Professional Documents
Culture Documents
HAY BiN YAKZAN-ibnsina-ibntufeyl PDF
HAY BiN YAKZAN-ibnsina-ibntufeyl PDF
HAY BN YAKZAN
BN SNA / BN TUFEYL
Arapadan evirenler:
M. erefeddin Yaltkaya - Babanzde Reid
Hazrlayan:
N. Ahmet zalp
Anlat
Yap Kredi Yaynlar
Hay bin Yakzan / bn Sina
Hay bin Yakzan (Esrarl-Hikmetil-Merikiye) / bn Tufeyl
Hazrlayan: N. Ahmet zalp
evirenler: M. erefeddin Yaltkaya - Babanzde Reid
Kitap editr: Filiz zdem
Kapak tasarm: Nahide Dikel
Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.., 2010
Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A..
Yap Kredi Kltr Merkezi
stiklal Caddesi No. 161 Beyolu 34433 stanbul
Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23
http://www.ykykultur.com.tr
e-posta: ykykultur@ykykultur.com.tr
bn Sina, (tam adyla Ebu Ali el-Hseyin bin Abdullah bin Sina, Batllarn verdii adla Avicenna),
980de Buharada dodu, 1037de Hemedanda ld. En byk slm bilginleri arasnda saylan filozof
ve hekim bn Sina, slm dncesinde Farabyle balayan Aristotelesi (Mea) gelenein en nemli
addr. bn Sinann en nemli iki yapt, geni kapsaml bir felsefe ve bilim ansiklopedisi olan
Kitab-ifa ile birka yzyl boyunca gerek Douda gerekse Batda tp konusunda tek bavuru
kayna kabul edilen el-Kanun fit-Tb adl kitabdr. Geri kalan nemli yaptlar arasnda Kitab
fis-Siyaset, Risale fil-Ak, Hay bin Yakzan, el-Hidaye yer alr.
bn Tufeyl, 1106da Grnata yaknlarnda Vadil-Ata dodu, 1186da Merakete ld. rak
felsefesinin Endlsteki en nemli temsilcilerinden biridir. Urat ve nemli eserler verdii balca
konular tp, felsefe ve gkbilimdi. Gnmze ulaan ve btn dnyada tannmasn salayan eseri ise
Hay bin Yakzan ya da dier adyla Esrarl-Hikmetil-Merikiyedir. Dnyada felsef romann ilk
rnei olan Hay bin Yakzan, 14. yzyldan balayarak dnyann btn belli bal dillerine evrilmi,
bata Robinson Crusoenun yazar Daniel Defoe olmak zere birok Batl sanat ve dnr
etkilemitir.
Mehmed erefeddin Yaltkaya, 1879da stanbulda dodu. Darlmuallimni bitirdikten sonra
eitli orta retim kurumlarnda retmenlik (1910-1924), stanbul niversitesi lahiyat Fakltesinde
kelam profesrl (1924-1933) yapt. lahiyat Fakltesinin kapatlmas zerine slm Tetkikleri
Enstits mdrlne atand. Bu grevi srasnda (1937-1941) Edebiyat Fakltesinin eitli
birimlerinde dersler verdi. Rfat Brekinin lm zerine Diyanet leri Bakanlna getirildi
(1942) ve bu grevini lmne (1947) dein srdrd.
slm bilimleri zerine yapt almalarla tannan Yaltkayann balca yaptlar: bn Esirler ve
Mehir-i Ulema (1906), Tarih-i Kuran- Kerim (1915), Kelam Tarihi (1924), Simavna Kadsolu
eyh Bedreddin (1924), Dini Makalelerim (1944).
Babanzde Reid, 1871de Sleymaniye/Musulda dodu. Birok bilim, sanat ve devlet adam
yetitiren nl Babanzdeler ailesinden Abdulfettah Beyin oludur. lk renimini Sleymaniyede
tamamlayarak stanbula geldi. eitli medreselerde okuyarak ders verme icazeti ald (1896). Bir
yandan eitli orta retim kurumlarnda dersler verirken bir yandan da renimini srdrd.
Dersiamlk (1915) ve mderrislik (1920) payesi kazand. 1920 ylnda atand btidai Hari stanbul
Mderrisliini medreselerin kapatlmasna (1924) dein srdrd. Akta kalan Reid Beyin sonraki
yaamna ilikin bilgi ve yaymlanm yapt saptanamamtr.
N. Ahmet zalp, 1953te Elbistan/Kahramanmarata dodu. retmen okulu ve eitim
enstitsn bitirdikten (1974) sonra iki yl Trke retmenlii yapt. Grevinden ayrlarak yayn
dnyasna girdi. eitli yaynevleri, dergi ve gazetelerde alt, Ana Britannica Genel Kltr
Ansiklopedisine maddeler yazd, danmanlk yapt. Yeniden retmenlie dnd (1992). imdi bir
yandan bir ilkretim okulunda Trke retmenlii yaparken bir yandan da almalarn
srdrmektedir.
Osmanl eserleri zerinde alan N. Ahmet zalp, ok sayda yapt kltr dnyamza yeniden
kazandrd. Bunlarn balcalar: Toplumsal zlme (Sait Halim Paa, 1983), slm nancnn Temel
lkeleri (Filibeli Ahmed Hilmi, 1987), Bir Muhalifin Hatralar (erif Paa, 1991), slmda Felsefe
Akmlar (zmirli smail Hakk, 1995), Klliyat- Letaif (Faik Read, 1995), Glen-i Tevhid (Tevhid
iirleri Gldestesi, 1995), Seyahatlerim (Ali Suad, 1996), Beir Fuad (Ahmed Midhat Efendi, 1996),
Taauk- Talat ve Fitnat (emseddin Sami, 1996), in-Trkistan Htralar (Habibzde Ahmed
Keml, 1996), Bir Kadnn Hayat (Mehmed Celal, 2001), Bin Bir Gece Masallar (Resimli Ay evirisi,
2007), Bir Denizcinin Avrupa Gnl (Mehmed Enis, 2008).
Sunu
slm dnyasnda alegorik yk gelenei bn Sina (. 1037) ile balar. Huneyn bin shakn (. 873)
Yunancadan evirdii Salaman ve Absal yks, bn Sinann nndeki rnektir. bn Sinann bu
ykden sz ettii, onu zetledii biliniyorsa da, bamsz bir yapt olarak yeniden yazd kukuludur.
Ama, Salaman ve Absaln alegorik anlatm tekniini kullanarak Hay bin Yakzan adl yaptn yazd
bilinmektedir.
bn Sinann yapt, sonraki birok dnr etkiler. Pei peine, bir anlat gelenei oluturan
alegorik ykler yazlr. bn Tufeylin (. 1186) Hay bin Yakzan adl yks, gelenein en nl
yaptdr. Shreverd (. 1191), El-Gurbetl-Garbiye; bnn-Nefis (. 1288), Er-Risaletl-Kmiliye
fis-Siyerin-Nebeviye; Molla Cm (. 1492), Salaman ve Absal adl yaptlaryla gelenein dier
nemli rneklerini verirler.
Birbirini izleyen btn yaptlar, belli llerde, bir ncekinden etkilenmitir. Yazarlar da byle bir
etkiden, en azndan bir esinden sz etmekten ekinmezler. Szgelimi Cm, bn Sinann zetledii
Salaman ve Absal yksn, ayrntlarda yapt kk deiikliklerle yeniden yazar. bnn-Nefis, bn
Tufeylin yaptnda nemli bir yap deiiklii yapmaz; yalnzca gelitirdii dncelerin alann,
ynn deitirir.
Buna karlk, yaygn kannn tersine, ykleri asndan bakldnda, bn Tufeylin Hay bin
Yakzan adl yapt ile bn Sina nn ayn ad tayan yks arasnda hibir iliki yoktur. Metinler
arasnda bulunabilecek tek ortak nokta, her ikisinin de alegoriye dayanmasdr. Buna karn birok
felsefe tarihisi, iki metnin aynlndan sz etmitir. Dahas, bn Sinann yaptn tantrken, bn
Tufeylin yksn zetleyen bile olmutur. Oysa yaptlarn hem Arapa orijinalleri, hem de Trke
evirileri ktphanelerimizde bulunmaktadr.
Neredeyse tarihsel bir nitelik kazanan bu yanl ortadan kaldrmak ve ilgilenenlerin iki metni
birlikte okumalarna olanak salamak amacyla, daha nce Ruhun Uyan adyla yaymladmz bn
Tufeylin Hay bin Yakzan ile Ord. Prof. M. erefeddin Yaltkayann Trkeye evirerek Byk Trk
Filozof ve Tp stad bn Sina, Hayat, ahsiyeti ve Eserleri Hakknda Tetkikler (stanbul 1937)
balkl kitapta yaymlad bn Sinann Hay bin Yakzann, dilini gncelletirerek bir araya getirdik.
ki metnin oluturduu yapt, Yaltkayann iki blmden oluan nemli giri yazs nedeniyle, bir
karlatrma olana salamann ok tesinde bir zenginlik ve ilevsellik kazand.
Yaltkaya, bn Sina metnine yazd giri yazsnn ilk blmnde, szn ettiimiz anlat gelenei
iinde yer alan metinlerin kavranabilmesi iin gz nnde bulundurulmas gereken kuramsal ve
kavramsal ereveyi belirleyip amlyor. kinci blmde ise, en nemli rneklere ilikin bilgi ve
zetlerle alegorik yk geleneinin tarihesini veriyor.
Yaltkayann katklaryla zenginleen yapta, iki metnin ortak adn verdik: Hay bin Yakzan.
Yaltkayann girii ve zamansal ncelii nedeniyle bn Sinann metnini ne, kendi giriimizle bn
Tufeylin metnini arkaya aldk. Bylece, merakllar, hem eski Yunandan balayarak sren bir
gelenein tarihesini, hem de bu gelenein slm dnyasndaki ilk rnei ile en nl rneini birlikte
okuma olana bulacaktr.
N. Ahmet zalp
HAY BN YAKZAN
(bn Sina)
Giri
I
bn Sinann Hay bin Yakzann anlayabilmek, orta zaman filozoflarnn evrendoum
(kozmogoni), ruhbilim, dirimbilim hakkndaki anlaylarn bilmeye bal olduundan, bu konulara
ilikin ksaca bilgi vermek gerekiyor. Bunlara gre varlk, ilk ilkeden, ilk nedenden birden ancak bir
kma ve saydamdan youna inme biiminde balam ve devam etmitir.
Varlk kaynandan ilk kan (sudr) ve bu kaynaa gre var olmakta ikinci srada bulunan nesne,
kendisinden kan ve varlkta nc srada bulunan nesneden daha stn olmak zere, bu ini yay son
bulduktan sonra, k yay balar. emberin iki ucunun bir noktada birlemesi gibi, varlk dairesi de bu
kma, ykselme noktasnn sonunda ini yaynn balangc ile birleir. Buna gre, en alt ve aa
nokta, varln ilkesinden en uzak nokta; ilkeden, kaynaktan ilk kan nokta da kaynaa en yakn olan
noktadr. Ayn zamanda, kaynaktan ini yaynn sonundaki nokta en deersiz nokta olduu gibi ilkeye,
kaynaa en yakn olan nokta da en deerli, onurlu olan noktadr.
lk ilke, zaman ve yerden (mekn) akn olduu iin, ona yaknlk ve uzaklk, zamansal ve yersel
bir anlam tamaz.
Her saynn varlk nedeninin, kendinden nceki say olmas, buna bir rnek oluturabilir. Saylarn
ilki olan birden n ortaya kmas, iki araclyla; drdn ortaya kmas, n ve ikinin
araclyla; bein ortaya kmas drt, ve ikinin araclyla olur. Buna gre yukardaki
aadakinin, stteki alttakinin varlna neden olur. yleyse, bunda, zaman ve yer kavramlar yoktur.
Birin btn saylarn nedeni olmas gibi, ilk ilke, ilk neden de varln nedenidir.
Varlarn var olmalar, ilk ilkeden derece derece aa inme, derece derece uzaklama ve derece
derece dme biiminde gerekletii iin, her varln yetkinlii, birinci ilkeye yaknl; eksiklii de,
ondan uzakl derecesindedir. Ona yaknlkta birinci derecede bulunann varl, ikinci derecede
bulunann varlndan stn ve yetkindir.
Varlk basamaklarnn birincisi, varln kayna olan Tanr nn varl basamadr. lk varlk,
Onun varldr. Tanr dan ilk olarak maddeden akn akllarn birincisi olan ilk akl kmtr.
Bundan ikinci akl ve ikinci akldan nc akl, drdnc, beinci ve bu ekilde akllarn
sonuncusu olan dokuzuncu akl km; dokuzda birler basama sona erdii gibi, bu dokuzuncu
aklda da akllar sona ermitir. Bunlarn ilki olan ilk akl, Tanrya gre ikinci basamakta ise de,
varlklara gre ilk basamaktadr. nk Tanr varlklardan ayrdr; varlklardan hibir nesnenin
nitelikleriyle nitelendirilemez. Bu dokuz akldan sonra, bunlarn araclyla, eler evreninin ilerini
yrtmekle grevlendirilen bir onuncu akl gelir. Bu onuncu akldan sonra, akl basamaklar sona
erer, nefs basamaklar balar. Nefs de akllar gibi, cisim ve cisimsel deildir. Ama cisme bitiik
(mukarin) olur. Cisme bitiik olmasndan, kendisine karanlk (zulmet) gelmitir. Bu nedenle, insan, akl
nuruyla aydnlanmadka, kendi nefsini gremez. Karanlkta kalan kimsenin ne kendisini, ne
evresindekileri grmesi gibi, nefs de, kendi zn, akl ve akn biimleri (suret, form), akln yla
grr. Bu nefslerin dokuzu gkler (felekler) evrenindedir.
Burada, eski Batlamyus (Ptolemaios) kuramn hatrlamamz gerekir. Bu kurama gre, dtan ie
doru dokuz gk vardr. Bunlar birbirleriyle i iedirler. En dtaki gk, Atlas Gdr (Felek-i
Atlas). En iteki de Dnyadr. En dtaki Atlas Gnden en iteki Dnyann stnde bulunan Aya
kadar, Ay ile birlikte dokuz gk vardr. Bunlar unlardr:
1. Atlas G, en uzak gk katdr (felek-i aksa),
2. Sabit Yldzlar G, Burlar G, Gezegenler G,
3. Zuhal,
4. Mteri,
5. Merih,
6. Gne,
7. Zhre,
8. Utarit,
9. Ay.
Birbirlerini kuatm olan bu dokuz gn ortak merkez noktalar da bizim Dnyamzdr. Ayn
altnda olduundan, Dnyaya Ay alt gk derler.
u da bilinmelidir ki, ilk ilke, ilk neden, ilkeler ilkesi gibi adlarla anlan ve varla kaynaklk
eden varlk, saf bir varlktr. Salt varlktr. Ondaki doa (mahiyet) ile varlk birbirinden ayr deildir.
Ama ondan baka ne varsa, tmnn varlklar olumsal (mmkn)[1] olduundan, doalar ile
varolular (inniyet) ve gereklemeleri (tahakkuk); dier bir deyile, doalar ile varlklar (vcut) bir
deildir. Bunlarn doalar, varlk ve gerekleme nitelikleriyle sonradan nitelenmilerdir. Her
olumsalda, z bakmndan, bir olumsallk varsa da, olumsallar, doalar bakmndan olumsal iseler de,
kendilerinin nedenleri bakmndan olumsal deil, zorunludurlar (vacip). Bundan dolay, ilk neden ve
ilkler ilkinden kan ilk aklda, neden ve kkeni bakmndan zorunluluk ve z bakmndan
olumsallktan oluan bir ikilik vardr. Bunda, neden ve kkeni bakmndan olan zorunluluk, z
bakmndan olan olumsallktan stndr. stn olan bu nitelikten stn olan bir nesnenin kmas
uygun ve akl da stn olduundan, ilk akldan, zorunlu ynyle balantl olarak ikinci bir akl;
olumsal olan zyle ilikili olarak da bir nefs (Atlas G, felek-i aksa) ortaya kt. Yine bu sre
iinde, ikinci akldan da nc bir akl ve bir nefs (Sabit Yldzlar G) ortaya kt. nc akldan
da drdnc bir akl ve bir nefs (Zuhal) ortaya kt. Hep bu sre iinde, drdnc akldan beinci bir
akl ve bir nefs (Mteri); beinci akldan altnc bir akl ve bir nefs (Merih); altnc akldan yedinci bir
akl ve bir nefs (Gne); yedinci akldan sekizinci bir akl ve bir nefs (Zhre); sekizinci akldan
dokuzuncu bir akl ve bir nefs (Utarit) ortaya kt. Dokuzuncu aklda, akllar sona erdi ve bu
dokuzuncu akln nefsi Ay oldu.
Bundan sonra, yine bu dokuz akl gibi, madde ve sreden akn olan bir onuncu akl gelir. Bu
dokuz akln her biri, dokuz gkten birinin ynetimiyle grevli klnmtr. Gnein klarnn evrene
yaylmas gibi, bu onuncu akln gc de, Ay alt gk Dnyadaki varlklara yaylr. Kendilerinde
dnme ve kavrama yetenei bulunanlardaki kavray bundan geldii gibi, doal cisimlerin oluumlar
da bunun gcyle olur.
Madde ve sreden akn olan akllarn verimlilik ve gleri, bu onuncu aklda toplanmtr. On
saysnda, dokuz tane birin gc topland gibi, bunda da btn gler toplanm ve bu onuncu akl,
saylarn onuncu basamanda bulunan say gibi olmutur. Bu onuncu akla, elerin yneticisi ve
gelitiricisi olduundan, eler zerinde etkili olduundan, etkin akl (akl- faal) denilmitir.
Eski filozoflara gre insan, bilgi ve bilim yardmyla nesnelerin gerekliklerine ulaarak ve
ykselerek tz (cevher) kesilecek olursa, bu etkin akl basamana gelmi ve en yksek yetkinlik
basamana erimi olur. nsan iin belirlenen yetkinlik de budur. Aristo, Eflatun, Hipokrat ve dier
nl filozoflar buna inanyorlard. (bn Sina da bu etkin akldan ileri gememektedir.) bn Rdn
(1120-1198) dedii gibi[2], insann ykselerek Tanrnn basamana kabilmesi, Mecus filozoflarn
szdr. Bu sz Aristoya gre kfrdr. (Aada zet evirisini verdiimiz, el-Gurbetl-Garbiye adl
yaptnda Shreverd de insann ykseliini [mira], ilk trme [sudr, feyz] kadar karyor ve bunu da
ruhsal ykseliin son noktas sayyor.)
gereksinim vard. On sekiz yalarnda gzel bir kz, ocuun stanas oldu. ocua Salaman[8] ad
konulmutu. Bu gen ve gzel kzn ad da Absald.[9] Bu kz, ocuu emziriyor; ocuk, gnden gne
byyordu.
Kral Hermanus, nefret ettii kadnlarla iliki kurmadan byle bir ocua sahip olmaktan son derece
memnun oldu. klikolasa bir dl vermek istedi. klikolas, atein yakamayaca, suyun ykamayaca
bir yap kurmas konusunda kendisine yardm etmesini istedi. nk klikolas, tufan olacan
biliyordu. Bilimsel yasalar saklamak iin, byle yanmaz ve yklmaz bir yapya gereksinimi vard. Bu
yapnn iindeki eylere yalnz filozoflarn ulaabilmeleri iin, kapy gizli yapacak ve yedi katl olacak
bu yapnn her katnn aras, tam iki yz kula ykseltilecekti. nk kendisi de tufan srasnda bu
yapya snacakt.
Kral, biri klikolasa, biri de kendisine olmak zere, byle iki yapnn yaplmasn rica etti. Kral,
kendisi iin yaplacak yapya hazinelerini ve bilimlerin yasalarn koyacak, lmnde de bu yap,
kendisine mezar olacakt.
Filozof, Ehramlarn yerlerini lt, altlarna, gnlerce yol almay gerektirecek uzun labirentler
atrd. Gerekli aralar hazrland ve her gn yedi bin ii altrlarak yaplar tamamland.
Emzirilme zaman getikten sonra kral, Salaman stanasndan ayrmak istedi. Ama ocuu,
alt stanasndan ayramadlar. Ayrmak istedikleri zaman alyor, haykryordu.[10]
Kral, erginlik ana kadar, ocuun kzla birlikte kalmasna izin verdi. ocuk erginlik yana
gelince, kza olan sevgisi artt. Kz seviyor, btn zamanlarn sevgilisi ile geiriyor, kraln hizmetinde
bulunamyordu.
Bir gn kral, oluna yle bir konuma yapt:
Sevgili olum! Benim dnyada senden baka olum yoktur. Biricik olum sensin. unu bilmelisin
ki, kadnlar insan avlar, ktlk ukuruna drrler. Onlarla dp kalkanlar esenlik bulamazlar.
Bunlardan birine gnln kaptrrsan, akln almaz, gzlerin grmez olur. Byle bir harekette
bulunmak, bence, aklszlktan baka bir ey deildir.
Oulcazm! Yol ikidir. Biri, aadan yukar kmak; dieri de, yukardan aa dmektir.
Sana bu konuda bir rnek vereyim:
Kapmzda bulunanlardan birisi adaletle, hakla hareket etmezse, yanmzda bir mevkie sahip
olabiliyor mu? Ama adaletle, hakla hareket ederse, her gn bize biraz daha yaklam olmaz m? nsan
da byledir. nsan adaletle hareket ederek btn klara baskn olan klar evrenine yaklamak iin,
yardmclar olan bedensel glerini akl yolunda yrtrse, bir sre sonra, o evrene ulama konusunda
bir yol alm olur. Bu ilk yolu alm olmann belirtisi, herhangi bir kimsenin gznde, aa evrendeki
ileri eletirecek lde k ortaya kmasdr.
Bundan sonra, yolun ortasna gelmi ya da orta yola ulam olan kimse, aa evrene durmadan
gelen klar grebilecek dereceye ykselmi olur.
En son ve en yksek basamaa ykselmi olan kimse, varlklarn gerekliklerini grm,
renmi, bunlarn gerekliklerine ermi, adalet ve hak dorultusunda bunlar zerinde tasarruf yapma
hakkn kazanm olur. Sana unu sylerim ki:
Eer sen, senin her sevdiini kabul eden ve her istediini yapan bir kadna sahip olmak istiyorsan,
buna olanak yoktur. Eer iman yoluna girmek ve gvenlik iinde bulunmak istiyorsan, bu Absal
faciresinden[11] kendini kurtar, koru...
Senin ona gereksinimin yoktur. Onunla dp kalkmaktan, sana yarar gelmez. Sen, bu evrenin
giysilerinden soyun; ben sana yce evrenden bir kz alaym. O, seni sonsuz birlikteliine ulatrr; ayn
zamanda, Tanr da senden honut olur...
Salaman, Absal iddetle sevdiinden, babas kraln bu tleri kulana girmedi. Evine dnd
zaman, kraln dediklerini Absala anlatt ve ne dndn anlamak istedi.
Absal, Salamana unlar syledi:
Onun szlerine kulak asma... O, bir dten oluan kimi aslsz vaatlerle senin zevklerini
engellemek istiyor. Ben, senin istediin her eye sahibim. Senin houna gidecek her ey, bende var...
Btn isteklerin ve istediklerin bende bulunuyor. Eer sende akl ve nlem gc varsa, bu dediklerimi
krala aktan aa sylemeli, bizim birbirimizden ayrlamayacamz bildirmelisin...
Absaln bu szlerini duyan gen Salaman, bunlar, babasnn veziri Hernusa syledi.
Bu szler kendisine bildirilen kral, bundan byk bir znt duydu ve olunu huzuruna arp u
ekilde, ikinci bir tte bulundu:
Sevgili olum!
Bir filozofun dedii gibi, yalana inan olmaz ve agzl insan kralla ulaamaz. Kadnlara uyan
kimseyi de ykmdan kurtarmann bir yolu yoktur.
Sen henz gensin... ocuksun... Sana verdiim tlerin yararlar senin iindir. Bunlarda beni
ilgilendiren bir ey yoktur.
Ben tam devre yakn ya yaadm ve yeryznn her tarafna sahip oldum. Yldzlarn ounun
konumlarn gzledim, bunlarn etkilerini ve sonularn grdm. Eer benim kadnlara eilimim
olsayd, onlarla uramak benim elimdeydi. Ama onlarla uramak, insan iyiliklerden alkoyaca iin,
o yana hi yanamadm. Eer sen, kendini kadnlardan btnyle ekemeyeceksen, hi deilse,
filozoflardan yararlanmak iin bir zaman ayr...
ocuk bunu kabul etmi ve geceleri ders almaya balamt. Ama bu zamanlardan artan
zamanlarn, Absal ile birlikte, oyun ve elence ile geiriyordu.
Kral, olunu tmyle kurtarmak iin, filozoflarla, Absaln ldrlmesi konusunu grt. Veziri
Hernus, bu danmada unu syledi:
Ey hkmdar!
nsann, yapamayaca bir eyi ykmaya kalkmas, yakksz bir davrantr. ok iyi bilirsiniz ki,
gkten inen oklara hibir ey siper olamaz. Mazlumun hakk zalimden, mahkmun hakk hkimden
alnr. imdiye kadar, btn mrnde yapmam olduun byle bir ii yapacak olursan, saltanatnn
yklmasndan, ayn zamanda, melekler arasna girme olanan karmandan korkarm... Absal
ldrme yoluna gitmeyip Salamana t vermeli ve ona Absal kendiliinden braktrmalsn.
Bu tartmay ve Hermanusun dediklerini Salamana yetitirenler oldu.
Salaman, yine Absaldan ne diyeceini ve kraln elinden nasl kurtulacaklarn sordu.
Marip denizinin arkasna kaarak[12] orada oturma kararn verdiler ve firar ettiler. Kral bunlarn
katklarn rendi. Kraln zeri tlsml, altndan iki flt vard. Bunlarn zerindeki yedi delikten
hangisini ttrrse, yedi iklimden birinde olan biteni renir, orada istediini yapard. O iklimde
bulunanlar da, kraln kendilerini rendiini anlarlard.
Kral, herhangi bir iklimde bulunan kimselere bir ceza vermek isterse, fltteki deliklerden onlara ait
olan deliin zerine biraz kl koyar ve bunu fleyerek istedii kimseleri yakard.
Kral bu flt eline ald. Flt ttrp Salaman ve Absaln bulunduklar yeri grd. Bunlar, bu
gurbet bucanda, kt bir sknt ve ac iinde buldu. Durumlarna acd. Gereken eylerin verilmesini
buyurdu ve ikisini de kendi durumlarna brakt.[13] Kral, olunun kendiliinden doru ve gerek yola
dnmesini bekliyordu. Bir sre bekledi. ocukta bir uyanma gremeyince fkelendi. Bildii bilimler
yardmyla, bunlarn ikisinin de cinsel duygularn iptal etti. Birbirlerini sevmeleri ve birbirlerini
istemelerine karn birleememeleri nedeniyle, byk bir ac ekmeye baladlar.
Salaman, bu durumun, kraln kendilerine duyduu byk fkenin bir sonucu olduunu anlad.
Kalkp, zr dilemek ve balanmalarn istemek zere kraln kapsna geldi.[14]
Kral, ok sevdii olunun ne srd balatc nedenleri kabul etti. Ama, Absal faciresini
istemiyordu.
nk, gnlne egemen olduu srece, Salamann tahta gemesi mmkn olamazd. Krallk, tam
anlamyla irade zgrln, dnce bamszln gerektirirdi. Absal onun yakasn brakmad,
onun ayan eline geirmi olduu iin, Salamann yakasn ve ayan onun elinden kurtarp tahta
oturmas olas deildi. Bundan da u kyordu: Dnce ayana Absala duyduu sevgi eli
Salamann kars, Absaln as[35] ve sofra hizmetisi[36] ile ibirlii etti, Absal zehirleterek
ldrtt.[37] Bilgin ve deerli kardeinin lmnden zlen Salaman, elinde bulunan krall,
politikac dostlarndan birine brakarak[38] olan biten olaylarn gereine ulama amacyla Tanrya
yneldi ve Ona yakard.
Her eyin gereklii kendisine esin yoluyla bildirilen Salaman eini, kardeinin asn ve sofra
hizmetisini ldrd.[39]
Douda felsefi ve simgesel yk yazma geleneinin temeli olan Salaman ve Absaldan esinlenen
ve bu tarzda yk yazan, bundan yaptlarnda sz eden ilk kii bn Sina olmutur.[40] Bu yknn
yukarda gstermi olduumuz ikinci biimi bn Sinaya balanmaktadr. arattaki szlerine de
yknn bu biimi uygundur. Yalnz bilemediimiz, bu ikinci biimin bn Sina tarafndan yazlp
yazlmaddr. Bildiimiz bir ey varsa o da, bn Sinann bu Salaman ve Absaldan esinlenerek Hay
bin Yakzan yazm olduudur.
Hay bin Yakzan burada brakarak deriz ki:
bn Sinann Hay bin Yakzann bn Tufeyl (. 1186) izlemi ve bn Sinadan esinlendiini
syleyerek kendisi de bir Hay bin Yakzan yazmtr.[41]
bn Tufeylden sonra, yine bn Sinadan esinlendiini syleyen ehabeddin Shreverd (. 1191)
gelir.
Dounun felsefe gnde bir yldz gibi parlam, ama ok srmeden yine bir yldz gibi snm
olan bu mazlum filozof, El-Gurbetl-Garbiye[42] adl yaptn yazmtr. Bunun zeti de yledir:
Kardeim Asm[43] ile Maverannehrden[44] Yeil Deniz[45] sahilinde ku avlamak iin
Marib[46] lkesine gidince, anszn, halk zulmle nlenmi bir kye dtk.[47]
Bu ky halk, Yemenli limin olu Hd[48] adyla tannan kiinin ocuklarndan olan bizim,
byle anszn kye geldiimizi haber alr almaz, evremizi aldlar ve bizi demir bukalara vurup dipsiz
bir kuyuya[49] hapsettiler.
Bu kuyunun yukarsnda, ok sayda burcu olan bir kk[50] vard. Akamlar soyunarak[51] bu
kke kabiliyorsak da, sabahlar, yine kuyunun dibine inmek zorundaydk. Bu kuyunun dibi, insann
uzatt elini gremeyecei denli birbiri zerine ylm karanlklarla doluydu. Akamlar bu kuyudan
kke kyor ve pencereden uzay[52] seyrediyorduk. Yemen korularnn gvercinleri, kimi zaman
bize o yeil korulardan haber getiriyordu. Kimi zaman dounun sa yanndan[53] akan Yemen
imeklerini gryorduk. Kimi zaman da Necid ieklerinin kokularn getiren rzgrlardan mest
oluyorduk. imizdeki zlem bydke byyordu.
Biz byle, geceleri kke karak, gndzleri kuyunun dibine inerek ve her gn bir trl zlem
iinde rpnarak zaman geiriyorduk. Mehtapl bir gece, bir avukuu, selm vererek pencereden ieri
girdi. Bize, gagasnda, tutsaklktan kurtulmamz iin, sa vadiden[54] bir mektup getirdi. Bu mektup
bize, babamz Hd tarafndan gnderilmiti. Buradan kurtulma yollarn birer birer aklyor,
tanmlyordu.[55]
Bu tanmlama dorultusunda harekete geerek yerlerin, gklerin ve birok evrenin yollarndan
geiyor, hayat pnarna doru yol alyorduk. Sonunda babamn Tur-i Sinadaki[56] tapnan uzaktan
grdm. Oraya vardm, daa trmanp babamn huzuruna ktm. Nurunun tecellisiyle yerleri ve gkleri
aydnlatmakta olan babamn huzurunda, hayret ve aknlk iinde kalarak nnde secde ettim. Onun
parl parl parlayan nurundan az daha yok olacaktm.
Uzun uzun alayarak hapiste ektiim aclardan yakndm. Ama o bana, yeniden dnmemin
gerekliliini anlatt. Ne ki, her istediim zaman kendisine kavuabileceimi mutulad ve yle dedi:
Buras Tur-i Sinadr. Bunun yukarsnda babamn,[57] senin bykbabann[58] meskeni olan Tur-i
Sinin vardr. Sen bana gre ne lde aada isen, ben de ona gre o lde aadaym. Bizim,
kendisinin baba ve bykbabas olmayan zata varncaya kadar, daha birok babamz ve bykbabamz
vardr. Biz ve onlarn tm, onun kleleriyiz. Nuru ondan alrz. Nurlarn nuru odur. O, nurunun da
stndedir.
Feraset bilimi, yararlar pein olan bilimlerden biridir. Bu bilim, insanlarn i yzlerini,
gizlediklerini hemen ortaya karr. Bu bilime bakarak insanlara kar nasl hareket edeceini, nasl bir
tavr taknacan belirler; ona gre, gerekirse o adama yaklar, gerekirse ondan uzaklarsn.[77]
Bu bilim unu gsteriyor: Sende birtakm huylar vardr. Bunlarn kimi senin yaradlndandr.
Kimi de yaradlndan gelmeyip sende sonradan ortaya kmtr. Eer sana iyiletirici bir el deerse,
seni temizler; sen de temizlenebilirsin. Ama senin nne bir aldatc decek olursa, onun ardndan
yanl yollara gidersin.[78]
evrende bulunan, senden ayrlmayan u arkadalarnn, kt arkadalardan olduklarna hi
kukun olmasn. Onlardan yakan syramayacaksn; onlar senin ban derde dreceklerdir... Eer
yardmna yetiilmezse... Yardmna yetiilirse, onlardan kurtulabilirsin.[79]
u, nnde olan yok mu? O, yalanc, uydurucudur. Temelsiz, bo eyleri birbirine ekler, yaktrr
ve zerlerini yaldzlar. Yalanlar dzer ve sana, senin bilemeyecein haberler getirir. Onun dorusunda
bile erilik kiri ve bula vardr. Onun gerei yalana alar. Bununla birlikte senin gzn, gzcn
odur. Grmediklerinden sana haberi o getirir; senden uzak kalan eyleri sana o bildirir. Buna
gereksinimin olduundan, eriliklerini doruluklarndan ayrmak, yalanndan gereini semek,
yanllklarnn rtleri altndan doruluklarn bulup almak, bunlarn tmn birer birer aratrmak
zorundasn.
Kimi zaman Tanrnn yardm elinden tutar:
1. Sapknlk boluuna dmekten kurtarr.
2. Kimi zaman, bunun verdii haberler seni aknlk iinde brakr; iin iinden kamaz olursun.
3. Kimi zaman da bunun yalanc tankl seni aldatr, yanllara yneltir.[80]
u, sandaki de, dnmeden i yapar; hemen harekete geer. Yerinden bir kez heyecanla
kalkacak olursa, kulana hibir gzel sz girmez, onu hibir t geri dndremez.
