?"
Peter, ona pheyle bakt.
"Evimde neden duyusal yoksunluk tank olduunu biliyor musun?"
Ellerini kalalarna koyan Mal'akh, zerinde hl bir rt bulunan zenle
sslenmi bedenini esnetti. "Altrma yapyordum... hazrlanyordum... bu
lml kabuktan kurtulduumda... bu gzel vcudu tanrlara kurban ettiimde... sadece zihin olacam an bekliyordum. Kymetli olan benim!
Saf, beyaz kuzu benim!"
Akedah, mason rimellerinde hep kutsal saylmt. Masonlar ilk derecede, "Tanr'ya sunulan en aziz hediye... yce varln isteklerine itaat ederek,
ilk doan olu sluk' adak sunmas..." diyerek sayglarn gsterirlerdi.
Yeni bileylenmi ba Peter' tekerlekli sandalyesine balayan ipleri kesmek iin kullanan Mal'akh'n elindeki arlk heyecan vericiydi.
Balar yere dt.
Uyumu kollarn kprdatmaya alan Peter, acyla yzn buruturdu. "Bunu bana neden yapyorsun? Sonunda ne olacan sanyorsun?"
Mal'akh, "Herkesten nce sen bunu anlamalydn," diye cevap verdi.
"Antik yntemler hakknda bilgilisin. Gizemlerin gcnn kurban verme-
462
463
Dan
Brown
Kayp
Sembol
rafndan, lml bedeni gizemli sembollerle hediye gibi sslenmi bir adan, kalbine saplanan bu bakla kurban verilmesinden daha gl ve sembolik bir lm ekli dnemiyordu.
Mal'akh kendini sunarak, eytanlar katndaki yerini alacakt. Gerek
gcn olduu yer, karanlk ve kand. Eskiler bunu biliyorlard ve bilgeler,
kiiliklerine uygun taraflar semilerdi. Mal'akh ise kendi tarafn akllca
semiti. Evrenin doal yasas karmaayd. Bilgi yitiminin motoru kaytszlkt. nsann duyarszl, karanlk ruhlarn tohum att verimli yerdi.
Ben anlam hizmet ettim, onlar da beni bir Tanr olarak kabul edecekler.
Peter yerinden kmldamad. Sadece Mal'akh'in elindeki antik baa bakt.
Mal'akh, "Sana emrediyorum," diyerek ona satat. "Ben istekli bir
kurbanm. Oynayacan son rol yazld. Beni dntreceksin. Beni bedenimden kurtaracaksn. Bunu yapmazsan, kz kardeini ve kardeliini kaybedeceksin. Gerek anlamda yalnz kalacaksn." Durup, tutsana glmsedi. "Bunu son cezan olarak dn."
Petcr gzlerini yavaa Mal'akh'a evirdi. "Seni ldrmek mi? Bir
ceza m? Tereddt eder miyim sanyorsun? Olumu ldrdn. Annemi.
Tm ailemi."
"Hayr!" Mal'akh kendisini bile artan bir gle patlamt. "Yanlyorsun! Aileni ben ldrmedim! Sen ldrdn! Zachary'yi hapishanede
brakmay tercih eden sendin! Ondan sonra arklar dnmeye balad! Aileni sen ldrdn Peter, ben deil!"
Ba intikam hrsyla skan Peter'n eklemleri bembeyaz kesilmiti. "Zachary'yi neden hapiste braktm bilmiyorsun."
Mal'akh. "Her eyi biliyorum!" diye kt. "Oradaydm. Ona yardm etmek istediini syledin. Servetle bilgelik arasnda seim yapmasn
isterken de ona yardm m ediyordun? Masonlara katlmas ltimatomunu
verirken de yardm etmeye mi alyordun? Nasl bir baba, ocuundan
'servetle bilgelik' arasnda seim yapmasn ister ve sonra bununla baa kabilmesinin yollarn bilmesini bekler? Nasl bir baba, olunu gvenle
eve getirmek yerine hapiste brakr?" Mal'akh, Peter'n nne geip meldiinde, dvmeli yz onunkiin birka santim uzanda duruyordu.
"Ama en nemlisi... nasl bir baba kendi olunun gzlerine bakp... geen
bunca yla ramen... onu tanyamaz?"
Mal'akh'in szleri ta odada birka saniye yankland.
Ardndan sessizlik oldu.
Dan Brovvn
464
Langdon, binann kulesini gstererek ban sallad. "Piramidin tepesindeki dz alan aslnda bir tavan penceresi."
Simkins, Langdon'a dnd. "Tapnak Odas'nn tavan penceresi mi var?"
Langdon, ona tuhaf biimde bakt. "Tabii ki. Cennete alan pencere... sunan tam zerinde."
470
4 71
Dan
Brown
120.
blm
Kayp
Sembol
Dan
Brown
468
121.
BLM
ocuunu kaybeden her ebeveyn gibi Peter Solomon da len olunun, yaasayd nasl biri olacan hep hayalinde canlandrmt... neye
benzeyecek... ve ne hale gelecekti.
Peter Solomon imdi cevabn almt.
Karsndaki dvmeli iri yaratk, yaama minik ve kymetli bir bebek
olarak gelmiti... Bebek Zach kundaklanp hasr bir sepete konmutu... lk
admlarn Peter'n alma odasnda atmt... lk kelimelerini orada renmiti. Sevgi dolu bir ailede byyen masum bir ocuktan, nasl bir eytan kt, insan ruhunun tutarszlklarndan biri olarak kalmt. Kendi
kan olunun damarlarnda akt, o kan pompalayan kendi olunun kalbi
olduu halde, Peter bu gerei kabullenmeye ok erken balamt. Esiz
ve tek... sanki evrenden rasgele seilmi gibi.
Olum... annemi, dostum Robert Laidon' ve galiba kz kardeimi
ldrd.
Peter'n kalbini buz gibi bir uyuukluk kaplarken, balant kurabilmek iin olunun gzlerinde tandk bir ey arad. Ne var ki bu adamn
gzleri Peter'nkiler gibi gri olmasna karn, bir yabancnn gzleriydi ve
adeta baka bir dnyaya aitmi gibi kin ve nefretle doluydu.
Peter'n elinde tuttuu Akedal bana bakan olu, "Yeterince
gl msiin?" diye onunla alay etti. "Yllar nce balattn eyi bitirebilecek misin?"
"Olum..." Solomon kendi sesini tanyamad. "Ben., ben... seni sevdim."
"Beni iki kez ldrmeye altn. nce hapiste terk ettin, sonra da
Zach'in Kps'nde vurdun. imdi bu ii bilir!"
Solomon bir an iin, kendi bedeninin dna szldn hissetti.
Artk kendisini tanyamyordu. Tek eli yoktu, ba tamamen plakt, siyah bir sabahlk giyiyordu, tekerlekli sandalyede oturuyor ve antik bir
ba tutuyordu.
469
Adam bir kez daha, "Bitir iini!" diye barrken, plak gsndeki
dvmeler dalgaland. "Katherine'i kurtarabilmenin... kardeliini kurtarabilmenin tek yolu beni ldrmek!"
Solomon'n baklar, domuz derisi sandalyedeki dizst bilgisayaryla, hcresel modeme kayd.
Brown
470
Langdon ilk ahnda, mason bilge Albert Pike'in bronz bstyle yiiz
Kayp
Sembol
Peter Solomon'm ehresine kederli ve pimanlk dolu bir ifade oturmutu. Ban geriye atp, ba kaldrrken ac dolu bir lk att.
Robert Langdon ile Ajan Simkins, ieriden kan donduran bir lk ykseldiinde, nefes nefese Tapinak Odas'nn kapsna varmlard.
Langdon emindi.
Peter'n l strap yklyd.
ok ge kaldm!
Simkins'e aldr etmeden kapnn kolunu kavrad ve sonuna kadar at. Karsndaki dehet verici manzara en byk korkusunu doruluyordu.
Lo odann ortasndaki ba tral adam byk sunan nnde duruyordu.
stnde siyah bir sabahlk vard ve elinde byk bir bak tutuyordu.
Langdon kprdamaya frsat bulamadan, bak sunan stnde uzanan bedene indi.
Vcutlar arptnda Langdon, tavan penceresinden parlak bir n ieri girip, suna aydnlattn grd. Sunakta Peter Solomon'n kanl bedenini grmeyi bekliyordu ama kta parlayan plak gste hi kan
yoktu... sadece karmak dvmeler vard. Et yerine ta sunaa sapland
anlalan krk bak yannda duruyordu.
Siyah sabahlkl adamla birlikte yere derken, adamn sa kolundaki bandajlar grd. Durdurmaya alt kiinin Peter Solomon olduunu
anladnda adeta ok geirir gibi oldu.
