Professional Documents
Culture Documents
Jose Mauro de Vasconcelos-Kayığım Rosinha
Jose Mauro de Vasconcelos-Kayığım Rosinha
Bitkiler
1
Sevgi dolu gevezelik
Bu i hep byle son bulurdu: Hayatn pek gzel olduunu dnd iin
glmsyordu Ze Oroco. Bu nedenle krek ylesine tatl bir plof-plof sesi
kard ki, nehrin suyu neredeyse mzie dnt ve kayk, uarcasna,
gevek gevek kayd.
Ilk ve gten dmekte olan gne, bulutlarn ardna gizleniyor, akam
birlikte srkleyerek alalmaya balyordu. Nehrin kysnda, beyaz
kumsaln zerinde, bir jaribu,1 sonu gelmeyen suskunluunu srdrmekteydi. Bir
noktadan brne yryor, sonra uzun ayaklarnn zerinde yarm ark
ediyor, balang noktasna dnyordu. Yerdeyken irkin ve bostan
korkuluu gibiydi, utuunda inceliine eriecek yoktu.
Hafif ve serin-souk bir rzgr kt, adamn plak gsnde bir rperti
gezdirdi. Ama bu da iyiydi; byk yaz souunun habercisiydi.
Ze Oroco azn daha da yayarak gld. Atein evresinde geen geceleri,
kuru odunlar zerinde uuan alevlerin kzl dillerini, orackta hemen
yakndaki o saysz yldzlar, gvdeleri kavurucu gnete yorgun dm,
yumuack battaniyelerin altna gmlm, geceyi kaplayan souktan
korunmaya alarak uykuya dalan insanlarn konumalarm dnyordu.
Nisan aynn sonu yaklamaktayd. Gelecek yldan nce byk yamurlar
yamazd ardk. Belki birka hafif saanak daha derdi. Belki bir gn
srecek bir yamur bastrverirdi, ama daha uzun srme olasl yoktu.
1
1
2
2
Sradan bir adamn yks
Odun atarak atei canlandrmak ya da eri br demir kazanda kaynayan youn
orbay kartrmak iin ocaa her eiliinde perem perem gzlerine den
salarn geriye att Madrinha Flor. Btn bir hayat boyu byle olmutu.
Ellerini geni eteine silip ocaktan uzaklamay, baardnda da, bir glck
datmak ya da dosta bir sz sylemek iin yapard bunu. Bir iyilik srgn
yeermiti ruhunda. Byle anlarda ylesine dalgnd ki aklna eseni sylerdi:
Szsz bir ark ya da hi anlam olmayan szler.
Bu yzden, Chico do Adeus'un, hi dikkat etmedii yamurdan iyice slanan apkasn
silkeleyerek ieri girdiini grmedi:
"Rezillik bu yamur..."
Madrinha Flor, geri dnd ve glmsedi. Rio Araguaia'ya yaan, mat youn perdeye
bakt. ini ekti ve yeniden glmsemeye koyuldu.
"Kapa eneni, Chico. Gz ap kapayana kadar geecek iyi yrekli kk bir
yamur bu."
"Geer, geer de... Bu uursuz, Brejao'dan kal beri iliklerime iliyor."
"Srk gibi koca adam kck tatl bir yamurdan yaknyor! Dn biraz,
efendi, msra boy verenin yamur olduunu."
1
Rio: Irmak.
Kapya yasland ye diken diken olmu nehire boalan sudan duvara bakt.
br kyda incecik bir kayk hzla akp gidiyordu. Bir caraja Kzlderilisiydi
belki de bu. Bir Beyaz da olabilirdi. Nehir ne kadar da gzeldi! Hele aalar,
yamur kesildiinde, nemli yapraklaryla her zamankinden gzel olacaklard.
Her ey gzeldi Madrinha Flor iin. Yllar oluyordu bu yere geli; buraya
yerlemiti. Maranhao'nun usuz bucaksz derinliklerinden gelmiti. Houna
gitmiti buras. Kalmt. Kimse, ne pahasna olursa olsun, onu bu toprak
parasndan skp atamazd. Geen yllar gzlerinin nne ayn eyleri
getiriyordu... Yamurdu, ateli hastalklard ve sivrisineklerdi bunlar. Souk
"Chico do Adeus."
"Chico do Adeus ne?"
"Adeus do Adeus! Tanr'ya emanet, o kadar!"
Doktor yuvarlak ban kamt. Ne kadar bykt ve bilinmeyenlerle
doluydu Brezilya!"
"Ya?"
"Bilmem, baym..."
" aa be yukar?"
Chico do Adeus, parlak zeksn ortaya koymak istemiti. Ama zeks kellesinin
ta andran sertliine toslam ve ak seik salakl kvermiti ortaya.
" aa be yukar yam olmad hi, doktor."
Millet byk altndan glmt, ama doktor ciddi grnn deitirmemi,
kimse de istifini bozmamt.
"Bir derdiniz var m?"
"Hayr, baym..."
"Ateli hastalk geirdiniz mi?"
"Hayr, baym..."
"Ba ars, karn ars? Zhrevi hastalklar geirdiniz mi?"
"Hayr, baym..."
"Demek hi derdiniz yok? Hi hastalanmadnz m?"
"Yani, doktor, drt yl oluyor, bay Climero de Zuza hesabna nehrin br
yakasnda bala kmtm, Amargozinho denen yerde, ama sanrm orann
bir ad daha var, bir ey oldum stnze afiyet... syleyebilir miyim doktor?" ,
"Syleyin."
"Yolculuk etme istei."
"Hastalk deil bu."
"Hi duymadnz iin..."
"Hadi, hadi, Tanr akna, ben acdan sz ediyorum, gerek acdan."
"Ha, o ynden bir derdim yok, koruyucum aziz Antonho de Catingereba sayesinde, kazan
gt gibi kara olan tek gerek kk zz Antonho sayesinde. Ondan sz edildiini
iittiniz mi, doktor?"
' Piranha ya da pirana: ok yrtc, obur bir balk tr.
Atein zerinde bir ey tatl tatl czrdad ve kabaran yan gl kokusu duyuldu.
"Nasl geldi buraya?"
"ok oluyor. Ben o sra genceciktim. O da. Pedra'nn orada ev mev yoktu daha.
Btn hatrladm, hznl bir adamn gelii. Kentli olduu syleniyordu.
Buraya yerleti. Nehrin zerindeki birok yerde oturdu, ama sonunda bu : ray
seti. imdiye kadar, her yl, kentten kendisine gnderilen paray almak iin
nehir boyunca Leopoldina'ya kadar gider, dner. Ona Ze Oroco dediler, ad Ze
Oroco kald. Basit bir ykdr bu, doktor."
"Buraya niin geldiini kimse bilmiyor mu?"
"Tanr'dan baka hi kimse. nk Ze Oroco kimseye bir ey anlatmaz."
Madrinha Flor glmsedi.
"Ze Oroco byle olmadan nce, ondan bir olan ocuk dourdum. ld, u kadarck
bir kk melekti."
Madrinha Flor, bolukta eliyle lenin boyunu gsterdi.
Doktor pantolonunun cebinden bir sigara kard, bir kibrit akt. Kadn yeniden belli
bir srarla incelemeye koyuldu. inden, kendi kendine syleniyordu: 'Bugn tam
heyheylerim zerimde!"
"ok zamandr m byle?"
"Dorusu, zaman hesabn ardm. Ama o lanet olasca kay bulur bulmaz
tand."
"iddete bavurduu olur mu, zaman zaman?."
Madrinha Flor, istemeden dizinin zerindeki dolgunca bir baldr parasn ortaya koyarak
ellerini etekliine sildi. ,
"Ne diyorsunuz? Her zaman tatllkla konuur, hi fkelenmez. Ondan daha
yardmseveri yoktur. Btn hastalananlarn yardmna koar. stendiinde
aralarn dn verir. Olta inesi verir, giysilerini paylar... bir tek..."
Giribel sabunu ald ve burun deliklerine gtrd. Uzun uzun, byk bir
zevkle koklad.
"ff! Zengin olmak ok iyi! Byle gzel kokan eyleri olabilir insann."
Zevkten gzlerini yumdu. Sonra, doktorun yapt gibi, sabun parasn btn
bedeninde gezdirdi.
"Houna gidiyor mu? Buradan ayrlrken sana bir sabun brakrm. Bende ok
var bunlardan."
"O kadar gzel kokuyor ki, insann can yemek istiyor. Suya dalmak beni
zyor, btn bu gzel kpk gidecek."
kisi de gldler ve ayn anda suya daldlar.
Sonra, kurumak iin kumsala oturdular.
"Giribel!"
Kk zenci, dikkat kesildi.
"Madrinha Flor bural biriyle evli mi?"
"Hayr, efendim."
"Ama Ze Oroco'dan bir ocuu olmad m?"
"ok uzun zaman nceydi bu... Ama imdi..."
Kurnaz kurnaz gld.
"imdi ne?"
Giribel gz krpt.
"Eskiden birok kere evlendi. Ama imdi, uzun zamandr evlendii yok..."
Doktor havluyu ald, glmsedi ve gecenin, kolundan ekip srkledii
ikindiyi szd.
Aalarn dili
Kay, kuma gmlm duran kree balad. Atlad, ayaklarnn altnda
yumuack kumu yassltarak. ap... ap... ap...
Gne tmyle yitip gitmeden, Ze Oroco,.ate yakmak ve geceyi ltmak iin kuru odun
peinde kumsalda hzl admlarla yryordu.
Az sonra, koca bir kuru dal demeti altnda iki bklm, geri dnd. Kaya yaklat.
Dallan yere att, ellerini, sonra da arl omuzlarn ovuturdu.
"Offf! Vay canna! Kumsalda odun tamak iki kat g."
Birka para al rp seti, atei hazrlamaya koyuldu. Hafife kayn iine
atlad, aralarn kartrd, tavay ve tencerelerden birini ald. Sonra bir para
balk kard. Her eyi sakin sakin yapyordu: Onunki gibi bir hayat, sarsntsz,
ok dzenli gemeliydi. Doktoru ve Pedra'ya varmadan geirecei iki geceyi
dnd. Krei ve kancay kullanaca, uzun ve yakc iki gneli gn...
Bedeninin kokusunu iine ekti. Ykanmaya ihtiyac vard. Kay gnein
altnda bilek gcyle yrtmek, insann bedenini eki, le kokulu bir tere
batryordu. Yemei piirmeye balamadan bir ykansa iyi ederdi. ok
gemeden, hava kararrken, souun kmasndan nce, vzldayan ve sokan
sivrisinekler srler halinde geleceklerdi. Tanrm, ne de can yakarlard...
Dndn hemen yapt. Soyundu, piranhalarn korkusundan, sularn
bulank olmad, akntl bir yer arad. Honutlukla suya dald ve aryan
belini dinlendirmek iin uzand. Azn suyla dolduruyor, suyu hafife
fkrtyordu. Uzakta, gkyznde hl kk bir mavi ke vard. Tepesinde
kendini rzgra brakan jaribu,1 yeniden geni daireler iziyordu. Dudu kular grtlaklarn yrtyorlard. Gneyden gelen bir bulut uzun glgesini birden Ze
Oroco'nun ve kayn zerine drd. Bulut abucak geti.
Srtst uzand, geni gkyzn seyretti. Tanrnn btn iyi niyetini
kapsayabilmesi iin gkyznn gerekten ok geni olmas gerekiyordu. Su,
kulann dibinde tatl tatl akyordu. Bu ann sessizliinin ve yreindeki
huzurun tadn kararak gzlerini kapad... Gzlerini at ve birden gecenin
allmtan daha erken bastrdn fark etti; bir srayta ayaa kalkt, her
yanndan sular aktarak kumun zerinde kaya kadar yrd; bir antann
iinde gzel kokulu sabunu arad; sevgi dolu bir yumruk att kaya: "Ah
Rosinha!" Dnd, suya girdii yere geldi. Vay canna! Dars amma da
souktu! Suyun ii bakayd. Bedeni dinlendiren lk bir su. Oturdu,
sabunlanmaya koyuldu. Kpn kllarna deerken kard hrt kadife gibi
yumuak bir duygu veriyordu. Madrinha Flor'la krtrd gnleri,
Madrinha'nn, 'saatlerce, kedi gibi, gsn okayn dnd yeniden.
Suya dalp duruland. Sudan kt, yakmas gereken atei ve bidonun dibinde
kalan zeytinyayla kzartaca bal dnerek rzgrda kurundu.
Atein kayn burnunu aydnlatyordu. Siyahla evrili krmz harfler pul
pul dklmeye balamt.
"Biraz boyam olduunda adn yeniden yazacam, Rosinha!..."
Ze Oroco akam yemeini bitirmi, her zamanki gibi kayn yannda ate
yakmt... Haman kumun iinde at bir ukura yaym, giysilerini yastk
niyetine drm ve imdi, eski bir yorgana sarnm atein yannda sigara
iiyordu.
Gerek bir gece, gzel bir gece, aysz, hibir eysiz. Rengrenk yldzlar
gkyznde. Henz uyumam olan hayvanlar uykusuzluklarn grltyle
belirtiyorlard. Su yelvesinin pis hrlts!.. Uyandnda, dertli kiiler gibi ya-
knyordu. Hnzr bir ku, grlt etmek iin berikinin uyumasn bekleyerek bir
yerlerde debeleniyordu.
Ze Oroco kayn daha yaknna uzand. Korkun bir gevezelik etmek istei
duydu:
"Rosinha, bu gece senin gecen." .
"Xengo-delengo-tengo..."
"Kzgn ve fkeli deilsen niin xengo-delengo-tango diyorsun?" '
"Bir ey dnyorum. Neden u doktor seni artt?"
Ze Oroco dilerinin arasndan slk ald:
"Kayglar daha sonraya brakalm. u hep acl olaylar dnme tutkusu!..
Hemen bir hikyeye balasan daha iyi edersin."
"Hikyelerimin hep ayn olduunu fark etmiyor musun?"
"Olsun, yine de seviyorum hikyelerini."
Rosinha kar kt:
"Ben, sizler gibi etten kemikten deilim, bireyler uyduracak koca bir kafam yok.
Btn bildiklerimi, yal kiileri dinleyerek rendim. Ama hep ayn eyleri
iitmekten nasl yorgun dmediini anlamyorum... Hangi hikyeyi
istiyorsun, bugn? Orman Yasas Urupianga'nnkini mi, yoksa aacn
hikyesini mi?"
Ze Oroco bir an dnd, sonra kararn verdi:
"Geenlerde byk timsahn hikyesini anlatmtn. yi, iyi aacnkini pek
hatrlamyorum da stelik."
"Ortasna doru balayabilir miyim?"
Ze Oroco tartmay kesmeye alt:
"Yalvartma insan, Rosinha, batan bala."
"Ah! Yorgun olduumu, btn gn canmn ktn unutuyorsun..."
Ze Oroco btn bu serzenileri ezbere biliyordu, aldrmad bile. Tersine hikyeyi
dinlemenin sabrszlyla delirerek kuma iyice yerleti, dudaklarnn kysna
bir sigara kstrd.
Rosinha dikkatini toplad, dnd ve hikyeye balad:
Bir tohum olan gvdesini sktran topran kokusu boucuydu. Balangta,
rzgr onu yere frlattnda, biraz kmldanabiliyordu. Ama daha sonra, o
rzgr grevini tamamlarken, zeri kumla kaplanana dek dnmeye koyulmutu. Yava yava soluk almay, bu hapislie almay baard. Bir ey
ona bu durumun uzun srmeyeceini sylyordu... Byk bir rknt minicik
varln kaplamaktayd, nk kapkara toprak darda olup bitenlerden hi
sz etmiyordu. Gnei zlyordu, kularn cvltsn da... Yine de yatyor, bu
gizin deiiminin gerekli bir blm olduunu anlamaya alyordu.
Ve gnler geiyordu, bitmek tkenmek bilmez ve tekdze, scak saatler her gn biraz
daha uzundu. Bazan, solucanlar srnrken kukulu bedenine deiyorlar, bu
da onda eski dnyasna dnme istei uyandryordu!
Konuamyordu, nk her eyi boan scak toprak, szlerini sessizlie
dntrmekteydi. Ayn tasa iinde, kendisi gibi bu alakgnll bekleyie
katlanan br tutuklu tohumlar da dnd.
Mutlak bir sessizlik hafif rpertilerinin yerini alana ve bir tr uyku, elini kolunu balayana
dek. Byk bir grlt onu uyandrd. Doa gemi azya aldndan toprak korkuyla titriyordu. Yamurun yere arparken kard ses ve slak topran
gzel kokusunu duydu. Sonra, yamur taneleri ieri akt, topran
derinliklerine kadar szd... Gkyznde ve fkeli nesneler arasnda yaptklar
bu uzun yolculuktan yorgun dm, geliyorlard...
fark etti.
O an jatoba, bir anda byk bir sevgiyle canland ve yzyllarn oluturduu sesini
tatllatrd:
"Narin bir gzel kk kzsn sen. Benden korkma. Senin dedenim, anlyor
musun?"
Ban, evet dercesine sallad.
Jatoba, hayranlkla kendinden gemi, konumasn srdryordu:
"Bu kadar uzakta olmasaydn seni kollarma alrdm..."