Yanan bir odundaki ate ya da yukardan aa doru hzla inen bir sel ya da dii arayan kzgn bir
erkek deve ya da yavrularn yitirmi dii bir aslan gibi, nne geilmez olur.[81]
u, solundakine gelince:
Nefsine ve ehvetine dkn, agzl, obur murdarn biridir. Kardan ve karndan baka bir ey
bilmez. Onun gzn yalnzca toprak doyurur. Ondaki al yalnzca toprak giderir. Yemek yerken
parmaklarn yutar, kaplar kalaylar gibi yalar ve hibir eyden, hibir zaman doymaz. A kaldktan
sonra pislik zerine saldran bir domuza benzer.[82]
Sen ey zavall!...
Bunlara yle bir biimde bititirilmi, bunlara yle bir biimde balanmsn ki, onlardan ayrlma
olanan yoktur. Onlarn ve onlar gibilerin ayaklarnn basmad, basamayaca bir yere, gurbete
karsan, o baka. Ama o da senin elinden gelmez. imdi onun zaman deildir. Senin iin onlardan
kurtulu olmadna gre, tedbiri elden brakma... Senin elin onlarn elinin zerinde olsun. Sen onlara
egemen ol!.. Sakn sakaln onlarn eline verme!.. Onlarn yularn gevetme... Onlara kar daima
politik davran... Her zaman onlardan ileri git... Onlar martmayarak karlarnda metin davranacak
olursan, onlar kendine boyun edirebilirsin!.. Onlar seni deil, sen onlar yenebilirsin.[83] Bunlar iin
uygulayabilecein en iyi, en baarl politika, bunlar birbirine drmektir.
u dik bal huysuzu, bu yandaki obur boboaza saldrtp onu biraz yola getirmeli; bu boboaz
yaltaknn aldatclklaryla berikinin kendini beenmiliini, sert balln, snr tanmazlk ve
taknlklarn gidermelisin.[84]
Hele u yaldzl haplar yutturucu atlgan yok mu?.. Ant ierek sana gvence vermedike, ona
kesinlikle gvenme!.. Byle gvence verirse, o zaman ona inan ve gven... Her ne kadar yalan
dorusu karksa da, onun sana verecei haberlere kulak vermekten vazgeme!.. Bu haberler iinde
aratrmaya deer olanlar da yok deildir.[85]
Gnlm, adamn bana, arkadalarm hakknda sylediklerini iyice benimsedi, onaylad.
Sylediklerini uyguladm zaman tmnn gerek, doru ve olgulara uygun olduunu grdm. imdi
onlarla urayor, onlar birbiriyle etkisizletirerek ynetiyorum. Kimi zaman onlar beni yeniyorlar;
kimi zaman da ben onlara stn geliyorum. Bunlardan tmden ayrlncaya kadar, kendileriyle
komuluk yapmam konusunda, Tanr bana yardmc olsun...[86]
Bundan sonra, byk bir zlem ve byk bir istekle, kendisi gibi yolculuk etmenin yolunu
renmek istedim. u aklamay yapt:
Sen ve senin yannda bulunanlar iin, benim yolculuum gibi bir yolculuk, mmkn deildir.
Benim yolculuumun yolu, sana ve senin yolunda bulunanlara kapaldr. Bu yolculuu, tek banza
kalmanz kouluyla yapabilirsiniz. Bu durumda da belirlenmi, ileri ya da geri almanz olanaksz olan
zaman beklemelisiniz. Siz, konaklamal bir yolculuu semek, bununla yetinmek zorundasnz. Bir
sre yolculuk etmeli, bir sre de bunlarla birlikte bulunmalsnz. Ne zaman iinden gelen byk bir
ak, seni bunlardan ayrlp yolculuk etmeye yneltirse, beni karnda bulursun... Ben sana yoldalk
ederim. Yine onlar arzulayacak olursan, beni brakr, onlarn yanna dnersin... Bu yarm yolculuklar,
senin onlardan tmyle ayrlna kadar srer...[87]
Szmz, kendisinin yolculuu srasnda grd ve rendii iklimleri birer birer sormaya
gelmiti. Bu konuda da u aklamay yapt:
Yeryznn snr vardr:
1. Yerin zerinde ve gn altnda bulunan snrdr. Bunun btn gereklii (knh) bilinmi,
iinde bulunan nesnelerin ou hakknda tam olarak bilgi elde edilmi, bunlara ilikin haberler alnm
ve verilmitir.
2. Bat tarafnda bulunan snrdr. Bu snr maribin arkasndadr.
3. Bu snr da bat tarafndadr; dou (merik) ynndedir. (Cmle aynen byledir. M. . Y.)
Bu son iki snrn, insanlk evreninden ayrlan blm ve yanlar vardr. Kazanlm glerle
donanmayan, yalnzca doal glerle kalanlar, oralara geemezler.[88]
Buralara girebilmek ve buralardan geebilmek iin, durgun Hayat Pnar yresindeki harl harl
akan ve taan pnarda ykanmak gerekir. Yolcu, o pnar bulup ykanr ve onun tatl suyundan ierse,
gvdesine yeni bir g yaylr. Bu kii, bu gle, krlar ve lleri ama gcne ular. Ak denizlerde
batmaz, kolaylkla Kaf Dana kar. Zebaniler onu yakalamaya, cehenneme srmeye ve srklemeye
g yetiremezler.[89]
Bu harl harl akan pnar hakknda istediimiz aklama zerine dedi ki:
Kutuplardaki karanlklar duymu olmalsnz. Orada, btn yl boyunca, yalnzca belirli bir
zamanda gne doar. Korkmayarak oralara dalanlar usuz bucaksz, nurla dolu bir uzaya karlar.
Orada ilk grecekleri ey, berzaha bir nehir uzatan ve harl harl taan bir pnardr. Bu pnarda
ykananlar, sudan daha hafif olurlar. Bu nedenle suda batmazlar. Hibir zorluk ekmeden dalarn
tepelerine karlar. Bu ekilde, insanlk evreninden ayrlm olan iki snrdan birine girerler.[90]
Bizim topraklarmza yakn olmas nedeniyle, maribin arkasnda bulunan snrdan sorduk. yle
dedi:
Maribin en sonunda, byk ve kzgn bir deniz vardr. Tanrnn kitabnda buna ayn hamie
denilmitir.[91]
Gne, bu deniz ynnden batar. Bu deniz, geni ve harap bir iklimden yardm alr. Bu
snrlandrlamayacak lde geni olan iklimin bayndrl, dardan gelen yabanclardandr. Bu
iklimin zerine karanlk kmtr. Gne ndan yoksun olan bu yere gelen gmenlerin tm,
yanlarnda bir k parlts getirirler.
Burann topra oraktr. Ot ve ocak tutmaz. Gmenlerin bir blm tarafndan her imar edilite,
baka gmenler tarafndan bozulur, sonra yeniden yaplr. Burann bayndrl, srekli ker, gider.
Yaplan yaplar, kayar, ger. Burada bulunanlar arasnda her zaman kavga, dv, hatta srekli
birbirini ldrme vardr. Bunlardan hangileri, yumruk gcyle dierlerine stnlk salarsa, evlerini
barklarn ellerinden alr, kendilerini, yerlerinden ve yurtlarndan srp karrlar. Kendi yerlerinde
oturmak, kalmak isterlerse de, uradklar hakszlk ve zulm, bunlar kendi yerlerinde brakmaz.
Bunlar srekli bu durumdadrlar. Bu iklimde, her trl bitki bitebilir; buraya, her tr canl gelebilir.
Ama buraya yerletii, burann suyundan ve otundan yiyip itii zaman, canllarn zerini birtakm
yabanc rtler kaplar. Szgelimi, insann zerini, burada, hayvan derisi gibi bir deri kaplar ve bu
derinin zerinde birok ot biter. Hayvanlarn durumu da byledir. Buras harap ve orak bir iklimdir.
Fitneler, kargaalklar, dmanlklar ve atmalarla doludur. Sevin ve mutluluk, buraya uzaklardan
ereti olarak gelir.[92]
Bu iklim ile sizin ikliminiz arasnda baka iklimler de vardr.[93] Bu iklimin arkasnda, gn
temel atm olduu noktay izleyen bir iklim daha bulunur. Bu iklimle sizin ikliminiz arasnda
benzerlikler vardr. Buras da dmdz ve imardan yoksun bir yerdir. Buray da yabanclar imar
etmektedirler. Burann da yerli halk yoktur. Her ne kadar buras, k penceresine yaknsa da, buraya
da k baka yerden gelir. Sizin ikliminizle bu iklim arasnda bir de u benzerlik vardr: Sizin ikliminiz
biimleri tad gibi, bu iklim de biimleri tamaktadr. u farkla ki, sizin ikliminiz, yerlerini srekli
bir dierine brakan biimleri tamasna karlk bu iklim, kesinlikle deimeyen biimleri tar.
Buradaki bayndrlk, bir karar zerine devam eder.
Buraya gelenler arasnda, birbirlerinin yerini kapmak yoktur. Burada herkesin belirlenmi,
snrlandrlm bir yeri vardr. Kimse kimseye ilimez; kimse kimsenin elindekini almaz.[94]
Bu iklimin bize en yakn yerinin halk, kk gvdeli olur. Bunlar abuk hareketlidirler. Burada
sekiz kent vardr.[95]
Bunun zerinde bulunan lke halknn gvdeleri, bunlardan daha kktr. Ama daha ar
hareketlidirler. Kitabet, ncum,[96] neyrincat,[97] tlsmlar, ince sanatlar, derin ve yksek iler bilir,
bunlarla urarlar. Burada da dokuz kent vardr.[98]
Bunun zerinde bir lke daha vardr ki, halk yakkl ve gzel olur. ark sylemeye, zevk ve
nee iinde yaamaya dkndr. Tasa ve znt bunlarn yanna uramaz. Trl trl sazlar byk
bir ustalkla alarlar. Bunlarn zerinde bir kadn ynetici vardr. Hayr ilemek, iyilikler yapmak,
doal zellikleridir. Bunlar, er ve ktlklerin adlarn bile anmazlar. Byle eylerin adnn gemesi
bile, onlarn neesini karr, yzlerini ekitir. Buradaki kentler de sekizdir.[99]
Bunun zerinde bulunan lke halk iri gvdeli, gzel yzl olur. Bunlarla uzaktan grme gzel
ve yararl olursa da, kendilerine yaklamak insan rahatsz eder. Burada da be kent vardr.[100]
Bunun zerindeki lke, yle bir lkedir ki, yeryznde bozgunculuk yapan, trl trl hainlikler
eden ve bunlardan zevk alan birtakm kimseler buraya kamlar, buraya snmlardr. Bunlar da zevk
ve elenceye dkndrler. zerlerinde katil, dayak, sznde durmaz, krmz yzl bir ynetici
vardr.
Bu lkede geen olaylar saptayp anlatanlarn verdikleri bilgilere gre bu ynetici, ad geen
gzel kadn yneticiye vurgundur. Onun ak yreine ilemitir. Burann kentleri yedidir.[101]
Bunun zerinde de bir lke vardr. Halk namus, adalet ve ktlklerden saknmada, her yana
hayrlar ulatrmakta, uzak-yakn herkese sevgi gstermekte, bildiklerine bilmediklerine iyilik
yapmakta esizdirler. Bunlarn gzellik ve parlaklktan ok byk bir hazlar ve nasipleri vardr.
Burada da yedi kent vardr.[102]
Bunun zerindeki lkenin halk ktle dkndr; dnceleri rtk, anlalmazdr. Bunlar,
herhangi bir sorunu dzeltmeye kalkrlarsa, ii aztrlar (ya da bar yapacak olsalar, bar koullarn
son derece salama balarlar). Herhangi bir topluluk zerine yryecek olurlarsa acele, fke ve
iddetle deil, sknetle, dhiyane bir biimde hareket ederler. Yaptklar her ii, enine boyuna
dnerek yaparlar; terk ettikleri bir ii de, enine boyuna hesapladktan sonra terk ederler. Her durumda
dnceli davranrlar. Bunlarn da kentleri yedidir.[103]
Bundan sonra, son derece geni bir lke gelir. Burada pek ok halk vardr. Ama bunlarn kentleri
yoktur. Buras, on iki snra ayrlm dmdz bir yerdir. Burada yirmi sekiz konak vardr. Halktan
hibiri, bakasnn konana konmaz. Ancak, birinin nnde bulunan kendi konandan gerse,
arkadaki, genin yerine konar. Bu lkeden aada bulunan lkelerin halk, buraya konuk olarak gelir
giderler.[104]
Bu lkelerin sonunda, en ileride, bir lke daha vardr. Bu gne kadar onun ufkunu, snrn bilmek
kimseye nasip olmu deildir. Burada ne kent, ne de ky vardr. Gzle grlebilenlerin burada yerleri
yoktur. Buras, ruhsal varlklarn, meleklerin yeridir. Buraya insan giremez. Kendisinden aada
bulunan lkelerin tmne buyruklar, atamalar, belirlemeler buradan iner. Yeryznde, buradan ileride,
bayndr bir nokta yoktur.[105]
Yeryzndeki snrdan ikisi hakknda duymak istediklerinizi duydunuz, rendiniz. Bu snrlar,
dnyann solunu ve maribini olutururlar; yer ve gk bunlara bitiik bulunurlar.
Soldan saa, douya doru dnecek olursan, yeni bir iklim grrsn. Orada, insan eliyle ortaya
konulmu bir bayndrlktan iz yoktur. Orada ne dikili bir aa, ne yerde biten bir ot, ne de bir ta
vardr. Oras geni bir l, byk bir deniz, dizginlenmi rzgrlar ve kzgn bir ateten
olumutur.[106]
Buray geince, baka bir iklime girersin. Bu iklimde yksek dalar, nehirler, rzgrlar ve yamur
yadran bulutlar grrsn; altn, gm, deerli-deersiz cevherler bulursun. Ne ki, burada, yerden
biten bir bitki yoktur.[107]
Buradan getikten sonra, girecein dier bir iklim ise, bitkilerin her trlsyle dopdoludur. Burada
sakl-saksz, meyveli-meyvesiz, tohumlu-tohumsuz, yere tane ile ekilen, serpilen ya da yere fidan
hlinde dikilen her trden bitkiler vardr. Yalnz burada da hayvan yoktur.[108]
Buradan sonra girecein iklimde ise, btn hayvanlar grrsn. Yzenler, srnenler,
emekleyerek yryenler, uanlar; erkek ile diinin iftlemesiyle doanlar, yumurtadan kanlar hep
buradadrlar. Burada da sana arkadalk edecek kimse yoktur.[109]
Buradan sizin yaadnz bu dnyaya karsn. Sizin bu dnyanzda ne var, ne yoksa, gznzle
grmekte, kulanzla iitmektesiniz. Bu dou ynn de atktan sonra, gnein eytann iki boynuzu
arasndan doduunu greceksin.[110] nk eytann iki boynuzu vardr. Bir boynuzu uar, bir
boynuzu yrr.
Yryen boynuz, ger bir topluluktur. ki oyma vardr. Biri canavar yaradll, dieri de
hayvan yaradlldr. Bunlarn ikisinin arasnda, srekli bir dmanlk vardr. Bunlarn ikisi de
dounun solundadr.[111]
Uan eytanlara gelince, bunlarn yeri, dounun sa yandr. Buradakiler ayn cinsten yaratlm
varlklar deildir. Buradaki kiilerin hemen hemen tm, ayr ayr artc, grlmemi biimlerdedir.
Buradakiler, bizim bildiimiz varlklarn iki ya da ya da drdnn bileiminden oluurlar.
Uan bir insan ya da domuz bal bir ejderha biiminde olabilecekleri gibi, kimi zaman da, yarm
insan ya da bir insann tek aya biiminde ya da avu biiminde bir insan vb. gibi, bildiimiz
biimlerden daha eksik olurlar. Ressamlarn yaptklar kark ve trl trl resimlerin bu iklimden
alnm olmas, uzak bir olaslk deildir.[112]
Bu iklimin yneticisi, burada be posta yolu dzenlemitir. Bunlar, ayn zamanda lkenin silah
deposu, silah koruma grevlisi ve gvenlik grevlisi olarak da kullanr. Bu evrenden kaplanlar, orada
yakalanr, tutsak edilirler. Alnan btn haberler, orada alnr. Ondan sonra bu be posta, her trl
haberi ve tutsaklar, kapda oturan ve bu be postann st olan kimseye teslim ederler. Bu da, bu
haberleri, kapal ve mhrl bir zarf iinde, yneticiye sunulmak zere, hazinedara gtrerek takdim
eder. Bu memurun, bu kapal ve mhrl mektubun ierii hakknda hibir bilgisi yoktur. Grevi,
yalnzca zarf ulatrmaktr. Hazinedar, tutsaklar yanna alarak bakar. Haberler ise, baka bir
hazinedara gnderilir. Sizin evreninizden tutsak edilen insanlar, hayvanlar ve dierleri, bunlarla
kararak bunlarn biimlerini alrlar ve bu biimlerde trerler. Sizin evreninize gelerek herkesin
kannn iine girenler, kalplerin en derin yerlerine sokulanlar, bu iki boynuzdan kar gelirler.
Yryen boynuzun iki oymandan canavar yaradll olanlar, insann bandan ayrlmazlar.
nsana bir saldr olursa, hemen onu kzdrrlar, kendisini, bu saldry savmak zere harekete geirirler.
Onun gzne ldrmeyi, gz karmay, kulak ve burun kesmeyi ve benzeri ktlkleri iyi gsterirler.
eksiksizdirler. Kendileri de oullarndan daha gen ve gzeldirler. Bunlarn tm ortalktadr. Bir eve
barka gereksinim duymazlar.[120]
Yneticileri ise, bunlarn kat kat stnde bir yksekliktedir. Bunu bir asla, kke balayan hata
eder. Onu vebileceini, niteliklerini sayabileceini sanan samalar. O, kendini niteleyenlerin
nitelemelerinden stndr. Onu anlatmada benzetme ve rnekleme yoluna bavuranlar da bu benzetme
ve rneklemeleriyle ondan uzaklarlar.
Onun organlarnn birbirinden fark yoktur. Organlar birbirinden ayr deildir. Onun gzelliini
gstermesi bakmndan, kendisi, btn bir yzdr. Cmertlii, eli akl bakmndan, btn bir eldir.
Onun gzellii, btn gzellikleri yok eder. Onun cmertlii, btn eli aklklar hi dzeyine indirir.
Bu yneticinin evresinde bulunanlardan herhangi birisi, bir an iin kendisini iyice grmek istese,
dehete derek kamaan gzlerini kapamak zorunda kalr. Ona bakmadan nce gzleri alnacak,
kaplacak olur. Onun kendi gzellii, gzelliinin perdesi; dta grnmesi, onun ite kalmasnn
nedeni olmutur. Aa kmas, gizlenmesini gerektirmitir.
Tpk gne gibi... nce bir bulut perdesi arkasna girdii zaman grlebilir. Ama kendisini
perdesiz olarak gsterecek olursa, grlemez. I, kendi na perde olur.
Bu yneticinin, gzelliini, kendi adamlarndan kskanmas sz konusu deildir. Kendisinin
gzellik ve parlakln gstermezlik etmez. O, gzelliini gsteriyorsa da, kimsede onu grme gc
yoktur.
O cmerttir, vergilidir, bereketlendiricidir. Onun balar geni, cmertlii snrszdr. Onun
cmertlik ve eli akl, herkesi iine alr. Onun kaps herkese aktr, hi kimseyi geri evirmez.
Onun gzelliinden bir prlt gren, gzn ondan ayramaz.
Buradan kurtulup ona gidebilen kimi sayl kimseler olabilir. Ynetici onlar, sizin ikliminizin
mallarn hie indiren balaryla karlar. Bunlar, onun yanndan dndkleri zaman, saygnlk
kazanm olarak dnerler.
Hay bin Yakzan ekledi:
Eer seni aydnlatmak amacyla sylediim bu szler, beni ona yaknlatrmam olsayd, onunla
ilgim, seninle bir ift sz etmemi bile engellerdi.
stersen arkamdan gel... Seni ona gtreyim...
HAY BN YAKZAN
(bn Tufeyl)
bn Tufeyl ve Hay Bin Yakzan zerine
bn Tufeylin Hayat
slm dnyasnda bn Tufeyl, Batda Abubacer adyla tannan ve Endlsn yetitirdii en byk
slm dnrlerinden birisi olan Ebu Bekr Muhammed bin Abdlmelik bin Muhammed bin
Muhammed bin Muhammed bin Tufeyl el-Kays, 1106 ylnda Grnatann 65 kilometre
kuzeydousundaki Vadil-Ata (bugnk Cdiz) dodu. Araplar arasnda ve Endlste ok nemli
bir yeri olan nl Kays kabilesine mensup olan bn Tufeyl ayrca el-Endls, el-Kurtub ve el-bil
olarak da anlr. Knyesinin Ebu Cafer olduu sylenirse de, yaygn olan Ebu Bekrdir.
bn Tufeylin ailesi ve grm olduu eitim konusunda kesin bilgilere sahip deiliz. Grnatada
hekimlik yaparken eyaletin valisi ile yaknlk kurarak onun sr ktibi olduunu biliyoruz. Muvahhid
hanedannn kurucusu Abdlmminin oullarndan birinin Septe ve Tanca valilii srasnda bir sre
onun ktipliini yapt da (1154) bilinmektedir.
bn Tufeyl, Muvahhid Sultan Ebu Yakub Yusufun zel hekimliini yapt 1163-1184 yllar
arasnda byk n kazanmtr. Sultann ok yakn dostu olan dnrn onun vezirliini yaptn
syleyenler de bulunmaktadr. rencilerinden biri olan el-Bitrucnin onu el-Kaz (Kad) diye
anmasna baklarak bir sre yarglk yapt da sylenebilir. Fakat bunlara ilikin kesin bir bilgi
yoktur.
Kesin olan bir ey varsa, o da, bn Tufeylin Sultann ok yakn bir dostu olduu ve zerinde
byk bir etkisi bulunduudur. nl tarihi Abdlvahid el-Merake bunu yle dile getirir: Sultann
bn Tufeyle kar byk sevgi ve dostluu vard. Uzun sre, gece gndz sarayda, onun yannda
kaldn ve dar kmadn sylerler.
bn Tufeylin Sultanla bu yakn ilikisi ve dostluu, Endls bilim ve dnce hayatn nemli
lde etkilemitir. Zamann btn bilim adamlar saraya toplanm, almalar desteklenmitir.
Felsefe dnyasnn en nemli isimlerinden birisi olan bn Rd de, ite bu ortam iinde yetime
imkn bulmutur. bn Tufeyl, kendisini Sultana takdim etmi, felsefe alanndaki almalarn
desteklemi, hatta ynlendirmitir.
bn Rd, Sultan Ebu Yakub Yusuf ile ilk karlamalarn yle anlatr: Mminlerin emirinin
yanna girdiim zaman kendisini bn Tufeyl ile yalnz buldum. Bana Gk hakknda filozoflarn
dnceleri nedir? Gk ezelden beri mevcut mudur, yoksa bir balang zaman var mdr? dedi. Bu
soru beni dehete drd. Soruya cevap vermemek iin bir kaamak aryordum. Felsefe ile
uramadm syledim. nk bn Tufeyl ile ne konuup grm olduklarn bilmiyordum.
Mahcubiyetimin nedenini anlad. Bu nedenle konu zerinde bn Tufeyl ile konumaya balad.
Aristotelesin, Platonun ve dier filozoflarn bu konuda sylediklerini sergiledi ve din bilginlerinin
onlara kar getirdikleri kantlar sralad. Zamanlarn zellikle bu bilimin incelenmesine harcayanlarn
biroklarndan daha isabetle bu bilimde vukuf sahibi olduunu o zaman fark ettim. Beni de o kadar
kendi keyif ve hlime brakt ki ben de dncelerimi aklamaya ve felsefeye ilikin bilgimi kendisine
gstermeye baladm.[121] bn Rdn bu tankl, hem bn Tufeylin konumunu, hem de bilim ve
dnceye kar taknlan destekleyici tavr ak biimde ortaya koymaktadr.
Leibnizin, Araplarn yle filozoflar var ki onlarn ulhiyet hakkndaki his ve fikirleri en yksek
Hristiyan filozoflarn fikirleri kadar yksektir. Bunu Pocockeun Arapadan tercme ettii
Philosophus Autodidactus (Kendi Kendine Felsefe, Hay bin Yakzan) eserinden anlamak
mmkndr[122] diye kendince onurlandrd bn Tufeyl, 1186 ylnda Merakete hayata veda etti.
Emir Yakubun hekimliini yapt yllarda, zamannn byk blmn, Sultann zengin
ktphanesinde geiren bn Tufeyl, birok bilim dalnda uzmanlamtr. Yazmaktan ok aratrmay
ve dnmeyi seven dnr en ok tp, felsefe, gkbilim ve iirle uramtr.
El-Bitruc ve bn Rd, bn Tufeylin tpla ilgili iki eserinin bulunduuna tanklk etmektedirler. Ne
yazk ki, bu eserler gnmze ulamamtr. Yine el-Bitruc, Kitabl-Felekiyat adl eserinin nsznde
bn Tufeylin gkbilimde yeni dnceleri olduunu, hatta Batlamyusun kuramn deitirmeyi
amalayan yeni bir kuram gelitirdiini sylemektedir.
Gnmze iirinden ancak birka rnek ulaabilen bn Tufeyli btn dnyaya tantan eseri, felsef
roman Hay bin Yakzan, dier adyla Esrarl-Hikmetil-Merikiyedir.
rak Felsefe ve Hay bin Yakzan
bn Bacce ve bn Rd ile birlikte Endlsn yetitirdii en byk filozoftan birisi saylan bn
Tufeyl, kendisine kadar gelien Endls felsefesini inceden inceye deerlendirerek ulat sonular
Farab, bn Sina ve Gazal sistemleriyle besler ve kendi anlayn kurar. Bu nedenle onu, belirli bir
akm ierisine yerletirerek deerlendirmek olduka gtr.
bn Tufeylde Aristotelesi felsefenin etki ve izlerini grmek ne kadar mmknse, Platon ve Gazal
yaktrmas bir yana braklrsa, bu yaklamn da romanda kendisine bir yer bulacan sylemek
mmkndr.
bn Tufeyl, Hay bin Yakzanda, Hay bin Yakzann hayat deneyimi dolaysyla doal, scak,
kendisi ve evresiyle bar iinde, evrenin dzeniyle uyumlu ve tevhitle ykl ideal bir hayat biimini
somutlatrmaktadr. Bizce romann zerinde en ok durulmas, dnlmesi gereken yanlarndan birisi
budur. Hayn sergiledii yaama biimine, bugn artk tamamen yabanc olduumuzu sylemeye
gerek yok. Ne ki, bunun vnlebilecek bir ey olduunu sylemek ok zor, hatta mmkn deil.
Garaudy, Hay bin Yakzann anlam ve nemini yle dile getirir: Felsefe ve tasavvufun,
btnl iinde dnce ile hayatn, ilim ile imann birliini gsteren bn Tufeylin felsef roman
insan, tabiat ve Allah arasndaki ilikilerin bilincine varlmas ve yaratlmas hususunda felsefeye
Heraklit ve Empedoklesden bu yana 16 asrdan beri Batda kaybetmi olduu btn boyutlar iade
ediyor.[126]
Hay bin Yakzann Etkisi
Dnyada felsef romann olduu kadar Robinsonad/adasal roman trnn de ilk rnei olan Hay
bin Yakzan, Batda 14. yzyldan balayarak byk yanklar uyandrm, en ok okunan kitaplardan
birisi olmutur. Hatta zmirli smail Hakknn sylediine gre, ngilterede Kuakerler denilen bir
Hristiyan mezhebinin ballar tarafndan, bir ahlak kitab olarak kabul edilmitir.[127]
Hay bin Yakzan, 14. yzylda Narbonnelu Musa tarafndan braniceye evrilir ve yorumlanr.
Latinceye ilk evirisi de 15. yzylda Pico della Mirandola tarafndan yaplr. E. Pococke da Latinceye
ikinci evirisini yapar kitabn. Bu eviri, Arapa metniyle birlikte ilkin 1671de, daha sonra da 1700
ylnda Oxfordda yaymlanr.
ngilizceye ilk eviriyi, Pocockeun Latince evirisinden Aschwel ile George Keit yapmlardr.
Simon Ockley ise, Hay bin Yakzan 1711 ylnda Arapa aslndan ngilizceye evirerek yaymlar.
Romann Hollanda diline yaplan evirisi, ilk olarak 1672 ylnda Amsterdamda yaymlanr. Ayn
eviri, ikinci defa 1701 ylnda Rotterdamda baslr.
Roman, bn Tufeylin Felsef Roman Hay bin Yakzann Hayat, Kendi Kendine Felsefe,
Tabiat Adam, Ruhun Uyan ve Dou Hikmetinin Srlar gibi deiik adlarla Franszca,
Almanca, Rusa ve spanyolca gibi dier Avrupa dillerine de evrilmitir
Hay bin Yakzan, Batda birok sanat ve dnr etkilemi, onlarn sanat ve dncelerinin
olumasna katkda bulunmutur. Batda tesiri ok byk oldu. Onun birok taklitleri yazld diyen
Hilmi Ziya lken,[128] bunlarn en tannmlarndan birisi olarak ada Bat felsefesinin
kurucularndan olan Francis Bacon ve eseri Yeni Atlantisi anmaktadr.
Rousseaunun Emileine, Thomas Moreun topyasna, Daniel Defoenun Robinson Crusoesuna
Hay bin Yakzann ocuu gzyle bakanlarn says hi de az deildir. Batnn byk filozofu
Spinoza da, kendi felsefesini kurarken byk lde Hay bin Yakzandan aldklarna dayanmtr.
Akit Gktrk, Edebiyatta Ada isimli almasnda bn Tufeylin etkileri konusunda yle der: On
yedinci ve on sekizinci yzyllarda byk ilgi uyandrm olan Hay bin Yakzann bu yzyllarda
gelien Robinsonad edebiyat zerinde byk etkisi olduu apaktr.
Bilindii gibi Robinson Crusoedan sonra Batda Robinsonad ya da Adasal Roman diye
adlandrlan bir tr ortaya kmtr. Bu nedenle Hay bin Yakzan ile Robinson Crusoe arasndaki ilgi
zel bir nem tamaktadr.
Birok aratrmac ve yazar gibi Carra de Vaux da Daniel Defoenun bn Tufeylden etkilendiini
sylemektedir. Vaux, Les penseurs de IIslame adl eserinde, bu husustaki dncelerini yle dile
getirir: Robinsondaki fikirler, ahlak anlay, sistemler, her ey apak kantlyor ki, Daniel Defoe, bn
Tufeyl tarafndan yazlan romann Latince tercmesinden esasl biimde etkilenmi ve esinlenmitir.
Akit Gktrk, Defoenun bu yky ngilizce evirisinden tand sanlmaktadr. Robinson
Crusoeda kahramann ssz bir adada her eyin zn deneylerle renerek bir bakma tpk Hay bin
Yakzan gibi adm adm olgunlamas, kiiliin bir i denetim altnda aydnlan, doruya, iyiye, Tanr
yoluna gelii din asndan tad anlamlarla ema ynnden bn Tufeylin yaptn ok andrr.
Defoenun Hay bin Yakzandan bu noktada etkilenmi olduu dnlebilir diyorsa da, bir
etkilenmenin sz konusu olmad grndedir. Aslnda kendisi, olduka inandrc dayanaklar ortaya
koymu olmasna karn, bu konuda inandrc dayanaklar ortaya konmamtr[129] diyerek konuyu
geitirmektedir.
Ne var ki, bu grnde yalnz deildir Akit Gktrk. Boer ve Garaudy de iki eser arasnda hibir
iliki olmadn savunmaktadrlar. Boer, Crusoe pratik bir adam, Hay b. Yakzan ise mutasavvfane
dnen adam tipidir[130] derken Garaudy de yle demektedir: Bu ssz ada romannn Robinson
hikyesi ile hibir ilgisi yoktur. Robinson, adasna kendisiyle birlikte ferdiyetiliini, silahn, tarma
elverili hle getirdii tabiat ve hkimiyeti altna ald Cuma zerindeki iktidar arzusunu da
getirmitir. Ayn ekilde bu iyi vahi olmad gibi, her eyi basksz fakat gelenek iinde renen
Rousseaunun Emilei de deildir.[131]
Dikkat edilirse Boer ve Garaudy, konuya kahramanlarn temsil ettii dnya grleri asndan
yaklamaktadrlar. Bu adan bakldnda, iki eser arasnda ilgi kurmak, gerekten de mmkn
deildir. Hatta biimsel olarak bakldnda da ayrntlarda somut bir benzerliin izlerine rastlamak ok
zordur. Fakat bunlar bn Tufeylin etkileri konusunda ileri srlen grleri geersiz klmaya yetmez.
uras bir gerektir ki, bn Tufeyl, Hay bin Yakzan ile ortaya bir ilk rnek, son derece gzel ve
zgn bir roman emas koymutur. bn Tufeylden etkilenenler, bu roman emasn alarak
gelitirmiler, kendilerine zg dnce ve yaklamlarla roman yeniden ina etmilerdir. Bu nedenle,
kahramanlarn dnya grleri, yaama biimleri arasndaki fark, bu temel gerei deitiremez. Kald
ki, hibir yazar, bir bakasnn yazdklarn aynen aktarmaz. Eer aynen aktarrsa, buna etkilenme ya da
esinlenme deil, baka bir ad verilir.
bn Tufeylin Bat felsefesi zerindeki etkisini de onun Spinoza ile gizli balantsn belirlemeye
alarak ortaya koyalm. Leon Gauthier Hay bin Yakzann Franszca evirisine ekledii girite u
bilgileri vermektedir: Hollandal Stanislav von Borkowski adl bir aratrmac Spinozann Genlii
adl almasnda Spinozann daha genliinden balayarak Descartes sisteminden uzaklatn ve
kendi felsefesini slm felsefesi ile karm bir Yahudi felsefesi temeli zerine kurmak istediini tespit
etmitir. Spinoza zerinde slm felsefesinin etkilerini grmek mmknse de bunun nasl geldii
konusunda belirgin bir ipucu bulunmamaktadr. Bir baka aratrmac W. Meijer de Spinozann
yayncsndan Hay bin Yakzann tercme ettirilerek yaymlanmasn srarla istediini tespit etmitir.
Sonunda kitap evrilerek imzasz olarak yaymlanmtr (Amsterdam, 1672). Ayn eviri ikinci defa
yaymlandnda evirmen ad yerine S. D. B. harfleri konulmutur (Rotterdam, 1701). Bu arada
Meijer, Spinozann kitaplarndan birisinin Hay bin Yakzan ile birlikte ciltletildiini de tespit etmitir.
Durumu Borkowskiye bildirir. ki aratrmac, sonunda, bn Tufeylin eserinin bizzat Spinoza
tarafndan evrildii sonucuna varrlar. kinci bask zerindeki S. D. B. harfleri bir evrik addan baka
bir ey deildir. Bu harfler tersinden okunduunda Benedict de Spinoza adn vermektedir.[132]
Hay bin Yakzann bizdeki etkilerinden sz etmek mmkn deil. nk biz ne bn Tufeyli, ne de
eserini tanyoruz.