Ta zeminde birlikte kayarlarken, helikopterin projektrleri yukarndan k sayordu. Grltyle alalan helikopterin paten demirleri, geni
cam duvarn stne kondu.
Helikopterin n ksmnda tuhaf grnl bir silah, camdan aay
nian almt. Lazer grnn krmz , geceyi blerek Langdon ile
Solomon' nian almt.
Hayr!
Langdon, helikopter yukarda belirirken, sunaa doru kotuunu hatrlamyordu. Kollarn iki yana ap... ban ikinci kez indirmeden, onu
durdurmak midiyle... siyah sabahlkl adama doru atldn da hatrlamyordu.
Uzaklamaya alrken helikopterin burnunu kaldrd, ama sol payanda, camn ortasna arpt. Ksack bir and ama bu kadar yetmiti.
472
473
Dan
Brown
Tapnak Odas'nn dev tavan penceresi, cam ve rzgr gidabyla patlayarak, aadaki odaya krk cam paralarndan oluan bir sel gibi yad.
Kay ip Sembol
1 2 2 . BLM
iin sn, lmn nasl olduu.
Mal'akh her eyin ters gittiini anlamt. Parlak bir k yoktu. Muhteem bir karlama yoktu. Sadece karanlk ve dayanlmaz bir ac vard.
Gzleri bile acyordu. Hibir ey gremiyordu ama etrafnda hareket olduunu hissedebiliyordu. Sesler duyuyordu... insan sesleri... ilerinden biri,
her naslsa Robert Langdon'a aitti. Bu nasl olabilir?
Langdon, "O iyi," diye tekrar edip duruyordu. "Katilerine iyi, Peter.
Kz kardein iyi."
Mal'akh, hayr, diye dnd. Katilerine ld. lm olmal.
Mal'akh artk gremiyordu, gzlerinin ak olup olmadn bile anlayamyordu ama helikopterin uzaklatn duydu. Tapnak Odas'na aniden bir sakinlik kt. Mal'akh, az sonra patlayacak olan bir frtna yznden* kabaran okyanus dalgalar gibi... hareketlenmeye balayan topran
akc ritimlerini hissedebiliyordu.
Chao ab ordo.
imdi yabanc sesler baryor, Langdon'la dizst bilgisayar ve video
dosyas hakknda telal bir eyler konuuyorlard. Mal'akl, artk ok ge olduunu biliyordu. Zarar verildi. Video, oktan kontrolden km bir yangn
gibi, ok iindeki dnyann drtbir kesine yaylmaya ve kardeliin geleceini yok etmeye balamt. Bilgelii yaymaya en muktedir olanlar yok edilmelidirler. insanolunun cahillii karmaann bymesine yardmc olan eydi.
Yeryznde Ik'n eksiklii, Mal'akh' bekleyen Karanlk' besleyen eydi.
Byk iler yaptm ve yaknda bir kral gibi karlanacam.
Mal'akh birinin kendisine doru yaklatn hissetti. Kim olduunu
biliyordu. Babasnn tralanm vcuduna kendi srd kutsal yalarn
kokusunu alabiliyordu.
Peter Solomon kulana, "Beni duyabiliyor musun bilmiyorum," diye fsldad. "Ama bir eyi bilmeni istiyorum." Parmayla Mal'akh'm ka-
Dan
Brown
444
449
kayp Sembol
fasnn tepesindeki kutsal noktaya dokundu. "Buraya yazdn ey..." Durdu. "Kayp Kelime bu deil."
Mal'akh, tabii ki yle. diye dnd. Beni bu olduuna, pheye yer
brakmayacak ekilde ikna ettin.
Efsaneye gre, Kayp Kelime o kadar antik ve sr dolu bir dilde yazlmt ki, insanolu onu nasl okuyacan unutmutu. Peter'n ortaya kard bu gizemli dil, gerekten de yeryzndeki en eski dildi.
Sembollerin dili.
Sembolizm dilinde, hepsinden stn olan bir sembol vard. En eski
ve en evrensel olan bu sembol eski geleneklerin hepsini, Msr gne tanrsnn aydnlann, simya altnnn zaferini, Felsefe Ta'nm bilgeliini,
Gl Ha'nm safln, Yaradl ann, Yaradan', astrolojik gnein egemenliini ve hatta bitmemi piramidin tepesinde duran her eyi gren gz temsil eden tek bir simgeyle birletiriyordu.
Noktal daire. Kaynan sembol. Her eyin balangc.
Peter'n ona dakikalar nce anlatt ey buydu. Mal'akh ilk nce phe etmiti ama sonra tabloya tekrar bakm ve piramit sembolnn dondan
noktal daire -ortasnda bir nokta bulunan daire- semboln iaret ettiini fark
etmiti. Efsaneyi hatrlayarak, Mason Piramidi, Kayp Kelime'yi gsteren bir
harita, diye dnd. Sonunda, babas doruyu sylyor gibi gelmiti.
Btn byk gerekler basittir.
Kayp Kelime bir kelime deil... bir sembol.
Mal'akh noktal daire semboln byk bir evkle kafasna yazmt. Bunu yaparken, iinde ykselen bir g ve tatmin duygusu hissetmiti.
aheserim ve adam tamamland. Karanln gleri artk onu bekliyordu. almas iin dllendirilecekti. Bu onun zafer an olacakt...
Ama, sn anda, her ey ters gitmiti.
Peter hl arkasnda duruyor ve Mal'akh'n zar zor kavrayabildii
eyler sylyordu. "Sana yalan syledim," diyordu. "Bana baka seenek
brakmadn. Eer sana gerek Kayp Kelime'yi syleseydim, bana inanmazdn, anlamazdn da."
Kayp Kelime... noktal daire deil mi?
Peter, "Gerek u ki," dedi. "Kayp Kelime'yi herkes bilir... ama ok
az kii ne olduunu anlar."
Kelimeler, Mal'akh'n kafasnn, iinde yankland.
Dun
Brown
476
Peter avcunu nazike Mal'akh'n kafasnn tepesine koyarak, "Tamamlanmadn," dedi. "in henz bitmedi. Ama her nereye gidiyorsan, ltfen unu bil... sen sevildin."
Nedense, babasnn elinin nazik dokunuu, iinde yanan ve vcudunun iinde kimyasal reaksiyon balatan etkili bir katalizr etkisi yapt.
Aniden, vcudundaki tm hcreler sanki zlyormu gibi fiziksel kabuunun iinde yaylan youn bir enerji hissetti.
Bir anda, tm dnyevi aclar yok oldu.
Dnm. Gerekleiyor.
Kendime, kutsal granit parasnn zerindeki kanl et enkazna yukardan bakyorum. Babam arkamda diz km, geriye kalan tek eliyle cansz kafam tutuyor.
Ykselen bir fke... ve kafa karkl hissediyorum.
Bu bir merhamet an deil... bu intikam, dnm iin... ama yine de
babam boyun emeyi reddediyor, roln oynamay reddediyor, acsn ve
fkesini bak vastasyla benim kalbime ynlendirmeyi reddediyor.
Burada kapana ksldm, asl kaldm... Dnyevi kabuuma bal kaldm.
Babam, feri giden gzlerimi kapatmak iin yumuak avcunu nazike
yzmde gezdiriyor.
Balarmdan kurtulduumu hissediyorum.
Etrafmda dalgalanan bir perde belirerek, koyultup karartyor,
dnyann grntsn yok ediyor. Aniden zaman hzlanyor ve ben hayal ettiimden ok daha karanlk bir bolua dyorum. Burada, anlamsz bolukta, bir fslt duyuyorum... Biriken bir g hissediyorum. Gleniyor, artc
bir hzla ykselip, etrafm saryor. Kt ve kuvvetli. Karanlk ve hkmeclici.
Burada yalnz deilim.
Bu benim zaferim, byk karlanm. Ama nedense, iim mutlulukla deil, engin bir korkuyla doluyor.
Bu beklediim gibi bir ey deil.
G imcli kprilyor, hkmedici bir kudretle etrafmda dnyor, beni parampara etmekle tehdit ediyor. Aniden, hibir uyar olmadan karanlk, tarihncesi byk bir yaratk gibi kendini toparlayp, nme dikiliyor.
Daha nce dnyay terk eden tm karanlk ruhlarla lar karya geliyorum.
Karanlk beni bir btn olarak yutarken... muazzam bir korkuyla lk atyorum...
477
Kayp
Sembol
123.
BLM
Dan
Brown
470
124.
BLM
Kayp
Sembol
Ban baka tarafa evirince, gzleri Robert Langdon'nkilerle karlat. Orada derin ve anlayl bir merhamet vard. Langdon her naslsa
onun ne dndn anlyor gibiydi. Peter biliyor. Katherine'in iini saf
duygular -rahatlama, efkat, aresizlik- kaplad. Aabeyinin bir ocuk gibi titrediini hissetti. Bu, onun daha nce hi tank olmad bir eydi.
