Professional Documents
Culture Documents
'Da Ve Doğu'da Bedenin Temsilinde Haysiyet Ve Zillet - I PDF
'Da Ve Doğu'da Bedenin Temsilinde Haysiyet Ve Zillet - I PDF
BATI'DA VE DOU'DA
BEDENN TEMSLNDE
HAYSYET VE ZLLET*
Zeynep Sayn
flte bu metin, byle dank grnen bir sorunsal dm olarak olufltu. Bu-
radaki ilk blmde 18. yzyl Bat estetik kuramnn bedeni nasl ve neden
bir yandan yce dier yandan haysiyetli olarak konumlandrdn saptadk-
tan ve uzun bir srama yaparak byle bir tavrn Bat sanat gelenei iinde yer
alan Francis Bacon tarafndan nasl tersyz edilmeye alflldn tartfltktan
sonra 80'li yllardan itibaren zelil sanat abject art denen sanatn bir rnei
olarak Rineke Dijkstra'nn bir fotorafn ele aldm.
Bat'da ve Dou'da Bedenin Temsilinde Haysiyet ve Zillet 163
I.
Bilindii zere gemiflte aisthesis, duyulara dair olan her fley anlamna gelir.
Yunanca aisthnesthai duygularla alglamay ve hissetmeyi ifade eder ve befl
duyuya iliflkin her tr algy kapsarken aisthesis szc 18. yzyl ortasnda
yeni bir kavrama evrilir ve Bat modernizm sreci iinde gzelliin zerk bili-
mine dnflr. Gzellik yasasnn uygulamal retisidir estetik; bundan by-
le bir nesnenin "estetik" olduu sylendii zaman, onun artk gzel ve bee-
niye uygun bir nesne olduu ifade edilmifl olacaktr. Bu yeni bilimin episte-
me aisthetike isim babas ve kurucusu Baumgarten'dir ve Baumgarten'in
1750 ylnda yaymlad Aestetica isimli kitabndan sonra Bat modernizmi
gzellik kavramn toplumsal bir proje ve kamusal bir uzlaflm Beauxs Arts;
Gzel Sanatlar haline getirmifltir. Gzellik, duyu-tesi beeniye bal genel
bir kavramdr ve gzellik bilimi, toplumu estetik adan eitecektir. Bu, Ay-
dnlanmacln ve Romantisizmin ortak izleidir.
Baumgarten'den on drt yl sonra Lessing (geri yazdklarn iki yl sonra
yaymlayacaktr) sanata ve edebiyata dair birincil yasann gzellik yasas oldu-
unu ve gzellik yasasnn haysiyetten azade klnmamas gerektiini yazar.
nk sanatta saygy hak eden fley, onun yasalara ilkeler dorultusunda yn
vermeye kadir, haysiyetli ve gzel bir varlk tarafndan retilmifl olmasdr.
Bu grfl, Lessing ile Kant' yaknlafltrr. Gzeli ve haysiyeti kesifltiren tek
varlk insandr ve sanat, ancak bu tr bir yetiyi ve gizilgc ifade edebildii,
yani mutlak ve evrensel olan bir fleyi kamusalla dolaymlayabildii srece
sanat olarak tanmlanabilir. Bu yzden sanatsal haysiyetin birincil kural dn-
yay amaszca gzellefltirmek ve sslemek deil, duyusalln dolaymsz ve
bire bir etkisinden kanarak kamusalla dflman duyu ve duygular estetik
adan denetim altna almaktr. Gzellik buyruu, nihai olarak ahlaki bir
buyruktur.
Duyu ile duygunun i ie getii bir alandr oysa aisthesis; evrensel bir or-
taklk olarak insann iinde bulunan haysiyetlilie hitap edeceine kiflinin z-
gl bedeniyle zgl yreine seslenmekte, onun flahsi denetimsizliini ele ge-
irmektedir. Ancak 18. yzyl imgelemine gre haysiyet, kiflinin btn dflsal
belirlenimlerin tesinde kendini isel olarak gereklefltirerek kendi mutlak
deerini oluflturmasna baldr ve isellii denetimsiz biimde etkileyen b-
tn duyular, bu mutlakln oluflturulmasna engeldir. Kiflinin kendini isel
Bat'da ve Dou'da Bedenin Temsilinde Haysiyet ve Zillet 165
alan ve midesini bulandran bir yaknlktr bu; bylesine mide bulandrc bir
yaknlk, sadece insan bedenine iliflkin olmasa da, kaflszl, sadece insan
bedenine dairdir. rmfl hayvan leflleri gibi mide bulandrc organik mad-
deler tiksinti verir vermesine, ama onlardan kalabilir.
te yandan mide bulandrmayan, sonsuza dein i ie kalmay arzulayan
yaknlk da yine dier organik nesnelere deil, sadece insan bedenine dairdir.
Dolaysyla zillet, sarka misali arzu ile tiksinti arasnda gidip gelen, bedenin
bedenselliinin altn izen fleydir. Oysa beden, ancak ardnda yatan ve bede-
ni aflan fleyi temsil etmeye kadir olduu srece olumlanabilir. nk ancak
bedenin ardnda yatan ve rmeye ve lmlle tabi olmayan fley mutlak
ve haysiyetlidir; lmllk vehesi ise geici, grece ve zelil klar bedeni. Bu
balamda byle bir ifade bafll baflna bir eliflki ierse de bedene dair hay-
siyetin lmszl ve mutlakl, sanrm Lessing'in ardl Kant'n konum-
landrmasyla amlanabilecektir.
