Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 327

T.C.

SELUK NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
TRK DL VE EDEBYATI ANABLM DALI
YEN TRK EDEBYATI BLM DALI

KENAN HULUS KORAYIN MUHT DERGSNDEK


NESR YAZILARI

HAZIRLAYAN
FATMA SEZER

YKSEK LSANS TEZ

DANIMAN
PROF. DR. ALM GR

KONYA 2012
T.C.
SELUK NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS MDRL

BLMSEL ETK SAYFASI

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

Bu tezin proje safhasndan sonulanmasna kadarki btn srelerde bilimsel


etie ve akademik kurallara zenle riayet edildiini, tez iindeki btn bilgilerin etik
davran ve akademik kurallar erevesinde elde edilerek sunulduunu, ayrca tez
yazm kurallarna uygun olarak hazrlanan bu almada bakalarnn eserlerinden
yararlanlmas durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atf yapldn bildiririm.

Fatma SEZER

i
T.C.
SELUK NVERSTES
Sosyal Bilimler Enstits Mdrl

YKSEK LSANS TEZ KABUL FORMU

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

Yukarda ad geen renci tarafndan hazrlanan Dede Efendi, Zek Dede ve


Delllzdenin Beste Formunda, Zencr Uslndeki Eserlerinin Usl-arz vezni ilikisi
Ynnden ncelenmesi balkl bu alma ../../.. tarihinde yaplan
savunma snav sonucunda oybirlii/oyokluu ile baarl bulunarak, jrimiz
tarafndan yksek lisans tezi olarak kabul edilmitir.

Unvan, Ad Soyad Danman ve yeler mza

Danman

ye

ye

ii
N SZ

Yazmaya henz niversite rencisiyken Servet-i Fnn dergisindeki


hikyeleriyle balayan Kenan Hulusi Koray (1906-1943), Yedi Me'aleciler
topluluunun tek nsiri olarak hreti yakalam yazarlarmzdandr. Sanat hayatnda
olgunluk noktasna ulaamadan gen yata hayatn kaybetmitir. Hikyelerinin ou,
salnda yaynlanan kitaplarnda yer almam, gazete ve dergilerin sayfalarnda
kalmtr.

Bu almann amac, Kenan Hulusi'nin kitap olarak yaynlanm


eserlerinden daha fazla bir yekn oluturan, Muhit dergisinde kalm nesir yazlarnn
tespiti ve incelenmesi olmutur.

almamz; n Sz, Ksaltmalar, Giri, Kenan Hulusinin


Muhitteki Yazlar ve Hikyeleri zerine, Muhitteki Hikyelerinin ncelenmesi
Metinler, Sonu, Kaynaka ve Dizinden olumaktadr.

Girite; Muhit dergisi ile Kenan Hulusi Korayn hayat ve edebi


kiiliinden bahsedilmitir. Bu erevede Kenan Hulusi Korayn hikyeciliini
etkileyen Servet-i Fnn dnemi ve mer Seyfettin zerinde de ksaca durulmutur.
Hayatn anlatrken Dr. Niyazi Mee'nin "Kenan Hulusi Koray'n Hikye ve
Romanlarnda ahslar" adl yaynlanmam doktora tezi belirleyici bir kaynak
olmutur. Kiiliine deinilirken ise arkadalarnn lmnn ardndan kaleme
aldklar yazlardan istifade edilmitir.

Birinci blmde Kenan Hulusinin Muhitteki yazlar ve hikyeleri iki ana


balk altnda incelenmitir. Bu balklarda Kenan Hulusi Korayn Muhitte kan
mensur iirlerinden ve syleilerinden sz edilmektedir. Muhitteki hikyelerinin
incelenmesi sanat, edebiyat, dil ve slup, ak temas gibi eitli balklardan
yararlanlarak yaplmtr.

kinci blmde Kenan Hulusi Korayn Muhit dergisinde kan nesir


yazlarnn orijinal metinlerine kronolojik srayla yer verilmitir.Kenan Hulusinin iki
syleisi ise dier hikyelerden bamsz olarak kendi arasnda sraya konmutur.
Bylelikle okuyucular Korayn Muhitteki orijinal metinlerine ve bunlarn
deerlendirmelerine ulaabileceklerdir.

iii
Sonuta daha ok inceleme hakknda genel bir deerlendirme yaplmtr.

Aratrmaclara yardmc olmas iin Dizin hazrlanmtr. Bu balk


ahs Adlar Dizini ile Yaz Balklar ve Eser Adlar Dizini olarak
dzenlenmitir.

Bu almann hazrlanmasnda yardmlarn esirgemeyen sayg deer


hocalarm Prof. Dr. lim Gr Beye ve Yrd. Do. Dr. Bedia Koakoluna sonsuz
teekkrlerimi sunarm.

Konya, 2012

Fatma SEZER

iv
T.C.
SELUK NVERSTES
Sosyal Bilimler Enstits Mdrl

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

ZET

Kenan Hulusi Koray, ksa sren yaamnda roman, mensur iir, fkra,
makale, rportaj, eletiri trlerinde eserler vermekle birlikte hikyeciliiyle
tannmtr.

Birbirine zt iki sanat anlaynn etkisiyle yazlm hikyeleri; tema


eitlilii, zaman ve mekann kullanm, insana bak, dil ve slba gsterdii zen
bakmndan dikkat eker.

lk hikyelerinde "sanat sanat iin" anlayyla hareket eden Kenan Hulusi,


slpu bir yazar kimliiyle karmza kar. "Sanat toplum iin" anlayyla yazd
ikinci dnem hikyeleri ise yaad dnemin sosyal, siyasal, kltrel ve ekonomik
hayatndan izler tar. Bu dnemde yazm olduu hikyelerde sosyal gerekilik
akmnn etkisindedir. Ancak dnemin sosyal gereki yazarlarndan farkl olarak,
ferdi ihmal etmez. Toplumsal meselelere, bireyi ilgilendirdii lde hikyelerinde
yer verir.

Erken lm abuk unutulmasna sebep olmutur. Oysa Kenan Hulusi'nin


unutulmay hak etmeyen gzel hikyeleri vardr. Trk hikyesinin bugnk
noktasna gelmesinde Kenan Hulusi'nin nemli pay vardr.

v
T.C.
SELUK NVERSTES
Sosyal Bilimler Enstits Mdrl

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

ABSTRACT

Kenan Hulusi Koray, is not only known by his art of story telling but also
his ovels,prose poems,anecdotes, articles, reports, criticisms in his short life. The
stories ritten by the effect of two countradictory art comprehensions, attract attention
with heme variety, time and the use of place, view to human being , and taking great
care in language and form.

Kenan Hulusi Koray, writing with the comprehension of "the art for art" in
his first stories, appears as a stylist writer. In his second term stories which he wrote
with the comprehension of "the art for society" he reflects his terms of social,
political, cultural, economic life. He wrote in the effect of social reality trend, but as
a writer different from the writers of his term, he doesn't neglect the individual. He
gives importance to social problems as long as it relates the individual. His early
death caused him to be forgotten. But Kenan Hulusi Koray's works do not deserve to
be forgotten. He had an important role in the development of modern Turkish Story.

vi
NDEKLER

BLMSEL ETK SAYFASI ......................................................................................................

YKSEK LSANS TEZ KABUL FORMU .......................................................................

N SZ ...........................................................................................................................................

ZET .................................................................................................................................................. V

ABSTRACT ................................................................................................................................... V

NDEKLER ........................................................................................................................... V

KISALTMALAR ......................................................................................................................... X

GR................................................................................................................................................. 10

1. KENAN HULUS KORAYIN HAYATI VE EDEB KL ........................ 14

2. MUHT DERGSNE DAR ............................................................................................... 27

BRNC BLM ........................................................................................................................ 31

I. KENAN HULUSNN MUHTTEK YAZILARI VE HKYELER


ZERNE ........................................................................................................................................ 31

1.1. .................................. KORAYIN MUHTTEK YAZILARINA DAR32

1.1.1. MENSUR RLER ............................................................................. 32

1.1.2. SYLELER ...................................................................................... 36

II. MUHTTEK HKYELERNN NCELENMES ................................. 38

1.2. TEMALAR .................................................................................................... 38

1.2.1. AK TEMASI ........................................................................................ 38

1.2.2. OCUKLUA ZLEM ....................................................................... 40

1.2.3. HKYELERNDEK SANAT, EDEBYAT, DL VE SLP ....... 40

1.2.4. HKYELERDE ZAMAN ................................................................... 44

1.2.5. HKYELERDE MEKN KAVRAMI .............................................. 46

vii
KNC BLM ........................................................................................................................... 50

METNLER .................................................................................................................................... 50

2.1. BEYAZ GLLER ......................................................................................... 50

2.2. DRLEN MUMYA....................................................................................... 54

2.3. BEYAZITTA INAR ALTI ....................................................................... 63

2.4. BOAZ NDE BR GECE YARISI MEHTABI .................................... 66

2.5. ECER VAKVAK ....................................................................................... 69

2.6. EHZADE BAINDA BR AYCI DKKNI ......................................... 71

2.7. TABAKLAR VE OCUKLUUM ............................................................. 73

2.8. CEVAHR BEDESTANI .............................................................................. 75

2.9. AUSTOS BCEKLER............................................................................. 78

2.10. DAR KAPI ................................................................................................... 80

2.11. UYKU ........................................................................................................... 82

2.12. EDEBYATIMIZ HAKKINDA HSEYN RAHM BEY NE DYOR? 84

2.13. CENAP AHABEDDN BEYLE KONUTUKLARIM.......................... 89

SONU ............................................................................................................................................. 95

KAYNAKA .................................................................................................................................. 98

DZN .............................................................................................................................................. 103

A. YAZI BALIKLARI VE ESER ADLARI DZN .................................... 103

B. AHIS ADLARI DZN .............................................................................. 105

ZGEM .................................................................................................................................. 108

viii
KISALTMALAR

a.g.e. : ad geen eser

a.g.m. : ad geen makale

Ar. Gr. : Aratrma Grevlisi

b. : bask

C. : cilt

ev. : eviren

Haz. : hazrlayan, hazrlayanlar

Prof. Dr. : Profesr Doktor

s. : sayfa

S. : say

T.D.K : Trk Dil Kurumu

niv. : niversite

Yay. : yaynlar

ix
GR

Divn edebiyat nazm ekillerinden "mesnevi" ve Trk halk edebiyat


geleneinde asrlardr varln srdren "halk hikyeleri" darda tutulduu zaman,
Trk edebiyatnda bugnk manasyla "hikye", Tanzimat'tan sonra grlmektedir.

Balangta Bat'dan gelen tahkiyeye bal iki tr -roman ve hikye-


arasndaki farklar zerinde yeterince durulmam, hatta zaman zaman roman, hikye
ad ile kullanlmtr.

Nitekim, Bat'dan yaplan ilk tercme romanlar Hikye-i Madurn, Hikye-


i Robenson gibi adlarla yaynlanm ve Halit Ziya roman teorisi konusundaki
fikirlerini ieren kitabna Hikye adn vermitir.

Trk edebiyatnda ilk hikye kitaplar Ahmet Mithat Efendi'nin Letif-i


Rivyt (1870) ve Emin Nihat Bey'in Msameretnme'sidir (1870-1871). Emin Nihat
Bey'in bu eseri yedi hikyeden ibarettir. Yap itibariyle Boccacio'nun Decameron
Hikyeleri ile Binbir Gece Masallar'n hatrlatmaktadr. "Halk hikyecilii/meddah
geleneinden gelen unsurlar ile Bat edebiyatndan aldklarn birletirerek eitme ve
elendirme amac gden"1Letif-i Rivyt, yirmi dokuz hikyeden oluur.

Hikyeyi romandan ve anlatma dayal dier trlerden mstakil olarak ele


alan Sami Paazde Seza, Kk eyler (1892) ile Bat tekniiyle mahalli
zellikleri birletirerek Trk edebiyatnn ilk realist hikye rneklerini2 vermitir.
Yine ayn dnemde Nabizde Nzmn Karabibiki Anadolunun ky hayatn realist
tarzda ele alan ilk eserdir."nsann eya, tabiat ve cemiyetle olan mnasebetlerinden,
i atmalarnda ok az bir ksmn tasvir ve tahlilden faydalanarak, dar bir hacimde
younlam bir halde tahkiyelendirmektir"3 eklinde tanmlanabilecek "ksa hikye"
trnn edebiyatmzdaki en gzel rneklerini Servet-i Fnn dneminde Halit Ziya
Uaklgil vermitir: Tuhfe-i Letif (1893), Nakil, (1893-1895), Kk Fkralar
(1897-1899), Bir Yazn Tarihi (1900), Solgun Demet (1901), Bir iir-i Hayal (1914),
Sepette Bulunmu (1920), Bir Hikye-i Sevda (1922) gibi eserlerinde romanlarnn

1
nci Enginn, Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyet'e (1839-1923), Dergah Yay., stanbul,
2006,s. 183.
2
a.g.e., s.272.
3
Sadk Tural, mer Seyfettin'in Hikye Dnyas, Doentlik Tezi, Ankara, 1982, s.12.

10
aksine daha sade bir dil kullanmtr. "Kk hikyeler, devrin sosyal hayatn veya
insanlarn romanlardan daha fazla yanstrlar. Yani yazar ksa hikyelerinde
dnemin gereklerine daha fazla eilmitir.4 Halit Ziya, Suut Kemal Yetkin'e
yazd bir mektupta bunu "Kk Hikyeler, Ma ve Siyah'tan daha fazla tesir yapt.
Bunlarn tertibi, ins, hele lisn edebiyat leminde bir yenilik, bir geliirlik
kbilinden sayld."5 diyerek belirtir.

Halit Ziya'dan baka Servet-i Fnncular arasnda dikkati eken dier bir
isim Mehmet Rauf''tur. Hikyelerinde "ahs duygulanlar, aklar, istekler, straplar,
hayal krklklar ve mitsizlikler"6 gibi temalar iler.

Servet-i Fnn topluluu ierisinde Hseyin Cahit Yaln, Ahmet Hikmet


Mftolu ve Saffeti Ziy'y da burada zikretmek gerekir. Hseyin Cahit Yaln,
devrin dier sanatkrlarndan farkl bir ekilde, hikyelerinin ahs kadrosunu aydn
kesim ve stanbul'da yaayan aznlklar arasndan semitir. Dil ve slp bakmndan
ak ve sade bir anlatma sahiptir.

Hikyelerini Hristan ve Glistan adl kitabnda toplayan Ahmet Hikmet,


iire has bir anlatmla, ak temas etrafnda teekl eden hikyeler yazmtr.
II.Merutiyet'ten sonra dnce ve sanat anlaynda belli bir deime grlen yazar,
bu dnemde zellikle "milli mesajlar ihtiva eden hikyeler"7 kaleme alr. Saffeti
Ziy ise, yazd hikyelerde "stanbul'un kozmopolit evrelerindeki hayat"8
anlatmtr.

Servet-i Fnn dneminde eser verip, bu topluluun dnda kalan Hseyin


Rahmi Grpnar, Ahmet Rasim, Mehmet Cell, Mehmet Vecih gibi yazarlar da
hikye trnde eserler vermitir.

Hikyeyi bamsz olarak ele alan "Mill Edebiyat" dnemi, Trk


hikyecilii iin nemli gelimelerin olduu bir zaman dilimidir. Devrin en gl
sanatkr mer Seyfettin'dir. Kenan Akyz'n belirttii gibi, "mer Seyfettin'e kadar

4
mer Faruk Huyugzel, Servet-i Fnn Edebiyat, Aka Yay., Ankara, 2006, s.362.
5
Cevdet Kudret, Trk Edebiyatnda Hikye ve Roman, C.1,stanbul, 1979, s.204.
6
Kenan Akyz, Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklap Kitabevi, Ankara, 1982, s.106.
7
Sadk K. Tural, Hikyeciliimizin 100. Ylnda 100 rnek, Kltr ve Turizm Bakanl Yay.,
Ankara,1987, s.11.
8
Kenan Akyz, Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklap Kitabevi, Ankara, 1982, s.106.

11
bir yazarn kendisine tek bana baland bir edebi nev'i durumuna"9 gelmeyen
hikye, onunla edebiyatmzda romanla yaracak bir seviyeye ulamtr. mer
Seyfettin, "Maupassant tarz" denilen balangc, dm noktas, sonu olan hikyeler
yazar. Kenan Hulusi Koray'n eserleri de Maupassant tarznn zelliklerini tar.

Mupassant tarz hikyelerde dikkati eken ilk zellik, hikayelerin


ounlukla kusursuz bir yap ve kurgu iinde vcut bulmu olmasdr. Hikyenin
kurmaca dnyas belli bir mantk sra iinde ilerler. "Olay hikyesi" veya "klasik
vak'a hikyesi" olarak da adlandrlan bu tarz hikyeler, vak'a zerine kurulur.
Rastgele seilmemi ve sradan olmayan bu vak'a, metnin iskeletini tekil eder.
Hikyeler daima ni ve artc bir sonla biter. ahs kadrosu zenle seilmi
insanlardan oluur. Gnlk hayatta her gn karmza kan "kk insan"dan
ziyde, belli bir seim ve ayklamaya tb tutularak idealize edilmi kiiler
hikyelerde yer alr. Gl bir mekn-insan ilikisinin olduu hikyeler, aklama,
tasvir, tahlil, gibi belli bal anlatm tarzlaryla kaleme alnr. Okuyucunun hayal
gcne fazla bir ey braklmaz. Maupassant tarz hikye gl bir sosyal muhteva
ile okuyucu karsna kar. Yapya ait btn unsurlar, bu muhtevay vurgulayabilme
endiesine gre ekillenir.

mer Seyfettin'in hikyeler yazd dnem, sosyal ve siyas bunalmlarn


yaand, byk toprak kayplarnn meydana geldii yllardr. Yazar, btn bu
olaylarn karsnda eserleriyle "milli uuru kuvvetlendirmek ve aksak ynleri mizahi
yolla tenkit ederek"10 uyana hizmet etmek ister. Din, tarih, siyas, mill konulara
olduu kadar cehalet, bozulma, hakszlk, sahtekrlk konularna da yer verir.

Toplumdaki maraz taraflar genellikle "ironik" bir anlatmla ortaya koymak


suretiyle bozulmann sebeplerine dikkatleri eker. Dilinin sadelii ve slbundaki
akclk ile Trk hikyecilii iin bir dnm noktas olmutur. "Bir uyan
edebiyatnn ncs"11 olan sanat kendisinden sonra gelen pek ok yazar olduu
gibi Kenan Hulusi'yi de etkilemitir.

9
Kenan Akyz, Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklap Kitabevi, Ankara, 1982, s. 184-185.
10
a.g.e. , s. 184.
11
Sadk K. Tural, Hikyeciliimizin 100. Ylnda 100 rnek, Kltr ve Turizm Bakanl Yay.,
Ankara ,1987, s. 12.

12
hretlerini romanlaryla kazanmalarna karlk hikye trnde eserler
vermi olan, sade dilleri, gl anlatmlar ve Trk edebiyatnn Anadolu'ya almas
hususunda gsterdikleri aba ile Hlide Edip, Yakup Kadri ve Refik Hlit
hikyeciliin yeni boyutlar kazanmasnda etkili olmulardr.

Kenan Hulusi Koray, ksa sren yaamnda roman, mensur iir, fkra,
makale, rportaj, eletiri trlerinde de eserler vermekle birlikte hikyeciliiyle
tannmtr.

Kenan Hulusi, ilk hikyelerinde Servet-i Fnn yazarlarnn biim ve slp


zelliklerinden; daha sonrakilerde ise mer Seyfettin'in eserlerinin tema eitlilii,
vak'ay ele al ve ironik anlatmndan etkilenmitir.

Birbirine zt iki sanat anlaynn etkisiyle yazlm hikyeleri; tema


eitlilii, zaman ve mekann kullanm, insana bak, dil ve slba gsterdii zen
bakmndan dikkati eker.

lk hikyelerinde "sanat sanat iin" anlayyla hareket eden Kenan Hulusi,


slpu bir yazar kimliiyle karmza kar. "Sanat toplum iin" anlayyla yazd
ikinci dnem hikyeleri ise yaad zaman diliminin sosyal, siyas, kltrel ve
ekonomik hayatndan izler tar. Bu yllarda yazm olduu hikyelerde sosyal
gerekilik akmnn etkisindedir. Ancak dnemin sosyal gereki yazarlarndan
farkl olarak, ferdi ihmal etmez. Hikyelerinde toplumsal meselelere, bireyi
ilgilendirdii lde yer verir. Erken lm abuk unutulmasna sebep olmutur.
Oysa Kenan Hulusi'nin unutulmay hak etmeyen gzel hikyeleri bulunmaktadr.
Trk hikyesinin bugnk noktasna gelmesinde Kenan Hulusi'nin nemli pay
vardr.

13
1. KENAN HULUS KORAYIN HAYATI VE EDEB KL

14
15
KENAN HULUS KORAYIN HAYATI VE EDEB KL

Kenan Hulusi Koray, 27 Mays 1906 ylnda Fatihin aramba semtinin


mtevaz bir evinde dnyaya geldi. Babas, Bulgaristann Karnabad (Karinabad)
taraflarnda Macaroullar lakab ile tannm bir ailenin evlad olan ve ticaretle
uraan mer Faruk Efendi; annesi Fatih ders-i mlarndan el-hc Mehmet Fevzi
Efendinin kz Glsm Hanmdr.12

Kenan Hulusi Koray 1914 ylnda aramba btidasine verirler. 1919


ylnda buray bitirir. Ayn yl Mercan dadisinin Mekteb-i Rd ksmna girer.
1922 ylnda rtiyeyi bitirir. Bu dnemde, Mercan dadisinin binasna tanm olan
stanbul Sultanisine girer. 1917 ylndan beri Almanca eitim veren bu okul 1923-
1924 retim ylnda Beyaztta Fuat Paa konana tanarak stanbul Erkek
Lisesi adn alr.

1925 ylnda stanbul Erkek Lisesini bitiren Kenan Hulusi, yine ayn yl
stanbul Darlfnnu Edebiyat ubesine kayt yapar.

Darlfnna devam ederken, ailesinin maddi ve manevi yapsnda birtakm


deiikliklerin olduunu; babasnn ikinci bir evlilik yapt, te yandan mer Faruk
Efendinin ticari ilerinin de bozulduu ve bilhassa vey anne yznden Kenan
Hulusinin baba evini terk ettiini reniyoruz.13

1927-1928 yllar arasnda baba evini terk ettiini sandmz Kenan Hulusi,
1928de Trk Tarih Encmeninin Ktphanesine memur olarak girer ve 1933 ylnn
sonlarna kadar orada alr. lk hikyelerinin yaynlanmas da bu tarihlere rastlar.
Halit Fahri Ozansoy idaresindeki Servet-i Fnn dergisinde, henz Darlfnn'da
renciyken yaynlanan hikyeleri, anlatm ve zel atmosferiyle byk ilgi toplad.
Cumhuriyet devri iirinin ilk edebi topluluu kabul edilen Yedi Meale grubuna,
bu hikyelerin referans ile dahil oldu. Bu grubun tek hikyecisi olarak adn
duyurmaya balad. Topluluk daldktan ve yazlarn yaynlad Meale mecmuas

12
Erkan Aydn, Yedi Mealeciler, stanbul . Ed. Fak. Trkoloji Blm, Baslmam Mezuniyet
Tezi,Tez No: 4538, stanbul, 1965.
13
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar, Seluk niv. Baslmam
Doktora tezi, Konya, 1996.

16
kapandktan sonra Servet-i Fnn (1929), Muhit (1929-1931), Hayat (1929), tihat
(1929), Milliyet (1929-1930), Mektep (1931-1932), Yeni Trk Mecmuas (1934),
Btn (1934), Haber Akam Postas (1934-1935), Varlk (1938), Yeni Mecmua
(1939-1942) gazete ve mecmualarnda hikyeleri yaynlanmaya devam etti. Mays
1933'te, Darlfunn'da renciyken tant snf arkada, bestekr ve yorumcu
Mnir Nurettin Beyin kz kardei Emine Besime Hanmla evlendi.

1934'te Vakit gazetesine girdi. Vakit gazetesinin yaz ileri mdr Refik
Ahmet Sevengilin grevinden ayrlmas, onun yerini alan Srr Beyin apandisit
patlamas sonucu lmesi ile Kenan Hulusi Koray yaz ileri mdrl grevine
ykseldi. 14

1934'te Vakit gazetesinde balayan gazetecilik hayatn, hikyecilii ile


birlikte sekiz yl boyunca askere gidene dek srdrd. II. Dnya Sava esnasnda
ordu teyakkuza geince Kenan Hulusi de askere alnd. Ankarada htiyat Zabiti
Mektebinde eitildikten sonra yedek subay olarak Adapazarna gnderildi. Yedek
subay olarak Adapazarnda askerlik grevini srdrrken tifs m, lsemi mi
olduu tartma konusu yaplan ksa bir hastal mteakip ve terhisine 21 gn kala,
23 Mays 1943'te, henz 37 yandayken vefat etti. 24 Mays 1943te Adapazarnda
defnedildi. Komutan, onu ok sevdii iin Tayyare ehidinin yanna
gmdrd. Bu drt mezar da Rum Mezarlnn iindedir. Bu mezarln resmi
1Temmuz 1949 tarihli Varlk dergisinin 348. saysnda kar. Burada Yedek P.
Temen Kenan Hulusi Koray gml. Ruhuna Fatiha. Doumu 1908, lm 24
Mays 1943. Mezar tanda doum ve lm tarihinin yanl olmas, yazarlnn
belirtilmemi bulunmas dndrcdr.

Kenan Hulusi Korayn lise yllarna kadar olan hayat hakkndaki bilgi yok
denecek kadar azdr. Lise ve ondan sonra gelen yllara ait bilgileri ise lm zerine
yazlan yazlarda ve Dr. Niyazi Meenin yazarn ei Emine Besime Hanmla yapt
mlakatta bulunmaktadr. Gerek ei Emine Besime Hanm gerekse arkadalar,
Kenan Hulusinin zel hayatn bakalarna kapal tutan, az konuan ve srsever bir
kiilii olduunun stnde durmulardr:

14
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar, Seluk niv. Baslmam
Doktora tezi, Konya, 1996.

17
Kenan Hulusinin mahrem hayat, en yaknlar iin bile mehuld. Hususi
hayatndan, sevgilerinden, aile balarndan pek seyrek olarak, birer telmih halinde
bahsederdi. On senelik arkadamzn ka kardei vardr, annesi ve babas sa mdr,
deil midir, ocuu var mdr, yok mudur, hl kati olarak bilmiyoruz. Bunda belki
biraz bizim kaytszlmz, fakat daha ziyade onun ekingenlii ve srseverlii
vard.15

Yaar Nabi, Kenan Hulusinin lm yldnmnde yazm olduu yazsnda


Sanatkarn bakalarna kapal kalm hususiyetlerini16 ei Emine Besime
Hanmdan yazmasn ister. Nitekim lmnden bir yl sonra arkadalarnn, daha
evvel neredilmemi yedi hikyesini de ilave ederek yaynladklar Bir Yudum Su adl
kitaba, ei Emine Besime Hanm bir biyografi yazar. Bu ksa yazda Emine Hanm da
yazarn Daima ketum olmay ve az konumay seven tabiatn17 vurgular. Kenan
Hulusinin lm mnasebetiyle yazlan yazlarda ii okayan, yumuak ve tatl
sesli18 bu adamn, pek az konuan, kzmayan, seven, kzacak yerde unutan,
kimseyi krmamak iin hep peki19 diyen, sessiz hali, tatl tevazuu ile herkes ile
honut yaayan ve herkesi honut eden20, her zaman glmseyen21,hassas22,
enerjik fakat uysal ruhlu, cokun fakat tedbirli, hassas fakat alngan deil23, zarif,
kibar ve temiz ruhlu24, drst ve btn arkadalar tarafndan sevilmek
bahtiyarlna nail olan25, tabiat zerinde durulmutur:

Kenan Hulusi, hayat severdi. Muhitin ve tabiatn kesif intibalarn


kuvvetle duyar ve tespit ederdi. inde derin ve asil bir sanat ruhu tard. Neesi ve
cana yaknl ile aramzda byk bir yeri vard.26

15
Yaar Nabi Nayr, "Hulusi", Varlk, S. 240, 1 Temmuz 1943, s. 489.
16
Yaar Nabi , Hazin Bir Yldnm ve Bir Kitap, Varlk, S. 262-263, 1-15 Haziran 1943, s.493-
495.
17
Bir Yudum Su, Trkiye Yaynevi, stanbul, 1944.
18
Yaar Nabi Nayr, Hlusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 492.
19
Rt arda, Kenan Hulsinin lm, Varlk, S. 240, 1 Temmuz 1943, s. 494.
20
Hakk Sha Gezgin, "Zavall Kenan"i, Vakit, 26 Mays 1943, s. 495.
21
Yaar Nabi Nayr, ,Hlusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943 s. 492.
22
a.g.m., s. 493.
23
Hikmet Mnir, lmn Karsnda, Varlk, S. 262, 1 Temmuz 1943, s. 491.
24
Yaar Nabi Nayr, ,Hlusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 493.
25
Suavi Koer , Kenan Hulusi, Varlk, S. 240, 1 Temmuz 1943, s. 496.
26
Vasfi Mahir Kocatrk , Vakitsiz lm, Varlk, S. 262, 1 Temmuz 1943, s. 491.

18
Kenan Hulusi Korayn lise yllarna ait ilk bilgiyi, edebiyat hocas Hakk
Sha Gezgin verir:

Onu, kck bir dokuzuncu snf talebesi iken tandm. Snfn sa


taraflarndaki sralardan birinde oturuyordu. Daha ilk vazifesi ile dikkatimi
uyandrmt. ri apl arkadalarnn arasnda olduundan da kk bir grn
vard. Belki boyunu aan istidad, belki de efkat uyandran kkl, ona
hafzamda ayr bir yer vermeme sebep olmutu.27

Kenan Hulusi ile edebiyat hocas Hakk Sha Gezgin arasndaki renci
retmen ilikisi, Kenan Hulusi liseden mezun olduktan sonra dostlua dnerek
devam eder:

"Mektebi bitirdikten sonra da onunla bilgi yoldalmz bitmedi. Fatih,


Beyazt, Sleymaniye Ktphanelerinde sk sk buluup grrdk. Darlfnundaki
tezini hazrlarken, pek seyrek genlere nasip olan bir dikkat ve itina ile yzlerce
kaynaa bavuruyordu."28

Vakit gazetesinde yaz ileri mdr olduu senelerde hocas Hakk Sha ile
yollar bir kez daha kesiir; ve ayn gazetede alrlar. O yllara dair anlar Hakk
Sha yle anlatr:

Matbaaya gelince, ceketini karr, Bir tomar kad slatarak masasn


siler. Bu ii yle gzel baarr ki, ben arada srada ona :

- Kenan hanm!

Diye satarm.

Zamanmzn en ideal kocalarndan biri olduuna hi phe yok. Evde,


elbette bu hamaratlk on kere fazladr.29

Kenan Hulusinin hreti yakalad Yedi Mealeciler dnemine ait


bilgileri, bu grubun dier yelerinden reniyoruz:

27
Hakk Sha Gezgin, alnan Tarla, Vakit, S.53, 20 Birincikanun 1937,s.250-252.
28
Hakk Sha Gezgin, Zavall Kenan, Vakit, 26 Mays 1943,s.400-402.
29
Hakk Sha Gezgin,"Edebi Portreler: Kenan Hulsi" , Yeni Mecmua, C. 4,S.64, 19 Temmuz 1940,
s.24-26.

19
Ceketinin sol st cebinde ssl kh beyaz kh renkli mendillerden
tamaya ne kadar meraklyd! Onlar boyun ba deitirir gibi ne kadar sk
deitirirdi! Herhalde bu mendillerden kendisinde bir koleksiyon vard.

Bizlere ara sra, Beyolunun filanca maazasnn cameknnda grd


ok gzel bir mendilden bahseder, fakat ok pahal olduundan alamadn ilave
ederdi. Akl gnlerce o mendile taklr, nihayet aldktan sonra rahatlard. Onu Oscar
Wildea benzetirdim. Genlik alarnn nesrinde de Oscar Wilde hatrlatan bir
taraf vard. Ssl, renkli, hayali bir nesri, belki de Oscar Wilde ceket yakasnn
iliinde mevsimine gre deien bir iek tam olduu iin onun da ceketinin
cebinde bir mendil, kokusuz bir iek gibi alrd. 30

Kenan Hulusinin bu mendil merakna ei Emine Besime Hanm da deinir:

Hulusicik ok sk nezle olurdu. Her ay mendile para ayrdmz imdi


hatrlyorum. Ayrca yaka mendillerini pek ok severdi. Gamze Beye alnan en
byk hediye ipek beyaz bir mendil, bayram ocuklarndan daha ok sevindirir ve
mutlu ederdi.31

Yedi Mealecilerden Yaar Nabi, Kenan Hulusi ile ilgili u anlarn


nakleder:

Dnyor ve hatrlyorum: Onu 1927 senesinde tandm. O zamanlar


Halid Fahrinin etrafnda toplanan gen edebiyat heveslilerinin canl bir varlk
gsterdikleri Servet-i Fnun Mecmuasnn idarehanesinde grubumuz yava yava
teekkl ediyor, aramzda her zaman ayn samimiyet ve canllkla yaamasn
dilediim ba, yava yava kuruluyordu. () Divan Yolunda aa yukar
gezintilerimiz srasnda, o bize son nesirlerinden paralar okurdu ve ne kadar gzel
okumasn bilirdi. Ve ne kadar kuvvetli bir hafzas vard. Hemen btn yazlarn
ezbere bilirdi. Bir kaynan alts, bir blbln solumas gibi dorudan doruya
gnlden gnle ve insana bir haz rpertisi geirten o tatl sesle okunmu o gzel
nesirleri imdi bile yeniden iitiyormu gibi oluyor ve iimin hazla dolduunu
hissediyorum.

30
Ziya Osman Saba, Hulusi , Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 490-499.
31
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar, Seluk niv. Baslmam
Doktora tezi, Konya, 1996.

20
() ok gl ve ar yazard. O kadar ki daima ona taklr, tembellii ile
alay ederdik. Evet ona taklmay ne ok severdik. Ve o btn tarizleri ne kadar uysal
bir glmserlikle karlard. Meale mecmuas kt sralarda, orada Ceylan Sesi
isminde bir roman tefrika etmeye balamt. Drt be nsha devam eden tefrika, bir
yola kn tasvirinden bir trl daha ileri gidememiti. Bu yolculuk ne zaman
bitecek? diye aka ederdik. Daha yolculuk bitmeden mecmua kapand ve roman da
bir teebbs halinde ve yalnz km sahifelerden ibaret kald. Hulusi, sonradan bu
esere devam etmedii gibi bize de bahsini bile ettirmedi.32

Kenan Hulusi, Milliyet gazetesinin sanat sayfasn hazrlad dnemde


(1929-30) ve Vakit gazetesinde genel yayn ynetmenlii yapt yllarda (1934-
1942) pek ok gen hikyeciyi edebiyat dnyasyla tantrmtr. Bunlardan biri
edebiyat fakltesinden arkada Sait Faiktir. Sait Faikin baslan ilk hikyesi olan
Uurtmalar 9 Aralk 1929da, uurtmalarn devam niteliindeki Yama ise 13
Ocak 1930da Milliyet gazetesinde K. Hulusi tarafndan yaynlanr. 33

Sait Faik, kendisiyle yaplan son rportajda Hikye yazmaya ilk nasl
baladnz sorusunu yantlarken kendisini hikye yazmaya tevik eden Kenan
Hulusiyi anmadan geemez. Kenan Hulusinin verdii cesaretle34 hikye yazmaya
devam ettiini vurgular.

Emine Besime Hanm, Niyazi Meenin kendisiyle 16/03/1991 tarihinde


yapt mlakatta ve Bir Yudum Su'ya yazd biyografide, einin kiilii, tanmalar
ve lmyle ilgili bilgiler verir:

Kendisini 1928 senesinde Edebiyat Fakltesinde tandm. Bir gn bir bahis


stnde arkadalarla mnakaa ediyorduk. Biraz tok fakat btn inceliklerin iine
topland sesiyle bir metin iin bizi ikna etmeye alyordu. Birden onun daima
glen gzlerinin benimle konutuunu grdm. O srada Yedi Mealecilerin
kard bir kitap nerolunmutu. Kendi imzasyla arkadalardan bazlarna bu
kitaptan verirken beni nedense ayrmt. O gn kendimi bir trl teselli edemedim.
Akam eve dndm zaman masamn stnde bir paket buldum. inde ciltli bir

32
Yaar Nabi Nayr, Hulusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 491.
33
brahim Kavaz, Sait Faik Abasyank , ule Yay., stanbul 1999, s. 66-67.
34
Glen Erdal, Sait Faik ile Son Rportaj, zlerimiz , stanbul,1954, s. 77.

21
kitap vard.Candan ve gnlden sayglarmla diye bunlardan bir tane de bana
yollamt. Sonra aramzdaki sra arkadal, hayat arkadal ile birleti. 35

O, yalnzla ve tabiata akt. Bahar ve yaz gnlerinde mnzevi kr


kahvelerinin kesini her eyden ok sever, yazlarn ekseri zamanlar burada
hazrlard. Bahar Hikyeleri, Bir Otelde Yedi Kii, RBK Pansiyonu hep bu
ekilde hazrlanm eserleridir. Evde iken bir karnca sessizlii ile alr, titiz bir
itina ile de yazlarn benden saklard. Bir gn onlar intizama sokmak iin epey
uramtm. O akam, ilk defa fkeli olmak isteyen, fakat her eye ramen yine
glen zgn yzyle karlatm. Bana bunu tekrarlamamam rica ediyor,
yalvarrm ocuklarma dokunma benim yazlarna ocuklarm derdi nk
diyordu. En fazla sevdii eylerden biri de seyahatti onun. Askerlik esnasnda bu
arzusunu biraz tatmt. nsan grr ve gezerse yazlarnda hakikat enisi oalyor
derdi. Yannda bulunmadm zamanlar geceleri ok altn duymutum.
Hikyelerinden bir ksmn ve Halim Ustann Meyhanesi adl henz
nerolunmayan bir kitabn hazrlyordu. Uykusuzluktan ok ikayet ediyor, buna
ramen yine alyordu. Mektuplarmdan bir ounda kendisine istirahat etmesi iin
yalvaryordum. Fakat o: ocuklarma iyi bak benim, yaknda geliyorum, artk ayr
bir alma odas isterim. diye yazyordu. 36

Hastalandn bildiren telgraf alnca Adapazarna gittim. Bu hayata ve


glmeye ak bu gen adamn lebileceini bir dakika bile dnmemitim. Yata
iinde bitkin bir tebessmle sayklarken bile u szleri iittim ondan: Kafam
mtemadiyen iliyor, ah dndklerimi bir yazabilsem! diyordu. Hulusicik, 23
Mays 1943te Adapazarnda askerlik hizmetini grd srada, yaamaya tam
balayaca zaman doduu ayda ld. 37

lmnden sonra yazlan tm yazlar Kenan Hulusinin tifs salgnndan


ld belirtir. Ancak ei Emine Besime Hanm lm sebebinin lsemi olduunu
aklar:

35
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar,Baslamam Doktora Tezi,
Konya, 1996.
36
Bir Yudum Su, Trkiye Yaynevi, stanbul, 1944, s. 3.
37
a.g.e., s. 3.

22
lmnden sonra Kesin tehisi koyamadk. Tifsten pheleniyoruz.
Kesin tehisi 15-20 gn sonra verebiliriz. dediler. ay sonra emekli ayl
balamalar iin beni Byk Deredeki Askeri ubeye ardklar zaman rahmetli
Hulusiciin tifsten deil, lsemiden ldn bana ve babasna bir raporla
bildirdiler.38

Emine Besime Hanm, ellili yllarn sonunda Ali Gne Beyle ikinci
evliliini yapar. 1996 ylnda vefat eder.

Cevdet Kudret Solokun Varlk dergisinde kan Bir lnn Arkasndan


Dnceler adl yazsnda Kenan Hulusi Koray u ekilde anlatmtr:

Hulusi ile ilk defa nerede ve nasl tantm? imdi bunu iyice
hatrlayamyorum; fakat onun gler yz hayatmn her safhasna karm gibi bir
his iinde yayorum.

Kenan Hulusi, her eyden nce ekil ve kelimelerde kymet gren bir
sanatkar titizliiyle yazclk hayatna balad. Anlatlan eyin deil, anlat tarznn
gzel ve mutlaka ahenkli olmasn isterdi. Bu endie iledir ki, o, bazen satrlar
krarak onlar nazm satrlar gibi alt alta yazar; bazen ayn cmleleri arka arkaya
tekrar eder ve ok defa cmlenin klasik eklini brakarak faili, fiili, meful istedii
yerde kullanrd.

Bu dediim eyler, onun ilk yazlarna Yedi Meale de kan mensure


klkl hikayelerine ait hususiyetlerdir. Hulusi, mensur iir yazmak kabiliyetiyle
domu bir insand; ilk yazlarndan hemen bir iki sene sonra yazd Altn Oluk ve
ayc Dkkan mensureleri onun bu yoldaki kabiliyetinin ok kuvvetli delilleridir.
Eer tuttuu yoldan ayrlmasayd. Bugn ondan Trk edebiyatnn en byk nsiri
diye bahsetmek imkann bulacaktk.

Hayatn kazanmak zarureti onu gazetecilie srkledi. Son grmde


bana: nsann her gn bir yaz yazmas gerektiini, kelime ve cmle endieleriyle
zaman ldrmemek lazm geldiini ve bir yazcnn yalnz kendisinin yaad veya
grd hadiseleri deil, kulaktan iittii yahut da okuduu her vakay hemen
yazmasnn pek l mmkn olduunu sylemiti. Eski dncelerinin tamamen

38
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Eselerinde ahslar, Baslmam Doktora Tezi, Konya, 1996.

23
aksini mdafaa ettiini o gn esefle grmtm ve hemen anlamtm ki, hayatn
sanatna deil, sanatn hayatna uydurmaktadr. te bu dnce iledir ki, hi
tanmad ve sadece kulaktan duyduu ky hayatna yahut da ayakst grverdii
hadiselere ait her gn bir hikaye yazd; bunlarn bir ksmn kitap halinde de bastrd.
slp endiesinden ne kadar uzak kalrsa kalsn, sanatkar tabiat, onu, bu son
hikayelerinden dahi yer yer fevkalde ahenkli cmleler yaratmaya doru
srklyordu. Kasten ldrmek istedii airlik taraf arada bir ite byle prl prl
cmlelerle kendini gstermekte idi.

Biz Yedi Mealeciler, onun ahsnda, kymetli bir nsir ve yakn bir dost
kaybetmekle strap ekiyoruz ve bize, tandklar tarafndan, Banz sa olsun!
dendii zaman, Hulusi ile aramzdaki akrabalktan daha stn arkadalk ve sanat
yoldal balarmzn kuvvetini bir kere daha, fakat bu sefer ac ac, anlam
bulunuyor ve alamamak iin kendimizi zorla tutmaya alyoruz.

Ziya Osman Sabann Varlk dergisinde kan Hulusi adl yazsnda


Kenan Hulusi Koray u ekilde anlatmtr:

Gazetelerin Hulusinin lmn haber verdikleri 25 Mays Saldan nceki


pazar gn akam, belki de Hulusinin tam son nefesini verdii dakikalarda, kendi
kendime otururken bilmem nasl bir tedai ile aklm ceket ceplerine yerletirilen ve bir
zamanlar pek moda olan mendillere gitmiti. Oradan gayri ihtiyari Hulusiyi
hatrlam, henz niversitenin esas binasnda bulunmakta olan Edebiyat
Fakltesinin geni, arkkri divanhanelerinde mtebessim dolamakta olan edebiyat
talebesi ve Yedi Mealenin yegane nsiri Kenan Hulusiyi grr gibi olmuum. O
da ceketinin sol st cebinde bir ssl kh beyaz kh renkli mendillerden tamaya ne
kadar merakl idi! Onlar, boyunba deitirir gibi, ne kadar sk deitirirdi!
Herhalde bu mendillerden kendisinde bir koleksiyon vard. Bizlere ara sra,
Beyolunun filanca maazasnn cameknnda grd ok gzel bir mendilden
bahseder, fakat ok pahal olduundan alamadn ilave ederdi. Akl gnlerce o
mendile taklr, nihayet aldktan sonra rahatlard. Onu Oscar Wildea benzetirdim.
Genlik alarnn nesrinde de Oscar Wilde hatrlatan bir taraf vard. Ssl, renkli
hayali bir nesri, belki de Oscar Wilde ceket yakasnn iliinde mevsimine gre

24
deien bir iek tam olduu iin onun da ceketinin cebinde bir mendil, kokusuz
bir iek gibi alrd.

Bir ayc Dkkannday yazan Kenan Hulusiyi hatrlyorum. Bu nesrini,


o senelerde bilhassa Muhitte kan nesirlerini ne kadar severdim. ayc ay
bardaklarn ne kadar itina ile ne kadar temiz ykard. Ve Hulusi, ayc ay
bardaklarn ykarken kan gcrtdan, darda, kaldrmlar rten karlara yeni
alnm lastikleri ile basarak bir adam geiyor zannederdi.

Bu cidden gzel nesirlerin mecmua sahifelerinde unutulmamasn gnl ne


kadar arzu eder. Son zamanlarda gazeteci Kenan Hulusi beni nerede grse hemen
idarehanedeki odasna davet eden, ay smarlayan, uradan buradan konuan,
mterek dostlarmz, karm soran Kenan Hulusiyi le vakti Babli yokuunda
bir kfteci dkkanna girip kar karya kfte yediimiz Kenan Hulusiyi
gryorum. imdi, nmde, lmn haber veren gazetedeki resmi siyah bir ereve
iinden yine bana glmsyor.

O gazetedeki arkadalarndan bahsetmek, bizleri methetmek iin frtnalar


yaratt. Yedi Mealeciler grubuna dahil olmaktan adeta gurur duyard. Bir
makalesinde mntesibi bulunmakla iftihar duyduum Yedi Mealeciler grubu
tarznda bir cmlesi bulunduunu hatrlyorum. Meer aramzdan ilk nce o
gidecekmi!

Dostum Cahit Stk yeni aldm mektubunda Kenan Hulusinin lmne


yanarken yle yazyor: Adresi mezarlk olan dostlar saysnn oalmamasn
Cenab Haktan niyaz edelim.

Hikmet Mnirin Varlk dergisinde kan lmn Karsnda adl


yazsnda Kenan Hulusi Koray u ekilde anlatmtr:

Seni benim kadar sevdiini syleyenler pek ok olacaktr. Fakat yle


sanyorum kino gzel kalbine en mnsz yollardan ben girebilmitim. Seninle ayn
semtlerde bydm; ayn mektep sralarnda yan yana oturdum. Fikir ve ruh
geliimlerimizde ayn noktalardan hz alarak yollandk. Profesyonel yaz hayatna
sen beni, ben seni birbirimizin elinden tutarak gtrdk. Eritiin imkanlara beni

25
ortak ederdin; elde ettiim frsatlar senden esirgemezdim. Enerjik fakat uysal huylu
idin. Cokun fakat tedbirli idin. Hassastn fakat alngan deildin. Sevmek iin
yaratlm bir kalbin vard. htiraslarn sanat yoluna vermitin. lm kim bilir sana
ne kadar ac gelmitir. 38 yala varlm bir olgunluk anda seven bir kalp,
kavrayan bir zekann her faniye kendini gstermeyen hakikatleri gren gzleri iin
kapanmak ne zordur!

imdi sensin mkl bir vaziyette olduun zaman cesaretle glmseyen


azn, bir davay anlatmaya baladn sralarda tatllkla ovuturduun ellerini,
dolgun sknetini, kafandaki hazine yetmiyormu gibi koltuunun altnda daima
tamak ihtiyatnda bulunduun yapraklar anm kitaplarn gz nne getiriyorum
da, o aceleci admlarla bu kadar abuk nereye gitmekte olduunu anlayamam
olduuma yanyorum!

26
2. MUHT DERGSNE DAR

27
MUHT DERGSNE DAR

Szlkte grp gzetmek, savunup korumak anlamndaki havt (hta,


hyta) kknn ifl kalbndan (ihta) treyen muhit kelimesi bir eyin etrafn
eviren, bir eyi ve bir hususu btn ynleriyle bilen demektir.39

Muhit dergisi, 30 Terinisani 1928-1932 yllar arasnda stanbulda krk


drt say kt. Resimli, aylk aile mecmuas Muhitin mesul mdr ve imtiyaz sahibi
Ahmet Cevattr. Abonelik art posta creti dahil Trkiye iin senelik alt lira,
ecnebi memleketler iin senelii drt dolardr. Muhit, her nshada bir elbise kalb
veya renkli bir tablo okuyucularna hediye eder.

Derginin k amac okuyucularn edebiyat, sanat, fen, ilim, itimai hayat


vb. sahalarnda bilgi ihtiyalarn tatmin etmektir. Derginin neriyat harf inklabnn
yapld senelere rastlar. Bu sebeple ilk yedi says Arap ve Latin harfleri ile kark
olarak yaymlanr. Daha sonra sadece Latin harfleri kullanlr. Kenan Hulusinin
yazlar ilk yedi sayda kmamtr. Muhit, bu adan devrin yaz ve imla
meselelerine k tutmaktadr.40

Derginin ilk saysnda Ahmet Cevatn yazd Muhit Ne in ntiar


Ediyor? adl manifestoda derginin esasl bir boluu doldurmak, byk bir eksiklii
tamamlamak zere ktndan bahsedilmitir. Okuyucularna ev idaresinde, ocuk
bakmnda, hayatn umum ilerinde rehberlikte bulunan Muhit, dier mecmualar gibi
kiileri sadece elendirme amac gtmez.41

Ahmet Cevat bu manifestoda okuyuculardan unlar istemektedir :

1. Daima her eyin olduu gibi hakikati asla deitirmeyerek


yazdndan ve hibir menfaat mukabilinde kendilerini
aldatmadklarndan,

2. Ahlaka efsad edecek yanl fikirler, hisler , hasta heyecanlar


verecek hibir yazy stunlarna geirmeyeceklerini,

39
Trk Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi , C.31, stanbul,2006, s.40.
40
Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, Dergah Yay., C.6, stanbul, 1986, s. 430.
41
Ahmet Cevat, Muhit Ne in ntiar Ediyor?, Muhit, S.1,1 Kasm 1928,s.1.

28
3. Daima en doru, en faydal, en salam ve en gzel eyleri
dnmeleri, bunlar onlara vermeye altklarndan emin
olmaldrlar.42

Dergide balca u keler bulunmaktadr : iir, memlekete ait, gzel

sanatlar, edebi tenkit, tarih, mehur adamlar, gnn adamlar, hikyeler, fenn
yazlar, ocuklar ve ocuklar iin, kadnlk, gemiin ve bugnn mhim adamlar,
edebiyat, sanat , lisan, kadn sahifeleri, seyahat ve tiyatro, iirler ve nesirler, spor,
sinema, gzel sanatlar, ocuk sahifeleri, bilmece, i ile rg elbise, faydal bilgiler,
ev hanm, evde iekilik, k oyunlar

Muhit, resimli olup aile fertlerinin hepsine hitap etmeye almaktadr.


Cumhuriyetin byk simalar, Trkln necib mene ve tarihi, insanln tekaml
ve terakkisi mecmuann en fazla yer verdii konular arasndadr. Ev idaresi, spor,
salk keleri vardr. Byk adamlarn hayat kesinde dnya edebiyatnn
sekin simalar yer alr.43

Edebiyatmz hakknda baz yazarlarn grlerine bavurulur. Halk


hikyeleri ve iirler, kitap tenkitleri, tiyatro bahisleri, lisan dnda dergide srekli
olarak telif rnler, hikye ve iirler yaymlanr.

Dergideki kelere bakldnda ne kan isimler unlardr:

iir kesinde ; Celal Sahir , Ahmet Cevat , Necip Fazl, Yaar Nabi, Esma Zafir.
Memlekete Ait kesinde ; brahim Nemci, smet Paa, Ahmet Cevat,Nahit Srr,
Muzaffer Timurta, Abdlhak inasi, Ekrem Vecdet. Hikyeler kesinde/
Ercment Ekrem, Reat Nuri, Semiha Vamk, Esma Zafir, Nezihe Muhittin, efika
M.. Gzel Sanatlar kesinde/ brahim Nemci. Tarih kesinde/ Nusret Kemal,
Ahmet Cevat.Edebi Tenkit kesinde/ Ruen Eref, Ahmet Cevat. iirler ve
Nesirler kesinde/ Muzaffer Reit, Fevziye Aptullah, M. Kemal, Enis Behi, Cahit
Stk, Yaar Nabi, Nahit Srr, Muammer ahap, Niyazi Sabri, Eyp Sabri, Ziya
lhan. Edebiyat, Sanat, Lisan kesinde/ Mebrure Hurit, Ahmet Eref, M. Fuat,
Ahmet Cevat, brahim Hoyi, Mustafa ekip, Elif Naci, Kenan Hulusi, Hikmet

42
Ahmet Cevat, Muhit Ne in ntiar Ediyor?, Muhit, S.1,1 Kasm 1928,s.1.
43
Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, Dergah Yay., C.6, stanbul, 1986, s. 430.

29
Feridun, Reat Ekrem. lim ve Fen kesinde/ Ahmet Cevat, brahim Hoyi, K.
erif. Hikye, Seyahat ve Tiyatro kesinde/ Seniha Sami, Yaar Nabi, Ziya lhan,
Murat Akdoan, Mustafa Necip, Cahit Stk, Eyp Sabri, Mebrure Hurit, brahim
evket.Spor kesinde/ Selim Srr.

Muhit, bu neriyat ile devrinin sekin dergileri arasnda yer almtr. Balca
yazarlar unlardr: Ahmet Cevat, Ruen Eref, Nahit Srr, Reat Nuri , Mebrure
Hurit, Yakup Kadri, Kemalettin kr, Yaar Nabi, Nevzat Mahmut, Semiha
Vamk, Ercment Ekrem, Kenan Hulusi, Orhan Seyfi, Celal Sahir, Necip Fazl,
Faruk Nafz, Cevdet Kudret, Refik Ahmet, Ahmet Muhip, mer Bedreddin

Muhit gayesine gerektii gibi eriebilmek iin okuyucularyla en samimi


zihn mnasebette bulunmak onlarn Muhitten ne gibi hizmetleri beklediklerini,
neler istediklerini tamamyla bilmek iin okuyucularna u soruyu sormutur:

1. Dergimizin hangi ksmlar arzu ,ihtiya ve temennilerinize hitap ediyor?

2. Daha ne gibi mevzularn mecmuaya girmesini arzu edersiniz? Umumiyetle


mecmuadan ne gibi ikayetleriniz vardr?

3. Verdiimiz hediyeler ( ilaveler, tablolar, elbise kalplar) sizin hakik bir


ihtiyacnza tekabl ediyor mu? Hangilerini daha ziyade tercih
ediyorsunuz?44

Ahmet Cevat, verilecek cevaplara gre mecmuann hakik ihtiyalara her an


cevap verebilecek bir hle gelmesini amalamtr. Btn bu almalara karn
dergi krk drt say kmtr.

44
Ahmet Cevat, Muhit Ne in ntiar Ediyor?, Muhit, S.1,1 Kasm 1928,s.1.

30
BRNC BLM

I. KENAN HULUSNN MUHTTEK YAZILARI VE


HKYELER ZERNE

Kenan Hulusi Korayn Muhitte kan yazlar 1929-1932 yllar arasnda


toplam on tanedir. Bunlardan ikisi sylei, drd mensure, yedisi de hikye
zellii tamaktadr. Sanat yazlarn yeni harflerle yaynlamtr.
Edebiyatmz Hakknda Hseyin Rahmi Ne Diyor? (1930) ve Cenap
ahabeddin Beyle Konutuklarm(1931) adl yazlar sylei trnde kaleme
alnmtr. Beyaztta nar Alt (1930), Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab
(1930), Cevahir Bedestan (1931), Uyku (1932) isimli yazlar mensure zellii
gstermektedir. Sanatnn hikye trndeki yazlar unlardr: Beyaz Gller
(1929), Dirilen Mumya (1929), eceri Vakvak (1930), ehzade Banda Bir
ayc Dkkan (1931), Tabaklar ve ocukluum (1931), Austos Bcekleri
(1931), Dar Kap ( 1931).
Kenan Hulusinin yazlarndaki tema eitlilii, zaman ve mekann kullanm,
dil ve slba gsterdii zen dikkati ekmektedir.
Korayn Muhitte kan mensure ve syleilerini ayr balklarda ele
alnmtr.

31
1.1. KORAYIN MUHTTEK YAZILARINA DAR

1.1.1. MENSUR RLER

Mensur iir, duygu ve hayal dnyamz etkileyebilecek bir konuyu, ksa ve


arpc bir ekilde, iirin cmle yapsn ve ahengini koruyarak, airane bir hava ile,
l ve uyaa bal kalmadan anlatan edeb trdr.Trk edebiyatnda mensur iire
mensure ad verilmitir.45
Mensur iir tr 19. yzylda Fransz edebiyatnda ortaya kmtr. Bu tr
karakteristik zelliklerini Charles Baudelaire, sidore Duacasse ve Arthur Rimbaud
gibi airler sayesinde kazanmtr. Bu iir tr Fransz edebiyatnda Baudelairele
yaygnlamtr. Dnya edebiyatnda Edgar Allan Poe de bu trde eser vermitir.
Mensur iir, Trk edebiyatna Tanzimattan sonra Fransz edebiyatndan
yaplan iir evirileriyle girmitir. Servet-i Fnn edebiyatna dein iirdeki
araylarn sonucunda ortaya kmtr. Paul et Virginie ve Atala gibi eserler, Fransz
romantizmini hazrlasa da Trk edebiyatnda da mensur iirin oluumuna katk
yapmtr. Sre, inasinin iir evirileriyle balamtr. Bu srede, Servet-i Fnn
edebiyatnn ortaya kmasnda nemli etkisi olan Recazde Mahmut Ekremin de
katks byktr. O, zellikle hatralarndan ve gncel olaylardan sz ettii mensur
paralar kaleme almtr. iirlerinin arasna da nesir paralar kartrmaktan
ekinmemi, bazen de nazma nesirle balamtr.46
Batl anlamdaki mensur iirler, Trk edebiyatnda 19. yzyln sonlarnda
denenmitir. Bu trn Trk Edebiyatnda Batl anlamdaki ilk temsilcisi Halit Ziya
Uaklgildir, Trk edebiyatnda bu trn isim babas da Halit Ziya Uaklgildir.
Halit Ziya Uaklgil, Servet-i Fnn dneminde, bu trde iki eser vermitir
(Mensur iirler, Mezardan Sesler, 1890). Halit Ziyann bu eserleri evresinde
yaplan tartmalar, bu trn edebiyatmzda kabullenilmesini ve yerlemesini
salamtr. Ona gre mensur iir; ksa, kk, hemen zihne doduklar gibi kt
zerinde rastgele atlvermi duygulardan, yol stnde toplandklar gibi teklifsiz,

45
Cevdet Kudret Solok, Trk Edebiyat Hikye ve Roman,C.1,stanbul,1979,s.275.
46
a.g.e.,s.277.

32
tasnifsiz izilivermi izgilerden ibarettir. Mensur iirler, Halit Ziya Uaklgilin
edebiyat dnyasna adm atmasn salayan yapttr. Sanat bu eserinde mensur iirin
ilkelerini tam olarak uygulamtr. Bu tr, Trk edebiyatna tantmtr.
Sanat, bu eseriyle eski edebiyat taraftarlarnn eletirilerine uram; ancak
Recazdenin byk takdirini kazanmtr. Yazarn bu kitabndaki 47 mensur iir;
konu, dil ve slup bakmndan Servet-i Fnn edebiyatnn karakteristik zelliklerini
tar. Onlarn hastalk derecesine varan ar duygusallklarn, alnganlklarn,
karamsarlklarn bu eserde grmek mmkndr. Ancak sanatnn bu eserinin dili
ve slubu, daha sonra yazd hikyeler kadar baarl deildir. Bunun nedeni,
yazarn bu eserini yazarken duygularndan ok, dncelerini aklamay
hedeflemesi, bu yzden de eserinde kelime oyunlarna ve sz sanatlarna pek yer
vermemesidir. Eserde uzun cmleler yer almasna ramen, dnceler ksa
cmlelerle anlatlmtr. Bunlar da daha ok, soru ve nlem cmleleridir. Yazar, bu
tr cmleleri kullanarak, eserin anlatmn daha etkileyici klmak istemitir. Bu
balamda sfatlardan da oka yararlanmtr. Halit Ziyann, bu eserin anlatmnda
sfatlar bolca kullanmas, tasvirlerin etkileyici olmasn salam; eserin ahengini
glendirmitir. Bu eserde birbirine benzer seslerden oluan szckleri kullanm,
onlar arasndaki ahenkten de yararlanmtr. Ayrca tabiatla ilgili kelimelerin okluu
da gze arpmaktadr. Dier kelimeler ise sanatnn iinde bulunduu ruh hlini
anlatmaya yarayan sevin, znt, gzya gibi kelimelerdir. 47
Halit Ziya Uaklgil Mezardan Sesler adl eserini ise annesinin lm
zerine yazmtr. Bu bakmdan eser, Abdlhak Hamitin ei Fatma Hanmn lm
zerine kaleme ald Makberi hatrlatr. Mezardan Sesler, adnn artrd
karamsarln tesinde mikro ve makro kozmostan, insann dnyadaki yerini ve var
oluun amacn tartan felsef metinlerden olumaktadr. Bu eserdeki yazlar
balkszdr. Servet-i Fnncularn nesir hlinde yazdklar iir paralar da mensur
iir olarak anlmtr.
Bu dnemde Halit Ziyann yannda Mehmet Rauf da mensur iir trnde
eser vermitir. Mensur iir; Mehmet Raufun en baarl olduu edeb trlerden
biridir. Mehmet Rauf, Servet-i Fnn dergisinde be yl sren bu etkinlikleri arasnda

47
Cevdet Kudret Solok, Trk Edebiyat Hikye ve Roman,C.1,stanbul,1979,s.277.

33
yazm olduu krk iki mensureyi, Mektep mecmuasndakilerle birlikte, Eyll
romanndan sonra en ok anlan eseri olan Siyah ncilerde bir araya getirmitir.
Onun mensur iirleri, Halit Ziyann mensur iirlerini dahi glgede brakmtr.
Mehmet Raufun mensur iirlerinin Baudelaire ile karlatrlmas gz nne alnrsa
devrindeki etkisi daha iyi anlalr.
Mehmet Raufun Siyah nciler (1891-1901) adl eseri, Trk Edebiyat'nn
en baarl mensur iirler kitab olarak bilinir. Aka, gzellie, sanata olan tutkusunu
iinden geldii gibi, bir anda kda dkveren yazar, bu eserde, aslnda bir anlamda
kendi dramn yazmtr. Siyah ncilerin, trnn en iyi rnei olarak gsterilmesi
yannda bir nemli zellii de tad samimiyet duygusudur. Siyah nciler,
Mehmet Raufun hatralarnda belirttiine gre be yz adet baslmtr. Be
blmden oluan eser, srasyla Halit Ziya, Hseyin Cahit, Celal Sahir, Faik li,
Sami Paazade Sezai ile ilgili yazlardan olumutur. Mehmet Raufun baz
hikyelerine Siyah ncilerde yer vermesi, onun Paul Bourgetnin etkisiyle gzleme,
insann i dnyasna, psikolojik analizlere dayal hikayeleriyle mensur iirlerin
kartrlmasna yol amtr. Bu karklkta biraz da Mehmet Raufun piyes, roman,
mensur iir demeyip, her kitabnn sonuna bir iki hikye eklemi olmasnn pay
vardr. Oysa Mehmet Raufun mensur iirleriyle hikyeleri karlatrlacak olunursa
hacim bakmndan aralarnda en azndan drt sayfalk bir fark olduu grlr.48
Servet-i Fnn dneminde mensur iir yazan dier sanatlar ise Hseyin
Cahit Yaln, Celal Sahir Erozan ve Saffet Nezihidir.
Milli edebiyat ve Cumhuriyet edebiyat dneminde de birok sanatmzn
olduu gibi Kenan Hulusinin de mensur iir trnde nemli eserleri bulunmaktadr.
Sanatnn Muhit dergisinde drt tane mensure zellii tayan yazs bulunmaktadr.
Bu yazlar 1930-1932 yllar arasnda yaynlanmtr.
Yazarn "mensur iir" zellii gsteren "Cevahir Bedestan", "Uyku",
"Beyazt'ta nar Alt", "Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab adl eserlerinde
vak'a zaman birka saatle snrldr.

Cevahir Bedestan adl hikyede Kenan Hulusi belirli bir zaman dilimi
ierisinde bedestan ierisinde dikkatini eken eyalar, kiileri ayrntl biimde tasvir

48
Cevdet Kudret Solok, Trk Edebiyat Hikye ve Roman,C.1,stanbul,1979,s.278.

34
etmitir. Yazar bunu yaparken, zengin kelime hazinesinden yararlanmtr.
Sanatnn duygu ve hayal dnyas ksa ve arpc biimde anlatlmtr.

Kenan Hulusinin baz hikyelerinde mekn, zerinde yaayan kiilerin


sosyal seviyelerini aksettiren bir gstergedir. Aslnda bunu btn hikyelerinde
saladn sylemek gtr. Ama Cevahir Bedestan hikyesinde yer yer yaplan
eya-mekn tasvirleri ile o meknda yaayan veya o eyalara sahip olan insanlarn
sosyal statsnn sezdirilmeye alldn grrz. Ayrca bu hikyede mekn-
insan ilikisi gze arpmaktadr.

Uyku isimli yazda yine ksa bir zaman dilimi ile karlamaktayz.
Yazarn uyku ncesi dncelerini ve rahat bir uyku ekmenin hayalini kurduunu
bu hikyede grmekteyiz. Uykunun neminin ve verdii huzurun zerinde duran
sanat bol bol tasvir yapmtr. airane fakat sade bir dille hikyesini kaleme
almtr. ahs kadrosu ve mekn dier yazlarnda olduu gibi dardr.

Beyaztta nar Alt mensuresine tasvirle balayan Kenan Hulusi aacn


altna oturduktan sonraki ruhunun yaad rahatla dikkat ekmektedir. Bu nar
sayesinde iindeki sevinci tekrar aa karr. Yazsnda eitli benzetmeler
kullanld grlr. Zaman ve mekan, dier hikyelerinde de olduu gibi ok
kstldr. Buna ramen hikyelerinde bir ekicilik bulunmaktadr. Kenan Hulusinin
ou eserinde olduu gibi bu eserinin ad da bir yer ismidir.

Kiilerin yalnz yaadklar deil, gitmeyi tercih ettikleri mekn ile kiilikleri
arasnda da sk bir ba vardr. Yazarn Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab
eserinde kahramanlarn ruh hali ile mekn arasnda balant kurduunu grrz.
Meknn yazara verdii ferahlk ve rahatlk dikkati eker. Zaman birka saatle
snrldr.

35
1.1.2. SYLELER

Bir yazarn, kiisel gr ve dncelerini fazla derinletirmeden,


okuyucusuyla konuuyormu gibi iten bir hava iinde yazd yazlara sohbet ad
verilir.
nsanlar karlkl konumay sevdiklerinden, sylei trndeki yazlar
okumay severler. yi bildii ve herkesin ilgilendii bir konuda ou kii sylei
yazabilir. Bunun iin bir konuda, ne syleyeceini bilmenin yan sra, nasl
syleyeceini bilmek gerekmektedir. 49
Sohbet yazarlar kltr, sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlarda zengin bir
birikimi olan kiilerdir. Ele ald konuyu fazla derine inmeden, kantlama endiesi
tamadan, deta okuyucularla dertleiyormu gibi iten anlatr. Konunun
arlamaya balad, okuyucunun sklmaya baladn dnd anda bir espri
yaparak, bir nkte syleyerek, bir fkra anlatarak okuyucunun ilgisini canl tutmay
baarr. Dncelerini kimi zaman bir atasz syleyerek, bir vecize syleyerek,
bazen de nl bir dnrn szleriyle pekitirir. En skc, en ar konular bile usta
bir sohbet yazarnn kalemiyle ekillenince neeyle, keyifle okunan bir yaz haline
dnr. 50
Sohbet trndeki eserlerin says olduka azdr. Edebiyatmzda sohbet trne
rnek olarak u eserleri verebiliriz: Nurullah Ata Syleiler, evket Rado Eref
Saati, Ahmet Rasim Ramazan Sohbetleri, Suut Kemal Yetkin Edebiyat
Syleileri, Melih Cevdet Anday, Dilimiz stne Konumalar.

Kenan Hulusi Korayn Muhit dergisinde yaynlanan iki tane syleisi


bulunmaktadr.

Kenan Hulusinin Edebiyatmz Hakknda Hseyin Rahmi Bey ne diyor?


(1930) adl nesir yazsnda Hseyin Rahmi Beyin Edebiyat- Cedide hakkndaki
dncelerine ayrntl bir biimde yer verilmitir. Yakup Kadriden Haime kadar
genel olarak bahsedilen yazda, yazarn sanatnn karakteristik noktalar dikkati
eker. Hayatndan rnekler veren sanat beendii eserlerden ve sanatlardan vg
ile bahsetmektedir. Romanlarda tand kiilerin gerek hayatta da karsna

49
Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi,Dergah Yay.,C.12,stanbul,1986,s.522.
50
a,g.e.,s.522.

36
ktndan bahseder. Trk edebiyatndan ve dier lkelerin edebiyatlarndan en ok
beendii ve sevdii kiilere tek tek deinmitir.

Sanat bu yazda karsndakiyle sohbet ediyormu gibi senli benli bir


anlatm ierisindedir. Yazarn dili ve slbu scak ve samimidir. Dnemin edeb
sorunlarna zm aranmakla birlikte konudan konuya atlanarak okuyucunun
sklmas engellenmitir. Yazarn bilgi birikimi gzler nne serilmitir.

Cenap ahabeddin Beyle Konutuklarm (1931) adl nesir yazsnda ise


Cenap Beyin harpten sonraki dnya edebiyatnda, Fransann mevkini, son devirler
edebiyatn hangi milletin temsil etmek kudretini gstermeye baladn ve umumi
edebiyat mevzuu hakkndaki dnceleri rnekler verilerek dile getirilmitir. Ayrca
Cenap Beyin Edebiyat- Cedide hakkndaki dnceleri zerinde de durulmutur.
Yeni eski atmasna , hece ve aruz veznine , Halit Ziyadan Nazm Hikmete,
taklitilie deinilmitir. Yazar, edebiyatmzn ancak taklitten uzaklaarak
iyileecei grndedir. Fakat bunun iin de kltrmzn kfi olmadn
belirtmektedir.

Cenap Bey ile yazd eserleri karlatran Kenan Hulusi aradaki tezatla
dikkati eker. 19. yzyldaki Fransay Cenap ahabeddinden ayrntl ekilde
dinlemitir. Yazar bunu yaparken eitli milletlerin edebiyatlarndan rnekler vererek
dncelerini desteklemitir. Ayrca Servet-i Fnn edebiyat nesir ve nazm
hakknda da fikirlerini belirtmitir. Herkes ancak kendi yaad devrin air ve
muharriridir grn benimsemitir. Sanat Yaar Nabi, Cevdet Kudret gibi
kiilerin lehelerinin dar olduundan ve istediklerini tam ifade edemediklerinden
yaknmaktadr. Ayrca herkesin Avrupa edebiyat yapmak istediinden ancak doru
drst bunu kimsenin baaramadndan bahseden yazar, bunlar arasnda yalnz
Nazm Hikmeti beendiini sylemektedir. Yaznn sonunda Kenan Hulusinin Bir
ayc Dkknnda adl nesri iin Hseyin Rahmi Beyin vglerinden
bahsedilmektedir.

Sanatnn her konudaki derin bilgisi , pratik zekas, samimi slbu yazda
balca dikkati eken zelliklerdir. Yazarn konuma arasna serpitirdii esprili

37
szler okuyucu zerinde ho bir etki brakmaktadr. Edebiyatmzn sorunlarna genel
olarak deinen yazar zm yollarn da gstermektedir.

II. MUHTTEK HKYELERNN NCELENMES

Kenan Hulusi Korayn hikyeleri Muhit dergisinde 1929-1932 yllar


arasnda yaynlanmtr. Yazarn, drd mensure olmak zere toplam on bir hikyesi
Muhitte yerini almtr.
Korayn hikyelerindeki eitlilik gze arpmaktadr. Genellikle ak ve
ocuklua zlem temalar zerinde duran sanat ruh dnyasn eserlerine yanstmay
baarmtr.
Vaka hikayeleri yazan Kenan Hulusi, hikyelerinde bahsettii mekn ve
kiilerle i iedir. Olaylar ksa zaman dilimleri ierisinde gereklemektedir. Dil ve
slp ynnden bakldnda sanatnn baars gzler nne serilmektedir.

1.2. TEMALAR

1.2.1. AK TEMASI

Kenan Hulusinin 1927-1934 yllar arasnda yazm olduu birinci dnem


hikyelerinin ounluu ak temas etrafnda teekkl eder. Ak temas, tpk
Servet-i Fnn dnemindeki gibi insan psikolojisini en derin ve sarsc bir duygusu
olarak temel alnr. deta akn insan nasl kararsz, uursuz yapt gsterilmeye
allr. Vaka da gcn bu temadan alr.

Kenan Hulusinin Muhitte kan nesir yazlar arasnda bulunan Beyaz


Gller, Dirilen Mumya adl hikyelerinde konular farkllaabilmekle birlikte tema
ortaktr.

Kenan Hulusi, sanatnn birinci devresinde kaleme ald ak temal


hikyelerde, ak, toplumsal ortamn dnda, iki kii arasnda geen romantik bir
olgu gibi ele alr. Sanatnn ikinci devresinde ise ak, toplumsal evreye ve ekonomik
koullara balanr. Stat fark, ekonomik koullar, toplumun deer yarglar akn
nne almas g engeller karr. Bu sebeple hikyeler daima lmle veya kesin
ayrlkla sonlanr.

38
Kenan Hulusinin hikyelerindeki kahramanlar aklarn yalnzca
duygularnda yaamazlar. Ak, yalnzca insana ac ve elem veren bir duygu deil
ayn zaman ehvetin ve erotik zevkin kaynadr. Buna istisna olan ender
hikyelerinden biri, okuyucuyla sohbet eder eklinde kaleme alnm olan Beyaz
Gllerdir. Beyaz gl, masumiyetin ve platonik akn semboldr. Kenan Hulusi
Beyaz Gller hikyesinde ounlukla u cmleleri tekrarlar:

Beyaz glleriniz var m? Bana vermek iin Ama sar olmasnlar. Krmz
da hi

Beyaz, bembeyaz olsunlar.

Eer bahenizde beyaz glleriniz varsa ilk aan beyaz gllerden ilk at
sabah bana bir demet yapnz ve ak penceremden ieriye atnz

Bu hikyede yazar, lmle ayrlan iki sevgilinin aklarnn simgesi olarak


beyaz glleri kullanr. Anlatcnn akn itiraf edemedii sevgilisi hastadr.
Ziyaretine gittii bir gn sevgilisinin annesi, kznn kendisinden beyaz bir gl
istediini syler. Mevsim ktr. Gnlerce beyaz bir gl arayan kahraman anlatc,
nihayet mevsimin ilk beyaz gln sevgilisine gtrr. Kz, gl kokladktan sonra
anlatcya hediye eder ve ayn gn lr. Anlatc, aradan geen drt yl boyunca
bahesinin her tarafn beyaz gllerle doldurur ve her sene mevsimin ilk beyaz
gllerinden bir elenk yaparak afak vakti sevgilisinin mezarna gtrp brakr.

Dirilen Mumya adl hikyede akn deiik bir grnmne yer


verilmitir. Yazar, bu hikyeyi byk aklarn yeryznde hl var olduunu
ispatlamak iin yazmtr. Hikyenin banda ise muharririn kk bir notu
bulunmaktadr:

Mzenin birinci kat salonlarnda cameknl bir lahit iinde teshir olunan
Sayda Kral Zabnit 1377 numaradaki Kamelya Ontonyonu seviyor. Akn
Leyladan, Mecnundan, Beatristen, Nelson ve Emmadan sonra yeryznde
yasamadn syleyen eblehler, 114 numaradaki Apollon heykelinin kitarasndaki
tellere baksnlar. Bu hikye bu maceray anlatyor. (s. 81)

Olaanst unsurlar tayan Dirilen Mumya, akn engel tanmad


mesaj zerine kurulmutur. Son vapuru kardktan sonra geceyi mzedeki odasnda

39
geirmeye karar veren kahraman-anlatc, inanlmaz bir olaya ahit olur: Sayda kral
Zabnitin mumyas dirilir, Kamelya Ontonyonun heykelinin yanna gelir. Sarma
dola sohbet ederlerken Apollonnun heykeli canlanr, Apollon kitarasn alarak
Kamelya Ontonyona akn itiraf eder. Sayda Kral Zabnit, bu saygsz davran
nedeniyle Apollonu byk ilah Zeusa ikayet eder. Apollonun ne kadar hercai,
Kamelya Ontonyon ile Kral Zabnitin aklarnn ise ne kadar byk olduunu bilen
Zeus, yldrmlarndan birini Apollonun zerine yollayarak Apollonu cezalandrr.

1.2.2. OCUKLUA ZLEM

Kenan Hulusi, ilk dnem hikyelerinden olan Tabaklar ve ocukluum


veAustos Bcekleri nde ocukluk hatralarn anlatr. Hikyelerdeki ortak tema
ocuklua zlem dir.

Austos Bcekleri balkl hikyede, yaz mevsimiyle beraber duyulmaya


balayan austos bceklerinin sesleri, kahraman anlatcy ocukluuna gtrr.
ocukluunu yaklan bir cigara ile sndrlen bir cigara arasndaki mesafe kadar
ksa ge(mi) olarak kabul eden anlatc, bu dnemle ilgili en iyi hatrlad anlarn
austos bcekleri ile ilgili olduunu ifade eder.

ocukluumun syledim bu ksa mesafesini, bir aa altnda, onlarn


sesinden baka hibir ey dolduramamt.

Tabaklar ve ocukluum adl hikyede, kahraman anlatc ocukluuna


dair bir ansn nakleder. Buna gre, anlatcnn ocukluunda en sevdii ey, yemek
odasnn dolabnda muhafaza edilen porselen tabaklarla megul olmaktr. Tabaklar
dolabndan kararak onlara btn nefesiyle flemek, nefesin dalp aldn
grmek onu ok mutlu eder. Annesinin, tabaklarn krlaca endiesi ile buna yasak
getirmesine ramen kk hilelerle bu oyuna devam eder. Buna gre, le uykusu
iin annesi kendisini yatrdnda uyuma taklidi yapar, yannda uzanan annesinin
uyuyakalmasyla soluu yemek odasnda alr.

1.2.3. HKYELERNDEK SANAT, EDEBYAT, DL VE SLP

"Yazarn malzemesi dildir. Bir heykeltra nasl eserini bir mermer parasn
yontarak meydana getiriyorsa, yazar da eserini bir dilde kelimeler seerek meydana

40
51
getirir." slp ise "ieriin formu"52, "muhteva ile dil arasndaki mnasebet53,
"kelimelerin bir btn olarak organizasyonu"54 eklinde tanmlanabilir.

Kenan Hulusi, kelime hazinesi zengin olan bir yazardr; Trkeye


hkimdir. Kelime seiminde titiz davranr. "Kenan Hulusi her eyden nce ekil ve
kelimelerde kymet gren bir sanatkar titizliiyle yazclk hayatna balad."55

Kelimelere ak her sanatkr gibi "btn vaktini onlar inciler gibi seip
56
dizmekle geir(ir)" Bu zellii nedeniyle Hikmet Mnir, kendisini "kuyumcu"57
benzetmesiyle tanmlar. Kenan Hulusi, yaayan Trke ile yazar. Yaayan, canl
kelimelerin dnda bir araya ynelmez. Dneminde byk rabet gren "z
Trkecilik" akmlarna iltifat etmez. "Dil" meselesi ile ilgili herhangi bir yazsna
rastlamadmz Kenan Hulusi,"Drthanlarn Kulaksz" adl hikyesinde "z
Trkecilik" akmlarnda arya gidenleri mizahi bir dille eletirir. Belli aralklarla
muhtelif gazete ve dergilerde yaynlad hikyelerinde, baz ekleme ve karmalar
yapt halde kelimelerde bir deiiklik yoluna gitmez. Kelimeler, yenileri esas
alnarak deitirilmez. Bununla beraber, hikyelerinde dilin son derece sade
olduunu, ilk yklerinin bile, bugn dahi, rahatlkla okunabileceini grrz.

"slp, bir sanatkarn btn eserlerine hakim olan bir ahsiyet


damgasdr."58 Kenan Hulusi, ilk hikyelerinden itibaren, kendine has bir slp
arayna girer.

"Anlatlan eyin deil anlat tarznn gzel ve mutlaka ahenkli"59 olmasn


istedii ilk hikyeleri, Servet-i Fnn slbunun devam niteliindedir. Sz konusu
hikyelerinde ssl, renkli, airane bir slbu tercih eder. "Ekleme ve sslerle ykl
bir slpla sonradan renklendirilmi yaldzl kartpostallara benzeyen eserler meydana

51
R. Wellek, A. Warren, Edebiyat Biliminin Temelleri, KTB Yay., ev. Prof. Dr. Edip Ahmet Uysal,
Ankara, 1983, s. 228.
52
erif Akta, Edebiyatta slp Problemleri, Aka Yay., Ankara, 1986, s. 58.
53
Mehmet Kaplan, Trk Edebiyat zerine Aratrmalar I, Dergah yay., st., 1976, s. 440.
54
Mehmet Kaplan, Tanpnar'n iir Dnyas, Dergah yay., st., 1983, s.204.
55
Cevdet Kudret, "Bir lnn Arkasndan Dnceler", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943,s.488-489.
56
Hsamettin Bozok, "Kenan Hulsi'nin Hakiki ehresi", Admlar , Kasm 1943, s.7.
57
Hikmet Mnir, "Hulsi in", Varlk, S. 394, 1 Mays 1953, s.17.
58
Mehmet Kaplan, Tevfik Fikret, Dergah yay, stanbul, 1977, s. 170.
59
Cevdet Kudret, "Bir lnn Arkasndan Dnceler", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 488-489.

