Sizin Memlekette Esek Yok Mu - Nodrm PDF

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 160

Aziz Nesin _ Sizin Memlekette Eek YokMu

SZN MEMLEKETTE EEK YOK MU?

Trkiye Yayn Haklan:

Doan Yayn Holding A.. 1. Bask:

Nisan 1995 ISBN 975-325-012-6

Yazan:

Aziz NESiN

Yneten:

Yalva URAL

Sorumlu Mdr:

Necati GNGR

Grsel Tasarm ve Kapak llstrasyon:

Ali Sina ZSTN

Dzelti: Tekin ERGUN

Dizgi: Zuhal DLGER/Hayriye KAYMAZ

Basld Yer:

Doan Yayn Holding A..

Doan Medya Center, Baclar 34554-tSTANBUL

Tel.: 0.212.505 6111, Fax.: 0.212.505 61 31

AZZ NESN AZZ NESNN AZZ NESN'DEN SETKLER


SZN MEMLEKETTE EEK YOK MU?

NSZ

Milliyet Yaynclk, yayn ve datm ilerinde yeni bir atlma giriti. Yaymlad
kitaplar, ok sayda, rotatifte ve gazete kdna basmak ve telif hakkm da yine bu
ller iinde-deyerek ucuz fiyatla ok kitap satmak yntemi. nceki rnekler bu
yntemin baarl olduunu gsterdi. Nitekim Demirta Ceyhun'un 160 sayfalk bir
monografi kitab, 30 bin lira gibi Trkiye'de grlmemi bir ucuzlukta, yine Trkiye'de
grlmemi sayda (200.000) satarak bir kitap sat rekoru krd. Duygu Asena'nm
kitab da, bildiime gre ayn yntemle sat rekoru krm kitaplardand.

Milliyet Yaynlar Ynetmeni Yalva Ural, ayn yntemle yaymlanmak zere benden bir
kitabm istedi.

Byk sayda satlar yapacak hangi tr kitabm Milliyet Yaynlar 'na vermemin daha
uygun olacan dndm.

Kitap imzalarmda, saylar olduka kalabalk kimi okurlarmn bana sorduklar


ortaklaa sorular vard:

- En ok hangi kitabnz seviyorsunuz?

Bu sorunun altnda gizli bir okur kurnazl yatar. Byle soru yneltenlerin pekou
benim hibir kitabm okumam olanlardr. En sevdiim kitabm, yani kendimce en iyi
ve gzel kitabm okuyup yazar olarak beni beenecekler ya da beenmeyecekler.
Beenmezlerse baka kitabm okumaktan artk kurtulacaklardr.

Ayn soruyla baka yazarlar da karlar. Onlarn yantlar aa yukar yle olur:

- Btn kitaplarm severim. Sevmeseydim, yazmazdm; deil mi efendim?

Okur da bunu -aydn ya da yar aydn bir okursa- genellikle, incelikli olarak yle
yantlar?

- ok tabii efendim, her eseriniz sizin bir ocuunuz saylr. nsan, ocuklarn
birbirinden ayrt edemez ki... ok haklsnz.

Kurnaz okurun bu kurnazca sorusuna kurnaz yazarn kurnazca verdii yantn altnda
gizlenmi ama da vurulmam gerek anlam udur: "Benim btn kitaplarm gzeldir.
Hepsini alsam, senin iin de, benim iin de ok iyi olur."
Bu tr sorulan benim yantlamam gerekten ok zor. Bugne dek (Nisan 1995) 110
kitab yaymlanm bir yazarm. Her yapt bir ocuk sayl-yorsa imdilik 110 ocuk
babasym. Bu ocuklarmn iinde sakat doanlar, gerizekallar da olabilir.

"En sevdiiniz, sizce en gzel yaptnz hangisi?" diye soran kurnaz o-kura nasl
anlatmalym ki, herhangi biri iin ok gzel bir kitap, baka herhangi biri iin de en
irkin, en kt kitaptr. Bu durumda ilk karlatm bir okura, en gzel, en sevdiim,
en beendiim kitabm udur diye nasl salk verebilirim? Ama bir yant da vermem
gerekiyor, ite o zaman kendime zg bir kurnazlkla yle derim:

- En sevdiim, en beendiim, en gzel kitabm, en kaln ve en pahal olandr.

Milliyet Yaynclk iin bir kitap hazrlamay tasarlarken ite btn bunlar dndm.
ok sayda baslacak ve ok sayda okunmas iin ok ucuza satlacak olan kitabmn
iinde neler olmaldr? 110 kitabmn iinde ne varsa, bunlarn hepsi olmaldr. Ama
110 kitabn 160 sayfaya sdrlmas olanaksz olduuna gre bu 110 kitaptan 160
sayfaya sabilecek bir seki yapabilirim. te "Aziz N esin'in Aziz Nesin'den
Setikleri" adl seki kitab bylece onaya kt. Bu sekidekiler benim en beendiim,
en gzel, en sevdiim yaptlarm m? Byle bir savda bulunamam. Ama bu sekidekiler,
en sevdiklerimden ve okurlarmn da seveceklerini umduklarmdan bir demettir.

Bugne dek yaynlanm kitaplarmn trleri ve says yledir?

iir

Talama

Glmece yks

Glmece Olmayan ykler

Roman

Oyun

ocuk Kitaplar

An

Keyazlar ve bayazlar

Yazlar
Konumalar (syleiler)

Mektuplar - 5

Bu sekiye bu kitaplardaki yazlarmdan beeneceinizi umduklarm derleyip aldm.


Yanlp yanmadma siz, okurlarm, karar verebilirsiniz.

En kaln ve dolaysyla en pahal ve bana enok para kazandracak kitabmn yerine


"ykte ar, pahada hafif" olan bu sekiyi sunuyorum. -inde 110 kitabmdan biriki
damla bulacaksnz. Az veren candan, ok veren canndan...

Tevikiye (28 Mart 1995)

O GECEY YAZMAK

nceden syleyeyim ki, bu yaz bir yk deildir. Hibiey katmadan, hibiey


karmadan, hbiey deitirmeden o geceyi olduu gibi, btn dndklerimle, btn
duygularm, duyarlklarm, hatta duygusallklarmla anlatmak istiyorum. stnden otu-
zalt gn geti. Bilmiyorum olduu gibi yazabilecek miyim. Ama yazmaya alacam.

Bir yk deilse nedir bu yaz? Bir anlat, belki bir an: Bir -lm yolculuu gecesinin
biriki saat sren duyarlklar...

1991 ylnn son gn ve 1991 yln 1992 ylna balayan ilk gece...

Benim iin her yln son gn, her gnknden ok daha yorucu oluyor. nk o gn, her
gnk ilerime ek olarak Nesin Vak-f'ndaki ocuklarma ve Vakfn alanlarna gece
verilmek zere armaanlar hazrlamalym. Bu yle dardan sanld gibi pek de kolay
i deildir. u ii son gne brakmayaym, nceden armaanlar yava yava
hazrlayaym diye dnrm her zaman da bitrl yapamam yine.

Otuz ocuum var, alanlarla, konuklarla ylba gecesi krk, krkbe kii oluruz.
Hepsine ayr ayr armaanlar vermeliyim, ocuklarma , drt be armaan vermem
gerekir. Yalan kk o-lanlann armaan saylan oktur, armaanlar byklerinki kadar
deerli deilse de... Bu armaanlar, byklklerine ve biimlerine gre ayn ayn
kutulara konulacak, paketlenecek, ssl ve renkli katlara sanlacak, kordelalarla ya da
o renkli parlak -ne deniyor adna- balarla balanacak fyong yaparak...

Armaanlarn paketlenmesi iin btn yl boy boy kutular, zarflar, gzel torbalar, renk
renk iekli ktlar, yaldzl ktlar, ssl ipler, cicili bicili ve parlak balar
biriktiririm. Bunlann hibiri yeni deildir. Hepsi de ya bana ya Vakfa gnderilmi
eylerin paketleme gereleri olduu iin nceden kullanlmtr. Biz onlar ylba
gecesi armaanlann ambalaj olarak kullandktan sonra da

11

atmayz. nc, drdnc, beinci kez kullanlmak, sonunda kalorifer ocanda


yaklmak zere saklarz". Dorusunu sylememiz gerekirse, bizim elimize geen
herhangi bieyin bizden ekecei vardr ve elimizden kurtulmas hi de kolay deildir.

Armaanlar da yl boyunca biriktiririm. Kimisini yurtd gezilerimden alp


getirmiimdir, kimisini de yurtii gezilerimden... Ara-dabir istanbul'da gezerken
satclardan alrm. Biounu da okurlarm ya da yabanc konuklarm getirmilerdir. Bu
armaanlar, ocuklara doumgnlerinde, bayramlarda, en deerli olanlar da
ylbalarnda verilir. Armaan olarak neler mi var? Neler neler yok ki... Renk renk irili
ufakl balonlar, ddkl balonlar, cicilibicili zpzplar, frtfrtl ddkler,
hacyatmazlar, kk metal arabalar, kurularak ileyen trl tatlar (araba, otobs,
kamyon, itfaiye arabas, cankurtaran, polis arabas), deiik biimde maskeler, el
toplan, a-yak toplan, trl boyalar, renkli hamurlar (plastik), boyama defterleri, pul
defterleri, albmler, az muzikalar, pergel taknlan, saatler, deiik boyda bebek
aylar, kpekler, filler, bebekler, yatnnca uyuyan ve karnna basnca alayan bebekler,
renkli kalemler, satran taknlan, rg kazaklar, kzlara trl taklar, ok ve ok atma
hedefleri, an defterleri, dolmakalemler, ou Avrupa'dan gnderilmi kutular iinde
yapma-takma oyuncaklar, bykler iin mekanik takmlar, deri antalar, ajandalar,
earplar, kemerler, ciltli defterler...

nceki ylba gecelerini hazrlarken daha da ok yorulurdum. nk, ylba gecesini


geirdiimiz inili salonu da ben dzenler, ssler, hazrlardm. Beon yln Vakfta
geirmi olan ocuklan-m inili salonun ylba iin nasl dzenleneceini rendiler,
bu ii onlar yapyor. Salonun tavannda, avizeden avizeye kt fenerler, balonlar,
serpantinler, ssl yaldzl ktlar, krepon ktlarndan ssler aslr. Bizde kk
kk ktlardan her ulusun bay-raklan vardr, bu bayraklar ipe dizilmitir. Tavan iki
yanl ve boydan boya bu bayraklarla donanr.

Ynetmenimiz Ruen Ulusoy ylba yiyeceklerini ve ikilerimizi iki gn nceden alp


hazrlatmtr: Her trl kuruyemi, erezler, ylba rekleri, pastalar, ukulatalar,
yemiler... Yemeklerden, hindi s ve i pilav, rus salatas, zeytinyal dolma ve
sarma, erkestavuu, brek trl salatalar, daha neler neler.. Ylba geceleri, benden
baka herkes Nesin Vakf'nda, bymz k-

12
mz arap ier. Ben ve biriki kii daha rak ieriz.

inili salonun sahneye benzeyen ykseltisinde ilkokullu ve ortaokullu pandomim


yaparlar, oyunlar kanrlar, gitar alp arklar sylerler.

Ylba armaanlan szde kurayla ekilerek verilir. Nasl bir rastlantdr ki, kurada
herkese gereksindii bir armaan der. rnein bir gm kolye ya da bir altn kpe
hibir zaman bir olana dmez. Bu rastlantda benim gzboyamaclmm pay
byktr.

Sonra kumara balanz. Ben btn yl byk bir kutu iinde bozuk para biriktiririm. Bu
bozuk paralan herbirine beer bin liradan aa olmamak zere datrm ocuklara ve
bizimle olanlara. Kumara tombaladan balarz. Kartelalar satlr. Tadn kara kara
torbadan tombala saylann ben ekerim. Diyelim torbadan 34 m kt; ben nce bir
"otuuuz..." diye banr, kartelasnda otuzlu say olanlar cokulandrr, sonra "drt..."
derim. Bir grlt, bir amata, lk... Televizyon aktr ama bakan yoktur o sra.
Sonra at yans oynarz. Sonra bir koy be al oynanz. Sonra rulet oynanz, bizim ruletten...

Her gece saat 21.30'da kendiliklerinden yataklanna ekilen kkler, ylba gecesi 24'e
dek bizimledir. Geceyansnda yeni yl kutladktan sonra kendiliklerinden teker teker
yatak odalarna ekilirler. Saat 02.00'de ortaokullulann da ou yatm olur. Hikimse
ocuklarn hibirine hibir zaman "Haydi yataa!" demez. nk Nesin Vakf'nda
bakalarnn koyduu izlence ve kural yoktur. Herkesin kendi akl var. Herkes kendi
kuralm kendi koyar, kendi izlencesini kendi yapar. Kkler de, kendi kurallarm
kendileri yapmaya altnlr.

ite 31 Aralk 1991 Sal gn sabah da, ben her ylsonu gnnde olduu gibi, gece
datlacak armaanlan hazrlamakla urayordum ki... Ah bu benim yreim... Yeni bir
yrek bunalm... Son be-alt yldr, her -drt aydabir geliyor bama. Ar ar
vcudumun btn gc ekiliyor, sanki canm benden ayrlp gidiyor. Gzlerim
glgeleniyor, bulank, puslu grmeye balyorum. Yreimin at durdu duracak... Bu
byle yanm saat kadar sryor. Kimileyin uakta, takside, toplantda, kimileyin evimde
durup dururken byle oluyorum. Her kezinde lme gittiimi sanyorum. ok da kt bir
lm biimi saylmaz. nk insan lm, an an yaayarak lme gidiyor. Isordil
denilen ilatan, kk bir hap di-

13

limin altna koyarsam, bu yrek bunalmn daha abuk atlatyorum. Ne var ki, yreime
iyi gelen bu ila, gz tansiyonuma zararl. Bu yzden olabildince az almaya alyorum
bu ilac...
31 Aralk sabah da byle bir yrek bunalmn atlattm. Her ne olursa olsun yaam
sryor ve hep srecek. Yine iler, iler, iler, yazlar, yantlanacak mektuplar,
okunacak gazeteler, dergiler, kitaplar, tutulacak notlar... ocuklarn armaanlarn nasl
olsa akama doru da hazrlarm.

Ben hep byle yaparm, ancak bir gnde yaplabilecek bir ii, nasl olsa biriki saate
yaparm diye geriye atarm, sonra da yetiti-remem.

ocuklarn armaanlarn paketlemeye saat 16 dolaylarnda balamtm. Dn o yana


dn bu yana, ko oraya ko buraya, saat 19'da ii bitirmitim ama ben de bitmitim.
Byk ocuklarm ardm, armaanlar torbalara doldurtup ykldm. Yooo, bu
ncekilere benzemiyor. Bu kez tamam...

"O Geceyi Yazmak" diye baladm yaz, buraya dek yazdklarm deil, bundan sonra
yazacaklarm.

Ylyorum kanapeye... Yreimde yle bir sanc, yle bir sanc... Kvranyorum, iki
bklm oluyorum, doruluyorum, srtst uzanyorum, yan dnyorum, yzkoyun
yatyorum... Sanki yreimde eski bir yara varm da, o yara imdi yeniden baklam-
yormu, bakla oyuluyormu gibi... Bugne dek geirdiim yrek bunalmlarna, yrek
teklemelerine hi de benzemiyor bu... Ortadaki byk masa stnde isordil kutusu var.
Benim stnde kvrandm kanapeyle masa aras iki metre ancak var. Ama
kalkamyorum, uzanp alamyorum masadan isordili. Aclar dayanlr gibi deil,
dayanlr gibi olmayan aclara dayanyorum, dayanmamak e-limde olmad iin... yle
bitkinim ki...

Bu kez tamam, diyorum kendikendime. ite lm beni teslim a-lyor. Hayr, lm, beni
teslim alamaz, ancak esir alabilir. Teslim olma!.. lm seni asla da.... ok belli ki esir
alacak. Teslim olmadan esir edilmenin bile onuru var.

iyice bast gecenin karanl...

Ah ocuklar, imdi yukarda, alacaklar armaanlarn sevinci ve cokusu iindedirler.


Tam da lnecek zaman bulmuum... Koumalarn, ayak seslerini duyuyorum. Ne
sama! Ylba e-

14

lencesinden sonra lemez miydim?


Bedenimden canmn ekildiini duyulmuyorum. Demek, leceim. Yukardan birisi
gelse de masadaki u isordili verse...

Artk kimse yardm edemez... On dakika m srer, yarm saat m... Th, ylba leni
ocuklara zehir olacak...

Yazk ki, nasl ldm yazamayacam. Enok ite buna -zlyorum. Bir yazar btn
yaadklarn yazsa bile lmn yazamaz. Oysa lm, yaamn en nemli olaydr.
Yaammn en -nemli olayn yazamadan gidiyorum.

Malaparte aklma geliyor.

Sanrm her yazar -ama has yazarlar- lmn kendisini esir ald zaman, o zamanki
duygularn, duyarlklarn, dndklerini yazmak ister, ama bunun olana yoktur. Tek
yazlamayacak olan budur. Gerekten her yazar ister mi bunu, dnyaya son sesini
brakmay? istemeyenler de vardr belki...

Malaparte'yi bunun iin anmsadm. Onun lme teslim oluu ya da lmn onu al
uzun srnce, yanbana bir sesalma aygt koydurmu. Son soluunu verinceye dek
konumu, duygularn, ksrmelerini, inlemelerini, belki alamalarn, ahlarn, hepsini
saptam, son soluuna dek...

Ayak sesleri geliyor. Bu ayak sesleri kklerden birinin... Kapm alyor.

- Dedeeee... Yemek hazr, seni bekliyoruz.

Hakk'run sesi bu! Ses azndan, top namlusundan mermi frlar gibi kar.

- Siz balayn, ben de geliyorum.

Ah, ite bunlar yazamayacam. Nasl ldm yazama-mak, lmekten ok daha ac


geliyor.

Sonra? Ben ne densiz bir insanm. Donum geliyor aklma. Son bir ay iinde stste
kez ar soukalgnl geirdim. Tam iyi olurken daha ar bir grip... Ykanmak
yznden olduunu sylemilerdi. Ben de bir haftadr ykanmadm. Ykanmaynca da...
Fa-nelam deitirdim de, donumu deitirmemitim... Ne olacak imdi? Yukar kp
yatak odamdan temiz i amar alamam ki... Kirli donumla...

Yine bir ayak sesi... Bu da kklerden biri...

- Dedeeee...
15

Sekin'in sesi bu...

- Herkes oturdu sofraya, hadi!...

- Ben biraz sonra gelirim, siz balayn...

Vasiyetimi dnyorum. Ne diye bugne dek vasiyetimi yazmadm? ok ncelerden


yazmalydm. Zaman zaman da tasarlyordum. lmn hi gelemeyecei uzaklklarda
olduunu sanyordum da ondan yazmadm. Baka bir zaman lemez miydim? Otuz ocuk
sofra banda beni beklerken.. u ylba gecesini geirsey-dim ya da iki- gn nce
olsayd.

- Dedeee...

Bu kez Sema gelmi. Ondan kurtulmak zordur.

- Hastaym kzm, Ruen Amca'yi arr msn?

Vakfmzn ynetmeni geliyor. I ayor. Beni yle grnce telalanyor. Masann


stndeki isordil kutusunu istiyorum. Dilimin altna iki isordil birden koyuyorum. Ruen
Bey hemen atalca'dan bir hekim armay neriyor. Samatya'daki Sosyal Sigorta
Hastanesi'ne gitmemiz iki saat srer. Dayanamam. stelik ylba gecesinin en gzel
saatinde hastanenin nbeti hekimi telefon edip uzman hekimi evinden aracak...
lmek iin en kt zaman bu...

- Siz kn yukarya Ruen Bey... Balayn yemee...

- ocuklar, siz olmaynca balamyorlar... Boazm dmleniyor, sesim titriyor.

- Peki peki... kn siz... I sndrn ltfen... Az sonra gelirim. O denli ok


yaplmam, yarda kalm ilerim var ki... Ne

ok ilerim kald geriye... Dnyaya borlu lyorum. Kim var ki dnyaya borlu
lmeyen? Borlu deil, alacakl lenler bile var... rnein Einstein... rnein
Shakespeare...

Geriye braktm ilerimin hi olmazsa bir blmn vasiyetimde yazmalydm.

Vasiyetime yazacam en nemli ey, u cenaze treni denilen rezillik, ikiyzllk... Tek
szckle tiksiniyorum, ireniyorum u cenaze treni sahteciliinden...
Nasl sanclar saplanyor yreime, bir pasl kr bak sokulup sokulup karlyormu
gibi... Byle dkn ve acl zamanmda yapayalnz olmak isterim, Vakfta ocuklarmn
yannda olmamalydm.