"Kendini rahat brak," diye fsldad. "Sorun deil. Kendini rahat brak."
Peter'm titremesi artt.
Katherine, ona tekrar sarlp ban okad. "Peter, sen her zaman
gl olan taraftn... her zaman benim yanmda oldun. Ama imdi ben senin iin buradaym. Her ey yolunda. Buradaym."
Katherine, aabeyinin ban omzuna yatrd... ve byk Peter Solomon kendini hkrklar iinde kardeinin kollarna brakt.
Bakan Sato, gelen telefonu cevaplamak iin uzaklat.
Arayan Nola Kaye'di. lk defa, iyi haberler veriyordu.
"Hl datldna dair bir iaret yok efendim." Sesi umutlu geliyordu. "Olsayd, imdiye kadar mutlaka grrdk. Durumu kontrol altna alm grnyorsunuz."
Sato, Langdon'n aktarmn tamamlandn grm olduu dizst
bilgisayara bakarak, sayende, Nola, diye dnd. Kl pay kurtardk.
Nola'nn nerisiyle malikneyi arayan ajan, p tenekelerini kontrol
etmi ve yeni alnm bir hcresel modem kutusu bulmutu. Elinde model
numaras bulunan Nola, dizst bilgisayarn tapnaktan blok ilerideki
olas eriim dmn -On Altnc Sokak ile Corcoran Caddesi'nin kesindeki kk bir verici- yaltarak, uyumlu tayclarna, bant geniliine
ve hizmet zgaralarna01 apraz bavuru yapabilmiti.
Nola bilgiyi hemen helikopterdeki Sato'ya aktarmt. Mabet Evi'ne
doru yaklarken, pilot bir alaktan uu gsterisi sergilemi ve elektromanyetik radyasyon darbesiyle aktarc dm vurarak, dizst bilgisayar aktam tamamlamadan saniyeler nce devre d brakmt.
Sato, "Bu gece iyi i kardn," dedi. "imdi, git biraz uyu. Bunu hak
ettin."
"Teekkr ederim, efendim." Nola bir ey sylemek ister gibiydi.
"Baka bir ey var myd?"
f
Uzun sre sessiz kalan Nola'nn, syleyip sylememekte tereddt ettii anlalyordu. "O kadar da acelesi yok efendim. yi geceler."
( 1 ) www.capital.com.tr/haber.aspx?HBR_KOD=1524
Dan
Brown
444
125.
BLM
Robert Langdon, Mabet Evi'nin zemin katndaki k banyonun sessizliinde, lavaboya scak su aktrken, aynada kendisine bakyordu. Lo
kta bile, tamamyla tkenmi grnyordu.
antas yine omzunday ama imdi ok daha hafifti... iinde sadece
kiisel eyalar ve burumu konferans notlan vard. Kendi kendine gld.
Bu akam konferans vermek zere bakente yapt ziyaret, tahmin ettiinden yorucu olmutu.
yle olsa da, Langdon'n minnettar olmas gereken ok ey vard.
Peter hayatta.
Ve video grntleri durduruldu.
Langdon yzne lk su arparken, yavaa hayata dndn hissetti. Hl her ey bulankt, ama vcudundaki adrenalin sonunda yok oluyor... ve tekrar kendisi gibi hissetmeye balyordu. Ellerini kuruladktan
sonra Mickey Mouse saatine bakt.
Tanrm, ge olmu.
Langdon banyodan kt ve eref Salonu'nun kavisli duvar -baarl
masonlarn, Amerikan Bakanlarnn, hayrseverlerin, aydnlarn ve dier
nfuzlu Amerikallarn potreleriyle donatlarak zarife kavis verilmi geit- boyunca ilerledi. Harry S. Tuman'n yalboya resminin nnde durdu ve adamn mason olmak iin gerekli olan trenlere, rimellere ve almalara katlann hayal etmeye alt.
Hepimizin grd dnyann arkasnda gizli bir dnya var. Hepimiz iin.
Koridorda bir ses, "Kayboldun," dedi.
Langdon arkasn dnd.
Konuan Katherine'di. Bu akam ok kt eyler yaam olmasna
ramen, yine de k sayordu... her naslsa genlemiti.
Langdon bitkin bir ifadeyle glmsedi. "Peter nasl?"
449
kayp
Sembol
126.
BLM
Dan
Brown
444
449
kayp Sembol
Brown
470 4 71
Sembol
"Bir daha syler misin?" Sandalyesinde huzursuzca kprdanan Langdon, akam yaad travma yznden Peter'n aklnn karm olabileceinden korkuyordu.
Langdon, "Astrolojinin temelinde, byk piramit yeryznden ykselir," diyerek devam etti. "Cennete doru uzanr... kayp bilgeliin ebedi
semboldr. Tarihin byk felsefeleri ve dinleri ile doludur... Msrl, Pisagorcu, Budist, Hindu, Mslman, Musevi, Hristiyan ve dierleri... hepsi
de yukarya akp bir arada kaynaarak, piramidin dntrc geidine
doru huni eklinde daralrlar... orada ise sonunda, birlemi, tek bir felsefeye dnrler." Durdu. "Evrensel tek bir bilin... kapak tann stnde
asl duran antik bir sembolle temsil edilen... Tanr'nn ortak bir imgesi."
Peter, "Noktal daire," dedi. "Tanr'nn evrensel sembol."
"Robert, efsanede Mason Piramidi her zaman bir harita -ok zel bir
harita- olarak tasvir edilmiti, layk olan kimseye Kayp Kelime'nin gizli
yerini gsterecekti." Langdon'n nndeki sembol tablosuna hafife vurdu. "Sana garanti veririm, bu semboller tam olarak efsanenin syledii
ey... yani bir harita. Kayp Kelime'ye inen merdivenleri bulacamz yeri
aklayan zel bir ema."
"Doru. Tarih boyunca noktal daire, tm insanlar iin her ey demekti; Gne Tanrs Ra, simya altn, her eyi gren gz, Byk Patlama'dan nceki tekillik noktas..."
"Ya?"
Dan
470
imdi heyecanla srtan Solomon, "Kesinlikle," diye cevap verdi. "Gney! Haritada aas gney demektir. Bundan baka, bir haritada Heredom
kelimesi cennetin mecazi anlam deil, corafi bir konumun ismi olmaldr."
"Mabet Evi mi? Yani bu haritann... bu binann gneyini mi iaret ettiini sylyorsun?"
1
4
71
Kayp
Sembol
zdm m? Langdon'n, bu yedi farkl semboln ne anlama geldiine dair hi fikri yoktu. Ayrca lkenin bakentinin herhangi bir yerine kaznmadklarna da emindi... zellikle de merdivenin stndeki dev bir taa.
"Peter," dedi. "Ben bunun neyi aydnlattn anlamadm. D.C.'de u
mesajn kaznd bir ta bilmiyorum."
Solomon, onun omzuna hafife vurdu. "Yanndan getin ama grmedin. Hepimiz yle yaptk. Tpk gizemler gibi o da aka grlecek bir
yerde. Ve bu gece, bu yedi sembol grdmde, efsanenin gerek olduunu hemen anladm. Kayp Kelime, D.C.'de gml... Ve stne yaz kaznm devasa bir tan altndaki uzun merdivenin dibinde yatyor."
aran Langdon sessizliini korudu.
"Robert, bu gece gerei renmeyi hak ettiine inanyorum."
Az nce duyduklarn sindirmeye alan Langdon, Peter'a bakt.
"Kayp Kelime'nin gml olduu yeri bana m syleyeceksin?"
Solomon glmseyerek ayaa kalkarken, "Hayr," dedi. "Sana
gstereceim."
*
Dan
Brown
470
Kayp
Sembol
"Bakann tartma panolar, bakann kendi ana bellek ksmnda korunuyor ama, tm seviyelerdeki alanlarn eriebilmelerini salamak
iin, bakann zel gvenlik duvarnn dnda saklanyorlar."
127.
BLM
Brown
444
Tekilatn kafeteryasnn kesinden dnerlerken Nola, "Nereye varmak istiyorsun?" diye sordu.
"Tek kelimeyle..." Parrish karanl iaret etti. "una."
Nola ban kaldrp bakt. nlerindeki meydann kar tarafnda, byk metal bir heykel ay nda parlyordu.
Be yzn zerinde orijinal esere sahip olmakla vnen bir tekilat
iin Kyptos adl bu heykel, en nllerinden biri saylmazd. Yunancada
"gizli" anlamna gelen Kyptos, Amerikal sanat James Sanborn'un eseriydi ve CIA'de bir efsane haline gelmiti.