41
getir(ir)"60 1934'te Vakit gazetesine girmesiyle beraber sanat hayatnda, ilk dnemine
tezat tekil eden, yepyeni bir dnem balar. "Sanat toplum iindir" anlay ile
"toplumsal gereki" hikyeler yazmaya ynelir ama bu hikyelerinde de slbu
btnyle ihmal ettiini syleyemeyiz.

"Realist grle kalem ald hikyelerinde bile, sk sk, gayet gzel ve


iirli deyilere rastlyoruz. "61

Kenan Hulusi, hikyelerini stanbul Trkesini esas alarak yazar. Ky


konulu hikyelerinde, yerel azlara, ive taklidine ok az yer verir. Hikyelerin ahs
kadrosunda yabanclar geni bir yer igal etmekle birlikte, onlarn bozuk Trkesini
hikyelerine yanstmaz. Kenan Hulusi'nin hemen btn hikyelerinde bir kelime,
cmle veya cmle grubunun tekrarland grlr. Yazarn kendine has slp
zelliklerinden biri olarak deerlendirebileceimiz kelime ve cmle tekrarlar
hikyeye ahenk ve canllk kazandrr. "Tekrarlama, biriktirme, mbalaa, ifrat gibi
iddetlendirme teknikleri yksek veya tmtrakl edebi slbun zelliklerindendir."62

Kenan Hulusi, 1927-1934 yllar arasnda kaleme ald hikyelerinde geni


lde psikolojik karakter gsteren soyut kelimeler kullanr. 1934-1943 yllar
arasnda ise, sanat anlaynn tesiriyle, somut kelimelerin n plana ktn grrz.

Kenan Hulusi'nin hikyelerindeki kelime kadrosu; kozmik alem,


bitkiler,hayvanlar, psikoloji, estetik ve eya ile ilgili kelimelerden mteekkildir.
Ayrca onun hikyelerinde; "gibi, kadar, iin, daha, sonra" gibi edatlarn; " ve, ile,
veya, ama, fakat, de,daha" gibi balalarn; "pek fazla, daha fazla, en fazla, pek ok"
gibi zarf gruplarnn geni lde kullanldn grrz.

Kenan Hulusi'nin I. dnem hikyelerinde sfatlarn okluu dikkat eker.


Kulland sfatlar zgndr. Betimlemeler, insana, doaya, kente, mahalleye,
eyaya, bilhassa hayvan ve meyvelere dnktr. II. dnem hikyelerinde
betimlemeler fazla uzatlmaz, sfatlar ilk dnem hikyelerdeki kadar ok yer igal

60
Tahir Alangu, Cumhuriyetten Sonra Hikaye ve Roman Antolojisi, C.1, stanbul Matbaas, stanbul,
1968, s.225.
61
smail H. Bili, "Edebi Portreler: Kenan Hulsi", Varlk, S. 394, 1 Mays 1953, s.16.
62
R. Wellek, A. Warren, Edebiyat Biliminin Temelleri, KTB Yay., Ankara, 1983, s. 234-235.

42
etmez. Yazar, "ben" ve "sen" zamirlerini dier ahs zamirlerine gre, kuvvetli bir
ifade vastas olarak kullanr.

Hareket halindeki hikyelerinde fiiller, statik ekildeki hikyelerinde ise,


sfatlar n plana kar. Zaman ve ahs bakmndan, fiillerde btn zamanlar
kulland grlr. Anlatma tarzna uygun olarak, birinci ve nc ahslar sk sk
kullanlmtr. Cmleler ise ounlukla kurall ve fiil cmlesi olarak tezahr eder.

"sim, sfat, fiil ve cmlenin dier unsurlar, ancak malzemelerdir; asl yap
cmledir. Cmle, bu unsurlar hususi bir nizam iinde terkip eder. Bu terkibin
hviyeti ve kymeti, kendisine dahil olan paralarn toplamndan ayr eydir.
Sanatkarn sentez kabiliyeti, cmlede daha byk apta kendisini gsterir. Her
yazarn hususi bir cmle ve msra yap tarz vardr. Bu tarzla onun duygu ve
dn arasnda sk bir mnasebet mevcuttur."63

Kenan Hulusi'nin Muhit dergisindeki hikyelerinin cmleleri genel olarak


ak ve dzdr. lk dnem hikyelerinde yer yer grlen kapallk, ksa zamanda terk
edilir. Yazar, sylemek istediklerini aka ortaya koyan cmleler kurar. Heyecan
ifade eden cmlelerinde ksa; tasvir cmlelerinde ise uzun cmle yapsna bavurur.
Yazar kurall cmle tekniini benimser. Hikyelerinde basit yapl cmleler
ounluu tekil eder. Bunun yannda birleik ve sral cmleler dikkat eker.

"Duygular ve dnceler kendilerine uygun edebi sanatlar, hayaller ve


sembollerle ifade edildikleri zaman gzellik kazanrlar."64 Kenan Hulusi, bilhassa ilk
dnem hikyelerinde duygu ve dncelerine uygun hayaller ve semboller ortaya
koyar. Hikyelerinde tebih, istiare ve mecazlar grlr.

Sonu olarak, Kenan Hulusi'nin hikyelerinde grlen slbu u ekilde


zetleyebiliriz: Hikyelerinde zengin bir kelime kadrosu vardr; yazar kelime
seiminde titiz davranr. Cmle ve kelime tekrarna geni lde yer vermitir.
Hikyelerinde yerel az ve ive taklidine ok az yer verir; stanbul Trkesini esas
alr. Hareket halindeki hikyelerde fiiller, statik ekildeki hikyelerde ise sfatlar n
plandadr. Zaman ve ahs bakmndan yazar, fiillerde btn zamanlar kullanmtr.

63
Mehmet Kaplan, Tevfik Fikret, Dergah Yay, stanbul, 1977, s. 220.
64
A.g.e, s. 220.

43
Anlatm formu, 1. ve 3. tekil ahs azndan gerekletirilmitir. Hikyelerde
cmleler genel olarak ak ve dzdr. Genellikle kurall cmleler kullanlmtr.

1.2.4. HKYELERDE ZAMAN

"ki gerek zaman arasnda itibr zamann orijinal kompozisyonu"65 olarak


tarif edebileceimiz hikye trnde, temel yap unsurlarndan biri "zaman" dr. "Her
yazarn zamana tasarrufu yahut zamana ykledii anlam ve ilem farkldr. Bu
farkll tayin eden etken, yazarn dnya gr, tecrbesi, zihniyeti, olaylara bak
tarz ile yorumlama yeteneidir."66

Kenan Hulusi'nin hikyelerinde zaman nasl kullandn incelediimiz bu


blmde, hikyeler "vak'a zaman", "anlatma zaman" ve bunlarn hikyelerde
kullanl gibi dorudan doruya yapy ilgilendiren zellikleri yannda, muhtevay
ilgilendiren "sosyal zaman" ve "tarihi zaman" kavramlar erevesinde
deerlendirilmitir.

Kenan Hulusi'nin hikyelerini "vak'a zaman" asndan incelediimizde,


kimi hikyelerin ok ksa bir vak'a zaman iinde balayp geliip sonlandn
grrz. Yarm ile sekiz-on saat arasnda deien bir zaman eridi iinde anlatlan
vaka, hayatn herhangi bir anndan bir "kesit" olma zellii tar.

Yazarn "mensur iir" zellii gsteren "Bir ayc Dkkannda", "Uyku",


"Beyazt'ta nar Alt", "Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab", "stanbul'dan
Paralar" adl eserlerinde vak'a zaman birka saatle snrldr.

Anlatcnn ksa bir vak'a zaman iindeki duygu ve hayal dnyasnn


yanstld metinler eya, kii, mekn tasvirlerinden ibarettir.

Kenan Hulusinin hikyelerinin hemen hemen tamamnda vaka, art zamanl


olarak metne tanr.Yazarn mensur iir zellii gsteren eserleri (Bir ayc
Dkkannda, Austos Bcekleri) adl hikye imdiki zamanda anlatlr.

Kenan Hulusinin hikyelerinde kronolojik bir zaman ak gzlenir. ie


vaka zincirinden oluan hikyelerde gemi zamanl vak'a , iki hlin arasnda yer
ald takdirde kronolojiyi bozmakla birlikte art zamanl anlatlan vaka, kendi iinde
65
erif Akta, Roman Sanat ve Roman ncelemesine Giri, Birlik Yay,Ankara, 1964, s. 121.
66
Mehmet Tekin, Roman Sanat, tken Yay., stanbul, 2003, s. 121.

44
daima kronolojik bir sraya sahiptir. Geri dn tekniinin kullanld hikyelerde
vaka yine kronolojik olarak takdim edilir.

Kenan Hulusinin Dirilen Mumya adl hikyelerinde reel bir zaman deil,
irreel bir zaman sz konusudur.

Dirilen Mumyada reel zamandan irreel zamana geilir. Metindeki


ekirdek vaka, tarihin deiik dnemlerinde yaam kiiler ve Yunan mitolojisinde
yer alan tanrlar ayn zaman dilimi iinde bir araya getirir.

Kenan Hulusinin hikyelerini anlatma zaman bakmndan


deerlendirdiimizde, iki kullanm tarz ile karlarz: Bunlardan birincisi, vakann
olduu anda metne aktarlmas, ikincisi ise vakann belli bir zaman getikten sonra
okuyucuya sunulmas eklinde gzlenir. Bunlardan ilki genellikle hkim anlatc
tarafndan anlatlr.

Hikyelerinden otuz tanesi vaka zamann bildiren cmle veya


cmleciklerle balar. Yine yirmi sekiz hikyenin ilk cmlesi zaman ve mekn
kavramlarnn birlikte kullanlmas ile kurulur:

Yazla k ortasnda, scak bir mevsim glgelerin yava yava balad ve


daha ziyade ka yakn bir akam styd.(eceri Vakvak)

Beyaz Gller k mevsiminden ilkbahara dek srer. eceri Vakvak


sonbahar mevsiminde yaanr.

Kenan Hulusinin hikyesini sosyal zaman ve tarih zaman kavramlar


asndan topluca deerlendirdiimizde, 1900l yllardan 1940l yllarn bana
kadar geen 40 yllk bir devrenin panoramasn buluruz. Trk tarihinde sosyal, siyas
,ekonomik ve kltrel anlamda byk gelime ve deimelerin yaand bu dnem,
Kenan Hulusinin hikyelerinde de ifadesini bulur. Balkanlardan Osmanlnn
ekilmesi, I. Dnya Sava, anakkale Sava, Mill Mcadele, Cumhuriyetin iln
ile balatlan bir dizi yenileme hareketi ve tm bunlarn toplum hayatndaki
yansmalar, trn imknlar iinde hikyelerde yer alr. phesiz asl olan insandr.
Sosyal ve tarih zamanla ilgili ifadeler, bir insan ilgilendirdii, bireyin hayatn
etkiledii lde metinlerde yer alr.

45
Kenan Hulusinin II. dnem hikyelerinde sosyal ve tarih zaman ok daha
net ve zengindir. lk dnem hikyelerinde ise sosyal ve aktel zaman belirsizdir. Fert
ve ferdin gnlk hayatnn n plnda olduu hikyelerde, sosyal zaman bu ferdi
hayatn bir fonu olma niteliine brnmtr. Zaten onun ilk dnem hikyeleri ak,
kadn, tabiat evresinde teekkl eder. Yine de Beyolunun bir zevk ve elence
merkezi oluu, barlarn al, tramvay ve otomobil gibi ulam aralarnn varl
sosyal ve tarih zamana ait bilgiler vermektedir.

Yazarn II. dnem hikyeleri ise I. Dnya Sava ncesinden Cumhuriyete


dek uzanan srete, Trk toplumunun ektii ac ve skntlar, inklplarn sosyal
hayattaki yansmalar, Cumhuriyet ncesi ve sonras ynetim ve brokrasi, sosyal
bnyedeki zlme, bozulma ve dalmalar, birtakm deerlerin yitirilii, yeni
deerlerin teekkl noktasnda dikkat eken ayrntlar ierir.

Sonu olarak btn bu zellikler Kenan Hulusi'nin gl bir zaman


duygusuna sahip olduunu ispatlar. Zamann kullanm noktasnda vak'ay esas alr.
lk dnem hikyeleri genellikle belirsiz bir zaman iinde geliir. kinci dnem
hikyeleri ise - istisnalar dnda- yaad dnemin sosyal, siyasal, ekonomik ve
kltrel zelliklerini yanstr.

1.2.5. HKYELERDE MEKN KAVRAMI

Anlatma esasna bal eserlerin temel yap unsurlarndan birisi, mekndr.


Mekn, sz konusu trlerde, ncelikle olaylarn sahnesi olma fonksiyonu ile
karmza kar. Bununla birlikte Mekn, sadece olaylarn cereyan ettii sahne,
yahut zemin deil; ayn zamanda, figrlerin karakterlerini de belirleyen bir
atmosferdir. ehir,mahalle gibi geni meknlar, sosyolojik; cadde, sokak gibi
nispeten dar meknlar, ekonomik ve sosyo-psikolojik; ev ve ahsi odalar ise,
daraldka mahremleen llerde ferde ait psikolojik ipular ile ahslar ve hatta
olaylar aydnlatr. 67

Kenan Hulusinin hikyeleri topluca deerlendirildiinde, metnin btnl


iinde mekna ve onun tasvirine nem verildii grlr. Baz hikyelerinde mekn,

67
Metin Kayahan zgl, Sami Paazade Sezainin Kk eylerinde Fiktif Yap, G..S.B.E., Yksek
Lisans Tezi, Ankara, 1984, s. 133.

46
sadece olaylarn sahnesi olmakla birlikte, birounda bunun dnda birtakm
fonksiyonlara sahiptir. Hikyelerde meknn kullanmnda dikkati eken ilk zellik,
mekn-insan arasnda gl bir ilginin kurulmu olmasdr. Mekndan hareketle
insana, insandan hareketle mekna ulamak mmkndr. Mekn tasviri, ahs
kadrosunun ruh halini, karakterini, sosyal durumunu sezdirecek bir zellik tar.
Mekn adeta o meknda yaayan insann aynas olur.

Mekn tasvirleri, eserdeki kahramanlarn baz hususiyetlerini dikkatlere


sunmaya yardm eder. Bir odann tefri tarz, orada gnlerini geiren insan hakknda
bilgi verirVaka zincirinin muhtevas ve kahramanlarn psikolojik hali, mekn
tasvirlerinden de anlalabilir.68

Cevahir Bedestan, ehzadebanda Bir ayc Dkkan, Tabaklar ve


ocukluum gibi hikyelerde mekn-insan ilikisi aka grlr.

Kiilerin yalnz yaadklar deil, gitmeyi tercih ettikleri mekn ile


kiilikleri arasnda da sk bir ba vardr. Yazarn Bir ayc Dkkannda, Boaz
inde Bir Geceyars Mehtab gibi eserlerinde kahramanlarn ruh hali ile mekn
arasnda balant kurduunu grrz.

Kenan Hulusinin baz hikyelerinde mekn, zerinde yaayan kiilerin


sosyal sevilerini aksettiren bir gstergedir. Aslnda bunu btn hikyelerinde
saladn sylemek gtr. Ama Tabaklar ve ocukluum, Cevahir Bedestan
gibi hikyelerde yer yer yaplan eya-mekn tasvirleri ile o meknda yaayan veya o
eyalara sahip olan insanlarn sosyal statsnn sezdirilmeye alldn grrz.

Tabaklar ve ocukluumda tasvir edilen yemek odas ve porselen


tabaklar, hikyenin yazld dnem Trkiyesi iin ailenin sosyo-ekonomik
dzeyinin bir gstergesidir.

Kenan Hulusi'nin hikyelerinde ou zaman konuya uygun bir atmosfer


yaratmak iin mekndan faydalanld grlr. Metnin temas ile uyumluluk
gsteren mekn tasvirleri, okuyucuyu belli bir atmosferle kar karya getirir.

68
erif Akta, Roman Sanat ve Roman ncelenmesine Giri, Ankara, 1984, s.128-129.

47
Szgelimi yazarn korku hikyelerinde, mekn tasvirleri, okuyucuda korku duygusu
yaratma fonksiyonu ile ykml klnmtr.

Kenan Hulusi'nin I. dnem hikyelerinde mekn tasvirleri yer yer objektif


ve realist bir mahiyet arz etmekle birlikte, daha ziyade subjektif ve romantiktir. Sz
konusu hikyelerde mekn tasviri, o mekna bakan ve alglayan kahramann ruh
haline gre ekillenir. Gcn gzlemden deil hayalden alr. Yedi Me'alecilerin
iirlerindeki gibi, resme has bir tasvir gayreti dikkat eker. Renk ve glge unsurlar
ile varlklarn ayrntl tasviri, okuyucuda bir peyzaj intiba uyandrr. II. devre
hikyelerine gre, mekn tasvirlerinde kullanlan sfat says ve benzetmeler dikkati
ekecek lde fazladr.

Mekna ait unsurlar, orijinal benzetmelerle okuyucuya sunulur. II. dnem


hikyelerde mekn tasviri, realist ve objektiftir.

Kenan Hulusi'nin hikyelerini "i-d", "kapal-ak" mekn asndan


deerlendirdiimizde, i ile d meknn bir arada kullanldn grrz. Ancak i
mekna bal hikyeler daha fazladr. Ev, devlet dairesi, kahvehane, gazino, hastane,
bar, kk, cezaevi, okul, tren, otel, vapur, otomobil, mze, trbe, mahkeme salonu
belli bal i mekn eitlerini olutururken plaj, bahe, yol, istasyon d mekn
alanlar olarak karmza kar. Kenan Hulusi'nin en ok kulland i mekn eidi
ev ve trendir. Deniz kenarlar ve plajlar ise en sk rastlanlan d mekn alanlardr.

Hikyeleri yerleim alanlarna gre incelediimizde, olaylarn sahnesi


olarak ky, kasaba ve yazlk sayfiyeler karmza sk sk ksa da, Kenan Hulusi
byk ehir hikyecisidir. nk hikyelerinin yardan fazlasnda olaylarn sahnesi
ehirdir.

Hikyelerin ounda mekn, stanbul'dur. stanbul'un dnda Eskiehir,


zmir, Kastamonu, Konya, Trabzon, Sapanca, Tire, nye, Erzincan, Sivas, Sakarya,
Dzce, Balkesir, Sinop, Ankara, Kayseri ehir ve ile merkezleri hikyelerde mekn
ad olarak karmza kar. Ayrca Trkiye dnda geen hikyelerde Berlin, Kiev,
Zagreb, Stolpsi, Belgrad, Moskova, New York, Selanik, Atina, Bkre, Milano,
Sofya, Triyeste, Peruzya ehir adlarna tesadf ederiz. Ancak daha nce de

48
belirttiimiz gibi, vak'ann yabanc ehirlerde getii hikyelerde mekna dair hemen
hi ayrnt yoktur.

Hikyelerin otuz drt tanesi meknla ilgili bir isme sahiptir


:ehzadeba'nda Bir ayc Dkkan, Beyazt'ta nar Alt, Altn Oluk bunlardan
bazlardr.

Hikyelerin otuz iki tanesi mekn tasvir eden cmle ile, yirmi sekiz tanesi
zaman ve mekn bir arada ifade eden cmle ile balamaktadr.

49
KNC BLM

METNLER

2.1. BEYAZ GLLER

Beyaz glleriniz var m? Bana vermek iin?... Ama sar olmasnlar. Krmz
da hi

Beyaz, bembeyaz olsunlar.

Eer bahenizde beyaz glleriniz varsa ilk aan beyaz gllerden ilk at
sabah bana bir demet yapnz ve ak penceremden ieriye atnz onlar

Eer bahenizde beyaz glleriniz varsa afak vaktinde knz gslerini


henz atklar zaman, taze trlarn hi koklamadan bana bir demet yapnz ve ak
penceremden ieriye atnz onlar

Eer sizde krmz gl, sar gl, istediiniz renkte bir gl yoksa geliniz
benim baheme benim bahemin en nihayetine, metrk ve benden uzak yaayan
ksmna geliniz. Oradan krmz gllerden, sar gllerden, sizde olmayan gllerden
koparnz ve geerken getirdiiniz beyaz glleri ak penceremden ieriye atnz.

sterseniz kk yuvam da seyredebilirsiniz. O yuva ki tasaaklarna


kadar beyaz gllerle sarldr. O, gller ki, ince belleri stnde, ufack krmz
gagalarn gsleri iine ekmi, tylerini kabartm, lekesiz, beyaz gvercinlere
benzerler

Size bu macerann ban syleyecek deilim. Nasl tantmz ok merak


ediyorsanz, bu, okuduunuz hikyelerdeki tanmalar gibi oldu. Ne fazla ne eksik

Tuhaf ve yalnz kendisine mahsus bir tuvaletin daha ziyade gzelletirdii


yzn ilk tantmz gece bir ay ieine benzetmitim. Fakat, o, bir ay ieine
hi de benzemezdi. O, nadide bir porselen vazo iinde am beyaz, bembeyaz bir
gld.

Yznde, bilhassa dudaklar etrafnda, eksilmeyen harikulde k vard ve


gzel dileri nar taneleri iindeki billurcuklar gibi kudretten cilal idi

Kenan Hulusi Koray, Beyaz Gller, Muhit, S.7, Mays 1929,s.509-510.

50
Kelimeler dudaklarnda adeta narlard. Konuurken, damlarn
saaklarndan buz paralarnn krlm eller gibi aa doru sarkt bir k zaman,
ini bir soba karsnda, buzlu suda dondurulmu nar yiyor gibi leziz bir tatllk
duyardm.

Onu hayrete ayan garip bir zevkle ilk bakta gzel bulmam, hele hi
sevmemitim.

Fakat sonra Kim bilir nasl oldu, birdenbire iimde buldum ve daha
garibi armadm buna.

Bununla beraber bu sevgiyi o hi bilmezdi. Ve ben bir zerresini bile ihsas


etmemek mecburiyetindeydim. Bunu yaptm dakikada gzel sevgili, beyaz,
bembeyaz ieim bir sam rzgarna tutulmu gibi ince sak stnde derhal krlacak,
belki de artk ebediyen grmemek lzm gelecekti.

Davet ettii evlerinde ka gnler en yakn bir temasla konutuk. Ka k


geceleri, bir ini soba karsnda dudaklarndan kelimelerin tatl, leziz ahengini buzlu
suda dondurulmu nar yiyor gibi duydum. Fakat onda yle bir samimiyet, yle bir
arkadalk var ki, iimin derdini syleyemezdim. Ve bu, en ok haz ettiim, en tuhaf
fakat en temiz bir zevkimdi benim.

Bir gn beyaz glmn hastaln haber aldm. O vakit iimden vurulmua


dndm; damarlarmdaki kan bilmediim bir yere akt, dkld.

Ziyaretine gittiim zaman bir Japon porselenini andran yata iinde, onu
pembe bir gl gibi buldum. Gzleri donuk ve mphemdi. Beyaz yastklardaki ba,
saknda krlan bir gl gibi solgun bir renkle krlvermiti. Dank salar halka
halka, tel tel, karma karkt. Lkin ne perian bir gzellik vard onlarda.

Bu scak oda iinde kim bilir nasl bir hisle, beline kadar inmi yorgann
yava yava gsne doru ektim. Ve gzlerimde biriken yalar onun beyaz
yorganna aktmamak iin yine gzlerimde dondurdum.

kinci ziyaretim bir k gn oldu. Darda, daha yaarken buz tutan sisli
bir kar vard! Oda, yar inik perdeler ile donuk bir kar beyazl iindeydi.

51
Annesi bir gl istediini syledi, bir beyaz gl

O zaman yanna geldim, ne iin istediini sordum.

- Hi dedi.

O kadar kat syledi ki daha fazla srar edemezdim.

Bundan sonra gl bahelerinde gnlerce serseri dolatm. Gzel sevgili,


memleketinden uzak dm bir iek gibi gnler getike katre katre solarken, ilk
aacak beyaz gl bekledim. Ve, bir sabah onu, yine kendi bahesinde, kimsenin
uramad bir duvar dibinde buldum. O vakit deli gibi kotum yanna. Mevsimin ilk
aan beyaz, bembeyaz gln yastna inelemek istedim.

Fakat o, elimden ald, iine taze ve serin kokusunu saniyelerce ekerek


derin derin koklad.

Sonra:

- Size, dedi, bir hatra olsun. Zaten bunun iin istemitim.

Beyaz glm, o gn, mevsimin ilk aan beyaz gln ilk koklad gn,
ince narin sak stnde koparlm gibi soldu. Ve dudaklarnda:

- Beyaz gl ona veriniz; beyaz gl onun olsun, diyerek ld.

Aradan tam drt sene geti. imdi bahem beyaz gllerle doludur. Benim
beyaz, bembeyaz glm iin, kk yuvamn etrafna, pencereleri nne beyaz gl
aalar diktim. O beyaz gller ki, ince belleri stnde kk, krmz gagalarn
gsleri iine ekmi, tylerini kabartm, lekesiz, beyaz gvercinlere benzerler. Ve
ben, yalnz onlarn gzel kokular iinde yayorum imdi

Her sene, mevsimin bahemde ilk at beyaz gllerden onun iin nadide
bir elenk yapyorum. Ve bunu yollardan hi kimsenin gemedii bir afak vakti
mezar stne brakyorum.

Hi kimsenin gemedii bir zamandaZira, onu sevmediimi, eskiden


nasl kimse bilmiyorsa, istiyorum ki imdi de yle olsun

Sizin bahenizde beyaz gller var m?

52
Eer bahenizde beyaz gller varsa, ilk aan beyaz gllerden ilk at
sabah bana bir demet yapnz ve ak penceremden ieriye atnz onlar. Zira, ona bir
elenk yapacam.

Eer bahenizde beyaz gller varsa; bir afak vaktinde knz, gslerini
henz atklar zaman, taze trlarn hi koklamadan bana bir demet yapnz ve ak
penceremden ieriye atnz onlar. Zira, ona bir elenk yapacam.

Eer bahenizde beyaz gler varsa, mevsimin en sonunda aan ve


bahenizde en son kalan beyaz, bembeyaz glleri benim iin koparnz ve ak
penceremden ieriye atnz onlar. Zira ona bir elenk yapacam.

Eer sizde krmz gl, sar gl, istediiniz renkte bir gl yoksa, geliniz
benim baheme Benim bahemin en nihayetine, metrk ve benden uzak yaayan
ksmna geliniz. Oradan, krmz gllerden, sar gllerden, sizde olmayan gllerden
koparnz. Ve geerken, getirdiiniz beyaz glleri ak penceremden ieriye atnz.
Zira, ona bir elenk yapacam.

Ama, unutmaynz sakn olmaz m? Mevsimin ilk aan ilk beyaz gllerini
ve bir de mevsimin en son aan, en son beyaz gllerini istiyorum sizden.

53
2.2. DRLEN MUMYA

yle zannediyorum ki, Sayda kral byk Zabnit, hayatnda hibir kadn
bu derece kuvvetli ve hain bir ihtirasla sevmemitir. Dn gece saratika mzesinde
geen vakay ryet eden hakimler elbette heykellerin akna inanmayacaklar. Ve
elbette ki gece nbetileri vazifelerini suistimal maddesinden hapsedilecek. Fakat
ben gzlerimle grdm; mzenin birinci kat salonlarnda cameknl bir laht iinde
tehir olunan Sayda kral Zabnit, 1377 nmerodaki Kamelya Ontonyoyu seviyor.
Akn Leyladan, Mecnundan, Beatristen, Nelson ve Emmadan sonra yeryznde
yaamadn syleyen eblehler, imdi 114 nmerodaki Apollon heykelinin
kitarasndaki tellere baksn. Bununla beraber hain ve muhteris bir ak, acaba, artk
mzeler iinde mi gemeye mahkum?

Fakat ne olursa olsun Ortada, kalbin ve damarlarn, ikisinin de


hkmettii ve gzlerimle grdm bir vaka var: Sayda kral Zabnit, gzeller gzeli
Kamelya Ontonyoyu seviyor.

Dn gece son vapuru kardktan sonra, mzedeki hususi odamda kalmay


bir otelde kalmaya tercih etmitim.

Gece saat on ikiydi. Bir buuk saatten beri in taraflarnda son defa yaplan
hafriyat hakknda mze mdrnn odasnda bulduum, beynelmilel mzeler
kongrasnda okunmu rapor suretlerini henz bitirmitim ki, iime ayan hayret bir
arzu geldi:

Mzenin ierisi gecenin bu vaktinde acaba nasld?

Derhal ktm.

Nbetiler koridorlarda dolayor. Mzenin btn dekoru tam ve muazzam


bir skut iinde

Darda rzgar yoktu. Onun iindir ki, bu uzun koridor korku ve tela
vermiyordu hi. Hademelerden dinlemitim: Frtnal gecelerde, mzenin ii, koca
gvdeli aalar dik uurumlardan devriliyormu gibi muazzam seslerle uuldarm.

Kenan Hulusi Koray, Dirilen Mumya,Muhit, S.9, Temmuz 1929, s.650-653.

54
Ve k geceleri btn dekor, inine ekilmi hayvanlarn halile, yalnz burunlar
darda, sessiz ve muhteriz dururmu.

Gnn ieriye verdii kuytu ve alacal renk alayan kadnlar lahdinde


ancak skutu bir matem sezdirir. Fakat gece vakti gelecekler, orada ince ve derin bir
figan da duyacaklardr ki, bu sese, lahdin mermer oymalarnda vadisi mehul bir
suyun akisleriyle akan gz yalar karr.

Ve skenderin lahdinde harp geceleyin balyordu.

Byk kapdan girer girmez karya gelen cameknl hademe odasn


gemi, birinci kat salonun sa tarafna girmitim.

Elektrikler birdenbire sndler.

Kmldamadm.

Mdrn emri vard klar herhangi bir arza yznden kesildikleri zaman,
gece nbetileri olduklar yerde duracaklard. Bunu bildiim iindir ki, bir adm daha
atmamtm. Karanlk harikulade kesifti. Ve atlacak bir adm yaplacak bir kaza
demekti.

Kmldamadm.

Fakat gzlerim yava yava karanla alyordu. Ve artk lahitleri, mzenin


karanlk gecesi iinde, sert ve korkun fark ediyordum. Gzlerimin, dekoru delmeye
alt bu sralardayd ki, karmda sol cephede bir hareket duydum.

Gzlerim birdenbire almtlar.

te ayan hayret bir vaka oluyordu. Bir ruhinas, laboratuarnda acaba


Sayda kral Zabnitin ruhunu mu aryordu?

Ve cameknl lahdin stndeki rt yava yava syrld. Yava yava,


sesiz, sedasz, adeta yerde srnen ipek bir etek gibi ince ve sakin dt. Sonra gene
grdm: camekn masann stnden yava yava yukar doru ral kalkt ve ayak
ucunda dimdik durdu.

Fakat asl ayan hayret olan ey ne rtnn dmesidir, ne de cameknn


kalkmas phesiz asl ayan hayret olan, Sayda kral Zabnittir. O, bir oda iinde

55
uyuyan ve yaadn kuvvetle bilen adamlar uykudan uyandrmamak iin hareket
eden bir hrsz gibi bacaklarn masadan ihtirazla sarktt ve ayn ihtirazla bir nefes
bile karmadan ayaa kalkt.

Bilmiyorum: ite sen genliinde harikulade maceralar yaayan Sayda kral


Zabnitin mumyassn. Ve imdi lahdinden ayaa kalktn bu dakikalar, bir ehvet
gecesinde olduu gibi gen ve rplaksn da

Fakat o, iyiliyor, cameknl lahdin rtsn omuzlarndan Romal bir asker


tavryla aprast frlatyor, ben geri geri ekiliyorum.

Artk anlamtm: Sayda kral Zabnitin mumyas dirilmiti; o imdi


yayordu. Fakat, koklanan havasnda bile gemi asrlardan esrarengiz bir hamule
tayan btn dekorun samut ve sakin uyuduu bu muazzam gece iinde acaba ne
yapacakt o?

Ve gryorum onu. Ayaklarnn ucuna ince temaslarla basa basa, evvela


cameknl lahdin nnde gene kendisine ait bulunan ta lahdin arkasna bir dakika
iin sindi. Sonra yava yava bulunduu salonun kapsndan ban yan salona uzatt
ve orada da sktun hakim olduuna katiyetle inand zaman yrd.

Arkasn brakmayacaktm.

Tam nc koridora zannedersem onu yedi numerolu koridor- geldii


zaman, hzla geti ve drdncye girdi. nc odaya baktm: sol cephede kitara
alan bir Apollon heykeli ayan dikkat baka hibir ey.

Gzlerim bir mddet iin tekrar karanla dndler. imdi btn dekor,
beynimin iinde bir heyhul gibi muazzam, sakit ve simsiyah duruyordu.

Mze iinde bir tiyatronun balayacan muhakkak biliyordum. Ve


dnyordum ki, ehasnn ve seyircilerinin lahlar, ilaheler, Prensler ve byk
kumandanlar olan bu muazzam haileyi en derin bir tecesssle takip etmelidir.

Onun iin parmaklarmla gz kapaklarm atm, korkudan donmu etlerimi


outurdum ve bacam gene gayri ihtiyar ileri geri hareket ettirdim.

Kral Zabnit ok gzel bir adamm. Ortadan ayrd uzun ve siyah salar
mkemmel bir itina ile yan tarafna doru taralydlar. Dik bir aln vard. Gzlerinin

56
yalnz parladn gryordum. Ve byklar burulmutu. Boyu ksa deildi. Bir
kadnn houna gidecek derecede uzun, mtenasip ve gzeldi. Ayaklar plakt tabi.
Ve lahdinin stnden ald kzl rts, vcudunu, yalnz omuzlarnn bir ksmndan
itibaren diz kapaklarna kadar rtebiliyordu. Ve sa diz kapann st ksm ak
kalmt.

Yemin ediyorum: o, ok gzel adamm. Sayda ehrinin lk portakal


kokularyla trlanm saray bahelerinde, kollar arasnda atlmak iin mde duran
nedimlerinin yalnz bir sinir sarasile deil, fakat bir kalp hummasyla da, onu rm
etmek iin pusu kurduklarn iitmitim. Ve gene iitmitim ki; kral Zabnit ld
zaman mezarnn banda intihar eden cariyeler varm.

Ne kadar olduunu bilmiyorum. Belki bir saniye belki bin Belki on bin
saniye Girdii drdnc oda da bir aralk dimdik durdu ve admlar tekrar yava
yava atld. O zaman gittii yerin istikametine doru tecesss ve merakla baktm: bu
oda iinde ve tam orta yerde, yuvarlak bir kaide stnde merkz bulunan Vens
heykelinin karsndaki vcut yava yava kmldyordu.

Ben mzenin her noktasn ayr ayr bilirim. Hafzam yokladm zaman
grdm ki, bu ta heykel Kamelya Ontonyo nundur. O zaman iimden haykrdm:

-Kamelya Ontonyo

Ve onun ta dudaklarndan bir ziya uuyordu.

te bir hakikat: heykeller geceleyin diriliyor. Ve ite gene bir hakikat: kral
Zabnit, Kamelya Ontonyo yu seviyor. Ve sonra anladm ki, o, Kamelya Ontonyoyu
sonsuz bir ihtirasla seviyormu. Sevgide sonsuz ihtiras Bu bir felakettir. Ve
neticede lm muhakkak. Fakat ne olursa olsun, seven tahamml eder.

Yz bin kere haykryorum:

Seven tahamml eder.

Affettii gibi.

Evet, Kamelya Ontonyonun ta dudaklarndan bir ziya utu. Acaba


Kamelya Ontonyo dirilmeye balad zaman, ruh onun dudaklarna bir ziya ile mi
geliyordu.

57
Fakat ben kral Zabnite hak verdim. Kamelya Ontonyo, Beatristen de
gzeldi, Kleopatradan da

Siz grmediniz mi Kamelya Ontonyoyu?

Ne yazk

O, mzenin birinci kat salonlarnda duruyor.

Eer Kamelya Ontonyoyu grmedinizse yazk.

stnde geri bir ferace var. Fakat biliyorum ki feracesi vcudu altndan
gzkecek kadar effaftr. Ve siz akta kalan gsyle feracesinin diz kapaklar
stne dklen kvrmlarndan anlayabilirsiniz ki, vcudu bir ksrak kadar dintir.

Kamelya Ontonyonun vcudu, ssz dalarda serazet koan bir ksrak kadar
din. Gs dalgal denizler stnde rzgarla ikin, gnele parl parl ifte bir
yelken kadar serbest.

Elinde a yok, mzrak yok ve kl yok.

u halde Kamelya Ontonyoyu grmedinizse yazk size.

Yazk O, Kleppatradan da gzeldir, Beatristen de

Artk tamamyla gryordum: kral Zabniti kollar ak karlad. Yanna


gittii zaman, birleen, yalnz dudaklar oldu.

Bal rengi salar omuzlarnn fafur yuvarlklna sonbaharda taan bir Nil
gibi dklmt. Ve sonra, Sayda kral Zabnit onun koluna girdi. Artk biliyorum ki;
etrafnda ne lahitler kalmt, ne heykeller Artk mzenin muazzam dekoru iinde
yalnz onlar yayorlard ve her ey samt ve sakindi.

Ne konutuklarn bilmiyorum. O kadar yava fsldyorlard ki

Fakat anszn bir ey oldu. Mzenin iinde yeni bir k grdm, yeni bir
ses. Bu, bir kitarann sesiydi.

O zaman Kamelya Ontonyo yavaa:

- Uyanyor, dedi, Mabut Apollon artk uyanyor.

Kral Zabnitin kolundan birdenbire syrld.

58
Ben bir heykelin arkasna gizlendim.

Ondan sonra kral Zabniti grmedim. Hayr, grmedim deil; o, ban


elleri iine alm dnyordu. Ve anladm ki, en ayan dikkat hadise mabut
Apollonun dirilmesi olacaktr. Filhakka kitarann sesi mzenin muazzam skutu
iinde hazin bir nota gezdiriyordu.

Mabut Apollon gece sabaha yaklarken dirilmiti. Ve mabut Apollon


elinde kitara olduu halde yryordu. Ben Apollonu bilirim; ben mabut Apollon
tanrm. O, her gnk yorgunluunu dinlendirmek iin, batan gneler ardnda kin
Tetis saraynda vcuduna istirahat verirken, afak, sabahleyin saraynn kaplarn
aar. Ve o, aln tahterevanna grbz ve din drt at koulu olduu halde, afan
at kaplardan, gzlerinde hamet ve ihtiras, ufkun emberine doru atlr. Altn
tahterevan kendisinin kudretli ellerinden baka idare edecek hi kimseyi
tanmyorum. Bir gn kendisinin z olu, bunu ispat iin, fezada yol ald zaman,
dizginleri tutan ellerin acemiliini hisseden atlar, gemi azya almakta
gecikmemilerdi. Ve o zaman btn dnya harap ve taln olacakt. te bundan
sonradr ki, byk ilah Zevs, acemi olan yldrmlaryla itlf etmi ve neticede
Apollon, Olimpos cennetinden tard olunmutu. Acaba, hayatnda birok lekeler olan
ilah Apollon bu gece, Trk mzesinin iinde nasl bir facia karacaktr?

Ve onun kitarasnn tellerinden kopan seslerle btn heykeller uyanmtlar.


Artk gryordum; bir lahit stne dizilmi alayan kadnlarn mamum yzlerine,
gz yalar bir mddet iin silindiler. skender lahdinin stnde bouanlar
mdarebeden durdular. Savrulan kllar olduu yerde kald ve kalkanlarn balarna
doru eken muharipler gzlerini evirdiler. Hatta byk skender, klcn knna
soktu ve aha kalkan atnn yeleleri, boynu okanm gibi skun iinde kald. Msr
lahitleri koca gvdelerini yava yava kaldrd ve ekik gzlerini merakla atlar.
Elleri ipte olduu halde bir kurban merasimine hazrlanan ocuk, Allahna verecei
kurban unuttu ve bir av merasiminde atlarn bacaklarn sran canavarlar dilerini
bir dakika iin gevettiler.

Apollonun etrafnda dokuz kz raks ediyorlar. Apollonun ak erefine ark


sylyorlard. O, elinde kitara, btn heykellerin gzleri nnde ve yarabbi,

59
Kamelya Ontonyoyu bir sevenin olduunu bildii halde hi utanmadan- nne geldi
ve elinde kitara, dokuz gen kzn syledii arklarla Kamelya Ontonyoya kar,
kalbinin duyduu hisleri birer birer anlatt.

Hey Mabut Apollon, Kamelya Ontonyoyu seviyormu.

Fakat eminim, Kamelya Ontonyo ona kar hibir zaaf duymuyordu. Yalnz
onun ilahlara mensup olmasndan korkuyor, bandan defedemiyordu. Bununla
beraber gzlerinin baklar muhakkkrd.

Apollon ldrmt bu gece. O zannediliyordu ki, karsnda yaayan bu


kadn topraklarn iine gmlen Dafne dir. Ve ona:

- Sen Kamelya Ontonyo deilsin, diyordu. Ben onu tanrm, o, bu kadar


gzel, gen ve alak deildir. Daha sonra, Kamelya Ontonyo, benimle ayn binann
sakaf altnda yaayamaz. Senin elinde geri bir defne dal yok. Fakat bilmiyorum,
sen, defnesin ve kral Zabnitin mumyasn seviyorsun. Bil ki, kitara tutan ellerim, en
mthi oklar da kullanabilir. Bundan sonra kral Zabnitle yaamak istersen eer, onu
ayaklarnn ucunda oklarn ate ile bulacaksn.

Mzenin ii bir mahere dnmt. Ben bir aralk, heykellerin maherinde


gezerken, gzlerim kral Zabnite iliti. O, yapacan biliyormu.

Sayda kral Zabnit biliyormu yapacan.

Apollon byk ilah Zevse ikayet edecekti.

Ve:

- Sen, diyordu, ey byk ilah, sen Apollonun ne kadar herca olduunu


biliyorsun.

O Apollon ki, senin daima menfurun olmutur. Tesalyada obanlk eden


adam, bir gn Dafne yi sevmiti. Onu takip ederken kzn nasl bir hevlican ile
katn elbette hatrlyorsun. Ve elbette hatrlyorsun ki, eer Kea olmasayd, o,
Dafneyi ifal edecek ve sonra zavall kz bir paavra gibi frlatacakt. Onun ne
derece bir blheves olduuna iaret iin, ey byk ilah, ite Klti meydanda
Yapt cinayetleri iaret ile ikayette bulunan o kadn, - o kadn ki kendisini
harikulade seviyordu- bir gn onu, bir iek kalbna soktu. Ve ey byk ilah, imdi

60
o kadnn yz, Apollona doru evrilmi olduu halde, daima byle eza ve cefa
iinde kalr. Ve sevgisini kalbinde hapsederken Apollonun blhevesliine kar nasl
bir nefret duymuyorsun. Btn bunlardan sonra o imdi, ne derece harikulade
sevdiimi bildiin bir kadna kar tecavzde bulunuyor. Ve ey byk ilah, onu
senden baka ikayet edecek hi kimsem yok.

Kral Zabnit, Zevse byle yalvaryordu.

Duas kabul olundu.

Kral Zabnit heykellerin maheri iinden Apolllonla dvmek iin ilerledi


ve karsnda dimdik durdu.

Lakin Apollon glyordu. Belki de dnyordu ki, byle bir fani


kendisiyle mcadele iin kollarnda nasl bir cesaret bulabilecekti. Daha sonra buna
cesaret ettii iin, stne savlete imkan brakmadan derhal helak etmeliydi.

Ve oklarn birdenbire ekti.

Kral Zabnit yere ylmt.

Fakat Zevs byk bir ilahtr. Biliyordu ki, o sevgisinde masumdur. Onun
iin, kral Zabnitin intikamn almak istedi. Ve yldrmlarndan birini Apollonun
stne yollad.

O, bir ilahtr. Giden yldrmn onu ihrak etmeyecei phesiz Fakat


giden yldrmlar kitarasnn tellerine arpt ve kitarasnn telleri bir saniye iinde
yand. Zevs, yldrmlardan asas elinde olduu halde uzaklarken, afak kaplarnn
ayordu. Hizmetiler kral Zabniti lahdi iine yatrdlar.

Kamelya Ontonyo ta kesilmiti.

Ben, gzlerim dnm ve kpkzl, mzenin byk kapsnn ardna kadar


atm ve kotum , kotum.

Sayda kral Zabnit Kamelya Ontonyoyu seviyordu. Kamelya Ontonyoyu


muhteris ve hain seviyordu. Onun iindir ki, akn zehirlemeye kalkan bir blhevesi
ilahna ikayet ettii zaman duas mstecap olmutu.

61
imdi, bir tesadf neticesi, dn geceyi mzenin iinde geiren ben,
mzenin bu ihtiyar hafzktb, diyorum ki bundan sonra mzeye gidecek olursanz
kitara alan mabut Apollon heykelinin kitarasnda tellerin kopmu olduunu
greceksiniz

62
2.3. BEYAZITTA INAR ALTI

Bu bir aa Altnda su bardaklarnn gcr gcr ykand, bir su


ngrann uzak ve tehi akislerle yuvarlana yuvarlana dnd, sktun dinlendii
ve gvercinlerin byk deniz ufuklarnda kalm son klar da kumlu bir sahile heya
molayle srkleyen balk sandallar gibi Hu ektikleri bir aa alt

Eer, aynalar iinde sabahn nasl aldn grmediniz ve eer iinizde bir
sevginin nekahatn duymadnzsa, bu aa altnn ruhunuza verecei lezzeti
anlamayacaksnz.

Yemyeil yapraklar, yazn kuvvetli gneine lks bir salon abajuru gibi
alrken, altna oturduum vakit anladm ki, iimden mangal alnmtr. Ruhum,
uzun bir k mteakip, odasnn demir parmaklkl pencerelerinden bir bahar havas
girerken, stndeki mangal alnm beyaz tyl bir Van kedisi gibi, srtn kard,
kuyruunu dikti, silkindi ve yumuak azn aarak uzun uzun esnedikten sonra, n
ayaklaryla birdenbire ileri atld. Ruhum ki ateleri kor olmu bir mangal altnda
yatan bir Van kedisidir; acaba kardaki ta duvarlarn ince karartlarnda mtecessis
duran bir kertenkele mi grd dersiniz?

Gne, yaprak aralklarndan, henz sulanm asfalt zemin zerine para


para dyor. Kar binann harap eheninlerinde, krk panjurlarnda, metrk ve
izbe odalarnn kuytu kelerinde yaldzlanan rmcek alar var. Ve ta
ktphanenin saaklarndan bir adak uruna atlan yemlere gvercinler yaprak
yaprak dklyor.

Ben, yazn geldiini ilk defa bu aacn altnda otururken anlyorum. Sanki,
yapraklar arasna sokulmu bir gizli el, yalnz esnacm stnde deil, fakat beynimin
iinde serin bir suya daldrlm bezlerle hafif bir masaj yapyor gibi.

Ve stmdeki bu yaprak yeili abajurun yrtklarndan szan ve yine


yapraklar stnde biriken ziya ve hararet, yle hissediyorum ki, az sonra asfalt zemin
zerine ince ince damlayacak ve yine asfalt zemin zerinde yaygn bir su haliyle
akacaktr.

Kenan Hulusi Koray, Beyazttata nar Alt,Muhit,S. 24, Terinievvel 1930, s.406-407.

63
O zaman gvercinler narn serab altna kosunlar. Tahayyl etsinler ki,
bu mermer sebilin suyu artk kurumutur. Ve ilerinden suyu kuruyan mermer bir
sebil iin, Hudesinler, Hu

Biliyorum; onlar incecik gagalarn slatacak, hararetlerini teskin edecek bir


yudum suyu, asfalt bir zemin zerine dm ziya ve hararetin mermer bir sebili
andran prltlarnda bulunduklar vakit, kanatlar birdenbire rpnacak.

te; mehul bir tehlikeyi vehmederek kanatlarn ta ktphanenin


saaklarna doru atklar zaman, gnele mepu duvarda, glgeleri kuvvetli bir
rzgarla griftleen yapraklar gibi birbirine karyor ve ben bir rzgarn hakikaten
ktn vehmediyorum. Fakat bam dallara evirdiim an anlyorum ki, rzgar
sadece gzlerimde ve rzgar gvercin kanatlarnn gnele mepu bir duvara vurmu
akislerinden baka hibir yerde deildir.

imi, yelkenlerini am bir gemi haliyle serbest ve serazat brakyorum. O


gidiyor ve gidecek. Rzgar bol denizlerde yelkenlerin para para, didik didik ve
yamal olmasna ramen yelkenli bir gemi gitmeye mecburdur.

Gidiyor ve gidecek.

im, bu aa altnda, rzgarla dolmu yelkenli bir gemi gibi gidiyor ve


tahayyl ediyorum ki, gelen bir yaz, ilk defa bu aa altnda hisseden damarlarm bir
ksrak kadar dintir.

Arkamda, adrvan musluklarnn kalayl gmler iine boalan ince


seslerini iitiyorum. Mabedin mermer duvarlar arkasnda, namaz vakti olmamakla
beraber, kulaklarma kesik iniltiler, uzun yalvarlar geliyor. Kim bilir bu belki bir
vehim. Belki de ta ktphanenin saaklarna sralanm gvercinler Hu
ekiyorlar.

Ve ben, onlarn sesinde sabra ve tevekkle biraz daha aina olur gibiyim.

Sabr ve tevekkl Fakat madem ki iinde bezlerinin yamal olmasna


ramen gnele parl parl yanan bir gemi tekrar yelken at; menzil uzak deildir;
menzil uzak deil. Gidiyorum ve gideceim.

64
Artk, bu lestnde, mermer demeleri hurdaha avlunun ssl
adrvanna, kubbeler stne ve byk narn fantezi bir salon abajurunu andran
yeil dekoruna bir mnacat selsebili dklrken burada , bu aa altnda her eyin
yeil olduuna inanyorum. Ziya, yeil bir kristalden geerek geliyor gibi. Dnyada
bu tatl renkten baka hibir ey yok. Belki de gvercinler byle uzun iniltilerle yeil
rengin gidecek olan hasretini ekiyorlar. Adeta yeil bir deniz iinde yayor gibiyim.
Sarmaklarnn yz bin kere tasfiye edilen gne ziyalaryla cilaland yeil,
yemyeil ve seyyal bir deniz

Ve iim, yeil bir denizde yelkenleri hr bir gemi haliyle serbest ve


serazat Nasl byle olmasn ki, rzgar bol denizlerde yelkenlerin para para,
didik didik ve yamal olmasna ramen bezler itii zaman yelkenli bir gemi
gitmeye mecburdur.

Ve byk narn yeil abajuru, bana, tekrar yaamak istediim bir yaz
tahayyt ettiriyor

65
2.4. BOAZ NDE BR GECE YARISI MEHTABI

Bizden ok tede, bu mesafelerden ok ileride bir altn oluk var. Biz bu


oluktan iiyoruz. nce derisi iskeletine ve kaburgalarna yapm a susuz, dii ve
sska bir kpek gibi enelerimizi bu olua doru kaldrm, bu oluktan iiyoruz.

Her eyin, dalarn ve denizlerin hatta rzgarn ve havann bile gece yars
ald bu ak vanilya renk iinde altn oluk iimize boalyor; biz onunla doluyoruz.

Alelde zamanlarda cildimizle mevcudiyetini hissettiimiz bu fani eya ile


artk alakamz kesiliyor. imizde riya ve haset kalmad. imdi bir kpk kadar
hafifiz; hafif ve berrak Ve sanki biz, byk deniz sahillerinde esrar- kinata
vakf- hayal eden ziyadan birer mahlkuz.

Balkondaki tahta parmaklklarn ieriye para para, blme blme vurduu


bu temmuz gecesi, verdii rahat mrmzde bir daha, belki de hibir
bulamayacamz bu hasr iskemlelerde, yar uyanklk iinde dnyoruz:

Beynimizde o tahayyl var ki, cananmz bir vuslat deminden sonra


grdmz u tabiata inklab etmitir. imdi, yorgun damarlarmz karsnda
harikulde bir sihirle vuslatn sknunu veriyor.

Ah, kabil olsa da, sular stnde vzh iinde berrak duran u aydnlk,
mrmzn sonuna kadar bizden, gzlerimizden ve iimizden eksik olmasa

Gzlerimiz, eski bir itiyad hatrlayarak, ufak bir sesle kanatlar harekete
muhayye gece kular kadar rkek karaltlarda geceyi aryor.

Fakat gece yok. Ve olmayacak.

Krmz bir evin inko oluklar stnde, burnunu sryerek, srterek,


mehtab koklayarak sinsi admlarla yryen siyah bir kedi, o da geceyi aryor.

Fakat gece yok. Ve olmayacak.

Uzak mesafelerden bir nehir gibi boalan altn oluk, olamayan gece iinde,
yalnz o hkmediyor. Onunla, fafur bir kase gibi, bir kadeh gibi ve canan gibi
doluyoruz.

Kenan Hulusi Koray, Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab, Muhit, S.25, Terinisani 1930,s.10-
11.

66
Yarasalarn bir trl olamayan gece iinde kr ve muzlim bekletii bu
dakikalarda, altn oluk, Anadolu sahil hanelerinin top aalar altnda yar zulmete
kark kylarn yava yava terk eder gibi.

Belki de bu aalar altnda hayale ram olmu bir kadn, dizginlerini


elleriyle kulland deniz kza stnde onu kar tarafa geirecek.

Gzlerimizi biraz daha ayor, uzun zamandan beri oturduumuz hasr


iskemlelerde hafif bir hareketle kmldanyoruz.

O geiyor. Altn oluk bir deniz kza stnde yava yava- srkleniyor
gibi deil, adeta akyor gibi, bir gz bak gibi yava yava- ve hissettirmeden
geiyor.

Berrak bir su ile aydnlk bir havann i ie girdii, birbirine nfuz ettii bu
dakikalarda, kk balklar, bir an iin balarn darya kardlar. stlerine cam bir
kavanoz haliyle kapanan bu cam sema altnda, onun i sathna kadar, bu uzak mesafe
kk balklara bir deniz vehmini verdi. imdi, ince bir kuyruk darbesiyle vcutlarn
bu denize doru frlatyorlar ve galsamalar iine giren temiz hava hadekalarn
sratle geniletiyor.

Gzlerimiz, bir aralk, Rumeli tarafna takld kald. Acaba hangi balk
elleri, kar sahile alarn byle frlatm? Balklar bu gece tuhaf ve sihirli bir oyun
yapyorlar. Alar ipten deil. Belki iptir de attklar zaman acayip bir by ile renkli
camlar haline geldi. Krmz, mor, eflatun ve turuncu camlar ki, altn oluun boalan
ziyas, denizin filiz rengi iinden bu renkli camlara doru akyor. Yoksa biz, sk ve
girift aalarla evrilmi, camlar bin eit renkli bir in mabedine mi yaklayoruz?

Muhayyilemiz, yaadmz bu hudut iinden uzaklara doru kouyor.


Uzaklara, uzaklaraki orada bir altn oluk var; biz ona doru kouyoruz.

Ey altn oluk; seslerin ve sedalarn kesildii bu maveri demde iimize


boal ve iimize bir kadeh gibi ve canan gibi dol.

Dilimizin ucunda tuhaf bir lezzet var. Ikl bir salonda ve lks tuvaletler
arasnda dudaklara gtrlen vanilyal bir dondurmann dilimiz ucuna brakt
lezzet Bu lezzet, belki de gene byle bir gece iinde gen ve yavru bir dudak

67
usaresiyle karyor ve beynimiz uzaklara, uzak mesafelere ve altn oluun boald
yerlere doru gidiyor. O zaman, kpkl enelerimizi a susuz, dii ve sska bir
kpek gibi altn oluun hkm srd ve altn oluun muazzam boand
merhaleye doru kaldryoruz ve yaadmza inanmyoruz.

Altn oluk boalyor. Dalarn boz rengi bir fsun iinde uzaklara,
stanbula doru uzand bu dakikalarda, altn oluk boalyor. Ve sular effaf bir
aydnlkla ba baa ve dudak dudaa

Biz altn olua doru enelerimizi kaldrm olan, a, ziyaya ve nura bir
dassla hasretini eken biz, mrmzde bir daha, belki de katiyen bulamayacamz
bir sevgi nekahetine bu dem iinde:

- Ah, diyoruz, -ve ah,- kabil olsada sular stnde, vzuh iinde, berrak
duran u aydnlk, mrmzn sonuna kadar, bizden ve karmzdan ve
gzlerimizden ve iimizden eksik olmasa

68
2.5. ECER VAKVAK

Yazla k ortasnda, scak bir mevsim glgelerinin yava yava boald ve


daha ziyade ka yakn bir akamstyd. inde yaadmz halde ondan
uzaktaym gibi daima onu duyduumuz, iimizde bilemediimiz, tutup
karamadmz, aryan yeri gstermediimiz bir sanc gibi de onu duyduumuz
byk ehrin, olmaya yz tutmu bir nar haliyle, uzak bahelerde havasnn para
para kzard bir akamst

Bu aacn tam karsnda durdum. st camla rtl ve insan elinin amel


hnerleriyle snan bir limonluk iinde ksr ve bodur kalm bir nelat
deildi.yumuak ve kadife mavimsi nihayetsizlik altnda, belki de zaman dediimiz
ihtiyar eyle beraber doan; yukarya, adeta iilecek bir su hissini veren bolua;
aaya, kara ve scak topraa doru btn kollaryla sarlp byyen, yaayan,
didien, strap eken ve len bir nebat

Byk meydanlkta ta bir destee dayal bir l aa karsnda, insan


vcudunun zamana nispetle yerde srnen bir haere gibi ne kadar cce ve adeta hi
kaldn dndm.

skenderin mezar nnde, byk ve kanl denizler iine eilmi gibi nasl
titreyecek, Karsikal adamn buz sahalarnda koturduu lm ehsvarn
hatrlayarak nasl rperecek ve Selimin kabrine uzak ve altun mesafelerin yakc
fsfatn his ederek nasl genileyecek, alacak, byyeceksem, bu l aa
karsnda kan, zaman ve mesafeyle ylece ba baa kaldm.

Akamn mevsimler deitiren rengi altnda bu l aa, bir hayvana da


benziyordu: Ba taraflarnda iki boynuz gibi uzayan iki dalla, ayaa kalkm ve
yalnz nebatatn hkm srd scak devirlerden kalma, garip bir hayvan
mstehasas

inin bir mantar haline gelmi kabuklar, sellerin yard tal topraklar
gibi oyuk oyuktu. Ve artk, yava yava dklen, dalan, tozlaan kabuklara
parmaklarm dokundurmak arzusu geldii zaman, tuhaf bir korkuyla birdenbire
titredim.

Kenan Hulusi Koray, eceri Vakvak,Muhit, S.26, Kanunievvel 1930,s. 17.

69
Bu acayip ve l aata nasl bir sr vard ki, esnac altnda zehirli bir
tkrk imal eden nebatlar gibi parmaklarm dokunmaktan alkoymutu? Bununla
beraber, dakikalar getike biraz daha fazla gryordum ki, rm kitap
yapraklarndan zihnime takl kalm bir iki elyaf, bu l aa,harikulade bir
aratrmayla, bu akam aydnlna doru bulup karmak istiyordu.

Byk meydanlkta, denizlerin tesinden gelmi yeni dnyal bir kadndan


baka kimse yok gibiydi. Sanki o da, gzlerinin yeil rengiyle, deniz altnda
kurulmu yeni bir sinema aleti gibi, kafamn iindeki kanl eridi tespit edecekti. Ta
bir destee dayal l aala, yeil gzl, yeil ceket ve iskarpinli kadna baktm. Bu
l aacn srtnda bu yeil gzl, yeil ceket ve iskarpinli kadn yeil bir bcek gibi
yryerek geldi.

O zaman, kan uyumu gzlerini bir dakika oyalamak iin yukar


kaldrd vakit, birdenbire aan dallarn yeil yapraklar ucunda kanl bacaklarn
birer sihirbaz malar gibi ar ar sallandn fark eder gibi oldum.

l aa, rm kitap yapraklarndan zihnime takl kalm bir iki elyaf,


esnac altndaki zehirli bir tkrkle nebati bir rmcek gibi avlamt.

70
2.6. EHZADE BAINDA BR AYCI DKKNI

Donmu bir kanarya kadar sapsar ve olgun bir limonun buruk lezzetini
tayan bu yer bir ser midir acaba? Darda rzgar fakfur ve bulutlu bir sema
fecrini andran byk, yekpare, sisli, buharl camlarda rpnan rzgar- kanatlar
kopmu bir kartal mdr ki?

erde boz rengi bir skut var. Ve byk, yekpare, sisli, buharl camlarn
ayrd kaldrmlar stnde bembeyaz bir kar

erde boz rengi bir skut var ve kristal bardaklar lk bir suyla ykayan
ellerin tertemiz gcrts Acaba lastiklerini yeni giymi bir adam karlar stnde mi
yryor

Kalbim, bu skutun msterih geniliinde fakfur ve siyah bir kavanoza


konmu sonra gnee braklm lk, skun iinde bir su

yle vehmediyorum ki, burada btn mevcudiyetim her mesamesine kadar


zerre zerre zlyor, damla damla eriyor ve lk bir mayi gibi dncesiz ve yayvan
ve genitir. Gene yle vehmediyorum ki bu caml kapy aar ve dar karsam,
iine hapsolmu doan bir gnele trdayan bir tabiat paras gibi- btn
mevcudiyetim toz haline gelmi camlarn trtsyla birleecek ve ben gene kendime
rcu edeceim.

nmde bir bardak duruyor. Uzak ufuklar ardna devrilen gnelerin


yumuak ve seyyal ateinden mi dolduruldu? Yoksa, iinde kpkrmz bir gl m
ezilmi? Ve yoksa eriyen bir karanfil mi var?

Parmaklarm yal bir parltyla duran kk bir limon parasn damla


damla skar ve gene bir alminyum kakla kartrrken zannettim ki yavru bir
kanarya kanat rpnyor. nce ve yumuak tyleri sararm bir akika benzeyen o
kularn gslerinden kan bir damla musiki hangi renktedir? Ve az evvel mayi
iinde rpnan yalnz bir kanat myd acaba?

Kenan Hulusi Koray, ehzade Banda Bir ayc Dkkn, Muhit,S.27, Kanunisani 1931,s.10.

71
Dudaklarm kristal bardan muhteviyatn yudum yudum ierken yle
zannediyor ki, rpnan yalnz bir kanat deildi; rpnan ince, yumuak ve nermin bir
kanarya gsnden kan son bir terennmd de

Ses yok. Buras kalarnda ekilmi bir yay inhinas, gzlerinde derin ve
teh maaralarn rutubetli baklar, yznn izgilerinde japonkri bir mozaikn ince
ve derin hatlar gittike incelen ve derinleen bir Konfys rahibinin inzivaah
mdr?

Ses yok ve kaklar skuna varan bir korkuyla devroluyor. Ses yok; skun,
derin ve tehi bir skun ve kalbim bu derin ve tehi skun iinde fakfur, siyah ve
harikulade tannan bir kavanoza konmu sonra gnee braklm temiz, bembeyaz bir
su

erde bir gm semaver fkrdyor; ykanan bardaklarn gcrts var;


darda kar.. Dilimde yaadm yegane syleyen buruk bir lezzet, bir limon
rayihas ve limonlu bir tat

Fakat ben ki, kalbim ve damarlarmla yaayan bir kahramanm ve benim ki


zihnimin ii geen bu yazdan sonra lks bir salondan henz km adamlar gibi
prl prldr; niin imdi ruhumda bir Konfys rahibinin metrk ve mnzevi
skuneti var?

72
2.7. TABAKLAR VE OCUKLUUM

On be, yirmi sene evvel Aksarayda yanan ahap evimizde en iyi gnlerim
yemek odasndaki caml dolabn tabak muhteviyatn daima temizleyebilmek,
dzeltmek ve parlatmak iin frsat kollamakla geerdi.

Gnn le zamanlarnda, saatlerin bal rengi bir eni ile eridii ekser yaz
vakitleri, annem biraz uyku midi ile yatana girer girmez, yan banda kapanan
gzlerim, ezeli hilekarlklaryla uyumay taklit ederdi. Scak onun damarlarn tatl
bir uykuya salverince, perdeleri kapanm oday rehavetine brakrdm.

Bizim tabaklarmz porselendendi. Yemek odasnn yukar kaldrdm


cam nnde, azmn btn scaklk ve geniliini tabaklarn yzne doru verirken,
serin porselende nefesimin dalp aldn ve tekrar yava yava toplanp erimeye
balaynca bu lk hararetin porselen iine doru adeta emilip kaybolduunu uzun
uzun seyrederdim.

Hafif bir nemle slak bir pamuk parasyla smsk ve bura bura sardm
beyaz tlbent, tabaklarn yznde uvalanrd. Ve rengi her defa iin bir para daha
alan ve aydnlaan porselen tabaklar bol gnee kaldrdm vakit zannederim ki
gkler de porselendendir.

O zaman tabaklarmz porselendendi. Gkler porselendendi, fakat imdi


evimizde tabaklarmz yok. Kim krd; gkler porselenden mi? Belki. Belki de yalnz
kalbim porselenden

Tabaklarn en ok bayldm baka bir cinsi de kristal eitlerdir. Esnac


aralarna bir ate yalm srlm gibi, yahut bir avu deniz suyu braklm kadar,
yahut da gnein ezildii krmz, yeil ve beyaz kristaller ki dnrm: ellerim
kristal bir tabak olsa da ellerimi yukar kaldrarak sevgilimi iinde gezdirsem.

Uzun k gecelerinde kristal tabaklar bana yazlar hatrlatyor. Eski yaz


vakitleri, bir sabun kp gibi sabahleyin gnei ben flerdim. Gne, gzlerimin
nnde porselen tabaklara doru yava yava kayard. Ve bir sabah, gne bir sabun

Kenan Hulusi Koray, Tabaklar ve ocukluum, Muhit, S.31, Mays 1931, s.32.

73
kp gibi dudaklarmdan umaynca kristal tabaklar iinde onu akamst ezilmi
buldum.

Tabaklar, tabaklar Porselen tabaklar, kristal tabaklar

Kkten beri en ok sevdiim ey tabaklardr. Geen gn, havada savrula


savrula bir kar yaarken dndm ki benim de bir tabak dkkanm olmalyd. Her
vakit elimde bir bezle porselen tabaklara doru nefesimi verdiim zaman, porselen
tabaklarda beyaz bezlerin gcrtsn bir gl gibi dinleyecek, tabaklarn yznde
gzlerimin iini arayacaktm.

Kapnn iki tarafndaki byk cam vitrinlere, cam sehpalar stnde sra
tabaklar dizilecekti. Kristal iek tabaklar gm mahfazalar iinde sallanacak ve
arkalarnda yanan kk elektrik lambalar, zerreleri arasnda erimi ate
yalmlarnda mercan bceklerin kanatlarn hareket ettirecekti.

Sabah vakitleri dkkanm atm zaman; ince, uzun ve beyaz eldivenli bir
yavru eli gibi kapdan ieriye doru uzanan bir gn , sehpalarn stne braklm
tabaklardaki rakkaselerin eteklerini kaldracak ve gn bol bir itiyakla tabaklara
doru boalacakt.

le zamanlarnda, firari k stunlar dkkann kuytu renginde aydnlk


kanallar aacak ve rengarenk tabaklar aydnlk kanallar iinde tutumu yelkenliler
gibi gzkeceklerdi.

Ben, tabaklara ruhumu veriyorum. Tabaklar ki, avularnn arasnda bir


sabun kp gibi, avularmn iinden dnyaya flediim sabahlar hatrlatyor.

74
2.8. CEVAHR BEDESTANI

Kapnn darsnda uzun kordonlu bir saat yarm gsteriyordu: ieri


girdim.

Gzlerim her nedense, orta yerde ini bir soba aradlar. Kapsndan girer
girmez derhal ykselme hissini veren ve bir deve stne konmu bir mahfeyi andran
bu yerde, ini bir sobann eyaya kzllk verecek akislerini grmek istiyordum. Bana
yle geliyor ki, bu eya bu kzlla maruz sathlarnda, renklerini biraz daha ak
gsterecek ve biz o solgun renkle bu alev arasnda maddeden renge doru istihale
edeceiz.

Uzun iskemleleri stnde ve kocuklarna sarlm oturan dkkanclar


sanki- yapraklar dklm byk bir aacn tesinde berisinde ve dallarn
nihayetinde balarn siyah tyleri iine ekmi mtecessis bekleen birer siyah
kargadrlar. O kargalar yaramaz bir ocuun bir ok darbesiyle nasl havalanr ve
tekrar yerlerine konarsa, zairlerin ufak bir ksre de bu adamlar oturduklar
yerden birdenbire frlatacak ve belki onlar da bir dakika iin uyanm
bulunacaklardr.

Nitekim madeni develer, altn zarflar, altn tabaklar, gm baklar, kemik


kak ve mercan saplarla dolu bir camekn nnde mutlak fazla durmuum ki, uzun
sakall antikac bu ziyaretiden birdenbire phelenmiti. Sabahtan beri katiyen
kmldamam vcudu ar bir makine haliyle harekete geldi ve koca gvdesi
camekn stne aband.

Ben, ben de kendimden phelendim. Acaba, tabiatm birdenbire deimiti


de bu adam bir kehanetle onu fark m etmiti. Ve simdi ben, kim bilir nereme
saklanm elmas bir bakla ve parmaklarmn grnmez hareketleriyle bu cam
yava yava kesecektim, iinden u altn zarf yok olacakt.

Bu his iime, bir damla gibi der dmez aniden genileyiverdi. O zaman
iradesine hakim bir adam tavryla ve metin admlarla teye getim. Fakat gzlerim
tekrar evrilince, antikac o kadar phelenmi olacak ki gzlerine de katiyen itimat
edemeyerek, byk ve kll elini dolap stnde yava yava gezdiriyordu, uzaklatm.

Kenan Hulusi Koray, Cevahir Bedestan,Muhit, S.34,Austos 1931,s.20-21.

75
Kafam ve demir mifer geirilmi kadar birdenbire arlamt. Artk
hibir ey dnemiyordun ve hele eyaya bakmaktan tamamyla korkar gibiydim.

Yakasn kaldrm, kafasn paltosu iine bzm, ellerini hibir pheyi


armamak iin ceplerine smsk sokmu, yolun ortasndan acayip bir zair geiyor.

Ve ite bir dkkan, i taraflar ne doru evrilmi sar hamam taslar bir
renk hastasnn gzleri kadar ak ve manasz. Neredeyse yklacak hissini veren
dolabn yukarsna, uzun pskll bir aziz devri paasnn resmi asl. Acaba, hangi
ocuun bir sar defter kabna karmak istedii bir kartma resmidir bu?

Az tede, madeni ivilerle stne Arapa bir ibare yazlm tahta bir sandk
duruyor. Seyyah mevsimi olmamakla beraber, Amerikal bir kadn, ince parmaklar
arasnda altn sapn tuttuu tek gzln ivilerin sapna doru yaklatryor,
gzlerini ayor, vcudu hayet iinde.

lerliyordum. Fakat ayaklarm olduklar yerde birdenbire mhland.


Duvarlarnda sedef kakmal Arap hanerleriyle, dipikleri ksa ve namllar uzun
Arap silahlarnn, Trk yataanlarnn, Karada pitovlarnn, ngiliz mavzerlerinin,
demir mifer ve pasl zrhlarnn bir saf harp intizamyla yan yana dizildii ite bir
silah dkkan. n tarafna koyduu camekn iinde gm sapl, gm mahfazal
erkez baklar, gm kamlar ve altn kemerler var.

Az evvel ot bir minder stne n bacaklaryla bir deve gibi km ve


elinde eeyle eski bir silah temizleyen silah, imdi ayaa kalkmt. Arkasndaki
garip fon nnde, sa elini paltosunun ilikli dmeleri arasna sokmu bu geni
omuzlu adam eski gnlerini hatrlayan bir silahora benziyordu. Ve gzleri iinde
devrilen bu gnee kar, klcna dayal duran bir kahraman hayaleti kmldad.

Yrdm. ki tarafmda btn eya, bir nehir stnde gibi akyordu. te:
mselles ve ii bo bir tahta erevenin kaidesine aslm Bursa ilemeleriyle kapl
bir duvar. n taraftaki cameknda, beyaz ve krmz boncuklu ba rtleri, yazmalar
ve ukurlar.

lerde tahta bir mankene geirilmi krmz uhadan ve srmal bir Arnavut
ceketi duruyor. erisinde geri bir vcut yok. Fakat o vehmi veriyor ki, hala yaayan

76
bir ruh vardr. Eer biraz daha bakacak olursam, eli derhal beline doru gidecek ve
bolukta gsme kaldrlm bir silah greceim.

u tarafta kapal duran muamba fenerler var. Bundan on be, yirmi sene
evveli hatrlyorum. Yanmda ihtiyar bir kadnla, elimizde byle bir fener, mehtapl
bir havada bir yokutan yava yava iniyoruz. Gzlerimi kapadm ve iimden btn
bir ocukluk geti.

Yolun sa tarafndaki bir azlk dkkan ne kadar prl prl. Mavi


pskllerden yukar aslm akik tespihler sar bir gln dondurulmu suyudur
vehmini veriyorlar. ehrin iinde, belki de tam ortasndaki bu yer ehirden uzak ve
mnzevi yayor. Bize yle geliyor ki gsndeki smsk dmeleri ile apoletleri ve
kordonlar parl parl yanan resmi uaklarn yukardan tuttuklar cam bir fenerle ta
merdivenlere den akislerimizi ineyerek demir bir kapdan buraya yava yava
girdik.

Ve anszn, bouk ve derin bir ses bu toz skutu iinde uyuyan eyann
stne ar ar dkld. Bam evirdim; orada az ileride, Romal bir muharip
miferine benzeyen tahta bir minarede, cce bir adam, uzun iniltili bir ezan
okuyordu. Acaba, dedim, acaba ne kadar zaman geti ve saat ka oldu.

Kapnn darsnda uzun kordonlu bir saat yarm gsteriyordu.

77
2.9. AUSTOS BCEKLER

Gelen yaz, slak bir mayo kadar vcuduma yapk hissederek, kulaklarm
austos bceklerinin seslerine braktm bu dakikalarda, yine ocukluumu
dnyorum.

Benim ocukluum, yaklan bir cigara ile sndrlen bir cigara arasndaki
mesafe kadar ksa geti. Ve imdi birdenbire iimde bulamadm bir ak yeniden
canlandrmak arzusunu nasl duymuyorsam, onu da tekrar geriye armak
istemiyorum. Brakalm; ocukluumuz hi haberimiz olmakszn gnlerimizden
uzaklam bulunsun ve kadnlar iimizden mevsimler gibi gesinler.

Benim ocukluum hakikaten de yaklan bir cigara ile sndrlen bir cigara
arasndaki mesafe kadar ksa geti.

Kulaklarm, uzak baheler nihayetinden rle rle gelecek olan austos


bceklerinin harikulade seslerine braktm vakitler onu ok daha iyi
dnebiliyorum. Ve nk ocukluumun sylediim bu ksa mesafesini, bir aa
altnda, onlarn sesinden baka hibir ey dolduramamt. Fakat madem ki onlar
tekrar geriye armak istemiyorum, dallarn nihayetinde ve belki de bir macera ile
kendinden geen bu garip orkestra dursun mu? ocukluumu, yaz vakitlerinin
dudaklarna kadar gnele doldurduu kadehler iinde hatrlamak istediim her
dakika, en deli bir ef gibi gzlerimi kapayarak onlar ben idare edeceim.

Nitekim, btn dakikalarm batan baa austos bceklerinin doldurduu


btn bir mevsim hafzam onlarn sesleri iine veriyorum.

Scak bir lest, ince elyafna sarlarak kendimi bir bcek tavana doru
ekerse, ben de bu seslerin elyafnda, uzaklaan hatralarma yava yava ve yle
trmanacam. Benim, ocukluk hatralarm ki, balad ve bittii dakikalarn bir
baka mevsime hull etmi gn zamanlar gibi ne ban bulup karamadmz ne
de sonunu tayin edemediimiz bir mevsimdir.

Vakit vakit ak pencerelerle beraber pancur ve kaplarn aralklarndan,


kulaklarm nihayete kadar dolduran bu ses, odamn skutunda iplik iplik alyor. Ve

Kenan Hulusi Koray, Austos Bcekleri,Muhit, S.35, Eyll 1931, s.16.

78
eer, rzgarn esmekten durduu gece yarlarnda dallarla yapraklarn hareketten
kesildii vakit kendimi darya brakacak olsam, biliyorum ki, en byk bir ses
imalathanesine girmi kadar btn ihsaslarm birdenbire ve onlarn iinde
kaybolmu bulacam.

Fakat her eye ramen yaz gecelerini yldzlara kadar dolduran bu ses
nereden geliyor?

Btn bir mevsim ayaklarm en ince sinirlerine kadar tempoda- hafzam


onlarn iine braktm. Ve imdi byk canl ve sinirli bir yaprak gibi yaayan
kalbimin stnde, sabahlar bir ses, bir bcek sesiyle beraber gzlerimi ayorum.
Dudaklarmda melun bir skutun ksld her dakika bu sesi dudaklarma getirerek
orada bir kullanabilsem!..

Yaz gecelerinin slak bir el gibi bizi batan aa sard dakikalarda btn
dncelerimizi evlerimizin tahta pervazlaryla beraber bahelerimizin yemi
aalar stnden, beyaz bir yumak haliyle sabahlara kadar zle zle ve balana
balana sklen bu seslerin iine koy verelim. imizde byk, canl ve sinirli
yapraklar, hibir engele tesadf etmeksizin bu orkestra ile birdenbire harekete
gelecektir. Sesler bahelerden bahelere geerken itlerin stne birer birer taklacak,
nihayetsiz ve avare seslerle iinde ocukluk gnlerimizin bir mevsim kaytszln
bulacaz.

Austos bcekleri bir mevsimdir. Kaplarmz ardna kadar aalm.

79
2.10. DAR KAPI

Jak Rivye, Laporte etroite= Dar kap iin unlar sylyor:

Dar kap, Andre Gidein en az hakim olduu eserlerden biridir. Denilebilir


ki kitab gayriihtiyari yazmtr. Hatta o kadar ki bu kitap ona isyan etmi, onu
mecbur etmi ve istemedii ekilde bu kitab meydana karmtr.

Filhakika, Andre Gide in bu kitab, ilk zamanlarda eserin plann hazrlad


vakit dndnden daha baka bir ekilde meydana gelmiti. O, Dar kap ile
feragetin yksek bir numunesini meydana getirecek deil, fakat onun bir
karikatrn yapacakt. Bununla beraber ok kereler olduu gibi mevzunun iine
kendisini brakt vakit, ona hibir suretle hkmedememi, mevzu onu srklemi
ve dnd ekilden dar kararak yapmak istedii karikatr, hakiki strabn
eseri olmutur.

Fransz edebiyatnda Andre Gide in eserleri bir nevi deruni hayatn itirafat
gibidir. Bununla beraber Andre Gide in eserlerinden fikirlerine intikal etmek daima
mkl bir i olmutur. nk bir kitab ile kendisi hakknda hkm vermek
istenirken ikinci bir kitab ile bu fikrin tamamyla zddn ifade ediyor. Mesela:

Limmoraliste Ahlaksz ile La porte etroite- Dar kap da olduu gibi.


Nitekim bizzat kendisi de: iimde, der, en zt iki fikir birden inkiaf etmektedir.

Andre Gide eserlerini yazmaya balad vakit Fransz edebiyatna


sembolistler hakimdi. Onun iin Fransz edebiyatn ak havaya gtrmek ihtiyacn
duydu. Ve eserlerini bu suretle meydana getirdi. Bu eserlerin iinde, en enteresan
Kalpazanlardr ki bu kitap hem roman hem romann romandr. Fakat en ykseldii
Janr Essey ve tenkitleridir. Dostoyevski hakknda yazd kitap bu itibarla ayan
hayret derece mhimdir. Genliinin en ok sevdii adamlar nasl Oskar Vayt ile
Nie idi ise kemal yanda da Dostoyevski olmutur.

Burhan mit Bey tarafndan en iyi bir muvaffakiyetle tercme edilen Dar
Kap Andre Gidein otuz sene evvel yazd bir eserdir. Mtercim tarafndan kitabn
bandna yazlm olan u satrlar okuyoruz:

Kenan Hulusi Koray, Dar Kap,Muhit, S.38, Kanunievvel 1931,s.5.

80
Bu roman hassas ve mtefekkir bir kadn ruhunda ak ile ak ilahinin
mcadelesini ve dnyay inkar edenin ademe nasl bedbaht ve perian olarak gittiini
gstermektedir.

Kari! Bu kitab oku. O zaman anlayacaksn ki en byk hikmet lmeden


evvel lmek deil, hayat yaanmaya layk bir hale getirmektir.

Filhakika Dar Kap rkek iki ruhun saadeti elde edememekten mtevellit
bir iktidarszlkla yaptklar romandr: Beceriksizdirler, kendilerini kullanmasn
bilmeler; o kadar ki saadeti ancak birbirinden uzak olduklar zaman hissedebiliyorlar.
Yan yana geldikleri vakit esrarengiz bir imkanszlk aralarnda kayyor; ilerinin en
derin bir noktasndan gelen kuvvet onlar ayrveriyor

Bu romann ekser saifeleri ok gzeldir. Alisann Jeroma gnderdii u


mektup kadar hatralarmz ihata edebilmek kudretini gsteren satrlar herhalde ok
az olsa gerek:

Hain! talya da hep seninle beraber deil miydim, diyordu, bir gn senden
ayrlmamtm. Artk bir mddet seni takip edemeyeceim. te imdi hakiki iftirak
balad.

Seni bir sene sonra Havr da yahut Fongsmar da tasavvur ediyorum. Bir
sene! Gemi gnleri saymyorum. Yalnz gelecek olan ve yava yava yaklaan bu
noktay tespit ediyorum. Bahenin nihayetinde, dibinde kasmpatlarnn muhafaza
ettikleri alak duvar hatrlyor musun? Jlyetle sen bu duvarn stnde korkmadan
yrrdnz. Benim ilk admlarda bam dnerdi. Ve aadan sen bardn:

-Ayaklarna bakma canm. Doru yr. Daima ilerle. leriye bak.

Sonra dayanamayarak duvarn br ucuna trmanr ve beni beklerdin. O


zaman titremez ve bamn dndn hissetmezdim. Yalnz sana bakar ve senin
ak kollarna doru koardm.

Jerom sana itimadm kalmasa ne olurdum?

Bu kitab tpk romann kahraman Alisa gibi, bir bahe sedirine oturarak
gz ya ile son baharn hzn iinde okumalsnz!