16

Vasiyetimi yazabilseydim, birinci maddesi "Cenaze treni istemiyorum." olacakt, sonra


"lm ilan da istemiyorum gazetelerde..." diye yazacaktm vasiyetime. Her yere, her
ie olduu gibi vasiyetimi yazmaya da ge kalp yetiemedim.

lnce nasl olsa cenaze treninden haberim olmayacak ama, lmemden az nceki u
anmda bunu biliyor ve yaplacak olan cenaze treninin sahteciliini duyumsuyorum
ya... Ne ok insan cenaze trenime katlp "Son grevimizi yapyoruz" diye
rahatlayacak, sondan nceki hibir grevini yapmayanlar... Ne yapmalym bana cenaze
treni yaplmamas iin? Ah, btn bunlar yazmalydm vasiyetimde... Bir isordil daha
alsam m? Sanclar gittike sklayor ve artyor. Ben cesedimin Devlet hastanelerinden
birine verilip, tp rencilerinin kadavram stnde ders grerek cesedimden
yararlanmalarn istiyorum. zellikle bunu ok istiyorum. Vasiyetime yazmak isterdim.
Neyim varsa, neyim olmusa, neler yapp -retebilmisem, her eyimden herkes sonuna
dek yararlansn, hibi-eyim ziyan olmasn, boa gitmesin istiyorum. Benden arta kalan
son varlm cesedimdir, ondan da yararlanlabildiince yararlanlsn. Ama benim
sevgili hekim dostum bu dnceme hep kar kar, nedenini aka sylemeden...
Nedenini dnyorum. Belki duygusallktr.

Vasiyetimi yazabilseydim, nc maddesi u mezar konusu o-lacakt. Dncelerim


salt bana zg, genellenmesini istemiyorum. Bakalan isteklerince mezar yaptrsnlar,
ama ben mezanm olsun istemiyorum, insann lmnden sonra ruhunun varlna
inanmyorum ki mezan anlaml ve gerekli bulaym.

zerinde tp rencilerinin ders grdkten sonra kadavrann, hi cenaze treni


yaplmadan Nesin Vakf'nn bahesinin herhangi bir yerine gmlmesini ve o yere ta
gibi tmsek gibi herhangi bir iaret konulmamasm istiyorum. iek filan da
konulmasn. Gremeyeceim, koklayamayacam ieklerin cesedimin gmld
toprak stnde rmlerine acnm. O iekler, verilenleri sevin-dirmeli. Beni
gmerlerken Nesin Vakf'nn hibir ocuu oralarda bulunmamal, onlar uzaklatnlmal.
yle alama, zn, sylev filan da istemiyorum. Gmldm yer zamanla unutulsun,
bahede herhangi bir yer... Topraa gmlen cesedimden artk doa, doal varlklar
yararlansn.

17
"Son istek" iirimin sonunu -sanclar saplanyor- anmsyorum:

"lnce yaamalym defne yapraklarnda

Sakn ola ki

Silahlarda deil"

Vasiyetimi de yazamadma gre, lmmden sonra bu mezar konusunun bir soran


yaratmasndan korkuyorum. Trkiye'de mezarlklar dinlere gre ayrlmtr. Dinsizler
iin mezar yeri yok. Bense Mslmanlarn "yatacak yeri yok" dediklerindenim.

Vasiyetimi yazabilseydim, yazmam gereken bir nemli madde de... ok nemli.


Vasiyetimi yazamadan lrsem -ki yle grnyor- kadnlarm iin yazdklarm, onlarn
mektuplar, fotoraflarmz, benim notlarm... Sevdiim, ok sevdiim, beni
sevdiklerine inandm kadnlarm... Beni dkrklklarna uratanlar... Beni
seviyormu gibi grnenler... Kitaplmda ayn dolaplarda dosyalar iinde duruyor
btn o sevi belgeleri. Ne ok, ne ok... Onlar benim en deerli zenginliklerim: ihanete
uramlklarm, aldatlmalarm, aclarm, inandklarm, sevgilerim, yrek
arpntlarm, bulut oluum, yamur oluum, yel oluum...

Bu dosyalarn hibiri lmmden sonra, benden geriye kalmamal. Ah, bunlar


vasiyetimi yazp belirtmeliydim. Dosyalarn kimileri, hangi kadnm iinse ona geri
verilecekti ya da adresine postalanacakt. Pekou da yaklacak... Hele kadnm var
ki, onlara dein btn belgeleri, eski yap bir kk sanda koyup kendilerine
gnderilmesini istiyordum, sedef ili ya da kakmal, oymal, ilemeli gzel sandklar...
Yazacaktm btn bunlar vasiyetime... O dosyalarda kurutulmu iekler, yapraklar var,
iirlerimin hammaddeleri var, kt peetelere yazlm notlar var, tiyatro biletleri,
konser arlklar... Birou yaklacak.

Btn bu dosyalardan romanlar, oyunlar, anlar kacakt. Daha nce kendim


yakamazdm bunun iin. Kyamazdm da yakmaya... Kendimi yakmak gibi olurdu bu.
Onlar canlym, benim canmdan paralarm gibi geliyor bana.

Yreimin szs yava yava diniyor. Ruen Bey geliyor yine.

- Naslsnz?

- tyileiyorum.

- ocuklar hl sizi bekliyor.


18

- Geliyorum, geliyorum... Siz kn yukar.

Sandalyelere tutuna tutuna, duvarlara dayana dayana kalkyorum. Kapdan kyorum,


sonra koridor kapsndan... Merdiven basamaklarn ezbere bilirim. nce alt basamak,
kk bir sahanlk, basamak, sonra on basamak... Beni bu durumda, trabzana
tutunarak, dura dura basamaklar ktm ocuklarmn grmesini istemiyorum. inili
salona girince dik ve diri durmaya, din yrmeye alyorum ve glmsyorum.
Yerimi bo brakmlar. Oturuyorum. Hepsinin gzleri bende... Bamyorum:

- Hani araplar koymamsnz bardaklara...

ocuklarn uultusu, bardak, tabak, atal bak ngrts balyor.

Ruen Bey'le ben rak ieceiz.

Bardaklar havaya kalkyor. Soframzda yok yok...

Raky imiyorum, iemiyorum, iermi gibi yapyorum. Yemek de yiyemiyorum, yermi


gibi yapyorum.

Salonun ykseltisinde ocuklar pandomim yapyorlar. kardklar oyunlardan biri,


Vakf ynetimini ar eletiriyor. Haftada bir sabah kahvalt olarak orba veriliyor.
orbay sevmediklerini bize pandomimle anlatyorlar. Anladk, anladk: Bundan sonra
sabah kahvaltlarnda orba verilemeyecek. Sanat yoluyla eletiri ok houma gidiyor.

arklar sylyorlar.

Sevin, kahkahalar, glmeler...

Armaanlar szde kurayla datyoruz. Herkes ald armaan havaya kaldrp


gsteriyor. alma odamda, yl boyunca biriktirdiim bozuk paralarn dolu olduu
kutuyu getirtiyorum. Paralar herkese eite datlyor. imdi tombala ekilecek. Bu
ylba ilk kez bu ii ben yapamayacam.

Televizyonda bir dansz gbek atyor. Pek bakan yok.

Glmsyorum, ocuklara yatmak zorunda olduumu, dinlenmem gerektiini


sylyorum, ilk kez ylbamn gece yans onlarla birlikte olamayacam.

Canm diime takarak dik yrmeye alyorum. Yatak odama giriyorum ve kendimi
yatama brakyorum.

Yrek sancm dindi. Ama dnyay srtmda tam ve altnda ezilmi gibiyim.

lmden dnm dnyorum. Ne kadar iin? Kimbilir...

19

ocuklarmn salondan gelen kahkahalarn, gllerini duyarak uyuyorum.

* * *

lmedim. leceimi sandm o geceki duygularm, dncelerimi, elimden geldiince


olduu gibi yazmaya altm.

lmedim ama, o geceki yrek bunalmm bana lmn uyaryd. lm bana vasiyetimi
yazabilmem iin izin vermiti. Ameliyat oluncaya dek hepsini yazmaya yine zamanm
yok, ama vasiyetime en nemli dileklerimi yazdm.

Ameliyat masasndan salkl kalkacam umuyorum. Ameliyat masasna yatan hangi


insan byle ummaz ki. lm yine izin verirse, dnyaya borlu olduum yazlarm
yazmaya alacam. Biliyorum olanakszlm ama yine de dnyaya borlu lmek
istemiyorum.

te grdnz, bu yaz bir yk deil, uyan iin lmn beni ziyaret ettii o gecenin
anlats...

Tevikiye-7 Mart 1992

20

GLMECE OLMAYAN BR YK

21

TLS'Y SEVMEK

Sevgili V.D.

"Seni Seviyorum Tls" yazl telgrafm alnca, bu da ne demek oluyor, Tls de kim,
diye ok armsndr.
Akl banda bir insann yapaca ey deildi dorusu. Ama o telgraf ekerken tam
olarak aklmn bamda olduunu syleyemem. O gn bir uyurgezer gibiydim, istencim
dnda o telgraf ektim sana.

Yabancs olduum dnyann bu sayl kalabalk kentinde bir haftadan beri ilk o gece bir
bama kalmtm. Yabanc bir kentte insann yalnzl daha bir katmerleniyor.
Yalnzlktan, iinde bulunduum hava sanki younlap adaland ve ben bu ada iinde
zorlukla kmldyordum. Bu ruh hali iinde, bilincimi ikide yitirip kendimi unutmaktan
baka umarm yoktu. Kaldm otelin dolaylarndaki pahal restoranlara, gazinolara
gitmek istemedim. nk, kolal insanlar, kolal masa rtleri, kolal konumalar deil,
buruuk insanlar, buruuk masa rtleri, buruuk konumalar arasnda salt kendimle
babaa kalmak istiyordum.

Yan sokaklara daldm ktm; yle ki bir zaman sonra o byk kentin iinde kendimi
yitirdim. Yabancs olduum byk kentlerde kendimi kalabaln akna brakp
yitirmeyi seviyorum. Nasl olsa bir taksiye binip otele dnebilirdim.

Gnlmce bika ikili yer buldum. Kimisinin kapsndan girip, kimisinin dumanl
pencere camndan baktm. Tekbama kalabileceim bo masas olan bir yer buldum.
Bir tek masa kalmt bo. Vestiyer yolu zerinde olduundan bo kalm olacakt.
Houma gitti. Konumalarn uultusunda bile alkol kokusu vard. Yabanclm yzme
arpan hibiey yoktu. Hizmet eden kadn vard. Bunlardan Akdeniz esmerliindeki
kadn masama gelip isteimi sordu. Kark peynirle salata, beyaz arap syledim,
istediklerimi getiren Akdeniz esmerliindeki kadn, kk bir cam vazo iinde bir tek
krmz karanfil getirmek inceliini de gsterdi. Teekkr

22

ettim. O tek karanfil, gz iin olan o irilerden deil, ama yank kokusu olan kk
karanfillerdendi. Btn kokusunu iime ekip bitirmek ister gibi kokladm, iiyor, yava
yava kendime geliyordum. Yzm kapya dnkt. Kapnn aldn grmemitim a-
ma, kapnn giriinde duran o adam grmtm. Benim yamda biriydi. yle dikilmi,
oturaca bo masa aranyordu baklaryla. Gzne beni kestirmi olacak, yanma
geldi,

- Msaade ederseniz, ben de oturabilir miyim? dedi. isteksizcesine,

- Elbet, buyrun... dedim.

Yalnzlm blmek istemiyordum, hele byle biriyle... Canm sklmt. Teekkr


edip oturdu karma. O Akdeniz esmeri kadndan, tpk benim gibi, kark peynir,
salata, beyaz arap istedi.

Benim yaptm gibi karanfili derin derin kokladktan sonra,

- Ben bu kk, kokulu karanfilleri, o gsterili irilerinden daha ok severim, dedi, her
kendini beenmi gibi gsterili biimleri vardr ama kokulan yok.. Oysa bunlar her
alakgnll gibi, kendi rtkanln yapmaz, nasl da kokar yank yank...

Doldurduu arap bardan kaldrp,

-erefe! dedi.

Bardam onunkiyle tokuturup ben de,

- erefe! dedim.

Artk sylei alm oldu. Bu kentin yabancs olduunu, bir haftadanberi burada
bulunduunu syledi.

- Ben de yle... dedim.

Bu kez incelik olsun diye ben sz amak gereini duyarak, ne i yaptn sordum.

- Tls'y seviyorum, dedi. Sorumu yanl anlam olmalyd.

- iinizi sormutum, dedim.

- Ben de syledim, dedi, benim iim Tls'y sevmek... atm aynmsaynca


aklamak gereini duydu:

- Dnyada sevmekten nemli bir i olur mu? Bugne dek hep Tls'y sevdim, lene
dek de hep seveceim. En byk mutluluk, insann sevdii ii yapmasdr. Oysa
insanlarn ounluu, nerdeyse hepsi sevmedii ii yapyor.

23

Ne i yaptn sorarken, ne ile geindiini renmek istemitim.

- iini sevmek ne demektir? diye sorup yine kendisi yantlad: Hergnn yirmidrt
saati, uykunda bile sevdiin eyi dnmek...

araplarmz tketmitik. Birer ie daha getirttik. O yata bir adamn sevgilisi kimbilir
nasl bieydir!

- Yanz sorabilir miyim? dedim.

- Benim yamda birinin sevmeyi yaamnn tek ii saymasn siz de herkes gibi
yadrgyorsunuz. Yetmi yamdaym... dedi.

- Ayn yatayz demek.

- Elbet, Tls'y de merak ediyorsunuz, deil mi? Herkes merak ediyor nk, yetmi
yandaki adamn sevgilisini...

- Yaamnz adadnz bu mutlu kadn merak ediyorum dorusu.

Bardaklarmz yine tokuturup erefe itik.

- Tls'y ilk grm gerekle d aras bir olay. nk Tls'y ilk grm,
babamn sylediklerinden anmsayabiliyorum. O zaman drt-be yamda filan
olmalym. Bir akam styd. Babamla, bir arkadann dkkn nnde oturuyorduk.
Bozuk kaldrml bir yokutayd dkkn. nmzden bir kz geti, ya da gemi... Uzun
sal, ondrt-onbe yanda bir kz, ya da bir kzm.. Ben birden "te bu kzla
evleneceim!" dedim, ya da demiim. Babam bu olay o denli ok yineledi ki, onun
anlatmalarndan, olay gzmde sonradan gerekleti, kz da somut bir varlk oldu.
Babam anlata anlata, anmsamadm olay yaam gibi oldum. te Tls o zaman
grdm kzdr.

- yleyse imdi seksenini am olmal...

-Neden?

- Siz drt-be yanzdayken o onbeinde olduuna gre...

- Tls yalanmyor ki...

- Sonra grdnz demek?

- Hep onu arayp duruyorum. Benim baka niin bu kentte olduumu sanyorsunuz?
Dnyann bilmediim bir yerinde, bilmediim bir adreste yaayan, beni bekleyen
bilmediim bir kadndr Tls. O'n bulacana inanyorum, hep aryorum. Bu yzden
btn dnyay dolap duruyorum ya...

- lk grdnzden beri bir daha hi grmediniz mi?


24

- Grdm. Ben o zaman otuz yandaydm. Yine O'n aramak iin byk bir
bakentteydim. Metro merdiveninden iniyordum ki, birden, yanmdan yukan kmakta
olan metro merdiveninde grdm Tls'y... Ancak yirmi yanda vard. Kestane rengi
salarn ok ksa kestirmiti. Yryen merdivende, yanmdan geip gitti. "Tls!" diye
seslenmek geldi iimden, ama olduum merdiven kayp inmiti aaya.

- Baka grmediniz mi?

- Grdm birka kez daha. Tuna nehri kysndaki o kente ilk gidiimdi. Krk
yamdaydm o zaman. Tirenden yeni inmitim. Gar ok kalabalkt. Tirene binenler,
tirenden inenler telala kouuyorlard. te o kargaada birisiyle arptm. Bam
kaldrp baktm ki, ak sansn, iri mavi gzl, ancak yirmibeinde bir kz: Tls... Bir
an birbirimize bakakaldk. Bana arpnca elinden paketleri dmt. Bavulumu yere
brakp, paketlerini alp verdim. "Pardon" dedim. O da teekkr etti. Yanndaki erkek
koluna girip tirene bindirdi.

Bu karlamamzdan bealt yl sonrayd, bir Uzakasya kentinde otobste grdm. Ayn


otobste drt durak birlikte gittik.

- Konumadnz m? diye sordum.

- Nasl konuabilirdim? O'nun dilini bilmiyordum ki... bir kez de kk bir kuzey
lkesinin bakentindeki bir uluslararas toplantda grdm Tls'y. Ayn masada ok
ksa bir sre karkarya oturduk. Yanndaki zenci de kocas olacakt.

- Kocas zenci miydi?

- Evet. Tls de zenciydi, olaanst gzel bir zenci.

- Yine konumadnz m?

- "Sizde sayl bltenden fazla var m?" diye sordu bana. Fazla yoktu ama,
kendiminkini verdim. Teekkr etti. Yllar ge-iyor, ben hep Tls'y aryorum.

- Ama buluyorsunuz O'n.

- Bulmak ama nasl... Bir anlk. Bir imek parltsnda grr gibi ancak. Birden
parlayp snveren yalmda gryorum. Bulur bulmaz yitiyor yine. Kavumak deil ki
bu... O'na kavumak iin yeryuvarlan ka kez dolandm. Bir Balkan lkesinin
bakentindeki bir sarayda grdm Tls'y. Daha otuzunda bile deildi. Bense
altmm gemitim. ki erkein arasnda, mermerden par-

25

makhn geni kpetesine yanlamasna oturmutu. Elindeki geni karnl bardakta al


krmz bir iki vard. Ayakta duran iki erkein konumalarna gldke, krmz iki
alkalanyordu. Salar kzl, gzleri koyu siyaht.

Be yl nce hi ummadm bir yerde... Hep ummadm yerlerde ve zamanlarda


gryorum Tls'y. Bir iledeki bir bankaya girmitim, bir de baktm, az tedeki
banka memuruyla konuuyor. Gzleri yeildi, salarn topuz yapm. Hemen kt
bankadan, kapdaki arabaya binip gitti.

Son olarak geen yl grdm, bir Akdeniz kentinin bir ky motelinde. Yirmi banda var
yok, incecik bir dal... Ben odamn nndeki ardan glgesinde kitap okuyordum.
"Affedersiniz, saatiniz ka?" sesine bam kaldrdm ki, karmda Tls... Yannda bir
delikanl. Denizden daha yeni kmlar, su damlalar stlerinde tomur tomur. Saati
syledim. Teekkr etti. Yreim duracak sandm. Gittiler. Bir daha grmedim o
motelde.

arabmz yine bitmiti.

- Bir ie daha ier miyiz? diye sordum.

- elim... dedi.

-Akdeniz esmeri kadn bir ie daha getirdi.

- Kime Tls'ye tutkunluumu anlatsam, benimle alay ediyor. Tls orada urada diye,
beni ordan oraya gndermeye kalkyorlar. Beni deli yerine koyup aalyorlar. Tls'ye
tutkunluumu dinleyip de benimle alay etmeyen ilk sizsiniz.

Byk bir acmayla,

- Tls'y bunca sevmenizin nedeni? diye sordum.

- Nedeni pekok, dedi, bikez O'nu arayp da bulamadka, bulduum zaman da


kavuamaynca, Tls'ye tutkum daha ok artyor. yle bir tutku ki, gittike harlanp
yalazlanp beni yakyor, iim kz kz... O'na hi kavuamadan kendi yangnmdan kl
olup tkeneceimi biliyorum. Tls yle iyi, yle iyi ki... Neden iyi? Yanlp da
kendilerini Tls sanarak birlikte olduum teki kadnlar gibi benimle kavga etmedi,
kavga frsatlar yaratmad, benimle ilikilerinde karclk gtmedi, ne versem daha da
oburlaan bir gz doymaz deildi, seni seviyorum diye ne beni ne kendini kandrd, hi
ikiyzllk etmedi, hibir gizli hesab olmad. nk btn bunlarn olabilmesi iin
paylaacamz zamanmz olmad

26

ki... Tls benim iin hep nc boyutsuz anlk yaam olarak kalyor, bir imek
parlts sresince yaayabiliyorum O'nu. Bu yzden O'nu seviyorum, hep seveceim.
Tls'y sevmekten baka i-im yok, olmayacak da...

