Professional Documents
Culture Documents
Wilbur Smith Onbirinci Yazit PDF
Wilbur Smith Onbirinci Yazit PDF
Wilbur Smith Onbirinci Yazit PDF
Yazt
Yksek dalardan iki yalnz adam iniyordu. Souktan korunmak iin, yolda
eskittikleri krkler ve enelerinin altndan bal, kulaklkl deri apkalar
giymilerdi. Sakallar karmakarkt, hava koullan yzlerinde izler
brakmt. be para eyalarn srtlarna vurmulard. Bu noktaya gelene
dek etin ve yldrc bir yolculuk olmutu. nden gitmesine ramen, nerede
olduklan hakknda Meren'in hibir fikri yoktu, niye bu kadar uzaklara
geldiklerinden bile emin deildi. Bunu sadece hemen arkasndan yrmekte olan
yal adam biliyordu ve o da henz bir aklama yapmamt.
Msr'dan ayrldklanndan beri pek ok denizi, gl ve gl nehri amlar;
muazzam ovalardan ve ormanlardan gemilerdi. Garip, tehlikeli hayvanlarla ve
onlardan bile garip, tehlikeli adamlarla karlamlard. Sonra dalara
vurmular; havasn solumakta glk ektikleri karl zirveler ve dik yamal
vadilerden oluan kaosu yaamlard. Souktan atlar lm ve Meren de bir
parmann ucunu yitirmiti, kararan parmak ucu donmu, kavrulup kalmt. Neyse
ki kl kulland elinin parmaklarndan biri veya koca yayndan oku brakrken
kulland parma deildi.
Meren son dik yamacn kysnda durdu. Yal adam da yanna geliti. Krk
paltosu, tam Meren'in zerine atlrken tek bir okla haklad 31 kaplannn
postundan yaplmt. Omuz omuza durup aadaki yaban-1 nehirler ve sk
aalarla kapl orman dnyasn seyrettiler.
7
Wilbur Smith
"Be yl," dedi Meren. "Be yldr yoldayz. Seyahatin sonuna geldik mi
Byc?"
Taita, "Sahiden o kadar oldu mu itaatkr Meren?" diye sordu ve buz tutmu
kalarnn altndaki gzleri akac bir ifadeyle parlad.
Meren cevap olarak srtndaki knndan klcn ekti ve deriye yaplm
entikleri gsterdi. "Her gn kaydettim, istersen sayabilirsin," dedi.
Hayatnn yarsndan uzun bir sredir Taita'nn peinden gidiyor ve onu
koruyordu ama hl, onun ciddi olup olmadn, kendisiyle akalap akalamadn asla anlayamyordu. "Ama soruma cevap vermedin saygdeer Byc.
Seyahatin sonuna geldik mi?"
"Yok, gelmedik." Taita ban sallad. "Ama rahat ol, en azndan iyi bir
balang yaptk." Sonra kendisi ne geti ve yamatan kvrlarak inen dar bir
geitte ilerlemeye balad.
Meren birka saniye onun ardndan bakt; birden keskin, yakkl hatlarnda
pimanlk dolu bir tebessm belirdi. Dalara doru, "Bu ihtiyar eytan hi
durmayacak m?" diye sorup klcm knna soktu ve Taita'nn peinden gitti.
Yamacn dibinde beyaz kuvars tandan bir kayann etrafn dolanrken,
gkyznden bir ses duyuldu. "Ho geldiniz yolcular! Uzun sredir gelmenizi
bekliyordum."
aknlkla durup yukardaki kntya baktlar. kntda on bir yandan
byk grnmeyen, ocuksu biri oturuyordu. Daha nce onu fark etmemi olmalar
garipti: parlak gne zerinde oturduu tatan yansyor ve onu, insann
gzlerini actan bir n bulutuyla kuatyordu.
ocuk, "Size Saraswati Tapna'na, yani bilgelik ve yenilenme tanrasnn
tapnana kadar rehberlik etmek iin gnderildim," dedi, ok tatl ve akc bir
sesle.
Meren aknlk ierisinde, "Msr dilini konuuyorsun!" dedi.
8
11. Yazt
ocuk bu safa tepkiye bir tebessmle karlk verdi. Yaramaz bir maymuna
benzeyen esmer bir yz vard ama tebessm ylesine sevimliydi ki, Meren de
elinde olmadan ayn ekilde karlk verdi.
"Benim adm Ganga. Ben bir haberciyim. Gelin! Hl biraz daha yolumuz var."
Ayaa kalkt ve kaln, siyah sa rgs plak omuzlarndan birine dt. Soua
ramen sadece bir petamala sannmt. Przsz plak gs koyu kestane
rengiydi ve srtnda insan ok eden bir kambur vard. Onlarn tepkilerini fark
edince yeniden glmsedi. "Benim gibi siz de alrsnz," dedi. stnde
bulunduu kntdan atlayp Taita'nn elini tuttu. "Bu taraftan."
Sonraki iki gn boyunca Ganga onlara sk bambu ormannda yol gsterdi.
Gittikleri yol ok dolambalyd ve o olmasa yz kere kaybolurlard. Aalara
doru indike hava snyordu. En azndan krklerini ve balklarn
atabilmilerdi. Taita'nn sa lleleri clz, dz ve gmiydi. Meren'inkiler
ise gr, kara ve dalgalyd. kinci gn bambu ormannn sonuna ulatlar ve
gne girmeyen, sk aalarla kapl yabani bir ormana daldlar. Hava scakt ve
nemli topran, ryen bitkilerin kokusuyla arlamt. Parlak tyl kular
balarnn stnde uuuyor, yksek dallarda kk maymunlar gevezelik
ediyorlard, rengrenk kelebekler iekli dallara konup kalkyordu.
Yabanl orman aniden bitti ve ok byk bir dzle ktlar, bir fersah
kadar uzakta orman yeniden balyordu. Dzln ortasnda grkemli bir yap
vard. Krem rengi ta bloklardan ina edilmi binann kkl bykl kuleleri,
teraslan vard ve tm yap, yine ayn tatan yaplm yksek bir duvarla
evriliydi. D cepheyi kaplayan dekoratif heykellerde ve panolarda kzm
plak erkekler ve ehvetli kadnlar tasvir edilmekteydi.
Meren eletirel bir ses tonuyla, "Bu heykellerin yaptklar atlan rktr,"
dedi ama bir yandan da gzleri parlamt.
9
Wilbur Smith
Taita, "Bence heykellere pekl sen modellik etmi olabilirdin," dedi. Krem
rengi talara akla gelebilecek her tr insan birlemesi oyulmu, tu. "Herhalde
bu duvarlarda senin iin yeni bir ey yoktur?"
"Aksine, pek ok ey renebilirim," diye itiraf etti Meren. "Grdklerimin
yarsn hayal dahi etmi deilim."
"Bilgi ve Yenilenme Tapna," diye hatrlatt Ganga. "Burada, dllenme ile
ilgili hareketler hem kutsal hem de gzel kabul edilir."
Taita kuru bir sesle, "Meren de uzun sre ayn bak asna sahipti," diye
belirtti.
Artk ayaklarnn altnda ta kapl bir yol vard ve tapnan d
duvarndaki kapya doru ilerlediler. Masif tik kapnn kanatlan ak duruyordu.
Ganga, "Hadi girin!" diye tevik etti. "Apsara'lar sizi bekliyor."
Meren, "Apsara'lar m?" diye sordu.
"Tapnak bakireleri," diye aklad Ganga.
Kapdan getiler ve daha o anda Taita aknlkla gzlerini krptrd,
kendilerini muhteem bir bahede bulmulard. Dzgn yeil imenlikler iek
am bitki bekleri ve meyve aalaryla kaplyd; aalarn pek ounda meyve
vard ve olgun meyveler insann azn sulandryordu. Bitkiler konusunda uzman
ve bahvan olan Taita bile bu egzotik trlerin bazlarn tanmyordu. iek
tarhlar enfes birer renk cmb oluturuyordu. gen kadn kaprun yaknnda
imenlere oturmulard. Yolcular grnce ayaa frladlar.ve sevin ierisinde
karlamak iin kotular. Heyecan iinde glp ddns ederek hem Taita'y hem
Meren'i sarlp ptler. lk apsara zayf, altn sal ve ok tatlyd. O da
ocuksu grnyordu, krem rengi teni lekesizdi ve plak gsleri bir kz
ocuununkiler gibiydi. "Selamlar ve ho geldiniz! Ben Astrata'ym," dedi.
kinci apsara'nn koyu renk salar ve alayc gzleri vard. Teni, sanki
usta bir sanatkr tarafndan fildiinden oyulmu gibi effaf ve parlak
10
11. Yazt
grnyordu. Gelimi kadnlk organlaryla byleyici bir havas vard. "Ben de
Wu Lu'yum." Meren'in kasl kolunu hayranlkla skp, "Ve sen gzelsin," diye
ekledi.
nc apsara uzun boylu ve heykel gibiydi. "Ben Tansid," dedi o da. Gzleri
insan irkilten bir turkuvaz yeiliydi, salar kzl kestane, dileri bembeyaz
ve kusursuzdu. Taita'y perken, soluu bahedeki iekler kadar gzel
kokuyordu. "Ho geldiniz," dedi Tansid. "Sizi bekliyorduk. Kashyap ve Samana
altndaki kk bir pavyona srklediler. Ta zeminde kat kat hal ile ipek
minderler vard ve hl slak olarak Meren'i minderlerin zerine yatrdlar.
"imdi tanraya tapnacaz," dedi Wu Lu, Meren'e.
"Bunu nasl yapacaz?"
Astrata, "Korkma. Biz sana gstereceiz," diye teminat verdi. pek-si
bedenini Meren'in arkasna yaptrp arkadan kulaklarn, ensesini pmeye
balamt. Ilk gbei Meren'in kalasna deiyordu. Ellerini uzatp ayn anda
Meren'i dudaklanndan pmekte olan ve kollaryla bacaklarn ona dolayan Wu Lu'yu
okamaya balad. ki kz ak sanatnda kusursuz bir beceriye sahiptiler. Bir
sre sonra birbirine kant ve alt kollu, alt bacakl ve azl tek bir
yaratk gibi ortak bir orgazma ulatlar.
Meren gibi Taita da erken kalkmt. Her ne kadar o uzun yolculukta
sarslm olsa da, birka saatlik uyku, bedenini ve ruhunu toparlamasna
yetmiti. Uyku minderinde dorulup oturdu ve afan ilk klar odaya
dolduunda yalnz olmadn fark etti.
Tansid yanma diz kp ona glmsedi. "Gzel sabahlar Byc. Sana yiyecek
ve iecek getirdim. Gcn toplaynca Kashyap ve Samana seninle tanmak
istiyor."
"Onlar kim?"
"Kashyap saygdeer barahibimiz, Samana da saygdeer anamz, 'ipk senin
gibi onlar da sekin byclerdir."
13
Wilbur Smith
Samana tapmak bahelerindeki bir ardakta Taita'y bekliyordu. Ya belli
olmayan, ho bir kadnd ve portakal rengi bir cppe giymiti. Gr salarnn
kulak arkasna gelen ksmlarnda gmi kanatlar vard ve gzlerinde sonsuz bir
bilgelik okunuyordu. Taita'ya sarldktan sonra onu mermer bankta yanna
oturmaya davet etti. Yolculuklarnn nasl getiini sordu ve bir sre sohbet
ettikten sonra, "Barahip Kashyap'la tanmak iin geldiinize ok sevindik,"
dedi. "Bizimle fazla kalmayacak artk. Sizi buraya aran oydu."
"Buraya davet edildiimi biliyordum ama kimin ettiini bilmiyordum." Taita
ban sallad. "Beni niye buraya getirtti?"
Samana, "Size kendisi anlatacak," dedi. "Artk onun yanma gidelim." Ayaa
kalkp Taita'nn elini tuttu. Tansid'i orada braktlar. Samana, Taita'y birok
geitten ve dehlizden geirdikten sonra hi bitmeyecekmi gibi grnen bir dner
merdivenden kmaya baladlar. Sonunda en yksek kulenin tepesindeki kk,
yuvarlak odaya ulatlar. Odadan epeevre kuzeydeki karl dalarn yamacna
kadar uzanan ormanlar grnyordu. Tam ortada yastklarla desteklenmi yumuak
bir ilte vard ve zerinde bir adam oturmaktayd.
"Onun nne gein," diye fsldad Samana. "Neredeyse tamamen sardr ve
konuurken dudaklarnz grmesi gerekir." Taita, onun dediini yapt ve bir
sre Kashyap'la sessizce birbirlerine baktlar.
Kashyap ok yalyd. Gzleri donmu, ferleri kamt ve aznda di
kalmamt. Derisi eski bir parmen gibi kuru ve kr krt. Sa, sakal ve
kalar da donuk, cam gibi saydamd. Elleri ve ba kontrol edemedii
sarsntlarla sallanyordu.
Taita, "Neden beni grmek istediniz Byc?" diye sordu.
"nk sen akllsn." Kashyap'n sesi fsltdan farkszd.
"Beni nereden tanyordunuz?"
"zel gcn ve varlnla havada uzaktan bile alglanan bir hareket
yaratyorsun," diye aklad Kashyap.
14
11. Yazt
"Benden ne istiyorsunuz?"
"Hibir ey ve her ey, hatta belki de hayatn."
"Aklayn."
"Heyhat! ok ge kaldm. lmn kara kaplan yaklayor bana. Gne batmadan
gitmi olacam."
11. Yazt
"yleyse onu sein," deti Taita. Samana ban sallad ve Tansid'e elini
uzatt. ki kadn birbirlerine sarldlar ve sonra dnp Taita'ya baktlar.
"Siz de kendi yardmcnz semelisiniz," dedi Samana.
"Ne yapmas gerektiini syleyin."
"Gl ve dayankl bir adam olmal, size kar efkat duymal. Ona
gvenmeniz gerekir."
(
Taita hi duraksamad. J'Meren!"
Samana, "Elbette/' diye ona katld, "i
afakta, drd birlikte yabanl ormandan geen yolu takip ederek dalarn
yamalarna trmandlar ve bambu ormanna kadar ilerlediler. Samana sallanan bir
sr sar renkli dal inceledikten sonra olgun bir tanesini seti ve Meren
daldan esnek bir para kesti. Kestii dal tapmaa kadar tad.
Samana ve Tansid getirdikleri bambu dalndan zenle uzun kymklar
topladlar. Onlar insan sandan ince ama en iyi bronzdan bile keskin ve salam
bir hale getirene kadar cilaladlar.
Tapman huzurlu havasna bir gerilim ve beklenti hkim olmutu. Kahkahalar
ve apsara'lann en ruhlan yatmt. Tansid ne zaman Taita'ya baksa, gzlerinde
huu ile kark acmaya benzer bir ifade oluyordu. Samana ise bekleme
gnlerinin ounu onunla birlikte, onu nlerindeki etin snava hazrlayarak
geirmekteydi. Pek ok konuyu tarttlar ve Samana hep Kashyap'n sesime
bilgelii ile konutu.
Bir ara Taita, kendisini uzun sre megul eden bir konuyu at: "Senin de
bir Uzun Yaayan olduunun farkndaym Samana."
"Tpk senin gibi Taita."
"Peki nasl oluyor da birkamz insanln geri kalanna gre ok daha uzun
yayoruz. Bu tabiata aykr."
19
Wilbur Smith
"Beni ve Barahip Kashyap gibileri dnrsen, belki yaam eklimize,
yediklerimize, itiklerimize, dncelerimize ve inanlarmza baldr bu. Ya
da belki bir amacmz, devam etmek iin bizleri yneten bir hedefimiz, bir
nedenimiz olduu iindir."
"Ya ben? Seninle ve barahiple kyaslandmda delikanl saylsam bile, ou
insandan uzun yaam durumdaym," dedi Taita.
Samana glmsedi. "Sen de iyicil bir akla sahipsin. Bu zamana kadar akln
bedeninin gszlne galip gelmi, ama sonunda hepimiz lmek zorundayz, tpk
Kashyap gibi."
"lk soruma cevap verdin, ama bir tane daha var. Beni kim semi?" diye
sordu Taita, ama sorusunun cevapsz kalmaya mahkm olduunu biliyordu.
Samana tatl, esrarengiz bir tebessmle ona bakt ve uzanp bir parman
Taita'nn dudaklarna dedirdi. "Seildin," diye fsldad. "Bu kadaryla
yetin." Taita, onun bilgisinin snrlarna geldiini biliyordu: Samana ancak
buraya kadar gidebilirdi.
Gnn geri kalannda ve gecenin yans boyunca, o zamana kadar aralarnda
yaananlar zerine birlikte dnmeye baladlar. Sonra Samana, Taita'yi kendi
yatak odasna gtrd ve afak skene dek, bir annenin ocuuna sarlp uyumas
gibi birbirlerine sarlarak uyudular. Kalkp birlikte ykandlar ve sonra
Samana, Taita'y bahelerin bir kesinde gizlenmi antik bir ta binaya
gtrd, Taita bu ksm daha nce grmemiti. Tansid onlardan nce gelmiti.
Yapnn merkezindeki byk odada, tam ortada duran mermer masann banda bir
eylerle urayordu. Taita ile Samana ieri girince ban kaldrp onlara
bakt. "Son ineleri hazrlyordum," diye aklama yapt, "Ama ba baa kalmak
isterseniz kabilirim."
Samana, "Kal sevgili Tansid," dedi. "Senin varln bizi rahatsz etmez."
Sonra Taita'nn elinden tutup odada gezdirdi. "Bu bina balang dnemlerindeki
ilk barahipler tarafndan tasarlanmt. lerini yapabil20
11. Yazt
mek iin bol a ihtiyalar vard." Duvarlann st ksmlarndaki byk, ak
pencereleri gsterdi. "Bu mermer masada en az elli kuak boyunca barahipler
Gz' ama eylemini gerekletirdi. Hepsi birer limdi, yani bizim tanmmza
gre baka insanlarn ve hayvanlarn auralann grebilme yetisine sahipti."
Duvarlara oyulmu yazlan iaret etti. "Yzyllar ve bin yl ncesine kadar
uzananlarn kaytlan. Aramzda hibir ey gizli kalmamal. Sana hibir aslsz
gvence vermeyeceim... seni aldatmaya kalksam daha ilk kelimemi edemeden bunu
anlarsn. O yzden unu da sylemeliyim, Kashyap'n vesayeti altnda, baarl
olana kadar drt kez Gz ama giriimim olmutu."
En son kaytlar gsterdi. "Burada kayd tutulmu giriimlerimi
grebilirsin. Belki balangta beceri ve ustalm yoktu. Belki hastalarm
kendi yollarnda yeterince ilerlememilerdi. Bir tanesinde sonu hi iyi olmad.
Seni uyaryorum Taita, riskler ok byk." Samana bir sre derin dncelere
dalp sessiz kald. Sonra devam etti. "Benden nce de baan-sz olanlar olmutu.
Bak burada!" Taita'y duvarn sonunda, anm, yosun kapl yazlann bulunduu
yere gtrd. "Bunlar o kadar eski ki, zmek neredeyse imknsz, ama sana ne
yazdn syleyebilirim. Yaklak iki bin yl nce bu tapnaa bir kadn
gelmiti. Bir zamanlar Ege Denizi kylannda Truva denen byk bir kentte
yaayan halktan geride kalanlardan biriydi. Orada, Apollo'nun Yksek
Rahibeleri'ndendi. O da senin gibi Uzun Yaayanlardand. Yamalarla, ykmlarla
geen yzyllar boyunca yeryzn gezmi, bilgelik kazanm, pek ok ey
renmiti. O srada tapnamzn barahibi, Kurma adnda biriydi. Yabanc
kadn, onu kendisinin de Doru'nun rneklerinden olduuna ikna etmiti. Bylece
Gz'n amas iin kandrmt. Bu, Kurma'y artan ve gururlandran bir
baaryd. Ancak kadn tapnaktan ayrldktan ok sonra, Kurma phelere ve
korkulara kapld. Onun bir sahtekr, bir hrsz, soldaki yolu semi bir stat,
Yalan'n gzdelerinden biri olduunu anlamasn salayan
21
Wilbur Smith
korkun eyler olmutu. Kadn bysn gerekten seilmi birini ldrmek iin
kullanmt. ldrlen kadnn kimliine brnm ve onu kandrmak iin kendi
asl doasn bu ekilde maskelemiti."
"Sonra bu yarata ne oldu?"
"Tanra Saraswati'nin barahipleri kuaklar boyunca onun izini srmeye
altlar. Fakat kadn kendini gizledi ve ortadan kayboldu. Belki artk
lmtr. Umabileceimiz en iyi sonu bu."
"Ad neydi?" diye sordu Taita.
"Burada! Kaytl." Samana parmak ularyla yazlara dokundu. "O kendine Eos
diyordu, gne tanrsnn kz kardeine atfen. Artk bunun gerek ad olmadn
biliyorum. Ama ruhani iareti kedi penesi eklindeydi. te burada."
"Baka ka kii baarsz oldu?" Taita karanlk nsezilerinden "kurtulmaya
alyordu.
"Epeyce."
"Bana kendi deneyimlerinden sz etsene."
Samana bir an dndkten sonra, "Halen raklk ettiim dnemden
hatrladm biri var," dedi. "Ad Wotad'di. Teni kutsal mavi dvmelerle
kaplyd. Buraya, Souk Deniz'in karsndaki kuzey lkelerinden getirilmiti.
Fiziki bakmdan gl bir adamd, ama bambu inelerin altnda ld. O byk gc
bile, al srasnda oluan baskya dayanamad. Beyni patlayp paralara
ayrld ve burnundan, kulaklarndan kan fkrd." Samana iini ekti. "Korkun
ama hzl bir lmd. Belki de Wotad ondan ncekilerden anslyd. Gz,
kuyruundan yakalanm zehirli bir ylan gibi kendi sahibine de saldrabilir.
Yaratt baz korkun eyler fazlasyla gl ve dayanlmaz olur."
Gnn geri kalann onlar sessiz geirirken, Tansid ta masann banda son
bambu ineleri cilalamakla ve ameliyat aletlerini hazrlamakla megul oldu.
22
11. Yazt
bir kesinlikle uygulanmas gerekti. Her ne kadar dtan sakin grnse de,
Samana'nn lekesiz teninde hafif bir ter tabakas olumu ve gzleri kslmt.
Gerildi ve son atlm gerekletirdi. Taita'dan bir tepki gelmedi. Samana
hedefi kl pay ile kardn biliyordu. neyi bir para geri ekti, duruunu
dzeltti sonra ayn derinlie kadar tekrar itti, ama bu sefer birazck daha
yukarya nian almt.
Taita rperdi ve hafife iini ekti. Sonra sanki kaytsz kalm gibi
gevedi. Meren bunu beklemesi iin uyarlmt ve o sevdii gm ban ileri
doru frlamamas iin bir eliyle Taita'mn enesini skca tuttu. Samana ineyi
yine ayn itina ile geri ekti. Gzn arkasndaki astarda oluan delii
incelemek iin ne eildi. Hi kan grnmyordu. Minik yara, gznn nnde
annda kapan vermiti.
Samana onaylarcasna mrldand. Sonra ka kullanarak sallanan gzyuvann
yerine brakt. Taita'mn gzkapaklar hzla krparak gzyu-vannn iyice
yerlemesini salad. Samana, Tansid'in iyiletirici karma batrp masaya
serdii keten bandaj alp Taita'mn her iki gzn kapatacak ekilde sard ve
skca dmledi.
"Meren, duyulan yerine gelmeden, btn hznla onu odasna gtr."
Meren, Taita'y uyuyan bir ocukmu gibi kucaklad ve ban gl gsne
yaslad. Koarak tapnaa dnd ve onu odasna tad. Samana ve Tansid de
arkalarndan geliyorlard. ki kadn tapnaa varnca, Tansid snsn, diye bir
aydanlk brakt ocaa gitti. Bitki zlerini bir tasa doldurup Samana'ya
getirdi.
"Bunu bana dik!" diye emreden Samana, kseyi Taita'mn dudaklarna gtrp
svy azndan dkmeye balad, yutmasna yardm etmek in de boynuna masaj
yapyordu. Btn kseyi bitirmesini salad.
Fazla beklemeleri gerekmedi. Taita kasld ve elini gzndeki baa uzatt.
Eli felliymi gibi titriyordu. enesi takrdad ve dilerini kenetle25
Wilbur Smith
di. enesindeki kas kabarnca, Meren, onun dilini srm olabileceini
dnerek dehete dt. Baparmaklaryla Byc'nn azn ayrmaya alrken,
aniden Taita'nn az kendiliinden ardna kadar ald ve bir feryat koptu,
bedenindeki tm kaslar tahta gibi sertlemiti. Arka arkaya gelen spazmlarla
sarslyordu. Dehetle haykryor, aresizce inliyor, sonra manik kahkahalara
bouluyordu. Yine aniden, sanki kalbi krlm gibi alamaya balyordu. Sonra
yine baryor ve srt, kafas topuklanna dee-cekmiesine bklyordu.
eytani bir gle kvranan bu yal bedeni Meren bile zapt edemez olmutu.
"Onu kim ele geirdi?" diye yalvard Samana'ya. "Kendini ldrmeden buna bir
son verin."
" Gz' sonuna kadar ald. Henz onu kontrol etmeyi bilmiyor. O kadar
kt grntlere tank oluyor ki, normal bir insan ldrp akln yitirebilir.
u an btn insanln aclarna dayanyor." Taita'ya biraz daha ac iksir
iirmeye alan Samana da nefes nefese kalmt. Taita azndaki svy tavana
doru pskrtt.
"Kuzeyli Wotad'i ldren bu cinnetti," dedi Samana, Tansid'e. "Grntler
beynini iirdi ve sonunda beyni dayanamayp paraland." Gzlerindeki bandaj
paralamasn diye Taita'nn ellerini tutuyordu. "Byc, her bir dulun ve ilk
doan ocuunun lmne tanklk eden her cesur annenin duyduu acy tadyor.
Sakatlanan, ikence gren veya hastalktan kvranan her kadn ve erkein
aclann paylayor. Her tirann zalimlii ile, Yalan'n her ktl ile ruhu
azap ekiyor. Yama alevlerinde yanyor ve maluplarla birlikte binlerce sava
alannda lyor. Gelip gemi tm kayp ruhlarn aresizliini hissediyor.
Cehennemin derinliklerine bakyor."
"Bu onu ldrecek!" Meren de neredeyse Taita kadar youn aclar iindeydi.
" Gz'n kontrol etmeyi renemezse evet, bu yzden lebilir. Tut onu,
kendine zarar vermesine izin verme." Taita'nn ba iki yana yle iddetli
savruluyordu ki, kafasn baucundaki ta duvara arpmaktayd.
26
//. Yazt
Samana yksek, tiz bir sesle ilahi sylemeye balad, bu kendi sesi deildi
ve syledii dili Meren daha nce hi duymamt. Ama ilahi sylemenin de fazla
bir etkisi olmad.
Meren, Taita'nn ban kollarna ald. Samana ve Tansid de iki yanna geip
bedenleriyle destek yaparak onun vahi rpnlarla kendine zarar vermesini
nlemeye altlar. Tansid parfm kokulu soluunu azna doru fledi. "Taita!"
diye seslendi. "Geri gel! Bize dn!"
Samana ona, "Seni duyamaz," dedi. Sonra Taita'ya iyice sokulup avularyla
Taita'nn sa kulan, Doru'nun kulan kapad. Farkl bir dilden mrl mrl
bir eyler sylemeye balad. Meren anlamn karama-sa da o sesleri tanmt;
Taita baka byclerle grrken kullanrd bu dili. Bu onlarn gizli diliydi
ve Tenmass derlerdi. Taita biraz yatm ve Sa-mana'y dinliyormu gibi ban
yana emiti. Samana'nn sesi biraz daha ksld ama daha telal da bir hal
ald. Taita bir cevap mrldand. Meren, Samana'nn ona talimatlar verdiini,
Gz'n kapamasna, ykc ses ve grntleri szp yaadklarn anlamasna ve
onu hrpalayan duygulardan uzaklamasna yardm ettiini fark etti.
Btn gn ve uzun sren gece boyunca hibiri Taita'nn yanndan ayrlmad.
afakta Meren bitap dt ve uyuyakald. ki kadn, onu uyandrmaya almadlar
ve uyusun diye braktlar. Bedeni, mcadeleden ve zorlu fiziksel deneyim
yznden harap olmutu; onlann ruhsal direncine sahip deildi. Onlann yannda
henz ocuk saylrd.
Samana ve Tansid, Taita'nn yanndan ayrlmadlar. Taita da ara sra uykuya
dalar gibi oluyordu. O anlarn dnda huzursuzdu, cinnetin snrnda gidip
geliyordu. Gzbann ardnda gerekle fanteziyi ayrt edemiyor gibiydi. Bir
keresinde doruldu ve korkun bir gle Tansid'e sarld. "Lostris!" diye
haykrd. "Sz verdiin gibi dndn. Ah, Isis ve Horus, sizi bekliyordum. Bu
uzun yllar boyunca hasretinizi ektim. Beni bir daha brakmayn."
27
Wilbur Smith
Tansid, onun bu hezeyanndan korkmad. Uzun gm rengi salarn okad.
"Taita, kendini zmemelisin. Bana ihtiyacn olduu srece seni brakmayacam."
Taita bir kez daha yatana dek onu, gsne bastrd bir ocuk gibi efkatle
tuttu. Sonra merakla Samana'ya bakt. "Lostris?"
"Bir zamanlar Msr kraliesiydi," diye aklad Samana. Kendi Gz'n ve
Kashyap'n bilgilerini kullanarak Taita'nn zihnindeki anlarn derinliklerine
ulaabiliyordu. Onun Lostris'e duyduu ebedi ak, Samana'ya kendi akym gibi
net bir ekilde grnyordu.
"Onu ocukken Taita yetitirmiti. ok gzeldi. Ruhlar bir btnd ama asla
bir araya gelemediler. Sakat braklan bedeni yznden erkeklik gc yoktu, bir
dost ve koruyucu olmaktan teye geemedi. Yine de onu hayat boyunca sevdi,
ldkten sonra da sevmeye devam etti. Lostris de onu seviyordu. Kollarnda
lrken son sz, 'Bu dnyada sadece iki erkei sevdim,' oldu. 'Ve sen onlardan
biriydin. Belki sonraki hayatta tanrlar akmza daha iyi davranrlar.'"
Samana'nn sesi giderek ksld ve iki kadnn gzlerinde yalar belirdi.
Bunun ardndan gelen sessizlii Tansid bozdu. "Bana hepsini anlat-sana
Samana. Bu dnyada gerek aktan daha gzel bir ey yok."
"Lostris ldkten sonra," dedi Samana, Byc'nn ban okayarak, 'Taita,
onu mumyalatt. Sonra lahdine yatrd ve sandan bir bukle kesip altn bir
madalyona kapatt." Eilip Taita'nn boynundaki altn zincirin ucuna asl
muskaya dokundu. "Grdn m? Bunu bugne dek hi karmad. Hl onun kendisine
dnmesini bekliyor."
Tansid alamaya balad. Samana da onun kederini paylayordu ama bunu
gzyalaryla ykayp atmak onun elinde deildi. Ustalk Yolla-n'nda o kadar
uzun sredir geziniyordu ki, baz insani zayflklarla rahatlama yeteneini
yitirmiti. Keder de neenin dier yzyd. Ac ekmek insan olmak demekti.
Tansid hl alayabiliyordu.
28
11. Yazt
Asil bir ruha ve yi Akl'a sahipti. Taita bir gn onun da Sama-na'nm bambu
inelerine maruz kalp kalmayacan merak etti. Kz pt ve Tansid'in auras
heyecan yznden biraz daha parlad. Birbirlerini tandklar o ksack sre
iinde pek ok ruhani deneyi paylamlard. Tan-sid onu seviyordu.
Dudaklar ayrlnca, Taita, "Bahtn ak olsun," diye fsldad.
"Yreim seninkinin de ak olacan sylyor Byc," diye yumuak bir
sesl cevap verdi Tansid. "Ama baz eyler mmkn deildir."
Taita, Meren'e dnd. "Hazr msn?"
"Hazrm Byc," dedi Meren. "Yolu gster arkandan geleyim."
Yeniden admlarn ap yola koyuldular. Zirvelerinde ebedi rzgrlar
oynaan dalara trmandlar, sonra dalk anayola ulatlar ve batya doru o
yolu izlediler. Meren her bir kvrm, her yksek geidi, her tehlikeli s
geidi hatrlad iin, yol aramakla vakit kaybetmediler ve hzla ilerlediler.
Vahi atlarn byk srler halinde doland, esintili Ecbatana Dzlkleri'ne
vardlar.
galci Hiksos'larla birlikte Msr'a ilk gelilerinden beri Taita bu sylu
hayvanlara kar bir yaknlk hissediyordu. Onlar dmann elinden al,P Firavun
Mamose'nin ordusu iin tasarlad iki tekerlekli sava aralarna komutu. Bu
hizmetinden tr, Firavun, ona, "On Bin Araba31
Wilbur Smith
nn Efendisi," unvann bahsetmiti. Taita'nn at ak ok uzun zaman ncesine
dayanyordu.
Yksek dalarda geirdikleri yolculuun zorluklarndan sonra, yei) dzlkte
atlarn arasnda biraz dinlenmek iin mola verdiler. Sry takip ederek ssz
bir yere vardlar, gz alabildiine uzanan vadide su kaynaklar ve tatl su
gletleri bulunuyordu. Hi durmadan esen sert rzgrlar bu snaa ulamyordu
ve Taita gzel bir pnarn banda kamp kurdu. Me-ren bitki saplanndan bir
kulbe yapt ve kurumu hayvan gbrelerini yakt olarak kullandlar. Gletlerde
balklar ve birok su faresi vard. Taita nemli topraktan yenebilecek mantar ve
kkler bulurken, Meren de suya tuzaklar kurdu. Taita, kulbelerinin evresinde,
atlann sokulmaya cesaret edemeyecei kadar yakn yerlere Saraswati Tapna'ndan
getirmi olduu tohumlan ekti ve gayet iyi mahsul ald. Gzelce yiyip itiler,
dinlendiler ve yolculuklannn geri kalan zorlu ksm iin g topladlar.
Atlar onlann su kaynaklanndaki varlna alt ve ksa bir sre sonra
yelelerini savurup hzla uzaklamadan, Taita'nn birka adm telerine kadar
gelmesine izin verdiler. Taita her hayvann aurasn yeni edindii Gz ile
inceliyordu.
Her ne kadar hayvanlar evreleyen auralar insanlarnki kadar youn olmasa
da, gl ve salkl olanlar, cesur ve enerjik olanlan ayrt edebiliyordu.
Ayrca, mizalarn ve tavrlann da belirleyebilmekteydi. Dik bal ve ele
avuca smaz olanlarla, iyi huylu ve sz dinler olanlar seebiliyordu.
Bahesindeki ekinlerin olgunlat haftalarda be hayvanla geici bir iliki
kurdu, hepsi de zeki, gl ve sz dinlemeye eilimliydi. tanesi ayaklannn
dibinde taylaryla dolaan ksraklard, dier ikisi ise aygrlarla flrt eden,
ama tekmeleriyle, dileriyle onlarn daha ileri gitmelerini engelleyen gen
diilerdi.
Bu kk sr de Taita'ya dknd. Geceleri, Meren'in baheyi onlardan
korumak iin yapt itin yaknnda uyuyorlard ve bu durum Meren'i
endielendiriyordu: "Kadnlar tanrm ve bu fesat diilere hi g32
11. Yazt
yenmiyorum. Cesaret topluyorlar. Bir sabah uyandmzda bir de bakacaz ki
bahe filan kalmam." Zamannn ounu iti salamlatrmakla ve nnde nbet
tutmakla geiriyordu.
Taita ilk mahsul olan bir uval tatl fasulyeyi topladnda dehete dt:
fasulyeleri tencereye koyacana alp itin dier tarafna, srnn merakla onu
seyrettii bir noktaya gtrmt. Kendisine setii gen dii, duman grisi
benekleri olan krem rengi bir hayvand. At, onun eskisine gre biraz daha fazla
yaklamasna izin verdi, kulaklarn dikmi syledii tatl szleri dinliyordu.
Sonunda dayanma snrna geldi: hayvan kafasn kaldrp drtnala uzaklat.
Taita durup arkasndan seslendi: "Sana hediye getirdim sevgilim. Tatl bir kza
tatl yiyecekler." Hayvan bunlar duyunca durdu. Taita, ona bir avu fasulye
uzatt. At ban evirip omzunun stnden ona bakt. Gzleri, gzkapaklannm
pembe kenarlan meydana kacak kadar yana evrilmiti, sonra fasulyelerin
kokusunu ald ve burun delikleri ald.
"Evet gzel yaratk, kokla onlan. Beni nasl reddedebilirsin?" Hayvan burun
deliklerinden hava verdi ve kararsz bir ekilde ban sallad.
"Pekl. Sen istemiyorsan Meren onlar tenceresine atabilir." Taita ite
doru dnd ama elini hl uzatyordu. Birbirlerini dikkatle szdler. Gen
ksrak, ona doru bir adm att ve tekrar durdu. Taita elini kaldrp azna bir
fasulye koydu ve azn kapatmadan inedi. "Ne kadar tatl olduunu sana
anlatamam," dedi ve hayvan sonunda inadndan vazgeti. Ta-ita'nn yanna geldi
ve avucundaki fasulyeleri zarif bir hareketle ald. Burnu kadife gibiydi ve
nefesi taze imen kokuyordu. Taita, "Sana ne ad vereceiz?" diye sordu.
"Gzelliine uygun bir isim olmal. Ah! Gayet uygun bir ey geldi aklma. Duman
Yeli."
Sonraki haftalarda Taita ve Meren ekinleri bitiler. Sonra olgunlam
fasulyeleri ayrdlar ve su san derisinden yaptklar torbalara doldurdular.
Bitki ksmlann gne ve rzgrla kurutup demetler halinde baladlar. Atlar da
balarn itten uzatp Taita'nn verdii fasulye saplarn yiyorlard. O akam
Taita, Duman Yeli'ne bir avu dolusu fasulye ver33
F:3
Wilbur Smith
di ve bir eliyle boynunu okayp, parmaklaryla yelesini tararken, kulana da
yattrc szler fsldad. Sonra, hi acele etmeden tuniinin eteklerini
kaldrp sska bacan atn srtna att ve hayvann stne oturdu. At hayretle
donup kalmt, ban evirmi kocaman, parlak gzleriyle ona bakyordu. Taita
brn topuklaynca ksrak yrmeye balad, Meren de hem eliyle gelgel
yapyor, hem de keyifle alk tutuyordu.
Tatl su kaynaklarnn arasndaki kamp terk ederken Taita, Duman Yeli'ne
binmi, Meren de daha yal ksraklardan birini almt. Eyalarn da
yedekledikleri atlara yklemilerdi.
Bu ekilde yurtlarna ok daha abuk vardlar. Ama Gallala'ya geldiklerinde,
ilk yola klarndan bu yana tam yedi yl gemiti. Geri dndkleri anlalr
anlalmaz kentte byk bir sevin yaand. Kentliler onlarn uzun zaman nce
ldn sanyordu. Kentteki btn erkekler, ailelerini alp eski ykk
tapnaktaki evlerine ziyarete geldi, sayglarn sunmak zere kk armaanlar
getirdi. Onlar uzaktayken ocuklarn ou bymt ve kimisinin kendi bebekleri
olmutu. Taita btn minikleri sevdi ve hepsini kutsad.
1
Dnleriyle ilgili havadisler, kervanclar sayesinde btn Msr'a yayld.
Ksa bir sre sonra Firavun Nefer Seti ve Kralie Mintaka, Teb'de-ki saraydan
ulaklar yolladlar. Gnderilen haberde fazla i ac bir ey yoktu; Taita
krall kuatan tehlikeleri ilk kez duyuyordu. Firavun, "Bilge kii, mmkn
olan en ksa zamanda buraya gel, sana ihtiyacmz var," diye buyurmutu.
Taita'nn yant. "sis'in yeni ay knca geleceim," oldu. Keyfi bir
itaatsizlik yapmyordu: sadece, firavununa danmanlk yapacak ruhi olgunlua
henz ulamadn biliyordu. Kralln bandaki ktlklerin, saygdeer
Samana'nn onu uyard daha byk ktlklerin habercisi olduunu hissediyordu.
Gz'n gcne sahip olmasna karn, henz Yalan'n gleriyle karlaacak
durumda deildi. alp, alametleri dnmesi ve ruhani kaynaklarn elde
etmesi gerekiyordu. Ayrca, Galla34
11. Yazt
la'da geleceini igdsel olarak bildii rehberliin gelmesini de beklemek
zorundayd.
Ama pek ok kargaa ve sapma oluyordu. ok ksa bir sre sonra kapsna
yabanclar gelmeye balad, iyilik dileyen haclar, ricaclar, salk peinde
koan hastalar ve sakatlar yakasn brakmaz oldu. Krallarn temsilcileri zengin
armaanlar getirip kehanet ve ilahi klavuzluk istedi. Taita hepsinin aurasn
hevesle inceliyor, ilerinden birinin bekledii haberci olmasn umuyordu.
Tekrar tekrar hayal krklklar yaad ve adamlar hediyeleri ile birlikte geri
evirdi.
Meren, "Kk bir ondal ahkoysak ya, Byc," diye yalvard. "Her ne
kadar kutsal bir kii haline gelmi olsan da yemek yemen lazm, stelik tuniin
de paavraya dnd. Benim de yeni bir yaya ihtiyacm var."
Msr' geip Sagafa'nn yaln kayalklarn aarak Kzldeniz'e ulaan
kervanlar, onlara Msr Ana'dan dzenli olarak haber ulatryordu.
35
Arada srada, bir ziyaretinin aurasndaki btnl grnce
heyecanlanyordu. Bunlar, bycler arasndaki nn duyarak gelen, bilgelik ve
bilgi peinde olan kimselerdi. Fakat, ondan almaya geliyorlard; hibiri onun
sahip olduu glere sahip deildi ve karlk olarak verecekleri bir eyleri
yoktu. Yine de, Taita onlarn sylediklerini dikkatle dinledi, szlerini tartt
ve deerlendirdi. Hibirinin bir nemi yoktu, ama bazen tesadfen sylenen bir
ey veya hatal bir gr, zihninde yeni bir yol ayordu. Onlarn hatalar
sayesinde, doru ve geerli bir sonuca ulayordu. Samana ile Kashyap'n
uyanlarm aklndan hi karmyordu: karlaaca bir atmadan kurtulabilmek
iin btn gcn, akln ve hnerini kullanmak zorunda kalacakt.
Wilbur Smith
Yine bir kervan geldiinde, Taita, Meren'i kervan bayla konumaya yollad;
onun saygdeer Byc Taita'nm gvenilir adam olduunu bilen btn kervanclar
Meren'e hrmet ediyordu. Meren o akam kentten dnd ve, "Tccar Obed Tindali,
yce Tanr Horus'a ettiiniz dualarda kendisini de hatrlaman diliyor," dedi.
"Etiyopya'nn uzak kelerinden gelen en deerli kahve ekirdeklerini gnderdi
armaan olarak, ama, maalesef iyi haberleri yoktu Byc."
Yal adam gzlerinde beliren korkuyu gizlemek iin yere bakt. imdiye
kadar aldklarndan daha kt haber ne olabilirdi? Ban kaldrd ve kesin bir
ifadeyle, "Beni korumaya alma sakn Meren," dedi. "Hibir eyi gzleme. Nil
takn m balam?"
"Henz deil," diye cevap verdi Meren, yumuak ve zntl bir sesle. "Yedi
yldr tufan yaanmam."
Taita'nm sert tavr yumuad. Sular ykselmez ve gneyden getirdikleri
zengin, verimli alvyon topraklar olmazsa, Msr ktlk, salgn ve lme mahkm
olurdu.
Meren, "Byc, bu bana derin bir ac veriyor ama yine de daha kts var,"
diye mrldand. "Nil'de kalan bir avu su da kana dnm."
Taita baklarm ona dikti. "Kana m?" dedi. "Anlamyorum."
"Byc, nehrin en kk gletleri bile koyu krmz olmu ve kadavralarn
phtlam kanlan gibi kokumu," dedi Meren. "Ne insanlar ne de hayvanlar
iemiyormu o sulardan. Atlar, koyun ve kei srleri bile susuzluktan
knlyormu. Nehir kylan onlarn sska cesetleriyle dolmu."
Taita, "Veba ve ac! Dnya var olduundan beri byle bir ey hi grlmedi,"
diye fsldad.
"Sadece veba da deil Byc," diye devam etti Meren kararl bir ekilde.
"Nil'in kanl birikintilerinden kocaman, kpek kadar hzl koan, dikenli
kurbaalar tremi. ren bedenlerini kaplayan siillerden zehir szyormu.
l hayvanlarn lelerini yiyorlarm. Ama bu kadar da deil36
11. Yazt
Yce Horus affetsin, insanlar diyor ki, bu canavarlar ocuklara veya kendini
savunamayacak durumda olan herkese saldracakm. Onlar daha kvranp
haykrrken, canl canl yutacaklarm." Meren duraksad ve defin bir nefes
ald. "Dnyamza ne oluyor? stmze ken bu lmcl lanet nedir Byc?"
Birlikte geirdikleri onlarca ylda, gasplara, sahte firavunlara kar
yaplan byk savalarda, Nefer Seti'nin hem Yukan hem Aa Msr'n tacn
elde etmesi srasnda Meren hep Taita'nn yannda olmutu. O, Taita'nn doamayacak evlat edinilmi oluydu. Hayr, Meren bir ouldan da teydi: yal
adama duyduu sevgi kan bandan stnd. imdi Taita, kendi zntsnden ok
onun zntsn hissediyordu.
"Sevdiimiz lkenin, sevdiimiz insanlarn, sevdiimiz kraln bana neden
geliyor bunlar?" diye Meren zntyle sordu.
Taita ban sallad ve uzunca bir sre sessiz kald. Sonra uzanp Me-ren'in
koluna dokundu. "Tanrlar kzgn," dedi.
"Niin?" diye srar etti Meren. Bu gl sava ve sadk dost, adeta
ocuka batl korkulara kaplmt. "Suumuz ne?"
"Msr'a dndmzden beri bu sorunun cevabn bulmaya alyorum.
Kurbanlar kestim ve bir iaret grebilmek iin gkyzn enine boyuna iskandil
ettim. Sanki eytani bir varlk her eyi rtyor."
"Byc, Firavun ve Msr iin bizim hepimiz iin cevab bulman gerek," dedi
Meren. "Ama baka nereye bakabilirsin ki?"
"Yaknda bunu bulacam Meren. Khinler byle kehanet etti. Beklenmedik bir
ulak... belki bir insan, belki bir cin, bir hayvan veya bir tan-n getirecek bu
cevab. Ama cevap mutlaka burada, Gallala'da gelecek."
"Ne zaman Byc? Zaten ok ge olmad m?"
"Belki de tam da bu gece."
37
Wilbur Smith
Taita tek bir kvrak hareketle ayaa kalkt. ok ileri yana ramen gen
bir erkek gibi hareket ediyordu. Onun yannda geirdii onca yldan sonra bile,
Taita'nn bu eviklii ve esneklii Meren'i hayrete drmekteydi. Taita terasn
kesindeki asasn ald ve yksek kuleye kan merdivenin dibinde ona dayanarak
yukar bakt. Kuleyi onun iin kyller ina etmiti. Gallala'daki her aile
inaatta almt. Kenti besleyen tatl su kaynan aan, onlar bylerinin
gzle grnmez sihriyle koruyan yal bycye duyduklan sevgi ve saygnn elle
tutulur bir iaretiydi bu.
Taita kulenin dndan spiral eklindeki merdiveni trmanmaya balad;
basamaklar dard ve trabzan olmad iin her an dlebilirdi. Taita ise
ayaklarna bile bakmadan da keisi gibi trmanyordu, asasnn ucu ta
basamaklarda hafife fkrdyordu o karken. Tepedeki sahanla ulanca,
yzn douya dnp ipekli seccadesine kt. Meren onun yanna gm bir ie
brakt ve kendisi de Taita'nn ona ihtiyac olduu takdirde, abucak gerekeni
yapabilecei kadar yakn, ama bycnn konsantrasyonunu bozmayacak kadar uzak
bir noktaya yerleti.
Taita ienin boynuzdan yaplm kapan ap zehir gibi ac svdan koca
bir yudum ald. Karnndan bedeninin tm kaslarna ve sinirlerine yaylan
scakl ve zihninin kristal gibi berraklatn hissederek svy yuttu.
Yavaa i geirdi ve ruhundaki Gz'n almasna izin verdi.
ki gece nce eski ay gece canavar tarafndan yutulmutu ve imdi gkyz
sadece yldzlara aitti. Taita onlarn kendi sralarna gre ortaya klarn
izledi, en parlak ve en gl olan ba ekiyordu. Ksa bir sre sonra,
gkyzn cennetlerin bereketiyle doldurup l gmi bir a bodular. Taita
btn hayat boyunca yldzlar incelemiti. Onlar hakknda bilinecek ne varsa
bildiini sanyordu, ama imdi, Gz' sayesinde, her birinin sonsuz dzen
iindeki nitelii ve pozisyonu ile insanlarla tan38
L Yazt
11. Yazt
Artk bir yldz deildi. Taita'nn onu gremedii birka saat iinde
ateten bir bulut eklinde dalmt ve yava yava yok oluyordu. Etrafn
karanlk, meum dumanlar sarm, Taita'nn bann stndeki cennetlerden gelen
alevlere brnmt.
Taita uzun gece boyunca bekledi ve izledi. Sakatlanm yldz bann
zerindeki pozisyonundan ayrlmad. Gne doarken hl oradayd ve ertesi gece
olduunda yine ayn ilahi yerinde durmaktayd. Geceler boyu, yol gsteren
tannsal gklerin sonlarna kadar uzanmas gereken gl bir fener gibi orada
asl kald. Etrafn kuatan tahrip bulutlan dnyor ve girdap oluturuyordu.
Merkezindeki alevler nce artm, sonra da snmt, sadece farkl bir yerde
titrek bir alev vard.
afakla birlikte kent halk eski tapnaa gelip stunlu salonda By-c'y
beklemeye balad. Taita kulesinden inince etrafna toplandlar, kentlerinin
zerine asl alevler iin bir aklama yapsn diye yalvardlar. "Oh yce
Byc, bu da baka bir felaketin habercisi mi? Msr zaten yeterince ac
ekmedi mi? Ltfen bu kt kehanetleri akla bize." Ama Taita'nn onlar
rahatlatacak bir aklamas yoktu. Yapt almalarn hibiri Lostris
Yldz'nn durumu gibi doa d bir eye hazrlamamt onu.
Yeni ay dolunay oldu ve , yanmakta olan yldzn rktc grntsn
yumuatt. Ay solunca, Lostris Yldz bir kez daha gklere hkim oldu, o kadar
parlak bir ekilde yanyordu ki, onun yannda tm dier yldzlar snk
kalmt. Sanki bu k tarafndan amlm gibi, gneyden kara bir ekirge
bulutu geldi ve Gallala'nn stne kt. ki gn orada kaldlar, tarlala-n
harap ettiler, geride ne bir buday tanesi ne de bir zeytin yapra
brakmadlar. Srlerin arlyla bel veren nar dallan sonunda knld. nc
gnn sabahnda bcekler muazzam, uultulu bir kme halinde havaland ve bat
ynnde Nil'e doru umaya balad, Nil'in tamamas yznden zaten alktan
knlan topraklarda biraz daha zarar ziyan yaratacaklard.
Msr lkesi sinmi ve halk midini kaybetmiti.
41
Wilbur Smith
Sonra Gallala'ya baka bir ziyareti geldi. Aslnda adam gece gelmiti ama
Lostris Yldz'nn alevleri o kadar parlakt ki, kervan daha epeyce uzakken
Meren onu Taita'ya gsterebilmiti.
"Bu yk hayvanlan uzak lkelerden," diye belirtti. Deve Msr kkenli
deildi ve hl ilgisini ekmeyecek kadar nadir bulunuyordu. "Kervan yolunu
izlemiyorlar ama lden geliyorlar. Btn bunlar ok garip. Onlara kar
temkinli olmalyz." Yabanc seyyahlar, sanki yolu gsteren biri varm gibi,
saa sola sapmadan doruca tapnaa geldiler. Deve srcleri hayvanlarn
ktrdler ve kamp kurmaya hazrlanan bir kervanda yaanan normal tela
balad.
Taita, "Yanlarna git," diye emretti. "Haklarnda ne renebiliyorsan
ren."
Meren gne ufuktan iyice kaybolana dek dnmedi. "Yirmi adam," dedi. "Hepsi
hizmetli ve uak. Bize ulamak iin aylardr yollarda olduklarn sylyorlar."
"Liderleri kim? Onun hakknda ne rendin?"
"Onu gzmle grmedim. Dinlenmeye ekilmiti. adr kampn tam ortasnda.
En gzel ynden yaplm. Adamlar ondan byk bir korku ve saygyla sz
ediyor."
"Ad neymi?"
"Bilmiyorum. Ondan sz ederken sadece Hitama diyorlar, bu da onlarn dilinde
'renmekte yce bir yere ulam' anlamna geliyor."
"Burada ne aryormu?"
"Seni, Byc. Senin iin gelmi. Kervanc ba seni adnla sordu."
Taita sadece biraz armt. "Ne yiyeceimiz var? Bu Hitama'y arlamamz
gerekir."
42
11. Yazt
"ekirgeler ve ktlk pek bir ey brakmad. Biraz ttslenmi balm ve
birka tane tuzlu rek yapacak kadar msrm var."
"Dn topladmz mantarlara ne oldu?"
"rm ve kokumular. Belki kyde bir eyJer bulabilirim."
"Yok, dostlarmz skntya sokma. Zaten hayatlar yeterince g. Elimizde
ne varsa onunla idare ederiz." Sonunda ziyaretilerinin cmertlii kurtard
onlar. Hitama akam yemeini paylamak zere gelmeyi kabul etti ama hediye
olarak Meren'le gzel, yal bir deve yollad. Belli ki insanlann ktlk
yznden neler ektiini biliyordu. Meren hayvan kesti ve bir budunu kzartt.
Etin kalan Hitama'nn hizmetkrlanna ve kyn byk bir ksmna yeterdi.
Taita, konuunu tapnan atsnda bekledi. Onun kim olduunu merak
etmiti. Unvanna baklacak olursa ya bir byc ya da belki bir bara-hipti.
Kendisine aklayacaklarnn byk bir nem tayacana inanyordu.
Acaba kehanetlerde sz edilen haberci o muydu? Taita bunca zaman beklemi
olduum kii o mu, diye merak etti ve Meren'in konuu geni ta merdivenden
buyur ettiini duyunca o tarafa dnd.
Meren tayclara, "Efendinize dikkat edin," dedi. "Merdiven basamaklar
ufalanyor, tehlikeli olabilir." Sonunda atdaki terasa ulamlard. Perdeli
tahtrevann Taita'nn minderinin yanna yerletirilmesine yardm etti ve
aralarndaki alak masaya gm anaktaki nar kokulu erbetle iki tane marapa
brakt. Sonra soran gzlerle kendi efendisine bakt. "Baka ne arzu edersiniz
Byc?"
"Bizi imdilik ba baa brakabilirsin Meren. Yemek iin hazr olunca ben,
seni arrm." Taita marapalardan birine erbet koyup perde kanatlarnn
birletii yere yakn bir noktaya brakt, perde hl skca rtlyd. Grnmez
konuuna, "Selamlar ve ho geldiniz. Meskenime onur verdiniz," diye mrldand.
Cevap gelmedi ve Taita Gz'nn btn gcyle perdenin arkasna konsantre
oldu. Canl bir insana ait bir aura alglamaynca ard. Bir kez daha inceledi
ve yine bir yaam belirtisi gre43
Wilbur Smith
medi. Tamamen bo ve temiz grnyordu. "Orada kimse var m?" abucak ayaa
kalkp tahtrevann yanna gitti. "Konu!" diye buyurdu. "Bu ne biim bir
eytanlktr?"
Perdeyi ekti ve hayretle geri srad. eride yastklara bada kurup
oturmu bir adam vard ve ona bakyordu. Adamn zerinde sadece safran rengi bir
petamal vard. Bedeni iskelet gibiydi, kel kafas adeta kurukafaya dnmt,
derisi, deri deitiren bir ylan gibi kuru ve kn krt. Yz, akta kalm
eski bir fosilinki gibiydi, ama ifadesi dingin, hatta gzeldi.
Taita kelimelerin dudaklarna ulamasn engelleyemeden, "Auran yok!" diye
bard.
Hitama ban hafife yana edi. "Senin de yok Taita. Saraswati,
Tapna'ndan dnenlerin hibirinde fark edilebilir bir aura olmaz.
nsanlmzn bir ksmn Kashyap'la brakrz. Bu farkllk da birbirimizi
tanmamz salar."
Taita bu szleri bir sre dnd. Hitama daha imdiden, kendisinden nce
Gallala'ya gelen ziyaretilerden fazlasn sylemi oluyordu.
"Kashyap ld ve tanralarn karsndaki yerini bir kadn ald. Ad
Samana. Bana bakalarnn da olduunu sylemiti. Sen, ilk karma kansn."
"Pek azmza Gz yetenei balanr. Ve daha da azmz geride kalr.
Saymz giderek azald. Bunun uursuz bir nedeni var ve zaman gelince sana
aklayacam." Oturduu minderde yer at. "Gel, yanma otur Taita. Artk iyi
duyamyorum ve konuacak ok eyimiz, ama ok az zamanmz var." Ziyareti,
gnlk Msr dilinden, kusursuz bir ekilde konutuu Tenmass diline dnmt.
"Tedbiri elden brakmamalyz."
Hitama'nn yanna yerleirken, Taita da ayn dili kullanarak, "Beni nasl
buldun?" diye sordu.
"Yldz yol gsterdi." Yal khin yzn dou semalarna evirdi. Onlar
konuurken gece olmu ve ilahi yldzlar parlamaya balamt. Lost44
11. Yazt
ris Yldz hl tam tepelerinde duruyordu, ama ekli biraz daha bozulmutu.
Artk belli bir merkezi yoktu. Parlak bir gaz bulutuna dnmt.
"O yldzla aramda zel bir ba olduunu hep bilirdim," diye mrldand
Taita.
"yi bir nedenle," dedi ihtiyar adam gizemli bir tavrla. "Kaderin onunla
bal."
"Ama gzlerimizin nnde lyor."
htiyar adam, Taita'nn parmak ularnn karncalanmasna yol aacak ekilde
ona bakt. "Hibir ey lmyor. Bizim lm dediimiz ey aslnda bir durum
deiiklii. O daima seninle kalacak."
Taita, onun adn sylemek, yani, "Lostris," demek zere azn at ama
ihtiyar adam bir hareketle onu susturdu.
"Onun adn yksek sesle syleme. Sylersen, sana ktlk yapmak isteyenlere
kar ona ihanet etmi olursun."
"Yani bir isim bu kadar gl olabiliyor mu?"
"smi olmayan biri var olamaz. Tanrlarn bile isme ihtiyac vardr. Sadece
Doru isimsizdir."
"Ve bir de Yalan," dedi Taita, ama ihtiyar adam kafasn sallad.
"Yalan'n ad Ahriman'dr."
"Sen, benim adm biliyorsun," dedi Taita. "Ama ben seninkini duymadm."
"Benim adm Demeler."
"Demeter yar tanrlardandr." Taita bu ismi hemen hatrlamt. "Sen o
musun?"
"Grdn gibi, ben lmlym." Demeter ellerini uzatp nasl titrediklerini
gsterdi. "Ben de senin gibi bir Uzun Yaayan'm Taita. Ar uzun bir hayat
yaadm. Ama yaknda leceim. lmeye baladm bile. Zaman gelince sen de
leceksin. kimiz de yar tanr deiliz. Biz yiliki Olmszler'den deiliz."
45
Wilbur Smith
"Demeter, beni o kadar abuk brakamazsn. Daha yeni bulutuk," diye itiraz
etti Taita. "Seni bulmak iin ok uratm. Senden renmem gereken ok fazla
ey var. Mutlaka sen de bu nedenle geldin bana. Buraya kadar lmek iin gelmedin
herhalde?"
Demeter kabullenircesine ban edi. "Elimden geldiince ok kalacam, ama
yllar beni ypratt ve Yalan'n gleri hasta etti."
Taita alakgnlllkle konutu: "Zamanmzn bir saatini bile boa
harcamamalyz. Emret. Senin yannda ben kk bir ocuk saylrm."
"Zaten baladk bile," dedi Demeter.
"Zaman, stmzdeki u nehir gibidir." Demeter ban kaldrd ve enesiyle
Oceanus'u, yani gkyzn bir utan bir uca kaplayan sonsuz yldz nehrini
gsterdi. "Ne ba vardr ne sonu. Benden nce de biri vard, tpk ondan nceki
saysz dierleri gibi. Bu grevi bana devretti. Bu, bir koucudan tekine
devredilen ilahi bir bayraktr. Bazlar dierlerinden daha uzaa tar. Benim
yarm artk bitmek zere, gcmn ounu tkettim. Artk bayra sana
devretmeliyim."
"Neden bana?"
"yle takdir edilmi. Bu karan sorgulamak ya da deitirmek bize dmez.
Sana vereceklerimi almak iin zihnini bana amalsn Taita. Bunun zehirli bir
yetenek olduu konusunda seni uyarmalym. Bunu aldktan sonra bir daha huzur
bulamayabilirsin, nk btn dnyann aclarn ve kederlerini omuzlayacaksn."
Taita bu rktc teklifi dnrken sessiz kaldlar. Sonunda Taita iini
ekti. "Elimden gelse reddederdim. Devam et Demeter kanlmaz olana kar
gelemem ki."
46
11. Yazt
Demeter ban sallad. "Benim byk bir zntyle baarsz olduum yerde
senin baarl olacana inanyorum. Yalan'n yandalanna kar Doru'nun
kalesinin bekisi olmak zeresin."
Demeter'in fsltlar bouklat ve yeni bir telala konumaya balad.
"Tanrlardan, yar tanrlardan, ustalardan ve yiliki lmszler'den sz ettik.
Bu konularda derin bir anlaya sahip olduunu grdm. Fakat sana daha fazlasn
anlatabilirim. Byk Kaos'un balang zamanndan beri, tanrlar srayla
ykselip alaldlar. Hem birbirleriyle hem de Yalan'n yan-dalanyla mcadele
ettiler. Daha nceki tanrlar olan Titan'lar, Olympus tanrlar tarafndan
tahtlarndan indirildiler. Zaman gelince onlar da zayf dt. Kimse onlara
gvenmez, kimse onlara tapmaz oldu. imdi ya onlarn yerini daha gen ilahi
varlklar alacak ya da biz baarsz olursak, yerlerine Yalan'n kt gleri
geecek." Demeter bir sre konumad, ama tekrar konumaya baladnda sesi
daha sertti. "lahi hanedanlarn bu ykseli ve dleri, Byk Kaos'u dzene
sokmak iin ortaya kan yasalarn doal ve deimez yapsnn bir parasdr.
Bu yasalar kozmosu ynetir. Gelgitleri dzenler. Gece ve gndze hkmeder.
Rzgr ve frtnay dzenler, kontrol eder, volkanlar, gelgit dalgalarn,
imparatorluklarn ykseliini ve dn, gece ile gndzn ilerleyiini
denetler. Tanrlar sadece Doru'nun hizmetkrlardr. Sonunda geriye sadece
Doru ve Yalan kalr." Demeter aniden dnp arkasna bakt, hznl ama boyun
een bir duruu vard. "Hissediyor musun Taita? itiyor musun?"
Taita btn glerini bir araya toplad ve sonunda etraflarn kuatan
havada belli belirsiz bir hrt duyabildi, sanki bir le iin bayram yapan
akbabalar kanat rpar gibiydi. Ban sallad. Konuamayacak kadar bitkindi.
Byk ktl hissetmek onu neredeyse tketmiti. Bunu bastrmak iin btn
gcn toparlamas gerekti.
47
Wilbur Smith
"O burada bizimle." Demeter'in sesi alald, sanki cierleri kt bir
varln arl ile eziliyormu gibi iyice bouklat. "Onun kokusunu
duyabiliyor musun?" diye sordu.
Taita burun deliklerini at, hafif bir dalma ve rme kokusu ald,
hastalkl bir tenin kokusu, vebann ve imi barsaklardaki maddelerin pis
kokularn duydu. "Hissediyorum ve kokusunu alyorum," diye cevap verdi.
"Tehlikedeyiz!" dedi Demeter. Taita'ya doru uzand. "Ellerini uzat!" diye
emretti. "Ona direnmek iin glerimizi birletirmeliyiz."
Parmaklan birbirine deince gl mavi bir kvlcm akt aralarnda. Taita
elini ekip balanty koparma arzusuna direndi. Aksine, Demeter'in ellerini
skca tuttu. Aralarnda bir g akm gidip geldi. Nihayet, kt varlk geri
ekildi ve tekrar rahata nefes alabilmeye baladlar.
Demeter kadere boyun eerek, "Bu kanlmazd," dedi. "Onun by ve cazibe
andan katmdan beri yzyllardr peimdeydi. Fakat imdi senle ben bir
araya gelince yle byk bir fiziksel enerji aa kardk ki, o da ok uzakta
da olsa yerini tespit edebildi, tpk byk bir kpekbal-nm onlar grmeden
ok nce sardalye srlerini kefedebilmesi gibi." Ellerini brakmadan zntyle
Taita'ya bakt. "Artk seni de biliyor Taita, benim yzmden, ama ben olmasam da
bir ekilde bulacakt seni zaten. Kozmosun rzgrlarna saldn koku ok gl
ve o da en byk avc."
"Neden ondan diiymi gibi sz ediyorsun?"
"nk kendine Eos diyor."
"Bu ad duymutum. Elli kuaktan bile nce, Eos adnda bir kadn Saraswati
Tapna'n ziyaret etmi."
"Ayn kadn."
"Eos eski bir afak tannasyd, Heljus'un, yani gnein kardeiydi," dedi
Taita. "Doymak bilmez bir nemfomanyakt, ama Titan'larla Olimpi-allar
arasndaki savata yok edilmiti." Ban sallad. "Bu ayn Eos olamaz."
48
11. Yazt
"Haklsn Taita. Bu o deil. Bu Eos, Yalan'n gzdelerinden biri. O, tam bir
gasp, hilekr, hrsz, ocuk katili. Eski tanrann kimliini de alm. Ayn
zamanda, onun ahlak bozukluklarn da alm ama erdemlerini almam."
"Szlerinden, Eos'un elli kuaktr yaad anlamn m karmalym? Bu,
onun en az iki bin yanda olduunu gsterir," diye bard Taita aknlkla.
"Ne o? lml m lmsz m, insan m yoksa tanra m?"
"Balangta insand. alar ncesinde Truva'daki Apollo Tapna-'nda
rahibeydi. Kent Spartallar tarafndan yamalannca, o kurtulmay baard ve Eos
adn ald, hl insand, ama dnt eyi ifade edecek bir kelime
bulamyorum."
"Samana, Truva'dan gelen kadnn ziyareti ile ilgili olarak duvara kaznm
elyazmas kaytlan gsterdi bana," dedi Taita.
"Ayn kadnd. Kurma, ona Gz' armaan etti. Kadnn seilmi biri
olduuna inanmt. Kadnn hile ve aldatma becerisi o kadar fazlayd ki,
Kurma'y, o byk bilgeyi ve limi bile kandrmay baarmt."
"Eer o ktln cismani haliyse, mutlaka onu bulmamz ve yok etmemiz
gerekir."
Demeter pimanlkla glmsedi. "Ben uzun hayatm bu amaca adamtm, fakat
o gnah kadar kt. Rzgr kadar ele gemez. O da bir aura yaymyor etrafna.
Benim byclk bilgilerimin tesindeki baz bylerle ve oyunlarla kendini
saklayabiliyor. Onu arayanlar saptamak iin tuzaklar kuruyor. Rahata bir
ktadan dierine geebiliyor. Kurma onun glerini iyice artrm oldu. Yine de,
bir keresinde onu bulmay baardm." Szlerini dzeltti. "Bu tam olarak doru
deil, ben, onu bulmadm. 0 beni aryordu aslnda."
Taita hevesle ne eildi. "Bu yarat tanyor musun? Onunla yz yze geldin
mi hi? Anlat bana, Demeter, neye benziyordu?"
49
F:4
Wilbur Smith
"Gerekirse bukalemun gibi ekil deitirebilir. Yine de kt zellikleri
arasnda kibir de var. Ne kadar gzel grnebileceini hayal dahi edemezsin.
nsann duyulan uyuur, yapaca eyi unutur. Bu grnme sahip olduunda hibir
erkek, ona kar koyamaz. Onun grnm, en asil ruhu bile hayvani bir seviyeye
indirgeyebilir." Bir sre sustu, gzleri keder doluydu. "Bir usta olarak aldm
tm eitime ramen, ben de temel igdlerime kar koyamadm. Sonulan tahmin
etme becerimi ve isteimi kaybettim. Benim iin o anda, ondan baka hibir ey
yoktu. ehvetin esiri olmutum. Benimle, sonbahar rzgrlannm solmu bir
yaprakla oynad gibi oynad. Oysa bana, sanki her eyi, bu dnyada var olan
her tr zevki veriyormu gibi geliyordu. Bana bedenini vermiti." Yavaa
inledi. "imdi bile, o anlar beni delirtiyor. Her kabarp ime, insann akln
bandan alan o az ve byleyici o koku... ona direnmeye bile almadm,
zaten hibir lml erkek bunu yapamaz." Zayf hatlanndan hafif bir ehvet
kzll geer gibi oldu.
"Taita, asl Eos'un doyumsuz bir nemfomanyak olduunu sylemitin, gerekten
de yleydi, ama bu dier Eos itahta onu geiyor. pt zaman, tpk senin ya
da benim soyulmu bir portakaln suyunu emiimiz gibi, nn tm yaam
svlarn emiyor. Bir erkei o zarif ama iren uyluklarnn arasna aldnda,
o erkei sonuna kadar tketiyor. Ruhunu ekip alyor. Erkein z, onu besleyen
yaam iksiri oluyor. nsan kanyla beslenen vampirlere benziyor. Kurban olarak
sadece Gzel Akl'a sahip kadn ve erkekleri, stn kiileri, Doru'nun
hizmetkrlarn, belirli bir n olan bir bycy veya yetenekli bir khini
seiyor. Kurbann belirledikten sonra, onu geyik kovalayan bir kurt gibi
amanszca takip ediyor. O bir hepil. Ya, grnm, fiziksel zayflk veya
kusurlu olmak ona bir ey ifade etmiyor. nk onun itahn kabartan insanlar
eti deil, ruhlar. Genleri de yallar da, kadnlan da erkekleri de
mahvediyor. Onlan bir kez ipeksi ana drdkten sonra, birikmi tm
bilgilerini, bilgelik-
50
;;. Yaz,t
lerini ve deneyimlerini sayor. O lanetli pckleriyle azlarndan ekip
alyor. O iren sanhyla kasklarndan skyor. Geriye sadece kuru bir kabuk
brakyor."
"Bu cinsel bilgi alveriine tank olmutum," dedi Taita. "Kashyap
hayatnn sonuna gelince, tm bilgisini ve bilgeliini, selefi olarak setii
Samana'ya bu ekilde aktard."
"Senin tank olduun, istee bal bir aktanm. Eos'un gerekletirdii
iren uygulamalarda ise, bu bir cinsel saldr ve fethe dnyor. O ruhlar
mahveden, ykan bir yaratk."
Bir sre Taita sersemlemi gibi kald. Sonra, "Yal ve gszler? Salam ve
sakatlar? Kadnlar ve erkekler? Peki btn bunlarla birlemeyi nasl
salayabiliyor?"
"Onun, birer usta olduumuz halde ne senin ne de benim asla
beceremeyeceimiz, hayal dahi edemeyeceimiz gleri var. Kurbanlarnn etini
bir gnlne yeniden diriltme sanatnda ustalam, bylece onlarn akllarn
ve zlerini yok edebiliyor."
"Yine de, soruma cevap, vermedin Demeter. O aslnda ne? lml m, lmsz
m, insan m, tanra m? Sahip olduu bu nadir gzellii ifade edecek bir deyim
yok mu? Geen yllar yznden senin gibi, benim gibi o da gsz kalmam m?"
"Taita soruna cevabm yok. O dnyann en yal kadn olabilir." Demeter
aresizlik iinde ellerini at. "Ama, daha nce sadece tanrlar tarafndan
bilinen baz gleri kefetmi gibi grnyor. Bu onu bir tanra yapar m?
Bilmiyorum. lmsz olmayabilir, ama kesinlikle yalanmayan biri."
"Peki ne neriyorsun Demeter? Onun inini nasl bulacaz?"
"O seni buldu zaten. Canavarca itahn kabartm durumdasn. Onu aramana
gerek yok. O senin peindedir artk. Seni kendine ekecektir."
"Demeter, ben btn cazibe noktalarm yitireli ok oldu, bu yaratk bile
beni eski halime dndremez."
51
Wilbur Smith
"O seni istiyor, sana sahip olmas art. Yine de, ikimiz bir aradayken onun
iin tehlikeliyiz." Bir sre kendi cmlesini dnd, sonra devam etti. "Benden
neredeyse alabilecei her eyi ald. Kendini benden uzak tutmak ve seni yalnz
yakalamak isteyecektir, fakat ayn zamanda sana bir zarar gelmesini de istemez.
Tek basnayken, ona direnmenin hemen hemen imknsz olduunu grrsn. Ama
glerimizi birletirince onu def edebiliriz, hatta belki lml olup olmadn
snana imkn bile buluruz."
Taita, "Benden yana olmana seviniyorum," dedi.
Demeter buna hemen cevap vermedi. Taita'ya garip yeni bir ifadeyle
bakyordu. Sonunda alak sesle, "Hibir korku hissetmiyor musun, kt bir
nsezin yok mu?" diye sordu.
"Hayr. kimizin bu ii baarabileceine inanyorum," dedi Taita.
"Btn ciddi uyarlarm dndn. Karlaacamz gleri kavradn. Yine
de ekinmiyorsun. Hi kuku belirtisi gstermedin... sen insanlarn en
bilgesisin. Bu durumu nasl aklayabiliyorsun?"
"Bunun kanlmaz olduunu biliyorum. Onunla cesaretle ve ak yreklilikle
yzlemem gerek."
"Taita ruhunun en derin kelerine de bak. inde bir sevin duyuyor musun?
En son ne zaman kendini bu kadar gl, bu kadar canl hissetmitin?"
Taita dnceli bir tavrla bakt, ama cevap vermedi.
"Taita, kendine kar tamamen drst olmalsn. Kendini, kurtulmay
baaramayabilecei bir savaa giden bir asker gibi mi gryorsun? Yoksa gsnde
baka bir yersiz duygu mu barnyor? Bir randevu yerine koarak giden gen kyl
klar gibi, sonu ne olursa olsun diye, gzn karartm durumda msn?"
Taita yine sessiz kald ama tavr deimiti, yanaklarndaki kzarklk
gemi ve gzlerinde ciddi bir ifade belirmiti. Sonunda, "Korkmuyorum," dedi.
52
L Yazt
"Bana doruyu syle. Zihninde cinsel grntler ve zlemler oynayor, yle
deil mi?" Taita gzlerini kapatp dilerini skt. Demeter acmaszca devam
etti. "Daha imdiden ktln sana da bulatrd. Cazibesiyle, oyunlaryla
seni balad. Yargn bozdu. Yaknda onun kt olduundan bile kuku duymaya
balayacaksn. Sana gzel, soylu ve yaam btn kadnlar kadar erdemli
grnecek. Bir sre sonra kt olann ben olduumu, seni ona kar doldurduumu
sanacaksn. Bu olunca, bizi ayracak ve beni mahvedecek. Sen de isteyerek ona
teslim olacaksn. Her ikimize kar da zafer kazanm olacak."
Taita zehirli bir bcek srsnden kurtulmaya ahrmasma silkelendi.
"Beni affet Demeter!" diye bard. "Sen, onun yaptklar hakknda beni
uyarnca, iime ken ykc gszln farkna vardm. Neredeyse saduyumu ve
mantm yitiriyordum. Sylediklerin doru. Kendimi garip arzularn eline
dm olarak buldum. Yce Horus, koru beni." Taita inledi. "Tekrar byle bir
istee kaplacam hi dnmemitim. Arzularn ikencesinden kurtulal ok
oldu sanyordum."
"Sana hcum eden bu duygular aklndan ve mantndan kaynaklanmyor. Bunlar
o ruhun bulatrd, o byk cadnn yayndan frlayan zehirli okun yaratt
duygular. Bir zamanlar ben de onun tarafndan ayn hiimde tacize uramtm.
Geldiim durumu gryorsun. Yine de nasl kurtulabileceimi rendim."
"Bana da ret. Onunla baa kabilmem iin bana yardm et Demeter."
"stemeden Eos'un seni kefetmesine sebep oldum. Onu atlattma
inanyordum, ama sana, yani bir sonraki kurbanna ulamak iin beni kullanm.
Fakat imdi tek bir kii gibi el ele buna kar dayanmamz gerek. Onun
ktlkleriyle ancak bu ekilde baa kmay umabiliriz. Fakat her eyden nce
Gallala'y terk etmemiz gerekir. Ayn yerde uzun sre kalamayz. Tam yerimizi
kestiremezse glerini zerimize odaklamas zorla53
Wilbur Smith
sir. Hareketlerimizi gizlemek iin aramzda srekli bir gizlilik perdesi
oluturmalyz."
Taita telala, "Meren!" diye bard. Meren annda efendisinin yanna
gelmiti. "Gallala'dan ayrlmak iin ne kadar zamana ihtiyacmz var?"
"Atlan hemen getiririm. Ama nereye gidiyoruz Efendi?"
Taita, "Teb'e ve Karnak'a," diye cevap verip Demeter'e bakt.
O da kabul ettiini gsterircesine ban sallad. "Ruhani olduu kadar
dnyevi anlamda da btn kaynaklar kullanmamz gerek."
"Firavun tanrlar tarafndan seilmi kiidir ve insanlarn en gl-sdr,"
diye Taita da ona katld.
"Ve sen de onun sevdii kiilerin banda geliyorsun," dedi Demeter. "Ona
gitmek zere hemen bu gece yola koyulmalyz."
Taita, Duman Yeli'ne bindi ve Meren de Ecbatana Dzlklerinden getirdikleri
dier atlardan birinin stnde onu takip etti. Demeter devesinin stnde iki
yana sallanan tahtrevanna uzanmt, Taita da onun yannda gidiyordu.
Tahtrevann perdeleri akt ve kervandan gelen hafif seslere ramen aralarnda
rahata konuabiliyorlard. Rzgrn yaratt trtlar ve an sesleri,
atlarla develerin sar kumlarda kard ayak sesleri, hizmetkrlarla
muhafzlarn kendi aralarnda alak sesle konumalar duyulmaktayd. Gece
boyunca, dinlenmek ve hayvanlar sulamak iin iki kez mola verdiler. Her duruta
Taita ile Demeter gizlenme bylerini uyguladlar. Birletirdikleri glerini
amak mmkn deildi ve yarattklar perde onlar grnmez klyordu. Her ne
kadar hayvanlara binip tekrar yola kmadan nce gecenin sessizliini
taradlarsa da, ikisi de Eos'un uursuz varln gsteren baka bir iaret
sezemedi.
"u an iin izimizi yitirdi, ama her zaman tehlikede olacaz, zellikle de
uyurken. Asla ikimiz ayn anda uyumamalyz," diye neride bulundu Demeter.
"Bir daha hibir zaman gevemeyeceiz," dedi Taita. "Dikkatsizce hatalar
yapmamak iin tetikte bekleyeceim. Dmanmz hafife aldm
54
11. Yazt
ve Eos'un beni gafil avlamasna izin verdim. Gsterdiim zaaftan ve yaptm
aptallktan utanyorum."
