Professional Documents
Culture Documents
Cirkin Aşk
Cirkin Aşk
Cirkin Aşk
Dan Brown
YAZARN NOTU
Delta Gc, Ulusal Keif Brosu ve Uzay Snrlar Vakfi gerek kurumlardr.
Bu romanda konu edilen btn teknolojiler mevcuttur.
Eer bu keif onaylanrsa, bilimin imdiye dek dnyamzda perdesini at en artc kavramlardan biri
olacaktr.
Tahmin edilebilecei gibi, olas etkileri geni kapsaml ve rktcdr.
En eski sorularmza yant vermeyi vaat etse de, daha nemli baka sorular iinde barndrmaktadr.
Bakan Bill Clinton, 7 Austos 1996'da, ALH84001 diye bilinen bir kefin ardndan verdii basn
toplantsndan.
HANET NOKTAS
lm, bu ssz yerde, saysz biimlerde gelebilirdi. Jeolog Charles Brophy bu arazinin acmasz
ihtiamna yllarca katlanm olmasna ramen yine de hibir ey onu yaayaca insanlk d felakete
hazrlam olmazd.
Brophy'nin drt kpei, jeolojik alglama aygtlar kzan tundra zerinde ekerken, birden baklarn
gkyzne evirerek yavalad.
Kzaktan inen Brophy, "Ne oldu kzlar?" diye sordu.
Toplanmaya balayan frtna bulutlarnn ardndaki ift pervaneli bir nakliye helikopteri, buzul zirvelerini
askeri maharetle kucaklayarak, kavis izerek alalyordu. Bu tuhaf, diye dnd. Bu kadar kuzeyde hi
helikopter grmemiti. Helikopter, toz gibi kardan bir kmeyi havaya savurarak elli metre kadar uzaa indi.
Tetikte duran kpekler hrladlar.
Helikopterin kaps kayarak aldnda, iki adam aa indi. Souk
hava artlarna uygun beyaz giysiler iindeki adamlar, ellerinde tfekleriyle aceleleri varm gibi Brophy'ye
doru ilerlediler.
Ilerinden biri, "Dr. Brophy?" diye seslendi.
Jeolog bocalad. "smimi nerden biliyorsunuz? Siz kimsiniz?"
"Telsizinizi karn ltfen."
11
"Anlayamadm."
"Dediimizi yap."
aknlk iindeki Brophy telsizini parkasnn cebinden kard.
"Acil bir resmi bildiri iletmeni istiyoruz. Telsiz frekansn yz kilohertze indir."
Yz kilohertz mi? Brophy'nin akl tamamen karmt. Bu kadar dk frekanstan hi kimse hibir ey
alamaz. "Bir kaza m oldu?"
Dier adam tfeini kaldrarak, Brophy'nin bana dorulttu. "Aklamaya zaman yok. Dediimizi yap."
Brophy titreyerek ileti frekansn ayarlad.
ilk konuan adam, zerine birka satr yazl bir not kadn ona uzatt. "Bunu ilet. Hemen."
Brophy kda bakt. "Anlamyorum. Bu bilgi doru deil. Ben yapmadm..."
Adam tfeini serte Brophy'nin akana bastrd. Tuhaf mesaj iletirken Brophy'nin sesi titriyordu.
Birinci adam, "Gzel," dedi. "imdi sen ve kpeklerin helikoptere binin.
Namlunun ucundaki Brophy isteksiz kpeklerini ynlendirerek, paten demirinden helikopterin yk
blmne kt.
Onlar yerleir yerlemez helikopter havalanarak batya dnd.
Parkasnn iinde ter basan Brophy, "Siz de kimsiniz?" diye sordu. Ve o mesajn anlam neydi yle!
Adamlar hibir ey sylemediler. Helikopter irtifa kazanrken, rzgr ak kapdan ieri doluyordu.
Brophy'nin, yk kzana bal duran drt kpei inlemeye balamt.
Brophy, "En azndan kapy kapatn," dedi. "Kpeklerimin rktn grmyor musunuz?"
Adamlar yant vermediler. Helikapter bin yz metreye karken, buzul kanyonlar ve yarklar stnden
dikine ykseliyordu. Adamlar birden ayaa kalktlar. Tek bir sz sylemeden ykl kza tutarak, ak
kapdan dar ittiler. Brophy kpeklerinin muazzam arla kar acyla mcadele edilerini dehet iinde
seyretti. Uluyarak helikopterden dar srklenen hayvanlar bir anda gzden kayboldular. Adamlar onu
yakaladklarnda, Brophy oktan ayaa kalkm lk atyordu. Onu kapya doru ektiler. Korkudan
kaskat kesilen Brophy yumruklarn savurarak, onu dar iten gl ellere kar kendini savunmaya
alt.
Hi yarar yoktu. Saniyeler sonra aadaki buzul kanyonlarna doru dmeye balamt.
13
Capitol Hill'e komu olan Toulos Restoran'nn gururla sunduu st danas ve karabiberle dvlm at eti
gnn modasna hi uygun deildi. Ama bu mn sayesinde sabah kahvaltsnda Washington siyasilerinin
urak yeriydi. Bu sabah Toulos, birbirine arpan gmler, espresso makineleri ve cep telefonu
grmelerinden ykselen seslerin oluturduu ahenksiz yanklarla olduka youndu.
Kadn ieri girdiinde efgarson gizlice sabah Bloody Mary'sinden bir yudum ekiyordu. Yapmack bir
tebessmle yzn dnd.
"Gnaydn," dedi. "Size yardmc olabilir miyim?"
Pilili, bol paal gri pantolon, gsterisiz topuksuz ayakkablar ve krem rengi Laura Ashley bluz giyen
otuzlu yalarnn ortalarndaki kadn ekici biriydi. Salam bir tavr vard enesi hafife yukar kalkmt
kstah deil, sadece gl grnyordu. Kadnn omuzlarna dek inen iri dalgal ak kahverengi salar,
Washington'da en revata olan tarzda taranmt. "Haber spikeri kadn" seksi grnecek kadar uzun, ama
sizden daha akll olduunu gsterecek kadar ksa.
Kadn ekingen bir sesle, "Biraz geciktim," dedi. "Senatr Sexton'la kahvalt randevum vard."
15
efgarson birden sinirlerinin gerildiini hissetti. Senatr Sedgewick Sexton. Senatr burann devaml
mterisi ve lkenin en nl adamlarndan biriydi. Geen hafta Sper Sal'da(Farkl eyaletlerde yaplan
nseimler) on iki Cumhuriyeti aday arkada braktktan sonra, partisinin Amerika Birleik Devletleri
Bakan aday olmay neredeyse garantilemiti. Pek ok kii senatrn gelecek k Beyaz Saray' g
durumdaki Bakan'dan koparma ansna sahip olduuna inanyordu. Son zamanlarda Sexton'n yz tm
ulusal dergilerde grnmeye, kampanya slogan tm Amerika'y kaplamaya balamt: "Harcamay
brakn. yiletirmeye balayn."
efgarson, "Senatr Sexton her zamanki locasnda," dedi. "Peki siz kimsiniz?"
"Rachel Sexton. Kzym."
Ne kadar aptalm, diye dnd. Benzerlik aikrd. Kadnda senatrn delici baklar ve nazik tavr -u
terbiyeli asalet havas- vard. Rachel Sexton doutan sahip olduu nimetleri, babasnn rnek almas
gereken bir zarafet ve tevazu ile tasa da, senatrn klasik iyi grnmnn bir sonraki nesle getii belli
oluyordu.
"Sizi arlamaktan zevk duyarz Bayan Sexton."
efgarson senatrn kzn yemek salonundan geirirken, onu arkasndan takip eden erkeklerin
baklarndan -bazlar usturuplu, bazlar pek deil- mahcup oldu. Toulos'da ok az kadn yemek yer,
daha da az Rachel Sexton gibi grnrd.
Yemek yiyenlerden biri, "Gzel vcut," diye fsldad. "Sexton kendine yeni bir e bulmu bile."
Dieri, "O kz, salak," diye yantlad.
Adam kkrdad. "Ben Sexton' iyi tanrm, o kzn bile becerir."
Rachel, babasnn masasna gittii srada, senatr cep telefonunda yksek sesle son baarlarndan biri
hakknda konuuyordu. Ban kaldrp sadece Cartier saatine hafife vurarak ge kaldn ifade eder bir
ekilde Rachel'a bakt.
Ben de seni zledim, diye dnd Rachel.
Babasnn ilk ad Thomas'd ama gbek adn uzun zaman nce kendi ilave etmiti. Rachel bunu,
babasnn ses yinelemesinden holanmasna balyordu. Senatr Sedgewick Sexton. Ak sal ve tatl dilli
adam, arkas yarn dizilerinden frlam doktor grntsyle kutsanm bir siyaset kurduydu ki, taklit
yetenei dikkate alndnda bu grnts hi de yadrganmyordu.
"Rachel!" Babas telefon grmesini bitirip onu yanandan pmek iin ayaa kalkt.
"Merhaba baba." Babasn pmedi.
"Bitkin grnyorsun."
Demek balyoruz, diye dnd. "Mesajn aldm. Ne oldu?"
"Kzm kahvaltya aramaz mym?"
Rachel, babasnn gizli bir amac olmakszn ondan kendisine elik etmesini istemeyeceini uzun zaman
nce renmiti.
Sexton kahvesinden bir yudum ald. "Anlat bakalm, nasl gidiyor?"
"Youn. Kampanyann iyi gittiini gryorum."
"Ah, iten bahsetmeyelim." Sexton sesini alaltarak masada ne doru eildi.
Rachel'n antasndaki ar cihaz, babasnn infaz sylevine erteleme emri gelmi gibi almaya balad.
Aslnda iddetli elektronik nlama, konumalar rahatsz edici bir ekilde blerdi ama u anda kulaa
melodik geldii bile sylenebilirdi.
Senatr laf kesildii iin fkeli bir bak frlatt.
antasndan el yordamyla ar cihazn bulan Rachel, cihaz elinde bulunduran kiinin gerekten kendisi
olduunu teyit etmek iin srayla be dmeye bast. Cihazn sesi kesildi ve LCD yanp snmeye balad.
On be saniye sonra gizli bir mesaj metni alacakt.
Sneeden, senatre srtt. "Kznzn ok megul bir kadn olduu anlalyor. Skk programnz arasnda
ikinizin birlikte yemee vakit bulduunu grmek olduka heyecan verici."
"Dediim gibi, nce aile."
Sneeden ban evet anlamnda sallad, sonra baklar sertleti.
"Sizin ve kznzn kar atmalarnz nasl zdnz sorabilir miyim efendim?"
"atmalar m?" Senatr Sexton masum bir aknlk ifadesiyle ban ileri uzatt. "Nasl atmalardan
bahsediyorsunuz?"
Rachel, babasnn tepkisine yzn buruturarak, ban kaldrp bakt. Hangi amala sorulduunu
kesinlikle biliyordu. Lanet muhabirler, diye dnd. Bu meslektekilerin yars politikadan para
kazanyordu. Muhabirin sorusu, gazetecilerin greyfurt dedii trden -senatre zor bir soru grnmnde
sunulan st kapal bir kyak- babasnn kolayca yetiip sma yaparak sahann dna gnderebilecei
yava bir att.
"ey, efendim..." Muhabir ksrerek, sorusundan dolay endieleniyormu gibi bir hava verdi.
"Kznzn rakibiniz iin alyor olmasndan kaynaklanan atma."
Senatr Sexton kahkahaya boularak soruyu bir anda saf d brakt.
"Ralph, ncelikle Bakan ve ben rakip deiliz. Bizler sadece
sevdiimiz lkeyi nasl yneteceimiz konusunda farkl fikirlere sahip iki vatanseverz.
Muhabirin yz sevinle parlad. stediini almt. "Peki ikinci olarak?"
"kinci olarak, kzm Bakan iin almyor: istihbarat tekilatnda grev yapyor. stihbarat raporlarn
derleyip Beyaz Saray'a gnderiyor. Olduka alt seviyede bir pozisyonu var." Durup Rachel'a bakt.
"Dorusunu istersen hayatm, Bakan'la tantn bile sanmyorum, tantn m?"
Gzleri yuvalarndan frlayan Rachel bakmakla yetindi.
ar sinyali crlaynca, Rachel'n baklar LCD ekranna gelen mesaja evrildi.
-DRL UKODIR RPRV
Ksaltmay hemen zd ve kalarn att. Beklenmedik bir mesajd ve kesinlikle kt haber veriyordu.
Ama en azndan kamak iin bahanesi hazrd.
"Beyler," dedi. "Kalbim elvermiyor ama gitmek zorundaym. Ie ge kaldm."
Muhabir bir rpda, "Bayan Sexton," dedi. "Gitmeden nce, bu kahvaltya babanzin kampanyasnda
almak iin mevcut iinizden ayrlma ihtimalinizi tartmak zere geldiiniz konusundaki svlentiler
hakknda bir yorum yapabilir misiniz acaba?"
Rachel suratna scak kahve frlatlm gibi hissetti. Soru onu tamamen hazrlksz yakalamt. Babasna
baknca, onun yapmack tebessmnde sorunun nceden hazrlandn hissetti. Masann stne kp
onu atalla delik deik etmek istedi.
Muhabir kayt cihazn burnuna uzatmt. "Bayan Sexton?"
Rachel baklarn muhabire dikti. "Ralph ya da her kimsen, unu iyi bil: Senatr Sexton adna almak
iin iimi brakmaya hi niyetim yok ve eer bunun aksini ima edecek herhangi bir ey yazarsan, o kayt
cihazn kndan ancak tirbuonla karrsn:"
Muhabirin gzleri byd. Srttn onlara gstermeden kayt cihazn kapatt.
"Her ikinize de teekkr ederim," diyerek gzden kayboldu.
21
Rachel o an birdenbire kprmesinden dolay piman oldu. Babasnn fkeli mizac ona gemiti ve bu
yzden ondan nefret ediyordu. Yumua Rachel. ok sakin ol.
Babasnn onaylamayan gzleri hiddetle parlyordu. "Kendine hkim olmay rensen iyi edersin."
Rachel eyalarn toplamaya balamt. "Toplant sona erdi."
Senatrn her halkrda onunla iinin bittii belli oluyordu. Cep telefonunu karp bir numara evirdi.
"Gle gle tatlm. Bir ara ofise urayp bir merhaba de. Ve Tanr akna evlen. Otuz yandasn."
"Otuz drt," diye atlad. "Sekreterin kart gndermiti."
Senatr kederle kesik kesik gld. "Otuz drt. Yal bir gen kz denebilir. Biliyorsun ben otuz drt
yamdayken oktan..."
"Annemle evlenmi, komuyu becermitin deil mi?" Sesi Rachel'n dndnden daha yksek knca,
kelimeler geici bir sre bolukta asl kald. Etrafta yemek yiyenler yan gzle onu szdler.
Senatr Sexton'n gzleri hi kprdamadan fkeyle ona bakyor, adeta iki buz kristali onu delip geiyordu.
"Kendine dikkat et, gen bayan."
Rachel kapya yneldi. Asl sen kendine dikkat et, senatr.
2
adam ThermaTech frtna adrnn iinde sessizce oturuyorlard. Darda, balama demirlerini
yerinden skecek gibi esen souk rzgr, adr sallyordu. Adamlardan hibiri bunu ciddiye almad; her
biri ok daha tehlikeli durumlarla kar karya kalmlard.
Bembeyaz adr, gzlerden uzakta dzlk bir alana kurulmutu. Haberleme ve ulam aygtlaryla
silahlarnn tm son modeldi. Grup liderinin kod ad Delta-Bir idi. Adaleli, evik bir vcuda ve zerinde
bulunduu topografya kadar bo gzlere sahip biriydi.
Delta-Bir'in bileindeki askeri kronograf, tiz bir sinyal sesi yayd. Bu ses, dier iki adamn takt
kronograflarn kard sinyal sesiyle mkemmel bir ahenkle birbirine kart.
Otuz dakika daha geti. Vakit gelmiti. Yine.
Delta-Bir iki ortan brakarak, adrdan dar kt. Zifrikaranlkta rzgr uguldayarak esmeye devam
ediyordu. Kzltesi drbnyle ay nn aydnlatt ufku tarad. Her zamanki gibi yapya odakland. Bin
metre tedeydi: kra arazinin stnde ykselen devasa ve benzersiz grkemli yap. O ve ekibi
yapldndan beri, yani on gndr oray izliyorlard. Delta-Bir'in ierideki bilginin dnyay
deitireceinden hi phesi yoktu. Onu korumak uruna baz hayatlar oktan kaybedilmiti bile.
u anda yapnn dnda her ey sakin grnyordu. Ama asl snav, ieride olanlarda saklyd.
Delta-Bir adra geri girerek iki asker arkadana seslendi.
"Alak uu vakti geldi."
Adamlar evet anlamnda balarn salladlar. lerinden daha uzun olan, Delta-ki, dizst bilgisayarn
aarak altrd. Ekrann karsnda yerine iyice yerleen Delta-ki, elini mekanik bir idare koluna koydu ve
hafife geri ekti. Bin metre tede, binann derinliklerinde saklanan sivrisinek byklndeki bir tefti
robotu, iletiyi alnca hayata geti.
3
Beyaz Integra'sn Leesburg Otoyolu'nda sren Rachel Sexton hl ate pskryordu. Falls Church
eteklerindeki yapraklar dklm akaaalar mart ayndaki ak gkyzne doru uzanyor, ama bu
huzurlu manzara onun fkesini dindirmeye yetmiyordu. Babasnn son kamuoyu yoklamalarndaki ani
ykselii ona, kendine gvenden kaynaklanan bir
23
nebze nezaket kazandrm olmalyd, ama kendini beenmiliini artrmaktan baka bir ie yaramad
anlalyordu.
Adamn yalancl iki kat ac veriyordu, nk Rachel'in hayatta kalan tek yakn oydu. Annesi yl nce
lmt ve bu, Rachel'in kalbindeki duygusal yaralar hala kapanmayan kahredici bir kaypt. Rachel'in
biraz tuhaf da olsa tek tesellisi, lmn annesini senatrle yapt mutsuz evliliin yol at derin
aresizlikten kurtarm olmasyd.
Rachel'in ar cihaznn yeniden alan sinyali, dncelerini nnde uzanan yola geri dndrd. Gelen
mesaj aynyd.
-DRL UKODIR RPRV
Derhal UKO direktrne rapor ver. ini ekti. Geliyorum ite, Tanr akna!
Rachel artan kararszlk duygusuyla, arabasn her zamanki kavaa doru srd. zel giri yoluna
saparak ar silahl nbetilerin kulbesinin nnde durdu. Buras 14225 Leesburg Otoyolu, yani lkedeki
en gizli adreslerden biriydi.
Nbeti arabadaki gizli mikrofonlar ararken Rachel ilerideki devasa yapya gz gezdirdi. Doksan bin
metrekarelik tesis, Fairfax Virginia'daki D.C.'nin hemen dnda bulunan altm sekiz dnm ormanlk
arazinin stne kurulmutu.
Binann n cephesi, uydu anaklar, antenler ve evredeki rayadomlarn zaten rktc olan grnmn
iki kat gsteren tek tarafl yanstmal camla kapl bir kaleydi.
ki dakika sonra Rachel arabasn park etmi, biilmi imlerin stnden ana girie yryordu.
Giriteki granit levhann stnde yle yazyordu.
ULUSAL KEF OFS (UKO)
Kurun geirmez dner kapnn iki yannda duran slahl deniz piyadeleri, Rachel aralarndan geerken
dimdik karya bakyorlard. Bu kapdan geerken kapld her zamanki duyguyu hissetti... uyuyan bir
takm elbiselerden oluan gardrobuyla birleince ona "Serdengeti" takma adn kazandrmt. Parlak bir
strateji uzman ve kabiliyet rnei Serdengeti, kendi dnyasn emsalsiz bir aklkla ynetiyordu.
"Gerei bul. Ona gre davran" onun mantrasyd.
Rachel, direktrn ofisine vardnda, adam telefonda konuuyordu. Rachel, onu her grdnde
arrd: William Pickering hibir ekilde Bakan' aklna estii saatte uyandrabilecek bir adama
benzemiyordu.
27
Pickering telefonu kapatarak eliyle ieri girmesini iaret etti. "Ajan Sexton, oturun." Sesinde anlalr bir
saflk vard.
"Teekkrler efendim." Rachel oturdu.
William Pickering'in pervasz tavrlar karsnda ou kii rahatszlk hissetse de, Rachel, adamdan her
zaman holanmt. Babasnn tam bir antiteziydi... fiziksel adan gsterisizdi, karizmatik olmaktan ok
uzakt ve vazifesini, babasnn bayld spot klarndan uzakta, kar gtmeyen bir yurtseverlikle
yapyordu.
Pickering gzlklerini kararak ona bakt. "Ajan Sexton, Bakan yarm saat kadar nce beni arad. Konu
sensin."
Rachel yerinde kprdand. Pickering dorudan konuya girmesiyle tannrd. Harika bir al konumas,
diye dnd Rachel. "Umarm benim zetlerimle ilgili bir sorun yoktur."
"Tam tersine. Beyaz Saray'da senin almalarnn hayranlkla karlandn sylyor."
Rachel sessizce iini ekti. "Peki ne istedi?"
"Seninle bir toplant. ahsen. Hemen."
Rachel'n endiesi artmt. "ahsen benimle bir toplant m? Ne hakknda?"
"Kahrolas iyi bir soru. Bana sylemiyor."
Rachel tamamen afallamt. UKO direktrnden bilgi saklamak, Vatikan srlarn Papa'dan saklamak gibi
bir eydi. stihbarat camiasndaki en popler espri, herhangi bir eyden William Pickering'in haberi yoksa,
bu eyin vuku bulmadyd.
Pickering ayaa kalkarak, pencerenin nnde dolamaya balad.
"Seninle hemen temasa gememi ve onunla grmeye gndermemi istedi."
"Hemen imdi mi?"
"Arac kendisi gnderdi. Darda bekliyor."
Rachel kalarn att. Bakan'n istei kendi bana bile sinir bozucuydu, Pickering'in yzndeki ifade ise
onu iyice kayglandryordu. "ekinceleriniz olduu anlalyor."
"Herhalde var!" Pickering'in yznde ender grlen bir ifade belirdi.
"Bakan'n zamanlamas ok ak ve acemice. Kamuoyu yoklamalarnda ona meydan okuyan adamn
kzsn ve o da seninle grmek istiyor, deil mi? Ben bunu son derece uygunsuz buluyorum. Hi
kukusuz baban da bana hak verirdi."
Rachel, Pickering'in hakl olduunu biliyordu. Babasnn ne dnduyse umurunda deildi.
"Bakan'n sebeplerine gvenmiyor musunuz?"
"Ben Beyaz Saray'n mevcut ynetimine bilgi destei vermeye yemin etim, politikalarn eletirmeye deil."
Rachel bunun tipik bir Pickering cevab olduunu fark etmiti. William Pickering politikaclarn, gerek
oyuncularn kendisi gibi -oyunu gereince ;anlayabilecek kadar i'n iinde pimi, tecrbeli "mzmin"
adamlar olduu santran tahtasnda, arabuk yer deitiren geici piyonlar olduklar dncesini hi
ekinmeden ifade ederdi. Pickering sklkla, Beyaz Saray'da iki tam dnem geirmenin bile, kresel
siyaset arenasnn gerek glklerini anlamaya yetmeyeceini sylerdi.
Bakan'n bir eit ucuz kampanya numaras yapmay denediini umut eden Rachel, "Belki de masum bir
ricadr, dedi. "Belki de baz hassas bilgilerin indirgenmesine ihtiyac vardr."
"Kk grdmden deil Ajan Sexton, ama Beyaz Saray ihtiya duyduunda pek ok nitelikli zetleme
personeline ulaabilir. Eer Beyaz Saray'n ileriyle ilgili bir meseleyse, Bakan seninle temasa gemenin
daha iyi bir yolunu bulurdu. Bunu bilmiyorsa bile, bir UKO varl arp nedenini bana aklamamaktan
daha iyisini yapmay bilirdi" Pickering'in alanlarndan daima varlk diye bahsetmesi, pek oklarna skc
derecede souk gelirdi.
Pickering, "Baban siyasette hz kazanyor," dedi. "Hayli. Beyaz Saray endielenmeye balam olmal.
Bakan, rakibinin kzyla gizli bir toplant talep edince, aklma istihbarat zetlerinden daha fazlasyla
ilgilendii dncesi geliyor."
29
Rachel iinin hafife rperdiini hissetti. Pickering'in nsezileri esrarengiz biimde doru kard. "Ve siz
de Beyaz Saray'n beni siyaset meydanna karacak kadar aresiz olduundan m korkuyorsunuz?"
Pickering bir sre duraksad. "Babana kar hissettiklerini gizlediin pek sylenemez ve Bakan'n
kampanya alanlarnn aranzdaki bu mesafeden haberdar olduuna eminim. Bana yle geliyor ki, seni
bir ekilde babana kar kullanmay isteyecekler."
Rachel yar aka yar ciddi, "Nereyi imzalyorum?" diye sordu.
Pickering etkilenmie benzemiyordu. Ters bir bak frlatt.
"Seni uyaryorum Ajan Sexton. Eer Bakan'la grmende verecein kararlarn babanla arandaki kiisel
meseleleri glgeleyeceini hissediyorsan, sana Bakan'n grme talebini geri evirmeni kuvvetle tavsiye
ederim."
"Geri evirmek mi?" Rachel sinirlice gld. "Bakan' reddedemeyeceim ok ak."
Direktr, "Sen reddedemezsin," dedi. "Ama ben ederim."
Azndan kan kelimelerin grlemesi Rachel'a, ona "Serdengeti" denmesinin baka bir sebebini
hatrlatmt. William Pickering ufak tefek bir adam olmasna karn, damarna basldnda siyasetin
iinden deprem dalgas gibi geebilirdi.
"Benim bu konudaki kayglarm gayet basit;" dedi Pickering. "Benim iin alan kiileri korumak grevim
ve onlardan birinin siyasi bir oyunda piyon olarak kullanlabilecei ihtimali bile houma gitmiyor."
"Ne yapmam neriyorsunuz?"
Pickering iini ekti. "Ben onunla buluman neririm. Ama hibir ekilde sorumluluk alma. Bakan, sana
aklnda ne halt olduunu anlattktan sonra beni ara. Eer onun seninle siyasi bir beysbol oyunu
oynadna kanaat getirirsem, inan bana, seni o kadar hzl geri ekerim ki, adam, ona neyin arptn bile
anlamaz."
"Teekkr ederim efendim." Rachel, direktrde, babasnda grmeyi arzu ettii o korumac havay
sezinlemiti.
"Bakan'n araba gnderdiini sylemitiniz."
"Pek saylmaz." Pickering kalarn atarak, pencereden dary iaret etti.
Rachel tereddt iinde yanna gidip Pickering'in uzatt parman gsterdii yne bakt.
imenler stnde kalkk burunlu bir MH-60G PaveHawk helikopteri rlantide bekliyordu. Gelmi gemi
en hzl helikopterlerden biri olan PaveHawk'n zerinde Beyaz Saray amblemi vard. Yannda duran pilot
saatine bakyordu.
Rachel inanamayan gzlerle Pickering'e dnd.
"Beyaz Saray, D.C.'ye kadar yirmi be kilometre yol gitmem iin bana PaveHawk m gndermi?"
"Grne baklrsa Bakan ya etkilenmeni ya da gznn ylmasn umuyor." Pickering, ona gz att.
"Bu oyuna gelmemeni tavsiye ederim."
Rachel ban sallad. Hem etkilenmi, hem de gz ylmt.
Rachel Sexton drt dakika sonra UKO'dan karak, bekleyen helikoptere bindi. O henz yerine
yerlemeden havalanan helikopter, Virginia ormanlar zerinde dnerek yan yatt. Ayaklarnn altndaki
aalara gz gezdiren Rachel, nabznn ykseldiini hissetti. Bu helikopterin asla Beyaz Saray'a
varmayacan bilseydi, daha da fazla ykselirdi.
5
Buz gibi esen rzgr ThermaTech adrna sert darbeler indirdii halde, Delta-Bir farknda deildi. O ve
Delta- dikkatlerini, elindeki kumanda kolunu operatr maharetiyle kullanan yoldalarna vermilerdi.
nlerindeki ekran, mikrobotun zerine yerletirilmi ine kameradan canl video iletisi gsteriyordu.
31
Onu her altrdklarnda hala hayret duyan Delta-Bir, teftite en son cihaz, diye dnd.
Son zamanlarda mikromekanik dnyasnda gerekler hayali gemeye balamt.
Mikro Elektro Mekanik Sistemleri (MEMS) -mikrobotlar- ileri teknoloji teftiteki en yeni rnlerdi. Buna
"duvardaki sinek teknolojisi" diyorlard. Kelimenin tam anlamyla. Uzaktan kumandal mikroskobik robotlar
kulaa bilimkurg gibi gelse de, 1990'lardan itibaren kullanlmaya baland. Mays 1997'de Discovery
dergisi mikrobotlar kapak yaparak, gerek "uan", gerekse "yzen" modellerin zelliklerini anlatt. Yzenler
-tuz tanesi byklndeki nanobazllar- insann kan dolam sistemine Kan Damarlarnda Yolculuk
(Fantastic Voyage) filmindeki usulle rnga edilebiliyordu. imdi ise gelimi tbbi uygulamalarda
doktorlara, uzaktan kumandayla atardamarda dolamak, damar iini canl grntyle tetkik etmek ve
netere dokunmadan atardamarlardaki tkanklklarn yerini tespit etmelerine yardmc olmak amacyla
kullanlyordu. Sanlann aksine, uan mikrobotlar yapmak ok daha kolay bir i. Bir makineyi uuracak
aerodinamik teknolojisi Kittyhawk'tan beri mevcuttu, bu yzden geriye kalan tek ey minyatrletirme
ilemiydi. NASA'nn gelecekte Mars'taki grevler iin insansz keif aralar olarak tasarlad ilk uan
mikrobotlar, birka santim uzunluundayd. Ama artk nanoteknoloji, enerji emici hafif malzemeler ve
mikromekanikte kaydedilen gelimeler uan mikrobotlar geree dntrmt.
Asl r aan keif, yeni bir saha olan biyomimikten -Doa Ana'y kopyalamak- gelmiti. Minyatr
yusufuklarn, bu evik ve becerikli uan mikrobotlar iin en uygun prototip olduu anlald. Delta-ki'nin o
anda uurduu PH2 modeli sadece bir santim uzunluundayd -sivrisinek byklnde- ve, tad bir
ift, ikili, effaf, silikon yaprak kanat ona havada benzersiz bir hareketlilik ve ustalk kazandryordu.
Mikrobotun yakt ikmal mekanizmas bir baka yeni bulutu. ilk hmikrobot prototipleri, enerji hcrelerini
yalnzca dorudan parlak bir k kayna altnda hareketsiz durarak arj edebiliyordu. Gizlilik gerektiren
ilerde ya da karanlk blgelerde kullanma elverili deildi. Ama yeni
prototipler manyetik bir alann birka santim yaknnda durarak arj olabiliyorlard. Buna uygun olarak
modern toplumda manyetik alanlar her yerde ve her an bulunabiliyorlard; elektrik prizleri, bilgisayar
monitrleri, elektrikli motorlar, hoparlrler, cep telefonlar. Yani arj istasyonlar asndan hibir zaman
sknt ekilmiyordu. Mikrobot ortama baaryla
tantldktan sonra, neredeyse sonsuza dek ses ve grnt iletebiliyordu.
Delta Gc'nn PHz'si hi sorun yaatmakszn bir haftadan uzun sredir yayn yapyordu.
imdi uan mikrobot, kocaman ambarn iinde salnan bir bcek gibi binann sakin ve devasa merkez
odasnda sessizce havada asl duruyordu. Altndaki alan kubak tarayan mikrobot, phe ekmeyen
sakinlerin -teknisyenler, bilim adamlar, saysz bilim alannda uzmanlar- balarnn stnde dolat. PH2
dnp dururken Delta-Bir, birbiriyle konumakta olan iki tandkyz fark etti. Onlardan laf kapabilirlerdi.
Delta-Iki'ye aa inip dinlemesini syledi.
Delta-ki kumanda kolunu idare ederek robotun ses alglayclarn at, mikrobotun parabolik ykseltecini
ayarlad ve robotu bilim adamlarnn bann metre stnde duracak kadar aa indirdi. leti zayf
olmakla birlikte anlalrd.
Bilim adamlarndan biri, "Hl inanamyorum," diyordu. Buraya krk sekz saat nce geliinden bu yana
sesindeki heyecan dinmemiti. Konutuu adamn da onunla ayn cokuyu paylat anlalyordu.
"Hayatn boyunca... h byle bir eye tank olacan aklna gelir miydi'?"
Gzleri parlayan bilim adam, "Asla," diye karlk verdi. "Btnyle byleyici bir rya."
33
Delta-Bir yeterince duymutu. erideki her eyin tahmin edildii biimde ilerledii belliydi. Delta-ki
mikrobotu sohbetin getii yerden uzaklatrarak sakland yere geri uurdu. Fark edilmemi olan minik
aygt bir elektrik jeneratrnn yannda durdurdu.PHz'nin enerji hcreleri hemen bir sonraki grev iin
arj olmaya baladlar.
6
PaveHawk gkyzn yrtarak ilerlerken, Rachel Sexton'n dnceleri, bu sabah yaanan garip
gelimeler yznden allak bullak olmutu. Bununla birlikte, helikopter Chesapeake Krfezi stnde uana
kadar, tamamyla yanl yne doru ilerlediklerini fark etmedi. ilk anda dt aknlk, yerini dehete
brakmt.
Pilota, "Baksana," diye seslendi. "Sen ne yapyorsun'?" Sesi pervane yznden glkle duyuluyordu.
"Beni Beyaz Saray'a gtrmen gerekiyordu!"
Pilot ban iki yana sallad. "zgnm efendim. Bakan bu sabah Beyaz Saray'da deil."
Rachel, Pickering'in Beyaz Saray' zellikle telaffuz mu ettiini yoksa kendisinin mi yle varsaydn
dnd. "Peki Bakan nerde?"
"Onunla grmeniz baka bir yerde olacak."
Balatma imdi. "Neresi baka yer?"
"Fazla uzak deil."
"Ben bunu sormadm."
"Yirmi be kilometre daha kald."
Rachel, ona bakark kalarn att. Bu adam politikac olmalyd.
"Kurunlardan da sorulardan syrldn kadar iyi mi syrlyorsun?"
Pilot cevap vermedi.
Helikopterin Chesapeake'i gemesi yedi dakikadan az srd. Kara yeniden grndnde pilot kuzeye
yatarak, Rachel'n bir dizi pist ve askeri tipte bina grd dar bir yarmadann kysndan utu. Pilot bu
yere doru alaldnda Rachel neresi olduunu anlad. Alt frlatma rampas ile karbon fze kuleleri iyi bir
ipucuydu ama bu da yetmiyorsa, binalardan birinin ats iki devasa kelimeyle boyanmt: WALLOPS
ADASI.
Wallops Adas, NASA'nn en eski frlatma slerinden biriydi. Bugn hal uydu frlatmak ve deney uaklarn
Arkasndan gelen bouk bir ses, "Hatra almaya balamsnz bile," dedi.
aran Rachel arkasn dnerek, bardak altn yere drd. Almak in beceriksizce diz kt. Bardak
altn kavrayp arkasn dnd anda, Amerika Birleik Devletleri Bakan'n ona bakp neeyle srtrken
grd.
"Ben kral deilim Bayan Sexton diz kmenize gerekten hi gerek yoktu."
37
Senatr Sedgewick Sexton, Washington'n sabah trafiinde, ofisine giden yolda ylan gibi kvrlan Lincoln
limuzinin iinde rahatn tadn karyordu. Karsnda oturan, yirmi drt yandaki zel asistan Gabrielle
Ashe, ona gnlk programn okuyor, Sexton, onu pek dinlemiyordu. Asistannn kamir kazann
altndaki mkemmel vcuduna hayranlk duyarken, Washington' seviyorum, diye dnd. G en byk
afrodizyaktr.. bunun gibi sryle kadn D. C. ye getiriyor.
Gabrielle bir gn kendisinin de senatr olaca hayallerini kuran New York'lu bir Ivy League(Sekiz sekin
niversitenin oluturduu grup) mezunuydu. Sexton o da baaracak, diye dnd. ahane bir grnts
vard ve zehir gibi zekiydi. Hepsinin tesinde, oyunun kurallarn anlyordu. Gabrielle Ashe siyahiydi ama
onun esmer rengi daha ok tarnla maun arasnda, Sexton'n, hassas "beyaz" ebboylarn tm baheyi
elden kaptrdklarn hissetmeden onaylayacaklarn bildii, sknt vermeyen bir ara tondayd. Sexton
yakn dostlarna Gabrielle', Halle Berry'nin grntsyle Hillary Clinton'n zeks ve hrsnn karm
olarak tasvir eder, hatta bazen bunun bile hafif kaldn dnrd. Onu ay nce kampanya zel
asistanlna atadndan beri Gabrielle'n kampanyasna muazzam faydas olmutu. Her eyden nce
bedavaya alyordu. On alt saatlik bir i gnnn karlnda, kaarlanm bir politikacdan cambazlk
yapmay reniyordu. Sexton, ama tabi, diye aklndan geirdi, onu sadece i yapmaktan biraz daha
fazlasna ikna ettim. Gabrielle'a terfi verdikten sonra onu bir gece zel ofisinde "ortama uyum almasna"
davet etmiti. Tahmin edilecei gibi hret delisi gen asistan onu memnun etmeye hevesli olarak
gelmiti. Onlarca yllk ustaln verdii sabrla Sexton sihirli karm devreye sokmutu... Gabrielle'n
gvenini kazanm, onun tm ekingenliini zerinden atm, kendine hkim olduunu sergilemi ve
sonunda hemen orackta, ofisinde onu batan karmt. Gen kadnn hayatndaki en tatmin edici cinsel
deneyimlerden biri olduundan Sexton'in hi phesi yok gibiydi ve ayrca gn aardnda Gabrielle
aka l'szlnden piman olmutu. Utanla istifa etmeyi nermi, Sexton red detmiti. Gabrielle
iinde kald ama niyeti ok akti. Aralarndaki iliki o gnden bu yana ile snrlyd.
Gabrielle'n dolgun dudaklar hl hareket ediyordu. "...bu akam st CNN'deki tartmada konuya ilgi
gstermiyormu gibi davranmanz stemiyorum. Beyaz Saray'n muhalefet olarak kimi gndereceini hl
bilmiyoruz. Aldm notlara gz gezdirmek isteyeceksiniz." Dosyay ana uzatt.
Deri koltuklarn kokusuyla karm parfmn iine eken Sexton, dosyay ald.
Gabrielle, "Dinlemiyorsunuz," dedi.
"Kesinlikle dinliyorum." Srtt. "u CNN'deki tartmay unut. En kt ihtimalle Beyaz Saray aa
seviyeden bir kampanya stajyeriyle bana hakaret etmeye alr En iyi ihtimalle, bana byk bir balk
gnderirl'er, ben de onu le yemei niyetine yerim."
Gabrielle kalarn att. "yi. Notlara olas en saldrgan tartma konularnn listesini ekledim."
"Herhalde her Zamanki zanllardr."
"Bir yeni ye daha var. Sanrm, dn akam Larry King'deki yorumlarnzdan tr ecinsellerden baz
kar tepkiler alacaksnz."
Aldrmad anlalan Sexton omuzlarn silkti. "Anladm. u ayn cinsin evlilii meselesi."
Gabrielle, onu onaylamayan bir bak frlatt. "Olduka kuwetli kar ktnz."
39
Sexton nefretle, ayn cinsin evlilii, diye dnd. Bana kalsayd homolara oy vorme hakk bile
tanmazdm.
"Tamam biraz yumuatrm."
"Gzel. Son zamanlarda bu scak meseleleri biraz fazla kurcaladnz. Ukala davranmayn. Halk bir anda
dnebilir. u anda kazanyorsunuz ve ibreniz ykseliyor. Byle devam edin. imdi topu sahann dna
frlatmaya gerek yok. Top oyunda kalsn."
"Beyaz Saray'dan haber var m?"
Gabrielle'n bocalamas ok ho grnyordu. "Sessizlik sryor. Resmi muamele; rakibiniz, 'Grnmez
Adam' oldu."
Sexton son zamanlarda ansnn ne kadar yaver gittiine glkle inanyordu. Bakan aylardr var gcyle
kampanyasnn stnde alyordu. Sonra bir hafta kadar nce birdenbire kendini Oval Ofis'e kilitlemi ve
o gnden bu yana ne kimse ondan bir kelime duymu, ne de onu grmst. Sanki Bakan, Sexton'n
Rachel, adamn kendi iyilii iin ciddi olmamasn diledi. "Ee... ok... erkeksi efendim."
Herney'nin yz ifadesizdi. "yi. Babanza oy veren kadnlardan bazlarn geri kazanmama yardmc
olacan dnyoruz." Ksa bir aradan sonra Bakan'n yznde geni bir tebessm belirdi. "Bayan
Sexton, bu bir akayd. Sanrm her ikimiz de bu seimi kazanmak iin polo yaka tirt ile kot pantolondan
fazlasna ihtiyacm oldnunu biliyoruz."
Bakan'n ak szll ve espri anlay Rachel'n orada bulunmaktan tr duyduu gerginlii yok
etmiti. Bakan fiziki eksikliklerini diplomatik maharetleriyle kapatyordu. Diplomasi Tanr vergisi bir eydi
ve Zach Herney'de bu yetenek vard.
Rachel, Bakan' uan arka tarafna doru takip etti. Daha ierilere girdike, ortam uak havasndan
daha da uzaklayordu; kavisli koridorlar, duvar ktlar ve hatta StairMaster ile krek aleti bulunan bir
egzersiz salonu. Fakat tuhaftr ki, uak tamamyla bo grnyordu. "Yalnz m seyahat ediyorsunuz
Sayn Bakan?"
Ban iki yana sallad. "Aslna bakarsanz yeni indik."
Rachel armt. Nereden geldiniz? Bu haftaki istihbarat haberlerinde Bakan'n seyahat planlaryla ilgili
herhangi bir ey yoktu. Grne baklrsa gizlice seyahat etmek iin Wallops Adas'n kullanyordu.
Bakan, "alanlar siz gelmeden hemen nce uaktan ayrldlar," dedi.
"Onlarla bulumak zere Beyaz Saray'a gideceim ama sizinle ofisim yerine burda grmeyi istedim."
45
"Bana gzda m vermek istiyorsunuz'?"
"Tam aksine. Size sayg gstermeye alyorum Bayan Sexton. Beyaz Saray gizli grmeler iin hi
uygun deil. Ayrca ikimizin grt haberi yaylrsa, sizi babanzla garip bir pozisyona sokard."
"Buna minnettarm efendim."
"Hassas bir dengeyi incelikle koruduunuz anlalyor ve bunu bozmaya hi gerek grmyorum."
Rachel, babasyla kahvaltda yapt sohbeti hatrlad ve bunun "incelikli" diye nitelendirilebileceinden
kuku duydu. Yine de Zach Herney nazik davranmak iin elinden geleni yapyordu ve dorusu hibir
mecburiyeti yoktu.
Herney, "Size Rachel diyebilir miyim?" diye sordu.
"Elbette." Ben size Zach diyebilirmiyim?
Onu oymal mee bir kapdan geiren Bakan, "Ofisim," dedi.
Hava Kuwetleri Bir'deki ofis, Beyaz Saray'daki emsalinden daha samimiydi, ama yine de mobilyalarda bir
resmiyet havas seziliyordu. Masann stne evraklar ylmt. Arkasnda ise, yaklaan frtnadan
kamaya alan clirekli bir yelkenlinin resmedildii klasik bir yalboya tablo asl duruyordu. Zach
Herney'nin mevcut durumdaki bakanlk srecine mkemmel benzetme yapyor gibiydi.
Bakan, Rachel'a masasnn karsndaki byk sandalyeden birine oturmasn teklif etti. Rachel, onun
masasnn arkasnda oturacan tahmin ediyordu ama sandalyelerden birini ekerek, Rachel'n yanna
oturdu.
Rachel, eit .seviye, diye dnd. Dostluk ilikilerindeki en nemli nokta.
Sandalyesine yerleirken yorgunlukla iini eken Herney, "Evet Rachel," dedi. "Sanrm u an burda
oturduun iin kafan olduka karmtr, yle deil mi?"
Rachel'n iinde kalan son savunma gds de, adamn sesindeki samimiyetle kaybolup gitti. "Aslna
bakarsanz efendim, allak bullak oldum."
Herney yksek sesle kahkaha att. "Harika. Ben de her gn UKO'dan birilerini allak bullak edemiyorum."
"UKO'dan birileri her gn yry botlar giyen bir Bakan tarafndan Hava Kuwetleri Bir'e davet
edilmiyor."
Bakan yeniden kahkaha att.
Kapdaki hafif bir tkrt, kahvelerin geldiini haber veriyordu. Uu ekibinden biri, tepsinin stnde buharlar
karan metal bir demlik ve iki fincanla ieri girdi. Bakan'n arzusu zerine tepsiyi masann stne
brakarak ortadan kayboldu.
Kahveyi doldurmak iin ayaa kalkan Bakan, "St ve eker?" diye sordu.
"St ltfen." Rachel zengin aromay iine ekti. Birleik Devletler Bakan' bana bizzat kahve mi ikram
ediyor?
Zach Herney ar kalay karm bir fincan ona uzatt. "Hakiki Paul Revere," dedi. "Kk lkslerden biri."
Rachel kahveden bir yudum ald. O ana dek tatt en iyi kahveydi.
Kendisine de bir fincan doldurup yerine oturan Bakan, "Her neyse," dedi. "Burda vaktim snrl, o yzden
hemen meseleye gelelim." Bakan kahvesine biraz eker attktan sonra baklarn Rachel'a evirdi.
"Sanrim Bill Pickering size, grmek istememin tek nedeninin siyasi stnlk salamak iin sizi
gerekten tehlikeli bir adam olduunu fark etmiti. Gabrielle koudaki en kuvvetli at desteklediine emin
olsa da, son zamanlarda acaba en iyi at m desteklediini sorgulamaya balamt. Sexton'la yakn
almak gzlerini aan bir tecrbe olmutu... Universal Stdyolar'nn perde arkasna yaplan turlarda,
Hollywood'un hi de byl olmadn kefedince insann filmlere duyduu ocuksu hayranln sona
ermesi gibi.
Sexton'n mesajna olan inanc bozulmasa da, Gabrielle artk haberciden kuku duymaya balamt.
10
Bakan, "Sana syleyeceklerim Rachel," dedi. "'UMBRA' snfna giriyor. Mevcut gvenlik yetkinin ok
tesinde."
Rachel, Hava Kuwetleri Bir'in duvarlarnn stne geldiini hissetti. Bakan, onu helikopterle Wallops
Adas'na getirtmi, uana davet etmi, kahvesini doldurmu, babasna kar siyasi stnlk salamak
iin onu kullanmay dndn hemen sylemi ve imdi de ok gizli bir bilgiyi yasal olmayan ekilde
kendisiyle paylaacan bildirmiti. Zach Herney dardan her ne kadar ltufkr grnse de, Rachel,
onunla ilgili nemli bir ey renmiti. Adam kontrol bir anda eline alyordu.
Gzlerini ona diken Bakan, "ki hafta nce," dedi. "NASA bir keifte bulundu."
Rachel alglayana kadar kelimeler bir sre havada asl kald. Bir NASA kef'i mi? Gncellenen istihbarat
raporlarnda uzay dairesiyle ilgili normalin dnda bir haber yoktu. Ama elbette u gnlerde artk "NASA
kefi" genellikle yeni bir projenin btesini fazlasyla atklarn fark ettikleri anlamna geliyordu.
Bakan, "Daha fazlasn konumadan nce," dedi.
"Uzay keifleri konusunda babann olumsuz dncelerini paylap paylamadn renmek isterim."
Rachel bu aklamaya ierlemiti.
"Umarm beni buraya babamn NASA'ya kar atp tutmalarna engel olmam istemek iin armadnz."
Bakan gld. "Elbette hayr. Sedgewick Sexton'a kimsenin engel olamayacan bilecek kadar uzun
sredir senatodaym."
"Benim babam bir frsatdr efendim. Politikaclarn ou yle. Ve ne yazk ki NASA sayesinde bir frsat
yakalad."
NASA'nn son hatalar zinciri ylesine ekilmezdi ki, insan glsn m, alasn m aryordu... yrngede
paralanan uydular, dnyaya hi sinyal gnderemeyen insansz uzay roketleri, maliyeti on katna kan
Uluslararas Uzay stasyonu ve batan gemiden kaan fareler gibi uzaklaan ye lkeler. Bu ite milyarlar
kaybediliyor ve senatr Sexton durumu dalgalardan istifade eden srrfler gibi kullanyordu. Onu 1600
Pennsylvania Bulvar'nn kylarna tayacak olan dalgalar.
Bakan, "Son zamanlarda NASA'nn," dedi. "Yryen bir felaket olduunu itiraf edeceim. Her arkam
dndmde, onlara fazladan fon salamam iin baka bir bahane sunuyorlar."
Rachel konumak iin bir frsat ele geirmiti. Onu kulland.
"Ve bununla birlikte efendim, acaba henz geen hafta onlar rahatlatmak iin acil fondan milyar temin
ettiinizi okumadm m?"
Bakan kendi kendine gld. "Bu babann ok houna gitti, yle deil mi?"
51
"nsann kendi daraacn hazrlamas gibi yoktur."
"Onu Nightline'da izledin mi? 'Zach Herney bir uzay bamls ve vergi deyenler onun alkanlna fon
salyor."'
"Ama onu hakl karp duruyorsunuz efendim."
Herney ban sallad. "NASA'nn byk bir hayran olduumu saklayacak deilim. Her zaman yleydim.
Ben uzay yarlar ocuuydum -Sputnik, John Glenn, Apollo 11- ve hibir zaman uzay programmza
duyduum hayranlk ve milli gururu ifade etmekten ekinmedim. Bana gre NASA'daki kadn ve erkekler
tarihin yeni ncleri. Onlar imknsz baarmaya alyor, kaybetmeyi gze alyor ve bizler geri ekilip
eletirirken alma masasnn bana geri dnyorlar."
Bakan'n sakin grntsnn altnda, babasnn bitip tkenmez NASA kart sylemlerine iten ie
kprdn sezinleyen Rachel sessizliini korudu. NASA'nn ne halt bulduunu merak ettiini fark etti.
Bakan bu konuya gelmekte hi acele etmiyordu.
Sesini biraz daha ykselten Herney, "Bugn," dedi. "NASA hakkndaki tm fikirlerini deitirmeyi
planlyorum."
Rachel, ona soran gzlerle bakt. "Ben zaten size oy veriyorum efendim. lkenin geri kalan zerinde
younlamay dnebilirsiniz."
"Bunu istiyorum." Kahvesinden bir yudum alp glmsedi. We senden bana yardm etmeni isteyeceim."
Duraksayarak ona doru eildi. "Allmadk bir biimde."
Rachel imdi Zach Herney'nin, avnn kamak ya da savamak niyetini hesaplamaya alan bir avc gibi,
her hareketini dikkatle incelediini hissedebiliyordu.
Her ikisine de kahve dolduran Bakan, "Sanrm NASA'nn YGS Projesi'ni duymusundur," dedi.
Rachel ban evet anlamnda sallad. "Yer Gzlem Sistemi. Sanrm babam YGS'den bir iki kez
bahsetmiti."
Rachel'n kinayeli alaycl Bakan'n atk kalarn dzeltmiti.
Iin dorusu babas eline her frsat getiinde Yer Gzlem Sistemi'nden bahsediyordu. NASA'nn ok
tartlan pahal teebbslerinden biriydi. Be uydudan oluan takm, uzaydan aa bakp gezegenin
evre koullarn -ozon deliinin bymesi, kutuplardaki buzuilarn erimesi, kresel snma, yamur
ormanlarnn tkenmesi- tahlil etmek zere tasarlanmt. Ama, daha gzel bir dnya iin, evrecileri
imdiye kadar kendilerine hi sunulmam olan verilerle donatmakt. Ne yazk ki YGS Prajesi
baarszla uramt. NASA'nn son zamanlardaki pek ok projesi gibi bu da, balangtan itibaren ar
maliyet salgnna yakalanmt. Elini atee sokansa Zach Herney olmutu. 1.4 milyar dolarlk YGS
Projesi'ni Kongre'den geirmek iin evrei lobinin desteini kullanmt. Ama YGS yeryzne vaat ettii
kresel katklar getirmek yerine, baarsz frlatmalar, bilgisayar hatalar ve kasvetli NASA basn
toplantlarndan oluan bir kbusa dnmt. Tek glen yz, Bakan'n YGS iin paralarnn ne kadarn
kullandn ve karlnda umduklarndan ne kadar alakasz sonular elde ettiklerini, semenlere kendini
beenmi bir ifadeyle hatrlatan senatr Sexton'a aitti.
Bakan fincanna biraz eker att. "Kulaa olduka artc gelecek ama NASA'nn bahsettiim u kefi
YGS tarafndan yapld."
imdi Rachel iyice armt. Eer YGS yakn zamanda bir baarya imza atmsa, NASA bunu mutlaka
duyururdu, yle deil mi? Babas medyada resmen YGS'nin ipliini pazara karmt ve uzay dairesinin
eline geen her iyi haberi deerlendirmesi gerkirdi.
Rachel, "YGS kefiyle ilgili," dedi. "Hibir ey duymadm."
"Biliyorum. NASA iyi haberi bir mddet kendine saklamay uygun buldu."
Rachel bundan phe ediyordu. "Tecrbelerimden rendiim kadaryla efendim, eer sz konusu NASA
ise, genelde hibir haber kt haber deildir." Ketumluk NASA halkla ilikiler blmnn en iyi yapt i
saylmazd. UKO'daki en popler espri, bilim adamlarndan biri her yellendiinde NASA'nn basin
konferans dzenlediiydi.
53
Bakan kalarn att. "Ah evet. Pickering'in UKO gvenlik fanatiklerinden biriyle konutuumu
unutmuum. Hl NASA'nn boboazlndan yaknp duruyor mu?"
"Gvenlik onun ii efendim. Bu ii ciddiye alyor."
"Hi kukusuz yle. Bu kadar ortak noktas olan iki ajansn srekli
kavga edecek bir eyler bulduklarna inanmakta glk ekiyorum."
Rachel gerek NASA, gerekse UKO'nun uzayla ilintili brolar olmalarna ramen iki farkl kutupta felsefeye
inandklarn, William Pickering iin almaya balar balamaz renmiti. UKO bir savunma brosuydu
ve tm uzay etkinliklerini gizli tutard. NASA ise ilmi bir kurulutu ve tm bulularn heyecan iinde btn
dnyaya ilan ederdi, ki William Pickering ska ulusal gvenlik riskine ramen bunu yaptklarn iddia
ederdi. NASA'nn en iyi teknolojilerinden bazlarnn -uydu teleskoplar iin yksek znrl lensler, uzun
menzilli haberleme sistemleri ve telsiz grntleme aygtlar- dman lkelerin istihbarat ebekelerinde
bulunma ve anavatana kar casuslukta kullanlma gibi kt bir alkanl vard. Bill Pickering sklkla,
NASA bilim adamlarnin byk beyinlere ve daha da byk enelere sahip olduundan yaknrd.
ki bro arasndaki daha isabetli bir mesele, UKO'nun uydularn NASA frlatt iin, NASA'nn son
zamanlardaki ou baarszlnn dorudan UKO'yu etkilemesiydi. Hibir baarszlk 12 Austos
1998'de, NASA/Hava Kuwetleri Titan 4 fzesi frlatldktan krk saniye sonra infilak edip pahal ykn
-kod ad Vortex 2 olan 1.2 milyar dolar deerindeki UKO uydusu- yok ettii zamankinden daha arpc
olmamt. Pickering zellikle bunu unutmaya pek hevesli grnmyordu.
Rachel, "Peki NASA neden son baarsn halka ilan etmedi?" diyerek kar kt.
"u anda pekl birtakm iyi haberleri lehlerinde kullanabilirler."
Bakan, "NASA sessizliini bozmuyor nk," diye aklad. "Ben onlara yle emrettim."
Rachel, onu doru duyup duymadn dnd. Eer durum buysa,
Bakan Rachel'n anlamad bir tr siyasi harakiri yaptn itiraf ediyordu.
Bakan, "Keif," dedi. "Nasl desek... ufak apta galeyana getirici olmaktan te bir ey deil."
Rachel kayg verici bir rperti hissetti. stihbarat dnyasnda "ufak galeyana getirmek" nadiren iyi haber
anlamna gelirdi. imdi YGS ile ilgili bu gizliliin, uydu sisteminin yaklaan bir evre hastal kefetmi
sorguluyordu. Bir masann banda zet yazyor olmalyd. Oysa imdi testosteron yakan bir torpidonun
iinde skp kalmt ve oksijen maskesi sayesinde nefes alyordu. Tomcat on be bin metreye
ykseldiinde, Rachel kusacak gibi oldu. Dncelerini baka bir noktaya ynlendirmek istedi. Dokuz mil
aadaki okyanusa gz gezdirirken, birden kendini evinden ok uzakta hissetti.
Tam nnde oturan pilot, telsizde biriyle konuuyordu, Konuma sona erdiinde pilot telsizi kapatt ve
Tomcat'i aniden sola dndrd. Uak neredeyse tamamen yan yatnca, Rachel midesinin takla attn
dnd. Neyse ki sonunda uak yeniden dzeldi.
Rachel homurdand. "Uyardn iin teekkrler hzl fiek."
"zgnm efendim, ama az nce mdrle buluacanz yerin koardinatlarn aldm."
Rachel, "Dur
tahmin edeyim," dedi. "Kuzeyde mi?"
Pilotun akl karm gibiydi. "Bunu nerden bildiniz?"
Rachel iini ekti. u bilgisayarla eitilen pilotlar da sevmek lazm.
"Saat sabahn dokuzu arkada ve gne samzda. Kuzeye gidiyoruz."
Pilot kabininde ksa bir sessizlik oldu. "Evet bayan, bu sabah kuzeye gidiyoruz."
"Peki ne kadar uzaa gideceiz?"
Pilot koordinatlar kontrol etti. "Yaklak drt bin be yz kilometre.
Rachel olduu yerde doruldu. "Ne!" Haritay gznn n'vne getirmeye alt ama bu kadar kuzeyde
olan yeri tahmin edemiyordu. "Bu, drt saatlik uu demek!"
Pilot, "Mevcut hzmzla evet," dedi. "Sk tutunun ltfen."
Rachel cevap veremeden adam F-14'n kanatlarn ieri ekerek, aerodinamik pozisyona getirdi. Hemen
ardndan, uak daha nce sabit duruyormu gibi hzla ileri atlrken, Rachel bir kez daha kaltuuna
yaptn hissetti. Bir dakika sonra saatte 1500 mil hzla'seyrediyorlard.
Rachel artk iyice sersemlemiti. Gkyz kr edici bir hzla yarlrken midesinin bulanmasna hkim
olamadn hissediyordu. Bakan'n sesi kulanda yanklanyordu. Seni temin ederim Rachel, bu konuda
bana yardmc olduuna pimanlk duymayacaksn. Rachel homurdanarak istifra torbasna uzand. Bir
politikacya asla gvenme.
63
13
Senatr Sedgewick Sexton taksilerin irkin bayalndan holanmasa da, zafere giden yolda arada
srada buna katlanmay renmiti. aPAurdue Hoteli'nin aa garajna kendisini az nce brakan khne
Mayflower taksisi, Sexton'a limuzininin veremedii bir ey salyordu: sradanlk.
Alt barajn, beton stunlar arasna serpitirilmi birka tozlu araba dnda bo olduuna sevindi. Garajda
zikzaklar izerek yrrken saatine gz att. 11.15. Mkemmel.
Sexton'n buluaca adam dakiklik konusunda olduka hassast. Ama Sexton, adamn kimi temsil ettiini
dnnce kendine, istedii konuda diledii kadar hassas olabileceini hatrlatt.
Sexton beyaz Ford Windstar minivann her bulumalarnda dtrduu ayn noktada park ettiini grd; p
tenekelerinin arkasnda, garajn dou kesi. Sexton bu adamla yukardaki sitlerden birinde grmeyi
tercih ederdi ama neden tedbirli davranldn kesinlikle anlyordu. Bu adamn arkadalar hulunduklar
yere dikkatsizlik sayesinde gelmemilerdi.
Sexton kamyonete doru ilerlerken, bu karlamalardan nce her defasnda hissettii o bildik asap
bozukluunu yaad. Omuzlarn skmamaya kendini zorlayarak, neeli bir selam hareketiyle arka koltua
yerleti. ofr koltuundaki koyu renk sal beyefendi glmsemedi. Adam neredeyse yetmi yandayd
ama onun sert simas, yzsz hayalperestlerle acmasz giriimlerden oluan ordunun eleba olmasna
yakacak cinsten, gaddar bir ifade yayyordu.
Duygusuz sesiyle, "Kapat kapy," dedi.
Adamn huysuzluuna taviz veren Sexton, itaat etti. Her eyden onemlisi, bu adam muazzam miktarlarda
paralar idare eden adamlar temsil ediyordu, ki bu parann ou son zamanlarda Sexton'u dnyann en
gl koltuuna oturtmak iin aktlmt. Sexton artk bu toplantlarn strateji dersi olmaktan te, senatrn
balarna ne kadar baml olduunu hatrlatan aylk grmeler olduunu yava yava anlyordu. Bu
adamlar yatrmlar karlnda ok ciddi bir beklenti iindeydiler. Sexton bu "karln" ok cretkr bir
talep olduunu itiraf etmek zorundayd ama yine de, Oval Ofis'e bir kez yerletikten sonra, o da Sexton'n
nfuz alannda kalacak bir eydi.
Adamn i konumaya nasl balamaktan holandn renmi olan Sexton, "Sanrm," dedi. "Bir deme
daha yapld."
"yle. Ve her zaman olduu gibi yine bu fonu sadece kampanyan iin harcayacaksn. Kamuoyu
yoklamalarnn senin lehine ykseldiini rmekten memnunuz ve grne gre kampanya idarecilerin
yapmasn isteyecekleri eylere armamay uzun zaman nce renmiti. Geen be yl sresince,
Ortadou'da rehine kurtarma, Birleik Devletler'de alan terrist topluluklarn saf d brakma ve hatta
dnya evresindeki pek ok tehlikeli erkek ve kadn yok etme operasyonlarnda grev almt.
Henz
geen ay Delta Gc, Gney Amerikal kt bir uyuturucu patronunun kalp krizinden lmesine sebep
olmak iin uan mikrobotu kullanmt. Damar daraltan etkili bir ila ieren apraz kll titanyum inesiyle
hazrlanm mikrobotu kullanan Delta-Iki, aygt ikinci kattaki pencereden adamn evine sokmu, yatak
odasn bulmu ve sonra adam uyurken onu omzundan ineyle vurmutu. Adam gsndeki aryla
uyanmadan nce mikrobot pencereden dar km ve "karaya konmutu" Kurbann ei hastaneyi
aradnda Delta Gc oktan eve doru uuyordu.
Kap krlmam, ieri girilmemiti. Doal sebeplerden bir lm. Mkemmel bir i olmutu.
Henz geenlerde, zel grmelerini izlemek iin nl bir senatrn ofisine yerletirilen bir baka
mikrobot, renkli bir cinsel ilikinin grntlerini kaydetmiti. Delta Gc bu greve kendi aralarnda
"dman hattnn ardndaki yanama" diyorlard.
imdi ise, son on gndr gzetleme grevi gerekesiyle bu adrn iine kapanm olan Delta-Bir, grevin
bitmesini bekliyordu.
Saklanmaya devam et.
Yapy gzetle: ieriyi ve dary.
Beklenmedik her trl gelimeyi komutanna bildir.
Delta-Bir, vazifeleriyle ilgili hibir duygu beslememek konusunda eitilmiti. Yine de grev, takmyla
birlikte ona ilk anlatldnda, kalp atlarn hzlandrmt. Brifing "yz yze" yaplmamt; gvenli
elektronik kanallar vastasyla verilmiti. Delta-Bir, bu grevden sorumlu idareciyle hi karlamamt.
Saati dierleriyle ezamanl ttnde, Delta-Bir proteinli kuru yemeini yiyordu. Birka saniye iinde,
yanndaki CrypTalk haberleme cihaznn uyar sinyali ald. Yapt ii brakarak, konuma aygtnn
ahizesini eline ald. Dier iki adam sessizce bakyorlard. Vericiye konuarak, "Delta-Bir," dedi.
Azndan kan iki kelime o anda, cihazn iindeki ses tanma program tarafndan doruland. Kelimelerin
her birine atanan ifreli bir referans numaras, uydu araclyla arayana gnderiliyordu. Arayan kiinin
tarafndaki benzer bir cihaz numaralar deifre ederek, daha nceden programlanm bir szlk yardmyla
yeniden kelimelere eviriyordu.
71
Ardndan, kelimeler sentetik bir sesle dile geliyordu. Toplam gecikme sresi ise seksen salise idi.
Operasyonu denetleyen kii, "dareci konuuyor," dedi. CrypTalk'un robotumsu ses tonu rktcyd; suni
ve cinsiyetsiz. "Operasyon statnz nedir?"
Delta-Bir, "Her ey planland gibi devam ediyor," diye yant verdi.
"Mkemmel. Zaman plannda gncelleme yapyoruz. Bu akam Dou saatiyle yirmide bilgi halka
duyuruluyor."
Delta-Bir kronografn kontrol etti. Sadece sekiz saat kald. Buradaki ii yaknda sona erecekti. Bu moral
vericiydi.
dareci, "Baka bir gelime daha var," dedi. "Sahneye yeni bir oyuncu girdi."
"Ne yeni oyuncusu?"
Delta-Bir dinledi. lgin bir kumar. Orada birileri oyunu sonuna kadar gtrmeye kararlyd. "Sizce gvenilir
biri mi?"
"ok yakndan takip edilmeli."
"Peki ya sorun karsa?"
Hattaki ses hi tereddt etmedi. "Ayn emirler geerli."
16
Rachel Sexton bir saatten fazladr kuzeye uuyordu. Yolculuk buyunca, ksa bir sreliine grnp
kaybolan Newfoundland dnda F-14'n altnda sudan baka bir ey grmemiti. Yzn ekiterek, sanki
neden su olmak zorunda, diye dnd. Rachel yedi yanda buz pateni yaparken, donmu gln
stndeki buzla birlikte suya batmt. Yzeyin altnda hapsolmu bir haldeyken leceine emindi.
Rachel'n su yutmu vcudunu kavrayp hzla ekerek gvenlie karan, annesinin gl elleri olmutu. O
strapl dayankllk denemesinin ardndan Rachel sudan korkar olmutu; belirgin bir ak deniz korkusu,
zellikle de souk olursa.
Bugn, Kuzey Atlantik'ten baka bir ey gremeyen Rachel'n korkular su yzne kmt.
Pilot Grnland'n kuzeyindeki Thule Hava Kuwetleri ss'yle rotasn tayin edene dek Rachel ne kadar
zaa gittiklerini fark etmemiti. Kutup Dairesi'nin stnde miyim? Bu bilin tedirginliini arttrd.Beni
nereye gtryorlar? NASA ne buldu? Az sonra aadaki mavi-gri manzarada binlerce bembeyaz
noktack belirdi.
Buzdalar.
Rachel buzdalarn hayatnda daha nce sadece bir kere, annesi onu alt yl nce Alaska'ya yaplan bir
anne-kz gemi seyahatine ikna ettiinde grmt. Rachel saysz baka kara seyahati seenei nermiti
annesi srarcyd. "Rachel, tatlm," demiti. "Bu gezegenin te ikisi sularla kapl ve er ya da ge bununla
ba etmeyi renmelisin." Bayan Sexton, gl bir kz evlat yetitirmeye niyetli, ileri grl bir New
England'lyd. Bu gemi seyahati, Rachel ile annesinin birlikte yaptklar son yolculuk olmutu.
Katherine Wentworth Sexton. Rachel ani ve iddetli bir yalnzlk duygusuna kapld. Anlar, uan dnda
uuldayan rzgr gibi geri gelmiler Her zaman olduu gibi duygularn altst ediyorlard.
En son telefonda konumulard. kran Gn sabah. karla kapl O'Hare Havaalan'ndan telefon aan
Rachel, "zgnm anne" demiti. "Ailemizin kran Gn'n asla birbirinden ayr geirmediini biliyorum.
Galiba bu ilk olacak."
Rachel'n annesi adeta yklmt. "Seni grmeyi o kadar istiyordum ki."
"Ben de anne. Babamla birlikte hindi ziyafeti ekerken benim havaalan yemeklerinden yediimi dnn."
73
Hatta bir sessizlik olmutu. "Rachel sen buraya gelinceye kadar sylemeyecektim ama baban bu yl eve
gelemeyecek kadar ok ii olduunu sylyor. Hafta sonu D.C.'deki sitte kalacak."
"Ne!" Rachel'n aknl hemen fkeye dnmt.
"Ama bu kran Gn! Senato ak deil ki! ki saatten az yolu var. Seninle olmas gerekirdi!"
"Biliyorum. Yorgunluktan bittiini sylyor... araba kullanamayacak kadar yorgunmu. Bu hafta sonunu
bitirilmemi ilerini halletmekle geirmeye karar vermi."
I mi? Rachel'n bundan phesi vard. Daha olas bir tahmin, senatr Sexton'n baka bir kadn
halledeceiydi. Gizli tutmasna ramen, yllardr karsna ihanet ediyordu. Bayan Sexton aptal deildi ama
kocasnn ilikileri daima ikna edici mazeretler ve aldatt imasnn hakaret olduu iddiasyla sona ererdi.
Bayan Sexton sonunda acsn gmmenin aresin grmezden gelmekte bulmutu. Rachel, annesini
boanmaya tevik etti halde, Katherine Wentworth Sexton sznn arkasnda duran bir kadnd.
Rachel'a, lm bizi ayrana kadar, demiti. Baban, beni seninle mesut etti -gzel bir kz evlat- ve bu
yzden ona minnet duyuyorum. Yaptklar yznden bir gn daha yksek bir merciye hesap vermek
zorunda kalacak.
Havaalanndaki Rachel'n fkesi patlama noktasndayd. "Ama bu, kran Gn'nde yalnz kalacan
anlamna geliyor!" Midesinin bulandn hissediyordu. kran Gn'n evden ayr geiren senatr
allmadk bir durumdu, sz konusu babas bile olsa.
Bayan Sexton hayal krklna uram ama kararl bir sesle, "ey..." dedi. "Tm bu yemeklerin pe
atlmasna gnlm raz olmaz. Ann Teyze'ne giderim. Bizi her zaman kran Gn'ne davet etmitir.
imdi onu arayacam."
Rachel'n sululuk duygusu biraz olsun azalmt. "Tamam. Mmkn olan en ksa srede eve geliyorum.
Seni seviyorum anne."
"yi uular ttlm."
Rachel'n bindii taksi o akam Sextonlarn lks konann garaj yoluna girdiinde saat 22.30'du. Rachel
hemen o an ters giden bir eyler olduunu anlamt. Garaj yolunda polis arabas duruyordu. Ve
onlarca haber karavan. Evin tm klar yanyordu. Rachel kalbi hzla atarak ieri girdi. Kapda onu bir
Virginia eyalet polisi karlad. Neesiz bir yz vard. Hi bir ey sylemesine gerek yoktu. Rachel
anlamt. Bir kaza olmutu.
Memur, "Yirmi be numaral yol, donan yamur yznden kaygand," dedi. "Anneniz yoldan karak
aalkl da geidine dm. zgnm arpma annda lm."
Rachel'n vcudu ta kesmiti. Haberi alr almaz eve dnen babas, oturma odasnda kk bir basin
konferans vererek dnyaya, einin aile arasndaki kran Gn yemeinden dnerken araba kazasnda
ldn duyuruyordu.
Iini ekerek alayan Rachel, mdahale etmeye hazr bekliyordu.
Babas yala dolu gzlerle medyaya, "Keke," dedi. "Bu hafta sonu evde olsaydm. O zaman bu asla
olmazd."
Babasna duyduu kin her geen saniye artan Rachel, bunu yllar nce dnmeliydin, diye alyordu.
O andan itibaren Rachel kendini babasndan, Bayan Sexton'n asla yapmad ekilde soyutlad.
Senatrn farknda olduu sylenemezdi. Birden merhum einin mal varln bakanlk adayl iin
harcamakla megul biri haline gelmiti. Acyanlarn para teklif etmesi bile gururunu incitmiyordu. Ne acdr
ki senatr imdi, yl sonra, uzaktan bile Rachel'n hayatn yapayalnz klyordu. Babasnn Beyaz Saray
yar, Rachel'n bir erkekle tanp aile kurma hayallerini belirsiz bir zamana erteliyordu. Rachel
"Bakan'n kz" henz kendi kulvarlarndayken, frsattan istifade etme midiyle gzn g hrs brm
Washington'l klarla uramak yerine sosyal hayattan elini eteini ekmeyi daha kolay buluyordu.
75
F-14'n dnda gn azalmaya balamt. Kuzey Kutbu'nda k aylar sona eriyordu; srekli karanlk
vakti. Rachel devaml gece topraklarna doru utuunu fark etti. Geen dakikalarla birlikte gne, ufkun
ardnda kaiarak tamamen kayboldu. Kuzeye doru devam ederlerken, buzulumsu berrak havada
bembeyaz asl duran ay belirdi. ok aalardaki okyanus dalgalar parldyor, buzdalar ise koyu renkte
bir etamin stne serpitirilmi elmaslar gibi grnyordu. Rachel sonunda kara parasnn belli belirsiz
eklini seebildi. Ama bekledii bu deildi. Uan nnde, karlarla kapl muazzam byklkte dalar
uzanyordu.
Akl karan Rachel, "Dalar m?" diye sordu. "Grnland'n kuzeyinde dalar m var?"
Onun kadar arm grnen pilot, "Grne gre yle," dedi.
F-14 burnunu aa verirken Rachel tuhaf bir arlkszlk hissine kapld. Kulaklarndaki nlamaya
ramen, pilot kabininde yinelenen elektronik vzlt sesini duyabiliyordu. Belli ki pilot bir tr rota belirleyici
sinyale kilitlenmi, onu takip ediyordu. Bin metrenin altna indiklerinde Rachel, aadaki ay nn
aydnlatt arpc araziye bakt. Dalarn eteklerinde geni ve karl bir dzlk uzanyordu. Plato,
okyanusa dikey inen buzlu bir kayalkla birdenbire son bulana dek, denize doru yaklak on be kilometre
ilerliyordu. Rachel ite o anda grd. Dnyann herhangi bir yerinde imdiye dek grd hibir eye
benzemiyordu. ilk bata ay nn oyunu sand. Ne grdn tam manasyla karamadan, gzlerini
ksarak karla kapl alana bakt. Uak alaldka grnt netleiyordu.
Tanr akna nedir bu?
altlarndaki plato izgiliydi... sanki birisi kar dev simli eritle renklendirmi gibi. Parlayan izgiler
kydaki kayalkla paraleldi. Uak yz elli metreye indiinde optik yanlsama kendini belli etti. simli erit
her biri otuz metre geniliinde derin oluklard. Oluklara dolan sular donmu ve platoda paralel ilerleyen
simli kanallara benzemiti. Aralarndaki beyaz ynlar ise, kmelenmi karn oluturduu setlerdi. Platoya
doru alalrlarken uak ar trblans nedeniyle sallanp sramaya balad. Rachel ini takmlarnn
grltl bir angrtyla aldn duydu ama hl ini izgisini gremiyordu. Pilot, uaa hkim olmaya
alrken Rachel dar gz att ve kar setlerinin stne yerletirilmi yanp snen iki elektronik k grd.
Pilotun yapmaya altn anladnda dehete dt.
"Buza m ini yapyoruz?" diye sordu.
Pilot cevap vermedi. Dikkatini iddetli rzgra vermiti. Uak iyice alalp buz kanalna doru inerken
Rachel midesinin baklandn hissetti. Uan her iki yannda yksek kar kmeleri vard. Dar kanalda
yaplacak en ufak hatann lm anlamna geleceini bilen Rachel nefesini tuttu. Sallanan uak kar
setlerinin arasnda daha da alaldnda trblans birden durdu. Rzgrdan iyice korunan uak, burun
stne gvenle indi. Tomcat'in arka yardmc motorlar grleyerek ua yavalattlar. Rachel nefesini
verdi. Jet, yz metre kadar ilerledikten sonra, buzun stnde boyanm krrmz izgide durdu. Sag
taraftaki manzara, ay nn aydnlatt bir kar duvarndan baka bir ey deildi; kar setin kenar. Sol
taraftaki manzara da benzerdi. Rachel sadece n camdan bir eyler grebiliyordu... sonsuz bir buz vadisi.
Kenddini l bir gezegene inmi gibi hissetti. Buzun stndeki izgi dnda hayat belirtisi yoktu.
Rachel, onu sonra duydu. Uzaklardan yaklaan bir baka motor sesi duyuldu. Ses perdesi yksekti. Ara
belirene dek ses gittike artt. Bu, buz oluklarndan onlara doru gelen byk, ok paletli bir kar
traktryd. Yksek ve clz ara, dner ayaklar stnde itahn bileyerek zerlerine doru gelen, uzun
boylu bilimkurgu bceklerine benziyordu. asinin
77
stnde, bir dizi projektrle yolunu aydnlatan, plastik camdan kapal bir kabin vard. Ara, F-14'n tam
yannda sarslarak durdu. Plastik cam kabinin kaps ald ve merdivenden aadaki buzun stne birisi
indi. Batan aa, ona iirilmi havas veren beyaz, kabark bir tulum giymiti. Bu garip gezegende en
azndan birilerinin yaadn grerek rahatlayan Rachel, Mad Max, Pillsbury Dough Boy ile karlar, diye
dnd.
Adam, F-14 pilotuna kapa amasn iaret etti.
Pilot isteneni yerine getirdi.
Pilot kabini aldnda, ieri giren esinti Rachel'n kemiklerini annda iliklerine kadar dondurdu.
Kapat lanet kapa!
Aadaki kii ona, "Bayan Sexton?" dedi. Amerikan aksanyla konuuyordu. "NASA adna size ho
geldiniz diyorum."
yeleri girebilirler."
F-14 gnesiz gkyzne doru havalnrken Rachel aniden kendi bana brakld hissine kapld.
Adam, "Burdan IceRover'a bineceiz," dedi. "Mdr bekliyor."
Rachel nlerindeki gmi patikaya gz bezdirerek. NASA mdrnn orada ne halt ettiini tahmin
etmeye alt.
Birtakm manivela kollarn kavrayan NASA'l adam, "Sk tutunun," diye bard. Ara, tme hrlamalar
kararak, ordu tanklar gibi olduu yerde doksan derece dnd. imdi yzn kar setin yksek duvarna
evirmiti. Dik ykseltiye bakan Rachel korkuya kaplmt. Elbette niyeti bu deildi.
"Sallan yuvarlan!" ofr debriyaja basnca, ara doruca ykseltiye doru ilerledi. Rachel bastrlm bir
lk atarak, skca tutundu. Ykseltiye arptklarnda, ivili paletler kara tutundu ve garip ara
trmanmaya balad. Rachel, geriye devrileceklerinden emindi ama paletler eimden yukar karken kabin
tuhaf biimde Yere paralel kalmay haaryordu. Dev ara setin tepesine ktnda ofr arac durdurdu
ve yumruklarn skan yolcusuna neeyle bakt. "Bunu bir de Sui'de dene! ok sistemi tasarmn Mars
Pathfinder'dan alp bu bebee ekledik. Mkemmel i grd."
Rachel benzi atm bir halde ban sallad. "Muhteem."
Artk kar setin stnde duran Rachel, anlalmaz manzaray seyretti. nlerinde bir byk set daha vard,
ondan sonra dalgal ekiller birdenbire sona eriyordu. Ileride ise buz, hafife eimli bir genilie
katyordu. Aynn altndaki buz katman, daralarak dalarn iine sokuldugu yere kadar uzanyordu.
Dalar iaret eden ofr, "Bu, Milne Buzulu," dedi. "Ordan balayp u an stnde durduumuz geni
deltaya kadar uzanr."
ofr motora yeniden gaz verdiinde, ara bu sefer dik tmsekten aa inerken Rachel skca tutundu.
Aa indiklerinde bir baka
81
buz nehrinin stnden geip dier sete trmandlar. Tepeye varp sonra hemen dier taraftan aa
indiklerinde przsz bir buz katmannn stnde kaydlar ve buzulu ezerek ilerlemeye baladlar.
nnde buzdan baka hibir ey gremeyen Rachel, "Ne kadar yol var?" diye sordu.
"Yaklak kilometre ilerde."
Rachel'a uzak gelmiti. Dardaki rzgr, IceRover' durmakszn yumrukluyor, sanki onlar denize
yuvarlamak istercesine plastik cam sarsyordu.
ofr, "Bu katabatik rzgr," diye seslendi. "Alsan iyi edersin!" Bu, blgede katabatik -Yunanca aa
doru akan- denen, kydan esen srekli sert rzgrlar olduunu aklad. Aralksz rzgra, buzul
yzeyinden aa sel sular gibi esen souk rzgr sebep oluyordu. ofr kahkaha atarak, "Buras," dedi.
"Dnyada cehennemin karlarla kapl olduu tek yer!"
Rachel dakikalar sonra uzaklardaki bulank ekli -buzun stnde ykselen devasa beyaz bir kubbegrmeye balad. Gzlerini ovuturdu, Ne biim bir?...
Adam, "Buralarda iri Eskimolar var galiba, ha, ne dersin?" diye espri yapt.
Rachel yapya anlam vermeye alt. Kltlm bir Houston Gk Rasat Kulesi'ne benziyordu.
Adam, "NASA bunu bir buuk hafta nce yerletirdi," dedi. "iirilebilir ok kademeli pleksipolisorbat.
Paralar iir, birbirine tuttur, tm yapy buza mhla ve tellerle bala. Byk yuvarlak bir adra benziyor
ama aslnda NASA'nn bir gn Mars'ta kullanmay mit ettii tanabilir mesken prototipi. Biz buna
habikre diyoruz."
"Habikre mi?"
"Evet, anladn m? nk tam bir kre deil, sadece habi-kre."
Rachel glmsedi ve imdi daha yakndan grnen buzullar stndeki garip binaya bakt. We NASA
henz Mars'a gitmediinden, siz de onun yerine burda uyku partisi veriyorsunuz, yle mi?"
Adam gld. "Aslna bakarsan ben Tahiti'yi tercih ederdim, ama nerede kalacama kader karar verdi."