- Balayn, dedim, geiminizi nasl salyorsunuz? Bir akarnz, geliriniz mi var?

- Hibieyim yok... dedi.

- Nasl yayorsunuz yleyse?

- Tls'y dnmeme, sevmeme, aramama bir an bile engel olmayan iler yaparak;
engel olmann tersine, Tls'y sevmem -nemli ama yeterli deil, Tls'y sevdiimi
btn dnyaya da du-yurmalym. Herkes bilmelidir ki ben Tls'y seviyorum. Bunu
anlatamazsam yaammn anlam kalmaz. Her insan bu dnyada var olduunu kendine
gre bir yol bulup bakalarna kantlamak zorundadr. Yoksa anlam kalmayan yaam bir
samalk olur.

Anlayamamtm. Aklamas iin,

- Nasl yani? diye sordum.

- Bir insann yaamakta olduunu salt kendisinin bilmesi yetmez; insan tek bana deil
ki... Bir insann bu dnyada var olduunu, yaadn baka insanlarn da bilmesi
gerekir ve bunu nice ok insan bilirse o insan o denli daha ok vardr. Herkesin var
olma nedeni baka baka; benimki Tls'y sevmek. Ben Tls'y severek, sevdiimi
de herkese duyurarak var olabiliyorum bu dnyada.

- Nasl yapyorsunuz bunu?

- Herkese anlatarak ite. rnein bu gece size anlattm. imdi siz biliyorsunuz ki, ben
Tls'y seviyorum. Bu yzden de ben sizin iin artk varm, benim yaamakta
olduumu biliyorsunuz. Herkese de bunu anlatmaya alyorum. Eskiden dalara, bo
krlara kp, ormanlara gidip sesim kabildiince banyordum:

"Tls seni seviyorum!"


Sesimin yanksn dinlerdim. Hep ayn biimde barmak gzel olmadndan, hem
szcklerin yerlerini deitirerek, hem de inceltip kalnlatrarak sesimi deitire
deitire barmaya baladm.

Ormanda, krda haykrd gibi, ama teki masalardakilerin duyamayaca alak sesle
inceden haykrd:

27

"Tls seni seviyorum!

Seni seviyorum Tls

Seviyorum seni Tls!

Tls seviyorum seni!

Seviyorum Tls seni

Seni Tls seviyorum!"

Sesimi btn dnyaya duyurarak Tls'y sevdiimi herkesin renmesini, bunu herkes
renince de, yaadm, var olduumu btn insanlarn bilmelerini istiyorum. Bunun
iin de, yollarda, a-lanlarda, kalabalklarda baladm ark gibi sylemeye: "Tls seni
seviyorum!"

- Sesiniz gzel midir?

- Hayr. ok da irkin stelik. Kulam da hi duyarl deil. Ya sizin?

- Benim de yle.

- Kulam duyarl olmad, sesim de irkin olduu iin, her syleim ayr sesle, ayr
biimde oluyor. Dnyay dolayorum byle. Her gittiim yerin postanesinden "Seni
seviyorum Tls" diye Tls'ye telgraf ekiyorum. Parama gre, bir gnde bealt
telgraf ektiim oluyor.

- yleyse Tls'nn adresini biliyorsunuz.

- Hayr nerden bilebilirim? Uydurma bir adres yazp telgraf gnderiyorum.

- Bulunmaynca, telgraf size geri geliyordur.


- Sanrm. Ama bana deil. nk benim adresim de uydurma. oka kaldm kimi
kent postanelerinde artk beni tanyp alay ettikleri iin deiik postanelerden ekiyorum
telgraflar. Alay etsinler, arria rendiler ki artk ben Tls'y sevmekteyim. Tls'y
sevdiim ne denli ok bilinirse, ben de o denli varm.

O ikili yerdeki masalar boalmaya balamt. Biz de geceyar-sndan sonra kalktk.


Yalpalayarak yryebiliyorduk ama, ne konutuumuzu bilemeyecek, konuulanlar
anlamayacak denli de sarho deildik.

- Drt gndenberi leden sonralar biriki saat Kltr Saray A-lan'ndaym, yarn
oraya gelin... dedi.

- Ne yapyorsunuz orda? diye sordum.

28

- Orda "Tls seni seviyorum!..." diye hayknyorum sesim kslana dek...

Hani ne i yaptm sormutunuz ya, ite bu benim iim oldu. Bu ie nasl baladm
anlataym. Son telgraf da ekmitim o gn Tls'ye, hi param kalmamt. O yana bu
yana dolap dururken Kltr Saray Alam'na geldim. Grdnz m bilmem, ok
elenceli bir yer. Orada herkes kendi hnerini, zenaatini, marifetini gsteriyor. Kimisi
kpek cambazl yapyor, drt kk kpee akl almayacak cambazlklar yaptryor.
Kimisi tekbana drt alg alp konser veriyor. Biri alg alp biri ark syleyen
ikililer de var. Kimisi, isteyenin hemen orda karikatrn iziyor. Bir kzla bir olan
pandomim yapyor. Bir adam kl yutup yine karyor. Cam krklar stne yatp
karnna be kii karan biri var. Bir sakall, yere renkli tebeirle resim iziyor. Be
maymununa cambazlklar yaptran biri alklanyor. Birisi, kk bir kutu sahnede kukla
oynatyor. Daha neler neler, kimler kimler var orda. Bunlarn balarna kalabalk
toplanp seyrediyor. En ok ilgi gren daha kalabalk oluyor. Numara ve gsteri bitince,
o kalabalktan isteyenler para a-tyorlar gstericinin kutusuna ya da nne, bozuk
paralar birikiyor.

Olaanst bir yer oras, hele benim iin... Tls'y sevdiimi ilan edeceim en gzel
yer... Ben de bir yere, hem de kyda bir yere durup baladm haykrmaya... Tls'y
nasl ve ne ok sevdiimi haykra haykra anlatyordum. Hi ummamtm benim de
bama toplanacaklarn. Ama ok kii topland. Kimi alay ediyor, kimi baryor, kimi
de dinliyordu. Yorulana dek hay krarak anlattm. Sustum. Paralar atmaya baladlar.
yle ok para ki... Hemen postaneye koup telgraf ektim Tls'ye. O gndenberi
hergn leden sonralar o alana gidiyorum, isterseniz yarn siz de gelin.
Bir taksiye birlikte bindiimizi, ofre otelin adn sylediimi anmsyorum, sonrasn
hi bilmiyorum. Demek, sandmdan daha sarhomuum.

Ertesi sabah ok ge uyandmda dn geceyi bir d gibi anmsyordum. O gn leden


sonra Kltr Saray Alam'na gittim. Gerekten dn gece adamn anlatt gibi
olaanst elenceli bir yerdi. Aznda ate yakan, ylan oynatan, byk bir kafes
iindeki gvercinlerine havada takla attran, be dakikada portre izen... Aralarndan
geip dolatm. Sonunda onu buldum. Alann bir ky yerin-

29

deydi. "Seviyorum seni Tls!" diye haykrm duymasam onu bulmam kolay
olmayacakt. Ba ok kalabalkt, epeevre evirmilerdi. Ben de kalabaln arasna
daldm. Beni grm olabileceini hi sanmyorum. nk ben oraya gittiimde g/leri
kapal, haykrmaktayd. Buna ancak haykrmak denilebilir, bir ark deildi bu. Sesi
gerekten irkindi, ama can yanan, ac eken bir insan gibi haykryor, baryor, arada
inliyordu. Kalabalkta kadnlar, erkekler, yallar, genler, her kesimden insan vard.
Kimileri teyp getirmiler, onun haykrmalarn ses bandna alyorlard. Kendisinin de
dedii gibi, o kalabalk iinde alay edenler, baranlar, hatta ta atanlar bile vard. Ama
brleri, ta atanlar nlyorlard.

Ben de yanmda bir teyp getirip haykrmalarn ses bandna almadma yandm. Ama
ertesi gn teyple gelecektim. Bika kii o-nun haykrmalarn yazyordu. Sonradan akl
edip ben de yazmaya baladm. Paraprk yazabildiklerim unlar:

"Heeey, duyun artk, duyun ve renin kii ben Tls'y seviyorum. Bunu duymayan tek
kii bile kalmasn, sarlar da duysun, rensin, bilsin. Emzikli kadnlarn st dolu
memeleri duysun... Sevienlerin kaynayan kan, yeni doanlarn damarlarnda dolanan
taze kan duysun. Sevenlerin birbirine ilk deen parmaklar duysun... ilk p dudaklar
duysun. Doyumsuzluk arlarn kasklarnda duyumsayanlar duysun.. Ve tarih ve zaman
ve corafya duyup rensin ki ben, Tls'y seviyorum."

Haykrnda, sanki dahaca szckleri olumam maara insannn can acs vard.
Yzbin yl nceki insan da, yzbin yl sonraki insan da, duyduu can acsyla ite byle
barr olmal. O kalabalktan pekou, adamn dilini bilmiyor, ama yine de dikkatle
onu dinliyordu. yleyse dinledikleri anlam deil, sesti; acy; zlemi, tutkuyu
dinliyorlard. Arada kulak trmalayan, arada yrek burkan bir ses... Kimileyin
grlercesine, kimileyin alamaktan kslm bouk bir sesle, ksk sesi de kmaynca
fsldayarak, fsldayamayn-ca dudaklarn kprdatarak anlatyordu: "Tls seni
seviyorum!"
Bunca insann bu ilkel haykrmalara neden ilgi duyduunu dndm. Yoksa kadn olsun
erkek olsun, gen olsun, yal olsun, bunlarn hepsi de "Tls seni seviyorum!" diye
haykrmak istiyorlar da, bu yreklilii gsteremeyince, kendilerini byle haykran
adamn yerine mi koyuyorlard? Belki de bu adam, alayarak, inleye-

30

rek, haykrarak, hepimizin yerine, Tls'y sevdiini ilan ediyordu. Ylp kald.
nne paralar braktlar. Kalabalk dald. Bis-re yle kald. Bu yaptn oyun mu
diye dndm. Bu alandaki gstericilerin hepsi gibi o da bir oyun mu oynuyordu?
Biraz sonra toparlanp kalkt. Beni grd. Selamlatk. Yerden paralan ald.

- Haydi postaneye gidip Tls'ye telgraf ekelim... dedi.

Ayn gsteriyi yineleyip yinelemeyeceini sordum. Hayr, ancak bikez yapabiliyordu.

- Hergn ayn szleri mi sylyorsunuz? dedim.

- Hayr, dedi, ben oyuncu deilim ki... Her an yaam deiiyor nk, ses ve sz de
zamana gre deiiyor.

Bir postaneye gittik. Yandan umulmayan din admlarla basamaklar atlayarak kt.
Byk salonda telgrafn yazmak iin masalarda bo yer arand.

Ben yanbandaydm. "Seni seviyorum Tls" yazdn okudum. O uydurma adres


yazmaktayd. Telgraf giesindeki bir memurun, yanndaki memura onu gsterip alayl
alayl bieyler sylediini grdm. Demek, onu burda tanyorlard. Ama telgrafn
almazlk etmediler.

Postaneden ktk.

- imdi kentin baka postanelerinden de Tls'ye telgraf ekip bu kentten ayrlacam...


dedi.

- Nereye gideceksiniz? dedim.

- Bilemiyorum, dedi. Tls'y bulabileceimi umduum herhangi bir yere.

El sktk, ayrldk. Bisre arkasndan baktm. Epiy gittikten sonra, arkasndan


baktm anlam gibi o da dnp bana bakt, el sallad. Ben de el salladm.

Sonra o postaneye girdim. Gieden bir telgraf kd alp "Seni seviyorum Tls" diye
yazdm. Kime gnderebilirdim bu telgraf?

Sevgili V.D. birden sen geldin aklma, senin adresini yazdm, telgraf verdim giedeki
memura.

"Seni seviyorum Tls!"

Biey anlamamsndr telgrafmdan ve kimbilir nasl arm-sndr.

Bayramolu 19 Haziran 1984

31

GLMECE YKLER

32

ALTI BEK ATLIKARINCADA

Alaturka preld

Yelleli yeeeeelelli.... lellelliii yellelli yeleli yeleli... yelelliii ye-leliii... Yaaaaar


yaaar... yelleliii yeleliiii yellelliiiii... lel lel lel liiii-

...

Geri kalm lkede prolog

Benim memleketimde ancak zenginler ocukluklarm yaayabilirler.

Benim memleketimde ancak zenginler, genliklerini yaayabilirler.

Benim memleketimde ancak zenginler, yallklarn yaayabilirler.

Benim memleketimde... Yellelli yeleliiiii... Yellelli yaaaar yaaa-aa...

Monolog

Yaayamadm ocukluumun zlemi hl iimde kprdasn ocukluumu hi


yaayamadm. Hibir oyuncam olmad, ne o-yuncak tirenlerim, otomobillerim, ne
leendeki suda ileyen oyuncak vapurlar... Mile oynayamadm, bitek zpzpm olmad.
Hi u-urtma uurtmadm. Hi ember evirmedim. Hi salonum olmad.
Annemle bir zengin evine bayram ziyaretine gitmitik. Zengin ocuunun bidolu, bidolu,
biok, biok oyuncaklar vard. Raylar stnde giden tirenine tirenine tirenine tireni
tiren tir... dokunmak istedim. Elimi uzattm, Annem fsldayarak paylad:

- t, bozarsn!

ektim elimi...

33

Koro

ocukken iimden hep derdim ki:

Byynce zengin olacam, ok, ok zengin... Zengin olunca da oyuncaklar, oyuncaklar


alacam kendime, bidolu, bidolu... bi-ok, biok.... , dnya kadar. yle ok
oyuncaklarm olacak kiii, oyuncaklarlarlarlar...

Kocaman adamlarn oyuncaklarla oynamasn ayplarlar. Onun iin ben oyuncaklarm


bir odaya dolduracam. almadm, ie gitmediim gnler, geceleri oyuncak odama
girip kapy arkadan kilitleyeceim; oyuncaklarmla oynarken kimse grmesin de alay
etmesin benimle... Tirenlerim olacak bidolu, kuracam: D-tt!... ih, uf, ih, uff,
ihh ufff!..

Milelerim, cicozlarm, cinalilerim, gazozlarm... Renkli balonlarm, ddkl


balonlarm... Kat fenerlerim, frldaklarm...

Benim memleketimde Byk Millet Meclisi'nin kuruluu 23 Nisan ocuk B ay ram'dr.

Birinci olay

ocuk Bayram gn evde oturmaktan canm skld. Akama doru ktm evden. skele
Caddesi stnde bir evde oturan doktor arkadama gittim. O da sklm evde
oturmaktan. Geni caml pencereden soka seyrediyorduk. Aadan arabalar
geiyordu. Birden arabalar arasnda bir mavi balon kt ortaya; balon zplaya zplaya
kar yaya kaldrmna doru gidiyordu. Yaya kaldrm tenhayd. U-zaktan bir kundura
boyacs geliyordu: Otuzbe, krk yalarnda bir adam, sarkk bykl, yalnayak, uzun
salar dank, yrtk prtk gmlek giymi... Boyacyla balon arasnda aa yukan krk
adm var. Ar ar yrrken, yerde yuvarlanan balonu grnce, hemen srtnda asl
boya sandn kard, yere koydu, sonra koarak balona gitti. Balonu ald yerden,
bakt. Sonra yaya kaldrmnda balonla oynamaya balad. Ama balonla ayaktopu
oynuyordu. Balona ayayla vuruyor... Duvara arpan balon geri geliyor. Havalandryor
balonu, sonra zplayp kafa atyor balona... Bir ut daha... bir kafa... alm atyor. Balon
patlayp snd. Patlak balonu ald, boya sand-

34

nn yanna gitti. Sand omuzlad. Balonun patlak paralarn aznda iirmeye


alarak yava yava geip gitti nmzden...

Doktor glyordu, ama nasl, boulacak gibi glyor... Gzlerinden yalar geliyor
glmekten.

- Ne glyorsun? diye soruyorum.

Cevap veremiyor glmekten... Boulacak, baylacak diye korktum.

Koskocaman, bykl adamn balonla oynamasna ben de glmtm ama, onun kadar
deil... Onun glmesine bakp ben de kendimi tutamadm; ikimiz karlkl glyoruz:
Hahhah.. Hah... Hih... hah hih... hah hah... hihi... hoho!...

kinci olay

Doktor anlatyor:

Bursa'da, hastanede doktordum. Nbeti olduum bir geceydi. ok ge yatmtm. Daha


gn yeni rken kaldrdlar.

- Ne var?

-'Alt hasta getirdiler Doktor Bey...

Giyinip gittim koua. Beki elbiseli alt kii, hi arasz rp duruyor. Uzun zamandr
ryor olmallar ki, dermanlar kalmam, alts da bitik...

- Neyiniz var? diyorum.

rmekten cevap veremiyorlar. lkin zehirlenmi olmalar aklma geldi. Kalaysz,


bakr kapta yemek yedilerse zehirlenmilerdir. Ama zehirlenmeye de pek benzemiyor,
zehirlenme belirtisi yok... Bir rmedir gidiyor, kusmuyorlar...

Teskin edici ine vurdum, alts da kendinden geti, uyuyakald.


Bekilere ne olduunu kimse bilmiyordu. Bir cankurtaran arabasyla sabaha kar
polisler hastaneye getirip brakmlar.

Deliksiz onbe saat uyuduktan sonra ilerinden biri uyand, -brleri daha ge
uyandlar.

Bekilerden biri anlatyor

Lunapark var ya... Hani Vali konann tam karsnda... Ben ite o Lunapark'n olduu
yerlerin bekisiyim... yl oldu bekili-

35

e gireli.

Yaz geceleri Lunapark geceyarlarndan sonraya kadar alr, sonra ierde kendi
adamlar vardr, yani alanlar, onlar kendi mallarn beklerler. Yani yazn benim iim
daha kolaydr. Ama kn yle deil... Kn zor. nk kn ilemez Lunapark. erde
de bir sr salncak var, oyuncak var, atlkarnca var, kayksalnca- var, dnmedolap
var, pavyon var. Herbiey var... Bunlar hep size teslim, yle ya... oluk ocuk takm,
serseri takm, ipsiz sapsz takm, braksak dolar Lunapark'a salncaklara binerler,
atlkarncaya binerler, hereyi bozarlar. Bozmalarn da brak, kk ocuklar doluyor
ieri, biri der allah korusun, bir kaza olur, ondan sonra hesap ver, al bana belay...
Yani kn benim iim daha zor... stelik blgem, Vali konann ta kars... Karakol da
Lunapark'in hemen yannda. O yzden teki beki arkadalar gibi kay-

taramam da...

Yazn iim kolay olduktan baka keyifli ve de elencelidir. nk Bey'im, lambalar l


l yanar, dnmedolaplar dner, herkes salncaklara biner, oynar gler... Kadn kz
var, ocuu by var, iyidir yazn... Bizim memlekette byle elence ney yok... Benim
en ok o atlkarnca houma gider... Nasl da dner frfr... Pek keyifli canm. imden,
una bir binsem derim... Hey Allah binsem ya, nasl binsem?... Biz burann bekisiyiz...
stmzde resmi devlet elbisesi... Hem de ayp canm bu yatan sonra... Gelir dinelirim
atlkarncann dibine, bakar dururum... una bir binsem? Yalnz bama kalsam
bineceim de... ama teki bekiler de dolar Lunapark'a geceleri... "Yahu", derim, "sizin
burda iiniz ne? Gitseniz ya kendi mahallenize..." Giderler, aradan yarm saat gemez,
dner gelirler Lunapark'a. Bu bizim Aptullah var ya, hastaneye benimle gelenlerden, taa
yukar mahallenin bekisidir, bir gece dedi ki: "Yahu" dedi, "u frfr dnen cenabete bir
de biz binsek..." dedi.
Ben onlarn hepsinin dnmedolap iin Lunapark'a geldiklerini zaten biliyorum. Yoksa
k gecesi frn klhannda uyuklamak varken, Lunapark'ta ileri ne?