"Ben senden yz kere daha suluyum," diye itiraf etti Demeter. "Glerimin
hzla tkenmesinden korkuyorum Taita. Sana rehberlik etmem gerekirdi ama acemi
bir aylak gibi davrandm. Baka bir hatay daha kaldramayz. Dmanmzn
zayflklarn kollamah ve ona oradan sal-drmalyz, tabii ki kendimizi aa
karmadan."
"Bana anlattklarna ramen, Eos hakkndaki bilgim ve kavraym acnacak
kadar yetersiz. Bana gelen felaket srasnda onun hakknda kefettiin her
ayrnty hatrlamak zorundasn, ne kadar sama veya nemsiz olursa olsun," dedi
Taita. "Aksi halde, onun elinde her trl avantaj varken ben kr durumda
kalrm."
"imizde gl olan sensin," dedi Demeter. "Fakat, haklsn. kimiz
buluunca ne kadar hzl hareket ettiini unutma, o arada birleik gcmz de
kefetti. lk bulumamzdan birka saat sonra yerimizi bulmutu. u andan
itibaren bana kar giriecei saldrlar daha acmasz ve iddetli olacaktr.
Onun hakknda rendiim her eyi sana aktarana dek hi din-lenmemeliyiz. Onun
beni ldrmesine veya aramza bir engel koymasna kadar ne kadar zamanmz
olduunu bilemiyoruz."
Taita ban sallad. "O zaman en nemli konularla balayalm. Onun kim
olduunu ve nereden geldiini biliyorum. Bundan sonra, onun nerelerde olduunu
renmem lazm. Nerede o Demeter? Nerede bulabilirim onu?"
"ok zaman nce, Agamemnon ile kardei Menelaus, Apollo Tap-na'n talan
ettiklerinden beri sakland birok ini var."
"Peki senin uursuz karlaman nerede olmutu?"
"Orta Deniz'deki bir adada, sonradan bu ada deniz insanlarnn, korsan
uluslarn barna oldu. O zamanlarda, Eos, Etna adn verdii bir dan
eteklerinde yayordu. Bu da, iinden ate ve slfr pskrten ve kutsal
semalara zehirli dumanlar gnderen bir volkand."
55
Wilbur Smith
"Bu ok mu eskidendi?"
"kimiz de domadan yzyllar nceydi."
Taita kuru bir sesle kkrdad. "Evet, sahiden de ok eskidenmi." Sonra
ifadesi yeniden sertleti. "Bu Eos hl Etna'da olabilir mi?"
"Artk orada deil," diye cevap verdi Demeter hi duraksamadan.
"Nasl bu kadar emin olabiliyorsun?"
"Ondan kurtulduumda bedenim salk ynnden berbatt, zihnim darmadankt
ve bana yaattklar yznden fiziksel glerin neredeyse yok olmutu. On yldan
biraz uzun bir sre boyunca onun esiri olarak kaldm, ama her bir ylda bir
mrlk yalandm. Yine de, kam gizlemek iin o yanardan byk
patlamalarndan birini kullanmay baardm ve tapma Etna'nn dou eteklerinde
bulunan nemsiz bir tanrnn rahip ve rahibelerinden yardm aldm. Beni kk
bir kaykla anakaraya giden dar boazdan kardlar ve dalarda gizlenmi baka
bir tapnaklarnda kardelerinin bakmna braktlar. Bu iyi rahipler kalan
gcm toparlamama yardm ettiler, bylece Eos'un arkamdan gnderdii lmcl
byy durduracak hale gelebildim."
Taita, "Ona dnebildin mi?" diye sordu. "Onu kendi bysyle yaralayabildin
mi?"
"Gevemi olabilirdi, nk benim kalan gcm hafife almt ve kendini
doru drst korumuyordu. Gz'mle hl grebildiim zn vurmay
hedefledim. Neredeyse ele geiriyordum onu. Aramzda sadece o dar boaz vard.
Misillemem yerine ulat ve onu vurdum. Gkyznde yansyan strap ln
duydum. Sonra ortadan kayboldu ve bir sre onu yok ettiime inandm. Ev
sahiplerim, Etna Da'nn eteklerindeki manastrda yaayan kardelerinden
temkinli bir ekilde bilgi almaya alt. Onlardan duyduumuza gre, Eos
ortadan kaybolmutu ve eski ini de bombotu. Zaferimden yararlanmak iin hi
11. Yazt
nk onun szlerinin doru olduunu biliyordu. Yeniden gen olmutu ve kt.
ki elini kza uzatt ve Lostris ellerini l bir kavrayla tuttu. Kzn
parmaklar souk ve kemikliydi, romatizma yznden arplmt, teni de kuru ve
sertti.
"Bana yardm et Taita," diye haykrd ama artk ses onun sesi deildi. Bu
strap iindeki yal bir adamn sesiydi. "Beni ele geirdi!"
Lostris lmcl bir dehet iinde ellerini sallyordu. Doast bir gce
sahipti.,. Taita'nn parmaklarn eziyordu ve Taita kemiklerinin atr-dadn,
kaslarnn koptuunu hissedebiliyordu. Ellerini kurtarmaya alt. "Brak
beni!" diye bard. "Sen Lostris deilsin." Artk gen deildi Taita bir an
nce iini dolduran g buhar olup umutu. Ryasnda ortaya kan mucizevi
resim, ya ve ylgnlkla baa kamam, korkun gerein rpertici frtnasna
dayanamamt.
Taita kendini, muazzam bir arln altnda adrn zeminine yapm
buldu. Arlk gs boluunu kertmiti. Nefes alamyordu. Elleri hl
ezilmekteydi. Kulann dibinde tiz lklar duyuyordu, lklar o kadar
yakndan geliyordu ki, kulak zarlar patlayabilirdi.
Gzlerini amaya alt ve ryasnn son grntleri de kayboldu.
Demeter'in yz, kendi yznden sadece birka santim tedeydi. htiyar adamn
strapla arplm, imi ve morarm yz, neredeyse tannmayacak haldeydi.
Disiz az ardna dek alm ve sar dili dar sarkmt. lklar
hrltl soluklarla ve mitsiz iniltilerle kesiliyordu.
Taita ok iinde tamamen uyanmt. adrda ar bir srngen kokusu vard
ve kocaman, pullu kollar Demeter'e sarlmt. Sadece ba ve bir kolu
aktayd. Boulmakta olan biri gibi, aktaki tek eliyle hl Ta-ita'ya
tutunmaya alyordu. Pullu kollar, tam simetrik halkalar halinde etrafna
dolanmt ve muntazam kas spazrojaryla onu bouyordu. Kollar s,ktka,
pullar birbirine srtnyor ve Demeter'in krlgan bedenini iyi69
Wilbur Smith
ce kstryordu. Ylans deride altn rengi, ikolata rengi ve kzl kahverengi
enfes desenler vard, ama Taita bunu ancak kendilerine saldran yaratn ne
olduunu anlad zaman fark etmiti.
"Piton," diye bard. Ylann kafas, Taita'nn iki yumruundan daha
bykt. enesi iyice alm ve zehirli dileri Demeter'in kemikli omzuna
gmlmt. Srtan azn kenarlarndan kaln parlak salyalar akyordu, avn
btn olarak yutmadan nce kaplad yad bunlar. Taita'ya dikili kk,
yuvarlak gzleri kara ve acmaszd. Demeter'e dolanm halkalar yeniden
kasld. Taita, ylann ve adamn arl altnda kendini aresiz hissediyordu.
Son l sessizce boulan Demeter'in yzne bakt. Demeter artk nefes
alamyordu ve donuk gzleri yuvalarndan frlamt. Taita, o amansz baskyla
kaburgalarndan birinin atrdadn duydu.
Sonunda Taita, "Meren!" diye baracak soluu buldu. Demeter'in hemen hemen
lm olduunun farkndayd. Elini tutan kska gevemiti ve kendini
kurtarabilirdi, ama hl kapana kslm gibiydi. Demeter'i kurtarmak iin bir
silaha ihtiyac vard. Zihninde hl Lostris'in grntleri duruyordu ve eli
boynuna gitti. Zincirin ucundaki altn yldz, Lostris'in tlsmn tutuyordu.
"Yardm et bana sevgilim," diye mrldand. Ar metal yldz avucu-na
oturmutu. Yldzla pitonun kafasna vurdu. Onun boncuk gibi gzlerinden birine
nian almt ve yldzn keskin metal ucu, gz kaplayan saydam perdeye isabet
etti. Ylan, feci bir ekilde tslad. Halka halka olan bedeni sarslp bkld,
ama dileri hl Demeter'in omzundaki ete gmlyd. Diler, doa tarafndan,
avn yutarken kolay kolay brakmamasn salayacak bir ayla yaplmt. Piton
enesini kurtarmak iin bir dizi rme hareketi yapt.
Taita bir daha vurdu. Metal yldzn keskin ucunu ylann gznn kenarna
saplad ve dndrerek itti. Ylann devasa kvrmlar gevedi ve keskin
dilerini kurtarana dek kafasn iki yana sallad. Gz paralanm/
11. Yazt
n ve geri ekilirken her iki adamn zerine yal kanlar sramt. Gsnden
kalkan arlk sayesinde Taita bir para nefes alabildi ve sonra, ileden km
olan ylan yzne saldrrken Demeter'in gevek bedenini kenara itti. Taita
kolunu kaldrnca piton dilerini bileine geirdi ama yldz tutan eli hl
serbestti. Keskin dilerin bilek kemiine batn hissetti ama bu ac ona
yepyeni, lgnca bir g verdi. Yldzyla yaral gze bir daha saldrd ve
daha da derine batrd. Ylan strapla kvranrken Taita gz kafatasna kadar
yard. Ylan yeniden srmak zere enesini at, ar burun darbeleri art arda
gelen yumruklar gibiydi. Taita onlardan kanmak iin kendini yerde oradan oraya
atyor, bir yandan da haykrarak Meren'i aryordu. Ylann, Taita'nn
gsnden daha kaln olan kvrmlar btn adr kaplam gibiydi.
Sonra Taita uyluunun derinlerine batan bir ey hissetti ve acyla yeniden
bard. Kendisine neyin battn biliyordu. Pitonun jenital deliinin iki
tarafnda, gdk kuyruunun altnda kalan, kanca gibi bir ift pene vard. Bu
peneleri iftleme srasnda diisini tutup burgu eklindeki penisinden onun
jenital deliine spermlerini aktarmak iin kullanrd. Yine bu kancalarla avn
da tutard. Onlar oluturduu kvrmlara dayanak olarak kullanr, gcn
artrrd. Taita mitsizce bacan kurtarmaya alt. Fakat peneler etine
gmlm ve ilk kaygan sarmal bedenine dolanmt.
Taita bir kez daha, "Meren!" diye haykrd. Ama sesi zayflamt ve ikinci
sarmal da gsn sktrarak etrafna doland. Yeniden seslenmeye alt ama
azndan ancak hava kt ve kaburgalar bkld.
O srada adrn giriinde Meren grnd. nce ylann alacal gvdesinin
canavarca kabarn tam anlamyla kavramak zere bir an durdu. Sonra, bir
eliyle srtnda asl knndan klcm ekerken ileri atld. Ta-ita'ya zarar
verme korkusuyla, dorudan ylann kafasn bimeye cesaret edemedi ve onun
dikkatini datmak zere iki ayaklarnn stnde sekti. Pitonun ok gibi kafas
hl kurbanlarnn bedenlerini dvmekteydi, ama
71
Wilbur Smith
penelerini Taita'ya iyice gmebilmek iin gdk kuyruunu havaya kaldrmt.
Meren bir elik ltsyla, hayvann kuyruunu hemen penelerinin stnden
biti, bu neredeyse Taita'nn baca uzunluunda ve uyluu kadar kaln bir
parayd. .
Pitonun bedeninin st ksm adrn tepesine kadar ykseldi. Az iyice
ald ve kurdunkine benzer dileri Meren'in zerinde parlad. Tek gzyle
Meren'e bakarken kafasn iki yana oynatyordu. Fakat darbe omurgasn
paralamt. Meren klcn yukar kaldrarak hayvann atan bekledi. Ylan
ileri atlp yzne saldrdnda buna hazrlklyd. Klc havay yard ve
parlak kenar net bir ekilde pitonun boynuna indi. Kopan kafa yere dt ve
kafasz kalan ba kvranmaya devam ederken, bataki ene spazmlarla alp
kapand. Meren nnde dalgalanan kvrmlar tekmeleyerek ilerledi ve Tatia'nn
kolunu tuttu, bileinde dilerin sapland yerlerden kan fkrmaktayd. Meren,
Taita'y bann stne kaldrarak adrdan kard.
Taita, "Demeter! Demeter'i de kurtarmalsn!" diye baryordu. Meren
koarak ieri dnd ve basz hayvan paralayarak Demeter'in yatt yeri
bulmaya alt. teki hizmetkrlar da grlty duymu, koarak geliyordu. En
cesur olan Meren'in peinden adra dald ve ikisi birlikte ylan kenara
srkleyip Demeter'i kurtardlar. Demeter baygnd ve om-zundaki yaralardan ok
kan kaybediyordu.
Taita kendi yaralarna aldrmadan hemen Demeter'le uramaya balad.
htiyar adamn gs rkler iindeydi ve morarmt. Taita elleriyle
yoklayarak muayene edince en azndan iki kaburgasnn krlm olduunu anlad,
ama ilk dncesi omzundaki kanamay durdurmak oldu. Demeter ac yznden
kendine geldi ve Taita adrn kesindeki mangaln alevlerinde kzdrdklar
hanerin ucuyla ylan srklarn dalarken onun dikkatini baka yne ekmeye
alt.
74
11. Yazt
Meren geri dndnde bycleri adrda karlkl yere oturmu olarak
buldu. Glerini birletirmek ve kampn etrafnda koruyucu ve giz-leyici bir
perde oluturmak iin el ele tutumulard. Garip trenlerini bitirince Taita,
Demeter'e bir yudum krmz iksir iirdi ve ihtiyar adam ksa bir sre sonra
uykuya dald.
"imdi bizi brak, iyi Meren. Sen de dinlen, ama sesimi duyacan bir
mesafede ol," dedi Taita ve Demeter'e bakmak iin yanna oturdu. Fakat kendi
bedeni de ona ihanet etti ve o da derin, deliksiz bir uykuya dald. Meren'in
yaral kolunu srarla ekitirmesi zerine uyand. Sersemlemi bir ekilde
dorulup oturdu ve homurdand. "Ne oldu sana? Akln ve mantn m yitirdin?"
"Gel Byc! abuk ol!"
Telal sesi ve eli aya tutmaz hali Taita'y alarma geirdi ve endieyle
dnp Demeter'e bakt. htiyar adamn hl uyuduunu grnce rahatlad. Hemen
ayaa frlad. "Ne oldu?" diye sordu, ama Meren gitmiti bile. Taita, onun
peinden serin afak havasna kt ve Meren'in atlarn yanna doru kotuunu
grd. Ona yetiince, Meren tek kelime etmeden ylann stne ylan talar
gsterdi. Bir an Taita ard, ama sonra talarn kenara atlm olduunu fark
etti.
"Ylan gitmi," diye bard Meren. "Geceleyin ortadan kaybolmu." Pitonun
ar gvdesiyle kumda oluan kmeyi gsterdi. Birka damla kurumu kan vard,
ama geride baka bir ey kalmamt. Taita sanki souk bir rzgr esmi gibi
ensesindeki tylerin diken diken olduunu hissetti. "yice baktn m?"
Meren ban sallad. "Kampn etrafn bir fersah boyunca aratrdk. Hibir
ize rastlamadk."
"Kpekler veya vahi hayvanlar paralamtr," dedi Taita ama Meren yine
kafasn sallad.
"Hibir hayvan onun yanna yaklamyordu. Kokusunu alnca bararak
kayorlard."
75
Wilbur Smith
"Srtlanlar, akbabalar da m?"
"Bu talar hibir ku tayamaz ve bu byklkte bir lei bitirmek iin
yzlerce srtlan olmas lazm. Onlar da barp uluyarak bir sr ses karrd.
Ne bir ses oldu ne de bir iz var, ayak izi yok, srkleme izi yok." Parmaklarn
gr kvrck salarndan geirdi ve sesini alakt. "Deme-ter'in hakl olduuna
hi kuku yok. Kafasn da alp gitmi, yere dokunmam bile. Kesinlikle
boluklardan gelen bir yaratkt o."
"Bu gr hizmetkrlarla ve deve srcleriyle paylamamak lazm," diye
uyard Taita. "Eer bundan kukulanrlarsa bizi brakp kaarlar. Onlara
Demeter'le benim cesedi bir byyle yok ettiimizi syle."
Birka gn nce Taita, Demeter'in yola devam edebileceine karar vermiti,
ama tahtrevann tayan devenin sallants krlan kaburgalarnn arsn
artrd iin srekli olarak krmz iksirden iirip uyutuyordu. Ayn zamanda,
kervan da yavalatm ve yolda geen sreyi azaltmt.
Taita'nn kendisi ylan saldrsndan sonra hzla iyilemiti. Ksa bir sre
sonra Duman Yeli'ne rahata biner duruma geldi. Geceleri yol alrken, bazen
Demeter'in banda Meren'i brakp kervann nne geiyordu. Gkleri incelemek
iin yalnz olmas gerekiyordu. Balarna gelen nemli psiik olaylarn ilahi
varlklar arasnda yeni kehanetlere ve iaretlere yol aacandan emindi. ok
gemeden, her yerde bunun kantlar olduunu kefetti. Gkyznde, nceki be
yl boyunca grdnden ok fazla yldz ve kuyrukluyldz patlamasn bir
gecede grmt. Bu kehanet bolluu kafa kartrc ve tutarszd; ayrt
edebilecei net bir mesaj vermiyorlard. Aksine, korkun uyarlar, umut
vaatleri, lm tehditleri ve gven iaretleri hep bir arada grlyordu.
76
11. Yazt
Ylann kaybolmasndan sonraki onuncu gecede, dolunay vard. ylesine
parlakt ki, yeni oluan yldzlarn clz n kreltiyor, hatta byk
gezegenleri bile nemsiz k ubuklarna eviriyordu. Gece yansn oetikten
epey sonra, Taita atn nceden bildii plak bir araziye srd. Mil
Deltas'nn bereketli topraklarna ulaan kayalk yamalardan elli fersah kadar
uzaktaydlar. Az sonra geri dnmesi gerekecekti, o yzden Duman Yeli'nin
dizginlerini brakt. Hayvann srtndan indi ve yolun kenarndaki dz tan
zerine oturdu. Ksrak burnuyla onu yoklaynca kalasndan sarkan keseyi ap
bir yandan btn dikkatiyle gkleri incelerken bir yandan da hayvan yemledi.
Lostris Yldz'ndan geriye kalan soluk bulutu zar zor seebiliyordu ve
yaknda onun tamamen kaybolacan anlaynca bir matem szs hissetti. Kederle
tekrar dnp aya bakt. Ekim mevsiminin balangcn, yeniden dirilme ve byme
zamann mjdeliyordu, ama nehir tamazsa deltada hibir ekin yetimeyecekti.
Taita aniden doruldu. Mthi bir kehanet ncesinde hep hissettii o
rpertiyi hissetmiti. Kollarndaki tyler diken diken olmu ve ensesinde-ki
tyler havalanmt. Ayn d hatlar gznn nnde deimekteydi. nce bunun
bir yanlsama, bir k oyunu olduunu zannetti, ama birka dakika iinde aydan
kaln bir dilim adeta karanlk bir canavar tarafndan yutuluverdi. artc bir
hzla koca gk cisminin geri kalan da ayn akbete urad ve geride sadece
karanlk bir delik kald. Yldzlar yeniden ortaya ktlar, ama kaybolan kla
kyaslannca soluk ve clz kalmlard.
Btn tabiatn kafas karm gibiydi. Hibir gece kuu tmyordu. Rzgr
kesilmiti. Etraf evreleyen tepelerin kenarlar karanla karmt. Gri
ksrak bile gergindi, yelesini savurup korkuyla kinedi. Sonra dizginlerini
Taita'nn elinden ekip geri geri gitti ve geldikleri yne doru komaya
balad. Taita'da onu uzaklamasna aldrmad.
77
Wilbur Smith
Her ne kadar Taita, balam kozmik olaylara hibir duann veya yakarnn
bir ey yapamayacan bilse de, yksek sesle Ahura Maasda'ya ve Msr'n tm
tanrlarna seslenip ay yok olmaktan kurtarmalarn diledi. Sonra Lostris
Yldz'nn kalntlarnn daha net grndn fark etti. Aslnda sadece donuk
bir izdi, ama zincirinin ucundaki tlsm kaldrd ve yldza doru tuttu.
Zihnini younlatrd, duyularna hkim oldu ve Gz'nn gcn toparlad.
aresizlik iinde, "Lostris!" diye haykrd. "Sen daima kalbimdeki k
oldun! Dengin olan tanrlarla konumak iin glerini kullan. Ay yeniden yakn
ve gkyzn aydnlatn."
Hemen hemen bir anda ayn kaybolduu yerde ince bir k huzmesi ortaya
kt. Giderek byd, kvrml bir hal ald, kl gibi parlad, sonra da bir
mzrak baltaya benzedi. Taita, Lostris'e seslenip tlsmn ona doru tutarken,
ay btn ihtiam ve parltsyla geri dnd. Taita'nn iini bir sevin ve
rahatlk kaplad. Yine de, ay yerine dnm olsa bile kayboluunun tad
uyar yerinde duruyordu, bu kehanet btn hayrl kehanetleri yok etmiti.
Geri kalan karanlk saatlerin yarsn, solmakta olan ayn yrek paralayc
halini izleyerek geirdi, ama sonunda ayaa kalkt ve asasn alp ksra
aramak zere yola koyuldu. Bir fersah sonra onu buldu. Yolun kenarndaki bir
alnn yapraklarn yiyordu. Taita'y grnce selam anlamnda kinedi ve az
nceki dncesiz hareketini balatmak iin ona doru trsa kalkt. Taita
ksran srtna bindi ve kervana katlmak zere geri dndler.
Adamlarda ayn yutuluuna ahit olmutu. Meren bile onlar kontrol etmekte
glk ekiyordu. Onun dndn grnce hemen Taita'ya kotu. "Aya ne olduunu
grdn m Byc? Korkun bir kehanet! Senin iin ok korktum," diye bard.
"Sana bir ey olmad iin Horus'a krler olsun. Demeter de uyand seni
bekliyor, ama nce u kervanc kpeklerle konuur musun? Kulbelerine dnmek
istiyorlar."
78
11. Yazt
Taita, adamlar ikna etmek iin urat. Ayn yenilenmesinin bir felaket
habercisi olmadn, aksine Nil taknlarnn dnn mjdelediini syledi.
Byk n sayesinde adamlar yatt ve en sonunda, olduka neeli bir halde
yolculuu srdrmeye ikna oldular. Taita, onlar kendi hallerine brakp
Demeter'in adrna gitti. Geen on gnde ihtiyar adam ylann verdii hasarlar
sevindirici lde atlatm ve ok daha glenmiti. Ancak, Taita'y ciddi bir
tavrla selamlad. Gecenin kalan ksmnda sakin bir ekilde oturup ayn
kararmasnn nemini tarttlar.
Demeter yumuak bir sesle, "Buna benzer pek ok olaya tank olacak kadar
uzun yaadm," dedi. "Ama byle tam bir yok oluu nadiren grdm."
Taita ban sallad. "Aslnda, ben bu tr bir kayboluu daha nce sadece
iki kez grmtm. Her ikisi de byk bir^felaketin habercisiydi... byk
krallarn lm, gzelim gnenli kentlerin d, ktlk ve salgnlar."
"Bu da Yalan'n karanlk glerinin baka bir alameti," diye mrldand
Demeter. "Ben, Eos'un yenilmezlii ile gsteri yaptna inanyorum. Bizi
sindirmeye, mitsizlie drmeye alyor."
"Yolda daha fazla oyalanmadan hzla Teb'e gitmeliyiz," dedi Taita.
"Hepsinin tesinde, tedbiri asla elden brakmamalyz. Gece gndz her an
yeni bir felaket yollayabilir stmze." Demeter ciddi bir ekilde Taita'nn
yzn inceledi. "Eer ayn eyleri tekrar ediyorsam beni bala, ama bu
cadnn hile ve kurnazlklarn sen de benim gibi renene kadar, onun ne
hilekr bir mahluk olduunu anlaman g. lk bebeklik anlarn bile sana kar
kullanabilir, baban ve anneni yle canl bir ekilde karna karr ki, hi
kuku duymazsn."
"Benim durumumda ii biraz zor." Taita kederle glmsedi. "nk ben her
ikisini de hi tanmadm."
79
Wilbur Smith
Deve srcleri admlarn amt, ama Taita hl sabrszlkla kendini
yiyip bitiriyordu. Ertesi gece yine kervandan ayrld ve deltann yamalarna
ulap onca yllk yokluunun ardndan sevgili Msr'n grmeyi umarak atn
srd. Onun hevesi Duman Yeli'ne de gemi gibiydi, Taita yamalarn kysnda
dizginlerini ekene kadar adeta toynaklar yere demeden kotu. Aada, ay
ekili topraklan gm rengine boyuyor ve Nil'in snrlarn belirleyen
hurma aalarn belirginletiriyordu. Gm sularn parltsn da grmeye
alt, ama bu mesafeden nehir karanlk ve kasvetli grnyordu.
Taita atndan indi ve hayvann yannda durup boynunu okayarak, mest olmu
vaziyette gzlerini aaya, Karnak saraylarnn ve tapnaklarnn gm rengi
duvarianna dikti. Kar kyda Memnon'un saraynn kule gibi ykselen duvarlann
da seebiliyordu, ama aa inip alvyon dzln geerek Teb'in yz kapsna
doru gitmemek iin kendini tuttu.
Onun grevi Demeter'in yannda kalmakt, nden frlamak deil. Srtn
ksraa dayad ve kendini yuvaya dnmenin ve sevdiklerine kavumann hayallerine
kaptrd.
Firavun ve kraliesi Mintaka, Taita'ya genelde sadece yakn aile yelerine
gsterilen derin bir ballk gsterirlerdi. Buna karlk Taita da her ikisini
de ocukluklarndan beri hi eksilmeyen, aziz bir sevgiyle severdi. Nefer'in
babas olan Firavun Tamose, Nefer daha ocukken ldrlmt. Nefer Yukar ve
Aa Msr tacn tayamayacak kadar kk olduundan, yerine bir kral naibi
atanmt. Taita, Tamose'nin retmeniydi, o lnce de olu erkeklie eriene
kadar Taita'nn gzetimine braklmt. Taita, ona geleneksel eitimi vermi,
savamay, at binmeyi retmi ve sonra da sava ynetmeyi ve ordulara komuta
etmeyi gster80
11. Yazt
bana gvenmen gerek. Seni seven ve senin sevdiin Lost-ris'ten baka biri
deilim. Beni, sen ardn gklerden. arna kulak verdim ve sana geldim."
Taita ayaklarnn altndaki topran temelinden sarsldn hissetti fakat
kendini brakmad. "Def ol lanetli cad!" diye bard. "Defol Ya84
11. Yazt
lan'n yardaks. Seni ve yaptn her eyi reddediyorum. Artk bama bela
olma."
"Hayr Taita! Bunu yapamazsn," diye yalvard. "Bize bu ans verildi, tek
bir ans. Bunu geri evirmemelisin."
"Sen ktsn," dedi Taita hrsla. "Boluklardan kopup gelen bir yaratksn.
O iren inine geri dn."
Lostris inledi ve grnts geri ekildi. Gn aarrken defalarca solan
yldz gibi soluklat. Son fslts gecenin iinden ulat Taita'nn
kulana: "lm bir kez tattm ve imdi en ac iksirleri imeliyim. Elveda
Taita akm. Keke beni daha ok sevebilseydin."
Sonra tamamen ortadan kayboldu ve Taita dizlerinin stne kp kendini
pimanlk dalgalarna brakt. Tekrar ban kaldracak gc bulduunda gne
domu, ufuktan bir kan ykselmiti. Duman Yeli yannda sessizce bekliyordu.
Kestiriyor gibiydi, ama Taita ayaa kalkar kalkmaz ban dikti ve gzlerini ona
evirdi. Taita o kadar bitkin dmt ki, ata binebilmek iin oturduu taa
kmak zorunda kald. Hayvan kampa doru yola koyulunca o da gevek bir ekilde
iki yana sallanarak kendini brakt.
Kafasna dolan duygu karmaasn bir dzene sokmaya alt. O karklkta
belirgin bir gerek ortaya kt: Lostris'in hayaleti ile karlatnda Duman
Yeli sakin bir ekilde durmu, en ufak bir endie belirtisi gstermemiti. Oysa
baka her tr ktlk habercisi karsnda Taita'dan nce o gerilirdi. Ay
kaybolduunda frlayp kam, ama Lostris'le atnn hayaletine pek az ilgi
gstermiti.
Wilbur Smith
"Lostris!" diye bard gkyzne doru. "Affet beni! Yanlmm! Artk
doru sylediini biliyorum. Sen gerekten de Lostns'sin. Bana dn akm! Geri
gel!" Ama o gitmiti ve kendi sesinin yanklarn duyuyordu. "Geri gel... gel...
gel..."
Kutsal Teb kentine o kadar yakndlar ki, Taita, Meren'e kervann gne
ykseldikten sonra da yola devam etmesini emretti. Gnein ilk klaryla kk
kervan yamatan indi ve kentin duvarlarna doru alvyon ovasn gemeye
balad. Ova sszd. Yeeren hibir bitki yoktu. Kara toprak tula gibi pimi
ve gnein ssyla yzeyinde byk atlaklar olumutu. Tarmla uraan
kyller felakete uram topraklarn terk etmiler ve kulbelerini sahipsiz
brakmlard. at kirilerindeki hurma yapraklar aa km, boyasz
duvarlar ufalanmaya balamt. Kuraklk yznden len ineklerin kemikleri yer
yer beyaz papatyalar gibi duruyordu. Dnerek esen bir rzgr bo tarlalarda
garip bir dans yapyor ve havalandrd toz ve kuru ekin saplarn
dndryordu. Gne, kavrulmu topraklan pirinten bir kalkana vuran topuz gibi
dvyordu.
Kervandaki insanlar ve hayvanlar, bu kasvetli arazide bir ocuun
oyuncaklar gibi nemsiz grnyordu. Nehre ulatlar ve kyda istemeden
durdular, dehetli bir meraka kaplmlard. Demeter bile tahtrevanndan inmi,
aksaya aksaya Taita ile Meren'in yanna gelmiti. Bu noktada nehir yata drt
yz yarda geniliindeydi. Nil'in normal bir alalma mevsimde gl aknt gri
ve kumlu suyuyla yata tamamen doldururdu ve o kadar derin ve gl olurdu ki,
yzeyinde parlak anaforlar oluurdu. Sularn ykseldii mevsimde ise Nil
yatana smazd. Kylardan taar ve tarlalara eriirdi. Brakt amur ve
kelti o kadar zengin olurdu ki, tek bir hasat mevsiminde defa rn
alnrd.
86
11. Yazt
Fakat yedi yldr tanyordu ve nehir eski gl halinin yannda gln bir
karikatr gibi kalyordu. Sular iyice azald iin sadece nehir yatanda
kalan su birikintileri grlyordu. Bunlarn yzeyinde de lmekte olan
balklarn rpn ve hayatta kalan birka timsahn isteksiz hareketleri
dikkat ekiyordu. Suyun stn, phtlam kan gibi kzl bir kpk kaplamt.
"Nehrin kan alamasnn sebebi ne?" diye sordu Meren. "Bu bir lanet mi?"
Taita, "Bunun nedeni zehirli yosunlarn olumas gibi geldi bana," dedi,
Demeter de ona hak verdi.
"Evet bu aslnda yosun, ama hi kukum yok ki, doal bir yosun deil, suyun
akmasn nleyen uursuz etki sarm bunu da Msr'n bana."
Kan rengi havuzlar birbirlerinden aa km kara amur eritleriy-le
ayrlyordu. amurda karaya vurmu pler, lam atklar, kkler, sularn
srkledii odunlar, terk edilmi nehir teknelerinin enkazlar, imi ku ve
hayvan leleri vard. Canl olarak sadece ortalkta hoplayp zplayarak dolaan,
gln perde ayaklaryla amurlara batp kan garip gdk yaratklar vard.
Leleri kapmak iin birbirleriyle bouuyor, yakaladklarn kapp bir kenara
kayor ve sonra rm etleri oburca tkmyorlard. Meren byk bir
tiksintiyle, "Bunlar tam kervanc bann tarif ettii gibi, dev
karakurbaalar!" diyene kadar, Taita onlarn ne olduunu karamamt.
Oksrd, boazn yakan pis kokuyu ve tad atmak iin tkrd. 'Msr'n bana
ken anormalliklerin sonu gelmeyecek mi hi?"
Taita, kendisini artann suda ve karada yaayabilen bu hayvanlarn
bykl olduunu fark etti. Kocamandlar. Srt genilikleri neredey-se
yabandomuzlarnnki kadard ve btn arlklaryla o uzun arka bacaklarnn
stnde ayaa kalktklarnda boylar da onlar kadar oluyordu.
"amurda insan kadavralar da var," diye bard Meren. nlerinde >atan
minik bir cesedi gsteriyordu. "l bir bebek bu."
87
Wilbur Smith
"Teb halknn artk llerini gmmeyecek kadar tembelletii anlalyor,
cesetleri getirip nehre atyorlar." Demeter kederle ban sallyordu.
Onlar bakarken karakurbaalarndan biri ocuun kolunu kapt ve kafasn
onlarca kez sallayarak kolu omuz ekleminden kopard. Sonra minik kolu havaya
att. Derken azn at, kolu yakalad ve yuttu.
Hepsi bu manzaradan tiksinmiti. Hayvanlarna bindiler ve kentin d
duvarlarna ulaana dek ky boyunca ilerlediler. Duvarlarn nndeki alan,
evlerinden kanlan kyllerin, dul ve yetimlerin, hasta ve lmek zere
olanlarn, felaketlerin btn dier kurbanlarnn kurduu geici barnaklarla
doluydu. Bir taraf ak, tavan kabaca rtlm derme atma allara yan yana
dolumulard. Hepsi bir deri bir kemik kalmt ve bir kaytszla kaplmt.
Taita, gen bir annenin bebeini bo memelerine tuttuunu grd, ama ocuk
ememeyecek kadar gszd ve gzlerinde, burun deliklerinde sinekler
dolayordu. Anne arkalarndan mitsizce bakt.
"Ona bebei iin yiyecek bir eyler vereyim." Meren atndan inmeye davrand
ama Demeter, onu durdurdu.
"Eer bu zavall insanlara yiyecek bir ey gsterirsen ayaklanma kar."
Yola devam ederken Meren kederli ve sulu bir ifadeyle arkasna bakt.
"Demeter hakl," dedi Taita yumuak bir sesle. "Bu kalabalkta birka kiiyi
kurtaramayz. Bizim Msr kralln kurtarmamz gerekiyor, bir avu insan
deil."
Taita ve Meren kt durumda olan o insanlardan yeterince uzakta bir kamp
yeri setiler. Taita, Demeter'in ba adamn bir kenara ekip, "Efendini rahat
ettir ve onu iyi koru," dedi. Sonra kurumu allardan kamp koruyacak bir it
yap ve hrszlarla leileri uzak tut. Hayvanlar iin su ve yem bul. Ben daha
iyi bir yer ayarlayana kadar da buradan bir yere ayrlma."
88
11. Yazt
Sonra Meren'e dnd. "Ben kente Firavun'un sarayna gidiyorum. Demeter'in
yannda kal." Ksra mahmuzlad ve ana kaplara yneldi. O gelirken muhafzlar
yukardan baktlar, ama durdurmaya almadlar. Sokaklar neredeyse bombotu.
Grd birka kii de, duvarlarn dndaki dilenciler gibi solgun ve at. O
yaklarken kayorlard. Kenti pis, hastalkl bir koku sarmt; lmn ve
ekilen aclarn kokusu.
Saray muhafzlarnn komutan Taita'y tand ve koarak gelip kapy at,
Taita ieri girerken de saygyla selam durdu. "Adamlarmdan biri atn ahra
gtrr Byc. Kraliyet seyisleri bakar ona."
"Firavun sarayda m?" diye sordu Taita atndan inerken.
"Burada."
"Beni ona gtr," diye emretti Taita. Komutan telala emre uydu ve ne dp
Taita'y labirent gibi geitlerden, koridorlardan geirmeye balad. nce
eskiden imenlerle, iek tarhlaryla ve k fskiyelerle ssl olan avluyu,
sonra da yine eski zamanlarda neeli kahkahalarla, soylu kadn ve erkeklerin
arklanyla nlayan, cambazlann, mzisyenlerin ve dans eden kle kzlann
doldurduu salonlan ve kapal geitleri getiler. imdi salonlar bombotu,
baheler kahverengi ve l, emeler susuzdu. Derin sessizlik ancak talarda
yanklanan kendi ayak sesleriyle blnyordu.
Sonunda kraliyet divannn antresine ulatlar. Kar duvarda kapal bir
kap vard. Komutan kapya mzrann arkasyla vurdu ve kap neredeyse ayn
anda bir kle tarafndan ald. Taita klenin arkasndan ieri bakt. Pembe
mermer plakalardan oluan zeminde ksa keten etek giymi iman bir hadm
oturuyordu, nndeki alak masada papirs rulolar ve yaz tabletleri vard.
Taita, onu hemen tand. Firavun'un baterifatsy-d. Bu nemli pozisyona
Taita'nn nerisiyle getirilmiti.
"Ramram, eski dostum," diye selamlad onu. Ramram iriliinden beklenmeyecek
bir eviklikle ayaa frlad ve Taita'ya sanlmak zere kotu. Firavun'un
hizmetindeki tm hadmlar birbirlerine karde gibi ballard.
89
Wilbur Smith
"Taita, Teb'den fazla uzak kaldn." Taita'y zel brosuna gtrd.
"Firavun generalleriyle konsey toplantsnda, o yzden imdi rahatsz edemem,
ama serbest kalr kalmaz seni yanna gtreceim. O da byle yapmam ister. Bu
durumda bize de konumak iin frsat domu oldu. Sen gideli ne kadar olmutu?
Yllar gemi olmal."
"Yedi yl oldu. Son karlatmzda ben yabanc diyarlara gitmek
zereydim."
"O zaman sen yokken bamza gelenlerle ilgili anlatacak ok eyim var. Ne
yazk ki bunlarn pek az iyi haber."
Karlkl minderlere yerletiler ve baterifatmn emriyle bir kle
toprak srahilerde soutulmu erbet ikram etti.
Taita endieyle, "nce bana majestelerinin nasl olduunu syle," dedi.
"Maalesef onu grnce zleceksin. stnde ok ar ykler var. Gnlerinin
ounu bakanlaryla, ordusunun komutanlaryla ve blge valileriyle toplantlar
yaparak geiriyor. Alktan krlan halk besleyecek tahl ve yiyecek alsnlar
diye btn yabanc lkelere elilerini yolluyor. Nehirdeki kzl atn yerini
alacak tatl su bulunsun diye her tarafta yeni kuyular atryor." Ramram i
geirdi ve erbet marapasndan koca bir yudum iti.
"Medler ve Smerler, deniz insanlar Libyallar ve btn dier
dmanlarmz dtmz bu kt durumun farknda," diye devam etti.
"Talihimizin dndne ve artk kendimizi savunacak halimiz kalmadna
inanyorlar ve hepsi ordu topluyor. Bildiin gibi, bize bal eyaletler Firavun
tarafndan zorla alman vergileri demeye gnll deildir. Pek ou bizim
durumumuzu kurtulmak iin bir frsat olarak gryor ve ihanet etmek zere
ittifaklar kuruyor. Smrlanmzda ok miktarda dman toplanyor. Kaynaklarmz
korkun bir ekilde tkendii halde Firavun yine de adam bulmak, donatmak ve
98
11. Yazt
"Senin gibi bilge ve nl birini asla geri evirmez byk byc."
"Bunu riske etmek istemem sevgili Mintaka. Acaba imdilik kimliimi belli
etmeden dinlesem olmaz m?"
Mintaka kararsz bir ekilde Taita'ya bakt. "Onu kandrmak istemem," dedi
sonunda.
"Kandrmay planlamyorum Mintaka. Onunla nerede gryorsun?"
"Bu dairede. Senin imdi oturduun yere oturuyor. Tam da o minderin stne."
"Sadece ikiniz mi oluyorsunuz?"
"Hayr, en sevdiim yardmcm da bizimle oluyor. Onlar da tanraya benim
kadar balanm durumdalar."
Taita oday dikkatle gzden geiriyordu, ama onun dikkatini datmak iin
soru sormaya da devam etti. "Bu tanra sonunda kendini tm Msr halkna
duyuracak m, yoksa bu din sadece onun setii kiilerle mi snrl kalacak?"
"Nefer ve ben, onu kalbimizin derinliklerine alp sahte tanrlar terk
edince ve onlarn tapnaklarn ykp rahipliklerini datnca, tanra gururla
ne kacak. Hastalklara bir son verecek ve hastalarn hepsini iyiletirecek.
Nil sularna akmalarn emredecek..." Bir an duraksadktan sonra hzla devam
etti. "...ve bebeklerimi bana geri verecek."
"Benim deerli kraliem. Bunlarn olmasn ne kadar yrekten dilediimi sana
anlatamam. Fakat syle bana, Nefer'in bu olup bitenden haberi var m?"
Kralie iini ekti. "Nefer bir bilge ve mkemmel bir hkmdar. Gl bir
sava, iyi bir koca, iyi bir baba ama ruhani bir adam deil. Ona her eyi
uygun bir zamanda anlatmak konusunda Soe de benimle hemfikir ve o zaman henz
gelmedi."
Taita ciddi bir ekilde ban sallad. Firavun bizzat kendi sevgili
einden, bykbabasnn ve bykannesinin, babasyla annesinin ve tabii
99
Wilbur Smith
ki Osiris, sis ve Horus lsnn topluca reddedileceini duymak zorunda
kalacakt. Hatta kendisi bile btn kutsalln yitirecekti. Taita, onun
hayattayken byle bir eyi asla kabul etmeyeceini bilecek kadar iyi tanyordu
Firavun'u.
Taita'nn aklna daha korkun ihtimaller geldi. Eer Nefer Seti ve en yakn
danmanlar onu kontrol etmek zere hayatta olmazsa, kralie, khin Soe'nin her
dediini itirazsz yapacakt. Acaba kendi kraln, kocasn, ocuklarnn
babasn ldrmelerine rza gster miydi? Bu sorunun yant belliydi: evet, eer
yeni tanra tarafndan l bebekleriyle birlikte hemen geri getirileceine
inanrsa yapard. aresiz insanlar ancak byle bir yolu seerlerdi. Yksek
sesle, "Bu stn tanrann tek khini Soe mi?" diye sordu.
"Soe hepsinin ba, fakat dierleri bu dini yaymak ve tanrann geliine
hazrlamak iin iki kralln halk arasnda dolayor."
"Szlerin kalbimde bir k yakt. Bu kiinin anlattklarn ona fark
ettirmeden dinlememe izin verirsen sana daima mteekkir kalacam. Yanmda bir
de benden yal ve bilge bir byc daha olacak." Kralienin itirazn durdurmak
iin parman kaldrd. "Bu doru Mintaka. Onun ad Demeter. Harem penceresinin
arkasnda yanmda oturacak o da." Eski zamanlarda, bir firavunun eleriyle
cariyelerinin yzlerini gstermeden oturup ruhani liderleri dinlemesi yaplm
gizli pencereyi gsterdi.
Mintaka hl kararsz "olduu iin Taita srar etti. "Bylece iki etkili
bycye bu yeni dini kabul ettirmi olacaksn. Hem Soe'yi hem de tanray
memnun edeceksin. Tanra seni dllendirecek. ocuklarnn dn de dahil, her
eyi isteyebileceksin ondan."
"Pekl Tata. Dediini yapacam. Ancak, karlnda sen de sana
anlattklarm yeni tanray kabul edip eski tanrlar silecek zamana gelene
kadar Nefer'e sylemeyeceksin..."
"Emrettiin, gibi olacaktr kraliem."
100
11. Yazt
"Sen ve dostun Demeter yarn sabah erkenden gelmelisiniz. Ana kapdan deil
arka kapdan girin. Hizmetilerimden biri sizi oradan alp nceden gizlenmeniz
iin buraya getirecek."
"Gne doduktan bir saat sonra burada olacaz," diye garanti verdi Taita.
Memnon saraynn kaplarndan karken Taita leden sonra gneinin
yksekliini kontrol etti. Birka saatlik gn kalmt. Ani bir drtyle
muhafz birliinin bandaki avua, direk Teb'e giden yoldan deil, nce
batdaki tepelere oradan da byk kraliyet mezarlna ulaan cenaze yolundan
gitmelerini emretti. Bu mezarlk kayalk vadilerden birinde gizliydi. Taita'nn
sevgili Lostris'inin dnyevi bedeninin mumyalanmasna tanklk ettii tapnan
nnden getiler. Bu olay yetmi yl nce olmutu, ama zaman o yrek paralayc
trenin izlerini silmemiti. Taita tlsmna dokundu, iinde onun o gzelim
bandan kestii sa buklesi vard. Bir bayr trmanp ta teraslardan oluan
piramidin tepesindeki muazzam bir yap olan Hathor Tapma'ndan getiler. Taita
yannda iki rahibe adayyla alt terasta gezinen bir rahibeyi tand ve onunla
konumak zere o tarafa yneldi.
"Kutsal Hathor korusun seni rahibe diyerek atndan indi. Hathor btn
kadnlarn efendisi olduu iin barahip de diiydi.
"Seyahatlerinden dndn duymutum Byc." Kadn koup Ta-lfa'ya sarld.
"Hepimiz bizi ziyaret etmeni ve maceralarn anlatman umuyorduk."
"Sahiden de ilginizi ekeceini umduum eyler var. Mezopotamya ?'e
Hamadan'm ve Babil'in tesindeki Horasan yolunu kesen dalk blgelerin papirs
haritalarn da getirdim."
101
Wilbur Smith
"Bunlarn ou bizim iin yeni." Barahibe hevesle glmsyordh "Yannda m
haritalar?"
"Hayr! u an baka bir ile urayorum ve burada seninle kar|a may
beklemiyordum. Rulolar Teb'de braktm. Ancak, ilk frsatta getire. ceim."
"Ne zaman istersen," dedi barahibe. "Buras sana daima aktr. u ana
kadar saladn bilgilere minnettarz. Eminim ki imdi daha da ilgin eyler
biliyorsundur."
"O zaman nezaketinizi istismar edeceim. Bir iyilik isteyebilir mi-; yim?"
"Elimden gelen her eyi yaparm. Sen sadece adn koy." "Volkanlara kar
dayanlmaz bir ilgi duyuyorum." "Hangilerine? Pek ok var ve bir sr deiik
yerde bulunuyorlar." "Denize yakn olanlar, belki bir adada veya byk bir
nehrin ya da gln kysnda da olabilir. Bir listeye ihtiyacm var rahibe."
"Bu zor bir istek deil," dedi kadn. "En kdemli haritacmz Nubank Birader de
hep volkanlara ve termal sular ve gayzerler gibi dier yeralt s kaynaklarna
ilgi duymutur. Sana istediin listeyi zevkle hazrlar, ama liste fazla
ayrntl ve yorucu olabilir. Nubank yanl yapmama konusunda ok titizdir. Bir
an evvel ie balatrm." "Ne kadar srer?"
"On gn iinde bizi ziyarete gelir misin saygn Byc?" Taita, onunla vedalat
ve mezarlk kaplarna kadar bir fersah daha yol gitti.
Kraliyet mozolelerine ev sahiplii yapan mezarln girii yaygn bir askeri
kale ile korunmaktayd. Tm mozolelerin, kayalarn iine oyulmu
102
11. Yazt
veralt odalarndan oluan blmleri vard. Ortadaki oda defin odasyd ve
firavunun mumyalanm bedeninin bulunduu muhteem lahit bu odada dururdu.
Etrafndaki odalar ise dnyada bilinen en byk hazinenin sakland depolard.
Bu hazine, her iki krallkta ve snr komusu olan lkelerdeki tm hrsz ve
mezar soyguncularnn itahn kabartrd. O kutsal hazineye ulamann bir
yolunu bulmak iin her eyi yaparlard. Bu insanlar buradan uzak tutmak iin
srekli tetikte bekleyen kk bir ordu gerekiyordu.
Yakkl ve zeki ifadeli bir yz vard, ama en arpc yan gzleriydi: bunlar
delice bir atele parlayan fanatik gzlerdi.
Demek bu Soe, diye dnd Taita. Hi kukusu yoktu. Demeter'in elini alp
skca tuttu ve glerini birletirerek gizlenme ve korunma bys yaptlar,
nk dier adamn ne tr yeteneklere sahip olduunu bilmiyorlard. Kafesten
tekrar adama baktlar, btn glerini etraflarnda onlar gizleyen bir perde
olumas iin ona doru ynlendirdiler. Bir sre sonra Soe homurdand, tatmin
oldu ve dier tarafa dnd. Gzlerini uzak tepelere dikip pencerenin nne
oturup beklemeye balad, tepeler sabah gneinin portakal rengi nda kmr
gibi parlyordu.
O bylesine dalmken, Taita da Gz'n at. Soe bir bilgin deildi,
nk etrafnda onu saran bir aura vard, ama bu Taita'nm daha nce grdklerine
hi benzemiyordu: deikendi, bir an gl bir ekilde parlyor, sonra
snkleiveriyordu. Rengi morla parlak krmz arasnda gidip geliyor, ardndan
mat bir kuruniye dnyordu. Taita kabalk ve zalimlikle yozlam keskin bir
zek alglamt. Soe'nin dnceleri karmak ve elikiliydi, ama hi
kukusuz, nemli psiik gler gelitirmiti.
Bir grup kadn glerek ieri girince, Soe abucak pencereden uzaklatKadnlarn banda, heyecanla Soe'ye koup sevgiyle sanlan Mintaka vard. Taita
irkildi: bir kralie iin bu sra d bir davrant. Taita'ya ancak ikisi
yalnzken sarlrd, hizmetilerinin nnde deil. Soe'nin bu kadar et109
Wilbur Smith
kii altna girdiini daha nce fark etmemiti. Mintaka, Soe'nin bir kolu omzuna
sarl dururken hizmetileri gelip adamn nnde diz ktler.
"Kutsa bizi yce peder," diye yalvardlar. "Bizim iin tek ve biricik
tanraya dua et."
Adam onlara doru bir kutsama iareti yapt ve kadnlar kendilerinden
getiler.
Mintaka, adam arkal kendisininkinden daha yksek bir yastk ynna
oturttu ve kendisi de gen kz gibi bacaklarn altna toplayarak oturdu. Sonra
kasten harem penceresine doru dnd ve Taita'nn oradan izlediini bilerek
glmsedi. Sanki Soe uzak bir lkeden getirilmi egzotik bir ku ya da yabanc
bir hkmdar tarafndan armaan edilen deerli bir mcevher-mi gibi, Taita'nn
onayn almak iin son marifetini sergiliyordu. Taita bu tedbirsizlik yznden
korktu ama Soe kmseyen bir edayla hizmetilerle konuuyordu ve kralienin
bakn grmedi. Sonra Mintaka'ya dnd.
"Yce majeste, son karlamamzda syledikleriniz zerinde ok dndm.
Tanraya itenlikle dua ettim ve o da bana merhametle yant verdi."
Taita yine armt. Bu adam bir yabanc deil, diye dnd. Msrlyd.
Dili mkemmel konuuyordu. Yukar Krallk'taki Asuvan'dan gelenler gibi bir
aksan vard.
Soe, "Bu meselelerin yle bir arl ve nemi var ki, ancak sizin
kulaklarnz duymal. Hizmetilerinizi gnderin," diye devam etti. Mintaka
ellerini rpt. Kzlar ayaa fsldayarak rktlm fareler gibi dan
katlar.
"nce, kocanz Firavun Nefer Seti meselesi," dedi ikisi ba baa kalnca.
"Bana cevab u ekilde iletmemi emretti." Durdu, sonra Mintaka'ya doru eildi
ve kendisine ait olmayan, bal gibi tatl bir kadn sesiyle konumaya balad.
"Ben geleceim zaman Nefer Seti'yi sevgi dolu kollarmla kucaklayacam ve o da
bana neeyle gelecek."
110
11. Yazt
Taita irkildi ama yannda Demeter rpnmaya balamt. Taita, onu
yattrmaya alt, aslnda kendisi de neredeyse onun kadar heyecanlanmtDemeter tir tir titriyordu. Taita'nn elini ekitirdi. Taita dnp baknca onun
dudaklaryla, "Cad! Bu Eos'un sesi!" dediini grd, dediklerini sanki
bararak sylemi gibi gayet net anlamt. Evet bu ses Taita'nn trans
halindeyken Demeter'den ekip ald sesti.
dnmek zorundayz. Ama en ksa zamanda tekrar geleceim ve oturup bunlar daha
derinlemesine konuacaz kraliem."
Kralie gnlszce gitmelerine izin verdi.
"Doru. Qebui'den sol kolu takip ederek Etiyopya Dalan'na doru citmitik.
Sa kol, ileri gitmeyi imknsz hale getiren sonsuz bir bataklktan douyor. Hi
kimse onun gney ucuna kadar gidemedi. Bazlar batakln aerekten sonsuz
olduunu, ta dnyann sonuna dek gittiini sylyor.''
'O zaman, Hathor Tapna'ndaki rahiplerin bulaca dier fikirleri duymay
beklememiz lazm. Ne zaman haber verecekler bize?"
"Barahibe on gn iinde gitmemi sylemiti," diye hatrlatt Taita.
Demeter tahtrevannn perdesini kenara ekti ve dnp tepelere doru bakt.
"Tapnaa yaknz u anda. Oraya gidelim, rahibelerin konukseverliine snalm
ve gece uyuyacak birer dek isteyelim. Sabaha ha-ritaclaryla ve
corafyaclanyla oturup alabiliriz."
Taita, "Firavun huzuruna aracak olursa adamlar bulamaz beni," diye
mrldand. "Saraydan tekrar aynlmadan nce onu bir grsem daha iyi olur."
Demeter, Habari'ye. "Birlii durdur," diye seslendi. "Hemen durun, sana
sylyorum." Sonra Taita'ya dnd. "Seni korkutmak istemiyorum Taita, ama artk
benim zamanmn yaklatn hissediyorum. Ryalar gryorum ve karanlk
sezgilerim var. Senin ve Meren'in saladnz korumaya ramen, cad yaknda
beni yok etmeyi baaracak. Sayl gnm kald."
Wilbur Smith
Bir cevap gerekmiyordu. Onun yerine Taita dnp Habari'yi ard. "Birlii
geri dndr. Hathor Tapma'na gidiyoruz." Arada bir fersah mesafe ya var ya
yoktu.
Bir sre sessizce yol aldlar, sonunda Demeter yeniden konumaya balad.
"Benim yal, takatsiz bedenim olmaynca daha hzl yol alrsn."
"Kendine kar ok acmaszsn," diye sylendi Taita. "Senin yardmn ve
fikirlerin olmasa asla bu kadarn yapamazdm."
"Avn sonuna ve ldrme anna dek yannda olmak isterdim. Ama yle
olmayacak." Bir sre daha sustuktan sonra devam etti. "Soe ile nasl baa
klacak? nnde ak bir yol var. Eer Firavun, Soe'nin Mintaka'y
bylediini ve onun kafasna ektii fikirleri duyarsa, onu yakalatmak iin
askerlerini yollar ve sen de onu bask altnda sorgulama ansna sahip olursun.
Duyduuma gre Teb'deki zindanclar ilerinde hayli ustaym. kence fikri sana
kt m geliyor?"
"Eer Soe'nin fiziksel ac ekmekle yetineceini dnsem, umurumda bile
olmazd. Ama onu sen de grdn. Adam cady korumak iin kendi isteiyle lr.
Onunla o kadar yakn balan var ki, strap ektiini ve bunun sebebini hemen
anlar. Firavun ile Mintaka'mn, etraflarna lmlerine yol aacak bir a rdn
anladklarn tahmin eder."
"yle olur," dedi Demeter.
"Dahas, Mintaka, Soe'nin yardmna koar ve Nefer de aslnda onun kendisine
kar komplo kurmaktan sulu olduunu anlar. Bu onlarn akn ve birbirlerine
duyduklar gveni yok eder. Onlara byle bir ey yapamam."
"O zaman cevab tapnakta bulmay mit etmek zorundayz."
Rahipler uzaktan geldiklerini grp onlar karlasn ve ana girie ulaan
yokuu karken yol gstersin diye iki rahibe aday yolladlar, ba-rahibe de
merdivenin banda bekliyordu.
116
11. Yazt
"Seni grdme ok sevindim Byc. Ben de Teb'e bir ulak gnderip Nubank
Birader'in istediin eyi byk bir gayretle hazrladn bildirecektim.
Bulduklarn anlatmaya hazr. Fakat sen benden nce davrandn." Taita'y bir
anne gibi kucaklad. "Binlerce kez ho geldin. Tapnak hizmetlileri erkekler
blmnde bir yer hazrlyor sana. Bizimle dilediin kadar kalmalsn. Bilgi
dolu konumalarn dinlemeyi drtgzle bekliyorum."
"ok nazik ve zarifsin barahibe. ok bilgili ve nl baka bir bycyle
birlikteyiz."
duruma kibarca mdahale edip adam kendi asl istedii cevaplara ekmeye alsa
da, Nubank tatl tatl ban sallayp kendi bildiini okuyordu.
Talihsiz bir papaz aday Nubank'n tercih ettii kurband. Zavall ekilsiz
bir yaratkt: vcudunun kusurlu olmayan, bozulmam yeri yok gibiydi. Tral
kafas uzundu, pul pul olmu kuru bir deriyle kaplyd ve stne stlk bir de
dknts vard. Kalar, kk, birbirine yakn, donuk bakl a gzlerinin
stnden fkryordu. ri dileri, aynk st dudandan dar tayor, nadiren
konutuunda salyas akyordu. enesi o kadar sert bir ekilde geriliyordu ki,
yok gibiydi. Sol yananda kocaman mor bir doum lekesi vard, gs ieri
kkt ve srtnda koca bir kambur bulunuyordu. rp gibi bacaklar ayn
zamanda arpkt ve iki yana sallanarak yrmesine neden oluyordu.
le vakti, yine bir papaz aday gelip yemee ard. Hep yan a olan
Nubank ve asistanlar bu arya evkle yant verdiler. Yemekte, Taita kambur
papaz adaynn onunla gz gze gelmek iin lgnca ataklar yapan fark etti.
Gen adam, Taita'nn dikkatini ektiini anlar anlamaz ayaa kalkp telala
kapya gitti. Orada dnp arkasna bakt ve Taita'nn da kendisini takip
etmesini istediini belirten bir ba hareketi yapt.
119
Wilbur Smith
Taita minik dostunu terasta kendisini bekler buldu. Adam yine bir ba
iareti yapp dar bir geidin giriinde kayboldu. Taita da peinden gitti ve az
sonra kendini tapnan kk avlularndan birinde buldu. Duvarlarda Hathor'un
rlyefleri ve ortada Firavun Mamose'nin bir heykeli vard. Adam heykelin
arkasna saklanmt.
"Yce Byc! Sana anlatmam gereken bir ey var, ilgini ekebilir," diyerek
kendini yere att ve Taita, onun yanna gitti.
"Ayaa kalk," dedi yumuak bir sesle. "Ben kral deilim. Senin adn nedir?"
Nubank Birader, ona sadece, "Hey sen," diye hitap ediyordu.
"Bana Tiptip diyorlar yrme eklim yznden. Bykbabam, Msr'dan
Etiyopya'ya g edildii srada Kralie Lostris'in saraynda doktordu. Sizinle
sk sk konumu. Belki onu hatrlarsnz Byc. Ad Siton'du."
"Siton mu?" Taita bir an dnd. "Evet! ocuk denecek yatayd, kancal ok
ularn kakla karmakta ok baarlyd. Pek ok askerin hayatn
kurtarmt." Tiptip sevinle srtt ve yark duda iyice aynld. "Ne oldu
bykbabana?"
"htiyarlayp huzur iinde ld, ama gitmeden nce o tuhaf gney
diyarlarnda yaadnz maceralarla ilgili pek ok ilgin yk anlatmt.
Oralarn insanlarn, hayvanlarn tarif ederdi. Ormanlar, dalar ve dnyann
ucuna kadar uzanan byk batakl anlatrd."
"Heyecanl dnemlerdi Tiptip." Taita, onu yreklendirmek iin ban
sallad. "Devam et."
"Halkmzn Nil'in sol kolunu takip ederek Etiyopya dalarna ulatn,
Kralie Lostris'in bir birlii de keif yapmak zere sa kol boyunca
gnderdiini sylemiti. General Lord Aquer'in komutasnda o byk batakla
dalan birlii bir daha gren olmam, sadece bir tek kii kurtulmu. Bu doru mu
Byc?"
"Evet Tiptip. Kralienin birlii yollayn hatrlyorum." General Aquer'in
o birliin bana geirilmesini kendisi nermiti. Bela karan
120
11. Yazt
bir adamd, halk ondan honut deildi. Ama bundan sz etmedi. "Sadece bir
kiinin oradan dnd de doru. Ama o kadar hastalanm ve yolculuun zorluklan
yznden o kadar g kaybetmiti ki, aramza dndkten birka gn sonra ateler
iinde yanarak ld."
"Evet, evet!" Tiptip heyecandan Taita'nm koluna yapt. "O zavally
bykbabam tedavi etmi. Sylediine gre adamcaz nbet geirirken, yksek
dalar ve ucu buca grnmeyen glleri olan bir lkeden sz edermi."
Taita'nm ilgisi artt. "Gller! Bunu daha nce hi duymamtm. Ben o
kurtulan adam hi grmedim. O hayatn kaybettii Qebuf ye geldiinde ben iki
daha da iri bir karakurbaas enesini Demeter'in bann yan tarafna geirdi
ve yal adam son kez suyun dibine ekti.
Taita yine de ilerlemeye devam ediyordu ama Meren arkadan yetiip gl
koluyla belinden sarld ve onu amurdan ekip terkisine alarak kyya gtrd.
Taita kendini kurtarmak iin rpnarak, "ndir beni!" diye haykrd. "Onu bu
iren canavarlara brakamayz." Ama Meren brakmad.
"Byc yaralsn. Bacann haline bak." Meren, onu yattrmaya alt.
Taita'nn bacandan amurla kark kanlar akyordu. "Deme-ter'in ii bitti.
Seni de kaybedemem." Meren, Taita'y skca tutarken amurlarn altnda son kez
yaanan rpntya baktlar.
Meren sakin bir sesle, "Demeter gitti," dedi ve Taita'y ayaklarnn stne
yere brakt. Sonra gidip gri ksra yakalad ve geri getirdi. Ta-a nm ata
binmesine yardm ederken yumuak bir sesle, "Gitmek zorunuz Byc," dedi.
"Burada yapacak bir ey kalmad artk. Yarana bak-an lazm. Hi kukusuz bu
karakurbaalarnn dileri zehirlidir ve a-Urda da sana bulaacak bir sr
pislik vardr."
125
Wilbur Smith
Yine de Taita bir sre daha oyaland, dostundan son bir iaret gre. bilmek
iin havadan son bir temas kurabilmek iin baknd ama byle bir ey olmad.
Meren kendi atnn zerinden uzanp Taita'nn ksrann da dizginlerini tuttu
ve yola koyuldular, Taita da bu sefer itiraz etmemiti Baca aryordu ve
kendini okta, eksik hissetmekteydi. Yal lim git. misti ve Taita, ona ne
kadar gvendiini anlyordu. Artk cadyla tek ba-na yzleecekti ve bu durum
onu dehete dryordu.
Saraydaki dairelerine ulanca, Ramram, Taita'nn ykanp amurlardan
temizlenmesi iin kle kzlarla semaverler dolusu scak su ve kokulu merhemler
yollad. Taita tepeden trnaa temizlenince iki kraliyet doktoru geldi,
arkalarnda da kucak dolusu ila ve sihirli tlsm tayan bir asistan ordusu
vard. Taita'nn talimatyla Meren onlar kapda karlad ve geri gnderdi.
"Msr'n en yetenekli ve bilgili cerrah olan byc yarasyla kendi
ilgileniyor. Size de ilginizden tr teekkrlerini sunuyor."
Taita yarasn damtlm arapla ykad. Sonra da uyuturucu bir merhem
srd ve Meren kandilin alevinde kzdrd bronz bir kakla derin kesii
dalad. Bu, Taita'nn ona retebildii birka tbbi beceriden biriydi. Meren
iini bitirince, Taita kendini ayltt ve Duman Yeli'nin uzun kuyruk kllarndan
birini iplik olarak kullanp yaralan dikti. Kendi karm olan merhemlerden
srp keten eritlerle sard. i bittiinde acdan bitkin dmt ve Demeter'i
kaybetmenin zntsyle periand. iltesine gmlp gzlerini kapad.
Kapda bir karmaa olunca gzlerini at ve tandk, otoriter bir sesin
"Taita, neredesin?" diye bardn duydu. "Seni hi gzmn nnden
ayramayacak mym ben? Her seferinde bana bir bela saryorsun-Ayp sana!
ocuk deilsin ki artk." Bu szlerin hemen ardndan da yer126
11. Yazt
vzndeki lahi Tanr Firavun Nefer Seti, hastann odasna dald. Arkasndan da
soylular ve refakatileri ieriye dolutu.
Taita moralinin ykseldiini ve gcnn yerine gelmeye baladn hissetti.
Tmyle yalnz deildi. Nefer Seti'ye glmsedi ve dirseinin stnde dorulmaya
alt.
"Taita, kendinden utanmyor musun? Ben, seni lm deinde bulacam
sanmtm. Oysa sen burada srtst devrilmi, suratnda aptalca bir srtmayla
keyif atyorsun."
"Majeste, o tebessm varlnzdan duyduum iten sevincin yansmasdr."
Nefer, onu kibarca yastklarn stne itti ve maiyetine dnd. "Lord-Ianm,
beni burada eski dostum ve retmenim olan byc ile ba baa brakabilirsiniz.
htiyacm olunca sizleri aracam." Adamlar dar ktlar ve Firavun,
Taita'ya sarlmak iin eildi. "sis'in gsnden gelen tatl st adna, seni
" Gz'yle sizin sava planlan okuduunuz gibi, bir insann ruhundaki
srlar okuyabilir. Auranz bylesine fke saarken ona asla yakamazsnz."
"O zaman sen nasl yaklamay dnyorsun?"
"Onun gibi, ben de bir bilginim. Bende okuyabilecei bir aura yok."
Nefer Seti kzmaya balamt. ine karlmasna veya engel olunmasna
tahamml etmeyi unutacak kadar uzun zamandr tanryd. Sesi ykseldi. "Ben artk
gizemli konumalarnla kandracan bir ocuk deilim. Planlarma kusur bulmakta
pek aceleci davrandn," dedi, "Bilgili Byc, sen de bir alternatif plan
syleme nezaketinde bulun ki, ben de senin bana davrandn gibi davranma
zevkini tadabileyim."
"Siz Firavun'sunuz, Msr'snz. Onun kurduu aa girmemeniz gerekir. Sizin
greviniz burada Mintaka ve ocuklarnzla birlikte halknzn banda kalmak,
ben baaramadm takdirde onlar korumak."
Nefer Seti, "Sen kurnaz bir dzenbazsn Tata. Bu iin nereye varacan
biliyorum. Beni burada kurbaa ldreyim diye brakp Meren'le ikiniz yeni bir
maceraya atlacaksnz. Ben geride kalp kadn gibi kendi haremimde mi
saklanacam?" dedi ac bir sesle.
"Hayr majeste, tahtnda oturan marur bir firavun olarak, ki Kral-h
hayatnz pahasna koruyacaksnz."
133
Wilbur Smith
Nefer Seti yumruk yapt ellerini kalalarna dayayp kt kt bakt.
"Senin byl arkn dinlememeliyim. Sen de cadlar gibi gl bir a
rebiliyorsun." Sonra ellerini kabullenir gibi iki yana at. "ark sv. lemeye
devam et Tata, ister istemez dinleyeceim."
"Belki Meren'in komutasna kk bir birlik vermeyi dnebilirsiniz, en
fazla yz sekin savadan oluacak bir birlik. Hzl ilerlerler, yanlarnda
malzeme vagonlar da gtrmek gerekmez. Bu kadarck insan cadya bir tehdit
olarak grnmeyecei iin uramaya ihtiya duymaz. Me-ren karmak bir psiik
aura yaymad iin ondan phe de etmez, basit bir asker, bir blf olarak
grr. Ben de onunla giderim. Beni uzaktan tanyacaktr, ama bylece avucuna
dtm zanneder. Benden istediklerini alabilmesi iin zaten yaklamama izin
vermesi lazm."
Nefer Seti aa yukar dolanrken homurdanp duruyordu. Nihayet tekrar
Taita'nn karsna dikildi. "Seferi ynetmemeyi kabullenmem ok zor. Yine de,
ileriye srd tezler, asabm bozmakla birlikte, doru." fkeli yz
yumuamaya balamt. "Msr'da herkesten ok sana ve Cam-beseli Meren'e
gvenirim." Meren'e dnd. "Albay rtbesi alacaksn. Kendi yz adamn se. Sana
ahin Mhr'm de vereceim, bylece hkmm altnda bulunan her yerden
ihtiyacn olan her eyi temin edebileceksin." ahin Mhr, tayan kiiye
Firavun'un kraliyet yetkilerini verirdi. "En ge yeni ayla birlikte harekete
hazr olmanz istiyorum. Her konuda Taita'ya dan. Sa salim dnn ve bana o
cadnn kellesini getirin."
Sekin atllardan oluan hzl bir birlik oluturaca duyulunca Meren'in
etraf gnlllerle kuatld. Adlar Hilto-bar-Hilto, Shabako ve Tonka olan
eski askeri yzbalar olarak seti. Hibiri i savata onun134
11. Yazt
birlikte arpmamt -bunun iin ok gentiler- ama babalan arp-st ve
hepsinin bykbabas Kzl Yol Yoldalar'ydi.
Meren, Taita'ya, "Sava kan gerekten ayn ekilde sryor," diye akladDrdnc seimi de beendii ve gvendii Habari oldu. Drt , jfiiinden birinin
bana da onu geirdi.
Drt yzbasn da toplad, seildiklerini bildirdi ve skca sorgula-j,
"Bir karnz ya da kadnnz var m? Hzl ve hafif olmalyz. Peimizde
kadnlarla gidemeyiz." Geleneksel olarak Msr ordulan kadnlaryla birlikte
ilerlerdi.
Habari, "Benim bir karm var," dedi. "Ama onun drdnndan be, on yl, hatta
isterseniz daha uzun sre kamaya hazrm albay." Dier de bu hassas durumu
kabul etti.
"Albay, eer lkeyi terk ediyorsak, kadnlarmz bulduumuz yerden alrz,"
dedi uzun sre nce lm olan ihtiyar Hilto'nun olu Hilto-bar-Hilto. En yi On
Bin'de bulunmutu ve boynunda Altn vg madalyonu vard, smailiye'de sahte
firavunla savatktan sonra Firavun tarafndan verilmiti.
"Gerek bir asker gibi konutun," diyen Meren gld. Drt adamna birlikleri
iin adam seme yetkisi verdi. On gnden ksa bir sre iinde btn Msr
ordusunun en sekin askerlerinden yz kiiyi toplamlard. Adamlarn hepsi
tehizatl ve silahlyd; ikier at ile birer yk katr semek zere yedekleme
merkezine gnderildiler. Firavun'un emrettii gibi yeni ayn kt gece
Teb'den yola kmaya hazrdlar.
Hareketten iki gn nce, Taita, Kralie Mintaka'nn hayr duasn almak iin
nehri geip Memnon sarayna gitti. Onu daha da zayf, bitap ve Perian halde
buldu. Mintaka bulumalarndan iki dakika sonra sebebini aklad.
"Ah, Tata, sevgili Tata. En korktuum ey oldu. Soe ortadan kaybol-u- Hayr
duam bile almadan gitti. Benim odamda grdnzden gn snrayd."
135
^
Wilbur Smith
Taita armad. Bu Demeter'in dehet verici lmnn gerekleti, i gnd.
"Onu bulabilecekleri her yere adamlar yolladm. Taita, senin de benim kadar
zldn biliyorum. Sen de onu tanyp hayran olmutun. kimiz de Msr'n
kurtuluunu onda grmtk. Acaba zel glerini kullanp onu bulamaz msn ve
bana geri getiremez misin? O olmazsa len bebeklerimi bir daha hi gremem.
Msr ve Nefer srekli strap iinde kalr. Nil bir daha asla akmaz."
Taita, onu avutmak iin elinden geleni yapt. Salnn iyice bozulduunu
ve marur ruhunun, aresizlik altnda krlma noktasna geldiini grebiliyordu.
Mintaka'y yattrmak ve mit verebilmek iin tm gcn kullanrken bir yandan
da Eos'a lanetler yadryordu. "Meren'le ben gney snrlarnn tesine sefere
kyoruz. Yol boyunca gittiim her yerde ilk iim Soe'yi arayp sormak olacak.
Bu arada onun sa ve salkl olduunu seziyorum. Beklenmedik koullar ve
olaylar yznden sana veda bile edememi kraliem. Ancak, ilk frsatta Teb'e
dnp yeni adsz tanra adna yrtt grevine devam edecek." Taita iinden,
bunlarn hepsi de makul varsaymlar, diye dnd. "imdi sana veda etmek
zorundaym. Aklm ve sayg dolu sevgim hep seninle olacak."
Nil artk ulam iin kullanlamad iin, lmekte olan nehrin kysndaki
yoldan ilerlediler. lk kilometrede Firavun da atyla Taita'nn yannda yer
ald; komut ve talimatlaryla bunaltt. Teb'e dnmeden nce, askerlere cesaret
verici ve tevik edici bir konuma yapp, "Hepinizden grevinizde baan-l
olmanz bekliyorum," diyerek szlerine son verdi. Sonra onlarn nnde Taita'ya
sarld. Firavun gzden kaybolana dek askerler tezahrat yaptlar.
Taita seferin aamalarn her gece Yukar Krallk'ta Nil kysnda bulunan
pek ok tapnaktan birinde konaklayacak ekilde planlamt. n tapnaklara
kendisinden nce ulayordu. Barahip gelip karlyor, ona ve adamlarna gece
orada konaklamalarn neriyordu. Meren'de kraln a'
136
11. Yazt
hin Mhr olduu iin gittikleri kenti koruyan askeri birliklerden ilave yiyecek
de temin edebiliyordu. Rahipler, bu umulmadk yardmla kendi fa-l^r sofralarna
da bereket gelmesini umuyordu.
Taita her gece, yemekhanede yenen mtevaz yemein ardndan tapnan i
mabedine ekiliyordu. mabetlerde yzlerce, hatta binlerce yl dualar okunup
ibadet edilmiti. nananlarn tutkusu, Eos'un bile szmakta byk glk
ekecei ruhani duvarlar rmt i mabetlerin etrafna. Bylece bir sre
izlenmekten kurtulmu oluyordu. Onu ele geirmek isteyen cadnn yollayaca
hayaletler tarafndan rahatsz edilme korkusu olmadan, kendi inand tanrlara
yalvarabiliyordu. Her tapnan ait olduu tanrya dua ederek cadyla yaayaca
dald, kollar iki yannda bacaklarn rparak aaya doru iniyordu. Salar
altn bir bayrak gibi geriden dalgalanmaktayd.
Taita, "Geri dn!" diye bard arkasndan. "Beni nerede bekleyeceini
sylemen lazm." Ama o gitmiti bile, sadece derinlerden kahkahas geldi Taita'
ran kulana.
Uyandnda aradan epey vakit gemi olduunu anlad, tapnan lambalarnda
ya bitmek zereydi. Kendini yenilenmi ve hafiflemi hissetti. Sa elinde bir
ey tutmakta olduunu fark etti. Avucunu dikkatle at ve bir avu beyaz toz
grd. Acaba Fenn'in armaan m, diye merak etti. Elini burnuna gtrp
temkinli bir ekilde koklad.
"Kire!" diye bard. Nehir boyundaki her kyde ilkel birer kire oca
bulunur, kyller bu tozu elde etmek iin kire topaklarn yakard. Sonra
kulbelerinin ve depolarnn duvarlanm bununla boyarlard: beyaz renk gne
nlann geri yanstr ve binalann ii serin olurdu. Taita kire tozunu atmak
zereydi ama kendini tuttu. "Bir tanrann armaanna say141
Wilbur Smith
gh davranmak lazm." Kendi aptallna glmsedi. O bir avu kire tozunu
eteinin ucuna dmleyip i mabetten ayrld.
Meren, onu tapnan kapsnda bekliyordu. "Adamlarn nehir suyunu
hazrlamlar ama dnn uzun srd. Yolculuktan tr yorgunlar ve uyumalan
gerek." Meren'in sesinde hafif bir sitem vard. Adamlarnn saln korumak
istiyordu. "Umarm o iren sularn banda btn gece oturmay
dnmyorsundur. Gece yarsndan nce seni almaya geleceim, nk buna izin
veremem."
Taita, onun tehdidine kulak asmayp, "Shofar sulara katmak iin istediim
iksiri hazrlam m?" diye sordu.
Meren gld. "Syledii gibi, iksir kzl sudan daha da pis kokuyor."
Taita'y drt kazann fokurdamakta olduu yere gtrd. Yorgunluktan perian
haldeki yardmclar, kazanlar kulplarndan uzun srklara geirerek ateten
aldlar. Taita suyun yeterince lklamasn bekledikten sonra iksirlerini
kartrmak zere sra halinde dizilmi kazanlarn bana gitti. Shofar her
birini tahta bir krekle kartrd. Tam son kazann bana geldiinde Taita
duraksad. "Fenn'in armaan," diye mrldand ve deindeki dm zd. Son
kazana o kire tozlarn ekledi. Uzunca bir sre karma Lostris'in tlsmn
tuttu ve monoton bir sesle byl sz tekrarlad: "Ncube!"
Drt yardmc huu iinde baktlar.
"Brakn kazanlar sabaha kadar iyice souun," dedi Taita. "Ve siz de gidip
dinlenin. ok iyi i kardnz. Teekkr ederim."
Taita yatana uzand anda derin bir uykuya dald, ne ryalardan ne de
Meren'in horultularndan rahatsz olmadan uyudu. afak sktnde, Shofar
suratnda geni bir srtmayla kapdayd. "Hemen gel yce Byc. Sana gzel bir
haberimiz var."
Akamdan kalan souk kllerin arasndan abucak kazanlarn bana gittiler.
Habari ve dier yzbalar birliklerinin banda hazrolda bek142
11. Yazt
yordu. Sanki Taita savata zafer kazanan bir generalmi gibi o geerken
kllarnn knn kalkanlarna vurarak tezahrat yaptlar. Taita, "Sessiz
olun!" diye homurdand. "Kafam patlatacaksnz." Ama askerler daha da yksek
sesle barmaya baladlar.
lk kazan mide bulandrc kara svlarla doluydu ama drdnc kazandaki
su tertemizdi. Taita ondan bir avu alp temkinli bir ekilde tatt. Tatl
deildi, ama ocukluklarndan beri alk olduklar gzel toprak kokusu vard:
Nil amurunun tadna benziyordu.
O andan itibaren, her gece kamp kurulduunda nehir sularn kaynatp
kirelediler ve sabahlar yola kmadan nce su tulumlarn doldurdular.