Heykelin S eklindeki biiyk, bakr levhas, kvrml metal bir duvar
gibi duruyordu. Duvarn geni yzeyine, artc bir ifreleme sistemiyle
yaklak iki bin harf kaznmt. Yeterince anlalmaz deilmi gibi, S eklindeki duvarn etrafndaki alana zenle baka heykel paralar yerletirilmiti. Bunlarn arasnda tuhaf al granit bloklar, bir pusula gl, bir mknats ta, "bilinli hafza" ve "karanlk glerden" bahseden Morse alfabesiyle yazlm bir mesaj bile vard. Pek ok hayran, bu paralarn heykelin nasl deifre edileceini gsteren ipular olduklarna inanyordu.
Kyptos bir sanatt ama... ayn zamanda bir bilmeceydi.
ifrelenmi srrn deifre etmek, CIA'in iindeki ve dndaki kriptologlarn tutkusu haline gelmiti. Birka yl nce, sonunda ifrenin bir ksm zlm ve ulusal bir haber haline gelmiti. Kyptos'un ifresinin
nemli bir ksm hl gizemini korusa da, deifre edilmi ksmlar o kadar
garipti ki, heykeli olduundan daha da gizemli bir hale getiriyordu. Yeraltndaki gizli meknlardan, antik mezarlara alan kaplardan, enlemlerden
ve boylamlardan bahsediyordu.
Nola deifre edilmi ksmlarn baz blmlerini hatrlyordu: Bilgi
bir araya getirilip, yeraltndaki bilinmeyen bir yere tanmt... Tamamyla grnmezdi... Bu nasl mmkn olabilir?... Yeyzniin manyetik
alanm kullandlar...
Nola heykele hibir zaman fazla nem vermemi, tamamyla deifre
edilip edilmediini de umursamant. Ama u anda ccvap istiyordu. "Bana neden Kryptos'u gsteriyorsun?"
449
kayp Sembol
Parrish, ona gizemli bir ekilde glmsedikten sonra, cebinden katlanm bir kt kard. "te hakknda endie ettiin u redakte edilmi gizemli dokman. Tm metne ulatm."
No la aknlk iindeydi. "Bakann bilgisayardaki zel blmne mi
girdin?"
"Hayr. Daha nce de anlatmaya altm buydu. Bir bak." Nola'ya
dosyay verdi.
Nola kd eline alp at. Sayfann stndeki standart CIA tekilat
antetini grnce, aknl daha da artt.
PERSONEL TARTIMA PANOSU KRYPTOS
SIKITIRILMI BELLEK: PARACII #2456282.5
Nola, daha verimli depolama iin tek bir sayfaya sktrlm, bir dizi gnderiye bakyordu.
Rick, "Senin u anahtar kelime dokmann, ifre tutkunlarnn, Kyptos
hakknda yazd ipe sapa gelmez eyler."
Nola, tandk bir dizi anahtar kelime ieren cmleyi grnceye kadar
dokman gzleriyle tarad.
heykel onun, bilginin sakland YERALTINDAK
gizli
bir
yeri
ifredeki
enlem/boylamlarn
gsterdiini
sylese
de
WASHINGTON
kulland
D.C.'de-
koordinatlar
bir
Brown
470
Tuhaf.
Nola bir an iin Kyptos'un modern bir Mason Piramidi olduunu
dnd. Hepsi bir greve sahip, farkl malzemelerden yaplm, ok paral bir ifreydi. "Kyptos ile Mason Piramidi'nin ayn sirri saklamas sence mmkn m?"
"Kim bilir?" Parrish, Kyptos'a hayal krklyla bakt. "Tm mesaj renebileceimizi hi sanmyorum. Ama tabii, birisi kasasn ap, bakan zme bir gz gezdirmeye izin vermesi iin ikna edebilirse, o zaman
baka."
Jim,
Nola imdi masonlarla Kyptos'c badatran sylentileri hatrlar gibi olmutu ama bu arlklar umursamad. Sonra meydann etrafna yerletirilmi heykel paralarna bakarken, tpk Mason Piramidi gibi, paralanm bir ifre -bireim- olduunu fark etti.
71
Kayp
Sembol
Doru, o blm tamamen nl bir arkeologun gnlndekilerle bire bir ayn. Yapt kazda Tutankamon'un mezarna giden ANTK BR KAPIYI aa kard ansn anlatyor.
128.
BLM
Bu delilik.
Gzleri bal olan Robert Langdon, Escalade ssz caddelerde gneye doru hzla ilerlerken hibir ey gremiyordu. Yanndaki koltukta oturan Peter Solomon sessizliini korumakta kararlyd.
Beni nereye gtryor?
Langdon ilgi ve endie karm bir merak duyarken, paralar umutsuzca birletirmeye alan hayal gc de hzla alyordu. Peter iddiasnda kararlyd. Kayp Kelime? Merdivenin dibine, stne yaz yontulmu bir
ta paras mgnl?... Tm bunlar ona imknsz geliyordu.
Tan zerine kaznd iddia edilen yazlar Langdon'n hafzasndayd... ama yine de yedi sembol, anlayabildii kadaryla bir arada hibir ey
ifade etmiyorlard.
Parrish, "Her neyse," dedi. "CIA bakann, eski bir mason efsanesi
hakkndaki gizli dokman saklamakla sulamadan nce, bu Kyptos tartma panosunu grmek isteyeceini dndm. Zaten, CIA bakan kadar nfuz sahibi birinin bu trden eylere ayracak vakti olduunu sanmyordum."
Nola, antik bir trene katlan tm o nfuz sahibi erkeklerin video grntlerini hayalinde canlandrd. Rick bir bilseydi...
Nihayetinde, Kryptos her neyi aa karyorsa, mesajn gizemli imalar olduunu biliyordu. Ban kaldrp parlayan sanat eserine bakt. Devletin
nde gelen istihbarat tekilatlarndan birinin kalbinde duran boyutlu bir
ifreydi. Bir gn, son ifresini aklayp aklamayacan merak etti.
Rick'le birlikte ieri dnerlerken, kendi kendine glmeye balad.
Orada bir yerde gml.
Dan
Brown
494
495
Kayp
Sembol
larna dair bir ipucu yakalamak iin dikkatle dinledi. Yaklak on dakikadr yolculuk yapyorlard. Langdon zihniyle takip etmeye alsa da yn
tayin etme yeteneini ok abuk kaybetmiti. Tek bildii, u anda Mabet
Evi'ne doru gittikleriydi.
Escalade durunca, Langdon arabann camnn indirildiini duydu.
ofr, "Ajan Simkins, CIA," diye bildirdi. "Sanrm, bizi bekliyordunuz."
Sert bir asker sesi, "Evet, efendim," diye karlk verdi. "Bakan Sato daha nce telefon etmiti. Gvenlik barikatm aana kadar bekleyin."
Langdon artan bir aknlkla konumalar dinledi, askeri bir sse girmek
zere olduklarn imdi anlyordu. Araba, przsz bir asfalt zerinde yeniden
hareket edince, Langdon ban Solomon'a doru evirdi. "Neredeyiz, Peter?"
"Gzban sakn karma!" Peter'n sesi sertti.
Ara ksa bir mesafe gittikten sonra tekrar yavalayarak durdu. Simkins motoru kapatt. Sesler artmt. ou askeri komutlard. Birisi Simkins'ten kimliini istedi. Ajan arabadan inip, adamlarla alak sesle konutu.
Langdon'n kaps aniden ald ve gl eller onun arabadan inmesine yardm etti. Hava ok souk ve rzgrlyd.
Solomon yannda duruyordu. "Robert, ajan Simkins seni ieri gtrecek."
Langdon kilidin iinde dnen metal anahtar seslerini... sonra da ar
demir bir kapnn gcrtyla aldn duydu. Antik bir bodrum merdiveni
kapsnn Sesine benziyordu. Beni hangi cehenneme gtryorlar?
Simkins, Langdon'n metal kapya doru ilerlemesini salad. Eikten getiler. "Dmdz ilerleyin, profesr."
Ortalk birden sessizlemiti. lm sakinlii. Issz. erideki hava
steril ve ilem grm gibi kokuyordu.
Simkins ve Solomon, Langdon' aralarna alm, onu yank yapan bir
koridorda yrtyorlard. Mokasen ayakkablarnn altndaki zemin, ta
hissi veriyordu.
Metal kap arkalarndan grltyle kapannca, Langdon irkilerek yerinde srad. Kilitler dnd. Gzbann altnda terliyordu. Hemen karp
atmak istedi.
Artk yrmyorlard.
