Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 283

Wilbur Smith - BYCLER KRALI

Bir dizi sava arabas vadinin dibindeki dar geitte halkalarn zen bir ylan gibi hzla ilerliyordu. Erkek
ocuk srann bandaki arabann n siperine yapm, onlar hapseden yarlara bakyordu. Eski mezarlarn
girileri sarp kayala delik deik bir grnm veriyordu. Karanlk oyuklar bir cin ordusunun acmasz gzleri
gibi onu tepeden szyordu. Prens Nefer Memnon urpererek gzlerini yardan kard ve ktlkleri savmak
iin gizlice sol eliyle gerekli iareti yapt.
Omzunun zerinden srann arkalarna gz atnca, hemen arkadaki arabada olan Taita'nn frl frl dnen toz
bulutlarnn arasndan onu gzlediini grd. Toz, yal adamla aracn ince bir katman eklinde rtm ve
bu derin vadinin dibine kadar szan bir tek gne huzmesi, mika zerrelerinin stnde ldayarak yal adam
yeryzne inmi bir Tann'ya benzetmiti. Batl inanlarndan kaynaklanan bu gelip geici korkusuna yal
adamn tank olmasndan utan duyan Nefer sulu gibi ban edi. Tamose hkmdar slalesinden bir
prensin bylesine bir zaaf gstermemesi gerekiyordu, hele bu prens erkekliin eiinde bulunuyorsa. Ama
Tata onu herkesten iyi tanyordu. Bebekliinden beri Nefer'in lalas ve eitmeniydi, anasyla babasndan ve
kardelerinden bile daha yakn olmutu ona. Taita'nn yzndeki ifade deimemiti, ama yorgun gzlen bu
uzaklktan bile Nefer'in benliinin zne kadar iliyordu sanki. Her eyi gryor, her eyi anlyormu gibi.
Nefer arkasn dnd ve dizginleri elinde tutarak atlar uzun kamsnn bir darbesiyle daha da hzlandran
babasnn yannda tm cssesiyle doruldu, ilerlerinde vadi Galiala kentinin ykntlarnn bulunduu byk
amfiteatra ald. Bu nl sava alann ilk kez grd iin Nefer ok heyecanland. Ta-ita'nn kendisi gen
bir adamken burada savamt. Yar tanr olan Tanus Lordu Harrab Msr' tehdit eden karanlk gleri
burada yenilgiye uratmt. Bu olay altm yl nce olmutu, ama Taita savan her ayrntsn ona
aktarmt ve yky yle canl bir dille anlatmt ki Nefer kendisini o nemli gnde ora-daym gibi
hissetmiti.
-7Nefer'n babas Tanr ve Firavun Tamose arabay ykk dkk kapnn devrilmi talarnn arasna surdu ve
dizginlerini ekerek atlan durdurdu Arkalarndaki belki yz araba onu izleyerek ayn ekilde manevra
yaptlar, srcler de arabalarn basamaklarndan aa atlayarak atlara su vermeye kotular Firavun
konumak iin azn anca yanaklarn kaplayan toz tabakas ufalanp gsne dkld
Firavun, ordularnn komutan olan Byk Msr Aslan ve yakn dostu Lord Naja'ya, "Lordum," diye seslendi
"Gne tepelerin doruklarna dokunmadan nce tekrar yola kmalyz Kum tepelerinin arasndan El
Gabar'a kadar gece yolculuu yapmak istiyorum "
Tamose'un bann stndeki mavi sava tac, stne birikmi mika tozlarndan ldyordu Nefer'e
bakarken gzleri, kelerindeki yalarn slatt amur zerreciklerinden kan anana donmutu "Tata'yla
yola devam etmen iin seni burada brakacam," dedi
Nefer, itiraz etmenin yararsz olacan bile bile bunu yapmak iin azn at Kafile dmana kar yrye
gemiti Tamose'un sava plan byk kum tepelerinin arasndan gneye dolap ac natron" gollerinin
arasndan ilerleyerek dmana arkadan yanamak ve Abnub nlerinde Nl kylarnda hazr bekleyen Msr
birliklerinin ieri szmalar iin tam ortalarna bir yol amakt Tamose bundan sonra k gc birletirecek ve
dman kendini topar-layamadan Teli el-Daba'nn yanndan geerek dmann Avans kalesini ele
geirecekti
Bu parlak ve cesurca plan, baarl olursa, Hksoslara kar k nesildir srmekte olan sava bir rpda sona
erdirecekti Sava ve zaferin bu dnyadaki varlnn nedenleri olduu retilmiti Nefer'e Ama olduka
ilerlemi bir ya saylan on drdnc yana kadar onu hep baslarndan savmslard Babasnn yan banda
zafere ve lmezlie doru arabasn srmeye can atyordu ocuk
Ancak itiraz daha dudaklarnn arasndan dokulemeden Firavun ondan nce davrand "Bir savann
birinci grevi nedir7" diye oluna sordu
Nefer basn edi ve, "taattir majesteleri," diye isteksiz bir tavrla yant verdi
"Hibir zaman unutma bunu " Firavun ban sallayarak uzaklat
Nefer kendini aalanm ve dlanm hissetmiti Gzleri yanyor, st duda titriyordu, ama Tata'nn
bak karsnda kendini toparlad Yalar
Natron Doal sodyum karbonat
savmak iin gzlerini krptrd ve arabann yan korkuluuna asl torbadaki sudan bir yudum iti Ancak
bundan sonra tozlanm salarn szde ftursuzca savurarak ihtiyar khine dondu "Bana ant gster,
Tata," diye emretti

Uyumsuz ift harap kentin dar sokaklarn tkayan araba, insan ve at kalabalnn arasndan kendine yol
at
Scaktan rlplak soyunmu yirmi asker eski kuyularn ime inmi ve ktlam, ac suyu yzeye karmak
iin bir kova zinciri oluturmulard Bu kuyular bir zamanlar Nl'le Kzldenz arasndaki ticaret yolunun
stnde yer alan zengin ve kalabalk kenti besleyecek kadar verimliydi Ne are ki yzyllar nce bir deprem
su katmann paralayarak yeraltndaki su akn tkamt Bunun sonucunda Gallala kenti susuzluktan
olmutu imdi var olan su k yz atn susuzluunu gidermeye ve den su torbalarn doldurmaya ucu ucuna
yetecekti
Tata, Nefer' dar geitlerden, imdilerde yalnz kertenkelelerle akrepleri barndran tapnaklarla saraylarn
yanndan geirdi, bylece ssz kent meydanna ulatlar Meydann tam ortasna dnyann en zengin ve en
gl ulusunu mahvetmesine ramak kalan ekya ordularn yenen Lord Tanus onuruna bir ant dikilmiti Bu
ant imentoyla birbirine yaptrlm insan kafataslarn-dan oluan ve kzl kaya bloklarndan bir tur trbe
tarafndan korunan garip bir piramit grnmndeydi Ta kemerin yukarsndak yazt yksek sesle okuyan
ocua binden fazla kafatas srtyordu Yaztta yle deniliyordu "Kesik kellelerimiz, Harrab Lordu Tanus'un
klcyla olduumuz bu yerdeki savaa tanktr Bundan sonraki kuaklar o gl lordun baarlarndan ders
alarak tanrlarn ihtiamn ve erdemli insanlarn gcn rensinler Firavun Tanr Ma-mose'un saltanatnn
on drdnc ylnda byle buyurulmutur"
Antn glgesinde omelm olan Tata, antn etrafn dolaan ve adm banda ellerini kalalarna
dayayarak ant her adan inceleyen prensi gzlyordu Tata'nn yz ifadesi mesafeli, ama baklar
sevecendi Delikanlya duyduu sevginin balangc baka k hayata dayanyordu Bunlarn ilki Msr
Kraliesi Lostrs'd Tata bir hadmd, ama ergenlik dnemine ulamasndan sonra hadm edilmiti ve bir
zamanlar bir kadn sevmiti Bedensel sakatlndan dolay Tata'nn ask temizdi ve onu tmyle Nefer'n
bykannesi Kralie Lostrs'e adamt Bu ylesine kapsaml bir akt ki bugn kralienin lmnden yirmi
yl sonra bile Tata'nn tm yaamnn merkeziydi
Nefer'e olan sevgisine kaynak olan ikinci k onuruna bu antn dikilmi bulunduu Harrab Lordu Tanus'tu
Tanus, Tata iin bir kardeten bile daha
-9_ O

deerli olmutu Lostrs'le Tanus'un ks de artk gitmilerdi, ama kanlar bu ocuun damarlarnda birbirine
karmt Uzun yllar nce yaadklar yasak ilikiden doan ocuk byynce Firavun Tamose olmutu
Prens Nefer'n babas Bugn de onlar buraya getiren sava arabalar kafilesinin banda yer alyordu
Tata, ekya ban nerede tutsak ettiinizi bana gostersene" Nefer'n sesi heyecandan ve ergenlik
dneminin banda olmasnn etkisiyle atlak kyordu "Buras myd''" ocuk meydann gney yanndaki
ykk duvarn bana kotu "O yky bana bir daha anlatsana"
Tata, "Hayr, buradayd Bu yanda," diyerek ayaa kalkt ve bir leylenk-lere benzer uzun ve sska
bacaklaryla dou duvarna yrd Baklarn duvarn un ufak olmu tepesine dikmiti "Keratann ad
uft'yd, Tanr Set gibi tek gzl ve irkindi Bu duvara trmanarak savatan kamaya alyordu" Tata
eilerek yerdeki molozlarn arasndan ham amurdan bir tula parasn ald ve an bir hareketle havaya
frlatt Tula yksek duvarn obur yanna dutu "Kafatasn paraladm ve tek bir atla yere indirdim onu "
Nefer yal adamn gcn ilk azdan bildii, Tata'nn direnci de efsanelemi olduu halde, baard
ata armt Nefer, Tatam dalar kadar ihtiyar, bana bakt gibi bykanneme de baktna gre ondan
bile daha ihtiyar, diye hayranln dile getirdi insanlar onun Nl'n k yz taknna tank olduunu ve
piramitleri kendi elleriyle ina ettiini sylyorlar Birden sesini ykselterek sordu "Adamn kellesini kesip
oradaki ynn tepesine m oturttun, Tata?" Byle derken tyler rpertici ant iaret ediyordu
"yky ezbere biliyorsun Sana yz kere anlatmadm m9" Tata baarlaryla bbrlenmek istemiyormu
gibi yalancktan tevazu gsterdi
Nefer, "Tekrar anlat," diye emretti
Tata bir ta blokunun stne otururken Nefer de mutlu bir beklentinin penesinde onun ayaklarnn dibine
yerleti Bln ko borular kara yarlarda giderek hafifleyen yansmalarla herkesi gen arana kadar da
heyecanla dinlemeyi srdrd Tata, "Firavun yanna dnmemizi emrediyor," diyerek ayaa kalkt ve kapya
yneldi
Kafile kum tepelerinin dzlklerine ilerlemeye hazrlanrken duvarlarn dnda byk bir tela ve iti kak
fark ediliyordu Hayvan derisinden torbalar yine suyla dolmutu, askerler de hayvanlarna binmeden nce

eyerlerini sktryorlard
Firavun Tamose ykk kapdan kmakta olan oluyla yanndaki ihtiyara bakt ve Tata'y bir ba hareketiyle
yanna ard Syleyeceklerinin alaydaki subaylar tarafndan duyulmamas iin biraz uzaklatlar Lord Naja
onlara katlmaya hazrland Bunu gren Tata da Fravun'a bir eyler fsldad, bunun zerine Tamose
dnerek sert bir sesle Naja'ya uzaklamasn buyurdu Gcenen lord utancndan kpkrmz kesilmiti
Tata'ya ynelttii bak bir sava oku kadar keskin ve oldurucuydu
Firavun, Tata'y uyard "Naja'y gcendirdin Bir gn seni korumak iin yannda olmayabilirim"
Tata, "Hi kimseye guvenemeyz," diye diretti "Ta ki halkalarn saraynn stunlarnn etrafna sarp
sktran ihanet ylannn ban ezeceimiz gne kadar Sz kuzeydeki seferinizden donene kadar prensi
gtreceim yen ikimizden bakasnn bilmemesi gerek"
"ly ama o Naja'" Firavun ihtiyar adamn szlerini nemsememi gibi gld Naja onun iin bir kardeten
farkszd Kzl Yolu birlikte kat etmilerdi
"Naja bile" Tata daha fazlasn sylemedi Kukular giderek kesinlik kazanmaktayd Ne are ki Fravun'u
inandrmak iin gerekli kantlarn hepsini henz toparlayamamt
Firavun, "ln erlerndek gvenli yere niin gittiini prens biliyor mu?" diye sordu
"O yalnzca bilinmezler hakkndaki eitimini daha da gelitireceimizi ve kendi tanr kuu yakalayacamz
biliyor"
"ly" Firavun ihtiyarn szlerini bann hareketiyle onaylad "Daima sk azl, ama drst biri olmusundur
Her ey sylendiine gre artk sylenecek bir ey kalmam demektir imdi git Dilerim Horus seninle
Nefer' kanatlarnn altna alr"
"Sen de arkan kolla majesteleri, nk bugnlerde dman yalnz nnde deil, arkanda da pusuda"
Firavun khinin kolunu yakalad ve kuvvetle skt Tata'nn kolu parmaklarnn altnda zayf, ama bir akasya
dal kadar sertti Sonra, Nefer'n hkmdar arabasnn tekerleinin yannda bekledii yere dondu ocuk,
kulbesine girmesi emredilmi bir yavru kpek kadar kuskun grnyordu
"Kutsal Majesteleri, kafilende benden gen erkekler var" Prens, arabalarla gelmesine izm verilmesi iin son
bir umutsuz aba gsteriyordu Firavun, ocuun hakl olduunu tabu ki biliyordu Unlu General Kratas'n
torunu Me-ren, Nefer'den u gn daha kk olmasna ramen, bugn arka arabalarn
- 10- 11 -

birinde mzrakl er olarak babasnn yannda yol alyordu. "Seninle savaa gitmeme ne zaman izin
vereceksin, baba?"
"Belki Kzl Yolu arkanda braktn zaman. O zaman ben bile seni redde-demem."
Bunun bo bir vaat olduunu ikisi de biliyorlard. Kzl Yolu amak pek az savann cesaret ettii, en zorlu
binicilik ve silah snavyd Hayatnn en din evresindeki gl bir erkei bile tketen, bitkin dren, bazen
de ldren en etin deneydi. Nefer'in o gne ulamasna daha uzun zamanlar vard.
Derken Firavun'un yzndeki sert ifade yumuad ve olunun kolunu kavrad. Birliklerinin gz nnde
gsterebilecei biricik sevgi nianesiydi bu. "imdi sana tanr kuunu yakalaman iin Taita'yla le gitmeni,
bylece, damarlarndaki hkmdar kann ve ilerde bir gn ifte tac banda tama hakkn kantlaman
emrediyorum."
Nefer'le ihtiyar adam Gallala'nn ykk duvarlarnn yannda duruyor ve kafilenin uar gibi geiini
seyrediyorlard. Firavun en ndeydi. Dizginleri bileklerine sarm, atlar ekitirdii iin kendini arkaya
atmt. Gs plakt, keten etekleri kasl bacaklarn kamlyordu. Bann stndeki mavi sava tac
boyunu daha ykseltiyor ve ona tanrsal bir grnm veriyordu.
Onu izleyen Lord Naja hemen hemen onun kadar boylu ve hemen hemen onun kadar yakklyd. Omzuna
asl kavisli byk yayla kibirli ve marur bir havas vard. Naja Msr'n en gl savalarndan biriydi ve bu
ad ona bir onur payesi olarak verilmiti. Naja saltanat tacndaki kutsal kobrayd. Bu simge Kzl Yol snavn
birlikte atlattklar gn bizzat Firavun Tamose tarafndan ona verilmiti.
Naja, Nefer'in bulunduu yne bakmaya tenezzl etmedi. Firavun'un arabas karanlk boaza daldktan
sonra kafilenin sonuncu arabas Nefer'in durduu yerin hizasndan geti. Arkada ve birok yasak ocukluk
serve-nindeki orta Meren, gen prensin yzne gld, ona yakksz bir el iareti yaptktan sonra da
tekerleklerin takrtsyla gcrtlarn bastracak kadar yksek bir sesle, "Sana oyuncak olmas iin Apepi'nin
kellesini getireceim," diye vaatte bulundu. Meren'in arabas hzla uzaklarken Nefer ona kar iinde nefret

hissetti. Apep Hiksoslarn kralyd, Nefer'in ise artk oyuncaa ihtiyac yoktu: babas kabul etmek istemese
de o bir erkekti artk.
ihtiyar adamla ocuk Meren'in arabas gzden kaybolduktan sonra uzun bir sre sessiz kaldlar. Sonra Taita
tek kelime sylemeden atlarnn bal olduu yere yrd. Bineinin gsndeki palan kolann sktrd,
eteklerini kaldrd ve ok daha gen bir adamdan beklenen evik bir hareketle atnn stne yerleti.
Hayvann plak srtnn stndeyken onunla tek vcut olmu gibi grnyordu. Nefer, onun binicilik
sanatna hkim olan ilk Msrl olduu yolundaki efsaneyi hatrlyordu. Taita iki ayr Firavun'un
hkmdarlklar srasnda ona vg Altn'yla birlikte bahettikleri On Bin Arabann Efendisi unvann hl
tamaktayd.
Kesin olan bir ey varsa, o da onun bacaklarn birbirinden ayrarak ata binmeye cesaret eden ender birka
kiiden biri olduuydu. ou Msrllar, yakksz ve baya, ayrca tehlikeli bulduklar bu uygulamadan
nefret ediyorlard. Nefer'in byle bir tasas yoktu, en sevdii tay olan Tepegz'n srtna atlarken
karamsarl yok olmaya balad. Kent harabesinin yukarsndaki tepelerin doruuna ulatklarnda hemen
hemen eski neesine kavumutu. Kafilenin kuzey ufkunda brakt toz bulutuna zlem dolu son bir bak
frlattktan sonra kararl bir tavrla arkasn dnd. "Nereye gidiyoruz, Taita?" diye sordu. "Yola kar kmaz
bana syleyeceine sz vermitin."
Taita daima suskun ve sk azl olmutu, ama bu yolculuun son dura konusunda olduu kadar suskun
olmamt hi. Sonunda, "Cebel Nagara'ya gidiyoruz," dedi.
Nefer bu ad daha nce hi duymamt, onu ksk sesle tekrarlad, insana bir eyler artran, romantik bir
havas vard. Heyecan ve merak, ensesinin diken diken olmasna neden oldu. lerdeki byk le gzlerini
dikti. Usuz bucaksz, keskin ve sivri tepeler, scakln, uzakln maviye boyad ufka doru uzayp
gidiyordu. plak kayalarn renkleri insann gzlerini yuvalarndan frlatyordu: frtna bulutlarnn somurtkan
mavisi, bir dokumac kuunun tylerinin sars ya da yaral insan etinin krmzsydlar. Ayrca kristal kadar
parlaktlar. Scak onlar titretiyor ve dans ettiriyordu.
Taita ise bu korkun yere zlemle ve bir yuvaya dn duygusuyla bakyordu. Sevgili Kraliesi Lostris'in
lmnden sonra bu vahi diyara ekilmiti. nceleri yaral bir hayvan gibi srnmt. Sonra yllar geip
duyduu strabn bir ksmn beraberinde gtrnce, byk Tanr Horus'un gizemleri bir kez daha kendine
ekmiti onu. Taita bu le bir doktor ve bir cerrah, bilinen bilimlerin bir uzman olarak gitmiti. Ama ln
enginliinde yalnz kalnca, pek az insann tesine geebildii zihnin ve ruhun kaplarnn anahtarn
kefetmi-13- 12

ti. Oraya bir insan olarak gitmi, ama byk Tanr Horus'un bir yakn ve pek az insann hayal edebilecei
garipliklerin ve gizemlerin bir ustas olarak kmt.
Taita ancak Cebel Nagara'daki kei maarasnda uyuduu srada kraliesi Lostris'in onu dnde ziyaret
etmesi zerine insanlarn dnyasna geri dnmt. Lostris bir kere daha yapraklarnda iy tanelerinin
ldad yeni iek am bir l gl, on yedi yanda taze bir gen kzd. Taita'nn uykusunda bile kalbi
akndan kabarm kabarm, neredeyse gsn paralamt.
Lostris yanana dokunup onu uyandrarak, "Sevgili Taita," diye fsldamt. "Hayatmda sevmi olduum
yalnzca iki erkekten biriydin. Tanus imdi benimle beraber, ama senin de yanma gelmeden nce sana
yklemek istediim bir grev daha var. Beni hi hayal krklna uratmadn sen. Bu kez de umudumu boa
karmayacan biliyorum, yle deil mi Taita?"
"Bana her ne istersen emret, hanmm." Kendi sesi Taita'nn kulaklarnda garip yanklar uyandryordu.
'Yz kapl kentim Teb'de bu gece bir ocuk dnyaya geldi. O benim z olumun oludur. Ona Nefer adn
takacaklar; bu da onun bedenen ve ruhen saf ve kusursuz olduu anlamna geliyor. Benim arzum, benim
kanmla Ta-nus'un kann Yukar Msr tahtna tamasdr. Ama bebein etrafnda daha imdiden pek ok
byk tehlike birikmekte Senin yardmn olmadan baarl olamaz. Yalnz sen onu koruyabilir ve ona
rehberlik edebilirsin. Bu vahi lde yalnz bana geirdiin yllarn, burada edindiin bilgi ve maharetlerin
amac budur. Nefer'in yanna git. abuk git ve grevin sona erene kadar onun yannda kal. Sonra bana gel,
sevgili Taita. Seni bekleyeceim, sakatlanan zavall erkekliin de sana iade edilecek. Yanmd^ elin elimde
olarak durduun zaman yine btn bir erkek olacaksn. Sakn beni hayal krklna uratma, Taita."
Taita, "Asla!" diye dnde barmt. "Seni yaarken hi hayal krklna uratmamtm. lyken de

uratmayacam."
"Bunu biliyorum." Lostris tatl tatl glmsemi ve grnts ln gecesinin iinde solup gitmiti. Taita yz
gzyalarndan slanm olarak uyanm ve bir, iki para eyasn toparlamt. Maarann aznda srf
yldzlara gre ynn saptamak iin durmutu, igdsel olarak tanrann ok zel parlak yldzn
gzleriyle aramt. Kralienin lmnn yetmiinci gnnde, uzun sren trenlerden sonra
mumyalanmasnn tamamland gece o yldz gklerde birdenbire belirmiti. Daha nce hibir yldzn
bulunmad bir yerde l- 14dayan byk krmz bir yldzd. Taita onu hemen tanm ve nnde saygyla eilmiti. Sonra bat lne,
Nit'e ve Teb kentine, yz kapl gzel Teb'e doru uzaklamt.
Bu olay on drt yl ncesine aitti. Taita imdi sessiz yerlerin zlemini duyuyordu, nk yalnz burada eski
gcne kavuabilir ve ancak o zaman Lostris'in ona verdii grevi yerine getirebilirdi. Yalnz burada bu
gcn bir blmn prense geirebilirdi. nk kralienin onu uyard karanlk glerin etraflarnda
biriktiini biliyordu.
ocua, "Haydi gel!" dedi. "Haydi aa inip tanr kuunu yakalayalm."
Gallala'dan ayrlmalarnn nc gecesinde Yabani Eeklerin takmyldz kuzeyin gece gnde en
yksek noktasna ulatnda Firavun atlara su iirmek ve gnete kurutulmu et, hurma ve souk dar
ekmeinden ibaret acele bir yemek attrmak iin kafilesine mola verdirdi. Sonra, tekrar hareket emrini
verdi. Ama artk Hiksos devriyelerinin arabalaryla kol gezdikleri blgede bulunduklar iin, bu kez borular
ttrlmedi.
Kafile yine yola koyuldu. Onlar yollarna devam ederken manzarada da dramatik bir deiiklik gze arpt.
Sonunda uursuz topraklardan kmlar, nehir vadisinin yukarlarndaki da eteklerine ulamlard.
Altlarnda, ay nn aydnlatt youn bitki rtsn ve ok ilerde bir erit gibi uzanan Nil Ana'y
gryorlard. Abnub'un etrafndaki geni emberi tamamlamlar ve nehir kysndaki ana Hiksos ordusunun
gerisine dmlerdi. Apepi gibi bir dmann karsnda ok kk bir kuvvet olmalarna ramen,
Tamose'un ordularnn, dolaysyla da dnyann en stn araba srcleriydiler. Ayrca, artmacadan
doan stnlkleri vard.
Firavun bu stratejiyi ilk kez nerdii ve sefere bizzat kendisinin nclk edeceini bildirdii zaman sava
konseyi, her naslsa bir tanrnn szne kars gelerek ona iddetle kar koymutu. Bir zamanlar btn Msr
ordularnn en pervasz ve vahi savas olan ihtiyar Kratas bile gr ak sakaln yolmu, "Setin kokumu
gu/fe'si'"1 adna konuuyorum: kakal bezlerini seni Ape-pi'nin sevgi dolu kollarna atmak iin deitirmedim
ben," diye kkremiti. Ayn zamanda tanr olan bir hkmdarla bu ekilde konumaya cesaret edebilecek
tek adamd o. "Bu adi ii yapmas iin bir bakasn yolla. Eer houna giGulfe: Snnet derisi.
- 15decekse o yarma hareketine sen nclk et, ama ln iinde kaybolup gul-yabanilerle cinlere yem olma
sakn. Sen Msr'sn. Apepi seni ele geirirse, hepimizi ele geirdi demektir."
Btn konsey iinde yalnz Naja onu desteklemiti, ama Naja her zaman dost ve sadkt. Artk l asmlar
ve dmann arkasna dolamlard. Yarn afak skerken Apepi'nin ordusunu ikiye blecek ve Firavun'un
blklerinden beinin daha, tam bin sava arabasnn alacak gedikten boanarak ona katlmasn
salayacak korkun saldry gerekletireceklerdi. Firavun zaferin baldan farksz tadn imdiden
duyabiliyordu. Bir dahaki dolunaydan nce Apepi'nin Avaris'teki saraynn salonlarnda yemek yiyecekti.
Aa ve Yukar Msr Krallklarnn ortadan yarlmalarnn zerinden hemen hemen iki yz yllk bir zaman
gemiti. O zamandan beri Msrl bir gasp ya da yabanc bir istilac kuzey kralln ynetmiti. Hiksoslar
dar atmak ve iki krall bir kez daha birletirmek Tamose'un yazgs olmalyd. Ancak o zaman ifte tac
hakl olarak ve eski tanrlarn onayyla banda tayabilecekti.
Gece rzgr yzne vuruyordu; yanaklarn uyuturacak kadar serindi. Mzrakl askeri de kendini korumak
iin arabann n siperinin arkasna bzld. Yalnzca kaba akllarn stnden geen araba tekerleklerinin
kard atrt, mzraklarn knlarnn iinde hafife takrdamas ve arada bir kafilenin arkalarna iletilen,
"Dikkat! ukur!" uyars duyuluyordu.
Cebel Vadun'un geni vadisi nnde birdenbire alnca Firavun Tamose atlarnn dizginlerini ekti. Vadi,
onlar nehrin yass alvyon ovasna gtrecek olan przsz yoldu. Firavun dizginleri mzrak erine frlatt ve
yere atlad. Hareketsizlikten sertlemi kollaryla bacaklarn gerdi, tam o srada da arkasndan yetien
Naja'nn arabasnn grltsn duydu. Alak sesle verilen bir emir zerine tekerleklerin atrts yerini

sessizlie brakt, hemen arkasndan da Naja sessiz, ama kararl admlarla Firavun'un yanna geldi. Naja,
"Fark edilme tehlikesi bu noktadan itibaren artyor," dedi. "uraya bak." Uzun ve kasl kolunu Firavun'un
omzunun zerinden ileri uzatt. Vadinin aalarnda ovaya ald yerde bir tek k, bir ya lambasnn
yumuak sar parlts gze arpyordu. "Oras Ey Vadun kydr," dedi Naja. "Casuslarmz, bizi Hksos
gzclerinin arasndan geirmek iin orada bekliyorlar. Ben yolun gvenliini salamak iin nden
gideceim. Siz burada bekleyin majesteleri, ben biraz sonra yannza dneceim."
"Ben de seninle geleceim."
"Yalvarrm. Bir ihanet olabilir, Mem." Naja, Firavun'un ocukluk adn kullanmt. "Sen Msr'sn. Tehlikeye
atlamayacak kadar deerlisin."
Firavun dnerek o ok sevdii zayf ve yakkl yze bakt Glmseyen Naja'nn dileri yldzlarn nda
beyaz bir ltyla parlyordu. Firavun da onun omzuna sevgi ve gvenle hafife dokundu. "yleyse abuk git
ve abuk dn," diye onaylad.
Naja da elini kalbine gtrd ve arabasnn bana kotu. Kralnn durduu yerin yanndan geerken bir
selam daha verdi. Tamose da selama selamla karlk vererek arkadann vadi yolunda uzaklamasn
seyretti. Kuru nehir yatandaki sert kumlara ulanca Naja atlarn krbalad ve El Vadun kyne doru
byk bir hzla yol almaya baladlar. Gm rengi kumlarn stnde kara tekerlek izleri brakan araba,
vadinin ilk dnemecinin ilersinde gzden kayboldu. Firavun ancak bundan sonra beklemekte olan kafilesinin
basna dnd. Askerleriyle sakin bir sesle konuuyor, birounu adlaryla aryor, onlarla glyor, onlara
cesaret veriyor ve onlar neelendiriyordu. Onu sevmelerine ve her nereye buyurursa onu seve seve
izlemelerine amamak gerekti.
Lord Naja arabasn ihtiyatla sryor, kuru nehir yatann gney yakasn izliyordu. Arada srada tepenin
doruuna bakyordu. En sonunda ufuk izgisini arpka kavrayan kule grnml kayay tanyarak honut
bir homurtu salverdi. Biraz daha ilerde vard noktada dar bir patika vadinin tabanndan ayrlarak eski
nbeti kulesinin dibine ulaan dik bayr trmanyordu.
Mzraksna sert bir emir verdikten sonra, Naja arabann basamandan atlad ve yayna omzunun
zerinde ekidzen verdi. Sonra kilden ate anan arabann yan korkuluundan ayrd ve patikay
trmanmaya koyuldu. Patika o kadar ustalkla kamufle edilmiti ki, Naja her kvrmn ezberine alm olmasa
dorua varana kadar belki birok kez yolunu arrd.
Sonunda kalenin st duvarna kt. Buras yzyllar nce ina edilmiti ve bir yknt grnmndeydi. Naja
duvarn kenarna yaklamad, nk burada, aadaki vadiye inen dik bir uurum vard. Bunun yerme
duvardaki bir oyuun iinde nceden oraya brakt kuru al rpy buldu ve bunlar ortala kard. al
rpy alelacele kk bir piramit eklinde yd, sonra ate anandaki odun kmr korlarnn stne
fledi, bunlar maya balaynca stlerine bir avu kuru ot ufalad. Ate anandaki otlarla kmrler alev
alnca kk iaret ateini yakt. Kendini gizlemeye kalkmad ve aadaki bir gz-17- 16Bycler Kral / F- 2

cnn kalenin tepesindeki atein aydnlnda onu rahata grebilecei bir yerde durdu. al rp yanp kl
olurken alevler de yava yava sndler. Naja oturdu ve karanlkta beklemeye balad.
Ksa bir sre sonra duvarlarn altndaki tal patikada bir akln takrdad-n duyarak keskin bir slk
salverdi, iaretine bekledii karlk gelince ayaa kalkt. Palasn knnn iinde gevetti ve ani bir duruma
kar oku yaynn kiriine yerletirdi. Ama birka saniye gemeden sert bir ses Hiksos diliyle ona seslendi.
Naja ayn lisanda akc bir ekilde karlk verince ta rampann stnde en az iki kiinin ayak sesleri
duyuldu.
Naja'nn annesinin bir Hiksos olduunu Firavun bile bilmezdi, istilaclar, igal yllarnda Msrllarn
detlerinin birounu benimsemilerdi. Aralarndan seimlerini yapacaklar kadnlarn kt oluu nedeniyle
birok Hiksos erkei Msrl kadnlarla evlenmiler, kuaklar gelip getike de iki ulusun kanlar birbirine
karmt.
Uzun boylu bir adam surun stnde belirdi. Banda tun bir mifer vard, gr sakalnda ise rengrenk
kurdeleler rlyd. Hiksoslar parlak renklere baylyorlard.
Yeni gelen kollarn at. Naja ona yaklarken, "Seueth seni kutsasn, kuzen," diye homurdand.

"Seni de kutsasn Kuzen Trok, ama vaktimiz dar," diye onu uyard Naja. Byle derken dou gn bir
n dokunuuyla okamaya balam olan afan ilk k parmaklarn iaret ediyordu.
"Haklsn, kuzen." Hiksos generali Naja'y kollarnn arasndan salverdi ve arkasnda bekleyen yaverinden
keten beze sarl bir paket ald. Bunu Naja'ya uzatt. Naja bir yandan iaret ateini canlandrrken paketi at
ve iindeki okluu alevlerin nda inceledi. Okluk hafif, ama sert bir tahtadan yontulmu ve zarif biimde
ilenmi bir deriyle kaplanmt. ilii nefisti. Yksek rtbeli bir subayn donanmyd bu. Naja tpasn
at okluun iindeki oklardan birini ekip kard. Onu ksaca incelerken dengesini ve simetrisini snamak
iin sapn parmaklarnn arasnda dndrd.
Hiksos oklarn bakalarnnkilerle kartrmak olanakszd. stndeki tyler okunun birliinin parlak
renklerine boyanm olur, sap da sahibinin kiisel mhryle damgalanrd. akmak tandan yontulmu ok
ba kancalyd ve sapa zel bir ekilde balyd, ilk at lmcl olmasa bile bir cerrah oku kurbann etinden
skmeye alrsa okun bas sapndan ayrlr ve yara derinlerin- 18de kalp kokumaya ve strapl bir lme yol aard. akmak ta tuntan ok daha sertti ve kemie
arptnda ne arplr ne de yasslrd.
Naja oku tekrar okluun iine kaydrd ve tpay yerine oturttu Bylesine zel silahlar arabasnda tamay
gze alamazd. Seyisi ya da mzraks tarafndan takmlarnn arasnda kefedilmesi halinde farkna
varlacak ve aklanmas ok zor olacakt.
"Konumamz gereken ok ey var." Naja yere meldi ve Trok'a da ayn eyi yapmasn iaret etti.
Sessizce konutular. Naja en sonunda ayaa kalkt. "Bu kadar yeter! Ne yaplmas gerektiini artk ikimiz de
biliyoruz. Harekete geme zamanmz sonunda geldi."
"Tanrlar eylemimizin yzne glsnler!" Trok'la Naja bir kez daha birbirlerine sarldlar. Naja bundan sonra
baka bir ey sylemeden kulenin duvarndan hafif admlarla indi ve tepeden aa kvrlan dar patikaya
sapt.
Tepenin eteine varmadan nce okluu saklayacak bir yer buldu. Kayann bir aacn kkleri tarafndan
yarlmasndan olumu bir oyuktu buras. Naja, okluun stne bir atn ba iriliinde ve aa yukar ayn
biimde bir kaya paras yerletirdi. Aacn eri br st dallar gece gne kar bir ha iareti
oluturuyordu. Naja, bu yeri hibir glk ekmeden tekrar bulabilecekti.
Sonra yoluna devam ederek arabasnn bekledii vadi tabanna indi.
Firavun Tamose arabann donduunu grd ve Naja'nn atlar srn-deki aceleye dikkat ederek ters bir
eylerin olduunu sezdi. Blkteklere hayvanlarna binmelerini ve herhangi bir terslie kar silahlar hazr
vazyette beklemelerini buyurdu.
Naja'nn arabas vadi tabannda balayan patikay tekerlek takrtlar arasnda trmand. Firavun'un bekledii
yerin hizasna gelince gen adam arabasndan atlad.
Tamose, "Ne oluyor?" diye sordu.
Naja, heyecandan titreyen bir seste, "Tanrlar yzmze gld," dedi. "Apepi'yi bize savunmasz teslim
ettiler."
"Nasl olur bu?"
"Casuslarm beni dman kraln kamp kurduu yere gtrdler. imdi durduumuz yerin biraz ilersnde.
adrlar u grdn ilk tepe srasnn hemen tesinde." Naja, knndan ektii klcyla o yeri iaret etti.
- 19"Onun Apep olduuna emin misin?" Tamose heyecann kontrol etmekte glk ekiyordu.
"Onu kampnn ateinin aydnlnda aka grdm. Yznn btn izgilerini... ri gaga burnu ve kr tellerle
bezeli sakal atein aydnlnda net olarak grlebiliyordu. Endam hibir pheye yer brakmyor.
Etrafndaki herkesin tepesinden bakyor. Akbaba tacn da banda tayor."
Firavun, "Ne kadar bir kuvveti var?" diye sordu.
"Adam kendine ylesine gveniyor ki korumalar elli kii bile deil. Hepsini saydm. Yars uykudayd,
mzraklarn da bir kenara istiflemilerdi. Apepi hibir eyden phelenmiyor, gzclerinin ateleri de grl
grl yanyor. Karanln iinden ani bir hamle yaptmz takdirde elimizde saylr."
Firavun, "Beni Apepi'nin olduu yere gtr," diye emretti ve hemen arabasna atlad.
Naja onlara rehberlik etti. Vadinin gm renkli yumuak kumlar tekerleklerinin gcrtlarn emiyordu, kafile
bylece bir lm sessizlii iinde sonuncu dnemeci dnd. Naja o zaman herkesin durmas iin
yumruunu yksee kaldrd. Firavun arabasn Naja'nn yannda durdurup ona doru eildi.
"Apepi'nin kamp ne tarafta?"

"u srtn br yannda. Casuslarmn gz hapsinde." Naja tepenin doruuna trmanan patikay iaret etti.
"Srtn br yannda gizli bir vaha var. Bir tatl su |uyusuyla hurma aalar. Apepi'nin adr aalarn
arasnda kurulu."
"Kefe kmak iin yanmza kk bir keif kolu alacaz. Ancak o zaman saldrmz planlayabiliriz."
Naja, Firavun'un bu emri vereceini ngrmt, birka emir haykrarak be askerden oluan bir kafile seti.
Bu askerlerin her biri yeminle ona balyd. Onun adamlarydlar.
Naja, "Knlarnzn ses yapmamasna dikkat edin. Bundan sonra t yok," diye emretti. Sonra, sol elinde
palasyla patikay trmanmaya koyuldu Firavun da hemen arkasndayd. Hzla kyorlard. Derken Naja
aacn ha biiminde aprazlanm dallarnn afak gnn stndeki siluetini grerek aniden durdu ve
sa elini yukar kaldrd. Etraf dinler grnyordu.
Firavun hemen arkasnda, "Ne var?" diye fsldad.
Naja Hksos diliyle, "Srtta sesler duyar gibi oldum," diye yant verdi. "Siz burada bekleyin de u patikaya gz
ataym, majesteleri." Firavun'la be asker hemen patikann yannda yere melirken Naja ihtiyatl admlarla
ilerledi. Byk bir kayann etrafn dnmesiyle birlikte gzden kayboldu. Dakikalar ar
- 20 ar geiyor, Firavun endielenmeye balyordu. afak skmek zereydi. Hik-sos kral birazdan kamp
datacak ve yoluna devam ederek Firavun'un elinden kurtulacakt. Hafif bir slk duymas zerine ayaa
frlad. Bir blbln afak arsnn usta bir taklidiydi bu.
Firavun nl mavi klcn kaldrd. "Yol ak," diye mrldand. "Beni izleyin."
Bylece yukar trmandlar, Firavun da ok gemeden yolu tkayan byk kayann bana geldi. Etrafn
dnnce aniden durdu. Naja yirmi adm ilersn-de yz ona dnk olarak duruyordu. Yalnzdlar; kaya
arkadan gelen askerlerin onlar grmelerini engelliyordu. Naja yayn germiti, Firavun'un plak gsne
nian almt. Firavun, daha kprdama frsatn bulamadan neyle kar karya olduunu anlamt. Taita'nn
derin seziiyle kokusunu ald iren olayd bu.
Ortalk, bir arkada olarak sevdii dmanyla ilgili tm ayrntlar grmesine yetecek kadar aydnlkt. Yay
Naja'nn yzne doru olanca gcyle-gerilmiti. Adamn dudaklar korkun bir glmsemeyle gerilmiti, bal
rengindeki gzleri ise Firavun'a nefretle bakarken avc leoparnkiler kadar vahiydi. Okun tyleri koyu
krmz, sar ve yeildi, ba da Hiksos yntemi uyarnca bir dmann miferini ve zrhn delecek ekilde
dizayn edilmi ustura kadar keskin akmak tandand.
"Sonsuza dek yaa sen!" Naja bu szleri bir kfrmcesine sessizce heceledi ve oku frlatt Ok yaydan
tngrty ve vnlamay andran bir sesle kurtuldu. Zehirli bir uan bcee benzeyen ok, nce yava yava
geliyormu gibi grnd. Tyler okun sapn dndrd, ok bylece yirmi adm kat ederken hzland. Kar
karya bulunduu lmcl tehlike Firavun'un gzlerini ve br duyularn keskinletirmiti, ancak o bir
karabasann yavalyla hareket edebildi; bu okun yolu stnden kaabilmesi iin fazla ard. Ok
gsnn tam ortasna, gs kafesinin iinde kutsal kalbinin att yere sapland. kard ses, bir
kayann ykseke bir yerden derin bir Nil amuru ukuruna dn andryordu. Ok yarya kadar
Firavun'un gsne gmld. Gen adam arpmann iddetiyle kendi etrafnda dnd ve kzl renkli
kayann stne savruldu. Przl yzeye bir an parmaklaryla sarlmay denedi. Okun akmak tandan ucu
gsn delmi, stnde kann phtlat engel omurgasnn sa yanndaki kaslarn iinden dar
kmt.
Mavi kl avucundan kurtulurken Fiavun'un ak azndan hafif bir feryat dkld, ama akcierinin parlak
kannn fkrmas kan sesi bastrd. Firavun
- 21 dizlerinin stne kmeye balad. Bacaklar vcudunun altnda bklyor, trnaklar krmz renkli kayann
stnde belirsiz izler brakyordu.
Naja, "Baskn! Saknn!" diye vahi bir feryatla ileri frlad. Bir kolunu, saplanm okun altnda Fravun'un
gsne dolamt.
Can ekien hkmdara destek olarak bir kere daha, "Yetiin, askerler!" diye kkredi. iman iki er annda
kayann arkasndan ortaya ktlar. Fira-vun'un neresinden vurulduunu ve gsnn dnda kalm ty
kmesini annda grmlerdi.
Bir tanesi, "Hiksos!" diye ulurken Firavun'u Naja'nn kollarnn arasndan aldlar ve kayann arkasnda
gvenli bir yere srklediler.
Naja, "Ben dman durdururken sizler Firavun'u arabasna tayn," diye emretti. Sonra hzla dnerek
okluundan bir ok daha ekti ve bunu patikadan ssz dorua doru frlatt. Bir yandan dmana brerek

szde meydan okurken, Hiksos diliyle daha alak bir sesle kendi kendisine karlk veriyordu.
Mavi klc Tamose'un drd yerden ald, tekrar patikaya frlad ve vadide bekleyen arabalara kral
tamakta olan askerlere yetiti.
Naja onlara, "Bir tuzakm," dedi soluk solua. "Tepe dman askerleriyle kaynyor. Firavun'u emin bir yere
tamalyz." Ama kraln bann gevek bir ekilde omuzlarnn stne devrildiini grdke, ona artk
kimsenin yardm edemeyeceini anlyor ve ii zafer sevinciyle doluyordu. Mavi Sava Tac Fira-vun'un
bandan kurtularak patikada zplaya zplaya yuvarlanmaya balad. Naja koup geerken onu yakalad,
ama kendi kafasna oturtmak isteine zor kar koydu.
Kendi kendisini, "Sabr!" diye uyard. "Bunun zaman daha gelmedi. Ama Msr btn talar ve grkemiyle
imdiden benim. Ben Msr oldum bile. Tanrlarndan biriyim."
Ar tac koltukaltnda korumasna alm gibi tutarak yksek sesle bard. "Acele edin, dman peimizde.
abuk olun. Hkmdar onlarn eline gememeli."
Aadaki birlikler afak vakti patlayan feryatlar duymulard, ordunun cerrah da Firavun'un arabasnn
yannda beklemedeydi. Bu adam Taita tarafndan eitilmiti, ihtiyar adamn ok zel sihrinden yoksun
olmakla beraber yetenekli bir hekimdi ve Firavun'un gsn delen korkun yaray belki de tedavi edebilirdi.
Ama Lord Naja kurbannn br dnyadan yanna dnmesi riskini gze alamazd. Cerrah bararak
uzaklatrd. "Dman bize neredeyse
yetimek zere. arlatanlna vakit yok. Firavun'u zaman kaybetmeden kendi nallarmzn gvenliine
yetitirmemiz gerekiyor."
Firavun'u grnrde sevgiyle onu tayan adamlarn kollar arasndan ald ve onu kendi arabasnn ime
yatrd. Hkmdarn gsnden fkrm olan okun sapn kopard ve btn adamlarn grebilmeleri iin
yksee kaldrd. "Bu uursuz cisim Firavun'umuzu: kralmz, tanrmz yere ykt. Seth bunu atan Hiksos
domuzunu kahretsin ve cehennem alevlerinin arasnda bin yl cayr cayr yaksn." Adamlar homurdanarak
bu szleri onayladlar. Naja oku dikkatle bir keten parasna sard ve arabann yan korkuluundaki kutuya
koydu.
Onu Firavun'un lmyle ilgili raporunu dorulamak iin Teb'deki konseye teslim edecekti.
Naja, "Gl bir adam Firavun'u tutsun," diye emretti. "Onu sarsmamaya dikkat etmeli."
Kraln kendi mzrak eri ileri atlrken Naja, Firavun'un belindeki kl kayn skt, mavi klc bunun iine
geirdi ve kendi silah kutusuna yerletirdi.
Mzrakl er arabaya zplad ve kollarn Firavun'un bana beik yapt. Geri dnen araba, kafilenin kalan
ksmn arkasna alarak kurak vadide hzla yol alrken Firavun'un aznn kelerinde taze krmz kan
fokurdamaya balad. Mzrak erinin gl kollarnn desteine ramen Firavun'un gevek bedeni fena halde
sarslyordu.
Kimsenin grmemesi iin yzn ne eviren Naja sinsi sinsi gld. Tekerleklerin gcrts ve yolu stnden
kamaya yellenmedii kk kayalarn arabay hoplatmas, kard sesi bodu. Bylece, vadiyi
arkalarnda braktlar ve kum tepeleriyle nalron gllerine doru yar edermicesine yol aldlar.
Naja en sonunda kafileyi durdurup cerrahn gelerek hkmdar muayene elmesine izin verdii srada sabah
saalleri yarlanm, gz kamalran beyaz gne gkyznde ykselmeye balaml. Firavun'un ruhunun
oklandr bedenini lerk elliini ve ller diyarna doru yolculuuna baladn grmek iin zel bir yelenek
sahibi olmaya gerek yoklu.
Cerrah dorulayarak, "Firavun lm!" diye bildirdi. Hkmdarn kan ellerine, bileklerine kadar bulaml.
Kafilenin la bandan ykselen lyler rpertici bir yas feryad gz ap kapayana dek kafilenin br ucuna
ulal. Naja onlarn znllerini doya doya dile getirmelerini bekledikten sonra birliin subaylarn yanna
artt.
Onlara, "Devlet basz kald," dedi. "Msr mlhi bir tehlikeyle kar karya. En hzl arabalarn on tanesi
Firavun'un lsn hzla Teb'e gtrmeli. Ben
-23-22-

de onlarla gitmek zorundaym. nk konseyin beni Prens Nefer'in naipliine uygun grmesi ok mmkn."
Naja ilk tohumlan samt, adamlarn huu iindeki yz ifadelerinden de bunlarn hemen kk saldn
grebiliyordu. Trajik koullara uygun bir yz ifadesiyle yle devam etti: "Onu cenaze tapnana
gtrmeden nce cerrah Firavun'un lsn sarp sarmalamal. Ama bu arada Prens Nefer'i de bulmamz

lazm. Babasnn lmn ve onun yerine geme srasnn geldiini renmesi zorunlu. Bu ve benim
naipliim u srada devletin en nemli meseleleri." Naja unvan hemen sahiplenmi, bunu sorgulamak ya da
kars gelmek kimsenin aklndan gememiti. Naja bir papirs tomarn arabasnn n siperinin stnde at.
Bu, Teb'den Memphis'e kadar olan topraklarn bir haritasyd. Bunu dikkatle inceledikten sonra, "Aranzda
gruplara blnerek prensi aramak zorundasnz," dedi. "Firavun'un, erkeklik ritelleri konusunda eitilmesi
iin onu hadmla le gnderdiini dnyorum. Dolaysyla aratrmamz onu son kez grdmz
Gallala'dan balayarak gneye ve douya doru younlatrmamz gerekiyor." Naja bir ordu komutan
edasyla aratrlacak blgeyi iaret etti ve bir araba ann araziye dalarak prensi bulup getirmesini
emretti.
Kafile Lord Naja basta olmak zere Gallala'ya dnd. Hemen arkasndan Firavun'un ksmen mumyalanm
lsn tayan ara geliyordu. Cerrah, natron gl Vaifra'nn kysnda hkmdarn cesedinin sol yannda
geleneksel kesikleri yapmt. Bunun iinden i organlar karmt. Mideyle barsaklarn ii gln
yapkan tuzlu suyunda ykanmlard. Bundan sonra btn organlar gln kysndaki buharlam
natron'un beyaz billlurlaryla paketlenmiler ve topraktan arap mleklerinin iine istiflenmilerdi.
Firavun'un vcut boluu natron tuzuyla doldurulmu, sonra o sert tuza batrlm keten sarglarla sarlmt.
Teb'e vardklar zaman kendi cenaze tapnana gtrlecek ve gmlmesinden nceki yetmi gnlk
hazrlklar iin rahiplere ve mumyalama isinin uzmanlarna teslim edilecekti. Naja yolda geen her dakikaya
hayflanyordu. Firavun'un lm haberinin ondan nce gelmesi korkusuyla Teb'e bir an nce dnmek iin
sabrszlanyordu. Yine de kent harabesinin kaplarnda prensi aramaya kacak olan subaylarna gerekli
talimatlar vermek iin ok deerli zamann harcad.
"Douya giden btn yollar tarayn. Hadm ok kurnaz bir ihtiyardr, btn izlerini silmi olduuna eminim,
ama sizin onun kokusunu almanz istiyorum," diye emretti. "Satam ve Lakara vahalarnda kyler var. Oradaki insanlar sorguya ekin. Hibir ey
gizlemediklerine emin olmak iin krbatan ve scak demirden yararlanabilirsiniz. Issz blgelerdeki btn
gizli yerleri arayn. Prensle hadm bulun. Beni hayal krklna uratmayacanz umuyorum."
Subaylar hayvan derisinden torbalarn suyla doldurup en sonunda birliklerini le gtrmeye hazr olunca,
Naja onlara bir emir daha verdi, subaylar da onun sesiyle yrtc bakl sar gzlerinden bunun en nemli
emir olduunu ve yerine getirilmemesinin lm anlamna geldiini anladlar. "Prens Nefer'i bulunca onu
doru bana getirin. Onu benden bakasnn eline teslim etmeyeceksiniz."
Birliklerde Nbyal gzcler vard. nsanlarn ya da hayvanlarn izini srmekte gneydeki vahi topraklardan
getirilmi bu zenci klelerin stne yoktu. Arabalarn nne geerek vahi topraklarda yelpaze gibi drt
yana aldlar, Lord Naja da onlarn gitmesini seyrederek birka deerli dakika daha harcad. indeki
huzursuzluk neesini glgeliyordu. Yal hadm Taita'nn bir usta olduunu, tuhaf ve olaanst glere
sahip olduunu biliyordu. Bu noktada beni durdurabilecek bir tek kii varsa bu odur, diye dnyordu.
By-c'nn kurnazlklaryla boy lebilmek iin arkasndan beceriksiz adamlar yollamaktansa keke ben
kendim hadmla pie yetiebilseydim. Ne are ki yazgm beni Teb'e aryor, ben de daha fazla
gecikemem.
Bu kararla arabasna kotu ve dizginlere sarld, "ileri!" Naja yumruk yapt eliyle hareket emrini vermiti.
"Teb'e doru ileri!"
Atlar fena halde zorluyorlard. yle ki dou tepelerinin yamalarndan nehrin gent alvyonlu ovasna
indiklerinde kpkl terleri hayvanlarn brlerinde bembeyaz kurumutu, kan anana dnm gzleri
de-lgn gibi bakyordu.
Naja, Abnub nlerinde mevzilenmi ordudan koskoca bir muhafz alay ekmiti. Firavun'a, bunlarn,
alacak gedii dolduracak ve saldrnn baarszla uramas durumunda Hiksosiarn paay
kurtarmalarn nleyecek stratejik yedekler olduklarn izah etmiti. Ne var ki bu muhafzlar kendi kiisel
alayyd. Komutanlar ona yeminle balydlar. Onun gizli emirlerine uyarak Ab-nub'dan ekilmilerdi ve simdi
de Teb'e iki saatlik yoldaki Boss vahasnda onu bekliyorlard.
Muhafzlarn gzcleri yaklaan arabalarn kaldrdklar toz bulutlarn grerek hazr ol durumunda
beklemeye baladlar. Albay Asmor'la subaylar
- 25
24-

Lord Naja'y karlamak iin zrhlarna brnmlerdi

Hazr ol durumundaki alay da hemen arkalarndayd

Naja arabasndan, "Lord Asmor'" diye seslendi "Teb'dek konseye iletilecek korkun haberlerim var Firavun
bir Hksos okuyla olduruldu "
"Lord Naja, emirlerinizi uygulamaya hazrm'"
"Msr artk babasz kalan bir ocuktan farksz" Naja arabasn tylerle ssl sra sra savann hizasnda
durdurdu En arka sralardan da duyula-blmes iin sesini ykseltti 'Prens Nefer henz bir ocuk ve lkeyi
ynetmeye hazr deil Hksoslann lkedeki karklktan yararlanmalarn istemeyiz, deil m7 Bunun iin de
Msr'n onu ynetecek bir Nap'e ok ihtiyac var" Naja burada szne ara vererek Albay Asmor'a anlaml
bir bak frlatt Asmor da Na-ja'nn ona duyduu gveni onaylar gibi enesini hafife dorulttu Ona
dlerinde bile gremeyecei kadar byk dller vaat edilmiti
Naja sesini kkreme dzeyinde ykseltti "Firavun eer savata lecek olursa, ordunun daha cephedeyken
ak oylamayla bir naip atamaya hakk vardr" Naja sustu ve yumruk halinde sklm bir elini gsnn
stne, obur elini de mzrana gtrerek ylece durdu
Asmor ileriye doru bir adm att ve ar silahl muhafz sralarna dondu Dramatik bir jestle bandan
miferini kard Bir kl darbesinin eseri olan soluk bir yara z burnunu bir yana yatrmt Tral kellesi ise
at klndan rlm bir perukla rtlyd Klcn ge uzatt ve bir savan grltleri arasnda bile
duyulablmes iin eitilmi sesiyle, "Lord Naja'" diye bard "Msr Nab'ne selam' Lord Naja'ya selam1"
Buz gibi bir sessizliin arkasndan alay koca bir aslan srs gibi kukre-d "Msr Naibi Lord Naja ya selam'
Alklarla uultular bir sure devam ettikten sonra Lord Naja yine yumru
unu havaya dikti, bu hareketini izleyen sessizliin arasnda da net bir sesle
konutu "Beni onurlandryorsunuz1 Beni layk grdnz grevi kabul edi
yorum " Askerler, "Bak-her1" diye bardktan sonra kllar ve mzraklaryla kalkanlarn dvmeye baladlar Bu
metalik seslerin yanklar uzaktaki bir gokgu-rultusu gibi tepelerin yamalarnda krlncaya kadar da bu
selam srdrdler
Bu kargaa srasnda Naja, Asmor'u yanna ard "Butun yollara nbetiler dik Hi kimse benden nce
buradan ayrlmayacak Haber kesinlikle benden nce Teb'e ulamamal '
Gallala'dan kp u gn sureyle atlar koturarak zorlu bir yolculuk yaptlar Atlar tkenmi, Naja bile
kuvvetten dmt Yine de dinlenmek, yolculuk sonras temizlenmek ve zerini deitirmek iin yalnzca
bir saat ayrd Sonra, tra olmu, salar da yalanm ve taranm olarak Asmor'un hazrlad ve adrn
kapsnda beklettii tren arabasna bindi On siperi ssleyen altn varak gne nda parldyordu
Naja beyaz ketenden bir eteklik giymiti, kasl plak gs ise altn ve yar kymetli talardan yaplm bir
levhayla rtlyd Fravun'un olusunun zerinden ald unlu mavi klc altndan knnn iinde, kalasnn
stnde tamaktayd Bunun kesici yz tuntan daha ar, daha sert ve daha keskin, olaanst bir
metaldan yaplmt Butun Msr'da bir ei yoktu bu klcn Bir zamanlar Harrab Lordu Tanus'a aitti ve onun
vasiyeti zerine Fravun'a gemiti
Ama Naja'nn donanmnn en anlaml paras en az dikkati ekeniydi Sa kolunda dirsein yukarsndak bir
altn halkann sabtletrd mavi ahn mhrn tayordu Kl gibi bunu da Tamose'un olusunun
stnden almt Naja, Msr'n Kral Nap' olarak imparatorluk gcnn bu simgesini stnde tamaya
yetkiliydi
Korumalar etrafn evirdiler, butun alay da arkasnda yer ald Msr m yeni Kral Nap', arkasnda be bin
askerle Teb'e doru yrye geti
Asmor, Naja'nn mzrak en olarak arabada yol alyordu Alay komutan olarak belki fazla genti, ama
Hksoslara kar giriilmi savata kendini kantlad gibi, Naja'nn yakn arkadayd O damarlarnda
Hksos kan tayordu Asmor bir zamanlar alay komutanlnn tm emellerinin doruu olduunu
dnmt, ama imdi yamalar atktan sonra brokrasinin yksek doruklar, snrsz bir gce kavuma
ve belki de soyluluun en yksek kademelerine ykselme olaslklar birdenbire karsnda belirmiti Hamisi
Lord Naja'nn Msr tahtna oturmasn hzlandrmak iin yapamayaca hibir ey, gze alamayaca hibir
alaklk yoktu
'imdi nmzde ne var dersin arkadam''" Bu soruya baklrsa Naja sanki onun aklndan geenleri
okumutu
Asmor, "Sar iekler Tamose Hanedanfnn bin dndaki butun prenslerini yolumuzun stnden
uzaklatrdlar," diye karlk verdi ve Nl'n gri amurlu sularnn tesinde batdaki tepelen mzrayla iaret
etti "Soylular Vad-s'ndek mezarlarnda yatyorlar'
-27

-26-

Sar iekler salgn yl nce iki krall da kasp kavurmutu. Hastalk adn, iein cayr cayr yakan
ateine yenik dmeden nce hastalarn yzlerini ve vcutlarn kaplayan sar yaralardan almt. Kiilere
saygs da yoktu hastaln. Kurbanlarn toplumun her dzeyinden ve katmanndan seiyordu; Msrl ya da
Hiksos, erkek, kadn ya da ocuk, kyl ya da prens demiyordu. Hastalk, dar tarlalarn bien bir orak misali
herkesi krp geirmiti.
Tamose Hanedan'nn sekiz prensesyle alt prensi lmt. Firavun'un ocuklarndan yalnz iki kzla Prens
Nefer Memnon hayatta kalmt. Tanrlar sanki Lord Naja'nn nnde Msr tahtna giden yolu amak iin
ibirlii yapmlard.
ihtiyar Byc Taita byye bavurup onlar kurtarm olmasa, Nefer'le kz kardelerinin de leceklerine
inananlar vard. ocuk sol kollarnn st ksmnda hl minik yara izlerini tayorlard. Taita ocuklarn
kollarnn burasn kesip kanlarna Sar iekler'e kar tlsmn bulatrmt.
Naja kalarn att. Bu zafer annda bile Byc'nn sahip olduu garip yetenekleri zerine kafa yoruyordu.
Hayatn srrn kefettiini kimse inkr edemezdi. O kadar uzun zamandr yayordu ki gerek yan kimse
bilmiyordu; kimi yz, kimi iki yz yanda olduunu sylyordu. yleyken hl yryor, kouyor ve gl
kuvvetli bir adam gibi araba sryordu. Hi kimse tartmada onunla baa kamaz, bilgelikte onun dzeyine
ulaamazd. Tanrlar herhalde onu seviyorlard ve ona sonsuza dek yaamann srrn bahsetmilerdi.
Bir kere Firavun olduktan sonra Naja yalnzca bundan yoksun olacakt. Bu srr Byc Taita'nn azndan
alabilir miydi acaba? Bunun iin nce yakalanmas ve Prens Nefer'le birlikte getirilmesi lazmd, ama bu
arada zarar grmemesi gerekiyordu. Fazlasyla deerliydi nk. Dou llerini taramalar iin yollad
arabalar Naja'ya Prens Nefer'in ahsnda bir taht, hadm Taita araclyla da lmszl getirecekti.
Asmor, Naja'nn bu dncelerini bld. "Biz, sana sadk Fat Muhafzlar, Abnub'un gneyindeki tek
birlikleriz. Ordunun kalan ksm kuzeyde Hiksosla-ra kar savayor. Teb, bir avu ocuk, sakatlar ve
ihtiyarlar tarafndan savunuluyor. Yolunun stnde artk hibir engel yok, Naip."
Alayn kente giriinin engellenebilecei korkusu yersiz kt. Gzcler mavi sanca grr grmez ehrin
ana kaplar ald, halk da onlar karlamaya kotu. Lord Naja'nn Hiksos kral Apepi'ye kar byk bir
zaferin mjdesini getirdii sylentileri yayld iin, palmiye yapraklar ve nilferlerden rlm elenkler
tayorlard.
Fakat sevin lklar ve gller ok gemeden ac feryatlara ve atlara brakt yerini, ikinci arabann
tabannda sarglar iindeki ly grmler ve ndeki araba srclerinin, "Firavun ld! Hiksoslar
tarafndan ldrld. Sonsuza dek yaasn," diye bardn duymulard.
Uluyan kalabalklar hkmdarn lsn cenaze tapnana gtren arabay izlemiler, bu arada btn
sokaklar tkamlard. Asmor'un birliklerinin ana kaplardaki nbetilerin yerine getiini ve her keyle her
meydana gzcler diktiklerini kargaa srasnda kimse fark etmemiti.
Tamose'un cenazesini tayan araba kalabalklar da arkas sra srklemiti. Her zaman insanla kaynayan
kentin geri kalan hemen hemen terk edilmiti, Naja araba kafilesini darack ve eri br sokaklardan
geirerek nehir sarayna gtrd. Korkun haberi alr almaz konseyin btn yelerinin meclis salonuna
koacaklarn biliyordu. Arabalar bahelerin aznda braktlar, As-mor'la elli kadar muhafz da Naja'nn
etrafnda bir siper oluturdu. Birbirlerine iyice kenetlenerek srayla i avludan ve suyun altnda mcevher
gibi ldayan su smblleri ve nehir balklaryla dolu havuzlarn yanndan getiler.
Bu kadar kalabalk bir silahl birliin gelii konsey yelerini gafil avlamt. Meclis salonunun kaplarnda
nbeti yoktu, zaten ierde de yalnzca drt ye bulunuyordu. Naja kap aralnda durarak onlar gzden
geirdi. Menset ve Talla ihtiyardlar ve bir zamanlar kendilerinden korkulmasna ramen artk eski glerini
yitirmilerdi. Cinka ise oldum olas zayf ve kararsz biriydi. Salonda Naja'nn stesinden gelmek zorunda
olduu yalnz bir tek gl adam vard.
Kratas hepsinden yalyd, ama ancak bir volkann olabilecei gibi yal. st ba dankt; dorudan
yatandan geldii belli oluyordu, ama herhalde uykudan uyanmamt. Onun hl iki gen kars ve be
cariyesiyle baa kabildii sylentiler arasndayd. Naja'nn bundan phesi yoktu. Kratas'n savalardaki
yiitlii ve aklar dillere destan olmutu. Beyaz keten entarisinin stndeki taze ve ya lekelerle onu saran
kadn ve ehvet kokusu Naja'nn durduu yerden bile fark ediliyordu. Kollarndaki ve plak gsndeki
lekeler uzun yllar boyunca arpt ve kazand yz savan kantlarydlar. htiyar adam artk Yiitlik
Altn'yla vg Altn'nn saysz zincirlerini tamaya bile tenezzl etmiyordu - zaten bu kadar deerli metalin
arl bir kz bile yere yard.

Naja, "Soylu lordlar!" diye meclisin yelerini selamlad. "Ne yazk ki sizlere zc haberler getirdim." Byle
diyerek salonun iine yrm, Menset'le Talla da rkerek geri ekilmiler, ona bir kobrann geliini izleyen
iki tavan gi-2928

b bakakaimlard Naja devam etti "Firavun oldu El Vadun'un yukarsndak dman kalesine yaplan saldr
srasnda bir Hksos okuyla yere devrildi"
Afallayan Konsey yelerinin t kmyordu Kratas dndakilerin Ald haberin okundan ilk syrlan o oldu
fke patlamas uzunlusu kadar iddetli oldu Ar ar yerinden kalkarak Naja'yla muhafzna sert sert bakt
Yavruluk-tan yeni km bir aslan surusuyle karlaan ihtiyar bir yaban srna benze-mt "Bu ne byk
kstahlk byle ahn mhrn sen nasl kolunda tarsn? Bir Hksos aftesnn karnndan kma Tmlat'n
olu, bu tlsm yamaladn adamn ayaklarnn altndaki tozlarn iinde srnmeye bile layk deilsin sen
Belindeki u kl, yumuak patlernden daha soylu eller tarafndan kullanlmtr " Kratas'n kel kafasnn
tepesi mosmor olmutu, keskin yz izgileri de duyduu isyandan titriyordu
Naja bir an aalad Annesinin Hksos kanndan olduunu ihtiyar canavar nereden biliyordu7 Bu bir srd
Tata dnda ifte tac penesinden alabilecek gce sahip tek adamn karsnda durduunu ister istemez
hatrlad
Elinde olmayarak geriye doru bir adm att "Ben Prens Nefer'n Na-p'ym Mavi Atmaca Mhrn tamak
en doal hakkm," diye yantlad
Kratas, "Hayr1" diye kukred "Bu hakka sahip deilsin ahn Muhru'nu tamaya ancak soylu byklerin
hakk vardr Firavun Tamose bu hakka sahipti Harrab Lordu Tanus ve onlardan nce gelen gl krallar
silsilesi de yle Senin byle bir hakkn yok, sinsi kpek "
"Sava meydanndaki ordularm tarafndan bu ana layk grldm Ben Prens Nefer'n Nap'ym"
Kratas meclis salonunda ona doru yrd "Sen bir asker deilsin Lastra ile Sva'da Hksos akal
akrabalarn tarafndan pataklandn Sen bir devlet adam da deilsin, bir filozof da Yalnzca Fravun'un yarg
konusundaki yanlgs nedeniyle kk bir ne sahip oldun Oysa ben onu belkt yz kere sana kar uyardm"
Naja, "Ykl karmdan, pis moruk1" diye onu tehdit etti "Ben Fravun'un konumunu dolduruyorum Bana el
srersen Msr tacna ve vakarna hakaret etmi olursun"
"O mhr ve klc senin stnden koparp alacam" Kratas gen adamn tehditlerine pabu brakacak
cinsten deildi Devam etti "Sonra da senin kn krbalamann zevkini karacam "
Naja'nn sandaki Asmor, "Majstelerne kar ar sutur bu, cezas da olumdur,' diye fsldad
-30Naja annda karsndaki frsat yakalad enesini dikerek ihtiyar adamn hl parlakln koruyan
gzlerinin ime bakt "Sen bunak bir palavracdan ve bir pislikten baka bir ey deilsin," diye meydan
okudu "Sen artk myad-n doldurdun, Kratas, seni titrek moruk seni Msr Nab'ne elini srmeye cesaret
edemezsin"
Aynen ngrd gibi, Kratas bu kadar hakarete dayanamazd Bir kkreme salverek son birka adm da
at Yama ve cussesme gre hayli evik bir adamd Naja'y yakalayp havaya kaldrd ve ahn mhrn
kolundan koparmaya yeltendi
"Sen layk deilsin "
Naja etrafna baknmad bile Sa elinde palasyla omzunun yalnzca bir adm gerisinde duran Asmor'a,
"Vur1" diye fsldad "Derme sapla1"
Asmor biraz yana ekildi, Kratas'n etekliini aa ekerek brn ortaya kard ve klcyla adamn
bbreklerine nian ald Talimli eliyle indirdii darbe gl ve isabetliydi Tun bak ipee saplanan bir ine
gibi ta sapna kadar sessizce adamn etinin iine kayd Asmor bununla yetinmeyerek at delii
geniletmek iin palay yarann iinde evirip evirdi
Kratas'n butun vcudu kasld ve gzlen r r ald Ellerinin de gevemesi zerine Naja'y salverdi Asmor
palay ihtiyarn iinden ekti Ama Kratas'n etinin emme gc nedeniyle bu i hi de kolay olmad Parlak tun
koyu renkli bir kana bulanmt, ince bir kan sznts da Kratas'n beyaz keten etekliini kzla boyamaktayd
Asmor palay bir daha saplad Bu kez klc daha yukarya ynlendirmi, en alt kaburgann altndan yukarya
itmiti Kratas kalarn att ve bir ocuun yaramazlndan sklm gibi kocaman aslan kafasn sallad
Donup salonun kapsna doru yrmeye balad Asmor arkasndan kotu ve palay bu kez adamn srtna

saplad Kratas yrmeyi srdryordu


Asmor, "Lordum Kpei ldrmeme yardm edin," diye soludu Naja bunun zerine mavi klc knndan
ekerek ona katlmaya kotu Naja kartp sapladka mavi kl tun baktan daha derin yard Kratas
geriledi ve bir dzine yarasndan kan fkrrken salonun kaplarndan avluya sendeledi Konseyin obur
yeleri arkasndan, "Cinayet ileniyor1 Soylu Kratas'n canna kyma-ymi" diye aryorlard
Asmor onlar kadar hzl, "Bir ham o1 Msr'n Nap'ne elini kaldrmaya cret etti1" diye bard Sonra da
kalbe nian alarak bir hamle daha yapt, fakat Kratas balkl havuzu evreleyen duvara doru sendeledi ve
dengesini bulma-31 l

m
ya alt. Ancak, elleri kendi kanyla kayganlatndan cilal mermere tutunamad. Alak korkuluun
stne yld ve ar bir aprtyla suyun yzeyinin altnda gzden kayboldu.
Sular ihtiyar adamn kanyla pembeye boyanrken iki silahor korkulua abanarak soluklanmaya
alyorlard. Kratas'n kel kafas birden suyun dna kt ve yal adam grltl bir soluk ald.
"Hey Tanrlar, bu ihtiyar serseri hi mi lmeyecek?" Asmor'un sesi aknln ve hayal krkln dile
getiriyordu.
Naja havuzun iine atlad ve beline gelen suda batp kan dev vcudun tepesine dikildi. Bir ayan
Kratas'n boazna bast ve adamn ban suyun yzeyinin altna itti. Kratas altnda rpnyor, inip kyor,
sular kana ve nehir amuruna bulanyordu. Naja bu kez btn arlyla bastrd ve Kratas' suyun altnda
tuttu. "Bir su aygrna binmek gibi bir ey bu!" diye soluyordu. Soluk solua gld, Asmor'la askerler de
havuzun kenarnda toplaarak ona katldlar. Kahkahalar atarak, "Sonuncu ikini i, ayya moruk," diye
eleniyorlard.
"Ykanm ve bir bebek kadar mis kokarak Seth'e gideceksin. Tanr bile tanmayacak seni."
htiyar adamn rpnmalar giderek zayflyordu, son bir nefesi yzeyde kprd. Kratas sonunda hareketsiz
kalmt. Naja havuzun kenarna yrd ve dar kt. Kratas'n vcudu da yava yava yzeye ykseldi ve
yz aa dnk olarak yzmeye balad.
Naja, "Onu dar karn!" diye emretti. "Onu mumyalamayacak, paralara ayrp br haydutlar,
tecavzcler ve vatan hainleriyle birlikte akal Vadi-si'ne gmeceksiniz. Mezarna bir iaret de konulmasn."
Bylece Kratas Cennete ulamak frsatndan da yoksun edilmiti. Sonsuzlua dek karanlklarn iinde
dolamaya mahkmdu artk.
Beline kadar slanan Naja, vcudundan sular szlerek meclis salonuna geri dnd. Konseyin btn br
yeleri de bu arada gelmilerdi. Kratas'n akbetine tank olmular, solgun bir yzle ve dehet iinde
oturduklar yere bzlmlerdi. Elinde kan kokan klla karlarnda duran Naja'ya korkuyla bakyorlard
Naja, "Soylu efendiler, vatana ihanet etmenin cezas daima lm olmutur," diye balad. "inizde verilen
cezann doruluunu tartma konusu yapmak isteyeniniz var m?" Naja byle derken btn yelerin teker
teker yzlerine bakmt, onlar da baklarn yere ediler. Fat Muhafzlar salonun duvarlarnn dibinde
omuz omza duruyorlard, Kratas gidince onlara rehberlik edecek kimse kalmyordu.
-32"Lord Menset." Naja konsey bakanna dnd. "Vatan haini Kratas' idam etmemi onaylyor musunuz?"
Menset uzunca bir sre Naja'ya kar gelecek gibi grnd, ama sonra iini ekerek baklarn dizlerinin
stndeki ellerine dikti. "Ceza adildi," diye fsldad. "Konsey Lord Naja'nn eylemini onaylyor."
"Konsey ayn zamanda Lord Naja'nn Msr'n Naipliine atanmasn da onaylyor mu?" Naja yava
konumutu, ama sorusu sessiz ve gergin salonda herkes tarafndan duyuldu.
Menset ban kaldrarak br yelere bakt, ama hepsi de onunla gz gze gelmekten kandlar. "Bu
meclisin bakan ve btn yeleri Msr'n yeni Naip'ini tandlar," derken Menset en sonunda Naja'nn
gzlerinin iine bakmt, ama her zaman neeli olan yznde korkun bir nefret okunuyordu. Ay dolmadan
yatanda l olarak bulunacakt. Ama Naja imdilik yalnzca ban sallad.
"Beni layk grdnz grevi ve ar sorumluluu kabul ediyorum," diyerek klcn knna soktu ve tahtn
nndeki krsye kt. "Mecliste Naip olarak yapacam ilk resmi bildiri kapsamnda sizlere kutsal Firavun
Tamose'un kahramanca lmn anlatmak isterim." Naja burada konumasna anlaml bir ara verdi,
bundan sonraki bir saat boyunca uursuz saldrnn ve El Vadun tepelerine yaplan hamlenin kendine gre

uyarlamasn ayrntlaryla anlatt. "Msr'n en yiit krallarndan biri bylece lm oldu. Onu tepeden
indirdiim srada bana son szleri, 'Hayatta kalan biricik olumu koru. Olum Nefer'e ifte tac tayabilecek
yaa gelinceye kadar gz kulak ol. ki kk kzm da korumana al ve balarna bir ktln gelmemesine
dikkat et,' oldu."
Lord Naja korkun kederini saklamaya gerek grmedi ve duygularn kontrol etmesi birka dakikasn ald.
Bundan sonra daha metin bir tavrla devam etti: "Dostum ve Firavun'um olan tanrnn umudunu boa
karmayacam. Arabalarm daha imdiden Prens Nefer'i bulmalar ve Teb'e getirmeleri iin le yolladm.
Gelir gelmez onu tahta karacak ve krbala asay ellerine vereceiz."
Konseyin yeleri arasnda ilk kez onay mrltlar duyuldu. Naja devam etti: "imdi de prensesleri getirsinler.
Hemen bu salona gelmelerini istiyorum."
Prensesler ekingen admlarla ana kaplardan ien girerlerken byk olan Heseret kardei Merykara'y
elinden tutuyordu. Merykara arkadalaryla yaz tura oyunu oynarken arlmt. Yz kzarmt, ince
vcudu da ter iindeydi. Kadnla adm atmasna daha yedi yl vard, bacaklar bir taynkiler gibi
-33Bycler Kral / F: 3
uzun ve zayf, gs de bir erkek ocuunki gibi dmdzd. Uzun siyah salarn tek bir lle halinde sol
omzunun zerine drmt, kalasnn etrafna sarlp bacaklarnn arasndan geirilen keten rt de o
kadar kkt ki kaba-etlerinin alt yarsn ortada brakyordu. nl adamlardan oluan bu toplulua
ekingen bir tavrla glmseyerek bakt ve ablasnn eline daha sk sarld.
lk aybasn yaam olan Heseret evlenecek yataki kzlarn keten etekliini giymi ve peruunu takmt.
Yal erkekler bile ona zlemle baktlar. nk Heseret ninesi Lostris'in dillere destan olmu gzelliini
aynen almt. Cildi st gibi beyazd. Bacaklar przsz ve biimli, plak memeleri birer ay gibiydi.
Yznn ifadesi sakin olmakla beraber aznn keleri muzip bir glmsemeyle kvrlmt, koyu yeil renkli
gzlerinde de ilgin ltlar vard.
Naja, "Yanma gelin, gzel yavrularm," dedi, onlar da babalarnn sevgili arkadan tandlar.
Glmseyerek Naja'ya gvenle yaklatlar. Naja tahttan kalkt, basamaklar inip onlar karlad ve ellerini
omuzlarna dayad. Sesi ve yzndeki ifade trajikdi. "imdi cesur olmal ve hanedann prensesleri
olduunuzu unutmamalsnz," diye balad. "nk size ok zc bir haber vereceim. Babanz Firavun
ld." Kzlar bir dakika kadar bu szlerin anlamn kavrayamam grndler, ama Heseret sonra canhra
bir feryat kopard, Meryka-ra da onu hemen taklit etti.
Naja onlara sevgiyle sarld ve tahtn dibine oturttu. Kzlar orada dizlerinin stne ktler ve birbirlerine
sarlarak hi teselli bulmayacakm gibi alamaya koyuldular.
Naja meclise dnp, "Hanedann prenseslerinin byk kederine hepiniz tank oluyorsunuz," dedi.
"Firavun'un bana duyduu gven ve verdii grev da ayn derecede ak. Prens Nefer Memnon'u
korumama aldm gibi, iki prenses, Heseret'le Merykara da benim korumamda olacaklar."
Talla yanndakine, "Hanedann btn ocuklarn bylece avucuna ald," diye fsldad. "ln neresinde
olursa olsun, ne kadar gl ve salkl olursa olsun Prens Nefer imdiden lmn glgesinde. Msr'n yeni
Naip'i ynetim biimini yeterince belli etti."
Nefer, Cebel Nagara'ya yukardan bakan tepenin glgesinde oturuyordu, l Gnein st kenar vadinin
karsndaki dalarn yukarsnda belirdiinden beri yerinden kmldamamt. Hareketsiz kalmann
gerektirdii aba nce sinir ularn sanctm ve stnde zehirli bcekler dolayormu gibi derisini
kandrmt. Ama Taita'nn baknn stnde olduunu bildii iin, asi vcudunu iradesine boyun edirmi,
bedeninin emirlerinin tesine ykselmiti. En sonunda ycelmi bir bilin dzeyine ulam, tm duyular
etrafndaki doayla uyum salamt.
Yamacn bir yangndaki gizli kaynaktan szlen suyun kokusunu alabiliyordu. Su damla damla yzeye
kyor, sonra iki avucundan daha byk olmayan kayadaki oyuun iine doluyordu. Sonra oradan tayor
ve kaygan yosunlarn yeile boyad bir sonraki oyua akyordu. Oradan da tayor ve vadi tabannn
kumlarnn arasnda sonsuza dek kayboluyordu. Damla damla akan bu sudan bile beslenen pek ok canl
vard; kelebeklerle knkanatllar, ylanlarla kertenkeleler, scakta titreir gzken ovada safran tozu esintileri
gibi dans eden kk ceylan, yksek pervazlarda yuvalarn yapan yeleleri arap rengindeki benekli
gvercinler, hepsi buradan su iiyorlard. Taita ite bu deerli kk havuzlar yznden Nefer'i buraya tanr
kuunu beklemeye getirmiti.
Cebel Nagara'ya geldikleri ilk gnden itibaren a rmeye balamlard.

Taita ipei Teb'deki bir tccardan satn almt, iplik ilesi Indus Nehri'nin ok
dousundaki bir lkeden tamamlanmas yllar sren bir yolculukla geldii iin
soylu bir aygr fiyatna mal olmutu. Taita ince ipliklerden a nasl receini
Nefer'e gstermiti. A, kaln keten ipliklerinden ya da deri kaylarndan daha
salamd, fakat neredeyse gzle grlmyordu. ~~~~
A tamamlannca Taita tuzak yerine geecek hayvanlar ocuun kendisinin yakalamasnda srar etmiti.
"O senin tanr kuun olacak," demiti. "Onu kendin yakalamak zorundasn. Ancak bu ekilde byk tanr
Horus'un karsna daha salam isteklerle kabilirsin."
Bylece vadi tabannn kavurucu gndz scanda Nefer'le Taita hafif meyilli yolu incelemilerdi. Karanlk
ktkten sonra ihtiyar, yarn dibindeki kk atein yanna oturmu ve byl szleri ilahi okur gibi
tekrarlamaya koyulmutu. Arada bir avu dolusu otu atee atyordu. Hilal grnmndeki ay gece yarsnn
karanln aydnlatmak iin gkte ykseldiinde, Nefer gvercinlerin tnedikleri kaya parasna tehlikeli bir
trmana gemiti. Kanat rpan iri kularn ikisini daha karanlkta ynlerini arm ve Taita'nn
bysnden akllar karmken yakalayvermiti. Sonra onlar, srtna bal deri torbann iinde aa
indirmiti.
Aada Taita'nn verdii talimatlara gre her kuun bir kanadndaki tyleri yolmutu. Bu yntem sayesinde
artk uamayacaklard. Daha sonra yarn dibine ve kaynaa yakn, ayn zamanda kularn yukardaki gkten
net ekilde
-34-35-

grlebilecei bir yer semilerdi Gvercinlerin bir ayan burada topraa sapl bir kaza bir at klyla
balamlard Daha sonra kularn stne incecik a germiler ve onu tanr kuun arl altnda hemen
krlp kecek kuru saplarla desteklemilerdi
"A ok hafif ger," demiti Tata "Ne fazla gergin, ne de gevek olmal Kuun gagasyla peneleri aa taklp
dolamal ki hayvan biz onu kurtarmadan rpnp kendine zarar veremesn "
Hazrlklar Tata'y tatmin edecek biimde tamamlandktan sonra uzun bekleyi balamt Gvercinler ok
gemeden tutsakla almlar ve Ne-fer'n onlar iin serptii dar tanelerini gagalamaya balamlard
Sonra ipek an altnda honut bir tavrla gnelenmeye ve stlerindeki tozlar silkelemeye koyulmulard
Kavurucu gnler birbirini izliyor, onlar da beklemeyi srdryorlard
Akam serinliinde gvercinleri ien alyorlar, a saryorlar, sonra da yiyecek avlyorlard Tata yarn
tepesine trmanyor ve aadaki vadiye tepeden bakan kenarda bada kurup oturuyordu Nefer ise
aada pusuda bekliyor, ama kaynaktan su imeye geldikleri zaman av hayvanlarn artmak iin hibir
zaman ayn yerde olmuyordu Tata da buyu yapyor, zarif ceylann, Nefer'n yay ve okuyla hazr vazyette
bekledii yere yaklamasn salyordu Her akam maarann aznda ate yakarak ceylan biftekleri
kzartyorlard
Maara, Tata'nn, Kralie Lostrs'n lmnden sonraki yllarda inzivaya ekilerek bir kei hayat yaad
yerdi G kazand yerdi buras Nefer henz acemi olduu ve yasl adamn mistik yeteneklerini laykyla
anlayamad halde, onlardan asla phe edemezdi Bunlar her gn onun gzlerinin nnde
kantlanyorlard
Cebel Nagara'ya gelilerinin zerinden uzun gnler gemeden Nefer buraya yalnz tanr kuu bulmaya
gelmediklerini anlamaya balad, bu olay, ocuun gen belleinin hatrlayabildii kadar eski gnlerden ben
Tata'nn onun zerinde uygulad eitim ve retimin bir devamyd Tuzaklarn yanndaki uzun bekleyi
saatleri bile bal bana bir dersti Tata ona vcuduna egemen olmay, zihninin iindeki kaplar ap kendi
ime bakmay, sessizlii dinleyip bakalarnn sar kaldklar fsltlar duymay retiyordu
Bir kere sessizlie uyum saladktan sonra Nefer, Tata'nn ona hedef tayn ettii daha youn bilgelikle
bilgiyi daha kolay ozumseyeblecekt l gecesinde ebedi, ama ayn zamanda rzgrlar ve okyanuslarn
akntlar kadar ksa omurlu olan dner yldz gruplarnn altnda oturuyorlar, Tata da ona bir
36
aklamas olmayan ve ancak zihnin zorlanmasyla alglanabilen mucizeleri anlatyordu Nefer, bu mistik bilgi
hazinesinin yalnzca puslu kenarnda durduunu hissediyor, ama iinde daha fazlasn renmenin zlemini
duyuyordu
Nefer bir sabah afaktan nceki alacakaranlkta maaradan knca Cebel Nagara'nn tesinde kalabalk ve

sessiz karaltlarn oturmakta olduklarn grd Bunu Tata'ya sylemeye gidince ihtiyar adam bayla haberi
dorulad "Geceden beri bekliyorlar" Omuzlarna ynl dokumadan bir atk ald ve yanlarna gitti
Adamlar alacakaranlkta Tata'nn zayf siluetini tanynca, yksek sesle yalvarp yakarmaya baladlar
Bunlar l kavimlerinin insanlarydlar ve Tata'ya ocuklarn getirmilerdi Sar ekler'n kurbanyd bu
ocuklar, atein penesinde yanyorlard, vcutlar da hastaln korkun yaralaryla doluydu
Onlar kaynan obur yannda beklerken Tata da hastalarla ilgilendi Sonuta ocuklarn hibiri lmedi, kabile
de on gn sonra dar, tuz ve tabaklanm derilerden oluan armaanlar getirerek maarann azna brakt
Bundan sonra da ssz topraklarda gzden kayboldular Onlardan sonra bakalar da geldi Hastalar da vard,
insanlar ve hayvanlarn yol at yaralardan ac ekenler de Tata hepsiyle ilgilendi, hibirini gen evirmedi
Nefer de onun yannda alt ve gordukleryle duyduklarndan ok ey rendi
Tedavi edilecek hastalar ve ac eken Bedeviler olsa da yiyecek toplamak ya da eitime devam etmeleri
gerekse de, her sabah, tuzak kular ipek ann altna yerletiriyor ve onlarn yannda bekliyorlard
Belki de Tata'nn sakinletirici etkisine kapldklar iin bir zamanlar yaban olan gvercinler pililer kadar
uysal kesilmilerdi Korku belirtisi gstermeden ellenmelerine izm veriyorlar, bacaklar kazklara balanrken
yumuak sesler karyorlard Ondan sonra da durup tylerini kabartyorlard
Nefer gelilerinin yirminci sabahnda tuzak kularn banda yerini ald Her zamanki gibi, Tata'ya dorudan
bakmadan bile varlnn youn ekilde bilincindeydi ihtiyar adamn gzlen kapalyd, o da gvercinler gibi
gne nda uyuklar grnyordu Cildi saysz ince krkla bezenmi ve yallk lekeleriyle
beneklenmt
Cildi o kadar nazik grnyordu ki en ince papirs parmeni kadar kolaylkla yrtlablecekm izlenimini
uyandryordu Yz klszd, sakal ya da ka-in z bile yoktu, yalnzca cam kadar renksiz ince kirpikler
gzlerini evreliyordu Nefer hadm edilmenin Tata'nn yzn sakalsz braktn ve geen zamann
izlerine kar baklk kazanmasn saladn babasndan duymutu
-37Ama yal adamn ilerlemi yann ve kuvvetiyle yaam gcnn daha gizli nedenleri olmas gerektiine
inanyordu Bir gen kadnnk kadar gr ve sa lam olan Tata'nn salar obur zellikleriyle arpc bir eliki
halindeydi Tek fark, parlak gm renginde olularyd Tata salaryla gurur duyuyor, onlar sk sk ykyor
ve kaln bir orgu halinde srtna sallandryordu Tm bilgeliine ve yana ramen Buyucu gsterie kar
deildi
Bu insanca zaaf Nefer'n ona kar duyduu sevgisini younlatryor, bu duygu hemen hemen ac veren bir
iddetle ocuun gsne saplanyordu Bu duygusunu ifade etmesinin bir yolu olmasn ok isterdi, ama
Tata'nn bu n imdiden anladn biliyordu Tata her eyi bilirdi nk
ihtiyar adamn koluna dokunmak iin gizlice elini uzatt, ama Tata'nn gzleri birdenbire ald Odaklanm
ve bilinliydi Nefer onun hi de uyumadn, butun gcnn tanr kuunu tuzaklara ekmek zerinde
younlatn anlyordu Tata'nn hayal krkln seslendirilmi kadar net olarak hissettii iin, oradan
oraya dolaan dncelerinin ve hareketlerinin ihtiyar adamn abalarnn sonucunu etkilediini anlyordu
Dersini alarak toparland ve zihniyle bedenini Tata'nn ona rettii ekilde tekrar kontrol altna ald Gizli bir
kapdan bir g alanna gei gibi bir ey di bu Zaman hesaplanmadan ya da esirgenmeden abuk geti
Gne ok gemeden dorua ykseldi ve uzun bir zaman oradan asl grnd Nefer birdenbire olaanst
bir ngr hissi duydu Sanki o da dnyann yukarsn-da aslyd ve aadaki her eyi gryordu Tata'yla
kendisinin Cebel Naga-ra'dak kaynan yannda oturduklarn, ln de etraflarnda uzayp gittiini grd
l dev bir engel gibi zapt eden ve Msr'n snrlarn iaretleyen nehri de grd Kentlerle krallklar, ifte
tacn altnda blnen lkeleri, dalm byk ordular, kotu insanlarn entrikalarn ve doruyla iyi olanlarn
abalaryla zverilerini de grd O an cesaretini kran bir younlukla yazgsnn bilincine vard
Ayn anda tanr kuunun o gn geleceini, nk onu kabul etmeye en
sonunda hazr olduunu bildi
"Ku burada''
Bu szler o kadar akt ki Nefer bir an Tata nn konutuunu sand, ama sonra ihtiyarn dudaklarnn
kprdamadn fark etti Tata bu dnceyi Nefer in bir turlu kavrayamad ya da aklayamad gizemli
bir ekilde ocuun kafasna yerletirmiti Bunun aynen byle olduundan kukusu yoktu, ayn
-38
anda havadaki tehdidi sezen tuzak gvercinlerinin lgnca kanat rplar bu duygusunu dorulad
Nefer duyduunu ve anladn gsteren hibir harekette bulunmad Ban evirmedi ya da bakn ge
evirmedi Kuu telaa drmesi ya da Tata'nn fkesini zerine ekmesi korkusundan yukar bakmaya

cesaret edemiyordu Ama varlnn her zerresyle bunun farkndayd


Muhteem ahn o kadar ender bir hayvand ki, pek az insan onu lde grmt Her Fravun'un avclar
nceki bin yllarda kular aramlar, onlar tuzaa drp alarla tutsak etmiler ve hkmdarn kafeslerini
doldurmak iin yavrular daha tylenmeden yuvalarndan almlard Kulara sahip olmak, Fravun'un Msr
a hkim olmak iin tanr Horus'un kutsal onayn aldnn kantyd
ahn tanrnn ikinci kimliiydi, heykelleri ve betimlemeleri onu ahn kafal olarak gsteriyordu Fravun'un
kendisi bir tanr olduu iin kuu yakalayabilir, ona sahip olabilir, onu avlayabilirdi, ama baka birinin bunu
yapmasnn cezas olumdu
imdi de ku buradayd Kendi z kuu Tata onu buyuleyp gkten indirmiti adeta, Nefer kalbinin
heyecandan patlamak zere olduunu hissediyordu Ama hl yzn ge evirmeye cesaret edemiyordu
Hemen arkasndan ahnn sesini duydu l nce gkle ln usuz bucakl iinde kaybolan hafif bir
iniltiydi ama tanr sanki onunla konumu gibi Nefer' benliinin en derin kelerine kadar titretti Birka
saniye sonra ahn tekrar seslendi ars imdi daha tiz ve daha vahiydi
Gvercinler dehet iinde rpnyorlard Onlar kazklara balayan kaylar zorluyor, iddetle rptklar
kanatlarndan tyler kopuyor, yksekten aa akan hava etraflarnda hafif bir toz bulutu kaldryordu
Nefer ta yukarlarda ahnn tuzaklara doru inie getiini, rzgrn kanatlarnn yukarsnda giderek tzleen
bir tonla tsladn duyabiliyordu ahnn tm dikkatini avnn stnde younlatrdndan artk ban
kaldrmasnn gvenli olduunu biliyordu
Ban kaldrnca kuun gn gz kamatrc mavi fonunun nnde ta gibi dtn grd Tanrsal
gzellii olan bir yaratkt Kanatlar yar klf-lanm bir bak cjb arkaya katlanm, ba ne uzatlmt
Kuun gc karsnda Nefer grltyle soluunu salverdi Babasnn kafeslerinde bu trden ahinler
grmesine grmt, ama bu vahi zarafet ve grkem hibirinde
-39r

yoktu ahn Nefer in bulunduu yere doru derken bir mucize gibi sanki daha da buyuyor, renklen de
daha younlayordu
Kvrml gagas nefis bir koyu sar, ucuysa keskin ve kuzgun siyaht Altn renkli gzlerinin i kelerinde
gzyana benzer iaretler vard, gerdan krem renginde ve ermin gibi benekliydi, kanatlar koyu krmz ve
siyaht Ku her yanyla ylesine nefisti ki, Nefer bunun tanrnn bir yansmas olduundan bir an bile phe
etmedi Ona daha nce hayal bile etmesinin mmkn olmad bir zlemle sahip olmak istiyordu
ahnn ipek aa saldrp katlarnn arasnda hapsolaca ana tm benli yle hazrland Yannda Tata'nn
da ayn durumda olduunun farkndayd Birlikte ilen atlacaklard
Derken inanmas mmkn olmayan bir ey oldu ahn tamamen inie odaklanmt Dalnn hz ylesine
bykt ki, gvercinlerin yumuak vcut larna arp dnda hibir ey onu durduramazd Fakat tm
olaslklara ra men ahnn kanatlar birden yon deitirdi, rzgrn gc de onlar bir an yrtp bedeninden
koparacak gibi oldu Hava, yaylan tylerin zerinden uluya rak geti, ahn de yon deitirdi ve kendi hzn
kullanarak kendini tekrar yksee savurdu Birka saniye sonra mavi fonun nnde siyah bir lekeden ba retti
Kederli l uzaklamadan nce son bir kez daha havay titretti, sonra ahn gzden kayboldu
Nefer, "Reddetti'" diye fsldad "Niin, Tata, niin'"
"Tanrlarn amacn irdelemek biz insanlara dmez" Onca saattir hi kmldamadan oturmasna ramen
Tata eitimli bir atlet evklyle ayaa kalkt
Nefer, "Dnmeyecek m acaba'" diye sordu "O benim kuumdu Bunu kalbimin derinlerinde hissettim O
benim kuumdu Mutlaka dnmeli"
Tata, 'O, tanrlar topluluunun bir yesidir," dedi yavaa "Doal dzenin bir paras deildir o"
"ly ama niin reddetti' Bir nedeni olmal" Nefer hl srar ediyordu
Tata hemen yant vermedi, bunun yerine gvercinleri salvermeye gitti Bunca zamandan sonra kularn
kanat tyleri yine uzamt, ama Tata bacaklarn at klndan balarndan kurtarnca kamaya kalkmadlar
Aksine bir tanesi havalanp geldi ve ihtiyar adamn omzuna kondu Tata yumuak bir ha reketle onu k
avucunun arasna ald ve yksee frlatt Gvercin ancak bun dan sonra yarn yukarsna uarak yksekteki
kntnn stne tnedi
ihtiyar adam onun umasn ksa bir sure seyrettikten sonra maarann azna dondu Nefer de onu ar ar
izledi Kalbiyle bacaklar duyduu hayal krklnn etkisiyle kurun kadar arlamt Tata maarann
karanlnda

-40arka duvarn dibindeki kaya kntsnn stne oturdu ve eilerek dikenli dallar ve gbre ynn tututurdu
Sevimsiz nsezilerin penesindeki Nefer de karsna geerek her zamanki yerme lt
Iks de uzun bir sure sustular ahn kaybetmesinden dolay duyduu hayal krkl elini alevlerin ime
sokmucasna ac vermesine ramen, Nefer kendini tutuyordu Tata'nn ancak hazr olunca konuacan
biliyordu ihtiyar adam sonunda n ekti ve kederli bir tavrla, "Amon Ra bysne bavurmak
zorundaym," dedi
Nefer ard Beraberlikleri suresince ihtiyar adamn yalnz k kere bu ie kalktn grmt Gaipten
haber almak iin kendi kendine uygulad trans durumunun, Tata'y tketen kk bir olum olduunu
biliyordu Ancak baka seenei kalmad takdirde, bu korku verici doast yolculua girieceini biliyordu
Nefer az sonra Tata'nn bynn hazrlklarn yapmasn huu iinde sevr redyordu ihtiyar adam nce
mermerden bir havann iinde bir takm otlar bir tokmakla ezdi, sonra onlar lerek kilden bir mlein ime
geirdi Ardndan yukarlarndak bir bakr gmden stlerine kaynar su doktu Karmdan bulut gibi
ykselen buhar o kadar keskin kokuluydu ki Nefer'n gzlen yaard
Karm lnrken Tata maarann arkalarnda gizli olduklar yerden Amon Ra bulmacasn ieren
tabaklanm deri torbasn oraya kard Atein bana oturarak fldnden yuvarlaklar bir avucuna boaltt
ve bir yandan Amon Ra'nn bysn ilah tarznda okurken diskleri parmaklarnn arasnda yavaa
ovuturmaya balad
Amon Ra sistemi Tata'nn yonttuu on fildii yuvarlaktan oluuyordu On en kudretli mistik sayyd Her yontu
on g simgelerinden brm temsil ediyordu ve minyatr boyutta bir sanat eseriydi Tata bir yandan ilahiyi
okurken yuvarlaklar elliyor, onlar parmaklarnn arasnda takrdatyordu Bynn msra-larnn arasnda
onlara kendi hayat gcn yklemek iin yuvarlaklarn stne ufluyordu Yuvarlaklar vcudunun ssn
alnca onlar Nefer'e geirdi
"Onlar tut ve stlerine ufle," dedi, Nefer syleneni yerme getirirken de Tata okuduu sihirli dizelerin ritmine
uyarak sallanmaya koyuldu O, zihninin gizli kelerine geriledike gzleri de cam gibi olmaya balad Nefer
yuvarlaklar k dizi halinde karsnda istifledii srada ihtiyar adam trans haline girmiti bile
Derken Nefer, Tata'nm kendisine rettii biimde mlekteki karmn ssn parmayla lt Az
yakmayacak kadar lndna kanaat getirince, ihtiyar adamn nne diz oktu ve mlei k eliyle ona uzatt
-41 Taita karm son damlasna kadar iti, yz de alevlerin aydnlnda Asuvan'daki ta ocaklarndan
karlan kire kadar beyazlat. lahiyi biraz daha srdrd, ama sesi yava yava fslt dzeyinde alald,
sonra sessizliin iinde kayboldu. Artk tek ses, uyuturucuya ve transa yenik derken ald bouk
soluklard. Maarann tabanna kt ve atein yannda uyuyan bir kedi gibi kvrld kald.
Nefer lalasnn stn ynl atksyla rtt ve yanndan ayrlmad. Neden sonra Taita kvranmaya ve
inlemeye balad. Yznden terler szlyordu. Gzleri ald ve yuvalarnn iinde dnmeye balad.
Sonunda gzlerinin aklar maarann karanlk glgelerinin arasnda srtmaya balad.
Nefer u srada yal adam iin yapabilecei bir ey olmadn biliyordu. Taita glgeler diyarnn Nefer'in
ulaamayaca kadar derinlerine yolculua kmt. Bynn Byc'ye hissettirdii korkun keder ve
aclara ocuun dayanamayaca bir an geldi. Yavaa yerinden kalkt, yayla oku maarann dibinden
getirdi ve maarann azndan darsn grmek iin eildi. Gne tepelerin tesinde epey alalmt ve
tozlarn yaratt pusta sar bir renk almt. ocuk bat tepelerine trmand. Dorua varp vadilerin tesine
bakn dikince kaybettii kutan dolay hayal krkln tm iddetiyle hissetti. Ayrca, Taita'nn gelecekten
haber alma uruna duyduu aclar nedeniyle kayg ve onun trans halindeyken kefedebilecekleri yznden
kt nseziler duyuyordu. inden komak, peinde korkun bir yrtc varm gibi kamak geldi. Tepeden
koa koa inerken kumlar ayaklarnn altnda cavlan gibi tslayarak yuvarlanyordu. Gzlerinde korku
yalarnn biriktiini ve rzgrda yanaklarndan aa yuvarlandn hissediyordu. Brnden terler akana,
gs hzla kalkp inene ve gne ufukta alalanana kadar kotu, kotu. Sonunda tekrar Cebel Nagara'ya
dnd ve son bir, iki kilometreyi karanlkta kat etti.
Taita hl atein yannda atknn altnda kvrlm olarak yatyordu, ama imdi daha rahat uyumaktayd.
Nefer de yanna uzand. Bir sre sonra o da dlerle karabasanlarn penesinde huzursuz bir uykunun
koynuna yuvarland.
Uyandnda afan aydnl maarann azna ulamt. Taita atein banda oturmu, kmrlerin
stnde ceylan pirzolalar kzartmaktayd. Hl solgun ve hasta gzkyordu, fakat pirzolalardan birini
tuntan kamasnn ucuna takarak Nefer'e ikram etti. ocuk birden aln hissetti, oturup kemii kemirmeye

balad. Tatl ve yumuak etin nc porsiyonunu da yutmasndan sonra ilk kez konutu. "Ne grdn,
Tata?" diye sordu.
"Tanr kuu niin beni reddetmi?"
-42"Bu konu karanlkt," dedi Taita, Nefer de kehanetin olumsuz olduunu ve Taita'nn onu bundan koruduunu
anlad.
Bir sre konumadan karnlarn doyurdular, ama Nefer artk yediklerinin tadn alamyordu. Sonunda,
"Tuzaklar serbest braktn," dedi. "Yarn a nasl tekrar kuracaz?"
Taita ksaca, "Tanr kuu artk Cebel Nagara'ya gelmeyecek," dedi.
Nefer, "O zaman babamdan sonra Firavun olamayacak mym?" diye sordu.
Sesinde derin bir umutsuzluk seziliyordu, Taita da yantn yumuatt. "Kuunu yuvasndan almak zorunda
kalacaz."
"Tanr kuu nerede bulacamz bilmiyoruz." Nefer yemeyi brakmt. Yalvarr gibi Taita'ya bakyordu.
Yal adam ban sallad. "Yuvann nerede olduunu biliyorum," dedi. "Kehanet srasnda bana akland.
Ama sen kuvvetini korumak iin yemelisin. Yarn ortalk aydnlanrken yola kacaz. O yere kadar uzun bir
yolumuz var."
'Yuvada yavrular olacak m?"
"Evet," dedi Taita. "ahinler yavruladlar. Yavrular umaya hazrlar. Kuunu orada bulacaz." Sessizce,
"Ya da Tanr bize baka gizemler aklayacak," dedi kendi kendine.
afaktan nceki karanlkta deriden su torbalarn ve heybeleri atlara yklediler, sonra eyersiz olarak
hayvanlarn stne yerletiler. Taita nden gidiyordu. Yarn kenarn izledi ve tepelere trmanan kolay yola
sapt. Gne ufkun yukarsna trmand srada onlar Cebel Nagara'y ok aalarnda brakmlard. Nefer
ileriye baknca ufkun mavisinin nnde mavi renkte olan dan belirsiz siluetini seerek ard. Da henz o
kadar uzaklarndayd ki madde deil, toprak ve kaya deil de sis ve havaym gibi gzkyordu. Nefer ayn
eyi daha nce de grm olduu hissine kapld. Bunu kendi kendine aklayabilmekten acizdi. Ama sonra
hatrlayarak, "u da," diye iaret etti. "Oraya gidiyoruz, yle deil mi, Tata?" O kadar gvenle konuuyordu
ki Taita ona bakt.
"Nereden biliyorsun?"
Nefer, "Dn dmde grdm," dedi.
ocuun yzndeki anlam grememesi iin Taita ban evirdi. Zihninin gzleri afaktaki bir l iei gibi
alyor sonunda. Gelecei bizden sak-43layan karanlk perdenin tesine bakmay reniyor Youn bir baar hissi duydu Horus un yz adna ukur,
abalar bouna deildi Nefer,' Biliyorum, oraya gidiyoruz," diye srarla tekrarlad "Evet ' Tata en sonunda
bunu dorulad "Bir Umm Masara'ya gidiyoruz' Tata gnn en scak blmnden nce onlar dikenli akasya
aalarnn derin bir koyakta yetitikleri bir yere getirdi Aalarn kkleri yzeyin ok der-nndek bir
kaynaktan su emiyordu Atlarn yklerini zerlerinden alp onlara su rdkten sonra Nefer koruda dolat ve
birka dakikaya kalmadan o yoldan geen bakalarnn braktklar izlen kefetti Heyecanla Tata'y ard
ve kk bir araba kafilesinin tekerlek izlerini gsterdi Tahmnnce on arabaydlar Yemek piirmek iin
yaklan atein kllerini ve atlar yakndaki akasya aalarna balyken adamlarn uyumak iin yattklar
yerde yasslm olan
topra da gsterdi
Endieyle,' Hksos mu9' diye sordu Atlarn braktklar gbre henz ok tazeydi topu topu birka gnlk
Dlar kurumutu, ama kmenin birini bir denekle yardnda hl yat
1 Bizimkiler' Tata arabalarn izlerini tanmt Bu parmakl tekerleklerin dizaynn onlarca yl nce kendisi
yapmt ne de olsa Birdenbire eilerek bir arabann on siperinden dm olan ve gevek topraa yar
yarya gml durumda bulunan tuntan gl biiminde minik bir susu yerden ald "Hafif svari
birliklerimizden bin, byk bir olaslkla Fat Alay Lord Naja'nn kumandasndaki birliklerden," dedi
Nefer,' Burada, mevzilerinden bu kadar uzakta ne yapyorlar9" diye sordu Ama Tata omuzlarn slkt ve
huzursuzluunu belli etmemek iin ban
obur yana evirdi
ihtiyar adam dinlenme surelerini ksa kesti ve gne hl tepelerndey-ken yollarna devam ettiler Bir Umm
Masara'nn silueti yava yava belrgn-let ve lerlerndek gn yarsn doldurdu ok gemeden
boazlarn, kayalarn ve yarlarn izgilerini ve yaralarn semeye baladlar ilk bayrlarn doruuna

vardklarnda Tata atn durdurdu ve geriye bakt Uzakta baz hareketler dikkatini ekti ve daha iyi grmek
iin ellerini gzlerine siper etti Aadaki ln lersnde ve fersahlarca uzakta soluk tozlardan olumu ty
gibi bir kme grebiliyordu Bunu bir sure izledikten sonra douya, Kzldenz e doru hareket halinde
olduunu grd Tozu kaldran hareket halinde bir ceylan su-rusu ya da bir sava arabas kafilesi olabilirdi
Ama Tata, firavun kuunu avlamaktan baka bir ey duunemeyen ve bakn ilerdeki dan siluetinden
ay44 ramayan Nefer'e bundan sz etmedi Topuklarn atnn brlerine saplad ve olann yanna ilerledi
O gece Bir Umm Masara bayrnn yar yerinde mola verdiklerinde Tata yavaa, "Bu gece ate
yakmayacaz," dedi
Nefer buna kar geldi "Ama hava o kadar souk ki"
"Biz de burada o kadar gz nndeyiz ki bir ate lde on fersah uzaktan grlebilir"
'Yoksa orada dmanlar m var9" Nefer'n yzndeki anlam deiti Kararan manzaraya kalbi arparak bakt
"Haydutlar m9 Yamac Bedeviler m9"
Tata, "Daima dmanlar vardr,' dedi "mek lmekten iyidir"
Gece yarsndan sonra buz gibi rzgr Nefer' uyandrnca, midillisi de te-pnp kneynce, ocuk koyun
postundan battaniyesinin altndan kt ve onu sakinletirmeye gitti Tata'nn da uyank olduunu ve biraz
ilerlerinde oturduunu grd
ihtiyar adam, "Bak1" diye emretti ve ovay iaret etti Uzaklarda titrek bir/ parlt vard Tata, "Bir kamp
atei," dedi
"Bizim birliklerimizden biri olabilir Dun geceki izlen brakanlar"
Tata, "Olabilir," diye dorulad "Ama olmayabilir, bakalar da olabilir"
Nefer uzun uzun dnr grnd bir aradan sonra, "Yeterince uyudum," dedi "Zaten hava fazla souk
Atlarmza binip uzaklamalyz afan bizi burada dan plak yamacnda yakalamasn istemeyiz"
Atlar yine yklediler, ay nda da yaban keileri tarafndan alm kaba bir patika kefettiler Bu onlar Bir
Umm Masara'nn sa srtnn obur yanna geirdi, yle ki k kuvvetlenmeye balarken uzaktaki kampn
olas gzclerinin gr asndan km bulunuyorlard
Gne Tanrs Amon Ra'nn arabasnn doudan iddetle frlamasyla da altn renkli bir a bouldu
Boazlar gnein aydnlnn daha da karartt glgelerin karanl iindeydiler, daha aalarda ise
vahet usuz bucakszd
Nefer ban arkaya atp, "Baki N'olur baki" diye sevinle haykrd ve kayalk doruu iaret etti Onun iaret
ettii yere bakan Tata, k kara lekenin gkte daireler izdiini grd Bir tanesi gne nn ime girince
bir an bir gkta gibi ldad
Tata, "Saltanat ahinleri," diye glmsedi "Bir erkekle bir d"
Atlarn stnden ykleri indirdiler ve daireler izen kular izleyebilecekleri, gzlem yapmaya elverili bir yer
buldular Bu uzaklktan baknca bile Nefer'n kelimelerle ifade edemeyecei kadar grkemli ve gzeldiler
-45Derken kulardan bin, daha kk olan erkek, birdenbire uu dzenini bozdu ve rzgrn aks ynne
dondu
Uyumlu kanat rplar birden beklenmedik bir iddete burundu
Nefer, "Kefetti,1 diye bard Gerek ahn avcsnn heyecanyla neesini sergiliyordu "Seyret onu imdi"
Balayan alal o kadar hzlyd ki bir an bile bak kuun stnden uzaklatrmak av karmak anlamna
gelirdi Erkek ahn frlatlan bir mzrak gibi gkten dutu Bir tek gvercin yarn dibinde hibir eyden
habersiz olarak pt pt ilerliyordu Tombul kuun tehlikeyi birdenbire alglayarak ahnn yolu stnden
kamaya alt an Nefer hemen fark etti Kaya yznn gu-venllne doru o kadar iddetli bir dn
yapt ki telal kanat rplar arasnda srtst yuvarland Karn bir an korumasz kalmt Erkek ahn her
k penesyle ime dalnca byk ku koyu mor ve mavi bir dumann iinde erimi grnd Tyler sabah
ruzgryla uzun bir bulut halinde srklendiler, penelerini gvercinin karnna derinlemesine saplam olan
ahn onunla birlikte boaza dald Avcyla kurban Nefer'n durduu yerin az tesinde kayalk yamaca
arptlar Dlerinin tok gurultusu yardan teye yansd ve boazn derinlerinde vnlayarak uzaklat
Nefer heyecandan zplyordu, oldum olas avc ahinlerin bir tutkunu olan Tata bile sevincini gizlemedi
ahn ldrme rtueln tamamlarken o da, 'Bak-her'' diye bard Ku, olaanst desenli kanatlaryla olu
gvercinin stn rtt ve avna sahip olduunu ilan etti
D ahn havada zarif helezonlar evirerek eme katlmak iin aa indi ve onun yanndaki bir kayann

stne kondu Erkek ahn avn einin paylamas iin kanatlarn katlad Iks birlikte ustura kesknlndek
gagalaryla gvercinin leini paralayp yemeye koyuldular her darbeden sonra balarn kaldrp vahi sar
gzleriyle Nefer'e kotu kotu bakyor, bir yandan da kanl et, kemik ve ty paralarn yutuyorlard insanlarla
atlarn varlndan haberleri vard, ama aradaki mesafeyi koruduklar surece onlara gz yumuyorlard
Gvercinden geriye yalnzca kayann stnde kanl bir leke ve srklenen bir, k ty kalnca, dzgn
karnlar da adamakll nce, ahn ifti tekrar havaland
"izle onlar'' Tata eteklerini kaldrd ve asla gvenilemeyecek talk bayra trmanmaya balad 'Kaybetme
onlar
-46Nefer daha hzl ve daha evikti Altlarndaki dan boynu boyunca koarken ykselen kulardan bakn
ayrmyordu Da doruunun altnda ikiz ulara ayrlyordu Siyah tatan kuleler aadan baklnca bile gze
korkun grnyorlard ahinlerin bu doa ant boyunca ykselmelerini izlediler, sonunda da Nefer onlarn
nereye gittiini anlad Doudaki kulenin yar yerinde kayann da doru bir knt yapt yerde tan
yznde V biiminde bir yark vard Bunun iinde kuru dal ve al rpdan bir dzlk ina edilmiti
Nefer, "Yuva'" diye bard "Yuvalan orada'"
Balarn arkaya atm durumda yan yana duruyorlar, ahinlerin birbirleri arkasndan yuvann kenarna
tunemelern ve gvercin etini kursaklarndan kusmak iin knmalarn seyrediyorlard Yarn yzn yalayan
rzgrla Nefer e hafif bir ses daha ulat, beslenmeyi bekleyen sabrsz yavru kularn korosuydu bu O ve
Tata bu yandan ahn yavrularn goremyorlard Nefer skntyla zplyordu. "Bat tepesine trmanrsak,
yuvann n grebiliriz sanrm," dedi
Tata, "nce atlarn n halletmeme yardm et," diye emretti Hayvanlar baladlar ve onlar, uzaktaki
Kzldenz'den esintilerle gelen ylern besledii seyrek da otu kmelerini yemeye terk ettiler
Bat doruuna trman sabahlarnn kalan ksmn ald Tata nn tepenin uzak yanndaki en kolay yolu hi
amadan semesine ramen yleyken, baz yerlerde ayaklarnn dibindeki uuruma gz ilitike Nefer
soluunu grltyle ime ekiyor ve ban obur yana eviriyordu Sonunda doruun hemen altndaki dar bir
kntda buldular kendilerini Kendilerini toparlamak ve araziyle uzaktaki denizin grkemini seyretmek iin
orada bir sure omelp kaldlar Yaratln butunu sanki ayaklarnn dibine serilmiti Rzgr da bir yandan
etraflarnda uluyor, Nefer m etekliinin katlarn ekitiriyor ve llelerini kartryordu
'Yuva nerede''" diye sordu Ykseklerdeki bu gvenilmez yerde bile akl yalnz bir tek eyin stnde
odaklanmt
"Gel1" Tata yerinden kalkt ve sandal ayakkablarnn burnu boluun stnde olduu halde knt boyunca
ayaklarn srmeye balad Keyi dndler ve dou doruu yava yava gorus alarna girdi Yalnzca
otuz, krk metre uzaktaki, ama onlardan Nefer'n ban dndren bir uurumla ayrlm bulunan dikey kaya
yzne bakyorlard
Uurumun bu yannda yuvann biraz yuksendeydler ve n grebiliyorlard D ahn yuvann kenarna
tnemiti ve iersinin grlmesini onlu-47yordu Ban evirdi ve doruun boynunun etrafn evirenlere ham hain bak ti Srtndaki tyleri, tpk fkeli
bir aslann yelesini kabartmas gibi havaya dikti Sonra vahi bir lk atarak kendini bolua frlatt ve
bakn onlardan ayrmadan rzgrn stnde hareketsiz kald O kadar yakndayd ki kanatlarndaki her ty
net olarak grlebiliyordu
D kuun hareketi yuvann iinde bulunduu kayadaki yar ortaya karmt Tyler ve yaban keilerinin
yunuyle astarlanm dallardan orulu anan ime gen bir ku ifti bzlmt Hemen hemen birer yetikin
olmular, aa yukar anneleri kadar bymlerdi Nefer onlara huuyla bakarken bir tanesi dorulup
kanatlarn sonuna kadar at ve hzla rpt
"Ne kadar gzel" Nefer zlemle homurdand "Hayatmda grdm en gzel ey bu '
"Uu anna hazrlk iin idman yapyor," diye uyard onu Tata "Bak, ne kadar gl olmu Birka gne
kalmadan yuvadan uacak '
Nefer, "Hemen bugn onlar yakalamak iin yukar trmanacam" diye ahdetti ve knt boyunca geri
donecekm gibi bir hareket yapt, ama Tata elini omzuna dayayarak onu durdurdu
"Bu dnmeden yaplabilecek bir i deildir Plan yapmak iin kymetli zamanlarmzn bir ksmn
harcamalyz Gel, yanma otur"
Nefer gelip omzuna dayannca Tata karlarndaki kayann zelliklerini birer birer iaret etti "Yuvann altnda
kaya cam kadar przsz Hemen hemen on be, yirmi metre boyunca hibir tutama, ayan koyabilecein

hibir knt yok '


Nefer bakn gen kutan ayrarak aa bakt Midesi azna geldii halde bunu grmezlikten gelmeye
alt Aynen Tata'nn dedii gibiydi bu ykseklerde yaayan emin adml o tavana benzer yaratklar,
hrakslar bile bu dikey kayann stnde ayaklarn basacak bir yer bulamazlard "O yuvaya nasl ulaabilirim,
Tata7 O civcivleri istiyorum onlar yle istiyorum ki"
'Yuvann yukarsna bak" Tata parmayla iaret etti "Yarn nasl yukarya, ta yarn tepesine kadar
trmandn gryor musun'"
Nefer ban edi Tata'nn ona gsterdii tehlikeli yola bakarken konu-amyordu
"Yuvann yukarsndak dorua ulamann bir yolunu bulacaz Eyerlerin iplerini yanmza alacaz Seni
doruktan o atlaa indireceim plak ayaklarn ve yumruunu yana kaydrp o arala sktrrsan
tutunablrsn, ben de iple sana destek olurum "
Nefer hl konuamyordu Tata'nn nerdii ey ban dondurmutu Herhalde hibir canl yaratk bu
trmana giriip hayatta kalmay baaramazd Tata onun neler hissettiini anlyordu, srar etmedi
"Bilmem ki ' Nefer reddetmeye hazrland, ama sonra sustu ve yuvann iindeki k gen kua bakt
Bunun kaderi olduunun farkndayd Bir tanesi kendi tanr kuuydu, bu da babalarnn tacna ulamasnn
biricik yoluydu imdi caymak tanrlarn onun iin setikleri her eye srt evirmek anlamna gelirdi Gitmek
zorundayd
Nefer, "Deneyeceim,1 diyerek ayaa kalkt "Aa inip hazrlanalm "
Ertesi sabah derme atma kamplarn terk ettiler ve ortalk henz karanlkken yukarya trmana getiler
Tata her naslsa Nefer'n gen gzlerinin bile fark edemedii bir patikaya basmay baarmt Iks de
ketenle at klndan rlen ve atlar balamakta kullanlan birer ip kangal tayordu Kk su torbalarndan
birini de yanlarna almlard, Tata, gne gkte ykseldii zaman kulenin scak olacana dair Nefer'
uyarmt
Dou kulesinin uzak yanna ulatklarnda kuvvetlenen kta tepelerindeki kaya yzn grebiliyorlard
Tata trman yolunu incelemek iin bir saat harcamt Sonunda kanaat getirdi "Kadn mutlak byk Horus
adna balayalm," dedi ve tanrnn yaral gznn iaretini yapt Sonra Nefer' trmana balamak iin
setii noktaya gtrd
ipin bir ucunu beline dolarken ocua, "Ben nden gideceim," dedi "Ben ilerledike p boaltmaya bala
Ne yaptm seyret, sana seslendiim zaman da p kendi beline bala ve beni izle Eer kayarsan seni
tutacaktr "
Nefer nce dikkatle trmand Tata'nn gittii yolu izliyordu Her tutamaca aslrken yz geriliyor, parmak
boumlar bembeyaz kesiliyordu Tata yukardan ona cesaret verici szler mrldanyor, yukarya doru her
hareketinden sonra ocuun kendine gveni artyordu Tata'nn yanna ulat ve ona srtt 'Kolay oldu "
"Ama zorlaacak " Tata byle diyerek bir sonraki kayaya trmanmaya balad Nefer imdi onun arkasndan
maymun gibi kouyor heyecanla needen gevezelik edip duruyordu Kaya yzndeki bir bacann altnda
duruyorlard Bu, yukarya doru ncelerek dar bir atlak oluturuyordu
"Bu, tepeye vardmz zaman yuvaya kadar yapacamz initen farksz Ellerimle ayaklarm oyuun ime
nasl sktrdm izle " Tata bacann ime
-48Buyuculer Kral / F 4
-49-

girdi ve yava olmakla beraber, ara vermeden trmanmaya koyuldu Baca da-ralnca merdivene trmanan bir
adam gibi devam etti Etekleri sska ihtiyar bacaklarna arpyor, Nefer de ketenin altnda adamn erkekliinin
kesildii yerdeki kaba yara zn grebiliyordu Nefer orasn daha nce de grd ve alt iin, korkun
sakatlk onu artk dehet iinde brakmyordu
Tata ona yukardan seslendi, Nefer de bu kez kayaya dans eder gibi trmanmaya girierek kn doal
ritmiyle uyum salad
Niin elmasnd ki? Tata gururunu mantkl snrlar iinde zapt etmeye alt Damarlarnda ne de olsa
savalarn ve byk atletlerin kan dolayor Sonra glmsedi ve gzlen yine genm gibi parlad Ona
retmesi bana dutu ve tabu ki o imdi benden ustun konumda, diye duundu
Dou tepesinin doruunda yan yana durduklarnda gne gkyznn yar yerme kadar ykselmiti
"Burada bir sure dinleneceiz" Tata su torbasn omzundan indirdi ve yere oktu

"Ben yorgun deilim, Tata"


"yle de olsa dinleneceiz" Tata su torbasn ona uzatt ve sudan belki bir dzine yudum imesini seyretti
Nefer soluklanmak iin durunca, 'Yuvaya ini daha zor olacak," dedi 'Sana yolu gsterecek kimse
olmayacak ve kayann bir yerinde eim yznden ayaklarn gremeyecein bir yer bulunacak," dedi
"Beni merak etme, baarrm Tata "
Tata, "Tanrlar isterse baarrsn," dedi ve altlarnda uzanan dan, denizin ve ln grkemini seyretmek
iin ban te yana evirdi Aslnda dudaklarnn dua ediyormu gibi kprdadn ocuun grmesini
istememiti "Kanatlarn onun stne ger, gl Horus nk o senin seimin Onu koru, artk bir tanra
olan hanmm Lostrs, nk o senin rahminin meyvesi ve kannn kan Elini ondan uzaklatr menfur Seth
ve sakn ona dokunma nk bu ocuu koruyanlara kar gelemezsin " Karanlklarn ve kaosun tanrsna
meydan okumann akl olup olmadn bir an dndkten sonra uyarsn kk bir rvetle
yumuatmay seti "Onu grmezlikten gel, cmert Seth, ki oradan bir dahaki geiimde Abydos'dak
tapnanda sana bir okuz kurban edeyim"
ihtiyar adam az sonra ayaa kalkt "Denemeyi yapmann zaman geldi"
Dorukta ne geti ve uzak uta durarak kamp yerme ve bu ykseklikten baknca gze yeni domu fareler
kadar minik gzken otlamakta olan atlara bakt D ahn hl uuyor, boazn yukarsnda daireler
iziyordu Tata ku-50un davrannda bir acayiplik olduunu duundu zellikle kuun, kral ahinlerde daha nce hi duymad
aresiz bir lk salvermesi ok garibine gitti ihtiyar adam bakyla gkleri taradysa da, ahnn erkeinin
hibir izine rastlayamad
Sonra bakn eerek uurumun obur yanna, dan ana doruuna ve bir gn nce stnde durduklar raf
gibi kntya bakt Altndaki kayann knts kuun yuvasn gzden gizledii iin, bu ynn saptamasna
yardm etti knt boyunca dikkatle yer deitirerek atlan balangcn buldu Bunu tand, aa uzanarak
ahinlerin yuvalarn yaptklar yara alyordu
ihtiyar adam yerden bir akl alarak kenardan aa brakt Ta kaya duvar boyunca derek gzden
kaybolana kadar takrdad Tata, tan dnn yuvadaki erkek ahn harekete geireceini, bylece
yuvann tam konumunu saptayabileceini dnmt Ama ahinden hl bir iz yoktu Yalnzca d ku
amasz dairelerini izmeyi, garip ve ackl lklarn atmay srdryordu
Tata, Nefer' yanna ard ve ipin bir ucunu onun belinin etrafna geirdi Dm dikkatle snadktan sonra
ipin butun uzunluunu santim santim parmaklarnn arasndan geirerek tarazlanm ya da zayflam bir
yeri olup olmadn kontrol etti "Yavru kuu taman iin heyben var," dedi Nefer, trmanta ve inite
hareketlerini engellememesi iin heybeyi omzuna balamt Tata bunun da dmn kontrol etti
"Tela brak artk, Tata Babam senin bazen ihtiyar bir kadndan farksz olduunu sylyor"
"Baban bana kar biraz daha saygl olmal Ne de olsa cyaklayan bir bebek olduu sralarda poposunu
sildim ben Aynen sennkn de sildiim gibi " Tata hzla burnunu ekti ve kanlmaz an geciktirmek ister
gibi ocuun belindeki dm bir kere daha kontrol etti Ama Nefer kayann kenarna yu-rudu ve uurumun
kysnda hibir duraksama gstermeden dimdik durdu
"Hazr msn9" Nefer omzunun zerinden arkaya bakt ve ihtiyar adama bembeyaz dileriyle koyu yeil
gzlerini ldatan bir glmseme yneltti Bu gzler Tata'ya Kralie Lostrs' korkun ekilde hatrlatyordu
Nefer'n babasnn ayn yataki halinden ok daha yakkl olduunu szlayarak duundu
"Burada butun gn zaman olduremeyz ' Nefer, aynen Fravun'un tavrlarn taklit ederek babasnn en
gzde szlerinden birini kibirli bir ses tonuyla syledi
-51 Tata yere oturdu, topuklarn atlan ime dayad ve arkaya eilerek omzundak p gergin tutabilecei bir
pozisyona geti Nefer'e bayla iaret etti Uurumun kenarndan kendini aa brakrken o kendini
beenmi srtn ocuun yznden silindiini fark etti Nefer ar ar aa kayarken o da p yava yava
salmaya giriti
Nefer bylece kaya duvarndaki kntya ulat ve buraya k eliyle aslarak kntnn altnda ayaklarna
basacak bir yer bulmak iin bacaklarn aa sarktt atla ayak parmaklaryla buldu, plak ayaklarnn
birini er^ ? doru itti, duruunu salamlatrmak iin ayak bileini kvrd, sonra da aa kayd Yukarya
Tata'ya son bir kez bakarak glmsemeye alt, ama yzn buruturmaktan teye gidemedi, hemen
sonra kntnn altna geti Ama obur ayana bir destek bulmasna kalmadan ayann atlan iinden
kaydn hissetti ve ipin etrafnda dnmeye balad Aya desteinden kurtulduu takdirde ipin ucunda

aresiz biimde asl kalacakt Yukardak ihtiyar adamn onu yukar ekecek gce sahip olduundan
pheliydi
Umutsuzca atla yakalad, parmaklarnn taa sarlmasyla da yine dengesini salad Obur eliyle de bir
hamle yaparak bir sonraki tutamac yakalad knt arkasnda kalmt, ama kalbi kut kut arpyor, soluklar
boaznda tslyordu
"ly msn'" Tata'nn sesi ona yukardan ulat
'lyymi" diye soludu Dizlerinin arasndan aa baknca kayadaki atlan genileyerek yerini yuvann
yukarsndak yara braktn grd Kollar yorulmutu ve titremeye balyordu Sa bacan aa
uzatarak ayana yeni bir destek buldu
Tata'nn hakk vard, yardan inmek yukar trmanmaktan daha zordu Nefer sa elini aa doru hareket
ettirince, parmak boumunun derisinin syrlm olduunu ve kayann stnde kanl bir iz braktn grd
Santim santim aa kayarak atlan yarn ime ald noktaya geldi Bir kez daha elini kntnn
etrafnda dolatrarak gizli bir tutama arad ~
Bir gn nceki Tata'yla birlikte boazn obur yannda oturup durumu tarttklar zaman bu gei noktas
gzne o kadar kolay gzkmt ki Oysa imdi her k aya havada sallanyor, uurum onu bir canavarn
az gibi kendine eker grnyordu ocuk inledi ve her k eliyle aslarak kayann yzne yapt imdi
korkuyordu Cesaretinin son kalntlar da onu ekitirerek yardan koparmaya alan scak rzgrla uup
gitti Aa baknca gzyalar ya-52naklarndak terle kart Uurum onu aryor, dehet peneleriyle onu kendine ekiyor, onu benliinin en
derin noktasna kadar hasta ediyordu
"Kprda'" Tata'nn sesi ona ulat Ses hafif ama telalyd 'Hareket etmeye devam etmelisin"
Nefer mthi bir abayla yeni bir hamle iin kendini toparlad plak ayak parmaklar altnda aranyordu,
bylece, ona destek olacak kadar geni gzken bir knt buldu Aryan ve titreyen kollaryla aslarak
kendini aa brakt Aya birden kntnn stnden kayd, kollar da artk arln tayamayacak kadar
yorulmutu Bararak dmeye balad
Ama yalnzca k kolunun uzunluu kadar dutu Ayn anda ip etme sapland, kaburgalarnn altnda bedenini
sktrarak onu boulma tehlikesiyle kar karya brakt Yalnzca ip ve yukarsndak ihtiyar adamn tuttuu
ocuk bolukta sallanr durumda kalmt
"Nefer, beni duyabiliyor musun9" Tata'nn sesi onu tutma abasndan bouklamt ocuk bir yavru kpek
gibi inliyordu "Bir tutama yakalamalsn Orada asl kalamazsn " Tata'nn sesi onu saknletrd Gzlerini
krptrarak yalan gzlerinden uzaklatrd ve kayann yzne yalnzca kolunun uzunluu kadar bir
uzaklkta olduunu grd
Tata, "Yapi" diye onu yreklendiriyordu, Nefer de yarn karsnda asl olduunu fark etti Aklk
vcudunu ime alacak kadar derin, eimli knt da stnde durabilecei kadar geniti Tek sorun oraya
ulaablmesyd Titreyen elm uzatt ve duvara parmak ularyla dokundu Kendini o yne doru sallamaya
hazrland
Bir omur boyu kadar uzun gzken abalardan sonra arala ulaabildi, her k plak ayan kntnn
stne yerletirmeyi ve arala k bklm halde omelmey baard Oraya soluk solua skt
Tata yukarda ipin ucundaki arln hafiflediini hissetti ve aaya cesaret verici szlerle seslenmeye
balad "Bak-her, Nefer Bak-her! Neredesin?"
"Yuvann yukarsndak yarn iindeyim '
"Ne grebiliyorsun?" Tata, ayaklarnn altndaki boluu dnmemesi m ocuun akln baka eylerle
megul etmeye alyordu
Nefer gzlerine akan terleri elinin tersiyle sildi ve aaya bakt "Yuvann kenarn grebiliyorum"
"Sana ne kadar uzak7"
"Yakn saylr"
"Oraya ulaabilir msn7"
-53"Deneyeceim " Nefer kamburlatrd srtn dar yarn tavanna yapt-rak eimli kntnn stnde
yavaa aaya doru ayaklarn surdu Hemen altnda yuvann dna taan kuru dallan fark ediyordu
Daha fazla indike, yuvay santim santim daha iyi grmeye balad
Bir sonraki sesleniinde sesi daha gl ve heyecanlyd 'Erkek kuu grebiliyorum' Hl yuvann iinde"
Tata bararak sordu "Ne yapyor'"

"Yuvann iinde bzlm durumda Sanki uyuyor' Nefer'n sesi aknd 'Yalnz srtn grebiliyorum"
Erkek ku kprdamyordu Dzensiz yuvann yksek kenarna abanp kalmt Ama tepesindeki patrtya
ramen nasl uyur ve her eyden habersiz gzkrd9 Nefer'n buna akl ermyordu ahnn ona bu kadar
yakn olmasnn, kendisinin de yuvaya hemen hemen dokunabilecek kadar yakn olmasnn heyecan
arasnda kendi korkusunu unutmutu
Yarn taban ayaklarnn altnda duzelp bann yukarsnda da dik durmasna yetecek kadar yer braknca
daha hzl ve daha gvenli hareket etmeye balamt
"Ban grebiliyorum " Erkek ahn bir avnn uslunu orterm gibi kanatlarn am durumda uzanmt
Nefer ne kadar gzel hayvan, diye duundu Ona hemen hemen dokunabilecek kadar yaknm, ama o hl
hibir korku belirtisi gstermiyor
Uyuyan kuu yakalayabileceinin birden bilincine vard Bu abay gstermeye hazrland Omuzlarn yarn
k duvarna yaptrd plak ayaklar da altnda gvenli bir konumdayd Yavaa erkek ahine doru eildi,
ama ona dokunabilecekken birden durdu
Kahverengi srt tylerinde minik kan damlacklar gze arpyordu Cilalanm minik yakutlar gibi gne
nda ldyorlard Nefer midesinin dibinde an bir knt hissetti ahnn olduunu anlamt ok
deerli bir eyi elinden alnm gibi korkun bir kayp hissi duydu ahnn lmnden ok daha fazla bir
eydi bu Kral ku bir tanrnn ve bir kraln simgesiydi ocuk bakarken kuun leinin Fravun'un cesedine
dntn grr gibi oldu Grtlandan bir hkrk koptu Bu arada elini hzla ekmiti
Tam zamannda yapmt bunu Annda hrt gibi kuru bir ses ve tslayan bir hava akm hissetti Prl prl
siyah renkte dev bir cisim, az nce elinin olduu yere doru saklad Bu arada kuru dallardan ve al rpdan
yataa o kadar iddetle arpmt ki butun yuva sarsld
- 54Nefer yarn snrl hacminin msaade ettii lde geriledi Yznn nnde sallanan ve kvrlan korkun
yaratktan bakn ayramyordu Gr sanki daha netlemiti Zaman bir karabasan yavalyla
ilerliyordu Erkek ahnn leinin tesinde yuvann ukuruna bzlm olu yavrular ve dev bir siyah kobrann
etraflarnda kenetlenmi kaln ve prl prl halkalarn grd Ylan ban kaldrm, siyah ve beyaz renklerde
arpc bir desen sergileyen boynunu alabildiince iirmiti
Kaygan siyah dil srtan, ince dudaklarn arasnda titriyordu Gzler dipsiz gibi gzken bir siyahlktayd,
yalnzca ortalarndaki yldz biimli bir k yansmas Nefer' sanki ipnotize etmeye alyordu
Nefer, Tata'y uyarmaya alt, ama grtlandan hibir ses kmad Gzlerini kobrann korkun bakndan
ayramyordu Ba hafife k yana sallanyordu, ama ahnn yuvasn taarcasna dolduran dev halkalar
kh bzlyor, kh kaslyordu Yuvann dallarna srtndke ylann derisinin her bir pulu deerli bir ta
gibi ldyordu Her bir halka Nefer'n kolu kadar kalnd ve kendi etraflarnda donuyorlard
Kafa arkaya salnyor, az alyor, Nefer de hayvann grtlann soluk renkli mukozasn grebiliyordu
Hemen hemen effaf olan diler yumuak zar katlarnn arasndan dimdik kyordu her bir kemik inesinin
ucunda ise renksiz bir zehir damlac gze arpyordu
Derken korkun kafa ileriye doru an bir hamle yapt ve kobra Nefer'n yzne saldrd
ocuk haykrarak kendini yana att, dengesini kaybetti ve yarktan arkaya doru yuvarland
Tata ipte an bir arlk artna kar hazrlkl olmasna ramen, Nefer'n arlnn p germesi zerine
yarn tepesindeki dengesini az daha kaybediyordu At klndan ipin bir halkas parmaklarnn arasndan
kayarak etini kavurdu, ama ihtiyar adam dayand Altnda ocuun anlalmaz bir eyler haykrdn
duyabiliyor, ipin ucunda sallandn hissediyordu
Nefer rakkas gibi yarktan uzaklat, sonra tekrar ahnn yuvasna doru dondu Kobra baarsz
hamlesinden sonra kendini hzla toparlam ve bir kere daha dikilmiti Bakn ocuun zerine dikti ve onu
karlamak zere ban evirdi Ayn anda grtlandan tyler rpertici bir tslama salverdi
Nefer bir kere daha bard ve doru zerine uarken ylana bir tekme savurdu Tata bu lktaki deheti
duydu ve yal kaslarn basntan atrda-trcasna arkaya yayland
-55Kobra menziline girdiinde igdsel olarak Nefer'in gzlerine doru bir hamle yapt, ama Taita'nn tam o
anda ipi ekmesi zerine Nefer yana savruldu. Ylann ardna kadar ak enesi ocuun kulann bir
parmak uzandan geti, ama sonra ar vcut krba gibi saklayarak Nefer'in omzuna arpt. Nefer
srldn anlayarak bir lk daha att.
Bolukta bir kere daha eski yerine dnerken omzundaki ylann dilerini saplad yere bakt ve heybenin
kaln deri katnn stne yaylm soluk sar renkli zehri grd. Derin bir ooh ekerek heybeyi omzundan

kopard ve kobrann hazr durumda bekledii yere yaklarken heybeyi nnde kalkan gibi tuttu.
ocuk menzile girince kobra tekrar saldrd, ama Nefer darbeyi heybenin kaln deri katlaryla durdurdu.
Canavarn dileri deriye sapland ve skca tuttu. Nefer ipin ucunda br yana salnrken ylan da onunla
birlikte srklendi. Halkalardan ve cilal gibi gzken pullardan olumu kocaman tslar bir kitle adeta
yuvann iinden koparlmt. Nefer'in bacaklarn krbalyor, ar kuyruu ocua arpyor, tyler rpertici
slklar salveriyor, ak enesinden fkran zehir bulutlar deri antadan aa damlyordu. Srngen o
kadar ard ki Nefer'in btn vcudu iddetle sarslmaktayd.
ocuk hi dnmeden kobrann dileriyle hl asl olduu heybeyi kendisinden uzaa frlatt. Heybeyle
ylan birlikte dmeye baladlar. Srngenin dalgalanan vcudu hl kvranyor, sa solu krbalyordu.
Ylan yardan uzaklatka tslamalar da giderek hafifledi. Heybe sonu gelmeyecek gibi uzayan bir dn
sonunda aadaki kayalara arpt. Ancak, arp ylan ldrmedii gibi, sersemletmedi bile. Talk
yamatan aa yuvarlanrken hl sa, solu kamlyor, talarn stnden dev bir kara top gibi sekiyordu.
Nefer ok gemeden gri kaya kitlelerinin arasnda onu gzden kaybetti.
Zihnini bulandran korku sislerinin arasnda Taita'nn sesi ona ulat. abayla endieden bouklamt.
"Konu benimle. Beni duyabiliyor musun?"
"Buradaym, Tata." Nefer'in sesi zayf ve titrekti.
"Seni yukar ekeceim."
Nefer'i art arda aslarak yukar ekmeye balad. ocuk aresizlii arasnda bile ihtiyar adamn kuvvetine
hayran olmaktan kendini alamyordu. Kayaya ulanca, arlnn bir ksmn ipin stnden almay baard
ve her ey bundan sonra daha abuk geliti. Sonunda kayay adeta trmalayarak kendini kntnn stne
ekmeyi baard ve Taita'nn doruktan ona baktn grnce rahatlad. Yznn eski izgileri gsterdii
abadan bir sfenksinkiler gibi derin oyulmutu.
- 56Nefer son bir abayla kendini dorua ekti ve ihtiyar adamn kollarnn arasna dt. Anlalr biimde
konumaktan aciz halde soluyarak ve alayarak orada kald. Taita onu kucaklad. O da heyecandan ve
yorgunluktan titriyordu. Yava yava sakinletler ve doru drst soluk alabilir hale geldiler. Taita su
torbasn Nefer'in azna dayad. ocuk bir yudum iti, tkanr gibi oldu, sonra bir yudum daha iti. Sonra o
kadar zavall bir yz ifadesiyle Taita'nn yzne bakt ki ihtiyar adam onu kollarnn arasnda daha fazla skt.
"Korkuntu." Nefer'in azndan dklen kelimeler zor anlalyordu. "Canavar yuvann iindeydi. ahinleri
ldrmt, hepsini. Ah Tata, ne kadar korkuntu."
Taita yavaa sordu. "Korkun olan neydi, Nefer?"
"Tanr kuum, erkek ahini ldrmt."
"Yava olum. Biraz daha i." Taita ocua su torbasn uzatt.
Nefer yine tkanr gibi oldu ve bir ksrk krizi geirdi. Tekrar konuabilir hale gelince hrltyla soludu. "Beni
de ldrmeye alt. O kadar iri, o kadar siyaht ki."
"Neydi o, ocuk? Syle bana."
"Bir kobrayd, dev bir siyah kobra. Yuvann iinde beni bekliyordu. Yavrularla ahini srp ldrmt, beni
grr grmez de stme saldrd. Bir kobrann o kadar byk olabileceini hi bilmezdim."
"Seni srd m yoksa?" Taita, Nefer'i dehet iinde ayaa kaldrd ve onu muayene etmeye kalkt.
Nefer, "Hayr, Tata. Heybeyi kalkan gibi kullandm. Bana dokunmad bile," dediyse de, Taita ocuun
etekliini kard ve plak vcudunu santim santim tarayarak srk izleri arad. Nefer'in parmak
boumlarndan biriyle her iki dizinin de derisi soyulmutu, ama gl gen ocuun stnde i baldrnn
przsz derisindeki Firavun kabartmasndan baka iz yoktu. Taita bu deseni bizzat kendisi Nefer'in
bacana dvmeyle resmetmiti. Nefer'in taht stndeki iddiasn sonsuza dek destekleyecek minyatr bir
aheserdi bu.
Taita, "Seni koruyan byk Tanr'ya krler olsun," diye mrldand. "Ho-rus bu kobra grntsyle korkun
olaylarla tehlikelerin bir haberini gndermi oluyor." htiyar adamn yz ciddiydi ve kederle yasn izlerini
tayordu. "Doal bir ylan deildi bu."
"iyi ama, onu ok yakndan grdm, Tata. Dev bir yland, ama gerekti."
"yleyse yuvaya nasl ulam? Kobralar uamazlar, yara trmanmann ise baka yolu yok."
- 57Nefer ihtiyar adama dehet iinde bakt "Tanr kuumu oldurdu," diye fsldad
"Ve Fravun'un obur ehresi olan erkek ahn oldurdu" Tata'nn gzlerinde derin bir keder okunuyordu
"Burada birok gizemler aklanyor Grdm dte glgelerini grdm ve onlar bugn senin bandan

geenlerle dorulanm oldular Bu, doal dzenin tesinde bir ey."


Nefer, "Bana izah et, Tata," diye srar etti
Tata ona eteini uzatt "Kehanetleri incelememden nce bu dadan inip etrafmz kuatan byk
tehlikelerden kamamz lazm "
ihtiyar adam derin derin dnrm gibi ge bakt Sonra bakn eip Nefer'n yzne bakt "Giysilerini
gy," dedi sadece
Nefer hazr olur olmaz Tata onu doruun obur yanna gen gtrd ve oradan inie getiler Yolu daha nce
denedikleri iin iler bu kez daha abuk gitti Tata'nn her hareketndek acele bulacyd Atlar onlar
braktklar yerdeydi, ama onlara binmeden nce Nefer, "Kobrann kayalara arpt yer buraya ok yakn,"
dedi Tepesinde ahinlerin yuvasnn hl grld yarn dibindeki talk bayrn ban iaret etmiti "Leini
arayalm Kalntlarn bulursak belki gcn yok etmek iin bir buyu yapabilirsin "
"Bylece deerli vaktimizi harcam oluruz nk le olmayacaktr" Tata atnn stne yerleti "Sen de bin,
Nefer Kobra geldii glgelerin arasna dondu bile"
Nefer iine yanl inanlarn kart bir dehetle titredi ve hayvannn stne trmand
st bayrlar arkalarnda brakp doudaki krk da eteklerine varana kadar ks de konumadlar Tata
bylesi bir ruh halindeyken onunla konumann bouna bir aba olduunu Nefer ok iyi biliyordu yleyken
atn ihtiyar adamnknn yanna surdu ve lersn saygyla iaret etti "Tata, buras Cebel Nagara'ya giden yol
deil"
"Oraya donmuyoruz"
"Niin?" ~"
"Bedeviler kaynan banda olduumuzu biliyorlar Bizi arayanlara sylerler "
Nefer armt "Bizi kim aryor ki7"
Tata ban evirdi ve ona o kadar acyarak bakt ki Nefer susmak zorunda kald "Bu uursuz dadan inip
gvenli bir yere ulatmz zaman sana izah edeceim"
Tata ufuk izgisinin stnde siluetlerinin grlebilecei doruklardan kaarak boazlarla vadilerden geen
bir yol seti Hi durmadan douya, M-sr'la Nl'den uzaklaarak denize doru gidiyordu
Atnn dizginlerini ekip durduu srada gne batmak zereydi "Ana kervan yolu ilerdeki tepe srasnn
arkasnda Oray amamz gerekiyor, ama dmanlar bizi orada bekliyor olabilirler," dedi
Atlar gizli bir vadide baladlar ve honut olmalar iin deriden yem torbalarnn ime birka avu ezilmi
dar koydular Kendileri ihtiyatla tepelerin doruuna trmandlar ve aadaki kervan yolunu
gzetleyebilecekleri mor renkli tortul kayalarn arkasnda bir yer buldular
Tata, "Ortalk kararncaya kadar burada bekleyeceiz Sonra da kervan yolunu aacaz," diye aklad
"Senin ne yapmak istediini anlayamyorum,Tata Niin douya gidiyoruz9 Niin Teb e, Firavun babamn
korumasna donmuyoruz7"
Tata yavaa n ekerek gzlerini kapad 'Ona nasl syleyeceim'' Daha fazla gzleyemem ki Ne de olsa
o daha ocuk ve ben onu korumalym '
Nefer sanki ihtiyar adamn aklndan geenleri okumutu Elini Tata'nn koluna dayayarak, "Bugn dada bir
erkek olduumu kantladm Bana yle davran," dedi
Tata ban edi "Evet, kantladn " Devam etmeden nce aalarndak ilek yola bakt ve annda ban
edi "Biri geliyor'" diye uyard
Nefer de kayalarn arkasna yapt ve kervan yolu stnde batdan gelen toz bulutunu izlemeye koyuldular
Vadi imdi glgelerin istilasna uram, gk de gnbatmnn grkemli renkleriyle dolmutu
Nefer, "Bunlar hzl hareket ediyorlar Tccar deiller, sava arabalar," dedi "Evet, imdi onlar grebiliyorum
" Keskin gen gzleri en ndeki arabay, bunun nndeki atlar ve arabadaki srcy seeblmt ekiller
daha da yaklatnda, "Bunlar Hksos deil,' diye devam etti "Bizimkilerden On arabalk bir kafile Evet1
ndeki arabadaki flamaya bak" Uzun bambu ubuunun stndeki flama toz bulutunun yukarsnda
dalgalanyordu "Fat Muha-fzian'ndan bir grup bunlar1 Artk gvendeyiz, Tata1"
Nefer ayaa frlad ve k elini bann yukarsna kaldrarak sallamaya balad "Buradayz'" diye bard
"Buradayz, Maviler Buradaym Prens Nefer' m "
Tata kemikli elini uzatp onu hzla aa ekti "abuk yere eil, kk sersem Bunlar kobrann adamlar"
-58-59-

l
Taita kaya kitlesinin zerinden gelenlere acele bir gz att ve ndeki araba srcsnn ufuk izgisinin
stnde Nefer'i fark etmi olacana karar verdi. Bu, o srcnn atlarn krbalayp arabay onlarn
bulunduu yne doru koturmasndan belliydi.
Nefer'e, "Gel!" dedi. "Acele et! Bizi yakalamamalar gerekiyor."
ocuu srkleyip doruktan uzaklatrd ve bayrdan aa komaya balad. Nefer de ilk anda isteksiz
davranmasna karn Taita'nn telandan etkilenmiti. Ciddi bir ekilde komaya, kayann birinden tekine
atlamaya koyuldu, ama ihtiyar adama yetiemiyordu. Taita'nn uzun ve sska bacaklar adeta uuyor,
salarnn gm renkli yelesi de arkasndan akyordu. Atlara nce o ulat ve bir zplayta hayvannn
stne oturdu.
Nefer, "Kendi insanlarmzdan niin katmz anlayamyorum," diye soludu. "Ne oluyor.Tata?"
"Atla! Konumaya vakit yok. Buradan uzaklamalyz."
Vadinin azndan drtnala ak araziye karlarken Nefer omzunun zerinden geriye zlem dolu bir bak
frlatt. ndeki araba uar gibi tepenin doruunda belirdi, srcs bararak bir eyler anlatmaya alt,
ama aradaki mesafeyle tekerleklerin gmbrts sesini bodu.
Taita daha nce onlar hibir arabaya geit vermeyecek krk volkanik kayalarla kapl bir blgeden
geirmiti. imdi o yne doru yol alyorlar, atlar omuz omza ve admlarn birbirine uydurarak kouyordu.
"Kayalarn arasna ulaabilirsek geceleyin onlara izimizi kaybettirebiliriz. Zaten gn neredeyse
kayboldu." Taita bat tepelerinin arkasna ken gnein son parltsna bakt.
Nefer, "Tek bir atl bile bir arabay durdurabilir," diye fikir yrtt. Gerekte duymad bir gvenle
konumutu. Ama omzunun zerinden arkaya baknca sylediklerinin doru olduunu grd. Talarn
stnde zplayarak yol almaya alan aralarla aralarn giderek ayorlard.
Nefer'la Taita krk araziye daha varamadan arabalar kendi toz bulutlarnn arasnda ve mavi alacakaranlkta
gzden kaybolacak kadar arkada kalmlard. Kayalarn kysna varnca atlar yavalatmak zorunda
kaldlar, fakat baslan yer o kadar tehlikeli, k da o kadar ktyd ki hzlar yrme dzeyine dmekte
gecikmedi. Taita n son parltsnda kafilenin en nndeki arabann karanlk siluetinin kt arazinin
kysnda durduunu grd. Arkalarndan baran srcnn sesini kulaa zayf gelmesine ramen tand.
"Niin kayorsun, Prens Nefer? Bizden korkman gereksiz. Biz sana Teb'e kadar elik etmeye gelen Fat
Muhafzlar'yz."
- 60Nefer atnn ban o yne evirmek istermi gibi bir hareket yapt. "Hilto bu. Sesini ok iyi tanrm. yi bir
adamdr. Adm sesleniyor."
Hilto Altn Yiitlik Nian'n tayan nl bir savayd. Ama Taita, Nefer'e ilerlemesini emretti.
"Sakn aldanma. Kimseye gvenmemelisin."
Nefer itaat ederek krk kayalarn arasnda yoluna devam etti. Arkalarndaki hafif barlar ok gemeden
hafifledi ve ln sonsuz sessizlii tarafndan susturuldu. Pek fazla ilerlemelerine vakit kalmadan karanlk
onlar atlarndan inmeye, dnemeli patikann daha da darald ve keskin siyah talarn dikkatsiz bir at
sakatlayabilecei ya da onlar izleyebilecek bir tatn tekerleklerini paralayabilecei kadar g yerleri
yryerek amaya mecbur etti. Sonunda durup atlara su vermek ve onlar dinlendirmek zorunda kaldlar.
Birbirlerine deecekmi kadar yakn oturdular. Taita kamasyla bir dar ekmei somunundan dilimler kesti ve
bir yandan ekmei inerken bir yandan da yavaa konutular.
"Bana grdn hayali anlat, Tata. Amon Ra bysn uygularken gerekte ne grdn?"
"Sana syledim. Hayal karanlkt."
"Bunun doru olmadn biliyorum." Nefer ban sallad. "Beni korumak iin byle syledin." Gecenin
souundan ve ahinlerin yuvasnda ktlkle karlamasndan beri yakasn brakmayan dehet
hissinden titredi. "Korkun bir olayn habercisini grdn, grdn biliyorum. Bana hayalini tmyle
anlatmalsn. Bamza gelenleri anlamam gerekir."
Taita, "Evet, haklsn," diye sonunda raz oldu. "Bilme zamann geldi." htiyar adam zayf kolunu uzatt ve
Nefer'i atksnn altna ekti. ocuk, ihtiyar adamn sska vcudunun scaklna ard. Taita dncelerini
toparlamaya alyordu, sonunda konutu.
"Hayalimde Nil Ana'nn kylarnda yetien byk bir aa grdm. Dev bir aat. iekleri smbller kadar
maviydi, tepesinde de Yukar ve Aa Krallklarn ifte tac aslyd. Glgesinde Msr'n insan kalabalklar
vard: erkeklerle kadnlar, ocuklarla kr sakalllar, tacirler, iftiler, yazclar, rahipler ve savalar... Aa
onlarn hepsine koruma salyordu, onlar da gelitiler, refaha kavutular ve honuttular."
"Bu gzel bir hayalmi." Nefer bunu Taita'dan rendii biimde yorumlad: "Aa babam Firavun olmal.

Tamose Hanedan'nn rengi mavidir, babam da banda ifte tac tayor."


-61 "Benim de yorumum buydu."
"Baka ne grdn, Tata?"
"Nehrin amurlu sularnda bir ylan grdm, aacn bulunduu yere doru yzyordu. ok gl bir yland."
Nefer, "Bir kobra m?" diye tahminde bulundu. Sesi hafif ve korku doluydu.
Taita, "Evet," diye dorulad. "Byk bir kobrayd. Ve Nil'in sularndan kp aaca trmand, gvdeyle
dallara sarld ve sanki aacn bir paras haline geldi. Ona destek oluyor, g veriyordu."
Nefer, "Bunu anlayamadm," diye fsldad.
"Derken kobra aacn en st dallarnn da daha yukarsna dikilerek anszn darbeyi indirdi, zehirli dilerini
gvdeye saplad."
"Kutsal Horus." Nefer rperdi. "Sence beni srmaya alan ylan myd bu?" ocuk yant beklemeden
alelacele devam etti. "O zaman ne grdn, Tata?"
"Aacn solup dtn ve paralandn grdm. Kobra hl yukar dikiliyordu, ama ifte ta imdi onun
melun kafasnn stndeydi. l aa bu kez yeil filizler srmeye balad, ama onlar grnr grnmez
ylan onlara da bir darbe indiriyor, filizler de zehirlenip lyorlard."
Nefer susuyordu. Anlamn ak olmasna ramen, hayalin kendine gre yorumuna ses vermekten sanki
kanyordu.
Sonunda, "Aacn btn yeil filizleri yok oldu mu?" diye sordu.
"Bir tanesi topran yzeyinin altnda g kazanana kadar gizli gizli by-yordu. Sonra gl bir asma gibi
topraktan fkrd ve kobrayla kapt. Kobra ona btn kuvveti ve zehriyle saldrdysa da, filiz hayatta kald,
kendine zg bir hayat vard."
"O savan sonu nasl oldu, Tata? ikisinden hangisi kazand? Hangisi sonunda ifte tac kazand?"
"arpmann duman ve tozuyla karard iin savan sonunu gremedim."
Nefer o kadar uzun sre sustu ki Taita onun uykuya daldn sand, ama sonra ocuun vcudunun
sarsldn hissedince onun aladn anlad. Nefer sonunda korkun bir kesinlikle konutu. "Firavun ld.
Babam ld. Grdn hayalin ierdii mesaj buydu. Zehirlenen aa Firavun'du. ahinlerin yuvas da ayn
mesaj veriyordu. len erkek ahin Firavun'du. Babam ld. Kobra tarafndan ldrld."
Taita ona yant veremedi. Btn yapabildii, kollarnn Nefer'in omuzlarnn etrafndaki basksn artrmak,
ona g ve avuntu vermek oldu.
-62Nefer, "Ben de acacn yeil filiziyim," diye devam etti. "Bunu da grdn. Kobrann beni de babam gibi yok
etmek iin beklediini biliyorsun. O yzden askerlerin beni Teb'e geri gtrmelerini istemedin. Kobrann
orada beni beklediini biliyorsun."
"Haklsn, Nefer. Kendini savunacak kadar glenmenden nce Teb'e dnemeyiz. u Msr'dan kamalyz.
Douda baka lkeler ve gl krallar var. Amacm oralara gitmek ve kobray yok etmemize yardmc olacak
bir mttefik aramak."
"Ama kobra kim? Hayalinde yzn grmedin mi?"
"Babann tahtna yakn durduunu biliyoruz. nk grdm hayalde aala sarma dolat ve ona g
veriyordu." Taita durdu, sonra bir karar vermi gibi devam etti." Kobrann ad Naja."
Nefer ona bakakalmt. "Naja!" diye fsldad. "Naja! Niin Teb'e dnemeyeceimizi imdi anlyorum."
ocuk ksa bir aradan sonra devam etti. "Dou lkelerinde dolaalm derken dlanm iki vatansz, iki
dilenci olacaz."
"Hayalim senin g kazanacan gsteriyordu. Ammon Ra'nn bysne gvenmeliyiz."
Babas yznden duyduu zntye ramen Nefer en sonunda uyuyabildi, fakat Taita onu afaktan nce
karanlkta uyandrd. Tekrar atlarna bindiler ve kt arazi arkalarnda kalana ve Nefer afak rzgrnda
denizin tuzunun kokusunu aldn dnene kadar douya doru yol aldlar.
"Seged limannda bizi Hurilerin lkesine gtrecek bir gemi bulacaz." Taita sanki onun aklndan geenleri
okuyordu. "Babil ve Asur'un, Dicle'yle Frat arasndaki o gl krallklarn hkmdar Kral Sargon babann
satrapdr. Hiksoslara ve btn ortak dmanlarmza kar babana bir antlamayla baldr. Sargon'un bu
antlamaya bal kalacana inanyorum; erefli bir adamdr. Onun bizi konuk edip birleik Msr taht
zerindeki iddian destekleyeceine gvenmeliyiz."
Gne ilerlerinde topra frn gibi styordu. Bir sonraki tepeyi atktan sonra altlarnda tuntan bir sava
kalkan gibi ldayan denizi grdler. Taita aradaki uzakl hesaplad. "Bu akam gne batmadan nce

kyya ularz." Sonra kslm gzlerle atnn sarsnn zerinden arkaya bakt. Arkalarndaki ovada yalnz
bir deil, drt ayr sar toz bulutu grnce irkildi. "Yine Hilto," diye sylendi. "O ihtiyar serserinin avdan o
kadar abuk vazgeeceini dnmemeliydim." htiyar adam gr alann geniletmek iin srad ve atnn
stnde dik durdu. Eski bir svari hilesiydi bu. "Gece o kayalk blgenin etrafn
- 63dnm olmal. imdi de izlerimizi bulmak iin arabalarn yanlara yaym. Douya deniz kysna gittiimizi
tahmin etmesi iin bir falc bulmasna gerek yoktu."
Taita gizlenebilecekleri bir yer bulmak umuduyla drtbir yana aceleyle gz gezdirdi. stnde yolculuk
ettikleri ak talk ova belirli kntlardan yoksun olmakla beraber, gze arpmamalarn salayacak bir
arazi kvrm gzne iliti. Yeter ki oraya zamannda ulaabilsinlerdi.
Nefer'e, "Atndan in!" diye emretti. "Olabildiine alakta durmal ve bulunduumuz yeri seememeleri iin
toz kaldrmamalyz." htiyar adam bir yandan da geceleyin izlerini rtmeye daha fazla dikkat etmedikleri iin
kendi kendine kzyordu. Ama imdi atlar arazi kvrmna doru gtrrken yumuak topraktan kamaya ve
iz brakmayacak olan doal talk arazide ilerlemeye dikkat ediyordu. Oraya vardklarnda ayakta duran bir
ata bile paravanlk grevi yapamayacak kadar alak olduunu grdler.
Nefer endieyle arkasna bakt. En yakn hareket halindeki toz stunu yarm fersah kadar arkalarndayd ve
hzla yaklayordu. brleri geni bir yarm daire oluturacak ekilde yaylmlard.
"Burada saklanacak yer yok, artk kaacak zamanmz da yok. Etrafmz evirmiler bile," diyen Taita
ksrann stnden indi, hayvanla yavaa konutu ve n bacaklartn okamak iin eildi. Ksrak ayaklarn
yere vurdu ve kinedi, ama Taita srar edince isteksizce yere kt ve hl hafif kinemelerle protestosunu
dile getirerek yan yatt. Taita etekliini kard ve atn tekrar kalkmaya kalkmamas iin bununla hayvann
gzlerini balad.
Sonra aceleyle Nefer'in taynn yanna gelerek ayn numaray tekrarlad. Atlarn ikisi de yere yattktan sonra
Nefer'e, "Tepegz'n bann yanna uzan ve ayaa kalkmaya kalkt takdirde onu tut," dedi.
Nefer babasnn lmn rendiinden beri ilk kez gld. Taita'nn hayvanlar zerindeki etkisinin onu
artmad gn gemiyordu. "Onlara bunu nasl yaptrabildin, Tata?" diye sordu.
"Onlarla seni anlamalarn salayacak biimde konutuun takdirde, her ne istersen yaparlar. imdi onun
yanna uzan ve ses karmamasn sala."
Atlarn yanna yattlar ve etraflarn kuatan toz bulutlarnn ovay taramasn seyrettiler. Nefer, "Talk
arazide izimizi bulamazlar, deil mi Tata?" diye umutla sordu.
Taita'nn yant bir homurtu oldu. En yakn arabann yaklan izliyordu. Dans eden serabn iinde cisimsel
gzkmyor, suyun iindeki bir grnt
gibi dalgalanyor ve ekil deitiriyordu. ok ar hareket ediyor, hayvan izi arar gibi bir saa bir sola
sapyordu. Birdenbire daha kararl olarak ilerlemeye balad. Taita srcnn izlerini yakaladn ve onlar
izlediini grebiliyordu.
Araba daha da yaklanca sahanlndaki adamlar grebildiler. n korkuluun zerinden eiliyorlar ve
stnden getikleri topra inceliyorlard. Taita, "Seth kahretsin, yanlarnda Nbyeli bir iz src var," diye
mutsuz ekilde homurdand.
Uzun boylu siyahi adam, balkl tylerinden bal yznden daha da uzun boylu gzkyordu. Taita'yla
Nefer'in sakl olduklar yere yaklak yz metre kala hareket halindeki arabadan atlad ve atlarn nnde
komaya balad.
Taita, "Yana dndmz noktadalar," diye fsldad. "Ey kutsal Horus, izlerimizi o kara vahiden gizle."
Nbyeli iz srclerinin havada uan bir krlangcn brakt izi bile yakalayabildii sylenirdi.
Nbyeli otoriter bir el hareketiyle arabay durdurdu. Tam orada talk araziye giren izleri kaybetmiti. Hemen
hemen iki bklm olarak plak topran stnde drt dnyordu. O uzaklktan baklnca ylan ve kemirgen
arayan bir sekreter kuuna benzemiti.
Nefer, "Bir by yapp bizi onlarn gznden gizleyemez misin?" diye fsldad. Taita ak ovalarda ceylan
avladklar zaman ok kere byle bir byye bavurmu ve zarif hayvancklarn avclarn varln
sezinlemeyerek oklarnn menziline girmesini salamt. Taita yant vermediyse de Nefer ona baknca
ihtiyar adamn en gl tlsmn avucunda tuttuunu grd. Bu, nefis bir iilii olan altndan be ulu bir
yldzd: Lostris'in Tlsm. Nefer bunun iinde, tanrlamadan nce mumya ustasnn masasnn stnde
yatarken Kralie Lostris'in bandan Taita'nn kestii bir sa pereminin bulunduunu biliyordu. Taita bir
yandan Dman Gznden Gizlenme ilahisini sessizce okurken tlsm dudaklarna gtrd.
Ovadaki Nbyeli birden yeni bir kararllkla doruldu ve onlarn bulunduu yne bakt.

Nefer, "Yaptmz dn kefetti," dedi. Nbyeli'nin, araba arkasnda olduu halde kayalk arazide onlara
doru gelmesini seyrettiler.
Taita, "O eytan iyi tanyorum," dedi yavaa. "Ad Bay'dr. Kendisi Us-bak Kabilesi'nin bir samandr."
Nefer arabayla ncnn kararl halde yaklamasn kalbi arparak seyretti. Src arabann sahanlnda
dimdik duruyordu. Bulunduu yerden onlar tepeden grebilirdi. Ama onlar fark edip etmedii hakknda renk
vermedi.
-65Bycler Kral / F: 5
-64-

Daha da yakna geldiklerinde Nefer srcnn Hilto olduunu grd. Sa yanandaki beyaz yara izini bile
grebiliyordu. Src bir ahininkinden geri kalmayan keskin gzleriyle bir an dorudan Nefer'e bakt, ama
sonra bak ocuun stnden uzaklat.
"Sakn kmldama." Taita'nn sesi ovann yukarsnda esen hafif rzgr kadar yumuakt.
Nbyeli Bay imdi onlara o kadar yaknd ki Nefer, adamn geni gsnde sallanan gerdanlktaki btn
tlsmlar teker teker grebiliyordu. Bay aniden durdu. Yara izleriyle dolu yz dnceli bir ifadeyle
krmt. Ban, bir avn kokusunu alm bir kpek gibi evirip duruyordu.
Taita, "t!" diye fsldad. "Varlmz hissediyor."
Bay ar ar birka adm daha att, sonra yine durdu ve elini kaldrd. Araba da arkasnda durmutu. Atlar
huzursuzdular ve kprdanp duruyorlard. Hilto arabann n siperine elindeki mzran sapyla dokundu.
kan gcrtl ses sessizliin iinde kat kat byd.
Bay, imdi Nefer'in yznn ortasna bakyordu. Nefer o acmasz kara baka gzn krpmadan
katlanmaya alt, ama gsterdii abadan gzlerinin sulanmasna engel olamad. Bay birden uzanp
gerdanlndaki tlsmlardan birini tuttu. Nefer bunun adam yiyen bir aslann gsnden karlm bir kemik
olduunu anlad. Taita'nn tlsmlar ve byler koleksiyonunda da bundan bir tane vard.
Bay, derin Afrika basso sesiyle bir ilahi tutturdu. Sonra, bir plak ayan kat topraa vurdu ve Nefer'in
bulunduu yne tkrd.
Taita, "Perdemi deliyor," dedi. Bay birden srtt ve aslan tlsm avucunda olduu halde doru onlarn
bulunduu yeri iaret etti. Hilto arkasnda hayretle bard. Sadece krk, elli metre uzakta yere uzanm
durumda ortaya kan Taita'yla Nefer'e bakakalmt.
"Prens Nefer! Otuz gndr sizi aryoruz. Byk Horus'la Osiris'e krler olsun, en sonunda sizi bulduk."
Nefer iini ekip ayaa kalkt, Hilto da yaklaan arabadan atlayp ocuun nne dizst dt. Bandaki
tuntan miferi kaldrd ve sava meydannda emirler yadrmaya alk bir ses tonuyla, "Firavun Tamose
ld! Firavun Nefer Seti'ye selam. Sonsuza dek yaasn," diye konutu.
Seti prensin kutsal adyd, doduu zaman, yani tahta kmasnn kesinlemesinden ok nce kendisine
verilen g simgesi be addan biriydi. Firavun olarak selamland o andan nce kimse bu kutsal ad azna almaya yetkili deildi.
"Firavun! Gl Boa! Seni Kutsal Kente gtrmeye geldik ki Teb'de Altn Horus imajyla yeniden
doabilesin."
Nefer, "Ya seninle gitmeyi istemezsem Albay Hilto?" diye sordu.
Hilto zlm grnd. "Size olan btn sevgime ve ballma karn, Teb'e getirilmeniz Msr Naibi'nin
kesin emri, Firavun. Sizi kzdrmak pahasna da olsa, bu emre itaat etmek zorundaym."
Nefer yan gzle Taita'ya bakt ve aznn kesinden konutu. "Ne yapmalym?"
"Onlarla gitmek zorundayz."
Hilto'nun rehberliindeki elli sava arabalk bir eskortla birlikte Teb'e dn yolculuuna giritiler. Kafile
ald kesin emir uyarnca nce Boss vahasna doru yola kt. Hzl atllar nden Teb'e yollanmt, Msr
Naibi Lord Naja da gen Firavun Nefer Seti'yi karlamak zere kentten vahaya gelmiti!
El dememi blgelerde aylarca dolamaktan toz iinde kalan ve ypranan araba kafilesi besinci gnde
vahaya girdi. Palmiyelerin glgesine ulatklarnda Fat Muhafzlar'ndan btn bir alay onlar karlamak iin
resmi geit oluturdular. Askerler silahlarn knlarna sokmulard, hkmdarlarna mar okurken ellerinde
tadklar palmiye yapraklarn sallyorlard.
"Seti, gl boa.
Gerein dostu.

ki hanmn, Nekhbet'le Wadjet'in erkei.


Ateli ylan, gc sonsuz.
Altn Horus, kalplere hayat veren.
Ayak otuyla arnn efendisi.
Gne tanrs Ra'nn olu Seti, sonsuzlua kadar yaar
lmszln efendisi."
Nefer ndeki arabann tabannda Hilto'yla Taita'nn arasnda duruyordu. Giysileri tozlu ve lime limeydi, gr
lleleri de tozdan keelemiti. Gne yzyle kollarn yakarak olgun bademlerin rengine boyamt. Hilto
arabay askerlerin oluturduu uzun yol boyunca srd. Nefer tand adamlara glm-67- 66-

sedi, onlar da iten yaa diye bararak onu selamladlar. Babasn sevmilerdi, imdi de onu seviyorlard.
Vahann ortasnda kuyunun yanna ok renkli adrlar kurulmutu. Saray erkn, soylular ve rahiplerle evrili
olan Lord Naja hkmdar adrnn nnde Firavun'u karlamak zere bekliyordu. Naip'liin btn gcyle
zarafetinin simgesiydi. st altn ve deerli talarla l sld, srnd tatl kokulu merhemler ve
losyonlardan mis gibi kokuyordu.
Tamose hkmdar slalesinin prensesleri Heseret ve-Merykara iki yannda duruyorlard. Yzleri yaplan
makyajdan inci gibi beyaz, gzleri de rastktan iri ve simsiyaht. plak gslerinin meme balar bile
boyanarak olgun birer kiraza benzetilmiti. At klndan peruklar gzel balarna gre fazla bykt, etekleri
de incilerle altn ipliklerinden o kadar arlamt ki kzcazlar oyuncak bebekler gibi kaskat duruyorlard.
Hilto arabay nnde durdurunca Lord Naja yaklap pislik iindeki ocuu kaldrp aa indirdi. Nefer
Cebel Nagara'dan ayrldndan beri ykanmak frsatn bulamadndan teke gibi kokuyordu.
"Naip'in olarak seni selamlyorum, Firavun. Senin uan ve sadk dostunum. Bin yl yaayasn sen." Lord
Naja, herkesin duymas iin bu kelimeleri zenle heceledi. Daha sonra Nefer'i elinden tutarak Afrika
anakarasnn ierlerinden getirilen deerli siyah tahtalardan yontulmu fildii ve sedef kakmal meclis
krssne gtrd. ocuu buraya kard, sonra dizlerinin stne kerek en kk bir tiksinti
gstermeden Nefer'in syrklar iindeki kirli ayaklarn pt. ocuun ayak trnaklar da krlm ve pislikten
kapkara olmutu.
Ardndan ayaa kalkt ve Nefer'i de ayaa kaldrd, yrtk eteini ekip kard ve baldrndaki Firavun
dvmesini gzler nne serdi. Bunu oradakilerin hepsinin grmesi iin ocuu ar ar drtbir yana evirdi.
"Sana selam, tanr ve tanrlarn olu Firavun Seti. Alametine bak. Dnyann btn uluslar, sizler de bu
alamete bakn ve hkmdarn gc karsnda titreyin, Firavun'un gcnn karsnda eilin."
Krsnn etrafnda toplanm olan askerlerle saray erkn arasndan yaa barlar ykseldi. "Selam,
Firavun! Gc ve grkemiyle sonsuza dek yaasn."
Naja bundan sonra prensesleri ne kard, onlar da aabeylerinin nnde eilerek ona ballk yemini
ettiler. Sesleri hemen hemen duyulamayacak kadar hafifken Merykara kendini daha fazla tutamayarak
deerli talarla bezeli eteklerini havalandran bir hareketle krsnn stne srad. Kardeinin stne
atlarak, "Nefer, seni o kadar zledim ki," diye cyaklad. "ldn san- 68 mistim." Nefer beceriksiz bir hareketle kz kardeine sarld, ama kk kz geri ekilerek, "O kadar pis
kokuyorsun ki," diye fsldad ve kkrdamaya balad.
Lord Naja sarayn dadlarndan birine ocuu gtrmesini iaret etti ve sonra da Msr'n gl lordlar
balarnda konsey yeleri olduu halde Fira-vun'a ballk yemini etmek iin birer birer yaklatlar. Bu arada
rahatszlk verici bir an oldu. Topluluu gzden geirdikten sonra Firavun, herkes tarafndan duyulabilen bir
sesle, "Kratas Amcam nerede?" diye sordu. "Beni karlamak iin mutlaka burada olmas gerekirdi."
Talla hkmdar sakinletirmek iin bir eyler mrldand. "Lord Kratas ne yazk ki gelemedi. Bunun nedeni
daha sonra majestelerine aklanacak." elimsiz ve ihtiyar Talla imdi devlet konseyinin bakanyd.
Naja'nn kuklas olmutu.
Lord Naja'nn ellerini rpmas zerine tren sona erdi. "Firavun uzun bir yoldan geldi. Alay ehre gtrmek
iin nce dinlenmesi gerekiyor."
Byle diyerek bir sahip edasyla Nefer'i elinden tuttu ve geni koridorlaryla salonlar btn muhafz alayn
barndracak kadar byk olan hkmdar adrna gtrd. Esvapba, parfmclerle kuafrler, krallk

ziynetlerinin bakcs, uaklar, manikrcler, masrler ve tellaklk yapan kadnlar onu orada
beklemekteydiler.
Taita, onu koruyabilmek iin ocuun banda beklemeye karar vermiti. Belli etmeden maiyetine katlmaya
alt, fakat uzun boyuyla gr gmi salaryla hemen dikkati ekiyordu, ayrca, nnden dolay da lkenin
neresinde olursa olsun gze arpmamas olanakszd. Annda bir gvenlik grevlisi karsna kt. "Sana
selamlar olsun, Lord Taita. Tanrlar her zaman yzne glsnler." Firavun Tamose her ne kadar hadm azat
ettii gn onu soyluluk mertebesine ykseltmi idiyse de, Taita unvanyla arlmay hl yadrgyordu.
"Msr Naibi seni artt," dedi. Byc'nn kirli giysileriyle tozlanm eski arklarna baktktan sonra ekledi.
"Ancak bu klkta karsna kmasan iyi olur. Lord Naja pis kokulardan ve ykanmam giysilerden nefret
eder."
Lord Naja'nn adr Firavun'unkinden daha bykt ve daha lks denmiti. Abanoz tahtasyla fildiinden
oyulmu, Msr'n balca tanrlarnn altndan ve daha da ender ve deerli gmten yaplm tasvirleriyle
ssl bir tahtta oturuyordu. Kum zemin Huri lkesinde nefis renklerde dokunmu ynl hallarla kaplyd.
Hallarn parlak yeili Nil'in iki kysn kaplayan yemyeil kr-69lan temsil ediyordu. Naja Naiplik konumuna ykseldiinden beri yeili hanedannn rengi olarak
benimsemiti.
Ho kokularn tanrlar yakna ektiine inand iin atnn yatay direine zincirlerle asl gm kaplarn
iinde gnlk yaklyordu. Tahtn nndeki alak masann stnde ii parfm dolu cam vazolar vard. Naip
peruunu karmt, bir kle de tral kafasnn stnde parfml balmumundan bir klah tutuyordu.
Balmumu eridike adamn yanaklaryla boynuna akyor ve onu ferahlatyordu.
adrn ii bahe gibi kokuyordu. Tahtn karsnda oturan saray erkn, eli ve ricac kalabal dahi Naip'in
huzuruna girmeden nce ykanmak ve vcutlarna parfmler srmek zorunda braklmt. Taita da gvenlik
grevlisinin dne uymutu. Ykanp taranm salar bir gm alayan gibi omuzlarna dklyordu.
Keten giysileri yeni ykanm ve en saf bir beyaz renk alana kadar aar-tlmt. adrn aznda tahta
saygsn gstermek iin yere diz kt. Ayaa kalkt srada bir konuma ve speklasyon uultusu
duyuldu. Yabanc eliler ona merakla bakyorlard, o da adnn fsldandn duydu. Savalarla rahipler
bile balarn salladlar ve kafa kafaya vererek, "Byc bu," dediler. "By uzman kutsal Taita bu."
"Horus'un Yaral Gz Taita."
Lord Naja inceledii papirsten ban kaldrarak adrdakilere glmsedi. zenle yontulmu gibi dzgn
yz hatlar ve duygulu dudaklar olan, gerekten ok yakkl bir adamd. Burnu dz ve inceydi, canl ve zeki
bakl gzleri topazlarn altn rengindeydi. plak gsnde yan zerresi yoktu, kollar da ince ve sert
kaslyd.
Taita tahta en yakn oturan sralar aceleyle gzden geirdi. Firavun Tamo-se'un lmnden beri geen ksa
sre iinde saray erknyla soylularn arasnda gle ayrcalklar yeni batan datlmt, iyi tannan birok
yzler ortada yoktu, buna karn bakalar karanlktan kmlard ve Naip'in dostluunun aydnlnda
parlyorlard. Bunlardan biri de Fat Muhafzlarndan Asmor'du.
"Gel buraya, Lord Taita." Naja'nn sesi tatl ve yumuakt. Taita tahta doru yrd, dalkavuk sralar da
alarak ona yol verdiler. Naip yksekteki yerinden ona glmsedi. "Bil ki gzmzde byk deerin var.
Firavun Tamo-se'un sana vermek ltfunda bulunduu grevi baaryla yerine getirdin. Prens Nefer
Memnon'a paha biilmez bir eitim verdin." Bu scak karlan Taita'y artmt, ama belli etmedi. Naja
devam etti. "Prens imdi Firavun Seti olduuna gre, rehberliine her zamankinden fazla ihtiyac olacaktr."
Taita, "Dilerim sonsuza dek yaar," diye karlk verdi, adrdaki topluluk da szlerini aynen tekrarlad.
"Dileriz, sonsuza dek yaar."
Lord Naja eliyle bir iaret yapt. "Tahtmn glgesinde yerini al. Firavun'un ilerini ynetirken benim de senin
deneyimlerine ve bilgeliine byk gereksinmem olacak."
"lkenin Naip'i beni laymdan daha ok onurlandryor." Taita, Lord Na-ja'ya dost yzn evirdi. Gizli
dmannza dmanca duygularnz belli etmemeniz ok nemliydi. Taita da kendisine nerilen yere
oturdu, fakat ipek yast kabul etmeyerek yn halnn stne yerleti. Srt dz, omuzlar dikti.
Naip'liin ileri sryordu. General Kratas'n mallarn blyorlard; vatan haini ilan edilen Kratas'n btn
mal varl kralln hazinesinin olacakt. Naja papirste yazl olanlar okuyordu: "Hain Kratas'tan Hapi
tapnayla gizemlerin rahiplerine nehrin dou kysnda Dendera'yla Abnub arasndaki btn arazileri ve
binalar..."
Taita bunlar dinlerken eski dostunun yasn tutuyor, fakat kederini belli etmemeye zen gsteriyordu. lde

yaptklar uzun yolculuk srasnda Hilto, Kratas'n nasl ldn anlatm, sonra yle devam etmiti:
"Soylularla iyiler dahil herkes Msr'n yeni Naip'inin karsnda dikkatli admlar atyorlar. Devlet konseyinin
bakan olan Menset ld. Uykusunda lm, ama son yolculuuna kmas iin biraz yardm grdn
syleyenler var. Cinka da ld, vatana hiyanet suundan idam edildi, oysa ihtiyar karsn aldatacak akl bile
kalmamt zavallnn. Mlklerine de Naip'lik tarafndan el konuldu. Elli kii daha Kratas'la birlikte ller
diyarn boylad. Konsey yelerinin hepsi imdi Naja'nn kpekleri."
Kratas, Tanus'un, Lostris'in ve onun gen olduklar gnlerle Taita'nn arasndaki son bad. Taita onu ok
severdi.
'Vatan haini Kratas'n Athribis'deki ambarlarda adna bulundurulan btn akdar stoku Msr Naibi'ne
verilecek." Lord Naja papirsden okumay srdryordu.
Taita bu, elli mavna dolusu olur, diye hesaplad. Kratas'n akdar piyasasnn akgz bir yatrmcs
olduunu biliyordu. Lord Naja iledii cinayetten dolay kendini cmerte dllendirmiti.
"Bu stoklar kamu yararna kullanlacak." Naja bylece, akdar stokuna el koymasn hakl gsteriyordu.
Yznde bir anlam deiiklii olmayan Taita sadece kamu yararn kimin tayn edeceini merak ediyordu.
-71 -70-

Rahiplerle ktipler blm kilden tabletlerine kaydetmekle meguldler. Bunlar tapnan arivlerinde
korumaya alnacakt. Taita fkesiyle kederini kalbinde hapsederek gzlyor ve dinliyordu.
Kratas'n vrisleri tm mirastan yoksun edildikten, kendi serveti ise altn lakh("} arttktan sonra Lord Naja,
"imdi baka bir konuya geliyoruz," dedi. "Bu konu. Hanedann prensesleri Heseret'le Merykara'nn
mutluluu ve statsyle ilgili. Bunun iin Prenses Heseret'le Prenses Merykara'nn ikisiyle de evlenmem
gerekiyor. Karm olarak tam korumama girecekler. Tanra Isis her iki gen kzn hamiidir. Tanrann
rahibelerinden kehanete bavurmalarn istedim, onlar da bu evliliklerin tanrann onayn aldn bildirdiler.
Dolaysyla da tren Firavun Tamose'un cenaze treniyle vrisi Prens Nefer Seti'nin ta giymesini izleyen
dolunayn ertesinde Luksor'daki Isis Tapna'nda yaplacak."
Taita hi renk vermediyse de bu bildiri zerine etrafnda hrtlar ve mrltlar alm yrmt. Bu ifte
evliliin politik adan anlam bykt. Oradakilerin hepsi, Lord Naja'nn evlilik yoluyla Tamose
Hanedan'nn bir yesi olmay, bylece ardllk srasna gre prensten hemen sonra gelmeyi amaladn
biliyordu.
Taita Teb'in ortasndaki Beyaz Kule'den Firavun Nefer Seti'nin idam kararnn haykrldn duymucasna
donmu kalmt. l firavunun mumyalanmasnn zorunlu yetmi gnnn tamamlanmasna sadece on iki
gn kalmt. Tamose'un Nil'in bat yakasnda Krallar Vadisi'ndeki mezarna konulmasndan hemen sonra
ardl ta giyecek ve hayatta kalan kzlarnn evlenme treni yaplacakt.
Kobra bundan sonra yeni bir hamle yapacakt. Taita bundan hi phe etmiyordu. Prensin etrafn saran
tehlikeleri dnmeye ylesine dalmt ki, Naip'in kabul trenine son verdiini duymam, bunu
etrafndakilerin hareketinden anlamt. Lord Naja da kalkm ve adrn, tahtn arkasndaki kanadn kaldrp
br yana gemiti. Taita da brleriyle kalkarak adrdan kmaya
hazrland.
Albay Asmor birden harekete geerek onu durdurdu. Nazik bir tavrla nnde eilerek, "Msr Naibi Lord
Naja kmamanz istiyor. Sizinle zel bir grme yapacakm," dedi.
Asmor imdi On Binlerin En iyisi rtbesiyle Naip'in muhafz alaynn komutanyd. Ksa bir zaman iinde g
ve etki sahibi bir adam olmutu. Bu aLakh: Yz binlerle ifade edilen bir say, en azndan ok byk bir miktar.
-72ry geri evirmenin anlam ya da olana yoktu, Taita da, "Firavunla Naip'inin hizmetkrym, ikisinin de bin
yl yaamasn dilerim," dedi.
Asmor onu adrn arkasna gtrd ve gemesi iin adrn kanadn kaldrd. Taita kendini palmiye
koruluunda buldu, Asmor da onu aalarn arasnda brlerinin uzanda kurulmu tek odal, daha kk
bir adra gtrd. Bir dzine muhafz adrn etrafnda halka olmulard. Bu adr kimsenin Naip tarafndan
arlmadka yanna yaklaamad gizli toplant yeriydi nk. Asmor'un emri zerine muhafzlar kenara
ekildi, albay da Taita'y glgeli odaya soktu.
Naja iinde ellerini ykad tun leenden ban kaldrd. "Ho geldin, Byc." Scak bir glmsemeyle

Taita'ya hal kapl yerin ortasndaki yastk ynn iaret etti. htiyar adam otururken Naja'nn iareti zerine
Asmor elinde palasyla adrn azna dikildi. adrn iinde yalnz kiiydiler ve konutuklar baka hi
kimse tarafndan duyulmayacakt.
Naja ziynetlerini ve rtbe iaretlerini stnden atmt. Taita'nn karsndaki yastklarn birinin stne
yerleirken nazik ve dost tavrlyd. Aralarnda duran tatl tepsisiyle altndan kselerin iindeki erbetleri
iaret etti. "Ltfen ferahlayn."
Taita'nn iinden reddetmek geldi, ama Naip'in konukseverliini geri evirmenin dmanln ilan etmek
anlamna geleceini ve ona lmne kar koyduunu fark etmesine neden olacan biliyordu.
Yeni Firavun'la ilgili amalarndan, iledii cinayetlerden ve gelecee ynelik planlarndan Taita'nn haberi
olduundan Lord Naja'nn phelenmesi iin imdilik bir neden yoktu, ihtiyar adam basn eerek teekkr
etti ve eline en uzak olan altn kseyi seti. Naja'nn da br erbet ksesini almasn bekledi. Naip bunu alp
dudaklarna gtrd ve hi duraksamadan erbeti son damlasna kadar iti.
Taita da kseyi dudaklarna gtrerek likrden bir yudum ald. Tad olmayan ve fark edilemeyen zehirlere
sahip olmakla vnenler vard, fakat Taita btn yakc elemanlar incelemiti, sonuta en keskin meyve
tatlan bile o zehirleri ondan gizleyemezdi. iki temizdi, Taita da bunu keyifle iti.
Naja, "Gvenin iin sana teekkr ederim," dedi. Taita da bununla kastedilenin erbeti kabul etmesinden
daha fazlas olduunu anlad.
"Hkmdarn, dolaysyla da Naip'inin hizmetkrym."
Naja, "Hanedan iin deerin llemez," diye karlk verdi. " Firavuna sadakatla hizmet ettin, hepsi de
sorgusuz sualsiz tlerini dinlediler."
-73"Deerimi abartyorsunuz, sayn Naip. elimsiz bir ihtiyar adamm." Naja glmsedi. "htiyar ha? Evet,
ihtiyarsn. ki yz yandan da ihtiyar olduunun sylendiini duymutum." Taita bunu ne dorulad ne
yalanlad, yalnzca ban edi. Naja devam etti. "Ama asla elimsiz deilsin! htiyar ve bir da kadar
antsalsn. Bilgeliinin snr olmadn herkes biliyor. lmszln srrn bile bildiin syleniyor."
vg apak ortadayd, Taita da kelimelerin ardndaki gizli nedeni ve anlam arad. Naja susuyor, bir ey
beklermi gibi ona bakyordu. Adam neyi duymay bekliyordu acaba? Taita, Naja'nn gzlerinin iine bakt ve
karsndaki adamn dncelerini okumaya alt. Ama maara yarasalarnn gn batmmda kararan
gn nndeki ekillen gibi uucu ve silikti bu dnceler.
Taita dncelerin birini btnyle zapt etti ve Naja'nn ondan ne istediini birden anlad. Bu bilgi ona g
verdi, ilersindeki yol da zapt edilen bir kentin kaplar gibi nnde ald.
"Bin yldan beri her kral ve her bilgin lmszln srrn bulmaya almtr," dedi yavaa.
"Belki bir tek adam bunu bulmutur." Naja dirseklerini dizlerine dayayarak heyecanla ne eildi.
"Lordum, sorularnz benim gibi ihtiyar bir adama gre fazla derin, iki yz yl yaamak lmezlik deildir."
Taita itiraz eder gibi ellerini iki yana at, fakat Naja'nn yarm azla yaplan itirazda istedii anlam okumas
iin nne bakt. Msr'n ifte tac ve lmezlik, diye dnerek iinden ks ks gld. Naip'in istekleri ne
kadar az ve basitti.
Naja doruldu. "Bu derin konular baka zaman konuuruz." Adamn sar gzlerinde bir zafer lts vard.
"Ama imdi sizden istediim baka bir ey var. Hakknzdaki olumlu fikirlerimin hakl olduunu
kantlamanzn bir yolu olabilir bu. Minnettarlmn snrsz olduunu greceksiniz."
Taita adamn ylan bal gibi kvrlp durduunu dnyordu. 'Oysa onun donuk bir asker olduunu
zannederdim. indekileri hepimizden gizlemeyi ne kadar iyi baarm.' Fakat Taita sadece, "steiniz eer
elimden gelen bir eyse, Firavun'un Naip'inden hibir eyi esirgeyemem," dedi.
Naja inkr kabul etmeyen bir kesinlikle, "Sen Ammon Ra bysnn bir
uzmansn," dedi.
Taita, adamn hrsnn karanlk derinliklerini bir kez daha hissetti. Tala lmezlik ona yetmiyor! Ayn
zamanda gelecein de ona aklanmasn istiyor.'
Taita aknlk duyuyordu, buna ramen saygl bir tavrla, "Lordum, btn ha-yatmca o gizemli konuyu
inceledim ve belki biraz bir eyler rendim," dedi.
"ok uzun hayatnda," Naja uzun kelimesini vurgulad. "Hem de ok ey rendin."
Tarta ban edi ve sustu. 'Beni ldrmek isteyeceini neden dndm sanki?' diye kendi kendine
soruyordu. 'lmezliinin anahtarn ellerimde tuttuumu zannettii iin beni kendi hayat pahasna
koruyacaktr.'
"Taita, krallarla tanrlarn sevgili kulu, benim iin Ammon Ra bysne alman istiyorum."