Kant'a gre haysiyetli olan fley, her tr greceliin tesinde yer alan ve efl-
siz ve benzeri olmayan bir fleydir. Sz ettii grecelii somutlamak adna
Kant bir pazar deerine sahip olan metalar rnek gsterir: bu metalardan
farkl olarak hibir pazar deeri yoktur haysiyetin; o dnyaya zg anlamlan-
drma dizgeleri iinde yer alarak greceleflen bir fley deil, onlarn ardnda ya-
tan ve "yalnzca grece bir deere, yani bir fiyata deil..., isel bir deere, ya-
ni haysiyete sahip olan"12 fleydir. Bilindii zere kendinde ve mutlak bir de-
ere sahip olan fley, yalnzca haysiyetli deil, ayn zamanda ahlakldr. Kant'n
mutlak ahlakna gre ahlakllk, nsel ve koflulsuzdur ve mutlaklk, haysiyet
gibi bir kavramn da nselliinin ve koflulsuzluunun flaflmaz kuraldr. Ahla-
kn nselliinden ve koflulsuzluundan ise doa ya da doaya zg dier or-
ganik ya da inorganik nesneler deil, sadece ve sadece insan ya da meseleyi
baflka trl kavramsallafltrmak gerekirse: insan bedeninin tafld zne nasi-
bini almfltr: "haysiyet sahibi olan tek fley... insanlktr."13 Dolaysyla insan
bedeninin grselleflmesi, onun iindeki mutlak, nsel ve lmsz deerin or-
taya karlmasna bal kalacaktr. Bu nedenle byle mutlak bir deer, kendi
dflnda bir fleye gnderme yapmayan bir bedensellie Kant terminolojisiyle
syleyeceksek eer: grngsellie gdml klnamaz.
Bu trden bir talep, Kant ahlaknda ilgin bir sonuca yol aar: haysiyetli-
lik uruna bedeni duyusallndan etmeli ve kiflinin bedene dair duygusall
hor grlmelidir. Haysiyet, duruma msait yanardner bir deiflkenlik olma-
d iin, bedenin duruma msait olan yannn, aisthesis uzamna bal grn-
gselliinin bilinli olarak yenilmesi gerekir. nk kifli, duyularyla yer ald-
aisthesis uzamnda grnglere kendi tasavvurlar erevesinde yaklaflmakta
ve haysiyet gibi mutlak bir deeri, duyusalla ve duygusalla gdml kl-
Bat'da ve Dou'da Bedenin Temsilinde Haysiyet ve Zillet 173
ten te bir fley deildir artk bu ten."20 Heykelin bize gsterdiinden bir an
sonra Laokoon ile oullarnn ylanlar tarafndan boynu krlacak, belleri b-
klecek, damarlarndan kan fflkracaktr... Ama asla bedeni byle nesneleflti-
ren ve haysiyetinden eden bir an grsellefltiremez gzel sanatlar; onlarn bu
tr imgeleri kullanmak gibi bir lks yoktur.
18. yzyl Avrupas'nn gzellik ideali olarak ele ald Yunan sanatnn
kusursuz rnekleri "gerilmeyen, salkl bir et zerinde usulca ekilen bir ten
sunar bize... Bizim bedenlerimizin stndeki gibi deil, tersine asla krflma-
yan ve katlanmayan bir tendir bu... Gerek gzelliin formunda kesintili par-
alar yoktur... Yunan sanatlarnn resimlerinde gerek gzelliklerin eneleri
ukurlarla kesintiye uramaz... Aradan yllar getikten sonra orada olmas ge-
reken krflklklar ima edilmez."21 Krflklklar, katlar, yaralar, banlar ve ek-
lem yerleri, ellerdeki damarlar kesintisiz bir beden yzeyinin gzelliini ve
haysiyetini zedeleyen, onun kesintisiz btnln engelleyen ayplardr.
Dolaysyla bedeni haysiyetinden eden, yalnzca bedenin ierisine gnderme
yapan ukurlar ve yarklar deil, yzeyindeki engebelerdir de. 18. yzyln g-
zellik tasavvuruna zg birok rnek verilebilir. Ne var ki kanmca meseleyi
canevinden vuran ve bizi bedenin haysiyetine ve zilletine iliflkin tartflmann
yreine gtren rnek, Herder'in verdiidir: Ellerdeki damarlarn ya da ba-
caklardaki varislerin tiksinliinin nedeni, "onlarn bedensel btnle dahil
olmamalarndan kaynaklanr," diye yazar Herder; "onlar, ze dahil olmayan
ya da ondan koparlan eklemelerdir ve... erken bir lme iflaret ederler."22
Byle kurulan bir cmle, bedenin btnlne dahil olan bir fleyi, onun
btnlnden kopararak dflsal olan bir eklemeye evirmektedir. Dier bir
deyiflle beden, ze dahil olan ve olmayan diye bir karfltlk iliflkisi iindedir ve
eer bedensel z, bedeni bir arada tutan btnlkse, bu btnn parasn
oluflturmasna ramen ekleme, onun btnl dflnda yer alan her fleydir.
Kant byle bir ekleme saylan parergon kavramn amlamaya alflrken re-
sim erevelerinden, heykel giysilerinden ve antbina stunlarndan sz eder.
Demek ki ierisi ve dflarsyla ilintili bir kavramdr ekleme parergon; o, ne-
yin ieriye, neyin dflarya dahil edildiini belirler. Eer bedensel ve btnsel
z ergon ise, ona eklemlenen her fley, parergon'dur. Ergon'un mutlakl ve
sonsuzluu karflsnda parergon'un fark, onun yalnzca ekleme olmasndan
deil, lml ve geici olmasndan kaynaklanr. Bu yzden Bat felsefi syle-
mi parergon'a oldum olas karfl kmfl, onu bitmifl, kusursuz yaptn er-
gon'un karflsnda ve dflnda konumlandrmfltr. Bedenin dflsal yzeyini ve
isel lmszln tehdit eden her fleyi kapsayan bir kavramdr ekleme; -
banlar ve yaralar, i organlar, ak ve baran azlar... Hepsi bu kavramn a-
ts altnda yer alr.