Rachel tereddtle yapy inceledi. Kirli beyaz d yzeyi, karanlk gkyzyle tezat oluturuyordu. IceRover
yapya yaklat ve kubbenin yan tarafnda, imdi almakta olan kk bir kapnn nnde durdu. eriden
gelen k demeti, karn stne dkld. Birisi dar kt. Cssesini daha da iri gsteren ve onu ayya
benzeten, siyah bir kazak giymi hantal bir devdi. IceRover'a doru hareket etti. Dev adamn kim olduuna
dair Rachel'n hi phesi yoktu: Lawrence Ekstrom, NASA mdr.
ofrn yznde teselli edici bir glmseme belirdi. "Cssesine aldanma. Adam korkak farenin tekidir."
Ekstrom'un, kurduu hayallerin nnde duranlarn kafalarn koparmakla n saldn gayet iyi bilen
Rachel, daha ok bir kaplan gibi diye dnd. Rachel IceRover'dan aa indiinde rzgr neredeyse
onu yere devirecekti. Kabanna iyice sarnarak kubbeye doru ilerledi. NASA mdr, eldivenli dev
penesini ileri uzatarak onu yar yolda karlad.
Sexton stdyoya yneldii srada, Gabrielle, onu kolundan yakalad. "Aklndan ne getiini biliyorum," diye
fsldad.
"Akll ol. izmeyi ama."
"izmeyi amak m? Ben mi?" Sexton siritti.
"Unutma, bu kadn iinde ok iyi."
Sexton, ona manal bir ifadeyle tebessm etti. "Ben de yle."
21
NASA habikresinin maarams ana salonu, dnyann neresinde olursa olsun allmadk bir manzara
saylrd. Ancak Kuzey Kutbu'ndaki buz katmannn stnde bulunduu gerei, Rachel Sexton'n durumu
zmsemesini daha da gletiriyordu. Ban kaldrp birbirine gemi beyaz gen desteklerle rl
ftrist kubbeye bakan Rachel, dev bir sanatoryumun iine girdiini hissetti. Duvarlar, nbeti gibi duran
halojen lamba ordusunun evreledii buz zemine doru eimli bir biimde iniyor, yukar doru yaylan
keskin k tm odaya geici bir parlaklk veriyordu. Buz zeminin stnde kvrlan siyah kpk yolluklar,
tanabilir alma blmlerinden oluan labirentin arasndaki gezinti yollarn andryordu.
91
Elektronik cihazlarn ortasndaki otuz krk beyaz nlkl NASA alan, nee iinde ve heyecanl ses
tonlaryla konuuyordu. Rachel odadaki elektri hemen alglamt. Bu, yeni bir kefin heyecanyd.
Mdrle birlikte kubbenin d kenarndan ilerlerken, Rachel kendisini tanyanlarn yzndeki
memnuniyetsizlii fark etti. hsltlar yank yapan boluktan aka duyulabiliyordu.
Bu senatr Sexton'un kz deil mi?
Burada ne halt ediyor?
Mdrn onunla konutuuna bile inanamyorlard! Rachel, babasnn her yerden sallanan by yaplm
bebeklerini grmeyi bekliyordu. Bununla birlikte havada sadece husumet kokusu yoktu; Rachel bir de iten
ie kendini beenmilik yaptklarn hissediyordu. Sanki NASA son glenin kim olacan imdiden biliyor
gibiydi.
Mdr Rachel', bir adamn tek bana bilgisayar nnde oturduu alma blmne kadar bir dizi
masann arasndan geirdi. Dierlerinin giydii kaln NASA elbiselerinin yerine bu adam siyah balk yaka
kazak, kaln fitilli kadife pantolon ve kaba denizci ayakkablar giymiti. Arkas dnkt. Mdr yabancnn
yanna gidip onunla konuurken Rachel'dan beklemesini istedi. Bir sre sonra balk yaka kazak giyen
adam cana yakn bir edaylla ban sallayp bilgisayarn kapatmaya koyuldu. Mdr, ona dnd.
"Artk sizinle Bay Tolland ilgilenecek," dedi. "Kendisi de Bakan'n yeni alanlarndan biridir, bu sebeple
iyi anlaacanz tahmin ediyorum. Ben size daha sonra katlacam."
"Teekkrler."
"Michael Tolland' tanyorsunuz, deil mi?"
Beyni hl akl almaz ortam alglamaya alan Rachel, omuzlarn silkti. "Isim arm yapmad."
Balk yaka kazakl adam srtarak yanna geldi. "arm yapmad m?" Dostane ve tns olan bir sesi
vard. "Gn boyunca duyduum en iyi haber. Demek kimse stnde ilk intiba brakma frsat
yakalayamayacam."
Ban kaldrrp gelen kiiye baktnda, Rachel olduu yere akld kald. Adamn yakkl yzn bir
bakta tanmt. Onu Amerika'daki herkes tanyordu.
Adam elini skarken kzarm bir yzle, "Ah," dedi. "Siz u Michael Toland'snz."
Bakan, NASA kefinin doruluunu kantlamak icin birinci snf sivil bilim adamlarn ie aldn
sylediinde, Rachel hayalinde ellerinde hesap makineleriyle bir grup kartaloz yryen beyin
canlandrmt. Michael Tolland bu fikrin antiteziydi. Modern Amerika'da en ok tannan bilim
adamlarndan biri olan Tolland, izleyicileri byleyici okyanus olaylaryla -sualt volkanlar, metrelik
deniz kurtlar, katil dalgalar- yzyze getiren, Amazing Seas isimli haftada bir yaynlanan bir belgesel
sunuyordu. Medya Tolland'n bilgisini, mtevaz cokusunu ve Amazing Seas Program'n liste yapan
macera dknln vurgulayarak, onu Jacques Cousteau ile Carl Sagan arasnda biri gibi gstererek
gklere karyordu. Eletirmenlerin ou, Tolland'n hain yakkllyla alakgnlllnn bayan
seyircileri arasndaki poplaritesini zedelemediini itiraf ediyordu.
Kelimeleri aznda geveleyerek konuan Rachel, "Bay Tolland..." dedi. "Ben Rachel Sexton."
Tolland irin ve arpk bir tebessmle karlk verdi. "Merhaba Rachel. Bana Mike de."
Rachel'n hi de alk olmad biimde az dili balanmt. Duyular ar yklenmiti... habikre,
gkta, srlar, beklenmedik ekilde bir televizyon yldzyla yz yze gelmek. Telafi etme abasyla
"Sizi burda grmek beni artt," dedi. "Bakan, bana NASA kefinin doruluunu onaylayacak sivil bilim
adamlarn ie aldn sylediinde, sanrm benim beklcdiim..." Tereddt etti.
93
"Gerek bilim adamlar myd?" Tolland srtt.
Yerin dibine geen Rachel kzard. "Bunu sylemek istemedim."
Tolland, "Endielenme," dedi. "Buraya geldiimden beri tek duyduum bu."
Daha sonra onlara katlacana sz veren mdr, izin isteyerek yanlarndan ayrld. imdi Tolland merakl
bir bakla Rachel'a dnmt. ! "Mdr bana babanzn senatr Sexton olduunu syledi, doru mu?"
Rachel ban sallad. Ne yazk ki.
"Dman hattnn tesinde bir Sexton casusu mu var?"
"Sava hatt her zaman olduunu sandnz yerde deildir."
Garip bir sessizlik oldu.
Rachel aceleyle, "Sylesenize," dedi.
"Dnyaca nl bir okyanus bilimcinin, bir avu NASA fze bilim adamyla buzullarda ne ii var?"
Tolland kendi kendine gld. "Dorusunu isterseniz, Bakan'a ok benzeyen biri benden kendisine bir
iyilik yapmam istedi. Cehennemin dibine git, diyecektim ama kendimi, 'Peki efendim,' derken buldum."
Rachel sabahtan beri ilk kez gld. "Kulbe ho geldin."
nllerin ou gerek yaamda grndnden daha ksa olduu halde, Rachel, Michael Tolland'n daha
uzun olduunu dnyordu. Kahverengi gzleri televizyonda grnd kadar zeki ve ateliydi. Ayrca
sesinde ayn tutarl scaklk ve coku duyuluyordu. Kirk be yalarnda grnen atletik yapdaki Michael
Tolland'n kaln telli siyah salar dank peremler halinde alnna dyordu. Belirgin bir enesi ve
kendinden emin olduunu gsteren kaygsz bir tavr vard. Rachel'n elini sktnda, nasr tutmu avu
iinin ptrleri tipik bir "narin" televizyoncu deil de, iin banda bizzat aratrma yapan usta bir denizci
olduunu dndrmt.
Tolland utanga bir sesle, "Dorusunu sylemek gerekirse, bilimsel daarcm yerine halkla ilikiler
becerilerimden tr ie alndm dnyorum. Bakan buraya gelip kendisi iin bir belgesel yapmam
istedi." dedi.
"Bir belgesel mi? Gkta hakknda m? Ama siz okyanus bilimcisisiniz."
"Ben de kendisine aynen byle syledim! Ama bana gkta belgeseli yapan birilerini tanmadan
syledi. Benim bu ile ilgilenmemin, kefi iin gvenilirlik salayacan syledi. Anlald kadaryla bu
akam ke ilan etmek zere verecei byk basin konferansnda benim belgeselimi kullanmay planlyor."
nl bir sunucu. Rachel, i stndeki Zach Herney'nin kurnaz siyasi manevralarn tahmin edebiliyordu.
NASA sklkla halkn anlamayaca ekilde konumakla sulanyordu. Amerikallarn zaten tand ve
bilimle ilgili konularda gvendii usta bir bilim iletiimcisini kendi saflarna ekmilerdi.
Tolland kubbenin apraz kesinde, basn alannn kurulduu duvar iaret etti. Buzun stnde mavi bir
hal, televizyon kameralar, medya klar ve sryle mikrofonla dolu uzun bir masa vard. Birisi sahne
perdesi olarak, dev bir Amerikan bayra asyordu.
Tolland, "Bu akam iin," diye aklad. "NASA mdryle, nde gelen baz bilim adamlar Bakan'n saat
yirmide ulusa sesleniine elik etmek iin uydu araclyla Beyaz Saray'a balanacaklar."
Zach Herney'nin bu duyurudan NASA'y tamamyla dlamak niyetinde olmadn renmekten memnun
olan Rachel, uygundur, diye dnd. Rachel iini ekerek, "Peki," dedi. "Bu gktayla ilgili bu kadar zel
ne olduunu birisi sonunda bana anlatacak m?"
Kalarn yukarya kaldran Tolland, gizemli bir ekilde glmsedi.
"Aslnda bu gktayla ilgili bu kadar zel olan ey anlatlmaz, grlr."
Rachel'a yan taraftaki i blmne doru kendisini takip etmesini iaret etti "Burdaki adamn size
gsterebilecei pek ok rnek var."
95
"rnek mi? Sizde bu gktann rnekleri mi var?"
"Kesinlikle. baya rnek delip kardk. Dorusu NASA'y buluun nemi konusunda heyecanlandran ilk
nve rnekleriydi."
Neyle karlaacan tahmin edemeyen Rachel, Tolland' alma alanna kadar takip etti. Bo
grnyordu. Ta rnekleri, ap pergelleri ve dier tan aletleriyle darmadan bir masann stnde bir
fincan kahve duruyor, hahvenin buhar ttyordu.
Etrafna baknan Tolland, "Marlinson!" diye seslendi. Cevap gelmedi. Yzn buruturarak iini ekip
Rachel'a dnd. "Herhalde kahvesine krema bulmaya alrken kayboldu. Ben bu adamla Princeton'da
doktora yaptm, inann kendi kald yurtta bile kayboluyordu. imdi astrofizik dalnda Ulusal Bilim
Madalyas sahibi. ok baarl."
Rachel'n jetonu ge dt. "Marlinson m? Herhalde nl Corky Marlinson'dan bahsetmiyorsunuz deil
mi?"
Tolland kahkaha att. "Bizzat kendisi."
Rachel ok armt. "Corky Marlinson burda m?" Marlinson'n yerekimi alanlar hakkndaki fikirleri
UKO uydu mhendisleri arasnda efsane olmutu. "Marlinson, Bakan'n ie ald siviller arasnda m?"
"Evet,gerek bilim adamlarndan biri."
Rachel gcrek dorudur diye dnd. Corky Marlinson hem zeki hem de sayg duyulan biriydi.
Tolland, "Corky hakkndaki inanlmaz paradoks ise," dedi. "Alfa er boa olan mesafeyi milimetresine kadar
bildii halde kendi kravatn balayamamas."
Yakndan yumuak ve genizden gelen bir ses, "Ban klipslilerden kullanyorum" diye seslendi. "Kullanllk,
tarzdan nce gelir Mike. Siz Hollywood tipleri bunlar anlamazsnz!"
Sadece drtyz kuzey enleminin gneyinden gzlemlenebilen l yldz. Yerden gzlemlendiinde
gkyznn en parlak nc yldz olarak grlr.
Rachel ile Tolland, elektronik aygtlarn arkasndan beliren adama yzlerini dndler. Top gibi yuvarlak
bandan dklmeye yz tutmu salaryla mavi gzl buldog kpeine benzeyen, bodur ve tombul biriydi
adam. Tolland' Rachel'la yan yana grnce olduu yerde kald. "Ah Tanrm, Mike! Bu ie yaramaz Kuzey
Kutbu'nda bile muhteem kadnlarla tanabiliyorsun. Biliyorum, ben de televizyona kmalydm!"
Michael Tolland'n mahcup olduu aikrd. "Bayan Sexton, ltfen Marlinson' mazur grn. Nezaket
konusundaki eksikliini, evrenimiz hakknda tamamen gereksiz, ayrntl bilgilerle doldurmaya alyor."
Corky yaklat. "eref duydum bayan. sminizi tam anlayamadm."
"Rachel," dedi. "Rachel Sexton."
Corky neeli bir edayla, nefesi kesilmi gibi yapt. "u dar grl, ahlaksz senatrle ilgisi yoktur umarm!"
Tolland geriye doru ekildi. "Corky, aslna bakarsan senatr Sexton Rachel'n babas."
glmeyi brakan Corky, kamburunu kard. "Biliyor musun Mike, bayanlar konusunda ansmn
glmeyiine amamak gerek."
22
dll astrofiziki Corky Marlinson, Rachel ile Tolland' kendi alma blmne srkleyerek, aletleriyle
ta rneklerini elden geirmeye balad. Adam iyice sktrlm, patlamak zere bir sivilceymi gibi
hareket ediyordu.
heyecandan titreyen bir sesle,
"Pekl," dedi. "Bayan Sexton, otuz saniyelik Corky Marlinson gkta sunusunu izlemek zeresiniz."
Tolland, Rachel'a sabret manasnda gz krpt. "Ona kar hogrl olun. Adam gerekten aktr olmak
istiyordu."
"Ya evet, Mike da sayg duyulan bir bilim adam olmak istemiti."
Corky bir ayakkab kutusunu kartrp iinden ta rnekleri kard ve
97
masann stne yayd. "Bunlar, dnyada bulunan gktalarnn ana snfn oluturuyor."
Rachel rneklere bakt. Hepsi de golf topu byklnde garip kremsi cisimlere benziyordu. Her biri
kesitini grmek amacyla ortadan ikiye blnmt.
Corky, "Tm gktalarnda," dedi. "Farkl miktarlarda nikel-demir alamlar, silikatlar ve slfitler bulunur.
Biz bunlar metal-silikat oranlarna gre snflandrrz."
Rachel, Corky Marlinson'n gkta "sunusunun" otuz saniyeden fazla sreceini dnmeye balamt
bile.
Parlak, siyah-kehribar renginde bir ta gsteren Corky, "Bu ilk rnek, demirli bir gkta. ok ar. Bu
kk ey Antarktika'ya birka yl nce ini yapt," dedi.
Rachel gktan inceledi. Kesinlikle baka bir dnyaya aitmi gibi grnyordu; d kabuu yanm ve
kararm, ar, grimsi bir demir topa. Corky, "Bu kavrulmu d katmana fzyon kabuk denir," dedi. "
Meteor atmosferimize derken meydana gelen ar snn sonucudur. Tm gktalarnda bu kavrulma
grlr." Corky hemen dier rnee geti. "Bu dieri ise, tas-demirli gkta dediimiz trden."
Rachel rnei incelerken, onun da d yzeyinin kavrulmu olduunu fark etti. Ama bu rnein ak yeil
bir rengi vard ve kesiti, al paracklardan oluan renkli bir kaleydoskopu andryordu.
Rachel, "Ho," dedi.
"aka m yapyorsunuz, muhteem!" Corky yaklak bir dakika yeil parltya neden olan yksek
magnezyim silikatndan bahsettikten sonra heyecanla nc ve son rnei alarak, Rachel'a uzatt.
Rachel son gktan avucunun iinde tuttu. Bu, grimsi kahve rengiuyle granite benziyordu. Dnyadaki
tatan daha ar geliyordu ama ok da deil. Normal bir ta olmadnn tek gstergesi, fzyon kabuk,
yank yzeyiydi.
Corky bitiri cmlelerini kurarak, "Buna tas gkta denir. En sk rastlanan gkta bu snftandr.
Yeryznde rastlanan gktalarnn yzde doksanndan fazlas bu kategoriye girer," dedi.
Rachel armt. Gktalarn hep ilk rnek gibi hayal etmiti; metalik tuhaf grnl topaklar. Elindeki
gkta hi de dnya dndanm gibi grnmyordu. Kavrulmu d yzeyi hesaba katlmazsa, kumsalda
pekala stne basp geebilecei bir ey gibiydi.
imdi Corky'nin gzleri heyecanla almt. "Burda, Milne'de buzun altna gml olan gkta, tas bir
gkta; elinizde tuttuunuza ok benziyor. Tal gktalar, nerdeyse yeryzndeki volkanik talarla
ayndr. Bu yzdenden fark edilmeleri zordur. Genellikle hafif silikatlarn karmdr. Feldispat,
magnezyum silikat, piroksen. Fazla ilgi ekici deil."
rnei ona geri uzatan Rachel, bence de, diye dnd. "Bu, birinin mineye brakp yakt bir taa
benziyor."
Corky glmekten katld. "Hem de ne mine! imdiye dek yaplm en gl frn bile, gkta
atmosferimize arptnda oluan snn yanndan geemez. Harap olurlar!"
Tolland, Rachel'a duyarl bir ekilde tebessm etti. "Bu daha iyi ksm. Gkta rneini Rachel'dan alan
Corky, "unu dnn," dedi. "Bu kk eyin bir ev byklnde olduunu hayal edin." rnei bann
stne kaldrd. "Pekl... Bu imdi uzayda... gne sistemimizde szlyor. Uzayn eksi yz santigrat
derecelik souunda buz tutmu."
Gktann Ellesmere Adas'na geli canlandrmasn daha nce de grm olduu anlalan Tolland,
kendi kendine glyordu.
Corky rnei aa indirmeye balad. "Gktamz dnyaya hareket ediyor... iyice yaklayor. Yerekimi
alanna giriyor, hzlanyor hzlanyor."
Rachel Corky'nin yerekimi gcn taklit ederek rnei hzlandrmasn seyretti.
99
Corky anszn, "Artk ok hzl hareket ediyor," dedi: "Saniyede alt kilometreden daha hzl; saatte elli yedi
bin alt yz kilometre. Yer kabuunun 135 kilometre stndeyken gkta atmosferde srtnme etkisine
maruz kalr." Corky rnei buza dogru indirirken, iddetlice sallyordu. "Yz kilometrenin altna dtnde
kor haline gelmitir. Artk atmosfer younluu artmtr ve srtnme etkisi muazzamdr! Yzeyind
maddeler sdan erirken, gktann etrafndaki hava parlamaya balar." Corky yanma ve czrdama sesleri
karyordu. "Artk sekseninci kilometredeki snr gemitir ve d yzey bin sekiz yz santigrat derecenin
stnde snmtr!"
Rachel, bakanln dll astrofizikisini gktan daha da iddetle sallarken ve ocuka, tkrkl ses
efektleri karrken seyrettiine inanamyordu.
"Altm kilometre!" Corky artk baryordu. "Gktamz atmosfer duvaryla karlar. Hava ok youndur!
Hzn yerekimi gcnden yz kat fazla oranda keser!" Corky gcrtl bir fren sesi karp d hizn
aniden yavalatt. "Gkta bir anda sour ve parlama sona erer. Karanlk uu balar. Gktann yzeyi
sertleerek ergimiten, kavrulmu fzyon kabuk haline geer."
Rachel, Corky ldrc darbeyi -yeryzyle arpma ann- sahnelemek zere melirken, Tolland'n
esnediini duydu.
Corky, "Artk dev gktamz atmosferin aa ksmlarnda srayarak ilerlemektedir..." Dizleri stnde
dururken, hafife yan yatrd gktayla yere dogru kavis izdi. "Kuzey Buz Denizi'ne ynelir... geni
ayla... derken... sanki okyanusun stnden kayp geecek gibidir, dmeye devam eder... ve..."
rnei buza dedirdi. "BAM!"
Rachel yerinde srad.
"arpma etkisi kyamet gibidir! Gkta patlar. Paracklar okyanus stnde srayp dnerek etrafa
uuurlar." Corky imdi rnei ar ekimde, hayali bir okyanus zerinde Rachel'n ayaklarna doru
yuvarlayp dndryordu. "Ilerinden biri, bir yandan dnerken Ellesmere Adasna doru kaymaya devam
eder..." rnei ayann dibine kadar getirdi. "Okyanus stnde zplayarak, karaya konar." Gktan
yukar kaldrd ve ayakkabsnn burnu stnde ilerleterek, bileinin balad yere kadar yuvarlayp durdu.
"Ve sonunda, karla buzun onu atmosferik erozyondan koruyarak arabuk kaplayaca Milne Buzul
Katman'nn stnde durdu."
Corky glmseyerek ayaa kalkt.
Rachel'n az k kalmt. Etkilendiini gsterir biimde gld.
"ey Dr. Marlinson, bu aklama son derece..."
Corky, "Anlalr myd?" diye sordu.
Rachel glmsedi. "Tek kelimeyle."
Corky rnei ona geri uzatt. "Kesite bakn."
almt.
Ardndan gerek Rachel'a kamyon gibi arpt.
mknsz, diye yutkunurken taa bakt ve kendi bildii imkansz kelimesinin manasnn sonsuza dek
deitiini fark etti. Dnyadaki denginde sradan sayllabilecek ama gktanda bulunmas akla hayale
gelmeyecek bir ey tan iinde gmlyd.
"Bu..." Rachel kelimeyi telaffuz etmekte glk ekerek kekeliyordu. Bu... bir bcek! Bu gktanda bir
bcek fosili var!"
103
Hem Tolland'n, hem de Corky'nin yzne nee gelmiti. Corky, "Bravo," dedi.
Rachel' kaplayan duygu frtnas bir sre nutkunun tutulmasna neden oldu. Ama aknl yaarken bile
bu fosilin, sorulara hi mahal brakmakszn bir zamanlar yaayan biyolojik bir organizma olduunu
anlayabiliyordu. Taa dnm iz yaklak sekiz santim uzunluundayd v bir eit byk kanatl ya da
srngen bcein alt ksmna benziyordu: Koryucu bir d tabakann altnda, armadillo zrhlarndaki gibi
paralara ayrlma benzeyen, yedi ift eklembacak toplanmt.
Rachel sersemlediini hissetti. "Uzaydan gelen bir bcek..."
Corky, "O bir ebacakl," dedi. "Bceklerin ift baca olur, yedi deil."
Rachel, onu duymamt bile. nndeki fosili incelerken ba dnyordu.
Corky, "Srt kabuunun, dnyadaki tespih bceklerinin zrh kabuklar gibi paral olduunu aka
grebilirsiniz, ama kuyruk benzeri iki uzants yznden daha ok bite benziyor."
Rachel'n zihni Corky'nin sylediklerini dikkate almyordu. Trlerin snflandrlmasnn konuyla ilgisi yoktu.
imdi bulmacann paralar yerine oturmaya balamt... Bakan'n gizlilik tela, NASA'nn heyecan...
Gktann iinde bir fosil var! Bir bakteri ya da mikrop deil, gelimi bir hayat biimi! Evrende baka bir
yerde yaam olduunun kant!
23
CNN'deki tartma balayal on dakika olmutu ve senatr Sexton neden hi endielenmediini daha iyi
anlyordu. Marjorie Tench rakip olarak gereinden fazla bytlmt. Badanman amansz bir zekya
sahip olduu ynndeki nne ragmen, zorlu bir rakip olmaktan kp kurbanlk koyun konumuna
dmeye balamt.
Sohbetin balarnda Tench, senatrn gemi hayatnda kadnlara kar davranlarn n plana kararak
stnlk salamt ama senatr tam penesine dmek zereyken Tench dncesiz bir hata yapmt.
Vergileri arttrmadan senatrn eitim hayatndaki gelimelere nasl fon salayacan sorgularken,
Sexton'n NASA'y srekli gnah keisi ilan ettiini kmseyici bir tavrla ima etmiti. NASA Sexton'n
daima konumann sonlarna doru deinmek istedii bir konu olmasna ramen, Marjorie Tench kapy
erken amt. Salak!
Sexton hi ara vermeden, "NASA'dan bahsetmiken," dedi sradan bir ifadeyle: "NASA'nn ksa sre nce
yaad baka bir baarszlk yznden zor zamanlar geirdiiyle ilgili duyduum dedikodular iin bir
yorum yapabilir misiniz?"
Marjorie Tench kln bile kprdatmad. "zgnm ama ben byle Nir dedikodu duymadm."
"Yani, yorum yok mu?"
"Korkarm yok."
Sexton, onu gzyle adeta yedi. Medya dnyasnda "yorum yok" demek "sank suludur" manasna
geliyordu.
Sexton, "Anlyorum," dedi. "Peki ya Bakan'la NASA mdr arasnda gizli ve acil bir toplant yapld
sylentileri?"
Tench bu sefer arm grnyordu. "Hangi toplantdan bahsettiinizi anlayamadm. Bakan'n pek ok
toplants olur."
"Elbette olur." Sexton, ona dorudan saldrmaya karar vermiti. "Bayan Tench, siz uzay dairesini
destekliyorsunuz, yle deil mi?"
Sexton'n anlamsz tartmalarndan usanm gibi bir ses karan Tench iini ekti.
"Amerika'nn teknolojik stnln korumann nemine inanyorum; bu ister askeri, ister istihbarat,
isterse telekomnikasyon alannda olsun. NASA kesinlikle bu viryonun bir parasdr. Evet."
Sexton yapm odasnda Gabrielle'n ona geri ekilmesini syleyen gzlerini grebiliyordu ama kan kokusu
almaya balamt.
"Merak ediyorum efendim, Bakan bu hasta kurumu sizin tesirinizle mi hi durmadan destekliyor acaba'?"
107
Tench ban iki yana sallad. "Hayr. Bakan'n kendisi de NASA'ya kesin bir biimde inanr. Kendi
NASA'nn kritik bir rol yok, ama buna ramen varm gibi fon salamaya devam ediyoruz."
"Demek ki geleceimizin uzayda olduuna inanmyorsunuz?"
"Elbette gelecek uzayda, ama NASA bir dinazor! Brakn uzay zel sektr kefetsin. Washington'l bir
mhendisin Jpiter'in milyar dolarlk resmini ekmek istedii her sefer, Amerikal vergi mkellefleri
czdanlarn karmak zorunda kalmamal. Amerikallar artk dev maliyetler karlnda ok az ey geri
veren, modas gemi bir kuruma fon salamak iin ocuklarnn geleceini feda etmekten bkp usand!"
Tench dramatik bir ekilde iini ekti. "Karlnda ok az ey mi? SETI Program Dnya D Zek
Aratrmas(The Search for Extraterrestrial Intelligence) dnda, NASA dev karlklar verdi."
Sexton, SETI bahsinin Tench'in azndan katna inanamyordu. Byk gaf. Hatrlattn iin teekkrler.
NASA'nn girdii en derin para ukuruydu. NASA baz hedeflerini deitirmi ve projeyi "Kkler(origins) ile
yeniden isimlendirip estetik ameliyat yapmaya alm olsa da, bu kumarda hl kaybediyordu.
Al yapan Sexton, "Marjorie," dedi. "Sadece laf sen atn iin SET'den bahsedeceim."
Tench'in bunu duymaya neredeyse hevesli olduunu grmek tuhaft.
Sexton boazn temizledi. "Pek ok kiinin, NASA'nn otuz be yldrET'yi aradndan haberi yok. Bu
pahal bir hazine av; uydu ana ordular, dev telsizler, karanlkta oturup bo kasetleri dinleyen bilim
adamlarna denen milyonluk maalar. Utandrc bir kaynak sarfiyat."
"Siz yukarda bir ey olmadn m sylyorsunuz?"
"Eer baka bir hkmetin bir kurumu otuz be ylda krk be milyon dolar harcayp da, tek bir sonu elde
edemezse onu oktan sepetlerlerdi diyorum." Sexton ifadesinin iyice anlalmas iin biraz durdu. "Otuz
be yln ardndan sanrm artk dnya d bir yaam bulmayacamz aikr."
"Peki ya yanlyorsak?"
Sexton gzlerini devirdi. "Ah, Tanr akna, Bayan Tench, eer yanlyorsam kellemi keserim."
Marjorie Tench kukucu gzlerini Senatr Sexton'a dikti. "Bu sylediinizi unutmayacam senatr." Ilk
defa glyordu. "Sanrm hepimiz yle:"
On kilometre mesafedeki Oval Ofis'te Bakan Zach Herney televizyonu kapatp kendine bir iki doldurdu.
Senatr Sexton, tpk Marjorie Tench'in vaat ettii gibi yemi yutmutu... hem de hepsini.
109
24
Rachel Sexton elindeki fosillemi gktana az hayretten ak biimde sessizce bakarken, Michael
Tolland bir tr sevince kapldn hissetti. Kadnn yzndeki duru gzellik yerini masum bir aknlk
ifadesine brakmt. Hayatnda ilk kez Noel Baba'y gren kk bir kzn ifadesi. Neler hissettiini ok iyi
anlyorum, diye dnd. Tolland krk sekiz saat nce ayn ekilde dumura uramt. Hayretten kk
dilini yutmutu. Gktann bilimsel ve felsefi anlamlar imdi bile onu artyor, doa hakknda imdiye
dek inand her eyi yeniden dnmeye zorluyordu. Tolland'n oinografik keifleri pek ok bilinmeyen
derin deniz trlerini kapsyordu ama bu "uzay bcei" bambaka bir r amt. Hollywood'un dnya d
yaratklar kk yeil adamlar gibi gsterme eilimine ramen, astrobiyologlar ve bilim tutkunlarnn tm,
yeryznde bceklerin says ve intibak kabiliyetleri gz nne alnrsa, dnya dnda sadece bcek
benzeri yaam trleri bulunabilecei konusunda hemfikirdiler. Bcekler eklembacakllar filum(zoolojide
grup) yesiydiler; sert d gvdeye ve eklemli bacaklara sahip yaratklar. Bilinen 1.25 milyon ve
snflandrlmas gereken be yz bin tr olduu tahmin edilen dnya "bcekleri", dier tm hayvan
trlerinin bileiminden daha fazlayd. Gezegende yaayan trlerin yzde 95'ini ve biyoktlenin yzde 40'n
oluturuyorlard. Fakat bceklerin bolluu, elastikiyetleri kadar etkileyici deildi. Antarktika'daki kar
piresinden lm Vadisi'ndeki akrebe kadar bcekler lmcl s farkllklarnda, orak artlarda ve hatta
basn altnda bile rahat bir yaan srdryorlard. Ayrca evrende bilinen en lmcl etkiye maruz
kalmlard... radyasyon. 1945'tek bir nkleer denemenin ardndan, hava kuwetleri yetkilileri
radyasyondan koruyan tulumlarn kuanarak blgeyi incelemiler ve sanki hibir ey olmam gibi etrafta
gezinen karafatmalarla karncalar grmlerdi. Astronomlar bir eklembacaklnn, koruyucu d kabuu
sayesinde, baka hibir eyin yaayamayaca miktarda radyasyon bulunan gezegenlere mkemmel
uyum salayabileceklerini fark etmilerdi. Tolland, galiba astrobiyologlar haklyd, diye dnd. ET bir
bcek.
Rachel'n bacaklar tutmamaya balamt. "Ben, buna... inanamyorum." derken elindeki fosili dndrp
duruyordu. "Hi dnmezdim ki."
Tolland srtarak, "Sindirmek iin kendine biraz zaman tan," dedi. Bacaklarm yeniden hissetmek yirmi
drt saatimi ald."
Onlarn yanna doru yryen allmam derecede uzun boylu Asyal adam, "Bakyorum da aranza yeni
biri katlm," dedi.
"Anlayamadm?"
"Panspermia, yaamn buraya baka bir gezegenden gelerek yeerdii teorisidir."
Rachel ayaa kalkt. "Fazlas beni aar."
Corky, Tolland'a dnd. "Mike, ilksel denizlerden sen iyi anlarsn."
Tolland konuma srasnn kendine gemesine memnun olmua benziyordu. "Bir zamanlar dnyada
yaam yoktu Rachel. Sonra birden hatta adeta bir gecede yaam patlak verdi. Pek ok biyolog yaamn
ilksel denizlerdeki elementlerin ideal bir karmnn sonucunda baladn dnr.
113
Ama bunu laboratuvar ortamnda asla canlandramadk, bu yzden din limleri bu baarszl Tanr'nn
varlnn ispat olarak kabul ettiler Yani Tanr ilksel denizlere dokunmadan ve onlara yaam alamadan,
hayat var olamazd."
Corky, "Ama biz astronomlar," dedi. "Dnyada birdenbire patlak veren hayat iin baka bir aklama
bulduk."
Artk neden bahsettiklerini anlayan Rachel, "Panspermia," dedi. Panspermia teorisini daha nce duymutu
ama ismini bilmiyordu. "Bir gktann ilksel orbaya dp dnyaya mikrobik hayatn ilk tohumlarn
getirdii teorisi."
Corky, "Tam isabet," dedi. "Ve burdan szlerek, hayata getiler."
Rachel, "O zaman bu doruysa, yeryznn altndaki eski hayat formlaryla dnya d hayat formlar
birbiriyle benzer olacaktr," dedi.
"ifte tam isabet."
eriini tam manasyla kavramakta hl glk eken Rachel, panspermia, diye dnd. "Yani bu fosil
evrenin baka bir yerinde hayat olduunu kantlamakla kalmyor, panspermia'y da kantlam oluyor,
dnyadaki yaamn tohumlarnn evrenin baka bir yerinden geldiini."
"nc tam isabet." Corky cokulu bir edayla ban sallad. "Teknik adan hepimiz dnya d yaratklar
olabiliriz." Parmaklarn bann stne gtrerek anten gibi tuttu, gzlerini a yapt ve dilini bir tr bcek
gibi sallad.
Tolland ackl bir tebessmle Rachel'a bakt. We bu adam da bizin: evrimimizin tepe noktas."
25
Rachel Sexton bir yannda Michael Tolland'la habikrede yrrken, etrafnda hayal gibi bir sis bulutunun
dndn hissediyordu. Corky ve Ming tam arkalarndan takip ediyorlard.
Dikkatle ona bakan Tolland, "Sen iyi misin?" diye sordu.
Rachel, ona yle bir bakp belli belirsiz tebessm etti. "Teekkrler. sadece.. bu kadar ok fazla."
NASA'nn 1997'deki utan verici kefini hatrlad: ALH84001. NASA bunun, bakteriyel hayata ait fosil izleri
ieren Mars'tan gelen bir gkta olduunu iddia etmiti. Ne yazk ki NASA'nn zaferini ilan ettii basn
toplantsndan sadece birka hafta sonra sivil bilim adamlar, tataki "hayat iaretlerinin" yeryzyle
temastan kaynaklanan kerojenden baka birey olmadnn kantlaryla ortaya kt. Bu gafn ardndan
NASA'nn gvenilirlii byk bir sekteye urad. New York Times kurumun ksaltmasyla alay ederek yeni
bir alm getirmiti: NASA-NADREN ASIL SONULAR ALINIR.
Ayn baskda paleobiyolog Stephen Jay Gould ALH84001 ile ilgili sorunlar ksaca toparlayarak, kesin bir
kemik ya da kabuk gibi "kat" olmak yerine kimyasal ve dolayl olduuna dikkati ekmiti.
Ama imdi Rachel, NASA'nn rtlemez bir kant bulduunu fark etmiti. Hibir pheci bilim adam ileri
kp da, bu fosilleri sorgulayamazd. NASA artk szde mikroskobik bakterilerin bulank, bytlm
fotoraflarnn pazarlamasn yapmyordu; plak gzle grlebilen biyoorganizmalarn bulunduu gkta
rneklerini ortaya koyuyordu. Otuz santimlik bitler!
Rachel ocukluunda, David Bowie'nin "Mars'tan gelen rmceklerle ilgili bir arksnn hayran olduunu
hatrlaynca kendini glmekten alamad. Erdii ngiliz pop starn, astrobiyolojinin en nemli anlarndan
birini nceden tahmin ettii, herhalde ok az kimsenin aklna gelirdi. arknn dizeleri Rachel'n aklndan
geerken, Corky arkadan aceleyle koturup yanna geldi.
"Mike belgeseliyle havasn daha atmad m?"
Rachel, "Hayr ama duymak isterim," diye cevap verdi.
Corky, Tolland'n srtna bir aplak indirdi.
"Hadi bakalm olum. tarihindeki en nemli an Bakan'n neden norkelli bir TV yldzna emanet ettiini
anlat ona."
115
Tolland homurdand. "Corky biraz msaade eder misin?"
kisinin arasna giren Corky, "yi, o zaman ben anlatrm," dedi. "Bayan Sexton, Bakan'n bu akam
gktayla ilgili bir basin konferans vereceini herhalde biliyorsunuzdur. Dnyann yars kt zekllardan
olutuundan, Bakan, Mike'n sahneye kp her eyi anlayacaklar ekilde aklamasn istedi."
Tolland, "Teekkrler Corky," dedi. "ok gzeldi." Rachel'a bakt "Corky aslnda unu sylemeye alyor.
Bahsi geen birok bilimsel veri olduundan Bakan, gkta hakknda ksa bir grsel belgeselin, ou
astrofizik dalnda derece sahibi olmayan Amerikalya bilgiyi daha iyi anlamalar iin yardmc olacan
dnd."
Corky, Rachel'a, "Bakan'mzn sk bir Amazing Seas hayran olduunu rendiimi sylemi miydim?"
dedi. Alayc bir nefretle ban iki yana sallad. "Zach Herney -zgr dnyann lideri- zor bir gnn
ardndan dearj olabilmek iin sekreterine Mike'n programn kaydettiriyor."
Tolland omuzlarn silkti. "Ne diyebilirim, adam zevk sahibi."
Rachel imdi Bakan'n ne kadar ustaca bir plan yaptn daha iyi anlyordu. Siyaset bir medya oyunuydu
ve Rachel, ekranda grnecek Michael Tolland'n basin konferansna getirecei cokuyla, bilimsel
gvenirlii imdiden hayal edebiliyordu. Zach Herney, kk NASA baarsn onaylattrmak iin en
mkemmel adam ie almt. lkenin en tepedeki televizyoncu bilim ahsiyetiyle, pek ok saygdeer sivil
bilim adam aklama yapnca, pheciler Bakan'n verilerine meydan okumakta zorlanacaklard.
Corky, "Mike belgeseli iin biz sivillerden ve NASA'daki en iyi uzmanlardan kant toplad video
ekimlerini yapt bile. Listesinde bir sonraki kii olduunuza dair Ulusal Madalyam stne bahse girerim,"
dedi.
Rachel dnp ona bakt. "Ben mi? Siz neden bahsediyorsunuz? Benim bir ehliyetim yok. Ben bilgi irtibat
salyorum o kadar."
"O halde Bakan, sizi neden buraya gnderdi?"
"Henz ban sylemedi."
Corky'nin dudaklarnda neeli bir tebessm belirdi.
"Siz verilerin ayklanp derlenmesiyle ilgilenen bir Beyaz Saray bilgi irtibatsnz, deil mi?"
"Evet, ama bilimsel alanda deil."
"Ayrca NASA'y uzayda paralar bouna harcamakla sulayan kampanyay balatan adamn kzsnz,
doru mu?"
Rachel ardndan ne geleceini kestirebiliyordu.
Ming, "tiraf etmeniz gerekir ki Bayan Sexton," diye sze kart. "Sizin vereceiniz onay, bu belgesele
farkl bir gvenirlik boyutu kazandracaktr. Bakan, sizi buraya gnderdiyse, bir ekilde rol almanz istiyor
demektir".
Rachel bir kez daha William Pickering'in, onu kullanacaklar konusundaki endielerini hatrlad.
Tolland saatine bakt. Habikrenin orta yerini iaret ederek; "Yerimizi alsak iyi olacak," dedi. "Yakndr."
Rachel, "Ne yakndr?" diye sordu.
"karma zaman. NASA gktan yzeye karacak. Her an yukar karabilirler."
Rachel iyice sersemlemiti. "Siz gerekten sekiz tonluk ta kat buzun altm metre altndan m
karacaksnz?"
Corky olduka neeli grnyordu. "Byle bir kefi NASA'nn buzun altnda brakacan
dnmyordunuz, yle deil mi?"
"Hayr, ama..." Rachel habikrenin iinde herhangi bir byk lekli kaz aletinin izine rastlamamt.
"NASA gktan nasl karmay planlyor ki?"
Corky'nin gs kabard. "Sorun deil. Fze uzmanlaryla dolu bir odadasnz."
Rachel'a bakan Ming, "Samalama," diyerek Corky'yi kmsedi. "Dr. Marlinson bakasnn yapt ile
bbrleniyor. Iin gerei, gktan olduu yerden karmak konusunda burdaki herkes uvallad. Tutarl
bir zm neren Dr. Mangor oldu."
117
"Ben Dr. Mangor'la tanmadm."
Tolland, "New Hampshire niversitesi'nden bir buzul uzman," dedi.
"Bakan'n ie ald drdnc ve son sivil bilim adam. Ve Ming bu koonuda haklyd, ii zen Mangor
oldu."
Rachel, "Tamam," dedi. "Peki bu adam ne nerdi?"
Ming rahatsz olmu gibi bir ses tonuyla, "Kadn," diye dzeltti. "Dr ' Mangor bir kadn."
Corky, "Tartlr," diye szland. Rachel'a bakt. Ve bu arada, Dr. Mangor sizden nefret edecek."
Tolland, Corky'ye fkeli bir bak frlatt.
"Ama yle!" diye kendini savundu Corky. "Rekabetten nefret edecek."
Rachel hibir ey anlamyordu. "Affedersiniz? Rekabet mi?"
Tolland, "Sen ona bakma," dedi. "Ne yazk ki Corky'nin tam bir ahmak olduu gerei Ulusal Bilim
Komitesi'nin gznden kam. Dr. Mangor ile iyi anlarsnz. Kendisi bir profesyoneldir. Dnyadaki en
nemli buzul uzmanlarndan biri saylyor. Buzul hareketlerini incelemek iin birka yl Antarktika'da
yaad."
Corky, "Tuhaf," dedi. "Ben UNH kampusunda biraz huzur ve skunet iin ba toplayp onu oraya
gnderdiklerini duymutum."
Sylenenleri stne alnd anlalan Ming, "Dr. Mangor orda nerdeyse lyordu, bunun farknda msnz
acaba?" diye kt. "Bir frtnada kayboldu ve bulunana kadar be hafta boyunca aybal yayla
yaad."
Corky, Rachel'a, "Benim duyduum kadaryla kimse aramam," diye fsldad.
26
Limuzinle CNN stdyosundan Sexton'n ofsine kadar olan yol Gabrielle Ashe'e ok uzun geldi. Camdan
dar bakarken tartmay dnd anlalan senatr, karsnda oturuyordu.
Glmseyerek ona dnen Sexton, "Tench'i akamst yaynlanan bir televizyon programna gnderdiler,"
dedi. "Beyaz Saray panikte."
Gabrielle tarafsz bir edayla ban sallad. Marjorie Tench arabasna binip giderken, kadnn yznde
halinden honut bir tatmin ifadesi sezmiti. Bu onu endielendiriyordu.
Sexton'n cep telefonu alnca, almak iin elini cebine daldrd. Siyasilerin ou gibi senatrn de, arayan
kiilerin nemine gre kendisine ulaabilecekleri telefon numaralar arasnda bir hiyerari vard. imdi
arayan kii listenin en banda yer alyordu; arama Sexton'n zel hattna yaplm, Gabrielle'n bile
aramaya cesaret edemedii bir hatta.
Arayan kii, isminin melodik yapsn vurgulayarak, "Senatr Sedgewick Sexton," diye ahenkli bir ses
kard.
Gabrielle limuzinin sesi yznden arayan duyamyordu, ama Sexton dikkatle dinliyor, heyecanla cevap
veriyordu. "Harika. Aramanza ok sevindim. Benim iin saat on sekiz uygun olabilir. Sper. Burda D.C.'de
bir dairem var. zel. Rahattr. Sizde adres var deil mi? Tamam. Sabrszlkla sizle grmeyi bekliyorum.
O halde, akam grmek zere."
Halinden memnun grnen Sexton, telefonu kapatt.
Gabrielle, "Yeni bir Sexton hayran m?" diye sordu.
"Hzla oalyorlar," dedi. "Bu adam ar toplardan."
"yle olmal. Onunla dairenizde mi buluacaksnz?" Sexton genellikle dairesinin kutsal mahremiyetini,
saklanacak tek blgesini koruyan bir aslan gibi savunurdu.
Sexton omuzlarn silkti. "Evet. Onunla ahsi mnasebete girmem gerektiini dndm. Bu adam yarn
son evresinde kar salayabilir. bu kiisel balantlar kurmaya devam etmem gerekiyor, bilirsin. Her ey
itimat meselesi."
Sexton'n gnlk program defterini karan Gabrielle ban sallad.
"Takviminize ilememi ister misiniz?"
"Gerek yok. Zaten bu akam evde vakit geirmek istiyordum."
119
Akama ait sayfay bulan Gabrielle, Sexton'n kendi elyazsyla zaten kapatlm olduunu grd. Byk
harflerle "K.G." yazyordu. Sexton bunu kiisel mesele, kritik gece veya kimseyle grme manasnda
yazm olabilirdi; hangisi olduunu kimse bilemezdi. Senatr zaman zaman kendine bir "K.G." akam
dzenleyip dairesinde geirir, telefonlar fiten eker ve yapmaktan en ok keyif ald eyin tadn
karrd; eski dostlaryla konyan yudumlayp o gece iin siyaseti unutmu gibi davranmak.
Gabrielle akn bir ifadeyle ona bakt. "Demek iin daha nceden planlanm K.G. zamann
engellemesine izin vereceksiniz? ok etkilendim."
"Bu adam beni vaktim olan bir akam yakalad. Onunla bir sre konuacam. Bakalm ne diyecek."
Gabrielle bu gizemli arayann kim olduunu sormak istedi ama Sexton'n bilhassa ak davranmad belli
oluyordu. Gabrielle burnunu ne zaman iin iine sokmamas gerektiini renmiti.
evre yolundan kp Sexton'n ofis binasna yneldikleri srada Gabrielle bir kez daha Sexton'n
defterinde K.G. harflerinin yazld saate bakt ve tuhaf biimde Sexton'n bu kiinin arayacan bildii
hissine kapld.
27
NASA habikresinin ortasndaki buzu, sondaj platformuyla Eyfel Kulesi'nin tuhaf bir maketinin karmna
benzeyen, on metre yksekliindeki ayakl bir yap iskelesi kaplamt. Devasa gktan karmakta
nasl kullanlacan kestiremeyen Rachel, cihaz inceliyordu. Kulenin altnda pek ok vin, kaln
cvatalarla buza sabitlenmi elik levhalara tutturulmutu. Vinlere taklm elik kablolar, kulenin
tepesindeki bir dizi makaradan geiyordu. Buradan dimdik aa inen kablolar, buza alm dar deliklere
sarkyordu. ri csseli NASA adamlar srayla vinleri sktryorlard. Her skn ardndan kablolar,
adamlar denir alyormu gibi birka santim yukar ekiliyordu. Dierleriyle birlikte kaz blgesine
yaklarken, bir eyleri iyice anlamadm kesin, diye dnd. Adamlar gktan sanki buzun iinden
ylece kaldryorlard.
Yaknlardan gelen bir kadn sesi, "GERLM ETLEYN! LANET OLSUN!" diye bard.
Rachel dnp baktnda, yaa bulanm parlak sari kar kyafetleri iinde ufak tefek bir kadn grd.
Arkas dnkt ama Rachel buna ramen operasyondan onun sorumlu olduuna hi phe duymad.
Klipsli defterine notlar alan kadn, nefret edilen bir eitim subay gibi ileri geri yryordu.
"Bana yorulduk demeyin bayanlar!"
Corky, "Hey Norah, zavall NASA olanlarna patronluk yapmaktan vazge de gel biraz benimle flrt et,"
diye seslendi.
Kadn arkasn bile dnmedi. "Sen misin Marlinson? O clz sesini her yerde tanrm. Ergenlik ana
eriince bir daha gel."
Corky, Rachel'a dnd. "Norah cazibesiyle bizi styor."
Hl notlar alan Dr. Manger, "Seni duydum, uzay ocuu," dye kt.
"Ve eer popoma bakyorsan unu bil ki, bu kar pantolonlar stne on be kilo ekliyor."
Corky, "Merak etme," diye seslendi. "Beni lgna eviren senin o ynl mamut popon deil, sevimli
kiiliin."
"Yeme beni."
Corky yeniden gld. "Harika haberlerim var Norah. Galiba Bakan'n ie ald tek kadn sen deilsin."
"Yapma be. Seni ie ald ya."
Tolland laf devrald. "Norah? Biriyle tanmak iin biraz vaktin var m?"
121
Tolland'n sesini duyan Norah hemen yapt ii brakp arkasna dnd. O kat tavr annda yok olmutu.
"Mike!" Neeli bir ifadeyle yanna koturdu. "Birka saattir seni grmyorum."
"Belgeseli dzenliyordum."
"Benim blmm nasl?"
"Gz alc ve ok gzel grnyorsun."
Corky, "zel efektler kulland," dedi.
Yorumu duymazdan gelen Norah, kibar fakat mesafeli bir tebessmle Rachel'a dnd. Tekrar dnp
Tolland'a bakt.
"Umarm beni aldatmyorsundur Mike."
Tolland'n sert yz onlar tantrrken hafife kzard. "Norah, seni Rachel Sexton'la tantrmak
istiyorum. Bayan Sexton haber alma tekilatnda alyor ve Bakan'n istei zerine burda bulunuyor.
Babas senatr Sedgewick Sexton."
Tanmann ardndan Norah'nn yzne akn bir ifade gelmiti.
"Bunu anlam gibi bile yapmayacam." Rachel'a tokalamas iin gevek bir el uzatrken, eldivenini bile
karmad.
"Dnyann tepesine ho geldiniz."
Rachel glmsedi. "Teekkrler." Sesinin sertliine ramen Norah Mangor'n irin ve yaramaz bir simas
oluuna armt. Ksa kesilmi kahverengi salarnn arasnda griler vard. Gzleriyse derin ve keskindi..
iki buz kristali. Kendinden emin duruu Rachel'n houna gitmiti.
Tolland, "Norah," dedi. "Ne yaptn Rachel'a anlatacak birka dakikan var m?"
Norah kalarn yay gibi yukar kaldrd. "Siz ikiniz birbirinizi ilk adlarnzla armaya baladnz demek?
Vay vay vay."
Corky homurdand. "Sana sylemitim Mike."
Tolland ile dierleri kendi aralarnda konuup arkadan gelirlerken, Norah Mangor,,Rachel'a kulenin
evresini gsteriyordu.
Norah bir yandan eliyle gsterirken, "Ayaklarn altndaki buzda alm delikleri gryor musun?" diye
sordu. Mesafeli ses tonu imdi iine duyduu evkleyumuamt.
buzdaki deliklere gz gezdiren Rachel ban sallad. Her biri yaklak otuz santim apndayd ve iine
birer elik kablo sokulmutu.
"Bu delikleri, gktandan rnekler kartp rntgenini ektiimiz zaman amtk. imdiyse ayn delikleri,
boluklara ar i dililerini yerletirmek ve gktana vidalamak iin kullanyoruz. Ayrca her bir delikten
otuz metrelik erit kablolar sarktp vida balarn sanayi kancalarna taktk. imdide gktan vinle yukar
kaldryoruz. Yzeye karmalar bu bayanlarn saatlerini alacak ama kyor ite."
Rachel, "Ben tam anladma emin deilim," dedi. "Gkta binlerce ton buzun altnda. Onu nasl
kaldryorsunuz?"
Norah, yap iskelesinin tepesinden aa l ayaklarn altndaki buza den krmz k huzmesinin
kt yeri iaret etti. Rachel bunu daha nce grmt ama bir eit optik gsterge olduunu
dnmt; nesnenin gml olduu yeri iaret eden bir ibre.
Norah, "Bu bir galyum arsenid yar iletken lazer," dedi.
k huzmesine daha yakndan bakan Rachel, minik bir delik atn ve buzun derinliklerinde parladn
grd.
Norah, "ok scak bir n," dedi. "Gktan kaldrrken styoruz."
Rachel, kadnn plannn basitliini kavradnda olduka etkilenmiti. Norah lazer nn aa vererek,
gktana arpncaya dek buzu eritmiti. Lazer nyla erimeyecek kadar youn olan gkta, lazerin
ssn emip snyor ve etrafndaki buzu eritiyordu. NASA alanlar gktan yukar ektiklerinde snm
ta, yukar doru yaplan basnla birletiinde etrafndaki buzlar eritiyor ve yzeye kmak iin kendine
yol ayordu. Gktann stnde biriken erimi su ise tan kenarlarndan szlerek aadaki boluu
dolduruyordu. Donmu tereyan kesen scak bir bak gibi.
123
Norah vinlerin stndeki NASA alanlarn gsterdi. "Jeneratrler bu yk kaldramaz, o yzden insan
gc kullanyorum."
Iilerden biri, "Yalan!" diye lafa kart. "nsan gc kullanyor, nk terlediimizi grmek houna
gidiyor!"
Norah, "Sakin ol" diye kt. "ki gndr souk aldk diye iten kaytaryorsunuz kzlar. imdi ekin
bakalm."
Iiler gld.
"Peki bu iaretler ne ie yaryor?" Rachel, kulenin etrafna gelii gzel yerletirilmi gibi duran,
otoyollardakilere benzeyen turuncu konileri gsterdi. Rachel benzer konileri kubbenin farkl kelerinde de
grmt.
Norah, "ok nemli bir buzul bilimi aleti," dedi. "Onlara BBBK diyoruz. `Buraya basarsan bileini krarsn'n
ksaltlm." Iaretlerden birini kaldrnca, buzulun derinliklerindeki dipsiz bir kuyuya inen daire eklindeki
delik meydana kt. "Basmamak lazm." Iareti yerine koydu. "Yapsal sreklilii incelemek iin buzulun
her yerinde delikler atk. arkeolojide olduu gibi, bir nesnenin ka yldr gml olduu, yzeyin ne kadar
altnda yattndan anlalr. Ne kadar aadaysa, o kadar uzun zamandr orda demektir. Bu yzden
buzun altnda bir nesne bulunduunda, stnde ne kadar buz biriktiine bakarak, nesnenin oraya geli
tarihini belirleyebiliriz. Yaptmz tarihlendirmenin doruluundan emin olmak iin, buz katmannn farkl
yerlerini inceleyerek, blgenin depremle yarlmayla, heyelanla ve dier etkenlerle bozulmam tek bir
tabaka halinde bulunduunu teyit ederiz."
"Peki bu buzul nasl grnyor?"
Norah, "Przsz," dedi. "Tek para halinde, mkemmel bir ta Hibir kusurlu izgi ya da buzul kayb yok.
Bu gkta 'sabit d' dediimiz trden. 1716'da yeryzne indiinden beri hi el dememi ve
bozulmam."
Rachel duyduklarn biraz ge anlamt. "Tam olarak hangi yl dtn biliyor musunuz?"
Norah soruya arm gibiydi. "Elbette. Beni bu yzden ardlar. Buzu okurum." Yaknlarda duran
silindir eklindeki buz tplerini gsterdi. Saydam telefon direklerine benziyorlard ve parlak turuncu renkte
etiketle iaretlenmilerdi. "Bu buz nveleri donmu jeolojik kaytlar." Rachel'i tplerin yanna gtrd.
"Yakndan bakarsan buzdaki katmanlar grebilirsin."
Rachel eildi. Gerekten de tpn parlaklk ve berraklk asndan ince farkllklar gsteren saysz buz
katmanlarndan olutuunu grebiliyordu. Katmanlar kt inceliinden yarm santim kalnla kadar
eitlilik gsteriyordu.
Norah, "Her k buzullara ar miktarda kar yaar;" dedi. "Ve her bahar bir zlme olur. Bu yzden her
mevsim yeni bir skk katman grrz. En stten -yani en son ktan- balayarak aa doru sayarz."
"Aataki halkalar saymak gibi."
"O kadar basit deil Bayan Sexton. Unutmayn ki biz, onlarca metre uzunluundaki katmanlar lyoruz.
Deerlendirme yapmak iin iklim bilimsel iaretleri okumamz gerekir: ya miktar, havadaki kirlilik ve
benzer eyler."
Tolland ile dierleri imdi onlara katlmlard. Tolland, Rachel'a glmsedi. "Buz hakknda ok ey biliyor,
balad. Mdr bile kendini kaptrm gibiydi. alan erkek ve kadnlarn srtna vurarak onlar kutluyordu.
Rachel onlara bakarken, birden NASA iin sevindi. Gemite anslar iyi gitmemiti. Sonunda bir eyler
deimeye balamt. Bu an hak ediyorlard.
Buzdaki derin delik artk habikrenin iindeki kk bir yzme havuzunu andryordu. Altm metre
derinliindeki havuzun erimi suda oluan yzeyi, kuyunun buzlu duvarlarna bir sre arptktan sonra
duruldu. Kuyunun su izgisi buzul yzeyinin yaklak bir metre altndayd. Bu aykrla gktann eksilen
ktlesiyle, buzun erirken azalma nitelii sebep oluyordu.
Norah Mangor derhal deliin etrafna BBBK iaretlerini dizdi. Delik aka grlebildii halde, fazla yakna
giden merakl biri kaza eseri iine dtnde sonular lmcl olabilirdi. Kuyunun duvarlar kat buzdan
otuuyordu, basacak yer yoktu ve yardm almakszn dar trmanmak imknszd.
Lawrence Ekstrom buzun stnde onlara doru yrd. Hemen Norah Mangor'n yanna gidip skca
tokalat.
"yi i baardnz Dr. Mangor."
Norah, "Yazl vg bekliyorum," diye cevap verdi.
"Alacaksnz." Mdr imdi Rachel'a dnmt. Daha neeli, daha rahatlam grnyordu. "Syler
misiniz Bayan Sexton, profesyonel pheci ikna oldu mu?"
Rachel glmsemekten kendini alamad. "Afailad demek daha doru olur"
"Gzel. O halde beni takip edin."
Rachel, mdr habikrenin kar tarafnda, sanayi tipi konteyneri andran byk metal bir karavann
yanna kadar izledi. Karavann stne askeri kamuflaj desenleri boyanm ve GTH harfleri baslmt.
Ekstrom, "Bakan' burdan arayacaksnz," dedi.
Rachel, Gvenli Tanabilir Haberleme, diye dnd. Rachel bar zamannda NASA'nn
kullanabileceini hi tahmin etmemi olsa da, bu tanabilir haberleme aralar standart sava alan
tertibatyd. Ama Mdr Ekstrom'un gemii Pentagon'a dayanyordu, bu yzden bu trden oyuncaklar
edinmesi olasyd. GTH'nin banda dikilen iki silahl nbetinin sert yz Rachel'da, d dnyayla temas
kurmann sadece Mdr Ekstrom'un izniyle mmkn olabilecei hissini uyandryordu.
Grne baklrsa kapsama alan dndaki sadece ben deilim.
Ekstrom karavann dndaki nbetilerden biriyle konutuktan sonra Rachel'a dnd. "yi anslar," dedi.
Ve sonra gitti.
Nbetilerden biri karavan kapsna vurunca, kap ieriden ald.
Ieriden kan bir teknisyen, Rachel'a girmesini iaret etti. Rachel, onu takip etti.
GTH'nin ii karanlk ve havaszd. Rachel tek bir bilgisayar ekrannn mavimtrak nda telefon
tertibatnn, telsizin ve uydu haberleme cihazlarnn yerini grebildi. Kapal yer korkusuna kaplm
gibiydi. eride k aylarnda bodrumlarda hissedilen cinsten rutubetli bir hava hkimdi.
"Ltfen buraya oturun Bayan Sexton." Teknisyen tekerlikli bir sandalye getirerek, Rachel' dz ekranl
monitrn karsna oturttu. nne bir mikrofon yerletirerek, bana byk AKG kulaklklarndan takt.
Gnlk ifre defterine baktktan sonra teknisyen, yannda duran bir cihazn tularna basarak uzun bir ifre
girdi.
130
Rachel'n nndeki ekrand zaman ler belirdi.
00.60 SANYE
Zaman ler geri sayma balaynca teknisyen honut bir edayla ban sallad. "Balantya bir dakika:"
Arkasn dnp ikarken, kapy arkasndan arparak kapatt. Rachel srgnn dardan kilitlendiini
duydu.
Harika.
Altm saniyelik saatin geri saymn seyredip karanlkta beklerken sabahtan beri ilk kez kendi bana
kalabildiini fark etti. Gne balarken uyandnda kendisini nelerin beklediine dair en ufak fikri yoktu.
Dnya d yaam. Bugn artk, tm zamanlarn en popler efsanesi, efsane olmaktan kmt.
Rachel bu gktann, babasnn kampanyas iin ne kadar ykc olacan henz fark etmeye balyordu.
NASA'ya ayrlan fonun krtaj haklaryla, refahla ve toplum salyla hi alakas olmamasna ramen
babas bir alaka kurmutu. imdi ise elinde patlayacakt. Birka saat iinde Amerikallar bir kez daha
NASA zaferinin cokusuna kaplacaklard. Gz yal hayalperestler belirecekti. Bilim adamlarnn az
ak kalacakt. ocuklarn hayal dnyas zgrle kavuacakt. Bu olaanst an, dolar sarfiyat
mevzusunu glgeleyecek ve nemsiz klacakt. Bakan emsalsiz bir kahramana dnp ykselirken, bu
kutlamalarn arasnda ticarete yatkn senatr, maceraperest Amerikan ruhuna aykr, dar grl bir pinti
gibi grnecekti.
Televizyoncu bilim adamnn arkasna kadar gelen Ekstrom, "Nasl gidiyor?" diye sordu.
Ban bilgisayarndan kaldran Tolland, yorgun fakat heyecanl grnyordu. "Montaj ksm nerdeyse bitti.
Sizinkilerin ektii filmlerden bazlarn yklyorum. Bitmesi yakndr."
"Gzel." Bakan, Ekstrom'dan, Tolland'n belgeselini mmkn olan en ksa srede Beyaz Saray'a
gndermesini istemiti.
Bakan'n bu projede Michael Tolland' kullanma isteine pheyle bakm olsa da, belgeselin bir ksmn
grmek Ekstrom'un fkrini deitirmiti. Televizyon yldznn gl konuma becerisi, sivil bilim
adamlaryla yaplan rportajlarla birleince on be dakikalk heyecan verici ve anlalr bir belgesele
dnmt. Tolland NASA'nn baaramadn kolayca elde etmiti; bilimsel bir kefi, ukalalk
taslamadan ortalama bir Amerikalnn anlayaca seviyede aklamay
Ekstrom, "Montaj bitirince basna ayrlan blme getir. Dijital kopyay birisi Beyaz Saray'a aktarr," dedi.
"Peki efendim." Tolland iine geri dnd.
133
Ekstrom yrmeye devam etti. Kuzey duvarna geldiinde habikrenin "basna ayrlan blm"nn
dzgn biimde kurulmu olduunu grmek onu yreklendirdi. Buzun stne byk mavi bir hal serilmiti.
Halnn ortasna, stnde mikrofonlarn yer ald, nnde NASA amblemli rt sarkan uzun bir
sempozyum masas yerletirilmiti ve arka fonda dev bir Amerikan bayra aslyd. Tiyatro sahnesini
tamamlamak zere gkta sempozyum masasnn hemen nndeki bir kzan stne tanmt.
Ekstrom bu blmde bir kutlama havas estiini grdne memnundu. alanlarn ou gktann
evresine toplanmlar, atein etrafndaki kamplar gibi ellerini scak nesneye uzatyorlard.
Ekstrom vaktin geldiine karar verdi: Basna ayrlan blgenin arkasndaki mukawa kutularn yanna gitti.
Kutular o sabah Grnland'dan getirtmiti.
Hoplayp zplayan alanlara kutu bira datrken, "kiler benden!" diye bard.
Birisi, "Hey patron!" diye seslendi. "Teekkrler! Hem de soukmu bunlar!"
Ekstrom glmsedi. "Buzda beklettim."
Herkes gld.
Yzn buruturarak elindeki biraya bakan bir bakas,
"Durun birdakika!" diye bard. "Bunlar Kanada mal! Vatanseverliiniz nerde kald sizin?"
"Arkadalar burda btemiz kstl. En ucuz bunlar bulabildim."
Daha byk bir kahkaha koptu.
NASA televizyon ekibinden biri megafona, "Sayn mterilerin dikkatine" diye anons yapt. "Medya
klandrmasna gemek zereyiz. Geici krlk yaayabilirsiniz."
Birisi, "Ve karanlkta pmek yok," diye bard. "Bu bir aile program!"
Ekstrom, ekibi projektr klar ve aydnlatmadaki son ayarlamalar yaparken, duyduu esprilere keyifle
glyordu.
"Medya klandrmasna gemeye be, drt, , iki..."
Halojen klar snnce kubbenin ii aniden karard. Birka saniye iinde tm klar snmt. Kubbeye
kr bir karanlk hkimdi.
Birisi akayla lk att.
Bir bakas glerek, "Kim kma imdik att?" diye bard.
Sadece ksa bir an sren karanl, medya klarnn gl parlakl deldi. herkes gzlerini ksmt.
Dnm artk tamamlanmt; NASA habikresinin kuzey eyrek dairesi bir televizyon stdyosu haline
gelmiti. Kubbenin geri kalan ksm, geni4 bir samanl andryordu. Geri kalan ksmlardaki tek k,
kavisli tavandan yansyarak bo alma alanlarnda uzun glgeler meydana getiren medya klarnn
zayf uzantlaryd.
Takmnn gkta etrafnda toplandn grmekten mutluluk duyan Ekstrom karanla geti. Kendini,
ylbanda aacn etrafnda elenen ocuklarn seyreden bir baba gibi hissediyordu.
nnde nasl bir felaketin uzandn hi bilmeyen Ekstrom, bunu ne kadar ok hak ettiklerini bir tek Tanr
bilir, diye dnyordu.
31
Hava deiiyordu.
Yaklaan mcadelenin ackl habercisi katabatik rzgr, uuldayarak esti ve Delta Gc'nn snana
iddetle arpt. Frtna kaplamalarn germeyi bitiren Delta-Bir, ierideki iki ortann yanna gitti. Bunu
daha nce yaamlard. Yaknda geecekti.
Delta-ki mikrobottan gelen canl video grntlerini seyrediyordu.
"una baksan iyi olur," dedi.
135
Delta-Bir yanna geldi. Kubbe, kuzey tarafndaki parlak aydnlk hari karanla gmlmt. Habikrenin
geri kalannn sadece ana hatlar grnyordu. "Bir ey deil," dedi. "Bu akam iin televizyon
klandrmalarn test ediyorlar."
"Sorun klandrma deil." Delta-ki buzun ortasndaki karanlk lekeyi iaret etti; gktann kartld su
dolu delii. "Sorun bu."
Delta-Bir delie bakt. Etrafnda hl iaretler vard ve suyun yzeyi sakin grnyordu. "Ben bir ey
gremiyorum."
"Bir daha bak." Kumanda kolunu hareket ettirerek, mikrobotu deliin stne doru ynlendirdi.
Delta-Bir erimi su havuzuna yakndan baknca, aknlkla geri ekilmesine neden olan bir ey grd. "Bu
da ne..."
Delta- yanlarna gelip bakt. O da armt. "Tanrm. Bu gktann kartld ukur mu? Su byle mi
yapar?"
Dielta-Bir, "Hayr," dedi. "Kesinlikle yapmaz."
32
Rachel Sexton Washington D.C.'den drt bin be yz kilometre uzakta byk metal bir konteyner iinde
oturduu halde, kendini Beyaz Saray'a arlm gibi bask altnda hissediyordu. Onndeki video telefonun
ekrannda Beyaz Saray'daki iletiim odasnda bakanlk ambleminin nnde oturan Bakan Zach
Herney'nin berrak grnts vard: Dijital ses balants kusursuzdu ve o saniyelik gecikmeler de olmasa,
adamn yan odada oturduu dnlebilirdi.
Neeli ve samimi bir grme yapyorlard. Bakan, NASA kefi ve szc olarak byleyici Michael
Tolland' kullanma tercihi hakknda Rachel'n olumlu dncelerine memnun olmu gibiydi. Bakan iyimser
ve espritel bir havadayd.
Sesi biraz daha ciddileen Herney, "Mkemmel bir dnyada bu kefin tam anlamyla bilimsel kabul
edilecei konusunda hemfikir olduuna eminim" dedi. Durup ne eildi ve yz tm ekran doldurdu. "Ne
yazk ki mkemmel bir dnyada yaamyoruz ve ilan ettiim anda NASA'nn zaferi bir siyaset mana
dnecek."
"Inandrc kant ve aklamasn yapmak iin setiiniz kiiyi dnnce halkn ya da muhalefetin bu
kefi, doruluu ispatlanm bir gerek olarak kabul etmekten baka bir ey yapabileceini sanmyorum."
Herney neredeyse zgn bir ifadeyle gld. "Siyasetteki muhaliflerim grdklerine inanacaklardr Rachel.
Ama beni asl kayglandran, grdklerinden holanmayacak olmalar."
Rachel, babasnn adn zikretmemek iin Bakan'n byk bir zen gsterdiini fark etmiti. Sadece
"muhalefetten" ve "siyasi muhaliflerden" bahsediyordu.
"Peki siz muhaliflerinizin siyasi sebeplerden tr bunun bir aldatmaca olduunu haykracaklarn m
dnyorsunuz?"
"Oyunun kural bu. Tek yapmalar gereken, bu buluun NASA ile Beyaz Saray arasnda uydurulmu siyasi
bir aldatmaca olduunu syleyerek kuku uyandrmak. Bunun ardndan kendimi sorgulamalarn ortasnda
bulacam. Gazeteler NASA'nn dnya dnda yaam kantlar bulduunu unutacak ve medya kendini
aldatmacann delillerini toplamaya adayacak Ama bu bulua atlan iftira hem bilim, hem Beyaz Saray ve
samimi olmak gerekirse hem de lke iin kt olacak."
"Siz de bu yzden elinizde tam bir kant ve sivil bilim adamlarnntasdiki olmadan duyuru yapmay
ertelediniz."
"Bu bilgiyi pheye hi yorum brakmayacak ekilde sunmay amalyorum. Bu buluun layk olduu
lekesiz itibar kazanmasn istiyorum. NASA bunu hak ediyor."
Rachel'n igdleri kprdanmaya balamt. Benden ne istiyor?
"Siz bana yardm etmek iin esiz bir konumdasnz," diye devam etti. "Analiz uzmanlndaki
tecrbeleriniz ve rakibimle olan balarnz, bu bulu konusunda size muazzam bir gvenirlik salyor."
137
Rachel'n gz alyordu. Beni kullanmak istiyor... Tpk Pickering'in syledii gibi.
Herney, "Bu kef, Beyaz Saray istihbarat irtibatm... ve rakibimin kz olarak bizzat desteklemenizi rica
ediyorum," dedi.
Ite sylemiti. Apak ifade etmiti. Herney destek vermemi istiyor.
Rachel gerekten de Zach Herney'nin bu trden siyasi nispetler yapmayacak biri olduunu dnmt.
Rachel'n kamu nnde destek vermesi, bu gktan babas iin kiisel bir mesele haline getirecek ve
senatr, kznn gvenirliini sarsmadan buluun gvenirliine kar saldrya geemeyecekti. Bu, "nce
aileler" diyen bir adayn lm ferman olurdu. Ekrana bakan Rachel,
"Samimi olmak gerekirse efendim," dedi. "Benden byle bir ey istemenize ok ardm."
Bakan bozulmu gibiydi. "Yardm etmek sizi heyecanlandrr diye dnmtm."
"Heyecanlanmak m? Efendim, babamla yaadm srtmeleri bir kenara brakalm, bu isteiniz beni
ok mkl bir duruma sokuyor. Kamunun gzleri nnde babamla baa ba bir mcadeleye girmeden de
yeterince sorun yayorum. Bu adamdan holanmadm her ne kadar itiraf etsem de, o benim babam ve
akas kamu nnde beni ona kar kullanmak size yakmaz."
"Durun biraz!" Herney ellerini havaya kaldrp sallad. "Kamu nnde olacan kim syledi?"
Rachel duraksad. "Saat yirmideki basin konferansnda NASA mdrne elik etmemi istediinizi sandm."
Herney'nin kahkahas hoparlrlerde yankland. "Rachel, benim nasl biri olduumu sanyorsun?
Gerekten de birisinin ulusal televizyonda babasn arkadan baklamasn isteyeceimi mi dndn?"
"Ama dediniz ki..."
"NASA mdrnn btn o ilgiyi ba dmannn kzyla paylamasn isteyeceimi mi sandn?
Seni kmsemek istemem ama bu basn konferans bilimsel bir sunum olacak.
Gktalar, fosiller ya da buzul yaplaryla ilgili bilgin bu olaya daha fazla gvenirlik katar m bilmiyorum."
Rachel kzardn hissetti. "Ama o zaman... nasl bir destek vermemi istiyorsunuz?"
"Konumuna daha uygun bir ey."
"Dinliyorum efendim."
"Sen benim Beyaz Saray istihbarat balantmsn. Milli nem tayan meselelerde alanlarm
bilgilendirirsin."
"alanlarn nnde mi destek vermemi istediniz?"
Yanl anlama Herney'i hl elendiriyor gibiydi. "Evet bunu istiyorum Fteyaz, Saray'n dnda
karlaacam phecilik, kendi alanlarmla kyaslandnda hi kalr. Burda byk bir isyann
ortasndayz. Beyaz Saray'n iindeki gvenirliim ok sarsld. alanlarm NASA'ya ayrlan fonu
kesmem iin bana yalvardlar. Onlara aldr etmemem siyasi intihard."
"u ana dek."
"Kesinlikle: Sabah da konutuumuz gibi bu buluun zamanlamas siyasetin iindeki phecilerde kuku
uyandracak ve hi kimse benim alanlarmn u an olduu kadar pheci olamaz. Bu yzden bu bilgiyi
ilk duyduklarnda..."
"alanlarnza henz gktandan bahsetmediniz mi?"
"Sadece en kdemli birka danmanm biliyor. Bu kefi sir olarak saklamak ok nemliydi."
Rachel hayrete dmt. syan kmasna amamak lazm. "Ama ben bu sahada almyorum. Gkta
pek de istihbaratla ilintili bir rapor
"Geleneksel anlamda deil ama her zaman yaptn iin tm unsurlar mevcut; ayklanmas gereken
karmak veriler, siyasi ynleri..."
"Ben gkta uzman deilim efendim. alanlarnza NASA mdr aklama yapsa daha iyi olmaz
myd?"
139
"aka m yapyorsun? Burdaki herkes ondan nefret ediyor. alanlarmn gznde o, beni baarsz
yatrmlara ynelten bir satcdan bakas deil."
Rachel ne demek istediini anlyordu.
"Peki Corky Marlinson? Astrofzik dalnda Ulusal Bilim Madalyas var. Ona benden daha ok inanrlar."
"Benim alanlarm siyaseti Rachel, bilim adam deil. Sen Dr. Marlinson'la tantn. Bence mthi biri
ama beyninin szel tarafn kullanmaya alkn entelektellerden oluan takmma bir astrofziki aklama
yaparsa, sudan km bala dnerler. Benim kolay anlalr birine ihtiyacm var. O kii sensin Rachel.
alanlarm senin yaptn ii biliyorlar, ayrca soyadn dikkate alndnda, alanlarmn dinleyebilecei
tarafsz bir konumac saylrsn."
Rachel, Bakan'n nazik tavr karsnda yelkenlerinin suya indiini hissediyordu.
"En azndan isteinizle, rakibinizin kz olmamn bir balants olduunu kabul ediyorsunuz."
Bakan mahcup bir edayla gld. "Elbette var. Ama tahmin edebil cein gibi, kararn ne olursa olsun
alanlarma bir ekilde bu aklama yaplacak. Sen bu i iin biilmi kaftansn Rachel. Bu aklamay
yapmaya en yakan kii sensin ve ayrca gelecek dnem alanlarm Beyaz Saray'dan kovmak isteyen
adamn ok yakn bir akrabassn. Her iki ynden de gvenilirliin var."
"Sat iinde olmalymsnz."
"Iin dorusu yleyim. Baban da yle. Ve drst olmak gerekirse karlkl bir anlama yapmak istiyorum."
Bakan gzlklerini karp Rachel'a bakt. Rachel, babasndaki gten bir miktar bu adamda da olduunu
hissetti.
"Senden bunu bir iyilik olarak rica ediyorum Rachel, stelik yaptn iin bir paras olduuna inanyorum.
Yantn nedir? Evet mi hayr m? alanlarma bu konuyu aklayacak msn?"
Rachel GTH konteynerinde kapana ksldn hissetti. Emrivaki yapmakta stne yok. Video ekranndaki
kararll, drt bin be yz kilometre uzaktan bile kendini hissettiriyordu. Ayrca houna gitsin ya da
gitmesin, bunun son derece mantkl bir istek olduunun da farkndayd. Rachel, "Ama artlarm var," dedi.
Herney kalarn yukar kaldrd. "Ne gibi?"
"alanlarnzla zel olarak greceim. Gazeteci olmayacak. zel bir toplant olmal, tm kamuoyu
nnde destek vermeyeceim."
"Sz veriyorum. Toplant zaten ok zel bir yerde ayarland."
Rachel iini ekti. "Peki o halde."
Bakan'n keyf yerine gelmiti. "ok gzel."
Rachel saatine baktnda, on alty getiini grnce ard. Sersemlemi bir halde, "Bir saniye," dedi.
"Saat yirmide canl yayna kacaksnz. Hi vaktimiz yok. Beni buraya gnderdiiniz o garip aygtn iinde
bile Beyaz Saray'a ulamam en az birka saat alr. Ayrca konuacaklarm hazrlamam gerek ve..."
Bakan ban iki yana sallad: "Sanrm yeterince iyi aklayamadm. Bu aklamay, u an bulunduun
yerden video konferans araclyla yapacaksn."
Rachel, "Ya," derken tereddt iindeydi. "Saat ka gibi dnyordunuz acaba?"
Herney srtarak, "Sahi," dedi. "imdiye ne dersin? Burda herkes toplanm, byk ve bo bir televizyon
ekranna bakyor. Seni bekliyorlar."
Rachel'n tm vcudu gerildi. "Efendim, hi hazrlkl deilim. Mmkn olsayd..."
"Onlara gerei syle yeter. Bu ne kadar zor olabilir?"
"Ama..,"
Bakan ekrana doru eilerek, "Rachel," dedi. "Sen veri toplayp ileterek para kazanyorsun. Bu senin iin.
Orda neler olduunu anlat yeter."
Video ileti cihazndaki bir dmeye uzand ama sonra durdu. "Ayrca, sana iktidar mevkiini ayarladm
iin sanrm memnun olacaksn."
Rachel, onun ne demek istediini anlamad ama sormak iin ok ge kalmt. Bakan dmeyi
141
kaldrd. Rachel'n nndeki ekran bir sreliine karard. Grnt yeniden geldiinde, Rachel hayatnda
grd en cesaret krc manzaraya bakyordu. Beyaz Saray Oval Ofisi tam nnde duruyordu. Tklm
tkt. Herkes ayaktayd. Tm Beyaz Saray alanlar orada gibiydi. Ve hepsi de ona bakyordu. Rachel
kendi grntsnn Bakan'n masasnn stnde grndn fark etti. Iktidar mevkiinden konuacam.
Rachel imdiden terlemeye balamt. Beyaz Saray alanlarnn yznden, Rachel' grmekten en az
onun kadar ardklar anlalyordu.
atlak bir ses, "Bayan Sexton?" diye seslendi.
Odadaki yzleri tarayan Rachel, sonunda kimin konutuunu buldu n srada oturmaya hazrlanan srk
gibi bir kadnd.
Marjorie Tench
Kadnn kalabaln iinde bile fark edilir bir grnts vard.
Halinden memnun bir sesle, "Bize katldnz iin teekkr ederim Bayan Sexton," dedi. "Bakan bize
verecek haberleriniz olduunu syledi."
33
Paleontolog Wailee Ming zel alma blmnde tek bana oturmu, karanln keyfini kartyordu. i,
akam yaanacak olayn beklentisiyle doluydu. Yaknda dnyann en nl paleontolou olacam. Michael
Tolland'n belgeselde cmert davranarak, Ming'in yorumlarna bolca yer verm' olmasn umuyordu.
Ming yaklaan hretin hayalini kurarken, ayaklarnn altndaki buzun hafife sarslmas, yerinden
sramasna sebep oldu. Los Angeles'ta yaad iin gelien deprem sezgileri, yerdeki en ufak
sarsntlara kar bile hassasiyetini arttrmt. Ama Ming o an iin bu titreimlerin son derece normal
olduunu hatrlayarak samaldn dnd. Derin bir nefes verirken, iinden sadece buzullar
parcalanyor, diye geirdi. Bu duruma hl alamamt. Birka saatte bir, buzullarn bir kesinden dev
bir buz ktlesi kopup denize derken, geceleri uzaklardan gmbrt sesleri geliyordu. Norah Mangor
buna gzel bir isim bulmutu:
Yeni buzdalarnn doumu..
Artk ayaa kalkm olan Ming, kollarn esnetti. Habikrenin dier tarafna baknca, uzaklardaki televizyon
klarnn altnda bir kutlama hazrl yapldn grd. Ming partilerden pek holanan bir tip deildi, bu
yzden habikrenin dier tarafina yneldi.
Bo alma blmlerinden oluan labirent imdi bir hayalet ehri andryordu. Kubbede kasvetli bir hava
hkimdi. Ieri giren serin esintiyi hisseden Ming, uzun devety paltosunun dmelerini ilikledi.
Ileride gktann karld delii grebiliyordu; tm insanlk tarihin en muhteem fosillerinin alnd
noktay. Dev metal tripod toplanmt ve etraf iaretlerle evrili kuyu, geni bir buz garajnda dikkat
edilmesi gereken derin ukur gibi, ortada tek bana duruyordu. Ming arada gvenli bir mesafe brakarak,
deliin etrafnda yrd ve souk su dolu altm metrelik ukura bakt. Yaknda sular yeniden donarak,
orada herhangi birinin bulunduuna dair tm izleri silecekti.