"Lordum, bir kralie ya da bir Firavun olmayan ya da en azndan Msr tahtna oturmas olas olmayan biri
iin imdiye kadar Ammon Ra bysne bavurmadm."
Lord Naja anlaml bir ses tonuyla, "Belki de u anda yle biri bunu senden istiyor," dedi.
Taita, Byk Horus onu bana teslim etti. Artk avucumda, diye dn-dyse de, "Firavun'un Naip'inin
arzularna boyun eiyorum," dedi.
"Hemen bugn benim iin kehanete bavurabilir misin? Tanrlarn arzularn renmek iin
sabrszlanyorum." Naja'nn yakkl yz heyecann ve agzlln ele veriyordu.
Taita direndi. "Kehaneti asla hafife almamaldr. Yalnz benim deil, gelecei renmek isteyen kii iin de
byk tehlikeler sz konusu olabilir. Gelecee yolculuk iin hazrlanmak zaman alr."
"Ne kadar bir zaman?" Naja'nn hayal krklna urad belliydi.
Taita elini alnna gtrerek derin dncelere dalm numaras yapt. Varsn yemi bir sre koklasn, diye
dnd. O zaman kancay yutmaya daha da hevesli olur. Sonunda ban kaldrd. "Apis Boas
yortusunun birinci gnnde," dedi.
Ertesi sabah byk adrdan kt srada Firavun Seti, bir gn nce Boss Vahas'na giren tozlu ve pis
kokulu yumurcaktan bambaka biri olmutu.
Berberlerin kafasn tra etme abalarna evresindekileri korkutan, krallara layk bir fke ve atele kar
koymutu. Bunun yerine siyah buklelerini gnete kestane renginde ltlarla parlayana kadar ykamlar ve
taramlard. Salarnn stne akbaba tanras Nekhbet'i ve koora Naja'y simgeleyen uraeus'u, yani altn
bir halka biimindeki tac takmt. Bunlarn grnts al-75-74-

nnda krmz ve mavi camdan gzlerle i ie gemiti enesinde kralln takma sakal gze arpyordu
Ustaca uygulanm makyaj ocuun gzelliini daha da belrgnletrmt, yle ki adrn dnda bekleyen
kalabalklar ona taparm gibi huu iinde yere kerek hayranlklarn dile getirdiler Yapay trnaklar
dvlm altndand, ayaklarnda da altndan arklar vard Gsnde Msr'n en deerli krallk
mcevherlerinden birini Tamose'un madalyonunu tayordu ahn Horus'un ziynetlerle sl portresyd bu
Gsnn stnde aprazlad topuz ve asayla gen birine gre fazlasyla grkemli bir yry vard
Ciddi bir tavrla nne bakyordu Ta ki kalabaln on srasnda duran Tata'y gozucuyla grene kadar, o
zaman ihtiyar adama gzlerini yuvarlad, sonra da aresizliini anlatr gibi hafife yzn buruturdu
Lord Naja onun bir adm gerisinde bir parfm bulutu yayarak yryordu Zynetleryle grkemli bir grn
vard, otoritesi de sayg uyandryordu Mavi kl kalasnn stndeydi, sa kolunda da ahn mhrn
tayordu
Onlarn arkasndan balarnda Tanra Iss'n tyleri, el ve ayak parmaklarnda da altn yzklerle
prensesler geliyordu Bir gn nceki kabuk gibi kaskat elbiseler yerine boyunlarndan ayak bileklerine kadar
uzun elbiseler giymilerdi Bunlarn keten kuma o kadar ince ve effaft ki gne , afak vaktinde nehri
buruyen ssm gibi ime slyordu Merykara'nn bacaklar ince, gs bir erkek ocuunk gibi dmdzd
Heseret'n vcudu aksine ehvet uyandran kvrmlar sergiliyordu, elbisenin effaf katlarnn arasndan
srtan meme ular pespembeydi, karnnn altnda, bacaklarnn birletii yerde ise kadnln glge gibi
geni hayal meyal fark ediliyordu
Firavun tren arabasna bindi ve ykseltilmi tahtta yerini ald Lord Naja sa yannda duruyor, prensesler
ayaklarnn dibinde oturuyorlard
Teb'n elli tapnann her birinin rahipler kalabal lir ve davul alarak, sstrum'u('} sallayarak, borular
ttrerek ve tanrlara vglerle yakarlar yadrarak nlerine dmt
Onlarn arkasndan Asmor'un muhafzlar resmi geitte sralarn aldlar Daha sonra hepsi yeni cilalanm,
flamalar ve ieklerle ssl Hlto'nun araba kafilesi geliyordu Atlar postlar deerli metaller gibi ldayana
kadar kaalanmlar yeleleri kurdelelerle rlmt Saltanat arabasna koulmu kzlerin hepsi lekesiz
bir beyazlktayd, kocaman horguler de zambak ve su
<> Sstrum Eski Msr da Iss ibadetinde kullanlan bir tur ngrak
sumbulu buketleryle sslenmiti Geni boynuzlar, hatta toynaklar altn varakla rtlyd
Srcler anadan doma plak Nubyel klelerdi Balaryla bedenlerinin butun kllarnn yolunmu olmas
cinsiyet organlarnn bykln abartl biimde ne kartyordu Balarndan ayaklarnn ucuna kadar
yaa bulan-dklarndan Seth'n gzleri kadar siyah olan derileri gnete prl prl parlyor ve kzlerin kar

gibi postaryla muhteem bir eliki oluturuyorlard Hayvanlar gdyorlar, kzler tozun iinde ar ar
ilerliyordu Bin kadar Fat Muhafz arkalarna dutu ve bir azdan vg Mar'n sylemeye balad Teb
halk Fravun'u buyur etmek iin kentin kaplarn am ve duvarlarn tepesine dizilmiti Kentin bir mil
dndan itibaren yolun tozlu yzeyini palmiye yapraklar, hasr ve ieklerle rtmlerdi
Teb'n duvarlar, kuleleri ve binalar gnete pimi amur tulalarndan ina edilmiti, ta bloklar
tapnaklarn ve mezarlarn yapmna ayrlmt Nl vadisine hemen hi yamur yamadndan bu yaplar
hibir zaman bozulmuyorlard, hepsi son gnlerde beyaz badanayla boyanmlar ve Tamose Ha-nedan'nn
gk mavisi rengindeki flamalaryla sslenmilerdi Dans eden, ark syleyen, sevin gzyalar dken
kalabalklar dar sokaklar dolduruyor, dolaysyla saltanat arabas bir kaplumbaa hzyla ilerliyordu
Hkmdarn kafilesi yol stndeki butun tapnaklarda duruyor, Firavun da byk bir vakarla arabasndan
inerek ierdeki tanrya kurbanlar kestiriyordu
Saltanat teknesinin Fravun'un kafilesini bat kysndaki Memnon Sara-y'na geirmek zere bekledii nehir
doklarna vardklarnda akam olmak zereydi Kafile gemiye bindikten sonra k yz kurek kreklere
sarldlar Davul sesi eliinde uyumlu olarak kalkp iniyorlar, slak vcutlar dev bir balkln kanatlar gibi
parlyordu
Kadrgalardan, yelkenlilerden ve baka kk teknelerden oluan bir filonun eliinde gn batmnda geii
tamamladlar Ama bat kysna vardklarnda henz hkmdarn ilk gnndeki grevlen son bulmu deildi
Baka bir saltanat arabas onu kalabaln iinden babas Firavun Tamose'un cenaze tapnana gtrd
Ik yanda enlik ateleryle aydnlatlm yolda ilerledikleri srada ortalk kararmt artk Halk butun gn
kralln ikram olan bira ve arabn tadn kararak kfelik olmutu Firavun arabadan inip babasyla hamisi
olan tanr Ho-rus'u yz kutsal klnda gsteren granit heykel sralarnn arasndan merdiveni trmand Bu
tasvirler arasnda bir parma aznda olan ocuk Harpokrates
- 77- 76-

olarak Horus, Isis'ten meme emen veya bir lotus ieinin stnde bada kuran Horus ya da ahin kafal
veya kanatl gne diski kisvesinde Horus vard. Grne baklrsa, hkmdarla tanr ayn kii olmutu.
Lord Naja'yla rahipler ocuk Firavun'u yksek tahta kaplardan Keder Salonu'na geirdiler. Tamose'un
mumyas bu kutsal yerde siyah diyoritten mumyalama tezghnn stnde yatyordu. Yan duvardaki ayr bir
yerde mezarlklarn Tanrs Anubis'in siyah bir heykelinin korumasnda hkmdarn kalbinin, akcierlerinin
ve baka i organlarnn bulunduu somaki mermerden kavanozlar yer alyordu.
Kar duvardaki baka bir kede altn kapl sanduka, hkmdarn lsnn iine konulmas iin hazr
bekliyordu. Sandukann kapanda Firavun'un altndan bir portresi yer alyordu. Bu, aslna o kadar uygundu
ki Nefer'in yrei burkuldu ve gzleri yalarla doldu. Ama ocuk gzlerini krptrarak aladn belli etmedi
ve rahiplerin arkasndan babasnn lsnn bekledii salonun ortasna yrd.
Lord Naja diyorit tezghn br yannda Nefer'in karsnda yerini ald. Barahip ise l hkmdarn ba
tarafnda duruyordu. l hkmdarn Azn Amak treni iin her ey hazr olunca iki rahip cesedin stn
rten keten araf kenara ektiler, Nefer de babasna bakarken elinde olmayarak irkildi.
Tamose'un lmn izleyen haftalarda Nefer'le Taita ldeyken mumyalama ustalar hkmdarn ls
zerinde almlard. nce burun deliine uzun sapl bir gm kak sokarak hkmdarn bana zarar
vermeden yumuak beyin maddesini dar karmlard. Kolay ryecek olan gz yuvarlaklarn da
karmlar, gz oyuklaryla kafatas boluunu natron tuzlar ve gzel kokulu otlarla doldurmulard Daha
sonra cesedi ok youn bir tuz banyosuna daldrmlar ve yalnz bann dar kalmas kouluyla otuz gn
bu banyoda brakmlar, ancak sert kalevi tuzlar her gn deitirmilerdi. Yalar bylece cesedin dna
szlm, cilt de soyulmutu. Yalnzca ban salaryla derisi etkilenmemiti.
Ceset en sonunda natron banyosundan karldktan sonra diyorit tezghn stne yatrlm, yalar ve
bitkisel solsyonlarla vlmt. Mide boluu reinelere ve balmumuna batm keten petlerle tka basa
doldurulmutu. Gsndeki ok yaras dikilmi, stne altndan ve deerli talardan yaplm tlsmlar
konulmutu. Hkmdar ldren kancal ve krk ok mumya ustalar tarafndan Firavun'un vcudundan
karlmt. Devlet konseyinin yeleri tarafndan incelendikten sonra krk ok altndan bir kutunun iine
konulup mhrlenmiti. Firavun'un mezarna konulacak ve br dnyadaki yolculuunda bana gelebilecek baka
ktlklerin nne geecek kudretli bir tlsm olacakt.

Sonra, mumyalama srecinin kalan krk gn sresince ceset ak kaplardan stne esen scak l rzgr
tarafndan tamamen kurutulmaya terk edilmiti.
Yaklacak odun kadar kuruyunca artk sarlabilirdi. Rahip korolar tarafndan tanrlara ilahiler okunurken
ceset keten eritlerle karmak desenlerde sarld. Altlarna baka deerli tlsmlar ve byler yerletirilmi,
ayrca her katman zel reinelerle boyanmt. Bunlar kuruyunca metal kadar sertleiyor ve metalik bir parlt
alyordu. Yalnz ba ak braklyordu. Az Ama'dan nceki hafta iinde mumyalayclar loncasnn en
yetenekli makyaj ustalar balmumu ve baka makyaj malzemeleri kullanarak hkmdarn yzn
hayatndaki gzelliine kavuturmutu.
karlan gzlerin yerine bunlarn necef tayla os/d/en'denn kusursuz taklitlerini yerletirmilerdi. Gzlerin
aklar yar effaft, iris tabakasyla gzbe-bekleri hkmdarn doal rengine kusursuz biimde uydurulmutu.
Cam kreler ylesine hayat ve zek dolu gzkyordu ki Nefer imdi mumyaya bakarken neredeyse gz
kapaklarnn oynamasn ve onu tanynca babasnn gzbebeklerinin bymesini bekliyordu. Dudaklara
biim verilmi ve krmz boyayla renklendirilmilerdi, yle ki hkmdar her an glmseyecekmi izlenimini
veriyordu. Boyal derisi de ipek gibi ve scak grnyordu. Altnda hl kan aksa bu kadar olurdu. Salar da
ykanm ve Nefer'in ok iyi hatrlad koyu renk llelerle biimlendirilmiti.
Lord Naja, barahip ve koro, lmeye kar olan ilahiyi ikinci kez okumaya balamlard, ama Nefer gzlerini
babasnn yznden ayramyordu.
"O, yansmadr, ayna deil,
O mziktir, lir deil,
O tatr, keski deil,
O, sonsuza dek yaayacak."
Barahip Nefer'in yanna geldi ve altn ka eline verdi. Nefer bu riteli yerine getirmesi iin eitilmiti, ama
ka babasnn dudaklarnn stne koyup, "Tekrar konuabilme yeteneine kavuman iin dudaklarn
ayorum,"
'"' Obsidien: Yanardalardan kan koyu renkli cama benzer ok sert bir ta.
- 79-78-

diye okurken eli titredi. Kakla babasnn burnuna dokundu. "Tekrar soluya-bilmen iin burun deliklerini
ayorum." Olaanst gzellikteki gzlerin her birine dokundu. "Dnyann grkemini tekrar grebilmen ve
gelecekteki dnyann grkemini grebilmen iin gzlerini ayorum."
Bu ritel tamamlandktan sonra hkmdarn kafilesi, mumyalama ustalarnn kafay sarmalarn ve mis
kokulu reinelerle boyamalarn bekledi. Sonra kr yz altndan maskeyle rttler, bylece tekrar hayatla
doldu.
Geleneklerle greneklerin aksine Firavun Tamose iin yalnz bir tek lm maskesi ve bir tek altn sanduka
vard. Oysa babas, yz yedi maskeyle rtl olarak ve her biri bir ncekinden daha byk ve daha ssl
olan i ie yedi sandukann iinde mezarna girmiti.
Nefer gecenin kalan ksmn altndan sandukann yannda geirdi. Dua ediyor, tts yakyor, babasn
aralarna kabul etmeleri ve aralarna oturtmalar iin tanrlara yalvaryordu. afak skerken rahiplerle birlikte
tapnan terasna kt. Babasnn ba ahincisi onu bekliyordu. Eldivenli yumruunun stnde bir
hkmdar ahini tayordu.
"Nefertem!" Nefer kuun adn fsldad. "Lotus iei." Grkemli kuu ahinciden ald ve terasn altnda
toplanm olan halkn aka grebilmesi iin kendi yumruunun stnde yksee kaldrd. ahin, sa
ayann etrafndaki altn zincire bal minik bir altn knye tayordu. Bunun stne len Fira-vun'un ad
kabartma olarak ilenmiti. "Bu, Firavun Tamose Mamose'un tanr kuudur. Babamn ruhudur o." ocuk
alamakl olduundan kendini toparlamak iin konumasna ara verdi. Sonra devam etti: "Babamn tanr
kuunu serbest brakyorum." Deri kukuletay ahinin bandan arkaya kaydrd. Ku afan aydnlnda
yrtc bakl gzlerini krptrd ve tylerini kabartt. Nefer kuun ayaklarndaki deri backlar znce
ahin kanatlarn at. Nefer, "U, kutsal ruh!" diye bard. "Benimle babam iin ykseklerde u!"
Byle diyerek kuu yukar frlatt. ahin afak esintisini yakalayarak ykseldi, ykseldi. Yukarda iki kez
dnd, sonra insan rperten vahi bir lk atarak Nil'in br yakasna doru uzaklat.
Barahip, "Tanr ku batya uuyor!" diye seslendi. Tapnan basamakla-rndaki topluluun btn yeleri
bunun ok olumsuz bir iaret olduunu biliyorlard.
Nefer bedenen ve ruhen o kadar yitikti ki kuun uzaklamasn seyrederken ayaklarnn stnde sendeledi.

Taita onu dmeden yakalad ve alp oradan gtrd.


ihtiyar adam Memnon sarayndaki yatak odasnda bitki zlerinden bir iki hazrlad ve bunu iirmek iin
ocuun yanna meldi. Nefer bundan bir yudum aldktan sonra kseyi dudaklarndan uzaklatrd.
"Dedemin birbirinden ar yedi altn sandukann iine yerletirildiini ve cenaze arabasn ancak gl
kuvvetli yirmi kzn ekebildiini sylemitin," dedi. "yleyken babamn niin bir tek kk tabutu var?"
Taita iini ekti. "Dedene lkemizin tarihindeki en zengin cenaze treni dzenlenmiti. Ayrca pek ok
hazineyi beraberinde br dnyaya gtrd, Nefer. Ama o yedi sanduka som altndan otuz lakh'a mal oldu
ve ulusu iflasn eiine getirdi."
Nefer dnceli bir yzle ksenin iine bakt, sonra ikinin son damlalar-- n da yuttu. "Babam ok gl bir
hkmdard, o da ayn derecede grkemli bir cenaze trenine laykt," dedi sonunda.
Taita, "Deden her eyden nce br dnyay dnrd," diye aklad. "Ama baban n planda ulusunu ve
Msr'n esenliini dnrd."
Nefer bu szlerin zerinde bir sre kafa yorduktan sonra iini ekerek koyun postundan deinin stne
uzanarak gzlerini kapad. Ama hemen sonra tekrar gzlerini at. "Babamla gurur duyuyorum," dedi
sadece.
Taita ocuu kutsar gibi elini onun alnna dayad ve, "Ben de babann bir gn seninle gurur duymak iin pek
ok sebebi olacan biliyorum," diye fsldad.
Msr'n uzun tarihindeki en kt ve meum bir dneme girdiklerine dair Taita'y uyarmak iin ahin
Nefertem'in uuunun oluturduu kt kehanete gerek yoktu. htiyar adam Nefer'in yatak odasndan kp
lde yrmeye balad srada yldzlar sanki yrngelerinin stnde donup kalmlar, btn eski tanrlar
da geri ekilerek onlar bu en tehlikeli saatlerinde terk etmilerdi.
"Yce Horus, imdi rehberliine her zamankinden ok ihtiyacmz var. Bu deerli lkeyi avucunda
tutuyorsun. Parmaklarnn arasndan kayp derek kristal gibi tuzla buz olmasna izin verme. En derin
aclar ektiimiz u srada bize srtn dnme. Bana yardm et, Yce ahin. Bana yol gster. Arzularn bana
akla ki iradene itaat edeyim."
ihtiyar adam bir yandan dua ederek byk ln kysndaki tepelere trmand. Uzun sopasnn kayalarn
arasnda kard takrt, sar bir akal panie drerek ay nda yzen yamata koa koa kamasna
yol at. Taita
-81 -80Bycler Kral / F: 6

gzetlenmediinden emin olunca, nehre paralel olarak ilerlemeye balad ve admlarn sklatrd "Savala
yenilginin keskin ucunda denge bulmaya altmz ok iyi biliyorsun, Horus Firavun Tamose vuruldu,
bize onculuk edecek hibir sava da yok Kuzeydeki Apep ile Hksoslar hemen hemen yenilmez olacak
kadar kuvvetlendiler Bize kar toplanyorlar, bizse onlara kar koyacak durumda deiliz Ik kralln ifte
tac urad ihanetler yznden rd, yeni zulm dnemine kar koyamaz A gzlerimi, Yce Tanr ve
kuzeyden gelen istilac Hksos srlerini ve kendi kanmzdak oldurucu zehri yenmemizin yolunu gster
bana"
Tata o gnn kalan ksmnda talk tepelerde ve sessiz yerlerde dolat Dua ediyor ve hayata nasl devam
edeceini kefetmeye alyordu Akam olurken nehir ynne dondu ve son hedefine vard Buraya
tekneyle dorudan gelebilirdi, ama o zaman pek ok gz onu izleyecekti, ayrca, lde yalnz bana
geirdii o zamana da ihtiyac vard
ou insanlarn uykuda olduklar youn karanlkta nehir kysndaki Be Tapna'na yaklat Kapnn
yukarsndak nite ya eriyip akan bir meale yanmaktayd Tapnan kapsnda bekilik eden Tanr Bes'n
oymal tasvirini aydnlatyordu Be sarholukla enliin ekilsiz cce tanrsyd Srtan dudaklarnn
arasndan dili dar sarkmt Tata geerken mealenin titrek nda sarho sarho srtt
Tapnan grevlilerinden biri Buyucu'yu bekliyordu Onu tapnan de-rnlerndek bir ta hcreye gtrd
Odadaki masann stnde bir ta ibrik iinde kei utu, bir taban iinde de ekmek ve bir bal petei vard
Grevliler Buyucu'nun zaaflarndan birinin mimoza ieinin poleninden yaplm bal olduunu biliyorlard
Gen rahip Tata'ya, "U k sz bekliyor, lordum,' dedi
Tata, 'Bana nce Baset' getirin," diye buyurdu
Baset, Memphs valisinin ba yazmanyd Ayn zamanda Tata'nn en deerli haber kaynaklarndan biriydi

Zengin bir adam olmad halde, k gzel, fakat pahal ein ve dzineyle ocuun ykn tayordu -Sar
iek hastal lkeyi kasp kavurduu srada Tata adamn ocuklarn kurtarmt lkenin dzeninde etkili
bir rol olmamasna karn, g kaynana yakn oturuyor, kulaklarn ve olaanst belleini etkili biimde
kullanyordu Yeni Nap'n ynetimi ele geirmesinden ben eyalette olan bitenler hakknda Tata'ya
anlataca ok ey vard Bunun karlnda verilen creti gerek bir minnettarlkla kabul etti "Hayr duanz
benim iin yeterli bir deme olurdu, gl Buyucu," dedi
"Bebeler hayr dualaryla tombullamalar," diyen Tata adam savd
Srada Teb'dek byk Horus Tapna'nn barahb Obos vard Bu greve atanmasn, onu Firavun
Tamose'a neren Tata'ya borluydu Soylularn ou Horus Tapna'na ibadet etmek ve balarda
bulunmaya gelir, hepsi de barahbe ilerini dkerlerdi Tata'ya rapor vermeye gelen nc adam,
kuzeydeki ordunun sayman Nolro'ydu O da bir hadmd, bu ekilde sakatlananlarn arasnda ise zel bir
ba vard
Tata tahtn arkasndaki glgelerin arasndan devlet ilerini ynettii genlik gnlerinden ben, kararlarn
vermek iin kusursuz bir bilgilendirilmenin zorunluluuna inanyordu O gecenin kalan ksmnda ve ertesi
gnn byk bir blmnde bu adamlar dinledi ve onlar dikkatle sorguya ekti yle ki Memnon Saray'na
dnmeye hazr olduunda kendisi Cebel Nagara'dayken yaanan butun nemli olaylar ve evrilen butun
gizli dolaplarla politik girdaplar renmi bulunuyordu
ihtiyar adam akamleyin saraya dnmek iin yola kt Bu kez nehir kysn izleyen dolaysz yolu semiti
Tarlalardaki almalarndan donen kyller onu tanyarak iyi anslar ve uzun hayat dileme iaretini yaptlar,
onun Ho-rus'un adam olduunu hepsi bildikleri iin de, "Horus'a bizim iin dua et, Buyucu," diye seslendiler
Biroklar yal adama kk armaanlarn kabul etmesi iin srar ettiler Bir renber de dar oreklenyle
atete kzartlm ekirgelerden ve taze salm scak kei stnden ibaret yemeini paylamaya davet etti
onu
Gece olurken Tata dost renbere teekkr etti ve onu ateinin yannda oturur brakarak uzaklat Gece
iinde hzl admlarla yryor, Fravun'un uyan trenini karmamak iin acele ediyordu Saraya
vardnda afak sokuyordu Ykanmaya ve giysilerini deitirmeye ancak vakit buldu ve Fravun'un yatak
odasna kotu Kapda, kllarn aprazlayan k muhafz tarafndan yolu
kesildi
Tata ard Bu daha nce hi olmamt O, Fravun'un eitmeniydi, on u yl nce Firavun Tamose
tarafndan bu greve atanmt Tata muhafzlarn avuuna sert sert bakt Adam ban edyse de Tata'y
ieri sokmamak kararnda direndi "Sz gcendirmek istemezdim, gl Buyucu," dedi "Ama muhafzlarn
komutan Albay Asmor'la ba mabeyincinin kesin emri var Na-p'ten onay almayan hi kimse Fravun'un
huzuruna giremez"
avu kesinlikle etkilenmeyince Tata onun yanndan ayrld ve Naja'nn zel adamlaryla dalkavuklarndan
oluan kk bir grubun ortasnda kahval-82- 83-

tsn ettii terasa yrd. "Lordum Naja, Firavun'un babas tarafndan hkmdarmzn eitmenliine ve
rehberliine atanm olduumu biliyorsunuz. Gndz ve gecenin her saatinde yanna girmeye yetkiliydim,"
dedi.
"Bu dediiniz uzun yllar nceydi, sevgili Byc." Hi istifini bozmayan Naja, iskemlesinin arkasnda duran
klenin uzatt zm alp azna att. "O zaman iin yle bir yetki yerindeydi, ama Firavun Seti artk ocuk
deil. Artk bir dadya ihtiyac yok." Hakaret, sz gelimi sylenmiti, ama yle olmas Ta-ita'y incitmekten
geri kalmamt. Naja devam etti: "Ben onun Naip'iyim. Bundan byle t ve rehberlik iin bana bavurmak
durumunda olacak."
"Hakknz ve hkmdara kar grevinizi onaylyorum, ama beni Nefer'in yanndan uzaklatrmanz
gereksiz ve zalimce." Taita itiraz ettiyse de, Naja elinin otoriter bir hareketiyle onu susturdu.
"Hkmdarn gvenlii her eyden nemli," dedikten sonra kahvaltnn ve grmenin sona erdiini
anlatmak ister gibi kahvalt tahtasnn bandan kalkt. Muhafzlar da etrafn evirdiklerinden Taita geri
ekilmek zorunda kald.
Taita, Naja'nm maiyetinin kemerli yoldan konsey salonuna yneldiini grd. Onlarn hemen arkasndan
gitmeyerek balkl havuzlardan birinin kenarna oturarak bu gelimeler zerinde kafasn altrmaya giriti.

Naja, Nefer'i kendi saraynda tutsak etmiti. Zaman gelince yalnz kalacak, sadece dmanlaryla evrili
olacakt. Taita bir kez daha Msr'dan kamak, Nefer'le l amak ve yabanc bir gce snarak Nefer'in
gelip hakkn arayacak kadar bymesine ve g kazanmasna kadar beklemek fikrine dnd. Ancak,
Naja'nm Firavun'un dairesinin kapsn kapamas gibi, Teb'le Msr'dan ayrlan btn yollarn da kapatlm
olacana emindi.
Grnrde hibir kolay zm yoktu, Taita da uzun uzun dnmekle geen bir saatten sonra ayaa kalkt.
Konsey salonunun kapsndaki muhafzlar gemesi iin kenara ekildiler, Taita da sralarn arasndaki
geitten geerek en n sradaki yerini ald.
Nefer platformun stnde Naip'inin yannda oturuyordu. Banda Yukar Msr'n daha hafif olan hedjet tac
vard, olduka soluk ve halsiz grnyordu. Taita bir an ocuun ar etki gsteren bir zehrin kurban
olmasndan endie duyduysa da, sonra Nefer'in etrafnda lmcl bir atmosfer kefedemedi. Bunun zerine
ona bir kuvvet ve cesaret akm gndermeye odakland, fakat Nefer herhalde yataktan kalkma treninde
bulunmamasndan dolay cezalandrmak iin ona sulayan, souk bir bak frlatmakla yetindi.
- 84Taita dikkatini konsey ilerine yneltti. Kral Apepi'nin yl sren bir kuatmadan sonra Abnub'u tekrar zapt
ettii kuzey cephesinden gelen son raporlar gzden geiriyorlard. O talihsiz kent, Tamose'un babas
Firavun Ma-mose'un saltanat srasndaki ilk Hiksos istilasndan beri sekiz kez el deitirmiti.
Firavun Tamose Hiksos okunun kurban olmu olmasayd, cretkr stratejisi bu anssz durumu tersine
evirebilirdi. Msr ordular da imdi Teb'e doru yeni bir Hiksos saldrsna kar hazrlk yapacak yerde
dmann bakenti Avaris'e doru bir hamle gerekletirebilirdi.
Taita konsey yelerinin kriz konusunda byk bir fikir ayrl iinde olduklarn grd. Bu yeni yenilginin
suunu birilerine yklemeye alyorlard, oysa ana sebebin Firavun'un vakitsiz lm olduunu grmek
iin bir dhi olmaya hi gerek yoktu. Hkmdar ordusunu basz ve moralsiz brakmt. Apepi de bu
lmden hemen yararlanmann yolunu bulmutu.
Onlarn tartmalarna kulak veren Taita bu savan Msr'n bedeninde hi kapanmayan bir ban olduunu
her zamankinden kuvvetle hissetti. Fena halde can sklarak yerinden kalkt ve konsey salonunu terk etti.
ierdekiler kuzey ordularnn bana l Firavun Tamose'un yerini almak zere kimin atanaca konusunda
hl birbirlerine girdiklerine gre, Taita'nn orada yapabilecei bir ey yoktu. Taita bir yandan uzaklarken,
"O artk gittiine gre, bizimkiler iinde Apepi'yle boy lebilecek hi kimse yok. Ne Asmor, ne Teron,
hatta ne de Naja'nn kendisi," diye homurdanyordu. "Altm yllk sava lkeyle ordularmz tketti. Tekrar
kuvvetimizi toparlamamz ve aramzdan yeni bir askeri liderin kmas iin bize zaman gerek." htiyar
adamn aklna Nefer geldi, ama Taita'nn, Ammon Ra bysn incelemesi sonucunda rendii zere
kaderinin onun iin hazrlad rol ocuun stlenebilmesi iin uzun yllarn gemesi gerekecekti.
"Onun iin bu zaman kazanmam ve hazr olana kadar gvenliini salamam lazm."
Taita bundan sonra sarayn kadnlar dairesine gitti. Bir hadm olduu iin, baka erkeklere kapal tutulan
kaplardan geebiliyordu. Prenseslerin yaknda gelin olacaklarn renmelerinden beri gn gemiti,
Taita da onlar daha nce grmeye gitmesi gerektiini biliyordu. Kzlar akn, zntl ve onun
avuntusuyla dne ihtiya duyuyor olmalydlar.
Avluya girdii zaman onu ilk fark eden Merykara oldu. Bir Isis rahibesinin ona yaz tableti ve frayla yaz
dersi verdii yerden frlad ve salarnn yan l-85leini hoplata hoplata uzun bacaklaryla ihtiyar adama doru kotu. Kollarn Taita'nn beline dolad ve ona
var gcyle sarld. "Ah Taita, nerelerdeydin? Son gnlerde hep seni aradm."
Kk kz ban kaldrnca Taita onun gzlerinin kzarm olduunu ve altlarnda karanlk glgeler
bulunduunu grd. Merykara imdi omuzlarn sarsan hkrklarla alyordu. Taita onu kucaklad ve biraz
sakinleene kadar kollarnn arasnda tuttu. "Neyin var, kk maymunum?" diye sordu. "Seni bu kadar
mutsuz eden nedir?"
"Lord Naja beni gizli bir yere gtrp orada korkun eyler yapacakm. ime kocaman keskin bir ey
sokarak canm yakacak, kanamama yol aacakm."
"Sana bunu kim syledi?" Taita fkesini zor zapt ediyordu.
"Maara ve Saak." Merykara hkra hkra alyordu. "Oh, Taita, bana o kt eyleri yapmasn nleyemez
misin? N'olur, yalvarrm."
Kk kzn korkusunun o iki Nbyeli kle kzdan kaynaklandn Taita'nn tahmin etmesi gerekirdi.
ykleri genellikle Afrika cinleri ve hortlaklary-la ilgiliydi, ama onlara emanet edilen ocua eziyet etmek

iin artk yeni bir ey bulmu oluyorlard. Taita iki kk kahpeden bunun acsn karmaya iinden ahdetti,
bir yandan da prensesin korkusunu gidermek iin kollar svad. Merykara gerekten dehet iinde
olduundan bunun iin tm diplomasisini ve sevecenliini kullanmak zorunda kald.
ocuu bahenin sakin bir kesindeki bir kameriyeye gtrd, orada oturdu, Merykara da ihtiyar adamn
kucana trmanarak yanan onun gsne dayad.
Korkularnn tabii ki hibir dayana yoktu. Dnden sonra bile Na-ja'nn, Merykara ilk aybasn
grmeden kk kz zifaf yatana almas doaya, yasalara ve detlere karyd. O olaya ise daha yllar
vard. Taita sonunda kk kz sakinletirmeyi baard ve o sabah doan tay sevip okamas iin saltanat
ahrlarna gtrd.
Merykara yine glmsemeye ve cvl cvl konumaya balaynca Taita onu tekrar zenana'ya(tm) gtrd ve
elendirmek iin birka nemsiz byclk numarasna bavurdu. Bir ibriin iindeki Nil suyunu iine
sadece parman batrmak suretiyle nefis bir erbete dntrd ve bunu ikisi birlikte itiler. Sonra, havaya
frlatt bir akl canl bir kanaryaya dnerek bir incir aac" Zenana: Harem dairesi.
-86nn st dallarna utu. ocuk aacn altnda neeyle dans ettii ve cyaklad srada da kanarya dalnn
stnde hoplamaya ve akmaya balad.
Taita daha sonra Merykara'y brakarak Maara ve Saak adndaki iki kle kz bulmaya gitti. Onlar o kadar
kt halad ki, kzlar ok gemeden birbirlerine sarlarak ac ac alamaya giritiler. htiyar adam,
Magara'nn herhangi bir tatsz olayda daima eleba olduunu biliyordu. Kzn kulann iinden canl bir
akrep kararak yznn nnde tuttu, Maara da ylesine bir korkuya kapld ki tutamad ii
bacaklarndan aa szld.
Sonutan honut olan Taita, Heseret'i bulmaya gitti. Tahmin ettii gibi, kz liriyle birlikte nehrin kenarndayd.
Yznde hazin bir kk glmsemeyle ihtiyar adama bakt, fakat sazn tngrdatmay srdrd. Taita
salkmsdn yerleri spren dallarnn altndaki otlarn stnde onun yanna oturdu. ald para
ninesinin en sevdii ezgiydi. Bunu ona Taita retmiti. Szlerini de okumaya balad.
"Kalbim yaral bir bldrcn gibi rpnyor sevgilimin yzn grdm zaman. Yanaklarm da afak g
gibi pembeleiyor onun glmseyiinin nda."
Heseret'in sesi tatl ve arknn melodisiyle uyumluydu, Taita da gza-larnn gzlerinden tamak zere
olduunu hissetti. Yine Lostris'i dinler goiy-di. O da kk kza katld. Berrak ve gl sesinde ileri yalarn
titrekliinden eser yoktu. Nehirden geen bir geminin krekileri kreklerini ellerinden braktlar ve aknt
tekneyi iftin oturduu yerin andan srklerken bylenmi gibi onlar dinlediler.
ark sona erince Heseret liri elinden brakt ve yal adama dnd. "Sevgili Taita, geldiine ne kadar
sevindiimi bilsen."
"Seni beklettiim iin ok zgnm, gecelerimin mehtab." Oldu bitti romantik tabiatl olan Heseret, Taita'nn
ona yaktrd ad duyunca hafife glmsedi. htiyar adam sordu. "Benden ne gibi bir hizmet
bekliyorsun?"
"Lord Naja'ya gidip ona zrlerimi iletmelisin, nk ben onunla evlene-mem."
Heseret, o yaslardaki bykannesine o kadar benziyordu ki. Lostris de yeteneine ayn derecede sarslmaz
bir gvenle ona ayn derecede olanaksz bir grev yklemiti. Heseret imdi iri yeil gzlerini ihtiyar adama
evirmiti.
-87"Meren'e onun kars olacama sz vermitim," dedi Meren, Kratas'n torunu ve Prens Nefer'n en yakn
arkadayd
Tata delikanly Heseret'e baygn baygn bakarken yakalam, ama kzn onun duygularna karlk
verdiinden hi uphelenmemt ihtiraslarnn sesini dinleyerek ne kadar ilen gittiklerini merak ettiyse de bu
dnceyi aklndan uzaklatrd "Heseret, baka kzlar gibi olmadn sana ka kere anlatmaya altm,"
dedi "Sen hanedann bir prensesisin Genlik duygularna kaplarak evlenemezsn Evliliin byk politik
sonular olacak bir olay "
Heseret, "Anlamyorsun, Tata," dedi Yal adamn o kadar korktuu inatla konuuyordu "Ben Meren'
seviyorum Kk bir kz olduum gnlerden ben seviyorum onu, Lord Naja'yla deil, onunla evlenmek
istiyorum "
Tata, "Msr Nab'nn kararn etkleyemem ben," diye aklamaya altysa da, prenses glmseyerek
ban sallad

"O kadar akllsn ki Tata Mutlaka bir ey dnebilirsin Her zaman yaptn bunu," dedi Tata da yreinin
parampara olduunu hissetti
"Lord Tata, Firavun un yanna girmenizi ya da hanedan prensesleryle yaklaan evliliimi sizinle tartmay
reddediyorum Her k konuda da kararm kesindir " Naja konuyu kapadn vurgulamak iin dikkatini
nndeki masada duran parmen tomarna verdi Bir yaban kaz srsnn dou kysndaki batak
araziden havalanp Nl'n gri sularn ar kanat rplaryla amalarna ve oturduklar saray bahelerinin
yukarsndan gemelerine yetecek kadar bir zaman geti Tata bakn gkten uzaklatrd ve gitmek zere
ayaa kalkt Naip m nnde eilip gen gen gitmek suretiyle huzurdan kmaya hazrland srada Naja
ban kaldrp ona bakt 'Gidebileceinizi sylemedim " 'Bana daha baka bir ihtiyacnzn kalmadn
sandm, lordum " "Aksine, ok acil olarak ihtiyacm var ' Naja, Tata'ya sert sert bakt ve tekrar oturmasn
iaret etti "Sabrm ve size tandm ayrcal snyorsunuz Sizden her ne zaman istese Firavun Tamose
iin Ammon Ra'nn bysne bavurduunuzu biliyorum Niin beni oyalyorsunuz? Bu lkenin Nap' olarak
daha fazla gecikmeye tahammlm yok Hem bunu kendi karm uruna sormuyorum, nemli olan
ulusumuzun kuzeyle giritii bu savata ayakta kalabilmesi Tanrlar topluluunun rehberliine ihtiyacm var
Bunu da ancak sz benim iin salayabilirsiniz "
-88Naja o kadar an bir kalk yapt ki nndeki masa devrilerek papirs tomarlarn, fralar ve mrekkebi tula
zeminin stne sat Adam bu olanlara dikkat bile etmedi ve sesini iyice ykseltti "ahn Muhru'nun verdii
tm otoriteyle sana emrediyorum " Byle derken sa kolundaki tlsma dokunmutu 'Sana benim adma
Ammon Ra bysne bavurman emrediyorum "
Tata dramatik bir tevekklle ban edi Haftalardan beri kendini bu ltimatoma hazrlyordu ve srf Nefer'n
Nap'n tutkularndan nispeten gvende olaca sureyi olabildiince uzatmak iin bu geciktirme taktiklerine
bavurmutu Kehanetin onayn almadka Naja'nn Nefer'e kar lmcl bir giriimde bulunmayacana
hl inanyordu
Tata bu kez, "Kehanet iin en uygun zaman dolunaydr," dedi "Gerekli hazrlklar yaptm bile "
Naja iskemlesinin stne oktu "Bunu burada benim dairemde yapacaksnz," dedi
"Hayr, sayn Naip ylesi ideal olmaz " Tata, Naja zerinde etki sahibi olmak istedii takdirde, onun
dengesini sarsmas gerektiini biliyordu "Tanrlarn etkisine ne kadar yakn olursak, kehanetler o oranda
isabetli olur Bus-rs'dek Osrs Tapna'nn rahpleryle anlatm Dolunay zamannda gece yars orada
kehanetler zerinde alacam Tapnan girilmesi yasak olan i odasnda Tann'nn, kardei Seth
tarafndan paralanm olan omurgas djed stunu orada tutuluyor Bu kutsal kalnt dncelerimizin
gcn abartacak " Tata'nn sesi ok anlamlyd "O odada yalnz sizinle ben bulunacaz Tanrlarn size
syleyeceklerini baka hibir olumlu duymamal Asmor'un birliklerinden bin odaya giden yollara bekilik
edecek "
Naja, Osrs'n adamyd, yzndeki anlam ok ciddiydi Onun, setii zamanla yerden etkileneceini Tata
zaten biliyordu
Naja, "Dediiniz gibi olsun,' diye kabul etti
Busrs'e saltanat kayyla yolculuk k gn surdu Asmor'un alay da drt gemiyle arkadan geliyordu
Tapnan hemen altndaki sar kumsalda karaya ktlar Rahipler Nap' karlamak iin ilahiler syleyerek,
akasya sakzyla sar sakz gibi armaanlar ellerinde bekliyorlard Nap'n gzel kokulu maddelere olan
merak butun lkede bilmiyordu
Kendileri iin hazrlanm daireye alndlar Naja ykanp parfmler srnp, meyve ve erbetle serinlenirken
Tata barahple birlikte zel oday zya-89ret etti ve byk tanr Osrs'e armaanlar sundu Daha sonra, Tata'nn iaretiyle barahp ekildi ve akam
iin hazrlklarn yapmas m ihtiyar adam yalnz brakt Lord Naja kehanet olay srasnda hi hazr
bulunmamt, zaten hazr bulunanlar pek azd Tata, Naip iin etkileyici bir ov dzenleyecekti, ama gerek
rtuel gibi yorucu ve eziyet verici bir deneyime katlanmaya niyeti yoktu
Gn batnmdan sonra barahp Naip onuruna bir len dzenledi Bu balamda tapna evreleyen
balarn zmnden yaplma unlu arab ikram ettiler Byk Tanr Osrs Msr'a uzumu Busrs'te tantmt
Nefis iki Na-p'le evresindekileri akrkeyif edince, rahipler byk tanrnn hayatn anlatan bir dizi ksa
temsil sahnelediler Osrs bunlarn her birinde ayr bir den rengiyle betmlenmt bir mumyann sarglar gibi
beyaz, ller diyar m siyah, intikam tanrs olarak krmz Yneticinin simgelen olan asa ve harman
dvenini daima elinde tutuyordu, ayaklar da bir cesednkler gibi birbirine balyd Sonuncu sahnede bitkisel

ynn vurgulamak m yz yeile boyalyd Hayat ve gda anlamna gelen Dhura dars gibi Osrs
topraa gmlyordu ki bu da olum anlamna geliyordu Obur dnyann karanlnda dar tohumu gibi
filizleniyor, sonra da ebedi hayatn anl dnemine giriyordu
Canl tablolar temsil edilirken barahp tanrnn g adlarn sralyordu "Gecenin Gz", 'Ebedi ly Varlk",
"Geb'n Olu" ve "Kusursuz Grkemli Wen-nefer" gibi
Sonra, rahipler, gnlk kselerinin dumanyla evrili olarak ve gongla davulun temposu eliinde iyiyle kotu
arasndaki savan destann okudular Efsaneye gre, erdemli kardeini kskanan Seth, Osrs' bir sandn
ime kilitleyip boulmas m Nl'e atyordu Osrs'n olu bedeni nehir kysna vurunca Seth onu paralad ve
eitli ksmlarn saklad Djed stununu yan omurgay ise burada Busrs'te gizlemiti Kz kardelen Iss
cesedin butun paralarn arayp buldu ve onlar bir araya toplad Sonra, Osrs'le iftleti Bedenleri birletii
srada kanatlar hayat soluunu Osrs'n ime gen fledi
Msr Naibi gece yarsna az bir zaman kala ba dondurucu zengin ikiden bir srahi dolusu yuvarlam
bulunuyordu Dinsel batl inanlar rahipler tarafndan kkrtldndan snrl ve kolay etkilenir bir ruh hal
iindeydi Dolunayn gm renkli huzmesi tapnan dammdak ok isabetli alm delikten ien girip
tapnan ortasndan zel odann kapal kapsna doru kaynca, barahbn iareti zerine obur rahipler de
ayaa kalkarak kafile halinde dar ktlar Lord Naja'yla Tata bylece yalnz kalm oluyorlard
Uzaklaan rahiplerin ilahileri yerini youn bir sessizlie braknca Tata, Nap' elinden tuttu ve ay nn
aydnlatt geitten zel ibadet odasnn kaplarna gtrd Onlar yaklarlarken tun kapl ar kaplar
kendiliklerinden aldlar Lord Naja rkld, eh de Tata'nn avucunda titremiti Elinde olsa geri ekilirdi, ama
Buyucu onu ilen srkledi
zel ibadet odas, her bin kk odann bir kesinde duran drt mangaldan k alyordu Fayans kapl
zeminin orta yerinde alak bir tabure vard Tata, Naja'y oraya gtrd ve oturmasn iaret etti O arada
kaplar arkalarndan kapanmt Naja onlara korkuyla bakmaktan kendini alamad Ayaa frlayacakken
Tata bir elini omzuna koyarak onu engelledi 'Burada ne grrsen gr, ne duyarsan duy, kprdama
Konuma Hayatna deer veriyorsan hibir ey yapma Hibir ey syleme "
Tata onu oturduu yerde brakt ve ar admlarla tanrnn heykeline yaklat Ellerini kaldrd, o anda
altndan bir .kadehi sapndan tuttuu grld Bunu yksee kaldrd ve Osrs'den iindekileri kutsamasn
yakard, sonra kadehi Naja'ya gtrerek onu imeye zorlad Bal gibi yapkan sv badem ezmesi, gl
yapra ve mantar kokuyordu Tata ellerini rpnca kadeh yok oldu
Tata bo ellerini ilen uzatt ve Naja'nn yznn nnde gizemli bir hareket yapt Ammon Ra'nm bulmacas
kala gz arasnda avularn doldurdu Naja fldnden bu diskleri rtuel hakknda duyduklarndan tanyordu
Tata onu onlar elleriyle rtmeye davet etti Kendisi o arada oradaki tanrlar topluluunun ev sahibi Ammon
Ra'ya bir dua okuyordu "Ikla atete byk, tanrsal grkemde iddetli olan yakla ve niyazlarmza kulak
ver"
Diskler ellerinde dokunulamayacak kadar snnca Naja oturduu yerde kprdamaya balad ve diskleri
Tata'ya iade ederken rahat bir nefes ald Yal adamn onlar odann obur yanna gtrp dev Osrs
heykelinin ayaklarnn dibine yerletirmesini seyrederken buram buram terliyordu Buyucu orada yere diz
oktu ve disklerin nnde eildi Odann iinde bir sure alevlerin trd-sndan baka ses, mangallardan
yaylan ve ta duvarlarn stnde dans eden glgelerden baka hareket olmad
Sonra birdenbire bir vcuttan km izlenimi vermeyen korkun bir lk odann iinde n n nlad
Tanrnn yaamsal organlar kotu ruhlu kardei tarafndan sanki bir kez daha bedeninden koparlmt Naja
hafif hafif inledi ve atksyla ban rtt
Yine bir sessizlik oldu, ama hemen arkasndan mangallarn alevlen tavana kadar fkrd, renklen de yeille
morun, krmzyla mavinin en iddetli tonla-91 -90-

<
rina dnd. lerinden duman bulutlar ykselerek oday doldurdu. Naja tkanr gibi olup ksrmeye balad.
Ba dnyor, kendi soluklarnn beyninin iinde yanklandn duyar gibi oluyordu.
Taita yava yava ona dnd. Naja ite o zaman dehetin penesinde sarsld. Byc deiime uramt
nk. Yz, dirilen tanrnnki gibi yeil bir kla parlyordu. Ak azndan fkran yeil kpkler gsne
dklyordu, gzleri ise mangallarn nda gm renkli nlar saan kr yuvarlaklard. Ayaklarn

kmldatmadan Naja'nn oturduu yere doru kayd, kpren ak azndan ise bir iblis ve cin ordusunun
sesleri, lklardan ve iniltilerden oluan bir koro, tslamalar ve homurdanmalar, rmeler ve deli
kahkahalar dkld.
Lord Naja ayaa kalkmaya yeltendi, ama seslerle duman sanki kafatasnn iini doldurmutu. Karanlk
birden onu yuttu. Bacaklarnn altnda bkl-vermesiyle baylarak tabureden talarn stne yld.
Msr'n Naip'i tekrar kendine geldii zaman gne gkte ykselmiti, nlar da nehrin sularnn stnde l
l parlyordu. Kendini saltanat kaynn k tarafnda sar tentenin altndaki ipekli bir iltenin stnde yatar
buldu.
Bulank gzlerle etrafna baknnca, eskort teknelerinin beyaz yelkenlerinin, nehir kylarnn zengin yeilinin
nnde balkllarn kanatlar gibi dalgalandklarn grd. Gne gzlerini acttndan yine gz
kapaklarn indirdi. Mthi bir susuzluk duyuyordu, boaz bir avu akl kr yutmu gibi acyordu,
kafatasnn iindeki zonklamaya gelince grd hayaldeki iblisler iinde hapsolmu olsa bu kadar olurdu,
inledi, titredi ve bir klenin nnde tuttuu kovann iine bol bol kustu.
Taita yanna gelerek ban kaldrd ve ona serin bir eyler iirdi. Mucizevi iki ok gemeden adamn
kafasnn iindeki zonklamay hafiflettii gibi, i karnnda hapsolmu gazlar salverdi ve alt deliinden pis
kokulu rzgrlar gibi czrdayarak fkrmasn salad. Naja tekrar konuabilecek kadar kendine gelince,
"Her eyi anlat bana, Taita," diye fsldad. "Hibir ey hatrlamyorum. Kehanet neler aklad?"
Ama Taita bir yant vermeden nce btn mrettebatla kleleri sylenecekleri duymamalar iin oradan
uzaklatrd. Sonra iltenin yanna diz kt. Naja titreyen elini onun kolunun stne dayad ve ackl bir
sesle, "Sonra...
hibir ey hatrlamyorum." Bir gece ncesinin korkularn hatrlamas zerine duraklad ve tir tir titredi.
Taita ona," Birazdan Sebennytos'tayz, majesteleri. Gece bastrmadan Teb'e dnm olacaz," dedi.
"Ne oldu, Taita?" Naip, ihtiyar adamn kolunu sarst. "Ammon Ra'dan neler rendin?"
"Byk mucizeler duydum, majesteleri." Taita'nn sesi heyecandan titriyordu.
"Mucizeler mi?" Naja oturmaya alt. "Bana niin 'Majesteleri' dedin? Ben Firavun deilim ki."
"Aklananlarn bir ksm da bu."
"Anlat bana! Bana hepsini anlat!"
"Tapnan damnn nasl lotusun yapraklar gibi aldn ve byk yolun nasl gece gnden aa
indiini hatrlamyor musun?"
Naja nce ban salladysa da, sonra kararsz bir tavrla dorulad. "Evet, yle sanyorum. O yol bir altn
merdiven miydi?"
"Demek hatrladn." Taita, Naja'y pohpohlad.
Naja, "O altn merdiveni trmandk," diyerek dorulamasn bekler gibi Ta-ta'ya bakt.
Taita evet der gibi ban edi. "ki kanatl aslann srtnda yukar tandk."
"Evet, aslanlar hatrlyorum, ama ondan sonras glgeli ve ok belirsiz."
"Bu gizemler zihni uyuturur ve onlara alk olmayan gzleri bulanklat-rrlar. Yedinci ve son derecenin
uzman olan ben bile katlandklarmza atm." Taita adam avutmaya alt. "Ama umudunu kesme,
nk tanrlar gizemleri sana izah etmemi buyurdular."
"Konu, deerli Byc, hibir ayrnty gizleme benden."
"Uan aslanlarn srtnda karanlk okyanusun ve beyaz dalarn doruklarnn yukarsndan getik. Dnyayla
gn btn krallklar da altmzda uzanyordu."
Naja heyecanla, "Devam et!" diye ihtiyar zorlad.
"Sonunda tanrlarn oturduklar kaleye vardk. Bunun temelleri ller diyarna kadar iniyor, stunlar da gkle
btn yldzlar tayordu. Ammon Ra tepemizden tm grkemiyle geti, tanrlar topluluunun btn br
yeleri de gmle altndan, ateten, kristalden ve safirden tahtlarda oturuyorlard."
Naja ona gzlerini krptrarak bakt, onlar gznde canlandrmakta zorlanyordu. "Evet. imdi senden
duyunca hatrladm. Safirle tekta prlantadan
-93-92

tahtlar." nanmaya aresizce duyduu ihtiya adamn iini ate gibi yakyordu. "Ondan sonra da tanr
konutu, deil mi?" dedi. "Benimle konutu, deil mi?"

"Evet, byk Tanr Osiris bir dan k kadar yksek bir sesle yle dedi: 'Sevgili Naja, bana daima bal
kaldn sen. Ve sadakatin dllendirilecek.'"
"Sylemek istedii neydi? Bunu aklad m, Taita?"
htiyar adam ciddi bir tavrla ban edi. "Evet, majesteleri."
"Yine o unvan kullandn. Nedenini syle."
"Emredersiniz, majesteleri. Her kelimesini syleyeceim. Byk Osiris o mthi grkemiyle ayaa kalkt,
seni kanatl aslann srtndan ald ve atele altndan yaplma tahtta yanna oturttu. Aznla kalbine dokundu
ve seni Kutsal Karde unvanyla selamlad."
"Bana Kutsal Karde mi dedi? Bununla ne demek istiyordu acaba?"
Taita sinirlenmeye baladn belli etmemeye alt. Naja oldum olas keskin zekl bir adam olmutu.
Btn ayrntlarn ona bir bir aklanmasn gereksinmemiti. Taita'nn bir gece nce ona yedirdii sihirli
mantar esansyla mangallarn ilal dumanlarnn etkisi henz gememiti. Tekrar net olarak dnmeye
balamasna kadar gnler geebilirdi. Taita ok etkin bir boya fras kullanmam gerekecek, diye dnd
ve yle devam etti: "Szleri aslnda beni de dndrd. Anlam benim iin ak deildi, ama byk tanr
sonra tekrar konutu, 'Gklerin tanrlar topluluuna ho geldin diyorum, Kutsal Karde,' dedi."
Naja'nn yznde bir zafer sevinci ve gururlu bir anlam belirdi. "Bylece beni tanrlatryor, yle deil mi
Taita? Szlerinin baka bir anlam olamaz."
"Bunun en kk bir phesi olsa bile hemen sonra anlalmayacak yan kalmad. nk Osiris Yukar ve
Aa Msr'n ifte tacn alp bann stne koydu, sonra tekrar konutu. 'Selam, Kutsal Karde! Selam,
gelecein Fira-vun'u!' dedi." Uzun sren bir sessizlikten sonra Taita devam etti. "Ta da bann stnde
olunca kutsalln daha belirginleti. Ben de senin nnde diz ktm ve br tanrlarla birlikte sana da
ibadet ettim."
Naja duygularn gizlemeye gerek grmedi. Huu iindeydi. Orgazm oluyormu gibi savunmasz bir
durumdayd. Taita frsat karmad. "Derken Osiris tekrar konutu. 'Bu olaanst olaylarda Byc Taita
senin rehberin olacak. nk btn gizemlerin uzman ve kehanet bilmecesinin ustasdr. Onun nerilerini
dikkatle dinlersen vaat ettiim btn dller senin olacak.'"
Taita bir yandan Naja'nn gsterecei tepkileri gzlyordu. Acaba abartm myd, ama hayr, Naip her eyi
sorgusuz sualsiz kabul ediyordu.
"Daha baka, Taita? Byk tanr benim iin daha baka neler syledi?"
"Bu kez dorudan benimle konutu. Szleri beni ruhumun en derin kelerine kadar titretti. Bana ok ar bir
grev ykledi nk. Azndan kan szler unlard: 'Gizemlerin ustas Taita, bundan byle baka sevgin,
balln ve grevin olmayacak. Kutsal kardeim Naja'nn hizmetkrsn artk. Tek kaygn onun yazgsn
gerekletirmesine yardm etmen olacak. Yukar ve Aa Msr lkelerinin ifte tacn onun bann stnde
grmedike abalarna son vermeyeceksin.1"
Naja, "Baka ballk, baka sevgi olmayacak," diye yavaa tekrar etti. Yaad olayn btn aksi tesirlerini
stnden atma benziyordu. Kuvveti geri geliyor, sar gzlerindeki kurnaz parlt giderek gleniyordu.
"Peki, byk Osiris'in sana ykledii grevi kabul ettin mi, Byc?" diye sordu. "Ak konu, bundan byle
benim adamm msn yoksa yce babamzn szn duymazlktan m geleceksin?"
Taita, "Byk tanrnn szn nasl duymazlktan gelebilirim?" diye sordu. Ban edi ve alnn gvertenin
taban tahtasna dayad. Naja'nn plak sa ayan iki eliyle yakalayarak bann stne koydu. "Tanrlarn
beni layk grdkleri grevi kabul ediyorum. Senin adamnm, kutsal majesteleri. Ruhen ve kalben sana
aitim."
"Ya br grevlerin? Firavun Nefer Seti'ye doduu zaman, daha yakn bir tarihte de ta giyme treninde
ettiin ballk yeminleri ne olacak?"
"Majesteleri, Byk Tanr Osiris daha nce olan her eyden affetti beni. Artk imdi sana ettiim u
yeminden baka hibir eyin benim iin nemi kalmad."
Naja ihtiyar adam yerden kaldrd ve herhangi bir hile veya yalan izi aramak iin gzlerinin iine bakt. Taita
da huzur iinde ona bakyordu. Naip'in phelerinin, umutlarnn ve kukularnn tpk saraydaki kafeste
barndrlan ahinlere yedirilecek bir sepet dolusu canl fare gibi kaynatn seziyordu. Taita inanacak,
nk yle olmasn istiyor, diye dnd.
Sar gzlerdeki phelerin yava yava silindiine tank oldu. Naja sonunda onu kucaklad. "Sana
inanyorum," dedi. "ifte tac giydiim zaman tm beklentilerinin ve hayallerinin tesindeki dller senin
olacak."
Naja bundan sonraki gnlerde Taita'y yanndan ayrmad, yal adam da yeni gvenli konumundan Naip'in
aklanmam baz niyetlerini deitirmekte

-94-95-

yararland. Naja'nn srar zerine kehanetleri bir kere daha gzden geirdi. Bir koyun ldrp barsaklarn
inceledi, sarayn kafesinden bir ahin daha salvererek uu modelini gzledi. Bunlardan tanrnn en
azndan Nil'in bir sonraki taknna kadar Naja'nn prenseslerle evlenmesini onaylamayacan, aksi halde
taknn gereklemeyecei anlamn kard. Bylesi, Naja'nn bile gze alamayaca bir felaket olurdu.
Msr'n tm hayat byk nehrin sularnn tamasna balyd. Taita bu kehanetle Nefer'i bekleyen tehlikeyi
ve prensesleri bekleyen aclar ertelemi oluyordu.
Naja itiraz etti ve tartt, ama Busiris'teki o korkun geceden beri Ta-ita'nn ngrlerine kar gelmeyi
baaramyordu. Dahas, kuzey cephesinden gelen kt haberler onu ihtiyar adamn karsnda daha da
uysallatrd. Msrllar Naja'nn emri zerine ve Taita'nn nerilerine karn Abnub'u geri almak iin bir kar
saldrya kalkmlard. Ne are ki baarsz olmular, kent evresindeki korkun arpmalarda yz
sava arabas ve hemen hemen bir alay kadar piyade askeri kaybetmilerdi. Apepi bu gnlerde zayf den
ve morali bozulan Msr kuvvetlerine ezici bir darbe daha indirip frtna gibi Teb'e saldrmaya hazrlanyordu.
imdi bir dn yapmann zaman olmadn Naja da kabul etmek zorunda kald, Nefer'in gvenlii de
bylece bir sre daha ga-rantjlenmi oldu.
Daha imdiden Teb'den kara ve nehir yoluyla gneye sel gibi mlteci akyordu. Tccarlar kanlmaz Hiksos
saldrsnn sonucunu grmeyi beklediklerinden doudan gelen ticaret kervanlarnn says da endie
verecek derecede azalmt. Btn mallar ktlam, fiyatlar da dolaysyla frlamt.
Taita, "Apepi'nin elinde bizi yok edecek bir yenilgiyi nlememizin tek yolu bar grmelerine oturmaktr,"
diye Naip'e akl verdi.
Bar yapmann asla bir teslim anlamna gelmeyeceini, ertelemeden askeri kuvvetlerini glendirmede
yararlanacaklarn sylemek zereyken Naja onun ayrntlara girmesine frsat vermedi. "Ben de ayn
fikirdeyim, Byc," diye atld. "Sevgili dostum Firavun Tamose'u akl yolunun bu olduuna ka kere
inandrmaya altm, ama beni hibir zaman dinlemedi."
Taita, "Zamana ihtiyacmz var," diye aklad, ama Naja elini kaldrarak onu susturdu.
"Tabii ki haklsn." Bu beklenmedik destek Naja'y ok sevindirmiti. Birer birer btn konsey yelerini
Hiksoslarla bar yaplmasna raz etmeye alm, ama Cinka dahil, hibiri onu desteklememiti. Sadk
Asmor bile Apepi'ye teslim olmaktansa klcnn stne dmeye ahdederek onu kzdrmay gze
almt. Bylesi olas grlmeyecek zeminlerde bile erefin egemen olduunu grmenin ve Naip olarak bile
konsey araclyla yaptrabileceklerinin snrl olduuna tank olmann Naja'nn akln bana getirmesi
gerekirdi.
Hiksoslarla yaplacak bar Naja'nn vizyonunun temel tayd. Bu vizyona gre iki krallk birleecek ve bir
tek Firavun her iki lkeyi de ynetecekti. Ancak yar Msrl, yar Hiksos olan bir Firavun bu hedefe
ulaabilirdi, Naja da tanrlarn kehanetleriyle ona vaat ettiklerinin bu olduuna emindi.
"nyarglara kanmayacak tek kiinin sen olduunu tahmin etmeliydim, Taita," dedi ciddi bir tavrla.
"tekilerin hepsi, Teslim Olmak Yok' ve 'erefsiz-liktense lm' diye baryorlar." Naip ban sallad.
"Silah kuvvetiyle baaramadmz belki daha yumuak bir yntemle gerekletirebileceimizi seninle ben
grebiliyoruz. Hiksoslar Nil vadisinde geirdikleri altm yldan sonra As-yah'dan ok Msrl oldular.
Tanrlarmz, felsefemiz ve kadnlarmz onlar byledi. Vahi kanlar bizim kanmzla yumuad ve tatllat.
Yabani alkanlklar bizim soylu tavrlarmzdan etkilendi."
nerisine Naip'in gsterdii tepki ylesine mthidi ki Taita ard. Btn tahminlerinin tesindeydi bu.
Dnmek iin vakit kazanmak ve Naja'nn gerek amalar hakknda bir eyler sezinlemek iin, "Bunlar ok
akllca szler. Ama bu bar nasl gerekletirmeyi umabiliriz, sayn Naip?" diye mrldand.
Naja bunu aklamaya dnden razyd. "Hiksoslar arasnda bu duygularma katlanlarn ok olduunu
biliyorum. Bize katlmalarn salamak zor olmaz. O zaman bar gerekletirebilir ve iki krall birletiririz."
Sisler aralanmaya balamt. Taita, bir ara dile getirildiini duyduu, fakat o srada olas grmedii bir
pheyi birden anmsad.
"Hiksoslar arasndaki bu yandalarmz kimler?" diye sordu. "Yksek konumda mdrlar? Apepi'ye yaknlar
m?"
"Soylulardan olduklar kesin. Bir tanesi Apepi'nin sava konseyinde." Naja ayrntlara girmeye hevesliydi,
bunu yapmamak iin kendine zor hkim oldu.

Bu kadar Taita iin yeterliydi. Naja'nn Hiksos balantlar hakkndaki sylentiler geree dayanyor
olmalyd; bu doru olduu takdirde btn paralar yerine oturuyordu, ihtiyar adam, Naja'nn hrsnn ve
isteklerinin byklne bir kez daha ard.
"O soylu kiilerle buluup onlarla konumak acaba mmkn m?" diye ihtiyatla sordu.
Naja, "Evet," diye dorulad. "Birka gn iinde onlarn yanna ulaabiliriz."
-97Bycler Kral / F: 7
-96-

Bu basit sylemin Taita iin tad anlam muazzamd. Demek Msr'n Naip'inin geleneksel dmann
saflarnda gizli yandalar vard. Onunla ilgili daha baka ne gibi srlar vard acaba? Agzl parmaklarn
daha nerelere uzatmt? Tata'nn srtnda souk rpertiler dolat, ensesindeki ak teller de diken diken
oldular.
Vurulduu zaman Firavun'un yannda olan sevdii arkada bu muydu? Firavun'un lmnn tek tan da
ite buydu. Snrsz istekleri ve zalimce amalar olan bu yaratk, Hiksoslu soylularn yakn ve srda
olduunu itiraf ediyordu. te yandan, Firavun'u ldren bir Hiksos okuydu. Bu dzen nerelere kadar
gidiyordu acaba?
Bu dncelerinin yzne yansmamasna dikkat ederek dnceli bir tavrla ban edi. Naja da hzl hzl
devam etti. "Hiksoslarla bir anlamaya varabileceimize eminim, Apepi'yle aramda bir ortak Naip'lik ve
birleik bir devlet konseyi dnyorum. O zaman kendi danmanlarmzn bu karar onaylamalar iin
senin etkine ihtiyacmz olacak. Belki yine kehanete bavurarak tanrlarn isteklerini duyurabilirsin."
Naja onun sahte bir kehanet gerekletirmesini neriyordu. Busiris'te olanlarn da gstermelik olduundan
pheleniyor muydu acaba? Taita yle dnmyordu, ama bu fikri imdiden bastrmalyd. Yzndeki
anlam ciddileti. "Kehanetle ilgili durumlarda, tanr Ammon Ra'nn adn veya szn bouna sarf etmek ya
da kehanetini yanl tantmak korkun bir cezayla sonulanr."
Naja hemen geriledi. "Bylesi bir saygszlk kastetmedim, ama tanrlar kehanet yoluyla bana onaylarn
verdiler."
Taita, "nce bu anlamann olabilirliini aratrmalyz," dedi. "Apepi askeri konumunun ok salam
olduunu zannedip bizimle bulumay reddedebilir. Ve bar yapmak iin yapacamz yaklamlara
ramen, sava sonuna kadar srdrmeye karar verebilir."
"yle bir ey olacan sanmyorum. Sana br taraftaki yandalarmzn adlarn vereceim. Onlarn yanna
gizlice gitmelisin, Taita. Hiksoslarn arasnda bile iyi tannan saygn bir kiisin, sana ayrca benim tarafmdan
geldiini kantlayacak bir tlsm vereceim. Sen davamzn en iyi elisisin. Seni dinleyeceklerdir."
Taita bir sre daha oturup dnd. Nefer'le prensesler iin durumdan fazladan bir yarar elde edip
edemeyeceini dnd, ama bu evrede yle bir ey gremedi. Ne olursa olsun, Nefer hl lmcl bir
tehlikeyle kar karya olacakt.
Nefer'in hayatta kalmasn garantilemek istedii takdirde Taita'nn nnde bir tek seenek vard: bu da Naja
iktidardayken onu Msr'dan dar karmakt. Bunu yapmak iin imdilerde bir frsat var myd? Naja ona
snra kadar bir paso neriyordu. Nefer'i yannda gtrmek iin bundan yararlanabilir miydi? Birka saniye
sonra bunu yapamayacan kavrad. ocuk Firavun'la balants Naja yznden hl nemli derecede
snrlanmt. Onunla yalnz kalmasna asla izin verilmiyordu. Konseyin oturumlarnda ocuun yannda
oturmasna veya onunla en masumca mesajlar dei toku etmesine bile izin yoktu. Son haftalarda Taita'nn
ona yaklamasna sadece Nefer tehlikeli bir boaz iltihabna tutulduu zaman izin verilmiti. htiyar adam o
zaman Firavun'u tedavi etmesi iin yatak odasna alnm, ama Taita oradayken Naja'yla Asmor da hazr
bulunmu, btn olanlar seyretmiler, sylenen her sze kulak misafiri olmulard. Zaten Nefer hastal
yznden fsltdan daha yksek sesle ko-nuamamt, ancak bu arada gzleri Taita'nn yznden
ayrlmam ve vedalamalar zaman gelince ihtiyar adamn elini salvermek istememiti. Ama bu da on gn
nceydi.
Taita, Naja'nn yerini alacak eitmenler bulduunu, Asmor'un da Nefer'in binicilik idmanlarn, araba
srcln ve okuluunu srdrmek iin Mavi Muhafzlar'n arasndan retmenler saladn
renmiti. Eski arkadalarnn hibirinin onu grmeye gelmesine izin verilmiyordu. Can dostu Meren'in bile
Firavun'un dairesinden kmas emredilmiti.
Taita, Nefer'i karmaya yeltendii ve baarsz olduu takdirde yalnz Naja'nn ona duyduu gveni feda

etmekle kalmayacak. Ayn zamanda Nefer'i ok byk bir tehlikeye atm olacakt. Hayr, Hiksos arazisine
bu gei izninden gen Firavun'un gvenlii iin daha akllca dzenlemeler yapmakta yararlanabilirdi.
Taita, "Sana her ekilde yardm etmek, benim grevim, tanrlarn bana verdii bir grevdir. Onun iin bu
grevi stleneceim," dedi. "Hiksos hatlarndan gemem iin en gvenli yol hangisidir? Beni tandklarn
sylemitin."
Naja bu soruyu ngrmt. "Kum tepelerinin arasndan geerek Cebel VVadun'da vadiye inen eski araba
yolunu izlemelisin. br taraftaki dostlarm o yolu kontrol altnda tutuyorlar."
Taita basyla dorulad. "Oras Firavun Tamose'un ld yol deil mi? Ben Gallala'dan teye hi
gemedim. Yolun kalan ksmn bana gstermesi iin bir rehbere ihtiyacm olacak."
-98-99-

Naja, "Seni br yana geirmeleri iin kendi mzrak erimi ve Maviler'den bir bl yollayacam," diye vaat
etti. Devam etti. "Ama yol uzun ve etindir. Derhal yola kmalsn. Her geen gn, her geen saat fark
yaratabilir."
Taita arabay Gallala kentinin ykntlarndan sonra sadece drt kere mola vererek srmt. Yolu Naja'yla
Tamose'dan yarm gn kadar daha ksa bir srede tamamlamlard. Ayrca hayvanlar da daha az
hrpalanmt.
Taita'nn arabasn izleyen dokuz arataki askerler Byc'nn nnden ok etkilenmilerdi. Onu svari
birliklerinin babas olarak tanyorlard: Taita bir araba imal edip nne ift hayvan koan ilk Msrl'yd.
Firavun Tamose'un Hiksoslar yenmesi haberini tamak iin Teb'den Elephantine'e yapt araba yolculuu
efsanelemiti. imdi ihtiyar adam kum tepelerinin arasnda izlerken efsanenin gerein ta kendisi
olduunu gryorlard. Taita'nn dayankll aknlk vericiydi, konsantrasyonu da hi bozulmuyordu.
Ellerinden geleni yapmalar iin atlarn gnln alrken dizginlerin stndeki elleri yorulmak bilmiyordu.
Blkteki btn askerlerin, en bata da arabada yannda olann hayranln uyandrmt.
Gil, Naja'nn mzrak eriydi. Gneten kararm, sert izgili bir yz vard. Hafif yaps bir araba srcs iin
idealdi. Buna karn en mizal, srm gibi bir adamd. Kumandann arabasnda yolculuk etmek zere
seildiine gre en iyilerden biri olmas gerekirdi.
imdi ay byrken, scaklk da giderek artarken gecenin serinliinde yolculuk etmilerdi. afak skerken
dinlenmek zere mola verdiler. Gil, hayvanlara su verdikten sonra Cebel Wadun vadisine bakan bir kayann
stnde oturan Taita'nn yanna geldi ve ona seramik bir su testisi uzatt, ihtiyar adam ibriin azndan
azna su doldurdu ve Gallala'dan beri yanlarnda tadklar ac suyu yzn ekitmeden iti. Gece yars
verdikleri moladan beri itii ilk suydu bu.
Gil ihtiyar iblis ta gibi, bir Bedevi akncdan farksz, diye dnerek ona hayranlk duydu ve Taita'nn
verebilecei bir emri beklemek zere hatr saylr bir uzaklkta yere kt.
Taita sonunda, "Firavun'un vurulduu yer neresiydi?" diye sordu.
Gil ykselen gnein nlarndan kamamamalar iin gzlerine ellerini siper etti ve kuru nehir yatann
ovalarla kart yeri iaret etti. "Orada lordum. u uzaktaki tepe srasnn yaknnda."
Taita, Gil'i ilk kez konseyin huzurunda sorguya ekmiti. Mzrak orada Firavun'un lmyle ilgili olarak bilgi
vermiti. Konsey, konu hakknda bilgisi olan herkesi kovuturma srasnda ifade vermeye davet etmiti.
Taita, Gil'in verdii ifadenin net ve inanlr olduunu anmsyordu. Konseyin grkemiyle nl yelerinden
etkilenmemi, basit ve drst asker kimliine uygun ekilde bildiklerini anlatmt. Kendisine gsterildiinde
Firavun Tamose'a saplanan Hiksos okunu da tanmt. Bunun sap krlarak ikiye blnmt. Lord Naja
yarann acsn hafifletmek iin krmt onu.
ilk karlamalar o zaman olmutu. Teb'den ayrldklarndan beri bir veya iki kere ksaca konumulard,
uzun bir konuma yapmalar iin imdiye kadar bir frsat olmamt.
Taita imdi, "Burada o gn seninle beraber olanlardan birileri var m?" diye sordu.
Gil, "Yalnzca Samos vard. Ama saldrya uradmz zaman o vadide arabalarn banda bekliyordu," diye
yantlad.
Taita, "Bana tam yerini gstermeni ve beni sava alanna gtrmeni istiyorum," dedi.
Gil omuzlarn silkti. "Ona tam sava denemezdi, olsa olsa kk bir atmayd. Grlecek ey ok az.
Kra bir yer oras. Ama saygdeer Byc'nn emri bamn stnde."
Kafile tekrar arabalara bindi ve tek aralk bir sra halinde vadinin dik yamacn indi. Oraya belki yz yldr

yamur yamamt, l rzgr bile hl belirgin ekilde duran Firavun'un arabalarnn izlerini silememiti.
Vadinin tabanna vardklarnda Taita onlar hl izliyor, kendi arabasnn tekerlekleri kalan oluklarda
ilerliyordu.
Bir Hiksos basknna kar tetikteydiler ve vadinin her iki yanndan gzlerini ayrmyorlard. Ama plak kaya
scan yaratt serabn iinde dans etmekle beraber, dmandan hibir iz yoktu.
"te nbeti kulesi." Gil ilersin! iaret etti. Taita da gn bulutsuz mavisinin nnde sarho gibi eilen
ypranm silueti grd.
Dere yatanda bir dneme daha dndler. Taita, Firavun'un blnn durup dnd, birok kiinin de
arabalardan vadi tabannn yumuak kumlarna indikleri ve tekrar arabalara bindikleri yerdeki kark
tekerlek izlerini iki yz adm beriden bile grebiliyordu. Bu noktada kk kuvvetine yavalamalarn iaret
etti ve yry hzyla ilerlemeye koyuldular.
- 100- 101 -

Gil araba siperinin yan tarafna den bir yeri iaret etti. "Firavun burada arabasndan inerek Lord Naja'yla
Apepi'nin kararghn gzlemeye gitmiti."
Taita arabasn durdurdu ve brlerine de ayn eyi yapmalar iin iaret verdi. Arkasndan gelen arabadaki
avua, "Beni burada bekleyin," diye emretti. Sonra Gil'e dnd. "Sen benimle gel. arpma alann bana
gster."
Gil ne geerek zorlu patikay trmanmaya balad, ihtiyar adama hrme-ten nce yava ilerliyordu, ama
sonra Taita'nn ondan geri kalmadn fark )derek hzland. Onlar devam ettike patika dikleti. Arazi de
giderek bozulmaya balad. Tepenin yar yerinde patikay hemen hemen tkayan iri kaya grubunun bana
geldiklerinde Gil bile soluk solua kalmt.
Asker, "Ben buraya kadar geldim," dedi.
"Firavun nerede yere dt peki?" Taita dik, fakat olduka ak yamata etrafna baknarak, "Hiksos birlikleri
nerede gizliydiler? Firavun'u ldren ok nereden atld?" diye sordu.
"Size bunu syleyecek durumda deilim, lordum." Gil ban sallad. "Lord Naja u kayalarn tesine getii
srada benimle adamlarn kalan ksmna burada beklememiz buyuruldu."
"Firavun neredeydi? O da Lord Naja'yla gitti mi?"
"Hayr. Yani nce gitmedi. Hkmdar bizimle bekliyordu. Derken Lord Naja ilerde bir ey duydu, bunu
aratrmaya gitti ve gr amzdan kt."
"Bu ii anlayamadm. Nerede saldrya uradnz?"
"Biz burada bekledik. Firavun'un sabrszlanmaya baladn grebiliyordum. Lord Naja bir sre sonra
kayalarn arkasndan slk ald. Firavun ayaa frlad. Bize, 'Gelin, ocuklar!' dedi ve patikay trmand."
"Sen hemen arkasnda miydin?"
"Hayr, ben kafilenin arkasna yakndm."
"Bundan sonra olanlar grdn m?"
"Firavun kayalarn arkasnda gzden kaybolmutu. Hemen arkasndan barlar koptu ve arpma sesleri
duyuldu. Hiksos sesleri ve kllarla oklarn kayalara arptn duydum. Ben hemen ileri kotum, ama patika
arplan yere ulamaya alan askerlerimiz yznden tkanmt."
Gil patikann nasl daraldn ve en yksek kayann arkasna kvrldn gstermek iin ileri kotu. "Ben
ancak oraya kadar gelebildim," dedi. "Birden Lord Naja'nn, Firavun'un vurulduunu bardn duydum.
lerimdeki adamlar koyun srs gibi dnp duruyorlard. Derken hkmdar benim durduum yere
srklediler. Sanrm, Firavun o srada lmt bile."
"Hiksoslar size ne kadar yakndlar? Ka kiiydiler? Svari mi, piyade miydiler? Alaylarn tandn m?" Taita
bunlar belli bir amala soruyordu: btn Hiksoslar belirgin alametler takar ve kyafetler giyerlerdi. Msrllar
da bunlar tanmay renmilerdi.
Gil, "Bize ok yakndlar ve ok da kalabalktlar. En az bir blk vardlar," dedi.
Taita srar etti. "Hangi alaydandlar? Sorgularn grebildin mi?"
Gil ilk kez kararsz ve biraz da utanm grnyordu. "Lordum, dorusunu isterseniz dman hi grmedim.
u yukardaki kayalarn arkasndaydlar."
Taita kalarn att. "yleyse kuvvetlerini ve saylarn nereden biliyorsun?"
"Lord Naja baryordu." Gil arkasn getiremeyerek ban edi.

"Naja dnda tekiler dman grdler mi?"


"Bilemem, saygdeer Byc. Lord Naja arabalarn aaya doru gerilemelerini emretmiti. Hkmdarn
ar yaral olduunu, belki de ldn grebiliyorduk. Hepimizin morali sfrd."
"Sonradan olay arkadalarnla konumu olmalsn. lerinden herhangi biri dmanla arptn syledi
mi? Hiksoslardan birini okla ya da mzrakla yaralam m?"
Gil kararsz bir tavrla ban sallad. "Hatrlamyorum. Hayr, hi sanmyorum."
"Hkmdardan baka yaralanan olmu muydu?"
"Hayr, olmamt."
"Bunu niin Konsey'e sylemedin? Bir tek dman bile grmediini niin sylemedin?" Taita adamakll
kzmt.
"Lord Naja bize sorulara ksa ve basit yantlar vermemizi, bbrlenerek ve arpmalardaki paymza dair
uzun ykler anlatarak Konsey'in vaktini ziyan etmememizi emretmiti." Gil sklm gibi omuzlarn kaldrd.
"yle sanyorum ki hibirimiz arpmadan katmz itiraf etmek istemedik."
"Utanma, Gil. Sen sadece aldn emirleri yerine getirdin." Taita'nn sesi yumuamt. "imdi u kayalarn
stne trman ve gzlerini drt a. Hiksos blgesinin ilerindeyiz. Ben uzun kalmam."
Taita yavaa ileri yrd ve patikay tkayan kayann etrafn dnd. Durup ndeki araziyi gzden geirdi.
Bu adan baknca harap nbeti kulesinin sadece damn grebiliyordu. Patika oraya doru dnemeler
evire evire kyordu. Sonra bir bayrn yukarsnda olduka ak bir doruun tesinde gz- 102- 103 -

den kayboluyordu. Burada Hiksoslarn gizlenip bir baskn yapmalarn salayacak herhangi bir yer yoktu.
Ortalkta baz kk kayalarla gnete kurumak zere olan baz dikenli allar dnda hibir ey
grlmyordu. Derken Taita her ne olduysa gece olduunu anmsad. Ama onu rahatsz eden bir ey vard.
Gl bir ktcl kuvvet tarafndan gzetleniyormu gibi belirli belirsiz kt bir his vard iinde.
Bu duygu o kadar kuvvetlendi ki gnete kprdamadan durarak gzlerini kapad. Etrafndaki havadan her
trl etkiyi snger gibi emmek iin aklnn ve ruhunun kaplarn at. Hemen o an bu duygu daha da
kuvvetlendi: burada ok korkun eyler vard, fakat ktln oda fazla ilersinde olmayan bir yerdeydi,
ihtiyar adam gzlerini ap yavaa o yana yrd. Scaktan yanm kayayla dikenden baka grlecek bir
ey yoktu, ama Taita imdi scak havada ktln kokusunu bile alabiliyordu. Le yiyen vahi bir hayvann
nefesi gibi hafif ve keskin kokulu bir eydi bu.
Taita durdu ve bir av kpei gibi koklad. Hava imdi tozlu ve kuru, fakat temizdi. Bu da uucu kokunun doa
yasalarnn dnda bir ey olduunu kantlyordu. Taita bu noktada ilenmi bir gnahn hafif yanksn
yakalar gibi oluyordu, ama bunun yerini kesin olarak belirlemeye altnda kayboldu. Adam ileriye doru
bir adm att, sonra bir adm daha, ayn anda i bulandrc koku ona doru esti. Bir adm daha derken
kokuya byk bir znt duygusu eklendi. llemeyecek kadar deerli, yerine konulamayacak bir eyi
kaybetmi gibiydi.
Talk patikada bir adm daha atmaya kendini zorlad, ayn anda bir ey akcierlerindeki tm havay
boaltacak kadar iddetle ona arpt. Taita duyduu dayanlmaz acnn etkisiyle haykrd ve gsn
kavrayarak dizst dt. Soluk alamyordu. Bu, acnn en st kademesi, lm ayd, ihtiyar adam da
halkalaryla vcuduna sarlan bir ylanm gibi onunla bouuyordu. Kendini tekrar patikadan aa
yuvarlad, sanc da ayn anda kayboldu.
Gil onun bardn duymutu. Koarak patikay trmand. Taita'y yakalayp ayaa kaldrd. "Ne var? Size
ne oldu, lordum?"
Taita onu itti. "Git! Brak beni! Burada tehlikedesin. Bu insanlar deil, tanrlar ve iblislerle ilgili bir ey. Git!
Yamacn aasnda bekle beni."
Gil duraklad. Ama sonra o parlak gzlerdeki bak fark etmesiyle bir hayalet grm gibi irkildi.
Taita, "Git!" dedi. Bu, Gil'in bir daha hi duymak istemeyecei bir sesti ve kat.
- 104Askerin gitmesinden uzun bir sre sonra Taita ona kar cephe alm kuvvetlerle baa kabilmek iin
vcuduyla akln kontrol altna almaya alt. Kemerindeki keseye el atarak iinden Lostris'in tlsmn
kard. Onu sa elinde tutarak yine ileriye doru bir adm att.
Patikadaki ayn yere gelince sanc onu daha da vahice vurdu. Bir ok sanki gsne saplanmt. Arkaya

doru sendelerken barmamak iin kendini g tutuyordu, sanc da daha nceki gibi yine kayboldu.
htiyar adam soluyarak talk yere bakt. nce engebeli patikann herhangi baka bir yerindekinden farkl
gzkmyordu. Derken, topran stnde bir glge belirdi. Taita bir yandan bakarken glge deiti ve koyu
krmz renkte prl prl bir birikintiye dnt. Adam ar ar dizst dt. "Bir hkmdarn ve bir tanrnn
kalbinin kan bu," diye fsldad. "Firavun Tamose tam bu noktada ld."
Taita kendini toparlayp sakin, fakat titremeyen bir sesle Horus'a yakarn yneltti. Bu o kadar gl bir
duayd ki, ancak yedinci derecenin bir uzman onu azna almaya cesaret edebilirdi. Duay yedinci
tekrarnda gzle grlmeyen, ancak etrafndaki l havasn kprdatan kanatlarn hrts kulana geldi.
Taita, "Tanr burada," diye fsldad ve dua etmeye balad. Firavun'u ve dostu iin dua ediyor, Horus'a onu
acsndan kurtarmasn, duyduu ikenceye son vermesi iin yalvaryordu.
Tann'ya, "Bu korkun yerden kurtulmasna izin ver," diye yakard. "Burada tklp kalmak ruhu iin
dayanlmaz bir ikence olmal."
Bir yandan dua ederken ktlkleri savmak iin gerekli iaretleri yapyordu. Kan birikintisi toprak tarafndan
emilirmi gibi gzlerinin nnde klmeye balad. Son damla da kaybolurken Taita uykulu bir ocuun
l gibi ekilsiz ve yumuak bir ses duydu ve onu ezen kayp ve znt hissinin ruhunu terk ettiini
hissetti. Ayaa kalknca da byk bir ferahlk duydu. Kan birikintisini grd yere bast. arkl ayaklar
oradayken bile hibir ac duymad ve yreindeki huzura hibir glge dmedi.
"Huzur iinde git, dostum ve kralm ve sonsuza dek yaa." Yksek sesle bu yakarta bulunurken uzun mr
ve mutluluk iaretini yapt.
Dnp geldii yoldan tekrar aa inmeye hazrlanyordu ki bir ey onu olduu yerde durdurdu. Ban
kaldrp yine havay koklad. O kt kokudan hl hafif bir iz vard etrafnda. steksiz bir tavrla yine yokuu
trmanmaya balad. Firavun'un ld yeri geti ve ilerlemeye devam etti. Ktln kokusu
- 105att her admla daha da kuvvetleniyor, iine rtler veriyordu. Bunun doal dzenin tesinde bir ey
olduunu bir kez daha hissetti.
Devam etti, yirmi adm daha atmasnn arkasndan da koku kaybolmaya yz tuttu. Bunun zerine kokunun
en iddetli olduu noktay saptayana dek bir ileri, bir geri gitti. Patikadan ayrlnca da kokunun onu hemen
hemen bo-acakm gibi kuvvetlendiinin farkna vard.
Patikann hemen yanndaki dikenli bir aacn kvrml dallarnn altnda duruyordu. Ban kaldrnca dallarn
garip bir ekli olduunu fark etti. Sanki insan eliyle bklerek gn mavi fonunun nnde belirgin bir ha
oluturmulard. Aa baknca, bu kez bir atn ba byklnde ve biiminde bir kaya dikkatini ekti. Ksa
bir zaman nce kaldrlm, sonra tekrar eski yerine oturtulmutu. Taita kayay iinde oturduu girintiden
karnca, dikenli aacn kklerinin arasndaki bir oyuu rttn grd. Oyuun iine baknca burada bir
ey olduu dikkatini ekti. Buraya elini sokarken tedirgindi -oyuk bir ylan ya da bir akrep iin ideal barnakt
nk.
Oyuun iinden olaanst gzellikte oyulmu ve ilenmi bir cisim kard. Bunun bir okluk olduunun
neden sonra farkna vard. Kimlere ait olduuna dair phesi yoktu. Okluun stndeki desen bir Hiksos
armas stilin-deydi, deri kapn stne ilenmi resim ise Hiksos savalarnn taptklar timsah biimindeki
sava tanrs Seueth'di.
Taita okluun kapan kaldrnca iinde yeil ve krmz renkte be ok bulunduunu grd. Saplardan birini
ekince kalbi duracak gibi oldu. Yanlm olmas olanakszd. Naja'nn Konsey'in huzuruna getirdii kana
bulanm krk oku dikkatle incelemiti. Bu ok, Firavun'u ldrenin tpatp eiydi.
Oku a tuttu ve sapa ilenmi armaya dikkatle bakt, enelerinin arasnda T hiyeroglifini tutan bir leoparn
stilize edilmi bayd. lmcl okta da ayn iareti grmt. Tpatp aynyd. Taita verebilecei tm bilgileri
zmsemek ister gibi oku ellerinin arasnda evirip eviriyordu. Oku burnuna gtrp koklad. Sadece tahta,
boya ve ty kokuyordu. Onu bu gizleme yerine getiren iren koku kaybolmutu.
Firavun'un katili niin okluunu saklasnd ki? arpmadan sonra bu arazi Hiksoslarn elinde kalmt.
Silahlarn geri almak iin dnya kadar vakitleri olmutu. Bu ok gzel ve deerli bir cisim. Mecbur
kalmadka hibir sava onu terk etmez, diye dnd Taita.
Bir saat daha yamac aradysa da, ilgisini ekecek baka bir ey bulamad gibi, kokumuluk ve fenalk
anlamna gelen o doast kokuyu da bir
daha alamad. Arabalarn vadideki kumlarn stnde bekledikleri yere inerken okluu eteinin altna
saklamt bile.
Gece bastrncaya kadar vadide gizlenerek beklediler. Daha sonra gcrdamalarn nlemek iin tekerlek

poyralarn koyun yayla yalayarak, atlarn toynaklarn deri patiklerle rterek, btn silahlarla donanm
da ses karmamalar iin sarp sarmalayarak Gil'in rehberliinde Hiksos blgesinin ilerine girdiler.
Mzrak eri yreyi iyi tanyordu, Taita da herhangi bir yorumda bulunmamakla beraber, adamn kim bilir
efendisiyle ka kez buralarda yolculuk ettiini ve dmanla daha ka randevular olmu olduunu merak
etmekten kendiri alamad.
imdi Nil'in alvyon ovasndaydlar. Karanlkta tanyamadklar silahl asker kafileleri geerken defalarca
yoldan ayrlmak zorunda kaldlar. Vakit gece yarsn geerken unutulmu bir tanrnn alak bir kil tepesinin
yamacnda oyulmu, terk edilmi durumdaki tapnana geldiler. Maara btn bl aral~r, atlar ve
adamlaryla birlikte barndracak kadar bykt. Daha nce de bu amala kullanld hemen belli oldu.
Harap durumdaki mihrabn arkasnda lambalar ve bir ya amforas gizliydi, ayr bir blmede de at yemi
balyalar istiflenmiti.
Atlarn eyerlerini karp hayvanlar doyurduktan, kendileri de kendi yemeklerini yedikten sonra askerler
saman deklerine uzandlar ve horlamaya balamakta gecikmediler. Gil bu arada svari niformasn
karp yerine gze batmayacak bir kyl kyafeti giymiti. Taita'ya, "Ata binemem. Fazlasyla dikkat eker,"
dedi. "Bubasti'deki karargha varmam yarm gn alr. Beni yarn akamdan nce beklemeyin." Maaradan
kp gecenin karanlnda gzden kayboldu.
Taita, Gil'in gtrmekte olduu mesaja Lord Naja'nn mttefiklerinin verecekleri yant beklemeye
hazrlanrken, drst Gil grnd kadar saf bir asker deil, diye dnd.
Ortalk aydnlanr aydnlanmaz yeralt tapnann hava deliinin ald tepeye bir nbeti dikti. Vakit
leye yaklarken hava bacasndan kulana gelen hafif bir slk bir tehlikeyi haber verdi, Taita da
nbetinin yanna trmand. Ar yklerin altnda ezilen eeklerden oluan bir kervan tapnan azna doru
yol alyordu; Taita tapna bir tr kervansaray olarak kullananlarn bu tccarlar ol- 107
- 106 -

dn tahmin etti. O blmeye yem balyalarn brakanlar da mutlaka onlard. htiyar adam yaklaan
kervandakiler tarafndan grlmemeye dikkat ederek doruktan aa indi. iryandan er Da'nn Asur
Kitab'ndan dize okurken patikann orta yerine beyaz kuvarz talarn belli bir motif oluturacak ekilde
dizdi. Sonra ekilerek kervann geliini beklemeye koyuldu.
ndeki eek kafilenin kalan ksmndan yaklak on, on be metre ilerdeydi. Hayvann tapna ve iindeki
yemleri bildii, srcsnn teviki olmadan admlarn hzlandrmasndan belli oldu. Fakat patikada beyaz
kuvarz ta kmesinin bana gelince, hayvanck ylesine rkt ki stndeki yk kayarak karnnn altnda
asl kald. Ayn anda ifteler atarak komaya ve tapnaktan ovaya doru uzaklamaya balad. Bouk
anrmalar kafiledeki br hayvanlar da etkilemiti, ok gemeden onlar da ifteler atmaya, yulara kar
koymaya, srclerine saldrmaya ve bir ar srsnn saldrsna uram gibi drt dnmeye
balamlard.
Srclerin, kaan hayvanlar yakalayp brlerinin yanna getirmesi, dehet iindeki zavalllar
sakinletirmesi ve tekrar tapnaa doru yola dzl-meleri leden sonra saatlerinin yardan fazlasn yuttu.
Zengin kyafetli tknaz ba src bu kez ne geti ve uzun bir dizginin ucundaki inat eei arkas sra
srklemeye balad. Patikann orta yerinde talar grnce durdu. Kafile arkasnda birikmiti; br
srcler de yanna geldiler. Yolun ortasnda ellerini, kollarn sallayarak ayakst bir toplant yaptlar.
Ykselen sesleri Taita'nn yamata zeytin aalarnn arasnda gizlendii yere kadar ulayordu.
Ba src sonunda brlerinden ayrlarak yalnz bana yrd. Admlar nceleri hzl ve gvenliydi. Ama
ok gemeden yavalad ve ekingenle-ti, sonunda da durarak kuvarz talarnn oluturduu deseni
uzaktan inceledi.
Az sonra talarn bulunduu yne doru tkrd ve talarn hakareti iade etmelerinden korkmu gibi geri
srad. Son olarak kem gz iaretini yapt, dnd ve bir yandan yaklamamalar iin el, kol hareketleriyle
onlar uyararak arkadalarna katlmakta acele etti. brleri srar etmediler. Btn kervan az sonra geldii
yolda gerileme halindeydi. Taita da yamac inerek ierdikleri etkilerin dalmas iin talar datt, bylece,
bekledii br ziyaretilere yolu at.
Silahl yirmi kii ksa yaz alacakaranlnda hayvanlarn hzla srerek geldiler. dn ald bir ata binmi
olan Gil kafilenin bandayd. Dalan talarn yanndan frtna gibi getiler ve tapnan azna ulaarak
silah takrtlar
- 108-

arasnda atlarndan indiler. Liderleri uzun boylu ve geni omuzlu bir adamd. atk kalar, etli ve kancal bir
burnu vard. Ar kara byklar gsne kadar iniyordu, sakal kllarnn arasna da renkli kurdeleler
rlmt.
Yabanc bir iveyle, "Sen o Byc'sn, deil mi?" dedi.
Taita Hiksos dilini onlar kadar iyi konutuunu belli etmeyi uygun bulmayarak mtevaz bir tavr taknd ve
Msr diliyle yant verdi. "Adm Taita ve Byk Tanr Horus'un hizmetkrym. Sizi onun adna kutsarm. Etkin
bir adam olduunuzu gryorum, ama adnz bilmiyorum."
"Adm Trok. Leopar Klanfnn Byk Reisi ve Kral Apepi'nin ordusunun kuzey kanadnn komutanym. Bana
bir simge getirmi olmalsn, Byc."
Taita sa avucunu at ve Hiksos'a mavi srl porselen krn gsterdi. Bu, Tanr Seueth'in minik bir
heykelinin st yarsyd. Trok bunu dikkatle inceledi, sonra kemerindeki keseden baka bir porselen paras
kararak iki kr birletirdi. Krk kenarlarn birbirlerine tpatp uyduunu grnce honut bir tavrla, "Gel
benimle, Byc," diye homurdand.
Trok yannda Taita'yla gecenin karanlnda yrd. Konumadan tepeye trmandlar ve yldzlarn nda
kar karya yere meldiler. Trok klcnn knn dizlerinin arasna sktrmt, eli de ar palasnn
stndeydi. Taita bunun gvensizlikten ok alkanlktan ileri geldiini dnd. Ama yle de olsa
savalarn komutan yabana atlacak bir adam deildi.
Trok, "Bana gneyden haber getiriyorsun," dedi. Soru sormuyor, bildii bir gerein dorulanmasn
beklermi gibi konuuyordu.
"Firavun Tamose'un lmn duydunuz, deil mi lordum?"
"Tebli dzmecenin lmn Abnub kentini zapt ettiimiz zaman aldmz tutsaklardan duyduk." Trok, Msr
Firavun'unun otoritesini sz ya da imayla kabul etmemeye zen gsteriyordu. Hiksoslara gre her iki
krallktaki tek hkmdar Apepi'ydi. "Yukar Msr taht stnde hak iddia eden bir ocuun varln da
duyduk."
Taita, "Firavun Nefer Seti henz on drt yanda," dedi. Nefer'den sz ederken Firavun unvann
vurgulamaya dikkat ediyordu. "Birka yldan nce erikinlie ulamayacak. Lord Naja o vakte kadar
Naipliini stlendi."
Trok ani bir ilgi belirtisiyle ne uzand. Taita iinden ks ks gld. Yukar Krallktaki durumlar hakknda bu
kadar bir bilgileri olmad takdirde, Hiksos-larn haber alma rgtleri pek zavall olsa gerekti. Sonra
hkmdarn lmnden ksa bir sre nce Firavun Tamose'la birlikte Teb'de Hiksos casuslaryla
muhbirlerine kar atklar sava anmsad. Elliden fazlasn meydana kar- 109mlar ve tutuklanlard ikenceyle sorguya ekildikten sonra hepsi idam cezasna arplmt Tata
dmana bilgi akn kesmi olmalarndan dolay iinde derin bir honutluk duydu
"Demek ki bize gneydeki Nap'ten aldn yetkiyle geliyorsun Bize Na-ja'dan ne gibi bir mesaj
getryorsun?" diye sorarken Trok'un tavrndak garip zafer sevinci Tata'nn dikkatinden kamad
Tata kaamak bir yant vermeyi seti 'Lord Naja nerisini dorudan Apep'ye gtrmemi istedi ' Trok'a
gerekli olandan daha fazla bilgi vermek s temyordu
Komutan buna alnd "Naja kuzenmdr," dedi souk bir tavrla, "Yollad mesajn her kelimesini bilmemi
ister" Tata duygularna ylesine hkimdi ki Trok'unk balanamaz bir boboazlk olduu halde, en kk
bir aknlk belirtisi gstermedi Nap'n kokenyle ilgili kukular bylece dorulanm olu yordu Olculu bir
sesle, "O kadarn biliyorum, lordum Ne are ki Apep'ye gnderilen mesaj o kadar nemli ki " diyecek oldu
Komutan onun szn kesti "Beni kuumsuyorsun, Buyucu Nap'n yzde yz gvenme sahibim " Trok'un
sesi kabalamt "Apep'ye bir atekes nermeye ve onunla kalc bir bar pazarl yapmaya geldiinizi
biliyorum "
"Size daha fazlasn syleyemem, lordum" Bu Trok bir sava olabilir ama bir entrikac olmad kesin, diye
dnyordu Ama, "Ben mesajm yalnz oban Bakan'a iletebilirim," derken tavrnda ve sesinde hibir
deiiklik olmad Hksos hkmdarna Yukar Msr'da bu unvan yaktrlyordu "Beni ona gtrebilir
msnz7"
'Nasl istersen, Buyucu Bir yarar olmasa da istersen eneni kapal tut' Trok fkeyle ayaa kalkt "Kral Apep
Bubast'de," dedi "Derhal oraya gideceiz"
Gstermelik bir sessizlikle yeralt tapnana dndler Tata orada Gl'le muhafzlarn avuunu yanna
ard "Grevinizi iyi baardnz," dedi onlara "Ama imdi geldiiniz kadar gizlice Teb'e dnmelisiniz"
Gl, 'Sz de bizimle geliyor musunuz?" diye endieyle sordu Belli ki kendini ihtiyar adamdan sorumlu

hissediyordu
"Hayr" Tata ban sallad "Ben burada kalyorum Nap'e rapor vermeye gidince Apep'yle bulumak iin
yolda olduumu syle"
Atlar ya lambalarnn olgun nda arabalara kouldular, yolcular da ksa bir sure sonra yola kmaya
hazr oldular Gl arabadan Tata'nn den heybesini getirdi ve ihtiyar adama verdi Sonra onu saygyla
selamlad "Sizinle
- 110
yolculuk etmek benim iin byk bir onurdu, lordum Ben ocukken babam servenleriniz hakknda ykler
anlatrd Asyut'ta szn alaynzda bulunmutu Sol kanadn komutanyd"
Tata sordu "Ad neydi?"
"Lasro, lordum"
"Evet" Tata bann hareketiyle dorulad "Onu ok iyi hatrlyorum Savata sol gzn kaybetmiti"
Gl ihtiyar adama huu ve hayranlkla bakt "O olay krk yl nceydi, ama sz hatrlyorsunuz"
Tata, "Otuz yedi yl nceydi," diye dzeltti "Yolun ak olsun, gen Gl Dun gece yldz falna baktm Uzun bir
hayatn olacak ve onurlu payelere ykseleceksin "
Gurur ve honutluktan syleyecek sz bulamayan mzrak en dizginlere sarld ve gecenin iinde uzaklat
Lord Trok'un adamlar da bu arada hayvanlarna binmilerdi ve yola kmaya hazrdlar Gl'n tapnaa
dnerken bindii at Tata'ya vermilerdi Tata heybelerini hayvann stne frlatt ve kendi de bir atlayta
oturdu Hksoslar, bacaklarn birbirinden ayrarak ata binmekte Msrllar gibi bir saknca grmyorlard,
maarann azndan grltyle karak batya, yan araba kafilesinin izledii yolun aks ynne dndler
Tata ar silahl Hksos kafilesinin ortasnda atn sryordu Trok nden gidiyordu Tata'y yannda atn
srmeye davet etmemiti ihtiyar adama Na-ja'nn mesajn dorudan ona vermeyi reddetmesinden ben
souk ve mesafeli davranyordu Dnlecek pek ok eyi olduundan Tata grmezlikten gelinmesine
memnundu zellikle Naja'nn kark kan dolaysyla nnde ok ilgin olaslklar belirmiti
Gece boyunca at srerek batya, dmann Bubast'dek en nemli ssne doru yol aldlar Vaktin gece
olmasna ramen yolda giderek fazlalaan bir hareket vard Hepsi askeri malzeme ykl boy boy arabalar
onlarla ayn ynde ilerliyordu Ayn sayda bo arabalar ise yklerini boaltm olarak Ava-rs'le Memphs'e
doru dn yapyorlard
Nehre yaklatklar srada Tata, Bubast evresinde mevzlenm Hksos birliklerinin atelerini grd Nehir
kysnda kilometreler boyunca k yne uzanan bir titrek klar tarlas, karanlkta grlmeyen dev bir insan
ve hayvan topluluuydu bu
- 111 Kamp kurmu bir ordunun kokusu dnya yznde baka hibir eye benzemez. Onlar yaklatka bu koku
dayanlmaz bir hal ald. Aslnda birok kokularn karmyd: svari birliklerinin kokusunun, gbreyle gbre
atelerinin kokusunun, deriyle kflenmi tahllarn kokusunun, ykanmam erkeklerle cerahatlenmi
yaralarnn, gmlmemi plerin, hela ukurlarnn amonya-yla hayvan tersinin, pien yiyeceklerle
ekiyen biralarn karm. Geniz yakan gmlmemi cesetlerin kokusu da cabas.
Taita bu boucu koku harmannn altnda bir baka koku yakalad. Bunu tanr gibi olmutu, ama hastalardan
biri atnn nnde sendeleyip onu dizginleri hzla ekmek zorunda braktnda solgun yzdeki pembe
lekeleri grmesi zerine emin oldu. Apepi'nin Abnub'daki zaferinin niin arkasn getirmediini, arabalarn
niin gneye, Msr ordusunun darmadan ve aresiz durumda olduu Teb'e yollamadn imdi anlyordu.
Taita atn Trok'unkinin yanna srd ve yavaa sordu. "Lordum, veba kuvvetlerinizi ilk ne zaman yere
vurdu?"
Trok atnn dizginlerini o kadar hzl ekti ki hayvan altnda zplamaya ve fr fr dnmeye balad. "Bunu sana
kim syledi, Byc?" diye sordu. "Bu lanet olas hastalk senin bylerinden biri mi yoksa? Yoksa bu
salgn sen mi bamza musallat ettin?" Sava byle syledikten sonra kar tarafn yalanlamasn
beklemeden atn fkeyle mahmuzlad. Taita onu olduka geriden izlediyse de, etrafnda olan bitenlerin bir
tek ayrntsn bile gzden karmyordu.
Bir yandan da k kuvvetleniyordu. Zayf ve puslu bir gne, araziyi battaniye gibi rten ve afak gn
gzden silen kaln sis ve odun atei bulutunun arkasndan kendini doru drst gsteremiyordu bile. Bu k
manzaraya doast bir grnm veriyordu; cehennemden bir sahne gibiydi. nsanlarla hayvanlar bu kta
karanlk ve eytans siluetlere dnyordu. Ksa zaman nceki taknn amuru da atlarnn toynaklarnn
altnda siyah ve yapkand.
Bylece cenaze tayan arabalarn ilkinin yanndan getiler. Taita'nn etrafndaki adamlar da arabann

stnde yl imi l kmesinden yaylan kokuya ve pis havaya kar giysilerinin ucuyla azlarn ve
burunlarn rttler. Trok bir an nce arabann yanndan gemek iin atn mahmuzlad, ama ayn ekilde
ykl daha pek ok araba yolu tkamt.
Daha ilerde arabalarn tyler rpertici yklerini yaklmak zere boalttklar alanlardan birinin yanndan
getiler. Odun bu lkede kt bulunan bir malzemeydi, alevler de ceset ynlarn yakp yok etmeye yeterli
deildi. ryen etlerden yalar szdka alevler titreiyorlar ve o havay soluyanlarn azlaryla
boazlarna yapan yal kara duman bulutlar salveriyorlard.
- 112Taita acaba ka kii vebaya kurban oldu, ka kii de ordumuzla arprken ld, diye merak etti.
Veba herhangi bir orduyla uyum halinde yan yana yryen korkun bir hortlakt. Apepi yllardan beri burada
Bubasti'de farelerle, akbabalarla ve le yiyen marabu leylekleriyle kaynaan kamplardayd. Adamlar da
kendi pislikleriyle koyun koyuna yayorlar, vcutlar pireler ve bitlerle kaynyor, bozuk gdalar yiyorlar ve
mezarlarla dk ynlarnn svlarnn akt sulama kanallarndaki sular iiyorlard. Bunlar vebann geliip
yaylmas iin ideal koullard.
Bubasti'ye yaklaldka benzer kamplar oald, adrlar, kulbeler ve mezbeleler garnizon kentini
evreleyen duvarlarla hendeklerin dibine ylmt sanki. Veba kurbanlar iinde nispeten ansl olanlar
scak sabah gneine kar fazla bir koruma salamayan didik didik palmiye yapraklarndan damlarn
altnda yatyorlard.
Bakalar ise tarlalarn ayaklar altnda inenmi amurlarnn arasnda susuzlua ve hava koullarna terk
edilmi durumdaydlar. llerle can ekienler i ieydiler, arpmada yaralananlar ise sulu dizanteriden
perian haldeki hastalarla yan yana yatyorlard.
Taita tm ifac igdlerine ramen onlar kurtarmak iin bir ey yapmayacakt. Kendi kalabalklar onlar
mahkm ediyordu, bir tek adam ise bu kadar ok insana yardm etmek iin ne yapabilirdi? Dahas, onlar
Msr'n dmanydlar, Taita ise vebann tanrlarn onlara uygun grd bir ceza olduunu dnyordu.
Bir tek Hiksos'u tedavi etmesi, Teb zerine yryecek ve sevgili kentini alevlere ve yamaya kurban edecek
fazladan bir dman demekti.
Kaleye girdiler ve burann duvarlar arasndaki koullarn daha parlak olmadn grdler. Veba kurbanlar
hastaln onlar yere vurduu kelerde ylp kalmlar, farelerle sokak kpekleri cesetleri, hatta hl
hayatta olmakla beraber kendilerini koruyamayacak durumda olanlarn vcutlarn kemiriyorlard.
- 113Apepi'nin karargh Bubasti'deki en nemli binayd. Kentin ortasnda amur tulalaryla hasrdan ina
edilmi dank bir sarayd. Seyisler kentin kaplarnda atlarn aldlar, bir tanesi de Taita'nn heybelerini
tad. Lord Trok, Ta-ita'y saysz avlularla pancurlar rtl karanlk salonlardan geirdi. Buralarda kentten
ve evredeki kamplardan yaylan veba kokusunu rtmek iin tuntan mangallarda gnlk ve sandal aac
yaklyor, ne are ki bunlar eriyip aktka kan alevler scak havay solunulamaz hale getiriyordu. Ana
kararghta bile veba kurbanlarnn iniltileri odalarda tyler rpertici yanklar uyandryor, karanlk kelerde
bzlp kalm zavalllar gze arpyordu.
Bycler Kral / F: 8
Nbetiler binann en derin blmndeki tuntan bir kapnn dnda onlar durdurdular, ama Trok'un r
cssesini tanr tanmaz kenara ekilip gemelerine izm verdiler Bu bolum Apep'nn zel dairesiydi
Duvarlarda olaanst gzellikte hallar aslyd, mobleler ise ou Msr'n saraylaryla tapnaklarndan
yamalanm deerli tahtalardan ya da fildii sedeften yaplmt
Trok, Tata'y kk, fakat lks denmi bir sofaya sokup orada brakt Kadn kleler ona bir erbet testisi,
bir tabak dolusu olgun hurmayla nar getirdiler Tata erbeti yudumlad ama meyvelerin yalnzca tadna bakt
Oldu bitti fazla yiyip imekten saknrd
Bu olduka uzun bir bekleyi oldu Yksekteki tek pencereden ieri giren gne kar duvarda yer
deitirerek zamann ne kadar getiini gsterdi Tata hallardan birinin stne uzand ve heybelerini yastk
yerine kulland Uyukluyor, ama hi derin uykuya dalmyor, en kk bir gurultu annda uyanmasna yol
ayordu
Arada uzaklardan kadn alaylar, sonra da kaln duvarlarn arkasnda bir yerde yeni bir olumun feryatlarla
karlan kulana geliyordu
Sonunda dardak koridorda ar ayak seslen duyuldu ve kap araln rten perde kenara ekildi Ir yapl
bin girite duruyordu zerinde sadece kaln bir altn zincirin kemer niyetine tuttuu koyu krmz ketenden bir
eteklik vard Gs bir aynn postu kadar sert, krlam ve kvrck kllarla kaplyd Ayaklarnda ar

sandaletler vard, baldrlar da sert deriden zrhlarla rtlyd Ama stnde ne bir kl ne de baka bir silah
vard Kollaryla bacaklar bir tapnan kolonlar kadar kaln gzkyordu ve savalardan kalma yara
izleriyle kaplyd Bunlardan bazlar beyaz ve ipek gibi oktan kapanm yaralard, daha yeni olan bakalar
ise mor renkli ve cerahatlenmi gibiydi Sakalyla gr salar da krlamt, ama bakalarnnk gibi rlm
ve kurdelelerle sslenmi deildi Salar yalanmam ve taranmam olduundan karmakark
durumdayd Koyu renkli gzlerinde lgn bir bak vard, r kemerli burnun altndaki kaln dudaklar da
sahibi strap ekiyormu gibi gerilmiti
"Sen Tata'sn," dedi "Hekim Tata" Sesi glyd, ama Msr dilini yabanc vesyle konumuyordu Ne de
olsa Avars'de domutu ve Msr kltryle yaam biimini byk lde benimsemiti
Tata onu iyi tanyordu Apep istilacyd, kanl barbard, lkesiyle Fra-vun'unun can dmanyd "Evet,
Tata'ym," derken yznn ifadesiz, sesinin de sakn kalmas iin yal adamn tm nefis kontroln
seferber etmesi gerekti
- 114Apep, "Hnerlerini duydum," dedi "imdi onlara ihtiyacm var Benimle gel"
Tata heybelerini omzuna att ve hkmdarn arkasndan kemerli geitte yrmeye balad Lord Trok orada
silahl bir kafileyle onlar bekliyordu Tata, Hksos kralnn arkasndan sarayn derinlerine doru yrrken
onun etrafn evirdiler Onlar ilerlerken alama seslen giderek kuvvetleniyordu Derken Apep baka bir kap
araln rten kaln perdelen ekti ve Tata'y kolundan yakalayarak ien itti
Avars'tek Iss Tapna'ndan getirilmi kalabalk bir rahip grubu odaya hkim konumundayd Onlar balkl
tylerinden yaplm balklarndan tanynca Tata dudaklarn bkt Rahipler bir kedeki mangaln
banda ilahiler sylyor ve sstrum'larn sallyorlard Mangaln ime sokulmu maalar kzl kor grnm
almt Tata tam k kuaktr bu arlatanlarla mesleki bir sava halindeydi
Odann ortasndaki yatan etrafnda bu raclardan baka yirmi k daha toplamt Bunlar saray erkn,
subaylar, yazclar ve baka memurlard ve hepsi de bir cenaze torenndeym gibi ciddi grnyorlard
Kadnlarn ou yere diz kmler, uluyorlar ve dvnyorlard ilerinden yalnzca bir tanesi yatakta yatan
gen ocua yardm etmek iin bir eyler yapmaya alyordu Hastadan daha yal gzkmyordu,
herhalde on u, on drt yalarn-dayd Hastann yzn, gzn bakr bir ksenin iindeki ltlm, parfml
suyla slyordu
Tata onun zeki ve kararl bir yz olan, arpc bir kz olduunu ilk bakta grd Hastaya gsterdii ilgi
iten, yznn ifadesi sevgi dolu, ellen de hzl ve becerikliydi
Yal adam bu kez dikkatini hasta ocua evirdi Onun da plak vcudu biimliydi, ama hastalktan erimiti
Ter iinde olan derisinde vebann karakteristik lekelen gze arpyordu Gsnde ise Iss rahiplerinin
kanatarak ve dalayarak atklar iltihapl yaralar dikkati ekiyordu Tata ocuun hastaln son evrelerinde
olduunu fark etti Gr siyah salar terden srlsklamd ve gzlerinin stne dklmt Mor ukurlarna
kam gzleri ise ateten parlyor, ama belli ki grmyordu
Apep yatan bana giderek hasta ocua aresizlik iinde bakt "Bu en kk olum Khyan'dr," dedi "Sen
onu kurtaramazsan veba onu bizden alacak, Buyucu"
Khyan inledi ve yanna yuvarlanarak dizlerini strap iinde yaral gsnn stne bkt Sulu dk ve taze
kandan oluan bir karm bzlm ka- 115baetlerinin arasndan patlamay andran bir sesle kirli araflarn stne pskrd. Ona bakan kz, ocuun
arkasn hemen elindeki bezle temizledi, sonra da herhangi bir tiksinti belirtisi gstermeden araflarn
stndeki pislii sildi. ifaclar kede ilahilerini srdryorlard. Barahip ise mangaldaki kmr ateinin
iinden kzgn bir maa alarak yataa yaklat.
Taita hemen araya girerek uzun asasyla rahibin yolunu tkad. "k buradan!" dedi yavaa. "Sen ve
kasaplarn yeterince zarar verdiniz."
Adam itiraz etti. "Vcudunun ateini yakp temizlemeliyim."
Taita, "Dar!" diye tekrar etti. Sonra oday dolduran tekilere dnd. "Hepiniz oday boaltn."
"Seni iyi tanyorum, Taita. Sen bir kfirsin, iblislerle kt ruhlarn da yaknsn." Rahip direniyor, ate gibi
bronz maayla Taita'y tehdit ediyordu. "Senin sihirlerinden, bylerinden korkmam ben," diye tslad.
"Burada hibir yetkin yok. Prens bana emanet."
Taita bir adm geri ekildi ve asasn rahibin ayaklarnn dibine frlatt. Tahtadan asa kvrlmaya, tslamaya ve
talarn stnden ona doru srnmeye balaynca rahip bir lk atarak kendini arkaya savurdu. Asa
birden adam boyu kadar yksee dikildi, boncuk gibi kara gzleri ldarken atall dili de srtan ince

dudaklarnn arasndan frlad.


Annda insanlar toplu halde kapya doru atldlar. Saray dalkavuklaryla rahipler, askerlerle hizmetkrlar
nden dar kabilmek iin panik halinde birbirlerini trmalyorlar, nlerindekileri yumrukluyorlard. Barahip
de bir an nce kamak tela arasnda mangal devirdi, sonra dalan kmrlerin stne bastka bararak
dans etmeye balad.
Birka saniye sonra odada yerinden kmldamam olan Apepi'den ve hasta yatann bandaki kzdan
baka kimse kalmamt. Taita eilip kvranan ylan kuyruundan yakalad. Ylan annda yeniden deiime
urayarak Taita'nn parmaklarnn arasnda dmdz ve kat tahta haline dnd. htiyar adam asay yatan
yanndaki kza doru tuttu. "Sen kimsin?" diye sordu.
"Adm Mintaka. Bu da benim kardeim." Kz elini onu korur gibi ocuun terden slanm salarna dayad ve
meydan okurcasna ban kaldrd. "En korkun marifetlerini bile yapsan kardeimi yalnz brakmayacam,
Byc," dedi. Dudaklar titriyordu, kara gzlen de korkudan iri iri almt. Belli ki Taita'nn nnden ve
ihtiyar adamn ona uzatt ylan asadan rkmt. "Senden korkmuyorum," dedi, sonra yatan br
yanna dnd.
- 116Taita, "Gzel," dedi. "O zaman iime yarayabilirsin. Bu ocuk en son ne zaman su iti?"
Kzn kendini toparlamas birka saniye srd. "Sabahtan beri azna bir yudum su koymad," dedi sonunda.
"O arlatanlar yavrucazn hastalk kadar susuzluktan da lmekte olduunu gremiyorlar m? Terleye
terleye vcudundaki hemen hemen btn suyu boaltm," diye homurdanan Taita yatan yanndaki bakr
testiyi alarak iindekileri koklad.
"Bu su rahiplerin zehriyle vebann havasndan pislenmi," dedi ve testiyi duvara frlatt. "Mutfaa git ve
baka bir testi bul. Ama temiz olmasna dikkat et. Sonra onu nehirdeki suyla deil, kuyu suyuyla doldur.
abuk ol, kzm." Kz koup odadan karken Taita heybesini at.
Mintaka kala gz arasnda temiz su dolu bir testiyle dnd. Taita otlarla bir iksir hazrlad ve bunu
mangalda stt.
iksir kaynaynca, "Bunu ona iirmeme yardm et," diye kza emretti. Kardeinin ban nasl tutacan, suyu
azna akttka ocuun boazn nasl okayacan da kza gsterdi. Khyan ok gemeden rahat rahat su
iebilir hale geldi.
Hkmdar, "Sana yardm etmek iin ne yapabilirim?" diye sordu.
"Lordum, burada sizin yapabileceiniz bir ey yok. Siz ifa vermekten ok yok etmeyi baarrsnz." Taita
hastasnn zerinden ban kaldrmadan kral bu szlerle savd. Uzun bir sessizlik oldu, arkasndan da
oday terk eden Apepi'nin tun ivili sandaletlerinin takrtsnn uzaklat duyuldu.
Mintaka ok gemeden Byc'den korkmaktan vazgeti, yardmc olarak da istekli ve becerikliydi. Taita'nn
isteklerini nceden tahmin edebiliyordu sanki. Taita heybesinden kard baka bir ilac mangaldaki atete
strken, o, kardeini ila imeye zorluyordu. Bu yeni ilac da tek bir damlasn dkmeden hastaya iirmeyi
baardlar. Mintaka, Taita'nn, ocuun gsndeki yanklara bir merhem srmesine yardm etti. Bundan
sonra Khyan' keten araflarla sarp sarmaladlar ve yanan vcudunu serinletmek iin araflar kuyu
suyuyla slattlar.
Mintaka bir ara ksa bir sre dinlenmek iin yanna oturunca, Taita kzn elini alp avucunu yukar evirdi.
Bileinin i yzndeki krmz kabarcklar in-celediyse de, Mintaka elini onun avucundan ekmeye alt.
Utancndan k-zararak, "Bunlar pire srklar," dedi. "Buras pire kaynyor."
- 117 Taita, "Pire srnca ok gemeden veba da gelir," dedi. "u entarini kar."
Mintaka tereddt etmeden ayaa kalkt ve entarisini zerinden yere kaydrd. plak vcudu ok ince ve
ergin olmakla beraber, ayn zamanda atletik ve glyd. Gsleri henz pek tazeydi, meme balar da
olgun ahududulara benziyordu. Uzun ve biimli bacaklarnn arasna yumuack tylerden bir gen
yuvalanmt.
Solgun karnndan bir pire zplad. Taita onu havada yakalad ve trnaklarnn arasnda ezdi. Bcek, kzn
gbeinin etrafnda bir pembe lekeler zinciri brakmt.
htiyar adam, "Arkan dn," diye emretti, kz da onun szn dinledi. ren bceklerin bir dieri srtndan
sert ve yuvarlak kabaetlerinin arasndaki yara doru kotu. Taita bcein parlak kara kabuunu
parmaklarnn arasnda ezdi. Patlayan pirenin yerinde minik bir kan damlac kalmt. Taita, "Seni u irin
hayvancklardan kurtarmadmz takdirde bir sonraki hasta sen olacaksn," dedi ve kz mutfaklardan bir
leen su getirmeye yollad. Mangalda pirekapan bitkisinin kurutulmu mor ieklerini kaynatt ve kz bu

suyla tepeden trnaa ykad. Islak deriden atlayarak bu keskin kokulu dutan kurtulmaya alan drt veya
be pireyi daha katletti.
plak vcudu kuruyan Mintaka daha sonra Taita'nn yanna oturdu ve elbiselerini inceleyip dikileriyle
katlarnn arasndan son pirelerle yumurtalarn ayklarken iten bir tavrla sohbet etti. iyi arkada olma
yolundaydlar.
Daha gece olmadan Khyan'n barsaklar bir kez daha boald, ama dksnda artk kan yoktu. Taita dky
koklaynca veba salgsnn hafiflediini saptad. Otlardan daha youn bir solsyon hazrlad ve ikisi Khyan'
bir testi dolusu su daha imeye zorladlar. Sabah olurken atei den ocuk daha rahat dinleniyordu. En
sonunda idrar da kard ve svnn koyu sar renkte ve eki kokulu olmasna ramen, Taita bunu ok yararl
olarak niteledi. Bir saat sonra tekrar idrar yapt ve bu kez idrar daha ak renkteydi ve o kadar pis kokulu da
deildi.
Mintaka kardeinin yanan okayarak, "Bakn lordum," dedi. "Krmz lekeler soluyor, derisi de ele daha
serin geliyor."
Taita ona, "Sende bir cennet hurisinin ifa veren dokunuu var," dedi. "Ama su testisini unutma. Baksana,
boalm."
118Mintara hemen mutfaklara kotu ve gz ap kapayana kadar testiyi doldurmu olarak dnd. Bunu ihtiyar
adama uzatrken bir Hiksos ninnisi sylyordu, Taita da kzn sesinin tatllna ve berraklna hayran oldu.
"Otlarn arasnda rzgrn sesini dinle, kk sevgilim,
Uyu, uyu, uyu.
Nehrin sesini duy, kk sevgilim,
Dler gr, dler gr."
Taita kzn yzn iyice inceledi. Hiksoslarnki gibi biraz fazla geniti, elmack kemikleri de fazla kkt. Az
geni, dudaklar dolgun, burnu kemerliydi. Yznn izgileri kusursuz olmamakla beraber, birbirleriyle ok
gzel bir uyum salyorlard, boynu da uzun ve zarifti. Kavisli kara kalarn altndaki badem gzleri
olaanst gzeldi. Ayrca yznden zek fkryordu. Onunkisi farkl bir gzellik, ama gzellik olduu
kesin, diye dnd Taita.
"Bak!" Kz arky keserek gld. "Uyand."
Khyan'n gzleri akt ve ablasna bakyordu.
"Bize geri dndn, kk canavar." Mintaka gld zaman lambann nda dileri keli ve bembeyaz
gzkyordu. "Senin iin ok endielendik. Bunu bir daha asla yapmamalsn." Sevin gzyalarn
gstermemek iin ocuu kucaklad.
Taita yataktaki iki ocuun tesine baknca kapnn aralnda Apepi'nin iri cssesini grd. Taita onun ne
kadar zamandr orada olduunu bilemiyordu, ama imdi yal adama glmsemeden ban sallad ve
ekildi.
Khyan o akam ablasndan biraz yardm grerek yatann iinde otura-bildi ve dudaklarnn nnde tuttuu
kseden biraz orba iebildi. ki gn sonra vcudundaki lekeler kaybolmutu.
Apepi gnde veya drt kere oday ziyaret etti. Khyan henz ayaa kalkamayacak kadar halsizdi, ama
babasn grr grmez bir sayg nianesi olarak elini kalbine ve dudaklarna gtryordu.
Beinci gnde sendeleyerek yataktan kalkt ve hkmdarn ayaklarna kapanmaya alt, fakat Apepi onu
durdurup tekrar yastklarnn stne yatrd. ocua kar duygular belli olmakla beraber, Apepi'nin
syleyecek fazla bir eyi yoktu ve hemen odadan kmaya hazrland. Fakat kap aralnda durup Taita'ya
bakt ve bann sert bir hareketiyle onu izlemesini emretti.
&
- 119Sarayn en yksek kulesinin tepesinde yalnzdlar. Bu ykseklie varmak iin iki yz basamak
trmanmlard. Oradan nehrin on mil yukarsnda olan zapt edilmi Abnub Kalesi grlyordu. Teb oradan
itibaren yz milden daha yakndayd.
Apepi nbetilere aa inmelerini, gzetlenmemeleri ve konutuklarnn duyulmamas iin bu yksek yerde
yalnz braklmalarn emretmiti. Hkmdar gri renkli byk nehrin zerinden gneye bakyordu. Eksiksiz
sava kya-fetindeydi. Bacaklarnda deri sarglar, gsnde zrh vard. Kl kemerine altndan rozetler
kaklmt. Sakal da tren kyafetiyle uyumlu olmas iin krmz kurdelelerle rlmt. Gm renkli gr
buklelerinin stne akbaba ve kobra tacn oturtmutu. Bu gasp ve soyguncunun kendini btn Msr'n
Fira-vun'u saymas ve kutsal alametleri takmas, Taita'y fkesinden deli ediyordu. Ama yzndeki ifade

sakindi. Bunun yerine Apepi'nin dncelerini yakalamak iin zihnini adamn dimana odaklatrmt. Bu
dnceler ylesine karmak, ylesine derin ve dolambalyd ki, Taita bunlar net olarak seemedi, ama
Apepi'nin bu kadar korkun bir dman olmasn salayan kuvveti hissedebiliyordu.
Apepi sonunda uzun sessizlii bozdu. "Senin hakknda sylenenlerin en azndan bir ksm doru, Byc.
ok yetenekli bir hekimsin." Taita susuyordu.
Apepi sordu. "Olumu iyi ettiin gibi ordumdaki veba olaylarn yok etmek iin bir tlsm gelitirebilir misin?
Sana bunun iin on gl atn tayabilecei kadar ok altn veririm."
Taita ac ac gld. "Lordum, bylesi bir tlsm gelitirmek yeteneim olsayd, adamlarnz tedavi etmek
zahmetine katlanmadan sizin vaat ettiiniz altnn yz katn gkten yadrabilirdim."
Apepi ban evirip glmsedi, ama neeli ve dost bir glmseyi deildi bu. "Ka yandasn, Byc?
Trok iki yz yandan fazla olduunu sylyor. Doru mu bu?"
Taita bu soruyu duyduunu belli eden hibir hareket yapmad, ama Apepi devam etti: "cretin nedir,
Byc? Altn istemiyorsan sana ne verebilirim?" Kral sorusuna yant beklemeden kulenin kuzey
korkuluuna yrd ve yumruklarn kalalarna dayayp durdu. Ordusunun kamplarna ve bunun tesinde
cesetlerin yakld alanlara bakyordu. Ateler hl yanyordu, duman da nehrin yeil sularnn
yukarsndan tedeki le doru srkleniyordu.
Taita, "Siz bir zafer kazandnz lordum," dedi yavaa. "Ama llerinizin oluturduu ynlara baksanz iyi
edersiniz. Veba tkenene, adamlarnz da
- 120tekrar savamaya hazr olana kadar Firavun kuvvetlerini takviye etmi ve toparlam olacak."
Apepi stndeki sinekleri kovan bir aslan gibi silkindi. "Israrn beni kzdryor, Byc."
"Hayr, lordum, sizi kzdran ben deilim, gerek ve mantk."
"Nefer Seti daha bir ocuk. Onu bir kere yendim, tekrar yenerim."
"Sizin iin yaamsal nemi olan, onun ordusunda veba olaylarnn olmay. Firavun'un Asuan'da be alay,
Asyut'ta da iki alaynn daha bulunduunu casuslarnz herhalde size bildirmilerdir. imdiden nehirdeler ve
kuzeye doru geliyorlar. Yeni ay domadan burada olacaklar."
Apepi bir eyler homurdandysa da bir yant vermedi. Taita acmaszca devam etti. "Altm yldr sregelen
sava iki krall da tketti. Babanz Sali-tis'in size brakt altm yllk kanl sava m oullarnza miras
olarak brakacaksnz?"
Apepi kalarn atarak hzla dnd. "Beni fazla zorlama ihtiyar. Babama, Kutsal Tanr Salitis'e de hakaret
etme."
Honutsuzluunu vurgulayan bir aradan sonra Apepi tekrar sz ald. "Yukar Kralln bu szm ona
Naip'iyle, bu Naja'yla nasl bir grme ayarlayacaksn?"
"Hatlarnzdan gvenle gememi salar ve bana yolculuk etmem iin hzl bir gemi verirseniz, gnde
Teb'de olabilirim. Akntyla dnm daha da hzl olacaktr."
"Gvenli geiini salamak iin Trok'u seninle gndereceim. Onunla Abnub'un ilersinde Perra'nn bat
kysndaki Hathor Tapna'nda buluacam Naja'ya syle. Orasn biliyor musun?"
"Hem de ok iyi biliyorum, lordum."
Apepi, "Orada konuabiliriz," dedi. "Ama benden fazla bir dn beklememesini Naja'ya syle. Zaferi ben
kazandm, o ise yenik dt. Artk gidebilirsin."
Ama Taita kmldamad.
Apepi. "Artk gidebilirsin, Byc," szleriyle onu ikinci kez savmaya yeltendi.
Taita direndi. "Kznz Mintaka Firavun Nefer Seti'yle aa yukar yat. Onu da beraberinizde Perra'ya
gtrmeyi dnebilirsiniz."
"Ne amala?" Apepi, Taita'ya kukuyla bakt.
"Sizin hanedannzla Tamose'unki arasndaki bir evlilik iki kralla kalc bir bar getirebilir."
- 121 Apep, gulumsedn gizlemek iin sakalndak kurdeleleri okar gibi yapt "Seueth biliyor ya,
entrikaclnn salk iksirleri hazrlamaktaki ustalndan geri kalr taraf yok, Buyucu Haydi, fkemin
tahamml snrn zorlamadan git artk"
Hathor Tapna yzlerce yl nce Firavun Sehertavvy'nn saltanat yllarnda nehrin yukarsndak kayalk
yamata oyularak meydana getirilmi, fakat sonraki butun firavunlarn yaptrd eklemelerle bytlmt
Burann rahibeleri krallklar arasndaki uzun i savalar srasnda ayakta kalabilmeyi baarm, hatta zor
zamanlarda daha da zengnleeblm gl ve etkin bir rahibeler birliiydi

Tapnan avlusunda tanrann dev k heykelinin arasnda arkalarnda sar giysileriyle toplanmlard
Heykellerden bin Hathor u altn boynuzlu benekli bir inek olarak betimliyordu, ikincisi ise tanrann insan
grnts olan banda boynuzlardan orulu tac ve altndan gne dkn tayan uzun boylu ve gzel
kadnd
Firavun Nefer Set'nn kafilesi dou kanadndan, Kral Apep'nn erkn ise batdaki sra stunlarn arasndan
geerek avluya dolarken, rahibeler ilahiler okuyor ve sstrum'u tngrdatyorlard Grmeye gelrkenk
dzen ylesine bir tartma konusu olmutu ki, pazarlklar neredeyse daha balamadan kesilecekti ilk gelen
gl konumda olma prestijine sahip olacakken ikinci gelen bar iin yakaran taraf dzeyine decekti
Taraflarn ks de avantaj kar tarafa kaptrmak istememiti
Ayn zamanda gei zmn neren Tata olmutu Ik tarafn takp taktraca sslerle alametler gibi
kritik bir konuya da ustalkla zm getirmiti Ik hkmdar da ifte tac takmaktan kanacakt
Apep banda Aa Msr'n krmz renkli deret tacn tayacak, Nefer Seti de Yukar Msr'n beyaz hecet
tacyla yetinecekti
Ik hkmdarn erkn geni avluyu tklm tklm doldurmutu Ik taraf gu-lumsemeyen, kat yzlerle birbirinin
karsna dikilmiti Aralarnda sadece birka admlk bir uzaklk vard, ama altm yllk bir savan yaratt
ac duygularla nefret aralarnda koca bir duvar rmt sanki
Dmanca sessizlik ko boynuzunun cokulu seslen ve tuntan gongla-rn gumburtusuyle bozuldu Bu,
hkmdarlarla yakn evrelerinin tapnan kart kanatlarndan kmalar iin verilmi sinyaldi
Lord Naja'yla Firavun Nefer Seti ciddi bir tavrla yryp yksek arkalkl tahtlarda yerlerini alrken k
prenses Heseret ve Merykara, onlar uysal bir ta- 122 vrla izleyerek nianls olduklar Naja'nn tahtnn dibine yerletiler Kzlarn ikisine de o kadar ar bir makyaj
yaplmt ki, yzleri, glgesinde oturduklar Hathor kadar ifadesizdi
Hksos kral ailesi de ayn zamanda tapnan kart kanadndan kt Eksiksiz sava donanmnn iinde son
derece etkileyici ve vahi bir grnm olan Apep nde yryordu Avlunun kar yanndaki ocuk Fravun'a
ters ters bakt Oullarnn sekizi kral izliyordu, yalnzca en kkleri olan Khyan geirdii hastalktan sonra
nehrin yukarsna yaplan yolculua katlacak kadar ly-lememt Prensler de babalar gibi silahl ve
zrhlydlar, ayn meydan okuyan tavrla yryor ve pozlar taknyorlard
Tata, Nefer m tahtnn yanndan onlar gzledii yerden mthi bir kana susam kabaday takm, diye
duundu
Apep bir suru kzndan yalnz bir tanesini yannda getirmiti Bir dikenli kakts yn iindeki bir l glne
benzeyen kzla erkek kardelerinin arasndaki eliki Mntaka'nn gzelliini daha da belrgnletryordu
Kar kalabaln iinde Tata'nn zayf ve uzun yapsyla gm rengindeki salarn seince yz o kadar
parlak bir glmseyile ldad ki gnein, avlunun stne gerilmi tenteleri bir an atn sanabilirdiniz
Msrllarn hibiri onu daha nce grmemiti sralarnn arasnda hafif hrtlarla mrltlar duyuldu Byle bir
kzla karlamay beklememilerdi Butun Hksos kadnlarnn erkekleri gibi kaln yapl ve k kat daha irkin
olduu zannedlrd
Firavun Nefer Seti hafife ne eildi ve olayn ciddiyetine ramen ie biimindeki beyaz tacn altnda kulak
memesini ekitirdi Tata'nn onu vazgeirmeye alt bir alkanlkt bu, Nefer ancak bir eyle fazla
ilgilendii ya da akl baka yerde olduu zaman yapard bunu Tata k ay akn zamandan ben Nefer
grmemiti -Apep nn Bubast'dek kararghndan dnnden beri Naja onlar birbirlerinden uzak
tutmutu- ancak ihtiyar adam ocukla ylesine uyum iindeydi ve onu o kadar iyi tanyordu k: aklndan
geenleri hl kolaylkla okuyabiliyordu imdi de Nefer'n, okunun menzili iinde bir ceylan grm, henz
terbiye edilmemi bir ata bnecekm veya bir atmacay bir balkln zerine yollam olup onun kurbann
stne iniini seyredermi gibi cokulu bir heyecann penesinde olduunu hissediyordu
Tata onun kar nsn bir yesine byle tepki verdiini daha nce hi grmemiti ocuk, kz kardeleri
dahil kar nsn tmne azametli bir kmsemeyle bakmt hep Bununla birlikte, Nefer'n erikinlik
dneminin alkantl sularna kaplmasnn zerinden bir yldan az zaman gemiti, bu sure- 123nin en byk ksmn da Cebel Nagara'nn sszlnda Taita'yla ba baa geirmiti. Orada ise imdi
Mintaka'nn yapt gibi dikkatini uzun sre alkoyacak hibir ey yoktu.
Taita bu kadar ksa bir sre iinde baardklarndan honuttu. Nefer eer Hiksos kzna iddetli bir antipati
duymu olsa planlar gleir ve iinde bulunduklar tehlike artard. kisi evlendikleri takdirde, Nefer,
Apepi'nin damad olacak, dolaysyla onun korumasna girecekti. Bylesine gl ve tehlikeli birini

kzdrmaktan Naja'nn bile ekinmesi gerekirdi. Mintaka bylece Nefer'i bilmeyerek de olsa Naip'in hrsndan
ve tehlikeli manevralarndan kurtarabilirdi. Taita'nn bu birlemeyi tevik etmekteki amac buydu.
Kardeine baktklar ksa sre iinde Mintaka'yla Taita'nn arasnda salam bir dostluk gelimiti. imdi
Taita da belirli belirsiz ban eerek kzn glmseyiine karlk verdi. Derken Mintaka'nn bak ihtiyar
adamn tesine kayd. Karsnda duran soylu Msrl kadnlara ilgiyle bakt. Haklarnda ok ey duymutu,
ama onlar ilk kez gryordu. Bak Heseret'in zerinde durdu. Bir diinin igdsyle kendisi kadar ekici
birini ve olas bir rakibi tanmt. He-seret de ayn tepkiyi gsterdi; azametli olduu kadar dmanca bir
bakla birbirlerini ksaca szdler. Hemen arkasndan Mintaka'nn gzleri Lord Naja'nn etkileyici
endamnn stnde durdu ve ona bylenmi gibi bakmaya balad.
Adam Mintaka'nn babasyla kardelerinden o kadar farkl, o kadar grkemli biriydi ki. stndeki altnlar ve
deerli talar l sld, keten giysileri de temizlikleriyle gz kamatryordu. Srnd parfmlerin bir kr
iei tarlasn artran kokusu, aralarndaki mesafeye ramen Mintaka'nn burnuna doldu. Yz bir
makyaj maskesiydi, derisi prl prld, gzleri de rastkla belirginletirilmiti. yleyken gen kz, bu
adamnkinin bir ylann veya zehirli bir bcein lmcl gzellii olduunu dnmekten kendini alamad.
rpere-rek dikkatini Naip'in yanndaki tahtta oturan kiinin zerine evirdi.
Firavun Nefer Seti ona ylesine youn bir dikkatle bakyordu ki soluu kesildi. Gzleri o kadar yeildi ki...
Mintaka'nn ilk gzne arpan bu oldu. Bakn delikanldan karmak istiyor, ama baaramyordu. Birden
yanaklar kzarmaya balad.
Firavun Nefer Seti beyaz tacn altnda ve enesindeki yapay sivri sakalla o kadar kibar, 'hatta tanrsal
gzkyordu ki kzcaz heyecandan donakal-mt. Firavun birden ona, su ortaymlar gibi scak bir
glmseyi yneltti. Yz o an o kadar gen ve ekici oldu ki Mintaka'nn soluklan hzland, yanak- 124larndaki kzart ise daha da koyulat. Byk bir aba harcayarak gzlerini Nefer'den uzaklatrd ve Tanra
Hathor'un inek heykelini byk bir dikkatle incelemeye koyuldu.
Kendi zerinde kontrol kurmas biraz zaman ald, bu sre iinde Yukar Msr'n Naip'i Lord Naja konumaya
balamt. ll bir ses tonuyla Ape-pi'yi selamlad, diplomatik bir dille ondan Hiksos kral olarak sz
ediyor, Msr topraklar zerindeki iddialarndan sz amaktan kastl olarak kanyordu. Mintaka, Naip'in
dudaklarnn hareketini izliyordu, ama Nefer'in onun zerindeki baknn farkndayd ve delikanlya
bakmamaya zen gsteriyordu.
Lord Naja'nn sesi grltl ve skcyd, Mintaka da daha fazla dayanamad. Bakn hemen karmak
kararyla Nefer'e yan gzle bakt, ama delikanlnn bak hl onun stne mhlanmt. Gzlerinde sessiz
bir kahkahann lts vard, Mintaka da bylendi. Aslnda psrk bir kz deildi, ama bu kez glmseyii
ekingendi ve yanaklarnn yeniden kzarmaya baladn hissetti. Gzlerini ne edi ve bakn
kucandaki ellerine dikti. Parmaklarn bkp durduunun farkna varmasyla buna son verdi. Artk ellerini
hareket ettirmiyordu, ama sknetini bozduu iin Nefer'e kzgnd. 'O sadece Msrl bir zppe.
Kardelerimin herhangi biri ondan daha erkek ve iki kat daha yakkl. Bana yle kstaha bakarak beni
aptal yerine koymak istiyor. Bir daha ona bakmayacam. Onu tamamen grmezlikten geleceim,' diye
karar verdi, ama kararn sadece Lord Na-ja'nn konumasna son verip babasnn ona yant vermek zere
ayaa kalkmasna kadar srdrebildi.
Gr siyah kirpiklerinin altndan Nefer'e ksa bir bak daha frlatt. Delikanl Apepi'ye bakyordu, ama kzn
bakn yznde hissedince gzlerini annda ona evirdi. Mintaka yzne ciddi ve hain bir anlam vermeye
altysa da, Nefer'in glmsemesi zerine dudaklarn sevimli bir hareketle kprdatt. Kardelerimden
bazlar kadar yakkl o, diye dnd, hemen arkasndan delikanlya bir kez daha bakt. Ya da herhangi
biri kadar yakkl diye karar verdi. Bakn yine kucana dikti ve ksa bir sre dnd. Sonra emin olmak
iin Nefer'e bir kez daha bakt. Belki de ilerinden herhangi birinden, hatta Ruga'dan bile daha yakkl, diye
karar verdi. Ancak daha o an en byk aabeyine ihanet etm gibi hissederek kararn deitirdi: Ama farkl
bir yakkll var.
Kurdelelerle ssl sakal ve kara kaslaryla tam bir sava olan Ruga'ya yan gzle bakt. Ruga gerekten
gsterili bir adam, diye dnd.
- 125
Kar sradaki Tata, Mntaka'ya bakmyor grnyor, ama Neferle Mnta-ka'nn gizlice bakmalarnn tek
bir ayrntsn dahi dikkatinden karmyordu Hatta daha fazlasn bile gryordu Naja'nn kuzeni Lord Trok,
Apep'nn tahtnn arkasnda ve Mntaka'ya ona hemen hemen dokunacakm kadar yakn duruyordu

Kollarn gsnn stnde aprazlamt Bileklerinde som altndan kabartmal kaln bilezikler vard Bir
omzuna ar bir yay, brne ise altn varak kapl bir okluk asmt Boynunda cesaret ve vg simgesi olan
altn zincirler gze arpyordu Hksoslar Msrllarn inanlaryla detleri gibi Msr'n asken onur simge ve
nianlarn da kabullenmilerdi
Mntaka'yla Nefer bir kez daha ksaca baktlar Trok bu bakmay somurtkan ve karanlk bakyla izlemiti
Tata adamn duyduu fkeyle kskanl hissedebiliyordu Sahra'nn korkun kum frtnas hamsn'n scak
ve boucu bulutu sanki l ufkunda patlamak iin beklemedeydi Bunu ngremedim ben, diye dnen
Tata merak ediyordu Trok'un Mntaka'ya duyduu ilgi romantik m yoksa politik amal m' Adam onu
sadece arzuluyor mu yoksa iktidara ulamak iin bir basamak olarak m gryor9 Hangisi olursa olsun
tehlikeli bir ilgiydi bu ve hesaba katlmas gereken bir baka etkendi
Tata Hksos sralarna son bir bak frlatt Apep'yle oullar tepesinde tanrann ikiz inek kafalar bulunan
yksek granit kolonlarn beklndek kaplardan geerek gzden kayboldular Mntaka son bir kez
arkasna baktktan sonra babasyla aabeylerini izledi Lord Trok da onu yakndan izledi ve omzunun
zerinden Firavun Nefer Set'ye son bir bak frlatt Sonra o da kolonlarn arasndan geti Bunu yapt
srada okluundak oklar hafife takrdad-lar, renkli tyleri de Tata'nn dikkatini ekti Bu tren okluu,
oklarn dklmesi iin bir tkac olan gnlk deri sava okluundan farklyd Altn varakla kapl olmasnn
dnda ucu ak olduundan oklarn tyl ular omzunun tesine uzanyordu Bu tyler krmz ve yeil
renkliydi Kotu bir an Tata'nn belleini kartrd Trok kapdan geerken Tata hl onun arkasndan
bakyordu
Tata bar grmeleri boyunca onun iin ayrlm olan tapnan ek binasndaki ta hcreye yolland Avlu
scak olduu iin biraz erbet iti, sonra da kaln ta duvarda alm pencerenin bana gitti
Pencerenin pervaznda ve altndaki taraada parlak renkli bir dokumac kuu ve batankara kalabal
hopluyor ve cvldyordu Onlar ezilmi dar ta-neleryle besledi kular da omuzlarna konarak yemlen
avularndan yerken ihtiyar adam sabahki olaylar duundu ve al treni srasnda edindii ayr ayr her
izlenimi bir araya getirmeye balad
- 126Trok'u dndke Mntaka'yla Nefer arasnda olanlara duyduu honutluu unutuyordu Trok'un Hksos
prensesine duyduu ilgiyi duundu ve gen ift iin tasarlad planlar gerekletirmeye alt zaman
kacak glklen lmeye alt
Sinsi bir glgenin pencerenin dndaki terasta srndn grmesi bu dncelerini boldu Bu, tapnan
sska, yaral ve yer yer tyleri dklm uyuz kedilerinden biriydi Pencerenin dndaki talarn stne
dklm dar tanelerini toplayan kulara pusu kurmutu
Tata gzlerini ksarak dncelerini kedinin stnde younlatrd Yal kedi durup pheyle etrafna
baknd Birdenbire srtn kamburlatrd ve nndeki talarn stnde bo bir noktaya bakarken butun tyleri
diken diken oldu Birden tiz bir lk atarak terasn obur ucundaki bir palmiye aacna kotu Yksek gvdeye
uarcasna trmand ve aacn tepesindeki yapraklara ulaarak oraya asld kald Tata kulara bir avu yem
daha atarak yine dncelerine dald
Trok zn at yolculuklar srasnda bile okluunun azn kapal tutmu, bunun iindeki oklardan birini
Fravun'un ldrld yerde bulduuyla kyaslamak ise Tata'nn aklna gelmemiti Hksos subaylarnn ne
kadarnn krmz ve yeil tyleri olduunu bilemiyordu, herhalde pek ounun vard, ama her birinin esiz bir
mhrnn olaca kukusuzdu Trok'la Firavun Tamo-se'un olumu arasnda balant kurmann, dolaysyla
kuzeni Naja'y sulamann bir tek yolu vard Bu ancak oklardan birini incelemekle mmkn olabilirdi Trok'un
kukusunu uyandrmadan bu i nasl yaplabilirdi acaba7
Dnceleri bir kez daha bolundu Hcresinin kapsnn dndaki koridorda sesler vard Seslerin bin gen ve
przszd, Tata onu hemen tand Obur sesler kabayd, yalvaryor ve itiraz ediyordu
' Lord Asmor kesin emir verdi "
"Ben Firavun deil mym9 Bana itaat etmekle ykml deil msnz' Ben Buyucu'yu ziyaret etmek
istiyorum, sz ise beni engellemeye cret ediyorsunuz " Nefer'n sesi gl ve otoriterdi Ergenlik ann
tereddtl tonu kaybolmutu ve bir erkein sesiyle konuuyordu
Tata gen ahn kanatlarn ayor ve penelerini gsteriyor, diye duundu ve hkmdarn karlamak iin
pencereden uzaklaarak ellerindeki dar tozunu sildi
Nefer, "Beni ok hayal krklna urattn, Tata," dedi
'Beni arttnz" Tata onun nnde eildi "Sz ne ekilde gcendirdim acaba'"
- 127-

"Benden kayorsun. Seni ne zaman artsam gizli bir grevle Hiksosla-ra gittiini ya da le dndn ya
da bunun gibi bir masal anlatyorlar." Nefer yine ihtiyar adamla bir arada bulunmaktan duyduu sevinci
kalarn atarak gizlemeye alt. Devam etti. "Sonra hibir yere gitmemi gibi birden ortaya kyorsun,
ama beni hl grmezlikten geliyorsun. Tren srasnda benim bulunduum yne bakmadn bile.
Nerelerdeydin?"
"Majesteleri, ortalkta kula delikler var." Taita byle derken ense kklerindeki nbetileri iaret etti.
Nefer hemen fkeyle onlara dnd. "Gitmenizi katr emrediyorum. Hemen imdi kaybolmazsnz, ikinizi de
bodururum."
Nbetiler zgn ekilde ekildiler, ama fazla uzaklamadlar. Perdenin br yanndaki koridorda beklerken
mrldanarak konutuklarn ve silahlarnn takrtsn Taita duyabiliyordu. htiyar adam bayla pencereyi
iaret ederek, "skelede kk bir kaym var," diye fsldad. "Majesteleri bala kmak isterler mi acaba?"
Taita delikanlnn yantn beklemeden eteklerini toplad ve pencere pervazna zplad. Omzunun zerinden
arkaya bakt. Kzgnln unutmu olan Nefer srtarak Taita'nn peinden kotu. Taita dardaki terasa
atlad, Nefer de evik bir hareketle onu izledi. Dersten kaan renciler gibi teras atlar ve palmiyelerin
arasndan nehre kotular.
skelede bekleyen nbetilere gen Firavun'u engelleme emri verilmemiti. Taita ve Nefer kaya
binerlerken, saygyla kenara ekilerek, selam durdular. Onlar da kreklere aslp sahilden uzaklatlar. Taita
kay kyda nazl nazl sallanan papirs kamlarnn arasndaki gizli dar geitlerden birine soktu. Ve birka
dakika iinde yabanc gzlerden uzaklap ba baa kaldlar.
Nefer hemen buyurgan havasndan syrld. "Nerelerdeydin, Taita? Seni ok zledim."
"Sana her eyi anlatacam," diye Taita gvence verdi. "Fakat neler olduunu nce sen anlat."
Papirslerle evrili lagunda sakin bir iskele buldular ve Nefer son grmelerinden bu yana olanlar
anlatmaya balad. Naja'nn emri zerine adeta altn bir kafese kapatlmt. Eski arkadalaryla
gremedii gibi en yakn dostu Meren hatta kz kardeleriyle bile gremiyordu.
Ancak saray ktphanesindeki yaztlar incelemesine izin verilmiti. Eski sava, Hilto'nun gzetiminde de
silah ve sava arabas kullanma talimleri yapyordu.
"Naja, beni tek bama ahin ya da balk avlamaya bile yollamyor. Peimde Asmor olmadan hibir yere
adm atamyorum," diye ac ac yaknd.
- 128Tapnan avlusunda onu grene kadar karlama trenine Taita'nn katlacandan habersizmi. Onun
Cebel Nagara'da olduunu sanyormu. Naja, Asmor ve dierlerinin Apepi, Trok ve Hiksoslu sava
komutanlaryla birlikte bar toplantsnda bulunmalarndan yararlanarak nbetilerini atlatm ve kapatld
daireden kaarak Taita'yla bulumaya gelmiti.
"Hayat sensiz o kadar tekdze ki, Taita. Can skntsndan lmek zereyim. Naja yine birlikte olmamza izin
vermeli. Ona da bir by yapmalsn."
"Bunu dnebiliriz." Taita konuyu ustalkla atlatmasn bildi. "Ama imdi ok az vaktimiz var. Tapnakta
olmadmz renince Naja btn orduyu bizi aramaya gnderecektir. Onun iin sana kendi haberlerimi
vermeliyim." Son grmelerinden beri bana gelenleri Nefer'e ksaca anlatt. Naja'yla Trok arasndaki
akrabal aklad ve Firavun Tamose'un lm yerini nasl ziyaret ettiini ve orada ne bulduunu da anlatt.
Nefer hi szn kesmeden onu dinledi, ama Taita babasnn lmnden sz ederken gzleri yalarla
doldu. Ban evirip ksrd ve gzlerini elinin tersiyle sildi.
Taita, "imdi nasl bir tehlikeyle kar karya olduunu anlayabilirsin," dedi. "Naja'nn Firavun'un
ldrlmesiyle yakn bir ilikisi olduuna eminim, ama bunu kantlamaya ne kadar yaklarsak tehlike de o
oranda artacak."
Nefer, "Bir gn babamn intikamn alacam," diye ahdetti. Sesi souk ve katyd.
Taita, "Ben de bu ite sana yardmc olacam," diye vaat etti. "Ama imdi seni Naja'nn ktlklerinden
korumamz gerekiyor."
"Bunu nasl yapabilmeyi planlyorsun, Taita? Daha nce tasarladmz gibi Msr'dan kaabilir miyiz?"
Taita hayr gibilerden ban sallad. "Bu seenei tabii ki hesaba kattm, ama Naja bizi burada hapsetmi
saylr. Tekrar snra doru kamaya alrsak bin sava arabasn arkamza katar."
"yleyse ne yapabiliriz? Sen de tehlikedesin."
"Hayr, deilim. Benim yardmm olmadan baarl olamayacana Naja'y inandrdm." Taita Be
Tapna'ndaki uyduruk kehanet trenini ve lmsz hayatn srrn Taita'nn onunla paylaabileceine
Naja'y nasl inandrdn anlatt.
Byc'nn kurnazl karsnda Nefer srtt. "Peki, planladn nedir?" diye sordu.

"Kamak ya da dnyay Naja'nn ktcl varlndan kurtarmak iin doru zaman beklemeliyiz. O vakte
kadar seni elimden geldiince koruyacam."
- 129Bycler Kral / F: 9
"Bunu nasl yapacaksn'"
"Naja bu bar grmelerini ayarlamam iin beni Apep'ye yollad '
"Evet, Avars'e gittiini biliyorum Seni grmek istediim zaman bana yle sylediler"
"Avars'e deil, Apep'nn Bubast'dek sava kararghna gittim Apep Naja'yla bulumaya bir kere raz
olduktan sonra antlamay seninle Apep'nn kz arasnda bir evlilikle pekitirmesi gerektiine onu
inandrdm Sen Hksos kralnn korumasna girince Naja'nn ba korelecektr Antlamay bozarak lkeyi
tekrar bir i savaa srklemeye cesaret edemez"
'Yan Apep kzn bana e olarak m verecek?" Nefer ihtiyar adama aknlkla bakt "Yan bu sabah trende
grdm krmz elbiseliyi m verecek9"
Tata bunu dorulad "Evet Ad da Mntaka"
Nefer, "Adn biliyorum," diye atld "Ona Avc takmyldzlar kuandaki minik yldzn adn vermiler"
Tata ban edi "Evet, o Mntaka adndaki r burunlu ve komik azl
kz"
"O irkin deil1" Nefer ylesine fkeyle ayaa frlad ki az daha kay devirecek ve lagnn amurlarnn
arasna dmelerine neden olacakt "O ok gzel " diyecek olduysa da Tata'nn yzndeki ifadeyi grnce
geriledi "De mek istiyorum ki gze olduka ho grnyor" Glmsedi "Sen de beni hep gafil avlarsn Ama
onun gzel olduunu itiraf etmek zorundasn, Tata"
"Ir burunlarla komik azlardan holanyorsan yle "
Nefer suyun yzeyinde srklenen olu bir bal alp yal adamn stne frlatt Tata hemen ban edi
Nefer bu kendisi iin o kadar da nemli deilmi izlenimini brakmaya alarak, "Onunla ne zaman
konuabilirim?' diye sordu "Msr dilini konuuyor, deil m7"
Tata omuzlarn slkt "Senin kadar iyi konuuyor"
"yleyse onunla ne zaman buluabilirim? Bunu benim iin ayarlayabilirsin "
Tata bu istei nceden tahmin etmiti "Prensesle maiyetini buradaki bataklkta bir ava, onun arkasndan da
bir piknie davet edebilirsin "
Nefer karar verdi "yleyse bugn leden sonra Asmor'u onu davet etmeye yollarm " Ama Tata olmaz der
gibi ban sallad
"nce Naja'ya gider, Naip de tehlikeyi hemen anlar Buna asla izin vermez bir kere tehlikeyi sezince de bir
araya gelmenizi nlemek iin her eyi yapar"
"yleyse ne yapabiliriz?" Nefer baya telalanm grnyordu
Tata, "Kza ben gideceim," diye vaat etti Ayn anda etraflarndaki papirs bataklnn eitli ynlerinden
hafif barlar ve krek seslen kulaa geldi Tata, "Asmor senin ortalkta olmadn fark etmi ve kpeklerini seni bulmaya yollam," dedi "Bu da
elinden kurtulmann ne kadar zor olacan gsteriyor imdi dikkatle dinle, nk bizi tekrar ayrmalarndan
nce ok az vaktimiz var "
ihtiyar adamla ocuk abuk abuk konutular, acil durumlarda birbirlerine nasl mesaj ulatracaklarna ve
baka planlan uygulamaya koyacaklarna karar verdiler Bir yandan da barlar ve krek aprtlar
yaklayordu Bir, k dakikaya kalmadan silahl adamlarla dolu hafif bir sava gemisi yirmi krein iti
gcyle papirs perdesini yard Kumanda gvertesinden bir bar ykseldi "Firavun burada' Doru kayn
stne gidiyoruz1"
Hksoslar nehrin papirs bataklna bitiik alvyon ovasnda bir alma sahas kurmulard Tata
tapnaktan gelirken Apep'nn muhafzlarndan k kta sabah gneinin stt bulutsuz bir gn altnda
silahl tatbikat yapyorlard Tam tehzatl k yz asker bataklkta bayrak yar yapyorlar, onlar bellerine
kadar kan amurda mcadele ederken araba kafileleri ovada karmak manevralar gerekletiriyorlard
Drtl kolonlar tek bir dizi oluturuyorlar, sonra yelpaze gibi alarak yan yana ilerliyorlard Yaran
tekerleklerin arkasndan toz bulutlar kalkyor, mzraklarn ular gne huzmeleri pskrtyor, parlak
renkli flamalar rzgrda dans ediyordu
Tata elli okudan oluan srann birka yz metre uzanda, her bir okunun be hzl oku frlatmasn
seyretmek m durdu Sonra korkuluk biimindeki hedeflere doru kotular, oklarn tekrar aldlar ve k yz
metre ilerde bir sonraki hedef tahtasna nian aldlar Eitmenin krbac ak alan amakta ar davranan

veya oku hedefi bulmayan herhangi bir adamn srtna arpyordu Deri kaylarn stndeki tun iviler,
keten tuniklere arptklar yerlerde parlak kan lekeler brakyordu
Tata kimse tarafndan durdurulmadan ilerledi O geerken sava bar-laryla olaan hamle yapma ve
karlama hareketlerini alan mzrak iftler gsterilerine ara verip sustular Onu saygl bir bakla izlediler
rkten bir unu vard ihtiyar adamn Ancak o getikten sonra tekrar birbirlerine giritiler
ayrn uzak ucunda batakln yanndaki yeil imenlerin stnde tek bir araba iaretler ve hedeflerle
izilmi bir parkurda hzla yol alyordu Keif kollarnn kulland tekerlekleri parmakl ve kasas rlm
bambudan olan arabalardan biriydi ok hzl olmalarnn yannda k k tarafndan kaldrlp bir engelin
zerinden arlablecek kadar hafif bir arat
- 131 - 130-

t
Araba Kral Apepi'nin zel ahrndan nefis bir ift doru ksrak tarafndan ekilmekteydi. Parkurun sonundaki
iaretlerin etrafn evirirken ve arkalarndaki hafif arabay zplatarak drtnala geri dnerken toynaklar im
topaklarn havaya sratyordu.
Src, dizginleri bileklerine sarm olan ve ne eilen Lord Trok'du. Sakal rzgrda dalgalanyor, atlar
vahi barlarla zorlarken byklar ve saka-lndaki renkli kurdeleler omuzlarndan arkaya savruluyordu.
Taita adamn ustaln kabul etmek durumundayd; o kadar hzl giderken bile atlar zerinde hakimiyet
salyor, iaretlerin arasnda dz bir hat izliyor ve yannda duran okunun geerlerken hedeflere isabet
ansn artryordu.
Taita asasna abanarak arabann son sratle yaklamasn seyrediyordu. O dik ve ince vcudu, grkemli
duruu bakasnnkiyle kartrmann olana yoktu. Mintaka, dizlerini akta brakan koyu krmz renkte
pilili bir etek giymiti. Sandaletlerinin apraz backlar biimli baldrlarn saryordu. Sol bileinde deri bir
kolluk tayordu, sert bir deri zrh da ufak ve yuvarlak gslerini sarmt. Hzla geerlerken oklarn frlatt
srada deri, nazik meme balarn yayn geri tepiinden koruyacakt.
Mintaka, Taita'y tand, ona seslendi ve yayn bann yukarsnda sallad. Siyah salar ince bir filenin
iinde hapsolmutu ve arabann her sarslnda omuzlarnn stnde hopluyordu. Makyaj yapmamt, ama
rzgrdan ve harcad abadan dolay yanaklar kzarm ve gzleri parlamt. Taita, Hese-ret'in mzrak eri
olarak bir sava arabasna bindiini dnemiyordu, ama Hik-soslarn kadnlara kar tutumlar farklyd.
"Hathor seni kutsasn, Byc!" Trok arabay Taita'nn yannda durdururken kz glyordu. Adam,
Mintaka'nn korkun Hiksos tanrlar yerine nazik tanray kendine hami olarak saptadn biliyo-du.
"Horus senin yzne glsn, Prenses Mintaka." Taita da gen kzn duasna karlk vermiti. Babasn kral
olaraK kabul etmezken kza prenseslik unvann yaktrmas ona duyduu sevginin nianesiydi.
Mintaka toz bulutunun iinde arabadan atlad ve ihtiyar adam kucaklamaya kotu. Kollarn Taita'nn
boynuna dolaynca zrhnn kat kenar ihtiyar adamn kaburgalarn ezdi. Mir.iaka onun irkildiini hissedince
geri ekildi. "Baa tam be isabet kaydettin," diye bbrlendi.
"Savalk hnerlerin sadece gzelliinin yannda glgede kalyor." Taita glmsyordu.
- 132 Mintaka, "Bana inanmyorsun," diye ona meydan okudu. "Srf bir kz olduum iin bir yay ekemeyeceimi
dnyorsun." htiyar adamn itirazn beklemeden arabaya geri kotu ve sahanln stne zplad. "Sr,
Lord Trok," diye emretti. "Bir tur daha yapalm. Son sratle."
Trok dizginlere sarld ve arabay hzla dndrd. "Ha! Ha!" diye bard ve parkur stnde hzla uzaklatlar.
Her hedef ksa bir srn tepesine okunun gz hizasna oturtulmutu. Her biri tahtadan bir insan kafas
biiminde yontulmutu. Uluslarnn hangisi olduu da phe gtrmezdi. Her kukla ba, miferi ve ktasnn
iaretiyle bir Msr savasnn karikatryd, boyal yzler de insan yiyen devlerinki kadar irenti.
Sanatkrn bizim hakkmzdaki kans belli, diye dnd Taita.
Mintaka arabann siperindeki kutudan bir ok ekti, onu yay kiriine yerletirdi ve yay gerdirdi. Nian alrken
parlak sar renkli tyler bzlm dudaklarna onlar pecekmi gibi deiyordu. Trok arabay ilk hedefe
yaklatrp okuya yardmc olmaya alt, fakat arazi bozuktu. Kz, engebeleri aarken dizlerini bkmesine
ramen, arabann hareketiyle o da salland.
Hedefin yanndan hzla geerlerken Mintaka oku sald. Taita onun iin soluunu tuttuunu fark etti. Ama
kayglanmas yersiz olmutu. Kz hafif yay gerek bir ustalkla kullanyordu. Ok kuklann sol gzne

sapland ve sar ty gnete ldarken orada titreip kald.


"Bak-her!" Taita alklad. Araba hzla uzaklarken Mintaka neeyle glyordu, iki isabet daha kaydetti. Bir
ok hedefin alnna, bir dieri ise azna sapland. Deil bacak kadar bir kz, kdemli bir araba srcs iin
dahi ok baarl atlard.
Trok arabay en uzaktaki iaretin etrafnda dn yaptrd ve geri geldiler. Atlarn kulaklar arkaya yatmt,
yeleleri de uuuyordu. Mintaka bir at daha yapt, oku da kuklann fazla iri burnunun ucunu buldu.
Taita, "Hey yce Horus!" dedi. "Bu kz bir cin gibi at yapyor!"
Sonuncu hedef pek abuk karlarna kt, yanaklar kzaran ve beyaz dileri ldayan Mintaka da kendini
zarif bir ekilde dengeliyordu. Birden salverdii ok frlayarak hedefin bir kar dndan geti.
Kzn kan beynine frlad. "Trok, seni beceriksiz herif! Tam ben oku saldm srada bir deliin iine
girecein tuttu."
Mintaka daha durmam olan arabadan atlad ve Trok'a barmay srdrd. "Beni Byc'nn karsnda
kk drmek iin kasten yaptn bunu!"
- 133 "Majesteleri, beceriksizliim beni de kahretti." Gl Trok kzn fkesinin karsnda kk bir olan ocuu
gibi ezilip bzlmekteydi. Taita adamn Mintaka iin aynen tahmin ettii gibi yanp tututuunu gryordu.
"Seni balamyorum. Sana bir daha arabam srmek ayrcaln tanmayacam. Bir daha asla."
Taita onun bylesi bir enerjiyle fkesini dile getirdiini daha nce grmemiti. Bu yan ve az nceki nefis
nianclk gsterisi ihtiyar adamn daha da fazla gzne girmesine sebep oldu. Herhangi bir erkek, hatta
Tamose Hane-dan'ndan bir Firavun iin dahi uygun bir e olduuna karar verdi, ama Minta-ka'nn fkesine
bu kez kendisinin hedef olmas korkusuyla herhangi bir nee belirtisi gstermemeye dikkat etti. Ama bouna
tasalanmt. Ona dndnde kzn yznde yine gller amt.
Taita, "Be attan drdnn isabetli olmas Kzl Yolun bir savas iin bile yeterli bir baar, majesteleri,"
dedi. "Ayrca, arabanzn tekerlei gerekten pis bir delie girmiti."
"Susam olmalsn. Taita. Ben gerekten susadm." Kz ihtiyar adam elinden tuttuu gibi hizmetilerinin
nehrin kysnda ynl bir hal serdikleri ve stne tabaklar dolusu tatllar ve erbet testileri dizdikleri yere
gtrd.
Mintaka halnn stnde konuunun yanna yerleerek, "Sana sormak istediim o kadar ok ey var ki,
Taita," dedi. "Bubasti'den ayrldndan beri grmedim seni."
"Kardeiniz Khyan nasl?" Taita soruyu daha sorulmadan atlatmt.
Mintaka gld. "Her zamanki Khyan oldu. Hatta eskisinden bile daha yaramaz. Babam, tamamen iyileince
burada bize katlmasn emretti. Bar antlamas imzalanrken btn ailesinin yannda olmasn istiyor."
Bir sre daha dereden tepeden konutular, fakat Mintaka dalgnd. Taita onun dilinin ucundakini sylemesini
bekliyordu. Fakat gen kz biraz telerinde st dkm bir kedi gibi bekleyen Trok'a birdenbire dnerek
ihtiyar adam artt.
Souk bir tavrla, "Bizi artk yalnz brakabilirsiniz, lordum," dedi.
"Yarn sabah yine arabayla kacak myz, prenses?" Trok yalvarma rad-delerindeydi.
"Yarn herhalde baka ilerim olacaktr."
"Ya ertesi gn?" Adamn by bile acnacak ekilde aa sarkmt.
Mintaka onun sorusunu duymam gibi davranarak, "Gitmeden nce bana yaymla okluumu getir," diye
emretti. Trok kzn istediklerini uak gibi yerine getirerek eline yakn bir yere brakt.
- 134 "Gle gle lordum." Mintaka adam bu szlerle savdktan sonra yine Ta-ita'ya dnd. Trok orada bir, iki
dakika daha oyalandktan sonra ar admlarla arabasnn yanna gitti.
Adam arabasyla uzaklarken Taita, "Trok ne kadar zamandr size k?" diye mrldand.
Mintaka arm grnd, sonra neeyle gld. "Trok mu bana k? Sama bu! Adam Gize'deki piramitler
kadar yal herhalde, otuz yanda vardr! Hem kars var. Kata tane cariyesi olduunu ise Hathor bilir!"
Taita olaanst gzel bezeli okluktaki oklardan birini kararak dikkatle inceledi. Tyler mavi ve sar
renkliydi, ihtiyar adam okun sapna oyulmu minik mhre yavaa dokundu.
"Avcnn kuandaki yldz, ilerinde en parla da Mintaka," diye mrldand.
Gen kz, "Mavi ve sar favori renklerimdir," dedi. "Btn oklarm Grippa tarafndan yaplr. O Avaris'deki en
nl okudur. Yapt oklarn her biri kusursuz bir dzlktedir ve doru hedefin stne uacak biimde
dengelenmitir. Grippa'nn ssleri ve mhrleri de sanat eserleridir. Yldzm nasl oyduuna ve boyadna
baksana." Taita oku parmaklarnn arasnda evirip evirdi ve beeniyle inceledikten sonra oklua geri

koydu.
"Trok'un oklarndaki mhr nedir?" diye birdenbire sordu.
Mintaka can sklm gibi bir hareket yapt. "Bilmiyorum. Olsa olsa bir yaban domuzu ya da bir kzdr.
Hem bugn iin de, nmzdeki gnler iin de Trok'tan bktm." Gen kz byle diyerek Taita'nn ksesine
erbet doldurdu. "Bal ne kadar sevdiini bilirim," dedi. Belli ki konuyu deitirmek istiyordu, Taita da ne
syleyeceini merakla bekledi.
Mintaka, "imdi seninle konumak istediim baz hassas konular var," diye ekine ekine itiraf etti.
Oturduklar yerdeki bir kr ieini kopard ve bir elenk yapacakm gibi onu kvrmaya balad. Hl ihtiyar
adama bakmyordu, ama az nceki kzarkln kaybetmi olan yanaklar yine pembelemeye balad.
"Firavun Nefer Seti on drdnc ya gnn be ay nce kutlad. Yani sizden hemen hemen bir ya byk.
Doduu Kei Burcu sizin Kedi Bur-cu'nuzla ok uyumlu."
Taita yine laf azndan almt, Mintaka ona aknlkla bakt. "Sana ne soracam nereden bildin?" dedi.
Sonra birden ellerini rpt. "Tabii ki bileceksin. Sen Byc'sn."
- 135Taita, "Firavun'dan sz almken majestelerinize ondan bir mesaj getirmeye geldim," dedi.
Gen kzn tm dikkati annda ihtiyar adamn zerinde younlat. "Bir mesaj m? Onun benim varlmdan
haberi var m ki?"
"Hem de fazlasyla haberi var." Taita erbetinden bir yudum ald. "Buna biraz bal koymak gerekiyor."
Kseye biraz bal katarak kartrd.
Kz, "Benimle alay etme, Byc," diye birdenbire Taita'ya att. "Bana hemen mesajm ver."
"Firavun sizinle maiyetinizi yarn sabah afak vaktinde bataklklarda bir rdek avna, arkasndan da Kk
Kumru Adas'nda kahvaltya davet ediyor."
afak skerken gkyz demirci ocann kmrlerinin arasndan yeni km bir klcn ldayan
rengindeydi. Papirsn tepesi gn altnda kara bir efriz oluturuyordu. Gnein domasndan hemen
nceki bu saatte ne onlar kprdatacak bir soluk, ne de sessizlii delecek bir ses vard.
ki avc kay kk bir lagnn iki kar ucuna demirliydiler. Engin suyu evreleyen kamlarn oluturduu
duvara yaslanmlard. Aralarndaki uzaklk on be metre ya var ya yoktu. Firavun'un hizmetkrlar yksek
papirs saplarn kvrarak avclarn tepesinde bir tente oluturmulard.
Lagnn yzeyi sakin ve przszd; cilalanm tuntan bir ayna gibi g yanstyordu. Ortalk, Nefer'in,
br kayktaki Mintaka'nn zarif siluetini semesine yetecek kadar aydnlkt. Yayn kucana dayam olan
gen kz Tanra Hathor'un kk bir heykeli kadar hareketsiz oturuyordu. Aklna gelebilecek baka
herhangi bir kz, en bata da kendi kz kardeleri Heseret ve Merykara, tnek stndeki kanaryalar gibi
hoplar ve iki kat daha fazla grlt ederlerdi.
Sabahki ksa karlamalarnn her saniyesini, tadn kara kara aklndan geirdi Nefer. O srada ortalk
karanlkt, dnyann yukarsnda asl yldzl tavann grkemini solduracak en kk afak parlts yoktu. Her
yldz da o kadar parlak ve tombul grnyordu ki, uzanp her birini bir aataki olgun incirler gibi
toplayabilecekmi gibi geliyordu Nefer'e. Mintaka tapnak ynnden gelmiti. Getii yol meale tayan
kleler ve hemen arkasndan gelen hizmetileri tarafndan aydnlatlmt. Nehirden gelen soua kar
bana ynl bir kukuleta geirmiti ve Nefer'in dikkatle bakmasna ramen yz karanlkta kalmt.
- 136"Firavun bin yl yaasn."
Bunlar, kzn azndan duyduu ilk szlerdi Nefer'in. Sesi herhangi bir sazn mziinden daha tatlyd.
Hayalet parmaklar sanki ensesini okuyordu. Sesine kavumas birka saniyesini ald. "Hathor sonsuzlua
dek sevsin seni." Verecei selamn tr konusunda Taita'ya bavurmu, ihtiyar adam da ta ki kusursuz
ekilde tekrar edene kadar syleyeceklerini ona prova ettirmiti. Kz kukuletann altndan glmserken
Nefer onun bembeyaz dilerinin ltsn grdn sand. Ve Taita'nn nermedii baka bir ey eklemek
cesaretini buldu. Ani bir ilhamla, yldzlarn aydnlatt g iaret etti. "Bak! te senin yldzn." Kz ban
kaldrp avc takmyldzna bakt. Nefer bylece yldzn nda kzn yzn patikadan geliinden beri ilk
kez grm oldu. Bir anda soluu kesilmiti. Mintaka'nn yznde ciddi bir ifade vard, ama Nefer hayatnda
hi bu kadar byleyici bir ey grmediini dnd. "Tanrlar onu srf senin iin oraya koydular." vg
kayarcasna azndan dkld.
Kzn yz annda aydnland ve daha da gzelleti. "Firavun kibar olduu kadar canayakn da." Gen kz
hafif alayl bir reverans yapt. Sonra bekleyen kaya bindi. Babasnn avclar krek ekerek onu batakla
gtrrlerken arkasna bakmad.

Nefer kzdan duyduu szleri imdi bir duaym gibi tekrarlyordu: "Firavun kibar olduu kadar canayakn
da."
Bataklkta bir balkl tt. Bu bir sinyalmi gibi hava birdenbire kanatlarn aklamasyla doldu. Nefer niin su
stnde olduklarn neredeyse unutmutu, bu, aklnn bir kar havada olduunu gsteriyordu, nk
avlanmak onun en byk tutkusuydu. Gzlerini suyun kar tarafndaki kaykta bulunan zarif siluetten
glkle ayrarak av sopalarna uzand.
Mintaka'nn daha ar silahlar kullanamayacak gte olduunu zannettii iin sopalar kullanmaya karar
vermiti. Bu Nefer'e belirgin bir avantaj salayacakt. Ustalkla atld zaman dne dne yol alan sopa
kesinlikle daha gsteriliydi. Ayrca, arl dolaysyla, su kuunun gr tyleri tarafndan yolundan
saptrlabilecek olan kt burunlu oktan daha byk bir isabet ans vard. Nefer avclktaki hneriyle
Mintaka'y etkilemeye kararlyd.
lk rdek srs domakta olan gnein iinden kt. Kular alaktan uuyorlard. Prl prl, siyah ve
beyazlard ve her birinin gagasnn stnde belirgin zellikleri olan bir yumru vard. ndeki ku rkerek
uzaklat ve br kular da menzil dna kard. Ayn anda hem cinslerine ihanet eden rdekler ayartc
arlarn duyurmaya baladlar. Bunlar, ele geirilerek evcilletiril- 137mis olan kulard. Avclar amurlu dipteki bir kayaya bal olan bir ipi ayaklarna geirerek umalarn
engelliyorlard.
Yaban rdekleri geni bir daire izerek geri dndler ve ak suda hainlerin yanna inmeye baladlar.
Kanatlarn rpmadan hzla ykseklik kaybederken Nefer'in kaynn yukarsndan geiyorlard. Firavun
tam zamann hesaplad ve frlatlmaya hazr sopasyla ayaa kalkt. ndeki kuu bekledi ve annda sopay
dndre dndre yukar yollad. rdek sopann geldiini grnce yolundan kamaya alt. Bir an bunu
baaracakm gibi grnd, ama sonra bir arpma sesi duyuldu ve tyler uutu. rdek krk kanadn
arkas sra srkleyerek kurun gibi suya dyordu imdi. Grltl bir aprtyla suya arpt, ama kendini
annda toparlad ve dibe dald.
Nefer, "abuk! Onu izleyin!" diye bard. Drt plak erkek kle kayn yannda suyun iindeydiler. Yalnz
balan gzkyordu. Kayn kenarna uyumu parmaklaryla tutunmulard. Dileri daha imdiden
souktan takrdamaya balamt.
kisi den kuu yakalamak iin daldlar, ama Nefer bunun bir ie yaramayacan biliyordu. Krk
kanadndan baka yara almam olan rdek, deme yzclerden daha hzl dalacak ve daha hzl
yzecekti.
Nefer ku elden gitti diye hayfland. Ancak ikinci sopay frlatmasna vakit kalmadan rdek srs lagnn
br yanndaki Mintaka'nn kayna doru bir kavis evirdi. Dimdik yukar kacak olan bartlaklarn aksine
bunlar alaktan uuyorlard. Ancak ok hzl yol alyorlar, sivri ulu kanatlar sla benzer sesler kararak
havay yaryordu.
Nefer br kayktaki avcy hi hesaba katmamt. En usta okular dndakilerin bu ykseklikteki ve bu
hzdaki hedeflere isabet ettirmesi ok zordu. Arka arkaya iki ok vnlayarak rdek srsnn iine dald. ifte
isabetin kard ses lagnn br ucunda net olarak duyuldu. ki ku ta gibi dmekteydiler. Balar ne
sarkm, kanatlar gevemiti. Darbe annda ldkleri besbelliydi. Suya arptlar ve hareketsiz halde
srklenmeye baladlar. Yzcler onlar kolaylkla yakaladlar ve leleri dilerinin arasnda tutarak
Mintaka'nn kayna geri yzdler.
"ansl iki ok." Nefer aklndan geeni seslendirmekten geri kalmamt.
Kayn puruvasnda oturan Taita glmsemeden ekledi. "Ve anssz iki rdek."
Gk imdi kularla dolmutu. Gnein ilk klar sulara vururken kara bulutlar eklinde havaya
ykseliyorlard. Srler o kadar youndu ki, uzaktan
- 138baklnca kam tarlalar tutumu ve yukarya kara dumanlar pskrtyormu gibi geliyordu insana.
Nefer yirmi hafif teknenin ve bir o kadar daha kk kayn Hathor Tap-na'nn drt, be kilometre
uzandaki ak sularda gezmesini ve suya inen btn kular kovalamasn emretmiti. Kanatl kalabalklar
hi seyrelmediler. Bir dzine kadar rdek ve kaz tr dnda, irili ufakl eitli balkllar, kak balkllar
ve daha biroklar havada uuyordu. Ta ykseklerde olduu gibi, papirslerin dalgalanan tepelerinde de
koyu renkli srler halinde szlyorlar ya da iyice alalp hzla kanat rparak V biiminde uuyorlard. Bu
arada cyaklyorlar, boru gibi sesler karyorlar, vakvaklyorlar, tyorlar ve feryat ediyorlard.
Mintaka'nn kle kzlar hanmlarn daha fazla aba gstermesi iin tevik ettike kulara ait karmakark

seslere tatl gller ve kz cyaklamalar karmaktayd.