Batllama sreci iinde dnsel bir g, ruhsal bir uyruk deiimi olay yaayan aydnmz
deerlendirirken Sait Halim Paa bunlarn Bilgisizliin en ktsne, kendini bilmemeye dtklerini
sylyor.[133]
Gerekten de aydnmz, toplumumuzun ahlak ve manev hayatn, toplumsal ve siyasal geleneini,
kaynaklarn, anlayn, ksaca toplumun dehasn temsil eden, ulusal varln, dncesini, kltr ve
sanatn kuran deerleri kmsemi, aalam, bunlar aratrma ve inceleme gerei duymamtr.
te bunun en somut rneklerinden birini, bn Tufeyl ve eseri karsndaki durumumuz
oluturmaktadr. Hemen hemen btn dnya dillerine evrilen bu roman, dnsel katklar yannda,
ayn kltr ve inan dzleminde yer aldmz iin, zgn Trk romannn olumasnda nemli bir
Giri
Tanr Adyla Balarm.
vg ve kr balangsz (kadim), en byk, en bilgin, en bilge, en iyi, en cmert, en yumuak
huylu, insana bilmediini ve kalemle yazmasn reten Tanrya. Ona btn nimetler iin vg, btn
iyilikler iin kr. Tanklk ederim ki bir ve ortaksz olan Tanrdan baka tapacak yoktur.
Yine tanklk ederim ki, temiz yaradll, mucizeler denizi, kesin kant ve kahredici nl kl
Muhammed Onun kulu ve elisidir. Salt ve selm ona, soyuna ve onlara itenlikle uyanlara, hesap
gnne kadar.
Soylu, temiz ve itenlikli kardeim! Tanr sana sonsuzluk balasn. Sana bitimsiz mutluluklar
dilerim Ondan. Benden, slm felsefecilerinin nderlerinden Ebu Ali bin Sinann[134] Hikmet-i
Merik (Dou Felsefesi)[135] adl eserinde dile getirdii baz srlar aklamam istiyorsun. Gerei
olduu gibi anlamak isteyenler iin, bylesi srlar aratrmak zorunludur. Sana bunlar, gcmn
yettii lde, aklamaya alacam.
stein, bende imdiye kadar hi tanmadm bir duruma ermeye, szcklerle tanmlanamaz,
nitelenemez yce bir makama ulamaya neden olan tatl bir hatray canlandrd. Ulatm bu durum,
bu makam, bu evrenin dnda bir evrendedir ve insan akl, knhn kavramaya g yetiremez.
Bununla birlikte insan, ylesine tatl ve gnendirici bir bilgi denizine daldrr ki, bu durumu
yaayanlar, kendilerinde srlar btnyle gizleme gcn bulamazlar. Duyduklar zevk ve coku,
onlar, durumlarn aklamaya zorlar.
Bu hle ulaan kimselerden bilgide derinlemeyenler, hadlerini aarlar ve aklla badamayan,
dinin d yzyle (zahir) uyuturulmas mmkn olmayan kimi iddialarda bulunurlar. te bu nedenle
kimisi, Kendimi tesbih ederim, benim anm ne byktr; kimisi, Ben Hakkm; kimisi,
Cbbemin altnda Tanrdan bakas yoktur[136] gibi szler, zel deyimiyle atahat[137]
sylemilerdir.
eyh Ebu Hamid Gazal,[138] bu dzeye (makam) ulatnda, bilimlerdeki yetkinlii sayesinde,
kendini bu gibi szlerden korumay baard. Fakat yine de aadaki dizeleri syleyerek durumunu dile
getirmekten kendini alamad:
Anlatamayacam hller yaadm
Hayra yor ve nasl olduunu sorma.
Ebu Bekir bin Sai,[139] bitimek (ittisal)[140] deyimini yorumlarken yle der: Bir bilimi
renmekte olan kimse, o bilim zerine yazlm bir kitabn anlamn olduu gibi kavrad zaman,
bilginin bir dzeyde, buna karlk, kendisinin, o gne dein bulunduu dier bir dzeyde kalmas
mmkn deildir. Bilginin dzeyi ile kiinin o bilgi sayesinde ulat dzey ayn olur. O bilgi,
kendisinde kkletike, zdekten (heyula), maddeden ve doal yaama bamllktan arnm, temiz,
sekin ve Tanrsal durumlar (ahvl-i ilah) olarak adlandrlabilecek birtakm yce bantlar
gerekleir. Ancak bylesi bantlar Tanrnn kullar arasndan setii birka mutlu kiiye nasip olur.
bn Saiin deindii bu dzey, dnme ve akl yrtme yoluyla kazanlr. Hi duraksamadan,
kuku duymadan, kendisinin de bu dzeye ulam olduunu syleyebiliriz. Ne ki orada kalm, daha
yukarlara kamamtr.
Bizim szn ettiimiz dzey ise, Ebu Bekirin ulam olduu dzeyin ok stndedir. Geri bilgi
ikisinde de birdir, fakat gzle grmek baka, dolayml olarak edinmek bakadr.
Biber tanesi de siyah, ay yzl sevgilinin beni de siyahtr.
Her ikisi de can yakcdr, ama bu nerede, o nerede...
Szn ettiimiz durum ve makam grlr. Ama ne ile? O durumu grmeye zg bir ara vardr.
Bu araca bir g adn verebilsek de, onu tam olarak adlandrm olmayz. Yalnzca mecaz
yoluyla bildirmi oluruz.
Sufilere zg szck ve terimlerde de bunu anlatabilecek doru bir deyime rastlanmyor. te senin
istein zerine hatrladm bu durum, bn Sinann Hikmet-i Merik adl eserinde deindii
durumlardan biridir.
bn Sina yle diyor: ile (riyazet) insan eite eite, ahlakn arta arta yle bir noktaya getirir ki,
o, uzaktan grnen ve kimi zaman parlayan, kimi zaman snen bir a dner. Gzne, arada bir,
gereklik nurlarndan ok az bir aydnlk ilimeye balar. Bu aydnlk, ona byk bir tat, zevk verir.
Benliini kt huylardan arndrmay srdrdke, aydnlklar oalr, byr. Zamanla gz aydnla
alr ve o aydnlk sreklilik kazanr. ilede olmad zamanlarda bile o durumlar, aydnlklar srekli
grnr.
Aydnlklarn her grnnde insan, Tanrya doru bir basamak ykselir. Her ykselite de
kendi durumuna ilikin gizli noktalara iaret etmekten kendini alamaz.
Giderek her gz anda ve her zerrede Tanry grecei bir dzeye eriir. Bu aamada o,
sevgilisiyle sabit bir bildiklie ulamtr. En sonunda, aknl dinginlie dnr. Bir ayna gibi,
Tanr karsnda yer alr ve isteine kavuur.
Tanrnn grnme yeri olduu iin, benlii ile bir sorunu kalmaz. Ne var ki, bu aamada,
ikircimden tmyle kurtulmu deildir. Kimi zaman benliiyle, kimi zaman da Tanr ile ilgilenir. Bu
dzeyi aabilirse, benliini tmyle yitirir ve yalnzca Tanry grr. Bundan byle, benliiyle
ilgilense bile, bunu, salt Tanrnn grnme yeri olmas bakmndan yapar. te bu aamada, gerek
birleme (vuslat) gerekleir.
bn Sina, szn ettii bu durumlarla, Tanry arayanlarn zevk ve coku yoluyla ulatklar
aamalar gsteren durumlar anlatmak istemitir. Yoksa bn Saiin szn ettii, ussal kavraylar
sistemi iinde yer alan ve kyaslamalar yoluyla, ncller dzenlemekle elde edilen durumlar deil.
Sufilerin (ehl-i zevk) bilgileriyle felsefecilerin bilgileri arasndaki ayrm, bir rneklemeyle
anlamaya alalm. Akl, zeks, duyu organlar salam, ancak iki gznden de yoksun anadan doma
bir kr gz nne getir. Bu kr, doup byd kentin btn evlerini, camilerini, hanlarn,
sokaklarn ve insanlarn tam anlamyla renip tandktan sonra birdenbire gzleri alverir.
Gzleri alnca, kentte bulunan her eyi, insanlar, yaplar, sokaklar grmezlik dneminde
edindii bilgilere, duyduu tanmlara, gstergelere tam tamna uygun bulur. Eski bilgilerine aykr
den, onlarla elien hibir ey ilimez gzne. Tmn teker teker tanr, bilir.
Fakat bu yeni durumda kendisinde, biri dierine bal iki ey duyar. Birincisi, bu yeni bilginin
ncekinden daha ak olmas; ikincisi ise, bu bilgi nedeniyle byk bir tat almasdr.
te ermilik (velayet) aamasna ulamayan, bilgiyi akl yrtmeler, karmlar (istidlal) yoluyla
kazanan kimselerin durumu, anadan doma krn grmezlik dnemindeki durumuna benzer.
Tanmlamalar ve gstergeler yoluyla belledii nesneler ise, bn Saiin doal yaamdan soyutlayp
ycelttii, Tanrnn yalnzca sevdii, setii kullarna baladn syledii ve Tanrsal durumlar
olarak nitelendirdii eyleri simgelemektedir.
Ermilik aamasna ulaan ve Tanr tarafndan kendilerine ancak simgesel olarak g
diyebileceimiz ey balanan kimselerin durumu ise, krn gzleri aldktan sonraki durumuna
benzer. Bu ikinci durum, bazen kimilerine almakszn, salt Tanrsal bir vergi olarak doutan
balanr.
Aralarndaki ayrmlar belirlemeye altmz dnr ve felsefecilerin kavray ile sufilerin
kavrayndan birincisiyle fizik evrene, ikincisiyle fiziktesine ilikin kavraylar anlatlmak
istenmemitir. nk bu iki bilgi arasndaki ayrm aktr ve aralarnda hibir benzerlik yoktur. Bu iki
kavray biiminden amacmz, her ikisinin de ayn soruna, yani fiziktesine ilikin bilgileridir.
Felsefecilerin fiziktesine ilikin dnme ve karmlar yoluyla edinilen bilgileri ile sufilerin ayn
soruna ilikin bilgileri arasnda, her ikisinin de gerek ve doru olmalar bakmndan bir benzerlik
ortaya ksa bile, yine de birbirlerinden ayrt edilmesi zorunludur.
Doal olarak ikinci bilgi, kavray daha ak ve daha doyurucu olmas bakmndan dierinden
stndr.
bn Sai, sufileri, bu zevki andklar, akladklar iin ayplayarak bu tadn imgelem (tahayyl)
gcne zg olduunu savunmu, gerek mutlulua erienlerin durumunu anlalr bir dille
aklayacana sz vermitir. Ne yazk ki, ya kendisinin syledii gibi ilerinin okluu nedeniyle
zaman bulamadndan, ya da szn yerine getirmeye kalktnda, kendisinin, insanlar dnyalk
edinme ve toplamada gereken yollar ve hileleri kullanmaya isteklendirmesi, tevik etmesi durumuyla
elien birtakm eyleri aklamak zorunda kalaca ve dolaysyla kendisini yalanlamak ve iyzn
herkese ilan etmek istemedii iin, sznde durmamtr.
Zorunlu olarak biraz konu dna ktk. imdi asl konumuza dnelim.
Kardeim, yukarda, fiziktesine ilikin iki tr bilgi olduunu, bunlarn rneklerini ve bu bilgilerin
yntemlerini akladm. Senin istediin ey de bunlardan birisi olmaldr.
Eer zevk ve mahede[141] ehlinden olmay seerek Tanr ile birliktelik (huzur)[142] aamasna
ulam ermilerin yaad, tatt durumu istersen, yapacan ey, onlar izlemek ve grmektir. Yoksa,
o gereklii, olduu gibi yazya dkmek mmkn deildir.
Bu gereklik szle, yazyla aklanmaya allrsa deiir. Felsefecilerin gittikleri yola gidilmi
olunur. nk ylesi anlamlar ses ve harf giysilerine brnr, mlk evrenine yaknlarsa, olduu gibi
kalamaz, durum olmaktan kar.
Bu yaklam, kanlmaz olarak, gereklie ilikin birok farkl anlatmn ortaya kmasna yol
aar. Bu da kimilerinin sapmasna ve doru yolda yryenler hakknda kt zanlara dmelerine neden
olur. nk, gerekliin alan, alabildiine genitir. Her eyi kuatr. Onu kuatmann, snrlandrmann
yolu yoktur. Bu ylesine karmak ve iinden klmaz bir yoldur ki, onu herkes, ancak alabildii kadar
anlatabilir.
Felsefecilerin izledii yoldan, onlarn yntemleriyle gerekliin aklanmasn istersen, ite o
zaman, konu aklanabilirlik, yorumlanabilirlik kazanr. Ne ki bu da, byk iksiri (iksir-i azam)[143]
bulmaktan daha etin bir itir. ylesine almaz, ylesine garabetlerle doludur. Bu nedenle, pek az
kimse stesinden gelebilmitir. stesinden gelebilenler, bu baary gsterebilenler ise, ulatklar
gereklikleri ancak simge ve gstergeler yoluyla dile getirmilerdir. nk Muhammed yasalar,
srlarn aa vurulmasn yasaklamtr.
Aristoteles[144] ile Farabnin eserleriyle[145] ve bn Sinann ifasyla gelen felsefenin bu ama
iin yeterli olduu sanlmasn. Dnrlerin bu konuda yazdklar da doyuruculuktan,
zmleyicilikten ok uzaktr.
Endls evresinde mantk ve felsefe yaygnlk kazanmadan nce, burann stn yaradll
insanlar, btn mrlerini, matematiksel bilimlerde tketmilerdir. Bu bilimlerde en yetkin noktaya
ulamay baarmlarsa da, orada kalmlar, onu aamamlardr. Sonra gelenler, matematiksel bilimlere
birazck mantk eklediler. Fakat yetkin gereklie ulaabilecek kadar ykselmediler. Hatta kimileri,
Anladm ki te bilimleri ikidir
Bu ikiden fazla deildir.
en ykseine karmak yle dursun, helak olmaktan kurtulmasna bile yetmez. Sizi, daha yksek
aamalara, taklitilikten kesin bilginin doruklarna, dnce ve akl yrtme alanndan tanklk (hd)
evrenine ulatrmak, izlediim yolu izlettirmek, getiim denizden geirmek ve grdm eyleri
gstererek bilginizi, bilgimize baml olmaktan kurtarmak istiyorum.
Bu dzeye ulamak iin, ok zaman harcamak, baka uralardan ilgiyi keserek btn abay buna
ayrmak gerekir. Eer paalarn svayp btn gcnle bu amacn peinde koacak olursan, amacna
ulatnda ektiin zorluk ve skntlarn boa gitmediini anlarsn. zlediin yolun bereketini, byk
yararlarn grrsn.
Dahas, Rabbini de honut etmi olursun. Rabbin de seni sevindirir. Nereye ynelsen, neye gz
diksen isteini, amacn gerekletirir.
Seni en doru yola, tehlikelerden uzak en gvenli yola ulatracam umuyorum. stediin
bilgileri, Hay bin Yakzan adn verdiim bir yk araclyla iletmeye alacam. bn Sinann
insanlar yola girmek iin isteklendiren, zendiren, akl ve zek sahiplerine ibret veren Hay bin Yakzan
ile Salaman ve Absal mesellerinden esinlenerek[148] kurduum bu yky iyi izlersen, Hay bin
Yakzan ile birlikte, istediin gereklere ulaabilirsin.
Birinci Blm
Hay Bin Yakzann Dnyaya Gelii
Birinci Varsaym
ncekilerin bildirdiine gre, Ekvatorun altndaki Hint adalarnn birinde, anasz-babasz insanlar
var olmaktadr. Hatta Mesudnin sylediine baklrsa, orada, dpedz kadn biiminde meyveler
veren ve Vakvak olarak adlandrlan bir tr aa vardr.[149]
Adada byle olaand insan doumuna neden olan birok etken vardr kukusuz. Bu etkenlerin
banda, adann hava koullar bakmndan yeryznn en lman ve yce nurlar kabule en yetenekli
yeri olmas gelmektedir.
Geri bu varsaym, birok filozof ve hekimin gryle elimektedir. nk onlar, yeryznn
en lman yerinin drdnc iklim[150] olduunu kabul etmektedirler. Bu nedenle de sz konusu adada
gerekletii ne srlen kendinden tremenin olabilirliini, Ekvatorun, yerel konumu nedeniyle
bayndr olmay bakmndan onaylamakla birlikte, ok scak olduu varsaymna dayanarak
reddetmektedirler.
Ne ki, bu dncelerinde yanlmaktadrlar. Dnyann snma nedenini aratrarak bu yanlgy
kantlayabiliriz. Bilimsel verilere gre, snn var olu nedeni, scak bir cisim, hareket ya da k
olabilir. Acaba dnyann ssn oluturan neden bunlarn hangisidir?
Dnyann ss, gnein ssndan gelmemektedir.[151] nk, gnein kendisinde s yoktur. I
alma yetenei, yalnzca parlak ya da mat youn cisimlerde bulunmaktadr. Gne ise youn bir cisim
deildir. Fiziksel bilimler, gne gibi arkasn gsteren saydam, younluksuz cisimlerin
almadn kantlamtr. Kendinden ncekilerin zerinde durmamalarna karn bn Sina, drdnc
nerme (mukaddeme) zerine, ortaya yeterli kantlar koymutur. Ksaca, dnyann scakl gneten
dolay deildir. Gnein kendisinde s olmadna gre, baka bir eyin snmasna neden olmas da
dnlemez.
Dnyann ss, hareketinden dolay da deildir. nk dnya hareketsizdir. Hareket ettii kabul
edilse bile, bu hareketin, ssna neden olduu sylenemez. Eer dnyann ss hareketinden gelmi
olsayd, gece ile gndz ve mevsimler arasnda s fark olmamas gerekirdi.
Gnein havay, dolaysyla dnyay stmas da sz konusu edilemez. Bu da mmkn deildir.
nk yere yakn olan havann scak, ykseklerdeki havann souk olduunu gryoruz. Gne havay
stm olsayd, kendisine yakn, dnyadan uzak havann scak ve kendisinden uzak, dnyaya yakn
olan havann souk olmas gerekirdi.
Anlalyor ki, s, a baldr ve dnyann scakl, gne klarnn etkisinden ileri
gelmektedir. Gne n bir nokta ya da kk bir daire zerinde toplayabilen merceksel bir cam,
hatta buz paras, belirli bir uzakla kadar, karsndaki nesneyi yakabilecek bir s oluturmaktadr. Bu
kk deney, savmz ak biimde kantlamaktadr.
Matematik bilimi[152] kesin kantlarla ortaya koymutur ki, gne ve dnya, birer kre
biimindedir. Gne, dnyadan binlerce defa daha byktr. Yeryznn yarsndan fazla ksm,
srekli, gneten k almaktadr. Ik alan bu ksmn en scak yeri de, k almayan kesimden en uzak
ve n en ok younlat orta noktasdr.
Yeryznn byk kesimini kaplayan k dairesi yzeyinin en scak yeri, en ok k alan merkez
blmdr. Bu k dairesinin merkezinden uzaklap evresine doru yaklatka, k ve dolaysyla
scaklk, eit oranda azalmaktadr.
Ik alan kesimin merkezi, burada yaayanlarn tepelerine gnein dikey olarak indii yerdir. Gne
Ekvatorda oturanlarn tepelerine biri Ko, dieri Terazi burcunun banda olmak zere, ylda iki kez
dik iner. Bunun dnda gne, kuzey burlarnda bulunduu alt ay sresince, kuzey ynlerinde, gney
burlarnda bulunduu alt ay sresince de, gney ynlerinde doar ve batar.
Yaz gndnm denilen Yenge dnencesi ile K gndnm denilen Olak dnencesi altnda
kalan yerlerde oturanlarn tepelerine gne, ylda ancak bir kez dikey durumda gelir. Bu iki nokta
arasndaki yerler ise, gnei ylda iki kere dik olarak alrlar. Fakat kuzey ve gneylerinde gnein
bekleme sresi ayn olmad iin, s derecesinde lmanlk gereklemez.
Bu iki noktann kuzey ve gneyinde kalan yerlerde yaayanlar, gnei hibir zaman dikey olarak
alamadklar iin, buralarda scaklk ve soukluk arasnda bir denge kurulamaz. Scaklk giderek azalr,
soukluk artar. yle bir noktaya varlr ki, artk souun iddetinden dolay insanlarn yaamas
imknsz hle gelir.
Bu aklamalar, scaklk ve soukluun yalnzca Ekvatorda dengeye kavutuunu gstermeye
yeterlidir. Ekvatorda scak-souk dengesi gerekletii iin, hava koullar lmanlar ve buras
anasz-babasz doumlara en uygun ortam durumuna gelir.
Aslnda bu grn kantlanmas, yaptmzdan daha ok aklamay gerekli klar. Fakat bu kadar
da sz konusu adada anasz-babasz doumlarn olabilirliini gstermeye yeterlidir. Bu nedenle, sz
daha fazla uzatmaya gerek grmyoruz.
te kimi dnrler, bu olabilirlie dayanarak Hay bin Yakzann ssz adada kendi kendine
trediini kesin biimde savunmulardr.
kinci Varsaym
Kimileri de kendinden tremenin samaln ne srerek Hay bin Yakzan n dnyaya geliine
ilikin u yky anlatmlardr:
Hay bin Yakzann ortaya kt adann karsnda ikinci bir ada daha vardr. nsanlarn yaad
son derece byk, zengin ve bayndr bir adadr bu. Bu ada, kendini alabildiine beenmi, zorba ve
ok kskan bir sultan tarafndan ynetilmektedir.
Sultann ok gzel bir kz kardei vardr. Kz, evlilik ana erdii hlde sultan, onu
evlendirmekten kanmaktadr srekli. nk, kardeine kimseyi denk bulmamaktadr.
Sultann kz kardei, akrabalarndan Yakzan adl bir genci sevmektedir. Fakat korkusundan aa
vuramamaktadr. Ak, engel tanmaz ve korkudan baskn kar. Bir gn, iki sevgili, trelerine uygun
biimde gizlice evlenirler.
Zaman geer. Bir ocuklar olur. Adn Hay koyarlar. Kadn, Haydan dolay, gizli evliliklerinin
eninde sonunda ortaya kacandan, aabeyi tarafndan renileceinden korkar. Bu, her nn de
Tanrya ilikinlii ve zgl nedeniyle Tanr emri olarak anlan ruh,[156] yuvann ortasndaki
kk kabarc dolduran ince (latif) cisimle bir daha ayrlmayacak biimde birleir.
Tanrbilim, Tanr emrinden olan ruhun, gne klar gibi, btn evrene srekli tatn (feyezan)
ve nesnelerin yeti ve yetenekleri lsnde onu aldn, kabul ettiini, kesin kantlarla ortaya
koymutur.
Gne doduu zaman, her cisim, nasl kendi yeteneine gre ondan bir pay alyorsa, her nesneye,
her varla da Tanr emrinden, ruhtan bir pay der. Szgelimi gne klar, alma yetenei
olmad iin saydam ve arkasn gsteren saf havaya nfuz ederler. Havann gzle grlememesi bu
yzdendir. Mat ve youn cisimler ise, biim ve renklerine gre kabul ederler. Bu nedenle de gzle
grlrler.
Ayna gibi parlak nesneler, parlaklklar orannda gne klarn alrlar, aydnlanrlar. bkey ve
merceksel aynalar ise, ar llerde k aldklar iin, belirli bir uzakla dein, karlarnda duran
nesneyi yakabilecek bir s olutururlar.
Gne klarn alma konusunda nesnelerin yeti ve yetenei deiik olduu gibi, Tanr emri olan
ruhu alma, kabul etme konusunda varlklarn yeti ve yetenekleri de farkldr. Cansz nesneler gibi, ruhu
kabul yetenei olmayan cisimlerde, Tanrsal emrin etkileri aa kmaz. Bu cansz cisimler, gne
klarnn nfuz ettii havaya benzerler.
Bitkiler gibi ruhu alma, kabul etme yetenei az olan cisimler, Tanrsal emirden ancak byme ve
oalmalarn salayacak kadar bir pay alrlar. Bu bitkisel cisimler, rneimizdeki gne klarn
ancak grlebilecek denli alan mat cisimler gibidirler.
Hayvanlar gibi ruhu kabule tam yetenekli olanlar zerinde, Tanrsal emrin etkileri, youn biimde
aa kar. Bu tr cisimler, andmz rnekte sz edilen parlak cisimlerin karldr.
Parlak cisimler arasnda, kabul yeteneinin basknl nedeniyle gnein biim ve niteliklerini
gsteren cisimler olduu gibi, hayvanlar arasnda da, ruhu snrsz lde alan ve bununla da
kalmayarak ruhun biim ve niteliklerini temsil eden insan tr vardr. Nitekim, Tanr demi kendi
biiminde (suret) yaratt anlamndaki Peygamber sz, insandaki bu yeti ve yetenee iaret
etmektedir.
nsanda yansyan, tecelli eden Tanrsal ruh, eer insann doasnda bulunan dier biimleri yok
edecek kadar g kazanrsa bu durum ancak byk nebiler iin mmkndr insan, anlan rnekteki
alma ve toplamada ar llere varan ve karsna gelen nesneleri yakan merceksel aynann
karl olur.
Yeri geldii iin bu aklamalar yapma gerei duyduk. imdi, asl konumuza dnelim.
Hay bin Yakzann kendinden trediine inananlar, kuramlarn yle tamamlamlardr:
Mayalanm ve kabarm amur ktlesinin tam ortasnda oluan kabarca Tanrsal ruh girince,
Tanr buyruuyla, bir insan olmak iin gereken dier insan gler, ruha boyun eerek hizmetine
girerler.
Ruhun barna olan kabarcn yannda, bir kabarck daha oluur. Bu kabarck, ince zarlarla
gze ayrlmtr. Gzler, birbirine geen ince yollarla birbirine balanmaktadr. Bu kabarcn gzleri,
birinci kabarc dolduran gksel cisimden daha ince bir gksel cisimle dolar. Gzlerine de ruha
yardmc birtakm gler yerleir. Bu gler, ruhun korunmas grevini stlenirler. Ayrca, kendilerine
gelen yce ve ince anlamlar birinci kabarckta bulunan ruha iletme grevini de yerine getirirler.
Ruhun barnak edindii kabarcn dier yannda, ikinci kabarcn ters ynnde, ilk iki kabarc
dolduran gksel cisimlerden biraz daha koyu bir gksel cisimle dolu, nc bir kabarck daha oluur.
Bu kabarca da birtakm yardmc gler yerleir ve ruhun saklanmas ve ilerinin ynetilmesi
grevini stlenirler.
te bu kabarck, mayalanm amur ktlesi iinde aklanan srayla oluan ilk organlardr. Bu
organda[157] yerleen ruh ve dier gler, birbirlerine srekli gereksinim duyarlar. Ruhun dier
glere gereksinimi, bir toplum yaps iinde, bakann halka gereksinimi, glerin ruha duyduu
kinci Blm
Doann Kucanda
Anne Ceylan
Hay kendi yavrusu sanarak anneliini stlenen ceylan, kendine barnak ve yurt olarak adann en
otlu, meyve aalar en bol ve verimli kesimini semiti. Bu nedenle semiz ve st boldu. ocuun
beslenmesine, onu emzirmeye son derece zen gsteriyor, ondan, yalnzca otlanmak zere ayrlyordu.
Hay ylesine sevmi, benimsemiti.
ocuk da ona almt. Ceylan, her gnk geli zamann biraz geirse, biraz ge kalsa,
alabildiine alar, lklar atard. Hayn alamasn, lklarn duyan ceylan, hemen ve koarak
gelirdi yanna.
Adada yrtc hayvan yoktu. Hay gvenlik iinde byd, bu nedenle. ki yana dein ceylann bol
style beslenerek byd, geliti. Dileri kt, yrmeye balad. Artk annesiyle birlikte
barnaklarndan kyor, otlamaya gidiyordu. Yrrlerken annesi admlarn onun minicik admlarna
uydurmaya alr, yrmesine yardmc olurdu.
Ceylan, onu, adann meyvesi en bol, en gzel olan yerlerine gtrr, en tatl yemileri, meyveleri
ona yedirirdi. Kabuklu meyvelerin sert kabuklarn kendi dileriyle krar, Haya yle verirdi. St
zaman gelince de hi savsaklamaz, hemen stn emzirir, susad zaman, su bana gtrrd.
Elinden geldiince yakc gneten, souktan korurdu. Akam olunca karnlar tok ve mutlu,
barnaklarna dnerlerdi. Ceylan, Hay koynunda yatrr, kendi scayla, sandk iinden kan giysi ve
rtlerle sarmalar, strd.
Bir gn, bir ceylan yavrusu snd yanlarna. Birlikte yaamaya baladlar. yice almlard
birbirlerine. Otlaklara, yaylaklara birlikte gidiyorlar, karnlarn birlikte doyuruyorlar, birlikte kouyor,
oynuyorlar, geceleri de birlikte geiriyorlard.
Zamanla Hay, annesine yknerek onun gibi sesler karmaya balad. ylesine ustaca
yknyordu ki, sesi, bir ceylann sesinden ayrt edilemiyordu.
Hay, yaratlndaki farkllktan, yaratltan getirdii yeteneklerinden dolay, fazladan olarak, dier
hayvanlarn, kularn seslerini de rendi. Baaryla yknyordu onlara da. Bununla birlikte doal
olarak en ok yknd sesler ceylanlarnkiydi. Onlarn haykrlarn, barlarn, birbirlerine
seslenilerini, ksaca kimi zel durumlarda kardklar, kendilerine zg btn sesleri renmiti iyice.
te bu nedenle, yabanl hayvanlarla yaknlk kurdu. Ne kendisi onlardan kayor, ne de onlar
kendisinden rkyordu. Her birinin zelliklerini iyice renmi, birbirlerinden ayrmaya balamt.
Yalnz kald zamanlar hayvanlarn, kularn biim ve imgeleri kafasnda canlanr, zerlerinde
dnr, hayretle kimilerine sevgi duyduunu, kimilerinden de nefret ettiini grrd.
Hay zamanla, hayvanlarla kendisi arasndaki ayrmn bilincine vard. Hayvanlar daha bir ilgiyle
gzlemeye, hayvanlar ve kendisi zerinde dnmeye balad. Hayvanlar tyl, kll ya da
krklydler. Kendisinden gl idiler ve hepsi de daha hzl kouyorlard. Gerektiinde, kendilerini
savunabilecekleri boynuz, di, trnak ve pene gibi doal silahlara sahiptiler. Kendisi ise, bunlarn
tmnden yoksundu. Onlara gre daha zayf ve gszd.
Karnn doyurmaya alrken, kimi zamanlar, hayvanlarn saldrsna urard. Byle durumlarda
kendisini koruyamaz, savunamazd onlara kar. Dahas kaamazd da. Ceylan yavrular, boynuzsuz
domakla birlikte, ksa bir sre sonra, balarnda ikier boynuz kyordu. Doduklarnda
koamyorlard, ama bir sre sonra, hzl bir biimde komaya balyorlard. Oysa kendisinde byle
olmamt. Ne boynuzlar kmt, ne de onlar gibi koabiliyordu.
Hayvanlar, doal olarak rtlydler. Gizlenmesi gereken yerleri kuyrukla, krkle ve benzerleriyle
ilien hareketsizlik, yalnzca bir organn, bir duyusunu deil, btn organlarn ve duyularn
etkilemiti. Ceylann btn gvdesi hareketten yoksun kalm, canlln yitirmiti.
Buradan yola karak u sonulara ulat: Gvdenin iinde, gzden gizli bir organ vardr. Dier
btn organlar, canllklarn ondan alrlar ve ona bamldrlar. Hastalk, ite o organdadr. O organ
salna kavuturmak, dier btn organlar da saaltmak olacaktr.
Bunun zerine, sz konusu organn gvdenin neresinde bulunabileceini aratrmaya balad.
O zamana kadar grm olduu l hayvan gvdelerini dnd. Hemen tmnde, iinde bir baka
organ barndrabilecek blm vard: kafa, gs ve karn. Bunlarn dnda, iinde baka bir organ
barndrabilecek organ yoktu. Demek ki gvdenin canllk merkezi, bu organn birinin iinde
olmalyd.
Gvdenin canllk merkezi olabilecek denli deerli olan organ barndrabilecek, koruyabilecek
organn, ortada bulunan olmas gerektiini dnd. Kendisini yoklad. Gsnde byle bir organn
bulunduunu sezinledi.
Ayr ayr eline, ayana, kulana, burnuna, gzne bakt, zerlerinde dnd. Bunlar olmadan da,
bunlara gereksinim duymadan da yaayabilirdi. Ayn eyi ba iin de dnd ve basz olmak, basz
yaamak da mmknm gibi geldi. Gsnde varln sezinledii organa gelince, ondan bir an bile
ayrlmas, onsuz yaayabilmesi olas grnmyordu.
Hayvanlarla kavga ettii zaman, onlarn saldrlarna kar korumaya en ok zen gsterdii yeri,
gs idi. nk gdsel olarak iindeki deerli organn bilincindeydi. Btn bu belirtilerden sonra,
ceylann hastalanan organnn gs iinde bulunduuna ilikin kans pekiti.
Bu organa ulamak, saaltmak amacyla, ceylann gsn amaya karar verdi. Bununla birlikte,
bir yanl yaparak sevgili annesi iin, bana gelenden daha byk bir ykma yol amaktan
korkuyordu. Byle bir yanl yznden giriimi, annesinin yararndan ok zararna olabilirdi. Bu
nedenle dikkatli ve uyank olmas gerekiyordu.
Hay Can Aryor
Hay belleini yoklad. Acaba dier hayvanlar iinde, annesinin urad ykma uradktan sonra,
eski durumuna dnen var myd? Byle bir olayla hi karlamamt. Demek ki annesi iin de byle
bir ihtimal yoktu. Yine de, annesinin sz konusu hastalkl organn ele geirip saaltrsa, eski
durumunu kazanaca yolunda, az da olsa bir umut tayordu. Bu nedenle, zaman geirmeden,
annesinin gsn amay ve iinde bulunan organ incelemeyi kararlatrd.
Sert ve keskin talardan, kurumu kam paralarndan bams aralar yapt ilkin. Bunlarla
kemiklerin arasndaki eti, kaburga kemiklerini saran perdeye kadar yard. Perde ok salam, ok
dayanklyd. Bylesi bir salam korunak, ancak arad onurlu organ iin olabilirdi. Perdeyi aabilirse,
arad organ bulacan umuyordu.
Perdeyi amak iin uramaya balad. Arasz geresiz, tatan kamtan uydurulmu eylerle ok
g bir iti bu. Aralarn deitirmek, keskinletirmek zorunda kald. Perdeyi yarabilmek iin deiik
yollar, yntemler denedi. Sonunda baard.