Ming, su havuzunun gzel bir manzara oluturduunu dnd. Karanlkta bile. zellikle karanlkta.
Ming bu dncenin hemen ardndan duraksad. Sonra anlad. Ters giden bir eyler var.
Ming suya biraz daha yakndan bakarken, az nceki honutluunun yerini aniden akl karklna
braktn hissetti. Gzlerini krptrp bir kez daha bakt ve baklarn hemen kubbenin kar tarafna
yneltti... elli metre tede, basna ayrlan blgede kutlama yapan insanlara. Bulunduklar yerden onu
karanlkta gremeyeceklerini biliyordu.
143
Bunu birine sylemeliyim, yle deil mi?
Ming, onlara ne syleyeceini dnrken suya bir daha bakt. Acaba grd grsel bir yanlsama
myd? Tuhaf bir yansma olabilir miydi? Emin olamayan Ming, iaretlerin nne geerek, deliin
kenarnda meldi. Su seviyesi buz seviyesinin bir metre altndayd. Daha iyi grmek iin biraz daha
yaklat. Evet, kesinlikle tuhaf bir ey vard. Bunu anlamamak imknszd ama kubbedeki klar kararana
kadar kendini belli etmemiti. Ming ayaa kalkt. Birisi mutlaka bunu duymalyd. Basna ayrlan blme
doru hzl admlarla yrmeye balad. Sdece birka adm atmt ki, Ming olduu yerde donakald.
Aman Tanrm! Deliin yanna dnerken gzleri fal ta gibi almt. Tam olarak imdi anlamt.
Yksek sesle, "mknsz," diye haykrd.
Ama Ming tek aklamann bu olduunu biliyordu. Kendi kendine, iyi dn, dedi. Mantkl bir aklamas
olmal. Ama Ming dndke, grdnn ne olduu hakknda daha fazla ikna oluyordu. Baka
aklamas yok! NASA ile Corky Marlinson'n bylesi artc bir eyi gzden karm olmalarna
inanmyordu ama ikyeti de yoktu. Bu artk Wailee Ming'in kefi!
Heyecandan titreyerek yakndaki alma blmesine kotu ve bir deney tp buldu. Tek ihtiyac olan az
miktarda bir su rneiydi. Kimse buna inanmayacakt!
34
nndeki ekranda grd kalabala hitap ederken, sesini titretmemeye uraan Rachel, "Beyaz
Saray'n istihbarat muhatab olarak grevim, dnyada siyasi adan hareketli blgelere seyahat etmek,
alkantl durumlar analiz etmek, Bakan'a ve Beyaz Saray alanlarna rapor yazmak," dedi.
Sa diplerinde oluan teri silen Rachel, hi haber vermeden bu aklamay bana sard iin, iinden
Bakan'a kfretti.
"Daha nceki seyahatlerimde hi bu kadar egzotik bir yere gelmemitim " Rachel iinde bulunduu
konteyneri eliyle gsterdi. "ster inann isterr inanmayn, u anda size Kuzey Kutup Dairesi'nde doksan
metre kalnlndaki bir buz ktlesinin stnden sesleniyorum."
Rachel nndeki ekranda grd yzlerde akn bir bekleyi ifadesi sezinledi. Oval Ofis'e
dolumalarnn bir sebebi olduunu elbette biliyorlard ama herhalde hibiri bunun Kuzey Kutbu'ndaki
gelimelerle ilgisi olacan tahmin etmemiti.
Yeniden terler birikmeye balamt. Syleyeceklerini toparla Rachel. bu senin iin.
"Bu akam byk bir onur, gurur ve... hepsinden te byk heyecanla karnzdaym."
Bo baklar.
fkeyle terini silerken, hay iine edeyim, diye dnd. Bunu yapacama dair imza atmadm. . Rachel,
eer orada olsayd annesinin ne diyeceini ok iyi biliyordu: phen varsa, syle gitsin! Eski Yankee
atasz annesinin hayat felsefesi haline gelmiti, yani nasl olursa olsun, gerei syle! Tm glkleri
ortadan kaldrr.
Derin bir nefes alan Rachel, dik oturarak deruca kamerann iine bakt.
"Affedersiniz arkadalar, Kuzey Kutbu'nda nasl olp da kmdan ter aktn merak edebilirsiniz... biraz
gerginim."
Karsndaki yzler sanki bir an iin sersemlemiti. Bazlar tutuk kahkahalar attlar.
Rachel, "Buna ek olarak, patronunuz tm alanlarnn karsna kacam bana on saniye nce
syledi. Oval Ofis'e yapacam ziyaret iin byle etin bir snav vereceim aklma gelmemiti," dedi.
Bu kez biraz daha fazla gldler.
Gzlerini ekrann alt kesine indirerek, "Ve," dedi. Bakan in masasna oturacam hi tahmin
Insann gzn korumak iin verdii tepki ylesine glyd ki, beyni Ming'e herhangi bir ani harekette
bulunduu takdirde dengesini bozacan syledii halde, kendini geri ekti. Acdan ok aknlkla verilm
bir tepkiydi. Ming'in yzne daha yakn olan sol eli, saldrya urayan gzn korumak iin ani bir refleksle
yukar kalkt. Elini yzne gtrrken, hata yaptn biliyordu. Tm arln ne vermi bir haldeyken, to
desteini de kaybettii iin Wailee Ming sendeledi. Kendini toparlamakta ok ge kalmt. Elinden deney
tpn drd. Dn engellemek iin kaygan buza tutunmaya alrken, aadaki karanlk deli
doru kayd.
Sadece bir metre dt halde, buzlu suya ba aa arpan Min
saatte seksen kilometre hzla yz asfalta arpm gibi hissetti. Yzn iine alan sv ylesine souktu ki,
yakc asit gibi bir etkisi vard. Bir anda panie kaplmasna sebep oldu. Ba aa ve karanlkta kalan
Ming yn duygusunu kaybetti ve yzeye kmak iin ne tarafa dneceini ard. Ar devety paltosu
onu buzlu sudan korudu ama sadece bir iki saniyeliine. Sonunda kendini dorultan Ming nefes almaya
alarak azndan baloncuklar kartrken, sular srtna ve gsne doluyor, vcudunu kaplayan souk
neredeyse cierini paralyordu.
Soluk solua, "m... daaat," diyebildi ama sadece bir inilti kartabilecek kadar nefes alabilmiti. Nefesinin
tkendiini hissediyordu.
"Imm... daat!" Haykrlarn kendi bile zor duyuyordu. Ming glkle ukurun kenarna yaklaarak kendini
yukar ekmeye alt. nnde dmdz bir buz duvar vard. Tutunacak hibir yer yoktu. Suyun altnda
botlaryla basacak bir yer arayarak duvar tekmeledi. Hibir ey yoktu. Kenara uzanarak yukar kmak iin
debelendi. Sadece bir metre uzaktayd.
Ming'in kaslar tepki vermekte zorlanmaya balamt. Kenara ulamak iin duvara tutunup kendini yukar
ekmeye alrken, bacaklarn daha byk bir gayretle rpt. Vcudu kurun gibi arlam, cierleriyse
sanki bir piton skyormu gibi nefessiz kalmt. Suyu iyice eken paltosu her geen saniye arlayor,
onu aa ekiyordu. Ming paltosunu karmaya alt ama ar kuma vcuduna yapmt.
"Yardm... edin!"
Artk korkuya kaplmt.
Ming bir zamanlar akla gelebilecek en korkun lm eklinin boulma olduunu okumutu. Bu tecrbeyi
yaayaca hi aklna gelmemiti. Kaslar beyninin komutlarna itaat etmeyi reddediyor, ama yine de
ban suyun stnde tutmaya alyordu. Hissizlemi parmaklaryla ukurun duvalarn trmalarken,
slak kyafetleri onu aa ekiyordu.
artk sadece zihninin iinde lklar atabiliyordu.
Ve sonra gerekleti.
Ming suyun altna batt. Kendi lmnn yaklatnn farkna varma korkusunu yaayacan hi tahmin
etmemiti. Ama ite oradayd... Buzdaki altm metrelik deliin iinde yavaa batyordu. Gzlerinin
nnden onlarca sahne geti. ocukluuna ait sahneler. Kariyeri. Birinin
149
onu orada bulup bulmayacan dnd. Yoksa dibi boylayp donacak...
sonsuza dek buzullarda sakl m kalacakt?
Ming'in cierlerindeki oksijen tkenmiti. Yzeye kmaya alarak nefesini tuttu. Nefes al! Hissizleen
dudaklarn birbirine kenetleyip bu igdy bastrmaya alt. Nefes al! aresizce yukar doru yzmeye
alt. Nefes al! lmcl bir manta kar refleks sava srasnda, Ming'ie nefes alma igds bir anda
azn kapal tutma abalarna galip geldi.
Wailee Ming nefes ald.
Cierlerine dolan suyun, akcier dokularn yakan scak ya gibi bif etkisi vard. ten da doru yandn
hissetti. Ne yazk ki, su hemen ldrmyordu. Ming buzlu suyu cierlerine ekerek yedi korkun saniye
geirdi. Her nefes bir ncekinden daha ac vericiydi. ine ektii su, vcudunun mitsizce ihtiya
duyduklarnn hibirini salamyordu.
En sonunda buzlu karanla doru batan Ming, bilincini kaybettiini hissetti. Etrafn evreleyen suda minik
prltlar grd. Hayatnda grd en gzel eydi.
37
Beyaz Saray'n Dou Randevu Kaps, East Executive Caddesi'ndq Dou Park'yla Hazine Bakanl
arasndayd. Beyrut'taki deniz piyadeleri klasna yaplan saldrnn ardndan denen parmaklklar ve
betoo' dubalar, bu girie misafirperverlikten ok uzak bir hava kazandrmt.
Kapnn dnda duran Gabrielle Ashe saatine bakarken, gerginliinin arttn hissediyordu. Saat 16.45
olmutu ve henz hi kimse aramamt.
DOU RANDEVU KAPISI, 16.30 YALNIZ GEL.
ya da drt gn evden uzaklamasn gerektiriyordu ama Celia ile bir araya gelmeleri her defasnda tutkulu
ve heyecanl oluyordu.
Tolland denizdeyken maceralarndan bazlarn Celia iin videoya kaydetmeye balam, gemide yapt
iin mini belgesellerini ekmiti. Bir seferin ardndan, denizalt penceresinden ektii bulank bir kaytla
eve dnmt; kimsenin varlndan bile haberdar olmad tuhaf bir kemotropik mrekkepbalnn ilk
grntleriyle. Tolland bu kaytta sunum yaparken cokuyla adeta denizaltdan haykryordu.
Bu derinliklerde, demiti heyecanla, gerekten de binlerce kefedilmemi tr yayor! Biz sadece
yzeydekilerin bir ksmn biliyoruz! Derinlerde hibirimizin hayal edemeyecei gizemler var!
Celia, kocasnn evkine ve yapt ksa bilimsel aklamalara hayran kalmt. Bir hevesle bu kayd
snftakilere gstermi ve bir anda aranan bir video olmutu. Dier retmenler dn almak istiyorlard.
Aileler kopyasn almak istemilerdi. Herkes sabrszlkla Michael'n bir sonraki kaydn bekliyor gibiydi.
Birden Celia'nn aklna bir fikir gelmiti. NBC'de alan bir okul arkadan arayp ona video bandnn
kopyasn gnderdi.
153
ki ay sonra Michael Tolland, Celia'nn yanna gelip;-Kingman Plaj'nda birlikte yrmeye teklif etti.
Umutlarn ve hayallerini paylamak iin gittikleri, onlar iin zel bir yerdi.
Tolland, "Sana sylemek istediim br ey var," dedi.
Sular ayaklarn yalarken Celia durup kocasnn elini tuttu. "Ne o?"
Tolland cokuyla konuuyordu. "Geen hafta NBC televizyonund aradlar. Bir deniz belgeseli dizisi
sunmam gerektiini dnyorlar. harika. Gelecek yl deneme yayn yapmak istiyorlar. nanabiliyor
musun!"
Celia parldayan gzlerle onu pt. "Inanyorum. Harika olacak."
Alt ay sonra Celia arlardan ikyet etmeye baladnda, Toland'la birlikte Catalina aklarnda
seyrediyorlard. Birka hafta umursamadlar ama sonunda arlar artt. Celia muayene olmaya gitti.
Bir anda Tolland'in hayal dnyas kbusa dnmt. Celia hastayd. ok hastayd.
Doktorlar, "lerlemi lenfoma," diye aklyorlard. "Onun yandakilerde ender rastlanr ama duyulmam
deil."
Celia ile Tolland saysz klinikle hastaneye gidip uzmanlara danmlard. Cevap hep aynyd. Tedavi
edilemez.
Bunu kabul edemem! Tolland derhal Scripps Enstits'ndeki iin istifa edip NBC belgeselini bir kenara att
ve tm enerjisiyle sevgisini Celia'nn iyilemesine younlatrd. Celia da acya zarafetini bozmadan
katlanarak byk bir mcadele veriyor, bu sadece Tolland'in onu daha ok sevmesine neden oluyordu.
Onu Kingman Plaj'nda uzun yrylere kard, diyet yemeklerini hazrlad ve iyiletii zaman
yapacaklarna dair hikyeler anlatt.
Ama bunlar gereklemeyecekti.
Michael Tolland sadece alt ay sonra kendini, souk bir hastane odasnda lmekte olan karsnn yannda
otururken buldu. Artk karsnn yzn tanyamyordu. Kanserin amanszlyla sadece kemoterapinin
acmaszl ba edebiliyordu. Celia artk iskelet gibi kalmt. En zor olan son saatlerdi.
Bouk bir sesle, "Michael," dedi. "Vakit geldi."
"Hayr." Tolland'in gzleri yerinden frlamt.
Celia, "Yaamaya devam edeceksin," dedi. "Etmek zorundasn. Baka bir ak bulacana sz ver."
"Asla baka ak istemeyeceim." Tolland bunu itenlikle sylemiti.
"renmek zorundasn."
Celia haziran aynda gneli bir pazar sabah lmt. Michael Tolland kendini palamarndan kurtulup
kudurmu bir denizde srklenen gemi gibi hissediyordu. Pusulas amt. Haftalarca kendini kaybetmi
bir ekilde dolat. Arkadalar yardm etmeye alt ama gururu acmalarna katlanamazd.
Sonunda, bir seim yapmam gerek, diye dnd. alrsn ya da lrsn.
Zor bir karar veren Tolland, kendini Amazing Seas almalarna verdi. Program gerek anlamda hayatn
kurtarmt. Takip eden drt yl boyunca Tolland'in belgeseli alp ban gitti. Arkadalarnn patanlk
uralarna ramen Tolland sadece birka kiiyle kt. Hepsi de fiyaskoyla ya da karlkl hayal
krklyla sonulannca Tolland bu iten vazgeerek sosyal hayatndaki eksikliin suunu youn i
temposuna ykledi. Ama yakn arkadalar iin gereini biliyordu; Michael Tolland henz
vlyildi.
Gkktann kartld ukur Tolland'in nnde belirince, onu ac dolu dncelerinden ekip ald.
Hatralarnn skntsn zerinden atarak delie yaklat. Karanlk kubbede, deliin iindeki erimi suyun
adeta gerekst ve byl bir gzellii vard. Havuzun yzeyi, ay nn aydnlatt bir gl gibi
parlyordu. Tolland'in gzleri su yzeyindeki ltlara kayd. Sanki birisi suyun stne mavi-yeil prltlar
serpitirmiti. bir sre bu prltlara bakt.
Tuhaf gelen bir ey vard.
155
ilk baktnda, parldayan suyun, kubbedeki projektr klarn yansttn dnmt. Ama imdi yle
olmadn anlyordu. Prltlarn yeil bir rengi vard ve sanki belirli bir ritimle yanp snyorlard. Sanki
suyun yzeyi canlyd ve kendi kendini aydnlatyordu. Tereddde den Tolland, daha yakndan bakmak
iin iaretlerin arkasna ilerledi.
Habikrenin dier ucundaki Rachel Sexton, GTH konteynerinden kp karanla girdi. evresini kuatan
karanlk kubbede ynn ararak, bir sre durdu. Habikre, artk sadece kuzey duvarna yaslanm
medya klarnn yansmasyla aydnlanan geni bir maaraya dnmt. Karanlk yznden cesaretini
kaybeden Rachel, igdsel olarak basna ayrlm aydnlk blgeye doru yrmeye balad. Beyaz
Saray alanlarna verdii brifingden memnundu. Bakan'n yapt emrivakinin aknln stnden
attktan sonra, gkta hakknda bildii her eyi kolay bir dille aktarmt. Konutuka, bakanlk
alanlarnn yzlerindeki kukucu ok ifadesinin, umut dolu bir inan ve en sonunda hayretle kabullenie
dnn izlemiti.
Ilerinden birinin anszn, "Dnya dnda yaam m?" diye bardn duymutu. "Bunun ne anlama
geldiini biliyor musunuz?"
Bir bakas, "Evet," diye cevaplamt. "Bu seimi kazanacamz anlamna geliyor."
Rachel basna ayrlm hareketli blme yaklarken, az sonra yaplacak duyuruyu dnd. Babasnn,
kendisini ve kampanyasn bir kere de ezip geecek bakanlk silindiriyle hezimete uramay gerekten
hak edip etmediini dnmekten kendini alamad.
Cevap elbette, evet idi.
Babasna kar zaaf gsterdii zamanlarda Rachel Sexton'n annesini hatrlamas yetiyordu. Katherine
Sexton. Sedgewick Sexton'n ona verdii ac ve utancn aff yoktu... akam eve ge gelmeler, kendini dev
aynasnda gren davranlarve parfm kokmalar. Babas sahte din duygulrnn arkasna saklanyordu.
Yalan syleyip aldatrken, Katherine'nin onu terk etmeyeceini biliyordu.
Evet, diye karar verdi. Senatr Sexton hak ettiini bulacak.
Basna ayrlan blmdeki kalabalk nee iindeydi. Herkesin elinde bira vard. Rachel kendini erkekler
partisindeki kz renci gibi hissederek kalabala yaklat. Michael Tolland'n nereye gittiini merak
ediyordu.
Corky Marlinson yanna geldi. "Mike' m aryorsun?"
Rachel armt. "ey... hayr... saylr."
Corky ban bkknlkla iki yana sallad. "Biliyordum. Mike az nce ayrld. Sanrm biraz ekerleme
yapmaya gitti." Corky gzlerini ksarak lo kubbeye bakt. "Ama yine de onu yakalayabilirsin sanrm."
Muzip bir tebessmn ardndan eliyle iaret etti.
"Mike suyu ne zaman grse bysne kaplr."
Corky'nin kar taraf iaret eden parman gzleriyle takip eden Rachel gktann kartld ukurun
banda duran Michael Tolland'n siluetini grd.
"Ne yapyor'?" diye sordu. "Oras biraz tehlikeli."
Corky srtt. "Su dkyor herhalde. Haydi gidip arkadan itelim."
Rachel ile Corky karanlk kubbede, gktann kartld delie doru ilerlediler. Michael Tolland'a
yaklatklar srada, Corky, ona seslendi:"Hey, balkadam! Dalg kyafetlerin nerde?"
Tolland arkasn dnd. Rachel, lo kta bile Tolland'n vakur ifadesini grebiliyordu. Yz, k aadan
vuruyormu gibi garip bir ekilde aydnlanyordu.
"Her ey yolunda m Mike?" diye sordu.
"Pek saylmaz." Tolland suyu iaret etti.
Ikaz iaretlerinin yanna gelen Corky, ukurun bandaki Tolland'a atld. Suya bakar bakmaz Corky'nin
ruh hali duruldu. ukurun evresindeki
157 iaretlere doru yryen Rachel yanlarna geldi. Delie gz gezdirince, yzeyde grd mavi-yeil
prltlar onu hayrete drd. Su stnde sanki neon toz zerreleri yzyordu. Yeil k verip snyor
gibiydiler. ok gzel bir grnt oluturuyordu.
Yerden bir buz paras alan Tolland, suyun iine frlatt. Buzun dt yerde srayan su, fosforlu yeil
kla yakamozland.
Endieli grnen Corky, "Mike," dedi. "Ltfen bunun ne olduunu bildiini syle."
Tolland kalarn att. "Ne olduunu gayet iyi biliyorum. Yalnz burda ne ii. var onu anlayamadm."
39
Ildayan suya bakan Tolland, "Burda kamllar var," dedi.
"Karanlar m var?" Corky yzn ast. "Kendi adna konu."
Rachel, Michael Tolland'n espri kaldracak havada olmadn anlyordu.
Tolland, "Nasl olur bilmiyorum ama bir ekilde bu suda biyolminesan ift kirpikli planktonlar var," dedi.
Rachel, "Biyolminesan ne?" dedi. ngilizce konu.
"Lsiferin denilen lminesan bir katalizr okside edebilen tekh hcreli plankton."
Bu Ingilizce miydi?
Derin bir nefes alan Tolland, arkadana dnd.
"Corky, bu delikten kardmz gktanda yaayan organizmalar bulunmas olasl var m?
Corky bir kahkaha patlatt. "Ciddi olalm Mike."
"Ben ciddiyim."
"Hi ihtimal yok Mike! nan bana, eer NASA yetkilileri o tata dnya d yaayan organizmalar
olduundan en ufak bir phe duysalard, emin ol asla ordan alp da ak havaya kartmazlard."
Tolland bir nebze rahatlam grnse de, daha derin bir esrar bu huzuru bozuyordu. Tolland, "Mikroskopla
bakmadan emin olamam ama," dedi.
"nyrrophyta filumundan biyolminesan bir plankton gibime geliyor. Ate bitkisi anlamna gelir. Kuzey Buz
Denizi bunlarla doludur."
Corky omuzlarn silkti. "O halde neden uzaydan olup olmadklarn merak ettin?"
Tolland, "nk gkta buzullarn altnda gmlyd; kar yayla biriken tatl su. O delikteki su,
buzullarn erimesiyle olutu ve yzyldr donmu haldeydi. Deniz canllar oraya nasl girmi olabilir?"
dedi.
Tolland'n aklamas uzun bir sessizlik getirmiti.
Havuzun kenarnda duran Rachel, akln bakt eye vermeye alt. Gktann kartald delikteki
biyolminesan plankton. Ne anlama geliyor?
Tolland, "Aada bir atlak olmal," dedi. "Tek aklamas bu. Planktonlar deliin iine, okyanus sularnn
szd bir yarktan girmi olmal."
Rachel anlamamt. "Szmak m? Nerden?" Okyanustan buraya kadar ceRover'la yapt uzun yolculuu
hatrlad. "Sahil burdan en az kilometre uzakta."
Corky ile Tolland, Rachel'a tuhaf bir bak frlattlar. Corky, "Dorusunu istersen," dedi. "Okyanus tam
altmzda. Bu buz ktlesi yzyor."
Zihni fena halde karan Rachel, iki adamabakt. "Yzyor mu? Ama... biz buzulun stndeyiz."
tolland, "Evet buzulun stndeyiz," dedi. "Ama karada deiliz. Buzullar bazen byk kara paralarndan
koparak denize karrlar. Buz sudan daha hafif olduu iin buzullar yzmeye devam eder, okyanusun
stnde buzdan dev bir sal gibi gezinirler. Buz katmannn aklamas budur... buzullarn yzen ksm."
Duraksad. "u anda denizden yaklak bir buuk kilometre uzaktayz."
Iyice sersemleen Rachel, bir anda huzursuzlua kapld. Tam da etrafnda grdklerine alrken, Kuzey
Buz Denizi stnde durmak fkri korkuya kaplmasna neden olmutu.
159
Tolland, onun tedirginliini sezmi gibiydi. Ayan kendinden emin bir edayla yere vurdu. "Endielenme.
Bu buz doksan metre kalnlnda bunun altm metresi, bardan iindeki buz kp gibi suyun altnda
yzyor. Bu buz katmann olduka salam klar. stne gkdelen bile ina edilebilir."
Tam manasyla ikna olmayan Rachel donuk bir ifadeyle ban
planktonlarn geldii yer hakkndaki teorisini yeni yeni anlamaya balyordu. Buradan okyanusa kadar inen
atlak olduunu dnyor, bu yoldan planktonlar yukardaki delie kyorlar. Rachel bunun mantkl
olduuna karar verdi ama yine de can skan bir ikilem vard. Yapsal srekliliini dorulamak iin buzdan
saysz nve kartan Norah Mangor, buzulun btnlnden ok emin konumutu.
Rachel, Tolland'a bakt. "Buzulun kusursuzluunun, tm katman tarihlendirme kaytlarnn temeli olduunu
sanyordum. Dr. Mangor buzda hi atlak veya yark bulunmadn sylememi miydi?"
Corky kalarn att. "Anlalan buz kraliesi bu ii yzne bulatrd."
Rachel, bunu yksek sesle syleme, yoksa buz kazmasn kafana yersin diye dnd.
Tolland fosforlu yaratklara bakarken, enesini svazlad. "Baka bir aklamas yok. Mutlaka bir atlak
olmal. Okyanusun stndeki buz katmannn arl, plankton asndan zengin deniz suyunu delie doru
yukar itiyor olmal."
Rachel, ne atlakms ama, diye dnd. Eer buradaki buz kalnl doksan metre ve deliin derinlii altm
metre idiyse, varsaylan bu atlak kat buzda otuz metre boyunca ilerliyor olmalyd. Norah Mangor'n deney
nvelerinde hi atlak izine rastlanmamt.
Tolland, Corky'ye, "Bana bir iyilik yap," dedi. "Gidip Norah' bul. Tanr'ya dua edelim de bu buzul
hakknda bize sylemedii bir eyler biliyor olsun Ming'i de bul, belki bize bu parldayan hayvancklarn ne
olduunu syler."
Corky yola koyulmutu.
YENDEN delie gz atan Tolland, arkasndan, "Acele etsen iyi olur," diye seslendi.
"Bu biyolminesansn zayfladna yemin edebilirim".
Rachel delie bakt. Yeil renk kesinlikle eskisi kadar parlak deildi.
Parkasn karan Tolland, deliin yannda yere uzand.
Akl karan Rachel, onu seyrediyordu. "Mike?"
"Tuzlu su szyor mu, onu anlamak istiyorum."
Paltosuz buzun stnde yatarak m?"
"H-h." Tolland karnnn stnde deliin kenarna yaklat. Parkann bir kolunu kenarda tutarak, dier kolu
suya deinceye kadar aa sarktt.
"Dnyann bir numaral okyanus bilginlerinin kulland, son derece kesin sonular VERen bir tuzluluk testtir.
Buna 'slak ceketi yalamak' denir."
B u z u l katmannn stndeki Delta-Bir kumanda banda mcadele
kalabaln stnde uan hasar grm mikr ob o t u ynlendirmeye abalyordu. Aadan gelen sohbetlerden
anlald kadaryla, iler abuk zlmeye balamt.
"Idareciyi arayn," dedi. "Ciddi bir sorunumuz var."
40
Gabrielle Ashe, bir gn bakanlk saraynda alp lkenin geleceini ynlendiren elit takmn bir
paras olma hayalleriyle, genliinde saysz Beyaz Saray'a yaplan halk turlarna katlmt. Ama o
anda, dnyann baka BR Yerinde olmay tercih ederdi.
Gizli servis memuru Gabrielle' gsterili giri salonuna alrken, muhbiri n i n ne yapmaya altn
merak ediyordu. Gabrielle'i
161
Beyaz Saray'a davet etmek akl kr deildi. Ya beni grrlerse? Son zamanlarda Senator Sexton'n sag
kolu olarak medyada fazlaca grnmt. Birisi mutlaka onu tanyacakt.
"Bayan Ashe?"
Gabrielle ban kaldrp bakt. Giri salonunda kibar yzl bir nbeti ona itenlikle glmsedi. "Ltfen
uraya bakn." Eliyle iaret etti. Fla ampul, gsterdii yere bakan Gabrielle'in gzn ald.
"Teekkrler bayan." Onu bir masaya gtren nbeti, bir kalem uzatt.
"Ltfen giri kaydn imzalayn." nne deri ciltli ar bir defter itti.
Gabrielle kayt sayfasna bakt. nndeki sayfa botu. Bir zamanlar Beyaz Saray ziyaretilerinin, ziyaretin
gizliliini korumak adna kendi sayfalarn imzaladklarn duyduunu hatrlad. Kendi adnn karsn
imzalad.
Gizli bir grme iin bu kadarr ok fazla.
Metal detektrden geen Gabrielle'a, bunun ardndan stnkr arama yaprld.
Nbeti glmsedi. "Hoa vakit geirin Bayan Ashe."
Gabrielle, Gizli Servis memurunu seramik kapl koridordan ikinci bir gvenlik masasna kadar takip etti.
Burada bir baka nbeti, yapraklama makinesinden kan ziyareti kartlarn dzenliyordu. Bir delik ap
ip baladktan sonra Gabrielle'n bandan geirdi. Plastik hl scakt. Kimliin stndeki resim, on be
saniye nce koridorun aasnda ektikleri ipak fotoraft.
Gabrielle etkilenmiti. Hkmetin verimsiz altn kim sylyor?
Yola devam ederlerken, Gizli Servis memuru onu Beyaz Saray'n derinliklerine gtryordu. Her admda
Gabrielle'rn huzursuzluu biraz daha artyordu. Gizemli daveti her kim yaptysa, grmeyi gizli tutmak
gibi bir kaygs olmad anlalyordu. Gabrielle'e resmi bir ziyareti kart kartlm ve ziyareti defterini
imzalamt. imdiyse, halk turlarnn topland Beyaz Saray'n birinci katnda ayan beyan yryordu.
Rehberlerinden biri turistlere, "Buras da Porselen Odas," diyordu.
"Nancy Reagan'n 1981 ylnda, dikkat ekici bir harcama olarak tartma balatan 952 dolarlk yemek
takm burda."
Gizli Servis memuru Gabrielle' turun yanndan geirip baka bir turun aaya indii geni bir mermer
merdivene doru gtrd. Rehber, " yz metrekarelik Dou Odas'na girmek zeresiniz," diye
anlatyordu.
"Bir zamanlar Abigail Adams, John Adams'n amarlarn buraya asard. Ardndan, James Madison
pazarla oturmadan nce, Dolley Madison'n eyalet bakanlaryla iki itii Krmz Oda'ya geeceiz."
Turistler gldler.
Merdivenin nnden geen Gabrielle binann, bir dizi ip ve barikatla kapatlm daha zel bir blmne
doru ilerledi. Buradan Gabrielle'n sadece kitaplarda ve televizyonda grd bir odaya girdiler. Nefesi
daralyordu.
Tanrm buras Harita Odas!
Hibir tur buraya giremezdi. Odann da doru alabilen panel duvarlar kat kat dizilmi dnya haritalarn
gsterirdi. Buras, Roosevelt'in 2. Dnya Sava'n planlad yerdi. Fakat ayn zamanda Clinton, Monica
Levinsky'yle olan ilikisini bu odada itiraf etmiti. Gabrielle bu zel dnceyi aklndan zaklatrd. En
nemlisi, Harita Odas'nn Bat Kanad'na -Beyaz Saray'da asl siyasal arlkl kiilerin alt blmegiden bir geit olmasyd. Gabrielle Ashe'in gitmeyi umduu en son yer burasyd. E-postalar akgz bir
gen stajyerin ya da daha nemsiz ofislerden birinde alan. bir sekreterin gnderdiini sanmt. yle
olmad ortadayd.
Bat Kanad'na gidiyorum.
Gizli Servis memuru onu hal serili koridorun sonuna kadar gtrd ve isimsiz bir kapnn nnde durdu.
Kapy vurdu. Gabrielle'n kalbi hzla arpyordu.
Ieriden birisi, "Ak," diye seslendi.
163
Adam kapy aarak, Gabrielle'a ieri girmesini iaret etti.
Gabrielle ieri admn att.
Panjurlar aa indirilmi lo bir odayd Karanlkta masa banda oturan bir kiinin belli belirsiz siluetini
seebiliyordu.
"Bayan Ashe?" Ses, sigara dumanlarnn arkasndan gelmiti. "Ho geldiniz."
Gabrielle'n gzleri karanla alrken, tandk bir simay kartmaya balaynca, tm kaslar hayretle gerildi.
Bana e-posta gnderen kii BU mu?
Marjorie Tench souk bir sesle, "Geldiiniz iin teekkr ederim!" dedi.
Gabrielle, "Bayan... Tench?" diye kekelerken, birden nefes alamaz oldu.
"Bana Marjorie diyebilirsin." Sigara dumann burnundan ejderha gibi fleyen irkin kadn ayaa kalkt.
"Sen ve ben ok iyi dost olacaz."
41
Gktann kartld deliin banda Tolland, Rachel ve Corky'yle birlikte duran Norah Mangor,
ukurun zifiri karanlna bakyordu.
oluyordu.
"Bunlar sadece benim verilerim deil Mike, unuttun mu? NASA da ayn sonulara vard. Hepimiz buzulun
tek paralln teyit ettik. atlak yok."
Tolland kubbenin dier tarafnda basn konferans verilecek blm etrafnda toplanm kalabala bakt.
"Her ne oluyorsa, samimiyetle sylyorum, sanrm mdre bildirmemiz gerekecek ve..."
"Tam samalk!" Norah fkeyle tslyordu.
"Bu buzul katmannn hi bozulmam olduunu sylyorum. Tuz tad alnd veya sama sapan
halsinasyonlar grld diye nve verilerimin sorgulanmasna izin veremem" Hmla yaknlardaki bir ara gere
blmne gitti ve baz aletler almaya balad.
"Doru dzgn su rnei alp burda tuzlusu plankttonu olmadn size gstereceim... l ya da diri!"
Norah erimi havuzdan su rnei almak iin iple steril bir pipet uzatrken, Rachel ile dierleri onu seyretti.
Norah, minyatr teleskopu andran minik bir aletin iine birka damla aktt. Ardndan aleti, kubbenin dier
tarafndan yaylan a doru tutarak mercekten bakt. Saniyeler gemeden lanet okumaya balamt.
"Aman Tanrm!" Aleti sallayan Norah bir kez daha bakt. "Lanet olsun Bu refraktometre bozulmu
olmal!"
Corky sevinerek, "Tuzlu su mu?" diye sordu.
Norah kalarn att. "Ksmen. Yzde deniz suyu ierdiini gsteriyor ki bu kesinlikle imknsz. Bu buzul
bir kar yn. Saf tatl sudan olutu. Hi tuz olmamal." Norah rnei yaknndaki bir mikroskoba gtrere k
inceledi. Homurdanyordu.
Tolland, "Plankton mu?" diye sordu.
"G. Polihedra" derken sesi artk yatmt. "Biz buzul uzmanlarnn buz katmanlar altndaki
okyanuslarda ska rastlad bir plankton tr." Omzunun stnden Tolland'a gz att.
42
Buzulda donmu plankton mu?" Corky Marlinson, Rachel'in aklamasndan ikna olmu gibi deildi.
"Hevesin kursanda kalsn istemem ama genellikle bir ey donunca lr. Bu kk haylazlar bize gz
krpyo r d u , unuttun mu yoksa?"
Etkilenmi gzlerle Rachel'a bakan Tolland, "Aslnda," dedi. "Hakl olabilir. Ortam gerektirdiinde zahiri
lm yaayan birka tr var. Bir zam a n l a r bu fenomen hakknda bir blm hazrlamtm."
Rachel ban sallad. "Gllerde donan ve buzlar zlene kadar beklemek zorunda kalan turnabalklarn
gstermitin.-Ayrca llerde bnyesindeki tm suyu kaybeden, onlarca yl bu ekilde kalan ve yamur yadnda
yeniden hayata dnen, tardigrad bcei denen mikroorganizmalardan bahsetmitin."
Tolland kendi kendine gld. "Demek programm gerekten seyrediyorsun . "
169
Norah, "Ne sylemeye alyorsunuz Bayan Sexton?" diye sordu.
Tolland, "unu sylemeye alyor," dedi. "Ki ben bunu daha nce j fark etmi olmalydm. O programda
bahsettiim trlerden biri, her kf | Kuzey Kutbu'ndaki buzullarda donan, orda k uykusuna yatan ve her yat
buzullar eridiinde yzp giden bir plankton tryd." Tolland durak di. "O programda gsterdiim trler
burda grdmz biyolminesai trlerden deildi ama ayn ey olmu olabilir."
Michael Tolland onun fikrini beendii iin heyecanlanan Rachel, "Donmu planktonlar burda
grdmz her eyi aklayabilir," dedi,! "Gemi bir zamanda buzulda bir atlak alm olabilir, plankton
asndan zengin tuzlu suyla dolar ve sonra yeniden donar. Ya bu buzulda de donmu tuzlu su cepleri varsa?
Donmu plankton barndran donmu deniz suyu. Dnn, siz stlm gktan yukar kaldrrken donmu
bir tuzlli su cebinden gemi olabilir. Tuzlu sudan oluan buz erir, planktonlar uykusundan uyandrr ve tatl
suya az miktarda tuzlu su karr."
"Ah, Tanr akna!" Norah kart bir ifadeyle inler gibi ses kard "Birden herkes buzul uzman oldu!"
Corky de pheyle bakyordu. "Ama KYYT younluk taramas yaparken tuzlu su buz ceplerini tespit etmez
miydi? Ne de olsa deniz su buzuyla tatl su buzlarnn younluu birbirinden farkl."
Rachel, "ok az fartl," dedi.
Norah, "Yzde drt nemli bir farktr," diye kar kt.
Rachel, "Evet laboratuvarda," diye cevap verdi. "Ama KYYT ltlerini 120 mil yukardan yapyor.
Bilgisayarlar belirgin -buz ve balk, granit ve kireta- farkllklar ayrt etmek zere tasarland." Mdre
dnd.
"KYYT uzaydan younluk lerken, tuzlu su buzuyla tatl su buzunu birbirinden ayrt edemediini
dnmekte haksz mym?"
Mdr ban sallad. "Doru. Yzde drtlk oran, KYYT'un hata pay eiinin altnda. Uydu tatl su
buzuyla tuzlu su buzunu ayn kabul etmitir."
Tolland imdi merak etmi gibi grnyordu. "Bu ayn zamanda havuzda suyun sabit seviyede kalmasn da
aklar." Norah'ya bakt. "Delikte grdn planktonlara ne deniyordu?"
Norah, "G. Polihedra," dedi. "imdi de G. Polihedra buzda k uykusuna yatabi l i r mi diye merak
ediyorsunuzdur. Cevabn evet oluu sizi sevindirecektir. Kesinlikle. G. Polihedra buz katmanlar etrafnda srler
hal i n d e bulunur, biyolminesan yapar ve buzun iinde k uykusuna yatabilir. B a ka soru var m?"
Herkes birbirine bakt. Norah'nn ses tonundan, devamnda bir "ama" gelecei anlalyordu yine de Rachel'n
teorisini dorulam gibiydi.
Tolland, "O halde," dedi. "Mmkn olduunu sylyorsun yle de
il mi? Bu teori mantkl m?"
Norah "Elbette," dedi. "Tam bir geri zeklysan."
Rachel fkeyle atld. "Pardon anlayamadm?"
Norah Mangor ile Rachel baklarn birbirlerine diktiler. "Sanrm mesleinizde bilginin azl tehlikeli bir
eydir, yanlyor muyum? Inann bana, ayns buzulbilim iin de geerli." Norah gzlerini etrafndaki drt kiide
teker teker gezdirdi. "Bunu imdi herkesin anlamas iin bir kez ve son olarak aklayacam. Bayan Sexton'n
ileri srd tuzlu su cepleri vardr. Buzul uzmanlar bunlara yark derler. Bununla birlikte yarklar tuzlu su
ceplerinden deil, uzantlar sa teli kalnlnda olan tuzlu su buz alarndan meydana gelirler. Bu derinlikteki
havuzda yzde orannda tuzlu su olmas iin, o gktann baya fazla yarktan gemesi gerekiyor."
Ekstrom kalarn att. "Yani mmkn m, deil mi?"
Norah sert bir dille, "mkn yok," dedi. "Kesinlikle mmkn deil. Nve rneklerinde tuzlu su buz
ceplerine mutlaka rastlardm."
R a c h e l , "Nve rnekleri geliigzel noktalardan kartlmad m?" diye sordu. "Acaba talihsizlik eseri,
nvelerin kartld yerler deniz buzu ceplerini
"Ben gktann tam stnden nveler karttm. Sonra da her yannndan birka santim mesafede
onlarca rnek aldm. Daha yakn olamaz."
"Sadece sordum."
Norah, "Su gtrr bir mesele," dedi. "Tuzlu su yarklarna sadece mevsimlik -her mevsim oluan ve sonra
eriyen- buzlarda rastlanr. Milne Buzul Katman srekli buzdur; dalarda oluan ve buzuldan paralar kopup
denize dene kadar bozulmadan duran buz. Bu esrarl fenomeni aklamakta donmu planktonlar ne kadar
uygun grnrse grnsn, sizi temin ederim bu buzulda hi donmu plankton a yok."
Grup yeniden sessizlemiti.
Donmu plankton teorisinin rmesine karn, Rachel'n sistem veri analizi bu reddi kabul edemiyordu.
Rachel'n igdleri altlarndaki buzulda donmu planktonlar bulunmasnn, bilmecenin en basit zm olduunu
sylyordu. Occam'n Usturas Prensibi, diye dnd. UKO'da eitmenleri bunu bilinaltna kazmlard. Birden
fazla aklama olduunda en basiti genellikle dorudur.
Buz nvesi verileri yanl kt takdirde Norah Mangor'n kaybedecek ok eyi vard. Rachel, belki de
Norah'nn planktonu grnce bu buzulun btnl konusunda hata yaptn fark ettiinden ve imdi de
hatasn rtbas etmeye altndan phelendi.
Rachel, "Tek bildiim," dedi. "Az nce tm Beyaz Saray alanlarna brifing verip onlara bu gktann
bozulmam bir buz yatanda bulunduunu, orda gml durduunu ve Jungersol denilen nl bir
meteordan koptuu 1716'dan beri hi el demediini sylediim. Bu gerek sanrm u anda tartlr oldu."
NASA mdr ciddi bir ifadeyle susuyordu.
Tolland boazn temizledi. "Rachel'a katlmak zorundaym. Havuzda tuzlu su ve plankton vard.
Aklamas ne olursa olsun, bu havuzun kapal bir ortam olmad anlalyor. Kapal olduunu syleyemeyiz."
Corky huzursuz grnyordu. "Eee, millet, burda astrofizikten bahsetmek istemem ama benim
mesleimde hata yaptmzda genellikle milyarlarca yldan bahsederiz. Gerekten de bu plankton/tuzlu su
karm o kadar nemli mi? Yani, gktann evresindeki buzun kusursuzluu gktann kendisini etkilemez,
yle deil mi? Elimizde hl fosiller var. Kimse onlarn gerekliini sorgulamyor. Buz nvesi verilerinde hata
yaptmz ortaya ksa da, kimsenin umurunda olmaz. Sadece baka bir gezegende yaam kant bulmamzla
ilgileneceklerdir."
Rachel, "zgnm Dr. Marlinson," dedi. "Veri analizi yaparak geinimini salayan biri olarak, size
katlamadm belirtmek zorundaym. NASA'nn bu akam sunaca verilerdeki en ufak bir kusurun tm
kefin inanlrln sarsma ihtimali var. Buna fosillerin gereklii de dahil."
Corky'nin az ak kalmt. "Sen neden bahsediyorsun? Bu fosiller reddedilemez."
"Ben biliyorum. Siz biliyorsunuz. Ama eer halk, NASA'nn bilinli o l a r a k pheli buz nvesi
verilerini sunduu dncesine kaplrsa, inann bana, o anda NASA'nn baka hangi konularda yalan
yaanmas."
43
Gabbrielle Ashe, Marjorie Tench'in boucu odasnda otururken nedensiz bir tedirginlik hissediyordu. Bu kadn
benden ne istiyor olabilir? Odadaki tek masann arkasnda oturan Tench sandalyesinde ne doru eildi. Yznn
sert izgileri, Gabrielle'm huzursuzluuna memnun olmu gibiydi. Pakete hafife vurarak yeni bir sigara kartan
Tench, "Duman rahatsz ediyor mu?" diye sordu.
Gabrielle, "Hayr," diye yalan syledi.
Tench sigarasn yakmt bile. "Sen ve adayn bu kampanya esnasnda NASA'yla hayli ilgilendiniz."
fkesini gizlemek iin aba gstermeyen Gabrielle,
"Evet," dedi. "Birileri cesaretlendirmiti. Aklama istiyorum."
Tench masumca dudaklarn bkt.
"NASA'ya saldrman iin neden sana e-postayla bilgi gnderdiimi bilmek mi istiyorsun?"
"Gnderdiiniz bilgiler Bakan'nza zarar verdi."
"Ksa vadede evet."
Tench'in sesindeki uursuz tonlama Gabrielle'm keyfini karmt.
"Bu ne anlama geliyor?"
"Rahatla Gabrielle. Gnderdiim e-postalar ileri fazla deitirmedi. Ben devreye girmeden nce de Senatr
Sexton NASA'ya takmt. Ben sadece mesajn netletirmesine yardmc oldum. Ne tarafta durduunu aka
gsterdi."
175
Tench bir sigara daha yakt. nce dudaklar sigaray kavrarken, sigarann ucu kpkrmz parlad. "Uzay
Ticari Kullanma Ama Kanunu denilen yasa tasars hakknda ne biliyorsun?"
Gabrielle bunu daha nce hi duymamt. Omuzlarn silkti.
Tench, "Sahi mi?" dedi. "Buna ok ardm. Adaynzn savunduu ilkeler dnlnce. Uzay Ticari
Kullanma Ama Kanunu 1996'da Senatr Walker tarafndan ortaya atld. Yasa tasars esas itibaryla, aya
insan gnderdiinden beri kayda deer bir i yapamayan NASA'nn baarszlarn ele alyor. NASA
hisselerinin derhal zel uzay irketlerine satlarak zelletirilmesini ngryor. Bylece NASA'nn vergi
mkelleflerine bindirdii yk ortadan kaldrlacak ve serbest piyasa sistemiyle uzay daha etkin biimde
kefedilecek."
Gabrielle NASA'nn at skntlara are olarak zelletirilmesi gerektiinin ne srldn duymutu
ama bu fikrin resmi bir yasa tasars ekline dntrldnden haberi yoktu.
Tench, "Bu ticari kullanma ama yasa tasars Kongre'ye drt kez sunuldu," dedi. "Uranyum retimi gibi
devlet iletmelerinin baaryla zelletirildii tasarlara benziyordu. Kongre nne gelen ticari kullanma
ama tasarsn drt kez kabul etti. Bereket versin ki Beyaz Saray her seferinde veto etti. Zachary Herney
iki kez veto etmek mecburiyetinde kald."
"Yani?"
"Yani, Senatr Sexton Bakan olduu takdirde kesinlikle destekleyecei bir yasa tasars. Sexton'n eline
geen ilk frsatta NASA hisselerini hi szlamadan satacana inanmak iin nedenlerim var. Ksacas,
adaynz vergilerin uzay kefine harcanmasndansa NASA'nn zelletirilmesini tercih edecektir."
"Bildiim kadaryla senatr kamu nnde Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu'ndan yana olduunu
hi belirtmedi."
"Doru. Ama takip ettii politikay bilen biri olarak, bunu destekledeini renmek seni artmayacaktr."
177
"Serbest piyasa sistemleri verimlilii arttrr."
"Bunu 'evet' olarak kabul ediyorum." Tench, ona bakyordu. "Ne yazk ki, NASA'nn zelletirilmesi berbat
bir fikir ve yasa tasars ortaya atldndan beri Beyaz Saray ynetimlerinin bunu reddetmesinin saysz sebebi
var."
Gabrielle, "Uzayn zelletirilmesine kart fikirleri duymutum," dedi. "Kaygnz anlyorum."
"Anlyor musun?" Tench, ona doru eildi. "Hangi fikirleri duydun?"
Gabrielle tedirginlikle oturduu yerde kprdand. "ey, daha ok standart kuramsal korkular...
NASA'y zelletirirsek, krl giriimler uruna uzayla ilgili mevcut bilgi aratrmalarmzn abucak terk
edilecei."
"Doru. Uzay bilimi gz ap kapayncaya kadar yok olur. zel uzay irketleri evrenimizi incelemek iin
para harcamak yerine, asteroitlerin altn stne getirir, uzayda turist otelleri ina eder, ticari uydu frlatma
hizmetleri sunarlar. zel irketler milyarlarca dolara mal olduu halde hibir maddi getirisi olmayacaksa,
neden evrenimizin kklerini aratrmakla urasn?"
Gabrielle, "Uramazlar," diye karlk verdi. "Ama ilmi hedeflere fon salamak amacyla Uzay Bilimi
iin Milli Ba Sistemi kurulabilir."
"Byle bir sistem zaten var. smi NASA."
Gabrielle susmutu.
Tench, "Kr salamak iin bilimi bir kenara brakmak iin nemsiz ksm," dedi. "zel sektrn uzayda
diledii gibi at koturmasna izin verince meydana gelecek kaosla kyaslandnda hafif kalyor.Yeniden vahi
bat gnlerine dneceiz. Ayda ve uzayda hak iddia eden ve bu iddialarn g kullanarak korumaya kalkan
ncler greceiz. Geceleri gkyznde yanp snen neon reklam panolar yapmak isteyen irketlerin dileke
verdiklerini duydum. Uzay otelleriyle turistik iletmelerin, plerini uzay boluuna atmak ve yrnge
etrafnda dnen p ynlar oluturmak istediklerini grdm. Hatta daha dn, lleri yrngeye frlatarak
uzay mozoleye evirmek isteyen bir irketin verdii teklifi okudum. Telekomnikasyon uydularnn cesetlerle
arptn hayal edebiliyor musun?
Geen hafta ofisime gelen milyarder bir CEO, yakn alan bir asteroiti yeryznn daha yaknna ekip
deerli mineral madenleri aramak istiyordu. Bu adama asteroitleri dnya yrngesine yaklatrmann
kresel
felaket tehlikesi tadn hatrlatmak zorunda kaldm! Bayan Ashe, sizi temin ederim, eer bu yasa tasars
geerse uzaya doluan giriimciler fze bilimi uzmanlar olmayacak. Bunlar czdan kabark ama kafas s
giriimciler olacaklar."
Gabrielle, "nandrc iddialar," dedi. "Ama eminim senatr yasa tasarsn oylamak durumunda kalrsa
bu meseleleri dikkate alacaktr. Tm bunlarn benimle ne ilgisi olduunu sorabilir miyim?"
Tench gzlerini ksarak, baklarn sigarasna evirdi. "Pek ok kii uzaydan oka para kazanmay bekliyor
ve siyasi lobi tm snrlamalarla engelleri kaldrmak iin kollarn svyor. zelletirmeye kar... uzaydaki
anariye kar geriye kalan tek engel bakanlk ofisinin veto hakk."
"O halde Zach Herney'ye yasa tasarsn veto etmesini tavsiye ederim."
"Benim korkum sizin adaynzn seildii takdirde o kadar ihtiyatl davranmayaca."
"Bir kez daha sylyorum, yasa tasarsn deerlendirme konumuna gelindiinde senatr tm meseleleri
gz nnde bulunduracaktr."
Tench tam anlamyla ikna olmua benzemiyordu. "Senatr Sexton medya reklamlarna ne kadar
harcyor biliyor musun?"
Soru onu hazrlksz yakalamt. "Bu mebla halka ait deil."
"Ayda milyondan fazla."
Gabrielle omuzlarn silkti. "yle diyorsanz yledir." Yakn bir rakam vermiti.
"Bu ok ykl bir miktar."
"Onun harcayacak ok paras var."
"Evet, iyi planlama yapt. Ya da daha dorusu iyi bir evlilik yapt."
Tench sigarasn flemek iin durdu. "Kars Katherine'e yazk oldu. lm
179
senatr fena sarst." Bunun ardndan son derece yapmack bir i eki geldi. "lmnn stnden pek fazla
zaman da gemedi, yle deil mi?"
"Sadede gelin, yoksa gidiyorum."
Cierleri sarslr gibi ksren Tench, sar zarfa uzand. nce bir zmbal kt tomar karp Gabrielle'a
uzatt.
"Sexton'n mali kaytlar."
Gabrielle belgeleri utan iinde inceledi. Kaytlar yllar ncesine kadar uzanyordu. Gabrielle, Sexton'n
maddi durumunun ileyiini tam olarak bilmese de, verilerin doru olduunu sezinledi... banka hesaplar kredi
kart hesaplar, faiz borlar, hisse senetleri, gayrimenkul senetleri borlar, sermaye kazanlar ve zarar.
"Bunlar zel bilgiler. Nerden buldunuz?"
"Kaynam seni ilgilendirmez. Ama bu rakamlar incelemek iin biraz vakit harcarsan, Senatr Sexton'n
u anda harcad paraya aslnda sahip olmadn greceksin. Katherine ldkten sonra kt yatrmlar lks
harcamalar ve zafer kazandracak umuduyla satn aldklar, kendine kalan mirasn byk ksmn tketti. Alt ay
nce adaynzn cebinde metelik yoktu."
Gabrielle bunun blf olabileceini dnd. Sexton hi de meteliksiz biriymi gibi davranmyordu. Her
hafta reklam harcamalarn arttryordu.
Tench, "Adaynz," diye devam etti. "u anda Bakan'dan drt kat fazla harcama yapyor. Ve ahsna ait
hi paras yok."
"Pek ok ba alyoruz."
"Evet, bazlar yasal."
Gabrielle ban kaldrd. "Anlayamadm?"
Tench oturduu yerde ne doru eilince Gabrielle nefesinin nikotin kokusunu ald. "Gabrielle Ashe, sana
bir soru soracam ve cevap vermeden nce iyice dnmeni tavsiye ederim. Gelecek birka yln hapiste
geirip geirmeyeceini belirleyebilir. Senatr Sexton'n, NASA'nn zelletirilmesiyle milyarlar kazanacak
uzay irketlerinden kampanyas iin byk miktarlarda, yasad rvet aldnn farknda msn?"
Gabrielle bakakalmt. "Bu ok sama bir itham!"
"Bu durumdan haberin olmadn m sylyorsun?"
"Senatr ileri srdnz miktarlarda rvet alsayd haberim olurdu diye dnyorum."
Tench souk bir ifadeyle glmsedi. "Gabrielle, Senatr Sexton'n seninle ok ey paylatn anlyorum
ama bu adam hakknda bilmediklerinin hayli fazla olduuna emin olabilirsin."
Gabrielle ayaa kalkt. "Toplant sona erdi."
Dosyadakilerin geri kalann karp masann stne yayan Tench,
tam tersine," dedi. "Toplant yeni balyor."
44
Habikrenin "harekt ncesi odas"ndaki Rachel, NASA'nn Mark mikroiklim yaam kyafetlerinden birinin
iine girerken, kendini astronot gibi hissetti. Kaponlu, tek para siyah tulum, ier dalg kyafetini
andryordu. ift katl, hafzal kpk kumaa, giyen kiinin hem scak hem de souk ortamlarda vcut ssn
dengede tutmasna yardmc olmak iin youn bir jel pompalanm kanallar oturtulmutu.
Rachel sk kaponu bana geirirken, gzleri NASA mdrne takld. Bu kk grevin gerekliliinden
honut olmam bir ifadeyle, kapda nbeti gibi duruyordu.
Norah Mangor dierlerini giydirirken, mrldanarak kfrediyordu,
Corky'ye kyafetini uzatarak, "Ite tknazlar iin bir tane," dedi.
Tolland kendi kyafetini yar yarya giymiti.
Rachel fermuarn tamamen kapattktan sonra, Norah, onun yan tarafndaki tpay byk bir dal tpn
andran gri kutudan sarkan, iirme tpne balad.
181
Vanay aan Norah, "Nefes al," dedi.
Rachel bir tslama duydu ve ardndan kyafetin iine verilen jeli hissetti. Hafzal kpk genileyince tulum
onu smsk sard ve kyafetin i ksm vcuduna oturdu. Bu his ona, plastik eldivenle elini suya daldrmay
anmsatmt. Kapon bann etrafnda ierek kulaklarn bastrnca, sesler bouk gelmeye balad. Kozann
iindeyim.
Norah, "Mark IX'un en gzel yan dolgusu," dedi. "Knn stne dsen de bir ey hissetmezsin."
Rachel inanmt. Kendini minderin iine hapsolmu gibi hissediyordu.
Norah, Rachel'a baz aletler uzatt... bir buz kazmas, ip kancas ve Rachel'n belindeki kemere takt
karabina.
Aletlere bakan Rachel, "Bunlara gerek var m?" diye sordu. "ki yz metre gitmek iin?"
Norah gzlerini ksarak bakt. "Gelmek istiyor musun, istemiyor musun?"
Tolland, Rachel'a gven verici bir tavrla ban sallad. "Norah sadece temkinli davranyor."
Dolum deposuna balanp kyafetini iiren Corky hayret etmi gibi grnyordu. "Kendimi dev bir
prezervatif giymi gibi hissediyorum."
Norah nefret edercesine homurdand. "Sanki ok iyi biliyormusun gibi konuma bakir olan."
Tolland yere melip Rachel'n yanna oturdu. Rachel kaln botlaryla kramponlarn balarken ona
hafife tebessm etti. "Gelmek istediine emin misin?" Gzlerinde Rachel' kendine eken koruyucu bir kayg
vard.
Rachel, kendinden emin ekilde ban sallaynn, artan korkusunu gizlemi olmasn diledi. Iki yz metre...
o kadar da uzak deil.
"Sen sadece ak denizlerde heyecan yaanr sanyordun, deil mi?"
Tolland kramponlarn balarken glyordu. "Sv suyu bu donmu maddeye tercih ettiimi anladm."
Rachel, "Ben hibir zaman ikisinin de hayran olmadm," dedi.
" Kkken buzun iine dtm. O zamandan beri beni rahatsz ediyor."
Tolland sempatik gzlerle ona bakt. "Bunu duyduuma zldm. Tm bunlar bittiinde
gelip Goya'da beni ziyaret etmelisin. Su hakkndaki dncelerini deitireceim. Sz."
Davet Rachel' artmt.
Goya Tolland'n aratrma gemisiydi;gerek Amazing Seas'de stlendii rol, gerekse okyanuslarn
en garip grnl gemisi olmas asndan iyi biliniyordu. Goya'ya yapaca ziyaretin sinirlerini
bozacan bilmesine ramen, reddedemeyecei bir frsatt.
Krampon kilitleriyle uraan Tolland,
"u anda New Jersey'in oniki mil anda demirli" dedi.
"Allmadk bir yer."
"Hi deil. Atlantik kys inanlmaz bir yer. Bakan iimi blmeden nce, yeni bir belgesel ekmeye
hazrlanyorduk."
Rachel gld. "Ne hakknda belgesel ekecektiniz?"
"Sphyrna mokarran ve megaplumes."
(
ve
souk
45
de Senatr Sexton'n zel uzay irketleriyle gizli bir diyalog iinde olduu iddiasn dorular nitelikteydi.
183
Tench, Gabrielle'n nne birka bulank siyah-beyaz fotoraf itti, "Sanrm bunlar yeni
reniyorsun?"
Gabrielle fotoraflara bakt. Ilk kare, Senatr Sexton'n yeralt garajna benzer bir yerde taksiden
indiini gsteriyordu.
Sexton asla taksiye binmez. Gabrielle ikinci resme bakt; park halindeki beyaz bir karavana binen
Sexton'n telefotosu. Karavandaki yal bir adam, onu bekliyor gibiydi.
Fotoraflarn sahte
olabileceinden phelenen Gabrielle, "Bu kim?" dedi.
"USV'den nemli biri."
Gabrielle tereddt ediyordu. "Uzay Snrlar Vakf m?"
USV, bir nevi zel uzay irketleri "birlii" saylrd. Uzay mteahhitlerini, giriimcileri, teebbs
sermayedarlarn uzaya gitmek isteyen her trl zel kuruluu temsil ediyordu. ABD uzay programnn,
zel irketlerin uzaya uu yapmalarn engellemek iin haksz ticari hilelere ba vurduunu iddia ederek,
NASA'y eletiriyordu.
Tench, "USV u anda, bir ksm Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu'nun onaylanmasn bekleyen
ok zengin teebbsleri de ieren, yzden fazla byk tzel kiiyi temsil ediyor," dedi.
Gabrielle bunu dnd. Senatr, ihtilafl lobileme faaliyetleri yznden onlarla fazla
yaknlamamaya dikkat etse de, USV birtakm bariz nedenlerden tr Sexton'n kampanyasn alenen
destekliyordu. Yakn zaman nce USV, NASA'y aslnda zarar ettii halde hl ilemeye devam ederek,
zel irketlere kar haksz rekabet yaratan, "yasad bir tekel" olmakla sulayan bir duyuru yaynlamt.
USV'ye gre, AT&T'nn bir haberleme uydusu frlatmas gerektiinde pek ok zel uzay irki' bu ii
makul bir fiyat olan 50 milyon dolar karlnda yapmay teklif ediyordu. Ama ne yazk ki NASA her
seferinde iin iine girerek, kendisine be katna mal olduu halde AT&T'nin uydularna yirmi be
milyona frlatmay teklif ediyordu. USV avukatlar, NASA uzaydaki tekelini zararna i yaparak
koruyor diyorlard. Vergi mkellifleri de hesab dyor.
Tench, "Bu fotoraf," dedi. "Adaynzn zel uzay teebbslerini temsil eden bir organizasyonla gizli
grmeler yaptn gsteriyor." Tench masann stndeki dier belgeleri iaret etti. "Ayrca USV ye
irketlerinden byk miktarlarda para toplanmak zere talimat verildiini -z sermayeleriyle eit
miktarda- ve Senatr Sexton'n banka hesaplarna aktarldn irket iindeki yazmalardan biliyoruz.
Dorusu, bu zel uzay kurulular Sexton' bakanla getirmek iin para yardmnda bulunuyorlar.
Seildii takdirde ticari kullanma ama yasa tasarsn geirip, NASA'y zelletirmeyi kabul ettiini
dnmekten baka arem kalmyor."
Gabrielle kt ynlarna ikna olmam gzlerle bakt.
"Rakibinin kampanyas iin yasad maddi yardm aldna dair delilleri olduu halde Beyaz Saray'n bir
185
46
Habikrenin dndaki ktabatik rzgr, Tolland'n alkn olduu okyanus rzgrlarna hi benzemiyordu.
Okyanusta rzgr, akntlarn ve basn cephelerinin sonucunda meydana kp, saanak frtnalarla
geli i yo r d u . Ktabatik ise, basit fiziin klesiydi; met dalgas gibi buzuldan aa inen ar souk hava.
Tolland'n hayatnda tecrbe ettii en etin frtna hzna ulayordu. Saatte yirmi deniz miliyle estiinde
denizcilerin ryas gerek olurdu ama seksen deniz mili hzla esen ktabatik karadakiler iin bile kbusa
dnebilirdi. Tolland durup arkaya eili rse kasrga nn kendisini srkleyebileceini fark etti. iddetli hava
akmn Tolland iin daha da sinir bozucu hale getiren buz katman eiminin rzgr ynnde oluuydu.
Buz, KLOMETRE tedeeki okyanusa doru hafife meylediyordu. Botlarna bal Pitbull Rapido
kramponlarnn sivri ivilerine ramen Tolland, yanl bir adm atarsa frtnaya kaplp, sonsuz buz eiminde
kayaca dncesinin huzursuzluunu yayordu. Norah Mangor'n iki dakikalk buzulda gvenlik kur su imdi
yetersiz gelmeye balamt.
Habikrede giyindikleri srada Norah, T eklinde hafif bir aleti herbirin i n kemerine balarken, pirana
buz kazmas, demiti. Standart bak, muz bak, eki ve keser. Aklnzda tutmanz gereken tek ey u, eer
iinizden biri derse veya frtnaya kaplrsa, bir eliniz st tarafta dieri sapnda kazmay tutun, muz ban
buza saplayn ve kramponlar yere basarak dn.
Bu gven verici szlerin ardndan Norah, her birinin YAK takmlarn balamt. Gzlklerini takmlar ve
akamst karanlnda yola koyulmulard.
imdi drt kii, onlar birbirlerinden ayran on metrelik halatlarla dz bir izgi halinde buzuldan
aa yol alyorlard. En nde Norah arkasnda Corky, sonra Rachel ve kuyrukta Tolland vard.
189
parlama, etraflarn on metre apnda aydnlatmt. Norah topuuyla kar yzeyinde kk bir ukur ap deliin
rzgrst ynnde karlar yd.
Sonra fiei girintinin iine saplad.
Norah, "leri teknoloji ekmek krnts," diye bard.
Rachel, "Ekmek krnts m?" diye sorarken, gzlerini ani ktan koruyordu.
Norah, "Hansel ve Gretel," diye bard. "Bu fiekler bir saat yanar. Dn yolunu bulmak iin ok
vaktimiz var."
Bunun ardndan Norah yeniden yola koyularak onlar buzuldan aaya, bir kez daha karanln iine doru
gtrmeye balad.
47
Marjorie Tench'in odasndan hmla kan Gabrielle nerdeyse bir sekreteri yere seriyordu. Yerin
dibine geen Gabrieielle'n tek grebildii fotoraflar ve birbirine gemi kollarla bacaklard.
Yzler zevkle kendinden gemiti. Fotoraflarn nasl ekildii konusunda hi fikri yoktu ama gerek
olduklarn biliyordu. Senatr Sexton'n ofisinde ekilmilerdi ve sanki gizli kamerayla yukardan
ekilmilerdi. Tanrm bana yardm et.
Fotoraflarn birinde, senatrn masasndaki resmi grnl belgelerin stne serilmi vcutlaryla
sevien Gabrielle ile Sexton grnyordu.
Marjorie Tench, Harita Odas'nn nnde Gabrielle'a yetiti. Tench'in elinde krmz fotoraf zarf vard.
"Verdiin tepkide bu fotoraflarn gerekliine inandn anlyorum." Bakan'n badanman keyifli
grnyordu. "Umarm dier verilerimizin de doruluuna seni ikna eder. Ayn kaynaktan geldiler."
Gabrielle koridorun sonuna doru ilerlerken,
tm vcudunun
kpkrmz kesildiini hissetti. k
hangi cehennemde?
Tench'in srk bacaklar ona yetimekte hi zorlanmad.
191
"Senatr Sexton ikinizin sadece arkada olduunuza tm dnyann nnde yemin etti. Televizyonda
yaynlanan aklamas olduka ikna ediciydi." Tench bayla, omzunun arkasn iaret etti. "Aslnda hafzan
tazelemek i st e r sen, ofisimde bir bant kayd var."
Gabrielle'n hafzasn tazelemeye ihtiyac yoktu. Basn konferansn gayet iyi hatrlyordu.
Sexton'n yalanlamas hem samimi, hem de kendinden emindi.
Tench hi de hayal krklna urama benzemeyen bir sesle konutu. "Byk talihsizlik ama Senatr
Sexton Amerikallarn gznn iine bakp utanmadan yalan syledi. Halkn bunu renmeye hakk var. V
renecekler. Bu konuyla ahsen ilgileneceim. imdi tek sorun halkn bunu nerden renecei. Biz en iyisi
senin sylemen diye dnyoruz."
Gabrielle serseme dnmt. "Gerekten de kendi adaymn lin edilmesine yardm edeceimi mi
sanyorsun?"
Tench'in yzne ciddi bir ifade geldi. "Ben burda baka bir seenek sunmaya alyorum Gabrielle. Ban
dik tutup gerei syleyerek herkesi byk bir utantan kurtarman iin sana ans tanyorum. Tek ihtiyacm
olan, ilikinizi itiraf ettiin imzal bir aklama."
Gabrielle donakalmt. "Ne!"
"Elbette. mzal aklama, lkeyi bu irkinliklerden uzak tutarak, senatrle sessizce uramamza imkn
salar. Teklifim ok basit: Aklamay benim iin imzala ve bu fotoraflar da bir daha gn na kmasn."
"Aklama m istiyorsunuz?"
"Teknik olarak aslnda yeminli beyan gerekirdi ama bu binada bir noterimiz var..."
"Delirmisin." Gabrielle yeniden yrmeye balamt.
Yanna giden Tench'in sesi imdi biraz daha fkeliydi. "Senatr Sexton yle ya da byle batyor
Gabrielle. Ben sana sabah gazetesinde kendi plak kn grmeden bu iten syrlman iin bir ans
tanyorum! Bakan drst bir adam ve bu fotoraflarn halka gsterilmesini istemiyor. Bana yeminli beyan
verirsen ve ilikiyi kendi azndan itiraf edersen, hepimiz bir nebze erefimizi koruyabiliriz."
"Ben satlk deilim."
"Ama adaynz kesinlikle yle. Tehlikeli bir adam kan un lar iniyo r ."
"Kanunlar m iniyor? Ofislere gizlice girip yasad fotoraflar eken sizsiniz! Watergate'i hi
duydun mu?"
"Bu pisliin toplanmasyla bizim hi ilgimiz yok. Bu fotoraflar, USV kampanya balar
bilgisini veren ayn kaynaktan geldi. Bi rile ri ikiniz i takibe alm."
Gabrielle, ziyareti kartn ald gvenlik masasnn nnden hzla geti. Kart yrtar gibi
kard ve byk gzl grevliye frlatt. Tench hl
peindeydi.
ka yaklarlarken Tench, "abuk karar vermen gerekiyor Bayan Ashe" dedi. "Ya bana
senatrle yattna dair yeminli beyan getirirsin ya da bu akam saat yirmide Bakan her eyi
halka duyurmak zorunda kalr. Sexton'n mali balantlar, fotoraflarnz ve dnen dolaplar. Inan
b ana halk senin her eye seyirci kalp Sexton'n ilikiniz hakknda yalan
sylemesine izin
verdiini grnce, onunla birlikte sen de yanarsn."
Kapy gren Gabrielle, doruca oraya yneldi.
"Bu akam saat yirmide masamda olsun Gabrielle. Akll ol..." Tench, tam dar karken
fotoraflarn durduu dosyay ona frlatt.
48
Rachel Sexton buzuldan aa gecenin kr karanlna inerken iinin rperdiini hissediyordu.
Zihninden sinir bozucu grntler geiyordu... gkta, fosforl planktonlar, Norah Mangor'n
buz nveleriyle ilgili bir hata yapmas ihtimali.
Onlara gktann tam stnden ve her yanndan buz nveleri kardn hatrlatan Norah, hi
bozulmam tatl su buzu, diye iddia
etmiti.
193
Buzulda plankton ieren tuzlu su yarklar olsayd, bunu mutlaka grrd. yle deil mi? Yine de
Rachel'n sezgileri en basit zm konusunda diretiyordu. Bu buzulda donmu planktonlar var.
On dakika ve drt fiek sonra Rachel ile dierleri habikreden yaklak 250 metre uzaktayd. Norah
aniden durdu. Kuyu kazmak iin mkemmel noktay esrarengiz bir ekilde sezen, denekle su arayan cad
sesiyle, "Buras," dedi.
Rachel dnp arkalarndaki yokua bakt. Habikre karanlkta gzden kaybolal ok olmutu ama en
uzaktaki zayf bir yldz gibi yanp snen fieklerin izdii hat, aka grlebiliyordu. Fiekler, titizlikle
hesaplanm pist gibi mkemmel bir dz izgi oluturuyorlard. Rachel, Norah'nn becerilerinden
etkilenmiti.
Rachel'n fieklere hayranlkla baktn gren Norah, "Kzan n den gitmesine izin vermemizin bir
baka nedeni," dedi. "Paten demirleri dz. Kza yerekimine brakp mdahale etmezsek, dz bir izgi
halinde ilerlemeyi garantiye alm oluruz."
Tolland, "Harika bir hile" dedi. "Keke ak denizde de byle bir ey yaplabilse."
Aadaki okyanusu dnen Rachel, buras ak deniz, diye dnd. Bir an iin, en uzaktaki fiek
dikkatini ekmiti. Grnrden kaybolmutu. Sanki nnden geen bir nesne yznden k engellenmiti.
Ama ksa sre sonra k yeniden belirdi. Rachel aniden tedirginleti. Rzgra kar, "Norah," diye
seslendi, "Burda kutup aylar var myd?"
Buzul uzman son fiei hazrlyordu. Onu ya duymad ya da duymazdan geldi.
Tolland, "Kutup aylar fok balklarn yer," diye seslendi. "Sadece yaam alanlarna girildii zaman
insanlara saldrrlar."
"Ama buras kutup aylarnn lkesi, yle deil mi?" Rachel hangi kutupta aylar, hangisinde
penguenler olduunu hep kartrrd.
Tolland, "Evet," diye bararak karlk verdi. "Arktik ismi kutup aysndan gelir. Arktos aynn
Yunancasdr."
Muhteem. Rachel endieyle karanla gz gezdirdi.
Tolland, "Antarktika'da kutup ays yoktur," dedi. "Bu yzden oraya anti-arktos denir."
Rachel, "Teekkrler Mike," diye seslendi. "Kutup aylaryla ilgili bu kadar konumak yeterli."
Tolland kahkaha att. "Haklsn. zgnm."
Norah son fiei kara saplad. Yine krmzms a boulan drtl rzgar geirmez siyah
tulumlarnn iinde hayli ikin grnyordu.
Fiekten yaylan k emberinin ardnda dnyann geri kalan ksm, siyah rt ile kaplanm gibi hi
grnmyordu.
Rachel ile dierleri bakarken, Norah ayan skca bast ve kza eimden birka metre yukar,
durduklar yere dndrmek iin dikkatle hareket etti. Sonra ipi skca tutarak yere meldi ve eliyle
kzan frenlerini at; kza sabit tutmak iin buza saplanan drt sivri ivi. Bunu yaptktan sonra
ayaa kalkt ve stn silkeledi. Belindeki ipler artk gevek duruyordu. Norah, "Pekl," diye bard.
"Ie balama zaman."
Kzan rzgralt tarafna dolanan buzul uzman, ekipmann stndeki koruyucu tenteyi tutan kopalar
amaya balad. Norah'ya biraz sert davrandn dnen Rachel, arka kanad zmesine yardm etmek
iin yanna gitti.
Baini aniden kaldran Norah, "Tanrm, HAYIR!" diye bard. "Bunu yapma!"
Geri ekilen Rachel'n akl karmt.
Norah, "Rzgrst taraf asla zme!" dedi. "Rzgr tulumuna dner. Bu kzak aerodinamik tnele
kaplan emsiye gibi uar gider!"
Rachel geriye adm att. "zgnm. Ben..."
Norah fkeliydi. "Sen ve uzay ocuu burda olmamalydnz."
Rachel, hibirimiz olmamalydk, diye dnd.
195
Mdrn Corky ile Sexton' onlarla beraber gndermesine lanet okuyan Norah, amatrler, diye
hayflanyordu. Bu palyaolar yznden burada biri lecek. Norah'nn o anda yapmak istedii en son
ey bebek bakclyd.
"Mike," dedi. "TAR' kzaktan karmak iin yardma ihtiyacm var." Tolland onun Toprak Alt Radar
karp buza yerletirmesine yardm etti. Aygt, alminyum bir gvdeye paralel balanm
minyatr kar kreme bana benziyordu. Cihazn uzunluu bir metreden fazla deildi ve bir akm
zayflatcyla kzaktaki bir deniz bataryasna kablolarla balyd.
Corky rzgra kar, "Radar bu mu?" diye seslendi.
Norah sessizce ban sallad. Toprak Alt Radar, deniz suyu buzunu KYYT'den daha iyi alglayacak
donanma sahipti. TAR vericisi, buza elektromanyetik enerji vurular gnderiyor ve bu vurular, farkl
kristal yaplarnda farkl sekmeler yapyordu. Saf tatl su, yass ve ksa kafesler biiminde donuyordu.
Deniz suyu ise sodyum ierdiinden, i ie gemi, veya atall kafes biiminde donuyordu. Bu da sekme
saylarnn azalmasna ve TAR vurularnn dzensiz olarak geri tepmesine neden oluyordu.
Norah makineyi altrd.
"Sesin yanklanmasndan faydalanarak, deliin etrafndaki buzulun bir nevi kesit kopyasn
karacam," diye seslendi. "Makinenin i donanm buzulun kesitini karp yazl kt verecek. Deniz
buzu varsa glge gibi grnecek."
"Yazl kt m?" Tolland arma benziyordu. "Burda yazdrabiliyormusun?"
Norah, TAR'dan tentenin altndaki bir aygta giden kabloyu iaret etti. "Yazdrmaktan baka are
yok. Bilgisayar ekranlar bataryadan fazlasyla harcyor, bu yzden buzul uzmanlar verileri s aktarm
yazclarnda yazdrrlar. Renkler pek gz alc deil ama lazer toneri eksi yirmi derecenin altnda
kmeleniyor. Alaska'da bunu renirken, ac bir ders a l d m . "
Norah herkesin TAR'n aa tarafnda durmasn istedi. Bu srada kendisi de vericiyi, futbol
sahas uzaklktaki gkta deliinin etrafn tarayacak ekilde hazrlamaya koyuldu. Ama Norah gece
karanlnda geldikleri yne doru baknca hibir ey gremedi. "Mike, TAR vericisini gkktann olduu
yerle hizalamam gerekiyor ama bu fiek gzlerimi ald. ktan kurtaracak kadar yukar kacam.
Kollarm fieklerle ayn hizada tutacam, sen de TAR'n stndeki ayarlamalar yap."
Radar cihaznn yannda diz ken Tolland ban sallad. Norah meyilden yukar habikreye doru
hareket ederken, kramponlarn skca basp, rzgra kar ne eildi. Katabatik rzgr bu akam tahmin
ettiinden ok daha kuvvetliydi ve bir frtnann yaklatn hissediyordu. Fark etmezdi. Birka dakika
iinde buradaki ileri bitecekti. Hakl olduumu grecekler. Norah habikreye doru yirmi metre
trmand. Belindeki halat gerildiinde, karanln tam kenarna varmt. Norah ban kaldrp
arkasndaki buzula bakt. Gzleri karanla alrken, birka derece solundaki fieklerin dz izgisi yavaa
belirmeye balad. Fieklerle ayn hizaya gelinceye kadar yava yava kenara ilerledi. Ardndan, vcudunu
dndrp kollarn pusula gibi uzatarak doru vektr gsterdi. "imdi ayn hizadaym!" diye seslendi.
TAR vericisini ayarlayan Tolland, kolunu sallad. "Hazr!"
Meyilden yukar son bir kez bakan Norah, kl dn yolu iin kretti. Ama bakarken tuhaf bir ey
olmutu. Bir an iin, en yakn fiek sanki tamamen gzden kayboldu. Norah sndnden endielenmek
zereyken fiek yeniden kendini gsterdi. Aksine emin olmasayd, fiekle kendi arasndan bir ey getiini
zannedebilirdi. Tabi ki orada kimse yoktu... elbette mdr sululuk duyup, pelerinden bir NASA ekibi
gndermediyse. Nedense Norah'nn bundan phesi vard. Byk ihtimalle bir ey olmadna karar
verdi. Ani bir esinti, fiei geici bir sreliine sndrm olabilirdi.
Norah TAR'n yannda dnd. "Hepsi hzada."
197
49
aknlk iindeki Michael Tolland TAR ktsn titreyen ellerinden ekip aldnda, Norah Mangor hl
buzun stnde diz km vaziyet
teydi. Ming'in yzen cesedini grm olmaktan tr sarslan Tolland, dikkkatini toplayp, nndeki
resmi anlamaya alt.
Gktann karld deliin yzeyden altm metre aa inen kesitini gryordu. Ming'in kuyunun iinde
yzen cesedini grd. Gzleri biraz daha aa kaynca, bir eyin yanl grndn fark etti. Deliin tam altnda
koyu renkte bir deniz buzu kolonu, aadaki okyanusa kadar uzanyordu. Dikey tuzlu su buzu olduka bykt;
ap delikle aynyd.
199
Tolland'n omzunun stnden bakan Rachel, "Tanrm!" diye bard.
"Gktann karld delik buzuldan okyanusa kadar uzanyormu gibi grnyor!"
Grdklerinin tek aklamas olabilecei gereini kabullenmekte zorlanan Tolland, olduu yere akl
kalmt.
Corky de ayn derecede aknd.
Norah, "Birisi buzulun altn delmi!" diye bard. Gzleri hrsla kocaman almt.
"Birisi kastl olarak o ta buzun altndan ieri yerletirmi."
Tolland'n iindeki idealist Norah'nn sylediklerine inanmak istemese de, bilim adam yan hakl
olabileceini biliyordu. Okyanusun stnde yzen Milne Buzul Katman'nn altnda, denizaltlarn rahatlkla
dolaabilecei pek ok aklk vard. Suyun altnda her ey hafiflediinden, Tolland'n tek kiilik aratrma
Triton'u byklnde bir denizalt bile gktan yk kollaryla kolaylkla tayabilirdi. Denizalt okyamstan
yaklap buz katmannn altna dalm ve buzu aadan yukar doru delmi olabilirdi. Daha sonra
gktan yerletirmek iin, uzayabilen yk kolunu ya da ier balonlar kullanmas olasyd. Gkta yerine
yerletirildikten sonra, deliin iine ykselen okyanus suyu donmaya balayacakt. Delik, gktan
tayacak kadar kapandktan sonra, denizalt yk kolunu geri ekip ortadan kaybolarak, tnelin geri
kalannn mhrlenmesi ve kukuya mahal brakacak tm izlerin silinmesi Doa Ana'ya brakm olabilirdi.
kty Tolland'n elinden alp inceleyen Rachel, "Ama niye?" diye sordu. "Bunu neden yapsnlar? TAR'n
altndan emin misiniz?"
"Tabi ki eminim! Ayrca kt, suda fosforl bakteriler olduunu mkemmel biimde aklyor!"
Tolland, Norah'nn mantnn tylerini rpertecek kadar doru olduunu itiraf etmek zorundayd. ift
kirpikli fosforesan planktonlar igdlerini takip ederek delikten yukar yzm, gktann altnda kapana
kslm ve buzda donmu olmalydlar. Daha sonra Norah gktan sttnda altndaki buz erimi ve
plankton serbest kalmt. Yine yukar, tuzlu su yetersizliinden tr lecekleri, habikrenin iindeki
yzeye doru yzmlerdi.
Corky, "Bu samalk!" diye seslendi. "NASA'nn elinde dnya d fosiller barndran bir gkta var. Nerde
bulunduu neden bu kadar nemli olsun. Niye buz katmannn altna gmme gereksinimini duysunlar ki?"
Norah sinirle, "Kim bilir," diye karlk verdi. "Ama TAR ktlar yalan sylemez. Kandrldk. Bu gkta
Jungersol Meteoru'nun bir paras deil Buzun iine yakn zaman nce yerletirildi. Getiimiz yl olmal,
yoksa planktonlar lrd!" TAR cihazn toplayp kzaa balamaya balamt bile.