Bu Lunapark benden sorulur. Aptullah'a, "Ulan byklarndan utan, sen ocuk musun da
atlkarncaya bineceksin?" dedim. Hemen ordan Ahmet, o da bizimle hastaneye
yatanlardan, "Canm binsek ne olur ki..." dedi. tekiler de, "Bir binelim canim..." diye

36

tutturdular. Allah'n bildiini kuldan ne saklamal, ben onlardan ok istiyorum


atlkarncaya binmeyi ama, hem utanyorum, hem de burann bekisi olarak, bana
"Olmaz" demek der...

kinci beki anlatyor

Doktor Bey, biz sonunda Lunapark bekisi Arifi kandrdk. "Hadi binelim... Yalnz
polisler grrse yandk," dedi. Ben de, "Bineriz, bindikten sonra frt frt ddk
ttrrz ki, polisler nbette olduumuzu bilsin," dedim. Arif raz geldi ama, bekiler
atlkarncaya binmi, diye duyulur korkusundan, "Arkadalar, bikez binelim, ama bir
daha yok..." dedi. Ben hem binmek istiyorum, hem de korkuyorum. nk dnmeye
balad m, gayet yksek havalanyor. Biz atlkarncaya bindik. Binmesine bindik ya,
yrtemiyoruz. Yahu bu meret nasl gidecek? Yusuf var, bir arkada, o kadah uyanmad,
"Elle iteleyelim," dedi. Arif, esas Lunapark bekisi olduundan, o yazn atlkarnca
ilerken grm, onun iin, "Bu elektrikle iler, bir dmesi olacak ya, nerde bulamam
gece karanlnda... Ben yarn gndz gzyle dme yerini bulurum. Yarn gece
bineriz." dedi.

Bir baka beki anlatyor

O gece de Emniyet Mdr'nn teftie kacan ben biliyorum. Ama Mdr Bey
sabaha kar teftie kacak... Baz bekiler simiti frnnda uyuyorlar diye ikayetler
olmu da, Mdr Bey bekileri kollayacak... Biz, atlkarncaya binip, ondan sonra
yerlerimize gideceiz... Mdr Bey'in gelmesine daha ok var; teftie yetiiriz. Arif,
"Ben bunun dmesini rendim. Dmeye basp, dnmeye balar balamaz koup
atlayacam," dedi. lkin biz bindik. Arif dmeye basmasyla dnmeye baladk. Arif
de kotu, demir kutulardan birine atlayacak ama, dnerken atlayamad, benim bindiim
kutuya tutundu. Elinden yakalayp ekmesem, demire arpp yuvarlanacak... ektim
aldm ieri bunu... Baladk dnmeye... Bir de keyifli ki hi sorma... Dndke dnyor
ve de hzlanyor ve de hzlandka biz havaya ykseliyoruz...

Atlkarncay bildin mi? ortada bir demir direk, diree uzun


37

zincirle bal demirden tekneler. Dnmeye balad m, zincirler havalanyor ve tekneler


ykseliyor... Biz teknelerde ykseldik, ykseldike hzl dnyor, hzl dndke
ykseliyor...

Bizim arkadalar glmeye balad kkr kkr... Yahu Vali'nin e-vi karda, karakol
yanbamzda, duyulacak... Velakin yle bir i ki, glmemek mmkn deil, hep
glyoruz... Glyoruz, frfr dnyoruz ve hzlana hzlana ykseliyoruz. Bi zaman
bylecene havada dndk...

Baka bir beki anlatyor

Derken Bey... yle hzlandk ki biz, tekneden frlayp uacaz nerdeyse... Ben korkudan
glmeyi unutup, tekneye skca yaptm, baka are yok. Ve birden aklm bama gelip,
"Ulan Arif, unun hzn kes, uacaz olum havaya..." dedim. Arif, "Nasl hz kesilir,
ne bileyim ben?" demez mi? Tuu, hay Allah belan versin... Ulan alt beki havada alt
ahin olmu uuyoruz. "Ulan Arif, yleyse durdur unu da inelim..." diye bardm. Arif,
"Yahu, bu nasl durdurulur?" diye barmaz m? Ocan batsn Arif, ulan havada kaldk,
ne olacak imdi? Arkadalar, "Durdur..." diye bamyor. Arif, "Ben iletmesini
rendim, durdurmasn renmedim," diyor. Bey, bizim halimize bak, havada kaldk ve
de uar gibi vaziyette... "Ulan Arif, bunun dmesi aada kald olum, bunu
durdurmann mmkn yok..." Benim bam dnmeye ve de gzlerim kararmaya balad.
Benim arkamdan uan demir kutuda Aptullah var. Aptullah "Arkadalar, bunun -
makinesi elektrikle iler," dedi. Ulan elbet elektrikle iler, bunun canmz kurtarmaya
faydas ne? Demek herif dnerek umaktan akln arm... "N'olacak elektrikle
ilerse?" dedim. "Yani" dedi, "bir tek kurtuluumuz var, hepimiz dua edelim ki ehrin
umumi elektrii kesilsin, bu cenabet de dursun. Yoksa biz kyamete dek havada dnp
duracaz..." demeye kalmad, nmden biey aa dyor... Aman nedir? ndeki
kusuyormu... Benim de dnmekten midem bulanyor, iim kabaryor. Artk tutamadm
kendimi, iimde ne varsa dar verdim. Kus ha kus, kus ha kus... Biz havada dnp
duruyoruz. Kim bard fark edemedim, arkadalardan biri, "Hakknz helal edin!"
dedi. Ben de kelime-i ehadet getirmeye baladm. Laf deil Bey'im,

38

belki be minare boyu havada jet hzyla dnmedeyiz... Allah dmanmn ayan
yerden kesmesin ve de hibir kulun altndan yel esmesin; hibir belaya benzemiyor.

Birisi hem kusuyor hem de, "Hay bu makineyi icat edenin..." diye silme svama svyor.
Kimdir bilemedim, birisi de, "Benzinle ileseydi ya, benzini biter, dururdu, biz de
inerdik..." diyor... Btn iim dma kt kusmaktan. karaca biey kalmadndan
iimde, barsam, cierim sklecek...

Arif, "Hep birden imdat diye baralm..." dedi. Bak u aklsza... Ulan, karda Vali'nin
kona, yanmzda karakol... imdat diye barlr m? Sus mu dedikse de, Arif,
"mdaaat..." diye bir nara atmasyla, sesi de kesildi, galiba baylp kt teknenin
iine... onun arkasndan Yusuf da ddk ttrmeye balad, o da yuvarland teknenin
iine... Karakoldan da polisler dar frlad... Ve Lunapark'a doldularsa da, biz havada
olduumuzdan ve havaya bakmak akllarna gelmediinden, onlar da ddk ttrerek
dnp dolap gittiler... Ne kadar zaman utuk, ne kadar zaman -rdk, bilemiyorum,
ben kendimi kaybetmiim, bir de gzm atm ki hastanedeyim. Hl kendimi
havadaym ve de umaktaym sanyorum...

Doktor, szn balyor

Sabaha kar teftie kan Emniyet Mdr mahallelerde hibir bekiyi bulamaynca
kplere biner. Bulunmayan bekilerin bal olduu karakola giderken, gn maktadr;
bir de bakar ki, karakolun yannda havada bir acayip sesler... Karga sesi deil, a-
akakan sesi deil... Bunlar ne kuu, diye meraklanr. Bir de grsn ki, Lunapark'm
atlkarncas dnp duruyor, kendinden gemi alt beki de durmadan ryor. Kimin
ba sarkm, kiminin kolu, baca...

Epilog

Eve geldim. Bizim evdekilerin yznde acl bir znt....

39

- Ne oldu, biliyor musun?

- Ne var?

- Kardaki elektrik tellerine bir uurtma taklm... Bir ocuk aaca trmanp,
uurtmay almak iin, aatan elektrik direine geerken... "Susun!" dedim.

Pencereden baktm. Kuyruu elektrik tellerine dolanm uurtma, hl rzgrda prpr


edip duruyordu.

Koro

ocukken iimden hep derdim ki: Uurtmalarm olacak byynce.


Bidolu, bidolu... biok, biok... uurtmalarlarlar... , dnyalar kadarlarlarlar...

Final

Benim memleketimde ancak zenginler yaayabilirler... Yellelli yelelelli, yeleleleliiiiii...


Yeeeeeeeleleli...

40

DENZ AYAK ALTINDA

istanbul'un bir yan deniz. Bu kadar da deil, istanbul'un denizi, stanbul karasnn
koynuna kol kol sokulmu. Yine de byleyken, istanbul'da denize girmek, br dnyada
cennete girmekten daha zor. istanbul'un bir bandan bir bana deniz kylarn bir takm
insanlar satn almlar. Denizin satn alnmas akl alr i deildir. Denizi satn alanlar,
dua edelim ki havay da satn almamlar. Denizle hava arasnda byk bir fark yok; onu
da satn alp bizi havaszlktan bomadklarna kr. Kavaklar'dan ekme-ce'ye,
ile'den Pendik'e kadar u gzel stanbul kylarnda bedava girilecek bir kanlk bo
deniz kalmadna bakarm da, denizin nasl satn alndna aarm.

Sekiz yl Anadolu'da dolatktan sonra, sonunda istanbul'a dnyoruz, diye oluk ocuk
bizi bir sevin almt. Bu anlattm on yl nce. istanbul'a geldik, hi olmazsa
istanbul'un tadn karalm, deniz kysnda bir ev tutalm, dedik. Ne mmkn... Deniz
kysnda bulamadk, denize yakn bir yer olsun dedik. O da olmad... Aman, dedik, hi
olmazsa deniz gren bir yer olsun. Uzaktan denize bakarz da gnlmz gzmz alr.
Ne gezer... Denize u-zaktan bile bakamyoruz. Ara tara derken, Cihangir'de deniz grr
bir apartman var, dediler. Apartman sahibi, daha bize kat gstermeden,

- Ikiyz lira, dedi.

- Aman...

- Aman zaman bu, isterseniz, iki oda, bir hol...

- Hem pahal, hem kk...

- Ama deniz grr beyim.

Tek denizi grelim diye, o zamann parasyla iki odaya ikiyze peki, dedik. Adam bize
kat gstermeye raz oldu. Apartman, dik Cihangir yamacna yaplm. Kapdan girince,
bir kat merdivenle yerin altna indik. Allah Allah , bu nasl i... Bizim bildiimiz deniz
grmek iin yukar kp baklr. Byle yerin dibine inilmez.
41

bu kadarla da bilmezmi. Bir kat merdiven daha yerin dibine inince, iimden, herhalde
denizi, dibinden yukar doru seyredeceiz, dedim. ki kat yerin dibine indik.
Kapkaranlk bir yer. Ev sahibi akman akt. Elektrik dmesini buldu, evirdi.

- Tuh, cereyan kesilmi, dedi.

akman nda kapy at, ieri girdik, ieri girince, bir a-laca akam aydnl
grdk. Apartman bayra yapldndan, bir yan yerin dibinde bir yan yer stndeydi.

- Siz ikinci kat demitiniz?... Diye ev sahibine sordum.

- Evet, dedi, bunun altnda iki kat daha vardr.

Evin darya bakan penceresi var. Dikkatle pencereden de baktm, bika aala
duvardan baka biey grnmyor. Peki, deniz nerde?

Karma,

- Bir de sen iyice bak. Ben deniz meniz gremiyorum, dedim. Karm,

- Ben ne deniz gryorum, ne de denize benzer birey... dedi. Ev sahibine,

- Beyefendi, dedim, siz deniz grr demitiniz sanrm. Yoksa duvara deniz resmi aslp
da ona m baklacak?...

- Vay, ne demekmi!... Evimden deniz grnmyor mu?

Hani, nerdeyse, evime deniz grmyor dediler dye bizi evine hakaretten mahkemeye
verecek.

- Vallahi, affedersiniz, dedim, maksadm evinizi ktlemek deil... Ne ben, ne karm,


denizi grebildik. Belki bakalarna deniz grnr. Bize grnmedi.

- Sandalye getirin! diye yukarya seslendi. Hizmeti bir sandalye getirdi.

Adam sandalyenin stne kt. Tpk, karay grp de, "Kara!..." diye baran Krislof
Kolomb'un gemicisi gibi,

- te deniz!... diye bard. te deniz, tabak gibi ayanzn altnda.


O indi, sandalyeye ben ktm. Allah Allah!... Grnrlerde denize benzer biey yok.
Adama hayal mi grnyor, deli mi, yoksa deniz var, deniz var diye, etki altnda brakp
bizi zorla denizi grdmze inandracak m?

- Beyefendi, affedersiniz. Ben denizi lannm. stanbul'da do-

42

up bydm. Pencereden bakyorum, bika para mavilikten baka biey yok. O da


gkyznde olduuna gre bulut olacak, dedim. Adam,

- Boyunuz ka? diye sordu.

Baka zaman olsa boyumu sylemem. Bo bulunup,

- Bir elli sekiz, dedim.

- Tamaaaam... dedi, bouna deil... Ben de bu adam neden denizi grmyor, gzlerine
perde mi inmi, diyordum. imdi neden denizi grmediiniz anlald.

- Neden grmyor muum?

- Boyunuz yetimiyor da ondan... Denizi grmek iin, en aa bir yetmi boy olmal.
Parmaklarnz zerine kalkn bakalm.

Ayak parmaklarmn stne tlikilip baktm, yine deniz yok.

- Zplayn birazck, o zaman grrsnz.

Denizi greceim diye ha babam sandalyenin stnde zp zp zplyorum. Nerdeyse


bam tavana deecek. Yine denize benzer biey yok.

Ev sahibi,

- Masa getirin! diye bard, balkondaki kk masay... Masa geldi. Adam masann
stne sandalyeyi koydu. Sandalyenin stne de ben ktm.

- imdi ne gryorsun? diye sordu.

Ben o sevinle az kalsn, canbaz gibi ktm sandalyeden yuvarlanyordum.

- Grdm, grdm! diye bardm.


- Ne grdnz?

- Denizi grdm, denizi... Karm,

- Akolsun, dedi, hayatn tehlikeye koyup masann stndeki sandalyeye ktn ama, en
sonunda da denizi grdn. Tebrik ederim. Denizin neresi grnyor? Marmara taraf m,
Boaz taraf m?

- Hangi tarafn denizi olduunu anlyamadm. yle bir kar kadar bir deniz grdm.

Ev sahibi bu szme alnd:

- stanbulluyum, diyorsunuz; sonra da daha denizi tanmyorsu-

43

nuz. Sizin grdnz deniz Kzkulesi'nin ikiyz metre kadar batsyla, Sarayburnu
arasnda kalr.

Ev sahibinin, kapcnn, kanmn yardmyla sandalyeden indim.

- Ooooh, aman iim ald, dedim, deniz havas baka oluyor. Karm ok iman olduu
iin,

- Ben sandalyeye kp gremem, dedi.

- Masa, sandalye ii zor, dedim. Artk buraya tannca zel bir tertibat yaparz. knk
gibi birey...

Karm,

- insan denizi, evinde yatt yerden grmeli... dedi. Ev sahibi,

- Yattnz yerden de deniz grnr dedi.

- Nasl? Masann, sandalyenin stne mi yatlacak?

- Hayr. Sizden nceki kiraclar, yattklar yerden denizi ok rahat seyrediyorlard. Hani
denizaltlann periskobu vardr ya, yle bir periskop tertibat yapacaksnz. O zaman
yere yatn, bacaklarnz duvara dikin, rahat denizi seyredin.
- Periskop mu dediniz? Bu alet bulunur mu?

- Rica ederim. Uzun zaman stanbul'dan ayr kaldnz belli. imdi istanbul evlerinin
yzde sekseninde periskop var. Periskop bir ev iin en gerekli eya. Akam evinize
yorgun argn geldiniz mi, periskoptan denizi seyredersiniz, iiniz alr.

- Beyefendi, bu eve yazk ediyorsunuz. Ev sahibi ard?

- Neden?

- Bu kat ayda ikiyz deil, en az gnde ikiyz lira getirir.

- Ne gibi?

- Ne gibi olacak. "ok gzel deniz manzaras seyretmek isteyenlere frsat. Saati
ikibuuk lira" diye gazetelere ilan verin. Kapda bilet kesmeye yetiemezsiniz.

Az kalsn adamla decektik. Hemen dar ktk. Merdivende karm,

- Denizi bir kerecik de ben grebilseydim, buraya kadar gelmiken... dedi.

44

SEYS ATI

Bizim kuamz, Trk tarihinin en nemli bir dnemini yaamak mutluluuna erdi, ya
da mutsuzluuna urad. Bu, ok partili demokrasi dnemine giriimizdir. (Bayaz gibi
kuru bir balang. Byle de hikaye olur mu?)

bu "Seyis At" adl hikaye, ite byle ok kuru ve skc bir nszle balar. nk
hikayenin yazan, politikaclarmzn peko-u ile seyis atlan arasnda sk benzerlikler
olduuna inanmaktadr. (Vicdan hrriyeti varsa, inancma sayg gstermek zorundasnz;
size acyorum.)

ok partili dneme girdiimiz 1945'ten bu yana grdm politikaclar, ikiye


ayrabilirim: Baya ata benzeyenlerle, seyis atna benzeyenler. (Bieycikler demem,
dilerim, politikaclann eline desin...)

Bildiiniz gibi adna at denilen insanolunun ilk yolda bu soylu hayvan, binicisinin
isteine gre yrr. Oysa seyis atlan yle deil. nndeki at koarsa, seyis at da koar,
durursa seyis at da durur. Sonra bu seyis atlan, nalnn izinden gidecei at da semez;
yeter ki nnde herhangi bir at olsun; al, doru, kula, kr, bakla kn, demir kr, ne donda
olursa olsun, ister aktma'l, ister seki'li, ister uyuntu st beygiri, ister halis kan arap
at, bir at olsun da nnde, nasl olursa olsun...

sterseniz imdilik politikaclann yakasn brakalm da, seyis atnn dizginlerini ele
alalm.

Harp Okulu'na geince, biriki binicilik dersi, bika binicilik dersi, bika binicilik
taliminden sonra, szm ona at binmeyi renmi saylyorduk. Biz, stanbul
"Harbiye"sinin son rencileriydik.

Gnn birinde "tatbikat var!" dediler. Bizi, iki tabura ayrdlar. Taburlardan biri
"Krmz kuvvet", br "Mavi kuvvet" oldu. Bu Krmz - Mavi arpmasn hibir
zaman anlayamammdr.

45

nk, her ne olursa olsun, tatbikan sonunda mavi kuvvet ille de yendirilir. Oysa,
mavi, gzel bir renktir. Acrm, mavinin yenilmesine... (Buras hikayenin en iirli
yeridir, dalga gemeyin rica ederim.)

(Hikayenin ikinci basmna ektir. Eskiden manevra ve askeri tatbikatlarda, harp


oyunlarnda, biz krmz olurduk, dman da mavi olurdu. Sylenilen doruysa 1972'den
sonra renkleri deitirmiiz: Bizim kuvvetler mavi, dman kuvvetleri krmz olmu.)

Hibir tatbikatta mavilerin yendii grlmemitir. nk, mavi dmandr. Ben olsam,
dman yeil yapardm. (Nasl beendiniz mi, burda ideoloji var, aktnz tabii...)

Evet, mavi dmandr. Dmann grevi de yenilmektir. Evdeki hesabn arya uyduu,
yalnz bu krmz - mavi arpmasnda grlr. (Efendi, sen bu hikayeyi uzattn.
Anlatacaksan, anlat u

seyis atn!)

Bastne, anlataym. Ben krmz kuvvetlerdendim. Hepimize, bir yan krmz, bir yan
mavi birer bez erit verdiler. Bu bez eritleri, apkalarmza epeevre sanp ineledik.
Biz krmz kuvvetten olduumuzdan apkalanmzdaki iaret bezimizin krmzs da

dnkt.

Beni, Krmz Kuvvet komutannn atl habercisi yaptlar. Bu, herkesin arayp da
bulamad bir devdi. Arkadalarm, omuzlarnda tfek, tehizat, yayan alacaklar,
atlayacaklar, srayacaklar, koacaklar, saldracaklar, ekilecekler, bense at stnde...
iin hi de byle olmadn, seyis atna binince anladm. Seyis atna binmektense, deil
atlamak, sramak, ku olup umak, balk olup yzmek, ok daha kolaym.

ehir dna ktk. "Hrriyet-i Ebediye" tepesinin ilerlerine, a-k araziye geldik.
(Zorunlu aklama: Oralar eskiden aklkt; insann az, eytann ok olduu yerlerdi.)
Mavi ve krmz kuvvetler, yerlerini ald. Ben, Krmz Kuvvet komutannn arkasnday-
dm. ikimiz de at stnde olduumuzdan oraya kadar hibir aksaklk olmad. Altmdaki
at kendim sryorum sanyordum. Oysa, benim bindiim seyis at, Binba'nn atna
uyar gidermi. Gerek hayatta da byle olmaz m? Olaylar gnlmze gre gidince,
onlar biz byle yrtyoruz, sanrz, insanolunun mutluluk budalal ite... Ama
olaylar bizim isteklerimize kart knca, ac gerek

46

kafamza dank eder. (Dikkat: Kssadan hisse. Bu da hikayenin felsefesi, iyi mi?)