Simkins, Langdon'n kolunu brakt ve bir dizi elektronik bip sesinden sonra nlerinde beklenmedik bir grlt duyuldu. Langdon bunun kayarak alan otomatik bir gvenlik kaps olduunu dnd.
Dan
Brown
404
1
Kayp
Sembol
Langdon, bu yerin -her neresi ise- gvenlik kaplarnn, dier tarafndaki dnyayla bir ilgisi olmadn hissetti. Hava, bir mezar kadar rutubetli
ve souktu. Akustii yoktu. Klostrofobi krizinin eiinde olduunu hissetti.
"Birka adm daha." Solomon onu bir keden dndrp, tam durmas gereken yere getirdi. Sonunda, "Gzban zebilirsin," dedi.
Langdon kadife gzban hemen kard. Nerede olduunu anlamak
iin etrafna baknd, ama hl hibir ey gremiyordu. Gzlerini ovuturdu. Hibir ey gremedi. "Peter, buras zifiri karanlk!"
"Sadece bak, Robert." Solomon, onu hafife ileri doru itti. "Ve ke^,
dine sahip ol, nk grecein ey seni ok edecek."
"Evet, biliyorum. nne doru uzan. Bir parmaklk var. Onu tut."
langdon karanlkta el yordamyla aranarak, demir parmakl buldu.
"imdi izle." Peter'n bir ey arandn duyabiliyordu. Aniden el fenerinin keskin karanl deldi. Ik yere dorultulmutu, bu yzden
Langdon henz etrafnda neler olduunu gremeden Solomon el fenerini
parmakln zerinden, aaya dorulttu.
Langdon dipsiz bir kuyuya... yeryznn derinliklerine inen sonsuz
bir sarmal merdivene bakyordu. Tanrm! Neredeyse dizlerinin ba zlmt, destek almak iin parmakla tutundu. Merdiven geleneksel
kare spiral eklindeydi. El fenerinin dipsiz karanlkta yok olurken,
Langdon yerin altna inen en az otuz basamak grebiliyordu. Dibini gremiyorum bile!
Kekeleyerek, "Peter..." dedi. "Buras neresi!"
"Seni birazdan merdivenin dibine gtreceim, ama bunu yapmadan
nce sana baka bir ey gstermeliyim."
tiraz edemeyecek kadar bitkin olan Langdon, Peter'n kendisini
merdiven boluundan uzaklatrp, tuhaf, kk bir odadan geirmesine
izin verdi. Peter, el fenerini ayaklarnn altndaki anm ta zemine doru tuttuundan, Langdon etraflarndaki mekn hakknda fazla bilgi sahibi
olamyordu... tek bildii kk bir yer olduuydu.
Minik bir ta oda.
Odann kar duvarna hemen vardlar, iinde dikdrtgen bir cam gmlyd. Langdon bunun dier odaya alan bir pencere olabileceini dnd ama durduu yerden, dier tarafn karanlndan baka bir ey grnmyordu.
Peter, "Haydi," dedi. "Bak,"
498
499
Dan
Brown
Kayp Sembjj
129.
BLM
Aadaki manzarann gcn iine ekerken, cam kapda bylenmi bir halde duruyordu. Bilmeden yzlerce metre yukar ktktan sonra,
imdi hayatnda grd en harikulade manzaralardan birini hayranlkla
seyrediyordu.
Ulusal Park'n dou ucundaki ABD Kongre Binas'nn kubbesi, bir
da gibi ykseliyordu. Binann her iki yanndan, ona doru iki paralel k
izgisi uzanyordu. Bunlar Smithsonian mzelerinin aydnlatlm cepheleriydi; sanat, tarih, bilim ve kltr abideleri.
Langdon imdi byk bir aknlkla Peter'n doru olduunu iddia
ettii eylerin gerekten de doru olduunu gryordu. Gerekten de sarmal bir merdiven var... ve byiik bir tan altnda yzlerce metre aa iniyor. Bu obeliskin kapak ta, tam bann stndeydi. Langdon, rktc
derecede benzerlik tekil eden nemsiz bir bilgiyi hatrlad: Washington
Ant'nn kapak ta, tam olarak bin yz libre'" geliyordu.
Yine 33 says.
Bundan daha da artc olan; bu kapak tann doruu, bu dikilitan zirvesi, minik ve parlak bir alminyum ile talandrlmt, nk zamannda altn kadar deerli olan bir metaldi. Washington Ant'nn parlak
tepesi, Mason Piramidi'yle ayn boyutta, yaklak otuz santim kadard. Bu
kk metal piramidin stnde inanlmaz bir yaz-_a
vard.
Langdon o anda anlad. Ta piramidin tabanndaki asl mesaj bu.
Brown
Langdon, "Laus Deo," diye fsldad. "Tanr'ya krler olsun" anlamndaki bu nl Latince deyi, Washington Ant'nn tepesine, santimlik elyazs harflerle yazlmt. Gzler nnde ama... kimsenin gremeyecei bir yerde.
Odann yumuak klarn aan Peter, arkasndan, "Tanr'ya krler
olsun," dedi. "Mason Piramidi'nin son ifresi."
Langdon arkasn dnd. Arkadann yznde geni bir glmseme
vard. Daha nce mason ktphanesinde onun "Tanr'ya krler olsun,"
dediini imdi ok iyi hatrlyordu. Ama ben hl bir ey anlamadm.
Langdon, efsanevi Mason Piramidi'nin onu buraya ynlendirmesinin
ne kadar uygun dtn fark edince pedi... Ulusun kalbinden gkyzne ykselen, Amerika'nn byk dikilitana -gizemli antik bilgeliin
sembol- gelmiti.
Kare eklindeki kk odada saatin ters ynnde hareket eden Langdon, baka bir seyir penceresinin nne geldi.
Kuzey.
Kuzeye bakan bu pencereden, tam karsnda duran Beyaz Saray'n o
tandk siluetine bakt. Ufukta, kuzeydeki Mabet Evi'nc giden On Altnc
Sokak'n dz izgisini grd.
Heredom 'm gneyi/ideyim.
Kenar boyunca giderek dier pencereye geldi. Batya bakan Langdon, Lincoln Antna giden yansma havuzunun uzun drtgenini takip etti. Klasik Yunan mimarisine, Atina'daki Partheon, Athena -kahramanlk giriimlerinin tanras- Tapna ilham vermiti.
Langdon, annuit coeptis, diye dnd. Tanr giriimlerimizi destekler.
Son pencereye giden profesr, karanlkta parlayan Jefferson Ant'nn bulunduu, Tidal Basin(,) zerinden gneye doru bakt. Zarife
(1) Gelgit Havzas.
Dan
Ta ustas gnyesi -L
Altn elementi-AU
Yunanca Sigma-S
Yunanca Delta-D
Simya cvas- E
Ouroboros-O
444
449
kayp Sembol
Brown
502
yabilecekleri boluklar vardr... bu hazinelere tlsm da diyebilirsin, ykselecek olan binann gelecee dair mitlerini yanstan bir sembol."
Bu gelenei Langdon da biliyordu. Masonlar bugn bile, anlaml
nesneleri, mhrledikleri ke talarna yerletirirlerdi; zaman kapslleri,
fotoraflar, bildiriler, hatta baz nemli kiilerin klleri.
Merdivene bir gz atan Solomon, "Sana bunu neden anlattm iyi
aklamam gerek," dedi.
"Kayp Kelime'nin, Washington Ant'nn ke tana gmldn
m dnyorsun?"
"yle dnmyorum, Robert. Biliyorum. Kayp Kelime bu ke tama 4 Temmuz 1848'de, bir mason treniyle gmld."
Ona bakan Langdon, "Mason kurucularmz bir kelime mi gmdler?" diye sordu.
Peter ban sallad. "Evet, yle yaptlar. Gmdkleri eyin gerek
gcn biliyorlard."
Langdon gece boyunca soyut kavramlar anlamaya almt... Antik
Gizemler, Kayp Kelime, asrlarn srlar. imdi somut bir ey istiyor ve
Peter'n yz yetmi metre aalarndaki ke tanda, her eye k tutacak anahtarn gml olduu iddiasn kabul etmekte glk ekiyordu.
Hayat boyu gizemlerin stnde altklar halde, hl orada sakl olduu
sylenen gce ulaamam insanlar var. Etrafnda, simyann gizemli srlarn kefetme yolundaki baarsz abalarnda kulland gerelerle oturan
Drer'in Melankoli'deki kederli Bilge'sii hatrlad. Srlar gerekten zlebilse bile, hepsi tek bir yerde bulunamazlar!
