Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 105

TOTEM ve TABU I

SIGMUND FREUD

eviren: Niyazi Berkes

BLM I
LKELLERN "ENSEST'' KORKUSU
lkel insan, geirmi olduu geliim evreleriyle tanyoruz; yani biz ilkeli bize
brakm olduu cansz antlar ve aralarla, sanatyla, dinsel ve masals, efsanevi
ve dsel ykleriyle, yaam zerine dncelerine ilikin bize ya dorudan
doruya ya da dolayl yoldan gelen bilgilerle ve sonu olarak bizim bugnk
detlerimizde arta kalm bir durumda yaayan dnce biimleriyle tanrz.
stelik bir anlamda o hl bizim adamzdr, yle kimseler vardr ki, biz
onlar hl kendimizden ok ilkel insana daha yakn sayarz ve onlarda eski
insann dorudan doruya asllarn ve temsilcilerini seebiliriz. Vahi ve yar
vahi dediimiz insanlar hakknda bylece bir yargda bulunabiliriz. Onlarn ruh
yaamnn bizim iin zel bir nemi vardr; nk onlarn ruh yaamnda kendi
geliimimizin iyi korunmu ilk evresini buluyoruz.
Bu varsaym doruysa, etnografyann bize rettii "ilkel insan psikolojisi'' ile
psikanaliz aratrmalarnn bize rettii "nevrozlularn psikolojisi'' arasnda
yaplacak bir karlatrma birok benzer noktay ortaya karacak ve az ok
bildiimiz konular aydnlatacaktr.
Gerek i, gerekse d nedenlerden tr bu karlatrma iin etnografyaclar
tarafndan en geri ve en ilkel olarak gsterilecek boylar alyorum: Bugne kadar
en arkaik ve baka yerlerde bulunmayan zellikleri hayvanlar dergisinde bile
saklam olan en yeni anakarann, yani Avustralya'nn yerlilerini seiyorum.
Avustralya yerlileri en yakn komular olan Melanezyallar, Polinezyallar ve
Malayallarla ne bedence, ne de dilce iliiklik gstermeyen ayr bir budun
saylyor. Bunlar ev ya da kalc kulbeler yapmasn bilmez, tarm bilmezler,
kpekten baka evcil hayvanlar da yoktur. Hatta mlek yapmasn bile
bilmezler. Salt avladklar hayvan etleriyle ve topra kazarak kardklar
kklerle yaarlar. Krallar ya da bakanlar yoktur. Tm topluluklar ilgili
sorunlar yallar meclisinde kararlatrlr. Bunlar arasnda yksek varlklara
tapmak biiminde bir din olduu sylenemez. Suyun ktlndan dolay en kat
yaam koullaryla savamak zorunda olan Avustralya'nn i blgelerindeki
boylar, ky blgelerinde yaayanlardan daha ilkel grnyor.
Elbette bu zavall plak yamyamlarn, cinsel yaamlarnda bizim kendi
dncelerimiz bakmndan ahlakl olmalarn ya da cinsel drtlerini byk
lde snrlamalarn bekleyemeyiz. Bununla birlikte yakn akraba arasnda
cinsel ilikide bulunmak yani "ensest''(*) yapmaktan kanmak konusunda
bunlarn en titiz zeni ve en byk iddeti gstermeyi grev saydklarn da
reniyoruz. Gerekte bu insanlarn btn toplumsal rgtlenmesi bu amaca
hizmet ediyor gibi ya da onun elde edilmesiyle ilgili bir duruma getirilmi gibi
grnyor.
Avustralyallar arasnda totemizm sistemi btn dinsel ve toplumsal kurumlarn
yerini almaktadr. Avustralya boylar kk kk birtakm klanlara ayrlmtr.
Bunlarn her biri kendi toteminin adn alr. yleyse totem nedir? Kural olarak
yenebilen, zararsz ya da tehlikeli ve korkun bir hayvan, ender olarak da bir
bitki ya da (yamur, su gibi) bir doa varldr. Totemin btn klanla zel bir
ilikisi vardr. Totem her eyden nce klann atasdr. kincisi, klann koruyucu
ruhu ya da gzetenidir, klan halkna g zamanlarda yol gsterir, ocuklarn
daima tanr ve korur. Bunun iin, totemdalar totemlerini ldrmemek ya da ona
zarar vermemek, onun etini yememek ya da ondan herhangi bir biimde
yararlanmamak konusunda kutsal bir bor altndadr. Bu yasan herhangi bir
biimde inenmesi otomatik olarak cezalandrlr. Bir totemin zellii yalnzca
tek bir hayvann ya da bir varln iinde deil, trn btn yelerinde gizlidir.
Zaman zaman lenler yaplr ve burada totemdalar birtakm trenli danslarla
totemlerinin hareketlerini ve zelliklerini temsil eder ya da onlara yknr.
Toteme bal olma durumu, ya anne tarafndan ya da baba tarafndan elde edilir.
Totemin anne tarafndan geme durumunun, baba tarafndan gemesinden nce
ve daha eski olmas olasdr. Bir toteme ballk, Avustralyalnn btn dier
toplumsal grevlerinin temelini oluturur. Bir yandan boy balarnn, dier
yandan da kan akrabalklarnn stnde bir eydir. (1)
Totem bir topraa ya da yere bal deildir. Ayn totemin yeleri birbirinden
ayr olarak ve dier totemlere bal kimselerle dosta yaarlar. (2)
imdi psikanalizin ilgisini eken totemizm sisteminin zelliklerini ele alalm.
Totemin bulunduu hemen her yerde ayn zamanda u yasa da vardr: Ayn
toteme bal olanlar birbirleriyle cinsel ilikide bulunamaz, birbirleriyle
evlenemezler. Bu, totemle birlikte ekzogami denen kuraln da bulunduunu
gsteriyor.
Bu iddetli yasak ok dikkate deer bir eydir. Bunun, totemin ieriinden ve
zelliklerinden rendiimiz eylerle mantksal bir ilgisi yoktur. Yani onun
totemizm sistemine nasl girdiini anlayamayz. Onun iin baz bilginlerin
balangta ekzogaminin gerek kken, gerekse anlam ynnden totemizmle
hibir ilgisi olmadn, fakat evlenmeyle ilgili snrlamalarn bunu zorunlu
klmas zerine sonradan ona eklendiini kabul etmelerine amamak gerekir.
Ne olursa olsun, totemizmle ekzogami arasnda bir ilgi vardr ve bu da ok
gldr.
Bu yasan anlamn tartarak anlamaya alalm.
(a) Bu yasan inenmesi, dier totem yasaklarnda (rnein totem olan
hayvann ldrlmesinde) olduu gibi otomatik olarak cezalandrlmakla
braklmyor, btn toplumu tehdit eden bir tehlikeden ya da herkesin zerine
gelecek olan bir gnahtan kurtulmak sorunuymuasna btn boy tarafndan
iddetle bunun c alnyor. Frazer'in kitabndan alnacak birka tmce (3) bu
gibi gnahlarn bizim bugnk llerimize gre olduka ahlakd olan bu
vahiler tarafndan nasl karlandn gstermeye yeter. Frazer yle der:
"Avustralya'da yasak olan bir klana bal biriyle cinsel ilikinin cezas daima
lmdr. Kadn ister ayn yerli topluluktan olsun, ister baka bir boydan
karlm olsun, nemi yoktur; onu kars olarak kullanan sulu ve kadn klan
arkadalar tarafndan ldrlebilir. Baz olaylarda belirli bir zaman iin ele
gemekten kurtulursa su unutulabilir. Yeni Gney Gal'de Ta-ta-thi boyunda
grlen ender olaylarda erkek ldrlr, fakat kadn yalnzca ldresiye dvlr
ya da mzraklanr ya da her ikisi birden yaplr. Kadn bsbtn ldrmemenin
nedeni, onlara gre, kadnn zorlanm olma olasldr. Hatta gelip geici
aklarda bile klan yasaklar en korkun eyler olarak dnlr ve lmle
cezalandrlr.'' (Howitt)
(b) ocuk dourmayla sonulanmayan sevimeler iin de ayn iddetli cezann
verilmesi asndan, bu yasaklarn uygulamayla ilgili nedenlerle konmu
olmasn kabul etmeye olanak yoktur.
(c) Totem kaltm yoluyla getii ve evlenmekle deimedii iin, rnein anne
tarafndan gemesi durumunda yasan sonular kolaylkla anlalabir. rnein
erkek klana Kanguruyla balysa ve Emu toteminden bir kadnla evlenirse, kz
ve olan btn ocuklar Emu olur. Totem yasasna gre, kendisi gibi Emu olan
annesi ve kz kardeiyle yasak olan cinsel ilikide bulunmas byle bir
evlenmeyle doan bir oul iin olanakszdr. (4)
(d) Fakat ekzogamiyle bal olan totemin daha baka sonular da olduunu
anlamak iin biraz dikkat yeter. Yani bu durumda ama, anne ya da kz
kardelerle cinsel ilikinin yasak edilmesinden fazla bir eydir. Bu, ayn
zamanda erkein kendi topluluuna bal kadnlarla ve dolaysyla kendisiyle
kan akrabal bulunmayan birok kadnla da cinsel ilikide bulunmasn, bu
kadnlarn hepsini kan akrabalarym gibi saymakla olanakszlatrr. Uygar
uluslarda buna benzer eyleri ok aan bu korkun yasan psikolojik nedenleri
ilk bakta ak deildir. Bizim anlayabildiimiz, bu yasakta totem olan
hayvann ata olduuna gerekten inanlddr. Ayn totemden gelmi olan
herkes kan akrabasdr, yani bir ailedendir ve bu ailede en uzak akrabalk
dereceleri bile cinsel ilikiye kesin bir engel olarak tannmtr. Bylece bu
ilkeller gerek kan akrabal yerine totem akrabaln koyarak bizim iyice
anlayamadmz bir zellikle kark olan "ensest'' isteine kar derin bir korku
ya da duyarllk gsteriyorlar. Fakat bu iki tr akrabalk arasndaki kartl
fazla bytmeyelim ve totem yasaklarnn gerek "ensest''i zel bir durum olarak
ierdiini aklmzda tutalm.
Bir toteme bal olan bir topluluun nasl olup da kk aile yerine getii bir
bilmecedir. Bunun zm totemin kendisinin aklamasna baldr. Cinsel
ilikinin evlilik snrlarn aan bir zgrlk erevesinde oluu kan
akrabalnn ayn zamanda "ensest''i ne kadar nne geilemez bir duruma
getireceini dnrsek, "ensest'' yasann aile balarnn yerine klan balarn
geirdiini varsayabiliriz. yleyse, Avustralyallarn detlerinin, baz toplumsal
durumlarda ve bayramlarda bir erkein, yasal ei olmas bakmndan bir kadn
zerinde sahip olduu kaytsz artsz kocalk hakknn inenebileceini kabul
ettiini kaydetmek gerekir.
Gerek bu boylarn, gerekse dier birok totemli budunun dili, kukusuz bununla
ilgili bir zellik gsterir. Akrabal gstermek iin kullandklar kavramlar iki
birey arasndaki akrabal deil, bireyle topluluun arasndaki ilikiyi gz
nnde tutmaktadr. Bunlar L. H. Morgan'n anlatna gre "snflandrmac''
(classificatory) akrabalk sistemiyle ilgilidir. Yani bir adam yalnzca kendisini
dnyaya getiren adama "baba'' demez; boyun kurallarna gre, annesiyle
evlenebilecek ve bunun iin kendisine baba olabilecek btn erkeklere de baba
der. Bunun gibi, yalnzca kendisini douran kadna "anne'' demez; boy
yasalarna gre kendi anas olabilecek btn kadnlara da anne der. Yalnzca z
anne ve babann ocuklar olanlara "karde'' ya da "kz karde'' demekle kalmaz,
anne ve baba topluluundaki herkesin ocuklarna da karde der, vb. Onun iin
iki Avustralyalnn birbirine verdii akrabalk isimleri, bizim dilimizdeki det
zere, zorunlu olarak aralarndaki bir kan akrabaln gstermez. Maddi
ilikiden ok toplumsal ilikileri anlatr. Bu snflandrmac sistemin anahtarn
belki de kk ocukluk alarnda bulabiliriz. Bu alarda ocuklar anne ve
babalarnn kadn ve erkek ahbaplarna da "amca'' ya da "teyze'' demeye
altrlr. Ayn eyi "frres en Apollon'' ya da "soeurs en Christ'' denildii zaman
eretilemeli bir anlamda sylenmi olarak da gryoruz.
Bize bu kadar garip grnen bu dil alkanlnn aklanmas, rahip L. Fison'un
"topluluk evlilii'' dedii eyin, yani birden fazla erkein birden fazla kadn
zerinde kocalk haklarna sahip olduu evlilik biiminin bir art ve izi olarak
bakarsak basitlemi olur. Bu tr evlilikten doan ocuklar ayn anneden
domadklar halde birbirlerine karde ve topluluun btn erkeklerine de baba
gzyle bakar.
Birok yazar, rnein Edward Westermarck, History of Human Marriage adl
yaptnda (2. basm: 1902) topluluk evliliinin varlndan karlan sonulara
itiraz ediyorsa da, Avustralya hakknda en yetkili kimseler snflandrmac
akrabalk deyilerinin topluluk evlilii zamanndan kalma olduunda
birleiyorlar. Spencer ve Gillen'e gre (5), topluluk evliliinin bir biimi bugn
Urabunna ve Dieri boylar arasnda vardr. Onun iin topluluk evlilii bu
budunlar arasnda bireysel evlilikten ncedir ve dil ve detler zerinde belirgin
izler brakmadan ortadan kalkmamtr. Fakat bireysel evlilik yerine topluluk
evliliini koyarsak, o zaman bu budunlar arasnda grdmz "ensest''
korkusunun neden bu kadar sert olduunu anlayabiliriz. Totem ekzogamisi, yani
klana bal olan bireyler arasndaki cinsel birlemenin yasak edilmesi, topluluk
"ensest''inin nne gemek iin en iyi are olarak grnyor ve bylece totem
ekzogamisi, asl nedenin duraan ve uzun bir art olmu oluyor. Avustralya
vahileri arasndaki evlenme yasaklarnn nedenlerini anladmz sanmakla
birlikte gerek durumlarda ok artc olan ve ilk bakta anlalmayan birok
karkl daha renmek zorundayz. nk Avustralya'da totem yasandan
baka yasak gstermeyen pek az boy vardr. ou, evlilik snflar ya da fratri
denen iki paraya ayrlacak biimde kurulmutur. Bu evlenme kmelerinin her
biri dardan evlenir, yani ekzogamdr ve totem topluluklarnn ounu ierir.
Genellikle bu evlenme kmelerinin her biri de yine iki ikincil snfa ya da ikincil
fratriye ayrlmtr ve btn boy byle drt snfa ayrlm oluyor demektir. Bu
biimde ikincil snflar, fratrilerle totem kmeleri arasnda kalmaktadr.
yleyse Avustralya boylarnn kuruluunun tipik ve ou kez kark olan
emasn u biimde gsterebiliriz:
a ve b fratrileri c, d ve e, f ikincil fratrilerine ve bunlar da on iki totem
topluluuna ayrlr. Her topluluk ekzogamdr. (6) c ikincil snf e ile e ve d
ikincil snf f ile ekzogram bir birlik oluturur. Bu dzenin baars ya da eilimi
ortadadr: Evlenilecek kimselerin seiminin ya da cinsellik zgrlnn alann
snrlamaya yarar. Eer yalnzca bu on iki totem topluluu olsayd, her
toplulukta ayn sayda insan olduunu tasarlayarak bir topluluun her yesi
seecekleri boyun kadnlarnn 11/ 12'sini alabilecekti. ki fratrinin olmas bu
sayy 6/ 12' ye, yani 1/ 2' ye indiriyor. a toteminin bir erkei ancak 1.
topluluktan 6. toplulua kadarki topluluklardan bir kadnla evlenebilecekti. ki
ikincil snfn araya girmesiyle seme 3/ 12' ye, yani 1/ 4' e iniyor. a toteminden
bir erkein ancak 4., 5. ve 6. totemlerden bir kadnla evlenebilmesi gerekiyor.
Evlenme snflarnn (bunlardan baz boylarda sekiz kadar bulunmutur) tarihsel
ilikileri tmyle aydnlanm deildir. Biz yalnzca bu dzenlemelerin totem
ekzogamisi gibi ayn amac ve hatta daha fazlasn elde etmeye altn
gryoruz. Fakat totem ekzogamisi nasl olduunu kimsenin bilmedii bir
biimde oluan kutsal bir yasa, yani teden beri sregelen bir det olduu halde,
evlenme snflar ikincil dalmlar ve bu dalmlarla ilgili birok kouluyla
deta belirli bir ama gzetilerek yaplm gibi, hatta belki de totemin etkisinin
snmekte olduu bir srada "ensest''i yasak etme grevini yapmak iin bilinli ve
bile bile yaplm bir eymi gibi gzkyor. Totem sistemi, bildiimiz gibi,
boyun dier btn toplumsal grevlerinin ve ahlaksal snrlamalarnn temeli
olduu halde, fratrilerin nemi genellikle evlenilecek kimsenin seiminin
dzenlenmesi kesinletirildii zaman sona eriyor.
Evlenme sisteminin snflara ayrlmas yntemi, daha sonraki geliiminde doal
ve topluluk-ii "ensest''i yasaklamakla snrl kalmam, erkek ve kz kardeler
arasnda daima varolagelen yasaklamay karde ocuklarna dek genileten ve
karde ocuklar iin de manevi akrabalk dereceleri icat etmi olan Katolik
Kilisesi'nin yapt gibi, daha uzak ama ayn toplulua bal akrabalar arasnda
da evlenmeyi yasak etmitir. (7)
Evlenme snflarnn kkenini ve anlamn belirlemek iin yaplan ok aprak
ve sonusuz tartmaya dalmann ya da bu snflarn totemizmle ilikisini
incelemeye girimenin bize bir yarar yoktur. Bizim amacmz iin, gerek
Avustralyallarn, gerekse dier ilkellerin "ensest''e engel olmak iin byk bir
aba harcadklarn gstermek yeterlidir. (8) lkellerin "insan gnaha iten nefsin
batan karmalar"na belki de bizden daha fazla maruz kaldklar ve bu yzden
kendilerini ondan daha dikkatli korumalar gerektii iin "ensest''e kar bizden
daha duyarl davranmak zorunda kaldklarn syleyebiliriz.
Fakat bu insanlarn "ensest'' korkusu, her eyden nce bir toplulua bal
bireyler arasnda cinsel ilikiye engel olmak iin kurulmu gibi gzken bu
kurumlar oluturmakla kalmamaktadr. Bu ilikilerin dnda, bireyin bizdeki
anlamyla yakn olan akrabalarna kar nasl davranacan belirleyen birtakm
"detler'' daha vardr. Bu detlerin de hemen hemen dinsel kurallar kadar iddetli
etkileri vardr. Kimsenin onlardan kuku duymaya asla hakk yoktur. Bu detlere
"saknma ya da kanma'' detleri diyebiliriz. Bunlar Avustralya'nn totemli
budunlarnn dnda baka budunlarda da vardr. Fakat biz burada da okura ok
saydaki gereten ancak bir iki rnek vermekle yetineceiz.
Melanezya'da, oullarn kendi anneleri ve kz kardeleriyle ilikilerini
belirlemede bu gibi snrlayc yasaklarn byk bir rol vardr. rnein Yeni
Hebrid Adalarndan Lepers Adas'nda olan ocuk annesinin evini belirli bir
yata brakr ve kendi yanda bulunan dier olanlarla birlikte ayr bir kulbede
yaar, orada uyur ve yer. Yemek istemek iin annesinin evine urayabilir; fakat
kz kardei evdeyse yemek yemeden uzaklap gitmek zorundadr. Eer darda
kz kardeine raslarsa kzn kamas, yzn evirmesi ya da kendini bir yere
saklamas gerekir. Olan kum zerinde kz kardeinin ayak izlerini tanrsa, bu
izlerin arkasndan gidemez, kz da erkek kardeinin izinden gidemez. Olan kz
kardeinin adn azna bile alamaz, hatta onun adnn bir parasn oluturan
herhangi bir szc bile kullanmaktan saknr. Yeniyetmelik treniyle balayan
bu saknma, btn bir yaam boyunca iddetle gzetilir. Anneyle oul arasndaki
saknma yala birlikte artar ve genellikle anne tarafndan daha da zorunludur.
Anne oluna yiyecek getirdii zaman onu oluna kendi eliyle veremez, yalnzca
olunun nne koyar. Birbirleriyle ana-oul gibi konumaz, resmi konuurlar.
Erkek ve kz karde karlatklar zaman kz alla kaar ve olan ban ona
evirmeden geer gider. (9)
Yeni Britanya'da Gazella Yarmadas'nda bir kz evlendii andan balayarak
erkek kardeiyle konuamaz, onun adn azna alamaz, adn ancak bir simgeyle
anlatr. (10)
Yeni Mecklenburg'ta karde ocuklar da kz ve erkek kardelerin bal olduu
ayn kurallara baldr. Onlar da birbirlerine yaklaamaz, birbirlerinin elini
skamaz, birbirlerine armaanlar veremez, birbirlerine ancak be on adm
uzaktan seslenebilirler. Bir kz kardele cinsel ilikide bulunma suunun cezas
aslmak yoluyla lmdr. (11)
Bu ka g kurallar zellikle Fiji Adalarnda iddetlidir ve burada yalnzca kan
bakmndan kz kardeleri kapsamakla kalmaz, ayn zamanda topluluk
bakmndan kz karde olarak grlenleri de iine alr. Bu vahilerin, andmz
yasak akrabalardan olan kimselerle birtakm kutsal orjiler yaparak cinsel ilikide
bulunmalar alacak bir olay olarak gzkmekle birlikte, buna amaktansa bu
cinsel kama detleriyle taban tabana kart gzken bu olay, sz konusu cinsel
yasa aklamak iin kullanabiliriz. (12)
Sumatra'daki Battalar arasnda bu kama kurallar btn yakn akrabalar kapsar.
rnein bir Battalnn bir toplantda kendi kz kardeiyle birlikte bulunmas
olanakszdr. Bir erkek karde bakalarnn da hazr bulunduu bir yerde bile kz
kardeiyle birlikte bulunmaktan bir hayli rahatszlk duyar. kisinden birisi eve
gelirse, dieri evden kmay yeler. Bunun gibi, bir baba evde kzyla, bir anne
de oluyla birlikte yalnz kalmaz. Bu detleri bize anlatan Felemenkli misyoner,
onlar zlerek hakl grmek zorunda olduunu da belirtiyor. Bu insanlar ba
baa kalan bir kadnla bir erkein kesinlikle ar bir yaknla gireceklerini
kuku duymakszn kabul ettiklerinden ve aralarnda kan ba bulunan
kimselerin cinsel ilikide bulunmasndan her tr ktln doacan
dndklerinden dolay bu gibi yasaklarla nefsin bu ayartmalarndan
kurtulmann mmkn olacana inanyorlar. (13)
Afrika'da Delagoa Krfezi'nde Barongolar arasnda baldza, yani karnn kz
kardeine kar ok iddetli bir saknganlkla davranlr. Bir kimse kendisi iin
ok tehlikeli olan bu akrabaya rasgeldiinde, ondan dikkatle kaar. Onunla ayn
kaptan yemek yemeye cesaret edemez, onunla ancak utanarak konuur,
kulbesine giremez ve onu ancak titrek bir sesle selamlar. (14)
ngiliz Dou Afrikas'nda Akamba ya da Wakamba Adas'nda herkesin daha sk
karlaabilecei bir kama kural geerlidir. Bu kurala gre, bir kz
yeniyetmelik ve evlenme alarnda, babasndan kamak zorundadr. Babasna
yolda rasgelirse kendisini hemen bir yere saklar. Babasnn yanna oturmaya asla
yeltenmez. Evleninceye kadar bu biimde davranr. Fakat evlendikten sonra
babasyla toplumsal ilikileri tmyle zgrleir. (15)
Uygar uluslar iin de ok ilgi ekici olan ve birok yerde bulunan, ok iddetli
bir saknma konusu daha vardr ki, o da damatla kaynana arasndaki toplumsal
ilikilere snrlar koyan saknmadr. Avustralya'da bu ok geneldir; fakat
Melanezyallar, Polinezyallar ve Afrika zencileri arasnda da, totemizm ve
topluluk evliliinin izlerinin bulunduu yerlerde de grlr. Bu budunlarn
bazlar arasnda bir kadnn kaynatasyla olan zararsz toplumsal ilikilerine
kar buna benzer yasaklar vardr; fakat bunlar tekiler kadar srekli ve nemli
deildir. Tek tek baz olaylarda kaynanayla kaynatann her ikisinden de kald
grlr.
Biz burada etnografik zmlemeyle deil, kaynanayla damat arasndaki
kanmann temeli ve ieriiyle ilgili olduumuz iin bir iki rnek vermekle
yetineceiz. Banks Adalarnda bu yasaklar ok iddetli ve acmaszca uygulanr.
Damatla kaynana birbirlerine yaklaamaz. Anszn yolda karlasalar kadn bir
yana ekilerek durur, damad geinceye kadar arkasn dner ya da damat bu
biimde davranr. Vanna Lava'da (Port Patterson) bir adam nnde kaynanas
olduu halde kyda dolaamaz, ancak dalgalar kadnn ayak izlerini ykayp
bozduktan sonra damat oradan geebilir. Yalnzca birbirlerine belirli bir
uzaklktan seslenebilirler. Hi kukusuz, her ikisi de birbirinin adn azna bile
alamaz. (16)
Solomon Adalarnda bir adam evlendii andan balayarak kaynanasn ne
grebilir, ne de onunla konuabilir. Kaynanasyla karlarsa kim olduunu
bilmiyormu gibi davranmas ve kendini saklamak iin olabildii kadar hzla
kadndan uzaklamas gereklidir. (17)
Zulu Kafirler arasndaki detlere gre, bir adam kaynanasndan utanmak ve
onunla birlikte bulunmaktan saknmak iin her eyi yapmak zorundadr.
Kaynanasnn bulunduu kulbeye giremez, karlatklar takdirde ikisinden
birinin ekilmesi gerekir ya da kadn bir alln arkasna saklanmak
zorundadr, bu srada erkek de kalkann kaldrarak yzn saklar.
Birbirlerinden kamazlarsa ve kadnn kendini rtecek hibir eyi bulunmazsa,
det yerini bulsun diye kadn bana bir demet ot atar. Ya bir nc kii
araclyla ya da rnein aralarnda doal bir engel varsa uzaktan yksek sesle
konuabilirler. Her ikisi de birbirinin adn azna alamaz. (18)
Nil kaynaklar evresinde yaayan bir zenci boyu olan Basogalarda bir adam
kaynanasyla ancak evin baka bir odasnda ve ona grnmeden konuabilir.
stelik bu insanlar ev hayvanlar arasnda bile "ensest''i cezalandracak kadar bu
iten nefret eder. (19)
Btn gzlemciler, yakn akraba arasndaki kamalarn anlamn ve amacn
"ensest''e kar koruyucu ara olarak yorumladklar halde, kaynanayla ilikiyle
ilgili olan kaytlar ayr biimlerde yorumluyorlar. Bu ilkellerin, bir erkein
annesi yerinde yal bir kadna kar istek duyacandan bu kadar korkmalar
anlalr ey deildir. (20) Ayn itiraz, baz evlilik snf sistemlerinde var olan
ve damatla kaynanann evlenmesini kuramsal olarak mmkn gren baz
kurald durumlara ve byle bir olasla kar gvence verilmesi gerekliliine
dikkati eken Fison'un grne kar da ileri srlebilir.
Sir John Lubbock The Origin of Civilisation adl yaptnda kaynanayla damat
arasndaki bu ilikiyi daha eski olan "karmayla evlenme'' detine kadar
gtryor. "Kadnn gerekten karld zamanlarda kzn anne ve babasnn
fkesi belki de ok ciddi idi. Oysa bu evlilik biiminin yalnzca simgelerinin
kald zamanlarda anne ve babasnn bu fkesi de simgesellemi ve bu det,
kkeni unutulduktan sonra da srmtr" diyor. Fakat Crawley, bu aklamann
olgularn gzlemlenmesiyle varlan sonulara uymadn kolayca gstermitir.
E.B. Tylor'e gre, kaynanann damada kar byle davranmasnn nedeni,
damada karsnn ailesi arasndaki yerinin henz geici olduunu anlatmaktan
baka bir ey deildir, yani adamcaza ilk ocuu dnyaya gelinceye kadar
yabanc gibi davranlr. Fakat ilk ocuk doduu halde kamann yine
srdne baklrsa, Tylor'n bu aklamas glklerle karlayor, kaynanayla
damat arasndaki ilikinin ieriini kesin olarak aklayamyor ve bylece cinsel
etmeni savsaklyor. Bu ilikilerle ilgili kama kurallarnda anlatlan
tiksinmedeki kutsal eyi hesaba katmyor. (21)
Bu yasan nedeni kendisinden sorulan Zululu bir kadn, verdii yantta byk
bir duygu incelii gsteriyor: "Onun, kendi karsn bytm olan memeleri
grmesi doru deildir.'' (22)
Uygar uluslar arasnda da damatla kaynana arasndaki ilikinin aile kurumunun
en przl taraflarndan biri olduu bilinen bir gerektir. Geri Avrupa ve
Amerika beyazlarnn toplumsal yaamnda kaynanayla damat arasndaki kama
detleri artk kalmamtr; fakat kalsayd ve bireyler tarafndan yine ayr ayr
bunu yapma zorunluluu ortaya kmasayd, birok uyumazln ve belann
nne belki de geilmi olurdu. Birok Avrupal, ilkellerin birbirine bu kadar
yakn akraba olan iki kimse arasnda herhangi bir yaknlamann nne gemek
iin koyduklar bu kanma detlerinde herhalde yksek bir hikmet grrd. Hi
kukusuz, kaynanayla damadn psikolojik durumlarnda, aralarndaki
ekememezlii artran ve bir arada yaamay gletiren bir ey vardr.
Kaynanayla damat arasndaki ilikilerin uygar uluslar arasnda alay konusu
olmas, bana yle geliyor ki, ikisi arasndaki ilikilerin birbirine olduka kart
birtakm duygularn etkisi altnda olduunu kantlyor. Demek istediim, bu
iliki gerekte iftdeerlidir, yani sempatiyle nefret gibi birbirine kart
duygulardan olumutur.
Bu duygularn bazlarnn aklamas kolaydr: Kaynana kzndan ayrlmak
istememekte, kzn eline teslim ettii yabanc adama gvenmemekte, kendi
evinde zerinde hep egemen olmaya alt kzna kar bu egemen konumunu
korumak istemektedir. Erkee gelince, kendisini bir yabancnn istemine
brakmamaya karar vermitir, karsna olan sevgisine kendisinden nce sahip
olanlara kar kskanlk duymakta ve gen karsnn deeri hakkndaki abartl
kuruntusunu bozmak istememektedir. Oysa bu kuruntuyu en ok bozan, birok
ortak niteliiyle kzn anmsatan, ama gzellik gibi, karsn o denli sevdiren
tazelik ve genlik gibi eylerin bysnden yoksun bulunan kaynanasdr.
Bireyler zerinde yaplan psikanaliz incelemelerinin bize gizli duygular zerine
rettii bilgiler, yukarda saydmz nedenlerden baka nedenler daha
eklememizi mmkn klar. Kadnlarn psiko-cinsel gereksinimlerinin aile
yaamnda ve evlenmede doyurulmam olduu yerlerde, kar koca ilikisinin
eksik bir biimde son bulmas ve kadnn cinsel heyecanlarn yaaynn
tekdzelemesi sonucunda, srekli bir doyumsuzluk durumunun ortaya kma
tehlikesi vardr. Yalanmakta olan anne, ocuklarnn yaamn yaama yoluyla
kendini onlarla bir sayma, onlarn heyecanlarn kendi heyecan yapma yoluyla
kendini bu tehlikeye kar korur. Ana baba ocuklaryla gen kalr, derler.
Gerekte ana babann en deerli ruhsal kazanc da budur. Ksr kadn, evlilik
yaamnda katland yoksunluklara karlk avuntularn ve dnlerin en
iyisinden yoksun kalmaktadr. Kzyla bu duygu katlmn anne o kadar ileri
gtrebilir ki, kznn sevdii adama bile k oluverir. Bu ak baz durumlarda,
bu tr duygusal eilimlere evrilmi olan iddetli ruhsal diren yznden
iddetli nevroz biimlerine yol aar. Btn olaylarda byle bir lgnca sevdaya
kar, kaynanann ruhunda yaayan kart glerin atmas da katlr. ou kez
damada gsterilmesi yasak olan sevgi duygularnn rtbas edilmesine neden olan
etken, kaynanann damadna duyduu akn bu hain ve sadiste ieriidir.
Kocann kaynanayla ilikisi de, baka kaynaklardan gelmekle birlikte buna
benzer duygularla karktr. Kendisine nesne seerken hep annesinin ya da belki
de kz kardeinin imgesi egemen olur; fakat "ensest'' yasa yznden ocukluk
yaamnn bu iki sevgili kiiliine kar olan bu yelemesi yn deitirir, o
zaman onlarn imgesini yabanc nesnelerde bulmay baarr. O zaman
kaynanasnn, kendi annesinin ve kz kardeinin annesinin yerini tutmakta
olduunu grr ve iinde direnmekte olduu eski seiine doru bir eilim
uyanmaya balar. Oysa "ensest'' korkusu bu ak nesnesinin "gemii"nin
anmsanmamasn buyurur. Annesinin imgesi bilin dnda deimemi olarak
kald halde, bilin dnda teden beri deimeden sren bir kaynana
imgesinin bulunmamas bu yadsmay kolaylatrmaktadr.
Bu dirence katlan ve kaynanaya kar gsterilen rahatszlk ve kskanlk
karl bir duygu, gerekte kaynanann da damatta bir "ensest'' hevesi
uyandrdndan bizi phelendiriyor. Nitekim eilimlerini daha kzna
yanstmadan gelecekteki kaynanasna k olan kimseler vardr.
lkeller arasnda kaynanayla damat arasndaki kamay gerektiren etmenin, bu
"ensest'' etmeni olduunu kabul etmemek iin bir neden gremiyorum. yleyse,
bu ilkel insanlarn bu kadar dikkatle uyduklar bu kama detlerinin aklamalar
arasnda ilk olarak Fison tarafndan ileri srlen bak asn yelememiz
gerekir; nk Fison btn bu kurallarda, olas bir "ensest'' giriimine kar bir
korunma aresi olmaktan baka bir ey gremiyor. Ayn ey, gerek kan, gerekse
evlenme yoluyla akraba olanlar arasnda geerli olan kamalar iin de dorudur.
Yalnzca bir fark vardr ki, o da birincisinde "ensest'' dorudan doruyadr,
bylelikle de kamadaki ama bilinlidir; kaynanayla damat ilikisine ilikin
kamadaysa "ensest'' bilinli olmayan ara evrelerin getirdii dsel bir hevesten
baka bir ey deildir.
Buraya kadar psikanaliz ynteminin uygulanmasyla toplumsal psikolojinin yeni
bir k altnda grlebileceini kantlamamza pek fazla frsat dmedi; nk
ilkellerin "ensest'' yapmaktan korktuklar oktan beri bilinen bir eydi ve daha
fazla yoruma gereksinimi yoktur. "Ensest'' korkusunun daha iyi anlalabilmesi
iin bizim ekleyebileceimiz ey, onun esas itibaryla bir ocukluk nitelii
olduunu ve nevrozlularn ruhsal yaamna kesin olarak benzediini
gstermektir. Psikanaliz bize ocuun ilk nesne seiinin "ensest'' eilimini
gsterdiini, bu eilimin anne ve kz karde gibi yasak olan nesnelere
evrildiini retmitir. Yine psikanaliz, bize ergin bireylerin kendilerini bu
trden eilimlerden nasl kurtardklarn da gstermektedir. Bununla birlikte
ocuklua zg psiko-cinsel eilimlerden kurtulamamtr ya da bu eilimlere
dnmektedir (ki buna gerileme ya da "regression'' diyoruz). Bu yolla libidonun
"ensest'' isteine saplanmas onun bilinli olmayan ruhsal yaamnda ayn rol
oynamay srdrmekte ya da yeniden oynamaya balamaktadr. "Ensest''
isteklerinin anne ya da babaya kar kkrtt bu duygular nevrozun merkez
dmdr diyecek kadar ileri gidiyoruz. "Ensest''in nevrozlarda oynad rol
hakkndaki bu dnce elbette ergin ve normal kimselerin genel gvensizliiyle
karlaacaktr. Bu "ensest'' konusunun ne dereceye kadar airlerin ilgi merkezini
oluturduunu ve saysz tr ve biim deitirme altnda nasl iir gereci
olduunu gsteren Otto Rank'n aratrmalar da ayn biimde kar klarla
karlanacaktr. Bu direncin, her eyden nce, bugnn tmyle bastrlm eski
"ensest'' isteklerine kar insanlarn duyduu derin nefretin rn olduuna
inanmak zorundayz. Buna dayanarak, sonralar bilinli olmamaya mahkm olan
"ensest'' isteklerinin tehlikesini sezen ilkellerin bu isteklere kar en iddetli
savunma yollaryla kendilerini koruduklarn gstermek nemlidir.