Gld ve daha da tatl bir sesle: "Aalar birbirleriyle kucaklaamazlar," dedi.
"Sana sevgimi belirtmemin bir yolu bu. Ama bana gvenebilirsin.
Bunun zerine evresine daha dikkatle bakt, yalnzca byk aalar olduunu grd.
Kendisi kadar miniminisi yoktu. Yal aalarda bylesine bir tatlln nedenini
kolayca anlad.
Dede, dncelerini sezmiti:
"Uzun zamandr rzgrdan buraya bir tohum getirmesini istiyorduk.
Gryorsun, 'hepimiz yal aalarz. ocuksuz bir hayat da ekilmez, irkin
bir ey."
Beyaz canjirinha'n gzlerinin kapandn grd iin sustu. Uyku, jatoba dedenin
szlerini uzaklatryordu. Gzleri ufalyor, ufalyordu... Glkle, uzakta, en ufak
bir serseri bulutun glgelemedii masmavi gkyzn seebiliyordu. Yine de
hzla uan ve ortalkta grlmeyen bulutlarn yerini alan bir beyaz leylek
srsn de grebildi.
Zaman geiyor, geiyordu. imdi dede ok yaknndayd. Gnlerini gevezelik etmekle
geiriyorlard:
"En ok istediim ey imdiden bymek, bir gen kz olmak..."
"Her eyin zaman var, yavrum."
"Biliyorum, dede. Ama anlyorsun ya, bu boyumla bir ey grdm yok. Bana
nehirden sz ediyorsun, kard sesi duyuyorum, o kadar. Nehrin ok
yaknnda olduumu biliyorum, ama gremiyorum onu, ok km."
"Nehre bakacak ok zamann olacak kzm."
Dede duygulanmt, iini ekti hafiften. Jatoba'nn tutumu gen bitkiyi
meraklandrmt. Aklna bir ans geldi... Hah! lk gnlerde Tucum palmiyesinin
syledii bir cmleyi hatrlyordu: 'Nehre bu denli yakn doduu iin ok yazk!
Dedenin azn aramaya karar verdi:
"yleyse?"
"Peki, kk eytan. Sz veriyorum. imdi sus, dnmeye ihtiyacm var."
Nininha ona bir pck yollad ve le sonrasnn geri kalan blmn, bir
rmcein an ne byk sabrla rdn gzlemekle geirdi.
Gece gelmek bilmiyordu. Akamst, her zamankinden daha uzun srmek ister gibiydi.
Sonunda yuvalarn arayan ilk kular kanat rparak getiler: beyaz leylekler,
srler halinde dnyorlard; su tavuklar bouk bir sesle homurdanarak
havalanyorlard; sorgulu leyleklerin pembemsi tyleri daha koyu bir renge
brnd; dudu kular dnyann grltsn karyorlard... Nininha'nn
gzleri, beklemekten yorgun dp kapand. Ve gecenin' karanl, onu, saf ve
dten yoksun bir uykuya dalm olarak yakalad.
Dedenin sesi, alack, duyuldu:
"Nininha! Nininha!"
aknlkla at gzlerini. Gece ne kadar da karanlkt! Nininha, sanki yeniden kara topran
karnna dnmt (bir rperti her yann, dolat). Ama yrei yatt.
Dedenin sesi:
"Gryor musun, Nininha?" dedi. "Bu grdn, btn gizleriyle gecenin ta kendisi."
Gzleri, kendisini evreleyen karanlkta gezindi.
"Ama ok gzel, dede!"
Birbirlerine gz krpan yldzlar oyun oynar gibiydiler. Saylan ylesine oktu ki,
elinde olmakszn, yksek sesle saymaya koyuldu.
"Bunu yapma, yavrum, parmakla yldzlar gstermek siil yapar!"
"Yldzlar hep byle farkl mdrlar?"
"Hep, Nininha. Birka tanesi birbirlerine yakn oturur ve ayn ailedendirler. Bir ha
oluturanlara Gney Ha denir. br yandaki byk bir kuyruu olan Byk
Ay'dr. Gece yolculuk eden garimpeiro'lara kuzeyin nerede olduunu gsterir."
"Garimpciro'lar nedir?"
"Elmas arayan birtakm insanlar."
"Elmas nedir?"
"Elmas, nehirlere den ve yldza dntkten sonra elmas halini alan kck
bir gne damlasdr. nsanlar elmas yznden birbirlerini boazlarlar."
"nsanlar, yldzlar yznden de birbirlerini boazlarlar m?"
Dede gld:
"Yldzlar insanlar ilgilendirmez!"
"Dede, insanlardan ok sz ediyorsun... nsanlar nedir?" .
"nsanlarn ne olduu anlatlamaz. Yeryznn en korkun eyidirler. Btn
zamanlarn birbirlerini yok edecek eyler kefetmekle geirirler. Bir gn
insanlar greceksin."
Karanlktan bir kar kma l ykseldi. Landi'ydi bu.
"Susma saatinin geldiini bilmiyor musunuz? Saat oktan onu geti."
Dede sesini alakt:
"imdi ses karma. Komular rahatsz ediyoruz. (i cenin bayramn
seyretmek iin bir ey sylemeden dura caz. Doa, ilkbahar ve Urupianga'nn
dnn kutlamaya hazrlanyor..."
Rzgr hzlanmaya ve aalarn yapraklan arasnda trk sylemeye balad.
Onunla topran kokusu ortala yaylyor, ieklerin kokusu dnyay
tutuyordu. Nininha'nn yrei zevkten atlayacakt sanki.
Gkyznde bir aydnlk belirdi, ay bu aydnln zerindeydi. Ay kapkara
gzleriyle yaban zambaklarnn beyaz kupalarndan imeye koyuldu. Ah! Ne kadar
gzeldi bu grnt!
Ate bcekleri aya elik ediyor, ktan bedenleri her yan parlak kk renklerle
aydnlatarak gz krpyordu. Baltalklarda drtnal koan hayvanlarn kard
grlt duyuldu. Yaban domuzlar o ynde geiyorlard ve ayn anda orman
gn gibi aydnland. Yaban domuzlarna binmi cinler, alev dillerinden olumu
kzl bedenleriyle, aynda kumsaln beyaz kumunda dans etmeye
gidiyorlard.
Nininha hl nehri gremediinden iini ekti.
Toprak kavallarn sesi, gecenin karanln nlatt ve yal kr tanrlar da
mzikle uyumlu sallanan kzl sakallaryla getiler. Pelerinde, ar ar,
neredeyse hareketsiz dans eden su perileri, ilkbahar haber vermek iin
aalarn tepesine koymak zere ieklerden elenkler ryorlard.
Nininha heyecandan soluk alamaz olmutu neredeyse.
Tek ayann zerinde seken Saci, piposunu tttryor, krmz klah da
sramalarna uyup saa sola sallanyordu.
Sonra, bir mucize olmu gibi, henz btn yzn gstermeyen, ama yine de bembeyaz tenini
ortaya koyan ay, kavallarla bir azdan ark sylemeye koyuldu.
Bunun zerine btn yldzlar, bir k cmbyle, Nininha'nn henz gremedii
nehre doru kendilerini braktlar.
Orman sustu ve gece yeniden karard. Nininha'nn gzleri tatl tatl kapand...
Nininha uyandnda gne ok ykselmiti. Byk bir tembellik, bedeninin
zerinde arln hissettiriyor, soluunda seziliyordu.
Yal simbaiba, duygulanm, ona bakmaktayd:
"Ne o, da san, uykusuz bir gece geirdin, gndz hl gzlerinden uyku
akyor..."
"Hatrlatmayn, dedecik. Gece, akllara durgunluk veren bir ey!"
Landi, homurdand:
"Evet, insan rahat uyudu mu akllara durgunluk veren bir ey."
Nininha azn amad. ok iyi yetimi bir canjirinha olmasa, bu oyun bozana
kaba bir yant verirdir
br yana dnd. Jatoba Dede hl uyuyordu. Tucum Teyzesinin kendisine seslendiini iitti.
Ona glmsedi. ncecik, uzun boylu, hindistancevizinden bilezikleriyle ne
kadar da zarifti teyzesi.
"u yal suratszn dediklerine kulak asma. Yaknda mutlu olacak. Doa
Anamz bilgelik doludur. Ona bir Kzlderili kay ruhu vermi, nehirde gidip
gelebilecei gn yeryznn en mutlu yarat olacak."
"Teyzecik, btn hayvanlarn szn ettii u Urupianga kim?"
"Urupianga, ormann sesi, hayvanlarn tanrsdr. Her yl, ilkbaharda grlr. ok
yakkldr! Uzun boylu, esmer, geni omuzlu. Hayvanlar onun srtn
okamaya, salarn rmeye baylrlar. Urupianga konutuunda bir ses deildir
bu, bir mziktir. Ben onu bir kerecik grdm, gz ap kapayncaya dek."
"Teyzecik, tanrmz nasldr?"
"Aalarn tanrs m? Bitkisel, sakin bir tanrdr, Calamanta derler adna. Bize
ihtiya duyduumuz tek eyi verir: Sabr. Sakin sakin yaama ve
kprdamadan gelecei bekleme sabrn."
Tucum Teyze, Nininha'nn yal Landi'ye ynelttii akn baklar anlad. Aka
grld gibi, Calamanta'nn bu ilkeleri yal suratsz Landi'yi hi ilgilendirmiyordu.
"Bir Kzlderili kay olmak Landi'ye g gelecek mi?"
"Sanmyorum. Yaknda Kzlderililer onu kefedecekler."
Yamurun gemesi gerek... Zamann gemesi gerek...
Rosinha esnedi ve Ze Oroco'ya bakt. ok gzel bir eydi bu. Adamn gzleri ilgiyi
gevetmemek isteiyle parlyordu:
"Devamn anlatmam istiyor musun?"
"Tabii! En gzel yeri devam!"
"Ama yarn acelemiz var, erken kalkmamz gerekiyor."
"Neden acelemiz olsun, Rosinha?"
"Doru. yleyse devam edelim."
Ve zaman geiyor, geiyordu. Nininha'nn dallar geliiyor, daha da ykseliyor.
Hayat, her gn, dersini veriyordu ona.
lkbahar, iekler arasnda arki syleyerek belirdi. Dedenin yz bile, alnna ve eri br
kollarna sarlan kucak kucak iekle yepyeni bir genlie kavutu. Sonra iekler soldu ve
sonbahar rzgr, kuru yapraklar bozguna uratt. Dallar kirli, donuk bir sar renge brnd.
Bu da hayatn gerekli bir dnemiydi. Calamanta ne yaptn biliyordu.
Yamur, hayat tehdit etti. Gkyz karard, ekilmez oldu. Bir gn yukardan
aaya yarld. Nininha minnetle glmsedi. Yeryzn sulamaya ve baka
tohumlara can vermeye gelen Yamur Anay hatrlyordu. Arkada ve
koruyucusu o saatte nerede olabilirdi acaba? Dost yzn arayarak, den
her yamur damlasna bakyordu...
Ve nehir kabard, bulunduklar yere yaklat. fkeli ' homurtusu iitildi, ilerliyor
ve saanaklarn hrpalad ormana hikyelerini tekrarlyordu. Kular
gizlendiler, kurbaalar bataklklardaki sazlar arasnda vraklamalarn iki kat
oalttlar. Kaplumbaa yaknma dolu lklar atyor, martlar ok uzaklara
gyorlard; ancak yamurdan sonra dneceklerdi. Sularn azgnlama
ayd. Ezici geceler daha ar ve daha uzun oldu.
Dede hl yeillikle rtnmeyi baarabiliyordu, ama en garibi dnceli ve sessiz olmasyd.
Tasal tasal nehre bakyordu.
Islanan ve tylerinin rengi atan birtakm kular, baka barnaklar arayarak sessizce
uuyorlard. Sanki btn hayvanlar, su basknlar sresince uyuyabilecekleri
bir smak aryorlard. Prtk prtk gvdeli koca timsahlar gllerin altn
stne getiriyorlard, av peinde gezen bildik piranhalar gibi... Gelip geen
hayatt bu.
Nininha hzla byyordu.
Sular daha ekilmeden nehri grebiliyordu imdi. Ama ok bekledii nehir deildi artk
bu. nk bulank ve amurlu, artan bir keyifsizlik iindeydi. Tek iirli yan,
bambulardan olumu bir sal zerinde beyaz bir leylein grkemli geiiydi.
Yeniden kuru mevsimin dnn beklemek gerekliydi.
Bu arada, hatrnda tuttuu en gl izlenim, akntnn srkledii koca aa
gvdelerinin geiiydi. Byle anlarda, dedenin gzlerinin nemlendiini fark
ediyordu.
Birtakm eylere almak, duyular trplyor, diye dnmekteydi Nininha,
yamur kesilmeye karar verdiinde. Yaad nc yamurlu yld bu ve
imdi, sra dan bir grn almaktayd. Uzun bir ayrlktan sonra gne ilk kez
grndnde, herkes sevinten cotu. Nininha, neredeyse Tucum Teyzenin
boyunda uzun bir gen kz olmutu. Geceden yararlanmak iin dedenin kendisine
seslenmesine artk gerek duymuyordu. Diledii zaman uyanabiliyor ve saatlerini,
karanl gzlemekle geirebiliyordu.
Gne yeniden gkyzne yerletiinde aylar boyu srecekti bu, aalar son
yamur damlalarn drmek iin silkindiler, gnele sca derin derin
ilerine ektiler.
Nehrin suyu alalmaya balad. Kular srler halinde geri dndler. Nehir bir
ayna gibi dmdz oldu ve hayatn trksn ard. lk kumsallar, aknlk
iinde belirdiler, sonra bakalar, daha bakalar. Bunca zaman nehrin dibinde
uyumaktan yorgun dm bir grnleri vard. lk timsah, gnein altnda,
kumlarda uyuklamak ve slak pullarn kurutmak iin yaklat.
Devaml zgn ve dnceli olan bilge jaribu'lar, kumsallarn kysnda yryor
ve hl esmer olan kumda ayak izlerini brakyorlard. Hava kararrken
sorgulu leylekler, nehirdeki adacklara konuyor ve yass gagalaryla uzun,
pembemsi kanatlarn dzlyorlard.
Kumsallar geniler genilemez, kendilerine yaklaan bir ey oldu mu iren lklarn
koyveren martlar yeri kazp yumurtlamak iin geri dndler.
Uzakta, ok uzakta, Kzlderililer, balk av mevsimini balatmak iin nehir
boyunca iniyorlard. Derme atma kulbeler yapyorlard. Gece, marakaslarn
sesine uyup tanrlar iin, ay iin, gne iin, oban yldz iin gzel arklar
sylyorlard.
Nininha, gecenin, susuzluunu ayla gideremedii srece yldzlarla beslendiini
biliyordu. Dost nehir, yldzlarn lk sularnda yaamasna ses karmyor,
uykuya daldklar iin ar ar akyordu.
Hayat buydu. Btn olgunluuyla, btn gzelliiyle gerekleen hayat.
Bir gn Nininha, byk bir kii olduunu hissetti. Yapraklarnn yeryznn en
gzel yapraklar olduunu dnyordu; ok doal bir inanla. Yapraklar,
rzgrda birbirlerine dolanyor, geni, yeil, hep rezalet halinde bir sa
oluturuyorlard. Gms beyaz gvdesinin cill bir kabukla kaplanmas iin
pek ok yamurun ve pek ok kurak mevsimin gemesi gerekti. Dallar
glendi; daha imdiden byk bir ku yuvasn barndrmaktan korktuu
yoktu.
Jatoba Dedeye bir gz att:
"Evet, Nininha! Gen bir kzsn, gzel bir aa oldun... Glmsemene gerek yok.
Ben de gen oldum, Calamanta'nn bana balad o btn gzellikle kvan duyuyordum."
"Ah! Dede! Neler sylyorsun!"
Dedeye duyduu sevgiyi hibir zaman yitirmemiti; zellikle yalln, onun
dallarn karartt, narin ve kolay krlr bir duruma getirdii imdi. Yllar
getike kkleri kurumu, gvdesi hl gl olduu halde bu kkler
kahverengi, hastalkl bir renk almt. imdi, Dede, zamann uyuklamakla
geiriyordu. Konutuunda da her eyi, tarihleri bile birbirlerine kartryordu.
Beyaz karncalarn kulaklar dibinde uyumalar, ve uyandklarnda bu kulaklar
yemeleri umurunda deildi. Yapraklarn boan zararl otlara kar da
kaytszlamt. ri kara karncalarn bile, her yanm kaplamalarna bir ey
demiyordu. lkbahar yaklatnda yapraklar kckt, kokusuzdu, iri tohumlan
neredeyse hi meyve vermiyordu.
Nininha bunu dnmekten holanmyordu. Onu gzlerken yrei zntyle
eziliyordu. Zaman getike yal jatoba daha da iine kapanyordu. Ba eik,
uykulu duruyordu. Gzlerini atnda belli belirsiz bir parlt kalnts
beliriyordu...
Landi yine dimdik ve tepeden bakyordu, hep kurtulaca ann zlemi iindeydi.