176 Defter
II.
ve imge, temsil edilemez olan fleyi temsil edebilme adna inanlmaz bir aba-
ya giriflir. Nesnesizleflmeye bafllayarak bir yandan kendi dflnda bir fley imle-
meme buyruuna itaat etmeye, te yandan kendi tesindeki ideyi grsellefltir-
meye alflan soyut sanat buna en iyi rnektir. Bir yandan artk gndermeye
sahip bir bedeni olmayan, nk sanatsal bedenin kendine dnflmfl olan
bir fleydir modern imge; te yandan idenin yerini alabilmek uruna bedeni
bedenselliinden eden ve onun mutlak soyutlamasna giden bir fley. O ne-
denle modern sanat bedenin temsili yerine, bedenin bedenselliinin, yani be-
denin maddeselliinin yadsnmasna dnflr. Bu, Kant sonras almn her
iki ucu iin de geerlidir: ister imge bedeni deil de ondan ayrflmfl bir fleyi
temsil etsin o halde zaten bedeni temsil etmemektedir, isterse ide uruna
bedeni bedenselliinden etsin, her ikisinin de ortak tavr, bedenin ciddi bir
ekilme hareketi iinde bulunmasdr. Sonuta beden idesinin ycelii ve
haysiyeti, bedenin yadsnmasna baldr.
fiimdi kadn bedeni imgesinin geirdii dnflmler zerine dflnerek
buraya kadar yaptmz genellemelere daha bir gereklik ve somutluk kazan-
drabiliriz sanyorum. Neden erkek deil de kadn bedeni bu trden bir d-
nflme tabi klnd? Bu sorunun yant sanrm basit: yzyllarn imgelemine
gre gerek doaya ve maddesellie daha yakn olan, gerekse zelil olma tehlike-
sini ieren beden eril deil, diflildir. Malum: erkek egemen toplumlarn arzu
nesnesi diflil bedendir ve arzu, madalyonun zillette koflut giden ters yz-
dr. Oysa "estetik ide" denen fleyden, "hibir dflnce, yani hibir kavram
ona denk dflemese, yani hibir dil ona ulaflamasa ve aklk kazandramasa
bile, hayal gcnn dflnmeye zorlayan tasavvurunu anlyorum," diye yazar
Kant. Ama estetik ideden giderek uzaklaflan, kendini giderek yoran ve tke-
ten bir "haz amaladnda... geriye ideden bir fley kalmaz ve... estetiin nes-
nesi... giderek tiksinti verir."24 Bu ahlaksal buyruu arzu nesnesi olan diflil be-
dene dolaymladmzda, estetik kipi son derece aktr: kadn bedeninin ge-
rek zilletten, gerekse arzudan yaltlmas iin, onun maddesel hazzn tesinde
yatan idenin temsilcisine dnflmesi gerekir. Kendi dflnda bir fleye gnder-
me yapmakszn sadece bedensel hazz kflkrtmakla yetinen bir beden, bu-
nun cmlesini Kant byle kurmasa da zelil ve pornografiktir. Gerek zillete
gerekse arzuya yol aan ve zgndergesellik iinde salnan bedensel organlar-
sa, yine malum olduu zere, bedenin bedenselliini vurgulayan, onun ieri-
lerine iflaret eden ve estetik idenin ifadesinden (Kant) uzaklaflan fleylerdir:
"dflnen bir insan iin sanatn en nemli mevzuu insandr ve insann sadece
dflyzeyidir."25 18. yzyln ikinci yarsnn ykselen deerleri olan estetik ve
anatomi, birbirine zt iki istikameti gsterir: amalanan, bedenin ardnda ya-
tan bedensizlie yaknlaflmak ve temsil edilmesi olanaksz olan fleyi temsil et-
180 Defter
IV.
18. yzyl sonrasn belirleyen temsil mant, bir kurban mantdr. Temsil
edilemez olana vcud buldurmann gizemi, bir yandan suskunluk yasasyla
eliflirken te yandan temsil edilemez olann soyutlamasna gider. Soyutlama
uruna o gne dein nesnesi olan figrasyondan, anlatmdan ve illstrasyon-
184 Defter
dan feragat eder sanat; artk arzusu, nesnenin tesinde yatan fleyin kendine
dnflmektir. Bu metinde bu tavrn ald eflitli biimleri tartflmayacam.
Ancak kbizmden soyut anlatmclara, "modern" diye hatal bir biimde ayn
kefeye konan sanatn ortak paydasnn bu olduunu sylememiz mmkn.
Ama nasl suskunluk yasas suskunluu aflmaya kflkrtyorsa isel dflavurum
olanakszl da dflavuruma, toplumsal estetik yasas da estetii krmaya kfl-
krtr. Mzeler gzel nesnelerle, operalar gzelduygulu insanlarla dolup taflar-
ken "mzelerimiz doluyor ve Yunan slubunun saf plak figrlerini grd-
mde tiksiniyorum,"34 diye yazar Nietzsche; modern topluma dayatlan es-
tetik kipi, 20. yzyla gelindii ve kinci Dnya Savafl'ndan kld an artk
hemen her yerdedir. Lessing, Kant, Schiller ve dierlerinin ncl olduu es-
tetik program, savafln ykmndan sonra artk yeniden infla edilen kentlerin
gnlk yaflamna szmaya bafllar ve 80'li, 90'l yllara gelindiinde katlayarak
artan bir gzellefltirme harekt gzlenir. Tren istasyonlarndan alflverifl mer-
kezlerine, sokak kaldrmlarndan yeflil alanlara kentler gzellefltirilerek gzel-
liin yaflantlanabilecei birer mekna dnflr; gzeli kamusala katlayarak
ortak bir uzlaflm oluflturma dfl, gnlk yaflamn eflitli alanlarnda gerek-
lik kazanmfl gibidir.