BLM II
TABU VE
KARIT DUYGULAR

1
Tabu szc Polinezyaca bir szcktr, tam evirisi gtr; nk karlad
anlam bugn bizde kalmamtr. Eski Romallar zamannda byle bir szck
vard: sacer szc Polinezyallarn tabusuna karlkt. Yunanllarn goV
szc, branlerin kodaush szc, Polinezyallarn ve Afrika'daki
(Madagaskar), Kuzey ve Orta Asya'daki birok budunun benzer szcklerle tabu
deyimiyle karladklar anlamda bir szck olsa gerektir.
Bizim iin tabunun birbirine kart iki anlam vardr: bir yandan kutsal (sacr),
kutsallatrlm (consacr) anlamlarna; dier yandan da tehlikeli, korkun,
yasak, kirli anlamlarna gelir. Tabunun kart Polinezya'da noa szcyle
sylenir ve sradan, yanalabilir, tutulabilir bir ey anlamlarna gelir. Bu
biimde tabu szcnde saknmllk kavram gibi bir anlam da gizlidir;
kendini temel olarak yasaklarda gsterir. Bizdeki "kutsal korku'' tamlamas ou
durumda tabu anlamn karlar.
Tabu snrlamalar din ya da ahlk yasaklarndan farkldr. Bunlar bir tanrnn
egemenliine bal olmaktan ok kendinden yasaktrlar, yasak olmalarn
kendileri gerektirir. Bunlarn ahlk yasaklarndan ayrl: Tabu yasaklar
doruluklar iin akla uygun hibir neden gsteremezler, kkenleri de belli
deildir. Bizce anlalamaz olmakla birlikte onun egemenlii altnda olanlar iin
bu yasaklar bir zorunluluk, bir gerek olarak kabul edilir.
Wundt (1) tabuya insanln yazlmam en eski yasas der. Tabunun tanrlardan
daha eski olduu ve bu eskiliin dinden nceki bir dneme kadar gittii herkes
tarafndan kabul edilmitir.
Tabu sorununu psikanaliz ynnden incelemeden nce, sorunu yansz olarak
ortaya koymak iin antropoloji bilgini Northcote Thomas'n Encyclopedia
Britannica'ya yazd "Taboo'' makalesinden bir para alacam: (2)
zel anlamnda tabu, (a) kiilerin ya da eylerin kutsal (ya da kirli) ieriini, (b)
bu ierikten kan yasan trn ve (c) bu yasan inenmesinden kan
kutsall (ya da kirlilii) anlatr. Polinezya'da tabunun kart "noa'' szcdr
ve bunun "genel'' ve "ortak'' anlamna gelen yakn biimleridir...
"Daha geni anlamda, tabunun trl biimlerini ayrabiliriz: 1. Doal ya da
dorudan doruya olan, bir kiide ya da bir eyde ikin olan, gizemli "anlam''
(erk)'in sonucu olan tabu; 2. Birinden bakasna geebilen, dolaysyla olan ve
yine "anlam''n rn ama (a) ya edinilen ya da (b) bir rahip, bakan ya da baka
biri tarafndan konmu olan tabu; 3. Bir kadnn kocasna zg oluunda olduu
gibi, her iki etkinin de bulunduu ara tabu.
"Tabu terimi farkl bir biimde ayn zamanda minseklerle ilgili yasaklara da
uygulanr; fakat bu anlamda kullanmamak daha iyidir. Tabu deyiinin iine
yaptrm tanr ya da cin olan trleri, yani byyle ilgili yasaklardan farkl olan
dinsel yasaklar da alarak geni anlamda kullanmak gerektii savlanabilirse de,
bu dinsel yasaklarda ne otomatik bir edim, ne de bulama olay olmamas
nedeniyle buna en iyisi, dinsel yasaklar demelidir.
"Tabunun amalar eitlidir: 1. dorudan doruya tabular (a) nemli kiilerin,
bakanlarn, rahiplerin ve benzerleriyle eyann ktlkten korunmasn; (b)
zayflarn, yani kadnlarn, ocuklarn ve genellikle sradan halkn, bakan ve
rahiplerin erkinin anlamndan, yani byl etkisinden korunmasn; (c) belli
besinleri yeme, vb. yoluyla, cesetlerle birlikte bulunup konuma yoluyla ya da
dokunmayla oluacak tehlikelere kar korunmay; (d) yaamn balca
edimlerini, doumlar, erdirmeyi (initiation), evlenmeyi ve cinsel etkinlikleri
korumay; (e) insanlar tanrlarn ve cinlerin fkesinden ya da gcnden (3)
korumasn: (f) domam ocuklarn ve ana babalarna bal kk ocuklarn
belli edimlerin sonularndan ve zellikle baz besinlerden kt varsaylan
zglklerin gemesinden korunmasn salar. 2. Bir bireyin maln, tarlalarn,
aralarn, vb. hrszlardan korumak iin konmu olan tabular da vardr.''
Makalenin dier blmleri yle zetlenebilir: nceleri tabunun inenmesinin
cezas belki de iten kendiliinden gelen birtakm yarglara braklmt.
Tabunun tanr ve eytan kavramlaryla birlikte bulunduu yerlerde byk
Tanr'nn erkinden otomatik bir biimde ceza beklenir. Dier durumlarda,
olaslkla daha ileri bir evrede, davranyla bakalarna zarar veren sulunun
cezasn toplum kendi eline alyor. Bylece, insanln ilk ceza sistemleri de
tabuyla ilgilidir. "Tabunun inenmesi sulunun kendisini de tabu yapar.'' Yazar
bundan sonra, bir tabunun inenmesinden kan baz tehlikelerin, ceza edimleri
ve temizlenme treniyle de oluturulmas olasl olduunu sylyor.
Tabunun kayna, insanlarda ve hortlaklarda bulunan ve cansz eyaya da
geebilen garip bir gte grlyor. Makalenin bu paras yledir: "Tabu
saylan kimseler ve eyler elektriklenmi eyaya benzetilebilir. Bu gibi insanlar
ya da eya yle korkun g kaynaklardr ki, elektrikleri dokunmayla geebilir
ve bu elektriin boalmasna neden olan canl dayankl deilse zerinde ykc
etki yapar. Bu tabunun inenmesinin ortaya karaca sonular, bir yandan
tabu olan kimsede ya da eyde sakl olan byl etkinin gcne, dier yandan da
tabuyu ineyenin manasnn gcne baldr. rnein krallarn ve bakanlarn
byk gc vardr, uyruklarnn onlarla dorudan doruya konumas lm
demektir. Oysa halktan daha byk manas olan bir bakan ya da bu boydan biri
kral ya da bakana zarar grmeden yaklaabilir. Bu bakanlardan daha aa
olanlar da onlara tehlikesizce yaklaabilir. Demek ki dolayl olan tabularn g
derecesi, bu tabularn ilgili olduu kimsenin manasna baldr; eer bu kimse
bir bakan ya da bir rahip ise onun tabusu halkn aa tabakasndan gelen
tabulardan daha gl olur.''
Madem ki tabu bir eyden baka bir eye geebilir, yleyse birtakm kefaret
trenleriyle tabuyu kaldrmann bir yolunun olmas gerekir. Frazer, bir srekli
tabulardan, bir de geici tabulardan sz eder. Srekli tabular rahipleri,
bakanlar, lleri ve bunlarla ilgili her eyi kapsar. Geici tabularsa, rnein
kadnn ayba durumu ve lohusal gibi, savann seferden nceki ya da
seferden sonraki durumu gibi, zellikle av ya da srgn av ve benzeri iler gibi
belli durumlarda olur. Bundan baka tpk kilise aforozlar gibi bazen byk bir
alann tabu olduu duyurulur ve bu yerin tabuluu yllarca srer.
Okurlarmn btn bu rneklerden kard sonu zerine bir yargya varmam
doruysa, btn bunlar grdkten sonra tabunun ne olduunu ve tabu hakknda
neleri zihinlerimize yerletirmek gerektiini renmekten okurlarmn henz
ok uzak bulunduklarn syleyeceim.. Bu bir yandan, verdiim bilgilerin
eksikliinden ve tabuyla bo inanlar, cin inanc ve din arasndaki ilginin ne
olduu sorununda geen btn tartmalar bir yana brakmamdan ileri geliyor.
Dier yandan, tabu hakknda bilinen her eyi ayrntlaryla anlatmann zihinleri
kartracandan korkuyorum. Onun iin okura, sorunun gerekten aydnlanm
olmaktan uzak olduuna gvence verebilirim. Bununla birlikte bizi asl
ilgilendiren ey, bu ilkel insanlarn kendilerini bir sr kayt ve baskya baml
klmalardr. Ak ve akla uygun hibir nedeni yokken u ya da bu yasak
saylmakta ve niin yasak sayld sorusu onlarn aklna bile gelmemektedir;
nk kendilerini bu balarla gayet doal olarak bal grmektedirler; bunlara
kar herhangi bir saldrnn iddetle ve otomatik olarak cezalandrlacana
inanmaktadrlar. Bu yasaklar istemeden ineyenlerin bile gerekten otomatik
olarak cezalandrldn gsteren gvenilir gzlemler de vardr. rnein yasak
olan bir hayvann etini yiyen susuz bir kii derin bir acya kaplarak leceine
inanm ve gerekten lmtr.
Bu yasaklar en ok insanlara zevk veren eylerle ilgilidir. rnein istediini
yapmak, kaytsz artsz iftlemek gibi istekleri ilgilendirir. Baz durumlarda bu
yasaklar oru ve perhiz gibi pek kark biimlerde, baz durumlardaysa sama
gibi grnen birtakm davran ve trenler biiminde grnrler ve ierikleri
bakmndan anlamlar anlalr gibi deildir. Btn bu yasaklarn kuramsal bir
temeli var: Bu yasaklar baz kimselerde ve baz eyada, adeta bulac
hastalklarda olduu gibi dokunmayla geebilen bir g olduuna inanld iin
tehlikelidir. Bu tehlikeliliin derecesi de deiir. Baz kimselerde ya da eyada
bu tehlikelilik ok yksektir. Tehlikeliliin derecesi o kimsenin ya da eyin
tad g ykyle orantldr. Tabu yasan ineyen bir kimsenin, sanki bu
tehlikeli g ykn emmi gibi, tabu olan eyin ieriine girdiine inanlyor.
Bu g kral, rahip, yeni domu ocuk gibi az ya da ok nemli bir durumu olan
kimselerde; ayba, yeniyetmelik, lohusalk gibi kurald baz bedensel
durumlarda; hastalk, lm gibi uursuz durumlarda; dokunma ya da etkileme
yoluyla bu durumlarla ilgili olan eylerde sakldr.
Bununla birlikte "tabu'' dendii zaman bundan, bu gizemli kendine zgln
taycs ya da kayna olan btn kimseler, yerler, eyler ya da geici durumlar
anlalr. Bu kendine zglkten doan yasak da tabudur. Sonu olarak szck
anlamyla, tabu dendii zaman bir de olaanst kutsal, ayn zamanda da
tehlikeli, kirli ve gizemli olan her ey anlalr.
Gerek bu szck ve gerek onun karl olan sistem, bizce gerekten
anlalamayan bir ruhsal yaamn bir parasn anlatr. Gerekten de ilkel
toplumsal evrim evresinde bulunan budunlara zg cin ve eytan inanlarn
incelemeye girimeden tabuyu anlamann olanaksz olduunu grrz.
Acaba tabunun giziyle neden ilgileniyoruz? Kanmca her psikolojik sorun
yalnzca kendisi iin deil, ayn zamanda baka nedenlerden dolay da
incelenmeye deerdir. Polinezya ilkellerinin tabularnn, balangta sandmz
kadar bize yabanc olmadn syleyebiliriz. Bizim boyun ediimiz ve ok
eski alardan gelen ahlak kurallarnn ilkellerin bir tabusuyla herhalde esasl bir
ilgisi olacaktr. lkellerin tabusunu aydnlatmakla, bizim "koulsuz
buyruk''umuzun karanlk kaynaklar da aydnlanm olacaktr.
te bundan tr, W. Wundt gibi bir aratrmacnn tabu konusundaki
yorumunu, zellikle "tabu inancnn ta kklerine kadar gitmeye'' sz vermesi
bakmndan herhalde derin bir ilgiyle dinlemek isteriz.(4) Wundt'a gre, tabu
dncesinde "baz eylerden korkmay anlatan detler ve bu detlere karlk
olan tapnma dnceleri ya da davranlar vardr.''(5) Baka bir yerde der ki:
"Szcn genel anlamna gre, tabu deyiiyle detlerin, grenein ya da
yasalarn koyduu yasaklar, bir eye dokunmamay, bir eyi kullanmak
amacyla almamay ya da baz szckleri aza almamay anlyoruz...'' Yasak
tabular bulunmayan hibir budun ya da hibir uygarlk aamas grlemez.
Wundt bundan sonra tabunun ieriini anlamak iin uygarlk olarak daha yksek
olan Polinezyallar deil, daha ilkel olan Avustralya yerlilerini incelemenin
daha yararl olduunu gsterir. Avustralya'daki tabu yasaklarn hayvanlarla,
insanlarla ve eyayla ilgili tabular olmak zere e ayrr. Baz hayvanlar
ldrmeyi ve yemeyi yasak eden hayvan tabusu totemciliin ekirdeini
oluturmaktadr.(6) Konusu insan olan ikinci tr tabularn ierii z olarak
bakadr. Bu gibi tabular, yalnzca tabulu olan kimselerde ve allann dndaki
durumlarda olur; rnein erdirme treninde delikanllar, ayba dnemlerinde ve
lohusalklarnda kadnlar, yeni domu ocuklar, ller tabudurlar. Bir kimsenin
giysisi, aralar, silahlar ve bunlar gibi hep kulland mallar bakalar iin her
zaman tabudur. Avustralya'da bir delikanlnn erdirme treninde ald yeni ad,
kendisinin zel mlknn bir paras olur; bu ad tabudur ve gizli tutulmas
gerekir. Aalara, bitkilere, evlere, semtlere konan nc tr tabulara gelince,
herhangi bir nedenden tr korku uyandran ya da gizemli olan her eyin tabu
olmas kuralna gre konurlar.
Wundt, Polinezyallarn ve Malaya takmadalar halknn daha zengin ekininde
tabunun derin deiikliklere uramadn kabul ediyor. Bu budunlarn
toplumsal bakmdan daha ok farkllatn, bunlardan krallarn, bakanlarn ve
rahiplerin ok etkili tabusu olmasndan ve bu gibi kimselerin kendilerinin ok
gl tabu kurallarna bal olmalarndan anlarz.
Fakat tabunun gerek kaynaklar, ayrcalkl snflarn karlarnda olmaktan ok
uzak ve ok daha derinlerdedir: "Tabular, en ilkel ve ayn zamanda en srekli
igdlerin kaynaklarnda, yani eytanlarn etkisine kar duyulan
korkulardadr.''(7) "Aslnda tabulu eylerde sakl olduuna inanlan eytansal
gce kar duyulan korkularn nesnelletirilmesinden baka bir ey olmayan tabu
bu gcn kzdrlmasn yasaklar ve bilerek ya da bilmeyerek tabu inendii
zaman eytann fkesinin yattrlmasn ister.''
yleyse tabu yava yava eytan inancndan ayrlarak kendi bana bir gce
dnmektedir. detlerin, geleneklerin ve sonuta yasalarn zorlad bir ey
olmaktadr. "Fakat yere ve zamana gre deien tabu yasaklarnn arkasnda
gizli olan buyruun kkensel anlam: eytanlarn fkesinden sakn buyruuydu.''
Demek ki Wundt, tabunun ilkel budunlarn eytansal gce inanmalarnn bir
anlatm ve geliimi olduunu, tabunun daha sonra bundan ayrlarak bir tr ruh
uyuukluuyla bir gce dntn, bizim det ve geleneklerimizin kknn
de burada olduunu gstermektedir. Bu anlatmn ilk parasna ne kadar kar
klrsa klsn, ben Wundt'un bu grn kandrc grmyorum. Birok
okurumun da byle dndn seziyorum.
Wundt'un aklamas, tabu dncesinin ve bu dncenin en derin kklerinin
kaynaklarna kadar gitmekten ok uzaktr. nk ne korkuyu, ne de eytan
psikolojide daha teye gtrlemez olgular olarak kabul etmeye olanak yoktur.
Eer gerek eytan diye bir varlk olsayd byle olabilirdi: Fakat tanrlar gibi,
bunlarn da insanln ruhsal glerinin bir rnnden baka bir ey olmadn
bilmekteyiz.
Wundt, tabunun anlam zerine de pek aydnlk olmayan nemli dnceler ileri
srer. Ona gre kutsalla kirlinin ayrlmas, tabunun ilkel evrelerinde
grlmemektedir. Bunun iin bu kavramlar, o zaman ancak daha sonralar
aldklar anlamdan tmyle yoksundular. Tabulu olan hayvan, insan ya da semt
eytanldr. Yani kutsal deildir ve dolaysyla, sonraki anlamda, henz kirli de
deildir.
Burada tabu deyimi, daha sonralar hem kutsalla, hem de kirliyle ilgili olan bir
nitelii, yani dokunma korkusunu gstermesi ynnden, dokunulamaz ey
anlamna gelen, fakat henz farkllamam bir anlam tayan eytanllk
dncesine uygundur. Fakat bu nemli ayrc niteliin her zaman ortak olarak
gz nnde tutulmas, daha sonraki koullar altnda birbirinden ayrlan ve en
sonunda birbirinin kart saylan iki alan arasnda kkende bir birliktelik
bulunduunu bize gsterir.
Eyada gizli eytansal bir gcn, bir eyaya dokunanlar ya da onu kullanmaya
kalkanlar arptna inanan ilk tabu inanlar, ilk evrede tmyle
nesnelletirilmi bir korku biimindeydi. Bu korku, bu ilk evrede henz korku
ve nefret biiminde ikiye ayrlmamt; bu ancak daha ileri bir evrede oldu.
Acaba bu ayrlma nasl oldu? Wundt'a gre bu, tabu yasaklarnn eytanlarn
alanndan tanrsallk alanna gemesiyle olmutur. Kutsal ve kirli karsav,
ikinci evre geldii zaman henz daha ortadan kalkmam ama yava yava
nemi gzden dm olan bir mitoloji evresinin ardndan yeni bir mitoloji
evresinin gelmesiyle ortaya kmtr. Bir evreyi, daha yksek ikinci bir evre
yenerek geriye att zaman, birinci evrenin ikincinin yannda yine aa bir
durumda yaamas, sayg konusu olan elerinin nefret konusuna dnmesi
mitolojide genel bir yasadr.(8)
2
Tabu sorununa, ruhsal yaamn bilin d ksmyla uraan psikanaliz ynnden
baktmz zaman, tabu olaylarnn bize hi yabanc olmadn hemen anlarz.
Tpk ilkellerin kendi boy ya da toplumlarna zg olan tabulara baemeleri
gibi, kendi kendine birtakm kat tabu yasaklar yaratan kimseler olduunu
psikanalizciler pekl bilirler. Eer bunlara psikanalizde "zorlanma nevrozlular''
demeye (*) almam olsaydk, bu insanlara "tabu hastas'' demek ok yerinde
olurdu.
Psikanaliz aratrmalar bize bu "zorlanma'' hastalnn klinik etiyolojisini ve
psikolojik mekanizmasnn nasl olduunu retmitir. Bu bilgimizi toplumsal
psikolojide bu duruma karlk olan grnlere uygulamaktan kendimizi
alamyoruz.
Bu giriimde bulunurken bir eyden saknmak gerekir. Tabuyla zorlanma
hastal arasndaki benzerlik, ikisinin de gerek ieriiyle ilgili olmaktan ok
yalnzca her ikisinin de grnleriyle ilgili olduu iin, tmyle dtan bir
benzerlik olabilir. Doa birbirinden ok farkl olan biyolojik durumlarda
birbirinin ayn olan biimleri kullanmay sever. rnein mercan dizilerinde,
bitkilerde ve hatta baz billurlarda ya da baz kimyasal keltilerin oluumunda
olduu gibi. Yalnzca otomatik birtakm koullara dayanarak i ilikilerle ilgili
sonular karmak kukusuz ok eksik ve yararszdr. Bunun iin, bu gibi
yanllara dme olasln hesaba katarak, ancak ekince notunu unutmamak
kouluyla, tasarladmz karlatrmay yapabiliriz.
Nevrozlulardaki zorlanma yasaklaryla tabular arasndaki ilk ve gze arpar
benzerlik, bu yasaklarn kaynaklarnn da tpk tabularda olduu gibi nedensiz ve
anlalmaz grnmesidir. Gnn birinde ortaya kan bu yasaklarn etkisiyle
birey yenilmez bir korku altnda, onlarn basksn duymak zorunda kalr, bireyin
zerine dardan gelen bir ceza tehdidi olmas art deildir; nk yasan
inenmesi durumunda arkasndan kesinlikle dayanlamaz bir ykm geleceine
hasta iinden (vicdanndan) gelen bir kanyla inanmaktadr. Bu zorlanma
hastalar her zaman, bu yasaklardan birinin inenmesi durumunda,
yaknlarndan birinin bundan kesinlikle zarar greceini bize anmsatrlar. Bu
zararn ne olabilecei belli deildir. leride kefaret ve kar koyma edimlerini
tartrken de, bu yasaklarn kendilerinin tartmasnda olduu gibi, yine bu
yetersiz bilgiyi elde edeceiz.
Tabuda olduu gibi, nevrozlulardaki yasaklarn ekirdei de dokunma edimidir,
"dokunma korkusu'' (dlire de toucher) deyii buradan gelir. Yalnzca bir cisme
dorudan doruya dokunmak yasak olmakla kalmaz, ayn zamanda rnein
"biriyle iliki kurmak", "biriyle ya da bir eyle ilikide bulunmak'' gibi ancak
dolayl yoldan dokunma anlamn veren edimleri de kapsar. Yasak olan eyi
anmsatan ve bylece o eyle zihinsel de olsa bir iliki kuran her ey, dorudan
doruya bedenle dokunma kadar yasak oluyor. Bylesi bir kapsam
genilemesini tabuda da aynen grmtk.
Baz yasaklar, gttkleri amalarndan kolayca anlayabiliriz; fakat baz kurallar
anlalr gibi deildir, sama ve anlamsz gibi grnrler. Bu gibi kurallara
"teaml'' grenek, formalite diyoruz. Tabu detlerinin de ayn eitlilii
gsterdiini gryoruz.
Zorlama yasaklarnn byk bir yer deitirme yetenei vardr; bir eyden dier
bir eye yaylmak iin her nedenden yararlanrlar ve o eyi de (hastalarmdan
birinin yerinde bir deyimiyle) "ekilmez'' bir duruma getirirler. yle ki hasta en
sonunda her eye ambargo koyar. Nevrozlular, bu "ekilmez'' kimse ya da eyler
sanki tehlikeli bir bulac hastala yakalanm ve dedii yerlere bunu
geirecekmi gibi davranr. Tabu yasaklarn gzden geirirken aynen bu yer
deitirme ve geme niteliklerine raslamtk. Bundan baka tabu olan bir eye
dokunmakla, ona dokunann da tabu olduunu ve kimsenin onunla ilikiye
girmediini grmtk.
Bu geme ya da daha iyi bir deyimle yer deitirme konusunda, biri Maorilerin
yaamndan, dieri bir zorlama nevrozu eken bir kadnn yaamndan, iki rnek
alarak bunlar burada karlatracam:
"Maorilerin bakan atee asla kendi azyla fleyemez; nk o kutsaldr,
kutsalln fledii atee ve atein stndeki kabn iindeki ete geirir, buradan
da o yemei yiyen kimsenin iine geer ve bylece yemei yiyen kimse
bakann soluuyla alanarak kesinlikle lr.''(9)
Hastam, kocasnn satn alarak eve getirdii bir mutfak takmnn, evi kendisine
ekilmez bir duruma getirecei korkusuyla, kaldrlmasn istiyordu. nk bu
eyin Hirschen sokandaki bir maazadan alndn renmiti. Bu Hirschen
szc, vaktiyle genliinde bekrken tand ve imdi uzak bir kentte
bulunan ve kendisi iin artk "olanaksz'', yani tabu olan bir dostunun ad olduu
iin, Viyana'da satn alnan bu ey, imdi kadnn iliki kurmak istemedii dostu
kadar tabu olmutur.
Zorlanma yasaklar da tabu yasaklar gibi yaamda en olaanst zveriler ve
saknmalar oluturur; fakat bunlarn bazlar, baz edimlerde bulunma yoluyla
kaldrlabilir ve bu edimler de zorlayc bir nitelik kazanarak zorunlu olur. Bu
edimler tvbe, balanmay dileme, kendini hakl karma, temizlenme
trnden edimlerdir. Bu zorlayc edimlerin en yaygn olan suyla ykanmadr
(ykama obsessionu). Tabu yasaklarnn bir blm de bu biimde kaldrlabilir,
yani bu tabularn inenmesi byle bir trenle onarlabilir ve bu ite suyla gusl
(boy abdesti) en ok yelenen yntemdir.
imdi tabu detleriyle zorlanma nevrozlarnn belirtileri arasnda en ak
karlkl noktalar zetleyelim: (1) Bu yasaklarn nedensizlii, (2) Bunlarn
iten gelme bir gereksinimle zorlanmalar, (3) Kolayca yer deitirmeleri ve
yasak olan eyden bulama tehlikesi tamalar, (4) Yasak olan eyden kan
trenlerin ve buyruklarn nedenlii bakmndan her ikisinin benzerliini
grmekteyiz.
Bununla birlikte psikanaliz bize zorlanma nevrozunun gerek ruhsal
mekanizmasn, gerekse klinik tarihini retmi bulunuyor. te tipik bir
dokunma korkusu olaynn tarihi: lk ocukluk andan bu yana olay konusu
olan kii, kendi bedenine dokunmakla byk bir haz duyuyordu, bu hazzn
nesnesi kestirilebileceinden fazla duyarllamt. Fakat bu ok haz verici
dokunma edimi, dardan gelen bir yasak buyruuyla atr..(10) Bu yasak
buyruu kabul edilir; nk iten gelen birtakm zorlu glerin (11) yardmn
gryordu; bu dtan gelen yasak, dokunma biiminde kendini gstermek
isteyen igdden daha zorlu olduunu kantlar. Byle olmakla birlikte ocuun
ilk ruhsal yuurumu yznden bu yasak teki igdy ortadan kaldramamtr.
Baarabildii tek ey, bu igdy (yani dokunma hazzn) bastrmak ve onu
bilinaltna tkmak oldu. Hem yasak, hem igd birlikte kaldlar. Birincisi
kald; nk yalnzca bastrlm ama yok edilmemiti. kincisi de kald; nk
eer kalmam olsayd, igd bilince frlayacak ve darya kacakt. Bylece
zmlenmemi bir durum, ruhsal bir saplanma oluur. Bundan sonra yasak ve
igd arasndaki srekli savatan kan birok sonucun kayna bu savatr.
Bu biimde duraanlaan ruhsal kuruluun balca ayrt edici nitelii, bu bireyin
nesneye, daha dorusu bu nesneyle ilgili edime kar ald ve (12) ift deerli
diyeceimiz tavrda grlr. Birey bu edimi (yani dokunma edimini) hep
srdrmek ister, onda en yksek zevki tadar; fakat onu srdremez, hatta ondan
nefret eder. Bu iki ak arasndaki kartlk kolay kolay zmlenemez; nk
-nasl diyeyim- bunlarn ruh yaamnda yerleri karamayacak denli ayrlmtr.
Yasak tmyle bilin blmnde yerlemitir, oysa hl yaamakta olan
dokunma zevki bilinaltnda kalmtr, kiinin ondan haberi yoktur. Eer bu
psikolojik etmen olmasayd, ift duygular ne bu kadar uzun sre yaayabilir ne
de bundan sonraki patlak vermelere yol aard.
Olayn klinik tarihinde, ilk ocukluk anda yasan belirleyici bir etmen olarak
grnne nem verdik; fakat nevrozun daha sonraki ilerleyiinde bu rol, bu
yata gzken itme oynuyor. Unutma (amnesie) ile ilgili olan bu itme olgusu
yznden bilinli duruma gelen yasan nedenleri bilinemez. Onu zihni olarak
skp atmak iin yaplan btn giriimler, hcum noktas yakalanamad iin,
baarszla mahkmdur. Yasak kendi gcn, zorlaycln bilinmeyen
kartyla, yani gizli ve snmemi kalan zevkle, baka bir deyimle, bilinli bir
sezgisi olmayan i gereksinimle olan birlikteliine borludur. Yasan istein
yerine geebilme ve yeniden yaratma gc, bilinli olan zevkle uyutuunu ve
bilinaltnn psikolojik etmenlerinden ok da kolaylk gremediini anlatr.
gdnn verdii haz, karlat engellerden kurtulmak iin srekli yer
deitirir. Yasak edilenin yerine konmu eyler ve edimler biiminde kendine
vekiller arar. Ayn nedenden tr yasak da onun peinden dolar, yasaklanm
igdnn yeni hedeflerine de yaylr. Geri itilmi libido her yeni admnda yeni
bir iddetle, yasan kar koymasyla karlar. Bu iki kart gcn karlkl
olarak birbirini itmesi, boalma ve var olan gerginlii gevetme gereksinimini
dourur. te zorlayc edimlerin nedenlerini burada bulmaktayz. Nevrozlarda,
bir yandan pimanlk belirtisi, temizlenme ura ve buna benzer davranlarda
saylabilecek edimler; te yandan da igdye yasak edilen edimin yerine
geecek edimler olan uzlatrc edimler aka grlmektedir. Bu zorlayc
edimlerin igdye srekli yardm etmesi ve yasak edilen ilk edime gittike
yaklamas, nevroz hastalklarnn bir yasasdr.
imdi tabunun i yzn, hastalarmzn zorlayc yasaklaryla aynym gibi ele
alarak inceleyelim. nceleyeceimiz birok tabu yasann ilk biiminden
uzaklam, yer deitirmi ve bozulmu olduunu aka bilmemiz gerekir; bu
nedenle en eski ve en nemli tabu yasaklarn ancak biraz aydnlatmakla
yetinmek zorunda kalacaz. Yine, ilkellerle nevrozlular arasnda tam
karlkll ve birbirine noktas noktasna benzerlii olanaksz klacak kadar
nemli farklar olduunu anmsamalyz.
Her eyden nce ilkeller arasndaki yasaklarn gerek kaynan, yani tabunun
gerek douunu aratrmann yararsz olduunu sylemeliyiz. Bizim
varsaymmza gre, bu kaynak onlarca "bilin d'' olduu iin tabular bize bu
kayna bildiremez. Fakat nevrozlardaki yasa model olarak alp tabunun
tarihini u biimde kurabiliriz: Tabular tarihlerinin bir evresinde ilkellere
dardan zorlanm ok eski yasaklardr, yani daha nceki bir kuan daha
sonraki bir kuaa zorlad kurallardr. Bunlar, iddetle istenen edimlere kar
konmu yasaklardr. Belki ataerkil ve toplumsal yetkenin koyduu gelenein bir
sonucu olarak bu yasaklar kuaktan kuaa geerek srm ama sonraki
kuaklara kalt olarak kalm ruhsal bir kendine zglk durumunda
"biimlenmitir.'' Bu gibi "doutan dnceler'' var m yok mu, bunlar
kendiliklerinden mi yoksa eitim yoluyla birleerek mi tabunun duraan bir
duruma geliini etkilemilerdir; bunu burada belirlemenin olana yoktur.
Bununla birlikte tabunun sreklilii bize bir ey retmektedir: Yerine
getirilmesi yasaklanm olan ilk istek, bu tabulara karn bu budunlar arasnda
yaamay srdrmektedir. yleyse bu insanlar tabu yasaklarna kar ift deerli
(ambivalent) bir tavr almaktadr: Bilindlarnda bu kurallar dinlememekten
baka bir ey istememekte ama ayn zamanda bunu yapmaktan da
korkmaktadrlar. Korkmaktadrlar; nk onu dinlememek istedikleri halde,
korku hazdan daha gl gelmektedir. Fakat tpk nevrozda olduu gibi bu istek,
bireylere kurallara aykr olarak kalmaktadr.
En eski ve en nemli tabu yasaklar totemciliin iki yasasdr, yani totem olan
hayvan ldrmemek, kadn cinsinden olan totemdalarla cinsel ilikiden
saknmak.
yleyse bunlarn, insanln en eski ve en gl istekleri olduu grlmektedir.
Totemciliin anlam ve kayna bizce gizli olarak kaldka bunu anlayamayz ve
bu rneklerle varsaymmzn doruluunu deneyemeyiz. Fakat bu tabularda
kullanlan anlatm ve bu tabularn bir arada olumalar durumu, bireyler
zerinde yaplan psikanaliz aratrmalarnn sonularn bilenlere, ocuktaki
istek yaamnn merkez noktas ve nevrozlarn ekirdei dediimiz eyi
anmsatacaktr.(13)
Yukarda sylediimiz biimde snflandrlmaya allan dier btn tabu
trlerini bir tmcede zetlersek, hepsi birletirilmi olur: Tabunun temeli bilin
dnda gl bir eilimin istedii yasak bir edimdir.
Nedenini bilmemekle birlikte yasak olan edimi gerekletiren ve bylece tabuya
kar gelen kimselerin de tabu olduunu bilmekteyiz. Fakat tabunun yalnzca
yasak olan edimi gerekletiren kiiye kar deil de, kurald durumlarda
bulunan kimselere, bu kurald durumlara ve kiisel olmayan eyaya kar da
uygulanmasyla bunu nasl birletirmeli? Btn bu deiik koullar, daima ayn
kalan tehlikelilik nitelii nedir? Bu, insann ift deerli isteklerini uyandran,
yasa bozmaya kar insan itahlandran bir nedenden baka bir ey olamaz.
Tabuyu ineyen kimsenin kendisi de tabu olmaktadr; nk bakalarn da
bunu yapmaya itahlandrmak gibi tehlikeli bir kendine zgl vardr. Herkesi
kendisine imrendirmektedir; herkese yasak olan eyi o niye yapsn? Onun iin o
gerekten bulacdr. Her rnek, bakalarn da yknmeye srkleyecei iin
onu yapann kendisinden saknmak gerekir.
Fakat bir kimse bir tabuyu inemeden de geici ya da srekli olarak tabu
olabilir. Bunun basit nedeni, bu gibi kimselerde bakalarna yasaklanm olan
istekleri uyandracak ve onlarda ift deerli duygularn atmasna yol aacak
bir kendine zglk olmasdr. Kurald konumlarn ve durumlarn ounda bu
kendine zglk vardr ve bunlar tehlikeli bir etki gc tarlar. Kral ya da
bakan, evresindekileri kendisine imrendirir, belki herkes de kral olmak ister.
ller, yeni domu ocuklar, kadnlar kendilerini savunamayacak bir durumda
olduklar iin cinsel olgunlua erimi bireylerin, yeni bir zevkin batan
karmasyla itahlandklar bir srada bunlar kendi zerlerine kkrtmalar
olasl vardr. Onun iin bu gibi kimseler bu gibi durumlarda tabu olmaktadr.
Onlarn uyandrabilecei isteklere kimsenin kaplmamas gerekir.
imdi trl kiilerin manalarndaki glerin niin birbirini ortadan kaldrarak
etkisiz bir duruma getirdiini de anlam oluyoruz. Kraln tabusu, uyruklar iin
ok gldr; nk aralarnda ok byk toplumsal farklar vardr. Fakat
rnein bir bakan, kral ile uyruklar arasnda zararsz bir arac olabilir. Tabu
dilinden normal psikoloji diline evrildiinde, bunun anlam udur: Kral ile
ilikiye girme halkta gl bir imrenme duygusu yarataca ve bundan
ekinmesi gerektii halde, konumuna o kadar imrenilmeyen ve elde ettii
konuma herkesin pekl eriebilecei yksek bir grevliyle ilikiye girmek
mmkndr. Bakan krala kar bir kskanlk duymakla birlikte elde ettii etkiyi
gz nnde tutmakla bu kskanl hafifletebilir. yleyse byl gteki
isteklere yol aan kk farklar, son derece byk farklardan daha az
tehlikelidir.
Baz tabu yasaklarnn inenmesinin, herkese ktlk getirecei korkusuyla
cezalandrlmas ya da toplumun btn bireyleri tarafndan kefareti denmesi
gereken toplumsal bir tehlike saylmasnn nedeni de bylece aydnlanm
oluyor. Eer bilinlenmemi isteklerin yerine gerek itepileri getirirsek,
gerekten byle bir tehlike vardr. Bu tehlike, ok gemeden btn toplumun
sonunda dalmasna neden olacak olan yknmeye yol amas olasldr. Eer
bir yasak inendii zaman bu cezasz braklrsa, herkesin bu ktl ileyene
yknmek isteyecei ortadadr.
Bir tabu yasann gizli anlamnn nevroz olaylarnda olduu kadar zel nitelikte
olmas olanaksz olmakla birlikte, dokunmann "dlire de toucher'' dokunma
korkusunda oynad role benzer bir rol tabu yasaklarnda da grrsek
amamalyz. Dokunmak, bir edinme ediminin bir kiiyi ya da eyi kullanmaya
kalkmann balangcdr.
Tabuda sakl bulunan bulama gcn, insan batan karma, yknmeye
srkleme zgl olarak yorumladk Bu yorum, tabunun bulaclnn her
eyden nce eyaya da gemesiyle kendini gstermesi ve eyann da tabulu
olmas durumuna uymuyor gibi gzkmektedir.
Tabuda grlen bulaclk, nevrozlarda grdmz gibi bilinlenmemi
itepilerin arm kanallaryla baka eyler zerine kaydrlmas eiliminin bir
anlatmdr. Bylece gryoruz ki manann tehlikeli byl gc iki gerek
yetiye, yani yasaklanm istekleri anmsama yeteneiyle yasa bu istekler
uruna ineme gibi daha nemli olan bir eilime denk dmektedir.
Fakat ilkelin ruhsal yaamnda yasaklanm bir edimin ansnn uyanyla
birlikte her zaman bu edimi gerekletirme eiliminin de uyandn kabul
edersek, o zaman bu iki g tek g olarak yeniden birleiyor demektir. Bu
dne gre, anlarla istekler yeniden birbirine kavumaktadr. Bir yasaa
kar gelen bir kimsenin bu davran, bakalarn da ayn ii ilemeye gtrrse,
tpk tabunun bir kiiden bir eye ve bu eyden baka bir eye geii gibi yasaa
boyunemezliin de bulama yoluyla getiini kabul etmek gerekir.
Eer bir tabunun inenmesi, elde bulunan bir eyden ya da bir zgrlkten
vazgemek demek olan kefaret ya da tvbe yoluyla dzeltilebilirse, bir tabu
kuralna boyun emenin de gerekten istenilen bir eyden vazgemek demek
olduunu gstermi oluruz. Bir zverinin savsaklann, baka yerde baka bir
eyden zveride bulunma gidermektedir. Bundan karacamz sonu, tabu
trenleri ynnden tvbenin, temizlenme treninden daha eski olduu
yolundadr.
imdi tabunun nevrozlularda grlen zorlayc yasaklarla karlatrlmasndan
neler rendiimizi zetleyelim. Tabu (bir yetke tarafndan) dardan ykletilen
ve insann en zorlu isteklerine kar evrilmi olan ok ilkel bir yasaktr. Onu
inemek istei bilin dnda bir yerletirme yaar; tabuya boyun een kimseler
tabunun yasaklad eye kar ift deerli duygular duyarlar. Tabuda grlen
byl g, insan batan karma zglne dnebilir; bulac bir hastalk
gibidir; nk ortadaki rnek daima bulacdr ve nk yasaklanan istek bilin
dnda baka bir eyin zerine kaydrlabilir. Bir tabunun inenmesinin kefaret
yoluyla temizlenmesi, tabuya boyunemenin temelinde bir vazgeme
bulunduunu gsterir.
3
imdi tabuyu zorlanma nevrozuyla karlatrmaktan ne elde ettiimizi ve bu
karlatrmaya dayandrlan yorumun deerini aratralm. Baka bir yolun
veremeyecei yarar vermedike ve tabuyu bize anlatacak baka aralardan daha
iyi anlatmadka, hi kuku yoktur ki, yaptmz yorumun hibir deeri olamaz.
Geri buraya kadar sylediklerimizle bu yorumun yararn gstermi
olduumuzu savlayabiliriz; fakat bunu tabu yasaklarnn ve detlerinin daha
incelikleriyle aklamasn uygulama yoluyla glendirmeye almalyz.
imdi bambaka bir yntem kullanabiliriz. Aratrmamz, nevrozlardan alarak
tabuya uyguladmz varsaymlarn ya da vardmz sonularn ne dereceye
kadar tabu olaylarnda dorudan doruya kantlanabileceini belirtecek biime
sokabiliriz. Fakat nce aradmz eyin ne olduunu belirtmeliyiz. Tabunun
balangc hakkndaki varsaym, yani tabunun vaktiyle dardan ykletilmi
ilkel bir yasaktan kt varsaym kukusuz kantlanamaz. Onun iin
nevrozlarda grdmz tabunun psikolojik koullarn daha ok aydnlatmaya
alacaz. Nevrozlardaki bu psikolojik etmenleri nasl reniyoruz? Bunu,
belirtilerin ve zellikle zorlayc edimlerin, savunma tepkilerinin ve peini
brakmayan buyruklarn psikanaliz ynnden incelenmesiyle reniyoruz. Bu
mekanizmalar ift deerli itepilerden ya da eilimlerden gelmi olduklarn
kantlayacak her nitelii gstermektedir; bunlarda ya istekle kartn ayn
zamanda gryoruz ya da atan eilimlerden birinin tekini yenerek stn
geldiini grrz. yleyse tabu kurallarnda da bu ift deerliliin, yani kart
eilimlerin egemen olduunu gsterebilirsek ya da tabu mekanizmalarnda
nevroz belirtilerinde olduu gibi her iki eilime birden yol veren baz
mekanizmalar bulacak olursak, o zaman tabuyla zorlama nevrozlar arasndaki
psikolojik karlatrmada en nemli olan noktay yakalam oluruz.
Tabu yasaklarnn balca ikisinin, totemcilikle ilgili olmasndan tr
incelememize giremeyeceine az nce deinmitik. Tabu kurallarnn dier bir
ksm da sonradan kma olduu iin bizim iimize yaramazlar. nk ilkeller
arasnda tabu, bizim toplumumuzda yasa koyucularn koyduu yasalara benzer.
Ve rnein, bakanlarn ve rahiplerin kendi mallarn ya da ayrcalklarn
gvenceye almak iin koyduklar tabularda olduu gibi, toplumsal eilimleri
kabul ettirmeye yararlar. Yine bununla birlikte geriye, inceleyebileceimiz
birok yasa kalyor. Bunlar arasnda (a) dmanlara, (b) bakanlara ve (c)
llere uygulanan tabular ele alacam. Aratrmamzn gereleri J.G. Frazer'in
byk yapt olan The Golden Bough ("Altn Dal") adl kitaptan alnmtr (14).
(A) Dmanlara kar
Vahi ve yar vahi budunlarn dmanlarna kar acmaszca ve sonsuz
derecede kyclk yaptklarn sandmz iin, bunlar arasnda bir adamn
ldrlmesinin bile tabu detleriyle ilgili birtakm kurallara bal olduunu
renmek bizi artr. Bu kurallar kolayca drt bee ayrabiliriz: (1)
ldrlen dmanla uzlamay, (2) yasaklar, (3) ldrdkten sonra ldrenin
balanmay dileme ve temizlenme etkinliklerini ve (4) baz ayinler yaplmasn
buyuran kurallar. Bu tabu detlerinin hangileri bu budunlar arasnda yaygndr,
hangileri deildir? Bu budunlar zerine bilgilerimizin eksiklii yznden bunu
kesin olarak bilememekteyiz: Fakat bizim bu olaylara olan ilgimiz bakmndan
dnrsek, bu sorun bizim iin o kadar nemli bir sorun deildir. Kald ki biz
tek zelliklerle deil, olduka yaylm olan detlerle ilgiliyiz.
Timor Adas'nda savalar dmanlarn yenip bunlarn koparlm kafalaryla
geri dndkleri zaman, birtakm uzlama trenleri yaplr; bu det, byle bir
seferin nderi olan adam stelik birtakm ar yasaklara bal klmas
bakmndan zellikle nemlidir. "Yenenler utku kazanm olarak geri dndkleri
zaman dmanlarn ruhunu bartrmak iin kurbanlar verilir; bu yaplmazsa
savatan dnenlerin yanna yaklaanlara kesinlikle bir zarar gelir. Bu ayinde
dans edilir, ark sylenir, bu arklarda ldrlen dman iin yas tutulur ve
ondan af dilenir: "Kzma; nk senin ban burada bizimle birliktedir; oysa biz
daha anssz olsaydk, imdi bizim bamz senin kynde sergilenecekti. Bu
kurban seni yattrmak iin veriyoruz. Niin bize dman oldun? Dost
kalsaydk daha iyi olmaz myd? O zaman senin kann akmaz, ban kesilmezdi"
denir. (15)
Buna benzer detler Keleb Adas'nda Palular arasnda grlr; Gallalar kendi
kylerine dnmeden nce l dmanlarnn ruhu iin kurban verir. (16)
Dier baz budunlar da ldrdkleri eski dmanlarndan dostlar, gzetenler ve
koruyucular kazanmann yolunu bulmutur. Bu da kesilmi balara kar efkatli
davranmaktan ibarettir. Borneo'nun birok ilkel boyu bunu yapmaktadr.
Sarawak'ta Dayaklar seferden dnte yurtlarna getirdikleri balara aylarca en
byk sayg ve efkati gsterir, onlara dillerinin en sevimli adlaryla seslenirler.
Yemeklerinin en iyi paralarn, en sevilen yemeklerini, sigaralarn onlarn
azna koyarlar. Eski dostlarndan yz evirerek sevgisini yeni dostlarna
vermeleri iin l dmanlara srekli yalvarlr; nk onlar artk kendilerinden
olmutur. Bize korkun bile gelse, buna kastl bir alay kartn sanmak byk
bir yanl olur. (17)
Kuzey Amerika'nn birok vahi boyunun arasnda yaayanlar, bunlarn
dmanlarn ldrdkten ve derilerini yzdkten sonra tuttuklar yasa ap
kalmtr. Bir Choctaw bir dman ldrnce bir ay yasa girer, bir ay kendini
belli bal birtakm yasaklar altna koyar. Dakota yerlileri de bunun gibi yas
tutarlar J. O. Dorsay adl bir yetkeye gre, Osaga kzlderilileri kendi lleri iin
yas tuttuktan sonra, dmanlar iin de sanki dostlarym gibi yas tutar. (18)
Dmanlara uygulanan dier tabu detlerine gemeden nce, yerinde bir itiraza
kar durumumuzu belirtmeliyiz. Bu uzlatrma kurallarnda nedenlerin ok
yaln olduunu ve ift deerli duygularla hibir ilgisi olmadn bize gstermek
iin gerek Frazer gerekse dier yetkeler ne srlebilir. Bazlar diyebilirler ki:
bu budunlar ldrdkleri kimselerin ruhuna inandklar iin bunun etkisi altnda
korkuyorlar. Bu korku klasik ilkada da vard; byk ngiliz dram yazar onu
Macbeth'in ve nc Richard'n "hallucination"laryla sahneye getirmitir.
Gerek btn uzlatrma detleri, gerekse daha sonra ele alacamz birok yasak
ve balanma dilei byle bir inantan mantksal olarak karlabilir; stelik
drdnc bee giren ayinler de byle bir yorum iin kant olarak gsterilebilir.
nk bunlar ancak ve ancak ldrenlerin peinden ayrlmayan llerin
ruhlarn srp karmakla aklayabiliyoruz. (19) Bundan baka, vahilerin
kendileri de ldrdkleri dmanlarn ruhundan korktuklarn aka bildiriyor
ve bu tabu detlerinin kkn de kendileri bu korkuda buluyorlar.
Bu kar k kukusuz yerindedir, eer doru olsayd baka bir aklama
bulmak iin uramaktan sevinerek vazgeerdik. Bu kar kn incelenmesini
sonraya brakyoruz; imdilik onu, tabu konusunda daha nce yaptmz
incelemeden edindiimiz yorumla karlatryoruz. Btn bu tabu kurallarndan
vardmz sonu, dmanlara kar alnan tavrlarda yalnzca dmanca
itepilerin deil, baka itepilerin de anlatlmakta olduudur. Bunlarda dmana
kar pimanln, saygnn ve ldrmenin dourduu vicdan azabnn tepkilerini
grmekteyiz. Demek ki, inenmesi kesinlikle cezayla karlanan
"ldrmeyeceksin!" buyruu insanlara Tanr elinden yasa gelmeden nce bile
bu ilkeller arasnda varm.
imdi tabu kurallarnn geri kalanlarna dnelim. Dman ldrenlere
ykletilen yasaklar ok eitli ve ok ciddidir. Timor Adas'nda (yukarda
sylenen uzlatrma detleriyle karlatrnz) seferin nderi kendi evine
dnemez. Kendisine zel bir kulbe yaplr. Burada eit eit temizlenme
kurallarna uyarak iki ay kalr. Bu iki ay iinde karsnn yzn gremez, kendi
kendine yiyemez, yemeini azna bakas koyar. (20)
Baz Dayak boylar arasnda, baarl gemi bir seferden dnen savalar
gnlerce karantina altnda kalmak ve belirli yiyeceklerden kanmak zorundadr.
Bunlar demire dokunamaz, karlarndan ayr kalmalar gerekir. Yeni Gine
yaknlarndaki Logea Adas'nda bir dman ldren ya da bunda eli olanlar
kendilerini bir hafta evlerine kapatr; karlaryla ve dostlaryla ilikiden saknr,
yiyeceklerine elleriyle dokunmazlar. Kendileri iin zel kaplarda ayr pien
sebze yemeklerinden baka bir ey yemezler. Bu sonuncu nlemin nedeni olarak
bunlarn ldrdkleri dmann kann koklamazlarsa hastalanp leceklerini
ileri srerler. Yeni Gine'de Taoripi ya da Motumotu boylar arasnda insan
ldren bir savann karsna yanamamas ve yemeine parmaklaryla
dokunmamas gerekir. Ona baka bir kiinin zel olarak yaplan yemekleri
yedirmesi gerekir. Yeni ay douncaya kadar bu byle srer.
Burada, utku kazanan savalar hakknda Frazer'in dedii btn tabu olaylarn
saymaktan ekinirim, yalnzca tabunun zelliini gze arptran ya da tabu
yasaklarn temizlenme ve ayinle bal olarak gsteren olaylar ele alyorum.
Alman Yeni Ginesi'nde Monumbolar arasnda dvte dman ldren adam
"kirli" olur ve bu deyim, det gren ya da lohusa olan kadna da verilen adn
ayndr. Bu adamn uzunca zaman erkeklerin toplanma odasndan kmasna izin
verilmez. Bu sre iinde kyn erkekleri onun evresinde toplanr, arklar ve
danslarla utkusunu kutlarlar. Bu adam hibir eye, hatta karsna ve ocuklarna
bile dokunamaz, eer dokunursa vcutlarnda yaralar ve banlar kar. Bu adam
ancak ykanma, vb. trenlerle temizlenebilir.
Kuzey Amerika'da Natchezler arasnda ilk kelleyi kesip getiren delikanl
savalar, alt ay birtakm eylerden vazgemek zorundadr. Karlaryla birlikte
yatmalarna ya da yemek yemelerine izin verilmez; besin olarak ancak balk ve
msr yiyebilirler. Bir Choctaw bir dman ldrp kellesini kestii zaman bir
ay srecek bir yasa balar; bu srada san taramas yasaktr. Ba kand
zaman eliyle kayamaz, ban kamak iin ancak kk bir denek
kullanabilir.
Pimal bir kzlderili bir Apache kzlderilisini ldrd zaman enikonu bir
temizlenme ve balanmay dileme trenine uymak zorundadr. On alt gnlk
bir oru dneminde yemee ya da tuza dokunmas, atee bakmas, konumas
yasaktr. Ormanda tek bana yaar, orada kendisini yalnzca bir yal kadn
bekler, kendisine biraz yiyecek verir. ou kez en yakn derede ykanr ve yas
belirtisi olarak banda bir balk paras tar. On nc gn genel bir ayin
yaplr ve bu ayinde hem kendisi, hem silahlar temizlenir. Pima kzlderilileri
insan ldrme tabusunu dmanlarndan daha ciddiye aldklar iin
balanmay dileme ve temizlenme iini seferin sonuna brakmazlar, bu yzden
ahlk bakmndan drstlkleri (ya da isterseniz sofuluklar yznden diyelim),
savataki kahramanlklar ok zarar grr. Son derece cesur olmalarna karn
bunlar, Apachelara kar yaplan savalarda beyazlarn iine yaramaz
badaklar olduklarn gstermilerdir.
Dman ldrdkten sonra yaplan bu balanmay dileme ve temizlenme
trenlerinin ayrntlar ve trleri daha titiz bir aratrma bakmndan dikkate
deerdir; fakat bunlar burada daha fazla saymay gereksiz gryorum. nk
bize yeni bir gr vermezler. unu da ekleyeyim ki, profesyonel cellatlarn
zamanmza kadar gelen bir ynteme gre geici ya da srekli olarak toplumdan
yaltlmalarnda bu detin izlerini buluruz. Ortaa toplumundaki malikane
sahiplerinin (feodal beylerin) durumu, ilkellerin tabusu zerine bize gzel fikir
verebilir. (21)
Bu uzlatrma, saknma, balanmay dileme ve temizlenme kurallar hakknda
yazarlarn yapt aklamalar iki ilkeyi, yani lnn tabusunun, kendisiyle
ilikiye giren her eyi iine almas ilkesiyle ldrlm adamn ruhundan
korkma ilkesini birletiriyor. Bu iki ilke bu treni ne oranda birlikte
aklayabiliyor, eit deerli mi, yoksa biri birinci derecede, dieri ikinci
derecede mi saylyor? Bunlar hibir yerde gsterilmemitir, belirlenmesi de
kolay bir i deildir. Bunlara kar, btn bu detleri ilkellerin dmanlarna
kar gsterdikleri ift deerli duygudan karma yoluyla biz aklamamzn bir
birlie ulatn belirtmek isteriz.
(B) Hkmdar Tabusu
lkellerin bakanlarna, krallarna ve rahiplerine kar olan davranlar birbirine
kart olmaktan ok, birbirini tamamlayan iki ilke tarafndan ynetilir. Hem
onlar korurlar, hem de onlardan korunurlar. (22)
Bu hedeflerin ikisi de saysz tabu kuralyla elde edilir. Bakanlardan niin
korunmak gerektiini biliyoruz; bakanlar tehlikeli ve gizemli sihir gcne
sahiptir. Bu g, elektrik yk gibi dokunmayla geer ve buna benzer bir ykle
korunmayan bir kimsenin lmne ya da yok olmasna neden olur. yleyse bu
tehlikeyi kutsallkla (ister dorudan doruya, ister dolayl yoldan olsun)
ilikilendirmekten saknmak gerekir. Saknlmad zaman hi olmazsa bunun
korkun sonularn kaldrmak iin bir ayin yaplmaldr. rnein Dou
Afrika'da Nubalar, rahip-kraln evine girenin leceine inanr; fakat girerken sol
omuzlarn soyarak kraln elini oraya dedirirlerse bu tehlikeden kurtulduklarna
inanrlar. Burada kraln dokunmasnn, kralla ilikiden doan tehlikelere kar
iyiletirici ve koruyucu bir araca dnmesi gibi dikkate deer bir olay
gryoruz. Fakat bu olaslk, krala dokunma tehlikesinden farkl olarak, kraln
bir yerine bilerek dokunmann iyiletirici gc sorunu, yani krala kar
edilgenlikle etkenlik arasndaki kartlk sorunudur.
Hkmdara dokunmann iyiletirici gcne rnek bulmak iin vahiler arasna
kadar gitmeye gerek yok. Olduka yakn zamanlara dein ngiliz krallar bu
gle sraca hastalarn iyiletirirdi ve bundan dolay bu gce "King's Evil''
( kraln ktl) denirdi. Gerek Kralie Elisabeth gerekse ondan sonra gelenler
bu hkmdarlk ayrcaln brakmamlardr. Sylendiine gre, Birinci
Charles 1633'te bir defada yz hastay iyiletirmiti. Byk ngiliz devriminden
sonra olu kinci Charles zamannda kraln sraca iyiletirmesi en yksek
derecesine kmt. Sylendiine gre, bu kral hkmdarlnda yz bin
sracalya dokunmutur. Bu yntemle iyiletirilmek isteyenler o kadar okmu
ki, bir keresinde alt yedi hasta, iyileeyim derken, kalabalk arasnda ezilerek
lm. Stuartlarn dmesinden sonra ngiliz tahtna geen pheci Orange
soyundan nc William bu byy yapmak istemedi; bir defa hastalara
dokunmaya raz edildii zaman dokunurken u szleri sylemi: "Tanr size
iyilik ve akl versin.'' (23)
Aadaki olay, bilmeyerek bile olsa, krala ya da onunla ilgili bir eye
dokunmann dourduu korkun etkiyi gsterir. Yeni Zelanda'da yksek
konumlu ve ok kutsal saylan bir kral, naslsa, yemeinin artklarn bir yolun
kysnda brakm. Yoldan geen gen ve salkl bir kle bu artklar grerek
yemee balam; fakat daha bitirmeye vakit kalmadan korkun bir tayf
kendisine bakann yemeini yemekte olduunu bildirmi. Adamcaz gl ve
cesur bir sava olduu halde, bunu iitir iitmez yere ylm ve korkun
rpntlar iinde kvranmaya balam ve ertesi gn gnein batmasna doru
bu yzden lm (24). Maorili bir kadn bir meyvay yedikten sonra onun tabulu
bir yerden geldiini renmi. Bu davranyla bakann ruhunu rahatsz etmi
olduundan arplacan dnerek alamaya balam. Bu olay leden sonra
olmutu. Ertesi gn saat on ikide kadn lmt (25). Maori bakannn
akma bir keresinde birok insann yaamna mal olmutu. Bakan akma
yitirmi, onu bulanlar da ubuklarn yakmak iin kullanmlard. Fakat
akman kimin olduunu renince hepsi de korkudan lm (26).
Bakan ve rahip gibi tehlikeli kiileri, bakalaryla iliki kurmasn nleyecek
duvarlarla evirerek ayrma gereksiniminin duyulmas alacak bir ey deildir.
Aslnda tabu kurallarndan kan bu engellerin, bugn saray treni biiminde
hl yaamakta olduunu gryoruz.
Fakat bakanlara kar konan bu tabunun byk bir ksmnn kkeni, onlardan
korunma gereksinimine dayandrlamaz. Ayrcalkl kimselere kar alnan baka
bir tavr da, bu kimseleri kar karya bulunduklar tehlikelere kar koruma
gereksinimidir.Bu durumda, tabunun olumasnda ve dolaysyla saray etiketinin
kkeninde bunun da ayr bir pay vardr.
Kral herhangi olas bir tehlikeden koruma zorunluluu, krallarn uyruklarnn
mutluluk ve ykmlar ynnden sahip olduu byk nemden doar. Daha zel
bir deyimle, hkmdar dnyann gidiini dzenleyen bir kiidir; yalnzca
topran meyvalarn byten yamur ya da gne iin deil, kylarna gemileri
getiren rzgrdan ya da ayaklarnn bast topraktan tr bile ulusu ona kran
doludur (27). Bu ilkel krallar, tanrlar kadar byk bir gc ve mutluluk verme
yeteneini tar; kukusuz, uygarln daha sonraki evrelerinde ancak en kle
ruhlu uluslar, hkmdarlarna bunlara benzer nitelikler verme derecesinde
ikiyzllk gstermitir.
Bu kadar yetkin bir gce sahip olan kiilerin, kendilerini tehdit eden
tehlikelerden korunmak iin bu kadar ok zene gereksinimi olmas apak bir
kartlk gibi grnr; fakat ilkellerin krallara kar davranlarnda ortaya kan
tek kartlk yalnzca bu deildir. Bu insanlar krallarn kendi ellerinde olan
gleri iyi kullanp kullanmadklarn denetlemeyi zorunlu sayar; onlarn iyi
niyetlerinden ve vicdanlarndan asla emin deildirler.
Krallar iin olan bu tabu kurallarnn kaynanda bir gvensizlik vardr. Frazer
yle der (28) "lk krallklar, halkn yalnzca hkmdar iin yaadn kabul
eden bir ynetim biimi deildi. Aksine, onlarda hkmdar yalnzca uyruklar
iindir; onun yaam, ancak doann gidiini halkn karlarna uygun olarak
ynettike, konumunun gerektirdii grevleri yaptka deerlidir. Bunu
yapmaktan aciz oldu mu, ona kar o zamana kadar gstermekte olduklar zen,
ballk, dinsel sayg kesilir, nefret ve aalamaya dnr, kral utan verici bir
biimde yerinden kovulur; cann kurtararak kaabilirse kretsin. Bir gn tanr
diye tapnlan adam, ertesi gn bir sulu gibi ldrlebilir. Fakat halkn bu
deien tavrnda bir kapris ya da tutarszlk yoktur. Aksine, davranlar tmyle
tutarldr. Eer krallar onlarn tanrs ise, onlarn koruyucusu da olmaldr. Oysa
onlar korumazsa, yerini bunu yapacak birine brakmas gerekir. Fakat onlarn
gereksinimlerini karlad srece ona kar gsterdikleri zenin sonu yoktur.
Bu trden bir kral, birok yasa ve trenle rl tren etiketlerinden kurulu bir
itin iinde yaar. Bunun amac ona grkem salamak anlamna deil, doann
uyumunu bozma yoluyla kendisini, halkn ve btn dnyay genel bir knt
iine drebilecek bir davrannn nne geme anlamna gelir. Bu tren onun
rahatln artrmaktan ok, her davrannn nne bir olta koyarak onun
devinimlerini kstlar ve hatta korunmas halkn amac olan yaamn kendisine
bir yk ve ac kayna durumuna getirir."
Tabu treniyle kutsal bir bakan zincir altna almann ve alkoymann en gz
kamatran rneklerine, ilk yzyllarda olduu gibi, Japon Mikadosu'nun gnlk
yaamndaki detlerde varlmtr. ki yzyl nceyle ilgili bir betimleme (29)
bunu yle anlatyor: "Mikado ayaklaryla yere basmay grkem ve kutsallna
zarar verecek bir ey sayar; bu yzden bir yere gitmek istedii zaman, oraya
ancak adamlarn omuzunda tanabilir. Kutsal bedenini ak havaya
gstermesinden ac duyarlar, gne onun ba zerinde parlayacak kadar deerli
saylmaz. Bedeninin btn paralarna o kadar kutsallk yklenmitir ki, san,
sakaln ve trnaklarn bile kesemez. Bununla birlikte ok pis olmamas iin de,
geceleyin uyurken onu temizleyebilirler; nk byle zamanda bedeninden
alnan eylerin ondan alnm olduunu ve byle bir hrszln onun grkem ve
kutsalln bozmayacan sylerler. Eski zamanlarda, her sabah banda
imparatorluk tac bulunduu halde tahtnn zerine oturmas gerekirdi; fakat taht
zerinde ellerini, ayaklarn, ban ya da gzlerini ve bedeninin hibir parasn
kmldatmakszn put gibi oturmak zorundayd; nk bu biimde imparatorluu
iinde dirlik ve bar salayabileceine inanlr. Tanr gstermesin, eer bir
yana dnse ya da imparatorluunun herhangi bir ksmna biraz olsun baksa
sava, alk, yangn ya da ok uursuz bir eyin lkeyi harap etmek zere
olduunu anlarlard.''
Barbar krallarn bal olduklar tabularn bazlar, katillerin bal tutulduu
kaytlar anmsatr. Dou Amerika'da Aa Gine'de Padron Burnu'nda Shak
Point'te Kukulu ad verilen rahip-kral bir ormanda yalnz bana yaar. Kadna
dokunmas ya da evinde oturmas yasaktr, hatta sandalyesinden kalkamaz bile;
bu sandalyenin stnde, oturur durumda uyumak zorundadr. Eer yatacak
olursa rzgr kesilir, gemiler denizde hareket edemez. Onun grevi frtnalar