Mintaka'nn hafif yay bu i iin biilmi kaftand. Sahibini ar bir kuvvet sarf etmeye zorlamayacak ekilde
hizaya getirilebiliyor, gerilebiliyor ve ekile-biliyordu. Gen kz geleneksel kt burunlu oklar yerine nl usta
Grippa tarafndan zellikle onun iin yaplm sivri metal ular kullanyordu. ne gibi ular gr ty rtsn
yararak dosdoru kemie kadar saplanyordu. Mintaka bu konuda bir ey denilmemesine ramen Nefer'in
av bir tr yarmaya dntrmeye niyetlendiini anlamt ve rekabet igdlerinin en az delikanl-nnkiler
kadar gl olduunu kantlyordu.
Nefer ilk baarszl ve Mintaka'nn yaydaki ustal yznden fena halde sarslmt. Kendi ii zerinde
younlaacak yerde br kaykta olan bitenlerle ilgilenmekten dikkati dalyordu. O yne her baknda l
kular gkten yayormu gibi geliyordu delikanlya. Bu ise onu bsbtn heyecanlandryordu. Yarg
sezisini kaybetmesi sonucunda sopalar fazla erken ya da fazla ge frlatmaya balamt. Bu eksiini
kapatabilmek iin sopay frlatrken btn vcudunu kullanacana vurularda kolunu zorlamaya giriti.
Sonuta sa kolu abuk yoruldu, o da igdsel olarak at yapan kolunun kavisini ksaltt ve dirseini
bkerek bileini burkmasna ramak kald.
Genellikle on atnn altsnda hedefi vurabiliyordu, ama imdi atlarnn yarsndan fazlas boa gidiyordu.
Sknts daha da artt. Yere indirdii kularn yars sadece sersemlemi ya da sakatlanm oluyor ve
dalarak kle olanlarn elinden kurtuluyorlar, sk papirs yataklarnn altna yzerek kk ve sap r- 139glerinin altnda gizleniyorlard. Kaynn tabannda l kular ok ar birikiyordu. Buna karn, br
kayktaki mutlu lklar aralksz devam etmekteydi.
Nefer aresizlikten kavisli sopalarn atarak ar sava yayna sarld, ama artk ok geti. Sopalarla
urarken sa kolu fena halde yorulmutu. Yay glkle ekiyor, bu yzden oklar hzl kularn arkasna,
ar uulu olanlarn da nne rastlyordu. Taita onun, kendi kazd kuyuya dmesini izliyordu. Burnunun
biraz srtmesi onun iin zararl olmaz, diye dnd.
Birka kelimelik bir neriyle Nefer'in hatalarn dzeltebilirdi: Taita hemen hemen elli yl nce yalnz araba
srcl ve taktikleri hakknda deil, okuluk hakknda da standart metinleri kaleme almt. Bu kez
delikanlya sempati duymuyordu. Nefer'in yine kuunu vuramamas, Mintaka'nn ise aksine bann
yukarsndan geen ayn srden iki kuu birden aa indirmesi karsnda iinden ks ks gld.
Ama biraz sonra Mintaka'nn klelerinden biri lagnn br yanndan yzp gelerek Nefer'in kaynn
bordasna tutununca hkmdarna acyacakt. "Majeste Prenses Mintaka yce Firavun'un yasemin kokan
gnlerin ve blbln sesiyle dolu yldzl gecelerin keyfini karabilmesini diliyor. Ancak teknesi avlarnn
arl nedeniyle batmak zere, karn ackan prenses de kendisine saatler nce vaat edildiini syledii
kahvaltsn edebilmeyi diliyor."
Nefer bu kstahlk karsnda kalarn atnca Taita zamansz bir espri diye dnd.
"Ben merhametli bir adam olduum iin tapndn maymunlarn ya da kpeklerin tanrsna kretmelisin
kle. Aksi halde kendim irkin kelleni uurur ve kstahlna karlk olarak hanmna yollardm."
Taita'nn araya girme zaman gelmiti. "Firavun bu dncesizlikten dolay zr diler, ama kendini spora
ylesine kaptrmt ki, zamann getiini fark etmemi. Hemen kahvaltya gideceimizi ltfen hanmnza
syleyin."
Nefer ihtiyar adama dik dik baktysa da, yayn elinden brakt ve Taita'nn kararna kar kmad. ki kk
tekne adaya yan yana yaklatklarndan her birinin taban tahtalarnn stndeki rdek ynlar kolayca
kyaslanabildi. Her bir teknenin mrettebat azn amadysa da, sabahki av partisinin sonularnn herkes
farkndayd.
Mintaka, Nefer'e seslendi. "Majesteleri, gerekten elenceli geen bu sabah iin size teekkr etmem
gerekir. En son ne zaman bu kadar elendiimi hatrlayamyorum." Kzn sesi oynakt, melek gibi
glmsyordu.
- 140"ok nazik ve de anlaylsnz." Nefer glmsemiyordu, eliyle bo ver der gibi bir hareket yapt. "Bence iin
iinde mzklk vard."
Nefer byle diyerek kza arkasn yarm dnd ve kamlarla sudan oluan ufka somurtarak bakt. Mintaka
ineli sz hi de umursama benzemiyordu. Kle kzlarna dnerek, "Gelin Firavun'a 'Maymunla Eek'in
birka dizesini dinletelim," dedi. Hizmetilerinden biri ona sazn uzatt, Mintaka da aptal ocuk arksn
alg eliinde mrldanmaya balad. Hizmetiler de hayvan taklitleri ve kontrolsz bir nee ieren koroya
katldlar.

Nefer'in dudaklar glecekmi gibi kmldad, ama taknd buz gibi vakardan cayamazd. Taita onun
elenceye katlmaya can attn grebiliyordu, ne are ki bir kez daha kendi kazd kuyuya dmt.
Taita ilk ak ne kadar katksz bir mutluluk diye dnerek hafife dudak bkt. Maymunun eee
sylediklerini kendine gre deitirdi, bu ise nceki arkdan ok daha elenceliydi. Kzlar kahkahay
bastlar ve nee iinde ellerini rpmaya koyuldular. Nefer kendini bsbtn dlanm hissetti ve daha da
fazla somurttu.
Hl ark syleyerek adann iskelesine geldiler. Sahilde dik bir yama vard, kydaki amur siyah ve cvk
cvkt. Kayklar diz boyu amurun iine atladlar; onlar ilk kay sk tutarken kleler prensesle
hizmetilerini aradaki boluktan kynn yukarsndaki salam topraa geirdiler.
Onlar sa salim kyya ktktan sonra Firavun'un kay da yanat, kleler de Nefer'i salam toprakta
Mintaka'nn yanna geirmeye hazrlandlar. Ama delikanl otoriter bir tavrla kendisini brakmalarn
buyurdu.
Bir tek sabaha yetecek ve artacak kadar onuru krlmt, bir ift slak ve yar plak kleden destek alarak
kendini daha fazla kk drmeye niyeti yoktu. K yatrmasnn stnde mkemmelen denge bulmasn
herkes hayranlkla seyreti. Delikanl o kadar grkemli gzkyordu ki. Mintaka duygularn belli etmemeye
alyor, fakat iinden onun hayatnda grd en gzel yaratk olduunu dnyordu. nce ve evik
vcudu yava yava ocukluktan kp bir erkein kat izgilerini almaya balyordu. Yzndeki azametli ve
hain ifade bile kz bylyordu.
Abartl bir romantizmle, kahramanlarla byk firavunlarn hamurundan o, diye dnd. Keke onu bu
kadar kzdrmasaydm. ok hainceydi, Ama Hat-hor ahidimdir, bugn sona ermeden onu tekrar
gldreceim.
Nefer kaykla bayr ayran aral akasya aacndan atlayan bir leoparn evikliiyle at. Mintaka'nn
durduu noktann iki adm tesine zarif bir ini yapt. Herkesin gznn stnde olduunu grerek orada
ylece durdu.
141 Derken bayr kverdi stnde durduu gevrek kuru kl ayaklarnn al tnda krlvermt ocuk bir an iin
kollarn aarak denge bulmaya alt, ama hemen arkasndan batakln ime srtst yuvarland
Herkes ona dehet iinde bakakalmt Koca Msr'n Fravunu'nu yzn de akn bir ifadeyle beline kadar
ykselen yapkan Nl amurunun iinde oturur grmek olacak i deildi
Uzunca bir zaman kimse ne kmldad ne de konutu Derken Mntaka kahkahay bast Bunu isteyerek
yapmamt, ama bir kere kontrol elinden karnca kendini tutamad i ac olduu kadar bulac olan bu
gle hizmetilerinin hibiri kar koyamad en cyaklamalar ve kkrdamalarna avclarla kayklar bile
katlmaktan kendilerini alamadlar Tata dahi kendini tuta mayarak kkrdyordu
Nefer bir an alayacak gibi grnd ama sonra ne zamandr zapt ettii fkesine yenik dutu Elinin altndaki
koyu kara amurdan bir avu dolusu alarak glen prensese savurdu Kk drlmek koluna kuvvet
vermi ve niancln gelitirmiti, buna karn Mntaka glmekten o kadar korumasz durumda kalmt ki,
ne ban eebildi ne de kaabildi ve amur yznn ortasna arpt Birden glmesi kesildi ve akkan kara
bir maskenin iindeki r gzlerle delikanlya bakakald
Glme sras'Nefer'deyd imdi Hl bataklk amurunda oturduu yerde ban arkaya att ve urad tm
hayal ve onur krkln ngrakl bir kah kahayla aa vurdu Firavun gld zaman butun dnya onunla
gler Kleler, kayklar ve avclar neeyle ulumaya koyuldular
Mntaka urad oktan ar ar syrlyordu Sonra birden hibir uyarda bulunmadan bayrn tepesinde
durduu yerden saldrya geti Kendini butun arlyla Nefer'n stne att Delikanl o kadar gafil avlanmt
ki daha soluk alamadan bann stndeki Mntaka'yla suyun iine batt
Nefer suyun altnda rpnyordu amurlu dibe tutunup kendini yukar itmeye alt, ama kzn arl onu
suyun altna mhlyordu Her k kolunu delikanlnn boynuna dolamt Nefer onu stnden atmaya alt,
ama Mntaka vcuduna bulam olan amur tabakas yznden bir ylan bal kadar kaygand Nefer
muazzam bir gayret sarfyle ancak ban sudan karp derin bir soluk alacak kadar bir sure iin kz
zerinden att, ama Mntaka hemen sonra onu yine batrd Nefer her naslsa kzn stne kmay baard,
ama onu tutabilmek insanst bir aba gerektiriyordu Mntaka kvranyor ve alacak bir kuvvetle tekmeler
atyordu Tunii yukar syrlp beline sarlmt, bacaklar da
- 142plak ve przszd Bir bacan erkenkne sarmt imdi yz yzeydiler, Nefer de kaygan amurun
arasndan onun vcudunun scakln hissedebiliyordu

Le gibi olmu yzlerinin arasnda sadece birka santimlik bir uzaklk vard Nefer kzn amur tabakasnn
arkasndan ona srttn fark ederek ard O da srtt, derken ks birden glmeye baladlar Ama ks de
yenilgiyi kabul etmiyordu ve mcadeleyi srdryorlard
Erkein gs plakt, kzn gmlei de o kadar ince ve slakt ki neredeyse yokmu gibiydi plak
bacaklarn hl Nefer'nklere dolamt Delikanl kendini kurtarmak iin bir eliyle o inat kavraytan
kurtulmaya alt Sa eli istemeyerek byk bir enerjiyle kvranan sert ve yuvarlak kabaete dedi
Nefer butun vcuduna yaylan garip ve zevk veren bir his duydu ve kza boyun edirme abalarndan
vazgeti Onu tutuyor olmaktan olduka memnundu, bu yeni ve tuhaf duygunun tadn karrken kzn ona
kar koymak iin rpnp durmasna izm verdi
nemli bir eyi kefetmesi zerine kz birden gtmeyi brakt Bedenlerinin alt yarsnn arasnda daha birka
saniye nce orada var olmayan bir knt belirmiti O kadar lastms ve iriydi ki, onu daha nce fark
etmemesine ayordu knty test etmek iin kalalarn ilen uzatt, ama bunu her yapnda knt daha
da sertleti ve rlet Bu, tm deneyimlerinin tesinde bir eydi ve yeni bir ey kefetmenin heyecanyla ayn
hareketi tekrarlad
Kz, onu stnden atmak iin erkein iddetli abalarna son verdiini, sol kolunun da bedeninin st yarsna
dolanm olduunu ancak fark etmiti Erkein sa eli kabaetn kavramt, kz yumruyu incelemek iin
tekrar kalalarn ilen itince, erkek de onun bu hareketini taklit ederek onu karlad, sa eliyle onu daha da
yaknna ekti knt kendine zg hayat olan kk bir hayvanm gibi kz durtmey srdryordu
Mntaka daha nce byle bir duygu olabileceini tahmin bile etmemiti O gizemli yaratk birden o ana kadar
tahmin edemedii bir nem kazand Butun benlii son derece zevkli, hayal gibi bir scaklkla dolmutu
Bilinsiz olarak onu tutmak, bir kedi ya da kpek yavrusuymu gibi onu yakalamak iin elini uzatt
Sonra, midesine bir yumruk yemi gibi rkld Kle kzlarn ona o ey ve erkeklerin onunla ne yaptklar
hakknda anlattklarn anmsamt Bunu ka kez ona ayrntlaryla tarif etmilerdi Mntaka o gne kadar o
betimlemeleri uy- 143 durma olarak nitelemiti, zira kendisinden kk erkek kardelerinin bedenlerinin orasnda tadklar
sallantl kntya benzer eyleri yoktu.
Nmidyal kle kz Saak'n ona anlattn zellikle iyi hatrlyordu: "fkeli olduu zaman o tek gzl tanry
grdn zaman artk Hathor'a dua ederek vaktini kaybetmeyeceksin."
Mintaka kendini Nefer'in kollarnn arasndan arkaya att ve amurda oturduu yerden ona aknlkla bakt.
Nefer de oturur duruma geti ve onun bakna yznde hlyal bir ifadeyle karlk verdi. kisi de zorlu bir
yartan km gibi soluk soluaydlar.
Seyircilerin, olmamas gereken bir eyin olduunu hissetmeleri zerine bayrn tepesinden yansyan
barlar ve grltl kahkahalar yava yava kesilmeye yz tutmutu. Sessizlik ok gemeden huzur
bozucu bir hal ald. Taita her zamanki ustalyla vaziyeti kurtard: "Majesteleri, yzmenizi daha da
uzatrsanz buradan geecek bir timsaha gzel bir sabah kahvalts olabilirsiniz."
Nefer ayaa frlad ve amurlar pskrte pskrte Mintaka'nn oturduu yere yrd. Onu en krlgan Huri
camndan yaplm gibi nazik bir hareketle ayaa kaldrd.
Hizmetiler, stnden amur ve Nil sular akan, salar da amurlu bir ile gibi yzne ve omuzlarna
dklen prensesi kamlarla gzlerden korunmu temiz bir su birikintisi bulmak zere gtrdler. Mintaka
biraz sonra ortaya kt zaman amurla kilin son izlerinden arnm bulunuyordu. Hizmetiler yanlarnda
temiz giysiler de getirdiklerinden gen kz, ipek ve inci ilemeli temiz petemalnn iinde gz
kamatryordu. Kollarnda altn bilezikler tayordu, boynunda da renkli camla turkuvazlardan yaplm bir
gerdanlk gze arpyordu. Salar hl nemli olmakla beraber, taranm ve zenle rlmt.
Nefer onu koarak karlad ve dev bir aacn altna gtrd. Bunun geni dallarnn glgesinde zengin bir
kahvalt leni onlar bekliyordu. Gen ift nce iine kapank ve ekingen davrand, ama doal neelen ok
gemeden kendini gsterdi ve etraflarndakilerin elencesiyle gevezeliklerine katldlar. Yine de
azlarndan kan her kelimenin hedefi birbirleriydi.
Mintaka bulmacalar seviyordu ve delikanlya meydan okudu. Anahtar kelimeleri Hiksos dilinden seerek
Nefer'in iini zorlatrmaya alyordu.
"Bir tek gzm ve sivri bir burnum var. Kurbanma saplanyorum, Ama kan aktmyorum. Ben neyim?"
"Bu kolay!" Nefer en bir kahkaha att. "Bir diki inesisin." Mintaka pes eder gibi ellerini kaldrd.
- 144 Kle kzlar, "Firavun hakl," diye bardlar. "Bir ceza istemeye hakk var."

Nefer, "Bir ark isterim!" diye talep etti. "Ama maymunlusu olmasn. Bugnlk o maymundan bktk."
Mintaka, "Sana 'Nil'in arks'n syleyeceim," diye atld. Bunu bitirmesi zerine Nefer bir tane daha istedi.
"Ama bana yardm etmeniz kouluyla majesteleri."
Nefer'in gl bir tenor sesi vard, ama yanl bir ses kardnda Mintaka onun an kapatyor, Nefer'in
gerekte olduundan daha iyi ark sylyor grnmesine yardm ediyordu.
Nefer tabii ki bao tahtasyla talarn da beraberinde getirmiti. Taita ona bu oyunu sevmesini retmi,
delikanl da ksa zamanda oyunun ustas olmutu. ark sylemekten bknca Mintaka'y oyun oynamalar
iin kandrd.
Nefer tahtay yere koyup talar dizerken kz, "Sabrl olmak zorundasn. Ben oyunun acemisiyim," diye onu
uyard. Bao bir Msr oyunuydu, Nefer de bu kez Mintaka'y mat edeceine gveniyordu.
Kza, "zlme. Ben sana retirim," dedi.
Taita glmsedi. Kk kardeine baktklar srada Mintaka'yla o Bubas-ti'deki sarayda birka saatlerini bao
oynayarak geirmilerdi. On sekiz hareketten sonra Mintaka'nn krmz talar bat kalesine hkim olmutu
ve Nefer'in ortasn tehdit ediyordu.
Gen kz, "Doru oynadm m?" diye tatl tatl sordu.
Nehir kysndan gelen barlar Nefer'i daha fazla zor dmekten kurtard. Delikanl ban kaldrnca
Naip'in sancan tayan bir geminin boazdan hzla onlara doru geldiini grd. "Ne kadar yazk. Tam
oyun heyecanlanmaya balarken," diyerek talar alelacele toplamaya giriti.
Mintaka, "Saklanamaz myz?" diye sordu, ama Nefer olmaz der gibi ban sallad. "Bizi grdler bile."
Sabahtan beri bu ziyareti bekliyordu. Naip er veya ge onun yapt kaama haber alacak ve sorumluluu
altndaki kaan peine Asmor'u takacakt.
Gemi oturduklar kyya yneldi ve Asmor yere atlad. Piknikilere doru hzl admlarla yryerek, "Naip
ortadan kaybolmanza fena halde sinirlendi," dedi. "Hemen devlet ilerinin sizi bekledii tapnaa dnmenizi
istiyor."
"Ben de nezaketsizliinize fena halde sinirlendim Lord Asmor." Nefer krlan onurunu bir dereceye kadar
onarmaya alyordu. "Ben bu ekilde hitap grecek bir seyis ya da ev hizmetkr deilim. Ayrca Prenses
Mintaka'ya da
- 145Bycler Kral / F: 10
saygsz davrandnz." Ama yle ya da byle delikanlnn, snfndan kaan serke bir renci muamelesi
grdnn phesi yoktu.
Nefer buna ramen durumu kurtarmaya alarak Mintaka'y kendi kaynda kendisiyle birlikte yolculuk
etmeye davet etti. Kzn hizmetileri ise ikinci kaykta onlar izleyeceklerdi. Bu iki gencin ba baa
konumalar iin ilk frsat olaca iin Taita teknenin puruvasnda oturmay seti. Gen kzdan ne
bekleyeceini bilmeyen Nefer, Mintaka'nn, politik nezaket formllerini bir kenara brakp kart taraflar
arasndaki bar konferansnn baar ya da baarszlk olaslklarn tartmaya koyulmas zerine pek
ard. Mintaka politik sezileri ve isabetli grleriyle onu etkilemekte gecikmedi. Gen kz, "Biz kadnlarn
bu dnyay ynetmesine izin verilseydi, bu aptal sava olmazd," diye durumu zetledi. Ama Nefer bu
gr tartmasz kabul edemezdi. Tapnaa kadarki yol boyunca ekimeyi srdrdler. Yolculuk Nefer'in
houna gitmeyecek kadar ksa srd, rhtma karlarken kzn elini tutarak, "Seni tekrar grmek isterim,"
dedi.
Mintaka da elini ekmeden, "Ben de isterim," diye karlk verdi.
Nefer, "Yaknda," diye srar etti.
"Yeterince ksa bir zaman sonra." Mintaka glmseyerek elini yavaa Nefer'in avucundan ekti. Tapnaa
doru yrrken kzn arkasndan bakan Nefer iinde garip bir burukluk hissediyordu.
"Lordum, Amon Ra'nn kehaneti srasnda hazr bulunmutunuz. Tanrlarn bana ykledii ar grevi
biliyorsunuz. Onlarn isteklerine kar koyamam, dolaysyla da sizin karlarnz gzetmekle ykmlym.
ocua eninde sonunda zararsz bir kaamak olan bu ite yardmc olmamn iyi bir nedeni vard."
Ama Naja o kadar kolay yatmak niyetinde deildi. Nefer'in Asmor'u atlatmay baarp sabah bataklklarda
Hiksos prensesiyle geirmesini hl iine sindiremiyordu.
"Sen Nefer'e yardm edince ben buna nasl inanabilirim? O delilii sen tevik ettin."
"Naip lordum, gen Firavun'un gvenini kaybetmememin planlarmz iin ne kadar yaamsal nemi
olduunu anlamalsnz. Sizin emirlerinize ve otoritenize kar koyar grnrsem, ocuk hl onun adam
olduuma inanacaktr. Amon Ra'nn bana ykledii grevi yerine getirmem o zaman o nispette
kolaylaacaktr."

- 146Taita, Naip'in sulamalarn bir diplomatn becerisiyle atlatmay bildi, yle ki adam sonunda artk atp
tutmuyor, sadece ac ac yaknyordu. "Bir daha byle bir ey olmamal, Byc. Bana ballndan tabii ki
phelenmiyorum. Tanrlarn emirlerine kar gelmen phesiz delilik olurdu. Bununla birlikte, bir daha
dairesinden kt zaman Nefer daima Asmor'la adamlarndan bir grubun eliinde olmaldr. Ortadan
kaybolmas olasln gze alamam."
"Lordum, oban Reis'le pazarlklarnz nasl gidiyor? Baarl bir sonu elde etmeniz iin benim bir yardmm
dokunabilir mi?" Taita byk bir ustalkla konuyu deitirmi, Naja'y arkas sra srklemiti.
"Apepi rahatsz. Bu sabah o kadar iddetli bir ksrk krizi geirdi ki kan tkrd ve konferans salonundan
ayrlmak zorunda kald. Kendisi grmelere katlamamakla beraber, baka bir kimsenin onun adna
konumasna yanamyor. Genellikle yzde yz gvendii Trok'un bile. Byk aynn toplantlara ne zaman
dnebileceini tanrlar bilir. Bu yzden gnler, hatta haftalar ziyan edebiliriz."
Taita, "Apepi'nin rahatszl nedir?" diye sordu.
"Bilmiyorum." Aklna bir eyin gelmesiyle Naja anszn atld. "Bunu niin daha nce dnemedim? Sende
bunca yetenek varken hastaln her neyse tedavi etmelisin? Hemen onun yanna git, Byc ve elinden
geleni yap."
Kraln dairesine yaklarken Taita avlunun br yanndan Apepi'yi duyabiliyordu. Sesi tuzaa yakalanm
kara yeleli bir aslan andryordu, Taita odaya girince ise kkremeler daha da iddetlendi. htiyar adam
odann eiini aarken korku iinde kaan Osiris'in rahibi tarafndan az daha devriliyordu. Ar bir bronz
kse bu arada kap eiine yuvarland. Odann ortasnda krklerin ve karmakark yatak araflarnn
ortasnda rlplak oturan Hiksos kral tarafndan frlatlmt.
Taita'y grnce, "Nerelerdeydin, Byc?" diye grledi. "afak skmeden Trok'u seni bulmaya yolladm.
Beni o eytan rahiplerle pis kokulu ilalarndan ve kzgn maalarndan kurtarmak iin ikindi vaktine kadar
niin bekledin?"
Taita, "Trok'u grmedim, ama rahatsz olduunuzu Lord Naja'dan duyar duymaz koup geldim," diye
aklad.
"Rahatsz m? Ben rahatsz deilim, Byc. lmek zereyim."
"Sizi kurtarmak iin ne yapabileceimizi grelim."
Apepi kll karnnn stne dnnce Taita adamn srtndaki mor renkli irkin ii grd. Kraln iki yumruu
kadar iriydi. Taita buna parmann ucuyla
- 147hafife dokununca Apepi yine anrd ve ter dkt. "Yava, Taita, Msr'n rahiplerinin topu kadar ktsn."
htiyar adam geri ekildi. "Bu nasl balad? Belirtileri neler oldu?"
"Her ey gsmde iddetli bir aryla balad." Apepi gsne dokundu. "Sonra ksrmeye baladm, ar
da daha iddetlendi. erde bir eyin kmldadn hissettim, derken ar sanki srtma kayd ve bu yumru
ortaya kt." Kral yumruya dokunmak iin elini omzunun zerinden srtna gtrd ve yine ac ac inledi.
Taita daha fazla ileri gitmeden Apepi'ye Kzl epen'in, uyku ieinin bir urubunu iirdi. Bir yavru fili dahi
yere ykacak kadar kuvvetli bir ikiydi bu, ama gzlerinin alamasna, sesinin de pelteklemesine ramen
Apepi'nin hl akl bandayd. Taita ii yine elledi, kral da homurdand, ama bakaca itirazda bulunmad.
Taita sonunda, "Etinizin derinlerinde yabanc bir cisim var," dedi.
"Buna hi amam, Byc. ou Msrl olan kt adamlar, st ninemin memesini emdiim son gnden
beri iime yabanc cisimler tktrdlar."
Taita yksek sesle dnyordu. "Bunun bir okun ucu ya da bir ban paras olduunu dnebilirim,
ama bir giri yaras yok."
"Gzlerini kullan, adam. Her tarafm yara dolu." Kraln kll bedeni gerekten de eski sava yaras izleriyle
leke leke ve yol yoldu.
Taita onu uyard. "Kesmek zorunda kalacam."
Apepi, "Ne yapacaksan yap, Byc, ama zrlty kes," diye hrlad.
Taita kutusundan tuntan bir neter kard, Apepi de kaln deri kemerini yerden ald ve bunu uzunlamasna
ikiye katlad. Bunu dilerinin arasna sktrarak ban srtn yarmasn bekledi.
"Buraya gelin!" Taita kapdaki muhafzlara seslendi. "Gelin ve kral tutun."
"Defolun sersemler!" Apepi yal adamn emrini geersiz kld. "Kprdamamam iin kimsenin beni tutmasna
ihtiyacm yok benim."
Taita hasta adamn tepesine dikildi, yapaca kesiin asyla derinliini hesaplad. Sonra hzla bir tek derin

kesik at. Apepi skt dilerinin arasndan bouk bir kkreme salverdi, ama kprdamad. Yarann iinden
fskiye gibi koyu renkli kan ve koyu sar cerahat pskrrken Taita geri ekildi. bulandrc bir koku btn
oday kaplamt. Taita neteri elinden brakt ve iaret parman yarann iine daldrd. Parmann
etrafndan kan kpryordu, ama o yarann dibinde sert ve kat bir ey hissetti. Bunun zerine elinin altnda
duran fildii forsepsi alarak ta ki ucu kat bir cisme dokununcaya kadar yaray kartrd.
Apepi barmay brakmt, ama srt kaslarnn bilinsiz titremesi dnda kprdamadan yatyordu.
Domuzlarn sesini andran grltl burun ekilerle soluk almaktayd. Taita nc denemesinde cismi
forsepsin eneleriyle yakalayabildi ve onu bulunduu yerden okene kadar ekti. Sonunda cismin yzeye
doru ktn hissetti. Son birka santimi beraberinde cerahat ve doku dkntlerini srkleyerek aan
cismi Taita pencereden gelen a tuttu.
"Bir okun ucu," diye bildirdi. "Hem uzun zamandan beri bulunduu yerdeymi. Yllar nce etrafn
rtmeyiine ayorum."
Apepi kemeri azndan tkrd ve titrek bir sesle kkrdayarak doruldu. "Seueth'in kll hayalar ahidimdir
ki o adi cismi tandm. Serseri adamlarnzdan biri onu on yl nce Abnub'da bedenime saplamt. O
tarihlerde cerrahlarm, kalbime ok yakn olduu iin ona eriemeyeceklerini sylediler, sonuta da onu
yerinde braktlar. O zamandan beri onu hazine gibi saklamm."
Kral gen biimindeki ta Taita'nn kanl parmaklarnn arasndan ald ve ona gururla bakt. "Kendimi ilk
bebesini dourmu bir anne gibi hissediyorum. Onu altn bir zincirin ucunda bir tlsm gibi tayacam.
stersen, onu okuyup fleyebilirsin. Bu da baka oklarn bana isabet etmesini nleyebilir. Ne dersin,
Byc?"
"stn derecede etkin olacana eminim, lordum." Taita azn ksedeki scak arap ve balla doldurdu,
yaradaki cerahatla kan ekmek iin ii oyuk bir pirin tpten yararland, sonra da arap bal karmn
yarann derinine pskrtt.
Apepi, "Gzelim araba yazk," dedi ve kseyi iki eliyle tutarak iindekileri son katresine kadar iti. Sonra
kseyi duvara frlatt ve geirdi. "imdi de yardmlarna dl olarak sana elenceli bir ykm var, Byc,"
dedi. "Bu, Bu-basti'de kalenin tepesinde yaptmz son konumayla yakndan ilgili."
"Majestelerinizin her kelimesini byk bir dikkatle dinliyorum." Taita kraln zerine eildi ve ak yaray keten
eritlerle sarmaya giriti. Bunu yaparken yaralarn sarlmasyla ilgili sihirli szleri mrldanyordu:
"Seni saryorum, Seth'in adam,
Kzl azn tkyorum, byk ktlk simgesi*
- 149- 148-

Apepi sert bir sesle onun szn kesti. "Trok, Mintaka iin balk paras olarak bir lakh altn vermeyi nerdi."
Taita'nn elleri hareketsiz kald. Elinde Apepi'nin f gibi gsne yarm sarlm sarglarla ylece
duruyordu. "Siz ona ne yant verdiniz, majesteleri?"
Adamcaz o kadar zlmt ki krallar iin kullanlan hitap azndan ka-vermiti. Bu, ngrmedii
tehlikeli bir gelimeydi. "Ona balk parasnn be lakh olduunu syledim." Apepi ks ks glyordu. "Kpek
gzel kzm iin ylesine tutuuyordu ki penisi gzlerinin arasna kadar ykselip nn grmesini
engelliyordu. Ama yllar iinde benden btn aldklarna ramen, asla be lakh toparlayamaz." Apepi yine
geirdi. "Endie etme, Byc, Mintaka, Trok gibi birine feda edilemeyecek kadar deerlidir. zellikle de
kk Fira-vun'unuzu lkeme balamak iin onu kullanabileceime gre."
Hiksos kral kaln kasl kolunu kaldrd ve onun altndan sargl srtna bakmaya alt. Bunu yaparken
kafasn kanadnn altna sokmu ihtiyar bir horoza benzemiti. "Beni zaman gelmeden mumyaya
benzettin," diye gld. "Ama iyi i yaptn. Git, parfmn bir kez daha koklamaya hazr olduumu ve bir saat
sonra onunla toplant odasnda buluacam Naip'ine syle."
Naja, Taita'nn baarsna ve Apepi'nin mesajna sevinmiti. Taita'dan phe etmiyordu artk. "O Apepi
moruunu dize getirmek zereyim," diye eytanca bir sevin duydu. "Bana tahmin ettiinden de fazla
dnler verecek Grmeleri yarda brakp yatana snd iin bu yzden ok kzdm." Adam kendi
kendisinden o kadar honuttu ki oturamad. Yerinden frlayp ta zeminli odada bir aa, bir yukar
yrmeye balad. "O nasl, Byc? Akln kartracak bir eyler iirdin mi ona?"
Taita, "Grtlandan aa dktm doz bir boay bile sersemletir," diye adamn iini rahat ettirdi. Naja
makyaj malzemesi sandnn bana gitti ve yeil renkli bir cam ieden avucuna parfm serperek bununla

ensesini ovuturdu. "Bu frsattan sonuna kadar yararlanacam," dedi. Kapya yrmeye balad, ama
sonra durup omzunun zerinden arkaya bakt. "Benimle gel," diye emretti. "Apepi'yle iim bitmeden nce
yeteneklerini kullanmamz gerekebilir."
Apepi'yi antlamaya balamak Naja'nn hayal ettii kadar kolay bir i olmayacakt. Adam yarasndan ve
ald ilalardan hi etkilenmie benzemiyor, tapnan duvarnn stndeki nbetinin gece yars olduunu
bildirmesinden sonra bile hl barp aryor ve yumruunu masann stne vuruyordu.
- 150Naja'nn nerdii hibir uzlama art onun iin yeterli deildi, sonunda Taita bile onun uyumazlndan
yorgun dmt. Naja grmeleri erteledi, avludaki horozlar terken de sendeleyerek yatann yolunu
tuttu.
Ertesi gn leyin tekrar bulutuklarnda Apepi mantn sesini dinlemeye bir gn nceki kadar bile hevesli
deildi, pazarlklar ise daha da frtnal geti. Taita hkmdar sakinletirmek iin tm yeteneini kulland,
ama Apepi kolay kolay yola gelecee benzemiyordu. Bylece, yazclar ancak grmelerin beinci
gnnden sonra antlamann maddelerini kil levhalarna hem hi-eratikn yazyla, hem de hiyerogliflerle
Hiksos ve Msr dillerinde yazmaya balayabildiler. Gecenin ge saatlerine kadar altlar.
Naja o ana kadar Firavun Nefer Seti'yi bu zel toplantlardan uzak tutmu, onu nemsiz grevlerle megul
etmiti. retmenleriyle ders, silahlarla idman, hepsi dnlerle balarn peinde olan elilerle, tccar ve
rahip delegasyonla-ryla toplantlar yaptryordu. Nefer sonunda isyan edince Naja onu Apepi'nin kk
oullaryla birlikte atmacayla ku avlamaya yollad. Bu gezintiler o kadar da dosta bir hava iinde
yaplmyordu. Hatta ilk gn avlanan hayvanlar yznden genlerin arasnda kavga kt ve dvmelerine
ramak kald.
kinci gn, Taita'nn nerisi zerine Prenses Mintaka taraflar arasnda bar elilii yapmak iin ava katld.
Ona sayglar olduundan aabeyleri baka zaman olsa silahlarn ekip Msrllar darmadan
edebilecekken bu defa onun arabuluculuuna bavurdular. Ayn ekilde av arabasnda Mintaka yannda
olunca Nefer'in sava igdleri yatyordu. Mintaka'nn kaba saba kardelerinin tehdit dolu
bbrlenilerini grmezlikten geliyor, gen kzn akalarnn, bilgisinin ve tabii ki bedensel yaknlnn tadn
karyordu. Bozuk arazide ceylan srlerini kovalarken hoplayp zplyor, arabann darack alannda
birbirlerinin stne dyorlard. Mintaka o zaman delikanly kavryor, tehlike getikten sonra bile onu sk
sk tutmay srdryordu.
Nefer ilk avdan sonra tapnaa dnnce Taita'y yanna artmt. Ona av anlatmay bahane etmiti, oysa
dalgn ve ilgisizdi. Taita onu sevgili ahininin performans konusunda sorgulaynca dahi fazla bir heyecan
gstermemiti. Yalnz birdenbire hlyal bir tavrla, "Kzlarn bu kadar yumuak ve scakkanl olmalar seni
de artmyor mu, Taita?" diye sormutu.
Altnc gnn sabahnda yazclar almalarn tamamlamlard, antlamann kaydedildii elli kil levha da
onaylanmaya hazrd. Naja bu ilem yaplrHieratik: Eski Msrllar tarafndan kullanlan ve hiyerogliflerden treyen bir yaz tr.
- 151 ken hazr bulunmas iin Firavun'u artt. Apepi'nin btn ocuklar, hatta Mintaka bile, trene katlacakt.
Saray terifats gr sesiyle antlama metnini okurken tapnan avlusu bir kez daha hkmdar ailelerinden
ve soylulardan oluan gsterili bir kalabalkla dolmutu. Nefer bu kez duyduklarna tm dikkatini verdi.
Mintaka'yla beraber geirdikleri gnlerde antlamay tartmlard, imdi de okunanlarda bir yanl
kefettikleri ya da bir eyin atlandn fark ettikleri zaman anlaml ekilde bakyorlard. Ancak, yanllar
ok azd, Nefer de uzun belgenin birok blmnde Taita'nn etkisini sezer gibi oldu.
Sonunda mhrleri basmann zaman geldi. Nefer ko boynuzlarnn uultularnn eliinde mhrn ya
kile bastrd, Apepi de ayn eyi yapt. Hiksos kralnn kutsal mhr benimseyerek firavunluk ayrcaln
gasbetmes Nefer'i sinirlendirmiti.
Naja ar makyajnn altnda anlalmaz bir yz ifadesiyle bu sahneyi seyrederken iki kralln hkmdarlar
birbirlerini kucakladlar. Apepi, Nefer'in ince bedenini ay penelerine benzeyen elleriyle vcuduna
bastrrken orada hazr bulunanlar "Bak-her! Bak-her!" barlaryla onlar alkladlar. Adamlar silahlarn
zrhlarna arpyor ya da kllarnn ve mzraklarnn ban yerdeki talarn stne vuruyorlard.
Nefer, Apepi'nin ar vcut kokusu yznden az daha baylyordu. Hik-soslarn benimsemedikleri Msr
detlerinden biri de bedensel temizlik kavramyd. Nefer kendisi bile Apepi'nin kokusunu tiksindirici
bulduktan sonra, kral ona sevgisini gsterdii zaman Naja'nn nasl bir ok yaayacan dnerek avundu.
Yavaa hkmdarn kollarnn arasndan syrldysa da, Apepi babacan bir tavrla srtarak kll patilerinden

birini delikanlnn omzuna dayad. Sonra avludaki kalabala dnd. "Bir kere daha birleen bu gl lkenin
insanlar, size grev ve vatan akm sunuyorum. Bunun nianesi olarak kzm Prenses Mintaka'y bu Msr
lkesinin ynetimini benimle paylaan Firavun Nefer Seti'ye e olarak veriyorum. Yukar ve Aa
Krallklarn ifte tacna benimle ortak olan Firavun Nefer Seti olum, onun oullar da torunlarm olacak!"
Herkes bu artc bildiriyi kavramaya alrken avluda birka saniye t kmad. Ama sonra onaylama
barlarna silahlarn takrtsnn ve zrhl sandaletlerin tepiniinin de karmasyla grlt kulaklar sar
edici boyutlara ulat.
Firavun Nefer Seti'nin yznde her ne kadar bir lml gibi grnmese de aptalca olarak nitelenebilecek bir
srt dikkati ekiyordu. Baklarn avlunun br yanndaki Mintaka'ya dikmiti. Kz donakalmt.
Barmasn ya da
- 152cyaklamasn nlemek ister gibi bir elini azna bastrmt; babasna bakarken de gzleri iri iri almt.
Koyu bir kzart yava yava yzn kaplarken Nefer'le utana utana gz gze geldi. ki gen kalabalk
avluda kendilerinden baka kimse yokmu gibi birbirlerine bakakalmlard.
Taita, Firavun'un tahtnn dibinden bu sahneyi gzlyordu. Apepi'nin bildirisinin zamanlamasnn dhiyane
olduunun farkndayd. Naja'nn, Trok'un ya da bir bakasnn bu evlilie engel olmasnn bir yolu yoktu
artk.
Taita, Naja'nn tahtnn yaknndayd. Naip'in fena halde bozulduu ve kendi durumunun sallantda
olduunun bilincine vard yzn kaplayan makyaja ramen belli oluyordu. Nefer prensesle evlendii
takdirde Naja'nn ona asla eriemeyecei bir konumda olacakt. Naip, ifte tacn elinden kamakta olduunu
hissediyordu. Taita'nn baknn zerinde olduunu hissetmi olacakt ki onun bulunduu yne bakt. htiyar
adam bir an iin adamn ruhunun iine bakt ve Naip'in adn ald kobralarla dolu, suyu ekilmi bir
kuyunun iine bakm gibi oldu. Ama Naja daha sonra vahi bakl sar gzlerini edi, souk souk
glmsedi ve bann hareketiyle onayn bildirdi. Ancak Taita adamn beyninin hzla altnn
farkndayd. Bununla birlikte bu dnceler o kadar hzl ve karmakt ki yal Byc bile onlar takip
edemiyordu.
Taita ban evirdi ve kar taraftaki Hiksos saflarnda Lord Trok'un iri yar bedenini arad. Naip'ten farkl
olarak Trok duygularn maskelemek iin hibir aba gstermiyordu. fkeden kudurduu belliydi. Sakalnn
kllar bile dikilmi, yz mor bir renk almt. Hakaret eden ya da itirazn bildiren szler haykracakm gibi
azn at ve eli klcnn kabzasna gitti. Kavraynn basncndan parmak boumlar bembeyaz kesilmiti.
Taita bir an iin onun klcn ekeceini ve avlunun kar tarafndaki Nefer'in zerine koacan dnd.
Mthi bir aba harcayarak kontroln kaybetmemeyi baard. Sakaln eliyle svazlyarak dzeltti ve
etrafndakiler! iterek avluyu terk etti. Etraftaki hareket ve karklktan kimse gidiini fark etmemiti. Yalnzca
Apepi alayc bir glmsemeyle bakarak onu izledi.
Trok, Hathor'un yksek granit stunlarnn arasnda gzden kaybolurken Apepi elini Nefer'in omzunun
zerinden ekti ve Naja'nn tahtna doru yrd. Naip'i yastklarnn zerinden kolayca kaldrd ve Firavun'a
yaptndan daha hararetle kucaklad. Dudaklarn Naja'nn kulana yaptrarak, "Daha fazla Msr hilesi ve
oyunu istemem, mis kokulu iek, yoksa onlar knn kolumun gittii kadar derinine tkarm," diye yavaa
fsldad.
- 153Naja'y tekrar yastklarnn stne att, sonra kendisi iin hazrlanm tahta yerleti. Bembeyaz kesilen Naja,
parfme batrlm keten bir bezi kendini to-parlayncaya kadar burnuna yaptrd. Dalga dalga alklar
btn avluya yaylyordu. Grlt hafiflemeye yz tutarken Apepi halk yeni bir abada bulunmaya tevik iin
dev patilerini tahtnn kollarna arpt, bylece alklar tekrar balad. Apepi mthi eleniyordu, halk da
bitkin dene kadar alk tutmaya ve barp armaya zorlad.
Aa Msr'n Deret tacn banda tayan hkmdar avluda hkim konumdayd. Kafasndaki yksek
Hedjet tacnn salad otoriteye ramen Nefer onun yannda bir ocuktan farkszd. Son bir alk selinden
sonra Naja en sonunda ayaa kalkarak iki kolunu ileri uzatt. Avluya en sonunda sessizlik kmt.
"Kutsal bakire ne ksn!" Tapnan barahibesi yardmclarn izleyerek mihrabn yanndaki oymal
blmenin arkasndan kt ve ifte tahta doru ilerledi. nnde yryen iki rahibe ifte kralln pent
talarn tayorlard. Tapnak korosu tanraya vg ilahileri okurken saygdeer yal kadn ortak
hkmdarlarn balarndaki tek talar alarak yerlerine ifte talar oturttu. Bu, Msr'n tekrar birlemesi
anlamna geliyordu. Yal rahibe bundan sonra iki Fira-vun'la yeni lkeyi titrek sesiyle kutsad ve tekrar
tapnan ierlerine ekildi. Bunu ksa bir kararszlk an izledi. Msr'n uzun tarihinde ilk kez bir birleme

treni kutlandndan izlenmesi gereken belirli bir sra yoktu.


Naja byk bir ustalkla frsat yakalad. Bir kez daha ayaa kalkarak Apepi'nin nne geti. "Bu uurlu ve
neeli gnde yalnz iki kralln birlemesini deil, ayn zamanda Firavun Nefer Seti'yle gzel Prenses
Mintaka'nn nianlanmalarnn sevincini yayoruz. Dolaysyla, her iki krallkta da biline ki Firavun rtne
erdii gn ya da ta zerindeki iddiasn perinleyecek koullardan birini yerine getirdii ve lkesini onu
koruyacak ve ynlendirecek bir Naip'i gereksinmeden ynetebildii zaman dn bu tapnakta
kutlanacaktr."
Apepi kalarn att, Nefer de zntsn ele veren bir hareket yapt, ama artk ok geti. Haber meclis
yelerinin tamam toplant halindeyken bildirilmiti. Naja stelik Naip olarak her iki tal ban ona verdii
yetkiyle konuuyordu. Bu durumda Nefer kendi tanr kuunu yakalamad veya Kzl Yolu amay
baaramad takdirde Naja evlilii yllarca geciktirmeyi baaracakt.
Taita bu dhiyane bir manevrayd diye ac ac dnd, ayn zamanda bunun arkasndaki politik zekya
hayranlk duymaktan kendini alamyordu.
- 154Naja hzl dnmesi ve tam zamannda mdahalesi sayesinde bana gelebilecek musibetleri nlemeyi
bilmiti. Kartlar kendini toparlayamadan daha da ileri gitti: "Mutlu bir haberim daha var. Firavun Apepi'yle
Firavun Nefer Seti'yi prenseslerimiz Heseret'le Merykara'yla dnm kutlamaya davet ediyorum. Bu
mutlu tren on gn sonra Ykselen Isis bayramnn birinci gnnde Teb kentindeki Isis Tapna'nda
yaplacaktr."
Demek on gn sonra Lord Naja Tamose Hanedan'nn bir yesi ve tahtn Firavun Nefer Seti'den hemen
sonraki vrisi olacak, diye ac ac dnd Taita. Bir Umm Masara tepelerindeki krallk ahininin yuvasnda
grdmz kobrann kim olduundan artk hibir phemiz kalmad.
Hathor Antlamasfnn koullar uyarnca Apepi'nin krall Avaris'te, Nefer Seti'ninki ise Teb'de kalacakt.
Birleik krallk adna her biri eski kralln ynetecekti. Her yl iki kez, Nil taknndan nce ve sonra iki kral
Memphis'te ortak bir toplant dzenleyecekler, iki krallkla ilgili btn meseleler burada ele alnacak, yeni
yasalar hazrlanacak ve davalar grlecekti.
Bununla birlikte, her biri kendi bakentine gitmek zere iki Firavun'un ayrlmasndan nce Apepi'yle kafilesi
Nefer Seti'nin filosuyla Teb'e gitmek zere nehrin yukar boylarna yolculuk edecekti. Teb'de ise Lord
Naja'nn ifte dnnde hazr bulunacaklard.
Her iki kafilenin tapnan altndaki rhtmdan ezamanl olarak gemilere binmesi, sabahn byk ksmn
kaplayan dzensiz ve karmakark bir olay oldu. Taita gemici ve rhtm iisi, kle ve nemli yolcu
kalabalna kart. Kumsalda mavnalara yklenmek zere bekleyen da gibi yk ve alet edevata o bile
amt. Teb'le Avaris'in askeri birlikleri uzun ve engebeli yolu tekrar kat etmektense arabalarn
paralarna ayrmlard ve onlar atlarla birlikte mavnalara yklyorlard. Bu da nehir kysndaki karkla
fazlasyla katkda bulunuyordu.
Taita bu kez naslsa insanlarn ilgi oda deildi; herkesi megul edecek kadar ok i vard. Arada bir
adamn biri elindeki iten ban kaldrp onu tanyor ve kutsanmasn istiyor ya da bir kadn tedavi etmesi
iin ona hasta ocuunu getiriyordu. Taita buna ramen kumsalda yava yava ilerleyip Lord Trok'un
alaynn arabalarn ve ara gerecini aryordu. Sonunda onlar yeil ve krmz flamalarndan tand, biraz
daha yaklanca adamlarnn arasnda duran Trok'u fark etti. Taita daha yakna gelince adamn bir donanm
ve silah yn- 155 nn banda durup mzrak erine attn grd: "Beyinsiz maymun, eyam nasl topladn? Bak, en sevdiim
yaym ortalkta duruyor. Sersemin biri mutlaka atlarn stnden geirecektir." Trok'un bir gn nceki
fkesinde hibir azalma olmamt, rhtmda gmbr gmbr yryor, yolunun stnde duran herhangi bir
anssz kiiye araba krbacyla vuruyordu. Taita onun durup avularnn bir dieriyle konutuunu, sonra
da tapnaa kan patikaya saptn grd.
O gzden kaybolur kaybolmaz Taita mzrak erine yaklat. Askerin arkasnda bir petemaldan baka bir ey
yoktu. Adam Trok'un eya sandklarndan birinin zerine eilip sonra bununla bekleyen mavnaya doru
sendelerken Taita onun plak srtnda uyuzun tipik dairesel lekesini grd. Mzrak eri sand mavnann
gvertesindeki bir gemiciye uzattktan sonra geri dnd. lk kez Taita'nn orada durduunu fark etti ve
yumruuyla gsne dokundu. Taita, "Gel buraya asker," diye ona seslendi. "Ne zamandan beri srtnda o
kant var?"
Asker igdsel olarak bir kolunu krek kemiklerinin arasna uzatt ve bir noktay kanatncaya kadar kad.

"Lanet olas ey Abnub'u zapt etmemizden beri bana musallat," dedi. "yle sanyorum ki o pis Msrl
fahielerden birinin bana armaan ve..." Adam birden bozularak arkasn getirmedi. Taita onun, kentin igali
srasnda tecavz ettii bir kadndan bahsettiini anlamt. "Beni balayn, Byc, artk mttefik ve
vatandaz."
"Ben de onun iin derdine are bulacam, asker. Tapnaa git, mutfaklardan bir kse i ya iste ve bana
getir. Onunla sana bir merhem hazrlayacam." Taita, Trok'un eyasnn stne oturdu, mzrak eri de
kumsalda hzl admlarla uzaklat. Eyalarn arasnda sava yay vard. Trok sulamalarnda nakszlk
etmiti; yaylarn her biri gevetilmi ve deri mahfazasnn iine zenle yerletirilmiti.
Taita'nn oturduu yer bir tahta kasa ynyd. Bu bir rastlant deildi; en steki kasann stnde Grippa'nn,
yksek rtbeli btn Hiksos subaylarnn oklarn imal eden Avaris'li okunun mhrn grmt. Taita,
Grippa'nn almalarn Mintaka'yla konutuunu anmsad. Eteinin altndaki knn iinden kk kamay
ekti, kasann kapan yerinde tutan ipi kesti ve kapa kaldrd. Bir kuru saman katman oklar koruyordu.
Bunun altna apraz olarak yer-'etirilmilerdi: tatan yaplm ularla gz alc krmz ve yeil tyler yan
gelmiti. Taita oklardan birini ald ve parmaklarnn arasnda evirip evirdi.
Bunun sapna oyulmu mhr hemen dikkatini ekti: leoparn stilize edilmi kafasyla hrlayan enelerinin
arasnda tuttuu hiyeratik T harfi. Ok, Fira- 156vun'un ldrld yerde bulduu okluktakilerin tpatp eiydi. hanet ve hainlik rgsnn son ilmeiydi bu.
Naja'yla Trok, kapsamn yeni yeni tahmin etmeye balad kanl dzenin parasydlar.
Taita su aleti olan oku eteinin katlarnn altna gizledi ve kasann kapan kapad. Becerikli parmaklaryla
ipi de tekrar balad ve mzrak erinin dnmesini bekledi.
Yal asker yardmlarndan dolay Taita'ya tekrar tekrar teekkr etti, sonra baka bir iyilik de istedi: "Bir
arkadam Msr ieine yakaland, Byc. Buna kar ne yapabilir?" Hiksoslarn frengiye Msr iei
demeleri, Msrllarn da ayn eyi Hiksoslara yaktrmalar Taita'y daima elendirirdi. Her nedense hi
kimse hastala kendi tutulmuyor, ama hasta olan bir arkadalar bulunuyordu.
Lord Naja'nn Tamose Hanedan 'ndan iki prensesle evlenmesi dolaysyla dzenlenen trenle sonraki len
o vakte kadar kaytlara geirilenlerin en msrifiydi. Taita, ikisi de Ra'nn kutsal oullar olan Firavun
Tamose'la babas Firavun Mamose'unkileri bile grkem asndan geride braktn dnd.
Lord Naja Teb'in sradan insanlarna be yz ba kz, devlet ambarlarndan iki mavna dolusu dar ve be
bin byk testi en iyi cins bira armaan etmiti. len bir hafta srd, ama Teb'in en obur kiileri bile bu
kadar ok yiyecei bu kadar ksa zamanda tketemezdi. Dardan kalanlar ve bozulmamas iin ttslenen
etler kenti bundan sonraki aylarda rahat rahat besleyecekti. Ama bira iin durum farklyd tabii; hepsini daha
ilk hafta iinde iip bitirdiler.
Nikh Isis Tapna'nda iki Firavun'un, alt yz rahibin ve drt bin davetlinin nnde kyld. Tapnaa
girerken her konua hatra eyas olarak oymal bir mcevher armaan edildi; bu mcevherler fildiinden,
mercandan, ametistten ya da baka bir deerli tatan yaplmt ve her birinin zerinde konuun ad Naip'le
gelinlerin adlarnn arasna ilenmiti.
ki gelin saltanat arabalarndan birinin iinde damatla bulumaya geldiler. Bu araba kambur srtl ve beyaz
renkli kutsal kzler tarafndan ekiliyor ve Nbyeli plak arabaclar tarafndan srlyordu. Yola palmiye
yapraklar ve iekler serilmiti. Bir araba saltanat arabasnn nnde yol alarak iki yana dizilmi mutlu
kalabala gm ve bakr yzkler frlatyordu. Halk neesini byk lde Lord Naja'nn bol bol dattrd
biralara borluydu.
Kzlara rmcek a kadar ince ketenden bembeyaz giysiler giydirilmiti. Kk Merykara ufack bedenini
kaplayan altnlarla deerli talarn altnda k- 157prdayamayacak durumdayd. Dkt gzyalar rastk ve antimuan makyajnda yollar amt. Heseret
onu avutmak iin kardeinin elini sk sk tuttu.
Tapnaa vardklarnda saltanat arabasndan inerken iki Firavun tarafndan karlandlar. Nefer tapnan
iine soktuu Merykara'ya, "Alama, kedicik," dedi. "Kimse cann yakmayacak. Yatma zamann gelince
ocuk dairende olacaksn."
Nefer kz kardelerinin evliliini protesto etmek iin bunlarn kn tapnaa getirme grevini atlatmak
istemi, ama Taita onu manta davet etmiti. "Buna engel olmak elimizde deil, oysa ne kadar altmz
biliyorsun. Naja kararn vermi bir kere. Ksa hayatnn bu en korkulu olay srasnda onu avutmak iin
kk kardeinin yannda olmaman gereksiz bir zulm olur." Bunun zerine Nefer istemeye istemeye boyun

emiti.
Hemen arkalarnda Apepi, Heseret'e elik ediyordu. Gen kz, kar gibi beyaz entarisi ve prl prl
ziynetleriyle bir cennet hurisi kadar gzeldi. Tanrlarn ona uygun grdkleri kaderle aylar ncesinden
uzlam, ilk zamanlardaki korkusu ve deheti yava yava meraka ve sinsice bir beklentiye yerini
brakmt. Lord Naja olaanst yakkl bir erkekti, Heseret'in dadlar, hizmetileri ve oyun arkadalar da
onu uzun uzun konumular, gze grnen ayrntlarna dikkati ekmiler, gizli zellikleri hakknda ise
kkrtlar arasnda azlarnn suyu akarak tahminler yrtmlerdi.
Belki de bu konumalarn bir sonucu olarak Heseret son zamanlarda garip dler grmeye balamt.
Bunlarn birinde nehrin kysndaki yemyeil bir bahede plak olarak kouyor ve Naip tarafndan
kovalanyordu. Omzunun zerinden ona baknca da adamn sadece beline kadar bir insan olduunu
gryordu. Oradan aas tpk Nefer'in sevgili aygr Tepegz gibi bir att. Aygr ksraklarla beraberken
Heseret onun sk sk Naip'in imdiki ilgin durumunda olduunu grm, bu manzara ise onu garip ekilde
heyecanlandrmt. Bununla birlikte, Naip tam ona yetitii ve onu yakalamak iin ziynetler iindeki elini
uzattnda d aniden sona eriyor, gen kz da kendini yatann stnde dimdik otururken buluyordu. Ne
yaptnn bilincinde olmayarak elini uzatp kendine dokundu. Parmaklar bacaklarnn arasndan slak ve
kaygan olarak kt. Bu Heseret'i ylesine sarsmt ki tekrar gzne uyku girmemi, o kadar istedii halde
d brakt yerinden grmeye devam edememiti. Bu byleyici deneyimin sonucunu grmeyi ok
istiyordu. Ertesi sabah ' ok huzursuz ve sinirliydi, fkesini de etrafndakilerden kard. O gnden itibaren
Meren'e duyduu kk kz ilgisi snmeye yz tuttu. Bugnlerde onu
zaten ok seyrek gryordu; dedesinin Lord Naja tarafndan ldrlmesinden beri delikanl servetini
kaybetmi, ailesi de gzden dmt. Heseret onun meteliksiz bir ocuk, ayrcalklar ve parlak beklentileri
olmayan sradan bir asker olduunu anlamaya balamt. Buna karn Lord Naja'nn toplumsal alandaki
mevkii kendisininkiyle ayn dzeydeydi, serveti ise kat kat fazlayd.
Apepi imdi onu tavan direklerin stne oturtulmu galeriden tapnan mihrabna doru gtrrken uslu ve
saf grnmeye dikkat ediyordu. Lord Naja orada gelinin kafilesini bekliyordu ve gen adam birbirinden
zengin kostmler ve grkemli niformalar iindeki saray erkn ve subaylarla evrili olmasna ramen,
Heseret'in gzleri yalnz onu gryordu.
Gen adam banda tanr Osiris'i taklit eder gibi devekuu tylerinden bir balk tayor ve iki yannda duran
Asmor ile Lord Trok'un bile tepesinden bakyordu. Heseret nianlsnn yanna yaklarken parfmnn
farkna vard, inds Nehri'nin tesindeki lkelerin ieklerinden yaplm bir harmand, ayrca ender olarak
deniz kysnda bulunan ve okyanusun derinlerinin tanrlarnn bir armaan olan amberi de ieriyordu. Bu
koku kz heyecanlandrd ve Naja'nn ona uzatt eli ekinmeden alarak erkein byleyici sar gzlerinin
iine bakt.
Naja br elini Merykara'ya uzatnca kk kz grltl hkrklara bouldu ve onu avutana dek Nefer'in
can kt. Merykara bu sahneyi izleyen uzun tren boyunca da aralkl olarak iin iin alad.
Lord Naja trenin sonunu iaretlemek iin Nil suyuyla dolu kavanozlar krnca kalabalktan aknlk sesleri
ykseldi; kysnda tapnan yer ald byk nehrin sular gz kamatrc bir mavi renge dnmt. Naja
nehrin ilk dirseinde bir dizi mavnann bir kydan tekine kadar demir atmasn buyurmu, tapnaktan
verilen bir sinyal zerine de mavnadakiler kavanozlar dolusu mavi boyay nehrin sularna boaltmlard.
Mavi, Tamose Hanedan'nn rengi olduundan uyandrlan etki soluk kesiciydi. Naja hanedanla arasndaki
ba bylece dnyaya ilan ediyordu.
Tapnan batdaki kanadnn damndan bu sahneyi seyreden Taita, nehrin renk deitirdiini grm ve
kt bir nseziyle titremiti. Ona bir an M-sr'n parlak gnde gne kararyor, mavi sular ise kan rengini
alyor gibi gelmiti. Ama yukar baknca gkte bulut olmadn ya da gnein nlarn yolunu kesecek bir
ku srsnn gemediini grmt. Aaya baktnda ise nehrin sular yine gk maviiydi.
"Naja imdi Firavun kanndan saylr, Nefer ise bu korumadan bile yoksun edilmi durumda. Tek korumas
benim, ben ise bir tek kiiyim ve ihtiya- 159- 158-

r
rm. Gcm kobray yavru ahinden uzaklatrmaya yetecek mi? Bana kuvvet ver, kutsal Horus. Bunca
yldan beri benim zrhm ve mzram sendin. Beni imdi terk etme, gl tanr."

Lord Naja'yla iki yeni ei granit aslan sralarnn bekiliindeki kutsal yoldan saray kaplarna doru byk bir
grkem sergileyerek yol aldlar. Orada arabadan inerek kafile halinde bahelerden getiler ve byk len
salonuna girdiler. Konuklarn ou onlardan nce gelmi ve Osiris Tapna balarnn rn olan araplar
tatmlard. Dn sahipleri ieri girdiklerinde grlt kulaklar sar edici bir dzeye ulat. Naja gen
elerini ellerinden tutarak ilerledi. l vakarla kalabaln iinden geti ve len salonunun ortasna
ylm olan bylesi nemli bir olaya uygun armaanlar gzden geirdi. Apepi altn varak kapl bir araba
gndermiti. Bu araba o kadar parlakt ki lo salonda bile ona dorudan bakmak zordu. Babil Kral Sargon
yz kle gndermiti, bunlarn her biri ziynetler, deerli talar veya altndan eyayla dolu sandal aacndan
birer kasa tayordu. Naip'in nnde diz kerek armaanlar sundular. Naja her birine kabul anlamna
gelecek biimde dokundu. Firavun Nefer Seti de Lord Naja'nn nerisi zerine yeni enitesine nehir
kysndaki be byk malikneyi devretmiti. Yazclar btn bu hazinelerin lakh som altndan daha fazla
deeri olduunu hesaplamlard. Naip artk hemen hemen Firavun'u kadar zengindi.
Yeni evli l dn sofrasnn banda yerini aldktan sonra sarayn ah-lar onlarla konuklarnn nne bin
kle tarafndan servisi yaplan krk farkl yemek getirdiler. Sofrada fil hortumu, yaban kz dili, Nbye da
keilerinin biftekleri, yaban domuzu, ceylan, Nbye ibeks keisi, monitr kertenkelesi ve piton ylan, timsah
ve su aygr, sr ve koyun etleri vard. Her lokmasndan sar yalar akan sakall yayn balndan beyaz etli
srtar bal ve tatl su levreine kadar her trl Nil balnn servisi yapld. Kuzey denizlerinden ton bal,
kpekbal, hani bal, kerevides ve pavurya gelmiti. Sessiz kuular, eit kaz, eitli rdek trleri, toy
kular, tarlakulan, bldrcn ve keklikler kzartlmlar, frnlanmlar veya zgara edilmiler, arap veya
yaban balnn iine yatrlmlar, otlar ve Dou'nun baharatlaryla doldurulmulard. Atelerin kokulu
dumanyla pien yemeklerin kokular, hepsi enlii yakndan grmeye alan saray kaplarndaki
dilencilerle sradan halka, nehrin kar kysna dizilenlere veya nehrin ortasndaki mavnalara dolanlara
kadar ulayordu.
- 160Konuklar elendirmek iin mzisyenlerle hokkabazlar, cambazlarla hayvan terbiyecileri vard. Grltden
ldran dev bir boz ay zincirini krarak kat. Banda Lord Trok'un bulunduu Hiksos soylularndan bir grup
sarho na-ralaryla onu bahelerde kovaladlar ve korkudan bzlen hayvan nehir kysnda katlettiler.
Kral Apepi Asurlu kadn cambazlardan ikisinin evikliiyle atletik hareketlerinden ok heyecanlanmt.
Sonuta her birini bir kolunun altna sktrarak zel dairesine tad. Dndkten sonra Taita'ya ald:
"lerinden biri, uzun l-leli ve gzel olan, meer bir erkek ocukmu. Bacaklarnn arasndakini grnce o
kadar ardm ki onu az daha elimden karacaktm." Kral grltl bir kahkaha kopard. "Allahtan ki
kanmamm, meer ikisinin iinde daha krpesi ve itah acsym."
Gece bastrrken konuklarn ou sarhotular veya fazla yemekten ylesine tkanmlard ki Lord Naja'yla
gelinler dairelerine ekildiklerinde pek az ayakta durabiliyordu. Naja orada dadlar ararak Merykara'y
kendi dairesine gtrmelerini buyurdu. "Ona nazik davrann," diye uyard. "Zavall ocuk ayakta uyuyor."
Bundan sonra Heseret'i elinden tutarak nehre bakan kendi grkemli dairesine gtrd. Nil'in karanlk sular
yldzlarn yansmalaryla benek benekti.
Odaya girilir girilmez Heseret'in hizmetileri gelinliini ve ziynetlerini karmak iin kz bambu paravann
arkasna gtrdler.
Zifaf yata rengi alarak bembeyaz olmu bir koyun postuyla rtlyd. Lord Naja bunu dikkatle gzden
geirdi, kusursuz olduuna kanaat getirdikten sonra da terasa kt ve serin nehir havasn uzun uzun iine
ekti. Bir klenin getirdii baharatl arab tadn kararak yudumlad. Akamn bandan beri ilk kez alkoll
bir iki tadyordu. Naja hayatta kalmann en yaamsal srlarndan birinin dmanlarnn karsnda aklnn
banda olmas olduunu biliyordu. Btn konuklarn kendilerini kaybedecek kadar imelerine tank
olmutu. O kadar gvendii Trok bile hayvans doasna yenik dmt -Naja onu en son grdnde
Libyal gzel bir kle kzn azna tuttuu bir ksenin iine kusuyordu, ii bitince Trok azn kzn eteine
silmi, sonra zavally otlarn stne iterek arkadan stne binmiti. Bu irkin manzara titiz Naja'y
tik-sindirmiti.
iki kle iinde lotus petalleri yzen scak su dolu bir kazanla ieri girince Naja da odaya dnd. arap
ksesini elinden brakarak ykanmak iin gitti. Klelerden biri salarn kurutup rerken, bir dieri ona temiz
bir beyaz entari
- 161 Bycler Kral / F: 11
getirdi. Naja kleleri savarak zifaf yatana dnd. Buraya yatarak uzun ve biimli bacaklarn uzatt ve

tral kafasn altn kakmal fildiinden ba dayanana yatrd.


Odann uzak ucundan kulana giysi hrtlar ve kadn fsltlar geliyordu. Naja Heseret'in kkrdamasn
tand ve bu ses onu tahrik etti. Bir dirseinin stne abanarak bambu paravana bakt. Bambu rgsndeki
aralklar ancak soluk ve przsz bir ciltten ldrtc paralarn grlmesine olanak veriyordu.
G ve politik emeller bu evliliin ana nedenleri olabilirdi, ama tek neden onlar deildi. Naja meslei
asndan bir sava, miza itibariyle de bir macera adam olabilirdi, ama ayn zamanda ehvetli ve tensel
bir doas vard. He-seret'i yllardr gizliden gizliye gzlyordu. Kadnla doru yolculuunun her evresinde
kza duyduu ilgi artmt. Bebeklikten hantal kk kzla doru Heseret'i izlemi, sonra meme balarnn
dikildii ve bebeklik yann eriyerek zarif vcudunu ortaya kard o ldrtc dnem gelip atmt. Kzn
kokusu da deimiti; Heseret imdi yaknna geldike Naja onu byleyen kadnln hafif misk kokusunu
fark ediyordu.
ahiniyle ava kt bir gn Naja, Heseret'le iki kz arkadana rastlamt. Kzlar elenk rmek zere lotus
iekleri toplamakla meguldler. Heseret nehrin yukarsndaki bayrda duran Naja'ya ban kaldrp
bakmt; slak etekleri bacaklarna yaptndan incecik ketenin altnda teni ldyordu. Heseret o srada
salarn yanaklarnn stnden arkaya itmiti, ancak bu masumane jest son derece erotikti. Yzndeki
anlam ciddi ve masum olmakla beraber, ekik gzleri, tabiatnda erkei heyecanlandran sinsi ve tensel bir
eilimi ele vermiti. Bu keif bir, iki saniye srmt, hemen arkasndan kz arkadalarna seslenmi, sular
sratarak kyya kmlar ve krda koarak saraya doru uzaklamlard. Naja parlayan uzun ve slak
bacaklarna, keten etekliin altnda titreyen ve ekil deitiren yuvarlak poposuna bakarken birden
soluklarnn hzlandn hissetmiti.
Bu an vcudunda bir kprt balatt. Kzn paravann arkasndan kmas iin sabrszlanyor, ayn
zamanda, aksilik bu ya, beklentinin sonuna kadar tadn karabilmek iin o an ertelemek istiyordu. En
sonunda o da oldu. Hizmetilerin ikisi Heseret'i paravann arkasndan kardlar, sonra usulca ekilerek kz
odann ortasnda yalnz bana braktlar.
Heseret'i boynundan ayak bileklerine kadar rten gecelii Dou lkelerinden gelen ender ve deerli bir ipekli
kumatand. Krem renginde ve o kadar inceydi ki kzn etrafnda nehri kaplayan sis gibi yzer grnyor, sahibinin ald her solukla kalkp
iniyordu. Arkasndaki ayakl bir sehpada bir ya lambas vard, yumuak sar k da ipeklinin iinden
geerek kalalaryla omuzlarnn kvrmlarn belirginletiriyor, cilal fildii gibi ldamasn salyordu.
plak ayaklaryla elleri knayla boyanmt. Yznn makyaj ykanp karldndan przsz cildinin
altndaki taze kan yanaklarn hafife boyamt. Alamak zereymi gibi dudaklar titriyordu. Kk bir kzn
ekingenliiyle ban edi ve kirpiklerinin altndan Naja'ya bakt. Gzlerinin rengi yeildi. Naja onlarn
derinlerinde daha nce de merakn uyandran apknca parlty fark ederek heyecanland.
"Arkan dn," dedi yavaa, ama boaz yeil bir Japon incirinin suyunu emmi gibi kupkuruydu. Heseret
ona itaat etti, ama rya gibi ar bir hareketle. Kalalarn yuvarlyor, karn ipeklinin altnda yumuak bir kla
parldyordu. Deve kuu yumurtas gibi yuvarlak ve parlak olan kaba etleri dalgalanyor, salarnn ltl
lleleri gz kamatryordu.
"ok gzelsin." Erkein sesi bouklamt. Dudaklarnn keleri belirli belirsiz bir glmseyile kvrld, kz
da yavru bir kedninki kadar pembe bir dilin ucuyla dudaklarn slatt, "Naip lordumun beni gzel bulmasna
sevindim," dedi.
Naja yataktan kalkp ona yaklat. Kzn elini tuttu. Heseret'in eli avucun-da scak ve yumuakt. Naja kz
yataa gtrd, Heseret de hi duraksamadan onu izledi. Beyaz koyun postunun stne diz kt ve ban
edi. ne dklen salar yzn rtmt. Erkek tepesinde durdu ve ne eilip dudaklarn kzn yzne
dokundurdu. Heseret bedensel uyarnn ilk evresindeki salkl bir gen kadnn belirli belirsiz parfmn
salveriyordu.
Naja onun salarn okad, kz da salarnn koyu renkli perdesinin arasndan ona bakt. Arkadan Naja kzn
salarn aralad ve enesini avucunda hapsetti. Sonra, kzn yzn yava yava kaldrd.
Heseret, "Gzlerin Ikona'nnkilere benziyor," diye mrldand, ikona Na-ja'nn evcilletirilmi leoparyd;
hayvan Heseret'i oldu bitti korkutmu, ayn zamanda da bylemiti. Naja da o byk kedi gibi kaypak ve de
kurnaz olduu, gzleri de leoparnkiler qbi san ve acmasz olduu iin Heseret imdi ayn duygular
duyuyordu. O gzlerdeki gaddarl ve pervaszl bir kadnn igdsyle seziyor, bu da onda daha nce
hi bilmedii duygular uyandryordu. "Sen de gzelsin," diye fsldad, ki bu da doruydu. O an Naja'nn
hayatnda grd en gzel yaratk olduunu dnyordu.
- 162-

- 163

Erkek onu pt, dudaklarnn dokunuu ise kz artt. Bu azda daha nce hi yemedii bir meyvenin
lezzeti vard, bunun tadn karabilmek iin ok doal bir hareketle kendi azn at. Erkein dili bir ylan
kadar oynak ve hzlyd, ama bu, kz isyan ettirmedi. Gzlerini kapayarak erkein diline kendi diliyle
dokundu. Naja bundan sonra ellerinden birini kzn ensesine dayad ve azn onunkinin stne daha
kuvvetlice bastrd. Heseret bu pce ylesine dalmt ki erkek bir gsn avulaynca hazrlksz
yakaland. Gzleri aniden ald ve soluksuz kald. Kendini geri ekmeye yeltendiyse de, erkek onu
brakmad ve korkularn dindiren yumuak, fakat hnerli hareketlerle okamaya balad. Meme bayla
oynaynca, garip bir duygu kzn vcuduna akt ve kollarndan parmak ularna kadar yayld. Naja elini
ekince iinde garip bir hayal krkl hissetti. Erkek onu koyun postunun stnde ayaa kaldrnca kzn
gsleri erkein yz hizasna geldi.
Naja tek bir hareketle kzn stnden ipekli gecelii syrp yere att. Sonra, katlaan meme ban aznn
iine ekip emince, Heseret bir lk att. Erkein ellerinden biri ayn anda kzn bacaklarnn arasn bularak
oradaki ku yuvasna benzer yumuak ty kmesini avulad.
Heseret'in erkein ona yaptklarna kar koymaya hi niyeti yoktu. Aksine kendini onun ellerine teslim etti.
Kle kzlardan duyduklar sonucunda erkein cann yakmasndan korkmutu, ama Naja'nn elleri hzl ve
gl olmakla birlikte, nazik dokunuluydu. Heseret'in vcudunu kzn kendisinden daha iyi biliyor
grnyordu ve bununla ylesine bir hnerle oynad ki kz kendini giderek daha hzl olarak yzeyin altna
ekilmi hissetti ve bu yeni duygular denizine batp boulmaya kendini terk etti.
Gen kz son bir kez yzeye kp gzlerini anca erkein entarisinin de stnde olmadn ve plak olarak
tepesine dikildiini grd. Heseret dn anmsad: o dte Naja'nn nnde aygr Tepegz'nki gibi bir
ey vard. imdi hafif bir rpertiyle erkein nne bakt, ama hi de dndeki gibi deildi; erkein cinsel
organ przsz ve pembemsi, ama ayn zamanda kemik kadar sert, ekil bakmndan bir tapnak stunu
kadar temiz ve kusursuzdu. Kzn korkulan ayn anda uup gitti ve bir kere daha kendini erkein elleriyle
azna terk etti.
Sadece bir anlk iddetli bir ac oldu, ama bu ok sonrayd, ayrca sadece bir anlkt ve ayn hzla yerini kzn
alk olmad, fakat olaanst zevkli bir doluluk hissine brakt. Neden sonra erkein tepesinde
haykrdn duydu. Bu ses kzn vcudunda da bir ey tetikledi ve neredeyse dayanlamayacak
- 164bir zevki kendine zg bir acya dntrd, o da erkeini ona sarlan kollarnn tm gcyle skarak onunla
birlikte haykrd.
O ok ksa ve sihirli gecede erkek onu ayn zevk lgnlnn penesinde iki kez daha bartt. afak oday
pembe ve gm renkleriyle doldurduu srada da Heseret kocasnn kollarnn arasnda kprdamadan
yatyordu. Hayat enerjisi vcudundan ekilmi, kemikleri nehrin kili gibi yumuam gibi bir his duyuyordu,
ayrca karnnn derinlerinde ona zevk veren yumuak bir ac vard.
Naja onun kollarnn arasndan syrlnca, gen kadn, "Gitme! Ah! Sakn gitme, lordum. Benim gzel
lordum!" diye itiraz etmeye ancak kuvvet buldu.
Erkek, "Uzun srmeyecek," diye fsldad ve koyun postunu yavaa karsnn altndan ekti. Heseret kar
gibi krkn stndeki lekeleri, bir gln ta yapraklar kadar parlak kan grd. Kzl bozulurken duyduu
ksa sreli acnn rnyd bu.
Naja koyun postunu terasa tad, Heseret de kap aralndan onun postu terasn korkuluuna assn
seyretti. Aada bu bekret simgesinin sergilenmesini bekleyen kalabalktan alklar ve yaa sesleri hayal
meyal kulaa geliyordu. Heseret kyl kalabalnn onayn umursamyordu bile, yeni kocasnn plak
srtn seyrederken gsnn ve rahminin ona duyduu akla kaba Jn hissetti. Naja onun yanna
dnnce kollarn ona uzatt.
"Muhteemsin," diye fsldad ve erkeinin kollarnn arasnda uykuya dald ok sonra gzlerini anca btn
benliinin daha nce hi bilmedii bir hafiflik ve neeyle dolu olduunu hissetti. Bu mutluluunun kaynan
nce anlayamad, ama sonra erkein sert kasl scak vcudunun kollarnn arasnda kmldadn fark etti.
Heseret gzlerini at srada erkei onu garip sar gzleriyle seyretmekteydi. Tatl tatl glmsedi. "Ne
kadar olaanst bir kralie olurdun," dedi yavaa. Bu szleri itendi. Gece srasnda Heseret'te daha nce
varlklarndan phelenmedii birok nitelikler kefetmiti. Bu yeni ete arzular ve igdleri onunkilerle
kusursuz bir uyum iindeki birini bulduunu hissediyordu.
"Sen de bu Msr lkesine ne muhteem bir Firavun olurdun." Heseret kocasna glmsedi ve ehvet dolu

bir hareketle gerindi. Sonra yavaa gld ve erkeinin yanana dokundu. "Ama bu hibir zaman olamaz."
Birdenbire glmseme yznden silindi. Ciddi bir tavrla sordu. "Yoksa olabilir mi?"
Naja, "Yolumuzun stnde bir tek engel var," diye yant verdi. Baka bir ey sylemesine gerek yoktu;
karsnn gzlerinde sinsi ve agzl bir anla- 165
mm belirdiini grmt. Heseret bu konuda da onunla tam bir uyum halindeydi.
"Sen kamasn, ben ise knn olacam. Benden her ne istersen, seni hayal krklna uratmayacam,
gzel efendim."
Erkek bir parman, gen kadnn pcklerinden imi ve tahri olmu dudaklarna dayad. "Aramzda
kelimelerin gereksiz olduunu gryorum. Kalplerimiz tam bir uyum halinde atyor," dedi.
Kral Apepi'yle maiyeti dnden sonra bir aya yakn bir zaman Teb'de kald. Firavun Nefer Seti'yle Naip'inin
konuklarydlar ve krallar gibi arlandlar. Taita da bu gecikmeyi tevik ediyordu. Apepi'yle kz Teb'deyken
Naja'nn Nefer'e kar harekete gemeyeceine emindi.
Soylu konuklar vakitlerini ahinle veya ahinsiz avlanarak, nehrin iki yannda Msr'n btn tanrlarna
adanm tapnaklar ziyaret ederek veya kuzey ve gney krallklarnn birlikleri arasndaki turnuvalar
seyrederek geirdiler. Araba yarlar, okuluk yarmalar ve koular vard. Yzme yarlar bile yapld.
Sekin ampiyonlar Horus'un altndan heykelini kazanmak iin Nil'in bir kysndan tekine yzdler.
lde yanan arabalardan ceylanlar ve oriks keilerini avladlar ya da byk toy kularn hzl ahinler
kullanarak yere indirdiler. Sarayn kafeslerinde kralla ait ahin kalmamt, hepsi Nefer'in babasnn
cenaze treni srasnda serbest braklmlard. Konuklar nehir kylarnda atmacalarn yardmyla balkl ve
rdek avladlar, slklarda da dev yayn balklarn mzrakla dize getirdiler. Sava gemilerinden dev su
aygr bile avladlar. Nefer bu avlarda ad Horus'un Gz olan kendi gemisinin dmenindeydi. Prenses
Mintaka da yanndayd, koca hayvanlar srtlar mzraklarla diken diken olmu durumda yzeye vurduklar ve
kanlaryla nehrin sularn pembeye boyadklar zaman heyecandan cyak cyak baryordu.
O gnlerde Mintaka sk sk Nefer'le birlikte oluyordu. Delikanlnn arabasnda avlara katlyor, tozu dumana
katarak koan bir oriksin yannda yol alrlarken mzra o Nefer'in eline veriyordu. Balkl peinde kam
yataklarn aradklar zaman da kendi ahinini kolunun stnde tayordu. ldeki av pikniklerinde
nianlsnn yannda oturuyor ve ona kk erezler hazrlyordu. En tatl zmleri onun iin seiyor, onlar
uzun parmaklaryla soyuyor, sonra da delikanlnn azna atyordu.
Sarayda her akam lenler oluyor, bu lenlerde Mintaka, Firavun'un solunda oturuyordu. Erkeinin kl
kulland kolu engellememesi iin gelenee gre kadnn yeri burasyd. Mintaka ineleyici esprileriyle
Nefer'i gldryordu. Ayrca mthi bir taklitiydi; aptal aptal srtarak, gzlerini yuvarlayarak ve kendini
nemser bir tonla, "Msr Naibi kocam," deyiiyle Heseret'in mthi bir taklidini yapyordu.
Tm abalarna karn hibir zaman tamamen yalnz olamyorlard. Na-ja'yla Apepi yalnz kalmamalarnn
aresine bakyordu. Nefer, Taita'nn yardmn isteyince ihtiyar Byc bile onlara gizli bir buluma
ayarlayamad. Taita'nn bu ii yapmak iin fazla aba sarfetmediini, masum kalmalarna brleri gibi onun
da nem verdiini Nefer fark edememiti. Taita uzun zamanlar nce Tanus'la can gibi sevdii Lostris'in
bulumalarn salamt, bunun sonular ise uzun yllar sonra bile hl hissedilmekteydi. Nefer'le Mintaka
bao oynadklar zaman kle kzlardan oluan bir seyirci kitleleri oluyor, saray dal-kavuklaryla her yerde Lord
Asmor da yaknlarda bir yerde bulunuyordu. Nefer artk dersini aldndan Mintaka'nn baodaki yeteneini
asla kmsemi-yordu. Gen kzla karsndaki Taita'ym gibi dikkatli oynuyordu. Kuvvetli yanlarn
renmeyi, tek tuk zaaflarn tanmay baard; gen kz, kalesine kar ar korumac davranyordu, Nefer
bu eyrek alan yeterince zorlayacak olursa bazen yanlarda bir ak veriyordu. Delikanl iki kez bu zaaf
smrerek kzn savunmasn ykabildi, ama nc kez Mintaka'nn bu taktii ngrerek bir tuzak
hazrladn ok ge kefetti. Nefer bat kalesinde ak braknca kz askerini bu arala soktu, delikanl
teslim olunca da o kadar tatl tatl gld ki, Nefer neredeyse balayacakt onu. Mcadeleleri giderek daha
iddial olmaya balad, sonunda da o kadar byk boyutlara ulat ki Taita bile onlar izleyerek saatler
geiriyor, arada bann hareketiyle veya zayf glmseyiiyle onaylyordu.
Aklar o kadar belirgindi ki etraflarndaki herkese k sayor, birlikte gittikleri her yerde glmseyiler ve
gller onlarla gidiyordu. Nefer'in arabas, siyah salar rzgrda sancak gibi uuan Mintaka mzrak eri
olarak basamann stnde olduu halde Teb sokaklarndan frtna gibi geerken ev hanmlar evlerinden
dar frlyor, erkekler de almalarna ara vererek onlara selam ve iyilik dualar yadryorlard, Naja bile
sevecen bir tavrla onlara glm-syordu, ama halkn dikkatinin artk kendi dn ve elerinin zerinde

olmayna fena halde ierlediinin kimse farknda deildi.


- 166- 167-

Av partilerinde, krlardaki pikniklerde ve saraydaki lenlerde tek somurtkan katlmc Lord Trok'du.
Birlikte geirdikleri zamanlar da o kadar abuk geiyordu ki.
Nefer bao tahtasnn banda ona, "Etrafmzda daima o kadar ok insan var ki," diye fsldad. "Seninle
birka dakikack yalnz kalabilmek iin neler feda etmezdim. Oysa babanla Avaris'e dnmene sadece
gn kald. Birbirimizi tekrar grmemize kadar aylar, hatta belki yllar geebilir. Benim ise sana sylemek
istediim o kadar ok ey var ki, ama btn bu gzler ve kulaklar oklar gibi stmze dikiliyken olmaz."
Gen kz doru der gibi ban edi, ama sonra birden uzanp delikanlnn dalgnl arasnda gzden
kard bir ta oynatt. Nefer bunu neredeyse nemsemiyordu, ama sonra bat kalesinin iki koldan
saldrya hedef edildiini fark etti. Buna ne kadar bozulduu belliydi. hareket sonra Mintaka onun
savunmasn ykm bulunuyordu. Nefer bir sre daha dayand, ama kuvvetleri darmadan edilmi, sonu
kanlmaz olmutu. "Aklm baka yerdeyken beni gafil avladn," diye yaknd. "Tam bir kadndan
beklenecek bir hareket."
"Majesteleri, bir kadn olmak dnda bir iddiam yok." Mintaka, kemerinde tad tal kama kadar keskin bir
alayla kullanmt delikanlnn sfatn. Sonra Nefer'e doru uzanp, "Seninle yalnz kalacak olsam
bekretime sayg gstereceine sz veriyor musun?" diye fsldad.
"Yaadm kadar asla sana utan duyuracak bir ey yapmayacama Byk Tanr Horus'un yaral gz
adna yemin ediyorum." Delikanl ok ciddiydi.
Mintaka ona glmsedi. "Erkek kardelerim bunu duyduklarna sevinmeyecekler. Boazn kesmek iin bir
bahane aryorlar zaten." Gen kz harikulade kara gzlerini devirerek ona bakt. "Ya da, bu olmazsa, baka
bir yerini kesmek de onlar honut edebilir."
Aradklar frsat ertesi gn ayaklarna geldi. Dabba kynn yukarsndaki tepelerden inen bir avc, bir
aslann doudaki ssz topraklardan gelerek gece srlarn aln yamaladn haber verdi. itin
zerinden atlayarak dehet iindeki hayvanlarn sekizini ldrmt. afak skerken bir kyl kafilesi
mealelerini sallayarak, borular ttrerek, davul alarak ve cyak cyak bararak canavar karmt.
Naja, "Bu is ne zaman oldu?" diye sordu.
" gece nce majesteleri." Adam tahtn nnde yere kapanmt. "mkn bulur bulmaz nehirden yukar
geldim, ama aknt kuvvetli, rzgr da kararszd."
- 168"Canavara ne oldu?" Kral Apepi de lafa kart.
"Tepelere geri dnd. Ama en iyi Nbyeli iz srclerimden ikisini onu izlemeye yolladm."
"Onu gren var m? Bykl ne kadard? Erkek mi, dii mi?"
"Kyller onun iri bir erkek olduunu sylyorlar. ok gr bir siyah yelesi varm."
Nil'in iki yanndaki topraklarda son altm yldr bir aslann grld hemen hemen hi duyulmamt.
Hkmdarlarn av hayvanydlar. iftilerin hayvanlarna verdikleri zarar yznden olduu kadar
hkmdarlarn av partilerinin en ok aranlan ganimeti olduklar iin pe pee gelen firavunlar tarafndan
acmaszca avlanmlard.
Yllardr Hiksos savalaryla uraan her iki kralln firavunlar ok ender aslan avna kmlard. stelik,
sava alanlarnda kalan ller aslan srleri iin kolay bir yiyecek kayna olmutu. Son yirmi yln iinde
saylar kat kat artmt, cesaretleri de yle.
Apepi, "Arabalar hemen mavnalara ykleteceim," diye kararn verdi. "Nehrin bu durumunda yarn sabah
erkenden Dabba'da olabiliriz." Kral srtarak yumruunu kl tutan elinin nasrl avucuna arpt. "Seueth
biliyor ya, o yal kara yelelinin karma kmasn istiyorum. Msrllar ldrmekten vazgetiimden beri
gerek spora susadm."
Naja bu espriye kalarn att. "Majesteleri brs gn sabahtan Avaris'e hareket etmeniz bekleniyor."
"Haklsn, Naip. Bununla birlikte, eyamzn en byk ksm teknelere yklendi, filo da harekete hazr.
Dahas, Dabba dn yolumun stnde. Bir, iki gn feda edip ava katlabilirim."
Naja duraklad, ilgilenmesi gereken eitli devlet ilerini ihmal edecek kadar av merakls deildi. Teb'deki
kaba ve grltc varl can skmaya balam olan Apepi'nin gidiini drt gzle bekliyordu. Ayrca, ancak
Apepi Teb'den ayrldktan sonra yrrle konabilecek baka planlan vard. yle de olsa, Hiksos

hkmdarnn Yukar Krallkta yalnz bana ava kmasna izin veremezdi. Bu hem kabalk olur, hem de
Apepi'nin Gney Krall'nda orann tek hkimiymi gibi davranmas politik adan uygun olmazd.
"Majesteleri," Nefer, Naja'nn uygun bir red yant dnmesine frsat vermeden atld. "Ava byk bir zevkle
katlacaz." Daha nce arabasyla bir aslan kovalamam ve aslann saldrsna kar koyarak cesaretini
lmek frsatn bulamam olduundan bu ie olaanst bir spor gzyle bakyordu. Fa- 169kat yz kere daha nemli olan, bu sayede Mintaka'nn gidiini erteleyebilecek olmasyd. Bu mutlu olay, ksa
bir sre ba baa kalmak gibi u ana kadar ele geiremedikleri frsat da salayabilirdi onlara. Nefer,
Naja'nn onu engellemesine vakit brakmadan hl talarn stne kapanm duran avcya dnd. "yi ettin,
dostum," dedi. "Bamabeyinci zahmetine karlk sana altn bir yzk verecek. Filomuzdaki en hzl tekneyle
hemen Dabba'ya dn ve geliimiz iin gerekli hazrlklar yap. Tam donanmla o canavarn peine
deceiz."
Nefer'in tek esef ettii ey, Taita'nn ilk aslan avnda ona nerilerde ve tlerde bulunmak iin yannda
olmayacak olmasyd. htiyar adam ssz topraklarda zaman zaman tekrarlanan gizemli yolculuklarndan
birine kmt, ne zaman dneceini ise kimse bilmiyordu.
Avc kafilesi ertesi gnn erken saatlerinde Dabba kynn aasnda nehrin kysna kt. Bundan sonra
atlarla yirmi arabann tm de mavnalarla kk sava gemilerinden indirildiler. Bu iler yaplrken
mzraklar kllarn bilediler, yaylar gerdiler ve oklarn dengesiyle dzln snadlar. Atlara su verilirken
ve beslenip tmar edilirlerken avclar da kyllerin hazrladklar kahvaltyla tka basa karnlarn doyurdular.
Herkesin neesi yerindeydi. Apepi, bilgi vermek iin tepelerden dnen iz srcy artt. Adam, "Bu ok
byk bir aslan. Nehrin dousunda grdklerimin en by," diyerek hepsinin heyecann daha da
krkledi.
Nefer, "Onu gerekten grdn m?" diye sordu. "Ya da sadece brakt izlerden mi anlam karyorsun?"
"Onu ak seik grdm, ama tabii ki uzaktan. Boyu bir at kadar uzun gzkyor ve bir hkmdarn
hametiyle yryor. Yelesi rzgrdaki bir dar sap demeti gibi dalgalanyor."
Naja iz srcy alaya ald. "Adam bir air gibi konuuyor. Gzel szleri bo ver de dorular anlat bize."
Avc pimanln gstermek iin yumruuyla gsne dokundu, sonra daha mtevaz bir dille rapor
vermeye devam etti. "Dn buraya iki fersah uzaktaki aalk bir vadideydi, ama gece olurken av bulmak iin
oradan ayrld. Son defa karnn doyural drt gn olduu iin yiyecek ve av peinde. Geceleyin bir ara bir
oriksi yere devirmeye alt, ama hayvan ona ifte atp kamay baard."
Nefer, Naja'dan daha nazik bir sesle, "Bugn onu nerede bulmay umuyorsun?" diye sordu. "Ava ktysa a
olmasnn dnda susam da olacaktr. Nerede su iebilir?"
- 170Avc hkmdarlk konumu kadar, avclk konusundaki bilgisi iin de ona saygyla bakt. "Oriksi avlamaya
altktan sonra talk araziye girdi, orada ise onu izlememiz mmkn olmad." Apepi sinirli bir hareket
yapt. Avc bunun zerine acele devam etti. "Ama bu sabah kk bir vahada susuzluunu gidermitir
sanrm. Bedeviler dnda hi kimse tarafndan bilinmeyen gizli bir kk yerdir."
Nefer, "Oraya ne kadar zamanda ulaabiliriz?" diye sorunca adam, gnein saatte kat edecei yolu iaret
eder gibi koluyla bir kavis izdi.
Nefer glmsedi. "yleyse kaybedecek zamanmz yok." Arabalarn bandaki grup bakanna, "iniz daha
ne kadar srer?" diye bard.
"Her ey hazr, majesteleri."
Nefer, "yleyse hazr borusunu aln," diye emretti. Annda ko boynuzlar ttrlrken avclar bekleyen
arabalara daldlar. Mintaka, Nefer'in yannda yryordu. Bu gayriresmi koullar altnda krallk vakar
unutulmu, iki gen sadece heyecanl bir geziye km bir erkek ve kz ocuu olmulard. Lord Trok
keyiflerini kard. Kendi arabasna atlayp dizginleri ellerine alrken Kral Apepi'ye seslendi: "Majesteleri,
prensesin deneyimsiz bir erkek ocukla yola kmas akllca olmaz. Ceylan avna kmyoruz."
Nefer ta kesildi ve Trok'a fkeyle bakt. Mintaka kk elini delikanlnn plak kolunun stne dayad."
Sakn onu kkrtma. Son derece fkeli, korkun bir savadr. Onu fkelendirdiin takdirde mevkiin dahi
seni koruyamaz."
Nefer kzn elini kolunun stnden att. "Onurum bylesine bir hakareti kaldramaz."
"Ltfen, sevgilim, bo ver." Gen kz ilk kez byle bir sevgi szc kullanyordu. Nefer'in stndeki etkisini
tahmin ettii iin bile bile yle yapmt. Delikanlnn abuk alevlenen duygularn, seven bir kadn olarak
imdiden yann ve deneyiminin ok tesindeki bir beceriyle idare ediyordu. Nefer annda Trok'u ve

onuruna yaplan saldry unuttu. "Bana ne dedin?" diye bouk bir sesle sordu.
"Sar deilsin, hayatm." kinci sevgi szcn duyunca delikanl gzlerini krptrd. "Beni hem de ok iyi
duydun." Gen kz onun gzlerinin iine bakarak glmsedi.
Apepi sessizliin iinde, "Sakn merak etme, Trok," diye grledi. "Fira-vun'la ilgilenmesi iin kzm
yolluyorum. Gvenlikte olacaktr." Hiksos Kral kiner gibi bir gl salverdi ve dizginlere sarld. Atlar ileri
atlrken kral bir
- 171 IE
kez daha bard. "Sabahn yarsn burada ziyan ettik bile. Avclar, haydi yola kalm!"
Nefer arabasn Apepi'ninkinin arkasna geirdi. Byle yaparken Lord Trok'un atlarnn burnunun dibinden
gemiti. ne kayarken Trok'a souk bir bak frlatarak, "ok kstahsn. Ama bu i burada bitmez. Seninle
daha sonra greceiz, Lord Trok," dedi.
Mintaka, "Korkarm ki o artk senin dmann, Nefer," diye mrldand. "Trok'un kt bir n ve ondan da
daha kt bir karakteri vardr."
Avclarn kafilesi, bodur, fakat gl bir midilliye eyersiz olarak binmi olan Firavun'un baavcsnn
arkasndan plak ve talk tepelere trmanmaya koyuldu. Trs gidiyorlar, bylece atlar koruyorlar, her dik
yamac trmanlarndan sonra soluklanmalarna izin veriyorlard. Aradan bir saat gemeden Nbyeli iz
srclerinden birini bir tepenin doruunda onlar beklerken buldular. Adam ba avcya rapor vermeye
kotu. Ciddi ciddi konumalarndan sonra ba avc rendiklerini hkmdarlara iletmeye giriti.
"Nbyeliler tepeleri kar kar aramlar, fakat canavarn izine rastlaya-mamlar. Suyun banda olduuna
eminler, ama onu rahatsz etmek istemedikleri iin bizim gelmemizi beklemiler."
Apepi, "Bizi o suya gtrn," diye emretti, bylece yollarna devam ettiler.
le olmadan dar bir vadiye indiler. Nehre uzak deillerdi, ama bulunduklar yer insan rkten orak bir
le benziyordu. Baavc Apepi'nin arabasnn yannda atn sryordu. "Su bu vadinin banda. Canavar
da oralarda bir yerde beklemede olmal," dedi.
Yal sava Apepi ok tabii olarak kumanday eline ald. Nefer de onun bunu yapma hakkn sorgulamad.
Apepi, " gruba blnp vahay kuatacaz," dedi. "Canavar ortaya karsa etrafn evirmi olacaz.
Sayn Naip, siz sol kanadn bana gein. Firavun Nefer Seti ortann banda olacak. Ben sa kanad
yneteceim." Kral ar yay bann yukarsna kaldrd, "ilk kan aktan dl kazanacak."
Hepsi usta araba srcleriydiler, yeni dzene hzla ve duraksamadan uyum saladlar. Suyun etrafn
evirmek iin yanlara yayldlar.
Nefer yayn omzuna dayamt, gerektiinde her iki elinin annda serbest kalabilmesi ve oku frlatabilmesi
iin dizginleri bileklerinden zmt. Mintaka da yanbandayd. Uzun mzra Nefer'e annda verebilmek
iin elinde hazr tutuyordu. Son haftalarda bu silah dei tokuunu gelitirmilerdi, delikanl
da tam onu gereksindii anda mzran ban avucuna vermekte gen kza gvenebileceini biliyordu.
Ar admlarla vadiye yaklatlar ve emberi yava yava daraltmaya giritiler. Atlar binicilerinin gergin
olduklarn hissetmilerdi ya da belki aslann kokusunu almlard. Balarn kaldrp gzlerini yuvarlyor ve
burun deliklerinden pskrtrcesine soluklarn salveriyorlar, bu arada ayaklarn yksee kaldrarak sinirli
admlar atyorlard.
Kafile gleti gzden gizleyen alak allarla uzun otlarn yava yava etrafn evirdi. Kuatma
tamamlannca, Apepi elini bann yukarsna kaldrarak durmalar iin iaret verdi. Kraln iz srcs yere
indi ve midillisini dizginlerinden ekerek ar admlarla ilerledi. Boz renkli seyrek bitki rtsne dikkatle
yaklayordu.
"Aslan burada olmu olsa. O kadar iri bir hayvan imdiye kadar grrdk, deil mi?" Mintaka'nn sesi
titriyordu, Nefer bu kk korku belirtisi yznden onu daha da ok sevdi.
"Bir aslan, topran bir paras gibi gzkene kadar kendini yassltabilir, sen de orada olduundan
kukulanmadan ona dokunacakm kadar yaklaabilirsin," dedi.
z src adm adm ilerliyor, durup dinliyor ve yolu stndeki her alyla ot kmesini aratryordu. Bir ara
alln kysnda eilip yerden bir avu dolusu kk ta ald ve onlar sistematik ekilde her olas gizlenme
yerine atmaya balad.
Mintaka, "Adam ne yapyor byle?" diye fsldad.
"Aslan saldrya gemeden nce kkrer. z src onu kkrtp kendini ele verdirtmeye alyor."
Sessizlii bozan sadece akllarn kard ses, atlarn horultusu ve toynaklarn huzursuz ekilde yere
arpmalaryd. Avclarn her biri yaynn kiriine bir ok yerletirmiti ve her an oku atmaya hazr durumda

bekliyordu. Birdenbire otlarn arasnda bir viyaklama ve bir takrt duyuldu. Btn yaylar havaya dikildiler,
mzraklar da silahlarn kaldrdlar. Ama ikolata renkli, eki bal bir leylek kendini havaya savurup
vadide nehir ynnde kanat rpmaya balaynca herkes rahat bir nefes ald.
z srcnn kendini toparlamas bir dakikasn ald, sonra allarn arasna adm adm girerek kaynaa
varana dek ilerledi. Bulank su yerden adeta damla damla kyor ve kayalk zemindeki s bir havuzu
dolduruyordu. Bu ekilde toplanan su iri bir hayvann susuzluunu gidermeye hi de yeterli g- 173- 172 -

J
rnmyordu. Adam bir dizinin stne inerek havuzun kenarnda aslandan izler arad, ama sonra ban
sallayarak ayaa kalkt. allarn arasnda bu kez daha hzl olarak geldii yoldan geri dnd, midillisine
bindi ve Apepi'nin arabasna yneldi. br avclar syleyeceklerini duymak iin yaklamlard, ama ba iz
srcnn sngs dmt. Apepi'ye, "Majesteleri, yanlmm. Aslan buradan gememi," dedi.
"imdi ne olacak be adam?" Apepi hayal krkln gizlemeye gerek grmyordu.
"Buras baklacak en umut verici yerdi, ama bakalar da var. Aslan onu son grdmz yerden ayrlp
vadinin br ucuna gemi olabilir ya da belki buraya yakn bir yerde gizleniyor ve su imeye gitmek iin
karanl bekli-yordur. Daha ilerde gizlenebilecei yerler var." z src talk yamalar iaret ediyordu.
Apepi sordu. "Baka nerede olabilir?"
"Bir sonraki vadide baka bir su kayna var, ama orada Bedevilerin kamplarnn bulunduunu biliyoruz.
Bedeviler hayvan rktm olabilir. Bat ynnde bu tepelerin eteklerinde yine kk bir su sznts var."
Adam ufuktaki alak bir mor tepe dizisini iaret etti. Adam, "Aslan bu yerlerin herhangi birinde olabilir,
olmayabilir de," diye itiraf etti. "Ya da tornistan edip bol suyun bulunduu ovann kysna gitmi olabilir.
Susuzluk kadar belki de srlarla keilerin kokusu onu oraya ekmitir."
Lord Naja, "zetle aslann nerede olabilecei hakknda en kk bir fikrin yok," diye atld. "Belki de avdan
vazgeip gemilere dnmemiz doru olur."
Nefer, "Hayr!" diye onun szn kesti. "Daha balamadk bile. Nasl o kadar abuk pes edebiliriz?"
Apepi onaylad. "ocuk hakl. Devam etmeliyiz, ama yapacamz ok i var." Kral bir an durduktan sonra
bir karara varm grnd. "Saygdeer Naip, siz kafilenizi Bedevi kampna gtrn. Bedeviler eer aslan
grdlerse size yol gsterirler. Ben tepelerin eteindeki su szntsna gideceim." Trok'a dnd. "Sen de
arabay vadinin aasna gtr. z srclerinin seninle gelip iz ararlar." Apepi, Asmor'a da, "Sen de
arabayla ovann kysndan Dabba'ya dn. Olur ya aslan son ldrd yere dnmtr." Sra Nefer'e
gelmiti. "Firavun, sen de aksi yne, kuzeye Ahmim'e doru gideceksin."
Nefer en az umut verici alann kendisine verildiinin farkndayd, ama bir ikyeti yoktu. Bu plan, Mintaka'yla
onun ilk kez gardiyanlarnn dorudan gzetiminin dnda olmasn salayacakt. Naja, Asmor ve Trok farkl
ynlere
- 174gnderiliyorlard. Nefer birisinin buna dikkati ekmesini bekledi, ama herkes kendini ava ylesine kaptrmt
ki hi kimse bu plann anlamn kavrayamamt. Naja dnda.
Naip, Nefer'e sert sert bakyordu. Belki de Apepi'nin emirlerine kar gelmenin akl kr olup olmadn
lmeye alyordu, ama sonra bunun akllca olmayacana karar vermi ve ln Nefer'e en az Asmor
kadar etkin bir gardiyan olaca sonucuna varm grnd. Kaabilecei bir yer yoktu, Minta-ka'y alp sonu
belirsiz bir servene atld takdirde de her iki kralln ordular eek ars srleri gibi arkasna taklacakt.
Apepi bir buluma noktas tayin edip son emirlerini verirken Naja bakn ocuktan uzaklatrd. En sonunda
borular atlara binilmesi ve ilerlenmesi iaretini verdi, be asker kafilesi de vadiden kt. Engebesiz bir alana
geldiklerinde ayr ayr blklere ayrldlar ve farkl ynlere hareket ettiler.
Blklerin sonuncular plak tepelerin arasnda gzden kaybolurken Mintaka, Nefer'e doru uzanarak,
"Hathor en sonunda bize acd," diye mrldand.
"Bana kalrsa asl Horus bize yardmn bahetti." Nefer gen kza srtt. "Ama byle bir iyilii her kimden
gelirse gelsin kabul ederim."
Nefer'in kafilesinde iki araba daha vard. Bunlara, onunla Taita'y M-sr'dan kamaya altklar srada
bulan Albay Hilto adl yal asker kumanda ediyordu. Nefer'in babasnn hizmetinde de bulunmutu ve
Tamose Haneda-n'na lesiye sadkt. Nefer ona kaytsz artsz gvenebileceini biliyordu.

Nefer kafilesini hzlandrd. Kalan gn ndan mmkn olduunca yararlanmak istiyordu. Bir saatlik at
yolculuundan sonra ovann tm manzaras btn geniliiyle nlerinde ald. Delikanl manzarann tadn
karmak iin atn bir, iki dakika durdurdu. Nehir, etrafn eviren tarlalarla iftliklerin zengin yeilinin
ortasna oturtulmu bir zmrte benziyordu.
"Ne kadar gzel, deil mi Nefer?" Mintaka hlyal bir tavrla konuuyordu. "Bu lkenin bize sahip olduunu,
bizim ona sahip olmadmz evlendikten sonra da hatrlamalyz."
Nefer gen kzn Avaris'te doduunu ve bu lkenin zerinde onun kadar hakk olduunu bazen
unutuyordu. Onun da lkeyi kendisi kadar sevdiini ve ona kar ayn grev hissini tadn grdke kalbi
gururla doluyordu.
"Sen yanmda olduka bunu hibir zaman unutmayacam." Mintaka yzn delikanlya uzatt. Dudaklar
hafife aralanmt. Nefer onun taze soluunu hissettike bu dudaklar azyla rtmek iin dayanlmaz bir
arzu duydu.
- 175Ama sonra Hilto'yla br adamlarn bakn zerlerinde hissetti ve ilerinden birinin eytanca glmsediini
gzucuyla grd. Kendini geri ekip Hilto'ya sakin bir bakla bakt. Verecei emrin avc kafilesinin kalan
ksmndan ayrldklarndan beri provasn yapyordu. "Albay, aslan eer yaknlardaysa aadaki tepelerin
yamalarnda bir yerdedir." Nefer kolunun hareketiyle blgeyi iaret etti. "Sol kanat ovann kysnda, sa
kanat ise tepelerin doruunda olmal. Biz araziyi kuzeye doru tarayacaz." Geni bir kol hareketi yapt,
ama Hilto kukulu grnd ve yanandaki yara izini kad.
"Bu geni bir alan majesteleri. Vadi tabanna kadar hemen hemen yarm fersahlk bir yol var. Zaman zaman
birbirimizi gzden kaybedeceiz."
Nefer harekt cephesini inceltmenin askeri igdlerine ters dtnn bilincindeydi. Askeri hzla
yumuatmaya giriti. "Ayr dtmz takdirde ile-rimizdeki nc srtta, oradaki ufak tepeciin dibinde
tekrar buluuruz. O tepecik bizim iin iyi bir yol gsterici olacak." Nefer byle derken drt mil ilerdeki belirgin
bir kaya ynn iaret ediyordu. "Herhangi birimiz buluma saatinde gecikecek olursa brleri kayp arabay
aramaya gitmeden nce gnein o aya gelmesini bekleyecek."
Delikanl bylece adamlarn onunla Mintaka'y aramaya balamalarna kadar kendine bir, iki saat
kazandrm olacakt. Ancak Hilto tereddt ediyordu. "Majesteleri beni balasnlar, ama Lord Naja bana
kesin emir verdi..."
Nefer sert bir sesle ve yznde souk bir ifadeyle onun szn kesti. "Yoksa Firavun'la tartmaya cret mi
ediyorsun?"
"Asla, majesteleri!" Sulama Hilto'nun zerinde ok etkisi yapmt. "yleyse grevini yap adam."
Hilto hkmdarna selam verdi ve adamlarna hemen emirler yadrarak arabasna kotu. Blk yamatan
aa inerken Mintaka, Nefer'i drterek glmsedi. "yleyse grevini yap adam!" Nefer'in azametli ses
tonunu taklit ettikten sonra gld. "Ne olur, benimle sakn o ses tonuyla konumayn veya bana yle
bakmayn, majesteleri, yoksa korkumdan lrm."
Delikanl, "Fazla zamanmz yok," diye karlk verdi. "Bundan mmkn olduunca yararlanmal ve yalnz
olacamz bir yer bulmalyz."
Byle diyerek arabay bayr yukar srmeye balad. Nehir vadisinden veya yamacn daha aalarndaki
arabalardan olduka uzaklamlard. kisi de ileriye bakarken hevesli grnyorlard.
"uraya baksana." Mintaka arazinin bir kvrm tarafndan hemen hemen gzden gizlenen kk bir dikenli
aa koruluunu iaret ediyordu. Nefer o yana dnnce, binlerce yl iinde rzgrla hava koullar ve ender
frtnalar ta- 176rafndan yamacn brnde oyulmu dar bir koyak grd. Aalarn grbz olduklarna baklrsa, orada
yerin altnda su olmalyd. Gr yapraklar bu scak le vaktinde glge ve yalnzlk salyordu. Nefer arabay
glgeye srd. O durur durmaz Mintaka arabadan yere atlad.
"Koumlarn gevet de hayvanlar dinlensinler," diye nerdi.
Nefer bir duraklama geirdi, sonra hayr gibilerden ban sallad. Bylesi tm rendiklerine ters
dyordu. Arabann ani bir alarm durumunda harekete hazr durumda olmas gerekiyordu. Arabadan
atlayarak kovaya su torba-sndaki sudan doldurdu ve atlara su iirmeye gitti. Mintaka ona yardma geldi. Hi
konumadan yan yana alyorlard.
O kadar zledikleri an en sonunda geldii halde, ikisi de ekingendiler ve azlarn bak amyordu. Sonra
ayn anda birbirlerine dnerek bir azdan konutular.

Nefer, "Sana unu sylemek istiyordum," diye balad.


Mintaka da, "Bence de biz..."
Susarak utana utana baktlar. Glgede kar karya duruyorlard. Mintaka kzararak ayaklarnn dibine
bakyor, Nefer de aygrnn ban okuyordu.
"Ne diyecektin?"
"Bir ey deildi. Yani nemli deil." Kz ban sallad, delikanl da onun kzardn grd. Yanaklarnn
renklenmesini seyretmekten holanyordu. Mintaka hl ona bakmyordu, ama yumuak ve hemen hemen
duyulamaya-cak kadar hafif bir sesle o da sordu: "Ne syleyecektin?"
"Birka gn sonra gideceini dndke sa kolum kesilmi gibi bir his duyuyor, lmek istiyorum."
"Ah Nefer!" Kz delikanlya bakt, gzleri ilk akn duygu karmaas ve cokusuyla irilemi, derin birer
kuyuya benzemiti. "Seni seviyorum. Seni gerekten ok seviyorum," diye geveledi.
Ayn anda ikisi de birbirlerinin kollarna atldlar, dileri de birbirine tosla-d. Nefer'in alt duda Mintaka'nn
dilerinin arasna sknca kesikten bir damla kan szd, pckleri bu nedenle tuz tadn ald.
Kucaklamalar deneyimsiz ve denenmemi, beceriksizce ve lgncayd. kisinde de kontrolden kan,
vahi duygular dourdu. Birbirlerine sarlarak bu yeni duygularn gcyle inliyorlard. Mintaka'nn bedeninin
kendi vcuduna yamyass yapmasna ramen, Nefer onu daha da yaknna ekmeye, Mintaka da ayr
etlerini mlek amuru gibi birletirmeye alyordu. Uzanp parmaklarn erkein tozlu, gr buklelerine
dolayarak, "Ah! Ah!" dedi, ama sesi bouk kyordu.
- 177 Bycler Kral / F: 12
"Seni kaybetmek istemiyorum!" Nefer pc kesti. "Seni hibir zaman kaybetmek istemiyorum."
Kz, "Ben de seni brakmak istemiyorum... hibir zaman brakmak istemiyorum!" diye soludu ve eskisinden
de daha lgnca pmeye baladlar. Bu noktadan sonra zihinleriyle bedenlerinin daha nce
kefetmedikleri bir blge-sindeydiler. Kendi kontrollerinin dna kan ve adlar ak ve arzu olan kaak
atlarn ektii bir arabada birlikte yol alyorlard.
Hl birbirlerine sarlm durumda vadi tabannn yumuak beyaz kumunun stne ktler ve sanki
dmanmlar gibi birbirlerinin vcudunu trmalamaya koyuldular. Gzleri ldrmt ve bir ey grmyordu,
soluklar kesik ve kopuk kopuktu. Kzn eteinin keten kuma erkein ellerinde papirs parmeni gibi
yrtld ve erkek alan delikten elini ieri soktu. Mintaka lm acs duyarm gibi inledi, ama bacaklar ald
ve yumuack oldu. Bu yolun onlar nereye gtrdnden ikisi de habersizdi. Nefer'in btn istedii kendi
plak teninin onun yumuaklna dokunuunu hissetmekti. Tm hayat bu gereksinimine balyd sanki.
Kendi petemaln zerinden koparp att ve vcutlarn birbirine yaptrdlar, ikisi de kzn scak ve taze
etinin erkein sertliine dokunuuna dalmlard. Sonra Nefer kza yapk olarak durduu yerde bilinsiz
olarak ritmik ekilde hareket etmeye balad. Kz da bir arabann iinde engebeli araziden uarcasna
geiyormu gibi onun hareketlerini tekrarlamaya koyuldu.
Derken Mintaka bir cismin kadnlnn kaplarn zorladn hissetti. Onun drtlerine kendi drtleriyle
karlk vermeye, onun engeli yrtmasna yardmc olmaya, onu yumuak, gizli yerlerine kabul etmeye
hemen hemen dayanlmas zor bir his duyuyordu.
Ama sonra gerek, frtna hzyla suratna arpld. lgnca tekmeler atmaya, srtn kamburlatrmaya, bir
avc itann eneleri arasndaki bir ceylan gibi yenilenen bir kuvvetle rpnmaya balad. Azn da
erkeinkinden kurtararak, "Hayr, Nefer!" diye bard. "Bana sz vermitin! Horus'un yaral gz adna sz
vermitin!"
Nefer, krba yemi gibi arkaya srad. Kza korku iindeki irilemi gzleriyle bakyordu. Uzak yerden hzl
hzl koarak gelmi gibi sesi bouk ve soluk soluayd. "Mintaka, sevgilim, biricik hayatm. Bana ne oldu
bilemiyorum. Bir lgnlkt. Niyetim o deildi." Umutsuzluunu anlatan bir hareket yapt. "Yeminimi bozup
seni lekelemektense lmeyi yelerim."
- 178Mintaka da ylesine zor soluk alyordu ki sevgilisine hemen yant veremedi. Bakn delikanlnn plak
vcudundan kard. Nefer ackl bir tavrla devam etti. "Yalvarrm, benden nefret etme. Ne yaptmn
farknda deildim."
"Senden nefret etmiyorum, Nefer. Senden asla nefret edemem." Nefer'in znts o kadar itendi ki tekrar
onun kollarnn arasna atlmak ve onu avutmak geldi kzn iinden. Ama bunun ne kadar tehlikeli olacan
biliyordu. Arabann tekerleine abanarak ayaa kalkt. "Ben de en az senin kadar suluyum. Bunun
olmasna izin vermemeliydim," dedi. Bacaklar titriyordu, yzne dklen salarn iki eliyle arkaya atmaya

alt.
Nefer de bir sulu tavryla ayaa kalkt ve Mintaka'ya doru bir adm att, ama kzn geri ekildiini fark
edince durdu. "Etekliini yrtmm," dedi. "isteyerek yapmadm."
Mintaka nne baknca hemen hemen delikanl kadar plak olduunu grd. Etekliinin yrtk kenarlarn
birletirmeye alarak Nefer'den biraz daha uzaklat. "Giyinmelisin," diye fsldad ve elinde olmayarak
yine delikanlya bakt. Nefer o kadar gzeldi ki kz yine iinde arzunun ahlandn hissetti. Bakn ondan
uzaklatrmaya kendini zorlad. Nefer hzla eildi, stnden att petemal ald ve beline sard.
Huzursuz bir sessizlik iinde kar karya duruyorlard. Mintaka bu korkun an ikisinin de unutmas iin
aresizlik iinde uygun kelimeler aryordu. Sonunda kendi bedeni imdadna yetiti. Mesanesinde
beklemeyecek bir doluluk hissediyordu. "Gitmem lazm!" diye geveledi.
Nefer, "Hayr," diye yalvard. "Kt bir niyetim yoktu. Beni bala. Bir daha olmayacak. Yanmda kal. Beni
brakma."
Kz titrek titrek glmsedi. "Hayr. Anlamyorsun. Sadece ksa bir sre uzaklaacam." Etekliinin
kenarlarn bir arada tutan elleriyle yanl anlalmas olanaksz bir hareket yapt. "Fazla gecikmem."
Erkein ferahlamas olduka dokunaklyd. "Anlyorum. Ben arabay hazrlayacam." Nefer atlara dikkatini
verirken Mintaka onu brakp dikenli aa koruluunun daha ierlerine girdi.
Aslan, kzn aalarn arasndan yatt yere yaklamasn seyrediyordu. Kulaklarn yassltt ve vcudunu
talk topraa daha fazla yaptrd.
Gl gnlerini geride brakm ihtiyar bir hayvand. Yelesinin kark kara tylerinin arasnda kr teller vard.
Srtnn bir zamanlar mavimsi bir parlts
- 179r
vard, ama imdi o da krlamt. Dileri anm ve lekeliydi, uzun dilerinin biri di etine yakn bir yerinden
krlmt. Yetikin bir boay hl yere indirip dev patilerinden birinin bir tek darbesiyle ldrebilirdi ama
artk, peneleri and ve kreldii iin daha evik avlara tutunmas zordu. Bir gece nce bir oriks keisini
elinden karmt, duyduu alk iinde donuk bir sanc gibiydi.
nsan denen yarat sar gzleriyle gzlyordu, st duda sessiz bir hrlamayla kvrld. Yavruyken annesi
ona sava alanlarnda bulduklar insan l-leriyle beslenmeyi retmiti. ou etobur hayvanlarn insan
etine duyduklar tiksintiyi paylamyordu. Yllar iinde frsatn bulduka insan ldrm ve etiyle kendine
ziyafet ekmiti. allarn arasndan ona doru gelen bu yarat doal bir av olarak gryordu.
Mintaka canavarn yatt yerin elli adm berisinde durdu ve etrafna baknd. Aslann igds bir avn
izlerken avla gz gze gelmekten onu men ediyordu. O da ban edi, gzlerini de izgi halini alacak
derecede kst. imdi saldrya geme zaman deildi, onun iin kuyruunu ksp bekledi.
Mintaka aalardan birinin gvdesinin arkasna geerek meldi ve ihtiyacn giderdi. Kzn idrarnn keskin
kokusunu alan aslann burnu krt. lgisi artmt. Mintaka sonunda ayaa kalkt ve yrtk eteini aa
indirdi. Aslana arkasn dnerek Nefer'in bekledii yere doru gitti.
Aslan, kuyruunu krba gibi bir saa, bir sola arpyordu. Saldrya hazrlkt bu. Hayvan ban kaldrd,
siyah pskll kuyruk brlerini krbalyordu.
Mintaka kuyruun ritmik hrtsn ve vurularn duyarak durdu ve aknlkla arkasna bakt. Annda
canavarn sar bakyla gz gze gelerek bard. Tiz l Nefer'in akln bandan ald. Hzla dnd ve bir
an iinde durumu kavrad; kzla karsnda yere km insan yiyen canavar grmt.
"Sakn koma!" diye bard. Kzn komasnn aslann kovalamak refleksini tetikleyeceini biliyordu.
"Geliyorum!"
Delikanl araba korkuluundan yayyla okluunu kapt ve Mintaka'ya doru komaya balad. Bir yandan
koarken yay kiriine bir ok yerletirdi.
aresizlik iinde, "Sakn koma!" diye yineledi, ama aslan tam o srada kkredi. Mintaka'nn kemiklerinde
titreimler yapan ve kzn ayaklarnn altnda yerleri titreten korkun bir sesti bu. Mintaka btn vcudunu
tutsak eden korkuya kar koyamad.
Hzla dnerek Nefer'e doru kr krne komaya balad. Bir yandan da hkra hkra alyordu.
-180Aslann yelesi annda bann etrafnda karanlk bir ember gibi dikleti ve hayvan saldrya geti. Aalarn
arasndan frlayan kara ve esmer bir ok gibi doru Mintaka'nn zerine geliyordu. Kz yere mhlanm gibi
annda ona yetiti.
Nefer birden durdu, her iki elini bo brakmak iin okluu yere att ve yay gerdi. Oku dudaklarna ekti ve

hayvann zonklayan dev gsne nian ald. Aslan yandan geldiinden sapma kritik derecedeydi, Mintaka
da ate hattnn stndeydi. Bu yetmiyormu gibi, yaralanmann Mintaka'y kurtarmayacan biliyordu. Oku
hayvann yaamsal organlarnn birine derinlemesine saplama-lyd ki yere yklsn, Mintaka da bir kama
ans elde etsin. Ne are ki kesin bir hesap yapmaya vakit yoktu, aslan kzcazn stne binmek zereydi.
Her admda homurtular salveriyor, kocaman ayaklarnn altndan toprak paralar ve akllar uuuyordu.
Sar gzler korkuntu. Nefer byk bir telala, "Yere kapan, Mintaka! Okumun yolu stnden ekil!" diye
bard.
Birlikte ava ktklar haftalarda tam bir uyum gelitirmilerdi, Mintaka da ona kaytsz artsz gvenmeyi
renmiti. Nefer panik halinde bile kza ulaabiliyordu. Mintaka tereddt etmedi. Bir an nce kou
halindeyken saldran aslann hemen hemen enelerinin altnda yamyass yere yapt.
Kz kendini yere att anda Nefer yay salverdi. Ok frlad. Aralarndaki boluu fazla ykl bir yrtc kuun
tembel uuuna benzer yavalkta ayor-mu gibi geldi ocuun korkudan irilemi gzlerine. Mintaka'nn
yatt yerin yukarsndan geti. Sonra dmeye balad. Bylesine csseli bir hayvana gre ylesine minik,
ar ve etkisiz grnyordu ki.
Sonra ses karmadan hedefi buldu. Nefer incecik sapn bir p gibi krlmasn ve homurdanan hayvan
tarafndan kmsenerek bir yana frlatlmasn bekliyordu.
Tam aslann az kocaman alp harap ve lekeli dileri ortaya kt srada, okun tatan oyulmu ba
hayvann gsn rten gr kllarn arasnda gzden kayboldu. Herhangi bir arpma sesi duyulmadysa da
okun sap ucunun arkasndan ieri kayd ve saptan sadece be parmak kadaryla parlak renkli tyleri ortada
kald.
Nefer okun, hayvann kalbine isabet ettiini dnd. Aslan muazzam bir katlmann penesinde yksee
srad, homurtular da bann yukarsndaki dikenli dallardan bir kuru yaprak yamuru dren srekli bir
kkreme dizisine dnt. Derken canavar ani bir dnle gsne sapl okun dar tam tyl ucunu
eneleriyle paralad. Mintaka aslann dokunduu yeri paralayan penelerinin hemen hemen altndayd.
- 181 Nefer, "Ondan uzakla!" diye bard. "Ko!"
Delikanl eilip ayaklarnn dibindeki okluktan ikinci bir ok yakalad ve bunu bir yandan yay kiriine
yerletirirken ileri atld.
Kz onun korumasna koarak nian almasn engellemeyecek kadar kendini toparlamt, en yakndaki
aacn gvdesinin arkasna sakland.
Bu hareket aslann dikkatinin yine onun zerine evrilmesine yetmiti. Canavar imdi alk deil, ac ve fke
drtsyle hareket ederek saldrya geti. Kancal sar peneler Mintaka'nn arkasna bzld aatan
koca bir kabuk paras kopard.
Nefer, "Gel! Buradaym! Bana gel!" diye deli gibi bararak aslan ondan uzaklatrmaya alyordu.
Hayvan koca yeleli kafasn ona evirdi, Nefer de yay ekerek aresiz bir hareketle bundan sonraki oku da
frlatt. Kollar titriyordu, acele ald nian isabetli olacaa benzemiyordu. Okun ba hayvann karnna girdi.
Aslan okun batna Mintaka'y brakp Nefer'e doru hamle yaparak tepki gsterdi.
Hayvann ar yaral olmasna ve yavalamasna ramen, Nefer'in bu taze hamleden kamasnn yolu
yoktu. Sonuncu okunu da atmt, okluk ise uzanamayaca kadar uzakta talarn stnde yatyordu.
Delikanl eilerek ke-merindeki kamay ekti.
fkeden kudurmu canavara kar ok zavall bir silaht bu. ince tun bak hayvann kalbine ulaabilmek
iin yeterince uzun deildi, ama Firavun'un avclarnn benzer lmcl durumlardan mucizevi kurtulular
hakknda ykler duymutu. Aslan tam lm atlayna geerken Nefer arkaya devrildi. Canavarn arlna
ve hamlesine kar koymay aklndan bile geirmemiti.
Aslann n ayaklarnn arasndayd imdi, hayvan da enelerini sonuna kadar at ve o korkun dileriyle
Nefer'in kafasn paralamak iin ban edi. Nefesi le gibi kokuyor, kokmu etle ak mezarlarn pisliini
hatrlatyordu. Nefer safrasnn azna kadar ykseldiini hissetti. Tam zamann hesaplad ve kamay tutan
sa elini ak azn derinine saplad. Aslan igdsel olarak srd.
Nefer kamasn dimdik tutuyordu, aslan enelerini kapaynca ban tuntan ucu damana sapland. Diler
bileinin kemiklerini un ufak edemeden Nefer elini hzla ekti. Ama aslann eneleri, arasndaki kama
tarafndan ak tutuluyordu ve sramazd.
Ama aslan delikanly bir yandan peneleriyle paralamaktayd. Nefer ar vcudun altnda kvranyordu,
pene darbelerinin bazlarndan bylece kaa- 182-

bildi, ama petemal zerinden koparldndan kemiklemi kancalarn etine saplandn hissediyordu.
Daha fazla dayanamayacann farkndayd. Tepesindeki aslana bilinsiz olarak, "Brak beni pis hayvan!
ekil stmden!" diye bard.
Aslan hl kkryordu, ilenmi damandan fkran kanlar da pis nefesi ve scak tkryle kararak
kzl bir bulut halinde Nefer'in yzne ps-kryordu.
Nefer'in bar Mintaka'y harekete geirdi. Aacn arkasndan ban uzatp baknca Nefer'in aslann
bedeninin altnda kanl bir kle grnmnde yattn grd. Sevgilisinin lesiye hrpalandn fark eden
kz kendi korkusunu unutmutu.
Nefer'in yay vcudunun altna skmt, o olmaynca ii okla dolu okluk Mintaka'nn iine yaramazd. Gen
kz aacn arkasndan frlayp arabaya doru kotu. Arkasndaki barlarla kkremeler onu daha da
hzlandryordu, kalbinin gsnn iinde patlama raddelerinde olduunu hissedene kadar kotu.
lerde bekleyen atlar canavarn kokusuyla kkremesinden dehete dmlerdi. ahlanyorlar, balarn
arkaya atyor, gemi azya alyorlard. Nefer'in bir tekerlekteki fren sistemini kilitlemesi sayesinde sadece dar
bir daire evirebilmek durumunda olmasalar oktan kaarlard. Mintaka havada uuan toynaklarnn
arasndan atlarak arabann basamana zplad. Serbest kalm dizginleri yakalad ve hayvanlara, "leri,
Tepegz! Dayan, eki!" diye bard.
Nefer daha nceki gezilerinin birounda arabay Mintaka'nn srmesine izin verdii iin atlar kzn sesini ve
dizginler zerindeki dokunuunu tanyorlard. Mintaka atlar ksa zamanda kontrol altna ald, fakat Nefer'in
lklarn ve aslann kkremelerini duyduu iin ona aradan yzyllar gemi gibi geliyordu. Atlara hkim
olur olmaz yana eildi ve freni salverdi. Gl bir sol dnle atlar evirdi ve onlar doruca aslanla
kurbanna doru srd.
eki direndi, ama Tepegz itaat etti. Gen kz Nefer'in atlara kar hi kullanmad kamy aklatarak
Ceki'in parlak brnn stnde parmak kadar kaln bir iz brakt.
"Ha!" diye haykrd. "Yr! Kahrolasn eki!"
aalayan eki ileri atld, bylece aslana doru drtnala yol aldlar. Btn dikkati n ayaklarnn
arasndaki haykran ve kvranan kurbann stnde olan aslan, doru zerine gelen arabaya ban kaldrp
bakmad.
Mintaka krbac elinden brakt ve bunun yerine mzra kapt. Ava ktklar saatlerde bunu Nefer iin
tamt, imdi de mzrak eline hafif ve tandk
- 183geliyordu. Yar temposundaki atlar sol elindeki dizginlerle ynetirken yan korkuluktan sarkarak mzra
yksee kaldrd. melmi durumdaki aslann ba eikti, ensesi de ortaya kmt. Ensesinde omurgayla
kafatasnn birleme noktas yelesinin al gibi gr siyah kllaryla rtlyd, fakat Mintaka tam yerini tahmin
etti ve korkusuyla Nefer'e olan sevgisinin verdii gle mzra saplad.
Mzrakl el altndaki arabann uu hzndan da g almt. Mzran kaba deriyi ya gibi delerek hayvann
ensesine sapna kadar saplanmas gen kz bile artt. Mzran ucu omurgalarn eklemini bulup yoluna
devam ederek omurilii kesince sadece elinde hafif bir tklama hissetti.
Araba ayn hzla yoluna devam edince mzran sap elinden koparld. Ama aslan da gevek ve hareketsiz
bir kle gibi Nefer'in stne ylmt. Bir daha kmldamad. Annda lmt.
Mintaka'nn delirmi atlar durdurup onlar evirmesi ve Nefer'in dev lein altnda hareketsiz yatt yere
dndrmesine kadar belki iki yz metre yol aldlar. Gen kz, arabadan atlamadan nce tekerlek frenini
garantiye almak saduyusunu gsterdi.
Nefer'in ne kadar ar yaraland belliydi. stne bulam kanlara baklrsa lm bile olabilirdi. Gen kz
onun yanna dizst dt. "Nefer, benimle konu. Beni duyabiliyor musun?"
Ban ona eviren delikanlnn baknn normal olduunu grnce Mintaka rahatlad. "Geldin!" diye soludu
Nefer. "Bak-her Mintaka, bak-her!"
"Bu pislii stnden alacam."
Hayvan leinin korkun arlnn delikanlnn soluunu kestiini fark ediyordu. Birden davranp hayvann
kafasna asld.
Nefer akkan bir kan maskesinin arkasndan, "Kuyruk," diye zorlukla fsldad. "Onu kuyruundan kavrayp
yuvarla."
Gen kz vakit kaybetmeden itaat etti. Ucu fraya benzeyen uzun kuyruu yakalad ve var gcyle ekti.
Hayvann kaba etleri kmldad, derken btn le yana devrildi ve Nefer serbest kald.
Mintaka onun yannda yere diz kt ve oturma konumuna gemesine yardm etti, fakat Nefer sarho gibi
sendeledi ve destek arar gibi gen kza uzand.

Mintaka, "Hathor bana yardmc olsun," diye yalvard. "Sen ar yaralsn. Ne kadar ok kan var."
- 184Nefer, "Kann hepsi benim deil," diye mrldandysa da, penelerin bir atardamarn yard sa
kalasndan kan fskiye gibi fkryordu. Taita sava yaralarnn tedavisi konusunda ona ciddi bir eitim
verdiinden baparman yaraya sokarak kan kesilinceye kadar bastrd.
"Su torbasn getir," dedi. Mintaka arabaya koarak onu delikanlya getirdi. Gen kz su torbasn tutarken
Nefer kana kana iti, gen kz daha sonra sevgilisinin yzndeki kanla pislii yumuak hareketlerle sildi ve
yznn yaral olmadn grnce rahatlad. Bununla birlikte br yaralarn gzden geirince oka
girmekten kendini alamad.
"Seyyar yatam arabada." Delikanlnn sesi zayflyordu. Mintaka bunu getirince Nefer ona dengi amasn
syledi. Mintaka da bunun iindeki diki kutusunu kard. Kutunun iinden bir ineyle ipek ibriim seti.
Nefer ona kan fkrtan damarn nasl balayacan gsterdi. Bu i gen kzn kolayna geldi, bunu
yaparken ne duraksad ne de yzn buruturdu. evik parmaklaryla ak atardamarn etrafna bir ilmik
atp sonra da delikanlnn elindeki daha derin yrtklar dikerken elleri bileklerine kadar kana bulanmt. Yine
Nefer'in verdii direktiflere uyarak paralanm petemalndan yrtlan eritleri kullanarak yaralar sard. Bu
kaba ve ilkel bir cerrahi yntemdi, ama kanamay byk lde kesmeye yetti.
"imdilik yalnz bu kadarn yapabiliriz. Arabaya binmene yardm etmeli, sonra da kalann yapmas iin bir
cerraha ulamalyz. Ah, Taita burada olsa ne olurdu."
Gen kz, Tepegz'n bana kotu ve atlar delikanlnn yatt yere ekti. Bir dirseine abanm olan Nefer,
yannda yatan aslan leine zlem dolu gzlerle bakyordu.
"lk aslanm bu," diye fsldad. "Onu hemen yzmezsek ganimet bozulacak. Kllar ok gemeden
dklecek."
Bu duygusal anda sevgilisi hesabna duyduu endienin etkisindeki gen kz fkeye kapld. "Ancak bir
erkee yarar bylesi bir deli samasn hayatmda ilk kez duyuyorum. Pis kokulu bir krk paras iin
hayatn tehlikeye mi atacaksn?" Gen kz onun ayaa kalkmasna yardm etmeye geldi. Hl ok fkeliydi.
Nefer'in dorulup kalkmas iin ikisinin toplam kuvvetlerini harcamalar gerekti. Nefer arabaya doru tek
ayak stnde hoplarken btn arlyla gen kza aband ve arabann tabannn stne yld.
Mintaka seyyar yataktaki koyun postundan yararlanarak onu elinden geldii kadar rahat ettirdi, sonra da
arabaya binerek dizginleri ellerine ald.
- 185r
"Ne tarafa?" diye sordu.
"Kafilenin kalan ksm vadinin br ucunda olsa gerek ve bizim onlara yetimemizi olanaksz klacak kadar
hzl yol alyorlardr. Ayrca yanl yne gidiyorlar," dedi delikanl. "br avclar ln drtbir yanna dalm
durumdalar. Btn gn onlar arasak bile bulamayabiliriz."
"Filonun demirli olduu Dabba'ya dnmeliyiz. Gemilerde bir cerrah var." Gen kz yegne ie yarar sonuca
ulamt. Nefer bann hareketiyle onaylad. Mintaka atlar yrtt, bylece koruluktan karak bir kez daha
gney ynne dndler.
Mintaka, "Dabba'ya kadar saatlik ya da daha uzun bir yolumuz var," dedi.
Delikanl, "Nehrin kavisini atmz takdirde yolumuzu en az drt fersah ksaltabiliriz," dedi.
Mintaka duraklad ve delikanlnn amasn istedii doudaki ssz le bakt. "Yolu arabilirim," diye
korkuyla mrldand.
Nefer, Taita'dan l yolculuu bahsinde ald eitime gvenerek, "Sana rehberlik ederim," diye yantlad.
"En byk ansmz bu."
Mintaka atlar sola, Nefer'in iaret ettii yne dndrd.
Gl ve salkl olduklar gnlerde ikisi de engebeli bir arazide yol alrken arabann hareketlerinden zevk
almlard. Ama imdi gen kz atlar ar ar yrtrken bile tekerleklerin her delie d, her taa veya
tmsee toslay arabann asisinden Nefer'in paralanm vcuduna iletiliyordu. Delikanl yzn ekitiyor,
terliyor, fakat duyduu acy ve rahatszln gen kzdan gizlemeye alyordu. Saatler getike yaralar
daha da ald ve arlar dayanlmaz oldu. Olduka sert bir toslamann arkasndan ac ac inledi ve kendini
kaybetti.
Mintaka hemen dizginleri ekerek atlar durdurdu ve delikanly ayltmaya alt. Keten petleri suya batrd
ve delikanlnn dudaklarnn arasna birka damla su aktt. Sonra, ter iindeki solgun yzn slak bezle
sildi. Fakat yaralarn tekrar sarmaya giriince kalasndaki derin yarann yine kanamaya baladn grd.

Kanamay durdurmaya altysa da onu sadece sznt dzeyine indirmeyi baard. Gerekte duymad bir
gvenle, "iyileeceksin, sevgilim," dedi ona. Delikanlya yavaa sarld, stnde kanlarn kuruduu tozlu
kafasn pt ve yine dizginlere sarld.
Bir saat sonra suyun kalann Nefer'le atlara verdi ve kendisi imemeyi seti. Sonra arabada yksee
uzanabildii kadar uzanarak scak havada titreyen,
dans eden akl ve ist tepelerine bakt. Yolunu kaybettiini fark etmiti. Gnee bakarak asn
hesaplamaya alrken, yoksa ok fazla douya m gittim, diye merak ediyordu. Ayaklarnn dibinde Nefer
kprdad ve inledi, gen kz da cesur gzkmeye alarak ona bakarak glmsedi. "Fazla bir yolumuz
kalmad, sevgilim. Bir sonraki tepeyi de anca nehri grmemiz gerekir."
Gen kz denklen kard koyun postunu delikanlnn bann altna sktrd, tekrar dizginlere sarld ve
silkindi. Ne kadar bitkin olduunun farkna varyordu; vcudundaki btn kaslar sancyordu, gzleri de
gnein parltsyla tozdan tahri olmutu. Ama kendisiyle birlikte atlar da devam etmeye zorlad.
Atlar da ok gemeden rahatszlk belirtileri gstermeye baladlar. Terlemeleri sona ermi, tuzlu terleri
srtlarnda beyaz lekeler halinde kurumutu. Mintaka onlar biraz hzlandrmaya altysa da tepki
vermediler, gen kz da arabadan inerek aygr bandan tuttu ve hayvanlar ekmeye alt. O da sonunda
sendelemeye balamt, ama bir sre sonra kumlu bir vadi tabannda bir arabann tekerlek izlerini grerek
biraz morali dzeldi.
imeye ve atlamaya balam dudaklarnn arasndan, "Batya gidiyorlar," diye fsldad. "Bizi dosdoru
nehre gtrecekler." Bir sre tekerlek izlerinin ynnde yol aldktan sonra karsnda kendi ayak izlerini
grerek aknlk iinde durdu. Birden daire evirdiini ve kendi izlerini takip etmekte olduunu anlad.
En sonunda umutsuzluk onu penesine almt. aresiz ve yolunu kaybetmi biri olarak dizlerinin stne
dt ve hl kendinde olmayan Nefer'e, "ok zgnm sevgilim. Sana karlk grevimi yerine
getiremedim," diye fsldad. Dolam salar yaralnn yznden arkaya itti. Sonra doudaki dorua
bakarak gzlerini krptrd. Grn netletirmek iin ban sallad, yanan gzlerini dinlendirmek iin
bakn uzaklatrd, sonra tekrar o yne bakt. Morali yine dzelmeye balamt, ama grdnn hayal
mi, gerek mi olduuna hl emin olamyordu.
Tepelerindeki da srasnn doruunda zayf bir siluet uzun asasna abanarak duruyordu. Gm renkli
salar bulut gibi parlyor, ln scak meltemi eteklerini leylek bacaklarnn etrafnda aklatyordu, ihtiyar
adam durmu, onlara bakyordu.
Gen kz, "Ah Hathor ve btn tanralar, bu doru olamaz," diye fsldad.
Nefer de yannda gzlerini amt. "Taita yaknda bir yerde," diye mrldand. "Onu yaknmda
hissediyorum."
- 187- 186-

"Evet. Taita burada." Gen kzn sesi hafif kyordu. Duyduu oktan elini boazna gtrmt. "Ama bizi
nerede bulacan nasl bildi?"
"Bilir. Taita daima bilir." Nefer bu szlerden sonra gzlerini kapad ve yine kendini kaybetti.
ihtiyar adam imdi sert eimli yamatan onlara doru iniyordu. Mintaka kendini toparlad ve onu karlamaya
kt. Birden yorgunluundan eser kalmamt. Sevinten ldracak gibiydi. Elini, kolunu sallyor, yal
adama sesleniyordu.
Taita arabay kayalk bayrdan nehre ve Dabba kyne doru srd. Atlar dokunuuna itaat ederek
arabann tabannda yatan yaral ocuu sarsmayan bir tempo tutturdular. Taita, Nefer'in hangi ilalara ve
sarglara ihtiyac olacan igdsel olarak hissetmi ve buna uygun olanlar yanna almt. Yaralara tekrar
pansuman yapp onlar sardktan sonra atlar yaknlardaki bir su szntsnn bana gtrm, ac su
hayvanlar tekrar canlandrmt. Minta-ka'y bundan sonra arabann basamana karm ve atlar hi
yanlmadan Dabba'yla nehir ynne dndrmt.
Yanndaki Mintaka, ona ihtiyalar olduunu ve onlar nerede bulacan nasl bildiini yalvarrcasna, adeta
gzyalaryla ihtiyar adama sormutu. Taita yavaa glmsemi ve atlara seslenmiti: "Yava eki!
Devam et Tepegz!"
Nefer arabann tabannda ilal bir uykunun koynundayd, ama yaralar temizlenmi, tedavi edilmi ve keten
sarglarla sarlmt.
Snmek zere olan bir allk yangnna benzeyen fkeli bir gn batm Nil'in yukarsnda solmaktayd. Hl

nehirde demirli olan filonun gemileri solan kta ocuk oyuncana benziyorlard.
Apepi'yie Naja onlar karlamak iin atla Dabba kynden gelmilerdi. Lord Naja ok telalyd; Apepi ise
brmeye benzeyen sesinin menziline girer girmez kzna att. "Nerelerdeydin, aklsz kz? Ordunun yars
seni aramaya kt."
Yaklap da Nefer'in arabann tabannda sarglar iinde ve baygn yattn grnce Lord Naja'nn tela
dindi. Taita, Firavun'un ald yaralarn ciddiyetini ona aklaynca ise hemen hemen mitlenmi grnd.
Yar baygn durumdaki Nefer sedyeyle nehir kysna indirildi ve bir gemici kafilesi tarafndan yumuak
hareketlerle teknelerden birine tand. Taita, Naja'ya, "Firavun'un mmkn olduu kadar hzl Teb'e
gtrlmesini istiyorum," dedi. "Bir gece yolculuu sz konusu olsa bile. Yaralarn rmesi tehlikesi byk. Byk kedilerden
biri tarafndan alan yaralarda ou kez byle oluyor. Dileri ve peneleri sanki ldrc bir zehre
bulanm."
Naja oradakilerin karsnda, "Gemiye hemen hareket emri verebilirsin," dediyse de, sonra Taita'nn koluna
girerek onunla nehir kysnda bakalar tarafndan duyulmayacaklar kadar uzaklat. "Tanrlarn sana
ykledikleri grevi unutmayasn, Byc. Bu olaanst koullarda onlarn tanrsal mdahalelerini
gryorum. Firavun eer ald yaralar sonucunda lecek olursa, her iki krallkta da kimse bunu anormal
karlamaz." Baka bir ey sylemeyerek o delici sar gzleriyle Taita'nn yzne bakt.
Taita, "Tanrlarn iradesi her eye baskn kacaktr," diye onayladysa da, ne dnd yznden
anlalmyordu.
Naja bu yanta duymak istedii anlam verdi. "yleyse anlatk, Taita. Sana gveniyorum. Gle gle git
artk. Apepi'nin aresine bakldktan sonra senin arkandan Teb'e geleceim." Bu sonuncu cmle Taita'nn
tuhafna gitmiti, ama zerinde durmayacak kadar kafas meguld. Naja gizemli ekilde g-lmsedikten
sonra devam etti: "Kim bilir. Tekrar bulutuumuz zaman birbirimize verilecek ok nemli haberlerimiz
olabilir."
Taita alelacele gemiye binip k blmnde Nefer'in yatrld kk kamaraya girince Mintaka'nn sedyenin
yannda dizleri stnde olduunu grd.
"Ne var, yavrum?" diye tatl oir sesle sordu. "Sen bir dii aslan kadar cesur davrandn. Tam bir sava gibi
sava verdin. imdi nasl umutsuzlua kaplrsn?"
"Babam beni sabahleyin Avaris'e gtrecek, ama benim Nefer'in yannda olmam gerekir. Onun nianlsym.
Onun bana ihtiyac var. Birbirimize ihtiyacmz var." Gen kz yznde ackl bir ifadeyle ihtiyar adama bakt.
Taita onun duygusal anlamda da, bedenen de tkenmi olduunu grebiliyordu.
Mintaka birden Taita'nn elini yakalad. "Ah, Byc! Babama gidip ondan Nefer'e bakabilmem iin Teb'e
dnmemi isteyemez misin? Babam seni dinleyecektir."
Fakat Taita, Mintaka'nn szlerini tekrarlaynca Apepi kahkahalarla glmeye balad. "Kuzumu Naja'nn
alna koyacam ha?" Kral'n ne kadar elendii belliydi. "Naja'ya bir akrebe gvendiim kadar gvenirim.
Ona yle bir koz verdiim takdirde kim bilir bana ne numaralar evirir. Nefer denen o yumurcaa gelince
kala gz arasnda kzmn eteklerinin altna el atacaktr. imdiye kadar o yola sapmadysa tabii." Apepi yine
gld. "Kzmn bekreti- 189- 188 -

nin pazarlk gcn eksiltmek istemem. Hayr, Byc, Mintaka dn gnne kadar Avaris'te benim
korumam altnda yaayacak. Ve yapabilecein hibir by bu konuda fikrimi deitiremez."
Mintaka zgn bir tavrla Nefer'le vedalamaya gitti. Delikanl kaybettii kanlarn olduu kadar ilalarn da
etkisiyle yar yarya baygn haldeydi. Fakat Mintaka onu pnce gzlerini at. Mintaka ona yava sesle
akn tekrar ederken delikanl kzn gzlerinin iine bakyordu. Mintaka gitmek zere kalk- !l madan nce
boynunda asl olan altn madalyonu kard. "Bunun iinde salarmdan bir perem var," dedi. "Benim
ruhumdur ve ben onu sana veriyorum." Madalyonu delikanlnn avucuna koydu, Nefer de onu parmaklarnn
arasnda hapsetti.
Nefer'le Taita'y tayan hzl gemi aknty gslerken Mintaka Nil'in kysnda yalnz bana duruyordu. Her
bir yannda yirmi kreki olan gemi nehrin yukar boylarna, Teb'e doru yol alyordu. Mintaka, teknenin
knda duran Taita'nn siluetine el sallamad, sadece umutsuz gzlerle ona bakt.
Ertesi sabah Hiksos saltanat teknesinde Apepi'yle Naip Lord Naja arasnda son bir grme yapld.

Apepi'nin oullarndan dokuzu oradaydlar, Mintaka da babasnn yannda oturuyordu. Firavun Nefer
Seti'nin gemisinin gittii bir nceki gnden beri Apepi kzn gznn nnden ayrmamt. Aklna bir ey
koyduu takdirde, yarg yeteneine ya da babaya itaat duygusuna gvenmeyecek kadar iyi tanyordu inat
kzn.
Veda treni Apepi'nin gemisinde iki tarafn gven ve bara ballk vaatleri arasnda yapld.
Naja srf bu hayrl vesile iin yaratt Sonsuzluk Altn'n Apepi'ye verirken, "Dilerim, bar bin yl srer!"
dedi.
Deerli ve yar deerli talarla bezeli zincir omuzlarna geirilirken Apepi de ayn ciddiyetle, "Ben de ayn
eyi bin kere dilerim, bin kere," diye tekrarlad. Nap'le, Kral iki karde gibi birbirlerine sarldktan sonra Naja
bir kaykla kendi gemisine tand. ki filo, biri Teb'e gitmek, br de akntyla Memphis ve Avaris e kadark
yzlerce fersahlk yolu kat etmek zere birbirlerinin yanndan geip aksi ynlerde uzaklarken iki tarafn
mrettebatlar birbirlerini alklyordu ve bu, gemiler gzden kaybolana kadar devam etti. Bir gemiden
tekine savrulan palmiye yapraklarndan ve ieklerden rlm elenkler geni nehrin yzeyini kaplamt.
Fazla acelesi olmadndan Kral Apepi bu mehtapsz gecenin karanlnda yolculuk etmeyi gereksiz grd,
dolaysyla filosu o akam Balasfura'da, Nil'in yar su aygr iki eeyli tanrs Hapi'nin tapnann karsnda
demirledi. Kral'la ailesi karaya karak tapnakta lekesiz beyaz bir kz kurban ettiler. Barahip bren
hayvann karnn deti ve kral iin gelecei okumak zere hayvan daha yaarken barsaklarn karp
inceledi. Hayvann barsaklarnn pis kokulu beyaz kurtlarla dolu olduunu ve bunlarn kpr kpr bir ktle
halinde tapnan talarnn stne dkldn grnce barahip dehet iinde kald. Din adam stne
pelerinini atarak ve sama sapan bir eyler uydurarak bu iren manzaray Kral'dan gizlemeye alt. Fakat
Apepi adam kenara itip iren manzaraya bakakald. Onun da fena halde sarsld belli oluyordu. Trok'la
komutasndaki subaylarn onun onuruna bir len ve elence dzenledikleri nehir kysna inerken son
derece neesiz grnyordu.
Tapnan kutsal siyah horozlar bile kurbann barsaklarn gagalamaya yanamadlar. Rahipler dehet
verici ktleyi tapnan ateine attlar, fakat ok eski alardan beri yanan bu ate barsaklar yakp kl
edeceine onlar tarafndan sndrld. aretler bundan uursuz olamazd, ama barahip barsaklarn
gmlmesini ve atein tekrar yaklmasn emretti. Yardmclarna, "Hayatmda bundan daha kt bir kehanet
grmedim," dedi. "Tanr Hapi'den gelen benzeri bir mesaj ancak sava veya Firavun'un lm gibi korkun
bir olay anlamna gelebilir. Firavun Nefer Seti'nin ald onca yaradan sonra iyilemesi iin btn bu geceyi
dua ederek geirmeliyiz."
Lord Trok Kral ailesini buyur etmek iin nehrin kysnda canl krmz, sar ve yeil perdeli adrlar
kurdurmutu. Kzgn kllerle dolu ukurlarda btn kzler kzarrken, nehrin sularnda da en seme
araplarla dolu amforalar soumaktayd. lene katlanlar bu araplar tketip Apepi de daha fazlasnn
getirilmesi iin brrken kleler bu amforalarn arl altnda sendeleyerek bayr trmanyorlard.
Kselerle arab devirirken Kral'n somurtkanl giderek kayboluyordu. ok gemeden, ordusunun kaba
szl yry arklarn sylerken oullarn ona katlmaya davet etti. arklardan bazlar o kadar irkindi ki
Mintaka yorgunluunu ve iddetli ba arsn bahane etti ve kle kzlaryla birlikte kynn anda demirli
saltanat gemisine gemek zere ayaa kalkt. Gen kz en kk kardei Khyan' da yanna almak istediyse
de Apepi engel oldu. Nefis arap, tapnaktaki kehanetin sebep olduu kukulardan syrlmasna yardmc
olmutu. "Olan brak, kk cad. Gzel mzikten keyif almay renmeli,"
- 191 - 190-

dedi. ocuu abartl bir sevgi gsterisiyle barna bast ve arap ksesini dudaklarna gtrd. "Bir yudum
al. arap daha tatl ark sylemene yardmc olur, yavru prens."
Khyan babasn taparcasna seviyordu, herkesin nnde babasnn ona kar sergiledii arkadalk gsterisi
onu gururla mutluluktan drt ke etti. Babas en sonunda ona bir erkek ve bir savaym gibi
davranyordu. rmesine ramen kseyi bitirmeyi baard, Lord Trok'un ba ektii lendeki-ler de onu
savata ilk dmann ldrm gibi alkladlar.
Mintaka tereddt etti. Kk kardeine adeta bir anne sevgisi duyuyor, ama babasnn da saduyunun
sesini dinleyemeyecek durumda olduunu anlyordu. Byk bir vakar gsterisiyle hizmetilerinin banda
nehir kysna indi ve sarholarn alayl alklar arasnda gemiye bindiler.
Mintaka iltesine uzand ve kydaki elenenlerin seslerine kulak verdi. Uyumaya altysa da Nefer

aklndan kmyordu. Btn gn huzurunu karan boluk duygusuyla Nefer'in yaralar yznden duyduu
kayglar onu yine penesine alnca gzlerinden yalarn akmasna engel olamad.
Sonunda dsz, karanlk bir uykunun koynuna yuvarland ve neden sonra glkle uyanabildi. araptan
sadece birka yudum almt, ama hi hali yoktu, ayrca fena halde ba aryordu. Onu neyin uyandrdn
merak etti. Sonra, teknenin br yannda kaba sesler duydu ve gemi binen bir yn adamn arlyla
sarsld. Sarho gller ve sesler duyuldu, gen kzn bann yukarsndaki gvertede grltl ayak sesleri
oldu. Mintaka'nn kulana gelen konumalardan babasyla kardelerinin gemiye tand anlalyordu.
Ailesindeki erkeklerin kfelik oluu olaand deildi, gen kz sadece kk Khyan yznden endieliydi.
Srnr gibi yataktan kalkt ve giyinmeye balad. Ama kendini garip ekilde mecalsiz, kafasn da kark
hissediyordu. Gverteye trmanrken sendeliyordu.
ilk karlat kii Lord Trok oldu. Babasn tayan adamlara talimatlar veriyordu. Kral'n hareketsiz dev
cssesini ancak alt kii kaldrabilmiti. Mintaka'nn aabeylerinin durumu da daha parlak deildi. Gen kz
onlara hem kzyor, hem de onlarn yznden utan duyuyordu.
Derken Khyan' bir gemicinin kollar arasnda grd ve ona doru kotu. Khyan'a da sonunda yapacaklarn
yaptlar, diye dnd. Onu da ayyan biri yapana kadar rahat etmeyecekler.
- 192Gemiciye Khyan' aaya babasnn kamarasna tamasn emretti. Orada kardeini soydu ve onu kendine
getirmek iin otlardan yaplm bir su iirdi. Taita'nn onun iin hazrlad, her eye deva olan bir iksirdi bu
ve etkili olacaa benziyordu.
Khyan sonunda bir eyler mrldanp gzlerini at, ama hemen arkasndan derin ve doal bir uykunun
koynuna yuvarland.
Minkata, "Dilerim bu ona ders olur," dedi kendi kendine. ocuu rahat rahat uyumaya terk etmek dnda
onun iin yapabilecei bir ey yoktu. Ayrca kendisi de uykuluydu, ba ars ise dayanlr gibi deildi. Kendi
kamarasna dnd, soyunmak zahmetine katlanmayarak olduu gibi deinin stne kt ve annda
uykuya yenik dt.
Bir dahaki uyannda kendini bir karabasann iinde sand. Feryatlar duyuyor ve genzini yakan youn
dumanlardan tkanacak gibi oluyordu. Daha tam kendine gelemeden apar topar yatandan alndn, krk
battaniyelere sarldn ve gverteye tandn fark etti. rpnyordu, ama sk sk kavranm bir bebek
kadar aresizdi.
Gverteye knca karanlk gecenin alevler tarafndan aydnlatldn grd. Alevler geminin ak duran n
ambar kapandan yukar fkryor, turuncu renkte bir sel gibi direklere trmanyordu. Mintaka ahap bir
teknenin yandn daha nce hi grmemiti, alevlerin hz ve vaheti onu dehet iinde brakt.
Ama yangn uzun sre seyredemedi. Daha ne olduunu fark edemeden hzla gvertenin br yanna
tand ve beklemekte olan bir kaya indirildi. Birden aklnn bana gelmesiyle tekrar rpnmaya ve
barmaya balad. "Babam! Kardeim Khyan! Neredeler?"
Kayk nehirde avara etmeye balamt. Gen kz kendini kurtarmak iin sava veriyordu, ama onu
hareketsizletiren kollar amanszd. Her naslsa ban kvrp onu tutan adamn yzn grebildi.
'Trok!" Adamn kstahlna, onu tutu biimine ve feryatlarn duymam gibi davranmasna kzmt. "Brak
beni! Beni brakman emrediyorum!" diye bard.
Trok yant vermedi. Bir yandan gen kz tutarken yanan gemiyi sakin bir tavrla seyrediyordu.
Mintaka, "Gerdi dn!" diye ona bard. "Ailem! Git, onlar getir!"
Adamn gsterdii tepki krekilere, "Kreklere davrann!" diye emretmek oldu. Krekler kalkp iniyor, kayk
akntyla birlikte uzaklayordu. Mrettebat geminin cayr cayr yann bylenmi gibi seyrediyordu.
Gvertenin altnda hapis kalanlarn tyler rpertici feryatlar kulaa geliyordu.
- 193Bycler Kral / F: 13
KJ gvertesinin bir bolumu birden bir alev ve kvlcm yn halinde oktu Palamarlarn yanp yok olmas
zerine gemi akntya kaplp yavaa dnd ve nehrin aa boylarna doru srklenmeye balad
"Ltfen1" Mntaka ses tonunu deitirdi "Yalvarrm, Lord Trok, ailemi Onlarn yanmasna seyirci
kalamazsn"
Geminin gvdesinin iinden gelen feryatlar artk duyulmaz olmu, yerlerini alevlerin gurultusu almt
Mntaka'nn yanaklarndan yalar szlyor ve enesine damlyordu Ama gen kz hl adamn penesinde
aresiz durumdayd
Derken yanan gvertenin ana kapa anszn ald Bir siluet meydana knca kayktaki mrettebat dehet

iinde soluunu tuttu Lord Trok'un Mnta-ka'y mengene gibi saran kollar neredeyse kzn kaburgalarn
atrdatacakt "Olamazi" diye soludu
Siluet dumanlarla alevlerin arasnda cehennemden frlam bir zebaniye benziyordu plak vcudu kllarla
kapl, gbei ise hemen hemen bacaklarnn stne dklen Apep geminin kpetesine doru sendeledi
Kollarnn arasnda en kk olunu tayordu, az ise hava yutmak ister gibi ardna kadar akt
"Canavar ldrmek amma da zormu " Trok'un fkesine korku da karmaktayd Mntaka bile kendi
perianlnn arasnda bu kelimelerin anlamn kavrad
"Sendin, Trok1" diye fsldad "Bunu onlara sen yaptn" Trok sulamay duymam gibi davrand
Apep'nn vcudunu kaplayan kllar bir anda alazland ve bir solukta yok oldu, adam plak kalm, derisi
kararmt Derken derisi kabarmaya ve koca koca paralar halinde soyulmaya balad al gibi sakalyla
bann stndeki salar zifte batrlm bir meale gibi alev ald Artk ilerleyemiyor, sadece bacaklarn k
yana am olarak duruyor ve Khyan' bann yukarsnda tutuyordu Olan da babas gibi kavrulmutu,
derisinin yanp soyulduu yerlerde eti krmz ve ya gzkyordu Apep belki de alevlerden kurtulmas iin
olunu nehre atmaya alyordu, ama sonunda gc tkendi Ba alevler iindeki dev bir heykel gibi
duruyor, olunu Nl m serin sularna frlatmak iin kalan son gcn toplamaya alyordu
Mntaka kmldayamyordu Manzarann deheti onu susturmutu Ona sonsuza kadar uzam gibi gzken
dakikalardan sonra Apep'nn ayaklarnn altndaki gverte alverd O ve olu alan delikten ien dtler
ve bir alev, kvlcm ve duman fskiyesi iinde geminin gvdesinin iinde gzden kayboldular
- 194"ite oldu " Trok'un sesi sakn ve kaytszd Mntaka'y o kadar an salverdi ki kzcaz kayn sintinesinin
iine yuvarland
Trok dehet iindeki mrettebatna bakt "Benim gemime gidelim," diye emretti
Mntaka erkein ayaklarnn dibinde yatt yerden, "Aileme bunu sen yaptn," diye tekrar etti "Bunun
cezasn ekeceksin Buna yemin ederim Cezan ben vereceim "
Ne are ki kzcaz dml krbala dvlm gibi uyumu ve berelenmi hissediyordu kendini Babas,
biraz nefret ettii, ayn zamanda ok da sevdii hayatndaki dev gitmiti artk Butun ailesi, aabeyleri, hatta
onun iin bir kardeten de ok bir oul olan kk Khyan bile gitmiti Mntaka onun cayr cayr yanmasn
seyretmiti ve bu deheti hayat boyunca yaayacakt
Kayk Lord Trok'un gemisine yanat Adamn onu bir bebekm gibi kollarna alp gemiye karmasna ve
kaptan kamarasna tamasna Mntaka sesini karmad Trok onu, kendisinde ona hi de uymayan
yumuak hareketlerle iltenin stne yatrd "Kle kzlarn gvende Onlar sana yollayacam," deyip dar
kt Mntaka onun kapnn dna kol demirini geirdiini, sonra merdiveni ktn ve bann yukarsndak
gverteyi aan ayak seslerini duydu
"Demek ki ben bir tutsam," diye mrldand, fakat az nce grdklerinin yannda bu nemsiz kalyordu
Yzn Trok'un bayat teri gibi kokan yastklara gmd ve gzlerinde ya kalmayncaya kadar alad, alad
Ondan sonra uyudu
Apep'nn saltanat teknesinin yanmakta olan iskeleti Hap Tapna'nn karsndaki nehir kysna
srklendi afak skerken duman hareketsiz havada hl ykseklere szlyordu Ayn zamanda yank et
kokuyordu Mntaka uyandnda koku karann ime kadar szlm ve midesini bulandrmt Duman bir tur
iaret fiei grevi yapm olmalyd ki gne doudaki tepelerin daha zerine ykselmeden Lord Naja'nn
filosu nehrin dnemecini dnerek ortaya kt
Kle kzlar haberi Mntaka'ya yetitirdiler "Lord Naja tm debdebesyle geldi," diye heyecanla atldlar "Dun
Teb'e dnmek zere buradan ayrlmt Nehrin yukarlarnn yirmi fersah tesinde olmas gerekirken bize bu
kadar abuk ulaabilmesi garip deil m9"
- 195 r
Mintaka, "Fazlasyla garip," diye dorulad. "Giyinip beni bekleyen yeni ktlklere hazr olmalym."
Kzcazn tm eyas saltanat teknesinde yanp kl olduu iin hizmetiler filodaki br soylu hanmlardan
giysiler dn aldlar. Mintaka'y ykadlar, salarn kvrdlar, sonra ona sadece basit bir keten gmlek
giydirdiler, beline bir altn kemer, ayaklarna da sandaletler geirdiler.
Daha le olmadan silahl bir kafile gemiye geldi, Mintaka da onlarn arkasndan gverteye kt. Baklar
hemen uzak kyda, suyun yzeyine kadar yanm olan saltanat teknesinin kararm tahtalarna kayd.
Enkazdan cesetleri karmak iin hibir giriimde bulunulmamt. Yanm gemi anlalan ailesinin mezar
olacakt. Hiksos gelenei, mumyalama, karmak cenaze ritelle-riyle trenleri yerine llerin yaklmasn

emrediyordu.
Mintaka babasnn lm eklini beeneceini biliyor, bu da onu biraz olsun rahatlatyordu. Sonra Khyan'
hatrlamas zerine bakn kard. Bekleyen kaya binip Hapi Tapna'nn altndaki kyya gtrlrken
yeni gzyalarn zor zapt ediyordu.
Lord Naja btn kafilesiyle evrili olarak onu bekliyordu. Msr Naibi ona sarlrken gen prenses souk ve
gururlu durdu.
Naja, "ok ac bir gn yayoruz, prenses," dedi. "Babanz Kral Apepi gl bir sava ve devlet adamyd,
iki krallk arasndaki daha pek taze bir antlama ve Msr'n bir tek kutsal ve tarihsel btn halinde
birletirilmesi asndan arkasnda tehlikeli bir boluk brakyor. Herkesin iyilii iin bu boluun hemen
doldurulmas gerekiyor."
Naja kz elinden tuttu ve akamki byk len ve elencenin mekn olan adra gtrd. Her iki kralln
soylularyla brokratlarnn en byk ksm imdi burada byk bir ciddiyet iinde toplamlard.
Mintaka, Trok'u bu kalabaln n srasnda grd. niformasnn iinde arpc bir grn vard. Klc
altn kakmal bir kemere aslyd, sava yayn da omzunun stnde tayordu. Btn subaylar arkasnda
sk sralar halinde diziliydi. Sakallarna rl parlak renkli kurdelelere ramen somurtkan, souk bakl ve
korku vericiydiler. Gen prensese bakarken zerrece glmsemiyor-lard, Mintaka da Apepi Hanedan'nn
terk edilmi ve korumasz son bireyi olduunun bilincine vard.
Kimden yardm isteyebileceini ve kimin sadakatine hl gvenebileceini bilemiyordu. Kalabaln iinde
tand dost yzler arad. Babasnn danmanlar, generalleri ve sava arkadalar oradaydlar. Ama
Mintaka, hepsi- 196nin baklarn onun yznden uzaklatrdn grd. Hibiri ona glmseme-di ya da bakna bakyla
karlk vermedi. Gen kz hayatnda kendini hi bu kadar yalnz hissetmemiti.
Naja onu adrn dier yanndaki st yastkl tabureye gtrd. Mintaka oturunca Naja'yla personeli
etrafnda bir paravan oluturup onu gzden gizlediler. Mintaka bunun kasten yapldna emindi.
Lord Naja toplanty trajik lmleri dolaysyla Kral Apepi'yle oullarna at yakarak at. Sonra len
Firavun'un vgsne geti. Savalardaki eitli zaferlerini ve devlet adam olarak gsterdii baarlar sayp
dktkten sonra, Hathor Antlamas'na taraf olmasnn onlarca yldr sren kran krana sava ve
mcadelenin bitkin drd iki kralla bar getirdiini vurgulad.
"Aa Kralln ilerini dzene koyacak ve Teb'deki Firavun Nefer Seti ve Naip'iyle bir arada hkm srecek
Kral Apepi'nin ya da gl bir Firavun'un yokluunda Hathor Antlamas tehlikeye girer. Antlamadan
nceki altm yln dehetine ve savamna dn dnlemez."
Lord Trok klcnn knn bronzdan kalkanna vurarak, "Bak-her! Bak-her!" diye bard. Arkasndaki btn
komutanlar annda alka baladlar ve alklarn yava yava btn meclise yaylmasyla grlt kulaklar
sar edici boyutlara ulat.
Naja alklarn birka dakika srmesine izin verdikten sonra her iki kolunu havaya kaldrd. Sessizlik ba
gsterdikten sonra yine sz ald: "lmn evreleyen trajik koullar nedeniyle Kral Apepi tahtna bir erkek
vris brakmad." Lord Naja bylece Mintaka'y ustalkla es gemi oluyordu. "Bu durumda ben acil olarak
her iki kralln en st dzey danmanlar ve eyalet valileriyle grtm. Yeni Firavun'un kim olmas
gerektiine tam ittifakla karar verdiler. Memphis'ten Lord Trok'u iktidar dizginlerini eline almaya, ifte tac
stlenmeye ve ulusu Kral Apepi'nin soylu gelenekleri uyarnca ynetmeye ardlar."
Bu bildiriyi izleyen sessizlik uzadka uzad. nsanlar aknlkla birbirlerine bakakalmalard. Onlar Lord
Naja'nn konumasna daldklar srada kuzey ordusunun Lord Trok'un kumandasndaki ve ona sadk iki
tmeninin sessizce palmiye korusundan kp meclisin etrafn evirdiini neden sonra fark ettiler. Askerlerin
kllar knlarndan kmamt, ama her eldivenli el klcnn kabzasnn stndeydi. Onlarn knlarndan
ekilmesi an meselesiydi. Herkesi aknlk ve korku kaplamt. Mintaka hemen frsattan yararland.
Oturduu tabureden frlayp, "Msr'n lordlar ve sadk vatandalar..." diye bard.
- 197Ama baka bir ey sylemesi mmkn olmad. En uzun boylu Hiksos savalarndan drd etrafn evirip
onu gzden gizlediler. ektikleri kllarn kalkanlarna vurarak bir azdan, "Firavun Trok Uruk ok
yaasn!" diye bar-yorlard. Bu bara ordunun kalan ksm da hemen katld. kan neeli karklk
arasnda gl eller Mintaka'y yakalad gibi alk tutan kalabaln iinden kardlar. Gen kz bou
bouna rpnd. Hareketleri engellendi, sesi de yasalarla alklarn arasnda duyulmad. Nehir kysnda onu
karanlarn bir f an kollarndan syrlp arkasna bakt. Kalabaln balarnn yukarsnda Lord Naja gzne

iliti. ifte tac kaldrm, yeni Firavun'un bann stnde tutuyordu.


Hemen arkasndan kzcaz bekleyen kaya paldr kldr indirildi. Az sonra yine Lord Trok'un gemisinde
koruma altnda tutulan kilitli kamaradayd.
Mintaka skk kk kamarada kle kzlaryla oturuyor ve yeni Firavun gemiye dnnce akbetinin ne
olacan renmeyi bekliyordu. Hizmetkrlar da onun gibi korku ve aknlk iindeydiler. Mintaka her eye
ramen onlar rahatlatmaya alt. Biraz sakinlemeleri zerine onlara en sevdikleri oyunlar oynatmaya
giriti. Bundan bkmalar zerine bir ud istedi. Kendi udu babasnn gemisinde yandndan gardiyanlardan
bir tane dn aldlar.
Mintaka bir yarma dzenledi. Kzlar kk kamarann skk alannda srayla dans ettiriyordu. Kzlar
glp ellerini rptklar srada yeni Firavun'un gemiye dndn duydular. Kzlar hemen sustular, ama
Mintaka onlar devam etmeye zorlad, bylece ok gemeden az nceki kadar azdlar.
Mintaka elenceye katlmamt. Daha nce bulunduklar yeri dikkatle gzden geirmiti. Ana kamara daha
kk, baka bir kamaraya alyordu. Bir dolaptan daha byk olmayan bu oda hela grevi gryordu.
inde kapakl byk bir seramik kap, bunun yannda da ykanmak iin bir su ibrii vard. Burasn yandaki
kamaradan ayran blme ince ve dayankszd. Gemi yapmclar belli ki arlktan kr etmeye almlard.
Mintaka daha mutlu zamanlarda babasyla Lord Trok'a konuk olduka bu gemide bulunmutu. Kaptan
kamarasnn bu blmenin br yannda olduunu biliyordu.
Gen kz yavaa helaya girdi. Kzlarnn kard grltye ramen blmenin br yanndan erkek sesleri
kulana geliyordu. Naja'nn net ve otoriter ses tonunu, Trok'un kaba yantlarn tand. Mintaka kulan
blmeye yaptrnca sesler daha da netleti ve kelimeler anlalr oldu.
Naja onlarla gemiye kan nbetileri savyordu. Mintaka onlarn telala uzaklatklarn duydu, arkasndan
uzun bir sessizlik oldu. Sessizlik o kadar uzad ki Mintaka, Naja'nn kamarada yalnz kaldna inanmaya
balad. Derken bir kseye arap doldurulduunu ve Naja'nn alayla dolu sesini duydu. "Majesteleri,
susuzluunuzu fazlasyla gidermediniz mi dersiniz?"
Arkasndan Trok'un bakasnnkiyle kartrlamayacak kahkahas patlad. Naja'nn ineli szlerine karlk
verirken adamn sesindeki pelteklikten iyice sarho olduu anlalyordu. "Yapma, kuzen, o kadar ciddi
olma. Sen de bir kse arap al da abalarmzn baarsna ielim. Benim basmdaki taca ve yaknda
seninkini ssleyecek olana i."
Naja'nn sesi biraz yumuad. "Bir yl nce planlarmz yapmaya baladmz zaman bunlarn hepsi o kadar
olanaksz, o kadar uzak bir olaslk gibi gzkyordu ki. O zamanlar kmsenir, dikkate alnmazdk, tahta
ayn gnee uzak oluu kadar uzaktk. imdi ise gel gr ki btn Msr' avucunda tutan iki Firavun'uz."
Trok, "ki Firavun ise nmz sra yok oldu," diye lafa katld. "Tamose'un kalbine senin okun sapland;
Apepi, o iren yaban domuzu da domuz yavrularyla birlikte kendi yann iinde kzard." Trok bu szleri
kahkahalar arasnda bararak sylemiti.
Naja onu tatl bir dille paylad. "Ltfen yava ol. Yalnz olduumuz zamanlarda bile patavatsz olmamalsn.
En iyisi, bu gibi eyleri hi azmza almamamz. Varsn kk srlarmz Tamose'la birlikte Krallar
Vadisi'ndeki mezarna, Apepi'yle birlikte de nehrin dibine gitsin."
Trok, "Gel!" diye srar etti. "Gel de btn baardklarmza birlikte ielim."
Naja onaylad. "Btn baardklarmza ve bundan sonra da baaracaklarmza."
"Bugn Msr, yarn da Asur'un Babil'in ve dnyann dier hazineleriyle zenginliklerine sahip olacaz! Artk
hibir ey bize engel olamaz." Mintaka, Trok'un grltyle arabn yuttuunu duydu. Hemen arkasndan
blmeye kula hizasnda bir ey arpnca yerinden srad. Ama hemen sonra Trok'un, boalm arap
ksesini blmeye frlatp tuzla buz ettiini anlad. Adam grltyle geirdikten sonra devam etti. "Ancak
geriye bir ayrnt kalyor. Senin tacn hl Tamose'un kk piinin banda."
Mintaka bu konuulanlar dinlerken bir duygu kaosunun penesinde kalmt. Babasyla kardelerinin ve
Firavun Tamose'un katledililerini dehet
- 199198 -

iinde dinlemiti, ama Nefer hakknda sylediklerini dinlemeye buna ramen Jj hazrlkl deildi.
Naja, "Uzun srmeyecek," dedi. "Ben Teb'e dner dnmez o iin de a- | resine baklacak. Her ey
planland."
Mintaka barmann nne gemek iin yumruunu azna tkad. Btn brleri gibi Nefer'i de

soukkanllkla ldreceklerdi demek. O kadar byk | bir aresizlik iindeydi ki kalbinin gsnn iinde
adeta bzldn hisset- | ti. Burada bir tutsakt ve bir tek dostu yoktu. Nefer'e haber iletmek iin kafasnda
bir are arad. Delikanlya duyduu akn derecesini imdi daha iyi anlyordu. Onu kurtarmak iin elinden
geleni yapacakt.
Trok, "Aslann senin iini halletmeyii, onu sadece biraz trmalamakla yetinmesi yazk olmu," dedi.
"O canavar yine de yardmc oldu. Nefer'i yle bir iteledik mi, iimiz tamam. nan, ona babasnnkinden de
daha grkemli bir cenaze treni dzenleyeceim."
"Sen oldu bitti cmert bir adamsndr zaten." Trok yine sarho sarho gld.
Naja yumuak sesiyle devam etti. "Tamose'un piinin sz almken, bir de Apepi'ninkilerden hayatta
kalanlar konualm. Kk prenses de br-leriyle birlikte yanacakt, yle konumam mydk?
"Ben bir deiiklik yapmaya karar verdim." Trok'un sesi sertleti. Mintaka | onun yine bir kseye arap
doldurduunu iitti.
"Apepi'nin tohumlarn yok etmezsek bamz derde girer," diye Naja onu uyard. "lerki yllarda Mintaka eline
bir g geirecek olursa, asileri etrafna toplayarak isyan karabilir. Ondan kurtul, kuzen, hem de en ksa
zamanda."
"Sen niin Tamose'un kzlarna ayn eyi yapmadn? Niin hl hayatta-lar?"
Naja, "Ben onlarla evlendim," diye belirtti. "Heseret imdiden benim iin deli oluyor. Ondan her ne istersem
yapar. Kardei Nefer'in topraa girmesi iin benim kadar o da sabrszlanyor. nmdeki asa kadar ta da
aznn sularn aktyor."
Trok, "Kk pembe lotus iei benim balm tattktan sonra Mintaka da onun gibi olacak," diye belirtti.
Naja, "Demek seni hayalarndan yakalam kuzen," dediyse de ok ciddiydi. "O kz bana gre fazla cretkr
ve asi, ama madem onu istiyorsun doya doya tadn kar. Yine de dikkatli ol, Trok dostum, onda hi houma
gitmeyen bir vahet var. Onu idare etmek hi de zannettiin kadar kolay olmayabilir."
Trok, "Onunla evlenecek ve hemen gebe brakacam," diye atld. "Karn dolunca daha uysal olur. Ne
yapaym ki onca yldr iimde yakt ate ancak tatl ve taze erbetiyle sndrlebilir."
"Kamndan ok kafan kullanmalsn, kuzen." Naja aresiz boyun emiti. "Dilerim bir gn bu ihtirasnn
kurban olmazsn."
Taban tahtalarnn ayaklarnn altnda gcrdamasndan Mintaka, Naja'nn ayaa kalktn anlad. "Tanrlar
seni sevsin ve korusun, kuzen, ikimizin de ok nemli ilerimiz var. Yarn ayrlacaz, ama Nil taknnn
sonunda planladmz gibi Memphis'te bulualm."
Mintaka Balasfura'dan itibaren nehrin aa boylarna yaplan yolculuk sresince Trok'un gemisinde hapis
kald. Gemi seyir halindeyken gvertede serbeste dolaabiliyor, ama demir yerlerinde ya da gemi bir yerde
demir att zaman kamarasna kilitleniyor, kapsnn nne de bir nbeti dikiliyordu.
Bu da sk sk oluyordu. Nedeni de Trok'un karlarnda bir tapnak belirince kurban kestirmek ve Msr
tahtna oturmas nedeniyle o tapnan tanr veya tanrasna teekkrlerini iletmek iin karaya kmasyd.
Bakalar henz bilmese dahi, Trok ayn zamanda, yaknda eitleri olarak tanrlar topluluuna katlacan o
tanrlara duyuruyordu.
Bu kstlamalar bir yana, Trok'un Mintaka'nn gzne girmek iin gsterdii abalar incelikten yoksun
olmasna karn, srarl ve azimliydi. Gen kza her gn olaanst bir armaan getiriyordu. Bir keresinde bu
bir ift nefis beyaz aygrd, Mintaka bunlar geminin kaptanna verdi. Ertesi gnk armaan, babas
tarafndan Libya kralnn elinden alnan altn yaldzl ve deerli talarla bezeli bir arabayd. Gen kz bunu da
Apepi'nin sadk adamlarndan olan saray muhafzlarnn albayna verdi. Bir baka sefer Mintaka'ya dounun
nefis ipeklilerinden bir top, yine bir baka sefer ise bir kutu dolusu deerli ta getirildi. Gen kz bunlar da
kle kzlar arasnda paylatrd. Kzlar bu armaanlarla sslenince de Mintaka onlara Trok'un nnde resmi
geit yaptrd. Dudak bkerek, "Bu adi paralar klelere gzel yakyor, ama soylu bir hanmefendiye gre
deiller," diye kesip att.
Yeni Firavun ylmad, Aa Krallkta Asyut geilir geilmez dou kysnda hemen hemen bir fersah
boyunca uzanan yeil ve bereketli mlk iaret etti. "Buras artk senin, prenses, benim sana armaanm.
te mlkn tapusu," dedi ve belgeyi abartl bir hareket ve irkin bir srtla gen kza uzatt.
- 200-201 -

Mintaka daha o gn yazclar artarak bir azat berat hazrlatt ve mlkn mal olan btn kleleri serbest
braktrd, ikinci bir belge ise mlk olduu gibi Memphis'de Hathor Tapna'nn rahibelerine devrediyordu.
Mintaka k gvertesinde kzlaryla birlikte dans ederek, ark syleyerek, bao oynayarak ve bilmeceler
hazrlayarak derdini unutmaya alt vakitler Trok da onlara katlmaya alyordu. Kzlardan ikisine
onunla Krlangcn Uuu'nu dans ettirdikten sonra Mintaka'ya dnd. "Bana bir bilmece sor, prenses."
Gen kz, "Bir yaban kz gibi kokan, bir yaban kzne benzeyen ve ceylanlarla zplad zaman bunu bir
yaban kznn zarafetiyle yapan kimdir?" diye tatl tatl sordu. Kzlar kkrdarken Trok suratn ast ve
kpkrmz kesildi. "Balayn, prenses, bu bilmece bana gre fazla karmak," diye karlk vererek
subaylarna katlmak zere uzaklat.
Ertesi gn hakareti balam, fakat unutmamt. Samalut kynde demir attklarnda akrobat ve
algclardan oluan gezici bir grubu Mintaka'y elendirmeleri iin gemiye getirtti. Hokkabazlardan biri ho
konuan yakkl bir genti. Bununla birlikte, el abukluu repertuvar bayat, bunlar uygulamas ise
incelikten yoksundu. Grubun Hathor Antlamas'nn salad bartan yararlanarak Gney Firavun'unun
saraynda kendini gstermek iin Teb yolunda olduunu renir renmez Mintaka, adamlarn
numaralarna bayld ve zellikle ad Laso olan hokkabaza hayranlk gsterdi. Gsteriden sonra oyuncular
erbet imek ve ball hurma yemek iin onlara katlmaya davet etti. Hokkabaza ayaklarnn dibindeki
yastklarn stne oturmasn iaret etti. Gen adam prensesin ona duyurduu huuyu ok gemeden
aarak onu neeyle gldren ykler anlatmaya giriti.
Mintaka kzlarnn gevezelikleriyle gllerinin salad karklktan yararlanarak Laso'dan Teb'e vard
zaman nl Byc Taita'ya tarafndan bir mesaj gtrmesini rica etti. Prensese hayranlnn etkisindeki
Laso hemen raz oldu. Mintaka grevin gizliliini ve nezaketini vurguladktan sonra, gen adamn eline
kk bir parmen rulosu sktrd, Laso da bunu hemen eteinin altna gizledi.
Oyuncularn karaya kmalarn seyrederken gen kz iinde youn bir ferahlama hissediyordu. Ne
zamandr Taita'yla Nefer'e bir uyar mesaj iletmek iin areler aryordu. Parmende Nefer'e olan akn
tekrar ediyor, ayrca Na-ja'nn cinayet planlar ve dman safna katld iin artk kz kardei Hese-ret'e
gvenilemeyecei konusunda uyarlarda bulunuyordu. Szlerine devam
-202ederek babasyla erkek kardelerinin lmlerinin altnda yatan gerekleri de anlatyordu. Son olarak da
Trok'un, Nefer'le nianl olmasna ramen onu kars yapmay aklna koyduunu aklyor ve bunun olmasn
nlemek iin Ne-fer'in btn otoritesini ortaya koymasn istiyordu.
Grubun Teb'e ulamasnn on gn ya da daha uzun bir sre alacan hesaplad ve uyarsnn gecikmemesi
iin gvertede yere kapanarak Hathor'a dua etti. O gece Balasfura'dak korkun olaylardan beri olduundan
daha iyi uyudu. Sabahleyin hemen hemen neeliydi, kzlar da ne kadar gzel grndne dikkati ektiler.
Trok n gvertedeki kahvaltda ona katlmasnda srar etti. Yirmi konuk vard; Trok da Mintaka'nn yanna
oturdu. Gen kz bu mecburiyetin keyfini karmamasna ahdetti. ok anlaml olarak Trok'u grmezlikten
geldi ve btn ekiciliiyle esprisini grubun kalan ksmn oluturan Trok'un ordusunun subaylarna yneltti.
Trok yemein sonunda dikkati ekmek iin ellerini rpt ve dalkavukluk derecesindeki bir sessizlikle
dllendirildi. Trok bundan sonra, "Prenses Mintaka'ya verilmek zere bir armaanm var," dedi.
"Yok canm!" Mintaka omuzlarn silkti. "Bu yeni armaan ne yapacam
ben?"
"Prenses hazretlerinin bunu nceki zavall armaanlarmdan daha ok beeneceine eminim." Trok
kendinden o kadar honut gzkyordu ki gen kz huzursuzluk duymaya balad.
"Cmertliinizi yersiz buluyorum, lordum." Mintaka adama ok saydaki hkmdarlk unvanlarndan
herhangi birini yaktrmamaya dikkat ediyordu. "Tebalarnzn sava ve veba kurban binlercesi alktan
lyor ve benden daha byk ihtiyalarla kvranyorlar."
Trok, "Bu ok zel bir armaan ve ancak sizin iin bir deeri olabilir," diye ileri srd.
Gen kz boyun eer gibi ellerini iki yana at. "Ben sadece sadk tebala-rnzdan biriyim." Alayc tavrn
maskelemeye gerek grmyordu. "Israr ederseniz, size hayr demek ne haddime."
Trok tekrar ellerini rpnca muhafzlarndan ikisi puruvadan gverteye indiler. Tabaklanmam deriden
byk bir torba tayorlard. Bundan yaylan koku gl ve son derece tatszd. Kzlardan bazlar tiksintiyle
bardlar, ama iki asker nnde durunca Mintaka'nn yznde bir anlam deiiklii olmad.
-203Trok ban eince askerler torbann azndaki eridi gevettiler ve iin-dekini gvertenin stne boalttlar.
Kzlar bu kez dehetin penesinde bardlar, hatta erkeklerin bazlar bile irkilerek tiksintilerini belli ettiler.