"Geri dnp birilerine sylemeliyiz. Bakan elindeki tm o yanl verilerle duyuru yapmak zere! NASA
onu kandrd!"
Rachel, "Dur biraz!" diye seslendi. "Emin olmak iin en azndan bir tarama daha yapmalyz. Tm bunlar
hi mantkl deil. Kim inanr'?"
Kza hazrlayan Norah, "Herkes," dedi. "Habikreden ieri girip, gktann altndan bir baka nve
rnei karnca ve onun da tuzlu su ierdii meydana knca, seni temin ederim herkes inanacak!"
Norah cihazlar tayan kzan frenlerini brakp, yeniden habikreye doru evirdi ve kramponlarn buza
skca basp, arkasndaki kza inanlmaz bir rahatlkla ekerek, meyilden yukar yola koyuldu.
Ikl emberin yanna doru yol alrken birbirine bal grubu peinden ekerek, "Gidelim!" diye bard.
"NASA'nn orda ne iler evirdiini bilmiyorum ama piyon gibi kullanlmaktan hi holanmadm gayet iyi
biliyorum ve..."
Norah Mangor'n ba, grnmeyen bir g tarafndan alnna darbe yemi gibi arkaya dt. Bouk bir
inleme sesi kard, sendeledi ve srtst buza yld.
Neredeyse ayn anda Corky feryat edip omzu arkadan eklmi gibi yerinde dnd. Acyla kvranarak buza
dt.
201
Rachel bir anda elindeki kty, Ming'i, gktan ve buzun altndaki garip tneli unutmutu. Kk bir
topun kulann yanndan geip, akan syrdn hissetti. gdsel olarak dizlerinin stne kp,
Tolland' da aa ekti.
Tolland, "Neler oluyor!" diye bard.
Rachel'n tek aklna gelen dolu frtnasyd -buzuldan aa esen buz toplar- ama Corky ile Norah'y vuran
g dnldnde, dolularn saatte yz elli kilometre hzla hareket etmeleri gerekirdi. Bilye
byklndeki nesneler tuhaf biimde Rachel ile Tolland'n stne yayor, iddetli buz toplar etraflarna
dyordu. Karnst yatan Rachel, botlarnn burnundaki kramponlar buza saplad ve bulabildii tek
sipere doru hamle yapt. Kzak.
Hemen ardndan srnerek gelen Tolland, Rachel'n yannda meldi.
Tolland korumasz ekilde buzun stnde yatan Norah ile Corky'ye bakt. Halat tutup ekmeye alrken,
"Onlar iplerinden ek!" diye bard.
Ama halat kzaa dolanmt.
Rachel kty Mark IX tulumunun Velcro cebine tktrd ve halat kzan demirlerinden kurtarmak iin
elleriyle dizlerinin stnde ura vermeye balad. Tolland tam arkasndayd.
Doa Ana Corky ile Norah'dan vazgemi gibi, imdi dolular var gcyle kzaa, doruca Tolland ile
Rachel'n stne yadryordu. Bilyelerden bir tanesi kzan tentesine dtkten sonra srayp, Rachel'n
ceketinin koluna kondu.
Rachel grd anda donakald. aknl aniden dehete dnt. Bu "dolu taneleri" insan yapmyd.
Kolundaki buz topu, kiraz byklnde kusursuz bir kre eklindeydi. Przsz yzeyin etrafndan, pres
makinesinde ekil verilmi eski misketler gibi tek izgi halinde geen bir entik vard. Kre eklindeki
samalar hi kukusuz insan yapmyd.
Buz mermileri...
Askeri bilgilere vakf biri olan Rachel, deney aamasndaki yeni DM -Doalama Mhimmat- silallarna
ainayd. Kar buz mermisi biiminde sktran kar tfekleri, kumu cam bilyelere dntren l tfekleri,
kemikleri krabilecek gte sv su fkrtan su bazl silahlar. Doalama Mhimmat'n konvansiyonel
silahlar karsnda pek ok adan stnl vard, nk DM silahlar bulunabilir kaynaklar kullanyordu.
Askerleri ar konvansiyonel mermileri tama klfetinden kurtararak bulunduu blgede cephane
retmelerine imkn salyordu. Rachel o anda stlerine yaan buz toplarnn, tfein arjrne
doldurularak sktrldn biliyordu.
Istihbarat dnyasnda ska rastland zere, birisi ne kadar fazla ey bilirse, senaryo o kadar dehet
verici oluyordu. Durum imdi de farkl deildi. Rachel bu konuda cahil kalmay tercih ederdi ama DM
silahlar hakkndaki bilgisi onu tyler rpertici tek bir sonuca gtryordu: Deney aamasndaki DM
silahlarn kullanma yetkisine sahip tek birim olan, bir eit ABD zel Operasyonlar gcnn saldrsna
uruyorlard.
Askeri gizli operasyonlar biriminin varl beraberinde daha da rktc bir eyin farkna varmasna neden
olmutu:
Bu saldrdan sa kurtulma ihtimali sfra yaknd.
Buz mermilerinden biri bulduu aklktan girip kzan stndeki cihazlardan geerek karnna arptnda,
bu dnceleri sona erdi. Dolgulu Mark IX kyafetinin iinde olmasna ramen grnmez bir boks
ampiyonundan karnna yumruk yemi gibi hissediyordu. Gzlerinin etrafnda yldzlar uumaya
balamt. Geriye doru sendelerken, dengesini korumak iin kzaktaki cihazlara tutundu. Norah
Mangor'n ipini brakarak, Rachel'a yardm etmek iin hamle yapan Tolland ok ge kalmt. Rachel
geriye doru derken, cihazlar da beraberinde ekti. Cihazlarn altnda Tolland ile birlikte buza
yuvarlandlar.
"Bunlar... mermi," derken, cierlerindeki hava boalmt. "Ka!"
203
50
Federal Triangle stasyonu'ndan ayrlan Washington MetroRain metrosu, Gabrielle'a gre, Beyaz
Saray'dan yeterince hzl uzaklamyordu. Dardaki karanlk ekiller pencerenin nnden bulank bir
ekilde geerken, vagonun bo bir kesinde kaskat oturuyordu. Gabrielle'n kucanda duran Marjorie
Tench'in verdii byk krmz zarf, adeta on ton arlndayd.
Tren Sexton'n ofis binasna doru hzlanrken, Sexton'la konumalym, diye dnd. Hemen!
imdi vagonun kararp beliren lo nda oturan Gabrielle, hayal grmesine neden olan bir ilacn
etkisindeymi gibi hissediyordu. Bann stnde yanp snen klar, ar ekim diskotek flalar gibiydi.
Kasvetli tnel, her iki yandan ykselen derin bir kanyonu andryordu.
Biri bana bunun yaanmadn sylesin.
Kucandaki zarfa gz att. Kapa ap elini iine uzatt ve fotoraflardan birini kard. Bir sre kuvvetle
parlayan tren klar, ok edici bir resmi aydnlatt. Ofisinde rlplak yatan Sedgewick Sexton,
Gabrielle'n plak bedeni yannda uzanrken, tatmin olmu yzn tam da kameraya dnmt.
Titreyerek fotoraf zarfn iine tktrd ve zarf beceriksizce kapatmaya alt.
Bitti.
Vagon tnelden kp L'Enfant Meydan yaknlarndaki raylara trmanr trmanmaz Gabrielle cep
telefonunu karp senatr zel hattndan arad. Telesekreter mesaj cevap verdi. aran Gabrielle,
senatr ofisinden arad. Bu kez sekreteri cevap verdi.
"Ben Gabrielle. Yerinde mi?"
Sekreterin sesi sinirliydi. "Nerelerdeydin? Seni aryordu."
"Uzun sren bir toplantm vard. Onunla hemen imdi konumam gerek."
"Sabaha kadar beklemek zorundasn. Westbrooke'da."
Sexton'n D.C.'deki ikametgh, Westbrooke Semti Lks Apartmanlarndayd.
Gabrielle, "zel hattn amyor," dedi.
Sekreter, "Bu akam K.G. olarak gemi," diye hatrlatt. "Erkenden kt."
Gaabrielle yzn ast. Kiisel mesele. Heyecandan, Sexton'n kendisine evde tek bana bir gece
ayarladn unutmutu. K.G. zamanlarnda rahatsz edilmemek konusunda ok hassast. Ancak bina
yanarsa kapm aln derdi. Bunun dndaki her ey sabaha kadar bekleyebilir. Gabrielle, Sexton'n
binasnn kesinlikle yandna karar verdi. "Benim iin ona ulaman lazm."
"Imknsz."
"Bu i ok ciddi, gerekten..."
"Hayr, ben gerek anlamda imknsz diyorum. Darikarken ar cihazn masamda brakt ve btn
akam boyunca rahatsz edilmek istemediini syledi. ok sertti." Duraksad. "Her zamankinden daha
fazla."
Kahretsin. "Peki teekkrler." Gabrielle cep telefonunu kapatt.
Metro vagonundaki kayt, "L'Enfant Meydan," diye anons yapt.
"Tm istasyonlara gider."
Gzlerini kapatan Gabrielle dncelerinden kurtulmaya alt ama ykc grntler aklndan
kmyordu...
kendisinin ve senatrn renkli fotoraflar... Sexton'n rvet aldn kantlayan belge yn.
Gabrielle hala Tench'in isteklerini duyar gibiydi. Doru olan yap. Yeminli beyan imzala. Ilikiyi itiraf et.
Tren gcrtlar kararak istasyona girerken, Gabrielle fotoraflar basna yansd takdirde senatrn ne
yapacan tahmin etmeye alt. Aklna ilk gelen ey onu hem artt, hem de utandrd.
Sexton yalan syleyecekti.
205
Kendi adayyla ilgili aklna ilk gelen ey bu muydu?
Evet. Yalan syleyecekti... hem de byk bir ustalkla.
Eer bu fotoraflar Gabrielle ilikiyi itiraf etmeden basna yansrsa senatr fotoraflarn acmasz bir
sahtekrlk olduunu iddia edecekti. Dijital kurgu fotoraf andaydlar; internete giren herhangi biri,
baka
insanlarn, genellikle de ehvetli pozlar veren porno yrldzlarnn vcutlarna yzleri eklenmi nllerin
rtulu fotoraflarn grebilirdi. Gabriele, senatrn televizyon kamerasna bakarak inandrc bir ifadeyle
ilikileri hakknda yalan sylediine zaten ahit olmutu; tm dnyay bu fotoraflarn kariyerini
mahvetmek iin hazrlanm baarsz bir saldr olduuna ikna edecekti. Sexton fkeyle saldrya
geecek, hatta belki de sahtecilii Bakan'n emretmi olduunu ima edecekti.
Gabrielle birden mitlendi.
Beyaz Saray bunlardan hibirinin gerekliini ispatlayamaz!
Tench'in Gabrielle'a oynad iktidar oyunu basit olduu kadar acmaszd: likini itiraf et ya da Sexton'n
hapsi boylamasn seyret. Birden son derece mantkl gelmeye balamt. Beyaz Saray'n, Gabrielle'n
ilikiyi itiraf etmesine ihtiyac vard yoksa fotoraflarn kymeti kalmayacakt. Aniden gveni yerine gelen
Gabrielle'n keyfi de yerine gelmiti.
Tren durup kaplar kayarak aldnda, Gabrielle'n beynindeki bir baka kap da ald ve yreklendirici
bir ihtimali aklna getirdi.
Belki de Tench'in rvet hakknda anlatt her ey yaland.
Zaten Gabrielle ne grmt ki? Hibir ey kesin deildi: banka evraklarnn fotokopileri, Sexton'n garajda
ekilmi bulank bir fotoraf. Hepsinin de sahte olma ihtimali vard. Tench, hepsini doru kabul eder
midiyle, gerek fotoraflarn yan sra Gabrielle'a uydurma mali belgeleri de gstermi olabilirdi. Buna
"birlemeli dorulama" denirdi ve siyasetiler pheli grleri yutturmak istediklerinde bu yola
bavururlard.
Gabrielle kendi kendine, Sexton masum, dedi. Beyaz Saray aresizdi ve Gabrielle' ilikilerini halka
aklamakla korkutarak tehlikeli bir ku
mar oynamaya karar vermilerdi. Gabrielle'n Sexton' kamu nnde yalnz brakmasn istiyorlard;
skandal karacak biimde. Tench, ona, vaktin vurken kendini kurtar, demiti. Bu akam saat yirmiye
kadar vaktin var.
Zorla satta son perde. Her ey yerli yerine uyuyor, diye dnd.
Bir ey hari...
Bulmacann kafa kartran tek paras, Tench'in Gabrielle'a NASA aleyhtar e-postalar gndermesiydi. Bu
kesinlikle, Sexton'n NASA kart olduunu belli etmesini istedikleri iindi, bylece bunu kendisine kar
kullanabileceklerdi. Yoksa baka bir anlam m vard? Gabrielle, e-postalarn bile son derece mantkl bir
aklamas olduunu fark etmiti.
Peki ya e postalar Tench gndermediyse?
Tench, verileri Gabrielle'a gnderen hain bir alan yakalayp, bu kiiyi iten atm ve sonra duruma el
atarak, Gabrielle'i grmeye aran son mesaj kendisi gndermi olabilirdi. Tench kasitl olarak
-Gabrielle'i
tuzaa drmek iin- NASA yla ilgili verileri szdran kendisiymi gibi davranm olabilirdi.
L'Enfant Meydan'ndaki metronun hidrolikleri, kaplar kapanmaya hazrlanrken slk alyordu.
Aklndan dnceler hzla geerken, Gabrielle dardaki perona bakt. phelerinin mantkl olup olmad
ya da bunlarn sadece hsn kuruntudan m ibaret olduu konusunda hibir fikri yoktu ama her ne halt
dnyorsa dnsn, derhal senatrle konumas gerektiini biliyordu.
K.G. akam olsun ya da olmasn.
Fotoraflarn durduu zarfi skca kavrayan Gabrielle, trenin kaplar tslayarak kapanrken dar frlad.
stikametini deitirmiti.
Westbrooke Semti Apartmanlar.
207
51
Sava ya da sv.
Bir biyolog olan Tolland, bir organizma tehlikeyi sezinlediinde bu tr fizyolojik deiikliklerin yaandn
biliyordu. Beyin zarna hcum eden adrenalin, nabz ykseltiyor ve beyine en eski igdsel biyolojik
karar alma emrini veriyordu:
savamak ya da svmak.
Tolland'n igdleri ona kamasn sylese de, mant ona hala Norah'ya bal olduunu hatrlatyordu.
Zaten kaacak yer yoktu. Saklanacak tek yer habikreydi ama saldrganlar her kimse, buzulun stnde bir
yerde pozisyon almlar ve bu seenein yolunu kesmilerdi. Arkasndaki engin buz katman iki mil
boyunca uzanyor ve buz denizine alan dik yamala son buluyordu. O yne kamak, souktan lmek
anlamna gelirdi. Ka yollarnn stndeki engeller bir yana, Tolland dierlerini brakamayacan
biliyordu. Rachel ile Tolland'a bal olan Norah ile Corky hl aktaydlar.
Buz mermileri ekipman tayan devrilmi kzaa arpmaya devam ederken, Tolland, Rachel'n yannda
yerdeydi. Darmadank aletleri kurcalayarak bir silah, fiek, telsiz... herhangi bir ey arad.
Rachel, "Ka," diye seslenirken nefes almakta hl glk ekiyordu Sonra, buz mermisi yamuru tuhaf
biimde aniden durdu. Kuvvetli rzgra ramen etraf sakinlemi gibiydi... sanki frtna birden durmutu.
Ite o anda dikkatle kzan etrafna bakan Tolland, hayatnda grd en korkun manzaralardan birine
ahit oldu.
Karanlktan aydnla doru hortlak gibi sessizce kayan figr belirdi. Soua dayankl beyaz kar
kyafetleri giymilerdi. Ellerinde kayak batonlar yoktu ama Tolland'n hi grmedii trden byk tfekler
tayorlard. Kayaklar da eit derecede tuhaft. Ftrist ve ksa kayaklar, daha ok uzatlm
Rollerblade'leri andryordu.
Sava kazandklarndan eminmi gibi serinkanllkla en yakndaki kurbanlarnn -kendinden gemi
haldeki Norah Mangor- yanna gidip durdular. Titreyerek dizlerinin stne kalkan Tolland, kzan
stnden saldrganlara bakt. Ziyaretiler esrarengiz elektronik gzlklerinin ardndan ona baktlar.
Umursamadklar belli oluyordu.
En azndan o an iin.
Delta-Bir, nnde bilinsizce buzda yatan kadna bakarken hi vicdan azab duymad. Emirleri yerine
getirmek iin eitilmiti, sorgulamak iin deil.
Kadn termal, siyah ve kaln bir kyafet giyiyordu ve yznn yannda darbe izi vard. Ksa ve zor nefes
alyordu. DM buz tfeklerinden biri hedefi bulmu ve onu kendinden gemi vaziyette yere sermiti.
Artk ii bitirme vakti gelmiti.
Delta-Bir, bilinsiz kadnn yannda diz kerken takm arkadalar tfeklerini dier hedeflere dorulttular;
biri, buzun stnde uursuzca yatan ufak tefek adama, bryse, dier iki kurbann sakland devrilmi
kzaa.
Adamlar kolaylkla ii bitirebilirdi ama dier kurban silahszd ve kaacak yerleri yoktu. Acele edip
hepsinin iini ayn anda bitirmek dikkatsizlik olurdu. ok gerekli olmadka asla dikkatini blme. Bir
seferde bir rakiple ura. Delta Gc eitimini ald zere, bu kiileri ayn anda ldrebilirdi. Ama iin
ilgin taraf, nasl ldklerine dair arkalarnda hi izbrakmayacak olmalaryd.
Bilinsizce yatan kadnn yannda melen Delta-Bir, termal eldivenlerini karp eline bir avu kar ald.
Kar sktrp kadnn azn at ve boazndan aa tkmaya balad. Kar nefes borusundan mmkn
olduunca derine iterek, tm azn doldurdu.
Kadn dakika iinde lecekti.
Rus mafyasnn icat ettii tekniin ad byelaya smert idi; beyaz lm.
Bu kurban, boazndaki kar erimeden boulacakt. Ama ldkten sonra vcudu, kar eritecek kadar scak
kalacakt.
209
Cinayetten phelenilse bile, hemen bulunabilecek bir cinayet silah ya da iddet kullanldna dair bir
kant olmayacakt. Sonunda birisi anlasa da, bu onlara zaman kazandracakt. Buz mermileri kara
kararak ortamda kaybolacak ve bu kadnn bandaki darbe izi, kayp buza dt iin olumu gibi
grnecekti; bu gl frtnalarda pek de artc deildi.
Dier kii de ayn ekilde etkisiz hale getirilip ldrleceklerdi.
Ardndan Delta-Bir, onlar kzaa dolduracak, istikametlerinden birka metre teye ekecek, halatlarn
yeniden balayacak ve cesetlerini yerletirecekti. Birka saat sonra drd de, grnte ar soua
maruz kalm, hipotermi kurbanlar olarak donmu halde bulunacaklard. Onlar bulan kii yollarndan
saparak ne yaptklarn merak edecekti ama kimse onlarn lmesine armayacakt. Her eyden nce
fiekleri snmt, hava artlar tehlikeliydi ve Milne Buzul Katman'nda kaybolmak lm demekti.
Delta-Bir, kadnn boazna kar doldurmay bitirmiti. Dikkatini dierlerine evirmeden nce kadnn
kolanlarn skt. Daha sonra tekrar balayacakt ama u anda kzan arkasndaki dier iki kiinin bu
kadn gvenli bir yere ekme fikrine kaplmalarn istemiyordu.
Michael Tolland zihninde yaratabileceinden ok daha kt bir cinayet ekline tank olmutu. Norah
Mangor' dierlerinden ayran saldrganlar, dikkatlerini Corky'ye eviriyorlard.
arkada saldrganlarnn altndan kurtulup ilerinden birini srtst yuvarlamt. Buzun stnde
hzlanmaya balayan Corky, insann kann donduracak bir lk att ve devrilmi kzaa arpmaktan son
anda kurtuldu. Corky'nin arkasndan ucu bota sallanan ikinci bir ip srkleniyordu... Norah Mangor'a bal
olan ip.
Tolland kendi kendine, yapabilecein hibir ey yok, dedi.
kii birbirine karm kuklalar gibi buzuldan aa kayyordu.
Arkalarndan buz mermileri yayordu ama Tolland saldrganlarn anslarn kaybettiklerini biliyordu.
Arkalarnda kalan beyaz giyinmi askerler fieklerin nda parlak noktacklara dnerek gitgide
kayboldular.
Tolland artk ar ivmelenme nedeniyle buzun dolgulu kyafetini yrttn hissediyordu. Ayrca kam
olmann verdii rahatlk fazla uzun srmedi. kilometreden az bir mesafe sonra Milne Buzul Katman bir
uurumla aniden son buluyordu ve ardnda... Kuzey Buz Denizi lmcl kylarna otuz metrelik bir d
onlar bekliyordu.
52
Marjorie Tench, Beyaz Saray Haberleme Ofisi'ne -yukardaki Haberleme Merkezi'nde hazrlanan basin
bltenlerinin neredildii bilgisayarl yayn odas- doru merdivenlerden aa inerken glmsyordu.
Gabrielle Ashe'le yapt toplant iyi gemiti. Gabrielle'n ilikiyi itiraf ettii yeminli bir beyan verip
vermeyecei belli deildi ama kesinlikle denemeye deerdi.
Tench, Gabrielle kendini ondan kurtaracak kadar akll biri, diye dnd. Ama Sexton'n dnn ne
kadar feci olacana dair zavall kzn hibir fikri yoktu.
Bakan'n birka saat sonra verecei basin konferans Sexton' dize getirecekti. Bu sonu cepteydi.
Gabrielle Ashe ise, ibirlii yapt takdirde, Sexton' utantan yerin dibine geirecek darbeyi vuracakt.
Sabah olduunda Tench, Sexton'n yalanlama yapt kaytlarla beraber Gabrielle'n yeminli beyann
basna verebilirdi.
213
Bir tala iki ku.
Her eyden nce siyaset, sadece seimi kazanmak demek deil, tartlmaz ekilde kazanmak demekti;
yani vizyonu tama kuvvetine sahip olmak. Tarih boyunca az oy farkyla iktidara gelen tm bakanlar
aa yukar ayn durumlar yaamlard; yara balar balamaz ypratlrlard ve Kongre bunu
unutmalarna asla izin vermezdi.
Benzer ekilde, Senatr Sexton'n kampanyasnn k de hayli kapsaml olacakt; hem siyasi
ilkelerine, hem de ahlak anlayna ynelik ifte saldr. Washington'da "her yandan" diye bilinen bu
strateji, askeri sava sanatndan arlmt. Dman iki cephede birden savamaya zorla. Adaylardan biri
rakibi hakknda olumsuz bir bilgiye sahip olduunda, genellikle ayn anda halka duyurmak iin ikinci
olumsuz bilgiyi edinmeyi beklerdi. ift ulu bir saldr daima tek attan daha etkili olurdu, zellikle de ifte
saldr kampanyann farkl ynlerini kapsadnda; ilki siyasi ilkelerini, ikincisi karakterini. Siyasi bir saldry
rtmek mantk, karaktere ynelik saldry rtmek ise ihtiras gerektirirdi; ikisiyle ayn anda mcadele
etmek, neredeyse imknsz bir denge kurmay zorunlu klyordu. Bu akam Senatr Sexton, byleyici
NASA zaferinin getirecei siyasi kbustan uyanmak iin kendini zorlayacak ama nemli bir bayan alan
tarafndan yalanclkla sulanrken, NASA karsndaki tavrn korumak mecburiyetinde kalrsa, vaziyeti
daha da vahim olacakt.
Haberleme Ofisi'nin kapsna varan Tench, balayacak savan heyecanyla canlandn hissetti. Siyaset
sava demekti. Derin bir nefes alp saatine bakt. 18.15. lk el atelenmek zereydi.
Ieri girdi.
Haberleme Ofisi yer darlndan deil, fazlasna ihtiya olmadndan kk bir yerdi. Dnyadaki en
verimli kitle haberleme istasyonlarndan biriydi ve sadece be alan vard. u anda elektronik
cihazlarnn bandaki be eleman, silahn atelenmesini bekleyen yzcler gibi duruyorlard.
Hazrlar. Tench bunu, gzlerindeki hrsl baklardan anlamt.
Bu minik ofisin, sadece iki saatte hazrlanarak, dnyadaki medeni nfusun te birine ulamas ona her
zaman hayret verirdi. Dnyadaki haber kaynaklaryla on binlerce balants bulunan -en byk televizyon
irketlerinden, en kk kasaba gazetelerine kadar- Beyaz Saray Haberleme Ofisi, birka tua basarak
uzanp dnyaya eriebilirdi. Bilgisayarlar faksla, Maine'den Moskova'ya kadar radyo, televizyon, yazl
basin ve internet dnyasndaki haber organlarnn gelen kutularna basn bltenleri yolluyorlard. Toplu
e-posta programlar evrimii haber balantlarn engelliyordu. Otomatik ar programlar, binlerce
medya yneticisini arayarak, sesli haber kaytlarn dinletiyordu. Son dakika haberleri yaynlayan bir web
sayfas ieriini srekli gncelliyordu. "Canl yayn" haber kaynaklarna -CNN, NBC, ABC, CBS, yabanc
karteller- her ynden saldrya geilecek ve cretsiz canl yayn taahhd verilecekti. Bu ebekelerin
yaynlad dier her trl yayn, acil bir bakanlk duyurusu iin kesintiye urayacakt.
Medyann her alannda yayn yaplacakt..
Tench birliklerini tefti eden bir general gibi uzun admlarla fotokopi masasna yrd ve imdi tm ileti
cihazlarnda gnderilmeyi bekleyen "nemli haber" ktsn eline ald.
Okuduunda kahkahasn bastrmak zorunda kald. Yaynlanmak zere bekleyen haber aslnda stnkr
geilmiti -duyurudan ok reklam niteliindeydi- ama Bakan, Haberleme Ofisi'nin laf fazla
uzatmamasn emretmiti. Onlar da yle yapmlard. Bu metin mkemmeldi; anahtar kelimeler asndan
zengin, ieriiyse ksa. Mthi bir karm. Gelen posta kutularnda "anahtar kelime tarama" programlar
kullanan haber organlar bile bu mesajn bir sr bayrakla iaretlendiini grecekti.
Kimden: Beyaz Saray Haberleme Ofisi
Konu: Acil Bakanlk Duyurusu
215
Bu akam Dou Blgesi saatiyle 20.00'de Birleik Devletler Bakan' Beyaz Saray brifing salonundan acil
bir basin konferans verecektir. Duyuru konusu mevcut durumda gizli tutulmaktadr. Canl AV yaynne her
zamanki kanallarla imkn salanmtr.
Kd masann stne brakan Marjorie Tench, Haberleme Ofisi'nde etrafna bakarak alanlara
etkilenmi bir edayla ban sallad.
Herkes heyecanlyd.
Bir sigara yakp tttrrken heyecann ykselmesini bekledi. Sonunda srtt. "Bayanlar baylar. Motorlar
altrn."
53
Tm mantkl dnceler Rachel Sexton'n aklndan silinmiti. Artk gktan, esrarengiz TAR ktsn,
Ming'i, buzuldaki korkun saldry dnmyordu. u anda nemli olan tek bir ey vard.
Hayatta kalmak.
Buz, sonsuz ve kaygan bir otoyol gibi altndan kayp gidiyordu. Korkudan hissizletii iin mi yoksa
koruyucu kyafet sebebiyle mi bilmiyordu ama hi ac hissetmiyordu. Hibir ey hissetmiyordu.
imdilik.
Yan yatm bir halde Tolland'a belinden bal giden Rachel, onu hafif bir ekilde kucaklamt. Rzgarla,
yar arabasnn arkasndaki parat gibi ien balon, nlerinde dalgalanyordu. Arkalarndan gelen Corky
kontrolden km rmork gibi oradan oraya savruluyordu. Saldrya uradklar yeri gsteren iaret
fiekleri uzaklap, gzden kaybolmutu. Onlar hzlandka, buza srtnen naylon Mark IX kyafetlerinden
kan slk sesi artyordu. Ne hzla gittiklerine dair Rachel'n hibir fikri yoktu ama rzgr saatte en az
doksan be kilometre hzla esiyordu ve altlarndaki srtnmesiz pist, her geen saniye daha hzl
kayyordu. Grrne baklrsa, dayankl Mylar balonun yrtlmaya veya ykn atmaya niyeti yoktu.
Rachel kurtulmamz lazm, diye dnd. ldrc bir kuvvetten dierine kouyorlard. Okyanusa bir
buuk kilometreden az kald! Buzlu su dncesi dehet dolu hatralarn canlandrd.
Rzgar kuwetlenince hzlar artt. Arkalarndan srklenen Corky korkun bir lk att. Rachel, bu hzla
giderlerse, uurumdan buzlu suya dmelerine birka dakika kaldn biliyordu.
Tolland'n da aklndan benzer dnceler getii belliydi, nk vcudlarna takt yk kancasyla
mcadele ediyordu.
"Kancay karamyorum!" diye seslendi. "p ok gergin!"
Rachel rzgrdaki anlk bir dinginliin Tolland'n iini kolaylatrmasn diledi ama katabatik rzgr ayn
kesintisiz kuwetle esiyordu. Yardm etmeye alan Rachel vcudunu yan dndrp, kramponlarndan
birinin burnunu buza arpt. Havaya buz paracklar sald. Hzlar biraz kesilmiti. Ayan yerden
kaldrarak, "imdi!" diye bard.
Balonun yk ipindeki gerilim bir an iin hafifledi. Geveyen ipten istifade etmek isteyen Tolland birden
aslp, yk kancasn karabinalarndan kurtarmaya alt. Olmuyordu.
"Bir daha!" diye bard.
Bu kez ikisi birden dnp, kramponlarn buza vurarak havaya iki kat buz parac savurdular. Bu, balonu
biraz daha yavalatmt.
"imdi"
Tolland'n verdii iaretle ayn anda braktlar. Balon yeniden ileri doru srklenirken, Tolland
baparman karabinann kilidine bastrp, amaya alarak kancay evirdi. Bu kez biraz daha
yaklamasna ramen ipin daha fazla gevemesi gerekiyordu. Norah karabinalarn, stnde herhangi bir
gerilim olduu takdirde asla almayacak ekilde zel olarak retilen, birinci snf Joker gvenlik kancalar
oluuyla bbrlenmiti.
217
Bu ironiyi hi mi hi elenceli bulmayan Rachel, gvenlik kancalar yznden leceiz, diye dnd.
Tolland, "Bir kez daha!" diye bard.
Tm enerjisini ve umudunu toplayan Rachel, dnebildii kadar yana dnp iki ayan birden buza vurdu.
Srtn bkerek, tm arln parmak ularna vermeye alt. Her ikisi de karnlarnn stne dnene ve
kemerlerindeki balant ipi iyice gerene kadar Tolland da onun yaptklarn tekrar etti. Tolland ayaklarn
yere vurunca Rachel srtn biraz daha edi. Sarsnt, bacaklarndan yukar ok dalgalar gnderiyordu.
Bilekleri krlacakm gibi hissediyordu.
"yle kal... yle kal..." Tolland hzlar azalrken Joker klipsi kurtarmak iin iki bklm olmutu. "Az kald..."
Rachel'n kramponlar aniden koptu. Botlarndan kan metal iviler Corky'nin stnden sekerek karanla
doru yuvarlandlar. Balon birden ileri frlayp Tolland ile Rachel' yana savurdu. Tolland'n elindeki kanca
kayd.
"Kahretsin!"
Zapt edildiine fkelenmi gibi hzla ileri frlayan Mylar balon, onlar daha da kuwetli ekerek buzuldan
aa denize doru srklyordu. Rachel hzla uuruma doru ilerlediklerinin bilincindeydi ama Kuzey Buz
Denizi'ne yapacaklar otuz metrelik dten nce baka bir tehlikeyle karlaacaklard. Yollarnn
stnde dev kar kmesi duruyordu. Mark IX kyafetlerinin koruyucu dolgusuna karn, kar tepeciklerine
sratle arpmak fikri Rachel'a dehet veriyordu. Iplerle mitsizce mcadele eden Rachel, balondan
kurtulmann bir yolunu bulmaya alt. Ite o zaman buzdan gelen ritmik tkrt seslerini duydu; plak
buza vuran hafif metalin tkrtlar.
Kazma.
Rachel korkudan, kemerindeki ipe ilitirilmi kazmay tamamyla unutmutu. Hafif, alminyum alet,
bacann yannda srayp duruyordu. Ban kaldrp, balonun yk kablosuna bakt. Kaln, salam, eritli
naylon.
Aa uzanp zplayan kazmaya erimeye alt. Sapndan tutup, kendine doru ekerken elastik ip
uzad. Hl yan tarafa dnk duran Rachel, kollarn bann stne kaldrmakta zorland ve kazmann
dili ucunu kaln kabloya yerletirdi. Gergin kabloyu acemice kesmeye balad.
Kendi kazmasna uzanan Tolland, "Evet!" diye bard.
Yan tarafnn stnde kayan Rachel, kollara yukarya uzanm, kabloyu kesiyordu. Kablo olduka gergindi
ve naylon iplikler tek tek anmaya balamt. Tolland kendi kazmasn kavrayp dnd, kollarn bandan
yukar kaldrd ve ayn noktay altndan kesmeye alt. Orman iileri gibi ibirlii iinde alrlarken,
muz baklar birbirine arpyordu.
Rachel, baaracaz, diye dnd. Kopacak!
nlerindeki gri Mylar balon, aniden yukar havaland.
Balonun arazi yapsyla uyumlu hareket ettiini fark eden Rachel dehete kapld.
Gelmilerdi.
Kar kmeleri.
Tepesine kmadan nce beyaz duvar ksa bir an iin grebildiler.
Yamaca arptklarnda Rachel'n yedii darbe, cierlerindeki havay boaltt ve elindeki kazmann
dmesine neden oldu. Rachel, atlama rampasna srklenen bir su kayaks gibi vcudunun kar
ynndan yukar srklenip, frlatlacan hissetti. Tolland'la birlikte aniden ba dndrc bir kuwetle
yukar frladlar. Altlarnda, kar kmelerinin arasndaki bolukk uzanyordu. Kablo anm olmasna
ramen kopmamt ve hzlanan vcutlarn yukar tayarak, ilk boluun stnden ard. Rachel bir an
iin nlerinde ne olduunu grd. ki kar tepecii daha vard -ksa bir dzlk- ve sonra denize d.
Corky Marlinson'n tiz l, dili tutulan Rachel'n yaad deheti adeta seslendirmiti. Arkalarndan
gelen Corky, ilk tepeciin stnden srklendi. de havalanmt. Balon, avcyla balarn koparmak
isteyen vahi bir hayvan gibi onlar yukar ekiyordu.
Birdenbire balarnn stnden, silah atei gibi bir aklama sesi geldi. Anan ip koptu ve paralanan ucu
Rachel'n suratna arpt.
219
O anda dmeye baladlar. Mylar balon balarnn stnde bir yerde kontrolden kp dalgalanarak
denize doru utu.
Karabinalarla iplere dolanan Rachel ile Tolland, yere iniyorlard.
Ikinci beyaz tepecik nlerinde ykselirken Rachel kendini arpmaya hazrlad. kinci tepecii son anda
syrp arkasndan aa doru kayarlarken, dolgulu kyafetleri arpmann etkisini ksmen hafifletti. Dnya
etrafnda kollar, bacaklar ve buz karmaas halinde dnerken, Rachel hzla aa, artadaki akla doru
kaydn hissediyordu. Dier tepecie arpmadan nce yavalamak iin igdsel olarak, kollaryla
bacaklarn at. Biraz yavaladklarn hissetti ama saniyeler iinde Tolland'la birlikte yeniden yukar
kmaya balamlard. Tepeye gelip de getiklerinde tekrar arlk yokmu gibi bir hisse kapld.
Korkuya kaplan Rachel, yamatan aa, son dzle doru lmcl de getiklerini dnd... Milne
Buzul Katman'nn son yirmi be metresi.
Uuruma doru savrulurlarken Rachel, Corky'nin ipi ektiini hissetti.
Yavalyorlard. Ama ok ge kaldn biliyordu. Buzul hzla son bulurken Rachel aresizce lk att.
Ve sonra olan oldu.
Buzulun kenar altlarndan kayd. Rachel'n hatrlad son ey dtyd.
54
Westbrooke Semti Apartmanlar, 2201 N Caddesi NW'de yer alr ve Washington'daki ender tartmasz
doru adreslerden biridir.
Gabrielle yaldzl dner kapdan hzla ierideki kulaklar sar edici emenin akt mermer lobiye girdi.
Danma masasndaki kapc, onu grdne armi gibiydi,
"Bayan Ashe? Bu akam geleceinizi bilmiyordum."
"Ge kalyorum." Gabrielle abucak defteri imzalad. Yukardaki saat 18.22'yi gsteriyordu.
Kapc ban kad. "Senatr, bana bir liste verdi ama siz..."
"Onlara en ok faydas dokunan kiileri daima unuturlar." arpk bir glmsemeyle nnden geip
asansre yrd.
Kapc imdi tedirgin grnyordu. "Arasam iyi alacak."
Gabrielle asansre binerken, "Teekkrler," dedi. Senatrn telefonu fiten ekili.
Asansrle dokuzuncu kata kan Gabrielle, k koridorun sanuna doru yrd. Sexton'n kapsnn
nnde, iri kym zel korumalarndan kaliteli korumalar- birinin oturduunu grebiliyordu. Can skkn
gibiydi. Gabrielle gvenlii ibanda grdne armt ama aknl korumannki kadar deildi.
Gabrielle yaklanca ayaa frlad.
Koridorun yarsna gelen Gabrielle, "Biliyorum," diye seslendi. "Bu akam K.G, ve rahatsz edilmek
istemiyar."
Kcruma kesin bir ifadeyle ban sallad. "Hibir ziyaretinin girmemesi konusunda ok kesin emirler
verdi..."
"Acil durum."
Koruma vcuduyla girii kapatt. "zel bir toplant yapyor."
"Sahi mi?" Gabrielle koltuunun altndan krmz zarf kard. Beyaz Saray mhrn adamn gzne
soktu.
"Oval Ofis'ten geliyorum. Bu bilgiyi senatre iletmem lazm. Eski dostlar bu akam her ne yapyorsa,
birka dakika onsuz yapacaklar. imdi brak da ieri gireyim."
Zarfn stndeki Beyaz Saray mhrn gren korumann yelkenleri biraz suya inmiti.
Gabrielle, bana bunu atrma, diye dnd.
"Dasyay brakn," dedi. "Ben kendisine iletirim."
"Zor yaparsn. Senatre bunu elden iletmek iin Beyaz Saray'dan kesin emir aldm. Eer onunla hemen
konumazsam, yarn hepimiz kendimize i ararz. Anlyor musun'?"
221
Korumann kafas olduka karm gibiydi. Gabrielle, senatrn akam ziyareti kabul etmeyecei
konusunda her zamankinden daha sert olduunu sezinledi. Son hamleyi yapmak zere harekete geti.
Beyaz Saray zarfn korumann yzne tutarak sesini alaltt ve Washington'deki tm gvenlik
grevlilerinin korktuu kelimeyi fsldad.
"Durumun ciddiyetini anlamyorsun."
Siyasetilere gre, gvenlik personeli asla durumun ciddiyetini anlamazlard ve bu durumdan nefret
ederlerdi. Ellerine silah verilir, karanlkta bekletilirlerdi. Emirlere itaat etmeleri mi, yoksa ilerini kaybetme
pahasna katr inadyla ciddi krizleri grmezden gelmeleri mi gerektiine hibir zaman emin olamazlard.
Koruma glkle yutkunarak, Beyaz Saray zarfna bir kez daha gz att.
"Peki ama senatre ieri girmeyi sizin talep ettiinizi syleyeceim."
Kapnn kilidini anca, Gabrielle, onun fikrini deitirmesine frsat vermeden nne atlad. Daireden ieri
girip, sessizce, kapy arkasndan kapatt ve tekrar kilitledi.
Antrede duran Gabrielle, Sexton'n koridorun sonundaki alma odasndan gelen bouk sesleri
duyabiliyordu; erkek seslerini.
tahmin edebiliyordu. Baklarn stnde durduklar buz tabakasna dikip, kanlmaz olan gren Michael
Tolland'n ya ayn tahminde bulunduundan ya da Rachel'n gzlerindeki korkuyu sezinlediinden beti
benzi atmt.
Rachel'n altndaki buz, imekler akan frtna bulutu gibi iten aydnland. Esrarengiz beyaz saydamlk
her yne yaylmt. Etraflarndaki buzul yz metre apnda bembeyaz parlad. Ardndan ok geldi.
Deprem gibi gmbrtl deil, kuvvetle gelen sar edici bir ok dalgayd. Rachel buzdan gelen
titreimlerin vcuduna yayldn hissetti.
Sivri uzant birden, buz katmanyla altlarndaki buz blokunun arasna takoz sktrlm gibi, tyler rpertici
bir atlama sesiyle kopmaya balad.
227
Rachel'la Tolland'n gzleri dehetle birbirine kilitlendi. Yaknlardaki Corky lk att.
Aadaki ksm dyordu.
Binlerce ton arlndaki buz blokunun stnde asl kalan Rachel bir an arlk yokmu gibi bir hisse
kapld. Buzdandan buz denizine doru kayyorlard.
56
Dev buz tabakas Milne Buzul Katman'ndan aa havaya paracklar saarak kayarken, buzun buza
srterken kard ses Rachel'n kulak zarn delecekti. Buz ktlesi denize inerken yavalad ve Rachel'n
daha nce arlk yokmu gibi hissettii vcudu buzun tepesine kondu. Tolland ile Corky yaknna serte
dtler.
Buz tabakas denizin derinliklerine doru batarken Rachel, halat birka metre uzun gelen banji
atlaycsnn altndaki toprak gibi, okyanusun hz kesici etkisiyle yukar ykselen kpkl yzeyini
grebiliyordu.
Ykseldi... ykseldi... ve ite oradayd. ocukluk kbusu geri gelmiti. Buz... su... karanlk. En byk
korkusu.
Buz ktlesinin tepesi su izgisinin altna kayd ve dondurucu Kuzey Buz Denizi kenarlardan sel gibi at.
Okyanus etrafin kuatrken, Rachel denizin iine ekildiini hissetti. Tuzlu suyun arpt yznn
korumasz derisi gerildi ve yand. Artk altndaki buzun yzeyi grnmyordu. Rachel kyafetindeki suyun
stnde kalan jelin de yardmyla yeniden yzeye kmak iin mcadele etti. Azna ald tuzlu suyu geri
pskrtt. Iplere dolanan dierlerinin, yaknlarnda debelenip durduunu grebiliyordu, Rachel kendini
dorulttuu anda Tolland seslendi.
"Yeniden yukar kyor!"
Szleri yanklanrken, Rachel altndaki suyun yukar doru ittiini hissetti. Buz ktlesi, ynn tersine
deitirmeye alan dev bir lokomotif gibi suyun altnda inleyerek durmu ve imdi tam altlarndan yukar
kmaya balamt. Batk dev ktle buzul seviyesine kmak iin kendine yol aarken, dk frekansta bir
gmbrt sudan yukar ykseliyordu.
yukar ktka hzlanan buz ktlesi karanlkta kendini gstermeye balamt. Rachel ykseldiini hissetti.
Vcudu buzla temas ederken, okyanus sular buland. Buz onu milyonlarca galon deniz suyuyla yukar
kaldrrken denge salamaya alarak bouna mcadele etti. Yzeye frlayan dev buz ktlesi arlk
merkezini bulmaya alrken inip kalkyor ve sallanyordu. Rachel kendini, geni dzln stnde beline
gelen suda srklenirken buldu. Sular yzeyden ekilirken aknt Rachel'i kapm, kenara doru
srklyordu. Karnst kayan Rachel, hzla kenara yaklatn grd.
Dayan! Annesi, Rachel ocukluunda buz glnn altnda debelenirken kulland ayn sesle
sesleniyordu. Dayan! Sakn batma!
Gerilen ipleri cierlerinde kalan tm havay da boaltmt. Kenardan sadece birka metre tede aniden
durdu. Olduu yerde savruldu. On metre tede, hl kendisine bal olan Corky'nin hantal vcudunu
grebiliyordu. O da durmutu. Buzun stnde aksi ynlerde kaymlar ve Corky'nin eki kuweti Rachel'
durdurmutu. Sular okyanusa dklp slarken, Corky'nin yannda baka bir karanlk figr belirdi.
Corky'nin ipini tutup bir yandan tuzlu su kusarken, elleriyle dizlerinin stnde duruyordu.
Michael Tolland.
Buzun stnde kalan son sular da onu yalayp geerken, Rachel dehet iinde sessizce yatm,
okyanusun sesini dinliyordu. Sonra, lmcl souun ilk belirtilerini hissederek elleriyle dizlerinin stne
doruldu. Buzda devasa bir buz kp gibi hala ileri geri sallanyordu. lgna dnm bir halde ve ac
iinde dierlerinin yanna doru emeklemeye balad.
Yukarda buzulun stnde duran Delta-Bir, gece gr gzlkleriyle Kuzey Buz Denizi'nin en yeni
buzdann etrafndaki sulara gz gezdirdi.
229
Suda ceset grmediine armyordu. Okyanus karanlkt ve avlarnn giydii kyafetlerle bereler siyaht.
Gzlerini suda yzen buz ktlesinde gezdirirken, oda ayarlamakta zorlanyordu. Gl okyanus
akntlaryla denize alp, oktan uzaklamaya balamt. Beklenmedik bir ey grd srada,
baklarn denize cvirmek zereydi. Buzun stndeki siyah karalt. Bunlar ceset mi?
Delta-Bir ktraltlar odaklamaya alt.
Delta-iki, "Bir ey mi grdn?" diye sordu.
Bytecini odaklayan Delta-Bir hibir ey sylemedi. Buz adasnn stnde, bir arada kprdamadan duran
insan bedeni grmek onu artmt. Delta-Bir'in l ya da diri olduklarna dair hibir fikri yoktu.
Hayatta olsalar bile, korumal giysilerine karn bir saate kadar lrlerdi; slanmlard, frtna yaklayordu
ve gezegendeki en amansz okyanuslardan birine doru srkleniyorlard.
Cesetleri asla bulunmayacakt.
Uuruma arkasn dnen Delta-Bir, "Sadece glgeler," dedi. "sse geri dnelim."
57
Senatr Sedgewick Sexton, Courvoisier konyak kadehini Westbrook dairesindeki mine rafnn stne
koydu ve dncelerini toplarken bir sre atei kartrd. imdi alma odasndaki alt adam sessizce
oturuyor, bekliyordu. Havadan sudan konumalar sona ermiti. Senator Sexton'n konuya girme zaman
gelmiti. Dierleri bunu biliyorlard. O bunu biliyordu.
Siyaset sat demekti.
Gven kur. Onlarn sorunlarn anladn bilsinler.
Onlara dnen Sexton, "Bildiiniz gibi," dedi. "Getiimiz aylarda sizinle ayn pozisyonda pek ok kiiyle
grtm," Glmseyip oturdu ve onlarla ayn seviyeye geldi.
"Evime sadece sizleri ardm. Sizler zel kiilersiniz ve sizlerle tanmak beni onurlandrd."
Sexton ellerini kavuturarak, gzlerini odada gezdirirken herbiriyle gz temas kurdu. Ardndan baklarn
ilk balad noktaya yneltti; kovboy apkal iman adama.
Sexton "Houston Uzay Sanayi," dedi. "Geldiinize sevindim."
Teksasl homurdand. "Bu kasabadan nefret ediyorum."
"Sizi sulayamam. Washington size adil davranmad."
Teksas'l apkasnn altndan bakt ama bir ey sylemedi.
Sexton "Oniki yl nce," diye balad. ABD hkmetine bir teklif yaptnz. Onlara be milyar dolara bir ABD
uzay istasyonu kurmay teklif ettiniz."
"Evet yaptm. Taslaklar hl bende."
"Ama NASA hkmeti, ABD uzay istasyonunun bir NASA projesi olmas gerektiine ikna etti."
"Doru. NASA yaklak on yl nce inaata balad."
"On yl. Bununla birlikte, NASA uzay istasyonu tam mnasyla almaya balamamakla kalmad, proje
sizin teklifinizin yirmi katna mal oldu. Amerikal bir vergi mkellefi olarak, tiksiniyorum."
Odadan fikir birlii homurtular ykseldi.
Sexton gzlerini yeniden gruba evirdi. imddi herkese hitap eden senatr,
"Pek ounuzun irketlerinin uu bana elli milyon dolar gibi czi bir rakam karl zel uzay mekikleri
frlatmay teklif ettiinizi biliyorum," dedi.
Bu kez daha fazla onayladlar.
"Ama NASA uu bana otuz sekiz milyon dolar alarak fiyatlar kryor ki aslnda uu bana maliyetleri
yz elli milyon dolarn stnde".
adamlardan biri, "Bizi bu ekilde uzayn dnda tutuyrlar," dedi. zel irketler, yzde drt yz zararla
mekik frlatp hl varln srdren bir irketle rekabet edemez."
231
Sexton, "Buna mecbur deilsiniz," dedi.
Herkes ban sallad.
Sexton imdi, dosyasn ilgiyle okuduu ciddi grnl giriimciye dnmst. Sexton'n kampanyasna
fon salayan pek ok giriimci gibi bu adam da eski bir askeri mhendisti. Dk maa ve hkmet
brokrasisi yznden hayal krklna uram ve geleceini uzayda aramak iin askeri grevinden istifa
etmiti.
Ban umutsuzca sallayan Sexton, "Kistler Uzay Sanayi," dedi. irketiniz, NASA'nn kilo bana yirmi bin
dolarlk maliyetine karlk drt bin dolara yk tayabilecek bir mekik tasarlayp retti," dedi.
Daha etkili olmas iin biraz durdu. "Buna ramen hi mteriniz yok."
Adam "Neden mterim olsun ki?" diye karlk verdi. "Geon hafta NASA bir telekomnikasyon uydusu
frlatmak iin Motorola'dan kilo bana bin alt yz yirmi drt dolar isteyerek nmz kesti. Hkmet
kalmtk. Uzayda ilerleyemiyoruz. Uzay kefini, ait olduu zel sektrn ellerine brakmalyz. Amerikallar
bymeyi, ii ve gerekleen hayalleri grdnde hayrete decek. Serbest piyasa sisteminin bizi
uzayda yeni boyutlara tayacana inanyorum. Seilirsem, bilimdeki son ufuklarn kapsnn kilidini
amay ve onu ak brakmay kendime grev edineceim."
Sexxton konyak kadehini kaldrd.
"Dostlarm, bu akam buraya gveninize layk biri olup olmadma karar vermek iin geldiniz. Umarm
gveninizi kazanrm. Yatrmclar irketlerini nasl kuruyorlarsa, bakanlarn da yle belirlerler. Hisse
sahipleri nasl getiri beklerlerse, siz siyasi yatrmclar da yle getiri beklersiniz. Bu akam size verdiim
mesaj gayet basit: Bana yatrm yaparsanz, sizi asla unutmam. Hibir zaman. Ortak tek bir hedefimiz var."
Sexton kadehini onlara doru kaldrd.
"Sizlerin de yardmyla dostlarm, yaknda Beyaz Saray'da olacam... ve sizler de hayallerinize
kavuacaksnz."
Sadece drt metre tede karanlkta duran Gabrielle Ashe kaskat kesilmiti. alma odasndan birbirine
arpan kristal kadeh sesleriyle, atein trtlar geliyordu.
58
Gen NASA teknisyeni panikle habikreden ieri girdi. Korkun bir ey oldu.
Mdr Ekstrom'u basna ayrlan blmn yannda buldu.
Kouturan teknisyen soluk solua, "Efendim," dedi. "Bir kaza oldu!"
Derin dncelere dalarak baka meselelere kafa yorduu anlalan Ekstrom, ona dnd. "Ne dedin?
Kaza m? Nerde?"
"Gktann kartld delikte. Yzeye bir Ceset kt. Dr. Wailee Ming."
Ekstrom'un yz ifadesizdi. "Dr. Ming mi? Ama..."
"Onu kardk ama artk ok geti. lm."
235
"Tanr akna. Ne zamandr orda?"
"Yaklak bir saat diye dnyoruz. ine dp dibe batm gibi grnyor, cesedi iince yeniden
yzeye km."
Ekstrom'un krmz cildi mosmor kesilmiti. "Lanet olsun! Bunu baka bilen var m'?"
"Hi kimse efendim. Sadece iki kii. Onu dar karttk ama dndk ki nce size sylersek..."
"Doru olan yapmsnz." Ekstrom derin derin iini ekti.
"Dr. Ming'in cesedini hemen saklayn. Hibir ey sylemeyin."
Teknisyenin akl karmt. "Ama efendim, ben..."
Ekstrom elini adamn omzuna koydu. "Beni dikkatle dinle. Bu, byk znt duyduum trajik bir olay.
Elbette zaman geldiinde konuyla uygun biimde ilgileneceim. Ama imdi sras deil."
"Cesedi saklamam m istiyorsunuz?"
Ekstrom'un souk mavi gzleri onu delip geti. "Bir dn. Dierlerine syleyebiliriz ama ne ie yarar?
Basin konferansna yaklak bir saat kald. lmcl bir kaza yaandn duyurmak bu buluu glgeler,
ayrca moralleri bozar. Dr. Ming dikkatsiz bir hata yapt; bunun bedelini NASA'ya detmeye niyetim yok.
u sivil bilim adamlar, zafer anmz yaptklar hatalarla glgelemelerine izin vermesem de yeterince ilgi
ekti. Dr. Ming'in lm basn konferans sona erinceye dek sir olarak kalacak. Anladn m'?"
Rengi solan adam ban sallad. "Cesedini saklayacam."
59
Michael Tolland okyanusun hi acyp tereddt etmeden kurban aldn bilecek kadar denizde vakit
geirmiti. Geni buz tabakasnn stnde bitap vaziyette yatarken, yksek Milne Buzul Katman'nn
gittike uzaklaan siluetini grebiliyordu. Elizabeth Adalar'ndan gelen gul akntnn kutup buzullar
etrafnda dnerek sonunda kuzey Rusya aklarna vardn biliyordu. Ama nemi yoktu. Aylar srerdi.
Herhalde otuz dakikamz kalmtr... en fazla krk be dakika.
Jel dolgulu kyafetlerinin koruyucu yaltm olmasa oktan leceklerini biliyordu. Bereket versin ki, Mark
IX'lar slanmalarn nlemiti; souk havada hayatta kalmann balca art Vcutlarnn etrafndaki termal
jel dn etkisini hafifletmekle kalmam, vcut slarn da korumalarna yardmc olmutu.
Yaknda hipotermi balayacakt. Kan, nemli i organlar korumak iin vcudun ilerine ekilirken, kollar
ve bacaklarda hafif bir uyuukluk eklinde kendini gsterecekti. Nabz ve solunum yavalayp, beyni
oksijensiz brakrken, lgnca halsinasyonlar ba gsterecekti. Ardndan vcut kalan sy koruyabilmek
iin son bir gayretle kalp ve solunum hari organlarn almasn durduracakt. Bunu bilinsizlik takip
edecekti. Sonunda, beyindeki kalp ve solunum merkezleri ayn anda fonksiyonnlarn kesecekti.
Baklarn Rachel'a eviren Tolland, onu kurtarmak iin bir eyler yapabilmeyi diledi.
Rachel Sexton'n vcuduna yaylan uyuukluk, tahmin ettiinden daha az ac veriyordu. Mutluluk verici bir
uyuturucu gibiydi. Doal morfin. Derken gzlklerini kaybetmiti ve soukta gzlerini amakta
zorlanyordu. Yaknlarnda Tolland'la Corky'nin buzun stnde durduunu grebiliyordu. Tolland zgn
gzlerle ona bakyordu. Corky kmldyordu ama ac ektii belliydi. Sa yana paralanmt ve
kanyordu.
Rachel zihninde cevaplar ararken vcudu sarslarak titriyordu.
Kim? Neden? inde artan bunalt hissiyle kafas kart. Hibir ey anlam ifade etmiyordu. Uykusunu
getiren grnmez bir gle sakinleen Rachel vcudunun yavaa alterlerini kapattn hissediyordu.
237
Bununla mcadele etti. imdi iirde parlayan ateli bir fkenin alevlerini krklemeye alyordu.
Bizi ldrmeye altlar! Gzlerini ksarak tehlikeli denize baknca saldrganlarn baarl olduunu anlad.
ldk saylr. Milne Buzul Katman'nda oynanan lmcl oyun hakkndaki tm gerei renecek kadar
yaayamayacan bildii halde, sulanacak kiiyi tahmin edebiliyordu.
En ok Mdr Ekstrom krl kacakt. Onlar dar gnderen Ekstrom'du. Pentagon ve zel
Operasyonlar'la balar vard.
Ama Ekstrom gktan buzun altna yerletirmekle ne elde etmi olabilir? Insann bu iten kazanc ne
olur?
Zach Herney'yi aklndan geiren Rachel, Bakan'n komplocularla ortak olup olmadn ya da perde
arkasnda yer alp almadn dnd. Herney hibir ey bilmiyor. O masum. Bakan'n NASA tarafndan
aldatld belliydi.
Artk Herney'nin NASA'yla ilgili duyuruyu yapmasna bir saat kalmt. Ve bunu drt sivil bilim adamnn
onay verdii belgesel grntleriyle yapacakt.
Drt l sivil bilim adam.
Artk Rachel'n basin konferansn durdurabilmek iin yapabilecei hihir ey yoktu ama bu saldrdan
sorumlu kiinin yanna kr kalmayacana yemin etti.
Tm gcn toplayan Rachel olduu yerde oturmaya alt. Bacaklar mermer gibiydi. Kollarn ve
bacaklarn bkerken tm eklemleri acyla kvrand. Kendini yavaa dizlerinin stne kaldrarak, buzun
stnde denge kurdu. Ba dnyordu. Okyanus etrafnda alkalanyordu. Yaknnda yatan Tolland
merakl gzlerle ona bakt. Rachel, dua ettiini dndn tahmin etti. Aslnda az sonra teebbs
edecei ey dnldnde onlar ancak dualar kurtarabilecek olsa da, elbette bunu yapmyordu.
Rachel'n beceriksizce beline giden eli, hl kemerine bal duran buz kazmasn buldu. Kaskat
parmaklaryla kazmann sapn kavrad. Kazmay ters duran T eklinde evirdi. Sonra, tm enerjisiyle sap
buza indirdi.
Pat. Tekrar. Pat. Damarlarndaki kan kristallemi eker gibi bir his veriyordu. Pat.
Tolland hayretle ona bakyordu. Rachel kazmay bir kez daha indirdi. Pat.
Tolland dirseinin stnde dorulmaya alt. "Ra... chel?"
Cevap vermedi. Sahip olduu tm enerjiye ihtiyac vard. Pat. Pat.
Tolland, "Bu kadar kuzeyde..." dedi. "OAD'nn duyabileceini... sanmyorum."
Rachel ararak ona dnd. Tolland'n okyanus bilimci olduunu ve yapmaya alt eyi
anlayabileceini unutmutu.
Muhakeme doru... Ama OAD'yi armyorum.
Vurmaya devam etti.
OAD imdilerde okyanus bilimcilerin balinalar dinlemek iin kullandklar Souk Sava dneminden kalma
bir Okyanusalt Akustik Dzeni'ydi. Sualtndaki sesler yzlerce mil kat ettii iin dnya apnda elli dokuz
sualt mikrofonundan oluan OAD ebekesi gezegendeki okyanuslarn olduka byk bir ksmn
dinleyebiliyordu. Ne yazk ki Kuzey Kutbu'nun bu icra kesi bu alana dahil deildi ama Rachel okyanus
tabann dinleyen bakalar olduunu biliyordu; dnyadaki ok az kiinin varlndan haberdar olduu
kimseler. Vurmaya devam etti. Mesaj basit ve anlalrd.
PAT. PAT. PAT.
PAT... PAT... PAT...
PAT. PAT. PAT.
Rachel yaptnn hayatlarn kurtaraca hayaline kaplmamt; zaten vcudunu kaplayan souk
gerginlii hissetmeye balamt. nnde yaanacak yarm saati bile kaldndan pheliydi. Artk
kurtulmak ihtimal dahilinde deildi.
Ama bu yaptnn kurtulmakla ilgisi yoktu.
PAT. PAT. PAT.
Gabrielle, Yolanda'yla, Washington'a geldikten ksa sre sonra katld Politikadaki Kadnlar Semineri'nde
tanmt. Gabrielle'n gemii, D.C.'de kadn olmann zorluklar ve son olarak da Elvis Presley'den
bahsetmilerdi: Bu, onlar artan ortak bir tutkuydu.
Yolanda, Gabrielle' kanatlarnn altna alm ve balant kurmasnda yardmc olmutu. Gabrielle hl hal
hatr sormak iin ayda bir iki kez ona urard. Gabrielle, onu skca kucaklad. Yolanda'nn cokusu,
moralini dzeltmeye balamt bile.
Geriye doru adm atan Yolanda, batan aa Gabrielle' szd.
"Yz yl yalanm gibi grnyorsun! Sana ne oldu?"
Gabrielle sesini alaltt. "Bam dertte Yolanda."
"Sokakta yle demiyorlar. Seninki ykselie gemi."
"zel olarak konuabileceimiz bir yer var m?"
"Zamanlaman kt tatlm. Bakan yaklak yarm saat sonra basn konferans verecek ve ne hakknda
olduuna dair en kk bir ipucu alamadk. Uzman gzyle yorum yapmam gerekiyor ama elim kolum
bal."
"Basin konferansnn ne hakknda olduunu biliyorum."
Gzlklerini aa indiren Yolanda, pheyle bakyordu. "Gabrielle Beyaz Saray'daki irtibatmz bu konuda
hibir ey syleyemiyor. Sexton'n kampanyasnn bilgiyi nceden edindiini mi sylyorsun?"
"Hayr, bilgiyi nceden edinen benim. Bana be dakikan ayr. Her eyi anlatacam."
Yolanda, Gabrielle'n elindeki Beyaz Saray zarfna gz att. "Bu Beyaz Saray dahili yazma zarf. Onu
nerde buldun?"
"Bu akamst Marjorie Tench'le yaptm zel grmede."
Yolanda bir sre ona bakt. "Beni izle."
Yolanda'nn cam duvarl kbik odasnda Gabrielle, gvendii dostuna srrn aklayarak, Sexton'la
yaad bir gecelik ilikiyi itiraf etti ve Tench'in elinde delil olarak fotoraflarn bulunduunu syledi.
Yzne geni bir glmseme yaylan Yolanda, kahkaha atp ban iki yana sallad.
Anlalan hibir eye armayacak kadar uzun sredir Washington'da gazetecilik yapyordu.
"Ah Gabs, Sexton'la senin ilikiye girdiini tahmin ediyordum. Hi armadm. O, bu konuda n yapm
biri, sen de ho bir kzsn. Fotoraflar kt olmu. Ama ben olsam endielenmezdim."
"Endielenmez miydin?"
Gabrielle, Tench'in Sexton'u uzay irketlerinden yasad rvet almakla suladn ve az nce bu gerei
dorulayan gizli bir toplantya kulak misafiri olduunu aklad. Yolanda'nn yznde hl hazla dolu bir
hayret ya da kayg belirtisi yoktu.
Gabrielle, ona bu konuda ne yapmay dndn sylediinde her ey bir anda deiti.
Yolanda imdi evhaml grnyordu. "Gabrielle, eer ABD senatryle yattn ve o yalan sylerken
yannda durduunu itiraf eden resmi bir evrak vermek istiyorsan, bu senin bilecein i. Ama bak sana
sylyorum, senin iin ok kt olur. Senin iin ne anlama geldiini oturup uzun uzun dnmelisin."
"Beni dinlemiyorsun. O kadar vaktim yok!"
"Dinliyorum canm ve zaman ne kadar kstl olursa olsun, insann yapaca, yapmayaca belli bal
eyler vardr. Bir ABD senatrn seks skandalyla satamazsn. Bu intihar olur. Bak sana sylyorum,
eer bir bakan adayn alaa edersen, arabana atlayp D.C.'den mmkn olduunca uzaa kamalsn.
Adn kacak. Pek ok kii adayn bakanla ykseltmek iin oka para harcyor. Burda ok byk
paralar ve g sz konusu; insanlarn uruna cinayet iledii bir g."
251
Gabrielle artk konumuyordu.
Yolanda, "Bence," dedi. "Tench, senin panie kaplp aptalca bir ey yapman nidiyle hareket etti. Kendini
ortaya atp ilikiyi itiraf etmen gibi." Gabrielle'n elindeki krmz zarf iaret etti.
"Sexton'la senin o pozlarn, ikinizden biri doruluunu itiraf edinceye dek hibir ey ifade etmez. Beyaz
Saray bu fotoraflar basna szdrrsa, Sexton'n sahte olduklarn iddia ederek Bakan'n suratna
frlatacan biliyor."
"Bunu dndm ama kampanya iin rvet almmas meselesi hl..."
"Tatlm, iyi dn. Eer Beyaz Saray rvet iddialarn hl kamuya duyurmadysa, bunu yapmaya niyeti
yok demektir. Bakan olumsuz kampanyaclk yaplmamas konusunda hayli ciddi. Tahminimce uzay
endstrisi skandaln kendine saklayp, u seks meselesini rtbas etmekle seni korkutaca midiyle
Tench'i peine sald. Bylece kendi adayn srtndan baklatacak."
Gabrielle bunu dnd. Yolanda mantkl konuuyordu ama hl tuhaf gelen bir eyler vard.
Gabrielle camdan, tela iindeki haber odasn iaret etti. "Yolanda, siz byk bir bakanlk basin
Cam odada tek bana oturan Gabrielle, Yolanda'nn neeli tavrlarnn moralini dzeltmesini bekledi. Ama
tek dnebildii, akamst Marjorie Tench'in yzndeki halinden memnun glmsemeydi. Bakan'n
dnyaya,ne syleyeceini tahmin edemiyordu ama Senatr Sexton iin iyii haber olmad kesindi.
65
Rachel Sexton diri diri yandn hissediyordu. Ate yayor!
Gzlerini amaya alt ama tek grebildii buharl ekillerle gz alc klard. stne yamur
yayordu. Halayc scak yamur. plak tenine dklyordu. Yan yatmt ve vcudunun altndaki scak
demeyi hissedebiliyordu. Yukardan den yakc svdan kendini korumaya alarak cenin
pozisyonuna gelecek ekilde biraz daha kvrld. Burnuna kimyasallarn kokusu geliyordu. Klor olabilirdi.
Srnerek uzaklamak istedi ama yapamad. Omuzlarndan bastran gl eller onu tutuyordu.
Brakn gideyim! Yanyorum!
Igdsel olarak yine kamaya alt ama bir kez daha gl eller onu zapt etti. Amerikan aksanyla
konuan bir adam,
"Olduun yerde kal dedi. Profesyoneldi. "Yaknda bitecek."
Rachel, ne bitecek, diye dnd. Ac m? Hayatm m? Grn netletirmeye alt. erideki k ok
parlakt. Odann kk olduunu sezinledi. Skkt. Tavan alakt.
255
"Yanyorum!" Rachel'n l fslt halinde kmt.
Ses, "Iyi durumdasn," dedi. "Bu su lk. Gven bana."
Rachel yar plak vaziyette olduunu fark etti, stnde sadece slak i amarlar vard.
Utan hissetmedi; akl baka sorularla meguld.
Hatralar canlanmaya balamt. Buz katman. TAR. Saldr. Kim? Neredeyim? Paralar bir araya
getirmeye alt ama kafas, birbirine taklm dililer gibi almyordu. Tm o zihin karmaasnn iinde
tek bir dnce belirdi; Michael ve Corky.., onlar nerede?
Gzlerindeki bulankl gidermeye alt ama tek grebildii tepesine dikilen adamlard. Hepsi de ayn
mavi tulumlar giymilerdi.
Konumak istedi ama azndan tek hir kelime kmyordu.
Derisindeki yanma hissi yerini, kaslarna sismik sarsntlar gibi yaylan ac dalgalarna brakt.
Banda duran adam, "Kendini brak," dedi. "Kann yeniden kas sistemine akmas lazm."
Doktor gibi konuuyardu. "Kollarnla bacaklarn elinden geldiince hareket ettir."
Rachel'n bedenine ikence eden ac, her bir kas ekile dovlyormu gibi hissettiriyordu. Gs
kaslm bir halde demenin stnde yatarken, glkle nefes alyordu.
Adam, "Kollarnla bacaklarn hareket ettir," diye srar etti. "Ne kadar acdnn nemi yok."
Rachel denedi. Her hareketi eklemlerine bak saplanm gibi hissettiriyordu. Fskyelerden yeniden scak
sular dklyordu. Yine halanyordu. Ac devam ediyordu. Daha fazla dayanamayacan dnd
anda, birinin kendisine ine yaptn hissetti. Ac hzla kayboluyor, iddeti azalyor, rahat brakyordu.
Titremeler yavalad. Yeniden nefes aldn hissetti.
imdi vcudunu baka bir his kaplamt, ine batmalar. Her yerine ineler batyordu. Milyonlarca minik
ine ucu, her hareket ettiinde biraz daha iddetle batyordu. Kprdamamaya alt ama su fskyeleri
onu hrpalamaya devam etti.
Banda duran adam kollarn tutmu hareket ettiriyordu.
Tanrm bu ac veriyor! Rachel kar koyamayacak kadar gszd.
Yanaklarndan aa bitkinlik ve ac gzyalar akt. Gzlerini skca kapayarak dnyay darda brakt.
Sonunda ine batmalar hafiflemiti. Yukardan yaan yamur durmutu. Rachel gzlerini atnda daha
iyi gryordu.
O zaman onlar grd.
Corky ile Tolland titreyerek, yar plak ve srlsklam bir halde yannda yatyorlard. Yzlerindeki strapl
ifadeden, onlarn da ayn tecrbeyi yaadn anlad. Michael Tolland'n kahverengi gzlerine kan
oturmutu ve donuk bakyordu.
Rachel' grdnde, titreyen mavi dudaklaryla zar zor glmsedi.
Rachel tuhaf ortam grmek iin dorulmaya alt. de, kk bir du odasnn zemininde, yar plak
halde titreyerek yatyordu.
66
Gl kollar onu yukar kaldrd.
Rachel, gl yabanclarn vcudunu kurulayp battaniyelere sardn hissetti. Bir eit hasta yatana
yerletiriliyor, kollarna, bacaklarna ayaklarna masaj yaplyordu. Kolundan baka bir ine yedi.
Tench, "Zach Herney, sana kar cmert davrand," diye lafa atlad. Ve bu i bana ucuz bir Sexton
gsterisi gibi geliyor. Hemen vazge yoksa detiriz. Yemin ederim."
Telefon kapand.
Kaptan kapy vurduunda Rachel'n az hl akt.
Ieri gz atan kaptan, "Bayan Sexton?" dedi.
"Ulusal Kanada Radyosu'ndan zayf sinyaller alyoruz. Bakan Zach Herney basin konferansina balad."
68
Beyazz Saray Brifing Salonu'ndaki podyumda duran Zach Herney medya klarnn scakln
hissederken tm dnyann seyrettiini biliyordu. Beyaz Saray Basin Ofisi'nin balatt medya saldrs,
sylentilerle yaylmt. Duyurunun yaplacan televizyondan, radyodan ya da internet haberlerinden
duymayanlar, komularndan, i arkadalarndan veya ailesinden duymutu. Saat 20.00 olduunda,
maarada yaamayan herkes bakann duyurusu hakknda yorum yapyordu. Dnyadaki bar ve
salonlarda milyonlarca insan merak iinde televizyonun karsna gemilerdi.
265
Zach Herney bu gibi zamanlarda -dnyayla yz yze geldiinde makamnn arln gerekten
hissediyordu. ktidarn baklk yapmadn syleyenler onu yaamamlard. Ama Herney konumasina
baladnda bir eylerin ters gittiini hissetti. Sahne korkusu olan biri deildi, bu yzden u anda iinde
belirmeye balayan korkuya bir anlam veremiyordu.
Kendi kendine, seyircinin kalabalkl yznden, dedi. Ama yine de baka bir ey olduunu biliyordu.
gdsel. Grd bir ey yznden. ok kk bir eydi, ama yine de...
Kendi kendine unutmas gerektiini syledi. Hibir ey yoktu.
Ama yine de aklna taklmt.
Tench..
Dakikalar nce Herney sahneye kmaya hazrlanrken, Marjorie Tench'i sari koridorda telsiz telefonla
konuurken grmt. Kendi bana bu bile garipti ama onun yannda duran Beyaz Saray santral
memurunun korkudan bembeyaz kesilen yz durumu daha da garipletiriyordu. Herney, Tench'in telefon
grmesini duyamamt ama tarttn grebilmiti.
Tench, Bakan'n ender ahit olduu bir hiddet ve fkeyle tartyordu. Bir sre durup merakla ona
bakmt.
Tench baparman yukar kaldrp, her ey yolunda iareti yapmti. Herney, onun hi kimseye hibir
zaman her ey yolunda iareti yaptn grmemiti. Sahneye karken, Herney'nin aklnda kalan son
grnt buydu.
Ellesmere Adas'ndaki NASA habikresinde basna ayrlan blmde duran mavi halnn stnde, Mdr
Lawrence Ekstrom yannda N yetkilileri ve bilim adamlaryla, uzun sempozyum masasnn ortasna
oturmutu. Onlara kar duran geni bir ekrandan Bakan'n al konumas naklen yaynlanyordu.
Monitrlerin etrafnda toplanm dier NASA alanlar, bakomutanlar basin konferansna balarken
heyecandan yerlerinde duramyorlard.
Her zamankinden daha ciddi bir tonla konuan Herney, "yi akamlar" dedi. "Sevgili vatandalarm ve
dnyadaki dostlarm..."
Ekstrom, karsnda byk bir zenle sergilenen siyah taa gz gezdirdi. Gzleri, dev bir Amerikan
bayra ve NASA logosunun nnde, en nemli alanlaryla yan yana kendisini seyrettii yakndaki bir
monitre kayd, arpc klar, sahnenin neomodern bir tablo gibi grnmesine neden olmutu; son akam
yemeindeki on iki havari.
Zach Herney tm bu olanlar siyasi bir gsteriye dntrmt. Hern'ey'nin baka ans yoktu.
Ekstrom yine de kendini, topluluklar iin Tanr'y ambalajlayan bir televizyon vaizi gibi hissediyordu.
Be dakika iinde Bakan, Ekstrom'u ve onun NASA alanlarn tantacakt. Ardndan, dnyann
tepesindeki bir uydu balantsyla NASA bu haberi dnyayla paylaan Bakan'a elik edecekti. Buluun
nasl gerekletiini ve uzay bilimi iin ne anlama geldiini anlatan ksa bir konumann ve karlkl srt
svazlamalarn ardndan, NASA ile Bakan grevi nl bilim adam Michael Tolland'a devredecekti.
Yaklak on be dakika onun belgeseli gsterilecekti.
Daha sonra gvenirlik ve hayranlk dorua vurmuken, Ekstrom ile Bakan gelecek gnlerde NASA'nn
yapaca basin konferanslaryla daha fazla bilgi aktarlacann szn verip iyi geceler dileyeceklerdi.
Ekstrom oturup srasnn gelmesini beklerken, iinde derin bir utan hissetti. Byle hissedeceini biliyordu.
Bunu bekliyordu.
Yalan sylemiti... gerekleri saklamt.
Ama artk yalanlar bir ekilde nemsiz grnyordu. Ekstrom'un iinde daha byk bir sknt vard.
ABC yapm odasndaki karmaann iinde Gabrielle Ashe, kafalarn tavandan sarkan televizyon
monitrlerine evirmi dzinelerce yabancyla omuz omuza duruyordu.
267
O an geldiinde bir sessizlik kt. Gabrielle gzlerini kapatp atnda kendi plak bedenine bakmamak
iin dua etti.
Senatr Sexton'n alma odasnda heyecanl bir hava esiyordu. imdi tm misafirleri ayakta durmu,
gzlerini byk ekran televizyona kilitlemilerdi.
Dnyann karsna kan Zach Herney, her nedense tuhaf bir selamlama yapmt. Sanki kararsz gibiydi.
Sexton, zayf grnyor, diye dnd. O asla zayf grnmez.
Birisi, "una bakn," diye fsldad. "Haberler kt olmal."
Sexton, acaba uzay istasyonu mu, diye dnd.
Herney kamerann iine bakp derin bir nefes ald.
"Dostlarm, gnlerdir bu duyuruyu nasl yapmam gerektiini dnp duruyorum..."
Senatr Sexton tek bir kelime sylemesini diliyordu. Beceremedik.
Herney bir sre NASA'nn bu seimlere malzeme olmasnn ne byk bir talihsizlik olduunu ve
duyurusunun zamanlamas iin zr dileyerek balang yapmas gerektiini hissettiini anlatt.
"Bu duyuruyu herhangi bir baka tarihte yapmay tercih ederdim," dedi. "Yaadmz siyasi gerginlik,
hayalperestleri pheci haline getirdi ve Bakan'nz olarak, yeni rendiim bu bilgiyi sizinle
paylamaktan baka seeneim kalmad." Glmsedi.
"yle grnyor ki, kainatn mucizeleri insanlarn programlarna uymuyor... bakanlarnkine bile."
Sexton'n odasndaki herkes sanki ayn anda kmt. Ne?
Herney, "ki hafta nce NASA'nn Kutupsal Yrngeli You Taraycs, Ellesmere Adas'ndaki Milne Buzul
Katman'nn stnden geti. Kuzey Buz Denizi'ndeki sekseninci paralelin stndeki ssz bir kara paras,"
dedi.
Sexton ile dierleri akn gzlerle birbirlerine baktlar.
Herney devam etti. "Bu NASA uydusu, buzun altm metre altnda yksek younluklu byk bir ta
gml olduunu tespit etti." Herney ilk defa glmsyordu. "Verileri alan NASA o an YGS'nin bir gkta
bulduundan phelenmiti."
Ayaa kalkan Sexton, "Gkta m?" diye sylendi. "Haber bu mu?"
"NASA, nve rnekleri kartmak iin buz katmanna bir ekip gnderdi. Ite o zaman NASA..." Duraksad.
"Samimi olmak gerekirse, yzyln bilimsel kefini yaptlar."
Sexton kukulu admlarla televizyona yaklat. Hayr... Misafirleri tedirginlikle yerlerinde kprdandlar.
Herney, "Bayanlar baylar," diye anons yapt. "Birka saat nce NASA Kuzey Kutbu'ndan sekiz tonluk bir
gkta kard ki..." Bakan yeniden durup, tm dnyann ne doru eilmesi iin zaman tand.
"Bu gktanda bir hayat biiminin fosilleri var. Dzinelerce. Dnya dndaki hayatn tartmasz ispat."
Bunun ardndan Bakan'n arkasndaki ekranda muhteem bir grnt aydnland; kararm tan iine
gml bceimsi bir yaratn mkemmel netlikte fosili.
Sexton'n alma odasndaki alt misafir, dehetle koskocaman atklar gzlerle ayaa frladlar. Sexton
olduu yerde donakalmt.
Bakan, "Dostlarm," dedi. "Arkamdaki fosil 190 milyon yanda. Kuzey Buz Denizi'ne yzyl nce
arpan Jungersol Meteoru diye bilinen meteoritin bir paras olduu anlald. NASA'nn yeni YGS uydusu
bu meteorit parasn buz katmanna gml halde buldu, NASA ile ynetim kadrosu getiimiz iki hafta
sresince bu byk buluu halka duyurmadan nce her adan teyit etmek iin byk zen gsterdi.
nmzdeki yarm saat iinde, saysz NASA ve sivil bilim adamn dinleyecek, hepinizin tanyacandan
emin olduum bir kiinin hazrlad belgeseli seyredeceksiniz. Devam etmeden nce, Kuzey Kutup
Dairesi'nin stndeki uydudan canl balantyla, bu tarihi an liderliine, vizyonuna ve alkanlna borlu
olduumuz birini selamlamak istiyorum. Sizlere byk gururla NASA Mdr Lawrence Ekstrom'u takdim
ediyorum."
269
Herney mkemmel bir zamanlamayla ekrana dnd.
Gktann resmi znerek yerini, iri yapsyla gze arpan Lawrence Ekstrom'un etrafndaki NASA bilim
adamlarnn oturduu uzun masaya brakt.
"Teekkrler Sayn Bakan." Ayaa kalkp kamerann iine bakan Ekstrom'un ciddi ve marur bir ifadesi
vard.
"Sizlerle NASA'nn bu muhteem ann paylamak bana byk bir onur veriyor."
Ekstrom cokuyla NASA ve kefinden bahsetti. Vatanperverlik ve zafer naralaryla, nl bilim adam
"Hayr. Bu sabah Bakan'n istei zerine onu Beyaz Saray'a gnderdim. Herhalde hl megul. Henz
gelmedi."
Tench, Pickering'e daha nce ulat iin rahatlad. Sigarasndan bir nefes ekip elinden geldiince sakin
konutu. "Sanrm yaknda Bayan Sexton'dan bir telefon alacaksnz."
"Iyi. Bekliyorum zaten. tiraf etmeliyim ki, Zach Herney basin konferansna baladnda Bayan Sexton' da
kendisine elik etmeye ikna ettiini sanmtm. Bu isteine kar koyduuna sevindim."
Tench, "Zach Herney drst biridir," dedi. "Hatta Rachel Sexton'dan daha fazla diyebilirim."
Hatta uzun bir sessizlik oldu. "Umarm bunu yanl anlammdr."
Tench yavaa iini ekti. "Hayr baym, sanrm yanl anlamadnz.
Ayrntlar telefonda grmek istemiyorum ama Rachel Sexton NASA duyurusunun gvenirliini
sarsmaya karar vermi gibi grnyor. Nedeni hakknda hibir fikrim yok ama bu akamst NASA
verilerini destekledikten sonra aniden tavrn deitirdi ve NASA'nn sahtekrlk yaptna dair akla
gelebilecek en uygunsuz iddialar feveran etmeye balad."
Pickering'in sesi imdi daha gergindi. "Anlayamadm?"
"Evet biraz rahatszlk verici. Bunu size syleyen ben olmak istemezdim ama Bayan Sexton basin
konferansndan iki dakika nce beni arayp, her eyi iptal etmemi syledi."
"Neye dayanarak?"
"Samimi olmak gerekirse sama sapan eyler. Verilerle ilgili ciddi yanllar tespit ettiini syledi."
Pickering'in sessizlii Tench'in hogr gsterebileceinden uzun srmt. Sonunda, "Yanllar m?"
dedi.
"Gerekten sama, NASA'nn iki hafta sresince yapt onca deneyin ve...