Durmadan iini ekme alkanln edinmiti, en ufak eyde Tucum Teyzeyle ya
da Simbaiba Amcayla zorlu bir tartmaya giriiyordu. Baka zamanlar; hep ayn
konumalar yineliyor, tek bana sylenmeye koyuluyordu:
Orman bombo kald. Yalnzca, kaygsz bir tembel, bir biber fidannn tepesine
tnedi ve ark sylemeye koyuldu:
Ne yamur korkutur zm
Ne de gk grltsyle imek
Ya gzel yamur, tatl yamur
Serinlet yreimi...
Derisi yzlen bambunun cayrtsn andran sesi kesildi ve bir mucize sonucu hl
biber fidannn zerinde kalm olan srgnleri kemirdi. Bu arada gkyznde
bulutlar gitgide ylyordu. Ik kalmamt ortalkta, oysa gece deildi.
Sert, sinirli ve boucu bir rzgr, nehrin yzeyini dalgalandryordu. Genellikle araf
gibi olan su, o andan sonra, doaya egemen olduunu bildirerek fkeyle kumsaln
kumlarna saldrmaya balad.
fkeli rzgr, aalara bindirdi. Kuraklk srasnda biriken tozdan kabuk,
rzgrn saldrlar karsnda yanlyordu. Orman amanszca
krbalanmaktayd, inliyordu. Korku, gece boyunca da srd. Yldzlarn bile
parlamaktan ekindii rktc bir geceydi.
Gk grlts, uzaklarda homurdanyordu. Rzgrn hz anmaktayd. Ulu aalar
btn dallaryla titriyor, atrdyorlard. imekler kl gibi akyor, gk
grltleri gitgide yaklayordu.
Nininha, sesleri iitmemek iin kulaklarn tkamak isterdi ama korku elini kolunu
balyordu. Kollarn bken ve kck kuru dallarn koparp atan bu acmasz
rzgra kar elinden bir ey gelmiyordu. Hl zerinde kalm olan yapraklar
amanszca koparlyor, bu arada rzgr slk alyor ve yapraklar ulu
gvdelere doru savuruyordu. Sarmaklar kendi kendilerini krbalamaktaydlar. Bu iblise fkeye kar hibir yola bavurulamazd.
imdi, imekler onu neredeyse kreltiyordu. Nininha gzlerini kapyordu, atnda gndz
gibi aydnlanan nehri gryordu, stelik nehir alev saan mealeleri yanstmaktayd.
Yldrm, kkleri bile sarsarak nehrin br yakasna dt. Nininha
neredeyse korkudan baylacakt. Bir alev dili geniliyor, her eyi yutarak
rzgra kaplm yaylyordu.
Yamur yeryzne akt. Yeniden doan nesnelerin gl kokusu her yan
kaplad. Kovalar dolusu su iniyordu gkyznden. Amansz rzgr iddetle
yaan yamuru srklyordu.
Bu yepyeni, akr akr yamur tad, kuruyan kabuklar iin iyiydi. Yldrm,
aalarn tepesinde asl kalmaktan korkuyordu; her imekte, kapkara, slak ve prl prl
ortaya kyordu aalar. Yamurun iine iledii toprak, binlerce kuru yaprak ve
iein kokusuna karan ac bir koku karyordu.
Bir an doa sustu. Rzgr kesildi. Yamur durdu. Sanki durgunluk geri gelmiti
birden, korkun bir gmbrtnn izledii usuz bucaksz bir k ormann zerine
kt. Nininha'nn btn varl, en ufak kklerine dek acd. Bir ey grmez oldu
ve kendinden geti.
Bu halde ne kadar zaman kaldn syleyemezdi, ama yava yava kendine geldi.
imdiden ok ilerlemi olan gecenin karanlnda frtna uzaklamt. Zorlu bir
yamur gkyznden akmaya devam ediyordu. Nehrin br yakasnda ate
snmt.
Bir ses, alack, clz ona seslenmekteydi:
"Nininha!.. Nininha!.. Orada msn?"
Tucum Teyzenin sesini tanmakta glk ekti:
"Bana bir yy gelmedi ya?"
"Ya Dede?"
Kendinden geip bard:
"Dedecik!.. Dedecik"
arsna bir tek yamur ve karanlk yant veriyordu.
"Sakin ol Nininha! Barp armak bir eye yaramaz. Gnn snmasn beklemek
zorundayz."
Ve gn, ac olaylarn dorulann da birlikte getirdi. Kapkara, tepeden
trnaa kmr kesilmi, hl duman tten, ortadan ikiye yarlm Jatoba Dede, l
olarak yerde yatyordu.
Nininha'nn gzyalar yamura karmaktayd, ama yal Jatobay diriltme
yeteneinden yoksundu.
Btn yapraklan ve kk dallan yldrm tarafndan yutulmutu.
nne geleni rten, dne dne koan, homurdanan, kprp duran bir suyun
altndayd.
Ve nehir hl kabaryordu. Yamur, aalarn evresinde byk su birikintileri
oluturmaya balad. Su birikintilerinin bulunduu yerde sivrisinek kmeleri
toplanyordu. Yamur her eyin tadn kardndan, gece, mzikli yann
yitirmiti. Gecenin, yldzlarn, ayn arks, iri kym a sivrisineklerin tekdze ve
sinir bozucu vzltsna brakmt yerini.
Nininha btn bunlar dnyordu. En kts de, Dedenin kararan, paralanan,
yans sularn altnda kalan, sonsuzlua dek suskun ve l, dalm gvdesiydi.
Yamurla birlikte, bir yn yeil ot, gvdesini evreleyip kaplayarak bitiyordu.
Byk bir korku, usuz bucaksz bir korku Nininha'nn her yann kaplad. Kaderi
buydu ite. Yamur Mart sonuna dek srecekti. Nisana uzad da olurdu. Daha
Kasmn son gnleriydi... Landi'nin bir sznden tr kayglanmaya balyordu:
"Yamurlar Martta kesilirse sular sana erimez."
te yandan, amatac tembel, hep ayn eyleri yineleyip duruyordu:
"Gzn sevdiimin durmak bilmez yamuru! ki yldr byk bir yamur
grmedik, nehir de yle bir esasl kabarmak bilmedi."
Yamur, aacn korkusuna kaytsz, durmak dinlenmek bilmeksizin grevini
yapmaya devam ediyordu. Usuz bucaksz ve slak gecede, srklenen ulu
gvdelerin grlts Nininha'nn uykusunu blyor, onu karabasanlara
bouyordu. Yrei devaml hoplamaktayd. Kalan dallaryla kyya srtnp geen
aac uzaktan tanyordu.
Gen ve hayat dolu gvdesinin bazan bakaldrdn duyuyordu; Calamanta'nn planlarna
kar bakaldrdn. Yemyeil yeni yapraklarn; prl prl, beyaz, kurak mevsimin
tozlarndan arnm gvdesini gryordu. evresinde br aalar da yeile
brnyorlard, ama kendileri iin umut ve uzun hayat anlamna gelen bir yeile.
Topraa yaylm kk su birikintilerinde yansmalar ne gzeldi!
irkin ve kasvetli olarak, bir tek, her gn daha kararan ve sularn altna iyice gmlen
Dedenin gvdesi kalmt geriye. Aalarn bazan ayakta lmediklerini dndnde neredeyse hkrklara boulacakt.
Aralk geti, yamurdan parmaklarn Ocak ayna uzatarak. Daha da slak ve
sessiz olan Ocak, yerini ubata brakt.
Gkyzn inatla igal eden kuruni rengin yerini kesinlikle mavinin alaca umuduyla
gzlerini havaya dikerken, sryordu Nininha'nn kaygs.
Ama nerede! Sanki bile bile oluyormu gibi, dallar imdiye kadar grlmemi bir yeille
kaplanyordu. Bitkisel hayatnn doruuna ulamt. Olduu yerden, ta yukardan,
her eye bakabiliyor, bunca yeillik yznden ryen ormann usuz
bucakszln grebiliyordu. Gvdesinin gcnden, kendi olgunluunun
gzelliini hissedebiliyordu. Ve dallarnn ucundan, rktc bir biimde, kabaran
nehri gzlyordu.
ubat da geip gitti, her gn sulara boulmu olarak.
Mart hibir umut getirmedi. Nehir, kylarnn yksekliine ulamt. Deli su iyice
kabarmt ve srkledii aalar, amasz, unutulmulua doru yzyordu.
"Peki, dostlar. Burada skldm artk. Gyorum."
Onlara veda eden tembeldi bu. Hibir znt duymadan, ar ar yolu tuttu.
Geceleyin gkyz, yldzlar nasl gstermiyorsa, gndzn de gne yle
lyd. Yamur, yamaktan bezmiyordu. Biraz durmas da, daha sonra
amansz ve srarl bir biimde yeniden yamaya balamak iindi.
Ve bylece Nisan geldi. Nehir ylesine kabaryordu ki, Nininha'nn kklerine dokunuyordu.
Aa, suyun souunu deil, gvdesinin btn deliklerinden fkran korkusunun souunu hissediyordu.
Geen her gn sular biraz daha, biraz daha szyordu topraa. Kklerini tutan tmsek
yklmaya balyor ve henz olgunlamayan, desteksiz filizleri ortaya
karyordu.
evresinde toprak yumuuyordu.
Artk hznden sz edemez olmutu; sinsi, amansz, korkun hznden!
Neden bir kerede gelip iini bitirmiyordu sanki? Dallan bekleyile titremekteydi.
Elleri dert grmesindi, acyp Dedeyi ldren yldrmn! Hi deilse Dede, bu
acy duymamt.
Tucum Teyze artk konumuyordu. Btn gn gzlerini sudan ayrmaz olmutu.
Acsn arttrmak iin yal Landi de hi homurdanmyordu. Bazan Tucum Teyze, yksek
ve herkese tepeden bakan Landi"yi szyor, iendi kendine yle diyordu:
"Bu su hibir zaman ona eriemeyecek. Kzlderililer de kefetmezse burada lecek."
imdi, biraz gl ilk rzgr, Nininha'y sularn iine devirebilirdi. Hi deilse yamur
kesilseydi, nehrin ykselmesi dursayd... ama hayr! lerliyor, gitgide daha amurlu, kpkler ve
anaforlarla dolu, ykseliyordu.
Ayn ortas geldi att. Kar kyda rzgrn hz artt ve nehrin sularn her
zamankinden daha da diken diken etti. Nininha, umutsuzlukla patlama
belirtileri gsteren kasrgay kollad. Rzgr btn iddetiyle yapraklarn
sarst. Glkle ayakta duran gvdesi salland.
Tucum Teyze inledi:
"Sk tutun, Nininha!"
Umutsuzluk her yann kaplad.
Landi bouk bir sesle bard:
"Pes etme, kzm! Sk tutun, rzgra dayanacaksn."
Nininha, Landi'de de bir ruh olduunu kefediyordu, gizlemeye alt gzyalar
akyordu prtkl gvdesinden aa.
"Sk tutun Nininha! Yamur daha gsz, gne kalmadan duracak. imdi
dayanrsan ok daha uzun sre yaayabilirsin."
Ama rzgr gleniyor ve dayankszl kendini brakyordu.
"imdi ok... ge... ok... ge..." '
Landi, Tucum Teyzeye bakarak onaylad:
"Artk yaamak istemiyor!"
Szleri uzaklara srklenerek yitip gitti. Rzgr gitgide gleniyor ve sular, delicesine, akl
almaz bir raksla saldryordu. .
Nininha ba dnmeleri duymaya balad. Rzgrn sl btn gvdesinde
nlyordu. Dorulmay beceremeden sallanp duruyordu. Sadan sola, soldan
saa gidip gelmekteydi. Ba dnm, drt yana dnp duruyordu. Gvdesi
belinin gszlne oranla ard.
Bir atrt! Gc kalmad. Tucum Teyzenin korkulu lyla birlikte gvdesi nce
hafiften, sonra btn iddetiyle amurlu sulara devrildi.
O an byk souu .hissetti. Nehir, byk anaforlarn ortasnda onu
dndrerek srklyor, .deli su ok telere ekiyordu.
Gten dm, bitkin, doduu yeri belli belirsiz seiyordu. Kendisine veda
iaretleri yapan Tucum Teyzenin ince uzun gvdesini son olarak grebilmek iin aba harcad. Landi'nin gr dallarndan yalnzca kk bir leke seebiliyordu.
Bundan byle hibir eye balanamazd. Tekneleri rktmeye hazr, bir nehir
Tatl gece
Bir yandan scaklk artar, artar, leden sonray dayanlmaz klarken, ne kadar
acmaszd saniyelerin, dakikalarn, saatlerin tekdze geip gidii.
Doktor, imdi Pedra kylarnn btn girdisini ktsn biliyordu. Nehre
bakyordu, gelip geenler hep ayn kayklard, ayn saatte avlanan hep ayn
balklard. Hayatn her zerresinin sonsuz bir yan vard.
Hama sallad. Hunim iin bile yeterince yer yoktu. Biraz fazla gerilip sallasa
ya hamak fena halde gcrdyor, ya da bir duvara, eski bir masann kesine
tosluyordu.
Kendini tembelliin kollarna brakp her trl istei yok etmeye alarak,
karnna akan, kll ve her zaman plak olan gsnden aa inen tere
kaytsz kalarak, gzlerini kapyordu. En iyisi oturmakt ve oturdu. En iyisi
sigara imekti ve bir sigara yakt. nce sigara duman utana skla dald.
Sonra, dmdz ve dimdik ykseldi. Bu geveklik sinirine dokundu, bir duman bulutu fledi.
Sinirli sinirli dalgalandn grd. Sonra sigara duman yeniden doruldu.
Kapya kadar yrmek iin yerinden kalkt. Madrinha Flor, tepesinde bir
amar dengi, Kzlderili kulbelerine doru iniyordu. Kukusuz bunlar kendi
amarlaryd. Kukusuz Madrinha suya girecekti.
Kendisi de ayn eyi yapabilirdi. Saatine bakt: . Daha erkendi. imdi
yzmeye gitse bir saat sonra dnecekti, o zaman yine scan elinden
ekecei vard.
Nehrin ortasndaki bir adann zerinde, adamn biri fasulye dikiyordu. Belki de
ttn. Karpuz deilse tabii... Srtnda gmlek yoktu ve gsne saldrp duran
sivrisineklere aldrmaz gibiydi.
Giribel, iki gnlne ortadan kaybolmutu. Hayvan gderek ya da uzak bir
glde balk avlayarak, doayla har neir dolayordu herhalde. Sevimliydi
yumurcak! Ortaya kmazsa, suyun rktc bir derinlikte olduu sarp kynn
yaknndaki kumsallardan birinden nehre girmesi gerekecekti. Yumurcaklarn
ynla piranha avladklar yerden. Bunu dnmek bile rahatsz ediyordu onu.
Sertao'nun her eyi lgnd. Bir kz yarm saatte yiyip bitiren ve olta inesinin
ucuna taklm krmz bir paavra parasyla bile yakalanan, suyun dnda
bile srmaya devam eden piranhalar, Piranhalar yzene saldrmazd. insanlar,
piranhann dalgalanan suya sayg gsterdiini sylerlerdi. Su da urada ve
orada dalgalyd. Doktor bakyor, bakyordu. Onun gznde ban nereye
evirse su hep aynyd. Neyse ki balklar kendisi kadar cahil deildi.
Tembelce gevekliini biraz silkeledi ve harekete geti. Kulbeden dar kt ve
gnele kar karya geldi.
Lap, lap, lap... tozu emen, biraz kaldrlm olan pantolonun paalarndaki tozu ve
tozda koyu renk izler brakan sandallar.
Otlarn hafiften boy verdii bir patikaya sapt. Ama orada hava scakt. Bir
ylanla karlaabilirdi, hem de carrapate'lerin ve minik kurtlarn tam zamanyd. En
iyisi, ar, bir zerresine bile rastlanmayan havaya glgelerini uzatan aalarn
bulunduu nehir boyunca yrmekti. Ah! Bir piqui fidan! Kentlerde satmak
zere iki ielerine doldurulan ey karlyordu bundan.
Paavralara sarnm, salar srlsklam ve teni hl nemli, yal bir Kzlderili
kadn, yamac trmand. htiyar boynunun tepesinde dengelenmi bir testisi
tayor, iki prsk balon gibi sarkan iren memeleri, birtakm canllar
beslediinden kukuya dryordu insan.
"Biliyor musun?" dedi. "Havlumla sabunumu almak iin kulbeye dneceim."
evresine baknd. Tek bana konutuunu iitecek kimse yoktu.
"Bir ey yakaladnz m, Coronel?1"
Yal adam, gzlerini krklklarnn arasna gmerek ykseldi ve doktoru
selamlamak iin apkasn kard:
"Kck bir ey. Bir tanecik rezil balk. Piranha bugn nuh diyor peygamber
demiyor."
Yal adamn oltasn sarktt kayn ucuna oturdu. Terleyen ayaklarn
akarsuya daldrd.
"Siz avlanmyor musunuz doktor?"
"Btn gn elde olta bekleyecek sabrm yok!"
Yal adam yine gzlerini gizleyerek gld:
"Canm, btn gnnz sabrla, kitaplardaki bir sr harfi kafan/a
doldurmakla geiriyorsunuz... Asl ben buna g i derim."
ineyi yle bir oynatmak iin sustu. Yem kurtulmutu, pasl ineye sakin
sakin baka bir balk paras takt. Yeniden konumaya balad, bylesi iyiydi,
nk doktor bir ey sylemeden durduka dilinin kuruduunu hissediyordu.