Kesik kafa tahtalarn stnden Mintaka'nn ayaklarnn dibine yuvarland ve akn bir bakla gen kza
bakakald. Uzun siyah lleler kara renkli bir kandan sertlemiti.
"Laso!" Mintaka, Teb'e gitmesini istedii mesajn emanet ettii beceriksiz hokkabazn adn mrldand.
"Hah! Demek adn hatrlyorsun." Trok glmsedi. "Demek numaralar benim kadar seni de etkiledi."
Kafa yaz scanda rmeye balamt, kokusu da bunaltcyd. Sinekler annda uup gelerek ak gz
yuvarlaklarnn iine srndler. Mintaka'nn midesi azna geldi ve glkle yutkundu. Laso'nun morarm
dudaklarnn arasndan bir papirs parmeni parasnn sarktn gryordu.
"Grnen o ki son numaras ncekilerin hepsinden daha elenceliymi." Trok eilip kana bulanm
parmeni kellenin azndan ekip ald. Onu, mesaj kapayan mhrn kendisininki olduunu Mintaka'nn
grecei ekilde tuttu, sonra da kuzu kebaplarnn kzard mangaln iine att. Parmen abuk yand,
klleri de gri bir toza dnt.
Trok kafann gtrlmesini iaret etti. Askerlerden biri kafay salarndan tutup kaldrd, tekrar torbann iine
att ve alp gtrd.
Oradakilerin hepsi uzun bir sre okun sessizliini yaadlar, sadece kzlardan biri hafife alyordu.
Trok ciddi bir yzle Mntaka'ya dnd. "Prenses hazretleri, ans ad olsun, kutsal babanzn onu bekleyen
akbetle ilgili bir nsezisi olmu olmal." Mintaka yant veremeyecek kadar periand. Trok devam etti. "Trajik
lmnden nce benimle konutu. Sizi benim korumama verdi. Ona yemin ettim ve onun isteini kutsal bir
grev olarak kabul ettim. Korunmak iin baka hi kimseye bavurmanza gerek yok. Ben Firavun Trok Uruk
sizin yeminli adamnzn." Adam byle diyerek sa elini kzn eik bann stne koyarken br eliyle baka
bir parmen rulosunu ortaya kard.
"Bu, Apepi Hanedan'ndan Prenses Mntaka'yla Tamose Hanedan'ndan Firavun Nefer Seti arasndaki
nian bozan bildirimdir. Ayrca, Prenses Minta-ka'yla Firavun Trok Uruk'un evliliklerini onaylayan bir bildiri
iermektedir. Bu bildiri Lord Naja tarafndan Firavun Nefer Seti adna kabul edilmi ve mhry-le
onaylanmtr." Trok ruloyu mabeyincisine uzatarak kesin emir verdi. "Bu
-204bildrden yz kopye karlsn ve bu Msr lkesinin btn ehirlerinde ve btn eyaletlerinde sergilensin."
Trok bundan sonra Mintaka'y iki eliyle tutarak ayaa kaldrd. "Artk yalnz kalmayacaksn. Seninle ben
Osiris Ay'nn domasndan nce karkoca olacaz."
Firavun Trok Uruk gn sonra Aa Krallktaki bakenti Avaris'e geldi ve vakit kaybetmeden ylmaz bir
enerjiyle ie koyularak btn devlet ilerini ve iktidarn tm avantajlarn eline almaya balad.
Hathor Antlamas haberi ve ileriki yllarn onlara bar ve refah getirmesi umudu halk sevinten deliye
evirmiti. Bununla birlikte, yeni Firavun'un ilk i olarak orduya nemli miktarda asker toplamaya giriince
sevin yerini aknla ve endieye brakt. Piyade alaylarnn saysn ikiye katlamak ve iki bin yeni sava
arabas yaptrmak niyetinde olduu meydana kmakta gecikmedi.
Trok'un yzne kar deilse bile herkes birbirine yle bir soru soruyordu: Msr yeniden birletiine ve
bara kavutuuna gre, Firavun nerede yeni bir dman bulmay umut ediyordu? Dar tarlalaryla
meralarda alan insanlarn orduya alnmas bir yiyecek ktlna ve pazarlarda fiyatlarn frlamasna yol
at. Yeni arabalar, silahlar ve askeri donanm iin yaplacak harcamalar vergilerin de artrlmasn
gerektirecekti. Sava kkrtclna, vergilerine ve tanrlar umursamazlna ramen Apepi'nin o kadar da
kt bir hkmdar olmad yolundaki mrltlar giderek oalyordu.
Trok birka haftaya kalmadan nianls Prenses Mintaka'yla tanmay tasarlad Avaris'deki sarayn
bytlmesi ve yenilenmesi almalarnn balamasn emretti. Mimarlar bu almalarn iki lakh altna
patlayacan hesapladlar. Mrltlar daha da oald.
Artan honutsuzluun bilincindeki Trok, tanrln ve tanrlar topluluuna ykseldiini ilan ederek karlk
verdi. Avaris'te olaanst gzellikteki Seueth Tapna'nn yaknndaki seme bir konumda kendi
tapnann inaatna da bir hafta iinde balanacakt. Trok kendi tapnann grkem asndan tanr
kardeininkini glgede brakmasna kararlyd. Mimarlar yine hesap kararak tapnan tamamlanmasnn
en az be bin ii, be yl ve yeniden iki lakh altn gerektireceini bildirdiler.
Ayaklanma deltada balad. Bir yl akn zamandr cretlerini alamayan bir piyade alay subaylarn
katletmi ve Avaris zerine yryerek halk ayaklanmaya ve zalime kar onlarla birlemeye armt. Trok
onlar Manai ya-205knlarnda yz sava arabasyla karlad ve daha ilk hamlede hepsini dorad.
Be yz isyancy da hadm ettikten sonra kaza vurdu. Manai kynn dnda yarm fersah boyunca iki

yanna dikildikleri yolu tyler rpertici bir ormana dntrmlerdi. Ayaklanmann elebalar arabalarn
arkasna iplerle balanarak ikyetlerini anlatmalar iin Avaris'e srklendiler. Ne yazk ki tutsaklarn hibiri
bu yolculuu sa olarak tamamlayamad; engebeli arazide srklenmekten derileri ve etleri
paralandndan Avaris'e geldiklerinde insana benzer yanlar kalmamt. Yirmi fersahlk yola salan et ve
kemik paralar babo kpeklere, akallara ve le kargalarna ziyafet oldu.
Bir veya iki yz asi naslsa katliamdan kaarak lde izlerini kaybettirmilerdi. Trok zahmet edip onlar dou
snrnn tesinde izletmedi; bu adi i zaten fazla zamann alm ve dnn aylarca geciktirmiti.
Sabrszlndan ift at kullanarak alelacele Avaris'e dnd.
Trok kent dndayken Mintaka iki kez daha Teb'de Taita'ya mesaj yollamaya kalkmt. Habercilerinin ilki
haremin hadm aalarndan biriydi: btn hayatnca tanm olduu iyi kalpli, iman bir zenci. ki kralln
hadmlar arasnda rkn veya lkenin tesinde zel bir ba vard. ki kralln birbirine girdii yllarda bile ad
Soth olan hadm, Taita'yla arasndaki bu baa deer vermi, onun dostu ve srda olarak kalmt.
Ancak Trok'un casuslar uyumuyordu. Soth hibir zaman Assyut'a ulaamad ve deri bir torbann iinde can
ekiir halde geri getirildi. Ama ba kaynar suyla dolu bir kazana daldrlnca ld. Eti kaynamaktan
dklm, kemikleri aartlm ve cilalanm, gz oyuklar da lapis talaryla doldurulmu olan kafatas
Firavun Trok'un zel bir armaan olarak Mintaka'ya getirildi.
Bundan sonra Mintaka baka bir haberci grevlendirmeyi ve o kiiyi belki de korkun bir lme mahkm
etmeyi gze alamad.
yleyken, hanmnn akndan haberli olan Libyal kle kzlarndan biri mesajn gtrmeye gnll oldu. Bir
gz a, burnu da iri olduu iin Tha-na kzlarn iinde en gzellerinden biri deildi, ama sadk, sevecen ve
doru szlyd. Kzn nerisi zerine Mintaka onu ertesi gn Teb'e yolculuk edecek bir tccara satt. Tccar
Thana'y yannda gtrd, Ama gn sonra kz snr muhafzlarnn birinin arabasnn tekerine el ve ayak
bileklerinden bal olarak Avaris'e dnm bulunuyordu.
Manai'den dnnde Trok, Thana'nn icabna bakt; kz akla lme mahkm etti. Thana Manai
saldrsn gerekletiren alaya armaan edildi.
-206Drt yz akn erkek kz kulland ve bu, Thana'nn nc gn gne batarken kan kaybndan lmne
kadar devam etti. Mintaka tam gn onun cn aralksz alad.
^F
Firavun Trok Uruk'un Prenses Mintaka Apepi'yle dn, bin yl nce Msr' fethetmek iin bin fersah
doudaki Asur dalarnn tesindeki aasz steplerden gelen atalar Hiksoslarn gelenekleri uyarnca
yapld.
Dn gnnn afanda Prenses Mintaka'nn akrabalar ve kabile yelerinden iki yz kiilik bir kafile,
gen kzn Avaris'e dnnden beri kapal tutulduu saltanat dairesine dald. Bu saldry bekleyen
muhafzlar kar koymadlar. Kabilenin yeleri Mintaka'y ortalarna alarak sk bir ember halinde at stnde
douya doru gtrdler. Yol alrken bir yandan da bararak meydan okuyorlar, sopalar ve omaklar
savuruyorlard. Keskin kenar olan tm silahlar enlik sresince yasak edilmiti.
Gelinin kafilesine bir miktar avans tanndktan sonra damat kendi kabilesinden, leoparlardan bir kafileyle
pelerine dt. Kaaklar aslnda kamaya niyet etmemilerdi, takipiler gzknce geri dndler ve
kavgaya katldlar. Kllarla kamalara izin verilmemekle beraber iki kiinin kolu, baca krld, birkann da
kafatas atlad. Damat bile birka yara bere almadan kurtulamad. Trok sonunda dln elde etti. Bir
kolunu beline dolayarak Mintaka'y yakalad ve arabasna ekti.
Mintaka'nin direnii kesinlikle rol deildi. Trnaklarn Trok'un yzne geirdi. Att trmk neredeyse adamn
gzne rastlyordu, damlayan kanlar ise kostmnn renkli grkemini bozdu.
Firavun'un dalkavuklar Mintaka'nn vahice direniine duyduklar hayranln etkisiyle, "Sana bir sr
sava oul verecek!" diye bardlar.
iei burnunda gelinin kavgaclndan haz duyan Trok srtmakla yetindi. Kz zafer kazanm bir komutan
edasyla tapnana gtrd. Tarikatnn yeni atanm rahipleri orada ritelin son blmlerini yerine getirmek
iin onlar
bekliyorlard.
Tapnak henz ak temel ukurlarndan ve koca ta bloku kmelerinden ibaretti, ama bu, barahip
Mintaka'y yeni kocasna iple balarken sazlardan rl bir tentenin altnda duran davetlilerin keyfini ya da
damadn sevincini glgeleyemedi.
Tren sona erinceTrok, geline br deerli mallarndan daha ok deer verdiinin nianesi olarak gzel bir
doru aygr olan sevgili sava atnn boazn kesti. Hayvan ifteler atarak yere derken ve ak

ahdamarndan da fsk- 207 ye gibi kanlar fkrrken kalabalk bararak alk tuttu ve ifti ieklerle kapl arabaya oturttu.
Arabay saraya doru srerken Trok bir koluyla karsn sk sk tutuyordu. Onun tekrar kamaya
kalkmasn gze alamazd. Yolun iki yannda dizili askerler arabann etrafn eviriyor, ieriye tlsm ve
uur gibi armaanlar atyorlard. Bakalar geerken Trok'a arap dolu kseler uzatyorlar, adam da
araplar ieyim derken ounu dkyor, araplar tuniinin stnde trmalanan yanandan szlen kanla
karyordu.
Saraya vardklarnda Trok'un st ba arapla kana bulanmt. Bir yandan buram buram terledii gibi,
yolculuk ve gelini yakalarken verdii mcadele yznden toz toprak iinde kalmt. arabn etkisiyle
bsbtn kudurmu, ehvet duygusu doruk noktasna ulamt.
Mintaka'y kucaklayarak kalabaln iinden yeni dairelerine gtrd, kapdaki muhafzlar da kllarn
ekerek dnn konuklarnn daha ileriye gemelerini engellediler. Konuklar buna ramen dalmayarak
saray kuattlar. Bararak damada gya moral veriyorlar, geline de baya tlerde bulunuyorlard.
Trok yatak odasnda Mintaka'y ilteyi rten koyun postunun stne frlatt. Kl kemerinin tokasn amak
iin iki eliyle birden mcadele ediyor, toka almadka kfr basyordu. Mintaka yataa arpnca
inindeyken bir gelinciin rktt bir tavan gibi hoplayp kendini aa att.
Teras kaplarna koup amaya alt. Kaplarn dna Trok'un emri zerine srg demirleri konulmutu.
Gen kz aresizlik iinde kapnn aynasn trnaklaryla koparmaya alt, ama tahta kaln ve salam
olduundan sarslmad bile.
Trok en sonunda kl kemerinden kurtulabilmiti, kn takrtlar arasnda fayanslarn stne arpt. Erkek
sendeleyerek kzn zerine geldi, "istediin kadar rpn, gzelim," diye geveledi. "Sen tekmeler atp
bardka erkekliim daha da yanp tutuuyor."
Bir kolunu Mintaka'nn beline dolad, bryle de kzn memelerinden birini avulad. "Aman tanrm, ne
olgun ve sulu meyvedir bu?" Klcn kabzasyla arabann dizginlerinin nasrlatrd parmaklaryla kzn
gsn skt. Duyduu acdan lgna dnen Mintaka barmaya ve erkein kollarnn arasnda rpnmaya
balad. Bu arada Trok'un gzlerine doru bir hamle daha yapt.
Fakat erkek onun bileini yakalad. "Bana bir daha o numaray yapamayacaksn," diyerek kz havaya
kaldrd gibi yataa geri gtrd.
Mintaka, "Maymun!" diye bard. "Pis kokulu, kll maymun. ren hayvan."
-208"Ne tatl bir ak arks sylyorsun, gzelim. Beni ne kadar arzuladn duyduka erkekliim bir kat daha
kabaryor."
Byle diyerek kz yine yatan stne frlatt ve bu kez gsnn stne bastrd kasl koluyla
hareketsizletirdi. Yz Mintaka'nnkinin sadece birka santim uzandayd. Sakal kzn yanaklarna
batyor, nefesi ekimi arap kokuyordu. Mintaka yzn br yana evirdi. Trok sadece gld ve bir
parman kzn entarisinin boynuna geirerek kuma bel hizasnn altna kadar yrtt.
Bundan sonra kzn gslerini ortaya kard ve onlar birbiri arkasndan taze ette krmz parmak izleri
brakacak derecede kuvvetle skt. Meme balarn da imdikledi ve renkleri koyulaana kadar onlar
ekitirdi. Sonra sa elini Mintaka'nn karnnn stnde gezdirdi. Kaln parmaklarndan birini kzn gbek
deliine soktu, arkasndan da elini zorla bacaklarnn arasna sokmaya alt. Mintaka onu engellemek iin
bacak bacak stne att.
Trok birdenbire doruldu, kzn belden aasnn stne ata biner gibi oturdu ve debelenememesi iin
btn arlyla bastrd.
Hemen arkasndan tuniini zerinden koparrcasna kard. rlplak kald. Vcudu sava, av partileri ve
kat oyunlar tarafndan biimlendirilmiti, Mintaka da grnn ac, gzyalar ve korkudan bulanm
olmasna ramen, geni omuzlar, taan kaslar ve bir Lbnan sedirinin dallar gibi kaln ve gl bacaklar
fark eder gibi oldu.
Trok kz hl altna mhlayarak karn Mintaka'nnkini bastracak ekilde vcuduna ekidzen verdi,
gsn rten kaba kllar bu arada kzn gslerini trmalad. Kzcaz, erkein dev organnn karnn
drttn dehet iinde hissetti.
Artk yalnz vakar ve namusu iin deil, ayn zamanda hayat iin savayordu. Erkein yzn srmaya
alt, ama keskin kk dileri adamn sakalnn tesine geemedi. Bunun zerine adamn srtn
trmalad, trnaklarnn alt da Trok'un derisinin paralaryla doldu, ama adam bunu hissetmiyordu bile.

Bir dizini kzn bacaklarnn arasna sokmaya alyordu, fakat gen kz bir bacan tekine takarak onlar
adeta kilitlemiti. Vcudunun belden aasnn her kas korkuyla tiksintiden donmu, tanrann granit
heykeli kadar yol vermez kesilmiti.
kisi de terliyordu, ama erkek daha fazla. Terler vcudundan akarak derilerini yalyor, erkein dev organ
kzn karnnn stnde kayarak bacaklarnn birletii noktay zorluyordu.
-209Bycler Kral / F: 14
Trok birden belden yukarsn kaldrd ve elinin ayasn var gcyle kzn yzne arpt. Tokat kzn sklm
enelerini sarst, dudaklaryla burnunu ezdi. Mintaka azna kanlarn aktn hissetti ve kafasnn iini
karanlk kaplad.
Trok, "Al, kaltak!" diye kzn stnde soludu. "O scak kk yarn a ve beni ieri al." Bir yandan
konuurken kalalarn bastryor, Mintaka da o iren cismin vcudunun stnde ylan gibi kaydn
hissediyordu. Duyduu acya ve kafasndaki karanla ramen, erkein vcuduna girmesini nledi, ama
uzun zaman dayanamayacan biliyordu. Trok fazla ar ve kuvvetliydi.
"Hathor, bana yardm et." Mintaka gzlerini kapayp dua etti. "Gzel tanra, bunun olmasna msaade
etme!"
Erkein stnde inlediini duydu ve kzn gzleri birden sonuna kadar ald. Trok'un yz biriken kandan
imi ve esmerlemiti. Mintaka onun srtn kamburlatrdn hissetti; Trok bir yeri aryormu gibi
inliyordu. Gzleri sonuna kadar almt, ama hibir ey grmyordu ve hcum eden kandan kpkrmzyd.
Az korkun bir maara gibi almt.
Mintaka ne olup bittiini anlayamyordu. Bir an tanrann yalvarn duyduunu ve kutsal okuyla Trok'u
vurduunu zannetti.
Hemen arkasndan scak bir svnn midesinin stne pskrdn hissetti, sv hem de o kadar scakt ki
sanki derisini halad.
Pskrtnn yolu stnden kamaya altysa da adam fazla ar ve glyd, iren pskrt sonunda
zayflad ve kurudu. Erkek imdi hareketsiz yatyor, Mintaka da tekrar harekete gemesi korkusuyla
kmldayamyordu. Uzunca bir zaman ylece kaldlar. Neden sonra saray duvarlarnn dnda bekleyen
kalabaln irkin barlarnn ikisi de bilincine vardlar. Trok dorulup altndaki kza bakt. "Beni rezil ettin,
kk srtk. Tohumumu bo yere akttn," diye hrlad.
Mintaka daha ne olduunu anlayamadan erkek onu ensesinden kavrad ve yzn beyaz koyun postuna
bastrd.
"Korkma," diye hrlad, "bal ksendekini elde edemediime gre burnunun kanndan yararlanacam."
Mintaka'y yana itti ve kanayan yznden saf beyaz ynn stne akan kann oluturduu koyu krmz
lekeyi beeniyle seyretti. Sonra ayaa frlad ve anadan doma haliyle kepenklerin bana gitti, onlar bir
tahta atrds arasnda tekmeleyerek at. Bundan sonra parlak gne na kt.
Mintaka arafn bir katyla fildiinden farksz karnnn stnde phtlaan iren salgy sildi. Gsleriyle
bacaklarnn stnde irkin krmz lekeler vard. Korkusu mthi bir fkeye dnt.
Trok'un kl kemeri atld yerdeydi. Kz yavaa yataktan kayd ve tuntan ba knndan ekti. Terasa
alan kapnn yanna srnd ve pervaza yapt.
Trok darda halkn kutlamalarn kabul ediyor ve herkesin grmesi iin lekeli koyun postunu sallyordu.
"Bayld!" diye birine yant verdi. "Onunla iim bittiinde delta batakl gibi geni ve ya, Sahra kadar
scakt."
Mintaka parmaklarn ar klcn sap etrafnda kenetledi ve kendini toparlamaya alt.
Trok, "Hoa kaln, dostlarm," diye bard. "O tatl incirden bir lokma daha almak iin ieri giriyorum."
Mintaka, erkein plak ayaklarnn fayanslarn stnde kard hrty duydu, hemen arkasndan erkein
glgesi kap aralna dt. Gen kz klc her iki eliyle kavrad ve ucunu karn hizasnda tuttu.
Trok odaya admn atnca, Mintaka hazrland, sonra var gcyle hamle yaparak erkein gbeiyle iinden
cinsel organnn sarkt gr siyah alnn
yar yerine nian ald.
Uzun zaman nce babasyla ava kt bir gn Apepi'nin, varlklarndan habersiz olan dev bir erkek leopara
ayn ekilde nian aldna tank olmutu. Vahi kedi Apepi'nin yaynn vzltsndan rkm ve ok hedefini
bulmadan bir saniye nce yana atlmt. Trok'da da ayn tehlike ve yaam igds vard.
Kl daha hedefini bulmadan yana kayd. Klcn ucu erkein kll midesinin bir parmak yanndan geti. Ne
deriyi yrtm, ne de kan aktmt. Ayn anda Trok kzn her iki bileini dev penelerinden birinin iinde

hapsetti. ylesine skyordu ki Mintaka bileklerindeki kemiklerin atrdadn hissetti ve silahn takrdayarak
yere dmesini nleyemedi.
Trok onu odann br ucuna srklerken glyordu, ama irkin bir glt bu. Kz burumu ve ter kokan
yatan stne savurdu. Tepesine dikilerek, "Artk karmsn," dedi. "Dourgan bir ksrak ya da bir dii kpek
gibi bana aitsin. Bana itaat etmeyi ve bana sayg gstermeyi renmek zorundasn."
Mintaka yzkoyun yatyor, erkei grmemek iin yzn kirli arafa bastryordu. Trok klcn knn
yatan yannda att yerden ald. "taat etmeyi renmen iin sana vereceim ders senin iyiliin iin," dedi.
"Biraz ac ekmen ilerde ikimizi de mutsuzluktan ve straptan koruyacaktr."
Byle derken kn sa elinde tartyordu. Kn deridendi, altn ve elektrum{"> seritleriyle salamlatrlm ve
metalden gllerle sslenmiti. Trok bunu kzn plak bacaklarnn arkasna arpt. Kn beyaz derinin
stnde daha koyu krEleMrum: Eski alarda kullanlan, altn ve gmn ak sar renkli bir alam.
- 211 -210

mz desenlerle ssl uzun bir iz brakt. Mintaka o kadar armt ki elinde olmayarak haykrd.
Trok onun duyduu acya gld ve kn bir kez daha havaya kaldrd. Mintaka yana kaymaya altysa da
kn nce kaldrd sa koluna arpt, bir sonraki darbe de omzuna indi. Gen kz barmann nne geti ve
perianln irkin bir glmseyile gizlemeye alrken erkee bir vaak gibi tkrd. Bu Trok'u bsbtn
kzdrd ve daha da byk bir kinle vurmaya balad.
Sonunda kz yataktan aa yuvarland ve yerde srnmeye alan Min-taka'y izledi. Kn srtna indirdi,
kz top gibi bzlnce de srtna, omuzlarna ve kabaetlerine vurmaya devam etti. Dzenli olarak vurmaya
devam ederken bir yandan da onunla konuuyor, vururken sarf ettii aba srasnda kelimeleri
vurguluyordu. "Bir daha bana el kaldramayacaksn, hah! Bir daha sana geldiim zaman, hah! Seven bir e
gibi davranacaksn, hah! Aksi halde, adamlarmdan drdne seni tutturur ve zerine binerim. Hah! imi
bitirince de seni tekrar dverim, hah! Aynen byle, hah!"
Zavall kz stne darbeler yaarken dilerini skt, sonunda daha fazla kar koyamayacan hissetti, ama
Allahtan ki Trok da ayn anda soluk solua kalarak geri ekildi.
Lekeli ve tozlanm tuniini arkasna geirdi, kl kemerini beline takt, klcn Mintaka'nn kanyla
lekelenmi kna soktu ve oda kapsna yrd. Orada dnp kza bakt. "unu unutma, kar," dedi. "Ben
ksraklarm ya evcilletiririm ya da Seueth ahidim olsun, altmda lrler." Bu szlerden sonra kp gitti.
Mintaka ban kaldrp erkein arkasndan bakt. Konuamyordu. Bunun yerine azn tkrkle doldurdu
ve erkein arkasndan tkrd. Tkrk, i azndan szan kanla kararak fayanslarn stne sald.
Isis aynn klmesinden ancak ok sonra Mintaka'nn yaralarnn kabuu dt, bereleri de solarak
kaymak gibi cildinin stnde yeilimsi san lekeler olarak kald. Trok bilinli ya da ans eseri olarak gen kzn
dilerinden birini ya da kemiklerini krmam veya yznde herhangi bir iz brakmamt.
Belal dn gnlerinden beri onu yalnz brakmt. O zamann en byk ksmn gneyde savaarak
geirmiti. Ksa sreler iin Avaris'e dnd zamanlar bile karsnn yolu stne kmamaya dikkat etmiti.
Belki gen kzn irkin yaralarndan ireniyor ya da belki kocalk grevini yerine getiremeyiinden dolay
utanyordu. Mintaka her neyse bu nedenin stnde fazla durmuyordu, ama adamn hayvans ilgisinden bir
sre iin kurtulduuna seviniyordu.
-212Kralln gneyinde baka ciddi ayaklanmalar olmutu. Trok bunlara iddetle tepki gstermiti. Asilere
saldrm, kendisine kar gelenleri doram, mlklerini sahiplenmi, ailelerini de kle olarak satmt. Lord
Naja ayaklananlara kar giriilen bu operasyonlara katlmak zere iki alay gndermi, bylece kuzeni
Firavun'a destek olduu gibi ganimetten de pay almt.
Mintaka, Trok'un zafer kazanm olarak gn nce Avaris'e dndn biliyordu, ama onu hl
grmemiti. Bunun iin tanraya kr dualar ediyordu, ama fazla erken davranmt. Drdnc gnde
kocasndan ar ald. Mintaka devlet konseyinin olaanst bir toplantsnda hazr bulunmak zorundayd.
Konu o kadar acildi ki hazrlanmas iin ona yalnz bir saatlik bir sre tannd. Trok'un mesajnda arsn
yantsz brakt takdirde onu meclise zorla srklemek zere muhafzlarn gnderecei uyars vard.
Mintaka'nn baka bir seenei olmadndan kzlar onu giydirdiler.
Mintaka dnnden beri bu vesileyle ilk kez halkn karsna kyordu. Sarayn ar ssl olarak yeniden

dekore edilen toplant salonunda Fira-vun'unkinin altndaki kralie tahtna otururken zenle yaplm
makyaj sayesinde eskisi kadar gzeldi. Mesafeli gzkmeye ve konuulanlara ilgisiz davranmaya
alyordu. Ama kralln habercisi gelip ifte tahtlarn nnde yere kapannca bu kararndan vazgeti.
Gen kz dikkat kesilerek ne eildi.
Trok habercinin selamn bann hareketiyle kabul ettikten sonra getirdii haberi kalkp meclise
duyurmasn istedi. Haberci ayaa kalknca, Mintaka adamn byk bir heyecann penesinde olduunu
grd. Azndan daha bir tek kelime kamadan birka kere ksrp genzini temizlemesi gerekti. En
sonunda o kadar titrek bir sesle konutu ki Mintaka onun ne sylediini nce anlayamad. Gen kz szleri
duyuyor, ama bunlar kabule yanamyordu.
"Kutsal Majesteleri Firavun Trok Uruk, Kralie Mintaka Apepi Uruk, devlet konseyinin saygn yeleri, Avaris
halk ve bu birleik Msr'n vatandalar, gneyden trajik bir haber getiriyorum. Bunu size sylemek yerine
savata yze kar bir kii kalarak lmeyi yelerdim." Adam durup yine ksrdkten sonra sesi kuvvetlendi
ve netleti.
"Yolculuu Teb'den itibaren hzl bir gemiyle nehir aa yol alarak tamamladm. Gndz ve gece yolculuk
ederek, ancak krekileri deitirmek iin mola vererek on iki gnde Avaris'e ulatm."
Haberci yine durarak aresizlii anlatan bir hareketle kollarn iki yana at. "Geen ay, Hapi yortusunun
arifesinde hepimizin sevdii ve gvenerek umutlarmz baladmz gen Firavun Nefer Seti Dabba'da
sr katili bir aslan avlarken ald feci yaralar sonucunda ld." Bu szler toplu olarak zn-213 tl i ekilerle karland. Konsey yelerinden biri elleriyle gzlerini rtt ve sessizce alamaya balad.
Haberci sessizliin iinde tekrar sesini duyurdu: "Evlilik yoluyla Tamose Hanedan'na katlan ve veraset
silsilesinde hemen sonra gelen Yukar Kralln Naip'i Lord Naja kaybettiimiz Firavun yerine tahta kt.
Kiafan adyla lkeyi paklyor, Naja adyla kendini lmezlie tayor, Firavun Naja Kiafan adyla btn
dnyaya korku salyor."
len Firavun adna yas feryatlar ve ard ardna kopan alklar salonu doldurdu.
Mintaka patrt arasnda haberciye bakt. Yz makyajnn altnda kire gibi olmutu, gzlerinin ise irilemi
ve trajik gzkmesi iin rasta gereksinimi yoktu. Erafnda dnyann karardn hissetti ve koltuunun
stnde salland. Ne-fer'in lmnn planlandn duymasna ramen, bunun olmayacana kendini
inandrmt. Yannda ona yardm eden Taita olunca Nefer'in, Mintaka'nn uyarlarnn ona ulaamamasna
ramen, Naja'yla Trok'un etrafnda haince rdkleri hile ve hiyanet andan her naslsa kurtulabileceine
kendini inandrmt.
Trok onu sinsice ve oh olsun der gibi gzlyor, belli ki duyduu acdan zevk alyordu. Ama Mintaka'nn artk
umurunda deildi. Nefer'le birlikte direnme gc ve nedeni, hatta yaama arzusu da gitmiti. Tahttan kalkt
ve bir uyurgezer gibi salonu terk etti. Kocasnn geri dnmesini emretmesini bekliyordu, ama Trok bunu
yapmad. br konuklarn pek az genel aknlk ve znt arasnda onun gittiini fark ettiler. Fark edenler
zaten onun byk kederinin bilincindeydiler. Onun bir zamanlar l Firavunla nianl olduunu hatrlyorlar,
grg kurallarna ve protokole gsterdii bu saygszl balyorlard.
Mintaka tam gn bir lokma bir ey yemeden odasna kapand. Sadece suyla kark biraz arap iti.
Herkesin, hatta kle kzlarnn bile onu yalnz brakmasn emretmiti. Hi kimseyi, hatta Trok'un ona
yollad hekimleri bile grmeyecekti.
Drdnc gnde Hathor Tapna'nn rahibesini grmek istedi. Btn sabah odada yalnz olarak geirdiler,
ihtiyar kadn saraydan ayrlrken tral kafasn bir yas nianesi olarak beyaz salyla rtmt.
Rahibe ertesi sabah iki yardmcsyla birlikte dnd. Bu iki kadn palmiye yapraklaryla rlm byk bir
sepet tayorlard. Sepeti Mintaka'nn nne koydular, sonra balarn rterek odadan ekildiler.
Rahibe, Mintaka'nn nnde yere diz kt ve, "Tanrann yolundan gitmek istediine emin misin, kzm?"
diye yavaa sordu.
Mintaka sadece, "Bu dnyada benim yaamam iin artk hibir neden yok,"
dedi.
Rahibe bir gn nce Mintaka'y vazgeirmek iin diller dkmt, ama imdi son bir denemede bulundu.
"Daha ok gensin..."
Mintaka ince elini kaldrd. "Barahibe, belki ok uzun yaam deilim, ama bu ksa sre iinde ok kiinin
uzun hayatlarnda tatmadklar kadar byk aclar yaadm."
Rahibe ban eerek, 'Tanraya dua edelim," dedi. Mintaka gzlerini kaparken barahibe devam etti:
"Kutsal anamz, gn gl inei, mzikle akn kadn efendisi, her eyi gren, kadirimutlak varlk, seni

seven kzlarnn dualarna kulak ver."


nlerindeki sepetin iinde bir ey kmldad ve nehrin melteminin papirs yataklarnn iindeki hafif hrtsn
hatra getiren bir ses oldu. Mintaka soukluu midesinde hissetti. Bunun lmn ilk rpertisi olduunu
biliyordu. Duaya kulak veriyordu, ama dnceleriyle Nefer'in yanndayd. Birlikte paylatklar o kadar ok
eyi hatrlyordu ki. Kafasnda delikanlnn sanki yayormu gibi bir grnts belirdi. Onun glmseyiini,
gl ve dz boynunun yukarsnda ban dengeli tutuunu grr gibi oldu. br dnyadaki korkulu
yolculuunda hangi noktaya eritiini merak ediyordu; onun gvenlii iin dua etti. Onun cennetin yeil
tepelerine ulamas ve yakn bir zamanda orada bulumalar iin de dua etti. Pek yaknda arkandan
geleceim, sevgilim, diye ona vaat etti.
"Kutsal Firavun Trok Uruk'un kars, sevgili kzn Mintaka bu dnyada fazla ac ekenlere vaat ettiin ltf
senden niyaz ediyor. Karanlk habercinle bulumasna ve onun yardmyla senin koynunda huzura
kavumasna izin ver, kutsal Hathor."
Rahibe duasn tamamlad ve bekledi. Bundan sonraki adm Mintaka'nn tek bana atmas gerekiyordu.
Gen kz gzlerini at ve onu ilk kez gryormu gibi sepete bakt. Her iki elini yavaa uzatarak kapa
kaldrd. Sepetin ii karanlkt, ama orada bir hareket vard. Ar, tembelce bir ey halkalanp zlyor,
derin bir kuyuya dklm siyah ya gibi parlyordu.
Mintaka ieriye bakmak iin ne eilince pullu bir kafa onu karlamak iin yavaa ykseldi. Ia knca
balk geniledi ve siyah ile fildii desenli bir kadn yelpazesi gibi ald. Gzler cam boncuklar kadar
parlakt. nce dudaklar kt bir srtla kvrlmt, ty gibi siyah dil de dudaklarn arasnda sanki
dalgalanyor, havay ve nnde oturan kz kokluyordu.
Kzla kobra uzunca bir sre baktlar. Ylan bir kez saldracakm gibi arkaya salland, ama sonra uzun bir
sapn ucundaki lmcl bir iek gibi tekrar yavaa dikildi.
-214-215-

Dudaklarn peceklermi gibi ylannkilere yaklatran Mintaka, "Niin grevini yapmyor?" diye sordu.
Elini uzatt, ylan da ona yaklaan parmaklara bakmak iin ban evirdi. Mintaka herhangi bir korku belirtisi
gstermedi. Kobrann alabildiine genilemi balnn arkasn hafife okad. Kobra da saldracak yerde,
okanmak iin kafasn uzatan bir kedi gibi ban yan evirdi.
Mintaka, rahibeye, "Ona yapmas gerekeni yaptrn," diye yalvard, ama yal kadn aknlk iinde ban
sallad.
"Byle bir eyi daha nce hi grmemitim," diye fsldad. "Haberciye elinle vurmalsn. Bylece tanrann
armaann sana ulatracaktr."
Mintaka geri ektii elini ileri uzatt. Ylann kafasna nian alp tam vurmak zereydi ki birden aknlkla
irkildi ve elini indirdi. Ne olduunu anlayamam gibi karanlk odada etrafna baknd, glgeli keleri
aratrd, sonra dorudan rahibeye bakt.
"Yine bir ey mi sylediniz?" diye sordu.
"Hibir ey sylemedim."
Mintaka tekrar elini kaldrdysa da ses bu kez daha yakndan ve daha net olarak geldi. Birden bunun
anlamn batl inanlarn kart bir korkuyla kavrad ve ensesindeki tylerin diken diken olduunu hissetti.
"Taita?" diye fsldayarak etrafna baknd, ihtiyar adam ense kknde grmeyi bekliyordu, ancak odada
sepetin nnde diz km ikisinden baka kimse yoktu. Mintaka bir soruya ya da emre yant verir gibi,
"Evet!" dedi. Sessizlie kulak verdikten sonra iki kez ban edi ve yavaa, "Oh, evet!" dedi.
Rahibe hibir ey duymamt, ama mistik bir gcn ie kartn biliyor ve anlyordu. Kobrann yavaa
sepetin ilerine ekilmesine hi armad. Sepetin kapan kapad ve ayaa kalkt.
Mintaka, "Beni balayn, barahibe," dedi yavaa. "Tanrann yolundan gitmeyeceim. Bu dnyada
benim iin yaplmas gereken ok ey var."
Rahibe sepeti yerden ald ve kza, 'Tanra seni kutsasn ve sonradan sana lmezlik bahetsin," dedi.
Odann kapsna doru ekildi ve Mintaka'y karanlkta oturur brakt. Gen kz, ihtiyar kadnn duyamad
bir sesi hl dinler gzkyordu.
Taita, Nefer'i Dabba'dan Teb'e Kzl epenn'n yol at derin uykunun koynunda getirdi. Onlar tayan
gemi sarayn altndaki ta rhtma yanar yanamaz Taita ocuu, halkn gzne gzkmemesi iin perdeli
bir sedyeyle kyya tatt. Firavun'un kritik durumunun kentte duyulmas akllca olmazd. Daha
-216-

nce bir hkmdarn lmnn kentte ve tm lkede kargaa yaratt dar piyasasnda ykc
speklasyonlara, ayaklanmalara, yamalara ve toplumun btn detlerinin ve geleneklerinin kne
neden olduu zamanlar olmutu.
Nefer saraydaki dairesine yerletirildikten sonra Taita gvenlik iinde onun zerinde alabildi. lk endiesi
ocuun bacaklarnn nndeki ve alt karnndaki korkun yrtk ve yaralar tekrar incelemek ve bunlarda
baz rktc deiikliklerin olup olmadn saptamak oldu.
En byk korkusu barsaklarn delinmi ve iindekilerin karn boluuna szm olmasyd. yle bir ey
olmusa tm hnerleri bir ie yaramazd. Sarglar at, ocuun vcudunun deliklerini yoklad, buradaki
szntlarda dk kokusu olup olmadn aratrd ve byle bir ey olmadn grnce rahatlad. En derin
yaralara sirke ve Dou'nun baharatlarndan oluan bir karm pskrtt. Sonra yaralar dikti ve onlar tm
hnerini sergileyerek sard, ayrca stlerine Lostris'in altn tlsmyla dokunarak keten sargnn her
sarlnda torununu tanraya emanet etti.
Taita bundan sonraki gnlerde ocua verdii uyuturucunun dozunu azaltt, sonu olarak da Nefer kendine
gelerek ona glmsedi. "Taita, benim yanmda olduunu biliyordum," dedi ve hl ilacn sarholuunun
penesinde olduundan, "Mintaka nerede?" diye sordu.
Taita kzn yokluunun nedenini anlatnca Nefer'in urad hayal krkl ok byk oldu; bunu
gizleyemeyecek kadar gszd. Taita ayrln geici olduunu ve pek yaknda kuzeye Avaris yolculuunu
yapacak kadar iyileeceini syleyerek onu avutmaya alt. "Naja'nn yolculuu yapmana raz olmas iin
geerli bir bahane buluruz," dedi.
Nefer'in iyilemesi bir sre umut verici bir ekilde geliti. Ertesi gn oturduu yerde dar ekmei yiyor ve
bezelye orbas iiyordu. Daha sonraki gn Taita'nn onun iin yonttuu koltuk denekleriyle birka adm att
ve yemeinde et istedi. Kann stmamas iin Taita krmz eti yasaklad, fakat tavuk ve balk eti yemesine
izin verdi.
Daha sonraki gn Merykara aabeyini grmeye geldi ve gnn byk blmn onun yannda geirdi. Kzn
en kahkahalar ve ocuksu gevezelikleri Nefer'i neelendirmiti. Heseret'i sordu ve niin onun da
gelmediini bilmek stedi. Merykara kaamak cevaplar vererek onu bir bao oyunu daha oynamaya davet etti.
Nefer kz kardeinin kazanmas iin bu kez kasten merkez kalesini ak brakt.
-217-

Ertesi gn Balasfura'daki faciann haberi Teb'e ulat. lk gelen raporlara gre Apepi'yle Mintaka dahil btn
ailesinin alevlerin arasnda ld ynndeydi. Nefer bu kez kederden yataa dt. Taita'nn onun iin
yine bir uyuturucu hazrlamas gerekti, ama bacandaki yaralar birka saatin iinde kokumaya balad.
Bundan sonraki gnlerde durumu daha da ktleti, yle ki ok gemeden lmn snrna geldi. Taita onun
yannda oturuyor ve yatt yerde rpnmasn ve sayklamasn seyrediyor, bu arada kangrenin krmz
izgileri ate nehirleri gibi ocuun bacaklarndan yukarya karnna doru yaylyordu.
Derken Aa Krallktan gelen bir haberden Mintaka'nn, ailesinin kalan ksmn yutan faciadan kurtulduu
renildi. Taita bu harikulade haberi kulana fsldaynca, Nefer anlam grnerek tepki verdi. Ertesi gn
yine ok halsizdi, ama akl bandayd ve Mintaka'yla beraber olup onu avutmak iin uzun yolculuu
yapacak kadar kuvvetlendiine Taita'y inandrmaya alt. Taita onu yavaa vazgeirdi, ama Nefer
kuvvetlenir kuvvetlenmez Lord Naja'nn gitmesine izin vermesi iin tm nfuzunu kullanacana sz verdi.
nnde bu hedef olunca Nefer yine toparlanmaya balad. Taita onun srf iradesinin kuvvetiyle atei ve
kanndaki pis salglar yenik drmesine tank oldu.
Lord Naja kuzeyden dnnce Heseret de aslan tarafndan paralanmasndan beri ilk kez aabeyini grmeye
geldi. Ona armaan olarak ekerlemeler, petek bal ve renkli akikten nefis bir bao tablasyla yontulmu
fildiiyle siyah mercandan talarn getirdi. Kendisi de ok tatl ve sevecendi, Nefer'in strap-laryla yakndan
ilgileniyor, onu o gne kadar ihmal ettii iin af diliyordu.
"Sevgili kocam, Yukar Msr'n Naip'i saygdeer Lord Naja onca haftadr burada deildi," diye aklad.
"Onu o kadar zlemitim ki keyifsizliimin senin hastaln kt etkilemesinden korktum, sevgili Nefer."
Heseret hastann yannda bir saat kald, ona arklar syledi, ou skandal niteliinde olan baz saray
dedikodularn aktard. Sonunda gitmek iin izin istedi: "Kocam, Yukar Msr'n Naip'i uzun sre yannda
olmamamdan holanmyor. Birbirimize o kadar z ki Nefer. Naja harikulade bir erkek, o kadar nazik ve
seninle Msr'a o kadar bal ki. Ona sen de benim gibi gven duymay renmelisin." Heseret ayaa kalkt,

arkasndan da sonradan aklna gelmi gibi, "Firavun Trok Uruk'la sevgili kocam Msr Naibi'nin baz devlet
meseleleri yznden Mintaka adl o kk Hiksoslu barbarla olan niann iptal etmekte anlatklarn
duyunca rahatlayacaksndr," dedi. "Bylesi zevksiz bir evlilie mecbur edildiini du-218yunca senin adna ne kadar zlmtm. Kocam olan Yukar Msr'n Naip'i de aynen benim gibi bu evlilie
ilk gnnden karyd."
Kz kardei gittikten sonra Nefer bitkin halde yastnn stne kt ve gzlerini kapad. Taita biraz sonra
yanna gelince onun hastalnn tekrarladn grerek ard. Sarglar kaldrnca da ocuun
yaralarndaki enfeksiyonun yine azdn, en derin yaradan szan pis kokulu cerahatin ise kaln ve sar
renkte olduunu fark etti. Gece boyunca hastann yanndan ayrlmad ve gen Firavun'u evreleyen
ktln glgelerini uzaklatrmak iin btn gcn ve hnerlerini kulland.
Ne are ki afak skerken Nefer komaya girdi. ocuun durumu Taita'y adamakll telalandrmt. Her ey
keder ve zntyle aklanamazd. Birdenbire kapnn dndaki bir hareket ve grlt onu hem artt, hem
de kzdrd. Sessiz olunmasn haykracakken muhafzlara kenara ekilmelerini emreden Lord Naja'nn
otoriter sesini duydu. Naip odaya girdi ve Taita'ya selam vermeden Nefer'in hareketsiz vcudunun zerine
eildi, soluk ve gergin yzn inceledi. Uzunca bir sre sonra doruldu ve Taita'ya arkasndan taraa
gelmesini iaret etti.
Taita arkasndan dar knca Naip'i bakn nehrin tesine dikmi buldu. Nil'in kar kysnda bir araba
bl manevra yapyor, bir yandan hz yaparken oluum deitiriyordu. Garip olan u ki Hathor
Antlamas'ndan beri pek ok sava hazrl olmutu. Taita, "Benimle konumak m istediniz, lordum?" diye
sordu.
Naja ona dnd. Yznde sert bir ifade vard. "Beni hayal krklna urattn, ihtiyar," dedi. Taita ban
edi, ama yant vermedi, "ileriye doru yolumun, tanrlar tarafndan ngrlen kaderimin imdiye kadar her
trl engelden arnm olacan sanyordum." Taita'ya yine sert sert bakt. "Ama grnen o ki bunu
salayacak yerde, engellemek iin elinden geleni yaptn."
"Hepsi numarayd. Hastam tedavi ediyormu roln oynadm, oysa gerekte sizin karlarnz
gzetiyordum. Kendiniz de grdnz gibi Firavun dipsiz uurumun kysnda." Taita, Nefer'in yatt hasta
odasn iaret etti. "Giderek sndn siz de gryorsunuz. Hedefimize ulamamza sadece birka adm
kald lordum. Birka gne kalmadan nnzdeki yol alacaktr." Ama Naja ikna olmamt. "Sabrmn
snrna varm saylrm," diye Taita'y uyardktan sonra ieri girdi. Yatan stndeki hareketsiz vcuda
bakmaya bile gerek grmeden hzl admlarla odadan kt.
-219O gnn iinde Nefer'in durumu derin bir komayla huzursuz bir ter dkme ve delice sayklamalar arasnda
gidip geldi. Bacann ocua dayanlmaz bir strap verdii anlalnca, Taita keten sarglar skt ve btn
bacann korkun ekilde imi olduunu grd. Yaray kapatan dikiler gerilmi ve morarm etin ime
batmt. Taita, hayat bylesine ince bir pamuk ipliine balyken ocuu yerinden oynatmaya cesaret
edemeyeceini biliyordu. Son haftalarda o kadar dikkatle tasarlad planlar sert bir biimde hareket
ettiril-medii takdirde uygulanamazd. Bu durumda yaraya mdahale etmek lmcl bir kan zehirlenmesini
gze almak demekti. Ne are ki baka bir k yolu yoktu. htiyar adam aletlerini brakt ve btn baca bir
sirke solsyonunun iinde ykad. Sonra, uyuturucunun ykl bir dozunu daha Nefer'in azna aktt. lacn
etkisini gstermesini beklerken Horus'a ve Tanra Lostris'e dua ederek korumalarn istedi. Sonra neteri
eline alarak yarann dudaklarn bir f arada tutan dikilerden birini kesti.
Etin patlarcasna almas ve mide bulandrc sar cerahatin sel gibi fkrmas onu bile artt. Bir altn
kaktan yararlanarak yarann iini kazd. Metalin yarann derinlerinde sert bir cisme arptn hissedince
de fildiinden bir forsepsle yarann iini kartrd ve cismi forsepsin iki ucuyla yakalad. Sonunda onu
yaradan karabildi. Cisme kap aralnn aydnlnda baknca aslann penesinden kopan, kk parmak
uzunluunda bir kymk olduunu grd. Hayvan Nefer'i paralarken kopmu olmalyd.
Cerahatin akmas iin yaraya altndan bir tp yerletirdikten sonra baca
tekrar sard. Akam saatleri yaklarken Nefer mucize denebilecek ekilde iyi
leme yolundayd. Ertesi sabah hl halsizdi, ama kanndaki ate dmt.
Taita kuvvetlenmesi iin ona bir urup iirdi ve Lostris'in Tlsm'n bacann
stne koydu. leyin ocuun yannda oturup bir karara varmaya alrken
kepenklerin trmalandn duydu. Bunlar aralaynca Merykara odann iine
szld. Kzcaz ok zgnd, alam olduu belli oluyordu. Taita'nn ze

rine atlarak ihtiyarn bacaklarna sarld. "Onlar buraya gelmemi yasakladlar," diye fsldad. Onlarn kimler olduunu aklamasna gerek yoktu.
Devam etti. "Ama ben terastaki muhafzlar tanyorum, onlar da benim gememe izin verdiler."
"Yava, yavrum." Taita kzn salarn okad. "Kendini bu kadar hrpalamana lzum yok."
"Taita, onlar Nefer'i ldrecekler."
"Onlar dediin kimler?"
"O ikisi." Merykara tekrar hkrmaya baladndan yapt aklama kolay anlalr gibi deildi. "Benim
uyuduumu, ne konutuklarn anlamayacam dndler. Adn azlarna almadlar, ama ben Nefer'den
bahsettiklerini biliyorum."
"Ne sylyorlard?"
"Seni artacaklar. Sen Nefer'i yalnz braknca iin uzun srmeyeceini sylediler." Kk kz yutkundu.
"Ne kadar korkun, Taita! Kendi kz kardeimizle o adam... o canavar."
"Ne zaman?" Taita akln bana getirmek iin kk kz sarst.
"Yaknda. ok yaknda." Merykara'nn sesi dzelmiti.
"Nasl yapacaklarn da sylediler mi prenses?"
"Babil'den gelen o cerrah Noom. Naja, onun ince bir ineyi Nefer'in burun deliinden beynine sokacan
syledi. Kanama ya da bakaca bir belirti olmayacakm." Taita, Noom'u iyi tanyordu; Teb'deki
ktphanede krk bacak kemiklerinin doru tedavisi konusunda uzun uzun tartmlard. Noom, Taita'nn
etkili konumas ve bilgisi karsnda suratna tokat yemi gibi olmutu. Taita'nn nn ve yeteneklerini ok
kskanyordu. Rakip ve korkulacak bir dmand.
"Cesaret edip bizi uyarmaya geldiin iin tanrlar seni dllendirecekler, Merykara. Ama buraya geldiin
anlalmadan gitmen gerekiyor. Eer senden phelenirlerse Nefer'e yapmak istediklerini sana da
yaparlar."
Kk kz gittikten sonra Taita bir sre oturup dncelerini toparlamaya alt ve plann tekrar gzden
geirdi. Bu ii yalnz bana yapamazd, bakalarndan yardm almak zorundayd, bunun iin de en iyi ve
gvenilir olanlar semiti. O kiiler harekete gemeye hazrdlar, sadece Taita'nn iaretini bekliyorlard.
Plan artk daha fazla ertelenemezdi.
Emri zerine kleler scak su dolu leenler getirdiler. Taita da Nefer'i tepeden trnaa ykad ve yaralarn
tekrar sard. Bu arada hl kanayan bacandaki ak yarann stne koyun ynnden pansuman yapmt.
Bu ii bitirince Taita muhafzlar kimseyi ieri almamalar iin uyard ve odaya btn girileri tkad. Bir sre
dua etti, sonra mangala gnlk atarak kokulu mavi dumann iinde lm ve mezarlklarn tanrs Anubis'e
eski ve ok etkin bir by yapt.
-221 -220-

Ancak bundan sonra yeni ve kullanlmam bir gaz lambasnn iinde Anubis'in iksirini hazrlamaya giriti.
Karm mangalda kanla ayn sy bulana kadar stt ve Nefer'in sakin sakin uyuduu yataa gtrd.
ocuun yavaa ban dndrd ve lambann uzunca ucunu kulann iine soktu, iksiri yapkan
damlalar halinde ar ar kulan iine aktt. Fazlasn zenle sildi ve kendi derisine dememesine dikkat
etti. Sonra Nefer'in kulan kk bir pamuk topuyla tkad ve bunu ok ayrntl bir muayene yaplmadka
grlmeyecek ekilde kulak kanalnn iine itti.
Kalann mangaldaki kmrlerin stne dknce iksir birden alev alp eki bir duman salverdi. Sonra
lambay yala doldurdu ve fitili yakt. Lambay daha sonra odann bir kesindeki br lambalarn yanna
brakt.
Yataa dnd ve yanna meldi. Soluk aldka Nefer'in gsnn kalkp indiini grebiliyordu. Her soluk
daha ard, her iki soluun aras da giderek uzuyordu. Sonunda solunum tamamen durdu. Taita iki
parman Nefer'in boynunda kulann altna dayad ve ierdeki hayat gcnn atn hissetti. Ama ok
gemeden bu da zayflad ve kefedilmemesi iin Taita'nn tm yetenek ve deneyimini kulland minik bir
bcein kanat rpndan ibaret kald. Sol elinin parmaklaryla kendi boynundaki hayat gcnn atlarn
sayd ve ikisini kyaslad.
Sonunda kendi at Nefer'in boynundaki belirli belirsiz bir tek rpntya karn yz oldu. ihtiyar adam
ocuun gzlerini yavaa kapad, cesedin hazrlanmas gelenekleri uyarnca gz kapaklarnn stne birer
muska koydu Arkasndan stlerine birer keten eridi balad, aznn almasn nlemek iin de enesinin

altndan ikinci bir erit geirdi. Nefer'in iksirin etkisinde kald her dakika tehlikeyi artrd iin hzl
alyordu. Sonunda kapya giderek srgy kaldrd.
"Yukar Kralln Naip'ine hemen haber yollayn," dedi. "Firavun'la ilgili korkun haberi duymak iin hemen
gelmesi gerekir."
Lord Naja alacak bir neeyle geldi. Prenses Heseret de yanndayd. Arkalarndan Lord Asmor, Asurlu
Hekim Noom ve konseyin ou yeleri de geliyordu.
Naja tekilerin saltanat dairesinin dnda beklemelerini buyurdu ve yalnz onunla Heseret odaya girdiler.
Taita onlar selamlamak iin yatan yanndan kalkt.
Heseret gsterili ekilde alyor, gzlerini nakl bir keten alla rtyordu. Naja yatan stnde kaskat
yatan sargl vcuda baktktan sonra gzlerinde bir soruyla Taita'ya dnd. Taita da yant olarak hafife ban edi. Naja gzlerindeki zafer sevincini
maskeledikten sonra yatan yanna diz kt. Bir elini Nefer'in gsnn stne koydu ve scakln yerini
yava yava yaylmakta olan bir souklua braktn hissetti. Naja l Firavun'un hami tanrs olan Horus'a
yksek sesle dua etti. Tekrar ayaa kalkt zaman Taita'nn st kolunu kuvvetlice skt.
"iin rahat olsun, Byc, senden talep ettiimiz her eyi yaptn. dlsz kalmayacaksn." Naja bu
szlerden sonra ellerini rpt, ieri koan muhafza da, "Konsey yelerini toplantya ar," diye emretti.
yeler ciddi bir yzle odaya girdiler ve er kiilik sralar halinde yatan etrafnda toplandlar.
Naja, "Saygdeer Hekim Noom yaklasn," diye emretti. "Firavun'un ldne dair Byc'nn bildirisini
doallasn bakalm."
Sralar alp Asurlu'ya yol verdi. Adamn uzun lleleri kzgn maalarla kvrlmt ve omuzlarna
dklyordu. Sakal da Babil modasna uygun biimde kvrlmt. Entarisi yerleri spryordu, yabanc
tanrlarn simgeleri ve sihirli motif ilemeleriyle bezeliydi. l yatann yanna diz kerek cesedi muayene
etmeye balad. inden kara kl kmeleri fkran dev bir kancal burunla Nefer'in dudaklarn koklad. Daha
sonra kulan Nefer'in gsne dayad ve Taita'nn endieli kalbinin yz at sresince dinledi. Taita
Asurlu'nun yeteneksizliine ok fazla bel balamt.
Derken Noom entarisinden uzun bir gm ine ekti ve Nefer'in gevek elini at. inenin ucunu trnan
altnda derine batrd ve bir kas tepkisi ya da bir damla kann belirmesini bekledi.
Sonunda ar ar ayaa kalkt. Ban sallarken kvrk dudanda ve skntl yznde derin bir hayal krkl
okunuyordu.
Taita gm ineyi kullanmas karlnda kendisine hesapsz dller vaat edildiini tahmin etti. "Firavun
ld," diye bildirdi. Yatan etrafndakiler kt gzden ve tanrlarn fkesinden korunma iaretini yaptlar.
Lord Naja ban arkaya att ve ilk yas feryadn salverdi, arkasnda duran Heseret de gzel sesiyle feryad
srdrd.
Taita yas tutanlarn yatan yanndan geip birer birer oday terk etmelerini seyrederken sabrszln zor
frenliyordu. Odada yalnz Naja'yla Heseret, Noom ve Yukar Krallk eyaletlerinin vezirleri kalnca Taita yine
ne kt. "Lord Naja, hogrnz diliyorum. Doumundan beri Firavun Nefer Seti'nin lalas ve hizmetkr
olduumu biliyorsunuz. imdi lmnde de ona sayg ve grev
-223- 222 -

borluyum. lsn Keder Salonu'na gtrenin ve orada kalbiyle i organlarn karmak zere kesiyi
yapann ben olmama izin verecek misiniz? Bunu bana bahedebileceiniz en byk onur olarak kabul
ederdim."
Lord Naja ksa bir sre dndkten sonra olur gibilerden ban edi. "O onuru hak ettin. Seni Firavun'un
kutsal bedenini cenaze tapnana gtrmek ve kesiti yaparak mumyalama ilemini balatmakla
grevlendiriyorum."
Yal sava Hilto, Taita'nn artmas zerine hemen gelmiti. Sarayn kaplarndaki karakolda
bekliyordu. Nbyeli aman Bay' ve en ok gvendii adamlarndan drdn de beraberinde getirmiti.
Bunlardan biri Nefer'in ocukluundaki dostu ve arkada Meren'di. ocuk imdi uzun boylu ve berrak
bakl yakkl bir muhafz subayyd. Taita bu greve katlmasn ondan zellikle istemiti.
Mumya ustalarnn cesetleri cenaze tapnana tamakta kullandklar hasr rgl uzun sepeti hep birlikte
tamlard. Bo sepet tahmin ettiklerinden daha ar kmt.
Taita onlar lm odasna alr almaz Hilto'ya, "Ltfen abuk! Her saniye byk deer tayor," diye fsldad.

O vakte kadar Nefer'i uzun bir beyaz kefene sarm, yzn ketenin gevek bir katyla rtmt. Adamlar
sepeti yatan yanna braktlar ve Nefer'i saygyla kaldrarak bunun iine koydular. Taita sarsntdan
incinmemesi iin vcudun etrafn besledi, sonra sepetin kapan kapayarak, "Haydi, imdi tapnaa," dedi.
"Orada her ey hazr."
Taita antasn Meren'e emanet etti ve sarayn koridorlaryla avlularnda hzla ilerlemeye baladlar. Yas ve
keder alaylar onlar izliyordu. l Firavun geerken muhafzlar silahlarn indirdiler ve yere diz ktler.
Kadnlar ise yzlerini rttler ve hkrdlar. Btn lambalar sndrlm, mutfaklardaki ateler de
bacalardan duman kmamas iin rtlmt.
Giriteki avluda Hilto'nun arabalarndan bir blk beklemedeydi. Sepet ndeki arabann tabanna brakld
ve deri kaylarla baland. Meren, Taita'nn deriden alet antasn arabann nne koydu, Taita da arabaya
binerek dizginlere sarld. Ko boynuzlar bir at ezgisi tuttururken kafile yry hzyla kaplardan kt.
Firavun'un lm haberi kentte veba kadar hzla yaylmt. Halk kaplarn evresinde birikmiti, kafile
geerken alamalar ve ulumalar ald yrd. Kalabalklar nehir boyundaki yolun da iki yanna dizilmiti. Kederlerinden uluyan kadnlar, ileri atlarak kutsal
lotus ieklerini sepetin stne savurdular.
Taita atlar biraz daha hzlandrd, sonra biraz daha. Sepeti bir an nce tapnan zel odasna ulatrmak
iin sabrszlanyordu. Firavun Tamose batdaki orak tepelerde bulunan mezarna aylar nce gtrld
halde, Nefer'in babasnn tapna henz yklmamt. Nefer iin henz bir tapnak ina edilmemiti; o kadar
genti ki nnde uzun bir yaam olduu varsaylyordu. Vakitsiz lm babas iin hazrlanan binann onun
iin de kullanlmas dnda bir seenek brakmyordu.
Tapnan pembe renkli granitten yksek duvarlar ve sayvanl kaps yeil nehre bakan bir ykseltinin
stne oturtulmutu.
Alelacele toplaan rahipler kafileyi selamlamak iin bekliyorlard. Balar yeni tra edilmi ve yalanmt.
Taita geni giri yolundan geip arabay Keder Salonu'na kan basamaklarn dibinde durdurduunda
davullar ve sis-trum'lar ar bir tempoyla alnyorlard.
Hilto'yla savalar sepeti yerden aldlar ve onu omuzlarnda dengeleyerek basamaklar ktlar. Yasl bir
ilahi tutturan rahipler de arkalarndan geliyordu. Sepeti tayanlar Keder Salonu'nun ak duran geni tahta
kaplarnn nnde durdular, Taita da rahiplere bakt.
"Msr Naibi'nin ltuf ve otoriteleri sayesinde ben Taita, Firavun'un i organlarn karmakla
grevlendirildim." htiyar adam byleyici bakn bara-hibin yzne dikti. "Ben bu kutsal grevi yerine
getirirken herkes darda bekleyecek."
Anubis kardelerinin arasndan aknlk mrltlar ykseldi. Geleneklere ve kendi otoritelerine aykr bir
davrant bu.
Fakat Taita bakn barahibin gzlerinden ayrmayarak Lostris Tlsm'n tutan sa elini yava yava yukar
kaldrd. Barahip bu tlsmn korkun gcn biliyordu. "Msr Naibi'nin buyurduu gibi olsun," diye boyun
edi. "Byc grevini yaparken bizler de dua edeceiz."
Taita, Hilto'yla adamlarn kapdan geirdi, onlar da sepeti byk bir ciddiyetle Keder Salonu'nun ortasndaki
siyah diyorit tann yannda yere braktlar. Taita, Hilto'ya baknca salar krlam yal komutan byk bir
vakarla kaplara yrd ve onlar toplam rahiplerin yzne kapad. Sonra Nefer'in yanna kotu. kisi
sepeti birlikte aarak Nefer'in kefenli vcudunu iinden kardlar. Sonra onu siyah tan stne yatrdlar.
-225Bycler Kral / F: 15
-224-

Taita, Nefer'in yzn rten kuma katn ekti. Delikanl tpk gen tanr Horus'un fildiinden bir heykeli gibi
solgun ve gzel grnyordu. Taita onun ban bir yana evirdi ve Bay'a deri alet antasn sa elinin
yanna koymasn iaret etti. Taita kutunun iinden fildiinden forsepsi alarak bunun ularn Nefer'in
kulann iine soktu ve yn tkac kard. Kendi azn bir cam kavanozun iinden ektii lal renkli bir
svyla doldurdu ve altn bir tp vastasyla Anubis'in iksirinin tortularn Nefer'in kulak zarndan emip ykad.
Kulan iine baknca herhangi bir iltihap olmadn grerek rahatlad. Daha sonra kulak deliine
yumuatc bir merhem srd ve kula yine bir tkala tkad. ksirin panzehiri Bay'n elindeki baka bir
ienin iindeydi. ienin kapan karnca keskin bir kfuru ve kkrt kokusu yayld. Hilto, Nefer'i oturur
duruma geirmelerine yardm etti ve Taita ienin iindekini Nefer'in azna boaltt.

Meren'le tekiler bu olanlar bir ey anlayamadan seyretmilerdi. Nefer birden iddetle ksrd, oradakiler
de batl inanlarndan doan bir korkuyla geriye sradlar ve ktle kar allageldik iareti yaptlar.
Taita, Nefer'in plak srtna masaj yapt, delikanl da yine ksrerek bir miktar sar safra kustu. Taita, Nefer'i
canlandrmak iin aralksz alrken Hilto adamlarn yere diz ktrd ve bu grdkleriyle ilgili olarak
korkun bir gizlilik yemini ettirdi. Fena halde sarslan adamlar solgun bir yzle hayatlar pahasna yemini
ettiler.
Taita kulan Nefer'in srtna dayad, bir sre dinledi, sonra ban edi. ocua tekrar masaj yapt ve bir
kere daha dinledi.
Bay'a iaret etmesi zerine gen adam antann iinden bir tutam kurutulmu ot kard ve bunun bir ucunu
tapnan lambalarndan biriyle tututurdu. Otlar Nefer'in burnunun altnda tuttu. Delikanl haprd ve
ban br yana evirmeye alt. En sonunda kanaat getiren Taita, Nefer'i tekrar kefenine sard ve Bay'la
Hilto'ya bir iaret daha yapt.
kii tekrar sepetin bana dndler. Taita sahte taban kaldrp burada yatan baka bir cesedi ortaya
karnca odadakiler arp kaldlar. Bu ceset de beyaz bir kefene sarlyd.
Hilto, "Gelin! Onu kaldrn!" diye emretti.
Taita'nin dikkatli baklar karsnda ve Hilto'nun sert talimatlar uyarnca iki vcudu deitirdiler. Nefer'i
sepetin dibindeki gizli blmeye yatrdlar, fakat sahte taban henz yerletirmediler. Bay sepetin yanna
melip Nefer'in durumunu kontrol etmekle grevlendirildi. brleri yabanc cesedi diyorit platformun
stne yatrdlar.
-226Taita kefeni syrp Nefer'le ayn yalarda ve yapda bir gencin cesedini meydana kard. Ayn gr siyah
salar onda da vard. Bu cesedi temin etmek grevi Hilto'ya verilmiti. lkenin o gnlerdeki ortamnda bu i
g olmamt. Eyaletin yoksul d blgelerinde veba hl insanlar krp geiriyordu. Ayrca geceleri kentin
sokaklarndan toplanabilecek dv, cinayet ve yol kesen ekya kurban ller de vard.
Hilto btn bu kaynaklar gzden geirmiti. Sonunda, rastlant dahi olamayacak mkemmel koullar altnda
gen Firavun'un yerine geecek kiiyi bulmutu. Muhafzlar Teb'in en nfuzlu dar tccarlarndan birinin
kesesini yrten bu genci sust yakalamlar, yarglar da suluyu boularak ldrlmek cezasna
arptrmlard. Gen mahkm yap ve grn asndan Ne-fer'e o kadar benziyordu ki kardei yerine
geebilirdi. stelik alktan lenlerle veba kurbanlarndan farkl olarak gelimi vcutlu ve salklyd. Hilto
karar yerine getirmekle ykml kent muhafzlarnn komutanyla grm, bu dosta grme srasnda
ar altn yzk muhafz bann kesesine girmiti. Sonuta, hkmn Hilto syleyene kadar ertelenmesi
ve celladn yeteneinin msaade ettii lde mahkmun vcuduna az zarar verilmesi kararla-mt.
Adalet daha o sabah yerini bulmu olup ceset henz soumamt bile.
Cesetlerin i organlarnn konulmas iin ayrlm kavanozlar holn sonundaki kk apelde diziliydi. Taita,
Meren'e getirilmelerini ve hemen doldurulmalar iin kapaklarnn almasn emretti. Adam bu ii
grrkenTaita cesedi yuvarlad ve sol yann boydan boya yard. ncelie vakit yoktu. Elini alan arala
sokarak barsaklar kard, sonra her iki elini kullanarak neteri cesedin vcudunun daha derinlerinde
dolatrd. Gs boluuna ulamak iin nce diyafram kesti, sonra akcierlerin, karacierin ve dalan
tesine geti ve solunum borusunu akcierlere birletii yerinden kesti. Arkasndan cesedi yzkoyun
yatrd ve Meren'e lnn kabaetlerini ayrmasn emretti, arkasndan birka darbeyle ansn bzgen
kaslarn zd. Gsle karnn btn iindekilerin artk hibir balants kalmamt.
Taita hepsini tek bir ktle halinde diyorit levhann stne boaltt. Yz bembeyaz olan Meren sendeledi ve
elini azna yaptrd.
Taita, Tere deil, leenin iine," diye sert bir sesle emretti. Meren kuzeyde Firavun Trok'un birlikleriyle
asilere kar savamt. Bir adam ldrm ve sava alanndaki kymdan etkilenmemiti, ama imdi bir
kedeki ta leenin bana kotu ve bunun iine grltyle kustu.
-227Dirseklerine kadar kana batm olan Taita karacieri, akcierleri, mideyi ve barsaklar kmeler biiminde
ayrmaya girimiti. Bu i tamamlannca barsaklarla mideyi Meren'in kustuu leene gtrd. Mideyle
barsaklarn iindekileri akttktan sonra kavanozlara doldurdu. Her kavanozu salamura grevi yapan
natron tuzuyla doldurarak kapaklar mhrledi. Sonra elleriyle kollarn bu amala suyla doldurulmu
bulunan bronz leenlerin iinde ykad.
Bir ara endieyle Bay'a bakt. Nbyeli, yara izleriyle rtl dazlak kafasn eerek Nefer'in durumu
konusunda Taita'nn iini rahat ettirdi, ihtiyar adam kontroll bir aceleyle alarak karndaki kesii dikti.

Sonra yznn izgileri gzden gizlenene kadar kafay sard. Bu da olunca, o ve Hilto cesedi nat-ron'la dolu
byk banyo kvetine tayarak onu sert alkali karmna yatrdlar. Cesedin yalnz sargl kafas bu
banyonun dnda kalmt. Ceset ba rtl olarak gelecek altm gn sresince banyonun iinde
kalacakt. Rahipler bu srenin sonunda sarglar aacaklar ve cesetlerin deitirildii ortaya kacakt. Ama
Taita'yla Nefer o zaman ok uzaklarda olacaklard.
Ta platform deri kovalar dolusu suyla ykanp Taita'nn aletleri antaya yerletirildikten sonra kk grup
gitmeye hazrd.
Taita, Nefer'in yatt sepetin yanna diz kt ve derisinin scakln lmek ve solunumunu kontrol etmek
iin elini delikanlnn plak gsne dayad. Solunum ar ve dzgnd. Bir gz kapan da aa ekerek
gzbebeinin a nasl tepki verdiine bakt. Sonutan memnun kalnca Hilto'yla Bay'a gizli blmeyi
rtmeleri iaretini verdi. Bu da olup adamlar sepetin kapan da rtmeye giriince Taita onlar durdurdu.
"Onu ak brakn," dedi. "inin bo olduunu rahipler grsnler."
Adamlar sepeti tutamalarndan tutup kaldrdlar, Taita da onlar kapya gtrd. Hilto kaplar anca
rahipler kalabal balarn ileri uzattlar. Bo sepet geirilirken yle bir baktlar, sonra gasp edilen
grevlerini devir almak iin irkin bir aceleyle Keder Salonu'na atldlar.
Taita'nn adamlar, tapnan dnda toplam kalabalklar tarafndan nemsenmeyerek sepeti ndeki
arabaya tadlar, daha sonra da kafile halinde kentin yolunu tuttular.
Ana kaplardan kente girince dar sokaklar hemen hemen terk edilmi buldular. Halk ya gen Firavun iin
dua etmek iin cenaze tapnana akn etmiti ya da Nefer Seti'nin ardlnn ilan ediliini beklemek zere
saraya komutu. Ho, Yukar Kralln yeni Firavun'unun kim olaca hakknda kimsenin phesi yoktu.
- 228
Hilto arabay dou kapsndaki'\ karakola srd, sepet de arka kapdan zel dairesine tand. Burada her
ey Nefer'i karlamaya hazrd. Delikanly dipteki blmeden kardlar. Taita da^Bay'n yardmyla Nefer'i
tamamen diriltmek iin kollar svad. Birka saal sonra delikanl biraz dar ekmei yiyecek ve balla
kartrlm scak ksrak st iecek kadar toparlanmt.
Taita sonunda Nefer'i bir sre Bay'a emanet etmenin bir sakncas olmadna karar verdi ve bo olan dar
sokaklarda arabasn srd. Aniden ilersin-de lgnca yaa ve alk sesleri duydu. Saray evresine
yaklanca yeni Fira-vun'un tahta kn kutlayan youn bir kalabalkla evrili buldu kendini. "Kutsal
Majesteleri Firavun Naja Kiafan'a lmsz hayat!" diye iten bir heyecanla uluyorlar ve arap testilerini
elden ele dolatryorlard.
Kalabalk o kadar youndu ki Taita, Meren'le birlikte arabay brakp kalan yolu yrmek zorunda kald.
Sarayn kaplarndaki muhafzlar onu tandlar ve gemesi iin kllarnn kabzalarndan yararlanarak yolu
atlar. Saray arazisine girince Taita byk salona kotu ve orada da yeni bir dalkavuk kalabal-yla
karlat. Btn subaylar, saray erkn ve devlet ileri gelenleri yeni Fira-vun'a sadakat ve ballk yemini
etmek iin beklemedeydiler, fakat Taita'nn n ve sinir bozucu bak kalabaln alarak onun n sralara
gemesini garantilemeye yetti.
Firavun Naja Kiafan'la kraliesi salonun ucundaki kaplarn te yanndaki zel odadaydlar. Fakat
majestelerinin huzuruna alnmak iin Taita'nn sadece ksa bir sre beklemesi gerekti.
Naja'nn ifte tac imdiden banda tadn ve harman dveniyle oban deneini gsnn stnde
apraz tuttuunu grerek ard. Kralie Heseret ise yamurun okad bir l gl gibi parlamt.
Taita'nn hatrlad kadar gzel, makyajnn altnda solgun ve huzurluydu, ustalkla uygulanan rastk ise
gzlerini daha da iriletirmiti.
Taita ieri girince Naja etrafndakileri savd ve ok gemeden yalnz kaldlar. Yalnzca bu bile byk bir
itibar iaretiydi. Derken Naja harman dveniyle oban deneini brakt ve gelip Taita'y kucaklad. "Senden
asla phe etmemeliydim, Byc," derken sesi eskisinden de gl ve otoriterdi. "Minnettarlm hak
ettin." Sa elinin parmandaki olaanst gzellikte yakutlu bir altn yz karp Taita'nn sa elinin
iaret parmana geirdi. "Bu, sevgimin sadece kk bir nianesi," dedi. Taita onun nasl olup da bu kadar
kuvvetli bir tlsm onun eline verdiine ard; sadece Naja'nn salarndan bir perem veya trnak kesikleri
bundan daha gl olabilirdi.
-229Heseret de gelip ihtiyar adam pt. "Sevgili Taita, aileme daima sadk ol-musundur. Aklndan, hayalinden
gemedii kadar ok altnn, arazilerin ve gcn olacak."
Onca yldan sonra gen kadn onu ne kadar az tanyordu. "Cmertliiniz sadece gzelliinizin yannda
glgede kalyor," dedi, Heseret de aptal aptal srtt. Taita bundan sonra Naja'ya dnd. "Tanrlarn benden

talep ettiklerini yaptm, majesteleri. Ama bana pahalya mal oldu. Grev duygularma ve kalbimin emirlerine
aykr davranmak hi kolay olmad benim iin. Nefer'i sevdiimi biliyorsunuz. imdi ayn grev duygusunu ve
sevgiyi size borluyum. Yalnz imdi bir sre Nefer'in yasn tutmam ve ruhuyla barmam lazm."
Naja, "l Firavun iin ac duymaman zaten garip olurdu," diye onaylad. "Benden istediin nedir, Byc?
Sadece sylemen yeterli."
"le gidip bir sre yalnz kalmam iin izninizi istiyorum, majesteleri."
Naja, "Ne kadar bir zaman iin?" diye sordu, Taita da Firavun'un, Ta-ita'nn elinde olduunu sand
lmezliin anahtarn kaybetmekten korktuunu anlad.
Taita, "Uzun zaman kalmam, majesteleri," diye onu rahatlatt.
Naja ksa bir sre dnd. Hibir zaman acele kararlar veren bir adam olmamt. Sonunda iini ekerek
stnde bir yaz kalemiyle bir papirsn durduu alak masaya yrd. Hemen bir izin tezkeresi yazd ve
buna zel mhrn bast. Mhrn uzun zaman nce tahta gemesi beklentisiyle hazrland belliydi. Naja
bir yandan mrekkebin kurumasn beklerken, "Nil'in gelecek takn balayana kadar kalabilirsin, ama o
zaman yanma dnmen gerekir. Bu belge istediin yere yolculuk etmeni ve topraklarmn herhangi bir
yerindeki saltanat ambarlarndan gereksinecein her trl yiyecek ve donanm alman salayacaktr," dedi.
Taita, Firavun'un ayaklarna kapand, ama Naja bir baka olaanst alakgnlllkle onu ayaa kaldrd.
"Git, Byc!" dedi. "Ama kararlatrlan gnde bize dnerek hak ettiin dlleri al."
Taita papirs rulosunu sk sk tutarak kapya doru geriledi ve kutsama hareketlerini yapt.
Ertesi sabahn erken saatlerinde kentin byk ksm uyurken ve dou kapsndaki nbetilerin bile
esneyerek gzleri kapanrken Teb'den ayrldlar.
-230Nefer drt at tarafndan ekilen bir yk arabasnn arkasna yatrlmt. Bu yk arabalar Hilto tarafndan
dikkatle sttmiti. Gl ve salkl olmakla beraber, hasete ya da dedikoduya yol aacak stn nitelikleri
yoktu. Arabaya en zorunlu yiyecek maddeleri ve bir kez nehir vadisinden ayrldktan sonra
gereksinebilecekleri donanm doldurulmutu. Hilto zengin bir ifti gibi giyinmiti. Meren gya olu, Bay da
kleleriydi.
Nefer arabann dibindeki samanla doldurulmu bir iltenin stne, tabaklanm bir deri perdenin altna
yatrlmt. Artk tamamen kendine geldiinden Taita'nn ona btn sylediklerini anlayabiliyordu. Muhafz
avu Firavun'un belgesine ramen igzarlk etti. Bandaki kukuleta yznden Taita'y tanmadndan
arkasndakileri denetlemek iin arabaya trmand. Perdeyi ekip de Nefer'in, Taita tarafndan resmedilen
vebann amaz krmz leke.eriyle beneklenmi yzn grnce avu dehet iinde kfr bast.
Ktlkleri def etme iaretini yaparak arabadan atlarken o kadar panik halindeydi ki lambasn elinden
drd ve ayaklarnn dibinde tuzla buz olmasna neden oldu.
Dizginleri tutan Hilto'ya, "Gidin buradan!" diye bard. "O pis vebaly kentten dar karn."
Nehir kysndaki ovay ap ekili arazilerle ln snrn oluturan tepelere ulamalarna kadarki birka gn
sresince iki kez daha askeri devriyeler tarafndan durduruldular. Ama Firavun'un belgesiyle veba kurban
her defasnda ksa bir gecikmeden sonra yollarna devam etmelerini salad.
Teb'de cesetlerin deitirilmesinin henz kefedilmedii ve alarm verilmedii devriyelerin tavrndan belliydi.
Taita buna ramen ancak tepeleri ap le girdikleri ve douda Kzldeniz'e giden eski ticaret yolunu
izlemeye baladklar zaman rahatlayabildi.
Nefer artk arabadaki yatandan aa inebiliyor ve ksa srelerle arabann yannda topallayarak
ilerleyebiliyordu. nkr etmesine ramen bacann ona hl ac verdii belli oluyordu, ama ok gemeden
daha rahat ve daha uzun sreler yrmeyi baarabildi.
Eski Gallala kentinin harabelerinde gn dinlendiler. Su torbalarn ac sulu kaynakta doldurdular ve atlarn
tal yolun yorgunluundan sonra dinlenmesine olanak tandlar. Bay'la Taita ayrca hayvanlarn idizleriyle
ve toynaklaryla ilgilendiler. Yola devam edecek kadar dinlendikten sonra bilinen yolu izlemediler; gece
serinliinde yolculuk ederek yalnz Taita tarafndan bilinen ve Cebel Naga-ra'ya giden patikaya saptlar.
Bay'la Hilto, arkalarnda braktklar izleri sprd-ler ve oralardan getiklerini belli edecek hibir iaret
kalmad.
-231 Prl prl yldzlarn aydnlatt bir gecede maaraya vardlar. Kk szntda o kadar ok insanla ata
yetecek kadar su olmadndan arabadaki eya indirilir indirilmez Hilto'yla Bay geri dndler. Taita'yla
Nefer'e hizmet etmesi iin Meren'i maarada brakmlard. Hilto hastalk bahanesiyle birliinden istifa
etmiti, dolaysyla da her dolunayda Bay'la birlikte geri dnerek Teb'den malzeme, ila ve haberler

getirmekte serbestti.
Cebel Nagara'daki ilk ay abuk geti. Nefer'in yaralan temiz ve kuru l havasnda herhangi bir aksilik
karmadan abuk kapand, ok gemeden de delikanl topallayarak da olsa le giderek avlanabildi. l
tavanlarn rktyorlar ve onlar frlattklar sopalarla deviriyorlard ya da Taita kaynan yukar-snda
tepenin doruunda oturuyor ve gizlenme bysne bavurarak ceylan srlerini oklarn menziline girecek
kadar yakna ekiyordu.
Hilto o ayn sonunda Bay'la birlikte Teb'den dnd. Getirdikleri haberlere baklrsa, Taita'nn hilesi henz
ortaya kmamt, btn halkla birlikte Firavun Naja Kiafan da Nefer'in cesedinin Keder Salonu'ndaki natron
banyosunda yattna hl inanyordu.
Hilto'yla Bay ayn zamanda Aa Krallktaki ayaklanmann ve Firavun Trok'un Manai'deki dehet verici
misillemelerinin haberini getirmilerdi. Na-ja'nn da Trok gibi vergileri artrd ve orduya srekli adam ald
Yukar Krallkta da isyan hareketleri olmutu. Hilto, "Memlekete bar hkim olduu halde, silahl kuvvetlerin
bu kadar artrlmasna insanlar kzyorlar," diye bildirdi. "yle sanyorum ki silahl ayaklanmalar yaknda
Yukar Kralla da yaylacak, Naja ise asilerin kuzeyde yapld gibi hakkndan gelecektir. ki Firavun'un
tahta klarn alklayanlarn pek yaknda fitil fitil burnundan gelecei kesin."
Nefer, "Aa Krallktan daha baka ne haberler getirdin?" diye merakla sordu. Hilto ticaret dnyasndan
haberleri, dar fiyatlarn, Asur'un zel elisinin Firavun Trok'un sarayna yapt ziyareti uzun uzun
anlatmaya giriti. Nefer sabrszlk iinde dinledi, Hilto bitirince ise ."Prenses Mintaka hakknda ne gibi
haberler var?" diye bilmek istedi.
Hilto arm grnd. "zel bir ey bilmiyorum. Avaris'te olduunu sanyorum, ama emin olamam."
Hilto dn yolculuunda kalabalk bir oriks keisi srsnn izlerine rastlamt, Taita'dan bunlar izleyip
avlamak iin izin istedi. Kurutulmu av hayvan yiyecek stoklarna katkda bulunacandan Taita hemen raz
oldu. Fakat Nefer'in henz avc kafilesine katlacak kadar kuvvetli olmadn belirtti. Bu delikanly her
nedense mutsuz etmedi, hatta avlarn bulunmas, sonra da
orikslere yaklalnca avclar gzden gizlemesi iin Taita'nn da kafileyle gitmesini nerdi.
Maarada yalnz kalnca Nefer sedir aac tahtasndan kk sandktan Hil-to'nun ona getirdii papirs
rulolaryla yaz malzemesini kard ve Mintaka'ya bir mektup yazmaya giriti. lm haberinin imdiye dek
Avaris'e ulam olacan biliyordu. Mintaka'nn Balasfura'da btn ailesiyle birlikte lmyle ilgili yanl
raporlar duyunca ektii aclar ok iyi hatrlyor ve gen kzn ayn ekilde zlmesini nlemek istiyordu.
Nianlarn iptal edenin Naja'yla Trok olduunu, kendisinin onu lmsz hayatndan daha ok sevdiini ve
onu kars yapana kadar rahat yz grmeyeceini Mintaka'nn bilmesini istiyordu.
Ancak btn bunlarn, papirsn yanl ellere gemesi halinde bir anlam tamamas iin yalnz Mintaka'nn
anlayabilecei bir dille yazlmas gerekiyordu.
Gen kz mektubun banda "Birinci Yldz" diye selamlad. Adnn neden tretildiini tarttklar zaman
Nefer'e "Bana Gkyz Avcs'nn nc yldznn adn vermiler," dediini Mintaka hatrlayacakt.
Nefer bunun zerine, "Hayr," demiti, sen nc deil, btn gkyznn birinci yldzsn."
Delikanl hiyeratik yaznn simgelerini byk bir zenle izdi -el yazs sanatnda oldu bitti stn bir yetenek
sahibiydi. Mektubu "Dabba'daki lgn" diye imzalad, lde yalnz olduklar zamanki aykr davranlarn
ima etmesinin Mintaka'da pheye yer brakmayacana gveniyordu.
O akam avclar dnp de oriks biftekleriyle kendilerine ziyafet ekerlerken Nefer, Hilto'yla konumak iin
uygun bir frsat bekledi. Taita kamp ateinin etrafndaki gruptan ayrlp bir sre l gecesinde uzaklanca bu
frsat elde etti. Hilto'nun Teb'den getirdii malzeme arasnda kocaman bira kavanozlar da vard. Taita
biradan bir, iki kse imiti, ama yan gsteren tek tuk iaretlerden biri svnn iinden geme hzyd.
Taita konuulanlar duyamayacak kadar uzaklatktan sonra Nefer, Hil-to'ya uzanp, "Senden benim iin bir
i yapman isteyeceim," diye fsldad.
"Bana onur vermi olursunuz, majesteleri."
Nefer kk papirs rulosunu ona verdi. "Bunu hayatn pahasna koru," diye emretti, Hilto ruloyu alnn
altna gizledikten sonra Nefer ona, ruloyu Avaris'te prensese vermesini buyurdu. Son bir uyarda daha
bulundu. "Bunu kimseye syleme. Byc'ye bile. Kutsal yemini eder misin?"
Ertesi akam Hilto'yla Bay havann serinlemeye balad gn batmnda Cebel Nagara'dan ayrldlar.
Nefer'e sadakat yeminlerini tekrarladlar, Taita'dan
-232233 -

onlar kutsamasn ve korunmalar iin bir tlsm istediler, sonra da yldzlarn altnda yola koyuldular. Atlar
kum tepelerinin ilk yamacn trmandlar ve geceleyin souyunca atrdayan gm renkli kayalarn
arasnda uzaklatlar.
Atlarn nnde yryen Bay birden irkilerek vahi dilinde aknln anlatan bir kfr savurdu ve
boynundaki aslan kemiinden tlsma uzand. Kayalarn arasndaki glgelerin iinden kan garip ekli iaret
ediyordu.
Hilto ondan da ok telalanmt. "Kenara ekil, ktcl glge," diye bararak kamsn aklatt ve ktle
kar olaan iareti yapt, sonra da hortlaklarla gulyabanileri karmak iin sihirli szleri geveledi.
"Rahat ol, Hilto!" Grnt en sonunda konutu. Ay o kadar parlakt ki talk zeminin stne uzun bir glge
dryor ve yaratn ban pota iindeki gm eriyii gibi ldatyordu. "Benim, Byc Taita."
Hilto, "Sen olamazsn!" diye bard. "Ben Taita'y gn batmnda Cebel Nagara'da braktm. Seni tanyorum.
ller diyarndan gelmi korkun bir hortlaksn ve Byc olduuna bizi inandrmaya alyorsun."
Taita yaklap Hilto'nun kaml elini yakalad. "Etimin scakln hisset," dedi, sonra Hilto'nun elini kaldrp
yzne gtrd. 'Yzme dokun ve sesimi dinle."
Fakat yal sava, ancak Bay aslan kemiiyle Taita'nn gsne dokunduu, mezar kokup kokmadn
anlamak iin nefesini koklad, sonunda da olduunu ileri srd kii olduunu syledii zaman istemeye
istemeye kanaat getirdi. "yi de bizden nce nasl buraya gelebldiniz?" diye inler bir sesle sordu.
Bay gizemli bir tavr taknd. "Uzman olanlarn yntemleri vardr," dedi ona. "Bu soruyu sormamak daha iyi."
Taita gevezelii kesti. "Hilto, stnde hepimizi lmcl bir tehlikeye atacak bir ey var. lm ve karklk
kokusunu szdryor."
Hilto huzursuz gzkyordu. "Bunun ne olduunu bilemiyorum."
Taita, "O, Msr tarafndan sana emanet edilen bir ey. Ve bunun ne olduunu ok iyi biliyorsun."
"Msr tarafndan ha." Hilto sakaln kad ve ban sallad.
Taita elini uzatt, Hilto da iini ekti ve daha fazla direnmeden boyun edi. Belindeki deri kesesine elini soktu
ve parmen rulosunu meydana kard. Taita bunu onun elinden ald. "Bundan kimseye bahsetme," diye
uyard. "Kimseye, bizzat Firavun'a bile. Beni duydun mu, Hilto?"
"Sizi duyuyorum, Byc."
Taita papirs sa elinde tuttu ve ona srarla bakt. Bir, iki saniye sonra rulonun stnde minik bir parlak
nokta belirdi, bir duman halkalar evire evire gece gnn iinde ykseldi, sonra rulo alev alev yanmaya
balad.
Taita ruloyu parmaklarnn arasnda yanmaya terk etti, oluan scaklk yznden suratn ekitmedi bile ve
kllerin toza dnmesini seyretti.
Hilto, "Bu salt sihir," diye soludu.
Bay dudak bkt. "Sadece bir yaman bile baarabilecei bir numara."
Taita kutsamak iin sa elini kaldrd. "Tanrlar yolculuunuz sresince sizi korusun," dedi. Ve arabann takr
tukur ilerleyip karanla karmasn seyretti.
Taita yine Cebel Nagara'daki maarada yaklm kk atein banda ln souuna kar ihtiyar
kemiklerini styordu. st bir koyun postuyla rtl olarak arka duvarn dibinde uyuyan Nefer'e bakt.
Delikanlnn onu faka bastrmak iin yapt ackl denemeye kzmamt. ileri ya insanln ekitmemi
veya itirasn aclarna ilikin anlarn soldurmamt, dolaysyla Nefer'in Mintaka'nn korkusunu giderme
arzusunu paylayordu. Bununla birlikte Mintaka'ya kar sevgi derecesinde bir ba duyuyordu.
Bu acma hissinin olas sonularn hibir zaman Nefer'in yzne vurma-yacakt. Varsn, onun yaadn
Mintaka'nn yaknda reneceini dnerek ii rahat etsindi.
Delikanlnn yanna meldi ve ona dokunmadan benliinin en derinlerine szmaya giriti. Hastas
zerindeki etkisi konusunda uzun deneyimleri olduundan bunu kolaylkla baard. Nefer kprdad,
homurdand ve anlaml, anlamsz bir eyler mrldand. Taita'nn gc derin bir uykunun koynundayken bile
ona ulam, onu a gibi kuatarak hemen hemen uyanmann eiine getirmiti.
Delikanlnn vcudu tamamen iyilemeye doru epeyi bir yol kat etmiti. Taita daha da derine indi. Ruhu
salam, yaad skntlar ise ona hibir ey kaybettirmemi. abalarmzn bir sonraki aamasna geme
zaman yaklat.
htiyar adam tekrar atein yanna dnd ve iine birka akasya denei daha katt. Sonra oturup arkasna
yasland, ama uyumak iin deil. Onun yanda birine gece bir, iki saatlik uyku yetiyordu nk. Amalad,
olaylarn hasl ettii cereyanlara zihnini amakt. Bunlarn kimi uzakta, kimi daha yakndayd. Taita nehirdeki
ya da yaamn iindeki bir kayaym gibi o cereyanlarn anafor gibi etrafnda dnmesine terk etti kendini.

-235234-

Ertesi ay bir ncekinden daha abuk geti, Nefer de bu arada daha kuvvetlendi ve daha huzursuz
gzkmeye balad.
Topallamas her gn biraz daha hafifliyordu, sonunda bsbtn kayboldu. ok gemeden vadi tabanndan
tepelerin doruuna doru Meren'le yaryordu. Bu yarmalar vahadaki yaamlarnn gnlk paralarndan
biri oldu. Meren nceleri kolayca kazanyordu, ama ok gemeden bu deiti.
Hilto'nun gidiinin yirminci gnnde afak skerken maarann azndan itibaren yarmaya baladlar ve
talk vadi tabannda omuz omuza kotular, ama yamaca trmana getiklerinde Nefer biraz ne geti. Yar
yolda kuvvetli bir hamle daha yapt ve Meren'i arkasnda soluk solua brakt. Tepenin doruuna varnca
arkasna dnd ve zafer sevincini ifade eden bir hareketle ellerini kalalarna dayayarak Meren'e gld.
Uzun ve gr salar afak esintisinde omuzlarnn stnde uuuyordu. Gne arkasnda gkte
ykselmekteydi; altn renkli klar bann etrafnda bir hale oluturdular.
Taita yar aadan izlemiti, dnp maaraya girecei srada ln sessizlii iindeki rktc bir ses
onu durdurdu. Yzn ge evirince mavi fonun nnde daire izen koyu renkli bir nokta grd ve tanrnn
kutsal varln yaknnda hissetti. Ses tekrar duyuldu, geri ok hafifti, ama insann yreini titretiyordu: kral
ahinin unutulmaz arsyd bu.
Nefer de tepenin doruunda sesi duymu, nereden geldiini anlayabilmek iin ban evirmiti. Minik ekli
seebildi ve ona doru ellerini uzatt. Bu hareket bir emirmi gibi, ahin inie geti ve giderek bymeye
balad. Ne-fer'e doru pike yaparken kanatlarnn stnden geen rzgrn inledii duyuluyordu. Ku bu
hzla delikanlya arpt takdirde, etlerini paralar ve kemiklerini krard. Ama ahin yukarya dnk yzne
doru gelirken Nefer irkilmedi bile.
ahin son anda iniini durdurdu ve delikanlnn bann yukarsnda hareketsiz kald. Nefer uzand,
neredeyse kuun gsnn ipek gibi parlak, gzel tylerine dokunacakt. Taita bir an kuun yakalanmasna
gz yumacan sand, ama ahin birden kanatlarnn hareketini deitirerek ykselmeye balad. O
yalnzlk hissi veren gzel ln bir kere daha duyurdu, sonra da gnee doru alelacele umaya
balayarak sanki o alev topunun iinde kayboldu.
Hilto Cebel Nagara'ya yapt son ziyaretinde tam arlkl bir sava yayn beraberinde getirmiti. Nefer,
Taita'nn kontrolnde her gn yayla idman
-236yapyor, srlyla omuzlarndaki kaslar glendiriyor, onlar silah kapp sonuna kadar gererek kollar
yorulmadan ve titremeye balamadan nian alacak dzeye getirmeye alyordu. Sonra, Taita'nn komutu
zerine yz metre uzaktaki bir hedefe saplanacak oku salyordu.
Nefer tepenin eteindeki gizli bir akasya koruluundan kendine akasya odunundan ar bir sopa kesti ve
elinde kusursuz dengeyi bulana kadar biimlendirdi, kazd ve cilalad. O ve Taita afan serinliinde
geleneksel usulde dvtler. Nefer nceleri Taita'nn yana saygsndan ekingen davran-dysa da,
Byc bacaklarn kanatt ve banda koca bir ie neden oldu. Kzan ve onuru krlan Nefer bu kez ciddi
ekilde saldrya geti, ama ihtiyar adam hzl ve evikti. Tam zamannda delikanlnn sopasnn yolu
stnden kayor, sonra korumasz bir dirsee ya da dize sert bir darbe indiriyordu.
Taita kltaki ustalndan pek az ey kaybetmiti. Hilto onlara ar bir pala koleksiyonu getirmiti. Taita
sopalarla dv alannda yeterli bir deneyim sahibi olduklarna karar verince, kllar ortaya kard ve
Nefer'le Meren'i hamle, darbeyi savma, vs. gibi hareketler konusunda eitti. Onlara her manevray elli kez
tekrar ettiriyor, sonra yeniden balatyordu. Akam yemei iin egzersizlere ara verdii srada Nefer'le
Meren'in ikisi de kpkrmz olmular ve Nil'in iine dm gibi ter iinde kalmlard. Oysa Taita'nn derisi
kuru ve souktu. Meren buna dikkati ekince ihtiyar adam gld. "Son salgm sizler daha domadan nce
aktmtm."
Baka akamlar Nefer'le Meren soyunuyor, vcutlarn yalyor ve Taita onlara hakemlik yapp nerilerde
bulunurken ve eitirken greiyorlard. Meren'in boyu her ne kadar be parmak daha uzun, omuzlaryla
bacaklar daha ar idiyse de, Nefer'in doal bir dengesi vard, Taita da ona hasmnn arln ona kar
kullanmann yolunu retmiti. Her pozisyonda aa yukar eittiler.
Taita'yla Nefer akamlar ge saatlere kadar atein banda oturuyor ve tp-la politikadan savala dine kadar
her trl konuda tartmalar yapyorlard. Taita bazen bir teori ortaya atyor, sonra Nefer'i ne srd

kantl ya da kantsz hususlarda boluklar ya da kusurlar bulmaya davet ediyordu. Bu derslere gizli tuzaklar
ve mantkszlklar yerletiriyor, Nefer de byk bir hevesle bunlar kefediyor ve sorguluyordu. Sonra bao
tahtas ve talarn hareketleriyle dzenlerinin ierdii sonsuz olaslklar zmek iin kafa patlatmak da
hesapta vard.
Taita, "Bao talar hakknda bilinmesi gereken her eyi anlayabilsen, hayatn kendisi hakknda da bilinmesi
gereken her eyi bilirdin. Oyunun incelikleri akl daha byk gizemleri zmeye hazrlar," demiti ona.
-237Ay o kadar hzl geti ki, Nefer bir gn lmcl bir yara alan bir ceylann arkasndan koarken ufukta serabn
ekilsizletirdii minik bir sar toz bulutu, altnda da nehrin vadisinden dnen bir yk arabasnn uzaktaki
eklini seebildi.
Delikanl annda kovalad ceylan unuttu ve Hilto'yu karlamak iin komaya balad. Hilto her ne kadar
adamlarnn bedensel yiitlik gsterilerine alksa da, Nefer'in bu yakc scakta koarken yapt hzdan
etkilenmekten kendini alamad.
Delikanl daha uzaktayken ve hi de soluk solua olmad halde, "Hilto!" diye bard. "Tanrlar sevsin seni
ve lmsz bir hayat salasn! Ne haber getirdin?"
Hilto sorunun anlamn kavrayamam gibi davrand. Nefer yannda yrrken krallklardaki politik ve
toplumsal olaylarn uzun soluklu bir anlatsn yapmaya giriti. "Kuzeyde bir ayaklanma daha olmu. Trok bu
kez isyan bastrmakta daha byk bir glk ekmi. gnlk arpmalarda drt yz kii kaybetmi,
asilerin yars da elinden kurtulmay baarm."
"Hilto, bunun senden duymak istediim haber olmadn biliyorsun."
Hiito bann ani bir hareketiyle Bay' iaret etti. "Belki de bu baz konulara deinmek iin uygun bir zaman
deildir. Daha sonra ba baa konusak daha iyi olmaz m, majesteleri?"
Nefer sabrszln frenlemek zorunda kald.
O akam maarada kamp ateinin etrafnda otururlarken Hilto'nun Ta-ita'ya uzun ve ayrntl bir rapor daha
vermesini dinlemek Nefer iin tam bir ikence oldu. Bunun en nemli blm, Anubis'in rahiplerinin Keder
Salo-nu'ndaki cesedin bandaki sarglar znce llerin deitirilmi olduunun ortaya kmasyd.
Firavun Naja Kiafan, Nefer'in hl hayatta olduunun halk tarafndan renilmesi halinde taht tehlikeye
decei iin, haberin duyulmasn nlemek iin elinden geleni yapmt. Ne are ki o kadar ok insan,
rahipler ve saray erkn tarafndan renilince bu kadar olaanst bir olayn gizli kalmas olanakszd. Hilto
Teb kentinin sokaklaryla pazarlarnda ve evresindeki kasabalarla kylerde dedikodularn alp yrdn
bildirdi.
Ksmen bu sylentiler nedeniyle her iki krallktaki huzursuzluk daha da yaygnlam ve birlik kazanmt.
Asiler kendilerine Mavi Grup adn takmlard. Mavi, Tamose hanedannn rengiydi. Naja kendi
hanedannn rengi olarak yeili semiti, Trok'unki ise krmzyd.
Buna ek olarak, Dou da belalara gebeydi. Msr Firavunlar Huri elisini efendisi olan Babil Kral Sargon'a
geri yollamlard.
-238 Dicle ile Frat arasndaki gl kralln hkmdar olan Sargon'un dedii yllk verginin yirmi lakh altna
ykseltilmesini talep ediyorlard. Sargon'un bu kadar byk bir bedele asla raz olmayaca ortadayd.
Hilto raporuna ksa bir ara verince Taita, "Demek iki kralln ordularnn kuvvetlendirilmesinin nedeni
buymu," dedi. "ki Firavun'un Mezopotamya'nn hazinelerine gz diktikleri apak ortada. Fetih peindeler.
Babil'den sonra gzlerini Libya'yla Kalde'ye evireceklerdir. Btn dnyaya egemen olmadan
durmayacaklar kesin."
Hilto armt. "Orasn dnmemitim, ama hakl olmalsnz."
"Nehir kysndaki iftinin tarlalarn yamalayan iki Habe maymunu kadar kurnazlar. Savan birletirici
g olduunu biliyorlar. Mezopotamya zerine yrdkleri takdirde halk da bir vatanseverlik cinnetinin
penesinde arkalarna taklacaktr. Ordu ganimet ve zaferden holanr. Tccarlar da ticaretin ve krn
artmasna baylrlar. Sava, insanlara ikyetlerini unutturmann en ideal yoludur."
"Evet." Hilto bayla onaylad. "imdi anlyorum."
Taita, "Bu da tabii ki bizim iimize yarar," diye fikir yrtt. "Snacamz bir yer aramtm. Eer Trok ve
Naja'yla savarsa Sargon bizi seve seve kabul eder."
Hilto, "Yoksa Msr' terk mi ediyoruz?" diye atld.
Taita aklad. "Nefer'in yaadn artk bildiklerine gre, Naja'yla Trok peimize deceklerdir. Dou'ya
giden bize ak olan tek yoldur. Msr'n dnda uzun zaman kalmayz. ki krallkta kuvvet ve yanda

toplayana ve gl mttefikler bulana dek. Ondan sonra dnp Firavun Nefer'e ait olan taht talep
edebiliriz."
Bu szlerin okunun etkisinden syrlr syrlmaz hepsi Taita'ya sessizce baktlar. O kadar ilersini
dnmemiler, yurtlarn terk etmek zorunda kalabilecekleri akllarna gelmemiti.
Sessizlii bozan Nefer oldu. "Bunu yapamayz," dedi. "Ben Msr'dan ayrlamam."
Taita tekilere bakarak kmalarn iaret etti. Hilto, Bay ve Meren hemen ayaa kalkp srayla maaray terk
ettiler.
Taita bu durumu ngrmt. Nefer o ok iyi bildii inat tavryla kararn bildirince sorunu zmlemek iin
tm kurnazln seferber etmesi gerekeceini tahmin etmiti. Nefer'i bu tutumundan vazgeirmenin zor
olacann farkndayd. Delikanl bakn atee dikmiti. Taita onu sessizliini bozmaya
-239r
zorlamas gerektiini biliyordu. Bunu yapt zaman Taita'nn konumu kuvvet kazanacakt.
Nefer sonunda, "Bu plann benimle tartmalydn," dedi. "Artk bir ocuk deilim, Taita. Bir erkeim ve
Firavun'um."
Taita, "Niyetimin ne olduunu sana syledim," dedi.
Yine sessizlik iinde oturarak atein alevlerini seyre daldlar. Taita, Ne-fer'in kararnda ba gsteren
atlaklar hissedebiliyordu.
Delikanl sonunda yine konutu." Anlyorsun ya, Mintaka var."
Taita hl bir ey sylemiyordu. likilerinde bir krize yaklatklarn igdsel olarak anlyordu. Bu er veya
ge olacakt, onun iin de nlemeye kalkmad.
Nefer, "Mintaka'ya bir mesaj yolladm," dedi. "Onu sevdiimi syledim ve onu terk etmeyeceime hayatm
ve lmez ruhum adna yemin ettim."
Taita sonunda suskunluunu bozdu. "Seni, onu ve btn etrafndakiler! lmcl bir tehlikeye atan delice
mesajn Mintaka'nn aldna emin misin?"
"Evet, tabii. Hilto..." Nefer birden durdu ve kamp ateinin alevlerinin arasndan Taita'ya bakarken yzndeki
anlam deiti. Birdenbire yerinden frlayp maarann azna yrd. Bir ocuk gibi deil, bir erkek, hem de
fkeli bir erkek gibi hareket ediyordu. O ksa son aylarda tamamen deimiti. Taita derin bir honutluk
duydu. nlerindeki yol zorluydu, Nefer'in de yeni kavutuu gcnn ve kararllnn tmne ihtiyac
olacakt.
"Hlto!" Nefer karanln iine seslendi. "Gel yanma." Hilto belki de delikanlnn sesindeki yepyeni otoritenin
farkna varmt ki alelacele koup Nefer'in nnde bir dizinin stne kt.
"Majesteleri?" diye sordu.
Nefer, "Sana emanet ettiim mesaj yerine verdin mi?" diye sordu.
Hilto atein yanndaki Taita'ya bakt.
Nefer, "Ona bakma!" diye adama kt. "Soruyu sana soruyorum. Bana cevap ver."
Hilto, "Mesaj vermedim," diye itiraf etti. "Niin vermediimi bilmek istiyor musunuz?"
Nefer, "Ben nedenini ok iyi biliyorum," dedi. "unu iyice bil. Gelecekte herhangi bir zamanda bilinli olarak
emirlerimi yerine getirmezsen bunu sana detirim."
"Anlyorum," dedi Hilto.
"Firavunla her eye burnunu sokan ihtiyar bir adam arasnda yine bir seim yapman gerekirse, Firavun'u
seeceksin. Anlald m?"
"Bu le gnei kadar apak ortada." Hilto mahcup ekilde ban edi, ama iinden glmsyordu.
"Sorumu atlatyorsun, Hilto. Syle, prensesle ilgili ne gibi bir haber getirdin?"
Glmseyi Hilto'nun yznden silindi, azn ap kapad, Firavun'a kt haberi vermek iin cesaretini
toparlamaya alyordu.
Nefer, "Konu!" diye emretti. "Grevini o kadar m abuk unuttun?"
"Gzel majestelerim, vereceim haber hi hounuza gitmeyecek. Alt hafta nce Prenses Mintaka Avaris'te
Firavun, Trok Uruk'la evlendi."
Nefer granit bir heykele dnm gibi hareketsiz kald. Uzun bir sre maaradaki tek ses ateteki akasya
odunlarnn trds oldu. Derken Nefer baka bir ey sylemeden Hilto'nun yanndan geti ve l gecesine
kt.
Geri dnd zaman afak dou gnde belirli belirsiz bir kzart halindeydi. Hilto'yla Meren maarann
dibinde koyun postlarna sarnmlard, ama Taita, Nefer'in onu brakt pozisyonda kalmt. Delikanl bir

an ihtiyar adamn da uyuduunu sand. Ama sonra Taita ban kaldrd ve atein aydnlnda parlak ve
tetikte olan gzlerle ona bakt.
Nefer, "Ben hakszmm, sen ise haklydn. Sana imdi her zamankinden fazla gereksinimim var," dedi.
"Beni terk etmeyeceksin, deil mi?"
Taita, "Bunu sorman gereksiz," dedi yavaa.
Nefer, "Onu Trok'la brakamam," dedi.
"Brakamazsn."
Nefer, Taita'nn karsndaki eski yerine oturdu, ihtiyar adam derin bir soluk ald. Frtna gemiti. Hl
beraberdiler.
Nefer kmrlemi bir odun parasn alevlerin daha derinine itti. Sonra ban kaldrp yine Taita'ya bakt.
"Bana uzaktan grmeyi retmeye altn," dedi. "Ama bu yetenei gelitiremedim ben. Yani dn geceye
kadar. Orada karanlkta ve sessizliin iinde yine Mintaka'y grmeye altm. Bu kez bir ey grdm, Taita,
ama ok bulank olarak ve ne olduunu anlayamadm."
Taita, "Ona olan akn seni ondan yaylan havaya duyarl yapt," diye aklad. "Ne grdn?"
"Yalnz glgeler grdm, ama dayanlmaz bir keder hissettim. ylesine mthi bir umutsuzluk hissettim ki
kendim de lmeyi istedim. Ama bunlarn Mintaka'nn duygular olduunu biliyordum, kendiminkiler deil."
Bycler Kral / F: 16
-241 -240

Taita ifadesiz bir yzle atee bakarken Nefer devam etti. "Onu benim iin grmeye almalsn. ok ters bir
ey var. Ona artk yalnz sen yardm edebilirsin, Taita."
htiyar adam, "Sende Mintaka'ya ait bir ey var m?" diye sordu. "Sana vermi olabilecei bir armaan ya da
herhangi bir simge."
Nefer'in eli boynundaki kolyeye gitti. Zincirin ortasnda asl minik altn madalyona dokundu. "Bu benim en
deerli hazinem."
Taita atein zerinden elini uzatt. "Ver onu bana." Nefer nce duraklad, ama sonra zincirin fermuvarn at
ve tlsm avucunda tuttu.
"Buna dokunan son parmaklar, benimkilerden baka onunkiler. inde salarndan kesilmi bir bukle var."
"yleyse ok gldr. inde kzn ruhu var. Ona yardm etmemi istiyorsan, madalyonu bana vermelisin."
Nefer ziyneti ona uzatt.
Taita, "Burada bekle," diyerek ayaa kalkt. Btn karanlk saatlerinde bada kurarak oturduu halde
hareketlerinde hibir katlk yoktu. Salkl bir gen adam olsa bu kadar olurdu. afaa kt ve kum
tepelerinin doruuna trmand, orada etekliinin katlarn sska kalalarnn etrafnda toplad ve kuma
oturarak yzn afaa evirdi.
Mintaka'nn madalyonunu alnna bastrd ve gzlerini kapad. Yavaa iki yanna sallanmaya balad.
Gne ufkun yukarsna trmand ve yznn ortasna arpt.
Sa elindeki tlsm kendine zg, garip bir hayat kazanmt sanki. Taita onun kendi kalbinin atlaryla
uyumlu bir ritmle atmaya baladn hissetti. htiyar adam zihninin kaplarn at ve hayatn cereyanlarnn
serbeste ieri girmesine ve etrafnda byk bir nehir gibi dnmesine izin verdi. Kendi ruhu da vcudundan
syrld ve ykseklere kt. Dev bir kuun kanadnn stnde ta-nyormu gibi ok aasnda lkelerle
kentler, ormanlar, ovalar ve ller grd. Yry halinde ordular da grd. Birlikler, iinde kllarn
ldad toz bulutlar pskrtyorlard. Ak denizlerde dalgalarla rzgrlarn dvd gemiler grd.
Yamalanrken yanan kentler grd, bann iinde garip sesler de duydu ve bunlarn gemile gelecekten
olduklarn bildi.
oktan lenlerin ve daha domam olanlarn yzlerini grd.
Ruhu, ok ilerilere uzanarak tlsmn rehberliinde ilerledi. Kafasnn iinden ona seslendi, Mintaka! Ve
tlsmn elinde nce sndn, sonra da yaktn hissetti.
Grntler yava yava silindi ve Taita kzn tatl sesinin ona karlk verdiini duydu. "Buradaym. Beni
arayan kim?"
ihtiyar adam, "Mintaka, benim, Taita," diye yant verdi, ama kt bir kuvvet araya girerek aralarndaki akm
kesti. Mintaka gitmi, yerini meum bir varlk almt. Taita btn gcn bunun zerinde odaklatrarak
karanlk bulutlar datmaya alt. Bunlar gznn nnde birletiler ve dikilmi bir kobra grnmn

aldlar. Nefer'le onun Bir Imm Masara kayalklarndaki kral ahinin yuvasnda karlatklar ayn kt ruhtu
bu.
Taita kafasnn iinde kobrayla savat, onu geri pskrtmek iin glerini ileriye yayd, ancak ylann
grnts yenilecek yerde daha da net ve tehdit edici oldu. Taita bunun fiziksel bir belirti olmayp dorudan
Mintaka'y hedef alan lmcl bir tehdit olduunu birdenbire anlad. htiyar adam, gen kza ulamak iin
ktlk duvarlarn amak amacyla abalarn katladysa da, aralarna giren keder ve ac birikimi almaz bir
engel oluturdu.
Sonra anszn ince ve zarif bir elin korkun pullu kafaya doru uzandn grd. Taita bunun Mintaka'nn eli
olduunu biliyordu. aret parmandaki la-pis yze prensesin mhr ilenmiti. Taita tm yaam gcyle
zehirli ylan zapt etmeye alt ve hayvann, kabarm baln okayan Mintaka'y srmasn nledi.
Kobra tpk okanmas iin ban uzatan bir kedi gibi ona yarm olarak arkasn dnd.
"Gerekeni yaptr ona." Taita, Mintaka'nn sesini duydu, tand baka bir ses de, "Bunu daha nce hi
grmemitim. Haberciye elinle vurmalsn. Bylece tanrann armaann sana ulatracaktr," diye yant
verdi. Avaris'teki Hathor Tapna'nn barahibesinn sesiydi bu. Taita anlamt. Kederden perian
durumdaki Mintaka tanrann yolundan gitmek zereydi.
"Mintaka!" Taita gen kza ulamaya kendini zorlad ve en sonunda baard.
"Taita," diye fsldad Mintaka. En sonunda onun bilincine vard iin, Ta-ita'nn gr geniledi ve her eyi
aka grmeyi baard.
Mintaka ta duvarl bir yatak odasndayd. Bir sepetin nnde yere diz kmt. Kutsal rahibe yanndayd,
nnde de ldrc ylan ban yukar dikmiti.
Taita ona, "O yola girmemelisin," diye emretti. "Sana gre deil. Tanrlar senin iin farkl bir yazg
hazrladlar. Beni duyabiliyor musun?"
"Evet!" Mintaka yzn grebiliyormu gibi ban ona doru evirmiti.
"Nefer hayatta. Nefer yayor. Duyuyor musun beni?"
-243-242-

"Evet! Oh, evet."


"Gl ol, Mintaka. Seni almaya geleceiz. Nefer'le ben seni almaya geleceiz."
htiyar adam Mintaka'ya ynelik ylesine younlamt ki trnaklarn ta ki kan fkrncaya kadar avularna
batrd, ama gen kz daha fazla zapt edemedi. Mintaka kayp ondan uzaklamaya balad, grnts
bulanklat ve soldu. Fakat Taita, kaybolmasndan nce gen kzn glmsediini grd. Sevgi ve
yenilenen bir umutla dolu gzel bir eydi bu glmseyi.
Taita, "Gl ol!" diye onu zorlad. "Gl ol, Mintaka!" Sesinin yanklar ok uzaklardan gelirmi gibi ona
geri dnd.
Nefer kum tepelerinin dibinde onu bekliyordu. Taita daha yar yoldayken delikanl nemli bir eyin olduunu
anlad. "Onu grdn!" diye bard ve bu bir soru deildi. "Ona ne olmu?" Taita'yla bir an nce bulumaya
kotu.
htiyar adam, "Bize ihtiyac var," diyerek elini Nefer'in omzuna dayad. Mintaka'nn iinde bulunduu keder
ve umutsuzluk uurumunu ya da kendisine hazrlad kaderi delikanlya aklayamazd. Bunu bilmek
Nefer'i, sevgililerin ikisini de mahvedebilecek bir lgnla srkleyebilirdi. Taita, "Haklymsn," dedi. "Bu
lkeden ayrlp Dou'da bir yere snma planlarmz bir kenara brakmalyz. Mintaka'ya gitmemiz
gerekiyor. Ona bunu vaat ettim."
"Evet!" Nefer hemen onaylad. "Ne zaman Avaris'e doru yola kyoruz?"
Taita, "Bu ok acil bir durum," diye yant verdi. "Hemen yola kmamz gerekiyor."
Avaris'in gneyine den bir gnlk yoldaki minik Thane garnizonu ve binek deitirme durana varmalar
on be gnlk zorlu bir yolculuu gerektirdi. Yol stnde drt kere atlarn deitirmilerdi... uradklar
askeri garn zon ve kamplarda bitkin dm atlarn yenilemek ve yiyecekleriyle donanmlarn tazelemek
iin Naja'nn Taita'ya verdii resmi istem belgesinden yararlanmlard.
Cebel Nagara'dan ayrldklarndan beri planlarn defalarca gzden geirmilerdi. Hasmlarnn Firavun Trok
Uruk olduunun farkndaydlar. Garnizonlarda grtkleri subaylar, Trok'un emrinde eitimli ve tam
donanml yirmi yedi alay ve bine yakn sava arabas bulunduunu tahmin ediyorlard. Bu kalabala
kar onlarn elinde sadece yllarn hizmetinin izlerini tayan, arka

tekerlei en uygunsuz zamanda frlamak zere olan; kasas iplerle ve deri kaylarla tutturulmu bir tek
araba vard.
Zaten sadece drt kiiydiler: Nefer'le Meren, Hilto ve Bay. Ama bir de Ta-ita vard tabii.
Hilto, "Byc en az yirmi yedi alaya bedel," diye belirtti. "Bu durumda Trok'la eit gteyiz."
Hilto Thane'deki kararghn bandaki yzbay tanyordu: Sokko adnda salar krlam ve yara izleri
iindeki yal bir savayd. Yllar nce Kzl Yolu birlikte kat etmilerdi. Birlikte savamlar, alem
yapmlar, kadnlarla yatmlard. Bir saat sreyle oturup eskileri yad ettikten ve bir kse eki biray
paylatktan sonra Hilto yzbaya resmi istem belgesini uzatt. Sokko belgeyi ba aa tutarak kurnaz bir
tavr taknd.
Hilto damgaya parman bast. "Firavun'un mhrne baksana."
"Benim tandm Hilto'ysan, ki seni tandma Horus ahidimdir, o gzel resmi sen izmisindir." Sokko
belgeyi Hilto'ya geri verdi. "Nelere ihtiyacn var seni yal serseri?"
Ahrdaki birka yz balk srden taze atlar setiler, Taita daha sonra Avaris'teki imalatlar tarafndan
yollanm olan arabalar gzden geirdi ve ilerinden tanesini beendi. Arkasndan taze atlar eyerlediler.
Thane'den ayrlrlarken Taita eski arabay sryordu. Meren, Hilto ve Nefer birer araba sryorlar, Bay ise
yirmi yedek atla kafilenin sonunu oluturuyordu. Dorudan Avaris ynn tutturmamlar, dolambal bir
yola saparak kentin dousuna ynelmilerdi.
ln kysnda Bedevilerle Dou'ya giden ya da oradan dnen ticaret kervanlar tarafndan kullanlan
kk bir vaha vard.
tekiler Thane'den getirdikleri samanlarla yemi eski arabaya boaltrken, atlar balayp yeni arabalarn
tekerlek poyralarn yalarken Taita yaknlarda mola vermi kervann Asurlu bayla pazarlk yapmaya gitti.
Bir kucak dolusu kirli, yrtk prtk giysi ve uzaktaki denizin kysnda dokunmu yirmi ynl hal satn ald.
Hallar iilik ve malzeme bakmndan dk kaliteliydi, ama Taita onlar iin fazlasyla yksek bir bedel
demek zorunda kald. Hallar arabaya yklerlerken, "O Asurlu maymun haydutun teki," diye homurdand.
"Onlar ne yapacaz?" Nefer hallara niin ihtiya olduunu bilmek istedi, ama Taita sorusunu duymam
gibi davrand.
Taita o gece gm renkli salarn mimoza kabuunun zyle boyad, sa renginin deimesi onu da
alacak derecede deitirmiti. Sabahn er-245- 244 -

ken saatlerinde Bay' at srsnn ve arabalarn banda brakarak eski harap arabaya bindiler ve tozlu hal
kmesinin stne oturarak batya Avaris'e doru yola ktlar. stlerine Taita'nn edindii eskileri giymilerdi.
Taita uzun bir entari giymi, beline geni bir kuak geirmiti, yznn alt yars da Kalde'nin Ur kenti
halkndan biri gibi rtlyd. Koyu renge boyal salaryla Byc olduunun anlalmas olanakszd.
Kuzeyin bakentine vardklarnda vakit akam olmutu. Duvarlarn dnda birka bin kiilik yerleik bir
kamp vard. Bu insanlar ounlukla dilencilerden, gezici algclardan, yabanc tacirlerden ve baka ipsiz
sapsz kiilerden oluuyordu. Taita'yla delikanl onlarn arasna katldlar, ertesi sabah erken saatte de
Meren'i arabann banda beki olarak braktktan sonra gne doarken kentin kaplarnn almasn
bekleyen kalabala katlmaya gittiler.
ehrin muhafzlarn amalarndan sonra Hilto eski mahallenin darack so-kaklarndaki meyhanelerle
genelevleri dolamaya gitti. Oralarda eski dostlarndan ve silah arkadalarndan bazlarn bulup son
haberleri onlardan almay umuyordu. Taita, Nefer'i yanna ald ve uyanmakta olan kentin kalabalk
sokaklarnda kendilerine yol aarak saray kaplarna gittiler. Burada dilencilere, satclara ve bir eyler
istemeye gelmi olanlara katldlar. Taita saraya girmek iin herhangi bir giriimde bulunmad, bunun yerine
etraflarndakilern gevezeliklerini dinleyerek ve br aylak kiilerle dedikodu ederek sabah geirdiler.
Taita sonunda kendini Nintura adyla tantan ve kendisiyle ayn biimde giyinmi olan Babilli bir tccarla
konumaya dald. Taita Akat dilini doma byme bir Mezopotamyal gibi konuuyordu, o nedenle bu
kyafeti semiti. kisi, Habeistan'dan ithal edilmi en kaliteli ve ender tanelerin kavrulmasyla elde edilmi
bir kap kahveyi paylatlar. Taita mallarn Trok'un yeni eine gstermek iin on gndr sarayn dnda
oyalanan Nintura'ya tm kurnazln kullanarak sevimli gzkmeye almt. Nintura kralienin yanna
alnmak iin saray vezirine gerekli olan korkun bahii demiti bile, ama srada ondan nce daha
biroklar vard.
"Gen karsnn Trok'a ok kt davrandn sylyorlar. Adam kesinlikle yatana kabul etmiyormu."

Nintura kkrdad. "Trok tpk kzm bir erkek geyik gibi gen kars iin deli oluyormu, ama kralie bacak
bacak stne atyor ve odasnn kapsn kilitli tutuyormu. Trok pahal armaanlarla gen kadnn gnln
yapmaya alyormu. Ondan hibir eyi esirgemedii syleniyor. Kralie de kendisine gsterilen her eyi
satn alyor ve srf adama inat olsun diye o mallan Trok'un dedii parann kk bir ksmna tekrar satyor,
-246kazanc da kentin yoksullarna datyormu." Babilli dizine bir aplak indirerek ngrakl bir kahkaha att.
"Kadnn ayn eyleri tekrar tekrar satn aldn, Trok'un da gk demeden paralar dediini sylyorlar."
Taita, "Trok nerede?" diye sordu.
Nintura, "Gneyde bir yerde savata," diye yant verdi. "Ayaklanmalar bastryor, fakat arkasn dner
dnmez her ey yeniden alevleniyor."
"Bu Kralie Mintaka'nn huzuruna kabul edilmem iin kime bavurmam gerekir?"
"Saray vezirine. Ad Soleth. Para delisi iko hadmn biridir." Nintura, Taita'nn bedensel durumunu
kavrayamamt.
Taita, Soleth'in, hadmlarn gizli kardeliinin bir yesi olduunu duymutu. "Onu nerede bulabilirim?" diye
sordu.
Nintura onu uyard. "Yalnzca yanna girebilmek sana bir altn yze mal olur."
Soleth kendi duvarlarla evrili bahesinde lotus havuzunun yannda oturuyordu. Harem muhafzlarndan biri
Taita'y onun yanna getirdiinde ayaa kalkmad.
Hiksoslar eski detlerini ylesine terk etmiler ve Msr detlerini benimsemilerdi ki artk karlarn haremde
kapal tutmuyorlard. Hadmlar saray kadnlar zerinde hl byk g sahibiydiler, nk yanlarnda
gvenilir bir refakati olunca kadnlar olduka zgr saylyorlard. Saray snrlarnn dnda dolaabiliyor,
nehirde saltanat kayklaryla gezebiliyor, mallarn gstermeye gelen tccarlar yanlarna kabul edebiliyor,
arkadalaryla yemek yiyebiliyor, ark syleyebiliyor, dans edebiliyor ve oyunlar oynayabiliyorlard.
Taita kendini sahte bir adla Soleth'e tantarak adam vakur bir tavrla selamlad. Bunun arkasndan
kardeliin kendini tantma iaretini yapt: iki kk parman kvrarak bititirdi. Soleth, Taita'nn ince
vcudunu aknlkla tepeden trnaa szd. Taita'da bir hadmn vcut yaps olmad gibi, grn olarak
da ylelerine benzemiyordu. Soleth buna ramen Taita'ya karsndaki yastklara oturmasn iaret etti.
Taita bir klenin getirdii bir kse erbeti kabul etti, bundan sonra havadan sudan konutular, ama ok
gemeden birlik iindeki ortak dostlarndan sz etmeye baladlar. Soleth belli etmeden Taita'nn yzn
dnceli bir tavrla izliyor, ince peenin ve boyal salarn tesini grmeye alyordu. Sonunda yava
yava onu tanmaya balad ve, "Yolculuklarn srasnda her iki krallkta ve tesinde Taita adyla bilinen nl
Byc'yle karlam olabilirsin," diye yavaa sordu.
-247Taita bu szleri dorulad. "Taita'y iyi tanrm."
Soleth sordu. "Belki kendini tandn kadar, yle mi?"
Taita, "Evet, en az kendimi tandm kadar," diye dorulaynca Soleth'in tombul yz glmserken kr
kr oldu.
"Daha fazlasn syleme. Sana ne gibi bir hizmette bulunabilirim? Sylemen yeter."
O akam Taita, o ba belas arka tekerlei sallanp duran eski arabay sarayn yan kaplarndan birine
getirdii srada Nefer, Meren ve Hilto hal yknn stndeydiler. st ba perian bir sr ocuk o pis ve
darack sokakta bekleip duruyordu. Taita arabay beklemesi iin ilerinden birine bir bakr halka verdi,
sonra sopasnn bayla kapya vurdu. Kap hemen ald, fakat zerlerine evrili bir dizi klla karlatlar.
Haremin kaps iyi korunuyordu; Trok arkasnda braktklarn sk gzetim altnda tutuyordu.
Soleth, Taita'y karlamaya gelmemiti -belli ki bu ie bulamak istemiyordu- ama emrindekilerden yal bir
siyahi kleyi Taita'y muhafzlarn arasndan geirmek ve ona rehberlik etmekle grevlendirmiti. Taita'nn
elinde her ne kadar Soleth tarafndan kendisine verilen papirs tomar varsa da muhafzlarn ba olan
yzba gemelerine izin vermeden nce onlar aramakta srar etti. Hilto'ya btn hal rulolarn amasn
emretti ve btn katlar klcnn ucuyla kontrol etti. kna olduktan sonra geebileceklerini iaret etti.
Yal kle nlerinde topallayarak ilerliyor, onlar dar geitlerden labirentlerden geiriyordu, ilerledike
evreleri daha grkemli oluyordu, sonunda sandal aacndan zengin oymal bir kapnn nnde durdular.
Buras iri csseli iki hadmn korumasndayd.
Kleyle aralarnda fslt halinde bir grme oldu, arkasndan nbetiler kenara ekildiler, Taita da
kafilesinin nnde iek parfm ve ldrtc gen kadn kokusuyla dolu byk ve havadar bir odaya girdi.
Daha ilerdeki geni bir terastan saz ve kadn sesleri kulaa geliyordu.

Yal kle terasa kt. "Majesteleri," diye geveledi. "Semerkand'dan gelen bir tccar size nefis ipek hallarn
gstermek istiyor."
Bir kadn sesi, "Bir gne bol bol yetecek kadar dknt grdm," diye karlk verdi. ok iyi tand ve
sevdii sesi duyunca Nefer'in kalbi arpmaya balad. Ama kadn hemen arkasndan, "Geri yolla onlar,"
diye emretti.
Rehber, Taita'ya bakp aresizliini anlatan bir hareketle kollarn iki yana at. Nefer omzunda tad hal
rulosunu grltyle talarn stne atarak terasn azna yrd ve durdu. stnde yrtk prtk bir giysi
vard, bana sard paavra da yznn alt ksmn rtyordu. Yalnz gzleri grlebiliyordu.
Mintaka korkuluk duvarnn stne ilimiti. Kle kzlarnn ikisi ayaklarnn dibindeydi. Gelen adama
bakmayarak tekrar arkya balad. Maymun ve eek sarkyd bu, Nefer de kzn ona yarm dnm
yanann tatl kvrmna ve srtna sarkan gr siyah salarna bakarken, arknn her sznn yreini
burktuunu hissediyordu.
Kz birden arky kesip ona sert sert bakt. "Orada durup aval aval bana bakma, kstah," diye att.
"Mallarn al ve defol."
"Balayn majesteleri." Delikanl yalvarr gibi kollarn iki yana at. "Ben Dabba'dan gelen zavall bir
lgndan baka bir ey deilim."
Mintaka bararak sazn elinden drd, sonra azn iki avucuyla tkad. Delikanlnn yeil gzlerine
bakarken yanaklar al al olmutu. Siyahi kle hemen kamasn ekerek Nefer'e saldrmak zere
sendelediyse de Mintaka kendini hemen toparlad. "Hayr, brakn onu." Emrine daha fazla g kazandrmak
iin sa elini kaldrmt. "Brak beni. O zavall sersemle konuacam." Kamas hl Nefer'in karnna evrili
olan kle kararsz gzkyordu.
Mintaka bir dii leopar gibi, "Dediimi yap," diye hrlad. "Git. Sersem, git
diyorum!"
htiyar kle akn halde kamasn knna soktu ve geriledi. Mintaka karanlk bir kuyudan farksz iri gzleriyle
hl Nefer'e bakyordu. Kle kzlar hanmna ne olduunu anlayamamlard. Sadece garip bir eyler
olduunun fa-kndaydlar. Kle ekilince terasn azndaki perdeler kapanverdiler. Nefer'in, ban rten
paavray hzla ekmesi zerine bukleleri omuzlarna dkld.
Mintaka yine bard. "Hathor beni balasn, sensin! Gerekten sensin! Hi gelmeyeceini sanmtm."
Kz, Nefer'e doru kotu, delikanl da onu karlayarak kollarnn arasnda hapsetti. Birbirlerine sarlmlar,
ikisi de ayn anda konuuyorlar, birbirlerine aklarn ve birbirlerini ne kadar zlediklerini anlalmaz
kelimelerle anlatmaya alyorlard. En sonunda aknlklarn yenen kle kzlar da ellerini rparak
etraflarnda dans etmeye, sevinle heyecandan alamaya balamlard. Taita sonunda sopasyla drterek
onlar susturdu.
"Bu aptalca cyaklamalar kesin. Btn nbetileri buraya toplayacaksnz." Onlar bir kere kontrol altna
aldktan sonra ihtiyar adam, Hilto'yla Meren'e dnd. Adamlar onun emri zerine hallarn en byn
talarn stne yaydlar.
-249-248-

"Mintaka, beni dinle! Sonra konuacak bol bol vakit bulacaksnz."


Gen kz, Taita'ya dnd, ama Nefer'in boynuna dolanm kollarn indir-memiti. "Bana seslenen sendin,
deil mi Taita? Sesini o kadar net duydum ki. Eer beni durdurmasaydn ben imdi..."
Taita kzn szn kesti. "Onca tehlikenin arasnda durup gevezelik etmeyecek kadar akll zannederdim
seni. Saraydan karlman iin seni halnn iine gizleyeceiz. Haydi acele et."
"Baz eylerimi almama vakit var m?"
Taita, "Hayr," dedi. "Bana itaat etmek dnda hibir ey yapmana vakit yok."
Mintaka, Nefer'i bir kere daha uzun uzun pt, sonra odaya koarak kendini boylu boyunca halnn stne
att. Kap aralnda akn halde duran kzlarna bakt. "Siz de Taita'nn dediklerini yapn."
Mintaka'nn favorisi Tinia, "Bizi brakp gidemezsiniz hanmm," diye feryat etti. "Sensiz biz hiiz."
Mintaka, "Uzun srmeyecek," dedi. "Sizi getirteceime sz veriyorum, Tinia, ama o vakte kadar cesur ol ve
beni hayal krklna uratma." Nefer, Hil-to'yla Meren'in Mintaka'y desenli krmz halnn iine
yuvarlamasna yardm etti; uzun ve oyuk bir kamn bir ucunu kzn dudaklarnn arasna sktrd. Kaln
katlarn birka santim dna taan br u soluk almasna yardm edecekti.

Taita o arada kle kzlara direktifler veriyordu: "Tinia, sen yatak odasna gir ve kapy srgle.
Hanmnmsn gibi araflarla stn rt. Siz tekiler giri odasnda kalacaksnz. Kim ne derse desin
kapy amamalsnz. Bir soran olursa hanmnzn aylk rahatszl yznden yattn ve kimseyi
gremeyeceini sylersiniz. Beni anladnz m?" Tinia evet der gibi ban edi.
O kadar zgnd ki konumak iin azn amaya cesaret edemiyordu. Taita devam etti. "Onlar elinizden
geldii kadar uzun sre ieri girmekten alkoyun, ama gerek ortaya knca onlara renmek istediklerini
syleyin, ikence altnda dayanmaya kalkmayn. lmeniz ve sakatlanmanz, hanmnzn vicdann
szlatmak dnda hibir ie yaramaz."
Tinia, "Ben de kralieyle gidemez miyim?" diye geveledi. "Onsuz yaayamam ben."
"Hanmnzn vaadini duydunuz. Gvenlikte olunca sizi yanna getirtecektir. imdi biz kalm, siz de
arkamzdan kapy srgleyn."
Omuzlarnn stnde hal rulosuyla dar ktklarnda ihtiyar kle geitte bekliyordu.
-250"zgnm," dedi. "Soleth'in emrettii gibi, sizler iin elimden geleni yaptm." ini ekti. "Kralie Mintaka bir
zamanlar mutlu ve nazik bir kzd. Ama artk deil. Evlenmesinden beri zgn ve fkeli oldu." Yal kle
kendisini izlemelerini iaret etti ve onlar harem dairesinin karmak koridorlarndan geirerek sarayn kk
yan kapsna kadar getirdi. Muhafzlarn avuu onlar bir kez daha durdurdu.
"u hallar an!" diye emretti.
Taita adama yaklap gzlerinin iine bakt. avuun dmanca yz ifadesi silindi. akn grnyordu.
Taita, "Kendini honut ve mutlu hissettiinin farkndaym," dedi yavaa. Adamn irkin ve buruuk yzne
hafif bir glmseme yayld. Taita, "Hem de ok mutlusun," diyerek elini yavaa adamn omzunun stne
koydu.
avu, "Hem de ok mutluyum," diye dorulad.
"Hallar daha nce aradn. Deerli vaktini ziyan etmek istemezsin, yle deil mi?"
avu, fikir onunmu gibi, "Vaktimi ziyan etmek istemiyorum," diye belirtti.
"Bizim gememizi istiyorsun."
avu, "Gein!" dedi. "Gemenizi istiyorum," diyerek kenara ekildi. Adamlarndan biri srgy kaldrp
onlar dar brakt. Kap kapanrken avuu en son grdklerinde adam arkalarndan yznde sevecen bir
anlamla srtyordu.
Yk arabas onu braktklar yerde sokak ocuklarnn korumasnda bekliyordu. Haly zenle arabann
tabanna yatrdktan sonra Nefer rulonun azndan ieriye seslendi. "Mintaka, sevgilim, iyi misin?"
"Buras scak ve havasz, ama yaknmda olduunu bilmek iin demem gereken kk bir bedel bu." Sesi
bouk kyordu, Nefer de halnn oluturduu borunun iine elini uzatarak kzn bana dokundu.
"Bir dii aslan kadar cesursun," dedi ve dizginleri eline alan Taita'nn arkasna trmand.
Taita at krbalad. "Kentin kaplar birazdan gece iin kapatlacak," dedi. "Mintaka'nn kat kefedilince
ilk yapacaklar ey kentten giri klara son vermek olacak. Bundan sonra btn binalar ve aralar
arayacaklar ve duvarlarn iindeki btn yabanclar sorguya ekecekler."
Dou kapsna giden geni caddeyi drtnala atlar. Oraya yaklatklarnda yolun, kapnn nnde birikmi
baka yk ve yolcu arabalar tarafndan tkanm olduunu grdler. Gn iinde dinsel bir bayram kutlanm
ve bir alay
-251 yaplmt. Bu arabalar ise ibadet ve elence iin gelenleri Avaris evresindeki kylere geri gtryordu,
ilerlemeleri ise insan ldrtacak kadar yavat.
Gnein duvarlarn arkasnda batmasyla ortalk kararrken nlerinde hl iki araba vard. Tam o srada
muhafzlarn yzbas kapnn yanndaki karakoldan karak adamlarna, "Yeter artk! Gne batt. Kaplar
kapatn!" diye bard.
Hl dar kmaya abalayan yolculardan itirazlar ykseldi.
"ocuum hasta. Onu eve gtrmek zorundaym."
"Gei parasn dedim, brakn geeyim. Yoksa balk ykm kokacak."
Kk arabalardan biri kasten ileri atlarak kapy zorla kapamaya alan muhafzlar engelledi. Kk bir
kargaa patlak verdi. Haykran muhafzlar sopalarn sallyor, isyan etmekte olan halk onlara baryor,
rken atlar da aha kalkyor ve kiniyordu. Birdenbire kent duvarlarnn dnda bir patrt daha koptu. Daha
grltl sesler yolcularn da, muhafzlarn da protestolarn bastrd.
"Firavun'a yolu an! Firavun Trok Uruk'a yolu an!"

Bir sava davulunun gmbrts herkesi dzene ard. Muhafzlar kaplar kapama abalarna son
verdiler, aksine acelelerinden birbirlerinin stne karak kaplar ardna kadar amaya giritiler. Kaplarn
almasyla dar-daki yolda sava arabalarndan oluan bir birlik gzler nne serildi. ndeki arata kzl
leopar flamas dalgalanyordu. Tuntan miferi ldayan ve kurdelelerle ssl sakal bir omzundan arkaya
atlm olan Firavun Trok Uruk src yerinde uzun boyuyla dimdik duruyor, kamyla dizginleri zrh eldivenli
elleriyle tutuyordu.
Kaplar alr almaz drt at tarafndan ekilen arabasn kapnn nndeki arabalarla insan kalabalnn
zerine ftursuzca srd. Yolunun stnde olan herkesin stne ayrm yapmakszn krbacn indiriyordu.
Adamlar da ilersinde kouyor, yolu tkayan arabalar deviriyor, bunlar kenara ekerken kme kme kaygan
balkla sebzeleri yol kenarlarna dkyorlard.
"Firavun'a yol an!" kkremeleri iti kakta panie kaplanlarn feryatlarn bastryordu. Askerler Taita'nn
arabasnn yanna vardlar ve Trok'a yolu amak iin onu devirmeye altlar. Taita ayaa kalkp onlar
krbalamaya giriti, ama indirdii darbeler askerlerin miferieriyle tuntan epoletlerine arpt sadece.
Askerler ona glerek arabaya yklendiler. Araba yana devrildi. Hal rulosu da arabann tabanndan aa
kayd ve neredeyse devrilen aracn altnda kalarak eziliyordu.
Nefer, "Bana yardm edin!" diye bard ve haly yakalayp dn hafifletmek iin arabadan aa atlad.
Hilto rulonun bir ucunu, Bay da tekini yakalamt. Araba paralanan bir tahta atrds arasnda yan
yatarken adamlar hl halnn iinde hapis durumdaki Mintaka'y en yakn binann duvarnn dibinde emin
bir yere tadlar.
Firavun Trok sava aracn paralanm arabalarla dklm yklerin arasndan ileri srd. Atlarn
yukarsnda kamsn aklatyor, sava atlarna emirler yadryordu.
"Vurun! Vurun!" Atlar sava iin eitilmilerdi, srclerinin drtmesi zerine ahlanp tuntan dklm
nallaryla yollar stndeki herkese vurmaya giritiler. Nefer, ihtiyar bir kadnn dosdoru havaya kalkm
nallarn altna kotuunu grd. Nallarn biri dorudan yzne geldi. Kafatas yarld, dileri de beyaz iy
taneleri gibi etrafa sald. Diler takrdayarak talarn stne dklrken kadn daTrok'un arabasnn
nnde yere serildi.
Araba geerken tuntan tekerler kadnn stnden geti. Araba bu arada Nefer'in, Mintaka'nn hal
rulosunun banda meldii yerin o kadar yaknndan geti ki bir an birbirlerinin gznn iine baktlar. Trok
stndeki paavralar ve bandaki sarglarla Nefer'i tanyamamt, ama srf rastgele bir gaddarlk
drtsyle kamsn Nefer'in omzunda aklatt. Kamnn metal ular yardklar bezin stnde bir dizi kan
lekesi oluturdular. Trok, "Ykl karmdan, kyl!" diye hrlarken Nefer arabann src platformuna
frlamaya ve Trok'u sakalndan yakalayarak arabadan aa srklemeye hazrland. Mintaka'y kirleten bu
canavard, Nefer'in hiddeti de ileriyi grn engelleyen kzl bir perdeden farkszd.
Taita, onu zapt etmek iin kolunu yakalad. "Brak gitsin. Sen asl haly kaplardan dar karmaya bak
sersem. Aksi halde burada tklp kalacaz." Nefer kendini kurtarmaya alnca Taita delikanly sarst.
"Yoksa onu tekrar kaybetmek mi istiyorsun, hem de bu kadar ksa bir zamanda?"
Nefer fkesine hkim oldu. Hal rulosunun bir ucunu yakalamak iin eildi, brleri de ona yardm ettiler.
Halyla birlikte kaplara kotular. Ama sava arabas kafilesi ieri girdiinden muhafzlar tekrar ar tahta
kaplar kapamaktaydlar. Taita nden koarak muhafzlar sopasyla datt. Nbetilerden biri kocaman bir
sopay bana indirecek olunca, ihtiyar adam dnerek o byleyici gzleriyle nbetiye bakt. Adam insan
yiyen bir canavarla karlam gibi geri geri gitti.
253-252-

Hal rulosunu hep birlikte tayarak kapanmakta olan kaplarn daralm aralndan getiler ve kent
duvarlarnn altndaki kamp yerine kotular. Arkalarndan fkeli barlar duyulduu halde alacakaranlktan
yararlanarak deri adrlarla barakalarn arasnda gzden kayboldular. Bir kei alnn arkasnda yklerini
yere braktlar ve ruloyu atlar. Sa ba dalm ve ter iindeki Min-taka dorulup nnde yere diz
km olan Nefer'e glmsedi. Uzanp herkesin gz nnde birbirlerine sarldlar.
Taita onlar geree dndrd. Mintaka'ya, "Trok henz beklenmedii halde anszn dnd," dedi. "Senin
gittiini kefetmesi uzun srmez." Minta-ka'y elinden tutarak ayaa kaldrd. "Yk arabasn kaybettik.
nmzde yryeceimiz uzun bir yol var. Hemen yola kmazsak br arabalar braktmz vahaya yarn
gn domadan nce varamayz."

Mintaka hemen toparland. "Hazrm," dedi.


Taita kzn ayaklarndaki firuze tandan ivilerle ssl narin altn sandaletlere gz attktan sonra adrlarn
arasna yrd.
Birka dakika sonra pasakl bir ihtiyar kadnla geri dnd. Elinde bir ift eski, fakat salam kyl sandaletleri
tayordu. "Bunlar seninkilerle takas ettim," dedi.
Mintaka itiraz etmeyerek gzelim sandaletleri ayaklarndan kararak ihtiyar kadna uzatt. Kadn vazgeip
elinden alnmalar korkusuyla hemen oradan uzaklat. Mintaka hemen ayaa kalkt. "Hazrm," dedi. "Ne
tarafa gidiyoruz, Byc?"
Nefer kz elinden tuttu ve l yoluna sapan Taita'nn ardna dtler.
Trok saray kaplarndan ieri girdi, tozlu ve terli atlarn n avluda, kendi grkemli dairesinin nnde
durdurdu. kisi de leopar klannn yesi ve yakn arkada olan iki svari albay silah ve kalkan takrtlar
arasnda arkasndan yemek salonuna girdiler. Evin kleleri Firavun'un dnn kutlamak iin bir len
hazrlamlard. Trok bir kse dolusu tatl krmz arab yuvarladktan sonra bir yaban domuzunun
halanm butunu kapt.
"Yiyecek veya iecekten daha fazla ihtiyacm olan bir ey var." Trok arkadalarna gz krpt, onlar da
kahkahalar arasnda birbirlerini drttler. Trok evlilik yaamnda karlat aksiliklerin ordu evrelerinde
dedikodu konusu olduunun ve karsndan grd muamelenin saygnln sarstnn farkndayd.
Gneyde asilere kar kazand zaferlere ve onlardan ald korkun
-254jntikama ramen, erkek olarak prestijini kaybetmekteydi. Bunu hemen bu gece deitirmeye kararlyd.
"Burada iki kzn yiyebileceinden daha fazla yiyecek ve iinde bir su aygrn boabileceiniz kadar ok
arap var." Trok stndeki ykn altnda gcrdayan sofray iaret etti. "Siz tknmanza bakn, ama benim
sabah olmadan size katlmam beklemeyin. Srmem gereken bir tarlam ve irademi kabul etmesi gereken
inat bir ksrak var."
Firavun bir yandan elindeki kemii kemirerek yrrken yal domuz etinden koca koca lokmalar yutarak
koridordan geti. Ellerinde meale olan iki kle haremin karanlk koridorlarnda yolunu aydnlatmak iin n
sra kouyorlard. Mintaka'nn dairesinin nnde bekleyen hadm nbetiler Trok'un geldiini duymulard.
Hemen silahlarn ektiler ve hkmdar selamlamak iin iman gslerinin stnde aprazladlar.
Trok, "An u kaplar!" diye emretti. Domuz kemiini bir yana frlatt ve yal ellerini tuniinin eteine sildi.
"Majesteleri." Nbetilerden biri Trok'u rkek bir tavrla selamlad. "Kaplar ierden srglenmi."
Trok hiddetle sordu. "Kimin emriyle?"
"Majesteleri Kralie Mintaka'nn emriyle efendimiz."
"Buna daha fazla katlanamayacama Seueth ahidimdir. Kstah srtk geldiimi biliyor." fkeden kpren
Trok klcn ekti ve tuntan bayla kapya vurmaya balad. Bir yant alamaynca yine denedi. Darbelerin
grlts sessiz geitlerde yanklar yaratyordu, ama kaplarn br yannda hl hibir hayat belirtisi yoktu.
Trok bunun zerine birka adm geri ekildi, sonra om-zuyla kaplara yklendi. Kaplar sarsldlarsa da
almadlar. Firavun bunun zerine en yakn nbetinin elindeki mzra kaparak kap aynasn paralamaya
giriti.
Tahta kymklar etrafta uutu, mzran birka darbesinden sonra da Trok kapda yeterince geni bir delik
aabilmiti. Buradan elini sokup kapnn i tarafndaki byk srgy yerinden kaldrabildi. Bundan sonra bir
tekmeyle kapy aarak ierdeki odaya girdi. Kle kzlar uzaktaki duvarn dibine korku iinde bzlmlerdi.
Trok, "Hanmnz nerede?" diye kkredi.
Kleler bir azdan anlalmaz bir eyler gevelediler, ama gzlerini toplu olarak yatak odasnn kapsna
evrilmesinin nne geemediler. Trok o tarafa yrynce kzlar feryad bastlar.
"Kralie hasta."
-255f

"Sizi gremez."
"Ayba zaman geldi."
Trok bir kahkaha att. "Bu bahaneyi fazlasyla kulland." Kapy yumruklamaya giriti. "Eer kan varsa bu, bir
nehir olmal. Benim Manai cephesinde dktmden daha ok kan. Seueth biliyor ya, o mutlu kaplara

ulamak iin gerekirse diz boyu kan iinde yryeceim."


Trok yatak odasnn kapsn tekmeledi. "A kapy, kk cad! Kocan sana kar grevini yapmaya geldi."
Bundan sonraki tekmeye kap artk dayanamad ve deriden menteelerinin kopmasyla ardna kadar ald.
Trok sendeleyerek ieri girdi. Yatak gm ve sedef kakmal Afrika abanozundand. stndeki zarif beden
koca bir araf ynnn altnda gizliydi ve yalnz kk aya dar tamt. Trok kl kuan yere
drerek, "Beni zledin mi, kk ieim?" diye seslendi. "Sevgi dolu kollarmn zlemini ektin mi?"
plak aya yakalad gibi kz araflarn altndan dar ekti. "Gel bana, tatl kuzum. Sana bir
armaanm daha var, o kadar uzun ve sert ki onu satmay ya da bakasna vermeyi baaramayacaksn..."
Birden szn kesti ve ayaklarnn dibinde alayan korku iindeki kza bakakald. "Tinia, pis orospu,
hanmnn yatanda ne yapyordun?" Kzn yantn beklemeden onu teye frlatt ve odann sana, soluna
saldrarak perdeleri ve duvarlardaki kumalar aa indirdi. "Neredesin?" Mintaka'nn dolabnn kaplarn
tekmeledi. "k dar. Bu ocuksu numaralar ie yaramayacak."
Mintaka'nn odann bir yerinde saklanmadna emin olmak bir dakikasn ald. O zaman Tinia'nn tepesine
dikilerek kz salarndan yakalad. Onu yerlerde srkledi. "Nerede o?" Kzn karnna bir tekme att. Tinia bir
lk atarak Trok'un metal tabanl ayakkabsndan kamaya alt. "Seni dve dve konuturacam, pis
derinin yzlmedik yerini brakmayacam."
Tinia, "O burada deil," diye haykrd. "Gitti."
"Nereye gitti?" Trok, Tinia'ya bir tekme daha att. Sava sandaletlerine"' tuntan iviler kaklmt. Bunlar
kzn krpe etlerini bak gibi kesiyordu. "Ne-j reye gitti?"
Kz, "Bilmiyorum," diye uludu. "Adamlar geldiler ve onu alp gtrdler."
"Hangi adamlar?" Trok, Tinia'y yine tekmeledi. Tinia hkrarak ve titreye-1! rek top oldu.
"Bilmiyorum." Taita'nn verdii direktiflere karn, kzcaz sevgili hanmna ihanet etmek istemiyordu.
"Yabanc adamlard. Onlar daha nce hi grmemitim. Hanmm bir halyla rttler ve alp gtrdler." Trok kza olanca kuvvetiyle bir tekme daha
attktan sonra kapya yrd ve hadm nbetilere, "Soleth'i bulun ve ya tulumunu hemen buraya getirin,"
diye bard.
Soleth bzlerek ve tombul ellerini ovuturarak geldi. "Kutsal Firavun! Tanrlarn en ycesi! Msr'n tek
gc!" Byle diyerek Trok'un ayaklarna kapand.
Trok zrhl sandaletiyle var gcn kullanarak adama bir tekme indirdi. "Zenana'ya girmelerine izin verdiin
o adamlar kimdi?"
"Senin emrin zerine, tccarlarn mallarn kralieye gstermelerine izin verdim, yce Firavun."
"O hal satcs kimdi? Bu daireye girenlerin sonuncusu."
"Hal satcs m?" Soleth soru zerinde kafasn altryor grnyordu.
Trok ona bir tekme daha att. "Evet, Soleth, hal satcs! Ad neydi?"
"imdi hatrladm. Ur'dan gelen hal tccar. Ad aklmdan kt."
"yleyse hatrlamana yardm edeyim." Trok hadm nbetileri ard. "Onu yataa yatrn ve sk tutun."
Nbetiler Soleth'i yataa srklediler ve yzkoyun yatrdlar. Trok yere drd kl kemerini ald ve
klc knndan kard.
"Eteklerini kaldrn onun." Nbetilerden biri denileni yapt ve Soleth'in tombul kabaetlerini meydana kard.
"Saray muhafzlarnn yarsnn bu yoldan getiini biliyorum," diyen Trok klcnn ucuyla adamn ansne
dokundu. Ekledi. "Ama hibirinin, bunun olaca kadar sert ve keskin olmadna emin olabilirsin. imdi
syle bana, hal tccar kimdi?"
"Onu daha nce grmediime ekmek ve Nil sular zerine yemin ederim."
Trok, "Senin iin ne kadar yazk," dedi ve klcn ucunu bir iaret parmann uzunlug kadar Soleth'in
makatna itti. Soleth mthi bir strabn penesinde haykrd.
Trok, "Bu klcn sadece ucuydu," diye onu uyard. "Eer houna gittiyse klc boazna kadar itebilirim."
Barsandan kanlar fkrrken Soleth, "Taita'yd!" diye haykrd. "Onu Taita alp gtrd."
'Taita m!" Trok aknlk iinde klc adamn iinden ekti. "Byc Taita ha!" Sesinde dehet seziliyordu.
Uzun bir sre sustu. Sonunda, hl Soleth'i tutan hadmlara, "Brakn onu," diye emretti.
Soleth inleyerek doruldu. Bu hareketi zerine barsaklarnda birikmi gaz gevemi delikten grltyle
pskrd.
-256-257Bycler Kral / F: 17

"Onu nereye gtrd?" Trok, sesi ve oday dolduran mide bulandrc kokuyu umursamaz grnyordu.
"Bana sylemedi." Soleth yatak arafn topa yaparak kanamay durdurmak iin bacaklarnn arasna
soktu. Trok klcn ucuyla adamn plak sarkk gslerinden birine dokundu.
Soleth inledi ve tekrar gaz kard. "Bana bir ey sylemedi, ama iki nehrin: Dicle'yle Frat'n arasndaki
topraklardan sz ettik. Belki de kralieyi oraya gtrmeyi tasarlyordun"
Trok bir an dnd. Bu, manta uygundu. Taita herhalde Msr'la Do-u'daki krallklar arasndaki gergin
ilikileri imdiye kadar renmiti. O kadar uzaa gidebildii takdirde, oralara snabileceini ve koruma
bulabileceini biliyordu.
Ama Mintaka'y karmasnn nedeni ne olabilirdi? Ama herhalde fidye istemek deildi. Taita altnla
zenginlii kmsemesiyle nlyd. Eski bir hadm aas olarak fiziksel ehvetle de ilgisi yoktu. Yoksa
neden. Yal adamla gen kzn arasnda gelimi dostluk muydu? Mintaka yoksa Avaris'ten ve tahamml
edemedii evlilikten kamak iin Taita'dan yardm m istemiti? Herhalde isteyerek ve byk bir olaslkla
sevine sevme onunla gitmiti. Kle kzlarnn kan maskelemeye almalar bunu kantlyordu ve belli ki
barma-mt, yoksa muhafzlar bunu mutlaka duyarlard.
Trok bu dnceleri imdilik bir kenara brakt. imdi esas mesele bir an nce takibe balamak ve
Mintaka'yla Byc'y Kzldeniz kylarna ulamalarndan ve denizi ap Babilli Sargon'a sadk topraklara
kapa atmalarndan nce ele geirmekti. Trok, Soleth'e glmsedi. "Sevgililerinin zevk geidine yaptm
deiikliklerden holanacaklarn umarm. Dndkten sonra senin iin bir eyler daha dneceim.
Beslenmeleri gereken a srtlanlarla akbabalar var."
ki albay hl len salonunda hayvan gibi tknmakla ve imekle megul-dular. Yine de kendilerinden
geinceye kadar imeye vakit bulamamlard.
Trok, "Gece yarsna kadar ka sava arabasn eksiksiz personelle Do-u'ya doru yola karabiliriz?" diye
sordu. Subaylar arm grndler, ama onlar birer savayd ve ne yapacaklarn biliyorlard.
Albay Tolma yutmaya hazrland bir az dolusu arab tkrd ve ayaa frlad. Yere pek salam
basmamakla beraber, "iki saate kadar elli tanesini hazr edip yola karabilirim," diye geveledi. Trok, "Yz
araba istiyorum," diye emretti.
-258"Gece yarsndan nce yz arabay hazr edeceim." Bu kez Albay Zan-der ayaa frlamt. Arkadandan
geri kalmak istemiyordu. Ekledi: "afak skmeden nce de ikinci bir yz arabay daha yola karabilirim."
Taita onlar gece boyunca dolmasna iki gn kalan bir ayn nda yrtt. Sopasnn ucu tal yolda
takrdyor, glgesi nnde dev bir siyah yarasa gibi titriyordu. tekiler onu gzden kabetmemek iin
bacaklarn baya altrmak zorunda kalyorlard.
Vakit gece yarsn geerken Mintaka kuvvetten dmeye balad. ok topallyor ve srekli geri kalyordu.
Nefer onun yannda olmak iin admlarn yavalatt. Mintaka'dan bunu beklemezdi; kz, tand herhangi
bir erkek kadar glyd, hatta oundan daha hzl koabilirdi. Kulana moral verici szler fsldad, ama
Taita tarafndan duyulamayacak kadar yava konumutu. Byc'nn Mintaka'nn zaafn fark etmesini ve
onu tekilerin nnde utandrmasn istemiyordu.
"Fazla bir yol kalmad," dedi ve onu hzlandrmak iin kz elinden tuttu. "Bay atlar bizim iin hazr etmitir.
Babil'e kadark kalan yolu krallar gibi gideceiz." Kz gldyse de gergin ve ac dolu bir sesti bu. Nefer ancak
o zaman Mintaka'da yolunda olmayan bir ey olduunu anlad.
"Senin derdin nedir?" diye sordu.
"Hi," dedi Mintaka. "Sadece ok uzun zamandr sarayda kapal kaldm. Bu yzden bacaklarm hamlat."
Nefer bunu kabul etmek istemedi. Kz kolundan tutarak yolun kenarndaki bir kayann stne oturttu, kk
ayaklarndan birini kaldrd ve sandaletin kayn kard. Ayakkaby kzn ayandan karnca dehet
iinde kald. "Tanrm Horus, bununla nasl bir tek adm bile atabildin?" Ayana oturmayan kaba sandalet
Mintaka'nn ayan srtnmekten fena halde yaralamt. Yarasnn kan ay nda siyah bir kla
parlyordu. Nefer kzn br ayan da kaldrd ve sandaleti stnden syrd. Papula birlikte kzn
ayandan deri ve et paralar da syrlmt.
Mintaka, "zgnm," diye fsldad. "Ama kafan takma, yalnayak da yryebilirim."
Delikanl kanlanm ayakkablar hiddetle kayalarn arasna frlatt. "Beni daha nce uyarmalydn," dedi.
Ayaa kalkt ve kolundan tutarak kz da ayaa kaldrd, sonra arkasn dnerek kz yklenmeye hazrland.
"Kollarn boy259-

numa dola ve atla!" dedi. Sonra, ay nda yzen lde hareket halindeki kara glgelerden ibaret kalm
tekilerin arkasndan ilerledi.
Mintaka'nn az Nefer'n kulann dibindeydi. Delikanl ilerlemek iin aba harcadka onu oyalamak, onu
cesaretlendirmek iin bir eyler fsldyordu. Delikanlya onu ne kadar zlediini, ldne dair kan
sylentileri duyunca yaamak istemediini anlatt. "Seninle yine beraber olmak iin lmek istedim," dedi.
Sonra delikanlya Hathor barahibesinin ona ylan getiriini anlatt. Nefer o kadar dehet iinde kalmt ki
Mintaka'y yere brakarak kz halad.
"Bu tek kelimeyle aptallk." Tela arasnda Mintaka'y sarsyordu. "Gelecekte ne olursa olsun sakn bir daha
yle dnme, tamam rn?"
"Seni ne kadar sevdiimi dnyada tahmin edemezsin sevgilim. ldn zannettiim zaman ne denli
perian olduumu hayal bile edemezsin."
"Seninle bir anlama yapmalyz. Bugnden itibaren birbirimiz iin yaamalyz. Davetsiz olarak bize gelene
kadar bir daha asla lm dnmemeliyiz. Yemin et buna!"
"Yemin ediyorum. u andan itibaren yalnz senin iin yaayacam." Min-taka bu sz verdikten sonra
anlamalarn mhrlemek ister gibi delikanly pt. Nefer onu yine srtlad ve yollarna devam ettiler.
Nefer'in att her admla Mintaka sanki daha arlayordu. Yolun yumuak ve kumluk olduu yerlerde kz
yere indiriyor, Mintaka da ona yaslanyor ve kanayan yaral ayaklarnn stnde hoplayarak ilerliyordu. Yerin
sert ve talk olduu zamanlarda ise kz tekrar kucaklyor ve emeklemeyi srdryordu. Mintaka, Taita'nn
nasl onu grp lmek kararndan caydrdn anlatt. "Dnebilecein en olaanst duyguydu," dedi. "O
sanki yanmda duruyor ve net bir sesle benimle konuuyordu. Bana senin hayatta olduunu syledi. Beni
grd zaman buraya ne kadar uzaktaydnz?"
"Gneyde Cebel Nagara'daydk, Avaris'e on be gnlk yolda."
Mintaka kulaklarna inanamyormu gibi, "O kadar uzaa eriebiliyordu demek," diye geveledi. "Gcnn
hi snr yok mu?"
Karanlkta dinlenmek iin bir kez daha durduklarnda Mintaka onun omzuna yaslanp, "Sana Trok'la dn
gecem hakknda anlatmak istediim bir ey var," diye fsldad.
Nefer, "Hayr!" diye atld. "Duymak istemiyorum. Bunun dncesiyle kendime gnlerce ikence etmedim
mi sanyorsun?"
"Ama beni dinlemelisin hayatm. Ben hibir zaman onun kars olmadm. Beni zorlamasna ramen, ona
direnebildim. Sana olan akm, ona kar koyma gcn verdi bana."
-260"Ama duyduuma gre, kan lekeleri iindeki koyun postunu sarayn duvarlarndan herkese gstermi." Bu
szleri sylemek delikanlya o kadar ac veriyordu ki yzn sevgilisinden kard.
Mintaka, "Evet, kan benim kamnd," dedi, delikanl onun kollarnn emberinden kurtulmaya altysa da
kz onu salvermedi. "Ne var ki bekretimin kan deildi," diye devam etti. "Azmdan ve burnumdan
boanan kanlard. Senin anlayacan; ona teslim olmaya zorlamak iin Trok beni dvmt. Tanraya olan
sevgim ve sana oullar dourmak umudum adna sana yemin ediyorum ki ben hl bakireyim ve akmn
kant olarak senin kzlk zarm a-mana kadar da bakire olarak kalacam."
Nefer onu kollarnn arasna ald. Onu pt ve ferahlad, sevincinin etkisiyle alamaya balad. Gen kz da
onunla birlikte alad.
Bir sre sonra ayaa kalkt ve gen kz yine srtlad. Ama Mintaka'nn yemini ona sanki yepyeni bir g
alamt, bylece daha gl admlarla ilerlediler.
Vakit gece yarsn geince tekiler iki gencin bana bir i geldiinin farkna vardlar ve onlar aramak zere
geri dndler. Taita, Mintaka'nn ayaklarn balad, bundan sonra da Hilto'yla Meren kz srayla tadlar.
Daha hzl yol aldlarsa da, Bay'n atlarla bekledii vahaya en sonunda ulatklarnda yldzlar soluyor ve
afan aydnl grderek kuvvetleniyordu.
Artk hepsi bitkin dmlerdi, fakat Taita dinlenmelerine izin vermedi. Atlara son kez su iirdiler ve su
torbalarn gerilip ilerinden nem damlacklar szlene kadar suyla doldurdular.
Onlar bu ileri grrlerken Taita bir kovay kuyudaki suyla yarsna kadar doldurdu ve kpren bir merhem
kullanarak salarn, boyas kp tekrar gm rengine kavuuncaya kadar ykad.
Meren merak etmiti. "Byle bir zamanda niin salarn ykyor acaba?"

Mintaka, "Belki de salarn boyad zaman kaybettii kuvvetinin bir ksmna bylece tekrar kavuuyordur,"
diye ileri srd ve kimse buna itiraz etmedi.
Harekete hazr olduklarnda Taita onlar kuyudaki sudan tekrar imeye, kusmadan yutabilecekleri btn
suyla karnlarn doldurmaya zorlad. tekiler denileni yaparlarken Taita, Bay'la yavaa konuuyordu.
"Hissedebiliyor musun?"
Bay somurtarak ban edi. "Havada bir eyler var. Tabanlarmla titreimlerini de duyabiliyorum.
Geliyorlar."
Ann abukluuna ve yaknlardaki bir dmann oluturduu tehdide ramen Taita, Mintaka'nn ayaklarn
tedavi etmeye son kez vakit ayrd. Derisi
-261 soyulmu ve berelenmi yerlere merhem srd ve ayaklar tekrar sard. Sonra herkese arabalara
binmelerini emretti.
Taita, Meren'i mzraks olarak ndeki arabaya almt. Hemen arkasndan, ayaklarnn stndeki yk
hafifletmek iin arabann korkuluuna tutunan Mintaka'yla birlikte Nefer geliyordu. Hlto'yla Bay ise kafilenin
son ucunu oluturuyorlard.
Onlara hallar satan Asurlu tccar, yk arabalarna ve yk hayvanlarna mallarn yklerken hizmetkarlaryla
klelerini denetliyordu. Geen yolculara dnp bakt ve Taita'ya yolun ak olsun, diye seslendi. Fakat ikinci
arabadaki kz grnce birden merak kamland. Tozlu giysileri ve dalm salar bile kzn arpc
grnmn gizleyemiyordu. Son tepeyi ap onlar er ge Kzl-deniz kylarna ulatracak olan kervan
yolu boyunca Dou'ya doru uzaklarlarken hl arkalarndan bakyordu.
Trok birliklerinin kent kaplarnn nnde toplamalarn sabrszlkla beklerken Albay Tolma'y Avaris
duvarlarnn dndaki dilenci ve yabanclar kampn aramaya yollad. "Her barakann altn stne gotr.
Kralie Mintaka'nn herhangi birinde saklanmadna emin ol. Byc Tata'y da ara. Bulacan her uzun
boylu ve zayf ihtiyar bana getir Onu kendim sorguya ekeceim."
Tolma'nn adamlar hkmdarlarnn emrini yerine getirirken kaplarn krlmas ve dayanksz duvarlarn
yklmas sesleri arasnda kulbelerden ykselen barlarla feryatlar kulaa geliyordu. Aradan ok
gemeden askerlerden ikisi kirlo bir Bedevi kocakary arabasnn banda duran Trok'un yanna
srklediler. Kadn bir yandan tekmeler atp debelenirken askerlere lanetler yadryordu.
Kadn ayaklarnn dibine frlatlnca Trok, "Bu da ne, asker?" diye sordu. Asker, mealelerin nda
ldayan firuzelerle bezeli bir ift zarif altn sandaleti uzatt.
"Majesteleri, bunlar kocakarnn kulbesinde bulduk."
Sandaletleri tanyan Trok'un fkeden surat asld. Kadnn karnn tekmeleyerek, "Bunlar nereden aldn,
maymun bozuntusu?" diye sordu.
Kocakar, "Ben hibir ey almadm, kutsal Firavun," diye inledi. "Bunlar o bana verdi."
"O da kim? Hemen yant ver yoksa kafan kna sokup seni pis salglar
nn iinde boarm."
\
"ihtyar adam verdi onlar bana."
"Onu bana tarif et."
"Uzun boyluydu ve de sska."
"Ne kadar ihtiyard?"
"ldeki kayalar kadar ihtiyar. O, patikleri bana verdi."
"Yannda bir kz var myd?"
"Baka erkekle gzel bir eyler giymi yz boyal ve salar kurdeleli, gzel bir kk fahie vard."
Trok kadn hzla ayaa kaldrd ve onun akn yzne kar, "Nereye gittiler? Hangi tarafa?" diye bard.
Kadn titreyen parmayla tepelere ve telerindeki le giden yolu iaret etti.
Trok, "Ne zamand?" diye sordu.
Kadn, parmayla ayn yrngesinin drt veya be saatine denk bir ember izerek, "Ayn yolculuunun u
kadar," dedi.
Trok, "Ka atlar vard?" diye hrlad. "Arabalar da var myd? Nasl yolculuk ediyorlard?"
Kadn, "Atlar yoktu," diye yant verdi. "Yryerek gittiler, ama ok acele."
Trok kadn itti. Yannda duran Tolma'ya srtarak, "Yryerek fazla uzaa gidemezler," dedi. "O tembel
serserilerini uyku keelerinin stnden kaldrp atlarna bindirdin mi kaaklar avucumuzda olurlar."
Trok ssz arazilerin kysndaki vahay gren tepelerin doruuna ulat srada kzgn gne gn yarsna
kadar ykselmiti. ki yz araba drtl bir sra halinde onu izliyordu. Be mil geriden de kaldrdklar toz

bulutu parlak gne nda net ekilde grlen baka iki yz arabayla Zander onlar izliyordu. Her tat ar
silahl iki asker tayordu ve su torbalar, yedek mzraklar ve oklarla yklyd.
Aalarnda kervannn banda yamac trmanan Asurlu tccar grdler. Trok onu uzaktan selamlad.
"Ho geldin yabanc. Nereden geliyorsun ve 'sn nedir?"
Tccar neyle kar karya olduunu kestiremeyerek savaya endieyle bakt. Trok'un onu dosta
selamlamas onun iin bir anlam tamyordu. Mezopotamya'dan gelen uzun yolda nice soyguncular, akiler
ve savalarla karlamt.
-262-263-

Trok arabasn onun nnde durdurdu. "Ben Kutsal Majesteleri Firavun Trok Uruk'um. Aa Kralla ho
geldiniz. Korkmayn. Benim korumam altndasnz."
Tccar dizst derek Firavun'a saygsn ifade etti. Trok ilk kez bunca saygdan skld ve adamn szn
kesti. "Ayaa kalkp konu dostum. Bana kar drst davranr ve bilmek istediklerimi anlatrsan, sana btn
krallmda vergi demeden ticaret yapma yetkisi verecek ve sana Avaris kaplarna kadar elik edecek on
araba yollayacam."
Tccar ayaa kalkp derin minnettarln ifade etmeye giriti. Oysa bir hkmdarn bu tr bir szde
alakgnllln genelde ar bir bedeli olduunu uzun deneyimlerinden biliyordu. Trok bir kez daha onun
szn kesti. "Bir sulu kafilesinin peindeyim. Onlar grdn m acaba?"
Asurlu ihtiyatl ekilde yant verdi. "Yolum stnde baz gezginlere rastladm. Kutsal majesteleri o sulular
bana ltfen tarif ederlerse pelerine dmenize yardm etmek iin elimden geleni yaparm."
"Byk bir olaslkla be veya alt kiiydiler. Dou ynnde ilerliyor olmallar. Aralarnda gen bir kadn var,
geri kalanlar erkek.
"Liderleri ihtiyar bir haydut. Uzun boylu ve zayft. Salarn siyaha veya kestane rengine boyam olabilir."
Trok'un daha fazla bir betimlemede bulunmasna gerek kalmad. Asurlu, "Onlar iyi tanyorum, majesteleri,"
diye heyecanla atld. "Birka gn nce boyal sal o ihtiyar adam benden hallar ve eski giysiler satn ald.
O srada kadn yanlarnda deildi. Aadaki vahada atlarla arabay irkin bir zenci haydudun
korumasnda brakt. Benden satn ald hallar bir yk arabasna istifledi ve tekilerle birlikte stnde
durduumuz bu yoldan Avaris'e doru uzaklat."
Trok sevinle srtt. "te aradm adam o. O zamandan beri tekrar grdn m onu? Arabalar almak iin
geri dnd m?"
"O ve br kii bu sabah erkenden Avaris ynnden yryerek geldiler. Sorduunuz gen kadn da
yanlarndayd. Onu tadklarna gre bir ekilde yaralanm olmalyd."
Trok, "Nereye gittiler be adam? Ne tarafa gittiler?" diye heyecanla sor-duysa da Asurlu acele etmiyordu.
"Kadn genti. Yaral olduu ve ancak glkle yryebildii halde, stnde zengin giysiler vard. Belli ki st
snftand. ok gzel ve uzun siyah salar olduunu grdm."
-264"Yeter. O kadn tarif etmene gerek yok. Onu tanyorum. Vahadan ayrlmalarndan sonra hangi yoldan
gittiler?"
"Atlar arabaya kotular ve hemen yola ktlar."
"Hangi yoldan gittiler? Hangi yne saptlar?"
"Kervan yolu boyunca Dou'ya saptlar." Asurlu alak tepeleri trmanarak kum lne giren dolambal
patikay iaret etti.
"Fakat ihtiyar adamn salar artk boyal deildi," dedi. "Onu son grmde yaz gndeki bir bulut gibi
parlyordu."
"Ne zaman vahadan ayrldlar?"
"Gnein domasndan bir saat sonra majesteleri."
"Atlarnn durumu nasld?"
"Susuzluklarn iyice gidermi ve dinlenmilerdi. gndr vahada bekliyorlard. Adamlar geldiklerinde
yanlarnda bol miktarda yem ve saman getirmilerdi. Bu sabah yola karlarken su torbalarn kaynaktan
doldurmulard ve denize kadarki uzun yolculuk iin yeterince donanm bulunuyorlard."
Trok sevindi. "Demek ki bizden sadece birka saat ilerdeler. Aferin dostum. Minnettarlm kazandn.
Yazclarm sana ticaret yapma yetki belgesini hazrlayacaklar, Albay Tolma da yanna Avaris'e kadar bir

muhafz takm verecek. Zincirli kaaklarla bakente dndm zaman seni baka bir dl de bekleyecek,
idamlarn seyretmek iin seyircilerin en n srasnda sana yer verilecek. O vakte kadar sana iyi yolculuklar
ve krallmda gzel kazanlar."
Trok Asurlu'ya arkasn dnerek ikinci araba kafilesiyle yanna gelmi olan Albay Tolma'ya emirler
yadrmaya balad. "Bu adama bir ticaret yetki belgesi verin ve Avaris'e kadar koruma salayn. Su
torbalarn kuyudan doldurun ve brakn, atlar da kana kana su isinler. Ama elini abuk tut, Tolma. leden
nce yola kmaya hazr olun. O vakte kadar da bycleri ve kafiledeki rahipleri bana yollayn."
Askerler atlar yirmier balk kafileler halinde su imeleri iin kaynan yanna indirdiler. Yaplacak baka ii
olmayan adamlar o arada dinlenmek ve svarilerin ana yiyecekleri olan dar ekmeini ve kurutulmu eti
yemek iin kendi tatlarnn glgesine uzandlar.
Trok kaynaa yakn yumrulu bir demirhindi aacnn altnda bir kar glge bulmutu. Bycler ve rahipler
arsna itaat ederek etrafnda halka oldular. Drt kiiydiler: siyah giysiler iinde kafas kaznm iki Seueth
rahibi, tlsmlarla kemiklerden yaplma gerdanlklar ve bilezikler takp taktrm Nb-yeli bir aman ve
Medial itar adyla tannan doulu bir byc. tar'n bir
265gz krd, yz de helezon veya daire biiminde mor ve krmz renkli dvmelerle kaplyd.
Trok, "zlediimiz adam gizemli sanatlarn bir uzmandr," diye onlar uyard. "Bizi engellemek iin tm
yeteneklerini kullanacaktr. Byyle grnmez olduu ve ordularmz artabilecek grntler yaratabildii
syleniyor. Gcn etkisiz klmak iin kendi bylerinizi kullanmanz gerekecektir."
Medial tar, "Bu arlatan da kim?" diye sordu. "Birleik gcmze kar koyamayacana emin
olabilirsiniz."
Trok, "Ad Taita'dr," deyince hasmn kimliini renince rken yalnzca tar olmad.
"Taita'nn nn duydum. Zaten onunla boy lmek iin bir frsat aryordum."
Trok, "Sihrinizi gsterin," diye onlara emretti.
Seueth rahipleri biraz teye giderek donanmalaryla mistik ss eyalarn kumun stne braktlar. Yumuak
bir sesle ilahiler okumaya ve ngraklarn tngrdatmaya baladlar.
Nbyeli kaynan etrafndaki kayalar kartrd ve en sonunda bunlardan birinin altnda zehirli bir boynuzlu
engerek ylan buldu. Srngenin kafasn dorad ve kan kendi kafasnn stne aktt. Kanlar yanaklarna
szlrken ve burnunun ucundan yere damlarken kocaman bir kara kurbaas gibi hop-layarak daireler
evirmeye balad. Her daireyi tamamlaynda Taita'nn bulunduu dou ynne bol bol tkryordu.
tar kaynan yannda kk bir ate yakt ve zerine melerek topuklarnn stnde sallanmaya ve
Mezopotamya'nn iki bin on tanrsnn en gls olan Marduk'a dualar etmeye balad.
Trok, Tolma'ya gerekli emirleri verdikten sonra tar' seyretmeye gitti. Byc bileindeki bir toplardamar
kesti, kendi kannn birka damlasn atee aktp alevlerin arasnda czrdatmasndan sonra Trok, "Bu
yaptn by nedir?" diye sordu.
"Bu atele kann bysdr. Taita'nn yolunun stne engeller ve glkler yerletiriyorum." tar ban
kaldrmad. "Adamlarn da artyor ve akllarn kartryorum."
Trok pheci bir tavrla homurdandysa da, aslnda etkilenmiti. Daha nce de tar'n nasl altn
grmt. Yolda biraz yrdkten sonra douda sralanm tepelere bakt. Kovalad kiileri peinden
gitmek zere yola koyulmak iin sabrszlanyor ve harcanan dakikalara sinirleniyordu. te yandan,
-266uzun gece yolculuundan sonra atlar dinlendirmenin ve susuzluklarn gidermenin zorunluluuna inanacak
kadar usta bir generaldi.
lerdeki arazinin yapsn iyi biliyordu. Gen bir sava arabalar birlii yzba-syken oralarda defalarla
devriye gezmiti. Toynaklar bak gibi kesen akl yataklarn am ve kum tepelerinin korkun scayla
susuzluuna katlanmt.
Sava arabasn brakt yere geri dnd, ama kk bir kum frtnas kendi etrafnda dne dne ve scak
havann iinde metrelerce ykselerek zerine gelince arkasn dnmek zorunda kald. Girdap onu sard.
Hava tuntan bir ocan soluu kadar scak olduundan ban rten rtyle burnunu ve gzlerini kapamak,
uan kumlarn szlmesi iin bezin arkasndan soluk almak zorunda kald. Frtna bir harem danssnn
zarafetiyle yanndan geti ve scak topran stnde dne dne uzaklat.
Trok ksrerek ve gzlerini ovuturarak arkada kalmt.
leye az bir zaman kala atlara su iirmeyi henz tamamlamlard ki Albay Zander'in nderliindeki ikinci
kafile onlara yetiti ve kaynaa doru yamac indi. Onlar da birinci kafiledekiler kadar suya muhtatlar.

imdi de kaynan banda bir tkanklk tehlikesi bagstermiti. Su imdiden azalm ve bulanmt.
Eninde sonunda deerli su torbalarna bavurmak zorunda kalacaklard.
Trok, Zander ve Tolma'yla ksa bir grme yaparak harekt plann ve Taita'nn, onun iin hazrladklar
adan syrlmasn nlemek iin tasarlad plan izah etti. "Taita'nn bizi artmak amacyla yolumuza
karaca sihirli tuzaklara kar hazrlkl olmalar iin alay komutanlarn uyarn," diye szlerini bitirdi.
"Medial tar gl bir by hazrlad. Ona byk gvenim var. Beni daha nce hi hayal krklna
uratmad. Byc'nn hilelerinin bilincinde olursak, baarabiliriz. Ayrca, bylesi bir plana nasl kar
koyabilir?" Trok kolunun geni bir hareketiyle arabalar, atlar ve seme birlikler kalabaln iaret etti.
"Hayr," dedi. "Yarn bu zaman Taita'yla Mintaka'y arabamn arkasnda Ava-ris'e srklemek ahdim olsun."
Firavun ndeki kafileye atlarna binmelerini emretti. Yan yana drder arabadan oluan bir kolon halinde
ssz arazilere doru yola ktlar. lerdeki yu-rnuak kumlu topraklarda avlarnn tekerlek izleri net olarak
grlebiliyordu.
Taita kendisini izleyen iki araca durmalarn iaret etti. Dev bir deniz kabuunun zarif kavsini andran ince,
uzun bir kum tepesinin kumlarn stne drd mor glgenin iinde durdular.
-267Atlar imdiden yorgunluk belirtileri gstermeye balamlard. Balarn nlerine sarktyorlar, soluduklar
zaman gsleri kabaryordu. Kuruyan terleri, yznde tozdan donuklam derileri kra dm gibiydi.
Adamlar su torbalarndan deri kovalara su taynn dikkatle lerek boalttlar, atlar da kana kana itiler.
Taita, Mintaka'nn ayaklaryla ilgilendi ve yaralarda iltihaplanma belirtileri olmadn grerek rahatlad.
Gen kzn ayaklarn tekrar sardktan sonra Bay', syleyeceklerini bakalarnn duymamas iin biraz teye
gtrd.
Donuk bir sesle, "Bize bir yerlerden bakyorlar," dedi. "Ktcl bir etki yava yava etrafmz saryor."
Bay dorulad. "Bunu ben de hissettim ve buna kar koymaya baladm. Ama ok gl."
"Glerimizi birletirdiimiz takdirde onu en etkin biimde engelleyebiliriz."
"brlerine dikkat etmeliyiz. Bizden daha kolay incinebilirler."
"Tetikte olmalar iin onlar uyaracam."
Taita, arkadalarnn atlara su iirmeyi tamamladklar yere dnd. Ne-fer'e, "Yola kmaya hazr olun," dedi.
"Bay'la ben ilersini kefe gidiyoruz. Birazdan dneriz."
ki uzman yryerek uzaklatlar ve kum tepesinin arkasnda gzden kayboldular. Arabalar tarafndan
grlmeyecekleri bir yerde durdular. "Trok'un yannda bylesine gl bir by yapabilecek kimin olduunu
biliyor musun?"
"Btn alaylarnda rahipler ve bycler bulunduruyor. Fakat ilerinde en gls Medial tar."
Taita ban sallad. "Onu duydum. Ate ve kanla alyor. Bysn ona kar evirmeye almamz
lazm."
Bay kurutulmu at gbresiyle kk bir ate yakt, ate dzgn ekilde yannca baparmaklarna ine
batrp birka damla krmz kan atein iine akttlar. Hava yank kan kokunca dmanla yzletiler. Etkinin
batda, geldikleri ynde olduunu hissedebiliyorlard. Glerini birletirerek harekete geirdiler, bir sre
sonra da etkinin azalmakta ve snmekte olan bir atein duman gibi dalmakta olduunu hissettiler.
Riteli tamamlayp atei kumla boduklar srada Bay yavaa, "Hl orada," dedi.
"Evet," dedi Taita. "Onu zayflattk, ama hl tehlikeli. zellikle de ona direnmeyi renmemi olanlar iin."
-268Bay, "En gen olanlar daha incinebilir durumda," diye ileri srd, "iki erkek ocuk, Firavun'la Meren ve de
kz."
tekilerin bekledikleri yere dndler. Tekrar arabalara binmeden nce Taita onlarla konutu. Endiesinin
gerek nedenini aklasa korkacaklarn bildii iin sadece, "Kum tepeleri blgesinin en sevimsiz ve de
tehlikeli blmne giriyoruz," dedi. "Hepinizin yolculuun zahmetinden dolay yorgun olduunuzu ve
susuzluk ektiinizi biliyorum, ama herhangi birinizin dikkatsiz davranmas her eyi mahvedebilir. Atlardan
ve ilerinizdeki araziden gznz ayrmayn. Herhangi bir garip ses ya da allagelmedik grnt, bir ku ya
da bir hayvan sakn dikkatinizi gevetmesin." Taita durup dorudan Nefer'e bakt. "Bu zellikle sizin iin
nem tayor majesteleri. Her an tetikte olmalsnz."
Nefer ban edi ve bir kez olsun tartmad. brleri ciddi grnyorlard; Taita'nn onlar bu ekilde
uyarmak iin kendine gre bir nedeninin olduunu anlamlard.
Tekrar ilerlemeye balayp yksek kum tepelerinin arasndaki vadileri izledikleri srada havann sca
arabalarn tekerleklerinin her dnyle daha da artyordu sanki, iki yanlarnda ykselen kum duvarlar

eitli canl renklere brnyor, yer yer limon sars veya altn, eflatun, mor ve balkl mavisi, tilki kzl ve
aslan kahvesi oluyordu. Kum tepeleri baz yerlerinde beyaz renkle yol yol oluyor veya bir ya lambasnn isi
gibi kara kumdan desenler sergiliyordu.
Gk tepelerinde kzl bir renk ald ve vahileti. In da nitelii deiti: sar oldu ve hayal gibi inceldi.
Mesafeler kart ve ekilstzleti. Nefer pirin rengindeki gn irkin parltsndan korunmak iin gzlerini
kst. Gkyz, ona kamsnn ucuyla dokunabilecekmi gibi yakn grnyordu. Sadece yirmi, otuz metre
tedeki Taita'nn arabas da sanki bulank ve uzak bir ufka geriliyordu.
Scak, yzn veya bedenin akta kalan derisini ate gibi kavuruyordu. Nefer ekilsiz bir dehetin onu
penesine aldn hissetti.
Bunun iin bir neden gremiyor, fakat etkisinden kurtulamyordu.
Mintaka titreyerek kamy tutan kolunu yakalaynca kzn da bunu hissettiini anlad. Havada byk bir
ktlk vard. Delikanl Taita'ya seslenmeye, ondan rehberlik ve gven istemeye altysa da toz ve scak
boazn tkamt. Dudaklarnn arasndan hibir ses kmyordu.
Birdenbire Mintaka'nn gerildiini fark etti. Kz parmaklarn onun koluna saplant. Nefer onun yzne
baknca dehet iinde olduunu grd. Bota kalan eliyle tepelerinde asl gibi duran kum tepesinin
doruunu iaret ediyordu.
-269Koskocaman bir karanlk tepelerden kopup onlara doru yuvarlanmaya balamt. Nefer hi byle bir ey
grmemiti. Dev bir su torbasnn ekilsiz yapsndayd, ama o kadar bykt ki tepenin her yann
kaplyordu. Yalnzca altndaki arabay deil, btn bir alay yutacak ve ezecek kadar byk grnyordu.
Yamatan yuvarlanrken hzland, dalgalanmaya ve sessizce hoplamaya balad. zerlerine o kadar hzl
geliyordu ki ln sar gn bile gzden silmiti. Scan iinden akcierlerinin tm havasn emerek
onlar soluksuz brakan ani bir souk szdryordu. Dan ykseklerindeki bir nehrin buz gibi sularna batm
olsalar bu kadar olurdu.
Atlar da bunu grmlerdi. aha kalkarak kumlu patikadan sapmaya ve vadinin tabannda lgn gibi
komaya, bylece dehet verici grntden kamaya altlar. Tam nlerinde keskin kenarl bir lav kayalar
tarlas vard, doru oraya gidiyorlard. Nefer tehlikeyi fark etmiti, hayvanlarn balarn evirmeye alt.
Ama bir kere kontrolden kmlard. O, elindeki dizginlerle bouurken Mintaka da yannda avaz kt
kadar baryordu.
O karanlk ucube tarafndan yutulmak zere olduklarna emin olan Nefer, omzunun zerinden arkaya bakt.
Souk nefesi ensesinde hissettiinden karanln tepelerinde olmasn bekliyordu, ama hibir ey yoktu.
Kum tepesinin yamac plak ve sessizdi. Tepedeki sar gk de bo ve parlakt. br iki araba yamacn
altnda durmutu, atlar da sakin ve kontrol altndayd.
Taita'yla tekiler onlara aknlkla bakyorlard.
Nefer panik halindeki atlara, "Hot!" diye bararak tm arlyla dizginlere asld, ama atlar bana msn
demiyorlard. Arabay arkalarnda hoplatarak lava kayas tarlasna drtnala daldlar. Nefer yine, "Hot!" diye
bard. "Durun, lanet olaslar!"
Korkudan lgna dnen atlar zapt edilecek gibi deillerdi. Dizginlere kar koymak iin boyunlarn
kasyorlar, giderek hzlanyorlar, korkun sesler karyorlard.
Nefer, "Sk tutun, Mintaka!" diye bararak kz korumak iin bir kolunu onun omuzlarna att. "arpacaz!"
Kara kayalar rzgrn savurduu kumlarn etkisiyle anmlar ve garip ekiller almlard. Bazlar insan
kafas byklnde, bazlar da altlarndaki araba kadard. Nefer lgn atlar ilk kayann yolundan
saptrabildi, ama imdi en iri kayalardan ikisinin aralna doru dolu dizgin gidiyorlard. Geit onlara yol
veremeyecek kadar dard: sol tekerlek kayaya arparak tyler rpertici bir atrdyla paraland. Ufalanan
tekerlek parmaklar ve emberin paralar havaya savruldu. Araba, dingilinin stne kerken soldaki at beraberinde srkleyerek bir sonraki kayann
stne frlatt. Nefer hayvann n ayaklarnn kuru bir dal gibi krldn duydu.
O ve Mintaka da savrularak yumuak kumlarn stne dmler, at sakatlayan kayaya arpmalarna
ramak kalmt. En sonunda durduklarnda Nefer, Mintaka'y hl kollarnn arasnda tutuyordu. Kzn d
hzn bylece kesmi oluyordu.
"iyi misin? Cann yanmad ya?" diye soluk solua sordu.
Kz hemen, "Hayr, iyiyim," diye yantlad. "Ya sen?"
Nefer dizlerinin stnde doruldu ve paralanan arabayla sakatlanan atlara dehet iinde bakt.
"Kutsal Horus!" diye bard. "imiz bitik." Arabann onarlacak hali kalmamt. Atlarn biri bir daha ayaa

kalkamayacak biimde yerde yatyordu, n bacaklar krlmt. br at geri ayaktayd ve koum kayna
hl balyd, ama sallandna baklrsa omuz ekleminden kmt.
Delikanl zar zor ayaa kalkt ve Mintaka'y da yanna ekti. Taita arabasn lav tarlasnn kysna getirip
dizginleri Meren'e frlatt ve sahanlktan aa atlad srada iki gen birbirlerine sarlm durumdaydlar.
htiyar adam hzl admlarla yanlarna geldi. "Ne oldu? Atlarn byle zvanadan kmalarna sebep olan
nedir?"
Nefer, "Grmedin mi?" diye sordu. Olayn etkisinden hl kurtulamamt.
Taita srar etti. "Neydi?"
"Bir da kadar iri ve karanlk bir ey. Kum tepesinin yamacndan bize doru yuvarlanyordu." Nefer,
grdkleri eyi tarif etmek iin kelime bulamyordu.
Mintaka, "Hathor Tapna kadar bykt," diye onu destekledi. "Mthi bir eydi. Siz de grm
olmalsnz."
Taita, "Hayr, grmedim," dedi. "Hayalinizin ve gzlerinizin size oynad bir oyundu. Dmanlarnz
tarafndan oraya yerletirilmi bir eydi."
"By ha?" Nefer'in akl karmt. "Ama atlar da grdler," diye geveledi.
Taita onlara arkasn dnd ve yaklaan Hilto'ya seslendi. "O zavall hayvanlar hallet." Sakatlanan atlar
iaret ediyordu. "Sen de ona yardm et, Nefer." Taita delikanly megul edip bu felaketle olas sonularn
fazla dnmesini nlemek istiyordu.
Yrei burkulan Nefer yere devrilmi atn ban tuttu. Hayvann alnn okad ve lmn geliini grmemesi
iin gzlerini bir rtyle rtt.
-271 -270-

Eski bir asker olan Hilto birok uzak sava alannda bu zc grevi yerine getirmiti. Kamann ucunu atn
kulann arkasna dayad ve bir itite hayvann beynine saplad. At nce katld, sonra titredi ve geveyip
kald. Bundan sonra ikinci hayvana yaklatlar. Hilto'nun kamasnn bir tek vuruuyla o da yere yld ve
hareketsiz kald.
Taita'yla Bay yan yana durmular, bu kahredici merhamet gsterisini seyrediyorlard. Bay, "Medial
sandmdan daha kuvvetliymi," dedi yavaa. "Aramzdaki en kolay incinebilirler! seti ve gcn onlarn
zerinde younlatrd."
"Trok'un yannda onu destekleyen baka bycler de var." Taita, Bay'la ayn fikirdeydi. "Bundan byle
Hilto'yla Meren'e de dikkat etmemiz gerek. tar'a kar koymak iin kendi gcm younlatrana kadar
byk tehlikedeyiz."
htiyar adam bundan sonra Bay'n yanndan ayrld. kisinin ba baa verip konutuklarn grseler brleri
kukulanrlard. Oysa morallerinin bozulmamas ok nemliydi.
Taita, "Su torbalarn getirin," diye emretti. Bir tanesi araba devrilirken patlamt, br ikisi ise sadece yarya
kadar doluydu, ama onlar kalan arabalara kaylarla baladlar.
"Meren bundan sonra Hilto ve Bay'la yolculuk edecek. Ben majestelerini yanma alacam," dedi.
Arabalar imdi su torbalaryla ek yolcularn arlyla fazla yklenmi oluyorlard. Atlar kzgn scan iine
doru ilerlerken hayli zorlanyorlard. Korkutucu gne garip sar bulut tarafndan neredeyse tamamen
rtlmt.
Taita, Lostris'in altn tlsmn sa elinde tutuyor ve kendi kendine bir ilahi sylyordu. Bylece, etraflarnda
younlaan ktl geri pskrtmeye alyordu. Hemen arkadaki arabada Bay da tekdze bir tekerleme
tutturmutu.
Yolun, baka kervanlarla yolcularn tm izlerinin rzgr tarafndan sprlp yok edildii bir blmne
geldiler. Aralkl olarak yerletirilmi kk ta kmeleri dnda izlenebilecek hibir iaret yoktu. Aradan ok
gemeden bunlar da kalmad ve yolsuz kumlarda yollarna devam ettiler. Artk sadece Ta-ita'nn
deneyimine, l hakkndaki bilgisine ve en derin igdlerine gvenmek zorundaydlar.
Sonunda iki yksek kum tepesinin arasndaki dz bir alana vardlar. Kum burada yumuak ve przszd,
ama Taita bu alann kysnda durarak ilersini dikkatle szd. Arabadan inerek Bay'a yanna gelmesini iaret
etti. Zenci yanna gelince zararsz gzken yzeyi birlikte incelediler.
-272Taita, "Buras hi houma gitmedi," dedi. "Bu ovann etrafn dolamann bir yolunu bulmalyz. Burada bir

ey var."
Bay przsz kumun stnde biraz yrd ve scak havay koklad. ki kere tkrd ve tkrnn
oluturduu ekli inceledi. "Burada kt bir ey gremiyorum," dedi. "Bir evre yolu aramaya kmak bize
saatlere hatta gnlere mal olabilir. Peimizdekiler fazla uzakta deiller. Hangi tehlikenin daha byk
olduuna karar vermeliyiz."
Taita, "Bir ey var," diye yineledi. "Ben de senin gibi buradan gemek iin bir drt duyuyorum. O duygu ok
gl ve mantksz. Bu dnce kafamza Medial tarafndan yerletirildi."
"Gl Byc," diye Bay ban sallad. "Bu kez size katlmyorum. Tehlikeyi gze alp bu vadiyi amalyz.
Aksi halde Trok gece olmadan bize yetiir."
Taita adam omuzlarndan kavrayp kara gzlerinin iine bakn dikti. Bay'n gzlerinin, kenevir otundan
imi gibi hafif alam olduu dikkatinden kamamt. "Medial zrhn delmi," dedi ve Lostris'in
Tlsm'n Bay'n alnna dayad. Zenci annda krptrd gzlerini kocaman at. Taita onun, etkiden
syrlmak iin sava verdiini grebiliyordu. Ona yardm etmek iin kendi iradesini kulland.
Bay sonunda rperdi ve bak berraklat. "Haklsn," diye fsldad. "tar bana bakn dikti. Bu yerde
byk tehlike var."
Gzlerini dar vadi boyunca dolatrdlar. Balangc ve sonu fark edilemeyen sar renkli bir kum nehriydi.
Kar ky aslnda uzak saylmazd, en dar yerlerinde topu topu yz elli metre; ama iki yz fersah olsa bu
kadar olurdu. Trok'un alaylar da o kadar uzakta deildi.
Bay, "Gneye mi, kuzeye mi?" diye sordu. "evre yolunu gremiyorum."
Taita gzlerini kapad ve tm gcn toplad. Birden korkun sessizliin iinde bir ses duyuldu. Hafif ve tiz
bir ses. Hepsi balarn kaldrp baknca fkeli sar gkte daireler eviren kral ahinin minik eklini grdler.
ki daire daha izdikten sonra vadi boyunca gneye doru utu ve sisin iinde gzden kayboldu.
"Gneye," dedi Taita. "ahini izleyeceiz."
Bu dncelere ylesine dalmlard ki Hilto'nun kendi arabasn bulunduklar yere daha da yaklatrdnn
ikisi de farkna varmamt. O ve Meren arabann korkuluunun zerinden eilmiler, yaptklar konumay
dinliyorlard. Hilto sabrszlktan kalarn atmt. Birdenbire, "Artk yetti!" diye bard.
- 273 Bycler Kral / F: 18
"nmzdeki yol ak. Daha fazla gecikmeyi gze alamayz. Hilto size rehberlik ederse onu izlemek
cesaretini gsterecek misiniz?"
Atlarn krbalad, rken atlar da ileri atldlar. Meren ylesine gafil avlanmt ki sahanln stnden
neredeyse arkaya savruluyordu, ama korkuluu yakalayabildi ve yaran tatta kalmay baarabildi.
Taita, Hilto'ya, "Geri dn!" diye bard. "Bylendin. Ne yaptn bilmiyorsun."
Bay da soldaki atn dizginlerini yakalamak iin atld, ama ok ge kalmt: araba yanndan uar gibi yass
alana geti. Daha da hzland ve Hil-to'nun kahkahas onlara ulat. "Yol ak. Przsz ve hz yapmaya
elverili."
Nefer duran arabann dizginlerini yakalad ve, "Onu durdurup geri dndreceim," diye bard.
"Hayr!" Taita dnp elini kaldrd ve durmasn emretti. "Hayr! Sakn oraya gitme. Orada tehlike var! Dur,
Nefer!"
Fakat Nefer onun barn duymazlktan geldi. Mintaka yannda olduu halde atlar krbalad. Tekerlekler
przsz sert kumun stnde tslamaya benzer ses karyordu. Hilto'ya hzla yetimekteydi.
Taita, "Kutsal Horus!" diye bard. "Tekerleklere dikkat edin."
Hilto'nun arabasnn dnen tekerleklerinin arkasndan ty gibi gm kumlar ykselmeye balamt. Sonra
onlar dehet iinde bakarlarken ty sar bir sulu amur, arkasndan koyu amur bloklar oldu. Atlar dizlerine
kadar yumuak zemine batmalar zerine yavaladlar, amur kmeleri rpnan toynaklar tarafndan
Hilto'nun bann zerinden uacak kadar yksee frlatld. Hilto onlar durdurmaya ya da geri evirmeye
kalkmadan hayvanlar batan daha derinine srd.
Taita, "Batan kumlar!" diye ac ac bard. "Medial'nn marifeti bu. Doru yolu gizleyerek bizi bu tuzaa
srkledi."
Hilto'nun atlar kabuu delerek altndaki batakla battlar. Tekerleklerin hareketsiz kalmalar zerine araba
o kadar ani olarak durdu ki Hilto'yla Meren korkuluun zerinden tepe taklak utular. Masum grnl
zeminin stne yuvarlandlar, ama durup ayaa kalkmaya yeltenmeleri zerine vcutlar yapkan sar
amura buland ve dizlerine kadar battlar.
Atlar kurtulamayacak kadar batmlard. Yalnzca balaryla n ayaklar serbestti, ama kineyerek
rpndka daha da derine kyorlard.