273
"ok ok iyi bir sebebi olmadka, Rachel Sexton gibi birinin Bakan'n basin konferansn ertelemenizi
syleyeceine inanmak ok g." Pickering endielenmie benziyordu. "Sanrm ona kulak vermeliydiniz."
Tench ksrerek, "Ah, ltfen!" diye lafa girdi. "Basin konferansn grdnz. Gktayla ilgili bilgilerin
doruluunu saysz uzman defalarca teyit etti. Bunlara siviller de dahil. Bu duyurunun zarar verdii bir
adamin kz olan Rachel Sexton'n aniden fikrini deitirmesi size de pheli gelmiyor mu?"
"phe uyandryor Bayan Tench, nk Bayan Sexton ile babasnn birbirlerine mesafeli olduklarn
biliyorum. Yllarca Bakan'a hizmet verdikten sonra Rachel Sexton'n neden birdenbire taraf deitirip
babasn korumak iin yalan sylediini aklm almyor."
"Belki de hrs yzndendir. Dorusu bilmiyorum. Belki de Bakan kz olma frsat..." Tench cmlesini
tamamlamad.
Pickering'in ses tonu aniden sertlemiti. "Hassas mevzular Bayan Tench. ok hassas."
Tench kalarn att. Ne bekliyordu ki? Pickering'in en iyi elemanlarndan birini Bakan'a ihanet etmekle
suluyordu. Adam elbette sabunmaya geecekti.
Pickering, "Onu telefona arn," dedi. "Bayan Sexton'la ahsen grmek istiyorum."
Tench, "Korkarm bu mmkn deil," diye yant verdi. "Beyaz Saray'da deil."
"Nerde?"
"Bakan bu sabah verileri kendisinin incelemesi iin onu Miln gnderdi. Henz dnmedi."
Pickering imdi fkeyle konuuyordu. "Bana bu konuda bilgi..."
"Incinmi gurura ayracak vaktim yok direktr. Ben nezaket icab aradm. Rachel Sexton'n bu akamki
duyuruya kar kendi bildiini okumaya karar verdii konusunda sizi uyarmak istedim. Kendine mttefik
arayacaktr. Eer sizinle temas kuracak olursa unu bilin ki, Beyaz Saray'n elinde gktayla ilgili verileri
birka saat nce Bakan'n, Bakanlar Kurulu'nun ve tm alanlarn nnde teyit ederken kaydedilmi
videosu var. Eer bundan sonra Rachel Sexton, Zach Herney'nin veya NASA'nn ismini lekelemeye
yeltenirse, size yemin ederim Beyaz Saray bunun bedelini kt detir." Tench sylediklerinin iyice
anlalmas iin biraz bekledi.
"Rachel Sexton, sizinle balantya geerse, bu nezaketimin karln beni derhal haberdar ederek
demenizi bekliyorum. Dorudan Bakan'a saldryor ve ciddi bir zarar vermeden nce Beyaz Saray
sorgulamak zere kendisini alkoymay dnyor. Telefonunuzu bekleyeceim direktr. Hepsi bu. yi
akamlar."
Marjorie Tench telefonu kapatrken, William Pickering'le kimsenin hayat boyunca byle konumadna
emindi.
En azndan artk Pickering onun ciddi olduunu biliyordu.
UKO'nun en st katnda Pickering pencerenin nnde durmu Virginia akamna bakyordu. Marjorie
Tench'den gelen telefon olduka kayg vericiydi. Paralar bir araya getirmeye alrken dudaklarn srd.
Kapy hafife vuran sekreteri, "Direktr?" dedi. "Bir telefonunuz daha var."
Pickering kaytsz bir tavrla, "imdi olmaz," dedi.
"Rachel Sexton aryor."
Pickering topuklar stnde dnd. Tench bir khin olmalyd. "Peki hemen bala."
"Dorusunu sylemek gerekirse ifreli bir AV balants efendim. Konferans salonunda izlemek ister
misiniz?"
AV balants m? "Nerden aryor?"
Sekreter, ona syledi.
Pickering bakakalmt. Hayret iinde koridordan konferans salonuna koturdu. Bunu grmesi gerekiyordu.
275
70
Charlotte'n "l odas" -Bell Laboratuvarlar'ndaki benzer bir yapdan esinlenerek tasarlanmt- eskiden
yanksz stdyo diye bilinen Paralel ya da yansma yapan hibir yzeyin bulunmad yanksz oda yzde
99.4 verimle sesleri emebiliyordu. Metal ve suyun akustik iletken doas nedeniyle, denizaltlardaki
grmeler, yaknlardaki dinleme cihazlar veya d gvdeye bal mikrofonlarla dinlenmeye msaitti. Ama
l odas denizaltnn iinde, hibir sesin dar kamayaca kk bir odayd. Tecrit edilmi bu odada
yaplan tm konumalar tamamiyle emniyetliydi.
Oda, tavan, duvarlar ve zeminin her yan yumurta kutusu eklindeki kpklerle kapl bir elbise dolabn
andryordu. Rachel'a, her tarafndan dikitler fkran bir sualt maarasn anmsatt. Ama en rahatszlk
verici olan, kapsnn olmayyd.
Zemine enlemesine denmi balk ana benzeyen delikli zgara ieridekilere havada asl duruyorlarm
hissi veriyordu. Plastik kapl zgaraya basldnda salam bir his veriyordu. A eklindeki zemine gz atan
Rachel, srrealist bir manzaraya gerilmi halat kprnn stnden getiini hissetti. Doksan santim
aada, inelerini yukar dikmi bir kpk orman vard.
Rachel ieri girer girmez, odann havasnda tm enerjisi emil mi gibi bir canszlk sezinledi. Sanki
kulaklarna pamuk tkanm gibiydi. Kafasnn iinde sadece nefes alnn sesi duyuluyordu. Bard,
bunun az yastkla kapanm gibi bir etkisi oldu. Duvarlar tm yansmalar emiyor, sadece kafasnn
iindeki titreimleri duyabiliyordu.
Kaptan sngerle kapl kapy kapatarak dar kmt. Rachel, Corky ve Michael odann ortasnda,
zemindeki kaplamadan ykselen uzun metal ayaklklarn stnde duran U eklindeki kk bir masada
oturuyorlard. Masaya bir sr bkml mikrofon, kulaklk ve balkgz kamerasyla bir video konsolu
yerletirilmiti. Bir mini Birlemi milletler sempozyumunu andryordu.
ABD istihbarat dnyasnda -dnyann nde gelen lazer mikrofonlar, sualt parabolik dinleme cihazlar ve
dier ar dayarl dinleme cihazlar reticileri- alm biri olan Rachel, insann dnyada tamamyla
gvenli grme yapabilecei ok az yer olduunu biliyordu. l odas, o yerlerden biriydi. Masada duran
mikrofonlarla kulaklklar, sylediklerinin titreimlerinin odann dna kmayacann bilinciyle insann
serbeste konuabilecei bir yz yze "konferans grmesine" imkn salyordu. Mikrofonlara giden
sesleriyse, atmosferde yapacaklar uzun yolculuk iin ifrelenecekti.
"Ses denemesi." Kulaklklarndan birdenbire gelen ses Rachel, Tolland ve Corky'nin oturduu yerden
sramalarna neden oldu.
"Beni duyuyor musunuz Bayan Sexton?"
Rachel mikrofona eildi. "Evet. Teekkrler." Herkimsen.
"Direktr Pickering hatta. AV'yi kabul ediyor. Ben imdi kyorum. Veri aknz hemen kurulacak."
Rachel hattn kapandn duydu. Uzaktan gelen bir vzltnn ardndan kulaklklarnda bipleme ve tkrt
sesleri duyuldu. nlerindeki video ekran artc bir netlikle grnt verdiinde Ratchel, UKO'nun
konferans salonunda oturan William Pickering'i grd.
Yalnzd. Ban aniden yukar kaldrp, Rachel'n gzlerinin iine bakt.
Onu grmek tuhaf derecede iini rahatlatmt.
akn ve kaygl bir ifadeyle, "Bayan Sexton," dedi. "Neler oluyor?"
Rachel "Gkta efendim," dedi. "Sanrm ciddi bir sorunumuz var."
277
71
Rachel, Charlotte'n l odasnda Michael Tolland ile Corky Marlinson' Pickering'e tantt. Ardndan sze
girerek, o gn yaanan inanlmaz olaylar zincirini abucak zetledi.
UKO direktr hi kprdamadan dinliyordu.
Rachel, ona delikteki biyolminesan planktonlar, buzuldaki yolculuklarn, gktann altndaki yerletirme
boluunu ve son olarak da zel Operasyonlar olmasndan phelendii bir askeri tim tarafndan
uradklar ani saldry anlatt.
William Pickering, rahatsz edici haberleri gzn bile krpmadan dinleyebilme becerisiyle tannrd ama
Rachel'n hikyesini duyduka gzbebekleri byyordu. Norah Mangor'n cinayetiyle kendilerinin lmn
eiinden dndklerini anlattnda fke ve gvensizlik sezinledi. NASA mdrnn olaya kartndan
phelendiini dile getirmek istediyse de, Pickering'in kant olmadan kimseye parman evirmeyeceini
bilecek kadar iyi tanyordu. Hikyeyi tm gerekleriyle Pickering'e anlatt.
Bitirdiinde, Pickering birka saniye boyunca tepki vermedi.
Sonunda, "Bayan Sexton," dedi. "Hepiniz..." Her birine tek tek baktt.
"Eer syledikleriniz doruysa, ki nzn birden neden yalan syleyebileceini tahmin edemiyorum,
yaadnz iin ok anslsnz."
Hepsi sessizce ban sallad. Bakan drt sivil bilim adamn ie almt... ve artk ikisi lyd.
Pickering ne syleyeceini bilemiyormu gibi kederle iini ekti. Yaananlar pek mantkl gelmiyordu.
Pickering,
"Acaba TAR ktsnda grdnz bu yerletirme boluunun doal bir fenomen olma ihtimali var m?"
diye sordu.
Rachel ban iki yana sallad. "Fazlasyla mkemmel." Srlsklam TAR ktsn ap kameraya tuttu.
"Kusursuz."
Grnty inceleyen Pickering, onaylayarak kalarn att. "Bunu kaybetmeyin."
Rachel, "Bakan' durdurmas konusunda uyarmak iin Marjorie Tench'i aradm," dedi. "Ama radyofonu
yzme kapatt."
"Biliyorum. Bana syledi."
Rachel hayretle ban kaldrp bakt. "Marjorie Tench, sizi mi arad!" ok hzl olmu.
"Az nce. ok endieli. Bakan' ve NASA'y bir ekilde gzden drmeye altn sanyor. Mesela
babana yardm etmek iin."
Rachel ayaa kalkt. TAR ktsn sallayp, yanndaki iki kiiyi iaret etti. "Nerdeyse ldrlecektik! Bu
gsteriye benziyor mu? Ve ben neden..."
Pickering ellerini kaldrd. "Sakin ol. Bayan Tench, bana kii olduunuzu sylemeyi unuttu."
Rachel, Tench'in kendisine Corky ile Tolland'dan bahsedecek kadar sre tanyp tanmadn
hatrlamyordu.
Pickering, "Ayrca bana elinizde fziksel kant olduunu da sylemedi. "Seninle konumadan nce
iddialarndan pheleniyordum ama artk onun yanldna eminim. ddialarnzdan kuku duymuyorum.
Bu noktada sorulacak soru, tm bunlarn ne anlama geldii."
Uzun bir sessizlik oldu.
William Pickering ok ender olarak akl karm grnrd ama ban iki yana sallarken hi anlam
veremedii anlalyordu.
"Bir sreliine bu gktan birinin buzun altndan yerletirdiini varsayalm. Neden sorusu gndeme
geliyor. NASA'nn elinde fosil ieren bir gkta varsa, neden onlar ya da baka birileri iin bulunduu yer
nemli olsun?"
Rachel, "yle anlalyor ki, YGS yerini kefettiinde gktann tandk bir arpmann paras gibi
grnmesi iin yerletirilmi,"dedi.
279
Corky birden, "Jungersol Meteoru," deyiverdi.
Pickering, "Ama gktann tandk bir arpmayla balants olmasnn ne anlam var?" diye sorarken,
neredeyse ldracak gibiydi.
"Bu fosiller her yerde ve her koulda bal bana artc bir bulu deil mi?
Zaten Hangi meteorik olayla ilgisi olursa olsun. yle deil mi?"
de ban sallad.
Honutsuz grnen Pickering duraksad. "Tabi... eer..."
Rachel, direktrn kafasnda dnen arklar grebiliyordu. Gktan Jungersol Meteoru'yla
ilikilendirmenin en basit aklamasn dnyordu ama en basit aklama ayn zamanda en kayg verici
olanyd.
Pickering, "Bu dikkatli yerletirme ilemi tamamen yanl verilere gvenirlik katmak iin yaplmadysa,"
diye devam etti.
"Dr. Marlinson, gktann taklit olma ihtimali nedir?"
"Taklit mi efendim?"
iinde olabilirdi. Rachel bundan phe duyuyordu ama yine de Bakan'la NASA'nn bu iten kazanaca
ok ey vard.
Pickering, "Ne yazk ki," dedi. "Elinizdeki u yerletirme boluunu gsteren TAR kts dnda, tm
bilimsel veriler NASA'nn nemli bir keifte bulunduunu gsteriyor."
Durdu. "Ve u saldr meselesi..." Rachel'e bakt. "zel Operasyonlar'dan bahsetmitin."
"Evet efendim." Ona yeniden Doalama Mhimmat ve taktiklerden bahsetti.
Pickering her geen saniye biraz daha keyifsiz grnyordu. Rachel, patronunun, ufak bir askeri lm
gcn ka kiinin ynlendirehileceini hesapladn sezinledi. Elbette Bakan'n byle bir yetkisi vard.
Belki badanman olarak Marjorie Tench'in de. Pentagon'la balantlar olan NASA Mdr Lawrence
Ekstrom da ihtimal dahilindeydi. Ne yazk ki Rachel saysz ihtimali dndnde, siyasi nfuza ve doru
balantlara sahip herkesin saldrnn arkasndaki kontrol gc olabileceini fark etti.
Pickering, "Bakan' hemen arayabilirim," dedi. "Ama en azndan iin iinde kimlerin olduunu renene
kadar bunu yapmann akllca olduunu sanmyorum. Beyaz Saray' ie karstrdktan sonra sizi fazla
koruyamam. Ayrca ona ne syleyeceime de emin deilim. Eer gkta gerekse, ki hepiniz yle
olduunu dnyorsunuz, o zaman yerletirme
283
boluuyla saldr iddialarnzn bir anlam kalmyor; Bakan iddialarmzn doruluunu sorgulamaya hak
kazanr."
Ihtimalleri hesaplyormu gibi duraksad.
"Her eye ramen... gerek her ne olursa olsun ve oyuncular her kim olursa olsun, bu bilgi halka
duyurulduunda ok gl kiiler zarar grecek. Birilerinin koltuunu sallamadan nce, sizi hemen gvenli
bir yere ulatrmak istiyorum."
Bizi gvenlie ulatermak m? Bu szler Rachel' artmt.
"Nkleer denizaltda yeterince gvende olduumuzu dnyorum efendim."
Pickering pheli grnyordu. "Orda bulunduunuz uzun sre gizli kalmayacaktr. Sizi derhal
kartyorum. Dorusunu sylemek gerekirse nz burda ofisimde oturmadan iim rahat etmeyecek."
73
Tek bana koltuuna snan Senatr Sexton, kendini mlteci gibi hissediyordu. Yalnzca bir saat nce
yeni dostlar ve taraftarlaryla dolu olan Westbrooke Semti'ndeki daire imdi, tabiri caizse kapdan dar
koarak kan adamlarn brakt bo kadehler ve kartvizitlerin sald terk edilmi bir yere benziyordu.
Televizyonun karsnda yalnz bana km olan Sexton'n tek istei televizyonu kapatmakt ama
kendini sonu gelmeyen medya yorumlarn dinlemekten alamyordu. Buras Washington'd ve yorumcular,
sahte-bilimsel ve abartl felsefi grlerini sunup, politikaya balamakta hi aec kalmyorlard. Haber
spikerleri, Sexton'n yaralarna tuz basan ikenceciler gibi, grneni st ste yineliyorlard.
Yorumculardan biri, "Birka saat nce Sexton'un kampanyas tepelerdeydi," dedi. imdi ise NASA'nn
kefyle senatrn kampanyas dibe vurdu."
Courvoisier'e uzanan Sexton gzlerini kapayp, ieyi kafasna' dikti.
Bu gecenin, hayatnn en uzun ve en yalnz gecesi olacan biliyordu.
Kendisine tuzak kurduu iin Marjorie Tench'e lanet okudu.
Ilk bata NASA'dan bahsettii iin Gabrielle Ashe'e lanet okudu.
Bu kadar ansl olduu iin Bakan'a lanet okudu.
Ve ona gld iin dnyaya lanet okudu.
Yorumcu, "Bu elbette senatr iin byk bir ykm oldu," dedi.
"Bakan ve NASA bu keifle paha biilmez bir zafer kazand. Bu gibi haberler Sexton'n NASA'ya kar
tavr ne olursa olsun, Bakan'n kampanyasn canlandracaktr, ama Sexton'n bugn gerek grrse
NASA'ya ayrlan fonlar toptan kaldracan itiraf etmesinden sonra... ey, bakanln yapt bu duyuru
senatrn altndan kalkamayaca bir darbe oldu."
Sexton, oyuna geldim, dedi. Beyaz Saray beni lanet tuzana drd.
Yorumcu imdi glmsyordu.
"NASA Amerikallarn gznde kaybettii itibarn yeniden kazand. imdi sokaklarda bir milli gurur havas
hakim."
"Byle de olmas gerekiyordu. Bakan Zach Herney'yi seviyorlar ve inanlarn kaybetmek zereydiler.
Bakan'n son zamanlarda ald darbelerle yere serildiini itiraf etmek gerek, ama yeni aan iek gibi
ayaa kalkt."
Akamst CNN'de yapt tartmay hatrlayan Sexton, midesinin azna geldiini hissetti. Son birka
aydr NASA'ya ykledii atalet sulamalar elinde patlamakla kalmam, imdi bir de kendi bana orap
Gabrielle belli belirsiz ban sallad. Seks skandal, Sexton'n altndan asla kalkamayaca bir darbe
olurdu... hibir zaman.
"Ona kar koydun Gabs. Marjorie Tench oltaya getirmeye
alt ama sen yutmadn. Artk serbestsin. Baka seimler de olacak."
Neye inanacan artk bilemeyen Gabrielle hafife ban sallad.
Yolanda, "Itiraf etmek gerekir ki, Beyaz Saray Sexton' fena oyuna getirdi. NASA konusunu at, senatre
dncelerini itiraf ettirdi ve tm yumrrtalarn NASA sepetine doldurmaya zorlad," dedi.
Gabrielle, hepsi benim suum, diye dnd.
"Ve az nce seyrettiimiz duyuru, Tanrm, dhiceydi! Kefin nemi bir tarafa, yapmclk adna bir
ahaserdi. Kuzey Kutbu'ndan canl yayn bir Michael Tolland belgeseli. Yce Tanrm, insan bununla nasl
yarr? Herney bu akam turnay gznden vurdu. Adam bouna Bakan olmad."
Ve drt yl daha yle olacak...
Yolanda, "Ie geri dnmeliyim Gabs," dedi. "Burda istediin kadar oturabilirsin. Ayaklarn yere bassn."
Yolanda kapya yneldi. "Tatlm birka dakika sonra geri gelirim."
imdi tek bana kalan Gabrielle suyundan bir yudum ald, ama tad bayatt. Her ey yle geliyordu.
Kendine geen ylki NASA basin konferansn -uzay istasyonu baarszlklar, X-33'n ertelenmesi, Mars'a
gnderilen insansz uzay roketlerinin baarszl, srekli bte aklarn hatrlatarak rahatlamaya
alrken, hepsi benim suum, diye dnd.
Daha farkl nasl davranabileceini sorgulad.
Kendi kendine, daha farkl yapabilecein hibir ey yoktu, dedi. Hereyi doru yaptn.
Sadece silah geri tepmiti.
74
Deniz Kuvvetleri helikopteri SeaHawk, gizli operasyon statsyle Grnland'daki Thule Hava Kuwetleri
ss'nden havaland. Okyanusun yetmi mil anda frtnay yararak ilerlerken, radar menzilinin dnda
alaktan uuyordu.
Ama sonra kendilerine verilen beklenmedik bir emirle frtnayla bouan pilotlar helikopteri okyanusun
stnde koordinatlar nceden belirlenmi bir noktaya gtrdler.
Yardmc pilot akl karm bir sesle, "Randevu nerde?" diye sordu.
Helikopteri kurtarma vinciyle getirmeleri sylendiinden, bir arama kurtarma operasyonu yapacaklarn
sanyordu.
"Bunun doru koordinatlar olduuna emin misin?"
rpntl denizi helikopterin yla tarad ama aada hibir ey yoktu, bir tek ey dnda...
"Lanet olsun!" Yerinde srayan pilot, kumanda kolunu geriye ekti.
Karlarna, dalgalarn arasndan siyah bir elik da kmt. Iaretsiz dev bir denizalt kpklerin stnde
ykseliyordu.
Pilotlar huzursuzca gltler. "Sanrm bunlar onlar." Emir verildii zere, nakil radyo sessizliinde
gerekletirilecekti.
Geminin stndeki ift kap ald ve bir denizci onlara iaret feneriyle sinyal gnderdi. Bunun ardndan
denizaltnn stne gelen helikopter, yukar ekilebilen kabloya bal kauuk halkadan oluan, kiilik
kurtarma takm sarktt. Altm saniye iinde bilinmeyen "akrobat" pervanenenin aa iten etkisine
kar yavaa ykselerek, helikopterin altnda sallanmaya balamt.
Yardmc pilot, onlar ieri ektiinde -iki erkek ve bir kadn- pilot denizaltya "tehlike geti" iareti gnderdi.
Saniyeler iinde dev gemi denizin altnda kayboldu ve geriye orada bulunduuna dair hi iz brakmad.
289
Yolcular gvenle helikoptere bindikten sonra, pilot helikopterin burnunu aa verdi ve grevini
tamamlamak zere gneye doru hzland. Frtna yaklamak zereydi ve bu yabancnn nakil
yolculuu iin Thule HK'ye sa salim tanmas gerekiyordu. Nereye gideceklerin dair pilotun hibir fikri
yoktu. Tek bildii emirlerin yksek yerden geldii ve ok kymetli bir yk tadyd.
75
Tm kuvvetiyle NASA habikresine esen Milne frrtnas sonunda koptuunda kubbe, buzdan havalanp
denize frlamaya hazrmasna salland. Sabitletirici elik kablolar gerilip, dev gitar telleri gibi titreirken
hznl bir uultu kardlar. Dardaki jeneratrler tekleyince, klar dev salonu kr karanla gark etmek
istercesine titreti.
NASA Mdr Lawrence Ekstrom, kubbede uzun admlarla yryordu. Buradan bu gece kp gitmeyi
diliyordu ama bunu yapamayacakt. Bir gn daha kalp sabah basin konferans verecek ve gktann
Washington'a nakledilmesi iin gerekli hazrlklar denetleyecekti. u anda, biraz uyku kadar istedii baka
"NASA'nn ilk balarda YGS uydusundaki hatal yazlmlarla yaad sorunlar hatrlyor musun?" dedi.
Sexton lafn sonunun nereye varacan tahmin edemiyordu. Bu imdi neyi deitirir? YGS fosil ieren
lanet olas birgkta buldu!
Adam, "Eer hatrlyorsan," dedi. "Uydudaki yazlm ilk balarda doru dzgn almyordu. Sen basnda
bundan ok bahsetmitin."
Adamn karsna oturan Sexton, "yle de yapmam gerekiyordu!" dedi. "NASA'nn baka bir
baarszlyd!"
295
Adam ban sallad.
"Katlyorum. Ama ksa sre sonra NASA yapt basin konferansyla aresini bulduklarn duyurdu;
yazlma bir yama yaplmt."
Sexton basin konferansn izlememiti, ama ksa, sade ve pek de kayda deer olmadn duymutu.
YGS Proje lideri, anomali saptama yazlmndaki ufak bir hatay NASA'nn nasl giderip, her eyi yoluna
koyduunun sama sapan teknik aklamasn yapmt.
Adam, "Yaad baarszln ardndan YGS'yi ilgiyle takip edip durdum," dedi. Bir video kaseti karp,
Sexton'n televizyonuna yrd ve band videoya yerletirdi. "Bu senin ilgini ekecektir."
Kaset oynamaya balad. Washington merkezdeki NASA basin odasn gsteriyordu.
Iyi giyimli bir adam podyuma kp, dinleyicileri selamlad. Podyumun altnda yle yazyordu:
CHRIS HARPER, Blm Mdr Kutupsal Yrngeli Younluk Tarayc Uydu (YGS)
Chris Harper uzun boylu, zarif bir adamd ve hl kklerine bal bir Avrupal Amerikalnn asaletiyle
konuuyordu. Bilgili ve kibar bir aksan vard. YGS hakknda baz kt haberler verirken, basna
kendinden emin bir tavrla hitap ediyordu.
"YGS uydusu yrngede ve iyi alyor olmasna ramen, uydudaki bilgisayarlarda ufak bir aksaklk
yayoruz. Sorumluluunu stme aldm, ufak bir programlama hatas. FIR filtresinin hatal bir dizini var,
bu da YGS'nin anomali saptama yazlmnn dzgn almad anlamnt geliyor. Dzeltmeye
alyoruz."
NASA'nn hayal krklklarna alkn olduu anlalan kalabalk iini ekti.
Birisi, "Uydunun mevcut etkinlii asndan bu ne anlama geliyor?" diye sordu.
Harper bir profesyonel gibi cevaplad. Kendinden emin ve drst.
"Ileyen beyni olmayan mkemmel bir ift gz dnn. Aslnda YGS uydusu mkemmel gryor ama ne
grd hakknda hibir, fikri yok. YGS'nin frlatlmasnn amac kutup buzullarndaki erimi cepleri
aramak ama YGS'nin tarayclardan ald younluk verilerini tahlil edecek bilgisayar olmadan, YGS
ilgilenmesi gereken noktalar ayrt edemez. Bir sonraki mekik seferiyle uydudaki bilgisayarda iyiletirmeleri
yaptktan sonra durumu dzeltmi olacaz."
Odada hayal krkl homurtular ykseldi.
Yal adam, Sexton'a gz att. "Kt haberleri ne kadar ho sunuyor, yle deil mi?"
Sexton, "NASA'da alyor," diye mrldand. "Onlarn ii bu."
Bir sre bo ekran gsteren video kaseti, bir baka NASA basin konferansna geti.
Yal adam, Sexton'a, "Bu ikinci basin konferans birka hafta nce verildi," dedi.
"Gece olduka ge saatlerde. ok az kii grd. Bu sefer Dr. Harper iyi haberleri sunuyor."
Grnt gelmiti. Bu kez Chris Harper endieli ve darmadan grnyordu.
"NASA'nn YGS uydusundaki yazlm sorununu giderdiini duyurmaktan mutluluk duyuyorum," derken sesi
memnuniyetten ok uzakt. Sorunun nasl giderildiini anlatrken laf diline doluyordu. YGS'den alnan ham
verilerin ynlendirilerek, uydudaki YGS bilgisayar yerine yeryzndeki bilgisayarlara gnderilmesiyle ilgili
bir eyler.
Herkes etkilenmi gibiydi. Kulaa olas ve heyecan verici geliyordu. Harper konumay bitirdiinde
odadakiler cokuyla alkladlar.
Dinleyicilerden biri, "Peki yaknda veri almaya balayacak myz?" diye sordu.
Harper ter iinde ban sallad. "Birka haftaya kadar."
Daha fazla alk ald. Odada baz eller havaya kalkmt.
Ktlarn toparlarken hasta gibi grnen Harper, "imdilik size syleyeceklerim bu kadar," dedi.
"YGS yrngede ve alyor. Yakndaveri almaya baiayacaz." Adeta sahneden koarak ayrld.
297
Sexton yzn buruturdu. Bunun tuhaf olduunu itiraf etmek zorundayd. Chris Harper kt haberi
verirken neden o kadar kendinden emin, iyi haberi verirken de o denli huzursuzdu? Tam tersi olmalyd.
Sexton yazlmn dzeltildii haberini okumu olsa da, yaynland sirada bu basin konferansn
seyretmemiti. O srada bu iyiletirme haberi nemsiz bir NASA kurtuluu gibi grnmt; halkn kans
deimemiti. YGS iyi almayan ve mkemmel saylmayacak bir zmle tuhaf biimde yama yaplan
baka bir NASA projesi.
Yal adam televizyonu kapatt. "NASA o gece Dr. Harper'n kendini iyi hissetmediini iddia etti."
Durdu. "Ben Harper'n yalan sylediini dnyorum."
Yalan m? Harper'n yazlm hakknda neden yalan syleyebileceine mantkl bir aklama getiremeyen
Sexton bakakald.
Sexton yaad sre boyunca, kt bir yalancy tanyacak kadar ok yalan sylemiti.
Harper'n gerekten phe ekici grndn itiraf etmek zorundayd.
Yal adam, "Belki de fark etmedin," dedi. "Az nce Chris Harper'dan dinlediin bu duyuru, NASA
tarihindeki en nemli tek basin konferansyd." Durdu. "Az nce anlatt o yazlm iyiletirmesi sayesinde
YGS gktan buldu."
Sexton afallamt, "Ve onun yalan sylediini dnyorsun ha?"
"Ama eer Harper yalan sylediyse ve YGS yazlm aslnda almyorsa, o zaman NASA gktan hangi
cehennemden buldu?"
Yal adam glmsedi. "Kesinlikle."
77
ABD ordusunun, uyuturucu ticareti tutuklamalar srasnda ele geirilen "repo" uaklar filosu, aralarnda
askeri VIP'leri tamak iin kullanlan yenilenmi G4'de dahil olmak zere, dzinelerce zel uaktan
oluuyordu. Yarm saat nce bu G4'lerden biri Thule pistinden havalanp frtnada kendine yol aarak,
Kanada semalarndan Washington'a doru gneye dnmt. Sekiz koltuklu kabinde kendilerinden baka
kimse bulunmayan Rachel Sexton, Michael Tolland ve Corky Marlinson, U.S.S. Charlotte mavi tulum ve
berelerinin iinde, darmaduman olmu bir tr spor takmna benziyorlard.
Grumman motorlarn grltsne ramen Corky Marlinson arka tarafta uyuyakalmt. On taraftaki
koltukta oturan Tolland, pencereden denize bakarken bitap grnyordu. Onun yannda oturan Rachel,
sakin grnmesine ramen uyuyamayacan biliyordu. Zihni gizemli gkta ve en nemlisi de, l
odasnda Pickering'le yapt grmeyle meguld. Balanty sona erdirmeden nce Pickering, Rachel'a
rahatsz edici iki haber daha vermiti.
Bunlardan ilki, Marjorie Tench'in elinde, Rachel'n Beyaz Saray alanlarna verdii kiisel ifadenin bir
video kayd bulunmasyd. Tench, Rachel gkta verileri hakkndaki grlerini deitirmeye kalkrsa bu
kayd delil olarak kullanmakla tehdit ediyordu. Bu haber zellikle kayg vericiydi, nk Rachel , Zach
Herney'ye alanlara yapt bilgilendirmenin sadece Beyaz Saray iinde kullanlmas hususunu stne
basa basa belirtmiti. Grne baklrsa Zach Herney bu talebe kulak asmyordu.
Ikinci rahatszlk verici haber, babasnn akamst CNN'de katld tartmayla ilgiliydi. Anlald
kadaryla Marjorie Tench niyetini belli etmeden Rachel'n babasn NASA kart tutumunu aka ortaya
dkmesi iin ustalkla oyuna getirmiti. Daha da nemlisi Tench, onu, dnya dnda yaam izlerine asla
rastlanmayaca konusundaki phelerini aklayacak ekilde kandrmt.
Kellemi keserim mi? Pickering, ona, NASA dnya dnda yaam bulursa babasnn byle yapacan
sylediini anlamt.
299
Rachel, Tench'in bu laflar babasnn azndan almay nasl baardn dnd. Anlalan Beyaz Saray
sahneyi zenle hazrlyordu. Sexton'n byk devriliine hazrlad domino talarn acmaszca dizmiti.
Bakan ve Marjorie Tench bir tr siyasi gre takm gibi lmcl msabakay dzenlemilerdi. Bakan
tm asaletiyle ringin dnda kalrken, Tench sahneye karak sinsice kandrd senatr bakanlk
nakavtna hazrlamt.
Bakan, Rachel'a, verilerin doruluunu teyit edecek zaman kazanmak iin, NASA'dan keif duyurusunu
ertelemelerini istediini sylemiti. Rachel imdi bu bekleme sresinin baka avantajlar olduunu
anlyordu. Bu sre Beyaz Saray'a, senatrn kendini asaca ipi uzatmasna imkn salamt.
Rachel, babasna kar sempati duymuyordu ama artk Bakan Herney'nin scak ve neeli grntsnn
altnda vahi bir kpekbal yattn anlayabiliyordu. ldrme igds olmadan kimse dnyann en
gl adam olamazd. imdi asl soru, bu kpekbalnn masum bir seyirci mi yoksa aktif bir oyuncu mu
olduuydu.
Rachel ayaa kalkp bacaklarn esnetti. Uan koridorunda yrrken, bulmacann paralarnn birbiriyle
elitiini dnnce hsrana urad. Dz mantyla tannan Pickering, gktann sahte olabilecei
sonucuna varmt. Corky ile Tolland ise, bilimsel kantlarla gktann gerek olduu konusunda srar
etmilerdi. Rachel ise sadece grd kadarn biliyordu; buzdan kartlan kmrlemi ve fosillemi bir
ta. Corky'nin yanndan geerken, buzda ektii ikencelerle hrpalanm astrofizikiye gz att.
Yanandaki kabarklk imdi biraz inmiti ve dikiler iyi grnyordu. Horlayarak uyurken, disk eklindeki
gkta rneini sanki gvenlik rts gibi tombul elleriyle kavramt.
Rachel uzanp, gkta rneini nazike elinden ald. Havaya kaldrip, bir kez daha fosilleri inceledi. Her
eyi batan almak iin kendini zorlayarak, tm varsaymlar bir kenara brak diye dnd. Gerekleme
zincirlerini
yeniden kur. Bu eski bir UKO hilesiydi. Her eyi unutup, bir ispatla
may yeniden kurmak, "sfr balangc" diye bilinen bir yntemdi; para
lar birbirine uymadnda tm veri analizcileri bu yntemi kullanrd.
Ispatlamay yeniden olutur.
Tekrar yrmeye balad:
Bu ta dnya dnda yaam olduunun kant m?
Kantn, stne daha fazla kesin ifadenin eklendii, kabul edilir bilgilerden oluan gerekler piramidine
dayandrlm bir sonu olduunu biliyordu.
Tm varsaymlar bir kenara brak. Batan bala.
Elimizde ne var?
Bir ta.
Bir sre bunlar zihninde tartt. Bir ta. Fosillemi yaratklar ieren bir ta. Uan n tarafna geri
yryerek, Michael Tolland'n yanndaki koltuuna oturdu.
"Mike, haydi bir oyun oynayalm."
Ban pencereden eviren Tolland'n kendi dncelerine dald anlalyordu. "Oyun mu?"
Gkta rneini ona uzatt. "Bu fosillemi ta ilk defa grdn varsayalm. Sana bunun nerden
geldiini ve nasl bulunduunu anlatmadm. Bana bunun ne olduunu sylerdin?"
Tolland kederle iini ekti. "Sorman ok tuhaf Ben de az nce dnyordum..."
Rachel ile Tolland'n yzlerce mil altnda garip grnl bir uak, bo okyanusun stnde gneye doru
alaktan uuyordu. Uaktaki Delta Gc sessizdi. Daha nce de blgelerden alelacele alnmlard ama
asla byle deil.
Idarecileri ok fkelenmiti.
301
Delta-Bir, idareciye buzuldaki beklenmedik olaylar sebebiyle ekibinin g kullanmaktan baka seeneinin
kalmadn bildirmiti. Rachel Sexton ile Michael Tolland da dahil olmak zere drt sivili ldren bir g.
Idareci duyduklar karsnda sarslmt.
ldrmek, son are olarak yetkilendirilmi bir eylem olsa da, idarecinin planna dahil olmad kesindi.
Suikastlerin planland gibi gitmediini rendikten sonra, idarecinin honutsuzluu ak bir fkeye
dnmt.
Idareci, "Takmn baarsz oldu!" diye kprrken, erdii sesi fkesini maskeleyemiyordu. "Drt
hedefinizden hl hayatta!"
Delta-Bir, imknsz, diye dnd. "Ama biz grdk..."
"Bir denizaltyla balant kurdular ve imdi Washington'a doru yol alyorlar."
"Ne!"
Idarecinin sesi ldrecek kadar sertti. "Iyi dinle. Sana yeni emirler veriyorum. Ve bu sefer baarsz
olmayacaksn."
78
Senatr Sexton, beklenmedik misafirini asansre kadar geirirken iinde kk bir umut belirmiti.
Anlalan o ki, USV bakan, Sexton' cezalandrmaya deil, onu gayretlendirmeye ve savan henz
bitmediini sylemeye gelmiti.
NASA zrhndaki olas bir atlak.
Tuhaf NASA basin konferansnn video kayd, Sexton'u adamn hakl olduuna ikna etmeye yetmiti. YGS
grev direktr Chris Harper yalan sylyordu. Ama niye? Ve eer YGS yazlmn asla dzeltmediyse,
NASA gktan nasl buldu?
Asansre doru yrrlerken yal adam, "Bazen tek bir ipi ekmekle koca bir dm zlebilir. Belki
NASA zaferini kendi iinden kertmenin bir yolunu bulabiliriz. Gven sarsacak bir karalama yeter. Nereye
gidebileceini kim bilir?" dedi.
Yal adam yorgun gzlerini Sexton'a dikmiti. "Pes edip lmeye niyetim yok senatr. Ve eminim sizin de
yle."
Kararl bir sesle konuan Sexton, "Elbette yok;" dedi. "Geri dnemeyecek kadar ilerledik."
Adam asansre binerken, "Chris Harper YGS'yi tamir ettikleri konusunda yalan syledi," dedi. "Nedenini
renmek zorundayz."
Sexton, "Bu bilgiyi mmkn olduunca abuk edineceim," dedi. Doru adam elimde.
"Gzel. Gelecein buna bal."
Sexton dairesine geri dnerken admlar biraz daha canl, kafas biraz daha sakindi. NASA, YGS hakknda
yalan syledi.
Tek sorun, Sexton'un bunu nasl kantlayacayd.
Gabrielle Ashe'i dnmeye balamt bile. u anda her neredeyse, herhalde kendini bok gibi
hissediyordu. Gabrielle hi phesiz basin konferansn grmt, imdi bir uurumun kenarndan kendini
aa brakmay planlyor olmalyd.
NASA'y Sexton'n kampanyasnn ana temas haline getirme fikri, Sexton'n kariyerindeki en byk hata
olmutu.
Sexton, bana borlu, diye dnd. Ve bunu biliyor.
Gabrielle NASA srlarn renmekteki ustaln oktan kantlamt. Sexton, bir balants var, diye
dnd. Haftalardr ieriden bilgi alyordu. Gabrielle'n ismini aklamad baz balantlar vard. YGS
hakknda bilgi edinebilecei balantlar. Ayrca, Gabrielle bu akam yeterinc mahcup olmutu. Borcunu
demesi gerekiyordu ve Sexton, yeniden kendisinin beenisini kazanmak iin Gabrielle'n her eyi
yapabileceini dnyordu.
Sexton evinin kapsna vardnda, korumas bayla selam verdi. "yi geceler senatr. Sanrm Gabrielle'n
ieri girmesine izin vermekle doru olan yaptm, yle deil mi? Sizinle mutlaka konumas gerektiini
sylemiti."
303
Sexton duraksad. "Anlamadm?"
"Bayan Ashe? Akamn erken saatlerinde size verecek nemli bilgiler getirmiti. Bu yzden ieri girmesine
izin verdim."
Sexton vcudunun gerildiini hissetti. Dairesinin kapsna bakt, adam neden bahsediyor byle?
Korumann yznde aknlk ve kayg dolu bir ifade belirdi. "Senatr, iyi misiniz? Hatrlyorsunuz, yle
deil mi? Gabrielle toplant esnasnda gelmiti. Sizinlc konutu, yle deil mi? Konumu olmas gerek
erde bir sre kald."
Uzun sre bakakalan Sexton, nabznn ykseldiini hissetti. Bu moron gizli bir USV toplants srasnda
Gabrielle' dairemden ieri mi ald? Ieride dolap, sonra da tek kelime etmeden gitti mi? Sexton,
Gabrielle'n neler duyduunu sadece tahmin edebiliyordu. fkesini bastrarak, korumaya zoraki bir
tebessm etti.
"Ah evet! zgnm. ok yoruldum. Biraz da iki itim. Bayan Ashe ile gerekten konutuk. Doru olan
yaptn."
Koruma rahatlam gibiydi.
"Ayrlrken nereye gittiini syledi mi?"
Koruma ban iki yana sallad. "ok acelesi vard."
"Tamam, teckkrler."
Sexton burnundan soluyarak dairesine girdi. Verdiim talimatlar ne kadar anlalmaz olabilir? Ziyareti
yok! Eer Gabrielle herhangi bir sre ieride kalp, tek kelime etmeden gittiyse, duymamas gereken
eyleri duymu demekti. Bu gece ne gece oldu ama.
Senatr Sexton her eyin tesinde, Gabrielle Ashe'in gvenini kaybetmeyi gze alamayacan biliyordu;
kadnlar aldatldklarn hissettiklerinde kin bileyip aptalca davranrlard. Sexton'n onu geri getirmesi
gerekiyordu. Bu gece, her zamankinden fazla kendi tarafnda olmas lazmd.
79
ABC televizyon stdyolarnn drdnc katndaki Gabrielle Ashe, Yolanda'nn cam duvarl ofisinde tek
bana oturmu, ypranm halya bakyordu. Her zaman igdlerine gvenmek ve kime gveneceini
bilmekle vnrd. imdi ise, Gabrielle yllardr ilk defa kendini yalnz hissediyor, ne tarafa dneceini
bilemiyordu.
Cep telefonunun sesi, baklarn haldan ayrd. Gnlszce telefonu eline ald. "Gabrielle Ashe."
"Gabrielle, benim."
Senatr Sexton'n, olanlara ramen alacak derecede sakin gelen sesini hemen tanmt.
"Burda feci bir gece geirdik," dedi. "Biraz anlataym. Bakan'n konferansn grdne eminim. Belki de
yanl ata oynadk. Bunu dnmek beni hasta ediyor. Kendini suluyor olabilirsin. Bunu yapma. Kim
tahmin edebilirdi? Senin hatan deil. Her neyse, dinle. Sanrm srtmz yeniden dorultmann bir yolunu
biliyorum."
Sexton'n neden bahsettiini hayal bile edemeyen Gabrielle ayaa kalkt. Bu, bekledii bir tepki deildi.
Sexton, "Bu akam bir toplantm vard," dedi. "zel uzay irketlerinin temsilcileriyle. Ve..."
Bunu itiraf etmesine aran Gabrielle, "Var myd?" diye azndan kard. "Yani... hi haberim yoktu."
"Evet, nemli bir ey deil. Senden katlman isteyecektim ama bu adamlar gizlilik konusunda ok
hassaslar. lerinden bazlar kampanyama para banda bulunuyor. Bunu reklam etmek istemiyorlar."
Gabrielle elinin kolunun kesildiini hissetti. "Ama... bu yasad deil mi?"
305
"Yasad m? Elbette hayr! Tm balar iki bin dolarn altnda. Kk meblalar. Bu adamlar fazla
iimize yaramazlar ama yine de ikayetlerini dinliyorum. Gelecee yatrm diyelim. Bu konuda sessiz kal
nk samimi olmak gerekirse, dardan pek ho grnmyordu. Beyaz Saray renecek olursa, gereksiz
yere uzatrd. Her neyse, bak, asl bu deil. Bu akamki toplantdan sonra USV bakanyla konutuumu
sylemek iin aradm..."
Bir sre boyunca, Sexton hl konutuu halde, Gabrielle'n tm yapabildii utanla yzne hcum eden
kann sesiydi. Onun en ufak imada bulunmasna gerek kalmadan senatr serinkanllkla, akam zel uzay
irketleriyle yapt toplanty itiraf etmiti. Tamamen yasal. Gabrielle'n yapmay dnd ey! Tanr'ya
kr, Yolanda, onu durdurmutu.
Az daha Marjorie Tench'in gemisine atlyordum!
Senatr, "...ve ben de bu yzden USV bakanna," diyordu. "Bu bilgiyi bizim iin renebileceini
syledim."
Gabrielle sohbete geri dnd. "Peki."
"Getiimiz aylarda NASA'yla ilgili bilgileri aldn ierdeki balantndan bahsediyorum. Herhalde
temasnz devam ediyordur?"
Marjorie Tench. Gabrielle, muhbirin onu batan beri avucunun iinde oynattn senatre
syleyemeyeceini biliyordu.
"Eee... sanrm," diye yalan syledi.
"Gzel. Baz bilgileri renmeni istiyorum. Hemen."
Gabrielle dinlerken, son zamanlarda Senatr Sedgewick Sexton' ne kadar hafife aldn fark etti.
Gabrielle, onunla almaya baladndan bu yana adamn ihtiras trplenmiti. Ama bu akam geri
dnmt. Kampanyas lmn nefesini ensesinde hissettii anda, Sexton bir kar saldr hazrlna
geiyordu. Ve bu uursuz yola onu Gabrielle soktuu halde, o cezalandrmyor, yaptklarn telaf etmesi
iin bir ans tanyordu.
Ve Gabrielle telafi edecekti.
Her ne pahasna olursa olsun.
80
V'lliam Pickering ofis penceresinden Leesburg Otoyolu'ndaki araba farlarna bakyordu. Burada, dnyann
tepesinde tek bana dururken genellikle onu dnrd.
Tm bu gce ramen... onu kurtaramadm.
Pickering'in kz Diana, kk bir Deniz Kuwetleri kurtarma gemisinde dmencilik eitimi alrken Kzl
Deniz'de lmt. Gemisi, gneli bir akamst limana demirlemiti. Patlayclarla ve iki intihar
komandosuyla ykl kk tekne usulca limana girip, geminin gvdesine arparak patlamt. O gn
Diana Pickering ile birlikte on gen Amerikan askeri ldrlmt.
William Pickering harap olmutu. Bu ac onu haftalarca kahretmiti. Terrist saldry, CIA'nn yllardr
arayp da bulamad bilindik bir rgtn dzenledii renilince, Pickering'in znts intikam hrsna
dnmt. CIA merkezine gidip, sorularna cevap istemiti. Ald cevaplar hazmetmesi zordu.
Grne gre CIA aylar nce bu rgte baskn yapmaya hazrlanmt. Terristlerin Afganistan'da
sakland dalara bombal bir saldr dwzenleyebilmek iin yksek znrl uydu fotoraflarn
bekliyorlard. Bu fotoraflar, Vortex 2 kod adl, 1.2 milyar dolarlk UKO uydusu tarafndan ekilecekti.
Frlatma rampasnda, NASA frlatma tertibat yznden patlayan uydu.
NASA kazas yznden CIA saldrs ertelenmi ve Diana Pickering lmt.
Pickering'in mant ona NASA'nn dorudan sorumlu olmadn sylyor ama kalbi unutmakta
zorlanyordu. Patlama hakknda yaplan soruturma, yakt enjeksiyonundan sorumlu NASA
mhendislerinin bteyi amamak iin ikinci kalite malzeme kullanmak zorunda kaldn ortaya karmt.
307
Lawrence Ekstrom bir basin konferansnda, "nsansz uularda NASA en ok maliyet kr oran ile
mcadele ediyor. Bu olayda itiraf etmem gerekir ki, en iyi sonular alnmad. Bu konuyu aratracaz,"
demiti.
En iyi mi? Diana Pickering lmt.
Bunun dnda, casus uydu gizli olduundan halk hibir zaman, NASA'nn 1.2 milyar dolarlk bir UKO
Projesi'ni yok ettiini ve pek ok Amerikalnn hayatna mal olduunu renememiti.
"Efendim?" Sekreterinin dahili telefondan gelen sesi Pickering'i rktmt. "Birinci hat. Marjorie Tench
aryor."
Sersemlii stndcn atan Pickering telefona bakt. Yine mi? Birinci hattn yanp snen fkeli bir
telan habercisi gibiydi. Kalarn atan Pickering arya cevap verdi.
"Ben Pickering."
Tench'in sesi fkeden kuduruyordu. "Size ne dedi?"
"Anlamadm?"
"Rachel Sexton, sizinle balant kurdu. Size ne syledi? Tanr akna bir denizaltdayd! Bunu aklayn!"
Pickering gerei inkr etmenin ihtimal dahilinde olmadn biliyordu; Tench ev devini yapyordu. Onun
Charlotte' renmesine armt ama baz cevaplar alana kadar arln kulland belli oluyordu.
"Evet Bayan Sexton, benimle temasa geti."
"Onu aldrtmsnz. Ve beni aramadnz?"
"Nakil arac ayarladm. Bu doru."
Rachel Sexton, Michael Tolland ve Corky Marlinson'n yaknlardaki Bollings Hava Kuvvetleri ss'ne
inmelerine iki saat kalmt.
"Ve buna ramen bana haber vermemeyi tercih ettiniz, yle mi?"
"Rachel Sexton ok rahatsz edici baz sulamalarda bulundu."
"Gktann gerekliiyle... ve hayatna ynelik saldryla ilgili, yle deil mi?"
"ve dier eyler."
"Yalan syledii ortada."
"Hikyesini destekleyen iki kiiyle birlikte olduunun farkndasnz deil mi?"
Tench duraksad. "Evet. En kayg verici olan da bu. Beyaz Saray onlarn iddialarndan endie duyuyor."
"Beyaz Saray m? Yoksa bizzat siz mi?"
Tench'in sesi jilet gibi keskindi. "Sizin de bildiiniz gibi direktr, bu
hi fark etmez."
Pickering etkilenmemiti. Istihbarat camias stnde bask kurmak isteyen yaygarac politikaclarla
yardmclarna yabanc deildi. Ama ok az Marjorie Tench kadar ileri giderdi. "Bakan, beni aradnz
biliyor mu?"
"Samimi sylyorum direktr, bu sama sapan szlerle elenebilmeniz beni ok artt. Soruma cevap
vermediniz."
"Bu insanlarn yalan sylemeleri iin hibir mantkl sebep gremiyorum. Ya gerei sylediklerini ya da
masum bir hata yaptklarn dnmek zorundaym."
"Hata m? Saldr iddialar m? NASA'nn hi grmedigi gkta verilerinde hata olmas m? Ltfen! Belli ki
bu bir siyasi tuzak."
"yleyse bile sebeplerini anlayamyorum."
Tench ar ar iini ekip, sesini alaltt. "Direktr, burda farknda olmayabileceiniz gler devreye
girmi durumda. Bunu daha sonra uzun uzadya grrz ama u anda Bayan Sexton'la digerlerinin
nerde olduklarn bilmem gerek. Kalc bir zarar vermeden nce bu iin asln renmek zorundaym.
Nerdeler?"
"Bu bilgiyi paylamakta saknca gryorum. Onlar vardktan sonra sizinle temas kuracam."
309
"Yanl. Vardklarnda onlar karlamak zere orda olacam."
Pickering, sen ve acaba beraberinde ka Gizli Servis ajan, diye dnd. "Nereye ve hangi saatte
varacaklarn size bildirirsem, dost gibi grme frsatmz olacak m, yoksa onlar tutuklamak iin zel bir
ordu gnderme niyetindesiniz?"
"Bu kiiler Bakan'a dorudan tehdit oluturuyor. Onlar alkoyup sorgulamak iin Beyaz Saray'n her trl
hakk var."
Pickering, onun hakl olduunu biliyordu. Birleik Devletler Ana Yasas'nn 18. Maddesi, 3056. Fkras
gereince, ABD Gizli Servisi'nin, kiinin Bakan'a ynelik ar su veya herhangi bir saldrda
bulunduundan ya da niyet ettiinden phelendiinde, ateli silahlar tama, ldrc g kullanma ve
"gerekesiz" tutuklamalar yapmaya yetkisi vard.
Servise kaytsz artsz yetki verilmiti. Tutuklananlar arasnda Beyaz Saray nndeki aylaklar ve tehdit
"muhbirine" gveniyordu.
Gabrielle elinden geleni yapaca konusunda senatre gvence vermiti. Ama elbette sorun muhbirinin
asla faydas dokunmayacak Marjorie Tench olmasyd. Bu yzden Gabrielle'n bilgiyi baka ekilde
renmesi gerekiyordu.
Telefondaki ses, "Bilinmeyen numaralar," dedi.
Gabrielle, ona ne istediini anlatt. Operatr Washington'da yaayan Chris Harper numarasyla geri
dnd.
Gabrielle numaralarn her birini denedi.
Ilk telefon bir hukuk firmasna aitti. Ikincisi cevap vermedi. ncsyse imdi alyordu.
Ilk alta telefona bir kadn cevap verdi. "Harperlarn evi."
Gabrielle elinden geldiince nazik bir sesle, "Bayan Harper?" dedi. "Umarm sizi uyandrmammdr."
"Elbette hayr! Bu gece kimsenin uyuyacan sanmyorum." Sesi heyecanlyd. Gabrielle arkadan gelen
televizyon sesini duyabiliyordu. Gkta hikyesi. "Samrm Chris'i aradnz?"
Gabrielle'n nabz hzland. "Evet bayan."
"zgnm ama Chris burda deil. Bakan'n duyurusu biter bitmez ofise gitti." Kadn kendi kendine gld.
"Tabi, yaplacak bir i olduunu sanmyorum. Herhalde parti yapyorlardr. Bu duyuru onu hayli artt
tahmin edersiniz. Herkesi olduu gibi. Telefonumuz gece boyunca ald. Bahse girerim tm NASA ekibi
imdi ordadr."
Kadnn NASA genel merkezinden bahsettiini dnen Gabrielle, "E Caddesi'ndeki kompleks mi?" diye
sordu.
"Evet ya. Parti apkan yanna al."
"Teekkrler. Kendisini orda bulurum."
313
Gabrielle telefonu kapatt. Yapm odasna koup, gkta hakknda yorum yapmak zere olan bir grup
uzay bilimi uzmann yayna hazrlamay henz bitiren Yolanda'y buldu.
Gabrielle'n geldiini grnce Yolanda glmsedi. "Daha iyi grnyorsun," dedi. "Burdaki umut n
grmeye mi baladn?"
"Az nce senatrle konutum. Bu akamki toplants sandm gibi deilmi."
"Tench'in sana oyun oynadn sylemitim. Senatr gkta haberlerini nasl karlad'?"
"Sandmdan daha iyi."
Yolanda arm grnyordu. "imdiye kadar kendini bir otobsn nne atar sanyordum."
"NASA verilerinde bir sorun olabileceini dnyor."
Yolanda pheyle homurdand.
"Benim izlediim basin konferansnn aynn m izlemi? nsan daha fazla ne kadar onay ve tasdik ihtiyac
duyar?"
"Bir eyi renmek iin NASA'ya gidiyorum."
Yolanda'nn kalemle boyanm kalar, kavis izerek havaya kalkt.
"Senatr Sexton'n sag kolu NASA genel merkezine mi gidecek? Hem de bu gece?"
Gabrielle, Yolanda'ya Sexton'n, YGS blm mdr Chris Harper'n YGS anomali yazlmn onardklar
konusunda yalan sylediinden phelendiini anlatt.
Yolanda'nn inanmad anlalyordu. "O basin konferansini biz stlenmitik Gabs ve itiraf ederim ki,
Harper o gece kendinde deildi ama NASA it gibi hastalandn syledi."
"Senatr Sexton yalan sylediine ikna olmu. Dierleri de yle. Gl kimseler."
"YGS anomali saptama yazilm onarlmadysa, YGS gktann yerini nasl tespit etti?"
Gabrielle iinden, Sexton da aynen byle dnyor, diye geirdi.
"Biliyorum. Ama senatr baz cevaplar almam istiyor."
Yolanda ban iki yana sallad. "Sexton gerek olamayacak hayallerle seni eekars kovanna
gnderiyor.
Gitme. Ona hibir ey borlu deilsin."
"Kampanyasnn iine eden benim."
"Kampanyasnn iine eden talihsizlikti."
"Ama eer senatr haklysa ve YGS blm mdr gerekten yalan syledyse..."
"Tatlm, eer YGS blm mdr dnyaya yalan sylediysc, gerei sana syleyeceine seni inandran
nedir?"
Bunu dnen Gabrielle oktan plan kurmaya balamt. "Orda bir hikaye yakalarsam seni arayacam."
Yolanda pheli bir ifadeyle kahkaha att. "Orda bir hikaye yakalarsan, kellemi keserim."
82
Bu ta hakknda bildiin her eyi aklndan rkart.
Michael Tolland gkta hakknda kendi huzur bozucu dnceleriyle bouurken, Rachel'n kurcalayc
sorular bu meseleyle ilgili kayglarn arttrd. Elindeki ta dilimine bakt.
Birisinin sana bunu verip, nerede bulunduu veya ne olduu hakknda hi aklama yapmadn farz et.
Ne sonuca varrdn?
Tolland, Rachel'n sorusunun hileli olduunu biliyordu ama yine de etkili bir tahlil yntemi saylrd.
Habikreye geldikten sonra kendisine sunulan verilerin nyarglarndan kurtulan Tolland, fosillerle ilgili
yapt analizlerin tek bir n bilgiyle ekillendiini itiraf etmek zorundayd: iinde fosillerin bulunduu tan
bir gkta olduu.
315
Kendi kendine, peki ya bana gktandan bahsetmemi olsalard, diye dnd. Hl baka aklama
bulamamasna ramen Tolland, varsaymsal adan "gktan" nerme olmaktan kartnca, karsna
kan sonu onu tereddde drd.
imdi Tolland ile Rachel, onlara katlan uyku sersemi Corky Marlinson'la beraber bu konuyu tartyorlard.
Rachel, "Demek ki Mike," dedi. "Birisi bu fosillemi ta sana ne olduu hakknda hihir aklamada
bulunmadan verse, dnyaya ait olduu sonucuna varrsn."
Tolland, "Elbette," diye yant verdi. "Baka hangi sonuca varabilirdim? Daha nce kefedilmemi bir
yeryz tr bulunduunu dnmek, dnya dnda yaam bulunduunu dnmekten daha kolay akla
geliyor. Bilim adamlar her yl dzinelerce yeni tr kefeder."
Kukuyla yaklaan Corky, "Altm santim uzunluunda bir bcek mi?" sordu. "Bu byklkte bir bcein
dnyal olduunu mu dnecektin."
Tolland, "Belki bu zamana ait deil," diye cevap verdi. "Ama trlerin u an yayor olmalar art deil. Bu
bir fosil. 190 milyon yanda. Bizdeki Jura dnemine rastlyor. Fosillemi kalntlarn kefettiimizde ok
artc grnen pek ok tarih ncesi ar byk yaratk var; devasa kanatlara sahip srngenler,
dinozorlar, kular."
Corky, "Burda fzikilik taslamak istemem Mike," dedi. "Ama iddianda ciddi bir hata yapyorsun.
Bahsettiin tarih ncesi yaratklarn -dinozorlar, srngenler, kular- hepsinin i iskeleti var, bu sayede
dnyadaki yerekimine ramen byk boyutlara ulaabiliyorlar. Ama bu fosil..." rnei eline alp, havaya
kaldrd. "Bunlarn d iskeleti var. Bunlar eklembacakl. Bcek. Bu byklkte bir bcein ancak dk
yerekimli ortamlarda bulunabileceini sen sylemitin. Aksi takdirde, d iskelet kendi arlyla ker."
Tolland, "Doru," dedi. "Yeryznde yryecek olsalard bu tr kendi arlklar altnda ezilirlerdi."
Corky'nin kalar fkeyle atld. "ey, Mike, bir maara adam yerekimsiz bir bit iftlii iletmediyse,
altm santimlik bir bcein dnyal olduu sonucuna nasl varyorsun anlayamadm."
Corky'nin bylesi basit bir noktay kardn gren Tolland, iten ie gld. "Aslna bakarsan baka bir
ihtimal daha var." Yaklaarak, gzlerini arkadana dikti. "Corky, sen yukar bakmaya alknsn. Aa
bak. Burda, dnyada da byk bir yerekimsiz ortam var. Ve tarih ncesi zamanlardan beri varln
srdryor."
Corky sadece bakyordu. "Sen neden bahsediyorsun?"
Rachel da arm grnyordu.
Tolland pencereden, aada ay nn aydnlatt prltl denizi iaret etti. "Okyanus."
Rachel hafif bir slk ald. "Elbette."
Tolland, "Su, yerekiminin az olduu bir rtamdr," diye aklad. Suyun altnda her ey daha hafiftir.
Okyanus, karada asla yaayamayacak devasa hassas bnyeleri destekler: denizanas, dev kalamar,
mren balklar."
Corky kabul eder gibi oldu. "Iyi ama tarih ncesi okyanuslarda asla dev bcekler yaamad."
"Elbette yaad. Dorusu hl da yayor. Insanlar her gn onlardan yiyiyor. Pek ok lkede ok lezzetli
kabul ediliyorlar."
"Mike, kim dev deniz bceklerini yer?"
"Istakoz, yenge ve karides yiyen herkes." Corky bakakalmt.
Tolland, "Kabuklular, dev deniz bcekleridir," dye aklad. "Eklembacakllar filumunun bir altfamilyasdr.
Bitler, yengeler, rmcekler, haereler, ekirgeler, akrepler ve stakozlar, bunlarn hepsi ayn trden.
Bunlarn hepsi eklemli uzantlara ve d iskeletlere sahip trler."
Corky hastalanma benziyordu.
317
Tolland, "Snflandrma bakmndan, bcee ok benzerler," dedi. "At nal yengeci dev tribolitleri andrr.
Tolland isteksizce ban sallad. O srada nemli bir mesele gibi grnmemiti. "Bana bu gktandaki
nikel orannn, dier gktalarndakinden biraz daha fazla olduu sylenmiti ama NASA'l uzmanlar
aldrmyarlard."
Corky, "ok da iyi bir sebepleri vard!" diye araya girdi. "Burdaki mineralojik kant, nikel orannn
gktalarndakine benzemesi deil, dnyadakilere kesinlikle benzememesi."
Rachel ban iki yana sallad. "zgnm ama benim iimde bu, insanlarn lmne sebep olan bir mantk
hatasdr. Bir tan dnyadakilere benzemediini sylemek onun gkta olduunu kantlamaz. Bu sadece
dnyada grdmz hibir eye benzemedii anlamna gelir."
"Lanet olas fark nedir?"
Rachel, "Hi," dedi. "Dnyadaki btn talar grdysen ayet."
"Corky bir sre sessiz kald. Sanunda,
"Peki," dedi. "Eer sinirlerini bozuyorsa nikel ieriini dikkate alma. Hl kusursuz bir fzyon kabuk,
gkkumlar var."
Etkilenmemie benzeyen Rachel, "Tabi," dedi. "te iki fena saylmaz..."
83
NASA genel merkezi, Washington D.C.'deki E Caddesi'nde bulunan camdan dev bir drtgendi. Binada
yz kilometreden fazla veri kablosu ve binlerce ton bilgisayar ilemcisi mevcuttu. NASA'nn yllk 15 milyar
dolarlk btesini ve lkedeki on iki NASA ssnde gerekletirilen gnlk ilemleri denetleyen 1134 sivil
alan vard.
Saatin ge olmasna ramen Gabrielle, bina giriinin insanlarla dolu olmasna amad. Heyecanl medya
alanlaryla buluan daha heyecanl NASA persaneli. Gabrielle aceleyle ieri girdi. Giri, tepeden
sallanan uydular ve nl roket kapsllerinin tam boy kopyalarnn hakim olduu bir mzeyi andryordu.
Televizyon alanlar geni mermer zemin zerinde hak iddia ederek, kapdan ieri giren NASA
alanlarnn yolunu kesiyordu.
Gzleriyle kalabal tarayan Gabrielle, YGS grev direktr Chris Harper'a benzeyen kimseyi grmedi.
Lobideki insanlarn yarisinda basin kart dier yarsnn boynunda fotorafl NASA kimlikleri vard.
Gabrielle'de ikisi de yoktu. NASA kimlii tayan bir kadn gzne iliti ve hemen onun yanna gitti
321
"Merhaba. Ben Chris Harper' aryordum."
Gabrielle'a tuhaf gzlerle bakan kadn, sanki onu bir yerlerden tanyormu da kartamyormu gibiydi.
"Dr. Harper' bir sre nce kalabaln arasndan geerken grdm. Sanrm yukar kt. Sizi tanyor
muyum?"
Arkasn dnen Gabrielle, "Hayr sanmyorum," dedi. "Yukar nasl kabilirim?"
"NASA'da m alyorsunuz?"
"Hayr, almyorum."
"O halde yukar kamazsnz."
"Ah. Bir telefon var m acaba..."
Birden fkelendii anlalan kadn, "Hey," dedi. "Kim olduunu biliyorum. "Televizyonda seni Senatr
Sexton'la grmtm. Buraya gelecek cesareti bulduuna..."
Kalabaln arasna karan Gabrielle oktan gitmiti. Kadnn arkasndan dierlerine Gabrielle'n orada
bulunduunu sylediini duyabiliyordu.
Harika. Kapdan ieri gireli iki saniye oldu ve en ok arananlar listesine girdim bile.
Gabrielle lobinin sonuna doru kotururken, ban ne edi. Duvarda bir bina izelgesi aslyd. Listede
Chris Harper' arad. Yoktu. izelgede isimlere yer verilmemiti. Blmlere gre ayrlmt.
Listede Kutupsal Yrngeli Younluk Taraycs'yla ilgili bir ey ararken, YGS, diye dnd. Hibir ey
gremedi. Omzunun stnden bakp da, kendisini talamaya gelen fkeli NASA alanlarn grmekten
korkuyordu. Listede grebildii tek alakal ey drdnc kattayd:
YER BILIMI PROJESI, II. EVRE Yer Gzlem Sistemi (YGS)
Gabrielle ban kalabala hi evirmeden, asansrlerle bir su musluuna ev sahiplii yapan girintiye
yneldi. Asansr arma dmelerini arad ama tek grebildii ince aralklard. Lanet olsun. Asansrlerde
gvenlik sistemi vard; sadece anahtar kimliklere sahip alanlar kullanabiliyordu. Cokuyla konuan bir
grup gen erkek, aceleyle asansrlere ilerlediler. Boyunlarnda fotorafl NASA kimlikleri vard. Hemen
musluun stne doru eilen Gabrielle, arkasndakileri izledi. Sivilce suratl bir adam kimliini aralktan
geirerek, asansrn kapsn at. Ban hayretle sallayp glyordu.
Asansre binerlerken, "SETI'de alanlar herhalde ldrmtr!" dedi. "Antenleriyle yirmi yldr iki yz
milijanskinin altnda akm alan arayp duruyorlar ama fiziksel kant tm o zaman boyunca burda,
parman gezdirdi. Corky, meteoritin buzda hava geirmeden sakl kaldn ve atmosferik anmadan
etkilenmediini aklam olsa da, kmrlemi ksm nispeten yeni grnyordu; yz yllk gibi deildi.
Bu mantkl geliyordu. Rachel televizyonda, cesetleri drt bin yl sonra buzdan kartlan insanlarn
derilerinin neredeyse mkemmel grnd programlar seyretmiti.
Fzyon kabuu incelerken, aklna tuhaf bir fikir geldi; nemli bir veri atlanmt. Rachel, ona anlatlan
verilerde ihmal mi yapldn yoksa sadece birisinin bundan bahsetmeyi mi unuttuunu dnd.
Aniden Corky'ye dnd. "Fzyon kabuu tarihlendiren oldu mu?"
328
Ona bir gz atan Corky'nin akl karm gibiydi. "Ne?"
"Yank ksm tarihlendiren oldu mu? Yani, tan stndeki yann Jungersol Meteoru'yla ayn tarihte
olutuuna emin miyiz?"
Corky, "zgnm," dedi. "Bunu tarihlendirrnek imknsz. Oksidasyon tm gerekli izotop iaretlerini siliyor.
Ayrca radyoizotop bozulma hiz be yz yln altndaki lmler iin ok dk."
Bir sre bunu dnen Rachel, yank tarihinin neden verilerin bir paras olmadn anlyordu. "Yani,
bildiimiz kadaryla bu ta ortaada da yanm olabilir, geen hafta da, yle mi?"
Tolland kkrdad. "Kimse bilimin her eye cevap bulduunu sylemedi."
Rachel sesli dnd. "Bir fzyon kabuk aslnda sadece ar bir yank. Teknik konumak gerekirse, bu ta
geen yarm yzylda herhangi bir zamanda herhangi bir ekilde yanm olabilir."
Corky, "Yanl," dedi. "Herhangi bir ekilde yanm m? Hayr. Tek bir ekilde yanm. Atmosfere
derek."
"Baka ihtimal yok mu? Frnda yanm olamaz m?"
Corky, "Firn m?" dedi. "Bu rnekler elektron mikroskopu altnda incelendi. Dnyadaki en temiz frn bile
tan stnde yakt art brakrd; nkleer, kimyasal ya da fosil yakt. Unut bunu. Atmosfer yolculuu
srasnda oluan izgilere ne demeli? Bunlar frnda yapamazsn."
Rachel gktann stndeki oryantasyon izgilerini unutmutu. gerekten de havadan dm gibi
grnyordu. "Peki ya volkan?" diye sordu. "Piskrmeyle frlayan talar."
Corky ban iki yana sallad. "Yank fazla temiz."
Rachel, Tolland'a bakt.
Okyanus bilimci ban sallad. "zgnm, hem karadaki hem de denizdeki volkanlarla baz tecrbelerim
oldu. Corky hakl. Volkanik frlatma talara pek ok toksin nfuz eder; karbondioksit slfr dioksit, hidrojen
slfid, hidroklorik asit. Bunlarn hepsi elektronik taramalarda saptanabilirdi. u fzyon kabuk, sevsek de
sevmesek de temiz bir atmosferik srtnme yan."
329
Iini eken Rachel, ban yeniden pencereye dndrd. Temiz bir yank. fade tarz aklna taklmt.
Tolland'a dnd.
"Temiz yank demekle neyi kastediyorsun?"
Tolland omuzlarn silkti. "Elektron mikroskobu altnda hibir yakt elementi artna rastlamadk, bu
yzden snmann kimyasal ya da nkleer bileenler yerine kinetik enerji ve srtnmeyle olutuunu
biliyoruz."
"Eer yabanc yakt elementi bulmadysanz, ne buldunuz? Fzyon kabuun bileiminde tam olarak ne
vard?"
Corky, "Bulmay beklediimiz eyi bulduk," dedi. "Saf atmosferik elementler. Nitrojen, oksijen, hidrojen.
Petrol yoktu. Slfr yoktu. Volkanik asitler yoktu. Farkl bir ey yoktu. Sadece atmosfere den
meteoritlerde rastladmz trden eyler vard."
Koltuunda geriye yaslanan Rachel, dncelerini toparlyordu.
Corky, ona bakmak iin ne eildi. "Ltfen bana yeni teorinin, NASA'nn fosillemi bir ta uzay mekiiyle
yukar kartp ate topunu, devasa krateri ya da patlamay kimsenin fark etmeyecei umuduyla dnyaya
doru savurduu olduunu syleme."
Bunu dnmemiti ama ilgin bir savd. Olas deildi ama ayn zamanda ilginti. Aslnda o daha ok
dnyaya ait fikirler yrtyordu. Doal atmosferik elementler. Temiz yank. Havadaki srtnmeden tr
izgiler olumas. Beyninin arka kelerinde zayf bir ampul yand,
"Fzyon kabua sahip dier gktaslarnda grdnz oranlarla tam olarak ayni myd?"
Corky soruya tedbirli yaklayordu "Neden soruyorsun?"
Onun tereddt ettiin grnce Rachel'n kalbi hzland. "Oranlar ayn deildi, deil m?"
"Bilimsel bir aklamas var."
Rachel'n kalbi yerinden frlayacak gibiydi. "Acaba elementlerden birinin dierlerinden daha fazla olduunu
Tench ile Herney ynetiminin bu akamst kendisine oynad oyunun ardndan Gabrielle, yardm
etmeye hevesliydi.
Kapy vurmak zere elini kaldran Gabrielle, Yolanda'nn sylediklerini hatrlaynca durdu. Eer Chris
Harper dnyaya yalan sylediyse, gerei sana syleyeceine seni inandran nedir?
Gabrielle kendi kendine, korku, dedi. Bugn kendisi de neredeyse bu duygunun kurban olacakt.
Bir plan vard.
333
Senatrn siyasi rakiplerini korkutarak bilgi almak iin kulland bir yntemdi. Gabrielle, Sexton'n
vsiliinde pek ok ey renmiti ve bunlarn hepsi de gz alc veya etik eyler deildi. Ama bu akam
her trl avantaja ihtiyac olacakti. Chris Harper' yalan sylediini itiraf etmeye ikna edebilirse -herhangi
bir sebepten tr- Gabrielle, senatrn kampanyas iin kk bir kap aralam olacakt. Bunun da
tesinde senatr, azck bir hareket alan bulsa, her trl karmakln iinden kolayca syrlabilecek
biriydi.
Gabrielle'n Harper'a uygulamay dnd yntem, Sexton'un "hedefi amak" dedii bir taktikti. Eski
Romallarn yalan sylediinden hhelendikleri sulular konuturmak iin icat ettii bir sorgulama
tekniiydi.
Yntem son derece basitti:
Itiraf edilmesini istediin bilgiyi ortaya koy.
Sonra daha beter bir iddiada bulun.
Ama, rakibi iki kt seenekten daha az kt olan semeye zorlamakt. Bu davada ise, gerei.
Ama hileli oyun, Gabrielle'n o anda hi hissetmedii kendine gven duygusunu gerektiriyordu. Gabrielle
derin bir nefes alarak syleyeceklerini toparlad ve ofis kapsna serte vurdu.
Harper tandk Ingiliz aksanyla, "Size megul olduumu syledim." diye seslendi.
Tekrar kapy vurdu. Bu kez daha hzl.
"Aa inmekle ilgilenmediimi sylemitim."
Bu kez kapya yumruuyla vurdu.
Chris Harper gelip kapy hzla at. "Allah kahretsin, anlamyor musun..." Hemen sustu, Gabrielle'
grdne ard belliydi.
Sesinin ddetini arttrarak, "Dr. Harper," dedi.
"Buraya nasl ktn?"
Gabrielle'n yz ok ciddiydi. "Kim olduumu biliyor musunuz?"
"Elbette. Patronun aylardr projemi yerden yere vuruyor. Ieri nasl girdin?"
"Beni Senatr Sexton gnderdi."
Harper'n gzleri, Gabrielle'n arkasndaki laboratuvar tarad. "Refakatilerin nerde?"
"Bu sizi ilgilendirmez. Senatrn ok nfuzlu balantlar var."
"Bu binada m?" Harper pheyle bakyordu.
"Drst davranmadnz Dr. Harper. Ve korkarm senatr, yalanlarnz ortaya karmak iin bir adalet
kurulu toplanmasn isteyecek."
Harper'n yz allak bullak olmutu. "Sen neden bahsediyorsun?"
"Sizin gibi akll insanlarn aptal oynama lksleri yoktur Dr. Harper. Banz dertte, senatr size bir
anlama teklif etmem iin beni buraya yollad. Senatrn kampanyas bu gece byk darbe ald.
Kaybedecek bir eyi kalmad ve gerekirse kendisiyle birlikte sizi de aa ekmeye hazr."
"Sen neden bahsediyorsun?"
Gabrielle derin bir nefes alp, roln oynamaya balad. "YGS anomali tespit yazlm hakkndaki basin
konferansnda yalan sylediniz. Bunu biliyoruz. Bunu birok insan biliyor. Ama mesele bu deil."
Harper tartmak iin azn amaya frsat bulamadan, Gabrielle devam etti.
"Senatrr yalanlarnz ifa edebilir ama bununla ilgilenmiyor. O daha byk bir hikyeyle ilgileniyor.
Sanrm neden bahsettiimi biliyorsunuz."
"Hayr, ben..."
"Senatrn teklifi u: Eer birlikte zimmetinize para geirdiiniz NASA yneticisinin ismini ona
aklarsanz, yazlm yalanlar konusunda azn kapal tutacak."
Chris Harper'n gzleri bir an iin alat. "Ne? Ben zimmetime para geirmiyorum."
"Ne sylediinize dikkat etseniz iyi olur efendim. Senatrlk komitesi aylardr belge topluyor. Siz ikiniz
gerekten de fark edilmeden geip gideceinizi mi sandnz? YGS'nin evrak ilerinin stnde oynayp
paylatrlm NASA fonlarn zel hesaplara aktarmak ne oluyor? Yalan sylemek ve zimmetinize para
geirmek sizi hapse attrabilir Dr. Harper."
335
"Ben yle bir ey yapmadm."
"YGS hakknda yalan sylemediinizi de sylemitiniz."
"Hayr, ben paralar zimmetime geirmedim diyorum."
"Yani YGS hakknda yalan syledim diyorsunuz."
Sylediklerinden tr piman olduu anlalan Harper sadece bakt.
Gabrielle konuyu geitirerek "Yalan mevzusunu unutun," dedi. "Senatr Sexton basn konferansnda
yalan sylemenizle ilgilenmiyor buna altk. Sizler bir gkta buldunuz. Kimse nasl bulduunuzla
ilgilenmiyor. Onun iin asl mesele zimmete para geirilmesi. NASA'da tepedekilerden birinin burnunu
srtmesi gerek. Ona kiminle altnz syleyin, o da soruturmay sizden uzak tutsun. Bu ii
kolaylatrp, bize dier kiinin ismini verebilirsiniz. Yoksa senatr ii irkinletirip anormali tespit yazlm
ve dzmece evraklar hakknda konumaya balayacak."
"Blf yapyorsun. Zimmete geirilen para yok."
"Korkun bir yalancsnz Dr. Harper. Belgeleri ben grdm. Tm sulayc katlarn stnde sizin isminiz
var. Hem de birka yerde."
"Yemin ederim, zimmete para geirme konusunda hibir ey bilmiyorum!"
Gabrielle hayal krklna uram gabi iini ekti. "Kendinizi benim yerime koyun Dr. Harper. Burdan
sadece iki sonuca varabiliyorum. Yabasn konferansnda yaptnz gibi bana yalan sylyorsunuz yada
doruyu sylyorsunuz ama bu kurumdan gl biri kendi yolsuzluklarnda sizi maa olarak kullanyor."
Bu nerme Harper'i dndrm gibiydi.
Gabrielle saatine bakt. "Senatrn teklifi bir saat iin geerli. Vergi mkelleflerinin paralarn birlikte
zimmetinize geirdiiniz NASA yetkilisinin ismini ona vererek kendinizi kurtarabilirsiniz. O sizinle
ilgilenmiyor. Byk baln peinde. Bahsi geen bu ahsn burda, NASA'da olduka yetki sahibi olduu
anlalyor. Evraklarn stnde kendi ismini gizlemeyi baararak sizi kulland."
Harper ban iki yana sallad. "Yalan sylyorsun."
"Bunu mahkemede yinelemek ister misiniz?"
"Elbette. Hereyi yalanlayabilirim."
"Yeminliyken mi?" Gabrielle tiksintiyle oflayp puflad. "Sanrm, YGS yazlmn dzelttiiniz konusunda da
yalan sylersiniz."
Adamn gzlerinin iine bakarken Gabrielle'in kalbi gmbrdyordu. "Burdaki seeneklerinizi iyi dnn
Dr. Harper Amerikan hapishaneleri fazlasyla can skc olabilir."
Harper ona dik dik bakarken Gabrielle geri ekilmesini diliyordu. Bir an iin adamn gzlerinde teslimiyet
bayran grdn sand ama Harper yeniden konumaya baladnda sesi elik gibiydi.
Gzleri fkeyle parlarken "BayanAshe" dedi. "ok ince bir izgide yryorsun. Ikimiz de NASA fonlarnda
uslszlk yaplmadn biliyoruz. Bu odadaki tek yalanc sensin."
Gabrielle kaslarnn gerildiini hissetti. Adam keskin ve kzgn baklar savuruyordu. Gabrielle arkasn
dnp kamak istedi.
Fze bilimiyyle uraan birine blf yapmaya altn. Ne bekliyordun ki?
Ban yeniden dikmek iin kendini zorlad. Sahte bir gven ve aldrmazlk edasyla "Tek bildiim
grdm sulayc belgeler" dedi. "Sizin ve bir bakasnn NASA fonlarnda uslszlk yaptnn kesin
kant olan belgeler. Senatr bu akam buraya gelip soruturmada tek bana mcadele etmek yerine
ortanzn ismini vermenizi teklif etmemi istedi. Senatre ansnz mahkemede denemeyi tercih ettiinizi
syleyeceim. Mahkemeye bana anlattklarnz anlatabilirsiniz. Zimmetinize para geirmediinizi ve YGS
yazlm hakknda yalan sylemediinizi." irkin bir tebessm etti.
"Ama iki hafta nce verdiiniz o yanl basin konferansndan sonra, bundan phe ediyorum."
337
Topuklar stnde dnen Gabrielle, karanlk YGS boratuvarna yneldi. Harper yerine belki de kendisinin
hapsi boylayacan dnyordu.
Gabrielle yryerek uzaklarken, ban dik tutuyor, Harper'n arkasndan seslenmesini bekliyordu.
Sessizlik.
Metal kaplar itip koridora karken, buradaki asansrlerin de lobidekiler gibi anahtar kartla alyor
olmamasn diledi.
Kaybetmiti. Elinden geleni yapt halde, Harper yemi yutmamt.
Belki de YGS basin konferansnda doruyu sylyordu diye dnd.
Arkasndaki metal kaplar hzla alrken, sesi koridorda yankland. Harper arkasndan, "Bayan Ashe,"
diye sesleniyordu.
"Zimmete geirme konusunda hibir ey bilmediime yemin ederim. Ben drst bir adamm!"
Gabrielle kalbinin teklediini hissetti. Yrmeye devam etmek kendini zorlad. Umursamaz bir tavrla
omzunu silkip yan gzle arkasna seslendi. "Ve basin konferansnda yalan sylediniz."
Sessizlik. Gabrielle koridorda yrmeye devam etti.
Harper, "Bekle!" diye seslendi. Solgun yzyle koarak yanna geldi. Sesini alaltarak, "u zimmete
geirme meselesi," dedi. "Sanrm bana kimin tuzak kurduunu biliyorum."