Langdon, herhangi bir cevabn yeryzndeki binlerce cilde yayldna inanrd... Pisagor, Hermes, Heraclitus, Paracelsus ve yzlecesinin yazlarnda ifrelenmiti. Cevap; simya, gizemcilik, sihir ve felsefenin unutulmu, tozlu kitaplarnda yazlyd. Cevap; antik skenderiye Ktphanesi'nde, Smerlerin kil tabletlerinde ve Msr'n hiyerogliflerinde saklyd.
Ban iki yana sallayan Langdon, alak bir sesle, "Peter, zgnm,"
dedi. "Antik Gizemleri anlamak, yaam boyu devam eden bir sretir.
Anahtarn tek bir kelimede bulunacana akl sr erdiremiyorum."
Peter elini Langdon'm omzuna koydu. "Robert, Kayp Kelime bir
'kelime' deil." Gururla glmsedi. "Biz ona 'kelime' diyoruz, nk eskiler ilk balarda... yle derlerdi."
470
l
4 71 Kayp Sembol
130.
BLM
HAYATTA KALIR.
Brown
504
470
4 71 Kayp Sembol
1 3 1 . BLM
Washington Ant'nm belkcmiinden, ak bir asansr boluunun
etrafnda aa inen sarmal merdivenin 896 ta basama vard. Solomon'la birlikte basamaklar inerlerken, Langdon, arkadann az nce syledii artc gerekle baa kmaya alyordu: Robert, bu antn ii
oyuk ke tann iine atalarmz, kelimenin -incil- bir kopyasn gmdler. O kelime, bu basamaklarn sonundaki karanlkta bekliyor.
Aa inerlerken, Peter sahnlardan birinde aniden durup, duvara gmlm byk bir madalyonu aydnlatmak iin el fenerini yakt.
Bu da ne byle?! Langdon, zerindeki oymay grnce yerinde srad.
Madalyonda, elinde trpan tutan pelerinli korkun bir figrn, bir
kum saatinin yannda diz k betimlenmiti. Kolunu yukar kaldran figr, iaretparman uzatarak, "Cevap orada!" der gibi, ak duran byk
bir ncil'i gsteriyordu.
Oymaya bakan Langdon, sonra ban Peter'a evirdi.
Akl hocasnn gzleri gizemle parlyordu. "Bir eyi dnmeni istiyorum Robert." Sesi bo merdivenlerde yankland. "Sence, insanln btn o hengmeli tarihi boyunca ncil neden binlerce yl ayakta kalabildi?
Neden hl var? Okumas ok ilgin hikyeleri olduu iin mi? Elbette deil... ama bir nedeni var. Hristiyan keilerin hayatlarn ncil'i deifre etmeye adamalarnn bir sebebi var. Musevi gizemcilerle Kabalaclarn, gzlerini Eski Ahit'e dikmelerinin, Mslman din bilginlerinin Kura' teftir
etmelerinin bir sebebi var. te tm bunlar Robert, bu antik kitaplarn sayfalarnda gl srlarn sakl olduunu sylyor... Aa kmay bekleyen,
geni bir bilgelik koleksiyonu."
Langdon, tm kutsal kitaplarn gizli bir anlam, alegori, sembolizm
ve mesellerle sl rtlm bir mesaj olduu teorisine yabanc deildi.
Peter, "Peygamberler bizi, gizemlerini paylamak iin kullandklar
dilin ifreli olduu konusunda uyardlar," diye devam etti. "Markos ncili
bize, 'Size gizemi bilmenizi salayacak bilgi verildi... ama meselle anlat470
Dan
Brown
Karanlk szler, diye dnen Langdon, bu tuhaf deyiin hem zdeyiler'de, hem de Zebur 78'de defalarca tekrarlandn hatrlad. Azm
meselle ap, eskilerin karanlk szlerini dile getireceim. Langdon, "karanlk szler" kavramnn "eytani" deil, gerek manasnn gizlendii veya stnn rtld anlamna geldiini renmiti.
Peter, "Ve eer phen varsa, Korintliler alenen mesellerin iki anlam
olduunu syler," diye ekledi. '"Bebekler iin st ve erkekler iin et'; burada st olgunlamam zihinler iin sadeletirilmi okuma paralan, et ise
sadece olgunlam zihinlerin eriebilecei gerek mesaj anlamna gelir."
El fenerini yukar kaldran Peter, bir kez daha, maksatl bir ekilde,
ncil'i iaret eden pelerinli figr aydnlatt. "pheci olduunu biliyorum
Robert, ama yle dn. ncil'in gizli bir anlam yoksa, o halde neden tarihteki en parlak zeklar -Kraliyet Akademisi'ndeki dhi bilim adamlar da
buna dahil- onu incelemeyi taknt haline getirdiler? Sir Isaac Newton,
Kutsal Kitap'n anlamn deifre etmeye alrken, ncil'deki gizli bir bilimsel bilgiyi elde ettiini savunduu 1704 elyazmas da dahil olmak zere, bir milyondan fazla kelime yazd."
Langdon bunun doru olduunu biliyordu.
Peter, "Ve Sir Francis Bacon," diye devam etti. "Kral James'in onayl Kral James ncili'ni yazmas iin tuttuu aydn, ncil'in ifreli bir anlam
olduuna ylesine kanaat getirmiti ki bugn hl zerinde allan kendi
ifrelerini yazd! Tabii bildiin gibi Bacon bir Gl Halyd ve The Wisdom
of the Aucieuts'{V) kaleme almt." Peter glmsedi. "Hatta ikonoklast<2) air William Blake bile, satr aralarn okumamz gerektii ipucunu vermiti."
Langdon o dizeleri biliyordu:
NCL' OKURUZ AKAM SABAH
AMASZN BEYAZ OKUDUUNUZU BEN OKURUMSYAH
Gitgide hzlanmakta olan Peter, "Ayrca tm bunlar Avrupal aydnlarla da snrl deildi," diye devam etti. "En zeki atalarmzn -John Adams,
(1) Eskilerin Bilgelii
(2) Yerlemi geleneklere kar kan.
4 71
Kayp
Sembol
falar mitsizce bize srr anlatmaya alrlar. Anlamyor musun? ncil'de geen 'karanlk szler', bizimle gizli bilgeliklerini sessizce paylaan eskilerin fsltsdr."
Langdon hibir ey sylemedi. Anlad kadaryla Antik Gizemler,
insan zihninin gizli kalm gcnden yararlanmak iin bir kullanma klavuzuydu... kiinin Tanrlamas iin bir tarifti. Langdon gizemlerin gcn hibir zaman kabul edememiti ve elbette, ncil'in bir ekilde bu gizemlerin anahtarn saklad dncesi ona imknsz gibi geliyordu.
"Peter, ncil ve Antik Gizemler birbirlerinin tam ztt. Gizemler kiinin iindeki tanryla ilgilidir... insann tanr olmas halidir. ncil ise kiinin
stndeki Tanr ile ilgilidir... insansa gsz bir gnahkrdr."
"Evet! Kesinlikle! Doru noktaya parmak
r'dan ayrd an, kelimenin anlam kayboldu.
limeyi sadece kendilerinin anladn haykran
de duyulmaz oldu... Onlar kelimenin sadece ve
zldn iddia ederler."
bastn! nsan kendini TanEski statlarn sesleri, keuygulayclarn grltsnsadece kendi dillerinde ya-
Peter'm sesi fsltya dnt. "Buda, 'Sen tanrsn,' dedi. sa, 'Tann'nn Krall iinizdedir,' diye retti ve hatta bize 'Benim yaptklarm
siz de yapabilirsiniz... hem de daha byn,' diye vaatte bulundu. Sufizm, tanry insann iinde aramak gerektiini ve insann birok ynyle tanrnn yansmas olduunu belirtir. Papala kar kan ilk papa -Ro-
508
509
Da
Brown
Kayp
Sembol
mal Hippolytus- bile, gnostik retmen Monoimus'un: 'Tanr'y aramay brakn... bunun yerine kendinizden balayn,' sznden alnt yaparak,
ayn mesaj vermiti."
Langdon, Mabet Evi'nde, Mason Tyler'n sandalyesinin arkasna kaznm iki rehber kelimeyi hatrlad: KENDNZ BLNZ.
Peter zayf bir sesle, "Bir zamanlar bilge bir adam bana, Tanr'yla senin arandaki fark, senin ilahi olduunu unutman demiti." dedi.
"Peter, seni duyuyorum ve sylemek istediklerini anlyorum. Evet, tanr olduumuza inanmak isterdim ama aramzda dolaan tanrya hi rastlamadm. Hi insanst bir varlk grmedim. ncil'in veya dier kutsal kitaplarn
mucizelerini rnek gsterebilirsin, ama onlar insanlar tarafndan uydurulmu
ve zaman iinde abartlm eski hikyelerden baka eyler deiller."