81
2.11. UYKU

Senenin yazdan daha ziyade ksa bir gnnde, temiz, tl ve pamuk bir
iltede uyumak kadar lezzetli hibir ey hatrlamyorum.

Darda hafif bir yamur, aa yapraklarnn stnde duyulmaya balar.


Sanki yazdan kalma son bcekler de birer birer atlyor, alyor ve dalyor gibi son
sesleriyle beraber kaybolurlar; pencerenizi kaparsnz; beyaz dek size en iyi
istirahat verecektir.

Odalarmzn iinde, vcudumuzu sarmaya balayacak olan bir k


gneinden kalma bu havay iyice hissedebiliyorum.

erde lambay sndrp de, beyaz ve tl araflarn iine kendimizi


verdiimiz dakikalarda, yine dakikadan dakikaya kendiliinden snacak bir su
banyosuna girmiizdir. Vcudumuzla beraber bu yatak ve yorgann harareti, btn
yorgunluumuzu daha imdiden o kadar almaya balar ve uykuya doru biraz daha
ilerledike damarlarmz o kadar msterih duyarz.

Artk, btn dncelerimizin eriye eriye bizden uzaklaaca bir dakikadr.


Yatamzn ayaklar ucunda, gece hibir vakit kmldamaz; darda yamur, aa
yapraklar stnde yava yava kesilir, vcudumuzun harareti yatamz istilaya
balaynca her dakikadan daha fazla bir yumuaklk hissederiz: bin trl megaleler
ardnda koan zihnimizi yaadmz dakikalarn en gzel dncesi almtr.

O vakit, gz kapaklarmzn bu en gzel dnce ile daha ar indiini


hibir zaman tahlile vakit bulamakszn, kendimizi ona doru skun ve huzur ile
rehavetle emniyet ve hazla beraber brakrz.

Nitekim, vakit vakit gelen bir hareketsizlikle oturmaktan yorulduum her


dakika, ben de yatama kouyorum; konfor beni batan aa saryor; dndm
btn hazinelerin birer birer ayaklarma geldiini gryorum; eref ve an, belki de
ba ucumdaki etajerin stnde, iki gzel biblo gibi, uykumun arasnda bana nazarete
hazrlanyor; ellerimi onlara doru uzatmak istiyorum; ocuklarn byten bir anne
efkatiyle onlar yava yava okuyorum; avularmn iinde skunetleri hibir vakit

Kenan Hulusi Koray, Uyku,Muhit, S.10, ubat 1932,s.11.

82
bozulmadan, gelecek bir gne kadar beni nasl bekliyorlarsa, orada skun ve itminan
ile kmldyor, daima bana nezaret ediyorlar.

Ve ite bu gece de en iyi, bana en yakn dncelerimle beraber kendimi


iyiden iyiye onun iin brakyorum. Darda hi ses yok. Sadece kar kkn, g
ederken ak braklm panjurundan, altm rzgarn arkaya vurduu kanatlardan
baka hibir ey duyulmuyor; fakat bunlar dncelerimden beni amak ve
uyandrmaktan daha ziyade bana ediyorlar; gzlerimi daha ok kapyorum;
dncelerim kapal camlar arkasnda, lambasnn btn eyay vuzuh iinde
gsterdii bir odaya, oraya, onun uyuduu yere doru gidiyor.

Syle bakaym, vakit vakit kesilen ve alalan bir yamurla, yapaklarn


bcek trtlarn dinleyerek kendimi ve dnyay unutmak istediim bu dakikalarda,
odann ierisinde sen nasl uyuyorsun? yice biliyorum ki, en eski bir itiyadn
yaparak kollarn yukarya ve arkaya doru atmsndr; salarnn dankl ile
beraber, uykunun yzne verdii huzur ve itminan, kim bilir ne kadar gzel olacak?

Darda, yazdan kalma son bceklerle beraber; yapraklar birer birer


atlyor, dalyor ve uuyorlar. Gzlerimi kapyorum, uyku bana her eyi
unutturuyor.

83
2.12. EDEBYATIMIZ HAKKINDA HSEYN RAHM BEY NE
DYOR?

Bugn bahsediyorduk kfe hanmla Neydi o Yedi mealedeki


Abajur deil mi yi ama anlatp sevdirinceye kadar vakit geecek. Belki siz
tanrsnz o genci. Her zaman yazabilir mi yle?

Yanmda, muhayyel bir tehlike hissiyle kabuu iine ekilmi bir


kaplumbaa gibi ses ve seda karmayan arkadam, ekildii bu kabuk iinden,
ban yavaa dar uzatyor:

- Bu mesele hakknda sz sylemeye kuvvetle selhiyettardrlar.

Ayn odada ayn saniye iinde, gittike byyen muhaddep fakat grnmez
dairelerle evrili gibiyiz. Yoksa arkadam bir mikrofon nnde mi sz syledi de iki
yz metre ilerden, byle kaln, para para ve dik dinliyoruz.

Bu mikrofonu iyice grebilmek iin bam kaldryorum: kaln ve telleri


kvr kvr iki ka, fevkalde gr ve pos byklar, yzn sertlik ve donukluunda gz
ularna doru birleen yine kaln bununla beraber yumuak tebessm hatlar, iri bir
nar tesirini veren geni omuzlu bir vcut ve harikulde sempatik gzler

te Metres mellifinin romanlarn ilk okuyan kari: Hulusi Bey

Burada itiraf etmeliyim ki, Hseyin Rahmi Beyin hayatnda iittiime


gre- arkadal kymetli bir yekn tutan bu zat kadar sempatik bir adama, imdiye
kadar tesadf etmi deilim.

O tekrarlyor:

-Diyorlar ki Bu mesele hakknda sz sylemeye kuvvetle


selhiyettardrlar.

Katiyen krk yapmayan dz bir aln, belirsiz kalar, ieri doru ekilmi
gzlerde kk bir ocuk saffet ve sadegisi; yle bir yz ki, ok eskiden yaanlm
eski hatralar gibi

Kenan Hulusi Koray, Edebiyatmz Hakknda Hseyin Rahmi Bey Ne Diyor?, Muhit, S. 19, Mays
1930, s. 10-11.

84
- Yadiyor, kfe hanmla konuuyorduk az evvelDemek ki o
gensiniz siz

O zaman biraz daha fazla tanyoruz. Ve kim bilir nasl bir hisle,
hatralarn yirmi, otuz sene evvele gtryorum:

- Edebiyat- Cedideye kar o zamanlar hibir ey dnmyordum. ltihak


iin teklif bile ettiler; Siyret Bey sadr; bunlar kuvvetle biliyor. Btn bu eyleri bir
gazetede uzun uzadya yazmmdr; okuyan yok ki memlekette. Eer o zmreye
geseydim onlarn havasna uymak lazm gelecekti; halbuki serbest kalmak
istiyordum; ayn zamanda onlar beenmi deildim ki Byle bir ey olsayd, hem
mevzularn hem sluplarn taklit edeceim phesizdi. Fakat slupuluu hi
sevmem, iyi ey deil Syleyecek fikriniz varsa, kltrnz kuvvetli ise l u
da var ki slupla uraanlarda kltr yoktur hi. Bununla beraber konutuumuz bu
bahiste Edebiyat- Cedide erkann kastetmiyorum. Halit Ziya, Cenap kuvvetle
okurlard; kendimize gre bir Trk edebiyat uyandrmak, bir Trk slubu yapmak
istediler. Ne dereceye kadar muvaffak oldular, bilemem. Yaptklar ey dorudan
doruya bir Avrupa edebiyatnn kopyas olmutur. Mesela Rauf Bey yazd
romanna kendinden bir isim bulamayacak kadar o edebiyata temessl etmiti. Orada
Avril vard, Eyll yapt.

Evet yle zannediyorum ki, slupla uraanlarda fikirle beraber irade


kudreti de yoktur. Uzun eser yazamazlar; yz sayfalk bir eserlerini gsterebilir
misiniz? Fikir yoktur onlarda Ben yle hissediyorum; fikir olmaynca da slup
yaplyor.

ocuk gzlerinde bir nkte parlts, manasn anlayamadm bir k,


mtemadiyen yaylyor; ite o kadar sar bir ekil ald ki :

- Onlar kibar yazcdrlar

- Mesela, Yakup Kadri Bey mi diyeceksiniz; fakat birok romanlar var.

- Yoook Yakup Kadriye gelince onu istisna ederim; yazdklarn


daima lezzetle okuyorum; sevdiim romanclardan biridir; lakin onu da halk anlamaz
ite

85
- u halde efendim, bir isim.

- Bir isim Mesela Haim Kibar yazcdr o

Susuyoruz. Bununla beraber, sebebini anlamak iin almadm bir


arzuyla, bu son isim hakknda biraz daha sylemek istiyor:

-Haim, diyor, her zaman yazamaz; kibar yazc ite Bilmem grdnz
m, onun bir leylei vardr. Ufak bir ey; ne gzeldir, o Bilhassa kestim,
saklyorum.

Metres mellifi kesik ve yava yava anlatyor; ellerine dikkat ediyorum, ne


tuhaf Bir ocuk kolu kadar ince bilekler ucunda, bu eller ayan hayret bir
nevnma ile bym ve kemiklemi, parmaklar kaln ve boum yerleri kuvvetle
kesik

- Sanatmn karakteristik noktalarn soruyorsunuz; her eyden evvel bir


istiydat meselesi bu. Her yaz yazan kendisinin ne olduunu mutlaka bilmelidir. Ta
ki, btn kuvvetlerini bu istiydadna gre besleyebilsin. Mesela bir adam var: hisaba
kar fevkalde istiydatl Evinin bulunduu sokak ismini unutuyor da, rakamlar
hi unutmuyor. Binaenaleyh, btn kuvvetini bu istiydadna sarf etmeli; bendenize
gelince herhangi bir vakay grdm zaman, btn teferruat ile beraber aklmda
kalan ey onun eklidir; bu vakay yaadktan sonra zihnime baktm zaman, orada
kuvvetli bir nak gryorum ve bu ekil hibir zaman silinmez. Nafiadayken Yusuf
Razi Bey isimli bir arkadam vard; senin kafana, derdi, bir sinematoraf koymular;
her vakann eklini tespit ediyor; bilmem arz edebildim mi? Eserlerimin iinde en
fazla beendiim esere gelince: bir oklarn yazdm zaman henz dnyada
yoktunuz: 314te yazlm romanlar ki, aradan 30 sene geti. Tabi o zamann slup
ve lisanyla yazlmtr. Mesela psevdi, Metres falan. Artk eskimi olan bu lisan
Ekya ninde tamamyla deimi grrsnz; terkipsiz ve Trkedir. En ok
beendiim eserleri de son yazdm romanlar iinde buluyorum. Mezarndan
Kalkan ehit en ok sevdiim romandr. Bu vesile ile unu da sylemek isterim:
uzun bir tecrbelerle anladma gre en fazla okunan romanlar aile mnazaalarna
ait olanlardr. Mesela kar koca meselesi her gnk bir mesele ve ok hayati bir
mevzu. Belki iitmisinizdir; Muadelei-Sevdadaki muhayyel ehas, roman tefrika

86
edildii sralarda, hakiki bir cephe yaratt. Bu eser, karsnn hyanetini bilip de
brakamayan bir erkein hikayesidir ki, romanma vereceim neticeye bal ayn bir
erkee tesadf ettim.

Tpk bu romanda olduu gibi birok kadnlar da grmmdr.


Mtemadiyen eve gelirler ve yaadklar maceray anlatrlard. Hatta hi unutmam;
bir gn bir muhabere gnyd, Hilmi ktphanesinin hususi odasnda bir kadnla
konuuyoruz; kocasnn stne baka birisini sevmi; bana anlatyor; fakat tehlike
var, tayyareler mtemadiyen bomba atyorlar, gitmek ya da saklanmak lazm, o
yalvaryor, ayaklarma sarlyor, anlatyor, dinlenilmesini istiyor, bir grmeliydiniz o
kadar acrdnz ki nsanlk ok zor ey Daha sonra, tabiat mutlak cezalandrmaz.
Mesela Muadeli-Sevda, bir boanma hadisesiyle biter. O zamanlar birok mektuplar
almtm: niin cezalandrmadnz, diye tabiat mutlak cezalandrmaz ki Onun
nazarnda her fert msavidir, her ferde yaa!... der. Bununla beraber hibir zaman
byle bir ey ne syleyebilirsiniz, ne de yazabiliriz; kanun bu ekle katiyen uymaz.
Yalnz ok rica ederim yazmaynz bunlar; aramzda hususi ve mahrem kalsn.

Muhterem stadn szlerini tamamyla tutuyorum ve kuvvetle emin


olsunlar: bunlardan hi kimseye, katiyen ve hibir zaman bahsetmeyeceim;
aramzda kalacak hususi ve mahrem bir mklemedir.

- Sizce, efendim, edebiyatmz hangi karakteristik noktaya doru


gstermelidir ve edebiyatmz hangi karakteristik noktaya doru gidiyor, yahut
gitmelidir.

Gzlerim Hulusi Beye iliiyor, kalar kvr kvr, hatlar yumuak, o kadar
iten dinliyor ki elimde olmakszn uzun uzun bakyorum, yznn yumuak
hatlar iyice yaylyor gzleri gittike daha ok baygnlayor ve phesiz ki herhangi
bir mmin, peygamberini ancak bu derece saffet ve samimiyet iinde dinler.

- Bizde henz daha bir esas gremiyorum. Bir Avrupa edebiyat


yapmak istiyorlar; fakat bu lisan oraya uydurmakla olmaz ki Bir ideal lazm; ideal
var m bizde Her eyden evvel bu ideali tespit etmelidir.; yoksa edebiyata
girmeyen ey yoktur. Asl mesele onu gsterecek kudrette Zannedersem henz

87
daha aramakla megulz. Nazm Hikmet bunu belki buldu. phe yok ki bize yle
iir lazm. Bu gnn, yani yaanlan hayatn istedii iir odur.

Son zamanlarda yalnz onu beeniyorum; bizim yegane kabahatimiz


felsefesizlik ve kltrszlk. Nitekim bunu eskilerde de gryoruz. Mesela Namk
Kemal, iyi fakat ne felsefe var ne kltr Hibir zaman derin ett mahsul eserler
gremiyoruz. O zamanlar Zola, Flober gibi roman statlar yetiiyor, romantikler
tepeleniyor, realizm diye bir edebi meslek vcuda geliyor, kyametler kopuyor,
bizimkiler hl ar bir hava iinde, yelkenler snk, ar ve yava yava gidiyor.

Artk tamamyla size, genlie mit baladk. Lisanda iyi bir tasfiye
yapld; saf Trke teesss etti; imdi eser bekliyoruz. Lakin Trkemiz yine zaiftir;
esrarengiz kelimesini kullanyoruz de srl, esrarl diyemiyoruz niin? ok fena
tabi Trkemizi slah meselesinde mer Seyfettinin kuvvetli yardm olmutur;
kati olarak Kemal Bey de balayan bu teceddt hareketi, onunla en yksek dereceye
kt; en sade hikayeci olarak onu tanyorum. Ara yerde Ahmet Mithat Efendi gibi
yazclar gelmise de bu yazlarda haiv doludur; ahali anlar ama bir satr yok Halit
Ziya Beye gelince ok daha mulak

- Beyefendi ecnebi edebiyat iinde eserlerinden en fazla messir


olduunuz hangi mellifleri buluyorsunuz?

- Franszlardan Zolay severim; fakat ondan daha ok sevdiim


Mopasandr. Benim zerimde ne dereceye kadar tesiri oldu, bilmiyorum; belki
olmutur. Ruslara gelince Rus edebiyatndan epey okudum. Tolstoyu severim; baz
eyleri ok kuvvetli.

Ak kapdan gzlerim darya, bir duvara iliiyor; yuvarlak bir saatin


geni kadranlarna bakyorum; 17. Metres mellifini daha ziyade rahatsz etmek
istemedim ve msaade aldm.

Bugn kulaklarmda hl, elik bir ufka aksetmi kadar yksek ve dik sesle,
gzlerimde Metres mellifinin yaanlm hatralara benzeyen tatl ve ocuk
tebessm var.

88
2.13. CENAP AHABEDDN BEYLE KONUTUKLARIM

n tarafta dar ve bakmsz bir bahe eridiyle evrili kkn cameknl


kapsndaki zili dndrrken Bernard Shaw u hatrladm.

ngiliz mizahs ve Avrupann en gen adam Shaw ziyaretilerin


hcumuna kar, telefonundaki haber zilini karmak mecburiyetinde kalm.

Parmaklarm arasnda, hareketine srat verdiim zil, mahfazasnn boluu


iinde yuvarlanyor, bazen de, boazna klk kam kediler gibi acayip hrltlar
karyordu.

Muannit zil, sahibini rahatsz edecek ziyaretiye kar, o kadar talim


grm bir vaziyette dilsizlii taklit ediyordu ki, parmaklarm arasnda tuttuum bu
sert ve ucu yuvarlak eyi, adeta koparacam geldi. O vakit, son bir yardm midi ile,
kkn ikinci kattaki ak panjurlarna doru bam kaldrdm: bir kedi pencerenin
d pervaznda, tuvaletini msterihane tamamlyordu.

Ta methalden ieri girerken, beni kabul odasna doru gtren hizmeti


sordu:

-Randevunuz bugn m?

- Evet, dedim tehalkle, bugn leden sonra drde kadar.

Kapdan ekildi. erde kaldm.

Hibir zaman dekor izmeyi, yahut bulunduum yerin dekorunu kafamda


saklamay bir merak derecesine getirmemiimdir. Bununla beraber, bu oda iinde
kaldm aa yukar on dakika zarfnda, gzlerim, hi de elimde olmakszn,
etrafmdaki eyann ince muhteviyatyla oyalanyordu.

Filhakika, her eyi tam bir vuzuh iinde toplayan byk aynann hemen
nnde, yan yana sralanm duran renkli ve kk ta kpekler, bu oda iindeki
muhayyel bir ava doru saldrrlar gibiydi. Kulaklarm, odann skunu haricinde, av
borularyla av trampetlerinin birbirine kart muazzam bir srei dnd.

Kenan Hulusi Koray, Cenap ahabeddin Beyle Konutuklarm, Muhit, S.29, Mart 1931, s.6-8.

89
Bu satrlar yazdm sralarda, Avrupann en gen adam Bernard Shaw
u tekrar hatrlamtm. Ayn zamanda, Cenap Beyin son yazdklar Selviler nesri de
aklma geliyor ve bu odaya giren Cenap Beyi dnmekten olsa gerek. Cenap Bey ve
Selviler: ne byk tezat.

On dokuzuncu asrla balayan yeni devirler edebiyatnda, Fransa bir an ve


eref devri geirmiti. Byk harbin bana kadar, Avrupa edebiyatnn merkezi
skleti Fransa kald. Bu edebiyat, her eye ramen mtefevvik vaziyetini daima
muhafaza ediyordu. Onun iindir ki harpten sonraki dnya edebiyatnda, Fransann
mevkini, son devirler edebiyatn hangi milletin temsil etmek kudretini gstermeye
baladn ve umumi edebiyat mevzuu etrafnda Cenap Beyi dinlemek istedim:

- Btn dnya edebiyatnda byk bir intibah devri alyor, dediler. Bu


intibah edebi bilhassa ahsilikten gayrahsilie, hayalden mahedeye dorudur.
Yeni devirler edebiyatnda, ngiliz ve Amerikallarn tefevvukunu zannediyorum.
Fransa artk epizedir. Bundan otuz krk sene evvelki byk muharrirler kabnda
geni soluklu, vasi dnen bir edip yetiemiyor. Mesela Zola gibi. Yalnz seyahat
edebiyatnda, Fransa parlak mevkini muhafaza ediyor. Hibir millet edebiyat bu
hususta Franszlar geemedi. Onlar phesiz ki bunun tadn aldklar iin baka
hibir eyden zevk duymuyorlar. ok para kazanan gen muharrirler, paralarnn
birok ksmn artk seyahate sarf ediyorlar. Ve edebi msabakalarda kazananlarn
hepsi ya dorudan doruya, yahut dolaysyla seyahat edebiyat mahslleridir. Bu
gsteriyor ki umumi temayl his ve hayal edebiyatna deil, mahede ve tasvir
edebiyatna gidiyor. Onun iin mesela Atlantid mellifinin romanlar ok rabete
mazhar oldu. Bu adam hakikaten roman yazyor ve ok gzel bir slupla. Seyahat
edebiyatnda bilhassa Paul Maurand zevkle okuduum muharrirlerdendir.

- Ya, dedim, harpten sonraki Avrupa harp edebiyat? Mesela Ernest


Hemingwayn Silahlara Vedas; Tomlinsin Dnk ve Bugnk Gnlerimizi;
Franszlarn Atei, Almanlarn mehur kitab, ngilizlerin Seferin Sonu

- Ate, Franszlarn en iyi harp roman deildir. Danyelesin Tahta


Salipleri ondan ok daha mkemmel bir eser. Henri Barbusunki klie bir kitap O
daha ziyade meslek siyasisine bir destek olmak zere romann neretti. Btn

90
komnistler gibi iddetle harp aleyhtar tabii alt gazete, halk yalanc
vaatlerle ifsat eden bir gazetecidir. Barbus, son zamanlarda mevkini iyice kaybetti.
Bilhassa cesim Rus paras aldn sylyorlar.

Herhalde Remarguen kitab, harp romanlar iinde en iyi mevki igal


ediyor. Ve Fransada iken de sylediim gibi, Danyelesin kitab ok daha iyi bir
mevkide Barbus komnistten baka hibir ey deildir. Almanlardan Kurtis de
ok severim, fevkalade bir kritik.

- Bu sene bir Amerikalnn Nobel mkafatn kazanmas, her eyde


olduu gibi, acaba edebiyatta da m Amerikann yani bir i edebiyatnn
tefevvukunu icap ettirecek?

- Babitti henz okumadm. Bununla beraber Nobel mkafatnda daima


isabet olduuna inanmaynz. Siyasetin byk bir hissesi var. Onun iin, mesela
bizim Hamitin ok dununda adamlar mkafat aldklar halde Hamit alamaz; nk
onun hesabna kuvvetli propaganda yapabilecek amiller yok.

Cenap Bey daima ellerini ovuturuyordu. Bu ellerin ok gen ve ok taze


olduklarn burada ilave etmek isterim.

Servet-i Fnun edebiyatnn nesir ve nazm hakkndaki fikirlerini dinlemek


isteyince:

- Bilirsiniz ki, dediler, her nesil, kendini fevkalade bulur: klasikler,


yaptklarndan daha gzel bir edebiyat olacan zannetmiyorlard. Onlar takip eden
romantikler kendi kendilerine ayn eyi sylediler: en gzel edebiyat budur; biz en
gzel edebiyat yapyoruz.

Her nesil kendi vcuda getirdiini enfes tanr ve ondan daha gzel
olmayacan zanneder. Halbuki gzel edebiyat, bud-namtenahide intact (el
srlmemi) bir halde durur; ihtimal ki hibir zaman hibir nesil onun civarna
yaklaamayacaktr.

Herkesin kendi yaptn en iyi tanmas, phesiz ki beeri bir gaflet Her
ey gibi, edebiyat da tahavvle tabi, daima deien bedii zevkin tahakkm altnda
inktasz bir tekml Onun iindir ki, herkes ancak kendi yaad devrin air ve

91
muharriridir ve bir eski meslektamz dndmz zaman ancak iinde yaad
muhit ile beraber dnrsek hkmmzde aldanmayz.

Servet-i Fnun ok gzel teekkl etmiti. Bizim iimizde bir romancmz


vard ki, hl , krldna kani olmadm bir rekorda duruyor. Kendi lisanyla
okuduumuz takdirde ok gzel romanlar var. Biz bir kl tekil ediyorduk. yle bir
grup henz meydana gelmedi. Burada ok malum bir sz tekrar etmek isterim:
btn inklaplardan sonra edebiyat bir tevakkuf ve inhitat devresi geirir. Mcadele-i
hayatiye merutiyetten beri sertleti ve sertleiyor. Tabi birok ihtirasat genlie has
olan necip hisleri bulandrd. Bununla beraber kaniim ki, bir mddet sonra bizim
memleketimize byk ve ciddi bir inkiaf- edebi mevuttur. imdilik yle
zannediyorum ki muhtelif ttonnementlar devrindeyiz. El yordamyla yarn
gideceimiz yolu aryoruz. Bilhassa iirde ok msteit genler var: Cevdet Kudretler,
Yaar Nabiler ve kuvvetle ilave ettiler- Vasfi( Vasfi Mahir) daha birok
Bunlarn hepsi, bakyorum, lat noksan, leheleri dar; eminim ki istediklerini ifade
edemiyorlar daha oynak bir lisan lazm.

- Nazm Hikmet Beyin harikulade velut faaliyetini phesiz takip


ediyorsunuz?

- Evet, kanaatimce bo deil. Bununla beraber yazdklarna manzum


demek iin vicdanmda bir hak hissetmiyorum. nk onlardaki nizam, Nazm
Hikmetin keyfinden ibaret Filan msra u kadarda keseceine, u kadarda da
kesebilirdi; hibir obligasyonu yok. Muhteviyat itibariyle birok gzellikler tede
beride grlyorsa da, evvela, btn bunlar buulandran bir mbalaa, bir ifrat var.
Eer Nazm Hikmet hakikaten de nazmdan anlalmas lazm gelen ( nesir+musiki)
dusturunu kabul etmi ve ona gre ifrattan mmkn mertebe tevakki ederek manzum
eserler yetitirmi olsayd, sanyorum ki neslinin nasl diyeyim- mmtaz bir airi
denilebilirdi. Pederini tanrm, dostumuzdu; olunun ilk yazlarn bana getirdi: una
bak, dedi, u olanda istiydat varsa altralm; yoksa gidecei yolu deitirelim.
Ben de brak, dedim, devam etsin, muvaffak olacaktr. Evet phesiz bo deil.

92
- Son genlerden bahsederken, (lat noksan) buyurdunuz. Acaba,
kullandklar vezni mi kastediyorsunuz? Aruzu terk etmekle iirimiz bir hata m
iledi?

Hece vezninin o kadar katiyetle ve yerini brakmayacak bir nfuzla hkm


srd senelerde, bu sual phesiz nebemevsimdi. Bununla beraber Cenap Beyi, bu
bahs- mevzu olduu zaman ok dolu buldum:

- Aruzu terk etmek bizim iin byk bir gaflettir. Eski edebiyat, yani
Yunan ve Latin edebiyat kmilen aruziydi. Biz, bu aruzu kendi lisanmza gre
tanzim etmeliydik; parmak hesabna gitmek irticai bir harekettir. Be yz , alt yz
sene evvel okumak yazmak bilmeyen ecdadmz parmak hesab yapyorlard. Bugn
ngiliz iirleri kmilen aruz vezni gibidir. O kadar aksanlarn taksimini gzetirler.
Franszlar iin bu imkn haricinde bir ey; onlar zaruret sevkiyle parmak hesabn
kabul etmi bulunuyorlar.

Burada milli edebiyata intikal etmitik:

- Her milletin edebiyat, dediler, bizzarure millidir. Ben ne kadar


Fransz taklidi yazarsam yazaym: Trk olur. Mademki ben Trkm, melektm
Trktr; onun mahsul bizzarure Trk olur. Kalyor ekil meselesi: burada da milli
edebiyat yazyorum diyenlerin kabul ettii ekillerle dierleri arasnda hibir fark
gremiyorum. Yeter ki orijinal olsun. O, milli demek deil, ibdai demektir. Onu
vcuda getirmek phesiz ki bizim iin parlak bir muvaffakiyet olur: fakat
bilmiyorum, bugn iimizde buna muvaffak olan var m? Fransaya nispeten Pierre
Lotinin eserleri gayri milli midir? Demek ki mevzu meselesi milliyet, gayri milliyet
farklarn icap etmez; Milli edebiyat demek Kr olan gklere mi karmak
demektir?

Bizim edebiyatmzn gitmesi lazm gelen istikamete gelince her eyden


evvel orijinalitedir. Buna hi phe yok. Fakat bunun iin kltrmzn kfi
olmadna kaniim. Korkuyorum ki biz daha hayli mddet muhtelif taklitler devrinde
yaamaya mecbur olmayalm.

93
Cenap Beyefendinin be seneden beri, Trkeden Franszcaya,
Franszcadan Trkeye bir lgat telifiyle megul olduklarn iitiyordum. Bu ok
kymetli sayin neticesini renmek istedim:

- Lgati islah ve tekmil ile megulm. ereveyi biraz geni tuttum; be


seneden beri bu telifle urayorum. Pariste bulunduum iki sene zarfnda hi
inkitasz ona altm; her gn leye kadar da muntazaman megul oluyorum. lk
cildini yaknda karacaz

Oturduumuz masann stnde Muhitin iki nshas duruyordu.


Mecmuamzdan sitayile bahsettikten sonra kymettar yardmlarn da vat
buyurdular. Evvelki nushaha kan Bir ayc Dkkannda adl nesrim iin
syledikleri kelimeleri daima zevkle hatrlayacam. Yaznn stne doru dikkatle
birok defa eildikleri zaman, Doktor Cenap Beyin karsnda bir hasta vaziyetinde
bulunuyordum. Gzlerini satrlardan ayrmakszn stiydatl diye ilave ediyorlard.

94
SONU

Kenan Hulusi Koray, edebiyatmzda "kk hikye"leri ile tannmtr.


Osmanoflar adnda bir roman, "R.B.K. Pansiyonu", "Son p", "Bir Yarasa Bir
Kza Ak Oldu" adlarnda uzun hikyesi hari, tespit edilebildii kadaryla,
saylar 172'yi bulan kk hikyeler yazmtr. Yazar, hikye asndan verimsiz bir
dnem saylan 1930'lu ve 1940'l yllarda gazete ve dergilerde yaymlanan
hikyeleriyle bu alandaki boluu doldurmay baarmtr.

lk hikyelerinde Servet-i Fnn edebiyatnn etkisi altnda kalmtr.


Kelime seimine zen gsteren, ekil ile muhtevay uyuturma abas iinde olan bir
sanat titizliiyle hikyeler yazmtr. Kendine has bir slp yaratma peindedir.
"Yedi Me'ale" grubuna dahil olduu dnemde yazd hikyeler, Me'alecilerin
prensiplerine bal olarak, "Sanat sanat iin" anlayndadr. Empresyonist bir ressam
tutumuyla eya, kii, mekn, tasvirlerinin n plna kt hikyeler, kadn, ak, tabiat
temas etrafnda teekkl eder. Vak'a, hayal meknlarda ve belli belirsiz bir zaman
dilimi iinde yaanr.

1934'te Vakit gazetesine girmesi, yazarn sanatnda yeni bir dnemin


balangc olur. Yaz ileri mdrlne kadar ykseldii Vakit'te, Sadri Ertem gibi
dnemin "sosyal gereki" yazarlarnn toplanmas Kenan Hulusi'nin sanat anlayn
da etkiler. Yazarn hikyeciliiyle ilgili fikir beyn edenler, bu deiimde Sadri
Ertem'le birlikte gazetecilik mesleinin etkili olduu hususunda birleirler.

Kenan Hulusi, mevcut eserlerinin ounu 1934-1943 yllar arasnda yazar.


XX. yzyln bandan ortalarna kadar yaklak krk yllk bir zaman diliminin
panoramasn bulabileceimiz hikyeler, Trk toplumunun sosyal, siyasal, ekonomik,
kltrel hayatna ait, hadise, gelime ve deimeleri yanstr. "Sosyal gereki" bir
anlayla kaleme alnan hikyelerde yazarn, dnemin dier sosyal gereki
yazarlarndan ve Sadri Ertem'den farkl olarak, sosyal problemlere ideolojik olarak
yaklamad grlr.

Toplumdaki olumsuzluklar yanstmakla birlikte, ferdi ihmal etmez. Bireyin


i gerekleri, yalnzl, insanlarn birbirleriyle olan ilikileri gibi konular da ele alr.

95
Hikyelerinde dier sosyal gereki yazarlarn eserlerinde olduu gibi
karamsar bir atmosfer yoktur. Hikyenin anlatcs ou zaman neeli, iyimser ve ho
grldr. Bu durum hikyelerin atmosferini de etkiler.

Kenan Hulusi gl bir mizah duygusuna sahiptir ve hikyelerinde


toplumun aksayan ynlerini ve bireyin yozlamasn mizah bir anlatmla hicveder.
Bu, olaylar daha unutulmaz ve arpc klar. Bu mizah ton, basit magazin hikyeleri
diye bir kenara itiliverecek eserlere bile mn ykler.

Kenan Hulusi, kendine usta olarak setii mer Seyfettin gibi Maupassant
tarz hikyeler yazar. Gcn vak'adan alan hikyeleri, zengin tema ve konu
eitlilii ile dikkati eker. Ak, cehalet, yozlama, sahtekrlk, kadn-erkek ilikileri,
kylnn skntlar, hayvan sevgisi, yalnzlk, toplumdaki aksaklklar gibi geni bir
konu ve tema yelpazesi ile okuyucu karsna kar.

Kenan Hulusi'nin hikyeleri "sosyal zaman" ve "tarih zaman" kavramlar


bakmdan son derece zengindir. Kenan Hulusi yaad an hikyecisidir.

Hikyelerinin byk ounluu Cumhuriyet yllarnda geer. Cumhuriyet


ncesi ve sonras ynetim ve brokrasi, Anadolu insannn skntlar, sosyal
hayattaki zlme, bozulma ve deimeler, birtakm deerlerin yitirilii, yeni
deerlerin teekkl hikyelerde yer alr.

Hikyelerde gl bir mekn-insan ilikisi dikkat eker. Hikyelerde


mekn sadece olaylarn sahnesi deildir. Bunun dnda, metinde ele alnan konuya
uygun bir atmosfer yaratmak, ahs kadrosunun ruh hallerini, karakterini ve sosyal
durumunu sezdirmek, mesaj daha arpc bir biimde vurgulamak gibi
fonksiyonlarda kullanlmtr. Anadolu'nun pek ok ky, kasaba ve ehri hikyelerde
mekn olarak karmza kmakla beraber Kenan Hulusi bir byk ehir hikyecisidir
ve yaad dnem stanbul'unun yaaylarndan ok canl ayrntlar hikyelerde yer
alr.

Kenan Hulusi stanbul Trkesini esas alr. Hikyelerinde yerel azlara ve


ive taklitlerine pek az yer verir. Kelime hazinesi zengindir ve kelime seiminde titiz
davranr. Yaayan Trkeyle yazar, bunun dnda bir araya ynelmez. Hemen her

96
hikyesinde, metin boyunca tekrarlanan kelime veya cmle grubu slba henk ve
akclk katar.

Sanatlarn lmlerinden sonra, genellikle basmakalp bir ifade ile, daha


pek ok deerli eserler verecei bir yata ld sylenir. Fakat Kenan Hulusi iin
bu sz gerein ta kendisidir. O henz otuz yedi yandayken lmtr. Ksa sren
yazarlk hayatn gzden geirince, onun bu dnem iinde byk bir birikim
kazandn, sratle eserlerini verdiini ve kendisini daha byk eserler yazmak iin
hazrladn grrz.

Disiplinli bir alma azmi, kuvvetli bir gzlem kabiliyeti ve Trkeye


hakimiyeti ile Cumhuriyet dneminin gelecek vaad eden yazarlarndan biri olarak
gsterilmi Kenan Hulusi Koray'n erken lm, Trk hikyecili iin bir kayptr.
Fakat yazd eserler de edebiyatmzdaki yerini almasnda yeterli olmutur.

97
KAYNAKA

Kitaplar:

AKTA, erif ; Roman Sanat ve Roman ncelemesine Giri, Birlik Yay.,


Ankara, 1984.

______; Edebiyatta slp ve Problemleri, Aka Yay., Ankara,1986.

AKYZ, Kenan; Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklp Kitabevi,


stanbul,1984.

ALANGU, Tahir; Cumhuriyetten Sonra Hikye ve Roman Antolojisi 1,


stanbul Matbaas, stanbul,1968.

ANDI, Fatih; Edebiyat Aratrmalar 1, nklp Kitabevi, stanbul, 2000.

BALCI, Yunus; Trk Romannda Aydn Problemi (1908-1950), T.C Kltr


Bakanl Kltr Eserleri, Ankara,2002.

ENGNN, nci;Yeni Trk Edebiyat Aratrmalar, Dergah Yay.,


stanbul,1991.

______; Cumhuriyet Devri Trk Edebiyat, Dergah Yay., stanbul,2003.

______; Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Yeni Trk Edebiyat, Dergah


Yay.,stanbul,2006.

ERGN, Mehmet; Hikyemizde Bekir Yldz Gerei, A Yay. ,


stanbul,1975.

GEGEL, Hulusi;Cumhuriyet Dnemi Trk Edebiyat,,An Yay.,


Ankara,2003.

HUYUGZEL, mer Faruk; Halit Ziya Uaklgil, M.E.B, stanbul,1995.

______; Servet-i Fnn Edebiyat, Aka Yay., Ankara, 2006.

KAPLAN, Mehmet; Tevfik Fikret, Dergah Yay., stanbul, 1977.

______; Tanpnarn iir Dnyas , Dergah Yay., stanbul, 1983.

______;Hikye Tahlilleri, Dergah Yay, stanbul,1994.

98
______;Trk Edebiyat zerine Aratrmalar II, Dergah Yay.,
stanbul,1994.

KORAY, Kenan Hulsi; Bir Yudum Su , Ahmet Halit Kitaphanesi,


stanbul,1929.

______;Son p, Inklap Kitabevi, stanbul,1939.

______;Bahar Hikyeleri, r Kitabevi, stanbul,1939.

______; Bir Otelde Yedi Kii, Vakit Matbaas, stanbul,1940.

______; Bir Yudum Su , Trkiye Yaynevi, stanbul,1944.

______;Hikyeler ( Haz: nci Enginn) MEB, stanbul,1973.

______; Beer Dakikalk Hikyeler, Tima Yay. stanbul,2000.

______; Yaz ve Ak Hikyeleri ( Haz. nci Enginn) , Doan Kitap,


stanbul,2004.

______; Osmanoflar,( Haz: nci Enginn),Doan Kitap, stanbul,2004.

LEKESZ, mer; Yeni Trk Edebiyatnda yk 1, Kakns Yay.,1997.

MORAN, Berna; Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, letiim Yay.,


stanbul,2003.

NAYIR,Yaar Nabi; Dost Mektuplar, Varlk Yay. , stanbul,1972.

______;Tanzimat'tan Gnmze Trk yk Antolojisi,Varlk Yay.


,stanbul,1994.

NECATGL, Behet; Btn Yaptlar Dz Yazlar I, YKY, stanbul,1999.

______; Edebiyatmzda Eserler Szl, Varlk Yay., stanbul,2000.

______; Edebiyatmzda simler Szl, YKY, stanbul,2006.

SOLOK, Cevdet Kudret, Trk Edebiyat Hikye ve Roman, C.1,stanbul,


1979.

TANPINAR,Ahmet Hamdi;Edebiyat zerine Makaleler, Dergah Yay.,


stanbul,1995.

99
TURAL, Sadk Kemal; Hikyeciliimizin 100.Ylnda 100 rnek, Kltr ve
Turizm Bakanl Yay., Ankara, 1987.

WELLEK,R.-A.Warren; Edebiyat Biliminin Temelleri, KTB


Yay.,ev.Prof.Dr.Edip Ahmet Uysal,Ankara,1983.

Szlkler ve Ansiklopediler:

Trke Szlk, Trk Dil Kurumu Yay., Ankara., 1988.

Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, C.6, Dergah Yay., stanbul


1986,s.430-431.

Trk Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C.31, stanbul, 2006, s. 40-41.

Makaleler:

ADL, Fikret; "ki Hikye Muharriri Hakknda", Vakit, S.7695, 13 Mays


1939, s.250

AKF,Kemal; "Kenan Hulsi ve lm" , Vakit, S.9085 , 3 Haziran 1943,


s.580-582.

BAAR, Refik;"ncir Fidanlar ve Kenan Hulsi", Soyut, 20 Aralk 1966,s.


123-125.

BL, smail H.; "Edebi Portreler: Kenan Hulsi", Varlk, S.394, 1 Mays
1953,s.475-478.

BOZOK, Hsamettin; "Kenan Hulsi'nin Hakiki ehresi", Admlar , S.7,


Kasm 1943,s.78-81.

DRGER, Baha; "Bahar Hikyeleri", Kalem, S.13, 1 Haziran 1939,s.53.

ERDAL, Glen; Sait Faik le Son Rportaj, zlerimiz, stanbul, 1954,s.77.

GEZGN, Hakk Sha; alnan Tarla, Vakit, S.53, 20 Birincikanun


1937,s.250-252.

______; "Bahar Hikyeleri", Vakit, S.7682, 31 Mays 1939,s.380-382.

______; " Edebi Portreler:Kenan Hulsi", Yeni Mecmua, C:4, S.64, 19


Temmuz 1940,s.24-26.

100
______; "Zavall Kenan", Vakit, 26 Mays 1943,s.400-402.

GVEML, Zahir; "len ve Kalan", Vakit, S.9085, 3 Haziran 1943,s.488.

HY, brahim; "Kenan Hulsi", Vakit, S.9085, 3 Haziran 1943, s.203.

HULK, Hseyin; "Kenan Hulsi'nin Sanat ", Vakit, S.9085, 3 Haziran


1943,s.230-232.

KOCATRK, Vasfi Mahir; "Vakitsiz lm", Varlk, S.240, 1 Temmuz


1943, s.490-491.

______; "Yedi Me'ale Nasl Toplanmtr", Divan Mecmuas, S.6,


1945,s.523-527.

KUNT, Bekir Stk; "Kenan Hulsi", Yeditepe, S.38, 1 Haziran 1953,s.120.

MNR, Hikmet; "Kenan Hulsi Koray", Vakit, S.9079, 28 Mays


1943,s.491.

NAYIR, Yaar Nabi; "Hazin Bir Yldnm ve Bir Kitap", Varlk, S.262, 1
Haziran 1943,s.523-526.

______; "Hulsi iin", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s.491-493.

OZANSOY, Halit Fahri; "Yedi Me'ale", Servet-i Fnn, C: 63, 26 Nisan


1928, s.644-646.

NERTOY, Olcay; "Cumhuriyet Dneminin lk Edebi Topluluu: Yedi


Me'aleciler", Trkoloji Dergisi, C:11, S.1, 1993, s.37-49.

SABA, Ziya Osman; "Hulsi", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s.489-490.

SOLOK,Cevdet Kudret; "Bir lmn Arkasndan Dnceler", Varlk,


S.240, 1 Temmuz 1943, s.488-489.

______; "50.Yldnmnde Yedi Me'ale zerine Anlar", Varlk, Nisan,


1978,s.27-30.

ARDA, Rt; "Yeni Bir Hikayecimiz:Kenan Hulusi " Varlk,C.7, S.144,


1 Temmuz 1939, s. 400-403.

101
______; "Kenan Hulsi'nin lm", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s.493-
494.

TMAY, Safder Melih; " Kenan Hulsi'ye Dair", Vakit, S.9085, 3 Haziran
1943, s.289-291.

Tezler:

AYDIN, Erkan; Yedi Me'aleciler, stanbul niv., Edebiyat Fak. Trkoloji


Blm Mezuniyet Tezi, stanbul,1965.

MEE, Niyazi; Kenan Hulsi Koray'n Hikye ve Romanlarnda ahslar,


Seluk niv. Doktora Tezi, Konya,1996.

TURAL, Sadk ; mer Seyfettin'in Hikye Dnyas, Doentlik Tezi,


Ankara,1982.

102
DZN

A. Yaz Balklar ve Eser Adlar Dizini

Drthanlarn Kulaksz .................... 31


A

"Austos bcekleri" ................... 30, 68 E


Altn Oluk ................................... 13, 39 Edebiyat Syleileri ......................... 26
Atala ................................................. 22 "Edebiyatmz Hakknda Hseyin
Ate................................................... 79 Rahmi Bey ne diyor?" ................. 26
Eref Saati ....................................... 26
B Eyll................................................. 74
Bahar Hikyeleri.................. 12, 88, 90
"Beyaz Gller" ..................... 28, 29, 36 H
"Binbir Gece Masallar" ..................... 1
Haber Akam Postas .................. 7, 16
"Bir ayc Dkkannda" 15, 24, 35, 37,
Halim Ustann Meyhanesi .............. 12
83
Hristan ve Glistan ......................... 2
Bir Hikye-i Sevda ............................. 1 Hayat ................................................. 6
Bir Otelde Yedi Kii ................... 12, 88
Hikye iii, 1, 2, 6, 7, 10, 11, 20, 22, 23,
"Bir lnn Arkasndan Dnceler"
24, 87, 88, 89, 91
......................................... 13, 31, 32
Hikye-i Madurn, .......................... 1
Bir iir-i Hayal .................................. 1
Hikye-i Robenson ............................ 1
Bir Yarasa Bir Kza Ak Oldu ......... 84
Bir Yazn Tarihi ................................. 1 Hulusi .... iii, v, vi, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 11,
Bir Yudum Su ................... 8, 11, 12, 88 12, 13, 14, 15, 20, 25, 26, 28, 29,
"Boaz inde Bir Gece Yars 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38,
Mehtab" ...................................... 35 39, 73, 76, 84, 85, 86, 88, 91
Btn .................... 7, 51, 67, 74, 79, 89

C tihat................................................. 6
"Cenap ahabeddin Beyle
Konutuklarm" ............................ 27 K
"Cevahir Bedestan" ............. 25, 37, 38
Kalpazanlar ..................................... 69
Ceylan Sesi ....................................... 10
Karabibik ........................................... 1
Kenan Hulsi Koray'n Hikye ve

Romanlarnda ahslar................ 91
ayc Dkkan...................... 13, 37, 39 Kk Fkralar .................................. 1
Kk hikyeler ............................... 84
Kk eyler ................................ 1, 37
D

"Dar kap" .................................. 68, 69 L


Decameron Hikyeleri ....................... 1
Dilimiz stne Konumalar............. 26 Letif-i Rivyt .................................. 1
"Dirilen Mumya" ........... 28, 29, 30, 35

103
M S

Ma ve Siyah................................. 2, 11 Seferin Sonu ............................... 79, 89


Makber ....................................... 23, 32 Selviler ............................................. 79
Mektep .......................................... 6, 23 Siyah nciler .................................... 24
Meale .................................. 10, 11, 13 Solgun Demet .................................... 1
Metres .................................. 73, 75, 77 Son p.................................... 84, 88
Mezardan Sesler ........................ 22, 23 Syleiler ......................................... 26
Mezarndan Kalkan ehit................. 75
Milliyet ......................................... 6, 11
Muhit ......... iii, 6, 15, 18, 19, 20, 28, 83
Muhit Ne in ntiar Ediyor? ... 18, 19, "eceri Vakvak" ........................ 35, 36
20 psevdi ............................................ 75
Msameretnme ................................. 1
T
N
"Tabaklar ve ocukluum" . 30, 37, 38
Nakil ................................................... 1 Tahta Salipler .................................. 79
Tuhfe-i Letif ..................................... 1
O
U
Osmanoflar ................................ 84, 88
Uurtmalar ...................................... 11
Uyku ........................................... 24, 35

lmn Karsnda ...................... 8, 15 V

P Vakit 7, 8, 9, 11, 32, 67, 84, 88, 89, 90,


91
Paul et Virginie ................................ 22 Varlk .. 7, 8, 10, 11, 13, 14, 15, 31, 32,
88, 89, 90, 91
R
Y
Ramazan Sohbetleri ......................... 26
RBK Pansiyonu ................................ 12 Yama .............................................. 11
Yeni Mecmua ........................... 7, 9, 90
Yeni Trk Mecmuas .......................... 6

104
B. ahs Adlar Dizini

A
E
Abdlhak Hamit ............................... 32
Edgar Allan Poe............................... 31
Abdlhak inasi ............................... 28 Ekrem Vecdet .................................. 28
Ahmed Midhat Efendi ..................... 10
el-hc Mehmet Fevzi Efendi ........... 15
Ahmet Cevat .............................. 27, 29 Elif Naci .......................................... 28
Ahmet Cevat, ................................... 29
Emin Nihad Bey .............................. 10
Ahmet Eref ..................................... 28 Emine Besime Hanm . 7, 8, 10, 11, 12,
Ahmet Hikmet.................................. 11
13, 16, 17, 19, 20, 21, 22
Ahmet Hikmet Mftolu ............... 11
Emma......................................... 38, 54
Ahmet Mithat Efendi ....................... 87
Enis Behi........................................ 28
Ahmet Muhip, .................................. 29 Ercment Ekrem, ............................. 29
Ahmet Rasim ............................. 11, 35
Ernest Hemingway .......................... 89
Ali Gne Bey .................................. 22 Esma Zafir ....................................... 28
Alisa ........................................... 79, 80 Eref Saati ........................................ 35
Andre Gide ................................. 78, 79 Eyp Sabri ....................................... 28
Apollon .. 39, 54, 56, 58, 59, 60, 61, 62
Arthur Rimbaud ............................... 31
F
B Faik li ............................................ 33
Faruk Nafz, ..................................... 29
Beatris .............................................. 38
Fatma Hanm ................................... 32
Bernard Shaw ............................. 88, 89
Fevziye Aptullah ............................. 28
Boccacio........................................... 10 Flober............................................... 87
Burhan mit Bey ............................. 79 Fuat Paa.......................................... 15
C
G
Cahit Stk ........................................ 24 Glsm ............................................ 15
Celal Sahir Erozan ........................... 33
Celal Sahir........................................ 29
Cenap Bey ................ 36, 89, 90, 92, 93 H
Cevdet Kudret Solok .................. 13, 22 Hakk Sha Gezgin .................... 17, 18
Cevdet Kudret, ............. 29, 40, 41, 101 Halid Fahri Ozansoy ........................ 15
Charles Baudelaire ........................... 31 Halit Ziya ....................... 10, 84, 87, 98
Halit Ziya Uaklgil ............. 10, 31, 32
D Haim......................................... 27, 75
Hikmet Feridun .......................... 20, 29
Dafne ................................................ 60
Hikmet Mnir ...... 8, 15, 17, 24, 31, 40
Danyeles........................................... 89 Hseyin Cahit Yaln ................ 11, 33
Dostoyevski ..................................... 79
Hseyin Rahmi Bey................... 35, 83
Dr. Niyazi Mee .......................... iii, 16

105
N

brahim Hoyi .................................... 28 Nahit Srr, ....................................... 29


brahim Nemci ................................. 28 Nazm Hikmet ........................... 87, 91
brahim evket ................................. 29 Necip Fazl, ..................................... 29
sidore Duacasse .............................. 31 Nelson ............................ 29, 38, 44, 54
smet Paa ........................................ 28 Nevzat Mahmut, .............................. 29
Nezihe Muhittin ............................... 28
J Nie ........................................... 69, 79
Niyazi Mee ....... 15, 16, 19, 20, 21, 22
Jak Rivye.......................................... 78 Niyazi Sabri ..................................... 28
Jerom .......................................... 79, 80 Nurullah Ata .................................. 35
Jlyet ................................................ 80 Nusret Kemal ................................... 28

K O
K. erif ............................................. 29 Orhan Seyfi, ..................................... 29
Kamelya Ontonyon ........ 38, 39, 57, 58 Oscar Wilde ............................... 19, 23
Kemalettin kr, ............................ 29 Oskar Vayt ....................................... 79
Kenan Akyz ............................. 11, 12
Kenan Hulusi Koray ...iii, v, vi, 13, 15,
16, 17, 22, 23, 24, 94, 96
Kenan Hulusi, v, 13, 15, 17, 20, 22, 29, mer Faruk Efendi .......................... 15
37, 39, 40, 41, 42, 43, 95 mer Seyfettin ............. iii, 87, 95, 101
Kurtis ............................................. 90
P
L
Paul Bourget .................................... 33
Leyla .......................................... 38, 54 Pierre Loti ........................................ 92

M R

M. Fuat ............................................. 28 Rauf Bey .......................................... 84


M. Kemal ......................................... 28 Refik Ahmet Sevengil ..................... 16
Mebrure Hurit, ................................ 29 Refik Ahmet, ................................... 29
Mecnun .......................... 29, 38, 44, 54 Refik Hlit ....................................... 13
Mehmet Cell ................................... 11 Reat Ekrem .................................... 29
Mehmet Rauf ....................... 11, 32, 33 Reat Nuri , ...................................... 29
Mehmet Vecih ................................ 11 Ruen Eref, ..................................... 29
Melih Cevdet Anday ........................ 35
Muammer ahap .............................. 28 S
Murat Akdoan ................................ 29
Mustafa Necip .................................. 29 Sadri Ertem ................................ 94, 95
Mustafa ekip .................................. 28 Saffet Nezihi .................................... 33
Muzaffer Reit ................................. 28 Saffeti Ziy ...................................... 11
Muzaffer Timurta ........................... 28 Sait Faik ........................................... 20
Mnir Nurettin Bey .......................... 16 Sami Paazde Seza ....................... 10
Sayda Kral Zabnit ......... 29, 30, 38, 39

106
Selim Srr ........................................ 29 V
Semiha Vamk,................................. 29
Seniha Sami ..................................... 29 Vasfi Mahir........................ 17, 91, 100
Srr Bey ........................................... 16
Siyret Bey ........................................ 84 Y
Suut Kemal Yetkin..................... 11, 35
Yakup Kadri .............................. 29, 84
Yakup Kadri, ................................... 29
Yaar Nabi . 17, 19, 20, 29, 91, 98, 100
efika M. .......................................... 28 Yusuf Razi Bey ............................... 85
evket Rado ..................................... 35
inasi ................................................ 31 Z
kfe ........................................ 83, 84
Ziya lhan ........................................ 28
Ziya Osman Saba....................... 19, 23

107
ZGEM

01.05.1986 tarihinde Ankarada dodum. 1997de Sakarya lkretim


Okulunda lkokulu, 2000de Etimesgut lkretim Okulunda ortaokulu, 2004de ise
Mehmetik Lisesini(Y.D.A) bitirdim. 2005 ylnda kazandm Seluk niversitesi
Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat blmn 20009 ylnda birincilikle
bitirdim.

Gazi niversitesi Eitim Bilimleri Enstitsnde tezsiz yksek lisansm


05.07.2010 tarihinde tamamladm. Seluk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits
Yeni Trk Edebiyat anabilim dalnda tezli yksek lisans rencisiyim. Tez
aamasnda olup tez konum Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisinde kan Nesir
Yazlardr. Lisans hayatmda birok onur ve yksek onur belgesi aldm. Ayrca ift
anadal program ile sosyoloji blmn bitirdim. Seluk niversitesi senatosunun
31.10.2008 tarih ve 88 sayl karar ile yrrle giren renci Asistan Ynergesi
erevesinde 2008-2009 eitim retim ylnda Seluk niversitesi renci Asistan
olarak grev yaptm.

Amacm akademik ynde kendimi gelitirmek ve bu yolda ilerlemektir.


Kitap okumaktan, tiyatroya gitmekten, konferans, panel gibi bilimsel etkinliklere
katlmaktan ok holanrm.

Fatma SEZER

108
T.C.
SELUK NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
TRK DL VE EDEBYATI ANABLM DALI
YEN TRK EDEBYATI BLM DALI

KENAN HULUS KORAYIN MUHT DERGSNDEK


NESR YAZILARI

HAZIRLAYAN
FATMA SEZER

YKSEK LSANS TEZ

DANIMAN
PROF. DR. ALM GR

KONYA 2012
T.C.
SELUK NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS MDRL

BLMSEL ETK SAYFASI

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

Bu tezin proje safhasndan sonulanmasna kadarki btn srelerde bilimsel


etie ve akademik kurallara zenle riayet edildiini, tez iindeki btn bilgilerin etik
davran ve akademik kurallar erevesinde elde edilerek sunulduunu, ayrca tez
yazm kurallarna uygun olarak hazrlanan bu almada bakalarnn eserlerinden
yararlanlmas durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atf yapldn bildiririm.

Fatma SEZER

i
T.C.
SELUK NVERSTES
Sosyal Bilimler Enstits Mdrl

YKSEK LSANS TEZ KABUL FORMU

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

Yukarda ad geen renci tarafndan hazrlanan Dede Efendi, Zek Dede ve


Delllzdenin Beste Formunda, Zencr Uslndeki Eserlerinin Usl-arz vezni ilikisi
Ynnden ncelenmesi balkl bu alma ../../.. tarihinde yaplan
savunma snav sonucunda oybirlii/oyokluu ile baarl bulunarak, jrimiz
tarafndan yksek lisans tezi olarak kabul edilmitir.

Unvan, Ad Soyad Danman ve yeler mza

Danman

ye

ye

ii
N SZ

Yazmaya henz niversite rencisiyken Servet-i Fnn dergisindeki


hikyeleriyle balayan Kenan Hulusi Koray (1906-1943), Yedi Me'aleciler
topluluunun tek nsiri olarak hreti yakalam yazarlarmzdandr. Sanat hayatnda
olgunluk noktasna ulaamadan gen yata hayatn kaybetmitir. Hikyelerinin ou,
salnda yaynlanan kitaplarnda yer almam, gazete ve dergilerin sayfalarnda
kalmtr.

Bu almann amac, Kenan Hulusi'nin kitap olarak yaynlanm


eserlerinden daha fazla bir yekn oluturan, Muhit dergisinde kalm nesir yazlarnn
tespiti ve incelenmesi olmutur.

almamz; n Sz, Ksaltmalar, Giri, Kenan Hulusinin


Muhitteki Yazlar ve Hikyeleri zerine, Muhitteki Hikyelerinin ncelenmesi
Metinler, Sonu, Kaynaka ve Dizinden olumaktadr.

Girite; Muhit dergisi ile Kenan Hulusi Korayn hayat ve edebi


kiiliinden bahsedilmitir. Bu erevede Kenan Hulusi Korayn hikyeciliini
etkileyen Servet-i Fnn dnemi ve mer Seyfettin zerinde de ksaca durulmutur.
Hayatn anlatrken Dr. Niyazi Mee'nin "Kenan Hulusi Koray'n Hikye ve
Romanlarnda ahslar" adl yaynlanmam doktora tezi belirleyici bir kaynak
olmutur. Kiiliine deinilirken ise arkadalarnn lmnn ardndan kaleme
aldklar yazlardan istifade edilmitir.

Birinci blmde Kenan Hulusinin Muhitteki yazlar ve hikyeleri iki ana


balk altnda incelenmitir. Bu balklarda Kenan Hulusi Korayn Muhitte kan
mensur iirlerinden ve syleilerinden sz edilmektedir. Muhitteki hikyelerinin
incelenmesi sanat, edebiyat, dil ve slup, ak temas gibi eitli balklardan
yararlanlarak yaplmtr.

kinci blmde Kenan Hulusi Korayn Muhit dergisinde kan nesir


yazlarnn orijinal metinlerine kronolojik srayla yer verilmitir.Kenan Hulusinin iki
syleisi ise dier hikyelerden bamsz olarak kendi arasnda sraya konmutur.
Bylelikle okuyucular Korayn Muhitteki orijinal metinlerine ve bunlarn
deerlendirmelerine ulaabileceklerdir.

iii
Sonuta daha ok inceleme hakknda genel bir deerlendirme yaplmtr.

Aratrmaclara yardmc olmas iin Dizin hazrlanmtr. Bu balk


ahs Adlar Dizini ile Yaz Balklar ve Eser Adlar Dizini olarak
dzenlenmitir.

Bu almann hazrlanmasnda yardmlarn esirgemeyen sayg deer


hocalarm Prof. Dr. lim Gr Beye ve Yrd. Do. Dr. Bedia Koakoluna sonsuz
teekkrlerimi sunarm.

Konya, 2012

Fatma SEZER

iv
T.C.
SELUK NVERSTES
Sosyal Bilimler Enstits Mdrl

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

ZET

Kenan Hulusi Koray, ksa sren yaamnda roman, mensur iir, fkra,
makale, rportaj, eletiri trlerinde eserler vermekle birlikte hikyeciliiyle
tannmtr.

Birbirine zt iki sanat anlaynn etkisiyle yazlm hikyeleri; tema


eitlilii, zaman ve mekann kullanm, insana bak, dil ve slba gsterdii zen
bakmndan dikkat eker.

lk hikyelerinde "sanat sanat iin" anlayyla hareket eden Kenan Hulusi,


slpu bir yazar kimliiyle karmza kar. "Sanat toplum iin" anlayyla yazd
ikinci dnem hikyeleri ise yaad dnemin sosyal, siyasal, kltrel ve ekonomik
hayatndan izler tar. Bu dnemde yazm olduu hikyelerde sosyal gerekilik
akmnn etkisindedir. Ancak dnemin sosyal gereki yazarlarndan farkl olarak,
ferdi ihmal etmez. Toplumsal meselelere, bireyi ilgilendirdii lde hikyelerinde
yer verir.

Erken lm abuk unutulmasna sebep olmutur. Oysa Kenan Hulusi'nin


unutulmay hak etmeyen gzel hikyeleri vardr. Trk hikyesinin bugnk
noktasna gelmesinde Kenan Hulusi'nin nemli pay vardr.

v
T.C.
SELUK NVERSTES
Sosyal Bilimler Enstits Mdrl

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

ABSTRACT

Kenan Hulusi Koray, is not only known by his art of story telling but also
his ovels,prose poems,anecdotes, articles, reports, criticisms in his short life. The
stories ritten by the effect of two countradictory art comprehensions, attract attention
with heme variety, time and the use of place, view to human being , and taking great
care in language and form.

Kenan Hulusi Koray, writing with the comprehension of "the art for art" in
his first stories, appears as a stylist writer. In his second term stories which he wrote
with the comprehension of "the art for society" he reflects his terms of social,
political, cultural, economic life. He wrote in the effect of social reality trend, but as
a writer different from the writers of his term, he doesn't neglect the individual. He
gives importance to social problems as long as it relates the individual. His early
death caused him to be forgotten. But Kenan Hulusi Koray's works do not deserve to
be forgotten. He had an important role in the development of modern Turkish Story.

vi
NDEKLER

BLMSEL ETK SAYFASI ......................................................................................................

YKSEK LSANS TEZ KABUL FORMU .......................................................................

N SZ ...........................................................................................................................................

ZET .................................................................................................................................................. V

ABSTRACT ................................................................................................................................... V

NDEKLER ........................................................................................................................... V

KISALTMALAR ......................................................................................................................... X

GR................................................................................................................................................. 10

1. KENAN HULUS KORAYIN HAYATI VE EDEB KL ........................ 14

2. MUHT DERGSNE DAR ............................................................................................... 27

BRNC BLM ........................................................................................................................ 31

I. KENAN HULUSNN MUHTTEK YAZILARI VE HKYELER


ZERNE ........................................................................................................................................ 31

1.1. .................................. KORAYIN MUHTTEK YAZILARINA DAR32

1.1.1. MENSUR RLER ............................................................................. 32

1.1.2. SYLELER ...................................................................................... 36

II. MUHTTEK HKYELERNN NCELENMES ................................. 38

1.2. TEMALAR .................................................................................................... 38

1.2.1. AK TEMASI ........................................................................................ 38

1.2.2. OCUKLUA ZLEM ....................................................................... 40

1.2.3. HKYELERNDEK SANAT, EDEBYAT, DL VE SLP ....... 40

1.2.4. HKYELERDE ZAMAN ................................................................... 44

1.2.5. HKYELERDE MEKN KAVRAMI .............................................. 46

vii
KNC BLM ........................................................................................................................... 50

METNLER .................................................................................................................................... 50

2.1. BEYAZ GLLER ......................................................................................... 50

2.2. DRLEN MUMYA....................................................................................... 54

2.3. BEYAZITTA INAR ALTI ....................................................................... 63

2.4. BOAZ NDE BR GECE YARISI MEHTABI .................................... 66

2.5. ECER VAKVAK ....................................................................................... 69

2.6. EHZADE BAINDA BR AYCI DKKNI ......................................... 71

2.7. TABAKLAR VE OCUKLUUM ............................................................. 73

2.8. CEVAHR BEDESTANI .............................................................................. 75

2.9. AUSTOS BCEKLER............................................................................. 78

2.10. DAR KAPI ................................................................................................... 80

2.11. UYKU ........................................................................................................... 82

2.12. EDEBYATIMIZ HAKKINDA HSEYN RAHM BEY NE DYOR? 84

2.13. CENAP AHABEDDN BEYLE KONUTUKLARIM.......................... 89

SONU ............................................................................................................................................. 95

KAYNAKA .................................................................................................................................. 98

DZN .............................................................................................................................................. 103

A. YAZI BALIKLARI VE ESER ADLARI DZN .................................... 103

B. AHIS ADLARI DZN .............................................................................. 105

ZGEM .................................................................................................................................. 108

viii
KISALTMALAR

a.g.e. : ad geen eser

a.g.m. : ad geen makale

Ar. Gr. : Aratrma Grevlisi

b. : bask

C. : cilt

ev. : eviren

Haz. : hazrlayan, hazrlayanlar

Prof. Dr. : Profesr Doktor

s. : sayfa

S. : say

T.D.K : Trk Dil Kurumu

niv. : niversite

Yay. : yaynlar

ix
GR

Divn edebiyat nazm ekillerinden "mesnevi" ve Trk halk edebiyat


geleneinde asrlardr varln srdren "halk hikyeleri" darda tutulduu zaman,
Trk edebiyatnda bugnk manasyla "hikye", Tanzimat'tan sonra grlmektedir.

Balangta Bat'dan gelen tahkiyeye bal iki tr -roman ve hikye-


arasndaki farklar zerinde yeterince durulmam, hatta zaman zaman roman, hikye
ad ile kullanlmtr.

Nitekim, Bat'dan yaplan ilk tercme romanlar Hikye-i Madurn, Hikye-


i Robenson gibi adlarla yaynlanm ve Halit Ziya roman teorisi konusundaki
fikirlerini ieren kitabna Hikye adn vermitir.

Trk edebiyatnda ilk hikye kitaplar Ahmet Mithat Efendi'nin Letif-i


Rivyt (1870) ve Emin Nihat Bey'in Msameretnme'sidir (1870-1871). Emin Nihat
Bey'in bu eseri yedi hikyeden ibarettir. Yap itibariyle Boccacio'nun Decameron
Hikyeleri ile Binbir Gece Masallar'n hatrlatmaktadr. "Halk hikyecilii/meddah
geleneinden gelen unsurlar ile Bat edebiyatndan aldklarn birletirerek eitme ve
elendirme amac gden"1Letif-i Rivyt, yirmi dokuz hikyeden oluur.

Hikyeyi romandan ve anlatma dayal dier trlerden mstakil olarak ele


alan Sami Paazde Seza, Kk eyler (1892) ile Bat tekniiyle mahalli
zellikleri birletirerek Trk edebiyatnn ilk realist hikye rneklerini2 vermitir.
Yine ayn dnemde Nabizde Nzmn Karabibiki Anadolunun ky hayatn realist
tarzda ele alan ilk eserdir."nsann eya, tabiat ve cemiyetle olan mnasebetlerinden,
i atmalarnda ok az bir ksmn tasvir ve tahlilden faydalanarak, dar bir hacimde
younlam bir halde tahkiyelendirmektir"3 eklinde tanmlanabilecek "ksa hikye"
trnn edebiyatmzdaki en gzel rneklerini Servet-i Fnn dneminde Halit Ziya
Uaklgil vermitir: Tuhfe-i Letif (1893), Nakil, (1893-1895), Kk Fkralar
(1897-1899), Bir Yazn Tarihi (1900), Solgun Demet (1901), Bir iir-i Hayal (1914),
Sepette Bulunmu (1920), Bir Hikye-i Sevda (1922) gibi eserlerinde romanlarnn

1
nci Enginn, Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyet'e (1839-1923), Dergah Yay., stanbul,
2006,s. 183.
2
a.g.e., s.272.
3
Sadk Tural, mer Seyfettin'in Hikye Dnyas, Doentlik Tezi, Ankara, 1982, s.12.

10
aksine daha sade bir dil kullanmtr. "Kk hikyeler, devrin sosyal hayatn veya
insanlarn romanlardan daha fazla yanstrlar. Yani yazar ksa hikyelerinde
dnemin gereklerine daha fazla eilmitir.4 Halit Ziya, Suut Kemal Yetkin'e
yazd bir mektupta bunu "Kk Hikyeler, Ma ve Siyah'tan daha fazla tesir yapt.
Bunlarn tertibi, ins, hele lisn edebiyat leminde bir yenilik, bir geliirlik
kbilinden sayld."5 diyerek belirtir.

Halit Ziya'dan baka Servet-i Fnncular arasnda dikkati eken dier bir
isim Mehmet Rauf''tur. Hikyelerinde "ahs duygulanlar, aklar, istekler, straplar,
hayal krklklar ve mitsizlikler"6 gibi temalar iler.

Servet-i Fnn topluluu ierisinde Hseyin Cahit Yaln, Ahmet Hikmet


Mftolu ve Saffeti Ziy'y da burada zikretmek gerekir. Hseyin Cahit Yaln,
devrin dier sanatkrlarndan farkl bir ekilde, hikyelerinin ahs kadrosunu aydn
kesim ve stanbul'da yaayan aznlklar arasndan semitir. Dil ve slp bakmndan
ak ve sade bir anlatma sahiptir.

Hikyelerini Hristan ve Glistan adl kitabnda toplayan Ahmet Hikmet,


iire has bir anlatmla, ak temas etrafnda teekl eden hikyeler yazmtr.
II.Merutiyet'ten sonra dnce ve sanat anlaynda belli bir deime grlen yazar,
bu dnemde zellikle "milli mesajlar ihtiva eden hikyeler"7 kaleme alr. Saffeti
Ziy ise, yazd hikyelerde "stanbul'un kozmopolit evrelerindeki hayat"8
anlatmtr.

Servet-i Fnn dneminde eser verip, bu topluluun dnda kalan Hseyin


Rahmi Grpnar, Ahmet Rasim, Mehmet Cell, Mehmet Vecih gibi yazarlar da
hikye trnde eserler vermitir.

Hikyeyi bamsz olarak ele alan "Mill Edebiyat" dnemi, Trk


hikyecilii iin nemli gelimelerin olduu bir zaman dilimidir. Devrin en gl
sanatkr mer Seyfettin'dir. Kenan Akyz'n belirttii gibi, "mer Seyfettin'e kadar

4
mer Faruk Huyugzel, Servet-i Fnn Edebiyat, Aka Yay., Ankara, 2006, s.362.
5
Cevdet Kudret, Trk Edebiyatnda Hikye ve Roman, C.1,stanbul, 1979, s.204.
6
Kenan Akyz, Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklap Kitabevi, Ankara, 1982, s.106.
7
Sadk K. Tural, Hikyeciliimizin 100. Ylnda 100 rnek, Kltr ve Turizm Bakanl Yay.,
Ankara,1987, s.11.
8
Kenan Akyz, Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklap Kitabevi, Ankara, 1982, s.106.

11
bir yazarn kendisine tek bana baland bir edebi nev'i durumuna"9 gelmeyen
hikye, onunla edebiyatmzda romanla yaracak bir seviyeye ulamtr. mer
Seyfettin, "Maupassant tarz" denilen balangc, dm noktas, sonu olan hikyeler
yazar. Kenan Hulusi Koray'n eserleri de Maupassant tarznn zelliklerini tar.

Mupassant tarz hikyelerde dikkati eken ilk zellik, hikayelerin


ounlukla kusursuz bir yap ve kurgu iinde vcut bulmu olmasdr. Hikyenin
kurmaca dnyas belli bir mantk sra iinde ilerler. "Olay hikyesi" veya "klasik
vak'a hikyesi" olarak da adlandrlan bu tarz hikyeler, vak'a zerine kurulur.
Rastgele seilmemi ve sradan olmayan bu vak'a, metnin iskeletini tekil eder.
Hikyeler daima ni ve artc bir sonla biter. ahs kadrosu zenle seilmi
insanlardan oluur. Gnlk hayatta her gn karmza kan "kk insan"dan
ziyde, belli bir seim ve ayklamaya tb tutularak idealize edilmi kiiler
hikyelerde yer alr. Gl bir mekn-insan ilikisinin olduu hikyeler, aklama,
tasvir, tahlil, gibi belli bal anlatm tarzlaryla kaleme alnr. Okuyucunun hayal
gcne fazla bir ey braklmaz. Maupassant tarz hikye gl bir sosyal muhteva
ile okuyucu karsna kar. Yapya ait btn unsurlar, bu muhtevay vurgulayabilme
endiesine gre ekillenir.

mer Seyfettin'in hikyeler yazd dnem, sosyal ve siyas bunalmlarn


yaand, byk toprak kayplarnn meydana geldii yllardr. Yazar, btn bu
olaylarn karsnda eserleriyle "milli uuru kuvvetlendirmek ve aksak ynleri mizahi
yolla tenkit ederek"10 uyana hizmet etmek ister. Din, tarih, siyas, mill konulara
olduu kadar cehalet, bozulma, hakszlk, sahtekrlk konularna da yer verir.

Toplumdaki maraz taraflar genellikle "ironik" bir anlatmla ortaya koymak


suretiyle bozulmann sebeplerine dikkatleri eker. Dilinin sadelii ve slbundaki
akclk ile Trk hikyecilii iin bir dnm noktas olmutur. "Bir uyan
edebiyatnn ncs"11 olan sanat kendisinden sonra gelen pek ok yazar olduu
gibi Kenan Hulusi'yi de etkilemitir.

9
Kenan Akyz, Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklap Kitabevi, Ankara, 1982, s. 184-185.
10
a.g.e. , s. 184.
11
Sadk K. Tural, Hikyeciliimizin 100. Ylnda 100 rnek, Kltr ve Turizm Bakanl Yay.,
Ankara ,1987, s. 12.

12
hretlerini romanlaryla kazanmalarna karlk hikye trnde eserler
vermi olan, sade dilleri, gl anlatmlar ve Trk edebiyatnn Anadolu'ya almas
hususunda gsterdikleri aba ile Hlide Edip, Yakup Kadri ve Refik Hlit
hikyeciliin yeni boyutlar kazanmasnda etkili olmulardr.

Kenan Hulusi Koray, ksa sren yaamnda roman, mensur iir, fkra,
makale, rportaj, eletiri trlerinde de eserler vermekle birlikte hikyeciliiyle
tannmtr.

Kenan Hulusi, ilk hikyelerinde Servet-i Fnn yazarlarnn biim ve slp


zelliklerinden; daha sonrakilerde ise mer Seyfettin'in eserlerinin tema eitlilii,
vak'ay ele al ve ironik anlatmndan etkilenmitir.

Birbirine zt iki sanat anlaynn etkisiyle yazlm hikyeleri; tema


eitlilii, zaman ve mekann kullanm, insana bak, dil ve slba gsterdii zen
bakmndan dikkati eker.

lk hikyelerinde "sanat sanat iin" anlayyla hareket eden Kenan Hulusi,


slpu bir yazar kimliiyle karmza kar. "Sanat toplum iin" anlayyla yazd
ikinci dnem hikyeleri ise yaad zaman diliminin sosyal, siyas, kltrel ve
ekonomik hayatndan izler tar. Bu yllarda yazm olduu hikyelerde sosyal
gerekilik akmnn etkisindedir. Ancak dnemin sosyal gereki yazarlarndan
farkl olarak, ferdi ihmal etmez. Hikyelerinde toplumsal meselelere, bireyi
ilgilendirdii lde yer verir. Erken lm abuk unutulmasna sebep olmutur.
Oysa Kenan Hulusi'nin unutulmay hak etmeyen gzel hikyeleri bulunmaktadr.
Trk hikyesinin bugnk noktasna gelmesinde Kenan Hulusi'nin nemli pay
vardr.

13
1. KENAN HULUS KORAYIN HAYATI VE EDEB KL

14
15
KENAN HULUS KORAYIN HAYATI VE EDEB KL

Kenan Hulusi Koray, 27 Mays 1906 ylnda Fatihin aramba semtinin


mtevaz bir evinde dnyaya geldi. Babas, Bulgaristann Karnabad (Karinabad)
taraflarnda Macaroullar lakab ile tannm bir ailenin evlad olan ve ticaretle
uraan mer Faruk Efendi; annesi Fatih ders-i mlarndan el-hc Mehmet Fevzi
Efendinin kz Glsm Hanmdr.12

Kenan Hulusi Koray 1914 ylnda aramba btidasine verirler. 1919


ylnda buray bitirir. Ayn yl Mercan dadisinin Mekteb-i Rd ksmna girer.
1922 ylnda rtiyeyi bitirir. Bu dnemde, Mercan dadisinin binasna tanm olan
stanbul Sultanisine girer. 1917 ylndan beri Almanca eitim veren bu okul 1923-
1924 retim ylnda Beyaztta Fuat Paa konana tanarak stanbul Erkek
Lisesi adn alr.

1925 ylnda stanbul Erkek Lisesini bitiren Kenan Hulusi, yine ayn yl
stanbul Darlfnnu Edebiyat ubesine kayt yapar.

Darlfnna devam ederken, ailesinin maddi ve manevi yapsnda birtakm


deiikliklerin olduunu; babasnn ikinci bir evlilik yapt, te yandan mer Faruk
Efendinin ticari ilerinin de bozulduu ve bilhassa vey anne yznden Kenan
Hulusinin baba evini terk ettiini reniyoruz.13

1927-1928 yllar arasnda baba evini terk ettiini sandmz Kenan Hulusi,
1928de Trk Tarih Encmeninin Ktphanesine memur olarak girer ve 1933 ylnn
sonlarna kadar orada alr. lk hikyelerinin yaynlanmas da bu tarihlere rastlar.
Halit Fahri Ozansoy idaresindeki Servet-i Fnn dergisinde, henz Darlfnn'da
renciyken yaynlanan hikyeleri, anlatm ve zel atmosferiyle byk ilgi toplad.
Cumhuriyet devri iirinin ilk edebi topluluu kabul edilen Yedi Meale grubuna,
bu hikyelerin referans ile dahil oldu. Bu grubun tek hikyecisi olarak adn
duyurmaya balad. Topluluk daldktan ve yazlarn yaynlad Meale mecmuas

12
Erkan Aydn, Yedi Mealeciler, stanbul . Ed. Fak. Trkoloji Blm, Baslmam Mezuniyet
Tezi,Tez No: 4538, stanbul, 1965.
13
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar, Seluk niv. Baslmam
Doktora tezi, Konya, 1996.

16
kapandktan sonra Servet-i Fnn (1929), Muhit (1929-1931), Hayat (1929), tihat
(1929), Milliyet (1929-1930), Mektep (1931-1932), Yeni Trk Mecmuas (1934),
Btn (1934), Haber Akam Postas (1934-1935), Varlk (1938), Yeni Mecmua
(1939-1942) gazete ve mecmualarnda hikyeleri yaynlanmaya devam etti. Mays
1933'te, Darlfunn'da renciyken tant snf arkada, bestekr ve yorumcu
Mnir Nurettin Beyin kz kardei Emine Besime Hanmla evlendi.

1934'te Vakit gazetesine girdi. Vakit gazetesinin yaz ileri mdr Refik
Ahmet Sevengilin grevinden ayrlmas, onun yerini alan Srr Beyin apandisit
patlamas sonucu lmesi ile Kenan Hulusi Koray yaz ileri mdrl grevine
ykseldi. 14

1934'te Vakit gazetesinde balayan gazetecilik hayatn, hikyecilii ile


birlikte sekiz yl boyunca askere gidene dek srdrd. II. Dnya Sava esnasnda
ordu teyakkuza geince Kenan Hulusi de askere alnd. Ankarada htiyat Zabiti
Mektebinde eitildikten sonra yedek subay olarak Adapazarna gnderildi. Yedek
subay olarak Adapazarnda askerlik grevini srdrrken tifs m, lsemi mi
olduu tartma konusu yaplan ksa bir hastal mteakip ve terhisine 21 gn kala,
23 Mays 1943'te, henz 37 yandayken vefat etti. 24 Mays 1943te Adapazarnda
defnedildi. Komutan, onu ok sevdii iin Tayyare ehidinin yanna
gmdrd. Bu drt mezar da Rum Mezarlnn iindedir. Bu mezarln resmi
1Temmuz 1949 tarihli Varlk dergisinin 348. saysnda kar. Burada Yedek P.
Temen Kenan Hulusi Koray gml. Ruhuna Fatiha. Doumu 1908, lm 24
Mays 1943. Mezar tanda doum ve lm tarihinin yanl olmas, yazarlnn
belirtilmemi bulunmas dndrcdr.

Kenan Hulusi Korayn lise yllarna kadar olan hayat hakkndaki bilgi yok
denecek kadar azdr. Lise ve ondan sonra gelen yllara ait bilgileri ise lm zerine
yazlan yazlarda ve Dr. Niyazi Meenin yazarn ei Emine Besime Hanmla yapt
mlakatta bulunmaktadr. Gerek ei Emine Besime Hanm gerekse arkadalar,
Kenan Hulusinin zel hayatn bakalarna kapal tutan, az konuan ve srsever bir
kiilii olduunun stnde durmulardr:

14
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar, Seluk niv. Baslmam
Doktora tezi, Konya, 1996.

17
Kenan Hulusinin mahrem hayat, en yaknlar iin bile mehuld. Hususi
hayatndan, sevgilerinden, aile balarndan pek seyrek olarak, birer telmih halinde
bahsederdi. On senelik arkadamzn ka kardei vardr, annesi ve babas sa mdr,
deil midir, ocuu var mdr, yok mudur, hl kati olarak bilmiyoruz. Bunda belki
biraz bizim kaytszlmz, fakat daha ziyade onun ekingenlii ve srseverlii
vard.15

Yaar Nabi, Kenan Hulusinin lm yldnmnde yazm olduu yazsnda


Sanatkarn bakalarna kapal kalm hususiyetlerini16 ei Emine Besime
Hanmdan yazmasn ister. Nitekim lmnden bir yl sonra arkadalarnn, daha
evvel neredilmemi yedi hikyesini de ilave ederek yaynladklar Bir Yudum Su adl
kitaba, ei Emine Besime Hanm bir biyografi yazar. Bu ksa yazda Emine Hanm da
yazarn Daima ketum olmay ve az konumay seven tabiatn17 vurgular. Kenan
Hulusinin lm mnasebetiyle yazlan yazlarda ii okayan, yumuak ve tatl
sesli18 bu adamn, pek az konuan, kzmayan, seven, kzacak yerde unutan,
kimseyi krmamak iin hep peki19 diyen, sessiz hali, tatl tevazuu ile herkes ile
honut yaayan ve herkesi honut eden20, her zaman glmseyen21,hassas22,
enerjik fakat uysal ruhlu, cokun fakat tedbirli, hassas fakat alngan deil23, zarif,
kibar ve temiz ruhlu24, drst ve btn arkadalar tarafndan sevilmek
bahtiyarlna nail olan25, tabiat zerinde durulmutur:

Kenan Hulusi, hayat severdi. Muhitin ve tabiatn kesif intibalarn


kuvvetle duyar ve tespit ederdi. inde derin ve asil bir sanat ruhu tard. Neesi ve
cana yaknl ile aramzda byk bir yeri vard.26

15
Yaar Nabi Nayr, "Hulusi", Varlk, S. 240, 1 Temmuz 1943, s. 489.
16
Yaar Nabi , Hazin Bir Yldnm ve Bir Kitap, Varlk, S. 262-263, 1-15 Haziran 1943, s.493-
495.
17
Bir Yudum Su, Trkiye Yaynevi, stanbul, 1944.
18
Yaar Nabi Nayr, Hlusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 492.
19
Rt arda, Kenan Hulsinin lm, Varlk, S. 240, 1 Temmuz 1943, s. 494.
20
Hakk Sha Gezgin, "Zavall Kenan"i, Vakit, 26 Mays 1943, s. 495.
21
Yaar Nabi Nayr, ,Hlusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943 s. 492.
22
a.g.m., s. 493.
23
Hikmet Mnir, lmn Karsnda, Varlk, S. 262, 1 Temmuz 1943, s. 491.
24
Yaar Nabi Nayr, ,Hlusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 493.
25
Suavi Koer , Kenan Hulusi, Varlk, S. 240, 1 Temmuz 1943, s. 496.
26
Vasfi Mahir Kocatrk , Vakitsiz lm, Varlk, S. 262, 1 Temmuz 1943, s. 491.