Ayn dfl, insan bedeni iin de geerlidir: yz giderek daha az krflan,
salar giderek daha az aaran bir bedendir insan bedeni; hele 80'li yllara ge-
lindiinde, Winckelmann'n dile getirdii ve Vens'n azyla erkek kahra-
manlarn azn eflitleyen arzu sanki gerek olmufl, kapal az simgesinde diflil
beden, bedensellik tesi bir yere taflnarak, erillikle birleflmifltir. Nasl zama-
nnda "eski stadlar mistik bir anlamla tanrlara iki cinsiyeti birlefltiren bir
zellik bahfletmifltir," diye yazmflsa Winckelmann, diflillikle erilliin birbirine
yaklaflmas ve ayrcalkl bedenselliinden ve ksnllnden yaltlmas izlei,
yalnzca eski stadlarn ya da 18. yzyl sanatlarnn imgeleminde deil, 20.
yzyln piyasa ekonomisine dayal 80'li, 90'l yllar uzamnda da kusursuzluk
kazanmfltr. Sz konusu yllarn evreninde kadn olsun erkek olsun stilize
edilmifl gzellikleriyle doadan ok doa-tesini, bedensellikten ok beden-
tesini arfltran kusursuz beden protezleri; terlemeyen, sakallar kmayan,
salar bozulmayan, etleri krflmayan, gsleri sarkmayan bedenler ortaya
kmfltr. Gen, neredeyse yeniyetmelii, Baudrillard'n deyifliyle kzolan-
kzl arfltran bedenlerdir bunlar; morlaflan trnaklarla krlaflan salar,
sarkmfl memelerle yalanmfl karnlar yoktur bu evrende; onlar, bedenselliin
olanca etselliiyle sanal dnyalarn ortasna reklenecekleri ve insana beden-
sellii, lmll ve zilleti hatrlatacaklar iin azlarn aarak i organlar-
na asla iflaret etmemektedir.35
Dahas gnlk yaflama yedirilen estetik kipin kulland materyal bile
Bat'da ve Dou'da Bedenin Temsilinde Haysiyet ve Zillet 185
le geirirler.
Ne var ki Bacon resimlerinin sarscl, arpcl ve yzyllarn bilgisine
meydan okuyuflu bir yana, figrle soyutlama arasnda getirdii ve tercihini fi-
grden yana kulland ayrm ile Deleuze'n nemli bir fark gzden kar-
mfl olduunu dflnyorum. Baconvari bir mesafesizliin yeni bir mesafeye
yol atn, acnn ve bedenin bu trden dolaymsz dflavurumunun ona ba-
kan gze yeni bir mesafe kazandrdn, acnn dflavurumunun acy asla ika-
me edemeyeceini grmezden gelmifltir Deleuze. Czanne'dan hareketle
"sansasyon" dedii fley, aslnda kendini kendi dolaymszlyla ele veren bir
kendiliindenliktir. Ne var ki duyulara ve sinir sistemine hitap eden bu tr-
den bir dolaymszlk anlk bir uyarya yol asa da, ardndan hemen tacize d-
nflebilmekte; sansasyon, kendi mesafesizliini ve acya dnflen grselliini
dayatarak, seyircinin, resmedilen mesafesizliin ve dflavurulan iselliin bir
paras haline gelmesini talep etmektedir. Bu, bir yandan bakan kiflinin ta-
hamml snrlarn zorlarken te yandan kendi sunduu grntnn grn-
tlenen fleyle bedensel acyla efldeer olduunu iddia eden ve Handke'nin
"hayvansal terk edilmifllik"40 dedii acy utanmazcasna baflkalarna sunan ve
baflkalarn bu acya katlanmaya zorlayan bir tavrdr; Bacon resimlerinin, fi-
grasyondan kaarken soyutlamaya gitmeme uruna kapld bir buyurgan-
lk kipi vardr.
Byle baknca bir yandan tahrike te yandan tacize yol aan garip bir
mstehcenlik egemendir bu resimlere; bedensel ve etsel acy sonsuz bir dola-
ymszlk iinde grnr klar gibi yapan Bacon, bedenin yakn plan para-
lanmfllyla aslnda acy ac eken bedenlerden yaltmakta; acnn kemiklere
ve sinirlere indirgenmifl mesafesizlii ona bakan gz ilk baflta kendi iine
alrken sonra hemen yeni bir mesafeye frsat tanmakta; bedensel ac, garip
bir biimde kemie ve kana dnflerek gzn duyarszlaflmasna yol amakta-
dr. Nasl televizyondaki dehflet sahnelerine srarla tabi tutulan seyirci, gn be
gn srdrlen bu dehflet ve ac imgeleri karflsnda duyarllaflacana kreli-
yorsa, bire bir sinir sistemine etki eden Bacon resimleri de ksa srede trp-
leyici hale gelmektedir. Malumdur, anestezi duyusal acdan kanmak iindir
ve sinir sistemini bu denli tedirgin eden bir uyar, ksa srede uyarszla d-
nflmektedir.