Nefer aknd, gzlerinin nnde olagelen faciaya ok ar tepki gsterdi. Geri dnmeye yeltendiinde artk
ok geti. Be metre bile gidemeden te-274kerlekler poyralarna kadar batmt, amur ayrca atlarn omuzlarna kadar ykselmiti. Delikanl onlara
yardm etmek, koum takmlarn zmek ve onlar geri evirmek iin arabadan atlamaya kalkt, ama
annda dizlerine, az sonra da beline kadar batt.
Mintaka panik halinde onu uyard. "Ayakta durmaya kalkma. Yoksa seni yutar. Kendini yzkoyun yere at
ve yzmeye al."
Kendisi de batmakta olan arabadan kurtularak titreyen amurun stne yamyass uzand, "ite byle,
Nefer," dedi. "Benim yaptm gibi yap."
Delikanl kendini toparlad ve amurun yzeyine dmdz uzand. Yzmeyi kendi kendine renen bir
ocuun beceriksiz hareketleriyle tamamen batmadan nce arabaya ulat. Kamasyla taban tahtalarn
yerinde tutan deri kaylar kesti ve panik derecesindeki bir aceleyle onlar kurtarp aa frlatt. Kalaslar
lmcl kayan kumlarn stnde yzyordu, ama ar araba kar konulamaz biimde yzeyin altna kayd
ve atlar da beraberinde srkledi. Birka dakikaya kalmadan boz renkli ovada daha ak renkli bir leke
mezarlarnn yerinin tek iareti oldu.
Hilto'nun arabas da atlaryla birlikte kumlarn altna ekilmiti. Hilto'yla Meren rpnyor, dehet iinde
haykryor, ancak amura bulanm kafalaryla omuzlarn kumlarn dnda tutmay baaryorlard.
Nefer kalaslardan birini Mintaka'ya doru srd. "Bunu kullan!" diye emretti, gen kz da kalasn stne
srnd.
Delikanl, arln tayabilen ikinci bir kalastan da kendisi yararland. Baka iki kalas kaylarndan
yararlanarak kendisiyle birlikte ekerek batan stnde srnd ve Hilto'yla Meren'e bu kalaslar onlara
doru itebilecek kadar yaklat. ki kazazede baln yapkan penesinden kendilerini ekip kurtarmay
baardlar. Ve drd birden Taita'yla Bay'n salam zeminin stnden onlar dehet iinde seyrettikleri yere
doru yzmeye baladlar.
Taita elini, kolunu sallayarak onlara, "Yolun yar yerine vardnz bile. Buraya dnmeyin. Devam edin. br
yana gein," diye telala bard.
Nefer bunun mantn hemen kavrad. Kar kyya yneldiler. amur kollaryla bacaklarna ve kalaslarn
altna inatla yaptndan ar ve zor bir iti bu. Mintaka'nn hafif yaps ok gemeden ie yarad ve gen
kz tekilerin nne geti.
Salam yere ilk ulaan ve katil kumlarn penesinden kendini ilk kurtaran o oldu. ok gemeden Nefer, Hilto
ve Meren de onu izlediler. Bitkin haldeydiler. Kendilerini doudaki kum tepelerinin eteinde yere attlar.
-275 Onlar kar kyya geerken Taita kar karya bulunduklar belal durum zerinde kafasn altrd. Durum
umutsuz gzkyordu. Aralarnda yz metre geniliinde bir uurum bulunan iki gruba blnmlerdi.
Btn atlaryla aralarn, silahlaryla donanmlarn kaybetmilerdi, ama en byk kayplar deerli su
torbalaryd.
Bay birden ihtiyar adamn koluna dokundu. "Dinleyin!"
Havadaki bir hrtyd bu. ok uzaklarda kh kayboluyor, kh kuvvetleniyordu. Etraf eviren kum
tepelerinden geri tepen uzaktaki bir yansmayd. Ses hafif de olsa yanlmak olanakszd: ilerlemekte olan bir
sava arabas kafilesinin kard grltyd.
Vadinin kar tarafndakiler de grlty duymu ve ayaa kalkmlard. Hepsi kum tepelerine bakyor ve
Trok'la adamlarnn hzla yaklamasn dinliyorlard.
Mintaka birden onlar bu yana geirmi olan kalaslar terk ettikleri batakln kysna kotu. Nefer gen kzn
arkasndan bakyor, ne yapmak istediini anlamaya alyordu. Mintaka kalaslar toplad ve diz boyu
amura girerek kalaslar deri kaylarndan tutarak arkasndan ekti.
Nefer onun ne yaptn birden kavram, fakat onu durdurmak iin ok ge kalmt. Mintaka kendini
kalaslardan birinin stne yzkoyun atarak sar amurun stnde kaymaya koyuldu. Nefer en sonunda
beline kadar ykselen baln iinde durmak zorunda kaldnda gen kz artk onun ulaamayaca kadar
uzaklamt.
Onun arkasndan, "Sen dn," diye bard. "Ben giderim."
Mintaka, "Ben senden daha hafif ve daha hzlym," diye yant verdi ve delikanlnn ona yalvarmay
srdrmesine ramen duymaz gibi davranarak tm soluunu ve gcn ileri kaymaya harcad.
Arabalarn sesi daha da yaklayor, Mintaka'y daha ok aba harcamaya itiyordu. Nefer onu bakyla

izledike gvenlii iin korkuyor ve inadna kzyordu. Ama sevdii kzn cesaretinden dolay duyduu gurur
bu duygularn hepsinden daha glyd. Mintaka kar kyya yaklarken, delikanl, "Onda bir savann
ve bir kralienin yrei var," diye fsldad.
izleyenlerin seslerini, tekerleklerin lakrdsn ve silahlarn akrtsn imdi kum tepelerinin yanstma zellii
sayesinde daha da net duyabiliyorlard.
Taita ellerinin serbest kalmas iin sopasn kemerinin altna sktrd, sonra Bay'la birlikte Mintaka'y
karlamak iin batakla girdiler. Her biri gen
kzdan yedek bir kalas alarak gvenilmez yzeye atldlar. de kar kyya doru yzmeye
balamlard.
Arkalarndaki kum tepelerinin arasndan birden dman araba kafilesinin ba kverdi. En ndeki arabada
Trok gze arpyordu. Bir boann brmesini andran sesi zafer sevinciyle nlad.
"leri! Saldrn!"
ndeki arabalar drtnala yaklat ve batak kumlarn kysna vardlar. kaak sar baln stnde var
gleriyle yol almaya alyorlard. Arkalarnda araba srclerinin haykrlar kuvvetleniyordu.
Trok'un arl arabasnn gevek kumlara br arabalardan daha fazla batmasna neden oluyordu, krbac
yedike atlarnn hamle yapmalarna ramen, saldrganlarn ilk srasnn arkasna dt.
ndeki kafilenin br arabas doru batak kumlarn iine girdiler ve br aralar kadar hzl olarak
yzeyin altna emildiler. Trok en sonunda tehlikenin farkna varmt. Kendi atlarn kontrol altna almay ve
baln kysndan yana saptrmay baard.
Trok kavisli ksa yayn kapp arabadan atlad. Arkasndan gelen arabalar da saldry brakp ktle halinde
yldlar. Trok, "Yaylar hazr edin!" diye bard. "Hep birden. Sakn karmayn, vurun onlar."
Okular koarak batakln kysnda drder kiilik sralar oluturdular. Okluklar srtlarnda hazrd, yaylarn
germilerdi.
Mintaka bir kez daha kader arkadalarnn nne gemiti. ki ky arasnn yar yerini gemiti, Taita'yla Bay
ise panik halinde elleriyle krek ekmelerine ramen giderek geri kalmaktaydlar.
Trok adamlarnn arasnda dolayor, emirler yadryordu. "Okular, ata hazr olun!" Yz elli asker oklarn
yay kiriine yerletirdiler.
"Okular yaylarnz gerin ve nian aln!" Hep birlikte silahlarn kaldrp alalan sar gn iine nian aldlar.
Trok, "imdi!" diye haykrnca toplu halde oklarn saldlar. Oklar karanlk bir bulut gibi ykseldiler. Yollarnn
en yksek noktasna ulatktan sonra bataklktaki kk karaltnn stne doru dmeye baladlar.
Taita oklarn geliini duymutu, ban kaldrp ge bakt. ldrc bulut bir yaban kaz srsnn
kanatlar gibi hafif bir slk sesi arasnda zerlerine dmeye girimiti.
Taita telala, "amurun iine!" diye barnca de kalaslarnn stnden aa kaydlar ve sadece balar
darda kalacak biimde youn amura
- 276- 277 -

gmldler. Otlar dolu gibi etraflarna dyordu. Bir tanesi, Mintaka'nn birka saniye nce stnde yatt
kalasa sapland.
Taita, "leri!" diye emretti. Bunun zerine tekrar kalaslarn stne trmandlar ve elleriyle, kollaryla ileriye
doru krek hareketleri yapmaya koyuldular. Ama birka metre gitmilerdi ki hava yine oklarn
vnlamalaryla doldu, onlar da tekrar sar amurun korumasna bavurmak zorunda kaldlar.
Bundan sonra kez daha kalaslardan atlamak zorunda kaldlar, ama okular iin menzil giderek uzuyor,
voliler de daha isabetsiz oluyordu. Minta-ka her zamankinden hzl hareket etti ve ok gemeden menzilin
dna kt. Adamlarn nian almaya zorlarken Trok'un fkeyle brd duyuluyordu. Oklar etraflarndaki
amurun iine dyor, fakat atlar giderek daha az youn oluyordu.
Taita, Bay'a bakmak iin ban evirdi. Yara izleriyle dolu kafas amurla terden parlyordu. Kan
anandan farksz gzleri yuvalarndan frlamt, az ardna kadar akt, yontulmu dileri ise bir kpek
balnnkiler kadar keskin grnyordu.
Taita, "Cesaret, Bay!" diye ona seslendi. "Hemen hemen vardk saylr." Bunu syler sylemez szlerinin
tanrlara bir meydan okuma nitelii tadn kavrad.
Arkalarndaki kyda Trok onlarn elinden kurtulmak zere olduunu gryordu. Askerleri hareket halindeki
bir arabadan kullanlmaya uygun daha ksa ve daha az gl yaylan kullanyorlard. Yz metre etkin

menzillerinin snryd. Trok arabasnn atlarn yneten mzrak erine dnp ters ters bakt.
"Sava yaym getirin," diye bard. Trok alay iinde arabasnda uzun yay tayan tek kiiydi. Ek g ve
menzilin, sava yaynn olaand uzunluunu hakl klmadna karar vermiti.
Bununla birlikte, Trok'un byk bedensel gc ve kollarnn ar uzunluu onu daha nemsiz kiilere zg
snrlamalarn tesinde tutuyordu. ou durumlarda kavisli ksa yay kullanyordu. Ancak, arabasnn
yannda hantal olmakla beraber daha etkin silahn ar uzunluunu kaldracak zel bir tertibat yaptrmt.
Mzraks ona doru kotu ve byk yay ellerine verdi. Leopar kafas ar-masyla ssl olan ve uzun yaya
uyan zel oklar ieren okluu da getirmiti.
Trok nndekileri gsleyerek okularn n srasna geti. Uzun oklardan birini yayn yuvasna yerletirdi
ve menzili yar kapal gzleriyle lt.
-278ki yzcnn balar sar yzeyin stnde minik lekeleri andryordu. Trok'un etrafndakiler hl ok
yadryorlard, ama oklar hedefe yaklaamyor, amurun iine saplanyordu. Trok sol ayan ne alarak
duruunu ayarlad ve salnacak okun asn kafasnda hesaplad. Derin bir soluk aldktan sonra da dz
tuttuu sol koluyla yay ta ki kemerli burnunun ucuna dokununcaya kadar gerdi. Yay onun byk kuvvetine
bile kar koyuyordu. plak kollarndaki kaslar imi, yz gsterdii abann etkisiyle ekilsizlemiti.
Yay ksa bir an ylece tuttu ve hedefinde kck bir ayarlama yapt. Sonra yay salverdi; koca yay
gvdesi ellerinde canl bir yaratk gibi kaslm ve titremiti.
Uzun ok daha nemsiz benzerlerinin oluturduu bulutu kolaylkla geride brakarak trmand, trmand.
Doruuna eritikten sonra da tpk avnn stne pike yapan bir ahin gibi inie geti.
Taita uzun okun uuunun daha keskin ve tiz sesini duyarak ban kaldrd. Ve okun doru zerine geldiini
grd. stelik ilkel aracndan aa kaymasna, hatta yolunun stnden ekilmesine bile vakit yoktu.
iradesi dnda gzlerini kapad. Ok bann o kadar yaknndan gemiti ki yal adam rzgrnn salarn
yaladn hissetti. Hemen arkasndan isabetin tok grltsn duydu.
htiyar adam gzlerini at ve sesin geldii yne ban evirdi. Uzun ok Bay' plak srtnn tam ortasndan
yakalamt. Okun ta ucu Bay'n stnde yatt kalasa gmlerek adamcaz tahtann stne tpk parlak
bir karafatma gibi mhlamt.
Bay'n yz Taita'nnkine kolunu uzatacak olsa dokunabilecei kadar yaknd. htiyar adam derin bakl
kara gzlere bakt ve ilerinde lmn strabn okudu. Bay barmak ya da konumak iin azn at, fakat
iersinden fkran sel gibi kanlar kabilecek herhangi bir sesi bodu. Byk bir aba harcayarak elini
boynundaki gerdanla uzatt ve onu kard. Penelemi parmaklarnn arasndaki paha biilemez tlsm
son armaan olarak Taita'ya uzatt.
Taita gerdanl katlam parmaklarn arasndan yavaa ekti ve ipi kendi boynuna geirdi. Annda can
ekien amann znn ondan kendi vcuduna aktn ve onu glendirdiini hissetti.
Bay'n bas nne dt, fakat ok onun kalasn stnden aa yuvarlanmasn nledi. Taita okun sapnda
leopar kakmasn tand ve oku atann kim olduunu bildi. Uzanp iki parman Bay'n grtlana dayad ve
son nefesini hissetti. Bay gitmiti ve Taita ne kadar abalasa onu kurtaramazd. l dostu-279^f

n brakarak Neferle Mintaka'nn onu cesaret verici szleriyle uzak kyya doru yzd. Uzun oklardan drt
tanesi daha yaknna dt, ama hibiri ona demedi, o da yava yava oklarn menzilinden kt.
Nefer onu karlad ve youn amurun iinde ayaa kalkmasna yardm etti. Taita sopasndan yararlanarak
salam zemine kt. Ama orada yere kerek soluk solua kald. Bir dakika kadar sonra doruldu ve batak
kumlarn tesindeki Trok'a bakt. Elleri brnde duran adamn vcudunun her izgisi ve ba, fkesini ve
aresizliini ele veriyordu. Derken Trok avularn aznn etrafnda bititirerek, "Benden kurtulduunu
sanma, Byc. Seni istiyorum, karm olacak kahpeyi de istiyorum, ikinizi de yakalayacam. Elimden
kurtulamayacaksnz. zinizi asla kaybetmeyeceim," diye haykrd.
Mintaka kumlara doru gidebilecei kadar ilerledi. Trok'un en duyarl yannn hangisi olduunu ve onu
adamlarnn karsnda en ok nasl kk drebileceini biliyordu. "Sevgili kocam, tehditlerin de
erkekliin kadar gevek ve bo," diye seslendi.
Tatl sesi karya net olarak yansd, iki yz Hiksos savas da her kelimesini duydular. nce okun yol
at youn bir sessizlik oldu, hemen arkasndan da birliin btn sralarndan alay dolu kahkahalar koptu.

Kendi adamlar bile onurunun krlmasndan zevk duyacak kadar nefret ediyorlard Trok'tan.
Trok yayn bann yukarsnda sallayarak aresiz bir fkeyle tepinmeye balad. Sonunda hrlayarak kendi
adamlarna dnnce hepsi kendi delice cesaretlerinden dehete derek sustular.
Ortala ken sessizlik arasnda Trok'un bard duyuldu. "tar! Medi-al tar! Ortaya k!"
tar batak kumlarn kysnda duruyor ve kar kydaki kk kafileye bakyordu. Yz eitli desenler
oluturan dvmelerle kaplyd. Gzleri mor helezonlarla evriliydi, kataraktl tek gz gm bir disk gibi
parlyordu. Uzun burnu ifte bir krmz benek srasyla kat edilmiti. enesiyle yanaklarnda e-reltiotunu
andran izgiler vard. Krmz gomalaka bulanm salar kazkla-mt. Bilinli olarak stndeki entariden
syrld ve onu yere kaydrd.
imdi rlplak olduundan srlyla omuzlarnn leopar benekleriyle kapl olduu grlyordu. Karnna kzl
renkli bir yldz dvmesi yaptrmt, kasndaki kllarn tra edilmi olmas, nnde sallanan kocaman
cinsel organn daha da belirginletiriyordu. Delinmi gulfe'sine altndan ve gmten minik
-280ziller geirilmiti. Taita'ya bakt, Byc de onunla yzlemek iin ne kt. kisi birbirlerine bakarlarken
aralarndaki aklk daralm grnyordu.
tar'n cinsel organ yava yava iti ve dev bir ereksiyon oluturmas zerine kk anlar ngrdamaya
baladlar.
Adam kalalarn ne savurarak organnn fkeli krmz ban Taita'ya doru uzatt. Taita'nn hadm
statsn ve tar'n erkekliinin stnln vurgulayan apak bir meydan okumayd bu.
Taita sopasn kaldrd ve onu Mediah'nn kasklarna doru uzatt. kisi de uzun bir sre kmldamadlar, tm
glerini frlatlan mzraklar gibi birbirlerine yneltmilerdi.
tar birden inledi ve btn tohumlarn kumlarn iine boaltt. Penisi de bzld, ufak, buruuk ve nemsiz
bir organa dnt. tar dizlerinin stne kt ve krlan onurunu rtmek iin entarisini alelacele zerine
geirdi. By-c'yle ilk dorudan yzlemesinden yenik kmt. Taita'ya arkasn dnd ve iki Seueth
rahibiyle Nbyeli amann meldikleri yere dnd. Onlarn emberine katld ve el ele tutuarak bir ilahi
okumaya baladlar.
Nefer, "Ne yapyorlar?" diye endieyle sordu.
Mintaka, "Bana kalrsa batak kumlarn etrafn eviren bir yol kefetmeye alyorlar," diye fsldad.
Nefer hissetmedii bir gvenle, "Taita onlar durduracak," dedi.
tar birden kuvveti yenilenmi gibi ayaa frlad. Bir kargann bouk cyaklamasn andran bir ses kard ve
kumlu vadinin gney ynn iaret etti.
Taita, "ahinin bize gsterdii yolu seti. Henz gvende deiliz," dedi yavaa.
Trok'un askerleri harekete getiler. tar ndeki arabada Trok'un yannda yol alrken lmcl amur nehrinin
kvrmlarn izleyerek gneye yneldiler. Bir yandan geerken askerler kar kydaki kk gruba tehditler
ve meydan okuyan szler savurdular.
Tozlar durulduktan sonra Trok'un, onlar gz hapsinde tutmak iin kar sahildeki kum tepelerinin
eteklerinde be sava arabas ve on askerden ibaret kk bir kuvvet braktn grdler. Ana kuvvetin son
arabas ok gemeden sar sisin iine dald ve vadi duvarlarnn bir kvrmnn arkasnda gzden kayboldu.
Taita, "Trok gece olmadan bizim tarafmza gemenin yolunu bulmu olacaktr," diye ngrd.
Nefer sordu. "Ne yapabiliriz?"
-281 IlttjL

*
Taita dnp ona bakt. "Firavun sensin. Sen On Bin Arabann Efendi-si'sin. Bize emirlerini bildir,
majesteleri."
Bu meydan okuma karsnda Neferin adeta dili tutulmutu. Taita herhalde onunla alay ediyordu. Sonra o
yal soluk gzlere baknca ilerinde alaydan eser olmadn grd. fke safrann tm ac tadyla azna
kadar ykseldi.
itiraz etmeye, her eylerini, btn aralaryla sularn kaybettiklerini, nlerinde acmasz bir ln uzandn,
arkalarndan ise acmasz bir ordunun geldiini sylemeye hazrlandysa da Mintaka'nn kolunu tutmas onu
kendine getirdi. Taita'nn gzlerine bakt ve iine bir ilham geldi.
Onlara plann aklad. O daha szn bitirmeden Hilto srtyor ve ban sallyor, Meren de glyor ve

ellerini ovuturuyordu.
Mintaka ise sevdii erkein yannda gururundan dimdik duruyordu.
Nefer emirlerini sraladktan sonra Taita ban edi. "ite gerek bir Fira-vun'un sava plan," derken sesi
donuk ve herhangi bir heyecan belirtisinden yoksundu, ama onaylad gzlerinden okunuyordu. Lostris'in
ona ykledii grevin yaknda sona ereceini biliyordu artk. Nefer kendi yazgsnn sorumluluunu
stlenmeye hemen hemen hazrd.
Bir, iki fersah yol ancak gitmilerdi ki itar parmayla ilersini iaret etti. Trok kafileyi durdurdu ve garip sar
kta ve snn havada yol at titreimler arasnda gzlerini krptrarak grmeye alt. Batak kumlar
vadisi ilerde aniden daralyordu.
Trok, "Nedir bu?" diye sordu. Aralkta sanki kvrm kvrm bir deniz canavar yzmekteydi. Srt yzgecinin
tepesi sar amurun iinden keskin kenarlaryla simsiyah syrlmaktayd.
tar, "Bu bizim kprmz," diye yantlad. "Bir kydan tekine kadar uzanan bir kaya kitlesi. Vadiyi oradan
geeceiz."
Trok kaya kprsn incelemeleri iin iki adamn nden gnderdi. Adamlar kayalarn stnden koarak
getiler ve sandaletlerini slatmadan kar kyya ulatlar. Barp Trok'a iaret ettiler, o da atlarn krbalad
ve adamlarnn arkasndan kprden geti. Kafilenin kalan ksm da tek sra halinde onu izledi.
Hepsi kar kyya sa salim geer gemez Trok kuzeye dnd ve Taita'nn kaak kafilesini en son
grdkleri yere doru vadiyi izledi.
Ama aradaki mesafenin yarsndan azn kat etmilerdi ki tepelerindeki bulut sar bir sise, vakitsiz olarak
geceyi getiren somurtkan ve zehirli bir hava-282ya dnt. Birka dakika sonra son k da snm, zifiri karanlk kafilenin durmasna neden olmutu.
"Atlar yoruldu." Komutanlar emir almak iin etrafnda toplanca Trok gece iin mola verme kararna iyimser
bir anlam yaktrmaya alt. "Onlara su verin, sonra onlar da, adamlar da dinlensinler. Gn r maz yola
devam edeceiz. Byc bile yryerek ve susuz olarak fazla uzaa gitmi olamaz. Yarn vakit leyi
bulmadan elimizde olacaklar."
Taita, Mintaka'nn ayandaki sarglar kard ve honut ekilde ban sallad. Sonra ayaklar batak
kumlarn gl alkali nemiyle slatt ve onlar tekrar sard. Nefer tm itirazlarna karn ona kendi
sandaletlerini giydirdi. Bunlar gen kzn ayaklarna gre fazla byktler, ama sarglarla uyuyorlard.
Tayacak bir eyleri yoktu, ne su ne yiyecek, ne de silah, ne de baka bir eya. Sadece kumlarn iine
batm arabalarn taban kalaslar vard. Kar kydaki Hiksos askerleri onlar merakla seyrederken Nefer
kafilesini douya bakan yksek kum tepesine trmandrd. Dorua vardklarnda soluk soluay-dlar.
Susuzluklar imdiden dayanlmaz bir ikenceydi.
Nefer batak kumlarn br yanna son bir kez bakt. Kar kydaki Trok'un askerleri atlarnn koum
takmlarn karmlard, geceyi dinlenerek geirmeye hazrlk olarak kamp atelerini yakyorlard. Nefer
onlara alayl bir selam verdi ve kafilenin kalan ksmyla kum tepesinin br yznden aa indi. Onlar
gzetleyenlerden bylece kurtulunca bir sre dinlendiler. Nefer, "Gstereceimiz her aba bize pahalya
mal olacak," diye arkadalarn uyard. "Daha saatlerce iecek suyumuz olmayacak."
Scakta soluk solua yatarken asker ve araba sesleri duymay endieyle bekliyorlard. Mintaka hepsinin
iindeki korkuyu seslendirdi. "Trok'un karya gei yerini bulup ortalk kararmadan tepemize binmemesi
iin btn tanrlara dua edin."
Biraz toparlandktan sonra Nefer, aradaki kum tepesinin korumas altnda onlara batak kumlar vadisine
paralel bir yol izletti. Sadece ksa bir yol gittiler, ama scakta bu kadar bir aba bile onlar tketti. Sinir bozucu
sar sisin iinde bir kez daha dinlenmeye hazrlandlar. Ama ok fazla beklemelerine lzum kalmad,
karanlk ok gemeden onlar koynuna ald.
Ne yazk ki gece onlar rahatlatmad. Tekrar kum tepesinin doruuna trmandlar. Aalarnda vadinin br
yanndaki ateleri gryorlard. Alevler, Hiksos kampnn plann semelerine ancak yetecek kadar k
veriyordu.
-283r
Dman arabalar ortas bo bir karenin etrafna dizilmiler, atlarn balan tekerleklere balanmt. ki
nbeti atelerin yannda oturuyor, adamlarn kalan ksm ise arabalarn arasndaki bo alanda hasrlarnn
stnde yatyorlard.
Nefer, "Bizim dou ynnde uzaklatmz grdler. Hl o yne gittiimizi dnp dikkatlerini

gevettiklerini mit edelim," dedi ve adamlarn tepenin yznden kayarak indirdi. Kampn iki, yz metre
berisinde vadinin tabanna indiler. Hareketlerini gzden gizlemek ve karabilecekleri grltleri bomak iin
bu kadar yeterliydi.
Ynlerini bulmak iin kamp atelerinin ltsndan yararlanarak ve karanlkta yollarn kaybetmemek iin
birbirlerinin koluna girerek batak kumlarn kysna kadar sokuldular.
Kalaslar kumlarn stne indirerek yine krek hareketleri yapmaya giritiler. Bu tarz yolculua almlard,
ksa bir sre sonra da kar kyya ulatlar.
Birbirlerinden uzaklamamaya dikkat ederek kampa doru srndler ve atelerin k dairesinin hemen
dna bzldler. ki nbeti dnda btn kamp uyuyor grnyordu. Atlar da sessizdiler, tek ses ise
alevlerin hafif a-trdsyd. Nbetilerden biri birdenbire ayaa kalkt ve arkadann oturduu yere yrd.
kisi yavaa konumaya baladlar. Nefer bu gecikmeye sinirlenmiti, tam Taita'dan yardm isteyecei
srada yal adam ondan nce davrand. Sopasn iki karaltya doru uzatt. Bir, iki dakikaya kalmadan
adamlarn sesi uykulu uykulu gelmeye balad, sonunda uyank kalan nbeti ayaa kalkp gerindi ve
esnedi.
Sonra kendi ateinin bana dnd ve klc dizlerinin stne koyarak oturup rahatna bakt.
Taita sopasn hl adama doru uzatyordu. Nbetinin ba en sonunda nne dt ve enesi gsne
dayand. teki atein olduu yerden hafif bir horlama kulaa geliyordu. Adamlarn ikisi de derin bir uykuya
dalmlard.
Nefer, Hilto'yla Meren'e dokundu, ikisi de iini biliyordu. Taita'yla Minta-ka'y atein nn kenarnda
brakarak ne srndler.
Nefer en yakndaki nbetinin arkasna sokuldu. Kl kucandan kaym, kumda yannda yatyordu. Nefer
onu ald ve ayn hareketi devam ettirerek tuntan sapn adamn akana arpt. Nbeti gk demeden yere
ykld ve ateinin yannda boylu boyunca uzanp kald.
Nefer klc elinde tutarak br atee bakt. Hilto'yla Meren de o nbetinin hakkndan gelmiti; adam uyuyan
bir kpek gibi kvrlm, yatyordu. Klc
-284 Hilto'dayd. birden en yakn arabaya kotular. Karglar hl arabann yanndaki mahfazalarndayd.
Nefer bir tanesini yakalad. Silah avucunda ar, fakat huzur vericiydi. Derken atlarn biri hafife kinedi ve
toynan yere arpt. Nefer dondu kald. Bir an fark edilmediklerini sand. Ama sonra arabalarn iinden
uykulu bir ses, "Noosa sen misin? Uyank msn?" diye seslendi.
Bir asker sendeleyerek atein aydnlnn iinde belirdi. Hl uyukluyordu, belindeki petamal dnda
plakt. Sa elinde bir kl tutuyordu.
Durup Nefer'e aval aval bakt. "Kimsin sen?" Paniin etkisiyle sesi ykseldi.
Meren kargy frlatt. Karg adamn tam gsnn ortasna sapland. Elini havaya atarak kumlarn stne
kt. Meren frlayp adamn den klcn kapt. birden keileri karm cinler gibi uluyarak araba
oklarnn zerinden atladlar ve aralarn ortasndaki kareye kapa attlar. lklar uyanmakta olan
adamlar panie uratmt. Bazlar silahlarn ekmeye bile frsat bulamadan ele geirilen kllar ldrc
bir ritmle kalkp inmeye baladlar. Kllar kana bulanmakta gecikmedi.
Dmanlarn iinden yalnz bir tanesi kendini toparlayp onlara doru dnd. ri yar biriydi, yaral bir aslan
gibi kkreyerek onlar geri pskrtt. Bu arada Nefer'in bana nian almt. Nefer her ne kadar bunu
bertaraf ettiyse de yn deitiren darbe kolunu omzuna kadar uyuturdu. Kl sapnn altndan krlmt.
Nefer silahsz kalmt, hasm da iini bitirmek iin klc onun bana doru sallad. Ancak Taita arkasndaki
karanln iinden karsna kt ve sopasn kafatasna arpt. Adam yere ykld, Nefer de klc yere
dmeden onun gevemi parmaklarnn arasndan ald.
Dv sona ermiti. Hayatta kalanlarn bei elleri balarnn stnde, yere diz kmler, Hilto'yla Meren de
tepelerine dikilmiti. Mintaka'yla Taita ateleri canlandrdlar, alevlerin aydnlnda da askerlerin nn
ldn, ikisinin ise ar yaral olduunu grdler.
Taita yarallarn yaralarn tedavi ederken, tekiler de arabann yedek ha-latlaryla tutsaklarn elleriyle
ayaklarn baladlar. Ancak bundan sonra su torbalarndan kana kana su itiler, ekmek torbasndan
diledikleri kadar ekmek dilimi aldlar, bulduklar yiyeceklerin arasndan da kurutulmu etten dilimler kestiler.
Yiyip imeleri sona ererken yeni bir gn douyordu. Yine tehdit dolu krmz bir afakt bu, scak ise imdiden
boucuydu. Nefer araba ve onlar
-285ekecek en iyi atlar seti. Seilmi aralar askerlerin kiisel eyas ve yedek silahlarn gerekenden fazlas

gibi gereksiz donanmdan arndrd. Nefer istenmeyen atlar da serbest brakt ve yzlerinin nnde bir rt
sallayarak drtnala uzaklamalarn salad.
O rktc afan kzl her an kuvvetleniyordu, onlar da aceleyle arabalara bindiler. Yola kacaklar
srada Nefer elleri kollar bal tutsaklarn yanna yaklat.
"Sizler de bizim gibi Msrh'snz," dedi. "Arkadalarnzdan bazlarn ldrdmz ve yaraladmz iin
ok zgnm. Bu bizim seimimiz deildi, bize zevk de vermedi. Gasp Trok buna bizi mecbur etti."
Onu az daha ldren iri yar adamn yanna meldi. "Sen cesur bir adamsn. Gnn birinde ortak dmana
kar yan yana savaabilmemizi ok isterim."
Nefer'in etei o otururkun yukar syrlmt. Delikanlnn sa baldrna bak taklnca tutsan gz
yuvalarndan frlad.
"Firavun Nefer Seti ld," dedi. "Sen niin bacanda hkmdarn adn tayorsun?"
Nefer, Taita'nn uzun yllar nce bacanda yapt dvmenin stnde elini gezdirdi. "Bu benim hakkm,"
dedi. "Ben Firavun Nefer Seti'yim."
"Hayr! Hayr!" Tutsak sava meydannda olmad kadar heyecanl ve korkmu gzkyordu.
Mintaka arabadan atlayp yanlarna geldi. Dosta bir tavrla adamla konutu. "Benim kim olduumu biliyor
musun?"
"Siz majesteleri Kralie Mintaka'snz. Babanz benim tanrm ve komuta-nmd. Onu ok severdim. Onun iin
sizi de seviyor ve sayg duyuyorum."
Mintaka kamasn knndan ekti ve adamn iplerini kesti. "Evet," dedi. "Ben Mintaka'ym, bu da nianlm
olan Firavun Nefer Seti. Bir gn mirasmz talep etmek iin Msr'a dneceiz ve lkemizde bar ve adalet
iinde saltanat sreceiz."
Nefer'le Mintaka ayaa kalkarak devam ettiler. "Silah arkadalarnza u mesaj verin. nsanlara bizim
hayatta olduumuzu ve Msr'a dneceimizi syleyin."
Adam dizlerinin stnde srnerek yaklat ve Mintaka'nn ayaklarn pt, sonra Nefer'in de yanna
srnd ve delikanlnn ayaklarndan birini alp bann stne koydu.
-286"Sizin adamnzm," dedi. "Mesajnz halka duyuracam. Bize en ksa zamanda dnn kutsal Firavun."
br tutsaklar da ballk ve sevgi yeminleriyle arkadalarna katldlar. "Sana selam Firavun! Dileriz bin yl
yaar ve lkeni ynetirsin!"
Nefer'le Mintaka ele geirdikleri arabaya bindiler, serbest kalan tutsaklar da arkalarndan, "Bak-her!
Bak-her!" diye bardlar.
ara harap durumda kalan kamptan kt. Taita yk arabasnda yalnz yol alyordu. Medial tar'n
oyunlarna en iyi o kar koyabilir ve onlardan gizlenen doru yolu ancak o kefedebilirdi. Nefer'le Mintaka
onu izliyor, Hilto'yla Me-ren de kafilenin sonunu oluturuyordu. Geldikleri yoldan geri dnmeye giritiler.
Ksa bir yol gitmilerdi, batak kumlar vadisi ve kamp da hl grnrdeydi ki Taita birden durup arkasna
bakt. br iki araba da arkasnda durdular. Nefer, "Ne var?" diye sorunca ihtiyar adam sus der gibi elini
kaldrd. Kar kyda Trok'un birliklerinin yaklamakta olduu sessizlik iinde kulaklarna geldi. Sonra
kafilesinin bann, afan kzllnn iinde uzaktaki kum tepelerinin arasndan meydana ktn grdler.
ndeki arabada yol alan Trok birden dizginleri ekip itar'a bard. "Seueth'in laneti bana yasn, Byc
yine senden daha akll kt. Geri dnp geride braktmz arabalar ele geireceklerini bilemedin mi?"
tar da, "Sen bunu niin bilemedin peki?" diye ona hrlad. "Byk komutan sensin."
Trok bu kstahlna karlk krbac dvmeli yznn ortasna aklatmak iin kolunu arkaya attysa da,
Medial'nn karanlk gzlerine baknca kendini toparlayp kolunu indirdi. "imdi ne olacak, tar?
Kamalarna gz yumacak msn?"
tar, "izleyebilecekleri bir tek yol var, Zander ise iki yz sava arabasyla o yoldan geliyor. Onlar yine
kapana kstrm saylrsn," diye belirtti. Trok'un yz vahi bir glmsemeyle aydnland. Hiddeti arasnda
Zander tamamen aklndan kmt.
tar devam etti. "Gne tamamen domu saylmaz. Kaya kprsnden tekrar geip onlar kovalamak iin
nnde upuzun bir gn var. Kokular burnumda. Am zerlerine savurup onlar tutsak edecek ve sadk bir
kpek gibi seni dosdoru avna gtreceim."
Trok atlarn krbalad ve arabasn batakln kysndaki salam kumlarn stnde koturdu. Kar kydaki
arabann tam karsndayd. Hemen hemen inandrc olan bir kahkaha atmay baard.
-287"Bu yartan sizden ok daha fazla zevk alyorum dostlarm. ntikam souk yenilince daha lezzetli olan bir a

gibidir! Seueth ahidim olsun, bunun doya doya tadn karacam."


Mintaka da ona seslendi. "Tavann piirmek iin nce onu yakalamalsn."
"Yakalayacam yakalayacam. Sizi elendirecek baz srprizler hazrladma da emin olabilirsiniz."
Ama araba kum tepelerinin arasna sapnca adamn yzndeki glmseyi silindi. Mintaka ona neeyle
el sallad. Kzn amacnn onu kzdrmak olduunu bilmesine ramen, Trok yine de fena halde sinirlendi.
Adamlarna, "Geriye!" diye bard. "Kpry geeceiz."
Yollarna devam ederlerken Taita ge giderek daha sk bakmaktayd. Kkrt rengindeki bulutlar yer zne
yaklatka yzndeki ifade ciddilemekte ve dnceli bir hal almaktayd.
Sabah ortasnda atlara su vermek iin durduklar srada Hilto, "Hi byle bir gk grmemitim. Belli ki
tanrlar fkeli," dedi.
Doru yolu hemen bulmalar ok garipti. Yanl tarafa dndkleri atal az ta uzaktan grlebiliyordu.
Burasn iaretleyen yksek ta ynn gzden karm olmalar inanlr gibi deildi. O kadar ok ticaret
kervannn getii Kzldeniz yolu, Batak Kumlar Vadisi'ne giden patikadan ok daha fazla iz dolu ve
belirgindi.
Yol kavana yaklarlarken Nefer, "tar gzlerimizi kr etmi, ama bu kez o kadar kolay
aldatlmayacaz," diye mrldand. Sonra huzursuz ekilde ge bakarak ktlklere kar benimsenmi
iareti yapt. "Tabii tanrlar yzmze glerlerse."
lerlerindeki toz bulutunu keskin sava gzleriyle seen Hilto oldu. Alak bulutlu gk, onu yaklat u ana
kadar gzden gizlemiti. Hilto, Taita'nn arabasnn yan banda yol alarak, "Byc! lerimizde sava
arabalar var, hem de ok kalabalklar," diye ona bard.
Arabalar durdurup ileriye baktlar. Toz bulutu srekli bir hareket halindeydi.
Taita, "Ne kadar uzaktalar?" diye sordu.
"Yarm fersah ya da daha yakndalar."
"Trok'un arkasndan gelen ikinci bir tmeni mi var sence?"
"Bunun, Hiksoslarn olaan taktii olduunu siz benden iyi bilirsiniz, Byc. Dammen Sava'n
anmsamyor musunuz? Apepi bizi nasl iki tmeninin arasna sktrmt, deil mi?"
Taita, "Onlar nmz kesmeden yol kavana ulaabilir miyiz?" diye sordu. Hilto gzlerini ksarak bakt.
"Belki. Ama ok sk bir yar olacak."
Taita dnp arkasna bakt. "Trok arkamza dmtr bile. Artk geriye dnemeyiz."
"Yoldan ayrlp kumlara girmemiz tam bir felaket olur. Dmana izlemeleri iin kusursuz bir iz brakm
oluruz. Zaten akam olmadan atlar tkenir."
Mintaka, "Tevekkeli Trok bize glmedi," diye ac ac sylendi.
Meren dorulad. "Bir kez daha kapana ksldk saylr."
Nefer, "Acele etmeliyiz," dedi. "Onlardan nce yol kavana ulap ana yola devam etmeliyiz. Tek kurtulu
umudumuz bu."
Hilto, "Atlar gebertmek pahasna da olsa hz yapmalyz."
araba yan yana ileri atldlar. Arabalar yoldaki tekerlek izlerine girip ktka sarslyorlard, ama atlar iyi
gidiyorlard. Onlar kotuka lerlerindeki toz bulutu daha rktc bir grnm alyordu. Ta yn da sanki
bir trl yaklamyordu.
Dman tmeninin ilk arabalar tozla o korkun sar k tarafndan yar yarya karartlarak ortaya
ktklarnda onlar kavaa hl yz elli, iki yz metre uzaklktaydlar.
Hiksoslar kendilerine doru yartn grdkleri sava arabasnn kimliinden emin deillermi gibi bir
an durdular, ama sonra kaaklara doru tekrar harekete getiler.
Taita atlar son bir kere daha hzlandrmaya altysa da hayvanlarn yorgunlua yenik dmek zere
olduklarn hissediyordu.
Son ana kadar dayandlar, ama dman dolu dizgin zerlerine geliyordu. Bylece, yol kavana onlardan
nce ulaamayacaklar yava yava belli oluyordu. Taita sonunda yumruunu kaldrarak durmalarn
emretti. "Yeter!" diye bard. "Bu yar asla kazanamayz."
Patikann orta yerinde durdular. Atlar ter iindeydi ve soluk soluaydlar. Kaaklar yzlerine bulam tozun
altnda sapsarydlar, gzlerinde ise sadece umutsuzluk okunuyordu.
Hilto, "imdi ne tarafa, Firavun?" diye bard. Adamlar daha imdiden Nefer'in nderliine bavurmaya
balamlard.
-289Bycler Kral / F: 19

"Bizim iin yalnz bir tek yol ak. Geldiimiz yoldan geri dneceiz." Bundan sonra onu ancak Mintaka'nn
duyabilecei kadar alak sesle konutu. "Bylece Trok'un avucuna deriz. Ama onunla hesaplamak iin
bu sayede son bir ansmz olur."
Taita bayla onaylad ve arabasna U dn yaptranlarn ilki oldu. Onlar batak kumlara geri gtryordu.
brleri de tornistan ederek arkasnda brakt tozu izlediler. Toz nceleri kovalayanlar gzden gizliyordu,
ama sonra ani bir scak esinti tozu bir an iin yana savurdu, bylece daha imdiden mesafe kaybettiklerini
grdler.
Hzla ileri atldlar, ama Nefer atlarnn kuvvetten dmeye baladklarn fark ediyordu. Admlar arlayor,
bacaklar kmenin eiinde gzkyordu. Nefer her eyin bitmesinin yakn olduunu anlad Bir kolunu
Mintaka'nn beline dolayarak, "Seni daha ilk grdm an sevdim. Ve sonsuza kadar sevmeye devam
edeceim," dedi.
"Eer beni gerekten seviyorsan, Trok'un eline gememe asla izin vermeyeceksin. Sonunda, bana olan
akn kantlamann yolu olacak bu."
Nefer akn halde dnerek gen kza bakt. "Anlamyorum," demesi zerine, Mintaka delikanlnn yannda
asl klca dokundu.
"Hayr!" Nefer bu sz adeta bararak sylemiti. Kz tm kuvvetiyle kollarnn arasnda skt.
"Bunu benim iin yapmalsn, akm. Beni Trok'a geri veremezsin. Kendim yapmaya cesaretim olmadna
gre, benim iin senin gl olman gerek." "Yapamam," diye haykrd Nefer. "Her ey abuk ve acsz olup
bitecek. Oysa br k..." Nefer ylesine periand ki anszn duran Taita'nn arabasna az daha tosluyordu.
Taita ilersini iaret ediyordu.
Trok oradayd. Adamn kafilesinin bandaki aydan farksz siluetini bulunduklar noktadan bile
grebiliyorlard. Doru zerlerine geliyordu. Arkaya baknca br dmann da e bir hzla arkadan
yaklatn fark ettiler.
"Son Lir dv bizi bekliyor!" Hilto knnn iindeki klc ekmeye hazrland. "lki en kts. kincisi de yle.
Sonuncusu da btn oyunun en iyisi." Kzl Yol'un deyilerinden biriydi bu, Hilto da onu gerek bir hevesle
syledi.
Taita safra renkli ge bakarken baka bir scak esinti, gm renkli otlarn arasndan esen rzgr gibi
salarn dalgalandrd.
Mintaka, Nefer'in kolunu ekti. "Sz ver bana!" diye fsldad. Delikanlnn gzleri yalarla doldu.
290
"Sz veriyorum," dediyse de kelimeler azyla boazn ate gibi yakt. "Sonra Trok'u u ellerimle
ldreceim. Bunu da yaptktan sonra karanlk yolculukta sana yetieceim."
Taita sesini ykseltmediyse de sylediklerini hepsi net olarak duyabildiler. "u taraftan. Tekerlek izlerime
dikkat edin ve onlar amadan izleyin."
Bundan sonra ihtiyar adamn atlarn patikayla dik a oluturan kumlarn iine, yer deitiren kum
tepelerinin arasna srdn ararak grdler. Nefer onun annda tekerlek poyralarna kadar kumlarn
iine batmasn bekliyordu, ama Taita her naslsa yumuak yzeyin altnda kat bir kabuk bulmu olacakt.
Salam bir gidi tutturmutu. tekiler bunun son bir aresiz giriim olduunu bile bile onu yakndan izlediler.
Arkasna bakan Nefer doudan ve batdan gelerek onlar izlemek zere buluan iki dman tmeninin
kaldrd iki toz bulutunu grebiliyordu. arabann patikadan ayrldklar noktaya gelince, kaaklarn
arkalarnda braktklar izleri grmemelerinin en kk bir ans yoktu. Tabii Taita bir by yapp onlar
tar'n gznden gizlemedii takdirde, ama bu da pek zavall bir umuttu. tar bylesine sradan oyunlara
kanacak trden bir byc olmadn kantlamt. Zaten Trok da patikadan saptklarn kendi gzleriyle
grm olmalyd.
Ancak Nefer tekrar ileriye baknca Taita'nn sa elinde Lostris'in Tlsm'n tuttuunu, bileine de Bay'n
armaan olan gerdanl dolam olduunu grd. Onlar kovalayanlara bakmyordu ihtiyar adam. Yz
tehdit dolu ge evriliydi, yznde de derin bir huu okunuyordu.
Durumlarnn tm umutsuzluuna karn Nefer yreinde mantksz bir umut kvlcm hissetti. Bay'n
armaannn ihtiyar adamn esasen ok byk olan gcn anlalmaz ekilde daha da artrdn fark
ediyordu. Mintaka'ya, "Ta-ita'ya baksana," diye fsldad. "Belki de sonumuz daha gelmemitir. Oyunun
sonucu belli olmadan nce bao talarn belki son bir kez daha srebiliriz."
Trok patikada drtnala yol alarak arabann yana sapp kum tepelerinin arasna yneldiklerini grd
noktaya vard. Arabalarn kumda braktklar izler o kadar derindi ki bir tek tekerlek ifti tarafndan alm

olsalar bu kadar olurdu. Tam o srada Zander ikinci kafilenin banda kar ynden yetiti.
Trok, "Aferin! Av bu yana saptrdn. Artk elimizdeler," diye ona bard.
-291 Zander de bararak yant verdi. "Gzel bir kovalamaca oldu. imdi ne yapmam istiyorsunuz?"
"Yine art konumunu al. Drtl bir kafile halinde. Sonra beni izle." Trok kaaklar izlemek iin yana sapt, iki
sava arabas tmeni de onu izledi. leriye baknca, Taita'yla kk kafilesinin doruklar mor ve mavi renkli
yksek kum tepelerinin oluturduu huniye benzer geidin iinde gzden kayboldu- ' unu grd. Tepelerin
aras karanlkt ve alalan gn altnda glgelere boulmutu. Trok daha yz metre ilerlemiti ki kafilenin
yandaki arabalar yumuak kuma batt. Taita'nn niin tek sra halinde ilerlediini imdi anlyordu. Toprak
sadece patikann ortasnda bir tek arabay tayabilecek kadar sertti.
"Tek sra halinde ileri!" Trok kuvvetlerinin dzenini deitirdi. "zimden ayrlmayn!"
Trok'un arkasndan bilinmeyen arazide ilerleyen birleik iki tmen yarm fersahlk bir uzunluktayd. Askerler
yanlarnda kule gibi ykselen kum duvarlarna ve tepelerindeki irkin ge giderek artan bir tedirginlikle
bakmaktaydlar. Trok atlarn gelrkenki ldrc hz srdrmeye zorlayamyordu, hayvanlar yry
temposuyla ilerliyorlard imdi. Trok, Taita tarafndan braklan izlere baktka, Byc'nn de yavaladn
fark edebiliyordu.
Bu ekilde yarm fersah ilerlemelerinden sonra nlerindeki arazinin yaps birdenbire deiti. Yumuak kum
dalgalarnn arasndan karanlk bir kaya adas ykselmekteydi. Kum tepelerinin okyanusvari dalgalarnn
arasnda kaybolmu kk bir tekneye benziyordu bu. Yanlan binlerce yln kum ykl andrc rzgrlar
tarafndan oyulmu ve delik deik edilmiti, fakat doruk bir masal ejderhasnn dileri kadar keskindi.
Dorukta uzaktan kck gzken biri vard. Korkun kta bir mifer gibi ldayan gm renkli gr salar
ve zayf ve uzun yapsyla tannmamas olanaksz olan biriydi bu.
Trok, tar'a, "Byc bu," diye srtt. "Kayalarn arasna snmlar. Dilerim, bizimle orada arpmaya
kalkarlar." Borazancsna seslendi. "Sava borusunu al."
lerdeki kaya ktlesini grnce Nefer'le Mntaka'nn ikisi de pek ardlar. Mintaka, "Taita bunun burada
olduunu biliyor muydu?" diye sordu. Nefer, "Nasl bilecekti ki?" diye karlk verdi.
"Bir keresinde bana onun her eyi bildiini sylemitin." Mintaka'nn bu k Nefer'i susturdu. Duyduu
gvensizlii belli etmemek iin arkasna bakt. Onlar kovalayanlarn kaldrdklar tozlar hemen
arkalarmdayd ve ykselerek gnesiz gn sar parltsna karyordu.
"Bilip bilmemesinin bize ne gibi bir yarar dokunur ki?" diye sylendi. "Bu kayalar ksa bir sre savunabiliriz,
ama Trok'un yzlerce adam var. Artk her eyin sonu geldi." Yanndaki demire asl su torbasna dokundu.
Hemen hemen boalmt, kalan su atlar bir gn bile yaatmaya yetmezdi.
Mintaka, "Taita'ya gvenmek zorundayz," deyince delikanl ac ac gld.
"Bana kalrsa tanrlar bizi terk ettiler. Taita'dan baka kime gvenebiliriz zaten?"
Glkle yryen atlarla ilerlemeye devam ettiler. Arkalarnda kovalayanlardan onlara kadar ulaan hafif
sesleri duyabiliyorlard. Subaylar erlerine dz hattan ayrlmamalarn haykryor, gevek donanmlarn
ngrts ve kuru tekerlek poyralarnn gcrtsyla iniltisi kulaklarna geliyordu.
En sonunda siyah ve sar renkli kaya dann eteine geldiler. En az otuz metre yksekliindeydi, birikmi s
da zerinden enlik atei gibi yansyordu. Bir tek bitki bile bu yzeyde kendine bir tutanak bulamamt, ama
rzgr kaya yzeylerinde kesikler ve atlaklar oymutu.
Taita, "Arabalar kaya duvarna yaklatrn," diye emretti, kafiledekiler de itaat ettiler. Taita kendi arabasn
kaya yznn asnn br yanna geirerek arkadalarna rnek oldu. Burada dikey yanlar kaya ynn
bak gibi kesmi derin bir yark vard.
"Bu taraftan." Taita onlar derin dikey yarn kumlu zemininin stnde gidebilecekleri kadar ilerletti. "imdi
de atlar yatrn," dedi.
Btn svari birliklerinin atlar bu numaray yapmak zere eitilmilerdi. Srclerinin zorlamas zerine
dizlerinin stne ktler, sonra da homurdanarak ve poflayarak yarn zemininin stnde yan yattlar.
Taita, "ite byle!" dedi. Arabasndan bir rt getirmiti. Bundan yrtlan eritlerle sakin ve uysal olmalar iin
atlarn gzlerini balad. Sonra bir kargy gevek topraa derinlemesine saplad ve bunu atlarn sargl
balarn balamak ve tekrar kalkmalarn nlemek iin bir tr gemi demiri gibi kulland. tekiler de ayn eyi
yaptlar.
"imdi de suyun kalann getirin. Atlara son bir kere iirmeye yetecek kadar su olmay ok yazk, ama ne
are ki her damlaya bizim ihtiyacmz var."

-293-292-

htiyar, varln nceden bilmi gibi adamlarn yardaki s bir kntnn altna gtrd. kntnn alt o
kadar baskt ki buraya girmek isteyen, elleriyle dizlerinin stnde yrmek zorunda kalacakt.
"Burasnn azn rmek iin yardaki gevek talar kullann."
"Birzareba1"' duvar ha?" Nefer aknd. "Bu yeri savunamayz ki. Bir kere bu arala girdik mi deil kl
sallamak, ayakta bile duramayz."
"Tartacak vakit yok." Taita delikanlya sert sert bakt. "Dediimi yapn."
Nefer, Mintaka hesabna duyduu korkudan gergindi, stelik son gnlerde yaad glkler nedeniyle ok
da yorgundu. O da Taita'ya sert sert bakt. brleri onlar merakla izliyorlard: gen boa yalsna meydan
okuyordu. Saniyeler bylece geerken Nefer birden aklszln anlad. Bu durumda onlar yalnz bir tek kii
kurtarabilirdi. Boyun edi. Eilip ta ynndan irice bir kaya paras alarak onunla bask maaraya doru
sendeledi. Bunu uygun bir konuma yerletirdikten sonra bir ikincisini almaya kotu. brleri de bu
almaya katldlar. Mintaka bile payna den kaya paralarn tad. Yapay duvarn arkasndaki ine
kapandklar srada gen kzn elleri berelenmi ve syrlmt.
Byc'yle arasnda geen tartmadan dolay ierleme duygusunu hl yenememi olan Nefer, "imdi ne
yapyoruz?" diye gergin bir tavrla sordu.
"," dedi Taita.
Nefer deri torbadaki suyu bir deri kaba boaltt ve Mintaka'ya uzatt. Gen kz sudan birka yudum aldktan
sonra kab Taita'ya geirmek istedi.
htiyar adam, "i, kana kana i," dedi.
Hepsi midelerinin alabildii kadar su itikten sonra Nefer yine Taita'ya dnd. "Ya imdi?"
Taita, "Burada bekle," dedi ve uzun sopasn alarak tepenin kertikli duvarna trmanmaya koyuldu.
Nefer onun arkasndan, "Bu zareba'dan ama nedir? Neye yarayacak?" diye seslendi.
Taita onlarn dokuz, on metre yukarsndaki raf gibi dar bir kntnn stnde durarak aaya bakt. "Zaman
gelince majesteleri grecekler," dedi ve trmanmaya devam etti.
" Zareba: Etraf dikenli itle evrilmi yer. Sudan'da bir ky ya da kamp korumak iin bina edilir. Ayn
zamanda askeri bir savunma hatt.
-294"Bir gizlenme yeri mi olacak? Ya da belki bir mezar m?" Taita, Nefer'in bu alayl szlerine bir karlkta
bulunmaya lzum b,le grmedi.
Tepenin zirvesine varana kadar durup dinlenmeden trmanmay srdrd. Orada durarak Trok'un gelecei
yne bakn dikti.
Tepenin eteindeki ukura snm kk grup onu merakla izliyordu. Kimi aknd, kimi umutlanmt, bir
tanesi ise hl fkeliydi.
Nefer birden toparland. "Karglar ve kalan silahlar arabalardan getirin. Kendimizi savunmaya hazr
olmamz gerekir." Kendisi de arabalar braktklar yere kotu. Bir kucak dolusu kargyla geri dnd, ayn
ekilde yklenmi olan Meren'le Hilto da onu izlediler.
Mintaka'ya, "Taita ne yapyor?" diye sordu ve parmayla doruu iaret etti. "Baksana, kmldamam bile."
Silahlar bir kenara yp derme atma barnan azna yerletiler. Btn gzler yine Taita'ya evrilmiti.
O kkrt renkli korkun gk fonunun nnde bir siluetti. Kimse konumuyor, kimse kmldamyordu. Ta ki
onlara dehet duyuran o sesi tekrar iitene kadar. Araba tekerleklerinin, yzlerce arabann tekerleklerinin o
hafif takrt-syla cyaklamasn, kh kum tepeleri tarafndan boulan, kh yanstt tehdit net olarak
duyulabilen erkek seslerini dinlemek iin balarn evirdiler.
Taita her iki kolunu ar ar kaldrd ve ge evirdi. Btn gzler bu hareketi izlediler. Taita'nn sa elinde
sopas, solunda ise Lostris'in Tlsm vard. Bay'n armaann ise boynunda tayordu.
Hilto, "imdi ne yapyor?" diye huu dolu bir sesle sordu. Ona kimse yant vermedi.
Taita kayadan yontulmu kadar hareketsiz duruyordu. Ban arkaya atmt. Salar omuzlarnn stnde
bir gm ynyd. Belindeki kemer, entarisinin eteklerini yukar syrdndan sska baldrlar ortada
kalmt. Bir yere tnemi ihtiyar bir kua benziyordu.
Gkte alak bulutlar kpr kprd. Ik da deikendi. Gizli gne daha youn rtlnce kayboluyor, bulutlar
incelip buharlanca birden canlanyordu.
Taita hl kmldamyordu. Sopas gklerin gebe karnna ynelmiti. Yaklaan tmenlerin sesi daha da

belirginleti. Sonra birden ko borularnn tt duyuldu.


Mintaka, "Bu sava arsdr. Trok, Taita'y grd," dedi yavaa.
Trok borazancsna bard: "ilerleme borusunu al!" Fakat bu sava ars sanki bo lle fkeli gkler
tarafndan yutulmutu.
-295Medial itar, "Bekle!" dedi. Kayalarn tepesindeki Taita'nn kk siluetini gzlyordu. "Bekle dedim!"
Trok, "Ne var?" diye sordu.
tar, gzlerini Byc'den ayrmadan, "Henz kestiremiyorum, ama her neyse ok kapsaml ve gl,"
dedi.
Kafile durmutu. Adamlarn hepsi doruktaki siluete huu iinde bakyordu. le korkun bir sessizlik
kmt . Hibir ses yoktu. Atlar bile sessiz-lemilerdi, donanmdan en kk bir takrt veya ngrt
kulaa gelmiyordu.
Yalnzca gk hareket ediyordu. Byc'nn bann yukarsnda bir burga, tten bulutlardan bir dnme
dolap olutu. Derken burgacn tam ortas uyanan bir canavarn tek gz gibi alverdi. Tanrsal gzden gz
kamatrc bir gne fkrd.
itar, "Horus'un gz!" diye soludu. "Tanrfy ard." Medial korunma iaretini yapt; Trok onun yannda
batl inanlardan doan dehet duygusunun etkisiyle ta kesilmiti.
Gz kamatrc k stunu dorua arpt ve Byc'nn siluetini bir imein yapaca gibi aydnlatt.
Bann etrafnda da gm renkli ktan bir hale oluturdu.
Taita uzun sopasyla ar bir dairesel hareket yapnca, Hiksoslu araba srcleri krbalanan kpekler gibi
korkudan sindiler.
Bulutlar daha da ald. Gkyz berrakt. Gne kum tepelerinin stnde dans ediyordu. Cilalanm
bir tun levha gibi gzlerine yansyarak onlar adeta kr etti. Adamlar gzlerini garip parltdan korumak iin
kalkanlarn veya ellerini kaldrdlar, fakat seslerini kartmyorlard.
Dorukta Taita sopasyla bir daire daha izdi. Ve en sonunda bir ses duyuldu. nce bir n iini ekii
kadar yumuakt ve sanki gklerden fkryordu. Adamlar, sesin kaynan aratrr gibi merakla etraflarna
bakmyorlard.
Taita bir kez daha ayn hareketi tekrarlad, i eki de bir uultuya, yumuak bir sla dnt. Ses doudan
geliyordu. Btn balar yava yava o yne evrildi.
O garip, bulutsuz parlakln iinden onun geldiini grdler. Yeryznden gn doruuna kadar ykselen
boz renkli, salam bir duvard bu.
"Hamsin!" Trok korkulu kelimeyi fsldad.
Kum duvar byk bir kararllkla zerlerine yryordu. Canl bir yaratk gibi dalgalanyor ve kpr kpr
oynuyordu. Sesi de deimiti. Fslt giderek hzlanan bir ulumaya, iblisin sesine dnt.
-296"Hamsin!" Kelime arabadan arabaya barlarak duyuruldu. Artk savamaya a savalar deil, insanlarn,
kentlerin ve uygarlklarn bu yok edicisinin, dnyalarn bu yamyamnn karsnda dehet iindeki kk
yaratklard.
Araba kafilesi dzenini kaybetmi, srclerin atlarn krbalayp kum duvarndan kamaya alrken
paralara blnmt.
Sert zeminli dar patikadan ayrldklar anda kum, arabalarnn tekerleklerini emmeye balad. Adamlar araba
sahanlklarndan atladlar ve koum takmlarna bal atlarla arabalarn terk ettiler. Atlar igdsel olarak
tehlikeyi sezdiler ve bir yandan aha kalkp ac ac kinerken koumlarndan kurtulup kamaya altlar.
Hamsin acmasz olarak zerlerine ullanmak zereydi. Sesi ulumadan kkremeye dnt. Adamlar
nnde mantksz bir panik halinde kamaya alyorlard. Ayaklar kaynca gevek kumlarn iine
yuvarlanyorlar, zorlukla ayaa kalkp kamaya devam ediyorlard. Arkaya baknca byk frtnann ldran
bir canavar gibi kendi etrafnda dnerek ve kum duvarlar kaldrarak artan bir hzla yaklatn gryorlard.
Gne nn zerlerine vurduu yerlerde tun renginde, kendi da gibi yksekliklerinin glgesinde
kaldklar yerlerde de karanlk ve boz renkliydiler.
Taita kollarn ve sopasn uzatm, duruyor, altndaki ordunun kumlarn altnda kaln seyrediyordu. Trok'la
tar'n gne nda birer heykel gibi dnp kaldklarn grd. Sonra frtna onlara ulanca, onlar ve
btn adamlar, arabalar ve atlar hamsin'ln dnp duran dalgalarnn arasnda kayboldular.
Taita kollarn aa indirdi, canavara arkasn dnd ve hi de acele etmeden tepenin yamacn indi. Uzun
bacaklaryla g yerlerin zerinden ayor, bir kntdan tekine geerken sopasndan kuvvet alyordu.

Nefer'le Mintaka tepenin eteinde el ele duruyorlard. Onu akn halde karladlar. "Frtnay sen mi
ardn?" diye sorarken Mintaka'nn gzlerinde inanamyormu gibi bir hali vard.
Taita, "Son gnlerde hazrlanyordu," dedi. Yz ifadesiz, sesi ift anlamlyd. "Sca ve i karartc sar
sisleri hepiniz fark ettiniz."
"Hayr," dedi Nefer. "Doann deil, senin marifetin bu. Sen bildin ve anladn. Frtnay ardn. Ben ise
senden phe etmitim."
Taita, "Barnaa girin," dedi. "Hamsin birazdan bize yetiecek." Sesi frtnann ahenksiz uultusunun iinde
kaybolmutu. Mintaka ne geip kaba saba duvardaki aralktan geerek dar ve alak maaraya girdi.
brleri de onu
-297
izleyerek ufack barnakta sktlar. Hilto ieri girmeden nce hemen hemen boalm su torbalarn ieriye
uzatt.
Sonunda yalnz Taita barnan dnda kalmt. Frtna kendi eseriymi gibi bir ifade vard yznde.
Hamsin etraflarndaki kayay titreten ve sarsan bir kuvvetle darbeyi indirdi. Bu arada uzun boyuyla Taita da
gzden silinmiti. Borann ilk darbesi sadece birka saniye srd, ama getiinde Taita hl orada byk bir
huzur ve sknet iinde duruyordu. Frtna kkreyerek yeni bir saldrya geti ve btn dehetli grkemiyle
zerlerine indi. Taita ancak o zaman aralktan ieri girdi ve i duvara arkasn vererek oturdu.
"Aral kapatn," dedi, Meren'le Hilto da el altnda braktklar kaya paralaryla girii tkadlar.
Taita, "Balarnz rtn," dedi ve kendisi de bandaki rti' le yzn rtt. Devam etti. "Gzlerinizi de kapal
tutun, yoksa grme yetinizi kaybedersiniz. Aznzdan ar ar soluk aln, aksi halde kumun iinde
boulursunuz."
Frtna o kadar mthiti ki ilk darbesi Trok'un arabasn yakalad ve arabann oku tarafndan omurgalar
krlrken ac ac haykran atlaryla birlikte arabay top gibi yuvarlad.
Trok yere savrulmutu. Zorlukla doruldu, ama hemen arkasndan frtna onu tekrar yere yuvarlad. Adam
btn kuvvetini kullanarak ayaa kalkmay baardysa yn duyusunu kaybetmiti. Gzlerini amaya
kalknca ilerine kaan kumdan grmez olduklarn fark etti. Hangi yne baktnn, ne tarafa doru
kamas gerektiinin bilincinde deildi. Frtna kendi etrafnda dnd iin e zamanl olarak drt bir
yandan geliyor gibiydi. Trok tekrar gzlerini amaya cesaret edemedi. Hamsin suratn krbalyor, savrulan
kumlar yanakla-ryla dudaklarnn derisini trplyordu. Sonunda yzn bann rtsyle rtmek zorunda
kald.
Trok kum ve rzgr burgacnn iinde, "Kurtar beni!" diye baryordu. "Kurtar beni, tar! Kurtarrsan seni
aklndan, hayalinden geirmediin zenginliklerle dllendiririm."
Kulaklar sar edici uultunun arasnda birisinin sesini duymas olanaksz grnyordu. Derken itar'n elini
yakaladn ve Trok'u dayanmas iin uyarmak amacyla kuvvetle sktn fark etti.
Su gibi akan kuma dizlerine kadar batarak ileriye sendelediler. Bir ara bir engele aya taklan Trok, itar'la
ban kaybetti. Panik halinde arannca ona
-298dengesini kaybettiren cisme dokundu ve bunun yan devrilerek terk edilmi arabalardan biri olduunu anlad.
itar'n adn haykrarak sendeledi, itar da onu sakalndan yakalayarak srkledi. Trok'un yz kumdan
tahri olmu, gzleri grmez olmutu. Kumun iinde boulmak zereydi.
Dizlerinin stne dt, itar da onu tekrar ekip yukar kaldrd. Bu arada Trok'un sakalndan bir tutam
elinde kalmt. Adam konumaya alt, ama azn anca kumun iine dolmasyla tkanr gibi oldu. lmek
zere olduunu, hi kimsenin onlar penesine alm bu korkun eyin elinden kurtulup hayatta
kalamayacan biliyordu.
Onlar hibir yere gtrmeyen bu ikenceli yolculuk sonsuza kadar srecek gibi grnyordu. Ama sonra
rzgrn gcnn birden azaldn hissetti. Bir an iin frtnann onlar brakp gittiini sand, ama uultu
azalmamt, aksine hzlanr grnyordu. Birbirlerini meyhaneden eve gtrmeye abalayan iki sarho gibi
sallanarak ve birbirlerine toslayarak ileriye doru sendelediler.
Rzgrn hz buna ramen dyordu. Trok bir an iin itar'n bir by yapp onlar koruyan bir kalkan
oluturduunu sand. Ama sonra bora iddetinde ani bir esinti onu havalandrd ve sakaln tutan itar'n
penesinden kopard. Bir kaya duvarna o kadar iddetle arpt ki kprck kemiinin krldn hissetti.
Dizst derek annesinin gsne sarlm bir bebek gibi kayaya yapt. tar'n onlar nasl buraya
getirdiini ne biliyor ne de umursuyordu. Onun iin nemli olan tek ey, tepelerindeki kaya duvarnn

frtnann gcn ksmen krmasyd. itar'n yanna melip tuniini yukar ektiini ve ban rttn
hissetti. Derken byc onu iterek kayann siperine dmdz yatrd ve kendisi de yanna uzand.
Nefer minik inin iinde Mintaka'nn yaknna srnd ve kz kollarnn arasna ald. Onunla konumaya
altysa da ikisinin de balar bezlerle sarlyd, rzgr da btn sesleri bastryordu. Mintaka ban
sevgilisinin omzuna dayad ve birbirlerine sarldlar. Uultulu karanln iine gmlmlerdi. Sar ve dilsiz,
kr ve yar yarya boulmu durumda, ilerine ektikleri her scak soluun bezin iinden szlmesi ve talk
inceliinde bir kumun dudaklarnn arasndan ieriye hcum etmemesi iin ancak kesik kesik nefesler
almalar gerekiyordu.
-299Rzgrn uultusu ok gemeden kulaklarn sar etti ve btn br duyularn da kreltti. Korkun ses
durmadan veya hafiflemeden sryordu. Zamann geiini sadece kapal gz kapaklarndan ieriye szan
k ve karanlk bilinciyle yarm yamalak lebiliyorlard. Gndzn geliini sadece hafif bir pembemsi k
gsteriyordu, gece olunca bu pembelik eriyip yok oluyordu. Ona yapm olan Mntaka'nn vcudu olmasa
delrebileceini dnyordu Nefer.
Gen kz arada srada onunkine yapm vcudunu kprdatyor ve delikanlnn kollarnn basksna kendi
kollaryla yant veriyordu. Nefer belki arada uyuyordu, ama d yoktu uykusunda , sadece hamsin'\n
kkremesi ve karanlk vard.
Nefer yine uzun bir sreden sonra bacaklarn kmldatmaya alt, ama yapamad. Vcudu zerinde
kontroln kaybettiini dnerek bir an panie kaplacak oldu. Belki de kuvvetten dmt ve lyordu.
Yine btn gcn kullanarak denedi ve ayaklaryla ayak parmaklarn hareket ettirmeyi baard. Bunun
zerine zareba duvarnn yark ve atlaklarnn arasndan szlen kum tarafndan hareketsizletirildiini
anlad. Kumlar imdiden delikanlnn beline kadar ykselmiti. Yavaa diri diri gmlmekteydiler. Bu sinsi
lmn dncesi delikanlnn iini korkuyla doldurdu. Elleriyle bacaklarn kmldatmasna yetecek kadar
kumu sprd, sonra ayn eyi Mintaka iin de yapt.
Kalabalk maarada tekilerin de ayn ii yaptklarn hissediyordu. Kumu gen pskrtmeye alyorlard,
ama kum yine su gibi ieri szyordu. Dnp duran youn toz bulutlarndan stlerine yayordu.
Frtna da bir yandan azmay srdryordu.
Rzgr tam iki gn gece kesilmedi. Nefer bu sre iinde kumu ancak bayla kollarn hareket ettirecek
kadar durdurmay baard, fakat belden aas hapsolmu durumdayd. stelik kumu atabilecei bir yer
olmadndan kumlan kazyp kendini kurtarmak olanandan da yoksundu.
Bir elini uzatp bann sadece birka santim yukarsndak ta tavana dokundu. Parmaklarn stnde
gezdirince kubbemsi olduunu fark etti. Balar bu ufak boluktayd. Fakat kum maarann azn
tkadndan daha fazla kum giremezdi. Ama Nefer frtnann hl hi durmamacasna kkrediini
duyabiliyordu.
Bekledi. Zaman zaman yannda Mintaka'nn sessizce aladn duyabiliyor ve kollarn hafife bastrarak
onu avutmaya alyordu. Maarada onlarla hapsolmu hava kokumakta ve bayatlamakta gecikmemiti.
Delikanl bu pis havann onlar uzun zaman hayatta tutamayacan dnyordu, ama kumun arasndan ieriye taze hava szlyor olmalyd ki her soluun byk bir sava gerektirmesine ramen
hl hayattaydlar.
Su torbalarnda kalan suyun hemen hemen tamamn itiler ve ancak dipte azck bir miktar braktlar.
Arkadan susuzluk geldi. Vcutlarn hareket ettirip nemlerini tketemedikleri halde, kuru ve scak kumla
hava bunu ilerinden emiyordu. Nefer dilinin yava yava damana yapmakta olduunu hissetti. Sonra da
imeye balad, yle ki zaten g olan solumas azn dolduran kocaman sngersi cisim yznden hemen
hemen olanakszlat.
Korkuyla susuzluk yznden zaman kavramn kaybetmi gibiydi; ona yllar gemi gibi geliyordu. Nefer onu
yava yava kavramakta olan uyuukluktan syrld. Deien bir ey olduunu hissediyordu. Bunun ne
olduunu anlamaya altysa da kafas uyumutu ve onu yantsz brakyordu. Mintaka yannda hl ok
hareketsizdi. Nefer korku iinde onun kolunu skt.
Karlnda titremeden farksz ok hafif bir hareket hissetti. Mintaka hl hayattayd. kisi de hayattayd,
ama diri diri mezara girmi gibiydiler ve vcutlarnn ancak kk bir ksmn oynatabiliyorlard.
Nefer yine o karanlk uyuukluun, su dlerinin, byk nehrin, alayanlarn ve parlak derelerin serin
yeilliinin iine yuvarlanmakta olduunu hissediyordu. Kendini karanln iinden syrlmaya zorlad ve
dinledi. Hibir ey duyamad. Onu uyandran bu olmutu. Hibir ses yoktu. Ha/ns/n'in kkreyii yerini youn
bir sessizlie brakmt. Bir daha almamak zere kapatlm bir mezarn sessizlii, diye dnd ve

dehet tm gcyle geri dnd.


Yine debelenmeye, kumun iinden syrlmak iin sava vermeye alt. En sonunda sa kolunu kurtarmay
baard, uzand ve Mintaka'nn rtl ban buldu. Kzn ban okad ve sessizlik iinde onun inlediini
duydu. Konumaya, ona gven vermeye alt, ama ien dili bir tek kelimenin bile kmasna izin
vermiyordu. Bunun yerine kolunu uzatp Mintaka'nn tesinde oturan Hilto'ya dokunmaya alt. Ama eli
hibir eye demedne gre Hlto ya gitmiti ya da kolunun uzanabildii yerin tesindeydi.
Bir sre dinlendi, sonra kendini tekrar toparlayarak maarann aznn etrafndaki kumu temizlemeye alt.
Ne are ki kazdklarn koyabilecei pek az yer vard. Kumu avu avu toplayarak minik hcrelerinin bir
oyuuna sktrd. ok gemeden sa kolunun uzanabildii en uzak kede alyor, kumlan tane tane
kazyordu. Umutsuz bir abayd bu, ama abalamak zorunda olduunu, aksi halde umudunu tamamen
yitireceini biliyordu.
-301 300 -

Birden kumun parmaklarnn arasndan alayan gibi dkldn ve bakas tarafndan solunulmam
taze bir havann maaraya szdn ban rten beze ramen hissetti. Kapal gz kapaklarnn ardnda da
hafif bir k parlts vard. Bezi glkle yznden ekmeye alt. Ik daha da kuvvetlendi, tatl bir hava
ise kurumu azna ve sancyan akcierlerine doldu. Yz rtsnden kurtulunca aralad gzleri ktan
kamat. Gr dzelince darya baparmayla iaret parmann izebilecei bir daireden daha byk
olmayan bir delik atn grd. Ama bunun tesine sessizlik hkimdi. Frtna dinmiti.
Byk bir heyecan ve yepyeni bir umutla Mintaka'nn ban rten bezi ekti ve gen kzn taze havay
soluduunu duydu. Yine konumaya alt, ama sesi bir kez daha ona ihanet etti. Kprdamaya, ar kumun
lmcl penesinden kurtulmaya altysa da vcudu hl koltukaltlarna kadar gml durumdayd.
Kalan tm gcyle kendini kurtarmak iin savat. Fakat bu hareketler ok gemeden gcn tketti. Boaz
da yanyor ve susuzluktan sancyordu. O minik deliin tesindeki havayla k vaadi onunla adeta alay
ederken burada lmenin ne kadar zalimce olacan dnd.
Bitkin bir halde yine gzlerini kapad ve pes etti. Fakat kta baka bir deiikliin farkna vararak yine
gzlerini at. Delikten ieri girmi bir elin ona doru uzandn gzlerine inanamayarak fark etti. htiyarln
esmer lekeleriyle kapl ve kurumu, ihtiyar bir eldi bu.
"Nefer!" O kadar garip, bouk ve deimi bir ses duydu ki bunun Byc olduundan bir an phe etti.
"Nefer, beni duyabiliyor musun?"
Nefer yant vermeye alt, ama hl konuamyordu. Uzanp Taita'nn parmaklarna dokundu. htiyar
adamn parmaklar da annda alacak bir kuvvetle onun parmaklarna yapt.
"Dayan. Seni buradan karacaz."
Nefer baka sesler de duyuyordu, susuzlukla abadan dolay zayf, ama ayn zamanda kaba sesler. Baka
eller onu tutsak eden kumlan kazd, bylece sonunda onu yakalayp kumun yumuak ve karanlk
rahminden parlak gn na karabildiler.
Nefer en sonunda kaya duvar onu doururmu gibi o dar yarktan dar kayabilmiti. Arkasndan Hilto'yla
Meren ieri uzanarak Mintaka'y da yumuak ve karanlk mezardan parlak gn na ektiler.
Adamlar iki genci ayaa kaldrdlar ve bacaklarnda kuvvet kalmad iin tekrar dmemeleri iin ylece
tuttular. Nefer neden sonra silkinip onu tutan ellerden kurtuldu ve Mintaka'ya doru atlarak gen kz
sessizce kucaklad. Mintaka bir stma krizine tutulmu gibi titriyordu. Delikanl bir sre sonra sevgilisini
kendinden biraz uzaklatrarak yzn dehetle acmann birbirine kart bir bakla szd. Mintaka'nn
salar, kalarna bile yapm olan kumlardan bembeyazd. Salar derin mor ukurlara kam, dudaklar
da ierek siyah bir renk almt. Konumaya altnda alt duda atlad ve yakut renginde bir damla kan
enesine szld.
Nefer sonunda, "Su," diyebildi. "Suya ihtiyac var."
Dizlerinin stne derek hl maarann azn tkayan kumlar panik halinde kazmaya balad. Meren'le
Hilto da yannda alyorlard, ok gemeden su torbasn aa kardlar. Ancak iinde kalan azck suyun
byk ksm ya buharlam ya da torbann ezilmesiyle dar akmt. Geriye kalan miktar, adam bana
ancak bir, iki yudumdu, ama bu kadar bile onlar bir sre daha hayatta tutabilirdi. Nefer susuz kalm
vcuduna kuvvetin geri gelmeye baladn hissetti ve ilk kez etrafna baknd.
Sabahn ortasyd. Nefer hangi sabah olduunu veya ka gn kumlarn altnda kaldklarn bilmiyordu.

Hareketsiz havada hl altn tozunu andran ince kumdan bir sis vard.
Delikanl elini gzlerine siper ederek le bakt, fakat grdklerini tanyamad. Arazi tamamen deimiti:
bildii kum tepeleri gitmi, yerlerini biimleri ve sralanmalar farkl bakalar almt. Daha nce dalarn
olduu yerlerde vadiler, tepelerin olduu yerlerde ise ukurlar vard. Renkler bile deimiti: morlarla
maviler yerlerini krmzlara ve altn sarlarna brakmlard.
Delikanl akn halde Taita'ya bakt. Sopasna abanm olan Byc de, o soluk ve eski, fakat ya
olmayan gzleriyle Nefer'e bakyordu.
Nefer en sonunda konuabildi. "Trok? Nerede?"
"Gml," dedi Taita. Onun da atee atlacak bir denek gibi kuruduunu ve onlarla ayn straplar ektiini
Nefer artk grebiliyordu.
Nefer kendi i ve kanayan azna dokunarak, "Su?" diye fsldad.
Taita, "Gel," dedi.
Nefer, Mintaka'y elinden tuttu ve Byc'nn arkasndan kzgn kumlara ktlar. Susuzluk ve scaa maruz
kalmak en sonunda Taita'y da vurmutu. Ar ar ve kazk gibi yryordu. tekiler de arkasndan
sendelediler.
-302-303-

Taita ayaklarnn altnda kayan yeni kum vadilerinde grne baklrsa hedefsiz gibi yryordu. Sopasn
nnde tutuyor, onunla yarm daireler iziyordu. Bir veya iki kere yere diz kt ve topraa alnyla dokundu.
Mintaka, "Ne yapyor?" diye fsldad, itikleri su ona destek olmaya yetmemiti ve tekrar zayf dmeye
balad grlyordu. "Dua m ediyor yoksa?" diye sordu.
Nefer sadece hayr der gibi ban sallad: gereksiz yere konuarak zaten zayf olan glerini tketmek
istemiyordu. Tata ar ar hareket ediyor, sopa-syla yerleri sprmesiyle Nefer'e i bandaki bir yamur
khinini anmsatyordu.
htiyar adam bir kez daha eilip yzn topraa yaklatrd. Nefer bu kez onu daha byk bir dikkatle izledi
ve Taita'nn dua etmeyip sadece kumun yzeyine yakn yerdeki havay kokladn grd. Taita'nn ne
yaptn birden anlad. Mintaka'ya, "Trok'un tmeninin kuma gmlm arabalarn aryor," diye fsldad.
"Sopas yeraltnda suyun yerini kefeden bir asa grevi yapyor, o da kumun altndaki rm cesetlerin
kokusunu almaya alyor."
Taita zorlukla doruldu ve Hilto'ya bayla iaret etti. "uray kaz," diye emretti.
Hepsi o yana tler ve gevek kumlar avulamaya koyuldular. Fazla kazmalar gerekmedi. Bir kol
derinliine inen elleri sert bir cisme dokununca abalarn artrdlar. Ksa bir sre sonra yan yatm olan bir
tekerlek emberini ortaya kardlar. Birka dakikalk panik halindeki bir kazmadan sonra ellerinde bir su
torbas vard. Ama ortaya kan bu su torbasna umutsuzluk iinde bakmaktan kendilerini alamadlar, belki
de araba devrildii srada torba patlamt. Tamamen kurumutu ve onu lgnca skmalarna ramen
deerli svnn bir tek damlasn bile bulamadlar.
"Bir tane daha olmal." Nefer imi kuru dudaklarnn arasndan konuuyordu. "Daha derin kazn," dedi.
Adamlar kuvvetlerinin son katreleriyle kumlan umutsuzca kazmay srdrdler, ukur derinletike de
arabalara bal at lelerinin pis kokusu daha kuvvetlendi ve daha mide bulandrc bir hal ald. Onca gndr
o kavurucu scakta ylece yatyorlard.
Nefer birdenbire elini deliin daha derinine soktu ve parmaklarnn altnda yumuak ve esnek bir cisim
hissetti. Bunu skmas zerine suyun altsn ve fkrtsn hepsi duydular. Kalan kumlar da sprd,
sonra azna kadar dolu deri torbay hep birlikte ukurun iinden kardlar. Taita torbann tpasn
ap suyu ukurun dibinde su torbasnn yannda duran deri kovann iine dkt srada hepsi susuzluktan
homurdanyor ve mrldanyordu.
Su kanla ayn sdayd, ama Taita kovay dudaklarna gtrnce Mintaka gzlerini kapad ve huu
derecesine varan bir zevkle imeye balad.
Taita, "nce pek fazla ime," diyerek kovay ald ve Nefer'e geirdi. Hepsi itikten sonra sra tekrar
Mintaka'ya geldi ve kova bir tur daha tamamlad.
Taita bu arada aranmasna devam etmek iin aralarndan ayrlmt. Ksa bir sre sonra tekrar kazmalar
iin adamlara seslendi.
Bu kez ans yzlerine gld; araba kuma daha az gmlyd, stelik su torbalar taneydi ve hibiri de

zarar grmemiti.
Taita onlara, "imdi de atlar," deyince sululuun penesinde baktlar. Telalar arasnda hayvanlar
unutmulard. Su torbalarn yklenerek kumun iinde yarn dibine srklendiler.
Atlar baladklar kuru dere tabannn hamsin'm tm iddetine hedef olmamas gerekirdi. Gml arabann
donanm arasnda bulduklar tahta belle kazmaya balar balamaz ilk at aa yukar hemen buldular.
Bununla beraber, le kokusu neyle karlaacaklarn belli ediyordu. Zavall hayvan lm, gazlardan karn
imiti. Onu orackta brakarak ikinci at iin kumlan kazmaya baladlar.
Bu kez daha anslydlar. Bulduklar hayvan, batak kumlarda ellerine geirdikleri atlarn en uysal ve en
gls olan bir ksrakt. Yaamasna yayordu, ama lmesine ramak kalmt. Onu yere balayan yular
kestlerse de hayvan yardmsz ayaa kalkamayacak kadar takatsizdi. Adamlar iki yanna geerek onu
kaldrdlar. Ksrak son derece kuvvetsiz grnyordu, titriyor, sendeliyordu ve tekrar devrilmek zereydi,
ama Mintaka'nn nnde tuttuu kovadan kana kana su ier imez biraz toparlanr gibi oldu.
Adamlar bu arada br atlar bulmak iin kumlar kazmaya devam ediyorlard. ki tanesini daha susuzluktan
boularak lm buldular, ama sonraki iki at hayattayd. Onlar da su ier imez biraz toparlandlar.
Adamlar Mintaka'y durumlar iler acs olan hayvann banda brakarak saman bulmak iin kumlarn
iinden kardklar arabalarn yanna dndler. Az sonra yem uvallar ve baka bir su torbasyla geri
dndler.
Nefer bir yandan ksran boynunu okarken Mintaka'ya, "Onlara iyi bakyorsun," dedi. "Ama korkarm ki bir
daha araba ekemeyecek kadar hrpalanmlar."
-305Bycler Kral / F: 20
-304-

Gen kz fkeyle ona dnd. "Hepsini iyiletireceim. Tanra adna yemin ederim buna. Orada kumlarn
altnda daha pek ok yem uval ve su torbas olsa gerek. Burada daha gnlerce kalmamz mmkn, ama
yola kacamz zaman bu cesur hayvanlar bizi gideceimiz yere gtreceklerdir."
Nefer atlam ve kabuk balam dudaklarnn arasndan ona gld. "Senin ne kadar hrsl olduunu
bilmez miyim."
Mintaka, "yleyse beni daha fazla kkrtma, yoksa bunu sana fazlasyla kantlarm," diye sevgilisini uyard.
Hamsinin geiinden beri ilk kez glms-yordu. "Haydi imdi git, brlerine yardm et. Suyumuz ne kadar
ok olursa o kadar iyi olur," dedi.
Nefer bunun zerine gen kz brakt ve Taita'nn hl asasyla su bulmaya alt kumlara indi.
Hiksoslarn geriye kalan arabalar ilk bulduklar kadar az kumla rtl deillerdi. Biroklar ise yeni kum
tepelerinin altnda sonsuza kadar gml kalacaklard.
Arama devam ettike kayalk tepeden gitgide uzaklatlar. Kumlarn altnda daha pek ok ceset ve le gibi
kokan i karnlar buldular.
ok gemeden Mintaka'nn usta bir seyis gibi atlara bakt yerden orada olanlar duyamayacak kadar
uzaklam bulunuyorlard.
Btn seslerin kesilmesi Trok'u uyandrd, hareket etmeye alnca da acdan homurdand. Kum,
vcudunun stnde boucu bir ykt. Kaburgalarn eziyor, akcierlerini nefessiz brakyordu. Bununla
beraber frtnay atlatmalar iin tar tarafndan bilerek ya da rastlant sonucu onlar iin setii yerin iyi bir
yer olduunu biliyordu. Baka bir yerde sonsuza dek kumlarn iine gmlrlerdi. Burada topran yzeyine
yakn bir yerde kalmay baarmt. Uuan kum katmanlarnn stnde biriktii ve arln dayanlmaz bir
dereceyi bulduu son gnlerde de kendini kurtarmay baarm, stnde ancak onu ham-s/n'in andrc
kuvvetinden koruyacak kadar kum brakmt.
imdi de derinlerden yzeye kan bir dalg gibi a ve havaya ulamaya alyordu. Kumun iinde
yzerken yaral omzu onun iin dayanlmaz bir ikenceydi. Hl kat kat bezlere sarl ba havaya kana
kadar mcadele etti. Bann stndeki sarglardan syrlarak gz kamatrc kta etrafna baknd. Rzgr
dinmiti, ama hava, iinde asl kalm toz zerrecikleri yznden ldyordu. Trok omzundaki sanc biraz
hafifleyinceye kadar bir sre ylece kalarak dinlendi. Bundan sonra vcudunun alt yarsn rten kum
katmann kenara iterek, "-306tar! Neredesin?" diye barmaya alt, ama sesi bir kargann cyaklamasndan farksz kyordu. Ban

ar ar evirince, Medial'nn yaknnda arkasn kaya duvarna vererek oturduunu grd. Gnler nce
lp topraktan karlm bir cesede benziyordu. Derken tar, gren tek gzn at.
"Su?" Trok'un sesi anlalr gibi deildi, ama Medial hayr gibilerden ban sallad.
Trok, "Demek ayn mezarda lmek iin frtnay atlattk," demeye altysa da, yaral boazyla azndan
hibir ses kmad.
Trok bir sre daha yatt yerde kald. Bitkinlikle tevekkln etkisi sonucunda kalan yaama igdsn
yitirdiini hissediyordu. Gzlerini kapatmas ve bir daha uyanmamak zere uykuya dalmas ne kadar kolay
olurdu. Bu dnce onu birden canlandrd ve kumun gz yuvarlaklarn tahri etmesine aldr etmeksizin
gzlerini zorla at.
"Su," dedi. "Bana su bul."
Yar kendine destek yaparak ayaa kalkt, sallanarak ve yaral kolunu gsne yaptrarak ylece durdu.
Kr gz bir srngeninkini ya da bir lnnkini andran tar onu seyrediyordu. Trok bir sarho gibi
sallanarak ve iki admda bir yara arparak kayann etrafn dnd ve l tepeden grebilecei bir yere
geldi. Kum tepeleri saf ve lekesizdi, gzel bir gen kznkiler gibi ehvet uyandran kvrmlar vard.
Ortalkta adamlardan veya aralardan hibir iz grlmyordu. Btn M-sr'daklerin en stnleri olan
tmenleri, arkalarnda hibir iz brakmadan ortadan kaybolmulard. Trok dudaklarn yalamaya altysa
da, aznda tkrk kalmamt. Bacaklarnn altnda bklverdiini hissetti; yere yld takdirde bir daha
kalkamayacan biliyordu. Tatan duvar destek gibi kullanarak ileriye doru sendeledi. Nereye gittiini
bilmiyordu, kafasnn iinde de bir yerlere gitmekten baka dnce yoktu.
Derken insan sesleri duydu ve halsinasyon grdn dnd. Ortala yine sessizlik kmt. Birka
adm daha ilerledi ve durup dinledi. Sesleri yine duydu. Bu kez daha yaknda ve daha nettiler. Umulmadk bir
kuvvetin vcuduna aktn hissetti, ama seslenmeye kalktnda kurumu boazndan hibir ses kmad.
Yine sessizlik bagstermiti. Sesler kesilmiti.
Yine ilerlemeye giriti, ama sonra aniden durdu. Yanlmyordu, bir kadn sesi duymutu. Tatl ve berrak bir
ses.
Mintaka. Bu ad i dudaklarnn stnde ekillendi. Derken baka bir ses duydu. Bu seferki bir erkek sesiydi.
Trok sylenen szleri duyamyordu, konu-307an da tanyamamt, ama Mintaka'yla beraber olduuna gre kaaklardan biri olmalyd. Dmand yani.
Trok ban eip kendi kendisine bakt. Kay kemeri gitmiti, onunla birlikte silahlar da. Silahszd.
Arkasnda da sadece tunii vard, bunun dokumasna ise o kadar ok kum karmt ki bir zamanlar
gnahlarnn kefaretini demek iin insanlarn giydikleri kldan gmlek gibi cildini tahri ediyordu. Etrafnda
bir silah arad, bir sopa ya da bir ta, ama hibir ey yoktu. Kum, talar da rtmt.
Trok kararsz ekilde dururken o sesler yine duyuldu. Mintaka'yla adam kayalarn arasndaki dar ve derin bir
dere yatann iindeydiler. Trok hl kararsz ekilde dururken kumlarn ayaklarnn altnda tuz billurlar gibi
atrdadn iitti. Her kimse o kii dere yatanda Trok'un durduu yere doru geliyordu.
Trok tatan duvara yapt srada, bir adam onun yirmi adm uzanda koyan iinden kt. Yabanc imdi
kararl admlarla kum tepelerine doru yryordu. Hi de yabanc gelmiyordu Trok'a, ama hl onu
tanyamamt. Derken adam dnerek koyaa doru, "Kendini gereksiz yere yorma, Mintaka. Dayanlmaz
ikenceler atlattn," diye seslendi. Sonra yrmeye devam etti.
Trok onun arkasndan bakakalmt. O ld, diye dnd. O olamaz. Naja'dan gelen mesaj akt...
Delikanlnn le doru uzaklamasn seyrederken bir cinin ya da baka bir kt ruhun gen Firavun Nefer
Seti'nin klna girmi olmas olaslnn zerinde durdu. Sonra kumun bulanklatrd gzleri delikanlnn
baka kiiyle bulutuunu grd. Bunlardan biri Byc 'yd .
Bakas olamazd, Trok imdi Byc'nn, Nefer Seti'nin mucizevi ekilde dirilmesinden sorumlu olduunu
dnyordu. Ama u anda bunun daha fazla zerinde durmaya ne vakti vard, ne de arzusu. Aklnda yalnz
bir tek ey
,i vard, bu da suydu.
Elinden geldii kadar sessizce Mintaka'nn sesini duyduu koyaa sokuldu ve yarn kesinden o tarafa
bakt. nce kz tanyamad; bir kyl kadar toz toprak iindeydi. Salaryla lime lime tunii kumdan kaskat
kesilmiti, gzlen de ukura kam ve kan anana dnmt. Kk bir at srsnn banda yere diz
km, hayvanlara bir kovadan su iiriyordu.
Trok'un dnebildii tek ey suydu. Suyun kokusunu alabiliyor, btn vcudu su, diye feryat ediyordu.
Mintaka'ya doru sendeledi. Kzn ona arkas dnkt, yumuak kumlar ise Trok'un ayak seslerini
rtyordu. Erkek kolunu kavrayncaya kadar onun varlnn farknda olmad. Sonra dnd, Trok'u gr-

d ve feryad bast. Trok kovay Mintaka'nn ellerinden kapt ve kz yere devirdi. Kolu ie yaramad iin
Mintaka'y srtna abanarak yere mhlad ve o konumda kovadan su imeye balad.
Koca koca yudumlar yutuyor, gurulduyor ve geiriyor, sonra tekrar iiyordu. Mintaka onun altnda kvranyor
ve, "Nefer! Taita! Bana yardm edin!" diye baryordu.
Trok tekrar geirdi, susturmak iin kzn yzn kumun iine itti ve kovadaki son damlalar da iti. Kzn
stne avnn stndeki bir aslan gibi kmt ve etrafna bakyordu. Koyan duvarnn dibindeki su
torbasn ve bunun yanna istiflenmi harbelerle kllar grd.
Hemen ayaa kalkt ve o tarafa doru sendeledi. Mintaka da annda ayaa frlamaya altysa da, erkek
onu tekrar yere savurdu. "Sakn ha kaltak," diye brerek kzn kum iindeki gr salarndan koca bir
tutam avulad. Su torbasna ulaana kadar onu arkas sra srkledi. Bu noktada Mintaka'y brakmak
zorunda kald. Sandaletli koca ayaklarndan birini yine kzn srtna dayad, su torbasna uzand ve tahta
tpay karrken onu dizlerinin arasnda tuttu. Torbann azn dudaklarnn arasna sktrd ve hafif ac, lk
suyu boazna aktt.
Yznn kuma yapm olmasna ramen Mintaka, suya duyduu zlemin Trok'ta baka her trl duyguyu
bastrdnn farkndayd. Susuzluunu giderip dikkatini onun zerine evirmesinden nce harekete
gemeliydi. Trok'un tahamml edebileceinden de fazla onurunun krldn ve Mintaka'y tekrar elinden
karmaktansa onu ldreceini biliyordu.
Kayann dibine istiflenmi silah kmesine doru umutsuzluk iinde uzand. Parmaklar bir harbenin sapn
kavrad. Trok hl ban arkaya atm durumda su iiyordu, ama kzn hareketini hissetti ve Mintaka ksa,
fakat lmcl silah tam karnna ve kasna saplayaca srada su torbasn indirdi. Bununla birlikte
yzkoyun bir konumdan yneltildii iin darbe kuvvetten yoksundu.
Trok silahn parlak bronz ltsn fark etti ve kk bir lk atarak yolunun stnden kamak iin geriye
srad. "Seni hilekr kk srtk!" diye bararak su torbasn elinden att ve kza doru bir hamle yapt.
Fakat erkein arlndan kurtulur kurtulmaz Mintaka ayaa frlad. Trok'un yanndan geerek koyaktan
ak l arazisine kamaya altysa da, erkek onun yolunu kesti ve uzun koluyla onu yakalamaya
hazrland. Bu arada kzn tuniinin etek ucunu yakalamt, ama Mintaka yana srad. Keten kuma yrtlp
Trok'un
-308- 309-

avucunda kald. Mintaka erkein penesinden kurtulduysa da Trok onu hl koyan iinde kstrm
durumdayd.
Trok hantal hareketlerle zerine gelince Mintaka yarn kysna kotu ve bir kedi kadar hzl ve evik olarak
trmanmaya balad.
Trok onu yakalamak iin bir hamle yapamadan onun eriemeyecei kadar yksee km bulunuyordu.
Mintaka hzla trmanyor, Trok ona yetie-meyeceini biliyordu. Bunun zerine Mintaka'nn elinden
drd harbeyi kaparak ona doru savurdu, fakat sol elini kullandndan at gsz kald.
Mintaka eildiinden harbe bann yukarsndan geti ve yznn nnde kaya duvarna arpt. Gen kz
artk korkunun etkisiyle daha da hzl trmanyordu. Trok br silahlarn istiflendii yere sendeledi ve bir
harbe daha kapt. Fakat bu at da isabetsiz oldu.
Adam fkeyle aresizlikten homurdanarak nc bir harbe kapt. Ancak Mintaka tam o anda yardaki raf
gibi bir kntya ulam ve Trok'un gr asndan kmt. Kayaya yaparak orada bzld kald.
Trok'un aada ona atp tuttuunu ve kfrler ettiini duyuyordu. Adamn azndan dklen irkin szler bu
skntl durumuna ramen midesini buiandryordu.
Derken baka bir harbe vnlayarak geti ve Mintaka'nn hemen yukarsn-daki kaya yzne arpt. Kayaya
saplanamayarak kntnn stne dt, gen kz da onu koyak tabanna dmeden yakalad. Sonra
kntnn kenarndan aa bakt, ama bir yandan da kendini hemen arkaya atmaya hazrd.
Trok kararsz ekilde ona bakyordu. Yaral kolu yanna sarkmt. Mintaka'nn kafas grnnce, yz
hiddetten ekilsizleti ve yarasnn verdii acya ramen yara trmanmak ister gibi ileri atld.
Gen kz ona hemen harbenin ucunu gsterdi. "Evet, yukar k," diye tslad. "k da u kargy karnna
saplayaym iko domuz!"
Trok durdu. Tek kolla trmanmak ve kendini savunmak zorunda kalacakt. te yandan, kzn tehdidinin
gerek olduunun da farkndayd. O duraklaynca Mintaka yine barmaya balad. "Nefer! Taita! Hlto!
Bana yardm edin!"

Mintaka'nn sesi yardan yansd ve koyak boyunca n n nlad. Trok koca bir silahl dman kafilesinin
frtna gibi zerine gelmesini bekliyormu-casna endieyle etrafna baknd. Sonra birdenbire bir karara
vard. Su torbasn alp omzuna att. "Benden sonsuza dek kaabileceini sanma. Bir gn vcudunu doya
doya tadacam, sonra da seni oyuncak olarak askerlerime vereceim," diye yukar bard. Sonra ksraa
binmeye alt, ama hayvan henz onun arln tayacak kadar kuvvetlenmemiti, Trok'un altnda yere kt.
Trok zar zor ayaa kalkt ve koyak boyunca uzaklat.
Mintaka adamn geri ekilmesinin bir hile olmasndan korkmutu. Bu yzden yarn stndeki tneinden
aa inmeye cesaret edemiyordu. "Nefer! Bana yardm et!" diye cyak cyak bard.
Nefer elinde bir kl, hemen arkasnda Hilto ve merakla koup geldii srada gen kz hl baryordu.
Nefer yardan kollarnn arasna kayan sevgilisine, "Ne oldu?" diye sordu.
"Trok!" Nefer'in kollarnda kendini gvende hisseden gen kz mutluluktan alyordu. "Trok yayor.
Buradayd."
Olanlar geveleyerek anlatt, ama o daha anlatmasn bitiremeden Nefer tekilere hemen silahlanmalarn ve
Trok'un arkasndan gitmeye hazrlanmalarn emrediyordu.
Taita onlara katlmak zere geri dnmt. erkek yaral bir aslann izini srer gibi kumda Trok'un ayak
izlerini izlerken o Mintaka'nn yannda kald. Yarn dibi boyunca ilerleyerek Trok'un /lams/n'in hiddetinden
korunduu atlaa vardlar. Nefer karm kumlar inceledi ve iaretleri yorumlad. "ki kiiy-miler," dedi.
"Bizim gibi onlar da f'na srasnda kumlarn altnda kalmlar. Kumlar kazyarak dar kmlar. Bir tanesi
burada beklemi." Delikanl kayaya yapm olan bir yn ipliini ekip alarak a tuttu. "Siyah."
Msrh'larn ender olarak kullandklar bir renkti siyah. "Mutlaka Medial'dr."
Hilto onaylad, "itar frtnadan sa olarak kurtulmalarn salayacak gce sahiptir. Trok'u bu sayede
kurtard muhakkak. Tpk Taita'nn bizi kurtard gibi."
"Buras." Nefer kalkp iareti gsterdi. "Trok su torbasn tayarak Medi-al'y bulmaya geldi. Sonra bu
taraftan gittiler."
Ayak izlerini lde ksa bir sre izlediler. "Batya Avaris'le Nil'e doru gitmiler. Oraya ulaabilirler mi
acaba?"
"Ben onlara yetiirsem asla ulaamazlar." Nefer byle diyerek harbeyi avucunda tartyordu.
"Majesteleri," Hilto saygl, fakat kararlyd. "Su torbas onlarda, stelik oktan yola kmlar. imdiye kadar
bizden hayli uzaklamlardr. Yanmzda su olmadan onlar asla izleyemeyiz."
-311 -310-

Nefer duraklad. Hilto'nun szlerindeki mant kavramakla beraber, Trok' un kamasna gz yummak fena
halde gcne gidiyordu. Mintaka'nn ona sylediklerinden anlaldna gre, Trok yaralyd ve pek tehlikeli
bir hasm saylmazd. Hem de Nefer'in hl gsz olmasna ramen.
Sonunda dnp en yakndaki kum tepesinin doruuna trmand. Elini siper ederek rzgrn sprd temiz
kumlarn stndeki izleri gzleriyle takip etti. Neden sonra yarm fersahtan uzakta minik iki siluetin hi
durmadan batya doru ilerlediini grd. Isnn yol at hava titreimlerinin arasnda kaybolana kadar
onlar fkeyle bakyla izledi.
"Baka bir frsat daha bulacam," diye fsldad. "Peini brakmayacam. Horus'un yz ad zerine yemin
ediyorum buna."
Gml arabalardan on alt tane daha buldular ve yeryzne kardlar. Bu su ve yiyecek bolluunda atlar
da, insanlar da abuk toparlandlar. Ayrca, Trok'un askerlerine ait daha pek ok ceset bulmulard. Bu
sayede st ba edinip giyinebildiler. Nefer bir ift sandaleti yaral aya tamamyla iyilemi olan Mintaka'nn
ayaklarna uydurdu.
Onuncu gnde yola kmaya artk hazrdlar. Kalan drt at, arabalar gevek kumlarn stnde ekmek iin
yeterince kuvvet bulamadndan Nefer onlar yk beygiri olarak kullanmaya ve srtlarna tayabilecekleri
kadar su yklemeye karar verdi.
Gece bastrnca atlar ekerek kum tepelerini amaya giritiler. Ksrak, ykne ek olarak Mintaka'y
tayamayacandan Nefer hayvann omuzlarna deri bir kay geirdi ve Mintaka'nn yumuak kumlarda
srklenmek iin buna aslmasnda srar etti.
Hamsin araziyi o kadar deitirmiti ki Taita yldzlara bakarak yollarn bulmak zorunda kald. kinci gn

afak skmeden eski kervan yoluna vardlar. Hamsin tarafndan yer yer silinmiti, ama pek fazla
ilerlemelerine gerek kalmadan k kuvvetlendi ve ilerdeki kava gsteren kurgana benzer ta kmesini
grdler.
Frtna sona erdikten sonra bir bakasnn onlardan nce oradan getiini kefettiler. ki ift ayak izi yol
boyunca batya, Nil Vadisi'ne ve Avaris'e doru gidiyordu. zlerden biri bykt, br ise ok daha kk.
Taita'yla Nefer onlar dikkatle incelediler. "Bu Trok. Baka hi kimsenin bir Nil kayyla ayn uzunlukta,
bylesine iri ayaklar olamaz. Mintaka haklym. Sa yanndan yaral. Yrrken sa yann kayryor." Taita iareti inceledi. "Ancak br adamn kimliinden emin deilim.
Kimliine iaret eden bir ipucu brakt m grelim." zleri ta kmesine kadar izlediler.
"Ah! te!" Birisi kurgann yannda kumun stnde talarla karmak bir ekil oluturmutu. "Artk phe yok.
O adam Medial tar." Taita fkeyle talar datt. "Bu iren tanrs Yamyam Marduk'a ynelik bir niyaz."
ihtiyar adam talarn kklerinden birini Trok'la tar'n izledikleri yola frlatt. "Yannda bir bebek olmu olsa
tar onu seve seve kurban ederdi. Marduk insan kanna susamtr hep."
Nefer burada kurgann banda g bir karar vermek durumundayd. "Douya doru o uzun yolculuu eer
yapacaksak, levazm ve altna ihtiyacmz olacak. Asurlu'nun sarayna zrt srgnler olarak gitmesek iyi
olur."
Taita onaylad. "Msr'da Firavunlarnn hl yaadna emin olsalar bizi tm olanaklaryla destekleyecek
birok gl ahsiyet vardr."
Nefer, "Hilto'yla Meren Teb'e dnmek zorundalar," dedi. "Ben kendim giderdim, ama btn dnya
Mintaka'yla beni arayacaktr." Delikanl parmaklarnn birindeki yz kararak Hilto'ya verdi. "Kendini bu
simgeyle tantrsn. Onu dostlarmza gster. Adamlar, altn, arabalar ve atlarla dnmelisin. Kral Sargon'un
yanna vardmz zaman grkemli bir grnt vermeliyiz ki Msr'da hl bizi destekleyenler olduuna
inansn."
"Emriniz yerine getirilecektir, majesteleri."
"Bilginin bizim iin ayn derecede yaamsal nemi var. Haber toplaman gerekir. Sahte firavunlarn tm
giriimleri hakknda bilgilendirilmeliyiz.
Hilto ban edi. "Gece olurken yola kacam, Firavun."
O upuzun scak gn gml arabalarn birinden elde ettikleri bir tentenin glgesinde planlarn tartarak
geirdiler. Gne ufka doru alalp ssn kaybetmeye balaynca birbirlerinden ayrldlar. Hilto'yla Meren
batya Teb'e doru yola karken, Taita, Nefer ve Mintaka da douya yneldiler.
Nefer'in Hilto'ya son szleri, "Sizi Gallala kalntlarnda bekleyeceiz," oldu. Bundan sonra yiit askerle
Meren'in alacakaranlkta gzden kaybolmasn seyrettiler.
Taita, Mintaka ve Nefer kervanlarn izledikleri yoldan Gallala'ya doru yola ktlar. On iki gn sonra su
torbalarnda sadece birka damla su kald srada terk edilmi kalntlara vardlar.
_ 0-10
-312-

_OlO

Haftalar aylar oldu, onlar ise hl Gallala'da bekliyorlard.


Taita'nn kenti evreleyen tepelerde gnler geirdii oluyordu. Vadileri ve koyaklar arnlad zamanlar
Nefer'le Mntaka bazen onu uzaktan gryorlard. Sk sk sopasn yere vuruyor, kayalar drtyordu. Baka
zamanlar kent duvarlarnn dndaki hemen hemen kurumu kuyularn banda duruyor, bunlarn iine uzun
uzun bakn dikiyordu.
Nefer azn arad zaman kaamak yoluna sapyordu. Tek syledii, "Bir ordunun suya ihtiyac vardr,"
oluyordu.
Nefer dudak bkt. "Deil bir ordu, bize bile yetecek kadar su yok." Tata bayla dorulad, ayaa kalkt ve
sopasyla kayalara vura vura tepelerin arasnda uzaklat.
Mintaka onlar iin kalntlarn arasnda bir barnak dzenledi, Nefer de paavralarla zerlerine bir adr dikti.
Mintaka bir hkmdar kz bir Hiksos prensesi olarak hibir zaman yemek piirmek veya bir oday sprmek
zorunda kalmamt, bu nedenle de ilk abalar felaket oldu. Kmrlemi bir lokmay yutmaya alrken
Taita, "Trok'un ordusunu yok etmek istersek, bunun en garantili yolu seni a olarak onlara yollamak
olurdu," dedi.
"Eer sen o kadar yetenekliysen byk alk hneriyle bizi onurlandra-bilirsin."
Taita, "Zaten iki seenek var: ya bu ya da alktan lmek," diyerek ocan banda gen kzn yerini ald.

Nefer eski avc rolne dnmt, ldeki ilk gnnn akam da tombul bir gen ceylan ve sadece biraz clk
nefis drt toy kuu yumurtasyla arkadalarnn yanna dnd. Mintaka, Taita'nn yapt omletten payna
den paray yle bir kokladktan sonra elinin tersiyle kendisinden uzaklatrd. "Yemeklerimden yaknan
kii bu mu?" dedikten sonra Nefer'e bakt. "Sen de onun kadar sulusun. Getirdiklerinin yenilebilir durumda
olacandan emin olmak iin gelecek sefere ben de seninle ava gideceim."
Tepeleri yaran s vadilerin birinde yan yana yatyor ve bir yandan otla-yarak onlara yaklaan bir ceylan
srsn gzetliyorlard.
Mintaka, "Peri kadar zarifler," diye fsldad. "Ne kadar da gzel."
Nefer, "Eer vicdann szlayacaksa ben vururum," dedi.
"Hayr." Mintaka ban sallad. "Yapmayacam demedim ki." Kararl gzkyordu, delikanl da kararn
sorgulamayacak kadar iyi tanyordu onu.
Srnn erkei hayvanlarn bana gemiti. Zarif srt tarn rengiydi, karn ise ufuktaki frtna bulutlarndan
birinin gmi beyaz tonundayd. Boynuzlar lir biiminde ve sanki cilalyd. Sivri kulaklarn dikmiti. Uzun bir boynun stndeki ban evirdi ve
kk srsne bakt. Diilerden biri, gerdii iki ayann stnde burnu hemen hemen toynaklarna
dokunur biimde zplamaya balad. Bu uyar hareketiydi.
Nefer glmsedi. "Kk yaratk sadece gsteri yapyor."
Erkek ceylan bu ocuksu numaralardan bkarak iki gencin pusuda bekledikleri yere yaklamaya koyuldu.
Talk arazide ll bir zarafetle ilerliyor, iki, admda bir durarak bir tehlike olaslna kar endieyle
etrafna bakmyordu.
Nefer, "Bizi daha grmedi, ama yaknda grecek," diye fsldad. "Taita yanmzda deil ki onu aldatsn."
Mintaka, "Zaten menzil dnda," diye fsldayarak karlk verdi.
"Aramzda yalnzca elli adm var. Onu vuracaksan hemen vur, yoksa gz ap kapayana kadar gidecek."
Mintaka erkek geyik bir daha ban evirinceye kadar bekledi. Sonra dizlerinin stnde ar ar dorularak
yay gerdi. Gml arabalarn birinden kurtardklar ksa ve kavisli silahlardan biriydi. Gen kzn sald ok
soluk l gne doru hafif bir kavis evirerek ykseldi.
Ceylan, Mintaka'nn kalkarkenki hafif hareketini o iri kara gzleriyle annda semiti. Ban hzla evirdi ve
hemen kamaya hazr durumda gen kza bakt. Yayn vnlayarak salnmas zerine ok daha havadayken
ileriye zplad. Toynaklarnn topraa dedii yerlerden kk toz pfrtleri kaldrarak teye kayd. Ok,
hayvann birka saniye nce durduu yerde takrdayarak kayaya arpt. Mintaka ayaa frlad ve kaan
ceylan gzleriyle glerek izledi. sabet kaydetmemesine hi de zlm gzkmyordu.
"u kousuna bak. Tpk uan bir krlang gibi," dedi.
Taita, Nefer'e gerek avcnn avn sevdiini ve ona sayg duyduunu retmiti. Delikanl da imdi avlad
hayvanlara duyduu anlayla kark acma dolaysyla Mintaka'ya daha da fazla hayranlk duyuyordu.
Gen kz hl glerek ona dnd. "zgnm sevgilim. Bu gece a olarak yatana gireceksin."
"Atein banda Taita olduu srece a kalmayz. O, yalnz havayla bile bir len hazrlayabilir."
Mintaka'nn yere den okunu kapmak iin yartlar. Gen kz bir ba ilerde olduundan oka nce ulat.
Onu almak iin yere eilmesi zerine lime lime ksa eteklii yukar kayd. Baldrlar esmerlemi ve
przsz, kabaetleri kusursuz yuvarlaklar grnmnde, cildi gnein ulamad yerlerinde soluk ve
lekesiz, deerli bir Dou ipei gibi parlakt.
-315-314

Mintaka doruldu ve annda dnerek delikanlnn gzlerindeki ifadeyi yakalad. Bakire olmasna ve cinsellik
oyunlarnda deneyimsiz bulunmasna ramen, diilik igdleri enikonu gelimiti. Bu masumca hareketinin
erkekte ne denli bir ehvet uyandrdn grebiliyordu, bunu bilmek onu da heyecanlandrd. Sevgilisinin
onu ne denli istediini grmek, onun da sevgilisini ayn ac veren tutkuyla istemesine yol at. Kasklarnn
Nefer'e olan aknn etkisiyle tututuunu, le gneinin scanda kalm bir bal petei gibi tap eridiini
hissetti.
ekingen bir tavrla erkee doru sendeledi, fakat Nefer onu yine neredeyse penesine alacak ehvet
duygusundan dolay utan duydu. Gen kza ettii yemini anmsad: "Yeminime kar gelip erefini
lekelemektense lmeyi yelerim," demiti, bunu anmsamas zerine kendini ekilmeye zorlad. Ellerinin

titrediinin farkna varyordu, nne bakarak konutuunda sesi bouk kt. "Nerede baka bir sr
olduunu biliyorum, ama onlar ortalk kararmadan bulmak istiyorsak acele etmeliyiz." Gen kza bakmadan
uzaklamaya girimesi zerine Mintaka kendini terk edilmi hissetti. Nefer'in kollarnn bedenini sarmasn
ve sert gen vcudunun onunkine yapmasn dnyada her eyden fazla istemiti.
Gen kz hemen kendini toparlad ve onun peinden gitti. Bir yandan da benliini saran garip duygulardan
kurtulmaya alyordu, ama bu duygular o kadar kolay bilinaltna srlebilecek trden deildi. Nefer'e
yetiti ve birka adm arkasndan yrmeye koyuldu.
Delikanlnn srtn inceliyordu. Gr siyah buklelerinin omuzlarnn stnde nasl zpladn seyrediyordu.
Omuzlarnn ilk tantklar zamandan beri ne kadar genilediini grerek hayranlk duydu. Sonra bak
daha aa kaynca, delikanlnn kabaetlennin nle benzer ksa giysisinin ince kumann altnda hareket
ediini seyrederken yanaklar alev alev yanmaya balad. Kendi ehvet duygular ona tatl bir utan
duyuruyordu.
Dalar yaran uzun vadinin ucuna ulamalar ok ksa srd. Nefer dnp sevgilisine bakt ve onu vcudunu
incelerken yakalamasna ramak kald. Mintaka tam zamannda bakn onun gzlerine evirdi.
"Buradaki yarn dibinde yzlerce eski mezar var. Onlar ilk kez babam beni buraya getirdii zaman
grmtm. eyden nce..." Tamose'la geirdii son gnn ans yreini szlatnca arkasn getirmedi.
Mintaka onu ac anlarndan uzaklatrmak iin, "Kimlerin mezarymlar?" diye sordu.
-316"Taita bin yllk olduklarn sylyor. Gize'deki byk piramitleri yaptran Keops'la Kefren'in zamanndan
kalma."
"O halde Byc'nn kendisi kadar eskiler." Gen kz glmsedi, Nefer de ona gld.
Mintaka, "Hi onlar inceledin mi?" diye sordu.
Delikanl hayr gibilerinden ban sallad. "Buraya geliimizden beri bunu yapmay sk sk dndm
oldu, ama bir frsatn bulamadm."
Mintaka, "yleyse bunu imdi yapalm," dedi. Ama Nefer tereddt etti. "Bunun iin iplerimizle fenerlerimizin
olmas gerekir."
Ama Mintaka yar inmeye balamt bile, delikanl da onu izlemek zorunda kald.
Yarn dibine inince, mezarlarn ounun ulaamayacaklar bir yerde olduunu grdler. Yarn dikey yzne
uyulmulard, altlar da son derece tehlikeli bir uurumdu.
Nefer bir sre sonra eriebilecekleri bir delik fark etti. Yarn yznn kt bir blm trmanarak raf gibi
dar bir kntya ulatlar. Nefer nde, Mintaka arkada dikkatle ilerlediler. Delikanl kara delie vard ve iini
grmek iin eildi. "Tabii ki llerin ruhlarnn korumasndadr," dedi. aka yollu konumutu, ama Mintaka
onun huzursuz olduunu sezmi ve bundan etkilenmiti.
"Tabii!" diye o da aka yollu yant verdi, ama delikanlnn arkasndan ktlkleri savma iaretini yapt.
Nefer, "ersi ok karanlk," dedi. 'Yarn buraya bir ya lambasyla dnmeliyiz."
Mintaka delikanlnn omzunun zerinden ileriye bakt. Ksa bir geit hafif ykselerek kaya kitlesinin iine
giriyordu. Aradan geen yzyllara ramen kaya duvarlarnn stnde oyularak yaplm resimler net olarak
grlebiliyordu.
"Bak." Mintaka resimlerden birine dokundu. "Bu bir zrafa, bu da bir adam."
"Evet." Nefer srtt. "Hem de ok sevecen bir adam. Bunun hi kukusu yok."
Gen kz kzm gibi yapt, ama glmsemekten kendini alamad. Eski sanatkr, erkek figrne havaya
dikilmi dev bir erkeklik organ yapmt.
Gen kz geitte daha da ilerledi. "Burada da yazlar var. Acaba ne diyorlar?"
Nefer, "Bunu kimse renemeyecek," diyerek Mintaka'nn nne geti. "O eski yaz ok uzun zamanlardan
ben unutuldu. Artk geri dnmeliyiz."
-317r
Maarann taban rzgrn buraya frd ince bir kum tabakasyla kaplyd. Ksa bir yoldan sonra geidin
zifiri karanla gmldn grdler.
Mintaka inat etti. "Azck daha ileri gidebiliriz."
"Bunun iyi bir fikir olduunu sanmyorum."
Ama Mintaka onu iterek ne geti. "Ben nden gideyim."
"Bekle!" Nefer kz tutmaya altysa da Mintaka glerek ileri atld. Nefer kzn oluturduu rnek ve kendi
isteksizlii nedeniyle utanp elini kamasnn kabzasna gtrerek onu izledi.

Attklar her admda karanlk daha da younlayordu, yle ki Mintaka bile durarak endieyle ileriye bakt.
Nefer eilerek kumlu zeminden bir ta paras alarak kzn omzunun zerinden geidin karanlk kelerine
frlatt. Ta kaya duvarlarna arpt. Mintaka bu takrty izleyen sessizlik iinde, "Bir ey yokmu," dedi, ama
bir adm daha atmasna kalmadan ilerdeki karanln iinde bir ey kmldad. Dar meknn daha da
younlatrd bir hrt kulaklarna geldi. ki gen donakalarak gzlerini karanla diktiler. Tiz bir lk
duyuldu ve annda bir koro tarafndan tekrarland. Hrt, bir alayan uultusuna dnmt. Cyaklayan
ve kanat rpan bir kara bulut karanln iinden zerlerine geldi. Yzlerce kanat akn yzlerine arpyordu
imdi.
Mintaka bir lk atarak hzla dnd ve Nefer'e koarak kollarn delikanlnn boynuna dolad. Nefer kz
kollarnn arasna alarak kumlarn stne ekti.
"Yarasalar," dedi. "Sadece yarasalar."
Mintaka, "Biliyorum!" diye soludu.
"Sana zarar vermezler."
"Biliyorum." Kzn sesi sakinlemiti imdi, ama kollarn erkein boynundan ekmedi. Nefer yzn
sevgilisinin gr salarnn iine gmd. Mintaka'nn salarnn taze kesilmi imenler gibi zengin parfml,
temiz bir kokusu vard.
Mintaka duyduu zevkten hafif bir inilti salvererek yzn erkein boynuna gmd ve ona yapm
durumda yavaa hareket etmeye balad.
Nefer onu hafife itmeye yeltendi. "Mintaka, bunun tekrar olmayacana sana sz vermitim."
"Seni o szden kurtaryorum." Kzn sesi hemen hemen duyulamayacak kadar yumuakt. Yzn
kaldrarak erkeinkine yaklatrd. Nefesi scak ve tatl kokuluydu. Dudaklar da yumuak ve dolgundu, kz
alayacakm gibi titriyordu. "Karn olmay hayatta istemi olduum her eyden daha fazla istiyorum," diye
mrldand.
Nefer eilerek kzn azn dudaklarnn arasna ald. O kadar nemli ve scakt ki sanki erkein azn
yakyordu. Kendini o azn iinde kaybetti. Mintaka da erkeinin kollarndan baka hibir yere ait
olamayacan hissediyordu. Nefer bir yandan onu pmeye devam ederek, srtnn alarn, kelerini ve
kvrmlarn parmak ularyla kefetmeye alt. Sk kaslarnn arasnda akan bir inci dizisine benzettii
omurgasnn izgisini parmaklaryla izledi.
Bir elini kzn kalasna dayad ve belinin kvrmyla deerli bir seramik vazonun ekli arasnda bir kyaslama
yapt. Mintaka'nn arkasna uzanarak iki kabaetini avularnn arasna alnca da simetrilerine ve esnek
sklklarna at.
Mintaka erkeinkiyle birletirmek iin kalalarn ne itti, delikanl da bunun zerine onu kendisine daha sk
yaptrd. Kask evresinin itiini ve sertletiini hissediyordu. Bunu kzdan gizlemek iin arkaya yayland.
Fakat Mintaka bunu nlemek ister gibi kk bir itiraz iniltisi kopard. Erkee srt-nyor, onun heyecannn
ve onun kendisini ne kadar arzuladnn bu kantnn keyfini karyordu.
Trok'un mavi damarl iren organn stne srtmesini hayal meyal hatrlyordu, ama bu iren olayn
burada olanlarla hibir ilgisi yoktu. Olay glk ekmeden aklndan sildi.
Nefer'in parmaklarnn kabaetlerinin arasndaki yarkta dolatn duydu ve bu duygu zerinde younlat.
Sadece nasl olup da sertleen meme ularyla gizli derinliklerinde bunun yansmasn duyabildiine
ayordu.
"Dokun bana." Erkein aznn iine konuuyordu. "Evet! Dokun bana. Tut beni. Oka beni. Sev beni."
Duygular ylesine harman olmutu ki vcudunun her lifini, kafasyla vcudunun her parasn saryor
grnyordu. Nefer sonunda onu pmeyi brakt. Mintaka da erkein, dudaklarn plak omzuna hafif hafif
srttn hissetti. Onun neyi gereksindiini igdsel olarak hissederek tuniinin nn at ve
memelerinden birini ortaya kard. imi ucu acyan memesi avucu-na ar geliyordu. Gen kz br elini
erkein ensesindeki gr ve kvrck salarn arasna daldrd ve memesinin ucunu onun azna verdi. O, a
bir bebek gibi memesini emerken kz bir eyin karnnn derinlerinde iddetle kasldn ve gevediini
hissetti ve bunun kendi rahmi olduunu aknlkla fark etti.
Erkein azndaki memesini yavaa deitirdi. Duyduu his kaybolacak yerde annda daha kuvvetlendi.
Erkein parmaklarnn eteinin nn kaldrp petemaln kurcaladn hissederek sevindi. Erkee kolaylk
olsun diye bacaklarn aralad, sonra kal-319-

asndaki dm amasna serbest eliyle yardm etti. Petemal kayp yere dt, mezarn havas da plak
kabaetleriyle karnn souk souk okad.
Erkein, edep yerini rten krk gibi sk bukleleri titreyen parmaklaryla okadn hissediyordu. Can
yanm gibi bard ve belki bilinsiz olarak erkein eteklerini kenara iterek onu aramak zere elini uzatt.
Erkein organnn geniliine ararak onu ba ve iaret parmaklaryla sard. O, avucunda canl bir yaratk
gibi hareket halindeydi, yle ki ona bakmak istedi. Bunun zerine aralarn grebilmek iin erkei
salvermeden hafife arkaya itti.
"O kadar gzelsin ki," diye soludu." O kadar kusursuz ve glsn ki."
Sonra erkei tekrar pt ve azn onunkinden ayrmadan arkaya devrildi ve onu da karnnn stne ekti.
Onu buyur etmek ister gibi bacaklarn amt. Sevgilisinin deneyimsizliini seziyor, bu sezgisi ona kar
duygularn daha da glendiriyordu. Tm deneyimsizliine karn erkee rehberlik ediyordu. Kalalarnn
asn deitirince erkek onun iine kayd, onu yararcas-na doldurdu, acyla kark zevkten bir zafer l
kopartt.
Nefer kzn stne kaak bir atm gibi binmi, onu sryor, Mintaka da erkein kalalarnn her hareketine
kout bir hareketle karlk veriyor, onunla hzlandka hzlanyordu. Sonunda snra vardklarn hissetti.
Ama inanlr gibi deil, o snr da atlar.
Dnyayla zincirlerini kopardlar, ayr varlklar sanki birbirine kaynad ve tek bir varlk oldular, sesleri de tek
bir sevin l halinde birleti.
Uzun bir zaman sonra o uzaklardaki yksekliklerden birlikte dnerek birbirlerinin kollarnn arasnda yattlar.
Hl birbirlerine kenetlenmi durumdaydlar ve terleriyle nefesleri serinliyor, birbirine karyordu.
Mintaka en sonunda, "Bu hi bitmesin istiyorum," diye fsldad. "Sonsuza dek seninle byle yatmak
istiyorum."
Uzun bir zaman sonra erkek tembel tembel doruldu ve geidin azna bakt. akn nalde, "Ortalk
kararyor," dedi. "Gn ne kadar da abuk gemi."
Mintaka dizlerinin stne oturarak eteklerini dzeltirken erkek bunun ucundaki taze lekelere dokundu. Huu
iinde", "Kzlk kann," diye fsldad.
Mintaka, "Sana armaanm," diye yant verdi. "Yalnz sana duyduum akmn kant."
Nefer uzanp kzn eteinden kk parmann trna kadar kanl bir paray yrtt.
Mintaka, "Ne yapyorsun?" diye sordu.
"Bunu bu olaanst gnn ans olarak sonsuza dek saklayacam." Nefer boynunda tad madalyonu
at ve kuma paracn bunun iinde bulunan kzn siyah sa tutamnn yanna sktrd.
Mintaka onun madalyonu kapamasn seyrederken, "Beni gerekten seviyor musun, Nefer?" diye sordu.
"Damarlarmda akan kann her damlasyla seviyorum. lmsz hayattan da ok seviyorum."
Eski binada dzenleyip iinde oturulabilir hale getirdikleri odaya girdiklerinde Taita atein banda bir
mlein iindekileri kartrmakla meguld. Gnn son yla erevelenmi olarak kapda duran
Mintaka'ya ban kaldrp bakt. Gen kzn kuyunun azck suyuyla ykamaya alt eteklii hl slakt ve
baldrlarna yapyordu. ekine ekine, "Bu kadar ge kaldmz iin zgnm, Taita," dedi. "Ceylan lde
takip ettik."
Ge kaldklar iin daha nce hi zr dilememiti, Taita ikisine de bakt. Nefer yznde ryada gibi
yumuak bir ifadeyle kzn etrafnda dolap duruyordu. Aklar o kadar glyd ki etraflarnda sanki
ldayan bir hale oluturuyordu. Taita havada bunun bir kr ieinin parfmn andran kokusunu
alabiliyordu.
Demek kanlmaz olan en sonunda oldu, diye dnd. alacak olan olmasnn bu kadar gecikmesiydi.
ihtiyar adam dndklerini belli etmeyerek homurdanmakla yetindi. "O ceylanlara yetimediiniz ortada.
Fazla m hzl kouyorlard, yoksa sizin mi dikkatiniz dald?"
Taita yine tenceresinin bana dnd. "Neyse ki aranzda ie yarayan biri var. Birka yabani gvercini
tuzaa drebildim. Bu sayede a karnna yatmamza gerek kalmayacak."
Bundan sonraki gnler iki gen iin rya gibi geti. Taita'nn yannda birbirlerine bakmamaya alyorlar,
ancak ihtiyar adamn onlara bakmadn zannettikleri zamanlarda birbirlerine dokunarak tedbirli ve kurnaz
davrandklarn dnyorlard.
Mintaka dairelerinin oturma odasna bitiik plak hcrede kendine kk bir yer yapmt. Nefer her gece
Taita'nn hafif hafif horlamaya balamasna kadar bekliyor, sonra sessizce kalkarak kzn bu kk odadaki
deinin yolunu tutuyordu. Her sabah da Mintaka onu afak skmeden ok nce kald-320-

-321 Bycler Kral / F: 21

ryor ve odadaki kendi deine yolluyordu. Bu arada Taita'nn hl uyumakta olduunu dnyorlard.
nc sabah Taita birdenbire, "Bu odalarda fareler ya da baka garip yaratklar da barnyor olmal.
Onlarn kk kk koumalar ve fsldamalar nedeniyle uyuyamyorum," dedi. ki gen fena halde
bozulmu olarak bak-rlarken o devam etti. "Ben kendime kalacak daha sakin bir yer buldum."
ihtiyar adam bylece deiyle ufak tefek eyasn meydanln kar tarafndaki kk bir kalntya tad.
Akamlar birlikte yemek yemelerinden sonra buraya ekiliyordu.
ki sevgili gndz saatlerinde le giderek vakitlerini konuarak, sevierek ve gelecekle ilgili bin bir plan
yaparak geiriyorlard.
Ne zaman ve nasl evleneceklerini, Mintaka'nn ka oul ve ka kz douracan kararlatryorlar,
oullaryla kzlarna isimler seiyorlard.
Birbirlerine ylesine dalmlard ki bu ssz l arazilerinin tesindeki dnyay unutmu gibiydiler. Ta ki eski
mezarlar daha iyi kefedebilmek iin bir ip kangal ve iki ya lambasyla bir sabah afaktan nce kent
kalntsn terk edene kadar. Dolambal bir yol izleyerek yarn tepesine vardlar ve soluklanp mavi tepelerin
yukarsnda gn doumunun olaanst gzellikteki manzarasn seyretmek iin orada oturdular.
Mintaka birdenbire, "Bak!" diye bararak kollarn batya uzatt ve Msr'a giden eski ticaret kervanlarnn
yolunu iaret etti. Nefer ayaa frlad ve vadiden onlara doru gelen garip kervana bakakaldlar. Be harap
ara nden gidiyor, dank durumdaki bir kafile de arkalarndan geliyordu.
Mintaka, "En az yz kii olmallar," diye atld. "Kim olabilirler dersin?"
Nefer, "Bilmiyorum," diye dnceli bir yzle itiraf etti. "Ama ben gidip onlar gzlerken senin koup
yaklatklarn Taita'ya haber vermeni istiyorum."
Mintaka tartmad, hemen Gallala'ya doru yola kt. Tepelerin arka yamacndan aa kouyor, bir yaban
keisinin evikliiyle bir kayadan tekine zplyordu. Nefer iple lambalar gizledikten sonra yayn tekrar gerdi
ve oklu-undaki oklar gzden geirdi. Bundan sonra tepelerin doruunda ufuk izgisinden uzak kalarak
ilerledi ve ar ar ilerleyen kervan tepeden izleyebilecei bir noktaya geldi.
Ackl bir manzarayd bu. Kafile daha yakna gelince Nefer ilk iki aracn, sska ve bitkin atlar tarafndan
ekilen harap sava arabalar olduunu grd. Bu arabalar iki kiiyi tayacak ekilde yaplmlard. Ama
her birinde drt, be kii vard. Arkadan ilk iki arabadan daha iyi durumda olmayan bir dzine yk
arabas ve adi araba geliyordu. Nefer bu arabalara derme atma sedyelerin stnde yatan bir sr hasta ve
yaralnn yklenmi olduunu grd. Arabalarn arkasnda yryerek ilerleyen upuzun bir kafile geliyordu.
Kimi koltuk deneklerine abanarak zplyor ya da sopalardan destek alyordu. brleri de baka hasta ve
yarallarn yatt sedyeleri tayorlard.
Nefer ndeki arabada bulunan adamlarn yzlerini seebilmek iin gzlerini zorlarken, "Horus biliyor ya, bir
sava meydanndan kama benziyorlar," diye homurdand.
Birdenbire onu gzden gizleyen kayann arkasndan kalkarak, "Meren!" diye heyecanla bard. lk arabada
dizginleri tutan uzun boylu adam sonunda tanmt. Meren dizginleri ekerek atlar durdurdu ve doan
gne ynne bakmak iin elini gzlerine siper etti. Sonra, ufuk izgisinde Nefer'i grmesi zerine o da
barp elini kolunu sallamaya balad. Nefer kayarak ve ayaklar talara taklarak koa koa yamac indi ve
Meren'le kucaklatlar. kisi de glyor ve bir azdan konuuyorlard.
"Nerelerdeydin?"
"Mintaka'yla Taita nerede?"
Derken Hilto da Meren'in yanna koup onu bir hkmdara yarar biimde selamlad. Yaral ve bitkin
dm adamlar arkasnda birikmiti. Yzleri sa-rarp solmu ve zayflam, kan ve cerahat kirli
sarglarndan dar szm ve kuruyarak kabuklamt. Ayaa kalkacak gleri olmayan arabalardaki ve
sedyelerdeki adamlar bile dorularak Nefer'e huu iinde bakyorlard.
Nefer bunlarn savalar olduunu bir bakta grd. Ama savata yenik dm ve moralleri km
savalard.
Hilto, Nefer'i selamladktan sonra tekrar onlara dnd, "Aynen size vaat ettiim gibi," diye bard. "Gerek
Firavun'unuz Nefer Seti karnzda! Firavun lmedi! Firavun yayor!"
Adamlar suskun ve kaytsz, hasta ve ylgndlar. Kararsz halde Nefer'e bakyorlard.
Hilto, "Majesteleri," diye Nefer'e fsldad. "Ltfen u kayann stne kn ki sizi daha iyi grsnler."
Nefer denileni yapt ve onlara merakla bakt. Adamlar da suskun halde ona bakyorlard. ou

hkmdarlarn daha nce hi grmemilerdi. Nefer'i trenlerdeki resmi geitlerde grm olan tek tuk
birka kii bile onu sadece uzaktan grmlerdi. O sralarda tepeden trnaa grkemli giysilere ve ziynetlere
brnm, yz makyajdan beyaz bir maske grnmnde ve beyaz
-322-323-

mandalar tarafndan ekilen saltanat arabasnda kazk gibi oturan kukla gibi bir yaratkt. O mesafeli ve doa
yasalarna ters den silueti, yz gneten esmerlemi bu canl ve enerjik ve de erkeksi delikanlyla
badatramyorlar-d. Sadece nnden tandklar ocuk Firavun olamazd bu.
Onlar hl anlayamayarak bakarken ve pheli bir tavrla bakrlarken baka biri anszn ortaya kt. Tpk
bir cin gibi kayann stnde Nefer'in yannda belirmiti. Adamlar bu kiinin nn bildikleri gibi, onu stelik
daha nce de grmlerdi.
"Byc Taita bu!" diye huuyla soludular.
Taita arabalardaki hastalarla yarallar tarafndan dahi duyulabilen berrak bir sesle, "Ne aclar ektiinizi
biliyorum," dedi. "Katillerle gasplara kar koymann size nelere mal olduunu da biliyorum. Bir bildiim de
gerek hkmdarnzn yaayp yaamadn grmek iin buralara gelmi olmanz."
Kalabalktan onay mrltlar ykseldi. Nefer onlarn kimler olduunu birdenbire anlad. Naja'yla Trok'a kar
ayaklananlarn bir ksmydlar. Hilto'nun onla nereden bulduu belli deildi, ama bu perian kalntlar bir
zamanlar cesur birer asker, seme araba srcleri ve savalard.
Taita, Nefer'e yavaa, "Bu bir balang," dedi. "Hilto, gelecekteki ordularnn ekirdeini getirdi sana.
Konu onlarla."
Delikanl karlarnda dimdik ve gururlu bir tavrla duruyordu. Onlar ksa bir sre daha seyrettikten sonra
tekilerden daha yal grnen ve salarnda ilk ak teller belirmi olan bir tanesini seti. Adamn bak
keskindi, yznde de zekice bir ifade vard. stndeki paavralara ve alktan kavrulmu vcuduna ramen,
tavrnda bir komutann otoritesi seziliyordu. Nefer, "Kimsin sen asker? Rtben ve birliin hangisi?" diye
sordu.
Adam ban kaldrd ve sska omuzlarn dorulttu. "Adm abako. Kzl Yol'un On Bin Ustas'nn En
yisi'yim. Mut Alay'nn orta kanadnn komutanym."
Nefer, aslandan farksz bir adam, diye dnd. Ama sadece, "Seni selamlyorum abako," dedi. Eteinin
ucunu kaldrd ve adama baldrndaki saltanat dvmesini gsterdi. "Ben Nefer Seti'yinn. Yukar ve Aa
Msr'n gerek Firavun'u."
Korkuluktan farksz insan sralarnn arasnda bir mrlt yayld. Saltanat dvmesini tanmlard. Tek bir
vcut halinde yere kapandlar.
"Bak-her," Kutsal Firavun, Tanrlarn Sevgilisi!"
"Senin sadk tebalarnz, Firavun. Bizim iin tanrlara niyaz et."
Mintaka daTaita'yla birlikte gelmiti. imdi o da kayann altnda duruyordu. Nefer uzanp onun elini tuttu ve
kayann stne yanna ekti. "Size Apepi Hanedan'ndan Prenses Mintaka'y tantrm. O benim kraliem ve
sizin de hkmdar einiz olacak."
Askerler Mintaka'y da yasalarla selamladlar.
Nefer, "Sizlere Hilto ve abako kumanda edecek," diye devam etti. "imdilik ssmz Gallala olacak. Ta ki
zaferi kazanm olarak Teb'e ve Avaris'e dnmemize kadar."
Adamlarn hepsi ayaa kalktlar. Ar yarallar bile sedyelerinden inmeye altlar. Hepsi birden
Firavunlarn alkladlar. Sesleri ln byk sessizlii iinde her ne kadar kayboluyor idiyse de, bu ses
Nefer'in iini gururla doldurdu ve kararlln daha da perinledi. ndeki arabaya trmand, dizginleri
Me-ren'in elinden ald ve dklen kk ordusunu harabe halindeki bakentine gtrd.
Askerler kalntlarn arasnda kararghlarm kurduktan sonra Nefer, aba-ko'yla Hilto'yu ve aralarndaki
br subaylar karsna artt. O ilk gece ge saatlere kadar ve bundan sonraki gecelerde onlarla oturarak
ayaklanmay, arpmalar ve sonunda iki Firavun'un birleik ordular tarafndan yenik drlmelerinin
yksn onlardan dinledi. Trok'la Naja'nn ellerine den asilerden aldklar korkun intikam da anlattlar.
Nefer'in emri zerine yeni Msr ordusunun sava dzenini, alaylarnn adlarn ve saylarn, Naja'yla
Trok'un emrindeki askerlerin, arabalarn ve atlarn toplam saysn da ayrntlaryla bildirdiler. Kaaklarn
arasnda ordu yazcs vard, Nefer onlar grevlendirerek btn bu ayrntlar, dman garnizonlarnn ve
istihkmlarnn dkmlerini de kil tabletlere yazdrd.

Bu arada Taita, Mintaka'nn da yardmyla btn yarallarla hastalarn ba-rndrlaca bir revir dzenledi.
Hilto beraberinde bir dzine kadar kadn da getirmiti. Bunlar kaaklarn karlar ya da sadece orduyu
izleyen fahielerdi. Taita onlar da hastabakc veya ah olarak grevlendirdi. Taita gnn aydnlk
saatlerinde alarak krk kemikleri yerine oturttu, altn kaklar araclyla etlerin iinden dikenli oklar
kard, kl kesiklerini dikti, hatta bir keresinde sert tahtadan bir sava sopas yiyerek km bir kafatasn
onard.
Ortaln kararmas zerine artk hastalara bakamayacak olunca Taita, tabaklanm kuzu derileri stne
izilmi haritalarn bana geerek ya lamba-324-325-

larnn nda planlar yapan Nefer'le komutanlarna katld. Nefer her ne kadar ismen bakomutanlarysa
da gerekte sava sanatnn bir rencisiydi.
| Bu deneyimli eski askerler ise eitmenleriydi ve
onlardan rendiklerinin ise lsz deeri vard.
Nefer bu sava toplantlarn genellikle ancak gece yarsndan sonra erteleyebiliyor, sonra kuzu postundan
dekte onu sabrla bekleyen Mintaka'yla gizlice bulumaya gidiyordu. Ondan sonra seviiyorlar ve
fsldaarak konuuyorlard. O gnn uralarnn etkisiyle ikisi de yorgunluktan bitkin olmalarna ramen,
birbirlerinin kollarnn arasnda uykuya daldklar zaman ou kez sessiz ln zerinde afak skerdi.
Gallala'da toplam yzden az asker ve elli at vard, fakat aradan ok gemeden kentin ac su kuyularnn bu
kadar az insana bile yetmeyecei ortaya kmakta gecikmedi. Her gece kuyular boaltyorlar, her gece de
dolmalar daha uzun sryordu. Suyun kalitesi de bozulmaya yz tutmutu: her gn biraz daha aclayor ve
tatszlayordu, yle ki sonunda ksran style kart-rlmadka iilebilir olmaktan kt.
Suyu taynla datmak zorundaydlar. Atlar huzursuzdu, ksraklarn da st kesilmiti. Yeralt suyunun
sznts ise giderek azalyordu.
Nefer sonunda kumandanlarn acele bir toplantya ard. Bir saatlik ok ciddi bir konumann sonunda
Hilto durumu karamsar bir yzle yle zetledi: "Horus bir mucize gerekletirmezse kuyular tamamen
kuruyacak, o zaman da kenti terk etmek zorunda kalacaz. Nereye gidebiliriz ki?"
Bu szler zerine oradakilerin hepsi Nefer'e baktlar, o da mucizeyi ondan beklermi gibi Taita'ya dnd.
"Su kuruyunca nereye gidiyoruz, Byc?"
Taita gzlerini at. Uzun tartma srasnda hi sesini karmadan oturmu, oradakiler de uyukladn
sanmlard. "Yarn ortalk r maz yryebilen ve eli kazma tutan herkesin kent kaplarnn nnde
toplanmasn istiyorum," dedi.
Nefer, "Ne diye?" diye sorunca Taita gizemli bir glmseyile karlk verdi.
Taita afak serinliinde ortaya kt srada elli alt kii eski kaplarn nnde bekliyorlard. htiyar btn
simgeleriyle alametlerini: Lostris'in Tlsm'yla Bay'n armaann, br gerdanlklarn, bileziklerini ve
muskalarn takp taktrmt. Ylan ba oymasyla ssl asas elindeydi. Nefer de yanndayd ve akn- f|
ln ciddi bir yz ifadesiyle maskelemeye alyordu. Taita bakn toplam askerlerin zerinde gezdirdi.
Emrine uyarak hepsi kaz aletlerini; tahtadan bah-326van belleri, krekler ve metal ulu sopalar getirmilerdi, ihtiyar adam honut bir tavrla ban edi, sonra
basamaklar inerek vadiye doru yrmeye balad.
Nefer'in iareti zerine adamlar aralarn alarak ihtiyar adamn arkasndan yrdler. Doal olarak bir
askeri yry dzenine girmilerdi. Bununla birlikte, uzun bir yol gitmelerine gerek kalmad; Taita tepelerin
eteinde durmu ve bakn yamalara dikmiti.
Nefer burasnn, son birka aydr Taita'nn oka vakit geirdii blge olduunu anmsad. Mintaka'yla o
ihtiyar adam defalarca orada otururken, mavi kafal bir kertenkele gibi yar kapal gzlerle gnete
uyuklarken veya sopa-syla kayalar kartrrken ya da stlerine vururken grmlerdi.
Nefer tepelerin bu blmnn kaya oluumunu ilk kez olarak inceledi ve farkl olduklarn grd. Kaya
ufalanr cinstendi, istin iinde de gri kireta damarlar olumutu. plak ve kavruk tepelerin yznden
apraz olarak geen eitli renklerde katmanlarla evrelenmi derin bir fay vard burada. Derken delikanl
baka bir ey daha fark etti. Birisi yakn zaman nce talardan bazlarnn stne kuyu suyu kartrlm
kireta tozuyla beyaz renkte anlalmas zor hiyeroglifler resmetmiti. Topran stnde ayrca belli bir
dzene gre yerletirilmi ta kmeleri de vard.

Taita, Nefer'e, "Adamlarn be takma blnmeleri lazm," dedi. Nefer de gerekli emirleri verdi. Hepsi hazr
olunca, Taita ilk ekibe, "uradaki yamata bir tnel amakla ie balayn," diye emretti. Yatay kuyunun
azn iaretleyen hiyeroglifleri gsterdi. Orada kazmaya balamalarn istiyordu.
Adamlar akn ve kararsz halde baktlar, fakat Taita bir ey demeden onlara ters ters baknca abako
kumanday eline ald. "Byc'y duydunuz," dedi. "Hemen imdi ie giriin!"
Taita'nn setii hat stnde toprak rtsnn altndaki kayann atlak olmasna ramen zorlu bir alma
oldu bu. Her topa kaldrmak, sonra da arkasndaki gevek topra kazmak zorundaydlar. Etraflarnda toz
bulutlar ykseldi ve ok gemeden stlerini balarn rtt. Sopa ve kl kullanmaktan ellerinin sertlemi
olmasna ramen, avular su toplamakta, yarlmakta ve kanamakta gecikmedi. Adamlar yaralarn keten
paralaryla sardlar ve ikyet etmeden almaya devam ettiler. Gne gkyznde ykseldike scak da
arttka artt, sonunda da abako ilk ekibi dinlenmeye yollad ve ikincisini grev bana ard.
leyin scak en st dereceye varnca bir saat dinlendiler. Taita s maaraya girerek kaya yzn dikkatle
inceledi. Tekrar gnee knca herhangi
-327bir yorumda bulunmad, abako da almalarn devam etmesini emretti. Karanlk ne yaptklarn
grmelerine olanak vermeyene dek didinmeyi srdrdler. abako o zaman onlar azat ederek tepenin
altnda mtevaz yemeklerini yemeye yollad. Dar stoklar hemen hemen kuyulardaki su kadar hzl
eksili-yordu.
Serinlikten yararlanmak iin afak skmeden nce tekrar almaya baladlar. Gece olduunda geit kaya
duvarnn iinde sadece on metre ilerlemiti. O noktada mavi renkte billursu bir kaya katmanna attlar.
Bronz ulu sopalar bu kayann stnde iz bile brakmaynca adamlar homurdanmaya baladlar.
Yal bir asker berelenmi ve su toplam avularna bakarak, "Biz sava myz yoksa madenci mi?" diye
sylendi.
Dikkatsizce kullanlm bir sopann bacanda at derin yaray inceleyen bir bakas, "Neyi kazyoruz biz?
Yoksa mezarlarmz m?" diye sordu.
"Salam bir kayann iinde nasl yol aabiliriz ki?" Bir asker kan anana dnm gzlerine akan tozla
kark teri bir yandan silerken byle syleniyordu.
Taita adam aada oktandr kurumu suyun ansna ant gibi ykselen bir lm akasya aac korusuna
yollad. Kuru dallar kopararak kucak kucak kaz yerine tadlar. Taita'nn direktifleri uyarnca odunlar
delinmez kayann stnde istiflediler ve atee verdiler. Arada besledikleri atein gece boyunca yanmasn
saladlar, ertesi sabah da kaya scaktan adeta ldarken suyu azalan kuyulardan doldurduklar torbalar
dolusu suyla atei sndrdler. Kaya, tslayan buhar bulutlar arasnda atlad ve patlad.
Sivri bir kaya paras adamn birine arpt ve bir gzn kr etti. Taita gzn kalntlarn ayklad ve gz
kapaklarn dikti.
"Tanrlar zellikle byle bir kaza iin bize iki gz vermiler. Tek gzle de iki gzle olduu kadar iyi
grebilirsin," diye hastasn avuttu.
Paralanm kayann soumasn beklediler, sonra da ondan koca koca paralar kopardlar. Fakat kaya
bunlarn arkasnda hl sapasalam ve delin-mezdi. Bunun zerine stne tekrar dallar istiflediler ve
tehlikeli ilemi tekrarladlar. Gnler sren ypratc almalar karlnda sadece bir, iki metre
ka-zanabilmilerdi.
Nefer'in bile cesareti krlmt. O gece karanlkta koyun koyuna yatarlarken bunu Mintaka'ya ak ak
syledi.
Gen kz sevgilisinin ban kollarnn arasnda tutarak, "Bizim anlayamadmz pek ok ey var canm,"
diye fsldad.
"Bize niin bu delii atrdn bile anlayamyorum, sorduum zaman da bana yal bir kaplumbaa gibi
donuk donuk bakarak ldrtyor. Adamlar bkp usandlar ve ben de yle."
Mintaka kkrdad. "Yal kaplumbaa ha! Dikkat et de bunu duymasn. Bir de bakarsn, seni bir kara
kurbaasna dndrr, bu ise benim hi houma gitmez."
Yorgun ve can skkn adamlar ertesi sabah erkenden vadiden yukarya trmandlar ve Byc'nn geliini
beklemek zere tnelin aznda toplatlar.
Taita gm renkli salarna vuran gnein ilk klaryla yamac trmand. Bir omzunda bir top keten bezi
tayordu. Neferle br subaylar onu karlamak iin ayaa kalktlar, fakat ihtiyar adam onlarn selamlarn
grmezlikten gelerek abako'ya ketenleri tnelin azna perde gibi asmasn buyurdu. Perde aslnca tnele
yalnz bana girdi, darda toplanm adamlarn arasna da bir sessizlik kt.

Bundan sonra uzun bir bekleme balad ya da onlara yle geldi. nk bir saatten ksa bir sre sonra keten
perde ekilip Taita maarann aznda durduunda gne ufkun yukarsnda sadece bir avu kadar
ykselmiti. Rastlant sonucunda ya da Byc yle ayarlad iin gne dosdoru tnelin iine
akyordu. Adamlar heyecanla yaklatlar. imdi mavi kayann stne byk tanr Horus'un yaral gznn
betimlenmi olduunu gryorlard.
Altn Horus'a niyaz ilahisini sylemeye balarken Taita'nn yznde huu dolu bir ifade vard. Bekleenler
dizst dtler ve koro halinde ona katldlar.
Altn Horus, gl boa! Gcnn yoktur stne! Dmanlarnn efendisi! Douun kutsal! Evrenin yaral
gz! abalarmza yardmc ol.
Taita son dizeden sonra dnd, btn gzler stnde olduu halde tekrar tnele girdi ve bunun sonundaki
gri mavi renkli kaya duvarnn nnde durdu. Kayann iine minik feldspat1'* kristalleri gmlyd ve gne
nlar stlerine arptka elmas gibi parlyorlard.
Feldspat: Potasyumlu, sodyumlu ve kalsiyumlu olmak zere e ayrlan en nemli silikatl mineral grubu.
-328- 329-

Taita, "Kyda!" diye bard ve sopasyla duvara vurdu. Bu, g szlerinden biri olduu iin giriteki adamlar
arkaya ekildiler.
"Mensaar!"
Duyduklar dehetten adamlarn soluu kesilmiti. Taita bir kere daha sopay arpt.
"Ncube!" Taita nc ve sonuncu kez sopay arpt, sonra geri ekildi
Hibir ey olmaynca Nefer tam bir hayal krkl duydu. Taita kprdamadan duruyordu, gne de gkte ar
ar ykselerek glgesini kaya duvarnn ''Jstne yayd.
Nefer birden iinde bir heyecan kprts duydu, etrafndaki adamlar da kprdadlar ve fsldamaya
baladlar. Kaya duvarnn ortasnda, gz betiminin hemen altnda koyu renkli bir yalk lekesi belirmiti. Bu
yava yava geniledi ve iinden gne nda minik bir elmas gibi ldayan bir tek su damlas szd.
Sonra duvardan ar ar szlmeye balayarak yerdeki tozlarn iinde top oldu.
Taita dnd ve tnelden kt. Arkasnda kuru bir daln krlmas gibi sert bir atrt oldu ve ince bir atlak
kayay boydan boya yard. Yere su damlamaya balad ve bu hz kazanarak bir yamur ptrts halini ald.
Bir mlein krlmas gibi sert bir atrt daha oldu ve duvarn iinden bir kaya kitlesi dt. Brakt
aralktan tembel bir sar amur damlamaya balad. Sonra btn kaya yz derin bir uultuyla kt ve bir
amur seli, arkasndan da billur kadar parlak bir su boand. Tneli diz boyu kaplayarak dar akmaya,
kayalarn stnden zplayarak yamatan aa dklmeye koyuldu.
Tozlu sralardan aknlk, vg ve inanmazlk barlar ykseldi. Meren birdenbire ileri frlad ve selin iine
paldr kldr dald. Su pskrterek ve ya salar yzne yapm olduu halde yzeye kt. Suyu iki eliyle
avulayarak kana kana iti. "Tatlym!" diye bard. "Bal gibi bir tad var."
Adamlar stlerindekileri balarndakileri atarak plak olarak nehre atladlar, birbirlerine su atyor, avu avu
amur savuruyor, kahkahalarla glyorlard. Nefer daha fazla dayanamad. Vakar unutarak Meren'in
stne atlad ve greerek onu suyun dibine ekti.
Taita nehrin kysnda durmu, kargaaya yznde sevecen bir ifadeyle j bakyordu. Sonra Mintaka'ya
dnd. "Aklndan bile geirme," dedi.
Kz anlamam gibi davrand. "Neyi aklmdan bile geirmeyecekmiim?"
"Bir Msr prensesinin kaba saba ve plak bir asker gruhuyla oynamas tek kelimeyle rezalet olur."
Mintaka'y elinden tuttu ve yamatan aalara gtrd. Gen kz suyun iinde elenenlere zlemle bakarak, "Nasl yaptn bunu, Taita?" diye sordu. "Ne yaptn da bu nehri akttn? Ne biim sihir bu?"
"Saduyuyla gzlemin sihri. Su yzyllardan ben oradayd, sadece kayalar kazp onu ortaya karmamz bekliyordu."
"Peki, o dualara ve gl szlere ne demeli? Bunlarn hi mi etkisi olmad?" "nsanlar bazen
cesaretlendirilmeye ihtiya duyarlar." Taita glmseyerek
burnunun yanna dokundu. "Biraz sihir morali bozuk olanlar iin en etkin kuvvet iksiridir."
Bundan sonraki aylarda adamlarn hepsi, akarsuyu yamatan aa indirip eski kuyularn iine aktacak bir

kanaln kazlmasyla meguldler. Bunlar koloni iin birer sarn oldular. Azlarna kadar dolmalarndan
sonra Taita vadinin aa blmnde imdi bir ta l durumunda olan eski tarlalar inceledi. Bununla
birlikte, eski sulama kanallarnn hatlar hl grlebiliyordu. Yrenin eski yerlileri tarafndan zenle
hesaplanarak almlard. evrelerini temizleyip taan sular ilerine aktmak fazla bir aDa gerektirmedi.
ln topra bereketliydi, bereketi sel'erle birlikte akp gitmemiti. Srekli gne yla bol suyun mucizevi
bir etkisi oldu. Askerler Msr'dan kardklar dar tohumlarn buraya ektiler. Btn Msrllar doalaryla
gelenekleri bakmndan ifti ve bahvandlar, bu topraklarla rnler iin yeteneklerini bol bol kullandlar.
Aradan birka ay gemeden ilk dhurra rnlerini aldlar. Sonra hayvanlarnn otlamas iin otlak imleri
ektiler, bunlar ise gereksinimlerinin ok fazlasn salad. Kadnlar hayvan yeminin kesilmesi, kurutulmas ve
istiflenmesi iine katldlar. Bir yl kadar bir sre iinde bir svari ordusuna yetecek kadar saman sahibi
olmulard, oysa o kadar ok atlar henz yoktu.
Kente hemen her gn kaaklar geliyordu. Sahte firavunlarn zulmnden kurtulmak iin l amay gze
almlard. Tek tek ya da kk kafileler halinde yorgunluk ve susuzlukla alktan lmek zere geliyorlard.
Tepelere yerletirilmi nbetiler onlar eviriyor ve Hlto'ya yolluyordu. Hilto da onlara Firavun Nefer Seti'ye
ballk yemini ettirdikten sonra yiyecek veriyor ve yetenekleri dorultusunda eitim alaylarna yolluyor ya da
tarlalarda almak veya eski kentin harap binalarn onarmakla grevlendiriyordu. Kendilerine katlanlar
yalnz bu kimsesizler deildi. Sahte firavunlarn ordusundan kaanlarn oluturduu bir kafile, ellerinde
harbeleri olduu halde gsterili bir yry dzeniyle kageldi. Kent duvarlar grnr grnmez bu
kaaklar Firavun
-330- 331 -

Nefer Seti'yi gklere karmaya girimilerdi. Derken Ankh Alay'nn stn askerleri tarafndan srlen ve
Timus adndaki bir albayn kumandasndaki yirmi sava arabasndan oluan bir blk gelerek Firavun Nefer
Seti'nin tebalna soyundu. Timus ok da nemli bir haber getirmiti: Naja'yla Trok, Babil ve Asur Kral
Sargon'a kar ortak bir saldrya gemeye en sonunda hazrd.
iki Firavun son birka ay sresince bin arabadan ibaret sefer kuvvetlerini Avaris'te toplamaktaydlar.
imdi de Msr' Dou'daki lkelerle birletiren Byk Ac Gl'n kuzeyindeki kara kprsn amak iin
hazrlklarn hemen hemen tamamlamlard. Snr boyundaki Babil ileri karakollarn ieriye srmek iin
nce bir mfreze yollamlar, yol bir kere aldktan sonra da yk arabalaryla on binlerce su kp yola
karmlar ve bunlar kuru topraklarda stratejik konumdaki noktalara yerletirmilerdi. Daha ilerdeki
blgeler zaten sulak ve bereketliydi.
Kara kprsn dolunayda gemeyi, bylece ayn aydnlndan ve gecelerin serinliinden yararlanarak
smailiye'yi arkalarnda brakmay ve Hatimi-ye Geidi'ni aarak Beereba'ya varmay, bu arada yol
stndeki vasal valilerin kuvvetlerini de kendilerine katmay planlyorlard.
Nefer'le Taita, Gallala'nn savunmalarn sahte firavunlarn olas bir saldrsna kar takviye etmilerdi. Eski
kentteki varlklarnn imdiye kadar iki krallkta herkese duyulmu olacan biliyorlard. Naja'yla Trok'un
Mezopotamya macerasna atlmadan nce kendilerine kar harekete geeceini dnmler, dolaysyla
bu ertelemeye armlard.
Nefer sevinmiti. "Snrlarna o kadar yakn bir konumdaki varlmzn oluturduu tehdidi ciddiye almadlar.
Zayf olduumuz u srada bize saldr-salard kamaktan baka seeneimiz olmazd."
Taita dorulad. "Belki de bu olasl hesaba kattlar. Belki de Mezopotamya'y fethedip doudan
umabileceimiz bir destei baltalamay amalyorlar. Ama bence hesaplar yanl, zira en az bir yl
sresince kuvvetlenmek iin bize frsat tanm olacaklar."
Nefer dnceliydi. "Bunun bir aldatmaca olmadna emin olabilir miyiz? Dou seferleri sakn bir hile
olmasn? Belki de bizi uyuttuktan sonra gerek saldrlarnn hedefi biz olacaz."
"Bu olaslk da var tabii. Trok boann teki, ama zellikle Naja kurnaz ve hilekr. Byle bir blf deneyebilir."
Nefer sonunda kararn verdi. "O keif kuvvetlerini gzlem altnda tutmalyz. Ben de bir keif kafilesini
smailiye'den geen yolu gzlemek ve oradan getiklerine emin olmak iin kuzeye gtreceim."
- 332 Taita, "Ben de seninle geleceim," diye bildirdi.
Nefer, "Hayr, Byc," dedi. "Sen burada daha ok ie yararsn. Savunmalarmz tetikte tutmak ve Naja
bin sava arabasyla zerimize geldii takdirde halkn annda kamaya hazr olmas iin burada sana ihtiya

var. Ayrca, senden baka bir hizmet de isteyeceim..." Delikanl duraklad. "Minta-ka'yla ilgilenmelisin.
Buradaki kadnlarn arkadalndan sklp delice bir ie kalkmasndan korkarm."
Taita glmsedi. "Prensesin dnmeden hareket etmesi her zaman iin bir olaslk. Ama ilk grevimin sen
olduunu ok iyi biliyorum. Onun iin de seninle geleceim." Nefer'in uzun uzadya tartmasna ramen,
Taita kararndan dnmedi. Sonuta da ihtiyar adamn her zamanki gibi yannda olacan bilmek Nefer'in
iini gizliden gizliye rahat ettirdi.
Yeni yeni kafilelerin davalarna katlmasyla bile yalnzca savaa hazr otuz iki arabalar, bunlar ekmek iin
de yzden az atlar olmutu.
Arabalarn yarsn Gallala'nn savunmas iin abako'ya braktlar. Sonra Hilto'yla Meren'i yanlarna alarak
on alt sava arabasnn eliinde Byk Ac Gl'n dou kysn izlemek ve smailiye'nin kuzeyindeki
anayolu kesmek zere yola ktlar. Geceler karanlk, fakat serin olduu iin abuk ilerlediler ve bilinmeyen
topraklardaki yolculuklarn ay ikinci eyreine girmeden tamamladlar.
Gallala'dan ayrlmalarnn on beinci gn afanda smailiye'nin dousundaki tepelerde yukardan kenti
gzleyebilecekleri bir noktada gizlenmilerdi. Anayol gzetleme noktalarnn altndan getiinden iki
Firavun'un ordusunun buradan gemesi lazmd, ismailiye Msr'n snr kalesi ve seferin doal balang
noktasyd.
Nefer, "Haber almamzn yeterince iyi olduu anlalyor," diye Taita'ya seslendi. Delikanl tepenin n
yamacndaki yksek sedir aalarndan birine trmanmt. Oradan fersahlarca araziyi kesintisiz olarak
grebiliyordu. "Kent faaliyet iinde," diye devam etti. "Kalenin duvarlarnn dnda at srleri ve bir adr
kenti var." Nefer elini gzlerine siper etti. "Delta ynnden toz bulutlar yaklayor. Sanki Msr'n btn yk
ve sava arabalar yry halinde."
Nefer o sabahn devam sresince grdklerini Byc'ye nakletmeyi srdrd. Ama sonra scak artnca
kentle yolun evresindeki faaliyet tavsad ve herkes le saatlerinin uyuukluunu yaamaya balad. Nefer
de o zaman aatan indi ve mfrezesindekiler gibi glgeli bir yer bulmaya ve scak saatleri atlatmaya gitti.
-333Akama doru hava serinleyince toparlanp atlara yem ve su vermeye giritiler. Nefer bundan sonra yine
gzetleme yerine trmand.
Tam zamannda geldikleri belli oldu. Douya giden yol gl bir ordunun yaam gcn tayan bir
atardamara dnmt. Elli araba gcnde mfrezeler smailiye'nin kaplarndan kyor, her biri askerlerin
eyasyla atlarn samann tayan yk arabalar tarafndan izleniyordu. Bu kafile yoldan gizlenme yerlerine
doru akmaya balad. Sancak Nefer'in yksek dallarnda barnd sedir aacnn o kadar yaknndan geti
ki delikanl aadaki kafilede tandk yzler grmeye balad.
Ordu sonu olmayan bir nehir gibi akyor, tuntan silahlarn yansmalaryla ldyor, tozlar ise youn bir bulut
gibi ykselerek gnei bile kararmak tehlikesinde brakyordu.
nc kol drt taburdan oluuyor, sonra araya bir boluk giriyordu. Bu, herhalde tozlarn biraz kmesine
olanak vermek ve arkadan gelen hkmdarlarn kafilesinin fazla rahatsz olmasn nlemek iindi.
Arkadan yan yana ilerleyen iki sava arabas geliyordu. Altn varakla kapl her iki ara da ok byk ve
ard, yle ki ancak alt atla ekilebiliyorlard. Srcleri tanmas zerine nefretin ac tad Nefer'in azna
kadar ykseldi.
En yakn arabann dizginleri Trok'un elindeydi. Geni omuzlarn ve kurdelelerle ssl al gibi gr sakaln
grp de onu bakasyla kartrmak sz konusu olamazd. Banda beyaz devekuu tylerinden bir tepeyle
ssl ar kovan biiminde altndan bir mifer tayordu. Omzunda her bir kanad baparma kadar kaln
ifte kalkan aslyd. Bu kalkan o kadar ard ki, tpk sa elinin dibindeki byk sava yay gibi ordusunda
yalnz onun bunu kullanabildii syleniyordu.
br byk arabann srcs Firavun Naja Kiafan'd. Ada kobra gibi daha ince ve daha zarif bir yaps
vard. Toz bulutlarnn arasndan szlen kzl gne nda ldayan deerli talarla bezeli altndan bir
gslk tayordu. Bandaki Msr'n mavi sava tacyd. Yannda ise firuze ve lapis ta kakmal gm ve
elektrum'dan bir knn iinde Nefer'in babasnn lsnn stnden ald efsanevi mavi kl dikkati
ekiyordu.
Ve iin tuhaf yan, Trok'un cssesinden yoksun olmasna ramen, ikisinin iinde Naja daha tehlikeli
grneniydi.
Altndan arabalar getiler ve kendi toz bulutlarnn iinde gzden kayboldular. Fakat sava alaylar altndan
geip gittikten sonra Nefer sedir aacnn en kaln dalnn stnde uzand yerde kald.
Gne ufkun altna kaymt. Ama sonu gelmeyen kafilenin bundan sonraki blmnn seilmesine yetecek

kadar k vard.
Nefer birden dikkat kesilerek doruldu.
Daha nce geen yzlerce sava ve yk arabasnn delik deik ettii yol-' da kz takmlar tarafndan
ekilen iki tahtrevan sallana sallana geliyordu. Tahtrevanlar o kadar byk, ipek perdeleri de altn yldzlar
ve gllerle bezeli olduu iin, Nefer bunlardaki yolcularn saltanat hareminin kadnlar olacan biliyordu.
Nefer, Trok'un, kanlaryla cariyelerini beraberinde sefere karacan tahmin edemiyordu. Trok'un, zapt
edilen dman kentlerde ele geen tutsaklar zevklerine alet ettiini, erkek ve kz ocuklarndan eit ekilde
yararlandn duymutu. Bu durumda Trok'a ait olmadklarna gre, Naja'nn kadnlar olmalar gerekirdi.
Nefer, Naja'nn Heseret'ten bkp baka kadnlar olup olmadn merak etti.
Derken ikinci tahtrevann perdesi hzla ald ve tozlu yola atlayan bir kz kzlerin yannda zplayarak
yrmeye balad. Nefer'in onu son grnden beri belirgin derecede deimesine ramen, delikanl bu
gzel yaratn kk kz kardei Merykara olduunu hemen anlad. Merykara'nn artk ocukluundaki yan
buklesi yoktu, salar omuz hizasnda kesilmiti ve alnnda dmdz gr bir kkl oluturuyordu. Nefer komik
kk maymununun artk bir ocuk olmadn grmesi zerine kalbinin szladn hissetti. Sonra, Naja'nn
Merykara'y zifaf yatana almasna artk hibir engel kalmadn anlad. Naja'nn ok ehvetli bir erkek
olduunu duymutu, onun, kk kz kardeine tecavz etmesinin dncesi delikanlnn aznda kokmu
balk gibi bir tat brakmt.
Merykara'yla konumak, mutlu olup olmadn renmek, yazgsn kolaylatrmak iin yapabilecei bir ey
olup olmadn sormak iin dayanlmaz bir arzu duydu. Sonra, onu kurtarp Gallala'ya gtrmek aklna
geldi. Bu gibi dncelerin tehlikeli olduunu, arkadalarnn da onu bir intihardan farksz olan bu tr
hayallerden vazgeirmeye alacaklarn biliyordu.
Tahtrevanlarn arkasnda sahte firavunlarn sava sandklarn tayan yk arabalarn grd. te burada
brlerinin anlayacaklar bir neden vard. Bunlar donuk bir koyu maviye boyanm sssz arabalard. Ama
salam bir yaplar vard ve kasalar ar yklerini rahata tayacak biimde takviye edilmiti. Metal
ereveli tekerlekler yolun yzeyini derinlemesine kesiyordu. Kasann arkasndaki kaplar zincirlenmi ve
kilitlenmiti, yanlarnda da silahl adamlar yryordu.
-335
-334

Hibir ordunun onsuz olamayaca hazinelerin standart nakil biimiydi bu. Nefer arabalarda ubuk, halka ve
boncuk biiminde dklm altn cevheri bulunduunu biliyordu. Bunlarla askerlere cretleri denecek,
ikinci derecedeki krallarla satraplarn ball satn alnacak, Babil'le Asur'un mttefikleri yok edilecek ve
dman saflarndaki casuslarla muhbirlere rvet datlacakt.
Nefer sedir aacnn gvdesinden yere kayd. Taita orada sakin sakin uyukluyordu, ama Nefer onun koluna
dokunamadan gzlerini at. Nefer onun kulana, "Sahte firavunlarn sava sandklar," diye fsldad.
"indekiler bir ordunun cretini demeye veya bir taht satn almaya yeter."
Nefer'le Byc bundan sonraki gecelerde ay nn aydnlatt glgelerin arasndan kafileyi izlediler.
Hazineyi tayan yk arabalarna paralel olarak ilerliyorlar, bu arada muhafzlarn rutinini ve davranlarn
gzlyorlard. f Btn ordunun saldrsna uramadan yk arabalarn zapt edip o kadar altn karmann
olanaksz olacan ilk gnnden anlamlard.
Nefer iini ekti. "Bu kzlerin hzna baklrsa Naja'nn sava arabalarna daha bir fersah gitmeden
yakalanrz."
Taita, "Biraz daha kurnaz olmamz gerek," dedi. "Sandklara olsa olsa bir yerde konakladklar gndz
saatlerinde el atabiliriz."
"Ya muhafzlar?"
Taita, "Ha evet," dedi. "Muhafzlar bizim iin kk bir sorun oluturacaklar."
Her gn gne gkte ykseldii, scak da boucu olduu zaman btn ordu konaklyordu. Firavun'un
elerini tayan tahtrevanlarla hazine arabalar genellikle ordunun ana blmnn ksa bir mesafe
uzandaki ayr bir kampta konaklard. Koumlar karlan hayvanlara yem ve su verilirken, nbetiler
yerletirilirken ve Firavun elerinin adrlar kurulurken nce byk bir tela ve kouma oluyordu. Sonra
ateler yaklyor, le yemei piiriliyor ve bol bira eliinde yeniliyordu. Heseret, Merykara ve hizmetileri
bundan sonra adrlarna ekiliyorlard. Nbette olmayan askerler btn gece sren yolculuun
yorgunluunu atmak iin derme atma barnaklarda dinlenmeye alyorlard. insanlarla hayvanlar derin bir
sessizlie gmlyor, btn kamp uyuyordu.

Nefer'le Taita kafilelerinin kalan ksmn vadideki sk bir allkta braktktan sonra kampa doru srndler.
Nbetilerin yz adm kadar yaknna sokulabildiler, grlmeden orada bir saat kadar uzanp fsldaabildiler ve nbetiler tarafndan fark edilmeden sava
sandklarna ulamak iin bir yol aradlar.
Nefer, "Onlar artp gafil avlamamzn bir aresi yok mudur?" diye sordu.
Taita, "Bunun iin kampn iinden yardma ihtiyacmz var," dedi.
Nefer hzla ban kaldrd. "Merykara m?"
Taita onaylad. "Evet, Merykara."
"Ona nasl bir mesaj ulatrabiliriz?" Nefer dnceli grnyordu. Fakat Taita glmsedi, gerdanlndaki
Lostris tlsmna dokundu ve gzlerini kapad. Nefer bir sre onun uyuduunu sand. htiyar adam onu
hiddetlendirmeyi ne kadar iyi biliyordu.
Sonunda yana yenik dyor, diye sinirlenerek aklndan geirdi. Tam ihtiyar adam sarsarak uyandraca
srada kampta baz sesler duyarak ban kaldrd.
Merykara adrndan kmt. Yz kzarm olduuna ve yastnn izlerini tadna gre az nce
uyuduu belliydi. Gerindi ve esnedi. Pilileri dizlerinin altna kadar inen mavi keten bir eteklik giymiti. Belden
yukars plakt. Nefer kk kz kardeinin gslerinin ne kadar gelitiini grerek ard; armut
biimindeydiler, meme balar da pembe ve dikti. Merykara adrnn azndaki nbetiyle tartyordu, sesi
giderek ykseldiinden Nefer tm sylediklerini duyabiliyordu. "Uyuyamyorum, biraz dolaacam."
Nbeti onu durdurmaya altysa da gen kz salarn omuzlarnn stnde dans ettiren bir hareketle
ban sallad. "Hayr. Yanmda gelmeni istemiyorum. Yalnz olmak istiyorum." Nbeti srar edince
Merykara ona kt. "ekil karmdan, kstah adam, yoksa seni kocama ikyet ederim." Adamcaz
aresiz boyun edi ve klcn elinden brakt. Yine de gen kzn arkasndan, "Ltfen, majesteleri, ok uzun
kalmayn, fazla uzaa da gitmeyin. Firavun gittiinizi duyarsa, bu u sefil hayatma mal olur."
Merykara onu duymazlktan gelerek atlarn iplerinin altndan geti ve kamp evreleyen itteki kapdan kt.
Nbetiler tarafndan gzetlenmediine emin olmak iin yalnz bir kere arkasna bakt. Sonra,
randevulamalar gibi dosdoru Nefer'le Taita'nn l allarnn arasnda yattklar yere yrd.
Nefer, kzn yeil gzlerinde yalnz kendisinin duyabildii bir mzik dinler gibi huu dolu bir anlam olduunu
grd.
Gen kz ona dokunabilecei kadar yaklanca delikanl, "Merykara, sakn korkma. Nefer'im," dedi yavaa.
-336-337Bycler Kral / F: 22

Merykara birdenbire uyandrlan bir uyurgezer gibi silkindi ve ona bakt. Sonra yz snrsz bir sevinle
aydnland ve kardeine sarlmak iin ileri frlad.
Nefer, "Bekle!" diye emretti. "Bizi nbetilere ele verme."
Merykara ona itaat edip hemen durunca, delikanl kz kardeiyle gurur duydu. Zaten oldu bitti zeki bir ocuk
olmutu. Etrafna baknd ve titreyen bir sesle unlar syledi: "Uyuyordum, ama birdenbire uyandm ve le
kmam gerektiini hissettim. Sanki kafamn iindeki bir ses bana sesleniyordu." Taita'ya bakt. "Yoksa bu
senin sesin miydi, Byc?" Hemen arkasndan bak tekrar Nefer'e kayd. "Sevgili aabeyim, seni ne
kadar zlediimi bilemezsin. nce senin ldn sandm ve cenaze treninde salarm kllere bulayarak
yasn tuttum. Bak, senin iin kanm aktmak iin kollarmda atm kesiklerin izlerini gr."
"Ama yayorum, Merykara. nan bana, bir hayaletle kar karya deilsin."
"Biliyorum, Nefer. Mintaka'y Avaris'ten alp nasl le kardn btn dnya biliyor. Bir gn beni de
almaya geleceini biliyordum." Gen kz dkt sevin gzyalar arasnda aabeyine glmsedi.
"Geleceini biliyordum."
Nefer, "Evet, seni de beraberimizde gtreceiz," dedi. "Ama nce bize yardm etmek iin yapman gereken
bir i var."
Gen kz hemen atld. "Seninle Taita iin her eyi yaparm."
Taita hzl hzl konuarak ona ne yapmas gerektiini syledi, sonra sylediklerini tekrar ettirdi. Merykara
bunu kusursuz biimde yapt. Taita, "Sen zeki bir kzsn km," dedi. "Senin yapman istediimiz i
aynen bu." Gen kza kk bir paket uzatt. "O toz burada. Unutma, her ksenin iine bundan yalnz
trnan rtecek kadar bir miktar koyacaksn.