Perdeyi aralaynca, akcier kt karsna. nce, arad organ bulduunu sand. Evire evire her
yann zenle inceledi. Hastalkl bir yer bulamad. Buras, akcierin yalnzca bir parasyd. Bu
parann, dier yana doru eimli olduunu grd. Oysa, arad organn, boylamasna olduu kadar
enlemesine de gvdenin tam ortasnda olmas gerektiini dnyordu. O nedenle aratrmasn
srdrd.
En sonunda, son derece salam bir klfla sarmalanm, dayankl asklarla bal, yard yandan
akcierle evrili yrei buldu. Bu organn, eer dier yandan da, bu yandan olduu gibi korunmusa,
tam ortada bulunacan ve dolaysyla arad organ olacan dnd. stelik bu organda biimsel
gzellik, dokusunun salaml, birtakm korunaklarla evrelenmesi gibi, dierlerinde benzerini
grmedii zellikler de gzleniyordu.
Beklemeden gsn dier yann da aratrmaya balad. Yrek, bu yandan klflarla, asklarla,
akcierle korunmutu. Bu nedenle, arad organn yrek olduunu anlad. imdi yrei evreleyen
klf amalyd. Binbir glkle, btn g ve dikkatini harcayarak klf at, yrei kard.
Yrekte herhangi bir oyuk yoktu. Belirli bir hastalk bulunup bulunmadn aratrd, hibir ey
bulamad. Kuvvetle skarak iini yoklad. Esnemesinden, iinde boluk olduunu anlad.
Kendi kendine, te aradm ve imdiye dein bulamadm ey, bu organn iinde olmal, dedi.
Kalbin iini at. Birisi sa, dieri sol yanda olmak zere iki gz grd. Sa yandaki gz, phtlam
kanla doluydu. Soldaki ise, tmden botu. Arad ey, bu iki gzden birinde olmalyd.
Sadaki gzde phtlam kandan baka bir ey grnmyordu. Kan, gvde canlln yitirmeden
nce, phtlam olamazd. nk bu kan da, gvdenin dier yanlarnda bulunan kandan bakas
deildi. Kan gvdeden ktktan sonra phtlar, sonra da kururdu. Bir de grd kadaryla kan, salt
bir organa zg deildi. Dier organlarda da bulunuyordu. Oysa arad eyin bir an bile kendisinden
ayr olunamayacak bu organa zg olmas gerekirdi. Btn aratrmalar da yalnzca onu ele geirmek
iindi.
Hayvanlar tarafndan birok defa yaralanm, bu yzden de ok kan kaybetmiti. Ne var ki bu
durum, kendisini nemli bir zarara uratmam, hibir organnn ileyiini engellememiti. yleyse,
arad ey bu gzde olamazd.
Yrein sol yanndaki gzde ise hibir ey grlmyordu. Bununla birlikte, bu gzn bsbtn
gereksiz, yararsz olmas da dnlemezdi. nk btn organlarn, mutlaka kendine zg bir ilevi
vard. Gzlemledii bunca deerine karn, bu gzn gereksiz ve ilevsiz olmas mmkn deildi.
Arad eyin bu gz iinde bulunduuna ve fakat buradan km olduuna, kukusu kalmad. O ey,
yerini terk etmi ve gvde canlln yitirmi, alglayamaz, hareket edemez olmutu.
Yrein sa gznde bulunan ey, ceylann gvdesi salam, paralanmamken yerinden
ayrldna gre, byle harap olduktan, paralandktan sonra geri dnmezdi. Bunu kesin olarak anlad.
Gvde, gznde btn deerini yitirdi. Deerli olann, bir sre gvdede bulunduktan sonra onu terk
eden ey olduunu kavrad. Artk btn dncesini, o ey zerinde younlatrmal, btn abasn o
eyi anlamak, bulmak iin harcamalyd.
O ey neydi? Nasl bir eydi? Onu gvdeye balayan neydi? Gvdeden ayrldktan sonra nereye
gitmiti? Giderken hangi kapdan kmt? Gvdeden kendi isteiyle mi, yoksa istemeyerek mi
kmt? stemeyerek kmsa, onu yerinden oynatan, kmaya zorlayan etken ya da etkenler nelerdi?
Kendi isteiyle kmsa, onu gvdeden soutan, tiksindiren nedenler nelerdi? Bu biimde, trl trl
sorular sormaya balad kendi kendine.
Btn bu karlksz sorular karsnda zihni dald, ard kald. Gvdeden btn btn irendi,
kafasndan silip att. Anlalyordu ki, kendisine acyan, doyuran, sevecen kucana alan gvde deildi.
Gvdeden olduu sanlan ilerle, aslnda gvdenin bir ilgisi yoktu. Btn bu iler, gvdeyi geici bir
sre iin yurt edinen ve sonra onu terk eden eyin eseriydi. O ey iin gvde, kendisinin hayvanlarla
dvmek zere edindii sopa gibi, bir aratan baka bir ey deildi.
Bu dncelerinden sonra, gvdeye kar bsbtn ilgisizleti. Btn ilgi ve abas, gvdeye
canllk veren o eye yneldi. Artk tek istei, tek dncesi, o eyi anlamakt.
Zamanla, ceylann lei kokumaya balad. evreye ok kt bir koku yaylyordu cesetten. Bu,
gvdeye olan tiksintisini daha da artrd. Hatta grmek bile istemiyordu artk onu.
Tam bu sralarda, iki kargann kavgasna tank oldu. zledi onlar. Kavga srasnda, kargalarn biri
dierini ldrd. Diri kalan karga, einerek ayaklaryla bir ukur at, ldrd kargay ukura atarak
zerini toprakla kapatt.
Hay, kargann yntemini yerinde ve gzel buldu. Bu yntemi dnemedii iin, kendi kendisine
yerindi. Bunu dnmek, kendisine yarard oysa. Zaman yitirmeden, yerde byke bir ukur kazd,
ceylann leini iine atarak zerini toprakla kapatt.[160]
Ceylan gmdkten sonra Hay, onun gvdesini hareket ettiren, ona canllk veren eyi dnmeye
dald. Ne olduunu bir trl anlayamyordu. Dier ceylanlar gzlemledi. Hepsi de annesiyle ayn
biimi tayordu. Demek ki, bunlara canllk, hareket veren eyle annesini canl ve hareketli klan ey
aynyd. Annesine benzedikleri iin, ceylanlar sevmeye balad. Onlarla yeniden iliki ve dostluk
kurdu.
Zaman akp gidiyordu.
Hay da bo durmad geen zaman iinde. Hayvanlarn, bitkilerin zelliklerini, trlerini inceledi.
Her hayvan trnn, her bitki trnn ok sayda bireyleri vard. yleyse kendisinin de bireylerden
oluan bir trden olmas gerekirdi. Bu dnceyle kendisine benzer, kendi trnden birini bulmak
amacyla aratrmalar yapt. Adann btn kylarn, ke bucan dolat, fakat bouna, kendine
benzer bir ey bulamad.
Ada, drt bir yandan denizle evrili olduu iin Hay, dnyada baka bir yer olabileceini
dnemiyordu.
Hay Atele Karlayor
Bir gn, adadaki ormanlarn birinde yangn kt. Ykselen duman ve alevler, Hayn ilgisini ekti.
Hemen yangn yerine kotu. Atei ilk kez gryordu. yice yaklat yanan aalara. Grnm mthiti.
O zamana dein hi rastlamad, grmedii bir varlkla kar karyayd. Uzun bir zaman, urad
aknlkla yerinde kalakald.
Sonunda, kendini toparlayarak biraz daha yaklat atee. Atein parlak yalmlarn, nne kan her
eyi, otlar, aalar hzla yakp atee dntrn izledi. aknlndan, nasl davranmas
gerektiini bilmediinden, biraz da Tanrnn kendisine yaradltan verdii yreklilikle elini atee
uzatt. Elini atee dokundurmasyla ekmesi bir oldu. Eline bakt, avucunda ate yoktu. Dnd. Yeni
tutumu bir dal parasn tutabilirdi.
Saknarak denedi. Ucundan henz tutumu bir dal parasn ald. Sonra barnana gtrerek bir
keye koydu. Atei ot ve al rp ile besleyerek bytt.
Ate ok houna gitmiti Hayn. nanlmaz gc karsnda aknlktan kendini alamyordu. Gece
gndz srekli besleyerek zenle korudu atei. zellikle geceleri, ate, daha bir nem kazanyordu
gznde. nk, kendisine barnak olarak setii maaray styor, aydnlatyordu. Bir bakma gnein
yerini tutuyordu geceleri.
Hayn atee olan ilgisi, giderek bir tutku durumuna dnt. O zamana kadar grd eylerin en
deerlisi, en ereflisi olduunda karar kld atein. Yalmlarnn ykseklere doru hareket etmesi, atein
gzlemledii gk cisimlerinden olduunu dndryordu kendisine.
Hay, yakma gcnn etkinlik derecesini tartmak dncesiyle kendince deneyler yapyordu atele.
nne kan her eyden bir miktar atyordu atein iine. Atee atlan nesne yanabilme yeteneine gre
ya hemen ya da aamal olarak yanyor, atee dnyordu.
Bu basit deneyini srdren Hay, bir gn denizin kyya att kocaman bir bal da att atee. Balk,
kzarp ya akmaya balaynca, itaha gelerek bir para yedi. ok houna gitti kzarm balk. Bundan
byle de yedii etleri hep atele piirmeye, kzartmaya balad.
Etin lezzetini anlaynca, kara ve deniz hayvanlarn avlamann yollarn aratrd. Ksa srede,
birtakm teknikler, yntemler gelitirerek avclkta byk ustalk kazand. Atein nemi ve deeri de
daha bir artt gznde. O gne dein yiyemedii nefis yiyecekleri, ate sayesinde elde etmi, yemeye
balamt nk.
Atein bylesi iyi ve yararl etkilerini gren, her nesneyi yakc, ayrtrc gcn gzlemleyen
Hayn atee duyduu ilgi ve sevgi, ar boyutlara ulat ve kalbinde kkleti. Bunun sonucu olarak
aklnda, kendini besleyip byten, annelik eden ceylann yreinden kan eyin ate trnn bir bireyi
olabilecei dncesi dodu.
Gerekten de hayvanlarn bedenleri canl iken scak, ldkten sonra ise souk oluyordu.
yiyeceklerini hayvanlardan korumak amacyla, birbirine bititirdii, balad kamlardan bir kap
yaparak barnann giriini kapatt.
Avclkta kullanmak zere, yrtc kular eitti. Yumurtalarndan ve yavrularndan yararlanmak
amacyla birtakm hayvanlar, kular evcilletirdi, besledi.
Yabanl kzlerin boynuzlarndan, sngy andrr eyler yaparak bunlar, salam kamlara,
bambu aalarna takt. Eri olanlar atele dorulttu, ucu kaln ve kt olanlar talarla sivriltti. Bylece
mzraklar elde ettikten sonra, kaln hayvan derilerinden kalkanlar yapt. Btn bunlar, hayvanlar gibi
doal silahlardan yoksun olduu iin yapmt. Artk adada yaayan hayvanlarn hibiri, ona kar
koyamyordu.
zmlenmesi gereken bir sorunu daha kalmt. Avlamak istedii hayvanlarn byk ounluu,
kendisinden daha hzl kouyordu. Onlar yakalamakta yetersiz, gsz kalyordu. Bu sorununa da bir
zm arad. Uzun uzun dndkten sonra, hayvanlarn en hzl koanlarndan gerektii kadarn
evcilletirip eitmeye karar verdi. Bunu baarrsa, avlamak istedii hibir hayvan izlemekte,
yakalamakta glk ekmeyecekti.
Adada yabanl eek, at ve ksraklar vard. Kendince en uygun olanlarn seerek amacna elverili
duruma getirinceye kadar eitti. Deriden eyer, dizgin, gem ve zengi uydurdu. Amacna ulamt.
Artk btn hayvanlar rahatlkla izliyor, avlyordu. Hayvan gvdelerinin zelliklerini, niteliklerini
renmek amacyla yapt aratrmalardan edindii bilgiler nedeniyle, btn bu ilerde, ksa srede,
beceri ve ustalk kazanmt. Doal olarak, yirmi bir yln kazandrd deneyimleri de yabana atmamak
gerek.
nc Blm
Varln zne Doru
Canllarn Grnmeyen Birlii
Hay bin Yakzan, gndelik yaamn belirli bir dzene soktuktan sonra, kuramsal dnce alanna
geti. Olu ve bozulu evrenindeki (lem-i kevn fesad) varlklar, hayvan, bitki, maden, ta ve
topraklar, bunlarn trlerini ve niteliklerini; suyu, buhar, kar, dolu ve duman, yalm, koru ve sy
aratrmaya balad. Her birinde ayr ayr nitelikler, trl trl etkiler, birbiriyle uyuan ya da elien
hareketler gzlemledi. Btn bu ayrm ve ayrntlar nemle inceledi. Geree ulaabilmek iin ince
giriimlerde bulundu.
Nesneler, kimi nitelikleri bakmndan zde, kimi nitelikleri bakmndan farklydlar. zde
olduklar nitelikler asndan bakld zaman, btn nesneleri, bir ve ayn saymak olasyken ayrmlar
bakmndan ele alndklarnda, birbirine kart ve oktular. Hay, nesneleri zgl klan, birbirinden
ayran zelliklere baktnda, evreni saylamayacak, saptanamayacak bir okluk iinde gryordu.
Bu adan baktnda, kanlmaz biimde, kendisinde de okluk gzlemliyordu. nk, ok sayda
ve deiik organ, her organnn kendine zg bir nitelii ve etkisi vard. Her organn, birok nesneden
olutuu sonucuna vard. Dier btn nesneleri de byle teker teker inceledi.
Daha sonra, gerek kendisini, gerekse nesneleri farkl adan incelemeye, dnmeye balad. Kendi
organlar, her ne kadar ok grnyorlarsa da birbirlerine bitiik, bal ve aralksz olmalar
bakmndan tek bir nesne saylabilirlerdi. Birbirlerinden ayrlklar, yalnzca etkilerinin ayrmlarndan
kaynaklanyordu. Gerekte deiik de olsa, etkilerinin temel nedeni birdi. O da, kendisinin zn
oluturan ve btn organlarnn onun birer arac olduu insani ruhtu. Bu bak asndan, kendisini
bir olarak nitelemek kanlmazd.
Kendisine ilikin dnceleri belirginlik kazandktan sonra hayvanlara, hayvanlarn trlerine
yneltti baklarn. Hayvanlarn her bireyini de, yukardaki bak asndan bir saymak zorundayd.
Bunun zerine at, eek, geyik gibi trleri ve kularn snflarn gzden geirdi. Trlerin bireyleri i ve
d organlar bakmndan, kavray ve davranlar bakmndan benzeiyorlard. Birbirlerinden
ayrldklar yanlar ok azd.
Trlerin bireylerinde ayr ayr bulunan ruh da, aslnda, tek bir ruhun paralarndan baka bir ey
deildi. Bunlarn ayr gibi grnmeleri, yalnzca ayr yreklerde bulunmalarndan ileri geliyordu. Ayr
yreklere dalm ruhlar bir kapta toplamak mmkn olabilse, tmnn ayn ruhun paralar olduklar
grlrd. Ayr yreklerde bulunan ruhun durumu, deiik kaplara blnen bir suyun durumuna
benzetilebilirdi. Bu nedenle, ister blnm, paralanm olsun, ister olmasn, ruh, hep ayn ruhtu.
Ruha ilien okluk, bulunduu yerlerin okluundan baka bir ey deildi.
Bu adan bakldnda, bir trn btn bireyleri, gerekte tek bir varlk saylrlard. ok gibi
grnmeleri, bir gvdenin organlarnn okluundan te bir anlam tamazd.
Hay, daha sonra, hayvan trlerini birer birer inceledi. Btn trler, beslenmeleri ve istekleri
dorultusunda hareket etmeleri bakmndan benzetiler. Ksaca, hayvansal ruha zg btn durum ve
davranlarda birbirlerine benziyorlard. Birbirlerinden ayrldklar yanlar ise, hayvansal ruhla ilgili
deildi.
Aratrmalar sonunda, btn hayvanlarda bulunan ruhun, gerekte bir ve ayn olduu grne
ulat. Trlerin ruh bakmndan farkl grnmeleri, aldatcyd. Bu ayrm, lk ve souk kaplara
blnm suyun tad ayrm gibiydi. Is derecesi ayn olan sular neyse, bir tre zg hayvansal ruh
da oydu. Suyun ok ve ayrml grnmesine karn bir olmas gibi, hayvanlardaki ruhlar, dolaysyla da
btn hayvanlar birdi.
Btn hayvan trlerini, akland zere, tek bir ruha indirgeyen Hay, dncesini ve baklarn
bitkilere yneltti. Bitkilerin trlerini, trlerin bireylerini inceledi. Bitkilerin dallarnn, yapraklarnn,
ieklerinin, meyvelerinin ve eylemlerinin benzetiini grd. Bunun zerine bitkileri hayvanlarla
karlatrd.
Hayvan trlerinin bireyleri arasnda nasl ortak bir ruh var ve bu ruhtan dolay btn hayvanlar
nasl bire indirgeyebiliyorsa, bitki trlerinin bireyleri arasnda da hayvansal ruha benzeyen ortak bir ruh
olabilir ve bu ortak ruh nedeniyle, btn bitkileri, teke indirgeyebilirdi. Hayvanlara ilikin
dncelerini bitkilere de uygulad. Sonunda, sudan ve topraktan beslenilerinden, byyp
gelimelerindeki benzerliklerinden yola karak btn bitkilerin de tek ve ortak bir ruhu olduu
sonucuna ulat.
Bitki ve hayvanlar zerindeki aratrmalarndan, akl yrtmelerinden bu sonulara ulanca, bu kez
de iki cinsi birlikte dnmeye, deerlendirmeye balad.
Bitkiler, dorudan su ve topraktan, hayvanlar ise, kendilerine zg besin maddeleri ve suyla
besleniyorlard. ki cins, beslenmeleri ve bymeleri bakmndan benzeiyorlard. Ancak aralarnda
duygu, alg ve hareket bakmlarndan bir ayrm ve hayvanlar lehinde bir stnlk vard. Geri
bitkilerde de ou kez hayvanlarnkine benzer alg ve hareket olaylar gzlemleniyordu. rnein
iekler yzlerini gneten yana eviriyor, bitkilerin kkleri, besinin bulunduu yne doru hareket
ediyordu. Bunlara benzer daha birok ortak yan gzlemlemek olasyd.
Bu aratrma, gzlem ve akl yrtmeleri sonunda, bitki ve hayvanlarn arasnda, barndrdklar
ortak bir nitelikten kaynaklanan bir birlik bulunduu sonucuna vard. Sz konusu nitelik, hayvanlarda
yetkin bir dereceye ulat hlde bitkilerde, tadklar kimi engeller nedeniyle yetkinlie eremiyordu.
Bitkilerdeki engeller grmezden gelinirse, hayvanlarla sahip olduklar ortak nitelik kolayca
anlaabilirdi. Bu ortak nitelii, birisinde donmu, dierinde normal bir suya benzetiyor ve bu nedenle
de gznde btn hayvan ve bitkiler tek bir varlk durumunu alyordu.
Nesnelerin Cisimsel Doas
Hay bin Yakzan, bitki ve hayvanlar zerindeki inceleme ve aratrmalarndan sonra ta, toprak, su
ve ate gibi algdan, beslenmeden, bymeden uzak nesneler dnyasna evirdi baklarn. Sz konusu
cisimlerin tm, bir uzama[162] sahipti. Birbirlerinden, ancak kimi nicel zellikleriyle ayrlyorlard.
Szgelimi, kimisi souk, kimisi scakt. Kimisi renkli, kimisi renksizdi.
Ne ki scak olanlar souyor, souk olanlar snyordu. Su buhara, buhar yeniden suya dnyordu.
Yanan nesneler kor, kl, yalm ve duman oluyor, ykselen duman bir engelle karlanca, yeniden
yerel bir nesne durumunu alyordu. Btn bu gzlemlerinden sonra, btn nesneler gznde tek bir
nesne durumunu ald. Cansz cisimlere ilien okluun hayvanlara ve bitkilere ilienden farkl olmad
ortadayd.
Hayvanlarla bitkileri tek bir varlk durumuna indirmesini salayan ortak nitelii, ruhu yeniden
dnd. Hayvan ve bitkiler de, cansz cisimler gibi ene, boya ve derinlie sahiptiler. Yine hayvan ve
bitkiler de cansz cisimler gibi, scak ya da souktular. Fakat bunlar, cansz cisimlerden sahip olduklar
bitkisel ve hayvansal yetenek ve organlara bal olarak ortaya kan eylemleri nedeniyle ayrlyorlard.
Ne var ki bu eylemler, bitki ve hayvanlarn kendi doalarndan gelmiyor, bir baka eyden bulayordu.
Eer o ey, cansz cisimlere de gese, bulasa, bunlar da, bitki ve hayvanlar gibi beslenebilir,
duyumsayabilirdi.
te bu ihtimale dayanarak bitki ve hayvanlar, ilk bakta kendilerinden kaynaklanyor gibi
grnen sz konusu eylemlerden soyutlayarak dnnce, onlarn da sonuta, bir tr nesne olduklarn
grd. Bu akl yrtme yoluyla, btn nesnelerin, gerekte tek bir varlk olduklar sonucuna ulat.
Btn nesneler gerekte birdi. Birbirlerinden ayrldklar yan, yalnzca kimilerinin barndrdklar
aralar araclyla birtakm eylemlerde bulunmalaryd. Hay, bu eylemlerin, o nesnelerin kendilerinden
mi kaynaklandn, yoksa baka bir nedeni mi olduunu kesin olarak ayrt edemiyordu. Bu sralarda
grebildii tek ey nesnelerdi.
Hay, bir adan baktnda, btn nesneleri, btn varoluu, tek bir nesne gibi alglyordu. Bir
baka adan baktnda ise, varoluta, snrsz ve sonsuz bir okluk gzleniyordu. ki bak asnn
atmas, bir sre ikircim iinde kalmasna neden oldu.
Zamanla bazen bir, bazen ok grd nesnelerin tmn, canlsn, canszn yeniden gzden
geirdi. zerlerinde yeniden dnd. Nesneler, genelde u iki durumun dnda kalamyordu: Ya
duman, yalm ve su altnda bulunan hava gibi ykseklere doru ya da su, yerel nesneler, bitkiler ve
hayvanlar gibi aa doru hareket iindeydiler. Kendilerini alkoyan bir engel olmad srece,
cisimler, bu iki doal devinimi srdryor, hibir zaman duraanlk sz konusu olmuyordu. Nitekim
yksekten den bir ta, yeri delemedii iin, devinimini srdremiyor, dt yerde kalyordu. Eer
yeri delmesi mmkn olabilse, hareketi srerdi.
Ta yerden kaldrldnda, aa olan eilimi ve inme istei nedeniyle arl duyumsanyordu.
Duman da, kendisini durduracak bir engelle karlamad srece, srekli ykseliyordu. Szgelimi bir
kubbeye rastladnda, saa sola yaylarak kurtulmaya alyor, kurtulabilirse, yeniden ykselmeye
balyordu. nk hava, duman ykselmekten alkoyamyordu.
Bir tulum, havayla iirilerek az skca balanp suya daldrldnda, yukar doru kyordu.
Onu su altnda tutan kimse, ykselme eiliminin zorlamasn, rahatlkla duyuyordu. Tulum kendi
bana brakldnda, hemen yzeye kyor ve duraanlayordu.
Bu iki ynl devinimden birine eilimli olmayan bir nesne bulabilmek iin, bou bouna dnp
durdu. O na dein titizlikle inceledii cisimler arasnda, byle bir cisim yoktu.
Bu arayndan amac, kkeni okluk olan niteliklerden soyutlayarak salt cisimsel doay
yoklamakt. Byle bir cisim bulamaynca, baklarn cisimsel zelliklerin en azn tayan, en yaln
olan cisimlere yneltti. Bunlar da arlk ve yenilik gibi cisimsel zelliklerden uzak deildiler.
Bu kez, bu iki zelliin, bir cisimde salt cisimlikten dolay m, yoksa cisimlikten baka ve cisme
eklenen artk bir nitelikten mi kaynaklandn aratrmaya balad. Aratrmalar, onu bu zelliklerin
cisimlikten deil, artk bir nitelikten kaynakland sonucuna gtrd. nk salt cisimlik, o iki
zelliin cisme ilimesini gerektirseydi, her cismin hem ar, hem de yeni olmas gerekirdi. Oysa ar
ve yeni nesnelerin her ikisi de cisim olduklar hlde, ar srekli ar, yenisi de srekli yeni ve
doal olarak yukar ya da aa ynnde harekete eilimliydi.
Buna gre, her nesnede kendine zg ve cisimlii zerine eklenmi ayr bir nitelik vard. Bu nitelik
nedeniyle yenilik ve arlk ayr eyler oluyordu. Eer bu nitelik olmasayd, btn cisimlerin her
konuda eit olmalar gerekirdi.
Aklanan bilgilerden sonra, yeni ve ar nesnelerin her birinin iki eyin birleiminden olutuunu
anlad. ki eyden ilki, aralarnda ortak olan cisimlik, ikincisi ise, her birine zgln kazandran ve
birbirlerinden ayrlmasn salayan, cisimlie bititiinde yeniyi ykseklere doru hareket ettiren
yenilik ve ar aalara doru hareket ettiren arlk nitelikleriydi.
Bu yaklamla, btn hareketli ve hareketsiz cisimlerin canl ve canszlarn inceledi. Tmnn
cisimlikle cisimlikten ayr birer, ikier, er ya da daha fazla nitelikten bileen birer gereklik ve her
cismin kendine zg bir biimi (suret, form)[163] olduunu anlad.
Cisimlerin biimleri, Hay bin Yakzann anlalr evrenden ulat ilk bilgidir. nk biimler,
duyularla deil, ancak akl yoluyla kavranabilir.
Hay bin Yakzann akl yrtmeler yoluyla kavrad ilk eylerden biri de, yrekte bulunan
hayvansal ruhtu. Ruhun z ve gereklii, cisme eklenerek ona duygu, hareket ve alg gibi, kendine
zg, trl trl eylem ve etki yetenei kazandran cisimlikten baka bir nitelikti. te bu nitelik,
hayvansal ruhun trel biimi ve kendini dierlerinden ayran zgl ayrmdr.[164] Mantklarn
hayvansal nefs dedikleri ey de, ruhun bu zgl ayrmndan bakas deildir.
Hayvanlardaki hayvansal ruhu, dier cisimlerden ayran bir zgl ayrm olduu gibi, bitkilerdeki
rgensel gce zg de bir zgl ayrm vardr ki, filozoflar buna bitkisel nefs derler. Olu ve bozulu
evrenindeki bitki ve hayvanlarn dnda kalan dier btn nesnelerdeki gler iin de birer zgl ayrm
vardr. Bu zgl ayrm nedeniyle her nesnede gzlemlediimiz kendine zg hareket ve etkiler ortaya
kar. Filozoflar, bu zgl ayrmlara doa[165] adn verir.
Hay, bu dnce yntemiyle gerekliini anlamak amacyla btn abasn harcad hayvansal
ruhun cisimlie eklenen bir baka ey olduunu anlad. Cisimlik, dier nesnelerde de vard, fakat
tmnde hayvansal ruh yoktu.
Hay, hayvansal ruhun cisim ve cisimlikten ayr bir ey olduunu kavraynca, cisimlik, gznde
btn deerini yitirdi. Onu nemsememeye balad. Btn ilgisi, hayvansal ruha yneldi ve onun
gerekliine ulama istei uyand iinde. Btn dncesini, hayvansal ruhla snrlandrd.
Nesneleri cisimlikleri asndan deil, tadklar ve birbirlerinden ayrlmalarn salayan, kendine
zglklerini oluturan biimleri asndan gzden geirmeye, gerekliklerini kavrayabilmek iin
dnmeye balad. Bu noktay, amacna ulamak iin bir k noktas kabul etti.
Nesneleri teker teker gzden geirdi, en ince ayrntlarna dein belleine yerletirdi. Nesneler,
kimi etkilerini gzlemledii biimleri bakmndan benzeiyorlard. Bir blm ise, ortak biimlerinden
farkl olarak, kendilerine zg eylem ve etkilere kaynaklk eden baka bir biime daha sahiptiler.
Kimileri de, ortak olduklar birinci ve ikinci biimden baka, nc bir biimi daha tayorlard.
Nitekim topraklar, talar, madenler, bitkiler, hayvanlar ve dier ar cisimlerin tm, ortak olduklar ilk
biim nedeniyle birbirlerine benziyorlard. Bunlar engellenmedikleri srece, sz konusu biim
nedeniyle, aa doru hareket ediyorlar, yukar doru atldklarnda, bir miktar ykselmekle birlikte,
tadklar biim nedeniyle, hemen aa iniyorlard.
Nesnelerin oluturduu btnn birer paras olan bitki ve hayvanlar, arl ve aaya doru
hareket eilimini zorunlu klan biim bakmndan dier nesnelerle zde olmakla birlikte, beslenme ve
bymeye kaynaklk eden biimleri bakmndan onlardan ayrlyorlard. Bu iki eylem, yalnzca bitki ve
hayvanlarda bulunuyor ve ruh olarak adlandrlan biimden kaynaklanyordu.
Hayvanlar da, birinci ve ikinci biimlerde bitkilerle ortak olmakla birlikte, duygu ve hareketlerine
kaynaklk eden nc bir biim nedeniyle onlardan ayrlyorlard.
Hayvan trlerinin, her birine zel ve onlar birbirlerinden ayran bir zglk vard. Bu zglk,
dier trlerle ortak olduklar biimden fazla olarak tadklar biimden, kendilerine zel bir zgl
ayrmdan kaynaklanyordu. Bitki trleri de, hayvan trleri gibi, birbirlerinden bu zgl ayrmlar
nedeniyle ayrlyorlard.
Nesnelere Biim Veren Akn G
Hay bin Yakzan, bu gzlem ve aratrmalarndan sonra, olu ve bozulu evrenini oluturan
nesnelerin bir blmnn ortak olduklar cisimlik niteliinden baka, az ya da ok artk niteliklerin
birleiminden oluan birer gereklikleri olduu sonucuna vard. Kukusuz, bileenleri az olan nesneleri
anlamak, bileenleri ok olanlar anlamaktan daha kolayd. Bu nedenle, ncelikle bileenleri en az olan
nesneleri tanmalyd.
Bitki ve hayvanlar, bileenleri ok olan nesnelerdi. nk, kendilerinde gzlemlenen eylemler
oktu. Onlar incelemeyi sonraya brakarak eylemi, dolaysyla bileenleri en az olan su, toprak, ate ve
hava gibi nesneleri incelemeye balad.
nceleri, bu drt nesnenin bir blmnn bir blmne dneceini, aralarnda cisimlikten oluan
bir ortak nitelik olduunu sanmt. Bu ortak nitelik, birbirlerinden ayrlmalarn salayan dier
niteliklerden farkl bir eydi. Sz konusu ortak nitelik, dierlerinden soyutlannca, nesnenin ne aa ya
da yukar hareket etmesi, ne souk ya da scak olmas, ne de ya ya da kuru olmas mmknd. nk,
aklanan niteliklerin hibiri, btn cisimleri kapsayc bir nitelik deildi. Bu nedenle nesnelere
ilimeleri, salt cisimliklerinden dolay olamazd. Cisimlik niteliinden baka bir nitelik tamayan bir
nesne olabilse, bu zelliklerin hibirini tamazd. Ancak deiik biimleri tayan btn nesneleri
kapsayc ortak bir nitelikten sz alabilirdi.
Hay bin Yakzan, bu dncelerinin hemen arkasndan, canl cansz btn cisimleri kapsayc bir
nitelik bulunup bulunmadn aratrmaya balad. Bulabildii tek ey, her nesnenin bir eni, boyu ve
derinlii olduu, yani bir uzama sahip bulunduu idi. Bu uzamn, nesnenin cisimliinden
kaynakland belli ise de, salt uzama sahip bir nesne alglanamyordu. Duyularla alglanabilmek iin,
nesnede, uzamdan fazla bir ya da daha ok niteliin bulunmas gerekiyordu.
Hay, sonra uzamn yalnz olarak m, yoksa baka bir nitelikle birleerek mi cisimlii oluturduunu
dnmeye balad. Sonuta, uzamn cisimlii oluturmak zere birletii maddeyi[166] buldu. Uzam
yalnz ve kendi bana bir varlk gsteremiyor, madde de uzamsz olamyordu. kisi de birbirlerini
gereksiniyorlard.
Hay, maddeyi daha iyi kavrayabilmek amacyla, eitli biimlere yatkn duyulur cisimlerle
karlatrd. Karlatrma yoluyla somutlatrarak dnd. Szgelimi, amurdan bir kre yapld
zaman, o amurun kre lsnde bir uzam oluyordu. Krenin biimi bozularak kp ya da yumurta
biimi verildiinde, amur ayn kalyor, yalnzca boyutlarnn lleri deiiyordu. Bununla birlikte,
amurun uzayda kaplad yer deimiyordu. Demek ki, amur uzamsz olamyordu. Biimi bozulsa
bile, hemen yeni bir biim kazanyordu. Uzam, amurdan ayr bir eydi ve amur, uzamdan tmyle
soyutlanamyordu. yleyse uzam, amurun gerekliini oluturan paralardan biriydi.
Buradan anlaldna gre, bir cismin, salt cisimlii asndan gereklii, iki eyin bileiminden
oluuyordu. Bu iki eyden birisi, yaplan rneklemede, istediimiz biimi verebildiimiz amurla,
dieri ise, yaptmz biimlere kout uzamla simgelenmektedir. te cisim denildiinde bu iki
anlamdan, nitelikten oluan bir ey anlalr. Bu iki niteliin birbirinden soyutlanmas imknszdr.
Fakat henz amur ile uzamn hangisinin cisim, hangisinin biim yerini tuttuu belirginlik
kazanmamtr.
Uzam srekli deitii ve bir durumda kalmad iin cisimde deiim ve dnme yatkn biimi
simgeler. amur ise, deiik biimleri kabule yetenekli olmas, buna karlk, kendisi hi deiime
uramamas bakmndan her trl biimi kabule hazr, kendisi hi deimeyen ve durumunu koruyan
cisimlie rnektir. te amurla rneklediimiz bu cismin birinci paras, filozoflar tarafndan madde ya
da zdek (heyula) olarak adlandrlm ve bunun btn biimlerden ar olduu kabul edilmitir.
Hay bin Yakzann bilgisi bu noktaya ulanca ve duyulur dnyadan biraz ayrlp anlalr dnyaya
yaklanca, belirgin bir yabanslk duydu. Hemen alt duyulur dnyay zlemeye balad. Bu
nedenle, yava yava geriye dnd.
Mutlak cisim, duyularla alglanacak bir ey olmad iin, onu terk ederek daha nce gzlemledii
toprak, su, hava ve ate gibi duyulur cisimlerin en yaln olanlarn ele ald. nce su zerinde dnd.