Peter, "Belki," dedi. "Veya belki de bizim bilimimizin, eskilerin bilgeliine erimesini beklememiz gerek." Durdu. "Komik olan u ki... Katherine'in aratrmalarnn bunu baarabileceine inanyorum."
Langdon birden Katherine'in Mabet Evi'nden aceleyle ktn hatrlad. '"Hey, sahi, o nerede?"
Srtan Peter, "Yaknda gelir," dedi. "Ne kadar ansl olduunu gzleriyle grmeye gitti."
Darda, antm kaidesinde souk akam havasn iine eken Peter Solomon, canlandn hissetti. Langdon'n dikkatle yere bakp, ban kamasn ve sonra da dikilitan kaidesinin etrafna baknmasn keyifle izledi.
Peter, "Profesr," diye aka yapt. "ncil'in iinde bulunduu ke ta
yerin altnda. Kitaba eriemezsiniz ama, orada olduuna sizi temin ederim."
Dncelere dalm gibi grnen Langdon, "Sana inanyorum," dedi. "Ben sadece... bir ey fark ettim."
Langdon geriye doru adm atp, Washington Ant'nn durduu dev
meydana gz gezdirdi. Dairesel alan, antn etrafnda ortak merkezli iki daire
oluturan, iki sra koyu renk ta hari... tamamyla beyaz tatan yaplmt.
Langdon, "emberin iinde ember," dedi. "Washington Ant'nn,
emberin iindeki bir emberin merkezinde ykseldiim daha nce fark
etmemitim."
Peter glmsemesine engel olamad. Hibir eyi de kalmyor. "Evet,
byk noktal daire... Amerika'nn kesime noktasnda... Tanr'nn evrensel
sembol." Muzip bir tavrla omuzlarn silkti. "Eminim sadece bir tesadftr."
Dan
Brown
470
Baklarn ge doru eviren Langdon, gzlerini karanlk gkyznde bembeyaz parlayan kuleye evirdiinde dalgn grnyordu.
Peter, onun, bu yaptn gerekte ne olduunu... antik bilgeliin sessiz
bir hatrlatcs... bir ulusun kalbindeki aydnlanm insann ikonu olduunu anlamaya baladn hissediyordu. Peter tepedeki minik alminyum
ucu gremese de gkyzne uzanan aydnlanm insan zihninin orada olduunu biliyordu.
Las Deo.
"Peter?" Langdon, gizemli bir yeliin kabul treninden geen bir
adam gibi yanna yaklat. "Az kalsn unutuyordum," diyerek elini cebine
soktu ve Peter'n mason yzn kard. "Btn gece boyunca bunu sana geri vermek istedim."
"Teekkr ederim Robet." Sol elini uzatp yz alan Peter, ona
hayranlkla bakt. "Etrafndaki tm gizlilik ve esrarla birlikte bu yzn
ve Mason Piramidi'nin... hayatmda byk bir etkisi olduunu biliyorsun.
Piramit, gizemli srlar olduu vaadiyle bana genken verilmiti. Sadece
varl bile, dnyada byk gizemler olduuna inanmama yetti. Merakm
uyandrd ve zihnimi Antik Gizemlere amamda bana ilham verdi." Sessizce glmseyip yz cebine att. "imdi anlyorum ki. Mason Piramidi' in asl amac cevaplar aklamak deil, onlar araclyla bir sihre ilham vermekmi."
ki adam uzunca bir sre antn dibinde sessizce durdu.
Langdon sonunda ciddi bir sesle konumaya balad. "Senden bir iyilik istemek zorundaym Peter... dostun olarak."
"Elbette. Ne istersen."
Langdon bunun zerine isteini belirtti.
Onun hakl olduunu bilen Solomon ban sallad. "Yapacam."
Bekleyen Escalade'i gsteren Langdon, "Hemen," diye ekledi.
"Tamam... ama bir artla."
Langdon kendi kendine glerek, gzlerini devirdi. "Bir ekilde son
sz syleyen hep sen oluyorsun."
"Evet, Katheine ile senin grmeni istediim son bir ey var."
"Bu saatte mi?" Langdon saatine bakt.
Solomon eski dostuna scack glmsedi. "Washington'n en gz alc hazinesidir... ve ok ama ok az sayda insan grmtr."
4 71
Kayp
Sembol
132.
BLM
Katherine Solomon, Washington Amt'nm kaidesine doru hzla tepeyi trmanrken, kendini iyi hissediyordu. Bu akam byk ok ve znt yaamt, ama dnceleri imdi, geici de olsa Peter'n ona verdii harika habere -kendi gzleriyle grp, onaylad habere- odaklanmt.
Aratrmam gvende. Hepsi.
Laboratuvarnn holografik veri srcleri bu akam imha edilmiti,
ama Peter, Mabet Evi'nde ona bu olaydan nce, tm Noetik aratrmalarnn yedeklenerek gizlice SMSC ynetim ofislerinde sakladn sylemiti. Biliyorsan ki, almalarna hayranm ve seni rahatsz etmeden ilerleyiini takip etmek istemitim, diye aklamt.
Bouk bir ses, "Katherine?" dedi.
Ban kaldrp bakt.
Aydnlatlm antn kaidesinde tek bana duran bir siluet vard.
"Robert!" Katherine koarak yanna gidip ona sarld.
Langdon, "yi haberi aldm," diye fsldad. "Rahatlamsndr."
Duygulanmt ve sesi atlak kyordu. "Hem de ok." Peter'n kurtard aratrma, bilimsel bir g gsterisiydi; insan dncesinin, dnyada gerek ve llebilir bir g olduunu kantlayan byk bir deney koleksiyonuydu. Katherine'in deneyleri insan dncesinin; buz kristallerinden, Rassal Olay reticilerine ve atom alt paracklarnn hareketlerine
kadar her eyin zerinde etkili olduunu gsteriyordu. phecileri inananlara dntrebilen ve ortak bilinci byk lde etkileme potansiyeli bulunan, kesin ve aksi iddia edilemez sonulara ulamt. "Her ey deiecek, Robert. Her ey. "
"Peter kesinlikle byle dnyor."
Katherine etrafta aabeyini arad.
Langdon, "Hastanede," dedi. "Benim hatrm iin gitmesi konusunda
srar ettim."
Dan
Brown
444
449
kayp Sembol
Langdon srtn Katherine'e, yzn d duvara dnp, sessizce fsldad. "Katherine, bu konuan senin vicdann. Robert' neden terk ettin?"
133.
BLM
Brown
444
Katherine'in kubbenin artc akustik zelliklerine aina olduu anlalyordu... nk duvar fsltyla cevap vermiti. "nk Robert korkaklk ediyor. Buraya kadar benimle birlikte gelmesi gerekirdi. O kapy amak iin daha ok vaktimiz var."
Hakl olduunu bilen Langdon, duvara tutunarak isteksizce balkonda
yrmeye balad.
Yukardaki devasa resme bakan Katherine, "Bu tavan inanlmaz,"
diye mrldand. "Bilim mucitleri ve onlarn icatlayla bir araya getirilmi mitolojik tanrlar... Ve bu resmin kongremizin merkezinde olduunu
dnmek."
Langdon baklarm, teknolojik icatlaryla birlikte betimlenen yukardaki Franklin, Fulton ve Morse figrlerine evirdi. Bu figrlerin stnde
kavis izen bir gkkua, Langdon'n baklarn bir bulutun stnde ge ykselen George Washington'a yneltti. nsann Tanrlamas vaadi.
Katherine, "Sanki Antik Gizemlerin z Rotunda'nm tepesinden bakyor," dedi.
Langdon dnyada bundan baka, bilimsel icatlar mitolojideki tanrlar ve tanrlaan insanlarla bir araya getiren pek fazla fresk olmadn itiraf etmek zorundayd. Bu tavann gz alc resim koleksiyonu gerekten de
Antik Gizemlerin bir mesajyd ve bir sebepten tr buradayd. Kurucu
atalar Amerika'y bo bir tuval, gizem tohumlarnn ekilebilecei verimli
bir toprak gibi dnmlerdi. Bugn ykselen bu ikon -lkemizin kurucusunun ge ykselii- kanun koyucularn, liderlerin ve bakanlarn stnde... ak bir hatrlatc, gelecee ynelik bir harita, insann ruhani olgunlua eriecei bir zamann geleceinin vaadi olarak duruyordu.
Minerva'nn eliindeki Amerikal byk mucitlerin kocaman figrlerine gzlerini dikmi olan Katherine, "Robert," diye fsldad. "Gerekten de gelecekten haber veriyor gibi. Bugn en ileri bilimsel bulular, insanln en eski fikirlerini incelemekte kullanlyor. Noetik Bilimi yeni
olabilir ama aslnda yeryzndeki en eski bilim, yani insan dncesi bilimi." Merak dolu gzlerle ona dnd. "Ve eskilerin dnceyi bizlerden daha esasl anladklarn reniyoruz."