Bir yandan "yalnzca dile karfl gelen bir fley deildir bedensel ac, dili yok
eder, bizi konuflmay renmeden nce yalnzca seslerin ve lklarn egemen
olduu zamana geri gnderir."41 Ama te yandan acnn grntlenmesi ve
dilsellefltirilmesi kadar "duyarszlafltran bir fley olamaz,"42 nk byle bir
grnt ve imge acnn kendisi deil, sadece bir ac imgesidir. "Ac eken ca-
nn, kendinden nerebilecei tek bir imge olsun yoktur."43
190 Defter
V.
lamay arzulayan program, diflil bedenin sahiciliine iliflkin bir program ol-
mufltur ve anlamlandrma dizgeleri iinde biimlendirilmifl diflil bedene
dolaymszln ve kendiliindenliini geri vermeyi amalamaktadr. Bu a-
ba, kadnn zilleti yenemeyeceini alp kabul eder ve diflillii zillet bants
iinde konumlandrr. Zillet, olaslklarn yaflantlanabildii bir uzam olarak
bedene bedenselliini iade edecektir. nk zillet, ilksel bastrmann bile n-
cesinde yer ald dflnlen bir "atp frlatma" hareketiyle ilgilidir ve foto-
raflk, bu bastrmann grntlenmesi balamnda yeniden deer kazanr.
Zillete dair grntler, Kracauer'in and grntlerdir ve bu grntlerin
bire bir yaflantlandktan sonra imgeye aktarlmas aslnda olanakl deildir.
Ac ya da ksnllk gibi imgeselleflmesi zor bir fleydir zillet; onu yaflant-
layan kifli, yaflantsndan uzaklaflamad iin onun hakknda "gvenilir bir
bilgi veremeyecektir. Ama insana zg... kaba doann bu trden belirtileri
fiziksel gereklie zg olduu iin... yalnzca kamera onlar arptmadan
temsil edebilecektir."49 Bu yzdendir ki fotoraf, gerekliin ve sahiciliin si-
mlasyonu olarak kurgulanr: fotoraf gerekliin temsilinin zgn ve nesnel
kantdr ve teknik olarak yeniden retilebilirlii, bir yandan egemen gerek-
lik duygusunu meflrulafltrrken te yandan gereklii piyasa ekonomisine uy-
gun biimde rgtlemektedir. mgenin metaya dnflt ve piyasada flafl-
maz yerini ald andr bu; kadn bedeni sz konusu olduunda, bedene ve
cinsiyete iliflkin gereki grnn kamusallaflmasna yol amaktadr.
Bu balamda Julia Kristeva'nn fotorafn keflfinden yz yl sonra, yani
1980 ylnda yaymlad kitab Pouvoirs de l'Horreuer. Essai sur l'abjection
(Dehfletin Gc. Abject zerine Denemeler) bedenin haysiyeti ve zilletiyle il-
gili yeni bir tartflmaya yol aar. Gerekilik ve sahicilik gibi kavramlar da
farkl dizgelere gre farkl anlamlandrldklar iin Kracauer'in varsayd
nesnellik kavramnn oluflturduu saknca bir yana, fotoraflk, Kristeva'nn
gelifltirdii savlar dorultusunda ieriksel bir atlm gereklefltirecektir. Kriste-
va zilleti, David Wellerby'nin savyla rtflecek biimde doum olgusuyla
iliflkilendirir. Bedenin doum anndan daha ok cismanilefltii ve bedensellefl-
tii bir baflka an daha yoktur ve bu an arfltran her fleyin estetize edilmifl
bir uzamdan uzak tutulmas, doumun sahicilii gereidir. Sz edilen sahi-
cilik, kanmca Lacan'n "skalanan travma" dedii fleyden ok uzak deil. Fo-
toraftan hi sz etmez Kristeva; ama ilgin olan, Kristeva'nn yeni bir ba-
lamda nerdii ve Trke'de zillet diye karflladmz abject szcnn, Ba-
t lkelerinde inanlmaz bir hzla konjnktr kazanmfl ve fotoraflar tara-
fndan hzla benimsenmifl olmasdr.50 Bu, zellikle ABD iin geerlidir.
Whitney Museum of Modern Art, 1993 senesinde "Abject Art" bafllkl bir
sergi dzenler ve Cindy Sherman, Robert Mapplethorpes gibi fotoraflar
194 Defter
sergiye dahil eder.51 Zelil sanat, artk icazet alnmfl ve tasdik edilmifl bir sa-
nattr ve o gne dein bastrlmfl olan haysiyetin ters yzyle, bedenin be-
denselliiyle, onun yaralaryla, salglaryla ve iltihaplaryla ilgilidir. flte byle-
si bir zillet karflsnda "isel olarak sarslmfl tan bilinli bir gzlemciye d-
nfltrebilecek" sanat dal, Kracauer'in vurgulad nesnelliinden tr an-
cak fotoraf olabilir ve zillet imgeleri sz konusu olduunda fotorafn, beyin
ile sinir sistemi arasnda doru bir denge salamas beklenir.