Krmz Kuvvet komutan olan Binba, benim ok sevdiim, Avrupa'larda binicilik


yarlarnda altn madalyalar, kupalar kazanm nl bir svariydi. stelik de sert mi
sert... Yani, apkasnn kokartndan izmesinin ke demirine kadar tam bir binba.
Bika bin kiinin yzd, gnelendii bir plajda bu adam mayolu olarak her kim
grse, - te bir Binba!... der.

Durup duruyorduk. Altmdaki at birden hoplad. Ben eyerin stnden, atn boynuna
dtm. Hemen hayvann kulaklarna yaptm. Bu hayvana ne oldu? Dizginleri
ekmedim, baldrlamadm, gemi kasmadm. Ben hibiey yapmadm ama, nmdeki
Binba, atn mahmuzlam. Onun at kounca, benim seyis at durur mu?... Aman bo
bulunmaya gelmez... At, beni sratp duruyor, iyi ki usturuplu sratt da boynundan
hoplayp apm atn sansnda ykseldi, kendimi yine eyerin stnde buldum. Evet,
eyerdeyim ama eyerin stnde bitrl duramyorum. At beni sratp sarsna o-
turtuyor, sratp boynunun stne atyor; bir ne, bir geri, bir saa, bir sola... Bunun en
iyisi, dp de kurtulmak ama, o zaman da komutan habercisiz kalacak. Barsam,
ayp... Dizgine aslyorum, eyerin n hanesine yapyorum. Derken dizginler elimden
kurtulmad m... Eyvah!.. Bir elimle atn yelesine yaptm, yatp abandm srtna...
Mevzilenen blklerden birinin de nne geldik. Burda attan dersem, arkadalara
rezil olmak var. Artk emekli o-luncaya kadar alay ederler... Ata yalvaryorum:

- Yavrum... Gzn seveyim... Yava ulan, yavatan namussuz... , be!..


N'olursun...

insafsz seyis at merhamete gelmeyince:


- Allah! diyorum. Allah'm, Allah'm beni unca arkadaa rezil etme!..

Allah'a yalvarmaktan baka hibir arem kalmam; dizgin elden km, atta insaf
kalmam, baka ne yaplr?... Ata binmemi olanlar bu zorluu anlayamazlar. Oturak
yerimi bitrl e-gerin stnde tutamyorum. At beni binici yerine koymuyor ki... Saman
uval gibi o yana bu yana frlatyor. Yine vicdanl hay-vanm, kaldnp yere arpmyor.
Tam kayp kayp decekken,

47

birden hoplatp beni eyerin stne oturtuyor.

Felaketin by, Binba atn durdurunca oldu. nk onun at durunca, benim seyis
at da, iki n ayan ileri dikip, aklm kazk gibi birdenbire znk diye kakld. Ben
artk kendi vcuduma sahip olamadm, atn stnden havalandm. Hani, spor filmleri
vardr, rlanti film evrilir de atlet, yava yava havaya uar ya, ite yle... Ben utum,
hayvann boynunun stnden, nmdeki Binba'nn atnn arka ayaklar dibine dtm.
(Siz imdi beni, bu anlattklarma bakarak, hamhalat biri sanrsnz. Deil valla...
nanmazsanz arkadalarma sorun. Ben o zaman, okulun piramit tak-mndaydm.
Arkadalarmn kurduu be katl piramidin tepesine hop diye frlar da, orda ya amuda
kalkar, ya da atlet fanelamdan bayrak karrdm. Beendiniz mi?)

lk iim, dtm kimse grd m diye yanma yreme bakmak oldu. Gren yok,
glmyorlar... Yerden frlayp, atn dizginlerine yaptm. Baladm hayvan sevip
okayp yalvarmaya:

- Ooh benim canm... N'olur, yava...

Atladm srtna. Binba blk komutanyla konutu, sonra atn srd. Onun at
frlaynca, artk benimkini tutma... Benimseyi at da ok gibi frlad. Bu kez dizgin
kaylarna yapmm ki, kolum kopar da kay elimden kmaz. Dizgini tutmak kolay,
oturak yerimi eyerin stnde tutamyorum. At beni alkalaya alkalaya iimi dma
kard. ldm, bittim. br bln nnde Binba atn yine durdurunca, benimki de
znk diye durdu. Btn abam boa gitti, ben yine kendimi atn stnde tutamadm.
Havalandm, yere oturdum. Buna, oturma demek doru deil. nk insanlar balarnn
stnde oturmazlar, insann oturma organ ba deil, baka yeridir. Dizgin kaylarn
elimden brakmadmdan, sanki yere atlam gibi yaptm, atn stne sradm...

- Byk Allah beni utandrma!

Binba at srd. Bu kez drtnal, uuyoruz. En rahat drtnal. nk drtnalda, benim


gibi acemi binici alkalanmyor, ihtiyat blnn nne gelince, Binba birden atn
yine durdurdu. Ben yine utum ki, bu seferki uu, Hazret-i sa uuu... Allah'n seven
beni tutmasn. Ben ua ua, doruca... Nereye biliyor musunuz? nmde, at stnde
duran Binba'nn srtna... Yeryznde bir insan iin bundan byk bir terslik olamaz.
imdi, Binba'nn

48

at stnde iki kiiydik: Binba ve habercisi... Belalar iinde, yine de insanolu bir
avuntu bulabilmeli. Binba'mn arkasna dtm, ya nne dseydim... Binba bam
evirip:

- O ne? diye bard. Kendimi yere attm.

- Efendim... diye balayp bieyler kekeledim. yi ki Binba stelemedi.

Kendi atma sradm. Binba bana beinci ble sylenecek bir emir verdi. At
beinci bln olduu yere sreceim. Baldrla-dm, gitmez. Topuklarm karnna
vurdum, gitmez. nmdeki Binba'mn at yrmeyince benim seyis at kprdamyor.
Binba atn baka yere srnce benimki de arkasndan yrd. Binba sert,

- Ben sana ne dedim? dedi. Sesimi karmadm.

- Ben sana "Beinci ble git..." demedim mi? Yine sesimi karmadm.

- Ne duruyorsun?

Ben mi duruyorum, at duruyor. Ama bunu Binba'ya nasl anlatrsn?

Binba kzd:

- ekil, ekil!., diye bard. Senin gibi haberci istemiyorum, defol!..

Nasl defolaym, anlamyorum ki... Binba'mn atnn arkasndan benim at trs trs
gidiyor. Hayvann ban evirmek iin dizginlere nasl var gcmle aslyorum, atolu
at bana msn demiyor.

- Git olum, git bamdan... Git be... Bela msn yahu?... Defol...

- Efendim... at gitmiyor... ben gideceim ama... at... bu hayvan...

Binba'mn kzgn surat yumuad. Gldn belli etmemek iin, ban evirdi.
-n attan! dedi.

Attan ineceim srada kardan iki atl kopmu bize doru geliyor. Benim at, o iki at
grnce daha durur mu? Bir parlad, haydi o iki atn arkasndan... nasl bir felaket, nasl
bir bela... Benim artk btn abam, attan dmemek. yle uuyoruz ki dersem para

49

para olacam. Evet, sonunda dtm de... Hem bu kez, sol ayam da zengi
demirinden karamadmdan, yerde srkleniyorum. lebilirdim. lmedimse, nde
giden iki atn durmalarndan, onlar durunca, benim seyis atm da durdu. Srklene
srklene lmekten kurtuldum. Pantolonumun sol dizkapa boydan boya yrtlm,
dizimden akr akr kanlar akyor.

Attan inen subaylar, atlann seyise verdiler. Ben de atma atladm. Yine atm, kulaklar
dk, yrmeye balad. dm patlyor, sadan soldan koan bir at kacak diye...
nk benimki de onlarn ardna taklacak. yle de oldu. Benim atm, o gn -nnde
koan hangi at grdyse, onun ardna takld. Ben o seyis atnn srtnda, tatbikat
alannda ordan oraya, ordan oraya gittim geldim. Akmdaki at, beni ordan oraya
koturuyordu. Nasl olduysa dman olan Mavi kuvvetlerin iine dtm. Hemen ap-
kamdaki iaret bezini ters evirip, mavisini da getirerek esir olmaktan kurtuldum.

Yine baka atn arkasndan rzgr gibi koan atm, az kalsn beni bir aacn dalna asl
brakacakt. Dal, bamdan apkay syrp att. apkasz da kaldm. Yzm, arpan
dallardan izik iinde...

Ve sonunda, drtnal uan atm, yine byle kardan koan bir atla arpt. Gzmde
imekler akt, bir sre kendime gelemedim. Kendime geldiim zaman, yine at
stndeydim, ama beyaz bir atn... Anlalan o arpmada, nasl olmusa biz atlan
deimiiz. arpnca ben atmn stnden frlayp, br atn stne kmm. Bana
arpann ve benim indiim atn ne olduunu bilmiyorum.

Akmdaki beyaz at, iyi bir att. istediim yere gtrebiliyor-dum. Demek, seyis at
deil!..

Yanm ynm armm, da bayr gidiyorum. Ama perianm. Sa ayamdaki


tozluk yok, dm. Bir birliin iine daldm. Bir Yzba: - Buraya gel! dedi.

Attan indim. Selam verdim. Ama bamda apka yok. Sa ayamda tozluk yok. Kay
da dm, pantalon belimden sarkm. Pantalonun sol dizi boydan boya yrtk, kan
iinde... Yzmn iziklerinden kan akyor. Yzba:
50

- Bu ne? dedi, ne oldu sana?

Ne diyeyim? Yzba'nn arkasnda btn arkadalar... zntm anlayabilmeniz iin,


benim o zamanki niyetimi bilmelisiniz. Ben general olacam, general...

- Efendim, dedim, dman iine dtm. Esir edeceklerdi. Kaarken byle oldum ite...

- Senin iin ne?

- Haberciyim. Size Binba'nn emrini getirdim.

Binba'nn verdii emri syledim. Ama kime biliyor musunuz? Mavi kuvvetlere. nk
ben krmz kuvvetlerdendim. Krmz kuvvet komutannn emrini, aknlktan Mavi
kuvvetlere sylemitim.

Bu yanllktan sonra, btn iler, birlikler, emirler birbirine kart. Ama sonunda her
zamanki gibi Krmz kuvvet, yani biz galip geldik.

imdi, neden bitakm politikaclar seyis atna benzettiimi anlamsnzdr. nk


bunlar, kendi kendilerine yryemezler, ko-amazlar; ille nlerinde, glgelerinden
gidecekleri baka bir politikac bulunacak...

51

DONLA AKA OLMAZ

Bilirsiniz; yatl okullarda "bekr" var, "evci" var. Evciler, cumartesi geceleri evlerinde
kalrlar, bekrlar da btn ders yl gecelerini okulda geirirler.

Svari Selahattin, benim gibi bekrlardan. Bir pazar akam, kouta her zamanki gibi
ykanm amarlarmz datlyor.

Kou kdemlisi:

- Herkes amarn gelip alsn! diye bard.

Kirli amarlarmz verip, ykanm amarlarmz alyoruz. amarlar karmasn


diye, herkes kendi amarna ya boyas kmaz kalemle numarasn yazyor, ya siyah
iplikle adn iliyor.
Herkesin sinirlendii bir i vardr ya... Bu Svari Selahattin'in de sinirine giden i,
amara numara yazmak. Yazmaz. Srtndan kirlileri karr, atar. Ykanm amarlar
datlrken de yerinden kalkmaz. Herkes kendi iaretli amarn alnca,

- Geriye kalanlar da benim! diye gider, her ne kalmsa, onlar toparlar alr.

apaulluk ite, baka hibiey deil.

Kimileyin, ykanm amar datmnda, geriye amar artmad iin, biey alamaz.
Kimileyin de eli kolu amarla dner. Ama bunlar kendisinin mi, deil mi, belirsiz. Bir
sr, iaretsiz amar...

Toparlad amarlara bakar, aar:

- Yahu benim byle gmleim yoktu be!...

O pazar akam, ykanm amarlar datlrken yine en son o gitti. Eli bo dnd.

- Mendil bile kalmam! dedi.

- Temiz amarn yok mu?

- Var ama, yalnz don yok...

- Ben sana bir don vereyim... dedim.

- Seninki bana olmaz... dedi.

52

Bu svarilikte de donla pantolon ok nemli. Don ve pantolon smarlama yaplm gibi,


svarinin bacaklarn sk sk saracak. Biniciler bilir, donla pantolon bacaa
oturmazsa, iyi at binilemez. hele o sratli at gidiinde, kaynak yaparken bol gelen donun
paalar syrlr, syrlr, kvrlr, toparlanr, yukar kar, tomtopak biey olur. Bu da
biniciyi tedirgin eder. Ne kadar urap pantolonunun stnden donun paalarn aa
eksen, o yine toparlanr, yukar kar. Don dar olsa, skar, bol olsa tomtopak bzlr.
Onun iin svarinin donu, pantolonu tam lsnde olacak.

Selahattin dnmeye balad. Ertesi gn de, bir general teftie gelip, svarileri manej
taliminde grecek. Asl znts bundan... Selahattin mesleine de tutkun. Don
yznden bir baarszla uramak istemiyor.
Birlikte dndk, tandk. Aklma, Cemal geldi. Cemal, tam Selahattin'in boyunda
pounda, ikisinin amar birbirine uyar. Selahattin:

- Cemal vermez... dedi.

- Yahu bir dondan ne kar, bir gnlne don verecek... Cemal de dnyann en titiz
ocuu. Gnde belki yirmi kez elini

ykar. Gcr gcr amarlarnda bitek leke yok. stelik de cimri mi cimri... Evet, kendi
donunu bakasna vermez.

- Ne yapacaksn?

- Valla bilmem, felaket...

Bunlarn bir de binicilik hocalar var, Yarbay, ok sinirli bir a-dam. Snf arkadalar
oktan general olan bu sinirli Yarbay, at diye, binicilik diye lyor. Binicilik yznden,
vcudunda iki yerinden krlmam tek kemii yok. Bacak, kol, kaburga, btn
kemikleri krk. Yrrken bile bu krk kemikleri tr tr trdar. Yarbay'n btn
merak at terbiyesi... Altndaki ata rumba oynatr. Atla bir konumad kalm.

Bu Yarbay, teftie gelen General'e rencilerinin btn hnerlerini gsterecek. Baarl


rencisi olduu iin, Selahattin'i de ok seviyor.

- Ne yapacaz?

- Cemal'den isteriz bikez...

Selahattin, hem Yarbay' General'e kar mahcup etmekten, hem de kendisi Yarbay'a
mahcup olmaktan korkuyor.

53

Cemal'e gidip syledik. Cemal:

- Kardeim, don da verilir mi yahu? dedi.

- Ne olur be?

- Ne oluru var m? Senin giydiin donu, sonra ben ne yapaym? Dayanamadm:

- Mendil yap... dedim.


- Valla olmaz. Darlmayn ocuklar. Baka ey olsa vereyim. A-ma donumu veremem...

- Yahu, bir teftilik be....

- Olmaz kardeim. Terletir be... Ata binecek birader. Terden ne olur don...

- Ykatrsn...

- kar m kardeim, svari teri...

- Sat yleyse... Ka paraysa verelim.

Satamyor da. Arkadana kullanlm don satyor, diye ad kacak.

- Darlmayn, donumu veremem. Baka ey olsa... Cemal'in suratna baktm:

- Ama sen zararl karsn... dedim. Galiba ne demek istediimi anlad.

Son derste, herkes derslikteyken, biz Selahattin'le koua gittik. Cemal'in dolabn atk.
amarlar bohada duruyor. Bohay atk. Bitek don var. Baka hibiey yok. Lastikli
deil, belden dmeli don. Donu ald Selahattin. Bir kada, bir atba resmi yaptm.
Altna da "Altn nal etesi" yazdm. Kd bohaya koydum.

Gzellikle olmazsa byle olur!

Ertesi gn baktm, Cemal hi oral deil. Demek dolabndan donunu aldmzdan


haberi yok, bohasn amam.

Svariler sabah erkenden Ayazaa'ya gittiler. Kapal manejde tefti verecekler. Biz
piyadeler de "Hrriyet-i Ebediye" tepesine tatbikata gittik.

Akam okula dndk. Svariler daha gelmemi. Biz yemekhanedeyken svariler geldi.
Biraz sonra, yemekhanenin br banda bir kapma oldu. Selahattin'in sesini duydum:

- Syle, kimin donuydu?...

Cemal'in kafasna fasulye karavanasn geirmi, baryor:

- Syle kimin donuydu?...

54
Cemal'i elinden zorla aldk.

- Ne oldu yahu? Selahattin anlatt:

- O dmeli donu sabahleyin ayama giydim. At binip Ayazaa'ya gittik. Yolda fark
etmedim. Maneje girdik. General de geldi. Yarbay barut gibi... Sratliyle giderken,
donun paalar toparlanmaya balad. Hay Allah... Tomtop oldu birader, bacaklarmn
arasna girdi. Yarbay bizi attan atlatmad m? indik, atlar yanmzda drtnala geerken
srayarak at bineceiz. Ben attan aa srarken donun belindeki dmeler kopmaz m!
Don indi bacaklarma kardeim... Benim at yanma geldi. Srayacam stne,
bacaklarm aamyorum ki... Herkes at bindi, gitti. Ben kaldm. Hrsndan Yarbay'in
kemikleri trdamaya balad. Atlar manej yerini bir daha dnp yanma geldi. Bir
hamle ettim, bacam aamam. Bacaklarma dolanp sarlm olan donu bitrl yukar
ekemiyorum ki kardeim... Rezil oldum. Baktm olmayacak, atn yanmdan -nc
geiinde, bacaklarm amadan kendimi top gibi frlattm. Gelgelelim, bacaklarm
aamadmdan atn stnde duramadm, stnden ap, br yana dtm. Gzm
benim atta. At bir daha yanmdan geerken, kendimi bir daha frlattm, hop br yana...
Kendimi frlatp atyorum. Paralanacam. General acd:

- Ne oluyor bu delikanlya Yarbay'm? dedi.

Ben var gcmle bacaklarm havada makaslaynca, don korkun bir cayrt kararak
ikiye ayrld. Ben de eyerin stne oturdum. Bu kez de, eyer stnde inip kalktka don
bzlr, bzlr, yukar syrlr. Donun a da kalmadndan daha beter topak oluyor.
ldracam arkadalar. Bereket versin, pantolonumun cebi her zaman deliktir de, elimi
delikten sokup, donu para para koparmaya baladm. Donu para para koparp
paralan cebime dolduruyordum. Bacamn arasnda kalan son paray karmak i-in
elimi soktum. Arkamdan Necmi:

- Ne yapyorsun? dedi.

- Ne yapyorum?

- Dnp baksana!...

Bir de baktm, manej yeri, konfeti serpilmi gibi beyaz bez paralaryla dolmu. Havada
bez paralan uuuyor. Bende akl m kalm kardeim. Kopardm don paralann
cebime koyuyorum

55
diye, havaya serpiyormuum. Rezil oldum. Cemal teden:

- Tabi, dedi, donumu alacanz anlamtm. Ben de btn amarlarm kaldrdm


dolaptan. Patates Necmi'nin donunu bohaya koydum.

Patates Necmi, Selahattin'in iki iriliindeydi. Patates Necmi bunu duyar duymaz:

- Vay, benim donum mu? diye bard.

Sonra birbirinin stne atlp boumaya baladlar. Biz de arkadalk grevimizi


yerine getirip, hep bir azdan.

- Vur! Vur! Vur!... diye banyorduk.

56

GARBA AILAN PENCERE

Biz artk buna altk; tannm bir gazeteci, bir yazar, bir politikacyla, bir ynetmenle
birlikte bir geziye kmsa, uradklar yerlerde o politikac, o ynetmen nutuk
ekmise, gezi dnnde yazar herkese yle der:

- O nutku ben hazrlamtm.

yle nutuklar dinlemiizdir ki, sonradan sylenilenlere inanmak gerekirse, o nutku, be


kii, on kii yazm olduklarm iddia etmilerdir. Hi deilse, yazlm olan nutku
dzeltmilerdir. Bylece, bizdeki siyasi nutuklarn ounun neden samasapan olduu
daha iyi anlalr.

Onun iin politikaclar geziye karlarken, en iyisi, dalkavuklarna gvenseler bile,


yanlarna gazeteci yazarlardan hibirini almamaldrlar. nk bunlar, onbinlerce kii
nnde politikacnn cokuyla orackta ezbere syleyiverdii nutku bile,

- Ben yazmtm! diye sonradan vnrler.