Su durumuyla, doasyla ve biiminin gerektirdikleriyle kendi bana brakldnda, onda
duyularla, soukluk ve dme eilimi gibi iki zellik duyumsanyordu. Ate ya da gnele stld
zaman, nce soukluu gidiyor, ama aa hareket eilimi sryordu. Is derecesi arttka, aaya
hareket eilimi, giderek ykselme eilimine dnyordu.
Hay bin Yakzan, o na kadar, suyun biiminden, bu iki eylemden baka bir eylemin
kaynaklandn grmemiti. Su, bu iki nitelikten arnnca, biiminin geerlilii kalmyordu. Suda,
suyun biiminden kaynaklanan eylemlerden baka bir eylem grlmesi, suyun eski biiminin bir baka
biimle yer deitirdiini gsteriyordu. Sonradan gzlemlenen eylemler, bu yeni biimin rnyd.
Srdrd btn gzlem ve aratrmalarnn sonunda Hay, her cismin madde ve biimin
birlemesinden olutuunu anlad. Madde hi deimiyordu. Biim ise srekli deiiyor ve her biim,
kendine zg eylem ve etkilerle kendini gsteriyordu. Biim deitike, doal olarak, cisimde gzlenen
eylem ve etkiler de deiiyordu. Bu nedenle, eylem ve etkilerin deimesi, cismin biiminin de
deitiini gsteriyordu.
Hay, btn abasn kullanarak yapt aratrma ve karmlarla bu bilgilere ulanca, Tanr vergisi
(ilm-i zarur)[167] olarak, her yaratlm iin bir yaratc bulunmas gerektii bilgisine ulat. Buna
kout olarak btn biimler iin bir zne ve etken bulunmas gerektii gerei de zihninde yerleti.
Bunun zerine, nceden rendii biimleri yeniden dnd. Tm de sonradan olan (hdis),
yaratlm eylerdi ve her biri iin bir znenin varl zorunlu idi.
Hay, daha sonra, biimlerin ne olduklarn anlamaya alt. Biimler, cisimlerin kendilerine zg
eylem ve etkilere yatknlndan, yetenekliliinden baka bir ey deildi. rneklemek gerekirse su, son
dereceye dein stldnda ykselme yetenei kazanyor ve bu yetenek onun biimi oluyordu.
Verilen rnekte u eyden baka bir ey yoktu.
1 - Bir cisim olarak su.
2 - Suda yoktan var olan birtakm nitelik ve hareketler.
3 - O nitelik ve hareketleri yoktan var eden bir zne.
te bir cisim olan suyun ancak bir trl hareketleri kabul etmesi ve baka trl bir harekete g
yetirememesi, onun biiminden kaynaklanan yeteneiydi.
Dnd btn biimlerde, ulat sonular ayn oldu. Bu nedenle, daha nce, biimden
kaynaklandn sand eylem ve etkilerin gerekte biimden deil, biimi bir ara gibi kullanan bir
znenin eseri olduunu kavrad.
Hay bin Yakzana tecelli eden bu gerek, Kulum bana fazladan ibadetlerle yaklar. yle ki, onu
severim. Sevince de onun duyan kula, gren gz, yryen aya, yapan eli olurum kuts
hadisi[168] ile Onlar siz ldrmediniz, fakat Allah ldrd. Attn zaman da sen atmamtn, ancak
Allah atmt[169] keremli yetinin dile getirdii gerektir.
Her eylem ve olayn ilke ve ilk nedeni olan zorunlu (vacip) ve bamsz znenin ilerinden bir
blm ayrntsz ve genel bir biimde tecelli edince, Hay bin Yakzan, zneyi ayrntl biimde
tanma istei duydu. Henz duyulur dnyadan kopamad iin, bamsz zneyi de duyumlar
ynnde aramaya koyuldu. stelik, onun bir ya da ok olduu konusunda da kesin bir yargya
varamamt. nceden tand, zerlerinde dnd cisimleri yeniden incelemeye balad. Bunlarn
tm, srekli bir olu ve bozulu iindeydi. Ne ki bozulu, cismin maddesinde deil, biiminde veya
biimlerinde kendini gsteriyordu. Nitekim suyun ate nedeniyle havaya, havann iddetli souk
nedeniyle kara dnmesi, bu anlamda bir bozulmayd. Btn cisimler arasnda yaratlm olmayan,
bamsz zneye gereksinim duymayan tek bir cisim bulamad. Bunun zerine, yerel cisimler,
Drdnc Blm
Sfrdan Sonsuza
Uzayn Snrlar
Hay, yaratc zneyi tanma konusunda yerel cisimlerde aradn bulamaynca, gzlerini ge ve
gk cisimlerine evirdi.
Gkler ve iindeki yldzlar da ene, boya ve derinlie, yani bir uzama sahiptiler. Bir uzama sahip
olan eylerin cisim olmas gerektiinden, gkler ve yldzlar da birer cisimdi. Onu dndren, bu
cisimlerin boyutlarnn sonsuza dein uzanp uzanmad idi. Bir sre aknlk ve ikircim iinde kald.
Sonunda, dnme gc sayesinde, bunun mmkn olmadn anlad. Sonsuz bir cismin varl, aklla
badaacak gibi deildi. Bu yargsn, zihninde belirginlik kazanm birok kesin kantla dorulad.
zetle yle dnd: Gn ve gk cisimlerinin bana bakan yanlarnn sonlu olduunu, kukuya
yer brakmayacak bir aklkla gryorum. Kuku duyduum kart ynlerinin sonsuza dein uzamas
da imknsz ve samadr. Bunu anlamak iin, gn, duyumsadm sonlu ynnden balamak zere,
dier ynde, sonsuzca uzayan iki izgi varsayalm. Bu izgilerin birisinden belirli bir paray keserek
karalm. Sonra, bir parasn kardmz izginin ucunu dierinin ucuyla aktrarak sonsuz sanlan
ynde izleyelim. Eer o yn gerekten sonsuz ise, birisi eksik, dieri tamam iki izginin sonsuzca
uzamas gerekir. Yani eksik izginin dierine eit olmas gerekir. Bu ise samadr, akl ddr.
Eer eksik izgi sonsuza dein srmez, bir yerde sona ererse, sonlu demektir. yleyse, kendisinden
para karlmayan dier izgi de bir sre sonra sona erecek, dolaysyla o da sonlu olacaktr.
Bu kant gsteriyor ki, kendisinde bylesi izgiler varsaylabilecek cisimler sonludur, snrldr.
Btn cisimler iin bylesi izgiler varsaylabileceine gre, buradan, btn cisimlerin sonlu olduu
gerei ortaya kar. Demek ki, sonsuz bir cisim varsaydmz zaman, yanl bir varsaymda bulunmu
oluruz.
Hay bin Yakzan, doal yetenekleri nedeniyle ortaya koyduu bu tr kantlar yardmyla gn
sonluluunu, snrlln kukuya yer brakmayacak biimde kavrad. Bunun zerine, gn ve gk
cisimlerinin biimlerini, snrlarn aratrmaya balad.
Hay, nce gnee, aya ve yldzlara bakt. Tm de doudan douyorlar, batdan batyorlard.
Baucu noktasndan[170] geen yldzlar byk bir daire,[171] baucu noktasnn kuzey ve gney
yanlarnda bulunanlar ise, kk birer daire iziyorlard. Gney ve kuzeydeki yldzlar, baucu
noktasndan uzaklatka, daha kk daireler iziyorlard. En kk daireler ise, gney kutbunu
evreleyen Sheyl dairesi ile kuzey kutbunu evreleyen Ferkadn dairesi idi.
Daha nce belirttiimiz gibi, Hay bin Yakzann bulunduu ada Ekvator zerinde bulunduu iin,
sz konusu btn daireler, ufuklar yzeyinde bulunuyordu. Gney ve kuzeydeki dairelerin durumlar
birbirine benziyor ve Hay, her iki kutbu da grebiliyordu.
Hay, byk daire zerinde doan yldzlarla kk bir daire zerinde doan yldzlarn dou ve
batlarn gzlemeye balad. Ayn anda doan btn yldzlar, yine ayn anda batyorlard. Yldzlarn
dou ve batlarndaki birlikteliin, dzenin btn zamanlar iin geerli olduu sonucunu kard,
gzlemlerinden. Buradan da gn yuvarlak olduu dncesine ulat. Bu dncesini u gzlem ve
karmlar da doruluyor, pekitiriyordu:
1 - Gne, ay ve yldzlar, batda battktan sonra yeniden douya dnyorlard.
2 - Bu cisimler doduklarnda, batarken ve ikisinin arasndaki zamanlarda hep ayn irilikte
grnyorlard.
3 - Gk cisimlerinin hareketleri dairesel olmasa, kimi zaman yakn, kimi zaman uzak
olacaklarndan, grnleri farkl olurdu. Kimi zaman kk grnrken, kimi zaman da byk
grnmeleri gerekirdi. nk, hareketleri dairesel olmasayd, merkezden uzaklklar deiik
olurdu.[172] Dairesel hareket ettikleri iin, merkezden uzaklklar hep ayn oluyordu.
Btn bu durumlar, gn kre biiminde olduunu ak ve kesin biimde ortaya koyuyordu.
Hay, ayn ve dier hareketli yldzlarn hareketlerini gzden geirdi. Tm doudan batya doru
hareket ediyorlard. Gkbilimde ileri bir dzeye varncaya kadar incelemelerini srdrd.
Gezgin yldzlarn hareketleri, zerlerinde bulunduklar gklerin hareketlerine balyd. Gklerin
hareketi ise, tmnn stnde, tmn kuatan ve doudan batya doru hareket ettiren byk bir gk
araclyla gerekleiyordu.
Hay bin Yakzann bir bilgiden dierine nasl getiini aklamak uzun srer. Bu bilgiler,
gkbilimle ilgili kitaplarda ayrntl olarak anlatlmtr. Biz yalnzca, konumuzla ilgisi bakmndan
bilinmesi gereken kadarn veriyoruz.
Hay aklanan bilgiye ulanca, ierdikleriyle birlikte, gklerin birbirlerine bitimi durumlaryla
tek bir btn oluturduklarn anlad. Daha nce inceledii yer, su, hava, bitkiler, hayvanlar ve
benzerlerinin tm ile gkler byk bir gn iindeydi. Bu byk gn dnda kalan hibir ey
yoktu.
Bu byk gk, iindeki btn varlklarla birlikte bir hayvan (canl) saylabilirdi. Gkte grlen
parlak yldzlar, hayvann duyular; birbirine bitimi gkler, hayvann organlar; olu ve bozulu lemi
(dnya) ise, hayvann dlyata gibiydi. Hayvann iinde nasl yeni bir canl oluuyorsa, evrenin
dlyata gibi olan dnya da olu ve bozulu yurduydu.
Yaratcnn Zorunluluu
Hay, olu ve bozulu yurdu dnyadaki cisimleri teke indirgeyen, tek bir ey gibi deerlendirmesini
salayan dn biimiyle, gkler ve ierdiklerinin de, ayn ekilde, birleik olduu sonucuna vard.
Btn gkler, ierdikleriyle birlikte, bamsz bir zneye muhta tek bir eydi. Bu vargsndan sonra,
evrene bir btn olarak bakmaya, dnmeye balad.
Acaba evren yoktan m var olmutu, yoksa balangsz myd (kadim), yokluk kendisini hi
ncelememi miydi? Kuku ve ikircim iindeydi. Bu iki olasln hangisinin doru olduu konusunda
bir seim yapamad, bir karara varamad.
Bu kuku ve ikircim nereden kaynaklanyordu? Evrenin (byk lem) balangsz (kadim) olma
ihtimali zerinde durduu zaman, sonsuz uzama sahip bir cismin imknszln ortaya koyan kantlara
benzer birok engel, balangsz ve sonsuz bir varlk dncesini de imknsz klyordu. stelik bu
varln yaratlmlardan (havadis) arnm olmadn da gryordu. Yaratlmlktan arnmayan bir
varln, yaratlmlardan ncelii (takaddm) dnlemezdi. Yaratlmlar zerine ncelii olmayan
herhangi bir varlk da, zorunlu olarak, yaratlm olacakt.
Evrenin yaratlm (hdis) olmas olasl zerinde durduu zaman ise nne baka engeller
kyor, inancn sarsyordu. nk evrenin, yokluktan sonra yaratlm olmas, zamann ona ncelik
kazanmas demektir. Sonradan olmaktan (huds) kan anlam budur. Oysa zaman, yaratlm olduunu
varsaydmz evrenin bir parasdr ve ondan ayrlmas mmkn deildir. Bu nedenle, evrenin
zamandan sonra olmas, yaratlmas anlalr bir ey deildir.
Eer evren yaratlm ise, onu yaratmak iin bir Yaratc gereklidir. O zaman da akla u soru
geliyor: Yaratc evreni niin daha nce yaratmad da sonra yaratt? Acaba Yaratcya evreni sonradan
yaratmasn gerektirecek bir ey mi iliti? Oysa ortada Yaratcdan baka bir eyin bulunmas mmkn
deildir ki, ona ilimesi de sz konusu olsun.
Yoksa Yaratcda nce yaratmad eyi sonradan var etmesini, yaratmasn gerektirecek bir
deiiklik mi ortaya kt? Eer byle bir deiiklik olduysa, bu deiiklii ortaya karan nedir?
Hay bin Yakzan, yllarca ikircim iinde kald. Srekli dnd, srekli aratrd. Kantlar kyasya
arpyordu zihninde. Evrenin balangsz ya da yaratlm, sonradan ortaya kma olduu
grlerinden birini dierine seemedi. Bu kuku ve ikircimi gidermek balangszlk ve yaratlmlk
grlerinden birini dierine yelemek iin dnmekten yorulunca, bu grlerin gerektirecei
sonular dnmeye balad. Her ikisinden de birtakm sonular karmak mmknd.
Evrenin yoktan var olduunun kabul u sonular gerektiriyordu: Evrenin kendi kendine var
olmas mmkn deildir. Onu var edecek bir zne, Yaratc bulunmaldr. Bu zneyi be duyu ile
alglamak olanak ddr. nk, duyularla alglanabilecek bir ey, cisimlerden bir cisim, bu nedenle de
evrenin paralarndan bir para olacaktr kanlmaz olarak. Dolaysyla, bir yaratcya muhta
olacaktr. O yaratc da nc bir yaratcnn varln zorunlu klacaktr. Bu zorunluluk zinciri,
sonsuza kadar srp gidecektir. Oysa bir eyin sonsuzca srp gitmesi mmkn deildir. Buna gre
evren iin, cisim ve cisimsel olmayan bir Yaratc gereklidir. O Yaratc, cisim olmad iin, duyular
yoluyla alglanmas sz konusu olamaz. nk duyular, ancak cisimleri ve cisimsel olan nitelikleri
duyumsayabilir.
Yaratc duyumsanamaynca, onu imgeleme de (tahayyl) mmkn olamaz. nk imgeleme
(tahayyl etme), duyumsanan nesnelerin glgelerini, biimlerini zihinde canlandrmak demektir.
Yaratc cisim olmadna gre, onun iin cisimsel nitelikler de dnlemez.
Cisimlerin ilk nitelikleri uzamdr. Yani her cismin bir eni, boyu ve derinlii vardr. Evrenin
Yaratcs ise uzamdan ve buna bal niteliklerden yce ve ar olmaldr. Yaratc, evrenin var edicisi
olduu iin, onunla ilikisi yalnz bilim ve gc ynndendir. Yaratan bilmez olur mu? O latiftir,
haberdardr.[173]
Evrenin balangsz olduu, e deyile yokluun varln ncelemedii, yani imdi nasl varsa,
ezelden beri ylece var olageldii grn setiinde, bu kabul de u sonular gerektirecekti:
Evrenin hareketi balangsz, ezele doru sonsuz olmaldr. Var olduu zaman duraanlk
hareketini ncelememelidir. Oysa hareket iin mutlaka bir hareket ettirici gereklidir. Bu hareket ettirici,
ya bir cisme o cisim ister hareket ettiricinin kendisi, ister bakas olsun bulaan bir gtr, ya da
hibir cisme bulamayan bir gtr.
Hareket ettirici, eer cisme bulaan (sirayet eden) bir g ise, cismin varlyla var olur,
paralanmasyla paralanr. Nitekim ta ikiye blndnde, tan aa doru hareketini zorunlu klan
arlk da ikiye blnr. Taa bir ta daha eklenirse, arl da o oranda artar. Ta sonsuza dein
byyecek olsa, arl da sonsuzca byr. Tan bymesi belirli bir snra kadar varp durursa,
arl da o snrda kalr.
Ne ki, cismin snrll, sonluluu kantlandna gre, cismin tayaca niteliklerin de snrl
olmas gerekir. Eer sonsuz bir i yapan bir g varsa, bu, cisimde var olmayacak bir gtr.
Byk gn balangsz, kadim olduunu varsaydmzda, hareketinin de ebediyen, sonsuz
olarak sreceini kabul etmi oluruz. Bu nedenle, gkleri dndren g, ne gn kendi cisminde, ne
de kendisinin dndaki baka bir cisimde bulunan bir g olabilir. yleyse o g, cisimlikten ar ve
cisimsel niteliklerden hibiriyle nitelenemeyen bir eyde bulunmaktadr.
Hay bin Yakzana, olu ve bozulu yurdu, dnya zerindeki ilk dnnde, cisimlerin varlnn
gereklik ve doasn, cisimlerin trl hareketlere yeteneklilii demek olan biimin oluturduu,
maddesi ynnden olan varlnn ise anlalmas mmkn olmayan zayf bir varlk olduu bilgisi
tecelli etmiti.
yleyse, evrenin varl, maddeden ve cisimsel niteliklerden yce, duyularla duyumsanamayan ve
imgelemin (tahayyl) uzanamad bir hareket ettiricinin etkisini kabule yetenekli olmaya baldr. Bu
hareket ettirici, trlerinin eitliliine karn, btn gkleri ayn biimde hareket ettirdiine gre, ona
g yetireceinden, onu bileceinden kuku duyulamaz.
Hay, evreni balangsz varsaydnda da, sonradan olma, yaratlm varsaydnda da, ulat
sonular ayn olmutu. Evrenin balangsz ya da yaratlm oluu konusundaki kuku ve ikircimi,
ulat sonucu etkilemiyordu. Her iki durumda da cisim olmayan, ne cisme bitiik, ne ondan ayr, ne
cismin iinde, ne onun dnda olan bir znenin varlnn zorunluluu kesinlik kazanyordu. Ona
cisimden ayr demek, cismin iinde olduunu sylemek kadar anlamszd. nk bitiiklik, ayrlk, ite
ya da dta bulunmak, hep cisimlere zg durumlardr. Sz konusu zne, Yaratc ise, btn bu
durumlarn stndedir.
Mutlak ve Tek Varlk
Madde, kendisinin belirmesine, somutlamasna neden olan bir yetenek demek olan biime
bamldr. Bu biim olmadan madde varlk kazanamayaca gibi, gereklik kazanmas da mmkn
deildir. Biimin varl, ancak bamsz znenin varl ile mmkndr. Bu nedenle Hay bin
Yakzann zihninde btn varoluun o zneye baml, zorunlu olduu ve o zne olmakszn hibir
varln var olamayaca gerei belirginlik kazand. Demek ki o zne, btn varlklarn varolu
nedeni, ilkesidir.
Btn varolu, ister yoktan yaratlm olsun, ister balangsz, yani yokluk kendisini nceleyip
zaman bakmndan balangc ve ncesi bulunmam olsun, o znenin eseri, yarattdr. Varlklar, her
iki durumda da eserdirler ve bir zneye zorunludurlar. Varlklar, Onun varlna baldr. O var
olmasayd, kendileri de var olamazd. O srekli olmasayd, varlklar da kalc olamazd. O balangsz
olmasayd, varlklar da balangsz (kadim) olamazlard.
Bununla birlikte o zne, temelde, btn varlklardan yce ve ardr. Nasl yle olmaz ki, Onun
gcne bir son olmad da, btn cisimlerin, cisimlerle bitienlerin ya da ok az bir ilgi ile de olsa,
onlara ilikin olanlarn sonlu, snrl olduklar da kesin kantlarla ortaya konulmutur. Bu nedenle,
btn evren, iindeki gkler, yldzlar ve aralarndaki ve stlerindeki ve altlarndaki eylerin hepsi, o
znenin eseri ve yarattdr.
Varlklar, zaman bakmndan Ondan sonra olmasalar bile zsel (zat) sonralk bakmndan
sonradrlar. Nasl, elde tutulan bir cisim hareket ettirildii zaman, elin hareketi ile cismin hareketi ayn
anda balarsa, cismin hareketi, zaman bakmndan elin hareketinden sonra olmasa bile, zsel olarak
elden sonra ise, tpk bunun gibi, btn evren, o znenin yarattdr ve zamanca deil, zsel sonralk
olarak Ondan sonradr. Bir eyi diledii zaman, Onun buyruu sadece, o eye Ol demektir, hemen
olur.[174]
Hay bin Yakzan, bu dnnn sonunda anlad ki, btn evren, o znenin eylem ve eseridir. Bu
bilgiye ulanca, o znenin gcnn kar konulmazl, sanatnn artcl, evrenin her zerresine
yumuaklkla nfuz eden bilgelii ve bilgisinin incelii karsnda sonsuz bir hayranla kapld.
Varoluu, bu duyguyla, yeniden gzlemlemeye, incelemeye balad. Nesnelerin yksek
tabakalarnda deil, en aa ve deersiz olanlarnda bile Onun sanatnn gzelliinden,
olaanstlnden yle eyler gryordu ki, hayret ve aknl en yksek dereceleri buluyordu.
Gzlemleri sonucunda bu nesnelerin ancak son derece yetkin, mkemmel bir bamsz znenin
eseri olduu inanc daha bir pekiti, kesinlik kazand. Gklerde ve yerde zerre kadar olanlar bile
Onun ilmi dnda deildir. Bundan daha k ve daha by de kukusuz apak kitaptadr.[175]
Hay, daha sonra, hayvanlarn trleri zerinde dnd. Yaratc, her birini kendine zg bir
yaradlla yaratm ve sonra onlara yaradltan balad g ve yetenekleri kullanma yollarn
gstermiti. Eer hayvanlara sahip olduklar organ ve glerin nasl kullanlaca, onlardan nasl
yararlanlaca gsterilmemi olsayd, onlar, bu organ ve glerden faydalanamazlard. Faydalanmak
yle dursun, o organ ve gler, kendilerine ar, tanmaz bir yk olurdu.
Hay bundan da anlad ki, o zne, cmertlerin en cmerdi, merhametlilerin en merhametlisidir.
Dnyada grd her gzelliin, her deerin, her erdemin ve dier btn stn niteliklerin, o byk ve
bamsz znenin bilgisinden, cmertliinden ve eyleminden geldiini apak gryordu. zne zg
olan stn niteliklerin, yaratklarna zg olanlardan daha yetkin, daha tam ve daha gzel, daha deerli
ve srekli olduunu, yaratklara ait olanlarn dierleriyle hibir ekilde karlatrlamayacan
kavramt.
Hay, ne kadar yetkin nitelik varsa, tmn aratrd, inceledi. Btn bu nitelikler, o bamsz
znenin eseri olarak var oluyordu. Bu niteliklerin zneye ilikinlii, ayn nitelikleri tayan nesnelere
ilikinliine oranla daha yerinde, daha uygundu.
Btn eksik nitelikleri de inceledi. zne, bunlarn tmnden yce ve aryd. znenin eksik
niteliklerden ar olmamas dnlemezdi. nk eksiklikler, salt yokluktan ya da salt yoklukla
balantl olan eylerden kaynaklanyordu. zne, eer eksikliklerden ar ve yce olmasayd, salt
yokluk, her nesneye varlk veren ve kendinde varl zorunlu olan Zata ilimi, onu kuatm olurdu.
Oysa tek varlk Odur. O mutlak varlktr. Yetkinlik de, tamlk da, gzellik de yalnzca Odur. Saltk
deer, g, bilim Odur. O, ancak Odur ve Ondan baka her ey yok olacaktr.[176]
Beinci Blm
Yolun Sonu
nsann Gereklii Ve Mutluluu
Yaratc konusunda, yukarda zetlenen bilgi dzeyine ulaan Hay bin Yakzann ya otuz bei
doldurmutu.
Ulat bilgi nedeniyle kalbine yerleen o zneye ilikin bir hl, Ondan baka herhangi bir eyi
dnmesine izin vermiyordu. Artk, inceleyegeldii varlklar ve onlardan sz etmeyi unuttu.
Zamanla yle bir aamaya vard ki, bakt her nesneyi, bir sanat yapt gibi gryor ve hemen
yapt brakp yaratcsna yneliyor, bu nedenle de Yaratcya olan zlemi artyordu. Buna bal
olarak gnl de, btn btn, aalk duyulur dnyadan souyarak yce anlalr dnyaya
balanyordu.
Varl srekli, btn evrenin varolu nedeni olan ve kendi varl hibir nedene baml olmayan
bu yce Varlkn bilgisine ulanca, bu bilgiye erimesine neden olan arac, gc renme istei
duydu. lkin duyu organlarn gzden geirdi. Kulan, gzn, burnunu, dilini ve elini tartt. Bu
organlar yalnzca cisimleri ve cisimsel nitelikleri duyumsuyor, bunlarn tesinde bir eyi
duyumsayamyordu. Kulak, cisimlerin birbirlerine arpmasyla havann titremesinden oluan sesleri
duyuyordu. Gz, yalnzca renkleri gryor, burun kokular, dil tatlar anlyor, el nesnelerin sertlik ve
yumuakln, saflk ve dzgnln duyumsuyordu.
mgelem gc de, d duyular gibi, ancak en, boy ve derinlii olan, yani cisimleri
alglayabiliyordu. Alglanan eylerin tm, cisimlerin niteliklerindendi. Bu duyularn, duyumsadklar
cisimsel niteliklerden bakasn kavrayacaklar yoktu. nk bu duyular, cisimlere yaylm ve
cisimlerin blnmeleriyle kendileri de blnen, paralanan glerdi. Dolaysyla paralanabilir
cisimlerden baka bir eyi duyumsamalar, alglayabilmeleri sz konusu olamazd.
yleyse, cisimde bulunan herhangi bir g, cisim ya da cisme giren eylerden bakasn
alglayamazd. Oysa zorunlu Varlkn her bakmdan cisimsel niteliklerden uzak ve ar olduu ak
biimde anlalmt. Bu nedenle, onun alglanmas, duyumsanmas mmkn deildi. Ne cisim, ne
cisimde yaylan bir g, ne de herhangi bir ynden cisme ilimi, cismin iinde, dnda, ona bitimi
ya da ondan ayr olan bir eyle kavranmas mmkn deildi.
Hay, bu yce Varlk kendi zat, z araclyla kavradn, varlnn bilgisine ulatn anlad.
Ne cisim, ne de cisimsel olan Zat, zorunlu Varlk kavrayan kendi znn de, cisim st ve cisimsel
niteliklerden ar olmas zorunluydu. Dardan grnen cisimsellii, znn gereklii olamazd.
znn gereklii, varl zorunlu olan saltk Varlk bilmesine neden olan ey olmalyd.
Hay, znn, duyularyla alglad gvdesinden baka bir ey olduunu kavraynca, cisim,
nemini bir kez daha yitirdi gznde. Varl zorunlu olan kutsal Varlk kavrayan kendi zn
dnmeye ve z (ruhu) aracl ile kendini gzlemlemeye balad.
Acaba z yok olacak, zlecek ve bozulua urayacak bir ey miydi, yoksa kalc myd?
Bozulma ve zlmenin, cisimlere ilikin nitelikler olduunu biliyordu. nk cisimler, suyun buhar,
buharn su, bitkinin toprak ve topran bitki olmas gibi, bir biimden kp bir baka biime
brnebiliyorlard. Bozuluun anlam buydu. Ne ki, cisim olmayan, varlnda cisimlere baml
olmayan ve btn cisimsel niteliklerden ar olan ey iin bozulu dnlemezdi.
Gerek varlk, bozulua urayamazd. Bunu kesin biimde kavraynca, bedenden ilgisini kestii,
onu beslemekten vazgetii zaman, durumunun ne olacan anlamak istedi. Oysa daha nce, zne
ara olabilme niteliini tad srece, bedeni yok sayamayaca bilgisine ulamt.
Bu istein ardndan, btn bilgi edinme glerini, yetilerini gzden geirdi. Bu glerin her biri,
kimi zaman gsel (bil-kuvve), kimi zaman da edimseldi (bil-fiil). Nitekim gz, yumulduu ya da
grd nesneden baka bir yne evrildii zaman, grme gc, gsel alglayc durumunu
kazanyordu.
Gze gsel alglayc demenin anlam, gz imdi alglamyorsa da gelecekte ve grlebilecek bir
nesneye yneldiinde grr, alglar demektir. Edimsel alglayc deyimi de, gzn imdi grdn,
alglamakta olduunu dile getirmektedir.
Duyu organlarnn alg glerinin gsel ve edimsel olmas gibi, gler de, gsel (bil-kuvve) ve
edimsel (bil-fiil) olabilirler. Bu glerden herhangi birisi, eer edimsel olarak bir ey alglamamsa,
gsellii srdke, alglama istei duymaz. nk o g, henz hibir ey tanmamtr. Tpk, anadan
doma bir kr gibidir.
Fakat eer bir eyi algladktan sonra, algs edimsellikten gsellie dnrse, gsel durumda
kald srece, edimsel algya zlem duyar. nk o g, daha nce alglad iin ona, alglad
nesneye balanm, sevmi ve eilim kazanmtr. Bu nedenle, sonradan kr olan bir adamn gzleri,
srekli grme zlemi iindedir. Alglanan nesnelerin yetkinlik, deer ve gzelliinin derecesi orannda,
duyulan zlem artar; yitirilmeleri durumunda ortaya kan znt de, o oranda ok olur. O nedenledir
ki, sonradan gzlerini yitiren kimselerin acs, koklama gcn yitirenlerin acsndan daha byktr.
Eer yetkinlii sonsuz, deer, iyilik ve gzellii snrsz, her deer ve iyiliin stnde, ne kadar
iyilik, gzellik, deer ve yetkinlik varsa, tmnn kendisinden kt (trm, sudr) ve bakalarna
ondan tat, feyezan ettii bir varlk varsa, onu kavrayan, bilen, tanyan kimse, hi kukusuz, snrsz
bir tat, sonsuz bir coku ve zevk duyar. Kukusuz, daha sonra, bu kavray ve bilgiden yoksun kalrsa,
bu yoksunluk sresince, sonsuz bir ac ve sknt ekecektir.
Daha nce, zorunlu Varlkn, btn yetkin niteliklerle donanm ve btn eksik niteliklerden uzak
ve ar olduunu anlamt. imdi de, araclyla bu Varlkn bilgisine ulat kendi znn de,
cisimlerin hibirine benzemeyen, cisimlerin ryp bozulmasyla bozulmayan bir ey olduu kesin
biimde ortaya kyordu.
Buna gre, kavraya yetenekli ve hazr olan z (ruh), lm olayyla bedenden kurtulup
soyutlannca, lmden nce gvdeye egemen olarak onu kulland sre iinde, bu zorunlu Varlk hi
tanmam, Onunla hi ilgisi olmam ve Ona dair hibir ey duymam ise, zorunlu Varlka
kavuamaz. Ayrca, kavuamad iin znt ve ac da duymaz. nsan biiminde olan ve olmayan
btn hayvanlar iin geerlidir bu.
Ruh, lmden nce, bedeni kulland srece ve Varlkn bilgisine ermi, yetkinlik ve ululuunu,
saltanat ve gcn bilmi, ancak daha sonra Ondan yz evirerek dnyevi ve benmerkezci istek ve
eilimlerine uymu ve bu durumda iken yakasn lmn penesine kaptrm ise, lmden sonra Onu
mahededen (grme) yoksun kalr. Onun yzn, gzelliini grme zlemi iinde, uzun bir azap ve
sonsuz aclar eker. Sonra, yeteneine ve dnya hayatndaki hazrlna gre ya uzun bir azaptan sonra
ektii aclardan kurtularak zlemini duyduu z mahedeye erer ya da sonsuz olarak aclar iinde
kalr.
Ruhu bedeninden ayrlmadan zorunlu Varlk bilen, dncesini Onun ululuu, iyilik ve deeri ile
snrlayan, lnceye dein Ondan yz evirmeyen ve edimsel olarak Onu mahede eder ve
huzurunda dururken lme yakalanan kimsenin ruhu, bedenden ayrld zaman, sonsuz bir tat, bitimsiz
bir coku, bir sevin ve erin duyar. nk, hayattaki mahede ile lmden sonraki mahede
arasnda bir kopukluk yoktur. Bu mahedesi, acdan uzaktr. nk bu durum ve mahedeye gre
ac, ktlk ve engel nedeni saylan cisimsel glerin gerektirdii duyumlar ondan ayrlmtr.
Hay bin Yakzan, znn yetkinlik ve zevkinin zorunlu Varlk srekli mahedeye bal olduunu
anlaynca, bu mahedeyi edimsel olarak ve sonsuza dein srdrmeye karar verdi. Dnyada tatt
zevk, lm sonrasnda da ve acyla hi karmakszn srmeliydi. Bunun iin de Ondan, bir gz krp
olsun, yz evirmemeli, son soluuna dein, edimsel olarak aralksz mahede iinde olmal ve bu
durumda iken lme teslim olmalyd.
Nitekim sufilerin nderi Cneyd, lmne yakn, bu mahede durumuna iaret amacyla, Bu
zaman, kendisinden yararlanlacak zamandr dedikten sonra, Allahuekber diyerek namaza balamak
zere tekbir almt.
nsann Boyutlar
Hay, ald karardan sonra, mutlak Varlktan yz evirmeyi imknsz klacak edimsel mahedeyi
srdrmenin nasl ve ne yolla mmkn olabileceini aratrmaya balad.
Hayn, aratrmalar sonunda bulabildii en iyi yntem, srekli dnme (tefekkr) oldu. Btn
zamann o yce Varlka ayrd. Her an Onu dnyordu. Fakat zaman zaman, gzne arpan bir
nesne, kulana gelen bir ses, zihnini elen aykr bir dnce, doal gereksinimleri, hastalk, souk,
scak gibi kimi etkenler, dnmesini engelliyor, kesintiye uratyordu. Dnmesinin kesintiye
uramas ise, bulunduu durumdan uzaklamasna neden oluyordu. Bulunduu mahede durumuna
yeniden dnebilmek iin, iddetli bir mcahedeye[177] girmesi gerekiyordu.
Herhangi bir nedenle Ondan yz evirdii bir anda ya da bir aymazlk nnda, anszn lmn
penesine dmekten ok korkuyordu. nk byle bir durum, sonsuz bir ac demek olan sevgiliden
yoksun kalmasna, ackl bir azaba uramasna neden olabilirdi. Bu korkuyla fenalklar geiriyor, fakat
bir zm yolu bulamyordu.
Sorununa bir zm yolu bulmak dncesiyle hayvanlar, hayvanlarn davranlarn aratrmaya
balad. lerinde mutlak Varlk bilen birisi olabilirdi. Eer byle birisini bulabilirse, ondan, iine
dt tehlikeli durumdan kurtulmasn salayacak bir zm yolu renebilirdi.