buyruu altna almak ve genellikle havann tam ve salkl olmasn salamaktr
(30). Bastian yle der: "Bir kral ne kadar gl olursa o kadar ok tabuya
boyunemelidir. Tahtnn aday da ocukluundan balayarak ayn tabularla
baldr; daha byrken bile onun evresinde tabular birikmeye balar ve tahta
kmasyla birlikte bu tabularn altnda adeta boulur".
Hkmdarla rahibin konumlarna yapk olan bu tabular hakkndaki rnekleri
oaltmaya ne yerimiz, ne amacmz uygundur. Yalnzca, devinme ve yemek
yeme zgrl zerine konan snrlamalarn bunlar arasnda balca rol
oynadn ekleyelim. Fakat uygar uluslardan ve ok daha yksek bir ekin
dzeyinden alnan tabu trenine ilgili iki rnek, bu ayrcalkl kiilerle ortakln
eski detleri ne dereceye kadar korumaya altn bize gsterir.
Roma'da Juppiter'in byk rahibi Flaman Diabis alacak kadar ok tabu
kuralna balyd. Ata binemez; bakamaz; silahl bir adama bakamaz; krlmam
bir yzk takamaz; giysilerinde bir dm yapamaz; buday ununa ya da
hamura dokunamaz; keinin, kpein, i etin, bakla ve sarman adn
anamaz; salarn ancak zgr bir adam , o da yalnzca bronz bir bakla
kesebilir, sa ve trnak paralar tekin bir aacn altna gmlr; lye
dokunamaz, dar ancak ba ak kabilirdi ve bunun gibi daha birok yasak
altndayd. Kars Flaminica'nn da ayr yasaklar vard: Baz merdivenlerde
basamaktan yukar kamaz ve baz bayramlarda salarn tarayamazd;
ayakkablarnn derisi doal bir lmle len hayvan derisinden olamaz, ancak
ldrlm ya da kurban edilmi hayvann derisinden olabilirdi; gk
grltsn iittii zaman bir kefaret kurban kesinceye kadar kirli olurdu (31).
rlanda'nn eski krallar bir sr garip kurallar altndayd, bunlara boyunemenin
yurda mutluluk getirdii, ememenin ise ktln her trlsne neden olduu
sanlrd. Bu tabulara ilikin bilgiler, en eski yazmalar 1390 ile 1418 arasnda
bulunan Book of Knights adl bir kitaptadr. Bu yasaklar ok ayrntldr ve ayr
yer ve zamanlarda baz etkinlikleri ierir. rnein kral haftann belirli bir
gnnde baz kentlerde duramaz, u ya da bu saatte unun ya da bunun stnden
geemez, belirli bir ovada tam dokuz gn adr kuramaz, vb. (32).
Birok vahi budun arasnda rahip-krallarn zerine konan tabu kurallarnn
iddeti zellikle bizim grmze gre ok nemli olan tarihsel sonular
yaratmtr. Rahip-kral olma onuru bu yzden istenilmeyen bir ey olmutur; bu
yere geme sras kendisinde olan birok kimse bundan kamak iin her trl
yola bavururdu. rnein Kombodscha'da ate ve su kralnn yerine geecek
olan bu oruna getirmek iin zorlamak gerekirdi. Pasifik Okyanusu'nda bir
mercan adas olan Niue ve Savage Adas'nda krallk ortadan kalkmt; nk bu
sorumluluk gerektiren ve tehlikeli grevi stne almaya istekli kimse
kmamt. Bat Afrika'nn baz yerlerinde kraln lmnden sonra yerine
geecek adam kararlatrmak iin bir kurultay toplanr. zerinde karar klnan
adam derhal yakalanr, balanr ve taht kabul edeceini ilan edinceye kadar
feti evine kapatlr. Bazen tasarlanan ardl bu onurdan kamann yolunu ve
aresini bulur; hatta bir bakann zorla tahta oturtulma tehlikesine kar kendini
savunmak iin geceli gndzl silahl dolat aktarlmaktadr (33). Sierra
Leone zencileri arasnda krallk onurunu kabule kar o kadar byk bir diren
vardr ki birok boy, krallarn yabanclar arasndan semek zorunda kalr.
Frazer bu durumlarn nedenini, tarihin gelimesinde ilk rahip-kralln bir
ruhani, bir de cismani gce ayrlmasnda bulur. Kutsallklarnn yk altnda
ezilen krallar, gleri gerek eya zerinde etkili olamayacak duruma
geldiinden, bu ii aa ama krallk grkeminin onurlarndan vazgemeye
istekli kiilere brakmaktadrlar. te cismani hkmdarlk bu biimde ortaya
kmakta, artk uygulamada bir nemi kalmayan ruhani hkmdarlk ise eski
tabu krallara kalmaktadr. Bu varsaymn ne dereceye kadar salam olduunu
eski Japonya'nn tarihi bize pek iyi gstermektedir.
lkel insanlarla hkmdarlar arasndaki ilikilere ilikin olarak aktardmz bu
bilgilerden psikanalitik anlaya ilerlememizin zor olmayacan umabiliriz. Bu
ilikiler son derece karktr ve kartlklarla doludur. Hkmdarlara byk
ayrcalklar verilmekte, fakat baka alanlarda onlarn karsna bu ayrcalklar
hie indirecek tabu yasaklar kmaktadr. Bu insanlar ayrcalkl kiilerdir,
tabularn dnda her istediklerini yapabilirler. Fakat bu zgrle karlk
herkese zarar olmayan baka tabularn basks altndadrlar. Bylece burada ilk
kartlk, hatta tutarszlkla karlayoruz: Bir yanda snrsz bir zgrlk, dier
yanda snrsz bir bask ayn insana uygulanmaktadr. Kendilerine ok yksek
byl gler verilmekte, onun iin onlarla ya da onlarla ilgili eylerle ilikiden
korkulmaktadr; oysa dier yandan bu ilikilerden en yararl sonular
beklenmektedir. Bu da ikinci ve ak bir tutarszlk olarak grnmektedir; ancak
bunun yalnzca bir grn olduunu anlam bulunmaktayz. Kraln kendisinin
iyi niyetle kurduu iliki koruyucu ve ifa vericidir; ancak sradan bir adam
krala ya da onunla ilgili eyaya dokunduu zaman bu iliki tehlikeli olmaktadr,
bunun da nedeni, bu dokunmann saldrganlk eilimlerini anmsatmas
olasldr. Bunun kadar kolay zlmeyen dier bir tutarszlk, hkmdarda
doast byk bir g varsayld halde, bu gc yetmezmi gibi kendisini
tehdit eden tehlikelere kar onu korumaya almalardr. Kralla uyruklar
arasndaki ilikide karlalan dier bir glk, hkmdarn bu byk gcn,
kendi kendini korumak iin kullanacandan emin olmadklar gibi uyruklarnn
karlarn koruma yolunda kullanacana da gvenememelerinden kmaktadr.
Onun iin hkmdara gvenilmemekte, onun gz hapsine ve denetim altna
alnmas gerekmektedir. Kraln yaamnn bal olduu tabu etiketi hem kraln
zerinde bir vesayet kurmaya, hem onu tehlikelerden korumaya, hem de onun
uyruklarna getirecei tehlikeden uyruklarn korumaya yarar.
lkel insanlarn hkmdarlaryla olan bu karlkl ve kartlk ieren ilikisi
bizce yle aklanabilir: Hkmdarlara kar bulunulan davranta, gerek bo
inanlar, gerekse baka nedenlerle birbirinden farkl eilimler kendini
gstermekte ve bunlarn her biri dierinden bamsz olarak en ar biimine
kadar gitmektedir. Bunun sonucunda, sorun yalnzca bir din sorunu ya da
yalnzca bir "ballk'' sorunu olarak kald srece ortaya yle tutarszlklar
kmaktadr ki bunlar iine sindirmekte ilkel insan uygar insandan hi de daha
ileri gitmi olmamaktadr.
Bu aklama buraya kadar gzel; fakat psikanalitik teknik sorunun daha
derinlerine girmemizi ve birbirinden ayr eilimlerin ierii hakknda bir ey
eklememizi mmkn klyor. Anlan rnekleri, nevroz belirtileri varsayar ve
psikanalize uygularsak, tabu treninin dibinde bulduumuz korkulu zntlerin
iddeti derhal gzmze arpacaktr.
Bu kadar ar bir efkat, nevrozlarda ve zellikle karlatrma iin ele aldmz
zorlanma nevrozlarnda ok yaygn olarak grlr. Bu efkatin kaynan imdi
tmyle anlamaktayz. Egemen olan sevgi duygularnn yannda, ona kart ama
bilin d olan bir nefret duygusu da vardr. Yani bu, tipik bir ift deerli
duygunun oluturduu bir eydir. Bu nefret duygusu, efkat duygusunun stn
gelmesiyle bastrlmakta ve znt biiminde anlatlmaktadr; byle olmasayd,
kart duygu bilin d bir durumda baskda tutmaktan ibaret olan grevini
yapamayacandan, zorlayc bir grn kazanmaktadr. Her psikanalist son
derece acl ve tutkulu olan bu efkat duygusunun (rnein anneyle ocuk
arasnda ya da birbirini seven evli iftler arasnda olduu gibi) en umulmaz
durumlarda bile hep abartl bir zntye dntn bilir. Ayrcalkl kiilerle
olan ilikilerde de, duygularn bu kart iftelii gr sayesinde, halkn onlara
verdii btn konumlara, btn tanrlatrmalara karn bilin dnda youn bir
nefret eilimini yaamakta olduu grlr, yani kart duygululuk durumu ayn
derecede burada da geerlidir. Kral baskda tutan tabularn kayna olan
gvensizlik duygusu, ayn bilinsiz nefretin dier bir grnmdr. Gerekten
de bu atmann yaratt sonular farkl uluslarda o kadar eitlidir ki, bu
nefretin varln bize kolayca bulduracak rnekleri bol bol elde edebiliyoruz.
Frazer'den (34), Sierra Leone'nin vahi Timmolarnn, setikleri kral ta giyme
gnnn gecesi dvme hakkna sahip olduunu reniyoruz. Ve bu anayasal
haklarn o kadar eksiksiz biimde yerine getirmektedirler ki, zavall hkmdar
ou kez tahta getikten sonra uzun sre yaayamamaktadr. Bu yzden lkenin
ileri gelenleri, kin besledikleri kimselerin seilmesini bir yasa haline getirmitir.
Byle olduu halde, bu kadar ak durumlarda bile, kin duygusu aa vurulmaz,
sanki bir trenmi gibi gsterilir.
lkel insanlarn hkmdarlarna kar aldklar tavrda grdmz baka bir
zellik, ruh hastalklarnda her zaman grlen ve "itisafi mni" adn verdiimiz
rahatszla dnen baka bir mekanizmada grlmektedir. Bu rahatszla
yakalananlar hep belirli bir kiinin nemini son derecede bytrler. Hasta,
bana gelen her ykmn sorumluluunu kolayca ona yklemek iin, o kiinin
gcn eriilmeyecek derecelere ykseltir. Gerekte vahilerin de
hkmdarlarna yamura, gnee, rzgrlara egemen olma gcn ykledikten
sonra, iyi bir av ya da olgun bir rn bekledikleri halde doann kendilerini
aldattn grnce hkmdar tahtndan indirerek ya da ldrerek hnlarn
aldklar zaman yaptklar, bundan farkl bir ey deildir. Paronayallarn "itisafi
mni"lerinde kurduklar kiinin prototipinin, ocuk-baba ilikisinde bulunduu
grlmtr. Oulun imgesinde babada hep byle kesin bir g olduu
varsaylr. Babaya kar beslenen gvensizlik, yine ona kar gsterilen yksek
bir saygyla sk skya baldr. Paranoyak da kendisine kar kyclk yaptna
inand kimsenin yaptklarn sylerken, onu babasnn dzeyine ykseltir, onu
bana gelen btn ansszlklarn nedeni olabilecek bir konuma getirir. Bu yolla
ilkelle nevrozlu arasndaki bu ikinci benzerlik bize ilkelin hkmdarna kar
tavrnn, ocuun babasna kar tavrna ne kadar benzediini gstermektedir.
Fakat tabu yasaklarn nevroz belirtileriyle karlatrmaya dayanan kurammzn
en gl kantlarn, hkmdarlk kurumunda ok byk nemini gstermi
olduumuz tabu trenlerinin kendisinde buluruz. Tabu trenlerinin yaratt
sonularn aslnda gtt sonular olduunu kabul edersek, bu trenlerin her
zaman ifte anlam olduunu ve kkeninde "ift deerli" eilimler bulunduunu
grrz. Bu trenler yalnzca krallar bakalarndan ayrmakla ve onlar sradan
lmllerin zerine ykseltmekle kalmaz, ayn zamanda onlarn yaamn bir
ikenceye, dayanlamaz bir yke dntrr, onlar uyruklarnnkinden ok daha
kt olan bir tutsaklk iine srkler. yleyse bu, nevrozlarda grdmz
durumun tam karldr. Nevrozlarda bilin dna itilen itepiyle onu iten
itepinin ikisi de karlkl olarak birlikte doyurulur. Nevrozdaki zorlanmal
davran, yasak olan edime kar szde bir korunma edimidir, oysa gerekte o
yasaklanm olan edimin kendisinin bir yinelenmesidir. "Szde" szc bilinli
ruh yaamna, "gerekte" deyii ise bilin d yaama denk der. Bylece
krallarn tabu trenleri de, grnrde onlara gsterilen en yksek saygnn ve
onu koruma yollarnn bir anlatmdr; fakat gerekte onu ykseltmelerinin
cezas, uyruklarn ondan ald tr. Cervantes'in Sancho Panza'y bir adaya
vali yaparak orada bandan geirdii olaylara baklrsa, saray terifatnn bu
biimde yorumlanmasnn doru yorum biimi olduunu Cervantes'in anlad
grlr. Bugnk krallarn ve hkmdarlarn iinden geenleri syletmek
elimizde olsayd, belki onlar da bunu onaylard.
Hkmdarlara kar alnan duygusal tavrn niin byle gl bilin d bir kin
pay tad sorunu, bu kitabn alann aan, ok ilgi ekici bir sorundur.
imdiye dein ocuun baba kompleksine iaret etmitik; buna, kralln ilk
tarihinin incelenmesinin, bize bu sorun hakknda kesin bir yant verebileceini
de ekleyelim. Frazer olduka dikkate deer bir kuram ileri srer: "lk krallar
yabanclard, bunlar ksa bir hkmdarlktan sonra, tanrln temsilcisi olarak
grkemli lenlerde kurban edilmeye mahkmdu." Fakat Frazer'in kendisi
olaylarn tmyle kandrc bulmamaktadr (35). Kralln bu ilkel tarihinin
yanksn Hristiyanln mitoslarnda bulabiliriz.
(C) ller Tabusu
llerin yaayanlar zerinde egemen olduklarna inanldn biliyoruz. Fakat
llerin ayn zamanda dman sayldn sylersek buna aarsnz..
Birok ilkel insan arasnda ller tabusunun (daha nce yaptmz gibi
bulaclk benzetmemizi korursak) zel bir iddet gsterdiini syleyebiliriz.
Bunu lye dokunmann dourduu sonularda, bir de l iin yas tutanlara
kar davranta grrz. Maoriler arasnda bir cesede dokunmu ya da
gmlmesine katlm olan bir kimse olaanst kirli olur ve btn
arkadalaryla hemen hemen her trl ilikisi kesilir; deta ona kar boykot
yaplr. Bir eve girecek olursa, insanlara ya da eyaya yanaacak olursa, kendi
kirliliini bakalarna bulatrm olur. Hatta kendi yemeine ok kirli olan
eliyle dokunamaz. Yemei yere konur, onu ellerini arkasna alarak dudaklaryla
ve dileriyle yemekten baka aresi yoktur. Bazen yemeini baka biri yedirir ve
bu anssz adama dokunmamak iin kollar darya doru gerilmi durumda ona
yardm eder; ve bu yardmcya da hemen hemen ayn bask ve yasaklar
uygulanr. Hemen hemen her toplumda dlanm, saygnl olmayan, kimsesiz
ve ancak halkn sadakasyla yoksul yaamlarn srdrebilen kimseler bulunur.
te ancak bu gibi kimseler lme son grevini yapm olanlara bir kol
uzunluunda yaklamaya yetkilidir. Bu yaltlma dnemi geer gemez ve
cesede dokunarak kirlenen bu kii yeniden arkadalar arasna karr karmaz,
tehlikeli dnem srasnda kulland btn kaplar atlr.
lnn cesedine dokunmayla ilgili tabular Polinezya'da, Melanezya'da ve
Afrika'nn bir ksmnda ayndr; en deimez yan yiyeceklere dokunma yasa
ve bakas tarafndan yedirilme zorunluluudur. Polinezya'da ya da belki de
yalnzca Hawai'de (36) rahip-krallarn da kutsal grevlerini yaparken ayn
yasaklara uymak zorunda olmas dikkate deer bir eydir. Tonga Adas'ndaki
l tabusunda, yasan sresi ve iddeti bireyin dokunduu lnn tabusunda
gizli olan gce gre deiir. lm bir bakann cesedine dokunmu olan bir
kimse on ay boyunca kirli saylr; fakat bu adamn kendisi bakansa lnn
dzeyine gre ancak , drt ya da be ay boyunca kirli saylr; eer ceset
tanrlatrlm bir st bakann cesediyse en byk bakanlar bile on ay tabu
olurlar. Bu ilkeller o kadar kaba sofudurlar ki, bu tabu kurallarn bozan bir
adam iddetle hastalanp lr ve bir gzlemcinin dncesine gre hibir zaman
bunun aksine inanmak istemezler (37).
lnn cesediyle maddi anlamda deilse bile dolayl olarak bir ilikisi olduuna
inanlan dul kadn ya da erkek gibi yasl akrabalarn durumu da temel olarak
yukarda anlattklarmz gibidir; fakat bunlara bizim amzdan ok daha byk
bir ilgi gsterilmeye deer. imdiye dein anlattmz kurallarda yalnzca
tabunun iddetinin ve yaylma gcnn tipik anlatmn grmekteyiz; imdi
vereceimiz rneklerdeyse, tabunun hem grnteki rgelerini, hem de temel
ve gerek rgelerini grebileceiz.
ngiliz Kolombiyas'nda Shuswap'da dul kalan kadn ve erkekler yas dnemleri
srasnda yaltlm olarak kalmak zorundadr; balarna ya da vcutlarna
ellerini dokunduramazlar, onlarn kulland eyay kimse kullanamaz. Avclar,
iinde byle bir yaslnn bulunduu bir kulbeye yaklamaz; nk bu,
kendisine uursuzluk getirir; eer yasllardan birinin glgesi onun zerine
derse, kesinlikle hasta olur. Yasllar dikenli allar stnde uyur. Yataklar da
dikenli allarla evrilidir. Bunun nedeni lnn ruhunun ieriye girmesine
engel olmaktr. Kuzey Amerika boylarnda dul kadnn, kocas ldkten sonra
lnn ruhunun yaklamasna engel olmak iin kuru otlardan yaplm bir tr
pantolon giymek zorunda olma deti de anlamldr. Bu rneklerde, benzetme
anlamndaki dokunmann da tpk cesede dokunma gibi sayld aka
grlmektedir; nk lnn ruhu akrabasndan ayrlmamakta, yas dnemi
boyunca onlarn "evresinde dolamaktan" vazgememektedir.
Filipin Adalarndan biri olan Palawan Adas'nda yaayan Agutainolar arasnda,
dul kalan kadn, kocas ldkten sonra, ilk yedi ya da sekiz gn kulbesinden
dar kamaz; ancak kimseyle karlamas olasl olmayan bir zamanda, yani
geceleyin dar kabilir. Eer onu birisi grrse, gren adam derhal lm
tehlikesi altnda kalr. Onun iin bakalarnn kendisine yanamasna engel
olmak iin her admnda elindeki bir denekle allara vurarak yrr. Dier bir
gzlem de, bize dullarn tehlikeliliini gstermektedir. ngiliz Yeni Ginesi'ndeki
Mekeo evresinde dul bir erkek btn yurttalk haklarndan yoksun kalr ve bir
sre deta srgn gibi yaar. Topra ekemez. Halk iine kamaz, kye
giremez, sokaklarda dolaamaz. Adeta vahi bir hayvan gibi, yksek otlar ve
allklar arasna kaar. zellikle de yaklamakta olan bir kadn grrse, koyu
allar arasnda saklanmak zorundadr. Bu olay, dul kadn ya da erkekteki
tehlikenin, batan karma tehlikesinden doan bir ey olduunu gstermeye
yarar. Karsn yitirmi olan bir adam, karsnn yerine baka bir kadn koyma
isteinden korunmak zorundadr; dul kadn da istee kar koymaldr. Kocasz
kald iin baka bir erkee kar istek duyabilir. Oysa yerine geirme yoluyla
isteklerin doyurulmas, yas tutmada gzetilen eree uymaz ve lnn ruhunun
fkelenmesine yol aar. (38)
lkel insanlar arasnda yas tabusu detlerinin en artc ve ayn zamanda en
retici olan bir dieri, lmn adn anma yasadr. Bu yasak ok yaygndr
ve nemli sonular olan birok klk deitirmeye uramtr.
Tabu detlerini bize en iyi durumuyla korunmu olarak gsteren
Avustralyallardan ve Polinezyallardan baka, bu yasa ayn zamanda Sibirya
Samoyetleri, Gney Hindistan Todalar, Tataristan Moollar ve Sahra
Tuaregleri, Japonya Ainolar, Orta Afrika Akamba ve Nandileri, Filipin
Tinguaneleri Nikobar ve Madagaskar Adalar ve Borneo gibi birbirinden ok
ayr ve uzak olan yerlerin halklarnda grmekteyiz. (39) Bu budunlarn bazlar
arasnda bu yasak ve yasan dourduu sonular yalnzca yas dnemi srasnda
geerlidir, oysa dierlerinde srekli olarak kalr; fakat hepsinde de lmden
sonra geen zamann oalmasyla azalr.
lmn adndan saknmaya, kural olarak son derece iddetle uyulur. rnein
Gney Amerika yerlileri arasnda, lmn adn, yaayanlarn huzurunda
anmak en korkun tecavz saylr ve cezas kendini asmaktan daha hafif
deildir. (40)
lk bakta bir adn sylenmesinin niin bu kadar yasak olduunu kestirmek
kolay deildir; fakat onun birlikte getirdii tehlikeler bundan saknmay
gerektirecek birok ilgin ve nemli nlem yaratmtr. Bunun iin Afrika'da
Masailer lnn adn, lr lmez deitirerek bu tehlikeden kurtulmann
hilesini bulmutur; o zaman lnn yeni ad hi korkmakszn sylenebilir ve
bundan sonra yasaklar eski adn zerinde kalr. Ruhun bu yeni ad
bilemeyeceine ve onu bulamayacana inanlr. Adelaide ve Encounter
Krfezi'ndeki Avustralya yerlileri o kadar tutarl bir biimde dikkatlidir ki, bir
lm olmas durumunda ayn ad ya da ona benzer bir ad tayan hemen herkes
adn deitirir. Bazan, Viktoria ve Kuzey Amerika'daki birok boyda grld
gibi, bu yolda daha da ileri gidilerek lnn btn akrabalar, adlar lnn
adna ses bakmndan benzemese bile, kendi adlarn deitirir. Paraguay'da
Guaycurular arasnda bu gibi lm durumlarnda bakan, boyun btn yelerine
yeni adlar takar ve onlar da sanki eskiden beri bu adlarla anlrlarm gibi
davranrlar (41).
Hatta eer lnn ad bir hayvann ya da eyann adna benziyorsa, az nce
anlan baz boylar bu hayvanlara ya da eyaya yeni adlar takmak zorunda kalr,
bylece bunlarn adn sylerken lnn adn anm olmann nne geerler. Bu
yzden misyonerlere birok glk karan ve kullanlan dilin hi durmadan
deimesi gibi bir sonuca varlmaktadr, zellikle bir ad zerine konan yasan
srekli olduu yerlerde bu daha da oktur. Misyoner Dobrizhofer'in Paraguay'da
Abiponlar arasnda geirdii yedi yl iinde Gney Amerika'nn Jaguar
kaplannn ad kez deimi ve kertenkele, diken ve hayvan boazlamann
adlarnn bana da ayn ey gelmitir (42).
lm biriyle ilgili olan bir ad anma korkusu, lm adamla bir ilgisi olan her
eyin adnn anlmasna dein etkisini gstermektedir. Bu detin daha nemli bir
sonucu da, bu boylarn geleneklerinin ya da tarihsel anlarnn olmamasna yol
amas ve bu yolla onlarn gemiteki tarihlerini incelemeyi bir hayli
gletirmesidir. Bu ilkel insanlarn bir ksmnda ayn zamanda, uzun bir yas
dneminden sonra llerin adn yeniden canlandrmak iin birtakm dn
detleri vardr; bu adlar lnn dirilmii saylan ocuklara verilmektedir.
lkellerin kendi adlarna, kiinin temel bir paras ve nemli bir mal gibi
baktn ve eyann btn anlamn szcklere yklediini dnrsek, bu ad
tabusunun gariplii azalr. Baka bir yaptmda gsterdiim gibi, bizim
ocuklarmz da ayn eyi yapmaktalar ve bunun iin de szck benzerliklerinin
bir anlam olmayacan anlayamyorlar, iki ey ayn ad tad takdirde bu iki
ey arasnda tam bir karlkllk olmas gerektiinde diretiyorlar. Hatta uygar
erginlerin birok durumda ald tavr incelersek, onlarn bile zel adlara bir
deer vermekle ve adlarnn kendi kiilikleriyle bir olduunu sanmakla ayn eyi
yaptn grrz. Bilin d yaamda birok kez adlarn nemini gsteren
psikanalitik deneyimler de bunu pekitirmektedir. (43)
Zorlanma nevrozlular da adlara kar tpk ilkeller gibi davranr. Baz adlarn
sylenmesine ya da iitilmesine kar (dier nevrozlularn yapt gibi) ayn
duyarllk kompleksini gsterir ve kendi adlarna kar alnan tavrdan birok ve
ounlukla ciddi yasaklamalar karrlar. Bu tabu hastalarndan tandm bir
kadn, kendi adnn baka birisinin eline gemesiyle kendi kiiliinin
alnacandan korktuu iin adn yazmaktan saknyordu. Dleminin
heveslerinden kendini korumak iin gerekli grd bu lgnca ballk, ona
kiiliinden hibir ey kaptrmamasn buyuruyordu. nceleri ad, kiiliinin bir
parasyd, sonra el yazsn kiiliinin bir paras sayarak sonunda yaz yazmay
bile brakmt.
Bu yolla ilkellerin, lm bir adamn adn onun kiiliinin bir paras saymas
ve onun da lm kimsenin baml olduu tabuya tutulmas bize artk garip
grnmez. lm bir adam adyla armak, ayn zamanda onunla iliki
durumunda olmak da demektir; yleyse daha genel bir anlatmyla, lyle
ilikinin niin bu kadar iddetli bir tabuyla karlat sorusuna geliyoruz.
En yakn neden, zellikle lmden hemen sonra cesette grlen deiiklikler
gz nnde tutulursa, lnn verdii doal korku olabilir Fakat ceset korkusu,
tabu kurallarnn btn ayrntlarn aklamamaktadr; yas bize lnn adn
anmann geride kalanlara kar niin iddetli bir tecavz sayldn asla
aklayamaz. Aksine, yas tutmak, lm kimseyle zihnen uramay, onun
ansn saklamay ve onu olabildiince uzun sre anmsamay gerektirir.
Tabu detlerinin zelliklerinin nedeni yastan baka bir ey, aka baka bir
amaca yarayan bir ey olsa gerek. Adlar zerindeki tabu, imdiye kadar
bilmediimiz bu gizli nedeni ortaya karmaktadr; eer detler bunun zerine
bize bir ey sylemiyorsa, onu yas tutan ilkellerin kendi anlatmlarnda
bulabileceiz.
nk ilkeller lm kimsenin ruhunun geri gelmesinden korktuklarn
gizleyememekte, bundan kendilerini koruyacak, onu uzaklatracak birok tren
yapmaktadrlar. (44) Onun adnn anlmas lnn derhal gelmesiyle
sonulanacak bir ykm saylmaktadr. (45) Bunun iin son derece doal olarak
l bir kimseyi ktlk etmeye kkrtmaktan ve uyandrmaktan
ekinmektedirler. lnn ruhu kendilerini tanmasn diye adlarn baka biime
sokmakta (46), ya onun adn ya da kendi adlarn deitirmekte, acmasz bir
yabanc lnn adn akrabalarnn huzurunda and zaman bu davran lnn
ruhunu armak demek olduundan, son derecede kzmaktadrlar. Wundt'un
anlatmna gre, onun "imdi bir eytan olan ruhu"ndan korktuklar sonucuna
varmaktan kendimizi alamyoruz (47).
Bununla, grlyor ki, tabunun ieriini eytan korkusunda gren Wundt'un
anlayna yaklayoruz.
Bu kurama gre, lmden sonra bir ailenin sevgili bir bireyi derhal bir eytan
olmaktadr. Yaayan akrabalar bu eytandan ktlkten baka bir ey
bekleyemez, onun iin ruhun kt isteklerine kar her areye bavurarak
kendilerini korumak zorunda kalmaktadrlar. Bu gr ilk anda inanmak
istemeyeceimiz kadar gariptir. Bununla birlikte btn uzmanlar bu grte
birlemektedir.
Kanmca tabuya pek az nem vermi olan Westermarck (48) yle der: "Btn
olgular beni llerin dost olmaktan ok genellikle dman sayld sonucuna
gtryor. Prof. Jevons ve Mr. Grant Allen'in ilkellerin inanlarnda llerin
kendi ocuklarna ve kalandalarna iyilik ettiini, buna kar ktlklerinin
daha ok yabanclara evrilmi olduunu savlamalar yanltr."
R. Kleinpaul, yazd ok esinleyici kitapta, yaayanla l arasndaki ilikiyi
gstermek iin uygar uluslar arasndaki ruh inancnn artklarn kullanmaktadr.
(49) Yine ona gre, bu iliki, insan kanna susayan lnn, canllar kendine
ekmek istemesi kansnda kendini gstermektedir. lmn gerek biiminin
simgesi olan iskelet, lmn kendisinin lm bir adamdan baka bir ey
olmadn gsterir. Canllar, llerle kendi aralarna bir su paras koymadka
kendilerini llerin izlemesinden korunuyor saymazlar. te llerin adalara
gmlmesini yelemenin ya da onlar bir rman te yakasna gtrmenin
nedeni budur: "Burada" ve "tede" anlatmlar da bu biimde ortaya kmtr.
Daha sonraki deimelerle lnn ktlk yapma dncesinde de deiiklikler
olmu, ktcl bir ruh biiminde katilin peinden ayrlmayan ldrlmlerde
ve dnya zevklerini tatmadan len gelinlerde olduu gibi, garip bir kin duyma
hakk llere verilmitir. Kleinpaul'e gre, balangta ller hortlak (vampire)
idiler; bunlar canllara kar kt niyetler tar, onlara ktlk etmeye ve onlar
ldrmeye alrlard. Kt ruh kavramn ilk hazrlayan ceset olmutur.
En ok sevdiimiz insanlarn ldkten sonra eytan olduu varsaym, bizi
aka bir soru sormaya yneltmektedir. Sevilen lye kar byle bir duygu
deiikliine ilkelleri srkleyen neydi? Onlardan niin eytan karyorlard?
Westermarck'a gre, bu sorunun yant kolaydr (50): "lmn insann
dalabilecei suskunluklarn en kts olmas ynnden, llerin bu sonlarndan
dolay doyumsuz kaldna inanlr. lkellerin inanna gre lm, ister zorla,
ister byyle olsun, ancak ldrlme yoluyla gerekleir ve bunu ruhun
incinmesi ve kin gtmesi iin yeterli bir neden sayarlar. ok doal olarak l
canllar kskanr ve eski akrabalaryla birlikte olmak ister; bu durumda, ruhun
onlarla birlemek iin onlar hastalklarla ldrmeye alacan anlayabiliriz..."
"...Ruhlara yklenen ktln dier bir aklamas da, llerden korkma
igdsdr ve bu da lmden korkmann bir sonucudur."
Bizim psikanaliz hastalklar zerine incelemelerimiz, Westermarck'nkini de
iine alan daha geni bir aklama verebilir.
Bir kadn kocasn ya da bir kz annesini yitirdii zaman, genellikle sa kalann
birtakm azap verici kukulara sapland grlr, bunlara "saplant biiminde
kendini sulu bulma" adn veriyoruz; bu, sevdii kimsenin lmne acaba
dikkatsizlik ya da savsaklama yznden kendisinin mi neden olduu yolundaki
dncedir. Bu dnceye saplanan kimse, len kimseye ne kadar iyi baktn
istedii kadar anmsasn, ona kar bir gnah ilediini istedii kadar yadssn,
yine de azap duymaktan kurtulamaz; bu durum, yasn patolojik anlatmdr ve
zamanla azalr. Bu gibi olaylarn psikanalizle incelenmesi bize bu saplantlarn
gizli kaynaklarn retir. Bu saplant biiminde kendini sulu bulmalarn, belirli
bir anlamda hakl olduklar ve bylece ret ya da kar kma dinlemedikleri
belirlenmitir. Bu, yasl kiinin lm olaynda sulu oluundan ya da gerekten
zensizliinden dolay sulu oluundan ileri gelmemektedir; onda hl yaayan
baka bir eyin varlndan ileri gelmektedir. Bu ey onun kendisinin de
bilmedii bir istek, lenin lnden gerekte pek de zgn olmayan ve hatta
elinden gelse bu lme bizzat neden olacak olan bir istektir. imdi kendi kendini
beenmeme durumunun yaratt ey, sevilen kiinin lm zerine, onun
lmn isteyen bu gizli ve bilinsiz istee kar verilen bir tepkidir. Sevilen
kiinin arkasnda yaayan ve bilin dnda varln srdren bu tr gizli bir kin,
belirli bir kimseye kar beslenen btn duygusal ballk durumlarnn hemen
hepsinde vardr ve klasik bir durumu, yani insan duygularnda bulunan ikiliin
ilk tipini temsil eder. Duygulardaki bu ift deerlilik hemen herkeste az ok
vardr; normal durumlarda bu, anlattmz takanakl biimde kendini
beenmeme durumlarna yol aacak kadar gl deildir. Fakat duruma uygun
koullar bulundu mu, en ok sevdiimiz insanlara kar hi beklenmedik
yerlerde kendini gsterir. ou kez tabu sorunlaryla karlatrdmz zorlanma
nevrozlar gibi zgn duygu ifteliini yksek derecede gstermeleri
bakmndan zellikle ayrt edilir.
imdi, lenlerin ruhunun eytan olduuna niin inanld ve birtakm tabu
kurallaryla bu ruhlarn yapabilecei ktlklerden niin korunma zorunluluu
duyulduunu anlayacak duruma geliyoruz. Psikanalizin zorlanma nevrozlarna
tutulmu olanlarda grd duygu ifteliinin, bu ilkel budunlarn duygu
yaamnda da bulunduunu kabul edince, tpk nevrozlunun yakasn
brakmayan sululuk duygusunun gerisinde bilin dnda yaayan dmanlk
duygusuna kar uyanan tepkiye benzer bir tepkinin, sevilen kimsenin ac verici
lmnden sonra ilkelin ruhunda da bir zorunluluk durumuna geldiini kolayca
anlarz. Fakat sevilen kimsenin lmesiyle bilin dnda ac duyularak doyurulan
bu dmanlk duygusu, ilkellerde farkl bir sonu dourmaktadr. Bu duyguya
kar savunma, dmanlk nesnesinin zerine, yani lnn zerine kaydrma
(dplacement) yoluyla yaplr. Gerek normal, gerekse hastalkl ruhsal yaamda
ok sk grlen bu savunma yoluna "stne atma" (projection) adn veriyoruz.
Yaayan, sevgili lsne kar dmanca bir duygu tadn yadsr; fakat
lnn ruhu onlar unutmaz ve yas dnemi bitince onlar aklamaya alr.
stne atma yoluyla baarl savunmaya karn, bu duygusal tepkide kendi
kendini cezalandrma ve pimanlk duyma nitelii vardr ve bu, korku
biiminde, nefsi birok eyden yoksun brakma biiminde, dman eytana kar
korunma nlemleri ad altnda kendini birtakm yasaklara bal klma biiminde
gsteriyor. Bylece yine tabunun duygularn ift deerliliinden km
olduunu gryoruz. lnn tabu olmas da, bilinli keder duygusuyla lm
karsnda kurallara aykr duruma gelen doyum duygusu arasndaki atmadan
domaktadr. Eer ruhlarn fkesinin kayna buysa, yaayanlar iinde en
yaknlarnn ve en sevdiklerinin ondan en ok korkmas gerektii de aktr.
Nevroz belirtilerinde olduu gibi, tabu kurallar da kart duygular gsterir. Bu
kurallarn yasak edici nitelii yas anlatr; dier yandan yine bu kurallar,
gizlemek istedikleri eyi, yani imdi kendini savunma biimine brnm olan
lye kar dmanlk duygusunu aklar. Tabu kurallarnn birtakm batan
karma olgularndan korkma biiminde anlalmas gerektiini grmtk. l
bir kii savunmaszdr; kendisine kar beslenen dmanca istekleri doyurmak
iin bir kkrtma nedeni olabilir; elbette bu batan karmaya birtakm
yasaklarla kar koymak gerekir.
Fakat Westermarck, vahiler arasnda ldrlm olanlarla doal bir lmle
lm olanlar arasnda bir fark gzetildiini kabul etmemekte hakldr ve daha
sonra gstereceimiz gibi (51), dnn bilin d biiminde doal lm bile
bir ldrme saylr; kiinin kt isteklerle ldrldne inanlr. Anne, baba,
erkek ve kz kardeler gibi en sevilen yaknlarn lmne ilgili dlerin kkeni
ve anlamyla ilgilenenler, ocuk olsun, ilkel olsun d grenler lye kar ayn
tavr aldklar iin, ift deerli duygunun egemen olduunu grecektir. (52)
Biraz nce tabunun ieriini eytanlardan korkmayla aklayan Wundt'un
grn tartmtk. Bununla birlikte l tabusunu, ldkten sonra eytana
dnen lnn ruhundan duyulan korkuyla aklayan gr kabul etmitik. Bu
bir tutarszlk gibi grnmektedir; fakat bunu aklamak g deildir. Geri
eytan dncesini kabul ettik ama bunun, psikolojinin daha ileri elere
dayandramayaca bir son olmadn da bilmekteyiz. Biz eytanlar, yaayann
lye kar besledii dmanca duygularn baka yere evrilmii olarak
gstermitik.
lme kar beslenen ifte duygu, yani efkat ve dmanlk duygular, sevilen
kimsenin lm karsnda kendini yas ve doyum biiminde anlatmaya alr,
bu kart duygular arasnda doal bir atma ba gsterir; bunlarn bir tanesi,
yani dmanlk duygusu, tmyle ya da byk lde bilin d olduu iin, bu
atma (rnein sevdiimiz bir kimsenin bizi incittii zaman onu
balamamzda olduu gibi) dmanlk ya da efkat biiminde bilinli bir
ayrmayla sonulanmaz. Bu i genellikle, psikanalizde stne atma ad verilen
zel bir ruhsal mekanizma araclyla baarlr. Bilgisiz olduumuz ve bilmek
de istemediimiz bu bilinmeyen dmanlk, i dnyamzdan d dnyaya evrilir
ve bylece kendi benliimizden sklp karlr, bakasnn stne atlr.
lm olandan kurtulduumuz iin sevinmeyiz, tersine onun iin yas tutarz;
fakat o zaman, gariptir, o da bizim kederimizden zevk alan ve bizim lmemizi
isteyen bir cadya dnr. O zaman yaayanlar kendilerini bu kt dmandan
korumak ister; bylece ilerinden gelen baskdan kurtulurlar. Fakat ancak bu
basknn yerine dtan gelen bir basky koymakla bunu yapmay baarrlar.
ly kt bir dman dntren bu stne atma durumunun gerek bir
destei olmad sylenemez. nk yaayanlarla len arasndaki gerek
nefretler unutulmamtr ve bunlar anmsandka l hakl olarak
beenilmeyebilir. Bu nefretler, birbirine kar yaplan sert davranlara egemen
olma istei, hakszlk gibi, ksaca, insanlar arasndaki en yumuak ilikilerin bile
iinde bulunan duygulardr. Fakat durum, yalnzca bu etmenin tek bana
cadlarn kkenini stne atmayla aklamay mmkn klacak kadar basit
olamaz. Kukusuz lnn sular, yaayanlarn ksmen dmanln
uyandrmaktadr; fakat bu dmanl uyandrmam olsalar, byle bir sonu
oluturmayacaklardr ve o zaman lm olay lye kar hakl olarak evrilmi
olan sularn ansnn uyanmasna neden olmayacaktr. Bilin d dmanl,
srekli ve gerekten kkrtc neden olarak kabul etmek zorundayz. En
yaknlara ve en sevgililere kar olan bu dmanca eilim onlar yaad srece
gizli kalr, yani ya dorudan doruya ya da bir yerine koyma araclyla kendini
bilinte ele vermekten ekinir. Bununla birlikte hem sevilen, hem de kin
duyulan kii ld zaman, bu artk daha fazla mmkn olmaz ve atma iyice
iddetlenir. Artan efkatten doan yas, bir yandan uyuyan dmanla, dier
yandan da bu dmanln tam bir doyum duygusunu dourmamasna daha fazla
dayanamaz. Bylece bilin d, stne atma araclyla atlr ve eytanlar
tarafndan cezalandrlma korkusunun bir anlatm olan ayin oluur. Yas
dneminin sonucuyla atma da korkutucu yann yitirir, bylece l tabusu
giderek ortadan kalkar ve sonunda unutulup gider.
4
l tabusunun olumasnn dayand temeli bylece aklarken bu vesileyle
genellikle tabunun anlalmasnda nemi olan bir iki noktay daha ekleyeyim.
l tabusunda bilin d dmanln eytann zerine evrilmesi, ilkellerin
ruhsal yaamnn yapsnda ok byk bir etkisi olan birok ruhsal durumun
yalnzca tek bir rneidir. Yukarda aktarlan olayda baka yere evirme
mekanizmas, duygularn atmas sorununu zmeye yaramaktadr;
nevrozlulua gtren birok durumda da ayn amaca yarar; fakat baka yere
evirme salt savunma amacyla yaplmaz, atmann olmad yerlerde de olur.
duyularn darya evrilmesi, rnein duygusal alglarmz da etkileyen
ilkel bir mekanizmadr ve bunun, normal olan d dnyamza biim vermede ok
byk bir pay vardr. Henz yeterli derecede belirlenmemi olan koullar
altnda dnsel ve duygusal durumlarmzn i alglar bile, duygusal alglar
gibi darya doru evrilir ve bunlar i dnyada kalmalar gerekirken, d
dnyamza bir biim vermeye yarar. Kken bakmndan bu belki de, dikkat
ilevinin balangta i dnyaya deil de d dnyadan gelen uyarlara evrilmi
olmas ve "endopsiik" durumlardan yalnzca haz ve znt almasyla ilgilidir.
Szck temsillerinin duyularda braktklarnn i durumlarla arm yapmas
araclyla soyut bir dnce dilinin gelimesiyledir ki dikkat yava yava
alglayabilir bir duruma gelmitir. Bu evreye gelmeden nce ilkel, i alglarn
darya doru evirerek d dnya grn oluturmutur. Biz imdi glenmi
bilinli algmzla bu gr yine psikoloji diline evirmeye alyoruz.
Bireyin kt itepilerinin cadlar zerine evrilmesi, ilkellerin dnya grnn
ancak bir parasdr; bu dnya grn ileride "animism" bal altnda
greceiz. O zaman byle bir dnya gr kurmann psikolojik ieriini
belirleyeceiz ve bu dnya grnn zmlemesinde bulacamz dayanak
noktalar bizi yine nevrozlarla karlatracaktr. imdilik yalnzca dlerin
ieriine ilikin "ikincil ayrntlar"n btn bu dnya grlerinin bir prototipi
olduunu sylemek isteriz. (53) Yine dnya gr kurma evresinden
balayarak bilincin egemen olduu her edimin iki kayna, yani sistematik
kaynakla gerek ama bilin d kaynann bulunduunu unutmayalm. (54)
Wundt (55) "efsanelerin her yerde eytanlara ykledii etki arasnda daima kt
etkiler stn gelir, yle ki budunlarn dinlerine gre, kt eytanlar iyi
eytanlardan daha eskidir" der.
eytan kavramnn, llerle diriler arasndaki ok nemli ilikiden domu
olmas olasdr. nsanlarn evriminin daha sonraki dnemlerinde bu ilikide gizli
olan ift deerlilik birbirine kart iki ruhsal oluumun, yani eytan korkusuyla
hortlak korkusu ve atalara sayg duygusunun bir kkten kmasna yol amakla
kendisini gstermitir (56). eytan inanc zerinde yasn etkisini en iyi gsteren
olay, eytanlarn her zaman yaknlarda lm olan kimselerin ruhlar olarak
kabul edilmesidir. Yasn belirgin rol, yaayanlarn lden anlarn ve
umutlarn kesmeye yaramasdr. Bu i yapld m keder ve onunla birlikte
pimanlk ve kendini sulu bulma durumu da azalr ve bu yolla eytan korkusu
da hafifler. Fakat nce eytan diye korkulan yine bu ruhlarla, daha sonra dost
olunur; bunlar ata saylr, tehlike zamanlarnda yardmlarna bavurulur.
Gemi yzyllar iinde yaayanlarla llerin ilikisini incelersek, duygulardaki
ift deerliliin son derece azaldn aka grrz. Biz bugn lye kar olan
bilin d dmanl, byk bir ruhsal aba harcamadan kolaylkla
kavrayabiliyoruz. nceleri doyurulmu kin ve acl efkat birbiriyle atrken,
imdi bir yara izi gibi gzken ve demortuis nil nisi bene diyen sofuluu
gryoruz. Psikanalizin eski ift deerli duygudan baka bir ey olmadn bize
gstermi olduu kendini sulu bulma durumlaryla sevilenin lmne, imdi
yalnzca nevrozlular yas tutuyor. Bu deimenin nasl olduunu, aile
ilikilerindeki deimelerin ift deerli duygularn azalnda ne dereceye kadar
pay olduunu burada tartmann gerei yoktur. Fakat bu rnek bize unu kabul
ettirebilir: lkellerin ruhsal itepilerinde bugnk uygar insanlar arasnda
grlenden fazla bir ift deerlilik vardr. Bu ift deerliliin azalmasyla ift
deerli duygular arasndaki atmann uzlamnn bir belirtisi olan tabu da
yava yava ortadan kalkar. atmay ve onun sonucu olan tabuyu yinelemeye
srklenen nevrozlularn, arkaik bir bnye biiminde atavistik bir art
tadn ve bunun uygar yaamn zorunluluklaryla baskya uramasnn,
onlara, korkun bir ruhsal enerji harcamasna mal olduunu syleyebiliriz.
Burada, Wundt'un tabu szcnn ifte anlam, yani kutsal ve kirli anlam
hakknda verdii kuku uyandran bilgileri anmsayabiliriz. (Yukarya baknz).
Tabu deyiminin, kkeninde kutsal ve kirli anlamlarna deil, eytanl bir ey,
dokunulamaz bir ey anlamlarna geldii sanlmakta ve bu yolla bu sonuncu
anlamn her iki kutbuna zg olan karakteristie nem verilmekte ve bu srekli
ortak nitelii, daha sonralar birbirinden ayrlm olan kutsalla kirli arasnda
balangta bir karlkllk olduunu gsterdii sanlmaktayd.
Buna kar, bizim incelememiz tabu szcnde sz konusu olan iftanlamn
balangtan beri var olduunu kolayca gsteriyor ve hem belirli bir ift deerli
duygu, hem de bu temele dayanarak ortaya km olan eyleri anlatyordu.
Tabunun kendisi de ift deerli bir szcktr ve unu da ekleyebiliriz ki, zaten
bu szcn yerlemi anlam ayrntl bir incelemenin sonunda vardmz
sonucu, yani tabu yasann ift deerli duygunun rn olarak
aklanabileceini bize kendiliinden tahmin ettirebilirdi. En eski dillerin
incelenmesi, bize, bir zamanlar kendi kartlarn iine alan byle szcklerin
bulunduunu ve bunlarn, tabu szcndeki anlamda olmamakla birlikte belirli
bir anlamda ift deerli olduunu gsterir (57). ki kart anlam tayan bu ilkel
szcn urad hafif ses deiimleri, balangta bir szcn iinde birleen
iki kart anlam iin sonralar ayr bir dil anlatm oluturulmasna yol amtr.
Tabu szcnn sonu baka trl olmutur: Tad ift anlamn neminin
azalmasyla kendisi de kaybolmu ya da daha dorusu ona benzer szckler
szlkten silinmitir. leride baka bir nedenle bu kavramn yok olmasnn
arkasnda olaslkla belirgin bir tarihsel deiimin gizli olduunu, szcn
balangta belirli insan ilikileriyle birlikte kullanldn, bu ayrt edici
niteliinin byk bir ift deerli duygu olduunu ve bundan dier benzer
ilikilere de yayldn gsterebileceimi umuyorum.
Eer yanlmyorsak, tabunun anlalmas bize vicdann i yzn ve kkenini de
aydnlatacak gibidir. Kavramlarmz zorlamakszn, bir tabu vicdannn ve
tabunun inenmesinden sonra ortaya kan bir gnah duygusunun olduunu
syleyebiliriz. Tabu vicdan, vicdan olaylarnn belki de rasgeldiimiz en eski
biimidir.
"Vicdan'' nedir? Szck anlamna gre, en emin olarak bildiimiz eye iaret
eder; baz dillerde anlam "bilin''ten kolayca ayrlamamaktadr.
Vicdan, iimizde bulunan belirli isteklere kar gelen eylerin ierdeki
duyuluudur; fakat asl sorun, bunun baka bir eye bal olmamas, yani kendi
kendinden emin olmasdr. Bu, gnahkr bir vicdanda kendini daha aka
gsterir, gnahkr vicdann, belirli istek ve itepilerimizin bazlarn
gerekletiren edimlere iimizde ilendiini duyarz. Bunu daha fazla aklamaya
gerek yoktur. Her vicdanl adam kendi iinde bu ilencin hakl olduunu
duyumsar ve davranndan dolay pimanlk duyar. Ancak bu ayn nitelik
ilkellerin tabuya kar ald tavrda da grlr. Tabu, vicdann bir buyruudur.
Onun inenmesi, kayna gizli olmakla birlikte kendisi belli olan korkun bir
gnah duygusunun domasna neden olur (58).
yleyse vicdann da duygularn ift deerlilii temeline dayanarak yine ift
deerli olan baz insan ilikilerinden domu olmas olasdr. Belki de hem tabu,
hem de zorlanma nevrozunda olduu gibi oluur, yani iki kart duygunun biri
bilin d olur, tekinin zoru altnda itilir. Nevrozlarn zmlemesinden
rendiimiz birok ey bunu dorulamaktadr.
Birincisi, zorlanma nevrozlarnda acl bir vicdanlln belirgin nitelikte
olduunu grrz. Bu vicdanllk bilin dnda kirli olan batan karmalara
kar verilen tepkinin bir belirtisidir; nevrozlular, hastalklar arttka gnahkr
vicdanlln en son derecesine gelirler. Bunun iin, hatta unu bile savlayabiliriz
ki, eer gnahkr vicdann kkenini zorlanma nevrozlularnda bulamazsak onu
baka bir yerde kefetmekten umudumuzu kesmeliyiz. Bireysel nevroz
olaylarnda bu kkeni kesin olarak bulmu oluyoruz. Budunlar arasnda da
sorunun buna benzer zmn bulduumuza inanyoruz.
kincisi, gnah duygusunun iinde znt (i sknts) gibi eyler bulunduunu
sememek olanakszdr; bu znty hi ekinmeksizin "vicdan korkusu''
deyiiyle anlatabiliriz. Fakat korku bize bilin d kaynaklar olduunu gsterir.
Nevrozlularn psikolojisi bize gsterir ki istek duygular itildii zaman, libido
znt biimini alr. Yine gnah duygusunda ayn zamanda bilinmeyen ve bilin
d olan bir eyin, yani geri itme nedeninin de bulunduunu anmsamak gerekir.
Gnah duygusundaki skntnn i yz bu bilinmeyen eye baldr.
Madem ki tabu kendini her eyden nce yasaklarda gsteriyor, o takdirde
nevrozlara kadar giderek benzetme yoluyla kantlamaya gerek kalmakszn onun
kesin birtakm isteklere dayandn pekl aka grebiliriz. nk kimsenin
yapmak istemedii eyleri yasaklamaya gerek yoktur ve hi kukusuz aka
yasak edilen eyler kesinlikle bir istein hedefi olan eylerdir. Akla yakn gelen
bu gr ilkellere uygularsak, u sonucu karrz: lkelleri drten en zorlu
duygular arasnda krallarn ve rahiplerini ldrmek, "ensest'' yapmak, llerine
kt davranmak, vb. istekler vard. Yine ayn gr, kendi vicdanmzn sesini
iittiimiz durumlara uygularsak, aka elikilerin en byne dm
oluruz. nk o zaman bu buyruklarn hibirini, rnein "ldrmeyeceksin''
buyruunu inemeye kar en kk bir istek bile duymadmz, byle bir
dnceye kar iimize irenmeden baka bir ey gelmediini kesin olarak
savlarz.
Fakat vicdanmzn kendi hakkndaki bu tankln kabul edersek, o zaman ister
tabu biiminde, ister ahlk kural biiminde olsun, btn yasaklarn hibir
anlam kalmaz, o zaman vicdann varlnn hikmeti aklanmam olur; vicdan,
tabu ve nevroz arasndaki ba ortadan kalkar. Soruna psikanaliz asndan
bakmadka, sonu yine bugnk anlaymza dnmekten ibaret kalr.
Oysa psikanalizin vard u sonular gz nnde tutarsak sorun aydnlanr:
Normal insanlarn ryalarnn zmlenmesi, bakalarn ldrmeye kar
iimizde duyduumuz drtmelerin sandmzdan daha zorlu ve daha sk
olduunu ve bilincimize kmadklar zaman bile ruhsal etkiler yaptklarn
gstermitir. Baz nevrozlularn yakasna yapan kurallarn, iddetlenen
ldrme itepisinin karsna dikilen bir sigortadan ve kendini cezalandrma
aracndan baka bir ey olmadn da renince, her yasan bir istei
gizlediini savlayan varsaymmzn doruluunu bir kez daha grebiliriz. O
zaman bu ldrme isteinin gerekten var olduunu ve gerek tabu gerekse ahlk
yasaklarnn psikolojik bakmdan hi de bo eyler olmadn kabul edebiliriz,
tersine bunlar ldrme itepisine kar aldmz iki cepheli tavrla aklanabilir
ve varlklarnn hikmeti budur.
Temellilii zerinde sk sk durulan bu ift deerli tavrn i yz, yani olumlu
istein bilinlenmi olmas, bunun daha baka sonulara bal olduunu
gstermek ve baka sorunlar aklama olanan vermektedir. Bilin dndaki
psiik sreler, bilinlenmi psiik yaammzda bizce bilinen srelerin
tmyle ayn deildir, bunlar bilin yaammzdaki srelerin yoksun olduu
baz nemli zgrlklerden yararlanr. bilin d bir itepinin kendine gsterdii
yerde domu olmas art deildir, bsbtn baka bir yerde de patlak verebilir;
kkensel olarak baka kiilere ve baka ilikilerle ilgili olmakla birllikte yer
deitirme mekanizmas araclyla bize kendini gsterdii noktaya gelmi
olabilir. Bilin dnda olup bitenler yok edilemediklerinden ve
dzeltilemediklerinden dolay itepiler ilgili olduklar dnemlerden daha sonraki
dnem ve koullarda ortaya kabilir ve o zaman baka koullar altnda gayet
doal olarak bize yabanc ve yersiz gibi gzkrler. Btn bunlar grnten
baka bir ey deildir; fakat derinlerine gidecek olursak, uygarln geliimini
anlamakta bunlarn ne kadar nemli olduunu grrz.
Bu tartmalar sona erdirirken, daha sonraki aratrmalarmz iin yararl olacak
bir gzlemi unutmak istemiyoruz. Tabuyla ahlk yasaklar arasnda temelde
benzerlik olduunda ayak diresek bile, aralarnda psikolojik bir fark olduuna
kuku yoktur. Yasan artk tabu biiminde grnmemesinin biricik nedeni,
temel ift deer koullarnn deimesinde aranmaldr.
Tabu olaylarnn psikanaliz ynnden aklamasnda bize buraya kadar yol
gsteren ey, bu tabularn zorlanma nevrozuyla olan ak benzerliiydi; fakat
tabu nevroz olmayp toplumsal bir rn olduuna gre, nevrozla tabu gibi bir
ekin rn arasndaki temel farkn ne olduunu gstermek greviyle
karlayoruz.
Burada da balang noktas olarak yine tek bir olay ele alacam. lkel
budunlar, bir tabunun inenmesinden gelecek cezadan, genellikle ar bir
hastalktan ya da lmden korkarlar. Bu ceza, yalnzca tabuyu ineme gnahn
ilemi olan korkutur. Oysa bu durum, zorlanma nevrozunda bakadr. Hasta
kendisine yasaklanm olan bir eyi yapmak istedii zaman bundan kendine
gelecek bir cezadan korkmaz, bakasnn bana gelecek bir cezadan korkar, bu
kii genellikle belli deildir; fakat analiz araclyla, bu kimsenin kendine ok
yakn olan, ok sevdii bir kii olduu kolayca anlalr. Onun iin nevrozlu
zgeciymi gibi davrand halde, ilkel adam bencil gibi gzkmektedir. Ancak
bir tabuyu ineyen hemen ve otomatik olarak yaptnn cezasn grmezse, o
zaman ilkeller arasnda toplumsal bir duygu uyanr, hepsinde bu tehlikenin
tehdidi altnda olduklar duygusu doar ve savsaklanan bu cezay derhal
kendileri verirler. Bu dayanma mekanizmasn aklamak bizim iin kolaydr.
Bu, olayn bulac bir masal olmasndan, yknme hevesinden, yani tabunun
bulama yeteneinden doan bir korku sorunudur. Eer bir kimse itilen bir istei
doyuma ulatrmay baarrsa, ayn istek bakalarnda da kendini gsterebilir;
bundan dolay bu hevesi bastrmak iin, bu imrenilen kimsenin cretinin
meyvesinden yoksun edilmesi gerekir. ou kez suu ileyenler, verilen cezayla
sutan temizlendiklerini ve bylece yasallatklarn gereke gstererek
iledikleri gnah yeniden ileme frsatn elde eder. Gerekten de insanlarn
ceza yasalarnn temel ilkelerinden biri budur; bu yasalar gerek sulunun,
gerekse onu cezalandrmakla toplumun cn alanlarn ayn yasak itepilerin
etkisi altnda olduunu kabul eder.
Psikanaliz burada, hepimizin zavall gnahkrlar olduumuzu savlayan sofularn
dncesini pekitirmektedir. yleyse, kendisi iin korkmayan, sevdiklerinin
adna her eyden znt duyan nevrozlunun bu beklenmeyen soyluluunu nasl
aklamal? Psikanaliz incelemeleri, bu soyluluun temel olmadn gsteriyor.
Kkende, yani hastaln balangcnda, birey cezadan kendisi iin korkmu, her
zaman kendi yaam zerine titremi; lm korkusu ancak sonralar sevilen kii
zerine kaydrlmtr. Bunun oluu az ok kark olmakla birlikte bugn
tmyle aklanmtr. Her yasan temelinde daima sevilen kiiye kar kt bir
itepi, yani lm istei vardr. Bu istei bir yasak ieri iter ve kaydrma yoluyla
sevilen kimselerin yerine dman kimseyi koyan belirli bir edimle yasak
birleerek bu edimin gerekletirilmesini lm korkusuyla tehdit eder. Fakat
sonu daha da ileri gider ve sevilen kiinin lmn istemek yerine bu defa
onun lecei korkusu geer. yleyse nevrozlunun efkatli zgecilii, bu
duygunun temelinde ve ona kart olan kaba bencilliin yerine ar basar. Cinsel
nesne olarak alnmayan kimselere kar sayg biimindeki duygulara toplumsal
duygular adn verirsek, bu toplumsal etmenlerin ortadan kalkmasn nevrozun
sonralar ar "compensation'' ile kln deitiren temel nitelii sayabiliriz.
Bu toplumsal itepilerin kkeni ve insann dier temel itepileriyle ilikisi
konusunda sz uzatmakszn, baka bir rnekle nevrozun dier bir temel
devinimsizliini gsterelim. Tabunun kendini gsterdii biim, nevrozlunun
dokunma korkusuna ("dlire de toucher"sine) bir hayli benzer. Bu nevroz temel
olarak cinsel ilikiyle ilgilidir ve psikanaliz, nevrozdaki yolundan evrilip
kaydrlm olan gcn kkeninin cinsel olduunu pekl gstermitir. Tabudaki
yasak dokunmalar, kukusuz yalnzca cinsel anlamda deil, daha ok daha
yaygn olan saldrma, elde etme ve kendinin olduunu savlama itepilerinden
domadr. Bakana ya da onunla ilikide bulunan bir eye dokunmak yasaksa,
bunun amac baka durumlarda bakann kukulu bir gzle grlnde kendini
gsteren ve hatta bakanla geiriliinde ona gsterilen kt davranlarda
grlen itepinin nne bir duvar ekmektir (yukarya bakn). Bu yolla itepinin
cinsel elerinin toplumsal e karsnda stn gelmesi nevrozun karakteristik
niteliini oluturur. Fakat toplumsal itepilerin kendileri de benci ve erotik
elerin birlemesinden doar. Tabuyla zorlanma nevrozu arasndaki bu son
karlatrmadan, nevrozun eitli biimleriyle ekin oluumlar arasndaki
ilikileri ve nevroz psikolojisinin incelenmesinin, ekinin geliimini anlatmadaki
nemini kestirebiliriz.
Nevrozlar bir yandan sanat, din ve felsefe gibi byk ekin rnleriyle sk ve
derin bir iliki gsterir, dier yandan da bu toplumsal rnlerin bozuk biimleri
gibi grnr. Adeta, histeri bir sanat yaptnn karikatr, zorlanma nevrozu bir
dinin karikatr, paranoya manisi bir felsefe sisteminin karikatrdr. Son
zmlemede bu arpkln kkeni, nevrozlarn toplumsal rnler olmasnda
bulunur. Toplumda kollektif almayla oluan eyi nevrozlar zel aralarla
yapmaya alr. Nevrozlarn temelini oluturan eilimleri aratrmakla kkeni
cinsel olan glerin bunlarda belirleyici bir rol olduunu, bunlara denk den
ekin rnlerindeyse toplumsal itepilere ve benci elerle erotik elerin
birlemesinden kan eilimlere dayandn renmekteyiz. Cinsel
gereksinimin, kendi kendini koruma davrannn yapt gibi insanlar
birletirmeye yetecek gte olmad grlmektedir: Cinsel doyum, her eyden
nce bireysel, zel bir itir.
Genetik bakmdan, nevrozun toplumsal ierii onun zgn bir eiliminden ileri
gelir ve bu da, gerekliin doyumsuzluklarndan dlem dnyasnn zevklerine
snma isteidir. Nevrozlularn kat gereklik dnyasna insanlarn
oluturduu toplum ve kurduu ilikiler egemendir; bu gereklikten yzn
eviren nevrozlu, ayn zamanda kendini insan toplumundan da dar ekiyor
demektir.