Orada bulunanlardan daha krkna varmam bir gazeteci,

- Ben de ok nutuk yazmtm zamannda, dedi, yazdm nutuklarla milletvekili


setirdiklerini bile vardr, lk nutkumu ondo-kuz yamdayken Mft iin yazmtm.

Bu giriten sonra nutuk hikayesini anlatmaya balad:


- Bizim oras kk yer, tara ili... Kk yerde byk grnmek kolay oluyor. Ben de
daha lisenin onuncu snfndayken, ilin tek gazetesine bayazlar yazmaya balamtm.
Herkes "Kalemi kuvvetli maallah" diyordu.

Liseyi bitirdiim yld. Bizim ile demiryolu ulat. lk tren gelecek. Herkeste bir
hazrlk, bir hazrlk...

Mft Efendi bizim uzaktan akrabamz olur. Bana bir haber gnderdi: "Aman bir nutuk
yazsn, trenin geldii gn okuyacam..."

Mft Efendi ok saylan bir bilgin kii. ocukluumuzdan beri byk, kk hep byle
duymuuz. Bize gre, Mft Efendi'nin bilmedii hibiey yok. Gencimiz, yalmz buna
inanmz. Sam-

57

nm, Mft Efendi o zaman yetmiini gekindi. Bembeyaz uzun sakal vard. Evinden pek
seyrek kard. Bylece azndan dklen her hece, ayr bir deer kazanrd. Biz onun
ok derin bilgisini, bu susuundan karyorduk.

En ok bildii tarih, bizim ilin tarihiydi. Btn il snrlan iinde gemi olaylan bilirdi.
u evde kimler yaam, neler yapmlar, eski yangnlar, Bizansllar zamann, slam
ordusunun bu kenti zaptn, hereyi, hereyi bilirdi.

Btn kent halk Mft Efendi'yle ovunurduk. Vali, Belediye Bakan filan, bunlann
hepsi Mft Efendi'den ok sonra gelirdi. Byklerden biri ehrimize gelse, hemen
ziyaretine gider, Mft Efendi'nin elini perdi.

te bu denli nemli kii olan Mft Efendi'nin, ehrimize ilk trenin gelii gn
yaplacak trende bir nutuk sylemesi gerekiyordu. O da bu ok nemli nutku yazma
grevini bana vermiti. Bu iin arl altnda ezildim. O yata, stanbul, Ankara gibi
byk ehirleri bile daha grmemiim. lk trenin geliinde neler sylemenin gerekli
olduunu bilmiyordum. Btn bilgim, okuduum bika kitaptan, gazete ve dergi
yazlarndan geliyor. ok sk alarak gnde, bir nutuk hazrladm. Mft Efendi'ye
amcamla gnderdim.

Trenin ilk gelii gn byk tren yapld. Btn ehir halk istasyona yld.
Lokomotif geldi. Kurbanlar kesildi. nce Vali bir nutuk syledi, arkadan Mft
Efendi... Ben, Mft Efendi'den daha heyecanlydm. Nutkun hl aklmda kalan
paralan aa yu-kan unlar:
"Tren, garba alan bir penceredir. Bu pencereden ziya girecek, yalnz ziya deil baka
eyler de girecek. Medeniyet, tekerleklerin stne binerek bize kadar geldi. Tekerlek ne
demektir? Tekerlek, medeniyetin ayadr. Tekerlek olmasayd, dnyada hibirimiz
olamazdk. Biz bugn tekerleklerin sayesinde ilerliyoruz. u tnele, u dalarn iine
alm deliklere baknz. u grdnz delikten neler doacak neler. Nurlu istikbal
bizimdir.

Bu bir hazinedir. Eline geirdiin bu hazineyi iyi kullan hemehri! yi kullanrsan, ok


para kazanrsn, zengin olursun, itibarn artar.

58

Tekerlekler, raylar zerinde kayacak. ler eskisi gibi zor deil. Her seferi seni zengin
edecek hemehri! Ka sefer olursa o kadar krlsn.

i yol alncaya kadard. Bir kere yol ald ya, artk btn hemehrilerimiz bu yolun
stnden kolaylkla gidip gelecektir. Mallarmzn deeri artacaktr. Sen de malnn
deerini, kadrini bil!..

Cumhuriyet sayesinde nmze gelen bu maln kymetini bilelim; binerken, stne


basarken, iine girerken titremeliyiz. Dikkatli binmezsek bozulur, sonra bizden bakalar
kullanamaz. Elin, yabancnn mal deil ki hor kullanalm. Kendi malmz, btn
hemehrilerimizin. Hepimizin ortak malmz.."

Ondokuz yanda, tara lisesini yeni bitirmi bir gen baka ne yazabilir, ite byle
eyler...

Mft Efendi'nin nutku, umulandan da ok alkland. br nutuklarn hibiri, Mft'nn


nutkunun etkisini yapmad. Alk kyamet... Herkes "Bizim Mft gerekten derin
hoca..." demeye balad. Dorusu, Mft Efendi de nutku hem iyi ezberlemi, hem de
gzel, heyecanl syledi.

O gnden sonra, nerede bir tren, bir toplant olsa, Mft Efendiyi nutuk sylemeye
ardlar. Mft Efendi de her gittii yerde hep o nutku tekrarlayp durdu. Yalnz nutkun
iinden "tren" kelimesini karyor, geri kalanlarn olduu gibi sylyordu. Nutuk
herkese o denli gzel geldi ki, hibirimiz nutku tekrar tekrar dinlemekten bkp
usanmyorduk. Cumhuriyet Bayram'nda, bir kereste fabrikasnn alnda,
byklerden birinin ehre geliinde, hep bu nutuk sylendi.

Ziya adnda bir akrabamz var, babas ok zengin. Bunlar stanbul'dan bir gelin
getirdiler. Grlmemi, duyulmam bir dn yapld. Dn ziyafetine; ehrin btn
ileri gelenleri arld. Biz de gittik. Aile ok mutaassp, ama son derece mutaassp...
Kadnlarla erkekler ayr odalarda yemek yiyoruz. Ne de olsa gelin stanbullu
olduundan, yemekten sonra kadn erkek hep bir a-raya toplanld. Mft Efendi'ye
konumas iin rica edildi. Dorusu, Mft Efendi konumak istemedi. Ama yle
zorladlar ki, adamcaz konumak zorunda kald. Ayaa kalkt, balad konumaya:

59

11

"Muhterem hemehrilerim!

Yeni kurulan bu yuva, garba alan bir penceredir."

Daha nutkun banda bir honutsuzluk mrlts balad. Ailenin pencereye, hele garba
alan pencereye benzetilmesi, bizim mutaassp evremizin insanlarn sinirlendirdi.
Mft Efendi gelini gstererek devam etti:

"Bu pencereden ziya girecek, yalnz ziya deil, baka eyler de girecek..."

Zaten istanbul'dan kz ald iin yaylan dedikodulardan sinirli olan damat Ziya'nn
ka, gz oynamaya balad. Ziya'nm elleri titriyordu. Mft Efendi devam etti:

"Medeniyet, nur gibi medeniyet, tekerleklerin stne binerek bize kadar geldi. Onu
hepimiz kucaklayp barmza basacaz. nk o hepimizindir."

Sinirli, kzgn ksrklerle nutuk kesiliyordu.

"te karnzda tekerlek! Tekerlek ne demektir? Tekerlek olmasayd, dnyada hibirimiz


olamazdk. Tekerlek medeniyettir. Biz bugn tekerlee, medeniyetin tekerleine
kavutuk."

Damat Ziya elini arka cebine att. Bir cinayet olabilirdi. Bu gergin havada Mft
Efendi, nutkuna devam etti:

"u tnele baknz! Bu delikten neler doacak, neler! Nurlu istikbal bizimdir."

Yer yer ykselen mrltlar, her zamanki gibi baarsnn sesli gsterisi sanan Mft
Efendi, damat Ziya'ya dnerek yle dedi:

"Bu bir hazinedir! Eline geirdiin bu hazineyi iyi kullan hemehri! yi kullanrsan ok
para kazanrsn, zengin olursun, memlekette itibarn artar. ler eskisi gibi zor deil
artk. Her seferi seni zengin edecek. Ka sefer olursa o kadar krlsn gen hemehri!..."

60

Arkadalar, damadn elini tutmasalar, kan dklecekti. Kaynpeder, Mft Efendi'nin


kulana bieyler syledi. Mft Efendi, ban sallad, nutkuna devam etti:

", bir kere yol alncaya kadardr. Yol ald ya, herkes rahat rahat gidip gelecek.
Arkada, cumhuriyetimizin sayesinde sahip olduumuz bu kymetli maln deerini
bilelim; binerken, stne basarken, iine girerken titremeliyiz. Dikkatli binmezsek,
abucak bozulur, bakalar istifade edemez, yabancnn mal deil ki, hor kullanalm.
Kendi malmz!.."

Arkadalar dar kardklar iin, damat Mft Efendi'nin szlerinin sonunu


duymamt. Nutuktan sonra bir souk hava esti. Mft Efendi, neden alklanmadna
ok at. Ziyafet dald.

gn sonra da Ziya, stanbul'dan getirdii gzel gelini geri gnderdi. Boandlar.

61

NASIL YAZIYORMUUM?

Bir mektup aldm, yalnz bana deil, birok yazarlara gnderilmi. yle balyor
mektup:

"Bilirsiniz, okurlar, yazlan ve yapdan tesinde, yazarlan merak ederler."

Mektubu yazan bana, "Bilirsiniz" diyor ama, dorusu ya bilmiyorum; gerekten okurlar,
yazarlan "yazlarnn ve yaptlannn -tesinde" merak ederler mi?

Mektubu okuyalm:

"Okurlann en ok merak ettikleri zelliklerden biri de, yazarla-nn yazlann nasl, hangi
ortamda yazdklardr."

Haaa, imdi anlar gibi oluyorum okurlarn neyi merak ettiklerini. Dorudur, okurlar
bunlan merak ederler. nk, anormal, olaanst, srprizli, artc durumlar bekler,
daha dorusu ilerinden byle olmasn isterler.

imdi mektuptaki sorulara geelim ve cevaplanmz verelim.


Soru - Hangi ortamda yazarsnz?

Cevap - "Bu ortam, yazacam yaz trne gre deiir. ok ciddi bir yaz yazacaksam,
odamn kapsn ve pencerelerini smsk kapatrm. Masamda bir iskelet kafas vardr.
Masa lambam, bu iskelet kafasn aydnlatacak biime getiririm. Konu stnde
younlaa-bilmem iin, evde l sessizlii olmas gerekir. Bu derin sessizlik i-inde
srekli olarak, biyandan da mzik alnmaldr. Brahms, Bach, Bethoven'in, yani
adlannn banda "B" olan byk "B "le-rin eserlerini dinlerim. Dikkatimin uyank
olmas iin odann ss o-nalt dereceyi gememelidir. Bunun iin yaz aylannda ciddi
yazlar yazamam, yazmaya kalkarsam, scaktan yazlarm mizahi olur.

Milli eserleri de yine bu atmosfer iinde yazanm. Yalnz, yazmn milli olmas iin,
masamda buzlu rakyla sakz leblebisi bulunmaldr. Yazy yazarken zora geldike rak
ierek kafam bulurum. Yazmn evrensel bir dzeye ulamas iin, viskiyle votkay
kantnp yaptm ve adn koegzistans koyduum ikiden ierim.

62

Romantik ve lirik yazlar yazmak iin dabalannda yada deniz ve gl kylarndaki


otellere ekilirim. Buralann sessizlik iin deil, otel odalannn anahtar deliklerinden
ierdekilerini gzetlemek iin seerim. Bylece hem sosyal hayat yakndan incelemi
olurum, hem de grdm manzaralardan heyecan duyarm. nk yazar, bir heyecan
adamdr.

Mizah yazlann da hamamda yada hayvan pazarlanna yakn, ok grltl yerlerde


yazmay yelerim.

alma istei kazanmak iin stanbul bitirimlerinin arasna ka-nnm. Bir zaman
kumarhanelerde, meyhanelerde dolanm, oralardan aldm esini sabah kahvelerinde,
mevsim yazsa, kpr alt dubalannda defterime not ederim. Ylda, birka hafta, kimseye
haber vermeden serseri hayat yaanm."

ite byle yada buna benzer samalklar anlatrsam, gerekten de okurlann merakn
giderir, ilgilerini ekerim. Yaz masasnda alrken, kucama bir sarn gzel
almazsam,- yazamadm sylesem... Hayr, bunun yalan olduunu anlar ve bana
inanmazlar. Ama bunu, bakalan gizli gizli yazarsa, okurlar inanr ve ok ilgin bulurlar.
Yalnz yazarlan deil, genellikle btn sanatlar, ya yan deli yada tam deli grmek
eilimi vardr. Kimi sanatlar da yapmack yollarla delilie zenerek okurlann ilgisini
trnaklarlar.

Bir air tanyorum, bir i hannda, emlak komisyonculannnkini andran olduka lks bir
yazhane tutmutu. Masasnda hep yan dolu iki ieleri bulundurur ve gelenlere
durmadan iiyormu izlenimi vermek isterdi. Oysa imezdi, ama kap aralanrken hemen
elini iki bardana atard.

Bir air, en gzel iirlerini, Beyazt kulesinin tepesinde, kendini aa atp ldrmek
bunalmlar iinde yazdn sylerse, okurlar, airin bu delice isteiyle, iirlerinden
daha ok ilgilenirler.

Sannm, yeryznde nleri en yaygn ressam Van Gogh, Goga-in, Toulouse Lautrec'tir.
Salt sanatlanndan deil bu, delilikleri, sa-katlklan, sanatlannn nnde gitmitir.

Dnya edebiyat, sanat, felsefe tarihinin krk elli nl ad vardr ki, hibir eserlerini
okumadklan halde pek ok kii onlarn homoseksel olduklanm bilir ve aktif mi, pasif
mi homoseksel olduk-lan eserlerinden daha ok merak edilir.

artc davranlanyla, okurlardaki bu merak gdklamaya a-

63

lisan yazarlar da vardr. Kendilerinde gerekten deer ve sanat gc varsa, bilerek


yaptklar samalklar, deerlerinin tannmasna yardmc olur; yok, deersizseler,
ortalkta maskara, alay konusu olurlar.

Orhan Veli, bunun iin sakal brakmtr. (O zaman Trkiye'de genlerin sakal
brakmasna allmamt.) Siz buna, hi olmazsa biimde toplum kurallarna
bakaldrmak da diyebilirsiniz. Bir gece Orhan Veli, konuk kald Pendik'te ressam
Hamet Akal'n e-vinde, nasl edip de iirlerine yaygnlk salayacan sabaha dek
dnm, sonra uakla istanbul'un stne iirlerini yadrmaya karar vermi. Uak
nasl kiralanacak, para nasl bulunacak?

iki gn sonra hemen btn gazete ve dergilerde, Orhan'n "Rak iesinde balk
olsam" dizesiyle alay ediliyordu. Bu alaylar yznden artk uaa gerek kalmamtr.
Alaylar, tek uak deil, uak filolarndan istanbul'a yadrlacak iirlerin etkisini
yapmtr. Orhan Veli, gerekten deerli air olmasayd, alay konusu olarak kalr,
maskara olurdu. Sonralan Orhan'n iiriyle alan edenler, alay konusu olmulardr.

Ben bu olay, Bkre'te Romen yazarlarndan birka kiiye anlatnca, onlar da bana u
olay anlattlar. imdi adn hatrlayamadm bir gen air, stste birka kitap
karm, ama hibir ilgi grmemi, tek eletiri yazlmam. Birgn gazeteler, gen
airin intihar ettiini yazmlar. Btn eletirmenler kollan svam, gazeteler, dergiler o
airin vgleriyle dolmu. Kitaplan stste birka basm yapm, iki ay sonra ona
vg yazan eletirmenlerden biri, intihar etti bilinen airi bir meyhanede grnce deliye
dnm. "Bu alaklktr!", "Peki, air lmeden nce eletirmenlerin susmalar nedir?"
Bu Romen airi de deerli olduundan, hi de maskara olmam.

Okurlann, gerekten hangi ortamda yazdm gerek yzyle renmek istediklerini


sanmyorum. Ama sormusunuz, anlataym. Ortam mortam diye biey yok, ne demek
ortam? Hibir Trk yazan, yaz yazmas iin uygun bir ortam arayacak duruma
gelmemitir. Nerde, neresini, nasl bulursak, orda yazmak zorundayz. Yalnz son
yllarda, baz senaryo yazarlann, film yapmclan grltsz otellere gtrmeye
baladlar. Bu olduka lks otellerde kapanyor, onbe yirmi gn yiyip iip senaryo
yazyorlar. Bu yazarlar, bu rahat ortam iinde daha iyi senaryo yazamayacaklann

64

at stnde iki kiiydik: Binba ve habercisi... Belalar iinde, yine de insanolu bir
avuntu bulabilmeli. Binba'mn arkasna dtm, ya nne dseydim... Binba ban
evirip:

- O ne? diye bard. Kendimi yere attm.

- Efendim... diye balayp bieyler kekeledim, iyi ki Binba stelemedi.

Kendi atma sradm. Binba bana beinci ble sylenecek bir emir verdi. At
beinci bln olduu yere sreceim. Baldrla-dm, gitmez. Topuklanm karnna
vurdum, gitmez. nmdeki Binba'mn at yrmeyince benim seyis at kprdamyor.
Binba atn baka yere srnce benimki de arkasndan yrd. Binba sert,

- Ben sana ne dedim? dedi. Sesimi karmadm.

- Ben sana "Beinci ble git..." demedim mi? Yine sesimi karmadm.

- Ne duruyorsun?

Ben mi duruyorum, at duruyor. Ama bunu Binba'ya nasl anlatrsn?

Binba kzd:

- ekil, ekil!., diye bard. Senin gibi haberci istemiyorum, defol!..

Nasl defolaym, anlamyorum ki... Binba'mn atnn arkasndan benim at tins tins
gidiyor. Hayvann ban evirmek iin dizginlere nasl var gcmle aslyorum, atolu
at bana msn demiyor.
- Git olum, git bamdan... Git be... Bela msn yahu?... Defol...

- Efendim... at gitmiyor... ben gideceim ama... at... bu hayvan...

Binba'mn kzgn surat yumuad. Gldn belli etmemek iin, ban evirdi.

- inattan! dedi.

Attan ineceim srada kardan iki atl kopmu bize doru geliyor. Benim at, o iki at
grnce daha durur mu? Bir parlad, haydi o iki atn arkasndan... nasl bir felaket, nasl
bir bela... Benim artk btn abam, attan dmemek. yle uuyoruz ki dersem para

49

para olacam. Evet, sonunda dtm de... Hem bu kez, sol ayam da zengi
demirinden karamadmdan, yerde srkleniyorum. lebilirdim. lmedimse, nde
giden iki atn durmalarndan, onlar durunca, benim seyis atm da durdu. Srklene
srklene lmekten kurtuldum. Pantolonumun sol dizkapa boydan boya yrtlm,
dizimden akr akr kanlar akyor.

Attan inen subaylar, atlarn seyise verdiler. Ben de atma atladm. Yine atm, kulaklar
dk, yrmeye balad. dm patlyor, sadan soldan koan bir at kacak diye...
nk benimki de onlarn ardna taklacak. yle de oldu. Benim atm, o gn -nnde
koan hangi at grdyse, onun ardna takld. Ben o seyis atnn srtnda, tatbikat
alannda ordan oraya, ordan oraya gittim geldim. Akmdaki at, beni ordan oraya
koturuyordu. Nasl olduysa dman olan Mavi kuvvetlerin iine dtm. Hemen ap-
kamdaki iaret bezini ters evirip, mavisini da getirerek esir olmaktan kurtuldum.

Yine baka atn arkasndan rzgr gibi koan atm, az kalsn beni bir aacn dalna asl
brakacakt. Dal, bamdan apkay syrp att. apkasz da kaldm. Yzm, arpan
dallardan izik iinde...

Ve sonunda, drtnal uan atm, yine byle kardan koan bir atla arpt. Gzmde
imekler akt, bir sre kendime gelemedim. Kendime geldiim zaman, yine at
stndeydim, ama beyaz bir atn... Anlalan o arpmada, nasl olmusa biz atlar
deimiiz. arpnca ben atmn stnden frlayp, br atn stne kmm. Bana
arpann ve benim indiim atn ne olduunu bilmiyorum.

Akmdaki beyaz at, iyi bir att. istediim yere gtrebiliyor-

dum. Demek, seyis at deil!..