"Cesaretim olmad iin burada balk tutuyorum. Kay u sazlara kadar
ekmek yeter, u nehrin dirsek yapt yere, yle balk avlarm ki orada! Bu
saatte, bu gnele, beyaz balk, sarand meyvelerinin ardndan bir metre
atlar. Hi grdnz m bunu, doktor?"
"Hayr, Coronel."
"Byk kent insan olduunuz iin. Alkn deilsiniz. Ben de oralara gitsem ayn
ey olur, glde bir yer var ki balk dolu, harika. stelik glde, tucunare yuvas
olan bir de kuyu var... Ama bunlarn hibiri, akntya kar nehirde ilerleyen bir
matrinxa srs kadar gzel deildir. Bir tek esinti, bir tek rzgr olmayan nehirde.
Hi bunu grdnz m doktor?"
"Hi grmedim, Coronel."
Yal adam doktora ciddi ciddi bakt, sonra kahkahalarla gld. Aka
belliydi ki, hibir ey bilmeden yaanmas onu artmt:
"Hibir pirara grmediniz mi? Bir matrinxa? Onun ne olduunu bilmiyor musunuz? Ya
da bir papaterre? Bir pirarucu?"
"Btn bunlarn iinde bir tek pirarucu'yu biliyorum. stelik o da bir hikyeden tr."
Birlikte gldler.
Doktor bu ilgin ihtiyar yoklamaya karar verdi:
"Coronel, bana bir ey syler misiniz... u Ze Oroco denen adam gelecek mi, gelmeyecek mi?"
"Hi kukusuz gelecek. Biraz beklemek gerek."
"Gerekten deli mi?"
"Valla yle. yi yrekli bir deli! O olmasa bir yn eyi bilmezdik." .
Doktor, kulaklarn iyice at:
"Nasl yani?"
"Sularn iyice kabaracan, byk yamurlarn ne zaman balayacan,
baln ne zaman yer deitirdiini o bildirir..."
"yi ama btn bunlar nereden bilebilir?"
"Dinleyin, doktor, bana inanmayacaksnz ama..."
"Amas ne, Coronel?"
"Ze Oroco biraz bycdr, birtakm eyleri herkesten nce renir..."
"Nasl baarr bunu?"
"O anlatr."
"O kim?"
"Rosinha, kay."
Adam yerinden yle bir srad ki az kald ihtiyar suya deviriyordu. Grne
baklrsa, tek deli Ze Oroco deildi. Burada herkes biraz kak olmalyd.
Kendisinin de btn bunlara inanmaya balayp balamadn, gerek
hastann kendisi olup olmadn bile dnyordu.
Biraz uzaklat, soyundu ve nehre girdi. htiyarn balklarn rktmemek iin
yavaa gmld suya.
"Yaknda grmek zere, Coronel... yaknda..."
"Yaknda grmek zere, doktor... yaknda..."
Madrinha Flor, giysisini kard, bir tek kombinezonuyla kald. Scaa byle daha
kolay katlanlyordu.
Nehrin kysna indi ve amar tahtasn aa doru yerletirdi. imdi, btn
gn ayn kaygy duyacakt. Nehrin suyu alalmt ve tahtay tutan
erevenin elden gemesi gerekiyordu.
yandan yaplma sabunu amar ynnn zerine koydu. Ayaklarn suya daldrd ve bir
melein elleri, ayaklarn okuyormu gibi geldi.
Madrinha Flor, telasz, ayaklarn birbirine srtt. Tepeden trnaa suda
kendisini seyretmek iin bir an durdu.
bir pene! Elimde olmakszn bir ktlk dnmeden, tahta perdenin orada
bir akarsu olduunu ve lk gecelerde kadnn, giysilerini yastk niyetine
bann altna alp suyun iine uzandn ve serinlediini dnd. Benekli
pars da, ses etmeden...
teki kulbelerde yaayanlar, Giribel'in lklaryla drt yana yaylan olay
renmilerdi. Koarak geliyorlard. Hepsi de izin istemeden ieri giriyor ve
ses karmadan doktorun hazrlklarn izliyorlard.
Madrinha Flor, hl fokur fokur kaynayan su dolu tencereyle yaklat.
Bakalar da geldi. Siyah sakall, bir ttn paras ineyen ve konuurken
bunu bir yanandan tekine aktaran bir adam yorumlad: '
"Tam bir kym oldu! Karn yukardan aa yark... Hem de gz ap
kapayncaya dek, aman diyecek zaman bulamadan olmu!"
Doktor bir an durdu. Beklemek onu heyecanlandrmaya balyordu.
"Kk gelmiyor mu?"
"ok srmez, neredeyse gelir doktor... Onu sarsma dan getiriyor..."
"Kimse Giribel'in yardmna gitmedi mi? riyar da deil ki!"
"Gerek yok, doktor. Muie-dama. minicik..."
Doktor tkrn yuttu. Bu kadar ufak tefekse dncelerinin akn
deitirmesi gerekiyordu. Belki bir orospu deildi, kk bir kz ocuuna
taklm yersiz bir add bu? Bu arada, soyunup otlarn zerine uzanm kadn
hikyesini unutmak en iyisiydi. Yrei szlad. Belki de ok sevdii bir
hayvann peinde koan, sada solda ona seslenerek kyden uzaklaan kk
bir kzd. Tehlikelerle dolu gecenin bastrdn bile grmemiti gz. Derken
benekli pars belirmi ve pat, pat iki pene atmt kzcaza... Zavall sertao
insanlar! Neredeyse rahatlam olarak, kentte, benekli parslardan, ylanla
dan korunan kendi kk kzlarn dnd. Sonra tehlikeli kk otobsleri,
demiryolu kazalarn, trafik kazalarn, hrszlklar ve bakentin amatasn
hatrlayp kafasn kad...
imdi odada o kadar ok insan vard ki kap grnmez olmutu. Yine de doktorun ameliyat
yapabilmesi iin masann uzanda halka olmalar ok iyiydi.
Bir genel mrlt mulher-dama'nn geldiini bildirdi.
Kalabalk, Kzldeniz'in ortasndaki gibi bir yol at ve Giribel, koltuunun
altnda kan damlayan bir sepetle, kollar titreyerek ve hkra hkra
alayarak masaya yaklat.
Sepeti at. Doktor, ackl duruma ramen neredeyse kahkahalarla glecekti.
Kalabalk, am olduu geidi kapatt ve yorumlar birbirini izledi:
"Nerelere sokmu burnunu!"
"Hep sylerdim ya. Zavallnn hibir eyden korkusu yoktu. Kendini yeryznn
ecesi sanrd."
Doktor masann zerine eildiinde ortala bir sessizlik kt. Halka darald.
Madrinha Flor, glgelememeleri iin insanlar uzaklatryordu.
zlenimler birbiriyle atmaktayd.
"Byle ine yapldn hi grmedim! Breh, breh!"
"te uyudu bile."
"Doktor, ac ekmeyecek ya?"
"Hi ac ekmeyecek, Giribel."
"yileecek mi?"
"Evet, iyileecek."
Giribel parmaklaryla gzyalarn sildi ve yzn kana bulad. .Buna aldr
etmedi bile. Daha sakin, biraz uzaklat.
Yorumlar yeniden balad. Ttn ineyen adam, ameliyat dikkatle izliyordu.
"Bak, barsaklar nasl yerine yerletiriyor!"
"Bir yanlrsa?"
"Doktorun her eyi bildiini grmyor musun?"
"Evet ama yanlrsa tkanr kalr garip."
Madrinha Flor bylenmiti. Doktoru gzleriyle iiyordu. Ne kadar iyiydi bu adam, Tanrm!
Hele lambann salarnda oluturduu ay ! u alan, alan gl
kollar! Gmleinin kvrk kolunun iinde pazlar iiyordu! Orada yarm saat durup
soluk armadan doktora bakabilirdi. Ne yarm saati, bir gn! Ne bir gn,
Tanr'nn kendisine verecei hayatn geri kalan sresince!
"Doktor, yine dourabilecek mi?"
"Tabii, Giribel. Benekli parsn indirdii pene hibir eyi yok etmedi."
Ttn ineyen adam homurdand.
"Budala m ne, bu Giribel! Pene yalnzca karnna geldi! Kukuuna gelseydi o
zaman..."
"Bastiana, una bak, doktor senden daha iyi diki dikiyor! "
5
Mucizelerle dolu bir nehir
Bu serin akamlar byk yazn balangcyd. Kumsaldan daha ok al rp toplamak
gerekiyordu. Yaknda Mays grnecekti, sonra buz gibi sabahlaryla Haziran ge-
lecekti, ardndan Temmuz ve souk, btn gece srecekti. Yazn byk souu;
dedikleri gibi. Havann kararmasndan gnein douuna dek, insan neredeyse
korlarla koyun koyuna yatyordu.
Ze Oroco, kumsala uzanm, gecenin ilerlemesine bakarak btn bunlar
dnyordu. Elini incecik kuma gmyor ve kumu yamur gibi aktyordu.
Glmsedi. Kklnde, kentteki papaz okulunda okuduu sra, sonsuzluk
konusunda verdikleri rnei hatrlad: 'Bir gvercin, binlerce ve binlerce yl
boyunca yeryzne kadar gelir ve her keresinde bir kum tanesi gtrrse,
yeryznn btn kumlan tkendiinde sonsuzluk ancak balam olacaktr.' Ne
samalk, Tanrm! Hi grlmemiti, gvercinin bu kadar uzun sre byle rezil bir
hayat yaad. Yeniden glmsedi.
Yarn, gnein kesi leni gstermeden (nk, bundan byle dorua
varmayacakt) Pedra kysn seecekti. Yakalad ve tuzlad bal verecek bir
yn insan vard. Birazn kendine ayracakt, geri kalan dul Kzlderili kadnlara ve
ocuklara datacakt.
Eli avucuna son doldurduu kumu aktmadan hareketsiz kald. Demek doktorla
konumak zorunda kalacakt? Yaz geldiinde sa omzunu belli belirsiz szlatan
ufak rahatszlk dnda, hibir derdi olmad halde. Ama bu sz da doktorluk bir
i deildi. Mum nda kzdrlm yunus yayla bir masaj yeterliydi...
Ne acyd kentten gelen bir doktorla karlama dncesi! Kente dnmek
istemiyordu, asla! Ne olursa olsun! Oysa, yoksullarn hastalklarna bakmak
iin oradan kopup gelen bir adam ok iyi olmalyd.
Oturdu, atei fledi ve Rosinha'nn boyas pul pul dklen adna bakt.
"Hznl msn, dostum?"
Kayk iini ekti. Ze Oroco dnd: Yeniden bir aa oluyordu...
"Ben de, Rosinha. nk pek bir ey bilmiyorum, ama bildiim kadarn da
dnmemeyi yeliyorum..."
"Xengo-delengo-tengo... Biliyorum."
"yleyse anlat bana."
"Ayn hikye ite."
"Yine mi, Rosinha?"
"Bugn kavga edecek deiliz. Ama sz verebilirsin."
"Niin?"
"Yalym ve bir ie yaramyorum. Her yanm delik deik."
"Kyde sana, esasl, bir kat katran sreceim."
"Para etmez, Ze Oroco. Bir yandaki delii tkarsn, az tede baka delik alr.
Tahtan rd, hibir ey para etmez."
Bir sre sustular.
Rosinha steledi:
. "Yalym, Ze Oroco. Yal ve arm. Nehrin zerindeyken, zamann,
iimdeki suyu boaltmakla geirdiini grmyor muyum sanyorsun? Her eyi
gryorum. Hem br kayklar gibi olmak istemiyorum, felli, hayvanlara
yemlik olsun diye kumsala atlm kayklar gibi. Atlar, keiler, kzler,
kpekler tarafndan yalanmak ok
ac."
"eytan kar! Bir ey demedi, yol parasn konumad, nereye gittiini sylemedi..."
"Tamam, tamam..."
Chica Doida, ilk kapmada altta kalmad. Kadnlar kamarada yolculuk etmesini
istemiyorlar myd?.. yi ya... Teknenin burnunda oturacakt.
nce tekneyi gezdi ve makine dairesinde korunmas iin bavulunu verdi. Sonra, bana
hi aldrmadan tavuu elime kstrd:
"Al unu, moruk. Manyoka unuyla piirir yeriz..."
Tavuu aldm, gidip mutfaa baladm.
Leonardo, kafasn kad. yi yrekli olduundan, bu neredeyse ssz nehirde
birinin teknesine binmesine kar kamazd. zellikle Bananal adasnda.
Gvertede uzanm, her eye bakyordum. Sava balamt.
Chica Doida, teknedeki insanlar ikiye blmt. ki ate. Bir yanda, dman,
azlarn bak amayan kadnlar; te yanda Chica ve erkekler. Chica Doida
anlatyordu:
"Tam o sra beni almaya geldiler. ocuunu douramayan bir kan varm.
Felket. Ben bu iten hi akmam, ama oral olmadmdan akyormu
numarasna yatmam gerekti. Eve girdim, zavall inliyor, inliyordu... ve baylyordu; ama ocuk da bir trl gelmek bilmiyordu. 'Bir ey yap, Chica Doida,
Yorganna sarnd ve atein daha yaknna geldi. Ben de ayn eyi yaptm.
Gzlerimi kapamadan nce geceye baktm. Tam o sra bir kayan yldz
-hayatta grdklerimin en by- sonsuzluk peinde geip gitti. Ondan, zavall kadna yardmc olmasn diledim. Ama yreimin derinliklerinde
imdiden biliyordum ki...
Yine yolculuk. Yine kor gibi yakan gne. Yine geminin sallanmasyla titreen burun
delikleri. Yine kamaraya kapatlan kadnlar.
Ben, mutfakta oturmu, bulank, ac ve scak bir kahve iiyordum. Lanet olasca bir
kasvet kmt teknenin zerine. Kimse Chica Doida'nn bzld buruna
bakma yrekliliini gsteremiyordu. Bylesine byk bir znt, birinin
bana bu biimde gelmemiti hi. Umutsuzluu ylesine bykt ki, omuzlan
daralmt sanki.
A kadn, le yemeinin bulan ykamak iin kovayla nehirden su ekiyordu.
Leonardo Vilas Boas'n mallar, toprak tabaklar ve teneke kupalardan oluuyordu
yalnzca. Gerek tabak anak sz konusu deildi. ok krlyordu. Btn bu
nlemlere karlk, zaman zaman eldekileri de yenilemek gerekiyordu; nk
Araguaia nehri tabaklan yutmay seviyordu. A kadn hep ayn eyi yineleyerek siliyordu tabaklan:
"ok ac, bay Ze Oroco. Nasl olduunu yakndan bilirim. Elmas arayclarnn
dostu olan kzlar tanyorum. Bundan beter hayat olamaz. Nasrl ellerin,
kskye sarlrm gibi, sizi mnckladn duymann ne olduunu bilir
misiniz?"
"Kukusuz,"
"stelik zavall kz o kadar az biriktirmi ki. Biriktirdii para bir d, nk bin
iki yz kruzeirosla kendine portakal kabuundan bile takma di yaptramaz.
Ama neyse... btn parasn kaybetmesi ok ac..."
Nehirden bir kova su daha ekti.
"Yolculuk bedelini bile deyecek paras yok. Bugn bir fincan kahvenin yarsn bile
iemedim. Grtlamdan gemiyor..."
Kahvemi bitirdim. Kupam a kadna verdim. Arl ihtiyar belimi ovuturdum
ve Chica Doida'ya baktm. Yeniden kayan yldz dndm. A kadna:
"Dinleyin, Dona Maria," dedim. "Bana bir yardmda bulunacaksnz."
Ellerini etekliinde kurulad, glmsedi ve gzleri kayan yldzdan da ok
parlad.
"u paray aln ve kadna verin. Ama kimsenin bir ey renmesini
istemiyorum, o da bana teekkr etmesin."
Bin kruzeirosluk kt paray verdiimde a kadnn elleri titredi. Uzaklat,
tekne boyunca ilerledi ve Chica Doida'nn benden yana dndn grdm. Uzakta,
bir kumsalda avlanan bir avukuu srsne bakyormu gibi yaptm. '
Dona Maria, haberle birlikte geri geldi:
"Ne mucize, bay Ze Oroco! Paranz paray ekti. Rio de Coco'lu bir srtma da
Chica Doida'ya iki yz kruzeiros verdi."
"Daha iyi ya."
"Yaptn beendin mi, Ze Oroco?"
Leonardo, kumsalda, atein yanndaki kadn gsteriyordu. Erkekler kadnlarn bar
yapmasndan yararlanm, onu evreliyorlard. O da kahkahalarla glyordu.
"Sava yeniden balad."
"Ne yapsaydm sence? Ona acdm. Hemen paray vermeseydim,
zntsnden lr giderdi!"
"Kukusuz, dediin doru, ama Leopoldina'ya daha yakn olmamz
bekleyebilirdim. una bak..."
lk atein bandaki kadnlar, gidip kocalarnn koluna yaparak elentiyi durdurdular. Bir
amatadr koptu.