Susuzluk yznden g kaybetmeyen atlar iyileti ve admlan hzland. Dokuz gn
sonra Asuvan'a ulamlard. nlerinde, alt byk elalenin birincisi
uzanyordu. Onlar tekneyle gemek hemen hemen imknszd ama atlar kervan
yolunu kullanarak etraflarndan dolaabilirdi.
Asuvan kentinde Meren atlar ve adamlarn gn dinlendirdi, kraliyet
ambarlarndan taynlarn tedarik etti. Sonraki uzun yolculuk iin ky boyunca
dizili elence evlerine gidip moral bulmalarna izin verdi. Kendisi ise, yeni
rtbesinin ve sorumluluklarnn bilinciyle, yerli gzellerin tekliflerine ve
iltifatlarna yapmack bir kaytszlk gsterdi.
lk elalenin altndaki gl kuruyup bir amur yata haline gelmiti.
Taita'da kayalk adadaki sis Tapna'na gitmek iin ne kaya ne de krekiye
ihtiya duymutu. Tapnan duvarlarna tanrann, kocas Osi-ris'in ve olu
Horus'un devasa grntleri kaznmt. Duman Yeli toynaklarn kayalk nehir
yatanda tkrdatarak Taita'y tapnaa gtrd. Onu selamlamak iin btn
rahipler toplanmt ve Taita da gn onlarla geirdi.
Gneyde kalan Nbye hakknda ona verebilecekleri pek fazla bilgileri yoktu.
Eski gzel gnlerde, Nil'in sular gvenilir, gl ve dzgn barken Nil'in
ikiye ayrld Qebui'ye kadar gidip gelen byk bir tica143
Wilbur Smith
ret filosu vard. Fildii, vahi hayvanlarn kurutulmu etleri ve postlar,
tonlarca kereste, bakr ubuklar ve Nil'in balca kolu olan Atbara Nehri'nin
kysndaki madenlerden kan altnlarla dnerlerdi. Artk filo ortada yoktu ve
nehirde kalan su kana dnmt, l yaya veya at srtnda gemeye de pek az
kii cesaret edebiliyordu. Rahipler, gneydeki yollarn ve tepelerin haydut
yata olduunu syleyerek Taita'y uyardlar.
Taita yine sahte tanrann vaizlerini soruturdu. Onlar da, Soe
kehanetlerinin boluktan doup kuzeye, Karnak ve deltaya doru yayldn
duyduklarn anlattlar, ama hibiri vaizlerden biriyle karlamamt.
Gece olunca Taita Ana Tanra sis'in i mabedine ekildi ve onun korumas
altnda huzur iinde dnp dua edebileceini hissetti. Ana tanrasna
yalvarp yakard halde, ilk iki geceki nbetlerinde bir yant alamad. Yine
de, Qebui yolunda ve sonrasndaki el dememi topraklarda ve bataklkta
karlaacaklar glklere kar hazr olduunu ve glendiini hissetti.
Eos'la yaayaca kanlmaz yzleme artk daha az rktc geliyordu.
Bedenindeki dirilii ve rahatlamay, gen asker ve subaylarla birlikte zorlu bir
ekilde at koturmaya ve Teb'den ayrldndan beri uygulad manevi
disiplinlere borlu olabilirdi, ama artk ona grnmeye karar veren Tanra
Lostris ya da Fenn'le yaknda buluma ihtimalinin ona kuvvet verdiini dnmek
houna gidiyordu.
Son gnn sabahnda afan ilk klaryla ayakland, sis'ten ve
yaknlarda olabilecek tm tanrlardan bir kez daha kutsanma ve korunma diledi.
Mabetten kmak zereyken sis'in yekpare krmz granitten oyulmu heykeline
son kez bir gz att. Heykel atya doru uzanyor ve ba glgede kalyordu,
tatan gzleri anlalmaz bir ifadeyle ileri bakmaktayd. Geceden kvrp
brakt papirsten yaplma kilimin yanndaki asasn almak zere eildi. Daha
dorulamadan, nabz hafife kulaklarnda atmaya balad, ama st plak olan
bedeninde bir serinlik hissetmedi. Heykelin baklarm kendisine evirip
evirmediini grmek iin kafasn kal144
11. Yazt
drd. Gzler canlanm ve parlak yeil bir renk almt. Bunlar Fenn'in
izleriydi ve gsnde uyuyan bebeini seyreden bir annenin gzleri gi-bi
efkatle bakyordu.
"Fenn," diye fsldad. "Lostris, burada msn?" at kirilerinden Fenn'in
kahkahas yankland, ama Taita'nn tek grebildii tneklerine konmak iin
kanat rpan yarasalar oldu.
Gzlerini tekrar heykele evirdi. Tatan kafa artk canlyd ve bu Fenn'in
bayd. "Unutma, seni bekliyorum," diye fsldad.
"Seni nerede bulacam? Nereye bakmalym, syle bana," diye yalvard.
Fenn, "Ay baln bulmak iin nereye baklr?" diye dalga geti. "Beni
teki balklarn arasnda gizlenirken bulacaksn."
"Ama o balklar nerede?" dedi Taita. O arada Fenn'in yz tekrar taa
dnmeye balamt bile, parlak gzler donuklayordu.
"Nerede?" diye haykrd Taita. "Ne zaman?"
Fenn, "Karanlklar khininden sakn. Bir ba var. O da seni bekliyor,"
diye kederle fsldad. "Artk gitmeliyim. Daha fazla kalmama izin vermiyor."
"Kim vermiyor? sis mi yoksa baka biri mi?" Cadnn adn yksek sesle bu
kutsal mabette anmak kfr olurdu. Fakat heykelin dudaklar donmutu.
Kolundan biri tuttu. Taita irkildi ve baka bir hayal grmek zere etrafna
baknd ama tek grd barahibin endieyle bakan gzleri oldu. "Byc, ne
oldu sana? Neden haykryordun?"
"Rya grdm, aptalca bir rya."
"Ryalar asla aptalca deildir. Bunu herkesten ok senin bilmen gerekir.
Onlar tanrlarn mesajlar ve uyanlardr."
Taita kutsal adamn yanndan ayrlp ahrlara gitti. Duman Yeli, onu
alamaya kotu, neeyle ifteler atyor, aznn kenarndan bir tutam sa-man
sarkyordu.
145
F: 10
Wilbur Smith
"Seni martyorlar deil mi iko fahie. u haline bir bak, tay gibi
hoplayp zplyorsun o koca gbeinle." Taita'nn sesi sevgi doluydu. Kar-nak'ta
kalrlarken dikkatsiz bir seyis, Firavun'un gzdesi olan aygrlardan birinin ona
yaklamasna izin vermiti. Duman Yeli imdi Taita binsin diye uslu uslu
bekliyordu. Sonra birlikte Meren'in birliinin kamp toplamakta olduu alana
gittiler. Birlik hazr olup da, adamlar atlarnn bann yannda, yedek atlar
ve yk katrlar ile birlikte beklemeye balaynca, Meren silahlar ve tehizat
kontrol ederek aralannda dolat, her askerin bakr su matarasnn ve katrnn
srtna vurulmu olarak birer uval kirecinin olup olmadna bakt.
Sonra birliin bana geip, "At bin!" diye kkredi. "leri! Trs!" Meren
birlii hzlandrnca vazgemek zorunda kalan bir grup kadn alayarak
pelerinden geliyordu.
"Ayrlmak ac ama anlar tatl," dedi Hilto-bar-Hilto ve birliindeki
askerler glt.
"Hayr Hilto," diye seslendi Meren birliin bandan. "Et ne kadar
tatlysa, anlar da o kadar tatl olur!"
Kahkahalara bouldular ve kllarnn knyla kalkanlarna vurdular.
Taita kuru bir sesle, "imdi glyorlar," dedi. "Ama bakalm lde
kavrulurken de glebilecekler mi?"
elalenin olduu boazdan aa baktlar. fkeyle aldayan sular yoktu.
Genelde gemiler iin tehlike oluturan sivri kayalklar imdi ortaya kmt ve
kuruydu, vahi bir bufalo srs gibi kapkara duruyorlard. En yksek noktada,
boaza bakan bir kayann stnde uzun bir dikilita vard. Adamlar atlarm ve
katrlarn sularken, Taita ile Meren antn bulunduu kayaya trmanp dibinde
durdular. Taita elyazmalarn yksek sesle okudu:
"Ben, Kralie Lostris, Msr'n kral naibi ve Firavun Mamose'nin dulu, bu adn
sekizincisi, iki krall benden sonra ynetecek olan veliaht Prens Memnon un
annesi, bu antn dikilmesini byrdm.
146
11. Yazt
Bu benim Msr halkna, barbarlar tarafndan srldm bu vahi yerlerden geri
dneceime dair ettiim yeminin iareti ve akdidir. Bu ta buraya ynetimimin
ilk ylnda, Firavun Keops'un byk piramidinin yaplnn dokuz yzncsnde
dikilmitir. Ben vaadimi tutup geri dnene kadar bu ta da piramit gibi
sarslmaz bir ekilde dursun."
11. Yazt
fakat herhangi bir psiik varlk alglamad. Soe'nin kayla birlikte cad
onunla balantsn kaybetmi gibiydi.
Kampa dnd ve sadece nbetilerin ayakta kalm olduunu grd. Uyuyanlar
uyandrmamak iin nbetilere fsldayarak iyi nbetler diledi ve o da yatana
gitti.
Duman Yeli burnunu srterek uyandrd. Taita uykulu bir halde hayvann
ban itti ama o srarla burnunu srtmeye devam etti. Sonunda dorulup oturdu.
"Ne var tatlm? Ne oldu sana?" Ksrak arka bacaklarndan biriyle kamna vurdu ve
Taita'y harekete geirecek biimde hafife inledi. Taita ayaa frlayp onun
ban ve boynunu okadktan sonra brn yoklad. i kamndan rahmindeki
iddetli kaslmalan hissetti. Hayvan bir daha inleyip arka bacaklarn at,
kuyruunu kaldrd ve iedi. Sonra ban kamna edi. Taita bir kolunu boynuna
dolayp onu barnan ucuna gtrd. Onu sakin bir yerde tutmann ne kadar
nemli olduunu biliyordu. Eer rahatsz edilir ya da heyecanlandnlrsa
kaslmalar kesilebilir ve doum gecikirdi. Ay nda ksra izlemek zere
meldi. Duman Yeli huzursuz bir ekilde debelendikten sonra yere yatp srtst
yuvarland.
"Ne akll kzsn sen," diye yreklendirdi Taita. Ksrak igdsel olarak
tayn dzgn kaca pozisyonu almt. Sonra ayaa kalkt ve ban eip
beklemeye balad. Daha sonra kam ykseldi ve sulan boald. Dnp sulannn
akt otlar yalad. imdi kuyruu Taita'ya doru kalkmt ve Taita altndan
mat doum kesesinin kabardn grd. Hayvan gl ve dzgn bir ekilde
knyordu. Taita ince zann arkasndan bir ift minik toynak grd ve sonra, her
kaslmayla birlikte bir ayak ortaya kmaya balad. Sonunda, minik bir burun da
ortaya kt ve Taita rahatlad. Douma mdahale etmesine gerek kalmamt.
"Aferin," diyerek Duman Yeli'ni alklad. "Harikaydn hayatm." Yardmna
komamak iin kendini zor tutuyordu. Oysa hayvan kendi ii-m gayet gzel
hallediyordu, kaslmalar dzenli ve glyd.
159
Wilbur Smith
Yavrunun ba dan kt. "Annesi gibi gri," diye fsldad keyifle. Sonra
aniden kese ve tay dan atld. Yere arpnca plasenta paraland ve kese
serbest kald. Taita hayretler iindeydi. Grd binlerce at doumu iinde bu
en hzl olanyd. Tay imdiden zan yrtmak iin rpnmaya balamt.
"Kasrga kadar hzl," diyerek glmsedi. "Ad da bu olacak." Du. man Yeli
yavrusunun mcadelesini ilgiyle izliyordu. Nihayet zar yrtld ve tay iinden
kp sarho gibi yalpalayarak ayaa kalkt. Yorulduu ijn nefes nefeseydi ve
gmi br inip kalkyordu.
"Gzel!" dedi Taita yumuak bir sesle. "Kk gzel bir olan." Duman Yeli
yavrusunu yreinden gelen bir annelik drtsyle yalarken neredeyse yeniden
yere ykyordu. Tay salland, ama dengesini salamay baard. Sonra iinden
gelen drtyle doal sreci balatt: uzun dil darbeleriyle amniyotik svy
yalyordu. Sonra en yakn memeye uzand. Daha imdiden st szmaya balamt
bile. Tay nce memeyi koklad ve sonra deniz salyangozu gibi yapt. Hrsla
emiyordu. Taita kalkp oradan uzaklat. Artk varlna ne ihtiya duyuluyordu
ne de arzu.
afak skerken askerler anneyi ve bebeini sevmeye geldi. Hepsi atlan iyi
tand iin fazla kalabalk etmemeleri gerektiini biliyorlard. Uygun bir
mesafeden seyredip birbirlerine yeni yavrunun ne dzgn bir ba ve gzel bir
gvdesi olduunu gsterdiler.
Shabako, "Geni, gzel bir gs," dedi. "Azimli bir hayvan olacak. Btn
gn koacak."
"n bacaklan da doru veya gvercin parmakl deil, hzl olacak, I diye
ekledi Hilto.
"Kalalar da gayet dengeli, fazla aralk veya kaladan kma deil' | evet,
rzgr gibi hzl koacak," dedi Tonka.
Meren ise, "Ona ne ad vereceksin Byc?" diye sordu.
"Kasrga."
Meren bir kez daha gneye doru yola koyulmadan nce ay dolunay olsun diye
birka gn daha bekledi. Taita'nn birliin nnden geerken su kazanlarna ve
yk katrlarnn srtna vurulmu kire uvallarna baktn grnce de hemen,
"Artk onlara ihtiyacmz olmayacana eminim ama..." diye aklamaya balad.
Taita, onun syleyeceklerini tamamlad. "Bunlar atlmayacak kadar deerli
eyler. Qebui'de satabiliriz."
"Ben de aynen yle dnmtm." Meren rahatlam grnyordu. "Senin
bynn gcnden bir an bile kuku duymadm. Artk bundan sonra sadece temiz
sularla karlaacamzdan eminim."
Gerekten de yle oldu. Ulatklar bir sonraki glet de yeildi ve
azlarnn etrafndan sakallan sarkan iri yayn balklaryla doluydu. Sularn
ekilmesinden dolay yan yana skm byk srler halinde yayorlard ve
zpknla avlamak ok kolayd. Etleri parlak turuncu renkli ve yalyd. Tatlan
da nefis oluyordu. Askerler arasnda Taita'nn n artk mermere kaznm ve
altnla bezenmiti. Drt yzbayla erleri onu dnyann sonuna dek takip etmeye
hazrd ve aslnda Firavun'un emri de buydu.
Atlar iin yem bulmak her zaman zor oluyordu, ama Taita bu yoldan daha nce
de getii iin evreyi ok iyi tanyordu. Onlar nehir kysndan alp alak
kuru gibi grnen bitkilerle dolu gizli vadilere gtryordu, bitkilerin dibi
kazlnca tka basa su ve besin dolu devasa kk kesele161
F: II
Wilbur Smith
ri ortaya kmaktayd. Bunlar zor zamanlarda antilop srlerinin besin deposuydu... onlar da toynaklaryla kazp karyorlard. Askerler onlan kesip
paralara ayryordu. Balangta atlar bu yemlere dokunmay reddediyor, ama
alk ar basnca durum deiiyordu. Adamlar artk kazanlara ve kire
uvallarna bu keseleri koyuyorlard.
lerleyen aylarda da ayn hzla yola devam ettiler, ama gten den atlar
tkezlemeye balamt. Yere ykldklar zaman askerler kulaklarnn arasndan
kafatasna dek inen bir kl darbesiyle ldryordu onlar. Kemiklerini gnein
altnda aarmaya brakyorlard. Son engele gelmelerinden nce toplam yirmi bir
at lmt. Son engel ise, Nil'in akmak iin zorland dar Shabluka Boaz'yd.
Boazn yukarsnda Nil'in genilii neredeyse bir buuk kilometreydi. Ancak
boazda, nehir yata iki kayalk yama arasnda yz metreye kadar daralyordu.
Orada kamp kurduklarnda, ilk kez suyun aktn grdler. Geni bir akarsu
kayalk boazdan geip aadaki glete dklyordu. Fakat bir buuk kilometre
kadar aktktan sonra kumlara gmlp kayboluyordu.
Dar ve dik bir kei yolundan Shabluka Tepesi'ne trmandlar. Zirveden,
gneye doru baknca ovalar ve uzaktan alak mavi tepeler grnyordu. Taita,
"Kerreri Tepeleri," dedi. "Her iki Nil'e hkimdirler. Qebui de sadece elli
fersah kadar ileride."
Nehir yata, her iki kydaki hurma korulanyla ayrt ediliyordu, korular
bat kysndan tepelere doru devam ediyordu. Qebui'ye yaklatka rmak daha
gl akmaya balad ve hepsinin morali ykseldi. Yolculuun son ayan bir
gnde kat ettiler ve nihayet Nil'in ikiye ayrld kavaa geldiler.
devirmeye devam ettiler, kl tutan elleri lmcl bir ritimle inip kalkyordu.
Shilluklar da kamaya kalkanlar yakalad. Kigelia aacnn uzun, ii oyulmu
gvdesinin banda oturan davulcular o kadar kendilerini kaptrmlard ki,
balarn kaldrp olanlara bakmyorlard bile. Atllar gidip oturduklar yerde
onlar da kltan geirene kadar, tahta sopalaryla o delice ritmi almaya
devam ettiler. Sonra debelenerek kanlar iinde davullarnn stne yldlar.
Meren kyn dier ucuna gidip durumu kontrol etti. Geride kimse kalmamt.
Srck'n leinin bulunduu yer boyal plak cesetlerle kaplyd-Yaral
birka Luo srnerek kamaya alyordu. Tozlarn iinde debelenen ve inleyen
baka Luolar da vard. ki Shilluk onlarn arasnda kouuyor, ka- t na susam
bir halde uluyarak nlerine geleni baklyorlard.
Meren, "lerini bitirmek iin Shilluklara yardm edin!" diye emretti.
Adamlar atlarndan indiler ve koarak cesetlerin yanna gidip sa ka' i lanlan
aramaya baladlar.
178
11. Yazt
Taita atn Meren'in yanna srd. Hcumda ilk srada yer almam a!la
yakndan izlemiti. "Kulbelere kaanlar olduunu grdm," dedi. "Onlar dar
karn ama hepsini ldrmeyin. Nakonto onlardan ilerideki blgeler hakknda
bilgi alabilir."
Meren, yzbalarna emir verdi ve adamlar kulbe kulbe dolap kimse var
m diye bakmaya balad. Kulbelerden dar iki, Luo kad-nl frlad,
yanlarnda alayan kk ocuklar vard. Onlar kyn ortasna doru srdler ve
orada iki Shilluk, kadnlara kendi dillerinde emirler verdi. Ellerini balarnn
arkasnda iki birletirip yere melttiler. ocuklar annelerine yapmt,
dehet iindeki yzlerinden yalar szlyordu.
Meren, "imdi de kurtulan atlar bulmamz lazm," diye bard. "Hepsini
kesip yemi olamazlar. nce uray arayn!" Kasaplarn Srck' srkleyerek
getirdikleri karanlk koruyu gsteriyordu. Hilto birliini alp karanla dald.
Aniden bir at kinemesi duyuldu.
Hilto sevinle, "Buradalar!" diye haykrd. "Mealeleri getirin!"
Adamlar kulbelerin atsndaki sazlar skp kaba mealeler oluturdular ve
yakp Hilto'nun peinden koruya daldlar. Yakalanan kadnlarla ocuklarn bana
be nbeti brakan Meren ve Taita da meale tayanlarn peinden gitti. Hilto
ve adamlan ileriden bararak yol gsteriyorlard.
Taita ve Meren de atlarndan inip oraya kotular. Meren telala, "Ka tane
kalm?" diye sordu.
"Sadece on bir tane. Yedi tanesini bu akallara kaptrdk," diye cevap verdi
Hilto. Luolar btn atlar ksa iplerle ayn aaca balamlard. Hayvanlar
boyunlarn yere bile uzatamyorlard.
Hilto hiddetle, "Ne otlanmalarna ne de su imelerine izin vermemi-?er,"
diye bard. "Bunlar ne biim insan?"
Meren, "Atlar zn," diye emretti. Askerler atlarndan inip emre 'taat
etmek zere kotular. Fakat atlar o kadar skk durumdayd ki ara-arr)a
girmekte byk glk ektiler.
179
Wilbur Smith
Aniden askerlerden biri fke ve acyla bard. "Dikkat edin! Buraya bir Luo
saklanm. Mzra var, beni yaralad."
Bir itime sesi ve ardndan tiz, ocuksu bir lk duyuldu.
"Yakalayn unu! Karmayn."
"Burada kk bir barbar var. Beni yaralayan bu."
Tam o anda bir ocuk atlarn arasndan elinde hafif bir mzrakla ok gibi
frlad. Askerlerden biri onu tutmaya alt, ama ocuk onu baklad ve kye
doru karanln iinde gzden kayboldu. Taita, onu ancak yle bir grebilmiti
ama onda farkl bir ey olduunu hissetti. Luolann ocuklar bile tknaz ve
arpk bacaklyd ama bu bir papirs dal gibi inceydi ve bacaklar ok
dzgnd. rkm bir ceylann zarafetiyle kouyordu. Aniden o boyal ocuun
aslnda bir kz olduunu fark etti ve youn bir deja vu duygusuyla sarsld:
"Btn tanrlara yemin ederim ki onu daha nce grmtm," diye kendi kendine
sylendi.
Yaralanan asker atlarn arasndan karken, "O kk domuzu grdm yerde
geberteceim, hem de ar ar," diye baryordu. n kolunda bir mzrak yaras
vard ve parmak ularndan yere kan damlyordu.
"Hayr!" diye bard Taita telala. "O bir kz. Onu canl istiyorum. Kye
doru kat. Etrafn evirin ve kulbeleri bir daha arayn. Mutlaka ilerinden
birine saklanmtr."
Birka adam atlarla ilgilenmek zere brakp hzla kye dndler. Meren
kulbelerin etrafn evirtirken, Taita da kadnlarla ocuklarn banda
bekleyen Nakonto ile Nontu'yu sorguya ekti. "Bu tarafa doru koan bir ocuk
grdnz m? u boylarda ve dierleri gibi beyaz kille kapl?"
Balarn salladlar.
Nakonto, "Bunlardan bakasn grmedik," dedi.
Meren, "Fazla uzaa gitmi olamaz," diye gvence verdi Taita'ya-"Ky
evirdik. Elimizden kaamaz. Onu bulacaz." Habari'nin birli'1" evleri tek tek
aramaya yollad. Tekrar Taita'nm yanna dnnce, "Bu cam velet neden nemli,
Byc?" diye sordu.
180
11. Yaz.t
"Emin deilim ama bence o Luolardan deil. Farkl. Hatta Msrl bile
olabilir."
"Bundan pheliyim Byc. O bir vahi. plak ve boyayla kapl."
Taita, "Yakalayn onu," diyerek kestirip att.
Meren bu ses tonunu iyi bilirdi ve hemen aratrmay daha ciddiletirmek
zere oradan ayrld. Adamlar kulbeleri dikkatle aratryorlard, kimse
karnna bir mzrak yemeyi istemiyordu. Onlar kyn yansn aradklar srada
ormann stnden afan ilk klan grnmeye balad. Taita huzursuz ve
skntlyd. Hatrlamas gereken bir ey vard.
Gneyden esen afak rzgr burnuna zgaralardaki yar pimi balklarn
kokusunu getirdi. Kokudan kanmak iin uzaklat ve dnd eyi hatrlad.
Bir ay balm nerede ararsn? teki balklarn arasnda saklanm olarak
bulacaksn beni. Bu Fenn'in sesiydi, Tanra'nm ta heykelinin azndan
konumutu. Acaba peinde olduklar o ocuk bir yaradl arknn eseri miydi?
Uzun zaman nce yaam birinin yeniden dirilmi hali miydi?
"Dnmeye sz vermiti," dedi yksek sesle. "Pekl da mmkn... yoksa
duyduum hasret mi aldatyor beni?" Sonra kendi sorusuna yant verdi. "Bir
insann asla hayal edemeyecei eyler vardr. Hibir ey imknsz deildir."
Taita kimsenin ona bakmadndan emin olduktan sonra hzla etrafna baknd
ve rahat bir tavrla kyn sonuna, zgaralann durduu yere doru yrmeye
balad. Dierlerinin gr alanndan kar kmaz tavn deiti. Avnn kokusunu
almak iin havay koklayan bir kpek gibi durdu. Sinirleri yerinden oynad. Fenn
ok yaknlardayd, varl adeta elle dokunulabilir gibiydi. Kk kzn
mzrana kar koymak zere asasn hazr tutarak 'lerledi. Birka admda bir
tek dizinin stne kp skk bir ekilde dizil-m' olan balklann arasna
bakyordu. Aralkl olarak dizilmi odunlar ve
181
Wilbur Smith
dumanlar grn kapatyordu. Fenn'in orada saklanmadndan emin olmak iin
her odun ynnn etrafn ayn dolanmak zorundayd ve bu da ilerlemesini
yavalatyordu. Artk gnn ilk klar ky aydnlatmaya balamt. Tam, bir
sonraki odun ynnn etrafndan dolanrken ileride sinsi bir hareket fark
etti. Dikkatle bakt. Kimsecikler yoktu. Ama yere baknca kllerin zerinde
kk ayak izleri grd. Peine dldnn farkndayd ve bir odun beinden
dierine frlayarak saklanyordu.
Taita, hayali birine, "Burada veletten bir iz yok, burada deil," diye
bard ve kye doru ilerlemeye balad. zellikle grlt yaparak yryordu,
sonra arii bir hareketle yrdkten sonra, sessizce geri dnp geni bir daire
izdi. Kzn son ayak izlerini grd noktaya gelip meldi ve onu beklemeye
balad. En kk bir harekete, en ufak bir sese kar tetikteydi. Kz artk onu
gzden kaybettii iin endielenecek ve yeniden pozisyon deitirecekti. Taita
kendini gzlerden saklayacak bir by de yapt. Sonra da etrafna baknmaya
balad.
Onu kefedince, "Ah!" diye mrldand. Kz ok yaknndayd ama kmldamadan
duruyordu. Taita ondaki korku ve kukuyu hissedebiliyordu. Odun ynlarndan
birinin altna gizlenmiti. Taita btn gcn kzn stne toplayp onu
kendisine doru gelmeye ikna edecek sinyaller yollamaya balad.
Meren kyn bulunduu taraftan, "Byc, nerdesin?" diye seslendi. Cevap
alamaynca telaland. "Byc, beni duyuyor musun?" Sonra Ta-ita'nn bekledii
yere doru gelmeye balad.
Bu iine geldii iin Taita iinden onu yreklendiriyordu. Gelmeye devam et.
Kz harekete gemek zorunda brakacaksn. Ah! te gidiyor.
Kz yeniden harekete gemiti. Meren'den kamak iin emekleyerek Taita'nn
bulunduu tarafa doru geliyordu.
Hadi biraz daha yakla. Kz evreleyen bynn gcn artrd. Bana gel.
182
L Yazt
Meren ok daha yakndan, "Byc!" diye bard. Kz odun ynnn
kesinde, tam Taita'nn nnde ortaya kmt. Meren'in sesinin geldii tarafa
bakmak iin durunca, Taita, onun dehet iinde titrediini grd. Kz imdi
kendi bulunduu yana bakyordu. Yz beyaz kille kaplyd, sa koca bir yn
halinde tepede toplanmt, sanki kile ve akasya sakzna bulanm gibiydi.
Dumanlar ve boya yznden gzleri yle bir kan anana dnmt ki, Taita
renklerini anlayamyordu. Dileri de zellikle karartlmt. Yakaladklar
btn Luo kadnlarnn dileri ve salar da byleydi. Belli ki, bu da onlarn
ilkel gzellik anlayyd.
Kk kz orada dehete dm bir ekilde ban dikip beklerken Taita,
Gz'n at. Kzn auras onu asil ve muhteem bir k halesi eklinde
sarmt, tpk Taita'nn ryalarnda grd gibiydi. korkun kil ve pislik
tabakasnn altndaki bu zgn, pejmrde yaratk Fenn'di. Sz verdii gibi ona
dnmt. Taita'nn o andaki duygular, uzun hayat boyunca yaad tm
duygularndan daha glyd. nceki yaam bittiinde i organlarn karp
cesedini keten eritlerle sardktan sonra lahdi-ne yatrd andan itibaren
Taita'nn stne ken acy bile bastryordu.
imdi, yine o souk ve yalnz yllardan nce Taita'nn bakmna verildii
yata karsna kmt. Btn o aclar ve zntler, bedenindeki her bir
siniri, kas, lifi sarsan bu tek sevinle silinip gitmiti.
O sarsnt yznden, Taita'nn kendi etrafnda oluturduu gizlenme perdesi
de bozuldu. ocuk bunu hemen hissetti. Dnp Taita'nn bulunduu tarafa bakt,
kananana dnm olan gzleri o komik maskenin ortasnda kocaman olmutu.
Taita'nn varln hissediyor, ama onu henz gremiyordu. Taita, onun g
sahibi olduunu fark etti. Henz psiik yetenei kapal ve denetimsizdi, ama
Taita biliyordu ki, kendisinin sevgi do-'u eitimiyle ksa srede onunkine e
bir duruma gelecekti. Ykselen g-nein nlar kzn gzlerine vurdu ve
gzlerinin koyu yeilini ortaya -kard. Bu, Fenn yeiliydi.
183
Wilbur Smith
Meren onlara doru kouyordu, ayak sesleri topran kalbinden gelir gibiydi.
Fenn iin tek bir ka yolu akt: odun ynlar ile zgaralarn arasndaki
dar boluk. Doruca Taita'nn kollarna kotu. Taita'nn kollan onu sarnca da
ok iinde bir lk kopard ve mzran drd. rpnp Taita'nn gzlerine
pene atmaya alt, ama Taita, onu skca gsne bastrd. Kzn trnaklan
uzun ve sivriydi, ilerinde siyah kirler birikmiti ve Taita'nn alnnda ve
yanaklarnda iz brakmlard. Bir kolunu onun beline sarl tutan Taita, teki
eliyle iki kolunu birden yakalayp ikisinin arasna sktrd. Kz hareketsiz
kalnca eilip yzne yakndan bakt, onun kontroln ele geirmek iin
gzlerini gzlerine dikti. Kz, onun ne yaptn igdsel olarak anlayp
stne saldrmaya alt, fakat Taita tam zamannda onun dikkatini datp
ban geri ekmiti. Kzn keskin kara dileri burnunun bir santim ucundan
geti.
"Gzmn nuru, o eski burnum daha lazm bana. Eer asan sana daha leziz bir
eyler bulalm." Glmsedi.
Tam o anda Meren ortaya kt, merak ve endie iinde grnyordu. "Byc!"
diye bard. "O kirli cady yanna yaklatrma. Birini ldrmeye alt, ayn
eyi sende de deneyecek." Komaya balad. "Brak ben tutaym. Onu batakla
gtrr ilk karma kan glde boarm."
"Geri dur Meren!" Taita sesini ykseltmemiti. "Ona dokunma."
Meren ard. "Ama Byc, o..."
"yle bir ey yapmayacak. Git Meren. Bizi yalnz brak. Biz birbirimizi
seviyoruz. Sadece onu buna ikna etmem gerekiyor."
Meren hl kararszd.
"Git dedim. Hemen."
Meren gitti.
Taita, Fenn'in gzlerine bakarak gven verici bir ekilde glmsedi. "Fenn,
seni yle ok bekledim ki." Gcn ortaya koyan bir ses tonuyla konumutu ama
kz iddetle direniyordu. Tkrd ve salyalar Taita'nn yznden enesine doru
akt.
184
11. Yazt
"lk karlatmzda byle gl deildin. Somurtkan ve isyankrdn, evet,
gerekten yleydin ama imdiki gibi gl deildin." Taita kkrdad ve kz gz
krpt. Hibir Luo byle bir ses karmamt. Bir an iin kzn koyu yeil
gzlerinde bir ilgi ifadesi akt ve gzlerini Taita'ya dikti.
"O zamanlar ok gzeldin, bir de imdiki haline bak." Taita'nn sesinde hl
hipnotize edici bir etki vard. "Boluktan gelen bir grnt gibisin." Bunu
sanki okar gibi sylemiti. "Salarn kirli." Kzn ban okad ama o bundan
kanmaya alt. Kaln kil ve akasya sakz karm yznden sann rengini
tam olarak kestirmek mmkn deildi, ama bir kzl bit ordusu o karmak
ktlenin iinden kp koluna trmanrken bile Taita sesinin sakinliini ve
yzndeki gven verici tebessm korudu.
"Ahura Maasda ve Doru ahittir ki, kokarcadan daha beter kokuyorsun," dedi
kza. "Derini temizlemek iin bir ay uramam gerekecek." Kz kurtulmak iin
debelenip lklar att. "imdi de stndeki pislii bana bulatryorsun. Seni
sakinletirene kadar ben de sana benzeyeceim. Merenie askerlerinden uzakta kamp
kurmamz gerek. En kat askerler bile ikimizin ortak kokusuna dayanamaz."
Konumaya devam etti. Kelimelerin anlam nemli deildi, ama ses tonu kz
giderek yattrd. Taita, onun gevediini hissediyordu, gzlerindeki o
dmanca k da snmt. Uykusu gelmi gibi gzlerini krptrnca Taita
kollarn gevetti. Kz o anda ald ve gzlerinde yine o ktcl k parlad.
Tekrar rpnmaya balad iin Taita da onu yeniden smsk tutmak zorunda
kald.
"natsn." Sesindeki hayranlk ve onay ifadesini gizlemeye almad.
"Sende bir savann yrei ve bir zamanlar olduun tanrann kararll
var." Kz bu kez yatmaya daha yatknd. Taita'ya gen bitler tuniinin altna
girmilerdi, ama hi aldrmad ve konumaya devam etti.
"Sana seni anlataym Fenn. Bir zamanlar yine benim vesayetim altndaydn.
Sana pek aldrmayan kt bir adamn kzydn. Nasl olup da senin S'bi harika
bir eyin babas olduunu bugne dek anlayabilmi deilim.
185
Wilbur Smith
Anlatlamayacak kadar gzeldin Fenn. Bu sineklerin, bitlerin ve pisliin altnda
yine yle olduunu biliyorum." Kza ocukluunu sevgiyle anlatp yapm olduu
veya syledii komik eyleri tekarlarken onun direnii de yava yava
knlyordu. Artk Taita gldnde kzgnlkla deil ilgiyle bakmaktayd. Yine
gz krpmaya balamt. Taita kollarn bir daha gevettiinde kamaya
almayp kucanda oturdu. Sonunda Taita ayaa kalktnda gne zirveye
ulamt. Kz ban kaldrp ciddi bir tavrla ona bakt ve Taita da uzanp
onun elini tuttu. Kz elini ekmeye almad.
"Gel hadi. Sen deilsen bile ben kesinlikle am." kisi yan yana kye doru
yrmeye baladlar.
Meren kampn yeterince uzana geici bir kamp kurdurmutu: Lou cesetleri
yaknda gnein altnda rmeye balayacak ve o blge oturulmaz hale gelecekti.
Onlar kampa yaklarken Meren de karlamak iin kotu. "Seni grdme sevindim
Byc. O cad sana bir ey yapt sandm," diye bard. Fenn, Taita'nn
arkasna sakland ve Taita'nn bacana yapt. "Horus'un yaral gz akna,
bu ok kt kokuyor. Ta buradan duyabiliyorum."
Taita, "Sesini alalt," diye emretti. "Onu grmezden gel. Gzn dikip
bakma, yoksa btn abam bir anda boa karrsn. Kampa sen nden git ve
adamlanna ona bakmamalarn ve korkutmamalarn syle. Yemek de hazrlasnlar
onun iin."
Meren kederle ban sallad. "Yani imdi bir de dii taymz m oldu
bakacak?"
Taita ve Fenn kampn ortasndaki koca sosis aacnn altna oturdular ve
alardan biri yemeklerini getirdi. Fenn karabuday kekini nce
186
"Ah, hayr! Bizi bekleyen ileri azmsyorsun," dedi Taita.
11. Yazt
dikkatle tatt, ama sonra oburca attrmaya balad. Sonra dikkatini souk
yabanrdei dilimlerine evirdi. O kadar hzl yiyordu ki az kalsn boulacakt.
"Firavun'la yemee oturmadan nce yemek adabnla epey uramam gerekecek,"
dedi Taita, o srada Fenn rdek kemiklerini kara dileriyle inemekle meguld.
Sska karnn patlayacak hale getirene kadar yedikten sonra, Taita, Nakonto'yu
artt. Erkeklerin ou gibi o da uzak bir yerden onlar izliyordu ama gelip
nlerine meldi. Fenn, Taita'ya sokuldu ve yenilenen kukularla bu koca siyah
adama bakmaya balad.
"ocua adn sor. Luo dilini anlayp konutuundan eminim." Na-konto kza
birka kelime syledi. Kzn onu anlad belliydi, ama yz kasld ve az
inat bir izgi halinde kapand. Shilluk, onu cevap vermeye ikna etmek iin
biraz daha dil dkt ama Fenn gevemedi.
"Gidip Luo kadnlarndan birini getir," dedi Taita, Nakonto'ya. Na-konto
ksa bir sre iin kayboldu ve dndnde alayan yal bir kadn da yannda
srklyordu.
"Sor bakalm bu kz tanyor muymu?" dedi Taita.
Kadnn alayp szlamay kesmesi iin Nakonto'nun baya sert konumas
gerekti ama nihayet azndan uzun bir cmle dkld. Nakonto, "Onu tanyormu,"
diye evirdi. "Onun bir eytan olduunu sylyor. Kyn dna atmlar ama
yakndaki ormanda yayormu ve kabilenin bana felaketler getirmi.
Erkeklerini ldrmek zere seni yollayann o olduuna inanyorlarm."
"Yani kz onlarn kabilesinden deilmi?" dedi Taita.
Kadnn cevab iddetli bir itiraz eklinde oldu. "Hayr, yabancym.
Kadnlardan biri onu bataklkta sazdan yaplma bir kaykta yzerken bulmu."
Nakonto'nun anlatt ey Msrl kyl kadnlarn bebekleri iin yaptklar saz
beie benziyordu. "Kadn eytan kye getirmi ve Khona Manzi adn vermi, bu,
'Sulardan gelen' anlamna geliyor. Kadnn ocu187
Wilbur Smith
u yokmu ve bu yzden kocas tarafndan reddedilmi. O da bu yabanc yarat
kendi yavrusu gibi benimsemi. irkin salarn dzgn bir hale sokmu ve balk
beyaz tenini det olduu ekilde gneten ve bceklerden korumak iin kil ve
klle kaplam. Onu beslemi ve bakm." Yal kadn, Fenn'e ak bir
tiksintiyle bakyordu.
"Peki o kadn neredeymi?" diye sordu Taita.
"Bu kt ocuun by ile yapt bir hastalk yznden lm."
"O yzden mi kyden kovmular kz?"
Taita hemen cevap vermezse minik yumruuyla srtna vuruyor ve "Taita! Taita!"
diye barmaya balyordu. Sonra da ilgisini eken her neyse onu gsterip, "Ne?"
diye soruyordu.
Taita, "Aa," diye yant veriyordu veya, "At," veya, "Ku. Koca ku."
Kz da, "Koca ku," diye tekrarlyordu. abuk reniyordu ve kula iyiydi.
Ayn sesi ve vurguyu yapmas iin bir, iki tekrar yetiyordu. Bir kez rendiini
de bir daha unutmuyordu. nc gn kelimeleri basit cmleler haline sokmaya
balamt. "Koca ku uar. Koca ku hzl uar."
"Evet, evet. ok zekisin Fenn," dedi Taita. "Sanki eskiden bildiin ama
unuttuun eyleri hatrlyor gibisin." Sonra dnp ksran peinden gelen taya,
yani Kasrga'ya bakt. "Kk at hzl gidiyor!"
Tay, Fenn'i bylyordu. Kasrga ad ona zor geldii iin ona Minik At
diyordu. Kamp kurmak zere hayvanlardan indikleri anda, "Gel Kk At," diye
baryordu. Tay da onun arkadalndan honut gibiydi. Koarak geliyor ve
Fenn'in bir kolunu boynuna dolayp dlyatanda yatan ikizler gibi ona
yapmasna ses karmyordu. Fenn, adamlarn teki atlara karabuday verdiini
grnce biraz arp o da taya uzatm ve yemeyince de sinirlenmiti. "Kt at,"
diye paylad tay. "Kt Kk At."
Ona kurdeleyi veren ve gznde deeri ykselen Meren'den balayarak btn
adamlarn adlarn renmiti. tekiler de onun dikkatini ekmek iin
yaryordu. Mtevaz taynlarnn en iyi yerlerini ona ayryor, yrrken
syledikleri marlarn szlerini retiyorlard. in iine ak sak szler de
girmeye balaynca Taita buna son verdi. Ona kk hediyeler, mesela parlak
tyler, kirpi dikenleri, getikleri nehir yataklarndan topladklar gzel
talar veriyorlard.
194
11. Yazt
Fakat birlik ar ilerliyordu. Ne adamlar ne de atlar btn bir gn
yryerek geiremiyordu. Ge kyor, erken duruyorlar, sk sk mola
veriyorlard. Bataklk hastalndan asker daha lmt ve dierleri
arkadalarnn mezarlarn bile zor kazmlard. Atlar arasnda en iyi durumda
olan Duman Yeli ile tayyd. Ksran arka bacandaki mzrak yaralan tamamen
iyilemiti ve st de kesilmedii iin hl Kasrga'y emzirebiliyordu.
Bir leden sonra, scaktan ve tozdan oluan pustan ufuk grnmez olunca
kamp kurdular, afakta gecenin souu havay temizlemiti ve uzaktaki tepelerin
alak mavi izgisi grlebiliyordu. O tarafa doru gittike tepeler byd ve
ayrntlar ok daha ekici grnmeye balad. Bataklktan ayrllarnn
sekizinci gnnde byk bir da kitlesinin eteklerine ulamlard. Yamalar
seyrek ormanlarla kaplyd ve aralarndaki yarklardan alayanlar dklyordu.
Bir suyun kenanndan glkle trmandlar ve sonunda muazzam bir platoya
eritiler.
Burada hava daha taze ve serindi. Cierlerine zevkle bu havay doldurup
etraflarna bakndlar. Yemyeil savanalarda yer alan gzel korular grdler.
Otlaklarda antilop ve zebra srleri otlanyordu. Ortada insana varlna dair
bir iz yoktu. Byleyici ve davetkr bir doa kesitiydi.
Taita her konuyu titizlikle hesaba katarak bir kamp yeri seti: rzgrn ve
gnein ynn, akarsuyun yaknln, atlarn otlanaca yeri ince ince tartt.
Direkler ve at olarak kullanacaklar otlar kesip rahat kulbeler ina ettiler.
Ucu sivriltilmi iri kazklarla yaam alanlarnn evresine bir it diktiler,
alann ucunda da atlar ve katrlar iin ayr bir blme oluturdular. Gndz
otlattklar hayvanlar, geceleri avlanan aslanlardan ve vahi insanlardan
korumak iin buraya alyorlard.
Akarsuyun kysndaki verimli ve zengin topra bitkilerden temizleyip
kabarttlar. Otlanan hayvanlardan korumak iin etrafn yine allarla ve
direklerle evirdiler. Taita btn uvallar tek tek elden geirip aurala-r"ia
bakarak salkl karabuday tohumlarn ayrd, lm veya bozulmu
195
Wilbur Smith
Wilbur Smith
da boya solmu ve dileri bembeyaz olmutu. Taita, ona yeil bir dal seip lifli
ucunu ineyerek yeni dilerini fralamay ve nefesini tatllatrmay retti.
Kk kz bu tad sevdi ve gnlk fralama iini asla ihmal etmez oldu.
Dile hkimiyeti berbattan idare edere, sonra iyiye ve sonunda mkemmel
oldu. Kelime bilgisi artt: duygularn ifade etmek veya bir nesneyi tam olarak
tarif etmek iin en uygun kelimeleri seebiliyordu. Ksa sre sonra Taita'yla
kelime oyunlar oynayabilir duruma geldi, yaratt kafiyeler, bilmeceler ve
cinaslar Taita'yi bylyordu.
Fenn renmeye at. Zihnini megul edecek bir ey olmaynca sklp
huysuzlayordu. Taita ona bir grev verdii zaman tatl ve uysal oluyordu.
Neredeyse her gn Taita'nn ona yeni uralar bulmas gerekmekteydi.
Nehir kysndan salad kille yaz tabletleri yapt ve ona hiyeroglif
retmeye balad. Kulbelerinin nndeki sert kile de bir bao tahtas izmi ve
piyon olarak renkli talar bulmutu. Birka gn iinde Fenn oyunun temel
kurallarn rendi ve daha ileri oyunlar olan Yedi Kural ile Kale Yapma
oyunlarna geti. Unutulmaz bir gnde, drt parti dz oyundan nde Meren'i
yenerek onu seyredenler arasnda olay konusu yapt.
Taita dikenli ven otunun klleriyle avclarn getirdii hayvanlarn
yandan bir tr sabun elde etmiti. Dzenli olarak kullandklar bu sabun,
Fenn'in bedenindeki son boya kalntlarn ve onu evlat edinen Luo annesinin
gzellesin diye uygulad dier inat lekeleri de kard.
Taita'nn etkili merhemi ve srarl mcadelesi ile son haaratlarn da kk
kaznmt. Isrklar da zamanla tamamdn iyileti ve yerleri kayboldu. Fenn'in
cildi ipeksi ve lekesiz bir hal ald, gne vurduu zaman amber gibi parlyordu.
Sa uzayp kulaklarm rtt ve parlak bir taca dnt. Hl koyu yeil ve
kocaman olan gzleri artk dier hatlarnn nne kmyor, onlar tamamlayp
zenginletiriyordu. Fenn, Taita'nn gznn nnde teki hayatndaki kadar
gzellemekteydi.
198
11. Yazt
Ona bakarken veya geceleri yanndaki ilteden yumuak nefeslerini Cinlerken
duyduu mutluluu gelecein neler getirecei korkusu glgeliyordu. nlerindeki
birka yl iinde onun bir kadn olacan ve igdlerinin kendisinin
veremeyecei baz eyler isteyeceini biliyordu. Kadns ihtiyalarn
karlayacak bir erkek bulmak iin baka yerlere gidecekti. Taita da hayatnda
ikinci kez onun baka birinin kollarna gidiini izlemek zorunda kalacak ve
kayp aknn acsn yaayacakt.
Kendi kendine, "Gelecek kendi bann aresine bakar. Bugn iin o yanmda.
Bununla yetinmeliyim," diyor ve korkularn bir kenara atyordu.
Etrafndaki herkes onun yeni yeni filizlenen gzelliine hayran olduu halde
Fenn bunun farknda deildi. Onlarn vglerine ince bir zarafet ve dostlukla
karlk veriyor ama bamsz bir ruh olmay srdryordu. Sevgisini Taita'ya
saklyordu.
Duman Yeli de Fenn'in bysne kaplanlardan biriydi. Taita kimyevi
ilemlerle veya meditasyonla urarken Fenn de otlaa onu bulmaya gidiyordu.
Ksrak, Fenn'in yelesine tutunup srtna kmasna ses karmyor, sonra da ona
binicilik dersleri veriyordu. Balangta ancak sakin bir yrye raz
oluyordu. Fenn, onu trsa kaldrmak iin ne kadar zorlarsa zorlasn,
binicisinin doru ve dengeli biimde oturduundan emin olmadka Duman Yeli buna
raz olmuyordu. Birka hafta iinde Fenn'i rahat bir ekinle tantrd. Onun
minik ayaklaryla brne vurmasna, "Haydi! Haydi!" diye barmasna hi
aldrmad. Derken bir le sonrasnda, Taita kulbelerinin kapsnn nndeki
glgede ekerleme yaparken Fenn atlarn durduu blmeye gitti ve gri ksran
srtna atlad. Duman Yeli yrmeye balad. itin kapsna gelince Fenn hayvan
omzundan ayak par199
Wilbur Smith
mann ucuyla drtkledi ve Duman Yeli dzgn, yksek adml bir trsa kalkt.
Savanalarn altn rengi dzlne ulanca, Fenn ksra ekine geirdi.
Arln gayet iyi dengelemi bir ekilde oturuyordu, dizlerini o kadar iyi
skmt ki, hayvann her hareketine uyum salayabiliyordu. Sonra, hayvann
ibirlii yapacan beklemekten ziyade mit ederek yelesinden bir tutam
kavrayp, "Hadi gel sevgilim, koalm," diye bard. Duman Yeli btn gc ve
hzyla komaya balad, Kasrga da pelerinden geliyordu. Ak alanda byk bir
zevkle kotular.
Taita, adamlarn banlaryla uyand. "Ko Duman Yeli, ko!" ve "Sr Fenn,
sr!"
Kapya kotu ve ly tam ufukta gzden kaybolurken grebildi. fkesini
nce kime boaltacandan emin olamad.
Meren de, "Seth'in osuruklarnn grlemesi akna, tam bir asker gibi at
biniyor!" diye barmak iin tam o an semi ve kendini hedef haline
getirmiti.
Duman Yeli srtnda heyecanla haykran Fenn ve arkasnda Kasrga ile ortaya
ktnda, Taita hl nutuk atyordu. Ksrak gelip Taita'nn nnde durdu ve
Fenn hayvann srtndan kayp ona doru kotu. "Ah, Taita, bizi grdn m?
Harikayd deil mi? Benimle gurur duymadn m?"
Taita, kza bakt. "Bir daha asla byle tehlikeli ve aptalca bir ey
yapmayacaksn, asla." Fenn zlmt. Omuzlar dt ve gzne yalar doldu.
Taita hemen geri adm att. "Ama gayet gzel biniyorsun. Seninle gurur
duyuyorum."
Meren, "Byc, senin bir asker gibi at bindiini sylyor, ama hepimiz
senin iin korktuk," diye aklad. "Ama endielenmemize gerek yokmu." Fenn
annda yine parldamaya balad ve elinin tersiyle gzndeki yalan sildi.
"Sahiden yle mi demek istedin Taita?" diye sordu.
Taita aksi aksi, "Sanrm yle," diyerek kabullendi.
200
11. Yazt
O gece Fenn iltesine bada kurup oturdu ve ya kandilinin nda,
srtst uzanp sakaln yana doru yatrm ve ellerini gsnde kavuturup
uyumaya hazrlanm olan Taita'ya ciddi bir tavrla bakt. "Asla uzaklara gidip
beni terk etmeyeceksin, hep yanmda kalacaksn deil mi Taita?" dedi.
Taita, ona glmsedi. "Evet, hep seninle olacam."
"ok sevindim." ne eildi ve yzn Taita'nn gm rengi sakalna gmd.
"Ne kadar yumuak," diye fsldad. "Bulut gibi." Sonra gnn heyecan ar
bast ve Taita'nn gsnde uy uy akaidi.
Taita bir sre onun soluklarn dinleyerek yatt. Byle bir mutluluk daimi
olamaz diye dnd. Fazla youndu.
Ertesi sabah erkenden uyandlar. Karabuday lapasyla ksrak stnden oluan
kahvaltlarn yaptktan sonra ormana bitki toplamaya gittiler. Yiyecek
sepetleri azna kadar dolunca, Taita nehirdeki en sevdikleri g-lete yneldi.
Yksek kyya yan yana oturdular, aadaki suya akisleri yansyordu.
Taita, "Kendine baksana Fenn," dedi. "Ne kadar gzelletiini gr." Kz
ilgisiz bir tavrla bakt ve sudan kendisine bakan yz grnce ylece
kalakald. Diz kp suya doru uzand ve baktka bakt. Nihayet, "Benim
kulaklarm kocaman deil mi?" diye fsldad.
"Kulaklarn bir iein yapraklar gibi," dedi Taita.
"Dilerimden biri arpk."
"ok hafif ve bu da glmsemeni daha gizemli yapyor."
"Ya burnum?"
"Hayatmda grdm en mkemmel minik burun."
"Sahi mi?"
201
Wilbur Smith
"Sahi!"
diyorum." Sonra tebessmnn yerini tekin olmayan bir ifade ald. "Ama bazen de
beni korkutan veya zen ryalar gryorum."
Taita yannda yatarken grd kbuslara tank olmutu. Kza asla
dokunmam, sadece kendi gcn kullanarak onu yattrp yavaa o
karanlklardan kurtarmt. "Evet Fenn, biliyorum. Uykunda, varoluun bu
katmanndan ayrlp bir sonrakine geersin." Kz anladn gsterecek biimde
glmsedi ve Taita szne devam etti. "ou insanlar kontrol edemedikleri
ryalar grr, ama bazlarnda iine kapatldklar o minik ekirdein tesini
grme yetenei vardr. Hatta limler, bycler, uzaktaki eyleri grebilmek
iin ruhlar dnyasnda istediklere yere gidebilirler."
"Sen bunu yapabiliyor musun Taita?" Taita gizemli bir ekilde g-lmseyince
Fenn, "ok garip ve gzel olmal," diye bard. "Ben de yapabilmeyi ok
isterdim."
"Belki bir gn yaparsn. Ne de olsa cadnn glgesini grdn, demek ki,
sende de o g var. Sadece gcn kullanman ve kontrol etmen iin seni eitmemiz
gerekiyor."
"Yani cad bizi gzetlemeye mi gelmiti? Sahiden orada myd?"
"Ruhu oradayd. Bize bakyordu."
"Ben ondan korktum."
"Korkman aklllk olur. Ama ona teslim olmamalyz. Biz, yni sen ve ben,
ona kendi glerimizle kar kmalyz. Kt bylerini bozmalyz. Bunu
yapabilirsek, onu yenebiliriz ve bu dnya daha gzel bir yer olur."
Fenn kahramanca, "Sana yardm edeceim," diye sz verdi. "Ama nce bana
nasl yapacam retmelisin."
"imdiye kadar mucizevi bir ilerleme gsterdin." Ak bir hayranlkla ona
bakt. Kk kz daha imdiden eski yaamnda olduu kralienin zihnine ve
ruhuna ulayordu. "Danasn da renmeye hazrsn. Hemen balayacaz bu ie."
206
11. Yazt
Her gn atlarna binip yan yana ilerlerken almaya baladlar. Bylece
uzun gnler boyunca devam ettiler. Taita'nn ilk dncesi ona, bir bycnn
sorumluluunu alamak, yani kendisine bahedilmi olan oleri dikkatli ve
bilinli olarak kullanmay retmekti. Glerini hafife alp sama sapan bir
ekilde kullanmamal, nemsiz ve bencilce amalar iin harcamamalyd.
Bu kutsal sorumluluu anlayp, Taita'nn tekrarlatt yemini de edince,
by sanatnn en basit ekilleri stnde almaya baladlar. Taita
balangta onun konsantrasyon glerini fazla zorlamamaya ve ii hafif dzeyde
tutmaya zen gsterdi. Ama merak etmesine gerek yoktu; kz yorulmak bilmiyor ve
kararll snr tanmyordu.
nce ona kendini nasl koruyacam ve onu, bakalarnn gzlerinden
saklayacak byler yapmay retti. Her gnn sonunda, geici barnaklarna
ekilip ba baa kaldklarnda Fenn altrma yapyordu. Taita'nn yannda
sessizce oturuyor ve onun yardmyla, bir gizlenme bys yapmaya alyordu.
Bunun iin birok gece uramas gerekti ama sonunda baard. Kendini gizledii
bir srada Taita, Meren'e seslendi. "Fenn'i grdn m? Onunla konumam gerek."
Meren etrafa baknd ve baklar ocuun stnde bir an bile durmad. "Az
nce buradayd. allklara gitmi olmal. Gidip bakaym m?"
"nemli deil. Gelir birazdan." Meren uzaklat ve Fenn zafer kazanm bir
edayla kkrdad.
Meren hzla dnnce hayretler iinde kald. "te orada! Yannda oturuyor!"
Sonra srtt. "Akll kz Fenn! Ne kadar urarsam uraaym "en bunu asla
becerememitim."
Taita ise, "Bak grdn ite," diye azarlad Fenn'i, "Konsantrasyonu-n*
kaybedersen by, cam gibi krlr."
207
Wilbur Smith
Fiziksel varln gizlemeyi renince, Taita bu kez zihnini ve auras-n
maskelemeyi retmeye balad. Bu daha zordu. nce, cadnn onlar
Wilbur Smith
var," diye anlatt. "ki mevsim nce karlarmdan biri nehirden su alrken bir
timsaha yem olmu, ama teki iyiymi ve bir sr ocuum olmu." Taita,
Nontu'nun son sekiz yldr Qebui'de olduunu biliyordu ve ocuklar merak etti.
Nontu kaygsz bir ekilde, "Karlarm erkek kardelerime emanet etmitim,"
diye aklad.
"Belli ki baya iyi gz kulak olmular," dedi Taita kuru bir sesle.
Nontu ise neeyle anlatmaya devam ediyordu. "En byk kz kardeim ilk ay
halini grm ve ocuk douracak yaa gelmi. Gelikin bir kz olduunu
anlatyorlar ve gen erkekler onun iin balk paras olarak pek ok inek teklif
ediyormu. Akrabam olan bu adamlarla kye dnp kardeimin evlenme iini
halletmeliyim, tabii bir de ineklerle ilgilenmem lazm."
"Ayrlmz beni zer," dedi Tatia. "Ya sen Nakonto? Sen de mi bizi
brakyorsun?"
"Hayr ihtiyar adam. Senin ilalarn barsaklarma iyi geliyor. Dahas,
senin yannda iyi yemek ve iyi dv oluyor. Bunlar bir sr karma ve onlarn
grltc veletlerine tercih ederim. Ben bu tr ykmllklere alk deilim.
Seninle yola devam edeceim."
Nontu'nun kynn yannda gn kamp yaptlar, kyde koni eklinde birka
yz tane kulbe vard, stleri ok gzel rtlm olan evler, daire biiminde
her gece srlerin kapatld itlerin etrafna dizilmiti. Orada obanlar
ineklerin stn sayor, sonra her hayvann boynundaki byk damarlarn
birinden kan alyordu. Ekin ekmedikleri iin bu onlarn balca gdasym gibi
grnyordu. Erkekler ve,hatta kadnlar bile an derecede uzun boyluydular ama
ayn zamanda ince ve zariftiler. Kabile dvmelerine ramen gen kadnlar ekici
ve hotu. Kampn etrafna toplanp kkr kkr glyor, askerleri utanmazca
szyorlard.
nc gn Nontu ile vedalap yola kmaya hazrlanrken be askerden
oluan bir heyet Meren'i grmeye geldi. Her birinin elinden tuttuu p" lak bir
Shilluk bakiresi vard, kzlar erkeklerin tepesinden bakyordu.
210
11. Yazt
"Bu pilileri de yanmza almak istiyoruz," dedi grubun szcs Shofar.
Meren teklifi dnmek iin zaman kazanmak amacyla, "Niyetinizi anlyorlar
m?" diye sordu.
"Nakonto onlara aklad, kendileri de istiyor."
"Ya babalan, aabeyleri? Bir sava balatmaya niyetimiz yok."
"Hepsine birer bronz haner verdik, pazarlktan honutlar."
"Kadnlar ata binebiliyor mu?"
"Hayr ama mecburen yaknda renecekler."
Meren deri miferini kard ve parmaklarn salannn arasndan geirdi,
sonra da Taita'nn ne dndn anlamak iin ona bakt. Taita omuz silkti ama
gzleri parlad. "Belki alk renebilir veya en azndan amarlarmz
ykayabilirler," diye bir neride bulundu.
"Eer en kk bir sorun kanrlarsa veya onlar yznden en ufak bir
mnakaa ya da kavga karsa, ne kadar uzaklatmza bakmam doruca babalarna
geri yollarm," dedi Meren kararl bir tavrla. "Kontrol altnda tutun onlar."
Birlik yola koyuldu. O gece kamp yerine ekildiklerinde Nakonto, Taita'ya
rapor vermeye geldi ve deti olduu zere bir sreliine yanma oturdu. "Bugn
iyi yol aldk," dedi. "u kadar gn daha yol gittikten sonra..." Btn
parmaklarn iki kez gsterip yirmi gn olduunu belirtti, -halkmn
topraklarndan kp Chimalarmkine gireceiz."
"Onlar kim? Shilluklarm kardeleri mi?"
"Onlar bizim dmanmz. Ksa boyludurlar ve bizim gibi gzel olmazlar."
"Gememize izin verirler mi?"
"Pek isteyerek deil ihtiyar adam." Nakonto kurt gibi glmsedi. 0v olacak.
Ben de ne zamandr bir Chima ldrme frsat bulamam-m- Sonra sanki ylece
aklna gelivermi gibi, "Chimalar insan yerler," d'ye ekledi.
211
Wilbur Smith
Taita ile Meren'in platodaki yerleim yerinden ayrldktan sonra
benimsedikleri dzen drt gn arka arkaya yryp beinci gn mola vermekti. O
gn, bozulan aletleri onaryor, adamlar ve atlar dinlendiriyor ve stoklarn
tamamlamak iin avclar ve bitki toplayanlar saa sola gnde-riyorlard.
Nontu'yu kanlarnn yannda brakp ayrldktan sonraki on yedinci gnde son
Shilluk srsn de geride braktlar ve byk antilop srleri dnda kimse
yaamyormu gibi grnen blgeye girdiler. Ayrca Taita ile Fenn'i mutlu eden
yepyeni aa ve bitki trleriyle karlamlard. Fenn de Taita kadar hararetli
bir botaniki olup kmt. Bykba hayvanlarn veya insanlarn varln
gsteren iaretleri aradlar ama byle bir ey bulamadlar.
Nakonto, Taita'ya, "Buras Onmalarn lkesi," dedi.
"Emin misin?"
"Hayr, ama Chimalar gayet iyi tanrm. Sr vermezler ve haindirler. Hayvan
beslemezler ki, bu da onlarn gerekten vahi olduklann gsterir. Av eti yerler
ve insan yemeyi her eye tercih ederler. Tetikte olmazsak kendimizi onlarn
ateinde pierken buluruz."
Nakonto'nun uyarsn aklndan karmayan Meren, her gece etraflarn
korunaklarn iyice salam tutmaya ve otlamaya gnderdikleri atlarla katrlarn
bana fazladan nbetiler koymaya dikkat ediyordu. China blgesinde daha
ierilere girdike onlarn varln gsteren kantlarla karlar oldular.
leri oyulmu ve orada bulunan an yuvalan dumanla datlm aa gvdeleri
buldular. Sonra bir sredir terk edilmi bir grup barnaa rastladlar. Otuz
kadar adamn, nehir yatandaki amurlu sette" tek sra halinde doudan batya
doru getiini gsteren ayak izleri ise da-ha yeniydi. Ancak birka gn
gemiti bu olayn stnden.
Shilluk elerinin aralanna katlmalarndan beri, Fenn, hibiri ken
212
11. Yazt
sinden pek de byk olmayan bu kadnlar bylyordu. Kendi aralannda onun sa
ve gz rengi hakknda konuuyor ve her hareketini takip ediyorlar ama uzak
duruyorlard. Sonunda Fenn dosta yaklamlarda bulundu ve ok gemeden iaret
diliyle keyifli sohbetler yapmaya, Fenn'in salarn okamaya, kadnca akalar
yapp kkr kkr glmeye ve her akam nehrin s gletlerinde hep birlikte
plak ykanmaya baladlar. Fenn, Nakon-to'dan yardm istedi ve Shilluk dilini
de Msr dilini rendii gibi abucak rendi. Baz bakmlardan hl ocuktu ve
Taita, onun yatlaryla neeli zamanlar geirmesine seviniyordu. Ancak, dier
kzlarla birlikte fazla uzaklamamasn da kesin olarak salamt. Havada doal
olmayan bir serinlik veya yabanc bir varlk hissettii anda yardmna koacak
kadar yaknnda olmasn istiyordu. Konumalarn dmanlarnn duyacandan
kukulan varsa kendi aralarnda da Shilluk dilinde konuuyorlard.
"Belki cad bir tek bu dili bilmiyordur ama yine de emin deilim," demiti
Taita. "En azndan sana pratik yapma imkn olur."
Zor bir ilerleme gnnn sonunda, uzun maun aalarnn glgesinde
barnaklarn kurduklarnda Chima blgesinde baya ilerlemilerdi. Etrafta
tyl yumuak tepeleri olan yeil otlar vard. Atiar bunlar yemeyi seviyordu ve
antilop srleri de ortalkta otluyordu. Belli ki bu hayvanlar daha nce hi
avlarla karlamamt, o yzden de okularn yaklamasndan hi telaa
kaplmyorlard.
Meren ertesi gnn dinlenme gn olacan ilan etti ve sabah erkenden
avclar ava yollad. Taita ile Fenn her zamanki gibi bitki toplamaya karken
de Meren, Shofar'la iki askerin daha onlarla gitmesi iin srar etti- "Rzgrda
beni huzursuz eden bir eyler var," diye aklamt durumu.
Taita, Fenn'i kendine saklamay tercih ederdi ama Meren rzgrda b'r
eylerin kokusunu alnca onunla tartmamak gerektiini biliyordu. Psi-'k biri
olmayabilirdi ama o bir savayd ve belann kokusunu alrd. -eden sonra ge
vakit kampa dndklerinde, Meren'in yollad avc grup213
Wilbur Smith
larndan sadece nn dnm olduunu grdler. nce, sonuncu grubun da her an
dnebileceini dnerek telalanmadlar, ama gne battktan bir saat sonra,
kayp avclardan birinin at drtnala kampa dnd. Hayvan terden srlsklamd
ve omzundan yaralanmt. Meren btn askerlere silah banda beklemelerini
emretti, fazladan atl nbetiler koydu ve kayp avclara yardm olur diye ek
ateler yakld.
afan ilk klaryla birlikte yaral atn izi srlecek hale gelince,
Shabako ve Hilto iyice silahlanm bir grupla aramaya ktlar. Taita da Fenn'i
Meren'e emanet etti ve Nakonto ile birlikte arama grubuna katld. Birka fersah
boyunca gm yaprakl aalarla kapl bir yoldan gittiler ve korkun bir
manzarayla karlatlar.
z srme becerisi ve Chimalar hakkndaki bilgisi herkesten fazla olan
Nakonto olup biteni gayet iyi anlamt. Byk bir grup aalarn arkasna
saklanm ve avclar pusuya drmt. Nakonto ilerinden birinin drd
fildii bilezii yerden ald. Taita'ya, "Bu Chima ii. Bak ne kadar kaba, bir
Shilluk ok daha iyisini yapard," dedi. Baz Chimalarn aaca trmandklarn
belli eden izleri gsterdi. "Bu hain akallarn dvme ekli budur, cesaretle
deil byle sinsice hilelerle dvrler."
Drt Msr atls sarkan dallarn altndan atla geerken Chimalar yukardan
stlerine atlamt. Ayn anda arkadalar da saklandklar yerlerden frlam
ve atlar baklam. "Chima akallar, muhtemelen daha kllarn ekemeden
atlarndan srkleyerek indirmitir onlar." Nakonto bouma izlerini gsterdi.
"Burada onlar ldrene kadar mzraklamlar... otlarn stndeki kan gryor
musun?" Sonra rg iplerle cesetleri ayaklarndan alak dallara asm ve antilop
gibi paralamlard.
"Daima nce karacieri ve teki i organlan yerler," diye aklad Nakonto.
"Bak atete piirmeden nce ilerindeki dklar uraya silkelemile1"Sonra cesetleri drt paraya ayrmlar ve kollarla bacaklar rg ip' lerle
tama srklarna balamlard. Bileklerden kesilmi olan ayaklar
214
11. Yazt
hl dallarda aslyd. Kafalar ve elleri atee atmlar; piince avular
yiyip parmak kemiklerinde bulunan etleri kemirmilerdi. Pimi beyinleri
karmak iin kafataslann amlar, sonra yanaklardaki etleri kazmlar ve en
sevdikleri yer olan dilleri koparmlard. Etrafa krk kafatas paralar ve
kk kemikler salmt. l atlarla uramaya tenezzl etmemilerdi, belki de
bu kadar iri et paralaryla baa kmaya alk deillerdi. Sonra, ldrdkleri
askerlerden kalan giysileri, silahlan ve dier eyalar alp hzla batya doru
gitmilerdi.
Shabako fkeyle, "Onlar haklayacak myz?" diye sordu. "Bu katliamn cn
almadan brakamayz."
Nakonto da pelerine dmek iin hevesliydi, gzlerinde kana susam bir
ifade vard. Ama Taita bir an dndkten sonra ban sallad. "Onlar otuz,
krk kii, bir ise alt kiiyiz. Btn gn yol aldlar ve pelerine dmemizi
bekliyorlardr. Bizi bilmediimiz yerlere ekip pusuya drecekler." Ormana
bakt. "Mutlaka bizi gzetleyecek adamlar brakm-lardr. Hatta u anda da bizi
izliyorlardr."
Askerlerden bazlar kllarn ekti ama onlar aalarn arasna dalmadan
nce Taita mdahale etti. "Eer onlar takip etmezsek onlar bizi takip eder. O
zaman kendi setiimiz bir yerde onlar ldrrz." zerinde et kalmam
kemikleri gmdler ve kamp alanna dndler.
Ertesi sabah erkenden toparlandlar ve bitmek tkenmek bilmez yolculuklarna
devam ettiler. le vakti dinlenmek ve atlar sulamak zere durdular. Taita'mn
emriyle Nakonto ormana szld ve aalarn arasnda geni bir ember izdi. Bir
glge gibi sessizce birliin arkasna doland. At izlerinin ardnda ift
plak ayak izi grnyordu. Nakonto yeni-den bir ember izerek birliin yanna
dnd ve Taita'ya rapor verdi. Gzlerin uza gryor ihtiyar adam. akallardan
peimizde. Tah-m'n ettiin gibi, geri kalan da fazla uzak deildir."
O gece ge vakte kadar atein banda oturup ertesi sabah iin plan
yaptlar.
215
Wilbur Smith
Sabah olunca sk bir trsla yola ktlar. Yarm fersah kadar gittikten
sonra Meren ekine geip hzlanmalarn emretti. Bylece muhtemelen pelerinden
gelen Chima keif koluyla aralarn abucak am oldular. Yolda giderken Taita
ve Meren bir yandan da kendi istedikleri gibi bir yer bakyorlard. leride,
ormann stnde uzanan tecrit edilmi gibi bir tepe vard ve o tarafa
yneldiler. Tepenin sa yamacnda filler tarafndan iyice inenmi dzgn bir
yol buldular. O yoldan gidince yukardaki yamacn dik ve youn bir ekilde
dikenli kittar allaryla kapl olduunu grdler. Tehlikeli dikenler ve i ie
gemi dallar almaz bir duvar oluturuyordu. Yolun kar tarafnda zemin
dzgnd ve ilk bakta, ak orman bir pusu iin fazla imkn salamazm gibi
grnyordu. Fakat Taita ile Meren aalann arasnda biraz at srnce, bir vadi
buldular, kurumu bu su yata btn birlii adamlar ve atlarla birlikte
saklayacak kadar derin ve geniti. Su yatann az fil yolundan sadece krk
metre tedeydi, yani ok menzilinde kalyordu. Hemen birlie katldlar. Ksa bir
sre fil yolunda durdular ve Meren en iyi okularndan n yolun kenarna
gizledi.
"Bizi takip eden Chima gzcs var. Her birinize birer tane," dedi.
"Brakn iyice yaklasnlar. Oklarnz hazr tutun. Hata yapmak yok. Hzl,
temiz lmler istiyorum. Peimizdeki Chimalan uyarmak iin kamalarna izin
vermeyin."
okuyu orada brakp fil yolunda ilerlediler. Yarm fersah sonra yoldan
ayrlp geni bir daire izerek tepenin yamacnn altndaki su yoluna geldiler.
Atlar ieri sokup hayvanlardan indiler. Fenn ve Shilluk kzlar, askerler
isteyince gtrmek zere atlar tutuyordu. Taita da Fenn'le birlikte bekledi,
ama zaman gelince bir anda Meren'in yanna kotu.
Adamlar yaylarn gerdiler ve vadinin fil yoluna bakan cephesine dizildiler.
Meren'in kumandasnda grlmeyecek ekilde tek dizlerinin stne kp
bacaklarn ve ok atan kollarn dinlendirerek arpmay beklemeye baladlar.
Sadece Meren'le yzbalar yola bakyordu ama onlar da balan grlmesin diye
allarn ya da otlarn arkasna sinmilerdi.
216
11. Yazt
Chima gzcsn fazla beklemeleri gerekmedi. Atlara yetiebilmek iin
olduka hzl kouyorlard. Vcutlar terden parlyor, gsleri inip kalkyordu
ve bacaklar dizlerine kadar amur iindeydi. Meren uyarda bulunmak zere elini
kaldrd ve adamlar kprdamadan beklediler. Gzcler pusuyu hzl bir trs
haline geip ormana giden yolda gzden kayboldular. Meren hafife gevedi. ok
gemeden, gzcleri ortadan kaldrmak zere brakt oku ormandan szlp
vadiye kaydlar. Meren sorar gibi yzlerine bakt. Liderleri srtt ve
tuniindeki taze kan lekelerini gsterdi: gzcler ldrlmt. Hep birlikte
asl Chima grubunun geliini beklemeye baladlar.
Ksa bir sre sonra, sa cenahtan yeil papaann, "Kee-vii! Kee-vii!" diye
szlanr gibi tt duyuldu. Sonra iri bir maymun tepeden haykrd. Meren,
adamlarna iaret vermek zere yumruunu kaldrd. Herkes yayn gerdi.
Ana Chima grubunun ilk sras koarak fil yoluna doru dnyordu. Adamlar
yaklanca Meren dikkatle inceledi. Ksa boylu, tknaz ve arpk bacaklydlar
ve sadece hayvan postundan petamallara sannmlard. Bitiik nizamda ve ok
hzl kotuklar iin hepsi nlerinden getii halde kelle saym yapmak zordu.
"En azndan yz kiiler. ok eleneceimizi garanti ediyorum size," dedi
Meren. Chimalar sopalar ve akmakta ulu mzraklarla silahlanmt.
Omuzlarnda asl oklar kk ve ilkeldi. Meren onlarla otuz admdan uzaktan
kimseyi ldremeyeceklerini tahmin etti. Sonra gzleri ksld: liderlerden
birinin omzunda bir Msr klc aslyd. Onun arkasndaki adam da deri bir
mifer giymiti, ama zerinde eski bir desen vard. artc bir durumdu fakat
imdi bunu zecek vakit yoktu. Chima grubunun ncleri, Meren'in yolun kenarna
iaret olarak koyduu beyaz tala ayn hizaya gelmiti. imdi btn sol cenah
Msr okularnn nndeydi.
Meren sola ve saa bir gz att. Adamlarnn gz de ondayd. Sa el'ni
hzla indirdi ve okular ayaa frladlar. Tek bir adam gibi hepsi ayn
217
Wilbur Smith
anda yaylann gerip nian ald ve sessiz bir ok bulutu havaland. lk oklar
hedeflerine varmadan ikinci bulut umaya balad. Oklar o kadar sessizce
geliyordu ki, Chimalar balarn kaldrp bakmamlard bile. Sonra, bir havuzun
stne den yamur damlalar gibi bir sesle oklar stlerine yamaya balad.
Chimalar balarna gelenin ne olduunu anlamam gibiydi. Bir tanesi durmu
hayretle yere bakarken okun biri kaburgalarnn arasna sapland. Adamn dizleri
bkld ve yere yuvarland. Baka biri grtlana giren oku tutmu kk
daireler izmekteydi. Dierlerinin ou, hatta lmcl yaralar alanlar bile
neyle vurulduunu anlamam gibiydi.
nc ok dalgas da stlerine yamaya balaynca hl ayakta olanlar
panikledi ve hayknp uluyarak alalmakta olan bir kartaldan kaan Afrika
tavuklar gibi drtbir yana kamaya balad. Kimileri doruca vadiye doru
kotu ve okular onlara nian ald. Yakndan hibiri hedefini armyordu:
oklar tok bir sesle etin derinlerine saplanyordu. Baz oklar hedefi delip
geiyor ve arkasndakini de yaralyordu. Tepeye trmanarak kamaya alanlar
ise dikenli allarla karlayordu. Mecburen, durup oklarn yad alana
dnyorlard.
Meren, "Atlar getirin!" diye bard. Fenn ve dier kzlar iplerinden
ekerek atlar getirdiler. Taita, Duman Yeli'nin stne atlad, Meren ve
adamlar da kendi hayvanlarna bindiler.
Meren, "leri! Mar!" diye haykrd. "Hepsini kltan geirin." Atllar
vadinin dibinde omuz omuza dizildiler ve onlarn geldiini grp dzensiz bir
ekilde kamaya alan Chimalarn stne hcum ettiler. allklarn
oluturduu duvarla kllarn parlts abrasna skmlard. Bazlar
kamaya bile almad. Dizlerinin stne kp kollaryla balarn korumaya
alt. Atl adamlar onlar baklamak iin zengilerinin stnde ayaa
kalkyordu. Bir ksm aa yakalanan balklar gibi dikenli allara takld.
Askerler hepsini odun gibi biti. Korkun ileri bittiinde, yama ve aas
st ste ylm cesetlerle doluydu. Baz Chimalar inleyip kvranyordu ama
ou hareketsiz yatmaktayd.
218
11. Yazt
"At in," diye emretti Meren. "i bitirin."
Askerler hzla ynn arasna dalp kprdadn grdkleri Chi-ma'y
ldrmeye balad. Meren bronz klc hl srtnda sallanan adam tespit etti.
Gsnde ok vard. Meren klc almak zere onun yanna diz kt srada
Taita, "Meren! Arkanda!" diye bard. Sesinin gcn kullanm ve Meren'i
galvanizle kaplamt. Meren ayaa frlayp yana dnd. Arkasnda yatan Chima
l taklidi yapyordu: Meren savunmasz kalana kadar beklemi, sonra ayaa
frlayp ucu akmaktandan olan ar sopasyla saldrmt. Sopann ucu
Meren'in ban syrp geti ve sol omzuna indi. Meren dnerek yaknlat ve
silahn bir sonraki darbesini engelleyip klcn Chima'ya saplad, adamn
gsnden giren silah srtndan kmt. Meren bileini bkerek yaray
geniletti ve klcn tek hamlede geri ekince adamn gsnden kan boald.
Meren yaralanan sol omzunu tutarak, "Hepsini yeniden ldrn! Bu defa emin
olun!" diye brd.
Arkadalarnn ayaklarndan koyun gibi asldn hatrlayan askerler byk
bir hrsla kesip bimeye baladlar. Kittar allarnn arasnda saklanan bir
Chima daha buldular ve domuz gibi cyaklayan adam srkleyerek ortaya karp
kestiler.
Meren iyice emin olduktan sonra adamlarnn cesetleri tarayp oklarn geri
almalarna izin verdi. Tek yaralanan kendisiydi. Taita omzunu muayene ederken
beline kadar plak olarak bir aa gvdesine dayanarak oturdu. Kanamas yoktu,
ama koyu bir morluk yaylmaktayd. Taita tatmin olmu bir ekilde homurdand.
"Krlan kemik yok. Senin gibi ihtiyar bir kpek alt, yedi gnde atlatr bunu."
Meren'in omzuna merhemiyle masaj yapt ve kolu rahat etsin, diye keten
eritlerle sard. Sonra Meren'in yanna oturdu, yzbalar llerden
topladklar eyalar getirip nlerine seriyordu. Oymal aa bit taraklar,
kaba fildii ssler, sukabaklar, hl ke-mkleri duran ve yeil yapraklara
sarlp aa kabuundan iplerle balan219
Wilbur Smith
m ttslenmi et paketleri vard. Tajta etleri inceledi. "nsan eti.