Aratrmalar sonusuz kald. Hayvanlar bir mr boyu, geceli gndzl yalnzca yemek, imek,
iftlemek, snmak, serinlemek ve benzeri doal istek ve gereksinimlerini gidermek iin alyorlard.
Bu durumun dnda kalan, deiik bir ama uruna davranta bulunan, alan bir hayvan bulamad.
Gzlemledii ve inceledii durumlardan anlad ki, hayvanlar, mutlak Varlkn bilincinde
deildiler. Aralarnda ne Onu tanyan, ne de mahedesine zlem duyan vard. Bu yoksunluklar
nedeniyle, belli ki, tm yok olacak veya yoklua benzer bir duruma geleceklerdi.
Hayvanlarn sonlar hakknda ulat yargnn bitkiler iin de, hem de ncelikle, geerli olaca
akt. nk, bitkilerin anlay, hayvanlarn anlaynn ancak bir paras olabilirdi. Anlay
bakmndan daha gelimi olan, zorunlu Varlk bilebilecek bir yetkinlie ulamamsa, anlay daha
yetersiz olan bitkilerin o dzeye eriemeyecei ncelikle anlalm olurdu. Kald ki, incelendiinde,
bitkilerin btn eylemlerinin beslenme ve bymeyle snrl kald grlyordu.
Hay bin Yakzan, sorununa hayvan ve bitkilerden bir zm bulmaktan umut kesince gklere,
yldzlara bakt. Tm belirli bir dzen iinde muntazam hareket ediyorlard. Saydam ve aydnlktlar.
stelik bozulma ve deimeye uradklar da grlmyordu.
Hay, birdenbire gl bir sezgiyle[178] bu gk cisimlerinde zorunlu Varlk anlayacak cisim d
bir eyin varln anlad. Bu ey, cisim olmad gibi cisme girmi bir ey de deildi.
Buna gre, gk cisimlerinde cisimlikten ar bir varlk vardr. Nitekim benzerleri olan insan, btn
gszlne, dnyevi ilere iddetle baml ve bozulur cisimlerden olmak gibi eksik nitelikleri
tamasna karn, zorunlu Varlk anlayacak bir ze, zata sahiptir. nk, sz konusu eksiklikler,
insan znn cisim ve cisimsel niteliklerden uzak olmasn engelleyememi, bozulmaya uramasna
neden olamamtr.
Bu karlatrmadan anlalyordu ki, gk cisimleri, zorunlu Varlk bilmeye yetenekli bir zata, bir
ze sahip olmak konusunda insandan daha stn ve hak sahibi idiler. nk, gk cisimleri, zorunlu
Varlk biliyor, srekli ve edimsel mahede iinde bulunuyorlard. Gk cisimlerinde, kendisini zaman
zaman mahededen alkoyan doal engel ve ilikilerin benzerleri yoktu.
Hay, gk cisimleriyle olan benzerliinin ayrmna varnca, gk cisimlerine benzerliini salayan
onurlu varln, hayvanlar arasnda niin yalnzca kendisine zg klnd zerinde dnd.
Nesnelere ilikin nceden edindii bilgileri yoklad. Nesnelerin dnmlerinden yola karak
vard sonular yeniden hatrlad.
Nesneler hep bulunduklar durum ve biimde kalmyorlard. Srekli bir olu ve bozulu
iindeydiler. nk yaln deil, bileiktiler. Yaplarn birbirine kart eler oluturuyordu. lerinde
katksz, saf bir nesne yoktu.
Bozulua en az urayanlar altn ve yakut gibi yalnla en yakn, bileenleri en az olan cisimlerdi.
Gk cisimleri ise yaln ve katkszd. Bu nedenle bozulua uramyorlar, biimleri srekli
deiiklik gstermiyordu.
Olu ve bozulu dnyasndaki cisimlerin bir blmn oluturan drt e, bir cisimlikle cisimlie
eklenmi tek biimden (suret), bitki ve hayvan gibi dier bir blm de, cisimlikle ok sayda biimin
birlemesinden oluuyordu.
Az sayda biimin birlemesinden oluan cisimlerin eylem ve etkileri de azd. Bunlar, canllktan da
o lde uzaktlar. Biim ve yetenekten tmyle yoksun olan nesnelerin canllk kazanmas ise
olanakszd. Bylesi nesneler, yoklua benzer bir durumda kalyorlard.
ok sayda biimin birlemesinden oluan cisimlerin eylem ve etkileri ok, canllk yetenekleri
glyd. Eer bu biimler maddeye hi ayrlmayacak ekilde girmise, o maddede canllk son derece
gl, srekli ve akt.
zdek ad da verilen (heyula) madde, btn biimlerden soyutlanmt. Bu nedenle, maddede hibir
canllk belirtisi yoktu. Yoklua benzer bir durumdayd.
Cisimlikle tek bir biimin birlemesinden oluan drt e, yani toprak, su, ate ve hava, olu ve
bozulu evrenindeki en aa varlk derecesini oluturuyordu.
ok sayda biimi toplayan nesneler, elerin birlemesinden oluuyordu. Yalnzca elerin
birlemesinden oluan cisimler, nesneler iinde canllk dereceleri en zayf olanlard. Ancak tek ynl
bir harekete sahiptiler.
Bu tr nesnelerin canllklarnn zayf oluu, bileimlerindeki elerin farkl nitelikte ve birbirinin
biimini deitirme eiliminde olmasndan ileri geliyordu. elerin savamndan baskn kan enin
nitelii, dier elerin etkinliini kryor, glerini yok ediyordu. Bileik, baskn kan enin
niteliine brnyordu. Tek enin canllk yetenei az olduu iin, doal olarak, bileiin canll da
az oluyordu. Bu nedenle, varlklar, kalc ve kararl deildi. Bitkilerin canllklar, bunlardan daha
gl, hayvanlarn canllklar da bitkilerden daha gl ve belirgindi.
eleri lml olan bileiklerde, hibir enin nitelii dierlerine baskn kmyordu. eler
arasnda tam bir denge, tam bir uyum vard. Birbirlerini eit oranda etkiliyorlar, glerini de karlkl
ve eit oranda gideriyorlard. Bir enin eylem ve etkisi, dierlerinden daha belirgin deildi.
Dolaysyla nitelii, bileie egemen olamyordu. Byle olunca, o bileiin zdoas (miza), elerin
hibirinin niteliine benzemiyordu. Kabul edilen biim ve yetenei etkileyecek, bozacak kart bir
nitelik de bulunmuyordu.
te bu doal lmllk nedeniyle bileik, canlla yetenek kazanyordu. Ilmllk arttka, bileik
yetkinleiyor, elerin nitelikleri arasndaki uyum g kazanyordu. Nitelikler arasndaki eliki
bozulu evrenine, dnyaya aitti. Karanlk ve youn gvdesini oluturan bu aalk para, kendisini
yeme, ime ve benzerleri gibi dier hayvanlarla zde klacak davranlara zorluyordu.
Kukusuz bedenin yaratl bsbtn sama ve anlamsz deildi. Ruhla birletirilmesi amasz ve
gereksiz olamazd. yleyse, ilgisini kesmeyerek gvdesini kollamak, durumunu olabildiince
dzeltmeye almak zorundayd. Onu kollamak da ancak dier hayvanlarn davranlarna benzer
davranlarda bulunmakla mmkn olabilirdi.
Bu tr benzerlik, ama ynnde zorunlu eylemlerle ykml klyordu kendisini:
1. Hayvanlara benzerliin gerektirdii eylemler.
2. Gk cisimlerine benzerliin gerektirdii eylemler.
3. Zorunlu Varlka benzerliin gerektirdii eylemler.
Birinci benzerlik ve gerektirdii eylemler zorunludur. nk, dnyevi bir bedeni vardr. Farkl
grevleri olan organlar ve ok deiik gleri barndran bedenin de trl trl gereksinimleri vardr.
kinci benzerlik ve gerektirdii eylemler de zorunludur. Kalbinde barndrd hayvansal ruhu bunu
zorunlu klmaktadr. Kalp ise bedenin ve btn bedensel glerin kayna, ilkesidir.
nc benzerlik ve gerektirdii eylemler ise O, Odur gerei nedeniyle zorunludur. nk
kendi gereklii, zorunlu Varlk bilen zden (ruh) olumaktadr. Daha nce, skntlardan kurtularak
mutlulua ulamasnn, zorunlu Varlk, bir gz krp kadar bile habersiz olmayacak biimde, srekli
mahede etmeye bal olduunu anlamas da bununla mmkn olmutu.
Hayvanlara benzerliin gerektirdii eylemler, mahede durumuna bir katkda bulunamaz. Tersine,
bu eylemler, insan mahededen alkoyar, nne engeller karr. nk, bu benzerlik, duyumsal
ilerle uramay gerekli klmaktadr. Bedensel ve dnyevi btn iler, eylemler ise, mahede yoluna
gerilmi engellerdir.
Bedensel eylemler, gk cisimlerine benzemesine neden olan hayvansal ruhun isterleri asndan
kanlmazdr. Bu eylemler, mahedeyi engellemesi bakmndan zararl olmakla birlikte, cann
korunmas ve srdrlmesi zorunluluu asndan, gerekli ve yararldr.
Gk cisimlerine benzerlik tam anlamyla gerekletirildii zaman, mahede yolunda nemli
aamalar yaplr. Fakat bu mahede, katksz bir mahede deildir. nk mahedeye bu yolla
erenler, kendi zlerine de ilgi ve eilim iindedirler.
nc benzerlik ile katksz bir mahedeye, katksz bir kendinden gemeye (istirak)[180]
ulalr. Bu mahedede yalnzca zorunlu Varlk grlr. Ondan bakasna ilgi ve ynelim sz konusu
olamaz. Bu yolla mahedeye erenlerin kendi zleri yitmi, yok olmutur. Gerek ve zorunlu olan tek
z dnda btn varlklar, yoklua gmlmlerdir.
Hay, son amacnn bu nc benzerlik olmas gerektiini anlad. Ne var ki, bu benzerlik, ancak
ikinci benzerlik durumunda uzun bir sre altktan ve hazrlktan sonra gerekleebilirdi. kinci
benzerlikte geirecei hazrlk dnemi de, birinci benzerlik nedeniyle mmkn olabilirdi.
Gereklemenin Yntemi
Hay bin Yakzan, yapsnn gerektirdii eylemleri nasl gerekletireceini aratrmaya, dnmeye
balad, ulat kuramsal sonulardan sonra.
Hay, hayvanlara benzerliin yardmnn zne deil, doasna olduunu biliyordu. Ne ki, znn
ilerlemesini engellese de bu benzerlik kanlmazd. Bu nedenle, hayvanlara benzerliin gereklerini en
alt dzeyde yerine getirmeye zorlamalyd kendini. Bu dzeyin ls, cann varln daha azyla
srdremeyecei yeterlik dzeyinde olmalyd.
Cann varln srdrebilmesi iin zorunlu iki ey vard. lk zorunluluk, hayvansal ruhun gcn
korumak zere beden iinde tkenen besinlerin yerine yenisini almak; ikinci zorunluluk da, can souk,
scak, yamur, gne, yrtc hayvanlar gibi d etken ve tehlikelere kar korumakt.
Zorunlu gereksinimlerini belirleyecei bir dzen iinde karlamalyd. Yoksa ar gidebilir,
yeterlik lsnn zerine kabilirdi. Bu da farknda olmadan kendi aleyhine almas demek olurdu.
stmak, soutmak, aydnlatmak, saydamlk ya da younluk vermek gibi, nesneleri, varl zorunlu
zneden taan ruhsal biimleri kabule yetenekli duruma getiren niteliklerdi.[181]
kincisi, saydamlk, parlaklk, kir ve bulanklktan uzaklk, kendi ekseni evresinde ya da bir
bakasnn evresinde dairesel biimde hareket etmek gibi, gk cisimlerinin kendilerine zg
niteliklerdi.
Gk cisimlerinde gzlenen nc tr nitelik ise zorunlu Varlkla olan bantlarndan
kaynaklanan niteliklerdi. Zorunlu Varlk srekli mahede etmek, Ondan yz evirmemek, Ona
olaanst bir tutkuyla balanmak, btn buyruklarna boyun emek ve yalnzca Onun istemi
dorultusunda hareket etmek gibi.
Hay, btn bu niteliklerinde gk cisimlerine benzemek iin almaya balad. Gk cisimlerinin
olu ve bozulu dnyas ile ilikilerinden ortaya kan niteliklerini kazanmak amacyla, kendisini,
kendinden aa yaratklarn hizmetine adad. Bitki ve hayvanlarn gereksinimlerini karlamay,
karlatklar sorunlar zmlemeyi, her durumda onlara yardmc olmay bir grev sayd kendine.
Szgelimi, bir engel nedeniyle gne klarndan yoksun kalm bir bitki mi grd, hemen
kouyor, engeli kaldryor, bitkiyi gne na kavuturuyordu. Yabanc bitkiler tarafndan kuatlm,
hayat tehlikeye girmi bir bitki bile kamyordu Hayn gznden. Hemen boulmak zere olan bitki
ile dierlerinin arasn ayryor, evresini ayordu. Sudan uzak kalm, lrcesine susam bir iek mi
grd, onu suya kavuturana kadar hi durmadan alyordu.
Yabanl bir hayvann peneleri arasnda son soluklarn almakta olan zavall bir yavru, Hayn
mdahalesiyle cann kurtaryor, yaamann sevincini yeniden duyuyordu. Herhangi bir yerine bir ey
batm, bir alya taklm, gzne ya da kulana bir ey kam, acyla inleyen, kvranan hayvanlar,
Hay yan balarnda buluyorlard. Hayn sevecen elleri yaralarn saryor, aclarn dindiriyordu.
Bir sevimli derecik, bir rmak da yardma gereksinim duyabilirdi. ine yuvarlanan bir kayann
akn engelledii bir dere, topran kayarak nn kapatt, ynn evirdii bir rmak Hayn
almalar sonucu kendilerine alm, bekleyip duran bitki ve hayvanlara doru olaan akn
srdryordu.
Hay, bitki ve hayvanlara ynelik ilgi ve etkinlikleri, kendisi iin doal bir nitelik durumuna
gelinceye kadar, byk bir titizlikle eylemini srdrd.
Arkasndan, gk cisimlerinin kendilerine zg niteliklerini kazanmann yollarn aratrd. Bunun
iin, en ok temizlie nem vermesi gerekiyordu. Kendisini, giysilerini ve gvdesini temizlemek ve
gzelletirmekle ykml kld. Sk sk ykanmaya balad. Dilerini, trnaklarn ve gvdesinin en ok
kir toplayan dier yerlerini temiz tutmaya zen gsterdi. ieklerden ve otlardan gzel kokular elde
ederek bunlar kulland. Giysilerini olabildiince temiz tutmaya ve gzelletirmeye alt.
Hay, bir yandan kendini temizler, gzelletirmeye alrken bir yandan da gk cisimlerininkine
benzer dairesel hareketler yapyordu. Kimi zaman adann evresinde dnyor, kimi zaman yryerek
ya da koarak barnann ya da bir tepenin evresinde dnyordu. ylesine youn bir aba harcyordu
ki, zellikle kendi evresinde dnerken dp bayld bile oluyordu.
Gk cisimlerine nc tr niteliklerinde benzemek iin de duyulur dnyadan btn ilgisini
keserek srekli zorunlu Varlk dnyordu. Gzlerini yumuyor, kulaklarn tkyor, hayale
kaplmaktan kanyordu, dncesini daha iyi younlatrabilmek iin. Btn abas, yalnzca Onu
dnebilmek, Ona hibir eyi ortak etmemek iindi.
Hay, giderek dnme eylemini dairesel hareketleriyle desteklemeye, glendirmeye balad.
Hareketi srasnda bedensel gleri zayflyor, etkinliini iyice yitiriyordu.
Bu almalar sonunda yle bir noktaya geldi ki, dnme eylemi iddetlendike, duyulur dnya
tmyle kayboluyordu. Bedensel aralar gereksinen hayal ve dier gleri geviyor, cisimden arnm
eylemleri g kazanyordu. Hatta kimi zaman dncesi, dnyevi olanlarla karmaktan kurtularak
ylesine saflayordu ki, onunla zorunlu Varlk mahede ediyordu.
Fakat bu mahede durumu uzun srmyor, cisimsel gler bastrarak durumunu bozuyor, onu
aalarn aas olan eski durumuna eviriyorlard. Bunun zerine Hay, bedensel glerine dnyor,
eer bunlar kendini almalarndan alkoyacak denli gszlemise, daha nce belirledii ilkeler
dorultusunda besin alyordu. Yeterli gce ulatktan sonra da aklanan biimde, gk cisimlerine
benzemek zere, almalarna yeniden balyordu.
Dncesini cisim ve cismiyet kukularndan arndrma gcn kazand zamanlarda, kendisinde,
tanrsal niteliklerle donanan kimselere zg birtakm durumlar belirerek kendisini bu makama
aryordu. Hay, bylesi zamanlarda zorunlu Varlkn niteliklerini kavramaya alyordu.
Hay, bu edimlerine balamazdan nce, bilimsel aratrmalar srasnda zorunlu Varlkn
niteliklerinin ikiye ayrld sonucuna ulamt. Bunlardan birincisi olumlu niteliklerdi (sfat-
sbutiye). Bilgi, g ve bilgelik gibi. kincisi ise olumsuzlanan niteliklerdi (sfat- selbiye). Cismiyet ve
cismiyete zg olanla ve bunlarla, isterse ok uzaktan olsun, ilgi ve balants olan her eyden arnm
olmas gibi.[182]
Zorunlu Varlk, olumlu niteliklerinde de cisimsel niteliklerden soyutlamak temel kouldur. nk
zorunlu Varlk, olumlu nitelikleri nedeniyle okluu kabul etmi saylamaz. okluu kabul etme yle
dursun, olumlu niteliklerin tm, zorunlu zn gereklii demek olan tek bir anlama dner.
Hay, iki blme ayrlan bu niteliklerin her birinde zorunlu Varlka nasl benzeyebileceini
aratrd.
Olumlu niteliklerin zorunlu Varlkn gereklii dnda bir gereklii yoktu. nk, byle bir
durum, okluu gerekli klard. okluk ise cisimlere zg bir nitelikti. Buna gre, zorunlu Varlkn
zn bilmesi, bir bilen-bilinen ikilii karmazd ortaya. Tersine, z, zn bilmesinin ayns, zn
bilmesi, znn aynsyd.
yleyse niteliklerin ayr ayr kazanlmas olanakszd. Nitelikler ze ilikin ve zn ayns
olduuna gre, onlar donanmak, ancak zorunlu Varlkla zdelemeye bal bir durumdu.
Hayn zorunlu Varlkla zdelemesi, ancak bilgi yoluyla mmknd. Hay, zorunlu Varlk
bilebilirse, ulat bilgi, zorunlu zden farkl bir gereklik anlam tayamaz, Onun ayns olurdu. Bu
nedenle, olumlu niteliklerinde zorunlu Varlka benzemek, hibir cisimsel nitelikle kartrmakszn
Onu bilmek demekti.
Anlatlamayan
Hay, bu karmlardan (istidlal) sonra, ayn yaklamla, kendini ele ald.
Olumsuzlanan niteliklerin tm, zorunlu Varlk cisimlikten soyutlamaya ynelikti. Bu nedenle,
btn cisimsel niteliklerden kendini arndrmaya alt. Zaten gk cisimlerine benzemek iin yapt
almalar, uygulad ileci yntemler sonucu cisimsel niteliklerin oundan arnmt. Fakat yine de
bir kalnt vard zerinde. Srdrd dairesel hareketler, bitki ve hayvanlara ilikin eyleri
nemsemesi, onlara acmas, onlar yetkinlie ulamaktan alkoyan engelleri ortadan kaldrmak iin
aba harcamas, bunlarn en belirgin olanlaryd. Btn bunlar da, eninde sonunda cisimlere zg
niteliklerdi. nk bunlar cisimsel gleriyle gryor, cisimsel gleriyle aba harcyor, urayordu.
Sz konusu ilgi ve eylemlerin tmn terk etti Hay. nk bu ilgi ve eylemler, byk bir istekle
kotuu, ulamak iin alt nc benzerlik durumuna yakacak eyler deildi. Barnann en
kuytu kesine ekildi. Adeta kendini hapseyledi oraya. Gzlerini smsk kapatt. Cisimsel glerden
yz evirdi. Duyulur dnyayla olan balarn kesti. Dnce ve abasn zorunlu Varlka yneltti.
Hayaline gelen dier btn eyleri nnda kovarak dncesini yalnzca Ona zg kld.
Hay artk yalnzca dnyordu. Bunu bir yaama biimi hline getirmi ve bu yaam iinde
kendini, benliini eitiyor, arndryordu.
Hay, bu youn yaama zamanla ylesine alt ki, gnlerce hibir ey yemedii, yerinden hi
kmldamad oluyordu. Dnrken kendi z dndaki btn varlklar siliniyor, kayboluyordu.
Fakat kendi z, henz zorunlu ve gerek varlk olan zn mahedesine dald zamanlarda yok
olmuyordu. Bu, kt bir durumdu. nk, katksz mahedeye dier bir eyi kartrmann, gr ve
kendi zne ilikin bir bilgiye ularsa, ulat bilgi, zyle ayn olur. Kendi zne ilikin bilgisi,
znn varlnn da gereklik kazanmasdr ayn zamanda. nk zn varlnn bilinmesi, ancak
yine kendisiyle mmkndr. Bir baka eyin zn bilmek de, zsel zdelii gerekli klar. yleyse,
daha nce ok sand soyut ve Tanry bilen zler, bilgileri nedeniyle gerekte ayn eydirler.[187]
Tanr, Hay acmasyla korumasa, yol gstermesiyle (hidayet) geree erdirmeseydi bu konudaki
kuku zihninde kkleecekti. Bu kuku, cisimlerin karanl ile duyulur dnyann bulanklndan
kaynaklanmaktadr. Az, ok, bir, birlik, toplamak, toplanmak, ayrlmak hep cisimlerin nitelikleridir.
Oysa an yce ve gerek z bilen, maddeden yce ve akn zler iin ne bir, ne de ok denilebilir.
nk, okluk szc, zlerin birbirinden ayr olularn; birlik szc ise, birbirlerinden ayr
zlerin birlemelerini dile getirir. Her iki durum da ancak duyulur dnya iinde bir anlam tar. Madde
st evrende ise btn anlamn yitirir.
Gerekten de szckler, bu aamada yetersiz kalmaktadr. nk, maddeden arnm olan bu zleri
imdi olduu gibi okluk taksyla anlatsak, onlarda gerekten okluk bulunduu sans uyanr. Eer
szc tekil biimde kullanrsak, bu da birleme yanlgsna drr. Oysa bu zler iin birleme olas
deildir.
Bana yle geliyor ki, yarasa gibi gne n karanlk grenler, cinnet zincirlerinde rpnanlar,
Aratrmalarnda ylesine ileri gittin ki, akl sahiplerinin yolundan saptn, akln yasalarn bsbtn
yabana attn. nk akln yasalar nesnenin ya bir, ya da ok olmasn gerektirir diye saldracaklardr
bana. Byle syleyenler hadlerini bilsinler, keskin dillerini tutsunlar ve kendilerini sulasnlar. inde
bulunduklar deersiz, aalk duyulur dnyadan Hay bin Yakzan gibi ders alarak geree ulasnlar.
Hay da, nceleri, duyulur dnyay bir bak asyla snrsz bir okluk iinde, baka bir bak
asndan da bir grmt. Gerekte ok muydu, bir miydi? Uzun sre ikircim iinde kalm, kesin bir
yargya ulaamamt.
Sonra anlad ki, birlik ve okluun kayna duyulur dnyadr. Birlik ve okluk, bu dnya iin bir
anlam tar. Ayrlmak, birlemek, yerlemek, bakalamak gibi nitelikler, yalnzca bu dnya iin
geerlidir. Tanrsal evrende ne btn, ne de para szckleri bir ey ifade eder. Tanrsal evrene ilikin
bir i, bir ey hakknda, bilinen szcklerle konumak, gerekd sonulara gtrr insan.
Tanrsal evreni, ancak gren bilebilir. Orann gereklii, yalnzca oraya ulaanlar tarafndan
anlalabilir. Beni akl sahiplerinin yolundan sapmak, akln yasalarn yabana atmakla sulayanlara
hak veriyor ve onlar, akllar ve akl sahipleriyle ba baa brakyorum. nk, onlarn akl dedikleri
ey, duyulur dnyay aratran, inceleyen ve onlardan genel kurallar karan dnme gcnden (nefs-i
natka)[188] baka bir ey deildir. Akl sahipleri dedikleri de, duyulur varlklardan, kendilerine zg
dnme yntemleriyle karmlarda bulunan kimselerdir.
Bizim tarttmz konu, sylenilenlerin ok stndedir. Duyulur dnya ve bu dnyaya ilikin
genellemeler dnda bir ey tanmayan kimseler, bu konularla ilgilenmesinler, kulaklarn smsk
kapatsnlar ve yalnzca dnya hayatnn d yzn bilen, i yznden, te dnya bilgisinden habersiz
olan srye katlsnlar.[189]
Eer, Tanrbilime (ilm-i ilah)[190] zg iaretler ve rtk anlatmla yetinir, syleyeceklerimizi
allm anlamlar dorultusunda alglamazsanz, Hayn arnm kimselere zg makamda grd
eylerden bir blmn, eski bilgilerinize katabilirsiniz.
Aynalar Dzenei
Hay, katksz kendinden geme (istirak) ve tam yok olu (fena) ile gereklie ulatktan sonra,
tesinde hibir cisim bulunmayan en yce gk katnda,[191] maddeden arnm bir z grd. Bu z,
gerek ve bir olan zn kendisi olmad gibi, gn kendisi de deildi. Fakat baka bir ey de
deildi.
yle de anlatabiliriz bunu: Gne, gnein karsna konulmu bir ayna ve gnein aynada
grnen suretini dn. Aynada grlen suret nedir? Gne mi? Ayna m? Tmyle baka bir ey mi?
Hibiri deil.
Hay, en yce gk katnn arnm znde yle bir yetkinlik, yle bir deer, yle bir gzellik grd
ki, szcklerle dile getirilemez. ylesine akn ve ince (latif) idi ki, ona ses ve harf giysisi giydirilmesi
mmkn deildi.
En yce gk katnn akn z, yce ve ulu Gerekin (Hakkn) zn mahede ediyordu. iddetli
bir istek, sevin, coku ve zevk iindeydi.
Hay, sonra, en yce gk katnn altndaki sabit yldzlar katnda da maddeden akn bir z grd.
Bu z de ne gerek Birin z, ne en yce gk katnn akn z, ne bu gk katnn kendisi, ne de
bunlar dnda baka bir eydi.
Yine ayn rnee bavurarak yle diyebiliriz: Bu z, gnein, karsndaki aynadan bir baka
aynaya yansyan sureti gibidir.
Hay, bu zde de nceki zde grd nitelikleri, deeri, gzellii, zevk ve cokuyu grd.
Hay, sabit yldzlar katnn altndaki Zhal (Satrn) kat iin de maddeden arnm ve ne grd
nceki zlerin ayns, ne de onlardan bakas olan bir z mahede etti. Gnein, karsndaki aynadan
bir baka aynaya ve ondan da bir dier aynaya yansyan sureti gibi.
Bu z de, nceki zlerin niteliklerini tayordu.
Hay, gk katlarnn dzeni zere, gnee kar dzenlenmi aynalardan, aynadan aynaya yansyarak
grnen gnein sureti gibi, her gk kat iin, maddeden arnm ve kendisinden nceki zlerin ne
ayns, ne de bakas olan bir z grd. Bu zlerin her birinde, hibir gzn grmedii, hibir kulan
duymad, hibir insann tatmad bir tat, bir sevin, bir gzellik ve deer mahede etti.
Hay bin Yakzan, yukardan aa doru, btn gk katlarn mahede ederek btn paralaryla
Ay kat iinde bulunan olu ve bozulu dnyasna kadar geldi. Bu dnya iin de, maddeden
soyutlanm ve grd nceki zlerin ne ayns, ne de bakas olan bir z grd. Bu zn yetmi bin
yz, her yzde yetmi bin az, her azda yetmi bin dili vard. Bu dillerin tmyle, gerek olan z
anyor, ululuyor, kutsuyordu. Hem de en kk bir usan, bezginlik gstermeden.[192]
ok olmad hlde, ok olduu yanlgsna dt bu zde de ncekilerde grd btn
nitelikleri aynen grd. Olu ve bozulu dnyasna zg olan bu z, alkalanan bir suda grlen
gnein sureti gibiydi. Bu suret, yukardan aa doru sralanan aynalar dzenei iinde, gnein
karsndaki ilk aynadan balayan yansmann sona erdii son aynadan suya yansmas gibiydi.[193]
Btn bu mahede ve tecellilerden sonra Hay, kendisi iin de bir z mahede etti. Eer olu ve
bozulu dnyasna zg yetmi bin yzl zn paralanmas mmkn olsayd, bu zn, onun
paralarndan biri olduu sylenebilirdi. Eer kendi z sonradan var olmasayd, olu ve bozulu
dnyasna zg zn ayns ve eer Hayn sonradan olma bedenine zg olmasayd, yaratlmam,
balangsz olduu dnlebilirdi.
Bu aamada Hay, var olduktan sonra yok olmu cisimler ile kendisiyle birlikte var olagelen ister
ok, ister tm bir saylsn sonsuz saydaki btn cisimler iin, kendi z gibi birok z mahede
etti. Hem kendi z iin, hem de kendi dzeyindeki zler iin hibir gzn grmedii, hibir kulan
duymad, hibir beerin kalbinden gemeyen, hibir niteliin niteleyemeyecei ve bu geree
ulaanlardan baka hi kimsenin kavrayamayaca sonsuz bir tat, bir deer, bir gzellik mahede etti.
Bu zlerin yan sra, gnein suretini yanstan aynaya arkasn dnm, yz ondan evrilmi, pas
ve kf iinde kalm aynalara benzer, maddeden soyutlanm birok z daha mahede etti. Bunlarda
hi dnlemeyecek bir irkinlik, bir eksiklik vard. Sonsuz aclar, bitimsiz zlemler iindeydiler.
Azap adrlar kuatmt ve ayrlk atei yakp durmaktayd bunlar. Sanki paralayan, koparan
testereler ikiye biilmilerdi.
Hay, olu ve bozulu dnyasnda, ac iinde kvranan bu zlerden baka, birtakm zler daha grd.
Bunlar beliriyor, sonra yok oluyor, toplanyor, sonra dalyorlard. Bu zlerin gerekliine ulamak
iin youn bir aba harcad, derin gzlemlerde bulundu Hay. Dehet, akl almaz iler, son derece hzl
yaratllar, yetkin yarglar, dzeltilen bedenler, frlen ruhlar, yapmalar ve bozmalardan baka bir
ey gremedi.[194]
Hay, bu makamda uzun sre duramad. Yitmi bedensel gleri yeniden devreye girdi ve
baygnla benzer durumdan ayrld. Bulunduu makamdan aya kayd. Duyulur dnya yeniden
grnd, tanrsal evren kayplara kart. nk, bu iki dnyann bir arada bulunmas mmkn deildir.
Bu dnya ile te dnya, iki kuma gibidir. Hangisinin gnln yapsan dierini gcendirmi olursun.
Bir Soru Ve Yant
Soru: Hay bin Yakzann yklediin mahedelerinden ortaya u kyor: Akn zler, gk katlar
gibi, varl srekli cisimlere zg iseler, onlarn varlklar da sreklidir. nsan gibi, sonu dalma ve
bozulma olan cisimlere zg iseler, onlarn da bozulmalar, yok olmalar kanlmazdr. Nitekim
verdiin rnekte, aynalardaki suretler, ancak aynalarn varlna, kalclna baldr. Aynalar bozulur,
yok olursa, suretler de yok olurlar.
Yant: Verdiin sz ne abuk unuttun ve ba zdn, anlamamz bozdun. Sana daha nce, bu
alanda dilin, anlatmn yetersiz kaldn, szcklerin gerekleri tam olarak dile getiremeyeceini, bu
nedenle yanlgya drebileceklerini belirtmitim oysa.
Seni kukuya dren, kullandmz simge ile simgeleneni bir kabul etmen ve byle
deerlendirmendir. Aslnda byle bir deerlendirme, olaan konumalar iin bile yersiz ve yanltr.
Byle iken, Tanrsal evrene ilikin bir bilgi aktarmnda nasl dnlebilir?
Gnein kendisi, , sureti, aynalar ve aynalarda beliren suretler, cisimlerden ayrlmayan,
cisimlere bal olan ve ancak cisimlerde bulunabilen eylerdir. Bu nedenle, varlklar cisimlere
bamldr. Cisimlerin zlmeleriyle onlar da zlr, yok olurlar.
Tanrsal zler, Rabban ruhlar ise cisimlerden, cisimsel olandan ve cisimlere ilien eylerden tam
anlamyla ar ve akndrlar. Aralarnda hibir balant yoktur. Onlara gre cisimlerin aslszl ile
gereklii, yokluu ile varl arasnda bir fark yoktur.
Tanrsal ruhlar, yalnzca varl zorunlu ve gerek olan tek zle balantl, ilikilidirler. Tanr,
bunlarn tmnden nce, tmnn ilkesi, nedeni ve yaratcsdr. Bunlara sreklilik, sonsuzluk
balayan yalnzca Tanrdr. Varlklarna kalcl O verir.
Bu zler hibir cisme gereksinim duymazlar. Tersine, btn cisimler bunlara gereksinim duyarlar.
Varl yce ve zorunlu zn bir an iin yok olduunu varsaysak nasl btn zler, btn cisimler ve
batan baa btn duyulur dnya yok olur, hibir varlk kalmazsa; bu zler de bir an iin yok olsalar,
btn cisimler ykma urar, yok olurlar. nk bunlarn varlklar birbirine baldr.
Her ne kadar duyulur dnya, Tanrsal evrene baml ve onun glgesi, Tanrsal evren, duyulur
dnyadan bamsz ve akn ise de, yokluunu varsaymak mmkn deildir. nk duyulur dnya,
Tanrsal evrene bamldr. Bu nedenle, onun bozuluu, biim deitirmekten baka bir ey deildir.
Yoksa tmyle yok olmas demek deildir. Yce Kitap da bunu bildirir. Nitekim, nsanlarn ate
evresinde rpnp dklen kelebeklere dnmesi, Dalarn atlm renkli ynlere benzemesi,[195]
Gnein drlp ksz kalmas, Denizin kaynayp dalgalanmas,[196] Gklerin Tanrnn sa
elinde drlmesi, Yerin baka bir yere dnmesi[197] bozuluun bu anlama geldiini
gstermektedir.
Buraya dein, Hayn ulat o byk makamda mahede ettiklerinden iaret yoluyla dile
getirmeye g yetirebildiim kadarn anlattm. Sz yoluyla daha ounu anlatmam isteme benden.
nk bu mmkn deildir.