Aslnda abject(ion), szc szcne "atk" demektir: Latince abicio at-
mak, kendinden frlatmak, aflalamak anlamna gelirken, abiectus aflalk,
dflk, alak; Franszca abjection ise atk, irenlik, zul anlamna gelir. Trke
zillet ise hakirlik, horluk, aflalk, alaklk ifade ederken zelil, afla tutulan ve
hor ve hakir grlen anlamna geldii iin istenmeyen ve afla grlen fleyle-
ri kendinden frlatp atma eylemini tam tamna ierememekte; hele object
nesne bantsn hi mi hi vermemektedir. Kristeva'nn tanmn kabaca
zetlemek gerekirse, henz daha bir nesne zellii bile taflmadan frlatlp at-
lan fleydir zillet; daha ilksel bastrmadan nce oluflan, ama byle bir bastrma
gerekleflir gerekleflmez kendini ele veren sahte bir nesnedir. Zillet, object de-
il, abject'tir ve bilin ve bilinalt, zne ve nesne ayrm ncesi, konuflan z-
nenin kendi kimliinden sz edebilmesi ben diyebilmesi iin frlatlp atl-
mas gereken fley'dir. Bir anlamda o yzden ilksel bastrmann yine de nesne-
si olduu gibi tersinden bir okumayla narsisizmin de nkofluludur: Lacan
terminolojisiyle syleyecek olursak, mgesel uzama bile neredeyse ulaflama-
mas bir yana, Simgesel uzamda asla yeri yokmufl gibi yaplan fleydir zillet; ki-
flinin tasavvur edebildii ya da isimlendirebildii bir nesne deildir ve zne-
nin btnln bir arada tutan kimlie engeldir. Kristeva'ya gre, belirli bir
nesneye sahip olan arzunun tersine, dfllamaya dayal bir iliflkidir zilletle kuru-
lan iliflki ve iflin daha ayrks yan zillet, basbaya anne bedeniyle ilintilidir.
Anne-ocuk iliflkisini zneyle nesne, ierisiyle dflars, bilinle bilinalt
ayrmlarnn henz gerekleflmemifl; drtnn ve maddenin henz birbirin-
den kopmamfl olduu bir iliflki olarak kurgular Kristeva; ana rahmi, "mutlak
uzamdr."52 Ne var ki bu mutlak uzam, btn ayrflmalarn ve ayrmlarn k-
keni olduu gibi, ayn zamanda btn hazzn ve arzunun da varlk nedenidir.
Bedenlerin ritmik biimde henz birlikte akmakta olduu bir uzamdr bu;
ama anne ile ocuk, sonsuza dein i ie gemesi olanaksz kat cisimler misa-
li ok gemeden birbirinden ayrlacak; anne, kendinden att ocuu Simge-
sel bir uzama sokacaktr. Simgesel derken kast, dilselliktir. Anne bedenini bi-
linli olarak "gstergesel" diye niteler Kristeva; amac, her trl anlam nce-
sinde yatan bir mutlaklktan anlamsal dizgelere geifli vurgulamaktr. Yani
hem anlamsal dizgelerin ncesinde varolan bir fleydir anne bedeni; hem de
Bat'da ve Dou'da Bedenin Temsilinde Haysiyet ve Zillet 195
gibi birefltirilemeyen grntler karflsnda kendi tesinde yatan yce bir var-
la iflaret ederken, kendi tesinde hibir fleye gnderme yapmayan ve yceli-
e asla ulafltramayan bir formsuzluktur zilletin formsuzluu; o, ilksel bastr-
mann ncesinde yatan dehflettir.
Bu balamda Laokoon rneine geri dnmek gerekirse bu nedenle Les-
sing, eril bedenin haysiyetini ve gzelliini diflil bedenin dehflet verici zilleti
zerinden kurgular: gzel heykeller, diflil ve annesel bir irenliin karfl kut-
bundadr. Diflil ve annesel zillet, anlamsal dnglerin tesindedir, ama yce
deildir. nk deprem, frtna ya da volkan gibi felaketlerin grnts,
Kant'n neden olduu ycelik anlayflnn sonucu olarak, hoflnutsuzluun ya-
n sra haz da verir. Kiflinin bafl bafla kald suskunlua ve bu suskunluun
oluflturduu hoflnutsuzlua karfln, imgelem gcnn iflas karflsnda zne-
nin iinde duyular aflan baflka bir yetinin keflfedildii andr ycelik an; l
frtnalar ve deprem dalgalar gibi doa olaylar, insan duyusalln iinden
duyusall aflmaya ve onu "daha yksek bir yasalla sahip idelerle uraflma-
ya"58 zorlar. Derinden sarslmfl olan zne, onu suskunlua ve hoflnutsuzlua
iten btn olumsuzluklara ve onu tedirgin eden doaya ramen doann ar-
dnda yatan fleyi aramak ve bulmak ister. Onun iin yce, Schiller'in tanmy-
la, karflk bir duygu olarak nitelenir. "Kiflinin btn duyusal ltlerini afl-
masna ramen onu dflnebilmesi bile yceliin"59 ciddi bir kantndan bafl-
ka bir fley deildir.
Aksine, kifliyi duyularla bafl bafla brakan ve hoflnutlukla hoflnutsuzluk
arasnda salnmayan bir fleydir zelil, sadece hoflnutsuzlua itmektedir. Genifl
ak azn yan sra diflil gsler, byle bir hoflnutsuzluun ve istenmeyen
yaknln temsilcisidir; gslerin formsuzluu, 18. yzyl yazarlar iin sade-
ce tiksinti ve korku vericidir. Winckelmann, Lessing ya da Herder, her
de kendi dflnda hibir fleye gnderme yapmayan ortak bir fleyden nefret et-
mektedirler: iri ve byk gsten. Ak bir azn yan sra kadn gs, du-
yusalla taklp kald iin sadece irentir. Bu yzdendir ki gsn grsel-
lefltirilmesine iliflkin buyruklarn hayli kabark bir dkm mevcuttur: gs-
ler dolgun ve yaygan olmamal, sarkmamal, ular ne belirgin, ne dik, ne
tyl, ne byk olmal; memeler kadnlar deil, kzolankzlar anfltrmal-
dr. Ancak her fleyden nemlisi, ocuk dourmufl ve emzirmifl bir kadnn g-
slerinden kanmal; hele stle dolu memelerin itici grntsnden kesin-
kes korunmaldr.60
Nasl Kristeva anne stnn kokmamasna, tadnn kt olmamasna
ramen onun ne kat ne sv, ne ieride ne dflarda yani ne ergon, ne parer-
gon olma zelliiyle zillet duygusuna yol atn sylyorsa, 18. yzyl ya-
zarlar da ayn grfltedir: mutlak uzamdan atlarak domann bedeli, atn
Bat'da ve Dou'da Bedenin Temsilinde Haysiyet ve Zillet 197
NOTLAR:
1. "Doa felaketleri, savafl dehfleti, vahflet, terr, nne geilemeyen erotik drtler
ve lm, insan bilincini iflasla tehdit eden olaylardr. En azndan nesnel bir gzlemi g-
lefltiren bir duyarlla yol aarlar. Bu tr olaylarn hibir tan ya da... katlmcs bunlar
hakknda gvenilir bir bilgi veremeyecektir." Siegfried Kracauer, Theorie des Films,
Frankfurt/ M., 1964, s. 91 vd.