Arkadalarmzn etleri olduundan emin gibiyim. Saygyla gmn."
Sonra dikkatlerini Chima silahlarna evirdiler, bunlarn ou sopalar ve
ular akmaktandan veya obsidiyenden yaplm mzraklard. Baklar
yontulmu akmaktandand, saplarna deri paralar sanlyd. "plk! Bunlar
tamaya demez," dedi Meren.
Taita da onaylarcasna ban sallad. "Hepsini atee atn."
Sonunda, Chima ii olmayan silahlar ve ssleri incelemeye baladlar.
Bazlar kesinlikle pusuya drlen drt avc askerden alnmt... bronz
silahlar ve da eimli yaylar, deri miferler ve katl yelekler, keten
tuniklerle turkuvaz ve lacivert renkli muskalar. Ancak, daha ilgin baka
eyalar da vard: onlarca yldr Msrl askerlerin kullanmad trden, iyice
eskimi miferler ve deri gslkler. Ve neredeyse Meren'in hayatna mal olacak
olan kl. Keskin taraf eskimi, kenarlar trtklanm, granite veya baka
bir kayaya srtlerek bilenmekten neredeyse kullanlmaz hale gelmiti. Ancak,
kabzasnn iilii ok gzeldi ve gm kakmayd. Bir zamanlar deerli talarn
durduu anlalan yuvalar vard. Kabzaya kazl hiyeroglifler neredeyse
silinmiti. Taita kabzay a tutup saa sola evirdi ama karakterleri
seemedi. Fenn'i artt. "Sen u gen, keskin gzlerini kullan bakalm," dedi.
Fenn yanna diz kt ve bir sre sonra dura dura okumaya balad: "Ben
Lotti'yim, Lotti'nin olu, En yi On Bin'den, Kzl Yol Yolda, Kutsal Firavun
Mamose'nin birliklerinin generali ve komutanym. Yaasn Firavun!"
Taita, "Lotti!" diye bard. "Onu gayet iyi tanyorum. Kralie Lost-ris'in
Nil'in kaynan bulmak zere Etiyopya'dan gnderdii keif kolunda Lord
Aquer'den sonra ikinci komutand. yi bir askerdi. yle grnyor ki o ve
adamlar en azndan buraya kadar gelebilmiler."
Meren, "Acaba Lord Aquer ve adamlar burada ldler ve Chimala-ra yem mi
oldular?" diye merak etti.
220
11. Yazt
"Hayr, Tiptip'e, yani HathorTapna'ndaki alt parmakl kk ra-h be gre*
Aquer volkan ve byk gl grm. stelik, Kralie Lostris nun komutasna bin
adam tahsis etmiti. Chimalarn hepsini haklamas-pek imkn yok," dedi Taita.
"Bence Lotti komutasndaki kk bir bir-'Si bizim adamlara yaptklar gibi
gafil avlamlar. Ama Chimalar ko< , jr Msr ordusunu yenebilir mi?
Sanmyorum." Tartma srerken Tana oizlice Fenn'in ifadesini izliyordu. Ne
zaman Kralie Lostris'in ad gese, zihninin derinliklerine gml bir any
hatrlamaya alr gibi kalarn atyordu. Taita, gnn birinde her eyi,
dier hayatnn tm ayrntlarn hatrlayacak diye dnd. Sonra Meren'e,
"Muhtemelen Lotti'nin kaderini asla bilemeyeceiz, ama onun klc, onca zaman
nce Lord Aquer'in izledii yoldan gittiimizi kantlyor bana. Burada fazla
oyalandk," dedi. Ayaa kalkt. "Ne zaman yola kabiliriz?"
"Adamlar hazr," dedi Meren. Dersten km ocuklar gibi neeliydiler,
glgede oturmu, onlara yemek\ve karabuday biras servisi yapmakta olan Shilluk
kzlaryla akalayorlard. "Baksana ne kadar hevesliler. Gzel bir dv
onlarn morali iin Yukar Krallk'ta lkenin en gzel fahieleriyle olmaktan
daha iyidir^VGlmeye balad, ama sonra yaral omzunu ovuturmak iin durdu.
"Adamlar hazr ama gn neredeyse bitti. Atlara da ksa bir istirahat iyi gelir."
"Senin omzuna da," diyen Taita, ona hak verdi.
O kk etkili arpma Chima aknlar tehlikesini ortadan kaldrm
Ne zaman nehir yatanda akll bir yere gelseler, hemen katrnn "tndaki
maden arama tavasn indiriyor ve ikisi birlikte talan inceleme-e iliyorlard.
Taita tavaya ald bulank suyu alkalarken Fenn de gz-' ln ve evik
parmaklarn kullanarak o gzelim yar deerli talan ya223
Wilbur Smith
kalyordu. Bunlarn bir srs, suyun andmasyla ok ilgin biimler alm
oluyordu. Fenn talardan bir torba dolusu olunca Meren'e verdi ve o da bir
bilezikle ona uygun bir halhal yapt. Bir gn de, kurumu bir elalenin altnda,
tavada baparmann ilk boumu kadar altn bir kle buldu. Altn gnete
parlam ve gzlerini kamatrmt. "Bana bir mcevher yapsana Taita," dedi.
Taita her ne kadar saklamay basarsa da, Fenn, Meren'in ona yapt taklan
taktnda iinde kskanlk belirtileri hissetmiti. Kendi kendine, hem de bu
yamda? deyip budalalna gld. Ak acs eken bir kyl gibi, dedi. Yine
de, Fenn'in ona verdii grevi yerine getirmek iin btn sanatn ve
yaratcln kulland. nce bir zincir ve altn sse bir yuva yapmak iin
Lotti'nin klcnn kmndaki gmleri kulland. Kolye tamamlannca, onu takan
koruyacak baz byler de yapt ve Fenn'in boynuna ast. Fenn bir nehir
gletinde kendine baknca gzleri yalarla doldu. "O kadar gzel ki," diye
fsldad. "stelik sanki canlym gibi tenimi styor." Kefettii bu
scaklk, Taita'nn kolye zerinde yapt bylerden ileri geliyordu. Sonuta
kolye Fenn'in en deerli eyas oldu ve ona, Taita'nn Tlsm adn verdi.
Daha gneye indike, askerler daha keyifli ve neeli bir hal alyordu. Taita
bunda anormal bir yan olduunu dnd. Gittikleri yol, o byk bataklklar gibi
veya Chima lkesi gibi zor deildi, ama sonuta evlerinden uzaktaydlar, yol hi
bitmiyordu ve koullar etindi. Bu kadar iyimser ve tasasz olmak iin bir neden
yoktu.
Gnn klan solarken, FennTe birlikte bir nehir gletinin kysnda
oturuyorlard. Fenn, Taita'nn kil tablete izmi olduu temel Tenmati |
lsne almaktayd. Her biri, bir g kelimesinin iaretiydi. Birle* olarak
kullanldklarnda ise o kadar olaanst ve ykl oluyorlard $? I ancak onlar
almaya zenle hazrlanm bir zihin tarafndan gvenle sil dirilebilirlerdi.
Taita, Fenn'in yannda oturmu eer birlemenin oku te
224
11. Yazt
bir tepki yaratrsa onu kurtarmak zere hazr bekliyordu. Suyun kar tarafnda,
koyu krmz gsl devasa bir balkl dolayordu. Sonunda suya dald, ama
Fenn sembollere o kadar konsantre olmutu ki kuun sratt sulan ve sonra
uzun siyah gagasnda gm rengi bir balkla kanat rpp ykseldiini fark
etmedi.
Taita da kendi duygulann daha yakndan analiz etmeye alyordu. Kendi
sevinli halinin tek bir nedeni vard: yanndaki ocua duyduu sevgi ve bunun
yaratt mutluluk. Dier yandan, her ikisi adna korkmas iin de zorlayc
nedenler vard. Kendisinin. Firavun'unu ve lkesini korumak iin yapmas gereken
kutsal bir grevi vard. Herhangi bir plan olmadan, gl bir ktlk
kaynayla karlamaya gidiyordu, yamac bir leoparn karsnda yalnz bir
tavand. Btn koullar ona karyd. O karlamann sonulannn kt olaca
hemen hemen kesindi. Peki o zaman neden hi o sonulan dnmez gibiydi?
O zaman fark etti ki, bu basit muhakeme zincirini bile takip etmekte
zorlanyordu. Sanki yoluna kasten engeller konurmu gibiydi. inden gelen gl
bir drt, dnmekten vazgemesini, duyduu mutluluun tadn karmasn ve
karlaaca sorunlarla, nceden yaplm tutarl bir plana bal kalmadan,
hemen o anda baa kma yeteneine gvenmesini sylyordu. Bu tehlikeli ve
pervasz bir dnme ekli, diye dnd ve sanki bu bir akaym gibi yksek
sesle gld.
O arada Fenn'in konsantrasyonunu bozmutu: kz ban kaldrp bakt ve
kalarn att. "Ne oldu Taita?" dedi. "Sembol kat saylarnn rasyonel
birleimine younlamken dikkatimin dalmasnn tehlikeli olacan
sylemitin."
Kzn szleri Taita'y bir anda kendine getirdi ve ne kadar kt bir nata
yapm olduunu fark etti. "Haklsn. Affet beni." Fenn yeniden kucandaki kil
tablete dnd. Taita da soruna odaklanmaya alt, ama sorun yine sisli ve
nemsiz kald. Taita hzla dudan srd ve kan ktn fark
225
F: 15
Wilbur Smith
etti. Duyduu keskin ac kendine gelmesini salamt. Byk bir aba harcayarak
konsantre oldu. Hatrlamak zorunda olduu bir ey vard. Yakalamaya alt ama
o bir glge olarak kalmaya devam etti. Bir daha denedi ama yine yakalayamad.
Yannda Fenn kprdanp iini ekti. Sonra kafasn kaldrp Taita'ya bakt ve
kil tableti kenara koydu. "Konsantre olamyorum. Senin huzursuzluunu
hissedebiliyorum. Bir ey seni engelliyor." O iten yeil gzlerini ona dikti ve
sonra, "Onu imdi grebiliyorum," diye fsldad. "Bu o, sudaki cad." abucak
boynundaki altn kard ve avucuna ald. ki eliyle birden tutuyordu. Taita da
Lostris Tlsm'n karp kendi eline ald. Sonra ellerini birbirlerinin eline
dedirip korunma halkasn oluturdular. Taita hemen hemen ayn anda o yabanc
etkinin geri ekildiini hissetti. Hatrlamakta zorland szler de bir anda
aklma gelmiti. Demeter'in uyarsn hatrlamaya alyordu: Seni imdiden
ktl ile etkilemitir. Byleriyle ve ayartmalaryla seni balamtr. Sonra
saduyunu da arptacak. ok gemeden onun sahiden kt olduundan kukulanmaya
balayacaksn. Sana gzel, soylu ve herkes kadar erdemli grnr olacak. Seni
ona kar doldurdum diye asl benim kt olduumu dneceksin. Bunlar olduu
zaman bizi blm olacak ve ben yok olacam. Sen de kendi rzanla, isteyerek
teslim olacaksn. Bylece her ikimize kar zafer kazanacak.
Taita, Eos'un zayflatc etkisinden kurtulana dek koruyucu halkann iinde
kaldlar. Fenn'in gsterdii destee hayran kalmt. Onun o yumuak, minik
ellerinden kendi arpk ve boum boum ellerine akan gc hissedebiliyordu. Bir
mre smayacak kadar ok ey paylamlar ve birlikte duvarlar mermer ve
granitten ruhani bir kale yaratmlard.
Karanlk hzla kt ve havuzun st, yzeydeki bceklere pike yapan
yarasalarla doldu. Kar kyda bir srtlan acl bir lk att. Taita,
Fenn'in elini brakmadan ayaa kalkp onu da kaldrd ve kamp yerine dndler.
Onlar Meren karlad. Neeli bir tavrla, "Sizi bulmak iin bir ekip
yolluyordum neredeyse," diye seslendi.
226
//. Yazt
Daha sonra Taita, Meren ve subaylaryla birlikte atein bana otur- duOnlar da neeliydiler ve Taita uzaktan teki adamlarn akalarn ve
kahkahalarn duyabiliyordu. Bir an iin onlar ayltacak bir uyar yapmay
dnd, ama sonra vazgeti: Onlar da Eos'un byleyici arksnn etkisinde,
ama brakaym, gitmeye mecbur olduumuz yolu byle mutlu bir ekilde gitsinler.
Ben sk durabildiim srece, onlarn da akln bana getirmek iin zamanm
olacaktr.
Her gn, gneyin biraz daha derinlerine indiler ve Meren'le adamlarnn
kararllnda hibir deiiklik olmad. Bir gece kampn etrafna it denirken
Taita, Meren'i kenara ekip, "Adamlarnn moralini yksek tutmak iin ne
yapyorsun?" diye sordu. "Bence dayanma glerinin sonuna geldiler, Asuvan'a,
evlerine dnmek istiyorlar. Yaknda bir isyanla karlaabiliriz." Bunlan onu
snamak iin sylyordu, ama Meren fkelenmiti.
"Onlar benim adamlarm ve hepsini gayet iyi tanyorum. Belli ki, sen
tanyamamsn Byc. Ne balarnda isyankr bir sa teli var ne de
cierlerindeki havada. Szlerine benim kadar ballar."
Taita, "Bala beni, Meren. Senden nasl kuku duyabildim?" diye
mrldand, ama Meren'in boazndan cadnn sesinin yanklarnn ykseldiini
duymutu. Kendini, bu kadar sorunun stne bir de ask suratlarla ve
huysuzluklarla uramama gerek yok neyse ki, diyerek avuttu, bu Eos iimi
kolaylatryor.
O srada Fenn kamptan koarak frlad, bir yandan da, "Byc! Tarta! abuk
gel!" diye baryordu, "L-To-Liti'nin bebei dar frlad ve ben tekrar
ieri itemiyorum!"
"Bir an nce gelip o zavall yavruyu senin elinden kurtarmalym,"
dyenTaia ayaa frlad ve Fenn'le birlikte kampa kotu. Taita, Shilluk k227
Wilbur Smith
znn yanna kp onu yattrrken doum abucak oluverdi. Fenn bu sreci
dehet iinde izlemiti. Li-To-Liti'nin her haykrnda o da yerinden
zplyordu. Kaslmalar arasnda kz soluk solua, ter iinde yatarken, "Artk
hi de elenceli bir spor gibi grnmyor," dedi. "Seninle ikimizin bu ile
uramasna hi gerek yok bence."
Gece yans olmadan, Li-To-Liti tepesinde bir tutam kara, kvrck sa
olan, amber rengi bir olan dourmutu. Tarta'ya gre, ocuun gelii, bu ac
yolda yitirdikleri dier gen hayatlarn telafisiydi. Hepsi babayla birlikte
sevindiler.
Adamlar birbirlerine, "Bu iyi bir kehanet," diyordu. "Tanrlar bize
glmsedi. Artk seferimiz mutlaka baarl olacak."
Taita danmak iin Nakonto'yu buldu. "Halknn deti nasldr? Kadn yola
devam etmeden nce ne kadar dinlenmeli?"
"lk karm davarlarmz yeni bir otlaa gtrrken dourmutu. Sular
geldiinde leni geiyordu. Yolun kenarnda ilerini grsnler diye anasyla
ikisini orada braktm. Hava kararmadan bana yetitiler, bu da iyi oldu nk
etrafta aslanlar vard."
"Sizin kadnlarnz glym," dedi Taita.
Nakonto hafife arm gibiydi. "E onlar Shilluk," dedi.
Taita, "Bu da durumu aklyor," diyerek ona hak verdi.
Ertesi sabah Li-To-Liti, bebeini, kendisinin eilmesine gerek kalmadan
meme emebilecek ekilde kucana balad ve afakla birlikte erkeinin peinden
yola koyuldu.
Sulak, otlak bir arazide yola devem ettiler. Kumlu toprak hayvanlarn
ayaklarnn altnda esnekti. Taita hafif yaralan ve rahatszlklan merhemiy-le
tedavi ettii iin durumlan iyiydi. Etrafta sonsuz antilop ve bufalo srleri
olduu iin et.sknts hi ekmiyorlard. Gnler birbiri ardna sorunsuz geip
gidiyordu. nlerinde fersah fersah ak arazi uzanmaktayd.
Sonunda, karki puslu mavi ufukta dik yamal tepeler grnd. Sonraki
gnlerde grnt giderek byd ve gkyznn yansm kaplar
228
11. Yazt
hale geldi, Nil'in akt sarp geidi grebiliyorlard. Dalan amak iin en
rahat geidin oras olduunu bildiklerinden, doruca o geide yneldiler.
Yaklatka sk ormanlarla kapl yamalar ve zerlerindeki fil yollarn
grebiliyorlard. Nihayet Meren daha fazla dayanamad. Ar ilerleyen ana
birlikten ayrlp kk bir keif kolu kurdu. Doal olarak, Taita'nn yannda at
sren Fenn de onlarla geldi. Nehrin akt boaza girip fil yolundan yamacn
zirvesine doru trmanmaya baladlar. Nakonto ileri frlayp yeri incelemek
iin diz ktnde yar yola ancak gelmilerdi.
Taita, "Ne oldu?" diye seslendi. Bir cevap gelmeyince atn srd ve
Shilluk'un kafasn kartran eyi anlamak iin yana doru eildi.
"At izleri." Nakonto yeri gsteriyordu. "ok yeni. Sadece bir gnlk."
"Da zebras m?" diyerek ansn denedi Taita.
Nakonto anlaml bir ekilde ban sallad.
Fenn, Meren iin, "stnde binici olan atlar," diye tercme etti.
Meren endielendi. "Yabanc atllar. Medeniyetten bu uzakta kim olabilir?
Dman olabilirler. Kim olduklarn renmeden pelerinden gitmemeliyiz." Dnp
geldikleri yola bakt. Aadaki dzlkte birliin kaldrd san tozu
grebiliyordu, hl iki, fersah uzaktaydlar. "tekileri beklememiz lazm, o
"nk byle bir at sineklere kurban etmek yazk olur. Eer yola devam
etmeye kararhysan, ki yle olduunu sanyorum, ksra ve tayn dnene kadar
benimle brak. Ona kendi ocuummu gibi bakarm."
"Bunu dneceim," dedi Taita. "Ama soruma dnelim: bu sinek hastalna
kar bir ila biliyor musun?"
"Buralardaki yerliler brtlenden damttklar bir iksir kullanyor.
Bykba hayvanlarna ondan veriyorlar."
"Peki Adari Kalesi'nden ayrlmadan nce niye Albay Tinat' bu konuda
uyarmadlar?"
"O zamanlar yerlilerle temasmz yoktu. Ben hasta atlarla birlikte dnnce
ila satmak istediler."
"la etkili mi?"
"Her zaman deil," dedi Tolas. "Bana yle geliyor ki hastalanan on attan
altsn iyi etti. Ama belki de brleri mikrop kapal ok oluyordu."
235
Wilbur Smith
"lac kullanmasan ka tane kaybn olurdu?"
"Kesin olarak syleyemem."
"Tahminde bulun."
"Bence baz hayvanlarda o sineklere kar doutan baklk var. ok az
bir ksm, mesela yz attan bei hastalanmyor. tekiler, belki yz attan otuzu
veya krk hastalanyor, ama iyileiyor. Geri kalan ise lyor. Hastalanp
iyileen hayvanlar sonraki mikroplara kar baklk kazanm oluyor."
"Bunu nereden biliyorsun?"
"Yerlilerden."
"Senin baktn atlardan ka hastalandktan sonra iyileti?"
"ouna ila vermek iin ok ge kalmtk. Ancak, on sekiz tanesi ayaa
kalkt," dedi Tolas hemen, sonra da ekledi. "Onlar baklk kazand."
"Pekl Tolas bu yerli ilacndan ok miktarda almam lazm. Benim iin temin
edebilir misin?"
"Daha iyisini yapabilirim. Neredeyse dokuz yldr bu konu zerinde
alyorum. Yerliler ketum davranp formln vermiyorlar ama kullandklar
bitkileri buldum. Kadnlar toplarken onlar gzetledim."
"Bana da gsterir misin?"
"Tabii ki Byc," dedi Tolas. "Ama yine hatrlatyorum, tedavi edilen bir
sr at lebilir. Senin gri ksrak byle bir riske atlmayacak kadar deerli bir
hayvan."
Taita glmsedi. Belli ki Tolas, Duman Yeli'ne k olmutu ve yannda
kalsn istiyordu. "Bana anlattn her eyi dikkate alacam. Ama imdi asl
dnmem gereken o ilacn srrn renmek."
"Yzba Rabat'n izniyle yarn ormana gtrrm seni, o brtlenlerden
toplarz. Bulunduklar blgeye gitmek iin birka saat at srmek lazm."
236
11. Yazt
"Harika." Taita memnundu. "imdi de Albay Tinat'la gneye gittiiniz yolu
tarif et." Tolas, ona hatrlayabildii her eyi anlatrken, Fenn de kjl tablete
notlar ald. Tolas'n anlatacaklar bitince, Taita, "Bana anlattklarn paha
biilmez deerde Tolas," dedi. "Ama imdi de sinek blgesine geldiimizi nasl
anlayacamz sylemelisin."
Tolas iaret parman Fenn'in kil tablete izdii haritaya uzatt. "Gneye
doru giderken, yaklak yirminci gnde bir bakirenin memelerine benzeyen bir
ift tepe greceksiniz. Birka fersah teden grnyorlar. te o tepeler snr.
Ne olur gri ksra gtrme. Yoksa o berbat yerde yitirirsin onu."
Ertesi sabah, brtlen aramaya ormana giderken Yzba Rabat da onlara
elik etti. Atlar rahvan gidiyordu ve konumak iin epey frsatlar oldu.
Birka saat sonra Tolas onlar nehrin kysnda, boazn iyice derinlerinde
bulunan devasa yabani incir aalarna gtrd. ou dalda bekler halinde
minik, mor-siyah meyveler vard. Fenn, Tolas ve kaleden getirdii teki adam
baparmayla yere bir izgi izdi, sonra drt adm att ve ikinci bir izgi
ekti, "...oradan buraya kadar."
Taita, "Balklar her yerde ayn," diye belirtti ama gereken hayran-hk
nidalarn karmay da ihmal etmedi. Poto kendi kabilesi tarafndan '"mal
edilmie benziyordu ve ilk kez btn dikkatleri stne toplamt. u yeni
dostlarnn arkadal houna gidiyordu.
245 '
Wilbur Smith
"Peki kabilen o bereketli gllerden niye ayrld?" diye sordu Taita.
"Doudan, bizden daha gl ve sayca daha stn insanlar geldi ve onlara
kar koyamadk. Bizi nehir boyunca kuzeye, buraya srdler." Bir an iin
mahzunlat sonra yeniden ldad. "Snnet olduum zaman babam, beni bunun,
yani nehrimizin doduu byk elaleye gtrmt." Kysnda oturduklar Nil'i
gsteriyordu. "O elaleye Tungula Madzi, yani Gk Grlts Sular deniyordu."
"Niye byle deiik bir isim koymular?"
"Yksekten dklen sulann aldamas ve arptklar ulu kayalarn sesi iki
gnlk mesafeden duyuluyordu. Sulann dkld yerden adeta gm rengi bir
bulut ykseliyordu."
"Sen byle bir manzaray grdn m?" diye soran Taita Gz'n adama
evirdi.
"Hem de bu iki gzmle!" diye bard Poto. Auras, yakt bitmeden nce
parlayan bir alev gibi parlamt. Adam doruyu sylyordu.
"Orann bu nehrin doduu yer olduuna m inanyorsun?" Heyecandan Taita'nn
nabz hzlanmt.
"Babamn hayaleti stne yemin ederim, elaleler nehrin doduu yerdi."
"stlerinde ve ileride ne vard?"
"Su," dedi Poto dz bir sesle. "Sudan baka bir ey yok. Dnyann sonuna
kadar su var."
"elalenin arkasnda hi toprak grmedin mi?"
"Sadece su."
"Gkyzne dumanlar saan yanarda grmedin mi?"
"Hibir ey," dedi Poto. "Sudan baka hibir ey."
"Bizi elaleye gtrr msn?" diye sordu Taita.
Nakonto bu soruyu tercme edince Poto korkmu grnd. "Asla geri dnemem.
Oradaki insanlar benim dmanm ve beni ldrp yerler. Nehri de takip edemem
nk grdnz gibi, o lanetlendi ve lyor."
246
11. Yazt
"Bizimle gelirsen bir uval boncuk veririm sana," dedi Taita. "Kabilenin en
zengin adam olursun."
Poto duraksamad. Rengi kl gibi oldu ve dehetle titremeye balad. "Hayr!
Asla! Yz uval da versen olmaz. Beni yerlerse ruhum asla alevleri aamaz.
Srtlan olur ve geceleri dolanp durur, rm leleri ve sakatatlar yer."
Zplayp komaya davrand, ama Taita hafif bir dokunula onu durdurdu ve
yattrmak iin kendi etkisini kulland. Tekrar konumadan nce iki koca yudum
bira imesine izin verdi.
"Bize rehberlik yapabilecek baka biri var m?"
Poto korku iinde ban sallad. "Hepsi korkar, benden bile ok korkarlar."
Bir sre sessizce oturdular, sonra Poto huzursuzlanp ayaklarn oynatmaya
balad. Taita sabrla onun zor bir karara varmasn bekledi. Sonunda adam
ksrp topraa koyu sar bir balgam tkrd. "Belki biri vardr," dedi. "Ama
hayr, o da lm olmal. Son grdmde yal bir adamd ve bu da uzun zaman
nceydi. O zaman bile senden yalyd saygdeer ihtiyar." Taita'nn nnde
saygyla ban edi. "Bizim fetihler yaptmz dnemden kalan son kiiydi o."
Taita, "Kimdi? Nerede bulabilirim kendisini?" diye sordu.
"Ad Kalulu. Nerede bulacan gsteririm." Poto yine ayak parmayla yere
bir eyler izmeye balad. "lmekte olan byk nehri takip edersen sonunda bir
sr glle bulutuu yere gelirsin. Orada gl sular vardr. Biz oraya Semliki
Nianzu deriz." Elips eklinde yass bir ember izdi.
251
Wilbur Smith
"Galiba biliyorum," dedi Fenn. "Bir kez bana yle seslenmitin, deil mi?
Yoksa rya myd o Taita?"
"Ryalar ve gereklik sk sk birbirine karr ve tek bir ey olur Fenn.
Hatrladn isim ne?"
Fenn, "Sularn ocuu," diye yantlad ekingen bir tavrla. "Lostris."
Taita, ona hayretle bakakald. Daha nce psiik glerini bilinsiz olarak
nadiren ortaya koyard. teki hayatna ulamay baarmt demek ki. Duyduu
heyecan ve gurur yznden soluklar sklat. "Ruhani adnn semboln de
biliyor musun Fenn?"
"Hayr, onu hi grmedim," diye fsldad. "Var mdr ki Taita?"
Taita, "Dn," dedi. "Zihninde n plana kar onu!"
Kz gzlerini kapad ve igdsel olarak boynunda asl olan tlsm tuttu.
Taita yumuak bir sesle, "Zihninde mi?" diye sordu.
Fenn, "Evet," diye fsldad ve Taita, Gz'n at. Fenn'in aura-s gz
kamatnc bir parlaklkla kz tepeden trnaa sarmt ve ruhani adnn
sembol, ayn kutsal atete, bann zerinde duruyordu.
Taita, peri kz iei, yani nilfer, diye dnd. Bir btn halindeydi.
Ruhani sembol gibi, Fenn'in kendisi de tmyle amt. Daha ocukken bile bir
usta haline gelmiti. Taita, ona, "Fenn," dedi. "Zihnin ve ruhun tamamen hazr.
Sana retebileceim her eyi ve belki daha da fazlasn renmeye hazrsn
artk."
"O zaman bana havadan grebilmeyi ve aramza byk mesafeler girse bile
sana ulaabilmeyi ret."
"Hemen balayacaz," dedi Taita. "Bende zaten sana ait bir ey var."
Fenn, "Nedir o? Nerede?" diye atld. Taita cevap olarak boynundaki tlsma
dokundu. Fenn, "Gster bana," dedi ve Taita iinde sa llesi bulunan tlsmn
at.
Fenn, "Sa," dedi. "Ama benim deil ki." aret parman uzatp bukleye
dokundu. "Bu yal bir hanmn sa. Bak, gryor musun? Sarlarn arasna gri
teller karm."
252
L Yazt
"Ben o bukleyi kestiimde yalanmtn," diye kabullendi Taita. "Hatta
lmtn. Mumyalama masasnda souk ve kat olarak yatyordun."
Kz dehetle rperdi. "Bu teki hayatta m oldu?" diye sordu. "Anlat bana.
Kimdim ben?"
"Hepsini anlatmak bir mr srer," dedi Taita. "Ama benim sevdii' bir
kadn olduunu syleyerek balayaym, tpk imdi sevdiim gibi." Fenn yalarla
dolu gzleri grmeden uzanp Taita'nn elini arad.
"Sende benden bir ey var," diye fsldad. "imdi de ben senden bir ey
istiyorum." Taita'nn sakaln tutup kaln bir tutam parmana dolad. "lk
karlatmz gn sakaln beni ok etkilemiti. Saf gm gibi parlyor."
Kesesinden kk bronz hanerini kard ve parmana dolad tutam deriye
yakn bir yerden kesti. Sonra burnuna gtrp gzel kokulu bir iekmi gibi
koklad. "Bu senin kokun Taita," dedi.
"Onu muhafaza etmen iin sana da bir madalyon yaparm."
Kz sevinle gld. "Evet, ok iyi olur. Ama sende de lm bir kadnn
deil yaayan ocuun sa olmal." Sandan bir bukle kesip Ta-ita'ya uzatt.
Taita bukleyi zenle bkt ve yetmi yldan uzun bir sredir madalyonunda duran
dier buklenin zerine yerletirdi.
"Seni her zaman arabilecek miyim?" dedi Fenn.
"Evet ve ben de seni," dedi Taita. "Ama nce sana retmem lazm."
Sonraki gnlerde bu sanat zerine altlar. nce birbirlerini grecek ama
duyamayacak mesafelerde karlkl oturarak baladlar. Saatler sonra, Fenn,
Taita'nn zihninde canlandrd grntleri grebilmeye ve kendi zihnindeki
grntlerle cevap verebilmeye balamt. O gelitike, bu sefer arkalarn
dnerek ve birbirlerini grmeden denediler. Sonunda Taita, onu kampta brakt ve
Meren'le birlikte gl kysnda birka fersah Uzaa gitti. Orada yapt ilk
giriimde Fenn'e ulat.
Her denemesinde Fenn daha abuk karlk veriyor ve yollad gktler daha
net ve daha gl oluyordu. Taita iin kendi semboln al253
Wilbur Smith
nna yerletirdi ve birka denemeden sonra nilferin rengini keyfine gre
pembeden eflatuna, ondan da krmzya evirmeyi becerdi.
Gece korunma iin kendi minderinde ama Taita'ya yakn yatt ve uyumadan
nce, "Artk bir daha hi ayrlmayacaz," diye fsldad. "nk nereye gitsen
seni bulabilirim."
@'\
afakta, henz rzgr balamadan gle ykanmaya gittiler. Suya girmeden nce
Taita timsahlara ve suyun dibinde olabilecek her trl canavara kar koruma
bys yapt. Sonra suya girdiler. Fenn bir susamurunun zarafetiyle yzyordu.
Derinlere dalarken plak bedeni cilalanm fildii gibi parlamaktayd. Taita,
onun suyun altnda ok uzun sre kalmasna hi alamamt ve gzn aadaki
yeil dnyaya dikmi, yzeyde uzanrken endie iindeydi. Sonsuzluk gibi gelen
bir sre sonra, Fenn tpk rya-lanndaki gibi zarif bedeninin dipten kendisine
doru geldiini grd. Sonra tam yannda sudan frlad, kahkahalar atyor,
sandaki sular savuruyordu. Dier seferlerde onun geliini grmedi. Sadece
dipten gelip ayak bileini yakalayarak onu da aa ekmeye alnca anlyordu
geldiini.
"Byle yzmeyi nasl rendin?" diye sordu.
"Ben sularn ocuuyum." Taita'ya gld. "Unuttun mu? Yzmek iin dodum."
Sudan knca kurulanabilecekleri gneli bir yer buldular. Taita, onun arkasna
oturup san rd ve aralarna nilfer iekleri yerletirdi. Bir yandan da
Msr kraliesi olarak yaad hayat, onu seven baka insanlar ve dourduu
ocuklan anlatyordu. Fenn sk sk araya girip "A, evet! Onu imdi hatrladm,"
diyordu. "Bir olum vard ama yzU* ( n hatrlamyorum."
"Zihnini a, ben de sana kendi hafzamdan onu gstereyim."
254
11. Yazt
Fenn gzlerini kapad ve Taita avularn onun bann iki yanna gtrp
kulaklarn rtt. Bir sre sessiz kaldlar. Sonunda Fenn, "Ah, ne g-j bir
ocuk," diye fsldad. "Sa altn sars. Bann stndeki kabartmay
grebiliyorum. Ad Memnon."
"O ocukluk adyd," diye mrldand Taita. "Tahta kp Aa ve Yukar
Krallk talarn alnca ad Firavun Tamose oldu, o ismin ilk kullanlydte! Bak nasl da gl ve hkim." Taita grnty Fenn'in zihnine aktard.
Fenn uzun sre sessiz kald. Sonra, "Ne kadar yakkl ve soylu," dedi.
"Ah, Taita, olumu grebilmek isterdim."
"Grdn Fenn. Onu gsnde emzirdin ve tacn bana kendi ellerinle bana
koydun."
Fenn yine sustu. Bir sre sonra, "Bana teki hayatta ilk karlatmz
zamanki halini gster," dedi. "Bunu yapabilir misin Taita? Benim iin kendi
grntn aktarabilir misin?"
"Denemeye cesaret edemem," dedi Taita hemen.
"Neden?"
"Tehlikeli olur," diye cevap verdi. "Bana inanmalsn. ok tehlikeli olur
hem de."
Ona istedii grnty gsterse, zamanla elde edilmez dlere kaplmasna
yol aacakt. Onun mutsuzluunun tohumlarn atm olacakt. nk teki
hayattaki ilk karlamalarnda Taita bir kleydi ve Msr'n en gzel gen
erkeiydi. Bu onun k olmutu. Efendisi Lord ntef Karnak blgesi bayargc
ve Yukar Msr'n yirmi iki blgesinin vahiydi-Ayrca bir kulamparayd ve
klesini deli gibi kskanyordu. Taita, efendisinin evindeki Alyda adl kle
kza k olmutu. Bu durum Lord ntef'e bildirilince, cellad Rasfer'e Alyda'y
kafasn ar ar ezerek ldrmesi-m emretmiti. Taita da onun lmn izlemeye
zorlanmt. Lord ntef k-Zl" lmnden sonra bile tatmin olmam ve Rasfer'e
Taita'y da hadm etmesini emretmiti.
255
Wilbur Smith
Bu korkun durumun bir uzants daha vard. Lord ntef yllar sonra Kralie
Lostris olan kk kzn babasyd. Kzyla ilgilenmemi ve Ta-ita'y, yani
hadm onun retmeni ve danman yapmt. imdi o ocuk Fenn olarak yeniden
domutu.
O kadar karmak bir durumdu ki, Taita btn bunlar Fenn'e aklayacak
kelimeleri bulmakta glk ekiyordu ve kamp ynnden gelen barmalar duyunca
kurtulduu iin sevindi. "Doudan tekneler geliyor! Silah bana!" Bu Meren'in
sesiydi, bu kadar uzaktan bile kolayca tannyordu. Onlar da hemen ayaa
frladlar, hl nemli olan vcutlarna tuniklerini geirdiler ve kampa doru
komaya baladlar.
"te!" Fenn yeil sularn ilerisini gsterdi. Taita'nn imdiden o tarafa
doru koan beyaz atlarn arasndan ekilleri semesi biraz vakit ald.
"Yerli sava kanolar! Ka kreki var sayabilir misin Fenn?"
Kz gzlerini ksp iyice bakt ve, "Bataki kanoda iki yanda on ikier kii
var," dedi. "tekiler de en az o kadar var gibi. Dur! kinci tekne en bykleri,
bize yakn tarafta yirmi krekisi var."
Meren kamp evreleyen itin kaps nnde adamlarn ikierli olarak
dizmiti. Hepsi tepeden trnaa silahlyd ve ani bir duruma kar tetikteydi.
Aada kanolarn kyya yanamasn izliyorlard. Adamlar teknelerden indiler
ve en byk teknenin etrafnda toplandlar. Mzisyenlerden oluan bir grup da
suya atlad ve plajda dans etmeye balad. Davulcular vahi bir tempoyla davul
alarken borucular da yaban antilobu boynuzlarndan yaplm borularn
ttryordu.
Taita, Fenn'e, "Auran gizle," diye fsldad. "Bu insanlar hakknda hibir
ey bilmiyoruz." Aurann soluunu izledi. "Gzel. Yeterli." Eer Kal ulu bir
bilginse Fenn'in aurasn tamamen maskelemek daha da fazla kuku ekecekti.
Sekiz tayc tekneden bir tahtrevan karp karaya tad. Bunlar gl
kuvvetli gen kadnlard, kollar ve bacaklar kaslyd; cam boncuk256
11. Yazt
larla bezenmi petamallara sannmlard. Gsleri parlak yalarla vlmt ve
gnete parl panl parlyordu. Doruca Taita'nn bulunduu yere geldiler ve
tahtrevan nnde yere indirdiler. Sonra byk bir saygyla yannda diz
ktler.
Tahtrevann ortasnda bir cce oturmaktayd. Fenn, onu alevlerde grd
simasndan tand, bu o kepe kulakl, parlak kel kafal yal maymun simasyd.
Cce Tenmass dilinde, "Ben Kalulu'yum," dedi. "Ve seni grdm Gallalal Taita."
Taita da, "Seni selamlyorum," diye cevap verdi. Kalulu'nun bir bilgin
olmadn ama gl ve youn bir aura yaydn hemen fark etmiti. Buna
bakarak onun bir usta olduunu ve Doru'nun takipisi olduunu syleyebilirdi.
"Ba baa rahata konuabileceimiz bir yere gidelim," dedi.
Kalulu kopuk bacaklarn havaya dikerek ellerinin stne kalkt ve
tahtrevandan atlad. Ayaklarym gibi ellerinin stnde rahata yryor,
Taita'nn yzne bakarak konuabilmek iin ban yana eviriyordu. "Seni
bekliyordum Byc. Yaklatka havada keskin bir dalgalanma yarattn. Nehrin
bana geldiinde varln daha kuvvetli hissetmeye baladm." Kadnlar da bo
tahtrevan tayarak peinden geliyorlard.
Taita, "Bu taraftan Kalulu," diyerek konuunu buyur etti. Onun blmne
gelince kadnlar tahtrevan yere braktlar ve geri geri yryerek konumalar
duyamayacaklan bir noktaya kadar ekildiler. Kalulu tekrar tahtrevana zplad
ve nceki gibi ba yukar gelecek ekilde oturdu. Etrafna baknmaya
balamken, Fenn nnde diz kp bir anak bal likr sununca, dikkatini ona
yneltti.
"Sen kimsin ocuk? Seni de atein nda grdm," dedi Tenmass diliyle.
Fenn anlamam gibi yapt ve dnp Taita'ya bakt.
Kalulu bir sre sessiz kald ve ban sallaynca tek bir damla gzya ay
nda parlayarak porsumu yanandan aa szld. "Evet," de- di. "Onu
besleyen nehirlerin hepsi tkand. Anamz lyor."
"Kalulu syle bana, bu nasl oidu?"
"Bunu aklayacak kelimeler yok. Kzl Talar'a varnca kendi gznle
greceksin. O olaylar sana tarif edemem. Byle bir ite yalnzca kelimeler
yetmez."
"Sabrszlm bastracam."
259
Wilbur Smith
"Sabrszlk gen bir adamn kt alkanldr." Cce glmsedi, dileri
prl prl parlyordu. "Ve uyku da ihtiyar bir adamn tesellisi." Kanonun
altndaki sulardan gelen koku onlar uyuturuyordu ve bir sre sonra uyudular.
Taita ndeki kanodan gelen hafif bir lkla uyand. Hemen yan dnp suya
sarkt ve yzne bir avu su serpti. Sonra gzlerindeki damlacklar krptrp
ileriye bakt. Karlarndaki karanlk kara parasn grd.
Sonunda, kumsaln gvdenin dibine temas ettiini hissettiler ve karaya
oturdular. Krekiler kreklerini suya brakp atladlar ve kanolar biraz daha
ieri ektiler. Atlar da ayaklarn yere basmt. Kadnlar Kalu-lu'yu
tahtrevanyla kaldrdlar ve kyya kardlar.
Kalulu, Taita'ya, "Adamlarn imdi kahvalt etmeli," dedi. "Yani ilk kla
yola kabiliriz. Talar'a varmak iin epeyce yol gitmemiz gerekiyor."
Krekilerin tekrar kanolara binip glde almasn izlediler. Siluetler
karanlkta gzden kaybolurken bir sre kreklerin suda yaratt beyaz kpkleri
grdler. ok gemeden o grnt de kayboldu.
Alevlerin nda ttslenmi gl bal ve karabuday rei yediler ve
afan ilk klaryla birlikte gl kys boyunca ilerlemeye baladlar. Yarm
fersah gittikten sonra, kurumu beyaz nehir yatana geldiler.
Taita, Kalulu'ya, "Bu hangi nehir?" diye sordu, ama cevabn ne olacan
biliyordu.
"Bu Nil'di, hl da yle," dedi Kalulu.
Taita nehir yatana bakarak, "Tamamen kurumu!" diye bard. Kydan
kyya genilii drt yz metreydi, ama hi su akmyordu. Suyun yerine uzun bir
adamn iki kat boyunda, minyatr bambu aalarna ben260
11. Yazt
eyen fil otlaryla dolmutu. "Msr'dan buraya kadar iki bin fersah bo-nca nehri
takip ettik. Yol boyunca en azndan ince akntlar, birikintiler, dereler grdk
ama burada l gibi kupkuru."
"Daha kuzeyde karlatnz sular Semliki Nianzu Gl'nden szan, onun
kollanndan gelen sular," diye aklad Kalulu. "Bu Nil'di, dnyann en gl
nehriydi. imdi ise hibir ey deil."
"Ona ne oldu?" diye sordu Taita. "Bylesine muazzam bir aknty hangi
eytani g durdurabildi?"
"Bu senin bile hayal gcn aan bir ey Byc. Kzl Talar'a va-nnca ne
olduunu gznle greceksin."
"Bu seti ykarz ve Nil sularnn bir kez daha Msr'a kadar akmasn
salarz."
Taita glmsedi ve sandaletli ayayla ta duvara dokundu. "Kalulu bu
duvarn ne kadar sert ve etin olduunu anlatt. una bir baksana Meren. Giza'nn st ste konmu piramidinden bile ne kadar byk. Afrika'daki btn
adamlar esir edip nmzdeki yz yl boyunca altrsan bile, kck bir
parasn dahi yerinden oynatabileceklerinden kukuluyum."
"O tuhaf adamn bu konudaki szlerine inanmamalyz. Ben adamlarm getirip
ate ve bronzla deneyeceim. Hem unutma Byc, o piramitleri yle dikmeyi
baaran bilgi aynen ykmay da salar. Dnyann en elimi kltrne sahip olan
Msrllarn bunu yapamamas iin bir sebep gremiyorum."
265
Wilbur Smith
"leri srdn grlerde biraz haklsn Meren," dedi Taita. Sonra duvarn
kar ucunda bir ey dikkatini ekti. Kalar atld. "O uurum, dan bize bakan
ey bir bina m? Bu soruyu Kalulu'ya soracam."
Kaygan yzeyden aa indiler, cce tahtrevannda oturmu koruma-lanyla
birlikte bekliyordu. Taita harabeyi gsterince canl bir ekilde ban sallad.
"Haklsn Byc. O insanlar tarafndan yaplm bir tapnak."
"Kabilen onu tatan yapmad deil mi?"
"Hayr, oray yabanclar yapt."
"Kimdi o yabanclar, ne zaman yaptlar bunu?"
"lk talan diktiklerinden bu yana hemen hemen tam on be yl geti."
Taita, "Ne tr adamlard bunlar?" dedi.
Kalulu cevap vermeden nce biraz duraksad. "Siyah adamlar deildi. Sana ve
yanndaki adamlara benziyorlard. Senin dilinden konuuyor, senin gibi
giyiniyorlard, silahlan ayn sizinkiler gibiydi."
Taita sersemlemi bir ekilde ona bakt ve bir sre konuamad. Sonunda,
"Yani onlar Msrlyd. Bu mmkn grnmyor," dedi. "Msr'dan geldiklerine
emin misin?"
"Hangi lkeden geldiinizi hi bilmiyorum. Ben byk bataklklara kadar bile
gitmedim. Kesin olarak bir ey diyemem ama bana onlar da senin rkndanm gibi
geliyor."
"Hi konutun mu onlarla?"
"Hayr," dedi Kalulu alngan bir tavrla. "Ketum adamlard ve kimseyle
konumuyorlard."
"Ka kiiydiler ve imdi neredeler?" diye sordu Taita. Dikkatle kk adamn
gznn iine bakyormu gibiydi ama Fenn, onun aurasn okuduunu biliyordu.
"Otuzdan ok elliden azd saylar. Geldikleri gibi esrarengiz bir ekilde
kayboldular."
"Yani nehre Kzl Talar setini yerletirdikten sonra m kayboldular?'
266
11. Yazt
"Ayn zamandayd Byc."
"ok garip," dedi Taita. "Tapnakta imdi kim kalyor?"
"Bombo Byc," dedi Kaluiu. "Zaten yz fersahlk mesafede her yer bombo.
Kabilem ve btn dierleri bu garip olaylar zerine dehet iinde kat. Ben
bile bataklkta bir snaa gittim. Buraya ilk kez dnyorum ve itiraf edeyim
ki senin koruman olmasa bunu asla yapmazdm."
"Tapnaa gitmeliyiz," dedi Taita. "Bize gsterir misin?"
"Ben iine hi girmedim," dedi Kaluiu yumuak bir sesle. "Asla da girmem.
Sizinle gelmemi istememelisin benden."
"Niye olmasn Kaluiu?"
"Oras en byk ktlk yuvas. Hepimize felaket getiren gcn kayna."
"ekinmeni anlyorum. Bunlar derin meseleler ve hafife alnmamas gerekir.
Sen, Meren'le geri dn. Ben yalnz gideceim." Sonra Meren'e dnerek, "Kampn
gvenlii iin hibir eyden kanma. Korumay artr ve muhafzlar koy. Bu
ileri bitirince Kzl Talar'n salamln denemek zere buraya dneriz,"
dedi.
"Hadi ieri girelim Byc." Fenn'in ocuksu sesi yuvarlak duvarda gidip
geldi.
Taita, "Bekle!" dedi. "Burada bir varlk var, bu yerin ruhu var. Sanrm
tehlikeli. Kalulu'yu dehete dren de oydu." Yerdeki gne n gsterdi.
"Neredeyse le oldu. Ik huzmesi tam pentagramm kalbine vurmak zere. ok
nemli bir an olacak."
Gne nn yerdeki szln izlediler. Fildii halkaya deip oradan
duvarlara yansd, nm on kat artmt. imdi daha hzl ilerler griydi,
sonunda birdenbire btn fildii diski doldurdu. O anda kutsal bir Msr algs
olan ve dini trenlerde alman sistrum'\&nn mrlts duyuldu. Etraflarnda
yarasalarn ve akbabalarn kanat seslerini iittiler. Beyaz 'k mabedi yle bir
parltyla kaplad ki ellerini gzlerine kalkan yapmak
269
Wilbur Smith
zorunda kaldlar. Kamaan gzleriyle Eos'un ruhani iaretinin diskin ortasnda
belirdiini grdler, alevin iinde bir kedi penesiydi bu.
Cadnn kokusu burun deliklerini yabani hayvan kokular halinde doldurdu.
Girie doru geri ekildiler ama o srada gne fildii diski geti ve
alevden harfler silindi. Cadnn kt kokusundan geriye sadece kfl tahta ve
yarasa pislii kokusu kald. Gne soldu ve mabet yine lolat. Sessizce
galeriye, oradan da dar ktlar.
Fenn, "Oradayd," diye fsldad. Cierlerini temizlemek istercesine serin
gl havasn iine ekti.
"Etkisi sryor." Taita asasyla Kzl Talar' gsterdi. "Hl eytani
ilerini ynetiyor."
"Tapnan ykabilir miyiz?" Fenn dnp binaya bir gz att. "Bylece onu
da mahvetmi olur muyuz?"
Taita sert bir sesle, "Hayr," dedi. "Smann i mabedinde etkisi ok
gl. Ona orada meydan okumak lmcl bir tehlike yaratr. Ona saldrmak iin
baka bir zaman ve yer bulacaz." Elinden tutup Fenn'i uzaklatrd. "Yarn
tan gcn denemek iin dneceiz ve Kzl Talar'n bu boaza nasl geldii
hakknda Kalulu'dan daha fazla bilgi alacaz."
Meren, Kzl Talar' ikiye blen atla gsterdi. "Mutlaka buras duvarn
en zayf yeridir. Kopma noktas olabilir."
"Deneye balamak iin kesinlikle en uygun yer," dedi Taita da. "Odun
sknts ekmiyoruz." Boazn yamalarn kaplayan byk aalarn ou
susuzluktan kurumutu. "Adamlara syle balasnlar."
Adamlarn ormana yayln izlediler. ok gemeden balta sesleri yamalarda
yanklanrken boaz nlatyordu. Aalar devrilince atlan kullanarak kzl
duvarn dibine srklediler. Orada onlan uzunlamasna
270
11. Yazt
kesip st ste yarak alevlerin iyice yaylabilecei bir baca oluturacak
ekilde istiflediler. O devasa yna yanc maddeleri yerletirmeleri gn
srd. O arada Taita da drt ayr su dolab yapmn denetliyordu, bunlarla suyu
glden alp duvann stne ykseltecek ve duvarn kzm olan dier yzne
aktacaklard.
Btn hazrlklar tamamlannca Meren odun ynn ateledi. Alevler tepeye
kadar ykseldi. Ksa bir sre iinde ktk ynnda kkreyen bir yangna
dnt. Kimse derisi kavrulmadan yz metre bile yanna yakla-amazd.
Yangnn hafiflemesini beklerken, Taita ile Fenn, Kalulu ile birlikte
boazn stndeki tepede oturmu, uzaktan Eos'un tapnana bakyorlard.
Gneten korunmak iin kk, harap bir pavyona snmlard. Korumalarn
pavyonun damn onarmas gerekmiti.
"Nehir henz akarken ve kabilem burada yaarken, yln scak mevsiminde,
toprak gnein altnda kavrulurken buraya gelme alkanlm vard," dedi
Kalulu. "Glden nasl serinlik geldiini fark etmisinizdir. Ayrca,
iniin sonuna yaklaan Taita, "Hey, Meren! Sonu ne?" diye bard.
Meren ban kaldrp bakt, grn yle komikti ki Taita gld. 'Niye yle
suratszsn?"
279
Wilbur Smith
Meren, "Hibir ey olmad!" diye szland. "Onca aba boa gitti." Buhar
girdaplarnn arasndan kp elini kayaya uzatt.
Taita, "Dikkat et!" diye bard. "Hl scaktr." Meren elini geri ekti ve
klcn kard. Klcnn ucuyla duvar yoklad.
Fenn de yanna gelmiti. "Kaya hl salam," diye haykrd. "Hi atlak
yok." Taita arkalanna geldiinde, Meren'le Fenn duvardan bir kol boyu
uzaktaydlar. Fenn'in hakl olduunu grd: kzl kaya alevlerden kararmt ama
hibir zarar grmemiti.
Meren klcnn ucuyla birka kez vurdu. Kat bir ses duyuldu. Meren hncn
almak zere daha sert vurmak iin klcn kaldrd. inde durduklar buhar
bulutlan nemli ve scakt, ama Taita aniden, yznde ve kol-lannda buz gibi bir
rperti hissetmiti. Hemen Gz'n at. Meren'in vurduu yerde minik bir
noktann belirdiini grd. Nokta nce kzard, sonra Eos'un sembol olan kedi
penesine dnt.
Taita, "Geri ekilin!" diye emretti ve komutunu glendirmek iin g sesini
kulland. Ayn anda atlp Fenn'in kolunu tutmu ve kz geri ekmiti. Ama
uyars Meren'e ok ge ulat. Meren istemedii halde klcnn ucu tekrar o
parlak noktaya dokundu. Cam knlmas gibi bir sesle, Eos sembolnn hemen
altndaki kaya da doru patlad ve paralar olduu gibi Meren'in yzne geldi.
ou ok kk olmakla beraber ine gibi keskindi. Meren'in ba arkaya doru
savruldu, klc elinden dt ve elleriyle yzn rtt. Parmaklannn arasndan
akan kan gsne iniyordu.
Taita koup kolundan yakalad. Fenn yere savrulmutu, ama imdi o da kalkm
yardma kouyordu. Meren'i aralanna alp kzgn kayadan uzaklatrdlar, glge
bir yer bulup oturttular.
Taita pelerinden gelen ve oraya biriken adamlara, "Geri durun!" diye
emretti. "Bze alacak yer brakn." Sonra Fenn'e dnp, "Su getir, dedi.
280
//. Yazt
Fenn koup bir sukaba kapt ve Taita'ya getirdi. Taita, Meren'in ellerini
perian durumdaki yznden ekti. Fenn dehet iinde bir lk att ama Taita
kalarn atp susmasn iaret etti.
"Hl gzel miyim?" diyen Meren glmeye alt ama gzleri smsk
kapalyd ve dudaklar imi, kan iinde kalmt.
Taita, "Byk gelime var," diyerek onu yattrd ve yzndeki kanlar
ykamaya balad. Baz kesikler yzeyseldi ama derin olanlar da vard. Biri,
burun kprsndeydi, biri de st dudamdayd ama en kt olan sa gzkapan
paralamt. Taita gzne batm bir ta parasn kartabildi.
Fenn'e, "la antam getir," deyince kz koarak eyalarnn bulunduu yere
gitti ve deri torbay getirdi.
Taita cerrahi aletlerini sard deriyi at ve fildiinden yaplm bir
pens buldu. Yumuak bir sesle Meren'e, "Gzlerini aabiliyor musun?" diye sordu.
Meren sol gzkapan azck aralayabildi ama yaral olan sa taraf titredi
fakat almad.
"Hayr byc." Sesi bouk kmt.
Fenn rkek bir tavrla, "Acyor mu?" diye sordu. "Ah zavall Meren." Uzanp
elini tuttu.
"Acmak m? Hi acmyor. Sen dokununca daha da iyi oldum."
Taita, Meren'in dilerinin arasna bir deri paras koydu. "Bunu sr."
Pensle bir ta parasn kavrad ve tek bir hareketle ekip kard. Meren
inledi ve surat arpld. Taita pensi kenara brakp parmaklarn gzkapaklanna yerletirerek yavaa gzlerini at. Arkasndan Fenn'in nefesini
'uttuunu duymutu.
Meren, "Kt m?" diye sordu.
Taita ses karmad. Gzyuvan patlamt ve kanl bir jle halinde enesine
akyordu. Taita, Meren'in o gzyle bir daha asla gremeyecei281
Wilbur Smith
ni anlamt. Yavaa dier gzkapam sonuna dek ap ona bakt. Gz mercei
bym ve normal bir ekilde odaklanmt. teki elini kaldrp, "Ka parmak
gryorsun?" diye sordu.
Meren, "," dedi.
"Demek ki tamamen kr olmamsn," dedi Taita. Meren gl bir savayd.
Gerei ondan gizlemeye gerek yoktu ve hi doru olmazd.
"Sadece yars m kald?" diyen Meren glkle glmsedi.
Taita, "O yzden tanrlar bize iki gz vermi," deyip, zarar gren gz
keten eritle sarmaya balad.
"Caddan nefret ediyorum. Bunu o yapt." Fenn alamaya balamt. "Ondan
nefret ediyorum. Nefret ediyorum."
"Albay iin bir tahtrevan yapn." Taita bunu etraflarndaki adamlara
emretmiti.
Meren, "Gerek yok," diye itiraz etti. "Yryebilirim."
Taita, "Svariliin birinci kural," diye hatrlatt. "Bir eye binme imkn
varken asla yrmemektir."
Tahtrevan hazr olur olmaz Meren'in binmesine yardm ettiler ve Tamafupa'ya
doru yola koyuldular. Fenn, Taita'ya, "Yukardan bizi seyreden yabanc
adamlar," diye bardnda yola kal fazla olmamt. Fenn kurumu nehir
yatan gsteriyordu. Bir grup siyah adam onlara bakmaktayd. Fenn abucak
sayd. "Be kii."
Petamallara sarnmlard ama vcutlarnn st ksm plakt. Hepsinde
mzrak ve sopalar vard. kisinde aynca ok ve yay da bulunuyordu. En uzun
boylular nde duruyordu. Krmz flamingo tylerinden yaplm bir balk
takmt. Durular kstah ve dmancayd. efin arkasndaki iki adam yaralanm
gibi grnyordu, arkadalarnn desteiyle ayakta durmaktaydlar.
Tahtrevan tayanlardan biri olan Shofar, "Byc, bunlar dvm," diye
belirtti.
282
11. Yazt
Taita, "Seslenin onlara!" dedi. Shofar barp el sallad. Savalardan
hibiri tepki gstermemiti. Shofar bir daha bard. Flamingo tyl balk
takan ef, emir verir gibi mzran kaldrd ve adamlar hemen tepeden
ayrldlar. Onlar gidince uzaklardan banmalar duyuldu.
"Sesler kentten geliyor." Fenn abucak o tarafa dnd. "Bir sorun var
orada."
Taita'y Kzl Talar'da brakan korumalar, Kalulu'yu nehir vadisinden
Tamafupa'ya doru gtrmeye balamlard. Kk adam perian bir halde olduu
iin ar ve dikkatli gidiyorlard. Birka yz metrede bir durup sukabandaki
ilacn iiriyor, yzn slatyor ve nemli bir bezle sili-yorlard. Gnein
izdii yaya baklacak olursa, Tamafupa'nn kapsna doru vadiden trmanmaya
balayal iki saatten fazla olmutu.
Youn bir dikenli al kmesine girdiklerinde, nlerine uzun bir figr
atlamt. Kalulu ve kadnlar onu da, bandaki flamingo tylerinden yaplm
bal da tanyorlard. Kadnlar tahtrevan yere indirdiler ve yere
kapaklandlar.
"Seni gryoruz byk ef," diye bartlar. Kalulu bir dirseinin zerinde
dorulmu, dehetle adama bakyordu. Basma, Tamafupa ile Ki-Qga arasndaki
topraklarda yaayan btn Basmara kabilelerinin yce efiydi. Tapna ina eden
ve Kzl Talar' gln derinliklerinden karan yabanclarn gelmesinden nce,
gl bir hkmdard. Artk kabileleri dalm ve hkmranl kalmamt.
Kalulu saygyla, "Selam yce Basma," dedi. "Senin kpeinim."
Basma, onun rakibi ve dmanyd. Bu zamana dek Kalulu n ve s ats
sayesinde hayatta kalmt. Basmaralarn efi bile, onun gcne ve
283
Wilbur Smith
etkisine sahip bir amana zarar vermeye cret edemezdi. Ancak, Kalulu, Nil'in
kurumasndan bu yana Basma'nn frsat kolladn da biliyordu.
"Seni izliyordum byc," dedi Basma souk bir tavrla.
Kalulu, "Byle byk bir efin naiz varlm fark etmesi bile onurdur
benim iin," diye mnldand. O arada on Basmara savas gelip eflerinin
arkasna dizilmilerdi.
"Kabilenin dmanlarn Tamafupa'ya soktun. Benim kentimi ele geirdiler."
"Onlar dman deil," diye cevap verdi Kalulu. "Dostumuz ve mttefikimiz.
Liderleri byk bir aman, benden ok daha bilgili ve gl. Buraya Kzl
Talar' yok edip Nil'i tekrar aktsn diye gnderilmi."
"Ne sama yalanlar bunlar, seni zavall bacaksz ey? Bu adamlar nehrin
azna tapna yapanlarla, karanlk ruhlarn gazabn ekenlerle, gl sularnn
kaynayp topran yarlmasna neden olanlarla ayn soydan. Derinlerden kayalar
itip hem anamz hem babamz olan byk nehri tkayan da onlar."
"yle deil." Kalulu tahtrevanndan zplad ve Basma'yla konumak zere
olmayan bacaklarnn stnde dikildi. "Bu insanlar dostlarmz."
Basma ar ar mzran kaldrd ve cceye yneltti. Bu bir sulama ve
mahkm etme hareketiydi. Kalulu korumalanna bakt. Basma'ya boyun emi bir
kabileden geliniyorlard, onlan semesinin pek ok sebebinden birisi de buydu.
Kuzeydeki sava bir kabilenin yeleriydiler. Yine de, kendisiyle Basma
arasnda bir seim yapmalan gerektiinde, sadakatlerinin hangi yne kayacandan
emin olamyordu. Dile getirmedii bu soruya cevap verir gibi, sekiz kadn
etrafnda saflarn sklatrdlar. Bir i' ein adn tayan mbali
liderleriydi. Bedeni antrasitten oyulmu gibiy' di. Yalarla ovulmu kapkara
teni gnein altnda prl pnl parlyordu-Gsleri kalkk ve sertti, karmak
bir kurban treni dvmesiyle sslefl"
284
11. Yazt
niti. Uzun boynu gururla dikiliyordu. Gzleri ateliydi. Belindeki uzun sapl
baltay kavrad. Dierleri de onu taklit ettiler.
Basma kibirli bir tavrla, "Fahielerin artk seni koruyamayacak," diye
dudak bkt. Sonra savalarna, "Bycy ldrn," diye emretti ve mzran
Kalulu'ya frlatt.
Mzra mbali karlad. ne frlayp sa elindeki uzun sapl baltay
savurdu ve mzra havada karlayp doruca yukar frlatt. Den mzra sol
eliyle dzgn bir ekilde yakalad ve savalarn saldrsn karlamak zere
ucunu onlara doru evirdi. lk adam doruca mzran stne komu ve mzran
ucu gs kafesinin altna saplanmt. Adam, arkasndan koan dier adamlara
doru geriledi ve dengesini kaybetti. Sonra srtst devrilip yerde debelenmeye
balad, mzrak hl sapland yerdeydi. mbali zarif bir hareketle cesedin
zerinden atlayp hemen arkasndaki adam savunmasz bir halde yakalad. Uzun
sapl baltasn savurup adamn mzrak tutan kolunu dirsekten budad. Hemen tek
ayann zerinde dnp o hzla nc adamn kellesini uurdu. Basz kalan
ceset oturur pozisyonda yere dt, kesilen damarlarndan fskiye gibi kan
fkn-yordu, sonra yana doru devrildi ve kanlar topraa akmaya balad.
Kalulu'nun nne siper olan mbali ve dier kadnlar hzla geri ekildiler ve
tahtrevan ham deriyle kapl kolaklarndan kavrayp kaldrdlar. Onu bir
koba gibi kullanarak Basmaralara hcum ettiler. Sava naralar tiz bir
ulumayd. O arada baltalar havada vnlayarak iniyor, et ve kemikleri
paralyordu.
Basma'nn adamlar hzla saldrdlar. Kadnlar, yan yana durup kalkanlarn
kenetleyerek karladlar ve uzun mzraklarn kafalarna frlatt-arKadnlardan birinin boazna saplanan mzrak onu yere serdi ve kadn 3ld.
tekiler tahtrevan kaldrp kalkanlara indirdiler. ki taraf birbirine
"ilendi. Basmaralardan biri dizlerinin stne kp tahtrevann altndan
'llei"ek srann ortasndaki kz karnndan baklad. Kz tahtrevan bra285
Wilbur Smith
kp geriye kaykld. Dnmeye alt, ama ona saldran adam mzran re_ kip
bir daha, bu sefer bbreklerini nian alarak saplad. Kz haykrarak kanlar
iinde yere ylmt.
Kalulu'nun muhafzlar birka adm geri ekilip yaralanan kzn brakt
boluu doldurdular ve tahtrevann duruunu dzelttiler. Basma-ralar
mzraklarm kaldrd ve bir kez daha omuz omuza geldiler. Tahtrevana arparken
kalkanlarnn altndan kaklan ve gbekleri hedefleyip mzraklarn saplamaya
altlar. Kalkan dizisi ne arkaya sallanyordu. ki kz daha yere ykld,
biri bacann st ksmndan yaraland iin ana daman paralanmt. Geriye
doru dt ve parmaklaryla yaray kapatp kanamasn durdurmaya alt. O
arada savunmasz kalmt ve Basmaralardan biri mzran omurgasna saplad.
Mzran ucu omurlarnn arasndaki ek- I leme denk geldi ve kzn bacaklarna
inme indi. Adam, kza bir daha saldrd ama o srada mbaii de tahtrevann
altndan dalp kafasn uurdu.
Dengesiz kalan tahtrevan kendi etrafnda dnd. Kk cce korumasz olarak
yan tarafta kalmt. ef Basma bu an deerlendirdi: kalkanlarn arasndan ok
gibi frlayp tahtrevann etrafndan doland ve Kalu- ! lu'ya kotu. Kalulu
onun geldiini grnce kendini ellerinin stnde yana doru frlatt, inanlmaz
bir eviklikle, en yakndaki dikenli allarn arasna atld. Basma, ona
yetiip iki kez mzran sapladnda neredeyse ! allara dalmak zereydi.
ef, "Hain," diye haykrd ve mzrak Kalulu'nun srtnn ortasna sapland.
Byk bir abayla ellerinin stnde dengede kalmay baard. leri doru srad
ama Basma bir kere daha yetiti- "C* i dinin yardaks!" diye barp mzran
btn gcyle kk adamn havada duran kasna ve karnna saplad. Kalulu
uluyarak allarn arasna | devrildi. Basma bir kez daha saldrmaya
niyetlenirken gzucuyla Imba' li'nin baltasyla stne geldiini grd. Ban
edi ve kadnn baltas ku j lam syrp geerken yana doru zplayp kamaya
balad. Adam3 onun gittiini grnce peine takldlar ve bayr aa deli
gibi kotu
286
11. Yazt
Basma, "Byc ld!" diye haykrd.
Savalar da koro halinde, "Kalulu ld! Ktlklerin ve iblislerin dostu
geberdi!" diye bartlar.
"Brakn eniklerini douran fahielerine dnsnler." mbali, adamlarn
arkasndan koan kzlarn durdurdu. "Efendimizi kurtarmamz lazm."
Kalulu'yu allarn arasnda bulduklarnda top gibi kvrlm acyla
inlemekteydi. Onu dikkatle dikenli allarn arasndan kardlar ve
tahtrevanna yerletirdiler. Tam o srada bayrn dibinden bir ses duydular.
"Bu ihtiyar adamn sesi." mbali, Taita'y tanmt ve bararak ona yol
gsterdi.
ok gemeden Taita ve Fenn, arkalarnda Meren'i tayan kafileyle
grnmt.
Taita yumuak bir sesle, "Kalulu, ciddi biimde yaralanmsn," dedi.
"Hayr Byc yaralanmadm." Kalulu acyla ban sallad. "Galiba iim
bitti."
Taita, mbali ve hayatta kalan arkadana, "abuk olun. Kampa gtrn
onu!" dedi. Sonra Meren'in tahtrevann izleyen adamlardan drdn seti.
"Burada yardmnza ihtiya var!"
"Bekle!" Kalulu, Taita'nn elini yakalayp gitmesini engelledi. "Bunu yapan
adam Basma, Basmara'nn yce efi."
"Neden sana saldrd? Sen, onun halkndan deil misin?"
"Basma sizin tapna yapanlarla ayn kabileden olduunuza ve bu-faya daha
fazla bela ve felaket getirdiinize inanyor. lkeyi, nehirleri, glleri yok
etmek ve btn Basmaralar ldrmek iin benim de size kaldm sanyor."
Taita, "Artk gitti. Kadnlarn onu uzaklatrd," diyerek Kalulu'yu atrmaya ve rahatlatmaya alt.
"Herhalde bir leopar veya baka bir etil hayvandr." Taita konuurken,
hemen nlerindeki otlann arasndan san, siyah benekli gzelim bir kedi szld.
Leoparn benekleri ortama mkemmel uyum salyordu.
Fenn hayranlkla, "Yine hakl ktn Taita. Bu dnyada bilinecek her eyi
biliyor olmalsn," dedi.
293
Wilbur Smith
Bir sonraki tepeleri amak zere bayr aa kvrldlar, ama onlgr zirveye
ulamadan, ufukta tozu dumana katan bir zebra srs belidi Herhalde atlan kendi
familyalarndan kabul etmilerdi ki, pek aldrmadan yanlarndan geip gittiler.
Meren, "Bir eyden korkmu olmallar," dedi.
Taita da, "Ya yangn ya da insanlar," diye ona hak verdi. "Baka hi. bir
ey bu lde panie yol aamaz."
"Etrafta duman gremiyorum," dedi Meren. "nsanlar olmal." Artk ihtiyatla
ilerlemeye balamlard.
Aniden Fenn yine heyecanla bard ve sol taraf gsterdi. "Bir ocuk!
Kk bir siyah ocuk!"
En fazla , drt yanda, plak bir bebekti bu. arpk admlarla bayr
trmanmaya alyordu, her admda minik poposu iki yana sallanmaktayd.
Fenn, "Onu almaya gidiyorum," dedi. Kasrga'y trsa kaldrd ama Taita
dizginleri tuttu.
"Fenn, bu eski bir hileye benziyor."
Fenn, "Ama onu yle brakamayz," diye itiraz etti, o arada ocuk yukar
trmanp gzden kaybolmutu. "Kaybolmu, yapayalnz."
"Onu takip edelim," dedi Taita. "Ama dikkatli olalm." Yola ktlar ama
Taita, Kasrga'nn dizginlerini brakmad. Tepeye gelmeden yz adm nce grubu
durdurdu.
"Gel Meren!" diye emretti. kisi hayvanlarndan indiler ve dizginleri
Fenn'e emanet ettiler.
Taita, "Burada kal ve atlarmz tut," dedi. "Ama drtnala gitmeye de hazr
ol." Meren'le ikisi yryerek ilerlediler. Bir alln arkasna sinip aaya
baktlar. ocuk tam karlarnda durmu yuvarlak yznde keyifli bir tebessmle
onlara bakyordu. ki eliyle minik pipisini tutmu, kavrulan topraa iini
yapmaktayd. O kadar sevimli bir manzarayd ki, bir an
294
11. Yazt
cin her eyi unuttular. Meren sempatiyle srtmaya balayacakken Taita kolunu
skt. "Karya bak!"
Bir an gzlerini oraya diktiler ve Meren, "Basmara ordusu!" diye haykrd.
"Bu minik iblis tuzakm."
ocuun durduu yerden elli adm tede omuz omuza melmiler-di. Tahta
sopalar, uzun mzraklar, saplamak iin daha ksa mzraklarla silahlanmlard.
Ham deriden kalkanlar srtlarna aslyd ve yzlerine sava boyalarn
srmlerdi. Balarnda krk ve tyler taklyd, burun de-likleriyle kulak
memelerine fildii ubuklar geirmilerdi, el ve ayak bileklerinde istiridye
kabuklanyla fildii boncuklardan yaplm ssler aslyd.
Taita ile Meren seyrederken ar kovanna omak sokulmu gibi kzgn bir
uultu ykseldi. Tek bir uyumlu hareketle kalkanlarn srtlarndan aldlar ve
mzraklaryla dvmeye baladlar. Sonra da sava ilahisi duyuldu. Bouk, melodik
sesler kalkan seslerine kart. Derken, antilop boynuzundan yaplma bir borunun
tiz sesi teki sesleri bastrd. Bu, ayaa kalkmalar ve ktle halinde bayr
trmanmaya balamalar iin iaretti.
Taita, "Atlara," dedi.
Fenn, onlarn geldiini grm ve Duman Yeli ile Meren'in atn da peine
takarak drtnala yaklamaya balamt. Hemen atlanna atladlar ve n saflardaki
Basmaralar tepeyi karken hayvanlarn ban geri dndrdler. Sonra drtnala
Habari ile dier devriyelerin bekledii yere gittiler.
grd. Mzran sap yere arptka Fenn'in bacana yeniden batyordu ve Taita,
onun yaray iyice bytp paraladn biliyordu. Anadamann yaknnda bir yere
saplanmt. Eer tam o damara isabet etmi olsayd Fenn imdiye kadar lm
olurdu.
"Sk tutun sevgilim," diye seslendi ve omzunun stnden arkasna gz att.
Bir grup Basmara son hzla arkalanndan gelmekteydi. "u anda duramayz. Durursak
annda tepemize binerler. Seni almaya geliyorum."
Taita klcn ekip tayn yanna geldi. Yapaca hareketi dikkatle
hesaplad. Kzn grn, yllar nce yitirdiini dnd eviklii ka297
Wilbur Smith
zanm gibiydi. Zihnini sallanan mzraa odaklad. Ar bronz klc savururken,
g kelimesini haykrd: "Kydash!"
Sanki elindeki kl canl bir nesneydi. Keskin kenarnda, btn ar. ln
ve enerjinin topland bir nokta vard. Sert aatan yaplm mzrak sapn,
tam ucuyla balant yerinin bir parmak zerinden ince bir filiz gity budamt.
Sap yere dt ve Taita, Fenn'in o anda rahatladn alglad.
"imdi de seni almaya geliyorum," dedi klc knna sokarken. "Hazr ol."
Duman Yeli'ni tayna iyice yanatrd ve Fenn kollarn gvenle ona uzatt.
Kolunu kzn beline dolayp bir tututa kaldrd. Terkisine ald Fenn hemen
kollarn boynuna dolad.
"Sen gelene kadar ok korkmutum Taita," diye fsldad. "Artk her eyin
yoluna gireceini biliyorum."
"Sk tutun, yoksa hibir ey yolunda gitmez." Dileriyle tuniinden bir
para koparp, mzran ucunu iyice ieri bastrd ve kopard bezle
sktrd. "Pek dzgn veya gzel olmad ama," dedi. "Sen tandm en cesur
kzsn ve Tamafupa'ya gidene kadar bu ekilde fazla sarslmayacaksn."
Pelerindeki Basmaralar geride kaldlar ve az sonra aalarn arasnda
gzden kayboldular. Artk trsa kalkp le olmadan Tamafupa'ya varabilirlerdi.
Tamafupa'ya vannca, Taita, Meren'e, "Herkesi silah bana ar," diye
emretti. "Bu iblisler bir saat gemeden burada olur." Fenn'i Duman Yeli'nin
srtndan alp kulbelerine gtrd ve yavaa yatrd.
Mzran ucunun etrafndaki phtlam kan temizlerken Fenn'i yattracak
biimde konuuyordu. Sonra baca muayene etti. Ameliyi hazr olmadan, yaraya
tampon yapm olduu bezi karmamt.
298
11. Yazt
Sonunda, "Zaten her zaman tanrlarn sevgilisi olmusundur," dedi. "Mzrak,
ana damarn kk parmann trna kadar syrm. Eer ucu-nlln yaray
oymaya devam etmesine izin verseydik, ana damara kadar alabilirdi- imdi sen
gzelce yat, ben de sana bir iecek hazrlayaym." Seramik bir anakta ezdii
krmz toza, ocaktaki kmrlerin stnde bekleyen kaptan scak su katt. "Bunu
i. Acy hissetmeyeceksin."
la etkisini gsterirken Taita da deri tp antasn kartrd. Gm
kaklarn muhafaza ettii ayr bir blm vard. Bildii kadaryla, bu setten
sadece bir cerrahta daha vard ve o da lmt. Hazr olunca, kulbenin nnde
dolanan Meren'i ard. "Ne yapacan biliyorsun," dedi.
"Elbette. Bunu daha nce de ka kez yapmtm."
"Ellerini ykamsndr tabii ki?"
Meren'in ifadesi deiti. "Evet," dedi kukulu bir sesle.
"Ne zaman?"
"Bu sabah, devriyeye kmadan nce."
"Tekrar yka."
Meren her zaman yapt gibi, "Bunun iin bir sebep gremiyorum," diye
mrldand ama ocaktaki scak sudan bir anaa doldurdu.
Taita gm kaklar atee tutarken, "Bir ift ele daha ihtiyacmz
olacak," dedi. "mbali'yi ar."
"mbali'yi mi? O bir vahi. Adamlarmdan birini arsam olmaz m?"
"En uzun menzilinden yetmi adm tede duruyor. Boa harcayacak okumuz yok."
Basmaralann yce efi Basma'nn alml bir yryle adamlannn arasna
dnn izlediler. Bu sefer de geri saflarn arkasnda bir komuta pozisyonu
almt. Alana yeni bir sessizlik kt. Yaprak kprdamyordu. Rzgr bile
kesilmiti. Gerilim, tropik bir frtna ncesindeki gibi ard. Sonra ef
Basma, "Hau! Hau!" diye uludu ve birlikleri ilerlemeye balad.
303
Wilbur Smith
Meren, "Bekleyin!" diye uyard adamlarn. "Brakn yaklasnlar. Oklarn
hazrlayn!"
Basmara saflar en dtaki iaret talarn gemi ve yine sava arklarn
sylemeye balamlard. Mzraklanyla kalkanlarna vurarak tempo tutmaktaydlar.
Her elli admda bir, hep birlikte plak ayaklarn yere vuruyorlard.
Havalandrdklar kller yznden, suyun iinde yryormu gibi grnyorlard.
Yz-adm iareti olan talara vardlar. Sarklan ve tempolan lgnlk dzeyine
ulamt.
Meren bir kez daha, "Bekleyin!" diye haykrd, sesini ancak byle
duyurabilecekti. "Yaylan kaldnn!" n saflar, elli-adm iaretine yaklayordu.
Artk yzlerindeki sava boyalann ayrntl biimde grebiliyorlard. Liderleri
iaretleri gemi ve o kadar yaklamlard ki, duvardaki okularla
bakyorlard.
Meren, "Ok yerletir ve nian al!" diye kkredi. Yaylar iyice gerildi.
Okular gzlerini ksarak nian aldlar. Meren, kollar titremeye balamadan
nce at emri vermesi gerektiini biliyordu. Bir soluk alma sresinin ardndan
ikinci emir geldi. O anda, omuz omuza ilerleyen saflar da otuz-adm iaretine
ulamt.
"Ok brak!" diye bard ve hepsi ayn anda oklann attlar. O mesafeden tek
bir ok bile hedefi amazd. Sessiz bir bulut halinde hep birlikte utular. ki
okunun ayn Basmara savasna nian almam oluu, us-talklannn bir
gstergesiydi. lk saflardaki savalar, yer yarlm da iine girmiler gibi
hep birlikte ykldlar.
Meren, "Serbest at!" diye brd. Okulan tecrbenin verdii ustalkla
ikinci oklarn hazrlad. Tek bir harekette hem de hibir tela belirtisi
gstermeden, oku yerine yerletirip yay germi ve atmlard. Ikna Basmara
saf da ykld ve saniyeler sonra ncler de onlar izledi- Cesetler st ste
ylyor, arkadan gelenler stlerinden atlyordu.
304
11. Yazt
"Buraya ok getirin!" Ses korkuluk boyunca yankland ve Shilluk kadnlar
frladlar, oklar iki bklm srtlarnda tayorlard. Basmaralar gelmeye devam
etti, okular da, duvarn dibine gelip yukar trmanmak iin hamle etmeye
balayana kadar stlerine ok yadrmay srdrd. Bazlar tepeye ulat ama
Nakonto, mbali ve kadnlar onlar bekliyordu. Uzun sapl baltalar odun
kesermi gibi srekli inip kalkmaya balad. Na-konto'nun att sava
lklar dehet vericiydi.