Olduu yerde kalan Gabrielle, onu doru duyup duymadn merak etti. Elinden geldiince yava ve
kaytsz bir tavrla dnd. "Birinin size tuzak kurduuna inanmam m bekliyorsunuz?"
Harper iini ekti. "Zimmete geirme konusunda hibir ey bilmiyorum, yemin ederim. Ama eer
aleyhimde delil varsa..."
"Ynla."
Harper iini ekti. "O halde hepsi dzenlenmi. Gerek grldnde itibarm sarsmak iin. Ve bunu
yapabilecek bir kii var."
"Kim."
Harper onun gzlerinin iine bakt. "Lawrence Ekstrom, benden nefret ediyor."
Gabrielle afallamt. "NASA mdr m?"
Harper keyifsizce ban sallad. "Basin konferansnda yalan sylemeye beni o zorlamt."
88
Aurora uann itki sistemi yar gle alyor olmasna ramen, Delta Gc gece semalarnda sesten
kat hzl yol alyordu; satte iki bin milin stnde.
Arkalarndaki Yksek Tazyikli Hava Dalga Motorlar'nn titreimleri yolculua hipnotik bir ritim
kazandryordu. Otuz metre aadaki okyanus ve yukar dnk on be metrelik kuyruklar, Aurora'nn
arkasndaki uzun paralel sa yapraklarla souran vakumun hava evrisiyle lgnca alkalanyordu.
Delta-Bir, SR-71 Blackbird'n emekliye ayrlma sebebi buydu diye dnd.
Aurora, varln kimsenin bilmemesi gereken gizli bir uakt ama herkes biliyordu. Discovery Channel bile
Aurora ile Nevada'da Groom Gl'nde yaplan deneyleri konu eden bir belgesel yaynlamt. Bu gvenlik
szntlarna ta Los Angelas'tan duyulan "gk sarsntlarnn" m, Kuzey Denizi'ndeki petrol arama
platformunda alan sondaj iisinin grg ahitliinin mi, yoksa Pentagon btesinin halka ak
nshasndan Aurora'nn tanmn kartmayan ynetim gafnn m sebep olduunu kimse bilmiyordu. Fazla
bir ey de fark etmiyordu. Sr aa kmt:
ABD ordusunun elinde ses hznn alt katna kabilen bir uakvard ve bu izim tahtasnda deil,
balarnn stndeki gklerdeydi.
339
Lockheed'in yapt Aurora, yass bir Amerikan futbol topuna benziyordu. Otuz metre uzunluunda ve
on sekiz metre geniliindeki uan evresi, uzay mekiklerindekine benzer effaf termal demelerle
ekillenmiti. Hz ise, temiz sv hidrojen yakarak, gkyznde srrn aa karan bir duman izi brakan
Yksek Tazyikli Hava Dalga Motorlar Titreimi diye bilinen yeni bir itim sisteminin eseriydi. Bu yzden
sadece geceleri uu yapyordu.
Bu gece Delta Gc okyanusun stnden eve giden uzun yolu, muazzam hzda kat etme lksn
yayordu. Avlarna yetiip geeceklerdi. Delta Gc bu hzla bir saatten nce dou kylarna varp, avlar
gelmeden iki saatlik uyku ekebileceini biliyordu. Sz konusu ua takip edip, drmek konusunu
tartmlard, ama idareciyi hakl olarak olay radarn yakalanmasndan veya enkazn bulunmasyla
alacak soruturmalardan ekinmiti. Idareci en iyisinin uan planland zere ini yapmasna izin
vermek olduuna karar vermiti. Avlarnn nereye inmeye karar verdii anlaldktan sonra, Delta Gc
devreye girecekti.
Aurora ssz Labrador Denizi stnden uarken, Delta-Bir'in CrypTalk cihaz bir ar geldiini ikaz etti.
Cevap verdi.
Elektronik ses onlara, "Durum deiti;" diye bilgi verdi. "Rachel sexton ile dierleri ini yapmadan nce
baka bir hedefiniz var."
Baka bir hedef. Delta-Bir bunu hissedebiliyordu. Olaylar zlmeye balamt. Idarecinin gemisi baka
bir yerinden su almaya balamt onlardan mmkn olduunca abuk yama yapmalarn istiyordu.
Delta-Bir kendi kendine, eer Milne Buzul Katman'ndaki hedeflerimizi baaryla vurabilseydik gemi su
almayacakt, dedi. Delta-Bir kendi pisliini temizlediini gayet iyi biliyordu.
Idareci, "Drdnc biri devreye girdi," dedi.
"Kim?"
Bir sre sessiz kalan idareci, ardndan onlara ismi verdi.
340
adam akn gzlerle birbirlerine baktlar. ok iyi tandklar biriydi.
Delta-Bir idarecinin sesinin bu kadar isteksiz gelmesine amamak gerek diye dnd. "Sfr-l diye
tasarlanan bir operasyon iin, ceset saysyla hedef profiller fazla hzl artyordu. Idareci bu yeni ismi tam
olarak nasl ve nerede yok edeceklerini anlatmaya hazrlanrken, sinirlerinin boaldini hissetti.
Idareci, "Tehlikeler ciddi derecede artt," dedi. "Iyi dinleyin. Size bu talimatlar sadece bir kez vereceim."
89
Gney Maine'in stnde uan G4, Washington'a doru hzla yoluna devam ediyordu. Rachel Sexton
gktann fzyon kabuunda neden yksek miktarda hidrojen iyonu bulunabileceine dair teorisini
aklarken, Michael Tolland ile Corky, ona bakyorlard.
"NASA'nn Plum Brook stasyonu denilen gizli bir deneme tesisi var." derken, bunlar sylediine kendisi
de inanmyordu. Kurallar dnda gizli bilgileri paylamak hi yapmad bir eydi ama artlar dikkate
aldnda, Tolland ile Corky'nin bunu bilmeye hakk vard. "Plum Brook NASA'nn en radikal yeni motor
sistemleri iin bir test alan. Iki yl nce NASA'nn orda test ettii yeni bir tasarm hakknda zet rapor
yazmtm. Genletirici dng motoru denilen bir ey."
Corky pheli gzlerle ona bakt. "Genletiri dng motorlar hl teori aamasnda. Kt stnde.
Kimsenin test ettii falan yok. Daha buna yllar var."
Rachel ban iki yana sallad. "zgnm Corky. NASA'da prototipleri var. Test ediyorlar."
341
"Ne?" Corky kukuyla bakyordu. "GDM'ler, uzayda donan sv oksijen-hidrojenle alyor, bu yzden
motorlar NASA iin deersiz. Yaktn donma sorununu zene kadar GDM yapmaya almayacaklarn
sylemilerdi."
"stesinden geldiler. Oksijenden kurtuldular, yar donmu hald saf hidrojen ieren bir eit kriyojenik yakt
olan sv hidrojen karm kullanyorlar. ok gl ve temiz yanyor. Ayrca NASA Mars'a fze gnderecek
olursa itki gcne alternatif gsteriliyor."
Corky hayretle bakyordu. "Bu doru olamaz."
Rachel, "Doru olsa iyi olur," dedi. "Bakan'a bu konu hakknda bir rapor yazmtm. Patronum ate
pskryordu. nk NASA sv hidrojeen byk bir baar olarak halka duyurmak istiyordu. Pickering ise
Beyaz Saray'n NASA'y sv hidrojen meselesini gizli tutmaya zorlamasn istemiti."
"Niye,?"
Gereinden fazla srr aklamaya niyeti olmayan Rachel, "nemli deil," dedi. Asl gerek Pickering'in,
ok az kiinin bildii artan bir milli gvenlik meselesi yznden sv hidrojen baarsn gizli tutmak
istemesiydi. in'in Way teknolojisindeki ilerleyii. inliler, muhtemelen ou ABD dmanlarndan oluan
zengin mterilere kiralamay dndkleri lmcl bir "kiralk" frlatma rampas gelitiriyorlard. ABD
gvenliine olas etkileri korkuntu. Bereket versin ki UKO, in'in frlatma rampalar iin itici yakt modeli
aradn biliyordu ve Pickering NASA'nn sv hidrojen yaktndan onlar haberdar etmek iin bir neden
gremiyordu.
Tedirgin grnen Tolland, "Yani" dedi. "NASA'nn saf hidrojenle alp, temiz yakan bir itki sistemine
sahip olduunu sylyorsun."
Rachel ban sallad. "Rakamlar bilmiyorum ama bu motorlarn egzoz ss daha nce gelitirilen her
eyden yedi kat daha scak. NASA'dan her trden yeni jikle malzemesi gelitirmesini istiyorlar." Durdu. "Bu
sv hidrojen motorlardan birinin arkasna yerletirilen byke bir ta, emsali
342
grlmemi bir syla kan hidrojen zengini egzoz ateiyle yanacaktr, fzyon kabuk elde edersiniz."
Corky, "Ah yapma imdi!" dedi. "Sahte gktana geri mi dndk?"
Tolland birden meraklanma benziyordu. "Aslnda bu fikir fena saylmaz.. Bu durum, kalk srasnda
frlatma rampasndaki uzay mekiinin altna kaya paras yerletirmeye benziyor."
Corky, "Tanrm beni kurtar," diye mrldand. "Salaklarla ayn uaktaym."
Tolland, "Corky," dedi. "Varsaymda bulunursak, egzozlarn altna sktirilen bir ta, atmosferden den
tala ayn yank zellikleri tayacak yle deil mi? Ayn ynde izikler ve ayn ters ak ergimi maddeler
elde edersin."
Corky homurdand. "Sanrm."
"Ve Rachel'n temiz yanan hidrojen yakt geride hi kimyasal atk brakmaz. Sadece hidrojen. Fzyon
kabukta fazla miktarda hidrojen iyonlar."
Corky gzlerini devirdi. "Bak, bu GDM motorlarndan biri varsa ve sv hidrojenle alyorsa, sanrm
bahsettiin ey mmkn. Ama son derece zorlama."
meteorik. Karlatmz her eyin son derece rahatszlk verici olduu konusunda size katlyorum ama
bu gkkumlarn grmezden gelemeyiz. Lehteki ispatlar kati ama aleyhteki ispatlar tesadfi."
Rachel yzn buruturdu. "Peki bu bizi nereye gtrr?"
Corky, "Hibir yere," dedi. "Gkkumlar, elimizde bir gkta olduunu kantlyor. Tek soru, birinin onu
neden buzun altna yerletirdii."
Tolland, arkadann yrtt manta inanmak istedi ama bir eyler yanl geliyordu.
Corky, "Sen ikna olmua benzemiyorsun Mike," dedi.
Tolland, arkadana akn bir ifadeyle bakarak iini ekti. "Bilmiyorum. te iki fena deildi Corky. Ama
imdi te bire indik. Bir eyleri atlyormuuz gibime geliyor."
90
Gznn nne Amerikan hapishane hcresini getirince ii rperen Chris Harper, yakalandm, diye
dnd. Senatr Sexton YGS yazlm hakknda yalan sylediimi biliyor.
YGS blm mdr, Gabrielle Ashe'i yeniden ofsine gtrp kapy kapatrken, NASA mdrne
duyduu nefretin bir anda arttn hissetti. Harper bu akam, mdrn yalanlarnn nereye kadar
uzadn grmt. Harper', YGS yazlmnn dzeltildii yalann sylemeye mecbur ederek, onun
korkakla kaplp takmdan kmaya karar verme ihtimaline kar kendini garantiye almt.
346
Harper, zimmete geirme kantlar, diye dnd. antaj. ok sinsi. Hereyin tesinde, Amerikan uzay
tarihindeki en byk an glgelemeye alan bir kasa hrszna kim inanrd? Harper, NASA mdrnn
Amerikan uzay dairesini korumak iin neler yapabileceine zaten ahit olmutu ve imdi fosil ieren
gktann duyurulmasyla menfaatleri zirveye vurmutu.
Harper birka saniye boyunca, zerinde YGS uydusunun kk bir modeli -yansma kalkanlarnn
arkasnda pek ok anten ve lens bulunan silindirik prizma- duran geni masann etrafnda adm att.
Gabrielle durmutu, siyah gzleriyle izliyor, bekliyordu. Harper'n mide bulants ona o mehur basn
konferansnda kendini nasl hissettiini hatrlatt. O gece kt bir gsteri sergilemi ve herkes bu konuda
onu sorguya ekmiti. Tekrar yalan sylemek, o gece hasta olduunu ve kendinde olmadn sylemek
zorunda kalmt. I arkadalaryla basin cansz performansn nemsemeyip bir sre sonra unutmutu.
imdi yalan bir kez daha peine dmt.
Gabrielle Ashe'in ifadesi yumuamt. "Bay Harper, mdr dman edinmiken gl bir mttefike
ihtiyacnz olacak. Bu noktada Senatr Sexton, sizin tek dostunuz olabilir. YGS yazlm yalanyla
balayalm. Bana neler olduunu anlatn."
Harper iini ekti. Gerei aklama vaktinin geldiini biliyordu.
"Gerei ilk bata sylemeliydim! "YGS baaryla frlatlmt," diye balad.
"Uydu, planland gibi kutupsal yrngeye mkemmel biimde oturdu."
Gabrielle Ashe sklm gibiydi. Tm bunlar bildii belli oluyordu. "Devam edin."
"Skntlar bunun ardndan balad. Buzdak younluk anomalilerini aratrmaya balamak istediimizde,
uydudaki anomali yazlm almad."
"Ha... hah."
Harper imdi daha hzl konuuyordu. "Yazlmn, hzla binlerce dnm veri alann incelemesi ve normal
younluk aral dnda kalan ksmlarn bulmas gerekiyordu. Yazlm ilk bata buzdaki yumuak
noktalar -kresel snma indikatrleri- aryordu ama baka younluk aykrlklarna rastlarsa, bunlar da
iaretleyecekti. Plan, YGS'nin birka haftada Kuzey Kutup Dairesi'ni taramas ve kresel snmay
lmekte kullanabileceimiz anomalileri belirlemesiydi."
Gabrielle, "Ama yazlm almaynca YGS ie yaramad," dedi.
"Kusurlu noktalar tespit etmek iin NASA'nn Kuzey Kutbu'ndan alnan grntleri santim santim elde
incelemesi gerekti."
Programlama hatasn adeta bir kez daha yaayan Harper ban sallad. "On yllar alacakt. Felaket bir
durumdu. Benim programmdaki hata yznden YGS deerini yitirmiti. Yaklaan seimler ve
SenatrSexton'n NASA'y bunca eletirmesi..." ini ekti.
"Hatanz NASA ve Bakan iin bir felaket oldu."
"Daha kt bir zamanda olamazd. Mdrn beynine kan srad. Bir sonra frlatlan mekikle sorunu
gidereceim konusunda ona sz verdim. YGS yazlm sistemini barndran ipi deitirmekten ibaretti. ok
geti. Bana sresiz ev izni verdi, ama aslna bakarsan kovulmutum. Iki ay nceydi."
"Ama yine de iki hafta nce televizyonda bir iyiletirme yaptnz duyurdunuz."
Harper kendini koyvermiti. "Korkun bir hata. O gn mdr telefon etti. Bir gelime olduunu, kendimi
affettirebileceimi syledi.
Derhal ofise gelip onunla grtm. Bir basin konferans dzenleyip herkese YGS yazlmn altrmann
yolunu bulduumu ve birka haftaya kadar veri almaya balayacamz sylememi istedi. Bunu bana
sonra aklayacakt."
"Ve siz de kabul ettiniz."
348
"Hayr reddettim! Ama bir saat sonra mdr ofisime geri geldi; yannda Beyaz Saray badanmanyla
birlikte!"
"Ne!" Gabrielle buna olduka armt. "Marjorie Tench mi?"
Ban sallayan Harper, korkun bir yaratk, diye dnd. "O ve mdrle beni karlarna alp yaptm
hatann nerdeyse NASA'yla Bakan' tam bir ykmn eiine getirdiini sylediler. Bayan Tench, bana,
senatrn NASA'y zelletirme planlarndan bahsetti. Bakan ve uzay dairesinin dt durumu
dzeltmemin boynumun borcu olduunu, sonra da bana bunu nasl yapacam anlatt."
Gabrielle ne doru eildi. "Devam edin."
Marjorie Tench, bana, Beyaz Saray'n elinde, Milne Buzul Katman'na gml dev bir gkta
bulunduuna dair jeolojik kantlar olduunu anlatt. imdiye dek rastlananlarn en by. Bu byklkte
bir gkta NASA iin byk bir bulu olacakt."
Gabrielle afallam gibiydi. "Bir saniye, yani YGS kefetmeden nce birisinin gktan zaten bildiini mi
sylyorsunuz?"
"Evet,YGS'nin keifle hibir ilgisi yok. Mdr, gktann varln biliyordu. Bana koordinatlar verdi v
YGS'yi buz katmanna evirerek,kefi YGS yapm gibi gstermemi istedi."
"aka yapyorsunuz."
"Aldatmacaya ortak olmam istediklerinde benim verdiim tepki de bu oldu. Gktann orda olduunu
masl rendiklerini bana sylemeyi reddettiler. Bayan Tench bunun nemli olmad ve YGS fiyaskomu
telafi etmemin en iyi yolunun bu olduu konusunda srar etti. YGS uydusu gktann yerini tespit etmi
gibi yaparsam, NASA, YGS'yi ok gerekli bir NASA baars olarak gsterebilecek ve seimlerden nce
Bakan'a destek olacakt."
Gabrielle'in dili tutulmutu. "Ve elbette, YGS anomali tespit yazlmnn iler durumda olduunu
duyurmadan, YGS'nin bir gkta bulduunu iddia edemezdiniz."
349
Harper ban sallad. "Bu yzden basin konferans bir yaland. Bunu yapmaya mecbur brakldm. Tench
ve mdr ok acmaszdlar. Herkesi hayal krklna uratacam sylediler. Bakan YGS Projesi'ne fon
salamt, NASA bu i iin yllar harcamt ve ben bir programlama hatasyla her eyi berbat etmitim."
"Bylece yardm etmeyi kabul ettiniz."
"Baka seeneim yoktu. Bunu yapmasaydm kariyerim sona erecekti. Ve iin gerei u ki, yazlm
yzme gzme bulatrmasaydm, YGS o gktan bulabilecekti. Bu yzden kk bir yalan gibime
geldi. Birka ay sonra uzay mekii frlatldnda yazlm zaten dzeltilecekti, ben sadece bunu biraz daha
erken duyurmu oluyorum, diye dndm."
Gabrielle hafife slk ald. "Meteorik frsattan yararlanmak iin kk bir yalan."
Harper bundan bahsederken midesi bulanyordu. "Bylece... yaptm. Mdrn emirlerine uyarak bir basin
konferans dzenleyip anomali tespit yazlmn altrmay baardm duyurdum. Birka gn bekledikten
sonra YGS'yi mdrn verdii koordinatlara evirdim. Sonra, komuta zincirine uygun olarak YGS
direktrn aradm ve YGS'nin Milne Buzul Katman'nda kat bir younluk anomalisi tespit ettiini
syledim. Ona koordinatlar verip anomalinin gkta olabilecek kadar youn grndn syledim.
Heyecana kaplan NASA baz nveler kartmak iin Milne'e kk bir ekip gnderdi. Operasyon bundan
sonra ok gizli yrtld."
"O zaman, bu akama kadar gktanda fosler bulunduunu bilmiyordunuz?"
"Burdaki kimse bilmiyordu. Hepimiz ok olduk. imdi herkes dnya d biyolojik yaam kantlar bulduum
iin bana kahraman diyor ve ben ne diyeceimi bilemiyorum."
Harper' siyah gzleriyle inceleyen Gabrielle bir sre sessiz kald. "Ama buzdaki gktan YGS tespit
etmediyse, mdr orda olduunu nerden biliyordu?"
350
"Onu baka biri buldu."
"Baka biri mi? Kim?"
Harper iini ekti. "Charles Brophy adl Kanadal bir jeolog; Ellesmere Adas'ndaki bir aratrmac. Buzdaki
dev gktan tesadfen kefettii srada, Milne Buzul Katman'nda jeolojik buz sondalamas yapyormu.
Telsizle bildirdi ve NASA telsiz konumasn yakalad."
Gabrielle bakakalmt. "Peki ama bu Kanadal,,kefin butn kayman NASA'nn yemesine ses
kartmyor mu?"
Ii rperen Harper, "Hayr," dedi. "Anlalaca zere, ld."
91
Michael Tolland gzlerini kapatp, G4 uak motorunun vnlamasn dinledi. Washington'a varana dek,
gktan daha fazla dnmemeye karar vermiti. Corky'ye gre gkkumlar kesin kantt; Milne Buzul
Katman'ndaki ta ancak bir gkta olabilirdi. Rachel yere indiklerinde William Pickering'e verecek kesin
bir cevabnn olmasn diliyordu ama fikir denemeleri gkkumlar yznden kmaza girmiti. Ispatlar ne
kadar phheli grnrse grnsn, gkta gerek gibi grnyordu.
yle olsun.
Rachel okyanusta yaad travma yznden sarslmti, yine de Tolland, onun kendini abuk
toparlayna hayran kalmt. imdi Rachel tm dikkatini elindeki meseleye vermiti. Gktanin
maskesini drecek veya doruluunu kantlayacak bir yol bulmak ve onlar kimin ldrmeye altn
belirlemek.
Rachel yolculuun ounu, Tolland'n yanndaki koltukta geirmiti. Yorucu artlara ramen Rachel'la
konumay elenceli buluyordu. Birka dakika nce Rachel tuvalete gidince, Tolland, onun yannda
oturmasn zlediine amt. Bir kadnn varln zlemeyeli ne kadar olduunu dnd; Celia'dan
baka bir kadn.
351
"Bay Tolland"
Tolland ban kaldrp bakt.
Pilot ban kabinden ieri uzatmt. "Geminizin telefon kapsama alanna girdiimizde size bildirmemizi
istemitiniz. Isterseniz balant kurabilirim."
"Teekkrler." Tolland koridora kt.
Tolland, pilot kabinnden mrettebatn arad. Bir iki gn daha gelmeyeceinden onlar haberdar etmek
istiyordu. Elbette nasl bir derdin iinde olduunu onlara anlatmaya niyeti yoktu.
Telefon birka kez ald. Geminin SHINCOM 2100 haberleme sisteminin telefona cevap vermesi
Tolland' artmt. Her zamanki profesyonel karlama mesaj deil, Tolland'n ekibinden grltc biri
cevap veriyordu, geminin soytars.
Ses, "Haya, haya, buras Goya," dedi. "zgnz, u anda kimse burda deil, hepimiz ok byk bitler
tarafndan karldk! Dorusu, Mike'in byk gecesini kutlamak iin kyya ktk. Tanrm, ok gururluyuz!
isminizi ve numaranz brakabilirsiniz, belki yarn ayldmz zaman arayabiliriz. Ciao! ET'ye gidiyoruz!"
Mrettebatn imdiden zleyen Tolland gld. Basin konferansn seyrettikleri anlalyordu. Kyya
kmalarna memnun olmutu; Bakan aradnda onlar aniden brakmt ve denizde ok uygunsuz bir
yerde duruyorlard. Mesajda herkesin kyya ktn syledii halde Tolland gemiyi yalnz
brakmayacaklarn dnyordu, zellikle de u anda demirli bulunduu gl akntlarn getii yerde.
Tolland, kendisine braktklar dahili sesli mesajlar dinlemek iin saysal ifreyi girdi. Sadece bir kez
bipledi. Bir mesaj. Ayn yaygarac mrettebatn sesiydi.
352
"Selam Mike, ne gsteriydi ama! Bunu dinliyorsan, herhalde u anda haval Beyaz Saray partilerinden
birinde mesajlarn dinleyip, bizim hangi cehennemde olduumuzu merak ediyorsundur. Gemiyi terk
ettiimiz iin zgnm dostum, ama bu yle basit bir kutlama gecesi deildi. Merak etme ok iyi demirledik
ve verandann n ak braktk. Iten ie korsanlar karsn da, NBC sana u yeni tekneyi alsn
istiyoruz! aka yapyorum! Meraklanma, Xavia gemide kalp kaleyi korumay kabul etti. Bir avu sarho
balkyla parti yapmaktansa, yalnz kalmay tercih ettiini syledi. Buna inanabiliyor musun?"
Birinin gemide kaldn duyunca ii rahatlayan Tolland kendi kendine gld. Xavia mesuliyet sahibi biriydi,
partilere gre biri deildi. Sayg duyulan bir deniz jeologu olan Xavia, aklna geleni sylemekle
tannyordu.
Mesaj, "Her neyse Mike," diye devam etti. "Bu gece inanlmazd. Bilim adam olmakla gurur
duyuyorsundur, ha? Herkes bunun NASA iin ne kadar iyi olduundan bahsediyor. NASA'y bo ver. Bu
bizim iin ok daha iyi oldu! Amazing Seas izlenme oran bu akam birka milyon puan yukar frlamtr.
Sen bir yldzsn adamm. Gerek bir yldz. Tebrikler. Mkemmel i kardn."
Hattan ksk konuma sesleri geldi. Sonra ses tekrar duyuldu.
"Ah, evet, Xavia'dan bahsetmiken, sana bir eletiride bulunmak istiyor. Veriyorum."
Makinede Xavia'nn tiz sesi duyuldu. "Mike, ben Xavia, sen bir ilahsn. Ve seni ok sevdiim iin bu Nuh
tufanndan kalma enkazna dadlk yapmay kabul ediyorum. Her neyse, gemiye bebek bakcl
yapmann yan sra, mrettebat benden gemi kalta olarak, senin ukala bir herife dnmemen iin tm
gcm kullanmam istedi, ki sanrm bu akamdan sonra biraz zor olacana inanyorum, ama
belgeselinde bir gaf yaptn ilk syleyen ben olmak istedim.
353
Evet, beni duydun. Ender rastlanan bir Michael Tolland hyarl. Merak etme, dnyada bunu fark edecek
k'i vardr, hepsi de espri anlay olmayan, fil hafzal deniz jeologlar. Benim gibi. Ama biz jeologlar
iin ne derler bilirsin: her zaman kusur ararlar!" Gld. "Her neyse, nemli deil, gkta petrolojisiyle ilgili
ufak bir nokta. Geceni berbat etmek iin sylyorum. Bununla ilgili bir iki telefon gelebilir, o yzden aslnda
hepimizin yle olduunu bildii bir moron gibi cevap vermemen iin seni nceden bilgilendireyim." Tekrar
gld. "Her neyse, pek parti merakls olmadm iin gemide kalyorum. Zahmet edip de beni arama;
makineye balamak zorundaym, nk btn akam boyunca lanet olas gazeteciler arayp durdu. Sp
batrmana ramen, bu akam gerek bir yldzdn. Her neyse, geri geldiinde sana bununla ilgili aklama
yaparm. Ciao."
Hatta ses kesildi.
Michael Tolland kalarn att. Belgeselimdeki bir hata m?
Rachel Sexton G4'n tuvaletinde durmu, aynada kendine bakyordu. Solgun grndn dnd ve
sandndan daha hastalkl. Bu akam yaad korku ondan ok ey alp gtrmt. Titremesinin
gemesine veya bir okyanus kysna gitmesine daha ne kadar kaldn dnd. U.S.S. Charlotte
beresini karp salarn at. Daha iyi, diye dnd, imdi biraz daha kendi gibi hissediyordu. Kendi
gzlerinin iine bakan Rachel, derin bir bitkinlik hissetti. Ama ardnda zm grebiliyordu. Bunun
annesinden kaldn biliyordu. Kimse sana ne yapacan ve yapamayacan sylemez. Rachel,
annesinin bu akam olanlar grp grmediini merak etti. Birileri beni ldrmeye alt anne. Birileri
hepimizi ldrmeye alt...
Rachel'n zihninden, son birka saattir olduu gibi yine isimler geti.
354
Lawrence Ekstrom... Marjorie Tench... Bakan Zach Herney. Hepsinin de birer nedeni vard. Ve daha da
korkuncu, hepsinin bunu yapma imkan. Rachel kendi kendine, Bakan iin iinde deil, dedi. Babasndan
daha ok sayg duyduu Bakan'n bu esrarl olayda masum bir izleyici olrnas umudunu gdyordu.
Hl hibir ey bilmiyoruz.
Kim olduunu... eerleri... ve nedenini.
William Pickering iin cevaplar bulmak istiyordu ama u ana kadar tek yapabildii daha fazla soru
retmekti.
Rachel tuvaletten ktnda, Michael Tolland' koltuunda gremeyince ard. Corky yan tarafta
ekerleme yapyordu. Rachel etrafna baknrken, Michael, pilot kabininden kt. Gzleri endieyle
bymt.
Rachel, "Ne oldu?" diye sordu.
Telefon mesajn ona anlatrken Tolland'n sesi skknd.
Belgeselde birhata m? Rachel, Tolland'n ar tepki gsterdiini dnd.
"Belki de bir ey deildir. Hatann ne olduunu tam manasyla sylemedi mi?"
"Gkta petrolojisiyle ilgili bir eymi."
"Kaya yaps m?"
"Evet. Hatay sadece birka jeolog fark edebilirmi. Kulaa yle geliyor ki, yaptm hata her neyse,
gktann yapsyla ilgili."
Hzla derin bir nefes alan Rachel imdi anlyordu. "Gkkumlar m?"
"Bilmiyorum, ama ok byk tesadf olur."
Rachel, ona katlyordu. Gkkumlar, NASA'nn bunun gerek bir gkta olduu iddiasn destekler, geri
kalan tek kantt.
Corky gzlerini ovuturarak yanlarna geldi. "Neler oluyor?"
Tolland, ona olanlar anlatt.
Ban iki yana sallayan Corky, yzn buruturdu. "Gkkumlaryla ilgili bir sorun deildir Mike. Olamaz.
Verilerin hepsi NASA'dan geldi. Benden deil. Kusursuzdu."
355
"Baka nasl bir petrolojik hata yapm olabilirim?"
"Kim bilir? Ayrca, deniz jeologlar gkkumlar hakknda ne bilir?"
"Hibir fikrim yok ama ok zeki biridir."
Rachel, "Bu artlarda," dedi. "Sanrm Direktr Pickering'le konumadan nce bu kadnla konumalyz."
Tolland omuzlarn silkti. "Drt kere aradm. Hepsinde de telesekreter devreye girdi. Herhalde imdi su
laboratuvarndadr ve hibir ey duymuyordur. Yarn sabaha kadar mesajlarm alamaz." Tolland durup
saatine bakt. "Ama..."
"Ama ne'?"
Tolland dikkatle ona bakt. "Sence patronundan nce Xavia'yla konumamz ne kadar nemli?"
Rachel, "Eer gkkumlaryla ilgili syleyecek bir eyi varsa, bence ok kritik," dedi. "Mike, u anda
elimizde her trl elikili veri var. William Pickering ak cevaplar duymaya alkn biridir. Onunla
grtmzde, harekete geebilmesi iin elle tutulur bir ey sunmak istiyorum."
"O halde yolda inmemiz gerekecek."
Rachel biraz ge kavramt. "Gemiye mi?"
"New Jersey aklarnda. Washington'a giderken tam yolumuzun stnde. Xavia'yla konuup ne bildiini
renelim. Corky'de hl bir gkta rnei var ve eer Xavia jeolojik testler yapmak isterse gemide ok iyi
donanml bir laboratuvar var. Sanrm kesin cevaplar almamz bir saati gemez."
Rachel i skntsnn arttn hissetti. Okyanusa bu kadar abuk geri dnmek dncesi sinirlerini
bozmutu. Ihtimali aklna getirince kararn verdi ve kesin cevaplar, diye dnd. Pickering kesin cevaplar
isteyecek.
356
92
Delta-Bir ayaklarnn yeniden karaya bastna seviniyordu.
Aurora ua yar gte gitmesine ve dolambal bir ukyanus rotas izlemesine ramen, yolculuunu iki
saatten az bir zamanda tamamlam ve Delta Gc'ne, idarecinin talep ettii fazladan cinayete hazrlanp
pozisyon almalar iin olanak salanmt.
imdi D.C. yaknlarndaki zel askeri havaalan pistinde Aurora'y geride brakan Delta Gc, yeni nakil
aracna biniyordu. Onlar bir OH58D Kiowa Warrior helikopter bekliyordu.
Delta-Bir, idareci yine en iyisini ayarlam, diye dnd.
Ilk bata hafif keif helikopteri olarak tasarlanan Kiowa Warrior, ordunun yeni nesil saldr helikopterini
meydana getirecek ekilde "geniletilmi ve gelitirilmiti". Kiowa, lazer hedef iaretleme/mesafe lme
cihaznn, Havadan Havaya Stinger fzeleri ve AGM-1148 Hellfire Fze sistemi gibi lazer gdml isabetli
silahlara otonom iaretleme salad kzltesi termal grntleme yeteneine sahipti. Yksek sratli
digital bir sinyal ilemcisi, ayn anda alt hedefe kadar farkl hedeflerin izini srebiliyordu. Kiowa'y
yakndan gren ok az dman, hayatta kalp da hikayesini anlatabilmiti.
Delta-Bir, Kiowa'nn pilot koltuuna oturup kemerini balarken tandk bir gllk hissine kapld. Bu
arata eitim alm ve kez gizl operasyonlara umutu. Elbette daha nce hi tannm Amerikal bir
yetkilinin peine dmemiti. Itiraf etmesi gerekirdi ki, Kiowa bu i iin mkemmel bir hava tatyd.
Rolls-Royce Allison motorlar ve ikiz yar sert pervane kanatlar "sessiz uu" yapabilmesine olanak
tanyordu. Bu da balarnn stne gelene kadar karadaki hedeflerin helikopter sesini duyamayacaklar
anlamna geliyordu.
357
Ayrca klarn amadan kr uu yapabilme imknna sahip olduu ve dz siyaha boyanan helikopterin
kuyruunda yanstmal saylar yazmad iin, hedefin radar olmad mddete helikopteri geirmesi
mmkn deildi.
Sessiz siyah helikopterler.
Komplo teorisyenleri bu konuda lgnca savlar ortaya atyorlard. Bazlar sessiz siyah helikopter
saldrlarnn, Birlemi Milletler'in yetkilendirdii "Yeni Dnya Dzeni Nazileri'nin" kant olduunu iddia
ediyordu. Bazlarysa helikopterlerin sessiz uzayl aralar olduklarn. Geceleri Kiowa'lar kol uuunda
grenlerse, daha byk bir hava aracnn seyir klarn grdkleri yanlgsna dyorlard; dikey uu
yapabilen bir uan daire.
Bu da yanlt. Ama yanlsamalar ordunun houna gidiyordu. Delta-Bir yakn zaman nce gizli bir grevde,
ok gizli yeni bir ABD askeri teknolojisiyle silahlandrlm Kiowa kullanmt; S&M(smoke and mirrors)
isimli holografik silah. Sadomazoizm kelimesini artrmasna ramen, "yalanc eko" kelimelerini ifade
ediyordu. Dman topraklar stndeki gkyzne "yanstlan" holografik grntler. Kiowa, S&M
teknolojisini dman uaksavar ssnn stnde ABD uak hologramlar yanstmak iin kullanyordu.
Panie kaplan uaksavar nianclar tepelerinde dolaan hayaletlere lgnca ate ediyorlard. Cephane
tkendiinde, Birleik Devletler asl kozunu gnderiyordu.
Delta-Bir ile adamlar pistten havalanrken, kulaklarnda hl idarecinin szleri nlyordu. Baka bir
hedefniz var. Yeni hedeflerinin kimlii dikkate alndnda, durumu fazlasyla hafife alan bir ifadeydi. Yine
Delta-Bir kendine, sorgulayacak konumda olmadn hatrlatt. Takmna bir emir verilmiti ve aldklar
talimatlar uygun biimde yerine getireceklerdi;
bu yntem her ne kadarartc olsa da.
Umarm idareci bunun doru hareket olduundan emindir.
Kiowa pistten havalanrken, Delta-Bir gneybatya yneldi. FDR Ant'n daha nce iki kez grmt ama
bu gece ilk defa havadan grecekti.
93
"Bu gktan aslnda Kanada'l bir jeolog mu buldu?" Gabrielle Ashe gen programc Chris Harper'a
hayretle bakyordu.
"Ve bu Kanada'l imdi ld m?"
Harper kederle ban sallad.
Gabrielle, "Ne zamandr bunu biliyorsunuz?" diye sordu.
"Birka haftadr. Mdrle Marjorie Tench, beni basin konferansinda yalan sylemeye mecbur braktktan
sonra szmden dnemeyeceimi biliyorlard. Gktann gerekte nasl bulunduunu bana anlattlar."
Gktan bulan KYYT deil! Tm bu bilgilerin nereye varacana dair Gabrielle'n hibir fikri yoktu ama bir
rezalet kartaca ortadayd. Tench iin kt haber, senatr iinse iyi haber anlamna geliyordu.
imdi can skkn grnen Harper, "Dediim gibi;" dedi. "Gktann asl kefedilme ekli, yakalanan bir
telsiz konumas. INSPIRE denilen bir programdan haberin var m? Interaktif NASA Uzay Fizii yonosfer
radyo Deneyleri."
Gabrielle bunu duyduunu hayal meyal hatrlyordu.
Harper, "Esas itibariyle, Kuzey Kutbu yaknlarnda yer seslerini -huzey klarnn plazma dalga
emisyonlar, yldrm frtnalarnn geni bant vurulan, bu gibi eyler- dinleyen ok dk frekansl radyo
alclar," dedi.
359
"Peki."
"INSPIRE telsiz alclarndan biri, birka hafta nce Ellesmere Adas'ndan parazitli bir yayn yakalad.
Kanadal bir jeolog ok dk frekanstan yardm istiyordu." Harper durdu. "Dorusu, frekans o kadar
dkt ki, NASA'nn VLF alclarndan baka kimse duymamtr, Kanadalnn uzun dalga yaptn
dndk."
"Anlamadm?"
"Telsiz iletisini azami mesafeye ulatrmak iin mmkn olan en dk frekansta yayn yapmak.
Unutmamak lazm ki ok icra bir yerdeydi, standart frekanstaki bir ileti, duyulabilecei kadar uzaa
gitmeyebilir."
"Mesajda ne diyordu?"
"Ileti ksayd. Kanadal, Milne Buzul Katman'nda sondalama yaparken, buza gml ar youn bir
anomali tespit ettiini, gkta olabileceinden phelendiini ve lmler yaparken frtnaya yakalandn
sylyordu. Koordinatlarn vererek, frtnadan kurtarlmasn isteyerek telsizini kapatt. NASA'nn en yakn
dinleme istasyonu onu kurtarmak iin Thule'dan bir kurtarma ua gnderdi. Saatlerce aradktan sonra
onu, rotasnn kilometrelerce uzandaki bir buzul yarnn dibind kza ve kpekleriyle birlikte l olarak
buldular. Anlald kadaryla frtnadan kamaya alm, yolundan sapp buzul yarndan dmt."
Duyduklarn dnen Gabrielle'n merak kabarmt. "Ve bylece NASA baka kimsenin bilmedii bir
gktan renmi oldu."
"Kesinlikle. Ve tuhaftr ki, eer yazlmm doru alsayd, KKYT uydusu ayn gktan tespit edebilirdi;
Kanadaldan bir hafta nce." Bu rastlant Gabrielle' tereddde drmt. " yz yldr gml duran
bir gkta, ayn hafta iinde iki kere mi kefedildi yani?"
"Biliyorum. Biraz tuhaf, ama bilim byledir ite. Ya ktlk ekersin ya da bayram yaparsn. Konu u ki,
mdr gktann bizim kefimiz olmas gerektiine inanyordu, yani iimi dzgn yapsaydm yle olacakt.
360
Bana Kanadal ld iin, KYYT'yi SOS mesajnda verdii koordinatlara evirirsem kimsenin farkna
varmayacan syledi. Bundan sonra gktan biz kefetmiiz gibi yapacaktm ve utan verici
baarszl bir nebze telafi etmi olacaktk."
"Ve siz de bunu yaptnz."
"Sylediim gibi, baka ansm yoktu. Uydunun baarsz olmasnn sebebi bendim." Durdu. "Ama bu
akam Bakan'n basin konferansn ve kefetmi gibi yaptm gktanda fosiller bulunduunu
duyduumda..."
"ardnz."
aramt.
William Pickering telefona cevap verdiinde, sesi son derece resmiydi. "Ltfen dikkatli konu. Bu
balantnn garantisini veremem."
Rachel anlamt. Dier UKO sahra telefonlar gibi Pickering'in cebi de gvenli olmayan arlar tespit
ettiinde ikaz ediyordu. Rachel bilinen en az gvenli haberleme arac olan radyofondan arad iin,
Pickering'in telefonu onu uyarmt.
363
Bu konumann st kapal yaplmas gerekiyordu. Isim ve yer verilmeyecekti.
Rachel bu gibi durumlarda kullanlan standart selamlamayla "Sesim benim kimliimdir," dedi. Balant
kurduu iin direktrn sinirleneceini dnmt ama Pickering'in tepkisi olumlu gibiydi.
"Evet, ben de seninle temasa gemeyi dnyordum. Yn deitirmek gerekiyor. Birilerinin sizi
karlamasndan endie ediyorum."
Rachel aniden korkuya kaplmt. Biri bizi gzetliyor. Pickering'in sesindeki tehlikeyi sezebiliyordu. Yn
deitirmek. Tamamen farkl sebeplerden tr olsa da, Rachel'n tam da bu isteini yerine getirmek iin
aradn renmek houna gidecekti.
Rachel, "u gereklik meselesini tartyorduk," dedi. "Kesinn olarak dorulamann ya da reddetmenin bir
yolunu bulmu olabiliriz."
"Mkemmel. Gelimeler oldu, en azndan devam etmek iin elimde geerli deliller olur."
"Bu ispatlama hemen inmemizi gerektiriyor. Iimizden biri bir labatuvara..."
"Ltfen yer tanm yapma. Kendi gvenliin iin."
Rachel'n bu hatta planlarn yaynlamaya niyeti yoktu. "Bizim iin GAS-AC'ye ini izni alabilir misin?"
Pickering bir sre sessiz kald. Rachel, onun kelimeyi kartmaya altn sezinledi. GAS-AC, UKO'nun,
Sahil Gvenlik Grup Hava Istasyonu Atlantic City iin kulland bir ksaltmayd. Rachel, direktrn bunu
biliyor olmasn diledi.
Sonunda, "Evet," dedi. "Bunu ayarlayabilirim. Nihai duranz buras m?"
"Hayr. Ordan helikopterle aktarma istiyoruz."
"Bir ara bekliyor olacak."
"Teekkrler."
"Daha fazlasn reninceye kadar son derece dikkatli davranmanz tavsiye ederim. Sizin pheleriniz,
gl gruplar arasnda derin kayglara neden oldu."
Rachel, Tench, diye dnrken, Bakan'la dorudan temasa geebilmeyi diliyordu.
"u anda arabamda bahsi geen bu kadnla bulumaya gidiyorum. Tarafsz bir yerde zel bir grme
talep etti. Pek ok eyi aydnla kavuturacak."
Pickering, Tench'le bulumaya m gidiyor? Telefonda sylemeyi reddettiyse de, Tench'in ona syleyecei
ey nemli olmalyd.
Pickering, "Nihai koordinatlarnz hakknda kimseyle grmeyin. Ayrca baka telsiz balants yok.
Anlald m?"
"Evet efendim. Bir saate kadar GAS-AC'de olacaz."
"Aktarma arac ayarlanacak. Nihai duranza vardnzda beni gvenli kanallardan arayabilirsin." Durdu.
"Gvenliiniz iin gizliliin ne kadar nemli olduunu tarif edemem. Bu akam ok gl dmanlar
kazandnz. Dikkatli davrann." Pickering gitmiti.
Rachel balanty kapatp Corky ile Tolland'a dnerken gerildiini hissediyordu.
Cevaplar bulmak iin hevesli grnen Tolland, "Istikamet deitiriyor muyuz?" diye sordu.
Rachel isteksizce ban sallad. "Goya."
Elindeki gkta rneine bakan Corky iini ekti. "Hl inanmyorum, NASA byle bir..." Sesi gittike
azald, her geen dakika biraz daha endieli grnyordu.
Rachel pilot kabinine dnerek, radyo telsizini geri verdi. n camdan, uan altndan kayp giden
aynn aydnlatt bulutlara bakarken, Tolland'n gemisinde reneceklerinden holanmayacaklar
hissine kaplmt.
365
95
William Pickering, sedann Leesburg Otoyolu'nda kullanrken almadk bir yalnzlk hissetti. Saat 02.00
idi ve yol bombotu. Bu saatte araba kullanmayal yllar olmutu.
Marjorie Tench'in kaba sesi hl kulaklarn trmalyordu. FDR Ant'nda bulualm.
Marjorie Tench'i en son yz yze grd an hatrlamaya alt; hi ho bir tecrbe olmamt. Iki ay
nceydi. Beyaz Saray'da. Milli Gvenlik Konseyi, Kurmaylar, CIA, Bakan Herney ve NASA mdr'nn
evreni daha iyi tanmak istiyorlar. Onlar, yldzl gkyzn seyredip orda
368
gerekten neler olduunu kendilerine sorarak byyen hayalci ocuklardan oluan bir topluluk. NASA'nn
icatlarn tetikleyen ey, tutku ve meraktr, askeri stnlk vaadi deil."
Masadaki tansiyonu drmeye alan Pickering, boazn temizleyerek daha yumuak bir sesle konutu.
"Larry, eminim direktr askeri uydular na etmek iin NASA bilim adamlarn ie almaktan
bahsetmiyordur. NASA'nn grev tanmlamas deimeyecek. NASA her zamanki gibi ilerini grrken,
daha fazla fon ve daha fazla gvenlik elde etmi olacaksnz." Pickering, Bakan'a dnmt. "Gvenlik
pahaldr. Bu odadaki herkes, NASA'daki gvenlik szntlarnn yetersiz fonlardan kaynaklandnn
phesiz farknda. NASA kendi bann aresine bakmak gvenlik ltlerine kestirme areler bulmak ve
maliyeti paylamak iin dier lkelerle ortak projeler yrtmek zorunda. Benim teklifim u, NASA daha
hyk bir bte ve biraz daha ihtiyatla u anda olduu gibi stn ilmi ve sivil varlna devam etsin."
Gvenlik konseyinin pek ok yesi onaylayarak balarn sallamlard. pickering'in aklamasyla hi de
elenmedii anlalan Bakan Herney dorudan William Pickering'in gzlerinin iine bakarak yavaa
ayaa kalkmt. "Bill, sana unu sormak istiyorum: NASA gelecek on yl iinde Mars'a gitmeyi mit ediyor.
Istihbarat topluluu, rtl denein byk bir ksmnn Mars'a yolculuk iin harcanmas hakknda nasl
hissedecek; ksa vadeli hibir milli gvenlik kar olmayan bir yolculuk."
"NASA istedii gibi hareket edebilecektir."
Herney ak bir dille, "Yapma ya," demiti.
Birden herkesin gzleri dar frlamt. Bakan Herney, ok nadiren azn bozard.
Herney, "Bakan olarak rendiim bir ey varsa," demiti."Oda, para kimin elindeyse, kumanday o alr.
NASA kesesinin iplerini, kurulma amalarn paylamayan kimselerin eline vermeyi reddediyorum. Hangi
NASA misyonlarnn uygun olduuna ordu karar verdiinde ne kadar ilim retilebilir bilemiyorum."
369
Herney'nin gzleri odada gezinmiti. Sonra yavaa ve kararllkla sert baklarn yeniden William
Pickering'e evirmiti.
"Bill." Herney iini ekmiti. "NASA'nn yabanc uzay daireleriyle ortak projeler yrtmesinden duyduun
memnuniyetsizlii dar grllk olarak nitelendiriyorum. En azndan inlilerle ve Ruslarla yapc bir
eyler yapan biri var. Bu gezegene bar, askeri g kullanarak gelmeyecek. Hkmetlerinin farkllna
ramen bir araya gelenler bunu salayacaklar. Bana soracak olursan, NASA'nn ortak projeleri milli
gvenlii arttrmak konusunda her trl milyar dolarlk casus uydusundan ok daha iyi i gryor ve
gelecek iin ok daha byk umutlar tayor."
Pickering iindeki fkenin arttn hissediyordu. Bir politikac benimle byle konumaya nasl cret eder!
Herney'nin idealizmi toplant salonunda gz boyuyor ama gerek dnyada insanlar ldryordu.
Marjorie Tench, Pickering'in patlamaya hazrlandn sezinlemi gibi, "Bill," diye araya girmiti. "Evladn
kaybettiini biliyoruz. Bunun, senin iin kiisel bir mesele olduunun farkndayz."
Pickering, onun sesindeki alakgnllkten baka hibir ey duymamt.
Tench, "Ama ltfen unutma ki, Beyaz Saray uzay zel sektre amamz isteyen yatrmc selini zapt
ediyor," demiti.
"Bana soracak olursan, tm hatalarna ramen, istihbarat topluluunun en byk dostu NASA. Belki de
hepiniz ona dua etmelisiniz."
Otoyolun banketindeki dar erit Pickering'i imdiki zamana geri dndrd. Kavaa yaklayordu. D.C.
kavana girerken, yolun kenarnda kanl bir geyik ls grd. Garip bir tereddte kapld... ama
srmeye devam etti.
Yetimesi gereken bir randevu vard.
370
96
Franklin Delano Roosevelt Ant, lkedeki en byklerden biriydi. Bir park, elaleleri, heykelleri, ardaklar
ve bir havuzu bulunan ant, FDR'nin iktidarda kald her bir dneme ayrlan drt d galeriye blnmt.
Antn bir buuk kilometre uzanda, seyir klarn karartm bir Kiowa Warrior, ehrin stnden uarak
yaklayordu. D.C. gibi nemli ahsiyetler ve medya alanlaryla dolu bir ehirde, gkyzndeki
helikopterler gneye uan kular kadar alldk bir eydi.
Delta-Bir, "kubbe" diye bilinen eye -Beyaz Saray etrafndaki korumal hava sahas- yaklamad
mddete fazla dikkat ekmeyeceini biliyordu. Burada fazla uzun kalmayacaklard.
Kiowa, karanlk FDR Ant'nn tam stne deil ama yaknna gelip yavaladnda yedi yz metre
ykseklikteydi. Delta-Bir bir sre burda kalp pozisyonunu kontrol etti. Gece grl teleskobik
grntleme sisteminin bana geen, sol tarafndaki Delta-Iki'ye bakt. Video yayn, yeilimsi ant giriini
gsteriyordu. Bu alan botu.
imdi bekleyeceklerdi.
Sessiz bir cinayet olmayacakt. Dikkat ekmeden ldrlemeyecek insanlar vard. Nasl bir yntem
kullanrlarsa kullansnlar, baz yansmalar olacakt. Soruturmalar. Bu gibi durumlarda en iyi rtbas ekli
grlt kartmakt. Patlamalar, alevler ve duman akla ilk olarak yabanc terrizmi getirirdi. zellikle de
hedef, yksek mevkili bir yetkili olduunda.
Delta-Bir, aada aalarla evrili antn gece gr iletisini tarad. Park alanyla giri yolu botu. Az
sonra, diye dnd. Bu gizli bulumann yeri, ehrin iinde olmasna ramen bu saatte sszd. Delta-Bir
gzlerini ekrandan, kendi silahlarna evirdi.
371
Bu gece Hellfire sistemi kullanlabilirdi. Lazer gdml Hellerfire vur ve unut imkn salyordu. Frlatc,
yer gzclerinden, dier hava tatlarndan veya havalanan aracn kendisinden yanstlan bir lazer
noktaya tam nian alabiliyordu. Bu gece fze, bir kuleye takl nianghta bulunan lazer iaretleyicisiyle
kendi kendine ynlendirilecekti. Kiowa'nn iaretleyicisi, hedefi lazer nyla "boyadktan" sonra, Hellfire
fzesi kendi ynn belirleyecekti. Hellfire, hem karadan, hem havadan ate edebildii iin, bu akam
brada kesinlikle bir hava arac bulunduu yargsna varlamayacakt. Ayrca Hellfire, karaborsa silah
satclar arasnda ok tutulan bir silaht, bu yzden bir terrist eylemi olduu dnlecekti.
Delta-Iki, "Sedan," dedi.
Delta-Bir ileti ekranna bakt. Kolay tanmlanamaz, siyah, lks bir sedan, programa uygun olarak giri
yoluna yaklayordu. Bu, by hkmet dairelerinin kulland tipik bir makam arabasyd. ofr, ant
binasna girerken arabann farlarn kapatt. Birka daire izdikten sonra aalkl bir yerin yakinna park
etti. Orta teleskobik gece grn ofr tarafndaki pencereye evirirken, Delta-Bir ekrana bakyordu.
Bir sre sonra kiinin yz grntye girdi.
Delta-Bir hemen bir nefes ald.
Orta, "Hedef doruland," dedi.
Delta-Bir gece gr ekranna bakt ve kendini krala nian alan bir tetiki gibi hissetti. Hedef doruland.
Delta-Iki sol taraftaki havaclk elektronii blmne dnd ve laser iaretleyicisini altrd. Yedi yz
metre aada, srcnn gremedii sedann tepesinde beliren bir k noktacna nian ald. "Hedef
boyand," dedi.
Delta-Bir derin bir nefes alp ate etti.
Gvdenin altndan gelen tiz bir tslama sesinin ardndan, belirsiz bir k demeti yere doru indi.
Bir saniye sonra, park yerindeki araba, gz kamatrc alevler arasnda infilak etti. Her yana eri metal
paralar uutu. Yanan tekerlekler aalarn arasna doru yuvarland.
372
Helikopteri blgeden uzaklatrmaya balayan Delta-Bir, "lm gerekleti," dedi.
"Idareciyi ara."
Yaklak kilometre tedeki Bakan Zach Herney, yatmaya hazrlanyordu. Sarayn kurun geirmez
Lexan pencereleri iki buuk santim kalnlndayd. Herney patlamay duymamt.
97
Sahil Gvenlik Grup Hava stasyonu Atlantic City, Atlantic City Uluslararas Havaalan'ndaki William J.
Hughes Federal Havaclk Ynetimi Teknik Merkezi'nin gvenli bir blmndeydi.
Uan tekerlekleri, iki dev kargo binas arasndaki ssz piste keskin gcrtlar kartarak deerken, Rachel
Sexton yerinde srayarak uyand. Uyuya kalm olmasna aran Rachel, sersem bir halde saatine bakt.
02.13. Kendini gnlerdir uyuyormu gibi hissediyordu.
Scak bir uak battaniyesi smsk stne rtlmt ve yanndaki Michael Tolland da uyanmaya
balamt. Rachel'a yorgun bir tebessm etti. Koridordan sendeleyerek gelen Corky, onlar grnce
yzn ast.
"Kahretsin, siz hl orda msnz? Bu akamn kt bir rya olmasn dileyerek uyanmtm."
Rachel, onun nasl hissettiini gayet iyi anlyordu. Yine denize gidiyorum.
Uak durduktan sonra, Rachel ile dierleri dz piste indiler. Gkyz kapal olmasna ramen, ky havas
skntl ve lkt. Ellesmere ile karlatrldnda, New Jersey tropikal kuakta saylrd.
373
Bir ses, "Buraya," diye seslendi.
Rachel ile dierleri dnp baktnda, Sahil Gvenlik'in klasik, koyu krmz HH-65 Dolphin
helikopterlerinden birini grdler. Uu tulumunu giymi olan pilot, helikopterin parlak beyaz eritli
Tolland da yle olacan tahmin etmiti. NightSight, Raytheon'n karanlkta gemi kazazedelerinin yerini
tespit edebilen termal grntleme sistemiydi. Yzcnn bandan yaylan s, siyah okyanus stnde
krmz bir benek olarak grnrd.
Tolland, "Asana," dedi.
Pilotun akl karma benziyordu. "Neden? Birini mi kaybettiniz?"
"Hayr. Herkesin bir ey grmesini istiyorum."
"Su zerinde yanan byk bir ya birikintisi olmad mddete bu ykseklikten termalde bir ey
grmeyiz."
Tolland, "Sen a yeter," dedi.
Tolland'a tuhaf bir bak frlattktan sonra, bir dizi saylar girerek, helikopterin altndaki termal lense
nlerinde uzanan okyanusun millik ksmn aramas emrini verdi. Helikopterdeki LCD ekran ald.
Grnt belirmiti.
"Lanet olsun!" Pilot ekrana bakarken hayretle kendini geri ekince helikopter nce sendeledi, sonra
toparland. ne eilip grntye bakan Rachel ile Corky ayn derecede akndlar. Siyah okyanus yzeyi,
yanp snen dev spirallerle aydnlanmt.
Rachel dehetle Tolland'a dnd. "Kasrgaya benziyor."
Tolland, "yle," dedi. "Scak aknt kasrgas. Yaklak yarm mil apnda.
379
Sahil Gvenlik pilotu hayretle kkrdad. "Byk bir tane. Arada srada bunlardan grrz ama bunu daha
nce duymamtm."
Tolland, "Geen hafta yzeye kt," dedi. "Herhalde en fazla birka gn daha srer."
Okyanusun ortasnda dnp duran su girdabna mana veremedii anlalan Rachel, "Buna ne sebep
oluyor?" diye sordu.
Pilot, "Magma kubbesi," dedi.
Endieli grnen Rachel, Tolland'a dnd. "Bir volkan m?"
Tolland, "Hayr," dedi. "Dou Sahilleri'nde aktif volkanlar yok, ama bazen deniz tabannn altndan fkrp
scak blgelere neden olan serseri magma ceplerine rastlarz. Scak blgeler, s lsnn tersine
dnmesine neden olurlar; dipte scak su, yukarda souk su. Bu da dev spiral akntlara yol aar. Bunlara
mega girdap denir. Birka hafta dndkten sonra dalrlar."
Pilot, LCD ekranda yanp snen spirale bakt. "Bu hl gl gibi grnyor." Tolland'n gemisinin
koordinatlarn kontrol edip, aknlk iinde omuzundan geriye bakt. "Bay Tolland, galiba tam gbeinin
yaknlarna park etmisiniz."
Tolland ban sallad. "Kasrgann merkezinde akntlar nispeten daha yavatr. Saatte on sekiz mil. Hzla
akan bir nehirde demir atmak gibi. Zincirimiz bu hafta iyi idman yapt."
Pilot," Tanrm," dedi. "Saatte on sekiz millik aknt m? Gemiden dmeyin!" Kahkaha att.
Rachel glmyordu. "Mike, u mega girdaptan, magma kubbesinden, scak aknt durumundan
bahsetmemitin."
Elini gven telkin edici bir tavrla Rachel'n dizine koydu. "Son derece gvenli, inan bana."
Rachel kalarn att. "O halde burda ektiin belgesel magma kubbesi fenomeniyle ilgiliydi, yle mi?"
380
"Mega girdaplar ve sphyrna mokarran."
"Bu doru. Daha nce bahsetmitin."
Tolland ekingen bir edayla glmsedi. "Sphyrna mokarran scak suyu sever ve u anda, yz mil
apndakilerin tm snm okyanus emberinde toplanyor."
"Olaanst." Rachel skntl bir tavrla ban sallad.
"Ve Tanr akna sylesene, sphyrna mokarran nedir'?"
"Denizdeki en irkin balk."
"Dere pisisi mi?"
Tolland kahkaha att. "eki bal kpekbal."
Rachel !caskat kesilmiti. Teknenin etrafnda eki bal kpekbalklar m var?"
Tolland gz krpt. "Sakin ol, tehlikeli deiller."
"Tehlikeli olmasalard byle sylemezdin."
Tolland kkrdad. "Sanrm haklsn." Neeyle pilota seslendi. "Hey, en son birilerini eki bal
saldrsndan kurtaral ne kadar oldu?"
Pilot omuzlarn silkti. "Tanrm. Yllardr kimseyi eki bal saldrsndan kurtarmadk."
Tolland, Rachel'a dnd. "Grdn m? Yllardr. Endieye gerek yok."
Pilot, "Sadece geen ay," diye ekledi. "Aptal bir aletli dalg saldrya uramt..."
Rachel, "Bekle biraz!" dedi. "Yllardr kimseyi kurtarmadnz sylemitiniz."
Pilot, "Evet," diye karlk verdi. "Kurtarmadk. Genellikle ok ge kalyoruz. Bu namussuzlar bir anda
ldryor."
381
Goya'nn titreen klar ufukta belirmiti. Yarm mil uzaktaki Tolland, mrettebat Xavia'nn akllca bir i
yapp, ak brakt parlak gverte klarn grebiliyordu. klar grdnde kendini, arabasn garaja
eken yorgun bir yolcu gibi hissetti.
Tm klarn ak oluuna aran Rachel, gemide sadece bir kii var dediini sanmtm," dedi.
"Sen evde yalnzken klar amaz msn?"
"Bir k aarm. Tm evin klarn deil."
Tolland glmsedi. Rachel'n kaygsz grnmeye almasna ramen, orada bulunmaktan son derece
korktuunu anlayabiliyordu. Kolunu omzuna atp, onu teselli etmek isterdi ama syleyebilecei hibir ey
yoktu.
"klar gvenlik asndan ak. Gemide alanlar varm gibi grnyor."
Corky kendi kendine gld. "Korsanlardan m korkuyorsun Mike?"
"Yoo. Burdaki en byk tehlike, radar nasl okuyacan bilemeyen aptallar. arpmaya kar kendini
korumann en iyi yolu, herkesin seni grmesini salamak."
Corky gozlerini ksp parldayan gemiye bakt. "Grmelerini mi? Ylba arifesindeki Kurnaval Gemisi'ni
andryor. Elektrik faturan NBC'nin dedii belli."
Sahil Gvenlik helikopteri yavalayp aydnlk dev geminin etrafnda yan yatt ve pilot arka gvertedeki
helikopter pistine yneldi. Tolland havadayken bile. geminin gvdesindeki destek elemanlarn eken
kuvvetli aknty seebiliyordu. Pruvadan demirli olan akntnn ortasndaki Goya zincire vurulmu bir
hayvan gibi ar apaya aslyordu.
Pilot glerek, "Gerek bir gzellk abidesi," dedi.
382
Tolland alayc bir yorum yaptn biliyordu. Goya irkindi. Bir televizyon eletirmenine gre "poposu
irkindi". imdiye dek yaplan sadece on yedi SWATH gemisinden biri olan Goya'nn
Small-Waterplane-Area-Twin-Hull(kk-Su Hatt-Alanl Ikiz-Teknesi.) ekici olmaktan ok uzakt.
Gemi, pontonlara tutturulmu drt dev destek eleman zerinde, okyanus yzeyinin metre yukarsnda
yzen yatay bir platformdan ibaretti. Gemi uzaktan bakldnda alak bir sondaj platformuna benziyordu.
yakndan ise, kolonlarn stndeki bir yzen evi andryordu. Mrettebat yatakhanesi, aratrma
laboratuvarlar ve kaptan kprs, tepedeki katl yapda yer alyordu. Bu grnt insana, ok katl binalar
destekleyen, yzer dev bir sehpa izlenimi veriyordu.
Pek de biimli olmayan hatlarna ramen Goya'nn tasarm, deniz uana ayrlan daha az meknla,
dengeyi arttryordu. Askdaki platform daha iyi film ekimine, daha kolay laboratuvar almalarna ve
bilimadamlarn daha az deniz tutmasna imkn salyordu. NBC, Tolland'a ona daha yeni bir ey almak
iin bask uygulasa da, Tolland bunu reddetmiti. Artk daha iyi, hatta daha dengeli gemiler olsa da, Goya
on yldr onun eviydi; Celia'nn lmnden sonra onu hayata geri dndren gemiydi. Baz geceler
gvertede hl onun rzgrn getirdii sesini duyuyordu. Hayaletler kayholduunda ve ayet kaybolursa,
Tolland o zaman yeni bir gemiyi dnebilirdi.
Henz deil.
Helikopter sonunda Goya'nn k gvertesine konduunda, Rachel Sexton kendini yar rahatlam
hissediyordu. Iyi haber, artk okyanus stnde umuyor olmasyd. Kt haberse, stnde durduuydu.
Gverteye kp etrafna bakarken, bacaklarnn titremesine mani olmaya alt. Gverte, zellikle de
stnde helikopter varken, ok dar grnyordu.
383
Gzlerini pruvaya doru kaydran Rachel, geminin hantal ve st ste ylm yapsna bakt.
Tolland yanna gelip durdu. Akntnn grltsn bastrmak iin yksek sesle, "Biliyorum," dedi.
"Televizyonda daha byk grnyor."
Rachel ban sallad. "Ve daha dengeli."
"Denizdek en gvenli gemilerden biridir. Inan bana."
Tolland elini Rachel'n omuzuna atarak, onu gvertenin kar tarafna gtrd. Elinin verdii scaklk
Rachel', syleyebilecei her eyden ok rahatlatmt. Yine de, geminin arka tarafna bakarken iddetli
akntnn gemi sanki tam yol ilerliyormu gibi arkalarndan akp gittiini grd. Bir mega girdabn
stndeyiz, diye dnd.
Rachel arka gvertenin n ksmnda, dev bir vinte asl duran tek kiilik, tandk bir Triton denizalts fark
etti. Triton -Yunan deniz tanrsnn ismi- kendinden nceki elik kapl Alvin'e hi benzemiyordu. Triton'n
nnde yer alan yarkre eklinde akrilik kapa yznden, bir denizaltdan ok dev bir kavanoz
akvaryuma benziyordu. Rachel, okyanusla arasnda akrilik bir yapraktan baka bir ey olmadan,
okyanusun yzlerce metre derinlerine inmekten daha korkun bir ey dnemiyordu. Ama elbette
Tolland'a gre, Triton'la yaplan yolculuun en skntl ksm, balang aamasyd. Goya'nn
gvertesindeki iner tip kapdan yavaa
sarktlrken, denizden dokuz metre yukarda sarka gibi sallanmak.
Gvertede ilerleyen Tolland, "Xavia su laboratuvarnda," dedi. "Burdan."
Rachel ile Corky, k gvertede Tolland' takip ettiler. Telsizini kullanmamas sk skya tembihlenen Sahil
Gvenlik pilotu, helikopterinde kald.
Geminin k parmaklklarnda duran Tolland, "una bakn," dedi.
Rachel parmaklklara tereddtle yaklat. ok yukardaydlar. Su en az dokuz metre aadayd ama buna
ramen sudan ykselen sy hissedebiliyordu.
384
Aknt sesini bastran Tolland, "Scak banyonun ssna yakn," dedi.
Parmaklklarn stndeki bir anahtar kutusuna uzand. "Bunu seyredin." Bir dmeyi kaldrd.
Geminin altndaki suya yaylan bir k yelpazesi, denizi yzme havuzu gibi iten aydnlatmt. Rachel ile
Corky'nin ayn anda nefesi kesilmiti.
Geminin etrafndaki sular, dzinelerce hayaletimsi glgeyle doluydu. Aydnlk yzeyin hemen altnda
dolaan besili karanlk ekiller ordusu akntya kar paralel yzerken, adeta tarih ncesi bir ritimle eki
biimli kafalarn saa sola sallyorlard.
Corky, "Tanrm, Mike," diye kekeledi. "Bunu bizimle paylatna ok memnun oldum."
Rachel'n vcudu kaskat kesilmiti. Parmaklklardan uzaklamak istedi ama kprdayamyordu. Akln
bandan alan manzara karsnda olduu yere mhlanmt.
Tolland, "nanlmazlar, yle deil mi?" dedi. Eli bir kez daha Rachel'in omzundayd ve onu rahatlatyordu.
"Haftalar boyunca sudaki scak blgeleri takip edecekler. Bu ocuklar denizdeki en iyi burunlara
sahiptirler; gelimi n beyin koku alma loplar. Kann kokusunu bir mil teden alrlar."
Corky pheyle bakyordu. "Gelimi n beyin koku alma loplar m?"
"Bana inanmyor musun?" Tolland durduklar yerin yanndaki alminyum bir dolabn iini aramaya balad.
Bir sre sonra kk, l bir balk kard. "Mkemmel." Soutucudan ald bakla bal eitli
yerlerinden kesti. Kan damlamaya balamt.
Corky, "Mike, Tanr akna," dedi. "Bu iren."
Tolland'n gemiden aa frlatt balk dokuz metre aa dt. Suya arpt anda, vahi bir kargaa
iinde en alt yedi kpekbal, gmi dileriyle kanl bal kaptlar. Balk bir anda yok olmutu.
385
d patlayan Rachel dnp, baka bir bal elinde tutan Tolland'a bakt. Ayn tr. Ayn boy.
Tolland, "Bu kez kan yok," dedi. Bal kesmeden suya frlatt. Balk sular sratarak denize dt ama
hibir ey olmad. eki ballar fark etmemi gibiydi. Ilgi ekmeyen yem, akntya kaplp uzaklat.
Onlar parmaklklardan uzaklatrp, baka tarafa gtren Tollland "Sadece koku hissiyle saldrrlar," dedi.
"Dorusu burda tam bir gvenlik iinde yzebilirsiniz; tabi eer ak yaranz yoksa."
Corky yanandaki dikileri gsterdi.
Tolland kalarn att. "Haklsn. Sana yzmek yok."
102
Gabrielle Ashe'in taksisi hareket etmiyordu.
FDR Ant yaknlarndaki tkal yolda duran Gabrielle, uzaktaki ambulanslara bakarken, ehrin stne
gerekst bir sis bulutunun ktn hissetti. Radyodaki haberler imdi, patlayan arabada st dzey bir
hkmet yetkilisi olabileceini sylyordu.
Cep telefonunu karp senatrn numarasn evirdi. Gabrielle'in neden bu kadar geciktiini merak ediyor
olmalyd.
Hat meguld.
Tkrdayan taksimetreye bakan Gabrielle, yzn buruturdu. Burada kalan arabalardan bazlar kaldrm
kenarna kp, alternatif yollara dnyorlard.
Taksici omzunun stnden arkaya bakt. "Beklemek istiyor musunuz? Para sizin."
Gabrielle daha fazla resmi aracn geldiini grd. "Hayr. Dnelim."
386
Senden tek istediim bize gkkumlar hakknda bildiklerini anlatman ve sonra senden bir ta rneini
bizim iin incelemeni isteyeceim."
Xavia hem arm, hem de emberin dnda braklmaktan rahhatsz olmua benziyordu. "Iyi, gidip
gazeteyi getireyim. Ofisimde." Sandvicini brakp kapya yneldi.
Corky arkasndan seslendi. "Bunu ben bitirebilir miyim?"
Xavia hayret iinde durdu. "Benim sandvicimi bitirmek mi istiyorsun?"
"ey, ben dndm de..."
"Kendi lanet sandvicini ye," diyerek Xavia kt.
Tolland kkrrdayarak, laboratuvarn karsndaki soutucuyu gsterdi. "En alt raf Corky. Sambukalarla
(Anasonlu talyan ikisi) kalamar torbalarnn arasnda."
Darrdaki gvertede, Rachel kprnn dik merdivenlerinden aa inip, helikopter pistine doru yrd.
Uyuklayan Sahil Gvenlik pilotu Rachel pilot kabinine hafife vurduunda yerinde doruldu.
"Bitti mi?" diye sordu. "ok hzl oldu."
Rachel endieyle ban iki yana sallad. "Hem kara, hem de hava radarn altrabilir misin?"
"Elbette. On mil yarapnda."
394
A ltfen."
akn grnen pilot, birka dmeyi evirdikten sonra radar ekran aydnland. Tarayc ekranda tembel
daireler iziyordu.
Rachel, "Bir ey var m?" diye sordu.
Pilot taraycnn birka kez emberi tamamlamasn bekledi. Baz ayarlamalar yapp, bakt. Bir ey yoktu.
"D kenarda birka kk gemi grnyor ama bizden uzaklayorlar. Yol ak. Millerce ak denizle
evriliyiz."
Rachel Sexton iini ekti ama tam anlamyla rahatlamamt.
"Bana bir iyilik yapp, herhangi bir eyin -tekne, hava arac, herhangi bir ey yaklatn grrsen hemen
haber verir misin?"
"Tabi yaparm. Her ey yolunda m?"
"Evet. Sadece takip eden birileri olursa haberim olsun istiyorum,"
Pilot omuzlarn silkti. "Radara bakacam bayan. Herhangi bir k aksi grrsem, ilk size haber
vereceim."
Sulaboratuvarna giderken Rachel'n nsezileri iaret veriyordu. Ieri girdiinde, Corky ile Tolland' bir
bilgisayar ekran nnde durmu, sandvi yerken buldu.
Corky tkabasa dolu azyla ona seslendi. "Neli olsun? Balk aromal tavuklu mu, balk aromal salaml m,
yoksa balk aromal yumurta salatal m?"
Rachel soruyu duymam gibiydi. "Mike, bu bilgiyi renip gemiden ayrlmamz ne kadar srer?"
104
Rachel ve Corky ile birlikte Xavia'nn donmesini bekleyen Tolland, sulaboratuvarnda dolayordu.
Gkkumlar hakkndaki haber, Rachel'in Pickering'le balant kuramamas haberi kadar can skcyd.
395
Direktr cevap vermedi. Ve birisi Goya'nn yerini saptamaya alt.
Tolland herkese, "Sakin olun," dedi. "Emniyetteyiz. Sahil Gvenlik pilotu radar takip ediyor. Birisi bu tarafa
ynelirse, bizi uyarmak iin fazlasyla vakti olacak."
Rachel hl endieli grnmesine ramen, ona katlarak ban sallad.
Sanki canlym gibi titreip birbirine karan rengrenk bir grntnn oynad Sparc bilgisayar
monitrn iaret eden Corky,
"Mike, bu da ne byle?" diye sordu.
Tolland, "Akustik doppler aknt ler," dedi. "Geminin altndaki okyanusun aknt ve s deiimlerini
gsteren kesit."
Rachel sadece bakyordu. "Biz bunun stne mi demir attk?"
Tolland'n, korkutucu bir grnt olduunu kabul etmesi gerekirdi. Yzeydeki su mavimsi yeil bir girdab
andryordu ama aa doru indike artan syla renkler krmzya ve turuncuya dnyordu. Dibe yakn bir
yerde, okyanus tabannn stnde kan krmzs bir siklon dnyordu.
Tolland, "Mega girdap bu" dedi.
Corky homurdand. "Sualt kasrgasna benziyor."
"Ayn prensip. Okyanus genellikle dibe yakn yerlerde daha souk ve youndur ama burda dinamikler
tersine dnm. Derin su snm ve daha hafif, bu yzden yukar ykseliyor. Bu arada yzeydeki su daha
ar olduundan, boluu doldurmak iin dev bir spiral izerek aa hareket ediyor. Okyanusta kanal
benzeri bu akntlara rastlanr. Dev anaforlar."
"Deniz tabanndaki u byk tmsek ne?" Corky okyanus tabanndan ykselen kubbe eklindeki tmsei
iaret etti. Girdap tam bunun stnde dnyordu.
Tolland, "O tmsek, magma kubbesi," dedi. "Lavlar okyanus tabann yukar doru itiyor."
396
Corky ban sallad. "Dev bir sivilce gibi."
"yle de denebilir."
"Peki ya patlarsa?"
Juan de Fuca Srt'nda 1986'da meydana gelen mega girdap olayn hatrlayan Tolland kalarn att. Bin
iki yz santigrat derecedeki binlerce ton magma okyanusa pskrp, mega girdabn iddetini bir anda
arttrmt. Girdap hzla yukar doru genilerken, yzey akntlar iddetlenmiti. Bundan sonra olanlar,
Tolland'n bu gece Corky ve Rachel'la paylamaya hi niyeti yoktu.
Tolland, "Atlantik magmalar patlamazlar," dedi. "Tmsein stnde dnen su, yeryz kabuunu srekli
olarak soutur ve katlatrr, bylece magma kaln bir ta tabakasnn altnda kalm olur. Bunun
sonucunda aadaki lav sour ve spiral yok olur. Genellikle mega girdaplar tehlikeli deildir."
Corky bilgisayarn yannda duran eski psk bir dergiyi iaret etti.
"Yani Scientific American uydurma haberler yaynlyor diyorsun, ha?"
Kapa gren Tolland geriye doru srad. Grne baklrsa birisi Goya'nn eski bilimsel dergiler
arivinden Scientific American ubat 1999 saysn kartmt. Kapaa bir ressamn, muazzam bir
okyanus hortumundaa kontrolden karak dnen dev bir tanker betimlemesi baslmt.
Balkta yle yazyordu: MEGA GRDAPLAR DERINLERDEN GELEN KORKUN KATILLER MI?
Tolland buna gld. "Hi ilgisi yok. Bu makalede deprem kuandaki mega girdaplardan bahsediliyor.
Birka yl nce, kaybolan gemileri aklayan popler bir Bermuda eytan geni hipoteziydi. Teknik
konumak gerekirse, okyanus tabannda bir tr felaket getirici jeolojik durum varsa, ki bu civarda
duyulmad, o zaman kubbe yrtlabilir ve anafor byyp... ey, bilirsiniz..."
"Corky, "Hayr, bilmiyoruz," dedi.
397
Tolland omuzlarn silkti. "Yzeye ykselir."
"Harika. Bizi gemiye getirdiine bilsen ne kadar memnunuz."
Xavia elinde baz ktlarla ieri girdi. "Hayranlkla mega girdab m seyrediyorsunuz?"
Corky alayc bir sesle, "Ah evet," dedi.
"Mike bize u kk tmsek patlarsa, hepimizin byk bir kanal iinde nasl dneceini anlatyordu."
"Kanal m?" Xavia souk bir kahkaha att. "Daha ok dnyann en byk sifonuna ekilmi gibi oluruz."
Darda, Goya'nn gvertesindeki Sahil Gvenlik helikopter pilotu EMS radar ekrann dikkatle izliyordu.
Bir kurtarma pilotu olarak, insanlarn gzlerindeki korkuyu iyi tanyordu:
Rachel Sexton, ondan Goya'ya gelebilecek davetsiz misafirleri gzlemesini isterken kesinlikle korkuyordu.
Nasl misafirler bekliyor acaba, diye dnd.
Pilotun tek grebildii, denizde ve havada on mil yarapnda normalin dnda hibir ey olmadyd.
Sekiz mil uzakta bir balk teeknesi vard. Radar alannn d kenarna arada srada giren bir hava arac,
bilinmeyen bir yne doru tekrar gzden kayboluyordu.
Geminin etrafnda hareket eden okyanusa bakan pilot iini ekti. Farkl bir his veriyordu; demir atm gibi
deil de, tam yol ilerliyormu gibi. Gzlerini yeniden radar ekranna evirip seyretti. Dikkatle.
105
Tolland, Xavia'y Rachel ile tantrd. Gemi jeolou, sulaboratuvarndaki sekin dostlar karsnda
arm gibi grnyordu. Bunun yan sra, Rachel'n testleri bir an nce yapp, gemiden ayrlmaktaki
sabrszl Xavia'nn sinirlerini bozuyordu.
398
Tolland, ona, acele etme Xavia, demiti. Her eyi renmemiz lazm.
Xavia imdi sert bir sesle konuuyordu. "Belgeselinde Mike, tataki bu kk metalik ieriin sadece
uzayda oluabileceini syledin."
Tolland dehete kaplmaya balamt bile. Gkkumlar sadece uzayda oluur. NASA bana byle
sylemiti.
Katlar yukar kaldran Xavia, "Ama bu notlara gre," dedi. "Bu tamamiyle doru deil."
Corky fkeyle parlad. "Elbette doru!"
Xavia, Corky'ye sert bir bak frlatp elindeki ktlar sallad. "Geen yl, Drew niversitesi'nden Lee
Pollock isimli gen bir jeolog, Mariana ukuru'nda derin su kabuk rneklemesinde yeni nesil bir deniz
robotu kullanrken, daha nce hi grmedii jeolojik bir zellik barndran bir ta kartt. Bu zellik grn
bakmndan gkkumlarna ok benziyordu. Pollock bunlara, `eik dilim stres ierii" adn verdi. derin
okyanus basncna maruz kalrken tekrar homojenlemi ufak metal tanecikleri. Bir okyanus kayacnda
metalik tanecikler bulmaktan tr hayrete den Dr. Pollock, varlklarn aklamak iin benzersiz bir teori
gelitirdi."
Corky homurdand. "Tabi ki yle yapacakt."
Xavia, onu duymazdan geldi. "Dr. Pollock tan, ar basncn uyumsuz metalleri yksek sda eriterek
daha nce var olan bir ta bakalatrp ultra derin bir okyanus ortamnda olutuunu ne srd."
Tolland hunu dnd. Okyanusun on bir kilometre aasnda yer alan Mariana ukuru, gezegendeki
kefedilmemi blgelerden biriydi. O derinlie sadece birka robot inebiliyor, ou dibe varamadan
paralanyordu. ukurdaki su basnc muazzamd. Okyanus yzeyindeki santimetrekare bana yirmi drt
kiloya karlk, iki bin sekiz yz kilo. Okyanus bilimciler derin deniz tabanndaki jeolojik kuwetleri hl tam
manasyla bilemiyorlard. "Yani bu Pollock denen adam, Mariana ukuru'nun gkkumu benzeri zelliklere
sahip talar oluturabileceini mi dnyor?"
399
Xavia, "Son derece kark bir teori," dedi. "Dorusu hibir zaman resmi olarak yaynlanmad. Geen ay,
mega girdap programmz iin svi-ta etkileimleri hakknda aratrma yaparken, Pollock'n internetteki
kiisel notlarna rastladm. Yoksa bunu asla duymam olacaktm."
Corky, "Teori asla yaynlanmad," dedi. "nk sama. Gkkumlarnn olumas iin s gerekir. Su
basncnn tataki kristal yapsn oluturmasna imkn yok."
Xavia, "Basn," diye karlk verdi. "Gezegenimizdeki jeolojik deiikliklere en byk katks olan eydir.
Metamorfik ta diye bir ey hatrlyor musun? Jeoloji 101 dersinden?"
Corky kalarn att.
Tolland, Xavia'nn hakl olabileceini fark etmiti. Dnyann metamorfik jeolojisinde snn bir rol olmasna
ramen, ou metamorfik talar ar basnla meydana gelirlerdi. Yer kabuunun derinliklerindeki
kayalar yle byk bir basn altndaydlar ki, kat tatan ok, koyu melas gibi hareket ederek, esnekleir
ve kimyasal deiikliklerden geerdi. Yine de Dr. Pollock'n teorisi biraz abartl grnyordu.
Tolland, "Xavia," dedi. "Ben su basncnn tek bana ta kimyasal deiiklie urattn duymamtm.
Sen bir jeologsun, senin fikrin nedir?"
Notlara yle bir gz gezdirip, "ey," dedi. "Tek faktr su basinc deil gibi." Xavia bir pasaj bulup
Pollock'n notlarn aynen okudu.
"Mariana ukuru'nda, zaten muazzam bir hidrostatik basn altnda olan okyanus kabuu, blgenin
dalma-batma blgesi tektonik kuwetiyle daha da skabilir."