BLM III

ANMZM, SHR VE DNCELERN SALT ERK

Psikanaliz grn manevi bilimlere uygulamaya alan incelemelerin her iki


alana da eit davranamamas kanlmaz bir eksikliktir. Onun iin bu
incelemeler uzmanlar yreklendirme, aratrmalarn yaparken kendilerine
yararlanacaklar dnceler esinleme grevine zg kalmaktadr. Bu eksiklik,
animizm denen koca alan incelemeye alan byle bir denemede zellikle
kendini iddetle duyumsatr.(1)

Animizm, dar anlamnda, ruhla ilgili kavramlar kuram, geni anlamndaysa,


genellikle tinsel varlklar kuramdr. Animatizm, yani dardan cansz grnen
doann ruhlandrlmas (canlandrlmas), iine animalizmi ve manizmi de alan
daha geni bir blmdr. nceleri belirli bir felsefe sistemi iin kullanlan
animizm terimine bugnk anlamn veren E. B. Tylor olmutur.(2)

Gerek gemite, gerekse zamanmzda yaayan ilkellerin doa ve dnya zerine


ok dikkate deer grleri kavranmaya allrken bu terimler kullanlmaya
balanmtr. Bu ilkel insanlara gre dnya insanlara iyilik ya da ktlk yapan
birok ruhsal varlkla doludur. lkeller doa olaylarnn nedenlerini bu cinlere ya
da eytanlara yklemektedir. Bundan baka yalnzca hayvanlarn ve bitkilerin
deil, cansz eylerin de bu ruhlarla canlandrldna inanmaktadrlar. Bu ilkel
"doa felsefesi''nin nc ve belki de en nemli bir blm bize o kadar garip
gzkmez; nk bugn biz ruhlarn varlnn snrlarn ok daraltm
olduumuz halde ve doa olaylarn kiisel olmayan maddi glerle
akladmz halde bile, bu felsefeden tmyle kurtulmu saylamayz. O da
udur: lkeller, insanlar iin de dier eylerde grdkleri "ruhlulua'' inanyorlar.
Onlara gre, insanlarda da bulunduklar yerden ayrlarak baka varlklara
geebilen ruhlar vardr; bu ruhlar birtakm grnmez etkinliklerde bulunurlar ve
bir dereceye kadar bulunduklar "bedenler''den bamszdrlar. Balangta
ruhlar tpk bireyler gibi dnlrd; fakat uzun bir evrimle maddi
karakterlerini yitirdiler ve daha yksek bir anlamda ruhlandrma gr olutu.
(3)

Birok yazar, bu ruh grnn animizm sisteminin ilk ekirdei, cinlerinse


ancak bedenden kurtulmu ruhlar olduunu, insan ruhuna benzetme yoluyla
hayvanlarda, bitkilerde ve eyada da ruh olduu dncesinin doduunu
sanmaktadr.

Acaba ilkel insanlar, bu animizm sisteminin dayand ruh ve beden ikilii


grne nasl varmt? Sanldna gre bu gr, uyku (d) ve uykuya
benzeyen lm olaylarna bakarak insanlar bu kadar yakndan etkileyen bu
durumlar aklama abasnn sonucu olarak ortaya kmtr. Herhalde lm bu
grn ortaya knn balang noktas olsa gerektir. lkel insan iin yaamn
sreklilii yani lmezlik apak bir eydi. lm kavram daha sonra ortaya kan
ve ancak ister istemez kabul edilen bir kavramd; nk lm dncesi bizim
iin bile ii bo ve gereklii anlalamaz bir kavramdr. Animizm
kavramlarnn ortaya kmasnda dlerde grlen imgeler, glge, yansma gibi
gzlem ve deneyimlerin oynad sanlan rol zerinde de tartmalar olmu,
fakat bunlar hibir sonuca varmamtr.

Kendisini dndren olaylar karsnda ilkel insann kafasnda bu ruh


kavramnn domasnda ve sonra bu kavram d dnyadaki eyaya
kaydrmasnda doal olmayan gizemli bir sr grmemeliyiz. Animizm
kavramlarnn birok ulus arasnda ve birok devlette birbirine benzediini
gren Wundt (4), bu kavramlarn "efsane kurucu bilincin zorunlu ruhsal rnleri
olduunu ve ilkellerdeki animizmin, grebildiimiz kadaryla insanlarn doa
halinin ruhlandrlm bir anlatm saylabileceini'' syler.(5)

Hume, Dinlerin Doal Tarihi adl yaptnda cansz doann canllatrlmasn


hakl grr ve yle der: "Btn insanlkta her eyi kendisi gibi grme ve
yakndan tand ve bildii nitelikleri her eye kaydrma eilimi vardr'' (6).

Animizm bir dnce sistemidir, tek bir olay aklamakla kalmaz, btn
dnyay bir noktadan bir sreklilik (continuit) olarak kavrayan bir aklama
verir. Yazarlar, zamann gemesiyle bu trden dn sisteminin, dnya
sisteminin ortaya ktn kabul etmektedir: animistik (mitolojik) dn,
dinsel dn ve bilimsel dn sistemleri. Bunlardan ilk sistem olan
animizm, belki de en tutarl ve en kapsaml olan ve dnyann i yzn
btnl iinde aklayan tek sistemdir. nsanln bu ilk dnya sistemi bugn
bir psikoloji kuramdr. ster bo inanlarda olduu gibi eski alardan kalma bir
kalnt biiminde, ister dilimizin, inanlarmzn, felsefemizin temelinde olduu
gibi yaayan bir biimde olsun, bu grn bugnk yaammzda hl ne kadar
yeri olduunu gstermek konumuzun dnda kalr.
Birbiri ard sra gelen bu dnya gr evresini gz nnde tutarak diyoruz
ki, animizmin kendisi henz bir din deildir, ancak daha sonra dini douracak
olan ilk koullar tamaktayd. Efsanelerin (mitoslarn) animizmin temelleri
zerine kurulmu olduu aktr; fakat bunlarn animizmle olan ilgisinin
ayrnts baz temel noktalarda henz aydnlatlm deildir.

Bizim psikanaliz incelemelerimiz ie baka bir noktadan balayacaktr.


nsanln, en eski dnya grn srf "speklatif'' bir bilgi hrsyla yarattn
sanmamalyz. Doaya egemen olmak gibi uygulamayla ilgili gereksinimlerin
herhalde bu ite bir pay olmutur. Onun iin animizm sistemiyle birlikte baka
bir eyin daha yrdn, yani insanlar, hayvanlar, eya ve ayn zamanda
cinler zerinde egemen olma yntemlerinin de ilerlediini grrsek bunda
alacak bir ey yoktur. S. Reinach (7) "byyle sihir'' adn verdiimiz bu
yntemlere animizmin stratejisi adn vermek istemektedir; fakat ben Mauss ve
Hubert ile birlikte, bunlar teknie benzeteceim (8).

Acaba by ve sihir kavramlar birbirinden ayrlabilir mi? Ancak kendi


yetkimize dayanarak, dil alkanlklarmzn keyfiliklerinden kendimizi
kurtarmay gze alrsak bunu yapabiliriz. O zaman bynn temel olarak, belirli
koullar altnda insanlara nasl davranlyorsa, ruhlara da yle davranma yoluyla,
yani onlar honut etme, uzlatrma, bizi kayrmalarn salama, gzlerini
yldrma, glerini ellerinden alma, kendi istenci altna sokma yoluyla etkileme
sanat olduunu grrz. Btn bunlar yaayan insanlarn zerinde etkisi olduu
grlen yntemlerin ayn olan yntemlerle yaplmaktadr. Oysa sihir baka bir
eydir; o temel olarak ruhlarla uramaz, bildiimiz psikolojik yntemleri
kullanmaz, zel aralar kullanr. Sihrin daha eski ve daha nemli bir animizm
teknii olduunu kolaylkla kestirebiliriz; nk cinlere kar davran biimleri
arasnda sihir trnden olanlar da grlmtr (9). Bundan baka sihrin doann
canllatrlmad yerlerde kullanld grlmektedir.

Sihir ok eitli amalara yarar. Doa olaylarn insann istencine baml klar,
insan dmanlardan ve tehlikelerden korur, insanlara dmanlarna zarar verme
gc kazandrr. Fakat sihir etkinliinin dayand ilkeler o kadar ortadadr ki
btn yazarlar ayn eyi grmtr. rnein E. B. Tylor'un dncesine gre
sihri en ksa bir biimde onun u szleriyle anlatabiliriz: "Zihinde kurulan bir
ilikiyi gerekte olan bir iliki sanmak.'' Bu zellii iki tr sihri ele alarak
aklayalm.