Nihayet, fildii ddklerden kan tiz sesler, katliama aniden son verdi.
Savalar, klle kapl alandan Basma'mn yeniden toparlamak zere kendilerini
bekledii yere ekildiler.
Meren, adamlarn denetledi. "Yaralanan var m? Yok mu? Gzel. Oklarnz
toplamaya gidince, l taklidi yapanlara dikkat edin. Bu iblislerin en sevdii
numaradr."
Kaplan ap, oklarn geri almak zere kotular. ounun ucu l ete
gmlmt ve kl ya da baltayla kesmek gerekiyordu. Bu tyler rpertici bir
iti ve ok gemeden hepsi kanl kasaplara dnmt. Oklarn topladktan sonra,
l Basmaralarn mzraklarn da aldlar. Sonra kalelerine dnp kaplar
kapattlar.
Kadnlar kurutulmu balk sepetlerini, karabuday reklerini ve su
tulumlarn koturdu. Adamlarn ou daha lokmalarn bitirmeden, sava arks
yeniden balad ve yzbalar onlar korkulua ard. "Silah bana!"
Wilbur Smith
apraz ksmn iini caput doldurup yumuatt. Fenn arln denee verip
Taita'nn da yardmyla atlarn bulunduu yere gitti. Aralarnda, Kasr-ga'nn
eyerini ve koum takmn da tayorlard. Kalenin d duvarlarndan bir ikaz
duyuldu.
Taita, Fenn'e, "Kasrga'nn yanndan ayrlma," dedi. "Seni almaya
geleceim." Sonra, koarak duvarlara gitti, Meren orada onu beklemekteydi.
Meren'in ilk szckleri, "Fenn... o nasl?" oldu.
"Ata binebilecek, hayvanlarn yannda bekliyor," dedi Taita. "Burada ne
oluyor?"
Meren kary gsterdi. ki yz fersah tede, Basmaralar ormann kysnda
toplanmaktayd.
Taita, "Pek azlar," diye gzlemde bulundu. "Dn akamkinin yans kadar."
Meren, "Gney duvarna bak," dedi.
Taita hzla dnp byk gln bulunduu yne bakt. "Demek yle! Dn yapm
olmalar gereken eyi yapyorlar," dedi kuru bir sesle. "ki yandan
saldracaklar." Bir an dndkten sonra, "Bu sabah silah tutabilecek ka salam
adam var?" diye sordu.
" gece ld ve askerlerimizden drt tanesi de Shilluk fahielerini alp
karanlkta srra kadem bastlar. Basmaralar onlar bulmadan fazla
uzaklaabileceklerini sanmyorum. Yani, Nakonto, mbali ve arkadalar da dahil
on alt kii kaldk."
Taita, "Bir kiiyle birlikte eyasn tayabilecek on be salam atmz
var," dedi.
"Bir Basmara atan daha bekleyecek miyiz, yoksa d duvar atee verip
dumanlarn arasndan kamay m deneyeceiz?"
308
11. Yazt
Taita'nn karar vermesi uzun srmedi. "Burada kalmak, ancak kanlmaz sonu
geciktirmeye yarar. Atlarla ansmz deneyelim ve yarp gemeye alalm.
Niyetimizi adamlara ilet."
Meren koarak gidip adamlarla konutu ve hemen geri dnd. "Hepsi yapmas
gerekeni biliyor Byc. Ate anaklan da hazr. Zar anaa koyduk, atmay
bekliyoruz." Taita sessizce dman birliklerini izliyordu. 0 bildik sava
arks yine balad, mzraklar kalkanlara vuruldu ve bu sesler, yzlerce plak
ayan toprakta koarken kard sese kart.
Meren yumuak bir sesle, "Geliyorlar," dedi.
Taita, "Duvar yakn," diye emretti. Adamlar kuru ralar, ate anaklarna
yaklatrp ilteleriyle yellediler. Alevler bir anda ykseldi.
Meren, "Geriye!" diye barnca yanan korkuluktan atladlar. Koarak
gelirken, salam olanlar aksayanlara, yarallara yardm ediyordu. Onlar
seyreden Taita, bir anda kendini yorgun, zayf ve yal hissetti. Dnyann bu
uzak, yabani kesinde mi bitecekti her ey? Bu kadar ile, ac ve lm hibir
ie yaramayacak myd? Meren de ona bakyordu. Omuzlarn dikletirip kendini
toparlad. imdi zaaf gsteremezdi: Meren'e, geri kalan dier adamlarna ve her
eyden nce Fenn'e kar grevleri vard.
Meren, sakin bir sesle, "Gitme zaman Byc," dedi ve merdivenden inmesine
yardmc olmak iin kolunu tuttu. Atlarn yanna vardklarnda, btn d duvar
kkreyen alevlerle kuatlm durumdayd. Korkun, yakc scaktan korunmaya
altlar.
Askerler at binmeye hazrd. Meren dzeni kurdu. Tabii ki Fenn, KaSlrga'nn stnde ve yannda zengiye binen mbali ile gidecekti. Taita da
uman Yeli'ni alacak ve ayn ekilde Nakonto'yu zengide tayacakt.
ren kendi atyla, kr tarafnda mbali'nin kadnlarndan biriyle olacakVe btn dier askerler de kendi atlarna bineceklerdi. Artk katrlar
309
Wilbur Smith
kalmad iin, botaki iki ata da yiyeceklerini ve eyalarn yklediler. Hilto
ile Shabako yedekleyecekti onlar.
Alevlerin arkasnda, grnmeden atlarna binip, hayvanlarn ban kapya
doru evirdiler. Taita, Lostris Tlsm'n yukar kaldrd ve zerlerine bir
gizlenme bys yapt, bylece dmanlarnn gzne grnme-yeceklerdi. Byle
byk bir atl grup olarak dman hatlarn yanp gemenin zorluunu biliyordu,
ama ilkel Basmaralar yaratt illzyonlara kolayca kanacakt.
Basmaralar yanan duvar amak iin zahmete girmemilerdi. Belli ki,
kurbanlarnn ieride kapana ksldna ve gidip ilerini bitirmelerini
beklediklerine inanmaktaydlar. Alevlerin dier tarafnda ark syleyip
naralara atyorlard. Taita ise, alevlerin d kaplar yakp kertmesini
bekliyordu.
"imdi!" diye emir verdi. Habari ile Shabako ileri frlayp den kaplara
kement attlar. plerin yanmasna frsat vermeden kap kanatlarn iki yana
srklediler. Artk nleri almt ve iki adam drtnala dierlerinin yanma
dnd.
Taita, "Birbirinize sokulun, ne kadar yakn olursanz o kadar iyi," dedi ve,
"Arkamdan gelin," diye ekledi. Kaplar geip tedeki ak alana ktklarnda
bynn etkisi de gemi olacakt. Kap kanatlarnn ereveleri hl alev alev
yanmakta olduu iin kavrulmadan, abucak gemek zorundaydlar.
Taita hemen, "Drtnala," diye bard, ama bu kez gcn sesini kullanmt.
Alevli geide doru ilerlediler. Scaklk, bir duvar gibi arpt, baz atlar
rkmt, ama binicileri mahmuzlanyla, kamlaryla hayvanlar hizaya soktu.
Atlarn derileri, yeleleri kavruldu. Baz adamlarn yz de ayn ekildeydi ve
ok canlar yanyordu. Ama yine de omuz omuza at srerek ak alana ulatlar.
310
11. Yazt
Basmaralar etraflarnda zplayp uluyorlard. Bazlar onlara bakt halde,
baklar delip geiyor ve yanan duvarlarn stne ykseliyordu. Taita'nn
bys iyi dayanmt.
Taita, "Sessiz ve yava olun," diye uyard. "Birbirinizden ayrlmayn. Ani
hareket yapmayn." Tlsm hl havada tutuyordu. Yannda, Fenn de onu taklit
ediyordu. O da kendi altn tlsmn kaldrmt ve Taita'nn rettii
szckleri tekrarlarken dudaklar kprdyordu. Byy glendirerek Taita'ya
yardm etmekteydi. Neredeyse akln tamamn gemilerdi. Ormann kysna
iki yz admdan az kalmt ve savalar hl onlarn varln fark etmemiti.
Sonra Taita ensesinde souk bir rperti hissetti. Fenn yannda nefesini tuttu ve
tlsmn brakt. "Elimi yakt!" diye barp kzaran parmak ularna bakt.
Sonra kafas karm bir halde Taita'ya dnd. "Bir ey bymz bozuyor."
Haklyd. Taita da bynn, rzgrda yrtlan bir yelken gibi paralandn
hissediyordu. stlerindeki koruyucu pelerin almaktayd. Baka bir gcn etkisi
altna girmilerdi ve Taita, onu yok edemiyordu.
"Drtnala ileri!" diye bard ve atlar ormana doru atld. O arada
Basmaralardan byk bir grlt ykseldi. Btn boyal suratlar onlara doru
dnd, tm gzleri kan brmt. Drtbir yandan kk grubun stne doru
gelmeye baladlar.
Taita, Duman Yeli'ne, "Ko!" diye bard, ama hayvan iki yetikin erkei
tayordu. Her ey ryada gibi ar ar geliti. Arkalarndan kovalayan
Basmaralardan epey ndeydiler, ama sa cepheden de baka bir mzrakl grup
geliyordu.
Taita bir daha bard. "Hadi! Daha abuk!" Basma'nn onlar doramak zere
yaranlarn banda olduunu grmt. Mzran frlatmaya hazr bir ekilde
sa omzuna kaldrm, yollarn kesmeye alyordu, adamlar da aya yanm
itler gibi uluyorlard.
311
Wilbur Smith
ortaya getirdi, sonra da Fenn'in yannda kendi pozisyonunu ald. Dier hayatnda
yapt gibi, son ana kadar onun yanndan ayrlmayacakt. Ama bu sefer, bu ii
onun iin daha kolay ve abuk halletmeye kararlyd.
Halkadaki dier adamlara bakt. Habari, Shofar ve son iki asker lmt.
Shabako ile Hilto hl ayaktayd, ama yaralanmlard. Yaralaryla fazla
ilgilenmeyip, kanamay durdurmak iin toprak srmekle yetinmilerdi. Onlann
tesinde, mbali melmi, Nakonto'nun uyluunu saryordu. ini bitirince,
Nakonto'ya bir savadan daha ok bir kadnn yz ifadesiyle bakt.
Meren at onu srtndan att zaman yzst dmt. Yana syrlmt ve
yaral gz yine kanyordu. Gzn rten deri ban altndan ince bir kan
sznts burnuna ve oradan da st dudana akmt. Klcn bilerken
dudamdaki kan yalad. Yn yn dmanla kuatlm, yaralar iinde
otururken hibirinde kahramana benzer bir hal yoktu.
Taita iinden, eer bir mucize olur da kurtulursam, bu insanlar adna
dinleyen herkesin gzn yaartacak bir sava iiri yazacam, diye yemin etti.
Tek bir ses, meydan okuyarak sessizlii bld: "Kocakar myz yoksa Basmara
ordusu mu?" Kalabalkta yine uultu balad, sallanarak ayaklarn yere
vuruyorlard.
Baka bir ses soruya cevap verdi: "Biz erkeiz ve ldrmeye geldik!"
"ldrn! Mzrak atn! ldrn!" ark ykseldi ve adamlar saflar halinde,
dans edip tepinerek ilerlemeye baladlar. mbali, Nakonto'nun yannda kald,
dudaklarnda clz, zalim bir tebessm vard. Hilto ve Sha314
11. Yazt
bako salarn arkaya toplayp miferlerini yeniden giydiler. Meren duda-ndaki
kan sildi ve iyice grebilmek iin salam gzn krptrd. Sonra, klcn
knna yerletirip yayn ald ve dman yaklarken yay yzne dayad. Fenn
de, yaral bacan koruyarak hemen ayaa kalkt. Ta-ita'nn elini tuttu.
Taita, "Sakn korkma km," dedi.
"Korkmuyorum, ama keke bana da ok atmay retseydin. imdi daha yararl
olurdum o zaman."
Fildii ddkler tt ve Basmaralar saldrya getiler. Kk grup ilk
oklarn frlatp hemen yenilerini ektiler, ama sayca o kadar az kalmlard
ki, hoplayp zplayan kara beden ynnda ancak kk bir gedik aabildiler.
Basmaralar emberi yard ve yeniden yz yze arpmaya baladlar. Shabako
boynundan yara ald ve lrken zpknlanm bir balina gibi kan fkrtt. Zayf
halka, baskya fazla dayanamad. mbali ile Nakonto srt srta vermi
arpyordu. Meren'le Taita ise, Fenn'i aralarna almlard. Biraz daha
dayanabilirlerdi, ama Taita, yaknda Fenn'e merhamet gstermek zorunda
kalacan biliyordu. Kendisi de hemen peinden gidecek ve bylece ayrlmam
olacaklard.
Meren doruca kalbine saplad klcyla bir adam devirirken Taita da
yanndakini haklad.
Meren, ona bakt. "Zaman geldi Byc, ama eer istersen senin iin ben
yaparm." Boaz toz toprak dolduu iin sesi atallanmt.
Taita, Meren'in Fenn'i ne kadar ok sevdiini ve onu ldrmenin ne kadar zor
olacan biliyordu. "Hayr iyi kalpli Meren, ama yine de teekkr ederim. O
grev benim." Taita eilip efkatle Fenn'e bakt. "Meren'i Pp vedala tatlm,
o senin gerek dostundur." Kz sylediini yapt ve lr boyun eile Taita'ya
dnd. Ban eip gzlerini yumdu. Taita buna
315
Wilbur Smith
sevindi: o yeil gzler stne dikilmiken bu ii asla yapamazd. Klca
kaldrd, ama indirmeden nce vuruunu hesaplad. Basmaralarn sava ar k,
dehet ve mitsizlik dolu bir iniltiye dnt. Saflar, sanki bir sardun, ya
srsnn arasna kurt-dili barakda dalmasna, bozulup dald.
Kk grup, hayretle bakakalmt. Hem kendilerinin hem dman-lannn
kanna, terine batm durumdaydlar. Neden hl hayatta olduklarn anlayamadan
birbirlerinin suratna baktlar. Sava alannda ayak ve toynaklarn kaldrd
Albay Tinat dnnce svarilerinden bir blk onlara elik etti. Taita'nn
grubunu merkeze almlar ve gayet iyi koruyorlard. Arkadan gelen baka bir
byk birlik de, ou Basmara kadnlanndan oluan esirleri getiriyordu.
Meren, "Kleler," diye tahminde bulundu. "Tinat, kle yakalamakla masum
yolculan kurtarmay birletirmi."
Taita yorum yapmad ama kendi durumlarn dnd. Acaba biz de esir miyiz,
yoksa onurlu konuklar m, diye merak ediyordu. Durumlar biraz belirsizdi.
Yzba Onka'ya bunu sormay dnd ama bouna aba harcam olacan
biliyordu: Onka da tpk komutan gibi ketumdu.
Tamafupa'dan ayrldktan sonra, gle doru giden kuru Nil yatan izleyerek
gneye gittiler. ok gemeden Kzl Talar ve yukardaki yamaca kurulmu olan
bo tapna grdler ama o noktada nehirden ayrlp gln yanndaki bir yoldan
douya yneldiler. Taita tapmak ve talar hakknda Onka ile konumaya alt
ama adamn gayet kat bir yant vard: konuda hibir ey bilmiyorum Byc. Ben
basit bir askerim sadece.'
Birka fersah daha gittikten sonra gln yukarsnda, korunakl W koya bakan
baka bir yamaca trmandlar. Taita ve Meren beyaz kumsal
318
11. Yazt
sadece birka yarm kol boyu andaki durgun suda demirlemi olan al-t, sava
kadrgasyla, birka tane byk mavnadan oluan filoya hayretle baktlar.
Gemiler, Msr sularnda grdklerine hi benzemiyordu: ak giiverteli, iki ucu
sivri gemilerdi. Belli ki, tek uzun direk yerinden kabiliyor ve gverteye
yatnlabiliyordu. Gemilerin sivri ba ve k, iddetli akntlar olan
nehirlerde ve elalelerde gidebilecek ekilde tasarlanmt. Taita bunun
akllca bir zm olduunu dnd. Daha sonra, gvdelerin drt paraya
blndn ve elalelerden ve dier engellerden o ekilde tandn da
rendi.
Gemiler bakml ve dzenli grnyordu. Su o kadar berrak ve temizdi ki,
gvdeleri havada ashym gibi duruyor ve glgeleri net bir ekilde gln dibine
vuruyordu. Taita gemilerin etrafnda dolanp tayfalarn att krntlara
saldran iri balk srlerini bile grebiliyordu.
Meren, "Gemilerin stili deiik," diye belirtti. "Bunlar Msr gemisi deil."
Taita, "ark seyahatlerimizde, ndus Nehri'nin tesindeki lkelerde grmtk
benzerlerini," diye cevap verdi.
"Peki byle gemileri, haritada bile olmayan bu uzak i denize nasl
getirmiler?"
"Bildiim tek ey, bunu yzba Onka'ya sormann bir yaran olmayaca."
"Tabii ya, o basit bir asker ne de olsa." Meren, Tamafupa'dan ayrlklarndan
beri ilk kez gld. Rehberlerinin peinden sahile indiler, ykme neredeyse
hemen balamt. Esir den Basmaralar iki mavnaya, at-r,aTinat'n askerleri de
dierlerine bindi.
Albay Tinat, Duman Yeli ile Kasrga'yi incelerken baya canlan-'1- "'Ne
muhteem bir ikili. Belli ki tayla annesi bunlar," dedi Taita'ya. patmda bunlar
gibisini ya ya da drt kez grmmdr. ok zarif
319
Wilbur Smith
bacaklar ve gl sarlar var, buna ancak safkan Hitit atlarnda rastlanr.
Bu atlar Ecbatana ovalarnda bulduunuzu tahmin ediyorum."
"Tam stne bastn." Taita alklad. "Tebrik ederim. Attan iyi anlyorsun."
Tinat iyice yumuam ve Taita, Meren ve Fenn iin kendi kadrgasnda yer
ayrtmt. Herkes gemilere binince, filo sahilden ayrld ve glde yol almaya
balad. Aa ulanca da ky boyundan batya doru yneldiler. Tinat, n
ak gvertede yemee davet etti. Qebui'den aynlah beri yedikleri basit
yiyeceklerin yannda ann yemekleri unutulmaz bir ziya-fet olmutu. Taze
balk zgarasnn arkasndan, egzotik sebzeler ve amfora-lardaki araplar pekl
Firavun'un sofrasndakiler gibiydi.
Gne ufukta sulara gmlrken, filo Nil'in azndaki Kzl Talarla ayn
hizaya gelmiti ve tepedeki Eos tapnann nnden gemekteydiler. Tinat iki
anak arap imi ve ho, nazik bir ev sahibi olmutu. Taita bu ruh halini
deerlendirmeyi denedi. "O bina nedir yle?" Kary gsterdi. "Bir tapnaa
veya saraya benziyor ama byle bir mimariyi Msr'da hi grmedim. Acaba ne tr
insanlar yapt onu oraya?"
Tinat kalarn att. "Pek dnmedim, zira mimariyle alakam yoktur, ama
hakl olabilirsin Byc. Muhtemelen bir trbe veya tapmak ya da tahl deposu."
Omuz silkti. "Biraz daha arap verebilir miyim?" Belli ki soru onu rahatsz
etmiti ve yine mesafeli ve souk nezaketine brnmt. Dahas, kadrga
personeli de onlarla konumamak ve sorularn yantlamamak iin emir alm
gibiydi.
Gnlerce batya doru yol aldlar. Taita'nn ricas zerine, kaptan onlara
glge ve mahremiyet salayacak bir yelken gerdirdi. Tinat'la personelin
gzlerinden uzakta, Taita, Fenn'in eitimine devam ediyordu. Gne-ye doru
giderken, uzun zaman ba baa kalma frsatlar olmamt. r" di gvertedeki
keleri onlar iin bir mabet ve bir snf olmutu; Tan j onun alg, younlama
ve sezgi yeteneklerini iyice bileyebiliyordu.
320
11. Yazt
Ona, gizemli sanatlarn baka ynlerini retti. Edindii yetenekler zerine
gnlerce pratik yaptrd. zellikle de, telepati yoluyla dnce ve imgelemlerin
aktarlmasnn stnde duruyordu. inde, yakn bir gelecekte ayr deceklerine
dair bir nsezi vard. Byle bir ey olursa, telepatik iletiim can kurtaran
simidi haline gelecekti. Aralarndaki balant hzl ve kesin hale gelince de,
Fenn'e aurasn bastrmay retti. Btn bunlarda mkemmel hale gelene kadar da
tatmin olmad.
Saatlerce, gnlerce sren almalar o kadar yorucuydu ki Fenn'in zihnen ve
ruhen tkenmi olmas gerekirdi: gizli sanatlarda henz rakt, bir kz
ocuunun bedenine ve gcne sahipti. Bununla birlikte, onun baka bir hayat
daha yaam olgun bir ruh olduunu bilmesine ramen, kzn dayankll
Taita'y hayretler iinde brakyordu. Enerjisi onu, tpk yaam sembol olan
nilferin nehir amurlarndan beslendii gibi, besli-yormu gibiydi.
G birletirme bysnn ar sorunlaryla urarken, bann stnden
geen krmz kanatl flamingolara hayran olup artc bir ekilde annda
deiebiliyordu. Geceleri, kendilerine ayrlan blmede, tentenin altnda yan
yana yatarken, Taita'nn iinden onu alp lmde bile ayrlmayacaklar ekilde
gsne bastrmak geliyordu.
ediyordu. Atlar karaya kardlar ve adamlar nehir kysnda bir kamp kurdu.
Hepsi de ayaklarnn altnda salam topra hissetmekten mutluydu ve ertesi
sabah ata binerken bayram havasmdaydlar. Tinat kendi avclarna bufalo
srlerine 'saldrp dii ve buzalar semelerini emretti, onlarn eti daha
leziz oluyordu, yal erkeklerin eti o kadar sert ve kt kokuluydu ki yemek
neredeyse imknszd.
Artk Meren ile Hilto'nun Tamafupa'da aldklar yaralar iyilemiti. O
boynuz burunlu canavarlarn peine debilirlerdi. Nakonto ile mbali de yaya
olarak onlara katldlar, Taita ile Fenn ise izleyici olarak geride
kalacaklard. Son anda Albay Tinat atn Taita'ya doru srp, "Av sizinle
birlikte at stnde izlemek isterim," dedi. "Umarm benim de bulunmama itiraz
etmezsiniz."
Taita armt. Bu suratsz adamdan byle dosta bir yaklam
beklemiyordu. "Varlndan zevk duyarm albay. Biliyorsun, u burnunda boynuzu
olan garip yaratklarn peindeyiz."
O arada svari birlikleri dzle ulam, heyecanl lklarla bufa-lolar
rahatsz edip mzraklarn kullanmak iin yanlarna sokulmaya balamt. Gl
hayvanlar krfeze doru ynelince bu sefer de ok salvola-ryla vuruyorlard. ok
gemeden ortala kara cesetler yayld ve panik iindeki srler aresiz bir
ekilde oradan oraya koturur oldular.
Sersemlemi srlerle atllardan uzak durmak ve rahata gergedan
avlayabilecekleri bir yer bulmak iin Meren kk halici geip ky bo324
11. Yazt
ca at srd. Peindekiler de, gemileri gremedikleri ve kendilerinden
? slca kimsenin bulunmad yerlere kadar onu izlediler. leride, dii ve
vrUlardan oluan kk aile gruplar halinde ayra yaylm gergedan\. vard. Ama Meren, Firavun'a yarar bir ganimet olmas iin boynuzlu
, ? jbile reisi bulmaya kararlyd.
Demir atm gemilerden uzaklatka, Taita, Albay Tinat'n stne nh
halinin deitiini fark etti. Durgunluundan ve kontroll halinden syrlm
hatta Fenn'in baz gevezeliklerine tebessm etmiti. "Vesayetiniz altndaki
ocuk ok zeki bir kz," diye belirtti. "Peki ayn zamanda saduyulu mu?"
"Dediiniz gibi o kk bir kz ve ktlkten, melanetten tamamen uzak."
Tinat biraz daha gevedi ve Taita da Gz'n ap adamn durumunu inceledi.
Bask altnda, diye dnd. Subaylarnn onu benimle rahata sohbet ederken
grmesini istemiyor. Adamlar arasndaki birinden korkuyor. Mutlaka Yzba
Onka'dr, onu muhtemelen amirlerine muhbirlik etsin diye yollamlar. Tinat'n
bana anlataca bir ey var ama korkuyor.
Taita, zihin yoluyla Fenn'e ulat ve onun da almaya hazr olduunu grd.
Kza Tenmass diliyle bir mesaj yollad: "Meren'in yanna git. Beni Tinat'la
yalnz brak."
Fenn hemen ona dnp glmsedi. "Ltfen beni affet Byc," dedi tatl bir
tavrla. "Biraz Meren'in yanna gideceim. Bana da bir yay yapmaya sz vermi,"
diyerek dizleriyle Kasrga'y ekine kaldrd ve Ta-Ita'y Tinat'la ba baa
brakt.
iki adam bir sre sessizce yol aldlar, sonunda Taita, "Firavun Nefer etl ile
yaptm grmeden anladm kadaryla, aldnz emir Nil na run kaynan
bulmak ve sonra da Karnak'a dnp bulduklarnz ra-POr etmekti," dedi.
325
Wilbur Smith
Tinat, ona keskin bir bak frlatt ama cevap vermedi.
Taita zellikle biraz bekledikten sonra devam etti: "Dnp basanla rn ona
bildirmemen ve fazlasyla hak ettiin dl almaman tuhaf. M, sr'n tam aksi
ynnde yol aldmz kefetmek de beni artyor."
Taita ksa bir sre daha sessiz kaldktan sonra, yumuak bir sesle, "Fj.
ravun Nefer Seti artk benim hkmdarm deil," dedi. "Msr da artk vatanm
deil. Adamlarm ve ben daha gzel, daha cmert bir lkeyi yUrt edindik. Msr
lanetlendi."
Meren yumuak bir tavrla, "Byc, sen bir tane volkan aryordun ama bak
tane buldun," dedi. Sonra dnp Nalubaale Gl'n gsterdi. "Ate, hava, su ve
toprak..."
Taita, "...ama hepsinin efendisi atetir," diyerek, Eos'un byl szlerini
tamamlad. "Oras mutlaka cadnn yeri olmal." Bacaklar titriyordu ve
duygularna yenilmiti. Onca yolu gelip onca eziyete katlanmlard buraya
ulamak iin. Bacaklar onu zor tad iin oturacak bir yer bulmas lazmd.
Manzaray da karmayaca bir yer bulup oturdu. Fenn de onun duygularn
paylamak zere yanndaki taa kt.
Sonunda Yzba Onka kervann bandan ayrlp yanlarna geldi. "Burada daha
fazla oyalanmamalsnz. Yola devam etmeliyiz."
Yol hafif bir eimle iniyordu. Atlarna binip platoda ilerlemeye baladlar.
Gnn geri kalannda byleyici manzaralar arasndan dalara doru ilerlediler.
Glden, yabanl ormanlardan ve llerden geerek, bu tatl gzel iklime
ulamlard. Aldklar her nefeste bedenleri zindelei-yor, zihinleri
berraklayordu adeta. Dalardan berrak sular akyordu. atlar altn rengi,
etraf meyve baheleriyle, zeytin aalaryla evrili kulbelerden,
iftliklerden getiler. ok iyi baklm ve zm dolu balar grdler. Tarlalara
karabuday ekiliydi, sebze bahelerinde kavunlar, fasulyeler, mercimekler,
krmz ve yeil biberler, kabaklar ve Taita'nn bilmedii eitli sebzeler
vard. Yemyeil otlaklarda sr, koyun ve kei srleri
334
11. Yazt
otluyordu. Tombul domuzlar korularda geziniyor, rdek ve kazlar gletlerde
yzyor ve her iftlikte bol bol tavuk bulunuyordu.
Meren, "Bu kadar zengin bir lke grmemitik daha nce," dedi.
Onlar geerken iftiler ve aileleri erbetler, krmz araplar sunuyordu.
ki Krallk aksanyla Msr dili konuuluyordu. Hepsi de salklyd ve gzel
deri ve keten giysiler iindeydi. ocuklar grbzd ama garip bir ekilde
durgundu. Kadnlarsa pembe yanakl ve gzel kokuluydu.
Meren, "Ne gzel kzlar," diye belirtti. "Aralarnda tek bir irkin yok."
ok gemeden her tarafn neden o kadar yeil olduunu anladlar. Aniden
karl volkan zirvesi youn bir bulut tabakasyla rtld. Onka yanlarna
geldi ve Taita'ya, "Pelerinlerinizi aln. Bir saat sonra yamur yaacak," dedi.
Taita, "Nereden biliyorsun?" diye sordu.
"nk her gn bu saatte yaar." leride toplanan bulutlar gsterdi.
"Jarri'ye hkim olan o zirvenin pek ok ad var, bunlardan biri de Yamur
Yapan. lkenin bu kadar verimli olmasnn nedeni bu." O lafn bitirdiinde
yamur indirdi ve pelerinlerine ramen iliklerine kadar slandlar. Ama birka
saat sonra bulutlar dald ve gne yeniden parlamaya balad. Her yer prl
prl olmutu. Aalardaki yapraklar ldyor, topraktan nefis bir karabuday
rei kokusu ykseliyordu.
Bir yol ayrmna geldiler. Esirler sola dndrld ve onlar uzaklarken
Taita elik eden avulardan birinin "Indebbi'deki yeni madenlerde bunlara ok
ihtiya var," dediini duydu.
Konvoyun geri kalan saa sapt. Zaman zaman, askerler Albay Ti-nat'a selam
veriyor ve birlikten ayrlp evlerinin olduu ynlere doru gidiyorlard.
Sonunda, Tinat, Onka ve on kiilik bir muhafz birlii kalmt geriye. Hafif
bir bayn trmanp aada aalarn ve ayrlarn arasnda yuvalanm ky
grdklerinde akamzeri olmutu.
335
Wilbur Smith
Tinat, Taita'ya, "Buras Mutangi," dedi. "Yerel pazar kasabas ve sulh
hkiminin nfuz blgesi. imdilik burada yaayacaksnz. Kalacanz blmler
hazrland, eminim ki, rahat edeceksiniz. Bunun sylendiini daha nce de
duymutunuz, sizler Jarri'nin onur konuklarsnz."
Sulh hkimi onlar karlamaya bizzat geldi. Bilto adnda orta yal bir
adamd. Sakalnda gm teller vard, ama gl ve itendi, baklar sakin,
tebessm scakt. Taita, ona Gz'yle bakt ve adamn drst ve iyi niyetli
olduunu anlad, ama tpk Albay Tinkat Ankut gibi, o da mutlu ya da keyifli
deildi. Taita'y byk bir saygyla selamlam fakat sanki ondan bir ey
bekliyormuasna bir garip bakmt. Kendi karlarndan biri, Hilto ile Nakonto
ve mbali de dahil, dierlerini alp kyn sonundaki geni ta eve gtrd,
orada kle kzlar onlar beklemekteydi. Taita, Fenn ve Meren ise Bilto
tarafndan, yolun karsndaki daha byk bir yapya gtrldler. "Sanrm
rahat etmek iin gereken her eyi burada bulacaksnz. Dinlenip tazelenin.
nmzdeki birka gn iinde oligari konseyi size haber gnderecek. Bu arada
ben ev sahibinizim ve emrinizdeyim." Gitmeden nce Taita'ya bir kez daha
skntl, soran gzlerle bakt ama baka bir ey sylemedi.
Eve girince bir vekilharla be klenin onlar karlamak zere dizilmi
olduunu grdler. Odalar ferah ve havadard ama pencereler deri perdelerle
rtlebiliyordu; odalarda yanmakta olan mineler vard. Gne hl ufukta
olduu halde havada bir serinlik olduu iin gne battktan sonra bu atelerin
iyi gelecei belliydi. Onlar iin temiz giysiler ve yeni sandaletler
hazrlanmt, kleler ykanmalar iin mlek mlek scak su tayordu. Akam
yemei ya kandillerinin nda servis edildi. Mnde gl bir krmz
arapta bekletilmi domuz pirzolas vard.
O zamana kadar seyahatten tr ne kadar yorgun olduklarn fark
etmemilerdi. Meren'in gz ac verdii iin Taita gz ukuruna zeytin
336
11. Yazt
gi! !k bir merhemle, yattrc bitkiler koydu ve bir doz krmz toz hazirlad.
Ertesi sabah hepsi ge vakte kadar uyudular. Meren'in gz biraz daha iyiydi
ama hl ars vard.
Kahvaltdan sonra, Bilto onlara ky gezdirdi, belli ki burasyla gurur
duyuyordu. Onlara halkn nasl yaadn anlatt. Liderlerle tantrd ve
Taita genel olarak namuslu ve saf olduklarn grd. Onlarn aurasnda da, Albay
Tinat ve Bilto'da olduu gibi, Eos'un yaknda oluuna ve etkisine
atfedilebilecek bir belirsizlik grmeyi bekliyordu, ama ufak tefek insanlk
zaaflar ve kusurlar dnda nemli bir ey grmedi. Birisi karsyla mutlu
deildi, teki komusundan bir balta armt ve sululuk duygusuyla ii iini
yiyordu, baka biri de vey kzna kar arzu beslemekteydi.
Beinci gn sabah erkenden Yzba Onka, Mutangi'ye dnd ve Yksek
Konsey'in beklediini bildirdi. Hemen gitmeleri gerekiyordu.
Kzl Yol Yoldal Madalyas sahibi." Konsey sess70 onu inceledi. Taita
aniden allmadk bir eyler dndn hissetti. Djj, katini, oligartan
arkalarndaki deri perdeye evirdi. Gizlenmi birjn' aratrd ama kimse yoktu.
Sanki perdenin arkas boluktan ibaretmi pj. biydi. Srf bu bile onu uyarmaya
yetti. Baz psiik gler salonun o ksm. n kapatyordu.
Eos burada, diye dnd. Auras yok ve kendini deriden de daha almaz bir
perdenin ardna gizliyor. Bizi seyrediyor. Geirdii ok o kadar youndu ki,
kendini kontrol altnda tutabilmek iin ok fazla uramak zorunda kald: o cad
en stn etildi; kan ya da zayfln kokusunu hemen alrd.
Nihayet Aquer yeniden konutu: "Gzn nasl kaybettin Albay Cambyses?"
"Bir askerin bana byle eyler gelir. Hayatmzda pek ok risk vardr."
"Bunu zaman gelince konuuruz," dedi Aquer.
Taita bu esrarengiz cmleden bir ey anlamad. "Ltfen yerine dn albay."
Grme alelacele bitmiti, ama Taita onlarn Meren'den almak istedikleri tm
bilgiyi ekip aldklarn biliyordu.
Arkadan Hilto'yu ard. Oligarlar onunla fazla vakit harcamadlar.
Taita, Hilto'nun aurasnn drstlk ve sadelikle parladn gryordu, sadece
kenarlarnda, heyecann ele veren mavi k izgileri vard-Konsey yeleri onu
da yerine yollad. mbali ve Nakonto'yu da ayn ekilde irdelemilerdi.
Taita son olarak Fenn'i ard. "Lordlarm, bu da benim acdm ksz. Onu
himayeme aldm ve Fenn adn verdim. Hakknda fazla br bilmiyorum. Kendi
ocuum olmad iin ona dknm."
340
11. Yazt
Yksek Konsey'in nnde duran Fenn terk edilmi, kimsesiz bir ocuka
benziyordu. Ban nne emi, utanga bir ekilde ayak deitirerek
beklemekteydi. Taita endieyle Gz'n ona evirdi. Kzn auras parlamyordu
ve ona verdii rol baaryla yerine getiriyordu. Biraz du-raksadktan sonra
Aquer, "Senin baban kimdi ocuk?" diye sordu.
"Efendim, ben onu hi tanmadm." Aurasnda hibir kprt olmamt.
"Ya annen?"
"Onu da hatrlamyorum efendim."
"Nerede dodun?"
"Efendim, beni balayn ama bilmiyorum."
Taita, onun kendini ne kadar iyi kontrol ettiini grp seviniyordu.
Aquer, "Gel buraya," diye emretti. Fenn rkek bir tavrla platforma kp
adamn yanna gitti. Adam, onu kolundan tutup taburesinin yanna ekti. "Ka
yandasn Fenn?"
"Beni aptal bulacaksnz ama onu da bilmiyorum." Aquer elini Fenn'in
tuniinin gs ksmna koyup mncklad.
"Burada bir eyler km bile." Gld. "Yaknda ok daha fazlas olacak."
Fenn'in auras hafife pembeleti ve Taita, onun kontroln kaybedeceinden
korktu. Sonra, anlamad bir biimde ellenen gen bir kzn tepkilerini
verdiini fark etti. Kendisi, fkesini daha zor bastrabilmi-ti. Yine de, bu
kk oyunun bir snav olduunu hissediyordu: Aquer, Fenn'den veya Taita'dan bir
tepki gelmesini bekliyordu. Taita'nn yz hi deimedi ama iinden, hesaplama
zaman gelince bunu fazlasyla deyeceksin Lord Aquer dedi.
Adam, Fenn'i okamaya devam etti. "Ender gzellikte bir gen kadn
olacandan eminim. Eer anslysan Jarri'de byk bir onur ve ayr-Cahk
kazanabilirsin." Kzn kk yuvarlak kalalarndan birini imdikle-y>P tekrar
gld. "Git imdi km. Bir, iki yl sonra tekrar grrz."
341
Wilbur Smith
Sonra dierlerini gnderdi, ama Taita'dan kalmasn istedi. Dierleri
salondan ayrlnca, kibar bir tavrla, "Konsey olarak gizli bir mzakere
yapmamz lazm Byc," dedi. "Ltfen bizi bala. Uzun sre yalnz
brakmayacaz seni."
Geri dndklerinde de daha rahat ve samimi davranarak saygda kusur
etmediler.
Derken bir gece, Taita, Meren'in odasndan gelen iniltilerle uyand. Kandili
yakp odasna gitti ve Meren'i, yatakta iki bklm olmu, yzn ellerinin
arama gmm olarak buldu. Ellerini yavaa yznden ekti. Yzn bir taraf
korkun bir ekilde imiti, bo gz ukuru ince bir izgi halindeydi ve teni
ateler iinde yanyordu. Taita scak lapalar ve serinletici merhemler uygulad,
ama sabah olduunda pek az iyileme vard. Onka'nn ayn gn leden nce
gelmesi tesadfe benzemiyordu.
Taita, Meren'le mantkl bir konuma yapt. "Eski dostum, seni iyi'
letirmek iin yapabileceim bir ey kalmam gibi grnyor. Ya bu acya
katlanmay seeceksin, ki seni ldrene kadar epeyce sreceinden eminim ya da
Jarrili cerrahlarn benim baaramadm baarmay denemesine izin vereceksin."
346
11. Yazt
Meren o kadar gsz ve ateliydi ki daha fazla direnemedi. mbali jje Fenn,
giyinmesine yardm ettiler, sonra da kk bir kna baz eyalarn koydular.
Adamlar Meren'i dar karp eyere oturmasna yardm ettiler. Taita, Duman
Yeli'ne binmeden nce, Fenn'le abucak vedalap onu Hilto, Nakonto ve mbali'ye
emanet etti. Mutangi'den batya giden yola ktlar. Fenn yarm fersah kadar
Duman Yeli'nin yannda kotuktan sonra yolun kenarnda durup grup gzden
kaybolana kadar el sallad.
Yine zirveli volkanlara doru gidiyorlard, ama bu kaleye varmadan, daha
kuzeye doru ynelen bir yola saptlar. Nihayet dalarn arasndaki dar bir
geide girdiler ve kaleyi gney ynnde yukardan grebildikleri bir ykseklie
trmandlar. Bu mesafeden, konsey salonunun olduu yap kck grnyordu. Da
yolundan ilerlemeye devam ettiler. Hava soumaya balamt, yamalarn arasnda
rzgrn uultular duyuluyordu. Yksee ktka rzgr azald. Sakallarnda ve
kalannda kra birikiyordu. Pelerinlerine iyice sarnp trmanmaya devam
ettiler. Artk Meren eyerin stnde sarho gibi yalpalyordu. Destek olmak ve
dmesini engellemek iin Taita ve Onka iki yanndan gidiyorlard.
Aniden karlarna ar ahap kaplarn ardnda, kayaya oyulmu bir tnel
kt. Onlar yaklarken kapnn kanatlan ar ar ald. Girite muhafzlar
grnyordu. Taita'nn akl Meren'de olduu iin ilk bata muhafzlara pek
dikkat etmedi. Yaklatka adamlarn norma] bir insann yar boyunda olduklarn
fark etti, buna karlk gsleri geniti ve kollan neredeyse yere kadar
uzanyordu. Kambur duruyorlard ve balar ne eikti- Taita bir anda bunlarn
insan deil iri maymunlar olduunu anlad. Kahverengi niforma ceketi sand
eyler de hayvanlarn postuydu. Alnlar Patlak gzlerinin hemen stnden dmdz
kyordu ve eneleri o kadar lr'ydi ki dudaklar sivri dilerini tamamen
rtemiyordu. Kendilerini inceleyen Taita'ya, onlar da birbirine yakn
gzlerinden amansz baklar fr347
Wilbur Smith
laftlar. Taita hemen Gz'n at ve auralarnm ilkel ve hayvani olduunu,
ldrme igdlerinin bak srtnda durduunu grd.
Onka. "Gzlerinin iine bakma," diye uyard. "Onlar kkrtma. ok gl,
tehlikeli yaratklardr ve sadece muhafzlk yaparlar. nsan bir anda
parampara edebilirler." Onlar tnelden ieri girince kaplar hemen kapanmt.
Duvarlarda yanmakta olan mealeler aslyd ve atlarn toynaklar tal zeminde
tkrdyordu. Tnel, ancak iki atlnn yan yana geebilecei genilikteydi ve
biniciler balarn tavana vurmamak iin eilmek zorundayd. Duvarlardan yeralt
nehirlerinin mrltlar, fokur fokur kaynayan lav bacalarnn sesleri
geliyordu. Gittikleri yolu ve geen zaman lmelerine imkn yoktu, ama sonunda
ileriden doal bir n parltsn grdler. Ik giderek byd ve tnel
giriindekine benzer baka bir kap ortaya kt. Bu kap da onlar varmadan
ald ve karlarna yine ayn maymunlardan kt. Parlak gn ndan kamaan
gzlerini krptrarak onlar da geride braktlar.
Gzlerinin a almas biraz zaman ald, ama sonra etraflarna aknlk
ve huu ile baktlar. Muazzam bir volkanik kraterin iindeydiler, krater o kadar
geniti ki, hzl bir at, dey duvarlarn birinden dierine ancak yarm gnde
Meren derin bir uykuya dald, Taita bu uykunun , itii iksirden kaynaklandn
biliyordu.
Yeni ortam incelemek iin bu ilk frsatyd. Odann yanndaki ykanma
odasnn kapsna baknca, arkasnda bir insan auras bulunduunu I kefetti.
Belli etmeden oraya younlat ve duvara gizlenmi bir gzetleme delii olduunu
ve oradan kendilerini gzetlediklerini anlad. Uyanr uyanmaz Meren'i de
uyarmas gerekecekti. Sanki gzetleyenlerden haberi yokmu gibi, gzlerini baka
tarafa evirdi.
Az sonra, dizlerine kadar inen bembeyaz tunikler giymi bir erkekv bir kadn
geldi. Sihirli boncuklardan, tahta heykelciklerden veya ben# by
malzemelerinden yaplm kolye ve bilezikleri olmad halde, Ta> !
350
11. Yaz,t
onlarn cerrah olduunu anlamt. Onu adn syleyerek kibarca selamladlar ve
kendilerini tanttlar.
Kadn, "Ben Hannah," dedi.
Adam ise, "Ben de Gibba'yn," dedi.
Hemen hastay muayene etmeye baladlar. Bata, sargl bana hi bakmayp
avu ilerine ve ayak tabanlarna baktlar. Karnn ve gsn muayene ettiler.
Hannah kard izi incelemek zere, ucu sivri bir sopayla srtn izdi.
Ancak tatmin olduktan sonra bayla ilgilenmeye baladlar. Gibba, Meren'in
ban plak dizlerinin arasna kstrd. Boazna, kulaklarna ve burun
deliklerine baktlar. Sonra Taita'nm gzne balad sargy zdler. Sarg
artk kurumu kan ve iltihapla kirlendii halde, Hannah sarln-daki ustal
takdir etti. Sanatna duyduu hayranl gstermek iin Taita'ya ban sallad.
Gm bir dilatr kullanarak gzkapaklann ak tuttular ve bo gz ukurunu
incelemeye baladlar. Hannah parmann ucunu ukura sokup dikkatlice muayene
etti. Meren inledi ve ban ekmeye alt, ama Gibba dizlerinin arasnda
skca tutuyordu. Sonunda ayaa kalktlar. Hannah, Taita'ya ban edi, parmak
ularn birletirip dudaklarna gtrd ve, "Ltfen ksa bir sre bizi
affedin," dedi. "Hastann durumunu tartmamz lazm."
kisi birlikte baheye kp imlerin stnde yryerek youn bir konumaya
daldlar. Taita da kapdan onlarn auralarm inceledi. Gibba'nn, gnee
tutulmu bir kl gibi parlayan auras vard ve Taita onun yksek
entelektelliinin souk ve tarafsz olduunu grd.
Hannah' inceleyince, hemen onun da bir Uzun Yaayan olduunu
anlad. ok tecrbeliydi ve ok fazla becerisi vard. Belki de tbbi yeterli''i Taita'nnkinden fazlayd ama efkat duygusundan yoksundu. Auras
enl ve acyd. Tek tarafl dnecek kadar uzmanlna adanmt ve
edamet, efkat gibi duygular tamyordu.
351
Wilbur Smith
kili hastann odasna dnnce, her ikisi adna Hannah'm konuma s
normaldi. "Biran evvel ameliyat etmeliyiz," dedi. "Yattrcnn etkisi
gemeden."
Drt iriyar grevli tekrar gelip Meren'in kol ve bacaklarnn bana
meldi. Hannah bir tepsiye yaylm gm cerrahi aletlerini kard.
Gibba, Meren'in gz ukurunu ve etrafn kokulu bir bitkisel solsyonla
temizledi ve sonra iki parmayla gzkapaklarn iyice ap gm dilatr
aralarna yerletirdi. Hannah tepsiden ince, sivri ulu bir neter seti ve gz
ukurunun stnde tuttu. Sol elinin iaretparma ile iltihapl gz astarnda
kesin bir nokta bulmak istermi gibi arkasn yoklad, sonra da parman
bulduu noktada tutarak neterin ucunu ynlendirdi. Dikkatle eti yoklad.
Metalin etrafna kan birikince, Gibba fildii bir ubuun ucundaki maayla
tuttuu temiz bezle sildi. Hannah neteri yarsna kadar batrd. At yaradan
aniden yeil bir iltihap fkrd. Odann tavanna kadar sramt. Meren
haykrd ve btn vcudu yay gibi bkld, adamlar btn glerini kullanarak
zapt edebildiler.
Yaknda bir yerde bir trajedi oynanmaktayd. Zihninin byle bir keder ve
acy, adeta havadan stne ken byle bir ktl kabullenmesi gt.
Okyanusta boulmak zere olan bir yzc gibi, dalgaya kars mcadele etti.
Artk dibe batmak zere olduunu dnrken, bask azald. Ona dokunan feci
olayn ve mdahale etmek iin elinden bir ey gelmemesinin karanlk hznyle ba
baa kald.
Tekrar ayaa kalkp klinie gidecek hale gelmesi iin aradan epeyce zaman
gemesi gerekti. Kyya varnca gln ortasna yakn bir yerde baka bir
kargaann olduunu grd. Bu kez, tanklk ettii olayn fiziksel bir gereklik
olduundan emin olabilirdi. Bir grup timsah kuyruklar havay dverek yzeye
kyordu. Bir lei paralamak iin hrsla dvyor-mu gibiydiler. Taita
onlar seyretmek zere durdu ve erkek bir timsahn sudan tamamen ktn
grd. Hayvan kafasn sallayp bir kle i etl
358
11. Yazt
havaya savurdu. Sonra eti tekrar yakalayp dnerek suyun altnda gzden
kayboldu.
Taita neredeyse hava kararana kadar gle bakt, ok skntlyd ve sonra
imlerden Meren'in odasna yrd.
O odaya girer girmez Meren uyand. Dinlenmi ve Taita'nn kasvetli halinden
etkilenmemi gibiydi. Akam yemeklerini yerken, Hannah'in ertesi gn yapmay
dnd ameliyat hakknda maraz akalar yapt. Kendisinden, cam gz taklacak
bir kiklops olarak sz ediyordu.
Ertesi sabah erkenden Hannah ve Gibba pelerinde asistanlaryla geldiler.
Meren'in gz yuvasn muayene ettikten sonra, bir sonraki aamaya hazr olmasn
sylediler. Gibba bir doz bitkisel uyuturucu hazrlarken, Hannah da alet
tepsisini yerletirdi ve gelip Meren'in yanna oturdu. Zaman zaman Meren'in
salam gzkapan ayor ve gzbebeinin bymesini inceliyordu. Sonunda,
uyuturucunun etkisini gsterdiine ve Meren'in huzur iinde uyuduuna emin
oldu. Gibba'ya ban sallad.
Gibba kalkp odadan kt ve az sonra su mermerinden yaplm minik bir
anakla geri geldi. ana kutsal bir emanetmi gibi tayordu. Drt grevli
yine Meren'i skca tutsun diye bekledi ve ana ancak ondan sonra Hannah'a
uzatt. O da yine Meren'in ban dizlerinin arasna kstrd, yaral
gzkapan at ve gm dilatr yerletirdi.
Hannah, "Teekkrler Dr. Gibba," dedi ve kalalarnn stnde hafife ve
ritmik olarak sallanmaya balad. O arada Gibba ile bir tr ilahi sylemeye
baladlar. Taita, Tenmass dilindeki baz fiil kklerine benzer bir-to kelimeyi
tand. Bunun daha ileri, daha gelimi bir dil yaps olduu-nu tahmin etti.
359
Wilbur Smith
lahi bitince Hannah tepsiden neteri alp, ucunu ya kandilinin ale vine
tuttu ve hemen gz ukurunun i astarna birbirine paralel, yzeySe, iki kesik
yapt. Taita'ya, duvarn slak kili emmesi iin hazrlk yapan bi boyacy
hatrlatmt bu hareketi. Kesiklerden kan szmaya balad ama Hannah kk bir
ieden birka damla ila dknce kanama derhal durdu. Gibba phtlaan kanlar
temizledi.
Hannah, "Bu ila sadece kanamay durdurmuyor," diye aklama yapt.
"Tohumlama iin yapkan vazifesi de gryor."
O da Gibba gibi byk bir dikkatle su mermeri anan kapan at. Daha
iyi grebilmek iin boynunu uzatan Taita, anakta az miktarda, yar geirgen,
donuk sar renkli jle olduunu anlad, kk trnan ancak kaplard. Hannah,
kk bir gm kakla jleyi syrp ald ve son derece zenli davranarak
Meren'in gz ukurunda yapt kesiklere yerletirdi.
Sonra yumuak bir sesle, "Gz kapatmaya hazrz Dr. Gibba," dedi. Gibba
dilatr geri ekti, sonra da gzkapaklarm iki parmayla iyice birletirdi.
Hannah, koyun barsandan yaplm bir ipin takl olduu gm ineyi ald.
Hnerli parmaklaryla alt ve st gzkapaklarm birletiren diki att. Gibba,
gnlk bu kadar yeter," dedi. "Kolunu ve gzn biraz dinlendir. Benim yapmam
gereken bir ey var."
Asasn ald, Lostris Tlsm'nn boynundaki altn zincirin ucunda asl
olup olmadn kontrol etti ve canl bir ekilde st bahelere doru yrd.
Yine ocuun bulunduu yere gidiyordu. Oraya yaklatka, beklentileri de
artyordu. Ama aslnda hl d glerin etkisi altnda olduunun da
farkndayd. Akla gelince biraz ard. Bu srprizler bahesinde orann
kendisinden saklanacan dnmt ama her ey son grd zamanki gibiydi.
Kydaki imenlerin stne oturup ne beklediini bilmeden beklemeye balad.
Her ey gayet huzurlu ve doal grnyordu. Altn rengi bir gne kuunun
cvltsn duyunca ban kaldrp bakt ve kuun, krmz bir iein stne
doru inip, nektarn emmek iin kvrk gagasn uzatt-\ n grd. Birden, ok
gibi uup gzden kayboldu. Taita, kendini toparlayp, karsna kacak eylere
hazrlanarak bekledi.
Sonra, ne olduunu tam kestiremese de tandk gelen hafif bir vurma sesi
duydu. Arkasndaki patikadan geliyordu. O yne dnd. Vurma sesi durdu ama ok
gemeden tekrar balad.
Patikadan uzun boylu, iki bklm biri iniyordu, elinde de uzun bir asa
vard. Taita'nn duyduu ses, tal yolda asann kard sesti. Adamn uzun,
gmi bir sakal vard ama beli bklm yal grntsne ramen, daha gen
birinin kvraklyla yrmekteydi. Taita'nn orada oturduunu fark etmemi gibi
kydan kar tarafa doru yrmeye balad.
375
Wilbur Smith
Taita'nn karsnda bir yere oturdu. Ancak o zaman ban kaldrp, sessizce
onu izleyen Taita'ya bakt. Taita sersemlemi bir halde yzndeki kann
ekildiini hissetti ve tlsm sk sk tuttu. Birbirlerinin gznn iine
bakan her iki adam da, karsnda kendi yansmasn grmekteydi.
Sonunda Taita, "Kimsin sen?" diye fsldad.
Yabanc, Taita'nn sesiyle, "Ben senim," dedi.
"Hayr," diye bard Taita. "Ben birim ve sen kalabalksn. Sende kedi
penesinin karanlk izi var. Bana ise Doru'nun beyaz iareti dokunuyor. Sen,
Eos'un yaratt bir fantezisin. Ben gereim."
"natlnla ikimizi de perian ediyorsun, nk biz ikimiz tekiz ve
aynyz," dedi gln karsndaki ihtiyar adam. "Beni inkr edince kendini inkr
etmi oluyorsun. Sana bizim olabilecek hazineleri gstermeye geldim."
Taita, "Bakmayacam," dedi. "nk yarattn zehirli grntlerden
yeterince grdm zaten."
Yansmas, "Sakn byle konuaym deme," dedi. "Kendi zn inkr etmi
olursun. Gle bak, teki yzm."
Taita karanlk sulara bakt. "Bir ey yok burada," dedi.
teki Taita, "Her ey orada," dedi. "kimizin, yani seninle benim gerekten
istediimiz her ey orada. Gz'n a ve birlikte bakalm." Taita Gz'n
at ve karsna glgeler arasnda bir manzara kt. Ve-... rimsiz kumullarla
dolu bir le bakarm gibiydi.
teki Taita, "O l, Doru'nun bilgisi olmadan bizim yaammz," dedi.
"Doru olmazsa her ey ksr ve monoton. Ama bir de ln tesine bak, ey benim
a ruhum."
Taita itaat etti. Ufukta gl bir iaret, ilahi bir k, tamamen saf
elmastan yontulmu bir da grd.
"Bu, btn grenlerin ve byclerin varmaya alt yer. Bunu bouna
yaparlar. Hibir lml kutsal a eriemez. Bu, btn bilgilerin ve
bilgeliin dadr."
376
11. Yazt
Taita, "ok gzel," diye fsldad.
"Ona ok uzaktan bakyoruz. lml bir akl, zirvesindeyken yaanacak
gzellii hayal bile edemez." Taita, ihtiyar adamn sevin ve huu iinde
aladn grd. "O zirvede ikimiz birlikte durabiliriz br yarm. Daha nce
hibir insana nasip olmayan yaayabiliriz. Bundan daha byk bir dl olamaz."
Taita ayaa kalkp ar ar gln kenarna gitti. Grntye bir daha bakt
ve daha nce hi tatmad youn bir hasret duygusuna kapld. Bu utan verici
bir kvranma, fiziksel bir arzu deildi. O elmas da kadar berrak, soylu ve saf
bir eydi.
"Benimkilerin ayns olduu iin duygularn biliyorum," dedi ikizi. O da
ayaa kalkmt. "Bizi kaplayan ve hapseden u krlgan, eski bedene bak. Bir
zamanlar sahip olduumuz ve yine olabileceimiz o kusursuz bedenle kyasla. Suya
bak ve bizden nce kimsenin grmedii, gremeyecei eyi gr. Btn bunlar
nmze seriliyor. Byle armaanlar reddetmek dine saygszlk deil mi?" Elmas
dan grntsn iaret etti. "Bak nasl soluyor. Ona bir daha bakabilecek
miyiz hi? Seim senin, senin ve benim." Parlak dan grnts, Taita'y boynu
bkk ve bo bir uval gibi brakarak kayboldu.
Taita'nn ayna imaj ayaa kalkp gln etrafndan ona doru yrd.
Tiksintiyle titreyen Taita'ya sarlmak zere kollarn at. Taita da mecburen
bu kardee jeste karlk verdi. Daha birbirlerine dokunmadan aralarnda mavi
bir kvlcm akt ve Taita dehetle bakarken teki benlii iine girerek
kayboldu ve tek bir kiiye dntler.
Sihirli glden ayrlp bahelere dndnde bile, grm olduu elmas dan
ihtiam aklndan kmamt.
Meren aadaki kapnn banda onu bekliyordu. "Son birka saatte seni
aryorum," diyerek Taita'ya kotu. "Ama buras ok garip bir yer. Binlerce
patika var fakat hepsi bu noktaya kyor."
377
Wilbur Smith
"Niye beni aramaya ktn?" Bycnn bahesinin karmak yapsn Meren'e
anlatmaya almak beyhude olacakt.
"Az nce Albay Tinat Ankut geldi sanatoryuma. Neyse ki Yzba Onka ortada
yok. O iyi albayla konuma frsatn hi bulamadm. Pek konukan deildi."
"Yalnz m geldi?"
"Yok, bakalar da var, alt askerle yaklak on kadar kadn grdm."
"Ne tr kadnlar?"
"Sadece uzaktan grdm... ben gln bu tarafndaydm. Bir anormallikleri
yoktu. Gen gibiydiler ama hayvanlarndan pek rahat tlmyorlard. Albayn
geliini sana haber vermem gerektiini dndm."
'Tabii ki iyi yapmsn. Ama zaten bu konuda sana hep gvenmiimdir."
"Ne oldu sana? stnde tuhaf bir hal var... gzlerin kamam gibi,
baklarn hlyal. Nasl bir haylazlk peindeydin Byc?"
"Bu baheler ok gzel," dedi Taita.
"Bence iren bir gzellikleri var." Utanla glmsedi. "Aklayamyorum ama
buradan hi holanmadm."
"Hadi gidelim o zaman," dedi Taita.
Sanatoryumdaki odalarna dnnce bir grevlinin onlar beklediini grdler.
"Dr. Hannah'tan bir davet getirdim. Yaknda Bulut Baheleri'nden ayrlacanz
iin, bu akam yemekte birlikte olmanz arzu ediyor."
"Ltfen davetini memnuniyetle kabul ettiimizi syle."
"Gne battktan az sonra, gelip sizi ona gtrrm."
Grevli geri geldiinde gne, yamalarn stnde yeni gzden kaybolmutu.
Adam onlar bir dizi avludan ve st kapal galeriden geirdi. Galerilerde
telala yryen bakalaryla karlatlar ama adamlar selam vermeden geip
gitti. Taita, Meren'in tedavisi srasnda grd baz grevlileri tanmt.
378
11. Yazt
Bu binalarn ne kadar yaygn olduunu niye hi fark etmedim imdiye kadar?
Niye onlar daha nce kefetmeye kmadm? diye merak etti. Hannah, bahelerin
ve kliniin yzyllar nce kurulduunu sylemiti, yleyse neden hi merakn
ekmemiti? Sonra o kz nasl takip etmeye altn hatrlad, ama devam
etme isteini yitirmiti.
"Tavsiyeni aklmda tutacam. Yine de iyi kalpli Meren, imdiye kadar sana
bir zarar dokunmad yle deil mi?"
"ansmza, hep kibar tarafn grdk."
Selamlamalardan sonra Hannah hemen konuya girdi. "Albay Tinat Ankut, Yksek
Konsey'den, Lord Aquer tarafndan imzalanm bir emir getirdi. Yaratabilecei
rahatszlk veya utan yznden zr dilerim ama seni muayene etmek ve Konsey'e
derhal ayrntl bir rapor sunmak zorundaym. Biraz zaman alabilir. O yzden
hemen benimle birlikte gelmeni istemek zorundaym."
Taita, nce Hannah'n buyurgan haline armt ama sonra Jarri'de Yksek
Konsey'den gelen bir emrin, Karnak'taki ahin Mhr ile ayn gce sahip olduunu
kavrad.
"Elbette doktor, buyruu yerine getirmekten zevk duyarm."
Hannah'n geni odalar, sanatoryumun en sonundaki mat kiretayla deli
bloklardan birindeydi. Ortalk alacak kadar yaln ve dzenliydi. Kar
duvardaki ta raflara byk cam kaplar diziliydi. Kaplarda, koruyucu
385
F:25
Wilbur Smith
sv iinde muhafaza edilen birer insan cenini bulunuyordu. Alt rafta, rahimden
ahndklan tarihe gre sralanm dokuz mek cenin durmaktayd. gn k bir
iriba kadar, en by ise ondan biraz daha bykt.
st raftaki btn ceninler fena halde deforme olmutu, kiminde ikiden fazla
gz vard, kiminin kolu baca eksikti ve bir tanesinin de iki tane kafas
bulunuyordu. Taita daha nce hi byle bir koleksiyon grmemiti. Bir cerrah
olarak paralanm insan eti grmeye alk olduu halde, bu zavall kaltlarn
byle tehir edilmesinden irenmiti.
Bulut Baheleri'ne geleli beri grd onca hamile kadn da hatrlayp,
douma kar zel bir ilgisi var herhalde, diye dnd. Odann byk ksmn
masif kiretandan yontulmu bir muayene masas kaplyordu. Taita, Hannah'n o
masay ameliyat ve doumlar iin kullandn tahmin etti, nk tan stne
kanallar yaplm, beden svlarnn akmas iin bir delik alp, altna da bir
kap konmutu.
Hannah, muayenesine Taita'dan idrar ve dk rnei isteyerek balad. Taita
buna pek armad. Ectabana'da dk ve idrar ilemlerine kar marazi bir ilgi
duyan bir cerrah tanmt ama Hannah'n bu tr bir merak olduunu sanmyordu.
Bir blmeye geti ve orada kadnn asistanlarndan biri geni bir anakla,
istenenleri yaptktan sonra ykanmas iin bir testi su verdi.
Hannah'n yanna dnnce, kadn yaptklarn inceleyip koklad ve masaya
srtst uzanmasn istedi. Taita uzannca, bu kez ilgisini barsaklarndan
burnuna, gzlerine, kulaklarna ve azna yneltti. Asistan, gm bir disk
yardmyla onlara yneltiyordu. Sonra Hannah kulan Taita'nn gsne
dayad ve soluk alp veriini, kalbinin atn dinledi"Gen bir adamn kalbine ve cierlerine sahipsin. Uzun Yaayanlardan olmana
amamal. Keke hepimiz Font'a katlabilsek." Daha ok kendi kendine konuur
gibiydi.
386
11. Yazt
Taita, "Font mu?" diye sordu.
"nemli deil." Kadn hatasn anlamt ve konuyu kapamaya alnyordu.
"htiyar bir kadnn sama sapan szlerine aldrma sen." Kafas-, Saldrmadan
muayenesini srdrd.
Taita, Gz'n at ve kadnn aurasnn kenarlarnn bozulmu olduunu
grd. Bu da Font'tan sz ettiine piman olduunu gsteriyordu. Sonra bozulma
11. Yazt
Tinat o noktaya kadar sesini karmadan dinlemiti ama burada araya girdi.
"Demeter bu Eos yaratyla nerede karlam? Jarri'de mi?"
"Hayr, cadnn bir zamanlar yaad uzak bir lkedeki volkanda, gelli ki
oradan buraya kam. Yaam gcn yeralt atelerinden ve kaynayan nehirlerden
alyor. Demeter'in verdii ipular beni Jarri'ye getirdi." birden dnp
volkanik zirvelere baktlar.
Sonunda Tinat konutu. "Burada byk volkan var. Hangisi onun
ini?"
"Bulut Baheleri onun sna," diye cevap verdi Taita.
"Yksek Konsey benim kadar kran duymuyor size. Bycye elik ederek
emirleri inediniz."
"Lord Aquer'e memnuniyetle hesap verebilirim."
"Zaten yle yapmanz istendi. Bu arada, Byc Gallalal Taita'y da benim
gzetimime brakacaksnz. Dr. Hannah'n raporunu da bana vereceksiniz. Ben
gtreceim kendisine. Sizin teki yolcular hi gecikmeden Bulut Baheleri'ne
gtrmeniz emredildi." Peinden gelen grubu gsterdi. "Onlan Dr. Hannah'a teslim
eder etmez de geri dneceksiniz." Tinat, rapor rulosunu karp Onka'ya uzatt.
Sert bir ekilde selamlatlar. Tinat, Taita ve Meren'i de souk bir tavrla
selamlayp geldii yere dnmek zere dier grubun bana geti.
Sonunda Onka, Taita'ya dnd. "Selamlar saygdeer Byc. Selam Albay
Cambyses. Gz ameliyatnzn baarl olduunu gryorum. Sizleri Mutangi'deki
evinize gtrme emri aldm. Yksek Konsey arana kadar rada bekleyeceksiniz.
Birka gnden uzun srmez." Onka'nn auras hl fkeyle parlyordu. Atn
trsa kaldrd ve dadan inmeye devam ettiler.
ki grup birbirinin yanndan geerken ne Onka ne de Tinat selamlama-^a
yeltenmedi. Taita da Albay Tinat'a bakmad, ama Bulut Baheleri'ne gi-den grubu
inceledi. niformal alt asker vard, nden de en arkadan
397
Wilbur Smith
gidiyordu. Aralarnda be tane gen kadn gitmekteydi, hepsi de ekici ve oe be
kadnlard. Geerken Taita ile Meren'e glmsediler ama konumad^
Ormandan gri tayn zerinde kk bir figr frlayp yeil tarlalan aarak
onlara doru gelmeye baladnda, daha Mutangi'ye yarm fersah vard, Fenn'in
sar salar arkada bir bayrak gibi dalgalanyordu.
Meren, "te bela geliyor," diye gld. "Her zamanki gibi sesi de baya
gr." O mesafeden bile Fenn'in heyecanl lklar duyulabiliyordu.
"nsann yreini stan bir grnt," diyen Taita'nn baklar sevecen ve
yumuakt.
Fenn yanlarna gelince atn dizginledi ve hemen Taita'nn stne atld.
"Tut beni!" diye soluk solua haykrd.
Taita neredeyse gafil avlanacakt ama dengesini korumay baard ve Fenn iki
kolunu boynuna dolayp yanan onunkine dayad.
Taita, "Byle oyunlar iin fazla bydn artk, ikimizi de yaralayabilirdin," diye itiraza yeltendi ama o da kza skca sarlmt.
"Hi dnmeyeceksin sandm. ok skldm."
"Bir ky dolusu ocuk vard arkadalk edecek."
"ocuk onlar, o yzden de fazla ocuksu hepsi." Taita'y brakmadan Meren'e
bakt. "Seni de zledim iyi kalpli Meren. Hilto'nun bana nasl ok atmay
rettiini grsen aarsn. Yar yapacaz, senle ben, hem de ok byk bir
dl iin..." Lafn kesip hayretle Meren'e bakt. "Gzn!" diye haykrd.
"Gzn iyiletirmiler! Yine ok yakkl grnyorsun."
"Sen de son grdmden bu yana byyp gzellemisin," dedi Meren.
"Ah, budala Meren!" Katla katla gld ve Taita yine kskand.
Kye varnca Hilto, Nakonto ve mbali de dndklerine ok sevindi-Eve dn
armaan olarak Bilto da be srahi enfes arap ve yal bir koyun yollamt.
Hilto ile Nakonto koyunu yzerken mbali ve Fenn de ka398
11. Yazt
budayla sebze hazrladlar. Daha sonra atein bana toplanp tekrar bir araya
gelilerini kutladlar. Bulut Baheleri'ndeki o garip dnyadan sonra cadar
scak ve aina bir ortamd ki, Eos'un ktl bile uzak, nemsiz grnyordu.
Nihayet atein bandan kalkp odalarna ekildiler. Ayrldklarndan beri
Taita ile Fenn ilk kez ba baa kalyordu.
"Ah Taita, ok merak ettim. Bana ularsn diye umdum ve karrm diye
korkudan uyuyamadm geceleri."
"Seni skntya soktuum iin zr dilerim km. Garip eylerin olduu
garip bir yerdeydim. Sessiz kalmn iyi nedenleri olduunu biliyorsun."
Meren, "Maymunlar!" diye bard ve hemen yayn gerip ndeki maymuna nian
ald. Yay sonuna kadar gerip okunu frlatt. Ok, hayvann gsnn st ksmna
isabet etmiti. Maymun kkredi ve okun sapn saman pym gibi yakalad
gibi frlatverdi. Meren bir tane daha frlatt ve ilk okun dibine yakn bir
yere isabet ettirdi.
imdi Hilto da drtnala yardma kouyordu. O da yayn gerip ndeki maymunu
vurdu. Hayvan kza o kadar yaknd ki brnce kzn dizleri bklverdi.
Maymun kz yakalamak iin atld ama Meren hayvann aralarna soktu ve eilip
kz belinden kavrad gibi atn stne ald. Sonra hzla uzaklat. Maymun,
arkasndan acl feryatlar atarak, avn elinden karmann fkesiyle
tepiniyordu. teki maymun da hzla arkadana yaklamaktayd.
Hilto uzun klcn ekip hayvann kafasn uurmak zere drtnala saldrd.
Maymun onun geldiini grm ve o tarafa dnmt. Hilto yaklarken klcn
indirdi, maymun da ona saldrmak zere epey yksee zplam. Hilto bu ata
klcyla karlayp bronz ucunu tam gsnn ortasna saplad. Klcn ha
biimindeki sap, ancak yarm kol boyu girmesine izin veriyordu. Hilto klca
abannca hayvan acyla brd.
lk maymun ar yaral olduu halde, son gcyle Meren ve kz yakalamaya
alyordu. Meren nne oturttuu kz tuttuu iin ok atamyordu ve hayvan
gittike yaklamaktayd. Taita onun ne yaptn fark (edemeden Fenn Kasrga'y
dndrd ve yardma kotu. Taita arkasndan, "Buraya gel! Dikkatli ol!" diye bo
yere bard. Gsne sapl oklarn dibinden oluk oluk kan kaybeden hayvan bir
daha
403
Wilbur Smith
srad ve Meren'in atnn sarsna yerleti. Azn sonuna kadar am, sivri
sar dilerini Meren'in ensesine saplamak zereydi. Meren ata karlamak zere
dnd. Kz sol eliyle tutarak, sa eliyle yaynn gvdesini hayvann ak
azna sokup ban geri itti. Maymun dilerini yaya geirip paralamaya
balad.
Fenn kk yayn germi olarak Meren'e yaklarken Taita yine, "Dikkat et!"
diye haykrd. "Meren'i vurma!" Kz, onu duyduunu belli edecek bir hareket
yapmad ve uygun ay yakalar yakalamaz okunu frlatt. Aradaki mesafe iki kol
boyundan azd. Ok, maymunun boynundaki ana damarlardan birini deldi ve ucu teki
taraftan kt. Mkemmel bir att.
Hayvan Meren'in yayn brakt ve arka st yere yuvarland. ki eliyle oka
yapp acyla brerek debelenmeye balad. mbali de ok gibi yetimiti.
Baltasn kaldrp savurdu ve hayvann kafatasn yumurta kabuu gibi paralad.
Nakonto' da yk atlarn brakm, koarak, teki maymunu hl klcnn ucunda
tutan Hilto'nun yanna gidiyordu. Ksa hanerini iki kez hayvann boazna
saplad ve maymun son kez kkredik-ten sonra can verdi.
Fenn hl Meren'in atyla yan yana gidiyordu ama artk yavalamlard.
Meren kz efkatle gsne bastrmt. Kz da yzn onun boynuna gmm,
hkra hkra alyordu. Meren, onu yattrmak iin srtn okad. "Geti
artk gzelim. Alamana gerek yok tatlm. Artk emniyettesin. Seni brakmam."
Bir yandan da keyifle srtyordu.
Fenn onun yannda giderken Taita da br yanna gelmiti. "Gen bayan,
hangisi daha tehlikeli bilemiyorum," dedi. "Vahi maymun mu yoksa seni kurtaran
adam m?" Kz son bir hkrkla ban kaldrp bakt ama kolunu Meren'in
boynundan ekmedi, o da eksin diye bir aba harcamyordu zaten. Kzn gzleri
hl slakt, burnu da akyordu. Hepsi ilgiyle ona bakyordu.
404
11. Yazt
Taita gzyalarna ramen kzn gzel olduuna karar verdi. Sonra aZik bir
sesle, "Bu hayvanlar saldrmadan nce ormanda tek bana ne apyordun?" diye
sordu.
Kz, "Katm ve canavar maymunlar peimden geldi," diye hkrd.
"Canavar maymun mu?" dedi Meren.
Kzn kara gzleri Meren'e dikilmiti. "Biz onlara yle deriz. Korkun
yaratklardr. Hepimiz ok korkarz onlardan."
Taita, "Cevabn bir sr yeni soruya yol at. Ama biz bataki soruya
dnelim. Nereye gidiyordun?" diye sordu. Kz gzlerini Meren'den ayrp ona
bakt. "Seni bulmaya geliyordum Byc. Yardmna ihtiyacm var. Beni sadece sen
kurtarabilirsin."
"Bu cevap da yeni sorular douruyor. Basit bir tanesiyle balayalm m? Adn
nedir ocuum?"
"Bana Sidudu derler Byc," diyen kz dehetle rperdi.
"msn Sidudu," dedi Taita. "Eve gidene kadar baka soru yok." Taita,
Meren'e dnp ciddileti ve, "Bayan sana rahatszlk veriyor mu?" diye sordu.
"Onu kye kadar tayabilecek misin, yoksa indirip yrtelim mi?"
Meren de ayn ciddiyetle, "Onun yaratabilecei her tr skntya
katlanabilirim," dedi.
"O zaman burada iimiz bitti bence. Yola devam edelim."
Kye girdiklerinde hava iyice kararmt. Dier evlerde k grnmyordu ve
yollarda kimsecikler yoktu. Ahrlarn nnde atlarndan inerken Sidudu baya
dzelmi grnyordu. Yine de Meren risk almad ve nu ana salona kadar
kucanda tad. Fenn ve mbali lambalar yakp, cakta leziz bir av eti
yahnisi hazrlarken, Taita da Sidudu'nun yaralarna lalc. Hepsi de yzeysel
izikler, berelenmelerdi ve sana soluna diken-r batmt. Taita dikenlerin
tmn karp, yaralarna merhem srdk405
Wilbur Smith
ten sonra arkasna dayanp kz inceledi. Korku ve nefret dolu bir karma-a
grmt. Bu, kafas kank, mutsuz bir ocuktu ama ac dolu yzeyjn altnda
temiz ve saf bir auras vard. Aslnda, erkenden dnyann ktlk-leriyle
tanmak zorunda kalm, tatl, masum bir yaratkt.
"Gel ocuum," dedi. "Konumaya balamadan nce bir eyler yiyip imeli ve
uyumahsn." Kz, Fenn'in getirdii soteyi ve karabuday ekmeini yedi. anan
son lokmasyla syrp azna atarken, Taita, "Beni bulmaya geldiini
sylemitin," diye hatrlatt.
Kz, "Evet Byc," diye fsldad.
Taita, "Niin?" diye sordu.
"Baka kimsenin duymayaca bir yerde yalnz konuabilir miyiz?" Bunu
ekinerek ve istemeden Meren'e bir gz atarak sormutu.
"Tabii ki. Benim odama gidelim." Taita ya kandillerinden birini ald.
"Gel." Kz, Fenn'le paylatklar odaya gtrp kendi yatana oturdu ve kza
da Fenn'inkini gsterdi. Sidudu bacaklarn toplayp oturdu ve yrtk eteiyle
bacaklarn rtt. Taita, "imdi anlat bakalm," dedi.
"Jarri'de herkes senin nl bir cerrah ve bitkisel tedavi uzman olduunu
sylyor."
"O herkes kimdir bilmiyorum ama gerekten de cerrahm."
Kz, "Rahmimdeki bebei atacak bir ila vermeni istiyorum," diye fsldad.
Taita armt. Byle bir ey beklemiyordu. Nasl cevap vereceine karar
vermesi biraz zaman ald. Sonunda yumuak bir sesle "Ka yandasn Sidudu?"
diye sordu.
"On alt, Byc."
Taita, "Daha kk olduunu sanmtm," dedi. "Ama nemli deil-Tadn
ocuun babas kim? Onu seviyor musun?"
Kzn cevab ac ve sertti. "Sevmiyorum. Ondan nefret ediyorum, keke
geberse," diye patlad.
406
11. Yazt
Taita, sonraki sorusunu dnrken kza bakt. "Madem nefret ediyorsun niye
yattn onunla?"
"Ben istemedim ki Byc. Baka ansm yoktu. O zalim ve souk bir adamdr.
Beni dver ve iime yle feci bir ekilde girer ki, her yerim kan revan iinde
kalr."
gece iin toprak bir lazmlk vard. Sidudu'nun ii sulu bir ishal eklinde
boalmadan hemen nce oturaa yetitiler. Kzn kramplanyla sanclar saatler
getike biraz daha artt ve lazmcn stnde kvranmaya devam etti. Fenn
yanndan ayrlmamt, kramplar ok iddetli olduunda karnn ovuyor, her
nbetten sonra ter iinde kalan alnn, gsn siliyordu. Ay battktan hemen
sonra, Sidudu ncekilerden de iddetli bir sancyla kvranmaya balad. Acdan,
"Ah, bana yardm et sis Ana'mz. Yaptklarm iin beni bala," diye
baryordu. Arkaya kaykhp knd ve cenin zavall, kanl bir jle yn
halinde oturaa dt. Fenn, temiz su ve keten bir bezle Sidudu'yu ykayp
kurulad. Sonra ayaa kalkmasna yardm edip yataa gtrd. Taita cenini
oturaktan alp zenle ykad ve temiz keten bir rtye sard. Cinsiyeti belli
olacak kadar bymemiti. Cenini alp ahrlarn yanna gitti, Meren'i de yardma
ard; yerdeki talardan birini kaldrp altndaki topra kazdlar ve Ta-'ta
kk kn iine brakt.
Meren ta tekrar yerine yerletirirken, Taita alak sesle, "sis Ana, bu ^hu
sen koru," dedi. "Nefret ve acyla olumutu. Utan ve ac iinde ld. Bu
hayat yaayamad. Kutsal Ana, sana yalvaryoruz, bu ke son-ra^i hayatnda
merhamet et."
Odaya dnnce Fenn, ona sorarcasna bakt. "Gitti," dedi Taita. "Ka-ama
yaknda durur ve Sidudu birka gne kalmaz iyileir. Artk korkma-S,na gerek
yok."
'Onu dven hayvan dnda," diye hatrlatt Fenn.