Hay bin Yakzan, ulat mahedelerden sonra dnyevi hayatn ykmllklerinden iyice usand.
Buna karlk, sonsuz hayata ilgi ve zlemi arttka artt. Bu nedenle, ulat makama yeniden
dnmeyi istedi. nceki almalarndan daha az bir almayla mahede makamna ulat. Bu kez, ilk
eritiinde kaldndan daha uzun bir sre kaldktan sonra dnd duyulur dnyaya.
Hay, duyulur dnyaya her dnnden sonra, mahedeye yeniden ermek iin aba ve almasn
srdrd. Her defasnda biraz daha kolay ulayordu. Giderek yle bir dzeye geldi ki, mahede
Altnc Blm
Gerein ki Yz
Absal
Hayn bu birka sayfaya sktrlan serveni, onun hayatnn tam krk dokuz yln doldurmutu.
Bir insann ulaabilecei son aama olan mahede makamna erdii ve dnya ile btn ilgilerini
kopard sralar, ya elliye varm ve mahedenin doyumsuz sarholuunu, zevkini yayordu.
Ancak tam bu sralarda, hayatnda byk bir deiiklik yapacak nemli bir olay oldu. Bir gn
adasnda, o gne dein hi grmedii bir yaratkla, bir insanla karlat. te bundan sonra, nefsini
arndrmak iin adaya gelen Absal ile Hay arasnda geen yky anlatacaz.
ykmzn banda, Hay bin Yakzann dnyaya geliiyle ilgili iki deiik varsaymdan sz
etmitik. Kendiliinden tremeyi mmkn grmeyenlerin varsaymlarna gre, Hay bir baka adada
dnyaya gelmii.
te bu adada, nceleri, eski inanlarn bozulmu ekillerine bal insanlar yayorlard. Fakat
zamanla, son Tanr Elisinin tebli ettii gerek, sahih inan bu adaya da ulat ve klarn samaya
balad. Ada halk arasnda hzla yaylan yeni inan ve reti, ksa zamanda halkn ounluunun
inanc durumuna gelerek byk bir g ve etkinlik kazand. En sonunda, adann sultan da ounluun
inancna boyun eerek btn ada halknn sahih retiyi benimsemesini salad.
Ada halk iinde, birbirini ok seven candan iki arkada vard. Birisinin ad Absal, dierininki
Salamand. Adann en sekin ve soylu genlerinden olan bu iki arkada da, sahih inanc itenlikle
benimsemilerdi. Yasaklarndan kanyor, buyruklarn titizlikle yerine getiriyorlard. Bir yandan da
dini renmeye, bilgilerini derinletirmeye alyorlard daha iyi anlamak, daha gzel yaamak iin.
Tanrnn Kitab dmyordu ellerinden. Srekli okuyor, srekli dnyorlard zerinde.
Kitap, btn insanlara seslenmeyi amalad iin ak, anlalr bir dili vard. Bununla birlikte
farkl dzeydeki insanlarn, ak ve yaln anlamlarn tesinde daha farkl ve derin anlamlara
ulamalarna olanak tanyan imler, simgeler barndran olaanst bir anlatm gc tamaktayd.[198]
ki arkadatan Absal, yaradl gerei ruhsal gerekleri daha ok nemsiyor, bunlara youn bir ilgi
duyuyordu. Bu nedenle Kitapn daha ok i anlamlarn aratryor, szlerin d anlamlarn
yorumlama eilimi tayordu.
Absaln arkada Salaman ise Kitapn ak ve anlalr d anlamlarn korumak gerektiine
inanyordu. Kitapn szlerinin i anlamlarn aratrmaktan, szlerin d anlamlarn yorumlamaktan
iddetle kanyordu. Salamana gre szlerin d anlamlar btn insanlar ilgilendiriyordu ve bu
anlamlarn yorumlanmas kargaaya yol aard. Sorumluluk alan, Kitapn d anlamlaryla
belirlendiine gre, i anlamlar aratrmann anlam yoktu.
Aralarndaki ilgi ve yaklam farkna karn, her iki arkada da, ak buyruklar titizlikle yerine
getiriyorlard. Benliklerini denetim altna alarak arnma, dnyevi istek ve eilimleriyle savam
konusunda olaanst bir aba harcyorlard.
Ne ki, bu amalarn nasl gerekletirecekleri konusunda anlamazla dtler.
Hay bin Yakzan ise ilkin Absaln ne olduunu anlayamad. Absal o na dein tand, grm
olduu hayvanlarn hibirine benzemiyordu nk. zerindeki yn ve kldan yaplm giysiyi de doal
rts sanmt. Tam bir kararszlk ve aknlk iindeydi.
Absal, bir anlk duraksamadan sonra, Hayn kendisini eylem ve savamndan alkoyaca
kaygsyla hemen arkasn dnerek uzaklamaya balad. Oysa Hay, onu brakmak niyetinde deildi.
Arkasndan gitmeye, izlemeye balad. Nesnelerin gerekliini aratrmak, doasnn en temel
niteliiydi nk Hay n.
zlendiini anlayan Absal, uzaklamak, gizlenmek amacyla hzla komaya balad. Bunun zerine
Hay duraklad. Dier hayvanlar avlad gibi, onu da avlamak iin kendisini gizledi. Absal onun
kendisini izlemekten vazgetiini, geri dndn sand. Uygun bir yer seerek namaz klmaya,
Tanry anmaya ve Ona yakarmaya balad. Tapnma onu tam bir dinginlie kavuturuyor, her eyden
uzaklatryordu.
Hay, gizlice ve yava yava yaklat. Absal her eyden habersiz, kendi dnyasna dalp gitmiti.
Hay ylesine yaklat ki onun okuyuunu, alayn duyuyor, kendini alaltn gryordu. O ana
kadar hibir hayvandan duymad gzellikte bir sesti duyduu ve konumas da en yetkin konuma.
lgi ve merakla incelemeye balad Absal. Yzne, gvdesinin yapsna, organlarna,
davranlarna bakt uzun uzun. Hayretle kendisine benzediini grd. zerindeki giysi de doal deil,
kendisininki gibi yapmayd. Alakgnlll, saygs, alay ve yakar kukuya yer brakmayacak
biimde Absaln Tanry bilen zlerden olduunu gsteriyordu. Onu yakndan tanmak, anlamak iin
byk bir istek duydu.
Hay iyzn, alay ve yakarnn nedenini anlamak dncesiyle o denli yaklat ki, Absal
hemen farkna vard. Hay grr grmez de hzla kamaya balad. Hay kararlyd. Peini brakmad ve
hemen yakalad onu. Tanr, Haya dnme gc yannda stn bir bedensel g de balamt. Onu,
yeniden kama frsat vermeyecek biimde, smsk tuttu.
Absal, Hayn zerindeki hayvan postundan giysiyi, gvdesinin akta kalan ksmlarn kaplayan
tylerini, kouundaki hz ve gcnn iddetini grnce, byk bir korkuya kapld. Acma
duygularn uyandrmaya, Hayn hi anlamad, yalnzca kendine zg bir konumann paralar
olduunu ayrt ettii szlerle kendisine sndrmaya alt.
Hay da hayvanlardan rendii kimi seslerle ve garip birtakm davranlarla Absaln korkusunu
gidermeye, dost olduunu anlatmaya alyordu. abas sonusuz da kalmad. Absaln korkusu yava
yava geti. Kalbi sknet buldu. Hayn kendisine bir ktlk yapmak, zarar vermek istemediini
anlamt.
Absal, teden beri yzeysel bilgilerle yetinmedii, yorum bilimine ve her eyin gerekliini
renmeye youn bir ilgi duyduu iin ok sayda dil renmi ve bu dillerde byk ustalk
kazanmt. Hayla anlaabilmek umuduyla bildii btn dilleri denedi. Fakat hibir olumlu sonu
alamad.
Hay, doal olarak bu konumalardan hibir ey anlamyor; aknl, Absaldan duyduu deiik
dillerdeki her szckte biraz daha artyordu. Buna karn duyduu sevinci, dostluk isteini
davranlaryla gstermeye, anlatmaya alyordu. Her birinin durumu, karsndakini hayrete
dryor, ilgi ve merakn kamlyordu.
Absal, Hayn elinden tutarak barnd yere gtrd. Gelirken her ihtimale kar yannda getirdii
fakat el srmedii yiyeceklerden bir ksmn bir dostluk gsterisi olarak Hayn nne koydu. Hay,
daha nce grmedii bu nesnelerin ne olduunu, ne ie yaradn anlayamad. Absal, Haya onlarn
yiyecek olduunu gstermek iin nce kendisi yedi, sonra da eliyle yemesini iaret etti.
Hay, yiyecekler konusunda belirledii ilkeleri dnd. Kendisine sunulan eylerin neden
yapldn bilmiyordu. Bu yzden bir karara varamad. Yemesinin doru olup olmadn
kestiremedii iin de yemekten kand.
Absal, yemesi iin Hay srekli isteklendirmeye, gnln elmeye alyordu. Hay, ikram edilen
kld.
Fakat Hayn anlayamad, nasl bir nedene dayandn kestiremedii iki konuda kuku kalmt
iinde.
Tanr elisi, te dnyaya ilikin aklamalarnda niin simgesel bir dil kullanm, gerekliini
aka gstermekten kanmt. nk bu durum, insanlarn somutlatrma gibi, Tanrnn en uzak
olduu eylere inanmak gibi bir tehlikeye dmelerine neden olabilir, dl ve ceza hakknda da
gerekd birtakm inanlar domasna yol aabilirdi.
Tanr elisi aklamalarn niin buyruklar ve kulluk grevleriyle snrlandrm, dnya hayatna
ilikin birtakm konular, szgelimi mal biriktirmeyi, bol bol yeme ve imeyi mubah klmt. nk
insanlar, bunlar nedeniyle, batl eyler araclyla batl eyler edinmeye alarak Tanrdan yz
evirebilirlerdi.
Hay, insann ayakta durmasn salayacak kadarndan fazla yenilmesini doru bulmuyordu. Maln
ise hibir anlam, deeri yoktu gznde. Bu nedenle retinin zekt ve ksmlar, alveri, faiz ve
bunlarla ilgili cezalar ve benzeri durumlara ilikin ilke ve yarglar anlalmaz, gereksiz ayrntlard
ona gre. Eer insanlar bunlarn gerekliklerini bilseler, anlasalard bu tr batl eylerden yz evirir,
Tanrya ynelirlerdi. Dolaysyla hi kimse zektndan hesaba ekilecei, ald iin elleri kesilecei,
urunda canlarn telef edilecei dnyalkla, mallarla ilgilenmezdi.
Hay byle dndren neden, btn insanlar stn yaradll, ince kavrayl ve kalp gz ak
kimseler saymasyd. nsanlarn yeteneksizliini, aklszln, dncesizliini, kararszln ve kimi
zaman hayvanlardan bile azgn ve aa duruma dtklerini bilmiyordu.
nsanlar Arasnda
Hay, insanlara duyduu sevgi ve acma yznden olmayacak bir sevdaya kaptrd kendisini.
nsanlara nderlik, klavuzluk yaparak gerekleri grmelerini ve bir oyundan baka bir ey olmayan
dnya hayatnn pisliklerinden kurtulmalarn salayabilirdi. Bunun iin de onlarn yanna gitmeli,
gerekleri onlara aklamalyd.
Hay, bu konudaki dncesini Absala aarak dncesini ve adaya gitmek iin bir yol bulunup
bulunamayacan sordu.
Absal, insanlarn birtakm eksiklikler tadklarn, yeteneklerinin ayn olmadn, dnyevi istek ve
eilimlerinin ar bastn, bu nedenle de Tanrdan yz evirdiklerini, onlara gerei kabul ettirmenin
ok zor olduunu anlatmaya altysa da Hay kararndan eviremedi. Bunun zerine, btn halkn
deilse bile ilerinden kurtulua yakn olan bir ksmnn Tanrnn izni ve Hayn aydnlatmalaryla
doru yola gelebilecei umuduyla Haya katlmak zorunda kald.
nsanlarn yaad adaya gidebilmek iin yapacaklar tek ey ada yaknlarndan geecek bir gemi
beklemekti. Kyya indiler, gzleri ufuklarda beklemeye baladlar. Tanrnn kendilerine hayr
vastalarn ortaya karmasn, amalarna ulamalar iin yardmc olmasn yakarp durdular.
Gnler boyu bkp usanmadan ve Tanrdan umut kesmeden beklediler. Nihayet bir gn
bekledikleri olay gerekleti. Tanrsal istem gerei yolunu yitiren bir gemi, rzgrn da etkisiyle ada
yaknlarna srklendi. Nerede bulunduklarn renmek niyetiyle iyice kyya yaklaan gemiciler,
kendilerine seslenen, el kol iaretleri yapan Absal ile Hay grdler. Biraz daha yaklatlar. Absal
onlarla konuup kendilerine yardm etmelerini rica etti. Gemiciler isteklerini kabul ederek iki arkada
bir sandalla gemiye aldlar.
Tanr uygun bir rzgr estirdi ve gemi ksa srede adaya ulat. Absal ile Hay karaya kardktan
sonra gemi yoluna devam etti. ki arkada yryerek adann merkezi olan kente geldiler.
Absaln dn haberi hzla yayld kente. Btn tandklar, dostlar evrelerine topland. Absal
onlara Hay bin Yakzann servenini anlatt. Hayn hayatn mucize kabilinden bir olay sayan halk
byk ilgi gsterdi ona. Sekin bir topluluk saygyla halkaland evresinde.
Absal, bu topluluun adadaki halkn en zeki ve kavrayl olanlar olduunu, bunlar uyarmada,
aydnlatmada ve doru yola getirmede baar gsteremedii takdirde halk eitmek, aydnlatmak
konusunda hibir baar kazanamayacan anlatt Haya. Absaln eski arkada Salaman geen zaman
iinde adann hkmdar olmutu. Hayn evresinde toplananlar da Salaman ve adann dier ileri
gelenleri idi.
Hay, evresindeki toplulua ders vermeye, yava yava aydnlatmaya balad. lkin hikmetten,
hikmetin gizlerinden sz etti. Daha sonra retinin ilke ve yarglarndan gereklie doru yneldi.
Zihinlere baka biimlerde yerlemi kimi inan ve dnceleri gereklik asndan yeniden
tanmlamaya, yorumlamaya geti.
Hayn aklamalar, yorumlar yava yava topluluu tedirgin etmeye, canlarn skmaya balad.
Geri Hayn yabancln, arkadalar Absaln hatrn gzeterek gler yz gsteriyorlar, aa
vurmuyorlard, ama iten ie kzyorlard.
Hay ise byk bir cokuyla, gece demeden, gndz demeden onlar uyarmaya alyor, gizli ve
ak btn gerekleri yaln biimde gzler nne seriyordu. Ne ki bu aba ve aklamalar, onlar
geree ekecek yerde kzgnlklarn artryor, doru yola duyduklar nefreti derinletiriyordu.
Bununla birlikte bu insanlarn bsbtn kt olduklar sylenemezdi. Bunlar iyilii seven, geree
ynelen insanlard yine de. Fakat yaradllarndan gelen eksiklikten ve bilgisizliklerinden dolay
gerei, geree zg yoldan aramyorlar, aratrma ynne gitmiyorlard. Bu bir yana, gerei,
geree ulaan insanlarn yolundan renmeyi de istemiyorlard.
te bu nedenlerden dolay Hay, onlarn durumunu dzeltmekten umut kesmek zorunda kald.
Kavraylar o denli snrlyd ki, kabul ettikleri eylerin onlar kurtulua yneltmesi mmkn deildi.
Hay, aydnlatmaya alt insanlardan umut kestikten sonra btn toplumu gzden geirdi. Her
snftan insann kendi bilgisiyle yetindiini, dnyevi istek ve eilimlerini, bencil isteklerini tanr
edindiklerini grd.
nsanlar, kendileri iin bir felaket demek olan dnya mallarn toplamakta bitimsiz bir yar iine
girmilerdi. lnceye kadar sren bu mal biriktirme yar ve hrs, onlar lmsz mutlulua eritirecek
eylem ve abalardan habersiz brakmt. t vermenin hibir yarar yoktu onlara. Hibir gzel sz
onlar etkileyemezdi. Onlara kar kmak, onlarla savamak da ie yaramazd. nk bu, onlarn
inatlarn artrr, durumlarnda daha da direnmelerine neden olurdu.
Bu insanlar bilgiye, dnceye gidecek btn yollar kapatmlard kendi elleriyle. Bilgisizlik
epeevre kuatmt toplumu. Yaptklar ktlkler kalplerini karartmt. Tanr da onlarn kalplerini,
kulaklarn mhrlemiti. Artk gerekleri kavrayamazlar, duyamazlard. Gzlerine perde ekilmiti.
Doru yolu grmeleri mmkn deildi.
Ak, anlalr bir azap, byk bir azap hazrlanmt bu toplum iin. nk azabn nedenleri
kuatmt onlar. Kapkara perdeler rtmt drt bir yan. ok az dnda btn toplum dnyadan
baka bir ey dnmyordu. Kolaylklarna ramen btn gzel fiiller, eylemler arkaya atlyor ya da
az bir dnyalk karl satlyordu. Bildikleri en iyi ey alveriti ve bu, onlar Tanry anmaktan
srekli alkoyuyordu. Btn kalplerin ve gzlerin baka trl olaca gnn korkusu grlmyordu
hibir yrekte.
Btn bunlar aka gsteriyordu ki, bu topluma mahede yoluyla ulalan gerekliklerin
anlatlmas mmkn deildi. Onlardan oru, namaz, hac, zekt ve benzeri ykmllklerden daha
fazlasn beklemek anlamszd. Byk ounluun retiden kazanc, yalnzca dnyevidir. Dnyevi
hayatlarnn dzenlenmesidir. Gvenlik iinde yaamalar, doru bir geim yolu tutabilmeleri ve
haklarnn tecavzden korunmas gibi yararlar grebilirler ancak.
te dnya mutluluunu ise ancak iman ederek te dnyaya yarar biimde alanlar tadabilir.
Azgnlk vadisine saparak bu dnya hayatn te dnyaya yeleyenlerin dnecekleri yer ise cehennem
ateidir.
Btn amac mal toplamak, yemek imek, cinsel isteklerini doyurmak, iindeki kin ve nefreti
bakalarn ezerek yattrmak, mevki ve makam isteinde bulunmak, retinin buyurduu
ykmllkleri insanlar aldatmak iin yerine getirmek gibi aalk ve deersiz eylerden te gitmeyen
insandan daha ok ziyanda olan kimse dnlebilir mi?
Oysa btn bu eyler koskoca bir denizde birbiri stne ylm karanlklar gibidir. Bu karanlklar
iinde boulmak, bylesi insanlar iin Tanrnn takdiri gerei kanlmaz olmutur.
Hay bin Yakzan halkn durumunu, byk ounluunun hayvanlar gibi kavraytan yoksun
olduklarn grnce Elinin sylediklerinin, retinin getirdiklerinin hikmetini anlad. Halk iin
bunlardan daha hikmetli ve kurtarc bir yol mmkn olamazd. Onlardan daha fazlasn beklemenin,
istemenin hibir gerei ve anlam yoktu. ler iin ayr ayr insanlar yaratlm, her insan yaratld i
iin gereken yetenek ve gle donatlmt. Bu, Tanrnn sregelen yolu ve yasasyd. Tanrnn yol ve
yasalar ise deimeden uzakt.
Hay, bu gzlem ve dncelerinden sonra Salaman ve arkadalarnn yanna giderek btn
syledikleri, anlattklar iin zr diledi. Btn sylediklerinin yanlln anladn, kendilerine
katldn bildirdi.
Onlara, retinin belirledii ereve dna kmamalarn, ykmllklerini yerine getirmelerini,
nemsiz ve ama d eylerle uramamalarn, Kitaptaki benzetmeli (mteabih) szleri olduu gibi
kabul ve iman etmelerini, dine sonradan katlan eylerden (bidat), dnyevi istek ve eilimlerine
uymaktan kanmalarn, ilk mminlere uyarak retide bulunmad hlde sonradan uydurulan eyleri
terk etmelerini, daha ok halkn bilgisiz kesiminde grld gibi retiyi savsaklayarak dnyaya
ynelmemelerini tledi.
Hay ve Absal, retiye teslim olan fakat eksiklik ve yanllardan arnmayan halk iin baka bir yol
olmadn anlamlard. Bu yoldan alnp mahede doruklarna karlmak istenirse, sonsuz mutlulua
ulamak yle dursun, iinde bulunduklar durumlar bile bozulabilirdi. Tepetaklak yuvarlanverirler,
sonlar ok daha kt olabilirdi. Eer lerek kesin bilgiye (yakn) ulaana dein bulunduklar durumda
kalrlarsa, kt sonutan korunabilir, kitab sa elinden verilenlerden (ashab- yemin) olabilirlerdi.
Yksek makamlara erien ve Tanr dostlarna en yakn olan kimseler ise, btn i ve d gleriyle
benliklerine kar savaarak halk geride brakan ncler (sabikn) olacaktr.
Hay ve Absal, Salaman ve arkadalarna veda ederek ayrldlar. Adalarna dnmenin bir yolunu
aramaya baladlar. Tanrnn yardmyla adalarna kavutular.
Hay, nceki yntemiyle alarak eski makamna ulat. Absal da onu izleyerek onun makamna
yakn derecelere ykseldi. Hatta hemen hemen Haya yetiti. lnceye kadar adada Tanrya kulluk
ettiler.
Sonsz
Tanr bizi ve sizi, kendisinden taan erefli ruhuyla dorulasn.
Bu kitapta Hay bin Yakzan, Absal ve Salamann ykleri evresinde hibir kitapta bulunmayan,
olaan konumalarda duyulamayacak ve ehli dndakilerden gizli tutulan bilgileri ieren nemli
konulara ilikin aklamalar yaptm. Bu bilgileri ancak Tanr bilgisine ehil kimseler anlayabilir.
eytann ayartt, Tanrya kar marur kimseler ise bu bilgilerden yoksun kalrlar.
Bizden nceki bilginler, bu bilgileri aklamakta nekes davranmlar, ehli olmayan kimselerden
saklamlardr. Biz onlara muhalefet ederek her eyi ortaya koyduk. stndeki rty kaldrdk. Bunu,
zorunluluk duyduumuz iin yaptk. Gnmzde felsefecilerin savunduklar birok batl gr ortala
yaylm, halk da kanlmaz biimde etkilemitir. Byk nebileri tmne selm olsun izleme
ykmlln zerlerinden atarak sefihlerin peinden gitmek isteyenlerin, yeteneksiz kimselerden
saklanmas gereken srlardan olduunu sanarak bu yanl grlere inanmalarndan, bu grlere ilgi ve
sevginin artmasndan korktuk. Bylesi kimseleri aratrmaya, dnmeye ynelterek yanl yolda
yrmelerini nlemenin en iyi yol olduunu dndk.
unu da belirtelim ki, ortaya koyduumuz srlar bsbtn rtsz brakmadk. Ehli olanlarn
kolaylkla yrtabilecei, bu bilgilere ulamas doru olmayanlar iin ise olduka kaln saylabilecek
ince bir perde ektik.
Sayfalara dktmz szleri amacmza uygun bir biimde saptayp aklama konusunda
gsterdiim hogrnn mazeretinin bilginler tarafndan kabul edilmesini dilerim. nk bu hogrl
tavrm, grlerin uzanabilecei son noktann da tesine, gzlerin kayd yce doruklarn tepesine
kmdan kaynaklanmaktadr.
Bu hogryle yce makamlara ilikin bilgileri derli toplu biimde isteklilerin zihinlerine sokmay
ve onlar doru yola ulatrmay amaladm.
Tanrdan sularmz balamasn ve gereksiz szlerden uzak olan Tanr bilgisine ulatrmasn
dileriz.
[1] Herhangi bir eyin var olup olmamas, birbirine denk olursa, ona olumsal (mmkn) derler. Var
olmas gerekli, olmamas olanaksz olursa, zorunlu (vacip) derler. Bunun aksine, olanaksz (mmten)
derler. rnein denizdeki dalgann olma ve olmama yanlar birbirine eit olduundan bunda olumsallk
vardr. Bu olumsaldr. Gne dounca yeryznn aydnlanmas zorunlu, aydnlanmamas
olanakszdr.
[2]Ortaky, Mahmut Efendi Ktphanesi 5683 sayl mecmua, Alt Felsefe Meselesi.
[3]Heyula, Yunanca bir szcktr, asl demektir. rnein mermerden yaplm bir heykelin asl ve
heyulas mermerdir.
[4]Bu yknn Yunanca asl henz bulunamamtr.
[5]Etkin akl.
[6]Etkin akla yukardan gelen tecelli.
[7]nsan biimine benzeyen bir kktr ki birbiriyle kuaklaan iki insan biimindedir. (Kamus
evirisi)
[8]Dnen ruh.
[9]Dnen ruhun zel kullanm arac olan bedensel ve hayvansal g.
[10] Nefsin bedensel tatlara eilimi.
[11]Hayvansal gleri simgeleyen Absala ktlklerin yklenmesi, herhangi bir dnen ruhtan
ayrldktan sonra, bu gcn maddesine baka bir dnen ruhun ilimesi nedeniyle, eitli erkeklerle
iliki kuran kadnlara benzemesi ynyledir.
[12]Gerekten uzak, geici eylerle urama.
[13]Bunlarn kral tarafndan bir sre kendi hllerine braklmalar ve birbirlerini istedikleri hlde
birleememeleri, yalandktan sonra beden glerinin zayflamasna karn nefsin eilimlerinin
srmesi.
[14]Temelsiz ve geici ilerle uramaktan pimanlk duymak ve bunlardan uzaklaarak yetkinlik
kazanmaya ynelmek.
[15]Bunlarn el ele vererek denize atlamalar ve Salamann kurtulup Absaln boulmas, lmden
sonra ruhun srmesi ve bedenin yok olmasdr.
[16]Gzellik, ak ve ksnllk tanras.
[17]Akl olgunluklarla huzur duymak.
[18]Gerek yetkinlie ulamak.
[19]Zamann etkilerine kar yerinde duran, zamann dileri kendisini kemiremeyen ehram, madde
ve biimdir.
[20]1414te doarak 15. yzyl bilgi ve kltrnn klaryla aydnlatan Abdurahman Cm. Bu
byk bilgin ve air tarafndan da bir Salaman ve Absal yazlmtr. Mesnevi biiminde yazlm olan
bu yapt, Cmnin ve genellikle ran edebiyatnn en zgn bir rndr. Yusuf ve Zleyha, Leyla ile
Mecnun yklerinin benzeri varsa da, Salaman ve Absal ran edebiyatna ilk kez Cm getirmitir.
Akkoyunlulardan Uzun Hasann olu Yakub Bey (hkmdarl 1478-1488) adna yazm olduu
yaptnda Cm de Salaman ve Absaln bu eklini yazmtr. Yalnz burada, Kral Hermanusun
elindeki altn flt yerine, btn dnyay gsteren bir ayna bulunuyor. Bundan baka, Salaman ile
Absaln el ele vererek kendilerini atm olduklar deniz yerine, burada, ate vardr. Bunlar, kendilerini
denize deil, atee atarlar. Cmnin son derece gzel talik bir yazyla yazlm olan bu Salaman ve
Absal 1926da ta basmasyla Tahranda baslmtr. 1850de asl ve Hayyamn rubailerinin
evirmeni Fitzgerald tarafndan ksaltlarak ngilizceye nazmen evirisi 1854te Londrada baslmtr.
1531de len Lami tarafndan da Trkeye aktarlmtr.
[21]bn Sinann da bir Salaman ve Absal vardr. Geri bunu, bn Ebi Useybiann Tabakatnda
and Czcannin naklettii listede gremiyorsak da, Nasreddin Tus, arat yorumunda (s. 376)
kendisinin grd Czcan listesinde bu Salaman ve Absaln bulunduunu sylyor.
[22]Dnen ruh.
[23]Kazanlm akl derecesini bulmu kuramsal akl.
[24]Ksn ve fke glerinin etkisi altnda olan ve insann kendisiyle birlemi olan gler.
[25]Bu gcn, geici isteklerini elde etmek iin, insandaki bedensel glere egemen olduu gibi,
akl gcne de egemen olmay istemesi ve ona boyun edirme eilimi.
[26] Edimsel akl denilen ve kuramsal akla boyun een edimsel g.
[27] nsan ktle ynlendirme derecesinde kalm olan nefsin (nefs-i emmare), kendi aalk
isteklerini yce ve gerek amalar diye gstererek aldatclk yapmas.
[28]Aalk ve baya ilerle uraanlara Tanr tarafndan kimi zaman gsterilen ktr. Tanr o
kla bu kimseleri kendisine yneltir, eker.
[29]Akln mensup bulunduu evrene ilgi ve ynelimi, baya ilgi ve isteklerden yz evirmesi.
[30]Nefsin, kuramsal gle, btn yksek evrenlere ulaarak sonunda tanrsal evrene erimesi ve
edimsel gle bedenin gereksinimlerini; uygarlk, toplum, politika, aile ilerini en doru ve iyi biimde
yoluna koymas, dzenlemesidir.
[31]ki evrene, douya ve batya; nefsin gerek kuramsal, gerek edimsel glerine sahip olarak
tanrsal evrene ykselmesi ve insanlk evreninin bireysel ve toplumsal btn ilerini en doru biimde
zmlemeyi baarmasdr.
[32]Tanrsal evrene ykselince, insandaki duyum, imge ve sezgi glerinin eksilmesi ve bu tanrsal
evrenle bir ilikileri bulunmadndan, bu glerin, kesintiye uramalar.
[33]Bu evrenden ayr, baka bir evrenden kendisine yetkinlik verilmesi.
[34]Akln, bedenin ynetimini eline alarak ilerini dzenlemesi.
[35]fke gc.
[36]Ksn gc.
[37]nsann yallk dneminde urad gszlk srasnda, akln, fke ve ksn glerine yenik
derek ktlkleri buyuran nefse yenilmesidir.
[38]Nefsin beden ynetiminden tmyle el ekmesi.
[39]Nefsin, mrn sonunda fke ve ksn glerini tmyle drmesi ve bu glerin sfra
inmesi. (Bu aklamalar, Nasreddin-i Tusnin arat yorumundan alnmtr.)
[40]arat, dokuzuncu nemat, makamatl-arifin, s. 198-199, Leiden 1892.
[41]Babanzde Reid tarafndan Trkemize evrilip 1923 ylnda Mihrab dergisinde tefrika
edilmi (sayfa 89dan balar) olan bu yaptn 1671de Latince evirisi km, 1783te Doa Adam
adyla Almanca evirisi yaymlanmtr. 1907de Haynak tarafndan da Rostochta yaymlanmtr.
ngiliz yazarlardan Daniel Defoe, Robinson Crusoe adndaki yaptnda Hay bin Yakzan rnek
almtr.
bn Tufeylin bu yaptnda Hay bin Yakzann yalnz kiisel dnce ve bulularyla evrenin
gizlerini ve teolojinin en derin sorunlarn kendi kendine renebilmi olmas eletirilmitir. Defoe da
Robinson Crusoesunda ayn biimde hareket etmi ve ayn eletirileri zerine ekmitir.
[42] Air Efendi-Mustafa Efendi Ktphanesi, S. 451 ve Rgb Paa Ktphanesi S. 1780.
Ayasofya Ktphanesindeki 7859 sayl mecmuada da bir paras vardr.
[43]nsandaki doal gler.
[44]Yce evren.
[45]Duyulur evren.
[46]zdek evreni.
[47]Dnya.
[48]lk trm.
[49]Karanlk evren.
[50]Nefsler.
[51]Gler etkilerini yitirdii zaman, uykuda iken.
[52]zdek ve cisimlerin younluu.
[53]Yce evren.
[54]Yce evren.
[55]Buradan aaya doru Shreverd, ruhsal yolculuk (sluk) srasnda ruhun geirdii znel
durum ve olaylar nesnel biimde aklamakta, bunlara eitli dsal kiilikler vererek anlalrlara zg
giysiler giydirmektedir.
[56]Felekler felei.
[57]Tmel akl.
[58]lk trm.
[59]Shreverdnin Lgat- Muranndaki tavus yks de (sekizinci blm) ayn konudadr.
[60]bn Sinann Kanununu amlam olan bu zatn, herkesten nce kan dolamn bulmu
olduu, son zamanlarda kantlanmtr. 16. ve 17. yzyllardaki Servetus ve William Harveyden nce,
13. yzylda yaam olan bnn-Nefisin kan dolamn Kanun amlamasnn otopsi blmnde
sylemi olduunu Muhyiddin Tetav adnda, Almanyada doktora yapan Msrl bir gen, 1924te
yaymlad tezinde ortaya koymu ve Mayerhof da bu aratrmay daha ileri gtrmtr.
[61]Bu kitapk da Air Efendi-Mustafa Efendi Ktphanesindedir (s. 461).
[62] 1174te bn Azra tarafndan braniceye yaplan manzum eviri 1736da stanbul da basld.
Bundan baka, dzyaz biiminde de braniceye evrilerek 1886da P. D. Kaufmant tarafndan
Berlinde yaymland.
1110da len air bn el-Hebariye tarafndan Arapa olarak iirletirildi.
Bu metindeki aklama ve amlamalar bn Sinann rencilerinden, stadndan iki yl sonra len
bu gcn artmalarndan kendini syrabilecek kadar g kazanr, kendine zg gc, bunun elinden
kurtaracak olursa, tehlikelerinden kurtulur. Ama kendine zg gc tam olarak elde edecek denli
glenemezse, arr kalr. Bu dereceden aa kalacak olursa, imgelemin verdii erileri doru,
yalanlar gerek sanma dzeysizliine der.
[81]Buraya kadar olan cmlelerle fke gc anlatlmtr.
[82]Bu cmlelerle ksn gc olumsuzlanmtr.
[83]Buraya kadar olan cmlelerde insann akl gcnn dier duyu ve glerle lnceye dein
birlikte bulunaca, lmden nce bunlarn birbirinden ayrlamayacaklar, lmden nce bunlardan
kurtulup kendi evrenine gidemeyecei iin akln, kurtulma zaman gelinceye kadar onlara yenik
dmeyerek stnl elinde tutmas tleniyor.
[84]fke ve ksn glerini birbirine krdrmak, bu yolla ikisini de etkisiz duruma getirerek
tehlikelerinden kurtulmak tleniyor. Sert bal olan fke gc, boboaz olan ksn gcne
saldrtlarak bunun boboazl azaltld gibi, fke gcnn de sert ball azaltlarak tehlikeleri
savulmu olur. Ksnll baskn olan insanlar arballklarn, onurlarn koruyamazlar. Bu
durumda olanlar, fke gcnden yardm almaldrlar. Bunun yumuakl, fke gcnn sert
ballyla dengelenmelidir.
fke ve gcnn stn gelmesi durumunda ortaya kacak eilmeme, kendini beenme ve
byklenme de ksn gcyle giderilmeli, bundaki sertlik onunla yumuatlmaldr.