Dmana zarar vermek iin kullanlan en yaygn sihir yntemi bir dmann
herhangi bir maddeden bir figrn yapmaktan ibarettir. Tpk benzemek art
deildir, hatta herhangi bir ey onun figr saylabilir.
Bundan sonra bu imgeye ne yaplrsa, nefret edilen aslnn bana geleceine
inanlr. rnein figr herhangi bir yerinden incitilirse, dmann vcudunda
ona karlk olan yer hastalanacaktr. Ayn sihir teknii, ktlk yapmak iin
kullanld gibi iyi amalar iin de kullanlabilir; rnein kt eytanlara kar
tanrlara yardm etmek iin de kullanlabilir. Frazer (10) yle der: "Eski
Msr'da Gne-Tanr Ra her gece karanlk batdaki yerine batt zaman, ba
eytan Apepi'nin nderlii altnda btn eytanlar ona saldrr. Ra, btn gece
onlarla dvr ve hatta bazen karanln gleri mavi Msr gklerinde onun
n karartmak ve zayflatmak iin bulutlar gnderir. Gne Tanr'ya bu her
gnk savanda yardm etmek iin Thebes'deki tapnanda her gn yin
yaplr. Dman Apepi, mumdan yaplm korkun ehreli bir timsah suretinde
ya da kangall bir ylan biimiyle simgelenir ve zerine eytann ad yeil
mrekkeple yazlr. zerine yeil mrekkeple Apepi'nin dier bir resmi izilen
bir papirs bir koruyucuya sarlarak resim siyah sala balanr, zerine
tkrlr, ta bir bakla zerine vurularak yaralanr ve yere atlr. O zaman
rahip onun zerine sol ayayla yeniden basar ve sonunda onu belirli bir aatan
ya da ottan yaplm bir atete yakar.

Apepi'nin kendisi bylece kesin olarak yok edildikten sonra balca


eytanlarnn, onlarn babalarnn, annelerinin ve ocuklarnn mumdan figrleri
yaplr ve ayn biimde yaklr. Bu ayine belirli efsunlarn okunmas da katlr ve
bu ayin yalnzca sabahleyin, leyin ve akam zeri deil, frtna koptuu ve
iddetli yamur yad ya da siyah bulutlar gnein parlak klarn kapatmak
zere g kaplad zamanlarda da yaplr. Karanlk bulut ve yamurun
eytanlar, figrlerine kar yaplan ktlkleri kendilerine kar yaplm gibi
duyumsarlar; hi olmazsa bir zaman iin geip giderler ve iyiliki Gne-Tanr
yengi kazanarak yeniden parlar'' (11).

Buna benzer amalarla yaplan daha bir sr sihir ilemi vardr; fakat ilkel
budunlar arasnda hep byk bir rol oynayan ve evrimin daha yksek
evrelerinde grlen efsanelerde ve kltlerde ksmen kalan iki sihir biimi
zerinde duracam, bunlar sihirle yamur yadrma ve meyve verdirme
sanatdr. Yamur sihrinde, yamura yknerek ve hatta yamuru yadran
bulutlara ve frtnalara yknerek yamur yadrlr. Bu det, "yamur oyunu
oynamak'' gibi bir eydir. rnein Japonya'nn Ainolar, byk bir kalburdan su
dkerek yamur yadrrlar, baka yerlerde byk bir kaba tpk bir gemi gibi
yelken ve krek takarlar, ondan sonra bu kab kyn ve bahelerin evresinde
srklerler. Topran verimlilii iin yaplan sihir ise, topran stnde insanlar
arasnda cinsel ilikide bulunmaktan ibarettir. Birok rnekten bir tanesini
analm: Java'nn baz yerlerinde, pirinlerin ieklenme zamannda, pirinlerin
iyi rn vermesi iin rnek olsun diye kyller geceleyin tarlalara karak
iftleirlerdi (12). Ayn zamanda yasak olan "ensest''in yaplmasnn, topra
zararl otlarla dolduracandan ve rn verdiremeyeceinden de korkulur (13).
Baz olumsuz kurallar, yani sihirle ilgili saknma nlemleri vardr ve bunlar da,
bir tr sihir biimine sokulabilir. rnein Dayak kylerinde kyllerin bazlar
yabandomuzu avna ktklar zaman, kyde kalanlarn av sresince elleriyle
yaa ya da suya dokunmalar yasaktr, dokunurlarsa bu hareketleri avclarn
parmaklarnn yumuamasna ve avn ellerinin arasndan syrlp kamasna
neden olur (14). Gilyakl bir avc ormanda av peinde koarken, ocuklarnn
aa ya da kum zerine resim izmesi yasaktr. nk sk ormanlardaki
patikalar bu resimlerdeki izgiler kadar karabilir ve bylece avcnn avnn
yolunu armasna neden olabilir (15).

Gerek bu rneklerde gerekse bunlar gibi olan daha birok rnekte uzakln
hesaba katlmamas, telepatinin doal bir ey gibi kabul edilmesi, sihrin
zelliklerini kavramamz kolaylatrr.

Btn bu rneklerde etkili g olarak kabul edilen eyin ne olduunu aka


grebiliriz: bu g, gerekletirilen edimle beklenen olay arasndaki benzerliktir.
Bunun iin Frazer bu trl sihre yknmeyle yaplan ya da homoeopathic sihir
diyor. Yamur yamasn isterseniz, yamur gibi grnen ya da yamuru
anmsatan bir ey yapmanz yeterlidir. Daha sonraki evrim aamasnda
yamurun sihirle yadrlmas yerine, evliyalardan yamur yadrmalarn rica
etmek iin tapnaklara gidilerek dua edildiini grrz. Sonunda bu din teknii
de terk edilmi, bunun yerine yamurun yamasnda havay etkileyen glerin
neler olduu anlalmaya allmtr.

Sihrin dier bir trnde ise benzerlik ilkesi yoktur, bunlarda baka bir ilke
vardr, bu ilkeyi u rnekler anlatabilir.

Bir dmana ktlk etmek iin baka bir yntem daha kullanlabilir. Onun
stnden herhangi bir ey, rnein bir sa, trnak paras ve hatta giysinin bir
paras elde edilir ve bunlara dmanca bir ey yaplr. Adeta o adamn
kendisine yaplm gibi, bunlarn etkisi olduuna ve ona ilgili olan eyann
bana gelenlerin onun da bana geleceine inanlr. rnein ilkel adamn
dncesine gre, ad, bir adamn kiiliinin bir parasdr; onun iin bu adamn
ya da bir ruhun ad bilinirse, o ad tayann zerine de etki etme gc
kazanlm olur. te tabuyu irdelerken deinmi olduumuz (16) adlarn
kullanlmasndaki dikkate deer saknma ve snrlamalar bu aklar. Bu
rneklerde benzerlik yerine parann btn yerine konmas ilkesi gemektedir.

lkel insanlarn yamyamlnn ok daha yksek kaynaklar ve anlam da bu


biimde ortaya kmaktadr. nk bir kimsenin vcudunun paralarn yemekle
ve onu kendimizin bir paras yapmakla o adamn zelliklerine de sahip olmu
oluruz. te baz durumlarda yemek yeme konusunda birtakm saknmalara ve
yasaklara dikkat etmenin kayna buradadr. rnein gebe bir kadnn baz
hayvanlarn etini yemekten saknmas gerekir; nk onlarn, rnein korkaklk
gibi istenmeyen zelliklerinin beslemekte olduu ocua gemesi olasl
vardr. Sihrin etkilemesi iin iki ey arasnda kesinlikle bir dokunu ya da hi
olmazsa en nemli noktada dokunu koulu yoktur. rnein bir yarann iyileip
iyilemeyecei, bu yaraya neden olan silaha baldr; yarann geleceiyle silahn
kendisi arasnda bir ba olduunu sanan byle bir gr hi deimeden
binlerce yl boyunca izlemek olasdr. Bir Melanezyal kendisini yaralayan yay
eline geirirse, yarann iltihaplanmasnn nne gemek iin onu souk bir yerde
dikkatle saklar. Fakat eer yay dmann elinde kalrsa, yarann ate gibi
acmas ve iyice iltihaplanmas iin yay kesinlikle bir ate kenarna konur. Pliny
Doal Tarih'inde (XXXVIII) u neride bulunur: Bir kimse birinin cann
acttna piman olursa, bu ktl yapan elinin stne tkrsn, incitilmi
kiinin acs derhal diner. Francis Bacon Doal Tarih'inde, pek revata olan
yle bir inantan sz ediyor:

Yaralayan silahn stne merhem koymak yarann iyilemesine neden olur.


Hatta bugn bile ngiliz kylleri bu dete uyar ve orakla bir yerlerini kestikleri
zaman, yarann cerahatlenmemesi iin o andan itibaren arac temiz tutmaya
bakarlar.

1902 yl Haziran'nda yerel bir ngiliz haftalk gazetesinin bildirdiine gre,


Norwichli Matilde Henry adnda bir kadnn ayann tabanna kazayla demir
ivi batm. Kadn yaraya hi aldr etmeksizin ve hatta orabn bile
karmakszn tek tedavi nlemi olmak zere kzna bu iviyi derhal yalamasn
emreder; fakat yarann mikrop kapmas yznden kadn birka gn iinde
tetanostan lr (17).

kinci tr sihir yntemleri zerine buraya kadar aldmz rnekler, bize


Frazer'in bulakan sihirle yknmeyle yaplan sihir ayrmn gsterir. Bu
rneklerde etkili olarak kabul edilen g benzerlik deil, bir yerde birlikte
bulunu, bitiiklik ve hatta dsel bir bitiiklik ya da bu bitiikliin
anmsanmasdr. Fakat benzerlik ve bitiiklik, zihinde dncelerin birbirini
armas olaynn iki temel ilkesi olduu iin btn bu sama sihir kurallarn
bu olayla aklayabileceimiz sonucu ortaya kyor.

Yukarda Tylor'un sihiri nitelendirmek iin syledii "zihinde kurulan bir


ilikiyi gerekte olan bir iliki sanmak'' sznn ne kadar doru olduunu imdi
grebiliriz. Bunu aa yukar ayn terimlerle anlatan Frazer'in u szleri iin de
syleyebiliriz: "nsanlar kendi kafalarndaki dnce dzeninin doann dzeni
olduunu sanm ve bu yzden kendi dncelerini denetleyebilmelerinin ya da
denetler gibi grnmelerinin kendilerine eyay da denetleme erkini verdiini
sanmlardr'' (18).
Sihirin ne olduunu aydnlatan bu aklama biimini baz yazarlarn inandrc
bulmayarak reddetmeleri bize ilk bakta garip gelir (19). Fakat daha yakndan
incelersek, sihrin dncelerin armyla aklanmasnn, bize yalnzca sihrin
getii yollar akladn, onun asl niteliini anlatmadn, yani doa yasalar
yerine psikolojik yasalarn konmasna yol aan yanlmay bize aklamadn
grrz. Burada aka gryoruz ki, dinamik bir etmenin bulunmas gerekir;
fakat bu etmenin ne olduunu ararken Frazer'in kuramn eletirenler de
yanlmaktadr; oysa biz sihrin dnceler armyla aklanmasn daha ok
inceleyerek ve daha ok derinletirerek inandrc bir aklama yolunu kolayca
bulabiliriz.

nce yknmeyle yaplan sihrin daha basit ve daha nemli olan biimini ele
alalm. Frazer'e gre, bulakan sihir kural olarak yknmeyle yaplan sihrin
varlna bal olduu halde, yknmeyle yaplan sihir kendi kendine yaplabilir
(20). Bir kimseyi sihir yapmaya ynlendiren nedenler ortadadr. Bu nedenler,
insanlarn istekleridir. Yalnzca ilkel adamn, kendi isteklerinin gcne kar
byk bir gveni olduunu kabul etmemiz gerekir. lkelin sihir aralaryla elde
ettii eyler, salt bu eyleri istemesinden tr yaplmas gereken eylerdir. Bu
yolla balangta, sihirde yalnzca ilkelin isteinin byk rol vardr.

Dier bir yazmzda, buna benzer ruhsal koullar iinde bulunan ama henz daha
devinimsel etkinlikte bulunmayan ocuun durumunu zmlerken, ocuun
nce kendi isteklerini birtakm "hallucination''larla gerekten doyurduunu, yani
bu "hallucination''larda duyu organlarnn merkezinden gelen komutlarla
kendine doyurucu bir durum yarattn ileri srmtk (21). Ergin ilkel ise
baka bir yol bilmektedir. Isteklerine devinimsel bir zorlamay da, yani istenci
de katmaktadr, daha sonralar isteklerin doyumu uruna dnyann yzn
deitirecek olan bu isten, ilkel insanda isteklerin doyumunun simgesi
olmaktadr ve bu doyum hareketi "hallucination''larla elde
edilebilmektedir.Doyurulmu istein bu biimdeki simgeletirilmesini
ocuklarn oyunlaryla karlatrabiliriz; ocuklarda oyun salt kendine doyum
salama tekniinin yerine geer. Eer oyun ve yknmeyle canlandrma ocuu
ve ilkeli doyuruyorsa, bunu ne bizim anladmz anlamda bir alakgnlllk
belirtisi ne de gszlklerini anlamaktan ileri gelen bir boyun ei rn
saymalyz; bu, salt isteklere ya da istee dayanan istence ve istein tuttuu yola
pek fazla deer verilmesinin doal bir sonucudur. Fakat zamanla sihir ediminin
nedenlerinin nemi kalkarak onun yerine sihrin aralar, yani sihir ediminin
kendisi nem kazanr. Belki de doru olan, ilkel insann, kendi ruhsal edimlerine
haddinden fazla deer verdiini sihirde kulland aralarla aka grnceye
kadar bu davrannn farkna varmamasdr. Hatta belki de istenen eye
benzedii iin sihir ediminin kendisinin, isteklerin doyurulmasna insan
srkledii sanlmaktadr. Animist dn evresinde olaylarn gerek durumu
henz daha nesnel bir biimde gsterilememektedir; fakat daha sonraki bir
evrede bu yntemler yine kullanladursa bile, kukuculuk adn verdiimiz ruh
olay istekleri iten bir g halinde kendini gsterdii zaman bu mmkn
olmaktadr. Bu evrede insanlar inan olmadka ruhlara yalvarmann para
etmediini, duaya inanmaynca da duann hibir sihir etkisi olmadn
anlamlardr (22).

yleyse bitiiklikle arma dayanan bulakan sihrin mmkn olmas bize,


istein ve istencin ruhsal olarak deer kazanmasnn, istencin egemenlii altna
giren btn ruhsal edimleri kendi kapsamna aldn gstermektedir. Diyebiliriz
ki, btn ruhsal yollarn hepsine de ar deer verilmektedir, yani dnyaya kar
alnan tavrda gereklikle dnce ilikisi bakmndan dnceye deer
verilmektedir.

Eyay temsil eden dncelerin nnde eya glgede kalmaktadr; dncelerde


olan biten her eyin eyada da olduu sanlmakta, dnceler arasndaki
ilikilerin eya arasnda da olduu varsaylmaktadr. Dnme uzaklk
tanmad, yer ve zaman bakmndan birbirinden ok ayr olan eyleri tek bir
bilin edimiyle birletirdii iin sihir dnyas da telepati araclyla yer ve
uzaklk tanmamaktadr, gemiteki bir arm imdi olan bir arm
saymaktadr. Animistik evrede i dnyann glgesi, bildiimize inandmz
dier dnyann, d dnyann stne der.

una da iaret edelim ki armn iki ilkesi, yani benzerlik ve bitiiklik ilkeleri,
dnp dolap yine dokunu ilkesinde birleir. Bitiiklikle arm dorudan
doruya anlamnda dokunutan ibarettir, benzerlikle arm da, szcn
mecazi anlamnda dokunu demektir. Tabunun zmlemesinde bulduumuz
dokunu kavram da bu kategoriye girer (23).

zet olarak, diyebiliriz ki sihire egemen olan ilke ve animistik dnme


ynteminin teknii "dncelerin kesin erki"dir.

"Dncelerin kesin erki" terimini obsession nevrozundan dertliyken psikanaliz


tedavisiyle iyileerek yeteneklerini ve saduyusunu gsteren ok zeki bir kiiden
aldm (24). Bu kii, kendisini ve kendi hastalna yakalanm olanlarn yakasn
brakmayan birtakm garip ve zc duygular anlatmak iin byle bir terim
bulmutu. rnein aklna birisi geldii zaman, sanki bu adam karsna
arm gibi gerekten kar karya geldiklerini sanyordu.

oktan beri grmedii bir tandnn sal anszn kendisine sorulursa, o


tandnn hemen lm olduunu iiteceine, hatta lnn telepati araclyla
dikkatini kendisine ekmi olduuna bile inanyordu; tanmad birine kar
bilerek bilmeyerek azndan bir kfr karsa o adamn ok gemeden leceine
ve bu lmden kendisinin sorumlu olacana inanrd. Bu gibi durumlarn
ounu tedavi sresince kendisi aklayabiliyor, kuruntularnn nasl doduunu,
bu bo inanlarn artmasnda kendinin de hayli pay olduunu syleyebiliyordu
(25). te btn "obsession'' nevrozlular bu biimde hurafecidirler ve ou kez
btn akl yrtmelerine karn byle oluyorlar.

Dncelerin salt erkinin darl en aydn biimde "obsession''lu nevrozda


grlr. Bu hastalkta bu ilkel dnce ynteminin sonular ou kez bilinte
bulunur ya da bunlara bilinte raslanr. Fakat bunda bu nevrozlarn ayrt edici
niteliini ararken sakngan davranmalyz; nk psikanaliz aratrmalar ayn
mekanizmann dier nevrozlarda da olduunu gstermektedir. Her nevrozda
belirti oluumunun temeli, olaylar deil, dnmenin kendisidir. Nevrozlular
yle zel bir dnya iinde yaarlar ki, o dnyada, baka yerde de sylediim
gibi, yalnzca "nevrozlunun piyasa lleri'' geer. stne dlen ya da iddetle
sylenen eyler, d gereklie ister uygun olsun, ister olmasn, nevrozluyu
etkileyen eylerdir. Histerikler, histeri nbetlerinde ve belirtilerinde yalnzca
imgelemlerinde geen olaylar yineler ve saptarlar, son zmlemede bunlarn
hepsi, olan olaylara dayanr. Ya da bu gibi olaylarn rn olarak olumu
olsalar bile histerik, yalnzca imgelemindeki olaylarla urar.

Nevrozlunun gnahkr vicdann, gerekte yaplm yanllara indirgemekle


anlayamayz. Bir "obsession'' nevrozlusu insanlara kar ocukluundan beri
ekingen ve kibar davrand halde iinde adeta bir caniye yakr bir gnah
duygusunun basks vardr.

Byle olduu halde, bu gnah duygusunun yine bir nedeni vardr ve bu da


yaknlarna kar ancak bilinsiz olarak kendini sk sk gsteren iddetli lm
istekleridr. Bu gnah duygusunun nedenleri bilerek bulunulan davranlar deil,
bilinsiz dncelerdir. Bylece dncelerin salt erki, dier bir deyile,
gereklie karlk ruhsal srelerin gereinden ok deer kazanmas
nevrozlunun zntl yaamnda ve zntl yaamyla ilgili eylerde snrsz
bir etki yapar. Onu psikanaliz tedavisi altna aldmz ve bilind
dncelerini bilinli hale getirdiimiz zaman grrz ki, hasta, dncelerin
zgrlne inanmaktan kanr ve kt isteklerini syler sylemez bunlar
olacakm korkusuyla isteklerin aa vurmaktan hep korkar. Fakat bu
durumuyla yaamnda etkin bir rol oynayan yersiz inanmalaryla, d dnyay
salt kendi dnceleriyle deitirebileceini sanan ilkele ne kadar benzediini
aa vurur.

Bu nevrozlularn, balca "obsessive'' davranlar gerekte tmyle sihirsel bir


niteliktedir. Sihir deillerse bile bir tr sihirsel nlem niteliindedirler ve
amalar nevrozun baladna iaret olarak daima grdmz bir korkuya,
ktlk etmeye kar kendini korumaktr. Bu gibi noktalara derinlemesine
girince bu beklenilen ktln iinde daima bir lm olduunu grdm.
Schopenhauer'e gre, her felsefenin banda lm sorunu gelir; animismin
zellikleri olan ruh anlaynn ve eytanlara inanmann ortaya knda da, hep
lmn insan zerindeki etkisinin rol oynadn biliyoruz.

Bu ilk "obsession'' ve korunma davranlarnn benzerlik ilkesine mi, yoksa


dokunu ilkesine gre mi ortaya ktn belirlemek gtr; nk nevrozlarda
bunlar daima nemsiz bir olay ya da kendiliinden hibir anlam olmayan bir
edim zerine kaydrlarak biimini deitirmi grnrler (26). Zorlanma
nevrozunun koruyucu tlsmlarnn sihir bylerinde bir karl vardr. Fakat
"obsession''larn deimesini, bu gibi davranlarn cinsel yaamla hibir ilgisi
olmayan kt isteklere kar bir tr tlsm biiminde balayarak sonunda
yasaklanm cinsel etkinliklerin yerine getiklerine ve asllarna tp tpna
ykndklerini gstererek anlatabiliriz.

Eer insann dnya anlaynn yukarda sylenen evrimini kabul edersek, yani
animistik evreden sonra dinsel evre ve ondan sonra bilimsel evre geldiini kabul
edersek, "dncelerin salt erki"nin gelimesini btn bu evrelerde izlemekte
glk ekmeyiz.

Animistik evrede insan, salt erkin kaynann kendisi; dinsel evredeyse tanrlar
olduuna inanr; fakat onu yine ciddi olarak brakmaz; nk isteklerinin
karlar, tanrlarn davranlarn denetleme hakkn kendine brakr. Yaama
kar bilimsel tavrdaysa artk insann salt erkine yer kalmamtr; insan
kkln kabul etmitir ve bir boyuneme duygusu iinde btn dier doal
zorunluluklar gibi lme de boyun emitir.

Byle olmakla birlikte gerekliin yasalaryla karan insan kafasnn erkine


beslediimiz gven hl dncelerin salt erkine olan bu ilkel inancn bir paras
olarak iimizde yaamaktadr.

Bireydeki libido itepilerinin olgun biiminde geriye doru, yani ocukluktaki


ilk balanglarna doru gittiimiz zaman ilk defa Drei Abhandlungen zur
Sexualtheorie (1905) adl yaptmzda gsterdiimiz nemli bir ayrm buluruz.
Cinsel itepilerin grnmlerini balangtan itibaren seebiliriz; fakat bunlar
balangta herhangi bir d nesneye evirilmi deildir. Her birey cinsel
itepiler tayan bir insan olmas nedeniyle, zevk almaya urar ve bunun
doyumunu kendi vcudunda bulur. Bu evreye otoerotizm evresi demi ve nesne
semesi evresinden ayrmtk.
ncelememizi daha da ilerlettike bu iki evre arasna bir nc evre koymay,
daha dorusu ilk otoerotizm evresini ikiye ayrmay kolaylk salayc ve
zorunlu bulmutuk. ncelemeler yapldka nemi artan bu ortanca evrede
nceden ayr olan cinsel itepiler birleir ve hatta kendilerine bir nesne de
bulurlar; fakat bu nesne bireyin dnda ve ona yabanc deildir, bu dnemde
olumu olan onun kendi egosudur. Bu yeni evreye narsizm demitik. Bu terimle
adlandrlmasnn nedeni de, bu evrenin, sonralar gzlemlenme olasl olan
patolojik biimidir. Birey sanki kendine km gibi davranr;
zmlemelerimiz bakmndan ego itepileri ve libidonun istekleri henz daha
birbirinden ayrlm deildir.

Daha nce birbirinden ayrlm olan cinsel itepilerin bir btn halinde birletii
ve egonun nesne olarak alnd bu narsist evre henz kat bir biimde ayrt
edilemese de, narsistliin bundan sonra asla kaybolmadn syleyebiliriz.
nsan belirli bir dereceye kadar, hatta libidosu iin darda nesneler bulduu
zaman bile narsist kalr ve libidosunu ynelttii bu nesneler, egosuyla birlikte
kalan ve egosunun iine ekilebilen libidonun grnmlerini simgeler. Olduka
dikkate deer psikolojik bir olay olan ve normal bir psikoz prototipi olan k
olma durumu, kendi kendine k olma evresinin kart olarak, bu libido
grnmlerinin en yksek evresine denk der.

Ar deerlendirme biiminde grdmz ve ilkellerle nevrozlular arasnda


bulduumuz bu "ruhsal edimlerin yksek deerlendirilmesi'' durumunun,
narsizmle ilikisini imdiden pekl gsterebiliriz ve narsizmin temel bir paras
olarak yorumlayabiliriz. lkel insanlar arasnda dnmenin henz yksek
derecede nesnelendirilmi bir durumda olduunu syleyebiliriz, bunun nedeni
de dncelerin salt erkine olan inan ya da dnyaya egemen olma erkine kar
olan ve henz daha sarslmam gven, insann dnyadaki gerek konumunu
kendisine aydnlatacak doal olaylar anlayamamasdr. Nevrozlularda bir
yandan bu ilkel zihniyetin nemli bir blm bir etmen olarak kalr; dier
yandan da onlardaki cinsel tutukluklar dnce srelerinin yeniden
nesnelemesine yol aar.

Libidonun dnsel bakalamnda, ister ilk ilkel biiminde, ister geriye


dnm biiminde olsun, her iki durumda da psiik sonular birdir, yani
dnsel narsizm ve dncelerin salt erkidir (27).

lkellerin narsizminin bir kant olarak ele alrsak, insanlarn dnyay


anlaylarnn eitli gelime evrelerini bireylerin libido gelime evreleriyle
karlatrmaya giriebiliriz. O zaman animistik evrenin, gerek zaman gerekse
ierik asndan, narsizme denk dtn grrz; dinsel evre, baba ve anneye
baemenin anlatt nesne bulma evresine denk der; bilimsel evreyse, zevk
ilkesiyle ilikisini keserek ve kendini gereklie uyumlulatrarak nesnesini d
dnyada arayan bireyin olgunluk durumuna tmyle denk der (28).

Dncelerin salt erki kendi uygarlmzda yalnzca bir alanda, sanat alannda
kalmtr. nsanlar bugn yalnzca sanat alannda isteklerine uyarak, bu
isteklerin doyumuna benzer bir ey yaratyor ve bu oyun, sanatsal imgeler
sayesinde gerekmi gibi sonular ortaya karyor. Sanatn sihrinden hakl
olarak sz ediyoruz ve sanaty sihirbazla hakl olarak karlatryoruz. Fakat
bu karlatrma, savlandndan belki de ok daha nemlidir. Hi kukusuz,
sanat sanat iindir biiminde balamam olan sanat, kkensel olarak bugn
byk bir blmyle artk varolmayan eilimlerin iine yaramt. Bunlar
arasnda eitli sihirsel amalarn bulunduunu varsayabiliriz (29).

yleyse, insanln kurmay baard ilk dnya gr olan animizm psikolojik


bir anlayt. Onu kurmak iin herhangi bir bilime gerek yoktu; nk bilim,
dnyay bilmediimizi ve onu bilmemiz iin gerekli olan aralar aramamz
gerektiini anladktan sonra ortaya kar. Oysa animizm ilkel insana doal ve
ak geliyordu; dnyay oluturan eylerin tmyle insan gibi davrandn,
kendi zel deneyimiyle anlyordu. yleyse ilkel insann kendi ruhunun
kuruluundaki ilikileri (30) d dnyaya aktarm olmas kolayca aklanabilir.
Buna kar imdi animizmin eyann i yz zerine bize rettiklerini yeniden
insan ruhuna dndrebiliriz.

Animizmin teknii olan sihir, ak ve yanlmaz bir biimde psiik yaamn


yasalarn eyann gereklii zerine zorlama eilimini gsterir, bu durum
ruhlarn henz daha bir rol oynamadklar ve henz sihir iinin nesneleri olarak
alnabilecekleri koullar altnda olur. yleyse sihirin kabul ettii ilkelerin kkeni
animizmin ekirdei olan cinler grnn kkeninden daha eskidir. Psikanaliz
gr burada R.R. Marett'in bir gryle birlemektedir; bu gre gre
animizmden nce gelen bir pre-animizm evresi vardr ve bunun i yzn bize
en iyi animatizm (her eyi canlandrma gr) anlatr. Uygulamada pre-
animizm zerine fazla bilgimiz yoktur; nk henz cinler kavramna sahip
olmayan hibir budun bulunmamtr (31).

Sihir, dncelerin btn salt erkini henz korurken, animizm bu salt erkin bir
parasn cinlere vermi ve bu yolla bir din oluturmaya yneltilmitir. yleyse
ilkel insan bu ilk vazgeme davranna srkleyen acaba neydi? Bunun nedeni,
varsaymlarnn yanlln derinden anlamak olamazd; nk yine sihir
tekniini korumay srdryordu.

Baka yerde gsterildii gibi, cinler ve eytanlar ilkel insann cokulu


itepilerinin darya evrilmesinden baka bir ey deildir (32). Libidosunun
saplantlarn, kendi imgeleminin yaratt "tanr nlar"nn kbetinde becerikli
paranoyak Schreber gibi (33), lkel insan etki ykledii eyay kiiselletirmi,
dnyay bunlarla doldurmu ve kendi iindeki ruhsal olular kendi dnda
yeniden bulmutur.

Daha nce baka bir nedenle yaptmz iin (34), psiik sreleri d dnyaya
atma eiliminin kkeni sorununu tartmayacaz. Bununla birlikte bu d
dnyaya atma eiliminin ruhsal bir hafiflik verdii zaman daha gl olduunu
syleyebiliriz. tepiler salt erki elde etmek iin birbirleriyle attklar zaman
byle bir durumu kesinlikle bekleyebiliriz; nk bu itepilerin hepsi birden
byle bir erk sahibi olamaz. Paranoyadaki hastaln geliimi psiik yaamda
gzken bu gibi atmalar ortadan kaldrmak iin bu stne atma (projection)
mekanizmasn kullanr. Bununla birlikte, bir karsavn iki paras arasndaki
byle bir atmann rnei, sevilen bir kimsenin lm karsnda yas tutma
sorununda incelediimiz iftdeerli duygu duyma durumudur. Byle bir durum
darya evirme mekanizmasn altrmaya en uygun olan durumdur. Burada
da yine, cinler arasnda ilk nce kt cinlerin doduunu kabul ederek ruh
kavramlarnn kkenini lmn yaayanlar zerinde brakt izlenimlerde bulan
yazarlarla birleiyoruz. Ayrldmz nokta, lm olaynn yaayanlar zerine
yapt dnsel etkiye birinci derecede nem vermeyiimizdedir, biz onun
yerine lm olay karsnda yaayan kimselerin iine dtkleri duygu
atmasn incelemeye bizi srkleyen gcn zerinde duruyoruz. yleyse,
insanlarn ilk kuramsal baars olan ruh dncesi de, insanlarn ilk boyun
edikleri ahlk kurallaryla, yani tabu kurallaryla ayn kaynaktan kmtr.
Fakat bunun byle oluu, nceden, onlarn zaman bakmndan da ayn olduu
yargsna varmamz gerektirmez. Eer ilkel insanda dnmeyi ilk uyandran
olay gerekten de lmle karlamas ve bunun karsnda kendi erkinin bir
parasn ruhlara brakmas, devinim ve isten zgrlnn bir blmndan
vazgemesi olmusa, bu ilk ekin rnleri, insanlarn narsizminin karsna
dikilen anagch'nn ilk kez tannmas demektir. lkel adam lm yadsr
grnrken, imdi lmn stn erkine boyun emektedir.

Varsaymmz biraz daha ileri gtrmeye cesaret edersek, stne atma


mekanizmasyla ortaya kan ruhlarn ve cinlerin yaratlnda psikolojik
paymzn hangi blmnn yansdn aratrabiliriz. uras aktr ki tmyle
nesnel olmayan daha sonraki ruh anlayndan henz daha ok uzak olmakla
birlikte, ilkellerin ruh anlaynda ona benzer bir yan vardr ve bu bakmdan
insanlar ve eyay bir ikilik olarak grr; bu biimde grlen nitelikler ve
deimeler bu ikiliin iki esi arasnda blnr. Herbert Spencer'in deyiiyle
(35) bu kken ikilii bizim ruhu bedenden ayrmzda grlen ikiciliin ayndr
ve bunun hl dilde yaayan grnlerini, rnein baylan ya da sabuklayan
kimseler iin kullanlan "kendinden geti" gibi deyimlerde buluruz (36).
Tpk ilkel insann yapt gibi biz de d gereklie yle bir durumu
kaydryoruz ki, bunda hem belirli bir eyin duyu ve bilincimize baedii, hem
de o eyin gizli olarak bulunduu ve yeniden baeebilecei bir durum yan yana
bulunmaktadr. Dier bir deyile alg ve bellek yan yana bulunur. Daha genel
olarak sylersek, bilinli ruhsal srelerin yannda bilind ruhsal sreler
bulunmaktadr (37).

Kukusuz ne ilkel ruh anlaynda, ne de bugnk ruh anlaynda (bugnk


bilimin ruhsal yaamda bilinliyle bilinsizi birbirinden ayrt edii gibi) ruhun
dier ksmlardan bak kesimi ayrt edildiini beklememeliyiz. Tersine,
animizmde anlalan ruh, her iki blmn da zelliklerini kendinde
birletirmektedir. Ruhun uuculuu ve hareketlilii, bedenden ayrlma erki,
geici ya da srekli olarak baka bir bedene girme yetenei bize yanlmaz bir
biimde bilincin i yzn anmsatan zelliklerdir. Fakat somut grnlerinin
arkasna gizlenmesi bize bilindn anmsatr; bugn artk biz onun
deimezliini ve yok edilemezliini bilince deil, bilind srelere
balyoruz ve bunlara yaamn gerek ierikleri olarak bakyoruz.

Animizmin bir dn sistemi, ilk ve tam bir evren gr olduunu


sylemitik. imdi bu sistemin psikanalizce yorumundan baz sonular karmak
istiyoruz. Gnlk deneyimimiz bize bu "sistem"in balca zelliklerini
gsterebilir. Geceleyin d grrz, gndzn dmz yorumlatrz. D,
ierii gerei bize kark ve tutarsz grnebilir; fakat dier yandan da
deneyimimizden edindiimiz izlenimlerin srasna yknebilir; bir olaydan dier
bir olay karabilir, bir olayn iindekilerin bir parasn bir dierine geirebilir.
D bunda az ok baarl olur; fakat dn yapsnda bir yerde kesinlikle bir
samalk ya da bir boluk olmamasna olanak yoktur. D yoruma bal
tutarsak grrz ki, ieriinin bu kaypak ve kark dzeninin d
anlaymzda byk bir pay yoktur. Dn ana blm, hi kukusuz anlaml
ve tutarl bir dzene sahip olan dteki dncelerdir. Fakat bunlarn dzeni,
dn hatrmzda kalan ieriinden tmyle farkldr. Bizim anmsadmz
biimde, d dnceleri arasndaki tutarllk bozulmu ya da tmyle ortadan
kaybolmutur ya da yerine d ieriinin eleri arasnda yeni bir sralama
yaplmtr. D elerinin younlatrlmasndan baka, bu elerin asl
srasndan az ok bamsz olan yeni bir sralama yaplr. Ksacas, dteki
dnce gerelerinden dn oluturduu yapt bir tr ikinci bir ilenmeye bal
klnr ve bunun da amac, dn yapsnn oluturduu tutarszl ve
anlamszl ortadan kaldrp yerine yeni bir anlam koymaktr. Bylece ortaya
kan bu yeni anlam artk dteki dncelerin anlam deildir.

Dn bu biimde ikinci bir dzenlemeye bal klnmas, sistemlerin i yzn


ve savlarn bize gzelce gstermektedir. nsanlarda bulunan zihinsel bir ilev,
alglarmz ve dncelerimizi birletirmemizi, onlara bir tutarllk ve bir anlam
vermemizi ister, bunlar arasndaki kk balar birtakm koullarn etkisi
altnda bulamaynca yanl ilikiler kurmaktan bile ekinmez. Bu gibi sistem
kurmalar yalnzca dlerde deil fobilerde, takntl dncelerde ve
kuruntularda da (delusion) grrz. Kuruntularda (paranoyada) sistem kurma en
ustaca biimini alr ve btn belirtilere egemen bir duruma gelir; fakat dier
btn nevropsikoz biimlerinde de savsaklanabilecek gibi deildir. Btn bu
durumlarn hepsinde, sistem bakmndan anlamlandrlmak kouluyla ruhsal
gerelerin yeni bir dzenlemeye sokulduunu gsterebiliriz; bu i bazen ok
iddetli olur. yleyse bir sistem kurulduunu bize gsteren en iyi iaret, iki ayr
nedenin ortaya karlmasdr; bu nedenlerden biri sistemin temellerinden gelir
ve bu yzden kuruntu (delusion) nedenleridir. tekiyse gizli ama gizli olmakla
birlikte gerek ve asl kaynaktr.

Bir nevroz rnei bunu pek gzel betimler. Tabu konusundaki blmde
obsessionlarnn Maoriler arasndaki tabu kurallarna benzediini grdmz
bir yanl anmtm (38). Bu kadnn nevrozu, kocasna kar evrilmiti ve
kocasnn lmne kar yaayan bilind istee kar kendini savunma
biiminde gzkyordu. Fakat kadnn grnteki sistematik fobisi, genellikle
lmn sznn edilmesine karyd; bunda kocas tmyle ortadan kalkmt,
bilinli kuruntu nesnesi deildi. Bu kadn bir gn kocasnn, krleen
usturalarn biletmek iin bir dkkna verilmesini buyurduunu syler, garip bir
rahatszln ynlendirmesiyle kadn kendisi dkkna gider, dnnde bu
usturalardan salt kendi iyilii iin vazgemesini kocasndan rica eder; nk
usturalarn gnderildii dkknn yannda tabut ve cenaze gereleri satan bir
dkkn bulunduunu grmtr. Kadnn savna gre, kocas srekli olarak
usturalarla lm dncesi arasnda karsna kasten bir iliki karyordu.
yleyse sistemde korkunun nedeni bu olay gibi gzkmektedir, hastann,
oradaki dkkn grmemi olsayd bile eve yine bu ustura yasayla
dneceinden emin olabiliriz; dkkna giderken yolda bir cenaze arabasna,
yasl bir adama ya da elenk tayan bir kimseye rasgelmesi
yeterliydi.Etmenlerin oluturduu a kendine hep bir av yakalamaya hazrdr, bu
av ana ekip ekmemesi basit bir itir. Kadnn baka durumlarda da bu gibi
raslantlara gz yumacan ve eve dnd zaman herhalde "gzel bir gezinti"
yaptn syleyeceini kesinlikle syleyebiliriz. Ustura korkusunun asl
nedeninin, kocasnn bu keskinlemi usturalarla grtlan kesmesi gibi kadnn
aklna gelen zevkle kark bir dnceye kar gsterdii direni olduunu
kolayca kestirebiliriz.

Yine bu biimde, belirti bir kez bilind bir istei temsil etmeyi ve bu istee
kar savunma dzeni oluturmay baard m, "abasite" ya da alan korkusu
(agoraphobie) biiminde devinimsel bir yasaklama kkleir ve dal budak salar.
Hastann yaayan btn bilind fantezileri ve anlar bir kez ald m, artk bu
kanaldan belirti biiminde kendilerini gstermeye alrlar ve devinim
bozukluklar alannda yeni bir dzenle sralanrlar. yleyse, rnein bir
agorafobinin belirtilerinn yapsn ve ayrntlarn bu hastaln kendi savlaryla
anlatmaya kalkmak bouna ve gerekten sama bir ey olur. nk bu savlarn
btn mantkll ve gsterdii ilikilerin btn kesinlii yalnzca grnten
ibarettir. Dlerdeki faade'n oluumunda olduu gibi, belirtilerin yapsnda da
byk bir tutarszlk ve keyfilik olduunu daha dikkatli bir gzlem bize gsterir.
Byle bir fobi sisteminin ayrntlarnn asl nedenleri, yrme yasayla hibir
ilgisi olmayan gizli etmenlerden gelir; ite bunun iindir ki bu gibi fobilerin
saysz biimi vardr ve ayr ayr kimselerde birbirine o kadar kart biimlerde
grnrler.

imdi animizm sisteminin izlerinden geriye doru gitmeye alrsak dier


psikolojik sistemlerden edindiimiz bu grten unu karabiliriz: lkel insanlar
arasnda da, bir kuraln ya da detin biricik ve asl nedeninin "bo inan"
olmasna olanak yoktur, onun iin gizli rgeler aramak zorundayz. Animizm
sisteminin egemenlii altnda her kuraln ve her davrann bugn bizim
"hurafevi" dediimiz bir dnce sistemiyle dorulatrlmas kesinlikle
zorunludur. Fakat "znt", "d" ve "eytan" gibi "bo inan" da, psikanaliz
aratrmalaryla psikolojinin yklan ilkelerinden biridir. Biz bunlarn gerisinde
neler olduunu kavrayabilirsek, ilkellerin psiik yaamnn ve ekinsel
durumunun imdiye kadar yanl anlalm olduunu grrz.

tepilerin boulmasn, varlan ekin dzeyinin bir ls olarak ele alrsak,


animizm sisteminin de bo inanlardan geldii iin haksz yere
deerlendirilemeyen bir ilerleme ve evrim olduunu kabul etmemiz gerekir.
lkellerin, sefere ktklar zaman yolda temizlenme kurallarna uyduklarn ve
pislemediklerini grdmz zaman (39), bunu yle aklamaya alyoruz:
Eer dmanlar kiinin bir paras olan bu pislikleri ele geirirse, sihir
araclyla kendilerine bir ktlk yapabilirler. Onun iin pisliklerini
karmazlar. Orularn da buna benzer bo inanlarla aklayabiliriz. Oysa
itepinin bastrlmas bununla aklanmaz, vahi savann karlk olarak baka
bir eyi elde etmek iin bu kurallara baediini kabul edersek, sorunu daha iyi
anlarz; nk baka durumlarda kendisine yasak edilen dmanlk ve ktlk
etme itepilerini imdi istedii gibi doyurma frsatn elde edecektir. Ayn ey
cinsel snrlamalarla ilgili birok olayda da geerlidir (40). Bu yasaklarn
nedenlerinin sihirle bir ilgisi olduu kabul edilse bile, az nce sylediimiz gibi
istekleri doyurarak g kazanmak istei yine temeldir ve yasa hakl gstermek
iin sihirin gtt nedenlerin sala ilikin bir neden olduunu da
savsaklamamak gerekir. lkel boyun yeleri balk, vb. avlamaya, savamaya ya
da ie yarar bitkiler toplamaya gittii zaman, evde kalan kadnlar bir sr
yasaklarn basks altna girerken vahilerin kendilerine gre bu avn ya da
savan baarsn uzaktan duygusal olarak etkiler. Fakat uzaktan etkileyen bu
enin av dnmek, geride braklanlar zlemek gibi eylerden baka bir ey
olmadn anlamak iin ve bu kla brnm duygularn altnda erkeklerin
geride kalan karlarnn ne yaptklarndan tmyle emin olduklar zaman daha
iyi alabileceklerini gsteren ok yerinde bir psikolojik seziin gizlendiini
kestirmek iin ok byk bir zekaya gerek yoktur. Bazen ayn dnce sihir
dnceleri, vb. karmakszn da anlatlr ve kadnn kocasn aldatmasnn
uzaktaki kocasnn iini alt st ettii aka sylenir.

lkellerin kadnlarnn ayba zamanlarnda bal olduklar saysz tabu kuralnn


nedenleri bir boinan olan kan korkusudur ve gerek nedeninin de bu olmas
olasdr. Fakat bu kan korkusunun yannda, daima sihirsel nedenlerle rtlen
estetik ve sala ilikin amalarn da olmas olasln savsaklamak yanl olur.