409
Wilbur Smith
"Doru. Ama yalnz o deil, hepimiz Yzba Onka'dan korkmal-yz." Yatan
bana melip Sidudu'nun perian yzn inceledi. Ki? derin bir uykuya
dalmt. "Yanndan ayrlma Fenn, ama brak uyuyabildii kadar uyusun. Benim
halletmem gereken meseleler var."
Taita odadan kar kmaz Nakonto ile mbali'yi ard. "Maymunlar
ldrdmz yere gidin. Cesetleri ormana saklayn. Sonra da yk atlarn ve
domuz lelerini bulun. Atlan oklar da toplayn ve bizden kalan tm izleri
rtn. Bitirince de hemen buraya dnn." Onlar gider gitmez Taita, Meren ile
Hilto'ya, "Albay Tinat, Mutangi'deki ajannn kyn lideri Bilto olduunu
sylemiti," dedi. "Bizden Tinat'a mesaj ulatracak. Gizlice Bilto'ya gidin.
Sidudu'nun bizim yanmzda olduunu Tinat'a haber versin..." O srada bir sr
atlnn drtnala gelip evin nnde durduklar duyuldu. Sonra bararak verilen
emirler ky sard, kaplar arplyor, kadnlar alyor, ocuklar szlanyordu.
"Korkarm ok ge," dedi Taita. "Askerler geldi bile. Eminim ki Si-dudu'yu
aryorlar."
"Onu saklamamz lazm." Meren ayaa frlamt. Tam o srada kabaral
sandaletlerin ahrlarn nndeki talktan eve doru yaklat duyuldu ve kap
gm gm vuruldu. Meren knndaki klca davrand.
"Yksek Konsey adna, kapy an!" Bu Onka'nn kzgn sesiydi.
Taita alak sesle, "Klc yerine brak," dedi Meren'e. "Kapy a ve ieri
al onlar."
"Ama Sidudu ne olacak?" Meren, Taita'nn odasna doru bakt, ok
sinirliydi.
"Fenn'in saduyusuna gvenmek zorundayz," diye cevap verdi Taita. "Onka
daha fazla phelenmeden kapy a." Meren kapya gidip sf' gy kaldrd. Onka
ieri dald.
Taita, "Ah, Yzba Onka," diye karlad onu. "Bu beklenmedik ' '
yaretinizi neye borluyuz?"
410
11. Yazt
Onka biraz aba harcayarak kendini toparlad. "Anlay gstermenizi
diliyorum Byc, ama kaak bir kz aryoruz. Akl banda deil ve tehlikeli
olabilir."
"Ka yanda, nasl biri?"
"Gen ve gzeldir. Onu grdnz m?"
"Ne yazk ki hayr." Taita merakla Meren'e bakt. "Bu tarife uyan birini sen
grdn m albay?"
"Grmedim." Meren ok iyi bir yalanc saylmazd ve Onka kukuyla yzn
inceliyordu. Meren, "Byc'y ve onun ev halkn rahatsz etmeden nce sabah
beklemeliydiniz," diye pskrd.
Onka itenmi gibi grnmeye zahmet etmeden, "Bir kez daha zr dilerim,"
dedi. "Ama mesele acil ve sabah bekleyemem. Evi arayabilir iniyim?"
"Ben ne dersem diyeyim bunu yapacaksnz zaten," diye glmsedi Taita. "Ama
abuk olun ve ltfen bir an nce huzura kavuturun."
Onka i odaya giden kapya atlp hzla at ve ieri dald.
Taita da peinden gelmi ve kapnn aznda durmutu. Onka odann ortasndaki
yatak ve krk battaniye ynna gitti. Klcnn ucuyla rtleri kaldrd.
Altlarnda kimse yoktu. Oday gzleriyle tarayp hemen bitiikteki tuvalet
odasna dald ve lazml grnce yzn buruturdu. Tekrar odaya dnd ve bu
kez daha dikkatle aratrd.
Meren de Taita'nn yanna geldi. "Bo!" dedi heyecanla.
Onka hemen ona dnd. "arm gibisin."
"Hi de deil," diye savunmaya geti Meren. "Sadece Byc'nn Elemi olduu
eyi bir daha belirttim."
Onka bir an ona bakp Taita'ya dnd. "Sadece grevimi yaptm bi-Vorsunuz
Byc. Evin kalann da aradktan sonra sizi kaleye gtrme f aldm.
Oligarlar bekliyor. Ltfen hemen gitmek zere hazrlann."
411
Wilbur Smith
"Pekl. Gecenin bu saati hi uygun deil ama Yksek Konsey" buyruklarna
boyun eeceim."
Onka, Meren'i kenara itip odadan kt.
Onlar kar kmaz Taita Gz'n at. Odann kar kesinde it ayr
aurann titretiini hemen grd. zerlerine konsantre olunca Fenn ile Sidudu
ortaya ktlar. Fenn, sol koluyla kz korumas altna almt teki eliyle de
Taita'nn altn tlsmn tutuyordu. Aurasn soluk bir m, indirgemiti.
Sidudu'nun auras dehet iinde dans edip kvranyordu ama buna ramen Fenn
ikisini de koruyucu bysnn arkasnda gizlemeyi baarmt. Taita, Fenn'in
gznn iine bakt ve ona szsz bir mesai gnderdi. "Bravo sana. ylece kaln.
Ortalk yatnca Meren'i size yolla-yacam. Sizi buradan daha iyi bir yere
gtrr."
Mesaj alrken Fenn'in gzleri byd, sonra yine ksld ve, "Dediini
yapacam," diye cevap verdi. "Onka, Konsey'in seni ardn syledi. Ayr
kaldmz sre boyunca senin iin dua edeceim."
Taita bir sre daha gzlerini ondan ayrmad. Btn gcyle, onun I iin
duyduu korkuyu bastrp, ona sevgi ve korumasn yollad. Kz, ona glmsedi ve
auras her zamanki ateli ve gzel halini ald. Sa elinde tlsm tutarak,
Taita'ya doru daire biimindeki kutsama iaretini yapt.
Taita, "Gizlenmeye devam edin," diye bir daha tembih etti ve odadan kt.
Meren salonda tek bana bekliyordu ama Taita, Onka ile adamlarnn evin
arkasn alt st ettiklerini duyabiliyordu. "Beni iyi dinle Meren," de* ve iyice
yanna sokulup alak sesle konumaya balad. "Fenn ile Sidud hl odamdalar."
Meren konumak iin azn at ama Taita elini kald P susturdu. "Fenn bir
gizlenme bys yapm. Onka ile ben kaleye gitrn zere ayrlnca, onlann yanna
gidebilirsin. Bilto'ya Tinat'a iletmesi y bir mesaj ulatrman gerekecek.
Kzlarn durumunun ne kadar nazik bir
412
11. Yazt
ruma geldiini anlat. Ben yokken, ki bu uzun bir sre olabilir, onlar
gizleyecek bir yer bulmas lazm. Oligarlarn beni yine Bulut Baheleri'ne
gndermek niyetinde olduunu tahmin ediyorum." Meren endieli grnyordu. "ok
acil bir durum olursa ya da amacmza ularsak Fenn'le yldzlar zerinden
haberleirim. Bu arada siz de Tinat'la hepimizin Jarri'den k; > mas iin
gereken hazrlklara devam etmelisiniz. Anladn m?"
"Evet Byc."
"Bir mesele daha var iyi kalpli Meren. Her eye ramen Eos'a direnemeyebilirim. Beni de btn dierleri gibi tketip yok edebilir. Byle bir ey
olursa, her ey bitmeden Fenn'i uyarmaya alrm. Sakn beni kurtarmaya
kalkmayn. Fenn'i de al ve Jarri'den hep birlikte kan. Karnak'a ulamaya
aln ve olanlar Firavun'a anlatn."
"Peki Byc."
"Fenn'i hayatn pahasna koru. Canl canl Eos'un eline dmesine izin
verme. Ne demek istediimi anlyor musun?"
"Anlyorum Byc. Horus'a ve kutsal lye byle bir ey olmasn diye dua
edeceim, ama Fenn'i ve Sidudu'yu sonuna kadar koruyacam."
Taita glmsedi. "Evet benim eski ve gvenilir dostum. Sidudu bunca zamandr
beklediin kii olabilir."
"Prenses Merykara'nn ona ilk k olduum zamanlardaki halini hatrlatyor
bana," dedi Meren.
Taita, "Sidudu'nun verebilecei mutluluu ve ok daha fazlasn hak
ediyorsun Meren," diye fsldad. "Ama artk sus. Onka geliyor."
Onka frtna gibi odaya dald. Hislerini gizlemek zahmetine katlanmamt.
Taita, "Onu buldunuz mu?" diye sordu.
"Bulamadm biliyorsunuz." Onka tekrar Taita'nn odasna gidip oir sre
orada dikildi, bo oday kukuyla szyordu. Sonra ban fkey413
Wilbur Smith
le sallayarak tekrar Taita'nn yanna dnd. "Bir an nce kaleye doru hareket
etmemiz lazm."
"Eer oligarlar beni Bulut Baheleri'ne gnderecekse kaln giysilere
ihtiyacm olacak."
"Her ey temin edilecektir," dedi Onka. "Gelin."
Taita veda anlamnda Meren'in omzunu skt. "Kararlarn titiz, yrein pek
olsun," dedi ve Onka'nn ardndan ahrlara doru gitti. Onka'nm adamlarndan
biri eyerlenmi bir ksran ban tutuyordu. Taita hemen durdu. "Benim
ksram, Duman Yeli nerede?"
"Seyisler onun aksadn ve binemeyeceinizi syledi," diye cevap verdi
Onka.
"Gitmeden nce onu grmem lazm."
"Mmkn deil. Aldm emre gre sizi hi oyalanmadan kaleye gtrmem
lazm."
Taita biraz daha tartt ama ie yaramad. aresiz bir ekilde Me-ren'e
bakt.
"Ben Duman Yeli ile ilgilenirim Byc. Merak etme."
Taita tanmad ata bindi ve yola koyuldular.
Oligarlann sarayna vardklarnda ertesi sabahn yansn gemilerdi.
Taita bir kez daha bekleme odasna alnd. Scak su dolu leende elim yzn
ykayp, saray grevlilerinden birinin tuttuu temiz keten havluyla kuruland.
Ayn hizmetli baharatl tavuk ve bir anak krmz arap getirdiSonra terifat gelip Taita'y Yksek Konsey salonuna ald. Byk bir
saygyla, hemen krsnn nndeki yn mindere oturttu. Taita, ona m
414
11. Yazt
sekkr anlamnda bakp, dikkatini deri perdeye yneltti. Eos'un izine
rastlamamt. Gevedi ve nndeki uzun bekleyi iin kendini hazrlad.
Ancak, ksa bir sre sonra muhafzlar ieri girip krsnn altndaki
yerlerini aldlar. Terifat oligarlann geldiini ilan etti. "Yksek Konsey'in onurlu lordlarna biat edin."
Taita, ban yere dedirdi ama bir yandan da perdeden ieri girmekte olan
lordlar inceliyordu. Yine en nde Lord Aquer vard. Onlarn sadece iki kii
olduklarn anlayan Taita armt. Lord Caithor yoktu. Aquer ve dieri kendi
taburelerine yerleip, ncsn bo braktlar.
Dr. Hannah, onu kapda eski bir dost gibi karlayp ieri ald. Asalet
payesi ile ilgili haberi duymutu ve Taita'ya Lord Taita diye hitap ediyordu.
lk ii Meren'i sormak oldu ve Taita'dan iyi haberleri alnca sevindi. Yemekte
konuk daha vard. lerinden biri Gibba'yd ve o da Hannah gibi Ta-ita'y1
cana yakn bir nezaketle karlamt. teki iki konuk yabancyd.
Hannah, "Bu Dr. Assem," dedi. "Lonca'mzn sekin bir yesidir.
Ameliyatlarda ve eczaclkta bitki, sebze kullanm konusunda uzman kendisi."
Assem canl, zeki bir yz olan, ufak tefek, neeli bir adamd. Taita
aurasndan onun muazzam bir bilgi birikimine sahip bir Uzun Yaayan olduunu
anlad ama bilgin deildi.
"Dr. Rei'yi de takdim edebilir miyim? O da hasarl veya kopmu ten-donlar
ve sinirleri yeniden balama konusunda uzmandr. nsann kemik yapsn,
zellikle de kafatasyla dileri, omurlar, el ve ayak kemiklerini yaayan tm
cerrahlardan iyi bilir. Dr. Assem ve Dr. Rei de ameliyatna katlacaklar."
Rei'nin kaba, neredeyse erkeksi yz hatlar ve iri, gl elleri vard.
Taita, kadnn zeki biri olduunu ve akln sadece iine verdiini grd.
Sohbetleri heyecan verici ve elenceliydi. Taita onlarn stn zeksndan
holanmt. Hizmetli anaklarn hep dolu tuttuu halde, hepsi de ll
davranyor ve araptan sadece ara sra birer yudum alyorlard.
Bir aamada konu meslek etiine geldi. Rei uzakdou krallklarnn birinden
gelmiti. in imparatorunun savata ald esirleri cerrahlara teslim ettiini
anlatt. Esirler zerinde canl canl terih ilemleri ve deneyler
419
Wilbur Smith
yaplmasn tevik ediyordu. Hepsi imparatorun vizyon ve anlay sahih bir adam
olduuna karar verdiler.
Hannah, "nsanln byk ounluu, evcil hayvanlarn sadece bir kat
stndedir," diye ekledi. "yi bir hkmdar elbette hayatn btn
gerekliliklerini ve her trl rahat salamak iin elinden geleni yapmaldr
Ama, ne pahasna olursa olsun her hayatn -kutsal olduu gibi fikirlere de
kaplmamaldr. Nasl ki bir general sava kazanmak iin askerlerini mutlak bir
lme gnderebiliyorsa, bir imparator da, uyduruk, szde insanlk kriterlerine
gre deil, devletin ihtiyalarna gre lm ve yaam kararlarn vermeye hazr
olmak zorundadr."
Rei, "Tmyle katlyorum ama bence dahas da var," dedi. "Karar verilirken
insann deeri de gz nne alnmal. Bir kle veya kaba saba bir asker,
yzlerce yllk bilgi birikimine sahip bir bilim adamyla ya da bilginle bir
tutulamaz. Kleler, askerler ve aptallar lmek iin doar. Bunu iyi bir ama
uruna yaparlarsa ok daha iyi olur. Toplum iin deeri paha biilmez olan
limler ve bilim adamlar mutlaka korunmaldr."
"Ayn fikirdeyim Dr. Rei. Bilgi ve deneyim en byk hazinelerdir, yeryznn
btn altn ve gmlerinden daha deerlidir," dedi Assem. "Zekmz, mantmz
ve hafzamz bizi teki hayvanlardan ve bunlara sahip olmayan alt insanlk
kitlesinden stn klar. Siz ne dnyorsunuz Lord Taita?"
Taita ihtiyatl bir ekilde, "Net veya ak bir zm yok," diye cevap
verdi. "Bu konuyu sonsuza kadar tartabiliriz. Ama ben de, soukkanllkla
kurban vermeyi gerektirse dahi, halkn iyiliini n planda tutmaktan yanaym.
Savalarda askerleri yhettim. Onlar lme yollamann ne kadar ac bir karar
olduunu bilirim. Ama zgrlk veya huzur tehlikedeyse gzm krpmadan gerekli
emirleri veririm." Kendi inanlarndan ok. onlarn duymak istediklerini dile
getirmiti. Onu tetikte dinlediler ama
11. Yazt
sonra rahatladlar ve biraz daha aldlar. Sanki onlara gei belgelerini
gstermi ve onlar da bariyerleri kaldrp onu aralarna kabul etmilerdi.
Gzel yemeklere ve araba ramen fazla oturmadlar. Gibba ilk aya-&a kalkan
kii oldu. "Sabah erken kalkmamz lazm," diye hatrlatt; hep-si kalkp
Hannah'a teekkr ettiler ve ayrldlar.
Taita gitmeden nce Hannah, "Onlarla tanman istedim, nk yarn bana
asistanlk yapacaklar," dedi. "Yaralarn, himayendeki adamnkilerden ok daha
durdu. Taita merakla ban kaldrp bakt. Kadn masaya bir rulo brakt.
Taita, "Korkarm yamldn," ^di. "Bunu ben istememitim."
Kadn, "stemi olmanz lazm," dedi, sesi o kadar hafif kmt ki, 'aita
kelimeleri zar zor seebildi. Kadn sa elinin kk parman uza-l|P alt
dudana dokundu.
443
Wilbur Smith
Taita bakakald. Bu, Albay Tinat'n gsterdii tanma iaretiydi. K dn da
onlardan biriydi demek ki. Kadn baka bir ey demeden, rulov Taita'nn
masasnda brakp gitti. Taita arkasndan seslenmek istedi am kendini tutup onun
gidiini izledi. Yalnz olduundan ve gzetlenmediin den emin olana kadar,
kendi metnini okumaya devam etti, sonra onu kivi np kenara koydu. Onun yerine
ktphanecinin getirmi olduu ruloyu serdi. Metnin bal yoktu ve yazann ad
belli deildi. Sonra fazla kk ve muntazam hiyeroglifleri yazan eli tand.
"Dr. Rei," diye fsldad ve abucak okumaya balad. Yaznn konusu,
tohumlama ve alama yntemiyle insan bedenindeki ksmlarn yeni-lenmesiydi.
Taita papirse yle bir gz gezdirdi. Rei'nin yazdklarn yakndan biliyordu;
kadnn konuyu ileyii son derece ayrntl ve akt ama parmenin yarsna
kadar yeni bir ey yoktu. Sonra Rei, tohumlarn nasl hasat edildiini ve yaral
blgeye uygulamak zere nasl hazrlandn anlatyordu. Konunun banda,
"Tohumlarn seilmesi ve ilenmesi" yazyordu. Taita okuduka, kadnn byk bir
soukkanllkla yazdklan bir gibi stne yld. Geirdii ok yznden
sersemlemi bir ekilde konunun bana dnd ve bu kez ar ar, inanlmas ok
zor ksmlar tekrar tekrar okudu.
Donr gen ve salkl olmaldr. En az be det dnemi geirmi olmas gerekli:
Ne kendisinde ne de ailesinde ciddi bir hastalk grlmemi olmaldr. Grnm
gzel olmaldr. Kolay ynetilebilmes iin, itaatkr ve yumuak bal
olmaldr. Bu alanda herhangi bir glkle karlalacak olursa, yattrc
ilalara bavurulmas nerilir. lalar dikkatli kullanlmal, nihai rne
bulamamasna dikkd' edilmelidir. Bu tezin sonundaki ekte, nerilen ilalarn
listesi ye''a maktadr. Beslenme de nemlidir. Kan kztran krmz et ve sli
rnleri az tutulmaldr.
444
11. Yazt
Bu ksm bylece devam ediyordu. Taita bir sonraki konuya geti, onun da
banda ksaca "Islah" yazyordu.
Donr gibi, alanacak kiiler de gen ve salkl olmal, herhangi bir kusur ya
da eksiklii olmamaldr. imdiki sistemde, bunlar e-nellikle devlete yaptklar
bir hizmet karlnda dl olarak seilir Bu ou zaman askerlik greviyle
ilgilidir. Alanacak kiinin donr-le herhangi bir duygusal ba
gelitirmemesine dikkat edilmelidir Aralkl olarak iftletirilmelidirler.
Donrn hamilelii saptanr saptanmaz, alanacak kiiyle temas kesilmelidir.
laka grmeden hemen nndeki rafa dizili tabletlere bakt. Kk Si-dudu'nun
youn dehetini hatrlamt. Onun yalvar aklna geldi. "Ltfen Byc! Sana
yalvanyorum! Ne olur bana yardm et! Eer bu bebekten kur-tulamazsam beni
ldrecekler. Onka'nn pii iin lmek istemiyorum."
Kaak Sidudu da donrlerden biriydi. E ya da anne deil, sadece donr. Onka
da onu alayand. Kocas, , sevgilisi deil, sadece alayan. Taita'nn
duyduu dehet giderek artyordu ama kendini okumaya zorlad. Sonraki blmn
bal "Hasat" idi. Baz blmler metinden stne atlyormu gibiydi.
Hasat, gebeliin yirminci ile yirmi drdnc haftalar arasnda yaplmaldr.
Cenin, rahimden el bozulmadan ve btn olarak alnmaldr. Tohumlarn kalitesini
bozabilecei iin normal douma izin verilmemelidir. Ceninin alnmasndan sonra
donrn kurtulma ihtimali dktr, hayatna hemen son verilmelidir. Cerrah,
genelde lzumsuz aclar nleyecek tedbirleri alr. Tercih edilen yntem, donr
tecrit etmekWilbur Smith
tin Kol ve bacaklar balanr, lklaryla dier donrleri koh mamas iin
az tkanr. Cenin hzla karnn n tarafndan kar,) Cenin karldktan sonra
donr telle boulur. Kalbi durup eti SOQU yana kadar tel yerinde braklr.
Taita, hemen banda "Cenin" yazan blme atlad. Kalbi o kadar kuvvetli
arpyordu ki, uultusunu duyabiliyordu.
Ceninin cinsiyeti nemsiz olsa da, alcnnkiyle ayn olmas mantkl ve istenir
bir durumdur. Ceninde de bir bozulma ya da kusur bulunmamaldr. Bu kriterlere
uygun deilse skartaya karlmaldr. Bu sebeple, birden ok donr
kullanlmas nerilir. Eer tohumlanacak alan bykse, en azndan donr
kullanlmaldr. Be donr kullanmak ise ideal olandr.
Taita delirecek gibi oldu. donr. lk geldikleri gn elalenin banda
piknik yapan kzlar hatrlad. Meren'e yeni bir gz salamak iin kurbanlk
koyunlar gibi buraya getirtilmilerdi. Be donr. Onka'yla yolda
karlatklarnda arkasndan gelen be kz hatrlad bu sefer. Hepsi de yle
boularak ldrlm myd? Gece alarken duyduu da onlardan biri miydi?
Kendisinin ve rahmindeki bebein bana geleceklere mi alyordu? Taita masadan
frlayp binadan kt ve ormana kotu. Aalarn arasna gelir gelmez, iki
bklm olup kusmaya balad. Kendi utancn ve sululuunu kusuyordu. Aa
gvdelerinden birine dayand ve tuniinin altndaki kabarkla bakt.
"Bunun iin mi o masumlar katledildi?" Kuandaki kk ba1 kard.
"Bunu kknden budayp Hannah'n grtlana tkayacam. 0 kadn bununla
boacam!" diye kkredi. "Bana sadece sululuk duygu' su verip ikence eden
zehirli bir armaan bu."
446
//. Yazt
Eli ylesine titriyordu ki, ba tutamayp drd. Ellerini yzne kapad"Ondan nefret ediyorum... kendimden nefret ediyorum!" diye f-cldadi- Zihni
vahi ve karmak grntlerle dolmutu. Timsahlarn l-rca ziyafet ekiini
hatrlad. Kadnlarn ve bebeklerin umutsuz, kederli alamalar gelir gibi oldu
kulana.
Sonra zihni berraklat ve yine lim Demeter'in szlerini duydu. Bu Eos
falan'm kalesidir. Mkemmel bir hilekr, gasp, hrsz ve bebek yamyamdr.
Taita, "Bebek yamyam," diye tekrarlad. "Bu canavarlklar o emrediyor ve
ynetiyor. Kendime duyduum nefreti ona yneltmeliyim. Gerekten nefret ettiim
kii o. Buraya yok etmek zere geldiim kii de o. Belki de bu eyi bana
vererek, istemeden kendisini yok edeceim aleti vermi oldu bana." Yznden
ektii ellerine bakt. Artk titremiyorlard.
"Cesaretini topla ve kendine gel Gallalal Taita," diye fsldad. "time
bitti. Asl byk sava balamak zere."
Ormandan kt ve Dr. Rei'nin rulosunu almak zere ktphaneye dnd. Onu
okuyup tm detaylar renmesi gerektiini biliyordu. O rezil tohumlar salamak
zere minik bedenlerin kutsalln nasl bozduklarn da renmeliydi. Bebek
katliamnn asla unutulmamasn salamalyd. Ruloyu brakm olduu masaya
gitti ama rulo orada yoktu.
Wilbur Smith
Sonunda ya kandilini sndrd ve oda karanla gmld. r0. gemeden,
delikten gzetleyen nbetinin auras da fark edilmez oldu. Ta ita biraz daha
bekledikten sonra kandili yeniden yakt, ama fitili iyice ki sp ok hafif bir
k yaylmasn salad. Lostris Tlsm'n skca kavrayn Fenn'e dnm
olan Lostris'e younlat. Madalyonu ap, eski ve yeni sa buklelerini kard.
Ona duyduu sevgi, o oynak Eos'a kar en byk savunma gcyd. Bukleleri
dudaklarna gtrerek o sevgiyi beyan etti.
"Koru beni akm," diye dua etti. "Bana g ver." Yumuak sa demetinden
ruhuna akan gc hissetmiti. Salar tekrar madalyona koydu ve Meren'in
gznden kan kzl ta parasn ald. Avucuna yerletirip, onun zerine
younlat.
"Tpk nefret ettiim Eos gibi souk ve sert," diye fsldad. Ak kalkansa, nefret klt. Sonra ta da sa buklelerinin yanna koyup tlsm
yeniden boynuna ast. Kandili fleyip yatt ama uykusu gelmedi.
Fenn'e ilikin blk prk anlar sarmt zihnini. Onun gln ve
alayn hatrlyordu. Glmsemesini ve akalamasn, nne koyduu bir sorun
stnde alrken yznde beliren o ciddi ifadeyi dnyordu. Geceleri yannda
yatan scack ve yumuack bedenini, hafif soluklarn, kalbinin yannda atan
minik kalbini hatrlyordu.
Onu bir daha grmeliyim. Bu son olabilir. Dorulup oturdu. Onu armaya
cesaret edemem ama ona bakabilirim. Bu iki astral eylem benzer olsa da znde
ok farklyd. Onu armak iin semaya seslenmesi gerekirdi ve bu ar
istenmeyen bir dinleyicinin kulana gidebilirdi. Bakmak ise, gzetleme
deliinden bakan kiinin yapt gibi, gizlice gzetlemekti. Ancak Eos gibi bir
bilgin ve khin bunu kefedebilirdi ve Taita ok uzun zamandr astral bir
harekette bulunmad iin, cad artk onu izlemekten caym olabilirdi.
448
11. Yazt
Fenn'i grmek zorundaym. Bu riski gze almak zorundaym.
Tlsm sa elinde tuttu. O sa bukleleri Fenn'in parasyd ve Ta-jta'y
ona gtrecekti. Tlsm alnna bastrp gzlerini yumdu. ki yana allanmaya
balamt. Sanki sa elindeki tlsm canlym gibiydi. Taita 0nun da kalbiyle
ayn ritimde attn hissediyordu. Zihnini at ve varlk akntlarnn ieri
dolup, byk bir nehir gibi girdap yaratmasna izin verdi. Ruhu bedeninden
kurtuldu ve sanki devasa bir kuun kanatlarnda umaya balad. ok aada
ormanlar ve ovalar gryordu. lerleyen bir orduya benzettii bir hareket fark
etti ama yaklanca, bunun ar ar ilerleyen gmenler olduunu grd.
Yzlerce kadn, erkek, ocuk toprak bir yolda yryor veya kanlara binmi
gidiyordu. Yanlarnda askerler ve at srtnda bir adam da vard. Ama Fenn bu
kalabaln iinde deildi.
Tlsm mknats ta gibi kullanarak umaya devam etti, uzaktan Mutangi'nin bir avu binas grnmt. Yaklatka, giderek artan bir korkuyla,
kyn yaklp yklm olduunu fark etti. Katliamn astral ans kyn stne
bir sis gibi aslp kalmt. abucak aratrd ama neyse ki ne Fenn ne de kendi
grubundan baka biri llerin arasnda yoktu. Mutangi yaklp yklmadan nce
kam olmalydlar.
Ruhunun gr alann geniletti ve kyn batsnda, epeyce uzakta, Ay
Dalar'nn eteklerinde Fenn'in izine rastlad. O takip ederek, dalarn
eteklerini kaplayan ormanlarda gizlenmi, dar bir vadinin stne geldi.
Oradayd. Taita kazklarla evrilmi alandaki atlan aratrd. Duman Yeli ve
Kasrga da oradayd. Atlann hemen ilerisindeki bir maaradan szyordu k.
Nakonto ile mbali maarann giriinde oturmaktaydlar. Taita ruhunun ieri
szlmesine izin verdi.
te oradayd Fenn. Atein yanndaki kk bir minderin stnde uyuyordu.
Yannda Sidudu, onun yannda Meren ve sonra da Hilto vard.
449
F: 29
Wilbur Smith
Taita, Fenn'e o kadar yaknd ki, nefes alp veriini duyabiliyordu. Onu
silahlarn elinin altnda bulundurduunu grd. Grubun dier yeleri d tepeden
trnaa silahlyd. Fenn srtst yatmaktayd. zerinde sadece bir petamal
vard ve st beline kadar plakt. Taita grmeyeli daha da kadns olmutu.
Gsleri daha byk ve daha yuvarlakt, ular hl ufakt ama dik ve daha koyu
renkliydi. Karnndaki son bebeksi yalar da erimiti. Atein nda,
bedenindeki girinti kntlar glgeler yaratyordu Uyku halindeki yz
Taita'nn hatrladndan da gzeldi. Taita, hayretler iinde kalarak Fenn'in
artk on alt yana geldiini fark etti. Onunla birlikteyken yllar ku gibi
uup gitmiti.
Taita, "Aslnda evet gitti," dedi. "Dr. Hannah ile boalmam hakknda
konumutun, hatrlyor musun?"
O kkrtc kelimeyi kullannca kadnn aurasnm parladn grd, cevap
verirken de sesi hafife bouklamt. "Evet."
"Eh, artk dzenli olarak gerekletiini syleyebilirim. Bir cerrah ve
bilim insan olarak bunu grmek isteyebilirsin."
Taita'nn odasna girene dek meslektalk oyununu srdrdler. Taita,
gzetleme deliinin bulunduu yeri peleriniyle kapadktan sonra kadnn yanna
geldi.
Tuniini karrken de, "Yine yardmna ihtiyacm olacak," dedi.
Kadn da, "Tabii ki," diyerek hevesle yaklat. Taita'ya uzanp birka
ustaca svazlamadan sonra, "lk karlamamzdan bu yana epey yol almsn,"
dedi. Bir sre sonra da, "Lordum, acaba daha nce bir kadnla birlikte oldun
mu?" diye sordu.
"Heyhat!" Taita kederle ban sallad. "Nasl balayacam bilemiyorum
ki."
452
//. Yazt
"O zaman sana gstereyim."
plakken daha da gzel grnyordu. Geni kalalar, esnek, iri gsleri
ve kocaman, kara gs ular vard. Yataa srtst uzanp bacaklarn at ve
Taita'y, kaygan, scak etinin iine ald. Taita, neredeyse o anda kendini
tketecekti. Byk bir abayla kendini ve bedenini tekrar kontrol altna ald.
Artk bu pratikten ve eitimden ders almaya balayabilirdi. Kendi duygularn
bloke etti ve bir denizcinin okyanus haritalarn okumas gibi, kadnn aurasn
okumaya balad. Bylece, kadn daha farkna varmadan, onun ne istediini ve
neye ihtiyac olduunu seziyordu. Kadn inletip alatt. kenceye mahkm olmu
gibi lklar attrd. Kadn rpnyor, btn vcudu kvranp bklyordu.
Durmas iin yalvaryor, sonra durmasn diye yalvaryordu. Sonunda, "Beni
ldryorsun," diye hkrd. "Tanrann kutsal ad akna, artk
dayanamayacam." Ama Taita devam etti.
Kadnn artk ona karlk verecek hali kalmamt. Yz ter ve gzyalanndan srlsklamd. Gzlerinde korku belirmiti. "Sen bir eytansn," diye
fsldad. "eytann ta kendisisin."
"Hannah ve senin gibilerin yaratmak istedii eytanm."
Kadn sonunda hazrd. Hibir direnci kalmamt. Taita, ona iyice yklendi.
Kadnn bedeni ve zihni Taita'ya tmyle akt. Taita azn onunkine dayayp
dudaklarn amaya zorlad, sonra srtn bkt ve yzeyin altna dalmaya
hazrlanan bir inci avcsnn son derin nefesi ekii gibi, kadnn gcn,
bilgeliini, bilgilerini, zafer ve yenilgilerini, korkularn, derinlere gmd
sululuk duygusunu, ksaca neyi var neyi yoksa hepsini ekip ald. Sonra kadn
bo bir uval gibi yataa brakt. Kadn kesik kesik nefes alyordu, cildi
balmumu gibi solmutu. Gzn bile krpmadan belli bir noktaya bakyordu ama bir
ey grd yoktu. Taita gecenin kalann kadnn yannda oturup anlarn
okuyarak, srlarn renerek, onu gerekten tanyarak geirdi.
453
Wilbur Smith
Kadn sonunda canlanp ban iki yana sallayarak silkindiinde Sa bahn ilk
klan odaya szlmeye balamt. Bitkin bir halde, "Kimim ben?" diye
fsldad. "Neredeyim? Ne oldu bana? Hibir ey hatrlayann. yorum."
"Lusulu adnda birisin, ama hayatn boyunca byk ktlkler yap. msn.
Sululuk duygulanyla kvranyordun. Hepsini senden aldm. Ama sana ait hibir
eyi saklamak istemiyorum. Hepsini sana iade ediyorum zellikle de sululuk
duygulann. Sonunda bu duygu seni ldrecek ve sen de o lm fazlasyla hak
ediyorsun."
Kadn tekrar yatmp stne kt, Lusulu onunla mcadele etmeye alt ama
takati kalmamt. Taita onunla ikinci kez birlikte olurken kadn haykrd ama
feryad boazna tkand ve dudaklarna kadar ulamad. Kadnn derinlerine
inince Taita yeniden derin bir nefes alp gerildi. Btn aldklarn tek, uzun
bir boalmayla kadna geri verdi. ini bitirince de kadn brakp ykanmaya
gitti.
Yatak odasna dndnde kadn tuniini giyerken buldu. Lusulu, ona dehet
dolu bir bak frlatt ve Taita aurasnn parampara olduunu grd. Kadn
sendeleyerek kapya doru kotu ve dan frlad. Koan ayak sesleri uzaklat.
Taita gnleri gnlere, haftalan haftalara ekleyerek byk bir sabrla,
Eos'tan mutlaka geleceini bildii daveti bekliyordu. Sonra bir sabah, ai454
Taita ilk kez onun iin bir znt duydu ama sonra yapm olduu iren
ktlkleri hatrlad ve o duygusu geti. Ama, diye dnd, bana patronu olan
byk cadyla nasl baa kacam reterek gnahlarnn bir ksmn demi
oldu.
11. Yazt
nas olduu bir iyilik ve beklenti hissiyle uyand. Cad beni inine aryor,
dedi kendi kendine. Gle bakan terasta, gnein sabah sisleri arasndan douunu
ve kraterin duvarlarn altn klaryla bezemesini izlerken, hurma ve incirden
oluan mtevaz bir kahvalt etti. Hizmetlilerden baka kimseyi grmyordu,
ortada ne Hannah ne Rei ne de Assem vard. O gizli rulo-dakileri grdkten hemen
sonra onlarla karlamak iin kendine gvene-mediinden, bu durum onu
rahatlatyordu. Binadan kp st bahelerin kapsna giderken, kimse satamad
veya onu durdurmaya almad.
Ar ar yryerek ilerledi, glerini toparlayp gzden geirmek iin
oyalanyordu. Eos hakkndaki tek gvenilir bilgi kayna Demeter'di. Yrrken
onun anlattklarn kelimesi kelimesine hatrlad. Hafzas o kadar gl ve
canlyd ki, sanki yeniden ihtiyar adamla konuuyormu gibiydi.
Demeter'in sesi kulaklarnda, eer tehdit edildiini hissederse bukalemun
gibi ekil deitirebilir, diyordu. Taita, onun maaradaki grntlerini
hatrlad: ocuk, firavun, tannlar, tanralar ve kendisine benzeyen yal adam.
ekicilik de sonsuz becerilerinden biridir. Ne kadar gzel grnebileceini
tahmin dahi edemezsin, insann akln bandan alr. Cilvelerine hibir erkek
direnemez. Grn karsnda en asil ruh bile bir hayvan dzeyine inebilir.
Taita, ameliyat masasnda yatarken grd Eos'u hatrlad. Siyah rtnn
ardndan yzn grmemiti ama o haliyle bile gzellii btn salonu kaplamt.
Demeter, bir bilgin olarak tm eitimime ramen, hayvani igdlerine kar
koyamadm, diyerek yeniden konutu ve Taita, ona kulak verdi. Sonular tartma
yeteneimi ve isteimi yitirdim. O anda benim iin ondan baka hibir ey yoktu.
ehvetin esiri olmutum. Benimle, sonbahar rzgrnn kuru bir yaprakla oynad
gibi oynad. Oysa bana, sanki bu
455
Wilbur Smith
dnyadaki tm zevkleri balam gibi geliyordu. Bana bedenini vermiti. imdi
bite o anlar beni deliliin snrna getiriyor. Her girinti, knts, o
muhteem delii ve mis kokulu yar... kar koymaya almadm bile, hibir
lml erkek bunu yapamazd zaten.
Taita, acaba ben yapabilecek miyim, diye merak etti.
Sonra Demeter'in en meum uyars nlad kulanda: Taita, unutma ki asl
Eos da doymak bilmez bir ehvet dknyd ve bu da yle, ama bunun itah
tekinden farkl. Bu pt zaman, senin olgun bir portakaln suyunu emiin
gibi, nn yaamsal svlarn ekip alyor. Bir erkei bacaklarnn arasna
kstrnca, onun zn alp tketiyor. Ruhunu alyor. Erkein varl onu
besleyen lmszlk yemei. nsan kanyla beslenen canavar bir vampir gibi.
Kurban olarak sadece stn kiileri, Gzel Akl sahibi kadn ve erkekleri,
Doru'nun hizmetkrlarn, nl bir bycy veya yetenekli bir khini seiyor.
Kurbann saptadktan sonra, bir kurdun geyie saldrmas gibi aman vermeden
saldryor.
Tpk bana yapt gibi, diye dnd Taita.
O bir hepil. Bunlar, Eos'u bu dnyadaki btn erkeklerden daha iyi tanm
olan Demeter'in szleriydi yine. Ya, d grn, fiziksel kusurlar onun iin
fark etmiyor, itahn kabartan ey insann eti deil, ruhu. Gen, yal, kadn,
erkek ne bulursa yiyor. Bir kez onlar ele geirip, ipek-si ana drnce,
btn bilgi, tecrbe, bilgelik birikimlerini alyor. O lanetli pcyle
yapyor bunu. Kasklarndan ekip alyor. Geriye sadece ii boalm bir kabuk
brakyor.
Cadnn yandalar olan Hannah, Rei ve Assem, Taita'nn eksik organlarn
tek bir amala yenilemilerdi; Eos'un onun ruhunu, bedenini ve akln
mahvedebilmesi iin. inden ykselmekte olan dehet dalgasn bastrd.
Elimden geldii kadar hazrlandm. Ama bu yeterli olacak m?
456
11. Yazt
Bahenin kaplan ardna kadar akt, ama Taita kaplarn nne geldiinde
kratere derin bir sessizlik kmt. Hafif meltem durmutu. Bir ift blbl son
kez karlkl akyp susmutu. Aalarn yksek dallan, bir manzara
resmindeymicesine donup kalmt. Taita durup sessizlii dinledi ve sonra ieri
adm att.
Ayaklarnn altndaki toprak oynad. Yer rperdi, dallar titreti. Sonra
rperti iddetli bir sarsntya dnt. Kayalarn gcrdayp inlediini duydu.
Krater duvannn bir blm koptu ve gmbrtyle aadaki ormana dt.
Altndaki zemin, frtnaya tutulmu bir geminin gvertesi gibi sallanyordu.
Taita dengesini kaybeder gibi oldu ve dmemek iin kapnn parmaklklarndan
birine tutundu. Rzgr yeniden esmeye balad ama bu sefer maaradan geliyordu.
Aalarn tepelerini yalad ve Ta-ita'nn etrafndaki kuru yapraklar anafora
kaplm gibi dndrmeye balad. Bir cesedin eli kadar souk esiyordu.
Eos gzm korkutmaya alyor. O volkanlarn efendisi. Depremlere ve
cehennemden akan lav nehirlerine hkmediyor. Onun gc karsnda ne kadar
ehemmiyetsiz kaldm gstermeye alyor, diye dnd. Sonra haykrd. "Beni
duy Eos! Meydan okuman kabul ediyorum."
Yerin sarsnts durdu ve kratere yine o gizemli sessizlik kt. imdi
nndeki yol net ve davetkr bir ekilde uzanyordu. Sonunda, iri kayalarn
arasndaki geitten geerken, maarada akan suyun gmbrtsn duydu.
Yeilliklerin arasndan ilerleyip, gl bandaki akla ulat. Her zamanki
gibiydi. Srtn devrilmi aa gvdesine dayayarak otlarn stndeki alk
olduu yere oturdu ve beklemeye balad.
Eos'un geliiyle ilgili ilk uyar, Taita'nn ensesini yalayan dondurucu
rzgr ve kollanndaki tylerin diken diken hale gelii oldu. Maarann giriine
bakt ve gm rengi bir sisin ykselmekte olduunu grd. Sonra, sislerin
arasndan karanlk bir figrn, yosun kapl talarn arasndan
457
Wilbur Smith
zarafetle yaklatn fark etti. Bu, Hannah'in odasnda grd rtl kadnd,
yine ayn yan saydam siyah ipekli rtlere brnmt.
Eos gmi sisin iinden kt ve Taita ayaklarnn plak olduunu grd.
rtlerin arasndan kan ayak parmaklar, kadnn tek grnen yeriydi. Kaynak
suyundan getii iin slak ve parlak parmaklar byk bir sanatkr tarafndan
fldiinden oyulmu gibiydi. Trnaklar inci gibi parlyordu. Kadn bedeninin
sadece bu ksmn gzler nne sermiti ve ayak parmaklar son derece egzotik,
batan karcyd. Taita gzlerini onlardan ayramyordu. Erkekliinin
kabardn hissetti ve glkle bastrd.
Eer srf ayak parmaklaryla beni bu hale sokuyorsa, gerisini ortaya
serdiinde direnme ansm olabilir mi, diye dnd.
Sonunda gzlerini yukanya kaydrmay baard. rtnn ardndan kadn
grmeye alt ama mmkn deildi. Sonra, sanki tenine kelebek konmu gibi bir
temas hissetti. Kadn konuunca da soluu kesildi. Hayatnda bu kadar melodik
bir ses duymamt. Sanki minik kristal anlar alnyordu. liklerine kadar
titrediini hissetti.
Eos, "Yzyllardr bana gelmeni bekliyorum," dedi ve Taita, onun byk
Yalan'n cisimlemi hali olduunu bildii halde, elinde olmakszn bu szlere
inand.
birlikte oldu. zel durumu nedeniyle bir kereden fazla gelmesine izin
veriliyordu. Sonunda beni oradan alp ev klesi yapt. Devlete yapt
hizmetlerin dlydm. Sarhoken beni dvyordu. Canm yakmaktan zevk alyordu.
Bunu yaparken gzleri parlyor, srekli glmsyordu. Bir gn o askeri bir
greve gittiinde, beni grmeye bir kadn geldi gizlice. Bulut Baheleri'ndeki
byk ktphanede altn anlatt. Daa gtr460
11. Yazt
en kzlarn bana neler geldiini syledi. Tanra tarafndan
kutsanmyorlard. Rahimleri kesilip bebekleri alnyor ve yesin diye tanraya
veriliyordu. O yzden tanraya gizlice Bebek Yamyam denmekteydi."
"Peki o kzlara ne oluyormu?"
"Ortadan kayboluyorlarm," dedi Sidudu. Yine hkrmaya balamt- "Giden
kzlardan bazlarn sevmitim. Tapnakta kalanlardan da sevdiklerim vard.
Onlar da bebekleri olunca daa gtrlecekler."
Fenn, "Sakinle artk Sidudu," diye fsldad. "Bunlar anlatmak bile ok
korkun."
Meren, "Hayr Fenn, brak zavallck konusun," diye araya girdi.
"Anlattklar fkemi kamlyor. Jarriler canavar. fkem beni onlara kar
biliyor."
"Yani arkadalarm kurtarmama yardm edecek misin Meren?" Si-dudu'nun ona
dikilen iri kara gzlerinde gvenden fazlas vard.
Meren hemen, "Benden ne istersen yapacam," dedi. "Ama bana Onka hakknda
biraz daha bilgi ver. lk alacam kii o olacak."
"Onun beni koruyacan sandm. Sandm ki, onunla kalrsam asla daa
gnderilmem. Ama ok gemeden, gnn birinde Dr. Hannah, beni muayene etmeye
geldi. Onu beklemiyordum ama ziyaretinin ne anlama geldiini biliyordum. ini
bitirince bir ey demedi ama Onka'ya bakp ban salladn grdm. Bu kadar
yetmiti. imdeki bebek yeterince byynce daa gtrleceimi anlamtm
artk. Birka gn sonra baka bir ziyareti geldi. Kadn, Onka, Albay Tinat'la
Tamafupa'dayken gizlice gelmiti. Bilto'nun karsyd. Benden, Jarri'den kamay
planlayan kadn ve erkek gmenler iin almam istedi. Hemen kabul ettim
elbette. Kadn, Onka'nn arabna onu hasta edecek ilac koymam syleyince de
koydum. Ondan sonra Onka benden kukuland. Eskisinden beter zulmetmeye balad,
yaknda tapnaa yollayacan da anlamtm. Sonra, byc461
Wilbur Smith
nn Mutangi'ye geldiini duydum. Belki Onka'nn bebeini benden alabilir, diye
dndm ve onu bulmak iin her eyi gze aldm. Katm, ama canavar maymunlar
peime dt. te o zaman da sizler beni kurtardnz "
"Bu feci bir yk," dedi Fenn. "ok ac ekmisin."
"Evet, ama hl tapmakta olan kzlar kadar deil," diye hatrlatt Si-dudu.
Meren hi dnmeden, "Onlar da kurtaracaz," diye bard. "Jar-ri'den
kaarken o kzlar da bizimle olacak, yemin ederim!"
"Ah Meren, senin gibi cesur ve asil biriyle karlaacam hi aklma
gelmezdi."
Ondan sonra Sidudu hzla iyileti. Fenn'le ikisi her gn biraz daha
yaknlatlar. Hilto, Nakonto, mbali de onu seviyordu ama Meren'in sevgisi
hepsininkinden fazlayd. O gn Bilto ile dier kyllerin yardmyla kap
ormana gizlenmilerdi. Meren ile Hilto, Fenn'i okuluk konusunda eitmeye devam
ediyordu, ok gemeden Sidudu'yu da aralarna kattlar. Meren, ona, tam gcne
ve kol boyuna uygun bir yay yapt. Ufak tefek olmasna ramen, Sidudu baya
gl km ve yaya doal bir uyum gstermiti. Meren, onlara ormandaki
aklkta hedefler diziyor ve kzlar dosta bir rekabet iinde durmadan ok
atyordu.
Fenn, "Hedef Onka'nn kafas farz et," deyince, Sidudu attn vurur
olmutu. Kollar o kadar ksa srede geliip kuvvetlendi ki, Meren'in ona daha
ar oklar atan yeni bir yay yapmas gerekti. Gayretli almalar sonunda, o da
iki yz admdan hedefi vurmaya balad.
Meren, Hilto ve Nakonto bahis oynamaya baylyordu ve kzlarn zerine bahse
giriyorlard. Balangta, Sidudu'ya avans veriyorlard, nk
462
r
11. Yaz,t
penn okulua ondan ok daha erken balamt. nceleri bu avans elli admda ama
giderek azald, nk Sidudu da iyi bir oku olmaya balamt.
Bir sabah yine aklkta turnuva yaparken, Meren ve Sidudu, Hilto ile Fenn'e
kar takm oldular. Rekabet skyd ve aalarn arasndan yabanc bir atl
kageldiinde amatalar gklere kyordu. Adam tarla iisi gibi giyinmiti
ama bir sava gibi at biniyordu. Meren'in sessiz bir uyarsyla yeni oklar
ekip, kendilerini korumaya hazr bir halde beklediler. Yabanc onlarn niyetini
anlaynca dizginleri ekti ve yzn rten kukuletay at.
Meren heyecanla, "Seth'in gbre kokulu butlar adna," diye bard.
"Tinat'm gelen." Onu karlamak zere kotu. "Albay bir sorun olmal. Nedir?
Hemen syle."
Tinat, "Sizi bulduuma sevindim," dedi. "Byk bir tehlike iinde olduumuzu
haber vermeye geldim. Oligarlar hepimizi karlarna dizmek istiyor. Onka ile
adamlar her yerde bizi aryor. u anda Mutangi'de-ki btn evlerin altn
stne getiriyorlar."
I
"Bu ne anlama geliyor?" "Sadece bir anlam var," dedi Tinat ask bir
suratla. "Bizden kukulanyorlar. Onka'nn beni hain ilan ettiini sanyorum.
Ki, Jarri standartlanna gre yleyim. Sidudu'yu kurtanrken ldrdnz
maymunlan bulmu, bu da onu delirtti, nk artk onu sizin sakladnzdan
iyice emin oldu." "Ne kant var elinde?"
"Kanta ihtiyac yok ki. Lord Aquer'in yakn akrabas. Hepimizi mahkm etmek
iin bir sz yeter. Oligarlann karar belli. kenceyle sorgulayacaklar.
lmezsek madenlere veya taocaklarna gnderecekler... ; ya da daha beterine."
"Demek ki artk hepimiz kaaz." Meren bu duruma endielenmi gibi
grnmyordu. "En azndan oyun bitti."
463
Wilbur Smith
Tinat, "Evet," dedi. "Kanun kaayz. Artk Mutangi'ye dnemez siniz."
"Tabii ki," dedi Meren. "Orada ihtiyacmz olan bir ey yok zaten Atlarmz
ve silahlarmz yanmzda. Ormanlara gitmeliyiz. Taita'nn Bulut Baheleri'nden
dnmesini beklerken biz de bu lanetli yerden kap Msr'a dnmek iin
hazrlklarmz tamamlarz."
Tinat da, "Hemen gitsek iyi olur," dedi. "Mutangi'ye ok yaknz. u
uzaktaki tepelerde saklanabileceimiz bir sr yer var. Srekli yer
deitirirsek Onka bizi kolay kolay bulamaz." Atlarna binip douya doru yola
koyuldular. Akamzeri olduunda yirmi fersah yol gitmilerdi. Kitan-gule
Geidi'nden sradalarn eteklerine trmanrken, uzun kvrk boynuzlar ve koca
kulaklar olan iri, gri renkli antilop srsne rastladlar. Hemen yaylarn
gerip avlanmaya baladlar. Kasrga'nn stndeki Fenn, srye ilk yetien kii
oldu ve oku, yal, boynuzsuz bir diiyi devirdi.
Meren, "Yeter!" diye bard. "Bunda bize gnlerce yetecek kadar et var."
Srnn geri kalannn kamasna izin verdiler ve hayvann derisini yzmek zere
atlarndan indiler. Gne batarken, Sidudu onlar bir tatl su kaynana
gtrd. Kaynan yannda geici bir kamp kurup kzde piirdikleri antilop
pirzolalarn yediler.
Kemikleri syrrken, Tinat, Meren'e, gmen davasna sadk kuvvetlerle
ilgili son bilgileri aktard. "Benim kendi alaym Krmz Sancak alay ve btn
subaylarla askerler, haber verdiim anda silahlanp gelecek. Ayrca Sar Sancak
altndaki iki tmene de gveniyorum, onlarn komutas da meslektam Albay
Sangat'ta. O da bizden. Bir de, madenlerde alan mahkm ve esirlerden sorumlu
tmen asker var. Esirlere yaplan zulm ve insanlk d davranlar gayet
Fenn, havuz kysnda tek bana yryen narin kza bakt. Ksa bir gmlek
giymiti. Kollar ve uzun bacaklar plakt ve sanda sar iekler vard.
"Ona gvenebilir miyiz?"
468
11. Yazt
"Dierlerinin oundan biraz byktr, hepsinin iinde en makul 0]an da
odur. Dierleri onun szn dinler."
Fenn, "Gidip onunla konualm," dedi ama Sidudu kolunu tuttu.
"Bak!" derken sesi titriyordu. Hemen altlarnda, aalarn arasndan bir
grup kara glge frlamt. Drt ayak, kollaryla yerden destek alarak
kouyorlard. "Canavar maymunlar!"
Dev gibi maymunlar tapman etrafnda dolanyorlard, ama imler-deki
kadnlar gr alanlarnn dndayd. Birka admda bir durup alm burun
delikleriyle yeri koklayp yabanclar veya tapnaktan kaan olup olmadn
kontrol ediyorlard.
Sidudu, "Kokumuzu da maskeleyebilir misin?" diye sordu. "Canavar maymunlarn
koku alma duyusu ok keskindir."
Fenn, "Hayr," diye itiraf etti. "Kzlarn yanna gitmeden onlarn gemesini
beklemeliyiz." Maymunlar hzla ilerleyip, aalarn arasnda gzden kayboldular.
Fenn, "imdi!" dedi. "abuk!" Uzanp Sidudu'nun elini tuttu. "Unutma,
konumak yok, sakn koma, benimle temas koparma. Yava ve dikkatli hareket
et."
Fenn zerlerine gizleyici byy yapt ve Sidudu'yu alp yamatan inmeye
balad. Sidudu'nun arkada Jinga hl yalnzd, bir st aacnn altna
oturmu, aadaki balklara karabuday ekmei krntlar atyordu. kisi kzn
yanma diz ktler ve Fenn, Sidudu'yu saran byy kaldrd. Kendini ortaya
karmamt, nk Jinga rkebilirdi. Kz krntlar kapmak iin suda drt
dnen balklara o kadar dalmt ki, bir sre Sidudu'nun farkna varmad. Sonra
irkildi ve kalkmaya davrand.
Sidudu elini koluna koyup kz yattrd. "Jinga, korkma sakn."
Kz, ona bakp glmsedi. "Geldiini grmemitim Sidudu. Nerelerdeydin? Seni
yle zledim ki. Daha da gzellemisin."
469
Wilbur Smith
"Sen de yle Jinga," diyen Sidudu arkadan pt. "Ama konuacak fazla
zamanmz yok. Sana anlatmam gereken ok ey var." Kzn yzne bakp verilen
iksirler yznden gzbebeklerinin irilemi olduunu farfc etti.
"Syleyeceklerimi ok dikkatli dinlemen lazm." Sidudu kk bir ocukla
konuurmu gibi tane tane konumaya balad.
Onun anlattklarn, irenliini kavradka Jinga'mn baklar netleiyordu. Sonunda, "Kardelerimizi ldryorlar mym?" diye fsldad. "Bu
doru olamaz."
"Doru Jinga, bana inanmak zorundasn. Ama bunu nlemek iin yapabileceimiz
bir ey var." abucak bitkileri, nasl hazrlanlp, nasl kullanlacaklarn
anlatt. "Daa sadece hamile olanlar gtryorlar. ksir sayesinde ben bebekten
kurtuldum. Tehlikede olan herkese vermen lazm bundan." Sidudu eteini ap
beline sard keseleri kard. "Bunlar iyi sakla. Rahibeler bulmasn. Dr.
Hannah bir kz daa gtrmek zere seince, ona bir lek vermen gerekiyor.
Sadece byle kurtarabiliriz onlar."
Jinga, "Ben seildim bile," diye fsldad. "Doktor drt gn nce geldi ve
yaknda tanrayla karlaacam syledi."
"Ah benim zavall Jinga'm! O zaman bu geceden tezi yok, yalnz kalr kalmaz
alman lazm bu iksirden." Sonra arkadana bir daha sarld. "Daha fazla
kalamam, ama yaknda iyi insanlarla birlikte seni kurtarmaya geleceim. Seni ve
dierlerini gvende olacanz bir yere gtreceiz. Onlara da syle gitmeye
hazr olsunlar." Jinga'y brakt. "Bitkileri iyi sakla. Onlar hayatnz
kurtaracak. imdi git ve sakn arkana bakma."
Jinga arkasn dner dnmez, Fenn, Sidudu'yu rtc pelerinin altna ald.
Jinga yirmi adm gitmeden, omzunun stnden arkaya bakt. Si-dudu'nun
kaybolduunu grnce rengi solmutu. Gzle grlr bir abayla kendini toplad
ve imlerden tapnaa doru gitmeye devam etti.
Fenn ve Sidudu yamac trmanmaya baladlar. Yarsna gelmilerdi ki, Fenn
yoldan kp hi kmldamadan durdu. Konumaya cesaret ede470
11. Yazt
medi ama by bozulmasn diye Sidudu'nun elini skca kavrad. ki kz
nefeslerini tutarak bir ift koca siyah maymunun stlerine doru geliini
izlediler. Hayvanlar allarn arasna baknarak yryor, frlak alnlarnn
altndaki fkeli gzleri fldr fldr dnyordu. Erkek daha iriydi ama
arkasndan gelen dii daha tehlikeli ve saldrgan grnyordu. Kzlarn hizasna
geldiklerinde geip gidecek gibi oldular ama dii aniden durup burnunu dikti ve
koca burun deliklerini titreterek havay koklamaya balad. Erkek de ayn
hareketi taklit etti ve ikisi birden hafiften hrlamaya baladlar. Dii, azn
ap koca dilerini gsterdi ve tekrar kapad. O kadar yakndlar ki, Fenn
hayvann az kokusunu duyabilmiti. Sidudu'nun elinin titrediini fark edince,
onu yreklendirmek iin parmaklarn skt.
ki canavar maymun, durduklar yerden biraz ileriye zpladlar, havay
koklamay brakmamlard. Dii ban eip kzlarn gemi olduu yolu koklad.
Sonra kokuyu takip ederek, ar ar onlara doru dnd. Si-dudu dehet iinde
titriyor ve Fenn ondaki panik duygusunun byy bozacak dzeye ykseldiini
hissediyordu. Sidudu'yu sakinletirmek iin psiik dalgalar yollamaya alt
ama o arada maymunun burnu da Sidudu'nun sandaletindeki parmann dibine kadar
uzanmt. Sidudu korkudan altna kard. drar bacaklarndan szyor, kokuyu
alan maymunun hrlts artyordu. Maymun tam ileri atlmaya hazrlanrken,
kaan bir antilobun allara srtnmesiyle bir hrt oldu ve erkek maymun
mthi bir kkremeyle hayvann peine dt. Dii de hemen arkasndan kotu,
Sidudu'nun o kadar dibinden gemiti ki, neredeyse kza srtnecekti. Canavar
maymunlar yeilliklerin arasnda kaybolurken, Sidudu, Fenn'e yasland, Fenn
yakalamasa yere ylabilirdi. Fenn, ona skca sarlarak tepeye kmasna
yardm etti, tapnaktakiler grmesin diye, bir yandan da bynn bozulmamas
iin abalyordu. Sonra Meren'le Nakonto'nun atlarla onlar bekledii yere
kotular.
471
Wilbur Smith
Ayn kampta iki gece st ste kalmyorlard. Tinat ve Sidudu btn arka
yollan, ormann iindeki gizli patikalan bildii iin, hzla ve gizlice hareket
ediyor, sk kullanlan yollardan kanyor, iki kamp arasndaki mesafeyi
ayorlard.
Kyden kye gezip, onlara yanda liderlerle konutular. Bu kiilerin hepsi
gmendi ve kyllerin ou onlara sadkt. Kaaklara yiyecek ve gvenli barnak
salyorlard. Jarri devriyelerini takip edip, geldiklerini haber veriyorlard.
Her kyde Meren ve Tinat bir sava konseyi topluyorlard.
Sulh hakimlerine, ky liderlerine, "Msr'a dneceiz!" diyorlard. "Dolunay
gecesi halknz gitmeye hazr olsun."
Tinat, atein banda heyecanla parlayan yzlere bakyordu. Sonra nne
at haritay gsteriyordu. "Takip etmeniz gereken yol bu. Elinizden geldii
kadar silahlann. Adamlannz yiyecek, kaln giysiler, battaniye de alsn, ama
tayamayacanz hibir eyi getirmeyin. Uzun ve zorlu bir yry olacak. lk
toplanma noktanz da buras." Haritada toplanacaklar yeri gsteriyordu. "Hzla
yol aln. Sizi bekleyen ncler olacak. Adamlarnza daha ok silah verecekler
ve Kitangule Geidi'ne kadar rehberlik edecekler. Oras btn gruplann
buluaca ana toplanma noktas. Dikkatli ve temkinli olun. Sadece gvendiiniz
kiilerle konuun. Ac deneylerinizden, oligarlarn drt bir yanda casuslar
olduunu bilirsiniz. Albay Cambyses veya benden emir almadka, kararlatnlan
tarihten nce yola kmayn." Gne domadan da kylerden aynlyorlard.
Merkezden uzaktaki garnizon ve askeri kalelerin komutanlan neredeyse tmyle
11. Yazt
"Benim, Sidudu. Korkacak bir ey yok. Bunlar iyi adamlar ve sizi kurtarmaya
geldiler." Sonra Jinga'y grd. "Yardm et Jinga! Doru dnmelerini
salayalm!"
Meren, Fenn'e, "Hepsini dar karp atlara bindirin," dedi. "Her a
canavar maymunlarn saldrsna urayabiliriz."
Kzlar dar srklediler. Bazlar hl inleyip szlyor ve ata zorla
bindirilmeleri gerekiyordu. Meren acmasz davranyordu ve sonunda Fenn'in de
sabn tam, birinin suratna tokad indirip barmak zorunda kalmt. "Kalk
hadi sersem ey, yoksa seni maymunlara brakrz."
Sonunda herkes atlara bindi ve Meren, "Drtnala, ileri!" diye hayk-rarak
Duman Yeli'ni mahmuzlad. Terkisinde, ona ve birbirlerine sarlm iki kz
vard. Nakonto ve mbali, Fenn'in deri zengilerine trmanmlard. Sidudu da
Jinga'y terkisine, baka bir kz da nne oturtmutu. Dier atlarda da en
azndan er tane kzla birbirlerine sokulmu vaziyette tapnan imlerini
getiler, tepeye, oradan da Kitangule yoluna kacaklard.
Orman yoluna girmek zereyken karlarna iki tane maymun kt. Be tanesi
de dallara trmanmt ve altlarndan geerken atlarn stne atladlar. Ayn
anda, yeilliklerin arasndan bren ve kkreyen baka maymunlar ortaya kt.
Kimileri binicilere saldryor, kimileri gl e-neleriyle atlarn bacaklarn
sryordu.
Nakonto'nun sa elinde ksa sapl bir mzrak vard ve canavarlarn n
arka arkaya haklad. mbali'nin baltas da havay yararak inip kalkt ve iki
maymun daha ld. Meren ve Hilto ile dier askerler de kllarn ekerek
maymunlar ldrmeye baladlar. Ama canavar maymunlar korkusuz ve sabit fikirli
olduklar iin lgnca bouuyorlard. Ar yaral olsalar bile atllar yere
drmekten vazgemiyorlard. ki tanesi Duman Yeli'ne saldrd ve arka
bacaklarn srmaya alt. Duman Yeli st ste iki kez gl ifteler att.
Birinde maymunlardan birinin kafatas ezildi, dierinde ise br maymunun
enesini boynuna gmd.
477
Wilbur Smith
Tapmak kzlarndan biri Hilto'nun terkisinden indirildi ve Hilto tek darbede
maymunun kafasn uurana dek, hayvan sivri dileriyle kzm grtlan paralad.
O arada Nakonto da bir sr at sran son canavar da haklad. Atlardan biri
yle kt yaralanmt ki mbali bir balta darbesiyle kafasn ikiye ayrmak
zorunda kald.
Sonunda yeniden toparlanp vadide ilerlemeye baladlar. Yolun sonundaki
atala gelince douya, dalara ve Kitangule Geidi'ne yneldiler Btn gece yol
aldlar ve ertesi sabah erkenden ilerideki ovadan ykselen toz bulutunu
grdler. len olmadan, uzun ve youn gmen grubunun ucuna yetimilerdi.
Tinat kafilenin gerisini koruyordu ve onlarn geldiini grnce drtnala o
tarafa gelmeye balad. "Ho geldin Albay Cambyses!" diye bard. "Kzlar
kurtardn gryorum."
"Evet bunlar kurtulanlar, ama ok zorlu anlar yaadlar ve neredeyse yolun
sonuna geliyorlard."
Tinat, "Onlara arabalarda yer buluruz," dedi. "Ya sen ve arkadalarn?
Bizimle Jarri'ye geliyor musunuz, yoksa geri dnp ihtiyar bycy bulmakta
kararl msnz?"
Fenn, Meren konuamadan atld, "Cevab zaten biliyorsunuz Albay Tinat."
"O zaman sizinle vedalamak zorundaym. Cesaretinize ve bizim iin
yaptklarnza teekkrler. Belki bir daha hi karlaamayacaz ama
dostluunuz bana byk onur veriyor."
"Albay Tinat, efendim, siz byk bir iyimsersinizdir." Fenn, albaya
glmsedi. "Bizden o kadar kolay kurtulamayacanz garanti ederim." Kasrga'y
albayn atna yaklatrd ve adamn sakall yanana bir pck kondurdu.
"Msr'da yeniden karlanca teki yananz da peceim-' Sonra Kasrga'y
dndrp Tinat' keyifli bir aknlk iinde brakarak uzaklat.
478
11. Yazt
Artk kk bir kafile olmulard, sadece kadn ve erkek vard. Bu
seferlik Nakonto ve mbali de komaktansa ata binmeyi tercih et-jniti ve her
biri birer tane de yedek at gtryordu.
Yan yana giderken Fenn, Meren'e, "Nereye gidiyoruz?" diye sordu.
"Dalarn mmkn olduunca yaknna," dedi Meren. "Taita gelince onu hemen
bulmalyz." br yanndan gelen Sidudu'ya dnd. "Dan yaknlarnda
saklanabileceimiz bir yer biliyor musun?"
Kz sadece bir an dnd. "Evet," dedi. "Mevsimi gelince babamla mantar
toplamaya gittiimiz bir vadi var. Orada.sadece birka kiinin bildii bir
maarada kamp kurardk."
ok gemeden, bat ufkunda volkann karl zirveleri grnr olmutu.
Mutangi kynn etrafndan dolatlar ve yabandomuzu avladklar tepede durup
yaklp yklm kye baktlar. Kllerin ve yanm cesetlerin kokusu oraya kadar
geliyordu. Kimse bir ey sylemedi ve dnp batya doru ilerlemeye devam
ettiler.
Sidudu'nun onlar gtrd maara dan eteine gml durumdayd. Aalar
ve yer katmanlar tarafndan yle iyi gizlenmiti ki, nne gelene kadar farkna
varmadlar. Maarann yannda atlar ii gzel bir otlak ve su ihtiyalarn
karlayacak bir pnar vard. Maarann ii kuru ve scakt. Sidudu'nun ailesi,
dip taraftaki oyukta eski iki tencere ile birka alet brakmt. Ayrca byk
bir odun yn vard. Kadnlar akam yemeini hazrlad ve hepsi atein bana
toplanp yemee oturdular.
Fenn, "Burada yeterince rahat ederiz," dedi. "Ama kaleye ve Bulut
Baheleri'ne giden yoldan ne kadar uzaktayz?"
Sidudu, "Alt, yedi fersah," diye cevap verdi.
479
Wilbur Smith
Meren geyik eti yahnisinden ald lokmay inerken, "Gzel!" de_ di. "Gze
arpmayacak kadar uzak, ama aa indiinde Taita'y hemen bulacak kadar da
yakn."
Fenn, "Eer ve ne zaman kelimesini kullanmadna sevindim," diye gzlemde
bulundu.
Bir sre konumadan yemeklerini yediler, sadece bakr tencerelere deen
kaklarn sesi duyuldu.
Sidudu, "Onun geldiini nasl anlayacaz?" diye sordu. "Yolu mu
gzetleyeceiz?" Hepsi Fenn'e baktlar.
Fenn, "Buna gerek yok," dedi. "Geldii zaman haberim olur. Beni uyarr."
Aylardr hareket halindeydiler, srekli at binmi, dvm, bitap
dmlerdi. Bunca zamandr, nbet devri dnda deliksiz uyumak iin ilk
frsatlaryd. Fenn ile Sidudu gece yars nbetini aldlar ve gneyde
yldzlann oluturduu byk ha ufka doru inerken uykulu bir durumda maaraya
girip nbeti devretmek zere Nakonto ile mbali'yi uyandrdlar. Sonra da uyku
minderlerine ylp deliksiz bir uykuya daldlar.
Ertesi sabah afak skmeden nce Fenn, Meren'i sarsarak uyandrd. Meren
yle bir yerinden frlad ki dierleri de uyand. Fenn'in gznde yalar grnce
de hemen klcna sarld. "Ne oldu Fenn? Ne var?"
Fenn, "Yok bir ey," diye bard. Meren, onun yzne dikkatle baknca
sevinten aladn anlamt. "Her ey harika. Taita hayatta. Gece bana
geldi."
"Onu grdn m?" Meren, kzn kolunu yakalam heyecanla sallyordu. "Nerede
imdi? Nereye gitti?"
"Uyurken bana bakmaya gelmiti. Ben uyannca ruh iaretini gsterdi ve
yaknda dneceim, ok yaknda, diye mesaj yollad."
Sidudu minderinden frlayp Fenn'e sarld. "Ah senin adna ok sevindim
Fenn ve hepimiz adna."
480
11. Yazt
Taita ciddi bir tavrla ban edi ama yine bir ey demedi. mitsiz ona
inanmak istediini fark etmiti. Bu da, kalkann yksek tutma kararlln
alp gtrmt.
482
11. Yazt
Bir sre sonra Eos yine konutu. "Sana yalan syleyeceimi sanyorsun,
imdiye kadar dediklerimin de senin bana sylediklerin gibi yalan olduunu
dnyorsun."
Taita, onun okuyabilecei bir auras olmamasna seviniyordu; duygular fokur
fokur kaynamaktayd.
"Sana sadece doruyu syledim. Maarada karna kardm grntler
gerekti. Hibir hile karmamt."
"Gl imajlard," diyen Taita'nn ses tonu tarafsz ve yorumsuzdu.
"Hepsi de gerekti. Sana sz verdiim her eyi gcmn snrlar iinde."
"Neden onca insan arasndan beni setin?"
Eos kmseyerek, "Onca insan m?" diye sordu. "nsanlarn tm benim iin
beyaz kanncalar kadar nemsiz. gdsel yaratklar hepsi, makul ve akll
deiller, nk o erdemlere eriecek kadar uzun yaamyorlar."
Taita, "Ben akll, bilgili, merhametli insanlar tandm," diye kar kt.
"Sen bu deerlendirmeyi kendi ksa hayatna gre yapyorsun."
"Ben epey uzun yaadm."
"Ama fazla zamann kalmad," dedi Eos. "Neredeyse bitiyor mrn."
"Ak szlsn Eos."
"Dediim gibi, sana sadece gerekleri syleyeceim. nsan bedeni kusurlu bir
ara ve hayat geici. Bir insan gerek bilgelie ve anlaya ere-meden lyor.
nsan standartlarna gre sen bir Uzun Yaayan'sn ve benim tahminime gre yz
elli alt yandasn. Bana gre, bu bir kelebein mrnden uzun deil ya da
akam karanlnda ap gn domadan solan bir gece kaktsnnkinden. Ruhunun
iinde barnd fiziksel ara, yaknda seni yan yolda brakacak." Aniden sa
elini siyah ipek rtnn altndan karp bir kutsama iareti yapt.
483
Wilbur Smith
Eer ayaklar gzelse, eli olaanstyd. Taita, onun zarif hareketine
bakarken nefesinin kesildiini ve kollarndaki tylerin diken diken olduunu
hissetti.
"Ama yle olmas gerekmiyor," dedi Eos yumuak bir sesle.
"Daha soruma cevap vermedin Eos. Niye ben?"
Eos, "Yaadn ksa sre iinde ok ey baarmsn," dedi. Taita ac bir
ekilde gld. "Demek ki imdi ben, gen ve gzel bir organ olan yal ve
irkin bir adamm."
Kadn da o ngrakl sesiyle glmt. "ok ho ifade ettin." Elini tekrar
pelerininin iine alp Taita'y onu grme zevkinden mahrum brakt. Sonra
konumaya devam etti. "Maarada sana genliini gsterdim. ok gzeldin ve yine
yle olabilirsin."
"stediin gen ve gzel adam seecek durumdasn. Zaten bunu yaptndan
hi kukum yok."
Kadn hemen drste yant verdi. "En az on bin kere, ama gzelliklerine
ramen karncaydlar."
"Ben fa-rJ m olacam?"
"Evet Taita... evet."
"Ne ynden?"
"Zihnin," dedi Eos. "ehevi tutkular abuk geer. stn bir zihin ise
sonsuza kadar mutluluk verir. Byk bir zek, ebediyen gen kalan bir bedende
zamanla giderek keskinleir; bunlar tannsal zelliklerdir. Taita, sen alar
boyunca hasretini ektiim mkemmel yolda ve esin."
Saatlerce konutular. Onun dehasnn souk ve kt niyetli olduunu bildii
halde, yine de byleyici ve ayartc buluyordu. Fiziksel ve entelektel adan
enerji yklendiini hissetmekteydi. Sonunda sinir bozucu bir ekilde boaltma
ihtiyac duydu ama daha azn aamadan Eos, "Senin iin hazrlanan bir blm
var," dedi. "Kapdan knca saa dn ve koridorun sonuna kadar git."
484
11. Yazt
Eos'un tarif ettii oda byk ve grkemliydi ama Taita'nn zihni p-I prl
olduu iin etrafndakileri fark edemedi. Hibir yorgunluk hisset-mjyordu. Kk
bir blmede altna tuvalet kovas konmu ssl bir tabu-x bulup kendini
rahatlatt. Kede, kristale oyulmu bir bideye scak, ko-ku|u sular akyordu.
Ykanp temizlenince hemen yeil salona dnd, gos'un hl orada olduunu
umuyordu. Artk atdan inen bacalardan gne yansmyordu. Hava kararm
ama duvarlardaki kristal kayalar scak bir k yaymaya balamt. Eos hl
brakt yerde oturuyordu. Taita da karsna yerleti ve Eos, "Burada senin
iin yiyecek, iecek bir eyler var," dedi. O gzelim eliyle Taita'nn yanndaki
fildii sehpay gsteriyordu. O yokken gm tabaklar ve bir gm kadeh
getirilip braklmt. Taita alk hissetmiyordu ama meyveler ve erbet itah
ac grnyordu. abucak bir eyler attrd ve hevesle sohbetlerine dnd.
"Ebedi yaamdan ok rahata sz ediyorsun."
I "Bu, firavunundan klesine btn insanlann d," dedi Eos. "Hayali bir
cennette ebediyen yaamann hasretini ekiyorlar. Ben domadan nce yaam eski
insanlar bile maaralarnn duvarlarna bu hasreti gsteren resimler izmi."
"Peki bunu gerekletirmek mmkn m?" diye sordu Taita.
"Karnda bunun canl bir kant olarak oturuyorum."
"Ka yandasn Eos?"
"Firavun Keops Giza'daki byk piramidi dikerken ben oktan yalanmtm."
"Bu nasl mmkn olabiliyor?"
"Font'u duymu muydun?"
Taita, "Eski alardan gnmze kadar gelen bir efsane," diye cevap verdi.
"Font bir efsane deil Taita. Font var."
485
Wilbur Smith
"Peki nedir? Nerede bulunur?"
"Btn hayatn Mavi Nehri, evrenimizi yneten asl g."
"Gerekten bir nehir veya kaynak m? Ve niye Mavi? Bana tanmla yabilir
misin onu?"
"Tenmass dilinde bile onun gcn ve gzelliini anlatacak kelimeler yok.
kimiz bir olunca seni ona gtreceim. Mavi'de yan yana ykanacaz ve
genliin btn ihtiamyla kacaksn ondan."
"Nerede peki? Gkte mi yerde mi?"
"Yer deitiriyor. Denizler deiip, dalar ykselip inince Font da onlarla
birlikte hareket ediyor."
"imdi nerede?"
"Oturduumuz yere fazla uzak deil," dedi Eos. "Ama sabrl ol. Zaman
gelince seni ona gtreceim."
Yalan sylyordu. Tabii ki yaland szleri. O Yalan'n kendisiydi. Font var
olsa bile, Taita, onun baka hi kimseyi ona gtrmeyeceini biliyordu, ama yine
de bu sahte vaat onu cezp ediyordu.
Eos yumuak bir sesle, "Benden hl kukulandn gryorum," dedi. "Sana
iyi niyetimi gstermek iin, yanna birini daha almana izin vereceim Font'a
giderken. ok sevdiin birini. Byle biri var m?"
Fenn! Taita, dncelerini o kadar hzla maskeledi ki Eos bile okuyamazd.
Eos, ona bir tuzak kurmutu ve Taita neredeyse tuzaa dyordu. "Byle biri
yok," diye cevap verdi.
"Bir kez sana baktmda vahi doada bir gletin kysnda oturu-yordun.
Yannda bir ocuk grmtm, sar sal gzel bir ocuk."
Taita, "Ah, evet," dedi. "Adn bile hatrlamyorum, u senin karncalardan
biriydi. Sadece o gn iin yanmda getirdiim biri."
"Onu da Font'a gtrmek istemez misin?"
"Niye gtreyim ki?" Eos bir ey demedi ama Taita akaklarnda yine o peri
parma gibi dokunular hissediyordu. Eos'un szlerine inanma-
486
?
11. Yazt
Sn ve zihnine girmeye ve dncelerini almaya altn biliyordu, psiik
bir abayla kadnn giriini engelledi ve o da annda geri ekildi.
"Yoruldun Taita. Bir sre uyumalsn."
Taita, "Hi yorulmadm," diye cevap verdi ve bu doruydu. Kendini canl ve
zinde hissediyordu.
"Konuacamz o kadar ok ey var ki, uzun bir yara yeni balayan
atletler gibiyiz. Admlarmz yavalatmalyz. Ne de olsa, kaderimizde sonsuza
kadar yolda olmak var. Acele etmeye gerek yok. Zaman bizim oyuncamz,
dmanmz deil." Eos yerinden kalkt ve tek kelime daha etmeden Taita'nn daha
nce fark etmedii siyah duvardaki kapdan szlp gitti.
Kendini yorgun hissetmemesine ramen, odasndaki ipek yataa uzanr uzanmaz
derin bir uykuya dald. Uyandnda tavandan gelen gn ieride
oynamaktayd. Kendini harika bir ekilde diri hissetti.
Kirli giysileri yok olmu, onlarn yerine deri pelerininin yanna temiz bir
tunikle bir ift yeni sandalet braklmt. Bann yannda bulunan fildii
sehpada da yiyecek bir eyler vard. Taita ykand, kahvaltsn edip giyindi.
Eos'un yollad tunik, tenini okayan yumuack bir kumatan yaplmt.
Sandaletler ise domam kei derisindendi ve altn varaklarla sslyd. Tam
ayana greydiler.
Eos'un byk salonuna gidince ieride kimsecikler olmadn grd. Sadece
havada onun kokusu vard. Bir nceki gece kadnn girdii kapya gitti. nnde
uzanan uzun geit onu gn na kard. Gzleri a alnca, Bulut
Baheleri kadar byk olmayan ama ondan ok daha gzel baka bir kraterle
karlat. Hayatnda bu kadar ssl ve gr orman487
Wilbur Smith
lar ve orkideler grmemiti. Tam nnde uzanan imlerde, ortasnda, ic| ne grl
grl parlak bir su akan adrvanyla kk, mermer bir pavy0n vard. Su berrak
olduu halde, adrvann havuzunda biriken suyun yzeyi kehribar gibi kara ve
parlakt.