Merykara, "Bana nce zeki diyorsun, sonra da aptalmm gibi davranyorsun," diye sylendi.
"Balayn beni majesteleri." Taita szde pimanln anlatan bir hareket yapt.
"Bana majesteleri de deme. O pis ylanla evli olmaktan nefret ediyorum. imdi bana ne yapacan da
bildiime gre daha da fazla nefret ediyorum."
"Kolay kolay honut edilebilecek bir kz deilsin, Merykara. Haydi, nbetiler seni aramaya gelmeden nce
artk kampa dn."
Merykara birdenbire eildi ve Nefer'i dudaklarndan pt. "yleyse yarn grrz, sevgili aabeyim."
-338Gl Msr ordusu ertesi gn leyin kum lyle kuru arazilerin son bulduu yksek platoda kamp
kurmutu. Ertesi gn geitten geerek daha serin topraklara gireceklerdi. Orada bir gnlk bir yolculukla bir
vahadan tekine geilebiliyor, ormanlar, tarlalar ve balar birbirini izliyor ve dalardaki akarsular btn yl
grl grl akyordu.
Firavun elerinin refakatileri o gn iin kamp kurmaya giritiklerinde gen Kralie Merykara, adrnn
ablas Kralie Heseret'inkinin uzanda kurulmasn istedi, bu yapldktan sonra da ordunun sava
sandklarnn bulunduu arabalarn ana kampn iki yz adm tesindeki dar bir vadiye gtrlmesinde srar
etti. Muhafzlarn komutannn vadi tabannn yumuak ve kumluk olduunu ve ar tatlarn tekerleklerinin
derine batacan belirtmesinin hibir yarar olmad.
Merykara, "Tamamen kuma batsalar bile umurumda deil," diye sylendi. "O irkin arabalara bakmaktan ve
kzlerin brmesini dinlemekten bktm."
Kumandan, en gen karsnn bu mantksz emrini onaylamas iin bir an Firavun Naja Kiafan'a bavurmay
dnd. Ama sonra kafilenin lde hemen drt fersahlk bir alana yayldn gz nne getirdi. Kafilenin
en bandaki Fi-ravun'a ulamak iin bir saatlik zorlu bir at yolculuu yapmak gerekirdi, dn yolculuu da
ayn derecede zorlu olurdu. O gn hava nceki gnlerden scakt, stelik komutann, Merykara'nn kle
kzlarndan bir maymundan da ok numara bilen byleyici bir kk Nbyeli kzla randevusu vard.
Arabalar vadi tabanna naklettirdi ve iinin rahat etmesi iin balarndaki nbetileri iki katna kard.
Bylece dediini yaptrtan Merykara bir kez daha herkesin sevdii sevimli kz oldu.
Adamlarnn nnde muhafzlarn komutanna, "Seni terslediim iin zgnm Moram. Bu korkun scak ne
yazk ki hepimizi kt etkiliyor," dedikten sonra ekledi: "Kendimi balatmak iin Mia'ya sana zel
stokumdaki biralarn en kalitelisinden be mlek dolusu getirmesini syleyeceim. Ama biray adamlarnla
paylamay unutma sakn, nk onlara da fazla i kardm ve balarna dert oldum."
Marur bir duruu ve dillere destan kabaetleri olan heykel gibi Nbyeli hizmeti, biralar Moram'n adrna
getirdi, adamlar da paylarn almak iin sraya girdiler. Az sonra kpkl ikiyi yuvarlarken tanrlarn Kralie
Merykara'y kutsamasn diliyor ve salna iiyorlard.
Bira o kadar nefisti ki Moram, Merykara'ya verdii sze ramen payna denden fazlasn iti. adrda
yalnz kaldklar anda da Mia'ya saldrd. Kz
-339ayaklamakla ve numaradan direnmekle beraber, sonunda erkein eteklerini kaldrp olaanst kabaetlerini
meydana karmasna izin verdi. Madenden yeni karlm antrasit gibi parlak bir siyah renkte olan
kocaman yuvarlaklar Moram'n avularndan tayorlard.
Dayanlmaz bir ehvetin penesine den adam kzn zerine bindi, ama henz iini bitiremeden ar ar
kayd ve daha yere arpmadan uykunun koynuna yuvarland. Mia ona akn halde bakakalmt. Ksa,
fakat faal hayatnda daha nce hi byle bir ey bana gelmemiti. Moram uzaktaki gk-grltsn
andran bir horultu salverince Mia ayaa frlad, eteini aa ekti, uyuyan adama salam bir tekme
indirdikten sonra da adrdan frlayarak hanmnn yanna kotu. Saltanat adrnn azndaki nbeti de l
gibi uyuyordu.
Mia kendi vahi diliyle, "Btn erkekler domuzdur," diye homurdanarak uzun ve biimli sa bacan
kaldrd ve bu adama da salam bir tekme yaptrd.
Nefer adamlarndan kk bir kafileyi kuru nehir yatana indirdi. Nehir tabannn kenarlarna yakn
yryorlar, yumuak kum ayak seslerini bouyordu.
Drt hazine arabas yan yana dizilmiler, haydutlar veya ekya tarafndan alelacele karlamamalar iin
tekerlekleri zincirlerle birbirine balanmt.
Silahl sekiz asker nbeti olarak arabalarn etrafna dikilmiti, ama imdi hepsi mumyalanmay bekleyen
cesetler gibi kumlarn stne serilmilerdi. Ta-ita srayla hepsinin boyunlarndaki nabz yoklad, sonra
baygn adamlarn gzlerini kontrol etmek iin gz kapaklarn kaldrd. Sonunda kanaat getirerek Nefer'e

bayla iaret etti ve ilk arabann arka kapsna yrd.


Torbasndan tuntan uzun bir omak kard ve kocaman kilit zerinde almaya koyuldu. Sonunda asma
kilit alnca Taita ar metal kapy at. Drt kk sandk arabann tabanndaki halkalara balydlar.
Hazine sandklarnn kapaklar Firavun Naja Kiafan'n armasn tayan birer kil tabletle gvene alnmlard.
Taita kamasyla mhrlerin hakkndan geldi ve arabann kaplar tekrar aldnda sandklarn
kurcalandnn anlalmamas iin paralar torbasnn iine att. Kamann ucuyla ilk sandn kapan
tespit eden srgleri de gevetti ve sandn kapan kaldrd. Sandn ii kk deri keselerle doluydu.
-340Taita bir tanesini avucunda tartt ve glmsedi. Kesenin azn anca iinde altnn ltsn grd.
htiyar adam bu ekilde alrken, Nefer'le Meren de arabann altndaki yumuak kumda s bir ukur
kazmlard. Taita deri keseyi Nefer'e geirdi, delikanl da onu ukurun dibine yerletirdi. Taita ilk sandktaki
keselerden en ar olan elli tanesini semiti. Sonra sandn kapan yine srgledi. Beraberinde getirdii
ya kilin bir parasn kullanarak sandn kapan tekrar kapayp mhrledi. Teb'den ayrlrken Naja'nn
ona hediye ettii armal yakut yzkle kil mhrn stne saltanat armasn bast. Sonra drt sandktan
ikincisine geti.
Meren, "Yeterince almyoruz," diye homurdand. "Hazinenin yardan fazlasn Naja'yla Trok'a brakyoruz."
Sonuncu sandn kilidini amakta olan Taita da, "Agzllk felaketimize neden olabilir," diye
homurdanarak karlk verdi.
"Bu ekilde maa ktibi sandklar ap keseleri sayana kadar altnlarn eksildiini fark etmezler, o vakte
kadar da aylar geer."
Drt arabadaki her sandktan elli deri kese alarak vadi tabannn gevek kumlarna gmdler. Dikkatten
zveride bulunmadan ellerinden geldii kadar hzl almalarna ramen, sonuncu sand tekrar
mhrleyip sonuncu arabann arka kaplarn kilitledikleri srada gne bat gnde enikonu alalm-t.
Uyuyan nbetilerden biri o srada kprdad ve bir ey mrldanarak dorulmaya yeltendi. Taita adamn
yanna giderek yumuak elini alnna dayad. Nbeti iini ekerek tekrar yere uzand. Taita onun azn
aralayarak dilinin altna bir tutam beyaz toz serpince adam sakin uykusuna devam etti.
ihtiyar adam, "Acele etmeliyiz. Canlanmaya baladlar," dedi.
Sonuncu arabann altndaki ukurun dibine dizili kese sralarnn stne bol kum yaydlar, sonra przsz
kumun gze batmamas iin yzeyi kartrdlar ve ayak izleriyle beneklediler.
Nefer, "Ne kadar altn aldk dersin?" diye sordu.
Taita, "Onlar tartmadan kesin konumak mmkn deil, ama yle sanyorum ki lakh'mz var," dedi.
Nefer bir yandan alrken, "Bu kadar da bir ordu toplamaya ve donatmaya yeter," diye mrldand.
Hibir eyi gzden kanmadklarna emin olmak iin arabalarla etraflarndaki blgeyi son bir kere dikkatle
denetlediler. Sonra, nbetileri hl ilacn etkisiyle uyur brakarak vadide uzaklatlar. Platonun altndaki
bayr trmana-341
rak Hilto'yu arabalarla braktklar yere dndler. Bu gzlem noktasndan yamaladklar altn gmdkleri
yeri gz altnda tuttular. Fakat vadide herhangi bir bar veya olaand faaliyet dikkatlerini ekmedi.
Nbetiler belki de uyandklar vakit duyduklar sululuk duygusundan grevlerini ihmal ettiklerine dair
stlerine herhangi bir rapor vermemilerdi.
Ortalk kararmaya yz tutarken sahte firavunlarn ordusu gece yryne geti. kzlerin de o zaman drt
arabay kumlu nehir yatandan kurtar-masyla saltanat tahtrevanlarnn arkasndan zahmetle ilerlemeye
koyuldular.
Byk Msr ordusu be gn ve gece sresince o noktadan sel gibi akt. Araba blkleri, nianc, oku ve
mzrak alaylar vard.
Bunlarn arkasndan uzun kle sralar geliyordu. Kleler tahkimatlar bina etmek ve kuatlm kentlerin
surlarn ykmak gibi ar ilerde kullanlacaklard. Sonra srada zanaatkarlar, araba yapmclaryla
duvarclar, zrh ve silah onarmclaryla ok yapmclar, onlarn arkasnda da orduyu izleyen eler, sevgililer
ve fahielerle onlara ait kleler, hizmetkrlar ve bebekler vard.
Hemen arkalarndan, yamalarla zenginletikleri zaman askerlere satacaklar, akla gelebilecek her trl mal
ve lks eyayla dolu arabalaryla tccarlar geliyordu.
yleyken tepelerdeki gzlemciler, btn bu kalabalk iinden hi kimsenin altnn gml olduu kuru
vadiye girdiini grmediler ve her gn mfrezeler ve alaylar yaknlarda kamp kurdularsa da hi kimse hela
ya da kamp yeri olarak kullanmak zere vadiye yaklamad.

O muazzam ordunun sonuncu arac da paldr kldr geip kayalk Hati-miye Geid'ne trmandktan, arkada
kalan askerlerin sonuncusu da topallayarak getikten sonra Nefer'le Taita hazine arabalarndaki altnn
eksildiinin ordunun maa ktipleri tarafndan kefedilmedine, nehir yatandaki gizleme yerinin de
rastlant sonucu ortaya kmadna kanaat getirdiler.
Douya giden yol en sonunda terk edilince gece iinde tepelerden indiler, ama gerekirse annda kaabilmek
iin arabalar vadinin st tarafnda brakmlar, atlar da koumlarndan ayrmamlard. Nefer'le Meren
kumluk nehir yatana indiler. Hazine arabalar ve kzler tarafndan braklan izler ay nda hl
grlebiliyordu. Tahta kazmay birka kere salladktan sonra Meren sevinle slk ald ve ilk altn kesesini
ortaya kard. ukurun iinden keseleri kardka bunlar sayyor, bir tanesini bile atlamadklarndan emin
olmak istiyorlard. Sonra arlklarnn altnda sendeleyerek keseleri vadinin ky-342sndan yukar kardlar ve bekleyen arabalarn yanna istiflediler. Altn dolu sekiz yz deri kese gerekten
etkileyici bir kme oluturuyordu.
Nefer, "Bu kadar ok fazla! Hepsini tamay baaramay_ -az," diye sylendi.
Ama Taita ban sallad. "Bu kt dnyann doal yasalardan biri de u: altn hibir zaman ok fazla
olamaz."
Hafif sava arabalar yk aralar olarak dizayn edilmemilerdi, ama onlar dingiller sarkana ve karoseri
gcrdayana kadar arabalara keseleri yklediler. Oysa altnlarn yarsn dahi daha ykleyememilerdi. Atlar
dinlendirerek, onlar yularndan ekerek tepeleme ykl arabalar tepelere gtrdler, sonra ikinci yk iin
geri dndler. Btn altn tamak fazladan iki yolculuk daha yaplmasn gerektirdi.
Hazineyi be eit paraya bldler ve drdn birbirine uzaka yerlere gmdler. Gizleme yerlerini kamufle
etmeye ve hibir iz brakmamaya byk zen gsterdiler. Bylece, altnn bir blm kefedildii takdirde.
Hepsini kaybetmeyeceklerdi. Beinci blm arabalarn on ne yklediler, Nefer de onlar Hilto'nun
komutasnda Gallala'ya geri yollad. Hilto bir kere kente vardktan sonra kalan altnlar da tamak iin ar
arabalardan oluan bir konvoy yollayacakt.
Nefer kalan arabay alkoydu. Bunlar kendisi, Taita ve Meren tarafndan srleceklerdi. ki kafile
vedalatlar: Hilto ykl arabalarn gneye gtrrken Nefer daha kk grubunu douya gtryor, iki
Firavun'un ordusunu glge gibi izliyordu.
izledikleri ordunun kamp yapp dinleneceini bilen Nefer gndz saatlerinde yolculuk ediyordu. Aydnlkta
yolculuk ettikleri takdirde tatsz srprizlerle karlamalar olasl azalyordu.
Geitten geerek platoya ktlar ve byk ksmnn daha nce oradan geen binlerce hayvan ve insan
tarafndan pisletilmesine ramen orada bol su da buldular. Atlar iyi dinlenmilerdi; kafile hafif ykl
arabalarda hzl yolculuk ediyordu. Snm atelerin, ykk derme atma kulbelerin, erp ynlarnn ve
dank pisliin iaretledii terk edilmi yzlerce kamp yerinin yanndan getiler. Yry halindeki bir
ordunun baz kayplara uramas doal olduundan aceleyle kazlm mezarlar davard. Bunlarn bazlar
akallarla srtlanlar tarafndan alm, cesetler dar ekilmi ve ksmen yenilmiti.
-343
Nefer arabasndan inerek byk bir olaslkla ordu fahielerinden biri olan gen bir kadnn cesedinin
banda durdu. "Ona ihtiyacmz olacak," dedi. Srtlanlarn baladklar ii akbabalar hemen hemen
tamamladklarndan kadnn nasl ldn tahmin etmenin bir yolu yoktu. Kadnn gzleriyle dudaklar yok
olmutu, kafatas da kandan kararm dilerinin arasndan onlara srtyordu.
Meren, "Tanrlar bize acsn," diye bard. "Akln m kardn sen? Bu le felaket derecede kokuyor."
"Onu sarmama yardm edin." Nefer arkadann itirazlarn duymam gibi davrand. Ordunun arkasnda
braktklarn toplayarak bir nevi plk yapan Bedeviler tarafndan bile istenmeyecek kadar pis ve yrtk
birka metrelik bir keten dokuma bulmutu. l kadn kaldrarak buna dikkatle sardlar. Sonra, itirazlarn
dinlemeyerek cesedin iinde bulunduu bohay Meren'in arabasnn arkasna baladlar.
afak vaktinden beri bir toz bulutunun altnda yolculuk etmelerine ramen, ordunun artlarna
yetitiklerinde sabah yarlanmt.
Keif kollar gndz saatlerini geirmek iin kamp yapyor, yemek atelerinin duman ilerdeki yolda yzlerce
ayr kampn konumunu iaretliyordu.
Nefer arkadalarn yoldan ayrd. Yk arabalarna toslamamak iin daire izdiler ve yoldan grlmemeye
zen gsterdiler. lerdeki araziyi kefetmeye alarak ihtiyatla ilerliyorlard. ok gemeden hazine arabalar
konvoyuna ve bir zeytin aac korusunda mola vermi hanedan kadnlarnn yksek tahtrevanlarna
yetitiler. Nefer onlarn yaknna srnd srada le vakti geceli epeyi olmutu. Delikanl bir demirhindi

aacna trmand. Kamp evreleyen zareba dikenli alsnn yukarsndan olan bitenleri izleyebilecekti.
Kralie Merykara'nn adr Heseret'inkinin biraz uzandayd, ama iki kz karde imdi bir keten tentenin
altnda gneten korunarak oturmular, hizmetilerinin yemek atelerinden getirdikleri zengin yemeklerden
imleniyorlard.
Nefer konumalarn duyacak kadar yaknda deildi. Tam karsna den Heseret gevezelik ediyor ve
neeyle glyordu. Nefer'in anmsadndan da daha gzeldi. Bu uygunsuz koullarda bile onu
Memphis'deki Hathor heykeline benzetmeyi amalayan zenli bir makyajla dolayordu. Grkemli ziynetler
takp taktrmt, gr siyah salar da yeni yalanm ve kvrlmt. Dillere destan kabaetleri olan uzun
boylu siyahi kle kz Mia altn ksesini doldurmak iin zerine eilmiti. Krmz arabn birka damlas
Heseret'in elbisesinin zerine dkld. Gen kadn yerinden frlad ve gmle devekuu tylerinden
yaplm ar yelpazesini kzn kafasna arpt. Mia dizst dt ve
-344ban iki eliyle korumaya alt, fakat parmaklarnn arasndan kanlar fkrd. Merykara ablasn zapt
etmeye altysa da Heseret sap krlana kadar yelpazesini kzn bana indirmeyi srdrd, krklar
Merykara'ya frlattktan sonra da omzunun zerinden tehditler ve kfrler savura savura hzl admlarla
uzaklat. Merykara kle kz ayaa kaldrd ve onu kendi adrna gtrd. Nefer demirhindi aacnn st
dallarnda gizlendii yerden sabrla bekliyordu. Bir sre sonra Mia ba sarl olarak adrdan kt. Hl
alayarak aalarn arasnda gzden kayboldu. Merykara adrnn aznda belirene kadar Nefer yerinden
kmldamad.
Son defa konutuklarnda tetikte olmas ve kendisinin ona gelmesini beklemesi iin kz kardeini uyarmt.
Merykara imdi dikkatle etrafna baknd, adrn kapsndaki nbetiyle konutu ve grnrde amasz
olarak kampn kysnda dolamaya balad. Belli ki Nefer'in direktiflerini ciddiye almt ve kurtarclarn
grebilmek umuduyla evreyi aratryordu. Kampta yalnz o hareket halindeydi: tekilerin ou siperli bir
yerde gneten ve scaktan korunuyor, nbetiler bile onunla ilgilenmiyorlard.
Nefer kesesinden kk bir gm ayna kard, gnein yansmasn yakalad ve Merykara'nn yzne bir
k drd.
Gen kz hemen durdu, elini gzlerine siper etti ve delikanlnn bulunduu yne bakt. Nefer aynayla kez
daha k yanstt. Kararlatrdklar sinyaldi bu. Bu kadar uzaktan bile Merykara'nn glmseyiinin, gzel
yznn stnde dans eden k yansmas kadar parlak olduunu grebiliyordu.
Merykara sallanan ve zplayan tahtrevanda yastklarn ve kaz tyleriyle doldurulmu bir iltenin stnde
yatyordu. Mia uyuyan bir yavru kpek gibi ayaklarnn dibine kvrlmt. Fakat Merykara uyank ve
tetikteydi. Tahtrevann perdeleri serin gece havasnn ieri dolmas iin ak olduundan yry halindeki
ordunun grltlerini: nallarn takrtsn, yk arabalarnn gcrtlarn ve atrtlarn, yk kzlerinin
brmelerini, araba srclerinin barlarn ve tahtrevannn yannda yryen nbetilerin ayak
seslerini duyabiliyordu.
Birdenbire ilerde bir karklk oldu. Krbalar vnlyor ve saklyor, tekerlekler kayalarn stnde takrdyor,
akan su sesleri ve hayvanlarla aralarn etrafa su pskrttkleri duyuluyordu. Derken ablasnn hrn sesi
Merykara'nn kulana alnd. "Hey! Ne oluyor orada?"
-345r
"Bir derenin slndan gemekteyiz, majesteleri. Tahtrevann devrilme-mesi iin inmenizi rica ediyoruz.
Kutsal kiiliin gvenlii en byk tasamz."
Merykara, Heseret'in bu rahatszlktan dolay yakndn duydu ve karklktan yararlanarak Mia'ya son
direktiflerini fsldad.
Sonra tahtrevandan indiler. Ellerinde fenerler olan kleler onlar suyun kysna geirmek iin bekliyorlard.
Daha nce kyya km olan Heseret de orada bekliyordu.
Merykara'ya, "Beni uykumdan uyandrdlar," dedi. "Kervann bandaki o budalay kocam Yukar Msr
Firavunu'na ikyet edeceim."
Merykara, "Adamn srtnn derisi soyulana kadar krbalanmasnn herhalde senin salna yarar olur,"
dedi alayla. Heseret ban hzla teki yana evirdi.
O srada bir blbl bulunduklar konuma gre nehrin daha yukarlarna rastlayan bir yerde tt. Merykara'nn
gzleri parlad. ocukluklarnda Nefer ona o tatl akmay taklit etmeyi retmeye alm, fakat Merykara
bunu bir trl baaramamt. Ku kere tt, ama bunu fark eden yalnz Merykara oldu. Adamlar hantal
tahtrevanlar ve ar hazine arabalarn gvenilemez dere yatandan kazasz belasz karya geirmeye

dikkatlerini vermilerdi. leri-lerindeki binlerce araba sla girii delik deik etmiler, nehrin tabann
kartrarak balk tarlasna evirmilerdi. Gei tamamlanana ve sonuncu hazine arabas kzlere yaplan
barlarla krbalarn aklamalar arasnda kar kyya karlana kadar vakit gece yarsn gemiti.
Derken kervann ba Fira.un eleri iin tahtrevanlar getirtti. Gen kadnlarn oturmalarna yardm edildi ve
kle ekipleri tarafndan tanmalarna giriildi. Ancak kar kyya vardklarnda yine dert ve karklk
bagsterdi: hazine arabalarndan biri bir tekerlek kaybetmiti ve yolu tkyordu. imdi buna ek olarak
Heseret'i tahtrevanyla tam olan kleler, kralienin ayaklarnn slanmasna ve sandaletlerinin berbat
olmasna yol amlard. Heseret zavalllarn hemen orackta cezalandrlmalarnda srar edince krbalarn
aklamas ve sulularn feryatlar grlty daha da artrd.
Merykara bu patrt arasnda blbln tekrar ttn duydu. Ses bu kere daha yakndan geliyordu, akar
suyun ayn yakasndan. Merykara, Mia'y, "Sakn beni hayal krklna uratma," diye uyard.
Kz, "Hayatm sana ait hanmm," dedi, Merykara da onu pt.
"Bunu defalarla kantladn zaten. Yardmlarn hibir zaman unutmayacam." Merykara klesine arkasn
dnd ve karanln iinde uzaklamaya giriti.
Bu arada yalnz Heseret'in dikkatini ekmiti. "Nereye gidiyorsun, Merykara?"
"Kt perileri bomaya." Merykara ocukluklarnda sk sk tekrar ettikleri bir deyii kullanmt. Heseret
omuzlarn silkerek tekrar tahtrevanna bindi ve perdelerini ekti.
Merykara yoldan grlemeyecei bir yere gelir gelmez durdu ve ku tnn kendi beceriksiz taklidini
duyurdu. Hemen hemen ayn anda gl bir el kolunu kavrad ve aabeyi, "Aman vazge, yavrum, yoksa
burasyla Beer-eba arasndaki btn blblleri korkutacaksn," diye fsldad.
Gen kz hzla dnerek kollarn Nefer'in boynuna dolad ve ona btn gcyle sarld. Heyecandan
konuamamt. Delikanl yavaa kardeinin boynuna sarlm kollarn zd ve onu elinden tutarak
karanlk su kysnda yrtt. Nefer hzl yryor ve hibir yere aya taklmadna veya duraklamadna
gre bir leoparn gece gzlerine sahip grnyordu. Yollarnn stnde bir delik ya da baka bir engel
olduu zaman kardeini fsldayarak uyarmas dnda konumuyordu. Merykara ise onu kr krne
izliyordu. Hemen btn gecenin yars kadar uzun grnen bir sreden sonra Nefer, kz kardeinin
dinlenebilmesi iin durdu.
"Mia ne yapacan biliyor mu?" diye sordu.
"Tahtrevann perdelerini kapal tutacak ve bir soran olursa uyuduumu ve rahatsz edilmek istemediimi
syleyecek. Gittiimden kimsenin haberi olmayacak."
Nefer, "Yarn mola verilene kadar," diye dzeltti. "Kaabilmek iin ancak o kadar vaktimiz var. Devam
etmeye hazr msn? Tekrar derenin br yakasna gemeliyiz."
Nefer byle diyerek onu kucaklad gibi karya tad. Merykara, aabeyinin ne kadar kuvvetlendiini
grerek armt. Onun kollarnn arasnda bir bebekten farkszd. Nefer onu kar kyda yere brakt ve
yola devam ettiler.
Bir sre sonra gen kz onun kolunu ekti. "Bu iren koku da ne?" rd.
Nefer, "Sensin," dedi. "Yani senin yerini alacak olan."
O daha konumasn bitirmeden ilerilerindeki yolda yldzlarn aydnlnda iki karalt ortaya kt. Merykara
korkudan ta kesildi.
Nefer, "Onlar sadece Taita'yla Meren," diye onun iini rahatlatt. Meryka-ra'y yaprakl dallarn onlar gzden
gizleyecei bir aaln iine gtrdler, Meren de elindeki fenerin pancurunu at. Merykara yerde yatan
dehetli cis-347-346-

mi lgn sar kta grnce yine barmamak iin kendini g tuttu. Bir cesetti, bu ve o kadar korkun
hrpalanmt ki insan ve kadn olduunu sylemek bile zordu.
Nefer, "Haydi abuk!" dedi. "Bana btn ziynetlerini ve giysilerini ver."
Merykara hemen rlplak soyundu ve her eyi Nefer'e uzatt. Taita ona iinde yedek giysiler, bir tunik, etek
ve sandaletler bulunan bir boha uzatt.
Nefer cesedin yanna diz kt ve gerdanlk dizilerini l kzn boynuna, yzklerle bilezikleri de iskeletten
farksz parmaklaryla bileklerine geirdi. Merykara'nn etekliiyle petemaln kaskat bacaklara
geiremediinden onlar paralayp lime lime etti ve topraa srtt, sonra da parmana kamasnn ucunu

batrarak kuman stne taze kan aktt. Yaknlarda bir yerden ackm bir srtlan srsnn aksra
benzer korosu kulaa geliyordu.
Merykara rperdi. "Cesedin kokusunu aldlar."
"Sadece yrtc hayvanlar tarafndan yenildiine Naja'y inandracak kadar kant brakacaklar." Nefer ayaa
kalkt. "Artk gitmeliyiz."
Arabalar suyun yukarlarna doru biraz uzakta bekliyordu. Nefer l kzn cesedine yakn yerde izlerinin
kalmasn istememiti. Kz kardeini arabann sahanlnda yanna ekerken dou ynne bakt. "Sabah
yldz," dedi yavaa. "Bir saate kalmadan ortalk aydnlanacak. Kalan karanlktan elimizden geldiince
yararlanmalyz."
Arkalarnda tpk bir gl ve mimoza iei demeti gibi afak sknce plato yamacnn yar yerine
ulamlard, l de altlarnda uzayp gidiyordu.
Bu o kadar grkemli bir manzarayd ki atlarn dizginlerini ektiler ve altn renkli kum okyanusuna huu iinde
bakakaldlar. Meren dndakiler. O, tapnd tanrann tapnana ulamak iin dnyann br ucundan
gelen bir hac gibi ndeki arabada aabeyinin yannda duran Merykara'ya bakyordu. Uzun gece yolculuu
sresince karanlkta gen kz grememiti, ama imdi gnein ilk klar stne vururken ondan gzlerini
ayramyordu. Onu hayatnn en byk ksmnda en iyi arkadann arsz ve afacan kk kz kardei olarak
tanmt, ama imdi onu iki yldan beri ilk kez gryordu. Zaman mucizevi bir deiiklik yaratmt.
Merykara'nn imdi yapt her hareket, her jesti, bann her hareketi zarafetin ta kendisiydi. Yznn her
izgisi, ince vcudunun her kvrm nefisti. Teni krema ve sedef, gzleri deme zmrtten daha yeil ve
parlak, sesi ve gl hayatnda duyduu her mzikten daha byleyiciydi.
Taita delikanlnn yzndeki ifadeyi yakalad ve iin iin gld. Hayat, en korkun durumlarda bile kendini
yenilemeyi biliyor diye dnd, fakat yksek sesle sadece, "Majesteleri burada oyalanmamamz gerekir. Atlar fena halde suya ihtiya duyuyorlar,"
dedi.
Tepelerin eteinde yoldan ayrlarak gneye Byk Ac Gl'e doru ilerlemeye koyuldular. Dn
yolculuklar iin sakladklar ilk su amforalarnn bulunduu yere varncaya kadar yol almay srdrdler.
Orada Hilto'nun onlardan nce buradan getiini fark ettiler. Brakt izlerden arabalarnn ar altn
yklerinin etkisiyle ar ilerlediini ve Hilto'nun fazla uzakta olmadn kestirdiler.
Onun btn suyu tketmediini, drt amforay dokunmadan braktn grnce rahatladlar. Bu kadar
Zinalla'daki bundan sonraki vahaya ulamalarna kadar atlar yrtmeye yeterdi.
Merykara, Nefer ve Taita'yla gevezelik ederken neeli ve canl gzkmesine karn, Meren'i tanyormu gibi
davranmam, hatta fark edilmeyeceine emin olduu zamanlar dnda onun bulunduu yne bile
bakmamt. Meren de birka zaman nce gen kza tepeden bakmasna karn, imdi ona dorudan
yaklaamayacak kadar etkilenmiti. nk sahte bir firavunla evli olsa dahi o imdi bir kralie ve delikanlnn
gznde bir tanrayd.
Merykara iek am bir akasya aacnn altnda dinlenirken Meren mola vermelerinden beri belki yznc
defadr gen kzn gr hattna girdi. Gen kz bu kez ona bakp ban edi. Meren ona bir tebann
gstermesi gereken saygy gsterdi. "Selam ederim majesteleri. Gvende olduunuzu grmek beni ok
mutlu ediyor. Sizin hesabnza byk kayg duymutum."
Merykara onu inceleyen ve hesaplayan tek bir uzun bakla szerek uzayan boyunu, omuzlarnn gl
yapsn not etti. Salarnn da ne kadar gr olduunu ve uzadn gryor, o gn kanc defadr soluunun
kesildiini hissediyordu. Sert bir sesle, "Meren Cambyses," dedi. "Son karlamamzda en sevgili
uurtmam krmtn. Sana nasl bir daha gvenebilirim?"
"Hayatm pahasna gvenebilirsiniz majesteleri."
Karnlar doyan atlar dinlendikten sonra tekrar harekete geme zaman gelince Merykara laf arasnda
aabeyine, "Atlarn btn gece beni tadlar. Bence onlar biraz rahatlatmann zaman geldi," dedi.
"Bunu nasl yapacaksn?" Nefer akn grnyordu.
Merykara, "Baka bir arabada yolculuk edeceim," dedi ve onu bekleyen Meren'in yanna yrd.
Ertesi gn Zinalla Vahas'na vardlar ve Hilto'nun blnn oraya gelmi olduunu grdler. Nefer
adamlarla altnlarn ykn on be arabann arasnda eit olarak paylatrd, bundan sonra da daha rahat
bir tempoyla Gallala'ya doru yollarna devam ettiler.
-349-348 -

r
Mintaka Hathor Tapna'nn damndayd. O, kadnlardan bazlar ve ihtiyar adamlar, tanrann huzurunda
ibadet edebilmek iin orasn tekrar barnlabilir bir hale sokmaya alyorlard. Bina bin yllk olabilirdi, bunu
kestirmenin bir yolu yoktu, ama duvar resimleri ok iyi korunmutu ve sadece biraz elden geirilmeleri
gerekiyordu. Dam baka hikyeydi. Fakat yerel iklim o kadar yumuak ve kararlyd ki alm byk
deliklerin fazla bir nemi yoktu. Sadece aada ibadet edenleri lm tehlikesiyle yz yze brakan rm
kirileri kaldrmak gerekliydi. Mintaka br kadnlar gibi eski ve sade giysilerle dolayordu ve onlar gibi
gneten yanmt. Buradaki yaam Avaris zena-na'sndaki kapal yaantdan o kadar farklyd ki, Mintaka
da yeni zgrlnn ve sradan arkadalarnn dostluuyla beraberliinin tadn karyordu.
Gen kz doruldu ve aryan srtn gerdi. Yksek duvarn tepesinde ok kolay dengesini buluyordu. Sonra
elini gzlerine siper etti, yeil tarlalarn ve Taita'nn kaynann sularyla dolmu sulama kanallarnn tesine
bakt. Zengin ayrlarda sr srleri ve tombul kuyruklu koyunlar otlamaktayd, ama at azd. Gallala'daki
herkes gibi Mintaka da onlarn yokluunu fazlasyla hissediyordu.
Sonra, Nefer'in kentten ayrlmasndan beri geen uzun ve yalnz gnlerde her saat yapt gibi kentin
etrafnda toplu yeil tarlalarla souk bir eliki oluturan plak tepelerin arasndaki vadinin ucuna bakn
dikti. Nefer o ynden gelecekti. Son zamanlarda ok sk hayal krklna urad iin Mintaka mavi uzaklar
fazla umutlanmadan gzlyordu.
Birdenbire gnee kar gzlerini kst. Kalbinin atlar da hzlanmt. Orada bir ey vard. Gn usuz
bucakszlna kar minik, rzgrda uan bir ty kadar hafif ve somutluktan uzak bir ey. Belki de scak l
havasndan doan frtnalarn havalandrd bir toz kmesiydi.
Gen kz bakn ufuktan uzaklatrarak kaln kara kalarnda biriken teri sildi ve gzlerini dinlendirdi. Tekrar
baktnda toz bulutu daha da yaklamt, gen kz da tekrar umutlanmay denedi. Tam o srada bir boru bir
kez uzun uzun tt. Tepelerin doruundaki nbetiler de bir ey grmlerdi. Minta-ka'nn etrafndakiler
almay brakmlar ve vadinin ucuna gzlerini dikmilerdi. Aaki sokaklardan ocuklarn heyecanl
barlar kulaa geliyordu, seyisler ahrlara, araba srcleri pazar yerinin tesinde duran arabalarna
kotular. Mutlu bir iti kak ba gstermiti.
Mintaka kendini daha fazla tutamad. Tapnan d duvarn kaplayan iskeleden bir meyve bahesinde
hrszlk yaparken yakalanan kk bir may- 350
mun evikliiyle indi. abako arabasn forum'un'*' ortasndan, Tanus'un sava antnn yanndan geiriyor
ve kaplara yneliyordu.
"abako!" Mintaka onun nne gemek iin kotu. Adam hayvanlar durdurunca gen kz arabann
sahanlna zplayarak adamn arkasna geti. Son sratle kaplardan geerek delik deik yolda ilerlemeye
koyuldular. lerde toz bulutu giderek yaklayordu.
"Bu onlar m, abako? Onlar olduunu syle."
abako rzgrn uultusunu bastran bir sesle, "Onlar olduunu sanyorum, majesteleri," dedi.
"yleyse arabay niin o kadar ar sryorsun?"
Ykseltinin zerinden tek bir ara geliyordu. Mintaka arabann nndeki korkulua tutunarak arabann
srcsn grmeye alt, ne are ki henz ok uzaktayd.
"Baksana hanmm! Arabada mavi flama dalgalanyor." abako arabann yukarsndaki uzun bambu
srnn ucundaki boyal kuma parasn iaret ediyordu.
"Nefer bu! Tanraya krler olsun, bu o!"
Gen kz bandaki rty hzla ekerek sallamaya balad. Nefer de atlarn krbalad ve zerlerine
gelmeye balad.
"Brak ineyim!" Mintaka emrini daha bir vurgulamak iin abako'nun omzuna vurdu, adam da atlar
yavalatt. Gen kz hareket halindeki aratan atlad ve zarif bir dengeyle yere indi. Sonra kollarn iki yana
at ve yaklaan arabay karlamaya kotu.
Arkadan gelen Taita, Nefer'in heyecandan gen kz inemesinden korktu. Ama delikanl son anda yana
sapt, araba hz kaybedince de sahanln yanndan sarkarak kza uzand. Mintaka byk bir gven
duygusuyla kendini sevgilisinin kollarnn arasna att. Tereddt etse ya da saknsa drtnala koan atlarn
ayaklarnn ya da metal emberli tekerleklerin altnda kalarak ezilirdi, ama Nefer onu yakalayp yksee
kaldrd. Kz da sevgilisinin kollarnn arasnda glyordu.
Nefer meclisini eski kent meydannda toplanmaya davet etti ve adamlara eksiksiz bir rapor verdi. Altnlarn
hazine sandklarndan alnmasn btn ay-

1-1 Forum: Eski Roma'da pazar yeri veya meydan.


-351 rntlaryla anlatt, adamlar da heyecanla onu dinlediler. Sonra onlara Meryka-ra'y tantt ve kz Trok'la
Naja'nn burnunun dibinden nasl kardklarn anlatt. Oradakilerin hepsi "Bak-her!" diye bardlar ve
yerlerinden frlayp delikanly alkladlar.
Ardndan Nefer yazclar artt, onlar da altn ubuklarn konsey yelerinin gzleri nnde tarttlar.
Toplam yarm lakh'n stndeydi. Nefer, "Lordlarm, bu kazandmz altnlarn sadece bete biri," diye
devam etti. "Hilto yk arabalaryla gidip kalan altnlar buraya getirecek. Yarn yola kacak, ama onunla
beraber gidecek adamlara ihtiyac var."
Gallala'daki btn gl kuvvetli erkekler gnll olmaya hazrdlar, ama abako'yla en deneyimli
savalar bu ie uygun grlmedi. Bunun zerine karar protesto ettiler, abako da, "Yoksa Firavun burada
Gallala'da oturup ihtiyar kadnlar gibi ocak banda uyuklamamz m istiyor?" diye sordu.
Nefer glmsedi ve, "Sizin iin daha etin grevler dndm. Ama imdi gne batt ve bize bir zafer leni
hazrland. Ksa bir sre sonra sava konseyinde buluacaz. Buna sz veriyorum," diyerek toplanty
datt. Adamlar homurdanarak gittilerse de, taze mayalanm ilk bira mlekleri gelince neelerini buldular.
Nefer iki kzle bir dzine yal koyunun kesilmesini emretmiti, kadnlar da onun geliinden beri btn
dakikalarn bir kutlama leni hazrlamakla geirmilerdi. Kentteki btn erkek ve kadnlar lene
davetliydiler, tepelerdeki istihkmlarda ve nbeti kulelerinde grevli olanlara bile lenden paylar yolland.
Tpk kuyunun kazl gibi, altnn elde edilmesi de topluluu birbirine kenetleyen ok nemli bir baaryd.
Taita olay erefine destans bir eser okudu ve IDU, btn abalar gibi annda byk baar kazand. Eserini
okumas sona erince ihtiyar adamn yerine oturmasna izin verdiler ve ta ki altm dizeyi ona tekrar ettirene
kadar kselerini sofraya vurdular. O vakte kadar onlar da btn destan ezberlemiler, algclar da
hazrlksz olarak mziini bestelemilerdi. Destann nc ve son okunuuna btn topluluk nee iinde
katld.
Derken Nefer byle bir drt duyan herkesi kalkp konumaya davet etti. Baz konumalar abuk sabuk
olmakla beraber iyi karland, baka konumalar da ylesine neeli ya da ylesine dokunaklyd ki
kadnlarn ounun ve birok erkein gzleri yaard. Bu duygusal ortamda Merykara aabeyiyle konumak
iin Mintaka'nn zerinden Nefer'e doru uzand. Etraflarndaki uultu o kadar fazlayd ki gen kz
syleyeceklerini duyurmak iin sesini ykseltmek
zorunda kald. "Gl ve kutsal aabey!" diye ona takld. Ne de olsa o da biralardan tatmt. "Senden
byk bir ltuf istemek durumundaym.".
"Artk kk olmayan kk karde, istediin neyse syle, eer olanaklarm iindeyse istediin senin
olacaktr."
"Pekl olanaklarn iinde." Gen kz konumasn keserek masann ucundaki Meren'e bakt, onun a
bakyla karlanca yz ho bir pembe renge boyand. "ocukken fikrim alnmadan ve iradem dnda
evlendirildiimi biliyorsun," dedi. "Bu evlilik gereklemi deil. Naja'dan boandm ilan etmeni istiyorum
ki kendi setiim bir kocaya gidebileyim. Bana verebilecein en deerli armaan budur."
"Bu mmkn m?" Nefer hemen ikinin etkisinden kurtularak Taita'ya bakt. "Tanrlarn nnde bir
karkocann boanmasn salayabilir miyim?"
Taita'nn yant vermesine vakit kalmadan Merykara atld. "Sen Firavun'sun. Trok'un Mintaka'y boamas
gibi, sen de Naja'dan boanmam salayabilirsin."
Nefer o kadar yksek sesle, "Trok, Mintaka'y boad m?" diye sordu ki onu duyabilen herkes birden sustu.
Merykara, "Bilmiyor muydun?" diye sordu. "Bu haberi o kadar patavatszca verdiim iin zgnm. Bu kadar
nemli bir olayn burada bile duyulmu olacan dnmtm." Nefer, Mintaka'nn elini avucuna ald.
ylesine etkilenmiti ki konuamad ve ban sallamakla yetindi. Merykara en bir tavrla devam etti. "Ah
evet! Firavun Trok kendi zel kutsal gnnde ve kendi yeni tapnanda bir ko kurban etti; tam kere,
'Onu boadm,' diye ilan etti." Merykara ellerini rpt. "Ve korkun olay gerekleti."
Nefer, Mintaka'y biraz daha yaknna ekti ve Taita'ya bakt. htiyar adam yasalar Msr'daki herhangi bir
tapnak yazcsndan daha iyi biliyordu. imdi Nefer'in sessizce sorulmu sorusunu ban eerek yantlad.
Merykara gevezeliini srdryordu. "Tabii ki boanmadan sonra bir ko daha kurban etti, ihanet ve bir
tanrnn onurunu lekeleme hezeyanndan dolay onu lm cezasna arptrd."
Nefer ban evirerek Mintaka'nn gzlerine uzun uzun bakt. Meryka-ra'nn aklamalarndan kan sonucu
lerek o da sevgilisine bakt. Nefer'in yzne ar ar garip bir ifade yerleti. lme mahkm bir adamn
cezasnn ertelendiini duymas gibi bir eydi bu. Delikanl sonunda, "zgrsn, biricik akm," dedi. "Senin

zgrln ise beni de zgrlme kavuturdu."


Ertesi sabah afak skmeden herkes kuvvetli birann etkilerini uyuyarak atlatmaya alrken Nefer, Taita'y
eski binalarn birindeki zel dairesinde gr352-353Bycler Kral / F: 23

r
meye gitti. htiyar adam, bir ya lambasnn titrek sar nda okumakta olduu papirs tomarndan ban
kaldrd.
Nefer, "nemli bir konuyla m megulsn?" diye garip bir ekingenlikle sordu.
Taita, "Olduumu gryorsun," dedi, ama boyun eerek papirs rulo yapmaya koyuldu. Nefer odann
iinde bir sre amasz ekilde bir aa, bir yukar yrd. Arada bir durup ihtiyar adamn Gallala'ya
gelilerinden beri toplad baz cisimleri inceliyordu: Bunlarn arasnda renkli kularn zel ilem grm
derileri, kk memelilerle srngenlerin iskeletleri, garip biimli kuru odunlarla bitkiler ve banklarn stnde
istiflenmi kseler, ieler veya torbalar iinde baka ekilsiz maddeler vard. Taita delikanlnn ziyaretinin
nedenini sylemesini sabrla bekledi. Ho, bunun ne olduunu biliyordu ya.
Nefer, Nuh tufan ncesi bir kabukluya ait fosili alarak lambann na tuttu. Ban kaldrmadan, "Mintaka
artk Trok'la evli deil," dedi.
"ki kulam kp gibi sar olsa bile bunu ben de duydum."
Nefer fosili brakarak kucandaki bebek Horus'a meme veren Isis'in bakrdan bir kk heykelini eline ald.
Taita heykelcii kent duvarlarnn altnda topraktan karmt. Kaln bir yeil pas katmanyla kaplyd.
Delikanl laf arasnda soruyormu gibi, "Bir kraln Kefren'in heykelleri altnda yaplan evlilii ne gibi kurallara
tabidir?" dedi.
Taita dnceli bir tavrla burnunu ve iaret parmann ucuyla kard pislii yle bir inceledi. Sonra,
"Karsnn baka herhangi bir kadn gibi evlenmekte zgr olmas gerekir," dedi. "Bakire ya da dul olmas bir
ey fark ettirmez."
"Veya kocas tarafndan boanm olmasnn bile."
"Kocas tarafndan veya gnn Firavun'unun buyruuyla boanm olmasnn bile." Taita ban sallad.
"te yandan hkmdarn tanrlamasndan veya evlenmesinden nce hkmranln kantlam olmas
gerekir."
"Evet, hkmranln kantlamas iin Firavun'un ergenlie ulamas gerekir, ki ben daha ulamadm. Ve
tanr kuunu yakalamas gerekir, ki ben bunu denedim, ama baaramadm ya da Kzl Yol'un ustas olmas
gerekir." Nefer szlerine ksa bir ara verdikten sonra devam etti. "Ki olamadm. Ama henz." Bu son kelimeyi
zerine basa basa sylemiti. Taita gzlerini krptrd, ama bir ey sylemedi.
Nefer tanra heykelciini yerine braktktan sonra kararl bir tavrla Ta-ita'ya bakt. "Kzl Yol'u denemek
istiyorum."
-354Taita bir ey demeden onu szd. "Henz gelimeni tamamlamadn. Kuvvetin de henz yeterli deil."
'Yeterince gelitim, ayrca yeterince kuvvetliyim."
"O at yolculuunu seninle kim yapacak?"
Nefer kararn vermiti. "Meren," dedi.
"Sana daha byk yardm dokunabilecek daha gl ve daha deneyimli kiiler var. Tamose Hanedan'ndan
bir Firavun'un sa rgsn elde etmeyi isteyecekler oktur."
Ama Nefer diretti. "Ben Meren'e sz verdim."
Taita heyecanlar arasnda cehaletlerinden ayaklar birbirine dolaacak iki yavru kpek, diye dndyse de
sadece, "Gallala'da hi terbiye edilmemi at, en azndan amacn iin yararl olabilecek olan yok," demekle
yetindi.
"O atlar nerede bulabileceimi biliyorum. Naja'yla Trok Msr'n kalan btn srlerini korumasz braktlar."
Taita, Nefer'in bu iddiasnn yanl olduunu belirtmeye gerek grmedi. Sahte firavunlar Mezopotamya
servenine gtrdklerinden daha fazla askeri Msr'a beki olarak brakmlard. Ama Taita Nefer'in, aklna
takt eye ters den hibir fikri dinlemeye niyetinin olmadn biliyordu.
"Denemen baarsz olursa salarndan daha fazlasn kaybedersin. O kadar saygnlk kaybedersin ki taht

zerindeki iddian bile baarszlkla sonulanabilir."


Nefer, "Baarsz olmayacam," dedi yavaa. Taita da bu yant vereceini tahmin etmiti.
"Kzl Yol'u ne zaman denemeyi dnyorsun?" diye sordu.
"nce atlarma sahip olmam gerekir."
Kayna ortaya karp Gallala'y kalc bir s olarak kullanmalar mmkn olur olmaz Taita'nn nerilerine
uyan Nefer kent iin bir artma tesisi kurmutu. nsan atklar, sr ve atlarn dklar arabalarla toplanp
gbre olarak tarlalara yaylyorlar, atklarn fazlas da vadinin sonundaki belli yerlere ylyordu. Oralar ok
gemeden bir karga ve aylak, akbaba ve dk yiyen plak kafal iren marabu leyleklerinin yuvas oldu.
Habe maymunlar tepelerden indi, yzlerce akalla vahi kpek de p ynlarnn arasnda kendilerine
yiyecek arar oldular.
-355Nefer'in emri zerine ple her akam tuzaklar konuldu, yakalanan hayvanlar da ertesi sabah kafeslerin
iinde alnp gtrldler.
abako'yla en gvenilir adamlar bu arada gzc ve casus olarak Nil Va-disi'nin kasabalaryla kylerine
gnderilmilerdi. Adamlar meyhanelerde iiyor ve yolda karlatklar adamlar sorguya ekiyorlard. Her
istihkm ve garnizonda da keiflerde bulunuyorlar, oralara giren, oralardan ayrlan ve manevra yapan
birlikleri sayyorlard. Haftalar sonra dndklerinde getirdikleri bilgiler ayrntl ve gerekti.
Sahte firavunlarn, arkalarndaki herhangi bir tehdide kar piyadelerinin, mzraklarnn, nianclarnn ve
okularnn en az yarsn braktklarn bildirmilerdi. Btn snr istihkmlar ok iyi bir koruma altndayd,
garnizonlar da tetikte ve dikkatli grnyordu.
abako uzun raporunun sonuna geldiinde Nefer, "Arabal birliklerden ne haber?" diye sordu.
"Trok arabalarnn ounu kendisiyle Mezopotamya'ya gtrm. Bununla birlikte, btn ordu atlyeleri
harl harl yeni arabalar imal ediyorlar.
Nefer sordu. "Atlardan ne haber?"
"Her iki krallkta da el atabildikleri btn atlara el koymular. Hatta bulabildiklerini satn almalar iin Libya'ya
adam bile gndermiler. Thane'yle Ma-nai'deki depolarn dolu olduu anlalyor. Ne var ki bu hayvanlarn
ou gen ve eitimsiz grnyor. Savaa alk hayvanlarn hepsi ordunun ana blmyle douya
gtrlm."
Nefer, "Thane," diye kararn verdi. "ln kysna Manai'den daha yakn." Nefer, Mintaka'y Avaris'ten
kurtarmaya giderlerken Tata'nn Naja'dan kopard belgeyle Hilto'nun eski sava arkada Sokko'dan taze
at ve araba aldklar yerin Thane olduunu anmsamt. O gn dnerek garnizonla evresindeki arazinin
plann anmsamaya alt, ama bunlarn zerinden o kadar uzun zaman gemiti ki.
"Thane hakknda bana btn bildiklerini anlat. Sokko hl orann kumandan m?"
"Garnizonun avularndan biriyle yerel genelevde bira itik. Byk baar gstermesi zerine Sokko'nun
Trok tarafndan On Binin En yili'ine terfi ettirildiini syledi."
Nefer'le Taita on gn sonra zengin yeil otlarn arasnda oturuyor ve etraflarnda otlayan kei srsyle
ilgileniyor grnyorlard. Thane evresindeki arazi iyi sulanm olduu ve zengin otlaklar ierdii halde,
ayn zamanda
yass, aasz ve zelliksizdi. Kamp tepeden grmelerini salayacak tepeler yoktu. En yakn ykselti bir
fersah douda, ln kysndayd.
ki dostun zerinde Bedevilerin tozlu ve pejmrde siyah entarileri vard. Bu sayede aynen bir ift yabani
tavan veya karga gibi arazinin iinde kaybo-luyorlard. Arada bir ayaa kalkp keilerini garnizonun biraz
daha yaknna sryorlar, sonra Bedevi obanlarnn allagelmi duruunu taklit ederek yine
meliyorlard.
Bulunduklar yere hi de uzak olmayan bir yerde atlar silahl ve niformal obanlarn bekiliinde otluyordu.
Nefer, "Yanlmyorsam orada iki bine yakn hayvan var," diye tahmin yrtt.
Taita hayr der gibi ban sallad. "Belki o kadar deil. Daha ok bin be yze yakn, ama o kadar bile bizim
baa kabileceimizden fazla."
Uzun ve durgun leden sonra saatleri sresince beklediler. Biraz ilerde kazklarla evrilmi alanlarda
biniciler gen hayvanlar boyun edirip eyerlemeye alyorlard. Bararak verdikleri emirler ve krbalarn
aklama sesleri Nefer'le Taita'nn oturduklar yere kadar yansyordu. Akam olunca at srleri krlardan ve
kazkl alanlardan istihkmn arkasndaki konaklama yerlerine g-trlyorlard. ki dost onlarn gece iin
balanmalarn ve samanlarn stne yatrlmalarn uzaktan seyrettiler.
Gne batarken Taita'yla Nefer keilerini toparladlar ve ar ar l ynne srdler. Ortalk karard

srada drt arabadan oluan bir mfreze toz bulutlar kaldrarak Avaris ynnden geldi. ndeki arabada On
Binin En yi-s'nin gm gs zrhn takm iriyar bir adam dizginleri tutuyordu. Daha yakna gelince
Taita'yla Nefer onu tandlar.
Nefer, "Lanet olsun," diye mrldand. "Hilto'nun eski askerlik arkada Sok-ko'ymu. Bizi tanr m dersin?"
Balarn ediler, boynu bkk bir tavrla omuzlarn yuvarladlar ve ayaklarn sryerek keileri izlediler.
Sokko yoldan ayrlarak arabay doru zerlerine srd. "Pis serseriler!" diye bard. "O le gibi ve hastalkl
hayvanlarnz ayrlarmdan ve atlarmdan uzak tutmanz iin sizi ka kere uyaracam?" Eilip krbacn
Nefer'in omuzlarnn arasna indirdi. Nefer'in hiddetten kan beynine frlad. Ama Sokko'yu arabasndan
dar srklemeye kalkmadan Taita'nn yapt bir hareket onu olduu yere mhlad. Taita'nn hareketi
Sokko'yu etkilemi olmalyd ki, ses tonu yumuad. "Sizin gibileri bir daha buralarda yakalarsam,
hayalarnz dorayp arkanzdaki delie tkarm." Bu szlerden sonra arabay tekrar yola kard ve istihkm
ynnde uzaklat.
-356-357-

Alt gece sonra yeni ayn karanlnda byk bir kuvvetle Thane'e dndler. Gallala'da ata binebilen herkes,
siyaha boyal entarileri ve isle karartlm yzleriyle krk atlydlar. Her biri, arkasnda, atnn kalalarnn
stne atlm byk bir torba tayordu. Torbann iindeki her neyse kvranyor, bouk havlamalar ve
iniltiler salveriyordu. nk her torbann iinde iki veya canl akal vard. Bacaklaryla azlar keten
liflerinden iplerle balanmt.
Atlarn ayaklarna deri izmeler giydirildiinden Nefer onlar tek bir sra halinde istihkmn bat yanndan
geirirken hi ses karmadlar. Nefer nbetileri alarm durumuna geirmemek iin at sralarnn uzandan
gemeye dikkat etmiti.
Her biri kendisinden neler beklendiini biliyordu. Bu manevray defalarca tekrarlamlard, Thane'yle nehir
arasnda yarm ay biimindeki oluumlarn hi bozmuyorlard. Alak sesle verilmi bir emrin srann bir
ucundan tekine iletilmesine yetecek kadar birbirlerine yakndlar. Nefer ortadayd, Meren sol kanatta,
abako da sadayd.
Nefer hazr olduklarna inannca blbln tn kere tekrarlad, hemen sonra adamlar tadklar
kilden ate mleklerinin kapaklarn ap kav tututurunca karanlk iinde oluan bir dizi krmz lt grd.
Nefer de ayn eyi yapt. Sonra atnn kndaki torbalardan birinin azn at ve elini ien uzatt. iman bir
akal yelesinden tutarak torbadan kard. Hayvan Nefer'in parmaklarnn arasnda rpnyordu.
Havada ancak hayvanlarn kokusunu maskeleyecek kadar gl bir katran kokusu vard. Krkleri siyah
renkli yapkan bir svya bulanmt. Taita bu yapkan maddeyi doa iinde szd yerden toplam, onun
ok derinlerden geldiini sylemiti. ok kolay tutuup parlayan bir maddeydi, ama ihtiyar adamn onu
kartrd billursu sar madde bu zelliini daha da artryordu. Ele geirilen btn akallar bu maddeye
bulanmlard.
Nefer, akaln drt patisini balayan sicimi kamasyla kesti. Hayvan zgrln kokusunu alnca Nefer'in
penesinde daha kuvvetli debelenmeye ve tekmeler atmaya koyuldu. Delikanl, hayvann fray andran
kuyruunu ate mleine daldrd.
Kuyruk annda czrdayp yanmaya balad. akal kamak iin gsterdii abalar hzlandrmt. Nefer onu
salvermeden nce kamann ucunu hayvann dudaklarnn arasna kaydrd ve azyla burnunu zapt eden
ilmii kesti. akal enelerini at ve dehet verici bir lk att. Nefer onu yere atnca kk yaratk arkasna
bir ate ve kvlcm seli saarak, ulumas ve haykrmasyla Nefer'in bile tylerini diken diken ederek ok gibi
kamaya balad.
-358Delikanl torbann iinden ikinci bir akal kard. Alev toplar karanln penesindeki krlarda sanki uuyor,
dayanlmaz bir strab dile getiren ulumalar geceye dehet sayordu. Durumlar iler acs yaratklarn
bazlar nehir vadisine kotularsa da ou igdsel olarak ldeki yuvalarnn yolunu tuttular. Thane
garnizonu yollarnn dorudan zerindeydi. Sr halinde atlarn tutulduklar alana doru akyorlard.
Nefer bir yandan cyaklayan sonuncu akal salverirken atn koturmaya balad. Yanan hayvanlarn
arkasndan yaryor, adamlar da iki yannda onunla birlikte yol alyorlard. Hepsi avazlar kt kadar
baryor, korkun amatay bir kat daha artryorlard.
akallardan bazlar alev alev yanan kuyruklaryla atlarn saman deklerini ve yemlerini de tututurdular.

Manzaray aydnlatan tyler rpertici titrek klar karanlk binicileri olduklarndan da korkun gsteriyordu.
Nefer ilersindeki nbetilerin silahlarn attklarn ve yanan hayvanlar kadar grltl haykrlarla
katklarn grd.
"Cinler!" diye uluyorlard.
"Kurtarn bizi! Seth'in karanlk ordusunun basknna uradk!"
"Cehennem zebanileri geliyor! Kan! Kan!"
Bal olan atlar aha kalkyor ve ileri atlmaya alyorlard. Bir kazk topraktan ekilip karlnca ya da uzun
iplerden biri basncn etkisiyle kopunca yirmi at bir anda serbest kalyor ve bararak kampa dalan atllarn
nnde drtnala kayorlard.
Nefer atnn zerinden eildi ve silahn koan nbetilerden birine saplad. Kl adamn krek kemiklerinin
arasna dalm, l yere ylrken yarann iinden syrlarak akta kalmt. Nefer bundan sonra, dehet
iindeki bir dzine atn serbest kalmak iin gsterdikleri ortak abaya kar koyan bir ipe yneldi. Kamasnn
bir tek vuruuyla ipi dorad ve lk atarak atlar paniin penesindeki srye katlmaya yollad.
Arkasndan, ynn arm baka bir at grubunu toparlad ve iplerden kurtararak krlara srd. abako'yla
adamlar da onunla birlikte at sryor, bararak ve krbalarn aklatarak yabani atlar nleri sra
koturuyorlard. Arkalarnda yanan garnizonun alevleri tarafndan aydnlatlan tek vcut halini alm bir
insan ve hayvan seli grn-mndeydiler. Atllar tepelere doru drtnala yol alrlarken akallarn
sonuncular da yanarak lyor, tten kararm leleri otlarn arasnda ylp kalyordu.
abako gecenin iinden syrld ve Nefer'in yannda atn srmeye balad. "Seth biliyor ya, ok elenceliydi
bu!" diye bard. Sonra dnp arkasna
-359bakt. "Henz takip eden yok! ok yazk! Birka kl darbesi daha elenceli bir akamn kusursuz sonu
olurdu."
Nefer gld. "Sana ilersi iin daha pek ok elence vaat ediyorum. Ama imdilik balarn alp gitmeden
nce sry toparlamal ve gideceimiz yne srmeliyiz."
Atlarn zorlayarak kaan srnn ortasnda yol alyorlard, ok gemeden n sraya getiler, nlerini
keserek atlar yavalattlar, sonra da le ve Gallala'ya doru srmeye baladlar.
afak skerken koca sr Nefer'le abako'nun ynetiminde kayalk bir geitte dzenli bir ritmle ilerliyordu.
Meren'le adamlar da bir yandan arkada kalanlar toparlyordu.
Nefer gnein ilk klarna gzleri kamaarak baktktan sonra abako'ya seslendi. "Onlar bu ynde
srmeye devam et. Ben geriye dnp Sokko'yla adamlarnn peimizde olup olmadklarna bakacam."
Nefer atn geldikleri yoldan geriye srerken harbe ve klla birbirinden usta olan Meren'le adamna
rastlad. Onlara iaret verince adamlar atlarn koturup yanna geldiler. "Eer peimizdelerse fikirlerini
deitirmeye almalyz."
Nefer onlar az nce geldikleri yol zerinden biraz geriye gtrd. Kayalk geidin darald bir yerde
askeri atlar tutmakla grevlendirdikten sonra, Meren'le birlikte talk yamac trmandlar.
Dorua ulatklarnda gne ufkun zerine ykselmiti. Ama gecenin serinliini henz gidermedii gibi,
tozla scan havada yol at titreimler henz olumamt. Arazi l afann kendine zg hafif
parltsn sergiliyordu Kayalarla kum tepelerinin, yarlarla budakl aalarn uzaktaki tm ayrntlar soluk
kesici bir gzellikle bu tabloya ilenmiti.
"te orada!" dedi Nefer. Meren'in gzleri keskindi, ama onunkiler bu bakmdan daha da stnd.
"On atl!" Meren, onlar daha nce kefedemeyiinden dolay duyduu znty gizlemeye alt.
Nefer, "On bir atl," diye dzeltince tartmad.
Bunun yerine neeyle glerek, "Be kiiye eit bir av," dedi.
"Onlar urada avlayacaz." Nefer boaz iaret etti. "u daralan yerinde. Avaris'e haber uurmalarn
istemediimize gre, hibiri hayatta kalmamal."
Meren gld. "Bana gre ok uygun."
Kayalarn arasnda beklediler. Atlarnn banda duruyorlard. Hayvanlarn kineyerek veya horuldayarak
tuza vakitsiz aa vurmamalar iin ellerini
hayvanlarn burun deliklerine dayamlard. Nefer boazn orta yerine daha nce akallarn tand
uvallardan birini brakmt. uvaln iine artk artan scakta ihtiya duymayacaklar pelerinleri tkmt.
Boazn aalarnda nallarn talara arpma sesini ve yerinden drlen bir tan takrtsn duyunca
balarn kaldrdlar. Nefer akln br yannda Meren'le adamlardan birinin gizlenmi olduu yere bakt.
Parmaklar alm sol elini kaldrd. Bu sessiz ve dikkatli olmak zorunluluunun iaretiydi. Elle verilen

iaretlerin, sava grltleri arasnda duyulamamas olas olan veya gizliliin byk nem tad
durumlarda szle verilmi komutlara yelenmesi gerektiini babasndan renmiti.
Delikanl imdi kumlarn sessizlii iinde byyen baka kk sesler de yakalyordu: donanmlarn gcrts
ve okluklarn iindeki oklarn takrts gibi. Nefer onunla askerlerinden ikisini gzden gizleyen byk kayann
arkasndan ileriye bakt. Bir at kuyruu kmesi bann siluetini maskeliyordu.
Boazn aznda bir atl belirdi ve yolunun stnde duran deri torbay grnce durdu, ihtiyatla etrafna
baknd. Kafilesinin kalan ksm da arkasnda birikmiti. Nefer timsah derisinden miferin altnda Sokko'yu
tand. Krbacn srtnda at kanl yara fena kanyordu.
Gze gz, die di zaman, diye dnd. Sokko acele etmiyordu. Eski bir asker olarak kukucu ve
dikkatliydi. Ama ok gemeden atn ileri srd, tekiler de onu izlediler. Sk bir grup olarak durdular ve
torbaya bakmaya baladlar. Sokko, "Arkam koruyun!" diye bir emir savurduktan sonra atndan indi.
Torbann zerine eilmesi zerine Nefer kaldrd sol elinin vurma hareketiyle komutu verdi.
Harbe kaylar her birinin sa elinin etrafna sarlmt, menzil akt. Tek kii gibi atlarn yaptlar. Hilto'yla
abako onlar iyi eittii iin, iki kii kesinlikle ayn hedefi sememiti. Be karg hiddetli arlar gibi
vzldayarak getiler ve hibir zrhn onlar yollarndan saptramayaca yerleri vurdular. hedefin
boazna, ikisi de ensesine saplanmt. Be asker atlarnn srtndan akna dnen hayvanlarn
ayaklarnn arasna yuvarlandlar.
Nefer'le adamlar ellerinde kllaryla, "Horus ve Seti!" sava lklar atarak pusu kurduklar yerden
drtnala frladlar.
O ilk baskndan hayatta kalanlar igdsel olarak yeni saldry karlamaya hazrlandlar. Fakat onlar daha
kllarn knlarndan ekmeye frsat bulamadan saldrganlar var gleriyle zerlerine ullandlar.
Sokko'nun atlarndan ikisi daha dengelerini kaybederek binicilerini yere savurdular. Nefer hl
-360-361 -

atnn stnde olan kendisine en yakn biniciyi seerek boazna indirdii bir kl darbesiyle onu ldrd. Bu
kez Sokko klcn ekerek Nefer'in karnn hedef ald. Fakat delikanl yana kayd, aha kalkan at da iki
ayan Sokko'ya savurdu. Bunlardan biri tam isabet kaydetti. Adam kumlarn iine kapakland. Fakat
Nefer'in onun iini bitirmesine vakit kalmadan dmanlardan baka biri havaya kalkm klcyla zerine
saldrd. Nefer eilerek darbeyi atlatt. Bir sre bir yandan bararak gs gse savatlar.
Sokko'yla adamlar ilk oku henz atlatmlard ki zamanlamay iyi yapan Meren yanndaki askerle birlikte
kavgann iine frtna gibi dald. Dmanlardan birinin tam kalbine girerek bir zafer l att. Arkasndan
silahn ekerek tekrar saplad; bu kez dman boazndan vurmutu. Kurban hl titreyen gvdesinden
yar yarya ayrlm kafasyla yere kayd.
Sokko miferiyle klcn kaybetmiti, silah bulmak iin aresizlik iinde dizlerinin stnde srnyordu.
Adamlarnn iinde yalnz o hasmlarna kar koyabilecek durumdayd. Nefer atnn stnden eildi ve
adamn timsah derisinden gs kalkannn krek kemiklerinin arasnda baland arala nian ald. Ama
son anda darbeyi indirmeyi ii el vermedi. Bunun yerine vuru ynn deitirerek orak biimli palann
yzn Sokko'nun kr sal kellesinin arkasna arpt. Adam kumlarn iine yzkoyun devrildi.
Nefer durumun Meren tarafndan kontrol altna alndna emin olmak iin etrafna baknd. Sonra, Sokko
tam homurdanarak ban sallad ve oturmaya alt anda atndan aa kayd. Delikanl topuunu
hasmnn gsne dayayarak onu yine yere itti, sonra klcnn ucunu grtlana dayad. "Teslim ol, Sokko,
yoksa lmn haberini annene ve baban olabilecek pis kokulu yz kei obanna yollarm."
Sokko'nun yzndeki akn ifade meydan okuyua dnt. "Hele bir klcma uzanabileyim, itin pi
kurusu. O zaman iediin zaman bacan nasl kaldracan sana retirim." Hakarete yeni hakaretler
ekleyecekken baklarndaki kavgac anlam bir anda silindi. Bir eyler kekelemeye alyor, ama azndan
ses kmyordu. Nefer'in baldrndaki saltanat dvmesine bakakalmt.
"Majesteleri," diye soludu. "Bala beni! Vur! O kaba ve aptalca szlerime karlk u deersiz hayatm al.
Hl yaadna dair baz sylentiler duymutum, ama cenaze treninde alamtm ve byle bir mucizeye
inanam-yordum."
Nefer rahatlam olarak glmsedi. Aslnda Sokko'yu ldrmek istememiti o, sevimli bir ihtiyar serseriydi,
Hilto ise onun btn Msr ordularndaki
-362-

en mkemmel at srclerinden biri olduunu sylemiti. Hilto bunu sylediyse doruydu. "Firavun olarak
bana ballk yemini eder misin?" diye gayet ciddi sordu.
"Seve seve. Btn dnya btn tanrlarn sevgilisi ve Msr'n Nefer Seti olarak senden korkuyor.
Ruhum da lm anma kadar sana olan grevimi haykracak."
"yleyse seni Bin Arabann Efendilii'ne atyorum. ok gzel laf yaptna gre, Taita da Msr'n resmi airi
unvann sana kaptrmasa iyi eder."
Sokko, "Brak da ayan peyim, Firavun," diye yalvard.
Nefer, "Bunun yerine bana elini ver," diyerek adamn kemik gibi sertlemi elini yakalayarak onu ayaa
kaldrd. Yerde yatan llere bakarak, "Yalnz adamlarna yazk oldu," dedi. "Senin ballk duygularn
paylam olsalard, lmeleri gerekmezdi."
Sokko, "Bir tanrnn eliyle hayatlarn kaybettiler," diye belirtti. "Bundan byk onur olamaz. Ayrca Byc
Taita hl inleyen ve kvranan bir, ikisini kurtarabilir."
gn sonra pelerinde drt yz atla birlikte Gallala'ya girdiklerinde Sokko da yeni Firavun'unun sanda
gururla atn sryor, bandaki sarglarn stne oturttuu miferiyle gz kamatryordu.
Sokko yalnz On Binlerin En yisi rtbesiyle sahte firavunlarn ordusunun kumandan olmakla kalmayp ayn
zamanda Kzl Yol'un uzmanyd. Dmann btn sava ve nakliye arabalarnn tam saysn ve nerelere
yerletirildiklerini Nefer'e bildirdi. Deltadaki depolarda bulunan atlarla kzlerin saylarnn kafadan bir
dkmn ve silahhanelerdeki silahlarn son saymnn sonularn da karabildi.
'Trok'la Naja ie yarayan sava arabalarnn hemen hemen tamamn doudaki sefere gtrdler. Yukar ve
Aa Msr'da kalanlar elli tane bile deil. Avans, Teb ve Asuvan'daki askeri atlyeler gece ve gndz
alyorlar, ama tamamladklar her araba hemen Beereba'yla Mezopotamya'ya postalanyor."
"Firavun'un Thane'e yapt cretkr baskn sayesinde atlarmz artk bize yeter. ounun gen ve
eitilmemi olmasna ramen. Ama araba olmadan savaamayz." Hilto ktmserdi. Devam etti. "Var
olmayan ele geiremeyiz. Ayrca, krallk hazinesinin btn altn bile bir tek blk satn alamaz."
-363Firavun'la adamlar atlar ele geirmek iin Gallala'dan uzaklatklar srada Hilto kalan altnlar douya
giden yolda gizlendikleri yerlerden kararak getirmiti. Eski Gallala kentinin altndaki sarnlarda lakh'
akn altn vard "Trok ksa zaman sonra baarlarmz renir," dedi. "O zaman gerek bir tehlikeye
dntmz anlayacaktr. Babil'i zapt ettikten sonra ordunun bir blmn burada bize saldrmak iin
geri yollayacaktr. Yalnz yz araba yol-lasa bile bu durumumuzda onlara kar koyamayz."
Herkes syleyeceini syledikten sonra Nefer ayaa kalkp konsey yelerine hitap etti. Uzun konumad.
"Sokko, sen atlar benim iin eit," dedi. "Taita'yla ben arabalar bulacaz."
Sokko'nun yz glmyordu. "Bunun iin kk bir mucize ister; majesteleri."
"O kadar cimri olma, Bin Arabann Efendisi. Unvann kk bir mucizeyle nasl kantlarsn? Byk bir
mucizeyi gerekletireceimize gvenelim."
Tatta byk siyah kaya kntsnn stnde duruyordu. Kum tepeleri etrafnda gz alabildiince uzayp
gidiyordu. Kayann dibinde duran yz kii onu akn ve merakl gzlerle izliyordu. Byc'nn n iinde
bulunduklar l kadar snrszd. Adamlarn hepsi kendi arzularyla Gallala'ya gelmi savalard. Sahte
firavunlar terk ederek Nefer Seti'ye ballk yemini etmilerdi. Ancak burada silahsz ve arabasz kaldklar
ve Trok'un veya Naja'nn ya da her ikisinin de terk edililerinin intikamn almak iin yrye getiklerine
dair her gn taze haberler aldklar iin bu ballk biraz sallantdayd.
Firavun Nefer Seti kayann doruunda Byc'nn yannda duruyordu. Youn bir tartmann penesinde
olduklar grlyordu. Arada biri ya da teki batya doru el, kol iaretleri yapyordu, oysa o ynde kumdan
ve yalnz kumdan baka grlecek bir ey yoktu.
Adamlar gndz scanda sabrla beklediler. Hepsi Taita'ya huu derecesinde bir inan duyduklar iin
hibiri hayal krkl ya da gvensizlik belirtisi gstermiyordu. Kum tepelerinin arasndaki ukurlarda
glgelerin rengi mora dnrken, o uyumsuz ift, gen hkmdarla ihtiyar Byc kaya kntsndan aa
indiler ve kum tepelerinin arasnda ilerlediler. Byc belirli bir amac olmadan tepelerden birinin yznde
bir aa, bir yukar dolayordu. Arada bir duruyor ve uzun sopasyla gizemli hareketler yapyor, sonra
arkasnda Firavun'la subaylar yoluna devam ediyordu.
Sonunda ortalk kararrken Byc sopasn yumuak kumlara saplad ve Firavun Nefer Seti'ye yavaa bir
eyler syledi. Hemen arkasndan subaylarn bararak verdikleri emirler herkesi harekete geirdi.
Yirmi asker kendilerine verilen kazma ara gereleriyle kotular. Hilto'yla Meren'in ynetiminde ve
hkmdarlaryla Byc'nn rktc baklar altnda kazmaya baladlar. ukur omuz boyu derinleince

gevek kumlar dar kreklenmeleri kadar hzl olarak tekrar ukura dolmaya baladndan ilerleme
kaydetmek iin abalarn katlamak zorunda kaldlar. Kazanlarn balar yava yava evrelerindeki
topran hizasnn aasna indi, derken ukurun dibinden anszn heyecanl bir bar ykseldi.
Nefer ilerleyip ukurun kysnda durdu.
"Burada bir ey var kutsal majesteleri." Adamlarn biri ukurun dibine diz kmt. Yukarya evrili
yznde terler yzyle vcudunu rten kumlara karmt.
"Greyim." Nefer ukurun iine atlad ve adam kenara itti. Hl kllarla rtl, fakat sedir tahtas kadar sert
bir deri paras ortaya kmt.
Nefer ban kaldrp Taita'ya seslendi. "Bir atn lei bu!"
Taita, "Rengi ne?" diye sordu. "Siyah m?"
"Nasl bildin?" Nefer aslnda armamt.
Taita delikanlnn sorusuna baka bir soruyla yant verdi. "Yularna Firavun Trok Uruk'un armas ilenmi
mi?"
Nefer, "ukuru geniletip lei meydana karn!" diye ter iindeki adamlara emretti. "Yalnz artk yava olun.
Bir zarar vermeyin."
Adamlar dikkatli altlar ve kumlar atmak iin ellerini kullandlar. ok gemeden siyah bir atn btn kafas
ortaya kt. Taita'nn tahmin ettii gibi, alnndaki altn bir diskin stnde Trok'un armasn tayordu.
Adamlar almaya devam ederek ok gemeden lein tamamn dnya yzne karmaya giritiler.
Hayvan scak ve kuru kumun iinde hi bozulmadan kalmt. Teb'deki mumyaclar ln baardna
yetimekte baya zorlanrlard. Atn yannda takmn ikinci at olan baka bir aygr yatyordu. Nefer, bu
grkemli hayvanlar en son hamsin'\n toz bulutlar arasnda Trok'un arabasn kotururken grdn
anmsad.
O vakte kadar artk gece olmu, iiler de ya lambalarn yakp ukurun kysna oturtmulard. Gece
sresince almaya devam ettiler. l atlar koum kaylarndan ayrlp yukar alndlar. Kurumu olan
leler o kadar hafifti ki drt kii onlar kolaylkla tayabiliyordu.
-365 -364-

r
Arkasndan koum takmn kardlar. O da ok iyi korunmutu. Nefer seyislerini hemen i bana geirdi.
Deriyi yalamaya, altn ve tun blmlerini de cilalamaya giritiler.
Sra imdi arabann kendine gelmiti. Sahanlk etrafn saran kumlardan syrlnca iilerin arasnda
aknlk barlar ykseldi. Tamamen altn varak kaplyd ve lambalarn nda gzlerini actan k
huzmeleri sayordu. Karglarla oklar hl kokpitin k yanndaki ve srcnn elinin hemen altndaki
kaplarn iindeydi. Her silah bal bana bir sanat eseriydi, karglarn saplar haddeden geirilip
kuvvetlendirilmiti, silahlarn balar da bir cerrahn neteri kadar keskindi. Oklar Avaris'li Grippa tarafndan
yaplmt. Saplar kusursuz bir dzlkteydi, tyleri krmzya, sarya ve yeile boyanm, sapa saltanat
armas oyulmutu.
Trok'un byk sava yay da yerindeydi, yalnz kiriinin yenilenmesi gerekiyordu. Nefer yay gererek onun
savata kullanlacak kuvvete sahip olup olmadn merak etti.
Btn araba kumlarn iinden karldktan sonra asinin altndan ipler geirdiler ve onu ukurun iinden
ektiler. Altn varak dvlerek o kadar inceltilmiti ki aracn toplam arln iki fae/'den1'1 fazla
artrmyordu, bunu karlamak iin ise asi Msr'n snrlarnn en gneyindeki karanlk yamur
ormanlarndan elde edilmi koyu renkli sert aa tahtalarndan oyulmutu. Bu tahtalar en ince tuntan daha
esnek, fakat hafif ve salamdlar. Gcnden kaybetmeyerek arlktan kazanmak iin inceltebiliyorlard.
Artk sabah olmutu, gne da ufkun yukarsna trmanyordu. Nefer'le Taita gnete ldayan arabann
etrafn dolatlar. O kadar ince ve zarif yaplyd ki imdiden hareket halinde grnyordu. Tek oku iki
gururlu atn dokunuunu bir sevgili gibi zlyordu sanki. Nefer altn iiliini okad. Gzel bir kadnn teni
gibi przszd ve ele scak geliyordu.
"Sanki canl bir varlk," diye soludu. "Herhalde daha nce bundan mkemmel bir sava silah yaplmamtr."
"Elli yl nce Lord Tanus iin bir sava arabas yapmtm." Taita burnunu ekti ve ban sallad. "Asl onu
grmeliydin. Ama Habeistan'da lordumun mezarnda."
Nefer byk altndan gld... ihtiyar adam hibir konuda ikinci olmay iine sindiremiyordu. Ciddi bir tavrla,
"u halde bu ikinci derecedeki arabayla

"

Tael: Yaklak krk gramlk bir arlk ls.

yetinmek zorundaym," dedi. Ve ekledi, "Donanmm tamamlamak iin sadece Naja'nn babamdan ald
mavi klcna ihtiyacm var."
Taita bundan sonraki haftalarda ve aylarda baka gml aralarla donanmlarnn yerlerini saptad. i
ekipleri onlar kumlarn iinden kararak kaya kntsnn altnda ats palmiye yapraklaryla rl bir
atlye kurmu olan araba ustalarna gnderiyordu. Burada elli usta ve yze yakn silah yapmcs gndz
saatleri boyunca altlar ve le scanda bile abalarna ara vermediler. Silahlar kllar, karglar ve
mzraklar cilaladlar ve bilediler. Araba oklarn dorulttular ve oklarn ban salamlatrdlar. arplm
olan oklar ar atelerin stnde dzelttiler. Araba yapmclar, kumdan karlan her arac paralarna
ayrdlar, her ksm incelediler, asiyle panelleri boyadlar ve cilaladlar, aksamamas iin tekerlekleri
dengelediler ve yaladlar. Sonra montajn tamamladklar arabalar, dzeltilmi silahlarla ykl olarak
Hilto, a-bako ve Sokko'nun eittikleri orduyu donatmak zere Gallala'ya yolladlar.
Aralarn birou kzgn sar kumlarn o kadar derinine gmlmlerdi ki sonsuza dek ya da bir sonraki
byk frtna onlar tekrar yeryzne karana kadar kaybolmu saylrlard. Ama Nefer'in adamlar yz be
arabay kurtarabildiler. Bu da be bln donatlmasna yeterdi.
Nefer saltanat arabasyla Gallala'nn kaplarndan ieri girerken Meren de arabann sahanlnda
yanndayd.
Mintaka'yla Merykara Hathor Tapna'nn kap alnlnn yukarsnda duruyor ve onlar geerken stlerine
zakkum iekleri serpiyorlard.
"Ne kadar yakkl, deil mi?" Merykara'nn sesi duyduu huudan bo-uklamt. "Ne kadar uzun boylu ve
yakkl."
Mintaka onaylad. "Ne kadar uzun boylu, yakkl ve gl. Bir gn Msr tarihinin gelmi gemi en byk
Firavun'u olacak."
Merykara, "Ben Nefer'den sz etmiyordum," dedi.
O vakte kadar kentle Msr'n arasnda kaaklarn rabet ettii ve giderek daha faal olan bir ticaret yolu
olumutu. Doudaki denizin kysndaki afaa Liman'ndan buraya srekli olarak kervanlar geliyordu.
Trok'la Naja'nn hazinesinin ele geirilmesinden beri Gallala altn zengini bir kent olmutu. Tacirler tpk
srtlanlar gibi sar metalin kokusunu alyorlar ve dnyann drt bir yanndan gelmi mallarn buraya
getiriyorlard. O gnlerde kentin pazarlarnda satn alnamayacak hibir mal veya lks eya yoktu. Mintaka
bylece, ara-367
-366 -

ba srclerinin dnecekleri gnn erefine hazrlad len iin Busiris'deki Osiris Tapna'nn
balarndan bir araba dolusu krmz arap temin edebildi. .
Kasaplar onun emri zerine btn on sr ve yzlerce tavuk ve kaz ilere geirip kzarttlar. Yeni arabalar
kydan taze balklar ve sepetler iinde stakozlar getirdiler. Kaynar suyla dolu kazanlarn iinde
cyakladklar srada uzun bykl kabuklularn birou hl hayattayd. Avclar evredeki l taradlar,
ceylanlar, oriks keileri ve devekuunun eti ve yumurtalaryla dndler.
len, baarlarnn ve sahte firavunlarla ilgili kk zaferlerinin neeli bir kutlamasyd. Nefer konuklar
buyur etmek ve kumlarn altndan be araba blnn kurtarldn bildirmek iin ayaa kalkana kadar
arap nehir gibi akmt. "Trok'un zulmnden kurtarabildiimiz atlar ve bugn elimizde olan silahlar ve
arabalarla Trok'la Naja'ya kar kendimizi savunabilecek durumdayz. Sizin de bildiiniz gibi, her geen gn
mavi sancaa yeni gnlller getiriyor. Yaknda olay sadece kendimizi savunmaktan karak, bizden
alnanlar geri almaya ve o iki canavarn iledikleri korkun cinayetlerin intikamn almaya dnecek.
Gerek ve soylu krallarn kan ellerine bulat. Onlar, yanmdaki soylu hanmefendinin babas olan Kral
Apepi'nin katilidirler. Kendi babam Firavun Tamose'u da onlar ldrd."
Konuklar susmulard, arm grnyorlar, olanlar anlamak ister gibi birbirlerine bakyorlard. Derken
Hilto ayaa kalkt. Nefer ona ne syleyeceini retmi, soruyu adeta dudaklarna yerletirmiti. "Kutsal
majesteleri, cehaletimi balayn, ne de olsa basit bir adamm, ama anlayamadm. Kral Apepi'nin,
gemisinin Balasfura'da demirliyken ate almas zerine kaza sonucunda ldn btn dnya biliyor.
Oysa sen imdi lmnden dolay sahte firavunlar suluyorsun. Nasl olur bu?"
"Aramzda o trajik gecenin gerek olaylarna tank olan biri var." Nefer uzanp Mintaka'y ayaa kaldrd.

Oradakilerin hepsi onu alkladlar. Gzellii ve zarif ruhu nedeniyle onu sevmilerdi. Nefer elini kaldrnca
hepsi sustular ve gen kz babasyla kardelerinin ldrlmelerinin yksn anlatrken onu tm
dikkatleriyle dinlediler. Mintaka basit kelimeler kulland ve onlarla arka-damlar gibi konutu, yleyken
duyduu deheti ve kederini onlarla paylaabildi. Anlatacaklarn bitirdiinde konuklar yemek zamanndaki
bir kafes dolusu a aslan gibi homurdanyorlard.
O srada abako ayaa kalkt ve hazrlanm olan sorusunu sordu: "yi ama, sen de kendi baban Kral
Tamose'un lmnden sz ediyordun, Kutsal Firavun. O nasl ldrld... ve kimin tarafndan?"
"Bu sorunun yantn almak iin, ne kadar gizli ve korkun olursa olsun, hibir srrn gizli kalamad Byc
Lord Taita'ya bavurmak zorundaym."
Taita kalabala dnd ve tm dikkatlerini toplayan fslt halindeki bir sesle konutu. Azndan kan her
kelime topluluun en dndakilerin bile kulaklarna ulat, o kelimelerin yumuakl ise betimledikleri dehet
verici koullarla o kadar etkin biimde eliiyordu ki erkekler sarsldlar, kadnlar da
aladlar.
Anlatsnn sonunda Taita sapndaki krmz, yeil ve sar tyleriyle krk oku yksee kaldrd. "Firavun
Tamose'u ldren budur. Trok'un armasn tayan, fakat Firavun'un karde gibi sevdii ve gvendii Naja
tarafndan atlan
bu ok."
Oradakiler isyanlarn ve adalet zlemlerini Gallala'nn yukarsndaki ge haykrdlar. Taita oku kzlerden
birinin kzarmakta olduu en yakndaki atee frlatt. ok yakndan incelenmeye gelmezdi. Firavun'u ldren
deil, gml arabadan aldklarndan biriydi nk, ihtiyar adam bundan sonra oturdu ve uyumaya
hazrlanr gibi gzlerini kapad.
Nefer konuklarn fkelerini bir sre daha aa vurmalarna izin verdi, adamlar biraz sakinleince de daha
fazla arabn getirilmesini iaret etti.
Yapmas gereken bir bildiri daha vard. Havann biraz daha yumuamasn bekledikten sonra ayaa kalkt.
Herkes sustu ve Busiris'in nefis arabnn verdii olumlu hava iinde neler syleneceini bekledi. O gece o
kadar mucize yaamlard ki imdi daha neler olacan merak ediyorlard.
"Bir hkmdar, ordularn atalarmzn bu kutsal lkesinin dmanlarna kar harekete geirmesinden nce
bir hkmdar olmaldr, gerek ve sahici bir hkmdar. Sizi sahte firavunlara kar savaa gtrmeyi
amalyorum, ama henz Firavun'luk dzeyine ykselmi deilim. Ergenlie erieceim yla kadar
beklediim takdirde bu olacak, ama o gne daha ok vakit var, ben ise o kadar beklemek niyetinde deilim.
Zaten dmanlarm da bana yle bir frsat tanmazlar." Delikanl szlerine ara verdi, konuklar da Nefer'e
huu iinde baktlar. O kadar gen, o kadar uzun boylu ve dikti ki. Aynen ondan nce babasnn olduu gibi.
imdi yemin edecekmi gibi sa elini kaldrd.
"Ulusumun ve tanrlarn karsnda sz veriyorum: kralnz olduumu kantlamak iin Kzl Yolu amay
baaracam."
Topluluktan bazlar i ekerek balarn salladlar, bakalar ayaa frlayp, "Hayr Firavun, ldrldn
grmek istemeyiz," diye bardlar, daha bakalar
Bycler Kral / F: 24
-369-368-

ise, "Bak-her!" diye karlk verdiler, "Eer baaramazsa cesur bir adam olarak baaramayacak."
O gece Mintaka ona, "Niin nce bana sylemedin?" diye alayarak sordu.
"Beni durdurmaya alacan biliyordum."
"yi ama bunu niin yapman gereksin?"
"Tanrlarm ve grevim bunu gerektiriyor."
"Sonuta lecek olsan bile mi?"
"Sonuta lecek olsam bile."
Gen kz sevgilisinin yeil gzlerine uzun uzun bakt ve ne kadar kararl olduunu grd. Sonra onu perek,
"Senin gibi bir erkein kars olacam iin gurur duyuyorum," dedi.
Horus'un rahipleri arasndaki astrologlar Byc'nn de yardmyla takvimlere dantlar ve Kzl Yol snav
iin tanrnn yeni aynn ilk gnn uygun buldular. Taita, Nefer'in bu durumda hazrlanmak iin az vakti
olacan belirtti. Bu yzden btn br grevlerinden ekilerek devlet ilerinin ynetimini dahi Taita'yla

konseye brakt, kendisi ise ondan beklenecek ilk ie tm dikkatini verdi. Bir aday snanmak iin nce onu
Kzl Yol'a gtrecek kendi at iftini yenmek ve eitmek zorundayd.
Nefer bu i iin Thane'de ele geirdikleri srnn iinden bir ift at seecek, sonra da onlar bir sava
arabasna koulmak zere eitecekti. Takmnn seimi iin Sokko'dan yardm almak isterdi; o, yalnz nl
bir binici olmakla kalmayp ele geen hayvanlarn hepsini teker teker tanyordu. Ne are ki Sok-ko
Gallala'daki be Kzl Yol savasndan ve Nefer'i snayacak olanlardan biriydi. Bu durumda Nefer'e
hazrlklarnda yardmc olamazd.
Nefer'in yardm isteyebilecei bir kii daha vard: Taita'nn binicilik ve araba taktikleri konularndaki deneyimi
Sokko'nunkini bile geride brakyordu. Ne var ki Taita bir Kzl Yol savas deildi. Bedensel kusurlar bu
savalarn birliine katlmasna engel olmutu; buna ek olarak dinsel tereddtleri vard. Horus'a ve tanrlar
birliinin br tanrlarna asla yz evirerek ad yalnzca uzmanlar tarafndan bilinen savalarn Kzl
Tanrs'na balanamazd.
ki dost ilk gn da eteklerinde eitimsiz atlarn otladklar yeil ayrlarda geirdiler. Oturup altlarndaki
hayvanlar seyrettiler ve dikkatlerini ekenlerini tarttlar. Nefer gzel bir beyaz at iaret etti, ama Taita
hayr gibilerden ban sallad. "Arabaya koulmu beyazlar gze gzel gzkr, ama ben onlara hep kukuyla bakmmdr. Dayankllktan ve yreklilikten yoksun olduklarna tank oldum. Siyah ya da
doru atlara bakalm, sadece iftin renk uyumlu olmas gerek."
Nefer alnnda beyaz bir iaret olan bir ksra seecek oldu, ama Taita yine ban sallad. "Bedeviler beyaz
bir iaretin eytann ya da bir cinin dokunuu olduunu sylerler. Setiimiz hayvanlarda herhangi bir beyaz
iz istemiyorum."
"Bedevilerin dediklerine inanr msn?"
Taita omuzlarn silkti. "Bu tr bir iaret ya da beyaz bir ayak simetrilerini bozar. Seninle takmnn geerken
bir Firavun havasnda olmas lazm."
Taita'yla Nefer gece bastrncaya kadar dan eteinde kaldlar. Ertesi sabah ortalk patika grlebilecek
kadar aydnlanr aydnlanmaz Meren'le ve seyisle ayn yere dndler. Atlar snflandrmaya ve kusurlu
grdklerini komu bir ayra srmeye baladlar. Vakit leyi bulduu srada sry yirmi hayvana
drm bulunuyorlard. Bunlarn hepsi dzgn bacakl ve kuvvetliydiler, bir yerlerinde yara izi ya da
bakaca bir kusur yoktu, yrylerinde de bir engel gze arpmyordu.
Bu atlarn hibirinde bir tek bile beyaz kl yoktu.
Hayvanlar sakin sakin otlarken adamlar otlarn stne oturup onlar seyretmeye koyuldular.
Nefer, "u siyah tay beendim," dedi.
"O hayvann bir aya sakat. Muhakkak ki sol n toyna atlak."
Nefer itiraz etti. "iyi ama topallamyor."
"Sol kulana dikkat et. Her adm atta onu titretiyor. Meren'e onu dar srmesini syle."
Nefer biraz sonra siyah bir ksran stnde durdu. "Gzel bir kafas var.
Gzleri de parlak," dedi.
"Fazla sinirli ve gergin. Gzlerinde sinirli bir bak var. Savan amatalar arasnda cesaretini
kaybedecektir. Meren onu da karabilir." "Peki, uzun kuyruk ve yeleli siyah taya ne diyorsun?" "Kuyruk,
arkasnn yarm parmak daha ksa olduunu gzden gizliyor." Akam yaklarken ayrda yalnz alt at
kalmt. Bir sessizlik yemini etmi gibi belli bir taydan sz etmekten kanmlard. Seimlerinin o olaca o
kadar belliydi ki. Olaanst bir hayvand. Ne fazla boylu, ne fazla ard. Vcudunun oranlar kusursuzdu.
Bacaklaryla srtnn gl olduu gzden kamyordu. Boynu uzun, kafas soyluydu. Onu bir sre daha
gzlediler.
-370-371 -

Byc en sonunda konutu. "Onda hibir kusur bulamyorum. Gzlerinde kalbindeki ateten kaynaklanan
bir lt var."
Nefer kararn vermiti. "Ona Krus adn takacam. Bedevilerin dilinde ate demek."
"Evet, ad nemli. irkin bir ad olan iyi bir ata hi rastlamadm. yleyse Krus takmn sandaki at olsun.

imdi de sol iin bir ata ihtiyac var."


Nefer, "Baka bir aygr," diye baladysa da Taita onu durdurdu.
"Hayr, takmn solu iin bir ksrak lazm. Krus'u kontrol altnda tutacak ve arpmann en scak anlarnda
sakinletirecek bir diinin etkisi. Yol sertlein-ce beraberinde srkleyecei cesur bir yrek."
Nefer, "Setin, deil mi?" dedi.
"Sen de yle." Taita ban sallad. "O ksran hangisi olacan ikimiz de biliyoruz."
Baklar yine Krus'la srnn kalan ksmnn biraz uzanda ana sulama kanalnn yannda sakin sakin
otlayan ksran zerinde durdu. Hayvan ondan sz ettiklerini anlam gibi ban kaldrd ve gr kirpiklerin
arkasndaki iri parlak gzleriyle onlara bakt.
Nefer, "Ne kadar gzel hayvan," diye mrldand. "Onu boynuna ip geirmeden almak isterim." Taita
susuyordu. Bir dakika daha getikten sonra Nefer iinden gelerek, "Deneyeceim," diye davrand. Ayaa
kalkp Meren'e seslendi. "tekileri ayrdan kar. Yalnz doru ksrak kalsn."
Nefer'le ksrak yalnz kaldklarnda delikanl itin dibinden ayrld ve ylesine ata doru yrd. Dorudan
hayvana yaklamyor, nnde aprazlama ilerliyordu. Ksran ilk heyecan belirtisini yakalaynca otlarn
arasna meldi ve bekledi. Ksrak yine otlamaya balamt, ama bir yandan da gznn r| ucuyla Nefer'i
inceliyordu. Nefer maymun arksn yavaa sylemeye balaynca, ksrak ban kaldrd ve yine
delikanlya bakt. Nefer bunun zerine bir dar rei kard ve yerinden kalkmadan bunu ksraa uzatt.
Hayvan burun deliklerini yle bir at ve grltl ekilde burnunu ekti.
"Gel, gzelim."
Ksrak Nefer'e doru kararsz bir adm att, sonra durup ban arkaya att.
Nefer bir ark tonuyla, "Sevgilim," diye mrldand. "Benim gzel sevgilim."
Ksrak adm adm yaklat, sonra boynunu uzatabildii kadar uzatarak rei grltyle koklad. Sonra,
kendi cesaretinden rkerek hzla geri ekildi ve krn etrafnda drtnala epeevre kotu.
Meren, "Rzgr gibi kouyor," diye seslendi.
-372"Dov." Nefer, Bedevilerin kuzey rzgr, k mevsiminin yumuak ve serin rzgr iin kullandklar kelimeyi
tekrarlard. "Ad Dv olacak."
Nefer'e diilere has kaprisliliini gsterdikten sonra Dv flrt bir tavrla emberi tamamlad ve delikanlya
br yandan yaklat. Bu kez armaan seve seve kabul etti ve bir yandan salyasn aktarak gzelce
inedi. Sonra, rein krntlarn arar gibi kadife burnunu delikanlnn avucunda dolatrd, hibir ey
bulamaynca bu kez Nefer'in torbasna uzand ve onu o kadar srarla drtt ki delikanlya dengesini
kaybettirerek arkaya yuvarlad. Nefer hemen doruldu ve baka bir rei ortaya kard.
Ksrak bunu yerken br eliyle onun ensesine dokundu. Dv stnde sinekler dolarm gibi maun
rengindeki postunu titretti, ama geri ekilmedi. Kulann iinde bir kene vard, Nefer bunu koparp
trnaklarnn arasnda ezdi, sonra kanl zerreyi koklamas iin ksraa uzatt. Dv pis kokuyu alnca tiksintiyle
titredi ve gzlerini yuvarlad, ama Nefer'in br kulan da incelemesine ve okamasna izin verdi. Delikanl
kk ayrdan kaca zaman onu kpek gibi ite kadar izledi. Sonra, ban parmakln tesine uzatarak
Nefer'in arkasndan hafif hafif kinedi.
"Kskanlktan atlayacam." Mintaka olan bitenleri tapnan damndan seyretmiti. "Kz imdiden seni
benim kadar seviyor."
Nefer ertesi sabah ayra yalnz bana geldi. Tata'yla Meren tapnan damndan onu izliyorlard. Her ne
olacaksa bu Nefer'le Dov'un arasndayd. Bakasnn ie karmamas gerekiyordu.
Parmakln bana gelirken Nefer slk ald, Dv da ban arkaya att ve onu karlamak iin drtnala
yaklat. Delikanlnn yanna gelir gelmez burnunu Nefer'in torbasnn iine soktu.
Nefer ksra, "Tam bir kadnsn," diye akadan azarlad. "Sadece sana getirdiim armaanlarla
ilgileniyorsun."
Dv rei yerken onu sevip okad, sonunda da bir kolunu hayvann boynuna dolad. Bylece ite kadar
gidip geldiler, Dv da omzunu Nefer'e dayad. Delikanl ona bir rek daha yedirdi, at rein tadn
karrken de onun sol yanna geti ve bir yandan onu okarken ne kadar gzel olduunu syleyip durdu.
Sonra bir tek evik hareketle zplayp hayvann srtna oturdu. Dv birden irkildi, fakat Nefer onun aha
kalkmasn beklerken ksrak bacaklarn am vaziyette titreyerek durdu. Sonra ban evirip binicisine o
kadar komik bir aknlkla bakt ki Nefer glmekten kendini alamad. "Korkma, tatlm," dedi. "Sen bunun iin
dodun."
-373-

Dv n ayan yere vurdu ve homurdand.


Nefer, "Haydi bakalm," dedi. "Beni stnden atmaya almayacak msn? u ii hemen zmleyelim."
Dv ban uzatp Nefer'in parman kokla-d. Vakarna kar ilenen bu saygszla inanamyormu gibi bir
hali vard. Titreyip n ayan yine yere vurdu, ama dimdik durmaya devam etti.
Nefer, "Haydi gel, biraz ekin gidelim," dedi. Topuklaryla hayvann brne dokundu. Dv aknlktan
zpladysa da ne doru yrd. iti sakin sakin takip ettiler. Derken Nefer ona yine dokundu. Hayvan trs
gitmeye balad, sonra hafif bir kou tutturdu. Meren tapnan damnda lklar atyor, ellerini rpyordu,
tarlalarda alan erkeklerle kadnlar dorularak onlara merakla baktlar.
"imdi biraz hzlanalm." Nefer atn ensesine hafif bir aplak indirdi ve kalalarnn bir itme hareketiyle onu
komaya zorlad.
Dv yle bir uzand ve uarcasna ileri atld. Zarif ayaklar topraa hemen hemen demiyor gibiydi. Adn
ald tatl rzgrn ta kendisiydi sanki. O kadar hzl kouyordu ki Nefer'in rzgrdan yanan gzlerinden
akaklarna doru yalar szlmeye balad ve salarnn gr llelerini slatt.
ayrda drt dnyorlar, tapnan damnda Mintaka ellerini rpyor ve aknlndan lklar atyordu.
Gen kzn yannda duran Taita, "deal bir ift," diye glmsedi. "Kzl Yol'da onlara yetiilmesi zor olacak."
Firavun'la ksrann arasnda ilk bakta doan ak btn kentte duyulmutu. imdi de Nefer'in Krus'un
boynuna ipi geirecei sylentisi Gallala'da azdan aza dolayordu. Hepsi binici olduklarndan aygrn
ksraktan ok farkl bir hikye olacann bilincindeydiler. imdi de Nefer'in yapaca ilk denemenin
beklentisi iindeydiler. O sabah kimse tarlalara gitmedi, ara atlyeleriyle yaplardaki almalar da tatil
edildi. Denemeyi seyretmeleri iin alaylarn talimine de bir gnlk ara verildi. Horus kaynann altndaki
ayr gren kent duvarlaryla binalarn damlarndaki en iyi yerleri kapmak iin insanlar ya-n halindeydi.
Nefer'le Meren duvarlarn stnde mevzilenmi kalabalk iindeki akaclarn alayc alklar ve ak sak
nerileri arasnda kentin kaplarndan ktlar. Krus srnn tam ortasndayd. Hepsinden bir kar yksek
olan boyu ve soylu kafasyla br atlarn arasndan syrlyordu. Btn atlar kalabaln ruh hali-374ni hissetmilerdi ve iki erkek kapda durup ip kangallarn itin zerinden attklar srada rkek ve sinirliydiler.
Nefer, "nce ona bir rek vermeyi deneyeceim," deyince Meren gld.
"Onun gznn iine baksana. Bana sorarsan rekten nce seni yer."
"Ben yine de deneyeceim. Burada bekle."
Nefer kapdan geti ve Dov'a yapt gibi ar ar ilerledi. Bu ilgi Krus'un hi houna gitmedi. Uzun boynunu
kvrd ve gzlerini yuvarlad. Nefer durdu ve onun yine otlamaya balamasn bekledi. Torbasndan bir
rek kard ve aygra doru uzatt. Fakat aygra doru bir, iki adm atmas zerine Krus ban arkaya att
ve birden harekete geerek itin br ucuna doru drtnala uzaklat. Nefer zgn bir tavrla kkrdad.
"Armaanlarm kabul edecee benzemiyor. imi kolaylatrmayacak."
Meren, "unun kousuna baksana," diye seslendi. "Kutsal Horus, Dv eer kuzey rzgrysa bu hamsin'm
ta kendisi."
Krus imdi br atlarla kouyor, onlara liderlik yapyordu. Nefer'le Meren ayra girerek sry ar srklarla
oluturulmu itin kesine srdler. Adamlar yaklarken atlar orada sinirli ekilde toplatlar. Derken
yanl yne dndler ve Nefer yollarn kesemeden ayrn ba tarafna doru gerisin geriye komaya
giritiler. Krus iki kez daha onlar tuzaa dmekten kurtard, ama Nefer sonra Meren'i ayrn uzak ucunda
aygrn yolunu kesmeye yollad. Krus ite o zaman ilk hatasn yapt. Frtna gibi Nefer'e doru komaya
balad.
Nefer omzunda tad ip kangalnn ucundaki ilmei kurtararak aygrn kendisiyle itin tahta tirizlerinin
arasndaki dar aklktan gemesini bekledi. Zamann iyi ayarlayarak ilmei frlatt ve bann yukarsnda
frl frl dndrd, Krus boynunu ileri uzatarak aralktan geerken de ilmei savurdu. lmek atn bann
zerinden byk bir isabetle geerek omuzlarnn nne kadar indi. Krus kamaya alrken ip kangallar
Nefer'in omzundan boalmaya balad. Delikanl bacaklarn aarak ve ipin ucu yarm dzine defa bileine
sarl olduu halde dengesini korudu.
br ucunda koan aygr bulunan ip gerilerek Nefer'in ayaklarn yerden kesti. Delikanl yzst yere
kapaklanmt. ipin gerginliini hisseden aygr panie kaplp yerinden frlad. Nefer hayvann arkasndan
kzak gibi srkleniyor, ipin ucunda zplyor ve yuvarlanyordu.
-375-

Damlardaki ve duvarlardaki kalabalk arasndan sinirli gller ve yasalar koptu. Mintaka barmasn
nlemek iin parmaklarn azna tkt, Merykara ise gzlerini eliyle kapad ve ban te yana evirdi.
"Bakamyorum," diye yaknd.
Aygr ayrn sonunda ite ulat ve ona paralel olarak komaya giriti. p bir ara geveyince Nefer ayaa
kalkmaya frsat buldu. Karnyla bacaklar syrlm, yeil ot lekeleriyle kaplanmt, fakat ip bileine sk sk
sarlyd. Birden gerilmesi zerine Nefer ne savruldu, ama her naslsa ayaklarnn stnde kalmay
baard. Hzdan yararlanarak Krus'un arkasndan geni admlar atmaya, bir yandan da ipin ucunda
srklenmeye balad.
ayrn bir kez etrafn dndkten sonra Krus, ipin gerginliine boyun eerek yavalad, Nefer de
ayakkablarnn tun takviyeli tabanlaryla topra kazyarak baarsn perinledi. Sonra yavalamalar
zerine ipin ucuna aslarak aygr gafil avlad. ekimin yn deitirmesi zerine Krus sendeledi, kendini
toparlad anda da Nefer aksi yne hamle yapt. Delikanl iki kez daha kendini yerde buldu, ama her
defasnda kalkmay baararak aygrn stndeki basksn artrd.
Meren bu arada itteki kapy am ve srnn kalan ksmn bitiik ayra srm, sonra da kapy
kapaynca delikanlyla hayvan bo ayrda boy lmeye terk etmiti.
Nefer tutunmak iin ayakkabsyla yeri kazd, sonra aygrn ban ite evirerek hayvan ipin ucunda
gerilemek ya da ite toslamak arasnda bir seim yapmak durumunda brakt. Delikanl bundan sonra ipi
toplayp gererek ileri atld. Krus daha ne olduunu anlayamadan Nefer ipi itin kaln ke kazna kere
dolayp aygr hareketsizletirmiti. Krus aha kalkp ayaklarn yere indirdi ve yalnz beyazlar gzkene
kadar gzlerini yuvarlad.
Nefer, "Artk elimdesin," diye soludu ve ipi eke eke ona giderek yaklat. Krus arka ayaklarnn stne
kalkt ve tiz tiz kineyerek ipe n ayaklaryla vurmaya alt. Nefer, "Yava dostum. Yoksa ikimizi de
ldrmek mi istiyorsun?" diye onu uyard.
Krus yine aha kalkt ve Nefer'i de havalandrd. Delikanl sert bir ekilde yere indi ve Krus'la kar karya
kaldlar. Aygr titriyor, srlyla omuzlar terliyordu. Nefer de ondan daha iyi durumda deildi, bedeninin n
kan szdran syrklar ve ot yanklaryla doluydu. Delikanl ter dkyordu, yz ise aygr zapt etmek iin
gsterdii abadan ekilsizlemiti.
kisi de ksa bir sre dinlendiler, arkasndan Nefer ipe tutunarak yine adm adm Krus'a doru srnmeye
balad. Atn kafasna ulat ve bir kolunu
onun boynuna dolad. Krus yine aha kalkt ve Nefer'i yksee kaldrd, ama delikanl sk tutundu.
Krus tekrar tekrar kamaya altysa da, Nefer'in penesinden kurtulamad.
Aygr titreyerek duruyordu, o daha kendini toparlayamadan Nefer ipin bir ilmeini arka ayana geirmi ve
skca ekmiti. Krus tekrar kamaya yeltendiinde burnu neredeyse sa yanna deiyor, hayvan sadece
ok dar bir daire izebiliyordu. Nefer kayp Krus'u bomamas iin ipteki dmleri salamlatrd, sonra
geriye sendeledi.
O kadar bitkindi ki ayakta durmakta zorlanyordu. Krus yine komaya altysa da baka bir sk daire
zerinde kendi burnunu kovalamaktan baka bir ey yapamad. Saa doru dnd dnd, giderek daha
yavalad, sonunda da burnu kna dnk olarak akn ve aresiz halde durdu.
Nefer onu orada brakt ve berelenmi vcudunu kapya srkledi.
Ertesi sabah Nefer kaplardan kp ayra yneldii srada damlarla duvarlarn tepesi yine erkek ve
kadnlarla tklm tklm doluydu. Topallamamaya alyordu. Taita'nn hazrlad ve Mintaka'nn srd
merhemlere ramen yaralar gece iinde katlamt. Krus hl Nefer'in onu bir akam nce brakt
konumda, burnu kuyruuna dnk duruyordu.
Nefer kapdan ayra geerken yumuak bir sesle ark sylemeye balad. Krus kprdamamakla beraber,
kulaklarn arkaya yatrd ve hain bir srtla dilerini gsterdi.
Nefer atn etrafnda dolamay, ona ark sylemeyi ve fsldamay srdrd, Krus da kprdayarak
uzaklamaya alt, ama o tekdze emberin iinde tutsakt. Nefer hayvann bandaki ipi ald ve bir tek
hareketle zlebilmesi iin ona ekidzen verdi.
Sonra hayvann gremeyecei biimde yavaa solundan dolat. Bir yandan aygrla konuarak srtn
okamay srdrd. Hemen arkasndan bir tek evik hareketle Krus'un srtna bacaklarn ayrarak oturdu.
Aygrn btn vcudu kasld, dehetle ve isyanla kaskat kesildi. Komaya alt, ama ba aa itilmiti.
Bunun zerine yine bir daire izdi. aha kalkmaya yeltendiyse de bu kez gerilen ip boynunu hzla aa
ekti. Hayvan kulaklar arkaya yatm durumda yine ayaa kalkt.

-377 -376-

Nefer bunun zerine ereti dmleri, nce hayvann arka bacan hapsedenini, sonra da boynun
etrafndaki ilmei zd. Bir an hibir ey olmad. Ama Krus sonra zgr olduunu anlad. Umak zere
havaya atlan bir mart gibi drt ayak stnde havaya kalkyor ve burnu n toynaklarna deiyormu gibi
grnyordu. Tekrar aa indi ve kuyruunun etrafnda dner gibi yine havaya kalkt. Nefer slk gibi
hayvann srtna yapmt. Krus her iki arka ayan dikerek sanki g tekmeliyordu. Vahi birka
zplayla ayrn bir yanndan br yanna geti.
Krus bu kez arka ayaklarnn stnde kalkt. Kalkt ve kendini savurarak duvarlardaki izleyicilere kadar
ulaan bir atrtyla kendi omurgasnn stne indi. Belli ki bu hareketiyle binicisini kendi bedeniyle topran
arasnda ezmek istemiti.
Sevgilisinin kemiklerinin atrdadn duyacana inanan Mintaka ac bir lk att. Fakat Nefer kendini
yana atm ve kedi gibi yere inmi, Krus srtst yatp bacaklaryla havay dverken onun yanna
melmiti.
Taita herhangi bir heyecan belirtisi gstermeden, "Ancak zeki bir sava at bir adam ldrmek iin bu
hareketi yapar," diye belirtti.
Bozulan Krus n ayaklarna basarak ayaa kalkt, ama drt ayak stne gelmesine vakit kalmadan Nefer
onun srtna oturmutu bile. Aygr, binicisinin altnda titriyor ve ban sallyordu. Derken lgn gibi komaya
balad. Mesafeleri yutuyor, dosdoru itin stne gidiyordu. Nefer onun boynunun stne uzanmt.
"Evet!" diye bard. "stediin kadar hzl ko!"
Krus durdurulmadan yksek ite kotu, Nefer de onun atlamasna yardmc olmak iin hayvann srtnda
arln ayarlad.
Gl bir dalgann stndeymi gibi birlikte ykseldiler ve itin st ubuunu aarak dengeli bir ekilde br
yanda yere indiler.
Nefer neeyle gld ve at kalalarnn itiiyle ileri srd. "Haydi dostum! En byk hzn grelim!"
Krus plak tepelerin alt yamalarna bir yaban keisi gibi trmand ve ufuk izgisinin tesinde gzden
kaybolarak ln yolunu tuttu. Kent duvarlarndaki alklar ve barlar imdi ok uzaklarda kalm, derin bir
sessizlik egemen olmutu.
Mintaka sessizliin iinde, "Arkalarndan birini yollamalyz," diye atld. "Ne-fer'i yere atabilir. O ssz
yerlerde kaburgalar krlm olarak yatyor olabilir."
-378Taita olmaz der gibi ban sallad. "Bundan sonras o ikisinin arasnda. Kimsenin araya girmemesi gerekir."
Gne le saatini devirip yava yava ufka dou inmeye balarken halk duvar stleriyle damlarda
beklemeyi srdrd. Kimse yerinden kprdayarak insanla hayvan arasndaki bu kuvvet snavnn sonucunu
karmak istemiyordu.
Mintaka, "Birbirlerini ldrdler," diye kaygyla sylendi. "O at bir canavar. Ahdim olsun, Nefer'e bir ktlk
yaptysa onu yok edeceim."
Aradan bir saat daha geti. Baln damlamas kadar ar ar. Derken duvarn stnde bir hareket oldu.
Adamlar ayaa frlayp tepelerin doruuna baktlar, mrltlar da gitgide ykselerek bir bar ve gl
korosuna dnt.
Ufuk izgisinin stnde perian bir ift belirmiti. Aygrn ba nne dmt, postu da terden kararm,
terinin kurumu tuzundan stne kire dklm gibi olmutu. Ne kadar bitkin olduu duraklayarak att her
admdan belli oluyordu. Nefer'in de atn srtnda ne kadar yorgun olduu ortadayd. Krus yamac inerken
Firavun'un vcudunun ne kadar hrpalandn hepsi grebildiler.
Krus tepelerin eteine ulat. Tekrar itin zerinden atlayamayacak kadar harapt, o yzden uysal bir tavrla
tozlu yoldan kentin kaplarna yaklat.
Mintaka. "Bak-her! Aferin majesteleri!" diye bard, bu ar azdan a-za yaylarak Osiris kaynann
yukarsndaki tepelerden yansd.
"Bak-her! Bak-her!"
Nefer atn stnde doruldu ve bir zafer selam niteliinde yumruunu havaya kaldrd. Alklar yasalar daha
da artt.
Delikanl duvarlarn altnda Krus'a dnler yaptrarak, nce bir yana, sonra br yana dndrerek
ustaln gsterdi.

Sonra atn iki krek kemiinin arasna elini dayayarak onu durdurdu ve geri srdrd. Komutlar hemen
hemen belirsizdi: dizlerinin hafif bir basks, Krus'un dirseinin arkasna parmayla dokunmas veya
arlndaki hafif bir deiiklik gibi, Ama at her defasnda itaat ediyordu.
Taita, Mintaka'ya, "Korkarm at kuzulatrd," dedi. "Ama Krus tatl muameleden ok sert komutlara yant
veren ender yaratklardandr. Nefer ona stnln kabul ettirmek zorundayd, yine de Horus tanmdr,
bu iin bu kadar abuk ve eksiksiz yapldn daha nce hi grmedim."
Nefer kent kaplarndan ieri girdi, Mintaka'ya eliyle selam verdi. Uzun caddeden svarilerin hatlarna
yneldi. Krus'u baladktan sonra su imesi iin ona deri kovay uzatt. Aygr susuzluunu giderdikten sonra
hayvann s-379BBK

tndeki tozlar ve terini scak suyla ykad, arkasndan kumlarn iinde yuvarlanmas iin onu ahrdan
kard. Orada hayvann yem torbasn ezilmi ve balla tatlandrlm daryla doldurdu, Krus itahla yerken
Nefer de onu fralayarak ne kadar cesur olduunu, Kzl Yol'u birlikte aacaklarn syledi, Krus da onu
dinlerken kulaklarn bir ne, bir arkaya oynatt.
Gne batarken Nefer ahrn tabanna samanlar yayd. Krus bunu kokla-d, bir parasn kemirdikten sonra
yan yatt. Nefer de samanlarn stne onun yanna uzand ve ban Krus'un boynuna dayad. O gece
birlikte uyudular, Mintaka da o gece yalnz yatt.
Ertesi gn Nefer, Krus'u Dov'la tantrd. Atlar ihtiyatl bir tavrla birbirlerinin etrafnda dndler, birbirlerinin
azn kokladlar ve yine daire izdiler. Krus burnunu Dov'un kuyruunun altna sokunca ksrak hakaret
grm gibi her iki arka ayayla aygr tekmeledi, sonra Krus peinde olduu halde cilveli bir tavrla koarak
uzaklat. Nefer gnn kalan ksmnda birlikte otlamalarna izin verdi, ertesi sabah ise onlara arabay
gsterdi. Bu grkemli saltanat arabas deil, daha eski ve kullanlm bir arat. Delikanl onlara, birok atn
brlerinin dokunuuyla cilalanm olan araba okunu koklatt. Atlar bu sradan cisme duyduklar ilgiyi
kaybedince Meren, Krus'u alp gtrrken Dov'un bundan sonraki aamaya ayak uydurmasna sra geldi.
Nefer ksra bir yandan sevip okarken koum takmn dikkatle omuzlarnn stne koydu ve kaylar
balad. Dv mutsuz ekilde kprdadysa da efendisinin bu allagelmedik ykleri stne koymasna
katland. Nefer hayvann srtna atlad ve ona ayrda iki tur attrd. Geri dndklerinde Meren oku hazrlam
bulunuyordu. Ancak bir ucunda halka bulunmakla beraber, arabaya bal deildi. Nefer koum takmn
buna ilitirince Dv yannda asl arl hissederek sinirli bir tavrla gzlerini yuvarlad. Ban evirip oku
inceledi, merakn bylece tatmin etmesinden sonra Nefer onu ileriye doru yrtt.
Okun onu izlemesi zerine Dv homurdand ve huysuzland, fakat Nefer onu sakinletirdi. ayr birka kere
turlamalarndan sonra artk yana kaymyordu. imdi en nemli adma sra gelmiti. Nefer, Hilto'nun sakin
yal ksran dn alarak sadaki koumlara balamt. Hayvan sakn sakin duruyordu. Nefer, Dov'u
sola balad. Yal ksran sakin duruu Dov'a gven vermiti, huysuzlanmad. Nefer hayvanlarn yem
torbalarn takt ve birer porsiyon dar ezmesiyle onlar besledi. Dv imdi rahatlam ve honut
grnyordu.
Arkasnda arabann arln hissedince tekmeler atp kendine zarar vermemesi iin delikanl ksran arka
bacaklarn keten sarglaryla destekledi.
Ama bo yere tasalanmt. Dov'u tutup ileriye doru yrtt, Dv da yal ksran yannda rahat rahat
ilerledi. Nefer omzuna dokununca gen ksrak arlktan payna deni kdemli bir at gibi stlendi. Nefer
komaya balaynca Dv da yannda hzl hzl yrd. Derken delikanl sahanla zplad ve dizginleri eline
ald. Ksrak iftine her biri bir ncekinden daha sert dnler yaptrd, Dv ise daha nce dizgin gibi bir ey
bilmedii halde sadaki ortan tereddtsz taklit etti. O ilk gnn sonunda komutlar anlyor ve yal
ksran ona yol gstermesini bekleyecek yerde o komutlara hemen yant veriyordu Nefer be gn daha iki
ksra birlikte koturdu, Dv da abuk rendi.
imdi Krus'a da ayn program uygulamaya sra gelmiti. Okun ekimini hisseder etmez panie kaplmaya
son vermesi gn srd. Nefer neredeyse Krus'dan vazgeiyordu, ama Taita onu azimle devam ettirdi.
"Ona imdi sabrn bahedersen ilerde seni bin kere dllendirecektir," diye nerdi. "Bu at hem zeki, hem de
yrekli. Onun yerine koyacak baka bir at asla bulamazsn."
Krus ok gemeden arkasndan kayan ve her hareketini takip eden sra alt. Nefer de en sonunda onu

Dov'un yannda arabaya komay baard. Dv ban evirdi ve huysuz bir ocuu olan bir anne gibi aygrn
ensesine burnunu srtt. Krus sakinleti ve darsn yedi. Nefer onlar ileriye srnce yana dnp tabanlar
yalamaya alnca delikanl onun brne esasl bir aplak indirdi. Bunun zerine dorulup Dov'la hizaya
girdiyse de yine mzklk peindeydi. kinci apla da yedikten sonra akl bana geldi ve payna deni
yapmaya balad. Bu duygu houna gitmi olmal ki ok gemeden arabay istekli olarak ekiyordu. imdi
de tek glk onu durdurmakt.
Araba geerken Meren ayrn kapsn at ve arabann sahanlna atlad. Kervanlarn yoluna saptlar ve
kzl toz bulutlar kaldrarak tepelerin yolunu tuttular.
Bundan sonraki aylarda da her gn ayn yola saptlar. Her akam Galla-la'ya dndkleri vakit atlar tpk iki
kafal ve sekiz bacakl tek bir hayvan gibi daha hzl ve daha dzgn olarak kouyorlard. Sahanlktaki
gneten abanoz rengini alm iki gen sava da daha sert ve salamdlar.
Mintaka dul olmann nasl bir his olduunu anlamaya balyordu.
-381 -380-

Gallala ehrinin surlar iinde yalnzca be tane Kzl Yol savas vard Hilto, abako, Sokko, Timus ve
Toran. Biroklar da denemiler, fakat sonuta sa rglerini kaybetmilerdi.
Hilto'yla abako Kzl Yol'un nc ve en st derecedeki uzmanlarydlar ve isimsiz tanrya, Smer sava
tanrsna, Gklerin Boas'na tapyorlard. Yalnzca uzmanlar gerek adn biliyorlard, baka herkesten
Kzl Tanr adnn arkasnda gizleniyordu. Ona adanm hibir tapnak ya da bakaca kutsal yer yoktu. Ona
bal olanlardan ikisi ya da daha fazlas, insanlarn savata ldkleri bir yerde adn andklar zaman
geliyordu, ite Gallala da byle bir yerdi, Lord Tanus Msr'n dmanlarn burada yenmi ve kesilmi
kafalarn kent meydanna ymt.
Gizli katakomplar merkez meydannn altndaki kiretan delik deik etmiler, orasn isimsiz olan iin en
uygun bir tapnak yapmlard.
Gece yans kentin kalan ksm yukarda uyurken Hilto birinci snf bir beyaz kz katakomblarn az olan
dar tnelden geirmi ve ana dehlizin karanlk kelerinde yaplm ta mihrabn stnde kurban etmiti.
Kan titrek meale nda fkrm ve ta zeminin stnde glckler oluturmutu. Ardndan be sava
kl arn kana batrmlar, gizli tanr tarafndan kutsanmak iin dua etmiler ve akl ca seim yapmak iin
yardmn niyaz etmilerdi. Bunun arkasndan Firavun Me(er SU'yle arkadann tabi tutulacaklar snav
zerinde dnmlerdi.
Hilto, "Firavun'a hibir ayrcalk tannmamal. Baka herhangi bir aday gibi acmaszca snanmal," r'edi.
abako da ayn fikirdeydi. "Baka trls gl savay gcendirmek olur." Bu seme topluluk iinde dahi
tanrnn gerek adn kullanmaktan saknyordu. "ylesi Nefer Seti'den nce Kzl Yolu aan savalarn
onurunu lekeler," dedi.
Toplant gece uzun sre devam etti. Pelerinlerine sarnm olan iki aday katakomblara inen tnelin aznda
bekliyorlard. Az konuuyorlard, altlarndaki karanlk mahzende bulunan be savann, hayatlarnn
ynn tayin edeceinin bilincinde olduklarndan konumak ilerinden gelmiyordu. abako onlar konseyin
huzuruna armaya geldii srada doan gnn aydnl, sabah yldznn topluine ba kadar kk
n dou ufkundan henz silme-miti.
Ta kapl tnelde savay izlediler. abako'nun elinde tuttuu mealenin , be yz yldan uzun bir
zaman nce len erkek ve kadnlarn boyal
-382mumya sandukalarnn dizili bulunduu nileri aydnlatyordu. Hava kuru ve serindi. Toprak ve mantar,
ryen bir eyler ve eskilik kokuyordu. Ayak sesleri tyler rpertici yanklar yapyordu, havada hafif fsltlar
vard, belki llerin sesleri ya da yarasa kanatlarnn hrtsyd bu.
Derken taze kan kokusu burunlarna doldu. Kurban edilmi kzn yanndan geerlerken kanlarn iine girip
kan ayaklar apr upur sesler karyordu. Savalarn onlar bekledikleri yankl maarann
duvarlarnda mealeler yanyordu.
Hilto, "Gizemlere yaklaanlar kim?" diye sesini duyurdu, ama yz pelerininin katlarnn iinde gizliydi.
"Ben Nefer Seti'yim."
"Ben de Meren Cambyses'im."
"Kzl Yol'u denemek istiyor musunuz?"

"istiyoruz."
"kiniz de bedence ve kafaca tam erkekler misiniz?"
"yleyiz."
"Adl bir arpmada ilk adamnz ldrdnz m?"
"ldrdk."
"Sana kefil olan bir sava var m, Nefer Seti?"
abako onun yerine konutu. "Onun kefili benim."
"Sana da kefil olan bir sava var m, Meren Cambyses?"
Sokko, "Kefili benim," diye yant verdi.
Sorular tamamlandktan sonra Nefer'le Meren tarikatn ilk mertebesine kabul edildiler. "kzn kan ve
gcnn atei adna tanr tarafndan aday olarak kabul edildiniz. kinci ve nc mertebedeki kutsal
savalarla toplant halinde oturmaya, Kzl Tanr'ya ibadet etmeye, hatta gizli adn renmeye henz
yetkili deilsiniz. Sadece tanrnn nnzde at yolda kendinizi denemeye hakknz var. Bunun lm
anlamna gelebileceini bilseniz bile, snanmay kabul ediyor musunuz?"
"Kabul ediyoruz."
Kutsal savalarn her biri bundan sonra srayla sz alarak snavlar ve adaylarn bal kalmak zorunda
olduklar kurallar akladlar. Be aama karg, gre, yay, araba ve kl olarak belirlendi. ki aday
morallerinin bozulmaya baladn hissediyorlard.
Sonunda Hilto yeniden konutu. "Tanrnn neleri takdir ettiini duydunuz. Bu yolda kendinizi denemeye
kararl msnz?"
-383"Kararlyz." Delikanllarn sesi doal olamayacak derecede yksek kmt ve nelerle karlaacaklarn
artk bildikleri iin yapay bir meydan okumayla titriyordu.
Hilto, "yleyse bu noktadan sonra artk geriye dn yok," dedi.
Taita onlara, "Sava arabas ana egzersizdir," dedi. "Bunun bir yar olduunu unutma. Baka on araba seni
kovalayacak. Burada hz her ey. Takmna en iyisini yaptrmay renmelisin."
nsafszca altlar. Osiris'in yeni ay ufukta bronz renkli ince bir dilim olduu srada Dov'la Krus, Nefer'le
Meren'in onlara retebileceklerinin hepsini renmi bulunuyorlard. Tek bir at gibi kouyorlard,
arkalarndaki arabann dengesinin bilincindeydiler, en keskin virajlar dnmede arlklarn ve glerini
kullanyorlar, drtnala giderken aniden durmay reniyorlar, en belirsiz komutlara bile hemen yant
veriyorlard.
Mintaka talim yapmalarn seyretmek iin Merykara'y kendi arabasyla le getirmiti. leyin at iftine su
ve yiyecek vermek iin mola verdiklerinde Mintaka aniden seslendi. "Kusursuz! Herhalde onlara
retebilecein baka bir ey kalmad. Onlarn renebilecei baka bir ey de kalmad."
Nefer su ibriini dudaklarna gtrerek susuzluunu giderdikten sonra elinin tersiyle azn sildi ve siyah
renkli kayalk tepelerin doruuna bakt.
"Orada sizinle ayn fikirde olmayan biri var."
Kzlar ellerini gzlerine siper ederek Nefer'in iaret ettii yne baktlar. Birden kayann stne tnemi silueti
grdler. O kadar hareketsiz grnyordu ki kayann bir paras olsa bu kadar olurdu.
"Taita. Ne zamandan beri seyrediyordu?"
"Bazen zamanlarn en bandan beri seyrediyormu gibime geliyor."
Mintaka sordu. "Sana gsterebilecei daha baka bir ey var m? Eer varsa niin imdiye kadar
sylemedi?"
Nefer, "Benim ona sormam bekliyor," dedi.
Mintaka, "Hemen yanna git," diye emretti. "Sen gitmezsen ben gideceim."
Nefer tepeye trmand ve Taita'nn yanna oturdu. Bir sre susmalarndan sonra Nefer konutu. "Sana yine
ihtiyacm var, Yal Babam."
Taita hemen yant vermedi. Sadece gkte ykselen gne tarafndan yuvasnn dnda yakalanm bir
bayku gibi gzlerini krptrd. Hibir zaman bir olu olmayacakt ve kimse o vakte kadar ona baba
dememiti.
- 384 "Bana yardm edebilirsin. Daha baka ne yapabilirim?"
Uzun bir aradan sonra Taita yumuak bir sesle konutu. "Krus senin kargy ne zaman frlatacan veya oku
atacan seziyor. O srada n ayaklarn yksee kaldrp kuvvetle yere indiriyor. Dv da ayn eyi

hissediyor ve irkiliyor."
Nefer bir an dnd. "Haklsn! Oku attm an admlarndaki kopukluu ben de hissettim."
"Bu, hedefini bir parmak kadar artabilir sana."
"Peki, buna kar ne yapabilirim?"
"Onlara beinci yry retmelisin."
"Yry sadece drt tane. Yrmek, trs gidi, ekin gidi ve drtnala gitmek."
"Bir tane daha var. Ben ona kaymak diyorum, ama retilmesi gerek. Baz atlar hibir zaman renmezler."
"Bunu onlara retmeme yardm et."
Atlar koum takmlarndan ayrdlar, Nefer de Dov'un stne atlad. Ksra ksa bir ekin giditen sonra
Taita'nn bulunduu yere getirdi. htiyar adam Dov'un sa n ayak toynan kaldrtt ve hayvann topuunun
etrafna bir deri erit balad. Suyun cilalad kusursuz derecede yuvarlak bir ta deriye sarl olarak eride
balyd. Dv ban edi ve ta merakla koklad. Taita, "Ona bir tur daha yaptr," dedi.
Nefer ayaklarn ksrann omuzlarnn arkasna drtnce Dv harekete geti. Ta n ayann stnde
sallanyordu, hayvan da att her admla igdsel olarak bu engelden kurtulmaya alt. Bu, btn
hareketini deitirdi. Srt artk yukar kalkarak Nefer'in kabaetlerine arpmyordu, o sallantl hareket, o
hamle yoktu. Delikanl, "Altmda nehir gibi kayyor!" diye sevinle bard. "Tpk Nil gibi!"
ki gne kalmadan Nefer ta karabildi, Dv buna ramen onun komutu zerine ekin giditen veya
drtnala koudan kayma hareketine geebiliyordu. Parola "Nil" di.
Ta ona ilk getirdiklerinde Krus karsndaki bir kobraym gibi davrand. aha kalkarak havay trmalad.
Ta Nefer'in elinde grnce gzlerini yuvarlad ve btn vcudu titredi.
O ve Nefer gn boyunca bir irade savana giritiler. Ama sonra drdnc gnde aygr birdenbire sa
toynan ileri frlatt ve kayp gitti. Ertesi gn komutu alnca Dv kadar beceriyle kayyordu.
-385Bycler Kral / F: 25

Onuncu gnde harbe kay bileinin etrafnda olan Nefer'le atlar hedef sralarna drtnala yaklatklar
srada Taita tepedeki gzetleme yerindeydi. Krus ayakl sehpalarn stndeki boyal tahtalara kulaklarn
dikerek bakyordu, ama onun hrn bir harekete kalkmasna vakit kalmadan Nefer, "Nl!" diye bard.
Dov'la Krus ezamanl olarak yry biimlerini deitirdiler, araba da denge buldu ve yelken am bir
sava kadrgas gibi ileri kayd. Nefer'n ilk harbesi de hedefin krmz renkli merkez halkasnn iine
sapland.
Taita, Nefer'in oku yayn kiriine yerletirmesini, yay germesini ve nian1 almasn seyrediyordu. Delikanl
iki yz adm ilerlerindeki hedef srasnn arka-1 sndaki omaa ilitirilmi sar flamay seyrediyordu. Flama
kprdad, saklad, i bir an kabard, sonra scak esinti kesilince yine tembel tembel aa sarkt.1! Neferin
sald ok tembel tembel ykseldi, en yksek noktasna eriti, sonra] esinti yine Taita'nn yanana
arparken inie geti.
Ok da esintiyi hissetti ve uuu srasnda belirli ekilde yn deitirdi, j Hedefe doru indi ve krmz hedef
merkezinin rzgr alt ynnn el a- j na sapland.
Nefer, "Seth'in laneti o gvenilmez rzgrn stne!" diye kfr bast.
Taita, "Hafif ok esintiyi daha iyi hisseder," dedi ve yedek yaylarla okluklarn bulunduu kk arabaya
yrd. Oradan deri bir klf iindeki uzun bir bohayla dnd.
Taita'nn klftan Trok'un byk sava yayn kardn gren Nefer, "Hayr! Bu benim gcmn tesinde,"
diye atld.
Taita, "Onu en son ne zaman denedin?" diye sordu.
Nefer, "Onu topraktan kardmz gn," diye karlk verdi. "Bunun senin de bilmen gerekir. Sen de
oradaydn "
Taita, "O alt ay nceydi," diyerek Nefer'n plak gsyle kollarna bakt. J Delikanlnn kaslar yontulmu
sedir tahtas kadar sertlemiti. htiyar adam yay ona uzatt.
Nefer isteksiz bir tavrla yay ald ve ellerinin arasnda yle bir evirdi. Kabzann yakn zamanda ince
elektrum telle takviye edildiini grd. Kiri de yeniydi, elden geirilerek tun gibi sertletirilmiti.
Red yant Nefer'in dudaklarna kadar ykseldi, ama Taita'nn gz zerinde olduu iin seslendirilemedi.
Yay kaldrd ve bir okunun olmamasna

ramen onu kaldrp ekmeye alt. Yay on be, yirmi santim kadar geri geldi, ama hemen arkasndan
kollar kilitlendi ve kaslarnn gsnn stnde yasslmasna ve sertlemesine ramen daha fazla
kprdamad. Nefer basnc yavaa salverdi, yayn kabzas da normal haline dnd.
"Geri ver onu." Taita silah almak iin uzand. "Sende onu kullanacak ne g var, ne de kararllk."
Nefer yay ihtiyarn ellerinin arasndan hzla ekip ald. Dudaklar gerilmiti, gzleri de ate sayordu.
"Her eyi bildiini sanyorsun, ihtiyar, ama bilmiyorsun ite."
Nefer arabann iine uzand ve derisine Trok'un armas ili okluun iindeki uzun ve ar oklardan birini
kapt. Yay gibi o da gml arabann iinden karlmt. Delikanl nian izgisine yrd ve vaziyet ald.
Oku yayn kiriine yerletirdi. Derin derin solumas zerine gs kabard. enesini kasarak yay germeye
giriti. Yay nce ok ar olarak geri geldi ve orta izgiye ulat. Nefer homurdanyor, soluu boazndan
tslayarak boalyor, kaslar patlarcasna geriliyordu, bylece sonuna kadar gerilen yay bir sevgili gibi pt.
Ayn hareketin devamnda yay sald, ar ok da vnlayarak frlad, en yksek noktasna kadar ykseldi,
sonra hedefler srasnn yukarsndan geerek alald ve yoluna devam etti. Derken okun ta ucu uzaktaki bi
kayaya kvlcmlar aktrarak arpt ve arpmann iddetiyle ikiye blnd.
Nefer oka aknlk iinde bakakalmt, Taita, "Belki de haklsn," diye mrldand.
Nefer yay elinden brakt ve ihtiyar adama sarld. "Sen her eyi yeterince biliyorsun, Yal Babam," dedi.
"Hepimize yetecek kadar biliyorsun."
Taita, Nefer'le Meren'i le gtrd. Acmasz olduu kadar gzel blgede gn yolculuk ettiler. Taita iki
gence kayann iindeki bir yarktan siyah svnn yzeye szd gizli vadiyi gsterdi. Thane'ye yaptklar
gece basknnda akallarn krkn tututurmak iin kullandklar katrans, youn svyd bu.
Beraberlerinde getirdikleri kil mlekleri bu svyla doldurdular ve Galla-la'ya dndler. Taita kara svy
rafine etti ve parmaklarn arasnda ince bir ipek gibi kayganlaana kadar hafif bir atete kaynatt. "Tekerlek
poyralarn inceltilmi domuz yandan ya da baka bir maddeden daha akc ve uzun sreli olarak
yalayacak. Bu sana bine kar elli admlk bir avantaj salayacaktr. Bu ise baaryla baarszlk, hatta
hayatla lm arasndaki farktr belki."
-387-386-

Nefer Kzl Yol'da saltanat arabasn koturmaya niyetleniyordu, ama Ta-ita, "Gerekten altndan bir
sandukada m yarmak istiyorsun?" diye sordu.
"Altn varak sadece iki tael arlnda. Sen kendin tartmtn."
"Kzl Yol'da bu iki tael iki yzden farksz olacaktr."
Taita kumlarn iinden kardklar yz be arabann her birini inceledi, iinden on tanesini seti ve
paralarna ayrd. asiyi tartt ve aracn ek yerlerinin kuvvetini snad. Tekerlekleri poyralarnn etrafnda
dndrd ve rotasyonlarnda-ki en kk yalpalamay gzleriyle lt. Sonunda kesin seimini yapt.
Seilmi arataki poyra montajn deitirdi, yle ki tekerlekler bir tek eki darbesiyle karlabilecek bir tek
tuntan iviyle tutturulacakt. Arabann montajn yaparken n korkuluuyla yan panellerini att, bylece
arabay gereksiz tm arlklardan arndrd. Biniciler somunlarla panellerin yokluunda en arzal
zeminlerden geerken kendi dengelerine ve taban levhasna tutturulmu bir tek ip ilmeine gvenmek
zorunda olacaklard. Taita sonunda tekerlek poyralarn l kaynandan elde edilmi siyah yala cilalad.
Taita'nn kontrol altnda koum takmn santim santim incelediler. Min-taka, Merykara ve hizmetiler de
gece ge saatlere kadar oturarak ek yerleriyle kenarlara ift diki attlar.
Sonra tayacaklar silahlar setiler. Karglarla oklar en kk bir kusurlarn yakalamak iin avu
aralarnda yuvarladlar, Taita'nn dizaynn yapt zel bir denge tahtasna astlar ve kusursuz olana kadar
balaryla saplarna birer kurun boncuk eklediler. Hedeflere saplanmalar ve tutunmalar iin de ular
sivrilttiler. Sandaletlerinin kselelerini yenilediler ve bronz kelepelerini ivi gibi sivrilttiler. n kollarn
kirilerden ve harbe kaylarndan korumak iin yeni deri kolluklar diktiler. Bronz baklar genelde sava
srasnda krld iin adam bana er kl setiler. Kesici yerlerini bilediler ve onlarla kollarnn kllarn
tra edecekmi gibi toz halindeki snger tayla cilaladlar.
Bellerine sarl birer kemer gibi tanmak zere yedek kiriler ttslediler ve bktler. Dov'la Krus'un
ekecekleri yk azaltmak iin yolda deri miferlerle deri yelekler dnda zrh takmayacaklard.
Hazrlklarndan bakalarnn haberinin olmamas iin atlyenin kapal kaplarnn arkasnda alyorlard
Fakat en nemlisi, bol bol talim ve egzersiz yaptlar, kuvvetlerini ve enerjilerini artrdlar, ayrca atlarnn
onlara gvenini perinlediler.

Fakat ate Dov'la Krus iin en byk snav olacakt. Odun demetlen ve kuru saman ynlar istifleyerek
lde kendi atelerini yaktlar. Atlara alevleri gsterdiler ve duman koklattlar, sonra da gzlerini baladlar.
Krus nce kor-388kudan direndi ve kinediyse de sonunda srtndaki adama gvenerek gzleri kapal olarak komaya alt,
hatta atrdayan alevlerin yelesini alazlatacak kadar yaknndan geti.
Mintaka'yla Merykara bekleme gnlerinde yenilenmi Hathor Tapna-'nda uzun saatler geirerek erkekleri
iin kurbanlar kestirdiler ve tanrann korumas ve yardm iin dualar ettiler.
Horus dolunayndan otuz be gn nce Gallala'ya garip bir kervan geldi. Kydan afaa Liman'ndan
gelmiti. Kervan Aartla adnda tek gzl ve tek kollu bir devin rehberliindeydi. Kzl Yol'un be savas
daha kent duvarlarnn be fersah uzandayken onu karlamaya ktlar. Adam otuz yl nce Kzl Yol'u
gemi nc dereceden bir sava olduu iin onu onurlandrarak Gallala'ya gtrdler. Yirmi yl nce
Firavun Tamose'un Libya seferi srasnda bir ok Aartla'nn gzn karmt, ondan be yl sonra da bir
Nbyeli, baltasnn bir tek vuruuyla kolunu dirseinin altndan dorayvermiti.
Aartla imdi zengin bir adamd. zel hnerleri olan erkeklerle kadnlardan oluan gezgin bir kumpanyaya
sahipti. Grubundakilerden biri dnyann en kuvvetli kadn olarak nam salmt. ki at, her biri bir eliyle olmak
zere havaya kaldrabiliyor, tuntan bir oman ucunu srp koparabiliyor, sonra da oma vajinasnn
kavrayyla bkebiliyordu. Kadnlarndan bir dieri dnyann en gzel kadn olarak nlyd, oysa yzn
gren pek az kii vard. O kadar kuzeydeki bir lkeden geliyordu ki yln baz mevsimlerinde oradaki nehirler
gya beyaz taa dnyor ve akmaz oluyorlard. Yerleri spren altn renginde salar ve farkl renklerde,
biri altn renginde, teki ise mavi gzleri olduu syleniyordu. Kadnn gzelliklerinin kalan ksmna
baklmas iin Aartla korkun bir para istiyordu ve ancak ok zengin bir adam kadnn btn gzelliklerinden
yararlanabiliyordu.
Aartla'nn ayrca ate yiyen, bandan ayaklarna kadar btn vcudunu canl akreplerle kaplayan ve koca
bir piton ylann boynuna dolayan zenci bir kle kz vard. Gsterisinin sonunda ylan vcudunun gizli
deliine girmesi iin ayarlyor, piton tm uzunluuyla rahminin iinde kayboluyordu.
Bu harikalarla Aartla'nn sirkinin esas atraksiyonlarna seyircilerin itahn kabartmak amalanyordu. Esas
atraksiyonlar ampiyonlard: istekli olan herkesle boy lmeye hazr olan savalar, greiler ve kl
ustalar. Aartla,
-389ampiyonlarndan herhangi birini yenebilecek kimseye iinde yz tael som altn bulunan bir kese
neriyordu. Bu karlamalar zerine tutulan bahisler dillere destand ve Aartla'nn hesapsz servetinin
kaynayd. Kendisi artk savamyorsa da, kalben hl bir sava ve Kzl Tann'nn bir mridiydi.
Tamose Hanedan'ndan bir Firavun'un Kzl Yol'u gemeye kararl olduuna dair bir sylenti kulana
gelince ona meydan okumalar iin dnyann drt bir yanndan ampiyonlarn getirtmiti. Oyunu o kadar
seviyordu ki bu hizmetine karlk herhangi bir bedel de istemedi.
Karde savalar Aartla'yla ekibini barndrmak iin kentin eski saraylarndan birini hazrlamlard.
Geliinin gecesinde onun iin byk bir karlama leni dzenlediler. Buna sadece Nefer'le Meren davet
edilmemilerdi. Nefer, Mintaka'ya, "Zaten kabul edemezdik," diye aklad. "O tarikatn yesi deiliz. Ayrca,
bize kar gelecek adamlarla oturmak geleneklere ve greneklere kar kmak olurdu."
ampiyonlar karlama leninin ertesi gnnde Aartla'nn denetimi altnda sonu gelmeyen idman ve
egzersizlere giritiler. Eski sarayn avlusunda alyorlar, buraya hibir yabanc alnmyordu. Aartla baka
kumarbazlarn, bu ayrcalk iin avu dolusu altn demeden ampiyonlarn formunu ve stilini
deerlendirmesine izin vermeyecek kadar kurnazd.
Ancak Taita bir yabanc deildi. Aartla kolunu kaybettii zaman Taita ke
sii temizlemi ve dikmi, bylece savann yarasna musallat olan ve haya
tn tehdit eden gazl kangrenin nne gemiti. Aartla ihtiyar adam alma
larn yaplaca avluya buyur etti ve salam gznn yanndaki bir yastk k
mesinin stne oturttu. Dnyann en gzel kadn Taita'ya altndan bir kseyle
bal aromal erbet ikram etti ve o farkl renkli gzleriyle peesinin arkasndan
ona glmsedi. ]
Aartla, Taita'ya gelmi olduu Mezopotamya'daki Msr seferi hakknda
' bilgi verdi. Anlald zere
ordular yenilerek darmadan edilen Kral Sargon, bakenti Babii'in duvarlarnn arkasna snmt. Sonu
hibir pheye yer brakmyordu.

Sahte firavunlarn ordular yaknda Msr'a dnerek Gallala'daki kk ordunun monarileri iin oluturduu
tehditle baa kabileceklerdi. Bunlar sylerken Aartla'nn yzndeki anlam ok ey anlatyordu: eski bir
dosta yaplan zamanl bir uyaryd.
Yastklarn stnde oturup birok farkl eylerden; politikadan, g kavgalaryla savatan, tptan, sihirle
tanrlardan konuuyorlar, Taita tartmalarna dikkatini veriyor grnyor, gnein altnda didinen ve
terleyen atletlere szm ona bakmyordu bile. Ama bulank yal gzleri bir tek at ya da kl darbesini
dahi karmyordu.
ampiyonlar ldrc hnerleri iin yayorlard. Onlar da Kzl Tann'nn mridiydiler ve abalan da bir tr
ibadetti. Taita o akam Nefer'le Meren'in onu bekledikleri hcresine dnd zaman endieliydi.
"Rakiplerinizin egzersizlerini seyrettim," dedi. "Bu nedenle de sizleri uyaryorum: daha ok almamz
gerekiyor, nmzde ise sadece birka gn kald."
Nefer, "Bize anlat, Yal Babam," dedi.
"nce grei Polios var..." Taita her ampiyonun karakteriyle gcn, sava stilini ve en gl olduu
zellikleri sralad. Sonra onlarda gznden kamayan zayf yanlar da iaret ederek bunlardan nasl
yararlanlabileceini belirtti.
Tarikatn be savas Aartla'nn denetiminde alacak yolu dzenlemeye giritiler. Gnlerini el dememi
arazilerde geiriyorlar, Gallala'nn merkez forum'unda balayp tepelere ve krk topraklara kan, fersah
sonra da uzun vadi boyunca ilerleyerek Taita'nn kaynann yanndan geen ve tekrar kent kaplarn
aarak forum'da son bulan geni dairesel yolu inceliyorlard, izleyecekleri rotay bir kere saptadktan sonra
yol boyunca erigelleri dikmek iin ii kafilelerini yolladlar.
Yarmalardan on gn nce Hilto'yla abako kent halkana bildiriyi okudular. Rotay ve snavn kurallarn
ayrntl olarak anlattlar. Sonra, adaylarn karsna kacak ampiyonlarn adlarn verdiler.
"Gre snavnda Firavun Nefer Seti, Urlu Polios'la boy lecek." Polios nl bir dv olduu iin
kalabaln iinden bir ahh sesi ykseldi. Poli-os'un bir ad da Bel Kran'd. Ksa bir sre nce am'da bir
adam ldrmt, bu ise ringdeki on yedinci kurbanyd.
"Meren Cambyses Nbyeli Sgassa'yla boy lecek." Halk bu adam da nceki kadar iyi tanyordu. Ona
da Timsah diyorlard. Garip bir hastalk adamn derisini byk srngenlerinki gibi sert ve yumru yumru
yapm, rengini ise karartmt.
"Kl snavnda Firavun Nefer Seti'nin rakibi Taurine'li Khama olacak."
-390- 391 -

"Meren Cambyses Inds'l Drossa'yla boy lecek." Mintaka'yla Merykara o gece tanraya beyaz bir
kuzu kurban ettiler ve sevdikleri erkekleri korumasn yalvarrken bol bol aladlar.
Kzl Yol'un koulmasndan nceki yedi gn boyunca be sava avclar semek zere snavlar
dzenlediler. Bu onura talip olanlar az deildi. Bir kraln sa rgsn koparan herhangi bir kii lmezlie
kavumay mit edebilirdi. Hilto o kiinin becerisini anmak iin yeledii tanr veya tanrann tapnanda en
az iki, iki buuk metre boyunda oymal bir ta ant dikileceini vaat etti. Ayrca, anayurda dnte gzel bir
malikne satn almasna yeterli bin ta-el'lik altn verilecekti ona. Yenmeyi baard adayn btn silahlar ve
donanm da phesiz ganimet olarak onun olacakt.
Be sava bir karma sreci yoluyla son seimlerini yaptlar ve bunu forum'un ortasndaki ta platformdan
ilan ettiler. "Ellerindeki adamlardan en iyi ve en deneyimli on tanesini setiler ve onlara arabalarla atlardan
istediklerini seme hakkn tandlar. Sizler iin hem arkadan, hem nden byk bir tehlike sz konusu."
Taita gen ifti bu szlerle uyardktan sonra listeyi bir kez daha gzden geirdi. " u adam, Daimios'u ele al.
Sava arabalar mfrezelerinin kaptan. At takmlarndan en stn performans elde etmeyi biliyor."
Nefer, "Her ey balangca bal," dedi.
"Bu da yalnz Kzl Tanr'nn verecei karara bal."
Mintaka snavdan nceki yedi gece boyunca Nefer'i yatana almad. Krus' un uzun yelesini birlikte
rerlerken, "Akm kararn zayflatr ve kuvvetini tketir. Ama ben seni, senin beni zlemenden yz kat fazla
zleyeceim," dedi.

Horus dolunayndan bir gn nce Taita hepsinin dinlenmelerini emretti. Dov'la Krus kaynan altndaki
ayrda birlikte sakin sakin otluyorlard. Merykara incirlerle portakallar ve dar rekleriyle bir sepet hazrlad,
Meren'le birlikte kaynan banda oturup yeil imlerin stndeki atlar seyretmeye koyuldular. Basit
yemekle karnlarn doyurmalarndan sonra Merykara delikanlnn arkasna geti ve srtnn yar yerine kadar
inen gr salarn kaln bir rgye dntrd. "Salarn o kadar gr ve parlak ki," diye mrldand ve yzn
sevgilisinin salarnn iine gmd. "O kadar gzel kokuyor ki. rgn kimsenin almasna izin verme, onu
mutlaka bana getir."
"Getirirsem beni nasl dllendireceksin?" Delikanl ban evirerek kza glmsedi.
"Sana aklndan hayalinden bile geirmediin bir dl vereceim." Merykara bunu sylerken al al olmutu.
Meren, "Bunu dlerimde grmtm," diye mrldand. "Hayatmn her gecesinde bunu dlyorum."
Taita sabahleyin Nefer'i uyandrmaya geldi. Onu, bir koluyla yzn rtm durumda uyurken buldu. Nefer,
Taita'nn dokunuuyla uyand, doruldu, gerindi ve esnedi. Mintaka'nn eseri olan uzun sa rgs srtndan
aalara sarkyordu. Taita'ya bakarken baklar sertleti. Balayan gnn neler hazrladn birden
anmsamt.
Nefer bir kse eki st iip bir avu dolusu incir yerken Taita pencereye yryp kuyularn yukarsnda
diktikleri gen palmiye korusuna bakn evirdi. Aalarn st dallarnn sallandn ve esintiye yenik
dm gibi balarn ediklerini grebiliyordu. Hepsi sakin bir gn olmas iin dua etmilerdi, oysa esinti
beraberinde baarszlk tehdidini getiriyordu. Nefer imdi esintiye kar gelmek iin byk sava yayna her
zamankinden fazla gvenmek zorunda kalacakt.
Taita kuruntularndan Nefer'e sz etmedi. Bunun yerine dnp caddenin alt yanna gzlerini dikti. Gne
daha domamt, yleyken Gallala halknn yars kent kaplarndan dar akyordu sanki.
Nefer'e, "Parkur boyunca avantajl konumlar yakalamaya ve yarmann mmkn olduu kadar fazlasn
grmeye alacaklar," dedi. "Katlmclarla yarglardan baka hi kimsenin ata binme izni yok. Dierleri av
yaya olarak izlemek zorunda. Bazlar, harbeyle grei seyrettikten sonra tepelerin arasndan geerek kl
oyununu yakndan izlemenin mmkn olduunu sylyorlar. Daha az hzl olanlar Kartal Tepesi'nin
doruuna trmanp aalarndaki uurumun almasn seyredecekler, sonra sonu grmek iin buraya geri
koacaklar."
Kent bir yandan boalrken yzlerce merakl da olayn ban seyretmeyi yeleyerek forum'a dolmulard.
Bakalar meydann yukarlanna trmanm ve duvarlarla balkonlara tnemiti. Saatin o kadar erken
olmasna ramen ortada heyecanl bir bayram havas esiyordu. Duvarlarn stne km olanlardan
bazlar yanlarnda kahvaltlarn getirmilerdi, kemikleri kemiriyorlar, yemek ar-392 -393-

tklar aadakilerin stne dklyordu. Bakalar bahislerini Aartla'yla yazclarna sesleniyorlard. Aartla
ise Nefer'le Meren'in kanyonu aacaklarn kabul etmekle berabdr, kl ustalarn aacaklarnn aleyhinde
ikiye kar bir, avclar tarafndan yakalanmadan yar bitireceklerinin aleyhinde ise drde kar bir gibi
oranlarla para vaat ediyordu.
Gne duvarlarn yukarsna ykselirken avclarn on arabas forum'da sralandlar. Gonglar vuruluyor,
davullar alyor, sistrum ngrdyor, kadnlar cyaklyor ve iekler frlatyor, ocuklar da etraflarnda dans
ediyordu, ama balang izgisinin bana dizilirken araba srcleri sert ve tetikteydi.
imdi herkes gergin bir bekleyi iindeydi. Derken atllarn hatlarndan giderek yaklaan alk sesleri
gelmeye balad. ok gemeden adaylarn gereksiz blmlerinden arnm arabas bir "Bak-her!" patlamas
arasnda fo-rum'un azndaki anm kolonlarn arasndan geti.
Dov'la Krus pcjstlar gnein ilk klarnn altnda cilal bir metal gibi ldayana kadar tmar edilmilerdi.
Yeleleri rlm, peremlerine renkli kurdeleler geirilmi, kuyruklar bklp balanmt.
Nefer'le Merer yalnzca deriden hafif zrhlar giymilerdi, bedenleri de gre iin yalanmt. Arabann
sahanlndan inerek elleri kllarnn kabzasnn stnde olduu halde dizlerinin stne dtler. Taita
gelerek tepelerinde durdu. Horus'la Kzl Tann'ya dua etti, kutsanmalar ve korunmalar iin yalvard.
Sonunda kendi boynundan bir tlsm ekip kararak Nefer'in eik bann zerinden geirdi. ,
Cisim gsne sarknca Nefer nne bakt ve o cisimden vcuduna garip bir g akm olmu gibi bir okun
etkisiyle titredi.
Cisim, Lostris'in altndan tlsmyd, Taita dnda hi kimsenin dokunmad bykannesinin madalyonu.

Derken tarikatn nc mertebesinin krmz pelerinini ku ni Hilto fo-rum'un ortasndaki ta platformun


stne kt.
Kurallar yksek sesle okudu. Okumas sona erince ciddi bir sesle sordu: "Kzl Yol tarikatnn kurallarn
anlyor ve onlara bal kalmay kabul ediyor musunuz?"
Nefer, "Kzl Tanr adna kabul ediyorum!" diye bildirdi.
Hilto, "Sa rglerini kim kesecek?" diye sorunca Mintaka'yla Merykara yere diz km savalarn
arkasna getiler. Bir gece ncesini uykusuz geirdii iin Mintaka'nn gzlerinin altnda mor glgeler dikkati
ekiyordu. Kzlarn ikisi de solgun ve duyduklar endieden gergindiler. Nefer'le Meren balarn ediler. Kadnlar da rgleri sevgi dolu bir hareketle kaldrarak doradlar. Onlar Hilto'ya uzattlar,
sava da rgleri adaylarn arabasnn iki yanndaki flama srklarnn ucuna balad. Bunlar avclarn
kapmak isteyecekleri, Nefer'le Meren'in ise hayatlar pahasna korumak zorunda olduklar ganimetlerdi.
Hilto, "Arabanza binin!" diye emretti, Nefer'le Meren de sahanla trmandlar. Nefer dizginleri ellerine ald.
Dov'la Krus boyunlarn kabarttlar, toynaklarn yere arptlar ve bir tek tekerlek dn kadar gerilediler.
Hilto, "Kular getirin!" diye emretti.
Terbiyeciler ortaya ktlar. Her birinin koltuunun altnda bir dv horozu vard. Her iki kuun ibikleri
kesildiinden kafalar srngensi bir grnm almt. Et veya deri kntlarnn kesilmesiyle dman kua
tutama braklmamas amalanyordu. Gne tylerinin stnde suya dklm yan ya-nardnerliiyle
ldyordu.
Kalabalk forum'a ac veren gergin bir sessizlik kt. Terbiyeciler kumla kapl ukurda karlkl diz ktler
ve kularn nlerinde tuttular. Kularn ayaklarna yapay mahmuzlar bal deildi; uzun metal iviler lm
hzlandrr ve garantilerdi, fakat doal mahmuzlar sivriltilmi ve cilalanmt. '
Hilto, "Hayvanlarnz birbirine saldrtn!" diye seslenince, terbiyeciler, kular, birbirlerine dokunmalarna izin
vermeyecek ekilde birbirlerinin burnuna soktular, iki horozun gzleri kt kt parlyordu, balan imeye
balad. Balaryla boyunlarnn plak derisi fkeli bir koyu krmzya dnt. Kanatlarn rpyor, uup
birbirlerine saldrmak iin terbiyecilerinin elinden kurtulmaya alyorlard.
Hilto knndan ektii klcyla forum'un kar tarafndaki Gallala'nn koruyucu tanrs Bes'in tapnann
harap damn iaret etti.'Orada mavi bir flama scak esintide hafif hafif saklyordu. "Adaylar kular
salverildii zaman harekete hazr duruma geecekler. Kulardan biri ldrld zaman flama' indirilecek
ve yar ite o zaman balayacak. Kularn ne kadar zaman hayatta kalacaklarn ve yara kadarki ara
srenin uzunluunu sonsuz zek ve sagr-syle Kzl Tanr saptayacak. imdi hazr olun."
Btn gzler, hatta Nefer'le Meren'inkiler dahi birbirlerine meydan okuyan horozlara evrildi. Hilto klcn
kaldrd. Kularn tyleri dikilmiti, lgnca bir fkeyle birbirlerini paralamaya hazrlanyorlard.
Hilto, "imdi!" diye barnca terbiyeciler annda horqzlar serbest braktlar. Kumun stnde alacal bulacal
kanatlarn rparak uarcasna kotular, peneleri ve mahmuzlaryla saldrya getiler.
-394
-395-

Nefer, "Ha, Dv! Ha, Krus!" diye barnca atlar toynaklarnn altndan akllar ve kumlar savurarak ileri
atldlar. Kalabaln iinden gl bir bar ykseldi, araba da forum'un etrafn bir kez dndkten sonra
ak caddeye yneldi. Araba kent kaplarndan kp tepelere giden patikaya sapnca halkn barlar
giderek uzaklamaya balad. Patika, lden esen sabah rzgryla dalgalanan keten bayraklarla iki yzer
admlk aralklarla iaretlenmiti. Meren Nefer'e, "Bayraklar sanda tut!" diye hatrlatt. Bayraklardan birini
yanl yandan getikleri takdirde hakemler ayn yolu doru olarak batan kat etmeleri iin onlar geriye
yollard.
Atlar kollayarak dikleen yokuu onlara yry admlaryla trmandrrken Nefer bayraklar ve tozu
gzleyerek rzgrn kuvvetini ve ynn hesaplyordu. Esinti batdan sert ve scak esiyor, arkalarndaki toz
bulutunu drt bir yana datyordu. Bu olabilecek en kt rzgrd. Atlarn kuvvetini tketecei gibi, harbe ve
yay snavna sra gelince menzili artacakt. Delikanl bu dnceyi arka plana iterek dikkatini nce
tepelere trman zerinde younlatrd.
Yoku sert ekilde yukarya meyledince Nefer'n komutu zerine arabadan atladlar ve yk hafifletmek iin

atlarn yannda komaya baladlar. Dov'la Krus o kadar hzl trmanyorlard ki iki gen onlara yetimek iin
koum takmlarna aslmak zorunda kaldlar. Dorua vardklarnda Nefer onlar durdurdu ve kendi kalbinin
yz at kadar bir sre dinlenmelerine olanak verdi.
Geriye kent duvarlarna baknca uultuyu uzaklardaki bir dalgann bir mercan rifine arpna benzetti.
Kalabaln, kularn her saldrsna elik eden horoz dvnn zgn sesiydi bu. Fakat Be Tapna'nn
dklen damnda bayrak hl dalgalandna gre dv hl sryordu. Nefer kente arkasn dnd ve
engebesiz ovann br ucuna bakn dikti. Harbe hattn grebiliyordu. ki yzer adm aralklarla dizilmi
be tane hedef vard. Onlara paralel uzanan dikenli allardan alak bir it arabalar elli admlk bir menzilde
tutacakt.
Nefer arabann sahanlna srayarak, "Yryn!" diye bard. Atlar da ileriye doru yrye getiler.
Delikanl arkasna baktnda Be kulesindeki mavi bayrak hl dalgalanyordu.
Hedef izgisine doru hzlanrlarken Nefer kay bileine sard ve kendine ekidzen verdi. Harbenin
elinden kurtulup dtaki sar emberi atlamasn ve dosdoru iteki krmz daireye doru uuunu hayalinde
canlandryordu. Rzgrn flamalar dalgalandrn grd.
abako'nun hedef srasnn ortasndaki alak bir ykseltide durduunu gryordu, iteki daireye bir isabet
iin krmz flamay, baarsz bir at iin ise sar
- 396 flamay gsterecekti. Be harbe tayorlard ve sadece bir sar flamaya gz yumulacakt. lk atn baarsz
olmas halinde geri dnp harbeyi sapland yerden almak, sonra drt krmz baarana kadar komak
zorundaydlar.
Nefer dizginleri Meren'in eline verdi, arkada da Nefer'e at iin en avantajl konumu salamak iin arabay
ite yaklatrabilecei kadar yaklatrd. lk hedef ok abuk belirdi. Nefer de hemen hazrland.
"Nil!" Nefer komutu verdi. Dov'la Krus annda yrylerini olaanst gzellikteki kayma hareketine
dntrdler. Araba altnda denge buldu, Nefer de bacaklaryla harekete uyum salayarak harbeyi frlatt.
Harbe elinden kurtulduu andan itibaren iinde hibir kuku kalmad. Bileindeki kayn harbenin hzn
artracan -ayrca rzgr da hesaba katmt. Harbe rzgrn iinden geerek elli admlk mesafeyi at ve
dosdoru krmz dairenin kalbine sapland. Nefer, abako'nun, isabeti dorulayan krmz flamay
salladn grd. Bunun zerine kutunun iinden ikinci bir harbeyi kapt ve kay bileine sard. Hemen
hemen tanrsal bir gven duyuyordu. Bundan sonraki drt harbenin de ilki gibi tam olarak hedefi bulacana
emindi. kinci hedefin yaklatn grd ve atn yapt. Bayra gzlemesine bile hacet kalmad, Meren
yannda, "Bak-her, kardeim!" diye barmt. Nefer hemen nc ata hazrland.
ok yakndan uar gibi geiyorlard, dikenli it de sanki bir sisin iinde kaybolmutu. Nefer dorulup sa
kolunu at iin ileri frlatt, ancak arabann tekerlei tam o srada ite dokundu, araba da iddetli bir dn
yapt. Bir an iin devrilmenin eiine geldi. Atlar birlikte arlklarn vererek arabay dorult-tularsa da harbe
yola kmt bile. Nefer byk bir umutsuzluk iinde onun hedefin andan getiini grd. Sar flama
yukar kalkt.
Meren, "Su benim," diye dilerini gcrdatt. "Fazla yakndan getim."
Nefer, "Bu sefer ok dikkatli ol. ki krmzya daha ihtiyacmz var," diye onu sert bir sesle uyard.
Drdnc hedef yaklat ama Nefer altnda deimi olan hareketi fark etmedi. Krus yanl aya ne atm,
itle arpmak dengesini bozmutu.
Meren, "Ho, Krus!" diye seslenerek dizginlerin dokunuuyla at dengeye getirmeye alt. Tam o srada Dv
ona doru hafife eildi, Krus da onun ritmini hissederek tam drdnc hedefin hizasna gelirlerken
admlarn ksra-nkilere uydurdu.
Nefer harbeyi frlatt, Meren de yannda, "Krmz!" diye bard. "Kusursuz bir isabet! Basardn!"
-397Nefer, "Daha deil," diyerek kutunun iinden sonuncu harbeyi kapt. "Bir at daha var."
Sonuncu hedefe hzla yaklatlar. Adamlar ekilmi yaylar kadar gergindiler, btn kaslar sertlemi,
sinirleri koparcasna gerilmiti. Krus bunu sezdi, Meren'in sa elindeki dizginlerden hissetti. Hedefin
yaklatn sa gzy- j le grd, Nefer'in atn yapaca an bildi ve igdsel olarak eski kt huyuna
kaplarak admn deitirdi. Nefer tam atn yapt srada araba sarsld. Nefer buna ramen isabet
kaydedebilirdi, ama rzgr iini bozdu. Scak bir hava akm zerlerine boand; flama direklerinin stndeki
sa rglerini hoplatacak kadar kuvvetli bir esintiydi, bu. Harbe biraz yana kamt, rzgr bu hatay daha
da iddetlendirdi. Harbe saa kayd, krmz dairenin iki parmak kadar dnda kald ve d halkaya
vnlayarak sapland. abako siyah flamay bann yukarsna kaldrarak iki yana sallad, kuma katlar

grltyle sakladlar. Baarszln iaretiydi bu.


ilk turlar geersiz saylyordu. Harbeleri toplayp yeniden denemek zorundaydlar.
Nefer dudan srarak dizginleri Meren'in ellerinden hzla ekti ve dikenli itin ucundan sert bir dn yapt.
Balang noktasna dnyorlard. Delikanl atlar tm glerini harcamaya zorlad -artk onlar kayrmann
sras deildi. Nefer'in bildii kadaryla dv horozlarndan biri imdiye kadar lmt, on araba da ava
balamt bile.
Hedef sras boyunca balang noktasna doru hzla getiler, o kadar yakndan geiyorlard ki Meren
arabay tamamen durdurmadan harbeleri samanla doldurulmu vcutlardan birer birer toplayabildi. Tam bir
karavana yapan drdnc harbe yerde yatyordu, ama kayalk zemine saplanmann kargnn sapn krp
ikiye bldn Nefer uzaktan bile grebildi. Drt krmz bayra baarmak iin sadece drt harbeleri
kalm demekti. Bir tek hata burada kalmalarn gerektirecek, seme on savaya kar iki kii kar koymak
zorunda kalacaklard: sonuta ya teslim olacak ya da lesiye dveceklerdi.
Kutuda yalnz drt harbeyle srann bana vardlar, Nefer burada arabay durdurup yere atlad. Krus'un
bana koarak atn alnn okad ve, "Komutlarm aynen yerine getir, canm. Sakn umutlarm bir daha
boa karma," diye fsldad.
Ta uzaklarda alklar koptu ve en barlar kulaa gelmeye balad. Bu kez sesler hafifleyip
kaybolmadlar.
Meren, "Kulardan biri ld!" diye bard. "Av balad demektir."
Nefer bunun doru olduunu biliyordu. Horozlardan biri yenik dmt, avclar da artk onlar kovalamakta
serbesttiler. Nefer'le Meren balangtaki avantajlarn kaybetmilerdi. Avclarn arabalarnn harbe
snavndan gemeleri gerekmeyecekti. Hedef srasnn yanndan durmadan geeceklerdi. Bu kez drt
krmz bayra kaldrtmay baarsalar bile, Nefer'le Meren'in ilersinde greiler beklemedeydiler.
Mintaka'yla Merykara yan yana durmular, dv alanna bakyorlard. Kendilerine iskemle hazrland
halde, onlar oturamyorlard. Altlarndaki kanl mcadelenin kapan evrelerini seyrederken endieden
donup kalmlard.
ki dv horozu zenle eletirilmilerdi, ikisi de birok destans dvn kdemlisiydiler, ikisi de cesaret ve
dayankllklarn kantlamlard. Uzun bacaklydlar, ama baldrlarnn hrmetli kaslar vard. Zalim kara
mahmuzlary-la bir hasmn etini kemiine kadar yarabilirlerdi. Ylankavi boyunlar ve kancal dev gagalaryla
uzanp hasmlarnn tylerini ve etini yolabilirler, kann aktp zayf drdkten sonra lm tutuuna geer,
hasm yere mhlayp yaamsal organlarn paralarlard.
Daha yal kuun gn doumu kadar parlak altn ve bakr renginde tyleri vard. Kuyruu safir klaryla
beneklenmi gururlu bir alayand. br ku siyaht ama l l bir siyah, plak kafas da mora yakn bir
krmzyd.
imdi birbirlerinin etrafnda daireler iziyorlard. Uzun sre kyasya d-vmlerdi, kumlarn stne
salan kopmu tyleri bat rzgrnn scak esintileriyle etrafa savruluyordu. kisi de kan kaybettiklerinden
ar damlalar tylerinin stnde parlyordu. Kuvvetleri de kanlaryla birlikte akp gidiyor, ikisi de biraz
sendeliyordu. Bununla birlikte, gzleri dvn bandaki kadar parlak ve vahi baklyd.
Mintaka'nn eline yapm olan Merykara, "Sevgili kutsal Hathor. kisine de g ver de hayatta kalabilsinler,"
diye yakard. "Gn batmna kadar dvsnler." Kzcaz duasnn ne kadar umutsuz olduunu bile bile
devam etti. "Ve Meren'le Nefer'i ktlklerden koru."
Kara ku birden adam boyu havaya frlad, sonra gl bir kanat rpy-la ve iki ayan ileri uzatarak ne
atld. Kzl ku da onu karlamak iin havaya sramt, ama aa yukar tkendiinden karl ateten
yoksundu. Hamleye yant vermek zere bacaklarn kaldrmakta ar davrand. ki horoz etrafa tylerini
pskrterek arptlar, birlikte yerlerde yuvarlandlar, birbirlerinden ayrldklarnda da kzl horozun bir
kanad yerde srnyordu. Artk sona ok yaklamt.
-399
-398-

Merykara, "Ah Hathor, lmesine izin verme!" diye hkrd. Mintaka'nn kolunu yakalad ve trnaklarn br
kzn etine saplayarak etinin stnde parlak krmz yarm aylar brakt. Fakat Mintaka bunu hissetmedi bile.
Kzl kuun zayf halde sendelemesini, kalabaln da vahice ulumasn dehet iinde seyrediyordu.
Kara ku kazandnn farkna varmas zerine canland. O uzun ve sert bacaklarnn stnde zplayarak
tekrar havaland.