Yaptmz bu aklamalarn karsnda, bizi bugnk vahilere psikolojik bir


incelik yklemek gibi sama bir i yapmakla sulayanlar olacan sylersek
herhalde yanlm olmayz. Fakat biz erginlerin hi de iyice anlayamadmz,
zenginliine ve duygu inceliine pek az nem verdiimiz ocuun psiik
yaamnda yaptmz yanl animizm evresinde bulunan budunlarn
psikolojisinde de yaptmz sanyorum.

imdiye kadar aklanmam olan bir iki tabu kuraln daha anmak isterim;
nk bunlar da psikanalizin yorumlar altna girebilir. Birok ilkel budun
arasnda baz durumlarda evde keskin silahlarn ve kesici aletlerin
bulundurulmas yasaktr (41). Frazer, ban keskin yan yukarya dnk olarak
bir yere braklmamasn, nk tanrnn ve meleklerin bundan zarar greceini
buyuran bir Alman boinancn anar. Bu tabuda, keskin silahn bilind kt
itepilerce kullanlmasn mmkn klan baz "belirti niteliindeki edimler"e
(42) kar bir uyarnn sakl olduunu grmemek mmkn m?

BLM IV

TOTEMZMN OCUKLUKTAK YNELENMELER


Ruhsal etkinliklerin ve oluumlarn ok derin belirlenimciliini ilk kez ortaya
karan psikanalizin din gibi karmak bir olguyu tek bir kaynaktan karmaya
kalkacandan okurlarmz korkmamaldr. Eer psikanaliz bu kurumun
kaynaklarndan yalnzca birini ister istemez aratryorsa, bu tek kaynan her
eyi aklamaya yeteceini asla savlamad gibi dinin etmenleri arasnda ona
birinci dereceyi de vermez. Ancak eitli aratrma alanlarndan alnacak
sonularn bileimi, bize dinin douunda imdi tartacamz mekanizmann
grece nemini belirleyebilir; ancak byle bir grev, psikanalizcinin hem
aralarnn, hem de amalarnn dnda kalr.

Bu kitabn birinci blm bize totemizm kavramn tantmt. Totemizmin


Avustralya, Amerika ve Afrika'nn baz ilkel insanlar arasnda dinin yerini alan
ve toplumsal rgtlenmenin temelini oluturan bir sistem olduunu renmitik.
Biliyoruz ki 1869'da skoyal Mac Lennan eski ve hatt yeni birok toplumda
birok det ve gelenein totemizm dneminin art olduunu ortaya atarak o
zamana kadar ancak merak konusu saylan totemizm olaylarna herkesin ilgisini
ekmiti.

O zamandan beri bilim, totemizmin bu nemli konumunu anlamtr. Bu sorun


zerine en son sz olarak Wundt'un Elemente der Vlkerpsyhologie (1912) adl
yaptndan (1) bir para alyorum: "Btn bu olaylar bir araya getirince,
totemizm ekininin daha sonraki evrim aamalarndan nce gelen ilk aama
olduunu ve ilkellik aamasyla tanrlar ve kahramanlar dnemi arasnda, gei
evresi olduunu duraksamadan kabul edebiliriz."

Bu blm anlamak iin totemizmin ne olduunu daha derinden kavramak


gerekir. Daha sonra anlalacak baz nedenlerden tr burada 1900 ylnda
Code du totemisme adl bir yazsnda totem dininin on iki maddelik bir tr
kateizminin ana hatlarn izen S. Reinach'n taslan alyorum: (2)

1- Belirli baz hayvanlar ldrlmeyecek ya da yenmeyecek, bu hayvan


trlerinden birer hayvan alnarak onlara baklacaktr.

2- Bunlardan kazayla len olursa onun iin yas tutulur ve oyman bir bireyine
kar gsterilen sayg hayvana da gsterilerek gmlr.

3- Yeme yasa bazen hayvann yalnzca belirli bir parasyla snrl olur.

4- ldrlmeyen bir hayvan bir zorunluluk nedeniyle ldrmek gerekirse,


hayvandan af dilenir ve eitli hile ve oyunlarla tabunun ineniini hafifletme
yoluyla hayvan ldrmeye giriilir.
5- Eer hayvan ritlerle kurban edilmise ona trenle yas tutulur.

6- Dinsel trenler gibi belirli trenlerde baz hayvanlarn derileri giyilir.


Totemizmin hl varolduu yerlerde bunlar totem olan hayvanlardr.

7- Oymaklar ve bireyler totem olan hayvanlarn adlarn alr.

8- Birok oymak, hayvanlarn resimlerini arma olarak kullanr ve silahlarn


bunlarla ssler; hayvan resimlerini vcutlarna izer ya da dvme yapar.

9- Totem korkulan ve tehlikeli hayvanlardan biriyse, adn tayan oyman


yelerine acyaca kabul edilir.

10- Totem olan hayvan oymak yelerini korur ve onlara yol gsterir.

11- Totem olan hayvan kendisine inananlara gelecei bildirir ve onlara nderlik
grevi yapar.

12- Bir totem oymann yeleri ou kez totem hayvana ortak bir kken
bayla bal olduklarna inanr.

Reinach'n bir zamanlar bir totem sistemi olduunu gsteren btn iaretleri ve
ipularn da kullanm olduunu anmsarsak, totem dininin bu kateizminin
deerini daha iyi kavrayabiliriz. Bu yazarn sorunu ele alndaki zellikler,
totemizmin temel niteliklerini bir dereceye kadar savsaklamasnda kendini
gsterir. leride bu yazarn, totemizmin kateizminin belli bal iki kuralndan
birini ikinci derecede gsterdiini greceiz, dierini ise bsbtn gzden
karmaktadr.

Totemizmin zyapsal nitelikleri zerine daha geni bilgi edinmek iin bu


konuya drt ciltlik bir yapt ayrarak bu konudaki btn gzlemleri toplayan ve
bu gzlemlerden kan sorunlar btn ayrntlaryla inceleyen baka bir yazara
bavurmamz gerekir. Psikanalizin aratrmalar bizi bu yazarn vard
sonulardan baka sonulara gtrmekle birlikte, bize verdii zevk ve bilgiden
dolay Totemizm and Exogamy (3)'nin yazar J.G. Frazer'e ok ey borluyuz
(4).

Frazer ilk yaptnda (5) yle der: "Bir totem vahilerin sayg gsterdii bir
maddi eya beidir; ilkel kendisiyle bu topluluun iinde bulunan eya arasnda
sk ve zel bir iliki olduuna inanr.
Totemle birey arasndaki bu balln iki yana da karlkl yarar vardr; totem
insan korur, insan da eer bu totem hayvansa ldrmeme, bitkiyse kesmeme ya
da toplamama yoluyla eitli biimlerde ona sayg gsterir.

Totem, fetiten farkl olarak tek bir ey deil, her zaman bir eya beidir,
bunlar genellikle bir hayvan ya da bitki tr, ara sra da cansz doa eyas ve
pek az da yapma eyadr."

En az totem tr ayrlabilir:

1- Btn boyun ortak totemi olan ve kuaktan kuaa geen boy totemi,

2- Boyun btn erkek ya da kadnlaryla ilgili olan cinsellik totemi,

3- Bireyle ilgili olan ve ocuklarna gemeyen bireysel totem.

Son iki tr totem, boy totemine oranla daha az nem tar. Eer yanlmyorsak
bunlar sonradan ortaya kmlardr ve tabunun ierii ynnden nemsizdirler.

Boy totemi (klan totemi), adlarn bu totemden alan, kendilerini ortak bir atadan
gelme ve birbirlerinin kan akrabas sayan ve gerek totem inanlarnda, gerekse
birbirleriyle ilikilerinde ortak borlarla sk skya bal olan erkek ve
kadnlardan kurulu bir topluluun sayg konusudur.

Totemizm, toplumsal olduu kadar dinsel bir sistemdir. Dinsel cephesinde bir
kimseyle totemi arasnda karlkl sayg ilikisinden, toplumsal cephesinde de
boy yelerinin birbirlerine ve dier oymaklara kar borluluk ilikilerinden
ibarettir. Totemizmin daha sonraki tarihinde bu iki cephe birbirinden ayrlmaya
doru bir eilim gsterir; toplumsal sistem genellikle dinsel sistemin izlerini
yaatr ve buna karlk totemizm zerine kurulu toplumsal sistemin kaybolduu
lkelerin dininde totemizmin arta kalanlar yaar. Totemizmin kkeni
konusundaki bilgisizliimiz karsnda, bu iki cephenin balangta nasl
birbirine kark bir durumda olduunu kesin olarak sylemek olanakszdr.
Fakat genel grnm asndan balangta totemizmin bu iki cephesinin
birbirinden ayrt edilebilmesi olasdr. Dier bir deyile geriye doru gittike, bir
boyun bir bireyinin totemiyle kendisini birtrden saymakta olduunu ve totemle
olan ilikileriyle boy arkadalaryla olan ilikileri arasnda bir ayrlk
grmediini daha aydnlk olarak gryoruz. Dinsel bir sistem olma asndan
totemizmi betimlerken Frazer, bir boyun yelerinin, totemlerinin adn aldn
ve ayn zamanda kural olarak bu totemden geldiklerine inandklarn srarla
gstermektedir. Bu kan yznden ilkeller totem olan hayvan avlamaz,
ldrmez ya da yemezler ve totem eer hayvan deilse onu hibir biimde
kullanmazlar. Totem tabular, totemin ldrlmesi ya da kesilmesi yasandan
ibaret deildir; bazen toteme dokunmak ya da hatta bakmak bile yasaktr; birok
yerde totem kendi adyla anlmaz bile. Totemi koruyan tabularn dikine bir
davran, vahim bir hastalkla ya da lmle otomatik olarak cezalandrlr (6).

Boy tarafndan bazen totem hayvanlarndan rnekler yetitirilir. Ve tutsak olarak


korunur (7); l bulunan bir totem hayvan iin yas tutulur ve oymak yesi gibi
gmlr. Bir totem hayvann ldrlmesi gerekirse, bu, ancak balanma istei
ayinleri ve tvbe trenleriyle yaplr.

Boy, toteminden korunma ve sabr bekler. Totem tehlikeli bir hayvansa (rnein
yrtc ve vahi ya da zehirli bir hayvansa) bir zarar vermeyeceine inanlr ve bu
inancn doru kmad zamanlarda saldryla karlaan kii boydan atlr.
Frazer'e gre, antlar kkensel olarak "ordalie'' (*) idiler, bir kimsenin soyu bu
yntemle totemler tarafndan belirlenirdi. Totem hastalk durumlarnda yardm
eder ve boya uyarlarda bulunur. Totem olan hayvann bir ev yaknnda
grnmesi ou kez bir lm haberi saylr, totem kendisinin olan almaya
gelmitir" denir (8).

Bir boyun yeleri totemle ilikisini birok anlaml yolla glendirmeye


alrlar: Totem-hayvann derisini giyip ona dtan benzemeye alarak ona
yknrler, totemin resmini vcutlarna dvdrrler, vb. Doum, erkeklie
erdirme (initation) ya da cenaze alay gibi trenlerde totemle bu zdeleme
(identification) ii birok davran ve szle yaplr. Boyun btn yeleri
totemlerine benzeyen klklara girerek ve onlar gibi devinimler yaparak dans
eder, bunlar da birok sihir ve din ereine hizmet eder. Sonunda totem hayvann
yinlerle ldrlmesi trenlerine sra gelir (9).

Totemizmin toplumsal cephesi her eyden nce yasaklarda grlen iddetle ve


snrlamalarn genilik ve bolluuyla kendini gsterir. Bir totem boyunun yeleri
karde ve kz kardelerdir, birbirlerine yardm etmek ve birbirlerini korumak
zorundadrlar; klann bir yesi bir yabanc tarafndan ldrlrse, ldrenin
boyunun tm yeleri bu cinayetin hesabn vermek zorundadr ve lenin boyu
tam bir dayanmayla aktlan kann temizlenmesini ister. Totem balar bizim
bugnk aile balar zerine dncelerimizden daha gldr; ilkeller aile
balaryla bal deildiler; nk totem kural olarak anadan kaltm olarak
geer, balangta baba kaltmnn hemen hemen hi nemi yoktu.

Totemdaln dourduu tabu snrlamas, birbiriyle evlenen ya da birbirleriyle


her ne biimde olursa olsun cinsel ilikide bulunan ayn boyun yelerine kar
konan yasaktan ibarettir. nl ve bilmeceli ekzogaminin totemizmle olan ilikisi
budur. Kitabmzn ilk blmn buna ayrmtk, onun iin burada yalnzca
ekzogaminin ilkel insanlarn iddetli ensest korkularndan doduunu ve
topluluk evliliklerinde enseste kar bir gvenlik nlemi biiminde
anlalabileceini, nceleri daha gen kuan ensestten ekinmesini saladn
ve ancak daha sonraki geliimde eski kuaa kar da bir engel olduunu
gstermek yeterlidir (10).

Bu konu zerine en nde gelen yaptlardan olan Frazer'in yaptnn totemizm


konusundaki bu betimlemesine ben imdi en son zetlerin birinden birka para
katacam.

W. Wundt, 1912'de kan Elemente der Vlkerpsychologie'sinde yle der: (11)


"Totem hayvan, ata hayvan saylr. yleyse totem hem bir topluluk ad, hem de
bir soy addr ve soy ad olmak asndan bu adn ayn zamanda mitolojik bir
anlam da vardr. Fakat kavramn btn bu anlamlar kesinlikle snrlanm
deildir, baz durumlarda bazlar arka plana atlr, o zaman totemler boy
blmlerinin yalnzca adlandrlmasndan ibaret olurlar, dier baz
durumlardaysa soyu gsteren bir kavram olurlar; yani totemin toplumsal anlam
n safta kalr...

Totem kavram boyun dzenlenmesini ve rgtlenmesini belirler. Bu kurallar ve


boy yelerinin inan ve duygularnda bunlarn yerlemesi, kkensel olarak,
totem-hayvann herhalde bir bein ad deil, kendisine denk den kolun atas
saylmas olgusunun nedenidir. Bunun da nedeni, bu hayvan atalarn bir ekin
nesnesi olmasdr. Bu hayvan ekini, zel trenden ve lenlerden baka totem
olan hayvana kar taknlan tavrda da kendini gsterir: Yalnzca tek bir hayvan
deil, ayn zamanda ayn trn btn temsilcileri de belirli bir dereceye kadar
kutsal hayvanlardr; totem yelerinin totem hayvann etini yemesi yasaktr ya da
ancak baz durumlarda yenmesine izin verilir. Bu durum, burada grlen anlaml
bir kartlkla, yani baz durumlarda totem olan hayvann etinin trenle yenmesi
olgusuyla uyumludur..."

"... Fakat bu totemik boy rgtnn en nemli toplumsal cephesi topluluklarn,


birbirleriyle olan ilikilerinde, belirli davran kurallarna bal olmas
durumudur. Bunlarn en nemlisi, evlilik ilikileri konusundaki kurallardr. Bu
oymak blmleri bu yolla kendini nce totemik dnemde, yani ekzogamide
gsteren nemli bir olayla ilgilidir."

Daha sonraki gelimelere ya da gerilemeye denk dme olasl olan her eyi
eleyerek ilk totemizmin zyapsal niteliklerini bulmak istersek, u temel olaylar
buluruz: Totemler balangta yalnzca hayvandlar ve tek boylarn atalar
saylmlardr. Totem yalnzca anne yoluyla geerdi; totemi ldrmek (ya da
yemek, ki bu ilkellere gre ayn ey demekti) yasakt; bir totemin yelerinin
birbiriyle cinsel ilikide bulunmalar yasakt (12).
Reinach'n izdii Code du totmisme'de ikinci tabu, yani totem hayvandan
geldiine inanma gr anld halde, birinci tabu, yani ekzogaminin
anlmamas bize garip grnyor.

Bununla birlikte Reinach bu alanda kendisine ok borlu olduumuz bir


yazardr; onun betimlemesini, imdi dikkatimizi ynelteceimiz yazarlar
arasndaki gr ayrlklarna bizi hazrlamas iin semitim.

Totemizmin, kesinlikle her ekinin bir evresi olduuna ne kadar inanrsak, onu
anlama ve i yznn bilmecesini zme zorunluluu da o kadar artar. Evet,
totemizm zerine her ey bilmece niteliindedir; kesin sorun, totemin kkeni,
ekzogaminin (ya da onun temsil ettii ensest tabularnn) kaynaklaryla ikisi
arasndaki, yani totem rgtyle ensest yasa arasndaki iliki sorunudur.
Sorunu hem tarihsel, hem de psikolojik ynden kavrayabiliriz; bu bize, bu garip
kurumun ne gibi koullar altnda gelitiini ve insann hangi ruhsal
gereksinimlerini anlattn gsterecektir.

Bu sorunlara ne kadar farkl baklarak yant verildiine ve uzman


aratrmaclarn dncelerinin birbirinden ne kadar ayrldna okur kukusuz
aacaktr. Totemizm zerine ileri srlebilecek hemen hemen her dnce
kukuludur: Hatta Frazer'in 1887'de yaymlanan bir makalesinden yukarda
aldmz anlatm bile, yazarn keyfi bir tercihini anlatyor diye eletirmek
olasdr ve o gre bu konu zerindeki dncelerini srekli deitirmi olan
Frazer'in kendisi bile kar kacaktr (13).

Aktr ki totemizmle ekzogaminin i yzleri, her iki kurumun kkenine daha


yakndan deinebilseydik, ok daha kolayca kavranabilirdi. Fakat sorunun
durumu zerine yargya varrken, Andrew Lang'n u uyarsn da
unutmamalyz: lkel budunlar bile bu zgn biimleri ve aslndaki koullar
anmsamamaktadr ve bu yzden gzlem yapamaynca tmyle varsaymlara
bal kalmak zorundayz (14).

Psikoloji bakmndan yaplan aklamalar arasnda bazlar daha balangtan


yanl grnmektedir. Bunlar ok aklcdr ve aklamak istedikleri eyin
duygusal zyapsn gz nne almazlar. Bazlar da gzlemlerin
kantlayamad varsaymlara dayanr; bazlarysa pekl baka bir yoruma
baml klnabilecek olaylara bavurur. Bu eitli irdelemelerin reddedilmesi
genellikle pek g deildir; genellikle yazarlar kendi yaptlarna yaptklarndan
ok birbirlerine kar yaptklar eletirilerde daha gldr. Ele alnan noktalarn
biroundan kan sonu bir non liquet'den ibarettir. Onun iin burada brakmak
zorunda olduumuz yeni yaynlarn ounun, totem sorunlarnn toptan
zlmesi olanan reddeden yaptlar olmas alacak bir ey deildir.
(rnein bkz.: B. Goldenweiser: Journal of American Folklore, XXIII, 1910.
Bu, Britannica Year Book'da incelenmitir, 1913) Bu birbirine kart
varsaymlar gsterirken tarih srasna bakmadm.

(a) Totemizmin Kkeni

Totemizmin kkeni sorunu u biimde de anlatlabilir: lkel insanlar, kendileri


ve boylar iin hayvan, bitki ve cansz eya adlarn nasl semilerdir? (15)

Totemizm ve ekzogaminin varln kefeden skoyal MacLennan (16),


totemizmin kkeni konusundaki grlerini yaymlamaktan ekinmitir. Andrew
Lang'n bildirdiine gre (17), MacLennan bir ara totemizmi dvme detine dek
indirgeme eilimindeydi. Ben totemizmin nereden kt konusunda ileri
srlen grleri bee ayracam: (a) Nominalist, (b) sosyolojik, (g)
psikolojik grler.

(a) Nominalist Grler

Bu grlerle ilgili bilgileri okuyunca bu bal niin kullandm


anlalacaktr.

Peru nkalarndan gelme bir kii olan ve on yedinci yzylda kendi budununun
tarihini yazan Gracilaso de la Vega totem olaylarn, boylarn birbirlerini adlarla
ayrmalar gereksiniminden doduu biiminde yorumlar (18). Ayn dnce
yzyllarca sonra A.K. Keane'nin Ethnology adl yaptnda da grlmektedir,
burada totemlerin heraldik imlerden doduu ve bireylerin, ailelerin ve
oymaklarn bu imlerle kendilerini bakalarndan ayrmak istedikleri sylenir
(19).

Max Mller Contributions to the Science of Mythology adl yaptnda ayn


irdelemeyi yapar. (20). Ona gre bir totem: 1. Boyun bir imi, 2. Bir boyun ad, 3.
Boyun atasnn ad, 4. Boyun sayg gsterdii eyin addr. Daha sonra J. Pikler
1899'da bekler ve bireyler iin, yazda srekli olarak korunabilecek adlara
gereksinim duyulduundan sz eder.

Demek ki totemizm dinsel bir gereksinimden deil, insanlarn sradan ve gnlk


gereksinimlerinden domutur. Totemizmin temeli olan adlarn verilmesi ilkel
yaz tekniinin bir sonucudur. Totem kolayca gsterilebilen bir yaz simgesi
niteliini tar. Fakat vahiler nceleri bir hayvan adn tarken, akrabalk
dncesini bu hayvandan karmlardr (21).
Herbert Spencer de (22) totemizmin oluumunda ad vermenin kesin rol olduu
dncesindedir. Ona gre baz bireylere, hayvanlarn adlarna gre nitelikler
verilmitir ve bylece sonraki kuaklarna kadar kalan onur adlar ve lakaplar
almlardr. lkel dillerin kesin olmay ve kavranlmasnn gl yznden,
sonra gelen kuaklar bu adlar bu hayvanlarn kendilerinden gelmi olduunun
bir kant sanmlardr. Bylece totemizm, atalara kar gsterilen amaz bir
saygnn sonucudur.

Eski ad Sir John Lubbock'la tannm olan Lord Avebury de bu yanl anlamaya
nem vermemekle birlikte, totemizmin kkeni zerine ayn dncededir.
Hayvanlara kar gsterilen saygy aklamak istersek, insan adlarnn ou kez
hayvanlardan alndn unutmamalyz. Ay ya da aslan diye arlan bir
adamn ocuklar ve torunlar doal olarak bu ad ata ad olarak alrlar. Bu yolla
hayvann kendisi bir sayg ve en sonunda da bir tapnm konusu olmaktadr.

Fison, totem adnn bireylerin adndan ktn savlayanlara kar reddedilemez


bir itiraz ileri srer (23). Avustralya'da totemin bir bireyin imi deil, hep bir
insan topluluun imi olduunu gsterir: Fakat bunun tersi olsayd, yani totem
kkensel olarak bir bireyin ad olsayd, soyun anne yoluyla gemesi yznden
asla o adamn ocuklarna gemezdi.

Buraya kadar gsterilen grler aka yanltr. Bunlar, hayvan adlarnn ilkel
oymaklara nasl verildiini aklayabilir ama totemik sistemi oluturan ad
vermeye gsterilen nemi asla aklayamazlar. Bu topluluun en dikkate deer
gr, Andrew Lang tarafndan Social Origins (1903) ve The Secret of the
Totem adl kitaplarnda ileri srlmtr. Lang, bu grte adlandrmay
sorunun merkezi olarak ele alr; fakat ilgin iki psikolojik etmeni de araya sokar.
Bundan dolay totemizm sorununun son zmne yardm etmi olduunu
savlayabilir.

Andrew Lang'a gre, boylarn hayvan adlarn almalar sorunu nemli deildir.

lkellerin, gnn birinde aldklar adlarn nereden geldiini bilmeden


aldklarnn farkna varm olmalar olasdr. Bu adlarn kkeni unutulmutur. O
zaman adlarnn zerinde dnp tanma yoluyla daha fazla bilgi almaya
almlar ve adlarnn nemine kar olan inanlar ve bundan da adn nemli
olduu inanc ve totem dncesi domutur.

Bugnk ilkeller iin olduu gibi insanlar iin de ve hatta ocuklarmz iin de
(24) ad, bizim sandmz gibi anlamsz ve keyfi olarak konmu bir ey deil,
nemli ve temel bir eydir. Bir adamn ad onun kiiliinin balca elerinden
birisidir ve belki de onun ruhunun bir parasdr. Hayvanlarn adlarnn ayn olan
adlar tamalar durumu, ilkel insanlarda herhalde kiilerle zel hayvan trleri
arasnda gizli ve nemli bir ba olduu kansn dourmutur. Bu ba kan
bandan baka ne olabilirdi? Fakat adlarn benzerlii bir kez byle bir kanya
yol anca, ekzogami de iinde olmak zere kan tabusuyla ilgili btn totemik
yasaklarn nedeninin bu olmas gerekir...

"Ekzogami de iinde olmak zere, btn totemik kurallarn ve davranlarn


kkeninin nedeni ancak u ey olabilir: Kkeni bilinmeyen bir bek hayvan
ad; insan ya da hayvan olsun ayn ad tayanlar arasnda akn bir ballk ve
kan bo inanlar inan.'' (The Secret of the Totem, s. 126.)

Demek oluyor ki Lang'n aklamas iki dnemi kapsamaktadr. Lang, totemik


sistemi psikolojik zorunlulukla totem adlarndan karmakta ve adlandrmann
kkeninin unutulmu olduunu kabul etmektedir. Kuramnn dier blm bu
adlarn kkenini aydnlatmaya alr. Bunun tmyle farkl bir damga tadn
greceiz.

Lang'in kuramnn bu dier blm "nominalist'' adn verdiim grlerden pek


farkl deildir. Ona gre, ayrt etme gereksinimi, boylar ad almaya
ynlendirmitir ve bu yolla her boy kendisine dier boy tarafndan verilen ad
benimsemitir. te bu "dardan adlanma'' Lang'n kuramnn zelliidir. Bu
yolla kabul edilen adlarn hayvanlardan alnm olmasnda alacak bir ey
yoktur ve hi kukusuz ilkel insanlar bunlar aalama ya da alay olarak
dnmyorlard. Bundan baka Lang, tarihin daha sonraki dnemlerinden
rnekler alarak dardan verilen baz adlarn nceleri alayc anlamlar olduu
halde, bu lakaplarn zamanla verildii kimseler tarafndan kabul edildiini ve
istenerek tandn gstermitir. (Guise'ler, Whig'ler, Tor'ler gibi.) Lang'in
grnn bu blmn, bu adlarn zamann gemesiyle unutulmu olmas
varsaym az nce andm birinci blmyle birletiriyor.

(b) Sosyolojik Grler

Totemik sistemin artklarnn izlerini daha sonraki dnemlerin detlerinde ve


kltlerinde bulmay baaran S. Reinach, daha balangtan totem hayvann
soyundan gelme etmenine ok az deer vermekle birlikte, totemizmin "une
hypertrophie de l'instinct social''den baka bir ey olmadn vurgular (25).

Ayn yorum E. Durkheim'n 1912'de kan Din Yaamnn lkel Biimleri adl
yaptnda grlr. Durkheim'a gre, totem bu budunlarn toplumsal dininin bir
simgesinden baka bir ey deildir. Totem gerek sayg hedefi olan toplumu
gsterir.
Dier yazarlar, totemik kurumlarn ortaya knda toplumsal zorlamalarn
roln daha gl nedenlerle gstermeye almtr. rnein A.C. Haddon her
ilkel boyun kkensel olarak zel bir bitki ya da hayvan tryle yaadn ve
belki de bu maddeyle ticaret yaptn ve onu dier boylarla deitirdiini kabul
etmektedir. Bu durumda bir boyun, dier boylar bu kadar nemli bir rol
oynam olan hayvann adyla tanmas gerekiyordu. Ayn zamanda oyman
hayvana kar bir tr alkanlk kazanm olmas, ona kar zel bir ilgi
duymasn gerektiriyordu ve bu da insann en ilkel ve zorunlu gereksinimi olan
alk gibi ruhsal bir kaynaa dayanmaktayd (26).

Totem zerine ileri srlen grlerin en aklcs olan bu gre yaplacak


itirazlar bu biimde bir besin salanmas sorununun ilkel insanlar arasnda asla
grlmedii ve belki de hi bulunmaddr. Vahiler ilkellikleri orannda hem
et, hem ot yiyicidirler. Bundan baka, byle bir zel beslenme biiminin toteme
kar tmyle dinsel bir tavr nasl ortaya kard ve bu besinlerden kesinlikle
neden saknlmas gerektii anlalamaz.

Frazer'in, totemizmin kkeni zerine ileri srd grn birincisi


psikolojiktir. Onu baka yerde anlatacaz.

Frazer'in burada tartacamz ikinci gr, Orta Avustralyal iki


aratrmacnn nemli bir yaptnn (27) etkisi altnda ortaya kmtr.

Gillen ve Spencer, Arunta denen boylar beinin birok garip kurumunu, detini
ve dncesini betimlemitir, Frazer de onlarn irdelemesine dayanarak bu
zelliklerin en ilkel evrenin zyapsal nitelikleri olarak ele alnmasn ve
bunlarn totemizmin ilk ve asl anlamn aklayabileceini kabul eder.

Aruntalarn bir paras olan Arunta boyundaki bu zellikler unlardr:

1- Bu boy birtakm totem oymaklarna ayrlr; fakat totemler kaltsal deildir,


bireyler tarafndan belirlenir (ileride greceimiz gibi).

2- Totem oymaklar ekzogam deildir, evlenme kurallar hayli gelimi olan ve


totemlerle ilgisi bulunmayan evlenme snflar blmlerinin sonucudur.

3- Totem oymann ilevi sihir yoluyla yenebilen totem hayvann reten bir
ayin yapmaktan ibarettir. (Bu ayine Intiiuma denir).

4- Aruntalarn gebelik ve yeniden dou zerine garip bir grleri vardr.


Onlara gre kendi totemlerinden bir lnn ruhu yeniden domak iin baz
yerlerde pusuda bekler ve buralardan geen kadnlarn vcuduna girer. ocuk
doduu zaman anne, ocuunu hangi ruhtan gebe kalarak dourduunu bildirir.
te bu, ocuun totemini belirler. Bundan baka, onlara gre gerek lnn,
gerekse yeniden doann ruhlar uringa denen ve bu yerlerde bulunan garip
birtakm ta paralarna baldr.

Frazer'i totemizmin en eski biiminin Aruntalarn kurumlarnda bulunmu


olduuna inanmaya iki etmen yneltmitir.

Birincisi, Aruntalarn atalarnn hep kendi totem hayvanlarnda yaadn ve


kendi totemlerinden baka kadnla evlenmediini savlayan baz efsanelerin
varldr. kincisi, gebelik grlerinde cinsel ilikiye ak bir biimde nem
vermeyileridir. Gebeliin cinsel ilikinin sonucu olduunu ktn henz
bilmeyen insanlar bugn yaayan en geri ve en ilkel rk olarak dnlebilir.

Frazer, totemizmi aklamak iin ntiiuma ayinine bavurunca, totemik sistemi


tmyle baka bir bakmdan grmtr, yani bu sistemin insann en doal
gereksinimlerini salayan pratik bir rgt olduunu grmtr (Burada
Haddon'un yukarda geen dnceleriyle karlayoruz (28).)

Sistem "ortak sihir"in bir parasndan baka bir ey deildi. lkel insanlar,
sihirsel bir ele geirme ve tketme kooperatifi diyebileceimiz bir ey
kurmulard. Her totem oyma, belirli bir tr besin maddesinin temizliini
salamay stne almt. Zararl hayvan, yamur, rzgr ya da bunlara benzer
eyler gibi yenmeyen totemlerdeyse totem oymann grevi, bu doa olaylarna
egemen olmak, onlar zararsz duruma getirmekti. Her oyman abas, btn
dier oymaklarn iyilii iindi. Klan kendi totemini yiyemedii iin ya da
yalnzca ok kk bir blmn yiyebildii iin, bu deerli rn dierleri iin
hazrlyordu ve karlk olarak da onlarn totem konusundaki toplumsal
grevlerine kar gsterdikleri zenden yararlanyordu. ntiiuma treninin bu
biimde yorumlanmasyla Frazer, totemi yemeye kar konan yasan, bu
ilikinin ok daha nemli dier bir ynnn, yani bakalarnn gereksinimi iin
yenebilen totemi olabildii kadar ele geirme ynnn, gzlemcilerin gznden
kamasna yol amtr.

Frazer, her totem oymann balangta hibir koula bal olmakszn yalnzca
kendi totemiyle geindiini syleyen Arunta geleneini kabul eder. Bu yolla,
bunu izleyen evreyi anlamak glemektedir, bu evrede vahilerin niin totemin
yenmesini kendilerine yasaklarken bakalarna izin verdikleri
anlalmamaktadr. O zaman Frazer, bu yasan asla bir tr dinsel sayg sonucu
olmadn, hayvanlarn kendi trlerini yemediini grerek ortaya ktn,
yleyse bu noktada da totem gibi davranlmazsa hayvan zerinde egemen olma
erkini elde edemeyeceklerini anladklarndan bu yasan ortaya ktn kabul
ediyor ya da hi olmazsa kendisine kar ilgi duyulan hayvan ldrmeme
isteinden domakla aklayabiliyordu. Frazer bu aklamann glklerini
saklamamaktadr (29). Aruntalarn efsanelerindeki totem iinde evlenme
detinin nasl ekzogamiye dntn gstermeye de cesaret edemiyor.

Frazer'in intiiuma zerine kurulmu olan grnn doruluu ya da yanll


Arunta kurumlarnn en ilkel kurumlar olup olmadna baldr. Durkheim (30)
ve Lang'in (31) ileri srd itirazlar karsnda bunu kabul etmek olanaksz
grnmektedir. Aksine, Aruntalar Avustralya oymaklarnn en olgunlar olarak
grnyor ve totemizmin balang dnemlerinden ok dalma dnemlerini
gsteriyorlar.

Frazer'i byle bir dnceye srkleyen ve bugnn kurumlarna kart olarak


Aruntalarn efsanelerinde, totemin yenebildiinin ve onunla evlenilebileceinin
anlatlmas altn an efsaneleri gibi gemie yneltilen istek fantezileri olarak
kolayca aklanabilir

(g) Psikolojik Grler

Frazer'in, Spencer ve Gillen'in gzlemleriyle tanmadan nce ileri srd ilk


psikolojik gr, ruhun baka bir eye gemesi inanc zerine kurulmutu (32).
Bu inana gre, totem kendisini korkutan tehlikelerden kamak iin ruhun
snd gvenilir bir snakt. lkel insan ruhunu toteme yerletirdikten sonra
kendisinin yararlanamayacana inanyor ve doal olarak kendi ruhunu tayan
eye ktlk yapmamaya dikkat ediyordu. Fakat kendi ruhunun, sz konusu
trn hangi bireyinde tandn bilmedii iin, trn hibir bireyini
tketmemeye dikkat ediyordu. Frazer'in kendisi de sonralar, totemizmin bu
inantan karlmas grnden vazgemitir.

Spencer ile Gillen'in gzlemlerini aktardktan sonra, az nce sylediimiz


gr ortaya koymu, fakat o zaman totemizmin kkeni olarak grd
rgenin ok "aklc'' olduunu ve bunun iin de ilkel denemeyecek kadar
karmak olan bir toplumsal rgt kabul etmi olduunu grmtr (33).

O zaman sihir kooperatifleri ona totemizmin tohumu olmaktan ok meyvesi


olarak grnmeye balamtr. Bu biimlerin ardnda totemizmi ilkel inanma
durumunda oluturan daha basit nedenler aramtr. Ve sonunda bu ilk etmeni
Aruntalarn dikkate deer grnde bulmutur.

Biraz nce sylediimiz gibi, Aruntalar gebelikle cinsel davran arasnda bir
ba grmyorlard. Bir kadn kendisini anne olarak duyumsuyorsa, bunun
anlam yeniden domay bekleyen evredeki en yakn ruhlardan birisinin
vcuduna girmi ve bir ocuk olarak domu olmas demekti. Bu ocuun
totemi de o belirli yerdeki ruhlarn toteminin aynsyd. Fakat bir adm daha
ilerlemek istersek ve kadnlarn, kkensel olarak bir hayvann, bir bitkinin ya da
bir tan ya da gebe olduunu duyumsamaya balad anda imgeleminde yer
alan baka bir eyin gerekten vcuduna girdiine ve insan biiminde
vcudundan doduuna inandn kabul edersek, o zaman bir insann totemiyle
aynl, gerekten annenin inan zerine kurulabilecek ve dier btn totem
yasaklar (ekzogami dnda) kolayca bu inantan karlabilecekti. nsanlar o
belirli hayvan ya da bitkiyi yemekten ekineceklerdi; nk bu kendi
kendilerini yemek anlamna gelecekti. Fakat bazen totemlerinin bir blmn
trenlerle yemek zorunda kalmaktadrlar; nk bununla totemizmin temel bir
blm olan totemle kendilerini bir sanmalarn glendirmi olmaktadrlar.
W.H.R. Rivers'in Bank Adalar halk zerindeki gzlemleri, byle bir gebelik
kuramn, yani kendilerini totemleriyle dorudan doruya bir sandklarn
kantlar gibidir (34).

Bu durumda, totemizmin son kaynaklar ilkellerin, insan ve hayvanlarda


iftlemeyle dourmann mekanizmasn, zellikle de erkek tohumunun roln
bilmemeleridir. Tohumun alanmasyla ocuun domas ya da ocuun ilk
devinimlerinin duyumsanmas arasndaki uzun ara da bu bilgisizlii
kolaylatrmtr. yleyse totemizm erkek kafasnn deil, kadn kafasnn bir
yaratsdr. Kkleri de gebe kadnn aermelerindedir. Kadn, kendisini anne
olarak duyumsad, yaamnn bu gizemli annda dikkatini eken her eyi
rahmindeki ocukla kolayca zdeletirebiliyordu. Kadnn bu denli doal ve bu
denli evrensel grnen bu aermeleri, totemizmin kkeni olarak grnmektedir
(35).

Frazer'in bu nc kuramna yaplacak balca itiraz, onun ikinci grne,


yani sosyolojik grne kar yaplacak itirazn aynsdr. Aruntalar totemizmin
balanglarndan ok daha ileride grnmektedir. Babal yadsmalar, aka
bilgisizliklerine dayanmamaktadr, tersine birok durumda soyun baba yolu
saylmas deti de vardr. Babal, ruhlarn onurlandrmaya alan bir tr
dne kurban etmi grnmektedirler (36).

Bunlar bir ruh araclyla gebe kalma efsanesini genel bir gebelik grne
gtryorlarsa da, biz bu nedenden tr onlar, iftlemeyle gebelik durumu
konusunda, Hristiyanlk efsanelerinin ortaya kmas srasnda yaam olan
eski uluslardan daha da bilgisiz sayamayz.

Totemizmin kkeni zerine dier bir psikolojik gr, Hollandal yazar G.A.
Wilcken tarafndan ileri srlmtr. Bu gr, totemizmle ruh g arasnda
bir ballk bulur. "Yaygn inanca gre, lnn ruhunun getii hayvan bir kan
akrabas, bir ata olur ve bu onur nedeniyle sayg grr." Fakat ruhlarn
hayvanlara gemesi inanc totemizmi dourmam, totemizmden kmtr (37).
Totemizm zerine dier bir gr, nl Amerikan etnologlar Franz Boas, Hill
Tout ve dierlerince ileri srlmtr. Bu gr, totemli Amerika Kzlderili
oymaklar zerinde yaplan gzlemlere dayanr; buna gre, totem kkensel
olarak bir atann dnde alarak soyuna brakt koruyucu ruhudur. Totemizmi
tek bir bireyin kaltmyla karmann glkleri bilinir; bundan baka
Avustralya gzlemleri, totemin gzeten ruha dayandrlmasn dorulayacak
nitelikte deildir (38).

Psikolojik grlerin sonuncusu olan Wundt'un gr, iki olay kesin


grmektedir: Birincisi, en eski ve bir hayli kabul gren, totemin hayvan olmas;
ikincisi, ilk totem hayvanlarn ruhu olan hayvanlardan olmas (39). Ku, ylan,
kertenkele, fare gibi hayvanlarn, son derece hareketli olmalar, havada umalar
gibi aknlk ve korku uyandran birok nitelikleri yznden bedenlerinden
ayrlabilen ruhlar olduu kabul edilmitir. Totem olan hayvan, insan ruhunun
hayvansal bakalamlarnn bir ocuudur. Bylece, Wundt'a gre, totemizm
ruh inanc ya da animizmle dorudan doruya baldr.

(b) ve (c) Ekzogaminin kkeni ve totemizmle

ilikisi

Totemizm grlerini olduka geni olarak ele aldm; bununla birlikte srekli
konuyu toparlama zorunluluundan tr, onu yeterli derecede
aydnlatamadm sanyorum. Okurun karn dnerek, kacak dier
sorunlar da zetleme cesaretini gsteriyorum. Totemli budunlarn ekzogamisi
konusundaki tartmalarn, kullanlan gerelerin ierii yznden zellikle
karmak, inat ve hatta kark olduu sylenebilir. Bereket versin ki bu yaptn
amac, yol gsterici noktalara iaret etmekle ve konunun daha geni olarak
incelenmesi iin sk sk alntlar yaptm uzmanlar gstermekle yetinmeme
uygundur.

Bir yazarn ekzogami sorunlarna kar ald tavr, totem grlerinden birine
kar ald durumdan hi kukusuz bamsz deildir. Totemizmin bu
aklamalarndan bazlarnn ekzogamiyle hibir ball yoktur, bunlar iki
kurumu birbirinden ayrmaktadr. Demek ki birbirine kart iki gr buluyoruz;
birisi, ekzogaminin totemik sistemin temel bir paras olduunu kabul ettii
halde, dieri byle bir ballktan kuku duymakta ve en eski ekinlerdeki bu iki
niteliin raslant sonucu bir arada bulunduuna inanmaktadr. Son yaptlarnda
Frazer iddetle bu ikinci grten yanadr.

Frazer, "totemizm ve ekzogami kurumlarnn birok boyda raslantsal olarak


attn ve kaynatn grmekle birlikte kken ve ierik asndan ayr
olduklarn hep aklnda tutmasn okurdan rica ederim" demektedir. (Totemism
and Exogamy, I, nsz, XII)

Frazer, teki grn birok glk ve yanlmaya yol aacandan


ekinmektedir. Byle olduu halde, birok yazar ekzogamiyi totemizmin
zorunlu bir sonucu olarak grmenin yolunu bulmutur. Durkheim (40)
yazlarnda, toteme yklenen tabunun, ayn oymaktan bir kadn cinsel alanda
kullanmaya kar nasl birtakm yasaklar koymu olmas gerektiini
gstermektedir. Totem, insanla ayn kana sahiptir ve bu nedenden tr kan ba
(bekaretin bozulmas ve ayba araclyla) ayn totemden bir kadnla cinsel
birlemeyi yasaklamaktadr (41). Burada Durkheimle ayn kanda olan Andrew
Lang, ayn boydan olan kadnn tabu olmas iin kan tabusunun koul
olmadna inanmaya kadar varmaktadr (42), rnein totem olan aacn
glgesinde oturmay yasaklayan yaygn totem tabusu yeterliydi.