18
Kenan Hulusi Korayn lise yllarna ait ilk bilgiyi, edebiyat hocas Hakk
Sha Gezgin verir:

Onu, kck bir dokuzuncu snf talebesi iken tandm. Snfn sa


taraflarndaki sralardan birinde oturuyordu. Daha ilk vazifesi ile dikkatimi
uyandrmt. ri apl arkadalarnn arasnda olduundan da kk bir grn
vard. Belki boyunu aan istidad, belki de efkat uyandran kkl, ona
hafzamda ayr bir yer vermeme sebep olmutu.27

Kenan Hulusi ile edebiyat hocas Hakk Sha Gezgin arasndaki renci
retmen ilikisi, Kenan Hulusi liseden mezun olduktan sonra dostlua dnerek
devam eder:

"Mektebi bitirdikten sonra da onunla bilgi yoldalmz bitmedi. Fatih,


Beyazt, Sleymaniye Ktphanelerinde sk sk buluup grrdk. Darlfnundaki
tezini hazrlarken, pek seyrek genlere nasip olan bir dikkat ve itina ile yzlerce
kaynaa bavuruyordu."28

Vakit gazetesinde yaz ileri mdr olduu senelerde hocas Hakk Sha ile
yollar bir kez daha kesiir; ve ayn gazetede alrlar. O yllara dair anlar Hakk
Sha yle anlatr:

Matbaaya gelince, ceketini karr, Bir tomar kad slatarak masasn


siler. Bu ii yle gzel baarr ki, ben arada srada ona :

- Kenan hanm!

Diye satarm.

Zamanmzn en ideal kocalarndan biri olduuna hi phe yok. Evde,


elbette bu hamaratlk on kere fazladr.29

Kenan Hulusinin hreti yakalad Yedi Mealeciler dnemine ait


bilgileri, bu grubun dier yelerinden reniyoruz:

27
Hakk Sha Gezgin, alnan Tarla, Vakit, S.53, 20 Birincikanun 1937,s.250-252.
28
Hakk Sha Gezgin, Zavall Kenan, Vakit, 26 Mays 1943,s.400-402.
29
Hakk Sha Gezgin,"Edebi Portreler: Kenan Hulsi" , Yeni Mecmua, C. 4,S.64, 19 Temmuz 1940,
s.24-26.

19
Ceketinin sol st cebinde ssl kh beyaz kh renkli mendillerden
tamaya ne kadar meraklyd! Onlar boyun ba deitirir gibi ne kadar sk
deitirirdi! Herhalde bu mendillerden kendisinde bir koleksiyon vard.

Bizlere ara sra, Beyolunun filanca maazasnn cameknnda grd


ok gzel bir mendilden bahseder, fakat ok pahal olduundan alamadn ilave
ederdi. Akl gnlerce o mendile taklr, nihayet aldktan sonra rahatlard. Onu Oscar
Wildea benzetirdim. Genlik alarnn nesrinde de Oscar Wilde hatrlatan bir
taraf vard. Ssl, renkli, hayali bir nesri, belki de Oscar Wilde ceket yakasnn
iliinde mevsimine gre deien bir iek tam olduu iin onun da ceketinin
cebinde bir mendil, kokusuz bir iek gibi alrd. 30

Kenan Hulusinin bu mendil merakna ei Emine Besime Hanm da deinir:

Hulusicik ok sk nezle olurdu. Her ay mendile para ayrdmz imdi


hatrlyorum. Ayrca yaka mendillerini pek ok severdi. Gamze Beye alnan en
byk hediye ipek beyaz bir mendil, bayram ocuklarndan daha ok sevindirir ve
mutlu ederdi.31

Yedi Mealecilerden Yaar Nabi, Kenan Hulusi ile ilgili u anlarn


nakleder:

Dnyor ve hatrlyorum: Onu 1927 senesinde tandm. O zamanlar


Halid Fahrinin etrafnda toplanan gen edebiyat heveslilerinin canl bir varlk
gsterdikleri Servet-i Fnun Mecmuasnn idarehanesinde grubumuz yava yava
teekkl ediyor, aramzda her zaman ayn samimiyet ve canllkla yaamasn
dilediim ba, yava yava kuruluyordu. () Divan Yolunda aa yukar
gezintilerimiz srasnda, o bize son nesirlerinden paralar okurdu ve ne kadar gzel
okumasn bilirdi. Ve ne kadar kuvvetli bir hafzas vard. Hemen btn yazlarn
ezbere bilirdi. Bir kaynan alts, bir blbln solumas gibi dorudan doruya
gnlden gnle ve insana bir haz rpertisi geirten o tatl sesle okunmu o gzel
nesirleri imdi bile yeniden iitiyormu gibi oluyor ve iimin hazla dolduunu
hissediyorum.

30
Ziya Osman Saba, Hulusi , Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 490-499.
31
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar, Seluk niv. Baslmam
Doktora tezi, Konya, 1996.

20
() ok gl ve ar yazard. O kadar ki daima ona taklr, tembellii ile
alay ederdik. Evet ona taklmay ne ok severdik. Ve o btn tarizleri ne kadar uysal
bir glmserlikle karlard. Meale mecmuas kt sralarda, orada Ceylan Sesi
isminde bir roman tefrika etmeye balamt. Drt be nsha devam eden tefrika, bir
yola kn tasvirinden bir trl daha ileri gidememiti. Bu yolculuk ne zaman
bitecek? diye aka ederdik. Daha yolculuk bitmeden mecmua kapand ve roman da
bir teebbs halinde ve yalnz km sahifelerden ibaret kald. Hulusi, sonradan bu
esere devam etmedii gibi bize de bahsini bile ettirmedi.32

Kenan Hulusi, Milliyet gazetesinin sanat sayfasn hazrlad dnemde


(1929-30) ve Vakit gazetesinde genel yayn ynetmenlii yapt yllarda (1934-
1942) pek ok gen hikyeciyi edebiyat dnyasyla tantrmtr. Bunlardan biri
edebiyat fakltesinden arkada Sait Faiktir. Sait Faikin baslan ilk hikyesi olan
Uurtmalar 9 Aralk 1929da, uurtmalarn devam niteliindeki Yama ise 13
Ocak 1930da Milliyet gazetesinde K. Hulusi tarafndan yaynlanr. 33

Sait Faik, kendisiyle yaplan son rportajda Hikye yazmaya ilk nasl
baladnz sorusunu yantlarken kendisini hikye yazmaya tevik eden Kenan
Hulusiyi anmadan geemez. Kenan Hulusinin verdii cesaretle34 hikye yazmaya
devam ettiini vurgular.

Emine Besime Hanm, Niyazi Meenin kendisiyle 16/03/1991 tarihinde


yapt mlakatta ve Bir Yudum Su'ya yazd biyografide, einin kiilii, tanmalar
ve lmyle ilgili bilgiler verir:

Kendisini 1928 senesinde Edebiyat Fakltesinde tandm. Bir gn bir bahis


stnde arkadalarla mnakaa ediyorduk. Biraz tok fakat btn inceliklerin iine
topland sesiyle bir metin iin bizi ikna etmeye alyordu. Birden onun daima
glen gzlerinin benimle konutuunu grdm. O srada Yedi Mealecilerin
kard bir kitap nerolunmutu. Kendi imzasyla arkadalardan bazlarna bu
kitaptan verirken beni nedense ayrmt. O gn kendimi bir trl teselli edemedim.
Akam eve dndm zaman masamn stnde bir paket buldum. inde ciltli bir

32
Yaar Nabi Nayr, Hulusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 491.
33
brahim Kavaz, Sait Faik Abasyank , ule Yay., stanbul 1999, s. 66-67.
34
Glen Erdal, Sait Faik ile Son Rportaj, zlerimiz , stanbul,1954, s. 77.

21
kitap vard.Candan ve gnlden sayglarmla diye bunlardan bir tane de bana
yollamt. Sonra aramzdaki sra arkadal, hayat arkadal ile birleti. 35

O, yalnzla ve tabiata akt. Bahar ve yaz gnlerinde mnzevi kr


kahvelerinin kesini her eyden ok sever, yazlarn ekseri zamanlar burada
hazrlard. Bahar Hikyeleri, Bir Otelde Yedi Kii, RBK Pansiyonu hep bu
ekilde hazrlanm eserleridir. Evde iken bir karnca sessizlii ile alr, titiz bir
itina ile de yazlarn benden saklard. Bir gn onlar intizama sokmak iin epey
uramtm. O akam, ilk defa fkeli olmak isteyen, fakat her eye ramen yine
glen zgn yzyle karlatm. Bana bunu tekrarlamamam rica ediyor,
yalvarrm ocuklarma dokunma benim yazlarna ocuklarm derdi nk
diyordu. En fazla sevdii eylerden biri de seyahatti onun. Askerlik esnasnda bu
arzusunu biraz tatmt. nsan grr ve gezerse yazlarnda hakikat enisi oalyor
derdi. Yannda bulunmadm zamanlar geceleri ok altn duymutum.
Hikyelerinden bir ksmn ve Halim Ustann Meyhanesi adl henz
nerolunmayan bir kitabn hazrlyordu. Uykusuzluktan ok ikayet ediyor, buna
ramen yine alyordu. Mektuplarmdan bir ounda kendisine istirahat etmesi iin
yalvaryordum. Fakat o: ocuklarma iyi bak benim, yaknda geliyorum, artk ayr
bir alma odas isterim. diye yazyordu. 36

Hastalandn bildiren telgraf alnca Adapazarna gittim. Bu hayata ve


glmeye ak bu gen adamn lebileceini bir dakika bile dnmemitim. Yata
iinde bitkin bir tebessmle sayklarken bile u szleri iittim ondan: Kafam
mtemadiyen iliyor, ah dndklerimi bir yazabilsem! diyordu. Hulusicik, 23
Mays 1943te Adapazarnda askerlik hizmetini grd srada, yaamaya tam
balayaca zaman doduu ayda ld. 37

lmnden sonra yazlan tm yazlar Kenan Hulusinin tifs salgnndan


ld belirtir. Ancak ei Emine Besime Hanm lm sebebinin lsemi olduunu
aklar:

35
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar,Baslamam Doktora Tezi,
Konya, 1996.
36
Bir Yudum Su, Trkiye Yaynevi, stanbul, 1944, s. 3.
37
a.g.e., s. 3.

22
lmnden sonra Kesin tehisi koyamadk. Tifsten pheleniyoruz.
Kesin tehisi 15-20 gn sonra verebiliriz. dediler. ay sonra emekli ayl
balamalar iin beni Byk Deredeki Askeri ubeye ardklar zaman rahmetli
Hulusiciin tifsten deil, lsemiden ldn bana ve babasna bir raporla
bildirdiler.38

Emine Besime Hanm, ellili yllarn sonunda Ali Gne Beyle ikinci
evliliini yapar. 1996 ylnda vefat eder.

Cevdet Kudret Solokun Varlk dergisinde kan Bir lnn Arkasndan


Dnceler adl yazsnda Kenan Hulusi Koray u ekilde anlatmtr:

Hulusi ile ilk defa nerede ve nasl tantm? imdi bunu iyice
hatrlayamyorum; fakat onun gler yz hayatmn her safhasna karm gibi bir
his iinde yayorum.

Kenan Hulusi, her eyden nce ekil ve kelimelerde kymet gren bir
sanatkar titizliiyle yazclk hayatna balad. Anlatlan eyin deil, anlat tarznn
gzel ve mutlaka ahenkli olmasn isterdi. Bu endie iledir ki, o, bazen satrlar
krarak onlar nazm satrlar gibi alt alta yazar; bazen ayn cmleleri arka arkaya
tekrar eder ve ok defa cmlenin klasik eklini brakarak faili, fiili, meful istedii
yerde kullanrd.

Bu dediim eyler, onun ilk yazlarna Yedi Meale de kan mensure


klkl hikayelerine ait hususiyetlerdir. Hulusi, mensur iir yazmak kabiliyetiyle
domu bir insand; ilk yazlarndan hemen bir iki sene sonra yazd Altn Oluk ve
ayc Dkkan mensureleri onun bu yoldaki kabiliyetinin ok kuvvetli delilleridir.
Eer tuttuu yoldan ayrlmasayd. Bugn ondan Trk edebiyatnn en byk nsiri
diye bahsetmek imkann bulacaktk.

Hayatn kazanmak zarureti onu gazetecilie srkledi. Son grmde


bana: nsann her gn bir yaz yazmas gerektiini, kelime ve cmle endieleriyle
zaman ldrmemek lazm geldiini ve bir yazcnn yalnz kendisinin yaad veya
grd hadiseleri deil, kulaktan iittii yahut da okuduu her vakay hemen
yazmasnn pek l mmkn olduunu sylemiti. Eski dncelerinin tamamen

38
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Eselerinde ahslar, Baslmam Doktora Tezi, Konya, 1996.

23
aksini mdafaa ettiini o gn esefle grmtm ve hemen anlamtm ki, hayatn
sanatna deil, sanatn hayatna uydurmaktadr. te bu dnce iledir ki, hi
tanmad ve sadece kulaktan duyduu ky hayatna yahut da ayakst grverdii
hadiselere ait her gn bir hikaye yazd; bunlarn bir ksmn kitap halinde de bastrd.
slp endiesinden ne kadar uzak kalrsa kalsn, sanatkar tabiat, onu, bu son
hikayelerinden dahi yer yer fevkalde ahenkli cmleler yaratmaya doru
srklyordu. Kasten ldrmek istedii airlik taraf arada bir ite byle prl prl
cmlelerle kendini gstermekte idi.

Biz Yedi Mealeciler, onun ahsnda, kymetli bir nsir ve yakn bir dost
kaybetmekle strap ekiyoruz ve bize, tandklar tarafndan, Banz sa olsun!
dendii zaman, Hulusi ile aramzdaki akrabalktan daha stn arkadalk ve sanat
yoldal balarmzn kuvvetini bir kere daha, fakat bu sefer ac ac, anlam
bulunuyor ve alamamak iin kendimizi zorla tutmaya alyoruz.

Ziya Osman Sabann Varlk dergisinde kan Hulusi adl yazsnda


Kenan Hulusi Koray u ekilde anlatmtr:

Gazetelerin Hulusinin lmn haber verdikleri 25 Mays Saldan nceki


pazar gn akam, belki de Hulusinin tam son nefesini verdii dakikalarda, kendi
kendime otururken bilmem nasl bir tedai ile aklm ceket ceplerine yerletirilen ve bir
zamanlar pek moda olan mendillere gitmiti. Oradan gayri ihtiyari Hulusiyi
hatrlam, henz niversitenin esas binasnda bulunmakta olan Edebiyat
Fakltesinin geni, arkkri divanhanelerinde mtebessim dolamakta olan edebiyat
talebesi ve Yedi Mealenin yegane nsiri Kenan Hulusiyi grr gibi olmuum. O
da ceketinin sol st cebinde bir ssl kh beyaz kh renkli mendillerden tamaya ne
kadar merakl idi! Onlar, boyunba deitirir gibi, ne kadar sk deitirirdi!
Herhalde bu mendillerden kendisinde bir koleksiyon vard. Bizlere ara sra,
Beyolunun filanca maazasnn cameknnda grd ok gzel bir mendilden
bahseder, fakat ok pahal olduundan alamadn ilave ederdi. Akl gnlerce o
mendile taklr, nihayet aldktan sonra rahatlard. Onu Oscar Wildea benzetirdim.
Genlik alarnn nesrinde de Oscar Wilde hatrlatan bir taraf vard. Ssl, renkli
hayali bir nesri, belki de Oscar Wilde ceket yakasnn iliinde mevsimine gre

24
deien bir iek tam olduu iin onun da ceketinin cebinde bir mendil, kokusuz
bir iek gibi alrd.

Bir ayc Dkkannday yazan Kenan Hulusiyi hatrlyorum. Bu nesrini,


o senelerde bilhassa Muhitte kan nesirlerini ne kadar severdim. ayc ay
bardaklarn ne kadar itina ile ne kadar temiz ykard. Ve Hulusi, ayc ay
bardaklarn ykarken kan gcrtdan, darda, kaldrmlar rten karlara yeni
alnm lastikleri ile basarak bir adam geiyor zannederdi.

Bu cidden gzel nesirlerin mecmua sahifelerinde unutulmamasn gnl ne


kadar arzu eder. Son zamanlarda gazeteci Kenan Hulusi beni nerede grse hemen
idarehanedeki odasna davet eden, ay smarlayan, uradan buradan konuan,
mterek dostlarmz, karm soran Kenan Hulusiyi le vakti Babli yokuunda
bir kfteci dkkanna girip kar karya kfte yediimiz Kenan Hulusiyi
gryorum. imdi, nmde, lmn haber veren gazetedeki resmi siyah bir ereve
iinden yine bana glmsyor.

O gazetedeki arkadalarndan bahsetmek, bizleri methetmek iin frtnalar


yaratt. Yedi Mealeciler grubuna dahil olmaktan adeta gurur duyard. Bir
makalesinde mntesibi bulunmakla iftihar duyduum Yedi Mealeciler grubu
tarznda bir cmlesi bulunduunu hatrlyorum. Meer aramzdan ilk nce o
gidecekmi!

Dostum Cahit Stk yeni aldm mektubunda Kenan Hulusinin lmne


yanarken yle yazyor: Adresi mezarlk olan dostlar saysnn oalmamasn
Cenab Haktan niyaz edelim.

Hikmet Mnirin Varlk dergisinde kan lmn Karsnda adl


yazsnda Kenan Hulusi Koray u ekilde anlatmtr:

Seni benim kadar sevdiini syleyenler pek ok olacaktr. Fakat yle


sanyorum kino gzel kalbine en mnsz yollardan ben girebilmitim. Seninle ayn
semtlerde bydm; ayn mektep sralarnda yan yana oturdum. Fikir ve ruh
geliimlerimizde ayn noktalardan hz alarak yollandk. Profesyonel yaz hayatna
sen beni, ben seni birbirimizin elinden tutarak gtrdk. Eritiin imkanlara beni

25
ortak ederdin; elde ettiim frsatlar senden esirgemezdim. Enerjik fakat uysal huylu
idin. Cokun fakat tedbirli idin. Hassastn fakat alngan deildin. Sevmek iin
yaratlm bir kalbin vard. htiraslarn sanat yoluna vermitin. lm kim bilir sana
ne kadar ac gelmitir. 38 yala varlm bir olgunluk anda seven bir kalp,
kavrayan bir zekann her faniye kendini gstermeyen hakikatleri gren gzleri iin
kapanmak ne zordur!

imdi sensin mkl bir vaziyette olduun zaman cesaretle glmseyen


azn, bir davay anlatmaya baladn sralarda tatllkla ovuturduun ellerini,
dolgun sknetini, kafandaki hazine yetmiyormu gibi koltuunun altnda daima
tamak ihtiyatnda bulunduun yapraklar anm kitaplarn gz nne getiriyorum
da, o aceleci admlarla bu kadar abuk nereye gitmekte olduunu anlayamam
olduuma yanyorum!

26
2. MUHT DERGSNE DAR

27
MUHT DERGSNE DAR

Szlkte grp gzetmek, savunup korumak anlamndaki havt (hta,


hyta) kknn ifl kalbndan (ihta) treyen muhit kelimesi bir eyin etrafn
eviren, bir eyi ve bir hususu btn ynleriyle bilen demektir.39

Muhit dergisi, 30 Terinisani 1928-1932 yllar arasnda stanbulda krk


drt say kt. Resimli, aylk aile mecmuas Muhitin mesul mdr ve imtiyaz sahibi
Ahmet Cevattr. Abonelik art posta creti dahil Trkiye iin senelik alt lira,
ecnebi memleketler iin senelii drt dolardr. Muhit, her nshada bir elbise kalb
veya renkli bir tablo okuyucularna hediye eder.

Derginin k amac okuyucularn edebiyat, sanat, fen, ilim, itimai hayat


vb. sahalarnda bilgi ihtiyalarn tatmin etmektir. Derginin neriyat harf inklabnn
yapld senelere rastlar. Bu sebeple ilk yedi says Arap ve Latin harfleri ile kark
olarak yaymlanr. Daha sonra sadece Latin harfleri kullanlr. Kenan Hulusinin
yazlar ilk yedi sayda kmamtr. Muhit, bu adan devrin yaz ve imla
meselelerine k tutmaktadr.40

Derginin ilk saysnda Ahmet Cevatn yazd Muhit Ne in ntiar


Ediyor? adl manifestoda derginin esasl bir boluu doldurmak, byk bir eksiklii
tamamlamak zere ktndan bahsedilmitir. Okuyucularna ev idaresinde, ocuk
bakmnda, hayatn umum ilerinde rehberlikte bulunan Muhit, dier mecmualar gibi
kiileri sadece elendirme amac gtmez.41

Ahmet Cevat bu manifestoda okuyuculardan unlar istemektedir :

1. Daima her eyin olduu gibi hakikati asla deitirmeyerek


yazdndan ve hibir menfaat mukabilinde kendilerini
aldatmadklarndan,

2. Ahlaka efsad edecek yanl fikirler, hisler , hasta heyecanlar


verecek hibir yazy stunlarna geirmeyeceklerini,

39
Trk Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi , C.31, stanbul,2006, s.40.
40
Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, Dergah Yay., C.6, stanbul, 1986, s. 430.
41
Ahmet Cevat, Muhit Ne in ntiar Ediyor?, Muhit, S.1,1 Kasm 1928,s.1.

28
3. Daima en doru, en faydal, en salam ve en gzel eyleri
dnmeleri, bunlar onlara vermeye altklarndan emin
olmaldrlar.42

Dergide balca u keler bulunmaktadr : iir, memlekete ait, gzel

sanatlar, edebi tenkit, tarih, mehur adamlar, gnn adamlar, hikyeler, fenn
yazlar, ocuklar ve ocuklar iin, kadnlk, gemiin ve bugnn mhim adamlar,
edebiyat, sanat , lisan, kadn sahifeleri, seyahat ve tiyatro, iirler ve nesirler, spor,
sinema, gzel sanatlar, ocuk sahifeleri, bilmece, i ile rg elbise, faydal bilgiler,
ev hanm, evde iekilik, k oyunlar

Muhit, resimli olup aile fertlerinin hepsine hitap etmeye almaktadr.


Cumhuriyetin byk simalar, Trkln necib mene ve tarihi, insanln tekaml
ve terakkisi mecmuann en fazla yer verdii konular arasndadr. Ev idaresi, spor,
salk keleri vardr. Byk adamlarn hayat kesinde dnya edebiyatnn
sekin simalar yer alr.43

Edebiyatmz hakknda baz yazarlarn grlerine bavurulur. Halk


hikyeleri ve iirler, kitap tenkitleri, tiyatro bahisleri, lisan dnda dergide srekli
olarak telif rnler, hikye ve iirler yaymlanr.

Dergideki kelere bakldnda ne kan isimler unlardr:

iir kesinde ; Celal Sahir , Ahmet Cevat , Necip Fazl, Yaar Nabi, Esma Zafir.
Memlekete Ait kesinde ; brahim Nemci, smet Paa, Ahmet Cevat,Nahit Srr,
Muzaffer Timurta, Abdlhak inasi, Ekrem Vecdet. Hikyeler kesinde/
Ercment Ekrem, Reat Nuri, Semiha Vamk, Esma Zafir, Nezihe Muhittin, efika
M.. Gzel Sanatlar kesinde/ brahim Nemci. Tarih kesinde/ Nusret Kemal,
Ahmet Cevat.Edebi Tenkit kesinde/ Ruen Eref, Ahmet Cevat. iirler ve
Nesirler kesinde/ Muzaffer Reit, Fevziye Aptullah, M. Kemal, Enis Behi, Cahit
Stk, Yaar Nabi, Nahit Srr, Muammer ahap, Niyazi Sabri, Eyp Sabri, Ziya
lhan. Edebiyat, Sanat, Lisan kesinde/ Mebrure Hurit, Ahmet Eref, M. Fuat,
Ahmet Cevat, brahim Hoyi, Mustafa ekip, Elif Naci, Kenan Hulusi, Hikmet

42
Ahmet Cevat, Muhit Ne in ntiar Ediyor?, Muhit, S.1,1 Kasm 1928,s.1.
43
Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, Dergah Yay., C.6, stanbul, 1986, s. 430.

29
Feridun, Reat Ekrem. lim ve Fen kesinde/ Ahmet Cevat, brahim Hoyi, K.
erif. Hikye, Seyahat ve Tiyatro kesinde/ Seniha Sami, Yaar Nabi, Ziya lhan,
Murat Akdoan, Mustafa Necip, Cahit Stk, Eyp Sabri, Mebrure Hurit, brahim
evket.Spor kesinde/ Selim Srr.

Muhit, bu neriyat ile devrinin sekin dergileri arasnda yer almtr. Balca
yazarlar unlardr: Ahmet Cevat, Ruen Eref, Nahit Srr, Reat Nuri , Mebrure
Hurit, Yakup Kadri, Kemalettin kr, Yaar Nabi, Nevzat Mahmut, Semiha
Vamk, Ercment Ekrem, Kenan Hulusi, Orhan Seyfi, Celal Sahir, Necip Fazl,
Faruk Nafz, Cevdet Kudret, Refik Ahmet, Ahmet Muhip, mer Bedreddin

Muhit gayesine gerektii gibi eriebilmek iin okuyucularyla en samimi


zihn mnasebette bulunmak onlarn Muhitten ne gibi hizmetleri beklediklerini,
neler istediklerini tamamyla bilmek iin okuyucularna u soruyu sormutur:

1. Dergimizin hangi ksmlar arzu ,ihtiya ve temennilerinize hitap ediyor?

2. Daha ne gibi mevzularn mecmuaya girmesini arzu edersiniz? Umumiyetle


mecmuadan ne gibi ikayetleriniz vardr?

3. Verdiimiz hediyeler ( ilaveler, tablolar, elbise kalplar) sizin hakik bir


ihtiyacnza tekabl ediyor mu? Hangilerini daha ziyade tercih
ediyorsunuz?44

Ahmet Cevat, verilecek cevaplara gre mecmuann hakik ihtiyalara her an


cevap verebilecek bir hle gelmesini amalamtr. Btn bu almalara karn
dergi krk drt say kmtr.

44
Ahmet Cevat, Muhit Ne in ntiar Ediyor?, Muhit, S.1,1 Kasm 1928,s.1.

30
BRNC BLM

I. KENAN HULUSNN MUHTTEK YAZILARI VE


HKYELER ZERNE

Kenan Hulusi Korayn Muhitte kan yazlar 1929-1932 yllar arasnda


toplam on tanedir. Bunlardan ikisi sylei, drd mensure, yedisi de hikye
zellii tamaktadr. Sanat yazlarn yeni harflerle yaynlamtr.
Edebiyatmz Hakknda Hseyin Rahmi Ne Diyor? (1930) ve Cenap
ahabeddin Beyle Konutuklarm(1931) adl yazlar sylei trnde kaleme
alnmtr. Beyaztta nar Alt (1930), Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab
(1930), Cevahir Bedestan (1931), Uyku (1932) isimli yazlar mensure zellii
gstermektedir. Sanatnn hikye trndeki yazlar unlardr: Beyaz Gller
(1929), Dirilen Mumya (1929), eceri Vakvak (1930), ehzade Banda Bir
ayc Dkkan (1931), Tabaklar ve ocukluum (1931), Austos Bcekleri
(1931), Dar Kap ( 1931).
Kenan Hulusinin yazlarndaki tema eitlilii, zaman ve mekann kullanm,
dil ve slba gsterdii zen dikkati ekmektedir.
Korayn Muhitte kan mensure ve syleilerini ayr balklarda ele
alnmtr.

31
1.1. KORAYIN MUHTTEK YAZILARINA DAR

1.1.1. MENSUR RLER

Mensur iir, duygu ve hayal dnyamz etkileyebilecek bir konuyu, ksa ve


arpc bir ekilde, iirin cmle yapsn ve ahengini koruyarak, airane bir hava ile,
l ve uyaa bal kalmadan anlatan edeb trdr.Trk edebiyatnda mensur iire
mensure ad verilmitir.45
Mensur iir tr 19. yzylda Fransz edebiyatnda ortaya kmtr. Bu tr
karakteristik zelliklerini Charles Baudelaire, sidore Duacasse ve Arthur Rimbaud
gibi airler sayesinde kazanmtr. Bu iir tr Fransz edebiyatnda Baudelairele
yaygnlamtr. Dnya edebiyatnda Edgar Allan Poe de bu trde eser vermitir.
Mensur iir, Trk edebiyatna Tanzimattan sonra Fransz edebiyatndan
yaplan iir evirileriyle girmitir. Servet-i Fnn edebiyatna dein iirdeki
araylarn sonucunda ortaya kmtr. Paul et Virginie ve Atala gibi eserler, Fransz
romantizmini hazrlasa da Trk edebiyatnda da mensur iirin oluumuna katk
yapmtr. Sre, inasinin iir evirileriyle balamtr. Bu srede, Servet-i Fnn
edebiyatnn ortaya kmasnda nemli etkisi olan Recazde Mahmut Ekremin de
katks byktr. O, zellikle hatralarndan ve gncel olaylardan sz ettii mensur
paralar kaleme almtr. iirlerinin arasna da nesir paralar kartrmaktan
ekinmemi, bazen de nazma nesirle balamtr.46
Batl anlamdaki mensur iirler, Trk edebiyatnda 19. yzyln sonlarnda
denenmitir. Bu trn Trk Edebiyatnda Batl anlamdaki ilk temsilcisi Halit Ziya
Uaklgildir, Trk edebiyatnda bu trn isim babas da Halit Ziya Uaklgildir.
Halit Ziya Uaklgil, Servet-i Fnn dneminde, bu trde iki eser vermitir
(Mensur iirler, Mezardan Sesler, 1890). Halit Ziyann bu eserleri evresinde
yaplan tartmalar, bu trn edebiyatmzda kabullenilmesini ve yerlemesini
salamtr. Ona gre mensur iir; ksa, kk, hemen zihne doduklar gibi kt
zerinde rastgele atlvermi duygulardan, yol stnde toplandklar gibi teklifsiz,

45
Cevdet Kudret Solok, Trk Edebiyat Hikye ve Roman,C.1,stanbul,1979,s.275.
46
a.g.e.,s.277.

32
tasnifsiz izilivermi izgilerden ibarettir. Mensur iirler, Halit Ziya Uaklgilin
edebiyat dnyasna adm atmasn salayan yapttr. Sanat bu eserinde mensur iirin
ilkelerini tam olarak uygulamtr. Bu tr, Trk edebiyatna tantmtr.
Sanat, bu eseriyle eski edebiyat taraftarlarnn eletirilerine uram; ancak
Recazdenin byk takdirini kazanmtr. Yazarn bu kitabndaki 47 mensur iir;
konu, dil ve slup bakmndan Servet-i Fnn edebiyatnn karakteristik zelliklerini
tar. Onlarn hastalk derecesine varan ar duygusallklarn, alnganlklarn,
karamsarlklarn bu eserde grmek mmkndr. Ancak sanatnn bu eserinin dili
ve slubu, daha sonra yazd hikyeler kadar baarl deildir. Bunun nedeni,
yazarn bu eserini yazarken duygularndan ok, dncelerini aklamay
hedeflemesi, bu yzden de eserinde kelime oyunlarna ve sz sanatlarna pek yer
vermemesidir. Eserde uzun cmleler yer almasna ramen, dnceler ksa
cmlelerle anlatlmtr. Bunlar da daha ok, soru ve nlem cmleleridir. Yazar, bu
tr cmleleri kullanarak, eserin anlatmn daha etkileyici klmak istemitir. Bu
balamda sfatlardan da oka yararlanmtr. Halit Ziyann, bu eserin anlatmnda
sfatlar bolca kullanmas, tasvirlerin etkileyici olmasn salam; eserin ahengini
glendirmitir. Bu eserde birbirine benzer seslerden oluan szckleri kullanm,
onlar arasndaki ahenkten de yararlanmtr. Ayrca tabiatla ilgili kelimelerin okluu
da gze arpmaktadr. Dier kelimeler ise sanatnn iinde bulunduu ruh hlini
anlatmaya yarayan sevin, znt, gzya gibi kelimelerdir. 47
Halit Ziya Uaklgil Mezardan Sesler adl eserini ise annesinin lm
zerine yazmtr. Bu bakmdan eser, Abdlhak Hamitin ei Fatma Hanmn lm
zerine kaleme ald Makberi hatrlatr. Mezardan Sesler, adnn artrd
karamsarln tesinde mikro ve makro kozmostan, insann dnyadaki yerini ve var
oluun amacn tartan felsef metinlerden olumaktadr. Bu eserdeki yazlar
balkszdr. Servet-i Fnncularn nesir hlinde yazdklar iir paralar da mensur
iir olarak anlmtr.
Bu dnemde Halit Ziyann yannda Mehmet Rauf da mensur iir trnde
eser vermitir. Mensur iir; Mehmet Raufun en baarl olduu edeb trlerden
biridir. Mehmet Rauf, Servet-i Fnn dergisinde be yl sren bu etkinlikleri arasnda

47
Cevdet Kudret Solok, Trk Edebiyat Hikye ve Roman,C.1,stanbul,1979,s.277.

33
yazm olduu krk iki mensureyi, Mektep mecmuasndakilerle birlikte, Eyll
romanndan sonra en ok anlan eseri olan Siyah ncilerde bir araya getirmitir.
Onun mensur iirleri, Halit Ziyann mensur iirlerini dahi glgede brakmtr.
Mehmet Raufun mensur iirlerinin Baudelaire ile karlatrlmas gz nne alnrsa
devrindeki etkisi daha iyi anlalr.
Mehmet Raufun Siyah nciler (1891-1901) adl eseri, Trk Edebiyat'nn
en baarl mensur iirler kitab olarak bilinir. Aka, gzellie, sanata olan tutkusunu
iinden geldii gibi, bir anda kda dkveren yazar, bu eserde, aslnda bir anlamda
kendi dramn yazmtr. Siyah ncilerin, trnn en iyi rnei olarak gsterilmesi
yannda bir nemli zellii de tad samimiyet duygusudur. Siyah nciler,
Mehmet Raufun hatralarnda belirttiine gre be yz adet baslmtr. Be
blmden oluan eser, srasyla Halit Ziya, Hseyin Cahit, Celal Sahir, Faik li,
Sami Paazade Sezai ile ilgili yazlardan olumutur. Mehmet Raufun baz
hikyelerine Siyah ncilerde yer vermesi, onun Paul Bourgetnin etkisiyle gzleme,
insann i dnyasna, psikolojik analizlere dayal hikayeleriyle mensur iirlerin
kartrlmasna yol amtr. Bu karklkta biraz da Mehmet Raufun piyes, roman,
mensur iir demeyip, her kitabnn sonuna bir iki hikye eklemi olmasnn pay
vardr. Oysa Mehmet Raufun mensur iirleriyle hikyeleri karlatrlacak olunursa
hacim bakmndan aralarnda en azndan drt sayfalk bir fark olduu grlr.48
Servet-i Fnn dneminde mensur iir yazan dier sanatlar ise Hseyin
Cahit Yaln, Celal Sahir Erozan ve Saffet Nezihidir.
Milli edebiyat ve Cumhuriyet edebiyat dneminde de birok sanatmzn
olduu gibi Kenan Hulusinin de mensur iir trnde nemli eserleri bulunmaktadr.
Sanatnn Muhit dergisinde drt tane mensure zellii tayan yazs bulunmaktadr.
Bu yazlar 1930-1932 yllar arasnda yaynlanmtr.
Yazarn "mensur iir" zellii gsteren "Cevahir Bedestan", "Uyku",
"Beyazt'ta nar Alt", "Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab adl eserlerinde
vak'a zaman birka saatle snrldr.

Cevahir Bedestan adl hikyede Kenan Hulusi belirli bir zaman dilimi
ierisinde bedestan ierisinde dikkatini eken eyalar, kiileri ayrntl biimde tasvir

48
Cevdet Kudret Solok, Trk Edebiyat Hikye ve Roman,C.1,stanbul,1979,s.278.

34
etmitir. Yazar bunu yaparken, zengin kelime hazinesinden yararlanmtr.
Sanatnn duygu ve hayal dnyas ksa ve arpc biimde anlatlmtr.

Kenan Hulusinin baz hikyelerinde mekn, zerinde yaayan kiilerin


sosyal seviyelerini aksettiren bir gstergedir. Aslnda bunu btn hikyelerinde
saladn sylemek gtr. Ama Cevahir Bedestan hikyesinde yer yer yaplan
eya-mekn tasvirleri ile o meknda yaayan veya o eyalara sahip olan insanlarn
sosyal statsnn sezdirilmeye alldn grrz. Ayrca bu hikyede mekn-
insan ilikisi gze arpmaktadr.

Uyku isimli yazda yine ksa bir zaman dilimi ile karlamaktayz.
Yazarn uyku ncesi dncelerini ve rahat bir uyku ekmenin hayalini kurduunu
bu hikyede grmekteyiz. Uykunun neminin ve verdii huzurun zerinde duran
sanat bol bol tasvir yapmtr. airane fakat sade bir dille hikyesini kaleme
almtr. ahs kadrosu ve mekn dier yazlarnda olduu gibi dardr.

Beyaztta nar Alt mensuresine tasvirle balayan Kenan Hulusi aacn


altna oturduktan sonraki ruhunun yaad rahatla dikkat ekmektedir. Bu nar
sayesinde iindeki sevinci tekrar aa karr. Yazsnda eitli benzetmeler
kullanld grlr. Zaman ve mekan, dier hikyelerinde de olduu gibi ok
kstldr. Buna ramen hikyelerinde bir ekicilik bulunmaktadr. Kenan Hulusinin
ou eserinde olduu gibi bu eserinin ad da bir yer ismidir.

Kiilerin yalnz yaadklar deil, gitmeyi tercih ettikleri mekn ile kiilikleri
arasnda da sk bir ba vardr. Yazarn Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab
eserinde kahramanlarn ruh hali ile mekn arasnda balant kurduunu grrz.
Meknn yazara verdii ferahlk ve rahatlk dikkati eker. Zaman birka saatle
snrldr.

35
1.1.2. SYLELER

Bir yazarn, kiisel gr ve dncelerini fazla derinletirmeden,


okuyucusuyla konuuyormu gibi iten bir hava iinde yazd yazlara sohbet ad
verilir.
nsanlar karlkl konumay sevdiklerinden, sylei trndeki yazlar
okumay severler. yi bildii ve herkesin ilgilendii bir konuda ou kii sylei
yazabilir. Bunun iin bir konuda, ne syleyeceini bilmenin yan sra, nasl
syleyeceini bilmek gerekmektedir. 49
Sohbet yazarlar kltr, sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlarda zengin bir
birikimi olan kiilerdir. Ele ald konuyu fazla derine inmeden, kantlama endiesi
tamadan, deta okuyucularla dertleiyormu gibi iten anlatr. Konunun
arlamaya balad, okuyucunun sklmaya baladn dnd anda bir espri
yaparak, bir nkte syleyerek, bir fkra anlatarak okuyucunun ilgisini canl tutmay
baarr. Dncelerini kimi zaman bir atasz syleyerek, bir vecize syleyerek,
bazen de nl bir dnrn szleriyle pekitirir. En skc, en ar konular bile usta
bir sohbet yazarnn kalemiyle ekillenince neeyle, keyifle okunan bir yaz haline
dnr. 50
Sohbet trndeki eserlerin says olduka azdr. Edebiyatmzda sohbet trne
rnek olarak u eserleri verebiliriz: Nurullah Ata Syleiler, evket Rado Eref
Saati, Ahmet Rasim Ramazan Sohbetleri, Suut Kemal Yetkin Edebiyat
Syleileri, Melih Cevdet Anday, Dilimiz stne Konumalar.

Kenan Hulusi Korayn Muhit dergisinde yaynlanan iki tane syleisi


bulunmaktadr.

Kenan Hulusinin Edebiyatmz Hakknda Hseyin Rahmi Bey ne diyor?


(1930) adl nesir yazsnda Hseyin Rahmi Beyin Edebiyat- Cedide hakkndaki
dncelerine ayrntl bir biimde yer verilmitir. Yakup Kadriden Haime kadar
genel olarak bahsedilen yazda, yazarn sanatnn karakteristik noktalar dikkati
eker. Hayatndan rnekler veren sanat beendii eserlerden ve sanatlardan vg
ile bahsetmektedir. Romanlarda tand kiilerin gerek hayatta da karsna

49
Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi,Dergah Yay.,C.12,stanbul,1986,s.522.
50
a,g.e.,s.522.

36
ktndan bahseder. Trk edebiyatndan ve dier lkelerin edebiyatlarndan en ok
beendii ve sevdii kiilere tek tek deinmitir.

Sanat bu yazda karsndakiyle sohbet ediyormu gibi senli benli bir


anlatm ierisindedir. Yazarn dili ve slbu scak ve samimidir. Dnemin edeb
sorunlarna zm aranmakla birlikte konudan konuya atlanarak okuyucunun
sklmas engellenmitir. Yazarn bilgi birikimi gzler nne serilmitir.

Cenap ahabeddin Beyle Konutuklarm (1931) adl nesir yazsnda ise


Cenap Beyin harpten sonraki dnya edebiyatnda, Fransann mevkini, son devirler
edebiyatn hangi milletin temsil etmek kudretini gstermeye baladn ve umumi
edebiyat mevzuu hakkndaki dnceleri rnekler verilerek dile getirilmitir. Ayrca
Cenap Beyin Edebiyat- Cedide hakkndaki dnceleri zerinde de durulmutur.
Yeni eski atmasna , hece ve aruz veznine , Halit Ziyadan Nazm Hikmete,
taklitilie deinilmitir. Yazar, edebiyatmzn ancak taklitten uzaklaarak
iyileecei grndedir. Fakat bunun iin de kltrmzn kfi olmadn
belirtmektedir.

Cenap Bey ile yazd eserleri karlatran Kenan Hulusi aradaki tezatla
dikkati eker. 19. yzyldaki Fransay Cenap ahabeddinden ayrntl ekilde
dinlemitir. Yazar bunu yaparken eitli milletlerin edebiyatlarndan rnekler vererek
dncelerini desteklemitir. Ayrca Servet-i Fnn edebiyat nesir ve nazm
hakknda da fikirlerini belirtmitir. Herkes ancak kendi yaad devrin air ve
muharriridir grn benimsemitir. Sanat Yaar Nabi, Cevdet Kudret gibi
kiilerin lehelerinin dar olduundan ve istediklerini tam ifade edemediklerinden
yaknmaktadr. Ayrca herkesin Avrupa edebiyat yapmak istediinden ancak doru
drst bunu kimsenin baaramadndan bahseden yazar, bunlar arasnda yalnz
Nazm Hikmeti beendiini sylemektedir. Yaznn sonunda Kenan Hulusinin Bir
ayc Dkknnda adl nesri iin Hseyin Rahmi Beyin vglerinden
bahsedilmektedir.

Sanatnn her konudaki derin bilgisi , pratik zekas, samimi slbu yazda
balca dikkati eken zelliklerdir. Yazarn konuma arasna serpitirdii esprili

37
szler okuyucu zerinde ho bir etki brakmaktadr. Edebiyatmzn sorunlarna genel
olarak deinen yazar zm yollarn da gstermektedir.

II. MUHTTEK HKYELERNN NCELENMES

Kenan Hulusi Korayn hikyeleri Muhit dergisinde 1929-1932 yllar


arasnda yaynlanmtr. Yazarn, drd mensure olmak zere toplam on bir hikyesi
Muhitte yerini almtr.
Korayn hikyelerindeki eitlilik gze arpmaktadr. Genellikle ak ve
ocuklua zlem temalar zerinde duran sanat ruh dnyasn eserlerine yanstmay
baarmtr.
Vaka hikayeleri yazan Kenan Hulusi, hikyelerinde bahsettii mekn ve
kiilerle i iedir. Olaylar ksa zaman dilimleri ierisinde gereklemektedir. Dil ve
slp ynnden bakldnda sanatnn baars gzler nne serilmektedir.

1.2. TEMALAR

1.2.1. AK TEMASI

Kenan Hulusinin 1927-1934 yllar arasnda yazm olduu birinci dnem


hikyelerinin ounluu ak temas etrafnda teekkl eder. Ak temas, tpk
Servet-i Fnn dnemindeki gibi insan psikolojisini en derin ve sarsc bir duygusu
olarak temel alnr. deta akn insan nasl kararsz, uursuz yapt gsterilmeye
allr. Vaka da gcn bu temadan alr.

Kenan Hulusinin Muhitte kan nesir yazlar arasnda bulunan Beyaz


Gller, Dirilen Mumya adl hikyelerinde konular farkllaabilmekle birlikte tema
ortaktr.

Kenan Hulusi, sanatnn birinci devresinde kaleme ald ak temal


hikyelerde, ak, toplumsal ortamn dnda, iki kii arasnda geen romantik bir
olgu gibi ele alr. Sanatnn ikinci devresinde ise ak, toplumsal evreye ve ekonomik
koullara balanr. Stat fark, ekonomik koullar, toplumun deer yarglar akn
nne almas g engeller karr. Bu sebeple hikyeler daima lmle veya kesin
ayrlkla sonlanr.

38
Kenan Hulusinin hikyelerindeki kahramanlar aklarn yalnzca
duygularnda yaamazlar. Ak, yalnzca insana ac ve elem veren bir duygu deil
ayn zaman ehvetin ve erotik zevkin kaynadr. Buna istisna olan ender
hikyelerinden biri, okuyucuyla sohbet eder eklinde kaleme alnm olan Beyaz
Gllerdir. Beyaz gl, masumiyetin ve platonik akn semboldr. Kenan Hulusi
Beyaz Gller hikyesinde ounlukla u cmleleri tekrarlar:

Beyaz glleriniz var m? Bana vermek iin Ama sar olmasnlar. Krmz
da hi

Beyaz, bembeyaz olsunlar.

Eer bahenizde beyaz glleriniz varsa ilk aan beyaz gllerden ilk at
sabah bana bir demet yapnz ve ak penceremden ieriye atnz

Bu hikyede yazar, lmle ayrlan iki sevgilinin aklarnn simgesi olarak


beyaz glleri kullanr. Anlatcnn akn itiraf edemedii sevgilisi hastadr.
Ziyaretine gittii bir gn sevgilisinin annesi, kznn kendisinden beyaz bir gl
istediini syler. Mevsim ktr. Gnlerce beyaz bir gl arayan kahraman anlatc,
nihayet mevsimin ilk beyaz gln sevgilisine gtrr. Kz, gl kokladktan sonra
anlatcya hediye eder ve ayn gn lr. Anlatc, aradan geen drt yl boyunca
bahesinin her tarafn beyaz gllerle doldurur ve her sene mevsimin ilk beyaz
gllerinden bir elenk yaparak afak vakti sevgilisinin mezarna gtrp brakr.

Dirilen Mumya adl hikyede akn deiik bir grnmne yer


verilmitir. Yazar, bu hikyeyi byk aklarn yeryznde hl var olduunu
ispatlamak iin yazmtr. Hikyenin banda ise muharririn kk bir notu
bulunmaktadr:

Mzenin birinci kat salonlarnda cameknl bir lahit iinde teshir olunan
Sayda Kral Zabnit 1377 numaradaki Kamelya Ontonyonu seviyor. Akn
Leyladan, Mecnundan, Beatristen, Nelson ve Emmadan sonra yeryznde
yasamadn syleyen eblehler, 114 numaradaki Apollon heykelinin kitarasndaki
tellere baksnlar. Bu hikye bu maceray anlatyor. (s. 81)

Olaanst unsurlar tayan Dirilen Mumya, akn engel tanmad


mesaj zerine kurulmutur. Son vapuru kardktan sonra geceyi mzedeki odasnda

39
geirmeye karar veren kahraman-anlatc, inanlmaz bir olaya ahit olur: Sayda kral
Zabnitin mumyas dirilir, Kamelya Ontonyonun heykelinin yanna gelir. Sarma
dola sohbet ederlerken Apollonnun heykeli canlanr, Apollon kitarasn alarak
Kamelya Ontonyona akn itiraf eder. Sayda Kral Zabnit, bu saygsz davran
nedeniyle Apollonu byk ilah Zeusa ikayet eder. Apollonun ne kadar hercai,
Kamelya Ontonyon ile Kral Zabnitin aklarnn ise ne kadar byk olduunu bilen
Zeus, yldrmlarndan birini Apollonun zerine yollayarak Apollonu cezalandrr.

1.2.2. OCUKLUA ZLEM

Kenan Hulusi, ilk dnem hikyelerinden olan Tabaklar ve ocukluum


veAustos Bcekleri nde ocukluk hatralarn anlatr. Hikyelerdeki ortak tema
ocuklua zlem dir.

Austos Bcekleri balkl hikyede, yaz mevsimiyle beraber duyulmaya


balayan austos bceklerinin sesleri, kahraman anlatcy ocukluuna gtrr.
ocukluunu yaklan bir cigara ile sndrlen bir cigara arasndaki mesafe kadar
ksa ge(mi) olarak kabul eden anlatc, bu dnemle ilgili en iyi hatrlad anlarn
austos bcekleri ile ilgili olduunu ifade eder.

ocukluumun syledim bu ksa mesafesini, bir aa altnda, onlarn


sesinden baka hibir ey dolduramamt.

Tabaklar ve ocukluum adl hikyede, kahraman anlatc ocukluuna


dair bir ansn nakleder. Buna gre, anlatcnn ocukluunda en sevdii ey, yemek
odasnn dolabnda muhafaza edilen porselen tabaklarla megul olmaktr. Tabaklar
dolabndan kararak onlara btn nefesiyle flemek, nefesin dalp aldn
grmek onu ok mutlu eder. Annesinin, tabaklarn krlaca endiesi ile buna yasak
getirmesine ramen kk hilelerle bu oyuna devam eder. Buna gre, le uykusu
iin annesi kendisini yatrdnda uyuma taklidi yapar, yannda uzanan annesinin
uyuyakalmasyla soluu yemek odasnda alr.

1.2.3. HKYELERNDEK SANAT, EDEBYAT, DL VE SLP

"Yazarn malzemesi dildir. Bir heykeltra nasl eserini bir mermer parasn
yontarak meydana getiriyorsa, yazar da eserini bir dilde kelimeler seerek meydana

40
51
getirir." slp ise "ieriin formu"52, "muhteva ile dil arasndaki mnasebet53,
"kelimelerin bir btn olarak organizasyonu"54 eklinde tanmlanabilir.

Kenan Hulusi, kelime hazinesi zengin olan bir yazardr; Trkeye


hkimdir. Kelime seiminde titiz davranr. "Kenan Hulusi her eyden nce ekil ve
kelimelerde kymet gren bir sanatkar titizliiyle yazclk hayatna balad."55

Kelimelere ak her sanatkr gibi "btn vaktini onlar inciler gibi seip
56
dizmekle geir(ir)" Bu zellii nedeniyle Hikmet Mnir, kendisini "kuyumcu"57
benzetmesiyle tanmlar. Kenan Hulusi, yaayan Trke ile yazar. Yaayan, canl
kelimelerin dnda bir araya ynelmez. Dneminde byk rabet gren "z
Trkecilik" akmlarna iltifat etmez. "Dil" meselesi ile ilgili herhangi bir yazsna
rastlamadmz Kenan Hulusi,"Drthanlarn Kulaksz" adl hikyesinde "z
Trkecilik" akmlarnda arya gidenleri mizahi bir dille eletirir. Belli aralklarla
muhtelif gazete ve dergilerde yaynlad hikyelerinde, baz ekleme ve karmalar
yapt halde kelimelerde bir deiiklik yoluna gitmez. Kelimeler, yenileri esas
alnarak deitirilmez. Bununla beraber, hikyelerinde dilin son derece sade
olduunu, ilk yklerinin bile, bugn dahi, rahatlkla okunabileceini grrz.

"slp, bir sanatkarn btn eserlerine hakim olan bir ahsiyet


damgasdr."58 Kenan Hulusi, ilk hikyelerinden itibaren, kendine has bir slp
arayna girer.

"Anlatlan eyin deil anlat tarznn gzel ve mutlaka ahenkli"59 olmasn


istedii ilk hikyeleri, Servet-i Fnn slbunun devam niteliindedir. Sz konusu
hikyelerinde ssl, renkli, airane bir slbu tercih eder. "Ekleme ve sslerle ykl
bir slpla sonradan renklendirilmi yaldzl kartpostallara benzeyen eserler meydana

51
R. Wellek, A. Warren, Edebiyat Biliminin Temelleri, KTB Yay., ev. Prof. Dr. Edip Ahmet Uysal,
Ankara, 1983, s. 228.
52
erif Akta, Edebiyatta slp Problemleri, Aka Yay., Ankara, 1986, s. 58.
53
Mehmet Kaplan, Trk Edebiyat zerine Aratrmalar I, Dergah yay., st., 1976, s. 440.
54
Mehmet Kaplan, Tanpnar'n iir Dnyas, Dergah yay., st., 1983, s.204.
55
Cevdet Kudret, "Bir lnn Arkasndan Dnceler", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943,s.488-489.
56
Hsamettin Bozok, "Kenan Hulsi'nin Hakiki ehresi", Admlar , Kasm 1943, s.7.
57
Hikmet Mnir, "Hulsi in", Varlk, S. 394, 1 Mays 1953, s.17.
58
Mehmet Kaplan, Tevfik Fikret, Dergah yay, stanbul, 1977, s. 170.
59
Cevdet Kudret, "Bir lnn Arkasndan Dnceler", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 488-489.

41
getir(ir)"60 1934'te Vakit gazetesine girmesiyle beraber sanat hayatnda, ilk dnemine
tezat tekil eden, yepyeni bir dnem balar. "Sanat toplum iindir" anlay ile
"toplumsal gereki" hikyeler yazmaya ynelir ama bu hikyelerinde de slbu
btnyle ihmal ettiini syleyemeyiz.

"Realist grle kalem ald hikyelerinde bile, sk sk, gayet gzel ve


iirli deyilere rastlyoruz. "61

Kenan Hulusi, hikyelerini stanbul Trkesini esas alarak yazar. Ky


konulu hikyelerinde, yerel azlara, ive taklidine ok az yer verir. Hikyelerin ahs
kadrosunda yabanclar geni bir yer igal etmekle birlikte, onlarn bozuk Trkesini
hikyelerine yanstmaz. Kenan Hulusi'nin hemen btn hikyelerinde bir kelime,
cmle veya cmle grubunun tekrarland grlr. Yazarn kendine has slp
zelliklerinden biri olarak deerlendirebileceimiz kelime ve cmle tekrarlar
hikyeye ahenk ve canllk kazandrr. "Tekrarlama, biriktirme, mbalaa, ifrat gibi
iddetlendirme teknikleri yksek veya tmtrakl edebi slbun zelliklerindendir."62

Kenan Hulusi, 1927-1934 yllar arasnda kaleme ald hikyelerinde geni


lde psikolojik karakter gsteren soyut kelimeler kullanr. 1934-1943 yllar
arasnda ise, sanat anlaynn tesiriyle, somut kelimelerin n plana ktn grrz.

Kenan Hulusi'nin hikyelerindeki kelime kadrosu; kozmik alem,


bitkiler,hayvanlar, psikoloji, estetik ve eya ile ilgili kelimelerden mteekkildir.
Ayrca onun hikyelerinde; "gibi, kadar, iin, daha, sonra" gibi edatlarn; " ve, ile,
veya, ama, fakat, de,daha" gibi balalarn; "pek fazla, daha fazla, en fazla, pek ok"
gibi zarf gruplarnn geni lde kullanldn grrz.

Kenan Hulusi'nin I. dnem hikyelerinde sfatlarn okluu dikkat eker.


Kulland sfatlar zgndr. Betimlemeler, insana, doaya, kente, mahalleye,
eyaya, bilhassa hayvan ve meyvelere dnktr. II. dnem hikyelerinde
betimlemeler fazla uzatlmaz, sfatlar ilk dnem hikyelerdeki kadar ok yer igal

60
Tahir Alangu, Cumhuriyetten Sonra Hikaye ve Roman Antolojisi, C.1, stanbul Matbaas, stanbul,
1968, s.225.
61
smail H. Bili, "Edebi Portreler: Kenan Hulsi", Varlk, S. 394, 1 Mays 1953, s.16.
62
R. Wellek, A. Warren, Edebiyat Biliminin Temelleri, KTB Yay., Ankara, 1983, s. 234-235.

42
etmez. Yazar, "ben" ve "sen" zamirlerini dier ahs zamirlerine gre, kuvvetli bir
ifade vastas olarak kullanr.

Hareket halindeki hikyelerinde fiiller, statik ekildeki hikyelerinde ise,


sfatlar n plana kar. Zaman ve ahs bakmndan, fiillerde btn zamanlar
kulland grlr. Anlatma tarzna uygun olarak, birinci ve nc ahslar sk sk
kullanlmtr. Cmleler ise ounlukla kurall ve fiil cmlesi olarak tezahr eder.

"sim, sfat, fiil ve cmlenin dier unsurlar, ancak malzemelerdir; asl yap
cmledir. Cmle, bu unsurlar hususi bir nizam iinde terkip eder. Bu terkibin
hviyeti ve kymeti, kendisine dahil olan paralarn toplamndan ayr eydir.
Sanatkarn sentez kabiliyeti, cmlede daha byk apta kendisini gsterir. Her
yazarn hususi bir cmle ve msra yap tarz vardr. Bu tarzla onun duygu ve
dn arasnda sk bir mnasebet mevcuttur."63

Kenan Hulusi'nin Muhit dergisindeki hikyelerinin cmleleri genel olarak


ak ve dzdr. lk dnem hikyelerinde yer yer grlen kapallk, ksa zamanda terk
edilir. Yazar, sylemek istediklerini aka ortaya koyan cmleler kurar. Heyecan
ifade eden cmlelerinde ksa; tasvir cmlelerinde ise uzun cmle yapsna bavurur.
Yazar kurall cmle tekniini benimser. Hikyelerinde basit yapl cmleler
ounluu tekil eder. Bunun yannda birleik ve sral cmleler dikkat eker.

"Duygular ve dnceler kendilerine uygun edebi sanatlar, hayaller ve


sembollerle ifade edildikleri zaman gzellik kazanrlar."64 Kenan Hulusi, bilhassa ilk
dnem hikyelerinde duygu ve dncelerine uygun hayaller ve semboller ortaya
koyar. Hikyelerinde tebih, istiare ve mecazlar grlr.

Sonu olarak, Kenan Hulusi'nin hikyelerinde grlen slbu u ekilde


zetleyebiliriz: Hikyelerinde zengin bir kelime kadrosu vardr; yazar kelime
seiminde titiz davranr. Cmle ve kelime tekrarna geni lde yer vermitir.
Hikyelerinde yerel az ve ive taklidine ok az yer verir; stanbul Trkesini esas
alr. Hareket halindeki hikyelerde fiiller, statik ekildeki hikyelerde ise sfatlar n
plandadr. Zaman ve ahs bakmndan yazar, fiillerde btn zamanlar kullanmtr.

63
Mehmet Kaplan, Tevfik Fikret, Dergah Yay, stanbul, 1977, s. 220.
64
A.g.e, s. 220.

43
Anlatm formu, 1. ve 3. tekil ahs azndan gerekletirilmitir. Hikyelerde
cmleler genel olarak ak ve dzdr. Genellikle kurall cmleler kullanlmtr.

1.2.4. HKYELERDE ZAMAN

"ki gerek zaman arasnda itibr zamann orijinal kompozisyonu"65 olarak


tarif edebileceimiz hikye trnde, temel yap unsurlarndan biri "zaman" dr. "Her
yazarn zamana tasarrufu yahut zamana ykledii anlam ve ilem farkldr. Bu
farkll tayin eden etken, yazarn dnya gr, tecrbesi, zihniyeti, olaylara bak
tarz ile yorumlama yeteneidir."66

Kenan Hulusi'nin hikyelerinde zaman nasl kullandn incelediimiz bu


blmde, hikyeler "vak'a zaman", "anlatma zaman" ve bunlarn hikyelerde
kullanl gibi dorudan doruya yapy ilgilendiren zellikleri yannda, muhtevay
ilgilendiren "sosyal zaman" ve "tarihi zaman" kavramlar erevesinde
deerlendirilmitir.

Kenan Hulusi'nin hikyelerini "vak'a zaman" asndan incelediimizde,


kimi hikyelerin ok ksa bir vak'a zaman iinde balayp geliip sonlandn
grrz. Yarm ile sekiz-on saat arasnda deien bir zaman eridi iinde anlatlan
vaka, hayatn herhangi bir anndan bir "kesit" olma zellii tar.

Yazarn "mensur iir" zellii gsteren "Bir ayc Dkkannda", "Uyku",


"Beyazt'ta nar Alt", "Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab", "stanbul'dan
Paralar" adl eserlerinde vak'a zaman birka saatle snrldr.

Anlatcnn ksa bir vak'a zaman iindeki duygu ve hayal dnyasnn


yanstld metinler eya, kii, mekn tasvirlerinden ibarettir.

Kenan Hulusinin hikyelerinin hemen hemen tamamnda vaka, art zamanl


olarak metne tanr.Yazarn mensur iir zellii gsteren eserleri (Bir ayc
Dkkannda, Austos Bcekleri) adl hikye imdiki zamanda anlatlr.

Kenan Hulusinin hikyelerinde kronolojik bir zaman ak gzlenir. ie


vaka zincirinden oluan hikyelerde gemi zamanl vak'a , iki hlin arasnda yer
ald takdirde kronolojiyi bozmakla birlikte art zamanl anlatlan vaka, kendi iinde
65
erif Akta, Roman Sanat ve Roman ncelemesine Giri, Birlik Yay,Ankara, 1964, s. 121.
66
Mehmet Tekin, Roman Sanat, tken Yay., stanbul, 2003, s. 121.

44
daima kronolojik bir sraya sahiptir. Geri dn tekniinin kullanld hikyelerde
vaka yine kronolojik olarak takdim edilir.

Kenan Hulusinin Dirilen Mumya adl hikyelerinde reel bir zaman deil,
irreel bir zaman sz konusudur.

Dirilen Mumyada reel zamandan irreel zamana geilir. Metindeki


ekirdek vaka, tarihin deiik dnemlerinde yaam kiiler ve Yunan mitolojisinde
yer alan tanrlar ayn zaman dilimi iinde bir araya getirir.

Kenan Hulusinin hikyelerini anlatma zaman bakmndan


deerlendirdiimizde, iki kullanm tarz ile karlarz: Bunlardan birincisi, vakann
olduu anda metne aktarlmas, ikincisi ise vakann belli bir zaman getikten sonra
okuyucuya sunulmas eklinde gzlenir. Bunlardan ilki genellikle hkim anlatc
tarafndan anlatlr.

Hikyelerinden otuz tanesi vaka zamann bildiren cmle veya


cmleciklerle balar. Yine yirmi sekiz hikyenin ilk cmlesi zaman ve mekn
kavramlarnn birlikte kullanlmas ile kurulur:

Yazla k ortasnda, scak bir mevsim glgelerin yava yava balad ve


daha ziyade ka yakn bir akam styd.(eceri Vakvak)

Beyaz Gller k mevsiminden ilkbahara dek srer. eceri Vakvak


sonbahar mevsiminde yaanr.

Kenan Hulusinin hikyesini sosyal zaman ve tarih zaman kavramlar


asndan topluca deerlendirdiimizde, 1900l yllardan 1940l yllarn bana
kadar geen 40 yllk bir devrenin panoramasn buluruz. Trk tarihinde sosyal, siyas
,ekonomik ve kltrel anlamda byk gelime ve deimelerin yaand bu dnem,
Kenan Hulusinin hikyelerinde de ifadesini bulur. Balkanlardan Osmanlnn
ekilmesi, I. Dnya Sava, anakkale Sava, Mill Mcadele, Cumhuriyetin iln
ile balatlan bir dizi yenileme hareketi ve tm bunlarn toplum hayatndaki
yansmalar, trn imknlar iinde hikyelerde yer alr. phesiz asl olan insandr.
Sosyal ve tarih zamanla ilgili ifadeler, bir insan ilgilendirdii, bireyin hayatn
etkiledii lde metinlerde yer alr.

45
Kenan Hulusinin II. dnem hikyelerinde sosyal ve tarih zaman ok daha
net ve zengindir. lk dnem hikyelerinde ise sosyal ve aktel zaman belirsizdir. Fert
ve ferdin gnlk hayatnn n plnda olduu hikyelerde, sosyal zaman bu ferdi
hayatn bir fonu olma niteliine brnmtr. Zaten onun ilk dnem hikyeleri ak,
kadn, tabiat evresinde teekkl eder. Yine de Beyolunun bir zevk ve elence
merkezi oluu, barlarn al, tramvay ve otomobil gibi ulam aralarnn varl
sosyal ve tarih zamana ait bilgiler vermektedir.

Yazarn II. dnem hikyeleri ise I. Dnya Sava ncesinden Cumhuriyete


dek uzanan srete, Trk toplumunun ektii ac ve skntlar, inklplarn sosyal
hayattaki yansmalar, Cumhuriyet ncesi ve sonras ynetim ve brokrasi, sosyal
bnyedeki zlme, bozulma ve dalmalar, birtakm deerlerin yitirilii, yeni
deerlerin teekkl noktasnda dikkat eken ayrntlar ierir.

Sonu olarak btn bu zellikler Kenan Hulusi'nin gl bir zaman


duygusuna sahip olduunu ispatlar. Zamann kullanm noktasnda vak'ay esas alr.
lk dnem hikyeleri genellikle belirsiz bir zaman iinde geliir. kinci dnem
hikyeleri ise - istisnalar dnda- yaad dnemin sosyal, siyasal, ekonomik ve
kltrel zelliklerini yanstr.

1.2.5. HKYELERDE MEKN KAVRAMI

Anlatma esasna bal eserlerin temel yap unsurlarndan birisi, mekndr.


Mekn, sz konusu trlerde, ncelikle olaylarn sahnesi olma fonksiyonu ile
karmza kar. Bununla birlikte Mekn, sadece olaylarn cereyan ettii sahne,
yahut zemin deil; ayn zamanda, figrlerin karakterlerini de belirleyen bir
atmosferdir. ehir,mahalle gibi geni meknlar, sosyolojik; cadde, sokak gibi
nispeten dar meknlar, ekonomik ve sosyo-psikolojik; ev ve ahsi odalar ise,
daraldka mahremleen llerde ferde ait psikolojik ipular ile ahslar ve hatta
olaylar aydnlatr. 67

Kenan Hulusinin hikyeleri topluca deerlendirildiinde, metnin btnl


iinde mekna ve onun tasvirine nem verildii grlr. Baz hikyelerinde mekn,

67
Metin Kayahan zgl, Sami Paazade Sezainin Kk eylerinde Fiktif Yap, G..S.B.E., Yksek
Lisans Tezi, Ankara, 1984, s. 133.

46
sadece olaylarn sahnesi olmakla birlikte, birounda bunun dnda birtakm
fonksiyonlara sahiptir. Hikyelerde meknn kullanmnda dikkati eken ilk zellik,
mekn-insan arasnda gl bir ilginin kurulmu olmasdr. Mekndan hareketle
insana, insandan hareketle mekna ulamak mmkndr. Mekn tasviri, ahs
kadrosunun ruh halini, karakterini, sosyal durumunu sezdirecek bir zellik tar.
Mekn adeta o meknda yaayan insann aynas olur.

Mekn tasvirleri, eserdeki kahramanlarn baz hususiyetlerini dikkatlere


sunmaya yardm eder. Bir odann tefri tarz, orada gnlerini geiren insan hakknda
bilgi verirVaka zincirinin muhtevas ve kahramanlarn psikolojik hali, mekn
tasvirlerinden de anlalabilir.68

Cevahir Bedestan, ehzadebanda Bir ayc Dkkan, Tabaklar ve


ocukluum gibi hikyelerde mekn-insan ilikisi aka grlr.

Kiilerin yalnz yaadklar deil, gitmeyi tercih ettikleri mekn ile


kiilikleri arasnda da sk bir ba vardr. Yazarn Bir ayc Dkkannda, Boaz
inde Bir Geceyars Mehtab gibi eserlerinde kahramanlarn ruh hali ile mekn
arasnda balant kurduunu grrz.

Kenan Hulusinin baz hikyelerinde mekn, zerinde yaayan kiilerin


sosyal sevilerini aksettiren bir gstergedir. Aslnda bunu btn hikyelerinde
saladn sylemek gtr. Ama Tabaklar ve ocukluum, Cevahir Bedestan
gibi hikyelerde yer yer yaplan eya-mekn tasvirleri ile o meknda yaayan veya o
eyalara sahip olan insanlarn sosyal statsnn sezdirilmeye alldn grrz.

Tabaklar ve ocukluumda tasvir edilen yemek odas ve porselen


tabaklar, hikyenin yazld dnem Trkiyesi iin ailenin sosyo-ekonomik
dzeyinin bir gstergesidir.

Kenan Hulusi'nin hikyelerinde ou zaman konuya uygun bir atmosfer


yaratmak iin mekndan faydalanld grlr. Metnin temas ile uyumluluk
gsteren mekn tasvirleri, okuyucuyu belli bir atmosferle kar karya getirir.

68
erif Akta, Roman Sanat ve Roman ncelenmesine Giri, Ankara, 1984, s.128-129.

47
Szgelimi yazarn korku hikyelerinde, mekn tasvirleri, okuyucuda korku duygusu
yaratma fonksiyonu ile ykml klnmtr.

Kenan Hulusi'nin I. dnem hikyelerinde mekn tasvirleri yer yer objektif


ve realist bir mahiyet arz etmekle birlikte, daha ziyade subjektif ve romantiktir. Sz
konusu hikyelerde mekn tasviri, o mekna bakan ve alglayan kahramann ruh
haline gre ekillenir. Gcn gzlemden deil hayalden alr. Yedi Me'alecilerin
iirlerindeki gibi, resme has bir tasvir gayreti dikkat eker. Renk ve glge unsurlar
ile varlklarn ayrntl tasviri, okuyucuda bir peyzaj intiba uyandrr. II. devre
hikyelerine gre, mekn tasvirlerinde kullanlan sfat says ve benzetmeler dikkati
ekecek lde fazladr.

Mekna ait unsurlar, orijinal benzetmelerle okuyucuya sunulur. II. dnem


hikyelerde mekn tasviri, realist ve objektiftir.

Kenan Hulusi'nin hikyelerini "i-d", "kapal-ak" mekn asndan


deerlendirdiimizde, i ile d meknn bir arada kullanldn grrz. Ancak i
mekna bal hikyeler daha fazladr. Ev, devlet dairesi, kahvehane, gazino, hastane,
bar, kk, cezaevi, okul, tren, otel, vapur, otomobil, mze, trbe, mahkeme salonu
belli bal i mekn eitlerini olutururken plaj, bahe, yol, istasyon d mekn
alanlar olarak karmza kar. Kenan Hulusi'nin en ok kulland i mekn eidi
ev ve trendir. Deniz kenarlar ve plajlar ise en sk rastlanlan d mekn alanlardr.

Hikyeleri yerleim alanlarna gre incelediimizde, olaylarn sahnesi


olarak ky, kasaba ve yazlk sayfiyeler karmza sk sk ksa da, Kenan Hulusi
byk ehir hikyecisidir. nk hikyelerinin yardan fazlasnda olaylarn sahnesi
ehirdir.

Hikyelerin ounda mekn, stanbul'dur. stanbul'un dnda Eskiehir,


zmir, Kastamonu, Konya, Trabzon, Sapanca, Tire, nye, Erzincan, Sivas, Sakarya,
Dzce, Balkesir, Sinop, Ankara, Kayseri ehir ve ile merkezleri hikyelerde mekn
ad olarak karmza kar. Ayrca Trkiye dnda geen hikyelerde Berlin, Kiev,
Zagreb, Stolpsi, Belgrad, Moskova, New York, Selanik, Atina, Bkre, Milano,
Sofya, Triyeste, Peruzya ehir adlarna tesadf ederiz. Ancak daha nce de

48
belirttiimiz gibi, vak'ann yabanc ehirlerde getii hikyelerde mekna dair hemen
hi ayrnt yoktur.

Hikyelerin otuz drt tanesi meknla ilgili bir isme sahiptir


:ehzadeba'nda Bir ayc Dkkan, Beyazt'ta nar Alt, Altn Oluk bunlardan
bazlardr.

Hikyelerin otuz iki tanesi mekn tasvir eden cmle ile, yirmi sekiz tanesi
zaman ve mekn bir arada ifade eden cmle ile balamaktadr.

49
KNC BLM

METNLER

2.1. BEYAZ GLLER

Beyaz glleriniz var m? Bana vermek iin?... Ama sar olmasnlar. Krmz
da hi

Beyaz, bembeyaz olsunlar.

Eer bahenizde beyaz glleriniz varsa ilk aan beyaz gllerden ilk at
sabah bana bir demet yapnz ve ak penceremden ieriye atnz onlar

Eer bahenizde beyaz glleriniz varsa afak vaktinde knz gslerini


henz atklar zaman, taze trlarn hi koklamadan bana bir demet yapnz ve ak
penceremden ieriye atnz onlar

Eer sizde krmz gl, sar gl, istediiniz renkte bir gl yoksa geliniz
benim baheme benim bahemin en nihayetine, metrk ve benden uzak yaayan
ksmna geliniz. Oradan krmz gllerden, sar gllerden, sizde olmayan gllerden
koparnz ve geerken getirdiiniz beyaz glleri ak penceremden ieriye atnz.

sterseniz kk yuvam da seyredebilirsiniz. O yuva ki tasaaklarna


kadar beyaz gllerle sarldr. O, gller ki, ince belleri stnde, ufack krmz
gagalarn gsleri iine ekmi, tylerini kabartm, lekesiz, beyaz gvercinlere
benzerler

Size bu macerann ban syleyecek deilim. Nasl tantmz ok merak


ediyorsanz, bu, okuduunuz hikyelerdeki tanmalar gibi oldu. Ne fazla ne eksik

Tuhaf ve yalnz kendisine mahsus bir tuvaletin daha ziyade gzelletirdii


yzn ilk tantmz gece bir ay ieine benzetmitim. Fakat, o, bir ay ieine
hi de benzemezdi. O, nadide bir porselen vazo iinde am beyaz, bembeyaz bir
gld.

Yznde, bilhassa dudaklar etrafnda, eksilmeyen harikulde k vard ve


gzel dileri nar taneleri iindeki billurcuklar gibi kudretten cilal idi

Kenan Hulusi Koray, Beyaz Gller, Muhit, S.7, Mays 1929,s.509-510.

50
Kelimeler dudaklarnda adeta narlard. Konuurken, damlarn
saaklarndan buz paralarnn krlm eller gibi aa doru sarkt bir k zaman,
ini bir soba karsnda, buzlu suda dondurulmu nar yiyor gibi leziz bir tatllk
duyardm.

Onu hayrete ayan garip bir zevkle ilk bakta gzel bulmam, hele hi
sevmemitim.

Fakat sonra Kim bilir nasl oldu, birdenbire iimde buldum ve daha
garibi armadm buna.

Bununla beraber bu sevgiyi o hi bilmezdi. Ve ben bir zerresini bile ihsas


etmemek mecburiyetindeydim. Bunu yaptm dakikada gzel sevgili, beyaz,
bembeyaz ieim bir sam rzgarna tutulmu gibi ince sak stnde derhal krlacak,
belki de artk ebediyen grmemek lzm gelecekti.

Davet ettii evlerinde ka gnler en yakn bir temasla konutuk. Ka k


geceleri, bir ini soba karsnda dudaklarndan kelimelerin tatl, leziz ahengini buzlu
suda dondurulmu nar yiyor gibi duydum. Fakat onda yle bir samimiyet, yle bir
arkadalk var ki, iimin derdini syleyemezdim. Ve bu, en ok haz ettiim, en tuhaf
fakat en temiz bir zevkimdi benim.

Bir gn beyaz glmn hastaln haber aldm. O vakit iimden vurulmua


dndm; damarlarmdaki kan bilmediim bir yere akt, dkld.

Ziyaretine gittiim zaman bir Japon porselenini andran yata iinde, onu
pembe bir gl gibi buldum. Gzleri donuk ve mphemdi. Beyaz yastklardaki ba,
saknda krlan bir gl gibi solgun bir renkle krlvermiti. Dank salar halka
halka, tel tel, karma karkt. Lkin ne perian bir gzellik vard onlarda.

Bu scak oda iinde kim bilir nasl bir hisle, beline kadar inmi yorgann
yava yava gsne doru ektim. Ve gzlerimde biriken yalar onun beyaz
yorganna aktmamak iin yine gzlerimde dondurdum.

kinci ziyaretim bir k gn oldu. Darda, daha yaarken buz tutan sisli
bir kar vard! Oda, yar inik perdeler ile donuk bir kar beyazl iindeydi.

51
Annesi bir gl istediini syledi, bir beyaz gl

O zaman yanna geldim, ne iin istediini sordum.

- Hi dedi.

O kadar kat syledi ki daha fazla srar edemezdim.

Bundan sonra gl bahelerinde gnlerce serseri dolatm. Gzel sevgili,


memleketinden uzak dm bir iek gibi gnler getike katre katre solarken, ilk
aacak beyaz gl bekledim. Ve, bir sabah onu, yine kendi bahesinde, kimsenin
uramad bir duvar dibinde buldum. O vakit deli gibi kotum yanna. Mevsimin ilk
aan beyaz, bembeyaz gln yastna inelemek istedim.

Fakat o, elimden ald, iine taze ve serin kokusunu saniyelerce ekerek


derin derin koklad.

Sonra:

- Size, dedi, bir hatra olsun. Zaten bunun iin istemitim.

Beyaz glm, o gn, mevsimin ilk aan beyaz gln ilk koklad gn,
ince narin sak stnde koparlm gibi soldu. Ve dudaklarnda:

- Beyaz gl ona veriniz; beyaz gl onun olsun, diyerek ld.

Aradan tam drt sene geti. imdi bahem beyaz gllerle doludur. Benim
beyaz, bembeyaz glm iin, kk yuvamn etrafna, pencereleri nne beyaz gl
aalar diktim. O beyaz gller ki, ince belleri stnde kk, krmz gagalarn
gsleri iine ekmi, tylerini kabartm, lekesiz, beyaz gvercinlere benzerler. Ve
ben, yalnz onlarn gzel kokular iinde yayorum imdi

Her sene, mevsimin bahemde ilk at beyaz gllerden onun iin nadide
bir elenk yapyorum. Ve bunu yollardan hi kimsenin gemedii bir afak vakti
mezar stne brakyorum.

Hi kimsenin gemedii bir zamandaZira, onu sevmediimi, eskiden


nasl kimse bilmiyorsa, istiyorum ki imdi de yle olsun

Sizin bahenizde beyaz gller var m?

52
Eer bahenizde beyaz gller varsa, ilk aan beyaz gllerden ilk at
sabah bana bir demet yapnz ve ak penceremden ieriye atnz onlar. Zira, ona bir
elenk yapacam.

Eer bahenizde beyaz gller varsa; bir afak vaktinde knz, gslerini
henz atklar zaman, taze trlarn hi koklamadan bana bir demet yapnz ve ak
penceremden ieriye atnz onlar. Zira, ona bir elenk yapacam.

Eer bahenizde beyaz gler varsa, mevsimin en sonunda aan ve


bahenizde en son kalan beyaz, bembeyaz glleri benim iin koparnz ve ak
penceremden ieriye atnz onlar. Zira ona bir elenk yapacam.

Eer sizde krmz gl, sar gl, istediiniz renkte bir gl yoksa, geliniz
benim baheme Benim bahemin en nihayetine, metrk ve benden uzak yaayan
ksmna geliniz. Oradan, krmz gllerden, sar gllerden, sizde olmayan gllerden
koparnz. Ve geerken, getirdiiniz beyaz glleri ak penceremden ieriye atnz.
Zira, ona bir elenk yapacam.

Ama, unutmaynz sakn olmaz m? Mevsimin ilk aan ilk beyaz gllerini
ve bir de mevsimin en son aan, en son beyaz gllerini istiyorum sizden.

53
2.2. DRLEN MUMYA

yle zannediyorum ki, Sayda kral byk Zabnit, hayatnda hibir kadn
bu derece kuvvetli ve hain bir ihtirasla sevmemitir. Dn gece saratika mzesinde
geen vakay ryet eden hakimler elbette heykellerin akna inanmayacaklar. Ve
elbette ki gece nbetileri vazifelerini suistimal maddesinden hapsedilecek. Fakat
ben gzlerimle grdm; mzenin birinci kat salonlarnda cameknl bir laht iinde
tehir olunan Sayda kral Zabnit, 1377 nmerodaki Kamelya Ontonyoyu seviyor.
Akn Leyladan, Mecnundan, Beatristen, Nelson ve Emmadan sonra yeryznde
yaamadn syleyen eblehler, imdi 114 nmerodaki Apollon heykelinin
kitarasndaki tellere baksn. Bununla beraber hain ve muhteris bir ak, acaba, artk
mzeler iinde mi gemeye mahkum?

Fakat ne olursa olsun Ortada, kalbin ve damarlarn, ikisinin de


hkmettii ve gzlerimle grdm bir vaka var: Sayda kral Zabnit, gzeller gzeli
Kamelya Ontonyoyu seviyor.