Yanm ynm armm, da bayr gidiyorum. Ama perianm. Sa ayamdaki
tozluk yok, dm. Bir birliin iine daldm. Bir Yzba:

- Buraya gel! dedi.

Attan indim. Selam verdim. Ama bamda apka yok. Sa ayamda tozluk yok. Kay
da dm, pantalon belimden sarkm. Pantalonun sol dizi boydan boya yrtk, kan
iinde... Yzmn iziklerinden kan akyor.

Yzba:

50

- Bu ne? dedi, ne oldu sana?

Ne diyeyim? Yzba'nn arkasnda btn arkadalar... zntm anlayabilmeniz iin,


benim o zamanki niyetimi bilmelisiniz. Ben general olacam, general...

- Efendim, dedim, dman iine dtm. Esir edeceklerdi. Kaarken byle oldum ite...

- Senin iin ne?

- Haberciyim. Size Binba'nn emrini getirdim.

Binba 'nn verdii emri syledim. Ama kime biliyor musunuz? Mavi kuvvetlere.
nk ben krmz kuvvetlerdendim. Krmz kuvvet komutannn emrini, aknlktan
Mavi kuvvetlere sylemitim.

Bu yanllktan sonra, btn iler, birlikler, emirler birbirine kart. Ama sonunda her
zamanki gibi Krmz kuvvet, yani biz galip geldik.

imdi, neden bitakm politikaclar seyis atna benzettiimi anlamsnzdr. nk


bunlar, kendi kendilerine yryemezler, ko-amazlar; ille nlerinde, glgelerinden
gidecekleri baka bir politikac bulunacak...

51

DONLA AKA OLMAZ

Bilirsiniz; yatl okullarda "bekr" var, "evci" var. Evciler, cumartesi geceleri evlerinde
kalrlar, bekrlar da btn ders yl gecelerini okulda geirirler.
Svari Selahattin, benim gibi bekrlardan. Bir pazar akam, kouta her zamanki gibi
ykanm amarlarmz datlyor.

Kou kdemlisi:

- Herkes amarn gelip alsn! diye bard.

Kirli amarlarmz verip, ykanm amarlarmz alyoruz. amarlar karmasn


diye, herkes kendi amarna ya boyas kmaz kalemle numarasn yazyor, ya siyah
iplikle adn iliyor.

Herkesin sinirlendii bir i vardr ya... Bu Svari Selahattin'in de sinirine giden i,


amara numara yazmak. Yazmaz. Srtndan kirlileri karr, atar. Ykanm amarlar
datlrken de yerinden kalkmaz. Herkes kendi iaretli amarn alnca,

- Geriye kalanlar da benim! diye gider, her ne kalmsa, onlar toparlar alr.

apaulluk ite, baka hibiey deil.

Kimileyin, ykanm amar datmnda, geriye amar artmad iin, biey alamaz.
Kimileyin de eli kolu amarla dner. Ama bunlar kendisinin mi, deil mi, belirsiz. Bir
sr," iaretsiz amar...

Toparlad amarlara bakar, aar:

- Yahu benim byle gmleim yoktu be!...

O pazar akam, ykanm amarlar datlrken yine en son o gitti. Eli bo dnd.

- Mendil bile kalmam! dedi.

- Temiz amarn yok mu?

- Var ama, yalnz don yok...

- Ben sana bir don vereyim... dedim.

- Seninki bana olmaz... dedi.

52

Bu svarilikte de donla pantolon ok nemli. Don ve pantolon smarlama yaplm gibi,


svarinin bacaklarn sk sk saracak. Biniciler bilir, donla pantolon bacaa
oturmazsa, iyi at binilemez. hele o sratli at gidiinde, kaynak yaparken bol gelen donun
paalar syrlr, syrlr, kvrlr, toparlanr, yukar kar, tomtopak biey olur. Bu da
biniciyi tedirgin eder. Ne kadar urap pantolonunun stnden donun paalarn aa
eksen, o yine toparlanr, yukar kar. Don dar olsa, skar, bol olsa tomtopak bzlr.
Onun iin svarinin donu, pantolonu tam lsnde olacak.

Selahattin dnmeye balad. Ertesi gn de, bir general teftie gelip, svarileri manej
taliminde grecek. Asl znts bundan... Selahattin mesleine de tutkun. Don
yznden bir baarszla uramak istemiyor.

Birlikte dndk, tandk. Aklma, Cemal geldi. Cemal, tam Selahattin'in boyunda
pounda, ikisinin'amar birbirine uyar. Selahattin:

- Cemal vermez... dedi.

- Yahu bir dondan ne kar, bir gnlne don verecek... Cemal de dnyann en titiz
ocuu. Gnde belki yirmi kez elini

ykar. Gcr gcr amarlarnda bitek leke yok. stelik de cimri mi cimri... Evet, kendi
donunu bakasna vermez.

- Ne yapacaksn?

- Valla bilmem, felaket...

Bunlarn bir de binicilik hocalar var, Yarbay, ok sinirli bir a-dam. Snf arkadalar
oktan general olan bu sinirli Yarbay, at diye, binicilik diye lyor. Binicilik yznden,
vcudunda iki yerinden krlmam tek kemii yok. Bacak, kol, kaburga, btn
kemikleri kmk. Yrrken bile bu krk kemikleri tr tr trdar. Yarbay'n btn
merak at terbiyesi... Altndaki ata rumba oynatr. Atla bir konumad kalm.

Bu Yarbay, teftie gelen General'e rencilerinin btn hnerlerini gsterecek. Baarl


rencisi olduu iin, Selahattin'i de ok seviyor.

- Ne yapacaz?

- Cemal'den isteriz bikez...

Selahattin, hem Yarbay' General'e kar mahcup etmekten, hem de kendisi Yarbay'a
mahcup olmaktan korkuyor.
53

Cemal'e gidip syledik. Cemal:

- Kardeim, don da verilir mi yahu? dedi.

- Ne olur be?

- Ne oluru var m? Senin giydiin donu, sonra ben ne yapaym? Dayanamadm;

- Mendil yap... dedim.

- Valla olmaz. Darlmayn ocuklar. Baka ey olsa vereyim. A-ma donumu veremem...

- Yahu, bir teftilik be....

- Olmaz kardeim. Terletir be... Ata binecek birader. Terden ne olur don...

- Ykatrsn...

- kar m kardeim, svari teri...

- Sat yleyse... Ka paraysa verelim.

Satamyor da. Arkadana kullanlm don satyor, diye ad kacak.

- Darlmayn, donumu veremem. Baka ey olsa... Cemal'in suratna baktm:

- Ama sen zararl karsn... dedim. Galiba ne demek istediimi anlad.

Son derste, herkes derslikteyken, biz Selahattin'le koua gittik. Cemal'in dolabn atk.
amarlar bohada duruyor. Bohay atk. Bitek don var. Baka hibiey yok. Lastikli
deil, belden dmeli don. Donu ald Selahattin. Bir kada, bir atba resmi yaptm.
Altna da "Altn nal etesi" yazdm. Kd bohaya koydum.

Gzellikle olmazsa byle olur!

Ertesi gn baktm, Cemal hi oral deil. Demek dolabndan donunu aldmzdan


haberi yok, bohasn amam.

Svariler sabah erkenden Ayazaa'ya gittiler. Kapal manejde tefti verecekler. Biz
piyadeler de "Hrriyet-i Ebediye" tepesine tatbikata gittik.
Akam okula dndk. Svariler daha gelmemi. Biz yemekhanedeyken svariler geldi.
Biraz sonra, yemekhanenin br banda bir kapma oldu, Selahattin'in sesini duydum:

- Syle, kimin donuydu?...

Cemal'in kafasna fasulye karavanasn geirmi, baryor:

- Syle kimin donuydu?...

54

Cemal'i elinden zorla aldk.

- Ne oldu yahu? Selahattin anlatt:

- O dmeli donu sabahleyin ayama giydim. At binip Ayazaa'ya gittik. Yolda fark
etmedim. Maneje girdik. General de geldi. Yarbay barut gibi... Sratliyle giderken,
donun paalar toparlanmaya balad. Hay Allah... Tomtop oldu birader, bacaklarmn
arasna girdi. Yarbay bizi attan atlatmad m? indik, atlar yanmzda drtnala geerken
srayarak at bineceiz. Ben attan aa srarken donun belindeki dmeler kopmaz m!
Don indi bacaklarma kardeim... Benim at yanma geldi. Srayacam stne,
bacaklarm aamyorum ki... Herkes at bindi, gitti. Ben kaldm. Hrsndan Yarbay'in
kemikleri trdamaya balad. Atlar manej yerini bir daha dnp yanma geldi. Bir
hamle ettim, bacam aamam. Bacaklarma dolanp sarlm olan donu bitrl yukar
ekemiyorum ki kardeim... Rezil oldum. Baktm olmayacak, atn yanmdan -nc
geiinde, bacaklarm amadan kendimi top gibi frlattm. Gelgelelim, bacaklarm
aamadmdan atn stnde duramadm, stnden ap, br yana dtm. Gzm
benim atta. At bir daha yanmdan geerken, kendimi bir daha frlattm, hop br yana...
Kendimi frlatp atyorum. Paralanacam. General acd:

- Ne oluyor bu delikanlya Yarbay'm? dedi. Ben var gcmle bacaklarm havada


makaslaynca, don korkun bir cayrt kararak ikiye ayrld. Ben de eyerin stne
oturdum. Bu kez de, eyer stnde inip kalktka don bzlr, bzlr, yukar syrlr.
Donun a da kalmadndan daha beter topak oluyor. ldracam arkadalar. Bereket
versin, pantolonumun cebi her zaman deliktir de, elimi delikten sokup, donu para para
koparmaya baladm. Donu para para koparp paralan cebime dolduruyordum.
Bacamn arasnda kalan son paray karmak i-in elimi soktum. Arkamdan Necini:

- Ne yapyorsun? dedi.

- Ne yapyorum?
- Dnp baksana!...

Bir de baktm, manej yeri, konfeti serpilmi gibi beyaz bez paralaryla dolmu. Havada
bez paralan uuuyor. Bende akl m kalm kardeim. Kopardm don paralann
cebime koyuyorum

55

diye, havaya serpiyormuum. Rezil oldum. Cemal teden:

- Tabi, dedi, donumu alacanz anlamtm. Ben de btn amarlarm kaldrdm


dolaptan. Patates Necmi'nin donunu bohaya koydum.

Patates Necmi, Selahattin'in iki iriliindeydi. Patates Necmi bunu duyar duymaz:

- Vay, benim donum mu? diye bard.

Sonra birbirinin stne atlp boumaya baladlar. Biz de arkadalk grevimizi


yerine getirip, hep bir azdan.

- Vur! Vur! Vur!... diye banyrdk.

56

GARBA AILAN PENCERE

Biz artk buna altk; tannm bir .gazeteci, bir yazar, bir politikacyla, bir ynetmenle
birlikte bir geziye kmsa, uradklar yerlerde o politikac, o ynetmen nutuk
ekmise, gezi dnnde yazar herkese yle der:

- O nutku ben hazrlamtm.

yle nutuklar dinlemiizdir ki, sonradan sylenilenlere inanmak gerekirse, o nutku, be


kii, on kii yazm olduklarn iddia etmilerdir. Hi deilse, yazlm olan nutku
dzeltmilerdir. Bylece, bizdeki siyasi nutuklarn ounun neden samasapan olduu
daha iyi anlalr.

Onun iin politikaclar geziye karlarken, en iyisi, dalkavuklarna gvenseler bile,


yanlarna gazeteci yazarlardan hibirini almamaldrlar. nk bunlar, onbinlerce kii
nnde politikacnn cokuyla orackta ezbere syleyiverdii nutku bile,

- Ben yazmtm! diye sonradan vnrler.


Orada bulunanlardan daha krkna varmam bir gazeteci,

- Ben de ok nutuk yazmtm zamannda, dedi, yazdm nutuklarla milletvekili


setirdiklerini bile vardr, ilk nutkumu ondo-kuz yamdayken Mft iin yazmtm.

Bu giriten sonra nutuk hikayesini anlatmaya balad:

- Bizim oras kk yer, tara ili... Kk yerde byk grnmek kolay oluyor. Ben de
daha lisenin onuncu snfndayken, ilin tek gazetesine bayazlar yazmaya balamtm.
Herkes "Kalemi kuvvetli maallah" diyordu.

Liseyi bitirdiim yld. Bizim ile demiryolu ulat, ilk tren gelecek. Herkeste bir
hazrlk, bir hazrlk...

Mft Efendi bizim uzaktan akrabamz olur. Bana bir haber gnderdi: "Aman bir nutuk
yazsn, trenin geldii gn okuyacam..."

Mft Efendi ok saylan bir bilgin kii. ocukluumuzdan beri byk, kk hep byle
duymuuz. Bize gre, Mft Efendi'nin bilmedii hibiey yok. Gencimiz, yalmz buna
inanmz. San-

57

rm, Mft Efendi o zaman yetmiini gekindi. Bembeyaz uzun sakal vard. Evinden
pek seyrek kard. Bylece azndan dklen her hece, ayr bir deer kazanrd. Biz
onun ok derin bilgisini, bu susuundan karyorduk.

En ok bildii tarih, bizim ilin tarihiydi. Btn il snrlan iinde gemi olaylar bilirdi.
u evde kimler yaam, neler yapmlar, eski yangnlar, Bizansllar zamanm, slam
ordusunun bu kenti zaptn, hereyi, hereyi bilirdi.

Btn kent halk Mft Efendi'yle ovunurduk. Vali, Belediye Bakan filan, bunlann
hepsi Mft Efendi'den ok sonra gelirdi. Byklerden biri ehrimize gelse, hemen
ziyaretine gider, Mft Efendi'nin elini perdi.

ite bu denli nemli kii olan Mft Efendi'nin, ehrimize ilk trenin gelii gn
yaplacak trende bir nutuk sylemesi gerekiyordu. O da bu ok nemli nutku yazma
grevini bana vermiti. Bu iin arl altnda ezildim. O yata, istanbul, Ankara gibi
byk ehirleri bile daha grmemiim, lk trenin geliinde neler sylemenin gerekli
olduunu bilmiyordum. Btn bilgim, okuduum bika kitaptan, gazete ve dergi
yazlarndan geliyor. ok sk alarak gnde, bir nutuk hazrladm. Mft Efendi'ye
amcamla gnderdim.

Trenin ilk gelii gn byk tren yapld. Btn ehir halk istasyona yld.
Lokomotif geldi. Kurbanlar kesildi. nce Vali bir nutuk syledi, arkadan Mft
Efendi... Ben, Mft Efendi'den daha heyecanlydm. Nutkun hl aklmda kalan
paralan aa yukar unlar:

"Tren, garba alan bir penceredir. Bu pencereden ziya girecek, yalnz ziya deil baka
eyler de girecek. Medeniyet, tekerleklerin stne binerek bize kadar geldi. Tekerlek ne
demektir? Tekerlek, medeniyetin ayadr. Tekerlek olmasayd, dnyada hibirimiz
olamazdk. Biz bugn tekerleklerin sayesinde ilerliyoruz. u tnele, u dalarn iine
alm deliklere baknz. u grdnz delikten neler doacak neler. Nurlu istikbal
bizimdir.

Bu bir hazinedir. Eline geirdiin bu hazineyi iyi kuttan hemehri! yi kullanrsan, ok


para kazanrsn, zengin olursun, itibarn artar.

58

Tekerlekler, raylar zerinde kayacak. ler eskisi gibi zor deil. Her seferi seni zengin
edecek hemehri! Ka sefer olursa o kadar krlsn.

yol alncaya kadard. Bir kere yol ald ya, artk btn hemehrilerimiz bu yolun
stnden kolaylkla gidip gelecektir. Mallarmzn deeri artacaktr. Sen de malnn
deerini, kadrini bil!..

Cumhuriyet sayesinde nmze gelen bu maln kymetini bilelim; binerken, stne


basarken, iine girerken titremeliyiz. Dikkatli binmezsek bozulur, sonra bizden bakalar
kullanamaz. Elin, yabancnn mal deil ki hor kullanalm. Kendi malmz, btn
hemehrilerimizin. Hepimizin ortak malmz.."

Ondokuz yanda, tara lisesini yeni bitirmi bir gen baka ne yazabilir, ite byle
eyler...

Mft Efendi'nin nutku, umulandan da ok alkland. br nutuklann hibiri, Mft'nn


nutkunun etkisini yapmad. Alk kyamet... Herkes "Bizim Mft gerekten derin
hoca..." demeye balad. Dorusu, Mft Efendi de nutku hem iyi ezberlemi, hem de
gzel, heyecanl syledi.

O gnden sonra, nerede bir tren, bir toplant olsa, Mft Efendiyi nutuk sylemeye
ardlar. Mft Efendi de her gittii yerde hep o nutku tekrarlayp durdu. Yalnz nutkun
iinden "tren" kelimesini kanyor, geri kalanlann olduu gibi sylyordu. Nutuk
herkese o denli gzel geldi ki, hibirimiz nutku tekrar tekrar dinlemekten bkp
usanmyorduk. Cumhuriyet Bayram'nda, bir kereste fabrikasnn alnda,
byklerden birinin ehre geliinde, hep bu nutuk sylendi.

Ziya adnda bir akrabamz var, babas ok zengin. Bunlar stanbul'dan bir gelin
getirdiler. Grlmemi, duyulmam bir dn yapld. Dn ziyafetine; ehrin btn
ileri gelenleri arld. Biz de gittik. Aile ok mutaassp, ama son derece mutaassp...
Kadnlarla erkekler ayr odalarda yemek yiyoruz. Ne de olsa gelin stanbullu
olduundan, yemekten sonra kadn erkek hep bir a-raya toplanld. Mft Efendi'ye
konumas iin rica edildi. Dorusu, Mft Efendi konumak istemedi. Ama yle
zorladlar ki, adamcaz konumak zorunda kald. Ayaa kalkt, balad konumaya:

59

"Muhterem hemehrilerim!

Yeni kurulan bu yuva, garba alan bir penceredir."

Daha nutkun banda bir honutsuzluk mrlts balad. Ailenin pencereye, hele garba
alan pencereye benzetilmesi, bizim mutaassp evremizin insanlarn sinirlendirdi.
Mft Efendi gelini gstererek devam etti:

"Bu pencereden ziya girecek, yalnz ziya deil, baka eyler de girecek..."

Zaten istanbul'dan kz ald iin yaylan dedikodulardan sinirli olan damat Ziya'nn
ka, gz oynamaya balad. Ziya'nn elleri titriyordu. Mft Efendi devam etti:

"Medeniyet, nur gibi medeniyet, tekerleklerin stne binerek bize kadar geldi. Onu
hepimiz kucaklayp barmza basacaz. nk o hepimizindir."

Sinirli, kzgn ksrklerle nutuk kesiliyordu.

"te karsnzda tekerlek! Tekerlek ne demektir? Tekerlek olmasayd, dnyada hibirimiz


olamazdk. Tekerlek medeniyettir. Biz bugn tekerlee, medeniyetin tekerleine
kavutuk."

Damat Ziya elini arka cebine att. Bir cinayet olabilirdi. Bu gergin havada Mft
Efendi, nutkuna devam etti:

"u tnele baknz! Bu delikten neler doacak, neler! Nurlu istikbal bizimdir."
Yer yer ykselen mrltlar, her zamanki gibi baarsnn sesli gsterisi sanan Mft
Efendi, damat Ziya'ya dnerek yle dedi:

"Bu bir hazinedir! Eline geirdiin bu hazineyi iyi kullan hemehri! yi kullanrsan ok
para kazanrsn, zengin olursun, memlekette itibarn artar. ler eskisi gibi zor deil
artk. Her seferi seni zengin edecek. Ka sefer olursa o kadar krlsn gen hemehri!...
"

60

Arkadalar, damadn elini tutmasalar, kan dklecekti. Kaynpeder, Mft Efendi'nin


kulana bieyler syledi. Mft Efendi, ban sallad, nutkuna devam etti:

"i, bir kere yol alncaya kadardr. Yol ald ya, herkes rahat rahat gidip gelecek.
Arkada, cumhuriyetimizin sayesinde sahip olduumuz bu kymetli maln deerini
bilelim; binerken, stne basarken, iine girerken titremeliyiz. Dikkatli binmezsek,
abucak bozulur, bakalar istifade edemez, yabancnn mal deil ki, hor kullanalm.
Kendi malmz!.."