Ze Oroco, bir pencere amt. Bir fener yakmt. Samann aralklarndan atein
duman szyordu.
Son yamur, nehri oraya kadar getirmiti. Su evin iini kaplam, kaba
kerpiten duvarlarn birkan ykmt.
Piqui'nin evresinde btn gleriyle ten kular grmek gerekliydi. Kular eve kadar
uuyor, saman dama konuyor, piquizeiro'ya dnyorlard.
Adam br pencereyi at, sonra glmseyerek kapda grnd. ,
Sevinten lgna dnm kular yaklatlar. Pencerelere, adamn omuzlarna,
bana kondular. Adam yle tatl, ama yle tatl konuuyordu ki, onu
iitenlerin yrei yatyordu.
"Geri dndm, kk hayvancklarm benim, geri dndm. Siz de sevindiniz, deil
mi? Tamam, ate yand. Herkese pirin piireceim. Sizin iin tabaklara
manyoka unu koyacam, kk sar kanaryalar. Siz, geveze maria-pretalar, bundan
byle gn domadan bana sesleneceksiniz, deil mi?"
Evine girdi.
"Hep byle midir?"
"Hep, doktor. Hayvanlar onu uzaktan tanrlar. Bir keresinde, kimsenin yaklaamad
bir kuduz kpei yakaladn grdm."
Doktor ellerini hafife kadnn omuzlarna koydu ve onu gsnde skt. Madrinha
Flor, yakn gelecekteki ayrlk acsn daha gl hissetti. Elinden hibir ey
gelmezdi, hibir ey. Aa yukar bir hafta sreyle kendisinin olmayan birinin
metresi olmutu. imdi dn sevginin, ortaya kt kadar basit bir biimde,
geri verilmesi gerekiyordu.
Ze Oroco, Kzlderililerin yapt iki toprak tabakla dar kt, tabaklan yere
koydu:
"te pirin. Ama dikkat edin, scaktr, dilinizi yakarsnz.
Yine ieri girdi. Sonra yine geri dnd:
"imdi de siz, agzl maria-pretalar iin un."
Unu bir hasr parasnn zerine koydu.
Son bir kere ieri girdi ve bir tas dolusu su getirdi.
"Yemek yedikten sonra susayacanz biliyorum. Nehrin kysna gidip su
iilmeyecek kadar ge oldu."
Ze Oroco, sra niyetine kulland bir aa ktnn zerine oturdu ve
kularn cmbne bakarak kulbenin duvarna yasland. Telsz elini
cebine soktu, bir ttn yapra kard, avucunda ufalad, parmaklarnn
ucuyla bir sigara sard. akmayla yakt, sonra uzun bir soluk ekti.
Kular aaca dnmeye baladlar. Adam glmsyordu:
"Tamam. Uyku saati geldi. yi geceler, kk dostlarm!"
Bir tek maria-preta'lar, grltyle, manyoka ununu sap en iri taneleri seerek hasr
gagalayp duruyorlard.
Ve adam glyordu.
Madrinha Flor doktora dnd.
Ve adam alyordu.
"Gidelim. Gnn geri kalanndan yararlanmak gerek. Akam yemeini
piirmeliyim."
Bu szde mutluluu gereksiz yere uzatmak iin ar ar yryerek geri
dndler.
Doktor, kahvesini itikten sonra parmaklarn dalgal, lambann nda gms bir
renk alan salarnda gezdirdi. Bu belli belirsiz bir kararszlk hareketiydi.
Yemek boyunca szn ettikleri sorunu kafasnda evirip eviriyordu. Ayaa
kalkt, glmseyerek:
"Benimle geleceine inanyor musun?" dedi. "Hibir eyden
kukulanmayacana?"
"Hibir zaman kimseden kukulanmaz. Birinin, ktln isteyebileceini
dnmez."
"Hep byle miydi?"
"Balangta, hayr. Ama kay edineli beri..."
Doktor bir sigara yakt, cep fenerini ald:
"Onun evine gidiyorum."
Yeri aydnlatt ve dar kt.
"Ulu Tanrm! Olur ey mi bu? Ne ok yldz byle! Ze Oroco'nun hasrn zerine
koyduu manyoka tanelerinden de ok!"
Bir Kzlderilinin kpei evlerden birinde havlad. Bir erkek sesi homurdand:
"Kes sesini, pis hayvan! Yat!"
Kpek sustu, doktorun admlar yolu trdatmaya devam ediyordu.
Kulbeye yaklat. Gaz lambasnn fitili uzundu, gl bir k, yans bo oday
aydnlatyordu. Doktor, ak kapnn nnde durdu. Geldiini bildirmeden nce
evin yoksulluunu inceledi. lkel bir masa. ki yannda birer sra. Masann
zerinde bir su leeni. Frnlanm topraktan tabaklar, bir kak ve bir atalla
birlikte leenin iindeydi. Odann bir kesinde, bir sehpann zerinde, yine
yerli yapm bir kp.
Kapnn eiine doru ilerledi. Konumasna gerek kalmad, adam dostlukla
onu ieri ard:
"eri girin, ltfen, doktor."
Doktor ieri girdi, odann henz gremedii kesinde, Ze Oroco aynaya
bakarak tra oluyordu. Belden yukars plakt. Yznn yars tra edilmiti.
"Sizi aynadan grmtm."
Usturasn sa elinde tutarak yaklat. Usturay sol eline geirdi, nce
pantolonuna silip sa elini doktora uzatt.
"Sizi grmeye gelecektim. Bunun iin tra oluyordum. Bir yere temiz pak gitmek her
zaman daha iyidir."
Gld:
"Oturun, doktor. Buras sizin eviniz."
Doktor arya uydu.
"zin verirseniz, bir rpda bitiriveririm."
Tran bitirdi, kpten, bir marapa su ald, yzne arpp kalan sabunlan
temizledi. Pantolonunun cebinden kareli bir mendil kard, yzn sildi.
"Bir gmlek giyip hemen geliyorum."
Ama doktor onu durdurdu.
"Olduunuz gibi kaln. Kendi evinizdesiniz."
Ze Oroco, doktora bakarak masann br yanna oturdu.
"Byle oturmak ok rahat, nk bu lanet olasca gnein altnda epey debelendim,
gece de serinlemedi daha."
Bir sessizlik oldu. Birbirlerini inceliyorlard.
ulamak iin orman ve otlan kesmek gerekiyor. Onun kulbesine giden gizli
bir kk yol var." "yleyse, gidiyor muyuz?"
yilii, Ze Oroco'nun kukuculuunun hakkndan geldi.
"Evet, doktor, gidiyoruz. Ancak burada bir gn daha kalmam gerekli. Yapacak ok iim var.
br gn sabah erkenden yola karz."
Doktor yerinden kalkt:
"Sa olun. Bu uzun yolculuk sizi yormu olmal."
Adam onu kapya kadar geirdi:
"yi geceler doktor. Yarn size urar, yolculuk iin neye gerek duyacanz
sylerim."
Gerekte Ze Oroco'nun btn yapaca, kulbesini biraz daha temizlemek ve
Kzlderililerle yre halkna tuzlanm balk datmakt. Bir ey daha vard:
Kular iin sahanlar dolusu yiyecek hazrlamas ve Giribel'den her gn birazn
kulara vermesini rica etmesi gerekiyordu.
Hayatnda ilk kez kumsalda uyuyordu. Gece iyice kmeden adam kay
ekmiti.
"Biraz bekleyin, doktor. Ate yakmak iin odun toplayacam."
"Size yardm edebilirim."
"Hi uramayn, doktor. Alkn kiilere gre bir itir bu. Kayn yannda
kaln, ama isterseniz uyumamz iin gereken eyalar karmama yardm
edin..."
Uzaklaacakt ki doktor ona seslendi:
"Kay balamyor musunuz?"
"Gerek yok. Olduu yerden kmldamaz."
Kumsalda uzaklat.
Doktor kaya dnd.
Onu tepeden trnaa inceledi. Eninde sonunda, btn benzerleri gibi bir kaykt
ite. Hele pek deniz ya da nehir deneyi olmayan kendisi gibi biri iin.
Ama yreinde garip bir rknt bydke byyordu. Ya kayk konumaya
balayverse? Hi kukusuz hayatnn en byk korkusunu duyacakt, o
zaman.
Kayn burnuna yaslanarak meldi. Baldrlar yoruldu, ayaklarn duru ve
lk suya daldrarak oturdu.
Alak sesle kayn adn okudu: Rosinha. Kt boyanm, siyahla evrelenmi
krmz harfler. Rosinha'yd bu. Herkesin ekindii kayk. Ama enikonu eskimi
(zamann, gnein, rzgrn, yamurun her yannda yol at arzalar
grlyordu) sradan bir kk kayk, hayatn ypratt bir kk kayk,
blgede bu korku ve lgnlk efsanesini nasl yaratabilirdi? Aslnda, itiraf
etmeliydi bunu, Rosinha'ya bakarken zorlu bir tedirginlik duyuyordu.
Elini suya soktu ve bu tedirginlii datmak iin avucuna su doldurdu. Gzleri kt
boyanm harflerle gitgide byleniyordu: Rosinha. Belki de, burann ilk
scayla karlatnda duyduu uyuukluk gibi, onda bylesine byk bir
gszle yol aan ey, iinde byk bir bulua can veren tekdzelikti,
kendine ramen grntyle btnleen, tepki gstermeden ya da mcadele
etmeden kendini iklime brakan insand... Belki de, kaykla ilgili olarak
anlatlan btn o hikyelerle kula dolmu, ekiciliinden kurtulamadan
orada duruyordu...
Yerinden kalkt ve bakn baka bir yana evirmeye alt. Uzakta, Ze Oroco,
bir tepeciin ardnda gzden yitmiti, kuru dallan kesen tahrann sesi
sarandi'lerden oluan bir engeli atktan sonra kumsala vardlar. Kayk ayn yerdeydi.
pi zlm ve her gn biraz daha alalan nehrin kysna hafife ekilmi.
Ze Oroco, kay dostlukla yumruklad:
"Ne haber, kmencik! ok geciktim mi?"
Yamatan aa inmesine yardm etmek iin doktora elini uzatt.
"nce bir suya gireceim. Byle bir yryten sonra nehre dalmak kadar gzel ey
yoktur. Siz de ayn eyi yapmak istemez misiniz?"
Doktor gmleini karmaya balad:
"Burada piranha yok ya?"
"Var. Ama canavar deildir buradakiler. Evcil piranhalardr. lk byk grltde
kirii krarlar."
Ilk suya dald. Doktor da onu izledi.
Yarm saat sonra, derin sular kollayarak nehrin zerinde ilerliyorlard.
"Biliyor musunuz doktor, Araguaia'nn slklar hi ayn yerde deildir. Her yl, her
yamurda deiir. Kuma oturmadan yol amak iin insann nehri iyi tanmas
gerek. Kaykla deil tabii, byk teknelerle. Kayklar hafiftir, hangi akarsu olsa
geerler. Saat olunca bir kumsal ararz, kahve piiririz."
"ok gzel!"
Ze Oroco, alak sesle ark sylyor, belli belirsiz bir uyuklamayla doktorun
gzleri kapanyordu. Ama dnmekteydi. Adam yolculua hazrlamaya
koyulmann zaman gelmiti. Kararl olarak gzlerini at. Ya imdi konuulurdu bu, ya hibir zaman.
"Ze Oroco!"
"Evet, doktor."
"Herhangi birine ktlk edebilecek insan mym sizce?"
"Sanmam doktor. Niin sordunuz?"
"Hi. Dostunuz olduuma inanyor musunuz?"
"Canm bundan niin kukum olsun, doktor?"
Doktor bir an sustu. Srr kefetmesi iin insann bir ocuk gibi olmas
gerekiyordu: nk, tbbn btn gizlerine ramen, ne istediini
renebilmesini salayacak tek bir gedik bulamamt.
Sizden bir ey istediimde bana kzmadan karlk verirmisiniz?"
"Yeter ki gemiimle ilgili bir ey olmasn."
Belirli bir hznle syledi bunu.
"Hayr. Gemiiniz sz konusu deil. Ama insanlarn ne kadar ok
konutuklarn biliyorsunuz, Bana anlatlanlardan tr..."
Kayk da Ze Oroco'ya dnm, kaygl gzlerle bu iyi yrekli adama
bakyordu.
"Size ne anlatld?"
"Kaynzla ilgili. Rosinha'yd, deil mi?"
Sakin bir glmseme belirdi Ze Oroco'nun yznde:
"Demek bu? krler olsun, doktor! Ne anlatld size? Kayn beni anlad ve
kaykla konutuum, deil mi?"
"Evet. Ama ben buna inanmadm. ardm. Bir adamn, sylenenleri anlayan ve
yant veren bir kaykla konumas dnlemez."
Ze Oroco bir kahkaha att: .
"nanmadnz m? Ama Sertao'da bundan ok daha karmak birtakm esrarl
olaylar vardr!"
"Olduundan kukum yok. Ama bir adamn sylenenleri anlayan bir kaykla
konumas... ocuk masal bunlar."
Adamn gzleri keyifle ldad:
"Size bir gsteri yapsam ne tepki gsterirdiniz?"
"Klm kprdatmazdm, nk bu dnceye kendimi altrdm bile, ama
Aziz Thomas gibiyim, bu tr eyleri grmem gerek..."
"yleyse, bakn doktor. Gryor musunuz?"
Ze Oroco, bacaklar kayn kpetesinde, yatt ve krei gsne yerletirdi.
Ba daha nce oturduu yere yaslanmt.
"Krei gryor musunuz, doktor? Kay ynetmediimi gryorsunuz, deil
mi? Bakn yleyse..."
Ve sesinde byk bir sevgiyle mrldand;
"Rosinha, yle biraz ilerle, dmdz."
Kayk, saa sola kaymadan syleneni yapt.
"imdi, Rosinha, yan dnp on metre git."
Kayk, yan dnp on metre gitti, sonra eski yerine geldi.
"imdi, Rosinha, burnun arkaya gelsin, yle ilerle."
Kayk olduu yerde dnd ve k burnunun olduu yere geldi. Ze Oroco,
doktora glmsedi:
"Ona baka emir vermezsem, durumunu hi deitirmeden sonsuza dek gider."
"nanlr gibi deil, Ze Oroco! Hi byle ey grmedim."
Doktor etkilenmiti. Ama acaba Ze Oroco, kay gvdesiyle ynetiyor olamaz myd?
"Evet. Ama bu ie daha tam inanmyorsunuz doktor. Kay yneten ben deilim.
Saat ka?"
Durumunu deitirmeden sormutu bu soruyu.
"Neredeyse ."
"Gzel. Kahve piirmenin zamandr. Dikkat edin, doktor, yerimden
kmldamyorum."
Yeniden tatl bir. sesle konutu:
"imdi, Rosinha, yerine gel yine, sonra da u kumsala doru git. Kumsaln yannda biraz
ykseke olan u aday gryor musun? Oraya."
Doktor, aknlk iinde izliyordu bu manevralar. Kayk yava yava kumsala
yaklamaktayd.
"uraya yanaacaz."
Ze Oroco, yeri eliyle gsterdi.
Kayk boyun edi. Ama durmak zereyken baka bir buyruk iitti:
"Biraz ilerisi, u dirsekten sonras iyi olacak, daha derin."
Bunun zerine, doktor, hayatta rastlad en byk mucizeye tank oldu. Kayk bir an
durdu, sonra geri geri gitti, burnunu dzeltti, biraz ilerledi, kumsala doru
dnd ve kumun zerinde durdu.
Ze Oroco doktorun aknlna glyordu.
"Ya imdi, doktor?"
Doktor kumsala atlad, ne diyeceini bilemiyordu. Eildi, bileklerini slatt, sonra
slak elleriyle ensesini ovalad.
Yeniden bir kumsaln zerinde, bir atein basndaydlar, snyorlard. Doktorun
yata, nehrin kysnda, Ze Oroco'nun yatann yanna kazlmt.
Kukuculuunu yenen ve adamn srrna ortak olan doktor, bu durumu in-
7
Yallk arks
Giribel kulbenin nnden geti, Madrinha Flor'u, ellerini dizlerinin zerinden sarktm
buldu. Kapnn kasasna yaslanm, nehrin dirseinde kaybolmak zere olan
motora bakyordu. Tok-tok-tok sesi boluu dvmekteydi.
Pencereden eilen Chico do Adeus da, akarsuyun parltsnda yitip giden
tekneye bakyordu. Yksek sesle konutu:
"Vay anasn, gnn birinde kelleyi tecek olsam herkese veda ederdim.
Ama insan kkleriyle birlikte dodu mu hi yolculuk etmiyor."
Giribel, Madrinha Flor'a bakt:
"Ze Oroco da gitti, deil mi Madrinha?"
Madrinha, ocuun ksack salarn okad:
"Gitti."
Elini ekti, cansz, bir kurun paras gibi dt eli. Gsn, varlnn her
zerresini iiren o kurun gibi. Gc kuvveti, eti umutsuz bir arkyla lp
gidiyordu. Hibir zaman kendisinin olmam bir ey, ksack sren diriliini de
yanna alarak yola kmt. Bundan byle geceler daha uzun olacak,
gndzler iki sonsuz paralel gibi ilerleyecekti; hi kesimeden.