Prl prl parlayan kanatlarn alabildiince amt. Birden ta gibi derek dengesini bulmasna vakit
brakmadan kzl kua arpt ve onu yere mhlad. Kzl kuun kanatlan hafif hafif titriyordu. Siyah ku
gagasyla hasmnn gzne nian ald, bu olmaynca hasmnn sarkk yanan yakalad ve oraya yapp
kald.
Kzl ku ayaa kalkabilmiti, ama siyah ona kilitlenmiti. Kzl ku ac iinde srkleniyor, bu arada
hasmnn arln da beraberinde gtryordu. Kzlar uultularn arasnda seslerini duyurdular: "Brak onu,
Seth'in kara glgesi. Brak onu, yaasn!"
Kzl horoz kara olann dv alannn etrafnda dolatrd, ama att her adm bir ncekinden daha
halsizdi, sonunda da kzlarn durduu yerin hemen altnda parmakln dibinde yld kald.
Birisi, "ld!" diye bard. "Dv sona erdi. Avclar gitsinler."
Mintaka, "Hayr! Daha yayor!" diye haykrd.
Kara ku hasmnn ban salverdi ve onun stne bindi. Kzl ku kuvvetinin ve cesaretinin son katresiyle
ayaa kalkmaya kendini zorlad ve her iki kanadn da kumun iinde sryerek ve yanandaki kesikten
kanlar szlerek ayaklarnn stnde salland.
Kara ku aralarndaki mesafeyi ler gibiydi. Birden havaya srad ve bir an boyu kurbannn yukarsnda
havada duruyor grnd. Sonra hasmnn stne dt ve her iki mahmuzunu sonuna kadar iterek kalbiyle
akcierlerine saplad. Kzl horoz hasmnn altnda serili kald. Gagas sessiz bir lm l-yla sonuna
kadar almt, kanatlar da zangr zangr titriyordu.
Kara horoz lein tepesinde duruyordu. Kafasn arkaya atarak bouk bir zafer t salverdi. Ses Mintaka'y
vcudunun en derin noktasna kadar titretti.
"Tanr konutu! Dv bitti!" Hilto kan iindeki paralanm lei boynundan tutup kaldrd; ayn anda Bes'in
kulesindeki flama da indi. Hilto atlarnn arkasnda melip beklemekte olan srclere dnd.
"Kzl Yol'a gitmekte serbestsiniz!" diye bard. "Arabalarnz lme ya da zafere srn!" Kamlar saklad,
atlar balarn arkaya attlar, yelelerini silktiler, on
sava arabas da kalabal tekerleklerinden kartarak, kadnlar bartarak, erkekler de alk tutturarak
forum'un etrafn bir kez dnd. Sonra arka arkaya kent kaplarndan ktlar ve flama dizisini izleyerek
tepelere doru kopup gittiler.
6?
Atlan okayp sevmek ve onlara gven vermek Nefer'in birka saniyesini daha ald. Her iki atn boynuna
birer kolunu dolad ve onlara sevgisini fsldad. Sonra geri dnp arabaya atlad. Atlar nce yrtt, sonra
onlar yavaa ekin gidie zorlad.
Ancak atlar tam bir uyum halinde komaya baladklar vakit delikanl, "Nil!" komutuyla ritmlerini deitirdi.
kinci deneme iin hedef srasna doru drtnala yol alrlarken Nefer dizginleri Meren'e verdi. Ona bakaca
bir uyarda bulunmad, Meren'in fiyaskoyla sonulanan ilk denemelerinden dolay hl ac ektiini biliyordu.
Nefer bir yandan kay bileine dolarken yine ritmini bozacann iaretini arar gibi Krus'un kulaklarna
bakt, ama aygr kulaklarn dikmi vaziyette ayn tempoyla komay srdryordu, ilk hedefin hizasna
geldiklerinde de ritmini bozmad, frlatlan harbe de dosdoru iteki krmz dairenin kalbine sapland.
Hemen arkasndan sra ikinci hedefe geldi. Nefer tm dikkatini ve gcn atna verdi, harbenin ucu da i
halkaya derinlemesine sapland. Nefer'in yannda Meren susuyor, atlar tm ruhu ve hneriyle ynetiyordu.
nc harbe hedefe doru uarken tpk bir gne n gibi ldyordu. abako da yeni bir isabet iin
krmz flamay sallad.
Sonuncu harbe Nefer'in elindeydi, kay da bileine sk sk sarlyd. Otoriter, ama ayn zamanda gven
verici bir tonla atlara, "Bir tane daha. Benim iin bir tane daha," diye mrldand.
Krus yle bir toparlanp enesini ksacak olduysa da ritmini bozmad, Nefer de harbeyi frlatrken krmznn
tam ortasna isabet ettireceini bildi. Harbe daha havadayken atlara, "Na! Ha! Koun!" diye bard. Atlar da
kayma hareketinden drtnala kouya getiler, yle ki Nefer arkaya doru savrulma-mak iin bacaklarn ap
emniyet ipine yapmak zorunda kald.
abako krmz flamay bann yukarsnda dalgalandrd. Sesi ta ilerden duyulabiliyordu. " Bak-her
majesteleri! Baardnz!"
Fakat Nefer kaybettikleri zaman asla telafi edemeyeceklerini biliyordu, avclar onlara drtnala yetimek
zereydiler.
-401 Bycler Kral / F: 26
-400 -

Flama sras geni bir ember izdirdikten sonra onlar dikey duvarl derin bir kanyonun kenarndan
geirerek ve bir dizi doal dzl trmandrarak kuzeye gtrd. Burada plak topran yumuak eftali
rengi, arazinin sert ve kra doasn sanki yalanlyordu.
nc ve son dzle kan basamak Gallala'dan trmanan daha gl seyircilerden elli kadar tarafndan
doldurulmutu.
Nefer'in arabas yaklarken onlar en barlarla karladlar ve gemeleri iin ikiye ayrldlar. Dzln
tepesi yass ve przszd. Bu akln orta yerinde de greiler bekliyordu.
Her biri, beyaza boyal talarla iaretlenmi kendi dairesinin iinde duruyordu. Nefer alk tutarak ve
heyecanla glerek koan kalabalkla birlikte onlara doru ilerledi. Delikanl, ta halkalara az kala arabay
durdurdu, beklemede olan iki seyis de hemen dizginleri almaya kotular.
Nefer arabadan atlarken, "Birer kovadan fazla su imesinler," diye onlar uyard. Atlara su imesine izin
verilen ilk mola yeriydi buras, ama Nefer hayvanlarn karnnn imesini istemiyordu.
Nefer'le Meren alelacele deri zrhlarn ve altlarndaki ksa eteklerini syrdlar ve gnein altnda anadan
doma plak kaldlar. dmanla kusursuzlua erimi diri gen vcutlar grnce, kalabalktan hayranlk
mrltlar ykseldi. Aa snftan dk ahlak dzeyli baz kadnlar da heyecanlarndan uludular ve ehvetli
hareketlerle oynamaya baladlar.
Geen her saniye imdi avclarn arabalarn biraz daha yaklatryordu. Nefer dans eden kadnlara bakmad
bile, Meren'le birlikte kendileri iin seilmi greinin bekledii halkaya doru ilerlediler. Nefer beyaz
talarla izilmi dairenin dnda durdu ve bunun ortasnda duran Urlu Polios'a bakt.
Adam yle olaanst iri veya uzun boylu deildi, Nefer'den daha iri ve daha ar saylmazd. Hakemler
onlar adilane eletirmilerdi. Ancak Polios'un stnde gereksiz yan ya da etin katresi yoktu. Kendini
dve hazrlad, vcudunun ter ve yadan parlamasndan, kaslarnn da imi ve kanla dolmu
olmasndan belliydi. Adamn her yanna sert sfat yaktrabilirdi.
Omuzlarnn eni beliyle kusursuz orantl, karn dmdz, bacaklar uzun ve esnekti. Kollarn gsnn
stnde aprazlam olarak duruyor ve Nefer'e kat ve donuk bir bakla bakyordu.
Nefer derin bir soluk ald. Taita'nn uyarlar imdi syleniyormu gibi ku-landayd. "Sol dizi. Adamn tek
zayf noktas bu."
-402Delikanlnn bak greinin sz konusu bacana kayd, ama Polios'un sol dizi de grnrde sa dizi
kadar glyd. Bir zeytin aacnn gvdesi kadar sert ve yenilmez gzkyordu.
Nefer boazndaki altndan tlsma dokundu ve talarla evrili daireye admn att. Halk uluyor, cyaklyor ve
baryordu. Polios ellerini dizlerine dayad, srtn kamburlatrd ve bir ylannkinden farksz donuk ve
acmasz bakn delikanlnn zerine dikti.
Nefer ilk adm kendisinin atmas gerektiini anlamt; Polios'un hi acelesi yoktu nk. Grevi, avclarn
arabalar yetiene kadar Nefer'i oyalamakt. Nefer rakibinin etrafnda bir kere dnd, Polios da onunla yz
yze gelmek iin ar ar dnd.
"Evet," dedi Nefer kendi kendine. "te belli oldu: sol ayann ucunu sryor." Ama bu o kadar kk bir
kusurdu ki Taita'nn uyars olmasa dnyada fark etmezdi.
Taita ona, "Eski bir yarann kalntsdr," demiti. "te!" Byle diyerek tam yerini iaretlemek iin
baparman Nefer'in dizine bastrmt. htiyar adam bundan sonra devam etmiti. "Ama sen yine de onu
sakn hafife alma. Adam bir katilden farksz, ite bu favori numaras ve bunda hemen hemen kar
gelinemez gte." Taita bu hareketi de delikanlya gstermiti.
Nefer dairenin br yanna dnd ve Polios da onunla birlikte dnd. Nefer imdi grebiliyordu: adamn
dizkapann altnda doal olmayan bir oyukluk vard. Bir saniye daha fazla harcamay gze alamazd.
Onun iin aray kapad.
kisi de oyunun klasiklemi ilk aamasna getiler. Kavrama hareketlerine giritiler, silkmeyi denediler,
tutu pozisyonlarn deitirdiler, arlk merkezlerini deitirdiler, rakibin dengesini lmeye altlar.
Derken Polios ne atld ve Nefer'in gardnn altna hamle yapt. Delikanl her ne kadar byle bir manevra
beklemise de uzun bir kolun beline sarlmasn nleyemedi. Kendini birdenbire havalandrlm buldu,
ancak ayaklarnn ucu yere deiyordu. Polios, delikanl kollarnn arasnda olduu halde frldak gibi dnd
ve onu arkaya doru dndrerek denge bulmasn nledi. Derken sa dizinin stne dt ve Nefer'i de
kendisiyle birlikte drd. br aya salam ekilde yere basyor, sol baldr da yere paralel duruyordu.
Nefer o bacan stne dt ve bbreklerinin hizasna darbeyi yedi. Bu toslamann aslnda omurgasn

koparmas gerekirdi, Nefer neyse ki vuruu Meren'le defalarca denemiti. Gerilimi karlamas iin srtn
kamburlatrd, ayn zamanda da gcn kesmek
-403-

iin her iki topuunu da yere arpt. Omurlar son limitine kadar gerildii iin buna ramen omurgasnn
atrdadn hissetti.
Polios st gvdesinin toplam arlyla stne bindi, ama Nefer srtnn altna uzand ve Polios'un dizini sa
eliyle hapsetti.
Taita deriden bir topu yzeyinde derin bir iz brakacak kadar kuvvetle sktrarak sa elinin baparman
sertletirmesi iin Nefer'i saatlerce altrmt. Taita bununla da yetinmemiti. Nefer'e bu egzersizleri
srdrtm, delikanl sonunda ba ve iaret parmaklarnn arasnda bir deniz kabuklusunun kabuunu
atrdatmay baarmt. Taita bundan sonra ona hasmnn dizka-pann altndaki yarann tam yerini ve
orasn paralamak iin uygulayaca basncn ynn gstermiti. Nefer o noktay buldu ve baparman
tibiann bayla oynak dizkapann arasndaki oyuun iine bastrd.
Gsterdii abadan sa kolunun her bir kas imi, gzleri de sanki yuvalarndan frlamt. Sonra
birdenbire baparmann ucunun altnda bir eyin ktn hissetti ve son bir aba daha gsterdi.
Baparma daha da derine indi, zayflayan kkrdakla veter yrtlrken atrdad ve patlad, dizkapa da
Nefer'in penesinde kalkarak yerinden kt.
Polios haykrd. Bu ylesine dayanlmaz bir strab dile getiriyordu ki ringin kenarn dolduran seyirci
saflarndaki uultuyu bastrd. Grei delikanly salverdi ve Nefer'i kendisinden uzaklatrmaya alt,
fakat delikanl yaral dizkapan brakmayarak kendini yana att. Bebek kadar aresiz kalan Polios duyduu
acdan hkrmaya balad.
Nefer adamn stne bindi ve suratn topran iine bastrd. Sol bacan Polios'un altna soktu, Polios da
kar koyamad. Nefer paralanm baca, topuu adamn kabaetine deene kadar kvrd ve btn
arlyla bastrd. Polios bir insan tarafndan karldna inanlmayacak kadar korkun bir lk kopard.
Nefer, "Teslim ol!" diye emretti, ama Polios duyduu acdan konuamad gibi, sanki felce uramt.
Hakem koarak Nefer'in omzuna dokundu ve karlamay kazandn ilan etti.
Nefer ayaa srad ve Polios'u yerlerde kvranr ve sayklar halde brakt. Delikanlnn zaferinin srati
karsnda akna dnen seyirciler, iki yana ekilerek ona sessizce yol verdiler.
Nefer kalabalk iinden birinin, "O bacan stnde asla bir daha yryemez," dediini duydu, ama arkasna
bakmayarak br ringe kotu ve bunun etrafn eviren adamlar iterek kendine yol at.
-404Meren'le Timsah Sigassa birbirlerine gs gse kilitlenmilerdi. Ringde yerlerde yuvarlanyor, kh biri,
kh teki ste kyordu. Nefer, Meren'in yaralanm olduunu bir bakta fark etti. Sigassa'nn hasta derisi
kaln ve kemiksi, aclara kar duyarszd, adam da bunu bir silah gibi kullanarak hasmna srtn-yor,
Meren'in etlerini yrtyor, gsyle kollarndaki s yrtklardan kann szl-mesine yol ayordu. Taita onlar
buna kar uyarmt, ama Sigassa'nn iren kucaklamalarndan kurtulmak mmkn deildi, Meren de
yenik duruma dmek zereydi. Nefer tam zamannda yetimiti.
Kzl Yol'un kurallar kasten adaylarn aleyhine iliyordu. Bununla birlikte, bir adayn arkadann yardmna
gelmesine izin veriliyordu. Ancak onun kendi rakibini yenmesinden sonra. Adaylara verilen tek tuk
dnlerden biriydi bu. Nefer de bundan olabildiince yararland.
Nefer ringe girer girmez eildi ve yerden gvercin yumurtas byklnde beyaz bir akl ald. Meren'in
yardmna koarken ta avucunun orta yerine koydu, parmaklarn ve baparman onun zerine kapad ve
ta o kadar sk tuttu ki parmak boumlan basntan beyazlat. Yumruunu bir marangozun ekici kadar
etkili bir ekice dntrmt.
Halk bararak Timsah' uyard, grei de bir tek hzl hareketle Meren'i salverdi ve ayaa kalkt. Ban
eerek Nefer'e saldrd. Adamn dazlak ve yumrulu kafasnn ldrc bir lobut olduuna dair Taita onlar
uyarmt. Sigassa daha ilk hamlesiyle Meren'in iki kaburgasn atlatmt, imdi de ayn eyi Nefer'e
yapmaya hazrlanyordu.
Nefer doru zaman iyi hesaplayarak onun yaklamasna izin verdi, yere salam bast, sonra sa
yumruunu, Sigassa'nn enesinin Taita tarafndan kendisine gsterilen yerine arpt. Sigassa'nn
hamlesinin hzyla arl, darbenin arkasnda Nefer'in omuzlarnn toplam gcyle karlat. Pullu iri kafa

arkaya savruldu ve Sigassa'nn bacaklar vcudunun altnda pelteleti. Fakat hamlesi onu ileri gtrmeyi
srdrdnden iaret talarnn stne boylu boyunca serildi.
plak bir yumruun silah olarak kullanldn kalabalk iinde hi kimse o vakte kadar grmemiti. Sigassa
tamamen hareketsiz olarak yattndan Nefer bile sonuca armt. Delikanl bir saniyenin iinde kendini
toparlad ve, "Sigassa ringi terk etti. Kaybetmi saylr!" diye hakeme bard.
Hakem de bararak bunu dorulad. "Nefer Seti bu karlamay kazand. Sigassa kaybeden taraf. Yoluna
devam edebilirsin, Nefer Seti!"
Nefer, Meren'e kotu ve onu ayaa kaldrd. "Yaralandn m?"
-405Meren, "Kaburgalarm!" diye soludu. "Hayvan herif boadan farksz toslad."
'Yola devam etmeliyiz."
"Tabii." Meren toparland ve omuzlarn dorulttu. Duyduu acdan yz klden farkszd. "nemi yok." Ama
arabaya koarken delikanl gsnn yann tutuyordu. Attklar etekleri alelacele stlerine geirdiler.
"Bu fazla uzun srd. Vakit kaybediyoruz." Delikanllar arabaya atlarken ikisi de tepelerin dzlk yamacnn
aasndaki ovada dizili harbe hedeflerine baktlar.
Meren, "ite oradalar," diye homurdand. Gne nda hayal gibi gzken toz bulutunu grdler. Avclarn
arabalar havada asl tozlarn altnda hl koyu renkli beneklere benziyorlard, ama delikanllarn gzlerinin
nnde giderek bymekteydiler.
Syleyecek bir ey yoktu. Avclar greiler tarafndan snanmayacaklar-d. Ta emberlerinin yanndan
drtnala geeceklerdi.
Nefer'le Meren ellerindeki kck avantaj ne kadar kolay kaybedebileceklerinin bilincindeydiler. Bir tek
yanl adm ya da yanl hesap yeterliydi.
Nefer dizginleri kavrayarak atlara seslendi. Dov'la Krus sahipleri greirken dinlenmilerdi. Birden tm
gleriyle harekete getiler, ilerde parkuru iaretleyen sra sra bayraklar geni bir kavisle tekrar gneye,
yarmaclarn geldikleri yne dnmeye balyordu.
'Yar yolu atk!" Meren neeli gzkmeye alyordu, ama atlak kaburgalarnn verdii ac sesine
yansyordu. Ald her soluk bal bana bir ikenceydi. Ovay atlar ve dzlklerin bir dizi dev basamakla
uurumun eteine indii noktaya geldiler. Aaya, sulanan topraklardaki krsal alanlara ve itlerle evrili
ayrlara baktlar. Onlar eviren arazilerin sar ve boz renklerinin; Gallala'nn bu uzaklktan insan elinden
km deil de doal gibi gzken toprak rengindeki kulelerinin ve damlarnn yannda alacak bir
yeillikteydi buralar.
Delikanllar ileriye baktlar. Kanyon nlerinde bir ejderin boaz gibi alyordu. Yanlar trmanlamayacak
kadar dikti ve glgeli mor derinlerin iinde kayboluyordu. Yarlarn doruunu eviren patikada kk insan
gruplar vard. Bunlar, harbe snavn izlemi olan ve kestirmeden okuluk yarmasn seyretmeye koan
seyircilerdi.
Nefer avclardan birka metre avans kazanmak amacyla atlar zorlayarak arabay dzln basamaklarna
srd. Krus bu noktada harbe snavndaki yanllarn byk lde dzeltmeye giriti; byk gcyle onlar
gtryor ve yanndaki Dov'a cesaret veriyordu. Bylece kanyonun azna vardlar ve
bunun kysnda yarmaya koyuldular. Uuruma o kadar yakndlar ki tekerleklerin savurduu akllar
bolua uuyordu. Krus bolua yakn kenarda olmasna ramen hzn hi kesmiyor, btn yrei ve
iradesiyle kouyordu. Nefer moralinin ok, hem de ok dzeldiini hissetti.
"Onlardan nce kprye varabiliriz," diye rzgrn iine bard. "Ha gayret, Krus! Ha gayret Dv!"
Nefer ileriye baknca Taita'nn bakasyla kartrlmayacak uzun boylu siluetinin uurumun banda
durduunu grd. Kanyonun br yanndaki okuluk hedeflerine bakyordu. Araba arkasnda durup genler
yere atlaynca ban evirmedi.
Taita bir akam nce, "Bat rzgr estiine gre okuluk ve kanyonun almas kesin sonucu belirleyecek.
Sizi orada bekleyeceim," demiti.
Delikanllar yaylan ve okluklar aldlar ve arabalar bekleyen seyislere brakarak yarn kysnda Taita'nn
yanna kotular.
Nefer, bir ucunu ayaklarnn arasnda yere dayad byk sava yayn bir yandan tm gcn ve arln
vererek gererken, "Harbe snavnda vakit kaybettik," dedi.
Taita, "Krus fazla hevesliydi," dedi. "Ve sen de yle. Ama gemie bakmann bir yarar yok. leriye bak!"
Derin boluun tesinde hafif bir bambu iskelesine bal olan hedefleri iaret etti.
Harbe hedefleri srasnda olduu gibi burada da be hedef vard. Bunlar, her biri iskelenin aprazlarna

keten ipliiyle asl iirilmi domuz sidii torbalaryd. Birine atlan okun kazara tekine apmamas iin
birbirlerine yeterli uzaklktaydlar. Asl olduklar ip hemen hemen elli, altm santim uzunluun-dayd, bu da
onlara hareket zgrl veriyordu. Hava kadar hafif olarak bat rzgryla dans ediyorlar, ynleri
kestirilemeyecek biimde kh yukar hoplu-yorlar, kh dallar yapyorlard.
Aralarndaki geni boluk menzilin doru olarak hesaplanmasn hemen hemen olanaksz hale getiriyordu,
bat rzgr da yarlar boyunca bir anafor gibi frl frl dnyordu. Kanyonun bu yannda hissettikleri rzgrn
gcyle yn kardakinden farkl olacakt. Bu ise oklar da hedefler kadar etkileyecekti.
Nefer okluun iinden uzun bir oku ekerken, "Menzil ne kadar, Yal Babam?" diye sordu. Taita o sabahn
daha erken bir saatinde kanyonun bir yanndaki dik ann bir kenarn admlaryla lmt. Daha sonra,
kar taraftaki hedeflerin oluturduu ay bir tahtann stndeki iviler ve sicimlerden olu-407 - 406-

an garip bir dzenle hesaplamt. Bu lmleri, Nefer'in kestiremedii bir biimde kanyonun kar yanna
kadarki mesafeyi hesaplamada kullanmt.
Taita imdi ona, "Altm be metre," diye yant verdi. Nefer yarn ufalanan kenarnda pozisyonunu alrken bu
bilgiyi rzgrn hz ve ynyle ilgili kendi hesaplarna ekledi. Meren de elinde daha hafif svari yayyla
yannda yerini ald.
Nefer, "Horus'la tanra adna balayalm!" diye dua etti. ki arkada ayn anda oklarn saldlar.
Nefer'in oku iskelenin aprazlama tahtasnn zerinden geti. Fazla uzaa ve fazla yksee gitmiti.
Meren'in oku daha keskin bir a izerek rzgrn iine doru yola kt. Yrngesinin tepesine doru
yavalarken rzgr tarafndan kavrand ve sola doru yn deitirdi. Menzilinin sonuna doru da rzgrda
sallanan domuz sidik kesesi hattna doru de geti ve hedefinin tam ortasna arpt. Domuz sidik
kesesinin patlaynn plof sesi kulaklarna geldi.
Seyircilerin arasndan sevin barlar ykselirken hakem isabeti yksek sesle ilan etti, fakat Meren
yaynn kiriine yeni bir ok yerletirirken, "Bu rastlantyd," diye homurdand.
Nefer, "Okluundaki baka rastlantlara da seve seve kabul," dedi ona. "Bak-her, kardeim, Bak-her."
kisi de ayn anda oklarn saldlar. Meren'in oku bu kez hedefe ulaamad ve yarn kayalarna takrdayarak
arpt. Nefer de hedefi on santimlik bir farkla skalad ve yollad rzgr iin Seth'i lanetledi.
Kzl Yol, harbelerden farkl olarak kullanlan oklarn saysna hibir limit tanmyordu. Tek koul, btn
oklarn yara balarken arabaya yklenilmesi gereiydi, byle olunca da arlkla say arasnda bir tercih
yapmak sz konusuydu. Arkadalarn ikisi de ellier oku yanlarna almlard, fakat Nefer'in uzun oklarnn
her biri Meren'inkilerin ikisi arlndayd.
Nian aldlar ve skaladlar, bir daha nian aldlar ve tekrar skaladlar.
Taita rzgr ve her okun hareketini incelemiti. Gvenilmez rzgrn iddetiyle gdsn hissetmek iin
btn gcn toparlamt. Rzgrn akn ve gcn neredeyse berrak bir nehirdeki akntlar gibi
gryordu.
Nefer'e, "Ayn yne nian al, fakat benim komutumu bekle," diye emretti.
Nefer yay sonuna kadar gerdi ve sa kolundaki btn kaslarn titremesine ramen yay ylece tuttu.
Taita rzgr okudu, onun paras oldu, onu benliinin en derininde hissetti. "imdi!" diye fsldad, ok da
boluun ykseine srad ve kaprisli havada
-408duraksad. Sonra, tepede uan bir ahin gibi kendini toparlad ve hedefin zerine iner grnd. sabet alan
sidik bezi patlad, kalabalk da sevinle uludu.
Taita, "Sonraki!" diye emretti, Nefer de yay gerdi, yksee ve ikinci sidik
torbasnn sana nian ald.
<
Taita, "imdi!" diye fsldad. htiyar adam aklnn gcyle okun uuunu ynetir gibiydi. sabetin hemen
ncesinde bat rzgr inat edermi gibi onu saptrmaya alt, ama ok yolundan amad, sidik torbas da
sert bir atrtyla patlad.
Taita, "Sonraki. Yay ger!" diye fsldad. Kalbin bir at kadar ksa bir sre sonra da, "imdi!" dedi. Ok bu
kez sidik torbasna neredeyse deiyordu, ama son anda hedef yana zplad.
Nefer, Taita'nn komutu zerine bir daha harekete geti, ama yukarya ve sola doru btn bir ok uzunluu
kadar skalad. Byk yay kullanmann zorluu delikanlya fazla gelmiti, sa kolu sancyor, kaslar kramp

yapyor ve irade d zplyordu.


Taita, "Dur!" diye emretti. "Lostris'in Tlsm'n sa elinde tut ve dur."
Nefer yay elinden brakt ve altndan tlsm sa eline alp ban eerek dua eder konumda durdu. Yay
eken koluna kuvvetin yava yava akmaya baladn hissediyordu. Meren hl kk yayla urayordu,
ama krk kaburgalarnn acs yznden hemen hemen iki bklm olmutu ve soluk yznden terler
akyordu.
Tam o srada yayn yukarsndaki kalabaln arasnda bir kprt oldu, hepsi dnp dzle baktlar. Birisi,
"Geliyorlar!" diye bard. Bakalarnn da bara katlmalaryla uultu kulaklar sar edici bir dzeyi buldu.
Nefer ban kaldrd ve birinci arabann ufuk izgisinin zerinden gm-brdeyerek getiini grd. Araba
yeterince yakn olduundan dizginleri tutann, altn rengindeki salar rzgrda uuan Daimios olduunu
grd. Arkasndan dz bir izgi halinde br arabalar geliyordu. Srclerin atlara bardklarn ve
tekerleklerin engebeli arazinin stndeki takrtsn hayal meyal duyuyordu.
Taita, "Onlara bakma," diye emretti. "Onlar dnme bile. Sadece hedefi
dn."
Nefer yaklaan araba dizisine arkasn dnerek yay yksee kaldrd.
Taita, "Ger ve dur!" dedi. Rzgr birden durdu. "imdi!" Ok hi amadan kanyonun br yanna kayd ve
drdnc torba patlad.
-409Nefer okluktan bir ok daha ekti, ama sonra ok elndeyken derin bir umutsuzlua kapld l ynnden done
done gelen bir toz burgac hedef srasna doru yuvarlanyordu Toprak rengindeki toz, kum ve dknt
perdeleri menzili karanla bodu, son kalan torba derinlerinde kayboldu
Arkalarndaki tepelerin ykseklerinde bulunan avc arabalarnn srcleri zafer barlar kopardlar, Nefer
de kasrgann uultusunun arasnda Da-mos'un sesini duydu "imdi durup benimle dveceksin, Nefer
Seti "
Hakem Sokko da, "Son bir hedef kald, ondan sonra yolunuza devam edebilirsiniz," diye bard
Nefer itiraz etti "Hedef yok ki "
Sokko ona, "Ad olmayan tanrnn iradesi bu," dedi "Ona boyun emelisiniz"
Tata da, "Orada'" diye bard "Daha byk ve daha gl bir tanrann iradesi ite orada " ihtiyar adam
kanyonun kar yakasndaki youn sar toz bulutunu iaret ediyordu
Derken torba bulank bir goln derinlerinden yukar szlen bir mantar gibi sicimini srkleyerek toz
bulutunun yukarsna ykseldi ve scak havann iinde kayd
Tata, Nefer'e dondu "Tanra Lostrs adna imdi Artk yalnz o sana yardm edebilir "
Nefer, "Tanra adna'" diye bard ve byk yay dorultarak frtnann kucandaki minik balona nian ald
Ok ykseldi, ykseldi, hedefin solundan geecekmi gibi grnd, ama sidik torbas annda onunla
bulumak iin dal yapt Ustura kesknlndek ok ucu torbay yard, balon da patlad ve rzgrla birlikte
paavra gibi srklenip gitti
Sokko, "Tam isabeti" diyerek onlara yolu at Nefer yay elinden att ve arabaya kotu Meren de krk
kaburgalarn koruyarak arkasndan atld Dov'la Krus birlikte ilen frlaynca kalabalk barlaryla onlara
cesaret verdi Kovalayanlarn fkeli barlarn duymasna ramen Nefer arkasna bakmad
Bin adm kadar ilerde byk asma kpr ba dondurucu derinlikteki boaz kydan kyya kat ediyordu, ama
ona erimelerinden nce atein iinden gemeleri gerekecekti
abako kprden geiin hakemiydi Nefer le Meren'n o snav atlatma larndan sonra harbe hedeflerinin
bandan drtnala gelmiti imdi de kpr
-410 deki gzlem konumuna yerlemiti Butun Kzl Yol'un en can alc bolumu buydu
Adaylarn orada bir seim haklar vard Kprye erimek iin ate duvarndan gemeyi red edebilirlerdi
Bunun yerme uzun yolu seip tepelerin daha hafif bir eimle indikleri vadiyi ama yoluna gidebilirlerdi Ancak
bu yol parkura hemen hemen k fersah ekliyordu
abako kprnn banda duruyor ve okuluk snavn atlatan Nefer'n avclar peinde olduu halde
arabasyla uurumun kysndan ona doru yar temposuyla gelmesini seyrediyordu
abako'nun gnl Fravun'undan yanayd Ama Kzl Tanr'ya olan ball daha ar basyordu Nefer'n
baarmasn butun kalbiyle dilemesine ramen, ona ayrcalk tanmaya cesaret edemezdi ylesi kutsal
yeminine ters der ve olumsuz ruhunu tehlikeye atard
ite gz att Adamlar yanar haldeki mealelerle bunun dibine omel-mlerd t k adam boyundayd ve

bu scak ve kuru rzgrda ra gibi yanacak olan kurutulmu ot balyalarndan oluuyordu t yarm daire
biiminde rlmt ve her bir ucu uurumun kysna tutturulmutu Kprnn ban kollarnn arasnda
tutuyor denilebilirdi Etrafn evirip dnmenin hibir yolu yoktu Kprnn bana ulamak iin adaylarn tn
iinden gemeleri zorunluydu
abako atein yaklmasn istemeye istemeye emretti Mealecler tn bir ucundan tekine koarak alevlen
tn dibinden srklediler Otlar hemen tututular ve ate koyu krmz renkli alevler ve kara dumanlarla ge
doru ykseldi
Nefer ilerde ykselen alev duvarn grd Bunun olacan beklemesine ramen rkt ve bu noktaya dek o
kadar eziyete katlanan atlar hesabna korktu Krus'a baknca dumann kokusunu alan ve alevlerin rzgrda
dalgalandklarn gren atn kulaklarnn ilen gen oynadn grd
Derken delikanl gerisinde Damos'un alayla seslendiini duydu "Uzun yola sap Nefer Seti Ate nazik
derme gre fazla scak "
Nefer onu duymazlktan geldi ve hzla yaklatklar ate duvarna bakt Grebildii herhangi bir zayf nokta
yoktu, ama en yakn u daha nce yaklmt ve oradaki alevler daha hzl ve daha iddetli yanyordu Nefer
bakarken kuru otun bir balyas tn iinden derek dar bir aralk brakt Delikanl buradan kpr ban
hayal meyal seebiliyordu
-411 Derhal o arala yneldi ve yannda duran Meren'e, "Ban rt!" diye seslendi. Ba rtlerini balarna
sardlar, torbalardaki suyu da zerlerine serperek ba rtleriyle etekliklerini slattlar.
Nefer, Meren'e, "Gz balarn hazrla," dedi.
imdi o kadar yakndlar ki atein sanki onlar karlamak ister gibi scan zerlerine saldn
hissediyorlard. Krus ritmini bozdu ve karsnda dans eden alev duvarna direnmeye koyuldu.
Nefer, "Ata bin!" diye emretti, atlar hl bir yandan koarken hayvanlarn arasndaki araba oku boyunca
koarak atlarn srtna zpladlar. Nefer, Krus'un boynuna uzanarak hayvanla sakin bir sesle konutu.
"Korkacak bir ey yok canm. Gz ban biliyorsun. Sana zarar vermeyeceimi biliyorsun. Bana gven,
Krus! Gven bana!" Byle diyerek hayvann gzlerini kaln ynl kumala rtt ve onu dizleriyle
ynlendirerek ateten duvara doru srd. Scak stlerine dalga dalga boanyordu. Islak giysilerinden
buharlar kyordu. Nefer ellerinin st derisinin kabardn hissetti. Krus'un yelesinin ular da karard ve iin
iin trdamaya balad. Ama atlarn ikisi de hzla komay srdrdler.
Tutumu ot duvarna tosladlar, otlar da etraflarnda adeta patladlar. Nefer gzlerinin kafasnn iinde
kavrulduunu hissediyordu. Onlar kapad ve Krus'u ilerlemeye zorlad. Bylece arkalar sra kvlcmlar ve
ate paralar srkleyerek itin br yanna ktlar.
Nefer kolunun altndan arkaya baknca Daimios'un arabasn ate duvarnda az nce getikleri arala
doru srdn grd.
Daimios'un atlarnn gzleri bal deildi, alevleri grnce devam etmeyerek aha kalktlar ve ilerlerinde
grdkleri dehetten kamaya altlar.
Nefer, Dov'un stndeki Meren'e, "Daimios'un atlar gemeyi reddettiler!" diye bard.
ki gen kpr bana gelince atlarnn dizginlerini ektiler ve onlar durdurdular.
Nefer, "Sakn gzlerindeki ba karma!" diye emretti. "Sakn boluu grmesinler."
Kprnn iskelesi kasten bir arabann gemesine izin vermeyecek kadar dar yaplmt ve bir arabann
arln tamayacakt, iki gencin arabay paralarna ayrmalar ve para para karya tamalar
gerekecekti. Meren atlar koum takmlarndan ayrrken Nefer de ekici kavrad ve bronz ivileri
poyralardan skmeye giriti Sonra tekerlekleri skt. O bir tanesini, Meren de tekini ald ve kprnn
bana kotu.
Kpr sallanyor ve rzgrn keyfince dalgalanyordu. ki gencin omuz omuza gemelerine dahi izin verecek
kadar geni deildi. Nefer duraklamadan dar yoldan koup geti, Meren de hemen arkasndan onu izledi.
Kpr ayaklarnn altnda ak denizdeki bir geminin gvertesi gibi kprdyordu, ama genler bu hareketi
dengeliyorlar ve gzlerini uzak kydan ayrmayp altlarndaki korkun bolua ve boazn keskin kayalarla
di di olmu tabanna bakmamaya abalyorlard.
Kprnn kar ucuna ulatlar, tekerlekleri braktlar ve geri kotular. Yanan itin banda alevler hl
Daimios'a yol vermeyecek kadar yksek ve iddetliydi, yleyken adamn atlarn krbaladn ve onlara
kfrler yadrdn gryorlard.
Su torbasn, oklardan artakalanlarla btn br gereksiz donanm braktlar ve arabann kasasn bir arada
kaldrdlar. Onu kprnn stnde tarlarken rzgr uzun omaklarn ucundaki sa rglerini

havalandryor ve neeyle kamlyordu. Dikkatle atlan her adm sanki btn bir mr sryordu, ama
sonunda kprnn br ucuna ulatlar, kasay braktlar ve geriye kotular. Nefer arabann okunu ald ve
omuzlarnn stnde dengeye getirdi. Meren koum takmyla kllar yklendi ve ayn yolu tekrar yaptlar.
imdi geriye yalnz atlarn kprden geirilmesi kalmt.
Geri dndklerinde alevlerin snmek zere olduunu, fakat itin kt yerde hl frn scaklnda
ldayan kaln bir kl yata braktn grdler. Avclardan biri olan Rastafa krba ve tehdit dolu
barlarla atlarn buraya srd, fakat birka adm atmalarna kalmadan atlarn bacaklarnn derisi yand ve
altndaki krmz et meydana kt. Atlar duyduklar acdan kineyerek ve ifteler atarak srclerine ramen
geri dndler.
Nefer'le Meren kpr ayaklarnn altnda sallanrken yeniden geriye kotular. Dov'la Krus gzleri bal olarak
sabrla bekliyordu. Delikanllar hayvanlarn diz balarn zdler.
Nefer, "nce Dov'u kprden geir. O daha sakin bir hayvan," dedi.
Nefer kolunu Krus'un boynuna dolam olarak beklerken Meren Dov'u kprye doru ekiyordu. Ksrak
iskelenin altnda hareket ettiini hissedince ban kaldrd ve paniin penesinde kinedi. Meren onunla
yava sesle konutu. Dv bir adm daha att ve tekrar durdu.
Nefer, "Onu zorlama," diye kardan seslendi. "Ritmini varsn kendisi tayin etsin." Dv duraksaya duraksaya
kprnn ortasna vard. Orada drt baca-413-412-

n yanlara aarak ve titreyerek dondu kald. Meren onun alnn tekrar okayn-) cayine ilerledi.
Kprnn uzak ucuna vard, iskeleyi arkasnda brakp toynaklarnn altn-'" da salam topra hissedince
kinedi ve ferahlayarak ban sallad.
Hl yanmakta olan engel tarafndan yolu kesilen Daimios, "Atlarndan birini karya geirdiler. Onlar
hemen durdurmalyz. Rastafa, bana atlarn ver. Zaten sakatlandlar. lecek olsalar bile onlar karya
sreceim," diye bard.
Arkaya bakan Nefer, Daimios'un at stnde kzgn kllerin iinden getiini grd. Kller hayvann dizlerine
kadar ykseliyordu, sakatlanan hayvan sendeledi, az daha dyordu, ama Daimios bir kvlcm seliyle
yank et ve kl kokulan arasnda onu srmeye devam etti. Feci ekilde yaralanan at Daimi-os'u atein iinden
geirdi, ama hemen arkasndan yere yld. Daimios kendini yere att, klcn ekti ve Nefer'e doru kotu.
Nefer de kendi klcn ekti ve kanyonun kar kysndaki Meren'e seslendi. "Geri gel ve Krus'u al. Ben o
orospu ocuunu oyalacam." Hamle yapan Da-imios'u karlamak zere birka adm att. Kllar
uzunluklar boyunca aktlar. Daimios geriye dnerek Nefer'in bana doru hamle yapt. Nefer bu darbeyi
karlad, sonra bir kar hamleyle hasmn geriye sramaya mecbur etti.
Arkaya bakmaya ksack bir an frsat bulan delikanl, Meren'in Krus'u sallanan kprye srdn grd.
Krus kpr tabannn ayaklarnn altnda sallandn hissedince, ban sallad ve gerilemeye alt.
Nefer ata, "Haydi git, Krus!" diye seslendi, aygr da efendisinin sesini duyunca sakinleti ve kprnn
stnde birka adm att.
Ancak Daimios yine saldrya getiinden delikanlnn tm dikkatini onun zerinde younlatrmas
gerekiyordu. Daimios, Nefer'in boynuna ve gsne birka kere hzl hzl kl sallad, Nefer bu hamleleri
bloke edince de saldr ynn deitirip delikanlnn ayak bileklerine nian ald. Nefer klcn parlak
emberinin zerinden atlad ve hasmnn savunmasz kalm omzuna yklendi. Klcn Daimios'un omzuna
demesi zerine kann adamn gneten yanm ve yalanm kaslarnn stne fkrdn grd.
Ancak Daimios bu s yaray hissetmemi grnyordu. Birbirinden gl hamlelerini srdrd. Srayla
darbeler indirmeyi ve darbeleri bloke etmeyi srdrdler. Derken Daimios gerileyip sola doru bir kavis
evirdi ve Nefer'in arkasna geerek kpr yolunu kesmeye alt. Fakat Nefer yeni hamleleriyle onu geri
ekilmek zorunda brakt.
Taraflarn soluk almak iin durduklar o bir ann iinde Nefer alevlerin tamamyla sndklerini, otlardan rl
itin yanp yok olduunu grd. br avclar arabalarn brakmlard, kzgn kllerin zerinden atlayarak
kavgaya katlmaya kouyorlard.
Daimios koan yandalarna, "Etrafnda bir halka oluturun ve onu ldrn!" diye bard.
Arkaya bakan Nefer, Meren'in Krus'a kprnn stnde br yana doru epeyi yol aldrdn grd. Aygr
titriyor ve kalaslarn toynaklarnn altnda oynadn hissettike ter dkyordu, ama neyse ki altndaki

korkun boluu gremiyordu.


Tam o srada br avclar Nefer'e, "Senin u sa rgn soylu kna tkacaz," gibilerden alayc laflar
atarak ve ellerinde kllarn sallayarak delikanlya doru kouyorlard.
Nefer kprnn bana doru geriledi. imdi ancak birer birer karsna kabileceklerdi, bylece alayc
laflarn arkas kesildi. Adamlar kprnn banda grup halinde durdular.
Daimios, "Bana bir entik att," dedi.'"Ben yaray balarken, onun arkasndan sen git, Rastafa." Adam,
tuniinin eteinden dileriyle bir erit yrtt ve bununla s et yarasn balad. O bunu yaparken Rastafa
kprye kotu. Adam karanlk ve fkeli baklar olan ok esmer, sakall biriydi. riliine karn bir gelincik
kadar hzl ve evikti. Sallanan kpr tabannn stnde kolayca denge buldu ve Nefer'in boynuna doru
sert bir hamle yapt. Saldrnn iddeti karsnda delikanl tekrar gerilemek zorunda kald.
Krus arpan kllarn metal akrtsn ve hemen arkasndaki barlar duyunca protesto eder gibi aha
kalkt. Kpr altnda zplad ve fena halde sarsld, korkun bir an boyu hayvann dengesini kaybedip
aaya umas tehlikesi bagsterdi, ama bir mucize eseri olarak tekrar drt ayann stne indi ve
sallanan kprnn stnde titreyerek kald.
Sonunda sendeleyen ve kprnn kenarnda sarslan Rastafa oldu. Kollarn bir ileri, bir gen sallayarak
denge bulmaya alt. Nefer hemen ona doru hzl bir adm att ve klcn adamn kaldrd kolunun altna
saplad. Bronz bak kaburgalarn arasndan geerek derine kayd. Rastafa delikanlya aknlkla bakarak,
"ok acyor. ok aryor, kutsal Seth!" diye inledi.
Nefer klcn hzla ekti ve klla birlikte Rastafa'nn yaam kan da arkasndan dar fkrd. Kandan kzla
boyanan adam arkaya doru devrildi ve
-414 -415-

kollaryla bacaklar bir tekerlein parmaklar gibi alm olduu halde dne dne uuruma yuvarland.
Sesi lgnca bir cyaklamaya dnmt, ama adam dmeye devam ettike ses de uzaklat ve zrh
boazn tabanndaki kayalara takrdayarak arpnca aniden son buldu.
Bu lm yolculuu karsnda dehete den adamn arkadalar kprnn banda duraklamlard. O
darack geide adm atmaktan birdenbire ekiniyor grnyorlard.
Nefer o andan yararlanarak geri dnd ve Krus'un titreyen brn okad. "Sakin ol, Krus. Yanndaym
canm benim. Haydi devam et." Efendisinin sesini duyunca rahatlayan at, kprnn sallantsnn da
yavalamas zerine ileriye bir adm, sonra bir adm daha att.
'Yr, Krus, yrmeye devam et!"
Bylece kprnn yar yerine gelmilerdi ki, Meren bararak Nefer'i uyard. "Arkanda, karde!"
Nefer yeni bir hasmla karlamak iin tam zamannda arkasna dnd. Bu adamn nn duymutu.
Libyal bir kleydi ve zgrl iin dvyordu. Korkuyu dnmeyerek dar kpr tabanndan dosdoru
Nefer'in zerine kouyordu. lk hamlesinin tam hzndan yararland, yle ki Nefer o ilk saldry atlatmaya
ancak vakit buldu. Kl klca toslarken iki hasm gs gse geldiler, serbest kollaryla da lmcl bir
sarlla birbirlerine yaptlar. Greiyor, bir avantaj yakalamak iin birbirlerini kh yksee kaldryor, kh
itiyorlard.
Arkasndaki boumay duymak Krus'u harekete geirdi. ne doru bir hamle yapt ve kar kynn
gvenliine doru birka adm daha yaklam oldu.
Nefer adamla yz yzeydi. Dileri simsiyah ve testere gibi entikliydi, nefesi ise kokmu balk gibi
kokuyordu. O pis dilerini kpek gibi hrlayarak Nefer'in yzne saplamaya alt. Fakat Nefer geri ekildi,
sonra alnyla tos vurarak deri miferinin sivri ucunu adamn burnunun kemerine arpt. Kemikle kkrdan
krldn hissetti, adam da onu salvererek arkaya doru sendeledi. Bu arada dengesini kaybetti ve kendini
toparlamak iin kprnn yanlarndaki halata sarld, oraya aresizlik iinde asl kald. Nefer halat kavrayan
parmaklar doraynca halat kanl kesik parmaklardan kurtuldu. Libyal arkasst devrildi ve havada
haykrarak, kendi etrafnda dne dne dmeye balad. Grnrde uzun zaman dtkten sonra tok bir et
grltsyle aadaki kayalara arpt.
-416Kprde Nefer'in arkasnda Daimios'un liderliinde adam vard. Da-mos yarasn sarmt ve hi de
yaralya benzemiyordu. Ama iki arkadann bana gelenleri grdnden imdi daha ihtiyatlyd. Nefer
onunla dvrken aralarnda bir kl boyu aralk brakmaya dikkat etti ve ancak Krus kar yakaya ar

admlarla yaklatka geriledi.


Derken Meren, "Karya getik, Nefer," diye sevinle bard. Nefer de Krus' un toynaklarnn kayalk arazide
takrdadn duydu. Meren, "Krus da karya geti," diye bard.
Daimios'un ba gzlerinin nnde imekler aktrdndan Nefer dnp bakamazd, ama, "Kpry kes,
Meren, halatlar kes de dsn," diye bard.
Daimios komutu duymutu, panik halinde geriye srad. Omzunun zerinden arkaya baknca kprde ne
kadar ilerlediini, br yakayla arasnn ne kadar uzak olduunu fark etti.
Meren kprnn btn arln tayan iki kaln halatn yannda duruyordu. Klcyla indirdii ilk darbe halat
yar yerine kadar dorad, iplikler pof, diye ayrlarak iftleen ylanlar gibi zlmeye koyuldular.
Daimios'un terli yznde yaln bir dehet biimlendi ve adam darack yolda arkadalaryla birlikte kamaya
koyuldu. Nefer hzla dnerek Meren'in halatlarn banda durduu yere doru kotu. Kprnn sonuna vard
ve atlayarak kendini salama ald. Hemen br halata saldrarak onu da sert hareketlerle doramaya giriti.
Halatlardan biri ayrlnca btn kpr titredi ve iddetle bir yana yatt. Daimios kendini ne att ve tam ikinci
halat da kopup kpr bolua uarken kendini salam yere frlatabildi.
Daimios kendini abuk toparlad. Uurumun kenarnda durarak kardaki iki arkadaa fkeli gzlerle bakt.
Nefer klcn knna soktuktan sonra adam deli eden bir jestle selamlad. "nnde uzun bir yol var."
Sonra arabann paralarnn montajn yapmak iin Meren'in yanna kotu. Bu ii Taita'nn dikkatli
baklarnn nnde birok kez tekrar etmilerdi. Meren kasann bir yann kaldrrken Nefer tekerlekleri
poyralarn stne yerletiriyor ve tuntan ivileri ekiciyle akmaya alyordu. Bundan sonra oku
kaldrdlar ve sahanlktaki halkal cvataya baladlar.
Nefer arkaya dnp kanyonun br yanna bakmak iin birka saniyesini harcad. Daimios'la hayatta kalan
avclarn arabalarna binmekte olduklarn grd. itin tten otlarnn son duman kmeciklerinin arasndan
tek bir sra halinde uzaklamalarn izledi. zledikleri kanyonun kysndaki yol onlar so-417Bycler Kral / F: 27
nunda tepelerin dzletikleri yere gtryordu. Buradan itibaren tatlarn ve atlarn karya
geirebilecekler ve takibi srdrebileceklerdi.
"Yeterince vakit kazandk." Meren gvenli gzkmeye alyordu, fakat sinirli atlar kprden geirme
abas onu korkun derecede sarsmt. Elini yaral yanna bastrd.
Nefer onun hesabna korktu. "Belki," dedi. "Ama bu Kzl Tanr'ya bal olacak." Byle derken boynundaki
Lostris Tlsm'na dokundu.
Atlar koum takmlarna tutturdular, arkadan onlar arabann uzun okuna baladlar. Bundan sonra
arabann sahanlna atladlar ve atlar iaret flamalar sras boyunca srdler. Bu hat stnde atlar
diledikleri kadar zorlayabilirlerdi, nk hattn sonunda onlar Tarsuslu Khama'yla indsl Drossa
bekliyordu. Srcleri Aartla'nn ekibinin en nl iki kl ustasnn onlar bekledii ringe girdiklerinde atlar
uzun bir sre dinlenebileceklerdi.
Nefer arabay hzlandrd, iaret flamalar da hzla yanlarndan geti. Son ykseltinin tepesine ulatklarnda
ilerlerinde, dar ve uzun vadinin sonunda, onlar buyur etmek iin kaplarn sonuna kadar am Gallala
kentini grdler.
Ama vadinin banda, kentle aralarndaki tepelerle evrili s havzada yzlerce kiilik bir kalabalk
toplanmt. Grne baklrsa son bireyine kadar btn kent halk kl snavn seyretmeye gelmiti.
Araba hzla yaklarken kalabaln uultusunun frtnann sesi gibi iddetlendiini duydular.
Kalabaln ortasnda tahta parmaklkla iaretli bir patika vard. Bu patika onlar tam ortada beyaz talarla
izilmi iki daireye gtrecekti. Arabadan atlamalar zerine seyisler atlar zapt etmeye koarken Nefer,
Meren'i kucaklad.
"Sen yaralsn, dostum," dedi. "Bunda utanlacak bir taraf yok, nk onurla alnm bir yaradr, ama seni
engelleyecektir. Drossa'yla kar karya gelmemeye almalsn. O ok hzl ve gl, stelik boydan boya
zrhlar iinde. Ondan ka ve ben yardmna yetiinceye kadar da kamaya devam et."
Bundan sonra ayrldlar. Her biri hakemlerin onlar iin uygun grd dairelere yneldi. Nefer beyaz talarn
oluturduu izginin banda durdu ve dairenin ortasndaki savaya bakt.
Tarsuslu Khama miferi, gsl ve baldrlklaryla tepeden trnaa zrh iindeydi. Nefer'le Meren de ayn
korumay istemi olsalard, zrhlarn yarn bandan beri arabada tamak zorunda kalacaklard, oysa iki
zrhn arl Krus'un bile gcn tketirdi.
-418-

Nefer ta halkann kysndan adamn inceledi. Khama'nn miferi kulaklarn yukarsnda iki yana alm
kanatlaryla korkun bir maskeydi, burun paras ise bir kartal gagasyd. Aralklarda ldayan gzler
insanlk d ve acmaszd. Adamn gs de tuntan bir zrhn korumasndayd. Zrh eldivenleri altn renkli
balk pullaryla kaplyd. Sol omzunda dairesel bir kk zrh tayordu.
Taita, "Grtlak, bilek, koltukalt, ayak bilekleri ve gzler," diye Nefer'i bilgilendirmiti. "Bunlar dnda her yeri
kapal."
Nefer, Lostris'in Tlsm'n bann yukarsna kaldrd ve uzun altn zinciri sol bileine dolad. Sonra minik
altn cismi dudaklarna gtrp pt. Beyaz ta emberini at ve Tarsuslu Khama'yla karlamaya gitti.
nce saa doru bir kavis izdiler, sonra geri dndler, ama sonra Khama gz artacak kadar hzl bir
dizi saplama ve kesme hareketiyle birdenbire zerine saldrd. stnde zrhn bu arl varken bu kadar
hzl olabilecei Nefer'in aklna gelmemiti. Adam kendisinden uzak tutmak iin delikanlnn btn hnerini
ve kuvvetini seferber etmesi gerekiyordu, buna ramen deri zrhn delen ve kaburgalarna kadar nfuz eden
bir kl darbesi yemenin nne geemedi. Birbirlerinden ayrlp sonra tekrar birbirlerinin etrafnda dnmeye
balarlarken Nefer scak kannn brne doru aktn hissediyordu.
Kalabalk etraflarnda tpk frtnal deniz gibi uluyordu. Fakat hasmlarn birbirlerinden ayrlmalarn izleyen
ani sessizlik iinde Nefer br ringden gelen ac dolu bir ses duydu. Meren'in sesini tand. Meren bir kl
darbesi yemiti ve lna baklrsa ar bir yara almt. Nefer'in yardmna ihtiyac vard, belki de hayat
buna balyd. Fakat daha nce bu Khama gibi bir hasmla karlamadndan Nefer'in kendi hayat da
mthi bir tehlikedeydi.
Taita bile adamn zayf bir yann fark edememiti, fakat metale arpan metal takrtlar arasnda birbirlerine
kavutuklar srada Nefer onda ok kk bir kusur fark etti. Khama omuz altndan bir kesme hareketine
giritii zaman ksa bir an sa yann akta brakyor ve ban ne sryordu, bu ise genelde zarif ve akc
stiliyle elien hantalca bir hareketti.
Nefer uzun sre kar koyamayacann farkndayd. Ylan ona gre fazla becerikli ve glyd.
Delikanl sonunda bir kumar oynad. Sa kalasn akta brakan bir hareket yapt, Khama bunun zerine
tpk saldran bir engerek ylan gibi aadan harekete geti. Bu arada n alm ve ba ne itilmiti.
Buna hazrlkl olan Nefer hemen kalasn ekti, kl da kan aktmadan sadece etekliinin ucunu kesti.
-419Nefer'in zincirinin ucunda frl frl dndrd Lostris'in Tlsm gz kamatryordu. Derken delikanl onu
sapan gibi kulland, atn hzlandrmak iin zincirinden yararlandndan altn cisim ok gibi frlayan bir k
huzmesine dnmt. Bylece Khama'nn miferinin gz deliinin iine akt, keskin metal kenar da
adamn gz yuvarlan dibine kadar yard.
Altndan maskesinden pelte gibi gz svsyla kan boanan Khama gen geri sendeledi. Adam duyduu
acdan adeta kr olmu, ynn armt. Patlam gz yuvarlana ulamak iin miferi bandan koparp
atmaya alt. Miferin kenar kalkp boaz ortaya knca Nefer klcnn ucunu adamn grtlak kntsnn
bir parmak yukarsna saplad. Klcn ucu yukarya doru a evirerek Khama'nn beyninin arkasna kadar
kayd. Adam kollarn iki yana ap yere yld. Zrh gneten kavrulmu topraa takrdayarak arpmadan
nce lmt bile.
Nefer sandaletini hasmnn boazna dayad ve klcnn ucunu, adamn miferinin metaliyle kafatasnn
kemii arasnda skt yerden karmak iin btn gcyle ekmek zorunda kald.
Cesedi olduu yerde brakt ve tlsmn zincirini yine bileine dolayarak ringden frlad. Meren'in lmcl bir
tehlikeyle kar karya olduunu bildii br ringe ulamaya alyordu, ama kalabalk ona engel oluyordu.
Delikanl kendine yol amak iin klcn ekti, seyirciler de korkuyla nnden katlar. nsan kalabaln
yarp getiinde Nefer ikinci ringde Meren'in silahn elinden drdn, sa brndeki bir yaradan ve
kulan yar yerine kadar yarm bir kesikten sel gibi kan kaybettiini grd.
Kula iplik gibi sarkm bir et parasnn ucunda sallanyordu. Delikanl bu halde Drossa'dan kamay
baaryor, hasmnn klcnn menzili dnda kalmak iin panik iinde geri geri gidiyordu.
Drossa glyor, ldrme zevkiyle boa gibi bryor, korkun ses tepelikli sava miferinin iinde yanklanyordu. ldrc darbeyi indirmek iin
Meren'i uygun pozisyona srmeye alyor, bu arada acele etmiyor, mcade
lenin her annn zevkini karyordu.
Drossa'nn Nefer'e arkas dnkt. Delikanl onun zerine srad ve adamn zrhnn balama yerine
klcyla nian ald. Fakat Drossa vahi bir hayvann igdsyle tehlikeyi sezdi ve bu yeni gelen hasma
doru hzla dnc. Nefer'in hamlesi metal gsle arparak geri tepti, Drossa bu arada klcyla
delikanlnn bana nian ald. Nefer kendini geri att ve iki vahi hayvan gibi birbirlerinin etrafnda dnmeye

baladlar.
-420Meren frsattan yararlanarak drd klcn almak iin eildi, fakat Drossa onun zerine atlad. Meren o
kadar zayf dmt ki sendeleyip kapakland. Drossa tekrar yere den klc bir tekmeyle ringin dna
frlatt ve ayan Meren'in omuzlarnn arasna dayayp onu yere mhlad.
"Bak gr, btn dnyay titreten gl Firavun, olann nasl elimde." Bir celladn indirdii darbeyi taklit etti,
ama klcnn keskin kenarn Meren'in ensesine dayamakla yetindi. "Ne dersin, sana onun kellesini vereyim
mi? Bir hkmdara layk bir armaan olur dorusu."
Nefer'in fkeden gzleri karard, onu yerde yatan Meren'den uzaklatrmak iin Drossa'nn zerine saldrd.
Klcn baldrnda at kesii hissetmesi zerine akl bana geldi. Kendini arkaya atnca Drossa'nn
miferdeki yarklardan gzken gzlerinden adamn onunla oynadn ve bunun her anndan sadiste bir
zevk aldn fark etti. Drossa kendine gre bir artistti, kalabalk da onun gsterisinden holanmt. Alklar
ve barlaryla belli ediyorlard bunu.
Meren birden uzanp her iki kanl eliyle Drossa'nn ayak bileini yakalad ve adam devirmeye alt. Drossa
sendeledi ve kfr ederek bir tekmeyle ayan kurtard, fakat bir an iin dengesini kaybetmiti, Nefer de
bundan yararlanarak saldrya geti. Hasmnn boazna, miferinin ene parasyla gslnn
tepesinin arasna nian almt. Fakat Drossa bedenini yana kvrnca Nefer'in klc metalin stnde
tngrdad.
Nefer ldrc darbeyi indirme ansn karm, ama bu sayede Dros-sa'y kurbannn stnden
uzaklatrmt, Meren de bu arada zar zor ayaa kalkm ve Nefer'in arkasna sendeleyerek arkadan bir
tr koruma kalkan gibi kullanmaya balamt.
ki hasm yine birbirlerinin etrafnda fr dnyorlard. Nefer umutsuzluun souk nefesini yine hissetmeye
balamt. Drossa gibi bir adamn ona yeni bir ans tanmasn hi olas grmyordu. aresizlik iinde
tlsmla bir deneme daha yapt. Onu altn zincirinin ucunda dndrerek Drossa'nn miferindeki gz
yarklarna nian ald. Fakat Drossa annda enesini indirince altndan tlsm miferin alnndan arkaya sekti.
Tlsm eer zincirin ucunda olmu olmasayd Nefer onu kaybederdi, ama onu geri ekebildi ve zinciri yine
sol bileine dolad.
"Bu silah deil, ocuk oyunca." Drossa alayla gld.
Yine birbirlerinin etrafnda dndler ve kandrc hareketler yaptlar. Drossa kolay hareket ediyor, fakat
Meren'i koruma abasndan dolay Nefer engelleniyordu. Saldrya geip Meren'i korumasz brakamazd.
-421 ", C
Drossa ikisiyle bir kuzu srsn yneten oban kpei gibi oynuyor, onlar beyaz ta srasna doru
sryordu. Kalabal honut edecek gsterili bir darbeyle onlar ldrmeyi, bylece nn artrmay
amalyordu.
Derken kalabaln iinden biri, "Avclar!" diye bard, btn balar da uzun vadinin ucundaki ykseltinin
tepesine evrildi.
Daimios'un arabas ufuk izgisinin stnde belirmiti. Kpr banda onurunun krlmasn unutturmak ister
gibi atlarn alabildiince zorluyordu. Kafilesindeki br arabalar ok geride brakmt. Frtna gibi
aadakilerin zerine geliyordu.
"Sen bana aitsin, kudretli Msr!" Drossa, Nefer'le alay etmeyi srdryordu. "Daimios gibi bir tredinin sa
rgn benden almasna izin vermeyeceim."
Nefer miferin yarklarndaki soluk renkli gzlerdeki buz gibi kararll grebiliyordu.
Meren'e, "Eer yere dersem kendini kurtarmaya bak. Ringden k," diye fsldad.
Meren, "Hayr, Firavun. Cennete giden yolda mzrakn olarak seninle geleceim," dediyse de kuvvetinin
kesilmesi zerine bacaklar altnda bklver-di ve kanlar iinde yere kt. Drossa frsattan yararlanarak
gibi Nefer'in zerine kt.
Klc Nefer'in umutsuz gardnn stne bir demircinin ekicinin rse arp gibi madeni akrtlarla iniyordu.
Her darbe delikanlnn sa kolunu omzuna kadar sarsyor ve uyuturuyordu. Uzun zaman
dayanamayacann farkndayd. Buna ramen her darbeyi tahmin etmek iin Drossa'nn gzlerini
gzlyordu. ldrc darbeyi indirmeye hazrlanrken adamn gzlerinin daraldn ve ldadn grd.
Darbe tpk gkten inen yldrm gibi yksekten boand, Nefer'in btn yapabildii de bunu karlamak iin
kendi klcn bann yukarsna kaldrmak oldu. Hasmnn klcn tek bir elle dndremeyeceini veya
durduramayacan biliyordu, Drossa buna frsat vermeyecek kadar glyd. Bunun zerine kl tutan

eline destek olmas iin sa bileini sol eliyle kavrad. Altndan tlsm tutan eliydi bu.
ki kl ylesine bir iddetle arptlar ki tun kar koyamad. Her iki kl da atrdayarak koptu ve beyaz
ta emberinin dna frlad.
kisi de bir tek vurula silahsz kalmlard ve bir an boyu akn halde baktlar. Kendini ilk toparlayan Nefer
klcnn kabzasn Drossa'nn kafasna
-422frlatt. Hasm igdsel olarak ban edi. Nefer ne atlnca gs gse geldiler.
ki tapnak danss gibi birlikte dnyorlar, bir saa, bir sola gidiyorlar, birbirlerini devirmeye alyorlard.
Drossa bir ara kollarn Nefer'in koltuklarnn altna geirdi ve zrhl yumruklarn delikanlnn krek
kemiklerinin arasnda kilitledi. Gm bilezikleri ve altndan eldivenleriyle Nefer'i tuntan zrhnn stnde
ezmeye balamt. Nefer yksee kaldrlmasna kar koyamad. Kendini savunmak iin Lostris'in Tlsm
dnda silah yoktu.
Kuvvetinin son katresiyle altn zincirin bir ilmeini Drossa'nn miferinin zerine geirmeyi baard.
Bileklerini kvrarak zinciri dndre dndre aaya itti ve sonunda miferin altndaki aral ve Drossa'nn
boynunu buldu. Nefer ularna aslarak zinciri dndryordu. Sonunda altn halkalarn canl eti kesmeye
baladn hissetti.
Drossa grltyle soludu ve Nefer'i salvererek her iki elini boynuna att. Nefer'in bileklerini yakalayarak
boynundan uzaklatrmaya alt. Ancak bu hareket, halkalarn kesme gcn artrmt. Miferin
yarklarnn iersine bakan Nefer, Drossa'nn gzlerinin yuvalarndan frladn ve kanla dolduunu grd.
Zinciri sa bileinin etrafna bir kere daha dolayarak saa ve sola doru testereleme hareketlerini srdrd.
Drossa'nn grtlandan gargaralamaya benzer bir ses kt ve gzlerinin birinde bir damar patlad. Gz
olgun bir ilek gibi yuvasndan frlamt. Drossa hl Nefer'in bileklerine sarlm durumda dizlerinin stne
kt. Delikanl onun tepesine dikilmi durumda bileklerini kvrarak zinciri daha da sktryordu. Sonunda
zincirin kkrdaks bir maddeyi kestiini hissetti. Drossa'nn soluu, kesilmi nefes borusundan rzgr gibi
boand. Nefer zincirin bir ilmeini daha bileine dolad ve tekrar ekti. Zincirin, kemie kadarki yolunun
stndeki btn dokular kestiini hissediyordu. Miferin aralndan iri iri damlalar halinde kan szlmeye
balamt. Nefer bunun zerine toparlanp kalan btn gcn kulland. Zincir Drossa'nn boynunda iki
omurun arasndaki eklemi buldu ve kesti. Adamn kafas omuzlarndan frlad ve hl ar miferin iinde
olarak ringin br ucuna yuvarland.
Nefer arkaya doru sendelerken hakemin onu galip ilan ettiini duydu. Kanl altn zinciri tekrar boynuna
geirirken lgna dnm kalabaln balarnn zerinden tepenin yamacna bakt. Daimios'un arabas
yamacn yar yerine varmt ve drtnala zerine geliyordu.
Nefer, Meren'in zerine eildi. "Ayakta durabilecek misin?" diye sordu, ama Meren deneyince bacaklar
altnda bkld ve ayaklar altnda inenmi
- 423 topran stne serildi. Nefer onu bir kolundan ekerek ayaa kaldrd, sonra kolunu onun boynuna dolad.
Arlna omuzlaryla destek olarak Meren'i ayaa kaldrd, onu dizlerinin altndan kavrad ve hareketsiz
vcudunu omuz-lad. Meren'in ba srtnda, bacaklar ise nnde sallanyordu.
Meren ar bir erkekti, Nefer de hemen hemen tkenmiti, vcudunun snrlarn zorluyordu. Onunla
beklemekte olan arabaya doru sendeledi ve arkadan olduu gibi taban tahtalarnn stne brakt. Bir
saniye kadar kendisine yakn tekerlee soluk solua dayand ve arkaya bakt.
Daimios yamacn dibindeki dzle ulamt. Belki drt yz admlk bir mesafedeydi ve hzla yaklayordu.
O kadar yaknd ki Nefer adamn yzndeki utkulu ifadeyi grebiliyordu. Daimios ne eildi ve uzun siyah
krbac atlarnn stnde aklatt; hayvanlar annda ne frladlar ve daha da hzl yaklamaya koyuldular.
br avclarn arabalar da onu yoku aa izlemekteydiler; toplam alt taneydiler. Durup onlarn hepsiyle
arpmak dncesini Nefer hemen aklndan kard. imdiki durumunda yalnz Daimios'la baa
kabilecei bile pheliydi. Kamak zorundayd.
Delikanl ipi Meren'in vcuduna dolad, koltukaltlarndan geirdi ve onu taban tahtalarna balad. Sonra
srnrcesine arabaya bindi ve Meren'i bacaklarnn arasnda tutarak durdu.
Atlar balarndan tutup zapt eden seyislere, "Onlar serbest brakn!" diye seslendi. Seyisler denileni
yaptlar ve kenara sradlar.
"Ko, Dv! Ko, Krus!" Atlar birlikte harekete getiler, kalabalk da nlerinde dald. Nefer balarn vadinin
br ucuna, kentin ak kaplarna doru evirdi, onlar da kotular.
Araba sallanp zpladka Meren, Nefer'in ayaklarnn arasnda istemsiz olarak inliyordu, Nefer de yolun

stndeki przl yerlerden kamaya alyordu. Arkasnda bir krbacn sakladn duyunca ban evirdi
ve Daimi-os'un onlar sktrdn grd. Atlarn krbalyor ve onlara fkeyle baryordu, fakat Dov'la
Krus, Daimios'un krbala tm abalarna ramen onlar daha fazla yaklatrmadlar. Nefer ileriye bakt ve
amak zorunda olduklar mesafeyi hesaplamaya alt.
Gallala'nn kaplarna yarm fersahtan daha az bir yollar kalmt. Nefer duvarlar ve giriteki krmz tatan
kolonlar ssleyen palmiye yapraklarndan rl elenkleri daha imdiden grebiliyordu.
O an dikkatinin dalmasnn bedelini dedi. Tekerleklerinden birinin patikann kenarndaki bir kaya
kntsna arpmas zerine araba yksee frlad
-424ve altnda hzla dnd. Az daha devriliyordu. Nefer tat kontrol altnda tutmaya abalarken Krus da ona
arabay dengelemekte yardmc oldu .
Ama imdi arkaya baknca hatasnn ona pahalya patladn grd. Daimios aralarndaki akln yz
admn kapatm ve harbe sralarna ulamt. Nefer onun, yanndaki oklua uzandn ve kay bileine
sardn grd.
Nefer ona bir karlkta bulunacak durumda deildi. Btn oklarn harcam, yayn kanyona frlatmt,
Drossa'yla yapt delloda ise klc krlmt. Bir krbac bile yoktu. Tek savunma arac hzd.
Atlarna, "Ko, Dv! Ko, Krus!" diye seslendi. Adlarn duyunca atlarn kulaklar kprdad. Toynaklar kat
topra dvyor, Taita'nn kara ya da kurumakta olduundan tekerleklerin poyralar gcrdyordu.
Derken baka toynak sesleri duyuldu. Nefer'in atlarnn toynaklarnn sesine karyordu bu sesler. Bu kez
arkasna baknca Nefer Daimios'un daha da yaklatn, atlarnn srtnn ve brnn krbalanmaktan kan
iinde kaldn grd. Daimios'un elinde frlatlmaya hazr bir harbe vard ve onu frlatt. Nefer mzran
hasmnn elinden frlayp zehirli bir bcek gibi yaklatn gryordu. Harbe sa ayann yannda taban
tahtasna saplannca delikanl igdsel olarak irkildi. Harbe, sapl olduu yerde titreyip duruyordu.
"Koun canlarm!" Nefer'in sesi tizlemiti, atlar da bunu duydular. "Elinizden geleni yapn!" Krus kalan
gcn biraz daha zorlad ve Dov'u da yan sra srkledi. Daimios'un krbalanm kanl atlaryla aray
amaya baladlar.
Daimios, "Daha hzl domuzlar!" diye baryordu. "Daha hzl koun, yoksa srtnzn derisini diri diri
yzerim." Uzun krba aklarken gzle grlmeyen bir ip iki tat birletirmi gibi birlikte yaryorlard.
Daimios baka bir harbe ekerek kay bileine sard. O at iin kolunu arkaya atarken Nefer zaman ok
iyi hesaplad, Dov'un Krus'un omzuna doru eilmesi zerine araba hafife yana kayd, bu kadar ise
kargnn Nefer'in omzunun zerinden boa gitmesine yetti. Fakat bu manevra mesafe kaybetmelerine
neden olmutu, Daimios da sonuncu harbeyi kaparak kay bileine sard. Artk ok yaknd.
Nefer aresizlik iinde ona bakyordu. Atlarnn komutu daha kolay alglamalar iin dizginleri biraz daha
skt. Daimios harbeyi frlatmak iin tam sa omzunu hzla evirdii srada Nefer atlarn aksi yne sevk etti
ve onlar drtnala koturdu. Fakat harbe Daimios'un elinden ayrlmamt. Bir aldatma numarasna ba
vurmutu. Harbeyi yine at durumuna geirdi.
- 425 Nefer yine geriye dnmek ya da patikadan ayrlp engebeli araziye ve dank kayalarn arasna sapmak
zorundayd. Hareket asn deitirdi, Daimios da bu kez Nefer'e deil, dn srasnda br akta kalan
Dov'a nian ald.
Karg ksran omzuna sapland. Derisiyle kas demetini delip geti, ama sonra kemie arparak yaamsal
organlarna ulaamad. lmcl bir darbe deildi bu, ama sakatlayc olduu muhakkakt. Kargnn ucu
atall olduu iin hayvann yannda sallanyor ve att her adm engelliyordu.
Dv abalyor, elinden geleni yapyordu, ama artk Krus'a ayak uydura-myor, akan kanlar da Nefer'in
bacaklarnn stne sryordu. Delikanl arabann altnda yavaladn hissediyor ve Dov'a seslenmesine
ramen, harbe att her admla ksran brne arpyor ve n ayaklarna dolayordu.
Daimios ileri atld. Nefer de hasmnn atlarnn arabasnn tekerleiyle bir hizaya geldiini gzucuyla grd,
Daimios'un abayla zafer sevincinden bo-uklam sesini ise kulann iinde duydu.
"Senin iin her ey bitti, Nefer Seti. Artk elimdesin."
Nefer ban evirip Daimios'a bakt. Adamn dudaklar, kazkl hummaya yakalanp lm bir cesedinki gibi
korkun bir grimasla sonuna kadar almt. Sonuncu harbesini frlatm, krbacn da atm, ama klcn
ekmiti.
Kaplara kadar ne kadar bir yol vard? Be yz admdan az. Kaplar ne kadar yakn, ama ayn zamanda ne
kadar uzakt!

Delikanl igdsel olarak tapnan damna bakt. stnde minik siluetler diziliydi, aralarnda tahmin ettii
gibi Mintaka'nn tuniinin al rengini seti ve sevgilisinin, bann yukarsnda yeil bir dal salladn, uzun
siyah salarnn da kuzey rzgrnda bir flama gibi dalgalandn grd.
te her eyden deerli bir dl, diye dnerek eli, ayann yannda taban tahtasna saplanm olan
Daimios'un harbesine gitti.
Harbenin ba tahtann derinine saplanmt, ama delikanl jm kuvvetini toplayarak ekti, evirdi ve en
sonunda onu tahtann iinden kurtard.
Harbeyi frlatmak iin srm yoktu, bunun yerine harbeyi bir sng gibi tuttu ve dmanna bakt. Nefer'in
elindeki silah grnce Daimios'un gzleri ksld ve adam klcyla hemen gard pozisyonunu ald. Arabasn
Nefer'inkinn yanna srerek delikanlya doru bir hamle yapt. Nefer darbeyi harbenin sapyla geri evirdi.
ki araba birbirinden ayrld, ama sonra birbirlerine o kadar iddetle arptlar ki aracnn yanndan yere
savrulma tehlikesi geiren Nefer var gcyle dizginlere aslmak zorunda kald.
-426Daimios bu kez Nefer'in sa rgsnn bal bulunduu uzun sra klcyla arpt, ama sert bambuyu
koparamad. Kendini toparlayan Nefer de Daimios'a harbeyle saldrarak onu geri srd. ki araba imdi
tekerlek tekerlee hz yapyorlard.
Nefer'le Daimios arabalarndan birbirlerine doru eilmiler, silahlaryla saplama ve kesme denemeleri
yapyorlard. Tuntan bak Nefer'in gsne arpt, delikanl da kendini dizginlere doru attysa da
gslnn derisi kesildi ve delikanl kesici kenarn etine battn hissetti. O da harbenin ucunu
Daimios'un yzne doru savurdu ve adam geri ekilmeye zorlad.
Harbenin atal derisine gml olan, sap ise her att admda bacaklarna arpan Dv var gcn
harcyordu.
Nefer birok sesin uultusunu duyuyordu. Sesler nce hafifti ve toynaklarn ritmi ve tekerleklerin gcrtsyla
gmbrtsnn arasnda bouluyordu, ama atlan her admla kuvvetleniyordu. Delikanl ban kaldrd ve
akarak gzlerini yakan terlerin arasndan hemen ilersinde kaplar grd. Kentin duvarla-ryla damlar insan
doluydu. Yasalaryla alk seslerinin arasnda Mintaka'y duyar gibi oldu. "Baar, sevgilim, benim iin baar!"
Bu ses hayalinin rn olabilirdi, ama buna ramen ona g verdi. Atlara seslenerek dizginlerini toparlad.
Ne are ki Dv sendeliyordu.
Daimios yine saldrya geti, ama bu kez darbeyi adama deil, harbeye indirdi. Klcn keskin kenar
harbenin sapn Nefer'in yumruuna birka santim kala dorad ve delikanly elinde ie yaramaz bir maden
parasyla brakt. Nefer paray Daimios'un kafasna frlattysa da adam ban eerek kendini kurtard,
sonra Nefer'e doru yine bir hamle yaparak delikanly, keskin kenardan kamak iin araba sahanlnn
br yanna kamak zorunda brakt.
Daimios annda avantajdan yararland ve Nefer'in nne geti. Geerken Nefer'in sa rgsnn ucunda
dans ettii oma yakalad. Onu krmaya alt, ama omak ikiye katlanmakla beraber abalarna kar
koydu. Daimios oma hl bir eliyle tutarken br eliyle gr siyah kmesine uzand. Sa, adamn parmak
ularnn ucunda zplyor ve dans ediyordu, ama Daimios ayn zamanda klcnn kabzasn tutmaya alt
iin ganimeti kavramay baara-myordu. Klcn elinden brakt ve bu kez rgy yakalayp koparmaya
alt, ama bambu esnek ve salamd, sa rgs de ok sk balanmt.
Krus ile Daimios'un aksi yndeki at omuz omuza kouyorlard. Daimios btn dikkatini ganimeti bambu
omandan koparmaya vermiti. Nefer'in si-427l
lahsz olduunu ve bir tehlike oluturmadn biliyor ve ilerlerinde beliren ta kaplar grmezlikten
geliyordu.
Nefer, Krus'a, "Ona yklen!" diye bard. "Omzunu bastr!" Nefer bir yan- f dan da dizginleri saa, sola ve
ne arkaya ekitiriyordu. Bunca aydr lde bunun talimini yapmlard. Taita br atlar ynetirken Nefer,
Krus'a bu g ekimesinden zevk almay retmiti. imdi de byk sa omzuyla dmann atn zorluyor,
omzunu o atn omzunun altna sokarak hayvan kaldryor ve dengesini bozuyordu. Kaplarn iki yannda
yontulmu krmz tatan bir ift stun yer alyordu. Yzyllarn kum ykl rzgrlar onlar cilalam ve
biimlendirmi olsa bile hl muazzam ve rktcydler.
Nefer, Krus'a, "Onu yana sr!" diye bard ve dizginleri serte ekerek cesaretlendirdi. Krus br at bir
yarda daha yana itti, yle ki hayvan dosdoru krmz ta duvara ynelmiti.
Daimios son dakikada olanlarn farkna vard. Duyduu deheti dile getiren bir lk atarak bambu oman

salverdi ve arabasna tekrar hkim olmaya alt. Fakat Krus br ata hkimdi ve onu paldr kldr ta
kapya doru sryordu.
Daimios uar gibi yol alan arabay durdurup arpmay nleyemeyeceini anlamt. Arabadan atlamaya
alt, ama ok ge kalmt. Atlarnn ikisi de son sratle ta stuna tosladlar ve annda ldler. Nefer
arpma anndaki dehet lklarn, krlan kemiklerin atrtsn ve tahtalarn paralann duydu.
Tekerleklerin biri yerinden koptu ve bir an Nefer'in aracnn yannda yuvarland. Daimios da harbelerinden
biri gibi dosdoru duvarn stne savruldu. Ba nde olmak zere taa arpt ve kafatas fazla olgun bir
kavun gibi patlad. Kuvvetli beyaz dileri krmz tan yzeyine saplanp kalmt. Sonradan kk ocuklar
tarafndan tan iinden sklecekler ve altn zincirlere geirilerek hatra eyas olarak pazar yerlerinde
satlacaklard.
Nefer, Krus'la Dov'u yneterek kapdan geirdi. Bu arada tekerleklerinden biri krmz ta syrdysa da iki
yannda neeli kalabalklarn sraland kentin anacaddesinden hzla gemeye baladlar. Kentliler
caddeye palmiye yapraklar ve iekler, hatta kendi atklaryla ba rtlerini; baka giyim eyalarn
serpmilerdi.
Nefer'i endielendiren ilk ey Dov'du. Atlar durdurup arabadan atlad ve yaral ksran bana kotu.
Harbenin dikenleri omzunun ilerine saplanmt. Nefer bunlarn karlmas iin yalnz Taita'ya
gvenebilirdi, ama en azndan
-428 harbenin sapn krarak hayvann yannda sallanmasn nledi. Sonra tekrar arabaya atlayarak dizginleri
eline geirdi.
Kalabalklar caddeye boanp yry hzyla ilerleyen arabann yannda komaya baladlar. Ellerini uzatp
Nefer'e dokunuyorlar, yaralarndan bacaklarna szan kan ba rtleriyle siliyorlard. Bir Tanr'nn, bir
Firavun'un ve bir Kzl Yol savasnn kan kuma bir kutsal emanete dntrecekti, isterinin penesinde
vglerini yadryorlard.
"Bizim iin dua et, gl Msr. Gerek Firavun!" "Bize nderlik et, byk Firavun. Zaferini bizlerle payla."
"Kzl Tanr'nn kutsal kardei, selam sana!" "Bin yl, sonra bin yl daha yaa, gerek Firavun Nefer Seti!"
Forum'un aznda kalabalk o kadar youndu ki kentin muhafzlarnn arabann nnden koup sopalaryla
onlar yolun stnden uzaklatrmalar gerekti. Nefer ancak bundan sonra arabasyla forum'a girebildi.
Forum'un ortasna kurulmu ta platformun stnde Hilto'yla abako yeni sava kardelerini buyur etmek
iin bekliyorlard.
Nefer ezilmi, tozlanm ve orasna burasna kan bulam arabay platformun altnda durdurdu, iki adam da
gelerek Meren'i kaldrmasna yardm ettiler. Onu hep birlikte Taita'nn bekledii Hathor Tapna'nn iine
tadlar. Meren'i Taita'nn hazrlad sehpann stne yatrdlar, ihtiyar Byc de hemen kollar svad.
nce delikanlnn yanndaki derin kl yarasyla ilgilendi. Merykara'nn gzyalar Meren'in krk ve kanayan
vcudunun stne damlyor ve yaralarn ykyordu.
Kzl Yol savalar Nefer'i yine forum'a gtrdler. Delikanl bundan sonra basamaklar indi, arabadaki iki
sa rgsn ald ve onlar platformun ortasndaki sacayann stnde yanan mangaln bana gtrd.
Mangaln nnde yere diz kt ve, "Hibir dman onurumuzun ve silahorluumuzun bu simgelerine el
atamad," dedi. Sa rglerini btn dnyann grmesi iin yksee kaldrd, sonra da net ve gururlu bir
sesle, "Onlar Kzl Tanr'ya adyorum," diye bildirdi.
rgleri atein iine att. Salar parlak bir k vererek yandlar. Nefer ayaa kalkt. Ayakta dururken ald
yaralardan dolay zayf dt iin sendeliyordu. "Kzl Yol'u amay baardm. Yam yeterli olmasa bile,
Msr'n ifte tac zerindeki hakkm kantladm. Firavun olduumu ilan ediyorum. Gerek
-429olan tek Firavun benim. Ta zerinde hak iddia edecek olan bakalar balarna geleceklerden kendileri
sorumlu olacaklar."
Oradakilerin hepsi Nefer'i alklarken Kzl Yol'un savalar nnde diz ktler, sa eliyle ayan ptler
ve lnceye, hatta sonsuzlua kadar ona ballk yemini ettiler.
Nefer herkesin susmas iin sa kolunu kaldrd, fakat bacaklar altnda bklverdiler, Mintaka koup ona
destek olmasa debilirdi. Bir kolunu kzn omuzlarna dolayarak onun gzlerinin iine bakt ve, "Her ne
yaptysam Msr iin ve senin iin yaptm akm," diye fsldad.
Sesi o kadar hafif ve bouktu ki onu yalnz Mintaka duyabildi. Gen kz uzanp onu dudaklarndan pt, halk
da bu jesti bir nian bildirisi olarak kabul etti. Bardlar, hem de o kadar uzun bardlar ki bu sesin yanklar
duvarlarn tesindeki yarlara tnemi kaya gvercinlerini rktp kard.

ki byk nehrin sularnn stnde yzen kent, nlerinde koparlmaya hazr bir nilfer iei gibi uzanyordu.
Duvarlar yaklm tuladand. Hemen hemen on be metre kalnlnda ve bu iyi sulanan bereketli lkedeki
en yksek palmiye aacndan daha yksektiler.
Trok, Medial tar'a, "Peki, uzunluklar ne kadar?" diye sordu. "Bu kentin etrafn arabayla dolamak ne
kadar bir yoldur?"
tar ona, "On fersah, majesteleri," dedi. "At stnde yarm gnlk bir yolculuk."
Trok arabasnn sahanlnda olduundan daha uzun boylu grnyordu. Elini gzlerine siper etti.
"Efsanedeki Mavi Kap m bu?" diye sordu. tar'n Babil krallk kentinde on be yl yaadn ve byclk
hnerlerinin byk ksmn burada Marduk Tapna'nda rendiini biliyordu.
Kentin kaps bu uzaklktan bile dev bir elmas gibi ldyordu. Eik o kadar geniti ki on araba buradan yan
yana geebilirlerdi. Sedir tahtasndan kaplar ise birbirlerinin omzuna binmi on adam yksekliindeydi.
Trok, "Renkleri gerekten de maviymi," diye mrldand hayranlkla. "La-pis tayla kapl olduklarn
duydum."
"Deil, majesteleri." tar'n yznde kmser bir glmseme biimlenmiti. "Bunlar seramik plakalar. Her
biri Babil'in iki bin on tanrsndan birini betimliyor."
Trok, Mavi Kap'nn iki yannda kilometrelerce uzanan duvara bir generalin bakyla gz att. iki yzer
admda bir nbeti kuleleri bulunduu gibi, dev duvarlar ayrca belli aralklarla payandalarla desteklenmiti.
tar onun ne dndn anlamt.
"Duvarn tepesinde iki arabann yan yana gemesine izin verecek genilikte bir yol var. Sargon bir kuatma
ordusunun tehdidindeki herhangi bir noktaya bu duvar boyunca bir saatin iinde be bin kiilik bir kuvvet
sevk edebilir.
Trok etkilenmediini anlatmak ister gibi homurdand. "Hangisi olursa olsun, her duvar alabilir. Bir tek gedik
bile bize yeter."
tar ipek yumuaklnda bir sesle, "Bir de i duvar var, kutsal Firavun. Ve o da ilki kadar alamaz cinsten,"
dedi.
"Kendimize yle ya da byle bir geit buluruz." Trok omuzlarn silkti. "Bunlar Sargon'un saraynn baheleri
mi?" Kllarna kurdeleler rl sakaln uzatarak kat kat ge ykselen dzlkleri iaret etti. Dzlkler o
kadar byk bir ustalkla birbirlerinin stne oturtulmulard ki oluturduklar tersine evrilmi piramit,
dnyann balarndan kurtularak kanatlarn am dev bir kartal gibi gkte uuyor izlenimini veriyordu.
tar mavi dvmeli gl kolunu ileri uzatt. "Geni bir avlunun etrafnda bina edilmi olan her biri ncekinden
daha geni alt dzlk var. Yalnz haremde be bin oda bulunuyor. Sargon'un kadnlarndan her biri iin bir
oda. Hazinesi sarayn altndaki derin bir mahzende gml. Oradaki altn adam boyunu aar."
"Sen bu harikalar kendi gznle grdn m?" Trok adam snyordu.
tar, "Haremi grmedim tabii," diye itiraf etti. "Ama hazinenin ana blmne girdim ve size u kadarn
syleyebilirim, bir tanr olan hkmdar, u ilerdeki hazineyi tamaya btn ordunuzdaki yk arabalarnn
hepsi dahi yetmez."
"Ben de sana u kadarn syleyebilirim, Medial tar. Her zaman yeni arabalar yaptrmak mmkn." Trok
ban arkaya att ve hayvanca bir neeyle gld.
Babil'e yry upuzun bir baar, aralksz bir zaferler zinciri olmutu. Sargon'un byk olu Ran'la Bahr al
Milh kylarnda karlamlard. Trok'la Naja'nn sava arabalar bu prensin ordusunu dar gibi ezmiler,
nehrin sular kandan kpkzl akm, yzen cesetler ise suyu bir kydan tekine kadar kaplamt.
Ran'n kesik ban bir ie geirilmi olarak babasna gndermilerdi. Kederden deliye dnen Sargon,
dmanlarnn onun iin hazrladklar tuzaa
-431 -430-

!f
dmekte gecikmemiti. Naja onu kandrmak iin nnde gerilerken Trok gneye doru bir ember evirmi
ve onu arkadan bin arabayla bastrmt. Sar-gon donanm kafilesini savunmak iin geriye dnnce de onu
tuntan bir emberin iinde sktrmlard.
Sargon elli arabayla emberi yarmay baarmt, ama arkasnda iki bin araba ve on bir bin asker brakmt.
Trok tutsaklar hadm etmi, bu ilem tam tamna iki gn srmt. Hkmdar almaya bizzat katlm,
kesilmi cinsel organlar bir kasap gibi dirseklerine kadar kana batm vaziyette mstehcen bir hareketle

kurbanlarn burnuna sokmutu. Daha sonra zavalllarn kan kaybndan lmelerini izlemi, akan kanlarn bu
trden lenleri seven a tanr Seueth'e armaan etmiti. Trok daha sonra kesilmi cinsel organlar
tuzlanm olarak sedir tahtasndan yedi sandn iinde Sargon'a gndermiti. Bu da Trok'la Naja, Babil'e
geldikleri zaman onu neyin beklediine dair Sargon'a yaplm bir uyaryd.
Babil, batda Frat, douda da Dicle nehirlerinin arasndaki dar ve uzun kara parasnn stnde kurulmutu.
Sargon palas pandras gerilerken kprleri yktrmay baaramamt. Zaten kprlerin altndaki yank
tuladan kocaman bloklar ykmak iin bir ordu gerekirdi. Oysa Sargon'un bir ordusu kalmamt artk.
Kprleri savunmak iin arkasnda sayca azalm bir alay brakmt, ama bu askerler moral knts
iinde olduklar gibi, onlar destekleyecek arabalar da yoktu, iki Firavun'a kar direnileri uzun srmemiti.
Trok hayatta kalanlarn elini, ayan balayarak kprnn ortasndan suyu kahverengi akan geni nehre
attrm, Msrl askerler de kyya dizilerek adamlarn rpna rpna boulmalarn byk bir zevkle
seyretmilerdi.
Avaris'ten yola kmalarnn zerinden daha bir yl gemeden Babl ite nlerindeydi.
"Kentin savunmalarn biliyorsun, tar. Bazlarnn planlanmasna yardmn dokundu. Kentin dmesi ne
kadar zaman alr?" Ne kadar sabrszland Trok'un yznden belliydi.
tar, "Babil'in duvarlar alamaz, majesteleri," dedi.
Trok dudak bkt. "Byle olmadn ikimiz de biliyoruz. Yeterince zaman, adam ve kararllk olduktan sonra
alamayacak duvar yoktur."
tar dnceli bir tavrla, "Belki bir yl alr," diye mrldand. "Ya da belki iki yl veya yl." Byle
konumasna ramen adamn dvmeli yznde sinsi ve ok bilmi, gzlerinde de hilekr bir ifade vard.
-432Trok glerek itar'n macunla diken gibi sertletirilmi sakalndan bir tutam avulayarak ekti. tar'n yz
acdan biimsizlet, gzlerinden de yalar akt. "Benimle oyun oynamak istiyorsun, yle mi byc? Benim
de oynamaktan ne kadar holandm biliyorsun, deil mi?"
tar, "Merhamet et, kudretli Msr," diye inledi. Trok onu o kadar sert itti ki adam az daha arabadan
dyordu. Denge bulmak iin korkulua yapt.
"Bir yl dersin ha? Ya da iki veya yl, yle mi? Burada oyalanp Babil'in gzelliklerini ve harikalarn
seyretmek iin o kadar ok vaktim yok benim. Acelem var, Medial tar ve sen bunun ne olduunu
biliyorsun, deil mi?"
"Bilmez miyim, esiz tanr. Ne yazk ki ben kolayca yanlabilen yoksul bir adamm."
Trok, "Yoksul ha?" diye adamn yzne kar bard. "Seueth tanmdr, benden imdiye kadar bir lakh
altn szdrdn, pis sahtekr, karlnda da ne aldm?"
"Bir kentin ve bir imparatorluun var. Msr'dan sonra dnyann en zengin lkesi. Onu ben senin ayaklarnn
dibine serdim." tar imdiye kadar Trok'u iyi tanmt ve ne kadar ileri gidebileceini biliyordu.
"Bana o kentin anahtar lazm." Trok bycnn yzn inceliyor, orada okuduklarndan honutluk
duyuyordu. tar', bycnn onu tand kadar iyi tanmay renmiti.
tar kendi kendine konuur gibi, "O anahtarn altndan yaplmas gerekir," diye mrldand. "Belki lakh
altndan."
Trok grltl bir kahkaha att ve zrhl yumruuyla adamn bana bir aplak vurmaya hazrland. Ancak
ama can yakmak olmad iin, tar kolayca onun yolunun stnden kaabildi.
" lakh'la yeni bir ordu satn alabilirim." Trok ban sallaynca sakaln-daki kurdeleler bir kelebek bulutu
gibi dans etti.
"Sargon'un hazinesinde yz lakh altn var. Yzn iinden o kadar byk bir bedel olmasa gerek."
Trok, "Bana o kenti ver, tar. Onu dolunay iinde bana verirsen, Sargon'un hazinesinden iki lakh altn
senin olur," diye vaat etti.
"Ya onu bir sonraki dolunaydan nce sana verirsem?" tar bir hal tccar gibi ellerini ovuturuyordu.
Bu olasl duyunca Trok'un yznden glmseyi silindi. Ciddi bir tavrla, "O zaman lakh'n ve o kadar
altn tayacak araba konvoyunu alrsn," dedi.
-433Bycler Kral / F: 28
T

ki Firavun'un ordusu Mavi Kap'nn nnde karargh kurdu, Trok da Sargon'a bir eli gndererek kentin

hemen teslim edilmesini istedi. "Bylesi bir mimari harikasn alevlerden, kendinizi, ailenizi ve halknz da
kltan geirilmekten kurtarmak iin," diye alayla ifade etmiti. Surlarnn arkasnda fkeyle meydan
okumaktan ekinmeyen Sargon, yant olarak elinin kesilmi kafasn Trok'a gnderdi. lk adm bylece
atldktan sonra Trok'la Naja, btn gleriyle grkemlerinin Babilliler tarafndan grlmesi iin Babil'in
etrafnda epeevre resmi geit yaptlar.
Firavunlar altndan arabalar sryorlard. Trok'unki alt siyah aygr, Na-ja'nnki ise alt beyaz tarafndan
ekiliyordu. Ziynetlerle l l olan ve tepeye toplu buklelerinin stnde altndan uraeus'u'"' tayan Heseret,
Naja'nn yannda yer alyordu. Altndan arabalarn arkasnda elli tutsak yryordu. ki nehrin arasndaki
kasabalarla kylerde ele geirilen Babilli kadnlard bunlar. Hepsi hamileydi, bazlarnn ise zaman
adamakll yaklamt.
Onlara be yz arabalk bir kuvvet nclk ediyordu. Arkalarndan ise ikinci bir be yz arabalk art kuvvet
geliyordu. Kentin evresindeki ar ve grkemli gei btn gn srd, gn batmnda da Mavi Kap'ya
dndler. Sargon'la sava konseyi prl prl kapnn yukarsndaki korkuluk duvarnn stnde toplant
halindeydiler.
Sargon uzun boylu ve zayft, gm renginde salar vard. Genliinde gl bir savayd ve kuzeyde
Karadeniz'e kadar uzanan topraklar fethet-miti. Btn seferleri iinde yalnz bir kere yenilgiye uramt,
onu yenen ise Nefer Seti'nin babas Firavun Tamose olmutu. imdi ise yine iki Msrl kaplarna dayanmt
ve Sargon da bunlarn ilki kadar merhametli olacaklarna inanarak kendini kandrmad.
Trok da onun bu inann dorulamak ister gibi hamile kadnlar rlplak soydurmu ve birer birer ne
yrtmt. Sonra, btn kent bakarken kadnlarn i karnlar yarlm, domam bebekleri koparlp
alnm ve minik vcutlar Mavi Kap'nn eiine ylmt.
Trok, "Bunlar orduna kat, Sargon," diye krala kkremiti. "Bulabilecein her erkee ihtiyacn olacak."
Heseret uzun ve heyecanl bir gn geirmiti, kle kzlaryla adrna ekilerek kocasyla Trok'u lamba
nda kentin bir emasn gzden geirir b"
Uraeus: Msr tanrlaryla hkmdarlarnn balklarndaki kutsal ylan betimlemesi. Bir hkmdanlk
simgesi.
-434rakmt. Gerek bir sanat eseri olan bu ema zenle tabaklanm koyun derisi stne izilmiti. Duvarlar,
yollar ve kanallar byk lekli gsterilmi, ana binalarn her biri renkli ayrntlarla betimlenmiti.
Naja, "Bu nasl eline geti?" diye sordu.
tar, "On iki yl nce Kral Sargon'un emri zerine kenti inceledim ve bu haritay kendi ellerimle izdim," diye
yant verdi. "Baka hi kimse bu kadar doruluu ve gzellii baaramazd."
"Eer seni grevlendiren oysa bu haritay niin Sargon'a teslim etmedin?"
tar ban edi. "Teslim ettim. Daha dk kaliteli tasla ona verdim, karnzdaki o gzel kopyeyi ise
gizlice kendime sakladm. Gnn birinde birinin beni Sargon'dan daha iyi dllendireceini biliyordum."
Bir saat daha haritay incelediler, arada bir yorumda bulundular, ama daha ok suskun ve dnceliydiler.
Sava iki general olarak bir sava alannn en arpc zelliklerini profesyonelce grebiliyorlard. Ayrca,
yzyllar iinde kat kat bina edilmi duvarlarn, kulelerin ve tabyalarn kalnlyla kuvvetine hayranlk
duymaktan kendilerini alamyorlard.
Trok sonunda masadan uzaklat. "Ben bu duvarlarda hibir zayf nokta gremiyorum, byc," dedi. "lk
szlerinde haklydn. Bu duvarlar delip gemek yl alp didinmeyi gerektirecektir. lakh'n
kazanmak iin daha fazlasn yapmalsn."
tar, "Su," diye fsldad. "Suya bakn."
"Suya baktm." Naja, tar'a glmsedi, ama souk ve ince dudakl bir ylann glmseyiiydi bu. "Kentin her
kesine su salayan kanallar var, Sargon'un gklere ykselen alt bahe terasn doyuracak ve kenti yz yl
daha sulayacak ve besleyecek kadar ok su var."
"Firavun her eyi gryor, her eyi biliyor." tar, Naja'nn nnde eildi. "Ama su nereden geliyor?"
"Dev iki nehirden geliyor. Nil'den sonra dnyann en byk nehirleri bunlar. Sularnda bin yldr hibir zaman
azalma olmad."
tar, "yi de su kente nereden giriyor? Nasl giriyor, bu duvarlarn altndan m, yukarsndan m?" diye srar
edince Naja'yla Trok en sonunda anlam gibi baktlar.
Babil'in yarm mil kadar kuzeyinde, kent duvarlarnn dnda ve Frat'n dou kysnda nehrin genileyerek
tembel tembel akt bir noktada bir tapnak ykseliyordu. Ninurta'nn, Frat'n aslan kafal ve kanatl
tanrsnn tapna-435-


yd bu. Nehrin iine uzanan ta iskelelerin stnde ina edilmiti. Tanrnn resimleri drt d duvar izleyen
efrizin stne hakkedilmiti. Kapnn yukarsn-daki svede de Akat diliyle bir uyar yer alyordu. yle ki
ibadethaneyi igale kalkanlar tanrnn fkesini zerlerine ekeceklerdi.
Medial tar tapnan eiinde laneti geersiz klmak iin bir by yapt. Bunun iin tutsaklardan ikisinin
grtlaklarn kesti ve akan kanlar kaplarn stne serpti. Yol bir kere aldktan sonra Trok arkasnda yirmi
askerle Ninur-ta'nn btn mor giysili rahiplerinin toplanm bulunduklar tapnak avlusundan geti. Rahipler
ilahiler okuyor ve el kol hareketleri yapyor, yolunun stne Frat'un suyundan serpiyor veTrok'u geri
evirmek iin gzle grlmez sihirli bir duvar rmesi iin Ninurta'ya yalvaryorlard.
Trok szde duvarn iinden durdurulamadan geti ve ihtiyar adamn boazna saplad klcnn bir tek
darbesiyle barahibi ldrd. Bu hezeyan alayp szlayarak protesto eden br rahipler yine de Trok'un
ayaklarna kapandlar.
Trok klcn knna soktu, sonra muhafzlarna kumanda eden yzbaya dnd. "Hepsini ldrn. Bir
tanesinin bile kurtulmasn istemiyorum."
Bu da abuk yapld, avlu da ok gemeden mor giysili cesetlerle doldu. Trok, "Onlar nehre atmayn," diye
emretti. "ehir muhafzlarnn onlarn akntyla srklendiklerini grp ne yaptmz tahmin etmelerini
istemeyiz."
Btn rahiplerin hakkndan gelindikten sonra kendisine ar yaplan tanrnn kt etkisine kar yeni bir
by uygulamak iin avluya giren tar' seyretmeye hazrland. Byc, avlunun drt kesinde Ninurta'nn
ve Trok'a gre btn tanrlarn ve aa insanlarn irendikleri youn bir yal duman karan baz ot
balyalarn tututurdu. tar artmay tamamladktan sonra tapnan kutsal alanlarna nden girdi, Trok'la
askerleri de kana bulanm kllar ellerinde onu izlediler.
Metal takviyeli sandaletlerinin kard ses maaraya benzer yksek tavanl salonda yanklanyordu. Trok
bile kaidesinin stndeki tanr tasvirine yaklatklar srada iinde huuya benzer bir rperti hissetti. Aslann
kafas sessizce hrlyordu, tatan kanatlar da sonuna kadar almt. tar sakinlemesi iin tanrya yine
uzun bir dua okuduktan sonra Trok'u arka duvarla putun srt arasndaki dar bir arala gtrd. Burada
Ninurta'nn bedeninin iinde alm olan kaln zga-ral bir kapy iaret etti. Trok zgarann demirlerini
yakalad ve bir aynnkinden geri kalmayan gcyle sarst. Izgara kmldamad bile.
tar tatl bir sesle, "Bunun daha kolay bir yolu var, bilge Firavun," diye nerdi. "Anahtar barahibin stnde
olsa gerek."
-436Trok muhafzlarnn yzbasna, "Onu getir!" diye emretti. Adam hemen kotu. Yzba geri dndnde
elleri kan iindeydi, ama bir halkaya bal ar anahtarlar tayordu; bunlardan bazlar ise kolu kadar
uzundu. Trok ilerinden ikisini zgaradaki kilitte denedi, ikincisi eski mekanizmay altrd. Kap,
menteelerinin gcrtlar arasnda ald.
Trok karanln iine inen sarmal merdivene bakt. Derin boluktan gelen hava souk ve nemliydi. Trok ok
aalarda akan suyun sesini duydu.
"Mealeleri getirin!" diye emretti, yzba da adamlarndan drdn duvardaki yanan mealeleri indirip
getirmeye yollad. Trok bann yukarsnda tuttuu bir mealeyle trabzansz dar merdiveni inmeye koyuldu.
Ta basamaklar ya ve kaygan olduu iin ihtiyatla ilerliyordu. O indike akar su sesi kuvvetleniyordu.
tar onu yakndan izledi. Trok.'a, "Tapnakla altndaki tneller aa yukar be yz yl nce ina edilmiler,"
dedi. imdi altlarnda bir suyun lts ve karanln iinde hzla akan sesi vard. Trok en sonunda dibe vard
ve bir ta iskeleye ayak bast. Mealenin titreyen nda kubbeli tavan olan geni bir tnelde, etkileyici
boyutlardaki bir su yolunda durduklarn grd. Tavanla duvarlar geometrik motifler oluturan seramik
karolaryla kaplyd. Tnelin her iki ucu youn bir karanln iine uzayp gidiyordu.
tar duvardan bir para yosun kopararak suya brakt. Yosun hemen akntya kaplarak gzden kayboldu.
"nsan kafasndan daha derin," dedi, Trok da bu szleri snamak ister gibi muhafzlarn komutanna
dnceli bir yzle bakt. Yzba gze arpmamak ister gibi glgelerin iinde bzld.
tar, "stnde durduumuz patika kanal boyunca uzayp gider," dedi. "Tneli onaran ve bakmn yapan
rahipler girip kmak iin burasn kullanrlar."
Trok sordu. "Nerede balar ve nerede son bulur?"
tar aklad. "Tapnan rhtmnn altnda nehrin yatanda bir kuyu var. Su buraya akar. Tnelin uzak ucu
Ninurta'nn Babil surlarnn iinde Mavi Ka-p'ya yakn br tapnana kar. Bu tnelin varln yalnz
rahipler bilirler. Baka herkes suyun tanrnn bir armaan olduunu sanyor. Su tapnak yresindeki

kaynaktan fkrdktan sonra su arklaryla sarayn teraslarna ykseltilir veya kanallarla kentin btn
mahallelerine sevk edilir."
"yle sanyorum ki lakh'n kazanmaya yaklatn, Medial tar." Trok neeyle gld. "imdi sana den,
bize bu labirentte rehberlik yapmak ve bu harikalar kentine sokarak hazineye gtrmek. zellikle hazineye
gtrmek."
-437T

Trok kent duvarlarnn iindeki Ninurta Tapna rahiplerinin nehir tapna-ndakilerle srekli haberletikleri
konusunda fikir yrtt. Ve bu su yolunu iki topluluk arasnda geit olarak kullandklar aa yukar
muhakkakt. Nehir ta-pnandaki kardelerinin bana kt bir ey geldiini kefetmeleri uzun srmezdi.
Acele plan yaplmas gerekiyordu.
Trok en iyi ve gvenilir adamlarndan iki yzn seti; hepsi kendi leopar kavmindendiler. Onlar iki gruba
bld. Yer altndaki su yolundan bir kez kente girdikten sonra Mavi Kap'ya hkim olacaklar ve Firavun Naja
Kiafan ana kuvvetleri buradan kente sokana kadar oray ak tutacaklard. ok daha kk ikinci grup
saraya girip hkmdar altnlar karmak frsatn bulamadan Sargon'un hazinesini ele geirecekti, itar,
"Ho, oradaki altnlarn hepsini tamak iin bin yk arabas gerekir ya," dedi onlara.
Seilen iki yz kiiye tutsaklardan ve sava meydannda kalan llerden aldklar Sargon ordusunun
niformalar giydirilmiti. Ayak bileklerine kadar inen beli kuakl tunikleri giydiler ve balarna ar kovan
biimindeki uzun miferleri geirdiler. tar onlara sakallaryla salarn nasl kvrp Mezopotamyallar'a
zg lleleri biimlendireceklerini gsterdi. Dmandan ayrt edilmeleri iin sadece krmz kuaklar
takyorlard. Ordu yazclar, kent haritasnn kabataslak kopyalarn alelacele kardlar ve sokaklarla
binalarn yerini bilmeleri iin her iki takmn komutanlarna dattlar. Akam yaklarken her asker bir kere
kente girildikten sonra kendisinden neler beklendiini ok iyi biliyordu.
Ortalk kararr kararmaz Naja saldr kuvvetine Mavi Kap'nn dnda sessizce mevzi aldrd. Trok'un
adamlar kaplar aar amaz ieri hcum etmeye hazrdlar.
Trok, Ninurta nehir tapnann avlusunda kuvvetlerini denetledi. O ve tar ortalk henz aydnlkken
askerleri tek kiilik sralar halinde sarmal merdivenden su yolunun dzeyine indirdiler. Yerin altndaki
yolculuu yapmak iin nlerinde saatler olduundan acele etmeleri gereksizdi. Askerlerin demir takviyeli
sandaletleri derilerle sarld iin ar ayak sesleri karanlk tnelde yanklanmyordu. Sessizce ilerliyorlard.
Her on kiiden birinin tad meale, arkasndan gelenlerin kaygan talarn stne salam basp
kaymamalarna yetecek kadar k veriyordu. Sol taraflarn da durmadan akan su gizlice hrdyordu, itar
her bin admda bir durarak tanr Ninurta'y armaanlar ve ilahilerle yattrmaya, ilerdeki yolu l rahipler
tarafndan konulmu sihirli engellerden temizlemeye alyordu.
-438Sessiz yry buna ramen Trok'a hi sona ermeyecekmi gibi geliyordu. tar'n birdenbire durup ilersini
iaret etmesi aknlk yaratt. In soluk parlts seramik duvarlar tarafndan yanstlyordu. Trok kendisini
izleyen askerlere durmalarn iaret etti ve tar'la ileriye yrd. Kendi giysilerinin stne katledilen
rahiplerden aldklar mor entarileri geirmiler, balarna onlarn balklarn oturtmulard.
In kaynana yaklanca tnelin azn kapayan baka bir zgara ve bunun yukarsndaki duvara
geirilmi mealenin nda baz adamlarn ekil-sizlemi glgelerini grdler. Biraz daha yakna gelince
entarili iki rahibin zgarann br yannda aralarna bir bao tahtas alarak taburelerin stnde oturduklarn
ve oyuna dalm olduklarn grdler. tar onlara yavaa seslenince balarn kaldrdlar. Rahiplerden
iman olan ayaa kalkt ve yalpalayarak zgaral kapya yrd.
"Sinna'dan msn?" diye sordu.
tar, "Evet!" diye yant verdi.
"Ge kaldn. Akamdan beri seni bekliyoruz. Saatler nce burada olmalydn. Barahip kzacak."
tar pimanlk duyuyormu gibi konutu. "zgnm. Ama Sinna'y biliyorsun."
iko rahip kkrdad. "Evet, Sinna'y biliyorum. Otuz yl nce retmenlik yapmt bana."
Rahip byle diyerek belinde asl anahtar kilide soktu ve kap takrdaya-rak ald. "Acele etmelisiniz," dedi.
Trok banda yzn rten kukuletayla ve entarisinin katlarnn altnda gizli klcyla ilerledi. Rahip onun
gemesi iin duvarn dibine ekilmiti. Trok onun nnde durarak, "Ninurta seni dllendirecek karde,"
dedi ve rahibi enesinin altndan beynine kadar giren bir kl darbesiyle ldrd.

br rahip telala ayaa frlayarak bao tahtasn devirdi ve oyunun talarn rhtmn drt bir yanna datt.
Trok hzl admlarla ona yetiti ve kafasn uurdu. Rahip gk demeden arka arka giderek karanlk suyun
iine yuvarland ve entarisinin, etrafnda balon gibi alp batmasn nlemesiyle suyun yzeyinde srklendi
gitti.
Trok hafif bir slk alnca adamlar ellerinde kllaryla mealenin nda belirdiler. tar'n nclnde
baka bir dik ta merdivenin bana geldiler. Merdiveni hzl hzl knca kaln bir perde tarafndan yollarnn
kesildiini grdler. tar perdeyi aralayarak bakt ve, "Tapnak bo," diye bildirdi.
-439T

Trok buradan geip etrafna baknd. Bu tapnak nehir tapnandan daha byk ve etkileyiciydi. Tavan o
kadar yksekti ki elli mealeden yaylan k glgelerin iinde kayboluyordu. Altlarnda tapnan tanrs,
suyun kaynann zerinde melmi durumda betimlenmiti. Buradan byk bir kuvvetle fkran su beyaz
mermer tepelii olan derin bir glete dklyordu. Trok'un kl darbesiyle ba gvdesinden hemen hemen
ayrlan rahip, gletin iinde yzyordu. Su buradan bir kanala akarak btn kente dalyordu. Havada
youn bir gnlk kokusu olmasna ramen, tapnan byk salonunda kimseler yoktu.
Trok askerlerine ilerlemelerini iaret etti. Tnelden kar kmaz subaylarnn arkasnda sessizce
sralandlar. Trok eliyle sinyali verince hafif kou admlaryla yola devam ettiler. tar daha az kalabalk olan
grubu salonun yan tarafndaki bir kapdan geirdi. Burada balayan koridor Sargon'un sarayyla
balantlyd. Trok ise adamlarn tapnan arkasndaki dar yola saptrd ve ez-berindeki haritaya gvenerek
soldaki ikinci yoldan geni bir caddeye kard. Buradan Mavi Kap'ya gidildiini biliyordu. Ortalk hl
karanlkt ve ldayan yldzlar uyuyan kente bekilik ediyordu.
Yolda pelerinlere sarnm birka kiiyle karlatlar. Bir, ikisi sarhotu ve sendeliyordu, ama brleri
kenara ekilerek silahl sava taburunun gemesine izin verdiler. Kollarnn arasnda bir ocuk olan bir
kadn arkalarndan, "Marduk yznze glsn, yiit savalar. Bizi Msrl barbar Trok'dan koruyun," diye
seslendi. Trok, kadnn ne dediini anlayacak kadar Akkad dilini biliyordu. Byk altndan gld.
Askerler el koyduklar giysilerin iinde bakalaryla karlamadan cadde-nin sonuna vardlar, ama kaplar
grnnce beki evinin kapsndan bir ses duyuldu.
"Dur! Bu gecenin parolasn verin." Kapy koruyan yzba arkasnda be askerle mealenin aydnlna
kt. Ancak hazrlkl deillerdi. Miferleri ve zrhlar stlerinde olmad gibi, uykusuzluktan gzleri imi
ve yzleri kmt.
Trok berbat bir Akkad diliyle, "Kral Sargon'un Msr Firavunlar'na saygdeer elisi," diye mrldand ve
kuvvetlerine eliyle saldr iareti verdi. "Kapy ap kenara ekilin!" Byle diyerek doru yzbann zerine
kotu.
Adam bir an kararsz durdu. Sonra kllarn ltsn grerek, "Silahlarnza davrann!" diye bard. Ama
ok ge kalmt. Trok yzbann tepesine dikilmiti bile ve bir tek kl darbesiyle onu yere ykt. Adamlar
da kendilerini korumalarna vakit brakmadan br muhafzlarn zerine ullandlar. Ancak
grlt kapnn yukarsndaki nbetileri harekete geirmiti. Ko boynuzlarn ttrerek etraf alarma
geirdiler ve karglarn yukardan saldrganlarn stne frlattlar.
Trok, "Onlar indirin oradan!" diye emretti, adamlarnn yars da korkuluk duvarna ulamak iin kapnn iki
yanndaki rampalara kotular. Annda duvarn stndeki nbetilerle gs gse boumaya baladlar.
Trok adamlarnn yarsn yannda muhafaza etmiti.
tar dev kaplar harekete geiren, ar vin ve makaralardan oluan karmak mekanizmann bulunduu
oday tarif etmiti, ierdeki savunucular odann kapsn kapayamadan Trok adamlarn ieri soktu, birka
dakikalk iddetli bir arpmadan sonra da oradakilerin byk ksmn ldrm ya da yaralam
bulunuyorlard. Hayatta kalanlar silahlarn ellerinden attlar, ilerinden bazlar dizst derek bou
bouna merhamet dilendiler. Diz ktkleri yerde baklandlar veya sopalarla ldrldler. Kalanlar
yandaki kk kapdan katlar, Trok da askerlerini dev vinlerin bana gtrd. Bocurgatlarn her koluna
iki asker aslnca kaplar almaya balad.
Fakat ko boynuzlar kentin muhafzlarn uyandrmt. Barakalarndan dar frladlar. Kimi zrhszd, kimi
tam olarak uyanamamt. Bu halde kapy savunmaya kotular.
Trok vin odasnn ar kapsn srglemi ve nne adamlarn dikmiti. Kapnn yukarsndaki korkuluk
duvarlarnda askerleri savunucular ldrm ya da duvarn tepesinden aa frlatmlard. imdi

rampalarda savayor, saldrya geen Babillileri durdurmaya alyorlard.


Babilliler ieri girme telayla sopalarla vurduka vin odasnn kaps sarslyor, fakat vinler Trok'un
adamlarnn abalaryla alyor, dev kaplar da ar ar ykseliyor, altlarndaki aralk giderek geniliyordu.
Kaplara giden cadde imdi Babilli savunucularla dolup tayordu, ama kendi kalabalklar hareketlerine
engel oluyordu. Yan yana yalnz drt kii rampalardan duvarlarn tepesine kabiliyor, Trok'un adamlar da
onlar karlayp aa frlatyordu. Bakalar vinlerin bulunduu odann kapsn zorlamaya alyordu,
ama kaplar fazlasyla salamd. En sonunda kap krlnca Trok'la adamlarn onlar eikte bekler buldular.
Duvarlarn dnda ise Naja'nn adamlar kol demirleri ve levyelerle ileri atlmlard. Ar kaplar dardan
onlar da zorlaynca bir araba mfrezesinin gemesine izin verecek kadar bir aralk ald. Trok'un adamlar
bundan sonra kenara ekildiler, Naja'nn banda bulunduu bir sava arabas alay da kar
- 441 - 440 -

konulamaz bir hamleyle kaplardan geti ve caddeyi boydan boya kat etti. Msr ordusu arkalarndan ieri
akt. Trok onlarn bana geti ve kent iinde getikleri yerleri krp dkerek saraya doru ilerlediler. Babil'in
yamalanmas balamt.
Saray, banda bizzat Sargon'un bulunduu kuvvetler tarafndan inatla savunuldu. Bununla birlikte Trok o
akam ilk terasn d duvarlarnda bir gedik aabildi. Kuvvetli bir birlik ieri aknca savunma kt. Sargon'un
yatak odasna daldklarnda kral, elinde kanl bir klla Mezopotamya'nn yok edici tanrs Marduk'un
tasvirinin nnde diz km durumda buldular. Yannda yatan kr sal kadnn cesedi otuz yl boyunca
yanndan ayrlmam olan en sevdii karsyd. Sargon'un ona reva grd lm, Trok'un adamlarnn eline
dt takdirde bana gelebileceklerin yannda tatl bir son saylrd. Ne are ki Sar-gon kendi klcnn
stne dmek cesaretini gsterememiti. Trok bir vurula silahn elinden drd.
"Sizinle konuacak ok eyimiz var, majesteleri," diye vaat etti. "Benden Seueth'in Kara Canavar diye sz
eden siz deil miydiniz? Beni yanl renkle betimlediinize sizi inandrabilmeyi umuyorum."
Haremdeki kadnlar saraydan karld. tar'n dedii gibi be bin deil, be yz taneydiler. Trok en genleri
ve en gzellen olan yirmi tanesini kendine ayrd, kalanlar da st rtbeli subaylarna verdi. Subaylar
kadnlar diledikleri kadar kullandktan sonra erlere devredeceklerdi.
Dahiyane birok aygt ve tertibin korumasnda olduundan sarayn altndaki topran iine gml hazineye
ulamalar iki gn srd. Medial tar'n hneri ve dorudan edindii bilgiler olmasa ana hazine dairesine
girmeleri ok daha uzun zaman alabilirdi.
Yol alnca Trok'la Naja, arkalarnda Heseret'le merdiveni inip hazine dairesine girdiler. tar iersini yz
ya lambasyla aydnlatmt. Bunlarn cilalanm bakr aynalar tarafndan ustaca yanstlan klar ganimeti
bir kat daha deerli gsteriyordu.
Hazinenin grkemi karsnda iki Firavun'la Heseret'in bile dilleri tutulmutu. Gm dikdrtgen, altn ise
istiflenmeyi kolaylatrmak zere i ie giren konik kleler halindeydi. Hepsinde kuyumcunun damgas ve
Sargon'un saltanat armas dikkati ekiyordu.
-442 lk defa ne diyeceini bilemeyen Heseret deerli metal kitlelerinin ltsna kar nazik gzlerine elini siper
etmek zorunda kalmt. Naja bandan daha ykseklere sivrilen metal istiflerinin arasnda yryor, birka
admda bir durarak kleleri okuyordu. Sonunda konuabildi. "Ele bir bakirenin vcudu gibi scak ve
przsz geliyorlar."
Trok iki eline ar birer kle alarak neeyle gld. "Ka taneler?" diye -tar'a sordu.
"Heyhat henz kleleri saymak frsatn bulamadk, grkemli ve kutsal majesteleri. Buna karn Sargon'un
yazclarnn yaz tomarlarna gz atabildik. Bunlarda gmn toplam arl elli be lakh, altnnki ise otuz
lakh olarak kaytl." Byc kmser bir hareketle ellerini iki yana at. "Ama bir Ba-billi'nin hesabna kim
gvenebilir ki."
"Sargon zannettiimden de daha byk bir haydutmu." Trok bu szleri adam ver gibi sylemiti.
tar tatl bir sesle hatrlatt. "En azndan burada bana vermeyi vaat ettiiniz kk dle yetecek kadar altn
var."
"Bu konu tartmaya ak." Trok adama sevecen bir tavrla glmsedi. "Benim iyi kalpli ve eli ak bir adam
olduumu biliyorsun. Ancak fazla eli ak olmak da bir tr budalalktr. Ben ise hi budala deilim."
Hazinedeki serveti eytani bir zevkle izlemenin keyfini kardktan sonra firavunlar iin kentte grlecek ve

hayran olunacak pek ok ey vard. Trok'la Naja saray turladlar, sonra da emeleri, baheleri ve
korularyla en st terasa trmandlar. Bu ykseklikten her iki byk nehri ve kentin dndaki tarla, bataklk ve
papirs yataklarnn manzarasn seyredebilirlerdi.
Ardndan btn tapnaklar ziyaret ettiler. Bu olaanst gzellikteki binalar da altn kleleri, nefis mbleler,
heykeller, mozaikler ve baka sanat eserleriyle azna kadar doluydu. Naja'yla Trok bunlar adamlarna
tatrlarken oralarn tanrlaryla onlarn eitiymi gibi kardee konutular. Trok Babil'in artk bir bakent
olmadn, sadece Msr'n bir satrap olduunu izah etti. Bu nedenle o tanrnn dnyadaki yerini Trok'un
orada ona layk bir yer bulaca Avaris'e nakletmesi gerekecekti. Tanrnn servetinin alnmas ise sonradan
denecek olan bir tr bor olarak grlmeliydi.
Bu tapnaklarn en by her eyi yiyip yutan Marduk'unkiydi. Trok burasn bir deerli metal ve ziynet
kayna olmasnn dnda sonsuz bir hayranlk uyandracak bir yer olarak grd.
-443T

tar, Marduk'un bir mridiydi ve delikanlyken dinin aklamalarn bara-hibin gzetimi altnda bu tapnakta
incelemiti. dln henz alamadndan tpk bir aslann karnna yapm kene gibi Trok'un ensesinden
ayrlmyordu. Trok'a Marduk diniyle ilgili bilgi de verdi. Trok, "Marduk'un bizim tanrmz Seu-eth'inkine ok
benzer zevkleri var. Karde olsalar bu kadar olur," diye belirtti.
"Majesteleri her zaman olduu gibi yine keskin zekl. Ancak Marduk kendisine insan kurban edilmesine
Seueth'den de daha dkn. Ve kurbann kendisine sunulu ekline de byk nem veriyor."
Byc, Trok'u bir geit ve koridor labirentinden, bahelerden, avlulardan ve yankl salonlardan geirerek
tapnan kalbindeki en kutsal mekna gtrd. Buras bal bana bir kentti. En sonunda ocak klliyesine
geldiler.
Trok ana kurban odasnn yukarsnda durduklar yerden bylenmi gibi bu mekn seyretti. Bu yerin
dizayn ve yaps onu ok artmt. "Burasn bana tarif et," diye tar'a emretti.
"Bu duvarlarn her birinin arkasnda bir deil, iki ocak var." tar prl prl bakrdan yaplm duvarlar iaret
etti. "erde mangal kmryle yaklan atelere dev krklerle flenir, bunun sonucunda da metal duvarlar
scaktan doan gne gibi parlamaya balarlar. Duvarlar devingendirler. Rahipler manivelalarn yardmyla
onlar ne ekebilir ya da birbirlerinden ayrabilirler..."
tar aklamasn bitirdikten sonra Trok zrhl elini br elinin avucuna vurdu. "Seueth'le Marduk
tanmdrlar ki daha nce byle bir ey grmedim. Bu ilemin bana gsterilmesi gerekir. Her ey tarif ettiin
biimde oluyorsa, ayn dzeni Avaris'teki kendi tapnamda da yaptrrm. Rahiplere cehennem ocaklarn
yakmalarn emret. Zaferimi Marduk'a bir kurban vererek kutlayacaz."
tar onu uyard. "Ocaklarn istenilen sya ulamalar gnler srer."
Trok, "Benim vaktim ok," dedi. "Ganimetin yola karlmasn denetlemek zorundaym. Ayrca Sargon'un
gen karlarndan yirmisini honut etmek de grevim." Adam gzlerini yuvarlad. "Gerekten zorlu bir i bu.
Zaten serseri askerlerim hl kenti yamalamakla megullar. Akllarn balarna getirmeme kadar herhalde
biraz zaman geecektir."
Tork gn sonra byk sarayn st terasnda yksek rtbeli subaylar iin bir zafer leni veriyordu.
Konuklar dev sakslar iinde yetien portakal aalarndan olumu bir koruda yere uzanmlard. Btn
aalar iek amt, hava tatl parfmleriyle dolmutu. Etraflarndaki emelerdan rl rl su akyordu.
len masas ipek hallarla rtlyd. Kselerle kaplar deerli talarla bezeli gmten veya altndand
-tapnaklardan alnmlard. Konuklarn stnde oturduk-444lar canl iskemleler Sargon'un karlaryd- kadnlar altn zincirleri dnda rlplak olarak yere diz
kmlerdi. Daha sonra kpren biralarla tatl araplar etkilerini gsterdi ve canl iskemleler yastk ve ilte
olarak kullanldlar.
Bu sefahat alemi srasnda tar; Trok'un yanna sokuldu ve, "Denizleri yutan ve yldzlar yiyen Firavun
tanr, ocaklar hazr," diye kulana fsldad.
Trok glkle ayaa kalkt ve ellerini rpt." Nazik kardelerim!" diye subaylara hitap etti. Subaylar bu
akaya kahkahalarla gldler. "Sizin iin bir elence dzenledim. Beni izleyin!" Trok adamlarn arkasna
alarak merdivenlere doru sendeledi.
Hepsi galerinin yukarsndaki duvarn stne dizilmiler, aadaki kurban odasna bakyorlard. Balarnn

yukarsndaki ifte bacalardan duman szlyordu, onlar da kzm metal duvarlardan yansyan sda
terlemeye balamlard.
Trok, barahibin sofuluk taslayan tekdze sesini taklit ederek, "Bu kenti bize bir sava ganimeti olarak veren
byk tanr Marduk'a kurban vermek iin bugn burada toplandk," dedi. Konuklarn hepsi onu sevinle
alkladlar.
"Tanrya bir kralla slalesinden daha uygun bir kurban verilebilir mi?" Konuklar yine alka baladlar.
Trok'un verdii iaret zerine tar, yz klenin mekanizmay harekete geirmek iin bocurgatlarn banda
durduklar aadaki odaya koa koa indi. Barahibin iareti zerine Marduk'a bir vg okumaya balad.
Rahip kzgn duvarl ak odann yukarsndaki krssnn bana geti, ilahiler okuyan klelerin
oluturduu fonun nnde her iki kolunu kaldrd ve ddk gibi sesiyle bir dua okumaya koyuldu.
areti zerine ocak odasnn duraan duvarnda kk bir kap ald ve baka bir rahip bir insan kafilesini
n sra ieri srd. Kleler sade beyaz tunikler giymilerdi ve boyunlarnn etrafndaki ipten baka ssleri
yoktu.
Her iki cinsiyetten ve her yatandlar. Bazlar, annelerinin kollarnn arasnda tanan bebeklerdi; bakalar
yeni yrmeye balayan ocuklard; daha bakalar erikinliin eiindeydiler. Fakat hepsinin uzun boylusu
bir kral ve sava endaml, ak sal zayf bir adamd.
Trok onu alaya ald. "Selam sana gklerle iki nehrin arasndaki kutsal topraklarn gl yneticisi Sargon.
imdi senin iin kendinin yapmaya cesaret edemediin eyi yapacam. Seni eli olarak yok edici tanrn
Marduk'un sevgi dolu kollarnn arasna yolluyorum. Ben merhametli bir adam olduum iin karlarnn,
kk oullarnla kzlarnn yasn tutmalarn istemiyorum. Bu yzden sana arkadalk etmeleri iin onlar
da seninle yolluyorum." Trok kah-445kanalarn dinmesini bekledikten sonra devam etti. "Onunla kar karya geldiin zaman Marduk'a u mesaj
ver. Tanrsal kardei Trok'un onu selamladn ve ltfunu istediini syle."
Sargon oullarn etrafna toplad ve Trok'a bakmaya veya szlerine bir karlk vermeye tenezzl etmedi.
Trok, barahibe bakt. "imdi u senin makinenin nasl altn bize gster."
Barahip yine bir ilahi sylemeye balad, ama bu seferki farkl bir duayd; sert ve ilkeldi. Arkasndaki odada
kleler de ilahiye katlyorlard. Hep birlikte ayn anda ileriye doru bir adm attlar ve ta karolara arpan
plak ayaklar gkgrlts gibi bir ses kard. Bocurgat ar ar dnmeye salad.
nce grnrde bir ey olmad, tar da, "Yanan duvarlara bak, btn sava krallarn en by gl
Trok," diye fsldad. "Bak, nasl birbirlerine yaklamaya baladlar, yava yava, ok yava. Ama sonunda
birleiyorlar, kurbanlar da lambann alevine kaplm bir kelebek gibi kzaryor ve kararyorlar."
Trok ne eildi. Yz tatl bir heyecanla terden parlyordu.
tar kseden ban kaldrarak, "Marduk honut kald," dedi. "Ona ocakta sunduun kurbanlar ok houna
gitti."
Trok bayla onaylad. "Kardeim Marduk'a honut olmasna sevindiimi syle."
Trok tapnan zel i odasnda Yok Edici Marduk'un nndeki talarn stne serilmi leopar postu
ynnn stnde diz kmt. Tanrnn altndan tasviri gle yzl, gzel bir delikanly temsil ediyordu,
Heykel veya drt insan boyundayd. Tanry bir lmlden ayran biricik zellik kvrck kafasnn iki
yanndaki minik kei boynuzlar ve ayak yerine atall toynaklaryd.
Bu tasviri ilk grdnde Trok, itar' yalanc karrcasna, "Bana Marduk'un korkun bir tanr olduunu,
tanrlar topluluundaki baka tanrlardan daha zalim ve iddetli olduunu, hatta Seueth'den bile daha kana
susam olduunu sylemitin. Oysa bu gzel bir gen," demiti.
Ama tar, "Sakn aldanmayn, kutsal Firavun," diye karlk vermiti. "Bu, Marduk'un insanlara gsterdii
yzdr. Gerek grnm o kadar iren ve korkuntur ki ona bakan bir insan annda kr olur ve azndan
salyalar akan bir deliye dnr."
-446Bu szlerle akl bana gelen Trok tasvirin nnde diz kt ve rahipler yeni domu iki bebei getirip
tanrya sunduklar zaman sesini karmadan bekledi. tar bundan sonra bebeklerin boazn o kadar
ustalkla kesti ki altlarnda tuttuu altndan kehanet ksesine kanlarn akttklar srada kurbanlardan gk bile
kmad.
Kan boalan kk vcutlar kutsal odann altndaki ocaa inen mermer ste atldktan sonra tar altn
kseyi mihrabn nne koydu ve gnlk mangallarn tututurdu. Arkasndan ilahi okuyarak ve bir eyler
mrldanarak alevlerin iine avu avu otlar att, ok gemeden de kubbeli oda mavi duman halkalaryla,

hava da solunulamaz parfmlerle doldu. Trok bir sre sonra net olarak dnemez hale geldi, gr de
bozulduundan glgelerin dans ettiini grmeye, kulaklarna ta uzaklardan alayl kahkaha sesleri gelmeye
balad. Bunun zerine gzlerini kapad ve parmaklarn gz kapaklarna bastrd. Onlar tekrar atnda
tanrnn yzndeki tatl glmseyiin, derisinin stnde zehirli bcekler srnrm gibi tylerini diken diken
eden mstehcen ve korku verici bir baka yerini braktn grd. Baka yere bakmaya alt, ama bunu
baaramadn fark etti.
Kanla dolu ksenin yzndeki iaretleri anlamlandran tar, "Byk tanr Marduk honut," diye tekrarlad.
"Sorularnz ltfedip yantlayacak."
"Marduk'a onu emsalim olarak sayglarm sunduumu syle. Ocana bin kurban daha yollayacam."
"Marduk sizi duyuyor." tar kseyi eline alp iine bakt. Uzun bir suskunluktan sonra kucanda kseyle
ne ve arkaya sallanmaya balad. Sonunda ban kaldrd. "Bak bize Marduk, Babil'in byk tanrs! Konu
bizimle, korkun varlk, yakaryoruz sana!"
Altn heykele kollarn at, tanr da bir ocuun tatl ve pelteke sesiyle konutu.
"Seni selamlyorum, Trok karde," dedi garip bir sesle. "llerde kanatlarn aan ve penelerini sivrilten
yavru ahin hakknda bilgi istiyorsun."
Trok bedensiz sese olduu kadar szlerinin doruluuna da armt. Gerekten de Nefer Seti'ye saldrp
onu yok etme planlaryla ilgili olarak tanrdan bilgi istemeyi dnmt. Yant vermeye altysa da,
boaz tkanm ve eski bir mumyann sarglar gibi kurumutu.
ocuksu, tatl ses devam etti: "Sadk hizmetkrm Medial tar'dan yerinde tler almsn. Onu dinlediin
iyi olmu. yle yapmayp dndn gi-447bi Gallala'nn zerine yrm olsaydn, alaylarn mahveden ve kumlara gmen hams/n'den daha byk bir
felaketle karlardn."
Trok ac ac dnd: tar'n onu Nefer Seti'ye saldrmak ve kaan kadn Mintaka'y ele geirmek iin dou
lne baka bir ordu gndermekten nasl vazgeirdiini anmsyordu. Casuslar uzun zaman nce ona o
iftin Galla-la'daki yerini bildirmiti. Trok sefer iin baka arabalarla askerlerden oluan bir kuvvet
toparlamt. Tahtnn zerindeki bu tehditten kurtulmad, erikin olmasndan nce ocuk Firavun'u
ezmedii takdirde, isyanlarla ayaklanmalarn ok gemeden btn lkesine yaylacan biliyordu. Bu
olduu zaman ise kurmakta olduu hanedanlk yok olacakt. Nefer Seti tehdit ve tehlikesini ortadan
kaldrmaktan da ok onu kk dren ve meydan okuyan biricik kadn ele geirmeye can atyordu. Ona
duyduu nefretin yannda iindeki tm teki duygular zayf kalyordu.
tar onun harekete gemesini engellemiti. Kt sonu kehanetleri, felaket ve lm uyarlaryla onu,
kuvvetlerini Naja'nnkilerle birletirip efsanevi Ba-bil kentine yaplacak sefere katlmaya raz etmiti. Sefer u
ana kadar zaferle sonuland ve ganimetlerle katliam btn tahminleri at halde Trok her nedense
kendini tatmin olmu hissetmiyordu.
Altndan tanryla olduu kadar kendi kendisiyle konutu: "Nefer Seti'yi ele geirmem lazm. Ben onu ldrp
tekrar dinlememesi iin cesedini alevlerin iine atana kadar ifte ta bama salam oturamayacak. Daha
imdiden Msr'daki btn binalarla antlardan onun adyla babasnn adn sildirdim, ama onu ve onunla ilgili
anlar sonsuza dek yok etmem art."
fkesiyle nefreti arasnda yerinden frlayp tar'la tanrsna, "Kt kehanetlerin ve uursuz uyarlarnla daha
nce de beni kaderimden yoksun ettin," diye bard. "imdi seninle ibadet eden biri deil, emsalin olarak,
seninle eit biri olarak konuuyorum. Nefer Seti'nin bedeniyle ruhunu bana teslim etmeni istiyorum. Senden
ve uradaki dalkavuundan baka bir red kabul etmem." Trok fkesi arasnda tar'a bir tekme savurdu.
Medial tekmenin geldiini grerek kendini yana att. Trok'un maden destekli sandaletinin bu arada kehanet
ksesine taklmasyla bebeklerin kan da talarn stne ve mihrabn nne sald.
Bu yapt Trok'u bile dehet iinde brakmt. Tasvirin nnde ta kesilmi gibi duruyor, tanrnn
gsterecei tepkiyi bekliyordu.
tar, "Balanamaz saygszlk!" diye feryat etti. "Giriimin ite imdi kanlmaz bir baarszla mahkm
oldu, Trok Uruk." Byc bundan sonra
-448 kan glcnn iinde secdeye yatt. Duyduu dehetten ban kaldrp puta bakamyordu bile.
Tapnak odasna korkun bir sessizlik egemen olmutu. stnde durduklar ta zeminin altnda kurbanlarn
yakld ocan alevlerinin hafif homurtusu bu sessizlii daha dc> belirginletiriyordu.
Derken yumuak, fakat hibir pheye yer brakmayan bir ses duyuldu. Uyuyan bir ocuun soluklar gibi bir

eydi, ama giderek sertleiyor ve kuvvetleniyordu. imdi vahi bir hayvann, sonra da btn tapnakta
yanklar uyandran bir canavarn soluklar oldu bu. En sonunda da hiddetlenmi bir tanrnn, btn
gkyznn frtnalarnn, okyanusun dalgalarnn kkremesine dnt. Ses o kadar korkuntu ki Medial
tar bile bir ocuk gibi hafif hafif inlemeye balad.
'Tanr baarmanza artk kesinlikle izin vermez. Taita'yla korunuuna kar yrye gemeniz artk ok
tehlikeli olur. Yani Byc lene kadar," diye fsldad.
Tam o srada korkun bir ses konutu. O kadar sert, o kadar dnyann dndan gelmi gibiydi ki Trok'un
sinirleri gerildi ve adam titremekten kendini alamad. "Dinle beni! Tanrlar topluluunun bir yesi olduunu
iddia eden lmcl Trok Uruk!"
Sanki gk grledi ve grlemeler kutsal odann karanlk kelerinde yankland. "Bir tanr olmadn
biliyorsun. Dinle beni, saygsz lmcl! Eer bana ve khinim Medial tar'a meydan okuyarak Gallala
zerine yrrsen seni de, ordunu da yok ederim. Tpk br ordunu ln kumlarna gmdm gibi. Bu kez
fkemden kurtulamayacaksn."
Gnlk maltzlarndan ykselen zehirli dumanlardan sarho gibi olduu ve tapna dolduran Marduk'un
fkesinden rkt halde, Trok, tar'n itirazlarnda bir sahtelik, Marduk'un fkesinin iddetinde de pek
inandrc olmayan bir eyler sezecek kadar kurnazd.
Tanr'nn doast gsterilerinin sarst cesaretini toparlayp onu neyin duraklattn tehis etmeye alt.
Hayvans soluklarn ve gkgrltsn andran sesin altn heykelin karnndan ktn kefetmiti. Dikkatle
baknca tanrnn gbek deliinin karanlk bir yark olduunu fark etti. Heykele doru bir adm atmas zerine
tar panik halinde ban kaldrd ve, "Sakn ha, Firavun! Tanr hiddetli! Ona yaklaaym deme!" diye tslad.
Trok duymazlktan gelerek tanr heykelinin gbeine bakarak bir adm daha att. Yarn derinlerinde hafif
bir lt, glgemsi bir hareket grd. Sa-449Bycler'Kral/F:29
l
valarda birok kez kaderin ondan yana olduu an sezmiti, imdi de ayn eyi hissediyordu. Kendini
toparlayp tanrnn soluklarnn korkun sesini bastrarak bard. "Sana meydan okuyorum, Yok Edici
Marduk! Eer elinden gelirse beni yere vur! Becerebileceksen tapnann atelerini zerime boalt!"
Tanrnn gbek deliindeki lt yine gzknce ve soluklar duraklaynca, Trok'un pheleri gerek oldu.
Klcn ekti, yass yzyle tar' devirip yolunun stnden uzaklatrd. Sonra koarak altndan tasvirin
arkasna atld. Burasn alelacele inceledi, metale klcnn ucuyla vurdu. Heykel davul kadar bo izlenimini
uyandryordu, daha dikkatli baknca etrafndaki metale hemen hemen kusursuz uyan oynak bir pano
kefetti.
Trok, "Bir 'kapak ha!" diye homurdand. "Marduk'un karnnda, azndan ieri girenlerden daha fazla bir
eyler olduu anlalyor."
Dnp heykelin karnndaki yarktan ieri bakn dikti. Bir insan gz ona bakyordu. Gzbebei aknlkla
irileti, Trok da, "k dar, byk canavarn pislii!" diye kkred. Heykele omzunu dayayarak var gcyle
itti. Heykel ta kaidesinin stnde sarslnca Trok tekrar itti. Tasvir ar ar ta zeminin stne devrildi.
Heykelin altnda ezilmesine ramak kalan tar haykrarak kendini yana att.
Tanrnn kafas dten sonra yana arplmt, korkun atrty izleyen sessizlikten sonra da heykelin
iinde rkm fareler tarafndan karlan grltye benzer trmalamay andran sesler duyuldu. Pano hzla
ald ve kk bir vcut dar srnd.
Trok onu gr buklelerinden yakalad. Kk kz o bal gibi tatl sesiyle, "Merhamet, byk Kral Trok," diye
yalvard. "Sizi aldatmaya alan ben deildim. Bakalarnn emrini yerine getiryordum." O kadar gzel bir
ocuktu ki Trok bir an fkesinin hafiflediini hissetti. Ama sonra, kz ayak bileklerinden yakalad ve tek eliyle
ba aa sallandrd. Kk kz alyor, kraln penesinde kvranyordu.
Trok, "Bunu sana kim emretti?" diye sordu.
Kz alyordu. "Medial tar."
"
Trok kz bann yukarsnda iki kere sallayarak hz ve g kazand, sonra zavally tapnan stununa
arpt. Kk kzn lklar annda kesildi. Trok kk vcudu buruuk bir ktle halinde mihrabn stne
frlatt.
Sonra altn puta dnerek klc kapan aralndan ieri soktu ve tanrnn karnnn iinde evirip evirmeye
balad. Derken yeni bir cyaklama oldu ve ekilsiz bir yaratk aralktan kendini dar att. Trok nce bunun
dev bir kurba-450-

a olduunu sand ve kendini panik halinde arkaya savurdu. Ama sonra bunun, az nce ldrd kzdan
da daha kk yapl kambur bir cce olduunu grd. Cce kk yapsyla tam bir eliki halindeki boa
gibi bir sesle kkred. Trok'un hayatnda grd en irkin yaratkt. a bakan gzleri bile farkl
boyutlardayd. Kulaklaryla burun deliklerinden ve yznden sarkan dev benlerden kara kl kmeleri
fkryordu.
"Seni aldatmaya kalktm iin beni bala, Msr'n kral olan gl tanr!" Trok klcyla ona doru bir
hamle yapt, ama yaratk kendini arkaya att ve o garip sesiyle korku lklar atarak kutsal odada saa, sola
komaya balad. Trok onun maskaralklarna glmekten kendini alamad. Cce bu arada odann
arkasndaki perdelerin arkasna dald ve gizli bir kapdan geerek gzden kayboldu.
Trok onun kamasna gz yumdu ve dikkatini itar'a evirdi. Odadan kamaya alan bycnn reineyle
sertletirilmi bir sa tutamn tam zamannda yakalad. Onu boylu boyunca ta zeminin stne frlatt ve
kaburgalarna, karnna ve srtna tekmeler atmaya balad. "Bana yalan syledin ha!" Trok glmyordu artk,
yz fkeden mor olmutu. "Bile bile kandrdn beni. Beni amacmdan saptrdn."
Vahice savrulan tekmelerden kamak iin yerlerde yuvarlanan tar, "Yalvarrm, efendimiz, ne yaptysam
sizin iyiliiniz iin yaptm," diye feryat etti.
Trok, "Tamose'un tohumunun Gallala'da kontrolsz gelimesine ve lkemde isyan ve kargaaya yol
amasna benim iyiliim iin mi gz yumdun?" diye kkredi. "Beni buna inanacak kadar deli ve budala m
sanyorsun?"
Trok'un aya kaburgalarna toslayp onu srtst devirirken tar, "Ama doru," diye geveledi. "Frtnaya
emredip kpeiymi gibi dilediklerini yaptran bir Byc'ye nasl kar koyabilirdik?"
"Sen Taita'dan korkuyorsun." Trok durup soluk ald. "Byc'den korkuyorsun ha" diye inanamayarak
sordu.
"O bizi gryor. Benim bylerimi aleyhimize evirebiliyor! Ona kar gelemem. Sizi sadece ondan
kurtarmaya altm, byk Firavun."
Trok, "Sen yalnz kendi mavi dvmeli postunu kurtarmaya altn," diye hrlad ve tar'n iki bklm
vcuduna yine tekmeler yadrmak iin davrand.
"Sana yalvaryorum tanrlarn en kuvvetlisi." tar iki koluyla ban korumaya alyordu. "Bana dlm
ver de gideyim. Taita gcm yok etti. Bir daha karsna kamam. Size baka bir yararm dokunamaz."
-451 T

1
Trok tekme atmaya hazrlanm bir baca havada olduu halde durdu. "dln m?" diye aknlkla
sordu. "hanetini herhalde lakh altnla dllendireceimi dnmyorsundur."
tar dizlerinin stnde doruldu ve Trok'un ayan pmeye alt. "Size Babil'i verdim efendimiz. Bana
vaat ettiiniz dl esirgeyemezsiniz."
Trok fkeyle gld. "Senden her ne istersem esirgerim. Hayatn bile. Eer bir gn fazla yaamak istersen
beni Gallala'ya gtrr ve Byc'yle bir sihir savamnda ansn denersin."
- Nefer Seti'nin Kzl Yol'u baaryla getiini ve hkmdarln kantladn grne gre btn Msr
duymutu. Gallala'ya her gn lkenin drt bir yanndan ziyaretiler geliyordu. Bazlar, Trok'la Naja'nn,
yokluklarnda Msr' korumalar iin arkalarnda braktklar alaylarn albaylaryla yzbalaryd. Bakalar
Nil boyundaki byk kentlerin -Avaris'le Memphis, Teb ve Asuvan-byklerinin elileri ve bu kentlerdeki
tapnaklarn yksek rtbeli rahipleriydi. Naja'yla Trok'un zulmnden ve arlklarndan bktklar ve
despotlarn o kadar uzaktaki Babil'de bulunmalarndan cesaret bulduklar iin hepsi Nefer Seti'ye ballk
yemini etmeye gelmilerdi.
Eliler ona, "Msr halk sizi buyur etmeye hazr," dediler.
Yzbalar da, "Kutsal topraklara ayak bastnz ve yznz grp sylentilerin doru olduunu
anladklar zaman alaylarmz hemen sizin safnza geecekler," diye garanti verdiler.
Nefer'le Taita onlar sk sk sorguya ekerek alaylarnn dkmlerini ve hazrlk durumlarn bilmek istediler.
Trok'la Naja'nn Mezopotamya servenleri iin alaylarnn kayman seip gtrdkleri ve arkada yalnz
yedekleri braktklar ok gemeden ortaya kt. Yedekler ise ok gen ve deneyimsiz olanlardan ya da
askerlik hayatlarnn sonuna yaklaan ve emeklilik zamanlaryla nehir kysndaki arazilerinde gnete
oturup torunlaryla oynayacaklar gnleri iple eken yorgun ve formdan dm kiilerden oluuyordu.

"Sava arabalaryla atlardan ne haber?" Nefer Seti yaamsal soruyu sormutu. Yzbalar krlam
kafalarn salladlar. Ciddi grnyorlard. "Trok'la Naja btn alaylar soyup soana evirdiler. Aralarn
neredeyse tamam onlarla bat yoluna gittiler. Dou snrlarnda devriye gezerek ln Bedevi aknclarnn
cesaretini kracak kadar bile araba brakmadlar."
-452"Memphis'teki, Avaris'teki ve Teb'deki atlyelerden ne haber?" diye sordu Nefer. "Her biri bir ayda en az elli
araba karabilir."
"Atlar o arabalar ekecek kadar eitilir eitilmez Babil'de iki Firavun'un ordusuna katlmaya yollanyorlar."
Taita bu bilgiyi de sindirdi. "Sahte firavunlar arkalarnda oluturduumuz tehdidin bilincindeler. Msr'da
braktklar alaylarn onlara kar ayaklanmas ve gerek Firavun Nefer Seti'ye balanmalar halinde etkili bir
kuvvet olmalarn salayacak atllardan ve arabalardan yoksun olmalarn garantilemek istiyorlar."
Nefer subaylara, "Birliklerinizin bana dnmelisiniz," diye emretti. "Galla-la'da zaten fazla kalabalz;
yiyecek ve su stoklarmz zorluyoruz. Daha fazla arala atn Msr'dan ayrlmasna izin vermeyin.
Adamlarnz idmanl tutun ve ilerinde en iyilerini imal edilen yeni arabalarla donatn. Size despotlara kar
liderlik etmek iin yaknda, hem de ok yaknda yannza geleceim." Subaylar Firavun'un adn verek ve
tekrar tekrar ballk yeminleri ederek oradan ayrldlar.
Taita, Nefer'e tler verdi. "Onlara ettiin vaati vaktinden nce yerine getiremezsin. Ancak kumandan
altnda gl, iyi eitilmi ve iyi donanm bir kuvvetle Msr'a geri dnebilirsin. Buraya gelen yzbalar iyi
ve sadk kiiler, onlara gvenebileceini biliyorum. Bununla birlikte, sahte firavunlar geri dndkleri zaman
balarna geleceklerden korktuklar ya da onlarn lkeyi ynetmeye kutsal haklar olduuna inandklar iin
Trok'la Naja'ya bal kalanlar da var. Ayrca, kararsz olup sende herhangi bir zaaf fark ettikleri takdirde
aleyhine dnecek olanlar da unutma."
"yleyse yapacak ok iimiz var." Nefer her zamanki yal hocasnn dn dinlemiti. "Thane'de ele
geirdiimiz atlarn sonuncularn evcilletirmemiz ve kumlarn altndan kardmz arabalarn onarmn
tamamlamamz gerekiyor. Dahas Trok'la Naja'nn kdemli askerlerine kar koyabilmek iin adamlarmzn
eitimlerini tamamlamalar lazm. Btn bunlar baardktan sonra Msr'a dneceiz."
Gallala'daki kk ordu bylece sahte firavunlarn gcne kar koyabilecek bir kuvvet olabilmek yolunda
abalarn artrd. Nefer hepsinden daha sk alt iin, gen komutanlar onlar iin bir ilham kaynayd,
ilk blklerle gn domadan yola kyor ve Kzl Yol'un br savalaryla ona tler veren Taita'y yanna
alp alaylarn yava yava uyumlu bir btn haline getiriyordu. Akam vakti yorgun ve toz iinde kente
dnd vakit atlyelere gidi-453yor, orada silah ve araba ustalarn, gnllerini alarak ve onlarla tartarak daha sk almaya zorluyordu.
Karnn doyurduktan sonra da Taita'yla oturup sava planlarn ve kuvvetlerinin konumunu gzden
geiriyordu. Genellikle ancak gece yarsndan sonra sendeleyerek yatak odasna girebiliyordu. Min-taka o
zaman uyanarak hi yaknmadan yatandan kalkyor, zrhn ve sandaletlerini karmasna yardm ediyor,
ayaklarn ykyor ve aryan kaslarn gzel kokulu yalarla ovuyordu. Sonra uyumasna yardmc olmas
iin bir kse arapla bal styordu. Kse ok zaman iindekiler iilip bitirilmeden Nefer'in ellerinden dyor
ve delikanlnn ba yastnn stne kyordu. Gen kz bunun zerine eteini zerinden syryor,
sevgilisinin ban gsne yaslyor ve Nefer afan ilk yla uyanncaya kadar ylece tutuyordu.
Meren Kzl Yol'da ald yaralarn etkisiyle her gn biraz daha bitkin dyordu. Taita krk kaburgalarn
balam, onlar abuk iyilemilerdi. Yrtk kula da diktiinden kulak imdi sadece biraz arpkt; Merykara
ise yanan-daki yarm ay biimli yara izinin onu daha ilgin ve olgun gsterdiini dnyordu. Ancak,
klcn koltukaltna sapland yer Taita'y bile kayglandryordu. Onu yoklad zaman derinliinin izdii
adan silahn Meren'in akcierine saplandn anlyordu. ki kere kapand zannedilmi, fakat yara tekrar
alm; pis kokulu cerahat ve sv szdrmt. Bazan akl banda olunca Meren yardmsz olarak
oturabiliyor ve yemek yiyebiliyordu. Ama pis svlar yine fk-rnca tekrar yar baygn hale dyor ve atei
frlyordu.
Merykara baucunda oturarak pansumanlarn deitiriyor ve yaraya Ta-ita'nn onun iin hazrlad
merhemden sryordu. Meren'in daha iyi olduu zamanlarda ise ona arklar sylyor, kentin ve ordunun
haberlerini aktaryordu. Onunla bao da oynuyor; elenmesi iin ona maniler ve bilmeceler uyduruyordu.
Yara yine ktye gidince onu bebek gibi doyuruyor ve ykyor, sakin-leinceye kadar ter iindeki ban
okuyordu. Gece delikanlnn ayak ucunda uyuyor, Meren kmldad ya da atein penesinde sayklad
zamanlar da hemen uyanyordu.

Delikanlnn vcudunu kendi ocuuymu gibi yakndan tanmt. Meren'in dilerini akasya aacnn ince
yeil dallaryla ovuyor, kendi kk beyaz dileriyle ularn ineyerek sert bir fra haline getiriyordu.
Delikanlnn salaryla da ilgileniyordu. Onu tekrar rlebilecek uzunlua gelinceye kadar fr-alamt.
Trnaklarn kesip temizliyordu; kl kabzasnn ve araba dizginlerinin nasrlatrd parmaklarnn biimini tanm ve sevmiti. Hibir tiksinti duymadan kulaklarndaki pislii
ve burun deliklerindeki kurumu sm de temizliyordu. Koltukaltlarnda kaln kmeler halinde uzayan,
gsnde kvrlan ve karnnn altnda yuvalanan yumuak kara tylere kendi fildii taran kullanyordu.
Her sabah delikanlnn vcudunun her blmn, kaslarnn her kvrmn ve tmseini ykyor, atein
etkisiyle etleri eridike ve kemikleri gzkmeye balaynca kederleniyordu.
nceleri delikanlnn erkeklik organn ykarken bakmamaya almt, ama sonra bunun gereksiz bir utan
olduunu dnd. Sonra erkeinin organlarn avularnn iinde tutarak onlara yakndan bakt. Bu seyir
ona sevgi ve acma duygular esinledi. O kadar yumuak ve lk, derileri o kadar yumuak ve kusursuzdu ki.
Sonra deriyi Mintaka'nn ona gsterdii biimde geri ektiinde pembe u zakkum ieinin petal yapra
gibi frlaynca duygular deiti. Organ avucunda sertleti ve iti, sonunda da evresi ba ve iaret
parmaklarnn arasnda tutulamayacak kadar geniledi. Byle olunca gen kz garip bir hissin etkisiyle soluk
solua kald ve kendi anatomisinin olmayacak yerlerinde scaklk duydu.
Bir gece uyandnda pencereden ieri szlen ay odann ta zemininde bir gm klesi gibi
duruyordu. Gen kz bir an Teb'dek nehir kys sarayndaki kendi yatak odasnda olduunu zannetti, ama
sonra Meren'in skntl soluklarn ve grd karabasann yol at abuk sabuk lklar duyunca gerek
suratna arpld. plak halde Meren'in yatann ayak ucundaki deinden frlad ve hastann yanna
kotu.
Lambay yaknca delikanlnn gzlerinin ak olduunu, fakat bir ey grmediini, yznn ekilsizletiini
ve kl rengini aldn grd. Dudaklarnn stnde beyaz bir kpk vard, akan terlerinden de vcudu
parlyordu. Burumu keten araflarn stnde kendini ylesine iddetle yerden yere atyordu ki Merykara
onun kendisini daha fazla yaralayacandan korktu. Bunun, Ta-ita'nn beklemesi gerektiini syledii kriz
olduunu anlamt.
"Taita!" diye haykrd. "abuk gel, sana ihtiyacmz var." Taita'nn hcresi avlunun kar tarafndayd.
Merykara'nn seslendiini duyabilmek iin adamcaz daima kaps ak uyurdu.
Merykara tekrar, "Taita!" diye barrken onu zapt etmek iin Meren'in gsne yaslanmt. Sonra
Byc'nn Nefer ve bir araba blyle lde gizemli bir sefere ktn ve daha gnlerce
dnmeyeceklerini anmsad. Bir
-454
455 -

ara Mintaka'y armay dnd, ne are ki arkadann odas eski sarayn br uundayd, Merykara ise
Meren'i yalnz brakmaya cesaret edemiyordu.
Kendi bann aresine bakmak zorundayd. Meren'in hayatnn ellerinde olduunu anmsamas zerine
duyduu paniin zayfladn hissetti. Paniin yerini serinkanl bir kararllk almt. Delikanlnn yanna
uzand ve ona sarlarak cesaret ve gven verici szler fsldamaya balad. Biraz sonra Meren sa-kinleince
onu bir dakika yalnz brakabildi. Gen kz duvarn dibindeki sandn bana gitti ve iinden Taita'nn onun
iin brakt kk ieyi kard, bunun iindeki svy arapla kartrd ve Taita'nn gsterdii gibi maltzn
stnde stt.
Kse dudaklarna dayannca Meren nce istemediyse de gen kz onu imeye mecbur etti. Kse boalnca
bu kez su stt ve delikanlnn yzndeki terleri, dudaklarndaki pislii sildi. Delikanlnn vcudunu da
ykayacakt ki Meren ani bir nbetin penesinde sarslmaya ve inlemeye balad. Merykara yine korkuya
kapld. Delikanlnn stne atlarak var gcyle ona sarld. "Sakn lme sevgilim," diye ona yalvard, sonra
daha gl bir sesle, "lmene izin vermeyeceim. Yardm et bana, Hathor. Onu br dnyadan kendi
ellerimle ekip karacam," dedi. Bir sava iinde olduunu biliyor, delikanlyla birlikte savayor, btn
gcn seferber ediyor ve onunkine katyordu. Meren'in kollarnn arasnda gevediini, ter iindeki
vcudunun de soumaya baladn hissedince, "Hayr, Meren, geri dn! Geri dn bana! Bensiz
gidemezsin," diye haykrd.
Azn delkanlnnkine dayayarak kendi hayatn onun iine flemeye alt. Meren birden patlar gibi bir ses

kararak akcierlerindeki btn hayat boaltt, Merykara da her eyin bittiini sand. Kemikli gsn her
iki koluyla sararak onu kucaklad. Merykara basky hafifletince delikanl grltl bir soluk daha ald, sonra
bir tane daha. Kalbinin rpn Merykara'nn bedenine yansyan gl ve dzgn bir tempoya yerini verdi.
Gen kz, "Geri dndn," diye fsldad. "Bana geri dndn."
Meren'in vcudu hl souktu. Delikanl titreyince gen kz her iki koluyla onun gsn sard, sonra
bacaklarn da kalalarna dolayarak onu kendi vcuduyla stt. Meren'in soluklan yava yava derinleti ve
dzgn bir ritm kazand, Merykara da smscak kannn tekrar damarlarna aktn hissetti Sevdii erkein
yannda yatyor, onu kurtardn ve delikanlnn bundan byle yalnz ona ait olduunu bildii iin de derin bir
tatmin hissi duyuyordu.
afak skerken yeni bir mucize gerekleti. Merykara erkeinin vcudunun uyanmaya baladn hissetti,
bir ara avucunda tuttuu yumuak ve kk ey de yeniden iti, kocaman ve kemik kadar sert olarak kzn
iki yana alm bacaklarnn arasn bastrmaya balad.
Merykara onun yzne baknca delikanlnn kendinde olduunu grd. Karanlk gzleri ukura kamt,
ama ilerinde ylesine bir sevgi ve efkat hissi vard ki kalbi gsnn iinde dolu dolu olan gen kz da
kendi duygularnn younluundan tkandn hissetti.
Erkek , "Evet mi?" diye sordu.
Merykara, "Evet," diye yantlad. "Bunu dnyada her eyden fazla istiyorum." Gen kz bacaklarn at,
uzanp ona rehberlik etti. Meren'e duyduu gereksinimden iin iin yanyordu. ok gemeden delikanlyla
birlikte daha nce hi gitmedii bir yere doru kanat rpyordu. inin scak bir svyla dolduunu hissedince
bard. Sevgilinin ateini, sancsn ve straplarn kendi vcuduna ekiyordu sanki. Sonra iinin derin bir
huzurla dolduunu hissetti. Meren imdi onun yanna ylm, tatl tatl uyuyordu.
Merykara erkein yannda sakin sakin yatyor, onu rahatsz etmemeye dikkat ediyor, soluklarnn sesiyle
kavrulmu, zayf vcudunun scaklnn tadn karyor, yaad akn iinde kalan szsnn keyfini
yayordu.
Onun uyanmakta olduunu hissedince ho geldin der gibi yavaa dudaklarndan pt. Meren gzlerini
aarak kzn gzlerinin iine nce aknlkla, sonra geen gece olan olaylarn belleinin yzeyine kmas
zerine sevinle bakt.
"Karm olman istiyorum," dedi.
Merykara, "Zaten karnm," diye yant verdi. "Ve leceim gne kadar da karn olarak kalacam."
Nefer araba dizisi boyunca arkaya bakt. Drt tanesi yan yana olmak zere drtnala yol alyorlard. Takm
komutanlar iaretini bekliyordu. Nefer ileriye baknca ovada dman asker hattn grd. Is tarafndan
ekilsizletiril-diklerinden su olmayan yerde su iinde yzer grnen kvr kvr bir ylana benziyorlard. Nefer
doru merkezlerine yneldi. Dv, Taita'nn bakm sayesinde tamamen iyilemiti, imdi de hzla kouyor,
Krus'un geni admlaryla uyum salyordu.
456457-

Bylece yarrlarken dman oluumunun deitiini grd; asker hatt dev bir kirpi gibi kendi etrafnda
dnerek bir top, iki sra derinliinde kusursuz bir daire oluturdu. D srann mzraklar savrulacak gibi
dorultulmutu, ikinci sra ise mzraklarn aralklardan ileri uzatmt. Bu durumda tun mzrak balarndan
oluan parlak bir duvar oluturuyorlard. Nefer dosdoru ift mzrak srasnn ortasna kotu, sonra da
aralarndaki mesafe yz adm kalnca, "Horus'un Kanatlan" iin eliyle sinyal verdi.
Araba oluumu gneteki bir iek gibi ald. Araba sralar dnml olarak saa ve sola kayarak
Horus'un kanatlarn yaydlar. Bylece melmi piyade askerlerinin kirpiye benzer oluumunu kuatm
oluyorlard. Arabalar, tekerlek gbeinin etrafndaki tekerlek emberi gibi piyade oluumunun etrafnda
dndler; ksa ve kvrk svari yaylarndan frlayan oklar kirpinin zerine karanlk bir bulut gibi boand.
Nefer saldrya son verip geri ekilmek komutunu verdi. Arabalar hi aksatmadan yine drtl sralar
oluturdular ve uzaklatlar. Yeni bir iaretin verilmesi zerine yine ortalarndan blndler ve srclerinin
kaylar bileklerine sarl ve harbeleri frlatlmaya hazr olduu halde yar temposuyla geri dndler.
Piyade dairesinin etrafnda dnen Nefer sa yumruunu kaldrarak onlar selamlad ve, "Gzel baardnz!
Bu ok daha iyiydi," diye bard.
Piyadeler bu vgy mzraklarn kaldrarak karladlar ve onlar da, "Nefer Seti ve Horus!" diye bardlar.
Nefer atlar yavalatt ve onlar dndrerek bln piyade sralarnn nnde durdurdu. Taita savunmann

iinden kp onu selamlad.


"Yaralanan var m?" diye sordu Nefer. Kirpinin iine frlattklar talim oklar, ularnn deriyle takviye edilmi
olmasna ramen, yine de bir gz karabilir veya baka bir zarar verebilirlerdi.
Taita omuzlarn silkti. "Sadece birka bere var," dedi.
Nefer, "ok baarl oldular," dedi, sonra piyadelere kumana eden yzbaya seslendi. "ocuklar sradan
ksnlar. Onlarla konumak istiyorum. Sonra karnlarn doyurabilirler. Daha sonra yalancktan geri
ekilmeyi yine uygulayacaz."
Orada doal bir platform oluturan bir kaya vard, Nefer bunun stne trmanrken piyadeler ve sava
arabas srcleri altnda toplatlar.
Taita kayann dibine meldi ve onu seyredip dinlemeye koyuldu. Nefer ona babas Firavun Tamose'un ayn
yalardaki halini anmsatyordu. Babasnn rahat hali onda da vard ve adamlarnn en iyi anladklar
konuma diliyle
-458sade ve etkili biimde konuuyordu. Bu gibi zamanlarda onlardan biri oluyor, adamlarnn ona duyduklar
sevgi ve sayg da srtmalarndan, azndan rkan tek bir kelimeyi karmamak iin yanna daha fazla
sokulmalarndan, akalarna glmelerinden, sitemlerine utanla, vglerine ise sevinle tepki
vermelerinden belli oluyordu.
Nefer sabahki eitimi ele alarak hak ettikleri lde gururlarn okayan szler syledi, buna karn
performanslarnda dikkatini eken eksikleri de acmaszca eletirdi.
"Trok'la Naja'ya hayatlarnn srprizini yaatmaya aa yukar hazr olduunuzu dnyorum," diye
konumasn bitirdi.
"imdi yiyecek bir eyler bulun. Gnlk almalarmz bitirmedik, aslnda henz baladk." Adamlar
glerek dalmaya baladlar.
Nefer kayann stnden aa atlad, ama Taita ayn zamanda ayaa frlayarak sakin, fakat acele acele,
"Dur, Nefer! Sakn kprdama!" dedi. Delikanl durduu yerde ta kesildi.
Kobrann herhalde kaya kmesinin iinde ini vard, ancak grltyle ayak ve toynak seslerinden rahatsz
olmutu. Nefer tam kayadan aa atlad srada bir yarktan dar srnm, delikanlnn da onun stne
inmesine ramak kalmt. Ylan Nefer'in arkasnda hemen hemen beli hizasna kadar dikildi. Bann
altndaki deri iki yana almt, ty gibi siyah dili srtan ince dudaklarnn arasnda titriyordu. Gzleri
cilalanm on/'/rs'ten'"1 boncuklara benziyor, kara merkezlerinde klar akyordu ve bu gzler,
eriebilecei bir yaknlktaki Nefer'in uzun plak bacaklarna odaklanmt.
Askerlerden yaknda olanlar Taita'nn uyarsn duyarak arkalarna baktlar. Nefer'in etrafnda belki be yz
kii topluydu, ama hibiri kmldamaya cesaret edemiyordu. Firavunlarnn kar karya bulunduu lmcl
tehlikeye dehet iinde bakakalmlard.
Kobra azn at, saldrnn hazrlyd bu, kemiksi dileri aznn soluk atsnda dikildiler. ne gibi
ularnda zehir damlacklar parlyordu.
Taita, Lostris'in Tlsm'n uzun zincirinin ucunda rakkas gibi sallad. Tlsm gnete ldyordu. Taita onu
kobrann havaya dikilmi bann nnde sallad. Dikkati dalan ylan prl prl tlsma bakmak iin bakn
Nefer'den ayrd. Asas Taita'nn br elindeydi, yavaa ylana yaklat. "Ona vurduum zaman yana
" Oniks: Balgam ta.
- 459sra," diye fsldad, Nefer de yavaa ban edi. Taita yava yava br yana ilerledi, altn tlsmn
byledii kobra da onunla birlikte dnd.
Taita, "imdi!" dedi ve asasyla kobray drtt. Nefer ayn anda yana atlarken, kobra asaya saldrd. Taita da
yana sradndan kobra hedefi vuramad ve bir sre topran stnde upuzun uzand kald. Taita o zaman
ylann saldrsndan da daha hzl davranarak asann kvrk ucuyla ylan bann arkasndan yere mhlad.
Annda ferahlayan seyircilerin tuttuklar soluklarn salverdikleri duyuldu.
Kobra asann ucunun etrafnda kvranyor ve pullu bir top olacak ekilde kvrlyordu. Taita uzand ve ylan
kafasnn arkasndan kavrayana dek elini kprdayan halkalarn arasnda dolatrd. Sonra onu kaldrp
adamlara gsterdi. Hepsi korkuyla dehetten soluksuz kaldlar. Ylan Taita'nn uzun ve zayf koluna
dolanrken igdsel olarak gerilediler, ihtiyar adamn ylan ldreceini dnmlerdi, ama Taita
kvranan ylan tutarak aralarndan geti ve le kt.
Sonra ylan uzana frlatt. Kobra yere arpnca halkalarn zd ve kayalk topran stnde srnerek
uzaklamaya balad. Taita bylenmi gibi onu seyrediyordu.

Birdenbire gkte tiz bir lk duyuldu. Herkes kobrann ele geirilmesine ylesine dalmt ki tepelerindeki
maviliin iinde uan ahini kimse fark etmemiti. Ku imdi yere ynelmi ve kobraya doru inie gemiti.
Ylan son anda tehlikenin bilincine vararak tekrar derisini iirerek dikildi. Ama ahin uu halindeyken
penelerini srngenin kafasnn iki, santim arkasnda imi deri baln iine saplad ve ar ar kanat
rparak penelerinin ucunda kvranp duran kobrayla birlikte uzaklat.
Taita ylan gtren kua bakakalmt. ahin uzakta kld, sonunda da ufku saran gri-mavi pusun iinde
gzden silindi.
htiyar adam durduu yerden o yne uzun uzun bakt. Dnp Nefer'in bulunduu yere yrrken yznde
ciddi bir ifade vard.
Gn boyunca sessiz kald. Akam olunca arabada Nefer'in yannda Gal-lala'ya dnerken suskunluu
sryordu.
Nefer, "Bu bir tr kehanetti," diyerek ona bakt. Taita'nn yznden yanl-madn anlad. Nefer yavaa
devam etti. "Adamlarn sylediklerini dinledim. Hepsi akn haldeler. Hi bylesini grmemilerdi. Kobra
kral ahinin doal av deildir."
"Evet," dedi Taita. "Bir kehanetti, ayn zamanda da tanrnn bir uyars ve vaati."
"Ne demek bu?" Nefer bakn Taita'nn yznden ayrmyordu.
"Kobra seni tehdit etti. Bu byk bir tehlike demek. Kral ku penelerinin arasnda ylanla dou ynnde
utu, bu da byk tehlike douda demek. Ama sonunda ahin sava kazand.
kisi de dou ynne bakyorlard. Nefer sonunda kararn verdi. "Yarn afak skerken bir keif kolunu yola
karacaz."
Nefer'le Taita afaktan nceki serin karanlkta dan tepesinde bekliyorlard. Keif kolunun kalan ksm arka
yamata konulanmt. Toplam yirmi kiiydiler. zlerini belli etmemek iin arabalar Gallala'da brakmlar,
at stnde yola kmlard. Tekerlekler toynaklardan daha fazla toz havalandrrd, stelik toynaklar
tekerleklerin yolculuk edemeyecei ky boyundaki yksek ve sarp yerlere ulamay mmkn klyordu.
Hilto'yla abako br keif kollarn gneydeki arazileri kollamaya gtrmt. Birlikte hareket ederek
Gallala'nn btn dousunu tarayabilirlerdi.
Nefer kafilesini Cebel Ataka'dan Kzldeniz'in bat kylarna indirmi, yol stndeki btn limanlara ve balk
kylerine bakmlard. Bir, iki ticaret ker-vanyla Bedevi gebe kafileleri dnda hibir ey bulamamlar,
kehanetin uyard tehlikenin hibir izine rastlayamamlard. imdi ise afaa Lima-n'nn yukarsnda kamp
kurmulard.
Taita'yla Nefer karanlkta uyanmlar ve gzclk etmek iin tepenin doruuna trmanmlard. Dosta bir
sessizlik iinde oturuyorlard. Sonunda konuan Nefer oldu.
"Sakn bu aldatc bir kehanet olmasn?"
Taita homurdanarak yere tkrd. "Penelerinin arasnda bir ylan olan bir ahin mi? Bu doal bir olay deil.
Bir kehanet olduu phesizdi, ama aldatc olabilir. Medial tar ve bakalar bu tr tuzaklar
hazrlayabilirler. Bu mmkn."
"Ama yle olduunu dnmyorsun, deil mi?" Nefer srar etti. "Kehanetin sahte olduunu dnsen
bizleri o kadar zorlamazdn."
"Neredeyse afak skecek." Taita soruyu duymazlktan gelerek sabah yldznn ufuk izgisine yakn bir
yerde fener gibi asl gzkt karanlk dou gne bakt. Derken gk olgunlaan bir meyve gibi
yumuad ve hurmayla olgun bir narn rengini ald.
-461 -460-

fr
Uzaktaki kyda ykselen dalar gklerin aydnlanan fonunun nnde ihtiyar bir timsahn dileri gibi siyah,
keskin ve dzensiz gzkyorlard.
Taita birden ayaa kalkt ve asasna dayand. Bu soluk renkli ihtiyar gzlerin keskin grne Nefer'in
amad gn gemiyordu. Taita'nn bir ey grdn biliyordu. Nefer de onun yannda ayaa kalkt.
"Ne var, Yal Babam?"
Taita elini onun koluna dayad. Sadece, "Kehanet aldatc deilmi," dedi. "Tehlike burada."
Denizin rengi bir gvercinin karnnn gri rengine dnyordu, ama k kuvvetlendike yzeyinin beyaz
lekelerle beneklendii grlyordu.

Nefer, "Rzgr denizi krbalam ve sanki beyaz atlarla doldurmu," dedi.


"Hayr." Taita ban sallad. "Bunlar dalga deil, yelkenler. Yelken am bir filo."
Gne, st kenarn uzaktaki dalarn doruklarnn yukarsna itti ve minik beyaz genlerin stnde ldad.
Bir dhow filosu, tneklerine dnen kalabalk bir balkl srs gibi afaa Liman'na doru kayyordu.
Nefer, "Bu Trok'la Naja'nn ordusuysa niin deniz yoluyla gelsinler?" diye yavaa sordu.
"Mezopotamya'dan buraya en ksa ve kestirme yol olduu iin. Tekneyle yolculuk atlarla askerleri l
yolunun zorluklarndan koruyacaktr. Ylanla ahinin uyars olmam olsayd, bu ynden tehlike
beklemeyecektik." Taita ekledi. "Kurnazca bir giriim bu. Grne baklrsa, geii yapmak iin
Kzlde-niz'deki btn ticaret gemileriyle balk teknelerine el koymular."
htiyarla delikanl dadan aadaki boazda bulunan kampa alelacele indiler. Askerler uyank ve
tetikteydiler. Nefer nbetileri arp onlara gerekli emirleri verdi. kisi atlarna atlayp byk bir hzla
Gallala'ya at srecekler ve kentin emanet edildii Sokko'ya Nefer'in emirlerini gtreceklerdi. Gen lider,
adamlarn en byk ksmn ikili gruplara ayrarak gneye, Hilto'yla aba-ko'nun rehberliindeki keif
kafilelerini bulmaya ve onlar geri getirmeye yollad. Be askeri ise yannda alkoydu.
Nefer'le Taita grevlendirilen adamlarn atlarnn stnde uzaklamalarn seyrettikten sonra kendileri de
atlarna bindiler ve arkalarnda Nefer'in setii be askerle tepelerin arasndan Safaga'ya indiler. Sabahn
ortalarnda limann yukarsndaki ykseltiye varmlard. Taita onlar limanla evresini gren terk edilmi bir
gzetleme kulesine gtrd. Atlar askerlere emanet ederek kulenin en stteki platformuna kan sallantl
merdiveni trmandlar.
-462"ilk gemiler koya giriyorlar." Nefer onlar iaret etti. Ar yk tadklar belli oluyordu, ama ktan esen rzgr
sayesinde hzla yaklayorlar, pruva ynndeki dalgalar gnete tuz gibi bembeyaz kvrmlar oluturuyor,
byk latin yelkenleri patlarcasna geriliyordu.
Gemiler kumsaln hemen anda ar demirlerini suya saldlar. Nefer'le Taita kulenin tepesinden adamlar
ve atlarla dolup taan st ak gverteleri ok iyi grebiliyorlard.
Dhovvlar demir atar atmaz adamlar teknelerin yanlarndaki tahta kpeteleri kaldrdlar. Atlar atlamaya
zorlarken hafif barlar harap gzetleme kulesinden duyuluyordu. Atlar suya arptka da gibi kpkler
sratyorlard. Adamlar daha sonra bellerindeki petemallara varncaya kadar btn stlerin-dekileri
kardlar ve hayvanlarn arkasndan atladlar. Atlar yelelerinden kavrayp onlarn yannda kumsala
yzdler. Atlarn karaya ktka silkinerek stlerinden attklar su, gne nda gkkuana dnen
ince bir sis halinde yere dklyordu.
Kumsal bir saate kalmadan adamlar ve atlarla doldu, kk limann kerpi evlerinin evresine de gzcler
dikilmiti.
Nefer, "Keke burada bir sava arabas blmz olsayd," diye yaknd. "imdi onlar vurmann tam
zaman. Kuvvetlerinin ancak yars kyda ve arabalar da paralara ayrlm durumda olduuna gre, onlar
yok etmemiz iten deildi." Taita tamamen arzuya dayal bu speklasyona hibir karlk vermedi.
Koy imdi azna kadar gemiyle dolmutu. Arabalar ve ykleri tayan tekneler kyya daha yakn
demirlemilerdi, cezir zaman gelince suyun altlarndan ekilmesiyle karaya oturdular ve yan yattlar.
Etraflarndaki su sadece diz boyuydu. Kumsaldaki adamlar suyun iinde gemilere yryp ykleri indirmeye
koyuldular. Arabalarn paralarn da tayor, kumsalda montajlarn yapyorlard.
Sonuncu dhow koya girdii srada batdaki dalarn yukarsnda gne batyordu. Bu hepsinin byyd,
kaln direinin tepesinde de hrlayan leopar kafal bayrakla Trok Uruk hanedannn rengrenk sanca
dalgalanyordu.
"ite orada." Nefer geminin pruvasndak silueti iaret etti. Onu bakasyla kartrmak olanakszd.
"Trok'un yanndaki de tar, kpekle efendisi." Taita'nn soluk gzlerinde Nefer'in daha nce onda ender
grd vahi bir lt vard. Garip iftin suyun iinde yryerek karaya kmasn seyrettiler.
-463T

Kumsal kat eden ta bir set vard. Trok buraya kt. Durduu yerden ordusunun kalan ksmnn gemilerden
inmesini rahata seyredebiliyordu.
Nefer, "br gemilerin birinde Naja'nn sancan gryor musun?" diye sordu. Taita hayr der gibi ban
sallad.

"Seferin banda yalnz Trok var. Naja'y Babil'le Mezopotamya'y elinde tutmas iin arkada brakm olmal.
zel bir iini halletmeye geldii anlalyor."
Nefer, "Bunu da nereden biliyorsun?" diye sordu.
"Etrafnda bir hale var. Koyu krmz renkli bir bulut gibi bir ey. Onu buradan bile sezebiliyorum. indeki
btn nefret bir tek kiinin zerinde odaklam. Onu buraya getiren intikam ateini kimseyle, hatta Naja'yla
bile paylamak istemiyor."
Nefer sordu. "O nefretin hedefi ben miyim?"
"Hayr, sen deilsin."
"yleyse kim?"
"Her eyden nce Mintaka iin geliyor."
Gne batnca Nefer'le Taita be askeri Trok'un kuvvetlerini izlemekle grevlendirdiler, kendileri ise gece
iinde Gallala'ya doru son srat at srdler.
Trok Safaga'da karaya kmasnn ertesi sabah bir dizi eei afaa yolunda sren iki Bedev'yi tutsak etti.
Hibir eyden habersiz olan adamlar lden kp doru gzclerin avucuna dtler. Trok'un n llere
bile yaylmt, Bedeviler de kimin eline dtklerini renir renmez yaranmak iin ellerinden geleni
yaptlar. Trok'a eski kentin dirilii hakknda kkrtc raporlar verdiler. Tepelerdeki maaradan fkran tatl
suyu ve Gallala'y evreleyen yemyeil otlaklar anlattlar. Nefer Seti'nin kumandasndaki sava arabalarnn
says hakknda da bir tahmin yrtmeleri zerine Trok kuvvetlerinin dma-nnkinin be kat olduunu
anlad. Hepsinden nemlisi, Trok'un Bedevilerden Safaga'yla eski kent arasndaki yolun ayrntlarn
renmesi oldu. Trok o vakte kadar Gallala'ya yaplacak yry hakknda hep ikinci elden bilgi almt ve
imdi yanl bilgilendirilmi olduu anlalyordu. Ona hzl yolculuk edilmesi halinde bile arada , drt
gnlk bir yol olduunu sylemilerdi, Trok da kydan itibaren yannda kendi suyunu ve hayvanlar iin
saman ve yem tayacak arabalar gtrmeyi planlamt. Bu ise uzun ve yorucu bir sre olacakt. Yeni
bilgiler her eyi deitiriyordu. Bedeviler, Gallala'ya sk at srerek bir gn ve bir gecede ulaabileceini
garantilemilerdi.
-464Trok risklerle tehlikeleri hesapladktan sonra, Gallala'y lden geerek yaplacak bir srpriz basknla ele
geirmeye karar verdi. Tabii ki bu, uzun yryten yorgun dm atlarla ve boalm su torbalaryla
dorudan savaa girmeleri anlamna gelecekti. Bununla birlikte, saylar ve srpriz onlardan yana olunca
Bedevilerin tarif ettii kayna ve otlaklar ele geirebilirlerdi. Bu dller onlarn olunca zafer de
garantilenmi olacakt.
Btn blklerinin karaya karlmas ve arabalarn paralarnn birletirilmesi iki gnn daha ald. kinci
akam Gallala'ya doru yola kmaya hazrd.
Deri torbalarn suyla dolduran nc taburlar batan gnein ss kaybolur kaybolmaz yola ktlar. Her
arabann arkasna bal iki yedek at takm vard. Gece iinde atlarn dinlenmesi iin mola vermeyecekler,
ancak atlar yorulur yorulmaz onlar yedek takmlarn biriyle deitireceklerdi. Yorgun atlar ise azat
edilecekler ve arkadan gelecek srlere katlacaklard.
nc kolun bandaki Trok ldrc bir tempo srdryor, kh yamalar yryerek ayor, kh atlar
krbalayarak yoku aa sryor ya da ovada koturuyordu. Su torbalar boaldktan sonra artk geriye
dn yoktu. Ertesi gn sabah saatlerinin ortasnda scak ok iddetlenmi, yedek atlarn ounu
harcamlard.
Bedevi rehberler Trok'a Gallala'nn uzak olmadn tekrarlayadursunlar bir ykseltiye her trmanlarnda
karlarna ilerdeki serapta ldayan ayn rktc kaya ve kavrulmu toprak manzaras kyordu.
Bedevi rehberler akama doru onlar terk ettiler. Isnn oluturduu serabn iinde birer cin gibi eriyip
kaybolmulard. Ve Trok'un arkalarndan iki araba yollamasna ramen bir daha gzkmediler.
Medial tar okbilmi bir tavrla, "Sizi uyarmtm," dedi. "dm dinlemeliydiniz. O tanrsz yaratklar
herhalde Byc Taita'nn hizmetindeydiler. uras muhakkak ki yolu gzden gizledi ve bizi yanl yere
yollad. Bu hayali Gallala'nn buraya ne kadar uzak olduunu ya da gerekte var olup olmadn bilmiyoruz."
Kendisine sorulmadan bu ekilde fikir yrttnden dolay Trok onu dvmeli yzne bir krba darbesi
indirerek cezalandrd. Ama bu bile kral penesine alan yeisi ve umutsuzluk duygusunu gideremedi. Atlar
bir kez daha krbalad ve karlarna kan bundan sonraki uzun ve talk yokua srd. nlerinde bunun
gibi daha ne kadar yoku ve bayr olduunu merak ediyordu. Tahammllerinin sonuna gelmilerdi ve gece
sresince yola devam edebileceklerinden kukuluydu.
-465Bycler Kral / F: 30

Nasl yapabildilerse yine de ilerlemeyi srdrdler, daha dorusu Trok'un kuvvetlerinin byk bir ksm
srdrd. Elli veya altm araba son atlarn da yitirmiler, Trok da onlar yol boyunca dank ekilde terk
etmiti.
kinci gnn sabah gne gecenin souundan sonra bir pck kadar scak dodu, ama aldatc bir
pckt bu. ok gemeden kan anana dnm gzlerine batmaya ve onlar kamatrmaya balad.
Trok hibir yere gitmeyen bu yolda ilk kez lmesi olasln dnmeye balamt.
Son atlarna, "Bir tepe daha," diye seslendi ve onlar krbalayarak hzlandrmaya alt. Ama nlerindeki
yokuun dik olmamasna ramen, balar nlerine sarkan hayvanlar sendeliyorlard, terleri de oktandr
brlerinde kuru-yarak geride bembeyaz tuzunu brakmt. Dorua az bir yol kala Trok dnerek
ordusunun dank kafilesine bakt. Arabalarnn yarsn kaybettiini anlamak iin saymasna gerek yoktu.
Atlarn yitirmi yzlerce asker, kafilenin arkasnda sendeleyerek ilerliyordu, ama Trok daha bakarken ikisi,
yere yldlar ve l gibi patikann yannda serili kaldlar. Gkte akbabalar onlar izliyor, yzlerce kara
leke tepelerinde daireler iziyordu. Trok bazlarnn onlara hazrlanan lene konmak iin yere inmeye
giritiklerini grd.
tar'a, "Bir tek yol var," dedi. "leriye giden yol." Krbacn atlarnn srtnda aklatt, hayvanlar da glkle
yola devam ettiler.
Tepenin doruuna ktklarnda Trok aknlk iinde bakakald. Altndaki vadide manzara daha nce
hayalinde canlandrd hibir yere benzemiyordu. Eski kentin kalntlar karsnda ykseliyordu. Silueti
hayal gibi ve lmsz gzkyordu. Kendisine sylendii gibi kent yemyeil tarlalarla ve prl prl bir su
kanallar ayla evriliydi. Atlar suyun kokusunu almlar, yenilenen kuvvetleriyle dizginleri zorluyorlard.
Trok bu aresiz acelesi srasnda bile taktik durumu deerlendirmeye vakit ayrd. Kentin hibir savunmas
olmadn ilk bakta grd. Kaplar ardna kadar ak duruyor, panie kaplm halk buradan dar
akyordu. ocuklarn ve kiisel eyalarn tktklar zavall bohalarn tayarak Gallala'nn batsndaki dar,
fakat dik yanl vadiye trmanyorlard. Birka piyade askeri kaaklarn arasna kartlarsa da bylelerinin bir
moral kntsnn etkisinde olduklar belliydi. Grnrde atl asker veya sava arabas yoktu. Gallala
halk bir kurt kafilesinin nndeki bir koyun srsnden farkszd, u farkla ki kurtlar susuzluktan kurumular
ve zayf dmlerdi.
Trok, "Seueth onlar avucumuza drd," diye zafer sevinciyle bard. "Bugn gne batmadan
kullanabileceinizden fazla kadnnz ve altnnz olacak."
-466Bar Firavun'un arkasndan yamac trmanm olan adamlar tarafndan yinelendi ve ilk sulama kanalna
bitkin atlarnn onlar gtrebilecei kadar hzl inmeye koyuldular. Kanal boyunca yayldlar, hayvanlar da
karnlar gebele-rinki gibi iene kadar kutsal svdan iti. Adamlar kendilerini kyya yzkoyun attlar,
balarn suyun altna daldrdlar ya da miferlerini doldurup suyu balarndan aaya ya da boazlarna
boalttlar.
Vadinin br yanndan bu olanlar seyrederlerken Nefer, "Sulama kanallarna zehir atmama izin
vermeliydin," diye yaknd.
"Bunu yapamayacan biliyorsun." Taita gm telli kafasn sallad. "Bu, tanrlarn asla balamayaca
bir su olurdu. Bu kra lkede yalnz Seth veya Seueth bylesine bir ktl yapmay gze alabilir."
"Byle bir gnde seve seve Seth'in roln stlenebilirdim." Nefer donuk donuk glmsedi, ancak srf
Byc'y kkrtmak iin byle konumutu. "ki serserin iyi i grdler." Taita'nn yanna melmi olan iki
sklm pklm Be-devi'ye bakt. "cretlerini ver de gitsinler."
Taita, "Onlar altna deer vermezler," diye aklad. "Cebel Nagara'da yaadm srada bana ocuklarn
getirmiler, ben de Sar iek hastalklarn iyi etmitim." melmi adamlarn tepesine bir kutsal iaret
yapt ve kendi lehe-leriyle onlara birka sz syledi. Trok'u yanl yola saptrmak iin hayatlarn riske
attklar iin teekkr etmi ve ilerde de onlara korumasn vaat etmiti. Bedeviler ihtiyar adamn ayaklarn
ptler ve kayalarn arasnda gzden kayboldular.
Taita'yla Nefer bu kez aadaki mcadeleye btn dikkatlerini verdiler. Trok'un adamlaryla atlar karnlar
iene kadar su imilerdi ve imdi yola kmaya hazrlanyorlard. Gelirken o kadar ok sayda araba
kaybetmi olmasna ramen, Trok'un kuvvetleri Nefer'inkinden hl kat fazlayd.
Nefer, "Onunla ak arazide karlamay gze alamayz," diye fikir yrtt. Aalarnda vadide kaan
mltecilere bakn dikmiti. Kentte oldu bitti az kadn vard -Nefer yiyecek rezervlerini savalara
saklamak iin kadn saysn bilinli olarak dk tutmutu- ve onlar, Mintaka'yla Merykara da dahil, btn
ocuklar ve hastalarla yarallar iki gn nce Gallala'dan uzaklatrlmt. Meren btn hazineyi, sahte

firavunlardan gasp ettikleri altnlar, tayan yk arabalarndan biriyle gitmiti. Nefer hepsini Cebel Nagara'ya
yollamt. Trok
-467T

onlar dnyada orada bulamazd, minik su kayna ise savan sonucu belli oluncaya kadar onlara yeterdi.
Gallala imdiki durumda deeri olabilecek her eyden, arabadan, silahtan ve zrh parasndan arnmt.
Nefer mltecilere honut bir bak frlatt. Kadn ve sivil olmayp klk deitirmi piyade askerleri olduklarn
anlamak bu kadar yakndan bile zordu. Bu yiitlerin biroklar uzun eteklerine ayaklarnn taklmasyla
sendeliyorlard. Kollarnda tadklar bohalar ise kundaktaki bebekler deil, allara sarl yaylar ve
oklaryd. Uzun mzraklar, ana kuvvetlerin sakl bulunduu vadinin yukarsnda kayalarn arasnda gizliydi.
Trok'un btn arabalarnn atlaryla srcleri kana kana su imilerdi, imdi de otlaklardan sk ve dzenli
oluumlar halinde geliyorlard. Dalga dalga sava arabalar... Su hepsini mucizevi ekilde canlandrmt,
nlerinde de yama ve soygun umudu vard.
Nefer, "Horus yardm etse de Trok'u kandrp takibe devam etmesini ve vadiye girmesini salayabilsek,"
diye fsldad. "Zokay yutmayp bunun yerine savunmasz kenti zapt edecek olursa, bizi susuz,
hayvanlarmz da otlaksz brakabilir. O zaman biz de ak arazide savamak zorunda kalrz, ki orada tm
avantaj onda olur."
Taita bir ey demedi. Altndan Tlsm dudaklarna bastrmt , gzlen de Nefer'in ok iyi bildii ekilde
yukarya evriliydi.
Dman artk iyice yaklatndan Nefer, yryen ara kitlesinin arasnda Trok'u seebiliyordu. Arabasn
kaan mltecilerin doldurduu vadinin aznda konulandrmt. Trok ndeki srann ortasndayd, iki
yannda onar araba sralanyor, bylece vadiyi bir yandan tekine kadar tarayacak bir cephe
oluturuyorlard. Kalan sava arabalar arkasnda diziliydi. Etraflarndaki toz bulutu dald ve aralarna
korkun bir sessizlik kt. Tek ses, ilerlerinde darack vadinin koynundaki gruhun konumalar ve
kardklar grltyd.
Nefer, "Gelsene, Trok Uruk," diye fsldad. "Saldr emrini ver! Tarihe drtnala yol aln!"
Kuvvetlerin n srasnda lider konumundaki arabada Medial tar, Trok'un iri csseli vcudunun yanna
melmiti. O kadar telalyd ki uzanp Trok'un sa-kalndaki kurdeleleri ekitirdi.
"Byc'nn kokusu on gnlk bir cesedininki gibi havaya bulam." Bycnn sesi tiz kyor, dudanda
tkrkler kpryor ve duygularnn iddetinden bulut gibi pskryordu." O, yukarda etobur bir canavar
gibi seni bekliyor. Varln hissedebiliyorum. Yukarya bak, kudretli Firavun!"
-468Trok ge bakacak kadar armt. Akbabalar daha alaktan uuyordu imdi.
"Evet! Evet!" tar kaydettii kk avantajdan yararlanmaya alyordu. "Onlar Taita'nn tavuklardr.
Onlar senin etinle beslemesini bekliyorlar."
Trok vadinin st tarafnda onu bekleyen dle bakt, fakat akbabalarn glgeleri yere vurduundan
duraklad.
Vadinin dik tarafnda kayalarn arasnda gizli olan Nefer onu inceliyordu. imdi o kadar yaknd ki delikanl
onun yzndeki ifadeyi okuyabildiini bile dnd.
"Haydi ileriye, Trok!" diye mrldand. "Hareket komutunu ver. Ordunu vadiye sok." Trok'un dizginleri tutan
ellerinde kukunun varln sezebiliyordu, ban evirip adamn yanndaki tar'n sska siluetine bakt.
Medial'nn maviye boyal yz efendisine evrilmiti. Trok'a dokundu ve yalvarlarnn verdii gle onun
zrhna asld. "Byc'nn sana kurduu tuzak bu. Bana bir daha hi gvenmeyeceksen bile hi olmazsa
imdi gven. Havada lmn kokusunu alyorum ve ihanetin kokusunu. Taita'nn bylerinin yarasa
kanatlar gibi yzme arptn hissedebiliyorum."
Trok sakaln kad ve omzunun zerinden tekerlek tekerlee dizili araba sralarna ve verecei emrinin
beklentisi iinde ne eilen askerlerine bakt.
'Yan tarafa dn, gl Trok. Kenti ve su kaynan ele geir. Nefer Seti'yle Byc bu takdirde lde
geberirler. Bizim de ayn akbete uramamza ramak kalmt. O seimin sonucu kesin. br ise
lgnlktan baka bir ey deil."
Nefer yamataki yerinden klk deitirmi askerlerinin vadinin yukarsna doru komalarn gzlerini
ksarak seyrediyor ve bekledii ann gemekte olduunu hissediyordu. "Trok'u alkoyan nedir? Saldrya

gemeyecek mi?" diye bard. "Eer imdi saldrmazsa..."