449
kayp Sembol
Langdon, "Mantkl," dedi. "Eskilerin kullanabilecekleri yegne teknoloji insan aklyd. Eski filozoflar bkp usanmadan bunun stnde altlar."
"Evet! Antik metinler insan zihninin gcn saplant haline getirmiler. Veda, zihin enerjisinin akn tasvir eder. Pistis Sophia"' evrensel bilinci aklar. Zohar akl ruhunun doasn kefeder. aman metinleri Einstein'n 'uzaktan etkisini', uzaktan ifa vermekle kehanet etmiler. Hepsi
orada! Bir de ncil'i anlatmaya balamayaym."
Langdon omuz silkti. "Sanrm gidip bir daha okusam iyi olacak."
Onun pheciliinden memnun kalmad anlalan Katherine, "Sana
bir soru soraym," dedi. "ncil bize 'hibir gere kullanmadan ve hi ses
karmadan'... 'gidip tapnamz ina etmemizi' sylerken, sence hangi
tapnaktan bahsediyor?"
"ey, kitapta sizin bedeniniz bir tapmaktr diyor."
"Evet, Korintliler 3:16. Tanr'nn tapna sensin." Glmsedi. "Ve
Yuhanna ncili de ayn eyi syler. Robert, tm kutsal kitaplar iimizdeki
gizli kalm gcn farkndalar ve bu gc kullanmamz istiyorlar... zihinlerimizin tapnan oluturmamz iin bizi tevik ediyorlar."
"Ne yazk ki ben dindar dnyann gerek bir tapnak ina edilmesini
beklediini dnyorum. Mesih Kehanetleri'nin bir ksm byle."
"Evet ama, byle yaparsak nemli bir noktay atlam oluruz. kinci
Kez Dnyaya Geli, insann geliidir; insanln sonunda kendi zihin tapnan ina ettii andr."
enesini svazlayan Langdon, "Bilmiyorum," dedi. "Ben ncil limi
deilim ama, Kutsal Kitap'ta ayrntl bir ekilde ina edilmesi gereken
gerek bir tapnaktan bahsettiine eminim. Yapnn iki blmden olutuu
tasvir edilir; Kutsal Yer denen bir d tapmak, Kuds-l Akdes denen bir
de i mabet. ki blm birbirlerinden ince bir perdeyle ayrlr."
(1) m a n Bilgelii
Dan
Brown
470
4 71
Kayp
Sembol
Dan
Brown
470 4 71
Sembol
grlerek, alay edilmiti. Gne'in evrenin merkezi olduu dncesi kfirlik olarak adlandrlmt. Kk zihinler daima anlayamadklarna saldrmlardr. Yaratanlar da var... tahrip edenler de. Bu dinamik her zaman
vard. Ama sonunda yaratanlar inananlar bulur ve inananlarn miktar
nemli bir sayya ular ve Dnya bir anda yuvarlaklar veya Gne evrenin merkezi haline gelir. Alg deiir ve yeni bir gereklik doar."
Brown
470
Katherine anlayl bir tavrla ban sallad. "Sanrm hepimizin benzer bir ans var. Srtst yatp gkyzne bakmak... zihni aar." Tavana
bakp, "Bana ceketini ver," dedi.
"Ne?" Robert ceketini karp Katherine'e verdi.
Katherine ceketi katlayp, platformun stne uzun bir yastk gibi yerletirdi. "Yat."
Langdon srtst yattnda, Katherine onun ban katlanm ceketin
bir yarsna yaslad. Sonra yanna uzand, dar platformun stnde iki ocuk omuz omza, Brumidi'nin devasa freskine bakyorlard.
Katherine, "Tamam," diye fsldad. "imdi ayn zihin durumuna gelmeni istiyorum... kanoda yatan bir ocuksun... yukardaki yldzlara bakyorsun, zihnin ak ve merak dolu."
itaat etmeye alan Langdon, o srada rahat bir ekilde uzanyor olsa da birden yorulduunu hissetti. Gr bulanklamaya balad ve yukarda, onu aniden uyandran belirsiz bir ekil fark etti. Bu mmkn m?
Daha nce fark etmediine inanamyordu ama Washington 'm Ge Ykselii' ndeki figrler ortak merkezli iki daire eklinde yerletirilmilerdi;
emberin iinde ember. Ge Ykseli de bir noktal daire mi? Langdon
bu gece daha baka neleri gremediini merak ediyordu.
"Sana sylemek istediim nemli bir ey var Robert. Tm bunlardan
baka bir para daha var... aratrmalarmn en artc ksm olduuna
inanyorum."
Dahas da m var?
4 71
Kayp
Sembol
"Anlamadm?"
"Bo ver. Gzlerini kapat. Vakti geldiinde seni uyandrrm."
Langdon, Mimar'n onlara verdii anahtar... ve buraya neden geldiklerini tamamyla unuttuunu fark etti. Yeni bir yorgunluk dalgas vcuduna hkim olurken, Langdon gzlerini kapatt. Zihninin karanlnda
kendini, evrensel bilinci... Plato'nun "dnyann zihni" ve "Tanr'y bir ara(1) ngilizcede ku cvlts, akmak anlamna gelir.
Dan
Brown
470
4 71
Kayp
Sembol
grlk Ant bulunuyordu. Antn yz, afan ilk kzllklarnn ufku boyamaya balad dou ynne dnkt.
SON SOZ
Robert Langdon yavaa uyand.
Birtakm yzler kendisine bakyordu. Neredeyim ben?
Bir saniye sonra nerede olduunu hatrlad. Ge Ykselimin altnda
yavaa doruldu. Sert platformun stnde yattndan srt tutulmutu.
Katherine nerede?
Langdon, Mickey Mouse saatine bakt. Neredeyse vakti gelmiti. Korkuluktan dikkatli bir ekilde aadaki bo alana bakarak, ayaa kalkt.
"Katherine?" diye seslendi.
Bu isim, ssz Rotunda'nn sessizliinde yankland.
Tiivit ceketini yerden alp silkeledi ve zerine giydi. Ceplerini kontrol etti. Mimar'n ona verdii demir anahtar yoktu.
Geitin etrafndan yryerek, Mimar'n onlara gsterdii akla,
dar karanla kan dik metal basamaklara doru ilerledi. Trmanmaya
balad. Gittike daha yksee kt. Merdiven giderek daralp meyilli bir
hal ald. Langdon yine de kendini zorluyordu.
Biraz daha ileri.
Basamaklar artk neredeyse portatif merdiven haline gelmi, geit rktc derecede daralmt. Basamaklar sona erdiinde Langdon, kk
bir merdiven sahanlna kt. nnde ar bir metal kap duruyordu. Demir anahtar, kilitteydi ve kap hafif aralkt. Langdon itince kap gcrdayarak ald. Kapnn arkasndaki hava souktu. Langdon eikten kasvetli karanla girerken, artk darda olduunu fark etti.
Katherine, ona glmseyerek, "Ben de seni almaya geliyordum," dedi. "Neredeyse vakti geldi."
Langdon nerede olduunun farkna varnca, irkilerek derin bir nefes
ald. Kongre Binas Kubbesi'nin tepesini evreleyen kk bir cam tavann zerinde duruyordu. Tam zerinde, uyuyan bakenti izleyen bronz z-
Noktal daireyi ve onun Amerika'nn drtyol azndaki antnn altnda bulunan dairesel meydann iine nasl gmldn dnd. Langdon'ri aklna aniden Peter'n kendisine emanet ettii kk ta kutu geldi.
Kpn menteelerinin skldn ve alp ayn geometrik ekli -ortasnda noktal daire bulunan bir ha- oluturduunu imdi fark ediyordu.
Langdon glmemek iin kendini zor tuttu. Bu kk kutu bile bu drtyol
azm iaret ediyordu.
524
525
Dan
Brown
K;i) ip Sembol
Gne nlar glenirken, altn rengi parlt bin drt yz doksan alt kilo arlndaki kapak tan tmyle kaplad. Aydnlanma yaayan insan akl. Ik daha sonra antn aa taraflarna doru inmeye, her sabah
gerekletirdii ayn d yapmaya balad. Yeyzne doru ilerleyen
cennet... nsanoluyla birleen Tanr. Langdon bu srecin akam olunca
tersine dneceini fark etti. Gne batda batacak ve k, yeryznden
tekrar cennete doru ykselecek, yeni bir gne hazrlanacakt.
Yannda duran Katherine titreyerek, ona yaklat. Langdon, ona sarld. Sessizce yan yana dururlarken, Langdon bu gece rendiklerini dDan
Brown
527
Kayp
Sembol