Madrinha Flor, kulbeye girebilmeyi baard. Ama uzakta motorun homurtusu
zamann sarkacyd. Ona ac bir gerei gsteren zamann. Uzun salarna
karacak aklan gizlemek iin ban bir atkyla rtmeye koyulacakt.
Baka terleri ykayacak, baka boazlan doyuracakt, ama her ey deiik
olacakt... l, snk.
Aynay ald ve srann zerine oturdu. Dirseklerine yasland ve aynadaki
grntsne bakt. Ayna yalan sylemiyordu. De yer brakmyordu. ki derin
krkla evrelenen az sarkyordu. Gne gzlerinin evresinde byk
halkalar oluturmutu, gzleri acnma ve yenilenme diliyordu...
Ellerini prsk gsne bastrd, yrei korkuyla yorumlarken, dudaklarn dost
aynaya yaptrp alak sesle mrldand:
"Yalym... Yalym..."
KNC BOLUM
Rosinha, sevgilim
arksz geceler
Uzakta, ok uzakta her eyi yitirmiti... Ya ormann usuz bucaksz geceleri?.. Orada
gizlenen orman arklar?.. Ne manguari'nin bezdirici homurtusu, ne de dudu kularnn
lklarn iitiyordu karanlk ktnde. Neredeydi btn bunlar? Benekli
parsn izledii, suya atlan ve bazan yanna Bee-Rokan paralarn da alp
srkleyen tombul capibara'larn delice koumalar ne olmutu? Bilmiyordu...
Anmsamak iin gsterdii en ufak aba yreini skan gizli bir kaygya yol
ayor, bu hzn arttryor, gitgide daha da arttryordu...
Balangta, kentten uzak, pas kapl yal aalarla evrili byk binaya
gelmiti. Almaz, yksek duvarlardan, kklerinden kesilmi kuru sarmak
paralar sarkyordu. Ask yzl, kuru yapraklarla kapl drt ke avlular,
dzensiz admlarn tekdze srklenmesiyle nlyordu. Suskun, sessiz, bazan
yamur yadnda, revir adn verdikleri iren odalardan pek az insan kard. Bazlar, iyi davranmadklarnda, birka gnlne gtrlrd: geri
dndklerinde suratlar arplm gibi olurdu ve uzayan sakallar akmak
akmak gzlerini evrelerdi.
Dardan bakldnda byk baheler bina iinde egemen olan ylgnn bir
zerresini bile aklamazd gelenlere. Kimse kestiremezdi orada olup bitenleri...
lk koridorlar -doktorlarn koridorlar- odalar -doktorlarn odalar- temizdi. Beyaz duvarlar.
Sessizlik. Birbirleriyle karlaan salkl kiiler. alan telefonlar. Kendisine glmseyen ve
kapatlaca yere kadar gtren doktor. Ona dostlukla kar kyor, her eyin, onun iyilii
iin yaplacan sylyordu boyuna. Bir gn, kendisi iin yaptklarndan tr,
minnet duyacakt.
Fiini dzenlemilerdi. Ad? Bunu hibir zaman kimseye syleyemezdi. Ama
orada Ze Oroco olmasnn mmkn yoktu. Kendisini her zaman ok zen eski
adn almak zorundayd: Jose Augusto. Yan sylemiti. Doduu yeri
sylemiti.
Bir hastabakc kadnn varlna ramen soyunmasnn istendii bir salona
gtrlmt. Byle soyunmak ok kltcyd. Baka adamlarla nehrin
sularna rlplak dald anlarn soyluluu bile yoktu bunda. stemeyerek
boyun emiti. Giysilerini almlard, ona kaba kumatan, bedenini diken
diken eden, ok scak ve dman bir niforma vermilerdi. akmayla
sigarasn yanna almt. Gen kz, sigaradan hi yoksun kalmayacana gvence vermiti. Doktor hep salayacakt sigarasn.
Sonradan, bu salona ok gelmiti. Oradan, binann eitli blmlerini dolamt.
Doktorlarla konuurdu:
"Doktor, beni buradan karn, ne olur. ren, le kokulu bir salon buras. Ben
byle yerlere alkn deilim."
Yaknda daha iyi yere aktarlacana sz veriyorlard. Ama bu bir trl
gereklemiyordu.
"Doktor, bu adamlar deli. Hepsi lgn."
"Kendini nerede sanyorsun?"
"Ama ben deli deilim. Deli deilim." Doktorlarn elenen baklar karsnda
fkeye kaplyordu:
"Btn bunlar o'nun uydurmalar (imdi doktor 'o'dan bankas deildi). Srrm
renmek istiyordu. Ne zaman gideceim buradan? Kk evim, kaym var
doktor..."
"Yaknda gideceksin, iyiletiinde."
"Ama iyiyim. ok iyiyim. Srf aalarla konuabildii iin bir adam akl
hastanesine tkmaya haklan yok. Rosinha adnda bir kay olduu iin akl
hastanesine tkmaya haklar yok..."
Adamlar onunla eleniyorlard. Kimse sylediklerine inanmyordu.
O zaman da u lanet olasca kudurganlk kaplyordu her yann. Bir gn de,
doktorun zerine mavi mrekkep dolu bir hokkay frlatmasna yol amt.
Doktor eilmiti ve mrekkep, beyaz gmleim lekelemiti yalnzca. Ama
duvarn zerinde mavi bir iz olumutu.
Adamlar ve hastabakclar gelmi, zorla yapmlard kollarna. Onu parmaklkl
bir hcreye atmlard. Biri niformasn karmakla ie balad. Onu
kendinden gemi, herkese barp arrken braktlar. Sonra byk bir
hortum getirdiler. Byle barp arrsa tatsz bir banyo yapacan syleyip
kendisini uyardlar.
syan artyordu:
"Deli deilim!.. Deli deilim!.."
Elleri parmakla yapyor, anlatlmaz bir fkeyle sarsyordu.
Denetleyemedii, zellikle sesiydi... Dileri gcrdyordu:
"Deli deilim!.."
Hortumlu adam parmakla yaklat. Adamn kendisine sylediklerini bir trl
anlayamyordu. Glmsemelerle kesilen cmleler sayklamasn daha da
artyordu sanki.
Derken adam uzaklat. Hortumun bal olduu musluu at ve su olanca
sertliiyle Ze Oroco'nun karnna arpt. Ac, onu bir an susturdu.
"Hadi dostum, yat artk! Yoksa seni hrpalamak zorunda kalacam!"
Zedelenen yerine gtrd elleri, yeniden, artan bir iddetle parmaklklara
yapt. Bilekleri acyor, damarlarnda akan kan atyor, gsnden, ruhundan,
fkeden gelen bir ate yzn yakyordu.
"Seni uyardm, dostum..."
"Beni ldrebilirsiniz, buradan kmayacam. Deli deilim."
Salyalar akyor ve inanlmaz bir titreme bedeninin her zerresini sarsyordu.
"Uyarmamt deme!"
Adam hortumun ucunu kaldrd. Suyun arpmasyla kaslar kaskat kesildi. Su drt
yandan zerine geliyordu. , Acnn iddeti duyduu nefrete eklenmekteydi. Bu
ac, mideden bacaklara geti. Suyun gc dizlerini datyordu sanki. Ama
ellerini brakmayacakt. Ac yeniden karnna doru kt. Su gitgide
ykseliyordu. Gsnn kllarm koparyor gibiydi. Tanrm! Kaburgalarn
kran, kemiklerini yakan, derisini kesen bu korkun ac... Ama ellerini
ekmiyordu. Onlar skp atamazd. Fkran suyun gcnden kurtulmaya
alrken bouluyordu. lmekte olduunu hissediyordu. Bu aalanmadan,
klmeden yedi lm.
Adam yaklayordu. Hedefini ama tehlikesi yoktu. Onu. hortumdan fkran
suyla, krbalamadan nce setii yere nian alyordu. nce sol elin
parmaklan. Hortumun ucunu biraz daha kaldrd ve sa elini eklemlerine
yneltti. Parmak kemikleri acyla eziliyordu. Ama pes etmeyecekti! Hibir
zaman! Sular yzne fkryor ve soluunu kesiyordu.
Hortumlu adam suyun akn denetlemekteydi. Basncn azaltt.
"Hadi, kes sesini!"
Rahatlamt, soluk ald ve gcn toplamaya alt. Bileklerinin acsn yendi
ve am yarmasnn zerine tkrmeye alt. Adam o an yakalasa, kafasn
parmaklklara vura vura krard.
"Hadi, ihtiyar! Yeter artk. ok yalsn. Peki... Anlamak istemiyorsan..."
Ze Oroco'nun gzleri, eri br parmaklarn hareketlerine takl kalmt. Bu
parmaklar, sakin ve yanlmaz, suyun gcn arttrarak dnyordu borunun
evresinde. Adam ar ar yapyordu her eyi, ama bu iten yorulmu
gibiydi. Birden suyu olanca gcyle fkrtt. Su ayaklardan omuzlara, erkeklik
organna kt. iddetle karnndan geti ve yznde patlad. Gzlerini
kapamaya alt, ama olanakszd. Dayanlmaz bir ac. Kulaklar slk slkt,
sesi kesilmiti; ateten su koca koca dalgalarla soluunu kesiyor, gzlerini
kafasnn iine gmyordu. Titremekteydi. nlemek, alamak istiyor, ama
Giyindi ve bekledi.
Anahtar kilitte dnd.
"imdi avluya dnebilirsin. Ama yaptn en ufak bir densizlikte yeniden buraya
gelirsin."
Ze Oroco, hastabakc ve hortumlu adam arasnda sendeleyerek srklendi. Elini
cebine att: akmak ve sigaralar yok olmutu. Nedenini anlyordu. Bundan
byle ate vermeyeceklerdi ona. Kukusuz, tehlikeliler arasna sokulmutu.
Avluya girdi. lgn gne hint kiraz aalar arasnda donup kalmt. Bir
saksaan tyordu uzakta; pek gzel ve pek hznlyd sesi.
Bo bir yer arad ve gnee oturdu. Btn bir gece sresince iliklerine ileyen
nemi kurutmak istiyordu. Ama buras iyiydi, yzne, omuzlarna, ellerinin
zerine yaylan gnein scaklyla...
Gazeteli adam, her eye kaytsz, tell bir uyumla sallyordu i gbeini.
Gazeteler, bzlm hayatnn bir blm gibi, koltuunun altndayd.
. Tanr'nn adaletinin kurban olan teki dost, btn bir geceyi darda
geirdiini fark etmemiti. Kimse bir ey fark etmiyordu. nk beyinler,
unutulmuluun uurumlarna, belleksiz ve arksz srekli bir lme gmlm gitmitiler...
Benekli pars grnd, ilkbahar geldiinden krknn ltl lekeleri daha iyi
parlyordu.
Leylekler, jaribu'lar, slk alan sorgulu yaban rdekleri, rdekler, keten kular, su tavuklar,
su yelveleri, manguariler, yeil papaanlar, hepsi bulutlara kar bir perde oluturup geliyor,
nehrin karsndaki aalara konuyorlard... Aalara tneyen bunca ku yznden, ilkbahar,
yapraklarnn rengini yitiriyordu.
Nehirde bir balk hareketsizdi, ban karan bir timsahn yannda hareketsiz.
Piranhalar, yeni domu kk kaplumbaalarla yan yana yzyorlard; hibir
ktlk etmeden. Kk hayvancklar; piranhalarn sylendii kadar kt
olmadklarna inanyorlard neredeyse. Dev su samuru, kocaman kedibalnn
srtn okuyordu kumsaln kysnda.
Capibara grnd, paa grnd, kk ay grnd. Bir iftlikten kaan ve
Urupianga'nn koruyucu kanad altna snan bir boa bile ilkbahar
toplantsn! beklemeye gelmiti.
Bir geyiin yannda, uzun bacaklar zerinde dikilen kzl tilki, sabrszlkla
beklenen nn ardndan i ekiyordu:
"Urupianga, selm sana!"
"Selm! Yaknda burada olacak."
"Hayr, ge oldu bile."
"Bir sar kanaryayla bir maria-preta, martlara aldrmadan kumun zerinde
oynuyorlard. Bir papaan, Urupianga'nn grnn karmamak iin
homurtusunu kesiyordu.
Bir azdan ykselen ses ortal nlatt:
"Urupianga, selm sana!"
Gne ynnde, yeryzne ait olmayan bir rzgrn ittii altn bulutlar kayyordu.
"Urupianga'nn altn atlar selm size!"
Altn tozundan bulutlar,, bembeyaz ve gzelim kumsaln zerinde durdular.
Derken altn toz dald ve Urupianga kumun zerine atlad.
Gl kollaryla gerindi ve glmsedi. Uzun, siyah, parlak salarn silkeledi.
Rzgr, badndrc bir kokunun kaplad tatl bir mzikle geiyordu bu
salarn arasndan.
Btn hayvanlar, btn uan yaratklar, btn kular, sessizlik iinde onu
seyrederek sustular. Bir dua annn dalgnl iindeydiler.
Derken Urupianga, telsz, acelesiz, ar bir yryle nehri geti. zerinde
yrd su gzelliinin aynas oluyordu.
"Urupianga, Ormann Yasas."
"Ne kadar da gzel bizim tanrmz!"
Urupianga da bunu biliyordu, nk geni, esmer omuzlarn silkti, gnein gelip kendini
seyrettii adaleli gsn iirdi.
Nehrin kysnda durdu, ayaklar lk lk sularn iinde oynarken bir bakta
her eyi szd. Glmsedi. Bu glmseme, kk zevk ebemkuaklar
sayordu. Gl bacaklarn tembelce gererek oturdu. Hayvanlarn yaklamalarn bekledi. nce benekli parslar gelip ona srtndler. Sonra, bin
parmakl tlsml elleriyle btn kular, btn hayvanlar bir bir karlad.
"Aym getirdin mi bana, Urupianga?" diye sordu dev su samuru.
"Getiremedim, kk. Aynn bu iklime gelmeyecek kadar kaln bir krk var."
Kahkahayla gld: "Aylarn oradayken, birka ay nce, ne istediler benden biliyor
musun?"
"yleyse neden sen konumuyorsun? Burada, her eyin dndayz. ok yolculuk eden,
karl lkeleri, usuz bucaksz dalar, derin denizleri bilen sen, niin bunlarn
szn etmiyorsun? Bugn nereden geliyorsun, Urupianga?"
"Ben mi?" Aksan rzgrnn tanrsal tabanlarna srtnp getiini hissederek
gerindi.
"Byk llerdeydim. Hayvanlarn susuzluunu hafifletmek iin gzel bir vaha
yarattm."
"Ama insanlar da o vahadan su imek isteyecekler mi?"
"Kukusuz. Ama vaha kervan yollarndan o kadar uzakta ki bulmalar ok uzun
zaman alacak. Sonra, ylanlarla da ilgilendim. Gen aslan yavrularnn
doumunu grmeye gittim. Beni grmeye gelen btn hayvanlara dilimin
dndnce t verdim. Geceler, geceler boyu ln kumlarnda uyudum.
Orada hava karard m ne biim bir souk bastrdn bilemezsin."
"Hava kararnca ate yakyor muydun?"
"Evet, yakyorduk, ben ve erkek kardelerim, Saritianga ve Anatianga."
"Niin onlar hi buralara gelmezler?"
"Zamanlar yok. Biri Asya'nn byk ormanlaryla urayor, br de gney
denizlerinin byk kumsallaryla. Ben, burada, alt ay sren yamurla bir
para tatil yapabileceim."
"Miskinin tekisin, Urupianga!"
Birlikte gldler. Urupianga, elini, ar ar kuun banda gezdirdi.
"ok gzeldir, Piramitler... nsanlarn istediklerinde nasl gzel eyler
yapabildiklerini gsteriyor. Rzgrn, altndan bir gnete, ucu buca
grnmeyen llerde esti mi kumu savuruunu grmek de gzel."
Yine esnedi. imdi szleri uykuyla kesilerek geliyordu papaann kulana:
"Gzeldir... o..."
Kollar bedeni boyunca kayd. Palmiyenin girintisine iyice yerleti.
Urupianga uyuyordu.
Gece, btn hayvanlar ayrlarda hazrd. Hepsinin de kaygl bir grn vard.
Urupianga ortalarnda, eski bir beyaz karnca yuvasnn zerine oturmutu.
Dnyordu.
ok gzel olan ay, Urupianga'nn szlerini dinlemek ve bilgeliini renmek iin
iyice yaknma gelmiti.
Timsah da yaklamt ve hayvanlar adna konuuyordu:
"Hayr Urupianga, bu i byle srp gidemez! ler gnden gne ktye
gidiyor. Eskiden de ok ldryorlard, ama imdi pek ok. Onlara ne ktlk
ediyoruz? Nehri l hayvanlardan, l balklardan temizliyoruz.
Kaplumbaalarn en k bile ellerinden kurtulamaz. htiyarlarmz,
kumsallarda gnelenemez oldular; Vakitlerini romatizmadan yaknmak ve
acdan inlemekle geiriyorlar."
"ok ciddi, oul."