Dn gece son vapuru kardktan sonra, mzedeki hususi odamda kalmay


bir otelde kalmaya tercih etmitim.

Gece saat on ikiydi. Bir buuk saatten beri in taraflarnda son defa yaplan
hafriyat hakknda mze mdrnn odasnda bulduum, beynelmilel mzeler
kongrasnda okunmu rapor suretlerini henz bitirmitim ki, iime ayan hayret bir
arzu geldi:

Mzenin ierisi gecenin bu vaktinde acaba nasld?

Derhal ktm.

Nbetiler koridorlarda dolayor. Mzenin btn dekoru tam ve muazzam


bir skut iinde

Darda rzgar yoktu. Onun iindir ki, bu uzun koridor korku ve tela
vermiyordu hi. Hademelerden dinlemitim: Frtnal gecelerde, mzenin ii, koca
gvdeli aalar dik uurumlardan devriliyormu gibi muazzam seslerle uuldarm.

Kenan Hulusi Koray, Dirilen Mumya,Muhit, S.9, Temmuz 1929, s.650-653.

54
Ve k geceleri btn dekor, inine ekilmi hayvanlarn halile, yalnz burunlar
darda, sessiz ve muhteriz dururmu.

Gnn ieriye verdii kuytu ve alacal renk alayan kadnlar lahdinde


ancak skutu bir matem sezdirir. Fakat gece vakti gelecekler, orada ince ve derin bir
figan da duyacaklardr ki, bu sese, lahdin mermer oymalarnda vadisi mehul bir
suyun akisleriyle akan gz yalar karr.

Ve skenderin lahdinde harp geceleyin balyordu.

Byk kapdan girer girmez karya gelen cameknl hademe odasn


gemi, birinci kat salonun sa tarafna girmitim.

Elektrikler birdenbire sndler.

Kmldamadm.

Mdrn emri vard klar herhangi bir arza yznden kesildikleri zaman,
gece nbetileri olduklar yerde duracaklard. Bunu bildiim iindir ki, bir adm daha
atmamtm. Karanlk harikulade kesifti. Ve atlacak bir adm yaplacak bir kaza
demekti.

Kmldamadm.

Fakat gzlerim yava yava karanla alyordu. Ve artk lahitleri, mzenin


karanlk gecesi iinde, sert ve korkun fark ediyordum. Gzlerimin, dekoru delmeye
alt bu sralardayd ki, karmda sol cephede bir hareket duydum.

Gzlerim birdenbire almtlar.

te ayan hayret bir vaka oluyordu. Bir ruhinas, laboratuarnda acaba


Sayda kral Zabnitin ruhunu mu aryordu?

Ve cameknl lahdin stndeki rt yava yava syrld. Yava yava,


sesiz, sedasz, adeta yerde srnen ipek bir etek gibi ince ve sakin dt. Sonra gene
grdm: camekn masann stnden yava yava yukar doru ral kalkt ve ayak
ucunda dimdik durdu.

Fakat asl ayan hayret olan ey ne rtnn dmesidir, ne de cameknn


kalkmas phesiz asl ayan hayret olan, Sayda kral Zabnittir. O, bir oda iinde

55
uyuyan ve yaadn kuvvetle bilen adamlar uykudan uyandrmamak iin hareket
eden bir hrsz gibi bacaklarn masadan ihtirazla sarktt ve ayn ihtirazla bir nefes
bile karmadan ayaa kalkt.

Bilmiyorum: ite sen genliinde harikulade maceralar yaayan Sayda kral


Zabnitin mumyassn. Ve imdi lahdinden ayaa kalktn bu dakikalar, bir ehvet
gecesinde olduu gibi gen ve rplaksn da

Fakat o, iyiliyor, cameknl lahdin rtsn omuzlarndan Romal bir asker


tavryla aprast frlatyor, ben geri geri ekiliyorum.

Artk anlamtm: Sayda kral Zabnitin mumyas dirilmiti; o imdi


yayordu. Fakat, koklanan havasnda bile gemi asrlardan esrarengiz bir hamule
tayan btn dekorun samut ve sakin uyuduu bu muazzam gece iinde acaba ne
yapacakt o?

Ve gryorum onu. Ayaklarnn ucuna ince temaslarla basa basa, evvela


cameknl lahdin nnde gene kendisine ait bulunan ta lahdin arkasna bir dakika
iin sindi. Sonra yava yava bulunduu salonun kapsndan ban yan salona uzatt
ve orada da sktun hakim olduuna katiyetle inand zaman yrd.

Arkasn brakmayacaktm.

Tam nc koridora zannedersem onu yedi numerolu koridor- geldii


zaman, hzla geti ve drdncye girdi. nc odaya baktm: sol cephede kitara
alan bir Apollon heykeli ayan dikkat baka hibir ey.

Gzlerim bir mddet iin tekrar karanla dndler. imdi btn dekor,
beynimin iinde bir heyhul gibi muazzam, sakit ve simsiyah duruyordu.

Mze iinde bir tiyatronun balayacan muhakkak biliyordum. Ve


dnyordum ki, ehasnn ve seyircilerinin lahlar, ilaheler, Prensler ve byk
kumandanlar olan bu muazzam haileyi en derin bir tecesssle takip etmelidir.

Onun iin parmaklarmla gz kapaklarm atm, korkudan donmu etlerimi


outurdum ve bacam gene gayri ihtiyar ileri geri hareket ettirdim.

Kral Zabnit ok gzel bir adamm. Ortadan ayrd uzun ve siyah salar
mkemmel bir itina ile yan tarafna doru taralydlar. Dik bir aln vard. Gzlerinin

56
yalnz parladn gryordum. Ve byklar burulmutu. Boyu ksa deildi. Bir
kadnn houna gidecek derecede uzun, mtenasip ve gzeldi. Ayaklar plakt tabi.
Ve lahdinin stnden ald kzl rts, vcudunu, yalnz omuzlarnn bir ksmndan
itibaren diz kapaklarna kadar rtebiliyordu. Ve sa diz kapann st ksm ak
kalmt.

Yemin ediyorum: o, ok gzel adamm. Sayda ehrinin lk portakal


kokularyla trlanm saray bahelerinde, kollar arasnda atlmak iin mde duran
nedimlerinin yalnz bir sinir sarasile deil, fakat bir kalp hummasyla da, onu rm
etmek iin pusu kurduklarn iitmitim. Ve gene iitmitim ki; kral Zabnit ld
zaman mezarnn banda intihar eden cariyeler varm.

Ne kadar olduunu bilmiyorum. Belki bir saniye belki bin Belki on bin
saniye Girdii drdnc oda da bir aralk dimdik durdu ve admlar tekrar yava
yava atld. O zaman gittii yerin istikametine doru tecesss ve merakla baktm: bu
oda iinde ve tam orta yerde, yuvarlak bir kaide stnde merkz bulunan Vens
heykelinin karsndaki vcut yava yava kmldyordu.

Ben mzenin her noktasn ayr ayr bilirim. Hafzam yokladm zaman
grdm ki, bu ta heykel Kamelya Ontonyo nundur. O zaman iimden haykrdm:

-Kamelya Ontonyo

Ve onun ta dudaklarndan bir ziya uuyordu.

te bir hakikat: heykeller geceleyin diriliyor. Ve ite gene bir hakikat: kral
Zabnit, Kamelya Ontonyo yu seviyor. Ve sonra anladm ki, o, Kamelya Ontonyoyu
sonsuz bir ihtirasla seviyormu. Sevgide sonsuz ihtiras Bu bir felakettir. Ve
neticede lm muhakkak. Fakat ne olursa olsun, seven tahamml eder.

Yz bin kere haykryorum:

Seven tahamml eder.

Affettii gibi.

Evet, Kamelya Ontonyonun ta dudaklarndan bir ziya utu. Acaba


Kamelya Ontonyo dirilmeye balad zaman, ruh onun dudaklarna bir ziya ile mi
geliyordu.

57
Fakat ben kral Zabnite hak verdim. Kamelya Ontonyo, Beatristen de
gzeldi, Kleopatradan da

Siz grmediniz mi Kamelya Ontonyoyu?

Ne yazk

O, mzenin birinci kat salonlarnda duruyor.

Eer Kamelya Ontonyoyu grmedinizse yazk.

stnde geri bir ferace var. Fakat biliyorum ki feracesi vcudu altndan
gzkecek kadar effaftr. Ve siz akta kalan gsyle feracesinin diz kapaklar
stne dklen kvrmlarndan anlayabilirsiniz ki, vcudu bir ksrak kadar dintir.

Kamelya Ontonyonun vcudu, ssz dalarda serazet koan bir ksrak kadar
din. Gs dalgal denizler stnde rzgarla ikin, gnele parl parl ifte bir
yelken kadar serbest.

Elinde a yok, mzrak yok ve kl yok.

u halde Kamelya Ontonyoyu grmedinizse yazk size.

Yazk O, Kleppatradan da gzeldir, Beatristen de

Artk tamamyla gryordum: kral Zabniti kollar ak karlad. Yanna


gittii zaman, birleen, yalnz dudaklar oldu.

Bal rengi salar omuzlarnn fafur yuvarlklna sonbaharda taan bir Nil
gibi dklmt. Ve sonra, Sayda kral Zabnit onun koluna girdi. Artk biliyorum ki;
etrafnda ne lahitler kalmt, ne heykeller Artk mzenin muazzam dekoru iinde
yalnz onlar yayorlard ve her ey samt ve sakindi.

Ne konutuklarn bilmiyorum. O kadar yava fsldyorlard ki

Fakat anszn bir ey oldu. Mzenin iinde yeni bir k grdm, yeni bir
ses. Bu, bir kitarann sesiydi.

O zaman Kamelya Ontonyo yavaa:

- Uyanyor, dedi, Mabut Apollon artk uyanyor.

Kral Zabnitin kolundan birdenbire syrld.

58
Ben bir heykelin arkasna gizlendim.

Ondan sonra kral Zabniti grmedim. Hayr, grmedim deil; o, ban


elleri iine alm dnyordu. Ve anladm ki, en ayan dikkat hadise mabut
Apollonun dirilmesi olacaktr. Filhakka kitarann sesi mzenin muazzam skutu
iinde hazin bir nota gezdiriyordu.

Mabut Apollon gece sabaha yaklarken dirilmiti. Ve mabut Apollon


elinde kitara olduu halde yryordu. Ben Apollonu bilirim; ben mabut Apollon
tanrm. O, her gnk yorgunluunu dinlendirmek iin, batan gneler ardnda kin
Tetis saraynda vcuduna istirahat verirken, afak, sabahleyin saraynn kaplarn
aar. Ve o, aln tahterevanna grbz ve din drt at koulu olduu halde, afan
at kaplardan, gzlerinde hamet ve ihtiras, ufkun emberine doru atlr. Altn
tahterevan kendisinin kudretli ellerinden baka idare edecek hi kimseyi
tanmyorum. Bir gn kendisinin z olu, bunu ispat iin, fezada yol ald zaman,
dizginleri tutan ellerin acemiliini hisseden atlar, gemi azya almakta
gecikmemilerdi. Ve o zaman btn dnya harap ve taln olacakt. te bundan
sonradr ki, byk ilah Zevs, acemi olan yldrmlaryla itlf etmi ve neticede
Apollon, Olimpos cennetinden tard olunmutu. Acaba, hayatnda birok lekeler olan
ilah Apollon bu gece, Trk mzesinin iinde nasl bir facia karacaktr?

Ve onun kitarasnn tellerinden kopan seslerle btn heykeller uyanmtlar.


Artk gryordum; bir lahit stne dizilmi alayan kadnlarn mamum yzlerine,
gz yalar bir mddet iin silindiler. skender lahdinin stnde bouanlar
mdarebeden durdular. Savrulan kllar olduu yerde kald ve kalkanlarn balarna
doru eken muharipler gzlerini evirdiler. Hatta byk skender, klcn knna
soktu ve aha kalkan atnn yeleleri, boynu okanm gibi skun iinde kald. Msr
lahitleri koca gvdelerini yava yava kaldrd ve ekik gzlerini merakla atlar.
Elleri ipte olduu halde bir kurban merasimine hazrlanan ocuk, Allahna verecei
kurban unuttu ve bir av merasiminde atlarn bacaklarn sran canavarlar dilerini
bir dakika iin gevettiler.

Apollonun etrafnda dokuz kz raks ediyorlar. Apollonun ak erefine ark


sylyorlard. O, elinde kitara, btn heykellerin gzleri nnde ve yarabbi,

59
Kamelya Ontonyoyu bir sevenin olduunu bildii halde hi utanmadan- nne geldi
ve elinde kitara, dokuz gen kzn syledii arklarla Kamelya Ontonyoya kar,
kalbinin duyduu hisleri birer birer anlatt.

Hey Mabut Apollon, Kamelya Ontonyoyu seviyormu.

Fakat eminim, Kamelya Ontonyo ona kar hibir zaaf duymuyordu. Yalnz
onun ilahlara mensup olmasndan korkuyor, bandan defedemiyordu. Bununla
beraber gzlerinin baklar muhakkkrd.

Apollon ldrmt bu gece. O zannediliyordu ki, karsnda yaayan bu


kadn topraklarn iine gmlen Dafne dir. Ve ona:

- Sen Kamelya Ontonyo deilsin, diyordu. Ben onu tanrm, o, bu kadar


gzel, gen ve alak deildir. Daha sonra, Kamelya Ontonyo, benimle ayn binann
sakaf altnda yaayamaz. Senin elinde geri bir defne dal yok. Fakat bilmiyorum,
sen, defnesin ve kral Zabnitin mumyasn seviyorsun. Bil ki, kitara tutan ellerim, en
mthi oklar da kullanabilir. Bundan sonra kral Zabnitle yaamak istersen eer, onu
ayaklarnn ucunda oklarn ate ile bulacaksn.

Mzenin ii bir mahere dnmt. Ben bir aralk, heykellerin maherinde


gezerken, gzlerim kral Zabnite iliti. O, yapacan biliyormu.

Sayda kral Zabnit biliyormu yapacan.

Apollon byk ilah Zevse ikayet edecekti.

Ve:

- Sen, diyordu, ey byk ilah, sen Apollonun ne kadar herca olduunu


biliyorsun.

O Apollon ki, senin daima menfurun olmutur. Tesalyada obanlk eden


adam, bir gn Dafne yi sevmiti. Onu takip ederken kzn nasl bir hevlican ile
katn elbette hatrlyorsun. Ve elbette hatrlyorsun ki, eer Kea olmasayd, o,
Dafneyi ifal edecek ve sonra zavall kz bir paavra gibi frlatacakt. Onun ne
derece bir blheves olduuna iaret iin, ey byk ilah, ite Klti meydanda
Yapt cinayetleri iaret ile ikayette bulunan o kadn, - o kadn ki kendisini
harikulade seviyordu- bir gn onu, bir iek kalbna soktu. Ve ey byk ilah, imdi

60
o kadnn yz, Apollona doru evrilmi olduu halde, daima byle eza ve cefa
iinde kalr. Ve sevgisini kalbinde hapsederken Apollonun blhevesliine kar nasl
bir nefret duymuyorsun. Btn bunlardan sonra o imdi, ne derece harikulade
sevdiimi bildiin bir kadna kar tecavzde bulunuyor. Ve ey byk ilah, onu
senden baka ikayet edecek hi kimsem yok.

Kral Zabnit, Zevse byle yalvaryordu.

Duas kabul olundu.

Kral Zabnit heykellerin maheri iinden Apolllonla dvmek iin ilerledi


ve karsnda dimdik durdu.

Lakin Apollon glyordu. Belki de dnyordu ki, byle bir fani


kendisiyle mcadele iin kollarnda nasl bir cesaret bulabilecekti. Daha sonra buna
cesaret ettii iin, stne savlete imkan brakmadan derhal helak etmeliydi.

Ve oklarn birdenbire ekti.

Kral Zabnit yere ylmt.

Fakat Zevs byk bir ilahtr. Biliyordu ki, o sevgisinde masumdur. Onun
iin, kral Zabnitin intikamn almak istedi. Ve yldrmlarndan birini Apollonun
stne yollad.

O, bir ilahtr. Giden yldrmn onu ihrak etmeyecei phesiz Fakat


giden yldrmlar kitarasnn tellerine arpt ve kitarasnn telleri bir saniye iinde
yand. Zevs, yldrmlardan asas elinde olduu halde uzaklarken, afak kaplarnn
ayordu. Hizmetiler kral Zabniti lahdi iine yatrdlar.

Kamelya Ontonyo ta kesilmiti.

Ben, gzlerim dnm ve kpkzl, mzenin byk kapsnn ardna kadar


atm ve kotum , kotum.

Sayda kral Zabnit Kamelya Ontonyoyu seviyordu. Kamelya Ontonyoyu


muhteris ve hain seviyordu. Onun iindir ki, akn zehirlemeye kalkan bir blhevesi
ilahna ikayet ettii zaman duas mstecap olmutu.

61
imdi, bir tesadf neticesi, dn geceyi mzenin iinde geiren ben,
mzenin bu ihtiyar hafzktb, diyorum ki bundan sonra mzeye gidecek olursanz
kitara alan mabut Apollon heykelinin kitarasnda tellerin kopmu olduunu
greceksiniz

62
2.3. BEYAZITTA INAR ALTI

Bu bir aa Altnda su bardaklarnn gcr gcr ykand, bir su


ngrann uzak ve tehi akislerle yuvarlana yuvarlana dnd, sktun dinlendii
ve gvercinlerin byk deniz ufuklarnda kalm son klar da kumlu bir sahile heya
molayle srkleyen balk sandallar gibi Hu ektikleri bir aa alt

Eer, aynalar iinde sabahn nasl aldn grmediniz ve eer iinizde bir
sevginin nekahatn duymadnzsa, bu aa altnn ruhunuza verecei lezzeti
anlamayacaksnz.

Yemyeil yapraklar, yazn kuvvetli gneine lks bir salon abajuru gibi
alrken, altna oturduum vakit anladm ki, iimden mangal alnmtr. Ruhum,
uzun bir k mteakip, odasnn demir parmaklkl pencerelerinden bir bahar havas
girerken, stndeki mangal alnm beyaz tyl bir Van kedisi gibi, srtn kard,
kuyruunu dikti, silkindi ve yumuak azn aarak uzun uzun esnedikten sonra, n
ayaklaryla birdenbire ileri atld. Ruhum ki ateleri kor olmu bir mangal altnda
yatan bir Van kedisidir; acaba kardaki ta duvarlarn ince karartlarnda mtecessis
duran bir kertenkele mi grd dersiniz?

Gne, yaprak aralklarndan, henz sulanm asfalt zemin zerine para


para dyor. Kar binann harap eheninlerinde, krk panjurlarnda, metrk ve
izbe odalarnn kuytu kelerinde yaldzlanan rmcek alar var. Ve ta
ktphanenin saaklarndan bir adak uruna atlan yemlere gvercinler yaprak
yaprak dklyor.

Ben, yazn geldiini ilk defa bu aacn altnda otururken anlyorum. Sanki,
yapraklar arasna sokulmu bir gizli el, yalnz esnacm stnde deil, fakat beynimin
iinde serin bir suya daldrlm bezlerle hafif bir masaj yapyor gibi.

Ve stmdeki bu yaprak yeili abajurun yrtklarndan szan ve yine


yapraklar stnde biriken ziya ve hararet, yle hissediyorum ki, az sonra asfalt zemin
zerine ince ince damlayacak ve yine asfalt zemin zerinde yaygn bir su haliyle
akacaktr.

Kenan Hulusi Koray, Beyazttata nar Alt,Muhit,S. 24, Terinievvel 1930, s.406-407.

63
O zaman gvercinler narn serab altna kosunlar. Tahayyl etsinler ki,
bu mermer sebilin suyu artk kurumutur. Ve ilerinden suyu kuruyan mermer bir
sebil iin, Hudesinler, Hu

Biliyorum; onlar incecik gagalarn slatacak, hararetlerini teskin edecek bir


yudum suyu, asfalt bir zemin zerine dm ziya ve hararetin mermer bir sebili
andran prltlarnda bulunduklar vakit, kanatlar birdenbire rpnacak.

te; mehul bir tehlikeyi vehmederek kanatlarn ta ktphanenin


saaklarna doru atklar zaman, gnele mepu duvarda, glgeleri kuvvetli bir
rzgarla griftleen yapraklar gibi birbirine karyor ve ben bir rzgarn hakikaten
ktn vehmediyorum. Fakat bam dallara evirdiim an anlyorum ki, rzgar
sadece gzlerimde ve rzgar gvercin kanatlarnn gnele mepu bir duvara vurmu
akislerinden baka hibir yerde deildir.

imi, yelkenlerini am bir gemi haliyle serbest ve serazat brakyorum. O


gidiyor ve gidecek. Rzgar bol denizlerde yelkenlerin para para, didik didik ve
yamal olmasna ramen yelkenli bir gemi gitmeye mecburdur.

Gidiyor ve gidecek.

im, bu aa altnda, rzgarla dolmu yelkenli bir gemi gibi gidiyor ve


tahayyl ediyorum ki, gelen bir yaz, ilk defa bu aa altnda hisseden damarlarm bir
ksrak kadar dintir.

Arkamda, adrvan musluklarnn kalayl gmler iine boalan ince


seslerini iitiyorum. Mabedin mermer duvarlar arkasnda, namaz vakti olmamakla
beraber, kulaklarma kesik iniltiler, uzun yalvarlar geliyor. Kim bilir bu belki bir
vehim. Belki de ta ktphanenin saaklarna sralanm gvercinler Hu
ekiyorlar.

Ve ben, onlarn sesinde sabra ve tevekkle biraz daha aina olur gibiyim.

Sabr ve tevekkl Fakat madem ki iinde bezlerinin yamal olmasna


ramen gnele parl parl yanan bir gemi tekrar yelken at; menzil uzak deildir;
menzil uzak deil. Gidiyorum ve gideceim.

64
Artk, bu lestnde, mermer demeleri hurdaha avlunun ssl
adrvanna, kubbeler stne ve byk narn fantezi bir salon abajurunu andran
yeil dekoruna bir mnacat selsebili dklrken burada , bu aa altnda her eyin
yeil olduuna inanyorum. Ziya, yeil bir kristalden geerek geliyor gibi. Dnyada
bu tatl renkten baka hibir ey yok. Belki de gvercinler byle uzun iniltilerle yeil
rengin gidecek olan hasretini ekiyorlar. Adeta yeil bir deniz iinde yayor gibiyim.
Sarmaklarnn yz bin kere tasfiye edilen gne ziyalaryla cilaland yeil,
yemyeil ve seyyal bir deniz

Ve iim, yeil bir denizde yelkenleri hr bir gemi haliyle serbest ve


serazat Nasl byle olmasn ki, rzgar bol denizlerde yelkenlerin para para,
didik didik ve yamal olmasna ramen bezler itii zaman yelkenli bir gemi
gitmeye mecburdur.

Ve byk narn yeil abajuru, bana, tekrar yaamak istediim bir yaz
tahayyt ettiriyor

65
2.4. BOAZ NDE BR GECE YARISI MEHTABI

Bizden ok tede, bu mesafelerden ok ileride bir altn oluk var. Biz bu


oluktan iiyoruz. nce derisi iskeletine ve kaburgalarna yapm a susuz, dii ve
sska bir kpek gibi enelerimizi bu olua doru kaldrm, bu oluktan iiyoruz.

Her eyin, dalarn ve denizlerin hatta rzgarn ve havann bile gece yars
ald bu ak vanilya renk iinde altn oluk iimize boalyor; biz onunla doluyoruz.

Alelde zamanlarda cildimizle mevcudiyetini hissettiimiz bu fani eya ile


artk alakamz kesiliyor. imizde riya ve haset kalmad. imdi bir kpk kadar
hafifiz; hafif ve berrak Ve sanki biz, byk deniz sahillerinde esrar- kinata
vakf- hayal eden ziyadan birer mahlkuz.

Balkondaki tahta parmaklklarn ieriye para para, blme blme vurduu


bu temmuz gecesi, verdii rahat mrmzde bir daha, belki de hibir
bulamayacamz bu hasr iskemlelerde, yar uyanklk iinde dnyoruz:

Beynimizde o tahayyl var ki, cananmz bir vuslat deminden sonra


grdmz u tabiata inklab etmitir. imdi, yorgun damarlarmz karsnda
harikulde bir sihirle vuslatn sknunu veriyor.

Ah, kabil olsa da, sular stnde vzh iinde berrak duran u aydnlk,
mrmzn sonuna kadar bizden, gzlerimizden ve iimizden eksik olmasa

Gzlerimiz, eski bir itiyad hatrlayarak, ufak bir sesle kanatlar harekete
muhayye gece kular kadar rkek karaltlarda geceyi aryor.

Fakat gece yok. Ve olmayacak.

Krmz bir evin inko oluklar stnde, burnunu sryerek, srterek,


mehtab koklayarak sinsi admlarla yryen siyah bir kedi, o da geceyi aryor.

Fakat gece yok. Ve olmayacak.

Uzak mesafelerden bir nehir gibi boalan altn oluk, olamayan gece iinde,
yalnz o hkmediyor. Onunla, fafur bir kase gibi, bir kadeh gibi ve canan gibi
doluyoruz.

Kenan Hulusi Koray, Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab, Muhit, S.25, Terinisani 1930,s.10-
11.

66
Yarasalarn bir trl olamayan gece iinde kr ve muzlim bekletii bu
dakikalarda, altn oluk, Anadolu sahil hanelerinin top aalar altnda yar zulmete
kark kylarn yava yava terk eder gibi.

Belki de bu aalar altnda hayale ram olmu bir kadn, dizginlerini


elleriyle kulland deniz kza stnde onu kar tarafa geirecek.

Gzlerimizi biraz daha ayor, uzun zamandan beri oturduumuz hasr


iskemlelerde hafif bir hareketle kmldanyoruz.

O geiyor. Altn oluk bir deniz kza stnde yava yava- srkleniyor
gibi deil, adeta akyor gibi, bir gz bak gibi yava yava- ve hissettirmeden
geiyor.

Berrak bir su ile aydnlk bir havann i ie girdii, birbirine nfuz ettii bu
dakikalarda, kk balklar, bir an iin balarn darya kardlar. stlerine cam bir
kavanoz haliyle kapanan bu cam sema altnda, onun i sathna kadar, bu uzak mesafe
kk balklara bir deniz vehmini verdi. imdi, ince bir kuyruk darbesiyle vcutlarn
bu denize doru frlatyorlar ve galsamalar iine giren temiz hava hadekalarn
sratle geniletiyor.

Gzlerimiz, bir aralk, Rumeli tarafna takld kald. Acaba hangi balk
elleri, kar sahile alarn byle frlatm? Balklar bu gece tuhaf ve sihirli bir oyun
yapyorlar. Alar ipten deil. Belki iptir de attklar zaman acayip bir by ile renkli
camlar haline geldi. Krmz, mor, eflatun ve turuncu camlar ki, altn oluun boalan
ziyas, denizin filiz rengi iinden bu renkli camlara doru akyor. Yoksa biz, sk ve
girift aalarla evrilmi, camlar bin eit renkli bir in mabedine mi yaklayoruz?

Muhayyilemiz, yaadmz bu hudut iinden uzaklara doru kouyor.


Uzaklara, uzaklaraki orada bir altn oluk var; biz ona doru kouyoruz.

Ey altn oluk; seslerin ve sedalarn kesildii bu maveri demde iimize


boal ve iimize bir kadeh gibi ve canan gibi dol.

Dilimizin ucunda tuhaf bir lezzet var. Ikl bir salonda ve lks tuvaletler
arasnda dudaklara gtrlen vanilyal bir dondurmann dilimiz ucuna brakt
lezzet Bu lezzet, belki de gene byle bir gece iinde gen ve yavru bir dudak

67
usaresiyle karyor ve beynimiz uzaklara, uzak mesafelere ve altn oluun boald
yerlere doru gidiyor. O zaman, kpkl enelerimizi a susuz, dii ve sska bir
kpek gibi altn oluun hkm srd ve altn oluun muazzam boand
merhaleye doru kaldryoruz ve yaadmza inanmyoruz.

Altn oluk boalyor. Dalarn boz rengi bir fsun iinde uzaklara,
stanbula doru uzand bu dakikalarda, altn oluk boalyor. Ve sular effaf bir
aydnlkla ba baa ve dudak dudaa

Biz altn olua doru enelerimizi kaldrm olan, a, ziyaya ve nura bir
dassla hasretini eken biz, mrmzde bir daha, belki de katiyen bulamayacamz
bir sevgi nekahetine bu dem iinde:

- Ah, diyoruz, -ve ah,- kabil olsada sular stnde, vzuh iinde, berrak
duran u aydnlk, mrmzn sonuna kadar, bizden ve karmzdan ve
gzlerimizden ve iimizden eksik olmasa

68
2.5. ECER VAKVAK

Yazla k ortasnda, scak bir mevsim glgelerinin yava yava boald ve


daha ziyade ka yakn bir akamstyd. inde yaadmz halde ondan
uzaktaym gibi daima onu duyduumuz, iimizde bilemediimiz, tutup
karamadmz, aryan yeri gstermediimiz bir sanc gibi de onu duyduumuz
byk ehrin, olmaya yz tutmu bir nar haliyle, uzak bahelerde havasnn para
para kzard bir akamst

Bu aacn tam karsnda durdum. st camla rtl ve insan elinin amel


hnerleriyle snan bir limonluk iinde ksr ve bodur kalm bir nelat
deildi.yumuak ve kadife mavimsi nihayetsizlik altnda, belki de zaman dediimiz
ihtiyar eyle beraber doan; yukarya, adeta iilecek bir su hissini veren bolua;
aaya, kara ve scak topraa doru btn kollaryla sarlp byyen, yaayan,
didien, strap eken ve len bir nebat

Byk meydanlkta ta bir destee dayal bir l aa karsnda, insan


vcudunun zamana nispetle yerde srnen bir haere gibi ne kadar cce ve adeta hi
kaldn dndm.

skenderin mezar nnde, byk ve kanl denizler iine eilmi gibi nasl
titreyecek, Karsikal adamn buz sahalarnda koturduu lm ehsvarn
hatrlayarak nasl rperecek ve Selimin kabrine uzak ve altun mesafelerin yakc
fsfatn his ederek nasl genileyecek, alacak, byyeceksem, bu l aa
karsnda kan, zaman ve mesafeyle ylece ba baa kaldm.

Akamn mevsimler deitiren rengi altnda bu l aa, bir hayvana da


benziyordu: Ba taraflarnda iki boynuz gibi uzayan iki dalla, ayaa kalkm ve
yalnz nebatatn hkm srd scak devirlerden kalma, garip bir hayvan
mstehasas

inin bir mantar haline gelmi kabuklar, sellerin yard tal topraklar
gibi oyuk oyuktu. Ve artk, yava yava dklen, dalan, tozlaan kabuklara
parmaklarm dokundurmak arzusu geldii zaman, tuhaf bir korkuyla birdenbire
titredim.

Kenan Hulusi Koray, eceri Vakvak,Muhit, S.26, Kanunievvel 1930,s. 17.

69
Bu acayip ve l aata nasl bir sr vard ki, esnac altnda zehirli bir
tkrk imal eden nebatlar gibi parmaklarm dokunmaktan alkoymutu? Bununla
beraber, dakikalar getike biraz daha fazla gryordum ki, rm kitap
yapraklarndan zihnime takl kalm bir iki elyaf, bu l aa,harikulade bir
aratrmayla, bu akam aydnlna doru bulup karmak istiyordu.

Byk meydanlkta, denizlerin tesinden gelmi yeni dnyal bir kadndan


baka kimse yok gibiydi. Sanki o da, gzlerinin yeil rengiyle, deniz altnda
kurulmu yeni bir sinema aleti gibi, kafamn iindeki kanl eridi tespit edecekti. Ta
bir destee dayal l aala, yeil gzl, yeil ceket ve iskarpinli kadna baktm. Bu
l aacn srtnda bu yeil gzl, yeil ceket ve iskarpinli kadn yeil bir bcek gibi
yryerek geldi.

O zaman, kan uyumu gzlerini bir dakika oyalamak iin yukar


kaldrd vakit, birdenbire aan dallarn yeil yapraklar ucunda kanl bacaklarn
birer sihirbaz malar gibi ar ar sallandn fark eder gibi oldum.

l aa, rm kitap yapraklarndan zihnime takl kalm bir iki elyaf,


esnac altndaki zehirli bir tkrkle nebati bir rmcek gibi avlamt.

70
2.6. EHZADE BAINDA BR AYCI DKKNI

Donmu bir kanarya kadar sapsar ve olgun bir limonun buruk lezzetini
tayan bu yer bir ser midir acaba? Darda rzgar fakfur ve bulutlu bir sema
fecrini andran byk, yekpare, sisli, buharl camlarda rpnan rzgar- kanatlar
kopmu bir kartal mdr ki?

erde boz rengi bir skut var. Ve byk, yekpare, sisli, buharl camlarn
ayrd kaldrmlar stnde bembeyaz bir kar

erde boz rengi bir skut var ve kristal bardaklar lk bir suyla ykayan
ellerin tertemiz gcrts Acaba lastiklerini yeni giymi bir adam karlar stnde mi
yryor

Kalbim, bu skutun msterih geniliinde fakfur ve siyah bir kavanoza


konmu sonra gnee braklm lk, skun iinde bir su

yle vehmediyorum ki, burada btn mevcudiyetim her mesamesine kadar


zerre zerre zlyor, damla damla eriyor ve lk bir mayi gibi dncesiz ve yayvan
ve genitir. Gene yle vehmediyorum ki bu caml kapy aar ve dar karsam,
iine hapsolmu doan bir gnele trdayan bir tabiat paras gibi- btn
mevcudiyetim toz haline gelmi camlarn trtsyla birleecek ve ben gene kendime
rcu edeceim.

nmde bir bardak duruyor. Uzak ufuklar ardna devrilen gnelerin


yumuak ve seyyal ateinden mi dolduruldu? Yoksa, iinde kpkrmz bir gl m
ezilmi? Ve yoksa eriyen bir karanfil mi var?

Parmaklarm yal bir parltyla duran kk bir limon parasn damla


damla skar ve gene bir alminyum kakla kartrrken zannettim ki yavru bir
kanarya kanat rpnyor. nce ve yumuak tyleri sararm bir akika benzeyen o
kularn gslerinden kan bir damla musiki hangi renktedir? Ve az evvel mayi
iinde rpnan yalnz bir kanat myd acaba?

Kenan Hulusi Koray, ehzade Banda Bir ayc Dkkn, Muhit,S.27, Kanunisani 1931,s.10.

71
Dudaklarm kristal bardan muhteviyatn yudum yudum ierken yle
zannediyor ki, rpnan yalnz bir kanat deildi; rpnan ince, yumuak ve nermin bir
kanarya gsnden kan son bir terennmd de

Ses yok. Buras kalarnda ekilmi bir yay inhinas, gzlerinde derin ve
teh maaralarn rutubetli baklar, yznn izgilerinde japonkri bir mozaikn ince
ve derin hatlar gittike incelen ve derinleen bir Konfys rahibinin inzivaah
mdr?

Ses yok ve kaklar skuna varan bir korkuyla devroluyor. Ses yok; skun,
derin ve tehi bir skun ve kalbim bu derin ve tehi skun iinde fakfur, siyah ve
harikulade tannan bir kavanoza konmu sonra gnee braklm temiz, bembeyaz bir
su

erde bir gm semaver fkrdyor; ykanan bardaklarn gcrts var;


darda kar.. Dilimde yaadm yegane syleyen buruk bir lezzet, bir limon
rayihas ve limonlu bir tat

Fakat ben ki, kalbim ve damarlarmla yaayan bir kahramanm ve benim ki


zihnimin ii geen bu yazdan sonra lks bir salondan henz km adamlar gibi
prl prldr; niin imdi ruhumda bir Konfys rahibinin metrk ve mnzevi
skuneti var?

72
2.7. TABAKLAR VE OCUKLUUM

On be, yirmi sene evvel Aksarayda yanan ahap evimizde en iyi gnlerim
yemek odasndaki caml dolabn tabak muhteviyatn daima temizleyebilmek,
dzeltmek ve parlatmak iin frsat kollamakla geerdi.

Gnn le zamanlarnda, saatlerin bal rengi bir eni ile eridii ekser yaz
vakitleri, annem biraz uyku midi ile yatana girer girmez, yan banda kapanan
gzlerim, ezeli hilekarlklaryla uyumay taklit ederdi. Scak onun damarlarn tatl
bir uykuya salverince, perdeleri kapanm oday rehavetine brakrdm.

Bizim tabaklarmz porselendendi. Yemek odasnn yukar kaldrdm


cam nnde, azmn btn scaklk ve geniliini tabaklarn yzne doru verirken,
serin porselende nefesimin dalp aldn ve tekrar yava yava toplanp erimeye
balaynca bu lk hararetin porselen iine doru adeta emilip kaybolduunu uzun
uzun seyrederdim.

Hafif bir nemle slak bir pamuk parasyla smsk ve bura bura sardm
beyaz tlbent, tabaklarn yznde uvalanrd. Ve rengi her defa iin bir para daha
alan ve aydnlaan porselen tabaklar bol gnee kaldrdm vakit zannederim ki
gkler de porselendendir.

O zaman tabaklarmz porselendendi. Gkler porselendendi, fakat imdi


evimizde tabaklarmz yok. Kim krd; gkler porselenden mi? Belki. Belki de yalnz
kalbim porselenden

Tabaklarn en ok bayldm baka bir cinsi de kristal eitlerdir. Esnac


aralarna bir ate yalm srlm gibi, yahut bir avu deniz suyu braklm kadar,
yahut da gnein ezildii krmz, yeil ve beyaz kristaller ki dnrm: ellerim
kristal bir tabak olsa da ellerimi yukar kaldrarak sevgilimi iinde gezdirsem.

Uzun k gecelerinde kristal tabaklar bana yazlar hatrlatyor. Eski yaz


vakitleri, bir sabun kp gibi sabahleyin gnei ben flerdim. Gne, gzlerimin
nnde porselen tabaklara doru yava yava kayard. Ve bir sabah, gne bir sabun

Kenan Hulusi Koray, Tabaklar ve ocukluum, Muhit, S.31, Mays 1931, s.32.

73
kp gibi dudaklarmdan umaynca kristal tabaklar iinde onu akamst ezilmi
buldum.

Tabaklar, tabaklar Porselen tabaklar, kristal tabaklar

Kkten beri en ok sevdiim ey tabaklardr. Geen gn, havada savrula


savrula bir kar yaarken dndm ki benim de bir tabak dkkanm olmalyd. Her
vakit elimde bir bezle porselen tabaklara doru nefesimi verdiim zaman, porselen
tabaklarda beyaz bezlerin gcrtsn bir gl gibi dinleyecek, tabaklarn yznde
gzlerimin iini arayacaktm.

Kapnn iki tarafndaki byk cam vitrinlere, cam sehpalar stnde sra
tabaklar dizilecekti. Kristal iek tabaklar gm mahfazalar iinde sallanacak ve
arkalarnda yanan kk elektrik lambalar, zerreleri arasnda erimi ate
yalmlarnda mercan bceklerin kanatlarn hareket ettirecekti.

Sabah vakitleri dkkanm atm zaman; ince, uzun ve beyaz eldivenli bir
yavru eli gibi kapdan ieriye doru uzanan bir gn , sehpalarn stne braklm
tabaklardaki rakkaselerin eteklerini kaldracak ve gn bol bir itiyakla tabaklara
doru boalacakt.

le zamanlarnda, firari k stunlar dkkann kuytu renginde aydnlk


kanallar aacak ve rengarenk tabaklar aydnlk kanallar iinde tutumu yelkenliler
gibi gzkeceklerdi.

Ben, tabaklara ruhumu veriyorum. Tabaklar ki, avularnn arasnda bir


sabun kp gibi, avularmn iinden dnyaya flediim sabahlar hatrlatyor.

74
2.8. CEVAHR BEDESTANI

Kapnn darsnda uzun kordonlu bir saat yarm gsteriyordu: ieri


girdim.

Gzlerim her nedense, orta yerde ini bir soba aradlar. Kapsndan girer
girmez derhal ykselme hissini veren ve bir deve stne konmu bir mahfeyi andran
bu yerde, ini bir sobann eyaya kzllk verecek akislerini grmek istiyordum. Bana
yle geliyor ki, bu eya bu kzlla maruz sathlarnda, renklerini biraz daha ak
gsterecek ve biz o solgun renkle bu alev arasnda maddeden renge doru istihale
edeceiz.

Uzun iskemleleri stnde ve kocuklarna sarlm oturan dkkanclar


sanki- yapraklar dklm byk bir aacn tesinde berisinde ve dallarn
nihayetinde balarn siyah tyleri iine ekmi mtecessis bekleen birer siyah
kargadrlar. O kargalar yaramaz bir ocuun bir ok darbesiyle nasl havalanr ve
tekrar yerlerine konarsa, zairlerin ufak bir ksre de bu adamlar oturduklar
yerden birdenbire frlatacak ve belki onlar da bir dakika iin uyanm
bulunacaklardr.

Nitekim madeni develer, altn zarflar, altn tabaklar, gm baklar, kemik


kak ve mercan saplarla dolu bir camekn nnde mutlak fazla durmuum ki, uzun
sakall antikac bu ziyaretiden birdenbire phelenmiti. Sabahtan beri katiyen
kmldamam vcudu ar bir makine haliyle harekete geldi ve koca gvdesi
camekn stne aband.

Ben, ben de kendimden phelendim. Acaba, tabiatm birdenbire deimiti


de bu adam bir kehanetle onu fark m etmiti. Ve simdi ben, kim bilir nereme
saklanm elmas bir bakla ve parmaklarmn grnmez hareketleriyle bu cam
yava yava kesecektim, iinden u altn zarf yok olacakt.

Bu his iime, bir damla gibi der dmez aniden genileyiverdi. O zaman
iradesine hakim bir adam tavryla ve metin admlarla teye getim. Fakat gzlerim
tekrar evrilince, antikac o kadar phelenmi olacak ki gzlerine de katiyen itimat
edemeyerek, byk ve kll elini dolap stnde yava yava gezdiriyordu, uzaklatm.

Kenan Hulusi Koray, Cevahir Bedestan,Muhit, S.34,Austos 1931,s.20-21.

75
Kafam ve demir mifer geirilmi kadar birdenbire arlamt. Artk
hibir ey dnemiyordun ve hele eyaya bakmaktan tamamyla korkar gibiydim.

Yakasn kaldrm, kafasn paltosu iine bzm, ellerini hibir pheyi


armamak iin ceplerine smsk sokmu, yolun ortasndan acayip bir zair geiyor.

Ve ite bir dkkan, i taraflar ne doru evrilmi sar hamam taslar bir
renk hastasnn gzleri kadar ak ve manasz. Neredeyse yklacak hissini veren
dolabn yukarsna, uzun pskll bir aziz devri paasnn resmi asl. Acaba, hangi
ocuun bir sar defter kabna karmak istedii bir kartma resmidir bu?

Az tede, madeni ivilerle stne Arapa bir ibare yazlm tahta bir sandk
duruyor. Seyyah mevsimi olmamakla beraber, Amerikal bir kadn, ince parmaklar
arasnda altn sapn tuttuu tek gzln ivilerin sapna doru yaklatryor,
gzlerini ayor, vcudu hayet iinde.

lerliyordum. Fakat ayaklarm olduklar yerde birdenbire mhland.


Duvarlarnda sedef kakmal Arap hanerleriyle, dipikleri ksa ve namllar uzun
Arap silahlarnn, Trk yataanlarnn, Karada pitovlarnn, ngiliz mavzerlerinin,
demir mifer ve pasl zrhlarnn bir saf harp intizamyla yan yana dizildii ite bir
silah dkkan. n tarafna koyduu camekn iinde gm sapl, gm mahfazal
erkez baklar, gm kamlar ve altn kemerler var.

Az evvel ot bir minder stne n bacaklaryla bir deve gibi km ve


elinde eeyle eski bir silah temizleyen silah, imdi ayaa kalkmt. Arkasndaki
garip fon nnde, sa elini paltosunun ilikli dmeleri arasna sokmu bu geni
omuzlu adam eski gnlerini hatrlayan bir silahora benziyordu. Ve gzleri iinde
devrilen bu gnee kar, klcna dayal duran bir kahraman hayaleti kmldad.

Yrdm. ki tarafmda btn eya, bir nehir stnde gibi akyordu. te:
mselles ve ii bo bir tahta erevenin kaidesine aslm Bursa ilemeleriyle kapl
bir duvar. n taraftaki cameknda, beyaz ve krmz boncuklu ba rtleri, yazmalar
ve ukurlar.

lerde tahta bir mankene geirilmi krmz uhadan ve srmal bir Arnavut
ceketi duruyor. erisinde geri bir vcut yok. Fakat o vehmi veriyor ki, hala yaayan

76
bir ruh vardr. Eer biraz daha bakacak olursam, eli derhal beline doru gidecek ve
bolukta gsme kaldrlm bir silah greceim.

u tarafta kapal duran muamba fenerler var. Bundan on be, yirmi sene
evveli hatrlyorum. Yanmda ihtiyar bir kadnla, elimizde byle bir fener, mehtapl
bir havada bir yokutan yava yava iniyoruz. Gzlerimi kapadm ve iimden btn
bir ocukluk geti.

Yolun sa tarafndaki bir azlk dkkan ne kadar prl prl. Mavi


pskllerden yukar aslm akik tespihler sar bir gln dondurulmu suyudur
vehmini veriyorlar. ehrin iinde, belki de tam ortasndaki bu yer ehirden uzak ve
mnzevi yayor. Bize yle geliyor ki gsndeki smsk dmeleri ile apoletleri ve
kordonlar parl parl yanan resmi uaklarn yukardan tuttuklar cam bir fenerle ta
merdivenlere den akislerimizi ineyerek demir bir kapdan buraya yava yava
girdik.

Ve anszn, bouk ve derin bir ses bu toz skutu iinde uyuyan eyann
stne ar ar dkld. Bam evirdim; orada az ileride, Romal bir muharip
miferine benzeyen tahta bir minarede, cce bir adam, uzun iniltili bir ezan
okuyordu. Acaba, dedim, acaba ne kadar zaman geti ve saat ka oldu.

Kapnn darsnda uzun kordonlu bir saat yarm gsteriyordu.

77
2.9. AUSTOS BCEKLER

Gelen yaz, slak bir mayo kadar vcuduma yapk hissederek, kulaklarm
austos bceklerinin seslerine braktm bu dakikalarda, yine ocukluumu
dnyorum.

Benim ocukluum, yaklan bir cigara ile sndrlen bir cigara arasndaki
mesafe kadar ksa geti. Ve imdi birdenbire iimde bulamadm bir ak yeniden
canlandrmak arzusunu nasl duymuyorsam, onu da tekrar geriye armak
istemiyorum. Brakalm; ocukluumuz hi haberimiz olmakszn gnlerimizden
uzaklam bulunsun ve kadnlar iimizden mevsimler gibi gesinler.

Benim ocukluum hakikaten de yaklan bir cigara ile sndrlen bir cigara
arasndaki mesafe kadar ksa geti.

Kulaklarm, uzak baheler nihayetinden rle rle gelecek olan austos


bceklerinin harikulade seslerine braktm vakitler onu ok daha iyi
dnebiliyorum. Ve nk ocukluumun sylediim bu ksa mesafesini, bir aa
altnda, onlarn sesinden baka hibir ey dolduramamt. Fakat madem ki onlar
tekrar geriye armak istemiyorum, dallarn nihayetinde ve belki de bir macera ile
kendinden geen bu garip orkestra dursun mu? ocukluumu, yaz vakitlerinin
dudaklarna kadar gnele doldurduu kadehler iinde hatrlamak istediim her
dakika, en deli bir ef gibi gzlerimi kapayarak onlar ben idare edeceim.

Nitekim, btn dakikalarm batan baa austos bceklerinin doldurduu


btn bir mevsim hafzam onlarn sesleri iine veriyorum.

Scak bir lest, ince elyafna sarlarak kendimi bir bcek tavana doru
ekerse, ben de bu seslerin elyafnda, uzaklaan hatralarma yava yava ve yle
trmanacam. Benim, ocukluk hatralarm ki, balad ve bittii dakikalarn bir
baka mevsime hull etmi gn zamanlar gibi ne ban bulup karamadmz ne
de sonunu tayin edemediimiz bir mevsimdir.

Vakit vakit ak pencerelerle beraber pancur ve kaplarn aralklarndan,


kulaklarm nihayete kadar dolduran bu ses, odamn skutunda iplik iplik alyor. Ve

Kenan Hulusi Koray, Austos Bcekleri,Muhit, S.35, Eyll 1931, s.16.

78
eer, rzgarn esmekten durduu gece yarlarnda dallarla yapraklarn hareketten
kesildii vakit kendimi darya brakacak olsam, biliyorum ki, en byk bir ses
imalathanesine girmi kadar btn ihsaslarm birdenbire ve onlarn iinde
kaybolmu bulacam.

Fakat her eye ramen yaz gecelerini yldzlara kadar dolduran bu ses
nereden geliyor?

Btn bir mevsim ayaklarm en ince sinirlerine kadar tempoda- hafzam


onlarn iine braktm. Ve imdi byk canl ve sinirli bir yaprak gibi yaayan
kalbimin stnde, sabahlar bir ses, bir bcek sesiyle beraber gzlerimi ayorum.
Dudaklarmda melun bir skutun ksld her dakika bu sesi dudaklarma getirerek
orada bir kullanabilsem!..

Yaz gecelerinin slak bir el gibi bizi batan aa sard dakikalarda btn
dncelerimizi evlerimizin tahta pervazlaryla beraber bahelerimizin yemi
aalar stnden, beyaz bir yumak haliyle sabahlara kadar zle zle ve balana
balana sklen bu seslerin iine koy verelim. imizde byk, canl ve sinirli
yapraklar, hibir engele tesadf etmeksizin bu orkestra ile birdenbire harekete
gelecektir. Sesler bahelerden bahelere geerken itlerin stne birer birer taklacak,
nihayetsiz ve avare seslerle iinde ocukluk gnlerimizin bir mevsim kaytszln
bulacaz.

Austos bcekleri bir mevsimdir. Kaplarmz ardna kadar aalm.

79
2.10. DAR KAPI

Jak Rivye, Laporte etroite= Dar kap iin unlar sylyor:

Dar kap, Andre Gidein en az hakim olduu eserlerden biridir. Denilebilir


ki kitab gayriihtiyari yazmtr. Hatta o kadar ki bu kitap ona isyan etmi, onu
mecbur etmi ve istemedii ekilde bu kitab meydana karmtr.

Filhakika, Andre Gide in bu kitab, ilk zamanlarda eserin plann hazrlad


vakit dndnden daha baka bir ekilde meydana gelmiti. O, Dar kap ile
feragetin yksek bir numunesini meydana getirecek deil, fakat onun bir
karikatrn yapacakt. Bununla beraber ok kereler olduu gibi mevzunun iine
kendisini brakt vakit, ona hibir suretle hkmedememi, mevzu onu srklemi
ve dnd ekilden dar kararak yapmak istedii karikatr, hakiki strabn
eseri olmutur.

Fransz edebiyatnda Andre Gide in eserleri bir nevi deruni hayatn itirafat
gibidir. Bununla beraber Andre Gide in eserlerinden fikirlerine intikal etmek daima
mkl bir i olmutur. nk bir kitab ile kendisi hakknda hkm vermek
istenirken ikinci bir kitab ile bu fikrin tamamyla zddn ifade ediyor. Mesela:

Limmoraliste Ahlaksz ile La porte etroite- Dar kap da olduu gibi.


Nitekim bizzat kendisi de: iimde, der, en zt iki fikir birden inkiaf etmektedir.

Andre Gide eserlerini yazmaya balad vakit Fransz edebiyatna


sembolistler hakimdi. Onun iin Fransz edebiyatn ak havaya gtrmek ihtiyacn
duydu. Ve eserlerini bu suretle meydana getirdi. Bu eserlerin iinde, en enteresan
Kalpazanlardr ki bu kitap hem roman hem romann romandr. Fakat en ykseldii
Janr Essey ve tenkitleridir. Dostoyevski hakknda yazd kitap bu itibarla ayan
hayret derece mhimdir. Genliinin en ok sevdii adamlar nasl Oskar Vayt ile
Nie idi ise kemal yanda da Dostoyevski olmutur.

Burhan mit Bey tarafndan en iyi bir muvaffakiyetle tercme edilen Dar
Kap Andre Gidein otuz sene evvel yazd bir eserdir. Mtercim tarafndan kitabn
bandna yazlm olan u satrlar okuyoruz:

Kenan Hulusi Koray, Dar Kap,Muhit, S.38, Kanunievvel 1931,s.5.

80
Bu roman hassas ve mtefekkir bir kadn ruhunda ak ile ak ilahinin
mcadelesini ve dnyay inkar edenin ademe nasl bedbaht ve perian olarak gittiini
gstermektedir.

Kari! Bu kitab oku. O zaman anlayacaksn ki en byk hikmet lmeden


evvel lmek deil, hayat yaanmaya layk bir hale getirmektir.

Filhakika Dar Kap rkek iki ruhun saadeti elde edememekten mtevellit
bir iktidarszlkla yaptklar romandr: Beceriksizdirler, kendilerini kullanmasn
bilmeler; o kadar ki saadeti ancak birbirinden uzak olduklar zaman hissedebiliyorlar.
Yan yana geldikleri vakit esrarengiz bir imkanszlk aralarnda kayyor; ilerinin en
derin bir noktasndan gelen kuvvet onlar ayrveriyor

Bu romann ekser saifeleri ok gzeldir. Alisann Jeroma gnderdii u


mektup kadar hatralarmz ihata edebilmek kudretini gsteren satrlar herhalde ok
az olsa gerek:

Hain! talya da hep seninle beraber deil miydim, diyordu, bir gn senden
ayrlmamtm. Artk bir mddet seni takip edemeyeceim. te imdi hakiki iftirak
balad.

Seni bir sene sonra Havr da yahut Fongsmar da tasavvur ediyorum. Bir
sene! Gemi gnleri saymyorum. Yalnz gelecek olan ve yava yava yaklaan bu
noktay tespit ediyorum. Bahenin nihayetinde, dibinde kasmpatlarnn muhafaza
ettikleri alak duvar hatrlyor musun? Jlyetle sen bu duvarn stnde korkmadan
yrrdnz. Benim ilk admlarda bam dnerdi. Ve aadan sen bardn:

-Ayaklarna bakma canm. Doru yr. Daima ilerle. leriye bak.

Sonra dayanamayarak duvarn br ucuna trmanr ve beni beklerdin. O


zaman titremez ve bamn dndn hissetmezdim. Yalnz sana bakar ve senin
ak kollarna doru koardm.

Jerom sana itimadm kalmasa ne olurdum?

Bu kitab tpk romann kahraman Alisa gibi, bir bahe sedirine oturarak
gz ya ile son baharn hzn iinde okumalsnz!

81
2.11. UYKU

Senenin yazdan daha ziyade ksa bir gnnde, temiz, tl ve pamuk bir
iltede uyumak kadar lezzetli hibir ey hatrlamyorum.

Darda hafif bir yamur, aa yapraklarnn stnde duyulmaya balar.


Sanki yazdan kalma son bcekler de birer birer atlyor, alyor ve dalyor gibi son
sesleriyle beraber kaybolurlar; pencerenizi kaparsnz; beyaz dek size en iyi
istirahat verecektir.

Odalarmzn iinde, vcudumuzu sarmaya balayacak olan bir k


gneinden kalma bu havay iyice hissedebiliyorum.

erde lambay sndrp de, beyaz ve tl araflarn iine kendimizi


verdiimiz dakikalarda, yine dakikadan dakikaya kendiliinden snacak bir su
banyosuna girmiizdir. Vcudumuzla beraber bu yatak ve yorgann harareti, btn
yorgunluumuzu daha imdiden o kadar almaya balar ve uykuya doru biraz daha
ilerledike damarlarmz o kadar msterih duyarz.

Artk, btn dncelerimizin eriye eriye bizden uzaklaaca bir dakikadr.


Yatamzn ayaklar ucunda, gece hibir vakit kmldamaz; darda yamur, aa
yapraklar stnde yava yava kesilir, vcudumuzun harareti yatamz istilaya
balaynca her dakikadan daha fazla bir yumuaklk hissederiz: bin trl megaleler
ardnda koan zihnimizi yaadmz dakikalarn en gzel dncesi almtr.

O vakit, gz kapaklarmzn bu en gzel dnce ile daha ar indiini


hibir zaman tahlile vakit bulamakszn, kendimizi ona doru skun ve huzur ile
rehavetle emniyet ve hazla beraber brakrz.

Nitekim, vakit vakit gelen bir hareketsizlikle oturmaktan yorulduum her


dakika, ben de yatama kouyorum; konfor beni batan aa saryor; dndm
btn hazinelerin birer birer ayaklarma geldiini gryorum; eref ve an, belki de
ba ucumdaki etajerin stnde, iki gzel biblo gibi, uykumun arasnda bana nazarete
hazrlanyor; ellerimi onlara doru uzatmak istiyorum; ocuklarn byten bir anne
efkatiyle onlar yava yava okuyorum; avularmn iinde skunetleri hibir vakit

Kenan Hulusi Koray, Uyku,Muhit, S.10, ubat 1932,s.11.

82
bozulmadan, gelecek bir gne kadar beni nasl bekliyorlarsa, orada skun ve itminan
ile kmldyor, daima bana nezaret ediyorlar.

Ve ite bu gece de en iyi, bana en yakn dncelerimle beraber kendimi


iyiden iyiye onun iin brakyorum. Darda hi ses yok. Sadece kar kkn, g
ederken ak braklm panjurundan, altm rzgarn arkaya vurduu kanatlardan
baka hibir ey duyulmuyor; fakat bunlar dncelerimden beni amak ve
uyandrmaktan daha ziyade bana ediyorlar; gzlerimi daha ok kapyorum;
dncelerim kapal camlar arkasnda, lambasnn btn eyay vuzuh iinde
gsterdii bir odaya, oraya, onun uyuduu yere doru gidiyor.

Syle bakaym, vakit vakit kesilen ve alalan bir yamurla, yapaklarn


bcek trtlarn dinleyerek kendimi ve dnyay unutmak istediim bu dakikalarda,
odann ierisinde sen nasl uyuyorsun? yice biliyorum ki, en eski bir itiyadn
yaparak kollarn yukarya ve arkaya doru atmsndr; salarnn dankl ile
beraber, uykunun yzne verdii huzur ve itminan, kim bilir ne kadar gzel olacak?

Darda, yazdan kalma son bceklerle beraber; yapraklar birer birer


atlyor, dalyor ve uuyorlar. Gzlerimi kapyorum, uyku bana her eyi
unutturuyor.

83
2.12. EDEBYATIMIZ HAKKINDA HSEYN RAHM BEY NE
DYOR?

Bugn bahsediyorduk kfe hanmla Neydi o Yedi mealedeki


Abajur deil mi yi ama anlatp sevdirinceye kadar vakit geecek. Belki siz
tanrsnz o genci. Her zaman yazabilir mi yle?

Yanmda, muhayyel bir tehlike hissiyle kabuu iine ekilmi bir


kaplumbaa gibi ses ve seda karmayan arkadam, ekildii bu kabuk iinden,
ban yavaa dar uzatyor:

- Bu mesele hakknda sz sylemeye kuvvetle selhiyettardrlar.

Ayn odada ayn saniye iinde, gittike byyen muhaddep fakat grnmez
dairelerle evrili gibiyiz. Yoksa arkadam bir mikrofon nnde mi sz syledi de iki
yz metre ilerden, byle kaln, para para ve dik dinliyoruz.

Bu mikrofonu iyice grebilmek iin bam kaldryorum: kaln ve telleri


kvr kvr iki ka, fevkalde gr ve pos byklar, yzn sertlik ve donukluunda gz
ularna doru birleen yine kaln bununla beraber yumuak tebessm hatlar, iri bir
nar tesirini veren geni omuzlu bir vcut ve harikulde sempatik gzler

te Metres mellifinin romanlarn ilk okuyan kari: Hulusi Bey

Burada itiraf etmeliyim ki, Hseyin Rahmi Beyin hayatnda iittiime


gre- arkadal kymetli bir yekn tutan bu zat kadar sempatik bir adama, imdiye
kadar tesadf etmi deilim.

O tekrarlyor:

-Diyorlar ki Bu mesele hakknda sz sylemeye kuvvetle


selhiyettardrlar.

Katiyen krk yapmayan dz bir aln, belirsiz kalar, ieri doru ekilmi
gzlerde kk bir ocuk saffet ve sadegisi; yle bir yz ki, ok eskiden yaanlm
eski hatralar gibi

Kenan Hulusi Koray, Edebiyatmz Hakknda Hseyin Rahmi Bey Ne Diyor?, Muhit, S. 19, Mays
1930, s. 10-11.

84
- Yadiyor, kfe hanmla konuuyorduk az evvelDemek ki o
gensiniz siz

O zaman biraz daha fazla tanyoruz. Ve kim bilir nasl bir hisle,
hatralarn yirmi, otuz sene evvele gtryorum:

- Edebiyat- Cedideye kar o zamanlar hibir ey dnmyordum. ltihak


iin teklif bile ettiler; Siyret Bey sadr; bunlar kuvvetle biliyor. Btn bu eyleri bir
gazetede uzun uzadya yazmmdr; okuyan yok ki memlekette. Eer o zmreye
geseydim onlarn havasna uymak lazm gelecekti; halbuki serbest kalmak
istiyordum; ayn zamanda onlar beenmi deildim ki Byle bir ey olsayd, hem
mevzularn hem sluplarn taklit edeceim phesizdi. Fakat slupuluu hi
sevmem, iyi ey deil Syleyecek fikriniz varsa, kltrnz kuvvetli ise l u
da var ki slupla uraanlarda kltr yoktur hi. Bununla beraber konutuumuz bu
bahiste Edebiyat- Cedide erkann kastetmiyorum. Halit Ziya, Cenap kuvvetle
okurlard; kendimize gre bir Trk edebiyat uyandrmak, bir Trk slubu yapmak
istediler. Ne dereceye kadar muvaffak oldular, bilemem. Yaptklar ey dorudan
doruya bir Avrupa edebiyatnn kopyas olmutur. Mesela Rauf Bey yazd
romanna kendinden bir isim bulamayacak kadar o edebiyata temessl etmiti. Orada
Avril vard, Eyll yapt.

Evet yle zannediyorum ki, slupla uraanlarda fikirle beraber irade


kudreti de yoktur. Uzun eser yazamazlar; yz sayfalk bir eserlerini gsterebilir
misiniz? Fikir yoktur onlarda Ben yle hissediyorum; fikir olmaynca da slup
yaplyor.

ocuk gzlerinde bir nkte parlts, manasn anlayamadm bir k,


mtemadiyen yaylyor; ite o kadar sar bir ekil ald ki :

- Onlar kibar yazcdrlar

- Mesela, Yakup Kadri Bey mi diyeceksiniz; fakat birok romanlar var.

- Yoook Yakup Kadriye gelince onu istisna ederim; yazdklarn


daima lezzetle okuyorum; sevdiim romanclardan biridir; lakin onu da halk anlamaz
ite

85
- u halde efendim, bir isim.

- Bir isim Mesela Haim Kibar yazcdr o

Susuyoruz. Bununla beraber, sebebini anlamak iin almadm bir


arzuyla, bu son isim hakknda biraz daha sylemek istiyor:

-Haim, diyor, her zaman yazamaz; kibar yazc ite Bilmem grdnz
m, onun bir leylei vardr. Ufak bir ey; ne gzeldir, o Bilhassa kestim,
saklyorum.

Metres mellifi kesik ve yava yava anlatyor; ellerine dikkat ediyorum, ne


tuhaf Bir ocuk kolu kadar ince bilekler ucunda, bu eller ayan hayret bir
nevnma ile bym ve kemiklemi, parmaklar kaln ve boum yerleri kuvvetle
kesik

- Sanatmn karakteristik noktalarn soruyorsunuz; her eyden evvel bir


istiydat meselesi bu. Her yaz yazan kendisinin ne olduunu mutlaka bilmelidir. Ta
ki, btn kuvvetlerini bu istiydadna gre besleyebilsin. Mesela bir adam var: hisaba
kar fevkalde istiydatl Evinin bulunduu sokak ismini unutuyor da, rakamlar
hi unutmuyor. Binaenaleyh, btn kuvvetini bu istiydadna sarf etmeli; bendenize
gelince herhangi bir vakay grdm zaman, btn teferruat ile beraber aklmda
kalan ey onun eklidir; bu vakay yaadktan sonra zihnime baktm zaman, orada
kuvvetli bir nak gryorum ve bu ekil hibir zaman silinmez. Nafiadayken Yusuf
Razi Bey isimli bir arkadam vard; senin kafana, derdi, bir sinematoraf koymular;
her vakann eklini tespit ediyor; bilmem arz edebildim mi? Eserlerimin iinde en
fazla beendiim esere gelince: bir oklarn yazdm zaman henz dnyada
yoktunuz: 314te yazlm romanlar ki, aradan 30 sene geti. Tabi o zamann slup
ve lisanyla yazlmtr. Mesela psevdi, Metres falan. Artk eskimi olan bu lisan
Ekya ninde tamamyla deimi grrsnz; terkipsiz ve Trkedir. En ok
beendiim eserleri de son yazdm romanlar iinde buluyorum. Mezarndan
Kalkan ehit en ok sevdiim romandr. Bu vesile ile unu da sylemek isterim:
uzun bir tecrbelerle anladma gre en fazla okunan romanlar aile mnazaalarna
ait olanlardr. Mesela kar koca meselesi her gnk bir mesele ve ok hayati bir
mevzu. Belki iitmisinizdir; Muadelei-Sevdadaki muhayyel ehas, roman tefrika

86
edildii sralarda, hakiki bir cephe yaratt. Bu eser, karsnn hyanetini bilip de
brakamayan bir erkein hikayesidir ki, romanma vereceim neticeye bal ayn bir
erkee tesadf ettim.

Tpk bu romanda olduu gibi birok kadnlar da grmmdr.


Mtemadiyen eve gelirler ve yaadklar maceray anlatrlard. Hatta hi unutmam;
bir gn bir muhabere gnyd, Hilmi ktphanesinin hususi odasnda bir kadnla
konuuyoruz; kocasnn stne baka birisini sevmi; bana anlatyor; fakat tehlike
var, tayyareler mtemadiyen bomba atyorlar, gitmek ya da saklanmak lazm, o
yalvaryor, ayaklarma sarlyor, anlatyor, dinlenilmesini istiyor, bir grmeliydiniz o
kadar acrdnz ki nsanlk ok zor ey Daha sonra, tabiat mutlak cezalandrmaz.
Mesela Muadeli-Sevda, bir boanma hadisesiyle biter. O zamanlar birok mektuplar
almtm: niin cezalandrmadnz, diye tabiat mutlak cezalandrmaz ki Onun
nazarnda her fert msavidir, her ferde yaa!... der. Bununla beraber hibir zaman
byle bir ey ne syleyebilirsiniz, ne de yazabiliriz; kanun bu ekle katiyen uymaz.
Yalnz ok rica ederim yazmaynz bunlar; aramzda hususi ve mahrem kalsn.

Muhterem stadn szlerini tamamyla tutuyorum ve kuvvetle emin


olsunlar: bunlardan hi kimseye, katiyen ve hibir zaman bahsetmeyeceim;
aramzda kalacak hususi ve mahrem bir mklemedir.

- Sizce, efendim, edebiyatmz hangi karakteristik noktaya doru


gstermelidir ve edebiyatmz hangi karakteristik noktaya doru gidiyor, yahut
gitmelidir.

Gzlerim Hulusi Beye iliiyor, kalar kvr kvr, hatlar yumuak, o kadar
iten dinliyor ki elimde olmakszn uzun uzun bakyorum, yznn yumuak
hatlar iyice yaylyor gzleri gittike daha ok baygnlayor ve phesiz ki herhangi
bir mmin, peygamberini ancak bu derece saffet ve samimiyet iinde dinler.

- Bizde henz daha bir esas gremiyorum. Bir Avrupa edebiyat


yapmak istiyorlar; fakat bu lisan oraya uydurmakla olmaz ki Bir ideal lazm; ideal
var m bizde Her eyden evvel bu ideali tespit etmelidir.; yoksa edebiyata
girmeyen ey yoktur. Asl mesele onu gsterecek kudrette Zannedersem henz

87
daha aramakla megulz. Nazm Hikmet bunu belki buldu. phe yok ki bize yle
iir lazm. Bu gnn, yani yaanlan hayatn istedii iir odur.

Son zamanlarda yalnz onu beeniyorum; bizim yegane kabahatimiz


felsefesizlik ve kltrszlk. Nitekim bunu eskilerde de gryoruz. Mesela Namk
Kemal, iyi fakat ne felsefe var ne kltr Hibir zaman derin ett mahsul eserler
gremiyoruz. O zamanlar Zola, Flober gibi roman statlar yetiiyor, romantikler
tepeleniyor, realizm diye bir edebi meslek vcuda geliyor, kyametler kopuyor,
bizimkiler hl ar bir hava iinde, yelkenler snk, ar ve yava yava gidiyor.

Artk tamamyla size, genlie mit baladk. Lisanda iyi bir tasfiye
yapld; saf Trke teesss etti; imdi eser bekliyoruz. Lakin Trkemiz yine zaiftir;
esrarengiz kelimesini kullanyoruz de srl, esrarl diyemiyoruz niin? ok fena
tabi Trkemizi slah meselesinde mer Seyfettinin kuvvetli yardm olmutur;
kati olarak Kemal Bey de balayan bu teceddt hareketi, onunla en yksek dereceye
kt; en sade hikayeci olarak onu tanyorum. Ara yerde Ahmet Mithat Efendi gibi
yazclar gelmise de bu yazlarda haiv doludur; ahali anlar ama bir satr yok Halit
Ziya Beye gelince ok daha mulak

- Beyefendi ecnebi edebiyat iinde eserlerinden en fazla messir


olduunuz hangi mellifleri buluyorsunuz?

- Franszlardan Zolay severim; fakat ondan daha ok sevdiim


Mopasandr. Benim zerimde ne dereceye kadar tesiri oldu, bilmiyorum; belki
olmutur. Ruslara gelince Rus edebiyatndan epey okudum. Tolstoyu severim; baz
eyleri ok kuvvetli.

Ak kapdan gzlerim darya, bir duvara iliiyor; yuvarlak bir saatin


geni kadranlarna bakyorum; 17. Metres mellifini daha ziyade rahatsz etmek
istemedim ve msaade aldm.

Bugn kulaklarmda hl, elik bir ufka aksetmi kadar yksek ve dik sesle,
gzlerimde Metres mellifinin yaanlm hatralara benzeyen tatl ve ocuk
tebessm var.

88
2.13. CENAP AHABEDDN BEYLE KONUTUKLARIM

n tarafta dar ve bakmsz bir bahe eridiyle evrili kkn cameknl


kapsndaki zili dndrrken Bernard Shaw u hatrladm.

ngiliz mizahs ve Avrupann en gen adam Shaw ziyaretilerin


hcumuna kar, telefonundaki haber zilini karmak mecburiyetinde kalm.

Parmaklarm arasnda, hareketine srat verdiim zil, mahfazasnn boluu


iinde yuvarlanyor, bazen de, boazna klk kam kediler gibi acayip hrltlar
karyordu.

Muannit zil, sahibini rahatsz edecek ziyaretiye kar, o kadar talim


grm bir vaziyette dilsizlii taklit ediyordu ki, parmaklarm arasnda tuttuum bu
sert ve ucu yuvarlak eyi, adeta koparacam geldi. O vakit, son bir yardm midi ile,
kkn ikinci kattaki ak panjurlarna doru bam kaldrdm: bir kedi pencerenin
d pervaznda, tuvaletini msterihane tamamlyordu.

Ta methalden ieri girerken, beni kabul odasna doru gtren hizmeti


sordu:

-Randevunuz bugn m?

- Evet, dedim tehalkle, bugn leden sonra drde kadar.

Kapdan ekildi. erde kaldm.

Hibir zaman dekor izmeyi, yahut bulunduum yerin dekorunu kafamda


saklamay bir merak derecesine getirmemiimdir. Bununla beraber, bu oda iinde
kaldm aa yukar on dakika zarfnda, gzlerim, hi de elimde olmakszn,
etrafmdaki eyann ince muhteviyatyla oyalanyordu.

Filhakika, her eyi tam bir vuzuh iinde toplayan byk aynann hemen
nnde, yan yana sralanm duran renkli ve kk ta kpekler, bu oda iindeki
muhayyel bir ava doru saldrrlar gibiydi. Kulaklarm, odann skunu haricinde, av
borularyla av trampetlerinin birbirine kart muazzam bir srei dnd.

Kenan Hulusi Koray, Cenap ahabeddin Beyle Konutuklarm, Muhit, S.29, Mart 1931, s.6-8.

89
Bu satrlar yazdm sralarda, Avrupann en gen adam Bernard Shaw
u tekrar hatrlamtm. Ayn zamanda, Cenap Beyin son yazdklar Selviler nesri de
aklma geliyor ve bu odaya giren Cenap Beyi dnmekten olsa gerek. Cenap Bey ve
Selviler: ne byk tezat.

On dokuzuncu asrla balayan yeni devirler edebiyatnda, Fransa bir an ve


eref devri geirmiti. Byk harbin bana kadar, Avrupa edebiyatnn merkezi
skleti Fransa kald. Bu edebiyat, her eye ramen mtefevvik vaziyetini daima
muhafaza ediyordu. Onun iindir ki harpten sonraki dnya edebiyatnda, Fransann
mevkini, son devirler edebiyatn hangi milletin temsil etmek kudretini gstermeye
baladn ve umumi edebiyat mevzuu etrafnda Cenap Beyi dinlemek istedim:

- Btn dnya edebiyatnda byk bir intibah devri alyor, dediler. Bu


intibah edebi bilhassa ahsilikten gayrahsilie, hayalden mahedeye dorudur.
Yeni devirler edebiyatnda, ngiliz ve Amerikallarn tefevvukunu zannediyorum.
Fransa artk epizedir. Bundan otuz krk sene evvelki byk muharrirler kabnda
geni soluklu, vasi dnen bir edip yetiemiyor. Mesela Zola gibi. Yalnz seyahat
edebiyatnda, Fransa parlak mevkini muhafaza ediyor. Hibir millet edebiyat bu
hususta Franszlar geemedi. Onlar phesiz ki bunun tadn aldklar iin baka
hibir eyden zevk duymuyorlar. ok para kazanan gen muharrirler, paralarnn
birok ksmn artk seyahate sarf ediyorlar. Ve edebi msabakalarda kazananlarn
hepsi ya dorudan doruya, yahut dolaysyla seyahat edebiyat mahslleridir. Bu
gsteriyor ki umumi temayl his ve hayal edebiyatna deil, mahede ve tasvir
edebiyatna gidiyor. Onun iin mesela Atlantid mellifinin romanlar ok rabete
mazhar oldu. Bu adam hakikaten roman yazyor ve ok gzel bir slupla. Seyahat
edebiyatnda bilhassa Paul Maurand zevkle okuduum muharrirlerdendir.

- Ya, dedim, harpten sonraki Avrupa harp edebiyat? Mesela Ernest


Hemingwayn Silahlara Vedas; Tomlinsin Dnk ve Bugnk Gnlerimizi;
Franszlarn Atei, Almanlarn mehur kitab, ngilizlerin Seferin Sonu

- Ate, Franszlarn en iyi harp roman deildir. Danyelesin Tahta


Salipleri ondan ok daha mkemmel bir eser. Henri Barbusunki klie bir kitap O
daha ziyade meslek siyasisine bir destek olmak zere romann neretti. Btn

90
komnistler gibi iddetle harp aleyhtar tabii alt gazete, halk yalanc
vaatlerle ifsat eden bir gazetecidir. Barbus, son zamanlarda mevkini iyice kaybetti.
Bilhassa cesim Rus paras aldn sylyorlar.

Herhalde Remarguen kitab, harp romanlar iinde en iyi mevki igal


ediyor. Ve Fransada iken de sylediim gibi, Danyelesin kitab ok daha iyi bir
mevkide Barbus komnistten baka hibir ey deildir. Almanlardan Kurtis de
ok severim, fevkalade bir kritik.

- Bu sene bir Amerikalnn Nobel mkafatn kazanmas, her eyde


olduu gibi, acaba edebiyatta da m Amerikann yani bir i edebiyatnn
tefevvukunu icap ettirecek?

- Babitti henz okumadm. Bununla beraber Nobel mkafatnda daima


isabet olduuna inanmaynz. Siyasetin byk bir hissesi var. Onun iin, mesela
bizim Hamitin ok dununda adamlar mkafat aldklar halde Hamit alamaz; nk
onun hesabna kuvvetli propaganda yapabilecek amiller yok.

Cenap Bey daima ellerini ovuturuyordu. Bu ellerin ok gen ve ok taze


olduklarn burada ilave etmek isterim.

Servet-i Fnun edebiyatnn nesir ve nazm hakkndaki fikirlerini dinlemek


isteyince:

- Bilirsiniz ki, dediler, her nesil, kendini fevkalade bulur: klasikler,


yaptklarndan daha gzel bir edebiyat olacan zannetmiyorlard. Onlar takip eden
romantikler kendi kendilerine ayn eyi sylediler: en gzel edebiyat budur; biz en
gzel edebiyat yapyoruz.

Her nesil kendi vcuda getirdiini enfes tanr ve ondan daha gzel
olmayacan zanneder. Halbuki gzel edebiyat, bud-namtenahide intact (el
srlmemi) bir halde durur; ihtimal ki hibir zaman hibir nesil onun civarna
yaklaamayacaktr.

Herkesin kendi yaptn en iyi tanmas, phesiz ki beeri bir gaflet Her
ey gibi, edebiyat da tahavvle tabi, daima deien bedii zevkin tahakkm altnda
inktasz bir tekml Onun iindir ki, herkes ancak kendi yaad devrin air ve

91
muharriridir ve bir eski meslektamz dndmz zaman ancak iinde yaad
muhit ile beraber dnrsek hkmmzde aldanmayz.

Servet-i Fnun ok gzel teekkl etmiti. Bizim iimizde bir romancmz


vard ki, hl , krldna kani olmadm bir rekorda duruyor. Kendi lisanyla
okuduumuz takdirde ok gzel romanlar var. Biz bir kl tekil ediyorduk. yle bir
grup henz meydana gelmedi. Burada ok malum bir sz tekrar etmek isterim:
btn inklaplardan sonra edebiyat bir tevakkuf ve inhitat devresi geirir. Mcadele-i
hayatiye merutiyetten beri sertleti ve sertleiyor. Tabi birok ihtirasat genlie has
olan necip hisleri bulandrd. Bununla beraber kaniim ki, bir mddet sonra bizim
memleketimize byk ve ciddi bir inkiaf- edebi mevuttur. imdilik yle
zannediyorum ki muhtelif ttonnementlar devrindeyiz. El yordamyla yarn
gideceimiz yolu aryoruz. Bilhassa iirde ok msteit genler var: Cevdet Kudretler,
Yaar Nabiler ve kuvvetle ilave ettiler- Vasfi( Vasfi Mahir) daha birok
Bunlarn hepsi, bakyorum, lat noksan, leheleri dar; eminim ki istediklerini ifade
edemiyorlar daha oynak bir lisan lazm.

- Nazm Hikmet Beyin harikulade velut faaliyetini phesiz takip


ediyorsunuz?

- Evet, kanaatimce bo deil. Bununla beraber yazdklarna manzum


demek iin vicdanmda bir hak hissetmiyorum. nk onlardaki nizam, Nazm
Hikmetin keyfinden ibaret Filan msra u kadarda keseceine, u kadarda da
kesebilirdi; hibir obligasyonu yok. Muhteviyat itibariyle birok gzellikler tede
beride grlyorsa da, evvela, btn bunlar buulandran bir mbalaa, bir ifrat var.
Eer Nazm Hikmet hakikaten de nazmdan anlalmas lazm gelen ( nesir+musiki)
dusturunu kabul etmi ve ona gre ifrattan mmkn mertebe tevakki ederek manzum
eserler yetitirmi olsayd, sanyorum ki neslinin nasl diyeyim- mmtaz bir airi
denilebilirdi. Pederini tanrm, dostumuzdu; olunun ilk yazlarn bana getirdi: una
bak, dedi, u olanda istiydat varsa altralm; yoksa gidecei yolu deitirelim.
Ben de brak, dedim, devam etsin, muvaffak olacaktr. Evet phesiz bo deil.

92
- Son genlerden bahsederken, (lat noksan) buyurdunuz. Acaba,
kullandklar vezni mi kastediyorsunuz? Aruzu terk etmekle iirimiz bir hata m
iledi?

Hece vezninin o kadar katiyetle ve yerini brakmayacak bir nfuzla hkm


srd senelerde, bu sual phesiz nebemevsimdi. Bununla beraber Cenap Beyi, bu
bahs- mevzu olduu zaman ok dolu buldum:

- Aruzu terk etmek bizim iin byk bir gaflettir. Eski edebiyat, yani
Yunan ve Latin edebiyat kmilen aruziydi. Biz, bu aruzu kendi lisanmza gre
tanzim etmeliydik; parmak hesabna gitmek irticai bir harekettir. Be yz , alt yz
sene evvel okumak yazmak bilmeyen ecdadmz parmak hesab yapyorlard. Bugn
ngiliz iirleri kmilen aruz vezni gibidir. O kadar aksanlarn taksimini gzetirler.
Franszlar iin bu imkn haricinde bir ey; onlar zaruret sevkiyle parmak hesabn
kabul etmi bulunuyorlar.

Burada milli edebiyata intikal etmitik:

- Her milletin edebiyat, dediler, bizzarure millidir. Ben ne kadar


Fransz taklidi yazarsam yazaym: Trk olur. Mademki ben Trkm, melektm
Trktr; onun mahsul bizzarure Trk olur. Kalyor ekil meselesi: burada da milli
edebiyat yazyorum diyenlerin kabul ettii ekillerle dierleri arasnda hibir fark
gremiyorum. Yeter ki orijinal olsun. O, milli demek deil, ibdai demektir. Onu
vcuda getirmek phesiz ki bizim iin parlak bir muvaffakiyet olur: fakat
bilmiyorum, bugn iimizde buna muvaffak olan var m? Fransaya nispeten Pierre
Lotinin eserleri gayri milli midir? Demek ki mevzu meselesi milliyet, gayri milliyet
farklarn icap etmez; Milli edebiyat demek Kr olan gklere mi karmak
demektir?