[85]Buraya kadar olan cmlelerle sezgi gc anlatlm; bunun verdii haberlerin mantka
dorulanmadan kabul edilmemesi tlenmitir.
[86]Buraya kadar duyu ve glerin etkin akl tarafndan gsterilen yolla ynetildikleri, etkin akln
nerileriyle hareket edildii anlatlyor.
[87]Buraya kadar olan cmlelerde unlar dile getirilmitir: nsann hayatta iken etkin akl gibi
yetkinlik kazanmas, onun gibi bedensel eksikliklerden uzak, saf akl kesilmesi, glk ekmeden her
eyi bilmesi mmkn deildir. nsann, hayatnn belirlenmi sresini uzatma ya da ksaltma gc de
yoktur. Bu nedenle yayorken, ancak bedensel eksikliklerden tmyle syrlm bulunmayan
dncelerle yetinmek zorundadr. Ayrca bu dncelerin saf anlamda akl nitelikleri kazanmas,
akllikle birlemesi de srekli deildir. Bir an akllikle birleirse, dier bir an da akllikten koparak
bedensel glerle karr.
[88]Buraya kadar olan cmlelerle insann etkin akl araclyla kazanabilecei bilgi ve yetkinlik
anlatlyor.
Maddi olan doal varlklardan oluan yeryzndeki birinci snr, zdek (heyula) ile biimden
oluan cisimler, genellikle gzmzle grdmz, elimizle tuttuumuz eylerdir. Bunlar, doal
bilimlerin konulardr. Bunlarn z ve gereklikleri, bu bilimler araclyla bilinmi, renilmitir.
Maribin arkasndaki snr ile zdek kastedilmitir. Bu, doal cisimlerin asllarn, tzlerini oluturur.
Dou ynndeki snrla da zdein ald biimler anlatlmaktadr. Bu zdek ve biimin z ve
gereklii insana gizli kalmtr. Bunlar ok az insan bilebilir. Bu konuda yalnz yaratltan gelen
gler yeterli deildir, kazanlm gler de gereklidir.
[89]Durgun Hayat Pnar ile mantk yardmyla elde edilen, mantkla ilikili olan gerek bilgi ya da
gerekler bilgisi anlatlyor. nsann dnme ve akl yrtme gcne ilerlik veren, varolua renme
gc kazandran bu mantk, iyi biimde renilirse, insana, varlklarn her tr hakknda kolayca bilgi
verir. nsan genel bilgisizlik denizinden kurtarr, bilginin en yksek derecesi olan kesin bilgiye
ykselmeyi kolaylatrr. Bu g, yakasn kukulardan syraca iin insan, bilgisizlik ve sapknla
bal karanlklara dmekten kurtarr.
[90]Kutuplardaki karanlklarla, insana ilien kuku ve aknlklar; kutupla da insann nefsi
anlatlmtr. Kutuplara yln belli bir zamannda bir kez gne domas, akln kukular giderecek
kadar g kazanmasnn, gerei, gereklii grmesinin her zaman mmkn olamayacan dile getirir.
Kuku karanlklarnn iine dalanlar, kukular gidermek iin tartma ve aratrmadan geri
durmayanlar, sonunda yetenekli olduklar yetkinlie ular, bilginin klaryla aydnlanrlar. Burada ilk
grlecek ey, bilgi edinmeye yetenekli zdeksel akla yardm eden, feyzini grl grl aktan bilgi
pnardr. Bu pnarda ykanarak bilgisizlik kirinden arnanlar, bilgisizliin stne karlar. Bilgisizlik
onlar alt edemez; bilgi ve mantk yardmyla yksek bilgi tepelerine hibir zorlukla karlamadan
karlar. Bu kimseler, nesnelerin gerekliklerini, varlklarn z ve kklerini kavrar, zdek ve biim
dnyasna girerler.
[91]Gnein batt yere vard. Orada gnei sanki scak, siyah amurlu bir pnar iine batarken
buldu. Mevakibin bu evirisi, aynn hamietin okunuuna gredir. Bizim metnimizde olduu gibi
ayn hamie okunuuna gre, Gnei bir scak pnar iine batar buldu demek gerekir. (M. . Y.)
[92]Buraya kadar olan cmlelerle cisimlerin asl ve tz olan, cisimleri oluturan zdekler
dnyasndan sz edilmi; zdek, gnein iine batt scak ve kzgn denize benzetilmitir. (nk
biim, bu zdee girer.) Bu denizin yardm ald geni ve harap iklimle de evreni oluturan Ay alt
evrende, Dnyada olan ve len, yaplan ve yklan her eyi anlatmtr. Bu iklimin bayndrlnn
dardan gelen yabanclardan olmas da, cisimlerin zdekten ayr olan biimle olumakta ve
birlemekte olmalardr. Bu soyut zdee, biim verici Tanrdan (vahibs-suver) gelen biim bir k
olduundan, soyut zdek bunlarla biim kazandndan, her biim ve form balayan cisim bir k
prlts bulmu, bir k prlts olmu olur. Bu zdek ve biim dnyasnda olma ve lme srekli
birbirini izledii iin, buras ot ve ocak tutmaz. zdee gelen biimler sabit kalmayarak srekli deiir;
olu ve bozulu (kevn fesad) birbirini izler. Birbirine aykr olan, hatta birbirine kart olan eyler
birbirinin yerini tutar, birbirinin yerine gelirler.
nsan biimi zdee yaklarsa, herkesin kendine zg biim ve formu ile btn insanlar arasnda
ortak olan biim ve form oluur. Yabanc rtler ile bu biim ve formlar anlatlmak istenmitir.
[93]Bu cmlede insanlk aamasyla zdek arasndaki maden, bitki ve hayvan dnyalar
anlatlmtr.
[94]Buraya kadar olan cmlelerle bizim Dnyamzn zerindeki Aydan balayarak dokuzuncu
felek olan Atlas Gne kadar btn gk cisimleri anlatlmaktadr. Bu gk cisimleri evreni de bizim
dnyamz gibi zdekten ve zdee ilien biimden oluuyor, bu evrendeki zdekler de biim n
biim verici akl bir doadan alyorsa da, buradaki biimlerde deime, birbirinin yerini alma yoktur.
[95]Bundan ama Aydr. Bura halknn kk gvdeli olmasyla Ayn Dnyadan kk olduu
belirtilmek istenilmi; hareket abukluuyla da Ayn dnn az zamanda tamamlad anlatlmtr.
Bunun sekiz kenti ile sekiz hareketi, bu sekiz hareketle de Ayn alannn blnd sekiz blm
anlatlmtr. (Ayrnt iin eski gkbilim kitaplarna baknz. M. . Y.)
[96]Yldzlara bakarak yeryznde ne olup ne olmayacan bilme. (M. . Y.)
[97]Neyrincat, Farsa nireng szcnn Araplarca Arapalatrlm ouludur. Nireng hile,
efsun, tlsm ve simya anlamlarndadr. bn Sinann neyrincata ilikin bir kitap vardr. (M. . Y.)
[98]Bununla Utarit anlatlmakta ve bunun Aydan daha ar hareketli olduu sylenmektedir.
Bunun kentlerinin dokuz olmas da Ayda sylenildii gibidir.
(Biz de unu ekleyelim ki, eski Yunanllarn Ermis, Hermes ve Romallarn Merkr dedikleri bu
imgesel tanr, temelde ticaret tanrsyd. Ticaret adamlar, mallarna mteri ekmek iin, ounlukla
yalan ve hileye saptklarndan, bunda baar da iyi konumaya bal olduundan, Utarite ayn zamanda
konuma, yazma ve bunlara benzeyen ya da benzemeyen iler de atfedilmitir. M. . Y.)
[99]Buraya kadar olan cmlelerle Zhre anlatlmtr.
(Zevk ve iret, oyun ve elence, mzik ve gzel ahlak tanrsdr. Buna Romallar Vens,
Yunanllar Afrodit derler. M. . Y.)
[100]Bu cmlelerle Gnee iaret edilmi, halknn iri gvdeli olmasyla gnein bykl
anlatlmtr.
(Apollon denilen Gne g, iddet, ezicilik, namus ve merhamet tanrsyd. Bilim ve sanatlarn da
koruyucuydu. Bunun bir ad da Febstr. M. . Y.)
glerin iki snf olmasdr. Bu iki snftan yryenlerle insandaki hareket ettirici gler, uanlarla da
kavrama gleri anlatlmtr. Kavrama hzla gerekletiinden umaya benzetilmi; maddi hareket
buna oranla ar olduundan hareketler ve hareket ettiriciler yrmeye benzetilmitir. Hareket ettirici
glerin canavar yaratll olan ile fke gc; hayvan yaratll olan ile de ksn gc anlatlmtr.
Bunlarn ikisinin de dounun sol tarafnda olmalaryla anlatlmak istenen de, uan boynuza gre
bunlarn mertebelerinin dk olduudur.
[112]Uan eytan ile insann imge gc anlatlmtr. Buradaki yaratklarn ayn cinsten olmamas,
imgelemin trl trl imgeler retmesidir.
[113]lkenin yneticisi ile insann bedensel glerine egemen olan ruh, be posta ile bedenin
dndaki be duyu anlatlmtr. evremizdeki varlklarn varlklarn bunlarla duyumsarz.
Duyumlarmz, bir tr soyutlamayla maddeden soyutlanarak ruha, akla bunlar araclyla gittiinden,
ayn zamanda zabtaya ve yabanclar yakalayan polislere benzetilmitir. Kapda duran ve be posta
zerine memur olan ortak duyudur (hiss-i mterek). Gne nlarnn mercekte toplanmas gibi
bunlarn duyumlar da ortak duyuda toplanr. Ortak duyunun gelen haberleri yneticiye sunulmak zere
kendisine gnderdii hazinedar, i glerimizden bellektir. Ynetici de ruh ve aklmzdr. Bu gcn
esirleri yannda tutmas, duyumsanan biimlerin bellekte kalmasdr. Haberlerin kendisine gnderildii
hazinedar ise sezgi gcdr. Esirlerin bunlarn biim ve ekillerini balamalar, imge gcnn yukarda
aklanan tasarruflardr. Herkesin kannn iine girenler ve kalplerin derinliklerine sokulanlar fke ve
ksn gleridir. Metinde, ilerleyen sayfalarda, bu gler aklanm, anlatlmtr.
[114]mge gc yalnzca duyulurlar algladndan akl ileri inkr ettirir. mge gc her ne kadar
bir ilkenin varln kabul ederse de, soyut biimde dnemeyeceinden, bunun doal bir yldz ya da
yaplm bir put olduunu ileri srer.
[115]Yryen ve uan boynuzlarla insandaki fke, ksn, imge gibi gler anlatlmtr. Nefslerini
arndran, ahlakn gzelletiren insanlar fke ve ksn glerine bamllktan kendilerini kurtarrlar.
Ayrca, imge ve benzeri gleri de akln buyruklarna boyun edirerek akl tzlere benzemi, bunlarn
niteliklerini kazanm olurlar. Her ne kadar fke ve ksn gleri aklla bir yerde bulunsa da, nefsini
arndrm kimselerin aklna bir zarar veremezler. Bunlarn gze grnmemeleri, akta olmamalar;
isteklerle dolu olmalar da, fke ve ksn glerindeki yararlar alma, zararlar atma zellikleridir.
[116]Buraya kadar olan cmlelerle bedensel glerden akl alg aamasna gemek, ykselmek;
yeryz melekleri olan dnsel nefsi bulmak ve bilmek; sa yandaki bilici ve buyurucu toplulukla
bilgi gc; sol yanndaki buyruk alc ve yerine getirici toplulukla da klgsal g anlatlmtr.
nsandaki bu klgsal ve bilgisel gler, kimi zaman etkin akldan yardm alarak ge ktklar gibi,
kimi zaman da bedeni ynetirler ve bylece aa inmi olurlar.
[117]Kuranda da bildirildii gibi, insan korumakla grevlendirilmi melekler vardr ki bunlar,
grp gzetici ve yazc meleklerdir. nfitar Suresine baknz. bn Zila, buradaki koruyucu (hafaza) ve
yazc (ktibn) ile akl gcnn anlatldn, nk insan akln koruduunu sylyor. (M. . Y.)
[118]Bu cmlelerde, sada olduu sylenen meleklerle edim ve hareketlerimizin kayna olan
bilgisel gcmz; solda olan meleklerle de klgsal gcmz anlatlmtr. Dnsel nefs ykselince
insanlk aamasna ulalaca, insanla zg akla eriilecei, ge ve ge zg akla komu
olunaca ve maddeden soyutlanm varlklarla kar karya gelinecei bildirilmitir. Bu, maddeden
soyutlananlarn, aama aama ykselerek, sonunda varl kendisinden olan ve var olmakta kimseye
muhta olmayp her varln kayna bulunan, kaza ve kaderi gereince var olan her nesne zerinde
ynetme ve tasarruf hakk olan bir kaynaa ularlar ki, bu kaynaa ynetici denilmitir. Ufkun ilk
aamasndaki hizmetiler ve bunlar yce yneticilerine yaklatran ileri, felekler ve feleklerin
nefslerinin yetkinleme istekleri; bunlarn temiz olmalar da, dnyevi glerden, fke ve ksnden
akn bulunmalardr. Kendilerinde yeme ve ime bulunmamas ksn gcnden; birbirlerine
zulmetmemeleri de, fke gcnden arnm, uzaklam olmalardr. Bunlar, gk cisimlerini yneten ve
onlara yakn olan gler olduklar ve maddeden tmyle soyutlanm olmadklar iin kentlerde ve
bn Bacce, Batda Avempace adyla tannmtr. Aristo ve Farabnin izleyicisi olan bn Bacce
rasyonalist bir filozoftur. Birok konuda eserler vermitir. Boer, slmda Felsefe Tarihi adl yaptnda
bn Bacce hakkndaki en salkl bilgiyi bn Tufeylin verdiini sylemektedir.
[140]ttisal: Bitimek, ulamak, vasl olmak. Kulun yaratcsndan baka her eyden ayrlmas,
ruhunda Haktan bakasn grmemesidir.
[141]Zevk, tatma. meden nceki durum. Tanrsal tecellilerin balamas ile kalpte oluan durum.
Bunu ime (irb) izler. Onu da kanma (reyy). Tatmayan bilmez.
Mahede: Tanr bilgisinin son aamas. Dnyevi olandan arnarak Hakk bulmak, grmek.
Hakkel-yakin. Yani Iraknin nl benzetmesiyle atee atlarak yanmak, atee dnmek. Cneydin
tanmlamasyla da Kendini kaybederek Tanry bulmak.
[142]Huzur: Kulun dnyadan uzaklaarak Tanr ile birlikte ve Onun huzurunda bulunmas. Tanr
zikrinin kalbi istila etmesi yoluyla gerekleen srekli huzur bilinci.
[143]ksir ya da byk iksir. lmszlk veren iki. Ayrca madenleri altna evireceine de
inanlmtr.
[144]Aristoteles, 384-322 yllar arasnda yaad. Gelmi gemi en engin zeklardan biridir.
Hocas Platonun metafizik temelli felsefe anlayn reddederek kendine zg yepyeni bir bilgi teorisi
ve metafizie deil, manta dayanan bir kavram teorisi kurdu. Baz felsefi dnceleri kimi slm
bilginleri tarafndan iddetle eletirilmesine karn ondan etkilenen filozoflar tarafndan Aristoculuun
bir uzants saylabilecek Meaiye (Gezimcilik) ekol kuruldu.
[145]Farab (980-1037), Trkistann Farab ilinin Vesic kasabasnda dodu. Mea ekolnn en
byk temsilcisi ve Aristodan sonra ikinci stad (muallim-i sn) saylr. Memleketinde kadlk
grevinde bulunmutur. En byk ve nemli yapt bir felsefe ansiklopedisi olan et-Talims-Sndir.
Bata Gazal olmak zere birok slm bilgini tarafndan dinden kmakla sulanmtr.
[146]Bu yaptn tam ad Kitab- ttisal el-Akl bil-nsandr.
[147]rakiye, kkenleri ok eskilere uzanan, bireysel sezgi yoluyla aydnlanmaya dayanan reti.
slm dnyasnda Shreverd-i Maktul (1155-1191) tarafndan sistemletirilmitir. rak szc n
almas, gnein domas anlamlarn ierir. Bu nedenle bu retiye Nur Felsefesi de denilir.
raklere gre dnyevi olandan arndka tanrsal evrenden tecelli eden a yaklalr. Ia
yaklatka n aydnl artar. Her basaman aydnl bir yukardaki basamana ulatrr.
Bylelikle klar (nurl-envar) olan Tanrnn btn anlamlar kapsayan byk aydnlna
varlr. Nesnenin gereklii bu aydnlanma ile kavranr ve doal olarak bu bilgi en stn ve gerek
bilgidir.
[148]Bu esinlenme kimilerinin sand gibi yk konusuyla ilgili deildir. ki eser
karlatrldnda iki metin arasnda isimleri dnda bir benzerlik olmad grlr. Bu bakmdan bn
Tufeylin yks tam anlamyla zgndr. Burada sz konusu edilen esinlenme, bir dncenin
ykleme yntemiyle aklanmas biiminde kendini gstermektedir.
[149]Vakvak aac insan meyveler veren mitolojik bir aatr. Mesudnin szn ettii bu aaca
bir in seyahatnamesinde de rastlanmaktadr. Bu seyahatnameye gre bir Arap kralnn adamlar sekiz
yl denizde kaldktan sonra bir adaya karlar ve bu aac grrler. Meyveleri henz ocuktur ve srekli
vak vak diye barmaktadrlar. 1656 ylnda stanbulda Sultanahmet Meydannda isyanclarn
asld aaca da Vakvak ad verilmitir.
[150]Eski corafya bilginleri dnyann zerinde yaanld kabul edilen ksmn yedi eit paraya
ayrarak her paraya bir iklim demilerdir. Bu iklimlerin snrlarn belirlemek iin kabul edilen l,
oradaki en uzun gnn sresi idi. Ebul-Fidaya gre yeryznn yaanlan ksm 10-50 kuzey paralel
daireleri ile snrldr. Buna gre birinci iklim 10 40-20 27 dereceleri aras, drdnc iklim 33 37, 5 38 54 dereceleri arasdr. klim szc lke, blge, eyalet szckleri ile anlamda olarak da
kullanlmaktadr. Ebul-Fida buna avam iklimi adn, enlem derecelerine bal olan iklime ise
gerek ya da felek iklim adn vermektedir.
[151]Buradaki bilgi ve kabullerin sekiz yz yl ncesine ait olduu gzden karlmamal ve ona
gre deerlendirmelidir.
[152] Bu terim gnlk kullanmdaki yaln anlamyla anlalmamaldr. Matematik (ulum-u
riyaziye) say ve l temeline dayanan nicelik bilimlerinin genel addr. Yunanca bilgi anlamna gelen
mathema szcnden tremitir. Pratik gereksinimlerden domu olan en eski bilimdir.
[153]bn Tufeyl yknn birok motifini Kurandan almtr. Hayn bir sandk iinde suya
braklmas Musann suya braklmasn hatrlatmaktadr hemen. Firavun, srailoullarnn yeni doan
erkek ocuklarn ldryordu. Musa dounca annesi endieye dt. nk dier ocuklar gibi onu da
keseceklerdi. Allah: Ey Musa, istediin sana verildi, dedi. Zaten sana baka bir defa da iyilikte
bulunmu ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmitik. Musay bir sanda koy da suya brak. Su
onu kyya atar. Bana da, ona da dman olan biri onu alr. Ey Musa, gznn nnde yetiesin diye
seni sevimli kldm. (Taha, 36-39) Annesi Musay bir sanda koyup suya brakt. Su sand
Firavunun bahesine getirdi. Firavun ve ei Asiye, Musaya sevgi duyarak yanlarna aldlar. Musa
bylece Firavunun saraynda byd.
[154]Antik inana gre evrenin temel eleri olan ate, hava, su ve toprak, btn nesnelerin
hamurudur. En basit bir canszdan insana kadar btn varlklar bu drt enin eitli nicelikteki
birleiminden oluur. nsan gvdesi elerin en yetkin birleiminin sonucudur. Bu drt e drt nitelii
barndrr: Ate scakla kuru, hava scakla ya, su yala souk, toprak soukla kuru niteliklere sahiptir.
(Aristotelese gre drt temel e drt temel niteliin ate scakla kurunun, hava scakla yan, su
yala souun, toprak soukla kurunun etkisiyle olumutur.) Temel elerin bileim ve
oluumlarnda, barndrdklar niteliklerin ok nemli bir etkinlii vardr.
[155]Organizmann canlln bu drt sv (ahlt- erbaa) salamaktadr. Hatta eski fizyologlara
gre insann karakterini bile bu drt sv belirlemektedir.
[156]Sana ruhtan sorarlar. De ki: Ruh Rabbimin emrindendir. (Kuran: 17/85.)
[157]Bu ilk organ kalp, beyin ve karacierdir.
[158]Kimi yorumculara gre, bn Tufeyl, Hayn bu oluumunu Kurann ilk insann yaratlmas
ile ocuun ana rahmindeki oluum biimini birletirerek tasarlamtr. Konunun daha iyi kavranlmas
iin ilgili Kuran ayetlerinden bazlarn vermekte yarar gryoruz: Biz insan kuru, zerinden yllar
gemi, eskimi, siyah, zl amurdan yarattk. (15/26), Rabbin meleklere: Ben kuru, zerinden
yllar gemi, eskimi, siyah, amurdan bir insan yaratacam. Onun yaratln tamamlayp ruhumdan
flediim zaman ona secde edin demiti (15/28-29), nsan pimi amur gibi kuru balktan
yaratt. (55/ /14), Allah sizi yerden bir bitki olarak bitirdi. (71/17), Oysa O sizi eitli aamalardan
geirerek yaratmtr. (71/14), Sizi topraktan, sonra erginlik ana ulamanz, sonra da yalanmanz
iin bebek olarak dnyaya getiren Odur. 40/67); Sizi annelerinizin karnlarnda karanlk iinde
yaratmadan yaratmaya geirerek yaratmaktadr. (39/6), Sizi adi bir sudan yaratmadk m? Onu
salam bir karar yerine koyduk, belli bir sreye kadar. ltk, bitik. Ne gzel biim vereniz biz.
(77/20-23). Rivayete gre Tanr, demi yaratmay diledii zaman melekler yeryznn her yerinden
birer rnek toprak toplayarak ge karr veya Mekke ile Taif arasnda bir yere brakrlar. yice
kartrlan toprak zerine krk gn ya da krk yl hzn yamurlar, arkasndan da bir gn ya da bir yl
mutluluk ve sevin yamurlar yadrlr. Toprak siyah ve kokumu amur (hame), yapkan amur
(tin-i lazib) aamalarndan getikten sonra Tanr, demin gvdesini ekillendirir. Gvde gne altnda
uzun sre bekler ve dokunulduunda ses veren kurumu amur (salsal) durumunu alr. Bundan sonra
Tanr gvdeye ruhundan fler.
dem cennetten karldktan sonra Hinte, bir rivayete gre de Seylan (Serendip) adasna
konulur. Hay bin Yakzann tredii ada da Hint adalarndan biri, kimilerine gre Seylan adasdr.
deme ilikin bu bilgiler daha ok slm ncesi geleneklere dayanmakla birlikte slm bilgin ve
tarihileri tarafndan da byk lde kabul grm ve nakledilmitir. Ayrntl bilgi iin Taber
tarihine ya da benzeri bir tarihe baklabilir.
[159]Hayda ortaya kan ilk duygu utanmadr. Aacn meyvesini yedikleri zaman kendilerine
ayp yerleri grnd, cennet yapraklarndan oralarn rtmeye koyuldular (7/22) yetinin belirttii gibi
dem ile Havva cennette yasak meyveyi yer yemez, bir bakma meleksi saflktan insan yapya geer
gemez, ilk olarak utanma duygusu kendini gstermektedir.
[160]Bu motif de Kurandan, Habil ile Kabil meselinden alnmtr. Habil ile Kabil meseli
Kuranda yle tamamlanr: Bunun zerine kardeini ldrmekte nefsine uydu ve onu ldrerek
zarara urayanlardan oldu. Allah kardeinin lsn nasl gmeceini gstermek zere ona yeri
eeleyen bir karga gnderdi. Bana yazklar olsun! Kardeimin lsn rtmek iin bu karga kadar
olmaktan ciz kaldm dedi de ettiine yananlardan oldu. (7/30-31)
[161]Hayvansal ruh, canlandrc ruh. Deyimdeki hayvansallk canlandrclk anlamndadr. Ruh
adyla anlmakla birlikte zdekseldir. nce bir cisimdir. Yeri yrektir ve damarlar araclyla gvdenin
dier blmlerine yaylr. nsan ve hayvanlarda ortaktr. Gerek (insani) ruhun bineidir. Descartesa
gre kandan kp sinirlerde ve beyinde dolaan gayet ince bir zdektir. Bacon da Bedende kapal,
hayvanlarn yksek trnde baa konulmu ate ve hava karm bir soluk olarak tanmlar.
[162]Uzam (hayyiz, tahayyz, imtidad, mekn). Cisimlerin uzayda kapladklar yer. Uzayn
snrlar belli ve llebilen parasn dile getirir.
[163]Bir nesnenin biim almam zdeinden, ieriinden ayrmak zere onun dn, d
izgilerini, ayn zamanda i yapsn, kuruluunu, dzenini belirleyen. Biim almam zdee karlk
belli bir dzene girmi olan. Platonda idea ile ayn anlamda kullanlr. Genel olan, deimez olan ve
kendinden var olan dile getirir. Aristoteleste her somut nesne zdek ve biimden kuruludur.
[164]zgl ayrm (fasl- mmeyyiz, fasl- karib). Bir tr baka trlerden ayran.
[165]Birok deiik anlamlarda kullanlan doa szc burada bir bireyin kendine zg
izgilerin tm, bir bireye zg olan nitelikler, zel belirtiler (mahiyet) anlamnda kullanlmaktadr.
[166]Madde, zdek, heyula, materia. Yaln anlamyla insann biim verdii ya da yararland
doal nesneler. bn Sinann tanmlamasyla, kendinden bakasyla birlemesi ve yava yava
gelimesiyle yetkinlii kabul eden nesne. Aristoteles felsefesinin zel kavram olarak, ancak bilim
yoluyla gereklik kazanacak olan, henz belirsiz imkn durumundaki ey: a. lk zdek, salt zdek,
btn eylerin temelinde bulunan, kendiliinden var olmayan, ancak biimle etkinleen gereklik. b.
Son zdek ya da ikinci zdek. Biim alm zdek.
[167]Tanr vergisi (ilm-i zarur, ilm-i kef). Tanrnn insan zihnine kendiliinden ve aracsz
olarak verdii bilgi. Dnme, akl yrtme ve tasarmlamayla hibir ilgisi yoktur.
[168]Kuts hadis. Tanrdan gelen bir anlamn Elisi tarafndan dile getirilmi biimi.
[169]Enfal Suresi, 17.
[170]Baucu noktas, yeryznn herhangi bir noktasnda, ekl dorultusunda kalan yn. Ayakta
duran bir insann ayaklarndan balayp bandan geen dik bir izginin gkteki noktas.
[171]Byk daire, gk yarkresini iki eit paraya blen dairedir. Byk daireye ve birbirlerine
kout olarak kutuplara kadar sralanan daireler ise kk dairelerdir.
[172]Eski gkbilime gre evrenin merkezi dnyadr.
[173]Kuran, 67/14.
[174]Kuran, 36/82. Tanrnn bir eyi yaratmak iin ne maddeye, ne de zamana gereksinimi vardr.
Tanrnn zat, istemi, bilgisi ezeli olduundan ezelde de yaratmas mmkndr. Tanr eer evreni
ezelde yaratmsa evrene ncelii zamansal bir ncelik deil, zsel bir nceliktir. Bu ncelik ve
sonralk sorununu biraz aklamakta yarar var. ncelik ve sonralk alt biimde sz konusu olabilir:
4 - Rtbe ncelii. Bu da iki ekilde olur. Birincisi duygusal rtbeyle olan nceliktir. mamn
cemaatine ncelii gibi. kincisi, ussal rtbeyle olan nceliktir. Cinsin tre, trn bireye ncelii gibi.
5 - Onursal ncelik. Bilginin bilgisize, retmenin renciye ncelii gibi.
Kelam bilginleri, bu be ncelie altnc olarak zsel ncelii eklemilerdir. zsel ncelik, zaman
paralarnn birbirlerine ncelii gibidir. Filozoflar bunu zamansal ncelik iinde deerlendirmilerdir.
[175]Kuran, 34/3.
[176]Kuran, 28/88.
[177]Mcahede. Szck anlamyla savamak demek olan mcahede, terim olarak insann
benliiyle savamas, dnyevi olandan kurtulmas iin aba harcamas anlamn dile getirir. Tanr,
Urumda mcahede edenleri elbette yollarmza eritireceiz. (Ankebut, 69) buyurmutur.
[178]Sezgi (hads, mkefe). Deney ve dnmenin belli bir birikimi sonunda birdenbire
gerekleen bilme.
[179]Ruh ile hayvansal ruhun ayr eyler olduu unutulmamaldr.
[180]stirak, kendinden gemek, kendini yitirmek, esrimek. Uyaranlara kar duyarln yok
olduu, evrede olup bitenlerin alglanmad, yalnzca Tanrsal olann grld gaybet durumu.
[181]Yldzlarn ve tabiatlarn tesir ve tasarrufta rolleri vardr. Fakat bu tesir ve tasarruflar onlara
mahsus deildir. Yldzlar ve tabiatlar o hakm ve sani olan Allahu tealann aletler gibi hizmetileridir.
Mesela bir padiah byk bir saray yaptrp iinde kendi veziri iin hususi bir kk hazrlasn. Kk
etrafnda bir avlu ve avlu iinde on iki hcre bina edip her bir hcrede bir naip nasbetsin. Naipler
vezir-i zamn emirlerini darya tebli ile grevli olsunlar. Hcrelerin kaplar zerinde yedi svari
nakip yani bey olsun. Grevleri hizmette mukim olup Padiahtan vezire, ondan naiplere, onlardan
nakiplere gelen emir ve hkmleri darda icra klmak olsun. Ayrca darda drt piyade zabit bulunup
ellerindeki kementlerle padiahn istedii kimseleri balayp huzura getirsinler veya huzurdan
karsnlar. Bu misalde Padiahtan murat lemlerin Rabbidir. Byk saray Ar, kk, vezir-i zamn
makam olan Krsidir. Avlu sekizinci felektir. On iki burcunda on iki melek vardr. Svari nakipler
yedi gezegendir. Bunlar gece gndz o burlarn kaplarn dolap hizmet ederler. Piyade zabitler
anasr- erbaadr. Bunlar bulunduklar yerden hareket etmezler. Scaklk, soukluk, yalk ve kuruluk
ate, hava, su ve topran elinde drt kemendi gibidir. (brahim Hakk, Marifetnme)
[182] Kelam bilimine gre Tanrnn nitelikleri (sfat- ilahiye) ikiye ayrlr: 1) Olumsuzlanan
nitelikler (sfat- selbiye): Huds (balangl olmak), fena (sonlu olmak), mabehet (bakasna
benzemek), kyam- li-gayrihi (bakasyla var olmak), irk (ortaklk). Bu nitelikler Tanrdan
selbedilerek bulunmas gereken kart niteliklere ulalr. Bunlar da kdem (balangszlk), beka
(sonsuzluk), muhalefetn lil-havdis (hibir eye benzememe), kyam bi-zatih (kendisiyle var olma) ve
vahdaniyet (tek olma). 2) Olumlu nitelikler (sfat- sbutiye): lim (her eyi bilme), hayat (diri olma),
kudret (yapabilmeye sonsuzca gc yetme), semi (her eyi iitme), basar (her eyi grme), kelam
(kendine zg syleyi) ve tekvin (yaratabilme ve yok edebilme).
[183]Kuran, 40/16.
[184]Fena. Kulun hayvansal niteliklerinden arnp ve dnyevi olandan ilgisini keserek Tanr
varlnda yok olmas durumu. Bu durumdaki kul tam anlamyla Tanrsal istemin denetimi altna
girmitir.
[185]Tanr elisi, Tanr vard ve Onunla birlikte hibir ey yoktu buyurdu. Bu hadisi duyan Ali
bin Ebu Talib, O imdi de ezelde naslsa yledir dedi. Her ikisine de selm olsun.
[186]Bu grnen eyler renkli camlara benzerler. O Vcut gneinin vurmutur. Krmz, sar
ve yeil olan o camlardan gne o renklerde imi gibi grnr. (Cm)
[187]Bu dncenin doru kavranabilmesi iin Kendini bilen Rabbini bilir hadisiyle birlikte
dnlmesi yerinde olur.
[188]Nefs-i natka yada nefs-i insani. Ruh, dnen ruh, madd kiilik, akl, duygu ve istem gc.
[189]Onlar, dnya hayatnn grlen ksmn bilirler. Onlar, ahretten habersizdirler. (Kuran,
30/7)
[190]Tanrbilim (ilm-i ilah, ilm-i lahut), ilahiyat, teoloji. Tanr ve din konusunu ayrntlaryla
inceleyen bilim
[191]Bkz.: s. 13.
[192]Yedi gk, yer ve bunlarn iindekiler Onu tesbih ederler. Onu vg ile tesbih etmeyen hibir
ey yoktur. Ama siz onlarn tesbihlerini anlamazsnz. (Kuran, 17/44)
[193]Grnen eyler btn aynalardr ve onlarda grnen yine Haktr. Yahut Hakkn nuru ayna ve
grnen eyler suretlerdir. Bak kuvvetli olan hakikati aratrann gznde de bu aynalardan her biri
yine baka bir eydir. (Cm)
[194]O her an bir itedir. (Kuran, 55/29)
[195]Kuran, 101/4-5.
[196]Kuran, 81/1-2.
[197]Kuran, 84/1-3.
[198]Kurann bir zahiri, bir batn, bir haddi ve bir matla vardr., Her ayetin bir zahiri, bir
batn vardr. Her harfin bir haddi ve her haddin bir matla vardr., Kuran yedi harf zerine indirildi.
Ondaki her harfin bir zahiri bir batn vardr. Ali bin Ebu Talibde zahir ve batnn bilgisi mevcuttur.
(Hadis).
[199]ki rnek verelim: Dnya hayat yalnzca bir oyun ve oyalanmadr. Ahiret yurdu saknanlar
iin daha iyidir. Dnmyor musunuz? (Kuran, 6/32) Bilin ki dnya hayat oyun, oyalanma,
sslenme, aranzda vnme ve daha ok mal ve ocuk sahibi olmaktan ibarettir. Bu, yamurun
bitirdii, ekicilerin de houna giden bir bitkiye benzer, sonra kurur, sapsar olduu grlr, sonra
erp olur. Ahirette etin azap da vardr. Allahn honutluu ve balamas da vardr. Dnya hayat
ise yalnzca aldatc bir geinmedir. (Kuran, 57/20).