Andrew Lang ekzogaminin bir kkeni daha olduuna inanmakta (aaya bakn)
ve bu iki aklamann birbiriyle ne dereceye kadar ilgili olduunu kukulu
brakmaktadr.

Totemizmle ekzogami arasndaki zaman ilikilerine gelince, yazarlarn ou


totemizmin, daha eski bir kurum olduu ve ekzogaminin daha sonra geldii
dncesinde birlemektedir (43).

Ekzogamiyi totemizmden bamsz olarak aklamaya alan grler arasnda,


yazarlarn ensest sorununa kar ald eitli tavrlar gstermek asndan,
yalnzca birka tanesini anmaya gerek vardr.

MacLannan (44), ekzogaminin, kadna zorla sahip olmann daha eski


biimlerine iaret eden birtakm detlerin artklarndan km olduunu
kestirmektedir. Ona gre, eski zamanlarda kadnlar yabanc boylardan salama
yoluyla evlenmek det olduundan, ayn boydan bir kadnla evlenme yava
yava "det olmad iin uygun" olmamaya balamtr. Bylece MacLennan,
ekzogami detinin kaynan bu boylar arasnda kadn ktlnda aramtr, bu da
birok kz ocuunun doarken ldrlmesi detinden geliyordu. Biz burada,
gerekteki olaylarn MacLannan'n varsaymlaryla uyuup uyumadn
aratrmakla ilgilenmemekteyiz. Ensest sorununun burada tmyle
savsaklanmasndan baka, bu varsaym u sava da yant vermemektedir: Boyun
erkekleri niin kendi kanlarndan olan bu az saydaki kadnlarla evlenmiyor?
(45)

Aksine, dier yazarlar, ekzogaminin ensestin nne geen bir kurum saylmas
gerektiini kukusuz hakl olarak kabul etmektedir (46).
Avustralya'daki evlenme kurallarnn gittike karmaklamasn incelersek,
Morgan, Frazer, Howitt ve Baldwin Spencer'n sandklar gibi (47), bu
kurumlarn Frazer'in deyiiyle bilinli bir plan damgasn tadn ve edim
olarak yapmakta olduklar ilevi yerine getirmek amacyla oluturulduunu
kolay kolay kabul edemeyiz.

"Bu kadar karmak ve bu kadar kurall bir sistemi btn ayrntlaryla


aklamak, baka hibir biimde olas grnmyor." (48)

uras dikkate deer ki, evlilik snflarnn kurulmasnn ortaya kard ilk
yasaklar, gen kuan cinsel zgrln, yani erkek kardelerle kz kardeler
arasnda ve oullarla anneler arasndaki ensest ilikisini etkiledii halde, babayla
kz arasndaki ensest yalnzca daha kkten nlemlerle kaldrlmtr.

Bununla birlikte ekzogaminin cinsel yasaklarn amalara dayandrmak, bu


kurumlar yaratm olan rgenin anlalmasna hibir ey katmaz. Son
zmlemede, ekzogaminin kk olarak tannmas gereken ensest korkusu
nereden kmaktadr?. Aka grlyor ki, kan akrabalaryla cinsel birlemeye
kar igdsel bir nefrete bavurmak, yani ensestten korkmay ensest korkusuna
yklemek yeterli deildir; nk toplumsal deneyim, bu igdye karn,
ensestin bizim toplumumuzda bile ender bir olay olmadn ve tarih
deneyimimiz de birtakm ayrcalkl kimselerin tabu olan kimselerle
evlenmesinin det olduu yerler bulunduunu bize gstermektedir.

Westermack (49) ensest korkusunu yle aklar: "ocukluktan beri birlikte


yaayan kiiler arasnda cinsel ilikiye kar bir nefret vardr ve bu gibi kiiler
kural olarak kan akrabas olmalar ynnden, bu duygu birbirine bu denli yakn
kimseler arasnda cinsel ilikiyi yasak eden det ve yasalarda doal bir anlatm
bulmaktadr." Bu nefretin igdsel ieriini Havelock Ellis Studies in the
Psychology of Sex adl yaptnda tartma konusu yapmakla birlikte, o da ayn
aklamay temelleri asndan kabul etmektedir: ocukluktan beri birlikte
yaayan erkek ve kz kardelerde, olan ve kzlarda birleme igdsnn doal
olarak grnmemesi, bu koullar altnda iftleme igdsn uyandracak
koullarn bulunmamas yznden ortaya kan, tmyle olumsuz bir olaydr...
nk ocukluktan beri birlikte byyen kimseler arasndaki alkanlklar
grme, iitme ve dokunma gibi maddi ekimleri kkletirir ve cinsel istei
uyandrmak iin koul olan erotik uyarlar uyandrma gcn ortadan
kaldrarak dingin bir sevgi kanalna evirir."

ocukluklarn bir arada geiren kimseler arasnda cinsel ilikiye kar doutan
gelen bu nefreti, Westermarck'n biyolojik bakmdan ieriden remenin tr iin
zararl oluunun psikolojik bir anlatm olarak dnmesi, bana ok dikkate
deer geliyor. Byle bir biyolojik igdnn psikolojik grnmnn, reme
bakmndan zararl olan kan akrabalar arasnda evlenmeyi etkilemekle kalmayp
bu bakmdan zararsz olan ayn at altnda yaayan kimseler arasndaki
evlenmeyi de etkilemesi kabul olunamaz. Burada, Frazer'in Westermarck'a kar
ileri srd yetkin eletirileri anmaktan kendimi alamyorum. Frazer, cinsel
duyarlln bugn ayn at altnda yaayan kimseler arasnda cinsel ilikiye asla
engel olmad halde, bu isteksizliin bir sonucu olduu savlanan, ensest
korkusunun bugn bu kadar etkili olmasn anlayamadn sylemektedir. Fakat
Frazer'in eletirileri daha da ileriye gider, tabu konusundaki blmmzde ileri
srdm savlara temel bir biimde uyduu iin bunlar olduu gibi buraya
geiriyorum.

"Kkl bir insansal igdnn yasa yoluyla glendirilmesine neden gerek


olsun? nsana yemeyi ve imeyi buyuran ya da ellerini atee koymasn
yasaklayan bir yasa yoktur. nsanlar bu igdlerine kar yaplacak iddet
hareketleriyle ve hukuki cezalarla deil, doal cezalardan korktuklar iin
igdsel olarak yer, ier ve ellerini atee sokmaktan saknrlar; yasa, insanlarn
ancak igdlerinin kkrtt eyleri yapmalarn yasaklar; doann kendisinin
yasaklad ve cezalandrd eyi yasann da yasaklamas ve cezalandrmas
sama bir eydir. yleyse hemen kabul edebiliriz ki, yasann yasaklad
cinayetler, birok kimsenin doal bir eilim duyduu cinayetlerdir. Eer byle
bir eilim olmasayd, byle cinayetler olmaz ve bu cinayetler de ilenmemi
olsayd, onlar yasaklamaya gerek kalmazd. yleyse, enseste kar gsterilen
doal nefretin yasa tarafndan yasakland iin domu olduunu kabul etmek
yerine, ondan yana alan doal bir igd olduunu kabul etmek gerekir; yasa
bunu yasaklyorsa, uygarlam insanlar bu doal igdlerin doyumunun
toplumun genel karlarna zararl olduunu anlad iin yasaklyor" (50).

Frazer'in bu deerli savna ben unu katarak diyeceim ki, psikanaliz denemeleri
ensest ilikilerine kar doutan bir tiksinme olduunu kabul etme olanan
ortadan kaldrmtr. Tersine, bu denemeler genlerin ilk cinsel itepilerinin
daima ensest yapmaya eilimli olduunu ve bu edinilmi itepilerin, daha
sonraki nevrozlarn nedeni olarak kabul edebileceimiz bir rol oynadn
gstermitir.

yleyse ensest korkusunu, doutan gelen bir itepi olarak aklamaktan


vazgemek gerekir. Ensestin kkeni zerine birok yanda olan dier bir gr
iin de, yani ilkel budunlarn iten remenin gsterdii tehlikeyi grerek bilinli
olarak ensest yasan koyduunu kabul eden gr iin de ayn eyi
syleyebiliriz. Ensest korkusunu bylece aklamak isteyenlere kar birok
itiraz ileri srlmtr (51). nsanlar, iten remenin soyun nitelikleri zerine
yapt etkiyi ancak hayvanlardan renebilirdi, oysa ensest yasann evcil
hayvanlarn retiminden nce bulunmas yle dursun, ieriden remenin zararl
sonular bugn bile btn kukulardan bamsz olarak kantlanmamtr ve
insanlarda byle bir sonu dourduu da ancak glkle gsterilebilir. Bundan
baka bugnk ilkeller konusundaki bilgilerimiz, bu insanlarn en eski
atalarnn, gelecek kuaklarn zarar grmesinin nne gemeyi dndn
sanmamz salayacak gibi deildir. Bugn bizim ekinimizde bile kolay kolay
yerlemeyen salk ve rk sal dncelerinin, yarn dnmeden yaayan ve
bugne gre insanln ocukluk dneminde bulunan insanlar arasnda
dnldn sanmak, adamakll gln bir ey olur (52). Ve sonu olarak
unu da belirtelim ki, rk zayflatma etmeni olma asndan ieriden remeye
kar uygulamasal salk dnceleriyle konan bir yasak, bizim toplumumuzun
enseste kar duyduu derin tiksintiyi aklayamaz. Bu ensest korkusu, dier bir
yerde de gsterdiim gibi (53), uygar insanlardan ok bugn yaayan ilkel
insanlar arasnda ok etkili ve gldr.

Ensest korkusunun kkenini aratrrken burada da sosyolojik, biyolojik ve


psikolojik aklamalar arasnda bir seme yapmamz beklenebilirdi ve biz
psikolojik rgeleri belki de biyolojik glerin grnmleri olarak ele alabilirdik.
Buna karn yine en sonunda insan Frazer'in dncelerinden vazgeerken, onun
sylediklerine, yani ensest korkusunun kkenini ve hatta onu nasl tahmin
edeceimizi bile bilmediimiz szne katlmaktan kendini alamyor. Buraya
kadar ileri srlen bilmecenin zlme yollarndan hibiri bize inandrc
gelmemektedir (54).

Burada, imdiye kadar sylenen grlerden tmyle ayr bir ierikte olan ve
ensestin kkenini aklamaya alan dier bir gr daha anmalym. Buna
tarihsel aklama diyebiliriz.

Bu aklama giriimi, Charles Darwin'in insanln ilk toplumsal durumu


konusundaki bir varsaymndan ortaya kmaktadr. Darwin, daha yksek
maymunlarn alkanlklarna bakarak insanlarn da, kkensel olarak kk
srler halinde yaad ve bu srlerin iinde en eski ve en gl erkein
kskanl, cinsel promiskuite'yi * yasaklad sonucuna varmt. "Rakipleriyle
dvmek iin zel silahlarla donanm olan btn erkek "drt ayakllar''n
kskanl zerine bildiklerimizden, doa durumundayken promiskuite
biiminde birlemenin kesinlikle olaslk d olduunu karabiliriz... Buna
dayanarak ok gerilere gidersek ve bugnk biimiyle insann toplumsal
alkanlklarna bakarak yargya varrsak, insanlarn balangta, her biri tek ya
da glyse birok kars olan ve bu kadnlar bakalarna kar kskanlkla
savunan kk topluluklar halinde yaam olmalar olasdr. Ya da toplumsal
bir hayvan deildiyseler bile, goril gibi, birok diiyle birlikte yayorlard;
nk btn yerliler, oy birliiyle yalnzca bir ergin goril erkein topluluk
iinde grldn sylemektedir; gen erkek byd zaman bir stnlk
kavgas balar; en gl olan bakalarn ldrerek ya da srerek kendisi
topluluun bana geer. (Dr. Savage'in Boston Journal of Natural History, cilt
V, 1845-7.) Daha gen erkekler bu yolla srlerek babo dolarlar. Her biri en
sonunda bir e bulmay baarnca, kendi ailesinin snrlar iinde remeyi daha
sk bir biimde yasaklar.'' (55)

Darwin'in betimledii bir ilkel srde grlen bu koullarn gerekte gen


erkeklerin dardan evlenmesi kuralna yol atn ilk anlayan Atkinson (56)
olmutur. Bu srgnlerin her biri, bakann kskanl yznden ieriden
iftlemenin yasak olduu baka bir topluluk bulabiliyordu ve zamanla bu
koullarn, bugn yasa olarak bilinen "srnn yeleriyle cinsel birleme
olamaz'' kuraln ortaya karmas olasdr.

Andrew Lang (57) ekzogaminin bu aklamasna yanda olduunu ilan etmitir.


Fakat yine ayn kitapta ekzogamiyi totem yasalarnn bir sonucu olarak
aklayan Durkheim'in grn de savunur. Bu iki aklama biimini
uyuturmak ok gtr; birincisinde, ekzogami totemizmden nce gelmektedir;
ikincisinde ise totemizm onun bir sonucudur (58).

Bu karanl psikanaliz incelemeleri aydnlatyor.

ocuun hayvanlarla olan ilikisinin ilkel adamn ilikisiyle birok ortak yan
vardr. Ergin uygar adama kendisiyle btn dier hayvanlar arasnda bak
kesmiesine bir ayrm yaptran gururun ocukta henz daha hibir izi
grlmez. ocuk hi ekinmeksizin hayvanlar kendisiyle eit sayar; hayvanla
kendisi arasnda, hi kukusuz daha gizemli olan erginden ok daha sk bir
iliki grr ve bunu kendi gereksiniminin ynlendirdii bir zgrlk iinde
yapar.

ocukla hayvan arasndaki bu eksiksiz anlamada sk sk birtakm garip


karmalar grlr. ocuk birdenbire bir hayvan trnden korkmaya ve bu trn
bir bireyini grmeye ya da dokunmaya kar kendini korumaya balar. Bu yan
psikonevrozlu hastalklar arasnda en sk geenlerden biri olan ve belki de byle
bir hastaln en eski biimi olan hayvan fobisinin hastalkl grnm ortaya
kar. Bu fobi genellikle ocuun o zamana kadar en canl ilgisini gsterdii
hayvanlara kardr ve tek bir hayvanla hibir ilgisi yoktur. Kentlerde fobinin
nesnesi olarak seilen hayvanlar snrldr. Bunlar at, kpek, kedi, pek ender
olarak ku ve dikkati eken biimde genellikle tahtakurusu ve kelebek gibi ok
kk hayvanlardr. Bazen ocuun resimli kitaplardan ve masallardan
rendii hayvanlar, bu fobilerle kendini gsteren anlamsz ve ar znt
nesneleri olur; allmn dnda byle bir zntnn ortaya k biimini
renmek ender olarak mmkndr. Aadaki olay, Dr. Karl Abraham'a
borluyum: Bir ocuk eek arsndan korkmakta ve bu korkusunu da eek
arsnn renginin ve naklarnn, kendisine korkun yklerden iittii
kaplanlar anmsatmasyla aklamaktadr.

ocuklarn hayvan fobileri henz daha dikkatli bir zmlemeli aratrmann


konusu olmamtr, oysa byle bir incelemeye konu olmaya deerler. Bu
savsaklamann nedenleri, bu kadar kk yataki ocuklar zmlemenin g
olmas olasldr. Onun iin bu gibi hastalklarn genel anlamnn bilindii
sylenemez, ben kendim de bunun anlamnn btn olaylarda ayn olacan
sanmyorum. Fakat daha byk hayvanlara yorulan benzer birtakm fobilerin
zmlenebilecei kantlanm ve bu yolla srlar aratrmacya almtr. Btn
olaylarda incelenen ocuklar olan olduu zaman, korkunun dibinde baba
korkusunun olduu ve yalnzca bunun hayvan zerine kaydrld grlmtr.

Psikanalizde deneyimi olan herkes hi kukusuz bu gibi olaylar grm ve ayn


izlenimi edinmitir. Fakat ben bu konu zerinde ancak geni kapsaml birka
rapora iaret edebileceim. Bunun nedeni, bu gibi olaylar zerindeki yaynlarn
azldr; fakat bundan genel savmzn yalnzca dank gzlemlere dayanaca
sonucu karlmamaldr. rnein ocuklarn nevrozlarn byk bir anlayla
inceleyen bir yazar, Odesal M. Wulff'u anacam. Wulff, bir hastaln
yksn anlatrken, dokuz yanda bir olan ocuun drt yandayken kpek
fobisine tutulduunu syler. "ocuk sokakta koan bir kpek grr grmez
alamaya ve 'cici kpek bana dokunma; uslu duracam' diye barmaya
balyordu. " 'Uslu durmak'la, 'Bir daha keman almayacam' (Yani
mastrbasyon * yapmayacam) demek istiyordu.'' (59).

Bundan sonra ayn yazar durumu yle zetler: "ocuun kpek fobisi gerekte
kpek zerine kaydrlm baba korkusudur; nk 'kpek, uslu duracam', yani
'mastrbasyon yapmayacam' anlatm gerekte kendisine mastrbasyonu
yasaklam olan babasna iaret ediyordu.'' Yazar bundan sonra, benim
deneyimimle tmyle birleen ve ayn zamanda bu gibi deneyimlerin bolluuna
tanklk eden baz eyler ekler: "Bu gibi (at, kpek kedi, tavuk, vb. evcil hayvan)
fobiler, kanmca, ocukluktaki pavor nocturnus kadar sklkla grlr ve
genellikle zmlemede kendilerini ana babadan birine kar olan korkunun
hayvanlar zerine kaydrlmasyla gsterirler. ok yaylm olan fare fobisinin
de ayn mekanizmay tadn savlamaya hazrlanm deilim.''

Jahrburch fr psychoanalytische und psychopathologische Forschungen'in ilk


cildinde babas tarafndan tedavim altna verilmi olan "Be yanda bir olan
ocuun fobisinin zmlemesi''ni bildirmitim (59).

Bu bir at korkusuydu ve bunun sonucunda da ocuk sokakta yrmek


istemiyordu. Hatta atn odasna kadar gireceini ve kendisini sracan
sylyordu. Bu gsteriyor ki, ocuk atn dmesi (lmesi) iin iinde duyduu
istein bir cezas olarak onun kendisini sracandan korkuyordu. Kendisine
gven vererek baba korkusundan ocuu kurtardktan sonra, ocuun kendi
iinde babann yokluunun (ayrlmas ya da lmesi) oluturduu isteklerle
atmakta olduu grlmt. Yalnzca, yeni almaya balayan cinsel
isteklerinin karanlk ynlendirmelerle annesine kar duyduu sevgide babasn
kendisine rakip duyumsamakta olduunu aka gstermiti. yleyse bu
ocukta, erkek ocuklarn ana babaya kar ald "Oidipus karma'' adn
verdiimiz ve ierisinde genellikle nevrozlarn merkezi karman bulduumuz
tavrn bir rnei vard. "Kk Hans''n zmlemesiyle totemizm iin ok
deerli bir olay, yani bu gibi koullar altnda ocuun duygularnn bir
blmn babadan bir hayvana kaydrdn renmekteyiz.

zmleme, byle bir kaydrmann, ierik bakmndan hem anlaml, hem de


raslantsal olan arm yollarn bize gstermitir. Ayn zamanda bu
kaydrmann rgelerini tahmin etmeyi de mmkn klmtr.

Anne iin babayla yarmadan doan nefret, ocuun psiik yaamndan


yasaksz gemezdi; balangtan beri babas iin duyduu efkat ve hayranln
ardna dmek zorundayd, yle ki ocukta babasna kar ifte ya da ift deerli
bir duygu vard. Bu ift duygu atmasndan kendini, dmanca duygularn
babasnn yerine gelebilecek birisinin zerine kaydrmakla kurtaryordu.
Bununla birlikte kaydrma ii sevgi duygularyla dmanlk duygular arasnda
bir denklik oluturarak atmay hafifletemiyordu. Aksine, atma duygular,
kaydrlm olduu ve ift duygularn evrildii nesne zerinde sryordu. Hi
kukusuz, kk Hans atlardan yalnzca korkmuyor, ayn zamanda onlara kar
sayg ve ilgi de duyuyordu. Korkusu azalnca Hans kendini korktuu hayvanla
zdeletirdi; bir at gibi srad, o zaman babasn sran kendisi oluyordu (60).

Fobinin zlnn dier bir evresinde ana babasn dier byk hayvanlarla
zdeletirmekten ekinmedi (61).

ocuklarn bu hayvan fobilerinde, totemizmin baz niteliklerinin olumsuz bir


biimde anlatldn seziyoruz.

ocukta olumlu totemizm olay demek gereken gzel bir bireysel gzlemi S.
Ferenczi'ye borluyuz (62). Ferenczi'nin anlatt kk Arpad'da totemik ilgiler
Oidipus karmayla dorudan doruya ilgili olarak uyanmamakta, narsistik bir
temelle, yani hadm edilme korkusuyla balamaktadr. Fakat kk Hans'n
gemiine dikkatle baklacak olursa, orada da, babann reme organlar byk
olduu iin ocuun ona hayranlk ve korku duyduu, ocuun kendi
r#########eme organlarn tehdit etmesinden korkulduunu gsteren birok
kant olduu grlr. Hadm edilme karmanda olduu kadar Oidipus
karmanda da, baba, ocuun cinsel ilgilerine kar korkulan bir karc
roln oynamaktadr. Hadm edilme ve onun yerine geen krlk, ocuun
korktuu cezadr (63).

Kk Arpad iki buuk yanda, bir yazlkta, tavuk kmesinde iemeye


alrken, bir tavuk ocuun reme organn srm ya da gagalam. Bir yl
sonra yine ayn yere geldikleri zaman ocuk tavuk oluyor, yalnzca kmesle ve
kmeste olup bitenlerle ilgileniyordu, insan gibi konumaktan vazgeerek
gdaklamaya ve tmeye balamt. Gzlem dnemi srasnda, be yandayken,
yeniden konumaya balamt; fakat btn szlerinin konusu pililer, tavuklar,
horozlard. Tavuklardan baka hibir oyuncakla oynamyor, iinde tavuklarla
ilgili bir ey olmayan hibir ark sylemiyordu. Totem hayvanna kar ald
tavr tmyle ift bir duyguydu, yani tavua kar ar bir nefret ve sevgi
gsteriyordu. Tavuk kesme oyunu oynamaya baylrd. "Tavuk kesildii zaman,
onun iin eksiksiz bir len olurdu.Hayvann lsnn evresinde saatlerce dans
eder ve bu srada iddetli bir coma durumu gsterirdi" (64). Fakat ondan sonra,
kesilen hayvan per, elleriyle okar, kt kulland oyuncak tavuklarn
temizler ve okard.

Bu garip davranlarn anlamn Arpad'n kendisi aydnlatt. Zaman zaman


isteklerini totemik anlatm yntemi yerine gnlk yaamn anlatm yntemiyle
dile getiriyordu. Bir gn yle bir ey syledi: "Babam horozdur; ben km,
ben pilicim. Bydm zaman tavuk olacam. Daha ok byynce horoz
olacam." Bir gn anszn (tavuk kzartmasna benzeterek) "Anne kzartmas"
yemek istediini syledi. reme organyla oynamas yznden kendisini hadm
etmeyle tehdit ettikleri kadar kendisi de bakalarn aktan aa hadm etmeyle
tehdit ediyordu.

Ferenczi'ye gre tavuk kmesinde olan bitenlere kar ocuun gsterdii ilginin
kkeni kuku duyulamayacak kadar ortadadr: "Tavukla horoz arasndaki srekli
cinsel etkinlik, yumurtlama ve civcivlerin kmas, bu ilginin kkenidir." (65).
Bu olaylar, ocuun insanlar arasndaki ilikilere kar duyduu cinsel merak
doyurmuyordu. Komu bir kadna syledii u szlerde grld gibi nesne
isteyi biiminde tavuun yaam kendisine rnek oluyordu: "Seninle, kz
kardeimle, kuzenimle ve ayla evleneceim; hayr, ann yerine annemle
evleneceim."

Bu gzlemler konusundaki dncemizi daha sonra tamamlayabileceiz;


imdilik yalnzca totemizmin iki niteliine benzeyen iki nitelie iaret edeceiz,
o da totem hayvanla tam bir zdeleme (66) ve hayvana kar ift deerli bir
duygu beslenmesidir. Bu gzlemler karsnda totemizmin erkek formlnde
totem olan hayvan yerine babay koymakta pekl haklyz.
Bunu yapmakla yepyeni ve gzpek bir adm atm da oluyoruz. nk bunu
bizzat ilkellerin kendileri sylemekteler; totemik sistemin bugn geerli olduu
yerlerde, toteme ata ve ilk baba denmektedir. Biz yalnzca bu budunlarn
kulland ve etnologlar artan ve o yzden bu noktay savsaklamaya ynelten
bu anlatm olduu gibi alyoruz: Oysa psikanaliz bu noktaya gzmz
amakta ve totemizmi aklamaya alrken, onunla totemizm arasndaki ba
gstermemizi anmsatmaktadr (67).

Bu yer deitirmenin ilk sonucu olduka dikkate deer. Totem olan hayvan eer
babaysa, o zaman totemizmin balca iki buyruu, yani onun ekirdeini
oluturan iki tabu kural (totem hayvan ldrmeme ve ayn toteme bal kadn
cinsel amalar iin kullanmama kurallar) ierik asndan, babasn ldren ve
annesiyle evlenen Oidipus'un iki cinayetinin; ve ocukta yeterli derecede
itilmemesi ya da yeniden uyanmas yznden btn nevrozlarn ekirdei olan
iki ilkel istein aynsdr. Eer bu benzerlik raslantnn aldatc bir oyunu
deilse, tarihten nceki zamanlardaki totemizmin kkeni aydnlatlabilecektir.
Dier bir deyile, kk Hans'n hayvan fobisi ve kk Arpad'n tavuk saptm
nasl Oidipus karman oluturan koullar altnda gereklemise, totemik
sistemin de byk bir olaslkla bu koullar altnda olutuu gsterilebilecektir.
Bu olanan nasl ortaya ktn gstermek iin totemik sistemin ya da totemik
dinin imdiye kadar tartma konusu yapmadmz bir zelliini inceleyeceiz.

1894'te len ve fiziki, filolog, Kutsal Kitap uzman ve bir arkeolog, keskin ve
zgr dnceli olduu kadar ok ynl bir bilgin olan W. Robertson Smith,
The Religion of the Semites (68) adl yaptnda, totem leni denen garip bir
trenin balangtan beri totemik sistemin tamamlayc bir paras olduu
varsaymn ortaya atmt. Bu varsaymn kant olarak da, elinde o zaman .S.
500 ylndan kalma tek bir belge vard; bununla birlikte eski Samiler arasndaki
kurbann i yz zerine yapt zmlemede varsaymna byk bir olaslk
derecesi verebilmitir. Kurbanda tanrsal bir kii dncesi olduu iin, burada
yksek bir dinsel tapnm evresinden en aa evreye, yani totemizme geri gitme
sorunuyla karlayoruz demektir.

Robertson Smith'in bu yetkin yaptndan (69) bizim iin byk bir nemi olan
kurban ayininin kken ve anlam konusundaki satrlar alacam; yalnzca ok
ayrntya giren blmleri ve daha sonraki geliimlerle ilgili olan yerlerini
atlayacam. Byle bir parada yaptn zgn sav gcn, akcln okura
duyurmak olanakszdr.

Robertson Smith, sunakta kurban verilmesi detinin eski dinlerin ayinlerinde


temel bir blm olduunu gstermektedir.
Kurban btn dinlerde ayn rol oynamakta ve kkeninin, sonular her yerde
ayn olan ok genel nedenlere dayandrlmas gerekmektedir.

Fakat kurbann (kutsal edim catezogh ierourgia sacrificium) kkenindeki anlam


sonraki zamanlarda anlalan anlamndan bakayd: Kurban, tanry bartrma
ya da kazanma amacyla tanrya bir tr armaan sunma anlamna geliyordu.
Szcn din dnda anlalan anlam, kendini yadsmak demek olan ikincil
anlamndan sonralar kmtr.

Kurban balangta "tanryla kendisine tapanlar arasnda toplumsal bir


arkadalk ii"nden baka bir ey deildi.

Kurban olarak tanrya yenecek ve iilecek eyler getiriliyordu; insanlar


tanrlarna kendilerini yaatan et, tahl, meyva, arap ve ya gibi besinleri
sunuyorlard. Ancak kurban eti zerine birtakm kurallar ve kuraldlar vard.
Tanr, bitki trnden olan kurbanlar yalnzca kendisine brakld halde, hayvan
trnden olan kurbanlar kendisine tapanlarla paylayordu. Herhalde hayvan
kurbanlar daha eskiydi ve bir zamanlar kurbann tek biimi byleydi. Bitki
trnden kurban vermek, ilk meyvalarn sunulmasndan kmtr; topran ve
yurdun efendisine bir tr vergi vermek gibi bir eydi. Oysa hayvan kurbanlar
tarmdan daha nce balamtr.

Dilde kalan izler, tanrya sunulan kurbann onun gerekten besini sayldn
kesin olarak gstermektedir. Zamanla tanr maddi olmayan bir varlk olarak
grldke, bu gr saldrgan bir nitelik kazand ve tanrya yalnzca etin su
blmnn sunulmasyla yetinilmeye baland. Daha sonralar kurban etini
dumanlar iinde sunaktan ykselten atein kullanlmasyla tanrlar iin daha
uygun bir besin olarak insan besinlerinin sunulmas balamtr. ki kurban,
kkensel olarak, kurban edilen hayvanlarn kanyd; sonralar bunun yerine arap
konmutur. lkel insan araba, bugn hl airlerimizin de dedii gibi, "zmn
kan" gzyle bakard.

yleyse atein ve tarmn bulunmasndan nce, kurbann en eski biiminde,


kurban etini ve kann tanrlarla inananlar birlikte yiyorlard. nemli olan, her
iki tarafn da etten paylarn almalaryd.

zetle, kurban genel bir ayin, btn klann bir treniydi. Temelde btn din bir
kamu sorunuydu; dinsel grev, toplumsal borlarn bir parasyd. Kurban ve
len btn budunlarda hep birlikte bulunurdu; her kurbann bir bayram vard,
hibir bayram kurbansz kutlanmazd. Kurban leni, herkesin seve seve kendi
karlarnn stne ykseldii, toplumun ve toplumla birlikte tanrnn
ykseltildii bir vesileydi.
Genel kurban leninin ahlksal gc, hep birlikte yeme ve ime kurallar
zerine kuruluydu. Bakalaryla birlikte yeme ve ime, ayn zamanda topluluun
ve karlkl ballklarn tanndnn bir iareti ve dorulanmasyd; kurban
yeme inananlarn arasndaki ilikileri glendirerek btn inananlarn bir tanrya
erdiini dorudan doruya gstermeye yaryordu. Bugn l Araplar arasnda
yaamakta olan baz detler, bir arada yemek yemenin oluturduu balayc
gcn dinsel bir etmen olmadn, ama bu yemekten sonra oluan karlkl
borlarn yeme ediminin sonucu olduunu kantlar. Bir Bedeviyle birlikte bir
lokma yiyen ya da stnden bir yudum ien bir kimsenin artk ondan bir dman
olarak korkmasna gerek yoktur, onun koruma ve yardmna her zaman
gvenebilir. Birlikte yenen yemek bedende kald kabul olunmakla birlikte, bu
sonsuza kadar sremez. te bunlarn anladklar birlik ba dncesi bu kadar
gerekidir; glenmesi ve srmesi iin yinelenmesi gerekir.

Fakat ortaklaa yeme ve imeye yklenen bu balayc g nereden kyor? En


ilkel toplumlarda tek koulsuz ve srekli olan ba, akrabalk badr. Bir
topluluun bireyleri her zaman birbirinin yannda ve birbirine baldr.
Akrabalar, yaamlar ortak bir yaamn ayr ayr paras saylabilecek derecede
birbirlerine maddi olarak bal saylan bir insan beidir. Bu akrabalardan bir
birey ldrlrse, oyman kan akmtr demezler, kanmz akmtr derler.
Oymak ilikisini anlatan brani sz udur: "Sen benim bel kemiim ve
etimsin". yleyse akrabalk ortak bir zde birleme anlamna gelir. Akrabalk
yalnzca bizi douran ve style besleyen annemizin znn bir paras
olmamzdan ileri gelmez, sonralar yenen ve vcudu yeniletiren besin
araclyla da akraba olunur ve bu akrabalk glendirilir: Bir kimse dier bir
kimsenin tanrsyla birlikte yemek yerse, onun da kendisinin znden olduu
sylenir; onun iin yabanc saylan bir kimseyle birlikte asla yemek yenmez.

yleyse kurban yemei, ancak bir soptan (kin) olanlarla birlikte yemek yenebilir
kural uyarnca, kkensel olarak bir akraba leniydi. Bizim toplumumuzda
yemek, aile yelerini birbirine balar; oysa kurban yemeinin aileyle bir ilgisi
yoktur. Sopdalk (kinship) aileden daha eskidir; bildiimiz en eski aileler hep
ayr ayr akrabalk beklerine bal olan kimseleri ierir. Erkekler yabanc
oymaktan kadnlarla evlenmi ve ocuklar annenin oymana gemitir; erkekle
ailenin dier bireyleri arasnda hibir akrabalk yoktur. Byle bir ailede ortak
hibir yemek yoktu. Bugn bile ayr ve yalnz yerler ve totemizmin yemek
konusundaki dinsel yasaklar ou kez onlar karlar ve ocuklaryla birlikte
yemek yemekten alkoyar.

imdi yine kurban hayvana dnelim. Sopdalarn hayvan kurban olmakszn


toplanmadn grdk; fakat byle bir ayin vesilesi dnda hibir hayvann
kesilmemesi de anlamldr. nsanlar hi dnmeksizin meyve yer, evcil
hayvanlarn stn ierler; fakat dinsel yasaklar bir bireyin evcil bir hayvan
yemek iin kesmesini kesinlikle nler. Robertson Smith, hi kukusuz, her
kurbann kkensel olarak bir oymak kurban olduunu syler, bir kurban
hayvann ldrmek kkensel olarak bireye yasak olan ve ancak btn sopdalar
sorumluluu zerlerine aldklar zaman yasal olan edimlerle ilgiliydi. lkel
insanlarn bu nitelie sahip yalnzca bir tr davranlar vardr ve onlar da sopun
ortak kannn kutsallna dokunan edimlerdir. Hibir bireyin alamad ve
ancak oyman btn bireylerinin rzas ve katlmyla kurban edilecek bir
yaam, sopun bir bireyinin yaamyla ayn dzeydeydi. Kurban yemeinde
bulunan her konuun, kurban hayvannn kanna katlmas, sopda su ileyen bir
bireyin ancak btn sop tarafndan ldrlebilecei kuralnn iki ayr
anlatmdr. Dier bir deyile, kurban hayvan sopun bir organ gibidir; kurban
kesen topluluk, topluluun tanrs, kurban edilen hayvan hepsi bir kandandr ve
ayn oyman yesidir.

Robertson Smith, birok kanta dayanarak kurban hayvann eski totem-


hayvanla bir grmektedir. Daha sonraki bir evrede iki tr kurban ortaya
kmtr, biri genellikle yenebilen evcil hayvanlarn kurban, dieri temiz
olmad iin yasak olan hayvanlarn allmn dndaki kurban. Daha ok
incelenince, bu kirli hayvanlarn kutsal hayvanlar olduu ve tanrlara kurban
edildii, kkensel olarak tanrlarla yeniletirildii ve kurban kesmekle
inananlarn tanr ve hayvanla olan kan balarn belirttii grlr. Fakat allm
kurbanlarla "mistik'' kurbanlar arasndaki bu fark daha eski zamanlarda yoktu.
Balangta btn hayvanlar kutsald, etleri yasakt ve ancak ender durumlarda
yenebilirdi, o da btn sopun katlm olmak kouluyla. Bir hayvann kesilmesi
sopun kannn akmasna neden olur ve bunun iin ayn alkanlk ve gvenceyle
yaplmas gerekirdi.

Evcil hayvanlarn evcilletirilmesi ve sr cinsinden hayvanlarn retilmesi, ilk


zamanlarn saf ve iddetli totemizmine her yanda son vermi olur (70). Fakat
"pastoral din''de hl evcil hayvanlara yklenen kutsallk, bize onun totemik i
yzn gsterecek kadar aktr. Hatta klasik zamanlarn sonlarnda bile birok
yerde kurbandan sonra kurban sahibinin sanki kendisinden alnacakm gibi
kama zorunluluu vard. Eski Yunanistan'da bir zamanlar kz ldrmenin
gerekten cinayet saylmas yaygnd. Atina'nn Bouphonia leninde,
kurbandan sonra, lene katlan herkesin arld resmi bir mahkeme
kurulurdu. Muhakemede en sonunda cinayetin suunun baa balanmasna
karar verilir ve bunun zerine de bak denize atlrd.

Hayvan sopda sayld iin onu ldrmekten korkulmasna karn, zaman


zaman resmi trenlerle hayvan ldrmek, etini ve kann oymak yeleri
arasnda paylamak zorunlu olmutur. Byle davranmay gerektiren buyruk,
kurbann i yznn en derin anlamn aa vurmaktadr. Gryoruz ki, daha
sonraki zamanlarda birlikte yemek yeme, vcutlara giren ayn ze katlma,
yeler arasnda kutsal bir ba kurmaktadr: En eski zamanlarda bu yalnzca
kutsal bir kurbann zne katlma anlamna geliyordu. Kurbanla ldrmenin
kutsal gizinin nedeni, yeleri birbirine ve tanrlarna balayan ban ancak bu
lmle kurulabilecei dncesidir (71).

Bu ba, kurban leniyle etine ve kanna katlan btn yeleri birletiren


kurbanlk hayvann yaamndan baka bir ey deildir. Bu dnce, daha sonraki
dnemlerde bile herkesi birbirine balayan kan balarnn temeliydi. Bir zde
birleme biimindeki kan akrabal gibi gereki bir dnce, bu akrabal
niin zaman zaman kurban yeme gibi fiziki ilemlerle tazelemek gerektiini bize
anlatr.

Robertson Smith'in bu dncelerindeki temel noktalar zetlemek iin burada


duralm. zel mlkiyet dncesi ortaya kt zaman kurban, tanrya verilmi
bir armaan, insann mlkiyetinden tanrnn mlkiyetine bir gei saylyordu.
Fakat bu yorum, kurban ayininin btn zelliklerini aklayamaz. En eski
zamanlarda kurban hayvannn kendisi kutsald, yaamna dokunulamazd.

Btn oymak bireylerinin birbirleriyle ve tanryla zdeliklerini hayvann etini


yemek yoluyla salamak iin, onun yaam, ancak tanr huzurunda btn oymak
halknn hazr bulunduu ve gnaha katld bir yerde alnabilirdi. Kurban bir
dinsel edim, kurban hayvannn kendisi de sopun yelerinden biriydi. Gerekte
bu hayvan eski totem hayvan, yani ilkel tanrnn kendisidir, onun ldrlmesi
ve yenmesiyle oyman bireyleri olduklar gibi kalyor ve tanryla
benzerliklerini salyorlard.

Robertson Smith kurbann i yz zerine yapt bu zmlemeden


antropomorfik tanrlarn tapld evreden nce totemin belirli zamanlarda
ldrlmesinin ve yenmesinin, totem dininin nemli bir blm olduu
sonucunu karr. Byle bir totem leninde yaplan trenleri, ona gre daha
sonraki zamanlarla ilgili olan bir kurban bayram betimlemesinden reniyoruz.
Saint Nilus .S. IV. yzylda Sina l'nde yaayan Bedevilerin bir kurban
detini bize betimler. Kurban olan deve balanm ve talardan kurulu kaba bir
sunak zerine konmutur; oyman nderi katlanlar bir ilahiye davet ederek
sunan evresinde kez dndrr, hayvana vurulan ilk darbeyle fkran kan
ier. Ondan sonra btn topluluk hayvann zerine ullanr, henz daha titreyen
cesedi kllaryla paralayarak i i o kadar aceleyle yerler ki, bu kurbann,
uruna kestikleri sabah yldznn douundan gnein nlar arasnda
kayboluuna kadar geen ksa sre iinde btn kan, eti, derisi, kemikleri ve
barsaklar smrlr. Birok kanta gre ok eski bir gemii olan bu barbarca
ayin ender bir det deil, sonraki zamanlarda birok deiiklie urayan totem
kurbannn ilk genel biimiydi.
Birok yazar, bu totem leni dncesine nem vermemektedir. nk
totemizm evresinde bunu dorudan doruya gzlemleme yoluyla aratrmann
olana yoktur. Robertson Smith gsterdii baka rneklerde, Azteklerin kurban
lenini anmsatan insan kurban etmelerinde, Amerika'da Ouataouaklarn ayn
boyun ayn kurbannda dinsel bir tren olma anlamnn ak olduunu syler.

Frazer, son kan byk yaptnn iki blmnde de bu ve buna benzer olaylar
uzun uzadya anlatr (72). Kaliforniya'da yrtc bir tr byk ahine tapan bir
Kzlderili oyma, bu hayvan her yl bir defa dzenledii ayinlerle ldrr,
ondan sonra ku iin yas tutulur, derisi ve tyleri saklanr. Yeni Meksika'daki
Zuni yerlileri de kutsal kurumlar iin ayn eyi yaparlar.

Orta Avustralya oymaklarnn ntiiuma ayinlerinde Robertson Smith'in


varsaymlarna tmyle uygun bir nitelik grlyordu. Yenmesi yasak olan
toteminin artmas iin sihir yapan her boy, baka boylar bu toteme dokunmadan
nce bir tren yaparak onun bir blmn yemek zorundayd.

Frazer'e gre, dier durumlarda yasak olan totemin kutsal trenle yenmesinin en
iyi rnei Bat Afrika'da Binilerin gmme treninde grlr (73).

Baka durumlarda yasak olan totem hayvann dinsel trenle ldrlmesi ve


ortaklaa yenmesinin totem dininin nemli bir nitelii olmas sorununda biz
Robertson Smith'i izleyeceiz (74).

imdi bu totem yemei evresini ele alarak onu ncelikle dnlmesi olana
bulunmayan baz olas niteleklerle ssleyelim. imdi elimizde, totemini haince
bir ayinle ldren, onun i olarak kann, etini ve kemiklerini yiyen oymak var.
Ayn zamanda da oyman yeleri toteme yknerek giyimlerini deitirmekte
ve sanki onunla ortak ayin yerlerini belirtmek ister gibi onun btn ses ve
davranlarna yknmektedir. Bundan baka btn bireylere yasak olan ve
ancak herkesin katlmyla doru saylabilen ve bu ldrme ve len trenine
herkesin katlmak zorunda olduu bir iin yapld da bilinli olarak
bilinmektedir. Bu i yapldktan sonra ldrlen hayvan iin alanmakta ve yas
tutulmaktadr. lm yas zorunludur; nk olas bir ceza korkusu bunu
gerektirmektedir ve balca hedefi, Robertson Smith'in buna benzer bir vesilede
iaret ettii gibi, herkesi kendini ldrme sorumluluundan temize karmaktr
(75).
Fakat bu yastan sonra, btn itepileren zincirlerinin krlmas ve istenildii gibi
doyurulmasna izin verilmesi anlamna gelen byk bir len neesi gelir.
Burada bayramn i yzn kolayca anlayabiliriz.

Bayram, bir yasan resmi olarak inenmesine izin verir ya da bunu zorunlu
klar. Bayramlara zg ar davranlar herkes bir bayram durumuna girsin gibi
bir buyrukla yapmaz, bayramn i yznn kendisinde arlk vardr; bayram
durumu, dier durumlarda yasak olan eylerden kurtulmayla ortaya kar.