Bizim edebiyatmzn gitmesi lazm gelen istikamete gelince her eyden


evvel orijinalitedir. Buna hi phe yok. Fakat bunun iin kltrmzn kfi
olmadna kaniim. Korkuyorum ki biz daha hayli mddet muhtelif taklitler devrinde
yaamaya mecbur olmayalm.

93
Cenap Beyefendinin be seneden beri, Trkeden Franszcaya,
Franszcadan Trkeye bir lgat telifiyle megul olduklarn iitiyordum. Bu ok
kymetli sayin neticesini renmek istedim:

- Lgati islah ve tekmil ile megulm. ereveyi biraz geni tuttum; be


seneden beri bu telifle urayorum. Pariste bulunduum iki sene zarfnda hi
inkitasz ona altm; her gn leye kadar da muntazaman megul oluyorum. lk
cildini yaknda karacaz

Oturduumuz masann stnde Muhitin iki nshas duruyordu.


Mecmuamzdan sitayile bahsettikten sonra kymettar yardmlarn da vat
buyurdular. Evvelki nushaha kan Bir ayc Dkkannda adl nesrim iin
syledikleri kelimeleri daima zevkle hatrlayacam. Yaznn stne doru dikkatle
birok defa eildikleri zaman, Doktor Cenap Beyin karsnda bir hasta vaziyetinde
bulunuyordum. Gzlerini satrlardan ayrmakszn stiydatl diye ilave ediyorlard.

94
SONU

Kenan Hulusi Koray, edebiyatmzda "kk hikye"leri ile tannmtr.


Osmanoflar adnda bir roman, "R.B.K. Pansiyonu", "Son p", "Bir Yarasa Bir
Kza Ak Oldu" adlarnda uzun hikyesi hari, tespit edilebildii kadaryla,
saylar 172'yi bulan kk hikyeler yazmtr. Yazar, hikye asndan verimsiz bir
dnem saylan 1930'lu ve 1940'l yllarda gazete ve dergilerde yaymlanan
hikyeleriyle bu alandaki boluu doldurmay baarmtr.

lk hikyelerinde Servet-i Fnn edebiyatnn etkisi altnda kalmtr.


Kelime seimine zen gsteren, ekil ile muhtevay uyuturma abas iinde olan bir
sanat titizliiyle hikyeler yazmtr. Kendine has bir slp yaratma peindedir.
"Yedi Me'ale" grubuna dahil olduu dnemde yazd hikyeler, Me'alecilerin
prensiplerine bal olarak, "Sanat sanat iin" anlayndadr. Empresyonist bir ressam
tutumuyla eya, kii, mekn, tasvirlerinin n plna kt hikyeler, kadn, ak, tabiat
temas etrafnda teekkl eder. Vak'a, hayal meknlarda ve belli belirsiz bir zaman
dilimi iinde yaanr.

1934'te Vakit gazetesine girmesi, yazarn sanatnda yeni bir dnemin


balangc olur. Yaz ileri mdrlne kadar ykseldii Vakit'te, Sadri Ertem gibi
dnemin "sosyal gereki" yazarlarnn toplanmas Kenan Hulusi'nin sanat anlayn
da etkiler. Yazarn hikyeciliiyle ilgili fikir beyn edenler, bu deiimde Sadri
Ertem'le birlikte gazetecilik mesleinin etkili olduu hususunda birleirler.

Kenan Hulusi, mevcut eserlerinin ounu 1934-1943 yllar arasnda yazar.


XX. yzyln bandan ortalarna kadar yaklak krk yllk bir zaman diliminin
panoramasn bulabileceimiz hikyeler, Trk toplumunun sosyal, siyasal, ekonomik,
kltrel hayatna ait, hadise, gelime ve deimeleri yanstr. "Sosyal gereki" bir
anlayla kaleme alnan hikyelerde yazarn, dnemin dier sosyal gereki
yazarlarndan ve Sadri Ertem'den farkl olarak, sosyal problemlere ideolojik olarak
yaklamad grlr.

Toplumdaki olumsuzluklar yanstmakla birlikte, ferdi ihmal etmez. Bireyin


i gerekleri, yalnzl, insanlarn birbirleriyle olan ilikileri gibi konular da ele alr.

95
Hikyelerinde dier sosyal gereki yazarlarn eserlerinde olduu gibi
karamsar bir atmosfer yoktur. Hikyenin anlatcs ou zaman neeli, iyimser ve ho
grldr. Bu durum hikyelerin atmosferini de etkiler.

Kenan Hulusi gl bir mizah duygusuna sahiptir ve hikyelerinde


toplumun aksayan ynlerini ve bireyin yozlamasn mizah bir anlatmla hicveder.
Bu, olaylar daha unutulmaz ve arpc klar. Bu mizah ton, basit magazin hikyeleri
diye bir kenara itiliverecek eserlere bile mn ykler.

Kenan Hulusi, kendine usta olarak setii mer Seyfettin gibi Maupassant
tarz hikyeler yazar. Gcn vak'adan alan hikyeleri, zengin tema ve konu
eitlilii ile dikkati eker. Ak, cehalet, yozlama, sahtekrlk, kadn-erkek ilikileri,
kylnn skntlar, hayvan sevgisi, yalnzlk, toplumdaki aksaklklar gibi geni bir
konu ve tema yelpazesi ile okuyucu karsna kar.

Kenan Hulusi'nin hikyeleri "sosyal zaman" ve "tarih zaman" kavramlar


bakmdan son derece zengindir. Kenan Hulusi yaad an hikyecisidir.

Hikyelerinin byk ounluu Cumhuriyet yllarnda geer. Cumhuriyet


ncesi ve sonras ynetim ve brokrasi, Anadolu insannn skntlar, sosyal
hayattaki zlme, bozulma ve deimeler, birtakm deerlerin yitirilii, yeni
deerlerin teekkl hikyelerde yer alr.

Hikyelerde gl bir mekn-insan ilikisi dikkat eker. Hikyelerde


mekn sadece olaylarn sahnesi deildir. Bunun dnda, metinde ele alnan konuya
uygun bir atmosfer yaratmak, ahs kadrosunun ruh hallerini, karakterini ve sosyal
durumunu sezdirmek, mesaj daha arpc bir biimde vurgulamak gibi
fonksiyonlarda kullanlmtr. Anadolu'nun pek ok ky, kasaba ve ehri hikyelerde
mekn olarak karmza kmakla beraber Kenan Hulusi bir byk ehir hikyecisidir
ve yaad dnem stanbul'unun yaaylarndan ok canl ayrntlar hikyelerde yer
alr.

Kenan Hulusi stanbul Trkesini esas alr. Hikyelerinde yerel azlara ve


ive taklitlerine pek az yer verir. Kelime hazinesi zengindir ve kelime seiminde titiz
davranr. Yaayan Trkeyle yazar, bunun dnda bir araya ynelmez. Hemen her

96
hikyesinde, metin boyunca tekrarlanan kelime veya cmle grubu slba henk ve
akclk katar.

Sanatlarn lmlerinden sonra, genellikle basmakalp bir ifade ile, daha


pek ok deerli eserler verecei bir yata ld sylenir. Fakat Kenan Hulusi iin
bu sz gerein ta kendisidir. O henz otuz yedi yandayken lmtr. Ksa sren
yazarlk hayatn gzden geirince, onun bu dnem iinde byk bir birikim
kazandn, sratle eserlerini verdiini ve kendisini daha byk eserler yazmak iin
hazrladn grrz.

Disiplinli bir alma azmi, kuvvetli bir gzlem kabiliyeti ve Trkeye


hakimiyeti ile Cumhuriyet dneminin gelecek vaad eden yazarlarndan biri olarak
gsterilmi Kenan Hulusi Koray'n erken lm, Trk hikyecili iin bir kayptr.
Fakat yazd eserler de edebiyatmzdaki yerini almasnda yeterli olmutur.

97
KAYNAKA

Kitaplar:

AKTA, erif ; Roman Sanat ve Roman ncelemesine Giri, Birlik Yay.,


Ankara, 1984.

______; Edebiyatta slp ve Problemleri, Aka Yay., Ankara,1986.

AKYZ, Kenan; Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklp Kitabevi,


stanbul,1984.

ALANGU, Tahir; Cumhuriyetten Sonra Hikye ve Roman Antolojisi 1,


stanbul Matbaas, stanbul,1968.

ANDI, Fatih; Edebiyat Aratrmalar 1, nklp Kitabevi, stanbul, 2000.

BALCI, Yunus; Trk Romannda Aydn Problemi (1908-1950), T.C Kltr


Bakanl Kltr Eserleri, Ankara,2002.

ENGNN, nci;Yeni Trk Edebiyat Aratrmalar, Dergah Yay.,


stanbul,1991.

______; Cumhuriyet Devri Trk Edebiyat, Dergah Yay., stanbul,2003.

______; Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Yeni Trk Edebiyat, Dergah


Yay.,stanbul,2006.

ERGN, Mehmet; Hikyemizde Bekir Yldz Gerei, A Yay. ,


stanbul,1975.

GEGEL, Hulusi;Cumhuriyet Dnemi Trk Edebiyat,,An Yay.,


Ankara,2003.

HUYUGZEL, mer Faruk; Halit Ziya Uaklgil, M.E.B, stanbul,1995.

______; Servet-i Fnn Edebiyat, Aka Yay., Ankara, 2006.

KAPLAN, Mehmet; Tevfik Fikret, Dergah Yay., stanbul, 1977.

______; Tanpnarn iir Dnyas , Dergah Yay., stanbul, 1983.

______;Hikye Tahlilleri, Dergah Yay, stanbul,1994.

98
______;Trk Edebiyat zerine Aratrmalar II, Dergah Yay.,
stanbul,1994.

KORAY, Kenan Hulsi; Bir Yudum Su , Ahmet Halit Kitaphanesi,


stanbul,1929.

______;Son p, Inklap Kitabevi, stanbul,1939.

______;Bahar Hikyeleri, r Kitabevi, stanbul,1939.

______; Bir Otelde Yedi Kii, Vakit Matbaas, stanbul,1940.

______; Bir Yudum Su , Trkiye Yaynevi, stanbul,1944.

______;Hikyeler ( Haz: nci Enginn) MEB, stanbul,1973.

______; Beer Dakikalk Hikyeler, Tima Yay. stanbul,2000.

______; Yaz ve Ak Hikyeleri ( Haz. nci Enginn) , Doan Kitap,


stanbul,2004.

______; Osmanoflar,( Haz: nci Enginn),Doan Kitap, stanbul,2004.

LEKESZ, mer; Yeni Trk Edebiyatnda yk 1, Kakns Yay.,1997.

MORAN, Berna; Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, letiim Yay.,


stanbul,2003.

NAYIR,Yaar Nabi; Dost Mektuplar, Varlk Yay. , stanbul,1972.

______;Tanzimat'tan Gnmze Trk yk Antolojisi,Varlk Yay.


,stanbul,1994.

NECATGL, Behet; Btn Yaptlar Dz Yazlar I, YKY, stanbul,1999.

______; Edebiyatmzda Eserler Szl, Varlk Yay., stanbul,2000.

______; Edebiyatmzda simler Szl, YKY, stanbul,2006.

SOLOK, Cevdet Kudret, Trk Edebiyat Hikye ve Roman, C.1,stanbul,


1979.

TANPINAR,Ahmet Hamdi;Edebiyat zerine Makaleler, Dergah Yay.,


stanbul,1995.

99
TURAL, Sadk Kemal; Hikyeciliimizin 100.Ylnda 100 rnek, Kltr ve
Turizm Bakanl Yay., Ankara, 1987.

WELLEK,R.-A.Warren; Edebiyat Biliminin Temelleri, KTB


Yay.,ev.Prof.Dr.Edip Ahmet Uysal,Ankara,1983.

Szlkler ve Ansiklopediler:

Trke Szlk, Trk Dil Kurumu Yay., Ankara., 1988.

Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, C.6, Dergah Yay., stanbul


1986,s.430-431.

Trk Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C.31, stanbul, 2006, s. 40-41.

Makaleler:

ADL, Fikret; "ki Hikye Muharriri Hakknda", Vakit, S.7695, 13 Mays


1939, s.250

AKF,Kemal; "Kenan Hulsi ve lm" , Vakit, S.9085 , 3 Haziran 1943,


s.580-582.

BAAR, Refik;"ncir Fidanlar ve Kenan Hulsi", Soyut, 20 Aralk 1966,s.


123-125.

BL, smail H.; "Edebi Portreler: Kenan Hulsi", Varlk, S.394, 1 Mays
1953,s.475-478.

BOZOK, Hsamettin; "Kenan Hulsi'nin Hakiki ehresi", Admlar , S.7,


Kasm 1943,s.78-81.

DRGER, Baha; "Bahar Hikyeleri", Kalem, S.13, 1 Haziran 1939,s.53.

ERDAL, Glen; Sait Faik le Son Rportaj, zlerimiz, stanbul, 1954,s.77.

GEZGN, Hakk Sha; alnan Tarla, Vakit, S.53, 20 Birincikanun


1937,s.250-252.

______; "Bahar Hikyeleri", Vakit, S.7682, 31 Mays 1939,s.380-382.

______; " Edebi Portreler:Kenan Hulsi", Yeni Mecmua, C:4, S.64, 19


Temmuz 1940,s.24-26.

100
______; "Zavall Kenan", Vakit, 26 Mays 1943,s.400-402.

GVEML, Zahir; "len ve Kalan", Vakit, S.9085, 3 Haziran 1943,s.488.

HY, brahim; "Kenan Hulsi", Vakit, S.9085, 3 Haziran 1943, s.203.

HULK, Hseyin; "Kenan Hulsi'nin Sanat ", Vakit, S.9085, 3 Haziran


1943,s.230-232.

KOCATRK, Vasfi Mahir; "Vakitsiz lm", Varlk, S.240, 1 Temmuz


1943, s.490-491.

______; "Yedi Me'ale Nasl Toplanmtr", Divan Mecmuas, S.6,


1945,s.523-527.

KUNT, Bekir Stk; "Kenan Hulsi", Yeditepe, S.38, 1 Haziran 1953,s.120.

MNR, Hikmet; "Kenan Hulsi Koray", Vakit, S.9079, 28 Mays


1943,s.491.

NAYIR, Yaar Nabi; "Hazin Bir Yldnm ve Bir Kitap", Varlk, S.262, 1
Haziran 1943,s.523-526.

______; "Hulsi iin", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s.491-493.

OZANSOY, Halit Fahri; "Yedi Me'ale", Servet-i Fnn, C: 63, 26 Nisan


1928, s.644-646.

NERTOY, Olcay; "Cumhuriyet Dneminin lk Edebi Topluluu: Yedi


Me'aleciler", Trkoloji Dergisi, C:11, S.1, 1993, s.37-49.

SABA, Ziya Osman; "Hulsi", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s.489-490.

SOLOK,Cevdet Kudret; "Bir lmn Arkasndan Dnceler", Varlk,


S.240, 1 Temmuz 1943, s.488-489.

______; "50.Yldnmnde Yedi Me'ale zerine Anlar", Varlk, Nisan,


1978,s.27-30.

ARDA, Rt; "Yeni Bir Hikayecimiz:Kenan Hulusi " Varlk,C.7, S.144,


1 Temmuz 1939, s. 400-403.

101
______; "Kenan Hulsi'nin lm", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s.493-
494.

TMAY, Safder Melih; " Kenan Hulsi'ye Dair", Vakit, S.9085, 3 Haziran
1943, s.289-291.

Tezler:

AYDIN, Erkan; Yedi Me'aleciler, stanbul niv., Edebiyat Fak. Trkoloji


Blm Mezuniyet Tezi, stanbul,1965.

MEE, Niyazi; Kenan Hulsi Koray'n Hikye ve Romanlarnda ahslar,


Seluk niv. Doktora Tezi, Konya,1996.

TURAL, Sadk ; mer Seyfettin'in Hikye Dnyas, Doentlik Tezi,


Ankara,1982.

102
DZN

A. Yaz Balklar ve Eser Adlar Dizini

Drthanlarn Kulaksz .................... 31


A

"Austos bcekleri" ................... 30, 68 E


Altn Oluk ................................... 13, 39 Edebiyat Syleileri ......................... 26
Atala ................................................. 22 "Edebiyatmz Hakknda Hseyin
Ate................................................... 79 Rahmi Bey ne diyor?" ................. 26
Eref Saati ....................................... 26
B Eyll................................................. 74
Bahar Hikyeleri.................. 12, 88, 90
"Beyaz Gller" ..................... 28, 29, 36 H
"Binbir Gece Masallar" ..................... 1
Haber Akam Postas .................. 7, 16
"Bir ayc Dkkannda" 15, 24, 35, 37,
Halim Ustann Meyhanesi .............. 12
83
Hristan ve Glistan ......................... 2
Bir Hikye-i Sevda ............................. 1 Hayat ................................................. 6
Bir Otelde Yedi Kii ................... 12, 88
Hikye iii, 1, 2, 6, 7, 10, 11, 20, 22, 23,
"Bir lnn Arkasndan Dnceler"
24, 87, 88, 89, 91
......................................... 13, 31, 32
Hikye-i Madurn, .......................... 1
Bir iir-i Hayal .................................. 1
Hikye-i Robenson ............................ 1
Bir Yarasa Bir Kza Ak Oldu ......... 84
Bir Yazn Tarihi ................................. 1 Hulusi .... iii, v, vi, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 11,
Bir Yudum Su ................... 8, 11, 12, 88 12, 13, 14, 15, 20, 25, 26, 28, 29,
"Boaz inde Bir Gece Yars 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38,
Mehtab" ...................................... 35 39, 73, 76, 84, 85, 86, 88, 91
Btn .................... 7, 51, 67, 74, 79, 89

C tihat................................................. 6
"Cenap ahabeddin Beyle
Konutuklarm" ............................ 27 K
"Cevahir Bedestan" ............. 25, 37, 38
Kalpazanlar ..................................... 69
Ceylan Sesi ....................................... 10
Karabibik ........................................... 1
Kenan Hulsi Koray'n Hikye ve

Romanlarnda ahslar................ 91
ayc Dkkan...................... 13, 37, 39 Kk Fkralar .................................. 1
Kk hikyeler ............................... 84
Kk eyler ................................ 1, 37
D

"Dar kap" .................................. 68, 69 L


Decameron Hikyeleri ....................... 1
Dilimiz stne Konumalar............. 26 Letif-i Rivyt .................................. 1
"Dirilen Mumya" ........... 28, 29, 30, 35

103
M S

Ma ve Siyah................................. 2, 11 Seferin Sonu ............................... 79, 89


Makber ....................................... 23, 32 Selviler ............................................. 79
Mektep .......................................... 6, 23 Siyah nciler .................................... 24
Meale .................................. 10, 11, 13 Solgun Demet .................................... 1
Metres .................................. 73, 75, 77 Son p.................................... 84, 88
Mezardan Sesler ........................ 22, 23 Syleiler ......................................... 26
Mezarndan Kalkan ehit................. 75
Milliyet ......................................... 6, 11
Muhit ......... iii, 6, 15, 18, 19, 20, 28, 83
Muhit Ne in ntiar Ediyor? ... 18, 19, "eceri Vakvak" ........................ 35, 36
20 psevdi ............................................ 75
Msameretnme ................................. 1
T
N
"Tabaklar ve ocukluum" . 30, 37, 38
Nakil ................................................... 1 Tahta Salipler .................................. 79
Tuhfe-i Letif ..................................... 1
O
U
Osmanoflar ................................ 84, 88
Uurtmalar ...................................... 11
Uyku ........................................... 24, 35

lmn Karsnda ...................... 8, 15 V

P Vakit 7, 8, 9, 11, 32, 67, 84, 88, 89, 90,


91
Paul et Virginie ................................ 22 Varlk .. 7, 8, 10, 11, 13, 14, 15, 31, 32,
88, 89, 90, 91
R
Y
Ramazan Sohbetleri ......................... 26
RBK Pansiyonu ................................ 12 Yama .............................................. 11
Yeni Mecmua ........................... 7, 9, 90
Yeni Trk Mecmuas .......................... 6

104
B. ahs Adlar Dizini

A
E
Abdlhak Hamit ............................... 32
Edgar Allan Poe............................... 31
Abdlhak inasi ............................... 28 Ekrem Vecdet .................................. 28
Ahmed Midhat Efendi ..................... 10
el-hc Mehmet Fevzi Efendi ........... 15
Ahmet Cevat .............................. 27, 29 Elif Naci .......................................... 28
Ahmet Cevat, ................................... 29
Emin Nihad Bey .............................. 10
Ahmet Eref ..................................... 28 Emine Besime Hanm . 7, 8, 10, 11, 12,
Ahmet Hikmet.................................. 11
13, 16, 17, 19, 20, 21, 22
Ahmet Hikmet Mftolu ............... 11
Emma......................................... 38, 54
Ahmet Mithat Efendi ....................... 87
Enis Behi........................................ 28
Ahmet Muhip, .................................. 29 Ercment Ekrem, ............................. 29
Ahmet Rasim ............................. 11, 35
Ernest Hemingway .......................... 89
Ali Gne Bey .................................. 22 Esma Zafir ....................................... 28
Alisa ........................................... 79, 80 Eref Saati ........................................ 35
Andre Gide ................................. 78, 79 Eyp Sabri ....................................... 28
Apollon .. 39, 54, 56, 58, 59, 60, 61, 62
Arthur Rimbaud ............................... 31
F
B Faik li ............................................ 33
Faruk Nafz, ..................................... 29
Beatris .............................................. 38
Fatma Hanm ................................... 32
Bernard Shaw ............................. 88, 89
Fevziye Aptullah ............................. 28
Boccacio........................................... 10 Flober............................................... 87
Burhan mit Bey ............................. 79 Fuat Paa.......................................... 15
C
G
Cahit Stk ........................................ 24 Glsm ............................................ 15
Celal Sahir Erozan ........................... 33
Celal Sahir........................................ 29
Cenap Bey ................ 36, 89, 90, 92, 93 H
Cevdet Kudret Solok .................. 13, 22 Hakk Sha Gezgin .................... 17, 18
Cevdet Kudret, ............. 29, 40, 41, 101 Halid Fahri Ozansoy ........................ 15
Charles Baudelaire ........................... 31 Halit Ziya ....................... 10, 84, 87, 98
Halit Ziya Uaklgil ............. 10, 31, 32
D Haim......................................... 27, 75
Hikmet Feridun .......................... 20, 29
Dafne ................................................ 60
Hikmet Mnir ...... 8, 15, 17, 24, 31, 40
Danyeles........................................... 89 Hseyin Cahit Yaln ................ 11, 33
Dostoyevski ..................................... 79
Hseyin Rahmi Bey................... 35, 83
Dr. Niyazi Mee .......................... iii, 16

105
N

brahim Hoyi .................................... 28 Nahit Srr, ....................................... 29


brahim Nemci ................................. 28 Nazm Hikmet ........................... 87, 91
brahim evket ................................. 29 Necip Fazl, ..................................... 29
sidore Duacasse .............................. 31 Nelson ............................ 29, 38, 44, 54
smet Paa ........................................ 28 Nevzat Mahmut, .............................. 29
Nezihe Muhittin ............................... 28
J Nie ........................................... 69, 79
Niyazi Mee ....... 15, 16, 19, 20, 21, 22
Jak Rivye.......................................... 78 Niyazi Sabri ..................................... 28
Jerom .......................................... 79, 80 Nurullah Ata .................................. 35
Jlyet ................................................ 80 Nusret Kemal ................................... 28

K O
K. erif ............................................. 29 Orhan Seyfi, ..................................... 29
Kamelya Ontonyon ........ 38, 39, 57, 58 Oscar Wilde ............................... 19, 23
Kemalettin kr, ............................ 29 Oskar Vayt ....................................... 79
Kenan Akyz ............................. 11, 12
Kenan Hulusi Koray ...iii, v, vi, 13, 15,
16, 17, 22, 23, 24, 94, 96
Kenan Hulusi, v, 13, 15, 17, 20, 22, 29, mer Faruk Efendi .......................... 15
37, 39, 40, 41, 42, 43, 95 mer Seyfettin ............. iii, 87, 95, 101
Kurtis ............................................. 90
P
L
Paul Bourget .................................... 33
Leyla .......................................... 38, 54 Pierre Loti ........................................ 92

M R

M. Fuat ............................................. 28 Rauf Bey .......................................... 84


M. Kemal ......................................... 28 Refik Ahmet Sevengil ..................... 16
Mebrure Hurit, ................................ 29 Refik Ahmet, ................................... 29
Mecnun .......................... 29, 38, 44, 54 Refik Hlit ....................................... 13
Mehmet Cell ................................... 11 Reat Ekrem .................................... 29
Mehmet Rauf ....................... 11, 32, 33 Reat Nuri , ...................................... 29
Mehmet Vecih ................................ 11 Ruen Eref, ..................................... 29
Melih Cevdet Anday ........................ 35
Muammer ahap .............................. 28 S
Murat Akdoan ................................ 29
Mustafa Necip .................................. 29 Sadri Ertem ................................ 94, 95
Mustafa ekip .................................. 28 Saffet Nezihi .................................... 33
Muzaffer Reit ................................. 28 Saffeti Ziy ...................................... 11
Muzaffer Timurta ........................... 28 Sait Faik ........................................... 20
Mnir Nurettin Bey .......................... 16 Sami Paazde Seza ....................... 10
Sayda Kral Zabnit ......... 29, 30, 38, 39

106
Selim Srr ........................................ 29 V
Semiha Vamk,................................. 29
Seniha Sami ..................................... 29 Vasfi Mahir........................ 17, 91, 100
Srr Bey ........................................... 16
Siyret Bey ........................................ 84 Y
Suut Kemal Yetkin..................... 11, 35
Yakup Kadri .............................. 29, 84
Yakup Kadri, ................................... 29
Yaar Nabi . 17, 19, 20, 29, 91, 98, 100
efika M. .......................................... 28 Yusuf Razi Bey ............................... 85
evket Rado ..................................... 35
inasi ................................................ 31 Z
kfe ........................................ 83, 84
Ziya lhan ........................................ 28
Ziya Osman Saba....................... 19, 23

107
ZGEM

01.05.1986 tarihinde Ankarada dodum. 1997de Sakarya lkretim


Okulunda lkokulu, 2000de Etimesgut lkretim Okulunda ortaokulu, 2004de ise
Mehmetik Lisesini(Y.D.A) bitirdim. 2005 ylnda kazandm Seluk niversitesi
Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat blmn 20009 ylnda birincilikle
bitirdim.

Gazi niversitesi Eitim Bilimleri Enstitsnde tezsiz yksek lisansm


05.07.2010 tarihinde tamamladm. Seluk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits
Yeni Trk Edebiyat anabilim dalnda tezli yksek lisans rencisiyim. Tez
aamasnda olup tez konum Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisinde kan Nesir
Yazlardr. Lisans hayatmda birok onur ve yksek onur belgesi aldm. Ayrca ift
anadal program ile sosyoloji blmn bitirdim. Seluk niversitesi senatosunun
31.10.2008 tarih ve 88 sayl karar ile yrrle giren renci Asistan Ynergesi
erevesinde 2008-2009 eitim retim ylnda Seluk niversitesi renci Asistan
olarak grev yaptm.

Amacm akademik ynde kendimi gelitirmek ve bu yolda ilerlemektir.


Kitap okumaktan, tiyatroya gitmekten, konferans, panel gibi bilimsel etkinliklere
katlmaktan ok holanrm.

Fatma SEZER

108
T.C.
SELUK NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
TRK DL VE EDEBYATI ANABLM DALI
YEN TRK EDEBYATI BLM DALI

KENAN HULUS KORAYIN MUHT DERGSNDEK


NESR YAZILARI

HAZIRLAYAN
FATMA SEZER

YKSEK LSANS TEZ

DANIMAN
PROF. DR. ALM GR

KONYA 2012
T.C.
SELUK NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS MDRL

BLMSEL ETK SAYFASI

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

Bu tezin proje safhasndan sonulanmasna kadarki btn srelerde bilimsel


etie ve akademik kurallara zenle riayet edildiini, tez iindeki btn bilgilerin etik
davran ve akademik kurallar erevesinde elde edilerek sunulduunu, ayrca tez
yazm kurallarna uygun olarak hazrlanan bu almada bakalarnn eserlerinden
yararlanlmas durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atf yapldn bildiririm.

Fatma SEZER

i
T.C.
SELUK NVERSTES
Sosyal Bilimler Enstits Mdrl

YKSEK LSANS TEZ KABUL FORMU

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

Yukarda ad geen renci tarafndan hazrlanan Dede Efendi, Zek Dede ve


Delllzdenin Beste Formunda, Zencr Uslndeki Eserlerinin Usl-arz vezni ilikisi
Ynnden ncelenmesi balkl bu alma ../../.. tarihinde yaplan
savunma snav sonucunda oybirlii/oyokluu ile baarl bulunarak, jrimiz
tarafndan yksek lisans tezi olarak kabul edilmitir.

Unvan, Ad Soyad Danman ve yeler mza

Danman

ye

ye

ii
N SZ

Yazmaya henz niversite rencisiyken Servet-i Fnn dergisindeki


hikyeleriyle balayan Kenan Hulusi Koray (1906-1943), Yedi Me'aleciler
topluluunun tek nsiri olarak hreti yakalam yazarlarmzdandr. Sanat hayatnda
olgunluk noktasna ulaamadan gen yata hayatn kaybetmitir. Hikyelerinin ou,
salnda yaynlanan kitaplarnda yer almam, gazete ve dergilerin sayfalarnda
kalmtr.

Bu almann amac, Kenan Hulusi'nin kitap olarak yaynlanm


eserlerinden daha fazla bir yekn oluturan, Muhit dergisinde kalm nesir yazlarnn
tespiti ve incelenmesi olmutur.

almamz; n Sz, Ksaltmalar, Giri, Kenan Hulusinin


Muhitteki Yazlar ve Hikyeleri zerine, Muhitteki Hikyelerinin ncelenmesi
Metinler, Sonu, Kaynaka ve Dizinden olumaktadr.

Girite; Muhit dergisi ile Kenan Hulusi Korayn hayat ve edebi


kiiliinden bahsedilmitir. Bu erevede Kenan Hulusi Korayn hikyeciliini
etkileyen Servet-i Fnn dnemi ve mer Seyfettin zerinde de ksaca durulmutur.
Hayatn anlatrken Dr. Niyazi Mee'nin "Kenan Hulusi Koray'n Hikye ve
Romanlarnda ahslar" adl yaynlanmam doktora tezi belirleyici bir kaynak
olmutur. Kiiliine deinilirken ise arkadalarnn lmnn ardndan kaleme
aldklar yazlardan istifade edilmitir.

Birinci blmde Kenan Hulusinin Muhitteki yazlar ve hikyeleri iki ana


balk altnda incelenmitir. Bu balklarda Kenan Hulusi Korayn Muhitte kan
mensur iirlerinden ve syleilerinden sz edilmektedir. Muhitteki hikyelerinin
incelenmesi sanat, edebiyat, dil ve slup, ak temas gibi eitli balklardan
yararlanlarak yaplmtr.

kinci blmde Kenan Hulusi Korayn Muhit dergisinde kan nesir


yazlarnn orijinal metinlerine kronolojik srayla yer verilmitir.Kenan Hulusinin iki
syleisi ise dier hikyelerden bamsz olarak kendi arasnda sraya konmutur.
Bylelikle okuyucular Korayn Muhitteki orijinal metinlerine ve bunlarn
deerlendirmelerine ulaabileceklerdir.

iii
Sonuta daha ok inceleme hakknda genel bir deerlendirme yaplmtr.

Aratrmaclara yardmc olmas iin Dizin hazrlanmtr. Bu balk


ahs Adlar Dizini ile Yaz Balklar ve Eser Adlar Dizini olarak
dzenlenmitir.

Bu almann hazrlanmasnda yardmlarn esirgemeyen sayg deer


hocalarm Prof. Dr. lim Gr Beye ve Yrd. Do. Dr. Bedia Koakoluna sonsuz
teekkrlerimi sunarm.

Konya, 2012

Fatma SEZER

iv
T.C.
SELUK NVERSTES
Sosyal Bilimler Enstits Mdrl

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

ZET

Kenan Hulusi Koray, ksa sren yaamnda roman, mensur iir, fkra,
makale, rportaj, eletiri trlerinde eserler vermekle birlikte hikyeciliiyle
tannmtr.

Birbirine zt iki sanat anlaynn etkisiyle yazlm hikyeleri; tema


eitlilii, zaman ve mekann kullanm, insana bak, dil ve slba gsterdii zen
bakmndan dikkat eker.

lk hikyelerinde "sanat sanat iin" anlayyla hareket eden Kenan Hulusi,


slpu bir yazar kimliiyle karmza kar. "Sanat toplum iin" anlayyla yazd
ikinci dnem hikyeleri ise yaad dnemin sosyal, siyasal, kltrel ve ekonomik
hayatndan izler tar. Bu dnemde yazm olduu hikyelerde sosyal gerekilik
akmnn etkisindedir. Ancak dnemin sosyal gereki yazarlarndan farkl olarak,
ferdi ihmal etmez. Toplumsal meselelere, bireyi ilgilendirdii lde hikyelerinde
yer verir.

Erken lm abuk unutulmasna sebep olmutur. Oysa Kenan Hulusi'nin


unutulmay hak etmeyen gzel hikyeleri vardr. Trk hikyesinin bugnk
noktasna gelmesinde Kenan Hulusi'nin nemli pay vardr.

v
T.C.
SELUK NVERSTES
Sosyal Bilimler Enstits Mdrl

Ad Soyad Fatma SEZER


Numaras: 094201021005
rencinin

Ana Bilim / Bilim Dal Trk Dili ve Edebiyat / Yeni Trk Edebiyat
Program Tezli Yksek Lisans Doktora
Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisindeki Nesir
Tezin Ad Yazlar

ABSTRACT

Kenan Hulusi Koray, is not only known by his art of story telling but also
his ovels,prose poems,anecdotes, articles, reports, criticisms in his short life. The
stories ritten by the effect of two countradictory art comprehensions, attract attention
with heme variety, time and the use of place, view to human being , and taking great
care in language and form.

Kenan Hulusi Koray, writing with the comprehension of "the art for art" in
his first stories, appears as a stylist writer. In his second term stories which he wrote
with the comprehension of "the art for society" he reflects his terms of social,
political, cultural, economic life. He wrote in the effect of social reality trend, but as
a writer different from the writers of his term, he doesn't neglect the individual. He
gives importance to social problems as long as it relates the individual. His early
death caused him to be forgotten. But Kenan Hulusi Koray's works do not deserve to
be forgotten. He had an important role in the development of modern Turkish Story.

vi
NDEKLER

BLMSEL ETK SAYFASI ......................................................................................................

YKSEK LSANS TEZ KABUL FORMU .......................................................................

N SZ ...........................................................................................................................................

ZET .................................................................................................................................................. V

ABSTRACT ................................................................................................................................... V

NDEKLER ........................................................................................................................... V

KISALTMALAR ......................................................................................................................... X

GR................................................................................................................................................. 10

1. KENAN HULUS KORAYIN HAYATI VE EDEB KL ........................ 14

2. MUHT DERGSNE DAR ............................................................................................... 27

BRNC BLM ........................................................................................................................ 31

I. KENAN HULUSNN MUHTTEK YAZILARI VE HKYELER


ZERNE ........................................................................................................................................ 31

1.1. .................................. KORAYIN MUHTTEK YAZILARINA DAR32

1.1.1. MENSUR RLER ............................................................................. 32

1.1.2. SYLELER ...................................................................................... 36

II. MUHTTEK HKYELERNN NCELENMES ................................. 38

1.2. TEMALAR .................................................................................................... 38

1.2.1. AK TEMASI ........................................................................................ 38

1.2.2. OCUKLUA ZLEM ....................................................................... 40

1.2.3. HKYELERNDEK SANAT, EDEBYAT, DL VE SLP ....... 40

1.2.4. HKYELERDE ZAMAN ................................................................... 44

1.2.5. HKYELERDE MEKN KAVRAMI .............................................. 46

vii
KNC BLM ........................................................................................................................... 50

METNLER .................................................................................................................................... 50

2.1. BEYAZ GLLER ......................................................................................... 50

2.2. DRLEN MUMYA....................................................................................... 54

2.3. BEYAZITTA INAR ALTI ....................................................................... 63

2.4. BOAZ NDE BR GECE YARISI MEHTABI .................................... 66

2.5. ECER VAKVAK ....................................................................................... 69

2.6. EHZADE BAINDA BR AYCI DKKNI ......................................... 71

2.7. TABAKLAR VE OCUKLUUM ............................................................. 73

2.8. CEVAHR BEDESTANI .............................................................................. 75

2.9. AUSTOS BCEKLER............................................................................. 78

2.10. DAR KAPI ................................................................................................... 80

2.11. UYKU ........................................................................................................... 82

2.12. EDEBYATIMIZ HAKKINDA HSEYN RAHM BEY NE DYOR? 84

2.13. CENAP AHABEDDN BEYLE KONUTUKLARIM.......................... 89

SONU ............................................................................................................................................. 95

KAYNAKA .................................................................................................................................. 98

DZN .............................................................................................................................................. 103

A. YAZI BALIKLARI VE ESER ADLARI DZN .................................... 103

B. AHIS ADLARI DZN .............................................................................. 105

ZGEM .................................................................................................................................. 108

viii
KISALTMALAR

a.g.e. : ad geen eser

a.g.m. : ad geen makale

Ar. Gr. : Aratrma Grevlisi

b. : bask

C. : cilt

ev. : eviren

Haz. : hazrlayan, hazrlayanlar

Prof. Dr. : Profesr Doktor

s. : sayfa

S. : say

T.D.K : Trk Dil Kurumu

niv. : niversite

Yay. : yaynlar

ix
GR

Divn edebiyat nazm ekillerinden "mesnevi" ve Trk halk edebiyat


geleneinde asrlardr varln srdren "halk hikyeleri" darda tutulduu zaman,
Trk edebiyatnda bugnk manasyla "hikye", Tanzimat'tan sonra grlmektedir.

Balangta Bat'dan gelen tahkiyeye bal iki tr -roman ve hikye-


arasndaki farklar zerinde yeterince durulmam, hatta zaman zaman roman, hikye
ad ile kullanlmtr.

Nitekim, Bat'dan yaplan ilk tercme romanlar Hikye-i Madurn, Hikye-


i Robenson gibi adlarla yaynlanm ve Halit Ziya roman teorisi konusundaki
fikirlerini ieren kitabna Hikye adn vermitir.

Trk edebiyatnda ilk hikye kitaplar Ahmet Mithat Efendi'nin Letif-i


Rivyt (1870) ve Emin Nihat Bey'in Msameretnme'sidir (1870-1871). Emin Nihat
Bey'in bu eseri yedi hikyeden ibarettir. Yap itibariyle Boccacio'nun Decameron
Hikyeleri ile Binbir Gece Masallar'n hatrlatmaktadr. "Halk hikyecilii/meddah
geleneinden gelen unsurlar ile Bat edebiyatndan aldklarn birletirerek eitme ve
elendirme amac gden"1Letif-i Rivyt, yirmi dokuz hikyeden oluur.

Hikyeyi romandan ve anlatma dayal dier trlerden mstakil olarak ele


alan Sami Paazde Seza, Kk eyler (1892) ile Bat tekniiyle mahalli
zellikleri birletirerek Trk edebiyatnn ilk realist hikye rneklerini2 vermitir.
Yine ayn dnemde Nabizde Nzmn Karabibiki Anadolunun ky hayatn realist
tarzda ele alan ilk eserdir."nsann eya, tabiat ve cemiyetle olan mnasebetlerinden,
i atmalarnda ok az bir ksmn tasvir ve tahlilden faydalanarak, dar bir hacimde
younlam bir halde tahkiyelendirmektir"3 eklinde tanmlanabilecek "ksa hikye"
trnn edebiyatmzdaki en gzel rneklerini Servet-i Fnn dneminde Halit Ziya
Uaklgil vermitir: Tuhfe-i Letif (1893), Nakil, (1893-1895), Kk Fkralar
(1897-1899), Bir Yazn Tarihi (1900), Solgun Demet (1901), Bir iir-i Hayal (1914),
Sepette Bulunmu (1920), Bir Hikye-i Sevda (1922) gibi eserlerinde romanlarnn

1
nci Enginn, Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyet'e (1839-1923), Dergah Yay., stanbul,
2006,s. 183.
2
a.g.e., s.272.
3
Sadk Tural, mer Seyfettin'in Hikye Dnyas, Doentlik Tezi, Ankara, 1982, s.12.

10
aksine daha sade bir dil kullanmtr. "Kk hikyeler, devrin sosyal hayatn veya
insanlarn romanlardan daha fazla yanstrlar. Yani yazar ksa hikyelerinde
dnemin gereklerine daha fazla eilmitir.4 Halit Ziya, Suut Kemal Yetkin'e
yazd bir mektupta bunu "Kk Hikyeler, Ma ve Siyah'tan daha fazla tesir yapt.
Bunlarn tertibi, ins, hele lisn edebiyat leminde bir yenilik, bir geliirlik
kbilinden sayld."5 diyerek belirtir.

Halit Ziya'dan baka Servet-i Fnncular arasnda dikkati eken dier bir
isim Mehmet Rauf''tur. Hikyelerinde "ahs duygulanlar, aklar, istekler, straplar,
hayal krklklar ve mitsizlikler"6 gibi temalar iler.

Servet-i Fnn topluluu ierisinde Hseyin Cahit Yaln, Ahmet Hikmet


Mftolu ve Saffeti Ziy'y da burada zikretmek gerekir. Hseyin Cahit Yaln,
devrin dier sanatkrlarndan farkl bir ekilde, hikyelerinin ahs kadrosunu aydn
kesim ve stanbul'da yaayan aznlklar arasndan semitir. Dil ve slp bakmndan
ak ve sade bir anlatma sahiptir.

Hikyelerini Hristan ve Glistan adl kitabnda toplayan Ahmet Hikmet,


iire has bir anlatmla, ak temas etrafnda teekl eden hikyeler yazmtr.
II.Merutiyet'ten sonra dnce ve sanat anlaynda belli bir deime grlen yazar,
bu dnemde zellikle "milli mesajlar ihtiva eden hikyeler"7 kaleme alr. Saffeti
Ziy ise, yazd hikyelerde "stanbul'un kozmopolit evrelerindeki hayat"8
anlatmtr.

Servet-i Fnn dneminde eser verip, bu topluluun dnda kalan Hseyin


Rahmi Grpnar, Ahmet Rasim, Mehmet Cell, Mehmet Vecih gibi yazarlar da
hikye trnde eserler vermitir.

Hikyeyi bamsz olarak ele alan "Mill Edebiyat" dnemi, Trk


hikyecilii iin nemli gelimelerin olduu bir zaman dilimidir. Devrin en gl
sanatkr mer Seyfettin'dir. Kenan Akyz'n belirttii gibi, "mer Seyfettin'e kadar

4
mer Faruk Huyugzel, Servet-i Fnn Edebiyat, Aka Yay., Ankara, 2006, s.362.
5
Cevdet Kudret, Trk Edebiyatnda Hikye ve Roman, C.1,stanbul, 1979, s.204.
6
Kenan Akyz, Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklap Kitabevi, Ankara, 1982, s.106.
7
Sadk K. Tural, Hikyeciliimizin 100. Ylnda 100 rnek, Kltr ve Turizm Bakanl Yay.,
Ankara,1987, s.11.
8
Kenan Akyz, Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklap Kitabevi, Ankara, 1982, s.106.

11
bir yazarn kendisine tek bana baland bir edebi nev'i durumuna"9 gelmeyen
hikye, onunla edebiyatmzda romanla yaracak bir seviyeye ulamtr. mer
Seyfettin, "Maupassant tarz" denilen balangc, dm noktas, sonu olan hikyeler
yazar. Kenan Hulusi Koray'n eserleri de Maupassant tarznn zelliklerini tar.

Mupassant tarz hikyelerde dikkati eken ilk zellik, hikayelerin


ounlukla kusursuz bir yap ve kurgu iinde vcut bulmu olmasdr. Hikyenin
kurmaca dnyas belli bir mantk sra iinde ilerler. "Olay hikyesi" veya "klasik
vak'a hikyesi" olarak da adlandrlan bu tarz hikyeler, vak'a zerine kurulur.
Rastgele seilmemi ve sradan olmayan bu vak'a, metnin iskeletini tekil eder.
Hikyeler daima ni ve artc bir sonla biter. ahs kadrosu zenle seilmi
insanlardan oluur. Gnlk hayatta her gn karmza kan "kk insan"dan
ziyde, belli bir seim ve ayklamaya tb tutularak idealize edilmi kiiler
hikyelerde yer alr. Gl bir mekn-insan ilikisinin olduu hikyeler, aklama,
tasvir, tahlil, gibi belli bal anlatm tarzlaryla kaleme alnr. Okuyucunun hayal
gcne fazla bir ey braklmaz. Maupassant tarz hikye gl bir sosyal muhteva
ile okuyucu karsna kar. Yapya ait btn unsurlar, bu muhtevay vurgulayabilme
endiesine gre ekillenir.

mer Seyfettin'in hikyeler yazd dnem, sosyal ve siyas bunalmlarn


yaand, byk toprak kayplarnn meydana geldii yllardr. Yazar, btn bu
olaylarn karsnda eserleriyle "milli uuru kuvvetlendirmek ve aksak ynleri mizahi
yolla tenkit ederek"10 uyana hizmet etmek ister. Din, tarih, siyas, mill konulara
olduu kadar cehalet, bozulma, hakszlk, sahtekrlk konularna da yer verir.

Toplumdaki maraz taraflar genellikle "ironik" bir anlatmla ortaya koymak


suretiyle bozulmann sebeplerine dikkatleri eker. Dilinin sadelii ve slbundaki
akclk ile Trk hikyecilii iin bir dnm noktas olmutur. "Bir uyan
edebiyatnn ncs"11 olan sanat kendisinden sonra gelen pek ok yazar olduu
gibi Kenan Hulusi'yi de etkilemitir.

9
Kenan Akyz, Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklap Kitabevi, Ankara, 1982, s. 184-185.
10
a.g.e. , s. 184.
11
Sadk K. Tural, Hikyeciliimizin 100. Ylnda 100 rnek, Kltr ve Turizm Bakanl Yay.,
Ankara ,1987, s. 12.

12
hretlerini romanlaryla kazanmalarna karlk hikye trnde eserler
vermi olan, sade dilleri, gl anlatmlar ve Trk edebiyatnn Anadolu'ya almas
hususunda gsterdikleri aba ile Hlide Edip, Yakup Kadri ve Refik Hlit
hikyeciliin yeni boyutlar kazanmasnda etkili olmulardr.

Kenan Hulusi Koray, ksa sren yaamnda roman, mensur iir, fkra,
makale, rportaj, eletiri trlerinde de eserler vermekle birlikte hikyeciliiyle
tannmtr.

Kenan Hulusi, ilk hikyelerinde Servet-i Fnn yazarlarnn biim ve slp


zelliklerinden; daha sonrakilerde ise mer Seyfettin'in eserlerinin tema eitlilii,
vak'ay ele al ve ironik anlatmndan etkilenmitir.

Birbirine zt iki sanat anlaynn etkisiyle yazlm hikyeleri; tema


eitlilii, zaman ve mekann kullanm, insana bak, dil ve slba gsterdii zen
bakmndan dikkati eker.

lk hikyelerinde "sanat sanat iin" anlayyla hareket eden Kenan Hulusi,


slpu bir yazar kimliiyle karmza kar. "Sanat toplum iin" anlayyla yazd
ikinci dnem hikyeleri ise yaad zaman diliminin sosyal, siyas, kltrel ve
ekonomik hayatndan izler tar. Bu yllarda yazm olduu hikyelerde sosyal
gerekilik akmnn etkisindedir. Ancak dnemin sosyal gereki yazarlarndan
farkl olarak, ferdi ihmal etmez. Hikyelerinde toplumsal meselelere, bireyi
ilgilendirdii lde yer verir. Erken lm abuk unutulmasna sebep olmutur.
Oysa Kenan Hulusi'nin unutulmay hak etmeyen gzel hikyeleri bulunmaktadr.
Trk hikyesinin bugnk noktasna gelmesinde Kenan Hulusi'nin nemli pay
vardr.

13
1. KENAN HULUS KORAYIN HAYATI VE EDEB KL

14
15
KENAN HULUS KORAYIN HAYATI VE EDEB KL

Kenan Hulusi Koray, 27 Mays 1906 ylnda Fatihin aramba semtinin


mtevaz bir evinde dnyaya geldi. Babas, Bulgaristann Karnabad (Karinabad)
taraflarnda Macaroullar lakab ile tannm bir ailenin evlad olan ve ticaretle
uraan mer Faruk Efendi; annesi Fatih ders-i mlarndan el-hc Mehmet Fevzi
Efendinin kz Glsm Hanmdr.12

Kenan Hulusi Koray 1914 ylnda aramba btidasine verirler. 1919


ylnda buray bitirir. Ayn yl Mercan dadisinin Mekteb-i Rd ksmna girer.
1922 ylnda rtiyeyi bitirir. Bu dnemde, Mercan dadisinin binasna tanm olan
stanbul Sultanisine girer. 1917 ylndan beri Almanca eitim veren bu okul 1923-
1924 retim ylnda Beyaztta Fuat Paa konana tanarak stanbul Erkek
Lisesi adn alr.

1925 ylnda stanbul Erkek Lisesini bitiren Kenan Hulusi, yine ayn yl
stanbul Darlfnnu Edebiyat ubesine kayt yapar.

Darlfnna devam ederken, ailesinin maddi ve manevi yapsnda birtakm


deiikliklerin olduunu; babasnn ikinci bir evlilik yapt, te yandan mer Faruk
Efendinin ticari ilerinin de bozulduu ve bilhassa vey anne yznden Kenan
Hulusinin baba evini terk ettiini reniyoruz.13

1927-1928 yllar arasnda baba evini terk ettiini sandmz Kenan Hulusi,
1928de Trk Tarih Encmeninin Ktphanesine memur olarak girer ve 1933 ylnn
sonlarna kadar orada alr. lk hikyelerinin yaynlanmas da bu tarihlere rastlar.
Halit Fahri Ozansoy idaresindeki Servet-i Fnn dergisinde, henz Darlfnn'da
renciyken yaynlanan hikyeleri, anlatm ve zel atmosferiyle byk ilgi toplad.
Cumhuriyet devri iirinin ilk edebi topluluu kabul edilen Yedi Meale grubuna,
bu hikyelerin referans ile dahil oldu. Bu grubun tek hikyecisi olarak adn
duyurmaya balad. Topluluk daldktan ve yazlarn yaynlad Meale mecmuas

12
Erkan Aydn, Yedi Mealeciler, stanbul . Ed. Fak. Trkoloji Blm, Baslmam Mezuniyet
Tezi,Tez No: 4538, stanbul, 1965.
13
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar, Seluk niv. Baslmam
Doktora tezi, Konya, 1996.

16
kapandktan sonra Servet-i Fnn (1929), Muhit (1929-1931), Hayat (1929), tihat
(1929), Milliyet (1929-1930), Mektep (1931-1932), Yeni Trk Mecmuas (1934),
Btn (1934), Haber Akam Postas (1934-1935), Varlk (1938), Yeni Mecmua
(1939-1942) gazete ve mecmualarnda hikyeleri yaynlanmaya devam etti. Mays
1933'te, Darlfunn'da renciyken tant snf arkada, bestekr ve yorumcu
Mnir Nurettin Beyin kz kardei Emine Besime Hanmla evlendi.

1934'te Vakit gazetesine girdi. Vakit gazetesinin yaz ileri mdr Refik
Ahmet Sevengilin grevinden ayrlmas, onun yerini alan Srr Beyin apandisit
patlamas sonucu lmesi ile Kenan Hulusi Koray yaz ileri mdrl grevine
ykseldi. 14

1934'te Vakit gazetesinde balayan gazetecilik hayatn, hikyecilii ile


birlikte sekiz yl boyunca askere gidene dek srdrd. II. Dnya Sava esnasnda
ordu teyakkuza geince Kenan Hulusi de askere alnd. Ankarada htiyat Zabiti
Mektebinde eitildikten sonra yedek subay olarak Adapazarna gnderildi. Yedek
subay olarak Adapazarnda askerlik grevini srdrrken tifs m, lsemi mi
olduu tartma konusu yaplan ksa bir hastal mteakip ve terhisine 21 gn kala,
23 Mays 1943'te, henz 37 yandayken vefat etti. 24 Mays 1943te Adapazarnda
defnedildi. Komutan, onu ok sevdii iin Tayyare ehidinin yanna
gmdrd. Bu drt mezar da Rum Mezarlnn iindedir. Bu mezarln resmi
1Temmuz 1949 tarihli Varlk dergisinin 348. saysnda kar. Burada Yedek P.
Temen Kenan Hulusi Koray gml. Ruhuna Fatiha. Doumu 1908, lm 24
Mays 1943. Mezar tanda doum ve lm tarihinin yanl olmas, yazarlnn
belirtilmemi bulunmas dndrcdr.

Kenan Hulusi Korayn lise yllarna kadar olan hayat hakkndaki bilgi yok
denecek kadar azdr. Lise ve ondan sonra gelen yllara ait bilgileri ise lm zerine
yazlan yazlarda ve Dr. Niyazi Meenin yazarn ei Emine Besime Hanmla yapt
mlakatta bulunmaktadr. Gerek ei Emine Besime Hanm gerekse arkadalar,
Kenan Hulusinin zel hayatn bakalarna kapal tutan, az konuan ve srsever bir
kiilii olduunun stnde durmulardr:

14
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar, Seluk niv. Baslmam
Doktora tezi, Konya, 1996.

17
Kenan Hulusinin mahrem hayat, en yaknlar iin bile mehuld. Hususi
hayatndan, sevgilerinden, aile balarndan pek seyrek olarak, birer telmih halinde
bahsederdi. On senelik arkadamzn ka kardei vardr, annesi ve babas sa mdr,
deil midir, ocuu var mdr, yok mudur, hl kati olarak bilmiyoruz. Bunda belki
biraz bizim kaytszlmz, fakat daha ziyade onun ekingenlii ve srseverlii
vard.15

Yaar Nabi, Kenan Hulusinin lm yldnmnde yazm olduu yazsnda


Sanatkarn bakalarna kapal kalm hususiyetlerini16 ei Emine Besime
Hanmdan yazmasn ister. Nitekim lmnden bir yl sonra arkadalarnn, daha
evvel neredilmemi yedi hikyesini de ilave ederek yaynladklar Bir Yudum Su adl
kitaba, ei Emine Besime Hanm bir biyografi yazar. Bu ksa yazda Emine Hanm da
yazarn Daima ketum olmay ve az konumay seven tabiatn17 vurgular. Kenan
Hulusinin lm mnasebetiyle yazlan yazlarda ii okayan, yumuak ve tatl
sesli18 bu adamn, pek az konuan, kzmayan, seven, kzacak yerde unutan,
kimseyi krmamak iin hep peki19 diyen, sessiz hali, tatl tevazuu ile herkes ile
honut yaayan ve herkesi honut eden20, her zaman glmseyen21,hassas22,
enerjik fakat uysal ruhlu, cokun fakat tedbirli, hassas fakat alngan deil23, zarif,
kibar ve temiz ruhlu24, drst ve btn arkadalar tarafndan sevilmek
bahtiyarlna nail olan25, tabiat zerinde durulmutur:

Kenan Hulusi, hayat severdi. Muhitin ve tabiatn kesif intibalarn


kuvvetle duyar ve tespit ederdi. inde derin ve asil bir sanat ruhu tard. Neesi ve
cana yaknl ile aramzda byk bir yeri vard.26

15
Yaar Nabi Nayr, "Hulusi", Varlk, S. 240, 1 Temmuz 1943, s. 489.
16
Yaar Nabi , Hazin Bir Yldnm ve Bir Kitap, Varlk, S. 262-263, 1-15 Haziran 1943, s.493-
495.
17
Bir Yudum Su, Trkiye Yaynevi, stanbul, 1944.
18
Yaar Nabi Nayr, Hlusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 492.
19
Rt arda, Kenan Hulsinin lm, Varlk, S. 240, 1 Temmuz 1943, s. 494.
20
Hakk Sha Gezgin, "Zavall Kenan"i, Vakit, 26 Mays 1943, s. 495.
21
Yaar Nabi Nayr, ,Hlusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943 s. 492.
22
a.g.m., s. 493.
23
Hikmet Mnir, lmn Karsnda, Varlk, S. 262, 1 Temmuz 1943, s. 491.
24
Yaar Nabi Nayr, ,Hlusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 493.
25
Suavi Koer , Kenan Hulusi, Varlk, S. 240, 1 Temmuz 1943, s. 496.
26
Vasfi Mahir Kocatrk , Vakitsiz lm, Varlk, S. 262, 1 Temmuz 1943, s. 491.

18
Kenan Hulusi Korayn lise yllarna ait ilk bilgiyi, edebiyat hocas Hakk
Sha Gezgin verir:

Onu, kck bir dokuzuncu snf talebesi iken tandm. Snfn sa


taraflarndaki sralardan birinde oturuyordu. Daha ilk vazifesi ile dikkatimi
uyandrmt. ri apl arkadalarnn arasnda olduundan da kk bir grn
vard. Belki boyunu aan istidad, belki de efkat uyandran kkl, ona
hafzamda ayr bir yer vermeme sebep olmutu.27

Kenan Hulusi ile edebiyat hocas Hakk Sha Gezgin arasndaki renci
retmen ilikisi, Kenan Hulusi liseden mezun olduktan sonra dostlua dnerek
devam eder:

"Mektebi bitirdikten sonra da onunla bilgi yoldalmz bitmedi. Fatih,


Beyazt, Sleymaniye Ktphanelerinde sk sk buluup grrdk. Darlfnundaki
tezini hazrlarken, pek seyrek genlere nasip olan bir dikkat ve itina ile yzlerce
kaynaa bavuruyordu."28

Vakit gazetesinde yaz ileri mdr olduu senelerde hocas Hakk Sha ile
yollar bir kez daha kesiir; ve ayn gazetede alrlar. O yllara dair anlar Hakk
Sha yle anlatr:

Matbaaya gelince, ceketini karr, Bir tomar kad slatarak masasn


siler. Bu ii yle gzel baarr ki, ben arada srada ona :

- Kenan hanm!

Diye satarm.

Zamanmzn en ideal kocalarndan biri olduuna hi phe yok. Evde,


elbette bu hamaratlk on kere fazladr.29

Kenan Hulusinin hreti yakalad Yedi Mealeciler dnemine ait


bilgileri, bu grubun dier yelerinden reniyoruz:

27
Hakk Sha Gezgin, alnan Tarla, Vakit, S.53, 20 Birincikanun 1937,s.250-252.
28
Hakk Sha Gezgin, Zavall Kenan, Vakit, 26 Mays 1943,s.400-402.
29
Hakk Sha Gezgin,"Edebi Portreler: Kenan Hulsi" , Yeni Mecmua, C. 4,S.64, 19 Temmuz 1940,
s.24-26.

19
Ceketinin sol st cebinde ssl kh beyaz kh renkli mendillerden
tamaya ne kadar meraklyd! Onlar boyun ba deitirir gibi ne kadar sk
deitirirdi! Herhalde bu mendillerden kendisinde bir koleksiyon vard.

Bizlere ara sra, Beyolunun filanca maazasnn cameknnda grd


ok gzel bir mendilden bahseder, fakat ok pahal olduundan alamadn ilave
ederdi. Akl gnlerce o mendile taklr, nihayet aldktan sonra rahatlard. Onu Oscar
Wildea benzetirdim. Genlik alarnn nesrinde de Oscar Wilde hatrlatan bir
taraf vard. Ssl, renkli, hayali bir nesri, belki de Oscar Wilde ceket yakasnn
iliinde mevsimine gre deien bir iek tam olduu iin onun da ceketinin
cebinde bir mendil, kokusuz bir iek gibi alrd. 30

Kenan Hulusinin bu mendil merakna ei Emine Besime Hanm da deinir:

Hulusicik ok sk nezle olurdu. Her ay mendile para ayrdmz imdi


hatrlyorum. Ayrca yaka mendillerini pek ok severdi. Gamze Beye alnan en
byk hediye ipek beyaz bir mendil, bayram ocuklarndan daha ok sevindirir ve
mutlu ederdi.31

Yedi Mealecilerden Yaar Nabi, Kenan Hulusi ile ilgili u anlarn


nakleder:

Dnyor ve hatrlyorum: Onu 1927 senesinde tandm. O zamanlar


Halid Fahrinin etrafnda toplanan gen edebiyat heveslilerinin canl bir varlk
gsterdikleri Servet-i Fnun Mecmuasnn idarehanesinde grubumuz yava yava
teekkl ediyor, aramzda her zaman ayn samimiyet ve canllkla yaamasn
dilediim ba, yava yava kuruluyordu. () Divan Yolunda aa yukar
gezintilerimiz srasnda, o bize son nesirlerinden paralar okurdu ve ne kadar gzel
okumasn bilirdi. Ve ne kadar kuvvetli bir hafzas vard. Hemen btn yazlarn
ezbere bilirdi. Bir kaynan alts, bir blbln solumas gibi dorudan doruya
gnlden gnle ve insana bir haz rpertisi geirten o tatl sesle okunmu o gzel
nesirleri imdi bile yeniden iitiyormu gibi oluyor ve iimin hazla dolduunu
hissediyorum.

30
Ziya Osman Saba, Hulusi , Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 490-499.
31
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar, Seluk niv. Baslmam
Doktora tezi, Konya, 1996.

20
() ok gl ve ar yazard. O kadar ki daima ona taklr, tembellii ile
alay ederdik. Evet ona taklmay ne ok severdik. Ve o btn tarizleri ne kadar uysal
bir glmserlikle karlard. Meale mecmuas kt sralarda, orada Ceylan Sesi
isminde bir roman tefrika etmeye balamt. Drt be nsha devam eden tefrika, bir
yola kn tasvirinden bir trl daha ileri gidememiti. Bu yolculuk ne zaman
bitecek? diye aka ederdik. Daha yolculuk bitmeden mecmua kapand ve roman da
bir teebbs halinde ve yalnz km sahifelerden ibaret kald. Hulusi, sonradan bu
esere devam etmedii gibi bize de bahsini bile ettirmedi.32

Kenan Hulusi, Milliyet gazetesinin sanat sayfasn hazrlad dnemde


(1929-30) ve Vakit gazetesinde genel yayn ynetmenlii yapt yllarda (1934-
1942) pek ok gen hikyeciyi edebiyat dnyasyla tantrmtr. Bunlardan biri
edebiyat fakltesinden arkada Sait Faiktir. Sait Faikin baslan ilk hikyesi olan
Uurtmalar 9 Aralk 1929da, uurtmalarn devam niteliindeki Yama ise 13
Ocak 1930da Milliyet gazetesinde K. Hulusi tarafndan yaynlanr. 33

Sait Faik, kendisiyle yaplan son rportajda Hikye yazmaya ilk nasl
baladnz sorusunu yantlarken kendisini hikye yazmaya tevik eden Kenan
Hulusiyi anmadan geemez. Kenan Hulusinin verdii cesaretle34 hikye yazmaya
devam ettiini vurgular.

Emine Besime Hanm, Niyazi Meenin kendisiyle 16/03/1991 tarihinde


yapt mlakatta ve Bir Yudum Su'ya yazd biyografide, einin kiilii, tanmalar
ve lmyle ilgili bilgiler verir:

Kendisini 1928 senesinde Edebiyat Fakltesinde tandm. Bir gn bir bahis


stnde arkadalarla mnakaa ediyorduk. Biraz tok fakat btn inceliklerin iine
topland sesiyle bir metin iin bizi ikna etmeye alyordu. Birden onun daima
glen gzlerinin benimle konutuunu grdm. O srada Yedi Mealecilerin
kard bir kitap nerolunmutu. Kendi imzasyla arkadalardan bazlarna bu
kitaptan verirken beni nedense ayrmt. O gn kendimi bir trl teselli edemedim.
Akam eve dndm zaman masamn stnde bir paket buldum. inde ciltli bir

32
Yaar Nabi Nayr, Hulusi in, Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 491.
33
brahim Kavaz, Sait Faik Abasyank , ule Yay., stanbul 1999, s. 66-67.
34
Glen Erdal, Sait Faik ile Son Rportaj, zlerimiz , stanbul,1954, s. 77.

21
kitap vard.Candan ve gnlden sayglarmla diye bunlardan bir tane de bana
yollamt. Sonra aramzdaki sra arkadal, hayat arkadal ile birleti. 35

O, yalnzla ve tabiata akt. Bahar ve yaz gnlerinde mnzevi kr


kahvelerinin kesini her eyden ok sever, yazlarn ekseri zamanlar burada
hazrlard. Bahar Hikyeleri, Bir Otelde Yedi Kii, RBK Pansiyonu hep bu
ekilde hazrlanm eserleridir. Evde iken bir karnca sessizlii ile alr, titiz bir
itina ile de yazlarn benden saklard. Bir gn onlar intizama sokmak iin epey
uramtm. O akam, ilk defa fkeli olmak isteyen, fakat her eye ramen yine
glen zgn yzyle karlatm. Bana bunu tekrarlamamam rica ediyor,
yalvarrm ocuklarma dokunma benim yazlarna ocuklarm derdi nk
diyordu. En fazla sevdii eylerden biri de seyahatti onun. Askerlik esnasnda bu
arzusunu biraz tatmt. nsan grr ve gezerse yazlarnda hakikat enisi oalyor
derdi. Yannda bulunmadm zamanlar geceleri ok altn duymutum.
Hikyelerinden bir ksmn ve Halim Ustann Meyhanesi adl henz
nerolunmayan bir kitabn hazrlyordu. Uykusuzluktan ok ikayet ediyor, buna
ramen yine alyordu. Mektuplarmdan bir ounda kendisine istirahat etmesi iin
yalvaryordum. Fakat o: ocuklarma iyi bak benim, yaknda geliyorum, artk ayr
bir alma odas isterim. diye yazyordu. 36

Hastalandn bildiren telgraf alnca Adapazarna gittim. Bu hayata ve


glmeye ak bu gen adamn lebileceini bir dakika bile dnmemitim. Yata
iinde bitkin bir tebessmle sayklarken bile u szleri iittim ondan: Kafam
mtemadiyen iliyor, ah dndklerimi bir yazabilsem! diyordu. Hulusicik, 23
Mays 1943te Adapazarnda askerlik hizmetini grd srada, yaamaya tam
balayaca zaman doduu ayda ld. 37

lmnden sonra yazlan tm yazlar Kenan Hulusinin tifs salgnndan


ld belirtir. Ancak ei Emine Besime Hanm lm sebebinin lsemi olduunu
aklar:

35
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Hikye ve Romanlarnda ahslar,Baslamam Doktora Tezi,
Konya, 1996.
36
Bir Yudum Su, Trkiye Yaynevi, stanbul, 1944, s. 3.
37
a.g.e., s. 3.

22
lmnden sonra Kesin tehisi koyamadk. Tifsten pheleniyoruz.
Kesin tehisi 15-20 gn sonra verebiliriz. dediler. ay sonra emekli ayl
balamalar iin beni Byk Deredeki Askeri ubeye ardklar zaman rahmetli
Hulusiciin tifsten deil, lsemiden ldn bana ve babasna bir raporla
bildirdiler.38

Emine Besime Hanm, ellili yllarn sonunda Ali Gne Beyle ikinci
evliliini yapar. 1996 ylnda vefat eder.

Cevdet Kudret Solokun Varlk dergisinde kan Bir lnn Arkasndan


Dnceler adl yazsnda Kenan Hulusi Koray u ekilde anlatmtr:

Hulusi ile ilk defa nerede ve nasl tantm? imdi bunu iyice
hatrlayamyorum; fakat onun gler yz hayatmn her safhasna karm gibi bir
his iinde yayorum.

Kenan Hulusi, her eyden nce ekil ve kelimelerde kymet gren bir
sanatkar titizliiyle yazclk hayatna balad. Anlatlan eyin deil, anlat tarznn
gzel ve mutlaka ahenkli olmasn isterdi. Bu endie iledir ki, o, bazen satrlar
krarak onlar nazm satrlar gibi alt alta yazar; bazen ayn cmleleri arka arkaya
tekrar eder ve ok defa cmlenin klasik eklini brakarak faili, fiili, meful istedii
yerde kullanrd.

Bu dediim eyler, onun ilk yazlarna Yedi Meale de kan mensure


klkl hikayelerine ait hususiyetlerdir. Hulusi, mensur iir yazmak kabiliyetiyle
domu bir insand; ilk yazlarndan hemen bir iki sene sonra yazd Altn Oluk ve
ayc Dkkan mensureleri onun bu yoldaki kabiliyetinin ok kuvvetli delilleridir.
Eer tuttuu yoldan ayrlmasayd. Bugn ondan Trk edebiyatnn en byk nsiri
diye bahsetmek imkann bulacaktk.

Hayatn kazanmak zarureti onu gazetecilie srkledi. Son grmde


bana: nsann her gn bir yaz yazmas gerektiini, kelime ve cmle endieleriyle
zaman ldrmemek lazm geldiini ve bir yazcnn yalnz kendisinin yaad veya
grd hadiseleri deil, kulaktan iittii yahut da okuduu her vakay hemen
yazmasnn pek l mmkn olduunu sylemiti. Eski dncelerinin tamamen

38
Niyazi Mee, Kenan Hulsi Korayn Eselerinde ahslar, Baslmam Doktora Tezi, Konya, 1996.

23
aksini mdafaa ettiini o gn esefle grmtm ve hemen anlamtm ki, hayatn
sanatna deil, sanatn hayatna uydurmaktadr. te bu dnce iledir ki, hi
tanmad ve sadece kulaktan duyduu ky hayatna yahut da ayakst grverdii
hadiselere ait her gn bir hikaye yazd; bunlarn bir ksmn kitap halinde de bastrd.
slp endiesinden ne kadar uzak kalrsa kalsn, sanatkar tabiat, onu, bu son
hikayelerinden dahi yer yer fevkalde ahenkli cmleler yaratmaya doru
srklyordu. Kasten ldrmek istedii airlik taraf arada bir ite byle prl prl
cmlelerle kendini gstermekte idi.

Biz Yedi Mealeciler, onun ahsnda, kymetli bir nsir ve yakn bir dost
kaybetmekle strap ekiyoruz ve bize, tandklar tarafndan, Banz sa olsun!
dendii zaman, Hulusi ile aramzdaki akrabalktan daha stn arkadalk ve sanat
yoldal balarmzn kuvvetini bir kere daha, fakat bu sefer ac ac, anlam
bulunuyor ve alamamak iin kendimizi zorla tutmaya alyoruz.

Ziya Osman Sabann Varlk dergisinde kan Hulusi adl yazsnda


Kenan Hulusi Koray u ekilde anlatmtr:

Gazetelerin Hulusinin lmn haber verdikleri 25 Mays Saldan nceki


pazar gn akam, belki de Hulusinin tam son nefesini verdii dakikalarda, kendi
kendime otururken bilmem nasl bir tedai ile aklm ceket ceplerine yerletirilen ve bir
zamanlar pek moda olan mendillere gitmiti. Oradan gayri ihtiyari Hulusiyi
hatrlam, henz niversitenin esas binasnda bulunmakta olan Edebiyat
Fakltesinin geni, arkkri divanhanelerinde mtebessim dolamakta olan edebiyat
talebesi ve Yedi Mealenin yegane nsiri Kenan Hulusiyi grr gibi olmuum. O
da ceketinin sol st cebinde bir ssl kh beyaz kh renkli mendillerden tamaya ne
kadar merakl idi! Onlar, boyunba deitirir gibi, ne kadar sk deitirirdi!
Herhalde bu mendillerden kendisinde bir koleksiyon vard. Bizlere ara sra,
Beyolunun filanca maazasnn cameknnda grd ok gzel bir mendilden
bahseder, fakat ok pahal olduundan alamadn ilave ederdi. Akl gnlerce o
mendile taklr, nihayet aldktan sonra rahatlard. Onu Oscar Wildea benzetirdim.
Genlik alarnn nesrinde de Oscar Wilde hatrlatan bir taraf vard. Ssl, renkli
hayali bir nesri, belki de Oscar Wilde ceket yakasnn iliinde mevsimine gre

24
deien bir iek tam olduu iin onun da ceketinin cebinde bir mendil, kokusuz
bir iek gibi alrd.

Bir ayc Dkkannday yazan Kenan Hulusiyi hatrlyorum. Bu nesrini,


o senelerde bilhassa Muhitte kan nesirlerini ne kadar severdim. ayc ay
bardaklarn ne kadar itina ile ne kadar temiz ykard. Ve Hulusi, ayc ay
bardaklarn ykarken kan gcrtdan, darda, kaldrmlar rten karlara yeni
alnm lastikleri ile basarak bir adam geiyor zannederdi.

Bu cidden gzel nesirlerin mecmua sahifelerinde unutulmamasn gnl ne


kadar arzu eder. Son zamanlarda gazeteci Kenan Hulusi beni nerede grse hemen
idarehanedeki odasna davet eden, ay smarlayan, uradan buradan konuan,
mterek dostlarmz, karm soran Kenan Hulusiyi le vakti Babli yokuunda
bir kfteci dkkanna girip kar karya kfte yediimiz Kenan Hulusiyi
gryorum. imdi, nmde, lmn haber veren gazetedeki resmi siyah bir ereve
iinden yine bana glmsyor.

O gazetedeki arkadalarndan bahsetmek, bizleri methetmek iin frtnalar


yaratt. Yedi Mealeciler grubuna dahil olmaktan adeta gurur duyard. Bir
makalesinde mntesibi bulunmakla iftihar duyduum Yedi Mealeciler grubu
tarznda bir cmlesi bulunduunu hatrlyorum. Meer aramzdan ilk nce o
gidecekmi!

Dostum Cahit Stk yeni aldm mektubunda Kenan Hulusinin lmne


yanarken yle yazyor: Adresi mezarlk olan dostlar saysnn oalmamasn
Cenab Haktan niyaz edelim.

Hikmet Mnirin Varlk dergisinde kan lmn Karsnda adl


yazsnda Kenan Hulusi Koray u ekilde anlatmtr:

Seni benim kadar sevdiini syleyenler pek ok olacaktr. Fakat yle


sanyorum kino gzel kalbine en mnsz yollardan ben girebilmitim. Seninle ayn
semtlerde bydm; ayn mektep sralarnda yan yana oturdum. Fikir ve ruh
geliimlerimizde ayn noktalardan hz alarak yollandk. Profesyonel yaz hayatna
sen beni, ben seni birbirimizin elinden tutarak gtrdk. Eritiin imkanlara beni

25
ortak ederdin; elde ettiim frsatlar senden esirgemezdim. Enerjik fakat uysal huylu
idin. Cokun fakat tedbirli idin. Hassastn fakat alngan deildin. Sevmek iin
yaratlm bir kalbin vard. htiraslarn sanat yoluna vermitin. lm kim bilir sana
ne kadar ac gelmitir. 38 yala varlm bir olgunluk anda seven bir kalp,
kavrayan bir zekann her faniye kendini gstermeyen hakikatleri gren gzleri iin
kapanmak ne zordur!

imdi sensin mkl bir vaziyette olduun zaman cesaretle glmseyen


azn, bir davay anlatmaya baladn sralarda tatllkla ovuturduun ellerini,
dolgun sknetini, kafandaki hazine yetmiyormu gibi koltuunun altnda daima
tamak ihtiyatnda bulunduun yapraklar anm kitaplarn gz nne getiriyorum
da, o aceleci admlarla bu kadar abuk nereye gitmekte olduunu anlayamam
olduuma yanyorum!

26
2. MUHT DERGSNE DAR

27
MUHT DERGSNE DAR

Szlkte grp gzetmek, savunup korumak anlamndaki havt (hta,


hyta) kknn ifl kalbndan (ihta) treyen muhit kelimesi bir eyin etrafn
eviren, bir eyi ve bir hususu btn ynleriyle bilen demektir.39

Muhit dergisi, 30 Terinisani 1928-1932 yllar arasnda stanbulda krk


drt say kt. Resimli, aylk aile mecmuas Muhitin mesul mdr ve imtiyaz sahibi
Ahmet Cevattr. Abonelik art posta creti dahil Trkiye iin senelik alt lira,
ecnebi memleketler iin senelii drt dolardr. Muhit, her nshada bir elbise kalb
veya renkli bir tablo okuyucularna hediye eder.

Derginin k amac okuyucularn edebiyat, sanat, fen, ilim, itimai hayat


vb. sahalarnda bilgi ihtiyalarn tatmin etmektir. Derginin neriyat harf inklabnn
yapld senelere rastlar. Bu sebeple ilk yedi says Arap ve Latin harfleri ile kark
olarak yaymlanr. Daha sonra sadece Latin harfleri kullanlr. Kenan Hulusinin
yazlar ilk yedi sayda kmamtr. Muhit, bu adan devrin yaz ve imla
meselelerine k tutmaktadr.40

Derginin ilk saysnda Ahmet Cevatn yazd Muhit Ne in ntiar


Ediyor? adl manifestoda derginin esasl bir boluu doldurmak, byk bir eksiklii
tamamlamak zere ktndan bahsedilmitir. Okuyucularna ev idaresinde, ocuk
bakmnda, hayatn umum ilerinde rehberlikte bulunan Muhit, dier mecmualar gibi
kiileri sadece elendirme amac gtmez.41

Ahmet Cevat bu manifestoda okuyuculardan unlar istemektedir :

1. Daima her eyin olduu gibi hakikati asla deitirmeyerek


yazdndan ve hibir menfaat mukabilinde kendilerini
aldatmadklarndan,

2. Ahlaka efsad edecek yanl fikirler, hisler , hasta heyecanlar


verecek hibir yazy stunlarna geirmeyeceklerini,

39
Trk Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi , C.31, stanbul,2006, s.40.
40
Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, Dergah Yay., C.6, stanbul, 1986, s. 430.
41
Ahmet Cevat, Muhit Ne in ntiar Ediyor?, Muhit, S.1,1 Kasm 1928,s.1.

28
3. Daima en doru, en faydal, en salam ve en gzel eyleri
dnmeleri, bunlar onlara vermeye altklarndan emin
olmaldrlar.42

Dergide balca u keler bulunmaktadr : iir, memlekete ait, gzel

sanatlar, edebi tenkit, tarih, mehur adamlar, gnn adamlar, hikyeler, fenn
yazlar, ocuklar ve ocuklar iin, kadnlk, gemiin ve bugnn mhim adamlar,
edebiyat, sanat , lisan, kadn sahifeleri, seyahat ve tiyatro, iirler ve nesirler, spor,
sinema, gzel sanatlar, ocuk sahifeleri, bilmece, i ile rg elbise, faydal bilgiler,
ev hanm, evde iekilik, k oyunlar

Muhit, resimli olup aile fertlerinin hepsine hitap etmeye almaktadr.


Cumhuriyetin byk simalar, Trkln necib mene ve tarihi, insanln tekaml
ve terakkisi mecmuann en fazla yer verdii konular arasndadr. Ev idaresi, spor,
salk keleri vardr. Byk adamlarn hayat kesinde dnya edebiyatnn
sekin simalar yer alr.43

Edebiyatmz hakknda baz yazarlarn grlerine bavurulur. Halk


hikyeleri ve iirler, kitap tenkitleri, tiyatro bahisleri, lisan dnda dergide srekli
olarak telif rnler, hikye ve iirler yaymlanr.

Dergideki kelere bakldnda ne kan isimler unlardr:

iir kesinde ; Celal Sahir , Ahmet Cevat , Necip Fazl, Yaar Nabi, Esma Zafir.
Memlekete Ait kesinde ; brahim Nemci, smet Paa, Ahmet Cevat,Nahit Srr,
Muzaffer Timurta, Abdlhak inasi, Ekrem Vecdet. Hikyeler kesinde/
Ercment Ekrem, Reat Nuri, Semiha Vamk, Esma Zafir, Nezihe Muhittin, efika
M.. Gzel Sanatlar kesinde/ brahim Nemci. Tarih kesinde/ Nusret Kemal,
Ahmet Cevat.Edebi Tenkit kesinde/ Ruen Eref, Ahmet Cevat. iirler ve
Nesirler kesinde/ Muzaffer Reit, Fevziye Aptullah, M. Kemal, Enis Behi, Cahit
Stk, Yaar Nabi, Nahit Srr, Muammer ahap, Niyazi Sabri, Eyp Sabri, Ziya
lhan. Edebiyat, Sanat, Lisan kesinde/ Mebrure Hurit, Ahmet Eref, M. Fuat,
Ahmet Cevat, brahim Hoyi, Mustafa ekip, Elif Naci, Kenan Hulusi, Hikmet

42
Ahmet Cevat, Muhit Ne in ntiar Ediyor?, Muhit, S.1,1 Kasm 1928,s.1.
43
Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, Dergah Yay., C.6, stanbul, 1986, s. 430.

29
Feridun, Reat Ekrem. lim ve Fen kesinde/ Ahmet Cevat, brahim Hoyi, K.
erif. Hikye, Seyahat ve Tiyatro kesinde/ Seniha Sami, Yaar Nabi, Ziya lhan,
Murat Akdoan, Mustafa Necip, Cahit Stk, Eyp Sabri, Mebrure Hurit, brahim
evket.Spor kesinde/ Selim Srr.

Muhit, bu neriyat ile devrinin sekin dergileri arasnda yer almtr. Balca
yazarlar unlardr: Ahmet Cevat, Ruen Eref, Nahit Srr, Reat Nuri , Mebrure
Hurit, Yakup Kadri, Kemalettin kr, Yaar Nabi, Nevzat Mahmut, Semiha
Vamk, Ercment Ekrem, Kenan Hulusi, Orhan Seyfi, Celal Sahir, Necip Fazl,
Faruk Nafz, Cevdet Kudret, Refik Ahmet, Ahmet Muhip, mer Bedreddin

Muhit gayesine gerektii gibi eriebilmek iin okuyucularyla en samimi


zihn mnasebette bulunmak onlarn Muhitten ne gibi hizmetleri beklediklerini,
neler istediklerini tamamyla bilmek iin okuyucularna u soruyu sormutur:

1. Dergimizin hangi ksmlar arzu ,ihtiya ve temennilerinize hitap ediyor?

2. Daha ne gibi mevzularn mecmuaya girmesini arzu edersiniz? Umumiyetle


mecmuadan ne gibi ikayetleriniz vardr?

3. Verdiimiz hediyeler ( ilaveler, tablolar, elbise kalplar) sizin hakik bir


ihtiyacnza tekabl ediyor mu? Hangilerini daha ziyade tercih
ediyorsunuz?44

Ahmet Cevat, verilecek cevaplara gre mecmuann hakik ihtiyalara her an


cevap verebilecek bir hle gelmesini amalamtr. Btn bu almalara karn
dergi krk drt say kmtr.