Eos pavyondaki mermer bankta oturuyordu. Ba akt ama yz br tarafa
dnk olduu iin, Taita sadece san grebiliyordu. Sessizce kadna doru
ilerledi, onu habersiz yakalayp yzne bir gz atmay dnyordu. Sa beline
kadar dalga dalga iniyordu. Havuzdaki su kadar karayd ama parlts kelimelerle
anlatlacak gibi deildi. Taita yaklatka, buklelerinin arasnda deerli
yakutlara benzer kzl ltlarn oynatn grd. Dokunmak zere elini
uzatt ama o arada Eos rty bana rtp Taita'nn yzn bir nebze bile
grmesine izin vermedi. Sonra ona dnd. "Gel, ait olduun yere, yani yanma
otur."
Taita bir sre sessizce oturdu. Kzm ve hsrana uramt. Eos'un yzn
grmeye hasretti. Kadn, onun ruh halini anlam gibiydi ve elini omzuna koydu.
Dokunuu Taita'y heyecanlandrmt ama kendini tuttu ve, "Fiziksel grnm
zerine epeyce konutuk Eos," dedi. "Acaba bir kusurun mu var? Grntnden
utanyor musun?"
Tpk onun kendisine yapt gibi, kadn kkrtmaya alyordu. Ama cevap
verirken Eos'un sesi tatl ve sakindi. "Ben, kadn veya erkek, yeryzne gelmi
en gzel insanm."
"O zaman gzelliini niye saklyorsun?"
"nk gzleri kr edebilir ve ona bakan erkekleri batan kartabilir."
"Bu vnmeye inanmal mym?"
"Bu vnmek deil Taita. Gerein ta kendisi."
"Gzelliini bana hi gstermeyecek misin?"
"Hazr olunca gzelliime bakabileceksin, sonularn anladn ve onlar
kabul etmeye hazr olduun zaman." Eli hl Taita'nn kolundayd.
488
11. Yazt
"Grmyor musun, en hafif dokunuum bile seni huzursuz ediyor? Kalbinin atn
parmaklarmn ucunda hissedebiliyorum." Elini ekip Taita'yi bir duygu karmaas
iinde brakt. Duygulann tekrar kontrol altna alabilmesi iin aradan zaman
gemesi gerekti. "Baka eylerden sz edelim. Bana soracak pek ok sorun var ve
ben de sana doru cevaplar vermeye sz verdim."
Bu daveti kabul eden Taita'nn sesi biraz bouk karm gibiydi. "Nil'in
kaynana engeller koydun. Bunu yaparken amacn neydi?"
"ki amacm vard. Biri, seni buraya getirtmek iin bir arda bulunmakt.
Buna direnemedin ve ite yanmda oturuyorsun."
Taita bunu derin derin dnp, "teki neydi peki?" diye sordu.
"Sana bir hediye hazrlyordum."
"Hediye mi?"
"Bir nian hediyesi. Ruh ve ten olarak birleince, sana Msr'n ki
Krallk'n vereceim."
"Savatktan sonra m? Bu ne kadar sapkn ve zalimce bir hediye byle?"
"ifte tac sen takp da. Msr tahtna ikimiz yan yana oturunca, Nil'i
serbest brakacam ve sular yine krallmza akacak... yani, pek ok
krallmzdan ilkine."
"O arada sadece insan denen kanncalar m ac ekecek?"
"Daha imdiden btn yaratklarn lordu gibi dnmeye ve davranmaya
baladn, ki yaknda yle olacaksn zaten. Bulut Baheleri'ndeki maarada sana
gstermitim. Btn uluslarn hkimiyeti, ebedi yaam, genlik, gzellik,
bilgelik ve tm alarn bilgisi, yani elmas da."
"dllerin en by," dedi Taita. "Gerekten."
"Tamamen senin olacak."
"Buna orantl bir ey istemeden nermeni hl kukuyla karlyorum ama."
489
Wilbur Smith
"Ah, bunu sylemitim. Teklifime karlk, ebedi akn ve sadakatini
istiyorum senden."
"Bunca zamandr yalnz yaamsn, niye imdi birini istiyorsun?"
"lmszlk skntsna yakalandm, bu mucizeleri paylaacak biri olmaynca
yaam ok skc geliyor."
"Benden istediin sadece bu mu? O muhteem zekndan bir para tattm. Eer
gzelliin de bununla edeerse, deyeceim bu bedel ok nemsiz grnyor."
Kadn yalanlan gerek gibi sunuyordu. Taita da inanm gibi yapyordu.
Karlkl dizilmi iki ordunun komutanlar gibiydiler. Bu, savatan nceki
ekime ve manevra dnemiydi. Taita kendisinden ok Msr ve Fenn iin
korkuyordu, bu ikisi onun sevgilileriydi ve her ikisi de lmcl bir tehlike
iindeydi.
Sonraki gnleri o havuzun banda, gecelerin ounu da Eos'un yeil
salonunda geirdiler. Eos ruhunu kapal tutsa da, grnmn Taita'ya yava
yava ayordu. Konumalar da gnden gne daha ilginlemekteydi. Ara sra
gm tepsiden bir lokma meyve almak iin uzanyor ve n kolunun ortaya
kmasna izin veriyordu. Veya fildii kanepesinde pozisyon deitirirken
eteinin dizine kadar almasn salyordu. Baldrnn biimi muhteemdi.
Taita, onun bu gzelliklerine alm olmalyd ama alamamt. Btn
bedeninin ortaya kaca an korkuyla bekliyordu. Onun cazibesine
direnebileceinden emin deildi.
Gnler ve geceler korkutucu bir hzla akp gemekteydi. Aralarnda ehevi ve
astral yolculuklar oluuyor, neredeyse dayanamayacaklar bir hale geliyordu. Bir
noktann altm izmek istediinde, kadn, ona dokunuyor sonra elini geri
ekiyordu. Bir keresinde elini kendi gsne koymu ve Taita gslerinin scak
esnekliini hissedince, kasklarnda oluan sanc yznden inlememek iin btn
gcn kullanmak zorunda kalmt.
490
f
11. Yazt
Kokusu asla deimiyordu, daima zambak kokuyordu. Ama giysilerini sabah
akam deitirmekteydi. Uzun ve bol eyler giyiyor, yumuack Icumalarm
altndaki girintiler ok az belli oluyordu. Bazen sakin, bazen huzursuzdu. yle
zamanlarda, insan eti yiyen dii bir kaplan zarafetiyle Taita'nm kanepesinin
etrafnda tur atyordu. Bir keresinde Taita'nn nnde diz km ve konumaya
devam ederken elini tuniinin stnden utanmazca Taita'nn kasna gtrmt,
parmaklan erkekliinin dibine gelince durup onun kabardm hissederek geri
ekilmiti. Bazen de yine siyahlara brnyor ve kendini tamamen gizleyip ayak
parmann ucunu bile gstermiyordu.
Bir sabah, onun yeil salonundaydlar ve Eos'un stnde yar saydam beyaz
bir ipekli vard. Daha nce hi beyaz giymemiti. Sohbetin ortasnda aniden
kk plak ayaklarna basp kalkt ve gelip Taita'nn nnde durdu. Brnd
beyaz rt etrafnda bir bulut gibiydi. Teninin pembe ve fildii tonlar,
giysisine k vurduka kuman altndan parlyordu. Grnts ty gibi narindi.
Karn, bir taznnki gibi dz ve przszd, altnda gizemli bir genin glgesi
grnyordu. Gsleri, ilek rengi haleleri olan fildii kreler gibiydi.
"Kendimi sana gstermemi sahiden istiyor musun lordum?" diye sordu.
Taita o kadar armt ki hemen cevap veremedi. "Btn mrm i boyunca bu
an beklemiim gibi geliyor," dedi.
"Bana tmyle sahip olman istiyorum. Senden hibir eyi saknmayacam.
Sana hi koul ileri srmeyeceim. Karlnda sevginden baka bir ey
istemiyorum." pekli kuma svayp kollarn uzatt. Kollan ince, yuvarlak
hatl ve skyd. O zarif parmaklaryla rtsnn ucunu tutup yavaa yzn
amaya balad. enesine kadar gelince durdu. Boynu uzun ve zarifti.
491
Wilbur Smith
"Yzme bakmak istediinden iyice emin ol. Sonulan konusunda seni uyardm.
Gzelliim ona bakan herkesi kendine esir etti. Sen dayanabilecek misin?"
Taita, "Beni mahvetse bile dayanmak zorundaym," diye fsldad Bunun
savan kader an olacan biliyordu.
Eos, "Bak o zaman," dedi ve insan ldrtan bir yavalkla rty
kaldrmaya balad. enesi yuvarlak ve gamzeliydi. Dolgun ve kavisli dudaklar
olgun kirazlarn rengindeydi. Dudaklarn yalad. Dili sivrileti ve ucu,
esneyen bir kedi yavrusununki gibi bkld. Dudaklarnda parlak bir iz brakp
tekrar kk, ltl dilerinin arasna ekildi. Elmack kemikleri kk, aln
geni ve derindi. Yay gibi kalar, gzlerine mkemmel birer ereve oluyor ve
koyu mcevher gibi gzleri, parltlaryla oday aydnlatyordu. Taita'nn
ruhuna bakyor gibiydiler. Kadnn yznn her bir paras mkemmeldi. Btn
olarak alndnda ise, kyas kabul etmez bir gzellikteydi.
rty yeil malakit talara atarken, "Seni memnun ettim mi lordum?" diye
sordu. Kzl prltlar olan salar samur bir krk gibi omuzlarndan
dklyordu. Dalga dalga beline kadar iniyor ve sanki kendi can varm gibi
titreiyordu.
"Bana cevap vermedin," dedi. "Houna gitmedim mi?"
Taita titrek bir sesle, "Zihnim gzelliini kavramakta aciz kalyor," dedi.
"Bu gzelliin onda biri bile kelimelerle ifade edilemez. Bu yze baknca, bir
erkein byk bir orman yangnnda yanar gibi nasl yanp kl olduunu
anlayabiliyorum. Beni dehete dryor ama ona kar koyamyorum."
Kadn, ona biraz daha sokuldu ve Taita'y zambak kokulan kuatt. Sonra
banda dikilip Taita yzn onun yzne doru kaldrana kadar bekledi. Yava
yava eildi; lk ve yumuak dudaklarn Taita'nnkilere
492
11. Yazt
bastrd. Kvrk kedi dili aznn derinliklerine kayd. Ksack bir an iin
Taita'nn diline dolanp ylece kald, ama sonra geri ekildi. Ama kadnn tad,
muhteem bir meyve gibi Taita'nn azna dolmutu. Eos malakit talarda dnerek
uzaklat. Salar talar sprr gibiydi, neredeyse ensesi poposuna deecek
kadar arkaya doru bkld, o arada etekleri dalga dalga uuuyordu. Ayaklan
11. Yazt
Kadn gzlerini kapad ve bir daha konumad. Sadece hrltl soluklar
duyuluyordu.
Taita gidip pelerinini buldu, sonra yeil salondan ak havaya kan geide
szld. Kadnn gizli bahesine geldiinde, gne yamacn stnde parlyordu
ama kraterin derinliklerini glgede brakmt. Eos'un canavar maymunlar var
m, diye dikkatle etrafna baknd, auralann grmeye alt ama bir ey
gremedi. Eos'un yok olmasyla birlikte onlarn da kendilerini ynetecek zekdan
mahrum kaldn biliyordu. Hi dnmeden dan tnellerinden, geitlerinden
ekilip bir yerde lmeye gitmilerdi.
Hava souk ve temizdi. Rahatlam bir halde derin nefesler alarak Eos'un
kokusunu cierlerinden att ve kara havuzun yanndaki pavyona gitti. Kadn hl
gen ve gzelken oturduklar ta banka oturdu. Deri pelerinine sarnd. Kendini
yorgun ve tkenmi bulmay bekliyordu, ama btn benliini bir sevin
kaplamt. Kendini gayet gl ve yorulmaz hissediyordu.
nce bu duruma ard, ama sonra caddan alm olduu g ve enerjiyle
yklendiini kavrad. ine dolan da gibi bilgi ve deneyim birikimini
aratrmaya balaynca, zihni ykselip geniledi. Eos'un var olduu gemi bin
yla, balang zamanlarna kadar geriye bakabiliyordu. Btn ayrntlar
yeniydi. Onun heves ve arzularn kendisininmiesine alglayabilmekteydi.
Cadnn zalimliinin ve ahlakszlnn sonsuzluu artcyd. u anda net bir
ekilde nne serilene kadar, gerek ve an ktln doasn anlayamamt.
Kadndan renecei o kadar ok ey vard ki, tek tek denemeye kalksa normal bir
mr yetmezdi.
Bilgiler iren ve rezilce batan karcyd; Taita stne kmeden nce
bunlarn ekiciliine kar direncini gelitirmek zorunda olduunun
499
Wilbur Smith
farkndayd. Yoksa bunlar, onu da Eos gibi bir canavar haline getirebiljr_ di.
Kadndan skp aldklarn kendi birikimlerine ekleyince yeryznn en gl
adam haline geldiini bilse de, mtevazlktan vazgemiyordu
Glerini harekete geirdi ve muazzam younluktaki pis dnceleri,
hafzasnn en kuytu kelerine kaldrd, bylece onlar kendisini ele ge,
iremeyecek ama isterse o diledii ksmn kullanabilecekti.
Ktlklere ek olarak, artk en az kendisininki kadar bir bilgi birikimi de
eline gemiti ve sonsuza kadar hem ona hem insanla yarar dokunabilirdi.
Eos'tan okyanuslarn, yeryznn ve cennetin doasyla ilgili gizlerin, lmn
ve yaamn, yok etmenin ve yeniden yaratmann anahtarlarn almt. Bunlar
zihninin n plannda tutacak ve bylece yayabilecek ve kullanabilecekti.
Zihnini toparlayp yeniden dzenleyene kadar gne batt ve akam olmutu.
Ancak o zaman insani ihtiyalarnn farkna vard: gnlerdir bir ey yememiti
ve su itii halde susuzluktan lyordu. Artk cadnn inini, iinde onun kadar
yaamasna biliyordu. Kraterden ayrld ve kayalk labirente dnp canavar
maymunlarn Eos'a hizmet ettikleri depolar, kilerleri, mutfaklar buldu. En
gzel meyvelerden ve peynirlerden biraz yiyip bir kadeh arap iti. Sonra,
zindelemi olarak pavyona dnd. imdi ilk dncesi Fenn'le balant kurmakt.
Kendini toparlayp onu ak ve net bir ekilde ard. Hemen anla
d ki cadnn gcn hafife almt. Fenn'e ulama abalan bloke oluyor
ve kadndan yaylan gle geri dndrlyordu. O zayf durumunda bile,
kendisini ve inini koruyucu bir kalkann ardna gizlemeyi baarmt. Ta
ka abalamaktan vazgeti ve dalardan kamann yolunu aramaya youn
lat. Eos'un zihnini kartrp onu dehete dren, inanamayaca keif
lerde bulundu.
\
Pavyondan tekrar kp kayalk tnelden Eos'un yeil salonuna gitti-ren
rme kokusu annda burnuna dolmutu. Artk daha da iddetli ve
500
11. Yazt
ndi, indi ve biraz daha indi, sonunda artk devam edemeyecei bir noktaya
geldi. Karanlkta, terden srlsklam olmu br halde ipe aslm olarak durdu,
ipte biraz daha kaymaya gc kalmamt artk. Karanlktan bunalyordu. Kandan
slanan parmaklar kaymaya balamt.
G kelimelerini tekrarlad. "Mensaar! Kydash! Ncube!" Bir anda bacaklarnn
titremesi durmu, elleri ipi daha sk kavrar olmutu. Yine de perian bedenini
bir alttaki dme kadar kaydracak gc yoktu.
"Taita! Sevgili Taita! Bana cevap ver!" Fenn'in sesi sanki hemen yan
bandaym gibi net ve tatl gelmiti kulana. Ruh iareti olan nilfer
ieinin zarif hatlar da gzlerinin nnde parlyordu. Fenn yine onun
yanndayd. Taita artk, bitap haldeki cadnn astral iletiimlerini
engelleyemeyecei bir noktaya ulamt.
"Fenn!" diye mitsiz bir lk gnderdi.
"Ah, cmert sis Ana'mza krler olsun," dedi Fenn. "ok ge kaldm
sanmtm. Zorda kaldn hissettim. Bana rettiin gibi, btn glerimi
seninkilerle birletiriyorum."
Taita titreyen bacaklarnn glendiini ve toparlandn hissetti.
Ayaklarn dmden ekip srf kollaryla ipe tutunarak, parmak ulanyla aay
yoklad. Aaya doru kayyordu.
Fenn, "Gl ol Taita, yanndaym," diye g verdi.
Taita'nm ayaklar bir sonraki dm buldu ve ellerini kaydrp biraz
aada yeniden tuttu. Bir yandan sayd iin daha yirmi dm inmesi
gerektiini biliyordu.
"Devam et Taita! kimiz iin devam etmek zorundasn. Sen olmadan
ben bir hiim. Dayanmalsn." \
Gcn, scak, astral dalgalar halihde geldiini hissetti. "On dokuz... on
sekiz..." Kanl elleriyle kayarken dmleri saymaya devam ediyordu.
Fenn zihninin iinden, "Sende gereken g ve kararllk var Taita," diye
fsldad. "Ben de yanndaym. Senin bir paranm. Bunu bizim iin
503
Wilbur Smith
yap. Sana duyduum sevgi iin. Benim babam ve dostumsun. Sadece ve sadece senin
iin geri dndm. Beni brakma."
"Dokuz... sekiz... yedi..."
"Gcn artyor," dedi Fenn yumuak bir sesle. "Bunu hissedebiliyorum. Yine
birlikte olacaz."
"... iki... bir..." Taita tekrar ayan uzatp aay yoklad. Ayann
altnda boluktan baka bir ey yoktu. Artk ipin sonuna gelmiti. Derin bir
nefes alp iki elini de brakt ve nefesini kesen bir hzla dmeye balad.
Sonra, aniden, iki aya yere arpt. Bacaklar bkld ve yuvadan den bir
yavru ku gibi yere yld. Yzst dt yerde yorgunluktan ve sevinten
hkrarak ylece kalakald, dorulup oturmaya bile mecali yoktu.
"Taita iyi misin? Orada msn? Beni duyuyor musun?"
Taita oturmaya alrken, "Duyuyorum," diye cevap verdi. "u an iin
iyiyim. Sen olmasan baka trl olacakt. Gcn bana g katt. imdi gitmek
zorundaym. arm bekle. Mutlaka tekrar ihtiyacm olacak sana."
Fenn, "Sakn unutma, seni seviyorum," dedi ve grnts kayboldu, Taita yine
karanlkta yalnz kalmt. Sepeti kartrp ate potasn buldu. fleyerek
tekrar yanar vaziyete getirip mealelerden birini tututurdu. Mealeyi yukar
kaldrarak bulunduu yeri incelemeye balad.
Dar bir tahta iskelenin stndeydi. skele solundaki sarp duvara yaslanm
ve kayalara oyulan deliklere gmlm bronz cvatalarla salama alnmt. Dier
tarafnda ise karanlk bir boluk vard. Mealenin zayf nda aay fazla
gremiyordu. Srnerek iskelenin kenarna yaklap daha yakndan bakt. Altnda
sonsuz bir karanlk uzanp gidiyordu ve Taita yeryznn ta dibine ulaan bir
kanyonun stnde asl olduunu anlad, oralara Eos bile inmemiti.
504
w
11. Yazt
Biraz daha dinlendi. Susuzluktan lyordu, ama iecek bir ey yoktu. Zihin
glerini kullanarak susuzluunu bastrarak kol ve bacaklannda-ci halsizlii
giderdi. Sonra sepetten sandaletlerini alp ip yznden yara bere iinde kalm
ayaklarna geirdi ve skca balad. Sonunda ayaa kalkp dar iskelede
aksayarak yrmeye balad. Sol tarafndaki uuruma kar iskelenin trabzan
yoktu ve aadaki karanlk, direnmesi g bir ekim yaratmaktayd. Yava yava,
her admn dikkatle atarak ilerledi.
Zihninde Eos'un bu iskeleden, ayrda oynayan ocuklar gibi nasl hoplaya
zplaya getiini ve dnte, yanan mealeyi dilerinin arasnda tutarak o ipe
nasl rahata trmandn grd. Oysa kendisi u anda bast yeri zor
buluyordu.
Yrrken tahta iskelenin yerini kabaca oyulmu bir kaya knts ald.
kntya ancak bir aya sabiliyordu ve o kadar dik bir ayla aa iniyordu
ki, Taita dz durabilmek iin duvara skca yapmak zorunda kalyordu.
Kayadaki kntnn sonu gelmeyecekmi gibiydi. Taita panie kaplmak
zereydi. Derin bir yara ulaana dek, yzlerce yanm kol boyunu o ekilde inmek
zorunda kald. Oradan da baka bir tnele geiliyordu. Burada tekrar durup
dinlenmesi gerekti. Mealeyi kayaya oyulmu bir delie takt, daha nce ayn
yere taklan mealeler yznden kayann o ksm simsiyah olmutu. Yzn
ellerine gmp nabz yavalayana kadar derin derin nefes ald. Meale artk
snmek zereydi. O snmeden yenisini tututurdu ve tnelde ilerlemeye devam
etti. Az nce indii kntdan bile daha dik bir initi. Nihayet aa doru
dnerek inen kayalk bir merdive-| ne geldi. Yzyllar boyu Eos'un plak
ayaklaryla inip kt basamaklar kaymak gibi olmu ve ortalar ukurlamt.
Taita dan i ksmnn antik volkanik borular ve atlaklarla rl bir bal
petei eklinde olduunu biliyordu. inde fokurdayan lavlar yznden kayalar
scakt. Havada boucu bir slfr duman vard.
505
Wilbur Smith
Sonunda bekledii yol ayrmna ulat. Ana oluk, keskin bir ayia dnerek
aa doru devam ediyordu. Taita hi tereddt etmeden daha dar olan taraf
seti. Zemin kaba, ama hemen hemen dzd. Birka kez kvrlp bklen tnelde
ilerledi ve sonunda baka bir maaraya kt, ierisi ocaktan yaylan a
benzer kzl bir kla aydnlanmt. Bu gl k bile, aadaki karanl
delip geemiyordu. Taita aa baknca baka bir derin kraterin kenarnda
durmakta olduunu grd. ok aalarda bir lav gl fokurdamaktayd. Yzeyi
kabanp kpryor, erimi kayalar ve kvlcmlar sayordu. Yzne arpan
scaklk o kadar fazlayd ki, korunmak iin ellerini kaldrmak zorunda kald.
ok yksekteki yzeyden gelen bir rzgrla lavlar yukar doru emildi. Taita
son anda geri ekilerek kkreyip uluyarak fkran alevlerden kurtulabildi.
nnde, fokurdayan kazann stnde asma kpr gibi uzayan bir kaya knts
vard ve o kadar dard ki, iki kii yan yana yryemezdi. Taita tuniinin
eteklerini belindeki kuaa sktrp yrmeye balad. Neyse ki, rzgr
srekli deildi. Birden alevlenip birden duruyordu. lgnca dnyor, bir anda
yn deitiriyordu. Bir an Taita'y geriye doru ekiyor, sonra tekrar ileri
atyordu. Birka kere dengesini kaybetti ve kayann kenarna kadar geldi.
Kollarn deirmen gibi savurarak glkle dengesini salad. Sonunda
emekleyerek gitmeye balad. Rzgr iddetlenince yere yatp kayaya yapyordu.
Aada lavlar fokurdamaya devam etmekteydi.
Sonunda ileride baka bir sarp kaya duvar grnd. Taita o tarafa doru
srnerek gitti ve zerinde bulunduu kntnn son parasnn ufalanp
aadaki kaynar kazana dm olduunu fark etti. Yrd kpryle kar duvar
arasnda, uzun boylu bir adamn adm kadar bir boluk vard. Kenara kadar
gidip karya bakt. Duvarn yzeyinde kk bir aklk vard.
506
11. Yazt
Eos'tan ald bilgiler sayesinde, onun bu kprden yzlerce yldr gememi
olduunu biliyordu. Son geliinde knt karya kadar uzanyordu. Demek ki
Wilbur Smith
Ac bir vendire gibiydi. Taita kollarndaki kirilerin patladn
hissedecek hale gelene dek kendini yukar ekti ve ar ar gzleri kenar
hizasna gelene kadar ykseldi. Ama daha fazlasn yapamad ve yeniden aa
kayd.
"Fenn, bana yardm et!" diye tekrar haykrd.
"Birlikte! imdi!" Taita, onun gcn hissetti ve bu kez, bir kolunu kenara
dayayacak kadar ykselmeyi baard. Bir sre yle kald, sonra kzn haykrn
duydu.
"Yine birlikte Taita. Haydi!"
Taita, kendini biraz daha ekip dier kolunu da kenara att. ki koluyla
tutunur hale gelince cesareti geri gelmiti. Yanan bacaklarnn acsn unutup
kendini iyice yukar ekti ve bedeninin yars kayann stne km oldu. Soluk
solua rpnarak sonunda kendini tamamen yukar ekmeyi baard. Oturacak gc
bulana kadar olduu yerde yatt. Sonra bacaklarna bakp yanklar grd.
Tabanlarna yapp kalm olan lav topaklarn temizlerken eti de onlarla
birlikte ayrlyordu. Baldrlar yer yer su toplam ve imiti. Acdan
kvranyordu, ama btn gcn kullanarak ayaa kalkmay becerdi. Sonra
yalpalayarak nndeki tnele dald. Tabanlarnn etleri almt ve kayada
kanl ayak izleri brakyordu. Aadaki kzgn kazandan ykselen k, yolunu
aydnlatmaktayd.
Tnel bir sre sonra aa doru inmeye balad ve lavlardan gelen k
azald. O srada, kayadaki bir atlaa kstrlm ve yars kullanlm bir
meale buldu. Eos'un uzun zaman nceki son geliinden beri orada olmalyd. Onu
tututuracak bir eyim yok ki, diye dnrken caddan alm olduu gc
hatrlad ve iaret parman mealenin ucuna uzatp psiik glerini orada
younlatrd.
Mealenin ucunda bir kvlcm belirdi. Sonra ince bir duman ykseldi ve
birdenbire tutuup yanmaya balad. Taita mealeyi atlaktan karp
508
11. Yazt
"Bana gre hepsi yeterince byktr." Aquer anlaml bir hareket yapt.
"Herkesin zevki kendine," dedi Ek-Tang. "Elence anlaylarmz farkl
olabilir." Sonra iki oligar kalkp salondan ktlar. Taita da cadnn zel
odasna dnd ve Fenn'le balatya gemeden nce kapnn sngsn ekti. Hemen
hemen ayn anda zihninde kzn yz canland ve o tatl sesinin kulaklarnda
nladn duydu. "Buradaym."
"Seni daha nce aramtm. Tehlikede misin?"
"Hepimiz tehlikedeyiz ama u an iin bir sorun yok. lke karmakark. Sen
neredesin Taita?"
"Dadan katm ve Yksek Konsey salonunun yaknnda bir yerde gizleniyorum."
Fenn'in aknl o durumdayken bile aka grlyordu. "Ah Taita her
ekilde beni artmay ve sevindirmeyi baaryorsun."
Taita, "Karlatmzda daha da sevindireceim," diye sz verdi. "Sen veya
Meren, bana gelebilir misiniz, yoksa ben mi sizi bulmalym?"
"Biz de saklanyoruz ama aramzda en fazla alt, yedi fersah mesafe ar," dedi
Fenn. "Nerede bulumamz gerektiini syle."
517
Wilbur Smith
"Kalenin kuzeyinde tepenin yamalarna gml bir vadi var. Dao yoluna
yakn, saraydan fersah kadar tede. Vadi giriinin stndeki yamata, fark
edilmesi kolay akasya aalan var, uzaktan bile grnyor, at kafas eklinde.
Orada bulualm." Taita zihninden aalarn grntsn aktard.
Fenn, "Gayet belirgin," diye cevap verdi. "Sidudu grnce tanr. Eer
tanyamazsa seninle yine balant kuranm. Hemen git oraya Taita. Bu uursuz
yerden ve Jarrililerin gazabndan bir an evvel kamamz lazm."
Taita oday abucak tarayarak bir silah veya klk deitirmesine yarayacak
bir eyler arad ama ikisini de bulamad. Ayaklar hl plakt ve zerinde toz
toprak iinde kalm, yanan magma paralaryla delinmi tunii vard. Dar
kp bo salona dald. Tinat'n onu kaleye ilk getirdii zaman girdikleri yeri
gayet iyi hatrlyordu. Koridora knca oray da bombo buldu. Oligarlar
giderken muhafzlar da yollam olmalyd. Binann arka tarafna geti ve tam
arka avluya alan ift kanatl yksek kapya yaklamt ki biri bararak onu
durdurdu.
"Hey, oradaki! Dur ve kendini tant."
O tela arasnda kendisini gizleyecek byy yapmay unutmutu. Dosta bir
tebessmle dnd. "Bu sarayn bykl bam dndrd," dedi. "Belki yolumu
bulmama yardm edersin."
Onu durduran adam kale muhafzlarndand ve niforma giymi, iri-yar, orta
yal bir avutu. Klcm ekmi, kavgaya hazr bir suratla Ta-ita'ya doru
geliyordu.
"Kimsin sen?" diye bard tekrar. "Bana pis bir hrszmsn gibi geliyor."
Taita iki elini havaya kaldrp, "Sakin ol dostum," dedi. Hl glmsyordu. "Albay Onka'ya acil bir mesaj getirmitim."
"Albay oktan kt." avu sol elini uzatt. "Mesaj bana ver, tabii
sahiden bir mesaj getirdiysen. Ben, ona ulatrrm."
518
11. Yazt
Taita kesesine davranyormu gibi yapt ama adam yaklanca bileine yapp
ekerek dengesini bozdu. avu igdsel olarak tm arlyla geri ekildi.
Taita da adamn stne gitti ve iki dirseini btn gcyle gsne indirdi.
avu akn bir lk atarak dengesini kaybedip srtst yuvarlanmt. Taita
bir leopar hzyla zerine atlp enesinin altna iddetli bir darbe indirdi.
Adamn boynundaki omurlar atrdayarak krlm ve annda lmesine yol amt.
Taita, onun yanma melip miferini zmeye balad, amac klk deitirmek
iin niformasn kullanmakt, ama daha miferi avuun bandan karamadan
baka bir ban duyuldu ve iki muhafz kllar e-kili olarak Taita'ya doru
komaya baladlar. Taita avuun klcn kapp gelenleri karlamak zere
ayaa frlad.
Dengesini yitirmeden dibe ulat. Komaya devam etti ve bir akla geldi.
Vadinin iki yan dik bir ekilde ykseliyordu. Ksa bir sre ilerledikten sonra
dnd ve vadi giriini grebilecei bir noktaya trmanp beklemek zere
yerleti.
Gne nce tepeye ulat, sonra ufka doru alalmaya balad. Taita, vadiyi
kesen yoldan bir toz bulutunun kalktn grd. Douya doru hzla yol alan
byk bir svari birliine benziyordu. Aradan bir saat daha geti ve bu sefer
yaklaan hafif toynak sesleri duydu. Hemen doruldu. Aada bir grup atl
ortaya km ve durmutu.
nde, doru bir ata binmi olan Sidudu vard. Taita'nn saklanmakta olduu
vadiyi gstermekteydi. Meren atn kzmkinin yanndan srp baa geti. Grup
atlarn trsa kaldrd, Meren'in hemen arkasnda gri bir taya binmi ok
gzel, gen bir kadn vard. Uzun bacaklar plakt ve omuzlarna dklen
sapsar salar rzgrda dalgalanyordu. ncecikti, omuzlan gururla dimdik
durmaktayd. Taita o mesafeden bile gslerinin aartl521
Wilbur Smith
m beyaz keten tuniini gerdiini fark edebiliyordu. Rzgr altn buklelerini
savurup yzn ortaya karnca Taita keskin bir soluk ald. Bu Fenn'di, ama
onun tand ve sevdii kk Fenn'den ok farklyd. Bu, kendine gvenen,
gzelliinin ilk baharn yaayan gen bir kadnd.
Fenn gri taya biniyordu ve Duman Yeli'ni de yedeine almt. Hil-to onun
sa tarafndayd. Nakonto ile mbali de pelerinden atla gelmekteydiler... demek
ki o yokken yeni beceriler gelitirmilerdi. Taita mel-dii kenardan aa
inmeye balad. Son derin seti de atlayarak at. Krmz pelerini kanat gibi
almt ama deri miferin gz band da yznn yansn rtyordu. Doruca
Meren'in nndeki yola indi.
Eitimli bir savann reflekslerine sahip olan Meren, onun Jarri
niformasn hemen fark etmi ve klcn ekip drtnala stne gelmeye
balamt. Taita, kendi klcna sanlacak frsat ancak bulabildi. Meren
eyerden sarkp bana hamle yapt. Taita hamleyi kendi klcyla karlad ve
kenara srad. Meren atn aha kaldrarak ban evirdi. Sonra yeniden hcuma
kalkt. Taita bandaki miferi karp kenara frlatt. "Meren! Benim, Taita,"
diye bard.
"Seni yalanc! Byc'ye hi benzemiyorsun!" Meren saldrmaktan
vazgememiti. Eyerden sarkp klcn dengeledi, hedefi Taita'nn gsnn
ortasyd. Taita kenara kald ve Meren hzla geerken klcnn ucu omzunu
syrd.
Taita bu kez Fenn'e seslendi. "Fenn! Fenn, benim, Taita!"
Fenn de, "Hayr! Hayr! Sen Taita deilsin! Ne yaptn ona?" diye haykrd.
Meren ise tekrar saldrmak zere atn dndryordu. Nakonto da mzran omzuna
kaldrm, frlatmak iin Meren'in aradan ekilmesini beklemekteydi. mbali
attan inmi baltasn kaldrm kouyordu. Ardndan da klcn ekmi olarak
Hilto geliyordu. Hem Fenn, hem Sidudu yaylarn geriyorlard.
522
?
11. Yazt
Fenn'in gzleri fkeden zmrt gibi parlamaktayd. "Ona bir ey yaptn sen
alak. Okumu o kara kalbine gmeceim," diye haykrd.
"Fenn! Ruh iaretime bak!" Taita bunu Tenmass diliyle sylemiti, ?fenn'in
enesi havaya kalkt. Sonra yaral ahin iaretinin Taita'nn bann zerinde
olduunu grd ve geirdii oktan yz bembeyaz kesildi. ?FHayr! Hayr!
Sahiden o! Bu Taita! Klcn kaldr, sana diyorum! Meren, I klcn kaldr!"
Meren aniden dnp atn dizginledi.
Fenn ise Kasrga'dan atlayp Taita'ya doru komaya balamt. ki koluyla
boynuna atlp yrek burkan bir ekilde hkrmaya balad. "Ah!
I
TpAh! Ah! ldn sandm. Seni ldrdklerini sandm." Taita, onu skca
gsne bastrd, bedeninin kvrak ve diri olduunu hissedebiliyordu. Fenn'in
"Tinat, onu Kitangule Geidi'nde durdurmay umuyor. Elli adam orada bir
orduyu tutabilir, en azndan kadnlar ve hastalar gemilere yetiene kadar," dedi
Meren.
"Unutma ki, Aquer'in ncleri lkeyi Sidudu kadar iyi tanyor," diye
hatrlatt Taita. "Geitten gemeden tersanelere ulamann bir yolunu biliyorlardr mutlaka. Onun bize gelmesini beklemek yerine, ummad bir anda biz
onu vurmalyz." Taita, ondan sz edince Meren, Sidudu'ya gz atmt. Taita
iinden, Zavall Meren, dedi, demek nl zampara da abay yakm. Kendi kendine
gld ama, "Eer Aquer'i durduracaksak daha fazla adama ihtiyacmz olacak,"
dedi. "Ben burada kalp onu bekleyeceim. Meren, sen Fenn'i de yanna al ve
hemen Tinat' bulun..."
Fenn, "Ben senden ayrlmam," diye bard. "Seni kaybetmeye bu kadar
yaklamken bir daha asla brakmam seni."
"Ben haberci deilim Byc. Bana haberciymiim gibi davranma. Fenn gibi ben
de seninle kalacam. Hilto'yu gnder," dedi Meren de.
Taita geri ekildiini gsterir bir hareket yapt. "Kimseye tartmadan emir
veremeyecek miyim ben?"
Fenn, "Muhtemelen hayr," dedi ciddi bir tavrla. "Ama Hilto'yla kibarca
konumay deneyebilirsin."
525
Wilbur Smith
Taita teslim oldu ve Hilto'yu ard. "Atnn gidebildii kadar hzla gidip
Albay Tinat Ankut'u bul ve seni benim gnderdiimi syle. Aqu-er'in, onun
niyetini bildiini ve peine dtn anlat. Jarrililer onlan yakalamadan nce
Tinat'n bir nc birlik yollayp gemileri ele geirmesi lazm. Kitangule
Geidi'ni herkes gemilere binene kadar tutma fikrini beendiimi de syle, ama
bana en iyi adamlarndan yirmi kii gndermesi gerek. Bu ok, ok acil. Hilto,
onun verecei adamlar dou yolundan Mutangi'ye doru getir, yolda bulualm.
imdi git! Hemen!" Hilto selam verip tek kelime etmeden yola koyuldu.
Taita, Meren'e dnd. "Bize lazm olan, Aquer'i bekleyecek bir pusu yeri
bulmak. Ne tr bir yer aradmz sen gayet iyi bilirsin. Sidudu'ya sor
bakalm, byle bir yer var mym?" Meren atn mahmuzlayp Sidu-du'nun yanna
gitti ve dikkatle dinleyen kza, Taita'nn sorusunu yneltti.
O lafn bitirir bitirmez Sidudu, "Byle bir yer biliyorum," diye atld.
Gururla, "Sen ok akll bir kzsn," diyen Meren'le bir an baktlar.
Taita, "Gel o zaman Sidudu," diye seslendi. "Gster bakalm sahiden Meren'in
dedii kadar akll mymsn?"
Sidudu onlar gittikleri yoldan kararak gneye doru yneltti. Bir saat
gittikten sonra, alak, aal bir tepede atn dizginleyip ay nda
aadaki vadiyi gsterdi.
"Orada Ishasa Nehri'nin geit yeri var. Suyun parltsn grebilirsiniz.
Lord Aquer'in Kitungule Geidi'ne ulamak iin geecei yer buras olmal. Su,
atlarn yzebilecei kadar derindir. Onlar suya girince, yamacn tepesinden ok
ve kaya atabiliriz. Nehirde baka bir geit bulmak iin krk fersah daha
gitmeleri gerekir."
Taita geidi dikkatle inceleyip ban sallad. "Daha iyi bir yer
bulabileceimizden kukuluyum."
Meren, "Size demitim," dedi. "Onda iyi bir sava gz var."
526
r
1
11. Yazt "Yay tadn gryorum Sidudu." Taita, kzn omzunda asl olan
silah gsteriyordu. "Kullanabiliyor musun?"
"Fenn retti bana," dedi Sidudu.
Meren de, "Sen yokken Sidudu usta bir oku oldu," diye dorulad.
Taita, "Bu gen hanmn marifetlerinin sonu yok galiba," dedi. "yi ki o da
bizimle birlikte."
Atlarn gl bir aknt olan geitten yzdrp karya getiler. Dou
kysna ulanca yolun yamalarn arasndan iyice daralarak uzandn
grdler. Atllar ancak tek sra halinde geebilirdi. Taita ve Meren yukar
trmanp durumu incelediler.
Taita, "Evet," dedi. "Buras iimizi grr."
Dinlenmelerine izin vermeden nce, pusuyla ilgili planlarn aklad ve
hepsine tek tek grevlerini tekrarlatt. Ancak ondan sonra atlarndan indiler,
hayvanlara karabudayla dolu yem torbalann taktlar ve koum takmlarn
zdler.
Kamp souktu, Taita ate yaklmasna izin vermemiti nk. Karabuday
rei ile biberli sosa batrlm kei eti dilimlerini attrdlar. Yemekleri
biter bitmez Nakonto mzran alp geitte nbet tutmaya gitti. mbali de onu
takip etti.
Fenn, Taita'ya, "Artk onun kadn," diye fsldad.
Taita, "armadm, ama eminim ki Nakonto en azndan tek gzn geitten
ayrmaz," dedi kuru bir sesle.
Fenn, "Birbirlerine klar," dedi. "Byc senin ruhunda hi romantizm
yok." Sonra gidip uyku minderini ald ve dierlerinden uzak bir nokta seip kare
eklindeki derilerle yaplm rtnn stne yayd.
Sonra tekrar Taita'nn yanna dnd. "Gel." Onu elinden tutup yataa
gtrd, tuniini karmasna yardm etti ve katlayp burnuna gtrd. "ok
gl kokuyor," diye belirtti. "lk frsatta ykarm." Taita'nn yanma
527
Wilbur Smith
diz kp stne karelerden yaplm rty rttkten sonra kendi tuniini de
kard. Ay nda bedeni solgun ve ince grnyordu. O da rtnn altna
kayd ve vcudunu Taita'ya yaslad.
"Bana dndn iin ok mutluyum," diye fsldad ve iini ekti. Bir sre
sonra dnp tekrar fsldad. "Taita."
"Efendim?"
"Aramzda biraz yabanclk var gibi."
"Artk uyuman gerek. Yaknda sabah olacak."
"Hemen uyuyacam." Tekrar sessizleti ve onun deimi bedenini yoklad.
Sonra .yumuak bir sesle, "Taita, bu nereden geldi? Nasl oldu byle bir ey?"
diye sordu.
"Mucizevi bir ekilde. Grnm de yle deiti. Sonra anlatacam. imdi
uyumak zorundayz. Seninle kk yabancnn tanmas iin daha pek ok frsat
olacak."
"Onu tutabilir miyim Taita?"
"Zaten tutuyorsun ya."
Fenn bir sre yine konumad. Sonra, "O kadar da kk deil," diye
fsldad. "Ve gittike daha ok byyor." Bir sre sonra mutlulukla ekledi.
"Bana artk onunla da arkada olduk gibi geliyor, yabanclmz geti. Artk
kiiyiz. Sen, ben ve o." Onu tutarak uykuya dald. Taita'nn ayn eyi
yapabilmesi ise baya uzun srmt.
Nakonto uyandrdnda sadece birka dakika uyumu gibiydi. Taita "Ne oldu?"
diyerek dorulup oturdu.
"Batdan gelen svariler var."
"Nehri getiler mi?"
"Hayr. Akta ordugh kurdular. Galiba karanlkta gemek istemiyorlar."
"Dierlerini de kaldr ve atlar eyerleyin ama ses karmadan."
528
11. Yazt
afan ilk klan hafife ortal aydnlatrken Taita yamacn kenarna
karnstii yatm geide bakyordu. ki kz da iki yanndayd. Nehrin kar
kysnda Jarri kampnda hareket vard, askerler nbet atelerine odun
atmaktayd. Piirdikleri etin kokusu lnn uzand yere kadar geliyor-[du.
Artk hava Taita'nn kelle sayabilecei kadar aydnlanmt. Birlikte otuz kii
kadar vard. Bazlar etleri piiriyor, dierleri hayvanlarn stne rtlerini
seriyordu. Birka tanesi de allarn arasna melmi zel ilerini
halletmekteydi. Yaknda yzlerini bile grmek mmkn olacakt.
Sidudu korkuyla, "Onka," diye fsldad. "O surattan nasl nefret ediyorum."
Fenn de, "Ne hissettiini gayet iyi anlyorum," diye fsldayarak cevap
verdi. "lk frsatta onun icabma bakacaz."
"Bunun iin dua ediyorum."
Taita, "te Aquer ve Ek-Tang da orada," diye gsterdi. ki oligar
dierlerinden biraz uzakta duruyordu. Sabah ayaznda dumanlar tten anaklardan
bir ey iiyorlard. "Daha toparlanamamlar. Bunlar alaylarn nnden yola
km. Yaknda suyu gemeye balayacaklar ve bize de bir frsat doacak. Eer
gemezlerse, o zaman da Hilto takviye birliini getirene kadar glge gibi takip
ederiz."
Fenn gzlerini ksarak, "Buradan Aquer'i okla vurabilirim," dedi!
"Mesafe uzun ve rzgr etkili sevgilim." Taita, onu yattrmak iin kolunu
okad. "Onlar uyarm oluruz ve avantaj onlara geer." Onka'nn drt adam
semesini ve emirler yadrmasn izlediler, konuurken geidi gsteriyordu.
Adamlar atlarna koup bindiler ve tnsia kyya gelip suya girdiler. Taita,
onlarn geliini Meren'e de iaret etti.
Drt at akntyla bouup ayaklarn yere dedirmek iin abalayarak karya
geti. Askerler stlerinden sular akarak kyya kmlard. Dar patikaya
girmeden nce dikkatle etrafa bakndlar. Meren ve adamlar giz529
F:34
Wilbur Smith
lenmiti. Kar kyda Onka'nm askerleri sra olmu atlarnn banda
bekliyorlard.
Nihayet toynak sesleri duyuldu ve nclerden biri dar patikadan kyya
dnd. Orada durup kollarn bann stnde sallayarak, "Bu tarafta her ey
yolunda!" diye bard. Onka, adamlarna bir emir verdi ve hepsi atlanma binip
tek sra halinde suya doru ilerlemeye balad. Onka geii daha iyi kontrol
edebilmek iin geride kalmt, ama Taita, Aquer ile Ek-Tang'n en bata
olduunu grnce ard. Bunu beklemiyordu. Etrafla-nndakilerin onlar
koruyabilecei ekilde ortada olacaklarn dnmt.
"Galiba onlar ele geirdik." Heyecandan sesi gergin kmt. Me-ren'e
hazr olmasn iaret etti. Birliin bandaki iki oligar atlarn suya
soktular. Yan yolda hayvanlar yzmeye balad ve aknt yznden birlik nizamn
bozdular.
Taita, "Hazr olun," diyerek iki kz uyard. "Brakn oligarlarla
arkalarndaki adam kyya ksn, sonra pelerinden gelmeye kalkan herkesi
vurun. En azndan ksa bir sre, Onka, adamlarn tekrar toparlayana kadar
oligarlan ana birlikten koparm oluruz."
Aknt glyd ve sudan geenlerin arasnda byk boluklar olumutu.
Taita sessizce, "Oklarnz aln!" diye emretti. Kzlar srtlarndaki
sadaklara uzandlar. Aquer'in at dibe dedi ve kendini kyya att. Ek-Tang da
arkasna taklm askerle onu takip etti. Sonra arada bir boluk var-drve
birliin geri kalan hl nehri gemeye alyordu.
Taita, "imdi!" diye bard. "Liderlerin arkasndaki askerleri vurun."
Fenn ile Sidudu ayaa frladlar ve uzun yaylarn gerdiler. Mesafe ksayd,
kolay bir att. Oklarn frlattlar ve iki ok sessizce aa doru szld.
kisi de hedefi buldu. Askerlerden biri eyerinde yalpalad ve Si-dudu'nun okunun
akmaktandan ucu kamna saplanrken acyla haykr530
I
11. Yazt
Buji. Arkasndaki adamn boynuna da Fenn'in oku girmiti. Adam iki eliyle oku
tuttu ve srtst suya dt. Atlar dnp arkadan gelenlerle arpn-L ca
birliin geri kalannda bir karmaa yaand. Aquer ve Ek-Tang dar patikaya doru
atldlar.
Taita, "Ah evet, iyi almsnz," diyerek kzlar vd. "Ben brakp
komanz emredene kadar devam edin." Sonra onlardan ayrlp aadaki dar
patikaya kotu.
Meren, oligarlarn yola girmesine izin vermi ve iki Shilluk, adamlarn
arkasndan frlamt. mbali, Ek-Tang'a yetiti ve baltasn savurdu. Tek
hareketle oligarin sol bacan dizinden koparmt. Ek-Tang bard ve atn
hzlandrmaya alt, ama tek bacakla dengesini kaybetti ve kurtulmak iin
hayvann yelesine yaparak yana doru devrildi. Bacandan kanlar fkryordu.
mbali bir daha yetiti ve baltasn yeniden savurdu. Ek-Tang'n kafas omzunun
stnden dp tal yola yuvarland. Sinirleri geveyen elleri bir sre daha
atnn yelesinde kald ve sonra alp dt. Basz bedeni yandan yere
devrildi.
Ek-Tang'n ardndan gelen asker haykrarak mbali'ye doru atld. Nakonto
da mzran frlatt. Mzrak adamn srtna saplanarak onu olduu yere mhlad.
Mzran ucu gsn delip bir kol boyu dar kmt. Adam klcn drd
ve eyerden yuvarland. Meren de sradaki son askerin yannda kouyordu. Adam,
onun geldiini grnce klcn knndan karmaya davranmt, ama o daha
klcn kavrayamadan Meren atlp klcn karnna saplad. Adam srtst yere
dt. Dorulmasna frsat vermeden, Meren grtlana bir darbe daha indirdi ve
dnp Aquer'in peine dt. Oligar, onun geldiini grp atn mahmuzlayp
hzla ileri atld. Meren ile mbali arkasndan kotular ama yetiemediler.
Taita yukardan Aquer'in kurtulduunu grmt. Tepeden onun gittii yne
doru kotu ve iyice kenara yaklap atlamak iin hazr bekledi.
531
Wilbur Smith
At tam altndan geerken Aquer'in arkasna atlad, Aquer sarsntyla dizginleri
elinden kard ve dmemek iin abalad. Taita bir kolunu adamn boynuna sarp
skmaya balad. Aquer de hanerini ekmi, kolunu geriye doru uzatarak
Taita'nm yzne saplamaya alyordu. Taita botaki eliyle onun bileini
yakalad ve boumaya baladlar.
Srtndaki arlk yznden dengesini yitiren at patikann yannda ykselen
duvara arpt ve gerileyip aha kalkt. Taita ile Aquer, birbirlerine
kenetlenmi durumda hayvann sarsndan yere yuvarlandlar. Yere arptklarnda
Aquer stte kald ve btn arl Taita'nm stne kt. ok yznden Taita'nm
elleri gevemiti. O toparlanamadan Aquer dnd ve hanerini Taita'nm grtlana
dayad. Taita, adamn bileini yeniden skca tutup bkt. Aquer btn gcyle
hanere abanyor, ama bir ey yapamyordu. Taita'da artk gen bir adamn gc
vard ve Aquer'in fiziksel gc azalal ok olmutu. Kolu titremeye balad ve
yenilmi bir ifadeye brnd. Taita, ona glmsedi. "Artk Eos yok," dedi. Aquer
irkildi. Kolu gevedi ve bu kez Taita dnp onun stne kt.
Aquer, "Yalan sylyorsun," diye haykrd. "O tanradr, tek gerek
tanradr."
"O zaman tek gerek tannan arsana Lord Aquer. Gallalal Taita'nm seni
ldrmek zere olduunu syle."
Aquer'in gzleri dehetle ald. "Yine yalan sylyorsun," diye soludu.
"Sen, Taita deilsin. Taita ihtiyar bir adamd ve artk ld."
"Yanlyorsun. len Eos oldu ve yaknda sen de yanna gideceksin." Taita
glmsemeye devam ederek Aquer'in bileini kracakm gibi skt. Aquer feryat
etti ve haner parmaklarnn arasndan dt. Taita kalkp adam evirdi ve
aresiz bir ekilde yzst tuttu.
O anda Meren koarak yetimiti. "ini bitireyim mi?"
532
11. Yazt
Taita, "Hayr," diyerek Meren'i durdurdu. "Sidudu nerede? Bu adam ok ona
kar gnah iledi." Kzlarn koarak tepeden indiklerini gr-. Az sonra
yanlarna gelmilerdi.
Fenn, "Taita, kamamz lazm! Onka, adamlarn toplad ve karya
geiyorlar!" diye bard. "Bu domuzu hakla da gidelim."
sryd. Ama gzne bir metal parlts iliti. "Silahl adamlar!" diye
mrldand. "Ama acaba Jarrililer mi, yoksa Hilto ile takviye birlii mi?" O
daha karar veremeden, arkasndan uzak bir ses duydu. Bu Onka'nn sesiydi.
"Seni gryorum hain fahie! Seni elime geirince karnndaki pii ellerimle
skp alacam. Canl canl piirip etini de grtlana tkacam."
Fenn, Sidudu'ya, "Bu pisliklere kulan tka," dedi ama kzm gznden
yalar akyor, tuniini slatyordu.
"Ondan nefret ediyorum!" dedi. "Btn ruhumla nefret ediyorum."
Arkalarndan Onka'nn sesi giderek yaklayordu. "Piini yedirdikten sonra
sana en nefret ettiin eyi yapacam. Benden kalan son an barsaklarnda
olacak. Cehennemde bile unutamayacaksn beni." Sidudu hkrklara boulmutu.
"Ona aldrmamalsn," dedi Meren. "Kulaklarn ve zihnini kapa."
"Bunlar duyacana keke lseydim Meren."
"Bir anlam yok ki. Ben seni seviyorum. O domuzun bir daha sana zarar
vermesine izin vermem."
O anda Sidudu'nun ksra n ayayla otlarn arasnda gizlenmi bir
fravunfaresi ukuruna girdi. Kemii kuru bir dal gibi krlan hayvan takla
att. Sidudu da ba aa frlamt. Fenn ve Meren hemen ona doru hzlandlar.
Fenn, "Hazr ol Sidudu, seni alacam," diye haykrd ama Sidudu ayaa
kalknca dnp arkasna bakt. Artk Onka dier adamlarn baya
535
Wilbur Smith
nne gemi yaklayordu. Hrsla ne eilmi, atn son srat komaya
zorluyordu.
"nla bulumaya hazr ol!" diye bard.
Sidudu omzundan yayn alp sadana uzand.
Onka keyifli bir kahkaha att. "Bakyorum kendine bir oyuncak bulmusun.
lmeden nce sana daha gzel bir oyuncak vereceim!"
Onka, onu ok atarken hi grmemiti. Sidudu duruunu ald ve yayn gerdi.
Artk Onka'nm yzn grebiliyordu. Onka da onun gzlerindeki lmcl fkeyi
grm ve kahkahas yarda kalmt. Sidudu yayn telini dudaklarna dedirdi.
Onka atnn ban evirip kamaya alyordu. Sidudu okunu frlatt. Ok,
adamn kaburgalarna sapland ve iki eliyle karmaya alrken klcn
drd, fakat okun keskin ucu ok derine girmiti. Altndaki hayvan, bir daire
izdi. Sidudu bir ok daha frlatt. Onka'nm o anda arkas dnkt ve ok srtnn
ortasna, iyice derine saplanm, bbreklerinde ar lmcl bir yara amt.
Onka bu kez o oku yakalamak iin debelendi. Sidudu bir ok daha att, bu sefer de
akcierlerini paralamt. Onka yar inler, yar i eker gibi bir ses karp
arka st yere dt. Ayaklanndan biri zengiye takl kalm ve drtnala
komaya balayan atn arkasnda, ban yere vura vura bir sre srklenmiti.
Sonra da, artk iyice lgna dnen at, bana bir ifte savurdu.
Sidudu yayn tekrar srtna asp drtnala gelen Fenn'i karlamak zere
dnd. Fenn uzand, Sidudu zplad ve birbirlerinin kolunu smsk yakaladlar.
Fenn, Kasrga'nn hzndan yararlanarak arkadan terkisine ekti. Sidudu iki
kolunu Fenn'in beline sard ve yine drtnala yola devam ettiler.
Onka'nn lm zerine vahi lklar atan teki Jarrili giderek
yaklayordu. Onlar Meren karlad. Birini klcyla aa indirdi ve
dierleri arpmamak iin iki yana aldlar. Sonra, uygun bir frsat kolla536
11. Yazt
yarak etrafnda dnmeye baladlar, ama Meren'in klc havada prltlar
yaratarak durmakszn hareket ediyordu. Bu arada, Taita ile iki Shiliuk da onun
zorda olduunu fark etmiler ve hzla geri dnmlerdi.
Yan yana geerlerken Taita, Fenn'e, "Asil bir zm oldu," diye bard.
"Artk geide gidin. Biz size yetiiriz."
"Seni brakamam Taita."
Omzunun stnden, "Hemen arkanzdan geleceim!" diye baran Taita dvn
ortasna dald. Jarrililerden birini eyerinden drd ve dieri de kendini tek
bana buldu, dier arkadalar daha gerideydi. Kendini savunmaya alt, ama
"Dadan inerken geidin bandaki kprye yirmi tane iyi balta kullanan adam
brak. Bizden son kii de geince, kpry uursunlar."
"Siz ne yapacaksnz?"
"Meren'le ben, Hilto'ya kattn adamlarn bir ksmyla kaleyi bekleyeceiz.
Kpr uurulana dek Jarrilileri oyalamak iin."
"Bastne Lord Taita." Tinat, yzbalarn ararak telala uzaklat.
Taita, Meren'e dnd. "Hilto ile iki Shilluk'u ve ayrabildiin kadar adam,
gmenlere yardma yolla. Hzlanmalar gerek. Bak! Asl Jarri or541
Wilbur Smith
duu ile aramzda fazla mesafe kalmad." Ordunun geldii yn gsterdi. Gnein
son klannda, ovann ok gerisinde, Jarri ordusu svarilerinin ve iki
tekerlekli sava arabalannn kaldrd byk toz bulutu grnyordu.
Taita, Fenn'i de yanma alp abucak kk kaleyi ve geidin azndaki
savunma hatlann teftie kt ve durumu olduka vahim buldu, duvarlar alak ve
bakmszd. Ancak yeteri kadar cephaneyle mutfak ve kiler gayet iyi durumdayd.
"Dman burada fazla tutamayz," dedi Fenn'e. "En iyi savunmamz hz."
Zorlukla ilerleyen gmenlere baktlar.
"Yola devam etmek iin yiyecee ihtiyalan var. Sidudu ile size yardm
edecek gen kadnlar bulun ve geerlerken onlara yiyecek verin, zellikle de
kk ocuu olanlara. Sonra da tersaneye gnderin. Sakn burada dinlenmelerine
izin vermeyin, yoksa hemen lrler."
Meren de dnp onlara katlmt. Taita ile ikisi merdivenden gzc kulesine
trmandlar. Taita yamataki yksek knty gsterip, "Ayrabildiin btn
adamlar orada topla," dedi. "Byk kayalar toplayp kenara dizsinler. Patikadan
knca Jarrililerin stne yuvarlayacaz." Meren koarak aa inip adamlann
toparlamaya gitti, Taita da hzla Fenn'in yanna dnd. Fenn yiyecekleri
hazrlamak iin uygun kadnlar seerken o da salam bulduu adamlar Meren'e
yardma yolluyordu.
Sonunda karmaay dzene evirebildiler. Kafile hzland. Bir eyler yiyip
iince herkes kendini daha iyi hissetmeye balamt. Onlar geerken Taita
erkeklerle akalayor, yorgun ve isteksiz kadnlar glmsetip, srtlarndaki
bebeleri daha yksee kaldrmalarna yardm ediyordu. Herkese yeni bir
kararllk hkim olmutu. Akam kerken Fenn'in yardm-clannn kahkahalan
geceyi tatlandryor, Hilto'nun artlarnn mealeleri kafilenin sonunu
gsteriyordu.
542
11. Yazrt
Mealelerin nda Hilto'nun uzun boylu glgesini grp kafileyi
hzlanmaya tevik eden sesini duyunca, Fenn, "sis'in yardmyla, galiba herkesi
geirebileceiz," dedi.
Taita koarak onlar karlamaya indi. "ok iyi i kardn iyi kalpli
iHilto," diye selamlad. "Jarri nclerine rastladnz m?"
"Gne batarken kaldrdklar toz bulutundan beri bir ey grmedik. Ama ok
uzakta olamazlar." Hilto ve adamlar iki omuzlarnda birer ocuk tayorlard.
Taita, "Btn hznzla devam edin," diye emretti ve bo yoldan aa
komaya devam etti. Btn kafile geip gidince durup dinledi ve aadan bouk
bir uultu geldiini duydu. Diz kp kulan taa dayad. imdi daha iyi
duyuyordu. "Sava arabalar ve yryen adamlar." Ayaa frlad. "ok hzl
geliyorlar." Tekrar Hilto'nun bulunduu noktaya dnd. Sradaki son kii,
srtna balad ocuuyla yrmeye alan bir kadnd. Alayp szlayan iki
ocuu da peinden srklyordu.
"Yoruldum. Ayaklarm acyor."
"Dinlenemez miyiz? Eve dnemez miyiz?"
Taita iki ocuu alp omzuna yerletirirken, "Zaten eve dnyorsunuz," dedi.
Sonra, "Sk tutunun," diye tembihleyip dier elini de anneye uzatt. "Hadi gel.
abucak karz imdi." Kadn da ekerek tepeye trmand.
"te geldik." ocuklan yere indirdi. "imdi bu iki gzel kz size gzel
yiyecekler verecek." Onlar Fenn ile Sidudu'ya doru itti, sonra perian ve
endieli anneye dnd. "Artk kurtuldunuz."
"Kim olduunu bilmiyorum, ama iyi bir insansn sen."
Taita onlar brakp Hilto'nun yanna dnd. Son gmenlerin de tepeye
ulap dier yandan inmeye baladn grdler. afak skmek ze543
Wilbur Smith
reydi. Taita, ban kaldrp Meren'in durduu yere bakt. Meren el sallad,
adamlar bulabildikleri ne kadar kaya, ta varsa kenara ymt.
Taita, Fenn ile Sidudu'ya, "Gzc kulesine trmann," diye emretti. "Ben de
size katlacam." Fenn bir an itiraz edecekmi gibi durdu ama sonra tek kelime
etmeden dnd.
ok gemeden Taita sava arabalarnn kaleye doru trmandklarn duydu.
Dikkatlerini datp tepede bekleyen Meren'le adamlarn fark etmemelerini
salamak zere o tarafa yrd. Aniden ilk araba viraj alp karsna kt. O
Taita'ya doru trmanrken, arkasndan dierleri de gelmeye balamt. Her
arabann yannda bir dzine asker kouyordu, dik yokuu trmanrken arabalarn
kenarlarna tutunmulard. Toplam sekiz araba vard ve arkalarndan piyade
ktlesi gelmekteydi.
Taita gizlenmeye almad ve ndeki arabadan bir bar koptu. Src
krbacn aklatt ve araba bozuk yolda ileri atld. Taita kprdamad. Bir
asker kargsn frlatt, ama Taita irkilmedi bile. Silahn be alt adm
tesinde yere dp krlmasn izledi. Bir sonraki karg ona deebilirdi ama
yana ekilerek omzunun dibinden geip gitmesini salad. Fenn'in kuleden,
"Buraya gel Taita," diye haykrdn duydu. "Kendini tehlikeye atyorsun." Ona
aldrmayp arabalar izlemeyi srdrd. Sonunda hepsi bir araya gelmiti: dnp
kaacak yerleri kalmamt. Meren'e elini sallad. "imdi!" diye haykrd ve
sesi yamata yankland. "imdi! imdi! imdi!"
Meren'in adamlar ie koyuldular. lk kayalar yamatan yuvarlanmaya balad.
nerken nlerine kan gevek kayalar da srklyorlard. Arabaclar sesi duyup
haykrarak kamaya balamlard. Ama o darack yolda snabilecekleri bir
yer bulunmuyordu. Kayalar arabalan ezip zplayarak bir alt yoldan trmanan
askerlerin stne dyordu. Sonunda yol tamamen kapanmt.
544
11. Yazt
Taita kendi kendine, "Artk buradan bir sre araba geemez," dedi. "Hatta
yayalar bile zor geer." Tatmin olmutu. "Btn sabah bununla uraacaklar."
Meren'e adamlarn kaleye indirmesini iaret etti. O arada kendisi de kuleye
trmanp son gmen kafilesinin de arkadaki bayrda gzden kaybolmu olduunu
grd.
Fenn, onu grnce o kadar sevinmiti ki kendini tutamayp boynuna atld.
"Benim iin ok deerlisin lordum," diye fsldad. "Bann etrafnda uuan
karglar grnce kalbim duruyordu."
"Madem bana bu kadar deer veriyorsun, o zaman Jarri ordusu yetimeden nce
karnm doyurmalsn."
"Dadan dndnden beri pek buyurgan oldun. Bu da houma gidiyor lordum."
Fenn glerek mutfaa gitti. Dnnce korkulua dayanarak yumurtalarn ve
karabuday reklerini yediler. Jarrili komutann, Meren'le adamlarnn kayalar
att yerdeki durumu incelemek zere elli kiilik bir keif kolu gnderiini
izlediler. Komutan yolun ortasnda, bir ok atm mesafede duruyordu. Uzun boylu
yaz bir adamd ve miferinde albay olduunu gsteren tavus kuu tyleri vard.
Taita, "En azndan adamn grnn beenmedim," diye belirtti. Esmer
yznde keli, sert bir enesi, iri, kanca gibi bir burnu vard. "Onu tanyor
musun Sidudu?"
"Tanyorum Byc. Sert ve merhametsiz bir adamdr, hepimiz nefret ederiz."
"Ad ne?"
"Albay Soklosh."
Taita, "Albay Ylan yani," diye tercme etti. "Adana ok benziyor zaten."
"Mealeler yanar durumda." Sadece duvarn temelleri tatand, geri kalan her
ey, ana bina da dahil keresteden ina edilmiti. Aa yal ve kuru olduu iin
kolay yanacakt. Alevler tamamen snene dek de, Jarri-liler geemeyecekti.
Taita, Meren'i orada brakp korkuluun dier bana gitti. Bir keye
melip pelerinini bana rtt.
547
Wilbur Smith
Adamlar merakla ona bakyordu.
Biri, "Ne yapyor?" diye sordu.
Baka biri, "Uyuyor herhalde," dedi.
"Dindar olduu iin dua ediyor."
"Dualarna ihtiyacmz var."
Fenn, onun ne yapmaya altn biliyordu ve nnde durup hem gzlerden
uzak kalmasna yardm etti, hem de psiik glerini onunkiler birletirdi.
Byle iddetli bir mcadeleden sonra Taita kendine gelebilmek iin ok aba
harcad, ama sonunda bedeninden kurtuldu ve astral z zirvelerin stne
ykseldi. Sava alanna bakt ve muazzam Jarri ordusunu grd, en az bin adam
daha gelmekteydi. Sonraki saldrnn da hemen kalenin dibinde, ama duvardan
grnmeyecek bir yerde hazrlanmakta olduunu fark etti. Sonra dalarn stnden
geip Kitangule Nehri'ne ve uzaktan grnen gle bakt.
Tinat'.n adamlarnn tersanede olduklarn grd. Garnizonu ele
geirmilerdi ve gemileri bir araya toplamakla meguldler. lk gmenler
gemilere binmeye balamt bile. Ama daha yzlercesi dadan aa inmekteydi.
Taita yeryzne yaklaan derin geidin stne geldi. Masif gri kaya ktlesinde,
asma kpr minik ve nemsiz grnyordu. En son kprden zayf ve yal
gmenler geiyordu. Tinat'm adamlan onlara yardm ediyor, baltal ekip de
kprnn direklerini devirip keresteleri aadaki uuruma atmak zere hazr
bekliyordu. Taita geri dnd ve abucak bedenine girip ban at ve ayaa
frlad.
Fenn alak sesle, "Neler grdn Taita?" diye sordu.
"Bizimkilerin ou kprden gemi," diye cevap verdi. "Kaleyi imdi terk
edersek onlara yetitiimizde kalanlar da kprnn stnde olacak. Fenn, Sidudu
ile ikiniz atlan hazrlayn."
548
11. Yazt
Sonra koarak Meren'in yanma dnd. "Adamlarn kaldr. Duvarla-atee verin ve
bir sonraki ataktan nce yola koyulun."
Artk dvmeyeceklerini anlayan adamlarn morali ykselmiti, sa bir sre
iinde, silahlarn ve yarallar tayarak bitiik nizamda ka-enin arka
kaplarna ulatlar. Taita kalenin atee veriliini denetlemek !zere arkada
kalmt. Jarri garnizonunda yerleri demek ve yataklarn tina sermek iin saz
kullanlyordu. imdi o sazlar duvarlarn dibine denmiti. Meren'in adamlar
depodan bulduklan kandil yalaryla sazlar slattlar. Yanar mealeleri
stlerine frlatnca sazlar hemen parlad. Ahap duvarlar ylesine iddetle
yanmaya balamt ki, Taita ile mealeciler kaacak zaman ancak bulabildi.
Fenn, Kasrga'ya binmi, Duman Yeli'ni de Taita iin hazr tutuyordu.
Banda Meren ile Hilto'nun bulunduu son mfrezenin ardndan onlar da yan yana
inmeye baladlar.
Asma kprye gelip de, hl en azndan yz gmenin gemekte olduunu
grnce dehete dtler. Meren gecikmenin sebebini anlamak zere atn
kalabala doru srd. Be tane yal ama amatac kadn, derin uuruma gerili
dar tahtalarn stnden gemeyi reddediyordu. Yolun ortasna yatm dehet
iinde haykrarak, yanlarna yaklaana tekmeler savurmaktaydlar.
"lmemizi istiyorsunuz!" diye uluyorlard.
"Bizi burada brakn Jarrililer ldrsn, o uuruma dmekten iyidir."
Korkular bulacyd. Arkadan gelenlerde onlara taklyor ve yolu tkyorlard.
Meren, kadnlarn eleban yakalad gibi omzuna att ve yrmeye balad.
Kadn yzn trmalayp kulan srmaya altysa da, rk dileri bronz
mifer zerinde bir etki yaratmyordu. Meren omzunda kadnla, koarak kprye
dald. Altndaki tahtalar titriyor, kpr tehli549
Wilbur Smith
keli bir biimde iki yana sallanyordu. htiyar kadnn feryatlar artt ve
Meren aniden srtnda bir slaklk hissetti. Kahkahalarla gld. "Baya
terlemitim. Serinlettiin iyi oldu." Kar yakaya ulap kadn yere indirdi.
Kadn son bir gayretle Meren'in gzn oymaya alt ve yere dt. Meren, onu
orada brakp koarak geri dnd. O arada Hilto ile adamlarndan de ihtiyar
kadnian srtlam kpry geiyorlard, kadnlar rpnp haykryordu.
Arkalanndan insanlar dzenli bir ekilde gelmeye balamt. Ama yine de bu
gecikme onlar iin iyi olmayacakt. Meren kalabal itekleyerek kuyruun
sonundaki Taita'ya ulat.
"Kalenin yanmas Soklosh'u fazla tutamaz. Herkes gemeden bize yetiecek.
Son insanmz gemeden de kprnn desteklerini kesemeyiz."
Taita, "Bu dar patikada, adam bir orduyu durdurabilir," dedi.
Meren, ona bakt. "Hilto ile biz ikimiz mi?" diye sordu. "Seth'in kalasndaki azm banlar adna, Byc her eyin nasl deitiini unutuyorum.
Sen artk yeryznn en gl ve usta klcsn."
"Bugn bu iddiay snama imkn bulacaz," dedi Tatia. "Ama olur da birimiz
dersek diye, yerimize geecek cesur adamlar bulmalsn."
Soklosh'un adamlarnn barlarn, atlarnn nal seslerini ve
silahlarnn akrtsn duyduklannda, kpry gemek iin sra bekleyen en az
elli gmen daha vard.
Taita, Meren ve Hilto, omuz omuza patikaya mevzilendiler. Taita ortada,
Hilto, onun solunda Meren ise uurum tarafmdayd. Gerektiinde ie girimek
zere Nakonto ile on sekin adam da geride bekliyordu. Biraz aada, Fenn ve
Sidudu atlarnda, Taita ile Meren'in atlarnn dizginlerini de tutarak
oturuyorlard. Yaylarn hazrlam durumdaydlar. At stnde olduklar iin
Taita ile dierleri balarnn stnden kary grebiliyorlard.
550
11. Yazt
Jarri tugaynn n saflar keyi dnd ve karlarnda duran adam
grnce aniden durdu. Arkadan gelenler stlerine bindirince bir karma-a yaand
ama sonunda toparlandlar. Sonra sessizce o kiiye baktlar. Carlarndaki
kuvvetin zayfln alglamalar fazla uzun srmedi. n aftaki iriyar avu
klcyla onlar gsterip ban geriye att ve kahkaha-arla glmeye balad.
" bine kar ! Ha! Ha! Ha!" Adam glmekten katlmt. "Ah, limi
kirletmeme demez." Klcn kalkanna vurmaya balad. Etrafnda-dler de onu
taklit ederek tehditkr bir ritim tutturdular. Bu durumda iler-emeye baladlar.
Fenn de gerili yaynn stnden onlar izliyordu. Tam adamlar hcuma geerken
gzn ve yayn sakall avutan ayrmadan, 'Ortadaki benim," diye fsldad.
"Sen de dier taraftakini al."
Sidudu, "Zaten onu kestirmitim gzme," diye mrldand.
Fenn, "imdi," diye bard ve oklar ayn anda havaland. Taita'nn bann
stnden geti. Biri Jarrili avuun gzne sapland: adam arkaya doru
derken, ar zrhyla iki kiiyi daha devirmiti. Sidudu'nun oku ise onun
yanndaki adamn azna isabet etmiti. Adamn azndan iki di frlad ve ok
grtlana sapland. Arkadaki askerler fkeyle haykrarak cesetlerin stnden
atlayp Taita ile iki arkadana saldrdlar. ki taraf i ie getii iin
kzlar artk ok atmaya cesaret edemiyordu.
Ama, yol ok dar olduu iin ancak Jarrili ne geebilmiti. Taita eilip
ona saldran adamn hamlesini savuturdu ve klcn savurarak bacaklarn
kesti. Adam derken de, gslnn eritlerinin arasndan klcn kalbine
saplad. Hilto da hasmnn hamlesini klcyla karlam, kar atayla da
miferinin altndaki boluktan dalp adam ldrmt. Cesetlerin stnden
atlayan Jarrili daha saldrd. Meren kendisine saldran bileinden
yakalad gibi uurumdan aa frlatt. Taita da hasmn k551
Wilbur Smith
lcyla durdurup sol elinde tuttuu haneri kamna saplad ve adam geri itti.
Meren baka birinin stne atlm ve adam derken kafasna bir tekme atarak
onu da uurumdan aa yuvarlamt. Hilto baka bir Jarrilinin bana hamle
yaparak bronz sorgula birlikte adamn kafasn uurdu. ok gl bir darbe
olduu iin kl saplanm, kabzas Hilto'nun elinde kalmt.
Hilto, "Kl! Bana baka bir kl verin!" diye haykrd. Ama geride-kiler
klc yetitiremeden baka birinin saldrsna urad. Hilto adamn suratna
elindeki kabzayla saldrd, ama adam ban eerek hamleyi savuturdu ve
klcn Hilto'ya saplad. Darbe yerini bulmutu ama Hilto, adam belinden
kucaklayp kendi arkadalarna doru itti. Arkadan gelen Jarrili, Hilto'nun
elinden kurtulmaya alan adam ldrd. Fakat Hilto da ar yaralanmt ve o
gn artk savaamayacakt. Arkadalar onu kprye doru ekerken yerini Nakonto
ald. ki elinde de ksa sapl birer mzrak vard; ikisini birden yle bir hz
ve ustalkla kullanyordu ki, bronz kafallar ancak dans eden bir k kmesi
grebiliyordu. l, yolda lm ve lmek zere olan Jarrililerden bir yn
brakarak kprye doru geriliyordu. Admlarn gmen kafilesinin kpry gei
hzna gre ayarlamaktaydlar.
Sonunda Fenn, "Herkes geti!" diye haykrd. Melodik sesi arpma
seslerinin arasnda rahata fark ediliyordu. Taita geri dnp bakmadan nce, son
bir hamleyle karsndaki adamn grtlan kesti. Kpr botu.
"Baltal adamlara ie balamalarn syle. Kpry uursunlar!" diye barp
emrinin tekrarlandn duyarken karsndaki dmana dnd. Balarn zerinden
Soklosh'un beyaz tavuskuu tynden sorgucunu gryor ve adamlarna verdii sert
emirleri duyabiliyordu. Ama Jarrililer arkadalarnn katledildiini
grmlerdi, ayaklarnn altndaki zemin kandan vck vck olmutu. Yola
cesetler ylmt ve hevesleri azalyordu. Taita dnp bir daha arkasna bakma
frsat buldu. Baltalarn sesini duya552
11. Yazt
jiliyordu. Ancak, at stndeki iki kz henz kpry gememilerdi. Bir Je
boluu doldurmak zere bekleyen kk grup vard.
Taita onlara, "Geri ekilin!" diye bard. "Hepiniz geri gidin!" Adam-r
onlar yalnz brakmak istemedikleri iin duraksadlar. "Size sylyo-jm. Gidin!
Burada artk bir ey yapamazsnz."
Meren de, "Geri!" diye kkredi. "Bize yer an. Oraya geldiimizde acele
etmemiz gerekecek."
Kzlar atlan evirdiler ve kprnn tahtalarn tkrdatarak karya gemeye
baladlar. Dier adamlar da pelerinden koarak gemilerdi. Yzleri
Jarrililere dnk olan Nakonto, Meren ve Taita ar ar kprye doru ekilerek
tam ortasnda mevzi aldlar, iki yanlarnda derin uurum vard. Ana direkler
kesilirken balta sesleri yamalarda yanklanmaktayd.
Dmanlardan kprye saldrd. Ayaklarnn altndaki tahtalar titreti.
Kalkanlarn kaldrarak ortada duran lye arptlar. ki taraf da arprken
bir yandan da dengesini kaybetmemeye alyordu. lk Jarri ata geitirilince
yerdeki kanlar yznden ayaklar kayan, arkadalarnn cesetlerine trmanmaya
alan ikinci grup onlann yerini ald. Dierleri de arkalanndan darack kprye
yordu. Kllar arpt. Adamlar yere dp kprden uuruma kayd. Bu
arada balta darbeleri tahtalar sarsyor, haykrlar balta sesleriyle birlikte
yanklanyordu.
Kpr aniden, pirelerini dkmeye alan bir kpek gibi salland. Bir taraf
kopmu ve arplmt. Yirmi tane Janili lklar atarak bolua utu. Taita
ile Meren dengelerini salamak iin diz kmlerdi. Sadece Nakonto ayakta
duruyordu.
Fenn, "Buraya gel Taita!" diye haykrd, yanndakiler de, "Gelin! Kpr
gidiyor. abuk olun!" diye banyordu.
Taita, Meren'e, "Geriye!" diye kkredi ve Meren akrobat gibi komaya
balad. Nakonto'ya da, "Ko!" diye emretti, ama Shilluk'un gzn kan
553
Wilbur Smith
brmt. Gzleri dmana dikilip kalmt ve Taita'y duymam gibiydi. Taita
klcnn tersiyle vurdu. "Geriye! Dv bitti!" Sonra kolundan yakalayp
srklemeye balad.
Nakonto uykudan uyanrm gibi ban sallayp Meren'in peinden komaya
balad. Taita da birka metre arkalarndan kouyordu. Meren kprnn bana
ulat ve talarn stne atlad, ama tam o anda ana halatta krba aklamas
gibi bir atrt oldu. Kpr yle bir havalanp sonra eskisinden daha dik bir
ayla aa sarkmt. br uta hl tutunmaya alan Jarrililer tek tek
aa dkldler. Kprnn bir sonraki sarsntsndan hemen nce Nakonto da taa
atlamt.
Taita hl iddetle sarslan kprnn stndeydi. Kenara doru kayd ve
kendini korumak iin klc bir tarafa frlatp yzst yere yapt. Kpr
tahtalarnn arasndaki boluklara parmaklarn geirerek skca tutundu. Kpr
bir daha salland ve yamacn yzeyinden dimdik aa sarkmaya balad. Taita'nm
ayaklan bolukta sallanyordu. Ayan kprye dayamaya alt, ama
sandaletleri tahtalann arasndaki boluklara smyordu. Kol gcyle kendini
yukan ekti.