"Asl kts bu da deil. Byk avlar dzenlemeleri iin Kzlderililere para
dyorlar. Kzlderililerin de avlanmay herkesten iyi bildiinden haberin
vardr. Seslerimizi taklit ediyorlar, birinin yardm istediini sanarak ortaya
kyoruz. Bu da lmemize yetiyor."
Urupianga enesini kayordu, gzelim tanr enesini. Beyazlarn Kzlderilileri
aldattklarn ve buna karn elinden bir ey gelmeyeceini biliyordu, nk
Kzlderililer onun yarg yetkisinin dnda kalyorlard. Yine de beyaz insanlarn
acmaszln edinmemilerdi daha. Byk balk avlarnda ve avlarda aylar
10
Maria Antonia'nn trks
Sonu gelmeyen gecelerde, br yandan gelen lklar, iniltiler sk sk iitilirdi. br
yanda kadnlar pavyonunun bulunduunu biliyordu. Birtakm adamlar, arasra
kadnlarn zorla rzna gemek iin aradaki duvardan atlamaya, kaplar ve
koridorlar amaya kalkmlard. tekiler deliydiler. Bir ey sylemeden yrdklerinde,
byk lgnlklar yaptklarnda da deliydiler... Ama istek gelip att m,
kadnlarn nerede olduklarn ok iyi hatrlyorlard.
Kadnlarn da kaba kumatan niforma giydikleri, temizlik ynnden ayn
skntlar ektikleri ve durmadan glerek aa yukar, hep stleri balan
dklerek, yalnayak gezdikleri syleniyordu. Pislik ve kt kokular da cabas;
nk bir kadn bedeni doar domaz kokmaya balar. Ama erkekler, buna
ramen, yapacak baka eyleri yokmu gibi, kendilerini tatmin etmek iin
gardiyanlarn denetiminden syrlarak o yana szlmeye alyorlard. Bu
kaamaklar birtakm doumlara bile yol amt.
Yataklarn neredeyse birbirine dedii revirde yatyordu Ze Oroco. Baka
sonra da iinde soluk bile alnmayan kaba kumatan bir cibinlikle rak kmak
ho deil bizim iin... Sen, Ze Oroco, bakasn, seni tanyorum, oktandr.
Btn carajalar seni severler. br torileri sevmezler."
"Yolculuk bile etmez misin torilerle?"
"Baka Kzlderili yoksa, hayr."
"Ama niin?"
"Sanrm korkuyorum."
O zaman Ze Oroco, Orlando Vilas Boas'n ok nemli olan bir szn hatrlad. lk
kez bir Kzlderili gren Beyazlar ayn eyin Kzlderili iin de sz konusu olduunu unuturlar, diyordu bu cmle.
"Evet..."
Tembel, telsz bir esnemeyle ald az. Ze Oroco sormay akl etti:
"Uykun var m imdi, Larrori?"
Siroe de karlk verdi esneyerek:
"Hmmm... Hmmm..."
"yleyse uyuyalm m?"
Bu sorulan soruyordu, nk bir Kzlderilinin, uykusuzluktan lse ayn eyi
sormayacan biliyordu. Her zaman Beyaz adamn arsn bekleyecekti.
Yan dndler.
Buz gibi bir hava giderek krlyordu. Ate byd. Alevler onlar kzartyordu
neredeyse. Ate, soluklarn kesiyordu, bedenleri terden srlsklamd.
Kumsaln yumuack kumu pis kokulu ve terden nemli bir ilteye dnyordu.
Ze Oroco gzlerini at ve yldzlar gremedi. Ayaklarnn dibinde inleyen de
Siroe deildi.
br yanda, ses, belli belirsiz Maria Antonia'nn trksn sylyordu:
Ayn drt dnemi var...
Szckleri seemezdi, ama korkusu, sesleri iitmedii cmlelere eviriyordu.
Biri iemiti ve tkanan helalarn sidik kokusu btn reviri le gibi kaplad.
Ses, trk sylyordu. Gitgide uzaklaarak. Ze Oroco, hzn iinde, tkrn, yuttu.
Aklnn banda olmadm kefetmiti. Hayatnn altst oluunu trknn
szcklerine borluydu. Pek az tand bir turist hesabna fotorafn ekmi
olmas gereken o gzelim grnty bir daha dnerek, felketinin ortasnda
glmsedi.
11
Calamanta
Biri vard... bir adam; ama gerekten bir adam olduu sylenemezdi.
Neredeyse bir ocuk; daha sakal kmam. lk delifiek kllar, irkin sar
lleler halinde ancak belirmeye balyordu. Clzd, konumay bilmiyordu.
Yalnzca anlalmaz sesler karmaktayd. Gs ieri kk, yry
sarsak. Baksz gzler, ok byk bir kafa. br insanlarn kendisinde
uyandrd korkuyu hafifletmek iin glmsemekten baka ey
bilmiyordu. Ad Pedrinho'ydu.
Ze Oroco, frsat bulduka kimse bir ktlkte bulunmasn diye, ocuun
yannda dururdu. nk tekiler, ocuun yiyeceini alyorlard elinden ve
bundan yaknamyordu bile garip. Kadnszlktan bunaldklarnda, k,
ne anlama geldiini hi mi hi bilmedii eyler yapmaya zorluyorlard. Bir
gn Tanr ie karmazsa, Pedrinho insanlarn ounun ne okumay, ne de
iitmeyi sevmedii eylemlerin kurban olabilecekti.
Ama Tanr, beklendiinden abuk kart ie. ocuk dizanteriye yakaland.
kefettiinizde daha iyi olacaksnz. imdi sigara iin. Sizdeki gelimeleri Dr.
Paiva'ya anlattm, buradan daha iyi bir yere gideceinize sz verdi."
Daha iyi bir yere gitmek! yi davranrsa, sradan bir kolejli gibi bir madalyaya hak
kazanacakt. Yal, hibir eysiz, kimsesiz, kayndan, nehrinden bile yoksun
olduunu unutuyorlard...
Ve gzleri beyaz sandallardan ayrlmyordu.
Koca gzl karncalar kannn her damlasna szlyorlard. Birden, kimse
sormadan sesi patlayverdi ve varlnn en derin kesinden unutmak istedii
bu acl itiraf fkrd. Hibir zaman, hi kimseye amad itiraf:
"Uzaklarda olmann ve zerinde yalnzca: 'Maria Elisa bugn ld' yazan bir telgraf
almann ne demek olduunu bilir misiniz. Ama Maria Elisa'nn kzm olduundan haberiniz
yok tabii."
Masann zerinden sigaray ald, gen kz sigarasn yakt. Titreyen alev deil,
elleriydi.
"Maria Elisa benim kzmd, biliyor muydunuz?"
Uzun uzun sigara iti, nk beyaz galolarn arlndan biraz olsun kurtulmutu.
"O kadarla kalmyor, kk hanm. Felket geldi mi tek bana gelmez. Bir yl
gemeden, karmla olum bir kazada ldler. Olum yaasa Pedrinha gibi
olacakt."
Gen kzn yzne bakt. Kz o denli zgnd ki, gzlklerinin ardndaki
gzleri slakt.
"imdi syleyin kk hanm: Ben mi deliyim, yoksa Tanr bilerek mi yapyor
bunu bana?"
Konumadlar. Ze Oroco bir sigara daha iti. Birbiri ardndan sekiz yz sigara
iebilirdi. Kendi kendine ihanet ettiini ve bir srr akladn unutmak iin,
dumandan olumu bir Araguaia nehrini bile iebilirdi. Sonra budala olduunu
kefederek umutsuzca ban sallad. nk yeryzndeki bir yn insan
kendininkinden bin beter durumlar yaamt.
Maria Antonia'nn arks, Pedrinho'nun balmumundan yz, zellikle de
derisini delip geen parmak kemii, Joao ve Maria'nn hikyesindeki kk
parmak gibi nemsiz kk kemik, kararn vermesine yol amt: lecekti,
gp gidecekti br dnyaya. nk insan doar domaz ufak ufak lmeye
balyordu, tpk acdan bir yap oyunu kararm gibi. Sonuna geldiinde
tamam, pes ediyordu, yok oluyordu, dinleniyordu.
Karncalar, modas gemi eski bir gramofon pla gibi, czr czr, her an
t veriyorlard ona:
"lmelisin!.."
Denetlenmez bir umutsuzluk kageliyordu derken, ellerinin herhangi bir ey
peinde kvranp duran bin parma vard. Yatan parmaklklar boyunca
trmanyor, duvarlar boyunca kayyorlard.
"leceksin!.."
Oysa elleri bir ey bulamyordu. Kendini asmak iin bir ip, damarlarn kesmek
iin bir bilet bulamyordu. Kendini frlatp ataca bir ykseklik bile.
"lmen gerektiine gre, ara!"
Acl bir gt hayat! Bir ey anlayabilmekten, grmekten yoksun, dokuz ay
ana karnnda yaamak. Sefil, samasapan bir ocukluk geirmek. Bir erkek
olmak! Hi kukusuz, kanlmaz ve kesin bir biimde gelecek olan lme
kar direniyormu gibi inanlmaz bir biimde savamak. Ama lm, byk ve
acmasz varln zorla kabul ettirerek, ancak karar verdiinde geliyordu.
yzn rahatlatacak eli yoktu. Kendi bedeninden gelen sidik kokusu burun
deliklerine ykselmekteydi. Bacaklarn yakyordu bu, ama elinden bir ey
gelmezdi.
Yalnzca adamlarn, iyiletiine inanmalarn ve gerisin geri bitkisel
dnyasna gtrmelerini beklemekten baka yapacak ey yoktu.
yi yrekli tanr Calamanta'nn sabryla beklemek, en iyisiydi. Kar duvarda, kk bir
pencere, gnn szdryordu. Belki gpegndzd ortalk, timsahlarn bir snak aradklar
saat myd yoksa?
Telsz, iini ekti, nk en ufak hareket cann yakyordu.
Umut dolu, ufack pencereye bakt. Ik ona bir mesaj iletir gibiydi.
Miniminnack neminin bilincine vardnda yrei ezildi. nsanlar be para
etmezdi. Hayvanlar, gvenilir ve salamd.
Yorgun gzlerinin nemlendiini duydu ve sesi alakgnlllkle yalvard:
"Chico, brak da iyileeyim. Yardm et bana. Hayatm boyunca deli olmak
istemiyorum. Bir iaret yap bana, bir umut ver..."
Birka dakika sreyle, durup pencerenin ufak na bakt. Oradan bir umut
gireceini biliyordu... Ama yorgun gzleri kapand.
Ne kadar zaman uyuduunu syleyemezdi, ancak zindannn iinde kmldayan
bir ey vard. Ik ok azaldndan, korkulu, karanl deerek gzlerini at.
Mucizeyi semeyi baard. Bir sere kk pencereye konmutu. Sonra, bir
yere arpmadan, daireler izerek kk odann iinde utu. Hibir rknt
duymakszn, bann hemen yanna, yrtk prtk ot iltenin zerine kondu. Bir
dakikadan uzun sre yznn yaknnda zplayp durdu. Sonra, geldii gibi
yeniden uua geti ve en bir cvlt koyverdi. Ardndan, gnnn geri
kalanyla birlikte yitip gitti.
Ze Oroco'nun yreinde huzur yeniden domaya balad. Assisili Chico'dan
istedii iaretin bu olduunu biliyordu.
ok da garip gelse, o gnden sonra iyilemeye balad.
12
Hayal krklna dn
Yeniden doktorun karsndayd. Onu son grnden bu yana hi deimemiti.
Bir alma masasnn ardnda oturuyor ve kk bir ekici evirip eviriyordu.
"Evet, Ze Augusto, neredeyse yl. ok zaman, deil mi?"
Glmsedi. Yitirdii zamana yaknmas neye yarard? Biraz kk omuzlarnn
zerine ktn duyduu yallkla savamak istemesi, keskinlii gnden
gne azalan gzlerinin zayflamasyla savamak istemesi gibiydi bu. Yreini
glendirmesi, hi deilse mutsuz olmay bilme gcne sahip olmas
gerektiine inandrmas daha iyiydi.
"Evet, doktor."
"imdi baka bir adamsn. Aynada kendi yzn grdn m? Sakin, rahat bir
grnn var. imdi, normal bir adamsn. Bunu duymuyor musun?"
Ze Oroco glmsedi:
"Evet, doktor. Hzn salk demekse, yeryznn en salkl adamym."
"Ne duyduunu biliyorum. Balangta byledir, ama sonra hayata yeniden
uyacaksn, yaamak iin yeni bir ilgi duyacaksn. Seni gneye yollamay
dnyorum. Belki Rio de Janeiro'da bir i buluruz."
"Hayr, doktor. Rio de Janeiro'ya hayr. ren bir kent oras."
"Ya Sao Paulo?"
"Belki daha iyi."
"Sao Paulo'da byk bir dostum var. Seninle ilgilenebilir, bir i bulabilir. Byk bir kentte
kimse bakalarnn hayatn bilmez."
Ze Oroco, ban olumlu anlamda sallad.
Bylece Ze Oroco, alt gnde Santos'a ulaan kk bir gemiye bindi. Sonra,
Sao Paulo'ya gitmek isteyen herkesin yapt gibi da at.
On be gn sonra, Lapa'da, Cincinato Pomponet sokan kesen kk bir sokaa
yerlemiti. Yoksul bir evdi buras; her trden insana daire daire kiraya
veriliyordu; penceresi, byke bir bitkinin boulup lecei darack bir
koridora bakt iin kt aydnlanan, kasvetli bir oda.
nsanlarn, normale uygun olarak tanmladklar hayat hakknn balangc burasyd.
Onu karlayan ve yol gsteren doktorun ad Dr. Osorio Cesar'd. Juqueri
hastanesinde alyordu. Ze Oroco, iki doktorun niin dost olduundan
kukuland. Dr. Osorio, yle kaln, yle kaln caml gzlkler takyordu ki, bu
gzlkler olmasa gkyznn yolunu bulamazd.
Bir gn, rengi ve yeri ne olursa olsun herkesle konutuu gibi, dosta:
"Ze Augusto, sana bir i buldum," dedi.
"Saolun doktor."
"Sakin ve sevimli bir barda iyi dostlarm var. Modern Sanat Mzesi dostlarnn yeni
ban buras. Barmen yardmcs olarak ie balayacaksn. Oldu mu?"
Ze Oroco elini banda gezdirdi, bembeyaz, kvrck ve parlak salarn kad.
Kayglandn duyuyordu. Durumunun renilmesi korkusuyla ii iini
yiyordu.
"Nereden geldiimi biliyorlar m?"
Doktor Osorio bir kahkaha att:
"Kimsenin bilmesine gerek yok. Kuzeyden geldiini, bir eker fabrikasnda altn
syleriz, eyde..."
Biraz dnd ve zm yolunu buldu:
"Evet, biliyorum... Ceara-Mirim'de, Rio Grande do Norte'de. Gerekten oradan gelip
gelmediini kim renecek? Hem sonra, caboclo, mthi bir adamsn sen, sanatlar
arasnda alacaksn... sanatlar da, ister burada olsun ister baka yerde,
bizden ok daha lgn kiilerdir."
Ze Oroco bara gitti. Orada kald. Oray sevip sevmediini bilmiyordu. stelik,
bunun bir nemi de yoktu. Cincinato Pomponet'in yaknnda -bu yle de gzel bir add
ki hep kent radyolarndaki ilanlarda grlrd- o sefil sokaktaki kk odann
parasn demek iin. hayatn kazanmas gerekiyordu.
Ze Oroco, leden sonra saat ten akam saat ona kadar alyordu. Baka
bir ite almas iin aa yukar btn sabahlar botu, ama kendini o denli
bezgin, o denli gereksiz, baka bir i yapmak iin o denli yreksiz hissediyordu ki, Dr. Osorio'nun dn verdii ve mthi skc bulduu kitaplar
glkle okumak iin minik odasna kapank kalmay yeliyordu. Bir de, hayat ad
verilen, kreksiz ve kancasz bir kay yrtmek zorundayd. Dncelerinin
izledii yolu abucak deitirdi, nk kayklar anlarna kabul edilmiyorlard.
"Aa aatr."
Balangta, gmleinin kollan sval, barn ardndaki kk yerde bardak
ykayarak, sandvi hazrlayarak ayakta duruyordu. Ama ksa srede, barmen
Artur ona bir ceket, bir papyon kravat buldu ve Ze Oroco garsonlua balad.
Doktor Osorio'nun hakk vard: Darnn insanlar deliydi. Aralarnda sevimli
kiiler vard, ama bo, geveze, ayya, elendirici bir dnyayd bu.
"Bu, Dr. Sergio Milliet iin. Viskisini byle sever. Bu da, Ciccilao Matarazzo iin,
sanatlar koruyan ve iki ylda bir alan sergiyi dzenleyen adam iin."
Ze Oroco, iki ylda bir dzenlenen serginin ne olduunu sorma yrekliliini
bulamad. Zamanla renecekti: Her ey iin de zaman vard.
"Yksek sesle gelen, Dr. Luis Coelho!"