2. Friedrich Schlegel, "Ideen", Athneum iinde, Berlin, 1800, Tpkbasm: Darms-
tadt, 1980, s. 10.
3. Kuflkusuz burada koskoca bir Ortaa geleneine ve bu gelenein ars moriendi'le-
rinden (lme sanat) memonto mori'lerine (lm hatrla) ve bir anlamda onlarn yeniden
hortlad Barok aa deinmek gerekir. Her ikisinin de gzellik anlayfln yeniden de-
erlendirmek gerekir. Ayrca bu dnemde, gzelliin henz sanat diye ayrflmfl bir alana
dahil edilmedii, sanatn artes liberales (zgr sanatlar) ve artes mechanicae (mekanik sa-
natlar) denen yedi alan da kapsaddr. Dolaysyla ancak modernizm balamnda sz
konusu olabilecek olan sanat yapt kavram henz geerli olmad gibi, Ortaa'da in-
san bedeni ile insan bedeni iinde onu aflan beden-tesilii ayn anda gsteren bir ara-
dnyadr henz sanat; onun oluflumlar bir yandan "dnyann nesnelerine benzer, ancak
ayn anda gkyznn ncl olduu ve insanlar gkyzne ilettii iin onlara benze-
mez; dnyasal nesnelerin kopyas olduu iin gksel fleylerden de farkllk gsterse bile
gksel fleyleri dnyasal nesnelerin zerine koyduu iin nitelik olarak gksellikle benze-
flir." Bkz. Rosario Assunto, Die Theorie des Schnen im Mittelalter, Kln, 1996, s. 28. Ama
modernizm ncesi gzellik ve sanat yapt anlayfl, baflka bir yaznn konusudur.
4. Georg Wilhelm Friedrich Hegel, Vorlesungen ber die sthetik; Werke iinde, der.
Eva Moldenhauer ve Karl Markus Michel, Frankfurt/ M., 1970, vd., cilt III, s. 58 ve s.
126.
5. Hegel, a.g.e., s. 49.
6. Sophokles, Philoktetes, stanbul, 1941, ev. Nurullah Ata, s. 5.
7. Gotthold Ephraim Lessing, Werke und Briefe, yay. Wilfried Barner vd., Frankfurt/
M., 1985 vd., Laokoon, s. 58 vd. ve 60 vd.
8. A.g.y., s. 29. Nitekim Winckelmann da Laokoon grubu iin flyle yazar: "Bedenin
btn kaslarnda ve sinirlerinde keflfedilen ve yze ve dier organlara bakmadan acyla
bklmfl belden aflada kifliye acy kendi bedeninde hissettiren bu ac, diyorum, her
fleye ramen fkeyle ne yzde ne de duruflta kendini ele veriyor. Vergilius'un Laoko-
on'unda syledii gibi rkn bir lk ykselmiyor. Azn ukuru buna elvermiyor."
Geschichte der Kunst des Altertums; Johann Winckelmanns Smtliche Werke iinde, der. Jo-
seph Eiselein, Osnabrck, 1965, cilt 4, s. 20.
9. A.g.y., s. 26.
10. Friedrich Wilhelm Joseph Schelling, Philosophie der Kunst, Darmstadt, 1960, s.
167.
11. Immanuel Kant, Kritik der Urteilskraft, A-55-56/ B 55-56.
12. Kant, Grundlegung zur Metaphysik der Sitten, BA 77. 13. A.g.y.
14. Kant, Die Metaphysik der Sitten in zwei Teilen. Anfangsgrnde der Tugendlehre;
Kants Werke iinde, Akademie-Ausgabe, 1911, s. 408; italikler bana ait. "Akll bir varl-
... dierinden ayran znel nedenler"in gzard edilmesi gerektiini syler Kant; gzel-
liin toplumsal bir beeniye evrilerek insanl estetik adan eitmesi, ancak beeninin,
flahsilikten yaltlmasyla mmkn olabilir. Bkz. Kritik der praktischen Vernunft, A44-45.
15. Kant, Metaphysische Anfangsgrnde der Tugendlehre; Kant's Gesammelte Schriften
iinde, der. Kniglich Preuische Akademie der Wissenschaften, Berlin, 1970 vd., cilt 6,
202 Defter
s. 424 vd. "Eski bir filozof zaafnn nesnesi hakknda flunlar sylerken platonik aflk kula-
a biraz fazla mistik gelebilir; btn incelikler krflklklar arasnda ve onun solmufl du-
daklarn ptm zaman ruhum dudaklarmda geziniyor; bu tr btn taleplerden
vazgemek gerekir. flkmfl gibi davranan yafll bir erkek soytarnn tekiyken, dier cinsin
bu tr utanmazlklar da tiksinti vericidir." Bkz. Beobachtungen ber das Gefhl des Sch-
nen und Erhabenen, s. 240.