Tolland, elbette, diye dnd. Mariana ukuru, denizin on bir kilometre aasnda skm olmakla
beraber, bir dalma-batma blgesiydi. Pasifik ve Hint tabakalarnn birbirine doru hareket edip, arpt
bindirme blgesi. ukurdaki birleik basn ok yksek olabilirdi. Blge, almak iin fazlasyla ulalmaz
ve tehlikeli olduundan, orada kondrullar yani gkkumlar olusa bile kimsenin haberinin olmamas
mmknd.
400
Xavia okumaya devam etti. `Hidrostatik ve tektonik basnlar bir
letiinde, kabuu elastiki veya yar sv bir hale gelmeye zorlayabilir ve
daha hafif elementleri eriterek, sadece uzayda olutuu dnlen gk
kumu benzeri yaplar meydana gelebilir,
Corky gzlerini devirdi. "Imknsz."
Tolland, Corky'ye gz att. "Dr. Pollock'n bulduu tataki kondrul
lar iin farkl bir aklaman var m?"
Corky, "Gayet basit," dedi. "Pollock gerek bir meteorit buldu. Okyanusa srekli meteorit dp durur.
Yllarca su altnda kaldndan fzyon kabuu anm olabilecei ve normal bir taa benzeyeblecei iin
Pollock bunun meteorit olduundan phelenmemi olabilir." Corky Xavia'ya dnd. "Pollock nikel ieriini
lmeyi akl etmedi, deil mi?"
Yine notlarn kartran Xavia "Dorusu lt," diye cevab yaptrd.
"Pollock yle yazm: Bu rnekteki nikel ieriinin Yeryz talarndarastlanmayan orta seviyede bir
deer aralna denk geldiini grmek beni artt."
t'olland ile Rachel aknlk iinde birbirlerine baktlar.
Xavia okumaya devam etti. "Nikel miktar meteorik kkenliler iin kabul edilen arala denk dmese de,
Kendi sras gelen Delta-Bir helikopteri saa yatrp dndrerek Goya'nn tam stne ynlendirdi.
Geminin radarndan bu manevra grlmeyecekti.
406
Delta-Iki "Kalay yaprana sarl saman balyalar," dedi.
Delta-Bir, ona hak veriyordu. Radar yaynnn bozulmas, Ikinci Dnya Sava zamannda ngiliz bir
havac, bombardman uular srasnda uandan kalay yaprana sarl saman balyas atmaya
baladnda icat edilmiti. Alman radarlar o kadar ok temas belirliyordu ki, hangisine ate edeceklerini
armlard. Elbette teknoloji o zamandan bu yana gelitirilmiti. Kiowa'nn radar yayn bozma "hava
emsiyesi" sistemi, ordunun en lmcl silahlarndan biriydi. Belirlenmi yer koordinatlar stnde
atmosfer arka plan sesinden bir hava emsiyes yaynlayarak, hedefin gzlerini, kulaklarn ve sesini
etkisiz hale getiriyordu.
Birka saniye nce Goya'daki tm radar ekranlar kararm olmalyd. Mrettebat yardm arsnda
bulunmalar gerektiini fark ettiinde, ileti gnderemeyecekti. Bir gemideki tm haberleme sistemleri
radyo veya mikrodalga temelliydi; telefon hatt yoktu. Kiowa yeterince yaklaabilirse, Goya'nn tm
haberleme sistemleri almaz hale gelecek, tayc sinyalleri Kiowa'nn n tarafndan yaynlanan
grnmez termal ses bulutuyla boulacakt.
Delta-Bir mkemmel yaltm, diye dnd. Savunmalar kalmad. Hedefler Milne Buzul Katman'ndan
kurnazca ve ansn da yardmyla kamlard ama bu yinelemeyecekti. Kydan ayrlmay seerek,
Rachel, Michael ve Corky kt bir tercih yapmlard. Hayatlarnn son kt karar olacakt.
Beyaz Saray'daki Zach Herney, telefon ahizesini kaldrp yatakta dorulurken uyku sersemiydi. "imdi mi?
Ekstrom benimle imdi mi konumak istiyor?"
Herney gzlerini ksp baucundaki saate bakt.
Haberleme grevlisi "Evet, Sayn Bakan," dedi. "Acil durum olduunu sylyor."
407
108
Corky ile Xavia, kondrullardaki zirkonyum ieriini lmek iin elektron mikroskobunun bana koarken,
Rachel laboratuvarn yanndaki odaya giden Tolland' izledi. Burada Tolland baka bir bilgisayar amt.
Grne baklrsa okyanus bilimcinin kontrol etnek istedii bir ey daha vard.
Bilgisayar alrken Tolland, sanki bir ey sylemek istiyormu gibi azn ap, Rachel'a dnd. Sonra
durdu.
Tm bu karmaann ortasnda ona kar duyduu fiziksel ekime aran Rachel, "Ne oldu?" diye sordu.
Zaman durdurup, onunla ba baa kalabilmeyi diledi; sadece bir dakikalna.
Pimanlk duyuyormu gibi grnen Tolland, "Sana bir zr borcum var," dedi.
"Ne iin?"
"Gvertede olanlar iin. eki ballar. Heyecanlanmtm. Bazen okyanusun pek ok insan iin ne kadar
rktc olabileceini unutuyorum."
Onunla yz yze gelen Rachel kendini, yeni erkek arkadayla kap eiinde duran bir ergen gibi
hissediyordu.
"Teekkrler. Hi nemli deil. Gerekten."
Bir ekilde Tolland'n onu pmek istediini hissetti.
Kalbi tekleyen Tolland, utanga bir tavrla yzn dndrd.
"Biliyorum. Kyya kmak istiyorsun. almamz gerek."
"imdilik." Rachel yumuak bir tebessm etti.
Bilgisayarn karsna geip oturan Tolland, "imdilik," diye tekrar etti.
imdi Tolland'n tam arkasnda durup, kk laboratuvarda yalnz kalmalarnn tadn karan Rachel iini
ekti. Bilgisayardaki dosyalar arasnda gezinen Tolland' seyretti. "Ne yapyoruz?"
408
"Veritabannda byk okyanus bitlerini aryorum. NASA'nn gktanda grdmze benzer tarih ncesi
deniz fosillerine rastlayabilecek miyiz diye bakyorum." Tepede byk harflerle DIVERSITAS PROJES
yazan bir arama sayfas at.
Mende aa doru inerken, "Diversitas esasen, srekli gncellenen bir okyanus biodatas endeksidir. Bir
deniz biyolou yeni bir okyanus tr veya fosili kefettiinde, verilerle fotoraflar merkez veribankasna
ykleyerek buluunu dierleriyle paylaabilir. Haftalk bazda yeni keifler hayli fazla olduundan,
aratrmalar gncel tutmann tek yolu bu."
Rachel, Tolland'n mende gezinmesini seyretti. "Yani imdi internete mi balanyorsun?"
"Hayr. Denizden internet eriimi zordur. Bu bilgileri gemide, dier odadaki optik srclerde saklyoruz.
Tolland ban kaldrp bakt. "Bu da rnekte baka faillerin bulunmayn aklyor.
411
Ekrandaki yaratra bakan Rachel heyecanlanm olmakla birlikte hl tm bunlarn ne anlama geldiinden
emin deildi.
Tolland heyecanla, "Bir dn," dedi. "190 milyon yl nce bu Bathynomous yaratklarndan bir sr, derin
okyanus heyelan srasnda bala gmldler. Balk zamanla talanca, bcekler tan iinde
fosilletiler. Bu srada, okyanus ukurlarna doru bantl tayc gibi srekli kayan okyanus taban, fosilleri,
tan kondrul oluturaca yksek basin kuaklarna tar!" Tolland imdi daha hzl konuuyordu. "Ve
eer fosillemi kondrul ieren kabuk kopup, ukurun genileme krna derse, ki bu bilinmeyen bir ey
deil, o zaman kefedilmek iin mkemmel bir yerde bekliyor demektir!"
Rachel, "Ama NASA..." diye geveledi. "Yani, eer tm bu veriler yalansa, bu fosilin bir deniz yaratna
benzediini er ge birilerinin fark edeceini biliyor olmal. Yani baksana, az nce biz bulduk!"
Tolland, Bathynomous fotoraflarn lazer yazcya yazdrmaya balamt. "Bilmiyorum. Biri kp, fosillerle
yaayan; deniz bitleri arasndaki benzerlikleri gsterse de, fizyolojileri birbirinin ayn deil. Bu NASA'nn
davasn daha da kuwetlendirecektir."
Rachel o an anlamt. "Panspermia." Dnyadaki yaam uzaydan geldi.
"Kesinlikle. Uzay organizmalar ile yeryz organizmalar arasndaki benzerlikler bilimsel bir mantk
oluturuyor. Bu denz biti NASA'nn iddiasn doruluyor."
"Ama gktann gerekliinin sorgulanmas hali hari."
Tolland ban sallad.
"Gkta sorgulanmaya baladnda, btn teori ker. Deniz bitimiz NASA destekisiyken, NASA
kstekisi olur."
Bathynomous sayfalar yazcdan karken, Rachel sessizce ayakta duruyordu. Kendini bunun masum bir
NASA hatas olduuna inandrmaya alt ama yle olmadn biliyordu. Masum hatalar yapan kiiler
insanlar ldrmeye almazd.
412
Birden laboratuvarn kar tarafndan Corky'nin genizden gelen ses duyuldu. "Imknsz!"
Tolland ile Rachel ayn anda dndler.
"Lanet oran tekrar l! Hi ptantkl deil!"
Xavia kouturarak, skca Kavrad bir bilgisayar ktsyla yanlarna geldi. Rengi atmt.
"Mike, bunu nasl syleyeceimi bilmiyorum..." Sesi atlyordu. "Bu rnekteki titanyum/zirkonyum oran..."
Boazn temizledi.
"Belli ki NASA byk bir hata yapm. Ellerindeki gkta bir okyanus kayac."
Tolland ile Rachel birbirlerine baktlar ama tek kelime etmediler.
Biliyorlard. Bylece tm phe ve kukular, ykselen bir dalga gibi krlma noktasna ulam oldu.
Tolland ban sallarken, znts gzlerinden okunuyordu. "Evet. teekkrler Xavia."
Xavia, "Ama anlamyorum,, dedi. "Fzyon kabuk... buzdaki konumu..."
Tolland, "Kyya giderken anlatrz," dedi. "Gidiyoruz."
Rachel aceleyle ellerindek tm ktlarla delilleri toparlad. Deliller kasindi: Milne Buzul Katman'ndaki
yerletirme boluunu gsteren TAR kts; NASA'nn fosillerini andran, yaayan deniz bitinin fotoraf
Dr. Pollock'n deniz kondrullaryla ilgili makalesi; ve gktandaki ar az miktardaki titanyumu gsteren
mikroskop verisi.
Varlan sonu inkr edilemezdi. Sahte.
Rachel'n elindeki kt ynna bakan Tolland, melankolik bir tavrla iini ekti. "ey, sanrm William
Pickering'in yeterince delili oldu."
Rachel ban sallarken, Pickering'in neden telefonuna cevap vermediini merak ediyordu.
Tolland yaknnda duran bir telefonun ahizesini kaldrp, ona uzatt.
"Onu burdan tekrar aramak istermisin?"
"Hayr, haydi gidelim. Onunla helikopterden temas kurmaya alrm."
Rachel kararn oktan vermiti. Pickering ile balant kuramazsa, Sahil Gvenlik pilotundan onlar
doruca, sadece yz kilometre tedeki UKO'ya uurmasn isteyecekti.
413
Tolland telefonu kapatmaya hazrlanrken, durdu. arm gibiydi. Kalarn atarak ahizeyi dinledi.
"Tuhaf. evir sesi yok."
imdi endieli grnen Rachel, "Ne demek istiyorsun?" diye sordu.
Tolland, "Garip," dedi. "Direkt COMSAT hattt aslnda asla..."
"Bay Tolland?" Sahil Gvenlik pilotu, bembeyaz yzyle koarak laboratuvardan ieri girdi.
Rachel, "Ne oldu?" diye sordu. "Gelen birileri mi var?"
Pilot, "Sorun da burda," dedi. "Bilmiyorum. Tm radar ve haberleme sistemleri kapand."
Rachel katlar tirtnden ieri sokuturdu. "Helikoptere binelim gidiyoruz. HEMEN!"
109
Senator Sexton'n karanlk ofisinde yrrken Gabrielle'n kalbi hzla atyordu. Oda k olduu kadar geniti
de... ssl lambri kapl duvarlar, yal boya tablolar, Iran hallar, kabaral deri koltuklar ve kocaman maun
bir masa. Oda sadece Sexton'n bilgisayar ekrannn neon prltsyla aydnlanyordu.
Gabrielle masaya doru yrd.
Dosya clolaplarndan uzak duran Senator Sexton, arama yapmas kolay kiisel bilgisayarna tonlarca bilgi
-toplant notlar, taranm makaleler, konumalar ve aklna gelen fikirler- ykleyerek, "dijital ofis" kavramn
lgnlk boyutlarna tamt. Sexton'n bilgisayar onun kutsal topraklar saylrd ve onu korumak iin
odasn daima kilitli tutard. Bilgisayar korsanlarnn kutsal digital mahzenine girmesinden korktuu iin
internete bile balanmazd.
414
Bir yl ncesine kadar Gabrielle, insann kendini sulu gsteren belgelerin kopyalarn saklayacana
inanmazd ama Washington ona ok ey retmiti. Bilgi gtr. pheli kampanya yardmlar kabul eden
tm politikaclarn, bu balarn gerek delillerini -mektuplar, banka kaytlar, faturalar, dekontlar- gvenli
bir yerde sakladklarn rendiinde hayrete dmt. Washington'da "Siyam sigortas" diye bilinen kar
antaj taktii, cmertliklerinin kendilerine siyasal bask yapma yetkisi verdiini dnen balara kar
adaylar koruyordu. Bata bulunan kimse fazla talepkr hale geldiinde aday, yasad ban
belgelerini ortaya kartp baya her iki tarafn da yasalar inediini hatrlatyordu. Bu deliller,
balarla adaylar sonsuza dek gbekten birbirine balyordu. Siyam ikizleri gibi.
Gabrielle senatrn masasnn arkasna geip oturdu. Bilgisayara bakarken derin bir nefes ald. Senatr
USV'den rvet alyorsa, delilleri muhakkak buradadr.
Sexton'n bilgisayar ekran koruyucusu, olumlu dnen alanlarndan birinin kendisi iin tasarlad
Beyaz Saray ve bahesinin kayan resimlerini gsteriyordu. Resimlerin etrafndan geen eridin stnde:
Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... yazyordu.
Gabrielle fareyi sallaynca bir gvenlik diyalog kutusu belirdi.
IFREYI GIRiN:
Bunu tahmin etmiti. Sorun olmayacakt. Geen hafta senatr oturup, bilgisayarnda oturum aarken
Gabrielle ofise girmiti. Onun hzla tua bastn grmt.
Ieri girerken kap eiinden, "ifre bu mu?" diye sormutu.
Sexton ban kaldrmt, "Ne?"
Gabrielle yumuak bir tonla, "Ben de gvenlie nem verdiinizi sanyordum," diye taklmt. "ifreniz
sadece karakterli mi? Teknikteki ocuklar bize en az alt hane kullanmamz sylemilerdi."
415
"Tekniktekiler daha ergen ocuklar. Krk yan getikten sonra alt haneyi hatrlamakta zorlanacaklardr.
Ayrca kapnn alarm var. Kimse ieri giremez."
Gabrielle glmseyerek ona doru yrmt. "Peki ya siz tuvaletteyken biri ieri girerse?"
"Ne yani tm ifre bileimlerini deneyecek mi?" Kukuyla bir kahkaha atmt. "Tuvaletten biraz ge
karm, ama o kadar da deil."
"Davide'de akam yemeine, ifrenizi on saniyede tahmin edebileceimi sylyorum."
Sexton hem arm, hem de elenmie benziyordu. "Davide'de yemek senin bir maana patlar
Gabrielle."
"Bahse girmekten korkuyor musunuz?"
Sexton karlk verirken, onun iin zlm gibi grnyordu.
"On saniye mi?" Oturumu kapatp, Gabrielle'a oturmasn iaret etmi ve denemesi iin ans vermiti.
"Ben Davide'de sadece saltimbocca(Biftek aras peynir ve jambondan oluan talyan yemei) yerim. Ve
olduka pahaldr."
Gabrielle otururken omuzlarn silkmiti. "Para sizin."
IFREYI GIRIN:
Sexton, "On saniye," diye hatrlatt.
Gabrielle'n glecei gelmiti. Iki saniye yeterliydi. Kapnn oradan bile, Sexton'n iaret parman
kullanarak, ifreyi hzl aralklarla st ste tua basarak girdiini duymutu. Belli ki hepsi ayn tutu. Hi
akllca deil. Ayrca Sexton'n elinin klavyenin sol d kenarna yakn durduunu grebiliyordu; bylece
alfabedeki seenekler dokuz harfe inmi oluyordu. Harfi belirlemek kolayd; Sexton isminin l ses
yinelemesine her zaman baylrd. Senatr Sedgewick Sexton.
Bir politikacnn egosunu asla haffe alma.
SSS tularna basnca, ekran koruyucu kalkmt.
416
Sexton'n az bir kar ak kalmt.
Bu, geen hafta olmutu. imdi bir kez daha onun bilgisayarnn karsna geen Gabrielle, Sexton'n yeni
bir ifre almay renmeye vakit bulamadndan emindi. Bunu neden yapsn ki? Bana tam manasyla
gveniyor.
sss yazd.
IFRE GEERSIZ - ERIIM ENGELLENDI:
Gabrielle hayret iinde bakakald.
Senatrn gvenini gznde byttn anlamt.
110
Saldr anszn gerekleti. Gkyznde gneybat ynne doru alak uu yapan sava helikopteri,
Goya'nn stne dev bir eekars gibi saldrd. Bunun ne olduuna veya neden orada olduuna dair
Rachel'n hi kukusu yoktu.
Karanlkta, helikopterin burnundan kan gl bir ate, Goya'nn fiberglas gvertesine gnderdii mermi
seliyle, k tarafta izgi eklinde bir yark at. Saklanmak iin ge kalan Rachel, kolunu syran bir
merminin acsn hissetti. Serte yere dp yuvarland ve Triton denizaltsnn effaf kapann arkasna
gemek iin srnerek ilerledi.
Helikopter geminin stne pike yapp geerken, yukardaki pervanenin gmbrts duyuldu. Helikopterin
okyanusun stnde yukar trmanarak, ikinci gei iin yan yatp geni bir daire izerken kard
grltler yerini uursuz bir slk sesine brakmt.
Titreyerek gvertede yatan Rachel, kolunu tutup, arkasndaki Tolland ile Corky'ye bakt. Saklanmak iin
kendilerini bir deponun arkasna saklandklar anlalan adamlar, dehetle bakan gzleriyle gkyzn
tararken, sendeleyerek ayaa kalkyorlard.
417
Rachel dizlerinin stne kalkt. Birden, dnya ar ekimde hareket etmeye balamt.
Triton denizaltsnn effaf yuvarla arkasnda melen Rachel, panik iinde tek ka aralarna bakt...
Sahil Gvenlik helikopteri. Helikopter kabinine kmaya balayan Xavia, kolunu lgnca sallayarak
herkese binmesini iaret ediyordu. Pilot kabinine atlp, dmelerle kumanda kollarn hzla kaldran pilotu
grebiliyordu. Pervane kanatlar dnmeye balamt... ama ok yava.
ok yava.
Acele et!
Rachel ayaa kalkp komaya hazrlanrken, saldrganlar geri dnmeden nce gvertenin kar tarafna
yetiip yetiemeyeceini merak ediyordu. Corky ile Tolland'n arkadan ona ve bekleyen helikoptere doru
kotuklarn duyabiliyordu.
Evet! Acele et!
Sonra grd.
Gkyznde, yz metre tede karanlktan frlayan ince krmz n demeti, Goya'nn gvertesini arayarak
saa sola salnd. Ardnda hedefni bulan n, beklemedeki Sahil Gvenlik helikopterinin yan tarafnda
durdu.
Grdn anlamak Rachel'n bir saniyesini almt. O dehet annda, Goya'nn gvertesinde yaanan her
eyi ekiller ve seslerden oluan belirsiz bir kolaj gibi alglad. Tolland ile Corky, ona doru koarken Xavia
helikopterden aceleyle kolunu sallarken- kpkrmz lazer n, karanl kesiyordu.
ok geti.
Rachel, imdi var gleriyle helikoptere doru koan Corky ile Tolland'a dnmt. Onlar durdurmaya
alarak, kollarn uzatp kendini nlerine att. gvertede birbirine arpnca, kollar ve bacaklar
birbirine kart. arpmann etkisi tren kazas gibiydi.
418
Uzaklarda beyaz bir k parlamas grld. Egzoz ateinden dm
dz bir izginin, lazer nnn helikoptere doru kat ettii yolu takip edi
ini dehetle izledi.
Hellfire fzesi ana gvdeye isabet ettiinde, helikopter patlayarak,
bir oyuncak gibi paralara ayrld. arapnel paralar yaarken, s ok
112
Karanlkta, Senatr Sexton'n masasnda oturan Gabrielle Ashe, bilgisayara karamsar bir bak frlatt.
IFRE GEERSIZ - ERIIM ENGELLENDI
Olas birka ifre daha denedi ama hibiri ie yaramamt. Ofiste kilitlenmemi bir ekmece veya ipucu
olabilecek herhangi bir ey arayan Gabrielle her yolu denemi ve artk vazgemiti.
421
Sexton'n masa takviminde parldayan, tuhaf bir ey grdnde gitmek zereydi. Birisi seim tarihini,
krmz, beyaz ve mavi parlak kalemle erevelemiti. Senatr olmad muhakkakt. Gabrielle takvimi
kendine doru ekti. Tarihin karsnda ssl, parldayan bir kelime yazlmt: POTUS!
Grne baklrsa, Sexton'n ii iine smayan sekreteri, seim gn iin biraz daha olumlu dnce
alamt. POTUS ksaltmas, ABD Gizli Servisi'nin, ABD Bakan' iin kulland kod add. Seim gn,
herey yolunda giderse, Sexton yeni POTUS olacakt. Gitmeye hazrlanan Gabrielle, takvimi masadaki
yerine koyup ayaa kalkt. Sonra birden durup, bilgisayar ekranna bakt.
IFREYI GIRIN:
Takvime bir kez daha bakt.
POTUS.
Birden mitlendi. POTUS, Sexton iin mkemmel bir ifre gib grnyordu: basit, olumlu, kendinden
bahseden.
Hemen harfleri tulad.
POTUS
Nefesini tutarak, "giri" tuuna bast. Bilgisayar bipledi.
IFRE GEERSIZ - ERIIM ENGELLENDI
Adeta yklan Gabrielle, pes etti. Geldii yoldan dnmek zere, tuvalete yneldi. Odann ortasna geldii
srada cep telefonu ald. gergin olduundan ses yreini azna getirdi. Hemen durup telefonunu kard
ve Sexton'n duvardaki antika Jourdian saatine bakt. 04.00'e geliyor. Gabrielle bu saatte sadece Sexton'n
arayacan biliyordu. Herhhalde hangi cehennemde olduunu merak ediyordu. Asam m, yoksa
brakaym alsn m? Cevap verdii takdirde, yalan sylemesi gerekecekti. Ama amazsa Sexton
phelenecekti.
arya cevap verdi. "Alo?"
"Gabrielle?" Sexton'n sesi sabrszd. "Neden geciktin?"
422
Gabrielle, "FDR Ant," dedi. "Taksi trafie yakaland ve imdi bizde..."
"Sesin taksideymi gibi gelmiyor."
"Hayr," derken kalbi hzla atyordu. "Deilim. Ofise urayp KYYT'le lgili olabilecek baz NASA belgelerini
almaya karar verdim. Onlar bulmakta zorlanyorum."
"Iyi, acele et. Sabah bir basin konferans vermek istiyorum, ayrntlar konumamz gerek."
"Birazdan geliyorum," dedi.
Telefonda bir sessizlik oldu. "Ofisinde misin?" arm gibiydi.
"Evet. On dakika sonra yola karm."
Bir baka sessizlik. "Tamam. Grrz."
Telefonu kapatan Gabrielle'n akl, bir metre kadar tede duran Sexton'n Jourdain saatinin benzersiz l
tiktaklarn duymayacak kadar meguld.
113
Michael Tolland, Triton'n arkasna saklanmak iin onu kolundan ekinceye kadar Rachel'n yaralandn
fark etmemiti. Rachel'n yzndeki katatonik ifadeden acnn farknda olmadn anlad. Onu
sabitletirdikten sonra, Corky'yi bulmak zere arkasn dnd. Astrofziki dehet dolu gzlerle, gvertede
yanlarna doru srnerek ilerliyordu.
Saklanacak yer bulmalyz, diye dnen Tolland, az nce olanlarn dehetini henz tam manasyla
kavrayamamt. Gzleri igdsel olarak st gvertelerde gezindi. Kprye kan merdivenlerin hepsi
aktayd ve kprnn kendisi de cam bir kutudan oluuyordu; havadan bakldnda effaf bir hedef
merkezi. Yukar kmak intihard, ki bu da geriye tek bir seenek brakyordu.
423
Ksa bir sre iin Tolland, herkesi suyun altna indirip, mermilerden uzaklatrma dnces'ine kaplarak,
Triton denizaltsna umut dolu gzlerle bakt.
Sama. Triton sadece bir kiilikti ve gvertedeki iner tip kapdan vincin dokuz metre aadaki suya
indirilmesi on dakika sryordu. Ayrca uygun biimde arj edilmemi bataryalar ve kompresrle inmek,
denizde lm demekti.
Corky korku dolu bir sesle, "Geliyorlar!" diye barrken gkyzn iaret etti.
Tolland ban kaldrp bakmad bile. Alminyum bir rampann alt gvertelere indii blmeyi gsterdi.
Corky'nin cesaretlendirilmeye ihtiyac yoktu. Ban aada tutarak, akla doru kat ve aalara
inerek kayboldu. Skca Rachel'i belinden kavrayan Tolland, onu takip etti. Helikopter geri dnp, mermi
yadrrken, ikisi alt gvertelere doru grnrden kaybolmulard.
Tolland, Rachel'n rampadan aadaki asl platforma inmesine yardim etti. Aa vardklarnda Rachel'n
vcudunun kaskat kesildiini hissetti. Seken bir mermiyle vurulmu olmasndan endielenerek ona dnd.
Yzn grdnde, bunun baka bir ey olduunu fark etti. Onun talam baklarn takip ettiinde, ne
olduunu hemen anlad.
Hareketsiz duran Rachel'n bacaklar kprdamay reddediyordu. Baklarn, altndaki garip dnyaya
dikmiti.
SWATH tasarmndan tr Goya'nn tekne ksm yoktu. Bunun yerine dev bir katamaranda olduu gibi
destek elemanlar vard. Hiddetli denizden dokuz metre yukardaki akln stnde asl duran, zgara
dar bir kprnn stne inmilerdi. Gvertenin altndan yanklanan ses burada sar edici seviyedeydi.
Rachel'n dehetini daha da arttran, geminin hl ak duran sualt projektrlerinin, aadaki okyanusun
derinliklerine yeilimsi bir aydnlk vermesiydi.
424
Sudaki alt yedi hayaletimsi silete bakyordu. Dev ekibal kpekbalklarnn uzun glgeleri, akntya
kar yzyordu... saa sola esneyen lastik gibi bedenler.
Tolland'n sesi kulaklarndayd. "Rachel, her ey yolunda. Gzlerini karya dik. Tam arkandaym."
Tolland'n arkadan uzatt elleri, korkulua yapm yumruklarn nazike ayrmaya alyordu. Ite o
anda Rachel, kolundan szlen koyu krmz bir kan damlasnn, zgaralarn arasndan dtn grd.
Denize doru den damlay gzleriyle takip etti. Suya arptn grmese de, gl kuyruklaryla hep
birlikte dnerek hcuma geen ekiballarn, kudurgan bir telala di ve yzgelerinin birbirine karmas
ona yetmiti.
Gelimi n beyin koku alma loplar... Kann kokusunu bir mil teden alrlar.
Gl ve gven telkin edici sesiyle Tolland, "Gzlerini karya dik," dedi. "Tam arkandaym."
Rachel imdi onu ileri doru ynlendiren ellerini kalalarnda hissediyordu. Altndaki akla bakmadan
kprnn stnde yrmeye balad. Yukarlardan gelen helikopterin pervane sesini duyabiliyordu.
Sarho gibi kprnn stnde sendeleyerek nlerinde yryen Corky, aradaki mesafeyi amt.
Tolland, ona seslendi. "Desteklerin sonuna kadar git Corky! Merdivenlerden aa!"
Rachel artk nereye gittiklerini grebiliyordu. Ileride, bir dizi dnemeli rampa aa iniyordu. Su
seviyesinde, dar kum bank gibi bir gverte Goya'nn boyunca uzanyordu. Bu gverteden knt yapan,
asl kk iskeleler, geminin altna kurulmu kk bir marinay andryordu. Byk bir tabelada yle
yazyordu:
DAL ALAN
Dalglar Yzeye kabilir
Teknelerin Dikkatine
425
Rachel, Michael'n onlar yzdrme niyetinde olmadn tahmin ediyordu. Tolland, kprnn yannda
duran telli bir dolabn nnde durduunda korkusu byd. Dolabn kapaklarn anca, iinde asl duran
dalg kyafetleri, norkeller, paletler, can yelekleri ve zpknlar grnmt. Rachel'n itiraz etmesine frsat
kalmadan, uzanp, bir fek tabancas ald. "Gidelim."
Tekrar harekete gemilerdi.
Ilerideki Corky, dnemeli rampalara varm ve yar yola kadar gelmiti. "Gryorum!" diye bard.
alkantl sularn stnden gelen sesi neredeyse neeliydi.
Corky dar geitte kotururken Rachel iinden, neyi gryorsun, diye geirdi. Rachel'n tek grebildii,
kpekbalklaryla dolu okyanusun tehlikeli derecede yaknnda hprdemesiydi. Tolland ilerlemesi iin ona
dokununca, Corky'nin ne iin bu kadar heyecanlandn grd. Aadaki gvertenin sonunda, kk bir
motorbot balyd. Corky, ona doru kotu.
Rachel sadece bakyordu. Helikopterden motorbotla m kaacaz?
Tolland, "Bir telsizi var," dedi. "Helikopterin yayn bozma sahasndan yeterince uzaklaabilirsek..."
Rachel, onun dier sylediklerini duymad. Kannn donmasna neden olan bir ey gzne ilimiti.
Titreyen parman uzatarak, "ok ge diye geveledi. Iimiz bitti..."
Tolland arkasn dndnde, her eyin bir anda sona ereceini anlamt.
Siyah helikopter, maara giriinden ieri bakan bir ejderha gibi, geminin arka ucunda iyice alalm, onlara
bakyordu. Tolland bir an iin geminin ortasndan doruca stlerine uacan sand. Ama helikopter nian
alp ayla dnmeye balamt.
Tolland tfek namlularnn ynn gzleriyle takip etti. Hayr!
426
Motorbotun yannda melmi, palamar zen Corky, helikopterin
altndaki makineli tfekler ate pskrdnde, ban kaldrp bakt.
Corky vurulmu gibi sendeledi. Telala, borda tirizinden botun iine atla
d ve saklanmak iin yere uzand. Silahlar susmutu. Tolland, Corky'nin
botun iinde emeklediini grebiliyordu. Sa bacann aa ksm kana bulanmt. Kontrol panelinin
altnda melen Corky, anahtar buluncaya kadar parmaklarn panelin zerinde gezdirdi. Botun 250 hp
Mercury motoru alt.
Bir saniye sonra, helikopterin burnunda, motorbotu hedefleyen krmz bir lazer n belirdi.
Igdleriyle hareket eden Tolland, elindeki tek silahla nian ald.
Tetii ektiinde fiek tabancas tslad ve gz kamatrc bir k, geminin altndan yatay bir eri izerek
doruca helikoptere yneldi. Yine
de Tolland, ok ge davrandn sezdi. Fiek, helikopterin n camna
doru yol alrken, helikopter kendi nn gndermiti. Fze frlad an
da helikopter serte yn deitirdi ve gelen fiekten kaarak gzden kayboldu.
Rachel' hzla aa eken Tolland, "Dikkat et!" diye bard.
Corky'yi skalayan fze rotasndan kp, Rachel ile Tolland'n dokuz
metre aasndaki desteklere bindirdi.
Kyamet gibi bir ses kmt. Aadan sular ve alevler pskryor
du. Havaya salan metal paracklar, kprye saldlar. Gemi sallanp, hafife yana yatk yeni dengesini
bulurken, metal metalin stne bindi.
Duman daldnda Tolland, Goya'nn drt ana desteinden birinin
ciddi hasar aldn grd. Pontonu yalayan kuvvetli aknt, destei kopa
rabilirdi. Aa gverteye inen spiral merdiven bir iple tutturulmu gibi grnyordu.
Rachel' bu yne doru itekleyen Tolland, "Haydi!" diye bard. Aa inmeliyiz!
427
Ama ok ge kalmlard. Merdivenler bir atrtyla, hasarl destekten koptu ve denize dt.
Geminin stnde Kiowa helikopterinin kumandalaryla baa kmaya alan Delta-Bir, kontrol yeniden
kazand. stne doru gelen fiein yla geici krlk yaaynca, ani bir refleks hareketiyle kumanda
kolunu yukar ekmi ve Hellfire fzesinin hedefi armasna neden olmutu. Kfrederek geminin
pruvasnn stne gelip, aa inerek iini bitirmeye hazrland.
Tm yolcular yok et. Idarecinin emri akt.
"Lanet olsun! Bak!" Yan koltuktan seslenen Delta-Iki, camdan dary iaret ediyordu. "Srat motoru!"
Delta-Bir dnp baktnda, Goya'dan uzaklap karanla doru zplayarak ilerleyen,
delik deik olmu bir Crestliner srat motoru grd.
Bir karar vermesi gerekiyordu.
Corky'nin kanl elleri, denizi dven Crestliner Phantom 2100'n dmenini kavrad. Maksimum hza
ulamak iin gaz kelebeini sonuna kadar itti. O ana kadar yakc acy fark etmemiti. Ban indirip
baktnda, sa bacandan kan fkrdn grd. O an ba dnd. Dmene yaslanp, arkasn dnerek
Goya'ya bakarken, helikopterin kendisini takip etmesini diliyordu. Tolland ile Rachel kprde kapana
kslnca, Corky, onlara ulaamamt. Acil bir karar vermesi gerekmiti.
Ayrl ve sava kazan.
Corky helikopteri Goya'dan yeterince uzaa ekebilirse, Tolland Rachel'n telsizle yardm isteyebileceini
dnyordu.
428
Ne yazk ki omzunun stnden klandrlm gemiye baktnda, helikopterin kararszm gibi hl orada
durduunu grmt.
Haydi sizi adi heriffler! Beni takip edin!
Ama helikopter peinden gelmedi. Bunun yerine Goya'nn k tarafnda yan yatt, pozisyonunu ayarlad ve
alalp gverteye indi. Hayr! Tolland ile Rachel' lme terk ettiini fark eden Corky, dehet iinde
izliyordu.
imdi telsizle yardm isteme srasnn kendisine geldiini anlayan Corky, eliyle kontrol panelini yoklayarak
telsizi buldu. Ama dmesini kaldrd. Hibir ey olmamt. k yoktu. Parazit yoktu. Sesini sonuna kadar
at. Hibirey. Haydi! Dmeni serbest brakp bakmak iin diz kt. Aa eilirken baca acyla
kvrand. Gzlerini telsize dikmiti.
Grdklerine inanamyordu. Kontrol paneli mermilerle delik deik olmutu ve telsiz paralanmt. On
taraftan kablolar sarkyordu. Inanamayan gzlerle bakakald.
Lanet olas ans...
Dizlerinin ba zlen Corky, ayaa kalkarken, ilerin daha ne kadar ktleebileceini merak etti. Dnp
Goya'ya baktnda, cevabn ald. Iki silahl asker, helikopterden gverteye atladlar. Ardndan helikopter
yeniden havalanarak, Corky'nin tarafna dnd ve son srat stne doru gelmeye balad.
Corky yklmt. Ayrl ve sava kazan. Grne baklrsa, bu muhteem fikir bu gece sadece onun
aklna gelmemiti.
Delta- gvertede ilerleyip, alt gvertelere inen rampaya yaklarken, bir kadnn aalardan gelen
haykrn duydu. Dnp Delta-Iki'ye, kontrol etmek iin alt gverteye ineceini iaret etti. st taraf
kollamak iin arkada kalan orta ban sallad. Iki adam, CrypTalk ile balant kurabilirlerdi; Kiowa'nn
yayn bozma sistemi, kendi haberlemeleri iin kk bir bant geniliini ak brakmt.
429
Kalkk burunlu makineli tfeini skca kavrayan Delta-, alt gvertelere inen rampaya doru sessizce
ilerledi. imdi haykr daha net duyabiliyordu. Inmeye devam etti. Merdivenlerin ortasna geldiinde
Goya'nn alt ksmna tutturulmu, kvrml geit labirentini grd. Haykr sesi ykselmiti.
Ardndan, kadn grd. Bir utan dierine giden kprnn ortasndaki Rachel Sexton, parmaklklardan
aa sarkm, denize doru mitsizce Michael Tolland'a sesleniyordu.
Tolland denize mi dt? Patlama srasnda olabilir mi?
Eer yleyse, Delta-'n ii sandndan daha kolay olacakt. Ate amas iin sadece bir metre kadar
daha inmesi gerekiyordu. Akvaryumda balk avlamak gibi. Tek kaygs, Rachel'n ak bir malzeme
dolabnn yannda duruyor olmasyd, ki bu da bir silah olabilecei anlamna geliyordu -zpkn veya
kpekbal tfei- ama her ikisi de onun makineli tfeiyle mukayese kabul etmezdi. Duruma hkim
olmasnn gveniyle Delta-, silahn dorultup bir adm daha att. Rachel Sexton artk gr alanna
mkemmel biimde girmiti. Silahn kaldrd.
Bir adm daha.
Aniden aadan, merdivenin altndan bir saldr oldu. Delta- aa bakp da, Michael Tolland' ayana
doru alminyum bir ubuk iterken grnce, korkmaktan ziyade armt. Delta- oyuna geldii halde,
bu baarsz elme takma giriimini komik bulmutu. Sonra, sopann ucunun topuuna dediini hissetti.
Sa aya darbenin etkisiyle patlarken, yakc bir ac vcuduna yayld. Dengesini kaybeden Delta-
merdivenlerden aa yuvarland. Kendisi kprnn stne ylrken, makineli tfei rampadan aa
kayarak gemiden denize utu. Sa ayan tutmak iin strapla kvrld ama artk orada deildi.
430
Duman tten sopay hl smsk kavrayan Tolland hemen saldrgann bana kmt; bir buuk
metrelik bir kpekbal kontrol aleti. Alminyum ubuun ucunda, basn hassasiyeti olan n iki kalibrelik
bir tfek fiei vard ve kpekbal saldrlarnda savunma amal kullanlyordu. Yeni bir fiek takan
Tolland, uyuturucu sopann sivri ve scak ucunu saldrgann Adem elmasna dayad. Fel olmu gibi
srtst yatan adam, fke ve strapla kark bir hayret ifadesiyle Tolland'a bakyordu.
Rachel kprden koarak geldi. Plana gre adamn makineli tfeini almas gerekiyordu ama ne yazk ki
silah, kprden aadaki okyanusa dmt.
Adamn belindeki haberleme cihaz czrdad. Robotumsu bir ses duyuldu.
"Delta-? Cevap ver. Silah sesi duydum."
Adam cevap vermek iin kprdamad.
Cihaz yeniden czrdad. "Delta-. Onayla. Destee ihtiyacn varm?"
Neredeyse ayn anda, hatta yeni bir ses parazit yapt. Bu da robot sesi gibi geliyordu ama arka fondaki
helikopter sesi onu dierinden ayryordu. Pilot, "Buras Delta-Bir," dedi. "Uzaklaan teknenin peindeyim.
Delta-, onayla. Aada msn? Destee ihtiyacn var m?"
Tolland sopay adamn grtlana bastrd. "Helikptere o motorbotun peini brakmasn syle. Arkadam
ldrrlerse, sen de lrsn."
Asker haberleme cihazn dudaklarna gtrrken acyla irkildi.
Dmeye basp konuurken, Tolland'n gzlerinin iine bakyordu. "Buras Delta-. yiyim. Uzaklaan
tekneyi yok edin."
115
Yukar trmanp ofisten ayrlmaya hazrlanan Gabrielle Ashe, Sexton'un zel tuvaletine geri dnmt.
431
Sexton'n telefon ars onu kayglandrmt. Ona kendi ofisinde olduunu sylediinde Sexton kesinlikle
tereddt etmiti; sanki yalan sylediini biliyormu gibi. Her eye ramen Sexton'n bilgisayarna girmeyi
baaramamt ve artk ne yapacan bilemiyordu.
Sexton bekliyor.
Lavaboya kp, kendini yukar ekmeye hazrlanrken, yer karolarnn stne bir eyin dtn duydu.
Aa baktnda, Sexton'n lavabonun kenarna brakm olduu kol dmeleri olduunu grp sinirllendi.
Her eyi bulduun gibi brak.
Yeniden aa inen Gabrielle kol dmelerini yerden kaldrp lavabo tezghnn stne geri koydu.
Yeniden yukar trmanmaya balad srada durup, kol dmelerine bakt. Baka bir akam olsa Gabrielle
asla fark etmezdi ama bu akam monogram dikkatini ekmiti. Sexton'n monograml eyalarnn ou
gibi, i ie gemi iki harf vard.
SS. Gabrielle Sexton'n ilk bilgisayar ifresini hatrlad: SSS. Takvimi gznn nne getirdi... POTUS...
ve ekran koruyucusunda resimlerin etrafndan geen erit.
Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... Birleik
Devletler...
Gabrielle bir sre durup dnd. Bu kadar kendinden emin olabilir mi?
Bunu renmenin sadece bir saniyesini alacan biliyordu. Sexton'un ofisine koup, bilgisayarn bana
gitti ve yedi harfli ifreyi girdi.
POTUSSS
Ekran koruyucu bir anda kalkmt.
Inanamayan gzlerle bakakald.
Bir politikacnn egosunu asla hafife alma.
432
116
Karanla doru hzla yol alrken, Corky Marlinson artk Crestliner Phantom'n dmeninde deildi. Dmeni
tutsa da tutmasa da dz bir izgide ilerleyeceini biliyordu. Direnci en dk yol...
Corky zplayan botun arka tarafnda, bacana ald yaray anlamaya alyordu. Incik kemiini syran
bir mermi, baldrndan girmiti. Baldrn arkasnda k yaras yoktu, bu yzden merminin hl bacanda
olduunu biliyordu. Kanamay durdurmak iin etrafnda bir ey arasa da, hibir ey bulamad... paletler, bir
norkel ve bir ift can yelei. Ilkyardm antas yoktu. mitsizce kk bir ara gere kutusunu aan Corky
baz aletler, koli band, aput bezi, ya ve dier bakm elemanlarn buldu.
Kanl bacana bakp kpekbalklarnn blgesinden kmak iin ne kadar uzaa gitmesi gerektiini
dnd.
Bundan ok daha uzaklara.
Delta-Bir uzaklaan Crestliner' karanlkta ararken, Kiowa helikopterini okyanusun stnde alaktan
uuruyordu. Kaan botun kyya yneleceini ve Goya ile arasndaki mesafeyi olabildiince amaya
alacan tahmin ederek, Crestliner'n ilk bata izdii rotay takip ediyordu.
imdiye kadar ona yetimem gerekirdi..
Normalde, kaan botu radarla takip etmek kolay olurdu ama Kiowa'nn yayn bozma sistemi millerce teye
kadar bir termal ses emsiyesi yaydndan, radar ie yaramayacakt. Goya'daki herkesin ldn
duyuncaya kadar yayn bozma sistemini kapatmas ihtimal dahilinde deildi.
Bu gece Goya'dan hibir acil ar yaplmayacakt.
Bu gkta srr gmlecek. Burada. imdi.
Bereket versin ki, Delta-Bir'in baka takip aralar da vard. Bu tuhaf, snm okyanus zeminine ramen,
bir srat botunun termal izi kolayca ayrt edilebilirdi. Termal taraycsn at.
433
Etrafndaki okyanus otuz be dereceyi gsteriyordu. Neyse ki, 250 hp dtan takmal motor yzlerce
derece daha scakt.
Corky Marlinson'n baca ve aya uyumutu. Yapacak baka bir ey aklna gelmediinden, yaral
baldrn aputla kurulayp stn kat kat koli bandyla sard. Yapkan bant bittiind ayak bileinden
dizine kadar sk bir gmi klfla sarmalanmt. Kanama durmutu ama kyafeti ve elleri hl kan
iindeydi.
Kaak Crestliner'n zeminine oturan Corky, helikopterin onu neden hl bulamadn merak ediyordu.
Uzaklardaki Goya'y ve yaklaan helikopteri grecei dncesiyle arkasndaki ufku gzleriyle tarad. Ne
tuhaftr ki, ikisini de grmyordu. Goya'nn klar yok olmutu. O kadar uzaklam olamazd, yle deil
mi?
Corky birden kaabilecei midine kapld. Belki de karanlkta onu kaybetmilerdi. Belki de kyya
varabilirdi!
Ama ite o anda botun arkasndaki dmen suyunun dz olmadn fark etti. Dmen suyu botun
arkasndan kavis izerek uzaklayor, sanki dz bir izgide deil de, bir emberin iinde ilerliyordu. Akl
karmt. Ban evirip, kavisi takip edince okyanusta dev bir eri izdiini anlad, Ve hemen sonra
grd.
Goya, yarm milden ksa bir mesafede, iskele tarafndayd. Dehete den Corky, hatasn ok ge
anlamt. Dmeni bo braknca, Crestliner'n pruvas srekli olarak gl akntnn ynne dnmt,
mega girdabn dairesel su akm.
Byk bir emberin iinde hareket ediyorum! Kendi kendine geri dnmt.
Hl kpekbalklaryla dolu mega girdabn iinde olduunun bilinciyle, Tolland'n rktc szlerini
hatrlad. Geli4mi n beyin koku alma loplar... kpekbalklar bir damla kann kokusunu millerce teden
alabilirler. Corky kan iindeki bantl bacana ve ellerine bakt.
434
Helikopter yaknda tepesine dikilecekti.
Kanl kyafetlerini karan Corky, plak vaziyette botun arka tarafna emekledi. Kpekbalklarnn botun
hzna yetiemeyeceini biliyordu. Dmen suyunda elinden geldiince kendini ykad.
Bir damla kan...
Dorulan Corky, geriye yapacak tek bir ey kaldn biliyordu. Bir zamanlar, hayvanlarn kendi blgelerini
sidikleriyle iaretlediklerini, nk rik asidin vcudun rettii en keskin kokulu sv olduunu renmiti.
Kandan daha gl olmasn mit ediyordu. Keke birka bira daha iseydim, diye dnen Corky, yaral
bacan kaldrp borda tirizine dayayp, yapkanl bandn stne iemeye alt. Haydi! Bekledi. Peinde
bir helikopter varken, kendi stne iemek zorunda olmann yaratt bask gibisi yoktur.
Sonunda geldi. Yapkanl bandn stne srlsklam oluncaya kadar iedi. drarndan geriye kalan ksmla
slatt aputu, tm vcuduna srd. ok ho.
Yukardaki karanlk gkyznde krmz bir lazer n belirdi. Parldayan dev bir giyotin ba gibi eri bir
izgiyle stne geliyordu. Helikopter geni adan yaklayordu. Pilotun, Corky'nin Goya'ya geri dnmesine ard anlalyordu.
abucak bir can yelei giyen Corky, hzla ilerleyen botun arka kenarna ilerledi. Botun kana bulanm
zemininde, Corky'nin durduu yerin sadece bir buuk metre arkasnda, krmz bir nokta parlad.
Vakit gelmiti.
Goya'daki Michael Tolland, Crestliner Phantom 2100'n alevler iinde patlayp havaya ate ve duman
satn grmedi.
Ama patlamay duymutu.
435
117
Bu saatte Bat Kanad genellikle sakin olurdu ama Bakan' bornozu ve terlikleriyle yatandan kaldran
acil durum, yardmclaryla Beyaz Saray alanlarn "portatif yataklarndan" ve yatakhanelerinden dar
frlatmt.
Gen bir yardmc Oval Ofis'te peinden koturarak, "Onu bulamyorum Sayn Bakan," dedi.
"Bayan Tench ar cihazna veya cep telefonuna cevap vermiyor."
Bakan ileden km gibiydi. "Her yere baktnz mi..."
Aceleyle ieri giren bir baka yardmc, "Binadan ayrld efendim," dedi. "Bir saat kadar nce dar kt.
UKO'ya gitmi olabilecegini dnyoruz. Santral operatrlerinden biri bu akam Pickering ile
grtn syledi."
"William Pickering mi?" Bakan'n akl karm gibiydi. Tench ile Pickering'in sosyal ilikileri iyi olmaktan
ok uzakt.
"Onu aradnz m?"
"Pickering de cevap vermiyor efendim. UKO santral kendisine ulaamyor. Cep telefonunun almadn
sylyorlar. Sanki dnya yznden ayrlm gibi."
Bir sre yardmclarna bakan Herney, ardndan bara yryp kendine bir burbon doldurdu. Barda
dudaklarna gtrd srada bir gizli Servis alan ieri girdi.
"Sayn Bakan? Sizi uyandrmayacaktm ama bu gece FDR Ant'nda bir arabann bombalandn
bildirmem gerekiyordu."
ekince silah kkredi. Tuzaa dm olmann fkesiyle lgna dnen Delta-Iki son kovann da
gverteye boaltncaya kadar tetie asld. Nefes nefese silah elinden brakt ve karsnda duran delik
deik kubbeye fkeyle bakt.
Bacan kskatan kurtarmaya alrken, "Geberdin!" dedi. Kvranrken derisini delen metal kska, geni
bir kesik at,
"Allah kahretsin!" Belindeki CrypTalk'a uzand. Ama tam azna gtrd srada, nnde beliren ikinci bir
robot kol ileri atld ve sa bacan kavrad. CrypTalk gverteye dmt.
Delta-Iki o zaman, karsnda duran camdaki hayaleti grd. Soluk bir sima yana eilerek, salam camn
kenarndan dar bakyordu. Sersemleyen Delta-Iki, mermilerin kaln d kaplamaya hi mi hi
ilemediini grd. Kubbede iek bozuu gibi ukurlar olumutu. Hemen ardndan denizaltnn st
kaps ald ve Michael Tolland dar kt. Sarslm fakat salam grnyordu.
439
Alminyum kprden aa inip gverteye ayak bast ve denizaltnn harap olan camna gz gezdirdi.
Tolland, "Santimetre kareye sekiz yz kilo," dedi. "Daha byk bir silaha ihtiyacn varm gibi grnyor."
Sulaboratuvarndaki Rachel, vaktinin tkendiini biliyordu. Gvertedeki silah seslerini duymutu ve her
eyin Tolland'n planlad gibi yrmesine dua ediyordu. Gkta aldatmacasnn arkasnda artk kim
olduu umurunda deildi. NASA mdr, Marjorie Tench veya Bakan'n kendisi... artk bunlar nemli
deildi.
Yanlarna kr kalmayacak. Her kimse, gerek aa kacak.
Rachel'n kolundaki yarann kanamas durmutu ve vcudunun salglad adrenalin acy hafifletmi,
dikkatini arttrmt. Bir kalem kat bulup, iki satrlk mesajn yazd. Kelimeler kaba tabirli ve garipti ama
u anda ssl szler yazmaya ayracak zaman yoktu. Yazd notu, elindeki kt destesine ekledi: TAR
kts, Bathynomous giganteus resimleri, okyanus kondrullaryla ilgili fotoraflar ve makaleler, bir elektron
mikroskop tarayc kts. Gkta sahteydi ve bunlar da ispatyd.
Rachel tm ktlar, sulaboratuvarnn faks makinesine yerletirdi. Ezbere bildii birka tane faks
numaras vard ve fazla seenei yoktu, ama bu sayfalarla yazd notun kimin eline geeceine oktan
karar vermiti. Nefesini tutarak, faks numarasn evirdi.
Alcy seerken akllca bir seim yapm olmay dileyerek, "gnder tuuna bast.
Faks makinesi bipledi.
HATA: EVIR SESI YOK
Rachel bunu tahmin etmiti. Goya'nn haberleme sistemleri hl engelleniyordu. Makinenin kendi
evindeki faks gibi almasn mit ederek, banda durup bekledi.
Haydi!
440
Be saniye sonra makine tekrar bipledi.
YENIDEN EVIRIYOR...
Evet! Rachel makinenin sonsuz bir dngye giriini seyretti.
HATA: EVIR SESI YOK
YENIDEN EVIRIYOR...
HATA: EVIR SESI YOK
YENIDEN EVIRIYOR...
Bann stnde helikopterin pervanesi gmbrderken, faks makinesini alr halde brakarak,
sulaboratuvarndan dar frlad.
119
Goya'dan yz kilometre uzandaki Gabrielle Ashe, Senatr Sexton'n bilgisayar ekranna az
hayretten ak bakyordu. pheleri hakl kmt.
Ama bu kadarn hi tahmin etmemiti.
zel uzay irketlerinden Sexton'a yazlm banka eklerinin dijital kopyalarna ve ek tutarlarnn yatrld
Cayman Adalar'ndaki hesaplara bakyordu. Gabrielle'n grd en kk ekin stnde on be bin dolar
yazyordu. Pek ou yarm milyon dolarn stndeydi. Sexton, ona, kk meblalar, demiti. Tm
balar iki bin dolarn altnda.
Belli ki Sexton batan beri yalan sylyordu. Gabrielle, yasad kampanya finansmannn dev miktarlarda
yapldn gryordu.
Urad ihanet ve hayal krkl kalbini yakyordu. Yalan syledi.
Kendini aptal gibi hissetti. Kirlenmi hissetti. Ama en ok da lgna dndn hissetti.
Karanlkta tek bana oturan Gabrielle, bundan sonra ne yapmas gerektiini bilmiyordu.
441
120
Goya'nn tepesindeki Kiowa k gvertenin stnde yan yatarken Delta-Bir gzlerini beklenmedik bir
manzaraya sabitlemiti.
Michael Tolland kk bir denizaltnn yannda gvertede duruyordu. Denizaltnn robot kollarndan sarkan
Delta-ki, devasa bir bceinkini andran iki byk kskatan kendini kurtarmak iin sancl bir mcadele
veriyordu.
Tanr akna neler oluyor?
Gverteye gelip, denizaltnn nnde kanlar iinde yatan adamn yannda pozisyon alan Rachel' grmek
de bir o kadar ok ediciydi. O adam sadece Delta- olabilirdi. Rachel, Delta Gc'nn makineli
tfeklerinden birini tutmu, saldrmaya hazrlanyormu gibi helikoptere bakyordu.
Bir an iin akl karan Delta-Bir, bu pozisyonun nasl olutuunu zemedi. Delta Gc'nn buzullarda
yapt hatalar seyrek oluabilecek ama aklanabilir hatalard. Fakat bu, akla hayale smayacak
trdendi.
Normal artlarda Delta-Bir'in kk dmesi yeteri kadar ac bir ceza saylrd. Ama bu geceki utanc,
helikopterdeki baka bir kiinin varlyla byyordu. Burada bulunuu allmn son derece dnda olan
biri.
Idareci.
FDR Ant'ndaki Delta saldrsndan sonra idareci, Delta-Bir'e Beyaz Saray yaknlarndaki bo bir parka
inmesini emretmiti. Delta-Bir, ald emirler dorultusunda aalarn arasndaki imenlik bir tepecie
inmi ve yaknlara park etmi olan idareci karanlktan kp Kiowa'ya binmiti. Saniyeler iinde tekrar yola
koyulmulard.
Idarecinin bir greve dorudan itiraki pek duyulmam olsa da, Delta-Bir'in ikyet etmeye hakk yoktu.
442
Milne Buzul Katman'ndaki cinuyetleri Delta Gc'nn ele al biiminden rahatszlk duyan idareci,
dardan phe ekip, tahkikatlara yol aabilecei endiesiyle, Delta-Bir'e operasyonun son aamasnn
kendi kontrolnde gerekleeceini sylemiti.
imdi idareci, Delta-Bir'in hi tahamml edemeyecei bir baarszla ahit oluyordu.
Bu i bitmeli. imdi.
Kiowa'dan Goya'nn gvertesine bakan idareci, bunun nasl meydana gelebileceini dnd. Hibir ey
planland gibi gitmemiti: gktayla ilgili pheler, buzullardaki baarsz Delta cinayet giriimleri,
FDR'deki hkmet yetkilisinin ldrlme mecburiyeti.
Delta-Bir, Goya'nn gvertesindeki vaziyete bakarken duyduu utanla, "Idareci," diye geveledi. "Benim
aklm almyor..."
Idareci, benim de yle, diye dnd. Bu seferki avlarn hafife aldklar anlalyordu.
Idareci baklarn, helikopterin yansma yapan n camna bo gzlerle bakan Rachel Sexton'a indirdi.
Rachel, CrypTalk cihazn azna gtryordu. Czrtl sesi Kiowa'da parazit yaptnda idareci, Tolland'n
yardm isteyebilmesi iin helikopterin geri ekilip, yayn bozma sistemini devre d brakmasn
isteyeceini sanmt. Ama Rachel'n azndan dklen kelimeler ok daha tyler rperticiydi.
"ok ge kaldnz," dedi. "Tek bilen biz deiliz."
Szleri bir sre helikopterin iinde yankland. Iddias uzak bir ihtimal gibi grnse de, gerek olma
olasl idareciyi tereddde drd. Projenin baars, gerei bilen herkesin ortadan kaldrlmasna
balyd ve bu her ne kadar kanl bir eylem olsa da, idareci sonutan emin olmalyd.
Baka biri daha biliyor...
Rachel Sexton'n, gizli bilgilerle ilgili protokol kurallarna sk skya ballyla tannan biri olduunu gz
nne alan idareci, onun bu bilgiyi dardan biriyle paylamaya karar verdiine inanmakta glk
ekiyordu.
443
Rachel bir kez daha CrypTalk'la konuuyordu: "Geri ekilin, yoksa adamlarnz harcarz. Biraz daha
yaklarsanz lrler. Gerek her ekilde ortaya kacak. Kayp vermeyin. Geri ekilin."
Rachel Sexton'n erdii bir ses duyduunu bilen idareci, "Blf yapyorsun," dedi. "Kimseye sylemedin."
Rachel, "ansn denemeye hazr msn?" diye karlk verdi. "Willliam Pickering'e ulaamadm, bu yzden
baka birine haber vererek kendimi garantiye aldm."
Idareci kalarn att. Makul geliyordu.
Tolland'a bir gz atan Rachel, "Yutmadlar," dedi.
Kskalara skm olan asker acyla kark srtt. "Elindeki silah bo, helikopter seni havaya uuracak.
l ya da ldr. Rachel, hi bilmedii bir ynn kefetmiti. Hayatta kalma gds... korkuyla atelenen
vahi bir cesaret.
CrypTalk'taki ses, "Gnderilen faksta ne vard?" diye sordu.
Rachel faksn planlad ekilde gnderildiini duyunca rahatlamt.
CrypTalk'la konuup, olduu yerde duran helikoptere bakarken, "Blgeyi terk edin," dedi. "Her ey bitti.
Srrnz renildi."
Rachel, saldrganlara az nce gnderdii tm bilgileri anlatt. Grnteler ve metinlerden oluan yarm
dzine sayfa. Aksi kantlanamaz gerek:, gktann sahte olduuydu. "Bize zarar vermek, sizi sadece
daha kt duruma sokar."
Uzun bir sessizlik oldu. "Faks kime gnderdin?"
Bu soruyu yantlamaya Rachel'n hi niyeti yoktu. Mmkn olduunca ok vakit kazanmalar gerekiyordu.
Triton'la ayn izgi zerinde, gvertedeki akln yannda pozisyon almlar, dlenizaltnn kskalarnda
sallanan askeri vurmadan helikopterin kendilerine ate etmesini imknsz klmlard.
Sesi her nedense mitli gelen idareci, "William Pickering," dedi. "Faks William Pickering'e gonderdin."
Rachel, yanl, diye dnd. Aslnda ilk tercihi Pickering olurdu ama saldrganlarn Pickering'i oktan
ortadan kaldrm olabilecei endiesiyle baka birini semek zorunda kalmt... dmann kararll
karsnda cretkr bir hareketti. Bir sre mitsizce karar vermeye alan Rachel, ezbere bildii dier tek
faks numarasn evirmiti.
Babasnn ofisi.
Annesinin lmnn ardndan babas miras ilerini Rachel'la yz yze grmeden halletmeyi tercih ettii
iin, bu numara hafzasna kaznmt. Yardma ihtiyac olduunda babasna koaca hi aklna gelmezdi
ama bu gece adam iki kritik zellie sahipti:
447
gktayla ilgili tm verileri hi tereddt etmeden aklamak iin pek ok siyasi nedene
ve Beyaz Saray' arayp bu lm ekibini gnderdikleri iin antaj yapabilecek yeterli nfuza.
Babas bu saatte kesinlikle ofiste olmayaca halde, Rachel, onu ofisini bir mahzen gibi kilitli tuttuunu
biliyordu. Rachel aslnda faks saatli bir kasaya gndermi saylrd. Saldrganlar nereye gnderdiini
rense bile, Philip A. Hart Senato Ofis Binas'nn sk gvenliini ap kimse fark etmeden bir senatrn
ofisine girme ihtimalleri ok zayft.
Yukardaki kii, "O faks nereye gnderdiysen," dedi. "O kiiyi tehlikeye attn."
Rachel hissettii korkuya ramen, glym gibi konumas gerektiini biliyordu. Triton'n kskalarndaki
askeri iaret etti. Akln stnden sarkan bacaklarndan, dokuz metre aadaki okyanusa kan
damlyordu. CrypTalk'a,
"Burda tehlikede olan biri varsa, o da sizin ajamnz," dedi.
"Bitti. Geri ekilin. Veriler gnderildi. Kaybettiniz. Blgeyi terk edin, yoksa bu adam lr."
CrypTalk'tan gelen ses, "Bayan Sexton, ne kadar nemli olduunu anlamyorsunuz..." diye parlad.
Rachel, "Anlamak m?" diye patlad. "Masum insanlar ldrdnz biliyorum! Gkta hakknda yalan
sylediinizi biliyorum! Ve bunun yannza kr kalmayacan biliyorum! Hepimizi ldrseniz de, bu i bitti."
Uzun bir sessizlik oldu. Ses sonunda, "Aa iniyorum," dedi.
Rachel kaslarnn gerildiini hissetti. Aa m geliyor?
Ses, "Silahszm," dedi. "Dncesiz bir hareket yapma. Seninle yz yze konumamz gerekiyor."
Rachel'n tepki vermesine frsat kalmadan helikopter Goya'nn gvertesine indi. Gvdedeki yolcu kaps
ald ve aa biri indi.
448
Siyah paltolu kravat takm sivil kyafetli bir adamd. Rachel bir an hibir ey dnemez oldu.
William Pickering'e bakyordu.
Goya'nn gvertesinde duran William Pickering, kederle Rachel Sexton'a bakyordu. Ilerin bu safhaya
gelecei hi aklna gelmemiti. Ona doru yrrken, elemannn gzlerindeki tehlikeli duygu karmn
grebiliyordu.
ok, ihanet, aknlk, fke.
Hepsi de normal, diye dnd. Anlamad ok ey var.
Pickering bir an iin kz Diana'y hatrlayarak, onun lmeden nce neler hissettiini merak etti. Gerek
Diana, gerekse Rachel, ayn savan ehitleriydi. Pickering'in sonsuza kadar vermeye yemin ettii bir
sava.
Bazen sonular acmasz olabiliyordu.
Pickering, "Rachel," dedi. "Hl bunun stesinden gelebiliriz. Aklamam gereken ok ey var."
Rachel Sexton donup kalm, hatta daha ok midesi bulanm gibi grnyordu.
Tolland imdi makineli tfei tutmu, Pickering'in gsne nian almt. O da hayret iinde gibiydi.
Tolland, "Yaklama!" diye seslendi.
Be metre ileride duran Pickering, Rachel'a bakyordu. "Baban rvet alyor Rachel. zel uzay
irketlerinden byk paralar alyor. NASA'y kaldrp, uzay zel sektre amay planlyor. Milli gvenlik
asndan durdurulmas gerek."
Rachel ifadesiz bakyordu.
Pickering iini ekti. "Tm baarszlklarna ramen NASA, bir devlet iletmesi olarak kalmal."
Rachel bunun tehlikelerini anlayabilir. zelletirme, NASA'nn en iyi beyinleriyle fikirlerinin zel sektr
seline kaplmasna neden olacakt. Danman grubu dalacakt. Ordu eriimi engellenecekti.
449
Sermaye arttrmak isteyen zel uzay irketleri, NASA patentleriyle fikirlerini dnyada en yksek fiyat
verenlere satmaya balayacakt.
Rachel'n sesi titriyordu. "Milli gvenlik adna m... gkta bulmu gibi yapp masum insanlar
ldrdnz?"
Pickering, "Byle olmas gerekmiyordu," dedi.
"Asl plan, nemli bir hkmet kurumunu kurtarmakt. ldrmek, plann bir paras deildi."
Pickering, tekilatta retilen ou fkir gibi gkta sahteciliinin bir korku rn olduunu biliyordu. yl
nce Pickering, UKO hidrofonlarn dman sabotajclarnn eriemeyecei denizin derinliklerin uzatmak
amacyla, NASA'nn yeni gelitirdii bir maddeden faydalanan insanlar okyanusun en derin blgelerine
-Mariana ukuru da dahil- tayabilen ok salam bir denizalti tasarlayacak bir programa nclk etmiti.
Yepyeni bir seramikten retilen bu iki kiilik denizalt, Graham Hawkes isimli Kaliforniya'l bir mhendisin
bilgisayarndan arlan taslaklardan tasarlanmt. Hawkes en byk hayali Deep Flight II adn verdii bir
ultra derin su denizalti ina etmek olan, dhi bir denizalti mhendisiydi. Ama prototip yapmak iin fon
bulmakta sknt yaamt. te yandan Pickering'in snrsz bir btesi vard.
Bu gizli seramik denizalty kullanan Pickering, Mariana ukuru'nun duvarlarna yeni hidrofonlar
yerletirmek iin gizli bir ekibi sualtna gndermiti. Herhangi bir dmann bakabileceinden ok daha
derinlere.. Ama sondalama ilemleri srasnda, imdiye dek hibir bilim adamnn grmedii jeolojik yaplar
bulmulard. Bu kefe, kondrullar ve bilinmeyen pek ok fosil tr de dahildi. Elbette UKO'nun bu derinlie
inebildii gizli tutulduundan, bu bilgi asla paylalmayacakt.
Ama Pickering ile onun UKO'daki bilim danmanlarndan oluan sessiz ekibi, yakn zaman ncesine
kadar Mariana'nn benzersiz jeolojisi hakknda edindikleri bilgiyi, yine korku sebebiyle, NASA'y kurtarmak
iin kullanmay dnmemilerdi. Mariana tan gktana evirmek olduka basit bir ilem olmutu.
450
UKO, bir GDM sv hidrojenle ta kmrletirerek, ikna edici bir fzyon kabukla kaplamlard. Ardndan,
ufak bir yk denizalts kullanarak Milne Buzul Katman'nn altna inmi ve kmrlemi ta buzun
altndan yerletirmilerdi. Yerletirme aft donduktan sonra ta, yz yldan fazladr oradaym gibi
grnyordu.
Ne yazk ki, dnyadaki gizli operasyonlarda ska rastland gibi, en byk planlar minicik aksaklklar
yznden bozulabiliyordu. Dn, birka biyolminesan plankton yznden tm aldatmacann maskesi
dmt.
Beklemedeki Kiowa'nn pilot kabininden bakan Delta-Bir, nnde gelien dram seyrediyordu. Rachel ile
Tolland rahatlkla mdahale edebilecei bir mesafedeydi ve Delta-Bir, onlarn kk oyununun
temelsizliine glmemek iin kendini zor tutuyordu. Tolland'n elindeki makineli tfein bir kymeti yoktu;
Delta-Bir buradan bile, arjrn bo olduunu iaret eden horozun geri ekildiini grebiliyordu. Triton'n
kskalarnda debelenen ortana bakarken, acele etmesi gerektiini biliyordu. Gvertedeki dikkatler
Pickering'e evrilmiti ve imdi harekete geme sras Delta-Bir'deydi. Pervaneyi rlantide brakp,
helikopteri siper olarak kullanarak gvdenin arka tarafndan aa indi ve kimseye grnmeden sancak
kprsnde yrd. Elindeki makineli tfeiyle pruvaya ynelmiti. Gverteye inmeden nce Pickering,
ona kesin emirler vermiti ve Delta-Bir'in bu basit grevde uvallamaya hi niyeti yoktu.
Birka dakikaya kadar her eyin sona ereceini biliyordu.
122
Hl bornozuyla dolaan Zach Herney, Oval Ofis'teki masasnda otururken beyni zonkluyordu.
Bulmacann en yeni paras az nce meydana kmt.
451
Marjorie Tench ld.
Herney'nin yardmclar, Tench'in William Pickering'le gizli bir grme yapmak zere FDR Ant'na
gittiine dair bilgi aldklarn sylemilerdi. imdi Pickering de kayp olduundan, alanlar onun da lm
olabileceinden endieleniyorlard. Bakan ve Pickering yakn gemite kozlarn paylamlard. Aylar
nce Herney, Pickering'in Bakan'n g durumdaki kampanyasn kurtarmak iin onun lehine yasad bir
ie kartn renmiti.
UKO'nun imknlarndan faydalanan Pickering, Senatr Sexton'n kampanyasn batrmak iin onun
hakknda yeterince kirli bilgi toplamti: Yardmcs Gabrielle'la skandal yaratacak seks fotoraflar,
Sexton'n zel uzay irketlerinden rvet aldn ispatlayan mali kaytlar. Pickering ismini gizleyerek tm
delilleri Marjorie Tench'e gndermi ve Beyaz Saray'n bunlar uygun biimde kullanacan dnmt.
Ama belgeleri gren Herney, Tench'in bunlar kullanmasn yasaklamt. Seks skandallaryla rvet
iddialar Washington' kemiren, en kt eydi ve kamu nnde bir bakasn kk drmek, hkmete
duyulan gveni sarsmaktan baka bir ie yaramazd. Ahlaka deer verilmemesi bu lkeyi mahvediyor.
Herney bu skandalla Sexton' yok edebilirdi fakat ABD Senatosu'nun erefine zarar da verirdi. Bu ise,
Herney'nin istemedii bir eydi. Artk olumsuzluk yok. Sonuta, Herney, Senatr Sexton' naslsa
yenecekti.
Beyaz Saray'n delilleri kullanmay reddetmesine sinirlenen Pickering, Sexton'n Gabrielle Ashe ile yatt
sylentilerini yayarak skandal kartmaya almt. Ama Sexton, masumiyetini yle ikna edici bir biimde
ifade etmiti ki, Bakan bu sylentiler iin ahsen zr dilemek zorunda kalmt. Elbette bu iteki asl
tezat, Pickering'in Bakan Herney'den aslnda holanmamasyd.
452
UKO direktrnn Herney'nin kampanyasna yardm etme giriimleri, NASA'nn kaderi hakknd duyduu
endieden kaynaklanyordu. Zach Herney, onun iin, ktnn iyisiydi.
Ve imdi birisi Pickering'i mi ldrd?
Herney'nin akl ermiyordu. Yardmclarndan biri,
"Sayn Bakan?" dedi. "steiniz zerine Lawrence Ekstrom'u aradm ve kendisine Marjorie Tench'den
bahsettim."
"Teekkrler."
"Sizinle konumak istiyormu efendim."
Herney, Ekstrom'un KYYT hakknda yalan sylemesine hala kzgnd. "Onunla sabah greceimi
syle."
"Bay Ekstrom, sizinle hemen grmek istiyor efendim." Yardmcs tedirgin grnyordu. "ok sinirli."
Sinirli mi? Herney fkeden patlama noktasna geldiini hissedebiliyordu. Ekstrom'un telefonuna cevap
vermek iin yrrken, Bakan bu gece baka hangi haltn ters gittiini merak ediyordu.
123
Goya'nn gvertesinde duran Rachel kendini budala gibi hissediyordu.
Ar bir sis gibi etrafna ken aknl imdi dalmaya balamt.
v grnen ac gerek, kendini aresiz ve bkkn hissettiriyordu. Karsnda duran yabancya bakarken,
sesini glkle duyabiliyordu.
Pickering, "NASA'nn imajn dzeltmek zorundaydk," diyordu.
"Azalan poplaritesi, fonlar pek ok adan tehlikeli olmaya balamt:"
Pickering durup gri gzlerini Rachel'nkilere dikti.
"Rachel, NASA'nn bir zafere mutlaka ihtiyac vard. Birinin bunu yapmas gerekiyordu."
Pickering, bir eyler yaplmas gerekiyordu, diye dnd.
453
Gkta hayal krklyla bavurulan son giriim olmutu. Pickering ile dierleri, uzay ajansn istihbarat
dnyasyla birletirerek fonlarn arttrmak ve daha fazla gvenlik salamak iin lobi kurarak NASA'y
kurtarmaya almlard ama Beyaz Saray bilime yaplan bir saldr olarak alglad bu fikri srekli geri
evirmiti. Dar grl idealizm. Sexton'n NASA kart sylemlerinin poplaritesi artnca, Pickering ile
askeri arlkl evresi zamann daraldn anlamlard. NASA'nn imajn kurtarmak ve mzayede
listesinden karmak iin tek yolun, vergi mkellefleriyle Kongre'nin dikkatini ekmek olduuna karar
verdiler. Uzay dairesinin varln srdrebilmesi iin byk bir bombaya ihtiyac vard... vergi
mkelleflerine NASA'nn anl Apollo gnlerini hatrlatacak bir ey. Ve Zach Herney, Senatr Sexton' alt
edecekse, yardma ihtiyac olacakt. Marjorie Tench'e gnderdii tm zarar verici delilleri hatrlayan
Pickering, kendi kendine, ona yardm etmeye altm, dedi. Fakat bunlar kullanmn yasaklayan Herney,
Pickering'e gz pek giriimlerde bulunmaktan baka seenek brakmamt.
Pickering, "Rachel," dedi. "Gemiden az nce faksladn bilgiler tehlikeli. Bunu anlaman gerek. Eer bilgi
dar szarsa, Beyaz Saray ve NASA su orta gibi grnecek. Bakan'a ve NASA'ya gelen tepkiler
byk olacak. Bakan ve NASA bu konuda hibir ey bilmiyor. Onlar masum, Gktann gerek olduuna
inanyorlar."
Pickering, Herney ya da Ekstrom'u bu ie bulatrmay aklindan bile geirmemiti, nk her ikisi de,
bakanl veya uzay dairesini kurtarma potansiyeli ne olursa olsun, herhangi bir aldatmacnn iine
girmeyecek kadar idealist insanlard. Ekstrom'un tek suu, KYYT mdrn anomali yazlm hakknda
yalan sylemeye ikna etmekti. Ve Ekstrom bu gktann ne kadar ince elenip sk dokunacan fark ettii
anda bu hareketinden piman olmutu.
454
Herney'nin temiz kampanya konusunda srar eden Marjorie Tench, ufak bir KYYT baarsnn Sexton
karsnda Bakan'a yardmc olmas umuduyla, KYYT yalan stnde Ekstrom ile anlamaya varmt.
Tench verdiim fotoraflarla rvet belgelerini kullansayd, bunlarn hibiri olmayacakt!
Rachel, Tench'i arayp, sahtecilik sulamalarnda bulunduu anda "Tench'in ldrlmesine -her ne kadar
ac da olsa- karar verilmiti. Pickering, Rachel'n insafsz iddialarnn temelini Tench'in sonuna kadar
aratracan biliyordu ve elbette Pickering byle bir soruturma yaplmasna asla izin veremezdi.
Ne tuhaftr ki Tench, Bakan'a en ok lmyle hizmette bulunmutu. Vahi sonu, Beyaz Saray'a sempati
oylar kazandrmakla beraber, CNN'de Marjorie Tench tarafndan kk drlen Sexton'a kar phe
yaratacakt.
Patronuna ate pskren gzlerle bakan Rachel, davasndan vazgemiyordu.
Pickering, "Eer bu sahte gkta hakkndaki bilgiler dar szarsa, masum bir Bakan' ve masum bir
uzay dairesini bitireceini anlamalsn," dedi. "Ayrca Oval Ofs'e senin yznden ok tehlikeli bir adam
geecek. Bilgileri nereye faksladn renmem gerekiyor."
O bunlar sylerken, Rachel'n yzne garip bir ifade gelmiti.
Byk bir hata yaptn anlayan kiinin acl bir dehet ifadesine benziyordu.
Pruvadan dolanp, iskele tarafna inen Delta-Bir, helikopteri indirirken Rachel'n dar kt
sulaboratuvarnda duruyordu. Laboratuvardaki bir bilgisayar ekrannda huzur bozucu bir grnt vard...
Goya'nn altnda bir yerlerdeki okyanus tabannda dnp duran bir derin su kasrgasnn ok renkli temsili.
Hedefine doru ilerlerken, buradan bir an evvel gitmek iin bir baka neden, diye dnd.
455
Faks makinesi duvarn sonundaki bir tezghn stnde duruyordu.
Faksn tepsisi, Pickering'in nceden tahmin ettii gibi kt ynyla doluydu. Delta-Bir ktlar eline ald.
En stte Rachel'n yazd bir not vard. Sadece iki satr. Okudu.
Tam isabet, diye dnd.
Ktlar kartrrken, Tolland ile Rachel'n gkta aldatmacasn nasl zdne hem hayret etti, hem
de hayran kald. Bu ktlar gren kimsenin, ne olduklarna dair phesi kalmazd. Bereket versin ki
Delta-Bir'in ktlarn nereye gnderildiini renmek iin "yeniden evir tuuna bile basmasna gerek
yoktu. LCD pencere hl son faks gnderilen numaray gsteriyordu.
Bir Washington D.C. kodu.
Faks numarasn dikkatle yazd, tm ktlar toplayp laboratuvardan dar kt.
Namluyu William Pickering'in gsne dorultan Tolland'n makineli tfei tutarken elleri terlemiti. UKO
direktr, hala faks nereye gnderdiini sylemesi iin Rachel'a bask yapyor, Tolland ise onun zaman
kazanmaya altn hissederek huzursuzlayordu. Ama ne iin?
Pickcring, "Beyaz Saray ve NASA masum," diye yineledi. "Ibirlii yapalm. Benim hatalarmn NASA'nn
sahip olduu son itibar da zedelemesine izin verme. Eer bu duyulursa, NASA sulu grnecektir. Sen ve
ben bir anlama yapabiliriz. lkenin bu gktana ihtiyac var. ok ge olmadan faks nereye gnderdiini
bana syle."
Rachel, "Sen baka birini ldr diye mi?" dedi. "Midemi bulandryorsun."
Tolland, Rachel'n cesaretine hayran kalmt. Babasndan holanmyordu ama senatr tehlikeye atmak
niyetindeymi gibi de grnmyordu. Ne yazk ki Rachel'n babasndan faksla yardm istemek plan geri
tepmiti. Senatr ofisine gidip faks grse, gkta
456
aldatmacas haberleriyle ilgili Bakan' arasa ve saldry geri ekmesini sylese bile, Beyaz Saray'daki hi
kimse Sexton'n neden bahsettiini anlamayacak, hatta nerede olduklarn bile bilmeyeceklerdi.
Rachel'a tehditkr bir bak frlatan Pickering, "Bunu bir kez syleyeceim," dedi. "Durum senin tam
manasyla anlayamayacan kadar kark. O bilgileri bu geminin dna gndermekle ok byk bir hata
yaptn. lkeni tehlikeye atm oldun."
Tolland artk William Pickering'in gerekten de zaman kazandn anlamt. Ve bunun sebebi
serinkanllkla geminin sancak tarafndan onlara yaklamakt. Tolland, bir kt tomar ve makineli tfekle
yanlarna doru yryen askeri grdnde korkuya kapld. Tolland, kendini bile artan bir kararllkla
hareket etti. Makineli tfei skca kavrayarak topuklar stnde dnd ve askeri nian alp tetii ekti.
Silahtan zararsz bir tkrt sesi geldi.
Pickering'e bir kt uzatan asker, "Faks numarasn buldum," dedi. "Ve Bay Tolland'n cephanesi bitti."
124
Sedgewick Sexton, Philip A. Hart Senato Binas'nn koridorunda hmla yryordu. Bunu nasl yaptn
bilmiyordu ama Gabrielle bir ekilde ofisinden ieri girmiti. Telefonda konuurlarken, Jourdain saatinin
arkadan gelen l tiktaklarn duymutu. Aklna tek gelen, USV toplantsna kulak misafiri olan
Gabrielle'n ona kar olan gvenini kaybettii ve delil toplamaya gittiiydi.
Ofisime nasl girdi acaba!
Sexton bilgisayar ifresini deitirdiine seviniyordu.
457
zel ofisine vardnda, alarm durdurmak iin ifresini girdi. Ardndan anahtarlarn bulup ar kapy at
ve Gabrielle' i stnde yakalama niyetiyle hmla ieri dald.
Ama bo ve karanlk ofsi, sadece bilgisayarnn ekran koruyucusu aydnlatyordu. klar ap gzleriyle
etraf tarad. Her ey yerli yerinde grnyordu. Saatinin l tiktaklar dnda lm sessizlii vard.
Peki o hangi cehennemde?
zel tuvaletinde bir hrt duyunca hemen koup at. Tuvalet botu. Kapnn arkasna bakt. Hibir
ey yoktu.
aknlk iindeki Sexton, aynada kendine bakp akam belki de ikiyi fazla kardn dnd. Bir ey
duydum. Akl karm bir halde ofisine geri dnd.
"Gabrielle?" diye seslendi. Koridorun sonunda, onun odasna doru yrd. Gabrielle orada deildi. Ofisi
karanlkt.
Bayanlar tuvaletinden bir sifon sesi gelince Sexton dnp, tuvaletlerin olduu yne yrmeye balad. O
kapya Vardnda, Gabrielle de ellerini kurulayp dar kyordu. Sexton' grnce olduu yerde srad.
"Tanrm! Beni korkuttunuz!" derken, gerekten de korkmu grnyordu. "Burda ne yapyorsunuz?"
Gabrielle'n bo ellerine bakarak, "Ofisten NASA'yla ilgili belgeleri alacan sylemitin," dedi. "Nerdeler?"
"Bulamadm. Her yere baktm. Bu kadar uzun srmesinin sebebi bu."
Dorudan Gabrielle'n gzlerinin iine bakt. "Benim ofisimde miydin?"
Gabrielle, hayatm bu faks makinesine borluyum, diye dnd.