Ulu Tanrm! Bu adam nasl da glyordu! ok ykseklerde dolaan
kahkahas, Araguaia zerindeki bir frtna gibi gmbr gmbrd. Bir
insann bylesine glebilmesi, kulaklar, ruhu rahatsz ediyordu. Bu adam
hi kimseyi yitirmemi miydi, kanserli bir dostu yok muydu, ya da..? Ama
kiide aalarn sabrnn bulunmas gerekliydi. Gerekliydi, evet, zellikle
Dr. Luis Coelho iyi yrekli ve mert bir insan olduu iin.
Zaman zaman, bir kadeh guarana'yla akam yemeinin yoksulluunu karlamak
iin bir peynirli sandvi yiyen yoksul sanatlar da geliyordu. Onlar ancak
barn dnda, merdivenlere yakn duran beyaz bahe koltuklarnda oturma
hakkna sahiptiler. Yaz sereleri gibi, bara dolumadan, iyi mterilerin
daha byk harcama yapmalarn engellemeden, orada oturuyorlard.
Kimseyi tedirgin etmiyorlard ve bazan, darda bardakinden fazla insan
oluyordu.
"Dr. Almeida Sales'e bir viski."
1
13
Sevgilim, Rosinha
Ze Oroco kulbenin kapsna vard. Bir mucize sonucu, kulbesi hl ayaktayd.
Nehrin kabarp taan sular duvarlarn aa yukar btn kuru topran alp
gtrmt. Yamurlar, damda koca koca delikler amt. Gece, yldzlar,
delik ve tmsek dolu yerlere dantelli ekiller iziyordu. Her kede inek pislii
vard. erde sivrisinekler vzldyordu. Zaman ne byk hasar yapmt! Oysa
aradan drt yl bile gememiti!
Darda, bir zamanlar evinin kaps olan yere yaslanp durdu. nce, yeni,
yabanc sular srkleyen, dost, kat, duyarsz nehre bakt.
Hava scakt ve kstah bir sivrisinek gelip kollarnn beyaz derisini soktu. Ter
biraz ikinleen karnndan aa akyor, bacak arasnda yol yol oluyordu.
Sivrisinekleri kovalamak iin elini sallad.
Neredeyse akam olacakt. Dnd ve bir eyi hatrlad. Oradayd, yallktan
yklan, souktan ve braklmlktan lmek zere olan eski tatan ocak.
Ze Oroco, dar bir daha gz att, gzleri piqui fidanna takld.
"Aa aatr!"
Piqui fidan, byk bir kaytszlkla, dallarn ikindi rzgrnda belli belirsiz
sallayarak bitkisel hayatn srdryordu.
Btn kular neredeydi? Avucundan yiyen dostlar? Islk almak bir ie yaramyordu,
yankland yoktu ki. Ku bellei zayft. Herhalde beklemekten bezmiler, bir
daha dnmemek zere uup gitmilerdi. Hem bylesi daha iyiydi; nk Ze Oroco'nun Pedra'da
kalmaya niyeti yoktu. Kk hayvanlar da kendisine almaya balarsa, bir kere daha
ayrln acsn ekeceklerdi. Onun uzaklara gittiini bilen ocuklar, talar ve
sapanlarla buraya dolumu olmalydlar. Orada oturduu srece, sapan
kularna kar kullanmalarna asla izin vermemiti. Belki de kular
Urupianga'nn buyruklarna boyun emek iin gitmilerdi?
Elini banda gezdirdi. Urupianga, ne samalk! Bir zamanlar sevdii eyleri
dnmek ie yaramyordu, nk hibir eyin eski tad kalmamt.
Nehir sevimsizdi. Grnt i karartc ve irkindi. br kydaki balk kayklar
tekdzeydiler. Sular da irkindi, hl son yamurun amuruyla doluydu.
Btn bunlarn byk sessizlii onu biraz sinirlendiriyordu. Bir hayat boyu
burada bulduu huzur ve ka neredeydi?
Hibir ey kalmamt. Elleri terk edilmilikten ve sessizlikten ard. Umut
krklyla dolu and bu.
"Aa aatr."
Gen kzn hakk vard ve bu sze glmsemeyi bile baaramyordu. Belki de,
ruhunun gizli kelerinde, bu yakc grntnn gizinde eski sevincini yeniden
kefetmek, ona yeniden kavumak umudunu tayordu...
Geecek ilk motora binip nehrin kaynana doru yola kacakt. Ama nereye
gidecekti? Nereye varmak zere yola kacakt? Niin? Byk kentlerin en
lgn saatlerinde durup dinlenmeden hznn gevelemek daha da beter bir
ikenceydi. Baka yerler aramak, baka bir hayata balamak m? Nasl? Bunu
dnmek ban dndryordu. Naslsa herhangi bir eye balamak iin ok
yalyd ve nereden balayacan da bilemiyordu. En iyisi saatlere katlanmak,
yaklaan yall sabrla beklemek ve sonularna, genlerin acmasna
katlanarak, tad yllarn arlyla
bakalar iin yeni balayan hayata ayakba olmamaya alp yaamakt.
yleyse uzaklamak gerekiyordu: Uzaklamak ve yrmek. Hareketsiz, bu
ikence, bu korku onu
felce uratyordu.
Verdii sz tutmak kalyordu geriye. akaklarn ellerinin arasnda skt.
Yalyd. Salar bembeyazd. Yllarn ve hastaln kendisinde ne izler
braktn Madrinha Flor'un ypranm gzlerinde grmt! Yal, tkenmi,
en ufak yreklilikten yoksun. Souktan ve braklm olmaktan len eski ocak
kadar gereksiz. En iyisi sigara imek ve yreksizlii karsnda kaytsz, az
sonra kecek olan akam beklemekti.
Artk uzun boylu bir srtma, gler yzl ve sevimli bir Zenci olan Giribel'e,
kaynn nerede olduunu sormutu. tekilerin baklarnda yaratt
rahatszl grmt aka. Hepsi ayn eyi dnyorlard: "Yeniden
karacak m? Yeniden mi balyor? O eski tutku geri mi geliyor?" Yalnzca
verilmi bir sz yerine getirmek istediini anlamyorlard. Verilmi sz de
verilmi szden baka ey deildi, ister bir insana, ister bir hayvana, ya da
ister basit bir kaya verilmi olsun...
"urada, srlarn getii yerde nehrin otlann yaknnda..."
Nehrin otlann, yaknnda o le kokulu balkta, amurun inek pisliine ve at
"urada,"
Parmayla, nehrin dirseine doru kyn sonunu gsterdi.
"Yeri deitirildi, nk pek fazla hrgl kz vard, pis kokuyordu."
"Oraya bir uzanaym."
Kyn sonu grnd, byk aalarla evrili nehrin dirseini de seiyordu. Oraya,
u yksek kazklarn arasna, Goias'dan Mato Grosso'ya giden srleri
salveriyorlard.
Ze Oroco, kt dikilmi, neredeyse yere devrilen kazklar gryordu.
Yreklenmek iin daha derin bir soluk ald.
Aln amurlu, zerinde tepinilmi toprana doru indi. Glkle soluk
alabiliyordu. Kendi kendini uyutmaya alyor, btn bunlarn yallktan ileri
geldiini dnyordu.
Gzleri yerde, ilerleyen ayaklarndan baka eye bakmadan daha da indi. Irman
kysnda durdu ve akntnn gl, hzl anaforlarla dolu olduunu grd.
Aramas gerekiyordu. nce sol yanda. Gzlerini kaldrd, kyy inceleyerek. O
yanda hibir ey yoktu. Ama saa dndnde, dmemek iin kree
yaslanmak zorunda kald: Rosinha oradayd.
Gzleri nemlendi. Bunun, nehir zerinde harcad abalarn, almasnn, eski bir
yoldan byle tkenmi, neredeyse lm grmekten ileri geldiine emindi.
Ze Oroco, pantolonunun paalarn svad ve kendisini ondan ayran kyy geti.
Tkrk yerine bir yudum hzn yuttu. Kk, minicik ve neredeyse biimsiz
bir eye dnm kay okarken elleri titriyordu. Kpeteleri gitmiti.
Kurtlar aa yukar btn burnunu yemiti. Yamur ve gne, vuruntular ve
dalgalar krmz harfleri yutmutu. . Uzun sre nce, boyayla Rosinha adn
yazd yerde hl birka krmz iz direniyordu. rm bir ip mucize sonucu
kay tutuyordu hl; elini atar atmaz koptu.
i su doluydu. Ze Oroco, elleriyle suyu boaltmaya koyuldu. Kendisinden de yalyd, zavall!
Onu biraz kyya ekti. Deliklerini inceledi. Delikleri tkamak gerekiyordu. Ama
nasl? Bunun bir tek yolu vard. Gmleinden bir para yrtt ve tka yapt.
Kayn hl ykn tayabildiinden emin olmas gerekiyordu. Dikkatle,
kayn burnuna yerleti. Neyse ki batmyordu. Onun yaptklarn gren biri on
metre gidebileceine hele bu noktada bir kilometre genilii bulan nehri
geebileceine hi inanmazd.
lk krei sallad. ylesine dikkatliydi ki, kendi yreini itiyordu sanki. Hafife soluk alyordu,
en ufak bir sert harekette batma korkusuyla doluydu.
Nehrin ortasnda, pek hassaslam derisini yakan gnein altnda, aknt
ynnde evirdi kay. Pek narinleen elleri yanyordu, btn bu yllar
sresince dokunmad krei ekme alkanln yitirmiti.
Nehir rzgr bir sivrisinek bulutunu uzaklatrd ve ona rahat bir soluk getirdi.
Aslnda, iyi dnrse, bu rahatln kayna kavumasndan geldiini
bulurdu.
Ze Oroco dmene geti ve Rosinha'y bir kumsala doru yneltti. Pedra kysndan
uzaktayd. Gece, her ey bittiinde, kumsala dnecek ve nehri geip kendisini
almas iin Giribel'e seslenecekti.
Bundan uzak, bundan gizli kumsal yoktu. Kalyordu geriye gecenin, karanln
basmasn beklemek.
Zaman olduundan suya girmeye karar verdi. Uzun sreden beri yapmamt
bunu. Soyundu ve nehre dald, su damlacklarn yutarak, yal bir yunus gibi
azna ald sulan fkrtarak. Ah! Kum balklar beyaz bedenini gdk-
"imdi..."
Bu soruyu soruyordu ama yrei yantn nceden biliyordu.
"Karanlk kyor, karanlkla birlikte de rzgr, Ze Oroco."
"Hayr, Rosinha. Benim yelediim..." "Otlan pis kokular arasnda
rmem mi?" Ze Oroco ellerini ovuturuyordu. "Ya da beni burada m
brakmak istiyorsun? Bir gn yamur decek, nehir kabaracak ve hayrsever
bir el beni bir atein bana srkleyene dek ac ekeceim. Gryorsun ya,
aalarn alnyazs hep ayndr..."
Ze Oroco, hl oturmu, rzgrn lle lle ve beyaz salarn uurmasna
aldrmadan ban nne eiyordu.
"Bunun iin geldin, deil mi? yleyse? Sevilen birinin yannda leceini bilmek
kadar tatt bir son olamaz." Rosinha gld:
"O kadar yal ve yorgunum ki, u son aylarda batmamak iin ne abalar
harcadm bir tek Tanr bilir. Sana yemin ederim, Ze Oroco, nehri bir daha
geersem dayanamam. Yalym, Ze Oroco. Yalln btn gereksizliiyle
birlikte."
Sesi ylesine bouk, ylesine snkt ki adamn yreini paralyordu. Bu ses
soluk solua kulana geliyor, bazan rzgr syledii baz szleri alp gtryordu:
"Veda dualarm okuyacam, ama beni iitince alama. Calamanta, gerek
duyduum sabr verdi bana imdi. Bunu yapacaksn, Ze Oroco. Bir buyruk
deil benimkisi, ama dosta bir yakar. nce, gzel bir ate yakmak iin
kumsaldan tahta toplayacaksn. Gcn boa harcamamak iin atei benim
yaknmda yak. Sonra, ate iyice kzla dndmde, beni iyice yanna
srklersin. O zaman dualarm okurum O kadar. Hadi."
Ze Oroco, ruhunu yitirmi gibi ayaa kalkt. Bu nefis yldzlarla dolu gece lm
gibiydi. Ve hayatnn tm yalnzl bir tek lde topland, sonsuz bir
tkenmezlikte.
Rosinha, dostunun uzaklamasna bakarken iki damla gzya dkt. Yreinin
btn sevgisini toplad ve gkyzne bakt. Veda yakarna balad:
"Ulu Tanrm!
"Her ey iin sana teekkr ederim!
"Gzelim bir pazartesi gn beni dnyaya getirdiin iin sana teekkr ederim!"
"Kzlderililerin ben bulmalarn saladn iin sana teekkr ederim."
"Kzlderililer beni gzel bir kayk yaptklar iin sana teekkr ederim."
"Yaadm ve bir daha gremeyeceim btn gzel geceler ve gne
batlar iin sana teekkr ederim."
"Nehrin byk rzgrlarna direnmemi saladn iin sana teekkr ederim."
"Nehrimin, yeryznn en gzel nehri Araguaia olmasn saladn iin sana teekkr
ederim!"
"Bana iki sahip verdiin iin sana teekkr ederim: Btn gcmle hizmet
ettiim Surumare ve tm akmla sevdiim Ze Oroco!"
"En zgn anlarma katlanmam salayan sabrdan tr sana teekkr
ederim!"
"Her ey iin teekkr ederim. Bir de: her zaman dilediim gibi, hep sevdiim birinin
yannda lmeme izin verdiin iin."
"Teekkr ederim, Tanrm, nk her eye ramen hayat gzel!"
Sustu, nk sesi artk bir mrltdan baka ey deildi. stese bile daha fazlasn
syleyemezdi.
Kumda yryen Ze Oroco'nun ayak seslerini izlemek iin yal kulaklarn kabartarak
adamn dnn bekledi.
Adam, srtnda bir al rp demetiyle dnd. Yk tama alkanln
yitirdiini kendi kendine itiraf ediyordu; ykn srt kaslarn acttn, omuzlarn
krp dktn.
al rp demetini grltyle yere att, eliyle aryan yerlerini ovalad.
"Oldu, Rosinha."
Ze Oroco meldi, iyice kurumu birka p toplad ve rzgrdan koruyarak bir kibrit
akt. nce mavimsi bir kk alev dili, ardndan bir trt koptu ve ate
byd.
Ze Oroco, kararsz, atee yaklat. Yreklenmek iin bir ey sylemek
istemiyordu.
"Beni daha yakna srkle. Balamadan nce kurumam gerek."
Ze Oroco, kayn burnuna yapt. O kadar eskiydi ki her yer toz olup
dklyordu.
"Meraklanma, Ze Oroco. Beni sudan kardndan beri alayamaz oldum, bir ey
de gremiyorum. Hibir ey duymuyorum."
"Alayan benim."
"Sama, dostum! Eninde sonunda her yer karanlk, kimse seni grmeyecek..."
Gcn toplayarak ayaklarn kuma gmd. Szn tutmalyd.
Biraz dinlendi ve kaya bakt. Bir ey duymadn syleyip kendisini uyardna
gre konumak bir ie yaramyordu.
Atein nda, kayn l gvdesini gryordu. Ne ac! Tohumdan kan
kk bir aa olmak iin ok uzun zaman gemesi gerekiyordu! Sonra,
byk bir aa olmak iin yllar sren mcadeleler veriliyordu. Ardndan Kzlderililer gelip aac kesiyor ve kayk yapyorlard... Ya imdi? ki saat
gemeden, yal lifleri, ihtiyar gvdesi, rzgrda dne dne uuan, nehirde
yitip giden ya da kumsaln kumlarna karan kle dnecekti.
Ama Ze Oroco szn tuttu, kumsal mavimtrak bir klle rtldnde ve ate
sndnde rzgr gelip kumlar kartrarak Rosinha'dan artakalan eyi insan
anlaynn kavrayamayaca bir yere gtrdnde, kumsalda ar ar
yrd. Bir hafiflik duymuyordu, bir arlk da duymuyordu. Yalnzca
zntsnn birazn atmt.
Rzgr giysilerinde ark sylyor ve onu bir kl zerresiymi gibi itiyordu.
Sonunda, kendi hayatn yakarak szn tutmutu.
Artk gitmekten baka yapacak ey yoktu, nk hibir eyden emin deildi,
deli olup olmadndan da. Normal bir insann m, yoksa bir delinin mi daha iyi
olduundan da emin deildi? O an ak ve belirgin olan, o yerden
olabildiince abuk uzaklamann gerekliliiydi.
Giribel'e seslendi ve sesinin yittiini grd.
Tepki gsterdi ve gerekten bard. Zenci kar kydan yantlad onu.
Kumsalda uzanm Zenciyi beklerken, hzla planlar yapyordu.
Orada kalmak, kulbesini onarmak, asla! Bir daha dnmeyecek olan kular besleyecek
sabr yoktu artk.
Rosinha'y yitirdikten sonra nehir bitmiti onun iin! Bitmiti nehir kylan!
Yolculuk etmek istiyordu. Yalnzca alt ayda bir dk maan almak iin bir
yerde mola vermek. O kadar. Geri kalan srede yol almak. nk yallk
bedenine damgasn basyor ve kaslarnda kalan eviklii gtryordu.
Yapaca ey uydu: lk kez dnmyordu bu ii. Bir at alacakt. Evet! Bir ok