O srada bann yaknna bir ok sapland. Kar yakadaki Jarrililer ok
atmaya balamt ve Taita'nn kendini savunacak hali yoktu. Ellerini kullanarak
yukan trmanyordu. Bir eliyle bir st bolua tutunuyor, sonra dier elini onun
yanna getiriyordu. Kpr bkld iin her seferinde tutunaca boluk
daralmaktayd. Sonunda parmaklarn geirecei bir yer kalmad ve aresiz bir
ekilde havada asl kald. O srada gelen ok tuniinin ucunu tahtaya mhlad.
"Taita!" Bu Fenn'in sesiydi ve Taita yukarya bakabilmek iin boynunu
uzatt. Kzn yz on adm tedeydi. Kannst yere uzanm aa bakyordu. "Ah
tatl sis, dtn sandm." Sesi titriyordu. "Biraz daha dayan." Geri ekildi. O
srada Taita'nn sol kulana bir ok daha saplanmt.
554
11. Yazt
"te, una tutun." Taita'nn yanna ucu ilmekli bir halat sarkmt. Bir
eliyle ilmei yakalayp bandan geirdi ve koltukaltna kaydrd.
"Hazr msn?" Fenn'in gzleri korkudan kocaman olmutu. "Halatn dier ucu
Kasrga'nn eyerine bal. Seni yukan ekeceiz." Ba yine gzden kayboldu.
Halat yukardan ekilip gerginlemiti. Taita yukar doru karken ellerini,
ayaklarm kullanarak asl duran kprden korunmaya alyordu. zerine ok
yamaya devam ediyordu, ama Jarrililerin aaca km leopara havlayan kpek
srs gibi ulumalarn duysa da, oklardan hibiri ona dokunmad.
Nihayet zeminle ayn hizaya geldi ve Meren ile Nakonto'nun gl elleri
tarafndan kenara ekildi. Ayaa kalkt ve Fenn, Kasrga'nn dizginlerini
brakp ona kotu. Gzyalar iinde Taita'ya sarld.
Gmenlerin kyya inii btn gece devam etti ve afan ilk klaryla
son kii de Kitangule Nehri'nin kysna admn att. Tinat, onlar tersane
kapsnda bekliyordu ve hemen Taita'nn yanna kotu. "Seni iyi grdme
sevindim Byc, ama dv kardm iin zgnm. Baya iddetli gemi diye
duydum. Jarrililerden ne haber?"
Wilbur Smith
Taita, "Yola gzcler braktm, yaklatn grnce bizi uyaracaklar,"
dedi. "Bu insanlar hemen gemilere bindirmeliyiz." nce atlar yklediler, sonra
da kalan gmenleri.
Sonuncusu gemiye binmeden, gzcler drtnala tersaneye daldlar.
"Jarrililerin nc birlikleri bir saate kadar burada olur."
Meren'le adamlar iskeledeki son gmenleri hzla gemilere bindirdiler.
Btn aralar dolunca, kayklar krekle asld ve gemilerin pruvalar akntya
doru evrildi. Fenn ile Sidudu, Hilto'nun tahtrevann tayarak filonun son
gemisine binmilerdi. Kzaklarda yirmi tane gemi kald iin Taita birka
adamla birlikte onlar tahrip etmek zere kyda kald. Adamlar yanan mealeleri
gemilere frlattlar ve tahtalar tutuunca hemen nehre ittiler. Tersanenin
duvannda bekleyen gzclerden de, dman grnd, iareti gelmiti.
Gemilere yetimek iin son bir tela yaand. Taita ile Meren iki kzn
endieyle bekledii gverteye atladlar. Meren dmene geti ve krek-iler
iskeleden ayrld. nc Jarri birlikleri drtnala tersaneye daldklarnda, hl
ok menzilindeydiler. Adamlar atlarndan inip kyda dizilerek ok yadrmaya
balad, ama kimse yaralanmad.
Meren gemiyi akntya kaptracak ekilde dmeni evirdi, bylece ilk
dnemece hzla ulaacaklard. O uzun dmen yekesine abanrken dnp
arkalarndaki Jarri dana baktlar. Belki Eos'un krallndan kurtulduklar
iin sevinmeleri gerekirdi, ama hepsi sessiz ve ciddiydi.
Taita ile Fenn dierlerinden uzakta ayakta duruyorlard. Fenn sonunda
sessizlii bozdu. Sadece Taita'nn duyabilecei kadar alak sesle konuuyordu.
"Avmz baarsz oldu," dedi. "Katk ama cad kurtuldu ve Nil artk
akmayacak."
"Henz oyun bitmedi. Talar hl masada," dedi Taita.
556
I
11. Yazt
"Ne demek istediini anlamadm lordum. Biz sava brakp Jar-[ ri'den
kayoruz ve cady hayatta braktk. Msr'a ve Firavun'a bu zaval-I h
kaaklarla, kendi sefil varlklarmzdan baka gtrecek bir eyin yok. p Msr
hl kt yazgsna mahkm."
"Hayr, sadece bu dediklerini gtrmyorum. Eos'un btn bilgelii ve astral
gc de yanmda."
"Msr kuraklktan, ktlktan lrse bunun Firavun'a ne yaran olacak?"
"Belki cadnn anlarn kullanarak onun bylerini bozabilirim."
Fenn mitle onun yzne bakarak, "Yoksa bylerinin anahtarn buldun mu?"
diye sordu.
"Bunu bilmiyorum. Ondan bir da ve bir okyanus dolusu bilgi ve tecrbe
aldm. Zihnim, bilincim onlarla dolup tat. ok fazla kemii olan bir kpek
gibi, onlarn ounu gmmek zorundaydm. Belki bir ksmn bir daha
bulamayacam kadar derine gmmmdr. En iyi ihtimalle bile, hepsini ayklamak
sindirmek zaman alacak. Senin yardmna ihtiyacm var. Zihinlerimiz birbirine
yle uyumlu ki, ancak sen yardm edebilirsin bana bu grevde."
Fenn, "Bu benim iin onurdur Byc," demekle yetindi.
Jarrili atllar birka fersah boyunca kydan onlar izledi, ama bataklklar
ve sk ormanla karlanca takibi brakmak zorunda kald. Ay Da-lan'ndan inen
yamurlarla iddetlenen aknt sayesinde, filo, dman geride brakmt.
Gece olmadan nce, bataki gemiler, aylar nce nehir yukar gelirken
getikleri ivintilere ulamt. imdi beyaz sular onlar kk alayanlara
frlatyor, iki ky kpklerin arasnda gzden kayboluyordu. Kk Jarri
birliinin bulunduu kyya savrulunca, garnizonun bombo olduunu grdler ve
askerlerin gelenin dman filosu olduunu anlar anlamaz ortadan
557
Wilbur Smith
11. Yazt
aa uzatyor ve efkatle ama acemi bir ekilde onu tutuyordu. Uykuya dalmadan
nceki son uyuuk szleri genellikle Taita'nn [endisine deil, elinde tuttuu
parasna sylenmi oluyordu. "Merhaba enim tatl adamcm, seninle oynamay
seviyorum ama artk yatp uyu-an lazm, yoksa btn gece bizi uyutmazsn."
Taita, onu deli gibi istiyordu. Yeni bulduu erkeklii ile hasretini ekekteydi, fakat birok bakmdan o da Fenn kadar masum ve bilgisizdi. Tek
nCP] Hor,-;:
71-1
kaybolduunu anladlar. Barakalar bombotu ama depolar silah ve malzem J
doluydu. Bulabild.kleri her eyi iki mavnaya ykleyip douya doru yo ''03"
dn
devam ettiler. Gemilere bindikten sadece on gn sonra, Kitangule Nehri'ni
"Olabilir."
"Hemen ie koyulaym."
Her eyi yukar tamak tam alt gn srd. Nihayet gemilerin son paralan
da Kalulu'nun kynn kararm harabeleriyle evrili meydana yldnda Taita
dinlenmelerine izin verdi. Fenn'le ikisi kendi barnaklarn ileride yamata,
Nil'in kurumu yatana ve azn tkayan devasa kayaya bakan bir yerde
yapmlard. afakta, sazlardan rl tentenin altnda oturup gkyzndeki
bulutlar yanstan muazzam mavi gl seyrettiler. Baraj ve stndeki yamata
kurulmu olan kk Eos tapna olduu gibi karlarndayd.
560
I
11. Yazt
nc gnn sabah Taita, "Fenn artk hazrz," dedi. "Glerimizi
topladk. Sadece dolunay beklememiz gerekiyor."
"Bugnden itibaren dolunaya drt gn var."
"O zamandan nce cadya kar yapabileceimiz son bir giriim daha var."
"Kararn her ne ise ben hazrm Byc."
"Eos etrafna astral bir barikat kurmutu."
"Onun inindeyken seninle bu yzden konuamamtk."
"Savunmasn son kez snamak istiyorum. Tabii ki tehlikeli olacak, ama
ikimiz glerimizi birletirip kalkann delebilir ve gizli yerine gz
atabiliriz." Yeniden gl kysna indiler. Giysilerini ykayp berrak suda banyo
yaptlar. Bu trensel bir temizlikti, ktlk pislikte yuvalanrd. plak
bedenleri gnein altnda kururken Taita, Fenn'in san tarad ve slak
buklelerini rd. Fenn de aynsn onun yeni sakalna yapt. Dilerini yeil
srgnlerle ovup kampa gtrmek zere kokulu yapraklar topladlar. Barnaklarna
ulanca, Fenn atein iindeki kzleri st ste yd ve Taita topladklar
yapraklan serpitirdi. Sonra el ele bada kurup oturdular ve ferahlatc,
uyarc duman kokladlar.
lk kez birlikte astral bir yolculuk yapmay deneyeceklerdi, ama her ey
yolunda gitti. Ruhlar birleerek gln stnde ykseldi ve ormanlarn stnden
batya doru kayd. Jarri lkesini youn bir bulutla kapl buldular; sadece Ay
Dalar'nn zirveleri grnyordu ve karl zirveler yaln bir kla
parlamaktayd. Bulut Baheleri'nin gizli vadisi onlarn buzlu kucanda
yuvalanyordu. Taita ve Fenn, cadnn kalesine doru szldler ama alaldka,
sanki fosseptik ukurunda yzyorlarm gibi hava bulank ve ezici bir hal
alyordu. Younluu ve arl girilerini engelliyordu. kisi tek ruh halinde
birlemi olarak bu yorucu ortam amaya al561
F: 36
Wilbur Smith
Ular. Youn bir tinsel abadan sonra, cadnn inindeki yeil salona doru inmeyi
baardlar.
Eos'un devasa kozas Taita'nn son grd yerde duruyordu, ama koruyucu
kabuun oluumu tamamlanmt, yeildi ve elmas gibi parlamaktayd. Taita
amacna erimiti. Fenn'i, Eos'u sadece glgeli tezahrler olarak deil gerek
haliyle de grsn diye getirmiti. Artk zaman gelince btn glerini
birletirip onun zerinde younlatrabileceklerdi.
Bulut Baheleri 'nden geri ekilip dalan, ormanlar ve gl aarak
bedenlerine dndler. Taita, Fenn'in ellerini brakmamt. Kz yeniden
canlannca Gz'yle ona bakt. Auras ocakta kzdrlm metal gibi korku ve
fkeyle yanmaktayd.
"O ey!" diyerek Taita'ya yapt. "Ah Taita dnebileceimden de
korkuntu. Sanki o kabuun iinde evrenin tm ktlkleri, tm melanetleri
toplanmt." Yz bembeyaz kesilmi, teni soumutu.
gln zerinde minik bir bulut asl kalmt. Taita bakarken bulut ekil
deitirip kedi penesine dnt.
"Cad kozasnn iindeyken bile onun iin yarattmz tehlikenin farknda
ve stmze geliyor," dedi Fenn'e yavaa. Fenn, ona iyice sokuldu ve sonunda
yamacn bana ulatlar. Durup bebek Nil'i doduu yerde boan Kzl Talar'a
baktlar.
Fenn yksek sesle, "Acaba bu byklkte bir eyi yerinden oynatacak insan
veya doa gc var mdr?" diye sordu.
"Buraya Yalan'n gcyle yapld. Belki Doru'nun gcyle yklr." kisi
birden dnp Eos tapnana baktlar.
Taita, "Hazr msn?" diye sorunca Fenn ban sallad. "O zaman gidip
tapmanda yzleelim Eos'la."
"Oraya girersek ne olur Byc?"
564
11. Yazt
"Bunu ben de bilmiyorum. En ktsn bekleyip ona gre hazrlanmalyz."
Taita durup gle bir daha bakt. Yzeyi dzgn ve cam gibiydi. Kedi penesi
eklindeki bulut hl ykseklerde duruyordu. El ele tutuarak, dam kubbe
eklindeki tapnaa giden ta deli yolda ilerlediler. O anda hafif bir rzgr
kt. Yanaklarnda rzgrn l eli gibi souk parmaklarn hissettiler.
Rzgr, gln cilal yzeyini de krtrdktan sonra balad gibi kesildi.
Yukar doru yrmeye devam ettiler. Yan yola gelmeden rzgr bir daha esti.
Hafife slk alarak kk bulutu ufukta datt ve gln yzeyinde karanlk
lekeler oluturdu.
Rzgrn sesi giderek keskinleti. Sonra btn gcyle onlara saldrd.
Uluyarak giysilerini paralad ve Taita'nn sakaln dvd. Birbirlerine
sarlarak rzgra kar dayanmaya altlar. Gln yzeyinde dalgalar
oynayordu. Ky boyunca dizili aalar yerlere yatyor, dallan atrdyor-du.
Bin bir glkle tapnan ift kanatl kapsna kadar trmandlar. Kanatlardan
biri menteelerinden sarkm, dieri ise kt kt arpyordu. Rzgr aniden
uluyarak ikisini de kapt gibi yle bir kapatt ki, duvarlardaki badanalar
atlayp dkld.
Taita elini boynuna gtrp altn zincirin ucundaki Lostris Tlsm'n
kavrad. Fenn de Taita Tlsm'na sarlmt. Sonra Taita botaki eliyle
kesesine uzanp Eos'un kaln sa buklesini kard. Elinde skca tuttu ve yer
yle bir sarslmaya balad ki, kapal kanatlardan biri yerinden frlayp
nlerine dt. Kapnn stnden atlayp tapnan yuvarlak, stunlu giriine
ulatlar. erideki hava ar ve ktlk doluydu. inde yrmeye almak
derin bir batakla gmlmek gibiydi. Taita, Fenn'i kolundan tuttu ve geitten
geirip tapnan dier tarafna gtrd. Nihayet iek biimindeki kapya
gelmilerdi. Kapnn pervazlanna cilal fildii, malakit ve kaplan gz rengi
talar denmiti. Timsah derisinden yaplm kap kapaly565
Wilbur Smith
di. Taita tam ortasna Eos'un sayla vurdu. Kap ar ar, gcrtyla ald.
erisinin grkeminde bir eksilme yoktu, byk be ulu yldzda bulunan
amblemler mermer ve yar deerli talarla alev alev yanmaktayd. Fakat gzleri
ister istemez ortadaki fildii kakmaya taklmt. atdaki delikten vuran gne
ar ar ama kararl bir ekilde yldzn kalbine doru ilerliyordu.
Yaknda le olacakt.
Darda rzgr uluyarak duvarlar dvyor, atdaki kiremitleri, sazlar
sarsyordu. Taita ile Fenn olduklar yere mhlanm gne n
izlemekteydiler. Huzme fildii yuvarlaa girince Yalan'n gc zirveye ulam
olacakt.
atdaki delikten buz gibi bir esinti girdi. Bir kobra gibi tslayarak
etraflarndaki havay yarasa ve akbaba kanatlan gibi rptrd. Gne huzmesi
fildii halkaya demiti. eriye kr edici beyaz bir k doldu ama ikisi de ne
irkildi ne de gzn kapad. Fildii diskin ortasnda beliren Eos'un ruhani
iaretine odaklanmlard. Cadnn iren kokusu odaya dolarken Taita bir adm
geri ekildi ve sa buklesini havaya kaldrd.
"Tashkalon!" diye bararak sa fildii halkaya frlatt. "Ascartow!
Silondela!" Eos'un g szlerini ona kar kullanyordu. Rzgr aniden kesildi
ve tapnaa buz gibi bir sessizlik hkim oldu.
Fenn de Taita'nn yanna ekilip tuniinin uunu kaldrd. Sonra
bacaklarnn arasndaki bezi yrtp Eos'un sann stne att. Tatl, berrak
bir sesle o da "Tashkalon! Ascartow! Silondela!" diye tekrarlad. Tapnak
temellerinden sarsld ve yeryznden derin bir gmbrt koptu. Kar
duvarlardan biri da doru bklp bir yn moloz halinde kt. Arkalarnda
da at kirilerinden biri krlm ve rm sazlar da beraberinde indirerek
revan ortasna dmt.
Gk grltsn andran bir grltyle tapnan zemini yarld. Be ulu
yldzn tam ortasndan geen derin atlak fildii diski paralayp Ta566
11. Yazt
ita ile Fenn'i ayrarak ortalarndan geti. Alan yarn dibi grnmyordu.
Yeryznn dibine kadar iniyormu gibiydi.
Fenn, "Taita!" diye feryat etti. Ayrlmlard ve kz, ondan ald gcn
mum gibi eriyip gittiini hissedebiliyordu. Alan yangn kenarnda yalpalad ve
bir anda aaya doru oburca ekildi.
"Taita dyorum. Kurtar beni!" Kollarn havada dndrp yay gibi geriye
bklen srtn dikletirmeye alarak mcadele etmeye alt.
Taita aralarnda oluturduklar astral gleri tam olarak fark etmemiti ve
koarak yarn stnden atlayp son anda Fenn'i dmekten kurtard. Kz
kucana ald gibi iek biimindeki kapya kotu. Fenn'i gsne skca
bastrarak Eos'un ondan alm olduu gc yeniliyordu. mabetten kp
tapnan d kapsna doru komaya balad. O arada, at kirilerinden biri
yerinden frlayarak tam nlerine dt. Taita, onun da zerinden atlayp komaya
devam etti. Bir kasrga srasnda kk bir geminin gvertesindeymi gibiydi.
Drtbir yannda derin atlaklar alyordu. Taita zerlerinden atlayarak yoluna
devam etmekteydi. Yer yerinden oynamt. D duvarlardan biri daha fazla
grltyle ykld ama Taita molozlar da aarak ak havaya kmay baard.
Elementlerin ezeli kaosu daha dinmemiti. nip kalkan yeryz zerinde
dengesini salamaya alan Taita derin bir aknlkla gln gitmi olduunu
fark etti. O berrak mavi sularn yerinde imdi muazzam bir kuru havza vard,
balk srleri rpnyor, timsahlar debeleniyor ve hantal hipopotamlar amurda
basacak yer bulmaya alyordu. Kzl tatan engel rlplak kalmt ve
bykl inanlmazd.
alkant aniden kesildi ve yerini garip bir durgunluk ald. Btn yaratklar
donup kalm gibiydi. Ne bir ses ne bir hareket vard. Taita, Fenn'i yavaa
yere brakt ama bo gle bakmakta olan Fenn ondan ayrlmad. Kurumu
dudaklarnn arasndan, "Dnyaya neler oluyor?" diye soludu.
567
Wilbur Smith
"Ezeli glerin dnyay paylama giriimiyle oluan bir deprem."
"Hathor ve sis'e krler olsun ki geti."
"Daha bitmedi. Onlar sadece nc oklard. Btn g ortaya kana kadar
yaanan bir sknet devresi bu."
"Gln sularna ne oldu?"
Taita, "Yerkabuunun hareketiyle emilip gitti," dedikten sonra elini
kaldrd. "Dinle!" Gl bir rzgra benzeyen bir hrt duyuluyordu. "Sular
geri geliyor!" Bo havzay gsterdi.
Ufukta, krem rengi kpklerle bezeli mavi bir su da, ezici bir heybetle
karaya doru ilerlemekteydi. Dtaki adalar silip sprerek gelen dev dalga,
kyya arptka kkreyerek gklere kyordu. Daha birka fersah tede olmasna
ramen zirvesi u anda bulunduklar yamacn tepesini ayormu gibiydi.
Fenn, "Bizi de alp gtrecek! Srkleneceiz! Kamamz gerek!" diye
haykrd.
Nalubaale Gl'nde yaayan devasa bir dii hipopotam, Nil'in yeniden alan
azna ok yaklam ve akntya kaplmt. Muazzam gc bi572
11. Yazt
le, hayvan anaforlara kaplp srklenmekten kurtaramamt. Kayalara arpa
arpa her taraf paralanmt. lmcl yaralaryla kendini kampn hemen
aasnda kyya att. Mzrakl ve baltal elli adam hipopotamn stne atld
ve zaten lmek zere olan hayvan fazla direnemedi. Hemen olduu yerde derisini
yzp paraladlar.
O gece nefis karn yalarna sarlm taze etler elli ayr atete kzartld
ve insanlar yine btn gece bayram edip elendi. Tka basa doyduklar halde,
tuzlayp ttsleyecek bir sr et artmt ve bu onlara birka hafta yeterdi.
Btn bunlara ek olarak, nehir kkreyen sularda yolunu arm yaynbahklaryla
doluydu, bazlar yetikin bir insan kilosunda olan balklar kydan kolayca
yakalanabiliyordu.
Jarri kararghndan aldklar karabuday epeyce fazla olduundan, Taita bir
ksmnn bira yapmak zere mayalanmasna izin vermiti. Nehir, kreklere
aslmalarna izin verecek duruma geldiinde hepsi gl, dinlenmi ve yolculua
yeniden balamaya hevesliydi.
Nil, artk Jarri'ye gelirken grdkleri o i bunaltc clz su aknts
deildi. Her bklm, her slk, her kayalk srprizlerle doluydu ve Taita
geceleri seyir yapma riskini gze alamyordu. Akam olunca kyya yanap
sahildeki allarla evirdikleri bir kamp kuruyorlard. Darack gvertelerde gn
boyu skan atlar, gece yarsna dek otlaklara salnyordu. Me-ren bir grup
adamla ava kp ne bulabilirse getiriyordu. Hava kararr ka-rarmaz adamlar ve
insanlar allarn arkasndaki gvenli snaklarna ekiliyorlard; atlarn ve
taze av etlerinin kokusunu alan aslanlar, leoparlar allarn etrafnda dolanp
kkryordu.
ok insan ve hayvan olduu iin barnak skk oluyordu. Ama onlara duyulan
sayg ve sevgi yznden, her zaman Taita ile Fenn iin kk ama zel bir ke
ayrlmaktayd. Cennetlerinde ba baa kalnca ko573
Wilbur Smith
nu her zaman vatanlan oluyordu. Daha nceki yaamnda Aa ve Yukar Krallk'n
ifte tacn tam olmasna ramen, bugnk Fenn'in Msr hakknda yegne
bilgisi Taita'dan duyduklarndan ibaretti. lke, halk, din, sanat ve detler
konusunda tm ayrntlar bilmek istiyordu. zellikle de, ok uzun zaman nce
dourduu ocuklar ve imdi lkeyi yneten torunlarn merak ediyordu.
"Bana Firavun Nefer Seti'yi anlatsana."
"Bilinecek her eyi biliyorsun ya zaten."
"Olsun, bir daha anlat. Onunla yz yze geleceim gn sabrszlkla
bekliyorum. Sence bykannesi olduumu hemen anlar m?"
Taka, "Anlasa aarm. Yar yandan bile kksn, stelik o kadar gen ve
gzelsin ki sana k bile olabilir," diye dalga geti.
Fenn ise byk bir ciddiyetle, "Byle bir ey asla olamaz," diye cevap
verdi. "Birincisi ensest olur, ikincisi, ben sana aitim."
"yle misin Fenn? Sahiden benim misin?"
Fenn'in gzleri aknlkla ald. "Bir byc ve lim olarak, bazen ok
kaln kafal oluyorsun Taita. Tabii ki sana aitim. Sana dier hayatmda sz
verdim. Kendin syledin ya."
Taita konuyu deitirdi. "Ensesti nereden biliyorsun? Kim retti sana?"
"mbali. O bana, senin anlatmadn eyleri anlatr."
"Peki bu konuda ne dedi?"
Fenn tarafsz bir tavrla, "Kan bayla bal insanlar cima yaparsa ensest
olurmu," dedi.
Bu laf onun azndan duyan Taita'nn nefesi kesilmiti. ekinerek "mam?"
dedi. "O ne demek?"
Fenn sklm bir havada, "Sen ne olduunu biliyorsun ya Taita," dedi. "Biz
seninle hep cima yapmyor muyuz?"
574
11. Yazt
Taita yine soluu kesilmiti. "Nasl yapyoruz bunu?"
"Pekl da biliyorsun. El ele tutuup birbirimizi pyoruz. nsanlar byle
cima eder." Taita tuttuu soluu brakt ama Fenn, onun bir eyler sakladn
anlamt. "Ne yani, yle deil mi?"
"Sanrm yle, yani en azndan bir ksm."
Bu kez Fenn'in kukular iyice artt ve gecenin geri kalannda allmadk
bir biimde suskunlat. Taita, onun kolayca vazgemeyeceini biliyordu.
Ertesi gece, geli yolundan anmsadklar bir elalenin yukarsnda kamp
kurdular. O zamanlar nehir neredeyse kupkuruydu, ama imdi ormandaki yksek
aalarda sularn geldii yeri gsteren iaretler vard. Kyda kalanlar kampn
etrafn evirmek iin al keserken Taita ile Fenn, Kasrga ile Duman Yeli'ne
atlayp hayvanlarn kyya inmek iin kullandklar bir patikay trmanmaya
baladlar, yerde bufalo ve fillerin ayak izleri ile bek bek pislikleri
grnyordu. Yaylarn hazr tutarak dikkatle ilerlediler, her keyi dnte
bir sryle karlamay bekliyorlard. Ancak, fillerin brmelerini,
yaknlardaki dallarn krlmasn duyduklar halde, hayvanlara rastlamadan
tepeye varmlard. Atlarn otlanmak zere salp yryerek devam ettiler.
Taita nehrin bu kesiminin, sadece dar kayalk boazdaki clz bir aknt
olduu zamanlardaki halini dnd. imdi sular kpryor, yksek kylardan
kayalara dklyordu. leriden, grmedikleri elalelerin kkremesi duyuluyor ve
serpintileri onlara kadar ulayordu.
Sonunda, ana alayanlarn stndeki burna ulanca, Nil'in genilii iki
yz admdan sadece yirmi adma inmiti. Aada, parlak gkkua emberlerinin
altndan geen aknt, yzlerce metre kplk bir sel halinde boazn kpkl
sularna karmaktayd.
575
Wilbur Smith
"Msr elalelerinden nceki son alayan bu," dedi Taka. "Yani yolu-muzdaki
son engel." Manzarann gzellii karsnda kendinden gemiti.
Fenn de ayn derecede ilgili grnyordu, ama aslnda aklnda baka
dnceler vard. Dudaklarnda yarm bir tebessm, gzlerinde hlyah bir bakla
Taita'nn omzuna yasland. Sonunda konutuunda sesi bouk bir fslt halinde
kt ama yine de Nil sularnn grltsn bastrabiliyordu. "Dn mbali ile
tekrar konutum bu cima etme konusunu." O yemyeil gzlerini Taita'ya dikmiti.
"Bana hepsini anlatt. Tabii atlarn ve kpeklerin bunu yaptn grmtm ama
bizim de ayn eyi yapacamz hi aklma gelmemiti."
Taita verecek doru drst bir cevap bulamad. "Artk dnmemiz gerek," dedi.
"Gne batyor ve aslanlar avlanmaya kmadan o yoldan inmek zorundayz. Bunu
sonra konuuruz."
Atlarn eyerleyip kyya yneldiler. Genelde sohbetleri hi kesilmez, bir
fikir baka bir fikri doururdu. Ama bu sefer ikisinin de syleyecek bir eyi
yoktu ve geldikleri yoldan sessizce iniyorlard. Taita ne zaman Fenn'e kaamak
bir bak frlatsa onun hl glmsediini gryordu.
Kampa ulatklarnda kadnlar yemek piiriyor, erkekler ise kk gruplar
halinde toplanm konuup bira iiyor, gn boyu krek ekmekten yorulan
kaslarn esnetiyordu. Atlarndan inerken Meren koarak yanlarna geldi.
"Neredeyse bir arama ekibi yollayacaktm."
Taita, "z sryorduk," dedi ve dizginleri seyise uzatt. "Yarn gemileri
skp elalelerin etrafndan tamamz gerekecek. Yol ok dik, yan yaplacak
zor iler var bizi bekleyen!"
576
11. Yazt
"Bu konuyu konumak iin btn yzbalar ve ekip balarn topladm. Senin
kampa dnmeni bekliyorduk."
Taita soruyu enine boyuna dnp dikkatle yant verdi. "Emin olmann tek
bir yolu var o da denemek."
Fenn kahkahalara boulup Taita nn yzn inceledi. "imdi sen de beni
snyorsun."
"Yok, ben ciddiyim. Deneyip aksini kantlamadan, mbali'yi uyduruyor diye
sulamak hakszlk olur." Uzanp parmaklarn kzn karnna, oradan da aadaki
yumuak kvrck tylere indirdi. Fenn srtst yatp boynunu uzatarak onun
elini seyretti. "Ben yle dnmemitim. Haklsn elbette. mbali benim sevgili
arkadam. Ona hakszlk etmek istemem." Uysal bir tavrla bacaklarn iki yana
at. Gzleri kocaman oldu ve, "Sen ne yapyorsun orada?" diye sordu.
"iein yeterince byk m diye bakyordum."
"ieim mi? Sen ona yle mi diyorsun? mbali baka bir ey demiti."
"Eminim demitir," dedi Taita. "Ama dnecek olursak tam bir iee
benziyor. Parman ver de gstereyim. Bak bunlar ta yapraklar, buradaki tepe
de stameni." Bir botaniki olarak, Fenn bu tanm itiraz etmeden kabullendi.
"Ben, onun sadece sulan atmak iin olduunu sanyordum," dedi ve bir sre
konumad. Sonra srtst yatp gzlerini yumdu ve hafife i geirdi. "Oray
srlsklam hissediyorum. Yine kanamam m var Taita?"
"Hayr, bu kan deil."
Sonunda Fenn utanga bir ekilde, "Acaba sadece parmaklarnla deil senin
adamckla da denemeli miyiz?" diye sorana kadar konumadlar.
"ster miydin?"
579
Wilbur Smith
"Evet, sanrm ok isterdim." abucak dorulup oturdu ve aknlkla
Taita'nn erkekliine bakt. "Bu imknsz ama iki kat olmu gibi grnyor. Bir
para korkuyorum ondan. ime girebilmesi iin bylerinden yapman gerekebilir."
Aralarnda gelitirdikleri ba o kadar kuvvetliydi ki, Taita, onun yaad
duygulan kendi yayormuasna anlayabiliyordu. Aurasn okuya okuya,
ihtiyalarn ondan nce bilir hale gelmiti. Bu kez de adm adm, ne fazla
hzl ne fazla ar davranmadan ilerledi. Fenn cann yakmayacan anlaynca
gevemi ve kendini tamamen ona brakmt. Taita Bulut Baheleri'nde rendii
btn hnerleri ortaya dkerek Fenn'in bedenini hassas bir mzik aleti gibi
alyordu. Arada onu tam snra getiriyor, sonra geri ekip hazr olduu uygun
an buluyordu. Birlikte giderek yksee, inanlmaz yksekliklere eritiler.
Sonunda, yeryzne dnerken Fenn lk atmaya balad.
"Ah, koru beni tatl sis. lyorum. Yardm et Hathor. Yardm et bana!"
Taita'nn sesi de onunkine karmt, onun l da Fenn'inki kadar vahi ve
snrszd.
Meren, onlarn lklann duyup elindeki bira tasn drerek ayaa
frlad. Tasn iindekiler atee dklm ve buharlar ykselmiti. Klcn
knndan kard ve arpmaya hazr bir ekilde Taita'nn kulbesine kotu.
Nakonto da neredeyse onun kadar hzlyd, iki elinde ksa sapl birer mzrakla
Meren'in peinden kouyordu. Yar yola gelmeden Sidudu ile mbali nlerini
kesti.
Meren, "Kenara ekilin!" diye bard. "Balar dertte. Yanlarna
gitmeliyiz."
"Geri dn Meren Cambyses!" Sidudu kk yumruklarn Meren'in gsne
indiriyordu. "Senin yardmna ihtiyalar yok. kisinden de teekkr alamazsn."
580
11. Yazt
mbali de erkeine, "Nakonto, seni aptal Shilluk!" diye bard. "Kaldr o
mzraklar. Hi mi bir ey renmedin o budala hayatn boyunca? Rahat brak
onlar!"
ki sava kafalar karm bir ekilde, nlerine dikilen kadnlara
bakyordu. Sonra utanla birbirlerine baktlar. Meren, "Yani sahiden mi?..."
diye sze balad. "Byc ile Fenn yardm istemiyor mu?..." Aptal aptal
bakyordu.
Taita onanm iin gemilerin kyya ekilmesini emretti. Tinat ile Me-ren'i
kamp kurma iinin bana brakt. Kendisi ve Fenn de, evirmen olarak mbali ve
Nakonto'yu yanlarna alp salam kalm bir tekneyle gln bat kysna,
Semliki Nehri'nin azna doru yola ktlar. Taita, Nil'in dier byk kolunun
da yeniden akmaya balayp balamadn anlamaya kararlyd, belki de o kol
hl Eos'un uursuz bylerinin etkisi altndayd. Kamak'a vardklar zaman
Firavun'a Msr'n refah ile ilgili her konuda bilgi verebilmeliydi.
Doudan esen uygun rzgr sayesinde yelken aarak krekilerin ykn biraz
hafifletebiliyorlard. Pruvann nnden kpkler saarak, beyaz kumsallar ve
kayalk burunlarla kapl bir ky eridi boyunca yol aldlar, ufukta hametli
dalar grnyordu. Beinci gn gneyden gelip gle karan geni bir nehir
azna ulatlar.
Taita, mbali'ye, "Bu Semliki mi?" diye sordu.
583
Wilbur Smith
mbaii, "Daha nce hi buralara kadar gelmemitim. Bilemiyoru " diye cevap
verdi.
"Emin olmak zorundaym. Burada yaayan birilerini bulmamz gerek " Bu
kylarda yaayanlar da gemiyi grr grmez kap gitmiti, ama sonunda uzakta
eski psk bir kano grdler. Teknedeki iki ihtiyar adam o kadar meguld ki,
geminin geldiini grememilerdi. Sonra alann brakp plaja kamaya
altlar, ama kadrgann nnden gemelerine imkn yoktu. Sonunda aresiz
vazgeip kendilerini kazanda piirilmeye hazrladlar.
Kimsenin onlar yemeyeceini anlayan iki ak sakallnn enesi almt.
mbaii sorunca o nehrin Semliki olduunu ve yakn zamana kadar suyu olmadn
anlattlar. Hayata dn mucizesini tarif ettiler. Yeryznn ve dalarn
salland gn, gln sular dev gibi dalgalarla gklere ykselmi ve nehir de
suyla dolmutu. O gn bugndr de, ta ok eskiden olduu gibi grl grl
akmaktayd. Taita, onlara boncuklar, bakr olta ular armaan etti ve
anslarna inanmakta glk eken iki ihtiyar kendi hallerine brakt.
Fenn'e, "Burada iimiz bitti," dedi. "Artk Msr'a dnebiliriz."
Nil'in azndaki kamp yerine dnnce, Meren ile Tinat'n onarm ilerini
bitirdiklerini ve gemilerin yine suya inmeye hazr olduunu grdler. Taita
demir alma emrini vermek iin le rzgrnn kmasn bekledi. gen
yelkenlerin ve kreklerin yardmyla gln ak sularnda yol almaya baladlar.
Rzgr lehlerine olduu iin gne batmadan nce kuzey kyya vardlar ve
Nil'in, Naiubaale ve Semliki Nianzu gibi iki byk gln sularyla beslendii
koluna girdiler. Artk, gelirken getikleri blgeden kuzeye doru gidiyorlard.
Yolculuklarnn bir sonraki engeli lmcl ee sinekleriydi. Atlar
iyiletirecek Tolas reklerini bitireli ok olduu iin kydan gelen ilk si584
11. Yazt
nelc ndeki geminin gvertesine konar konmaz, Taita filonun nehrin orta-s)nda
seyretmesini emretti. Gemiler tek sra halinde dizildi ve ok gemeden Taita'nn
kararnn isabetli olduu anlald. Sinekler oraya kadar ge-lerniyordu, bylece
zarar grmeden ilerlemeye devam edebiliyorlard. Taita, hava kararnca da
gemilerin kyya yanamasna izin vermedi ve ay nda seyir yaptlar.
ki gn ve gece daha nehrin tam ortasndan gitmeye devam ettiler.
Nihayet, uzaktan bakire gslerini andran tepeleri grdler, buras sinek
blgesinin kuzey snryd. Taita yine de atlar tehlikeye sokmak istemedi ve
kyya yanama izni verene kadar fersahlarca yol aldlar. Karaya ktklarnda
sinek olmadn ve Adari Kalesi'ne az bir yol kaldn grnce rahatlamt.
Albay Tinat neredeyse on bir yl nce terk ettii garnizonun ne halde
olduunu grmek iin herkesten fazla sabrszlanyordu. Srgndekile-ri bulup
lkelerine gtrmenin kendi sorumluluu olduuna inanmaktayd. Filo kalenin
bulunduu tepelerle ayn hizaya gelince gemileri kyya balayp atlarla yola
ktlar.
kydan az ieride byk bir Chima ky var. ki, yz vahi var kyde
toplanm."
"Seni gren oldu mu?" diye sordu Taita.
"Hayr. Hibir eyden kukulanmyorlar."
"Gzel." Taita dier gemide bulunan Tinat'la Meren"i de ard ve abucak
saldr plann aklad. "Katledilenler Albay Tinat'n adamlany587
Wilbur Smith
di, o yzden intikam almak onun hakk. Albay bu gece byk bir kuvvetle kyya
k... Chimalar tarafndan grlmemek iin gece gitmelisin. Karanlk iyice
bastrnca kyle ormann kys arasnda mevzi aln. afan ilk klaryla biz
de gemileri kye getiririz ve Chimalar trompetlerle veya birka ok atarak
baskna uratrz. Kesinlikle aalara doru kaacaklardr. Sorusu olan var m?"
Meren, "Gzel ve sade bir plan," dedi, Tinat da ban sallayarak onaylad.
Taita devam etti. "Chimalar kamaya balaynca, Meren'le ikimiz de
adamlarmz alp pelerine deceiz. Bir kska harektyla hepsini kstrm
oluruz. Adari Kalesi'nde grdklerinizi unutmayn. Esir ya da kle almak yok.
Hepsini tek tek ldreceiz."
Alacakaranlk knce, kyn plann bilen Hilto, Tinat'n birliinin nne
dt ve yola koyuldular. Gemiler kar kyda bal olarak geirecekti geceyi.
Taita ile Fenn deklerini n gverteye serip gkyzn seyretmeye baladlar.
Fenn, onun semavi cisimleri, takmyldzlaryla ilgili efsaneleri anlatmasn
seviyordu. Ama sonunda hep ayn konuya geliyordu. "Yine benim yldzm
anlatsana Byc, hani ben ldkten sonra oluan Lostris Yldz'n. Ama
bandan bala. Nasl ldm, beni nasl mumyalayp mezarm sslediini de
anlat." Tek bir ayrnty atlamasna bile izin vermiyordu. Taita, onun sandan
bir bukle kesip Lostris Tls-m'n yapn anlatrken her zamanki gibi
sessizce alamaya balad. Uzanp tlsm avucuna ald. "Sana dneceime hep
inandn m?" diye sordu.
"Daima. Her gece yldznn douunu izler ve gk kubbeden kaybolma
zamannn gelmesini beklerdim. O zaman bana dneceini biliyordum."
"ok mahzun ve yalnzdn herhalde?"
588
r
11. Yazt
Taita, "Sensiz olunca hayatm ssz bir l gibiydi," dedi ve Fenn yine
alamaya balad.
"Ah, canm Taita'm, bu yeryznn en hznl ve en gzel hikyesi. Ltfen
imdi sevi benimle. Seni btn ruhumla ve bedenimle istiyorum. imde olman,
zme dokunman istiyorum. Bir daha asla ayrlmamalyz."
@'\
afak skerken, filo ykselmekte olan pusun arasndan gneye doru szlmeye
balad. Kreklerin sesi pusun iinde bouluyordu, garip bir sessizlik hkm
srmekteydi. Okular, hazr vaziyette kpetelere dizilmilerdi. Sisin arasndan
kulbe damlan grnnce Taita, Meren'e dmen kolunu kyya evirmesini iaret
etti. Kyda bir kpek havlad, ama onun dnda t kmyordu. Pus, sabah
rzgryla dalrken Chima ky stndeki rt kaldrlm gibi ortaya kt.
Taita klcn havaya kaldrp seri bir hareketle aa indirdi. Bu iaretti
ve ceylan boynuzundan borularn almaya baladlar. Boru sesleriyle
yataklarndan urayan yzlerce plak Chima, kyya yanaan teknelere aval aval
bakyordu. Sonra mitsiz feryatlar ykseldi ve vahi bir panik havas iinde
kamaya baladlar. ounda silah yoktu ve uyku sersemlii iinde sarho gibi
de kalka aalara doru gidiyorlard. Taita kl tutan kolunu bir daha
kaldrd ve kolu iner inmez okular Chimalar ok yamuruna tuttu. Taita oklardan
birinin anasnn srtnda bal bebee isabet ettiini ve onu delip geerek
kadn ldrdn grd.
"Kyya kyoruz!" Pruva sahile deer demez atlayp komaya balad.
589
Wilbur Smith
Mzrakl ve baltal adamlar da Chimalarn peinden kouyordu. leride
Hilto'nun pususuyla karlaanlarda yeni bir dehet ve panik havas
yaanmaktayd. Tinat'n adamlarnn kllan inip kalkyor ve geri ekilen
kllardan slak bir emilme sesi kyordu. plak bir Chima, dirseinden
kesilmi kolu sallanarak Taita'ya doru kotu. Bedenine kan fkrdka vahi
lklar atyordu. Taita bir kl darbesiyle kafatasnn yansn uurdu.
Sonra, onun arkasndan gelen kadn da sarkk gslerinin ortasna indirdii
tek kl darbesiyle ldrd. O anda ne acma ne de pimanlk duyuyordu. Bir
sonraki Chima plak ellerini kaldrarak kendini korumaya altysa da Taita,
onu da stne konan bir ee sinei gibi ezip geti.
ki taraftan kuatlm olan Chimalar aa taklm balk srs gibi
rpnyordu. Misilleme souk ve acmasz, kym kanl oluyordu. Birka Chima
bronz kuatmay krp nehre ulamay baard. Ama bunu yapanlar da okular ve
timsahlar bekliyordu.
Taita, llerle ve lmek zere olanlarla dolu alann ortasnda buluunca,
Tinat'a, "Kaan oldu mu?" diye sordu.
"Kulbelere saklanan birka kii oldu. Gidip onlan karalm m?"
"Hayr. Artk silahlanmlardr ve keye kstrlan leoparlar kadar
tehlikeli olurlar, kimseyi tehlikeye atmak istemiyorum. Kulbelerin dam-lann
atee verin."
Gne aalann stnde ykseldiinde her ey bitmiti. Tinat'n adamlarndan
ikisinde hafif yaralar vard, ama Chimalar tamamen yok edilmiti. Cesetleri
srtlanlara brakp gemilerine dndler ve le olmadan kuzeye doru tekrar yola
koyuldular.
n gvertede yan yana otururken, Taita, Fenn'e, "Artk nmzde sadece Byk
Gney bataklklar kald," dedi. "Yani seni bulmu olduum bataklklar. Sen de o
kabilelerden biriyle yaayan kk bir vahiydin."
590
11. Yazt
Fenn, "Her ey ne kadar uzakta kald artk," diye mrldand. "Anlarm
soldu bile. teki hayatm bile ondan daha iyi hatrlyorum. Umarm o hayvan
Luolarla karlamayz. Onlan tamamen unutmak istiyorum." Altn llelerini
savurarak ban Taita'nn gsne dayad. "Daha ho eylerden sz edelim,"
dedi. "mbali'nin karnnda bir bebek byyor, biliyor musun?"
"Ah! Demek ondanm. Nakonto'nun ona bir garip baktn grdm. Ama sen
nereden biliyorsun bunu?"
"mbali syledi. ok gururlanyor. Bu bebein Nakonto gibi byk bir
sava olacan sylyor."
"Ya kz olursa?"
"O zaman da mbali gibi byk bir sava olur..." Fenn gld.
"Bu onlar iin gzel bir ey ama bizim amzdan zc."
"Niye?"
"Yaknda onlardan ayrlacaz korkarm. Artk baba da olacana gre,
Nakonto'nun avare savalk gnleri sayl demektir. mbali ile ocuunu alp
kyne dnmek isteyecektir. Shilluk lkesine yaklatmza gre, bu da yaknda
olur herhalde."
Ormanlar ve fil blgesi geride kalnca, kylardaki manzara da, yer yer dz
tepeli akasya aalaryla bezeli geni savanalara dnmt. Kahverengi
bedenleri beyaz beneklerle kapl kule gibi zrafalar, yksek dallardaki aalan
yiyor, altlarnda, tatl savana otlaklarnda antilop ceylan, Afrika geyii,
izgili zebra srleri geziniyordu. Yeniden akmaya balayan Nil, bereketiyle
onlar tekrar kendine ekmiti. >
ki gn daha gittikten sonra, uzun, geriye yatk boynuzlaryla yzlerce
hrgl snn dik kylarda otlandn grdler. Balarnda gen siyah
obanlar vard. Taita, Fenn'e, "Bunlar kesinlikle Shilluk," dedi. "Nakonto evine
kavutu."
591
Wilbur Smith
glge halinde grebiliyordum." Tekrar Fenn konuana kadar ikisi de sessiz kald.
"Seni kaybetmek istemiyorum ama tanrlarn balad bu gzel yllan da nafile
zlemler ve aclarla israf etmek de istemiyorum. Gl ve mutlu olmalym.
Birlikte geirdiimiz her dakikann tadn karmalym. Mutluluumu seninle
paylamalym. Bu korkun ayrlk konusunu, o an gelip atmcaya kadar hi
amayalm bir daha." Bir sre daha sustu. Sonra zor duyulur bir sesle, "O an
eninde sonunda gelecek nasl olsa," dedi.
"Hayr sevgili Fenn," dedi Taita. "yle olmas gerekmiyor. Bir daha hi
ayrlmayacaz, asla." Fenn, Taita'nn kollarnda sakin bir ekilde yatm onu
dinliyordu, nefes alp verii bile zor duyulmaktayd. "Bunu nlemek iin ne
yapmamz gerektiini biliyorum."
"Bana da anlat!" Taita anlatt. Fenn, onu sessizce dinledi ama laf biter
bitmez yzlerce soruya bodu. Taita onlara da cevap verince, "Bu mr boyu
srebilir," dedi. Taita'nn nne serdii vizyonun bykl karsnda gz
ylmt.
Taita, "Belki sadece birka ksa yl srer," diye cevap verdi.
"Ah Taita, kendimi zor tutuyorum. Ne zaman balayabiliriz?"
598
11. Yazt
"Eos'un Msr'a yapt zararn etkilerini gidermek iin daha yaplacak ok ey
var. Onlar biter bitmez balayabiliriz." "O vakit gelene kadar gn sayacam."
Gnler getike, uygun rzgrlar devam etti, krekiler keyifle arklar
sylediler, moralleri yksek, kollan ve srtlar dayanklyd, Nakon-to'nun
yeenleri kanallardan sorunsuz bir ekilde geiriyordu gemilerini. Taita her gn
le vakti direin tepesine trmanp karay grebilmek iin uzaklara bakyordu.
Beklediinden epey nce, bitmek tkenmek bilmez gibi grnen papirslerin
ardnda beliren ilk aalan grebildi. Kadrgalarn omurgalannn altnda Nil'in
sulan giderek derinleti ve iki taraf kaplayan sazlklar azald. Sonunda Byk
Gney Batakl bitti ve karlarna, Nil'in uzun yeil bir ylan gibi kvnlarak
gittii, uzak, sisli ufukta kaybolduu muazzam ovalar kt.
Gemileri dik yamal kyya baladlar. Tinat ile adamlan gnlerdir ilk kez
kuru toprakta kamp kurmakla urarken, atlan da indirdiler. Bir fersah tede,
sekiz zrafadan oluan bir sr dz tepeli akasya aalannn yapraklarn
yemekle meguld.
Taita, Tinat'a, "Shilluk lkesinden aynldmzdan beri taze et yemedik,"
dedi. "Yayn balndan baka bir ey yemek herkesin houna gidecek. Bir av
ekibi oluturmay neriyorum. Kamp kurma ii bitince, insanlar brakalm
dinlenip elensinler."
Taita, Meren ve iki kz, yaylarn alp atlarna bindiler ve uzun boyunlu
benekli hayvanlann peine dtler. Kyya kmaktan atlar da bini599
Wilbur Smith
ileri kadar honuttu; ak alanda, boyunlarn esnetip kuyruklarn sallayarak
kouyorlard. Zrafalar onlarn geldiini uzaktan grm ve akasya aalarnn
arkasndan kp ovada drtnala kamaya balamt. Ucu pskll uzun
kuyruklarn srtlarna doru kvrp iki taraftaki bacaklarn ayn anda ileri
attklar iin, sanki ar ar uzaklayormu gibiydiler. Ama onlara
yetiebilmek iin avclarn atlarn sonunu kadar zorlamas gerekiyordu. Onlara
yetiince, zrafalarn kard tozdan korumak iin gzlerini iyice ksmak
zorunda kalmlard. Taita, eti herkesi doyurmaya yetecek irilikte yar yetikin
bir erkein srnn gerisinde kaldn fark etti, stelik daha yumuak ve leziz
olacakt.
Onu dierlerine gsterip, "te bunu yakalayacaz!" diye bard. Hayvana
yaklarken, yayn gerip ilk okunu att ve arka bacann gerisindeki kiriten
vurdu. Hayvan yalpalayp decek gibi olduysa da dengesini bulup komaya devam
etti ama yaral bacan sryerek gidiyordu ve yavalamt. Taita tekilere
iaret verdi. ki gruba ayrlp zrafay iki yandan sktrdlar. Birka yz
metreden ok stne ok yadrarak gsnden vurdular. Kalbine ve cierlerine
Ksa bir sre sonra Taita'nn yrtk, kanl tunii bulundu. Meren tunii iki
eliyle tutup yzne gtrd. "Taita bizden alnd. Ben artk baba- I sz bir
oulum," diye hkrd.
Taita, Fenn'e, "Korkarm iyi kalpli Meren roln biraz abartyor," i diye
fsldad.
Fenn de, "Onda byle bir yetenek olduunu hi bilmiyordum," dedi.
"Tapnaktaki temsili trende Horus'u mkemmel canlandrabilirmi."
Tinat, "Firavun'a gidip Taita'nn gtrlmesine izin verdiimizi na- i sil
syleriz?" diye szland. "En azndan cesedini bulmalyz."
"Sana syledim Albay Tinat. kisinin de cin tarafndan ge ekili1" I ni
grdm." Meren, onu ikna etmeye alyordu.
604
11. Yazt
Ama Tinat inat ve kararlyd. "Yine de aratrmaya devam etmemiz lazm.
Her yeri kar kar aramalyz." Adamlar bir kez daha geni bir hat halinde
yaylarak aalarn arasnda ilerlemeye balad.
Meren ile Tinat batayd ve Meren, Taita ile Fenn'in az tesinden geti.
Geerken kendi kendine syleniyordu: "Gel artk Tinat, bu kad r domuz kafal
olma. Gemilere dnelim ve bycy oyunlaryla ba baa brakalm."
Tam o anda arayanlardan biri Fenn'in kanl tuniini bularak heyecanla
bard. Meren, adama doru kotu ve onun aratrmay bitirmesi iin Tinat'la
tarttn duydular. Kanl giysiler yznden ikna olan Tinat sonunda inad
brakt. Duman Yeli ile Kasrga'y da alarak zrafann cesedinin yatt yere
gittiler, hayvann derisini yzp paralayacak ve etleri gemilere
gtreceklerdi. Taita ile Fenn de ayaa kalktp silahlarn aldlar ve kuzeye
doru yola koyuldular.
Fenn hlyal bir ekilde, "Seninle ba baa kalmay ok seviyorum," dedi.
"Durup yine o aacn altnda dinlenecek miyiz?"
"Galiba iindeki canavar uyandrdm."
"Benim kk canavarm hi uyumuyor ki. Daima uyank ve oyun oynamaya hazr.
Umarm seni yormuyordur lordum?"
Taita'nn korkun bir ekilde kaybolduunu duyan herkes yasa boulmutu.
Ertesi gn atlar gemilere ykleyip tekrar yola ktklarnda ce605
Taita, onu aalarn altna ekti. "Grelim bakalm kim nce kimi
yoruyormu."
Wilbur Smith
naze mavnalarnn oluturduu bir alay gibi gidiyorlard. stelik sadece
byclerini deil, Fenn'i de yitirmilerdi. Onun gzellii ve sevimlilii uur
getiren bir tlsm olmutu. Sidudu gibi gen kadnlar, zellikle de reme
iftliklerinden kurtardklar Fenn'e tapyordu.
Sidudu, Meren'e, "Doru olmadn bildiim halde, onun eksiklii beni ok
zyor," diye fsldad. "Taita bu zalim oyunu niye oynuyor?"
"Kendisi ve Fenn iin yeni bir hayat kurmak istiyor. Onun yal ve gm
sakall halini bilen ok az kii, bu sihirli dnm anlayacak. Onun yeniden
douunu kara bynn eseri bir uursuzluk sayacaklar. Fenn ile ikisi korku ve
nefret duyulan kiiler haline gelecek."
"Yani onlar bulamayacamz bir yere mi gidecekler?"
"Ben de ayn eyden korktuum iin seni rahatlatamayacam." Ko lunu kzn
omzuna att. "Bundan itibaren, biz de kendi yolumuzu bulmalyz. Birbirimize g
katmal, birbirimizle ilgilenmeliyiz."
Sidudu, "Ama onlara ne olacak? Nereye gidecekler?" diye srar etti.
"Taita seninle benim anlayamayacamz bir bilgelii aryor. Btn hayat
bir aratrmadan oluuyordu. imdi yaam ebedi olduuna gre, aray da ebedi
olacak." Sylediklerini bir an dnp, devam etti, ender grlen parlak
sezgilerinden birine tank oluyordu. "Bu byk bir nimet de olabilir, byk bir
yk de."
Meren, dmen yekesinde duran kasl sa kolunda hafif bir temas hissetti.
aknlkla irkilip koluna bakt. Kimse yoktu ama temas ok belirgindi.
Taita'ya hizmetinde bir rakken, kaynaa dorudan bakmamas gerektiini
renmi olduu iin, baklarn yana kaydrd ve gznn nnde mulak bir
eklin belirdiini grd. zerine odaklannca kayboluyordu.
Dudaklarn oynatmadan, "Byc, burada msn?" diye fsldad.
Cevap veren ses de ayn ekilde hava gibi hafifti. "Yanndaym ve Fenn de
Sidudu'nun yannda."
Planladklar gibi, kadrga Taita'nn klc saplad yere balyken
gverteye kmlard. Meren, dierleri grebilir diye sevincini belli etmemeye
alt. Gzlerini evirdi ve o zaman Sidudu'nun yannda duran belli belirsiz
hayali fark etti.
akn akn etrafna bakman Sidudu'yu, "Fenn sol elinin yannda duruyor,"
diye uyard. "Hayr, onu gremezsin. Sana dokunmasn iste." Sidudu, Fenn'in
grnmez parmaklarnn yanana dediini hissedince tebessm parlak bir hal
ald.
Akamzeri kyda kamp kurmak zere gemileri baladklarnda, Meren toplanan
kalabala, "ndeki geminin n gvertesinde, aramzday-ken en sevdikleri yere
bir mabet yapacaz," dedi. "Yeralt dnyasndaki ilk stuna ulamadan nce, bu
varlk dnyasnda esir kalan ruhlar orada dinlenebilir."
O kk keye hasr bir perde gerdiler ve kayp iftin dekleriyle
eyalann oraya koydular. Her akam Sidudu perdenin dna yemek, bira
609
F:39
Wilbur Smith
ve su brakyor, sabaha kaplar bo buluyordu. Bycnn ruhunun hl onlar
kolladna inanan insanlarn cesareti artm ve filonun havas aydnlanmt.
Erkekler yine glyorlar ama n gvertedeki mabetten uzak durmaya bakyorlard.
Tekrar Qebui'ye, Kuzey Rzgrfnn Yeri'ne ulamlard. Burada ok uzun
sredir stnde yolculuk ettikleri Nil, doudaki dalardan akan baka bir gl
nehirle birleerek asl Nil'i oluturuyordu. Son grdklerinden bu yana Qebui
fazla deimemiti, sadece civardaki tarlalar iyi sulanm ve ekin dolmutu, bir
de kentin amur duvarlarnn dndaki yeil otlaklarda at ve sr srleri
yaylmt. Aniden ortaya kan yabanc gemilerin oluturduu bu byk filo
garnizonu, kent halkn artm ve dehete drmt. Ancak Meren ilk geminin
pruvasnda belirip, iyi niyetlerini bildirdikten sonra tanyabildi Vali Nara,
onu.
"Bu Albay Meren Cambyses!" diye bard valilik okularnn bandaki
yzbaya. "Sakn ok atmayn."
Nara, kyya ayak basar basmaz Meren'i scak bir ekilde kucaklad.
"Dnmenizden umudu keseli ok olmutu, Firavun Nefer Seti adna size btn
kalbimizle ho geldiniz diyoruz." Nara, Tinat'la tanmyordu. General Lotti
komutasndaki sefer onun vali olmasndan nce dzenlenmiti. Ama tabii ki
seferden haberi vard ve Meren'in, Tinat' hayatta kalan komutan olarak
tantrmasn kabullendi. Ama kyda konuurken, Nara sanki baka birinin
ortaya kmasn beklermi gibi gzn gemilerden alamyordu. Sonunda kendini
daha fazla tutamad ve patlad. "Beni balayn iyi albaylar, ama yce Byc,
Gallalal Taita'ya, o olaanst adama ne olduunu bilmek zorundaym."
"Size anlatmak zorunda olduum hikye hem ok garip hem de inanlmayacak
kadar muhteem. Ama nce insanlarm karaya karp ihti610
11. Yazt
yalarn grmek zorundaym. Yllardr srgndeler ve ok uzun, zorlu, tehlikeli
bir yolculukla gelebildiler imparatorluumuzun bu ileri karakoluna kadar.
Grevimi bitirir bitirmez, gelip size raporumu eksiksiz olarak sunacam,
sanrm siz de Kamak'taki firavunluk sarayna iletirsiniz."
Wilbur Smith
Taita deil. Bu gzel gen adam benim Taita'm deil. Belli ki onun da kendini
gizleme bys var."
Meren, "Evet by," dedi. "Ama en ak ve asil trnden. Taita tarafndan
yaplm bir by. Bu Taita."
"Hayr!" Nefer Seti ban sallyordu. "Bu adam tanmyorum, canl m deil
mi onu bile bilmiyorum."
"Ltfunuzla bu byc genleti ve yenilendi."
Nefer Seti'nin bile nutku tutulmutu. Tek yapabildii kafasn sallamakt.
Taita yznde scak, sevgi dolu bir tebessmle ona bakarak hareketsiz
durmaktayd.
Meren, Firavun'a, "Heykele bakn," diye yalvard. "Osh o heykeli yaptnda
Byc yal bir adam olmutu ama imdi gen haliyle bile ona ne kadar benziyor.
Alnnn derinliine ve geniliine, burnunun, kulaklarnn ekline, ama
hepsinden ok da gzlerine bakn."
Nefer Seti kuku iinde, "Evet... belki de onun hayalidir grdm," diye
sylendi. "Hey, hayalet! Gerekten Taita isen, sadece ikimizin bildii bir
eyler syleyebilirsin bana."
Taita, "Evet yleyim Firavun," dedi. "Size byle bir sr ey syleyebilirim
ama aklma hemen gelen bir tane var. Hatrlar msnz, daha ki Krallk'n
Firavun'u deilken, hl Prens Nefer Memnon'ken, benim -rencimdiniz ve size
taktm isim Mem'di?"
Firavun ban sallad. "Gayet iyi hatrlyorum." Sesi bouk bir fsltya
dnm ve baklar yumuamt. "Ama byle bir eyi bir sr kii bilebilir."
"Danasn da syleyebilirim Mem. Hani siz ocukken, Gebel Nagara Gl'nn
kysna gvercin tuzaklar kurmutuk, sonra da kutsal kuunuz ahin gelsin diye
yirmi gn beklemitik?"
622
11. Yazt
Nefer Seti, "Benim kutsal kuum asla tuzaklara gelmez," dedi ve Ta-ita
aurasndaki titreimden onun bir tuzak kurmak zere olduunu grd.
"ahininiz gelmiti," diye itiraz etti. "Msr'n ifte tacnda hakknz
olduunu kantlayan gzel bir ahindi hem de."
"Onu yakalamtk," diye atld Nefer Seti.
"Hayr Mem. ahin tuzaa gelmeyi reddetmi ve uup gitmiti."
"Biz de avdan vazgemitik."
"Yine hayr Mem. Hafzanz sizi yanltyor. Kuun peinden vahi doaya
dalmtk."
"Ah evet! Ac sular olan Natron Gl'ndeydik."
"Bir kez daha hayr. kimiz Bir Umm Masara Da'na gitmitik. Ben sizi
halatla tutarken, siz dan dou yamacndaki ahin yuvasna trmanmtnz
yavrulan almak iin." Artk Nefer Seti, Taita'ya parlak gzlerle bakyordu.
"Yuvaya vardnzda kobrann sizden nce gelmi olduunu grdnz. Kular
lmt, ylann zehirli sr ldrmt onlar."
"Ay Byc, bunlar senden baka kimse bilemez. Seni kabul etmediim iin
bala beni. Sen hayatm boyunca benim rehberim ve akl hocam oldun, oysa ben
seni inkr ettim." Nefer Seti pimanlkla kvranyordu. "Sendeki deiim yarg
gcm azaltt. Nasl oldu bunlar, anlatsana."
"Anlatacak ok ey var," dedi Taita. "Ama nce grmemiz gereken baka
konular bulunuyor. lk olarak, size birini takdim etmek istiyorum." Taita elini
uzatt ve hava bir kez daha titreip gen bir kadna dnt. O da Nefer Seti'ye
glmsyordu.
"Daha nce de yaptn gibi yine bylerinle kafam kartrdn," dedi Nefer
Seti. "Bu yaratk kim? Onu niye bana getirdin?"
"Ad Fenn ve sa el yolunda ustadr."
"Bunun iin ok gen."
623
Wilbur Smith
"Daha nce baka hayatlar da olmutu."
"Esiz bir gzellii var." Ona ehvetli bir erkein gzyle bakyordu. "Ama
onda tandk gelen bir yan da var. Gzleri... ben bu gzleri tanyorum."
Hafzasn yoklad. "Bana ok iyi tandm birini hatrlatyorlar."
"Firavun, Fenn benim eim."
"Ein mi? Nasl olabilir? Sen bir..." Dilini tuttu. "Bala beni Byc.
Sana hakaret etmek veya seni krmak istememitim."
"Doru Firavun, bir zamanlar hadmdm, ama artk bir erkeim, tam ve btn
olarak. Fenn de benim kadnm."
Nefer Seti, "ok ey deimi," diye protesto etti. "Daha ben bir bilmeceyi
zemeden sen nme bir tane daha koyuyorsun..." Fenn'e bakmay srdrerek
sustu. "Bu gzler. Bu yeil gzler. Babam! Bunlar babamn gzleri- Fenn benim
kral soyumdan geliyor olabilir mi?"
Taita, onu hafife paylad. "Hadi ama Mem! nce karna kardm srlardan
ikyet ediyorsun, sonra da daha fazlasn istiyorsun. u kadarn syleyeyim
ki, Fenn senin kanndan. Senin kann onun da kan, ama ok eski zamanlardan."
"Baka hayatlar da oldu demitin. O hayatlardan birinden mi?"
"Aynen yle."
Nefer Seti, "Akla bana!" diye emretti.
"Daha sonra bunun iin vaktimiz olacak. Bu arada, siz ve Msr hl tehdit
altndasnz. Nil Ana'mzn sularn kesen cad Eos'u zaten biliyorsunuz."
"Onu kendi ininde yok ettiin doru mu?"
"Artk cad yok, ama yandalarndan biri hl i banda. Ad Soe! Tehlikeli
bir adam."
"Soe! Bu isimde bir adam tanyorum. Mintaka sz etmiti. Bir vaiz-mi, yeni
tanrann mritlerinden."
624
11. Yazt
"Adn tersten okuyunca Eos oluyor. Tanras da cadyd. Soe'nin amac sizi
ve soyunuzu yok etmek, ifte krallk tacn Eos adna ele geirmek."
Nefer Seti'nin yz dehetle arpld. "Bu Soe bakadnm Minta-ka'nn
srda. Mintaka, ona inanyor. Soe. onu yeni dine dndrd."
"Neden engel olmadnz?"
"Huyuna gitmek istedim. Mintaka len bebeklerimizin acsyla periand. Soe,
onu rahatlatt. Ben de bunda bir zarar grmedim."
"Bunda byk bir zarar var," dedi Taita. "Size ve Msr'a. Soe korkun bir
tehdit. Cadnn son taraftar, yeryznde kalan son izi o. Byk Yalan'in bir
paras."
"Ne yapmalym Taita? Nil tekrar akmaya balar balamaz Soe ortadan
kayboldu. Bana ne geldiini bilmiyoruz."
"Her eyden nce, onu yakalayp size getirmeliyim. Mintaka onun yle bir
esiri olmu ki, her dediine inanyor. Ktlklerinin itirafn kendi azndan
duymadka, kimseyi dinlemeyecektir."
Nefer Seti, "Benden ne yapmam istiyorsun Taita?" diye sordu.
"Kralie Mintaka'y uzaklatrmalsnz. Bat kysndaki Memnon Saray 'nda
zgr olmalym. Onu Assuit'e gtrp Hathor Tapna 'nda kurban kesin.
Tannann size grndn ve imdi yeralt dnyasnda olan sevgili bebekleriniz
Prens Khaba ile kk kz kardei Unas iin bunu Mintaka ile ikinizden
istediini syleyin."
"Hathor'a kurban sunmak istediim doru. Kralie ile ikimiz kraliyet
teknesiyle be gn iinde yola kacaz, yeni ayn doduu gece yani. Baka ne
istiyorsun benden?"
"Lord Meren ile en iyi savalarnzdan yz kiiye ihtiyacm var. Meren'de
sizin otoritenizi temsil eden ahin Mhr olmal."
"Hepsi olacak."
625
F:40
Wilbur Smith
ok gemeden firavunla kraliesi gemilerine bindiler ve uzaklatlar, o
arada Meren ile Taita da askerlerle birlikte bat kysna gemilerdi.
Mintaka'nn sarayna doru yola koyuldular ve afakla birlikte orada oldular.
Saray halk armt. Saray veziri, arkasnda muhafzlardan oluan bir
ekiple girilerini engellemeye alt. Ancak saray muhafzlar yiyip iip
elenmekten gevemi durumdayd. Gergin bir ekilde, yz sk savay
szyorlard.
Meren ahin Mhr'n gsterdi. "Firavan Nefer Seti'nin emriyle geldik.
Kenara ekilin de geelim!"
"Elinde ahin Mhr var." Vezir teslim oldu ve saray muhafzlarnn
yzbasna dnd. "Adamlannt geri ek ve benden haber gelene kadar
koularnzda kaln."
Meren ve Taita sarayn stunlu giriine daldlar, ivili sandaletleri mermer
zeminde n n tyordu. Taita artk gizlenme bysn kaldrmt. Onun yerine
timsah derisinden bir gslk ve ona uygun bir mifer takyordu, miferin
vizrii yzn gizlemekteydi. Heybetli ve tehditkr bir grnm vard. Saray
grevlileri ve Mintaka'nn hizmetkrlar kaacak delik aryordu.
Meren, "Aratrmaya nereden balayacaz Byc?" diye sordu. "O yaratk
hl burada m saklanyor acaba?"
"Soe burada."
"ok eminsin."
Taita, "Havada Eos'un pis kokusu var," dedi.
626
11. Yazt
Meren grltl bir ekilde havay koklad.
"Ben almyorum."
"On adam bizimle kalsn. Geri kalanlar btn kaplan tutacak ekilde
yerletir. Soe, fiziksel grnmn deitirebilir, o yzden kimse saraydan
ayrlmamal, ne erkek, ne kadn, ne de hayvan." Meren onun emirlerini iletti ve
adamlar grevlerinin bana daldlar.
Taita zellikle byk, bol eyayla denmi salonlara, odalara bakyor,
Meren ve ekibi de kllan ekili olarak peinden geliyordu. Taita zaman zaman
durup, avnn peindeki bir taz gibi havay kontrol ediyordu.
Sonunda kralienin i bahesine geldiler, buras yksek kumta duvarlarla
evrili, st ak, geni ve ferah bir avluydu. iekli aalarla ssl yollar,
ortada bir fskiye, ipekli minderlerle bezeli mermer banklar vard. Askerlerin
gelmesi zerine, Mintaka'nn oda hizmetileri sazlarn brakp kamt ve gen
kadnlarn parfm kokulanyla portakal ieklerinin kokusu birbirine karmt.
Avlunun br ucunda asma yapraklaryla sarmalanm kk bir ardak
bulunuyordu. Taita hi duraksamadan ona doru ilerledi, admlar seri ve
kesindi. Ortada, pembe mermerden yksek bir kaide, zerinde de ayn mermerden
oyulmu bir heykel vard. Birisi heykelin ayaklarnn dibine yasemin demetleri
brakmt ve ieklerin baygn kokusu havay sarmt. Gl bir afyon gibi
insann duyularn uyuturuyordu.
Taita, "Cadnn iekleri," diye fsldad. "Bu kokuyu gayet iyi
hatrlyorum." Sonra kaidenin stndeki heykeli inceledi. Gerek boyutlardaki
heykel, yz rtl bir kadn heykeliydi; pelerininin kvrmlan bandan ayak
bileklerine kadar inmekteydi. Zarif ayaklan yle bir ustalkla oyulmutu ki,
sanki souk tatan deil, et ve kemikten yaplm gibi duruyordu.
627
Wilbur Smith
Taita, "Cadnn ayaklar," dedi. "Buras da Kralie Mintaka'nn ona
tapnd yer." imdi cadnn ktlk kokusu yasemin kokusundan daha keskin
geliyordu Taita'nn burnuna. Alak sesle, "Lord Meren, adamlarn bu heykeli
devirsin," dedi.
Ele avuca smaz Meren bile, cadnn mabedini dolduran iren havadan
etkilenmi gibiydi. O da emirlerini ksk bir sesle verdi.
Askerler kllarn knlarna sokup, omuzlaryla heykele yaslandlar. Hepsi
gl kuvvetli adamlard ama heykel devrilmemek iin direniyordu.
Taita, Eos'un g kelimesini bir kez daha una kar kullanarak, "Tashkalon!" diye bard. Heykel kprdad, mermerin stnde kayan mermerden,
cadnn son l gibi crtlak bir ses kt. Bu ses askerlerin rkmesine ve
geri kalmasna yol amt.
Taita klcn ar ar devrilmeye balayan Eos heykeline uzatarak,
"Ascartow!" diye bard bu kez.
Sonra da, "Silondela!" dedi ve heykel btn arlyla talarn stne
dp paraland. Sadece zarif ayaklara bir ey olmamt. Taita gidip ikisini
de klcnn ucuyla yoklad. Ayaklarda yava yava atlaklar olutu ve ikisi
birden pembe bir toza dntler. Kaidenin stndeki iekler de kuruyup
kararmt.
Taita ar ar kaidenin etrafnda dnd. Birka admda bir mermere
vuruyordu. Arka duvara gelene kadar tok sesler kmt. Burada mermerden bo
bir yank geldi. Taita geri ekilip duvar inceledi. Sonra gelip elinin ayasn
sa st keye dayad ve hafife bastrd. Bir i mekanizmann harekete getii
duyuldu ve btn panel olduu gibi dnerek ald.
Bir sre herkes sessizce kaidenin arka duvarnda alan karanlk bolua
bakt. Ancak bir kiinin geebilecei genilikteydi.
Taita, "Eos'un sahte peygamberinin saklanma yeri," dedi. "Byk salondan
mealeleri getirin." Askerler emri yerine getirmeye kotular. Dn628
11. Yazt
dklerinde, Taita mealelerden birini ald ve delie tuttu. Karanlk bir bolua
doru inen ta basamaklar grd. Hi tereddt etmeden ieri girdi ve
basamaklardan inmeye balad. On basamak vard; sonra uzun bir adamn rahata
geebilecei ykseklik ve genilikte bir tnel uzanyordu. Yere sade kumta
tulalar denmiti. Duvarlarda resim veya kabartma yoktu.
Taita, Meren'e, "Arkamdan ayrlmayn," dedi ve tnele dald. erideki hava
bayat ve ard, nemli toprak ve gmleli ok olmu ceset kokusu vard. Taita
iki kez yol ayrmna geldi ama her seferinde hi durup dnmeden igdsel
olarak birini seti. Sonunda, ileride bir k grd. Kararl bir ekilde
yrmeye devam etti.
Byk amforalarda ya, su ve arap muhafaza edilen bir mutfaktan geti.
Karabuday ekmei ile dolu ahap flar ve sepetler dolusu meyve, sebze de
vard. Tavandaki kancalara ttslenmi butlar aslmt. Odann ortasndaki
ocan kllerinden kvrlarak ykselen duman, tavandaki havalandrma deliinde
kayboluyordu. Alak tahta masada yans yenmi bir yemek ve bir srahi krmz
arap durmaktayd. Kk bir ya kandili kelerde glgeler yaratyordu. Taita
kar duvardaki kapya doru ilerledi. Kap, tek bir lambayla aydnlatlm lo
bir hcreye alyordu.
Bir keye atlm bir tunik, bir pelerin ve bir ift sandalet vard. Yere
bir dek serilmiti, stnde de akal postundan yaplm bir rt vard. Taita
rty bir ucundan tutup kenara ekti. rtnn altndan en ok iki yanda, koca
merakl gzlerini Taita'ya dikmi bir erkek ocuk kmt.
Taita eilip elini ocuun kabak kafasna koydu. Bir czrt duyuldu ve
kavrulmu et kokusu geldi. ocuk haykrd ve Taita'nn elinden kurtuldu. Banda
Taita'nn el izi deil, Eos'un kedi penesi olumutu.
629
Wilbur Smith
Meren, "ocuu yaraladn," diye sylendi, sesi merhamet doluydu.
Taita, "O ocuk deil," diye cevap verdi. "Cadnn son uursuz mridi ve
filizi. Banda beliren ekil onun ruhani iareti." Yarata dokunmak iin
yeniden uzand ama o haykrarak uzaklat. Taita sonunda ayak bileklerinden
kavrayp ba aa sallad, yaratk kvranyordu. "Maskeni kaldr Soe. Efendin
olan cad yeralt alevlerinin arasnda yok oldu. Artk glerinden hibiri iine
yaramaz." Sonra ocuu dee frlatt, yatt yerde szlanyordu.
Taita sa eliyle bir hamle yaparak Soe'nin oyununu bozdu. ocuk ekil
deitirmi ve yava yava cadnn elisine dnmeye balamt. Sonunda,
gzleri kor gibi parlayan, hatlan kin ve nefretle arplm olan Soe ortaya
kt.
Taita, Meren'e, "imdi tandn m onu?" diye sordu.
"Seth'in pis nefesi adna, bu Demeter'in peine kurbaalar salan Soe. Onu
son grdmde, bu iblisin dl, akrabas olan bir srtlann srtnda gecenin
karanlna dalyordu."
Taita, "Bala onu!" diye emretti. "Karnak'a gidip Firavun'un huzuruna
kacak."
Assuit'ten Karnak'a dndklerinin ertesi gnnn sabahnda, Kralie Mintaka,
sarayn zel salonunda Firavun'un yannda oturmaktayd. Yksek pencerelerden
ieriye parlak gne doluyordu. Ama bu kralieyi etkilemiyordu, dalgn ve
perian grnyordu. Meren, onu sanki birka gndr deil, yllardr grmemi
gibiydi.
630
11. Yazt
Firavun, kraliesininkinden daha yksek bir tahttayd. Gsne apraz olarak
geirilmi altn silahlar adalet ve ceza sembolleriydi. Banda, ki Krallk'in
Pschent, yani Yce Kral anlamna gelen, yksek, krmz beyaz tac vard.
Kararlarn kayt altna almak zere iki yanna iki ktip oturmutu.
Firavun Nefer Seti, Meren'i huzuruna kabul etti. "Sana verdiim grevi
basardn m Lord Mareal?"
"Baardm yce Firavun. Dmannz elimde."
"Senden de bunu beklerdim. Yine de ok memnun oldum. Sorularma cevap
vermesi iin buraya getirebilirsin."
Meren mzran kez yere vurdu. Annda, n tane muhafzn ivili
sandaletlerinden kan sesler salonu doldurdu. Kralie Mintaka, aralarndaki
tutukluyu grene kadar, askerlere donuk gzlerle bakyordu.
Soe'nin ayaklan plakt ve zerinde sadece beyaz ketenden bir petamal
vard. Ayak ve el bileklerine ar bronz zincirler taklmt. Yz bitkindi ama
enesini meydan okurcasna havaya kaldrmt. Mintaka nefesini tuttu ve ayaa
frlad, Soe'ye dehet ve hayretle bakyordu. "Firavun, bu yce ve gl bir
khin, isimsiz tanrann bir hizmetkr. Dman deil! Ona byle davranamayz."
Firavun ar ar ban evirip ona bakt. "Eer dmanm deilse neden
benden saklamak istedin?"
Mintaka bocalad ve bir eliyle azn rtt. Sonra tahtna yld, yz kl
gibi olmu, gzlerinde ac bir ifade belirmiti.
Firavun tekrar Soe'ye dnd. "Adn belirt!"
Soe, ona bakt. "Ben isimsiz tanradan daha stn bir otorite bilmiyorum,"
diye beyan etti.
"O sz ettiin kii artk isimsiz deil. Ad Eos'tu ve kesinlikle tanra
deildi."
631
Wilbur Smith
Soe, "Sakn ha!" diye bard. "Seni saygsz! Tanrann gazab hzl ve
kesindir."
Firavun onun bu feveranna aldrmad. "Cadyla birlikte Nil Ana'nn nne
engel koyma komplosuna kartn m?"
Soe, "Ben sadece tanraya cevap veririm," diye hrlad.
"Yine cadyla birlikte, doast gler kullanarak Msr'a veba bulatrdn
m? Amacn beni tahttan devirmek miydi?"
Soe, "Sen gerek kral deilsin!" diye bard. "Sen bir gasp ve dneksin!
Eos, yeryznn ve btn uluslarn hkimidir!"
"ocuklarm, kraliyet soyundan gelen prens ve prenseslerimi ldrdn m?"
638
11. Yazt
"Ne bulacaz orada?"
" Gz'n aacak akll bir kadn. Bylece kutsal Font'a giden yolu bulmak
iin bana yardm edebileceksin."
"Yolculuumuz ne kadar srecek peki?"
"Yolculuumuz hi bitmeyecek, her zaman birlikte olacaz," dedi Taita.
Fenn sevinle gld. "O zaman lordum, hemen balayalm."
Yan yana atlarn mahmuzladlar ve bilinmeyene doru yola koyuldular.
SON