Fakat totem hayvann lmyle tutulan yasn, bu bayram havasnn ortaya


kmasyla ne ilgisi var? Eer insanlar, dier durumlarda kendilerine yasak olan
totemi ldrmekle mutlu oluyorlarsa, neden onun iin yas tutuyorlar?

Oyman yelerinin totemi yeme yoluyla kutsallatn ve bunu yapmakla ayn


zamanda totemle ve birbirleriyle olan zdeliklerini de glendirdiklerini
grmtk. Totemin znde bulunan kutsal yaam kendi nefislerine geirmeleri
bu bayram durumunu ve onun btn sonularn aklayabilir.

Psikanaliz bize, totem hayvann gerekte babann yerine konmu bir ey


olduunu gstermitir, bu bize karlatmz tutarszl, yani totemin
ldrlmesinin sradan durumlarda yasak olmasn ve ldrld zaman da
bayram edilmesini, dier yandan da hayvan ldrld zaman yas tutulmasn
aklar. Bugn hl ocuklarmzda bulunan ve ou kez erginlerin yaamnda
da sren baba karmann bir nitelii olan ift duygu, bylece babann yerine
geen totem hayvana dein geniletilmektedir.

Ancak eer psikanalizin totemi bu yorumlama biimini, totem leniyle ve


Darwin'in betimledii ilk insan toplumlaryla karlatrrsak daha iyi anlarz ve
bize imgesi bile grnse, imdiye kadar birbirinden ayrlan birok olay arasnda
beklenmeyen bir birlik kurma gibi bir yarar olan bir varsaym elde etmi oluruz.

Darwin'in gsterdii ilk sr, kukusuz, totemizmin balamasna uygun deildir.


Bu srde btn kadnlar kendine saklayan, byyen oullar srden kovan
gl, kskan bir baba vard. Toplumun bu ilk durumu hibir yerde
grlmemitir. Bugn henz baz oymaklarda egemen olan en ilkel rgt, eit
haklara sahip, totem sisteminin kurallarna bal bireylerden kurulu ve
anaerkillie, yani anne tarafndan akrabala dayanan insan topluluklardr. Bu,
tekinden kabilir mi ve kmsa bu nasl olabilir?

Buna, savmz totemin kutlandrlmas olayna dayayarak yant verebiliriz: Bir


gn (76) srden kovulmu olan kardeler birleir, babalarn ldrerek yer ve
bylece babann srsne bir son verirler. Her birinin tek bana yapmasna
olanak olmayan bir ii el birliiyle yapmaya cesaret eder ve baarabilirler.
Ekindeki bir derecelik bir ilerlemenin, rnein yeni bir silahn icadnn onlara bu
stnlk duygusunu vermesi olasdr. Kukusuz bu yamyam vahiler
kurbanlarn yemitir. Bu gl ilk baba, btn kardelerin kskand ve
korktuu bir rnekti, imdi onu yeme yoluyla onunla zdelemi olmakta ve
her biri onun gcnden bir para kazanmaktadr. nsanln belki de ilk bayram
olan totem leni, bu cinayetin birok eyi, toplumsal rgtlenmeyi, ahlk
kurallarn ve dini balatan bu unutulmaz olayn yinelenmesi ve anlmas
olmutur (77).

Bu sonular kabul edebilmek iin varsaymmzdan tmyle ayr olarak


yalnzca birleen kardeler beinin, ocuklarda ve nevrozlularda grdmz
baba karmandaki ift duygunun ierii olan kart duygularn etkisi altnda
bulunduunu kabul etmemiz gerekir.

Oullar cinsellik ve erk isteklerinin yolunda olanca gcyle karlarna kan


babadan nefret ediyor ama ayn zamanda onu seviyorlar ve ona hayranlk
duyuyorlard. Onu ortadan kaldrmakla nefretlerini doyurduktan ve onunla
zdeleme isteklerini gerekletirdikten sonra itilen efkat itepileri bu kez
grnmeye balar (78). Bu bir pimanlk biiminde olmu ve genel olarak
duyulan pimanlkla birleen bir gnah duygusu ortaya kmtr. O zaman l,
yaayanlardan daha gl olmaya balamtr. Bugn bile insanlarn sonunda
bunu grrz. Babann salnda yasaklad eyleri (psikanalizin bize ok iyi
gsterdii ve "arkadan gelen baeme'' adn verdiimiz ruh durumuyla) imdi
kendileri yasaklamaktadr. ledikleri cinayeti babann yerine konan totemi
ldrmenin yasak olduunu ilan etmekle onarmakta ve kadnlarnn herkese
serbest olduunu reddetme yoluyla cinayetin yararndan vazgemektedirler.
Bylece totemizmin temel iki tabusu oulun gnah duygusundan ortaya
kmaktadr, ite bu nedenden tr bunlar Oidipus karmann itilmi iki
isteine denk dmektedir. Bu tabulara baemeyenler, ilkel toplumun tek derdi
olan iki suu ilemi olur (79).

Ahlkn balangcn oluturan totemizmin iki tabusu psikolojik bakmdan denk


deerde deildir. Bunlarn biri, yani totem hayvann ldrlmemesi tmyle
etkili, acl rgelere dayanr; baba ortadan kaldrlmtr, gerekte hibir ey
onun yerini tutamayacaktr. Oysa dierinin, yani ensest yasann, bundan
baka, uygulamada gl bir temeli vardr. nk cinsel gereksinimler onlar
birletiren bir ey deil, birbirine dren bir eydir. Geri kardeler babay
yenmek iin glerini birletirmise de, kadnlar karsnda birbirlerinin
rakibiydiler. Hepsi de babalar gibi kadnlar kendi tekellerine almak istiyordu,
birbirleriyle dvrken oluan yeni rgt yok olabilirdi. nk artk babann
roln baaryla oynayacak ve hepsinden daha gl olan biri yoktu. yleyse,
birlikte yaamak istiyorlarsa (belki de birok deneyimden sonra grlen buydu),
kardeler iin ensest yasan koymaktan baka are yoktu. O zaman hepsinin
istedii ve hatta uruna nce babalarn ortadan kaldrdklar kadndan
vazgeiyorlar, bylece srgnlkleri srasnda byk bir olaslkla alm
olduklar homoseksel duygulara ve etkinliklere dayanan bu rgt kurtarm
oluyorlard. Bachofen'n kefettii ana hakk kurumunun tohumunun bu durum
olmas olasdr, daha sonralar babaerkil aile rgt buna bir son vermitir.

te yandan totemizmin bir din giriimi olarak dnlmesi sav, totem hayvann
yaamn koruyan teki tabuyla ilgilidir. Oullarn duygular babann yerine
hayvanda doal ve uygun bir vekil bulmutur; fakat ona kar gsterdikleri
yreksiz davran, pimanlk gsterme gereksiniminden daha glyd.
Gnahlarnn yakc duygusunu dindirmek ve babayla bir tr uzlama
salayabilmek iin, belki de babann bu vekilini kullanmak istemilerdir.
Totemik sistem babayla bir tr uyuma biimi olmutur; baba, ocuk
fantezisinin kendisinden bekledii her eyi, koruma, zen ve sabr gstermeyi
sz verir, buna karlk da yaamna sayg gstermek, yani gerek babay
ortadan kaldran davran toteme kar yinelememek iin sz verilir.
Totemizmde bunu yasallatran bir aba vardr. "Eer baba bize totem gibi
davranrsa, biz de asla onu ldrmeye kalkmayz.'' Bylece totemizm, durumu
tatlya balamaya ve insana kkenini borlu olduu olay unutturmaya yardm
etmitir.

Bu noktada her dinin zyapsn belirleyen baz zellikler ortaya kmtr.


Totem dini, oullarn duyduu gnah duygusundan, bu duyguyu dindirmek ve
incinmi babay, yeniden baemeyle bartrma giriiminden domutur. Btn
daha sonraki dinlerin de ayn sorunu zmlemeye abalamann bir sonucu
olduunu gsteren belirtiler vardr, yalnz bu abalamaya sahne olan ekinin
dzeyine ve ald yola gre ayr ayr biimlere brnmlerdir, yoksa hepsi de
ekinin balangc olan ve bundan sonra da insanln yakasn bir daha
brakmayan ayn byk olaya karlk olarak olumutur.

Bundan baka yine bu evrede totemizmde ortaya kan ve dinde ballkla


korunan bir zellik daha vardr. Kart duygulardaki gerginlik belki de hibir
arala rtbas edilemeyecek kadar bykt ya da psikolojik koullar bu kart
duygular her ne biimde olursa olsun zmlemeye hi uygun deildi. Baba
karmana bal olan ift deerliliin totemizmde ve btn dinlerde de
srdn kolayca grebiliriz. Totemizm dininde yalnzca pimanlk
grnmleri ve uyuma giriimleri deil, babaya kar kazanlan utkunun
kutlanmas da vardr. Bundan elde edilen doyum duygusu totem lenindeki
anma trenini ortaya karr. Bu trende "sonradan gelen baeme''nin koyduu
yasaklar kaldrlr, totem hayvan kurban etmekle baba ldrmn yinelemeyi
bir greve dntrr, bu ldrmn salad yararlar, yani baba erkinin ele
geirilmesi, yaamn deien etkileri altnda ortadan kalkmaya her yz tutuunda
bu grev yinelenir. Oulun babaya kar koymas olayna, ou kez en dikkate
deer giyimlerde ve bambaka biimler altnda daha sonraki dinlerin
oluumunda raslarsak amamalyz.

Buraya kadar dinde ve ahlkta (bunlar totemizmde birbirinden pek o kadar


ayrlmamt) babaya kar duyulan sevgi duygularnn pimanlk biimine
dnmesinin sonularn gstermisek de, baba ldrmne neden olan asl
eilimlerin stnlnn srdn unutmamalyz.

Bu byk deimenin dayand toplumsal duygular ve kardelik duygular,


bundan sonra gelen dnemlerde toplumun gelimesi zerine en byk etkiyi
yapmtr. Ortak kann kutsallatrlmas ve oymak yaamnda dayanmann
nemi bunun anlatmdr. Kardeler, herkesin yaamn gvenceye almakla
babalarna yaptklarnn bakalarna da yaplmayacan gstermektedir; babann
sonunun yinelenmesine engel olmaktadrlar. Dinsel dncelerle ortaya kan
totemi ldrme yasana imdi toplumun bir de karde ldrmeyi yasaklamas
eklenmektedir. Ancak ldrme yasann boy yelerini snrlandrmaktan
kmas ve yalnzca "ldrmeyeceksin'' biimini almas, ok daha sonradr.
Balangta karde oyma, baba srsnn yerini almakta ve kan ba da bu
konuda gvence vermektedir. Toplum, artk ortak cinayette su ortakl
zerine, din, gnah ve arkadan gelen pimanlk duygusu zerine kurulmu
olmaktadr, ahlksa ksmen toplumun zorunluluklar ve ksmen de bu gnah
duygusunun buyurduu af dileme zerine kurulmaktadr.

Bylece psikanaliz, totemik sistem konusundaki daha yeni dncelerin aksine


ve daha eski dncelere uygun olarak gerek totemizmle ekzogami arasnda sk
bir balant olduunu, gerekse bunlarn kkenlerinin ayn zamana denk
dtn kabul etmeyi gerektirmektedir.

Dinlerin totemizmden balayarak bugnk durumlarna kadar geirdii gelime


evrelerini tartmaya kalkmaktan beni alkoyan birok gl nedenin etkisi
altndaym. Yalnzca, belirgin bir biimde kendini gsteren iki ipucunu
izleyeceim: totem kurbanyla baba-oul ilikisi (80).

Robertson Smith, eski totem leninin kurbann zgn biimi olduunu bize
gstermitir. kisinin de anlam ayndr: Yani birlikte yemek yemekle
kutsallamaktr. Kurbanda, ancak btnn katlmyla dindirilebilecek olan
gnah duygusu da srer. Buna ek olarak, huzurunda kurbann kesildii
varsaylan boy tanrs da vardr ve o da, boyun bir bireyi gibi yemee katlr ve
bu yeme edimiyle boy kendisini onunla zdeletirir.
Acaba tanr kkensel olarak kendisine yabanc olan byle bir duruma nasl
gelmitir?

Bunun yant u olabilir: Bu srada -ne zaman olduunu kimse bilmez- tanr
dncesi ortaya km, btn yaama egemen olmu, olduu gibi kalmak
isteyen her ey gibi totem leni de kendini yeni sisteme uydurmak zorunda
kalmtr. Bununla birlikte bireyler zerindeki psikanaliz incelemeleri, bize
zellikle tanr kavram rneinin hep baba olduunu, tanryla kiisel ilikimizin
vcudumuzun babasna olan ilikisine baml olduunu, onunla birlikte
dalgalanp deitiini retmektedir. Tanr aslnda ykseltilmi bir babadan
baka bir ey olmamtr. Totemizmde olduu gibi burada da psikanaliz, tpk
ilkellerin totemlerine ata dedikleri gibi tanrya baba diyen dindara inanmay
tlemektedir. Tanrnn psikanaliz tarafndan aydnlatlmayan btn dier
kken ve anlamlar ne olursa olsun, eer psikanalizin dikkate alnmaya deer bir
deeri varsa, babann tanr kavramndaki paynn ok nemli olmas gerekir.
Fakat baba ilkel kurbanda iki defa temsil edilmi oluyor demektir, birincisinde
tanr olarak, ikincisinde de kurbanlk totem hayvan olarak temsil edilmi olmas
gerekir, psikanalizin verdii snrl hal suretlerini kabul edersek, bunun mmkn
olup olmadn ve anlamnn ne olabileceini aratrmamz gerekir.

Tanrnn kutsal hayvanla (totem ve kurban edilen hayvanla) birok ilikisi


olduunu biliyoruz:

1. Genellikle bir hayvan, hatta bazen birok hayvan her tanr iin kutsaldr.

2. Baz kurbanlarda, zellikle kutsal kurbanlarda, "gizemli'' kurbanlardan tanr


araclyla kutsallatrlan hayvann kendisi tanrya kurban edilir (81).

3. Tanrya ou kez bir hayvan biiminde sayg gsterilir ya da dier bir


bakmdan, hayvanlar totemizm dneminden ok sonra da tanr gibi sayg
grmlerdir.

4. Mitlerde tanr sk sk bir hayvan biimine, ou kez kendisine kutsal olan


hayvann biimine sokulur; bylece tanrnn kendisinin hayvan olduu ve dinin
daha sonraki evresinde hayvandan geldii varsaym apak olur. Fakat totemin
kendisini, babann yerine geirmeden baka bir ey olmadn da dnrsek,
birok tartmadan kendimizi kurtarrz.

yleyse totemin, babann yerine ilk geen biim olmas, babann kendi insan
biimini yeniden kazand daha sonraki bir dnemde, tanrnn babann dier bir
biimi olmas gerekir. Btn dinsel evrimin kknden byle yeni bir rnn,
yani babaya zlemin ortaya kmas, zamanla babayla ve belki de hayvanla
ilikide oluan bir deiikliin sonucunda mmkn olmu olabilir.
Hayvandan ruhsal bir soumann balamasn, ayn zamanda hayvanlarn
evcilletirilmesiyle totemizmin bozulmaya balamasn bir yana braksak bile,
bu deiiklikleri yine de kolayca ortaya karabiliriz (82).

Babann yenilmesiyle ortaya kan durumda, zaman getikte son derece oalan
bir baba zlemiyaratmas gereken bir etmen vard. nk babay ldrmek iin
glerini birletirmi olan oullarn her biri, baba gibi olma isteinin basks
altndayd, bu isteklerini babann yerine koyduklar eyin paralarn totem
leninde birletirmelerinde gstermilerdir. Karde oymann her bir bireye
yapt bask sonucunda, bu istek doyurulmam olarak kalmtr. Hi kimsenin
babann tam erkini elde etmesine (hepsinin arad ey bu olduu halde) izin
verilmemi ve hi kimse de bunu baaramamtr. Bylece oullar cinayete
ynelten, babaya kar duyulan bu ac duygunun zaman getike dinmi ve baba
zleminin oalm olmas mmkndr; ierii oullar babaya baml klma
istei kadar gl olan, yenilgiye uram babann yasaklarndan kurtulu
demek olan bir ideal domas mmkndr.

Boyun bireyleri arasndaki eski demokratik eitlik, ekindeki deiikliklerin ie


karmas yznden artk srdrlemezdi; bunun sonucu olarak da eski baba
idealini, stn bir bireye sayg gstererek onu tanr aamasna ykseltme
yoluyla, yeniden canlandrma eilimi uyanmtr. Bir adamn tanr olmas,
tanrnn lmesi gibi, bize bugn irkin grnen bir dnce klasik Antikite'nin
dncelerine bile uymayan bir dnce deildi (83). Fakat boyun kendi atas
sayd ldrlm babann tanrlatrlmas, totemle daha nce yaplan
szlemeden daha nemli bir af dileme abasyd.

Belki de her yerde baba tanrlardan nce gelen byk ana tanrlarn bu
evrimdeki yerini gstermem olanaksz. Fakat baba-oullar ilikisindeki
deiikliin yalnzca dine zg kalmad kesin gibidir, babann sessizliinden
etkilenen insan yaamnn dier cephesine, yani toplumsal rgte dein doal
olarak geniletilmitir. Baba-tanr kurumuyla babasz toplum yava yava ata
erkil bir duruma gelmitir. Aile, daha nceki ilk srnn yeniden kurulmas ve
ayn zamanda babalarn eski haklarnn byk bir blmnn kendilerine geri
verilmesi demekti. Bu durumda, yine aile bakan babalar vard; fakat karde
oymann elde ettii toplumsal baarlardan vazgeilmemiti ve yeni aile
bakanlaryla hibir snr tanmayan eski baba arasndaki asl fark, dinsel
gereksinimin, yani babaya kar duyulan doyurulmam zlemin snmemesini
salayacak kadar bykt.

yleyse boyun tanrsndan nce baba, kurban sahnesinde gerekte iki kez, yani
bir keresinde tanr olarak, ikinci keresinde de kurbanlk totem hayvan olarak
grnyor demektir. Fakat bu durumu anlamaya alrken, bunu stnkr bir
benzetme deyip geivermek isteyen, bu olutaki tarihsel evreleri unutan
yorumlara kar uyank davranmalyz. Babann iki biimde grn, sahnenin
birbiri ardna gelen iki anlamna denk der. Gerek babaya kar duyulan ift
duygular, gerekse oullarn sevgi duygularnn dmanlk duygularn yenmesi,
burada esnek bir anlatm bulmaktadr. Bunda babann yenilgiye uratlmas,
drlmesi oullarn en byk utkusunu gsteren gere olmaktadr.

Kurbann hemen her tarafta kazand anlam, yaplan kt davrann ansnn


yaamas durumunun kendisinde, yaplan aalamaya karlk babann
doyumunu salayacak bir ey bulmasdr.

Daha sonraki evrelerde hayvan kutsalln yitirir, kurbanla totemin kutlamas


arasndaki iliki ortadan kalkar; kurban ayini yalnzca tanrya bir armaan
sunumu, tanr uruna bir zveriyi simgelemeye dnr. Bu dnemde tanrya
insann stnde o kadar yksek bir yer verilmitir ki, ancak arac rol oynayan
bir rahibin araya girmesiyle kendisiyle ilikiye girilebilir. Bu srada toplumsal
dzen de ataerkil sistemi devlete dntren tanr krallar ortaya karr.
Tahtndan indirilen ve yeniden yerine geen babann cnn ok haince
olduunu syleyebiliriz; nk bu alma, son derece gl bir yetke biiminde
kendini gstermitir. Yola getirilen oullar bu yeni ilikiyi, eski gnah
duygularndan kurtulmak iin kullanmlardr. O zaman oluan kurban artk
onlarn ii deildir. Bu kurban ancak tanr istemekte ve buyurmaktayd.
Tanrnn kendisi iin kutsal olan, ama gerekte kendisinden baka bir ey
olmayan hayvan ldrmesine ilikin efsane ite bu evreyle ilgilidir. Bu olay,
toplumu ve gnah duygusunu balatan byk yanln olas en byk
yadsnmasdr. Bu kurban treninde ikinci bir amaz anlam daha vardr. Daha
nce babann yerine konan tanrnn, imdi daha yksek bir tanr kavramna yer
vermesine raz oluu anlatr.

Sahnenin grnndeki alegorik yorum, tanrnn hayvana kar utku kazanm


olarak simgelendiini sylemekle, pskianalizin yorumuna ancak kaba bir
biimde denk dmektedir. (84).

Fakat ataerkil yetkenin yeniden doduu bu dnemde baba karmayla ilgili


olan dmanca itepilerin tmyle yok edildiine inanmak yanl olur. Tam
tersine, baba yerine iki yeni biimin, yani tanrlarn ve krallarn ilk egemenlik
evreleri, bize dinin zyapsal zellii olan ift tavrn en gl anlatmn aka
gstermektedir.

Frazer byk yapt olan The Golden Bough'da, Latin boylarnn ilk krallarnn,
tanr rol oynayan ve bu rolnde zel bayramlarda trenle kurban edilen
yabanclar olduu sansn ileri srmektedir. Bir tanrnn yllk kurban edilii
(kendi kendini kurban bundan farkldr) Sami dinlerin nemli bir nitelii olarak
grnmektedir. Dnyann eitli insan yaayan yerlerinde yaplan insan kurban
treni, bu insanlarn yaamlarna tanrnn temsilcileri sfatyla son verdiklerini
kesin olarak gstermektedir. Bu kurban detinin izlerini daha sonraki
zamanlarda, canl kii yerine cansz bir eyin (manken) taklidinin konmasnda
buluruz. Ne yazk ki hayvan kurbann incelediim kadar salkl bir incelemeye
giriemeyeceim, teheoanthropik tanr kurban, kurbann en eski biimlerini
kesin olarak aydnlatr. Fakat kesin kanmza gre, kurban ediminin nesnesi hep
ayn ey olmutur, bu ey de bir tanr olarak sayg gsterilen eyin, yani babann
kendisidir.

Hayvan kurbannn insan kurbanyla ilikisi sorunu imdi kolaylkla zlebilir.


lk hayvan kurban zaten insan kurbannn, yani babann ldrlmesinin yerine
geirilmiti ve babann yerine geirilen ey yeniden insansal biimini alnca,
yerine geirilen hayvan da insan kurban biimine geti.

Bylece ilk byk kurban ediminin ans, btn unutma abalarna karn yok
edilemez olduunu gstermektedir. nsanlar bu kurban ediminin nedenlerinden
mmkn olduu kadar kendilerini kurtarmaya abaladklar anda o yine eski
biimini deitirmeksizin bu kez tanr kurban olarak ortaya kmaktadr. Bu
yeniden grn birtakm yeniden yorumlamalarla mmkn klan dinsel
dnn geirdii evrim aamalarn burada tmyle gsterecek deilim.
Kurban insanln ilk tarihinin bu byk olayna geri gtrme dncesinden
hi kukusuz ok uzak olan Robertson Smith, eski Samilerin tanrnn lmn
kutladklar len trenlerinin "efsanevi bir trajedinin ansnn anlmas''
olduunu, bu trenle birlikte yaplan alamalarn zelliklerinin kendiliinden
sevimli olmayp zorlayc bir nitelik gsterdiini, bunun tanrsal bir fkeden
korku olduunu bize syler (85).

Bu yorumun doruluunu kabul edebilecek durumdayz, kurban bayramn


kutlayanlarn duygularnda szn ettiimiz durumun dorudan doruya
anlatmn grrz.

imdi, dinlerin daha sonraki geliiminde bu iki temel etmenin, yani oulun
gnah duygusuyla bakaldrma duygusunun asla kaybolmadn bir gerek
olarak kabul edebiliriz. Dinin ortaya koyduu sorunun zmne doru yaplan
her giriim, birbirine kart iki ruhsal gcn uzlatrlmas giriimleri, ekin
deimelerinin, tarihsel olaylarn ve ruhsal i deimelerin belki de hep birden
etkisi altnda, yava yava ortadan kalkar.

Oulun, kendini baba-tanrnn yerine koyma abas gittike daha belirgin olarak
gzkmektedir. Tarmn ortaya kmasyla ataerkil ailede oulun nemi artar. O
zaman oul, ana-topra altst ederek ilemekte simgesel anlatmn bulan
ensesti libidosuna yeni bir anlatm verme cesaretini gsterir. Attis, Adonis,
Tammuz, vb. tanr biimleri ortaya kar; bunlar bereket tanrlar olduu kadar
ana-tanrlarn yaknlk gstermesinden yararlanarak babaya bakaldran ve
anneleriyle ensest yapan gen tanrlard. Fakat bu simgelerle dindirilmeyen
gnah duygusu, efsanelerde ana-tanrlarn bu gen klarna ksa mr verme,
onlar hadm etme cezasyla ya da hayvan biiminde grnen baba-tanrnn
fkesiyle cezalandrma biiminde kendini anlatr.

Adonis'i, Afrodit'in kutsal hayvan olan erkek domuz ldrr; Kibele'nin k


olan Attis, hadm edildii iin lr (86).

Bu tanrlarn lm karsnda tutulan yas, yeniden dirildikleri zaman gsterilen


sevin, tanrl sonsuz olan baka bir oul kltne de gemitir:

Hristiyanlk eski dnyada ortaya kt zaman, Mitra dininin rekabetiyle


karlamt ve uzun zaman hangisinin tanrsnn utku kazanaca kesin olarak
belli olmamtr.

Gen ran tanrs Mitra'nn parlak ehresi gzden kamtr. Mitra'nn kzleri
ldrdn gsteren tasarmlardan, Mitra'nn, babay yalnz bana kurban
ederek kardeleri olaya karma glklerinden kurtaran olu simgeledii
sonucunu karabiliriz.

Bu gnah duygusunu dindirmenin baka bir yolu daha vard, bunu da sa


yapmtr. Yani sa kendi yaamn kurban etmi ve bu yolla kardelerini ilk
gnahtan kurtarmtr.

lk gnah grnn kkeni Orpheus inanlarndadr; bu gr dinsel oyunlarda


yaam ve sonralar eski Yunan felsefe okullarna gemitir (87). Bu gre
gre, insanlar gen Dionisos Zagreus'u ldrerek vcudunu paralayan
Titanlardan gelmitir ve bu cinayetin arl onlarn stne yklenmitir.
Anaximander'den kalan bir yaz, dnyann birliini bu ilk cinayetin bozduunu,
ondan kan her eyin bu cinayetin cezasn ekeceini syler (88). Nilus'un
betimledii totem kurbann (Antikite'nin dier birok efsanesinde, rnein
Orpheus'un kendisinin lmnde olduu gibi) aka anmsatmakla birlikte,
burada gen bir tanrnn ldrlmesi gibi bir farkllkla karlayoruz.

Hristiyan efsanelerinde insann ilk gnah hi kukusuz tanr-babaya kar


bakaldrmasyd, eer sa kendi yaamn kurban etmekle insanl bu ilk
gnahn yknden kurtarmsa, bu gnahn aslnda bir ldrme olduu sonucu
karlabilir. nsanda ok derin kkleri olan ayn biimde karlk verme
yasasna gre, bir ldrme ancak baka bir cann kurban edilmesiyle denebilir;
kendi kendini kurban etmek, bir kan gnahna iaret eder (89). Eer bir kimsenin
cann kurban etmesi, tanryla, yani babayla bir uzlamay salyorsa, o takdirde,
tvbe edilmesi gereken cinayet ancak babann ldrlmesi olabilir.

Bylece Hristiyanlk kuralnda insanlk en ak biimde ilk zamanlarda ilenen


gnahn kabul ediyor; nk imdi oulun kurban olarak lmnde en eksiksiz
temizleniini bulmutur. Bu kuralda, babayla uzlama ok daha baarl; nk
bu kurbanla birlikte, insanln babaya kar bakaldrmasna neden olan kadnda
da tmyle vazgeme vardr. Fakat o zaman da kart duygularn psikolojik
zorunluluu kendi hakkn istiyor, babaya mmkn olan en byk tvbeyi
ettiren edimin kendisinde ayn zamanda oul da babann aleyhine besledii
isteklerin hedefini elde etmi oluyor. Kendisi de babasnn yannda ya da
babasnn yerine bir tanr oluyor. Oulun dini babann dinini izliyor. Bu yerini
almann bir gstergesi olarak eski totem leni yeniden komnyon biiminde
canlanyor, kardeler birlii artk babann deil, oulun etini ve kann yiyorlar;
bunu yapmakla kardeler oulla kendilerini zdeletiriyor ve onunla kendilerini
kutsallatryorlar. Bylece eitli dnemlerde totem leniyle hayvan
kurbannn, theoanthropik insan kurbannn ve Hristiyan encharistinin ayn
eyler olduklarn gryoruz ve btn bu ayinlerde insanlara o kadar bask
yapan ve fakat ayn zamanda o kadar da gururlandran cinayetin sonularn
seebiliyoruz. Bununla birlikte, Hristiyan komnyonu temelinde babann
yeniden bir kez daha ortadan kaldrl, gnahnn temizlenmesi gereken
cinayetin bir yinelenmesidir. "Hi kuku duyulamaz ki Hristiyan komnyonu
Hristiyanlktan ok daha eski olan sacrament'i kendi iinde eritmitir" diyen
Frazer'in bu sznde ne kadar hakl olduunu gryoruz. (90)

lk babann kardeler birlii tarafndan ortadan kaldrl gibi bir olayn insanlk
tarihinde silinmez izler brakm olmasnn, kendini hi olmazsa anmsanacak
birok yerine geirme biimiyle sk sk gstermesi gerekir. (91) Bu izleri,
bulunmas pek g olmayan mitolojide gstermek hevesinden saknyorum,
yalnzca S.Reinach'n Orpheus'un lm zerine yapt esinleyici incelemedeki
bir kayd izleyerek baka bir alana geiyorum (92).

Derin ayrlklarna karn Robertson Smith'in kefettii totem lenine Grek


sanat tarihinde gze arpacak kadar yakn bir durum vardr. Bu, en eski Grek
trajedisinin durumudur: Ayn ad tayan, ayn giysileri giymi kimselerden
kurulu bir topluluk bir tek figrn evresini sarar ve onun szlerine ve
davranlarna baml olur; bu, koroyla kahramann aslnda tek olan temsilcisini
simgeler. Daha sonra gelierek oyundaki karclar temsil etmek iin, ikinci ve
nc bir aktr daha ortaya km, fakat gerek kahramann zyaps, gerekse
bu kahramann koroyla ilikisi deimemitir. Trajedinin kahraman ac
ekiyordu; bu hl bugn trajedinin ana ieriidir. Bu kahraman kendi stne,
aklamas her zaman kolay olmayan "trajik bir gnah" alyordu. Gnah hemen
her zaman tanrsal ya da insansal bir yetkeye kar bakaldrmaktan ibaretti, koro
kahramana sempatiyle katlyor, onu tehdit etmeye ya da uyarmaya alyor ve
en sonunda onun yapmaya kalkt edimin hak ettii cezaya gelince
kahramann sonu iin yas tutuyordu.

Fakat trajedinin kahraman niin ac ekiyordu, onun "trajik gnah"nn anlam


neydi? Tartmay ksa bir yantla keseceiz. Kahraman ac ekiyordu; nk o
ilk babayd, o ilk trajedinin kahramanyd, (bu trajedinin oyunda yinelenmesi
belirli bir evrime denk der), trajik gnahsa koroyu gnahtan kurtarmak iin
kendi stne ald gnaht. Sahnede grdmz grnm, tarihsel sahnenin
istenerek bozulmu bir biimiydi, hatta incelmi bir ikiyzlln sonucu
olduunu bile syleyebiliriz. Gerekte ilk durumunda, kahramann aclarna
neden olanlar koro yelerinin kendileriydi; oysa onlar burada kahramana kar
olan sempatilerini ve yazklanmalarn gstererek dvnmektedirler,
kahramansa gnahnn acsn kendisi eker. Kahramann stne atlan cinayet,
yani byk bir yetkeye kar saldr ve bakaldrma, gemite koro yelerine,
yani kardeler birliine bask yapan saldr ve bakaldrmann kendisiydi. Bu
yolla trajik kahraman, kendi istencine karn, koronun kurtarcs durumuna
getirilmektedir.

Grek trajedisinin oynannda kutsal kei Dionisos'un aclarn, onun yannda


bulunan ve kendilerini onunla zdeletiren dier keilerin yaslarn anmsarsak,
hemen hemen snm olan dramn orta zamanlarda niin sa tutkusunda yeniden
canlandn kolayca anlarz.

Buraya kadar ok ksa bir biimde yaptmz bu incelemeyi bitirirken, din,


ahlk, toplum ve sanatn balanglarnn Oidipus karmanda birletikleri
sonucunun ktn sylemek isterdim. Bu dnce, psikanalizin vard
sonulara, yani bugnk bilgimizin bize bildirebildiine gre, btn nevrozlarn
ekirdeinin Oidipus karma olduu sonucuna tmyle uygundur. Budunlar
psikolojisinin bu sorunlarnn da, rnein babayla olan iliki gibi, tek bir
kiiletirilmi rnekle zmlenmesine ok ayorum. Belki de bunda baka bir
psikolojik sorun vardr. Cokularn ifteliliini gerek anlamnda ok kez
gsterme frsatn bulmutuk, yani nemli ekinsel oluumlarn kknde ayn
nesneye kar ak ve kinin birlikteliinden sz etmitik.

Bu ifteliliin kkeni zerine hibir ey bilmiyoruz. Onu yalnzca coku


yaammzn temel olaylarndan biri olarak kabul edebiliriz. Fakat bana, dier
bir olanan da stnde dnlmeye deer gibi grnyor:
Kkensel olarak coku yaammza yabanc olan bu duygu iftliini insanlk
baba karmandan (93) kazanmtr. Bireylerin zerinde yaplan bugnk
psikanaliz incelemeleri bunun en gl anlatmn gsterir (94).

Szlerime son vermeden nce btn bu rneklerden elde ettiimiz sonularn


birbirine uymas ve hepsinin tek bir nokta evresinde bulumas,
varsaymlarmzn kesin olmayna ve sonularmzn karlat glklere
kar bizi krletirmemelidir. Okurlarn da herhalde farkna varm olduu bu
glklerin ikisini gstereceim.

Birincisi, her eyi toplulua ilikin ruh varsaym zerine kurduumuz,


toplulua ilikin bu ruhtaki psiik srelerin bireyin ruhunda olduu gibi
gerekletiini kabul etmekte olduumuz herhalde kimsenin gznden
kamamtr. stelik bir olayn gnah duygusunu binlerce yl arta kalm olarak,
bu olaydan hi haberi olmayan kuaklarda bile izler braktn da kabul
etmekteyiz. Babalarnn kt davranlaryla karlaan oullarn arasnda
kabilecek zc olaylar, babay ortadan kaldrma yoluyla bu davrantan
kurtulan oullarn kuana kadar uzatmaktayz. Bunlar gerekten ar itirazlar
gibi duruyor ve buna benzer varsaymlardan saknacak baka bir aklama
yelenebilir gibi grnyor.

Fakat daha fazla dnrsek, bizim kendimizin, byle bir cretin btn
sorumluluunu tamak zorunda olmadmz grrz. Toplulua ilikin bir
ruhu kabul etmeden ya da bireylerin ortadan kalkmasnn sonucu olarak ruhsal
edimlerin kesintilerini dikkate almamamz mmkn klan bir sreklilii
insanln coku yaamnda kabul etmeden, toplumsal psikoloji asla mmkn
olamaz. Eer bir kuan ruhsal sreleri ondan sonra gelen kuakta srmeseydi,
eer her kuak yaama kar tavrn yeniden dzenleseydi, bu alanda hibir
ilerleme ve hibir gelime olamazd. O zaman iki yeni soruyla karlayoruz:
Kuaklarn birbiri ardnca geliinde bu ruhsal sreklilie ne dereceye kadar
nem verilebilir ve bir kuak kendi ruhsal durumlarn gelecek kuaa geirmek
iin ne gibi yntem ve aralar kullanr?

Bu sorunlarn yeterli derecede aklandn, bir kuaktan dier kuaa dorudan


doruya gemenin ve gelenein bunu aklayabildiini savlamyorum.
Toplumsal psikoloji genellikle sonraki kuaklarn ruhsal yaamndaki zorunlu
srekliliin nasl ortaya kt sorunuyla pek az ilgilidir. Etkili olabilmesi iin
herhalde yine bireysel yaamda baz nedenlerin varl iin zorunlu olan ruhsal
eilimlerin kaltmla gemesi olayyla bu aklama ksmen yaplyor gibidir.
airin "atalarndan sana kalana kendin sahip olmaya al" sznn anlam bu
olsa gerektir. Eer arkalarnda iz olarak hi bir ey brakmayacak kadar tutuklu
kalm ruhsal itepilerin var olduunu kabul etseydik, sorun daha da
gleecekti. Fakat bu yoktur. En byk tutukluk bile biim deitirmi
vekillere ve bunlardan doan tepkilere yer verir. Fakat bu noktada, hibir
kuan en nemli ruhsal srelerini kendinden sonra gelen kuaktan asla
gizleyemediini kabul edebiliriz. nk psikanaliz bize, herkesin bilind
ruhsal etkinliklerinde bakalarnn tepkilerini yorumlamamasn mmkn klan
bir araca sahip olduunu, yani dier kiinin kendi duygularn anlatrken
grnrde gsterdii bozulmalar dorultan bir arac olduunu retmitir.
Sonraki kuaklarn, kkensel olarak baba ilikisinin kalt olan btn detleri,
trenleri ve yasalar bilind anlama yntemiyle kalt olarak almay baarm
olmas olasdr.

zmlemeli dn ynteminin bizzat kendisinin ortaya ataca dier bir


itiraz daha vardr.

Ahlkn ilk kurallarn ve ilkel toplumun ahlksal snrlamalarn, ileyenlerine


bir cinayet duygusu vermi olan bir olaya kar tepkiler olarak yorumlamtk.

Olay gerekletirenler bu olaydan etkilenmi, bir daha yinelenmemesine ve


yinelenmesinin bir kazan salamayacana karar vermitir. Bu yaratc gnah
duygusu bizim aramzda snmemitir. Onun toplumsal nitelikte olmayan
sonularn, kendileri iin birtakm yeni ahlk kurallar yaratan, yaptklar yanl
davranlardan tvbe niteliinde ya da yapmalar olas yanl davranlardan
saknma niteliinde birtakm yeni kanma kurallar yaratan nevrozlular da
buluyoruz (95).

Fakat bu gibi tepkilere neden olan olaylar iin nevrozlar incelediimizde, d


krklna urarz. nk olaylar bulmuyoruz, yalnzca ktlk isteyen ama o
ktl ilemekten alkonan birtakm itepiler ve duygular buluyoruz.

Nevrozlunun gnah duygusunun temeli gerek olaylar deil, yalnzca birtakm


ruhsal gerekliklerdir. Ruhsal bir gereklii gncel bir gerekliin stne
koymak, normal adamn gerekliklere verdii tepkileri ayn ciddilikle
dncelere de vermek, nevrozlulara zg bir eydir.

lkel adam iin de durum ayn olamaz myd? lkellerin narsisizmlerinin ksmi
bir grnm olarak ruhsal durumlarna olaanst deer verdiini
savlayabiliriz (96). Buna gre, babaya kar sradan dmanlk itepileri ve
babay ldrmek ve yemek gibi fantezili bir istek, totemizmle tabuyu yaratan
ahlksal tepkiyi ortaya karmaya yeterliydi. yleyse, pek hakl olarak gururunu
duyduumuz ekinsel varlmzn balanglarn, btn duygularmz yaralayan
korkun bir cinayete geri gtrme zorunluluundan kendimizi kurtaryoruz. Bu
sayede bu balangla imdiki zaman birletiren nedensel ballk kopmam
olur, nk ruhsal gereklik btn bu sonularn nedeni olarak dnlecek
kadar nem kazanm olur. Baba srsnden karde oymana kadar toplumun
biiminde gerekten bir deiikliin olduu kabul edilebilir. Bu gl bir savdr;
fakat kesin deildir. Bu deiiklik daha hafif bile olsayd, yine de ahlkn
olumasna neden olabilirdi. lk babann basks duyumsandka, ona kar
duyulan dmanca duygular yaayacak, baka bir frsat gelinceye kadar bu
duygulardan pimanlk duyulmayacakt. kinci itiraz, yani tabularn, kurban
kurallarnn hep babaya kar beslenen kart duygulardan karlmasna kesin
olarak inanlmasna ve bunun gerek olarak kabul edilmesine yneltilecek itiraz
ise pek yerinde deildir.

Zorlanma nevrozlularnn trenleri ve yasaklamalar de bize bu nitelii


gsterdii halde, bunlar yalnzca ruhsal bir gereklie, edime deil niyete
dayanrlar. Yalnzca maddi deerlerle dolu olan kendi gerek dnyamzn
yalnzca dncede kalan ve isteklanan eylere kar duyduu kmsemeyi,
ancak i zenginliklerle dolu olan ilkelin ve nevrozlunun dnyasna sokmaktan
saknmalyz.

Burada gerekte pek kolay olmayan bir kararla karlamaktayz. Fakat nce,
bakalarna temel grnen farkn, bizim dncemizde konunun en nemli
blmne deinmediini kabul etmekle ie balamalyz. Eer istekler ve
itepiler ilkel adam iin tam bir olay deerine sahipse, bize den ey, byle bir
dnceyi kendi llerimize gre dzeltmek deil, onu anlamaya almaktr.

Fakat o zaman da bu itiraza yol aan nevroz prototipini daha yakndan


incelemeliyiz. Bugn fazla ahlklln basks altnda bulunan obsession
nevrozlularnn kendilerini yalnzca heveslerin ruhsal gerekliine kar
savunduklar, kendilerini yalnzca duyumsadklar itepiler iin cezalandrdklar
doru deildir. in iinde tarihsel bir gereklik paras da vardr; bu kiilerin
ocukluklarnda yalnzca kt itepileri vard ve ocukluk gleri elverili
olduu oranda bunlar ba edime yerletirmilerdir. Bu ar iyi insanlarn
hepsinin ocukluunda bir ktlk dnemi, sonraki gereinden fazla ahlklln
ncesi olan bir ters evre vard. yleyse, eer nevrozlularda, yapsndan hi
kuku duyulmayan ruhsal gerekliin kkensel olarak asl gereklikle bir
olduunu, btn kantlara gre ilkellerin gerekte yapmay istedikleri her eyi
yaptklarn kabul edersek, ilkel insanlarla nevrozlular arasndaki benzerlik ok
daha temelli olarak gsterilmi olur.

Fakat ilkel insanlar konusundaki yargmz, nevrozlularla olan benzerliin fazla


etkisi altnda kalmamal. Aradaki ayrlklar da hesaba katlmaldr. Hi kukusuz
dnmeyle yapma arasndaki keskin ayrm, ne vahilerde ne de nevrozlularda
vardr. Fakat nevrozlu her eyin stnde edimlerini yasaklam kimsedir;
dnme onda edimin tam bir vekilidir. lkel insansa yasaklamalar altnda
deildir, dnce onda dorudan doruya eyleme geer; eylem ona gre daha
ok deta dncenin bir vekilidir ve bundan dolay verdiimiz yargnn salt
kesinliine kefil olmamakla birlikte, tarttmz konuda pekl unu kabul
edebileceimizi sanmaktaym: "Balangta eylem vard."

You might also like