44
Ahmet Cevat, Muhit Ne in ntiar Ediyor?, Muhit, S.1,1 Kasm 1928,s.1.

30
BRNC BLM

I. KENAN HULUSNN MUHTTEK YAZILARI VE


HKYELER ZERNE

Kenan Hulusi Korayn Muhitte kan yazlar 1929-1932 yllar arasnda


toplam on tanedir. Bunlardan ikisi sylei, drd mensure, yedisi de hikye
zellii tamaktadr. Sanat yazlarn yeni harflerle yaynlamtr.
Edebiyatmz Hakknda Hseyin Rahmi Ne Diyor? (1930) ve Cenap
ahabeddin Beyle Konutuklarm(1931) adl yazlar sylei trnde kaleme
alnmtr. Beyaztta nar Alt (1930), Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab
(1930), Cevahir Bedestan (1931), Uyku (1932) isimli yazlar mensure zellii
gstermektedir. Sanatnn hikye trndeki yazlar unlardr: Beyaz Gller
(1929), Dirilen Mumya (1929), eceri Vakvak (1930), ehzade Banda Bir
ayc Dkkan (1931), Tabaklar ve ocukluum (1931), Austos Bcekleri
(1931), Dar Kap ( 1931).
Kenan Hulusinin yazlarndaki tema eitlilii, zaman ve mekann kullanm,
dil ve slba gsterdii zen dikkati ekmektedir.
Korayn Muhitte kan mensure ve syleilerini ayr balklarda ele
alnmtr.

31
1.1. KORAYIN MUHTTEK YAZILARINA DAR

1.1.1. MENSUR RLER

Mensur iir, duygu ve hayal dnyamz etkileyebilecek bir konuyu, ksa ve


arpc bir ekilde, iirin cmle yapsn ve ahengini koruyarak, airane bir hava ile,
l ve uyaa bal kalmadan anlatan edeb trdr.Trk edebiyatnda mensur iire
mensure ad verilmitir.45
Mensur iir tr 19. yzylda Fransz edebiyatnda ortaya kmtr. Bu tr
karakteristik zelliklerini Charles Baudelaire, sidore Duacasse ve Arthur Rimbaud
gibi airler sayesinde kazanmtr. Bu iir tr Fransz edebiyatnda Baudelairele
yaygnlamtr. Dnya edebiyatnda Edgar Allan Poe de bu trde eser vermitir.
Mensur iir, Trk edebiyatna Tanzimattan sonra Fransz edebiyatndan
yaplan iir evirileriyle girmitir. Servet-i Fnn edebiyatna dein iirdeki
araylarn sonucunda ortaya kmtr. Paul et Virginie ve Atala gibi eserler, Fransz
romantizmini hazrlasa da Trk edebiyatnda da mensur iirin oluumuna katk
yapmtr. Sre, inasinin iir evirileriyle balamtr. Bu srede, Servet-i Fnn
edebiyatnn ortaya kmasnda nemli etkisi olan Recazde Mahmut Ekremin de
katks byktr. O, zellikle hatralarndan ve gncel olaylardan sz ettii mensur
paralar kaleme almtr. iirlerinin arasna da nesir paralar kartrmaktan
ekinmemi, bazen de nazma nesirle balamtr.46
Batl anlamdaki mensur iirler, Trk edebiyatnda 19. yzyln sonlarnda
denenmitir. Bu trn Trk Edebiyatnda Batl anlamdaki ilk temsilcisi Halit Ziya
Uaklgildir, Trk edebiyatnda bu trn isim babas da Halit Ziya Uaklgildir.
Halit Ziya Uaklgil, Servet-i Fnn dneminde, bu trde iki eser vermitir
(Mensur iirler, Mezardan Sesler, 1890). Halit Ziyann bu eserleri evresinde
yaplan tartmalar, bu trn edebiyatmzda kabullenilmesini ve yerlemesini
salamtr. Ona gre mensur iir; ksa, kk, hemen zihne doduklar gibi kt
zerinde rastgele atlvermi duygulardan, yol stnde toplandklar gibi teklifsiz,

45
Cevdet Kudret Solok, Trk Edebiyat Hikye ve Roman,C.1,stanbul,1979,s.275.
46
a.g.e.,s.277.

32
tasnifsiz izilivermi izgilerden ibarettir. Mensur iirler, Halit Ziya Uaklgilin
edebiyat dnyasna adm atmasn salayan yapttr. Sanat bu eserinde mensur iirin
ilkelerini tam olarak uygulamtr. Bu tr, Trk edebiyatna tantmtr.
Sanat, bu eseriyle eski edebiyat taraftarlarnn eletirilerine uram; ancak
Recazdenin byk takdirini kazanmtr. Yazarn bu kitabndaki 47 mensur iir;
konu, dil ve slup bakmndan Servet-i Fnn edebiyatnn karakteristik zelliklerini
tar. Onlarn hastalk derecesine varan ar duygusallklarn, alnganlklarn,
karamsarlklarn bu eserde grmek mmkndr. Ancak sanatnn bu eserinin dili
ve slubu, daha sonra yazd hikyeler kadar baarl deildir. Bunun nedeni,
yazarn bu eserini yazarken duygularndan ok, dncelerini aklamay
hedeflemesi, bu yzden de eserinde kelime oyunlarna ve sz sanatlarna pek yer
vermemesidir. Eserde uzun cmleler yer almasna ramen, dnceler ksa
cmlelerle anlatlmtr. Bunlar da daha ok, soru ve nlem cmleleridir. Yazar, bu
tr cmleleri kullanarak, eserin anlatmn daha etkileyici klmak istemitir. Bu
balamda sfatlardan da oka yararlanmtr. Halit Ziyann, bu eserin anlatmnda
sfatlar bolca kullanmas, tasvirlerin etkileyici olmasn salam; eserin ahengini
glendirmitir. Bu eserde birbirine benzer seslerden oluan szckleri kullanm,
onlar arasndaki ahenkten de yararlanmtr. Ayrca tabiatla ilgili kelimelerin okluu
da gze arpmaktadr. Dier kelimeler ise sanatnn iinde bulunduu ruh hlini
anlatmaya yarayan sevin, znt, gzya gibi kelimelerdir. 47
Halit Ziya Uaklgil Mezardan Sesler adl eserini ise annesinin lm
zerine yazmtr. Bu bakmdan eser, Abdlhak Hamitin ei Fatma Hanmn lm
zerine kaleme ald Makberi hatrlatr. Mezardan Sesler, adnn artrd
karamsarln tesinde mikro ve makro kozmostan, insann dnyadaki yerini ve var
oluun amacn tartan felsef metinlerden olumaktadr. Bu eserdeki yazlar
balkszdr. Servet-i Fnncularn nesir hlinde yazdklar iir paralar da mensur
iir olarak anlmtr.
Bu dnemde Halit Ziyann yannda Mehmet Rauf da mensur iir trnde
eser vermitir. Mensur iir; Mehmet Raufun en baarl olduu edeb trlerden
biridir. Mehmet Rauf, Servet-i Fnn dergisinde be yl sren bu etkinlikleri arasnda

47
Cevdet Kudret Solok, Trk Edebiyat Hikye ve Roman,C.1,stanbul,1979,s.277.

33
yazm olduu krk iki mensureyi, Mektep mecmuasndakilerle birlikte, Eyll
romanndan sonra en ok anlan eseri olan Siyah ncilerde bir araya getirmitir.
Onun mensur iirleri, Halit Ziyann mensur iirlerini dahi glgede brakmtr.
Mehmet Raufun mensur iirlerinin Baudelaire ile karlatrlmas gz nne alnrsa
devrindeki etkisi daha iyi anlalr.
Mehmet Raufun Siyah nciler (1891-1901) adl eseri, Trk Edebiyat'nn
en baarl mensur iirler kitab olarak bilinir. Aka, gzellie, sanata olan tutkusunu
iinden geldii gibi, bir anda kda dkveren yazar, bu eserde, aslnda bir anlamda
kendi dramn yazmtr. Siyah ncilerin, trnn en iyi rnei olarak gsterilmesi
yannda bir nemli zellii de tad samimiyet duygusudur. Siyah nciler,
Mehmet Raufun hatralarnda belirttiine gre be yz adet baslmtr. Be
blmden oluan eser, srasyla Halit Ziya, Hseyin Cahit, Celal Sahir, Faik li,
Sami Paazade Sezai ile ilgili yazlardan olumutur. Mehmet Raufun baz
hikyelerine Siyah ncilerde yer vermesi, onun Paul Bourgetnin etkisiyle gzleme,
insann i dnyasna, psikolojik analizlere dayal hikayeleriyle mensur iirlerin
kartrlmasna yol amtr. Bu karklkta biraz da Mehmet Raufun piyes, roman,
mensur iir demeyip, her kitabnn sonuna bir iki hikye eklemi olmasnn pay
vardr. Oysa Mehmet Raufun mensur iirleriyle hikyeleri karlatrlacak olunursa
hacim bakmndan aralarnda en azndan drt sayfalk bir fark olduu grlr.48
Servet-i Fnn dneminde mensur iir yazan dier sanatlar ise Hseyin
Cahit Yaln, Celal Sahir Erozan ve Saffet Nezihidir.
Milli edebiyat ve Cumhuriyet edebiyat dneminde de birok sanatmzn
olduu gibi Kenan Hulusinin de mensur iir trnde nemli eserleri bulunmaktadr.
Sanatnn Muhit dergisinde drt tane mensure zellii tayan yazs bulunmaktadr.
Bu yazlar 1930-1932 yllar arasnda yaynlanmtr.
Yazarn "mensur iir" zellii gsteren "Cevahir Bedestan", "Uyku",
"Beyazt'ta nar Alt", "Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab adl eserlerinde
vak'a zaman birka saatle snrldr.

Cevahir Bedestan adl hikyede Kenan Hulusi belirli bir zaman dilimi
ierisinde bedestan ierisinde dikkatini eken eyalar, kiileri ayrntl biimde tasvir

48
Cevdet Kudret Solok, Trk Edebiyat Hikye ve Roman,C.1,stanbul,1979,s.278.

34
etmitir. Yazar bunu yaparken, zengin kelime hazinesinden yararlanmtr.
Sanatnn duygu ve hayal dnyas ksa ve arpc biimde anlatlmtr.

Kenan Hulusinin baz hikyelerinde mekn, zerinde yaayan kiilerin


sosyal seviyelerini aksettiren bir gstergedir. Aslnda bunu btn hikyelerinde
saladn sylemek gtr. Ama Cevahir Bedestan hikyesinde yer yer yaplan
eya-mekn tasvirleri ile o meknda yaayan veya o eyalara sahip olan insanlarn
sosyal statsnn sezdirilmeye alldn grrz. Ayrca bu hikyede mekn-
insan ilikisi gze arpmaktadr.

Uyku isimli yazda yine ksa bir zaman dilimi ile karlamaktayz.
Yazarn uyku ncesi dncelerini ve rahat bir uyku ekmenin hayalini kurduunu
bu hikyede grmekteyiz. Uykunun neminin ve verdii huzurun zerinde duran
sanat bol bol tasvir yapmtr. airane fakat sade bir dille hikyesini kaleme
almtr. ahs kadrosu ve mekn dier yazlarnda olduu gibi dardr.

Beyaztta nar Alt mensuresine tasvirle balayan Kenan Hulusi aacn


altna oturduktan sonraki ruhunun yaad rahatla dikkat ekmektedir. Bu nar
sayesinde iindeki sevinci tekrar aa karr. Yazsnda eitli benzetmeler
kullanld grlr. Zaman ve mekan, dier hikyelerinde de olduu gibi ok
kstldr. Buna ramen hikyelerinde bir ekicilik bulunmaktadr. Kenan Hulusinin
ou eserinde olduu gibi bu eserinin ad da bir yer ismidir.

Kiilerin yalnz yaadklar deil, gitmeyi tercih ettikleri mekn ile kiilikleri
arasnda da sk bir ba vardr. Yazarn Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab
eserinde kahramanlarn ruh hali ile mekn arasnda balant kurduunu grrz.
Meknn yazara verdii ferahlk ve rahatlk dikkati eker. Zaman birka saatle
snrldr.

35
1.1.2. SYLELER

Bir yazarn, kiisel gr ve dncelerini fazla derinletirmeden,


okuyucusuyla konuuyormu gibi iten bir hava iinde yazd yazlara sohbet ad
verilir.
nsanlar karlkl konumay sevdiklerinden, sylei trndeki yazlar
okumay severler. yi bildii ve herkesin ilgilendii bir konuda ou kii sylei
yazabilir. Bunun iin bir konuda, ne syleyeceini bilmenin yan sra, nasl
syleyeceini bilmek gerekmektedir. 49
Sohbet yazarlar kltr, sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlarda zengin bir
birikimi olan kiilerdir. Ele ald konuyu fazla derine inmeden, kantlama endiesi
tamadan, deta okuyucularla dertleiyormu gibi iten anlatr. Konunun
arlamaya balad, okuyucunun sklmaya baladn dnd anda bir espri
yaparak, bir nkte syleyerek, bir fkra anlatarak okuyucunun ilgisini canl tutmay
baarr. Dncelerini kimi zaman bir atasz syleyerek, bir vecize syleyerek,
bazen de nl bir dnrn szleriyle pekitirir. En skc, en ar konular bile usta
bir sohbet yazarnn kalemiyle ekillenince neeyle, keyifle okunan bir yaz haline
dnr. 50
Sohbet trndeki eserlerin says olduka azdr. Edebiyatmzda sohbet trne
rnek olarak u eserleri verebiliriz: Nurullah Ata Syleiler, evket Rado Eref
Saati, Ahmet Rasim Ramazan Sohbetleri, Suut Kemal Yetkin Edebiyat
Syleileri, Melih Cevdet Anday, Dilimiz stne Konumalar.

Kenan Hulusi Korayn Muhit dergisinde yaynlanan iki tane syleisi


bulunmaktadr.

Kenan Hulusinin Edebiyatmz Hakknda Hseyin Rahmi Bey ne diyor?


(1930) adl nesir yazsnda Hseyin Rahmi Beyin Edebiyat- Cedide hakkndaki
dncelerine ayrntl bir biimde yer verilmitir. Yakup Kadriden Haime kadar
genel olarak bahsedilen yazda, yazarn sanatnn karakteristik noktalar dikkati
eker. Hayatndan rnekler veren sanat beendii eserlerden ve sanatlardan vg
ile bahsetmektedir. Romanlarda tand kiilerin gerek hayatta da karsna

49
Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi,Dergah Yay.,C.12,stanbul,1986,s.522.
50
a,g.e.,s.522.

36
ktndan bahseder. Trk edebiyatndan ve dier lkelerin edebiyatlarndan en ok
beendii ve sevdii kiilere tek tek deinmitir.

Sanat bu yazda karsndakiyle sohbet ediyormu gibi senli benli bir


anlatm ierisindedir. Yazarn dili ve slbu scak ve samimidir. Dnemin edeb
sorunlarna zm aranmakla birlikte konudan konuya atlanarak okuyucunun
sklmas engellenmitir. Yazarn bilgi birikimi gzler nne serilmitir.

Cenap ahabeddin Beyle Konutuklarm (1931) adl nesir yazsnda ise


Cenap Beyin harpten sonraki dnya edebiyatnda, Fransann mevkini, son devirler
edebiyatn hangi milletin temsil etmek kudretini gstermeye baladn ve umumi
edebiyat mevzuu hakkndaki dnceleri rnekler verilerek dile getirilmitir. Ayrca
Cenap Beyin Edebiyat- Cedide hakkndaki dnceleri zerinde de durulmutur.
Yeni eski atmasna , hece ve aruz veznine , Halit Ziyadan Nazm Hikmete,
taklitilie deinilmitir. Yazar, edebiyatmzn ancak taklitten uzaklaarak
iyileecei grndedir. Fakat bunun iin de kltrmzn kfi olmadn
belirtmektedir.

Cenap Bey ile yazd eserleri karlatran Kenan Hulusi aradaki tezatla
dikkati eker. 19. yzyldaki Fransay Cenap ahabeddinden ayrntl ekilde
dinlemitir. Yazar bunu yaparken eitli milletlerin edebiyatlarndan rnekler vererek
dncelerini desteklemitir. Ayrca Servet-i Fnn edebiyat nesir ve nazm
hakknda da fikirlerini belirtmitir. Herkes ancak kendi yaad devrin air ve
muharriridir grn benimsemitir. Sanat Yaar Nabi, Cevdet Kudret gibi
kiilerin lehelerinin dar olduundan ve istediklerini tam ifade edemediklerinden
yaknmaktadr. Ayrca herkesin Avrupa edebiyat yapmak istediinden ancak doru
drst bunu kimsenin baaramadndan bahseden yazar, bunlar arasnda yalnz
Nazm Hikmeti beendiini sylemektedir. Yaznn sonunda Kenan Hulusinin Bir
ayc Dkknnda adl nesri iin Hseyin Rahmi Beyin vglerinden
bahsedilmektedir.

Sanatnn her konudaki derin bilgisi , pratik zekas, samimi slbu yazda
balca dikkati eken zelliklerdir. Yazarn konuma arasna serpitirdii esprili

37
szler okuyucu zerinde ho bir etki brakmaktadr. Edebiyatmzn sorunlarna genel
olarak deinen yazar zm yollarn da gstermektedir.

II. MUHTTEK HKYELERNN NCELENMES

Kenan Hulusi Korayn hikyeleri Muhit dergisinde 1929-1932 yllar


arasnda yaynlanmtr. Yazarn, drd mensure olmak zere toplam on bir hikyesi
Muhitte yerini almtr.
Korayn hikyelerindeki eitlilik gze arpmaktadr. Genellikle ak ve
ocuklua zlem temalar zerinde duran sanat ruh dnyasn eserlerine yanstmay
baarmtr.
Vaka hikayeleri yazan Kenan Hulusi, hikyelerinde bahsettii mekn ve
kiilerle i iedir. Olaylar ksa zaman dilimleri ierisinde gereklemektedir. Dil ve
slp ynnden bakldnda sanatnn baars gzler nne serilmektedir.

1.2. TEMALAR

1.2.1. AK TEMASI

Kenan Hulusinin 1927-1934 yllar arasnda yazm olduu birinci dnem


hikyelerinin ounluu ak temas etrafnda teekkl eder. Ak temas, tpk
Servet-i Fnn dnemindeki gibi insan psikolojisini en derin ve sarsc bir duygusu
olarak temel alnr. deta akn insan nasl kararsz, uursuz yapt gsterilmeye
allr. Vaka da gcn bu temadan alr.

Kenan Hulusinin Muhitte kan nesir yazlar arasnda bulunan Beyaz


Gller, Dirilen Mumya adl hikyelerinde konular farkllaabilmekle birlikte tema
ortaktr.

Kenan Hulusi, sanatnn birinci devresinde kaleme ald ak temal


hikyelerde, ak, toplumsal ortamn dnda, iki kii arasnda geen romantik bir
olgu gibi ele alr. Sanatnn ikinci devresinde ise ak, toplumsal evreye ve ekonomik
koullara balanr. Stat fark, ekonomik koullar, toplumun deer yarglar akn
nne almas g engeller karr. Bu sebeple hikyeler daima lmle veya kesin
ayrlkla sonlanr.

38
Kenan Hulusinin hikyelerindeki kahramanlar aklarn yalnzca
duygularnda yaamazlar. Ak, yalnzca insana ac ve elem veren bir duygu deil
ayn zaman ehvetin ve erotik zevkin kaynadr. Buna istisna olan ender
hikyelerinden biri, okuyucuyla sohbet eder eklinde kaleme alnm olan Beyaz
Gllerdir. Beyaz gl, masumiyetin ve platonik akn semboldr. Kenan Hulusi
Beyaz Gller hikyesinde ounlukla u cmleleri tekrarlar:

Beyaz glleriniz var m? Bana vermek iin Ama sar olmasnlar. Krmz
da hi

Beyaz, bembeyaz olsunlar.

Eer bahenizde beyaz glleriniz varsa ilk aan beyaz gllerden ilk at
sabah bana bir demet yapnz ve ak penceremden ieriye atnz

Bu hikyede yazar, lmle ayrlan iki sevgilinin aklarnn simgesi olarak


beyaz glleri kullanr. Anlatcnn akn itiraf edemedii sevgilisi hastadr.
Ziyaretine gittii bir gn sevgilisinin annesi, kznn kendisinden beyaz bir gl
istediini syler. Mevsim ktr. Gnlerce beyaz bir gl arayan kahraman anlatc,
nihayet mevsimin ilk beyaz gln sevgilisine gtrr. Kz, gl kokladktan sonra
anlatcya hediye eder ve ayn gn lr. Anlatc, aradan geen drt yl boyunca
bahesinin her tarafn beyaz gllerle doldurur ve her sene mevsimin ilk beyaz
gllerinden bir elenk yaparak afak vakti sevgilisinin mezarna gtrp brakr.

Dirilen Mumya adl hikyede akn deiik bir grnmne yer


verilmitir. Yazar, bu hikyeyi byk aklarn yeryznde hl var olduunu
ispatlamak iin yazmtr. Hikyenin banda ise muharririn kk bir notu
bulunmaktadr:

Mzenin birinci kat salonlarnda cameknl bir lahit iinde teshir olunan
Sayda Kral Zabnit 1377 numaradaki Kamelya Ontonyonu seviyor. Akn
Leyladan, Mecnundan, Beatristen, Nelson ve Emmadan sonra yeryznde
yasamadn syleyen eblehler, 114 numaradaki Apollon heykelinin kitarasndaki
tellere baksnlar. Bu hikye bu maceray anlatyor. (s. 81)

Olaanst unsurlar tayan Dirilen Mumya, akn engel tanmad


mesaj zerine kurulmutur. Son vapuru kardktan sonra geceyi mzedeki odasnda

39
geirmeye karar veren kahraman-anlatc, inanlmaz bir olaya ahit olur: Sayda kral
Zabnitin mumyas dirilir, Kamelya Ontonyonun heykelinin yanna gelir. Sarma
dola sohbet ederlerken Apollonnun heykeli canlanr, Apollon kitarasn alarak
Kamelya Ontonyona akn itiraf eder. Sayda Kral Zabnit, bu saygsz davran
nedeniyle Apollonu byk ilah Zeusa ikayet eder. Apollonun ne kadar hercai,
Kamelya Ontonyon ile Kral Zabnitin aklarnn ise ne kadar byk olduunu bilen
Zeus, yldrmlarndan birini Apollonun zerine yollayarak Apollonu cezalandrr.

1.2.2. OCUKLUA ZLEM

Kenan Hulusi, ilk dnem hikyelerinden olan Tabaklar ve ocukluum


veAustos Bcekleri nde ocukluk hatralarn anlatr. Hikyelerdeki ortak tema
ocuklua zlem dir.

Austos Bcekleri balkl hikyede, yaz mevsimiyle beraber duyulmaya


balayan austos bceklerinin sesleri, kahraman anlatcy ocukluuna gtrr.
ocukluunu yaklan bir cigara ile sndrlen bir cigara arasndaki mesafe kadar
ksa ge(mi) olarak kabul eden anlatc, bu dnemle ilgili en iyi hatrlad anlarn
austos bcekleri ile ilgili olduunu ifade eder.

ocukluumun syledim bu ksa mesafesini, bir aa altnda, onlarn


sesinden baka hibir ey dolduramamt.

Tabaklar ve ocukluum adl hikyede, kahraman anlatc ocukluuna


dair bir ansn nakleder. Buna gre, anlatcnn ocukluunda en sevdii ey, yemek
odasnn dolabnda muhafaza edilen porselen tabaklarla megul olmaktr. Tabaklar
dolabndan kararak onlara btn nefesiyle flemek, nefesin dalp aldn
grmek onu ok mutlu eder. Annesinin, tabaklarn krlaca endiesi ile buna yasak
getirmesine ramen kk hilelerle bu oyuna devam eder. Buna gre, le uykusu
iin annesi kendisini yatrdnda uyuma taklidi yapar, yannda uzanan annesinin
uyuyakalmasyla soluu yemek odasnda alr.

1.2.3. HKYELERNDEK SANAT, EDEBYAT, DL VE SLP

"Yazarn malzemesi dildir. Bir heykeltra nasl eserini bir mermer parasn
yontarak meydana getiriyorsa, yazar da eserini bir dilde kelimeler seerek meydana

40
51
getirir." slp ise "ieriin formu"52, "muhteva ile dil arasndaki mnasebet53,
"kelimelerin bir btn olarak organizasyonu"54 eklinde tanmlanabilir.

Kenan Hulusi, kelime hazinesi zengin olan bir yazardr; Trkeye


hkimdir. Kelime seiminde titiz davranr. "Kenan Hulusi her eyden nce ekil ve
kelimelerde kymet gren bir sanatkar titizliiyle yazclk hayatna balad."55

Kelimelere ak her sanatkr gibi "btn vaktini onlar inciler gibi seip
56
dizmekle geir(ir)" Bu zellii nedeniyle Hikmet Mnir, kendisini "kuyumcu"57
benzetmesiyle tanmlar. Kenan Hulusi, yaayan Trke ile yazar. Yaayan, canl
kelimelerin dnda bir araya ynelmez. Dneminde byk rabet gren "z
Trkecilik" akmlarna iltifat etmez. "Dil" meselesi ile ilgili herhangi bir yazsna
rastlamadmz Kenan Hulusi,"Drthanlarn Kulaksz" adl hikyesinde "z
Trkecilik" akmlarnda arya gidenleri mizahi bir dille eletirir. Belli aralklarla
muhtelif gazete ve dergilerde yaynlad hikyelerinde, baz ekleme ve karmalar
yapt halde kelimelerde bir deiiklik yoluna gitmez. Kelimeler, yenileri esas
alnarak deitirilmez. Bununla beraber, hikyelerinde dilin son derece sade
olduunu, ilk yklerinin bile, bugn dahi, rahatlkla okunabileceini grrz.

"slp, bir sanatkarn btn eserlerine hakim olan bir ahsiyet


damgasdr."58 Kenan Hulusi, ilk hikyelerinden itibaren, kendine has bir slp
arayna girer.

"Anlatlan eyin deil anlat tarznn gzel ve mutlaka ahenkli"59 olmasn


istedii ilk hikyeleri, Servet-i Fnn slbunun devam niteliindedir. Sz konusu
hikyelerinde ssl, renkli, airane bir slbu tercih eder. "Ekleme ve sslerle ykl
bir slpla sonradan renklendirilmi yaldzl kartpostallara benzeyen eserler meydana

51
R. Wellek, A. Warren, Edebiyat Biliminin Temelleri, KTB Yay., ev. Prof. Dr. Edip Ahmet Uysal,
Ankara, 1983, s. 228.
52
erif Akta, Edebiyatta slp Problemleri, Aka Yay., Ankara, 1986, s. 58.
53
Mehmet Kaplan, Trk Edebiyat zerine Aratrmalar I, Dergah yay., st., 1976, s. 440.
54
Mehmet Kaplan, Tanpnar'n iir Dnyas, Dergah yay., st., 1983, s.204.
55
Cevdet Kudret, "Bir lnn Arkasndan Dnceler", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943,s.488-489.
56
Hsamettin Bozok, "Kenan Hulsi'nin Hakiki ehresi", Admlar , Kasm 1943, s.7.
57
Hikmet Mnir, "Hulsi in", Varlk, S. 394, 1 Mays 1953, s.17.
58
Mehmet Kaplan, Tevfik Fikret, Dergah yay, stanbul, 1977, s. 170.
59
Cevdet Kudret, "Bir lnn Arkasndan Dnceler", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s. 488-489.

41
getir(ir)"60 1934'te Vakit gazetesine girmesiyle beraber sanat hayatnda, ilk dnemine
tezat tekil eden, yepyeni bir dnem balar. "Sanat toplum iindir" anlay ile
"toplumsal gereki" hikyeler yazmaya ynelir ama bu hikyelerinde de slbu
btnyle ihmal ettiini syleyemeyiz.

"Realist grle kalem ald hikyelerinde bile, sk sk, gayet gzel ve


iirli deyilere rastlyoruz. "61

Kenan Hulusi, hikyelerini stanbul Trkesini esas alarak yazar. Ky


konulu hikyelerinde, yerel azlara, ive taklidine ok az yer verir. Hikyelerin ahs
kadrosunda yabanclar geni bir yer igal etmekle birlikte, onlarn bozuk Trkesini
hikyelerine yanstmaz. Kenan Hulusi'nin hemen btn hikyelerinde bir kelime,
cmle veya cmle grubunun tekrarland grlr. Yazarn kendine has slp
zelliklerinden biri olarak deerlendirebileceimiz kelime ve cmle tekrarlar
hikyeye ahenk ve canllk kazandrr. "Tekrarlama, biriktirme, mbalaa, ifrat gibi
iddetlendirme teknikleri yksek veya tmtrakl edebi slbun zelliklerindendir."62

Kenan Hulusi, 1927-1934 yllar arasnda kaleme ald hikyelerinde geni


lde psikolojik karakter gsteren soyut kelimeler kullanr. 1934-1943 yllar
arasnda ise, sanat anlaynn tesiriyle, somut kelimelerin n plana ktn grrz.

Kenan Hulusi'nin hikyelerindeki kelime kadrosu; kozmik alem,


bitkiler,hayvanlar, psikoloji, estetik ve eya ile ilgili kelimelerden mteekkildir.
Ayrca onun hikyelerinde; "gibi, kadar, iin, daha, sonra" gibi edatlarn; " ve, ile,
veya, ama, fakat, de,daha" gibi balalarn; "pek fazla, daha fazla, en fazla, pek ok"
gibi zarf gruplarnn geni lde kullanldn grrz.

Kenan Hulusi'nin I. dnem hikyelerinde sfatlarn okluu dikkat eker.


Kulland sfatlar zgndr. Betimlemeler, insana, doaya, kente, mahalleye,
eyaya, bilhassa hayvan ve meyvelere dnktr. II. dnem hikyelerinde
betimlemeler fazla uzatlmaz, sfatlar ilk dnem hikyelerdeki kadar ok yer igal

60
Tahir Alangu, Cumhuriyetten Sonra Hikaye ve Roman Antolojisi, C.1, stanbul Matbaas, stanbul,
1968, s.225.
61
smail H. Bili, "Edebi Portreler: Kenan Hulsi", Varlk, S. 394, 1 Mays 1953, s.16.
62
R. Wellek, A. Warren, Edebiyat Biliminin Temelleri, KTB Yay., Ankara, 1983, s. 234-235.

42
etmez. Yazar, "ben" ve "sen" zamirlerini dier ahs zamirlerine gre, kuvvetli bir
ifade vastas olarak kullanr.

Hareket halindeki hikyelerinde fiiller, statik ekildeki hikyelerinde ise,


sfatlar n plana kar. Zaman ve ahs bakmndan, fiillerde btn zamanlar
kulland grlr. Anlatma tarzna uygun olarak, birinci ve nc ahslar sk sk
kullanlmtr. Cmleler ise ounlukla kurall ve fiil cmlesi olarak tezahr eder.

"sim, sfat, fiil ve cmlenin dier unsurlar, ancak malzemelerdir; asl yap
cmledir. Cmle, bu unsurlar hususi bir nizam iinde terkip eder. Bu terkibin
hviyeti ve kymeti, kendisine dahil olan paralarn toplamndan ayr eydir.
Sanatkarn sentez kabiliyeti, cmlede daha byk apta kendisini gsterir. Her
yazarn hususi bir cmle ve msra yap tarz vardr. Bu tarzla onun duygu ve
dn arasnda sk bir mnasebet mevcuttur."63

Kenan Hulusi'nin Muhit dergisindeki hikyelerinin cmleleri genel olarak


ak ve dzdr. lk dnem hikyelerinde yer yer grlen kapallk, ksa zamanda terk
edilir. Yazar, sylemek istediklerini aka ortaya koyan cmleler kurar. Heyecan
ifade eden cmlelerinde ksa; tasvir cmlelerinde ise uzun cmle yapsna bavurur.
Yazar kurall cmle tekniini benimser. Hikyelerinde basit yapl cmleler
ounluu tekil eder. Bunun yannda birleik ve sral cmleler dikkat eker.

"Duygular ve dnceler kendilerine uygun edebi sanatlar, hayaller ve


sembollerle ifade edildikleri zaman gzellik kazanrlar."64 Kenan Hulusi, bilhassa ilk
dnem hikyelerinde duygu ve dncelerine uygun hayaller ve semboller ortaya
koyar. Hikyelerinde tebih, istiare ve mecazlar grlr.

Sonu olarak, Kenan Hulusi'nin hikyelerinde grlen slbu u ekilde


zetleyebiliriz: Hikyelerinde zengin bir kelime kadrosu vardr; yazar kelime
seiminde titiz davranr. Cmle ve kelime tekrarna geni lde yer vermitir.
Hikyelerinde yerel az ve ive taklidine ok az yer verir; stanbul Trkesini esas
alr. Hareket halindeki hikyelerde fiiller, statik ekildeki hikyelerde ise sfatlar n
plandadr. Zaman ve ahs bakmndan yazar, fiillerde btn zamanlar kullanmtr.

63
Mehmet Kaplan, Tevfik Fikret, Dergah Yay, stanbul, 1977, s. 220.
64
A.g.e, s. 220.

43
Anlatm formu, 1. ve 3. tekil ahs azndan gerekletirilmitir. Hikyelerde
cmleler genel olarak ak ve dzdr. Genellikle kurall cmleler kullanlmtr.

1.2.4. HKYELERDE ZAMAN

"ki gerek zaman arasnda itibr zamann orijinal kompozisyonu"65 olarak


tarif edebileceimiz hikye trnde, temel yap unsurlarndan biri "zaman" dr. "Her
yazarn zamana tasarrufu yahut zamana ykledii anlam ve ilem farkldr. Bu
farkll tayin eden etken, yazarn dnya gr, tecrbesi, zihniyeti, olaylara bak
tarz ile yorumlama yeteneidir."66

Kenan Hulusi'nin hikyelerinde zaman nasl kullandn incelediimiz bu


blmde, hikyeler "vak'a zaman", "anlatma zaman" ve bunlarn hikyelerde
kullanl gibi dorudan doruya yapy ilgilendiren zellikleri yannda, muhtevay
ilgilendiren "sosyal zaman" ve "tarihi zaman" kavramlar erevesinde
deerlendirilmitir.

Kenan Hulusi'nin hikyelerini "vak'a zaman" asndan incelediimizde,


kimi hikyelerin ok ksa bir vak'a zaman iinde balayp geliip sonlandn
grrz. Yarm ile sekiz-on saat arasnda deien bir zaman eridi iinde anlatlan
vaka, hayatn herhangi bir anndan bir "kesit" olma zellii tar.

Yazarn "mensur iir" zellii gsteren "Bir ayc Dkkannda", "Uyku",


"Beyazt'ta nar Alt", "Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab", "stanbul'dan
Paralar" adl eserlerinde vak'a zaman birka saatle snrldr.

Anlatcnn ksa bir vak'a zaman iindeki duygu ve hayal dnyasnn


yanstld metinler eya, kii, mekn tasvirlerinden ibarettir.

Kenan Hulusinin hikyelerinin hemen hemen tamamnda vaka, art zamanl


olarak metne tanr.Yazarn mensur iir zellii gsteren eserleri (Bir ayc
Dkkannda, Austos Bcekleri) adl hikye imdiki zamanda anlatlr.

Kenan Hulusinin hikyelerinde kronolojik bir zaman ak gzlenir. ie


vaka zincirinden oluan hikyelerde gemi zamanl vak'a , iki hlin arasnda yer
ald takdirde kronolojiyi bozmakla birlikte art zamanl anlatlan vaka, kendi iinde
65
erif Akta, Roman Sanat ve Roman ncelemesine Giri, Birlik Yay,Ankara, 1964, s. 121.
66
Mehmet Tekin, Roman Sanat, tken Yay., stanbul, 2003, s. 121.

44
daima kronolojik bir sraya sahiptir. Geri dn tekniinin kullanld hikyelerde
vaka yine kronolojik olarak takdim edilir.

Kenan Hulusinin Dirilen Mumya adl hikyelerinde reel bir zaman deil,
irreel bir zaman sz konusudur.

Dirilen Mumyada reel zamandan irreel zamana geilir. Metindeki


ekirdek vaka, tarihin deiik dnemlerinde yaam kiiler ve Yunan mitolojisinde
yer alan tanrlar ayn zaman dilimi iinde bir araya getirir.

Kenan Hulusinin hikyelerini anlatma zaman bakmndan


deerlendirdiimizde, iki kullanm tarz ile karlarz: Bunlardan birincisi, vakann
olduu anda metne aktarlmas, ikincisi ise vakann belli bir zaman getikten sonra
okuyucuya sunulmas eklinde gzlenir. Bunlardan ilki genellikle hkim anlatc
tarafndan anlatlr.

Hikyelerinden otuz tanesi vaka zamann bildiren cmle veya


cmleciklerle balar. Yine yirmi sekiz hikyenin ilk cmlesi zaman ve mekn
kavramlarnn birlikte kullanlmas ile kurulur:

Yazla k ortasnda, scak bir mevsim glgelerin yava yava balad ve


daha ziyade ka yakn bir akam styd.(eceri Vakvak)

Beyaz Gller k mevsiminden ilkbahara dek srer. eceri Vakvak


sonbahar mevsiminde yaanr.

Kenan Hulusinin hikyesini sosyal zaman ve tarih zaman kavramlar


asndan topluca deerlendirdiimizde, 1900l yllardan 1940l yllarn bana
kadar geen 40 yllk bir devrenin panoramasn buluruz. Trk tarihinde sosyal, siyas
,ekonomik ve kltrel anlamda byk gelime ve deimelerin yaand bu dnem,
Kenan Hulusinin hikyelerinde de ifadesini bulur. Balkanlardan Osmanlnn
ekilmesi, I. Dnya Sava, anakkale Sava, Mill Mcadele, Cumhuriyetin iln
ile balatlan bir dizi yenileme hareketi ve tm bunlarn toplum hayatndaki
yansmalar, trn imknlar iinde hikyelerde yer alr. phesiz asl olan insandr.
Sosyal ve tarih zamanla ilgili ifadeler, bir insan ilgilendirdii, bireyin hayatn
etkiledii lde metinlerde yer alr.

45
Kenan Hulusinin II. dnem hikyelerinde sosyal ve tarih zaman ok daha
net ve zengindir. lk dnem hikyelerinde ise sosyal ve aktel zaman belirsizdir. Fert
ve ferdin gnlk hayatnn n plnda olduu hikyelerde, sosyal zaman bu ferdi
hayatn bir fonu olma niteliine brnmtr. Zaten onun ilk dnem hikyeleri ak,
kadn, tabiat evresinde teekkl eder. Yine de Beyolunun bir zevk ve elence
merkezi oluu, barlarn al, tramvay ve otomobil gibi ulam aralarnn varl
sosyal ve tarih zamana ait bilgiler vermektedir.

Yazarn II. dnem hikyeleri ise I. Dnya Sava ncesinden Cumhuriyete


dek uzanan srete, Trk toplumunun ektii ac ve skntlar, inklplarn sosyal
hayattaki yansmalar, Cumhuriyet ncesi ve sonras ynetim ve brokrasi, sosyal
bnyedeki zlme, bozulma ve dalmalar, birtakm deerlerin yitirilii, yeni
deerlerin teekkl noktasnda dikkat eken ayrntlar ierir.

Sonu olarak btn bu zellikler Kenan Hulusi'nin gl bir zaman


duygusuna sahip olduunu ispatlar. Zamann kullanm noktasnda vak'ay esas alr.
lk dnem hikyeleri genellikle belirsiz bir zaman iinde geliir. kinci dnem
hikyeleri ise - istisnalar dnda- yaad dnemin sosyal, siyasal, ekonomik ve
kltrel zelliklerini yanstr.

1.2.5. HKYELERDE MEKN KAVRAMI

Anlatma esasna bal eserlerin temel yap unsurlarndan birisi, mekndr.


Mekn, sz konusu trlerde, ncelikle olaylarn sahnesi olma fonksiyonu ile
karmza kar. Bununla birlikte Mekn, sadece olaylarn cereyan ettii sahne,
yahut zemin deil; ayn zamanda, figrlerin karakterlerini de belirleyen bir
atmosferdir. ehir,mahalle gibi geni meknlar, sosyolojik; cadde, sokak gibi
nispeten dar meknlar, ekonomik ve sosyo-psikolojik; ev ve ahsi odalar ise,
daraldka mahremleen llerde ferde ait psikolojik ipular ile ahslar ve hatta
olaylar aydnlatr. 67

Kenan Hulusinin hikyeleri topluca deerlendirildiinde, metnin btnl


iinde mekna ve onun tasvirine nem verildii grlr. Baz hikyelerinde mekn,

67
Metin Kayahan zgl, Sami Paazade Sezainin Kk eylerinde Fiktif Yap, G..S.B.E., Yksek
Lisans Tezi, Ankara, 1984, s. 133.

46
sadece olaylarn sahnesi olmakla birlikte, birounda bunun dnda birtakm
fonksiyonlara sahiptir. Hikyelerde meknn kullanmnda dikkati eken ilk zellik,
mekn-insan arasnda gl bir ilginin kurulmu olmasdr. Mekndan hareketle
insana, insandan hareketle mekna ulamak mmkndr. Mekn tasviri, ahs
kadrosunun ruh halini, karakterini, sosyal durumunu sezdirecek bir zellik tar.
Mekn adeta o meknda yaayan insann aynas olur.

Mekn tasvirleri, eserdeki kahramanlarn baz hususiyetlerini dikkatlere


sunmaya yardm eder. Bir odann tefri tarz, orada gnlerini geiren insan hakknda
bilgi verirVaka zincirinin muhtevas ve kahramanlarn psikolojik hali, mekn
tasvirlerinden de anlalabilir.68

Cevahir Bedestan, ehzadebanda Bir ayc Dkkan, Tabaklar ve


ocukluum gibi hikyelerde mekn-insan ilikisi aka grlr.

Kiilerin yalnz yaadklar deil, gitmeyi tercih ettikleri mekn ile


kiilikleri arasnda da sk bir ba vardr. Yazarn Bir ayc Dkkannda, Boaz
inde Bir Geceyars Mehtab gibi eserlerinde kahramanlarn ruh hali ile mekn
arasnda balant kurduunu grrz.

Kenan Hulusinin baz hikyelerinde mekn, zerinde yaayan kiilerin


sosyal sevilerini aksettiren bir gstergedir. Aslnda bunu btn hikyelerinde
saladn sylemek gtr. Ama Tabaklar ve ocukluum, Cevahir Bedestan
gibi hikyelerde yer yer yaplan eya-mekn tasvirleri ile o meknda yaayan veya o
eyalara sahip olan insanlarn sosyal statsnn sezdirilmeye alldn grrz.

Tabaklar ve ocukluumda tasvir edilen yemek odas ve porselen


tabaklar, hikyenin yazld dnem Trkiyesi iin ailenin sosyo-ekonomik
dzeyinin bir gstergesidir.

Kenan Hulusi'nin hikyelerinde ou zaman konuya uygun bir atmosfer


yaratmak iin mekndan faydalanld grlr. Metnin temas ile uyumluluk
gsteren mekn tasvirleri, okuyucuyu belli bir atmosferle kar karya getirir.

68
erif Akta, Roman Sanat ve Roman ncelenmesine Giri, Ankara, 1984, s.128-129.

47
Szgelimi yazarn korku hikyelerinde, mekn tasvirleri, okuyucuda korku duygusu
yaratma fonksiyonu ile ykml klnmtr.

Kenan Hulusi'nin I. dnem hikyelerinde mekn tasvirleri yer yer objektif


ve realist bir mahiyet arz etmekle birlikte, daha ziyade subjektif ve romantiktir. Sz
konusu hikyelerde mekn tasviri, o mekna bakan ve alglayan kahramann ruh
haline gre ekillenir. Gcn gzlemden deil hayalden alr. Yedi Me'alecilerin
iirlerindeki gibi, resme has bir tasvir gayreti dikkat eker. Renk ve glge unsurlar
ile varlklarn ayrntl tasviri, okuyucuda bir peyzaj intiba uyandrr. II. devre
hikyelerine gre, mekn tasvirlerinde kullanlan sfat says ve benzetmeler dikkati
ekecek lde fazladr.

Mekna ait unsurlar, orijinal benzetmelerle okuyucuya sunulur. II. dnem


hikyelerde mekn tasviri, realist ve objektiftir.

Kenan Hulusi'nin hikyelerini "i-d", "kapal-ak" mekn asndan


deerlendirdiimizde, i ile d meknn bir arada kullanldn grrz. Ancak i
mekna bal hikyeler daha fazladr. Ev, devlet dairesi, kahvehane, gazino, hastane,
bar, kk, cezaevi, okul, tren, otel, vapur, otomobil, mze, trbe, mahkeme salonu
belli bal i mekn eitlerini olutururken plaj, bahe, yol, istasyon d mekn
alanlar olarak karmza kar. Kenan Hulusi'nin en ok kulland i mekn eidi
ev ve trendir. Deniz kenarlar ve plajlar ise en sk rastlanlan d mekn alanlardr.

Hikyeleri yerleim alanlarna gre incelediimizde, olaylarn sahnesi


olarak ky, kasaba ve yazlk sayfiyeler karmza sk sk ksa da, Kenan Hulusi
byk ehir hikyecisidir. nk hikyelerinin yardan fazlasnda olaylarn sahnesi
ehirdir.

Hikyelerin ounda mekn, stanbul'dur. stanbul'un dnda Eskiehir,


zmir, Kastamonu, Konya, Trabzon, Sapanca, Tire, nye, Erzincan, Sivas, Sakarya,
Dzce, Balkesir, Sinop, Ankara, Kayseri ehir ve ile merkezleri hikyelerde mekn
ad olarak karmza kar. Ayrca Trkiye dnda geen hikyelerde Berlin, Kiev,
Zagreb, Stolpsi, Belgrad, Moskova, New York, Selanik, Atina, Bkre, Milano,
Sofya, Triyeste, Peruzya ehir adlarna tesadf ederiz. Ancak daha nce de

48
belirttiimiz gibi, vak'ann yabanc ehirlerde getii hikyelerde mekna dair hemen
hi ayrnt yoktur.

Hikyelerin otuz drt tanesi meknla ilgili bir isme sahiptir


:ehzadeba'nda Bir ayc Dkkan, Beyazt'ta nar Alt, Altn Oluk bunlardan
bazlardr.

Hikyelerin otuz iki tanesi mekn tasvir eden cmle ile, yirmi sekiz tanesi
zaman ve mekn bir arada ifade eden cmle ile balamaktadr.

49
KNC BLM

METNLER

2.1. BEYAZ GLLER

Beyaz glleriniz var m? Bana vermek iin?... Ama sar olmasnlar. Krmz
da hi

Beyaz, bembeyaz olsunlar.

Eer bahenizde beyaz glleriniz varsa ilk aan beyaz gllerden ilk at
sabah bana bir demet yapnz ve ak penceremden ieriye atnz onlar

Eer bahenizde beyaz glleriniz varsa afak vaktinde knz gslerini


henz atklar zaman, taze trlarn hi koklamadan bana bir demet yapnz ve ak
penceremden ieriye atnz onlar

Eer sizde krmz gl, sar gl, istediiniz renkte bir gl yoksa geliniz
benim baheme benim bahemin en nihayetine, metrk ve benden uzak yaayan
ksmna geliniz. Oradan krmz gllerden, sar gllerden, sizde olmayan gllerden
koparnz ve geerken getirdiiniz beyaz glleri ak penceremden ieriye atnz.

sterseniz kk yuvam da seyredebilirsiniz. O yuva ki tasaaklarna


kadar beyaz gllerle sarldr. O, gller ki, ince belleri stnde, ufack krmz
gagalarn gsleri iine ekmi, tylerini kabartm, lekesiz, beyaz gvercinlere
benzerler

Size bu macerann ban syleyecek deilim. Nasl tantmz ok merak


ediyorsanz, bu, okuduunuz hikyelerdeki tanmalar gibi oldu. Ne fazla ne eksik

Tuhaf ve yalnz kendisine mahsus bir tuvaletin daha ziyade gzelletirdii


yzn ilk tantmz gece bir ay ieine benzetmitim. Fakat, o, bir ay ieine
hi de benzemezdi. O, nadide bir porselen vazo iinde am beyaz, bembeyaz bir
gld.

Yznde, bilhassa dudaklar etrafnda, eksilmeyen harikulde k vard ve


gzel dileri nar taneleri iindeki billurcuklar gibi kudretten cilal idi

Kenan Hulusi Koray, Beyaz Gller, Muhit, S.7, Mays 1929,s.509-510.

50
Kelimeler dudaklarnda adeta narlard. Konuurken, damlarn
saaklarndan buz paralarnn krlm eller gibi aa doru sarkt bir k zaman,
ini bir soba karsnda, buzlu suda dondurulmu nar yiyor gibi leziz bir tatllk
duyardm.

Onu hayrete ayan garip bir zevkle ilk bakta gzel bulmam, hele hi
sevmemitim.

Fakat sonra Kim bilir nasl oldu, birdenbire iimde buldum ve daha
garibi armadm buna.

Bununla beraber bu sevgiyi o hi bilmezdi. Ve ben bir zerresini bile ihsas


etmemek mecburiyetindeydim. Bunu yaptm dakikada gzel sevgili, beyaz,
bembeyaz ieim bir sam rzgarna tutulmu gibi ince sak stnde derhal krlacak,
belki de artk ebediyen grmemek lzm gelecekti.

Davet ettii evlerinde ka gnler en yakn bir temasla konutuk. Ka k


geceleri, bir ini soba karsnda dudaklarndan kelimelerin tatl, leziz ahengini buzlu
suda dondurulmu nar yiyor gibi duydum. Fakat onda yle bir samimiyet, yle bir
arkadalk var ki, iimin derdini syleyemezdim. Ve bu, en ok haz ettiim, en tuhaf
fakat en temiz bir zevkimdi benim.

Bir gn beyaz glmn hastaln haber aldm. O vakit iimden vurulmua


dndm; damarlarmdaki kan bilmediim bir yere akt, dkld.

Ziyaretine gittiim zaman bir Japon porselenini andran yata iinde, onu
pembe bir gl gibi buldum. Gzleri donuk ve mphemdi. Beyaz yastklardaki ba,
saknda krlan bir gl gibi solgun bir renkle krlvermiti. Dank salar halka
halka, tel tel, karma karkt. Lkin ne perian bir gzellik vard onlarda.

Bu scak oda iinde kim bilir nasl bir hisle, beline kadar inmi yorgann
yava yava gsne doru ektim. Ve gzlerimde biriken yalar onun beyaz
yorganna aktmamak iin yine gzlerimde dondurdum.

kinci ziyaretim bir k gn oldu. Darda, daha yaarken buz tutan sisli
bir kar vard! Oda, yar inik perdeler ile donuk bir kar beyazl iindeydi.

51
Annesi bir gl istediini syledi, bir beyaz gl

O zaman yanna geldim, ne iin istediini sordum.

- Hi dedi.

O kadar kat syledi ki daha fazla srar edemezdim.

Bundan sonra gl bahelerinde gnlerce serseri dolatm. Gzel sevgili,


memleketinden uzak dm bir iek gibi gnler getike katre katre solarken, ilk
aacak beyaz gl bekledim. Ve, bir sabah onu, yine kendi bahesinde, kimsenin
uramad bir duvar dibinde buldum. O vakit deli gibi kotum yanna. Mevsimin ilk
aan beyaz, bembeyaz gln yastna inelemek istedim.

Fakat o, elimden ald, iine taze ve serin kokusunu saniyelerce ekerek


derin derin koklad.

Sonra:

- Size, dedi, bir hatra olsun. Zaten bunun iin istemitim.

Beyaz glm, o gn, mevsimin ilk aan beyaz gln ilk koklad gn,
ince narin sak stnde koparlm gibi soldu. Ve dudaklarnda:

- Beyaz gl ona veriniz; beyaz gl onun olsun, diyerek ld.

Aradan tam drt sene geti. imdi bahem beyaz gllerle doludur. Benim
beyaz, bembeyaz glm iin, kk yuvamn etrafna, pencereleri nne beyaz gl
aalar diktim. O beyaz gller ki, ince belleri stnde kk, krmz gagalarn
gsleri iine ekmi, tylerini kabartm, lekesiz, beyaz gvercinlere benzerler. Ve
ben, yalnz onlarn gzel kokular iinde yayorum imdi

Her sene, mevsimin bahemde ilk at beyaz gllerden onun iin nadide
bir elenk yapyorum. Ve bunu yollardan hi kimsenin gemedii bir afak vakti
mezar stne brakyorum.

Hi kimsenin gemedii bir zamandaZira, onu sevmediimi, eskiden


nasl kimse bilmiyorsa, istiyorum ki imdi de yle olsun

Sizin bahenizde beyaz gller var m?

52
Eer bahenizde beyaz gller varsa, ilk aan beyaz gllerden ilk at
sabah bana bir demet yapnz ve ak penceremden ieriye atnz onlar. Zira, ona bir
elenk yapacam.

Eer bahenizde beyaz gller varsa; bir afak vaktinde knz, gslerini
henz atklar zaman, taze trlarn hi koklamadan bana bir demet yapnz ve ak
penceremden ieriye atnz onlar. Zira, ona bir elenk yapacam.

Eer bahenizde beyaz gler varsa, mevsimin en sonunda aan ve


bahenizde en son kalan beyaz, bembeyaz glleri benim iin koparnz ve ak
penceremden ieriye atnz onlar. Zira ona bir elenk yapacam.

Eer sizde krmz gl, sar gl, istediiniz renkte bir gl yoksa, geliniz
benim baheme Benim bahemin en nihayetine, metrk ve benden uzak yaayan
ksmna geliniz. Oradan, krmz gllerden, sar gllerden, sizde olmayan gllerden
koparnz. Ve geerken, getirdiiniz beyaz glleri ak penceremden ieriye atnz.
Zira, ona bir elenk yapacam.

Ama, unutmaynz sakn olmaz m? Mevsimin ilk aan ilk beyaz gllerini
ve bir de mevsimin en son aan, en son beyaz gllerini istiyorum sizden.

53
2.2. DRLEN MUMYA

yle zannediyorum ki, Sayda kral byk Zabnit, hayatnda hibir kadn
bu derece kuvvetli ve hain bir ihtirasla sevmemitir. Dn gece saratika mzesinde
geen vakay ryet eden hakimler elbette heykellerin akna inanmayacaklar. Ve
elbette ki gece nbetileri vazifelerini suistimal maddesinden hapsedilecek. Fakat
ben gzlerimle grdm; mzenin birinci kat salonlarnda cameknl bir laht iinde
tehir olunan Sayda kral Zabnit, 1377 nmerodaki Kamelya Ontonyoyu seviyor.
Akn Leyladan, Mecnundan, Beatristen, Nelson ve Emmadan sonra yeryznde
yaamadn syleyen eblehler, imdi 114 nmerodaki Apollon heykelinin
kitarasndaki tellere baksn. Bununla beraber hain ve muhteris bir ak, acaba, artk
mzeler iinde mi gemeye mahkum?

Fakat ne olursa olsun Ortada, kalbin ve damarlarn, ikisinin de


hkmettii ve gzlerimle grdm bir vaka var: Sayda kral Zabnit, gzeller gzeli
Kamelya Ontonyoyu seviyor.

Dn gece son vapuru kardktan sonra, mzedeki hususi odamda kalmay


bir otelde kalmaya tercih etmitim.

Gece saat on ikiydi. Bir buuk saatten beri in taraflarnda son defa yaplan
hafriyat hakknda mze mdrnn odasnda bulduum, beynelmilel mzeler
kongrasnda okunmu rapor suretlerini henz bitirmitim ki, iime ayan hayret bir
arzu geldi:

Mzenin ierisi gecenin bu vaktinde acaba nasld?

Derhal ktm.

Nbetiler koridorlarda dolayor. Mzenin btn dekoru tam ve muazzam


bir skut iinde

Darda rzgar yoktu. Onun iindir ki, bu uzun koridor korku ve tela
vermiyordu hi. Hademelerden dinlemitim: Frtnal gecelerde, mzenin ii, koca
gvdeli aalar dik uurumlardan devriliyormu gibi muazzam seslerle uuldarm.

Kenan Hulusi Koray, Dirilen Mumya,Muhit, S.9, Temmuz 1929, s.650-653.

54
Ve k geceleri btn dekor, inine ekilmi hayvanlarn halile, yalnz burunlar
darda, sessiz ve muhteriz dururmu.

Gnn ieriye verdii kuytu ve alacal renk alayan kadnlar lahdinde


ancak skutu bir matem sezdirir. Fakat gece vakti gelecekler, orada ince ve derin bir
figan da duyacaklardr ki, bu sese, lahdin mermer oymalarnda vadisi mehul bir
suyun akisleriyle akan gz yalar karr.

Ve skenderin lahdinde harp geceleyin balyordu.

Byk kapdan girer girmez karya gelen cameknl hademe odasn


gemi, birinci kat salonun sa tarafna girmitim.

Elektrikler birdenbire sndler.

Kmldamadm.

Mdrn emri vard klar herhangi bir arza yznden kesildikleri zaman,
gece nbetileri olduklar yerde duracaklard. Bunu bildiim iindir ki, bir adm daha
atmamtm. Karanlk harikulade kesifti. Ve atlacak bir adm yaplacak bir kaza
demekti.

Kmldamadm.

Fakat gzlerim yava yava karanla alyordu. Ve artk lahitleri, mzenin


karanlk gecesi iinde, sert ve korkun fark ediyordum. Gzlerimin, dekoru delmeye
alt bu sralardayd ki, karmda sol cephede bir hareket duydum.

Gzlerim birdenbire almtlar.

te ayan hayret bir vaka oluyordu. Bir ruhinas, laboratuarnda acaba


Sayda kral Zabnitin ruhunu mu aryordu?

Ve cameknl lahdin stndeki rt yava yava syrld. Yava yava,


sesiz, sedasz, adeta yerde srnen ipek bir etek gibi ince ve sakin dt. Sonra gene
grdm: camekn masann stnden yava yava yukar doru ral kalkt ve ayak
ucunda dimdik durdu.

Fakat asl ayan hayret olan ey ne rtnn dmesidir, ne de cameknn


kalkmas phesiz asl ayan hayret olan, Sayda kral Zabnittir. O, bir oda iinde

55
uyuyan ve yaadn kuvvetle bilen adamlar uykudan uyandrmamak iin hareket
eden bir hrsz gibi bacaklarn masadan ihtirazla sarktt ve ayn ihtirazla bir nefes
bile karmadan ayaa kalkt.

Bilmiyorum: ite sen genliinde harikulade maceralar yaayan Sayda kral


Zabnitin mumyassn. Ve imdi lahdinden ayaa kalktn bu dakikalar, bir ehvet
gecesinde olduu gibi gen ve rplaksn da

Fakat o, iyiliyor, cameknl lahdin rtsn omuzlarndan Romal bir asker


tavryla aprast frlatyor, ben geri geri ekiliyorum.

Artk anlamtm: Sayda kral Zabnitin mumyas dirilmiti; o imdi


yayordu. Fakat, koklanan havasnda bile gemi asrlardan esrarengiz bir hamule
tayan btn dekorun samut ve sakin uyuduu bu muazzam gece iinde acaba ne
yapacakt o?

Ve gryorum onu. Ayaklarnn ucuna ince temaslarla basa basa, evvela


cameknl lahdin nnde gene kendisine ait bulunan ta lahdin arkasna bir dakika
iin sindi. Sonra yava yava bulunduu salonun kapsndan ban yan salona uzatt
ve orada da sktun hakim olduuna katiyetle inand zaman yrd.

Arkasn brakmayacaktm.

Tam nc koridora zannedersem onu yedi numerolu koridor- geldii


zaman, hzla geti ve drdncye girdi. nc odaya baktm: sol cephede kitara
alan bir Apollon heykeli ayan dikkat baka hibir ey.

Gzlerim bir mddet iin tekrar karanla dndler. imdi btn dekor,
beynimin iinde bir heyhul gibi muazzam, sakit ve simsiyah duruyordu.

Mze iinde bir tiyatronun balayacan muhakkak biliyordum. Ve


dnyordum ki, ehasnn ve seyircilerinin lahlar, ilaheler, Prensler ve byk
kumandanlar olan bu muazzam haileyi en derin bir tecesssle takip etmelidir.

Onun iin parmaklarmla gz kapaklarm atm, korkudan donmu etlerimi


outurdum ve bacam gene gayri ihtiyar ileri geri hareket ettirdim.

Kral Zabnit ok gzel bir adamm. Ortadan ayrd uzun ve siyah salar
mkemmel bir itina ile yan tarafna doru taralydlar. Dik bir aln vard. Gzlerinin

56
yalnz parladn gryordum. Ve byklar burulmutu. Boyu ksa deildi. Bir
kadnn houna gidecek derecede uzun, mtenasip ve gzeldi. Ayaklar plakt tabi.
Ve lahdinin stnden ald kzl rts, vcudunu, yalnz omuzlarnn bir ksmndan
itibaren diz kapaklarna kadar rtebiliyordu. Ve sa diz kapann st ksm ak
kalmt.

Yemin ediyorum: o, ok gzel adamm. Sayda ehrinin lk portakal


kokularyla trlanm saray bahelerinde, kollar arasnda atlmak iin mde duran
nedimlerinin yalnz bir sinir sarasile deil, fakat bir kalp hummasyla da, onu rm
etmek iin pusu kurduklarn iitmitim. Ve gene iitmitim ki; kral Zabnit ld
zaman mezarnn banda intihar eden cariyeler varm.

Ne kadar olduunu bilmiyorum. Belki bir saniye belki bin Belki on bin
saniye Girdii drdnc oda da bir aralk dimdik durdu ve admlar tekrar yava
yava atld. O zaman gittii yerin istikametine doru tecesss ve merakla baktm: bu
oda iinde ve tam orta yerde, yuvarlak bir kaide stnde merkz bulunan Vens
heykelinin karsndaki vcut yava yava kmldyordu.

Ben mzenin her noktasn ayr ayr bilirim. Hafzam yokladm zaman
grdm ki, bu ta heykel Kamelya Ontonyo nundur. O zaman iimden haykrdm:

-Kamelya Ontonyo

Ve onun ta dudaklarndan bir ziya uuyordu.

te bir hakikat: heykeller geceleyin diriliyor. Ve ite gene bir hakikat: kral
Zabnit, Kamelya Ontonyo yu seviyor. Ve sonra anladm ki, o, Kamelya Ontonyoyu
sonsuz bir ihtirasla seviyormu. Sevgide sonsuz ihtiras Bu bir felakettir. Ve
neticede lm muhakkak. Fakat ne olursa olsun, seven tahamml eder.

Yz bin kere haykryorum:

Seven tahamml eder.

Affettii gibi.

Evet, Kamelya Ontonyonun ta dudaklarndan bir ziya utu. Acaba


Kamelya Ontonyo dirilmeye balad zaman, ruh onun dudaklarna bir ziya ile mi
geliyordu.

57
Fakat ben kral Zabnite hak verdim. Kamelya Ontonyo, Beatristen de
gzeldi, Kleopatradan da

Siz grmediniz mi Kamelya Ontonyoyu?

Ne yazk

O, mzenin birinci kat salonlarnda duruyor.

Eer Kamelya Ontonyoyu grmedinizse yazk.

stnde geri bir ferace var. Fakat biliyorum ki feracesi vcudu altndan
gzkecek kadar effaftr. Ve siz akta kalan gsyle feracesinin diz kapaklar
stne dklen kvrmlarndan anlayabilirsiniz ki, vcudu bir ksrak kadar dintir.

Kamelya Ontonyonun vcudu, ssz dalarda serazet koan bir ksrak kadar
din. Gs dalgal denizler stnde rzgarla ikin, gnele parl parl ifte bir
yelken kadar serbest.

Elinde a yok, mzrak yok ve kl yok.

u halde Kamelya Ontonyoyu grmedinizse yazk size.

Yazk O, Kleppatradan da gzeldir, Beatristen de

Artk tamamyla gryordum: kral Zabniti kollar ak karlad. Yanna


gittii zaman, birleen, yalnz dudaklar oldu.

Bal rengi salar omuzlarnn fafur yuvarlklna sonbaharda taan bir Nil
gibi dklmt. Ve sonra, Sayda kral Zabnit onun koluna girdi. Artk biliyorum ki;
etrafnda ne lahitler kalmt, ne heykeller Artk mzenin muazzam dekoru iinde
yalnz onlar yayorlard ve her ey samt ve sakindi.

Ne konutuklarn bilmiyorum. O kadar yava fsldyorlard ki

Fakat anszn bir ey oldu. Mzenin iinde yeni bir k grdm, yeni bir
ses. Bu, bir kitarann sesiydi.

O zaman Kamelya Ontonyo yavaa:

- Uyanyor, dedi, Mabut Apollon artk uyanyor.

Kral Zabnitin kolundan birdenbire syrld.

58
Ben bir heykelin arkasna gizlendim.

Ondan sonra kral Zabniti grmedim. Hayr, grmedim deil; o, ban


elleri iine alm dnyordu. Ve anladm ki, en ayan dikkat hadise mabut
Apollonun dirilmesi olacaktr. Filhakka kitarann sesi mzenin muazzam skutu
iinde hazin bir nota gezdiriyordu.

Mabut Apollon gece sabaha yaklarken dirilmiti. Ve mabut Apollon


elinde kitara olduu halde yryordu. Ben Apollonu bilirim; ben mabut Apollon
tanrm. O, her gnk yorgunluunu dinlendirmek iin, batan gneler ardnda kin
Tetis saraynda vcuduna istirahat verirken, afak, sabahleyin saraynn kaplarn
aar. Ve o, aln tahterevanna grbz ve din drt at koulu olduu halde, afan
at kaplardan, gzlerinde hamet ve ihtiras, ufkun emberine doru atlr. Altn
tahterevan kendisinin kudretli ellerinden baka idare edecek hi kimseyi
tanmyorum. Bir gn kendisinin z olu, bunu ispat iin, fezada yol ald zaman,
dizginleri tutan ellerin acemiliini hisseden atlar, gemi azya almakta
gecikmemilerdi. Ve o zaman btn dnya harap ve taln olacakt. te bundan
sonradr ki, byk ilah Zevs, acemi olan yldrmlaryla itlf etmi ve neticede
Apollon, Olimpos cennetinden tard olunmutu. Acaba, hayatnda birok lekeler olan
ilah Apollon bu gece, Trk mzesinin iinde nasl bir facia karacaktr?

Ve onun kitarasnn tellerinden kopan seslerle btn heykeller uyanmtlar.


Artk gryordum; bir lahit stne dizilmi alayan kadnlarn mamum yzlerine,
gz yalar bir mddet iin silindiler. skender lahdinin stnde bouanlar
mdarebeden durdular. Savrulan kllar olduu yerde kald ve kalkanlarn balarna
doru eken muharipler gzlerini evirdiler. Hatta byk skender, klcn knna
soktu ve aha kalkan atnn yeleleri, boynu okanm gibi skun iinde kald. Msr
lahitleri koca gvdelerini yava yava kaldrd ve ekik gzlerini merakla atlar.
Elleri ipte olduu halde bir kurban merasimine hazrlanan ocuk, Allahna verecei
kurban unuttu ve bir av merasiminde atlarn bacaklarn sran canavarlar dilerini
bir dakika iin gevettiler.

Apollonun etrafnda dokuz kz raks ediyorlar. Apollonun ak erefine ark


sylyorlard. O, elinde kitara, btn heykellerin gzleri nnde ve yarabbi,

59
Kamelya Ontonyoyu bir sevenin olduunu bildii halde hi utanmadan- nne geldi
ve elinde kitara, dokuz gen kzn syledii arklarla Kamelya Ontonyoya kar,
kalbinin duyduu hisleri birer birer anlatt.

Hey Mabut Apollon, Kamelya Ontonyoyu seviyormu.

Fakat eminim, Kamelya Ontonyo ona kar hibir zaaf duymuyordu. Yalnz
onun ilahlara mensup olmasndan korkuyor, bandan defedemiyordu. Bununla
beraber gzlerinin baklar muhakkkrd.

Apollon ldrmt bu gece. O zannediliyordu ki, karsnda yaayan bu


kadn topraklarn iine gmlen Dafne dir. Ve ona:

- Sen Kamelya Ontonyo deilsin, diyordu. Ben onu tanrm, o, bu kadar


gzel, gen ve alak deildir. Daha sonra, Kamelya Ontonyo, benimle ayn binann
sakaf altnda yaayamaz. Senin elinde geri bir defne dal yok. Fakat bilmiyorum,
sen, defnesin ve kral Zabnitin mumyasn seviyorsun. Bil ki, kitara tutan ellerim, en
mthi oklar da kullanabilir. Bundan sonra kral Zabnitle yaamak istersen eer, onu
ayaklarnn ucunda oklarn ate ile bulacaksn.

Mzenin ii bir mahere dnmt. Ben bir aralk, heykellerin maherinde


gezerken, gzlerim kral Zabnite iliti. O, yapacan biliyormu.

Sayda kral Zabnit biliyormu yapacan.

Apollon byk ilah Zevse ikayet edecekti.

Ve:

- Sen, diyordu, ey byk ilah, sen Apollonun ne kadar herca olduunu


biliyorsun.

O Apollon ki, senin daima menfurun olmutur. Tesalyada obanlk eden


adam, bir gn Dafne yi sevmiti. Onu takip ederken kzn nasl bir hevlican ile
katn elbette hatrlyorsun. Ve elbette hatrlyorsun ki, eer Kea olmasayd, o,
Dafneyi ifal edecek ve sonra zavall kz bir paavra gibi frlatacakt. Onun ne
derece bir blheves olduuna iaret iin, ey byk ilah, ite Klti meydanda
Yapt cinayetleri iaret ile ikayette bulunan o kadn, - o kadn ki kendisini
harikulade seviyordu- bir gn onu, bir iek kalbna soktu. Ve ey byk ilah, imdi

60
o kadnn yz, Apollona doru evrilmi olduu halde, daima byle eza ve cefa
iinde kalr. Ve sevgisini kalbinde hapsederken Apollonun blhevesliine kar nasl
bir nefret duymuyorsun. Btn bunlardan sonra o imdi, ne derece harikulade
sevdiimi bildiin bir kadna kar tecavzde bulunuyor. Ve ey byk ilah, onu
senden baka ikayet edecek hi kimsem yok.

Kral Zabnit, Zevse byle yalvaryordu.

Duas kabul olundu.

Kral Zabnit heykellerin maheri iinden Apolllonla dvmek iin ilerledi


ve karsnda dimdik durdu.

Lakin Apollon glyordu. Belki de dnyordu ki, byle bir fani


kendisiyle mcadele iin kollarnda nasl bir cesaret bulabilecekti. Daha sonra buna
cesaret ettii iin, stne savlete imkan brakmadan derhal helak etmeliydi.

Ve oklarn birdenbire ekti.

Kral Zabnit yere ylmt.

Fakat Zevs byk bir ilahtr. Biliyordu ki, o sevgisinde masumdur. Onun
iin, kral Zabnitin intikamn almak istedi. Ve yldrmlarndan birini Apollonun
stne yollad.

O, bir ilahtr. Giden yldrmn onu ihrak etmeyecei phesiz Fakat


giden yldrmlar kitarasnn tellerine arpt ve kitarasnn telleri bir saniye iinde
yand. Zevs, yldrmlardan asas elinde olduu halde uzaklarken, afak kaplarnn
ayordu. Hizmetiler kral Zabniti lahdi iine yatrdlar.

Kamelya Ontonyo ta kesilmiti.

Ben, gzlerim dnm ve kpkzl, mzenin byk kapsnn ardna kadar


atm ve kotum , kotum.

Sayda kral Zabnit Kamelya Ontonyoyu seviyordu. Kamelya Ontonyoyu


muhteris ve hain seviyordu. Onun iindir ki, akn zehirlemeye kalkan bir blhevesi
ilahna ikayet ettii zaman duas mstecap olmutu.

61
imdi, bir tesadf neticesi, dn geceyi mzenin iinde geiren ben,
mzenin bu ihtiyar hafzktb, diyorum ki bundan sonra mzeye gidecek olursanz
kitara alan mabut Apollon heykelinin kitarasnda tellerin kopmu olduunu
greceksiniz

62
2.3. BEYAZITTA INAR ALTI

Bu bir aa Altnda su bardaklarnn gcr gcr ykand, bir su


ngrann uzak ve tehi akislerle yuvarlana yuvarlana dnd, sktun dinlendii
ve gvercinlerin byk deniz ufuklarnda kalm son klar da kumlu bir sahile heya
molayle srkleyen balk sandallar gibi Hu ektikleri bir aa alt

Eer, aynalar iinde sabahn nasl aldn grmediniz ve eer iinizde bir
sevginin nekahatn duymadnzsa, bu aa altnn ruhunuza verecei lezzeti
anlamayacaksnz.

Yemyeil yapraklar, yazn kuvvetli gneine lks bir salon abajuru gibi
alrken, altna oturduum vakit anladm ki, iimden mangal alnmtr. Ruhum,
uzun bir k mteakip, odasnn demir parmaklkl pencerelerinden bir bahar havas
girerken, stndeki mangal alnm beyaz tyl bir Van kedisi gibi, srtn kard,
kuyruunu dikti, silkindi ve yumuak azn aarak uzun uzun esnedikten sonra, n
ayaklaryla birdenbire ileri atld. Ruhum ki ateleri kor olmu bir mangal altnda
yatan bir Van kedisidir; acaba kardaki ta duvarlarn ince karartlarnda mtecessis
duran bir kertenkele mi grd dersiniz?

Gne, yaprak aralklarndan, henz sulanm asfalt zemin zerine para


para dyor. Kar binann harap eheninlerinde, krk panjurlarnda, metrk ve
izbe odalarnn kuytu kelerinde yaldzlanan rmcek alar var. Ve ta
ktphanenin saaklarndan bir adak uruna atlan yemlere gvercinler yaprak
yaprak dklyor.

Ben, yazn geldiini ilk defa bu aacn altnda otururken anlyorum. Sanki,
yapraklar arasna sokulmu bir gizli el, yalnz esnacm stnde deil, fakat beynimin
iinde serin bir suya daldrlm bezlerle hafif bir masaj yapyor gibi.

Ve stmdeki bu yaprak yeili abajurun yrtklarndan szan ve yine


yapraklar stnde biriken ziya ve hararet, yle hissediyorum ki, az sonra asfalt zemin
zerine ince ince damlayacak ve yine asfalt zemin zerinde yaygn bir su haliyle
akacaktr.

Kenan Hulusi Koray, Beyazttata nar Alt,Muhit,S. 24, Terinievvel 1930, s.406-407.

63
O zaman gvercinler narn serab altna kosunlar. Tahayyl etsinler ki,
bu mermer sebilin suyu artk kurumutur. Ve ilerinden suyu kuruyan mermer bir
sebil iin, Hudesinler, Hu

Biliyorum; onlar incecik gagalarn slatacak, hararetlerini teskin edecek bir


yudum suyu, asfalt bir zemin zerine dm ziya ve hararetin mermer bir sebili
andran prltlarnda bulunduklar vakit, kanatlar birdenbire rpnacak.

te; mehul bir tehlikeyi vehmederek kanatlarn ta ktphanenin


saaklarna doru atklar zaman, gnele mepu duvarda, glgeleri kuvvetli bir
rzgarla griftleen yapraklar gibi birbirine karyor ve ben bir rzgarn hakikaten
ktn vehmediyorum. Fakat bam dallara evirdiim an anlyorum ki, rzgar
sadece gzlerimde ve rzgar gvercin kanatlarnn gnele mepu bir duvara vurmu
akislerinden baka hibir yerde deildir.

imi, yelkenlerini am bir gemi haliyle serbest ve serazat brakyorum. O


gidiyor ve gidecek. Rzgar bol denizlerde yelkenlerin para para, didik didik ve
yamal olmasna ramen yelkenli bir gemi gitmeye mecburdur.

Gidiyor ve gidecek.

im, bu aa altnda, rzgarla dolmu yelkenli bir gemi gibi gidiyor ve


tahayyl ediyorum ki, gelen bir yaz, ilk defa bu aa altnda hisseden damarlarm bir
ksrak kadar dintir.

Arkamda, adrvan musluklarnn kalayl gmler iine boalan ince


seslerini iitiyorum. Mabedin mermer duvarlar arkasnda, namaz vakti olmamakla
beraber, kulaklarma kesik iniltiler, uzun yalvarlar geliyor. Kim bilir bu belki bir
vehim. Belki de ta ktphanenin saaklarna sralanm gvercinler Hu
ekiyorlar.

Ve ben, onlarn sesinde sabra ve tevekkle biraz daha aina olur gibiyim.

Sabr ve tevekkl Fakat madem ki iinde bezlerinin yamal olmasna


ramen gnele parl parl yanan bir gemi tekrar yelken at; menzil uzak deildir;
menzil uzak deil. Gidiyorum ve gideceim.

64
Artk, bu lestnde, mermer demeleri hurdaha avlunun ssl
adrvanna, kubbeler stne ve byk narn fantezi bir salon abajurunu andran
yeil dekoruna bir mnacat selsebili dklrken burada , bu aa altnda her eyin
yeil olduuna inanyorum. Ziya, yeil bir kristalden geerek geliyor gibi. Dnyada
bu tatl renkten baka hibir ey yok. Belki de gvercinler byle uzun iniltilerle yeil
rengin gidecek olan hasretini ekiyorlar. Adeta yeil bir deniz iinde yayor gibiyim.
Sarmaklarnn yz bin kere tasfiye edilen gne ziyalaryla cilaland yeil,
yemyeil ve seyyal bir deniz

Ve iim, yeil bir denizde yelkenleri hr bir gemi haliyle serbest ve


serazat Nasl byle olmasn ki, rzgar bol denizlerde yelkenlerin para para,
didik didik ve yamal olmasna ramen bezler itii zaman yelkenli bir gemi
gitmeye mecburdur.

Ve byk narn yeil abajuru, bana, tekrar yaamak istediim bir yaz
tahayyt ettiriyor

65
2.4. BOAZ NDE BR GECE YARISI MEHTABI

Bizden ok tede, bu mesafelerden ok ileride bir altn oluk var. Biz bu


oluktan iiyoruz. nce derisi iskeletine ve kaburgalarna yapm a susuz, dii ve
sska bir kpek gibi enelerimizi bu olua doru kaldrm, bu oluktan iiyoruz.

Her eyin, dalarn ve denizlerin hatta rzgarn ve havann bile gece yars
ald bu ak vanilya renk iinde altn oluk iimize boalyor; biz onunla doluyoruz.

Alelde zamanlarda cildimizle mevcudiyetini hissettiimiz bu fani eya ile


artk alakamz kesiliyor. imizde riya ve haset kalmad. imdi bir kpk kadar
hafifiz; hafif ve berrak Ve sanki biz, byk deniz sahillerinde esrar- kinata
vakf- hayal eden ziyadan birer mahlkuz.

Balkondaki tahta parmaklklarn ieriye para para, blme blme vurduu


bu temmuz gecesi, verdii rahat mrmzde bir daha, belki de hibir
bulamayacamz bu hasr iskemlelerde, yar uyanklk iinde dnyoruz:

Beynimizde o tahayyl var ki, cananmz bir vuslat deminden sonra


grdmz u tabiata inklab etmitir. imdi, yorgun damarlarmz karsnda
harikulde bir sihirle vuslatn sknunu veriyor.

Ah, kabil olsa da, sular stnde vzh iinde berrak duran u aydnlk,
mrmzn sonuna kadar bizden, gzlerimizden ve iimizden eksik olmasa

Gzlerimiz, eski bir itiyad hatrlayarak, ufak bir sesle kanatlar harekete
muhayye gece kular kadar rkek karaltlarda geceyi aryor.

Fakat gece yok. Ve olmayacak.

Krmz bir evin inko oluklar stnde, burnunu sryerek, srterek,


mehtab koklayarak sinsi admlarla yryen siyah bir kedi, o da geceyi aryor.

Fakat gece yok. Ve olmayacak.

Uzak mesafelerden bir nehir gibi boalan altn oluk, olamayan gece iinde,
yalnz o hkmediyor. Onunla, fafur bir kase gibi, bir kadeh gibi ve canan gibi
doluyoruz.

Kenan Hulusi Koray, Boaz inde Bir Gece Yars Mehtab, Muhit, S.25, Terinisani 1930,s.10-
11.

66
Yarasalarn bir trl olamayan gece iinde kr ve muzlim bekletii bu
dakikalarda, altn oluk, Anadolu sahil hanelerinin top aalar altnda yar zulmete
kark kylarn yava yava terk eder gibi.

Belki de bu aalar altnda hayale ram olmu bir kadn, dizginlerini


elleriyle kulland deniz kza stnde onu kar tarafa geirecek.

Gzlerimizi biraz daha ayor, uzun zamandan beri oturduumuz hasr


iskemlelerde hafif bir hareketle kmldanyoruz.

O geiyor. Altn oluk bir deniz kza stnde yava yava- srkleniyor
gibi deil, adeta akyor gibi, bir gz bak gibi yava yava- ve hissettirmeden
geiyor.

Berrak bir su ile aydnlk bir havann i ie girdii, birbirine nfuz ettii bu
dakikalarda, kk balklar, bir an iin balarn darya kardlar. stlerine cam bir
kavanoz haliyle kapanan bu cam sema altnda, onun i sathna kadar, bu uzak mesafe
kk balklara bir deniz vehmini verdi. imdi, ince bir kuyruk darbesiyle vcutlarn
bu denize doru frlatyorlar ve galsamalar iine giren temiz hava hadekalarn
sratle geniletiyor.

Gzlerimiz, bir aralk, Rumeli tarafna takld kald. Acaba hangi balk
elleri, kar sahile alarn byle frlatm? Balklar bu gece tuhaf ve sihirli bir oyun
yapyorlar. Alar ipten deil. Belki iptir de attklar zaman acayip bir by ile renkli
camlar haline geldi. Krmz, mor, eflatun ve turuncu camlar ki, altn oluun boalan
ziyas, denizin filiz rengi iinden bu renkli camlara doru akyor. Yoksa biz, sk ve
girift aalarla evrilmi, camlar bin eit renkli bir in mabedine mi yaklayoruz?

Muhayyilemiz, yaadmz bu hudut iinden uzaklara doru kouyor.


Uzaklara, uzaklaraki orada bir altn oluk var; biz ona doru kouyoruz.

Ey altn oluk; seslerin ve sedalarn kesildii bu maveri demde iimize


boal ve iimize bir kadeh gibi ve canan gibi dol.