"Vadinin ba tarafna baksana." Taita gzlerini amamt. Nefer heyecan arasnda bile vadinin ba tarafna
bakt ve panie kapld. Klcnn kabzasnn etrafnda yumruk olmu eli bembeyaz kesilmiti.
"Olamaz!" diye homurdand.
Vadinin ba tarafnn yaknnda Trok'un arabalarnn dizili olduu yerden net olarak grlebilen yass bir
kaya vard. Drt keli, sar kaya yolun yannda insan eliyle yaplm gibi bir ant gibi ykseliyordu. Bunun
tepesinde, kaan mlteci selinin yukarsnda tek bir siluet belirmiti. Uzun siyah salar beline kadar inen
gen ve ince yapl bir kadnd bu. Etei Apepi Hanedan'nn ko-469yu krmz rengindeydi. plak kaya ve kumun tekdzeliinin ortasnda parlak bir leke olarak gz alyordu.
Nefer, "Mintaka!" diye soludu. "Ona Meren ve Merykara'yla Cebel Naga-ra'ya gitmesini emretmitim."
"Sana asla itaatsizlik etmeyeceini biliyoruz." Taita gzlerini at ve alayla glmsedi. "Dolaysyla seni
yanl anlam olmal."
Nefer, "Bu senin marifetin," diye ac ac sylendi. "Onu Trok'a kar yem olarak kullanyorsun. Onu lmcl
bir tehlikeye attn."
Taita, "Belki hamsin'l kontrol edebilirim," dedi. "Ama Mintaka Apepi'ye ben bile sz geiremem. Her ne
yaparsa kendi zgr iradesiyle yapar."
Aalarnda Trok dnm ve arabalarna harekete hazr olmalarn, mlteci gruhunun kamasna izin
verilmesini ve itar'n srar ettii gibi kaynakla Gallala kentinin zapt edilmesini emretmeye hazrlanmt.
Fakat daha konumak frsatn bulamadan tar'n yannda gerildiini ve onun, "te bu da Taita' nn
bylerinden biri," diye fsldadn duydu.
Trok hzla dnerek ar ar ykselen vadinin ucuna bakt. Ve yksekteki sar kaya platformunun stnde
duran koyu krmz elbiseli minik silueti grd. Nefretinin ve fkesinin odan annda tand. "Mintaka
Apepi," diye hrlad. "Seni ele geirmeye geldim, pis fahie. lmek iin yalvartacam seni."
"Bu sadece bir hayal, Firavun. Byc'nn seni aldatmasna frsat verme."
Trok, "Bu bir hayal deil," dedi. "Onu kanata kanata dzdm zaman bunu kantlarm sana."
itar, "O senin gzlerini kr etmi," diye uludu. "Etrafmzda lm var."
Arabadan atlayp kamaya altysa da Trok onu sertletirilmi llelerinin birinden yakalayarak geri ekti.
"Hayr, burada kalyorsun, Medial itar. O kalta iini bitirmeleri iin askerlerimin nne atmadan nce
sana da tattracam." Adam yumruunu bann yukarsna atarak, "Haydi ileri! Mar!" diye bard.
ki yandaki arabalar bir arada harekete getiler, arkadaki taburlar da Trok'un arkasndan vadinin yolunu
tuttular. Gne karglarn balarnn stnde ldyor, toz da etraflarnda duman gibi uuuyordu. Trok bir
sonraki emrini verdii srada kaan mltecilerin son ucu yz adm ilerlerindeydi.
"Drtnala! Saldrn!"
Atlar harekete getiler ve ordu gkgrlts gibi bir toynak ve tekerlek gmbrts arasnda dar vadide ileri
frlad.
-470"Trok tuzaa dt," dedi Nefer yavaa. "Ama ne pahasna? Eer Minta-ka'y ele geirirse..." Delikanl
frtnann yolu stnde duran uzun boylu ve kvrak siluete aresizlik iinde bakyordu.
Taita, "imdi urunda savaacan bir hedefin var," dedi yavaa.
Nefer, Mintaka hesabna duyduu btn sevgi ve endienin yerini souk bir hiddete braktn hissediyordu,
ama bu, tm duyularn keskinletiren ve baka hibir eye yer brakmayan bir hiddetti. Araba kafilesi,
stnde durduu yamacn altndan geerken onu gzden gizleyen kayann arkasndan kt. Trok'la
askerlerinin tm dikkati yaran arabalarnn ilersindeki aresiz kurbanlarn zerinde younlamt.
Yanlarnda anszn meydana kan uzun boylu silueti fark etmediler bile. Ama Nefer'in btn adamlar onu
net olarak grebiliyorlard. Kendileri vadinin her iki yamacndaki kayalarn arkasnda gizliydiler. Nefer klcn
bann yukarsna kaldrd, sonuncu sava arabas hzla getikten sonra da onu sert bir hareketle aa
indirdi.
Yk arabalar dik yamacn yukarsnda beklemedeydiler. Tekerleklerinin nndeki takozlar onlar
hareketsizletiriyordu. evreleriyle tpatp ayn renkte kuru otlar onlar gzden gizliyordu ve talarla ylesine
yklydler ki dingilleri sarkmt. Nefer'in verdii iaret zerine araba srcleri tahta takozlar ektiler ve
tekerlekleri zapt eden ipleri doradlar. Vadinin her iki yannda arabalar harekete getiler, giderek hz
kazandlar ve aadaki toplu sava arabalarnn zerine yuvarlandlar.
itar yannda haykrnca Trok, vadinin uzak ucundaki Mintaka'nn siluetinden bakn ayrd ve blklerinin

stne boanan koca koca arabalar grd. "Geriye!" diye uludu. "abuk geriye!" Ama bir boannkini
andran sesi bile gmbrtlerin arasnda eridi, gitti. Bir kere balayan saldr durdurulamazd, vadinin ok
dar tabannda ise manevra yapmak iin alan yoktu.
lk yk arabalar saldr kuvvetinin bana yuvarlanp parampara oldular. Tahtalar paralanrken kan
sesler, ezilen insanlarla atlarn feryatlar, devrilen ve kalan yklerini boaltan arabalarn kard
gkgrlts duyuldu.
Trok'un ilersindeki yol birdenbire hantal arabalardan biri tarafndan tkand, atlar dayana kaarak yannda
koan arabaya bindirdiler. Harikulade saldr bir anda paralanm ve devrilmi bir araba ve sakatlanm at
mezbahasna dnmt.
Arabalar vadinin her iki ucunu tkamlard. Paralanmam ve devrilmemi arabalar bile rpnan bir kitlenin
iinde hapsolmutu. Arabann btn var olu nedeni, kuvveti ve tehlikesi, komak ve dnmek, saldrmak ve
hzla geri
-471 ekilmek yeteneiydi. Ama imdi hareketsizlemiler, talardan rl duvarlarn arasna skmlard,
Nefer'in okular ise yukarlarndaki yamalardayd, ilk ok yamuru korumasz araba srclerinin byk
ksmn yok etti. Vadi birka dakikaya kalmadan bir mezbahaya dnt.
Trok'un adamlarndan bazlar kapana kslm aralarndan atlayarak ve yaya olarak vadinin yamalarna
trmanmaya koyuldular. Ne are ki yorucu ilerleyi sonucunda bitkin dmlerdi, stlerindeki ar zrhlar da
onlar aa ekiyordu. Arazi dik ve engebeliydi, onlar da ok ar hareket ediyorlard. Nefer'in adamlar
kayalarla alelacele dikilmi ta kmelerinin arkasndan onlar uzun mzraklar ve bir karg yamuruyla
karladlar. ou daha savunucularn ilk srasna eriemeden ldrldler.
Trok panik halinde etrafna baknarak iine dt tuzaktan kurtulmann yolunu arad. Ne are ki atlarndan
biri, yolunu kesen yk arabasndan dklm kayalarn altnda kalarak lmt. Arkasnda ise ylesine bir
ara kalabal vard ki dnmesi ya da gerilemesi olanakszd. Etrafnda oklarla harbeler uuuyor,
arabasnn yanlarna arpyor, miferiyle gs zrhndan takrdaya-rak geri tepiyordu.
tar, Trok'un onu durdurmasna vakit brakmadan karklktan yararlanarak arabadan atlad ve tahrip
olmu aralarla kineyerek aha kalkan atlarn arasnda koarak uzaklat. Trok ileriye baknca gzlerine
inanamad. Mintaka hemen ilersindeki sar renkli kaya kmesinin stnde hl kmldamadan duruyordu.
Onun kendisine gzel yznde inanlmaz bir tiksintiyle baktn gren Trok'un hiddeti lgnla dnt.
Adam yanndaki askdan sava yayn kapt ve okluktan bir ok ekti, ama sonra fikrini deitirerek silah
elinden att ve rpnan atlarn kafalarnn stnden kza bard. "Hayr! Bir ok senin gibi kzm bir dii
kpek iin ok kolay bir lm olur. Seni plak ellerimle yakalayacam, avularmn arasnda soluksuz
kalrken ecel rpnlarn hissedeceim, pis kk kaltak."
Adam klcn ekip yere atlad. aha kalkan atlarnn toynaklarnn altndan geti ve devrilmi yk
arabasnn stnden trmanp atlad. Nefer'in adamlarnn ikisi ona kar koymak iin kayalarn arkasndan
frladlar, ama Trok onlar dorad ve titreyen cesetlerine basarak geti. Bak, ilersinde uzun boyuyla
dimdik duran krmz elbiseli kzn stnde, tpk alevin ipnotize ettii kelebek gibi, odaklanmt.
Nefer, Trok'un kapandan kurtulduunu grmt. Kayann birinin stnden tekine srayarak yamac indi.
Bir yandan da, "Ko, Mintaka!" diye ba-472 ryordu. "Ka ondan!" Ama gen kz ya onu duymuyor ya da dinlemek istemiyordu.
Ama Trok onu duymutu, durup ban kaldrd. "Gel, gel, tatl olan. Sana da, yosmana da yetecek kadar
erkeim ben."
Nefer bir yandan koarak elindeki harbeyi savurdu, ama Trok onu omzunda tad hafif kalkann ortasyla
durdurdu, silah da kayadan kayaya arparak Mintaka'nn ayaklarnn dibine dt. Ancak gen kz onu
grmezlikten geldi.
Harbe olay bir an iin Trok'un dikkatini datmt, Nefer de dz araziye onun karsna atlad. Trok hemen
gard durumuna geti. Yz korkun bir srtla ekilsizlemiti. Bronz kalkann arkasna bzlerek klc sa
eliyle sallad. "Gel, gel kpek yavrusu," diye hrlad. "Gel de ifte ta zerindeki iddian snayalm."
Nefer yoku aa kousunun hzndan yararlanarak hi duraklamasz dmana saldrd. Trok ilk darbeyi
bronz emberle karlayp etkisiz kld. Dman kalkannn yukarsndan bir kesme hareketiyle zerine
saldrnca delikanl arkaya srad. Sonra yine ileri atld ve kesmeye vurula karlk verdi.
Adamlar Nefer'in yamatan aaya kotuunu grmlerdi. Onun peinden giderek kayalarn
korumasndan ktlar ve dalga dalga aaya atldlar. Birka saniyeye kalmadan vadi boydan boya

bouan, kesen ve saplayan adamlarla dolmutu.


Nefer, Trok'un kalasna doru bir kandrma hareketine girierek hasmn zrhnn eklem yerine nian ald.
Trok kendini korumaya kalknca da elinin tersiyle yapt bir hareketle klc yzne savurdu. Yn deiiklii
ve vuruun hz Trok'u artmt. Ban hzla geriye atmasna ramen, Nefer'in klcnn ucu yanan
yard, fkran kanlar da adamn sakalna akmaya balad. Yara Trok'u bsbtn ldrtt, aslan gibi
kkreyerek Nefer'in zerine atld. Darbeleri her ynden o kadar hzla indiriyordu ki klc etrafnda prl prl
bronzdan alamaz bir duvar oluturmutu sanki. Bu saldr karsnda Nefer gerilemek zorunda kald ve
Mintaka'nn stnde durduu ta platformunun srtna dayandn hissetti.
Artk gerilemesi ya da bir manevrada bulunabilmesi iin bir alan olmadndan Trok'un bir boannknden
farksz kuvvetine kar koymaktan ve darbelerine darbelerle karlk vermekten baka aresi yoktu. Bu tr
bir vurumada hi yorulmak bilmeyen Trok'la boy lebilecek pek az adam vard. Nefer darbelerinden
bazlarnn yolunu kestike Trok alayla glyordu. "Ben btn gn devam edebilirim. Ya sen?" derken bir tek
darbeyi bile karmyordu. Trok, Nefer'in,
-473penesinden kurtulabilecei tek yolu tkamak iin yava yava saa kaydka metalin metale arpt
duyuluyordu.
Trok'un kuvveti korkun bir doal afetti sanki. Nefer bir frtnaya yakalanm gibi hissediyordu kendini.
Okyanuslarda akntya kaplp srkleniyormu-asna aresizdi. Yllar yl yapt sava idmanlar onu her
ne kadar sertletir-mise de bu duruma hazrlanmamt. Trok'a yetimeye altka sa kolunun
yorulduunu hissediyordu.
Trok delikanlnn yanna bir entik att, birka saniye sonra da deri gsln yararak kaburgalar
hizasnda bir kesik at. Delikanl, frtnay sa salim atlatmak iin tek ansnn Trok'un kaba kuvvetine hz
ve evikliiyle kar koymak olduunu biliyordu. Ama kayann dibine mhlanmt bir kere. Oradan
kurtulmas lazmd.
Trok'un bundan sonraki vuruunu havada yakalad ve iine kayarak kaabilecei bir aralk aacak kadar
saptrd. Ama atlarken sol brn saldrya ak brakmt. Kendini toparlayan Trok'un klc baldrn
dvmeli armann hemen yukarsn yard. Delikanlnn sandaletinin iine dolan kan her adm atnda
gcrtlar karyordu.
Nefer'in son kuvveti de yava yava tkeniyordu. Trok delikanlnn klcn kendi klcyla kilitledi ve gardm
giderek yksee kaldrmak zorunda brakt. Nefer kamaya kalkt takdirde gsn ldrc vuru iin
akta brakacakt. stelik baldrndaki kesik onu zayf drm ve daha da yavalatmt. Trok'un yznde
bir zafer glmseyii vard. "Ha cesaret, delikanl! Her ey bitmek zere. Ondan sonra sonsuza dek
dinlenebilirsin," diye Nefer'i alaya ald.
Nefer, Mintaka'nn bir ey bardn hissetti, ama sylenenlerden bir anlam karamad, ayrca, dikkatini
gevetmek doru olmazd. Trok delikanlnn klcn yava yava yana iterek tepesine dikildi, bylece gs
gse geldiler, sonra Trok birdenbire arln sola, Nefer'in yaral bacana doru kaydrd. Delikanl kar
koymaya altysa da baca altnda bklverdi. Trok ayan Nefer'in topuuna dolayarak delikanly
arkaya savurdu.
Klc Nefer'in zayflam ellerinden kurtuldu, delikanl gnein kavurduu topran stnde yatarken de Trok
ldrc darbe iin klc her iki eliyle bann yukarsna kaldrd. Bu ekilde durduu srada birden
yzndeki ifade aknla dnt. Darbeyi tamamlayamadan bir elini ensesine gtrd. Tekrar yznn
nne getirdii eli kendi kanyla slanmt. Bir ey sylemek iin azn atysa da, bu kez aznn
kelerinden kan szmaya balad ve adam bakn Nefer'den Mintaka'ya evirdi. Kz hl kayann stnde
duruyordu. Nefer gzlerine inanamad. Trok'un boynunun arkasna harbenin saplanm olduunu grmt.
Nefer'in yere ykldn grnce Mintaka, ayaklarnn dibinde duran harbeyi, Nefer'in karlamann banda
savurduu silah kapm ve onu Trok'un arkasna frlatmt. Kargnn ucu Trok'un bronz miferinin
kenarnn hemen altna girmi ve derine kaym, omurgaya rastlamamakla beraber ahdamarn doramt.
irkin bir heykel gibi duran Trok'un azndan oluk gibi kanlar boanyor-du. Bu durumdayken bile klcn
elinden brakarak yukar uzand. Mintaka'y belinden yakalad ve cyak cyak bartarak tneinden aa
srkledi. Bir ey sylemeye alyor, ama azndan boanan kanlar sesini bouyordu.
Trok'un gsnn zerinde ezdii Mintaka haykryordu. Nefer de zar zor ayaa kalkt. Trok'un klcn
dt yerden ald ve adamn arkasna srnd.
Mintaka'nn lklar kl tutan kolunun kuvvetini yenilemiti. Klc daha ilk vuruuyla Trok'un korsesinin

eritlerinin arasndan geirerek srtna saplad. Trok kaskat kesilerek Mintaka'y salverdi. Kz srnerek
uzaklanca Nefer klc yarann iinden ekerek bir kere daha saplad. Ayaklarnn stnde sallanan Trok
ona doru dnd. Nefer'e doru bir adm att ve kana bulanm zrhl ellerini ona doru uzatt. Nefer bu kez
onu boynundan baklad, Trok da dizlerinin stne derek iki eliyle klca sarld. Nefer klc ekerken
Trok'un parmaklaryla avularn kesti, bu arada kaslarla sinirleri kesmi oldu.
Trok yzkoyun yere yuvarland, Nefer de klc backlarn arasndan geirerek kalbine saplad. Silah
yarann iinde brakt ve kayann korumasna mel-mi olan Mintaka'ya dnd. Gen kz sevgilisine kotu
ve var gcyle ona sarld. Tehlike artk getiine gre Mintaka'nn soukkanllndan eser kalmamt.
Gen kz hkryordu imdi. "Seni ldreceini sanmtm sevgilim."
Nefer, "Sen olmasaydn az daha ldryordu da," diye soludu. "Hayatm sana borluyum."
"Ne kadar korkuntu." Mintaka'nn sesi titriyordu. "Hi lmeyecek sandm."
"Ne de olsa bir tanryd o." Nefer glmeye altysa da grtlandan kan ses gle hi de benzemiyordu.
'Tanrlar kolay kolay lmezler."
Delikanl bir yandan da vadinin aasndan gelen arpma grltsnn deitiinin farkna varyordu.
Kolu gen kzn beline dolanm olduu halde dnp bakt. Trok'un adamlar Firavunlarnn ldn
grmler ve tm morallerini yitirmilerdi. Silahlarn ellerinden atmlar, "Yeter! Yeter! Teslim oluyoruz.
Yaasn gerek hkmdar Firavun Nefer Seti," diye aryorlard.
-475-474 -

Zaferi kazandnn bilincine varan Nefer'in kanayan hrpalanm vcudu kalan gcn de yitirdi. Son bir
abayla, "Onlara merhamet gsterin. Msrl kardelerimizdirler. Onlara merhamet gsterin!" diye
barabildi.
Nefer yere ylrken Taita yannda belirdi ve Mintaka'nn onu yere yatrmasna yardmc oldu. kisi
delikanlnn yaralarn sarp baldrndaki derin kesiin kanamasn durdururlarken, subaylar Nefer'e rapor
vermeye geldiler.
Delikanl kendi yaralarn unutarak savatan kimlerin sa olarak kurtulduunu, kimlerin yaralandn ve
ldn bilmek istedi. Horus'la Kzl Tanrfya kr, en ok gvendii komutanlar olan Hilto, abako ve
Sokko'nun, etrafnda toplap zaferin sevincini yaayanlarn arasnda olduklarn, kendileriyle adamlarndan
gurur duyduklarn ve onun hayatta olmasna sevindiklerini grd.
Onun iin mzraklarla bir sedye yapp vadinin aasndan Gallala'ya gtrdler. Ama uzun bir yolculuk oldu
bu. Trok'un tutsak den subaylaryla erleri yolu doldurmulard. Balar plak olarak yere diz kmler,
merhamet dileniyorlar, gerek Firavun'a silah ektikleri iin pimanlklarn haykryorlar-d.
Bu verilebilecek en korkun ceza olduu iin adamlar korku iinde baktlar.
"br dman lleri saygyla ele alnacak, mumyalanmalar ve gerektii ekilde gmlmeleri salanacak.
Trok Uruk'un ad lkedeki btn antlarla binalardan silinecek, Avaris'te kendi adna yaptrd tapnak da,
bugn Gallala kentinin nnde bizlere bahettii zaferin ansna kanatl Horus'a adanacak."
Adamlar bu emri onayladklarn haykrrken Nefer devam etti: "Trok Uruk' un btn mal mlk, hazinesiyle
malikneleri, kleleriyle binalar, ambarlar ve her trl mallar devlete devredilecek. Su arabalarn seyisler
ve cerrahlarla birlikte yol boyunca Safaga'ya yollayn ki Trok Uruk'un Gallala'daki bakentimize kstaha
yry srasnda etrafa serpitirdii atlar, arabalar ve adamlar buraya getirsinler. Sahte firavunlar
reddeder ve Tamose Hanedan'na balandklarna yemin ederlerse btn tutsaklar balanacak ve
ordularmza kabul edilecekler."
Nefer son emrini verdii ve o gnk sonuncu iradesini bildirdii srada sesi artk kslm, kendisi de
bsbtn sararp solmutu.
Onu kentin kaplarndan ieriye tarlarken yavaa Mintaka'ya sordu. "Taita nerede? Byc'y gren var
m?" Ancak Taita ortadan kaybolmutu.
Kent kaplarna gelinene kadar Nefer tam kere sedyesinin yere braklmasn iaret etti ve ele geen
yzbalarla br subaylarn gelip ayaklarn pmelerine izin verdi. Kalarn atarak, "Vatan haini olarak
idam edilmeyi fazlasyla hak ettiiniz halde sizi balyorum," dedi. "Ama hepinizin rtbesi avulua
indirildii gibi, Tamose Hanedan'na kar grevlerinizi yerine getirmek ve sadakatinizi kantlamak
zorundasnz."

Tutsaklar merhametinden dolay onu gklere kardlar, ama kendisine bir tanr olarak hitap ettiklerinde
Nefer somurtarak ban sallad. "Hezeyana Trok'la Naja'nn olduklarn iddia ettikleri gibi tanrlar
topluluunun yesi deilim ben." Fakat adamlar vazgemediler ve vgleriyle yalvarlarn yinelediler. Kzl
Yol'un karde savalarnn nderliindeki kendi adamlar da tutsaklara katlarak tanrln ilan etmesini
istediler.
Nefer onlar istedii gibi ynlendirmek iin kalarn atarak emirler verdi. "Msr'n ifte tacnn sahte
talepisi Trok Uruk'un ls trensiz olarak bu sava alannda yaklacak, bu sayede de ruhu sonsuzluk
iinde babo dolaacak, kendine bir snak arayacak, fakat hibir zaman bulamayacak."
Kapnn eneleri Trok'un ordusunun zerine kapand, arabalar da kaya ykl yk arabalarnn altnda
parampara olduu, oklarla harbeler de bir ekirge srs gibi hayatta kalanlarn stne boand srada
Taita sava alannn yukarsndaki yamatan bu olanlar seyrediyordu ki karkln iinde garip bir siluet
dikkatini ekti.
Medial tar kayalarn arasndan kmt. Tavan gibi bir kayboluyor, bir yamacn daha yukarsnda ortaya
kyor, kh saklanyor, kh bir kayann arkasndan tekinin arkasna zplyordu. ans eseri olarak ya da
belki sihir, by sayesinde Nefer'in askerlerinin oklarndan ve karglarndan kurtulmu, sonunda da doruu
aarak tepenin br yannda gzden kaybolmutu.
Taita gitmesine gz yumdu. tar'la ilgilenmek iin daha sonra bol zaman olacakt. Savan gelimesini
seyretti, kayann dibinde Trok'la gs g-se yapt karlamada Nefer'in etrafnda zrh grevini
yapmas iin btn gcn seferber etti. Bu uzaklktan bile lmcl olabilecek olan Trok'un darbelerinden
birounu saptrmay baard, Trok, Nefer'in bacana klcn saplama-477-476-

ya hazrlanrken de Taita btn etkisini kullanp ucunu yana itmi olmasa klcn byk femur arterini
bulmas iten bile olmazd.
Uzun zaman nce Taita'nn onu tanrann kobrasyla karlamasnda zarar grmekten korumasndan beri,
Mintaka, Byc'nn kolayca etki alanna girer olmutu. Gen kzda zihnini ona aan zek ve hayal gc
vard. Bir sersemi etkilemek olanakszd. Taita onu, kendini vadinin banda Trok'a gstermesi ve adam
kapann iine ekmesi iin Gallala'dan getirtmiti. Sonra, gen kz bouan iftin yukarsndaki kayann
stnde korkudan donmu halde dururken Taita onu bir kez daha iradesine boyun edirmi ve uzanp
ayaklarnn dibine dm harbeyi almay aklna sokmutu. Gen kz nian alp harbeyi savururken de sa
koluna destek olmutu. Sonra, Trok yava yava sonsuzluk alemine kayarken Nefer'le ilgilenmek ve
bacanda zonklayan atar damara o kadar yakn olan yarasn sarmak iin yoku aa komutu.
Kzl Yol'un sava kardeleri gen Firavun'u mzraklardan oluturduklar sedyeye yatrrlarken imdilik
grevini tamamlam olan Taita kalabaln arasna karmt. Giderken onu kimse fark etmemiti.
Dar vadiden kaarken tar'n brakt izleri buldu ve tepelerin doruunda gnein kavurup fayans gibi
sertletirdii topran stnde grlmez olana kadar onlar izledi.
Taita durup yere meldi. Kesesinden bir tutam kurutulmu kk kard ve azna att. Onlar inerken
zihnini etkilere at ve Medial'nn geerken havada brakt izi yakalamaya alt. Kk duyularn
keskinletirince Taita gr alannn kesinde o izi grd. Dorudan ona bakt zaman silinen kirli gri
renkte, uucu bir glgeydi bu. Her insann havada brakt kendine zg bir iz vardr. Soylu ve kutsal varl
nedeniyle Nefer Seti, Taita tarafndan kolayca seilebilen pembemsi bir iz brakyordu. Taita bu pembemsi
havay izleyerek aslan tarafndan hrpaland ve Mintaka'yla birlikte Dabba'nn tesindeki lde
kaybolduklar zaman Nefer'i bulabilmiti.
Medial tar'n havadaki izi karanlk ve lekeliydi. Taita dorulup onu izlemeye koyuldu. Uzun bacaklaryla
geni admlar atyor ve asasn talarn stne vura vura ilerliyordu. Zaman zaman daha yumuak bir toprak
parasnda dikkatini eken bir ayak izinden veya ksa zaman nce yerinden yuvarlanm bir tatan doru
yolda olduunu anlyordu.
-478tar bir daire izip nce gneye doru gitmi, sonra tekrar Gallala ynne dnmt. Taita telalanarak
admlarn sklatrd.
tar yine bir hainlik yapmak iin Nefer'e yaklamaya alyorsa, Taita'nn onu durdurmas lazmd. Bununla

birlikte, bu takip ihtiyar adam Trok'un kyya doru yry srasnda terk ettii arabalardan birine gtrd.
tar bu enkazdan bir ey almt, Taita da gzlerini kapayarak bunun ne olduunu kefetmeye alt.
"Bir su torbas," diye mrldanan Taita, Medial'nn devrilmi arabann altndan deri torbay ekip karmak
iin nerede topra kazdn grd. Baka bir kuru ve bo torba hl orada aslyd. tar ancak bir tane dolu
torba tayabileceini herhalde bildii iin onu orada brakmt. Taita bo torbay alarak omzuna ast.
Koumlarna bal kalm atlarn kokmaya baladklar arabay ylece brakt ve tar' izlemeyi srdrd.
Su torbasn yannda tayan tar Gallala ynne dnmt. Kentin yukarsndaki tepenin doruunu atktan
sonra en yakn sulama kanalnn bana srnmt. Su imek, sonra da torbay doldurmak iin ya kilin
stnde dizlerinin izi aka grlyordu. Taita da su iti. Bundan sonra kendi su torbasn doldurdu.
Arkasndan ayaa kalkt ve tar'n, Safaga'ya ve denize doru dou ynnde ilerlerken brakt izleri takip
etmeye koyuldu.
Gece bastrdnda Taita ilerlemeyi srdryordu. Medial'nn havadaki izi tamamen siliniyor, ama Taita
yolun stnden ayrlmyordu. Havadaki iz baka zamanlar kuvvetleniyor, Taita da hafiften kfl, sevimsiz
kokusunu alabiliyordu. zin kuvvetli olduu bu gibi zamanlarda Medial'nn ruhunu okuyabiliyor, kinci ve
intikamc ynn kefedebiliyordu. Kaderinin kendisine byle yz evirmesinin Medial'y korkuttuunu ve
moralini kerttiini fark ediyordu, ama gleri hl ok bykt ve yabana atlmamas gerekirdi. Yalnz
Nefer'le Mintaka iin deil, ayn zamanda Taita'nn kendisi iin de byk ve gerek bir tehlike oluturuyordu.
Kamasna ve dalm glerini yeniden birletirmesine izin verildii takdirde, Tamose ve Apep
Hanedan'nn gelecei iin bir tehdit oluturabilirdi. Yksek kademeli, stelik de kt ruhlu uzmanlardan biri
oluu, oluturduu tehlikeyi daha da artryordu. Setii kurbanlarn uzaktan seyredebilir ve Nefer'le
Mintaka'y felakete uratmak iin trl ktlkler yaratabilirdi. ki gencin aklarn tatsziatrp onlar
birbirlerinden soutabilir,
-479aclar, dkler ve veba, sanclar, nedensiz ve amasz hastalklar, ruhsal saplantlar, delilik, sonunda da
lm getirebilirdi.
Taita bile kt ruhundan korunmu saylmazd. Kamasna gz yumulduu takdirde tar, Taita'nn gcn
yava yava kemirebilir ve almalarn engelleyebilirdi. Tabii Taita henz frsat varken harekete geip onu
yok etmedii takdirde.
Dbkey ay plak tepelerin yukarsna ykseldi ve Taita'nn yolunu aydnlatt. htiyar adam, bir atl kadar
hzl yol alabildii o geni admlaryla ilerliyordu. lersindeki tar'n izlendiinden habersiz olduunun ve ok
daha ar yrdnn farkndayd. Taita her geen saat onun kokusunun kuvvetlendiini ve yaklatn
hissediyordu. Gne domadan ona yetiirim, diye dnd ve ayn anda iki bklm olarak talk yola hzla
kustu. Ani ve ok iddetli bir mide bulants onu penesine almt. Taita neredeyse yere ylyordu, ama
tekrar denge bularak safrann ac lezzetini azndan sildi.
"Balanamaz bir dikkatsizlik!" diye kendi kendine kzd. "Ava bu kadar yaklanca daha dikkatli olmam
gerekirdi. Medial beni kefetti."
Torbasndan biraz su iti, sonra daha ihtiyatl ilerledi. Asasn ileri uzatt ve yava yava iki yana sallad.
Sopa birden elinde arlat. O yn izledi ve lersindeki patikann kenarnda soluk akllarla izilmi
dairenin ay nda parldadn grd.
"Medial'dan bir armaan," dedi yksek sesle.
Mide bulants onu yine penesine aldysa da bunu yendi ve asasn yere vurarak g veren szlerden birini
seslendirdi.
"Ncube!" Mide bulants zayflad ve daireye daha fazla yaklaabildi.
Bysn bozmam yeterli deil, bunu tersine evirmeliyim, diye dnd.
Asasnn ucuyla akllardan birini dairenin dna itti, bylece gcn krd. imdi zarar grmeden dairenin
yanna melebiliyordu. akllarn herhangi birine dokunmadan eilip onlar koklad. zerlerinde Medial'nn
kokusu vard. Taita kendinden honut halde glmsedi.
"Onlara plak elleriyle dokunmu," diye fsldad. tar stlerinde terinden izler brakmt. Taita bu hafif
salgdan yararlanabilirdi. Ayn hatay tekrar etmemeye dikkat ederek akllar asasnn ucuyla itti ve onlara
baka bir ekil verdi: tar'n gittii yn gsteren bir okun ucu. Deri torbadaki sudan azna dol-480durdu ve ay nda parlayan akllarn stne tkrd. Sonra asasn, akllardan olumu ok ucunun
gsterdii yne uzatt.
"Kyda!" diye bard ve denizin yzeyinin derinlerine dalm gibi kulak zarlarnda basncn kuvvetlendiini

hissetti. Ama dayanlmaz olmasna az kala basn yava yava hafiflemeye balad, Taita da iinde bir
huzur ve honutluk hissi duydu, istedii olmutu. Byy tersine evirip Medial'ya yneltmiti.
Medial tar bir fersah kadar ilerde patikada hzla ilerliyordu. zlendiinin artk tamamen farkndayd. Patika
stne yerletirdii engelin ou insan durduracan, fakat en ok korktuu adam pek uzun zaman
oyalayamayacan biliyordu.
Yrrken anszn durdu ve her iki eliyle kulaklarna yapt. Duyduu ac mthiti. Sanki atete kzdrlm bir
kama her bir kulak zarnn derinlerine batrlmt. nleyerek dizlerinin stne dt. "Byc bu," diye
hkryordu. Duyduu ac o kadar iddetliydi ki net olarak dnemiyordu bile. "Byc byy benim
zerime evirdi."
Titreyen elini kemerinde asl keseye soktu ve iinden en gl tlsmn kard. Bu, Firavun Tamose'un
doumundan ksa bir sre sonra Sar iek salgnnda len bebeklerinden birinin mumyalanm eliydi. tar
bunu elde etmek iin kk prensin mezarn soymutu. El esmer bir renk alm ve bir maymun eli gibi
penelemiti.
tar bunu zonklayan kafasna yaptrd ve arnn hafiflemeye baladn hissetti. Sendeleyerek ayaa
kalkt ve bir yandan inleyip bir ilahi syleyerek szm ona dans etmeye balad. Kulaklarndaki ar da
kaybolmutu. Havaya bir kez daha sradktan sonra durdu ve dnp geldii yne bakt. By-c'nn
varlnn yaknnda olduunu hissediyordu. Bu, kapal bir yaz gnnde gkgrlts tehdidi gibi bir eydi.
Bir tuzak daha kurmay dnd, ama Taita'nn bunu ona geri yollayacan biliyordu. zlediim yolu
gizlemeliyim, diye karar verdi. Yol stnde koarak dnebilecei bir yer arad. Sonunda yolun gri renkli bir
ist katmann kestii yeri buldu. Buras o kadar katyd ki Trok'un ordularnn geii bile stnde iz
brakmamt.
-481 Sol elinin iaret parmayla kayann stne Marduk'un kutsal simgesini izdi, stne tkrd ve o tanrnn
ar niteliindeki gizli adn seslendirdi.
Bycler Kral / F: 31
"Beni dmanlarmdan gizle, gl Marduk. Beni sa salim Babil'deki tapnana geri gnder ki orada o
kadar sevdiin kurban sana verebileyim," diye vaat etti. Marduk her eyden ok, ocana atlan kk
kzlar seviyordu.
tar bir ayann stnde durdu ve elli be adm geri srad. Bu, Mar-duk'un yalnz uzmanlarca bilinen gizli
sayyd. Byc bundan sonra doksan derecelik bir a izerek patikadan ayrld ve kuzeydeki vahi
topraklarn yolunu tuttu. Hzl hzl yryor, onu izleyen adamla arasndaki mesafeyi amaya alyordu.
Taita gri ist katmannn yolu kestii noktaya varmt. Daha saniyeler ncesine kadar olduka kuvvetli olan
esinti, doan gnein ssnda sis gibi eriyip kaybolmutu. Medial'dan geriye ne tat, ne de koku kalmt.
Taita yolu bir sre daha izlediyse de iz oktan soumutu. Bunun zerine geri geri giderek izi kaybettii
noktaya dnd. tar sadece bir gizlenme bysyle vaktini kaybedecek deildi. Kllerin veya Suyla Kann
beni duraklatmayacan biliyor, diye dnd.
Ban kaldrp yukar bakt ve yldzl gkte ufuktaki tek kzl yldz seti; Tanra Lostris'in yldzyd bu.
Onun tlsmn yksee kaldrd ve Tanra'ya vg'y musiki makamnda okumaya koyuldu. Daha ilk ktay
tamamlamt ki fkeli ve yabanc bir gcn varln hissetti. Baka bir tanr arya yant vermiti, Taita da
tar' tandna gre, bunun hangisi olduunu tahmin edebiliyordu. vgnn ikinci ktasna balamas
zerine ilersindeki kayann stnde bir parlt belirdi. Marduk'un tapnandaki kurban ateinin yand
zamanlar ocan bakr duvarlarnda beliren kzart gibi bir eydi bu.
Taita, "Marduk gcendi ve fkesini gsteriyor," diye honutluk duydu. htiyar adam hafif hafif ldayan
noktaya gidip durdu ve monoton bir tonla konumaya balad: "lkenden ve tapnandan ok uzaklardasn,
ocaklarn Marduk'u. Bu Msr lkesinde sana tapnanlar ok az. Glerin burada dalm durumda. Tanra
Lostris'e sesleniyorum, sen ise buna kar koyamazsn."
Taita byle diyerek eteini kaldrd. "Ateini sndryorum, Marduk," dedi ve bir kadn gibi yere melerek
kayann stne iedi. Kaya, demircinin fr-nndaki bir metal klesi gibi czrdad ve buhar salverdi. "Yok
Edici Marduk, Tanra Lostris adna senden kenara ekilip gememe izin vermeni istiyorum."
- 482 Kaya ok abuk sd, buharlar dalrken de Taita patikadan kuzeye dnen Medial'nn glgemsi izlerini
tekrar seebildi.
Yolunun stne tar'n ektii perde delinmi ve yrtlmt. Taita da bunun iinden geti ve bir kez daha
dmannn peine dt.

Ufuun rengi soluklat, k da douda bir altn parltsna brnd. Taita srekli olarak mesafe
kazanyordu, kuvvetlenen kta gzlerini ksarak avn grmeye hazrland. Ancak bunun yerine aniden
durdu. Ayaklarnn dibinde, dikey duvarlar ok ok derinlerdeki karanln iinde kaybolan korkun bir
uurum almt. Hibir insanolu bu derinlerden yukar trmanamayaca gibi bu engelin etrafn
dolamann da bir olana yoktu.
Taita uurumun kar yanna bakt. Aradaki mesafe en az bin adm vard, uurum ise bu adan baklnca
daha da rktcyd. Dipsiz ukurun yukar-snda akbabalar daireler iziyordu. ekilsiz kulardan biri kar
yarn kysndaki bir kntda ince deneklerle dallardan rlm yuvasna indi.
Taita hayranlkla ban sallad. "Harikasn, tar!" diye mrldand. "Akbabalar da cabas. Tam bir usta ii bu.
Ben bile daha iyisini yapamazdm, ama bylesi bir aba muazzam bir gcn harcanmasn gerektirmitir. Bu
i sana pahalya mal olmu olmal."
Taita yarn kenarndan bolua adm att, fakat kendini bolukta bulacak yerde, ayaklarnn altnda salam
bir zemin buldu. Yarlar ve boaz grnts, hatta daireler izen akbabalar, ona doru yrnlen bir serap
gibi titreip daldlar.
Uurum kaybolmu, yerinde pek az engebeli talk bir ova, bunun ucunda da hl mavi glgelerle kapl
alak tepeler belirmiti. Medial tar bu ovann ortasnda sadece be yz admlk bir uzaklktayd. Yaratt
hayali srdrmek abasyla iki kolunu bann yukarsna kaldrm durumda Taita'ya bakyordu.
Baarszla uradn, Taita'nn da intikam peindeki bir cin gibi hzl admlarla ona yaklatn grnce
umutsuz bir hareketle kollarn iki yanna drd ve talk ovann uzak ucundaki kireta tepelere yzn
evirdi. Ayaklarn srye srye bir kou tutturdu. Entarisinin siyah etekleri bacaklarnn etrafnda frl frl
dnyordu.
Taita yorulmak bilmez, geni admlaryla onu izledi. Arkasna bakan tar'n mavi dalgal yznde aresizlik
okunuyordu. Gm sal, uzun boylu
-483siluete bak taklnca dnp daha hzl komaya balad. Ksa bir sre aray aacak gibi oldu, ama sonra
yavalad. Taita da aray giderek kapatyordu.
itar omzundaki su torbasn att ve daha hzl komaya balad, ama sabahn erken klarnda kireta
kntlaryla gri mavi renkte olan alak tepelere ulatnda Taita'nn sadece yz adm ilersindeydi. Derken
bir dere ukurunun iinde gzden kayboldu.
Taita derenin bana gelince ilersindeki kumluk tabanda tar'n ayak izlerini grd, ama derenin sert bir
ayla saa dnd kede bu izler kayboldular. Taita yine de onu izledi, fakat soluk kireta dikitlerin
kesine ulatnda vahi bir hayvann homurtusunu ve kkremesini duydu. Keyi dnnce dere
yatann ilerde daraldn ve kuyruunu hzla iki yana sallayan dev bir erkek aslan tarafndan yolunun
kesildiini grd.
Aslann kara yelesi havaya dikilmiti. Hayvann enelerinin arasndan pskren her kkremeyle frtnaya
tutulmu otlar gibi sarslyordu bu yele. Gzleri altn rengindeydi, gzbebekleri ise kara yarklard. Hayvann
ar kokusu havay doldurmutu. O uzun sar dileriyle kendine ziyafet ektii ryen lelerin kokuuydu
bu.
Taita, koca koca peneli dev patilerin stne oturduu kumluk zemine bakt. Kumda tar'n ayak izlerini
hl grebiliyordu, ama aslann patileri hibir iz brakmamt.
Taita hzn kesmedi. Zincirinin ucundaki tlsm yksee kaldrarak azndan salyalar akan hayvann
dosdoru zerine yrd. Kkreme kuvvetlenecek yerde zayflad, aslann koca kafas da saydamlat.
Taita kafann olmas gereken yere baknca koyan kaya duvarlarn grebiliyordu imdi. Derken hayvan da
sis gibi solup kayboldu.
Taita az nce aslann durduu yerden geerek keyi dnd. Dere yata ilersinde daha da daralyor,
yanlar da dikleiyordu. Ve geit bir kaya duvarnn nnde anszn son buluyordu.
Srtn kaya duvarna dayam olan tar, Taita'ya deli deli bakyordu. Gznn aklar sararm ve
kanlanm, kapkara gzbebekleri genilemiti. Korkusunun kokusu, hayalet aslannknden bile daha i
bulandrcyd. Sa elini kaldrarak kemikli uzun parman Taita'ya evirdi. "Geri, Byc!" diye bard.
"Seni uyaryorum!"
Taita ona doru yrynce byc grtlaktan konuarak bir eyler haykrd ve gzle grlmeyen bir cismi
Taita'nn bana frlatacakm gibi bir hareket yapt. Taita hemen Lostris'in Tlsm'n gzlerinin nnde tuttu
ve bir eyin, bir okun vnlamasn andran bir sesle bann hemen yanndan geip gittiini hissetti.
tar dnp arkasndaki kaya duvarnda bulunan dar bir yarktan ieri dald. Burasn vcuduyla Taita'nn

gznden gizlemi olmalyd. Taita bu giriin nnde durdu ve asasyla kayay drtt. Kaya duvarnn hayal
olmadna bylece inan getirdii gibi karanlk araln tesinde tar'n sendeler ayak seslerinin yanklar
kulana geliyordu. Taita bunun bir hayal olmadna, kireta yarndaki bir maarann aznda
bulunduuna emindi artk.
htiyar adam ieri girince arkasndaki yarktan ieri szan gnein lgn bir kla aydnlatt alak tavanl bir
kaya geidinde olduunu grd. Maarann taban aaya meylediyordu, Taita da ihtiyatl admlar atarak
ilerledi. Geidin zaman ve boyut itibariyle gerek olup onu engellemek ve yolundan alkoymak iin Medial
tarafndan by yoluyla oluturulmu olmadndan kukusu kalmamt.
tar'n ayak seslerinin ilerdeki tnelde ekilsizletirilmi ve abartlm yanklarn duyabiliyordu. Karanln
iine girince Taita admlarn saymaya balad. Yz yirmi adm sonra k yine kuvvetlendi. Tepenin
derinlerindeki bir yerden szyor gibiydi.
Tnel birdenbire sert bir kavis yapt, Taita da kendini yksek tavanl bir maarada buldu. Tavann ortasnda
bir aklk vard. Parlak bir gne huzmesi buradan maarann tabanna dtne gre, buradan d
dnyaya ve ak havaya klyor olmalyd.
Yerden sivri ulu dikitler ykseliyor, kristaller insan yiyen bir kpekbal-nn dileri gibi ldyordu.
Yksekteki tavandan da dikitlerin karl gibi gzken sarktlar iniyordu. Bunlardan bazlar mzrak ucu
biimindeydi, bazlar ise tanrlarn parlayan kanatlarna benziyordu.
Maarann kar yannda tar duvarn dibine bzlmt. Bu ynde bir ka yolu yoktu. Taita'nn tnelin
aznda belirdiini grnce barmaya ve bir eyler gevelemeye balad. "Merhamet, gl Byc!
Aramzda bir ba var. Biz kardeiz. Hayatm balarsan sana aklndan hayalinden gememi
-484-485-

gizemler gstereceim. Btn gcm senin emrine vereceim. Senin sadk kpein olacam. Hayatm
senin hizmetine adayacam."
Bycnn yalvarlar ve vaatleri o kadar gururdan yoksundu ki Taita elinde olmayarak kararnn
sarsldn hissetti. inde sadece kck bir phe krnts vard, ama tar bu zaafn annda smrmeye
kalkt. Bir kolunu ileri att. Baparma ve iaret parmayla Marduk'un iareti olan bir daire oluturdu ve o
garip hrtl dille bir ey haykrd.
Taita arkasndaki dayanlmaz bir fiziksel arln omzuna bastrdn, dev bir ahtapotun gzle grlmeyen
dokunalar gibi bir eyin kollarn yanlarna bastrdn ve boacakm gibi boynuna sarldn
hissediyordu. Yanan bir insan eti kokusu burnuna doluyordu, Yok Edici'nin kokuuydu bu ve onu bouyordu.
Kprdayamyordu.
Maarann kar tarafnda tar dans ediyor ve zplyordu. Dvmeli yz iren bir maske gibi
ekilsizlemiti. Dili, morarm dudaklarnn arasndan bir kedinin dili gibi havay yalyordu. Eteklerini
kaldrarak kalalarn Taita'ya doru uzatt. Penisi sertleip dikilmi, erkekliinin mor renkli i ba
mstehcen bir meyveye benzemiti. "Zayf tanran seni burada topran kalbinde koruyamaz, Taita," dedi.
"Yok Eden Marduk'la bendesi tar'a daha fazla kar koyamazsn. Mcadelemiz artk sona erdi. Seni ve
btn dzenlerini yenik drdm, Byc! Artk leceksin."
Taita bakn maarann glgelere boulmu tavanna evirdi ve dikkatini prl prl byk bir kama gibi
oradan sarkan uzun sarktlardan birinin zerinde younlatrd. Kalan gcn toparlad, asasn sa elinde
yksee kaldrd ve yukarya evirdi. Cierlerindeki son nefesle, kudret szcn haykrdr "Kyda!"
Bir buzulun derinlerinde buzun paralanmasn artran bir atrd oldu ve sarkt tavandan koparak
aaya devrildi. Kendi muazzam arlyla hz kazanmas sonucunda ucu, tar'n omzunun boynuyla
birletii noktaya yakn bir yere sapland. Bycnn gsyle karnn deti ve ansnden dar frlad.
Uzun ta kazk tar' maarann tabanna mhlamt.
tar rpnarak can ekiirken Taita arln omuzlarndan kalktn ve boazndaki basknn da
kaybolduunu hissediyordu. Marduk ekilmiti, Taita artk scuk alabiliyordu. Yank et kokusu da
kaybolmutu. Temizlenmi havada sadece hafif bir kf kokusu fark ediliyordu.
-486Ihtiyar adam asasn ald ve tnelde geri dnerek ak havaya ve gn na kt. Maarann azna
varnca tnelin kiretandan kaplarna asasyla kere vurdu.

Topran derinlerinde kayalarn kn belli eden bir gmbrt duyuldu. Maarann tavan gerken
tnelin azndan hava ve toz bir frtna iddetiyle dar pskrd.
Taita, "Kalbine saplanan o ta kazk sayesinde ktlk tanrn bile seni mezarndan kurtaramaz. Sonsuzlua
kadar orada kal Medal tar," diyerek maaraya arkasn dnd. Ve asasyla talara vura vura Gallala'ya
doru yoluna devam etti.
haberci, iki byk nehrin doduu kuzeydeki dalarn doruklarnn henz karl olduklar ilkbaharda
Babil'e vardlar.
Firavun Naja Kiafan onlar Babil'deki sarayn en st katndaki teras bahesinde kabul etti. Kralie Heseret
kocasnn tahtnn yannda oturuyordu. Kral Sargon'un hazinesinden kan en deerli ziynetleri takp
taktrmt. Tepesine toplu siyah salarn rten ipek filenin stnde deerli talar gkyznn btn
yldzlar gibi ldyordu. Kollarndaki bilezikler ve parmaklarndaki yzkler zmrtler, yakutlar ve safirlerle
ylesine yklyd ki onlar zor kaldrabi-liyordu. Boynunu ssleyen ham bir incir iriliindeki elmas,
dalardaki bir kaynan suyu kadar berrak, cam veya yanarda tan kesecek kadar sertti. Bu olaanst
ta nds Nehri'nin tesindeki lkeden geliyordu, gnein altnda salverdii klar ise insann gzn
artyordu.
Habercilerin hepsi Firavun Trok'un drt ay nce batya gtrd ordunun yksek rtbeli subaylaryd. Kt
haberler getirdikleri iin lm korkusu iinde gelmilerdi. O kadar uzun yoldan o kadar abuk gelmilerdi ki
zayflamlar ve lle yksek dalarn gneinden yanp simsiyah olmulard. Na-ja'nn, karsn dahi
glgede brakacak kadar byk bir grkemle oturduu tahtn dibine kapandlar. "Selam sana, Msr
tanrlarnn en gls Firavun Naja," diye sze baladlar. "ok korkun haberler getiriyoruz. Ac bize.
Syleyeceklerimiz hi houna gitmeyecek olduu halde merhametli ol ve bizi hiddetine hedef etme."
Naja ask bir suratla emretti. "Konuun! Hayatnzn balanp balanmayacana ancak ben karar
verebilirim."
-487nc kolunun komutanlarndan biri olan, On Binlerin En yisi rtbesine sahip olan ve gsnde Yiitlik
Madalyas'n tayan subay sz ald. "Getirdiimiz haber, tanr kardeiniz ve Msr'n ortak hkmdar
FiravunTrok Uruk'un..."
Subay arkasn getiremedii iin Naja tekrar, "Konu!" diye emretti.
"Eski Gallala kentini evreleyen lde Firavun Trok Uruk'la gasp Nefer Seti'nin ordular arasnda kanl bir
sava oldu." Adam yine sustu.
"Devam et!" Naja ayaa kalkm ve ucunda dikenli bir topuz olan denei adamn yzne uzatmt. Bu
hareket ikence ve lm tehdidi anlamna geliyordu.
Haberci hzl hzl devam etti. "Kardeiniz ve bizim Firavun'umuz Trok Uruk'un ordusu alaka bir
kandrmaca ve aalk bir by araclyla yok edildi. Bunun sonucunda Firavun'umuz katledildi, ordusu da
mahvoldu. Adamlarndan hayatta kalanlar dman safna getiler ve sahte Firavun Nefer Seti'nin sanca
altnda toplandlar. Dilerim, Seth ondan intikammz alr ve adyla btn eserlerini yok eder. Ayn zalim
gasp imdi de btn kuvvetleriyle birlikte Avaris'in ve Msr'n iki krallnn zerine yryor!"
Naja tekrar tahtnn stne kt ve komutana akn akn bakt. Hese-ret yannda glmsedi. Byle
yapt zamanlar aznn kelerindeki krklar siliniyor ve gen kadn deierek yine inanlmaz derecede
gzel oluyordu. Deerli talarla bezeli parmayla Naja'nn koluna dokundu, Firavun ona doru eilince de
kulana, "Tanrlara krler, Yukar ve Aa Krallklarn tek Fi-ravun'u gl Naja Kiafan'a selam olsun!"
diye fsldad.
Naja belli etmemeye altysa da ince izgili, gzel yznde bir an hafif bir glmseme dolat. Bunu
bastrarak ayaa kalkt.
Sesi hafif ve yumuak, fakat bileyici tana srtlen bir klcn sesi kadar tehdit doluydu. "Bir Firavun'un ve bir
tanrnn lm haberini getiriyorsunuz. Sefalet ve uursuzlua batm olan sizin vay halinize!" Tahtnn
evresinde bekleyen korumalarna iaret etti. "Onlar aln ve tanr Marduk'un rahiplerine teslim edin.
Tanrnn fkesini bastrmak iin ocakta kurban edilsinler."
Subaylar elleri, kollar balanarak kurban edilmeye gtrldkten sonra Naja yine ayaa kalkt ve beklenen
bildiriyi yapt. "Tanr ve Firavun Trok Uruk ld. Ruhunu tanrlara emanet ediyoruz. imdi hepinize, iki
kralln ve Msr'n zapt ettii btn lkelerle hazinelerin artk bir tek hkmdar olduunu ilan ediyorum. Bu
hkmdar benim, Tanr Kral Naja Kiafan!"
Tahtn etrafnda duran btn saray dalkavuklaryla subaylar, "Bak-her!" diye bardlar ve kllarn ekerek
kalkanlarnn stnde tempo tuttular. "Bak-her! Hametli Tanr Kral Naja Kiafan ok yaasn!"

"Btn komutanlarmla ordularmn generallerine haber iletin. Bugn le saatinde sava konseyi
toplanacak."
Bundan sonraki on bir gn boyunca Firavun Naja afaktan gn batmna kadar Sargon'un saraynn taht
odasnda konseyinin banda oturdu. Merakllarn veya casuslarn ieri szlmemesi iin kaplarda
nbetiler beklerken onlar sava planlarn ve dzenini hazrladlar. On ikinci gnde Naja Mezopotamya'deki
ordularnn yoklamasn emretti ve Babil'le Msr'n snrlar arasnda fethedilmi topraklardaki tebaa krallarla
satraplara eliler yollad. Onlara btn kuvvetlerini savaa hazrlamalarn ve Nefer Seti'ye kar giriilecek
seferde emrine girmelerini emretti.
Ertesi dolunayda Babil'in Mavi Kaps'nn nnde resmi geit yapan ordu, atlar ve arabalarla, yaylar ve
kllarla donatlm krk bin gl ve kdemli askerden oluuyordu.
Heseret, Msr'n tek ve gerek Firavun'u olan kocasnn yannda kentin duvarlarnn stnde durup treni
seyrediyordu.
"Ne muhteem manzara," dedi ona. "Btn sava tarihlerinde herhalde hi bu kadar grkemli bir resmi geit
yer almamtr."
"Batya anayurdumuza doru yrdmz zaman ordumuz Smerlerin, Hititlerin hurilerin ve getiimiz
btn fethedilmi lkelerin ordularnn katlmyla daha da kalabahklaacaktr. Msr'a iki bin sava
arabasyla dneceiz. Yumurcak kesinlikle karmza kmaya cesaret edemez." Naja karsna merakla
bakt. " "Kardein Nefer'e hi mi acmyorsun?"
"Hi!" Heseret ban sallaynca stndeki ziynetler gne nda parlad ve ldad. "Sen benim
Firavun'um ve benim kocamsn. Sana kar kan her kim olursa bir vatan hainidir ve lm hak eder."
Naja, "Ve lecek de, hain Byc ise ayn odun ynnn stnde onunla birlikte cayr cayr yanacak," diye
kalarn atarak vaatte bulundu.
Nehrin kokusunu, l havasnda serin ve tatl sularn kokusunu uzaktan aldlar. Atlar balarn kaldrarak
kinediler. Piyadeler de admlarn sklatrarak baklarn ileriye diktiler. Yln bu mevsiminde kabaran ve
anayurdun kan
-489-488-

can olan zengin killerin karmasyla karanlk bir renkte akacak olan sular grmek iin sabrszlanyorlard.
Neferle Mintaka gen adamn arabasnda Gallala'dan itibaren kervan yolunu izleyen uzun kafilenin banda
yolculuk ediyorlard. Meren'le Merykara kafilenin ikinci arabasndaydlar. Meren, onun hl fazla dermansz
ve hasta olduunu dnen Merykara'nn tm itirazlarna karn kafileye katlmakta srar etmiti.
"Gallala'daki arpmay kardm, ama bir daha bakasn karmamak ahdim olsun. Son nefesime kadar
kralm ve en yakn arkadamla birlikte savaa gideceim." Bir balkl kadar zayf ve solgun olmasna
ramen, araba ellerinde dizginlerle dimdik ve gururlu duruyordu.
ndeki sava arabalar ykseltiyi atlar. Altlarnda yemyeil Nil Vadisi uzayp gidiyordu. Ocaktan dklm
bakr eriyii gibi parlayan gl nehir sabahn ilk klarnda ate gibi ldyordu. Nefer dnp yanndaki
arabada ilerleyen Meren'e glmsedi. "Artk evimize dnyoruz!"
Mintaka ark sylemeye balad. nce yava sylyordu, sonra Nefer'in de katlmas zerine daha kuvvetli
bir sesle sylemeye koyuldu.
"Tanrlarn tapna, On bin yiidin yurdu, Btn dnyann en yeili, Sevgili akmz. Tatl yurdumuz. Bizim
Msr'mz!"
ok gemeden Meren'le Merykara da onlarla birlikte sylemeye baladlar ve ark btn kafileye yayld.
Ykseltiyi aarken nce bir blk, sonra arkadan gelen blm en koroya katldlar.
Baka bir ordu onlar karlamaya geldi: silahl araba srcleri, alaylarnn bandaki generallerle subaylar
ve onlar izleyen piyade birlikleri... Arkalarndan da yallar, rahipler ve btn eyalet valileri geliyordu. Hepsi
entarilerinin stne zincirlerini ve nianlarn takmlard. Bazlar arabalarn, kimileri de kleler tarafndan
tanan tahtrevanlarn iindeydi, daha bakalar ata binmilerdi ya da yryerek geliyorlard. Onlarn da
arkasndan glerek ve dans ederek yurtta kalabal ilerliyordu. Kadnlardan bazlar bebeklerini tayor,
yurda dnen srgnler ordusunun iinde kocalarn, sevgililerini, kardelerini ve oullarn grnce
mutluluktan alyorlard.
-490iki kafile buluup birbirlerine kartlar, ihtiyarlarla generaller de Fira-vun'un arabasnn nnde yere

kapandlar. Nefer arabasndan indi, tandklarn ayaa kaldrd, ilerinde en gllerine sarld ve tanrlara
btn ulusunu kutsamas iin yalvard.
Nefer tekrar arabasna binince hepsi onun arkasna dtler ve onu Nil'in kylarna kadar izlediler. Nefer
orada da arabadan indi ve giyinik olduu halde sulara dald. Kyya dizilmi halk ark syleyip onu
alklarken Nefer ritele uygun ekilde ykand ve amurlanm kahverengi sulardan iti.
Temiz keten entariler giymi olan ve banda mavi sava tacn tayan Nefer tekrar arabaya bindi ve
kalabala nehir kysn izleterek Avaris kentine doru gtrd. Kentin bir fersah uzana kadar yolun iki
yannda Firavun'u karlayan kalabalklar diziliydi. Yola Nil sularndan serperek tozu yattrmlar ve
Nefer'in geecei yerlere palmiye yapraklaryla iekler sermilerdi.
Kente vardklarnda kaplar ardna kadar akt, halk ise duvarlarn stne dizilmiti. Surlardan flamalar,
iek demetleri ve meyveler sarktmlard. Nefer yannda Mintaka'yla kapnn kemerinin altndan geerken
sadakat, vg ve ho geldin marlar sylyorlard.
Gen bir mabut ve mabude kadar gzel olan ift nce Trok Uruk'un kendi tanrln kutlamak iin nehir
kysnda ina ettirdii harikulade tapnaa gittiler. Nefer nden direktiflerini yollamt, talar da
haftalardan beri grev basndaydlar. Sahte firavunun btn betimlerini kazmlar, duvarlarla stunlardan
adn silmilerdi. imdi de kanatl Horus'la Firavun Nefer Seti'nin portrele-riyle unvanlarn ve Gen
Firavun'un Gallala savandaki zaferinin betimlemelerini oymalarla gelecee tamakla meguldler.
Nefer oraya ilk grevini yerine getirmeye, tanrya kretmeye ve ta allarn nnde bir ift kusursuz boay
kurban etmeye gitmiti. Dini ayinden sonra bir haftalk talil, enlik ve len ilan etti. Btn vatandalara
bedavadan akdar ekmei, sr eti, arap ve bira verilecek, onlar elendirmek iin oyunlar ve tiyatro
temsilleri dzenlenecekti.
Mintaka hayran hayran ona, "ok kurnazmsn, sevgilim," dedi. "Seni daha nce de sevmilerdi, ama artk
sana tapacaklar."
Ne kadar zaman iin diye merak etti Nefer. "Tahta kmzn haberi Ba-bil'de Naja'ya ular ulamaz
yrye geecektir. Belki gemitir bile. Sradan insanlar o bu kaplara dayanncaya kadar beni
sevecekler."
-491 Firavun Naja Kiafan en gvendii generali Asmor'u Babil Kral, yani kendi tahtnn bir satrap ilan etti. Ona,
fetihlerini koruyabilmesi iin be yz araba, iki bin oku ve piyade brakt. Sonra, ordunun en byk ksmyla
tacn ve tahtn, onu ele geiren adamn elinden kurtarmak iin Msr'a doru yrye geti.
Firavun Naja Kiafan'n ordusu ovalarla da geitlerinden Msr snrna doru ilerlerken tpk bir yamatan
yuvarlanan gibi kalabalklat ve g kazand. O ilerlerken vasal olan krallar sancana katlyorlard.
yle ki Hati-miye Geidi'nin ykseklerinde durduu srada ordusu katna kmt.
Naja batya, geni kum lnn tesinde Byk Ac Gl'n kysndaki is-mailiye kentine ve anayurdunun
snrlarna bakt.
Yryn bu noktasnda ordusunun byklnn ona engel olacan oldu bitti tahmin etmiti.
ilersinde usuz bucaksz bir l uzanyordu ve bu lde ismailiye'ye ulaana kadar ordusuna destek olacak
ne bir kaynak ne de bir vaha vard. Bir kez daha ilerdeki yola su noktalar yerletirmek zorunda kalmt.
Aydnlkta gzlerini ksarak baknca ykseltinin alt tarafndaki delik deik yolda kilden kplerle ykl su
arabalar dizilerini seebiliyordu. Bu uzaklktan baklnca sar tonlarndaki lde kvranarak ilerleyen
solucanlara benziyorlard. Aylardan beri le su depolar yerletirmekle meguldler: dolu mlekleri
kumlarn iine gmyor, sonra adamlar bir sonraki yk almaya gittikten sonra bir yerdeki su stokunu askeri
birlikler vastasyla koruyorlard.
Ordusunun l amas hemen hemen on gn ve on gece srerdi. Bu sre boyunca ok sk bir rejim
uygulayacaklar, ancak uzun gece yrylerine katlanmalarna yetecek kadar su iecekler, gndzleri
dinlenecek; keten adrlarn veya dallardan ve otlardan yaplm barnaklarn salayaca glgede scaa
katlanmaya alacaklard.
Heseret kocasnn bu dnce silsilesini blerek kulann dibinde sesini duyurdu. "Ben de seninle ndeki
arabada yolculuk edeceim."
Naja karsna yan gzle bakt. "Bunu daha nce konumutuk." Kalarn att. Geen yllarla birlikte
Heseret'in ekicilii ve gzellii solmaya yz tutmu, ar basan huysuzluklar, kskanl ve bitmek
bilmeyen istekleri onu daha da itici yapmaya balamt. Naja son zamanlarda cariyelerinin arasnda
giderek daha fazla vakit geirmeye balamt, ancak Heseret'in koynuna dnd zaman drdrlarna
katlanmak durumunda kalyordu.

imdi de, "br kadnlarla birlikte yk kafilesinde artlarn subay Prenn' in gzetiminde yolculuk
edeceksin," dedi.
Heseret somurttu. Bu hali nceleri hoa giderdi, ama artk sinir bozmaktan baka ie yaramyordu. "Kz
kardei gibi Lassa'y da gebe brakman iin mi?" diye yaknd. Msr tahtna balln kantlamak iin Smer
lkesi satrap tarafndan Naja'ya rehine olarak verilen iki prensesi kast ediyordu. Prenseslerin ikisi de gen,
ince yapl, erginlik yanda ve iri gslydler. Meme balarn boyuyorlar ve Smerlerin utanmay gz
ard eden modalar uyarnca gsleri ak olarak ortalkta dolayorlard.
"Can skyorsun kadn." Naja st dudan szm ona glmser gibi, ancak daha ok hrlamay andran
biimde kvrd. "Bunun politik bir mecburiyet olduunu biliyorsun. Kzlarn hi deilse birinden ihtiyar babas
lnce tahta geecek bir oula ihtiyacm var."
Heseret srar etti. "Lassa'y yannda nc kafilede gtrmeyeceine Seu-eth'in nefesi ve kalbi adna yemin
et."
"Buna yemin edebilirim." Naja yine o korkun glmsemesiyle devam etti. "Huri lkesinden Sinnal' yanmda
gtryorum." Sinnal da baka bir rehineydi. Smerlerden de daha genti, on drt yanda var ya da yoktu.
Bakr renginde l l yanan salar ve yeil gzleri vard. Poposu da iri ve yuvarlakt. Heseret, Naja'nn
kaleye n kapdan olduu kadar, arkadan da girebileceini kendi deneyiminden biliyordu.
Naja, "Ondan da bir oul istiyorum," dedi. "Asur'un tahtna oturtmak iin." Alayl bir kkrtyla gld. "Bir kraln
grevleri zannettiinden de ar."
Heseret kocasna fkeli bir bak frlatarak ipek perdeli ve yastkl tahtrevannn onu kafilenin arkasna,
Prenn'in artlarnn yanna gtrmesi iin emir verdi.
Taita'nn nerisi zerine Nefer, dhovv'larla yaplabilecek bir istilay bildirmek iin Kzldeniz kylarnda bir
gzc perdesi oluturmutu. yleyken Taita, Naja'nn asl istila kuvvetinin Byk Kum l'nden geerek
geleceine emindi. Naja'yla Trok byk Mezopotamya servenlerinde bu yoldan gemilerdi.
-493- 492 -

Naja o yolu ok iyi biliyordu, zaten ordusu Trok'un ok daha kk kuvveti gj*
bi teknelerle Kzldeniz'i gemilerle aamayacak kadar kalabalkt. ,h]
Nefer'le adamlar, Byc'nn olaanst bir buluu sayesinde Naja'nn
ordusunun asker says ve birleimi hakknda bilinecek her eyi biliyorlard.
Naja'nn komuta zincirinde yksek konumda olan bir yzba, Taita'nn eski
bir arkadayd ve ona bir kran borcu vard. te bu yzba Taita'ya yollad
bir mesajda Firavun Nefer Seti'ye balln ve kendilerine iltica ederek Nefer'in ordusuna katlmak niyetinde olduunu bildirmiti. Taita yine adamlarn
dan biri olan ve Beereba'ya kervan gtren deerli bir hal tccar vastasyla
sz konusu yzbaya yant yollayarak birliinin banda kalmasn buyurmu
tu. "Bizim iin bir haber kayna oluun, bir sava olmandan daha deerli,"
demi ve yine ayn hal tccar araclyla ona olaanst iki armaan yolla
mt: bir sepet dolusu canl gvercin ve stnde gizli bir ifrenin kaytl bulun
duu bir papirs tomar.
Gvercinler salverilir verilmez doru yumurtadan ktklar Avars'teki kmeslerine dnyorlar, bir ipek
ipliiyle bir bacaklarna bal olarak da en ince ve hafif papirs yaprandan minik bir ruloya yazlm ifreli
bir mesaj beraberlerinde gtryorlard. Nefer bu mesajlar sayesinde Naja'nn kumandasndaki kuvvetlerin
tam say ve dzenini renmi bulunuyordu. Naja'nn hangi gn Babil'den yola ktn ve orada Asmor'un
kumandasnda ka birlik braktn biliyordu. Nefer ayrca Naja'nn kuvvetlerinin am'dan, Beereba'dan ve
yolu stndeki baka kentlerle garnizonlardan geerek batya doru ilerleyiini de izleyebiliyordu.
Taita'nn durumu doru olarak deerlendirdii ve Naja'nn bir srpriz yaparak Kzldeniz'i gemeyecei belli
oldu. Byk Kum l ynnden gelerek cepheden saldrya gemeyi tasarlyordu.
Nefer gzclerini Kzldeniz kysndan ekti ve kararghyla ordusunun en byk ksmn ln kysndaki
ismailiye snr garnizonuna yerletirdi. Oralarda bol tatl su kaynaklar ve atlar iin zengin otlaklar vard.
Onlar ismailiye'de bekleyedursunlar, gidip gelen gvercinler mesaj tamay srdryorlard. Nefer yalnz
Naja'nn kuvvetini bilmekle kalmayp alaylarnn her birinin banda kimin bulunduunu da renmiti.
Mintaka ismailiye Kalesi'ndeki sava konseyinde yer almt. Katklarna deer biilemezdi: bir Hiksos olarak
domutu, dolaysyla Naja'nn adamlar

-494inde bir zamanlar babasnn komutasnda olan subaylar tanyordu. ocukken babasnn bunlarn her biri
hakkndaki deerlendirmesini dinlemiti ve bao tahtasnn banda talim grm ve keskinlemi mthi bir
bellei vard. Bu adamlarn her birinin gl ve zayf yanlar hakknda Nefer'e bilgi vermek durumundayd.
Ellerine geen listeleri gzden geirdi.
"Naja'nn artlarna kumanda eden u Yzba Prenn babamn kuzenlerinden biri olduuna gre akrabam
saylr. Onu iyi tanrm. Bana ata binmesini retmiti. Ona Tonka Amca derdim, ki bu kelime benim dilimde
'Ay' demektir." Gen kz o gnleri anmsayarak glmsedi, "Babam onun hakknda bir kpek kadar sadk,
ihtiyatl ve biraz da ardr, ama bir kere dmann grtlana dilerini saplad m lnceye dek onu
salvermez derdi."
Meren o vakte kadar eski salna ve gcne hemen hemen tamamen kavumutu. Nefer'den ona yararl
olabilecei bir grev istedi, arkada da onu bir araba birliiyle birlikte ykseltilerden le indii zaman
Naja'nn ilerleyiini izlemeye gnderdi.
Meren'n gzcleri, Naja'nn su arabalarnn toprak kp ykleriyle ilerlemelerini ve Naja'nn Msr snrna
ulamak iin gemek zorunda olduu kurak topraklarda su depolarn oluturmalarn izlediler Meren su
arabas konvoylarna saldrp onlar datmak iin izm istedi, ama Nefer ona, konvoylar sadece gzlem
altnda tutmas ve su stoklarn nerelere yerletirdiklerini dikkatle saptamas iin emirlerini yollad.
Nefer bundan sonra nehir kysnda tuttuu son yedek kuvvetlerini de getirtti, bunlar ismailiye evresinde
konulandktan sonra da btn komutanlarn toplantya ard. "Gallala'da ele geirdiimiz Trok'un
arabalarn hesaba katsak bile Naja'nn kuvvetleri bizimkinin kat," dedi onlara. "Btn askerleri savata
pimiler, atlar da iyi eitilmi ve mkemmel durumdalar. Snr ap nehre ulamasna msaade edemeyiz.
Onu lde karlayp orada savamalyz."
Toplant btn gece srd, Nefer de sava plann aklayarak emirlerini bildirdi. Naja'nn ilk be gn hibir
engelle karlamadan ilerlemesine gz yumacaklard. ln iinde adamakll yol ald zaman da
ilersindeki ve gerisindeki su stoklarn yapacaklar aknlarla yok edeceklerdi. Bu da onu kumlarn ortasnda
tutsak edecekti.
"Sava kumarn adamn dayanlmaz gururuna ve savalk hnerine olan ar gvenine dayandracak
kadar iyi tanyorum Naja'y. Su stoklarndan yoksun kalnca bile geri dnmeyeceine ve ilerleyeceine
eminim. Kuvvetleri
-495lde gnler sren zorunlu bir susuz yryten sonra smailiye'ye ulaacaklar. O zaman iyi beslenmi ve
susuzluu giderilmi atlarmz ve askerlerimizle onlar kendi setiimiz sava alannda karlayabileceiz.
Bu da kuvvetlerimiz arasndaki orantszl bir dereceye kadar giderecektir."
Taita uzayan toplant boyunca Nefer'in iskemlesinin arkasnda glgede oturmutu. Uyuklar grnyordu,
ama arada gzlerini aarak onlar uykulu bir bayku gibi krptryor, sonra tekrar kapyor ve enesinin
gsnn stne dmesine izin veriyordu.
Nefer devam ediyordu: "En byk eksiimiz arabalarmzn says ve durumu, ama okularmz,
sapanclarmz ve kl ustalarmzla onunla aa yukar boy lebiliriz. Su eksiinin bilincine varnca,
Naja'nn, arabalarn piyadelerinin nnde ileriye sevk edeceine eminim. Taita'yla ben, arabalarn bir
kapana srerek elimizdeki ufak avantajdan yararlanmamza olanak verecek bir plan dndk."
"Kentle kuyularn nne dizilerle alak duvar ina edeceiz. Okularmzla piyadelerimiz bunlarn arkasna
rahata gizlenebilirler. Bu duvarlar bir arabann ilerlemesini engelleyecek kadar yksek olacaklar." Nefer
eline bir kmr paras alarak nndeki masaya yaylm papirs yaprann stnde bir izim yapt. Hilto,
abako, Sokko ve br subaylar grmek iin ileri uzandlar.
"Duvarlar bir balk kapan biiminde dizilecekler." Nefer ters evrilmi huni desenleri izdi, bunlarn ucu
ismailiye kalesine evriliydi.
abako, "Onu nasl huninin iine sokacaksnz?" diye sordu.
Nefer, "Kendi sava arabalarmzn bir hamlesi ve sk sk uyguladnz o
yalancktan geri ekilme dzeninin sayesinde," diye aklad. "Okularmz ve
sapanclarmz, Naja onlar huninin iine izleyinceye kadar duvarlarn arkasn
da gizli kalacaklar. Ne kadar derine girerlerse blkleri duvarlarn arasna o
denli skacak. Yakn menzilden geerken de sapanclarmz ve okularmz
iin mkemmel bir hedef oluturacaklar. ~
abako bile etkilenmi grnyordu. "Trok'a yaptnz gibi onlar da bir sr srs gibi itlerin arasna

sktracaksnz ha?"
Plan beeniyle tarttlar, daha da mkemmelletirmek iin nerilerde bulundular. Nefer sonunda
abako'yu duvarlarn inas iiyle grevlendirdi. Tata son be gn araziyi inceleyerek ve yerlerini
iaretlemekle geirdii iin ertesi gn hava r maz almalara balanabilecekti.
Nefer, "nmzde ok az vakit var," diye onlar uyard. "Naja'nn kuvvetlerinin imdiden Hatimiye
ykseltilerinde toplandklarn biliyoruz. Su arabalar su stoklarn yerletirme iini hemen hemen
tamamlam durumdalar. Naja'nn birka gne kadar yamatan inie geeceini tahmin ediyorum."
Toplant sonunda son buldu, subaylar da Nefer'in onlara verdii grevleri yerine getirmeye kotular.
Sonunda, smailiye'deki eski kalenin kule odasnda yalnz kii kald: Nefer, Taita ve Mintaka.
Mintaka ilk kez sesini duyurdu. "Prenn'i, yani Tonka Amca'm daha nce konumutuk," dedi. Nefer bayla
dorulad ve sevgilisine merakla bakt. Mintaka devam etti. "Onunla yz yze konuabilsem, Naja'nn
aleyhine dnmeyi ve bizimle kader birlii yapmay onu kabul ettirebileceime eminim."
"Ne demek istiyorsun?" Nefer'in sesi sert, surat askt.
"Bir erkek ocuk klnda ve iyi adamlardan oluan kk bir mfrezeyle Naja'nn ana kuvvetlerinin etrafn
evirip artlar arasnda Tonka Amca'ya ulaabilirim. Bu fazla tehlikeli olmaz."
Nefer'in yz fkeden bembeyaz oldu. "lgnlk!" diye tslad. "Gallala'da Trok'u tuzaa drmek iin
kendini gstermen trnden balanamaz bir lgnlk. Bunun bir daha lafn bile duymak istemiyorum.
Eline dtn takdirde Naja'nn sana ne yapacan dnebiliyor musun?"
Mintaka, "Tonka Amca'yla birlikleri savan kritik noktasnda kendi ardndan ona saldrdklar takdirde
Naja'nn ne yapacan asl sen dnebiliyor musun?" diye laf yaptrd.
"Bu samal bir daha duymak istemiyorum." Nefer ayaa frlayp yumruklarn masann stne indirdi.
"Sava sresince burada kalede Meryka-ra'yla kalacaksn. Bu samal aklndan karacana dair bana
sz vermezsen, odann kapsn srgletir ve dna bir nbeti dikerim."
"Bana kle gibi davranamazsn." Gen kzn fkeden sesi titriyordu. "Karn bile deilim. Senden emir
alamam."
"Senin kralnm ve bu kaka planla kendini tehlikeye atmayacana dair senden kesin sz istiyorum."
"Benimkisi kaka bir plan deil ve isteyecein sz de vermeyeceim."
Taita yznde donuk bir ifadeyle onlar seyrediyordu. ki gencin ilk ciddi tartmasyd bu ve birbirlerine kar
olan duygularnn derinlii nedeniyle norBycler Kral / F: 32
-497-496-

malden de daha sert olacaa benzerdi. Taita nasl sonulanacan merakla bekliyordu.
"Gallala'da bile bile emirlerimi dinlemedin. imdi de ayn eyi yapmayacana gvenemem. Bana baka
seenek brakmyorsun."
Nefer kapnn dndaki nbetiden krallk hareminin hadm aas Zug-ga'y armasn istedi.
"Merykara'ya da gvenemem." Nefer, Mintaka'ya dnd. "Kardeim senin yzde yz etkin altnda, niyet
edersen onu u senin deli samas giriimine katlmaya raz edebilirsin. kinizi de Avaris'teki sarayn
haremine yolluyorum. Orada Zugga'nn gzetiminde kalacaksnz. Sava yaplp kazanlana kadar orada
bao oynayarak birbirinizi elendirebilirsiniz." Zugga bylece Minta-ka'y alp gtrd. Gen kz kapda dnp
omzunun zerinden Nefer'e bakt, yzndeki ifadeyi grnce Taita glmsemekten kendini alamad. Nefer
sahte firavunlarn ikisinden de daha inat bir hasm bulmutu kendine.
Taita o akam bir zamanlar kalenin kumandannn dairesi olan ve imdi Merykara'yla paylat yeni yerinde
Mintaka'y grmeye gitti. Kapda ar kanl iki iri yar hadm bekliyordu, bir ncs de demir parmaklkl
pencerenin dndayd.
Mintaka hl fkeden titriyordu; Merykara da aabeyinin ona ve sevgili Mintaka'sna reva grd bu
muameleden ve zellikle hapsedilmelerinden dolay ayn derecede hiddetliydi.
Taita yavaa onlara, "Bu olay sonucunda en azndan, sizi sevse bile bir hkmdara kar gelinemeyeceini
renmi oldunuz," dedi.
Mintaka fke ve aresizlik gzyalaryla, "Onu sevmiyorum," diye karlk verdi. "Bana ocukmuum gibi
davranyor. Ben de ondan nefret ediyorum."
Arkadandan geri kalmak istemeyen Merykara, "Ben daha da ok nefret ediyorum," diye bildirdi. "Ah, keke

Meren burada olsayd!"


Taita, "Nefer'in yaptnn sana olan sevgisinin ve senin iin kayglanmasnn kant olduunu hi
dnmedin mi?" dedi. "Naja Kiafan'la Heseret'in eline dtn takdirde akbetinin ne kadar korkun
olacan biliyor." iki kz bu szler zerine ylesine bir hiddetle ona dndler ki ihtiyar adam iki elini
kaldrarak odadan ekildi. Uzaklarken kzlarn yalanlamalar ve sitemleri hl kulaklarnda nlyordu.
Nefer'le Taita'nn her ikisi de ertesi sabah kale duvarlarnn stnden kk kervann hadm aalar ve bir
dizi arabann eliinde smailiye'den ayrlp Avaris'e dnmesini seyrediyorlard. Mintaka'yla Merykara
kafilenin ortasndaki tahtrevann ipekli perdelerinin arkasna kapanmlard. Kendilerini gsterip Nefer ve
Taita'yla vedalamamlard.
Taita, "Ben ahsen bir ar kovanna ksa bir omak sokmay yelerdim," diye mrldand. "Biraz daha nezaket
gstermek daha uyumlu bir hava yaratabilirdi."
"Benim Firavun olduumu ve szlerimin onlar iin dahi yasalar kadar balayc olduunu renmeliler."
Nefer iini ekti. "Zaten u sralarda kadn kaprislerini dnecek halde deilim. Kendi kayglarm bana
yeter." Ama buna ramen duvarn stnde kalarak iki yana sallanan tahtrevanla kervan sislerin arasnda
gzden kaybolmalarna kadar seyretti.
Taita'yla Nefer atlarna binerek abako'nun smailye Vahas'nn dou ynnde alelacele yaptrd ta
duvarlar denetlemeye gittiler.
Taita, "abako'nun abalar an byk mimari harikalarndan saylmayacaktr," diye fikir yrtt. "Ama
bylesi daha iyi. Naja'nn gelecei ynden arazinin doal zellikleri gibi gzkyorlar ve Naja huniye girip
n giderek daralana kadar kuku uyandrmayacaklar."
"Plannn en byk yarar bize kendi sava alanmz semek olanan vermesi," diyen Nefer devam etti.
"Horus'un da yardmyla burasn bir mezbahaya dndreceiz." Delikanl elini Taita'nn sska koluna
dayad. "Bir kez daha sana kran borluyum, Yal Babam. Btn bunlar senin eserin."
Taita hayr diye ban sallad. "Benim yaptm sadece seni hafife drtmek. Geri kalann hep sen yaptn.
Baban Firavun Tamose'un askeri igdleri sana miras olarak kalm. Karmza dikilen dman tarafndan
alaka ldrlm olmasayd sahip olaca bykle imdi sen ulaacaksn."
"O lmn intikamn almamn da zaman geldi," dedi Nefer. "Kobrann bir daha elimizden syrlp
kamamasn salayalm."
Nefer bundan sonraki gnlerde ordusuna talim yaptrd ve savunmasnn planlaryla taktiklerini ayrntl
olarak prova etti. Oku ve sapanc blkleri her sabah yryp kaba saba duvarlarn arkasnda
mevzileniyorlard. Menzili ia-499-498-

retlemek ve dman kapana kstrmann tam zamann kestirmek iin duvarlarn nne kk ta kmeleri
oturtmulard. Sava esnasnda ok sknts ekmemek iin de ellerinin altnda yedek ok desteleri
gizlemilerdi. Sapanclar da kilden toplar yaptlar ve bunlar kaya kadar sertleene kadar atete piirdiler.
Sonra bu ldrc silahlardan duvarlarn arkasnda ellerinin altnda olacak kmeler oluturdular.
Bu talimler srasnda Nefer'le komutanlar Naja'nn kuvvetlen roln oynadlar ve l ynnden gelerek
kurduklar dzeni eletirel gzle incelediler, her eyin setler tarafndan gzden gizlendiine kanaat getirdiler.
Beklerken Nefer taktiklerinin setlerin nnde provasn yapyor, saldryor, arabalarn sryor, geri ekiliyor,
adamlarnn arazideki tm tmsekleri, kvrmlar, dzlkleri, koyaklar, hatta hayvanlarn atklar delikleri ve
baka kk engelleri renmeleri iin onlarla srekli gidip geliyordu. Duvarlarn arkasnda sava
esnasnda atlara su iirebilecei ve yedek donanmnn ihtiya duyulana kadar depolanabilecei gvenli
noktalar seti. Tata'ya, "Oyunun oynanaca alan benim kadar iyi renen baka bir komutan olduundan
pheliyim," dedi ve blklerine ayn manevralar tekrar tekrar yaptrmaya devam etti.
Akam olunca blnn banda kaleye dnd. Toz terle kararak yzyle vcudunun stnde
kabuklamt. Yerinden kprdayacak hali kalmamt, ama birliklerini onlar bekleyen olaylara hazr ettiini
bilmenin honutluunu duyuyordu.
Fakat Krus'la Dov'u durdurup dizginleri seyislerine frlattktan sonra resmi geit alanna atlarken
honutluundan eser kalmad. Krallk hareminin baha-dm aas Zugga iman ellerini ovuturarak onu
bekliyordu. Gzleri alamaktan kpkrmzyd, incecik sesi de korkudan titriyordu. "Beni bala byk
Firavun," diye inledi. "Elimden geleni yaptm ama kz bir dii tilki kadar kurnaz. Beni faka bastrd."

Nefer, kim olacan bile bile, "Bu dii tilki de kim?" diye sordu.
"Prenses Mintaka."
"Ona ne oldu?" Duyduu panikten Nefer'in sesi bouklamt.
Zugga, "Kat ve Prenses Merykara'y da beraberinde gtrd," diye gevelerken boularak idam
edileceinden phe etmiyordu.
-500Mintaka'yla Merykara Avaris'e kadarki yolculuun en byk ksmn tahtrevann perdelerinin arkasna
bzlm halde kalarn planlamakla geirmilerdi. Kendilerine elik eden arabalardan birine el koyarak
onunla uzaklamak fikrinden ok abuk caymlard. Araba srclerinden birini kandrsalar ya da kaba
kuvvetle devre d braksalar dahi, ki bu ok zayf bir olaslkt, bir saate kalmadan fkeli bir Firavun'un
komutasndaki btn Msr ordusunun pelerinde olacan biliyorlard. Uzun boylu dndkten sonra daha
iyi bir plan tasarladlar.
Mintaka'nn ilk giriimi, bekileri ve gardiyanlar olan Zugga'ya irin gzkmek ve otoritesine boyun emi
gibi davranmak oldu. Drt gn sonra Avaris'teki saraya vardklarnda hadm aasn istedii gibi kandrm,
yumuak ve masum bir kz olduuna inandrmt. Avaris'te yine en tatl ve inandrc tavryla Merykara'yla
Hathor'un tapnan ziyaret edip Nefer'in gvenlii ve yaklaan savata zafere ulamas iin dua etmelerine
izin vermesini Zug-ga'dan rica etti. Zugga biraz kuku duymakla beraber raz oldu, iki gen kadn da bylece
tapnan i odasnda barahibeyle bir saate yakn zaman geirmeyi baardlar. Hadm da olsa hibir
erkein bu kutsal yere girmesine izin olmadndan Zugga endieyle kapnn dnda bekledi.
Mintaka'yla Merykara en sonunda ortaya knca Zugga ok rahatlad ve tm kukularndan arnd. ki gen
kadn ok gzeldiler ve tapnan deme bakireleri kadar sakin ve masum grnyorlard. Birka gn sonra
tekrar tapnakta dua etmek ve tanraya kurban sunmak iin izin istediklerinde Zugga itiraz etmedi, hatta
gen prenseslerin tahtrevannn yannda badi badi yryerek onlarla perdelerin br yanndan konutu ve
saraydaki hayata ilikin en ilgin skandal dedikodularn aktard.
Barahibe yine tapnan avlusunda Mintaka'yla Merykara'y karlad ve ierdeki odaya gtrd. Hibir
kuku duymayan Zugga oturup iki gzel prensesin dnmelerini beklemeye koyuldu. Barahibe iki
yardmcsyla ona tavuk ve balk kzartmasyla tepeleme dolu bir tabak ve bir testi dolusu nefis bir arap
yollamt. Zugga tabaktakilerin hepsini yedi, testideki arab da bitirdikten sonra tanrann inek heykelinin
altnda uykuya dald. Uyandnda gne batmt ve o yalnzd. Tahtrevan tayan klelerin de gittiklerini
grd. Hadm aas iman bedenini dorulttu, karnna hazmszlktan deil, panikten ileri gelen kramplar
girmiti. Dikkati zerine ekmek iin bard ve deneiyle ta-501 pnan kapsna vurmaya balad. Uzun bir zaman sonra gelen bir rahibe ona yle bir mesaj getirdi: "iki
prenses tapnaa snma hakk istediler. Kutsal ana da dileklerini kabul edip onlar korumasna ald."
Zugga'nn akl bandan gitmiti. Tapnan kaplarn zorlayamazd. Fra-vun'un otoritesini ileri srerek
korunuklarnn iadesini de isteyemezdi. Tek seenei smailiye'ye dnp urad baarszl itiraf etmekti,
ama bu da ok tehlikeliydi. Gen Firavun henz gerek karakterini aklamamt, fkesi ise lmcl
olabilirdi.
Mintaka'yla Merykara tapnan kaplar arkalarndan kapanr kapanmaz masumiyet numaralarna son
verdiler.
Mintaka, "Gerekli hazrlklar yaptnz m, Kutsal Ana?" diye heyecanla sordu.
"Sakn korkma kzm. Her ey hazr." Barahibenin kahverengi gzleri muziplikle ldyordu. Belli ki tapnak
yaantsnn tekdzeliiyle tam bir eliki oluturan bu servenden zevk alyordu. "Hadm aasnn arabna
hafif bir uyku ilac koydum," dedi. Kkrdad. "Yetkilerimi atm dnmeyip beni balayacanz
umarm."
Mintaka yal kadnn solgun yanan pt. "Hathor'un da sizinle benim kadar gurur duyacana eminim."
Rahibe onlar, Mintaka'nn istedii btn giyim eyasnn onlar iin hazr edildii bir hcreye gtrd. Gen
kzlar kaba kyl giysilerini alelacele stlerine geirdiler, balarn da ynl allarla rttler. Sonra deri
keselerini omuzlarna atarak barahibeyi koridorlar labirentinde izlediler. Tapnan arka duvar Nil'e
baktndan ilerledike nehir sularnn hrtsnn kuvvetlendiini duyabiliyorlard. Sonunda alak bir
kapdan gne na ve ucunda byk bir dhow'un bal olduu bir iskeleye ktlar. "Bana verdiiniz
altnlarla kaptann creti dendi, sizi nereye gtreceini de biliyor. stediiniz btn br malzeme
teknedeki kamaranzda," dedi barahibe.
Mintaka, "Zugga'ya ne syleyeceinizi biliyorsunuz," deyince yal kadn yine kkrdad.

"Hathor'un bu kadar nemsiz bir yalanm balayacan umarm. Bu kadar iyi bir dava uruna olduuna
gre..."
-502Kzlar teknenin gvertesine atlaynca, glgede uyuklamakta olan mrettebat hemen ayakland ve yelkeni
amaya giriti. Kaptan emir beklemeden tekneyi nehrin akntsna brakt ve pruvay aknt ynne evirerek
deltaya yneldi.
Mintaka'yla Merykara o gnn kalan ksmnda kydan ya da geen bir nehir teknesinden grlp
tannmalar olaslna kar minik kamaralarndan kmadlar. Dhow akama doru dou kysna yanat.
Ar uvallar tayan silahl iki adam da tekneye ktlar. Drtov'un kaptan bundan sonra yine yelkeni at ve
olabildiince hzl olarak nehrin aa boylarna doru yol almaya baladlar, iki adam kamaraya gelerek
Mintaka'nn nnde yere kapandlar.
lerinde daha iri yapl olan, "Btn tanrlar yznze glsnler majesteleri," diye balad. ri bu nlu ve kaba
yzl bir Hiksos'du. "Sizin kpeklerini-ziz. arnz duyunca hemen geldik."
"Lk!" ok iyi tand adam grnce Mintaka'nn yz gld. Sonra br adama dnd. "Bu da herhalde
olun Lokka." Delikanl da babas kadar iri ve yumuk yumuk yzlyd. Mintaka devam etti. "ikiniz de ho
geldiniz. Lk, sen babama iyi hizmet ettin. Sen ve olun ayn eyi benim iin de yapacak msnz?" Gen kz
Hiksos diliyle konuuyordu.
Baba oul, "lmmze kadar hizmet edeceiz, kraliemiz!" dediler.
"Kyya ktmz zaman sizi ar iler bekliyor, ama o vakte kadar dinlenin ve silahlarnz hazrlayn."
Dnow'un kaptan deltann ok saydaki azlarndan birini seti. Aknt burada yavalyor, yukarsnda su
kuu srlerinin gze arpt bataklklarla la-gunlarda zikzaklar izerek ilerliyordu. Ak denize
ulamalarna vakit kalmadan hava karard. Fakat dhovv'un kaptan teknesini hi amadan slklardan ve
gizli su alt kum tepelerinin arasndan geirmeyi bildi, en sonunda da bataklklarn pis havas Akdeniz'in
temiz tuzlu esintilerine yerini brakt. ki kz gverteye ktlar.
"Zugga u srada katmz artk anlamtr." Mintaka, Merykara'ya glmsedi. "Nefer'e ne diyeceini ok
merak ediyorum. Belki de tapnakta ba-rahibenin korumasnda kilitli tutulduumuzu. En azndan yle mit
ediyorum."
Gkte yarm ay vard. Bylece, snrl su yollarndan ktlar ve ak denizin, ayaklarnn altndaki gverteyi
kaldrdn hissettiler. Hesaplarn yapmasndan ve geminin gvdesinin altna yine derin bir suyun
girmesinden sonra kaptan douya dnd ve gece boyunca kyy izledi.
-503afak skerken Mintaka'yla Merykara geminin pruvasnda duruyorlard. Isnmak iin allarna sarnmlard.
Gney ynne, salarndaki plak l kysna bakyorlard.
Mintaka, "Nefer'in sadece birka fersah uzamzda olduunu dnyorum da," diye fsldad. "Elimi
uzatsam ona dokunabilecekmiim gibi bir his duyuyorum."
"Meren de orada, ama biraz daha douda. Bizim bu kadar yaknlarnda olduumuzu bilseler onlar iin ne
byk srpriz olurdu."
"Nefer'i yle zlyorum ki. Her dakika Horus'la Hathor'a onu korumalar iin dua ediyorum."
Merykara sordu. "Demek artk ondan nefret etmiyorsun, yle mi?"
"Hibir zaman etmedim ki." Mintaka bu ateli yalanlamadan sonra bir duraklama geirdi. "Belki bir an,
ksack bir an."
Merykara, "Neler hissettiini biliyorum," dedi. "Onlar bazan katr gibi inat olabiliyorlar..." Gen kz ne
demek istediini anlatmak iin en uygun kelimeyi arad. "...Ve o kadar da erkeksi."
Mintaka, "Evet," diye dorulad. "yi syledin. ocuk gibiler. Herhalde onlar balamalyz, nk ellerinde
deil onlarn."
O gnn kalan ksmnda ve ertesi gece ky boyunca douya doru yol aldlar, Sabkhet el Bardawill adl
byk lagn evreleyen adalar ve slklar zincirinin yanndan getiler. Dhow ertesi sabah El Ari'de
kumsala yaklat, su sadece bel hizasna ykselecek kadar slanca iki koruma Lk ve Lokka, kadnlar
kyya tadlar, sonra eyalarn getirmek iin suyun iinde yryerek gemiye dndler. Kk kafile
dhow'un mrettebatnn krek ekerek kydan almasn, sonra da yelken aarak Msr'la deltaya dnmek
zere ak denizde uzaklamasn seyretti.
Merykara kararsz bir ekilde, "Sonunda baardk ite," dedi. Mintaka'nn yannda olmasna ramen kendini
kolay incinebilir ve yalnz hissediyordu.
Mintaka, "Lok'u bize tat bulmaya yollayacam," dedi, sonra arkadann iini rahat ettirmek iin devam

etti. "Nefer, Tonka Amca'm bulmam iin l yolundan gitmemizi engelleyebilirdi, ama biz ondan daha akll
ktk." Ne kadar zor durumda olduklarnn Merykara'dan da ok bilincinde olduu iin iinden geldiinden
de daha neeli gzkmeye alt. "Dnsene, nerede olduumuzu bilseler Nefer'le Meren ne kadar
kzarlard!" Buna ikisi de gldler.
-504Arkasndan Mintaka konumay srdrd. "Burada Naja'nn ilerleyen ordusunun hemen arkasndayz,
Beereba'yla smailiye'nin arasndaki yol da sadece birka fersah gneyimizde. Lk bize bir araba, belki de
bir yk arabas bulursa, Naja'nn ordusunun bagaj kafilesine karabilir ve Tonka Amca'nn kararghna
varana kadar orduyu izleyenlerin arasnda gizlenebiliriz."
Ancak bir tat bulmak Mintaka'nn syledii kadar kolay deildi. Naja'nn ordusunun iae subaylar
oralardan daha nce gemiler ve yerel halkn yk arabalaryla atlarna ve yiyeceklerine el koymulard. ki
gen kz sonunda ii gemi be eekle yetinmek zorunda kaldlar, bunlar iin de iki ar altn yzk ve iki
gm yzk gibi ar bir bedel dediler. Hayvanlar deil korumalarn, iki gen kadnn bile arln
kaldramayacak kadar bitkindiler, yle ki gneye inen bozuk yolun en byk ksmn yrdler, karaya
kmalarnn nc gnnde bir ykseltiye trmannca da aalarndaki vadide Firavun Naja'nn
ordusunun artlarn grdler. Bu byk ordu dou-bat yolunu her iki ynde de gz alabildiince
dolduruyor, kaldrd toz ise bir orman yangnnn duman gibi gkyzn kirletiyordu.
Kk kafile artlara katlmak zere yamac indi ve kendilerini yk kafilesinde buldular. Bylece onlar da
uzun yk arabas ve yk hayvan kervannn iinde ilerlemeye koyuldular. Mintaka'yla Merykara balaryla
yzlerini rtmlerdi, tozlu ve kirli giysilerinin iinde dikkati ekmiyorlard. Lok'la Lokka onlar yakndan
izliyor ve baka yolcularn ilgisinden koruyorlard. Kafile ok ar ilerliyordu, yle ki gen kzlar zavall
eeklerinin stnde bile kervann kalan ksmndan daha hzl yol alyorlar, kafilenin bana giderek
yaklayorlard. lerlerken her tip ve kouldaki insann, dilencilerle fahielerin, tacirlerle su tayanlarn,
berberlerin, bakr ustalarnn ve marangozlarn, halk airlerinin ve hokkabazlarn yanndan geiyorlard.
Yiitlik nianlaryla gz kamatran subaylar, bu kalabaln arasnda arabalarn olabildiince hzla sryor,
koltuk deneklerinden destek alarak yryen sakatlar ve pilerine meme veren, kk ocuklar da
eteklerine aslm ordu kadnlarn krba darbeleriyle yollarnn stnden karyorlard.
Mintaka'yla Merykara sefil eeklerinin salayabildii en byk hzla yol alyorlard. lk geceyi akta kamp
ateleriyle evrili olarak ve bu muazzam insan kalabalnn uultusuyla pis kokularnn arasnda geirdiler.
- 505 afak skp de ortalk insann nn grmesine yetecek kadar aydnlannca tekrar yola dtler. le vakti
ordunun ana blmnn artlarna yetimi bulunuyorlard; bunlar yryerek ilerleyen kl ustalar,
omuzlarnda yaylaryla okular ve bat adalarnn barbar lisanyla marlar syleyen sapanc gruplaryd.
Daha sonra yirmier hayvanlk gruplar halinde uzun yedek at sralarnn, yem ve su arabalarnn yanndan
getiler. Mintaka atlarn okluuna armt, btn Msr'da bu kadar ok hayvann olmas inanlr gibi
deildi.
Askerler iki gen kadna baktlar, berbat giysileri veya balarnn etrafnda sarl allar bile genliklerini ve
zarafetlerini bu zeki baklardan gizleyemedi. Mintaka'yla Merykara geerken onlara anlaml vgler ve ak
ak davetler yadrdlar, fakat subaylarnn disiplini ve Lk ile Lokka'nn ask suratl varlklar daha fazla ileri
gitmelerine engel oldu.
O akam ordunun ana blm kamp yaptktan sonra onlar yollarna devam ettiler, gne battktan sonra da
yolun biraz tesinde srklar ve dikenli allarla oluturulmu byk bir kazkl tabyayla karlatlar. Barnak
tepelerin arasnda kolay savunulabilecek bir konumdayd. Az ok sk korunmutu, etrafnda da hummal
bir faaliyet vard, nbetiler bir aa, bir yukar yryorlar, hizmetkrlarla emir erleri, Kzl Yol savalar
tarafndan srlen arabalar srekli gidip geliyorlard. Barnan kapsnn yukarsnda dalgalanan bayra
Mintaka hemen tand: stnde, dili sivri dilerinin arasndan aa sarkm bir yaban domuzunun kesilmi
kafas betimlenmiti.
Mintaka, "Aradmz adam ite bu," diye Merykara'ya fsldad.
Nbetilere kukuyla bakan Merykara, "iyi de ieri girmeyi nasl becereceiz?" diye sordu.
Yolun daha aasnda, fakat Firavun'un ordusunun art birliklerinin kumandan olan Kzl Yol savas
General Prenn'in kararghnn kaplarndan grlebilir bir yerde kendi derme atma kamplarn kurdular.
Mintaka deri heybelerin birinden o ana kadar dayanm olan deerli ya lambasn kard ve bunun nda
bir papirs parmeni parasna ksa bir mesaj karalad. Mesaj "Ay Amca"ya hitap ediyordu ve "kk
ekirgenden" diye imzalanmt.

ki gen kadn yzlerindeki tozlar ykayp temizlediler, birbirlerinin salarn taradlar ve eteklerini
silkelediler. Sonra birbirlerine cesaret vermek iin el ele tutuarak tabyann kapsna yaklatlar. Nbeti
avu geldiklerini grm-506t, nlerine geerek onlar durdurdu. "Haydi oradan, yosmalar. Buraya gelinemeyeceini bilmeniz gerekir.
ekin arabanz."
Mintaka avua, "Sen iyi bir adama benziyorsun," dedi. "nne gelen serserinin, kzlarna yosma demesine
gz yumar miydin?"
avu ona bakakalmt. Bu kadn Hiksos dilini soylularn kltrl ses tonu ve ivesyle konuuyordu.
Fenerini yksee tutarak zerlerine evirdi. Kadnlarn giysileri bayayd, ama yzlerini grnce
soluksuz kald. Bunlarn st snftan gen kadnlar olduklar belliydi. Ayrca, kim olduklarn hemen
-karamasa da yzleri ona hi de yabanc gelmemiti.
"Balayn, bayanlar," diye geveledi. "yle sanmtm ki siz..." Cmlesini tamamlamad, ama Mintaka ona
anlayl bir tavrla glmsedi.
"Tabii ki balandnz. General Prenn'e bizden bir mesaj iletir miydiniz?" Mintaka byle diyerek rulo
yaplm parmeni uzatt.
avu ksa bir duraklamadan sonra ruloyu ald. "zgnm, ama ben kendisinden direktif alana kadar
burada beklemek mecburiyetindesiniz."
Ancak birka saniye sonra koup geldi. "Sizi beklettiim iin ok zgnm hanmefendiler. Ltfen beni
izleyin."
ki gen kadn kazkl tabyann ortasnda renkli ketenden yaplm byk bir adrn yanna gtrd. Burada
adrn kapsndaki kk rtbeli subayla konuurken ksa bir gecikme daha oldu. Bundan sonra adrn
iine alndlar. ersi ok kt denmiti, yerler ise oriks, zebra ve leopar gibi hayvan postla-ryla rtlyd.
Postlarn stne bir adam bada kurmutu. nnde haritalarla parmenler, bir de iinde pirzolalar ve
koca bir akdar ekmei dilimi bulunan bir tepsi vard. Kzlar ieri girerken ban kaldrp bakt. Zayf bir yz
vard, avurtlar kmt, sakalndaki kurdeleler bile kllarnn renginin siyahtan ok kr olduunu
gizleyemiyordu. Gzlerinin biri bir deri parasyla kapatlmt. Konuklarna ters ters bakt.
"Tonka Amca!" Mintaka lambann k dairesinin iine girdi ve bandaki al arkaya att. Adam ar ar
ayaa kalkt ve ona bakakald. Sonra birden srtt ve salam tek gz parlamaya balad. "Buna
inanamamtm!" dedi. Min-taka'ya sarld ve onu havaya kaldrd. "Bizi terk edip dman saflarna
katldn duymutum."
Onu tekrar yere braktnda, Mintaka da bu sevgi gsterisinin arkasndan kendini biraz toparlaynca, "Ben
de seninle bunu konumaya gelmitim, Tonka Amca," dedi.
507l
"Bu yanndaki de kim?" Prenn, Merykara'ya bakt ve salam gzn krptrd. "Seth beni balasn, seni
de tanyorum."
Mintaka, "Prenses Merykara'dr," diye aklad.
"Naja'nn kaak kars ha. Seni bulduuna ok sevinecek." Prenn kkrdad. "Sizler yemek yediniz mi kzlar?"
Bir yant beklemeden hizmetkrlara daha fazla et, ekmek ve arap getirmeleri iin bard. ki gen kadn
kendilerine yemek ikram edilirken yzlerini rttler, fakat hizmetkrlar ktktan sonra Mintaka, Prenn'in
iiten kulann yanna oturdu ve adrn dndaki biri tarafndan duyulmamalar iin sesini alaltt.
General Prenn, Mintaka'y sesini karmadan dinledi, fakat kz ona, babasyla btn erkek kardelerinin
Balasfura'daki nehir teknesinde yanarak ldkleri o korkun gecenin olaylarn tm ayrntlaryla anlatnca
yzndeki ifade deiti. Mintaka onun gznn kesinde bir damla yan belirdiini gr-dyse de bir Kzl
Yol savasnn bylesi bir zaaf gsterisinde bulunmasnn mmkn olmadn biliyordu. Prenn yzn
br yana evirdi, sonra tekrar Mintaka'ya baknca kz gzyan gremeyerek yanldn anlad.
Mintaka konumasn bitirince Prenn sadece, "Baban da en az seni sevdiim kadar severdim, kk
ekirge, ama bana nerdiin ey dpedz vatana hiyanet," dedi. Adam bir sre daha sustuktan sonra iini
ekti. "Btn bunlar dnmem lazm. Ama o vakte kadar geldiiniz yere geri dnemezsiniz. ok tehlikeli
olabilir. Bu ie bir zm bulana kadar ikiniz de benim korumamda kalmalsnz."
Gen kadnlar itiraz edecek olunca Prenn onlar susturdu. "Bu bir istek deil, bir emirdir." Bir an dnd.
"Sizleri cici olanlarmn ikisinin klna sokturacam. Benim cici olanlar cici kzlar kadar sevdiimi btn
adamlarm bildiine gre dedikodu olmayacaktr."

Mintaka, "En azndan Nefer Seti'ye bir mesaj yollayabilir miyim?" diye sordu.
"Bu da byk tehlike ierir. Sabrl ol. Uzun srmez. Naja, Hatimiye tepelerinde mevzilendi. Birka gne
kadar smailiye zerine yrmeye geecektir. Osiris'in dolunay klmeye balarken de savan sonucu
belli olacaktr." Prenn'in sesi bir homurtuya dnt. "Ben de o zaman bir karara varmak zorunda
kalacam."
-508Meren, Firavun Naja'nn byk ordusunun Hatimiye Geidi'nden kurak topraklara iniini seyrettikten sonra
Taita'nn verdii gvercinlerin ikisini salverdi. Ku iki tane olmak zorundayd; bir tanesi bir ahinin ya da
baka bir avcnn eline dt takdirde teki hedefe ulaabilirdi. Her iki kuun bir bacann etrafna sarl
krmz iplik, yryn baladnn iaretiydi.
Meren dman birliklerinin lde ar ar ilerleyiini gizlice gzledi, gece olunca da kamplara daha fazla
yaklaarak depo edilmi kplerdeki suyu imelerini ve atlara iirmelerini seyrederken kamp atelerinin
etrafnda yksek sesle yaplan konumalara da kulak misafiri olmaya alt.
Beinci gecede Naja'nn ordusu hareket halindeydi, ndeki birlikler ise Hatimiye'yle smailiye'nin yar yolunu
gemilerdi. Meren artlar izleyerek arkalarnda braktklar su kplerini inceleyebildi. Kplerdeki suyun ya
tamamen tketildiini ya da alnp gtrldn kefetmiti. Naja zaferine o kadar emindi ki olas bir geri
ekilme durumunda yararlanabilecei yedek su brakmamt. Meren bulabildii el srlmemi kplerden
suyu artk tamamen tkenmi kendi deri torbalarn doldurdu, kalan tek tuk kpleri ise paralad.
Geri dnerken Naja'nn izlediine paralel, fakat ok daha gneyde ve gzclerinin gr alannn dnda bir
yol izledi, sonra bir daire izerek ar donanmnn yk altnda ar ar ilerleyen ordunun ilersine kt.
Bylece, kafilesinin en byk ksmnn gizlendii yere dnm oldu. Bunlar birinci snf birliklerin
ynetimindeki ve Nefer'in btn ordusundaki en iyi atlar tarafndan ekilen elli kadar sava arabasyd.
Meren sadece hayvanlara su vermek ve arabalardaki mavi sancaklarn yerine Naja'nn ordusunun krmz
sancaklarn geirmek iin mola verdi. Bunun usulden bir sava hilesi olmas dncesiyle avunuyordu.
Sonra blnn banda Naja'nn nc arabalarnn nnden hzla dnd ve saptanm yolu izlemeye
koyuldu.
Su kplerini korumakla grevlendirilmi askerler, yaklaan arabalarn, arkadalarnn gelmesini bekledikleri
ynden geldiini grmlerdi. Arabalardaki sahte flamalara kandlar. Meren daha fazla dnmelerine frsat
tanmadan arabalar zerlerine srd ve kar koymaya alanlar kltan geirdi. Hayatta kalanlara iki
seenek tannd: lm ya da taraf deitirmek. ou Nefer Seti'ye katldlar. Kil kplerinin her biri iin bir tek
balyoz darbesi yeterliydi, deerli sv kumlarn iine akp gitti. Meren'in blndekiler yine arabalarna
bindiler ve bir sonraki su deposunun yolunu tuttular.
-509En sonunda smailiye karlarnda belirince Nefer kp onlar karlad. Kendisine verilen grevi baaryla
yerine getirdiini duyunca Meren'e sevgiyle sarld. Naja imdi ln ortasnda susuz kalmt. Meren'e, "ilk
Yiitlik Altnfn kazandn ve En yi On Binler rtbesine ykseltildin," diyen Nefer arkadann yarasnn
kapanm olmasna ve delikanlnn eskisi gibi din ve savamaya hevesli gzkmesine, ayrca l
gneinden yanp esmerlemesine sevinmiti. "Bizi bekleyen savata sa kanadmzn kumandasn sana
veriyorum," dedi.
"Firavun, sizi honut ettiysem bir ey ltfetmenizi yalvaryorum."
"Tabii dostum. stediin her neyse ve vermesi benim elimdeyse verdim gitti."
"Benim gerek yerim sizin yannzdr. Kzl Yolu birlikte atk, bu sava da birlikte yaayalm. Mzraknz
olarak bir kez daha sizinle arabay koturmama izin verin. stediim btn onurlandrlma bundan ibaret."
Nefer arkadann kolunu olanca kuvvetiyle skt. "Son bir kez daha benim arabamda savaacaksn. Bu
arada onurlandrlacak olan benim" Elini ekti. "Ama gevezelie ayracak vaktimiz yok. Naja fazla arkanda
olmasa gerek. Su stouna ne yaptn fark eder etmez, son sratle gelmek zorunda kalacak."
ki gen ssz topraklarda Naja'nn geleceini bildikleri tarafa igdsel olarak baklarn diktiler, fakat snn
oluturduu sis, gri renkli ve bulankt, i kapayc ovada ise grlecek bir ey yoktu. Bununla birlikte, uzun
zaman bek-lemeyeceklerdi.
Firavun Naja arabasn durdurdu ve su stokunun kalntlarna bakt. nclerinin onu uyarmasna ramen,
ykmn boyutlar onu dehet iinde brakmt. Arabadan ar ar indi ve dknt iindeki araziye yrd.
Krlan kplerin paralar sandaletlerinin altnda atrdyordu, duygular zerindeki kontroln birden
kaybetti. Krk kplerden birini tekmeledikten sonra yumruk yapt ellerini yanlarnda tutarak batya hiddetle
bakt. Kendine yava yava hkim oldu, soluklar da yavalad. Dnp subaylarnn bekledii yere yrd.

Yzbalardan biri, "Geri dnme emrini verecek misiniz?" diye sordu.


Naja subaya souk bir bak frlatt. "Bunu nerecek olan korka rlplak soydurup ayaklarndan
arabama balatacam. Ve onu bu ekilde Msr'a kadar srkleyeceim." Subaylar nlerine baktlar ve
kumun iinde ayaklarn kprdattlar.
Naja mavi sava tacn bandan ald ve mzraksnn ona uzatt keten kuma parasyla tral kafasnn
terini sildi. Tac koltuunun altnda tutarak yeni emirler verdi. "Btn ordunun su torbalarn toplayn. Su
stoku bundan sonra benim kiisel kontrolm altnda. Hibir insan ya da hayvan benim iznim olmadan su
imeyecek. Geri dnmek, gerilemek yok. Btn sava arabalar, hatta Prenn'in artlarna ait olanlar bile,
kafilenin bana geecek. br aralarla piyadeler arkadan gelecekler. Atllar baa geirip smailiye'nin
kuyularn zapt edeceim."
Heseret adrnn azndan ban dar uzatt ve korumalarnn komutanna seslendi. "Sorun nedir, be
adam? Buras kutsal bir mekn olduuna gre, bu serserilerin burada ileri ne?" adrnn yannda duran
kiisel bagaj arabalarnn birindeki su torbalarn alan adamlar iaret etti. "Ne yaptklarn zannediyor bu
ahmaklar? Ne cesaretle suyumuzu alyorlar? Daha ykanmadm bile. O su torbalarn hemen yerlerine
brakmalarn syleyin."
"Kutsal einiz Firavun'un emri bu, majesteleri." Komutan da aslnda bu korkun lde susuz kalmann
dncesinin etkisiyle panik halindeydi. Devam etti. "Btn suyun nc atl kafilelerine verileceini
sylyorlar."
Heseret, "Bu emirler kutsal Msr kraliesi olan beni balamaz," diye haykrd. "O su torbalarn hemen
yerlerine koydurun."
Askerler bir duraklama geirdiler, fakat avu deri miferinin tepesine klcyla dokundu. "Balayn
majesteleri. Bana btn suyu almam iin emir verildi."
Heseret, "Bana meydan m okuyorsun?" diye adamn yzne bard.
"Yalvarrm, beni balayn ve durumumu anlayn, majesteleri. Bana emir verildi." Adam direniyordu.
"sis ahidim olsun, dediimi yapmazsan, seni bodurur, cesedini de yaktrrm."
"Bana verilen emirler..."
"Senin de, aldn emirlerin de tanrlar belasn versin. Doru General Prenn'e gidiyorum. Dndm zaman
sana verilecek yeni emirler olacak." Heseret bundan sonra korumalarnn komutanna dnd. "Arabam ve
on kiilik bir refakat hazrlat."
-511 -510-

Yass ve n ak bir ovann ortasndaki General Prenn'in karargh He-seret'in adrndan tabak gibi
grlyordu. Heseret'in oraya gtrlmesi sadece birka dakika srd, ama setin kapsndaki nbeti gen
kadnn yolunu kesti. "Balayn, majesteleri, General Prenn burada deiller," dedi.
Heseret, "Buna inanmyorum," diye fkeyle atld. "Bu onun sanca deil mi." Gen kadn yaban domuzu
kafal flamay iaret etti.
"General bir saat nce btn atllaryla gitti, majesteleri. Firavun'dan nc kollara katlma emrini ald."
"Onu mutlaka grmeliyim. ok acil bir durum sz konusu. Bana bilgi vermeden gitmeyeceini biliyorum.
Kenara ekil, adrnda olmadn gzlerimle grmem lazm." Heseret arabasn hzla stne srnce
adamcaz panik halinde yana kat. Refakatileri de kralieyi izlemilerdi.
Heseret doruca sar ve yeil yollu kumandan adrna yneldi ve dizginleri bir seyise frlatt. Tela arasnda
merasimi bo vererek arabadan atlad ve adrn azna kotu. Kapda nbeti yoktu, Heseret de kendisine
doru sylenildiine ve Prenn'in gerekten gittiine inanmaya balad. Buna ramen eilip adrn azndan
ieriye ban uzatt ve kalakald.
ki erkek ocuk adrn ortasnda yerdeki hayvan postlarnn stnde oturuyorlard. Tahta kselerin iinden
parmaklaryla bir eyler yiyorlard, ama ararak balarn kaldrdlar ve yeni gelene baklarn diktiler.
Prenn'in zel meraklarn bildii halde Heseret, "Siz kimsiniz?" diye sordu. "General nerede?"
kisi de yant vermediler, ama Heseret'e bir ey demeden bakmay srdrdler. Gen kadnn gzleri birden
ksld, onlara doru bir adm atarak, "Siz!" diye bard. "Ahlaksz, hain srtkler sizi!" Titreyen parman
kzlarn zerine evirdi ve "Nbetiler!" diye avaz kt kadar haykrmaya balad. "Nbetiler, hemen
buraya gelin!"
Akl bana gelen Mintaka, Merykara'nn elini yakalad ve onu ayaa kaldrd. ki kz adrn arka kapsndan

kendilerini dar attlar.


Heseret yine, "Nbetiler!" diye bard. "Bu taraftan!" Heseret'in korumas hemen arkasndan ieri dald.
"Arkalarndan koun!" Heseret de korumas peinde olduu halde kaan iftin arkasndan kotu. kisi aa
ktklar srada Mintaka'yla Men/kara kazkl itteki kapnn yar yoluna ulamlard bile.
Heseret, "Durdurun onlar!" diye bard. "Kamalarna izin vermeyin. Onlar casus ve vatan hainidirler."
Heseret'in korumas ileri atlrken bir yandan da kapdaki nbetilere, "Durdurun onlar. Yakalayn onlar.
Sakn kamasnlar," diye baryordu. Nbetiler de kllarn ekerek kapnn azn tkadlar.
Mintaka yollarnn kesildiini grnce hemen durdu. Panik halinde etrafna bakt. Sonra Merykara'y hl
elinden tutup ekerek dikenli ite doru kotu ve buna trmanmaya alt. Fakat koruma arkalarndan
yetimiti, kzlar ayak bileklerinden yakalayarak aaya ekti. Dikenler Mintaka'yla Merykara'nn kollaryla
bacaklarn yrtmt, ikisinin de yaralar kanyordu, buna ramen aresizliin verdii gle savatlar,
tekmeler atyorlar, trmalyorlar, sr-yorlard. Askerler en sonunda onlar yenik drerek kumandann
adrna Heseret'in karsna srklediler. Gen kadn nefretle onlara bakarak glm-syordu. "Onlar
skca balayn," dedi. "Btn Msr'n tek hkmdar olan kocamn, geri dnd zaman bu ikisine uygun bir
ceza dneceine eminim. En byk cezay ektikleri zaman atacaklar lklardan keyif alacam. O
vakte kadar vahi hayvanlar gibi kafese konulacaklar ve gzlerimin altnda olmalar iin adrmn kapsnda
tutulacaklar."
Koruma el ve ayak bilekleri bal olan Mintaka'yla Merykara'y bir arabaya oturttu ve onlar Heseret'in kamp
yerine gtrd. Heseret'in yk kervann-daki arabalardan biri mutfa iin tavuk, domuz ve gen keiler
tayordu. Yavru domuzlarn kapatld kafes imdi botu -domuzlar kesilip yenmiti. Kafes ham deriden
kaylarla birbirine balanm bambu deneklerinden yaplmt ve yerleri kaplayan domuz pislii
kokuyordu. Nbetiler kzlar kafesin darack kapsndan ieri ittiler, iersi ayakta durmalarna yetecek kadar
yksek deildi. Kzlar srtlarn bambu duvarna vererek oturmak zorundaydlar. Bilekleri de arkalarnda ham
deriden kaylarla kazklardan birine balanmt. Gneten korunmalar ise mmkn deildi.
Heseret, "Gece ve gndz nbetiler kafesinizin banda bekleyecek," diye onlar uyard. "Kamaya
kalkacak olursanz bir daha denememeniz iin ayaklarnzdan birini kestireceim."
Kzlar, tehdidin akas olmadn Heseret'in yznden anlamlard. Merykara alamaya balad, ama
Mintaka ona, "Sakn, canm," diye fsldad. "Cesur olmalsn. Seni perian halde grme zevkini verme ona."
-513-512Bycler Kral / F: 33

Nbeti, ismailiye'deki kalenin yukarsndaki gzetleme kulesinden, "Firavun! Gzcler dnyorlar!" diye
bararak uyard.
Nefer avludaki tentenin altnda Taita'yla le yemeini yedii ve savunmann ayrntlarn bir kez daha
gzden geirdii masadan frlad. Merdivenden alelacele platforma trmand ve douyu grmek iin elini
gzlerine siper etti. leriye yollad gzclerini tayan arabalarn dnmekte olduunu gnein gz
kamatrc sar ltsna ramen grebiliyordu. Arabalar vadinin kysndan geerken nbetiler kaleye
girebilmeleri iin kaplar atlar.
Gzclerin avuu yksekteki Nefer'e, "Dman hzla yaklayor!" diye seslendi.
Delikanl, "Aferin, avu," diye yant verdi, sonra kapnn yukarsndaki duvarda bekleyen borazancya
seslendi. "Silah bana'y duyur!"
Ko boynuzu ovada sesini duyurunca geni vadinin uzunluu boyunca kamp kurmu olan orduda hareket
balad. Borunun ars alaydan alaya, blkten ble yaylarak yinelendi. Askerler adrlardan ve
barnaklardan frlayarak silahlarn kaptlar ve birliklerine katlmaya kotular. ok gemeden sra oira
askerle araba kafileleri nceden tasarlanm konumlarna doru hareket halindeydiler.
Taita yksekteki platforma trmand. Nefer ona glmsedi. "Demek ki suyundan mahrum edilmek bile
Naja'y geri dndremedi."
Taita, "Zaten dneceini dnmemitik," dedi yavaa.
Doudaki ufuk, vakitsiz olarak gece bastrm gibi kararmaya balamt. lerleyen dman ordusunun toz
bulutu geni bir cepheye yaylyor ve yaklaan bir frtna bulutu gibi fokurduyordu.
"Ortaln kararmasna kadar daha saatler var." Nefer acmasz ge bakt. "Bu savan gn batmna kadar
sonulanmas iin dnya kadar vakit var nmzde."

"Naja'nn atlar gndr pek az su itiler ve bize bu kadar abuk ulamak iin hayli zorlanm olmallar.
Naja sava kazanp hemen bugn kuyulara ulamas gerektiini, aksi halde yeni bir gn gremeyeceini
biliyor."
Nefer emir erinin ona uzatt kl kemerini beline geirirken, "Sen de onu karlamaya benimle birlikte
gelecek misin, Yal Babam?" diye sordu.
"Hayr!" Taita sol elini kaldrd. kinci parmanda gvercin kan renginde dev bir yakutla bezeli altn bir
yzk tayordu. Ta gne n ekip ldaynca Nefer yz tand. Yllar nce gen Firavun'u onun iin ldrdn zannettiinde Naja'nn Teb'de
kendi parmandan kararak Taita'ya verdii yzkt bu. Nefer bunun, Naja'nn sandan bir perem,
kurumu dksndan bir kk topak ya da kesilmi trnaklar kadar gl bir tlsm olacan biliyordu.
"Sava ben buradan seyredeceim," dedi. "Belki de kendi nemsiz yntemlerimle sana bir karg ya da yay
kullanmamdan daha yararl olabilirim."
Nefer glmsedi. "Senin silahlarn benim elmdekilerin hepsinden daha keskin ve daha isabetli. Horus
yzne glsn ve seni korusun, Yal Babam."
Oku ve sapanc blklerinin vadiden karak setlerin arkasnda mevzi-lenmelerini izlediler. Adamlarn her
biri kendisinden ne beklendiini ok iyi bildii ve bu manevrann defalarla provasn yapt iin taburlar hzl
ve bir ama gderek hareket ediyordu.
Askerlerin sonuncusu da savunmalarn arkasnda gzden kaybolduktan sonra ortalk terk edilmi gibi
gzkt.
Nefer, Taita'ya sarlp merdivenden aa inmeye balarken Naja'nn ordularnn kaldrd toz bulutu bir
fersahtan daha yakna gelmi bulunuyordu. Gen Firavun'un kalenin kapsndan dar kmas zerine
orada toplu araba blklerinden bir yaa uultusu ykseldi. Nefer sralar denetlerken arada kendi
komutanlaryla subaylarn grdke, "Cesaret, Hilto! Benim iin bir hamle daha, abako! Bu gece seninle
zafere ieceiz, Sokko," diyordu.
Meren, Dov'la Krus'a hkim olduktan sonra arabaya atlad. Nefer dizginleri ondan alnca, efendisinin
dokunuunu tanyan Dv, uzun kirpikli prl prl gzleriyle ona bakarak hafif hafif kinedi. Krus da ensesini
kabartt ve n toynaklarndan biriyle eindi.
Nefer sa yumruunu yksee kaldrd ve komutu verdi: "Mar! leri!"
Ko boynuzlar ilerleme komutunu tekrarladlar, Nefer de birliklerinin nne geti. Grkemli bir yrye
gemilerdi. Ancak setlerle duvarlarn arkasndaki okularn bir teki bile ovadan gzkmyordu.
Nefer eliyle bir iaret daha verince oluumlar aldlar. n sra, tekerlek tekerlee olmak zere kendilerine
doru yuvarlanan byk toz bulutunu karlamak zere ilerledi. Nefer haftalar nce yerletirdii iaretlerde
ndeki bln durdurdu ve kendisi dmann ilerleyiini incelerken atlarnn dinlenmesine izin verdi.
Boz renkli toz bulutlarnn gri renkli lle bulutuu yerde koyu renkli noktalar ve scak havada titreen metal
ltlar grebiliyordu. Biraz daha yak- 515 -514-

latlar; Naja'nn n sradaki sava arabalarnn siluetleri serabn iinde bir g-letin dibindeki iribalar gibi
kvranyor ve ekil deitiriyorlard.
Sonra sertletiler ve salam bir ekil aldlar, Nefer bylece atlar ve arkalarndaki aralarda duran zrhl
adamlar seebildi.
Meren, "Tatl Horus'a kr," diye mrldand. "Grne baklrsa btn arabalarn harekete geirmi. Belli
ki yedekte hibir araba brakmam."
Dman giderek yaklayordu. imdi n sradaki savalarn yzn seebiliyor, bayraklaryla
flamalarndan ise her birlii tehis ediyor ve onlara kumanda eden subaylar tanyabiliyorlard.
Dev ordu iki yz adm geride durdu. Somurtkan manzarann zerine ken sessizlii yalnzca rzgrn
fsltlar blyordu. Derken tozun yere den bir perde gibi dibe kmesi zerine her iki ordunun btn
ayrntlar ortaya kt.
Dmann tam ortasndan tek bir araba ileri kt. Kasann tozla kaplanm olmasna ramen altn varak
aradan srtyor, saltanat flamas da srcnn bann yukarsnda dalgalanyordu. Naja yz adm ilerde
durunca Nefer mavi sava tacnn altndaki souk ifadeli, yakkl yz tand.
Naja gr sesiyle, "Selam, kendi ellerimle geberttiim kpein yavrusu Nefer Seti!" diye seslendi. Onun bir

hkmdar ldrdn bylesine ekinmeden itiraf edii Nefer'i artmt. Naja devam etti. "Can
ekiirken Tamo-se'dan aldm tac bamda tayorum. Elimde ise," adam gl mavi klc havaya
kaldrd, "korkak elinden aldm kl var. Onu benden geri almak istemez misin, yavru kpek?"
Nefer dizginleri tutan ellerinin titremeye baladn hissetti. fkesi de kzl bir bulut gibi ykselerek nn
grmesini neredeyse engelliyordu.
Yan banda Meren, "Yava!" diye fsldad. "Sakn seni kkrtmasna izin verme."
Nefer insanst bir aba sarf ederek fkesinin sislerini aralad. Yznden tm ifadeyi silmeyi baard, ama
sesi tpk taa srten metal gibiydi. "Hazr ol!" diyerek kendi klcn yksee kaldrd.
Naja sessizce gld, kendi arabasn evirdi ve dman hattnn tam ortasndaki yerine geri dnd.
"Mar! leri!" Naja mavi klc havaya kaldrd. n srasndakiler birden hzlanp Neferle asker srasnn
zerine yrdler.
"Drtnala! Hcum!" Dman salam bir kitle halinde ileriye akt.
Nefer hi istifini bozmadan gelmelerine izin verdi. Naja'nn satamalar hl kulaklarnda nlyor, zenle
tasarlanm plann terk edip ileri atlmamak ve Naja'yla kafa kafaya gelip hain kalbine klcn saplamamak
iin kendini zor tutuyordu. Byk bir aba harcayarak bu kkrtmaya kar koydu ve klcn yksee
kaldrd. Onunla bann yukarsnda l l daire izdi. Birlikleri bu iarete hemen yant verdiler. Uu
halindeyken aniden yn deitiren bir ku srs ya da saldrya gemi bir barrakudadan kaan balklar
gibi hzla dndler ve ovada geldikleri yne doru kamaya baladlar.
Naja'nn n sras kendini arpmaya hazrlamt, ama herhangi bir direnile karlamaynca var olmayan
bir basamaa taklp sendeleyen bir adam gibi hzlarn kaybettiler. Onlar kendilerini toparlayncaya kadar
Nefer yz adm geri ekilmiti. Birlikleri imdi oluumlarn deitirdiler ve yaylm bir konumdan drtl bir
kolona dntler.
Naja saldrya getiyse de yz adm ilerde alak bir ta setin birliklerinin yolunu kestiini grd. Artk
duramayacaklarndan kendi merkezlerine doru saa ve sola yn deitirdiler. Geni bir nehrin akntsnn
birdenbire dar bir kayalk boaza srlmesi gibi sktlar. Tekerlek tekerlee taklyor, at takmlar birbirine
yol vermek zorunda kalyordu. Arabalarla atlar tek bir kitle olunca saldr duraksad ve yavalad.
O ldrc anda ko boynuzlar n n ttler, bu iaret zerine okularla sapanclarn balaryla omuzlar
iki taraftaki setlerin arkasndan ortaya kt. Oklar yaylarn kiriine taklmt bile, okular da imdi kavisli ksa
yaylarn gerdiler. Hedeflerini zenle seerek nian aldlar. lk at her zaman en etkilisiydi.
Sapanclar silahlarn fr fr dndrdler; uzun kaylarn ucundaki deri keselerdeki sert kl toplarn arlna
kar koymak iin iki ellerini kullanyorlard. Toplar vzldayarak korkun bir hza ulayordu.
Naja'nn ndeki blkleri setlerin arasndaki huninin iinde hayli ilerlemilerdi ki trompetler yine ttler,
okular da toplu bir vole halinde oklarn saldlar. Onlara atlara nian almalar ve dman subaylarn
saptamalar emredilmiti. Oklar hafif bir slkla havay yarp getiler, ama menzilleri ksayd, ok ularnn
canl ete saplanmas ise bir avu akln yere arpmasn andran bir ses kard. Naja'nn saldr ktasnn ilk
sras kt, atlar yere devrildike ara-516-517-

balar da lelerin stne ylyor, bu arada kontrolden karak iki yandaki ta duvarlara arpyor, tepetaklak
oluyor ya da yuvarlanyordu.
Hemen arkasndan sapanclar inanlmayacak bir isabetle mermilerini saldlar. Pimi kilden toplar olgun bir
nar iriliinde, fakat fildii kadar serttiler. Kuru bir denekmicesine bir adamn ya da bir atn kafatasn
atlatabilir, bir baca krabilir ya da kaburgalar paralayabilirlerdi. Toplar saldran arabalarn ikinci srasna
arptlar ve korkun bir ykma yol atlar.
Arkadan gelen tatlar hamleyi durduramadlar ve ndekilerin enkazna tosladlar. Araba kasalar azgn bir
orman yangnnda yeil dallarn kardklar sesle atrdadlar ve paralandlar. Baz arabalarn uzun oklar
paralanrken lmcl kymklar da o arabalar eken atlar iledi. Tekerlekler paralandlar ve
dingillerinden koptular. nsanlar kasalardan savruldular, ahlanan ve birbirinin stne ylan atlarn
ayaklarnn altnda ezildiler.
Birliinin bandaki Nefer, arkasndan gelenlerin bekledikleri iareti verdi, bunun zerine sr sr piyade
gizlendikleri yerden frladlar ve iki yandaki ta duvarlarda kasten braklm olan aklklar gizleyen dikenli
allar kenara ektiler. Nefer'n arabalar o gediklerden arka arkaya geerek duvarlarn tesindeki ak

araziye ktlar. Artk skk durumda olmadklarndan ovada rahata manevra yapabiliyorlard. Tornistan
ederek Naja'nn kapana kslm blklerini evirdiler ve arka sralarna yklendiler.
ki ordu imdi dven boalar gibi boynuz boynuza birbirine kilitlenmiti. Naja'nn btn tatlar duvarlarn
arasndaki kapana kslmamt. Aslnda hepsinin birden ieri girmesine yetecek kadar bir alan yoktu.
Serbest kalm bu arabalar imdi Nefer'e saldrdlar ve geleneksel bir araba sava bagster-di. Arabalar
hzla saldryorlar, ekiliyorlar, sonra yine saldrya geiyorlard.
Blkler daha kk birliklere blndler; tek tek tatlar ovada vahice tekerlek tekerlee, adam adama
dvyorlard.
Nefer arpmann balang evresinde dmana verdirdii muazzam kayplara ramen hl sayca ok
zayft. Avantaj bir taraftan tekine geerken, Nefer kalenin arkasndaki vadide gizledii yedekleri getirtmek
durumunda kalyordu. Sonunda sonuncular iin gerekli iareti verdi. Artk yapabilecei baka bir ey yoktu.
Sonuncu arabasn da sava alanna sevk etmiti.
Ama bunun da yetmeyecei belliydi. Atlaryla adamlar srf dmann sayca stnlnn altnda ar ar
ezilmekteydiler.
Nefer tozlarn, grltnn ve karkln arasnda Naja'nn altn arabasyla krmz renkli saltanat flamasn
kefetmek iin ovay aresizlik iinde baklaryla taramaktayd. Naja'y ikili bir dve mecbur edip onu
ldrebildii takdirde gn hl zaferle sonulandrabileceini biliyordu. Ama Firavun'dan hibir iz yoktu.
Belki de duvarlarn arasndaki geitte yolu kesilmiti, belki de savan kaosunun iinde bir yerde yaral ya da
l olarak yatyordu.
Nefer yaknnda bir yerde Hilto'nun arabasnn iki dman arabasnn arasna sktn, yal savann da
yaralanarak yere drldn grd. Hilto'nun bl onun dtn grd ve panik halinde dald.
Nefer umutsuzluun souk elinin yreini ezdiini hissetti. Sava kaybediyorlard.
Krmz arabalardan bir dizinin, setler boyunca dairesel bir manevrayla okularyla sapanclarn arkadan
evirdiini ve onlar oklar ve karglarla yere mhladn grd. Piyadeler dalp katlar. Baran
kalabaln umutsuzluu ise bulacyd. Nefer, Taita'nn bu tr durumlara "kk ku etkisi" dediini
hatrlad. "Biri utuu zaman hepsi uarlar," demiti.
Nefer ordusunun pek yaknda bozguna urayacan biliyordu. Onu duyacak kadar yaknnda olan araba
srclerine cesaret verici szler seslendi ve baka bir dman arabasna saldrp srcleri bir dzne
kl darbesiyle doramak suretiyle onlar canlandrmaya alt. Sonra krmzlarn baka bir arabasnn
peine takld, fakat Dov'la Krus artk bitkin dmlerdi, dman da uzaklamaya balamt.
Derken Meren yan banda, "Baksana, Firavun!" diyerek ln dou ynn iaret etti. Nefer elinin tersiyle
yznden terini ve ldrd dmanlardan sram kanlar sildikten sonra parltnn iine bakn dikti.
O zaman gerekten de her eyin bittiini ve sava kaybettiklerini anlad. Yeni bir dman arabas kitlesi sel
gibi zerlerine geliyordu. Birdenbire nereden ktklarn Nefer anlayabilmekten acizdi. Naja'nn, btn
aralarn savaa soktuunu zannetmiti. Ama artk nemi yoktu, sava naslsa kaybedilmiti.
Umutsuzluun penesindeki Nefer, "Ka taneler?" diye merak etti.
Meren, "ki yz," diye fikir yrtt. "Belki daha bile fazla." Sesinde tevekkl vard. "Her ey bitti, Firavun.
arparak leceiz."
Nefer kendisine en yakn arabalara, "Son bir hamle," diye bard. "Saldrn Maviler. Kahramanca lelim."
Askerleri bouk sesleriyle ona alk tuttular ve Firavunlarnn iki yanna dizildiler. Dov'la Krus'un bile
kuvvetleri yenilenmiti sanki. Ve ince Mavi araba-518-519-

lar dizisi yeni dmana doru harekete geti, onlarla kafa kafaya arpmaya hazrlandlar. Yaklanca en
ndeki dman arabasnda bir generalin flamasnn dalgalandn grdler.
Meren, "Kutsal Horus, onu tanyorum," diye bard. "htiyar, olanc Prenn bu."
Artk birbirlerine o kadar yakndlar ki Nefer de bir gznn stnde siyah kuma paras olan zayf silueti
tand. Hathor Antlamas'n tartmak iin Perra'daki tapnakta bulutuklar zaman Kral Apepi'nin
maiyetinde grmt onu. Mintaka'y da ilk kez grd olaanst gnd bu.
Nefer, "ok zamansz geldi," diye sylendi. "Ama belki en azndan bir sonraki gen olanlar kuan onun
olmaktan kurtarabiliriz."
Dov'la Krus'u dosdoru Prenn'in zerine srerek onu yana kamak ve kargs iin bir kala hedefi sunmak

zorunda brakmaya alt. Ama birbirlerine daha da yaklatklarnda Meren akn halde bard. "Mavi
flama ekmi!" Prenn'in flamas rzgrda arkaya doru, onlara gre aksi yne utuundan Nefer onu u ana
kadar fark etmemiti. Meren haklyd; Prenn Tamose Hane-dan'nn mavi bayran ekmiti, arkasndan
gelen btn arabalar da yle.
Prenn o srada yavalad ve sa kolunu gsnn stnde aprazlaya-rak Nefer'i selamlad. Sonra, araba
tekerleklerinin gmbrtsn bastran gl bir sesle, "Selam Firavun!" diye bard. "On bin yl yaa sen,
Nefer Seti."
Nefer frlatmaya hazrland kargy indirdi ve atlarn durdurdu.
Prenn, "Emirleriniz nedir, Firavun?" diye bard.
"Bu ne garip itir, General Prenn? Niin benden emir istiyorsun?"
"Prenses Mintaka bana mesajn iletti, ben de senin emrine girmeye ve Kral Apepi'yle Firavun Tamose'un
ldrlmeleri olaynn intikamn almak iin sana yardm etmeye geldim."
"Mintaka m?" Nefer armt. Sevgilisinin hl Avaris'teki tapnan korumasnda olduunu zannediyordu.
Ama sava igdleri baskn kt ve bu dnceleri aklndan uzaklatrd. Bunlar dnmek iin daha
sonra yeterince vakit olacakt.
"Ho geldiniz, General Prenn. Tam zamannda yetitiniz. Arabanz benimkinin yanna ekin de bu sava
alann bir ucundan br ucuna kadar tarayalm," dedi.
Yan yana saldrya getiler, Nefer'in dalm alaylar da mavi sancaklarn dalgalandn grdler ve "Horus
ve Nefer Seti!" sava lyla ko boynuzu trompetlerini de duyarak cesaretlendiler. Naja Kiafan'n Krmz
blkleri de daha iyi durumda saylmazlard ve Prenn'in taze birlikleri zerlerine gelince pek az direndiler.
Ksa bir sre savatlar, fakat moralleri kmt. Bazlar arabalarndan atlayarak tozlarn iine diz ktler
ve ellerini kaldrarak teslim oldular. Merhamet dileniyorlar, Nefer Seti'yi gklere karyorlard. Davranlar
bulac oldu ve btn sava alanna yayld. Btn Kzl araba srcleri artk kllar ellerinden atyorlar ve
yere dizst dyorlard.
Nefer btn sava alann taryor, Naja'y aryordu. Babasnn katilinin intikamn almadka zaferinin tam
olmayacan biliyordu. Naja'y saldr kuvvetlerinin banda en son grd ta duvarlarn bana dnd.
Savan dkntlerinin, paralanm ve devrilmi arabalarn, yaral ve can ekien adamlarla atlarn,
dalm cesetlerin arasnda atn sryordu. Dmann byk ksm ld veya teslim olduu halde, hl
savaan dank kk gruplar vard. Nefer'in adamlar ylelerine acmadlar, hatta teslim olmaya altklar
vakit bile onlar doradlar. Nefer frsatn bulduka araya girerek katliam durdurmaya ve tutsaklar
korumaya alyordu, ama adamlar lgn halde olduklarndan daha dznelercesi kendisi onlar
kurtaramadan ldler.
Nefer ta duvarlara ulat ve Krus'la Dov'u dizginlerini ekerek durdurdu. Arabadaki yksek konumundan
alak duvarlarn arkasnda Naja'nn nc birliklerini tuzaa drd dar geidi grebiliyordu. Paralanm
arabalar, tpk denizdeki byk bir frtnada kayalarn stne srklenmi bir filonun kalntlar gibi
birbirlerinin stne ylmlard. Atlardan bazlar abalayp ayaa kalkmlard ve paralanm arabalarna
hl koumlarndan bal olarak duruyorlard. n ayaklarndan biri bir sapann kil topu tarafndan krlm
nefis bir doru ksran ayak stnde durduunu grd. Onun yanndaki kara aygrn barsaklar ise
karnndaki bir yrtktan dar sarkmt. Her arabann etrafnda llerle yarallar yatyordu. Bazlar hl
kprdyor ve alyor, anneleriyle tanrlardan su ve yardm dileniyorlard. Bakalar yaralarnn verdii
straptan donmu gibi oturuyorlard. Bir tanesi midesinin derinlerine yerlemi oku dar ekmeye
urayordu. Nefer llerin arasnda Naja'nn cesedini arad, ama her taraf karmakarkt, birok ceset de
enkazn altnda kalmt. Sonra bir altn varak ltsyla Naja Kiafan'n saltanat bayran grr gibi oldu.
Tozlarn ve phtlamakta olan kan gletlerinin arasnda yatyordu.
-520-521 -

Nefer, Meren'e, "Onu bulmalym," dedi. "ldn bilmeliyim." Bu kararla arabadan aa atlad.
"Onu aramana yardm edeceim." Meren atlarn bana geti ve onlar duvara balad. Nefer setlerin
zerinden atlad ve br enkazn stne trmanarak en sonunda altn arabaya ulat. Araba yan yatmt,
ama ii botu. Atlarndan biri hl yayordu, ne are ki n bacaklarnn ikisi de krlmt, ban kaldrarak
Nefer'e ackl ackl bakt. Delikanl okluktaki karglardan birini ald ve kulann arkasna indirdii bir
darbeyle hayvan ldrd. Meren birdenbire eildi ve dkntlerin arasndan bir ey almak iin yere eildi.

Bu cismi yksee kaldrnca Nefer onun Naja'nn mavi sava tacn bulduunu grd.
Nefer ona, "Domuzun lei de yaknlarda bir yerde olmal," diye seslendi. "Bundan kolay kolay vazgemezdi.
Onun iin o kadar byk bir deeri var ki."
Meren de, "Arabann altna bak," diye seslendi. "Altna hapsolmu olabilir. Dur, kaldrmana yardm edeyim."
Meren byle diyerek enkazn stnden Nefer'e doru gelmeye balad, tam o srada Nefer gzucuyla bir
hareket fark eder gibi oldu. Ayn anda Meren, "Dikkat! Arkanda!" diye bararak onu uyard.
Nefer eilip hzla arkasna dnd. Naja arabann korkuluunun arkasna gizlendii yerden karak
dorulmutu. Tral kafas bir devekuu yumurtas kadar soluk ve parlakt, gzlerinde de lgn bir bak
vard. Tamose'un mavi klcn iki eliyle tutarak Nefer'in kafasna nian ald, fakat Meren'in uyars Nefer'i
kurtarmt, tslayan klcn hemen altna dald. Kendi klc kalasnn stndeki knnn iindeydi, ama
sakatlanan ata ldrc darbeyi indirdii karg hl elindeydi, igdsel olarak bununla Naja'nn boazna
bir hamle yapt, ne are ki Naja ada kobra kadar seri hareketli olduundan yana kvrld. Bu kendi klcna
el atmak iin Nefer'e ksa bir frsat verdi, fakat Naja geri ekilerek etrafna baknd. Meren'in elinde klla
Nefer'in imdadna geldiini grd, sonra bo arabann Dv ve Krus'la duvara bal olduunu grd. Nefer'i
mavi klla yapt bir hamleyle geriye karttktan sonra dnd ve koarak kat. Nefer arkasndan kargy
frlat-tysa da bileinde kay olmadndan at isabetsiz oldu. Naja bu arada duvara ulamt. Mavi klcn
bir darbesiyle atlarn balarn kesti ve arabaya atlad. Dizginleri yakalamaya frsat bulamadysa da krbac
ekerek Krus'la Dov'un kalalarnn stnde aklatt. rken hayvanlar birlikte ne frladlar, yarm dzine
admdan sonra da drtnala komaya baladlar.
Nefer duvarn stne sraynca Naja'nn ovada arabayla uzaklatn grd. Derin bir soluk ald ve Dov'la
Krus'un ok iyi tandklar o tiz ve keskin
sl ttrd. Atlarn balarn dorulttuklarn, kulaklarn diktiklerini ve balarn onun bulunduu yne
evirdiklerini grd. Derken Krus bir sa dn yapt, Dv da duraklamadan ona uydu. Araba bu sert dn
srasnda yana yatt, Naja da aa savrulmamak iin korkulua her iki eliyle yapmak zorunda kald. ki at
Nefer'in duvarn stnde tetikte bekledii noktaya hzla yaklatlar. Denge bulan Naja mavi klc her iki eliyle
gardda tutuyor, menzili iine girince Nefer'e arpmaya hazrlanyordu. Nefer kendi bronz klcnn o korkun
klca kar gelemeyeceini biliyordu. Byle bir silahla Naja apnda bir kl ustasnn karsna kmak
intihardan baka bir ey olmazd.
Atlar altndan drtnala geerlerken Nefer evik bir hareketle Krus'un stne atlad ve dizlerinin basksyla
onu ayn hzla ovaya doru ynlendirdi. Arkaya gz atnca Naja'nn korkuluun stne trmandn grd.
Okun stnde yava yava ilerleyerek Nefer'e ulamaya alyordu.
Nefer, Krus'un srtndan aa eilerek atlar oka balayan deri ipi kendi klcyla dorad. Araba bota
kalnca bir yana yatt. Naja'nn arl oku aa itti yle ki, ucu yumuak topraa sapland. Yaran araba
devrilmi, Naja da aaya savrulmutu. Yere omzuyla arpt, Nefer de atlarn nal sesleriyle arabann krlan
tahtalarnn atrtlarnn arasnda bile dmannn kemiinin krldn duydu.
Krus'u o yana evirdi ve Naja'nn zerine saldrdlar. Adam glkle ayaa kalkmt, krlan sa kolunu
gsne yaptrm durumda duruyor, ayaklan stnde sallanyordu. Derken mavi klcn kabzas da
elinden kurtulmutu. Kl imdi bulunduu yerin on adm kadar tesinde ucu topraa saplanm olarak
duruyordu. Bak sarsntnn etkisiyle titriyor, harika mavi metal mavi klar aktryor, deerli talarla ssl
kabza iki yana sarslyordu.
Naja silaha doru sendeledi. Ama sonra Krus'un zerine geldiini grnce mthi bir korkunun etkisiyle
yz kl rengini ald. Dnp komaya balad.
Nefer, Krus'un srtndan eilip klc kumun iinden ekti, sonra Krus'u dndrp Naja'y kovalamaya
balad. Naja arkasnda nal seslerinin giderek ykselen sesini duyarak arkasna bakt. Gzlerindeki rastk
siyah gzyalar gibi yanaklarna akm, korku yzn biimsizletirmiti. Ona yaklaan korkun intikamdan
kurtulamayacan ite o zaman anlad. Dizst derek yalvarr gibi iki elini kaldrd. Nefer iki krek
kemiinin arasna inen bir aplak ve sert bir slkla Krus'u diz km siluetin nnde zngadak durdurdu,
yere atlad ve Naja'nn tepesine dikildi.
-522-523-

Naja, "Merhamet!" diye hkrd. "ifte tac ve btn krall sana brakyorum." Byle derken Nefer'in
ayaklarnn dibinde srnyordu.

"Onlar zaten benim. Bir tek eyim eksik. ntikam!"


"Tanrlar adna ve kz kardein tanra Heseret'le karnndaki bebein hatr iin merhamet, Nefer Seti!"
Naja'nn elinde birdenbire bir kama belirdi ve yukarya doru bir hamle yaparak bunu Nefer'in kasna
saplamaya yeltendi. Delikanl neredeyse gafil avlanyordu, ama son anda yana kamasyla kamann ucu
eteine takld. Nefer mavi klcn bir darbesiyle kamay dmannn elinden drd.
"Sebatna hayranm. Adi doana sonuna kadar sadk kalyorsun." Nefer adama souk bir glmseyi
yneltti. "Ben de sana babam Firavun Tamose'a gsterdiin merhametin aynn gstereceim." Mavi klcn
ucunu Naja'nn gsnn ortasna saplad. U, adamn krek kemiklerinin arasndan dar kt. Naja'nn
yznde strapla kark bir inanmazlk biimlendi.
"Bu kutsal klc pislettin. imdi onu senin kannla ykayacam," diyen Nefer klc hzla ekti ve bir kez daha
derine saplad.
Naja tozlarn stne yzst yuvarland ve son bir soluk ald, fakat akci-erlerindeki hava kprerek krek
kemiklerinin arasndaki yaradan darya pskrd ve yaral son kez titredikten sonra ld.
Nefer cesedi topuklarndan Krus'un koum takmndan sarkan kaylara balad, sonra ata bindi ve cesedi
arazide srkledi. Kalenin kaplarna yaklat srada, yasalarla alklar dalga dalga ykselerek onu takip
ediyordu. Orada ipi kesti ve Naja'nn kanl cesedini tozlarn iinde brakt.
"Gaspnn leini paralara ayrsnlar. Her birinin sergilenmek zere M-sr'n btn eyaletlerine
gnderilmesini istiyorum. Msr'n btn vatandalar bir hkmdar ldrmenin ve ihanetin sonucunu
grsnler."
Bu szlerden sonra Nefer ban kaldrarak kalenin gzetleme kulesinin tepesinde duran siluete bakt ve
onu selamlamak iin kana bulanm mavi klc havaya kaldrd. Taita da selam kabul etmek iin sa elini
kaldrd. Parmanda-ki yzn ta koyu krmz bir kla ldad. Naja'nn yakut yzyd bu.
"Btn gn kulenin tepesinde geirdi. Byc bu savata nasl bir rol oynad acaba?" diye kendi kendine
sordu Nefer. "Onun etkisi olmam olsa zaferi kazanr mydk acaba?" Bu sorunun yant yoktu, Nefer de onu
arka plana itti. Kulenin tepesine kan merdiveni trmand ve Taita'nn yannda durdu.
Oradan adamlaryla konutu. Onlara grevlerini yaptklar ve yiitlikleri iin teekkr etti. Onlara dllerini de
vaat etti. Ganimetten hepsi hisse alacaklard. Dahas yzbalarla ve br subaylara terfi, altn zincirler ve
yiitlik nianlar verilecekti.
Nefer hepsinin adn okuyup bitirdii srada gne ufukta mor renkli bir frtna bulutu katmannn arasnda
batmaktayd. Delikanl konumasn bir duaya aryla tamamlad: "Bu zaferi tanrlarn ahini altn Horus'a
adyorum." O dua ederken kehanet olarak anlamlandrlabilecek garip bir belirti grld. Batan gneten
kopan bir tek n bulut katmann yararak kuleyi aydnlatt. Nefer'in bann stndeki mavi sava tacnn ve
elindeki mavi klcn stnde ldad.
Ayn anda yukardan vahi bir lk koptu. Btn balar kalkt ve btn gzler yukarya evrildi. Kalabaln
iinde bir mrlt yayld. Bir kral ahin Fira-vun'un bann yukarsnda havada durdu, insanlar huu iinde
bakarken o byleyici garip sesini tekrar duyurdu, Firavun'un bann yukarsnda kere daire izdikten
sonra da hzl kanat rplarla lolam dou gne fiek gibi dald ve karanln iinde uzaklap
kayboldu.
Askerler, "Tann'nn kutsamas," diye bir tekerleme tutturdular. "ok yaa Firavun! Baksana, tanrlar bile seni
selamlyor."
Fakat ikisi yalnz kalr kalmaz Taita, odann dndakilerin duymamas iin ok yava sesle, "ahin bir uyar
getirdi, bir kutsama deil," diye konutu.
Nefer kaygl bir sesle, "Uyar nedir?" diye sordu.
Taita, "Ku arsn ttrrken Mintaka'nn bardn duydum," diye fsldad.
"Mintaka!" Nefer sava patrts arasnda onu unutmutu. "Prenn onun hakknda bize ne sylemiti?"
adrn kapsna dnerek nbetilere, "Prenn! Kumandan Prenn nerede?" diye seslendi.
Prenn hemen gelip Firavun'un nnde diz kt. Nefer ona, "Size kran borluyuz," dedi. "Siz
olmasaydnz zafer bizim olamazd. dlnz btn br subaylarmnkinden yksek olacak."
"Firavun ok yce gnlller."
"Savan banda Prenses Mintaka'dan sz etmitiniz. Onun Avaris'teki Hathor Tapna'nda gvende
olduunu dnyordum. Onu en son ne zaman grdnz?"
-524-

"Yanlyorsunuz, Firavun. Prenses Mintaka tapnakta deil. Bana mesajnz getirmeye geldi. Onu sava
alanna yanmda getiremeyeceim iin, iki gn nce ldeki kampmda braktm. Burasyla Hatimiye
arasndaki yolun stndedir."
Nefer mthi bir nsezinin etkisiyle sarsld. "Ayn kampta baka kimleri braktnz?"
"Hanedann baka baz kadnlarn, Mintaka'yla beraber gelen Prenses Merykara'y ve majesteleri Kralie
Heseret'i..."
"Heseret!" Nefer ayaa frlad. "Heseret! Mintaka'yla Meykara onun elindeyse, benim kocasn ldrdm
duyunca onlara neler yapmaz ki?" Nefer adrn kapsna yryerek Meren'i ard. "Mintaka'yla Merykara
mthi bir tehlikede," dedi.
"Bunu nereden biliyorsunuz?" Meren armt.
"Prenn'den duydum. Taita da ahinin ln bir tehlike uyars olarak anlamlandrd. Hemen oraya
gitmemiz gerek."
Heseret dnyann en karanlk, insan ruhunun da en bozuk olduu afak ncesinin o ok korkulan
karanlnda ve rpertici serinliinde uyand. Uykusunu neyin bldn nce anlayamad, ama sonra hl
ok uzakta olan, fakat giderek kuvvetlenen birok sesin farkna vard. Dorulup krk battaniyelerini beline
kadar drd ve uzaktaki uultulara bir anlam vermeye alt.
ok gemeden, 'Yenildi, ldrld" ve "hemen kamal" gibi kelimeleri semeye balad.
Bararak hizmetilerini ard. ok gemeden ikisi yar uykuda ve plak, ellerinde kk ya lambalar
tayarak yanna vardlar.
Heseret, "Ne oluyor?" diye sordu. Kadnlarn iri iri alm karanlk bakl gzlerinden bir anlam karmak
mmkn deildi.
"Bilmiyoruz, hanmmz. Uyuyorduk."
Heseret, "Aptal kzlar! Hemen gidip renin!" diye fkeyle emretti. Ve ekledi. "Tutsaklarn da kafeslerinde
olduklarna, kamadklarna emin olun." Hizmetiler koarak katlar.
Heseret yatandan karak btn lambalar yakt, sonra salarn tepesinde toplad, altna bir etek geirdi,
omuzlarna da bir al ald. Bu arada kampn dndaki grltlerin kuvvetlendiini, yoldan arabalarn
gmbrdeyerek getiklerini duyabiliyor, ama olanlara hl bir anlam veremiyordu.
526iki hizmeti koar admlarla adra dndler. Yaa byk olan soluk solua kalmt ve zor konuuyordu.
"smailiye denen bir yerde byk bir sava olduunu sylyorlar, majesteleri."
Heseret iinde byk bir sevin duydu. Naja zafer kazanmt: kalbinin derinlerinde buna emindi. "Savan
sonucu ne oldu?" diye sordu.
"Bilmiyoruz, hanmmz. Sormadk."
Heseret kzlarndan kendisine yakn olannn salarn kavrad ve onu yle sarst ki tutam tutam salar
ellerinde kald. "Sende bir dirhem bile mi akl yok?" diyerek kza bir de tokat attktan sonra onu adrn iinde
yerde brakt. Bir lamba kapp kapya kotu.
Nbetilerin gitmi olduklarn grnce ilk kez korkmaya balad. Arabaya koup lambay yksee kaldrd
ve domuz kafesinin iine bakt. Perian iki siluetin hl elinin, kolunun kafesin arkasndaki kazklara bal
olduunu grnce biraz rahatlad.
iki kz kirden yol yol olmu soluk yzleriyle ona baktlar.
Heseret onlar brakp kampn kapsna kotu. Yldzlarn nda bir atl alaynn hzla akp getiini grd.
Baka arabalarla yk vagonlar ise kzler tarafndan ekiliyordu. Bunlardan bazlar balyalar ve sandklarla
tepeleme yklyd.
Bakalarna ise ocuklarn kucaklam kadnlar dolumutu. Yzlerce asker yaya olarak hzla geiyordu.
Heseret bunlarn ounun ellerinden silahlarn atm olduklarn grd.
Gen kadn, "Nereye gidiyorsunuz?" diye onlara seslendi. "Ne oluyor?" Kimse ona yant vermedii gibi,
kimse onun varlndan haberli gzkmyordu. Heseret yola frlad ve askerlerden birinin kolunu yakalad.
"Ben btn M-sr'n Firavunu'nun kars Kralie Heseret'im." Adamn kolunu sarst. "Dinle beni serseri!"
Asker havlar gibi garip bir gl salverdi ve kolunu kadndan kurtarmaya alt. Fakat Heseret ondan
umulmayacak bir kuvvetle koluna aslnca asker kadn hzla itti ve yolun tozlarnn iinde yuvarlad.
Gen kadn srnrcesine ayaa kalkt ve kalabaln iinde avu iareti tayan baka bir askeri gzne
kestirdi. Bir yandan burnundan kanlar akarak onun yanna kotu. "Savatan ne haber? Syle bana. Ne olur,
syle," diye yalvard.
-527-

avu gen kadnn yzne bakt ve n lgnlne ramen onu tand.


"Haberler ok kt, majesteleri." Adamn sesi bouktu. "Korkun bir sava oldu ve dman galip geldi.
Ordumuz yenik dt, btn arabalar da imha edildi. Dman hzla yaklayor, ksa bir zaman sonra burada
olacaktr. Hemen kamalsnz."
"Firavun'dan ne haber? Kocama ne oldu?"
"Savan kaybedildiini ve Firavun'un ldrldn sylyorlar."
Heseret adama bakakalmt. Ne kprdayabiliyor, ne de konuabiliyordu.
avu sordu. "Siz de geliyor musunuz, majesteleri? i iten gemeden gelin. Galipler gelip yama ve
tecavzler balamadan gelmelisiniz. Sizi koruyacam."
Fakat Heseret hayr der gibi ban sallad. "Doru olamaz bu. Naja lm olamaz." Gen kadn avua
arkasn dnd. Gne gkte ykselip yenik dm ordu yanndan akp giderken gen kadn hl yol
kenarnda duruyordu. Bu akn ve kark kalabaln daha birka ay nce Babil'in Mavi Kap-s'nn nnde
toplanan marur orduya benzer yan yoktu.
Aralarnda birka subay da olduunu gren Heseret ilerinden birine, "Firavun nerede? Ne oldu?" diye
seslendi.
Subay onu kanl yz ve tozlanm darmadan giysilerinin iinde tanmad. O da bararak yant verdi.
"Naja Kiafan, Nefer Seti'yle yapt ikili dv srasnda kesilip biildi, cesedi de paralara ayrlarak
sergilenmek zere M-sr'n btn eyaletlerine yolland. Dman kuvvetleri hzla yaklayorlar ve daha le
olmadan burada olacaklar."
Heseret canhra bir feryat salverdi. Bu ayrntlar duyduktan sonra artk hibir phesi kalmamt. Yerden
iki avu toz alarak bann stne dkt. Hl feryat ederek kendi trnaklaryla ta ki taze bir kan
yanaklarndan eteine damlayana kadar yzn trmalad.
Hizmetileri ve korumalarnn ba o srada kamptan karak onu ieri almaya geldiler, fakat kederden deliye
dnm olan kadn, onlara en kaba kfrleri yadrd. Yzn gklere evirerek bu kez tanrlara kfretti,
tanrlar topluluundaki tanrlarn hepsinden daha byk olan kocasn korumadklar iin onlar yerdi.
Hkrklar ve feryatlar daha ykseldi, davranlar daha da vahileti ve lgnlat. Daima stnde tad
deerli talarla ssl minik kamayla gsn yaralad, bacaklarndan aa iedi ve kendi yaratt amurun
iinde yuvarland. Sonra birdenbire ayaa frlayp kampn iine kotu. Arabann stndeki domuz kafesinin
bana dikildi ve bunun ubuklarnn arasndan Meryka-ra'ya bard. "Kocamz ld. Canavar kardeimiz
tarafndan katledildi."
Merykara, "Hathor'a ve btn tanrlara ok kr," diye bard.
"Hezeyan ediyorsun!" Heseret kudurmutu. "Naja Kiafan bir tanryd, sen de karydn." Heseret kendi
kendini kkrtyordu. "Ona grevlerini bilen sadk bir e olman gerekirken onu terk ettin. Ona utan ve onur
krklndan baka bir ey vermedin."
Merykara ona, "Benim kocam Meren," dedi. "Kocam dediin o yaratktan tiksiniyorum. Babamz ldrd ve
Neferin onu layk grd cezay fazlasyla hak ediyor."
"Meren sradan adi bir asker, Naja ise bir tanryd."
Dudaklarnn susuzlukla gne yanndan imi olmasna ramen Merykara glmsemeye kendini
zorlad. "Meren, Naja'nn hibir zaman olamad kadar bir tanr. Ben ise onu seviyorum. Ksa bir zaman
sonra burada olacak ve gelmeden nce benimle Mintaka'y serbest braktrsan iyi edersin, aksi halde Nefer
senden bunun acsn karr."
Mintaka, "Yava ol kardeim," diye fsldad. "Kadn delirdi. Gzlerine baksana. Onu bsbtn kudurtma.
Her trl ktl yapabilir."
Heseret artk mantkl olacak durumda deildi. "Demek adi bir askeri seviyorsun ha!" dedi. "Hem de onu
kocamla, btn Msr lkesinin Firavunu'yla kyaslamaya cret ediyorsun ha? Bu takdirde seni askerlere
yem olarak vereceim!"
Gen kadn korumalarnn bandaki subaya dnd. "Dii domuzu pis kafesinin iinden karn." Subay
duraklad. Merykara'nn uyarsnn hl etkisin-deydi. Nefer'le subaylar ksa bir zaman sonra burada
olacaklard.
Heseret duygularn aa yukar kontrol altna ald ve akl bana gelmi grnd. "Sana emrediyorum,
yzba, ya bana itaat eder ya da sonularna katlanrsn," diye tslad. Subay istemeye istemeye
adamlarna gereken emirleri verdi, onlar da Merykara'nn bileklerini kafesin ubuuna balayan deri ka-529Bycler Kral / F: 34

-528-

ylar kestiler ve kapdan ieri uzanarak onu ayaklarndan tutup dar srklediler.
Merykara'nn elleriyle ayaklar iplerin kan akmn kstladklar yerlerde masmaviydi ve imiti, ayaklar da
arln tayamayacak durumdayd. Yzyle bacaklarnn akta kalan ksm gneten cier gibi yanmt,
salar da dolam bukleler halinde yzne dklyordu.
Heseret etrafna baknnca arabalarnn birinden onarlmak zere sklm olan bir tekerlee bak takld.
Kampn itine dayanmt.
"u tekerlei buraya getirin!" diye bard, askerler de hemen onun dediini yaptlar. Heseret devam etti. "O
kalta ona balayn. Hayr, yle deil. Kollaryla bacaklar yanlara alsn ki asker sevgililerini kabul etsin."
Askerler Heseret'e itaat ettiler ve Merykara'nn el ve ayak bileklerini bir denizyldz gibi tekerlein ispitine
baladlar. Heseret kz kardeinin karsnda durdu ve yzne tkrd. Merykara atlak dudaklarnn
arasndan ona gld. "Sen delirmisin kardeim. Keder akln bandan alm. Sana acyorum, ama ne
yapsan, Naja sana geri dnemez artk. ren crmleri adalet terazisinde tartlnca, cennetin kaplarndaki
canavar kapkara kalbini yiyecek, o da yoklua yuvarlanp gidecek."
Heseret kamann ucuyla kz kardeinin yanaklarn yrtt, yaralar yzeysel olmakla beraber ok kanadlar.
Kan Merykara'nn elbisesinin stne akmaya balad. Heseret kamay kullanarak elbisenin keten kuman
deldi. Sonra elleriyle elbiseyi yaka ksmndan etek ucuna kadar ikiye ayrd. Merykara elbisesinin altnda
plakt.
Gnein demedii vcudu beyaz ve nazikti. Gsleri ufak ve pembe bal, karn yass ve beyaz, karnnn
dibindeki kllar da gr ve yumuackt.
Heseret bir, iki adm geri ekilerek nbetilere bakt. "Hanginiz ilk olacaksnz?"
Askerler tekerlee bal plak narin vcuda bakakalmlard.
Mintaka kafesin iinden seslendi. "Hareketlerinize dikkat edin! Nefer Seti yaknda burada olacak, bu kz da
onun kz kardei."
Heseret hiddetle ona dnd. "Zehirli azn kapat. Senin de sran gelecek. Az tede on bin erkek var ve gn
sona ermeden onlarn ou senin tadna bakacaklar." Gen kadn askerlere dnd. "Gelin, u tatl bedene
bir bakn. Birazn tatmak istemez misiniz? Entarilerinizin altnda sertletiinizi grebiliyorum."
-530Yzba, "Bu delilik," diye fsldad, buna ramen bakn Merykara'nn soluk renkli vcudundan
ayramyordu. Ekledi. "O, Tamose saltanat hanedanndan bir prensestir."
Heseret kendisine en yakn askerin elinden mzran kapt ve sapn adamn srtna arpt. "Haydi onba,
erkek deil misin sen? Bu bal ukuruna nasl dalacan grelim."
Adam srtnda kamnn brakt izi ovutura ovutura geriledi. "Sen delisin," diye geveledi. "Nefer Seti bana
nasl bir ceza verir sonra?" Adam birden hzla dnp kamptan dar frlad ve yoldaki kaan insan seline
katld. Arkadalar sadece bir an durakladlar, derken ilerinden biri, "Kadn ldrm!" diye homurdand.
"Nefer Seti'nin gelip kz kardeini bu durumda bulmasn bekleyecek deilim." Daha szlerini bitirmeden
arkadalarn da arkasna katp kapya kotu.
Heseret de arkalarndan kotu. "Geri dnn! Dnmenizi emrediyorum!" Ama askerler oktan kalabala
karp uzaklamlard. Heseret hzl admlarla geen uzun boylu Nbyeli bir okunun yanna koarak
adam kolundan tuttu ve kampa sokmaya alt. "Gel benimle. Siz siyah hayvanlarn erkekliinin aygr
fillerinki kadar byk olduunu ve onu kullanmay da ok sevdiinizi biliyorum. Burada ok houna gidecek
bir ey var."
Oku, Heseret'i hzla kendinden uzaklatrd. "Brak beni fahie! Kendine baka mteri ara. Senin gibilerle
uraacak vaktim yok benim."
Heseret Nbyeli'nin kalabalk yolda uzaklamasn ksa bir sre seyrettikten sonra arkasndan cyak cyak
bard. "Bana ha, koca ay. Msr kraliesine ne cretle hakaret edesin?"
Kadn alayp szlanarak tekrar kampa dnd. Mintaka kafesin iinden ona seslendi. "Artk her ey bitti,
Heseret. Sakin ol. Merykara'y serbest brak, biz de seni koruyalm." Heseret'in deliliin snrn atn ve
artk zapt edilemez hale geldiini bildii iin sesini daha da yumuatmt.
Heseret, "Ben Msr kraliesiyim, kocam da lmezlie ulam bir tanr," diye haykrd. "Bana bakn ve
gzelliimle grkemimden korkun." Gen kadn kan ve pislik iindeydi, mzra da lgn gibi savurup
duruyordu.
Merykara da Mintaka'ya katld. "Ltfen Heseret. Nefer'le Meren birazdan burada olacaklar. Onlar sana

bakacaklar ve seni koruyacaklar."


Heseret ona ters ters bakt. "Benim kimsenin korumasna ihtiyacm yok. Sana ne sylediimi anlamyor
musun? Ben bir tanraym, sen ise bir askerin yosmassn."
-531 "Sevgili kardeim, keder akln bandan alm. Beni serbest brak ki sana yardm edeyim."
Heseret'in yznden kurnaz bir ifade gelip geti. "Senin iini grecek bir erkek aleti bulamaz mym
sanyorsun? Yanldn ite. Elimde bir tane var." Gen kadn mzra kaldrd ve kr ucunu Merykara'ya
evirdi. "Bak, asker n sana sahip olmaya geliyor." Byle diyerek Merykara'nn zerine yrd.
"Hayr, Heseret!" Mintaka tela iinde ona bard. "Kardeini rahat brak."
"Ondan sonra sra sende kaltak. Bunun iini bitirdikten sonra senin de arene bakacam."
"Heseret, hayr!" Merykara ona yakaryor, onu tutsak eden balardan kurtulmak iin kvranyordu. Fakat
Heseret onu duymam gibi davranarak mzran sapn kz kardeinin alm bacaklarnn arasna dayad.
"Kardeim, bunu bana yapamazsn. Hatrlamyor musun, biz..." Merykara devam edemedi, duyduu okla
acdan gzleri iri iri almt.
Heseret, "te!" diyerek mzran sapn kz kardeinin iine itti.
Tekrar, "ite!" diye bard. "te!" Mzrak her itiliinde biraz daha derine giriyordu. Sonunda bir kolun
uzunluu kadar Merykara'nn karnnn iine kayd ve zavallnn kanna bulanm olarak dar kt.
Kzlarn ikisi de imdi, "Dur! Yalvarrm, dur!" diye baryorlar, fakat Heseret mzra kz kardeinin iine
itmeyi srdryordu.
"te! Sonunda tatmin olabildin mi?"
Merykara'dan kan boanyordu, fakat Heseret mzraa tm arln vererek btn uzunluunca
Merykara'nn iine itti. Merykara son bir kez bardktan sonra balarnn iine yld. enesi de plak
gsnn stne dmt.
Heseret mzra kz kardeinin narin ve solgun vcudunun iinde gml olarak brakt ve geri ekildi.
Marifetine dalgn bir yzle bakt. "Su senindi. Beni bu yzden knamamalsn. Grevimi yaptm. Bir fahie
gibi davrandn. Ben de sana bir fahie gibi davrandm." Heseret tekrar alamaya ve ellerini ovuturmaya
balad. "nemi yok. Artk hibir eyin nemi kalmad. Naja ld. Sevgili kocamz ld..."
Bir uyurgezerin dalgnlyla adrna yrd ve lks deli i mekna girdi. Ama orada kimse kalmamt.
Kana ve idrara bulanm entarisini odann
ortasna att, sonra kedeki yndan rastgele bir elbise ekti, ayaklarna da sandal ayakkablar geirdi.
Ani bir kararla, "Naja'y bulacam," dedi. Alelacele birka para eya kaparak bir deri antann ime tkt.
Sonra yepyeni bir kararllkla kapya yneldi.
Gen kadn gnn erken saatlerinin aydnlna ktnda Mintaka kafesin iinden ona seslendi. "Ne olur,
beni serbest brak Heseret. Kk kz kardeinle ilgilenmeliyim. ok ar yaral o. Ona ac ve balarm z."
"Anlamyorsun." Heseret lgn gibi ban sallad. "Kocamn, btn M-sr'n Firavunu'nun yanna gitmeliyim.
Onun bana ihtiyac var. Beni yanna artt."
Mintaka'ya bir daha bakmadan kamptan dar frlad. Ban sallyor ve kendi kendine anlalmaz bir eyler
mrldanyordu. Batya, korku iindeki insanlarn gittiklerinin aksi ynne dnd ve smailiye'yle Msr'a
doru komaya balad.
Mintaka onun bir kere daha, "Bekle beni, Naja, bir tanecik gerek akm. Geliyorum. Beni bekle!" diye
bardn duydu, sonra sama sapan konumalar uzaklap duyulmaz oldu.
Mintaka balarna kar sava veriyor, kvranyor, eritleri ekitiriyor, kuvvet almak iin plak ayaklaryla
kafesin omaklarn itiyordu. Bileklerindeki derinin soyulduunu ve scack kann elleriyle parmaklarnn
stne damladn hissediyordu, ama deri kaylar ok sk ve kuvvetli olduundan onlar ne gerebiliyor ne
de koparabiliyordu. Ellerinin kanszlktan uyumaya baladn hissediyordu. Mcadelesine ara verdike
bak tekerlee bal duran Merykara'nn hareketsiz vcuduna kayyordu. "Seni seviyorum canm. Sakn
lme. Hatrmz iin lme sakn," diye seslendi. Ne are ki Merykara'nn gzleri ardna kadar ak, bak da
sabitti. Gz yuvarlaklar ok gemeden kurumaya ve ince bir toz tabakasyla rtlp donuklamaya balad.
Sinekler de gzlerinin stne dolumaya ve bacaklarnn arasndan szan kan glcyle beslenmeye
baladlar.
Mintaka bir keresinde adrn aznda sinsi bir itime duyar gibi oldu. Ban o yana evirince Heseret'in iki
hizmetisinin adrdan dar szldklerini grd. Her biri yamaladklar deerli eyayla dolu byk birer
torba tayordu. Mintaka onlara seslendi. "Ne olur balarm zn. Size zgrlnz,

-532-533-

ek olarak da byk bir dl vereceiz." Ama kleler ona sululukla kark bir aknlkla baktktan sonra
kamptan koarak ktlar ve douya doru yol alan yenik ordunun dzensiz kalabalna katldlar.
Daha sonra kampn aznda yine bir takm sesler oldu, Mintaka da gelenlere seslenmeye hazrland. Ama
tam zamannda kaba sesleri tanyp kendine hkim oldu. Drt erkek ihtiyatl admlarla kampa girmilerdi.
Adamlarn yzne, giyimlerine ve konumalarna bakan Mintaka, onlarn en aa tabakadan olduunu,
byk bir olaslkla yama ve hrszlk iin ordular izleyen o apulcu etelerinin yelerinden olduklarn
grd. Bunun zerine ban nne drd ve l numaras yapt.
Adamlar durup Merykara'nn lsne baktlar. Bir tanesi glp ylesine kaba ve irkin birka sz syledi ki
Mintaka gzlerini yumdu ve insanst bir abayla enesini tutmay baard.
Adamlar daha sonra Mintaka'nn kafesinin bana geldiler ve ona baktlar. Kz hi kprdamadan duruyor,
hatta soluunu tutuyordu. Ne kadar iren bir grnmnn olduunun farkndayd ve l roln
srdryordu.
Bir tanesi, "Bu kan domuz gibi kokuyor," diye homurdand. "Bayan Palm'la ve be kzyla gnl elendirmeyi
yelerim." Bu szlere hepsi kahkahalarla gldler ve kamp yamalamak iin birbirlerinden ayrldlar.
Tayabilecekleri kadar ykle uzaklamalarndan sonra Mintaka glgelerin kampn dvlm toprak
tabannn stnde uzamasn seyretti. Bir yandan da arabalarla furgonlarn ve yryenlerin sesleri yava
yava kayboluyordu. Gnein batmasndan hemen nce adamlarn sonuncular da getiler ve kampn
zerine lle llerin sessizlii kt.
Mintaka gece iinde bitkinliin ve derin bir umutsuzluun etkisiyle zaman zaman uyukluyordu. Ne zaman
uyansa gm renkli ay nda Merykara'nn tekerlein stnde gerilmi vcudunu gryor ve korkun
keder anlar yeniden balyordu.
afak skt ve gne gkte ykseldi, ama tek ses hl l rzgrnn kapdaki clz diken aac dallarnn
arasndaki fsltsyla arada da kendi hkrklaryd. Ama susuz bir gn daha geerken hkrklar da giderek
zayflad.
Neden sonra baka bir ey duydu. Ta uzaklardaki mrlt yumuak bir gmbrtye dnnce bunun hzla
dnen tekerleklerin sesi olduunu anlad. ok gemeden atlarn toynak seslerini de duymaya balad.
Konuan erkek sesleri kuvvetlendi, giderek kuvvetlendi, Mintaka da neden sonra bunlarn iinde bir tanesini tanr gibi
oldu. "Nefer!" Sevgilinin adn haykrmaya alt, ama sesi bouk bir fsltdan farkszd. "Nefer!"
Derken dehet ve zntyle dolu barlar duydu, ban zorlukla evirince de Nefer'in, hemen arkasnda
Meren ve Taita'yla kapdan ieriye frtna gibi daldn grd.
Nefer onu grerek hemen kafese kotu. Kafesin kapsn eliyle kopard, sonra kamasn ekerek kzn
bileklerini hapseden kaylar doramaya giriti. Sevgilisini pis kokulu kafesten yavaa ekerek kard ve
barna bast. Onu adra tarken alyordu.
Fakat Mintaka atlam ve imi dudaklarnn arasndan, "Merykara!" diye fsldad.
"Taita onunla ilgileniyor, ama sanrm ok ge." Nefer'in omzunun zerinden arkaya bakan Mintaka,
Taita'yla Meren'in Merykara'y tekerlekten kurtardklarn ve stndeki kanlar phtlam olan silah
vcudunun iinden ektiklerini grd. imdi de vcudunu beyaz bir keten arafla rtyor ve korkun
yaralar gzden gizliyorlard.
Mintaka gzlerini kapad. "Keder ve zntden perian haldeyim, ama yzn hayatmda grdm en gzel
ve beni en ok mutlu eden ey. imdi de biraz dinleneceim." Mintaka byle diyerek baygnln koynuna
yuvarland.
Mintaka iblislerin yaadklar o karanlk ve korkun ukurun iinden yk-selirmi gibi yava yava uyand.
Gzlerini amas zerine dlerini dolduran iblisler katlar ve o dnyasndaki en sevgili iki yz grerek
byk bir ferahlama duydu. Deinin bir yannda Taita, br yannda ise Nefer oturuyordu.
"Ne kadar zaman?" diye geveledi. "Ne kadar zamandr kendimi bilmedim?"
Taita, "Btn bir gn ve gece," diye yantlad. "Sana Kzl epen ieinden iirdim." Gen kz elini yzne
gtrnce stnde kaln bir merhem tabakasyla karlat. Ban Nefer'e doru devirerek, "irkinletim,"
diye fsldad.
Delikanl, "Hayr!" diye atld. "Sen hayatmda grdm en gzel kadnsn ve seni llemeyecek kadar ok
seviyorum."

"Szn dinlemediim iin bana kzmadn, deil mi?


-535
- 534 -

"Sen bana bir ta ve bir lke verdin." Delikanl ban sallaynca gzlerinden dklen yalardan biri kzn
yzne dt. "Ama hepsinden de nemlisi bana akn verdin ki bu hepsinden daha deerli. Sana nasl
kzabilirim ki?"
Taita yavaa yerinden kalkp adrdan kt; iki gen bylece gnn kalan ksmnda ba baa kalarak tatl
tatl fsldatlar.
Akam olunca Nefer tekileri artt. Hepsi Mntaka'nn deinin etrafnda toplatklarnda Nefer ciddi bir
tavrla yzlerine bakt ve hepsinin orada olduklarn grd: Taita'yla Meren, Prenn ve smaliye sava
meydannda aldklar yaralarn sancsndan glkle yryen Sokko ve abako.
Nefer onlara, "Adaletin yerme getirildiini grmeye geldiniz," dedi; sonra kapdaki muhafzlara dnd.
"Heseret adndaki kadn getirin," diye emretti.
Mintaka irklip dorulmaya altysa da Nefer onu yavaa minderin stne itti.
"Nerede? Onu nasl buldunuz?"
Nefer aklad. "Gzclerimiz onu smailiye yolunda lde dolarken bulmular. Onu nce tanmamlar,
kralie olduunu ileri srdnde de ona inanmamlar. Onun kak kadnn biri olduunu sanmlar."
Heseret adra girdi. Nefer onun ykanmasna izin vermi, ona temiz giysiler salam, Taita da yzyle
vcudundaki kesikleri ve yaralan tedavi etmiti. Gen kadn nbetilerin ellerini itti ve enesini gururla
dorultarak etrafna bakt. Karsndaki adamlara, "nmde secde edin," diye emretti. "Ben bir kralieyim."
Kimse yerinden kmldamad, Nefer de, "Ona bir iskemle getirin," diye emretti.
Heseret iskemleye oturunca Nefer ona o kadar souk bir bak frlatt ki, gen kadn elleriyle yzn rtt ve
alamaya balad. "Benden nefret ediyorsun," diye geveledi. "Benden niin nefret ediyorsun?"
Nefer, "Bunun nedenini sana Mintaka anlatacak," dedi ve iltenin stndeki kza dnd. "Ltfen Prenses
Merykara'nn lm eklini bize anlatr msn?"
Mintaka bir saat sresince konutu, bu sre iinde de adrn iinde hi kimse ne kmldad ne de sesini
kard. Sadece duyduklarnn en korkun ksmlarn dinlerken soluklarn tuttular veya dehetlerini dile
getirdiler. Anlatnn
sonunda Nefer, Heseret'e bakt. "Bu ifadenin herhangi bir blmn inkr ediyor musun?"
Heseret aabeyinin souk bakna aynen karlk verdi. "O bir fahieydi ve Msr'n Firavunu olan kocama
utan duyurdu. lm hak etmiti. Adaletin yerine gelmesine alet olduum iin gurur duyuyorum."
Nefer, "Seni her eye ramen balayabilirdim," dedi yavaa. "Azck bir pimanlk belirtisi
gsterebilseydin."
"Ben bir kralieyim ve senin zavall yasalarnn ok tesindeyim." Nefer, "Ama artk kralie deilsin," deyince
Heseret arm grnd. "Ben senin kz kardeinim. Bana zarar veremezsin." "Merykara da senin kz
kardeindi. Ona acdn m?" "Seni iyi tanrm, Nefer Seti. Sen bana zarar vermezsin." "Haklsn Heseret.
Sana ben zarar vermeyeceim. Ama burada bundan saknmayacak olan biri var." Nefer orada toplanm
olan subaylarna dnd. "Burada en ok zarar grenin haklarna ilikin eski yasa sz konusu. Kalk ayaa
Meren Cambyses."
Meren kalkp ileriye doru bir adm att. "Emirlerini bekliyorum, Firavun." "Sen Prenses Merykara'yla
nianlydn. En byk zarara urayan sensin. Bir zamanlar Msr'n kral slalesinden bir prenses olan
Heseret Tamose'un bedenini ve hayatn sana teslim ediyorum."
Meren boynuna bir altn zinciri geirince Heseret haykrmaya balad. "Ben bir kralie ve bir tanraym,
canm yakmaya cesaret edemezsin."
Gen kadnn lklarn kimse umursamad. Meren, Nefer'e bakt. "Bana herhangi bir snrlama getiriyor
musunuz majesteleri? Merhamet ve anlay gstermemi emrediyor musunuz?"
"Onu sana hibir snrlama getirmeden veriyorum. Hayat sana aittir." Meren belindeki kndan klcn kard
ve zincirinden ekerek Heseret'i ayaa kaldrd. Bir eyler geveleyen ve hkran kadn srkleyerek
adrdan kard. Kimse arkalarndan gitmedi.
Hepsi sessizce oturdular ve keten duvarlarn tesinde Heseret'in hkrklarn, yakarlarn ve yaclklarn
dinlediler. Birden bir sessizlik olunca hepsi dikkat kesildiler. Derken kulak zarlarn yrtan tiz bir lk
duyuldu ve balad kadar ani son buldu.

-537-536-

Mintaka her iki eliyle yzn rterken Nefer sa eliyle ktlkleri def iareti yapt. tekiler ksrdler ve
huzursuz ekilde kprdadlar.
Derken adrn azn rten perdeler araland ve Meren tekrar adra girdi. Sa elinde klcn, sol elinde de
korkun bir cisim tutuyordu. "Adalet yerine gelmitir majesteleri," dedi ve sahte firavun Naja Kiafan'n kars
Heseret'in kesik ban gr salarndan tutarak yksee kaldrd.
Mintaka, Avaris'e doru uzun yolculua giriebilmek iin yeterince iyileene kadar be gn daha geti.
Taita'yla Nefer buna ramen, ilerlerindeki engebeli yolun sarsntlarna ve hoplamalarna dayanabilmesi iin
tahtrevanda tanmasnda srar ettiler. Ar ar yolculuk ettiler ve on be gn sonra ulatklar yamatan
kra topraklarn tesinde Nil'in yeil vadisini grdler.
Nefer, Mintaka'nn tahtrevandan inmesine yardm etti, yoldan sonraki ksa mesafeyi birlikte yrdler,
bylece ba baa kalp eve dnn bu mutlu annn birlikte tadn karabileceklerdi. Oraya gelmelerinin
zerinden ksa bir zaman gemiti ki Nefer ayaa kalkp gzlerine ellerini siper etti.
Mintaka, "Bir ey mi oldu sevgilim?" diye sordu.
Nefer, "Ziyaretilerimiz var," dedi, kzn rahatsz edilmelerine skldn belli etmesi zerine hemen ekledi.
"Bu ziyaretiler her zaman bamzn tac."
Onlara yaklaan uyumsuz iki kiiyi grnce Mintaka da glmsedi. "Ta-ita. Ve de Meren! Ama ne garip
kyafet bunlar?"
Erkeklerin ikisi de basit entariler giymilerdi, ayaklarnda da sandal ayakkablar vard. Srtlarnda ise kutsal
kiilerin yolculua ktklar vakit yanlarna aldklar deri heybeler tayorlard.
Taita aklad. "Sizlere veda etmeye geldik."
Nefer fena halde bozulmutu. "Beni imdi terk edemezsiniz. Ta giyme trenime katlmayacak msnz?"
Taita, "smailiye sava meydannda ta giymi saylrsn," dedi yavaa.
Mintaka, "Ya dnmz!" diye atld. "Dnmze kalmalsnz."
Taita glmsedi. "Siz uzun zaman nce evlendiniz. Belki de doduunuz gnde. nk tanrlarn sizi
birbiriniz iin yaratt belli."
Nefer bu kez Meren'e dnd. "Ya sen Kzl Yol'daki kardeim ve en yakn arkadam ?"
-538"Merykara artk gittiine gre burada benim iin bir ey kalmad. Bunun iin de Taita'yla gitmeliyim."
Nefer sylenecek daha fazla bir ey olmadn, daha fazla szn bu ann kutsalln bozacan biliyordu.
Nereye gittiklerini bile sormad. Bunu belki onlar da bilmiyorlard.
Onlar kucaklad ve pt. Sonra Mintaka'yla durup onlarn uzaklamasn ve ln ltl kumlarnn
arasnda yava yava gzden kaybolmalarn seyrettiler. kisi de ayn zntyle esefi paylayorlard.
ki siluet en sonunda gzden kaybolduklar srada Mintaka, "Gerekte gitmi saylmazlar," diye fsldad.
Nefer, "Oras doru," diye dorulad. "Daima bizimle beraber olacaklar."
Prenses Mintaka Apepi, Hathor Tapna'nn barahibesi ve elli yardmcsnn arkasndan Firavun Nefer
Seti'yle evlenmeye geldi.
Teb'deki sarayn terasnda yan yana durup Nil'in tam kahverengi sularn seyrediyorlard. Msr lkesinin
btn canllar iin en verimli mevsimdi.
Mintaka'nn btn yaralar kapanm, ektii eziyetleri tmyle atlatmt. Tekrar kavutuu gzellii hatta
bu mutlu annda belki on kere katlanmt.
Sanki btn Msr bu dnde hazr bulunmaya gelmiti. Kalabalklar nehrin her iki yakasnda gz
alabildiince uzayp gidiyordu. ift birbirine sarlp Nil suyuyla dolu kseleri krnca gklere yansyan
barlar tanrlar bile artm olmalyd. Nefer Seti bundan sonra yeni kraliesini elinden tutarak
gzelliini halkna gsterdi, onlar da dizst kp ona ballklaryla sevgilerini alayarak ve bararak ilan
ettiler.
Bu kalabalk topluluun arasna birdenbire bir sessizlik kt ve btn gzler, sarayn yukarsndaki gk
kubbesinde dikkati eken minik kara noktaya evrildi.
Sessizlik arasnda birdenbire bir kral ahinin vahi l duyuldu ve ku maviliklerin arasndan dala geti.
Sonunda tam iddetle arpacaklar srada ahin kanatlarn sonunda kadar at ve Firavun'un tepesinde

sanki asl kald. Nefer sa kolunu kaldrp ileri uzatt, grkemli ku da bir ty kadar hafif bir hareketle onun
yumruunun stne tnedi.
-539On binlerce grtlaktan frtnal bir gndeki denizi andran bir ses mucizeyi selamlad. Fakat Nefer'in bak
kuun sa ayann kvrk byk penelerinin yukarsna gemi som altndan ince halkaya takld. Deerli
metale hakkedilmi sembol tanynca gen hkmdarn kalbi heyecanla arpmaya balad.
"Krallk simgesi bu!" diye fsldad. "Bu yabani bir ku deil. Babamn ahini Nefertem bu. En byk tehlike
anlarnda beni uyarmaya ve bana rehberlik etmeye o yzden o kadar sk geldi. Gelen daima babamn
ruhuydu."
"Nefertem imdi de gerekten bir hkmdar olduunu btn dnyann nnde kantlamaya geldi." Mintaka
sevgili kocasna biraz daha yaklat. Gurur ve akla ldayan gzlerle onun yzne bakyordu.

You might also like