Birka dakika ncesine kadar Sexton'n bilgisayarnn banda oturmu, yasad eklerin yazc ktlarn
almaya alyordu.
458
Dosyalar bir ekilde korumal olduundan, ktlarn almann yolunu bulmak biraz vaktini alacakt.
Sexton'n faks makinesi alarak onu artm ve gerek dnyaya dndrm olmasayd, herhalde hl
bu ii yapyor olacakt. Gabrielle bunu, dar kmas iin bir iaret kabul etmiti. Gelen faksn ne
olduuna bakmadan, Sexton'n bilgisayarndaki oturumu kapatp etraf dzeltmi ve geldii yoldan
dnmek zere harekete gemiti. Sexton'n ieri girdiini duyduunda tam da tuvalette yukar
trmanyordu.
imdi Sexton karsnda durmu ona bakarken, yalan syleyip sylemediini gzlerinden anlamaya
altn hissediyordu. Sedgewick Sexton'da, Gabrielle'n hayatnda baka kimsede grmedii bir yalann
kokusunu alma yetenei vard.
Yalan sylyorsa, Sexton anlard.
Arkasn dnen Gabrielle, "Iki iiyordunuz," dedi. Ofsine girdiimi nereden biliyor?
Sexton ellerini omzuna koyup, onu dndrd. "Ofisimde miydin?"
Gabrielle iindeki korkunun arttn hissetti. Sexton gerekten de iki imiti. Dokunuu kabayd. arm
gibi glmeye alarak, "Ofisinizde mi?" diye sordu. "Nasl? Neden?"
"Seni aradmda arkadan Jourdain'n sesini duydum."
Gabrielle korkudan sinmiti. Saati mi? Fark etmemiti bile. "Kulaa ne kadar sama geldiinin farknda
msnz?"
"Tm gnm o ofiste geiriyorum. Saatimin sesinin neye benzediini biliyorum."
Gabrielle buna hemen bir son vermesi gerektiini sezinledi. En gzel savunma iyi bir savunmadr. En
azndan Yolanda Cole her zaman byle sylerdi. Ellerini kalalarna koyarak, tm cesaretini toplayp
stne gitti. Ona doru bir adm atp fkeyle yzne bakt.
"unu akla kavuturalm senatr. Saat sabahn drd, iki iiyordunuz ve telefonda bir tiktak sesi
duydunuz ve buraya gelme sebebiniz bu, yle mi?" Parman fkeyle koridorun sonundaki Sexton'n
odasna evirdi.
459
"Beni federal alarm sistemini susturup, iki kilidi amak, ofisinize girmek, su stnde cep telefonumu
aacak kadar aptal olmak, dar karken yeniden alarm sistemini altrmak ve hibir ey belli etmeden
dar kmadan nce bayanlar tuvaletine girecek kadar serinkanl olmakla m suluyorsunuz? Senaryo bu
mu?"
Sexton falta gibi at gzlerini krptrd.
Gabrielle, "nsanlara tek bana iki ime demekte hakllar," dedi.
"imdi NASA'dan bahsetmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?"
Sexton ofisine doru yrrken kendini budala gibi hissediyordu. Doruca barnn yanna gidip kendine bir
Pepsi doldurdu. Kesinlikle sarhomu gibi hissetmiyordu. Bu konuda gerekten yanlm olabilir miydi?
Odann kar tarafndaki Jourdain alay eder gibi tiktak sesleri kartyordu. Sexton Pepsi'nin hepsini bitirip
kendine bir tane daha doldurdu bir tane de Gabrielle'a.
Yeniden odaya dnp, "er misin Gabrielle?" diye sordu. Gabrial peinden ieri girmedi. Hl kap
eiinde bekliyor, anlalan bunurnu srtmeye alyordu. "Ah Tanr akna! eri gir. Bana NASA'da ne
rendiini anlat."
Mesafeli bir sesle, "Sanrm bu gecelik bu kadar benim iin yeterli dedi. "Yarn konuuruz."
Sexton oyun oynayacak havada deildi. Bu bilgiye imdi ihtiyac vard ve bunun iin dilenmeye niyeti
yoktu. Yorgun bir edayla iini ekti. Gven ban uzat. Her ey itimat meselesi.
"Hata ettim," dedi. "zgnm. Felaket bir gnd. Ne dndm bilmiyorum."
Gabrielle hl kapda duruyordu.
Sexton masasna yryp, Gabrielle'n Pepsi'sini kendi bardak altlnn stne koydu. Deri koltuunu
iaret etti; iktidar koltuu. "Otur ona. Pepsi'nin tadn kart. Ben yzm ykayp geliyorum." Tuvalete
yneldi.
460
Gabrielle hala kprdamyordu.
Sexton tuvalete girerken omzunun stnden, "Sanrm bir faks geldiini grdm," diye seslendi.
Ona gvendiini gster. "Benim iin bir bakar msn?"
Sexton kapy kapatp lavaboyu suyla doldurdu. Suyu yzne arpt ama kendini daha temiz
hissetmiyordu. Bu daha nce hi olmamt; bu kadar emin ama bu kadar yanlyor olmak. Sexton
igdlerine gvenen bir adamd ve igdleri ona, Gabrielle Ashe'n ofisine girdiini sylyordu. Ama
nasl? mknszd.
Sexton kendi kendine bunu unutmasn ve dikkatini nndeki ie vermesini syledi. NASA. u anda
Gabrielle'a ihtiyac vard. Onu kendinden uzaklatrmann vakti deildi. Onun neler bildiini renmesi
gerekiyordu. Igdlerini unut. Yanlyorsun.
Sexton yzn kurularken ban geri atp derin bir nefes ld. Kendi kendine rahatla, dedi. Fazla zorlayc
olma. Gzlerini kapatp yeniden derin bir nefes ald ve kendini daha iyi hissetti.
Sexton tuvaletten ktnda Gabrielle'n raz gelip, ofisinden ieri girdiini grnce rahatlad. Iyi, diye
dnd. imdi iimize bakabiliriz.
Gabrielle faks makinesinin banda durmu, gelen sayfalar eviriyordu.
Onun yzn grdnde Sexton'n akl kart. Bu bir aknlk ve korku iaretiydi.
Ona doru yryen Sexton, "Ne o?" diye sordu.
Gabrielle baylacakm gibi sendeledi.
"Ne?"
Titreyen elleriyle ktlar ona uzatrken, zayf bir sesle, "Gkta..." dedi. We kznz... tehlikede."
Afallayan Sexton yanna gidip, ktlar Gabrielle'n elinden ald. En stte el yazsyla yazlm bir not
vard. Sexton el yazsn hemen tanmt. Basit bildiri garip ve artcyd.
461
Gkta sahte. Bunlar kant.
NASA/Beyaz Saray, beni ldrmeye alyor. Imdat! RS
Senatrn anlamakta glk ekmesi ok nadir yaad bir durumdu ama Rachel'n yazdklarn tekrar
okuduunda, ne anlam kartmas gerektiine karar veremedi.
Gkta sahte mi? NASA ile Beyaz Saray, onu ldrmeye mi alyor? Sexton younlaan belirsizlik
iinde, yarm dzine sayfay gzden geirmeye balad. Ilk sayfa, balnda Toprak Alt Radar (TAR)
yazan bir bilgisayar grntsyd. Bir eit buz derinlik lm resmine benziyordu. Sexton, televizyonda
bahsettikleri gktann kartld delii grd. Gzleri, aftn iinde yzen bir cesede benzeyen bulank
grntye taklmt. Ardndan, daha da artc bir ey grd: gktann kartld yerin altndaki ikinci
bir aftn belirgin hatlar. Sanki ta, buzun altndan yerletirilmiti.
Neler oluyor?
Dier sayfaya geen Sexton, Bathynomous giganteus denilen bir okyanus trnn fotorafyla karlat.
Hayretle bakakalmt. Gkta fosillerindeki hayvan bu!
imdi sayfalar daha hzl eviriyordu. Gkta kabuundaki iyonize hidrojen ieriin gsteren bir grafik
grd. Sayfann stnde el yazsyla bir eyler yazlmt: Sv hidrojen yan? NASA Geniletici Devir
Motoru.
Sexton gzlerine inanamyordu. Oda etrafnda dnmeye baladnda son sayfaya gelmiti; tpk
gktanda olduu gibi metalik noktacklar olan bir tan fotoraf. Tyler rpertici biimde, beraberindeki
tanmlamada, tan okyanus volkaniinin bir rn olduu yazyordu. Sexton, okyanus ta m, diye
dnd. Ama NASA kondrullarn sadece uzayda olutuunu sylemiti! Ktlar masasnn stne
brakan Sexton, koltuuna kt. Grd her eyi bir araya getirmesi sadece on be saniyesini almt.
462
Sayfalarn neyi ima ettii gn gibi ortadayd. Azck akl olan herkes bu fotoraflarn neyi ispatladn
anlayabilirdi.
NASA'nn gkta sahte!
Sexton'n kariyeri boyunca hibir gn bu kadar iniler ve klarla dolu gememiti. Bugn mit ve
mitsizlik getiren bir elence trenine dnmt. Sexton, bu dzenin siyasi adan kendisi iin ne anlam
tadn fark edince, aldatmacann nasl ortaya ktna duyduu hayret bir anda yok oldu.
Bu bilgiyi halka duyurduumda bakanlk benim olacak!
Senatr Sedgewick Sexton zafer sevincini yaarken, kznn tehlikede olduu iddiasn unutuvermiti.
Gabrielle, "Rachel tehlikede," dedi. "Yazdi notta NASA ile Beyaz Saray'n onu..."
Sexton'n faks makinesi yeniden almaya balamt. Gabrieale dnp makineye bakt. Sexton da
baktn fark etti. Rachel'n kendisine baka ne gnderebileceini tahmin edemiyordu. Daha fazla kant
m?
Daha fazla ne olabilirdi ki? Bu kadar yeter de artar!
Faks makinesi arya cevap verdiinde, hibir sayfa kmad. Gnderi sinyali alamayan makine
cevaplama zelliini devreye sokmutu. Sexton'n mesaj, "Alo," diye czrdad. "Buras Senatr
Sedgewick Sexton'n ofisi. Faks iletmeye alyorsanz, istediiniz zaman gnderebilirsiniz. Faks
gndermiyorsanz, sinyal sesinden sonra mesajnz brakabilirsiniz."
Sexton'n ahizeyi kaldrmasna frsat kalmadan makine bipledi.
"Senatr Sexton?" Adamn sesinde kolay anlalr bir ilik vard.
"Ben William Pickering, Ulusal Keif Ofisi direktr. Herhalde bu saatte ofiste deilsinizdir, ama sizinle
derhal grmem gerekiyor." Sanki birinin amasn bekliyormu gibi durdu.
Gabrielle ahizeyi kaldrmak iin uzand.
463
Onun elini yakalayan Sexton, serte geri ekti.
Gabrielle afallamt. "Ama bu direktr..."
Pickering, "Senatr," diye devam ederken sesi, adeta kimsenin amamas onu rahatlatm gibi geliyordu.
"Korkarm sizi ok kayg verici bir haber vesilesiyle aryorum. Az nce kznz Rachel Sexton'n tehlikede
olduu bilgisini aldm. Biz konuurken gnderdiim bir ekip onu kurtarmaya alacak. Telefonda durumun
ayrntlarn konuamam ama bana size. NASA'nn gktayla ilgili veriler fakslam olabilecei bildirildi.
Verileri grmedim ve ne olduklarn bilmiyorum ama kznz tehdit eden kiilor bana, siz veya bir bakas
bu bilgileri halka duyuracak olursa kznzn leceini sylediler. Bu kadar szn saknmadan
konutuum iin zgnm efendim; bunu ak olmak adna yapyorum. Kznzn hayat tehlikede. Size
gerekten bir ey faksladysa, bunu hi kimseyle paylamayn. imdilik. Kznzn hayat buna bal.
Olduunuz yerde kaln. Ksa sre sonra orda olacam." Durdu. "ansmz varsa senatr, siz uyandnz
saatlerde tm bunlar zme kavumu olacak. Eer, ans eseri ben ofsinize varmadan nce bu mesaj
alrsanz, olduunuz yerde kaln ve kimseyi aramayn. Kznz sa salim geri getirmek iin tm yetkimi
kullanacam."
Pickering kapatt.
Gabrielle titriyordu. "Rachel rehin mi alnd?"
Sexton, kendisi yznden hayal krklna uramasna ramen, Gabrielle'n tehlikedeki gen bir kadn iin
acyla empati duyduunu sezinlemiti. Ne tuhaftr ki, Sexton ayn duygular paylamakta zorluk ekiyordu.
Kendisini, en ok istedii Noel hediyesine kavumu bir ocuk gibi hissediyordu ve kimsenin bunu elinden
almasna izin vermeyecekti.
Pickering bu konuda sessiz kalmam me istiyor?
Bir sre durup, ne anlama geldiine karar vermeye alt. Sexton'n zihninin serinkanl, hesap dnen
-bir siyaset bilgisayar, her trl senaryoyu gzden geiren ve tm sonularn hesaplayan- ksmnda
arklar dnmeye balamt. Elinde tuttuu ktlara bakt ve grntlerin getirecei gc hissetmeye
balad. NASA'nn gkta, onun bakanlk hayallerini parampara etmiti. Ama hepsi bir yaland. Bir
dzmece. imdi, bunu yapanlar bedelini deyecekti. Dmanlarnn onu yok etmek iin uydurduu
gkta, onu kimsenin hayal edemeyecei kadar gl klacakt. Kz bunu anlamt.
Kabul edilebilir tek bir sonu var, diye dnd. Gerek bir liderin izleyecei tek bir yol.
Yeniden ykseldiini grd parlak hayallerin etkisine kaplan Sexton, odann kar tarafna yrrken bir
sis bulutunun iindeymi gibi hissediyordu. Fotokopi makinesinin yanna gidip, at ve Rachel'n
gnderdii sayfalarn fotokopisini ekmeye hazrland.
Gabrielle hayretle, "Ne yapyorsunuz?" diye sordu.
Sexton, "Rachel' ldrmeyecekler," dedi. Herhangi bir ey yanl gitse de, Sexton kznn lmnn
dman karsnda onu daha da gl klacan biliyordu. Her iki ekilde de o kazanacakt. Kabul
edilebilir bir riskti.
Gabrielle, "O kopyalar kim iin?" diye sordu. "William Pickering kimseye anlatmamanz syledi!"
Fotokopi makinesine arkasn dnen Sexton, Gabrielle'a bakt ve onu artk ekici bulmadna kendi de
ard. Senatr Sexton artk bir ada gibi olmutu. Dokunulmaz. Hayallerine kavumak iin ihtiyac olan
her ey elindeydi. Artk onu hibir ey durduramazd. Ne rvet iddialar, ne de seks dedikodular. Hibir
ey.
"Evine git Gabrielle. Artk sana ihtiyacm yok."
465
125
Rachel, her ey bitti, diye dnd.
O ve Tolland, gvertede yan yana oturmu, Delta askerinin makineli tfeinin namlusuna bakyorlard. Ne
yazk ki Pickering artk Rachel'n faks nereye gnderdiini biliyordu. Senatr Sedgewick Sexton'n ofisine.
Rachel, Pickering'in brakt telefon mesajn babasnn alacandan bile pheliydi. Pickering sabah
herkesten nce Sexton'n ofisine girebilirdi. Pickering ieri girip faks usulca alabilir ve Sexton varmadan
nce telefon mesajn silebilirse senatre zarar vermeye gerek kalmayacakt. William Pickering, tantana
yaratmadan ABD senatrlk binasna girebilecek Washington'daki birka kiiden biriydi. "Milli gvenlik
adna" neler yaplabilecei Rachel' her zaman hayrete drrd.
Rachel, elbette bu plan ie yaramazsa, Pickering oraya uup, pencereden bir Hellfire fzesi gnderip faks
makinesini havaya uurabilir, diye dnd. Iinden bir ses buna gerek kalmayacan sylyordu.
imdi Tolland'a daha yakn oturan Rachel, onun elinin kendisininkini tuttuunu hissedince ard.
Dokunuunda kibar bir kuwet vard ve parmaklar ylesine doal bir biimde i ie gemiti ki, Rachel
parmaklarnn bu i iin yaratldklarn dnd. u anda tek yapmak istedii, etraflarnda dnen denizin
boucu grltsnden uzakta, onun kollarnda yatmakt.
Hibir zaman, diye dnd. Asla olmayacak.
Michael Tolland daraacna giderken umutlanan bir adam gibi hissediyordu.
Hayat benimle dalga geiyor.
Celia'nn lmnden sonra, Tolland yllarca, lmek istedii geceler, sadece her eye son vermekle
kurtulabilecei ac ve yalnzlk iinde saatler geirmiti.
466
Ama yine de yaamay semi, kendine bunu tek bana yapamayacan sylemiti. Bugn ilk defa
Tolland arkadalarnn ona batan beri ne anlatmaya altklarn anlyordu.
Mike, bununla yalnz baa kmak zorunda deildin. Baka bir ak bulacaksn.
Rachel'n eli elindeyken, bu ironiyi kabullenmek daha da gleiyordu. Kader kt bir zamanlama
yapmt. Kalbini evreleyen zrhn kat kat soyulduunu hissediyordu. Tolland bir an iin Celia'nn
hayaletinin her zaman yapt gibi Goya'nn gvertesinden baktn hissetti. Hiddetli denizin sesiyle ona
sesleniyor... hayatnn son anlarnda ona sylediklerini tekrarlyordu.
"Yaamaya devam edeceksin," diye fsldad. "Baka bir ak bulacana sz ver."
Tolland, "Asla baka ak istemeyeceim," demiti.
Celia'nn tebessmnde anlayl bir bilgelik vard. "renmek zorundasn."
Tolland imdi Goya'nn gvertesinde, rendiini anlyordu. Ruhuna birden derin bir duygu yerlemiti.
Bunun mutluluk olduunu fark etti. Ve beraberinde gl bir yaama istei vard.
Pickering iki tutsana doru yrrken, kendini tuhaf biimde kaygsz hissetti. Rachel'n nne gelip
durduunda, bunun kendisi iin zor olmadn grmek onu artmt.
"Bazen;" dedi. "artlar imknsz kararlar gerektirebilir."
Rachel boyun emez gzlerle bakyordu. "O artlar sen yarattn."
Sesi imdi biraz daha sert kan Pickering, "Savalarda ehit verilir," dedi. stersen Diana Pickering'e veya
bu lkeyi savunmak iin her yl lenlerden birine sor. "Bunu herkesten ok senin anlaman gerekir Rachel."
Gzlerini onunkilere dikti. "lactura paucourm serva multos."
Rachel'n bu sz hatrladn grebiliyordu; milli gvenlik evrelerinde artk bir klie saylrd. ou
kurtarmak iin az feda et.
467
Rachel, ona bariz bir tiksintiyle bakt. "Ve imdi o az grubuna Michael ile beni de ekliyorsun?"
Pickering bunu dnd. Baka yolu yoktu. Delta-Bir'e dnd. "Ortan kurtar ve bu ii bitir."
Delta-Bir ban sallad.
Rachel'a son bir kez uzun uzun baktktan sonra Pickering geminin iskele tarafndaki parmaklklara yrd
ve baklarn azgn denize evirdi. Bu, grmek istedii trden bir ey deildi.
Delta-Bir silahn tutup, kskalardan sarkan ortana baktnda kendini gl hissetti. Geriye kalan tek i,
Delta-ki'nin ayaklar altndaki iner tip kapy kapatmak, onu kskatan kurtarmak ve Rachel Sexton ile
Michael Tolland' ortadan kaldrmakt.
Fakat Delta-Bir, iner tip kapnn yannda kontrol panelinin ne kadar karmak olduunu grmt; iner tip
kapy, vinci ve saysz baka kumandalar kontrol ettii anlalan bir dizi iaretsiz kollar ve kadranlar.
Yanl kolu ekip de denizalty kazara denize drerek, ortann hayatn tehlikeye atmak niyetinde
deildi.
Tm riskleri ortadan kalder. Acele etme.
Kurtarma ilemini yapmas iin Tolland' zorlayacakt. Ve tehlikeli bir ey yapmamasn garantiye almak
iin Delta-Bir kendi iinde "biyolojik tamamlayc" denilen eyi yaptracakt.
Dmanlarn birbirine kar kullan.
Delta-Bir silahnn namlusunu Rachel'n yzne dogrultup, alnndan birka santim geride durdu. Rachel
gzlerini kapatt. Delta-Bir, Tolland'n koruyucu bir fkeyle yumruklarn sktn grebiliyordu.
Delta-Bir, "Bayan Sexton ayaa kalkn," dedi. Rachel dediini yapt.
Silah srtna bastrp, onu Triton denizaltsna arka tarafndan kan alminyum merdivene yrtt.
"Trman ve denizaltnn tepesinde dur."
Rachel korkmu ve arm grnyordu.
Delta-Bir, "Dediimi yap," dedi.
Rachel, Triton'n arkasndaki merdivenden karken kendini bir kbusun iindeymi gibi hissediyordu.
Tepeye gelince durdu. Boluun stnden ap, havada asl duran Triton'a kmaya hi niyeti yoktu.
Tolland'a dnp, silah alnna dayayan Delta-Bir, "Denizaltnn tepesine k," dedi.
Kskalara taklm asker, Rachel'n nnde acyla kvranyor, belli ki kurtulmak iin sabrszlanyordu.
Rachel, imdi alnna bir silah namlusu dayanm Tolland'a bakt. Denizaltnn tepesine k. Baka ans
yoktu.
Bir kanyonun kenarndaki uuruma yaklatn hissederek, Triton'n arkasndaki dz bir blm olan motor
kapann stne kt. Denizalt, ak iner tip kapnn stnden sarkan dev bir ekle benziyordu. Vincin
kablosuna asl olduu halde, dokuz tonluk denizalt Rachel'n arlyla birka milimetre salland.
Asker, Tolland'a, "Tamam, gidelim," dedi. "Kontrol paneline yr ve iner tip kapy kapat."
Namlunun ucundaki Tolland, arkasndaki askerle kontrol paneline doru yrmeye balad. Tolland, ona
yaklarken yava hareket ediyor, sanki baklaryla bir mesaj vermek istiyormu gibi Rachel'n gzlerinin
iine bakyordu. Tolland nce ona, sonra da Triton'n tepesindeki ak kaportaya bakt.
Rachel baklarn aa indirdi. Ayaklarnn altndaki kaporta akt.
Aadaki tek kiilik pilot kabinini grebiliyordu. Iine girmemi mi istiyor?
Yanl anladn dnen Rachel, bir kez daha Tolland'a bakt. Kontrol paneline varmak zereydi. Tolland
gzlerini ona dikti. Kolay anlald zamanlardan biri deildi.
Dudaklarn kprdatt. "Iine atla! imdi!"
469
Gz ucuyla Rachel'n hareketini gren Delta-Bir, igdsel olarak dnd ve ate at. Rachel bu srada,
kurun yamurunun tam altndaki hizada kaportadan ieri dt. Mermiler dairesel kapaktan sekerken
baarmt. Pervane kanatlar bir ekilde denizaltnn ana gvdesini skalamt ama kabloya byk zarar
verdiini tahmin edebiliyordu. Bu noktada Rachel'n tek dnebildii denizaltdan mmkn olduunca
abuk kmakt. Kskalara taklp kalan askeri arapnel paralar yakmt, kanlar iindeydi ve cinnet
geiriyormu gibi ona bakyordu.
Rachel, askerin arkasndaki William Pickering'in yana yatk gvertedeki bir engele hl tutunuyor
olduunu grd.
Michael nerede? Onu gremedi. Ksa bir an sren bu panik yerini yeni bir korkuya brakt. Bann
stndeki Triton'n ypranm vin kablosundan gelen uursuz bir aklama sesiyle, elik rgler skld.
Ardndan paralanma sesini duyan Rachel kablonun koptuunu anlad. Bir an iin arlksz kalan Rachel,
denizalt aa doru inerken, pilot kabinindeki koltuundan havaland. Bann stndeki gverte
grnrden kaybolmutu, hzla Goya'nn altndaki dar kprlere yaklayordu. Kskala takl asker
korkudan bembeyaz olmu, denizalt aa derken gzlerini Rachel'a dikmiti.
D sonsuz gibi geldi.
Denizalt, Goya'nn altnda denize arptnda, akntyla dibe kt ve Rachel' koltuunda aa bastrd.
Aydnlk okyanus kubbenin tepesini hzla rterken, belkemii basnla skmt. Triton suyun altnda
yavalayarak durup, ardndan tekrar mantar gibi yzeye karken Rachel nefes alamadn hissetti.
Kpekbalklar annda mlerdi. Rachel en ndeki koltuundan, birka metre tede yaanan temsili,
donmu bir halde izledi.
Delta-Iki, kpekbalnn drtgen kafasnn akl almaz bir gle arptn hissetti. st koluna yapan jilet
gibi keskin bir ene, kemiine sapland. Kpekbal gl vcudunu dndrp kafasn sallarken Del
ta-Iki'nin kolu vcudundan byk bir acyla koptu. Dier kpekbalklar yaklatlar. Bacaklarna baklar
saplanyordu. Gsne. Boynuna. Kpekbalklar, bedeninden byk lokmalar kopartrlarken Delta-Iki'nin
feryat edecek nefesi kalmamt. Son grd ey, ay eklinde bir az ve sra sra dilerin yznde
kapanmas oldu. Sonra dnya karard.
Triton'n kubbesine toslayan kkrdakl kafalarn kartt arpma sesleri sonunda hafiflemiti. Rachel
gzlerini at. Adam yoktu. Cama arpan sular kpkrmzyd.
Altst olan Rachel, dizlerini gsne ekerek koltuunda bzt. Denizaltnn hareket ettiini
hissedebiliyordu. Akntya kaplm srkleniyor, Goya'nn aa dal gvertesine srtnyordu. Rachel,
Triton'n ayn zamanda baka bir yne de hareket ettiini hissetti. Aa.
473
Darda, safra tanklarna vuran suyun alt sesleri ykselmiti. Okyanus nndeki pencerede giderek
ykseliyordu.
Batyorum!
Bir anda dehete kaplan Rachel, hemen ayaa kalkt. Yukarya uzanp, kaporta mekanizmasn kavrad.
Denizaltnn stne trmanabilirse, hl Goya'nn dal gvertesine atlayacak kadar zaman vard. Sadece
bir metre kadar uzaktayd.
Dar kmalaym!
Kaporta mekanizmasnn stnde ne yne doru evirince alacan gsteren anlalr bir iaret vard.
Kaldrd. Kaporta kmldamyordu. Tekrar denedi. Hibir ey olmad. Kap skmt. Erilmiti.
Damarlarndaki korku, etrafndaki deniz gibi ykselirken, Rachel son bir kez daha kaldrd.
Kaporta yerinden oynamyordu.
Triton bir metre kadar daha derine gitti. Paralanm gvdenin altndan ak denize doru srklenmeden
nce... son bir kez daha Goya'ya arpt.
126
Senatr, fotokopi makinesindeki iini bitirirken Gabrielle, "Bunu yapmayn," dedi. "Kendi kznzn hayatn
tehlikeye atyorsunuz!"
Masasna on set fotokopiyle dnen Sexton, onun sesini duymazdan geldi. Her bir sette, Rachel'n ona
gnderdii ktlarn kopyalaryla beraber, gktann sahte olduunu ve NASA ile Beyaz Saray'n
kendisini ldrmek istediini el yazsyla yazd not da vard. Fotokopi setlerini dikkatle ayr ayr beyaz
zarflara yerletiren Sexton, imdiye dek bir araya getirilmi en ok edici medya malzemesi, diye dnd.
Zarflarn stnde kendi ismi, ofis adresi ve senatrlk mhr vard. Bu inanlmaz bilginin nereden
geldiine hi phe kalmayacakt. Sexton, yzyln siyaset skandal, diye dnd. Ve bunu ortaya
kcran kii ben olacam!
Gabrielle hl Rachel'n gvenlii iin yalvaryordu ama Sexton sessizlikten baka hibir ey duymuyordu.
Zarflar dzenlerken, kendi dnyasna kaptrmt. Her siyasi kariyerin belirleyici bir noktas vardr. imdi
sra bende.
William Pickering brakt telefon mesajnda, eer Sexton halka duyuracak olursa Rachel'n hayatnn
tehlikeye gireceini sylemiti. Ama Sexton, NASA'nn sahteciliini halka duyurduunda, bu cesur
hareketle Amerikan siyaset tarihinde rastlanmam bir kararllk ve siyaset sanatyla Beyaz Saray'a
ykseleceini biliyordu, ki bu Rachel asndan ktyd.
Hayat zor kararlarla doludur, diye dnd. Ve kazananlar, bu zor kararlar verenlerdir.
Gabrielle Ashe, Sexton'n gzlerindeki bu bak daha nce de grmt. Kr ihtiras. Bundan korktu. Ve
artk anlyordu. Sexton, NASA aldatmacasn ilk duyuran kii olmak iin kendi kznn hayatn tehlikeye
atmaya hazrlanyordu.
Gabrielle, "Zaten kazandnz anlamyor musunuz?" diye sordu.
"Zach Herney ile NASA'nn bu skandaldan syrlmasna imkn yok. Halka kimin duyurduu hi nemli
deil! Ne zaman duyulaca da nemli deil! Rachel'n gvende olduunu renene kadar bekleyin.
Pickering ile konuana kadar bekleyin!"
Sexton'n artk onu dinlemedii belli oluyordu. Masasnn ekmecesini aarak, stnde adnn baharflerini
tayan, be sent apnda kendinden yapkanl mhrlerin bulunduu bir folyo yapra kard. Gabrielle,
bunlar genellikle resmi davetler iin kullandn biliyordu ama grne gre Sexton, krmz balmumu
mhrlerin zarflara daha arpc bir grnm kazandracan dnyordu.
475
Mhrleri folyodan syrarak karan Sexton, zarf kapaklarna bastrarak yaptryor ve mektuplar
monogramla mhrlyordu.
Artk Gabrielle'n kalbi fkeyle arpyordu. Sexton'n bilgisayarndaki yasad eklerin dijital resimlerini
dnd. Bir ey syleyecek olursa Sexton'n delilleri sileceini biliyordu. "Bunu yapma," dedi. "Yoksa
ilikimizi ilan ederim."
Sexton balmumu mhrleri yaptrrken yksek sesle kahkaha att. "Sahi mi? Peki inanacaklar m
sanyorsun; gzn iktidar hrs brm gen bir yardmc, ynetimimde grev verilmeyince, her ne
pahasna olursa olsun intikam almaya alyor. Ilikimizi daha nce bir kez inkr ettim ve btn dnya
bana inand. Yine inkr ederim."
Gabrielle, "Beyaz Saray'n elinde fotoraflar var," dedi.
Sexton bakmad bile. "Ellerinde fotoraf falan yok. Olsa bile hibir anlam yok." Son mhr yaptrd.
"Benim kalkanm var. Bu zarflar, herhangi birinin bana atabilecei her trl iftiray savuturur."
Gabrielle, onun hakl olduunu biliyordu. Sexton sanat eserine hayranlkla bakarken, o kendini aresiz
hissetti. Masasnn stnde, her biri ad, adresi ve adnn baharflerini tayan krmz mhrle emniyete
alnm on adet k, beyaz zarf duruyordu. Kraliyet mektuplarna benziyorlard. ok daha nemsiz bilgiler
sayesinde tag giydirilen krallar olmalyd. Sexton zarflar eline alp kmaya hazrland. Gabrielle nne
kp yolunu kesti.
"Bir hata yapyorsun. Bu bekleyebilir."
Sexton'n baklar gzlerini deliyordu. "Seni yaptm, Gabrielle, imdi de eski haline getiriyorum."
"Rachel'n gnderdii faks seni bakanla ykseltecek. Ona borlusun."
"Ona ok ey verdim."
"Ya bana bir ey gelirse!"
"O zaman bana sempati oylar kazandrr."
Gabrielle bu dncenin aklndan bile getiine inanmyordu, deil ki dudaklarndan dklsn. Nefretle
telefona uzand.
"Beyaz Saray' arayaca..."
Sexton dnp yzne sert bir tokat indirdi.
Geriye sendeleyen Gabrielle dudann yarldn hissediyordu. Masaya tutunup, denge salayarak,
hayretle bir zamanlar tapt adama bakt.
Sexton, ona uzun ve sert bir bak frlatt.
"Eer bana bu konuda engel kartmaya alrsan, seni bu yaptna hayatnn sonuna kadar Piman
ederim." Gzn bile krpmadan, koltukaltna sktrd zarflarla ayakta duruyordu. Gzlerinde tehlikeli
bir parlt vard.
Gabrielle ofs binasndan gece ayazna ktnda duda hl Kanyordu. Bir taksi evirip ieri atlad.
Sonra, Gabrielle Ashe Washington'a geldiinden beri ilk defa kendinden geercesine alad.
127
Triton dt...
Yan yatm gvertede sendeleyerek ayaa kalkan Michael Tolland, apa makarasnn arkasndan
gzlerini ksarak, bir zamanlar Triton'n asl durduu paralanm vin kablosuna bakt. K tarafa dnp,
gzleriyle denizi tarad. Goya'nn altndaki Triton imdi yzey akntsnn stnde belirmiti. En azndan
denizaltya bir ey olmadn grerek rahatlayan Tolland, kaportaya bakt. Aldn ve iinden Rachel'n
sa salim ktn grmekten baka bir ey istemiyordu. Ama kaporta kapalyd.
Tolland. Rachel'n sert d yznden baylm olabileceini dnd. Tolland gverteden bakarken,
Triton'n beklenmedik bir ekilde suyun altna indiini fark etti; normal dal su izgisinin ok altndayd.
477
Batyor. Tolland nedenini tahmin edemiyordu ama u anda nemli de deildi.
Rachel'e kartmalym. Hemen.
Tolland gvertenin kenarna frlamak zereyken, bann stnden gelen makineli tfek yamuru, ar
apa makarasnda kvlcmlar kartt. Yeniden dizlerinin stne kt. Kahretsin! Makarann arkasndan
baktnda Pickering'in st gvertede, bir tetiki gibi nian aldn grd. Delta askeri helikoptere
trmanrken makineli tfeini brakm ve grne gre Pickering yerden almt. imdi direktr daha
yukarda duruyordu.
Makarann arkasnda kapana kslan Tolland arkasn dnp, batan Triton'a bakt.
Hadi Rachel! Dar k! Kaportann almasn bekledi. Hibir ey olmad.
Gzlerini yeniden Goya'nn gvertesine eviren Tolland, k parmaklklaryla arasndaki mesafeyi lmeye
alt. Yaklak alt metre. Sipersiz kat edilemeyecek kadar uzundu.
Tolland derin bir nefes alp kararn verdi. Gmleini karp sa taraftaki ak gverteye doru frlatt.
Pickering gmlei delik deik ederken, Tolland yana yatk gvertenin aa tarafna frlayp k tarafa indi.
Hzla srayp parmaklklar at ve geminin arkasndan kendini brakt. Havada kavis izen Tolland
etrafnda vzldayan mermileri duyabiliyor ve tek bir syrn bile suya arpt anda kpekbal ziyafetine
neden olacan biliyordu.
Rachel Sexton kendini kafese kapatlm vahi bir hayvan gibi hissetti. Defalarca kapa kaldrmaya
alm ama hi ie yaramamt. Aalardaki bir tankn suyla dolduunu duymu ve denizaltnn
arlnn arttn hissetmiti. effaf kubbenin stndeki okyanus yukar ktka aydnlanyor, aada
ise tam tersine siyah bir perde ykseliyordu.
Rachel camn alt yarsndan, okyanus boluunun kendisini mezar gibi beklediini grebiliyordu.
Aadaki engin boluk onu yutmakla tehdit ediyordu. Kaporta mekanizmasn kavrayp bir kez daha
evirmeye alt ama yerinden oynamayacakt. Cierleri zorlanmaya balamt. Fazla karbondioksitin kf
kokusu burun deliklerini yakmaya balamt.
Tm bunlar yaarken, tek bir dnce onu esir ald.
Suyun altnda tek bama leceim.
Yardm olabilecek bir ey bulmak iin Triton'n kumanda paneline ve kollarna bakt ama tm gstergeler
siyaht. Elektrik yoktu. Denizin dibine doru batan elik bir mahzene kilitlenmiti.
Tanklardaki alt sesleri artmt ve okyanus camn bir metre kadar yukarsna ykselmiti. Sonsuz
dzln kar tarafnda, uzaklardan kzl bir erit ufukta ykseliyordu. Sabah olmak zereydi. Rachel,
bunun grecei son k olmasndan korkuyordu. Yaklaan sonunu dnmemek iin gzlerini kapatan
Rachel'n, dehet verici ocukluk hatralar gznn nnden geti.
Buzdan dmek. Suyun altna batmak.
Nefessiz kalmak. Kendini yukar ekememek. Batmak.
Annesinin ona seslenmesi. "Rachel! Rachel!"
Denizaltnn dndan gelen bir vurma sesi Rachel' kapld hezeyandan ayrd. Gzleri aniden almt.
"Rachel!" Ses bouktu. Hayalet gibi bir yz ba aa cama dayanmt, siyah salar dalgalanyordu.
Karanlkta onu glkle tand.
"Michael!"
Rachel'n ieride hareket ettiini grnce rahatlayan Tolland, nefes almak iin yzeye kt. Yayor.
Tolland, gl kulalarla Triton'n arkasna yzp, suyun altnda kalan motor platformuna trmand.
Dairesel kapnn vidasn kavramaya alrken scak ve kuwetli okyanus akntsn hissediyor, Pickering'in
silah menzilinin dnda olmay mit ederek, ban aada tutuyordu.
479
Triton'n gvdesi artk tamamyla suyun altndayd ve Tolland, kaportay ap Rachel' dar kartacaksa,
acele etmesi gerektiini biliyordu. ok az bir nefesi kalmt ve hzla tkeniyordu. Kaporta suyun altna
indikten sonra aarsa, deniz suyu Triton'n iine dolacak, Rachel ieridc hapis kalacak ve denizalt dibe
doru serbest de geecekti.
"Ya imdi ya hi," diyerek nefesini tuttu ve kaporta dmenini kavrayp saatin ters ynnde evirdi. Hibir
ey olmamt. Var gcyle bir kez daha denedi. Kaporta yine dnmeyi reddetmiti.
Kapnn dier tarafnda, Rachel'n ieriden gelen sesini duyabiliyordu. Ses bouk geliyordu ama dehete
kapldn sezebiliyordu.
"Denedim! diye seslendi. "eviremedim!"
Sular imdi kapa sarmaya balamt. Tolland, ona,
"Birlikte dndlurelim!" diye bard. "Sen ordan saat ynnde evireceksin!"
Kadrann ak biimde iaretlendiini biliyordu. "Tamam, imdi!"
Tolland safra tanklarna dayanarak tam gcyle asld. Rachel'n da aada aynn yaptn
duyabiliyordu. Kadran bir santim kadar dnp aniden durdu. Tolland imdi anlamt. Kapak akla
dzgn oturmamt. Yamuk oturtulup skca kapatlan bir reel kavanozu kapa gibi skmt. Lastik
conta dz durduu halde, tutamalar erilmiti. Bu da kapnn ancak bir kaynak hamlacyla alabilecei
anlamna geliyordu.
Denizaltnn tepesi su yzeyinin altna inerken, Tolland aniden korkuya kapld. Rachel Sexton Triton'dan
kamayacakt.
Alt yz metre aada, yerekimi ile gl derin su girdabnn tutsa olan bomba ykl Kiowa helikopteri
hzla dibe batyordu. Pilot kabinindeki Delta-Bir'in cansz bedeni, derinlik basncyla deforme olduundan
artk tannr halde deildi.
480
Hl Hellfire fzeleri stnde duran helikopter aa doru spiral izerek inerken, magma kubbesi
okyanus tabannn stnde kzgn bir ini pisti gibi bekliyordu. metre kalnlndaki kabuun altnda bin
santigrad derecede lavlar kaynyor, bir volkan patlamaya hazrlanyordu.
128
Batan Trtun'n motor kutusunun stnde dizine kadar suyun iinde duran Tolland, Rachel' kurtarmann
bir yolunu bulmaya alyordu. Denizaltnn batmasna izin verme!
Geriye dnp Goya'ya bakarken, yzeye yakn seviyede tutmak iin I'riton'a bir vin balanabilir mi, diye
dnyordu.
Imknszd. Artk arada elli metre vard ve kprnn stnde duran Pickering, kanl bir arena gsterisi
seyretmek zere kraliyet koltuuna geen Roma imparatorlarna benziyordu.
Tolland kendi kendine, dn, dedi. Denizalt neden batyor?
Denizalt batmazl mekanii olduka basitti: su ya da hava pompalayan safra tanklar, suda aa yukar
hareket ettirecek ekilde denizaltnn batmazln ayarlyordu.
Safra tanklarnn dolduu anlalyordu.
Ama yle olmamalyd. Btn denizalt safra tanklarnn hem stte, hem de alt tarafta delikleri olurdu.
"Tarma delikleri" denilen aadaki delikler daima ak dururken, "boaltma valf" denilen yukardaki
delikler, ieri suyun girmesi iin hava karacak ekilde alp ya da kapanrd.
Bir sebepten tr Triton'n boaltma valf ak olabilir miydi?
Tolland nedenini tahmin edemiyordu. Motor platformunun stnde ilerleyerek, Triton'n safra tanklarndan
birini yoklad. Boaltma valflar kapalyd. Ama valflar incelerken, parmaklar baka bir ey bulmutu.
481
Mermi delikleri.
Kahretsin! Rachel iine atladnda Triton, mermilerle delik deik olmutu. Hemen dalp denizaltnn
aasnda yzen Tolland, elini Triton'n daha nemli bir safra tanknda gezdirdi; negatif tank. Ingilizler
buna "aa ekspres", Almanlarsa "kurun ayakkab giymek" diyorlard. Her iki ekilde de anlam akt.
Negatif tank dolduunda, denizalty aa indiriyordu.
Tolland'n elleri tankn knarlarnda dolarken, dzinelerce mermi deliine rastlad. Suyun ieri aktn
hissedebiliyordu. Tolland'n houna gitse de gitmese de Triton dalmaya hazrlanyordu.
Denizalt artk yzeyin bir metre altndayd. Pruvaya ynelen Tolland yzn cama bastrp, kubbeden
ieri bakt. Rachel cama vurup baryordu. Onun sesindeki korku Tolland'n kendini gsz hissetmesine
neden oldu. Bir an iin souk hastaneye geri dnmt, sevdii kadnn lmesini izlerken yapacak hibir
ey olmadn biliyordu. Dibe batan denizaltnn nnde duran Tolland kendine bunun tekrar
yaanmayacan syledi. Celia, ona, sen yaayacaksn, demiti ama T'olland artk geride kalan olmak
istemiyordu... tekrar bunu yaayamazd.
Tolland'n cierleri havaszlktan yanyordu ama yine de Rachel'n yannda kald. Rachel cama her
vurduunda Tolland hava balonlarnn yukar ktn duyuyor ve denizalt biraz daha batyordu. Rachel,
camdan ieri su girdiiyle ilgili bir eyler sesleniyordu.
Cam su alyordu.
Camda bir mermi delii mi var? Pek mmkn grnmyordu. Cierleri patlayacak gibi olunca, Tolland
yzeye kmaya hazrland. Byk akrilik cama tutunup yukar karken, eline bir para kopmu macun
geldi.
Anlald kadaryla evre contas d srasnda yerinden oynamt. Pilot kabininin su alma sebebi
buydu. Bir kt haber daha.
Yzeye kan Tolland derin nefes alp her eyi batan dnmeye alt. Pilot kabininden ieri su
szmas, Triton'n iniini hzlandracakt. Denizalt zaten suyun bir buuk metre altna inmiti ve Tolland'n
ayaklar zor deiyordu. Rachel'n mitsizce gvdeyi yumrukladn duyabiliyordu.
Tolland'n aklna yaplabilecek tek bir ey geliyordu. Triton'n motor kutusuna dalp, yksek basnl hava
silindirini bulabilirse, negatif safra tankn boaltmak iin kullanabilirdi. Hasarl tank boaltmann faydas
dokunmayaca halde, yeniden dolana kadar Triton'u birka dakika yzeyde tutabilirdi.
Peki sonra?
Aklna baka seenek gelmeyen Tolland dalmaya hazrland. ok derin bir nefes alp cierlerini normal
snrlarnn tesinde, acyacak kadar geniletti. Daha byk cier kapasitesi. Daha fazl oksijen. Daha
uzun dal. Ama cierleri gs kafesini sktrarak genilerken, aklna garip bir fikir geldi.
Peki denizaltnn iindeki basnc artrrrsa ne olurdu?
n camn contas zarar grmt. Belki de, Tolland pilot kabinindeki basnc arttrabilirse, denizaltnn
kubbe cam yerinden kard ve Rachel'i dar kartabilirdi.
Ald nefesi verip bir sre yzeyde kald ve hu fikrin olabilirliini gzden geirdi. Son derece mantklyd,
yle deil mi?
Her eyin tesinde denizalt, tek bir ynde gl olmak zere tasarlanmt. ok yksek d basnca
dayanmak zorundayd ama ieridekine deil.
Ayrca Triton, Goya'nn tamak zorunda olduu yedek paralarn saysn indirmek iin standart reglatr
valfleri kullanyordu. Tolland yksek basin silindirinin besleme hortumunu karp denizaltnn iskele
tarafndaki acil havalandrma reglatrne balayabilirdi. Kabin basncn arttrmak Rachel'a fiziksel bir ac
verecekti ama dar kmasna da yardmc olabilirdi.
Tolland nefes alp dald.
483
Denizalt artk iki buuk metre kadar batmt. Karanlk ve aknt yznden ynn bulmakta zorlanyordu.
Basn tankn bulduktan sonra Tolland hemen hortumun yerini deitirip, pilot kabinine hava
pompalamaya hazrland. Kapama supabn kavradnda, tankn yan tarafndaki sar yaz ona bu
manevrann ne kadar tehlikeli olduunu hatrlatt:
DIKKAT: BASINLI HAVA- 3000 PSI.
Tolland, santimetre kareye be yz kilo, diye dnd. Kabin basnc Rachel'n cierlerini ezmeden,
Triton'n kubbe camnn denizaltdan ayrlacan mit ediyordu. Tolland bir bakma, su balonuna itfaiye
hortumu balayarak, balonun bir an nce patlamasn bekliyor saylrd.
Kapama supabn kavrayp kararn verdi. Batan Triton'n arkasndaki kapama supabn evirerek, valf
at. Hortum hemen ierek sertlemiti ve Tolland pilot kabininin iine muazzam bir gle dolan havay
duyabiliyordu.
Triton'n iindeki Rachel, ban delen an' bir ac hissetti. lk atmak iin azn at ama hava cierlerini
o kadar ac veren bir basnla zorluyordu ki, gsnn patlayacan sand. Gzleri kafatasnn iine doru
itiliyormu gibi geliyordu. Kulak zarlarn delen sar edici bir grlt, onu kendinden gemenin kysna
getirmiti. gdsel olarak gzlerini smsk kapatt ve ellerini kulaklarna bastrd. Ac artyordu.
Rachel tam nnden gelen bir vurma sesi duydu. Kendini zorlayp gzlerini atnda, Michael Tolland'n
karanlk sudaki siluetini grd. Yzn cama dayamt. Rachel'a bir ey yapmasn iaret ediyordu.
Ama ne?
Karanlkta onu hayal meyal grebiliyordu. Gr bulanklam, gzyuvarlar basntan ekil deitirmiti.
Buna ramen denizaltnn, Goya'nn sualt klarnn ulaabildii son snrn altna indiini anlayabiliyordu.
Etrafn sonsuz bir karanlk boluk evreliyordu.
Tolland vcudunu, Triton'n camna yaym vurmaya devam ediyordu. Havaszlktan gs daralnca,
birka saniye iinde tekrar yzeye kmas gerektiini anlad.
Iinden, cam it, diye geiriyordu. Camn etrafndan baloncuklar kartarak kaan basnl havay
grebiliyordu. Contalar bir yerinden gevemiti. Tolland'n elleri, parmaklarn geirebilecei bir trtkl
kenar arad, ama bulamad.
Oksijeni tkenirken artk yanlar gremiyordu. Son bir kez daha cam yumruklad. Artk Rachel' bile
gremiyordu. Fazlasyla karanlkt. Cierlerinde kalan son havayla suyun altnda bard.
"Rachel... cam... it!"
kollarndan ekiyordu.
Aknt! Tolland, onu tutmaya alt ama grnmeyen g daha da iddetle ekerek, onu kendisinden
ayrnaya balyordu. Birden eli kayd ve Rachel'n vcudu kollarnn arasndan kayp gitti, ama yukar
doru.
Tolland hayret iinde Rachel'n sudan ykseliini seyretti.
Bann stndeki Sahil Gvenlik Osprey ekici pervaneli uak alalip Rachel' yukar ekmiti. Yirmi
dakika nce Sahil Gvenlik, denizden gelen bir patlama haberi almt. Blgede bulunmas gereken
Dolphin helikopterin izini kaybedince, bir kaza olmasndan korkmulard. Seyrsefer sistemlerine
helikopterin bilinen son koordinatlarn girip, kt bir eyle karlamamay dilemilerdi.
klar yanan Goya'dan yarm mil kadar akta, akntya kaplp yzen, alevler iinde bir enkaz grdler.
Bir srat teknesine benziyordu. Onun yaknndaki bir adam suyun iinden heyecanla kollarn sallyordu.
Onu yukar ektiler.
rlplakt; yapkanl bantla kapatt tek baca hari.
Gc tkenen Tolland, ban kaldrp grltl uan karaltsna bakt. Yatay pervaneleri aa doru
sar edici bir rzgr estiriyordu.
Rachel yukar ktnda, bir sr el onu uak gvdesinden ieri ald. Tolland, onun gvenlie alnmasn
seyrederken, kap eiinde melmi yar plak bir adam gzne iliti.
Corky? Tolland'n kalbi yerinden frlayacakt. Yayorsun!
Bel kua hemen tekrar aa sarktld. metre kadar uzana dmt. Tolland, ona doru yzmek
istedi ama mega girdabn ekici gcn hissetmeye balamt. Etrafn kuatan amansz deniz gitmesine
izin vermiyordu.
Aknt onu aa ekti. Yzeye doru rpnd ama fazlasyla yorulmutu.
Birisi, sen yaayacaksn, diyordu. Yzeye ulamaya alarak bacaklarn rpt. Yeniden hrpalayc
rzgra ktnda, bel kua hl eriemeyecei bir mesafedeydi. Aknt onu aa ekmek iin
urayordu. Ban kaldrp yukardan gelen sese ve rzgra baknca Rachel' grd. Baklarn aa
dikmi, gzleriyle Tolland'n kendisine doru yukar gelmesi iin yalvaryordu.
Tolland drt gl kulata bel kuana ulat. Kalan son gcyle kolunu ve ban halkann iinden geirip
kendini brakt.
Okyanus birden altnda uzaklamaya halamt.
Geni girdap alrken, Tolland aa bakyordu. Mega girdap sonunda yzeye ulamt.
491
William Pickering Goya'nn kprsnden, etrafnda gelien manzaray afallam bir halde izliyordu.
Goya'nn k tarafnn sancak ksmnda, deniz yzeyinde anak benzeri dev bir ukurluk oluuyordu.
Yzlerce metre apndaki girdap, gittike byyordu. Girdabn iine akan okyanus, kenarlarda rktc bir
kayganlkla dnyordu. Etrafnda, derinliklerden gelen grtlaks bir uultu sesi yanklanyordu. Pickering
ukurun kurban almak iin sabrszlanan destans bir tanrnn alan az gibi stne doru gelerek
genilemesini seyretti.
Pickering, rya gryorum, diye dnd.
Aniden Goya'nn camlarn kran bir patlamayla, mega girdab tam ortasndan yukar ykseldi. Gklere
kadar fkran gayzerin tepes karanlk gkyznde kayboldu.
Bacann duvarlar birden dikleti. Hzla genileyen girdap, okyanusu iine ekerek stne dogru
ilerliyordu. Goya'nn k genileyen ukura doru hzla savruldu. Dengesini kaybeden Pickering, dizlerinin
stne dmt. Dua eden bir ocuk gibi baklarn aa, byyen bolua indirdi.
Hayatnn son saniyelerinde Diana'y dnd. lrken byle bir korkuyu yaamam olmasna dua
ediyordu.
Kaan buharn ok dalgas Osprey'i yana savurdu. Pilotlar yeniden denge salayp, Goya'nn stnde
alalrken Tolland ile Rachel birbirlerine tutundular. Dar baktklarnda, kaderine mahkm geminin
parmaklklarnn yannda siyah paltosu ve kravatyla diz km William Pickering'i grdler. Geminin k
dev kasrgann d kenarna kapldnda, apa zinciri sonunda koptu. Pruvas havaya kalkan Goya,
arkaya doru devrilerek, sarmal su duvarnn iine batt. Denizin altnda kaybolurken, klar hala
parlyordu.
Washington'da sabah hava ak ve souktu.
Esen bir rzgr Washington Ant'nn zeminindeki yapraklar dndrd. Dnyann en byk dikilita,
genellikle her sabah havuza yansyan kendi huzurlu grntsne uyanrd, ama bu sabah etrafta itiip
kakan ve antn etrafnda beklenti iinde toplanan gazetecilerin kargaasn beraberinde getirmiti.
Senatr Sedgewick Sexton, limuzinden inerken kendini Washington'dan bile daha byk hissetti ve antn
giriinde kendisini bekleyen basn alanna bir aslan gibi ilerledi. Buraya lkenin en byk on medya yayn
an davet etmi ve onlara son on yln en byk skandaln vaat etmiti.
Sexton, hibir ey, akbabalar lmn kokusu kadar kendine ekemez, diye dnd.
Sexton, her biri isminin baharfleriyle zarif bir ekilde mhrlenmi elindeki beyaz zarflar skca kavrad.
Eer, bilgi g demekse, o zaman Sexton u anda elinde nkleer bir sava bal tayordu.
Podyuma yaklarken, bann dndn hissetti, iki "hret erevesi"nden -podyumun iki tarafnda
koyu mavi perdeler gibi duran, byk, ayakl blmeler- oluan kondurma sahneyi grnce memnun
olmutu, bu sanki bir sahne perdesinin nnde duruyormu hissini veren eski bir Ronald Reagan hilesiydi.
Sexton kulisten kan bir aktr gibi blmenin arkasndan karak, sahneye sa taraftan girdi. Gazeteciler
hemen sahneye bakan alr kapanr sandalye sralarnda yerlerini aldlar. Douda, gne ABD Kongre
Binas'nn zerinde henz ykselmeye balamt, pembe ve altn renkli nlar sanki cennetten gelen
nlar gibi Sexton'n zerine yansyordu.
493
Dnyann en gl adam olmak iin mkemmel birgn.
Sexton nndeki krsnn zerine zarflar yayarken, "Gnaydn, bayanlar ve baylar," dedi.
"Mmkn olduu kadar ksa keseceim. Akas, sizinle paylaacam bilgi, olduka rahatsz edici. Bu
zarflar, hkmetin st kademelerindeki bir dzenbazlkla ilgili kantlar ieriyor. Bakan'n yarm saat nce
beni arayp, bu kant halka aklamamam iin bana yalvardn -evet, yalvardn- bildirmekten utan
duyuyorum." Kederle ban iki yana sallad. "Ama, ben geree inanan bir adamm. Ne kadar ac verici
olursa olsun."
Sexton zarflar havaya kaldrarak, ara verdi, karsnda oturan kalabal ayartmaya alyordu.
Gazeteciler, lezzetli bir yiyecek karsnda salyalarn aktan kpekler gibi gzleriyle zarflar takip
ediyorlard.
Bakan yarm saat nce Sexton' arayp, her eyi aklamt. Herney, gvenli bir ekilde uakla bir yere
giden Rachel'la konumutu. Beyaz Saray ve NASA, inanlmayacak ekilde, bu fiyaskoda William
Pickering tarafndan planlanan entrikann masum izleyicileri gibi grnyorlard.
Sexton, hi fark etmez, diye dnd. Zach Herney yine de yere fena aklacak.
Sexton, halka duyuru yapacan rendiinde Bakan'n yz ifadesini grmek iin, u anda Beyaz Saray
duvarlarnda bir sinek olmay diliyordu. Sexton, gktan ulusa en iyi nasl anlatacan tartmak iin
Herney ile Beyaz Saray'da grmeyi kabul etmiti. Herney u anda televizyonun karsnda sersem
sepet bir halde oturup, Beyaz Saray'n artk kaderi engelleyebilecek hibir ey yapamayacan dnyor
olmalyd.
Kalabalkla gz temas kuran Sexton, "Dostlarm;" dedi. "Bunu uzun uzadya dndm. Bakan'n bu
bilgiyi gizli tutma arzusunu yerine getirmeyi dndm ama kalbimin sesini dinlemek zorundaym." Sexton
iini ekip hikyenin tuzana dm bir adam gibi ban ne edi. "Gerek gerektir. Bu gerekler
hakknda yapacanz yorumlar hibir ekilde ynlendirmeyeceim. Sizlere eldeki verileri olduu gibi
anlatacam."
Sexton uzaklardan gelen dev bir helikopter pervanesinin sesini duydu. Bir an iin Bakan'n basin
konferansn durdurmak midiyle, panik iinde Beyaz Saray'dan oraya geldiini sand. Sexton neeyle,
ekmeime ya srer, diye dnd. Asl o zaman ok daha sulu grnr.
Sexton, "Bunu yapmaktan zevk almyorum," diye devam ederken zamanlamasnn mkemmel olduunu
fark etti. "Ama Amerikan halkha yalan sylendiini aklamak benim grevim."
Grltyle yaklaan helikopter, sa taraftaki dzle indi. Sexton dnp baktnda bunun bakanlk
helikopteri olmadn grnce ard. Bir Osprey pervaneli uayd.
Gvdenin stnde BIRLEIK DEVLETLER SAHIL GVENLIK, yazyordu.
Afallayan Sexton, kabin kaplarnn alp iinden bir kadnn inmesini seyretti. stnde turuncu bir Sahil
Gvenlik parkas vard ve sanki savatan km gibi darmadan grnyordu. Basin alanna yrd.
Sexton bir an iin onu tanyamamt. Sonra dank etti.
Rachel? aknlkla yutkundu. Burada ne ii var?
Kalabalktan mrltlar ykseldi.
Sexton yznde geni bir tebessmle basna dnd ve zr diliyormu gibi parman havaya kaldrd.
"Bir saniye izninizi istiyorum. ok zgnm." Yorgun ve iyi huylu bir adam edasyla iini ekti. "nce aile."
Muhabirlerden birka gld.
Kz sa taraftan hzla yanna yaklarken Sexton, bir baba-kz kavumas iin zel bir yerin daha uygun
olacan dnyordu. Ne yazk ki U anda byle bir gizlilie imkn yoktu. Sexton'n gzleri sa taraftaki
blme duvarna takld.
495
Hl serinkanl bir ekilde glmseyen Sexton, kzna el sallayp mikrofondan uzaklat. yle bir ayla
dnd ki, Rachel yanna ulamak iin bu blme duvarnn arkasndan gemek zorunda kalacakt: Sexton,
onu basnn gzlerinden ve kulaklarndan uzakta, yar yolda karlad.
Rachel, ona doru yaklarken glmseyerek kollarn ap, "Tatlm?" dedi. "Bu ne srpriz!"
Rachel yanna gelip, suratna bir tokat indirdi.
Blme duvarnn arkasnda babasyla ba baa kalan Rachel nefretle ate pskryordu. Ona gayet sert
vurmutu ama Sexton kln bile kprdatmamt. Tyler rpertici bir hkimiyetle sahte tebessm gitmi,
yerini azarlayc bir fke almt.
Sesi eytani bir fsltya dnt. "Burda olmamalydn."
Rachel, onun gzlerindeki gazab grd ama hayatnda ilk defa korkmad. "Senden yardm istedim ama
sen beni sattn! Az kalsn ldrlyordum!"
"Gayet iyi grnyorsun." Adeta bundan tr hayal krklna uram gibi konumutu.
Rachel, "NASA masum!" dedi. "Bakan, sana bunu aklad. Burda ne yapyorsun?" Rachel'n Sahil
Gvenlik Osprey'i ile yapt uu yolculuu Beyaz Saray, babas ve hatta lgna dnm Gabrielle Ashe
arasnda yapt telefon grmeleriyle gemiti. "Zach Herney'ye Beyaz Saray'a gideceine dair sz
vermitin!"
"Gideceim." Srtt. "Seim gn."
Bu adamn babas olduunu dnmek Rachel'n midesini bulandryordu. "Yapmak zere olduun ey
delilik."
Sexton, "Ah," diyerek gld. Dnp, blme duvarnn sonundan grnen arkasndaki krsy iaret etti.
Krsnn stnde bir dizi beyaz zarf duruyordu. "O zarflarda senin, bana gnderdiin bilgiler var Rachel.
Senin. Bakan'n kan eline bulat."
496
"O bilgileri yardmna ihtiyacm varken yollamtm. NASA ile Beyaz Saray'n sulu olduunu dndm
zaman!"
"Kantlar gznne alnacak olursa, NASA kesinlikle sulu grnyor."
"Ama deil! Yaptklar hatay itiraf etmek iin bir ans hak ediyorlar. Bu seimi zaten sen kazandn. Zach
Herney'nin ii bitti! Bunu biliyorsun. Adamn onurunu kurtarmasna izin ver."
Sexton homurdand. "Ne kadar naif. Bu iin seimi kazanmakla ilgisi yok Rachel, iktidarla ilgisi var. Bu iin
kesin zafer, byukln gstermek, muhalefeti ezmek ve iini yaptrabilmek iin Washington'daki gleri
elinde tutmakla ilgisi var."
"Ne pahasna?"
"Bu kadar kendini beenmi olma. Ben sadece kantlar sunuyorum. Kimin sulu olduuna insanlar
kendileri karar verirler."
"Ama bunun nasl grneceini biliyorsun."
Omuzlarn silkti. "Belki de NASA'nn suyu snmtr."
Senatr Sexton blmenin arkasndaki basnn sabrszlandn sezmiti ve tm sabah burada durup,
kzndan vaaz dinlemeye hi niyeti yoktu. Zafer an onu bekliyordu.
"Yeteri kadar konutuk," dedi. "Basin konferans beni bekliyor."
Rachel, "Senden bunu kzn olarak istiyorum," diye yalvard. "Bunu yapma. Ne yaptn iyi dn. Daha iyi
bir yol var."
"Benim iin yok."
Arkasndaki mikrofon dzeneinden bir uultuyankilannca Sexton geriye dnp, ge gelen bir kadn
muhabirin krssne bkml bir televizyon kanal mikrofonu yerletirdiini grd.
Sexton fkeyle, bu salaklar neden vaktinde gelemezler, diye dnd.
Muhabir acele ederken Sexton'n zarflarn yere drmt.
Tanr'nn cezas! Krsye yryen Sexton, dikkatini datt iin, iinden kzna kfretti. Krsye
vardnda, elleriyle dizlerinin stndeki kadn yerden zarflar topluyordu.
497
Sexton, onun yzn gremedi. ama br kanaldan geldii belliydi. Uzun bir kamir palto giymi ve uyumlu
bir earpla stnde ABC basin kart ilitirilmi moher bere takmt.
Sexton, aptal srtk, diye dnd. Elini zarflara doru uzatarak, "Onlar ben alaym," dedi.
Geri kalan zarflar da yerden toplayan kadn, ban kaldrmadan Sexton'a uzatt. Bariz bir mahcubiyetle,
"Affedersiniz..." diye mrldand.
Utanla kamburunu kararak, kalabaln arasna dald.
Sexton hzla zarflar sayd. On. Gzel. Bugn elde edecei zaferi kimse engelleyemezdi. Yeniden
toparlanp, kalabala neeyle glmsedi. "Sanrm birilerinin can yanmadan bu zarflar datsam iyi
olacak!"
Sabrsz grnen kalabalk gld.
Sexton, blmenin arkasndaki kznn sahnenin hemen balangcnda durduunu hissediyordu.
Rachel, "Bunu yapma;" dedi. "Piman olacaksn."
Sexton, onu duymazdan geldi.
Sesini biraz daha ykselten Rachel, "Bana gvenmeni istiyorum, dedi. "Bu bir hata."
Sexton zarflar kaldrp kenarlarn dzeltti.
Rachel sabrsz ve yalvaran bir sesle, "Baba," dedi. "Doru olan yapmak iin bu son ansn."
Doru olan yapmak m? Sexton mikrofonu kapatp boaznt temizliyormu gibi ban evirdi. Kzna
kendinden emin bir bak frlatt.
"Tpk annen gibisin: idealist ve kk. Kadnlar iktidarn gerek doasn anlamyorlar."
Sedgewick Sexton itiip kakan medyaya yeniden dndnde, kzn oktan unutmutu. Ban yukarda
tutarak, krsnn etrafndan yrd ve zarflar, bekleen basnn ellerine uzatt. Zarflarn kalabaln
arasnda bltrlmesini seyretti. Mhrlerin krldn ve zarflarn Noel hediyesi gibi yrtlp aldn
duyabiliyordu.
498
Kalabala aniden bir sessizlik kmt.
Sexton bu sessizlikte, kariyerinin dnm noktasnn sesini duyabiliyordu.
Gkta sahte. Ve bunu ortaya karan adam benim.
Sexton, baktklar eyin gerekte neyi ima ettiini basnn hemen anlayacan biliyordu: buzdaki bir
yerletirme aftnn TAR grntleri; NASA fosillerinin neredeyse ayns olan, yaayan okyanus trleri;
yeryznde kondrul olutuunun ispat. Bunlarn hepsi tek bir ok edici sonuca gtryordu.
Elindeki zarfa bakarken olduka akn bir sesle konuan bir muhabir, "Efendim?" diye geveledi. "Bu
gerek mi?"
Sexton bu ie can sklyormu gibi iini ekti. "Evet, korkarm ki kesinlikle gerekler."
imdi kalabalk aknlk iinde mrldanyordu.
Sexton, "Sayfalar herkesin gzden geirmesi iin biraz zaman veriyorum," dedi. "Sonra sorular kabul
edip, grdklerinize biraz k tutmaya alacam."
Bir baka muhabir, sersemlemi bir halde, "Senatr?" dedi. "Bu grntler gerek mi?... Rtulanmam
m?"
Artk daha kesin konuan Sexton, "Yzde yz," dedi. "Yoksa bu delilleri size sunmazdm."
Kalabaln aknl artar gibi olmutu. Hatta Sexton birka kiinin kahkaha attn duydu; hi de
bekledii trden bir tepki deildi. Medyann paralar birletirmekteki yeteneini gznda fazla
byttnden korkmaya balyordu.
Sesi tuhaf biimde neeli gelen biri, "Ee, senatr?" dedi. "Acaba bu grntlerin gerekliinin arkasnda
duracak msnz?"
Sexton hayal krklna uramt. "Dostlarm, bunu son kez sylyorum, ellerinizdeki deliller yzde yz
dorudur. Ve biri bunun aksini ispatlarsa kellemi keserim!"
499
Sexton kahkahalar bekledi ama duyamad.
lm sessizlii. Bo baklar.
Az nce konuan muhabir, Sexton'a doru yrd. Ona doru yaklarken elindeki fotokopileri
kartryordu. "Haklsnz senatr. Bunlar skandal yaratacak bilgiler." Muhabir durup ban kad. "Bunu
bizimle neden bu ekilde paylatnz anlayamadk, zellikle de daha nce hararetle inkr etmiken."
Sexton'n adamn neden bahsettiine dair hibir fikri yoktu. Muhabir fotokopileri ona uzatt. Sexton
sayfalara bakt ve bir an iin tm dnyas karard.
Konuamyordu.
Daha nce hi grmedii fotoraflara bakyordu. Siyah beyaz grntler. Iki insan. plak. Birbirine
gemi kol ve bacaklar. Sexton ilk bata neye baktn anlayamad. Ama sonra jetonu dt. Midesine
glle yemiti.
Sexton'n ba dehetle kalkp kalabala bakt. imdi glyorlard.
Yars haber masasna telefonda hikyeyi anlatmaya balamt bile.
Sexton birinin omzuna hafife vurduunu hissetti.
Afallam bir haldeyken arkasn dnd.
Rachel karsnda duruyordu. "Seni durdurmaya altk," dedi. "Her trl ans sana tandk." Yannda bir
kadn duruyordu.
Sexton gzlerini Rachel'n yanndaki kadna evirirken titriyordu.
Kamir paltolu ve moher bereli muhabir kadnd... zarflar deviren kadn.
Sexton, onu grdnde kan dondu.
Paltosunu ap kalunun altna sktrd beyaz zarflar gsterirken, Gabrielle'n siyah gzleri onu delip
geiyordu.
132
Bakan Zach Herney'nin masasndaki bakr lambann yumuak yla aydnlanan Oval Ofis karanlkt.
Gabrielle Ashe, Bakan'n karsnda dikilirken ban dik tutuyordu. Bakan'n arkasndaki pencerede
akam karanl kmeye balamt.
Herney hayal krklna uram bir sesle, "Bizi terk ettiini duydum," dedi.
Gabrielle ban sallad. Bakan, ona basndan uzakta, Beyaz Saray'n iinde snrsz snma hakk
vermi olmasna ramen Gabrielle bu frtna srasnda en gze batan yerde saklanmak istemiyordu.
Mmkn olduunca uzakta olmak istiyordu.
En azndan bir sreliine.
Masasnn arkasndan ona bakan Herney etkilenmi grnyordu.
"Bu sabah' verdiin' karar Gabrielle..." Sanki syleyecek kelime bulamyormu gibi durdu. Baklar doal
ve masumdu. Gabrielle' bir zamanlar Sedgewick Sexton'a eken derin, esrarengiz gzlerle mukayese
kabul etmezdi. Ama bu gl yerin oluturduu fonun nnde bile, Gabrielle, onun baklarndaki gerek
nezaketi grebiliyordu; uzun sre unutmayaca bir onur ve asalet.
Sonunda Gabrielle, "Bunu biraz da kendim iin yaptm," dedi.
Herney ban sallad. "Sana teekkr borluyum." Ayaa kalkp, Gabrielle'a koridorda kendisini takip
etmesini iaret etti. "Sana bte kadrosunda bir i teklif edene kadar buralarda kalrsn diye mit
ediyordum."
Gabrielle, ona pheyle bakt. "Harcamay brakn, iyiletirmeye balayn?"
Herney kendi kendine gld. "Onun gibi bir ey."
"Sanrm u anda sizin iin fayda getirmekten ok bir klfet olacam ikimiz de biliyoruz efendim."
Herney omuzlarn silkti. "Birka ay gesin. Hepsi unutulur gider. Pek ok kadn ve erkek ayn skntlara
katlandktan sonra, ok byk yerlere geldiler." Gz krpt. "Ilerinden bazlar ABD Bakan oldular."
Gabrielle, onun hakl olduunu biliyordu. Sadece birka saattir isiz olan Gabrielle iki teklif almt bile.
501
Biri ABC'deki Yolanda Cole'dan, dieri, eer her eyi anlatt bir biyografi yaynlamay kabul ederse ykl
bir mebla teklif eden St. Martin's Press'ten. Hayr teekkrler.
Bakan'la birlikte koridorda yrrlerken, Gabrielle u anda televizyonlarda yaynlanan kendi resimlerini
dnd.
Kendi kendine, lkeye verecei zarar ok daha byk olabilirdi, dedi. ok daha kt.
Yolanda Cole'un basin kartn almak iin ABC'ye giden Gabrielle, ayn zarflardan armak iin Sexton'n
ofisine szmt. Ierideyken Sexton'n bilgisayarndaki ba eklerinin de yazcdan kopyalarn
kartmt. Washington Ant'nn nndeki yzlemeden sonra Gabrielle eklerin kopyalarn afallayan
Senatr Sexton'a uzatm ve taleplerini bildirmiti. Gkta hakkndaki hatay aklamas iin Bakan'a bir
ans ver, yoksa tm bu bilgiler halka duyurulur. Finansal delillere bir kez bakan Sexton kendini limuzinine
kilitleyip oradan uzaklamt. O saatten sonra da bir daha ondan haber almamt.
imdi Bakan'la birlikte Brifing Salonu'nun arka kapsna yaklarlarken, Gabrielle ieride bekleen
kalabaln sesini duyabiliyordu. Yirmi drt saat iinde dnya ikinci defa bir bakanlk yaynn dinlemek
iin toplanmt.
Gabrielle, "Onlara ne anlatacaksnz?" diye sordu.
Herney son derece serinkanl bir ifadeyle iini ekti. "Yllar iinde bir eyi ok iyi rendim..." Elini omzuna
koyup glmsedi. "Gerein yerini hibir ey tutamaz."
Gabrielle, onun sahneye doru ilerleyiini seyrederken beklenmedik bir gurur duydu. Zach Herney
hayatnda yapt en byk hatay itiraf etmek zereydi ve tuhaf ekilde, daha nce hi bu kadar
bakanla layk grnmemiti.
502
133
Rachel uyandnda oda karanlkt.
Bir saat 22:14' gsteriyordu. Kendi yata deildi. Bir sre boyunca, nerede olduunu dnerek hi
kprdamadan yatt.
Yava yava hatrlamaya balyordu... mega girdap:.. bu sabah Washington Ant'nn n...
Bakan'n Beyaz Saray'da kalmaya davet etmesi.
Rachel kendine, Beyaz Saray'daym, dedi. Btn gn burada uyudum.
Sahil Gvenlik helikopteri Bakan'n emriyle, yorgunluktan tkenen Michael Tolland, Corky Marlinson ve
Rachel Sexton' Washington Ant'ndan Beyaz Saray'a gtrm, onlar da orada mkelief bir kahvalt
yapm, doktorlar tarafndan muayene edilmi ve binann on drt odasndan diledikleri birinde istirahat
etmeleri teklif edilmiti.
Hepsi de kabul etmiti.
Rachel bu kadar uzun sredir uyuduuna inanamyordu. Televizyonu atnda, Bakan Herney'nin basin
konferansn bitirmi olduunu grnce ard. Gkta yanlgsn dnyaya aklarken, Rachel ile dierleri
Bakan'n yannda durmay teklif etmilerdi. Hatay hep birlikte yaptk. Ama Herney yk tek bana
omuzlamak konusunda srar etmiti.
Televizyondaki siyaset yorumcularndan biri, "NASA'nn hibir ekilde uzayda yaam izine rastlamam
olmas zc," diyordu. "NASA son on yl iinde ikinci defa bir gktan, dnya d yaam izleri
tayormu gibi yanl snflandrm oldu. Ama bu kez aldatlanlar arasnda son derece saygn sivil bilim
adamlar da vard."
Lafa giren ikinci yorumcu, "Normalde Bakan'n bu akam dt byk yanlg kariyeri asndan ykc
olurdu..." dedi.
"Ama Washington Ant'nda geen sabahki gelimeleri dikkate alnca, Zach Herney'nin bakanl almas
her zamankinden daha yakn grnyor."
503
Ilk yorumcu ban sallyordu. "Yani uzayda hayat yok, ama Senatr Sexton'n kampanyasnda da hayat
kalmad. Ve imdi senatrn dt mali skntlarla ilgili yeni bilgiler ortaya..."
Kapnn vurulmas Rachel'n dikkatini datt.
Michael, diye umt ederek, hemen televizyonu kapatt. Onu kahvaltdan beri grmyordu. Beyaz Saray'a
vardklarnda Rachel'n, onun kollarnda uyumak kadar istedii bir ey yoktu. Michael'n da ayn hisleri
paylatndan emindi ama Corky araya girmi ve Tolland'n yatana demir atp, kendi stne ieyerek,
gn nasl kurtardnn hikyesini defalarca anlatp durmutu. Sonunda feci ekilde bitap dm olan
Rachel ile Tolland vazgemiler ve uyumak iin kendi yatak odalarna ynelmilerdi.
imdi kapya doru yryen Rachel aynada kendine bakt ve ne kadar aptal bir kyafet giymi olduunu
grd. Yatmadan nce dolapta bulabildii tek ey, eski bir Penn State futbol formas styd. Gecelik gibi
dizlerine kadar uzanyordu.
Kapnn vurulmas devam etti.
Kapy aan Rachel, ABD Gizli Servis kadn ajann grnce hayal krklna urad. Formda ve sevimli
grnen ajan mavi bir ceket giyiyordu. "Bayan Sexton, Lincoln Yatak Odas'nda kalan bey
televizyonunuzun sesini duymu. Uyanm olduunuzu dnerek benden rica etti..." Durup kalarn
yukar kaldrrken, Beyaz Saray'n st katlarndaki gece oyunlarna yabanc olmad anlalyordu.
Heyecanlanan Rachel kzard. "Teekkrler."
Ajan, Rachel' kusursuz denmi koridordan, yaknlardaki bir kapnn nne gtrd.
Ajan, "Lincoln Yatak Odas," dedi. "Ve bu kapnn dnda her zaman sylediim gibi. Iyi uykular ve
hayaletlere dikkat edin."
Rachel ban sallad. Lincoln Yatak Odas'ndaki hayaletlere ilikin efsaneler Beyaz Saray kadar eskiydi.
Winston Churchill'in burada Lincoln'in hayaletini grd sylenirdi. Eleanor Roosevelt, Amy Carter, aktr
Richard Dreyfus ve hizmetilerle uaklar da dahil olmak zere dierlerinin de yle. Bakan Reagan'n
kpeinin bu kapnn arkasnda saatlerce havlad rivayet ediliyordu.
Tarihi hayaletler dncesi Rachel'n bu odann ne kadar kutsal bir yer olduunu fark etmesini salad.
Birden utanmt. Orada uzun futbol formas style, bacaklar plak bir halde dururken, kendini bir
olann odasna girerken yakalanm renci gibi hissediyordu. Ajana, "Bu kurallara uygun mu?" diye
sordu. "Yani buras Lincoln'n yatak odas yle deil mi?"
Ajan gz krpt. "Bu kattaki politikamz, `ne sor, ne syle'dir."
Rachel glmsedi. "Teekkrler." Ardnda neler beklediini tahmin ederek, kap koluna uzand.
"Rachel!" Grtlaks ses koridorda daire testere gibi duyuldu.
Rachel ve ajan dnp baktlar. Artk baca profesyonelce bandajlanm olan Corky Marlinson, koltuk
denekleriyle topallayarak yanlarna geliyordu. "Ben de uyuyamadm!"
Romantik randevusunun bozulduunu hisseden Rachel, adeta yklmt.
Corky'nin gzleri sevimli Gizli Servis ajann inceledi. Ona bakarken glmsemesi tm azna yayld.
"niformal kadnlar severim."
Ajan ceketini yana ekip, ldrc grnen tabancasn gsterdi.
Corky geriledi. "Anlald." Rachel'a dnd.
"Mike da uyand m? Ieri mi giriyorsun?" Corky partiye katlmak iin sabrsz grnyordu.
Rachel homurdand. "Aslnda Corky..."
Ceketinden bir not kd karan Gizli Servis ajan, "Dr. Marlinson," diyerek araya girdi. "Bay Tolland
tarafndan verilen elimdeki bu nota gre, size mutfaa kadar elik etmek, efe her istediinizi piirtmek ve
kendinizi lmden nasl kurtardnz bana en kk ayrntlarna kadar..." Ajan duraksad. Notu tekrar
okurken yzn buruturmutu. "stnze nasl iediinizi anlatmanz istemek iin kesin emirler aldm."
Grne baklrsa, ajan sihirli kelimeyi sylemiti. Corky koltuk deneklerini brakarak, destek almak iin
kolunu kadnn omzuna att ve, "Mutfaa gidelim akm," dedi.
Keyfi kaan ajan, Corky'yi koridorun aasna tarken, Corky Marlinson'n kendini cennette hissettiine
Rachel'n hi phesi yoktu. Onun, "Iin anahtar sidik," dediini duydu. "nk lanet olas n beyin koku
alma loplaryla her eyin kokusunu alabiliyorlar!"
Rachel ieri girdiinde Lincoln Yatak Odas karanlkt. Yatan bo ve bozulmam olduunu grnce
ard. Michael Tolland grnrde yoktu.
Yatan yannda antika bir gaz lambas yanyordu ve Rachel lambadan yaylan yumuak kta Brksel
halsn... nl oymal gl aac yata... Lincoln'n ei Mary Todd'un portresini... hatta Lincoln'n Klelerin
Azat Edilmesi Bildirisi'ni imzalad masay seebiliyordu.
Rachel kapy arkasndan kaparken, plak bacaklarnda bir rperti hissetti. Michael nerede? Pencereyi
kapatmak zere yrrken, dolaptan gelen bir fslt duydu.
"Maaaarrrrrrrry..."
Rachel olduu yerde dnd.
Ses yeniden, "Maaaarrrry?" diye fsldad. "Sen misin?... Mary Todd Lincoln?"
Rachel hemen pencereyi kapatp yeniden dolaba dnd. Aptalca olduunu bildii halde kalbi hzla,
atyordu.
"Mike, sen olduunu biliyorum."
Ses, "Hayr," diye devam etti. "Ben Mike deilim... Ben... Aaaabe."
Rachel ellerini kalasna koydu. "Ah gerekten mi? Drist Abe mi?" Bouk bir kahkaha. "Orta karar drst
Abe... evet."
506
imdi Rachel da glyordu.
Dolaptan gelen ses, "Koooork," diye uuldad. "ok korkmalsn."
"Korkmuyorum."
Ses, "Ltfen kooork," diye inledi. "nsan trlerinde korku ve cinsel drt ok yakndan baldr."
Rachel kahkahaya boulmutu. "Senin tahrik olmaktan anladn bu mu?"
Ses, "Beni balaaaa," dedi. "Bir kadnla birlikte olmayal yllar geti."
Kapy hzlca ekip aan Rachel, "Anlalyor," dedi.
Michael Tolland arpk ve apkn tebessmyle karsnda duruyordu. Giydii koyu mavi saten pijamalarn
iinde kar konulmaz grnyordu. Rachel gsndeki bakanlk armasn grnce gzlerini falta gibi
at.
"Bakanlk pijamalar m?"
Omuzlarn silkti. "ekmecede duruyorlard."
"Benimse tek bulabildiim bu futbol niformas oldu."
"Lincoln Yatak Odas'n semeliydin!"
"Sen nermeliydin!"
"Yatan kt olduunu duydum. Antika at kl." Tolland gz krpt.
mermer tezghl masann stnde duran hediye paketini gsterdi.
"Yaptn iyiliin karl."
Rachel etkilenmiti. "Benim iin mi?"
"Bakanlk yardmclarndan birini gnderip, bunu senin iin aldrdm. Yeni geldi. Sallama."
Rachel paketi dikkatle ap iindeki ar eyi kard. Geni kristal bir ksenin iinde iki irkin turuncu
akvaryum bal yzyordu.
Rachel hayal krklna uram bir aknlkla bakyordu. "aka yapyorsun yle deil mi?"
507