16. Kant, Kritik der Urteilskraft, s. 312; italikler bana ait.
17. Winckelmann, Erinnerungen ber die Betrachtung der Werke der Kunst, Winckel-
manns smtliche Werke iinde, cilt I, s. 208 vd. Ayn yerde Winckelmann flunlar yazar:
"Eski gen insan bafllarnn profili bu cmle zerinde temellendirilir... Gerek gzelliin
formuna uygun olabilmek uruna yine ayn cmleden ne enenin ne yanaklarn ukur-
larla kesintiye uratlmamas gerektii tretilir."
18. Heinrich Wlfflin, Sanat Tarihinin Temel Kavramlar, stanbul niversitesi
Edebiyat Fakltesi Yaynlar 1784, stanbul, 1973, s. 136; italikler bana ait.
19. Saint-Exupry, Kale, stanbul, 1999, s. 11. 20. A.g.e., s. 13.
21. Johann Joachim Winckelmann, Gedanken ber die Nachahmung der griechischen
Werke in der Malerei und Bildhauerkunst, der. Ludwig Ulrich, Stuttgart, 1969, s. 11 vd.;
Erinnerung ber die Betrachtung der Werke der Kunst; Johann Winckelmanns Smtliche
Werke iinde, cilt I., s. 208 vd.; Geschichte der Kunst des Altertums, Smtliche Werke iinde,
cilt 4, s. 273 ve 184 vd.
22. Johann Gottfried Herder, Studien und Entwrfe zur Plastik, Smtliche Werke
iinde, der. Bernhard Suphan, cilt 8, s. 88-115; orada s. 90 ve Die Plastik von 1770,
Smtliche Werke iinde, cilt 8, s. 116-63; orada s. 140; italikler bana ait.
23. Herman Melville, Moby Dick: Beyaz Balina, stanbul, 1972, s. 713.
24. Kant, Kritik der Urteilskraft, s. 314 ve s. 326 (Menninghaus, s. 49/50).
25. Winckelmann, Erinnerung., a.g.e., s. 207.
26. Denis Diderot, Verstreute Gedanken ber Malerei, Skulptur, Architektur und Po-
esie als eine Fortsetzung des 'Salons' (1776), sthetische Schriften iinde, der. Friedrich Bas-
senge, Berlin, 1984, cilt 2, s. 625. Bu yaznn amac, diflil bedenin uyandrd terdiginli-
i tarihsel adan ele almak olmad iin, yazlabilecek ou fleyden vazgemek zorunda-
ym. Ama yine de 18. yzyla zg anlayfln, 10. yzyl imgeleminden ok uzak olmad-
n vurgulamakta fayda var. Cluny baflpiskoposu Odo'nun flu szlerini rnek vermek is-
tiyorum: "Bedenin gzellii aslnda yalnzca tenden kaynaklanr. Eer insanlar Boethi-
us'un i organlar grme yetisi bahflettii tilkiler misali derinin altnda olan grebilse-
lerdi, kadnlarn grnts karflsnda mideleri bulanrd. Aslnda onlarn gzellii s-
mk, kan, su ve safradan baflka bir fley deildir. Eer biri burun deliklerinde, boyunda ve
karnda ne olduunu tahayyl edecek olsa, pislikten baflka bir fley bulamaz. Ve smkle
dflkya parmak ularmzla bile dokunmak istemediimize gre, neden bir dflk ynna
sarlmay arzulayalm ki?" Vito Fumagelli, Wenn der Himmel sich verdunkelt. Lebensgefhl
im Mittelalter iinde, Berlin, 1988, s. 53 vd.
27. J. F. Lyotard, Heidegger und die Juden, Viyana, 1988, s. 202 vd. ve: Das Erhabe-
ne und die Avantgarde iinde, Merkur 1984, say 424, cilt 2, s. 58; italikler bana ait.
28. Kant, Kritik der Urteilskraft, a.g.e., s. 268 (Menninghaus, s. 181).
29. Winckelmann, Geschichte der Kunst des Altertums, a.g.y., s. 271 vd.
30. Kant, Kritik der Urteilskraft, a.g.e., s. 176 (119).
31. Hegel, Vorlesungen ber die sthetik, a.g.e., III, s. 70.
32. F. W. Schelling, System der gesamten Philosophie und der Naturphilosophie insbe-
sondere. Aus dem handschriftlichen Nachla (1804), Schellings Werke, der. Manfred Schr-
Bat'da ve Dou'da Bedenin Temsilinde Haysiyet ve Zillet 203
tlarn Trkesi, zgn metinden deil, Martin ven Koppelfels'in Almanca'ya evirisin-
den yaplmfltr; ancak bu eviri kitaplaflmad iin yine de Franszca zgn metinden
gsteriyorum.
53. A.g.e., s. 12. 54. A.g.e., s. 20 vd. 55. A.g.e., s. 131.
56. J.-B. Pontalis'ten alnt; Kevin Robins, "maj", Grmenin Kltr ve Politikas, s-
tanbul, 1999, s. 50.
57. Kant, a.g.e., s. 137 (78-79).
58. Kant, Analytik des Erhabenen, a.g.e, s. 136 (76-78).
59. Kant, a.g.y., s. 144 (85-86).
60. Bkz. Winckelmann, Geschichte der Kunst des Altertums; cilt 4, s. 297 vd.; Lessing,
Laokoon, s. 175; Herder, Reisetagebuch, Italienische Reise iinde. Briefe und Tagebuchauf-
zeichnungen 1788-1781, der. Gunter E. Grimm, Frankfurt/ M., 1993, s. 560-613; orada
s. 576; Herder, Studien und Entwrfe zur Plastik, a.g.e., s. 112.
61. Winckelmann, Geschichte der Kunst des Altertums, cilt 4, s. 296 ve s. 298; italikler
bana ait.