Dilimizin ucunda tuhaf bir lezzet var. Ikl bir salonda ve lks tuvaletler
arasnda dudaklara gtrlen vanilyal bir dondurmann dilimiz ucuna brakt
lezzet Bu lezzet, belki de gene byle bir gece iinde gen ve yavru bir dudak

67
usaresiyle karyor ve beynimiz uzaklara, uzak mesafelere ve altn oluun boald
yerlere doru gidiyor. O zaman, kpkl enelerimizi a susuz, dii ve sska bir
kpek gibi altn oluun hkm srd ve altn oluun muazzam boand
merhaleye doru kaldryoruz ve yaadmza inanmyoruz.

Altn oluk boalyor. Dalarn boz rengi bir fsun iinde uzaklara,
stanbula doru uzand bu dakikalarda, altn oluk boalyor. Ve sular effaf bir
aydnlkla ba baa ve dudak dudaa

Biz altn olua doru enelerimizi kaldrm olan, a, ziyaya ve nura bir
dassla hasretini eken biz, mrmzde bir daha, belki de katiyen bulamayacamz
bir sevgi nekahetine bu dem iinde:

- Ah, diyoruz, -ve ah,- kabil olsada sular stnde, vzuh iinde, berrak
duran u aydnlk, mrmzn sonuna kadar, bizden ve karmzdan ve
gzlerimizden ve iimizden eksik olmasa

68
2.5. ECER VAKVAK

Yazla k ortasnda, scak bir mevsim glgelerinin yava yava boald ve


daha ziyade ka yakn bir akamstyd. inde yaadmz halde ondan
uzaktaym gibi daima onu duyduumuz, iimizde bilemediimiz, tutup
karamadmz, aryan yeri gstermediimiz bir sanc gibi de onu duyduumuz
byk ehrin, olmaya yz tutmu bir nar haliyle, uzak bahelerde havasnn para
para kzard bir akamst

Bu aacn tam karsnda durdum. st camla rtl ve insan elinin amel


hnerleriyle snan bir limonluk iinde ksr ve bodur kalm bir nelat
deildi.yumuak ve kadife mavimsi nihayetsizlik altnda, belki de zaman dediimiz
ihtiyar eyle beraber doan; yukarya, adeta iilecek bir su hissini veren bolua;
aaya, kara ve scak topraa doru btn kollaryla sarlp byyen, yaayan,
didien, strap eken ve len bir nebat

Byk meydanlkta ta bir destee dayal bir l aa karsnda, insan


vcudunun zamana nispetle yerde srnen bir haere gibi ne kadar cce ve adeta hi
kaldn dndm.

skenderin mezar nnde, byk ve kanl denizler iine eilmi gibi nasl
titreyecek, Karsikal adamn buz sahalarnda koturduu lm ehsvarn
hatrlayarak nasl rperecek ve Selimin kabrine uzak ve altun mesafelerin yakc
fsfatn his ederek nasl genileyecek, alacak, byyeceksem, bu l aa
karsnda kan, zaman ve mesafeyle ylece ba baa kaldm.

Akamn mevsimler deitiren rengi altnda bu l aa, bir hayvana da


benziyordu: Ba taraflarnda iki boynuz gibi uzayan iki dalla, ayaa kalkm ve
yalnz nebatatn hkm srd scak devirlerden kalma, garip bir hayvan
mstehasas

inin bir mantar haline gelmi kabuklar, sellerin yard tal topraklar
gibi oyuk oyuktu. Ve artk, yava yava dklen, dalan, tozlaan kabuklara
parmaklarm dokundurmak arzusu geldii zaman, tuhaf bir korkuyla birdenbire
titredim.

Kenan Hulusi Koray, eceri Vakvak,Muhit, S.26, Kanunievvel 1930,s. 17.

69
Bu acayip ve l aata nasl bir sr vard ki, esnac altnda zehirli bir
tkrk imal eden nebatlar gibi parmaklarm dokunmaktan alkoymutu? Bununla
beraber, dakikalar getike biraz daha fazla gryordum ki, rm kitap
yapraklarndan zihnime takl kalm bir iki elyaf, bu l aa,harikulade bir
aratrmayla, bu akam aydnlna doru bulup karmak istiyordu.

Byk meydanlkta, denizlerin tesinden gelmi yeni dnyal bir kadndan


baka kimse yok gibiydi. Sanki o da, gzlerinin yeil rengiyle, deniz altnda
kurulmu yeni bir sinema aleti gibi, kafamn iindeki kanl eridi tespit edecekti. Ta
bir destee dayal l aala, yeil gzl, yeil ceket ve iskarpinli kadna baktm. Bu
l aacn srtnda bu yeil gzl, yeil ceket ve iskarpinli kadn yeil bir bcek gibi
yryerek geldi.

O zaman, kan uyumu gzlerini bir dakika oyalamak iin yukar


kaldrd vakit, birdenbire aan dallarn yeil yapraklar ucunda kanl bacaklarn
birer sihirbaz malar gibi ar ar sallandn fark eder gibi oldum.

l aa, rm kitap yapraklarndan zihnime takl kalm bir iki elyaf,


esnac altndaki zehirli bir tkrkle nebati bir rmcek gibi avlamt.

70
2.6. EHZADE BAINDA BR AYCI DKKNI

Donmu bir kanarya kadar sapsar ve olgun bir limonun buruk lezzetini
tayan bu yer bir ser midir acaba? Darda rzgar fakfur ve bulutlu bir sema
fecrini andran byk, yekpare, sisli, buharl camlarda rpnan rzgar- kanatlar
kopmu bir kartal mdr ki?

erde boz rengi bir skut var. Ve byk, yekpare, sisli, buharl camlarn
ayrd kaldrmlar stnde bembeyaz bir kar

erde boz rengi bir skut var ve kristal bardaklar lk bir suyla ykayan
ellerin tertemiz gcrts Acaba lastiklerini yeni giymi bir adam karlar stnde mi
yryor

Kalbim, bu skutun msterih geniliinde fakfur ve siyah bir kavanoza


konmu sonra gnee braklm lk, skun iinde bir su

yle vehmediyorum ki, burada btn mevcudiyetim her mesamesine kadar


zerre zerre zlyor, damla damla eriyor ve lk bir mayi gibi dncesiz ve yayvan
ve genitir. Gene yle vehmediyorum ki bu caml kapy aar ve dar karsam,
iine hapsolmu doan bir gnele trdayan bir tabiat paras gibi- btn
mevcudiyetim toz haline gelmi camlarn trtsyla birleecek ve ben gene kendime
rcu edeceim.

nmde bir bardak duruyor. Uzak ufuklar ardna devrilen gnelerin


yumuak ve seyyal ateinden mi dolduruldu? Yoksa, iinde kpkrmz bir gl m
ezilmi? Ve yoksa eriyen bir karanfil mi var?

Parmaklarm yal bir parltyla duran kk bir limon parasn damla


damla skar ve gene bir alminyum kakla kartrrken zannettim ki yavru bir
kanarya kanat rpnyor. nce ve yumuak tyleri sararm bir akika benzeyen o
kularn gslerinden kan bir damla musiki hangi renktedir? Ve az evvel mayi
iinde rpnan yalnz bir kanat myd acaba?

Kenan Hulusi Koray, ehzade Banda Bir ayc Dkkn, Muhit,S.27, Kanunisani 1931,s.10.

71
Dudaklarm kristal bardan muhteviyatn yudum yudum ierken yle
zannediyor ki, rpnan yalnz bir kanat deildi; rpnan ince, yumuak ve nermin bir
kanarya gsnden kan son bir terennmd de

Ses yok. Buras kalarnda ekilmi bir yay inhinas, gzlerinde derin ve
teh maaralarn rutubetli baklar, yznn izgilerinde japonkri bir mozaikn ince
ve derin hatlar gittike incelen ve derinleen bir Konfys rahibinin inzivaah
mdr?

Ses yok ve kaklar skuna varan bir korkuyla devroluyor. Ses yok; skun,
derin ve tehi bir skun ve kalbim bu derin ve tehi skun iinde fakfur, siyah ve
harikulade tannan bir kavanoza konmu sonra gnee braklm temiz, bembeyaz bir
su

erde bir gm semaver fkrdyor; ykanan bardaklarn gcrts var;


darda kar.. Dilimde yaadm yegane syleyen buruk bir lezzet, bir limon
rayihas ve limonlu bir tat

Fakat ben ki, kalbim ve damarlarmla yaayan bir kahramanm ve benim ki


zihnimin ii geen bu yazdan sonra lks bir salondan henz km adamlar gibi
prl prldr; niin imdi ruhumda bir Konfys rahibinin metrk ve mnzevi
skuneti var?

72
2.7. TABAKLAR VE OCUKLUUM

On be, yirmi sene evvel Aksarayda yanan ahap evimizde en iyi gnlerim
yemek odasndaki caml dolabn tabak muhteviyatn daima temizleyebilmek,
dzeltmek ve parlatmak iin frsat kollamakla geerdi.

Gnn le zamanlarnda, saatlerin bal rengi bir eni ile eridii ekser yaz
vakitleri, annem biraz uyku midi ile yatana girer girmez, yan banda kapanan
gzlerim, ezeli hilekarlklaryla uyumay taklit ederdi. Scak onun damarlarn tatl
bir uykuya salverince, perdeleri kapanm oday rehavetine brakrdm.

Bizim tabaklarmz porselendendi. Yemek odasnn yukar kaldrdm


cam nnde, azmn btn scaklk ve geniliini tabaklarn yzne doru verirken,
serin porselende nefesimin dalp aldn ve tekrar yava yava toplanp erimeye
balaynca bu lk hararetin porselen iine doru adeta emilip kaybolduunu uzun
uzun seyrederdim.

Hafif bir nemle slak bir pamuk parasyla smsk ve bura bura sardm
beyaz tlbent, tabaklarn yznde uvalanrd. Ve rengi her defa iin bir para daha
alan ve aydnlaan porselen tabaklar bol gnee kaldrdm vakit zannederim ki
gkler de porselendendir.

O zaman tabaklarmz porselendendi. Gkler porselendendi, fakat imdi


evimizde tabaklarmz yok. Kim krd; gkler porselenden mi? Belki. Belki de yalnz
kalbim porselenden

Tabaklarn en ok bayldm baka bir cinsi de kristal eitlerdir. Esnac


aralarna bir ate yalm srlm gibi, yahut bir avu deniz suyu braklm kadar,
yahut da gnein ezildii krmz, yeil ve beyaz kristaller ki dnrm: ellerim
kristal bir tabak olsa da ellerimi yukar kaldrarak sevgilimi iinde gezdirsem.

Uzun k gecelerinde kristal tabaklar bana yazlar hatrlatyor. Eski yaz


vakitleri, bir sabun kp gibi sabahleyin gnei ben flerdim. Gne, gzlerimin
nnde porselen tabaklara doru yava yava kayard. Ve bir sabah, gne bir sabun

Kenan Hulusi Koray, Tabaklar ve ocukluum, Muhit, S.31, Mays 1931, s.32.

73
kp gibi dudaklarmdan umaynca kristal tabaklar iinde onu akamst ezilmi
buldum.

Tabaklar, tabaklar Porselen tabaklar, kristal tabaklar

Kkten beri en ok sevdiim ey tabaklardr. Geen gn, havada savrula


savrula bir kar yaarken dndm ki benim de bir tabak dkkanm olmalyd. Her
vakit elimde bir bezle porselen tabaklara doru nefesimi verdiim zaman, porselen
tabaklarda beyaz bezlerin gcrtsn bir gl gibi dinleyecek, tabaklarn yznde
gzlerimin iini arayacaktm.

Kapnn iki tarafndaki byk cam vitrinlere, cam sehpalar stnde sra
tabaklar dizilecekti. Kristal iek tabaklar gm mahfazalar iinde sallanacak ve
arkalarnda yanan kk elektrik lambalar, zerreleri arasnda erimi ate
yalmlarnda mercan bceklerin kanatlarn hareket ettirecekti.

Sabah vakitleri dkkanm atm zaman; ince, uzun ve beyaz eldivenli bir
yavru eli gibi kapdan ieriye doru uzanan bir gn , sehpalarn stne braklm
tabaklardaki rakkaselerin eteklerini kaldracak ve gn bol bir itiyakla tabaklara
doru boalacakt.

le zamanlarnda, firari k stunlar dkkann kuytu renginde aydnlk


kanallar aacak ve rengarenk tabaklar aydnlk kanallar iinde tutumu yelkenliler
gibi gzkeceklerdi.

Ben, tabaklara ruhumu veriyorum. Tabaklar ki, avularnn arasnda bir


sabun kp gibi, avularmn iinden dnyaya flediim sabahlar hatrlatyor.

74
2.8. CEVAHR BEDESTANI

Kapnn darsnda uzun kordonlu bir saat yarm gsteriyordu: ieri


girdim.

Gzlerim her nedense, orta yerde ini bir soba aradlar. Kapsndan girer
girmez derhal ykselme hissini veren ve bir deve stne konmu bir mahfeyi andran
bu yerde, ini bir sobann eyaya kzllk verecek akislerini grmek istiyordum. Bana
yle geliyor ki, bu eya bu kzlla maruz sathlarnda, renklerini biraz daha ak
gsterecek ve biz o solgun renkle bu alev arasnda maddeden renge doru istihale
edeceiz.

Uzun iskemleleri stnde ve kocuklarna sarlm oturan dkkanclar


sanki- yapraklar dklm byk bir aacn tesinde berisinde ve dallarn
nihayetinde balarn siyah tyleri iine ekmi mtecessis bekleen birer siyah
kargadrlar. O kargalar yaramaz bir ocuun bir ok darbesiyle nasl havalanr ve
tekrar yerlerine konarsa, zairlerin ufak bir ksre de bu adamlar oturduklar
yerden birdenbire frlatacak ve belki onlar da bir dakika iin uyanm
bulunacaklardr.

Nitekim madeni develer, altn zarflar, altn tabaklar, gm baklar, kemik


kak ve mercan saplarla dolu bir camekn nnde mutlak fazla durmuum ki, uzun
sakall antikac bu ziyaretiden birdenbire phelenmiti. Sabahtan beri katiyen
kmldamam vcudu ar bir makine haliyle harekete geldi ve koca gvdesi
camekn stne aband.

Ben, ben de kendimden phelendim. Acaba, tabiatm birdenbire deimiti


de bu adam bir kehanetle onu fark m etmiti. Ve simdi ben, kim bilir nereme
saklanm elmas bir bakla ve parmaklarmn grnmez hareketleriyle bu cam
yava yava kesecektim, iinden u altn zarf yok olacakt.

Bu his iime, bir damla gibi der dmez aniden genileyiverdi. O zaman
iradesine hakim bir adam tavryla ve metin admlarla teye getim. Fakat gzlerim
tekrar evrilince, antikac o kadar phelenmi olacak ki gzlerine de katiyen itimat
edemeyerek, byk ve kll elini dolap stnde yava yava gezdiriyordu, uzaklatm.

Kenan Hulusi Koray, Cevahir Bedestan,Muhit, S.34,Austos 1931,s.20-21.

75
Kafam ve demir mifer geirilmi kadar birdenbire arlamt. Artk
hibir ey dnemiyordun ve hele eyaya bakmaktan tamamyla korkar gibiydim.

Yakasn kaldrm, kafasn paltosu iine bzm, ellerini hibir pheyi


armamak iin ceplerine smsk sokmu, yolun ortasndan acayip bir zair geiyor.

Ve ite bir dkkan, i taraflar ne doru evrilmi sar hamam taslar bir
renk hastasnn gzleri kadar ak ve manasz. Neredeyse yklacak hissini veren
dolabn yukarsna, uzun pskll bir aziz devri paasnn resmi asl. Acaba, hangi
ocuun bir sar defter kabna karmak istedii bir kartma resmidir bu?

Az tede, madeni ivilerle stne Arapa bir ibare yazlm tahta bir sandk
duruyor. Seyyah mevsimi olmamakla beraber, Amerikal bir kadn, ince parmaklar
arasnda altn sapn tuttuu tek gzln ivilerin sapna doru yaklatryor,
gzlerini ayor, vcudu hayet iinde.

lerliyordum. Fakat ayaklarm olduklar yerde birdenbire mhland.


Duvarlarnda sedef kakmal Arap hanerleriyle, dipikleri ksa ve namllar uzun
Arap silahlarnn, Trk yataanlarnn, Karada pitovlarnn, ngiliz mavzerlerinin,
demir mifer ve pasl zrhlarnn bir saf harp intizamyla yan yana dizildii ite bir
silah dkkan. n tarafna koyduu camekn iinde gm sapl, gm mahfazal
erkez baklar, gm kamlar ve altn kemerler var.

Az evvel ot bir minder stne n bacaklaryla bir deve gibi km ve


elinde eeyle eski bir silah temizleyen silah, imdi ayaa kalkmt. Arkasndaki
garip fon nnde, sa elini paltosunun ilikli dmeleri arasna sokmu bu geni
omuzlu adam eski gnlerini hatrlayan bir silahora benziyordu. Ve gzleri iinde
devrilen bu gnee kar, klcna dayal duran bir kahraman hayaleti kmldad.

Yrdm. ki tarafmda btn eya, bir nehir stnde gibi akyordu. te:
mselles ve ii bo bir tahta erevenin kaidesine aslm Bursa ilemeleriyle kapl
bir duvar. n taraftaki cameknda, beyaz ve krmz boncuklu ba rtleri, yazmalar
ve ukurlar.

lerde tahta bir mankene geirilmi krmz uhadan ve srmal bir Arnavut
ceketi duruyor. erisinde geri bir vcut yok. Fakat o vehmi veriyor ki, hala yaayan

76
bir ruh vardr. Eer biraz daha bakacak olursam, eli derhal beline doru gidecek ve
bolukta gsme kaldrlm bir silah greceim.

u tarafta kapal duran muamba fenerler var. Bundan on be, yirmi sene
evveli hatrlyorum. Yanmda ihtiyar bir kadnla, elimizde byle bir fener, mehtapl
bir havada bir yokutan yava yava iniyoruz. Gzlerimi kapadm ve iimden btn
bir ocukluk geti.

Yolun sa tarafndaki bir azlk dkkan ne kadar prl prl. Mavi


pskllerden yukar aslm akik tespihler sar bir gln dondurulmu suyudur
vehmini veriyorlar. ehrin iinde, belki de tam ortasndaki bu yer ehirden uzak ve
mnzevi yayor. Bize yle geliyor ki gsndeki smsk dmeleri ile apoletleri ve
kordonlar parl parl yanan resmi uaklarn yukardan tuttuklar cam bir fenerle ta
merdivenlere den akislerimizi ineyerek demir bir kapdan buraya yava yava
girdik.

Ve anszn, bouk ve derin bir ses bu toz skutu iinde uyuyan eyann
stne ar ar dkld. Bam evirdim; orada az ileride, Romal bir muharip
miferine benzeyen tahta bir minarede, cce bir adam, uzun iniltili bir ezan
okuyordu. Acaba, dedim, acaba ne kadar zaman geti ve saat ka oldu.

Kapnn darsnda uzun kordonlu bir saat yarm gsteriyordu.

77
2.9. AUSTOS BCEKLER

Gelen yaz, slak bir mayo kadar vcuduma yapk hissederek, kulaklarm
austos bceklerinin seslerine braktm bu dakikalarda, yine ocukluumu
dnyorum.

Benim ocukluum, yaklan bir cigara ile sndrlen bir cigara arasndaki
mesafe kadar ksa geti. Ve imdi birdenbire iimde bulamadm bir ak yeniden
canlandrmak arzusunu nasl duymuyorsam, onu da tekrar geriye armak
istemiyorum. Brakalm; ocukluumuz hi haberimiz olmakszn gnlerimizden
uzaklam bulunsun ve kadnlar iimizden mevsimler gibi gesinler.

Benim ocukluum hakikaten de yaklan bir cigara ile sndrlen bir cigara
arasndaki mesafe kadar ksa geti.

Kulaklarm, uzak baheler nihayetinden rle rle gelecek olan austos


bceklerinin harikulade seslerine braktm vakitler onu ok daha iyi
dnebiliyorum. Ve nk ocukluumun sylediim bu ksa mesafesini, bir aa
altnda, onlarn sesinden baka hibir ey dolduramamt. Fakat madem ki onlar
tekrar geriye armak istemiyorum, dallarn nihayetinde ve belki de bir macera ile
kendinden geen bu garip orkestra dursun mu? ocukluumu, yaz vakitlerinin
dudaklarna kadar gnele doldurduu kadehler iinde hatrlamak istediim her
dakika, en deli bir ef gibi gzlerimi kapayarak onlar ben idare edeceim.

Nitekim, btn dakikalarm batan baa austos bceklerinin doldurduu


btn bir mevsim hafzam onlarn sesleri iine veriyorum.

Scak bir lest, ince elyafna sarlarak kendimi bir bcek tavana doru
ekerse, ben de bu seslerin elyafnda, uzaklaan hatralarma yava yava ve yle
trmanacam. Benim, ocukluk hatralarm ki, balad ve bittii dakikalarn bir
baka mevsime hull etmi gn zamanlar gibi ne ban bulup karamadmz ne
de sonunu tayin edemediimiz bir mevsimdir.

Vakit vakit ak pencerelerle beraber pancur ve kaplarn aralklarndan,


kulaklarm nihayete kadar dolduran bu ses, odamn skutunda iplik iplik alyor. Ve

Kenan Hulusi Koray, Austos Bcekleri,Muhit, S.35, Eyll 1931, s.16.

78
eer, rzgarn esmekten durduu gece yarlarnda dallarla yapraklarn hareketten
kesildii vakit kendimi darya brakacak olsam, biliyorum ki, en byk bir ses
imalathanesine girmi kadar btn ihsaslarm birdenbire ve onlarn iinde
kaybolmu bulacam.

Fakat her eye ramen yaz gecelerini yldzlara kadar dolduran bu ses
nereden geliyor?

Btn bir mevsim ayaklarm en ince sinirlerine kadar tempoda- hafzam


onlarn iine braktm. Ve imdi byk canl ve sinirli bir yaprak gibi yaayan
kalbimin stnde, sabahlar bir ses, bir bcek sesiyle beraber gzlerimi ayorum.
Dudaklarmda melun bir skutun ksld her dakika bu sesi dudaklarma getirerek
orada bir kullanabilsem!..

Yaz gecelerinin slak bir el gibi bizi batan aa sard dakikalarda btn
dncelerimizi evlerimizin tahta pervazlaryla beraber bahelerimizin yemi
aalar stnden, beyaz bir yumak haliyle sabahlara kadar zle zle ve balana
balana sklen bu seslerin iine koy verelim. imizde byk, canl ve sinirli
yapraklar, hibir engele tesadf etmeksizin bu orkestra ile birdenbire harekete
gelecektir. Sesler bahelerden bahelere geerken itlerin stne birer birer taklacak,
nihayetsiz ve avare seslerle iinde ocukluk gnlerimizin bir mevsim kaytszln
bulacaz.

Austos bcekleri bir mevsimdir. Kaplarmz ardna kadar aalm.

79
2.10. DAR KAPI

Jak Rivye, Laporte etroite= Dar kap iin unlar sylyor:

Dar kap, Andre Gidein en az hakim olduu eserlerden biridir. Denilebilir


ki kitab gayriihtiyari yazmtr. Hatta o kadar ki bu kitap ona isyan etmi, onu
mecbur etmi ve istemedii ekilde bu kitab meydana karmtr.

Filhakika, Andre Gide in bu kitab, ilk zamanlarda eserin plann hazrlad


vakit dndnden daha baka bir ekilde meydana gelmiti. O, Dar kap ile
feragetin yksek bir numunesini meydana getirecek deil, fakat onun bir
karikatrn yapacakt. Bununla beraber ok kereler olduu gibi mevzunun iine
kendisini brakt vakit, ona hibir suretle hkmedememi, mevzu onu srklemi
ve dnd ekilden dar kararak yapmak istedii karikatr, hakiki strabn
eseri olmutur.

Fransz edebiyatnda Andre Gide in eserleri bir nevi deruni hayatn itirafat
gibidir. Bununla beraber Andre Gide in eserlerinden fikirlerine intikal etmek daima
mkl bir i olmutur. nk bir kitab ile kendisi hakknda hkm vermek
istenirken ikinci bir kitab ile bu fikrin tamamyla zddn ifade ediyor. Mesela:

Limmoraliste Ahlaksz ile La porte etroite- Dar kap da olduu gibi.


Nitekim bizzat kendisi de: iimde, der, en zt iki fikir birden inkiaf etmektedir.

Andre Gide eserlerini yazmaya balad vakit Fransz edebiyatna


sembolistler hakimdi. Onun iin Fransz edebiyatn ak havaya gtrmek ihtiyacn
duydu. Ve eserlerini bu suretle meydana getirdi. Bu eserlerin iinde, en enteresan
Kalpazanlardr ki bu kitap hem roman hem romann romandr. Fakat en ykseldii
Janr Essey ve tenkitleridir. Dostoyevski hakknda yazd kitap bu itibarla ayan
hayret derece mhimdir. Genliinin en ok sevdii adamlar nasl Oskar Vayt ile
Nie idi ise kemal yanda da Dostoyevski olmutur.

Burhan mit Bey tarafndan en iyi bir muvaffakiyetle tercme edilen Dar
Kap Andre Gidein otuz sene evvel yazd bir eserdir. Mtercim tarafndan kitabn
bandna yazlm olan u satrlar okuyoruz:

Kenan Hulusi Koray, Dar Kap,Muhit, S.38, Kanunievvel 1931,s.5.

80
Bu roman hassas ve mtefekkir bir kadn ruhunda ak ile ak ilahinin
mcadelesini ve dnyay inkar edenin ademe nasl bedbaht ve perian olarak gittiini
gstermektedir.

Kari! Bu kitab oku. O zaman anlayacaksn ki en byk hikmet lmeden


evvel lmek deil, hayat yaanmaya layk bir hale getirmektir.

Filhakika Dar Kap rkek iki ruhun saadeti elde edememekten mtevellit
bir iktidarszlkla yaptklar romandr: Beceriksizdirler, kendilerini kullanmasn
bilmeler; o kadar ki saadeti ancak birbirinden uzak olduklar zaman hissedebiliyorlar.
Yan yana geldikleri vakit esrarengiz bir imkanszlk aralarnda kayyor; ilerinin en
derin bir noktasndan gelen kuvvet onlar ayrveriyor

Bu romann ekser saifeleri ok gzeldir. Alisann Jeroma gnderdii u


mektup kadar hatralarmz ihata edebilmek kudretini gsteren satrlar herhalde ok
az olsa gerek:

Hain! talya da hep seninle beraber deil miydim, diyordu, bir gn senden
ayrlmamtm. Artk bir mddet seni takip edemeyeceim. te imdi hakiki iftirak
balad.

Seni bir sene sonra Havr da yahut Fongsmar da tasavvur ediyorum. Bir
sene! Gemi gnleri saymyorum. Yalnz gelecek olan ve yava yava yaklaan bu
noktay tespit ediyorum. Bahenin nihayetinde, dibinde kasmpatlarnn muhafaza
ettikleri alak duvar hatrlyor musun? Jlyetle sen bu duvarn stnde korkmadan
yrrdnz. Benim ilk admlarda bam dnerdi. Ve aadan sen bardn:

-Ayaklarna bakma canm. Doru yr. Daima ilerle. leriye bak.

Sonra dayanamayarak duvarn br ucuna trmanr ve beni beklerdin. O


zaman titremez ve bamn dndn hissetmezdim. Yalnz sana bakar ve senin
ak kollarna doru koardm.

Jerom sana itimadm kalmasa ne olurdum?

Bu kitab tpk romann kahraman Alisa gibi, bir bahe sedirine oturarak
gz ya ile son baharn hzn iinde okumalsnz!

81
2.11. UYKU

Senenin yazdan daha ziyade ksa bir gnnde, temiz, tl ve pamuk bir
iltede uyumak kadar lezzetli hibir ey hatrlamyorum.

Darda hafif bir yamur, aa yapraklarnn stnde duyulmaya balar.


Sanki yazdan kalma son bcekler de birer birer atlyor, alyor ve dalyor gibi son
sesleriyle beraber kaybolurlar; pencerenizi kaparsnz; beyaz dek size en iyi
istirahat verecektir.

Odalarmzn iinde, vcudumuzu sarmaya balayacak olan bir k


gneinden kalma bu havay iyice hissedebiliyorum.

erde lambay sndrp de, beyaz ve tl araflarn iine kendimizi


verdiimiz dakikalarda, yine dakikadan dakikaya kendiliinden snacak bir su
banyosuna girmiizdir. Vcudumuzla beraber bu yatak ve yorgann harareti, btn
yorgunluumuzu daha imdiden o kadar almaya balar ve uykuya doru biraz daha
ilerledike damarlarmz o kadar msterih duyarz.

Artk, btn dncelerimizin eriye eriye bizden uzaklaaca bir dakikadr.


Yatamzn ayaklar ucunda, gece hibir vakit kmldamaz; darda yamur, aa
yapraklar stnde yava yava kesilir, vcudumuzun harareti yatamz istilaya
balaynca her dakikadan daha fazla bir yumuaklk hissederiz: bin trl megaleler
ardnda koan zihnimizi yaadmz dakikalarn en gzel dncesi almtr.

O vakit, gz kapaklarmzn bu en gzel dnce ile daha ar indiini


hibir zaman tahlile vakit bulamakszn, kendimizi ona doru skun ve huzur ile
rehavetle emniyet ve hazla beraber brakrz.

Nitekim, vakit vakit gelen bir hareketsizlikle oturmaktan yorulduum her


dakika, ben de yatama kouyorum; konfor beni batan aa saryor; dndm
btn hazinelerin birer birer ayaklarma geldiini gryorum; eref ve an, belki de
ba ucumdaki etajerin stnde, iki gzel biblo gibi, uykumun arasnda bana nazarete
hazrlanyor; ellerimi onlara doru uzatmak istiyorum; ocuklarn byten bir anne
efkatiyle onlar yava yava okuyorum; avularmn iinde skunetleri hibir vakit

Kenan Hulusi Koray, Uyku,Muhit, S.10, ubat 1932,s.11.

82
bozulmadan, gelecek bir gne kadar beni nasl bekliyorlarsa, orada skun ve itminan
ile kmldyor, daima bana nezaret ediyorlar.

Ve ite bu gece de en iyi, bana en yakn dncelerimle beraber kendimi


iyiden iyiye onun iin brakyorum. Darda hi ses yok. Sadece kar kkn, g
ederken ak braklm panjurundan, altm rzgarn arkaya vurduu kanatlardan
baka hibir ey duyulmuyor; fakat bunlar dncelerimden beni amak ve
uyandrmaktan daha ziyade bana ediyorlar; gzlerimi daha ok kapyorum;
dncelerim kapal camlar arkasnda, lambasnn btn eyay vuzuh iinde
gsterdii bir odaya, oraya, onun uyuduu yere doru gidiyor.

Syle bakaym, vakit vakit kesilen ve alalan bir yamurla, yapaklarn


bcek trtlarn dinleyerek kendimi ve dnyay unutmak istediim bu dakikalarda,
odann ierisinde sen nasl uyuyorsun? yice biliyorum ki, en eski bir itiyadn
yaparak kollarn yukarya ve arkaya doru atmsndr; salarnn dankl ile
beraber, uykunun yzne verdii huzur ve itminan, kim bilir ne kadar gzel olacak?

Darda, yazdan kalma son bceklerle beraber; yapraklar birer birer


atlyor, dalyor ve uuyorlar. Gzlerimi kapyorum, uyku bana her eyi
unutturuyor.

83
2.12. EDEBYATIMIZ HAKKINDA HSEYN RAHM BEY NE
DYOR?

Bugn bahsediyorduk kfe hanmla Neydi o Yedi mealedeki


Abajur deil mi yi ama anlatp sevdirinceye kadar vakit geecek. Belki siz
tanrsnz o genci. Her zaman yazabilir mi yle?

Yanmda, muhayyel bir tehlike hissiyle kabuu iine ekilmi bir


kaplumbaa gibi ses ve seda karmayan arkadam, ekildii bu kabuk iinden,
ban yavaa dar uzatyor:

- Bu mesele hakknda sz sylemeye kuvvetle selhiyettardrlar.

Ayn odada ayn saniye iinde, gittike byyen muhaddep fakat grnmez
dairelerle evrili gibiyiz. Yoksa arkadam bir mikrofon nnde mi sz syledi de iki
yz metre ilerden, byle kaln, para para ve dik dinliyoruz.

Bu mikrofonu iyice grebilmek iin bam kaldryorum: kaln ve telleri


kvr kvr iki ka, fevkalde gr ve pos byklar, yzn sertlik ve donukluunda gz
ularna doru birleen yine kaln bununla beraber yumuak tebessm hatlar, iri bir
nar tesirini veren geni omuzlu bir vcut ve harikulde sempatik gzler

te Metres mellifinin romanlarn ilk okuyan kari: Hulusi Bey

Burada itiraf etmeliyim ki, Hseyin Rahmi Beyin hayatnda iittiime


gre- arkadal kymetli bir yekn tutan bu zat kadar sempatik bir adama, imdiye
kadar tesadf etmi deilim.

O tekrarlyor:

-Diyorlar ki Bu mesele hakknda sz sylemeye kuvvetle


selhiyettardrlar.

Katiyen krk yapmayan dz bir aln, belirsiz kalar, ieri doru ekilmi
gzlerde kk bir ocuk saffet ve sadegisi; yle bir yz ki, ok eskiden yaanlm
eski hatralar gibi

Kenan Hulusi Koray, Edebiyatmz Hakknda Hseyin Rahmi Bey Ne Diyor?, Muhit, S. 19, Mays
1930, s. 10-11.

84
- Yadiyor, kfe hanmla konuuyorduk az evvelDemek ki o
gensiniz siz

O zaman biraz daha fazla tanyoruz. Ve kim bilir nasl bir hisle,
hatralarn yirmi, otuz sene evvele gtryorum:

- Edebiyat- Cedideye kar o zamanlar hibir ey dnmyordum. ltihak


iin teklif bile ettiler; Siyret Bey sadr; bunlar kuvvetle biliyor. Btn bu eyleri bir
gazetede uzun uzadya yazmmdr; okuyan yok ki memlekette. Eer o zmreye
geseydim onlarn havasna uymak lazm gelecekti; halbuki serbest kalmak
istiyordum; ayn zamanda onlar beenmi deildim ki Byle bir ey olsayd, hem
mevzularn hem sluplarn taklit edeceim phesizdi. Fakat slupuluu hi
sevmem, iyi ey deil Syleyecek fikriniz varsa, kltrnz kuvvetli ise l u
da var ki slupla uraanlarda kltr yoktur hi. Bununla beraber konutuumuz bu
bahiste Edebiyat- Cedide erkann kastetmiyorum. Halit Ziya, Cenap kuvvetle
okurlard; kendimize gre bir Trk edebiyat uyandrmak, bir Trk slubu yapmak
istediler. Ne dereceye kadar muvaffak oldular, bilemem. Yaptklar ey dorudan
doruya bir Avrupa edebiyatnn kopyas olmutur. Mesela Rauf Bey yazd
romanna kendinden bir isim bulamayacak kadar o edebiyata temessl etmiti. Orada
Avril vard, Eyll yapt.

Evet yle zannediyorum ki, slupla uraanlarda fikirle beraber irade


kudreti de yoktur. Uzun eser yazamazlar; yz sayfalk bir eserlerini gsterebilir
misiniz? Fikir yoktur onlarda Ben yle hissediyorum; fikir olmaynca da slup
yaplyor.

ocuk gzlerinde bir nkte parlts, manasn anlayamadm bir k,


mtemadiyen yaylyor; ite o kadar sar bir ekil ald ki :

- Onlar kibar yazcdrlar

- Mesela, Yakup Kadri Bey mi diyeceksiniz; fakat birok romanlar var.

- Yoook Yakup Kadriye gelince onu istisna ederim; yazdklarn


daima lezzetle okuyorum; sevdiim romanclardan biridir; lakin onu da halk anlamaz
ite

85
- u halde efendim, bir isim.

- Bir isim Mesela Haim Kibar yazcdr o

Susuyoruz. Bununla beraber, sebebini anlamak iin almadm bir


arzuyla, bu son isim hakknda biraz daha sylemek istiyor:

-Haim, diyor, her zaman yazamaz; kibar yazc ite Bilmem grdnz
m, onun bir leylei vardr. Ufak bir ey; ne gzeldir, o Bilhassa kestim,
saklyorum.

Metres mellifi kesik ve yava yava anlatyor; ellerine dikkat ediyorum, ne


tuhaf Bir ocuk kolu kadar ince bilekler ucunda, bu eller ayan hayret bir
nevnma ile bym ve kemiklemi, parmaklar kaln ve boum yerleri kuvvetle
kesik

- Sanatmn karakteristik noktalarn soruyorsunuz; her eyden evvel bir


istiydat meselesi bu. Her yaz yazan kendisinin ne olduunu mutlaka bilmelidir. Ta
ki, btn kuvvetlerini bu istiydadna gre besleyebilsin. Mesela bir adam var: hisaba
kar fevkalde istiydatl Evinin bulunduu sokak ismini unutuyor da, rakamlar
hi unutmuyor. Binaenaleyh, btn kuvvetini bu istiydadna sarf etmeli; bendenize
gelince herhangi bir vakay grdm zaman, btn teferruat ile beraber aklmda
kalan ey onun eklidir; bu vakay yaadktan sonra zihnime baktm zaman, orada
kuvvetli bir nak gryorum ve bu ekil hibir zaman silinmez. Nafiadayken Yusuf
Razi Bey isimli bir arkadam vard; senin kafana, derdi, bir sinematoraf koymular;
her vakann eklini tespit ediyor; bilmem arz edebildim mi? Eserlerimin iinde en
fazla beendiim esere gelince: bir oklarn yazdm zaman henz dnyada
yoktunuz: 314te yazlm romanlar ki, aradan 30 sene geti. Tabi o zamann slup
ve lisanyla yazlmtr. Mesela psevdi, Metres falan. Artk eskimi olan bu lisan
Ekya ninde tamamyla deimi grrsnz; terkipsiz ve Trkedir. En ok
beendiim eserleri de son yazdm romanlar iinde buluyorum. Mezarndan
Kalkan ehit en ok sevdiim romandr. Bu vesile ile unu da sylemek isterim:
uzun bir tecrbelerle anladma gre en fazla okunan romanlar aile mnazaalarna
ait olanlardr. Mesela kar koca meselesi her gnk bir mesele ve ok hayati bir
mevzu. Belki iitmisinizdir; Muadelei-Sevdadaki muhayyel ehas, roman tefrika

86
edildii sralarda, hakiki bir cephe yaratt. Bu eser, karsnn hyanetini bilip de
brakamayan bir erkein hikayesidir ki, romanma vereceim neticeye bal ayn bir
erkee tesadf ettim.

Tpk bu romanda olduu gibi birok kadnlar da grmmdr.


Mtemadiyen eve gelirler ve yaadklar maceray anlatrlard. Hatta hi unutmam;
bir gn bir muhabere gnyd, Hilmi ktphanesinin hususi odasnda bir kadnla
konuuyoruz; kocasnn stne baka birisini sevmi; bana anlatyor; fakat tehlike
var, tayyareler mtemadiyen bomba atyorlar, gitmek ya da saklanmak lazm, o
yalvaryor, ayaklarma sarlyor, anlatyor, dinlenilmesini istiyor, bir grmeliydiniz o
kadar acrdnz ki nsanlk ok zor ey Daha sonra, tabiat mutlak cezalandrmaz.
Mesela Muadeli-Sevda, bir boanma hadisesiyle biter. O zamanlar birok mektuplar
almtm: niin cezalandrmadnz, diye tabiat mutlak cezalandrmaz ki Onun
nazarnda her fert msavidir, her ferde yaa!... der. Bununla beraber hibir zaman
byle bir ey ne syleyebilirsiniz, ne de yazabiliriz; kanun bu ekle katiyen uymaz.
Yalnz ok rica ederim yazmaynz bunlar; aramzda hususi ve mahrem kalsn.

Muhterem stadn szlerini tamamyla tutuyorum ve kuvvetle emin


olsunlar: bunlardan hi kimseye, katiyen ve hibir zaman bahsetmeyeceim;
aramzda kalacak hususi ve mahrem bir mklemedir.

- Sizce, efendim, edebiyatmz hangi karakteristik noktaya doru


gstermelidir ve edebiyatmz hangi karakteristik noktaya doru gidiyor, yahut
gitmelidir.

Gzlerim Hulusi Beye iliiyor, kalar kvr kvr, hatlar yumuak, o kadar
iten dinliyor ki elimde olmakszn uzun uzun bakyorum, yznn yumuak
hatlar iyice yaylyor gzleri gittike daha ok baygnlayor ve phesiz ki herhangi
bir mmin, peygamberini ancak bu derece saffet ve samimiyet iinde dinler.

- Bizde henz daha bir esas gremiyorum. Bir Avrupa edebiyat


yapmak istiyorlar; fakat bu lisan oraya uydurmakla olmaz ki Bir ideal lazm; ideal
var m bizde Her eyden evvel bu ideali tespit etmelidir.; yoksa edebiyata
girmeyen ey yoktur. Asl mesele onu gsterecek kudrette Zannedersem henz

87
daha aramakla megulz. Nazm Hikmet bunu belki buldu. phe yok ki bize yle
iir lazm. Bu gnn, yani yaanlan hayatn istedii iir odur.

Son zamanlarda yalnz onu beeniyorum; bizim yegane kabahatimiz


felsefesizlik ve kltrszlk. Nitekim bunu eskilerde de gryoruz. Mesela Namk
Kemal, iyi fakat ne felsefe var ne kltr Hibir zaman derin ett mahsul eserler
gremiyoruz. O zamanlar Zola, Flober gibi roman statlar yetiiyor, romantikler
tepeleniyor, realizm diye bir edebi meslek vcuda geliyor, kyametler kopuyor,
bizimkiler hl ar bir hava iinde, yelkenler snk, ar ve yava yava gidiyor.

Artk tamamyla size, genlie mit baladk. Lisanda iyi bir tasfiye
yapld; saf Trke teesss etti; imdi eser bekliyoruz. Lakin Trkemiz yine zaiftir;
esrarengiz kelimesini kullanyoruz de srl, esrarl diyemiyoruz niin? ok fena
tabi Trkemizi slah meselesinde mer Seyfettinin kuvvetli yardm olmutur;
kati olarak Kemal Bey de balayan bu teceddt hareketi, onunla en yksek dereceye
kt; en sade hikayeci olarak onu tanyorum. Ara yerde Ahmet Mithat Efendi gibi
yazclar gelmise de bu yazlarda haiv doludur; ahali anlar ama bir satr yok Halit
Ziya Beye gelince ok daha mulak

- Beyefendi ecnebi edebiyat iinde eserlerinden en fazla messir


olduunuz hangi mellifleri buluyorsunuz?

- Franszlardan Zolay severim; fakat ondan daha ok sevdiim


Mopasandr. Benim zerimde ne dereceye kadar tesiri oldu, bilmiyorum; belki
olmutur. Ruslara gelince Rus edebiyatndan epey okudum. Tolstoyu severim; baz
eyleri ok kuvvetli.

Ak kapdan gzlerim darya, bir duvara iliiyor; yuvarlak bir saatin


geni kadranlarna bakyorum; 17. Metres mellifini daha ziyade rahatsz etmek
istemedim ve msaade aldm.

Bugn kulaklarmda hl, elik bir ufka aksetmi kadar yksek ve dik sesle,
gzlerimde Metres mellifinin yaanlm hatralara benzeyen tatl ve ocuk
tebessm var.

88
2.13. CENAP AHABEDDN BEYLE KONUTUKLARIM

n tarafta dar ve bakmsz bir bahe eridiyle evrili kkn cameknl


kapsndaki zili dndrrken Bernard Shaw u hatrladm.

ngiliz mizahs ve Avrupann en gen adam Shaw ziyaretilerin


hcumuna kar, telefonundaki haber zilini karmak mecburiyetinde kalm.

Parmaklarm arasnda, hareketine srat verdiim zil, mahfazasnn boluu


iinde yuvarlanyor, bazen de, boazna klk kam kediler gibi acayip hrltlar
karyordu.

Muannit zil, sahibini rahatsz edecek ziyaretiye kar, o kadar talim


grm bir vaziyette dilsizlii taklit ediyordu ki, parmaklarm arasnda tuttuum bu
sert ve ucu yuvarlak eyi, adeta koparacam geldi. O vakit, son bir yardm midi ile,
kkn ikinci kattaki ak panjurlarna doru bam kaldrdm: bir kedi pencerenin
d pervaznda, tuvaletini msterihane tamamlyordu.

Ta methalden ieri girerken, beni kabul odasna doru gtren hizmeti


sordu:

-Randevunuz bugn m?

- Evet, dedim tehalkle, bugn leden sonra drde kadar.

Kapdan ekildi. erde kaldm.

Hibir zaman dekor izmeyi, yahut bulunduum yerin dekorunu kafamda


saklamay bir merak derecesine getirmemiimdir. Bununla beraber, bu oda iinde
kaldm aa yukar on dakika zarfnda, gzlerim, hi de elimde olmakszn,
etrafmdaki eyann ince muhteviyatyla oyalanyordu.

Filhakika, her eyi tam bir vuzuh iinde toplayan byk aynann hemen
nnde, yan yana sralanm duran renkli ve kk ta kpekler, bu oda iindeki
muhayyel bir ava doru saldrrlar gibiydi. Kulaklarm, odann skunu haricinde, av
borularyla av trampetlerinin birbirine kart muazzam bir srei dnd.

Kenan Hulusi Koray, Cenap ahabeddin Beyle Konutuklarm, Muhit, S.29, Mart 1931, s.6-8.

89
Bu satrlar yazdm sralarda, Avrupann en gen adam Bernard Shaw
u tekrar hatrlamtm. Ayn zamanda, Cenap Beyin son yazdklar Selviler nesri de
aklma geliyor ve bu odaya giren Cenap Beyi dnmekten olsa gerek. Cenap Bey ve
Selviler: ne byk tezat.

On dokuzuncu asrla balayan yeni devirler edebiyatnda, Fransa bir an ve


eref devri geirmiti. Byk harbin bana kadar, Avrupa edebiyatnn merkezi
skleti Fransa kald. Bu edebiyat, her eye ramen mtefevvik vaziyetini daima
muhafaza ediyordu. Onun iindir ki harpten sonraki dnya edebiyatnda, Fransann
mevkini, son devirler edebiyatn hangi milletin temsil etmek kudretini gstermeye
baladn ve umumi edebiyat mevzuu etrafnda Cenap Beyi dinlemek istedim:

- Btn dnya edebiyatnda byk bir intibah devri alyor, dediler. Bu


intibah edebi bilhassa ahsilikten gayrahsilie, hayalden mahedeye dorudur.
Yeni devirler edebiyatnda, ngiliz ve Amerikallarn tefevvukunu zannediyorum.
Fransa artk epizedir. Bundan otuz krk sene evvelki byk muharrirler kabnda
geni soluklu, vasi dnen bir edip yetiemiyor. Mesela Zola gibi. Yalnz seyahat
edebiyatnda, Fransa parlak mevkini muhafaza ediyor. Hibir millet edebiyat bu
hususta Franszlar geemedi. Onlar phesiz ki bunun tadn aldklar iin baka
hibir eyden zevk duymuyorlar. ok para kazanan gen muharrirler, paralarnn
birok ksmn artk seyahate sarf ediyorlar. Ve edebi msabakalarda kazananlarn
hepsi ya dorudan doruya, yahut dolaysyla seyahat edebiyat mahslleridir. Bu
gsteriyor ki umumi temayl his ve hayal edebiyatna deil, mahede ve tasvir
edebiyatna gidiyor. Onun iin mesela Atlantid mellifinin romanlar ok rabete
mazhar oldu. Bu adam hakikaten roman yazyor ve ok gzel bir slupla. Seyahat
edebiyatnda bilhassa Paul Maurand zevkle okuduum muharrirlerdendir.

- Ya, dedim, harpten sonraki Avrupa harp edebiyat? Mesela Ernest


Hemingwayn Silahlara Vedas; Tomlinsin Dnk ve Bugnk Gnlerimizi;
Franszlarn Atei, Almanlarn mehur kitab, ngilizlerin Seferin Sonu

- Ate, Franszlarn en iyi harp roman deildir. Danyelesin Tahta


Salipleri ondan ok daha mkemmel bir eser. Henri Barbusunki klie bir kitap O
daha ziyade meslek siyasisine bir destek olmak zere romann neretti. Btn

90
komnistler gibi iddetle harp aleyhtar tabii alt gazete, halk yalanc
vaatlerle ifsat eden bir gazetecidir. Barbus, son zamanlarda mevkini iyice kaybetti.
Bilhassa cesim Rus paras aldn sylyorlar.

Herhalde Remarguen kitab, harp romanlar iinde en iyi mevki igal


ediyor. Ve Fransada iken de sylediim gibi, Danyelesin kitab ok daha iyi bir
mevkide Barbus komnistten baka hibir ey deildir. Almanlardan Kurtis de
ok severim, fevkalade bir kritik.

- Bu sene bir Amerikalnn Nobel mkafatn kazanmas, her eyde


olduu gibi, acaba edebiyatta da m Amerikann yani bir i edebiyatnn
tefevvukunu icap ettirecek?

- Babitti henz okumadm. Bununla beraber Nobel mkafatnda daima


isabet olduuna inanmaynz. Siyasetin byk bir hissesi var. Onun iin, mesela
bizim Hamitin ok dununda adamlar mkafat aldklar halde Hamit alamaz; nk
onun hesabna kuvvetli propaganda yapabilecek amiller yok.

Cenap Bey daima ellerini ovuturuyordu. Bu ellerin ok gen ve ok taze


olduklarn burada ilave etmek isterim.

Servet-i Fnun edebiyatnn nesir ve nazm hakkndaki fikirlerini dinlemek


isteyince:

- Bilirsiniz ki, dediler, her nesil, kendini fevkalade bulur: klasikler,


yaptklarndan daha gzel bir edebiyat olacan zannetmiyorlard. Onlar takip eden
romantikler kendi kendilerine ayn eyi sylediler: en gzel edebiyat budur; biz en
gzel edebiyat yapyoruz.

Her nesil kendi vcuda getirdiini enfes tanr ve ondan daha gzel
olmayacan zanneder. Halbuki gzel edebiyat, bud-namtenahide intact (el
srlmemi) bir halde durur; ihtimal ki hibir zaman hibir nesil onun civarna
yaklaamayacaktr.

Herkesin kendi yaptn en iyi tanmas, phesiz ki beeri bir gaflet Her
ey gibi, edebiyat da tahavvle tabi, daima deien bedii zevkin tahakkm altnda
inktasz bir tekml Onun iindir ki, herkes ancak kendi yaad devrin air ve

91
muharriridir ve bir eski meslektamz dndmz zaman ancak iinde yaad
muhit ile beraber dnrsek hkmmzde aldanmayz.

Servet-i Fnun ok gzel teekkl etmiti. Bizim iimizde bir romancmz


vard ki, hl , krldna kani olmadm bir rekorda duruyor. Kendi lisanyla
okuduumuz takdirde ok gzel romanlar var. Biz bir kl tekil ediyorduk. yle bir
grup henz meydana gelmedi. Burada ok malum bir sz tekrar etmek isterim:
btn inklaplardan sonra edebiyat bir tevakkuf ve inhitat devresi geirir. Mcadele-i
hayatiye merutiyetten beri sertleti ve sertleiyor. Tabi birok ihtirasat genlie has
olan necip hisleri bulandrd. Bununla beraber kaniim ki, bir mddet sonra bizim
memleketimize byk ve ciddi bir inkiaf- edebi mevuttur. imdilik yle
zannediyorum ki muhtelif ttonnementlar devrindeyiz. El yordamyla yarn
gideceimiz yolu aryoruz. Bilhassa iirde ok msteit genler var: Cevdet Kudretler,
Yaar Nabiler ve kuvvetle ilave ettiler- Vasfi( Vasfi Mahir) daha birok
Bunlarn hepsi, bakyorum, lat noksan, leheleri dar; eminim ki istediklerini ifade
edemiyorlar daha oynak bir lisan lazm.

- Nazm Hikmet Beyin harikulade velut faaliyetini phesiz takip


ediyorsunuz?

- Evet, kanaatimce bo deil. Bununla beraber yazdklarna manzum


demek iin vicdanmda bir hak hissetmiyorum. nk onlardaki nizam, Nazm
Hikmetin keyfinden ibaret Filan msra u kadarda keseceine, u kadarda da
kesebilirdi; hibir obligasyonu yok. Muhteviyat itibariyle birok gzellikler tede
beride grlyorsa da, evvela, btn bunlar buulandran bir mbalaa, bir ifrat var.
Eer Nazm Hikmet hakikaten de nazmdan anlalmas lazm gelen ( nesir+musiki)
dusturunu kabul etmi ve ona gre ifrattan mmkn mertebe tevakki ederek manzum
eserler yetitirmi olsayd, sanyorum ki neslinin nasl diyeyim- mmtaz bir airi
denilebilirdi. Pederini tanrm, dostumuzdu; olunun ilk yazlarn bana getirdi: una
bak, dedi, u olanda istiydat varsa altralm; yoksa gidecei yolu deitirelim.
Ben de brak, dedim, devam etsin, muvaffak olacaktr. Evet phesiz bo deil.

92
- Son genlerden bahsederken, (lat noksan) buyurdunuz. Acaba,
kullandklar vezni mi kastediyorsunuz? Aruzu terk etmekle iirimiz bir hata m
iledi?

Hece vezninin o kadar katiyetle ve yerini brakmayacak bir nfuzla hkm


srd senelerde, bu sual phesiz nebemevsimdi. Bununla beraber Cenap Beyi, bu
bahs- mevzu olduu zaman ok dolu buldum:

- Aruzu terk etmek bizim iin byk bir gaflettir. Eski edebiyat, yani
Yunan ve Latin edebiyat kmilen aruziydi. Biz, bu aruzu kendi lisanmza gre
tanzim etmeliydik; parmak hesabna gitmek irticai bir harekettir. Be yz , alt yz
sene evvel okumak yazmak bilmeyen ecdadmz parmak hesab yapyorlard. Bugn
ngiliz iirleri kmilen aruz vezni gibidir. O kadar aksanlarn taksimini gzetirler.
Franszlar iin bu imkn haricinde bir ey; onlar zaruret sevkiyle parmak hesabn
kabul etmi bulunuyorlar.

Burada milli edebiyata intikal etmitik:

- Her milletin edebiyat, dediler, bizzarure millidir. Ben ne kadar


Fransz taklidi yazarsam yazaym: Trk olur. Mademki ben Trkm, melektm
Trktr; onun mahsul bizzarure Trk olur. Kalyor ekil meselesi: burada da milli
edebiyat yazyorum diyenlerin kabul ettii ekillerle dierleri arasnda hibir fark
gremiyorum. Yeter ki orijinal olsun. O, milli demek deil, ibdai demektir. Onu
vcuda getirmek phesiz ki bizim iin parlak bir muvaffakiyet olur: fakat
bilmiyorum, bugn iimizde buna muvaffak olan var m? Fransaya nispeten Pierre
Lotinin eserleri gayri milli midir? Demek ki mevzu meselesi milliyet, gayri milliyet
farklarn icap etmez; Milli edebiyat demek Kr olan gklere mi karmak
demektir?

Bizim edebiyatmzn gitmesi lazm gelen istikamete gelince her eyden


evvel orijinalitedir. Buna hi phe yok. Fakat bunun iin kltrmzn kfi
olmadna kaniim. Korkuyorum ki biz daha hayli mddet muhtelif taklitler devrinde
yaamaya mecbur olmayalm.

93
Cenap Beyefendinin be seneden beri, Trkeden Franszcaya,
Franszcadan Trkeye bir lgat telifiyle megul olduklarn iitiyordum. Bu ok
kymetli sayin neticesini renmek istedim:

- Lgati islah ve tekmil ile megulm. ereveyi biraz geni tuttum; be


seneden beri bu telifle urayorum. Pariste bulunduum iki sene zarfnda hi
inkitasz ona altm; her gn leye kadar da muntazaman megul oluyorum. lk
cildini yaknda karacaz

Oturduumuz masann stnde Muhitin iki nshas duruyordu.


Mecmuamzdan sitayile bahsettikten sonra kymettar yardmlarn da vat
buyurdular. Evvelki nushaha kan Bir ayc Dkkannda adl nesrim iin
syledikleri kelimeleri daima zevkle hatrlayacam. Yaznn stne doru dikkatle
birok defa eildikleri zaman, Doktor Cenap Beyin karsnda bir hasta vaziyetinde
bulunuyordum. Gzlerini satrlardan ayrmakszn stiydatl diye ilave ediyorlard.

94
SONU

Kenan Hulusi Koray, edebiyatmzda "kk hikye"leri ile tannmtr.


Osmanoflar adnda bir roman, "R.B.K. Pansiyonu", "Son p", "Bir Yarasa Bir
Kza Ak Oldu" adlarnda uzun hikyesi hari, tespit edilebildii kadaryla,
saylar 172'yi bulan kk hikyeler yazmtr. Yazar, hikye asndan verimsiz bir
dnem saylan 1930'lu ve 1940'l yllarda gazete ve dergilerde yaymlanan
hikyeleriyle bu alandaki boluu doldurmay baarmtr.

lk hikyelerinde Servet-i Fnn edebiyatnn etkisi altnda kalmtr.


Kelime seimine zen gsteren, ekil ile muhtevay uyuturma abas iinde olan bir
sanat titizliiyle hikyeler yazmtr. Kendine has bir slp yaratma peindedir.
"Yedi Me'ale" grubuna dahil olduu dnemde yazd hikyeler, Me'alecilerin
prensiplerine bal olarak, "Sanat sanat iin" anlayndadr. Empresyonist bir ressam
tutumuyla eya, kii, mekn, tasvirlerinin n plna kt hikyeler, kadn, ak, tabiat
temas etrafnda teekkl eder. Vak'a, hayal meknlarda ve belli belirsiz bir zaman
dilimi iinde yaanr.

1934'te Vakit gazetesine girmesi, yazarn sanatnda yeni bir dnemin


balangc olur. Yaz ileri mdrlne kadar ykseldii Vakit'te, Sadri Ertem gibi
dnemin "sosyal gereki" yazarlarnn toplanmas Kenan Hulusi'nin sanat anlayn
da etkiler. Yazarn hikyeciliiyle ilgili fikir beyn edenler, bu deiimde Sadri
Ertem'le birlikte gazetecilik mesleinin etkili olduu hususunda birleirler.

Kenan Hulusi, mevcut eserlerinin ounu 1934-1943 yllar arasnda yazar.


XX. yzyln bandan ortalarna kadar yaklak krk yllk bir zaman diliminin
panoramasn bulabileceimiz hikyeler, Trk toplumunun sosyal, siyasal, ekonomik,
kltrel hayatna ait, hadise, gelime ve deimeleri yanstr. "Sosyal gereki" bir
anlayla kaleme alnan hikyelerde yazarn, dnemin dier sosyal gereki
yazarlarndan ve Sadri Ertem'den farkl olarak, sosyal problemlere ideolojik olarak
yaklamad grlr.

Toplumdaki olumsuzluklar yanstmakla birlikte, ferdi ihmal etmez. Bireyin


i gerekleri, yalnzl, insanlarn birbirleriyle olan ilikileri gibi konular da ele alr.

95
Hikyelerinde dier sosyal gereki yazarlarn eserlerinde olduu gibi
karamsar bir atmosfer yoktur. Hikyenin anlatcs ou zaman neeli, iyimser ve ho
grldr. Bu durum hikyelerin atmosferini de etkiler.

Kenan Hulusi gl bir mizah duygusuna sahiptir ve hikyelerinde


toplumun aksayan ynlerini ve bireyin yozlamasn mizah bir anlatmla hicveder.
Bu, olaylar daha unutulmaz ve arpc klar. Bu mizah ton, basit magazin hikyeleri
diye bir kenara itiliverecek eserlere bile mn ykler.

Kenan Hulusi, kendine usta olarak setii mer Seyfettin gibi Maupassant
tarz hikyeler yazar. Gcn vak'adan alan hikyeleri, zengin tema ve konu
eitlilii ile dikkati eker. Ak, cehalet, yozlama, sahtekrlk, kadn-erkek ilikileri,
kylnn skntlar, hayvan sevgisi, yalnzlk, toplumdaki aksaklklar gibi geni bir
konu ve tema yelpazesi ile okuyucu karsna kar.

Kenan Hulusi'nin hikyeleri "sosyal zaman" ve "tarih zaman" kavramlar


bakmdan son derece zengindir. Kenan Hulusi yaad an hikyecisidir.

Hikyelerinin byk ounluu Cumhuriyet yllarnda geer. Cumhuriyet


ncesi ve sonras ynetim ve brokrasi, Anadolu insannn skntlar, sosyal
hayattaki zlme, bozulma ve deimeler, birtakm deerlerin yitirilii, yeni
deerlerin teekkl hikyelerde yer alr.

Hikyelerde gl bir mekn-insan ilikisi dikkat eker. Hikyelerde


mekn sadece olaylarn sahnesi deildir. Bunun dnda, metinde ele alnan konuya
uygun bir atmosfer yaratmak, ahs kadrosunun ruh hallerini, karakterini ve sosyal
durumunu sezdirmek, mesaj daha arpc bir biimde vurgulamak gibi
fonksiyonlarda kullanlmtr. Anadolu'nun pek ok ky, kasaba ve ehri hikyelerde
mekn olarak karmza kmakla beraber Kenan Hulusi bir byk ehir hikyecisidir
ve yaad dnem stanbul'unun yaaylarndan ok canl ayrntlar hikyelerde yer
alr.

Kenan Hulusi stanbul Trkesini esas alr. Hikyelerinde yerel azlara ve


ive taklitlerine pek az yer verir. Kelime hazinesi zengindir ve kelime seiminde titiz
davranr. Yaayan Trkeyle yazar, bunun dnda bir araya ynelmez. Hemen her

96
hikyesinde, metin boyunca tekrarlanan kelime veya cmle grubu slba henk ve
akclk katar.

Sanatlarn lmlerinden sonra, genellikle basmakalp bir ifade ile, daha


pek ok deerli eserler verecei bir yata ld sylenir. Fakat Kenan Hulusi iin
bu sz gerein ta kendisidir. O henz otuz yedi yandayken lmtr. Ksa sren
yazarlk hayatn gzden geirince, onun bu dnem iinde byk bir birikim
kazandn, sratle eserlerini verdiini ve kendisini daha byk eserler yazmak iin
hazrladn grrz.

Disiplinli bir alma azmi, kuvvetli bir gzlem kabiliyeti ve Trkeye


hakimiyeti ile Cumhuriyet dneminin gelecek vaad eden yazarlarndan biri olarak
gsterilmi Kenan Hulusi Koray'n erken lm, Trk hikyecili iin bir kayptr.
Fakat yazd eserler de edebiyatmzdaki yerini almasnda yeterli olmutur.

97
KAYNAKA

Kitaplar:

AKTA, erif ; Roman Sanat ve Roman ncelemesine Giri, Birlik Yay.,


Ankara, 1984.

______; Edebiyatta slp ve Problemleri, Aka Yay., Ankara,1986.

AKYZ, Kenan; Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklp Kitabevi,


stanbul,1984.

ALANGU, Tahir; Cumhuriyetten Sonra Hikye ve Roman Antolojisi 1,


stanbul Matbaas, stanbul,1968.

ANDI, Fatih; Edebiyat Aratrmalar 1, nklp Kitabevi, stanbul, 2000.

BALCI, Yunus; Trk Romannda Aydn Problemi (1908-1950), T.C Kltr


Bakanl Kltr Eserleri, Ankara,2002.

ENGNN, nci;Yeni Trk Edebiyat Aratrmalar, Dergah Yay.,


stanbul,1991.

______; Cumhuriyet Devri Trk Edebiyat, Dergah Yay., stanbul,2003.

______; Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Yeni Trk Edebiyat, Dergah


Yay.,stanbul,2006.

ERGN, Mehmet; Hikyemizde Bekir Yldz Gerei, A Yay. ,


stanbul,1975.

GEGEL, Hulusi;Cumhuriyet Dnemi Trk Edebiyat,,An Yay.,


Ankara,2003.

HUYUGZEL, mer Faruk; Halit Ziya Uaklgil, M.E.B, stanbul,1995.

______; Servet-i Fnn Edebiyat, Aka Yay., Ankara, 2006.

KAPLAN, Mehmet; Tevfik Fikret, Dergah Yay., stanbul, 1977.

______; Tanpnarn iir Dnyas , Dergah Yay., stanbul, 1983.

______;Hikye Tahlilleri, Dergah Yay, stanbul,1994.

98
______;Trk Edebiyat zerine Aratrmalar II, Dergah Yay.,
stanbul,1994.

KORAY, Kenan Hulsi; Bir Yudum Su , Ahmet Halit Kitaphanesi,


stanbul,1929.

______;Son p, Inklap Kitabevi, stanbul,1939.

______;Bahar Hikyeleri, r Kitabevi, stanbul,1939.

______; Bir Otelde Yedi Kii, Vakit Matbaas, stanbul,1940.

______; Bir Yudum Su , Trkiye Yaynevi, stanbul,1944.

______;Hikyeler ( Haz: nci Enginn) MEB, stanbul,1973.

______; Beer Dakikalk Hikyeler, Tima Yay. stanbul,2000.

______; Yaz ve Ak Hikyeleri ( Haz. nci Enginn) , Doan Kitap,


stanbul,2004.

______; Osmanoflar,( Haz: nci Enginn),Doan Kitap, stanbul,2004.

LEKESZ, mer; Yeni Trk Edebiyatnda yk 1, Kakns Yay.,1997.

MORAN, Berna; Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, letiim Yay.,


stanbul,2003.

NAYIR,Yaar Nabi; Dost Mektuplar, Varlk Yay. , stanbul,1972.

______;Tanzimat'tan Gnmze Trk yk Antolojisi,Varlk Yay.


,stanbul,1994.

NECATGL, Behet; Btn Yaptlar Dz Yazlar I, YKY, stanbul,1999.

______; Edebiyatmzda Eserler Szl, Varlk Yay., stanbul,2000.

______; Edebiyatmzda simler Szl, YKY, stanbul,2006.

SOLOK, Cevdet Kudret, Trk Edebiyat Hikye ve Roman, C.1,stanbul,


1979.

TANPINAR,Ahmet Hamdi;Edebiyat zerine Makaleler, Dergah Yay.,


stanbul,1995.

99
TURAL, Sadk Kemal; Hikyeciliimizin 100.Ylnda 100 rnek, Kltr ve
Turizm Bakanl Yay., Ankara, 1987.

WELLEK,R.-A.Warren; Edebiyat Biliminin Temelleri, KTB


Yay.,ev.Prof.Dr.Edip Ahmet Uysal,Ankara,1983.

Szlkler ve Ansiklopediler:

Trke Szlk, Trk Dil Kurumu Yay., Ankara., 1988.

Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, C.6, Dergah Yay., stanbul


1986,s.430-431.

Trk Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C.31, stanbul, 2006, s. 40-41.

Makaleler:

ADL, Fikret; "ki Hikye Muharriri Hakknda", Vakit, S.7695, 13 Mays


1939, s.250

AKF,Kemal; "Kenan Hulsi ve lm" , Vakit, S.9085 , 3 Haziran 1943,


s.580-582.

BAAR, Refik;"ncir Fidanlar ve Kenan Hulsi", Soyut, 20 Aralk 1966,s.


123-125.

BL, smail H.; "Edebi Portreler: Kenan Hulsi", Varlk, S.394, 1 Mays
1953,s.475-478.

BOZOK, Hsamettin; "Kenan Hulsi'nin Hakiki ehresi", Admlar , S.7,


Kasm 1943,s.78-81.

DRGER, Baha; "Bahar Hikyeleri", Kalem, S.13, 1 Haziran 1939,s.53.

ERDAL, Glen; Sait Faik le Son Rportaj, zlerimiz, stanbul, 1954,s.77.

GEZGN, Hakk Sha; alnan Tarla, Vakit, S.53, 20 Birincikanun


1937,s.250-252.

______; "Bahar Hikyeleri", Vakit, S.7682, 31 Mays 1939,s.380-382.

______; " Edebi Portreler:Kenan Hulsi", Yeni Mecmua, C:4, S.64, 19


Temmuz 1940,s.24-26.

100
______; "Zavall Kenan", Vakit, 26 Mays 1943,s.400-402.

GVEML, Zahir; "len ve Kalan", Vakit, S.9085, 3 Haziran 1943,s.488.

HY, brahim; "Kenan Hulsi", Vakit, S.9085, 3 Haziran 1943, s.203.

HULK, Hseyin; "Kenan Hulsi'nin Sanat ", Vakit, S.9085, 3 Haziran


1943,s.230-232.

KOCATRK, Vasfi Mahir; "Vakitsiz lm", Varlk, S.240, 1 Temmuz


1943, s.490-491.

______; "Yedi Me'ale Nasl Toplanmtr", Divan Mecmuas, S.6,


1945,s.523-527.

KUNT, Bekir Stk; "Kenan Hulsi", Yeditepe, S.38, 1 Haziran 1953,s.120.

MNR, Hikmet; "Kenan Hulsi Koray", Vakit, S.9079, 28 Mays


1943,s.491.

NAYIR, Yaar Nabi; "Hazin Bir Yldnm ve Bir Kitap", Varlk, S.262, 1
Haziran 1943,s.523-526.

______; "Hulsi iin", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s.491-493.

OZANSOY, Halit Fahri; "Yedi Me'ale", Servet-i Fnn, C: 63, 26 Nisan


1928, s.644-646.

NERTOY, Olcay; "Cumhuriyet Dneminin lk Edebi Topluluu: Yedi


Me'aleciler", Trkoloji Dergisi, C:11, S.1, 1993, s.37-49.

SABA, Ziya Osman; "Hulsi", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s.489-490.

SOLOK,Cevdet Kudret; "Bir lmn Arkasndan Dnceler", Varlk,


S.240, 1 Temmuz 1943, s.488-489.

______; "50.Yldnmnde Yedi Me'ale zerine Anlar", Varlk, Nisan,


1978,s.27-30.

ARDA, Rt; "Yeni Bir Hikayecimiz:Kenan Hulusi " Varlk,C.7, S.144,


1 Temmuz 1939, s. 400-403.

101
______; "Kenan Hulsi'nin lm", Varlk, S.240, 1 Temmuz 1943, s.493-
494.

TMAY, Safder Melih; " Kenan Hulsi'ye Dair", Vakit, S.9085, 3 Haziran
1943, s.289-291.

Tezler:

AYDIN, Erkan; Yedi Me'aleciler, stanbul niv., Edebiyat Fak. Trkoloji


Blm Mezuniyet Tezi, stanbul,1965.

MEE, Niyazi; Kenan Hulsi Koray'n Hikye ve Romanlarnda ahslar,


Seluk niv. Doktora Tezi, Konya,1996.

TURAL, Sadk ; mer Seyfettin'in Hikye Dnyas, Doentlik Tezi,


Ankara,1982.

102
DZN

A. Yaz Balklar ve Eser Adlar Dizini

Drthanlarn Kulaksz .................... 31


A

"Austos bcekleri" ................... 30, 68 E


Altn Oluk ................................... 13, 39 Edebiyat Syleileri ......................... 26
Atala ................................................. 22 "Edebiyatmz Hakknda Hseyin
Ate................................................... 79 Rahmi Bey ne diyor?" ................. 26
Eref Saati ....................................... 26
B Eyll................................................. 74
Bahar Hikyeleri.................. 12, 88, 90
"Beyaz Gller" ..................... 28, 29, 36 H
"Binbir Gece Masallar" ..................... 1
Haber Akam Postas .................. 7, 16
"Bir ayc Dkkannda" 15, 24, 35, 37,
Halim Ustann Meyhanesi .............. 12
83
Hristan ve Glistan ......................... 2
Bir Hikye-i Sevda ............................. 1 Hayat ................................................. 6
Bir Otelde Yedi Kii ................... 12, 88
Hikye iii, 1, 2, 6, 7, 10, 11, 20, 22, 23,
"Bir lnn Arkasndan Dnceler"
24, 87, 88, 89, 91
......................................... 13, 31, 32
Hikye-i Madurn, .......................... 1
Bir iir-i Hayal .................................. 1
Hikye-i Robenson ............................ 1
Bir Yarasa Bir Kza Ak Oldu ......... 84
Bir Yazn Tarihi ................................. 1 Hulusi .... iii, v, vi, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 11,
Bir Yudum Su ................... 8, 11, 12, 88 12, 13, 14, 15, 20, 25, 26, 28, 29,
"Boaz inde Bir Gece Yars 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38,
Mehtab" ...................................... 35 39, 73, 76, 84, 85, 86, 88, 91
Btn .................... 7, 51, 67, 74, 79, 89

C tihat................................................. 6
"Cenap ahabeddin Beyle
Konutuklarm" ............................ 27 K
"Cevahir Bedestan" ............. 25, 37, 38
Kalpazanlar ..................................... 69
Ceylan Sesi ....................................... 10
Karabibik ........................................... 1
Kenan Hulsi Koray'n Hikye ve

Romanlarnda ahslar................ 91
ayc Dkkan...................... 13, 37, 39 Kk Fkralar .................................. 1
Kk hikyeler ............................... 84
Kk eyler ................................ 1, 37
D

"Dar kap" .................................. 68, 69 L


Decameron Hikyeleri ....................... 1
Dilimiz stne Konumalar............. 26 Letif-i Rivyt .................................. 1
"Dirilen Mumya" ........... 28, 29, 30, 35

103
M S

Ma ve Siyah................................. 2, 11 Seferin Sonu ............................... 79, 89


Makber ....................................... 23, 32 Selviler ............................................. 79
Mektep .......................................... 6, 23 Siyah nciler .................................... 24
Meale .................................. 10, 11, 13 Solgun Demet .................................... 1
Metres .................................. 73, 75, 77 Son p.................................... 84, 88
Mezardan Sesler ........................ 22, 23 Syleiler ......................................... 26
Mezarndan Kalkan ehit................. 75
Milliyet ......................................... 6, 11
Muhit ......... iii, 6, 15, 18, 19, 20, 28, 83
Muhit Ne in ntiar Ediyor? ... 18, 19, "eceri Vakvak" ........................ 35, 36
20 psevdi ............................................ 75
Msameretnme ................................. 1
T
N
"Tabaklar ve ocukluum" . 30, 37, 38
Nakil ................................................... 1 Tahta Salipler .................................. 79
Tuhfe-i Letif ..................................... 1
O
U
Osmanoflar ................................ 84, 88
Uurtmalar ...................................... 11
Uyku ........................................... 24, 35

lmn Karsnda ...................... 8, 15 V

P Vakit 7, 8, 9, 11, 32, 67, 84, 88, 89, 90,


91
Paul et Virginie ................................ 22 Varlk .. 7, 8, 10, 11, 13, 14, 15, 31, 32,
88, 89, 90, 91
R
Y
Ramazan Sohbetleri ......................... 26
RBK Pansiyonu ................................ 12 Yama .............................................. 11
Yeni Mecmua ........................... 7, 9, 90
Yeni Trk Mecmuas .......................... 6

104
B. ahs Adlar Dizini

A
E
Abdlhak Hamit ............................... 32
Edgar Allan Poe............................... 31
Abdlhak inasi ............................... 28 Ekrem Vecdet .................................. 28
Ahmed Midhat Efendi ..................... 10
el-hc Mehmet Fevzi Efendi ........... 15
Ahmet Cevat .............................. 27, 29 Elif Naci .......................................... 28
Ahmet Cevat, ................................... 29
Emin Nihad Bey .............................. 10
Ahmet Eref ..................................... 28 Emine Besime Hanm . 7, 8, 10, 11, 12,
Ahmet Hikmet.................................. 11
13, 16, 17, 19, 20, 21, 22
Ahmet Hikmet Mftolu ............... 11
Emma......................................... 38, 54
Ahmet Mithat Efendi ....................... 87
Enis Behi........................................ 28
Ahmet Muhip, .................................. 29 Ercment Ekrem, ............................. 29
Ahmet Rasim ............................. 11, 35
Ernest Hemingway .......................... 89
Ali Gne Bey .................................. 22 Esma Zafir ....................................... 28
Alisa ........................................... 79, 80 Eref Saati ........................................ 35
Andre Gide ................................. 78, 79 Eyp Sabri ....................................... 28
Apollon .. 39, 54, 56, 58, 59, 60, 61, 62
Arthur Rimbaud ............................... 31
F
B Faik li ............................................ 33
Faruk Nafz, ..................................... 29
Beatris .............................................. 38
Fatma Hanm ................................... 32
Bernard Shaw ............................. 88, 89
Fevziye Aptullah ............................. 28
Boccacio........................................... 10 Flober............................................... 87
Burhan mit Bey ............................. 79 Fuat Paa.......................................... 15
C
G
Cahit Stk ........................................ 24 Glsm ............................................ 15
Celal Sahir Erozan ........................... 33
Celal Sahir........................................ 29
Cenap Bey ................ 36, 89, 90, 92, 93 H
Cevdet Kudret Solok .................. 13, 22 Hakk Sha Gezgin .................... 17, 18
Cevdet Kudret, ............. 29, 40, 41, 101 Halid Fahri Ozansoy ........................ 15
Charles Baudelaire ........................... 31 Halit Ziya ....................... 10, 84, 87, 98
Halit Ziya Uaklgil ............. 10, 31, 32
D Haim......................................... 27, 75
Hikmet Feridun .......................... 20, 29
Dafne ................................................ 60
Hikmet Mnir ...... 8, 15, 17, 24, 31, 40
Danyeles........................................... 89 Hseyin Cahit Yaln ................ 11, 33
Dostoyevski ..................................... 79
Hseyin Rahmi Bey................... 35, 83
Dr. Niyazi Mee .......................... iii, 16

105
N

brahim Hoyi .................................... 28 Nahit Srr, ....................................... 29


brahim Nemci ................................. 28 Nazm Hikmet ........................... 87, 91
brahim evket ................................. 29 Necip Fazl, ..................................... 29
sidore Duacasse .............................. 31 Nelson ............................ 29, 38, 44, 54
smet Paa ........................................ 28 Nevzat Mahmut, .............................. 29
Nezihe Muhittin ............................... 28
J Nie ........................................... 69, 79
Niyazi Mee ....... 15, 16, 19, 20, 21, 22
Jak Rivye.......................................... 78 Niyazi Sabri ..................................... 28
Jerom .......................................... 79, 80 Nurullah Ata .................................. 35
Jlyet ................................................ 80 Nusret Kemal ................................... 28

K O
K. erif ............................................. 29 Orhan Seyfi, ..................................... 29
Kamelya Ontonyon ........ 38, 39, 57, 58 Oscar Wilde ............................... 19, 23
Kemalettin kr, ............................ 29 Oskar Vayt ....................................... 79
Kenan Akyz ............................. 11, 12
Kenan Hulusi Koray ...iii, v, vi, 13, 15,
16, 17, 22, 23, 24, 94, 96
Kenan Hulusi, v, 13, 15, 17, 20, 22, 29, mer Faruk Efendi .......................... 15
37, 39, 40, 41, 42, 43, 95 mer Seyfettin ............. iii, 87, 95, 101
Kurtis ............................................. 90
P
L
Paul Bourget .................................... 33
Leyla .......................................... 38, 54 Pierre Loti ........................................ 92

M R

M. Fuat ............................................. 28 Rauf Bey .......................................... 84


M. Kemal ......................................... 28 Refik Ahmet Sevengil ..................... 16
Mebrure Hurit, ................................ 29 Refik Ahmet, ................................... 29
Mecnun .......................... 29, 38, 44, 54 Refik Hlit ....................................... 13
Mehmet Cell ................................... 11 Reat Ekrem .................................... 29
Mehmet Rauf ....................... 11, 32, 33 Reat Nuri , ...................................... 29
Mehmet Vecih ................................ 11 Ruen Eref, ..................................... 29
Melih Cevdet Anday ........................ 35
Muammer ahap .............................. 28 S
Murat Akdoan ................................ 29
Mustafa Necip .................................. 29 Sadri Ertem ................................ 94, 95
Mustafa ekip .................................. 28 Saffet Nezihi .................................... 33
Muzaffer Reit ................................. 28 Saffeti Ziy ...................................... 11
Muzaffer Timurta ........................... 28 Sait Faik ........................................... 20
Mnir Nurettin Bey .......................... 16 Sami Paazde Seza ....................... 10
Sayda Kral Zabnit ......... 29, 30, 38, 39

106
Selim Srr ........................................ 29 V
Semiha Vamk,................................. 29
Seniha Sami ..................................... 29 Vasfi Mahir........................ 17, 91, 100
Srr Bey ........................................... 16
Siyret Bey ........................................ 84 Y
Suut Kemal Yetkin..................... 11, 35
Yakup Kadri .............................. 29, 84
Yakup Kadri, ................................... 29
Yaar Nabi . 17, 19, 20, 29, 91, 98, 100
efika M. .......................................... 28 Yusuf Razi Bey ............................... 85
evket Rado ..................................... 35
inasi ................................................ 31 Z
kfe ........................................ 83, 84
Ziya lhan ........................................ 28
Ziya Osman Saba....................... 19, 23

107
ZGEM

01.05.1986 tarihinde Ankarada dodum. 1997de Sakarya lkretim


Okulunda lkokulu, 2000de Etimesgut lkretim Okulunda ortaokulu, 2004de ise
Mehmetik Lisesini(Y.D.A) bitirdim. 2005 ylnda kazandm Seluk niversitesi
Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat blmn 20009 ylnda birincilikle
bitirdim.

Gazi niversitesi Eitim Bilimleri Enstitsnde tezsiz yksek lisansm


05.07.2010 tarihinde tamamladm. Seluk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits
Yeni Trk Edebiyat anabilim dalnda tezli yksek lisans rencisiyim. Tez
aamasnda olup tez konum Kenan Hulusi Korayn Muhit Dergisinde kan Nesir
Yazlardr. Lisans hayatmda birok onur ve yksek onur belgesi aldm. Ayrca ift
anadal program ile sosyoloji blmn bitirdim. Seluk niversitesi senatosunun
31.10.2008 tarih ve 88 sayl karar ile yrrle giren renci Asistan Ynergesi
erevesinde 2008-2009 eitim retim ylnda Seluk niversitesi renci Asistan
olarak grev yaptm.

Amacm akademik ynde kendimi gelitirmek ve bu yolda ilerlemektir.


Kitap okumaktan, tiyatroya gitmekten, konferans, panel gibi bilimsel etkinliklere
katlmaktan ok holanrm.

Fatma SEZER

108

You might also like