Arkadalar dar kardklar iin, damat Mft Efendi'nin szlerinin sonunu


duymamt. Nutuktan sonra bir souk hava esti. Mft Efendi, neden alklanmadna
ok at. Ziyafet dald.

gn sonra da Ziya, istanbul'dan getirdii gzel gelini geri gnderdi. Boandlar.

61

NASIL YAZIYORMUUM? '

Bir mektup aldm, yalnz bana deil, birok yazarlara gnderilmi. yle balyor
mektup:

"Bilirsiniz, okurlar, yazlan ve yapdan tesinde, yazarlan merak ederler."

Mektubu yazan bana, "Bilirsiniz" diyor ama, dorusu ya bilmiyorum; gerekten okurlar,
yazarlan "yazlannn ve yaptlannn -tesinde" merak ederler mi?

Mektubu okuyalm:

"Okurlarn en ok merak ettikleri zelliklerden biri de, yazarla-nn yazlann nasl, hangi
ortamda yazdktandr."
Haaa, imdi anlar gibi oluyorum okurlann neyi merak ettiklerini. Dorudur, okurlar
bunlar merak ederler. nk, anormal, olaanst, srprizli, artc durumlar bekler,
daha dorusu ilerinden byle olmasn isterler.

imdi mektuptaki sorulara geelim ve cevaplanrm verelim.

Soru - Hangi ortamda yazarsnz?

Cevap - "Bu ortam, yazacam yaz trne gre deiir. ok ciddi bir yaz yazacaksam,
odamn kapsn ve pencerelerini smsk ka-patnm. Masamda bir iskelet kafas vardr.
Masa lambam, bu iskelet kafasn aydnlatacak biime getiririm. Konu stnde
younlaa-bilmem iin, evde l sessizlii olmas gerekir. Bu derin sessizlik i-inde
srekli olarak, biyandan da mzik alnmaldr. Brahms, Bach, Bethoven'in, yani
adlannn banda "B" olan byk "B"le-rin eserlerini dinlerim. Dikkatimin uyank
olmas iin odann ss o-nalt dereceyi gememelidir. Bunun iin yaz aylarnda ciddi
yazlar yazamam, yazmaya kalkarsam, scaktan yazlanm mizahi olur.

Milli eserleri de yine bu atmosfer iinde yazanm. Yalnz, yazmn milli olmas iin,
masamda buzlu rakyla sakz leblebisi bulunmaldr. Yazy yazarken zora geldike rak
ierek kafam bulurum. Yazmn evrensel bir dzeye ulamas iin, viskiyle votkay
kantnp yaptm ve adn koegzistans koyduum ikiden ierim.

62

Romantik ve lirik yazlar yazmak iin dabalannda yada deniz ve gl kylanndaki


otellere ekilirim. Buralann sessizlik iin deil, otel odalannn anahtar deliklerinden
ierdekilerini gzetlemek iin seerim. Bylece hem sosyal hayat yakndan incelemi
olurum, hem de grdm manzaralardan heyecan duyarm. nk yazar, bir heyecan
adamdr.

Mizah yazlann da hamamda yada hayvan pazarlanna yakn, ok grltl yerlerde


yazmay yelerim.

alma istei kazanmak iin istanbul bitirimlerinin arasna ka-nmm. Bir zaman
kumarhanelerde, meyhanelerde dolanm, oralardan aldm esini sabah kahvelerinde,
mevsim yazsa, kpr alt dubalannda defterime not ederim. Ylda, birka hafta, kimseye
haber vermeden serseri hayat yaanm."

ite byle yada buna benzer samalklar anlatrsam, gerekten de okurlann merakn
giderir, ilgilerini ekerim. Yaz masasnda alrken, kucama bir sansn gzel
almazsam, yazamadm sylesem... Hayr, bunun yalan olduunu anlar ve bana
inanmazlar. Ama bunu, bakalan gizli gizli yazarsa, okurlar inanr ve ok ilgin bulurlar.
Yalnz yazarlar deil, genellikle btn sanatlar, ya yar deli yada tam deli grmek
eilimi vardr. Kimi sanatlar da yapmack yollarla delilie zenerek okurlarn ilgisini
trnaklarlar.

Bir air tanyorum, bir i hannda, emlak komisyonculannnkini andran olduka lks bir
yazhane tutmutu. Masasnda hep yar dolu iki ieleri bulundurur ve gelenlere
durmadan iiyormu izlenimi vermek isterdi. Oysa imezdi, ama kap aralanrken hemen
elini iki bardana atard.

Bir air, en gzel iirlerini, Beyazt kulesinin tepesinde, kendini aa atp ldrmek
bunalmlan iinde yazdn sylerse, okurlar, airin bu delice isteiyle, iirlerinden
daha ok ilgilenirler.

Sannm, yeryznde nleri en yaygn ressam Van Gogh, Goga-in, Toulouse Lautrec'tir.
Salt sanatlanndan deil bu, delilikleri, sa-katlklan, sanatlannn nnde gitmitir.

Dnya edebiyat, sanat, felsefe tarihinin krk elli nl ad vardr ki, hibir eserlerini
okumadklan halde pek ok kii onlarn homoseksel olduklann bilir ve aktif mi, pasif
mi homoseksel olduklar eserlerinden daha ok merak edilir.

artc davramlanyla, okurlardaki bu merak gdklamaya a-

63

han yazarlar da vardr. Kendilerinde gerekten deer ve sanat gc varsa, bilerek


yaptklar samalklar, deerlerinin tannmasna yardmc olur; yok, deersizseler,
ortalkta maskara, alay konusu olurlar.

Orhan Veli, bunun iin sakal brakmtr. (O zaman Trkiye'de genlerin sakal
brakmasna allmamt.) Siz buna, hi olmazsa biimde toplum kurallarna
bakaldrmak da diyebilirsiniz. Bir gece Orhan Veli, konuk kald Pendik'te ressam
Hamet Akal'n e-vinde, nasl edip de iirlerine yaygnlk salayacan sabaha dek
dnm, sonra uakla stanbul'un stne iirlerini yadrmaya karar vermi. Uak
nasl kiralanacak, para nasl bulunacak?

ki gn sonra hemen btn gazete ve dergilerde, Orhan'n "Rak iesinde balk


olsam" dizesiyle alay ediliyordu. Bu alaylar yznden artk uaa gerek kalmamtr.
Alaylar, tek uak deil, uak filolarndan stanbul'a yadrlacak iirlerin etkisini
yapmtr. Orhan Veli, gerekten deerli air olmasayd, alay konusu olarak kalr,
maskara olurdu. Sonralar Orhan'n iiriyle alan edenler, alay konusu olmulardr.
Ben bu olay, Bkre'te Romen yazarlarndan birka kiiye anlatnca, onlar da bana u
olay anlattlar. imdi adn hatrlayamadm bir gen air, stste birka kitap
karm, ama hibir ilgi grmemi, tek eletiri yazlmam. Birgn gazeteler, gen
airin intihar ettiini yazmlar. Btn eletirmenler kollan svam, gazeteler, dergiler o
airin vgleriyle dolmu. Kitaplar stste birka basm yapm. ki ay sonra ona
vg yazan eletirmenlerden biri, intihar etti bilinen airi bir meyhanede grnce deliye
dnm. "Bu alaklktr!", "Peki, air lmeden nce eletirmenlerin susmalar nedir?"
Bu Romen airi de deerli olduundan, hi de maskara olmam.

Okurlarn, gerekten hangi ortamda yazdm gerek yzyle renmek istediklerini


sanmyorum. Ama sormusunuz, anlataym. Ortam mortam diye biey yok, ne demek
ortam? Hibir Trk yazan, yaz yazmas iin uygun bir ortam arayacak duruma
gelmemitir. Nerde, neresini, nasl bulursak, orda yazmak zorundayz. Yalnz son
yllarda, baz senaryo yazarlanm, film yapmclan grltsz otellere gtrmeye
baladlar. Bu olduka lks otellerde kapanyor, onbe yirmi gn yiyip iip senaryo
yazyorlar. Bu yazarlar, bu rahat ortam iinde daha iyi senaryo yazamayacaklann

64

biliyorlar. Ama, filmcilik paral i olduundan, u lml dnyada be on gn rahat


etmek yazann da hakk deil mi? Bu otellerde yazlm senaryolardan sanat deeri olan
film yapld grlmedi. Bu senaryolar, rahat otellerde deil de, Dolmabahe
Saray'nda yazlsayd, ok mu daha iyi filmler yaplacakt?

Ben genellikle yazlann evimde, tklm tklm kitapla dolu o-damda yazarm. Bunu da
kanm, "Hangi Trk yazannn seninki gibi zel odas var? Hl da yaknyorsun..." diye
sksk bama vurur. Yazya balanr, kap zili alnr. Birisi aacak diye bir zaman
beklerim. Kimse amaynca, zil belasndan kurtulmak iin kalkar kapy aanm.
Apartman kapcs gelir, bakkaln ra, manavn ra gelir, sucu, st, hizmeti,
dilenci, ayak satclan, hayr kurumlarnn makbuzla para toplayan gezginci adanlan
gelir. Onla-nn kap zilleri ve onlara kapy amalanm arasnda zihnimi toparlamaya
alp, kaldm yerden yazmaya uranm. Sonra kahvalt ederiz. Yine odama
ekilirim. Okula gitmedikleri gnse iki olumun patrtlan balar, onlar trl yolla
bartrmaya, yattrmaya alnn. Gazeteci gelir. Cinayet, rezalet, sefalet haberleriyle
dolu gazeteleri okuyunca sinirlerim bozulur. Yine yazmaya alrm. Sonra tanmadm
bir yada birka kii gelir. Bunlar yardm yada hibir zaman denmeyecek bor
isteyenler olduu gibi, dertlerini dkmeye, hi aklmn ermedii ileri danmaya
gelenlerdir. Kendi yazlann yaynlatacak yer bulamazken, bu gelenler iinde
romanlarn, piyeslerini, iir yada hikayelerini okuyanlar, okumam iin brakanlar,
bunlan bir yerde yaynlatmam isteyenler vardr. Arada alacakllarm da gelir elbet...
Evdekilerin her biri, kendi havasnda bir yere ekip gittii iin, ok zaman le
yemeimi kendim hazrlar, tek bama yerim. leden sonra pek uzaktan yle bir
tandm yada hi hatrlayamadm kiiler gelir. Sanki baka biey ya-pabilirmiim
gibi "Galiba alyordunuz" derler, "Sizi iinizden a-lakoyduk" diyerek, enazndan bir
saat oturup laklak ederler. Yine ziller... Yine gelen giden... Akam olur. Akam yemei...
Yine patrt grlt... Yine gelen giden... Geceyarsndan sonra rahattr. Baka yapacak
kimse olmad iin, aym kendim yapanm. Karmn sksk, baka hibir Trk yazannn
sahip olmadn bama kakt odama ekilirim. Oooh. Tam alma zaman, saat iki,
... Allah kahretsin, o zaman da uykum gelir.

65

te byle, arada vakit bulabilirsem, yaz da yazarm.

Soru - Nasl yazarsnz?

Cevap - Bu sorunun cevabn da okurlar merak ediyorlarm. yleyse... Anadan doma


soyunur, yle yazarm. ok merakl deil mi?

Birok nl yazarlar gibi, odamda gidip gelip volta atarak, ayam lk suya sokarak,
yatarak yazmam. Ben, yazarken amuda kalkanm, bacaklarm ensemden geirdikten
sonra yazmaya balarm. Kan, beni cokulandrr, nsan kan iemediim iin, yazmaya
balamadan nce, buzdolabndaki srahiden bir kadeh tavan kan imeye almmdr.
Bir kadeh kan imedike aklm bama gelmez.

Gerek byle olsayd, okurlar iin ok ilgin olacakt. Oysa ben, herhangi normal insan
nasl yazarsa yle yazarm, baka trl yazlabilecei de hi aklma gelmez. nme
kad, elime kalemi alr, balarm yazmaya.

ok yazmaktan, sa elimde onyedi yldan beri "yazar kramp" denilen bir hastalk
vardr. Baka her ii kolaylkla yapan sa elim, yaz yazarken, bir i direnle kar
koyar. Onun iin daktiloda yazmay yelerim. Sandalyenin stnde bada kurup
yazdm, belki okurlara ilgin gelebilir. ocukluumda, yoksul evimizde hep bada
kurarak oturduum iin, bu alkanlk o zamandan kalmadr. Bada kurmada, boyumun
ksalnn da etkisi var sanrm. Sandalyede otururken, ayam yere rahat dayanamad
iin, sa ayam altma alr, yle otururum. Eh, yine de olduka acaip saylabilir.

Soru - Yazmak iin kendinizi nasl hazrlarsnz?

Cevap - Baknz, bu ok nemli... Yazmaya balamadan nce, mthi sinir bunalmlar


geiririm. Evdekilere barr, arrm. Sinirden tepinirim. Yalnz trnaklarm deil,
kalemimi de kemiririm. Krlacak baz eyalar atp krdm olur. Bu duruma geldim
mi, "Aman, esin geldi, yazacak... Susun!" derler, evde ts kmaz...

Hadi canm, sizde... Nerde byle eyler? Nerdeee? Sanatlar, byk eserlerini
vermeden nce yada verirlerken sinirli olurlar-m... Pff...

Hayatmda en byk zlemlerimden biri nedir, bilir misiniz? Ben de birazck, ama pek
azck nazlanaym, numaradan olsun si-nirliymi gibi yapaym, hani o yaratma ncesi
numaralara gireyim

66

de, karmdakiler de hatr iin, buna yalnz be dakikack katlansnlar... Nerde?.. Hep
bunun tersi olmutur. Ne zaman kendim iin nemli saydm, bir yazya oturacak olsam,
terslik ya ite, benim yapmam gereken eylerin yz katn bana bakalar yapar. Soru -
Konu mu sizi bulur, siz mi konuyu bulursunuz? Cevap - Merakl okurlar acaba buna
nasl bir cevap beklerler? Konu, kapy alar, "Ben geldim" derse, bunu beenirler mi?
Yoksa ortaan gezgin aptal dervileri gibi, da, bayr dolap konu a-rarm m
diyeyim?

Doruu, bunlarn ikisi de olur. Yenilerini hi eklemeden, notlan dosyalanmda birikmi


konulann, bundan sonra daha yz yl yaasam ve durmadan alp yazsam yine de
bitiremem. Bir yazann en byk dram, lmnden sonra geride brakt konulan, yanm
yazlan, kendisinden baka hi kimsenin yazamayacadr.

Ne kendiliinden gelen konulan, ne arayp bulduum konulan yazanm. nk, her ikisi
iin de zaman ve geim parasnn olmas jj gerekir. Ben yle yapanm: En zorunlu
geim iin gerekli paray kazanaym diye otururum masama, balann yazmaya, ite bu...

Soru - Yazar, elverili yazma ortamn kendisi mi hazrlar, yoksa bu ortamn domasn
m bekler?

j Cevap - Elverili yazma ortam ne demek? Hayatmda hi by-

le bir ortam grmedim, nasl olduunu da bilmem. Yazlarmn | pekounu cezaevi


koulannda, cezaevi hcrelerinde yazdm, a-; caba buralar elverili ortam m
saylr? Eer yleyse bu ortamlar ; ben hazrlamadm. Bu elverili ortamn
domasn beklemeye kal-l\ karsak, hohooo, biz deil bizden sonrakiler de daha ok
beklerler. | Soru - Yazmak iin gnn hangi blmn (gece-gndz) yada

}A saatlerini seersiniz?
Cevap - Geceleri, hem de sabaha kar, zellikle de ay kt geceleri seerim. nk,
l gecenin bu saatlerinde iinde canavarlar uyanr. Beni bu durumda birden grenlerin
sylediine gre, yzmn biimi bile deiir, ellerim peneleirmi... Gndz insan,
gece canavar yani...

Hangi Trk yazan, yaz yazma zamann seme hakkna sahiptir ki? Gece, gndz, hangi
saat olursa olsun, bir olanak bulunca yazmaya alnn.

Soru - Bir yaptn ortaya kmas, "doum-dourma" olarak

67

nitelendirilirse, bu "doum-dourma"y nasl yaparsnz?

Cevap - Hi belli olmaz... Kimileyin sezaryenle doururum, ki-mileyin dokuz


doururum, kimileyin de gren dar frlar... Bir bakmsn, iyice ksrlamm,
hi dourmam... Bu "dourmak" nitelendirmesini hi sevmedim ya, bir eserin
yaratlmasna dourmak diyorsanz ne yapalm... Dourgan saylrm, ama
dourganlmdan deil, zora gelmemden ok dourmam... ister istemez douracaksn;
yaam koullan, geim zorla dourtturuyor, yumurtlatyor bile.

68

PARLE VU FRANSIZCA

Franszcadan evirdiim roman kitapya braktm, parasn da aldm. Beyazt'a doru


yrmeye baladm. nmde, dalgalana dalgalana, akar gibi bir kadn gidiyor, insann
nnde her zaman bir kadn gidebilir. Ama byle bir kadn olursa, ite o zaman insan,
nnde gidenin kadn olduunun farkna varr. Kiminle olsa istediine bahse girerim ki,
bu kadn Fransz; sann ucundan iskarpinin kesine kadar Paris kokuyor. Boynundaki
beyaz puvanl mavi earp, gelip geenleri arr gibi rzgrda prpr kanat rpyor.

Ben dememi miydim, bu kadn Fransz diye? Nasl da anlamm ama... Caddedeki
trafik polisine gitti. Sylediklerini duyuyordum.

- Eskze muva Msy L'ajan... Parle vu Franse? Polis ard.

- H? Efendim

- Parle vu Franse?

Trafik polisi bieyler yapmak, bieyler sylemek istiyor ama, e-linden hibiey
gelmedii iin de, ne yapacan bilmeden, telal telal boyuna elini kolunu oynatyor.
Gen Fransz kadnna yardm etmek iin rpnyor.

Th, u ie bak... Turist turist deyip dururken, turist ayamza kadar gelmi, ama onun
da dilini, derdini anlayamyoruz. Polisin, Fransz kadna yardm iin rpnmasndan
turizm iini iyice benimsedii belli. Umarsz kalan polis, yoldan geenlere,

- Heeey yurttalar, iinizde bir Franszca bilen yok mu yahu? diye seslendi.

Aldran olmad. Yalnz bir yalca adam,

- Valla, bilsem n'olacak yardm ederdim, ama bilmiyorum... dedi. Sonra ekledi:

- ocukken "donne muva" filan diye bieyler renmitik ama, "donne muva n beze"
mi neydi...

69

Trafik polisi, Fransz kadnna ille de yardm etmek istiyordu. Kadna eliyle, gel, iareti
yapt. Polisle kadn kar yaya kaldrmna ktlar. Ordan okul ocuu geiyor, onbe
onalt yalarnda... Polis, ocuklardan birinin kolunu tutup,

- Olum, parle vu Franse? diye sordu.

Olan, yle bir duraksadktan sonra, yardm istercesine arkadalarna bakt. Polisin
yan Trke, yan franszca szleri rencileri armt. Polis, teki ocua dnd:

- Parle vu Franse olum? renci,

- No amca... dedi. nc renci,

- Viy ama amca, konuamam ki... dedi Fransz kadn,

- Par u il fo aile... diye sze baladysa da, kadnla polisin evresini birden eviren
merakl kalabaln grltsnden, kadnn szleri bouldu.

Kalabalktan biri,

- ingilizce olsa kolay, dedi, ben ngilizcenin elenikasn konuurum...

Biri de ona,
- Ingilizceyi herkes bilir... dedi. Kalabalktan konuanlar artt.

- Yahu, kadn pek skm gibi... Sakn helay sormasn...

- Yazk kadncaza be...

- Yardm edelim zavallya...

Trkeyi Franszm gibi konuursa kadnn anlayacan sanan bir delikanl yle dedi:

- Madam... Pardon... Yani sen anyor burda hela? Birisi,

- Hela deme yabanc kadna ayp olur, deyip dzeltti.

- Tuvalet madam, tuvalet... Senin var tuvalet? Trafik polisi yine rencilere dnd:

- Th, bir de renci olacaksnz. Yazklar olsun, bir parle vu'ya kar laf edemediniz.

ocuklardan biri, aknlktan olacak, kadna sordu:

- Parle vu Franse?

70

Kadn glmseyerek konutu?

- Vy... Natrelman... U e la mze d'arkoloji?

Polis bu konumadan yle memnun olmutu ki, ocuu cokuyla desteklemeye alt:

- Hadi olum, susma! Cevap ver. Biraz daha parle vu Franszca! Parle olum, parle!
Hadi!

- Amca konuamam, yalnz okurum... Arkada bu renciye ykleniyor:

- Hani Franszcadan bir de dokuz aldn, konu da grelim...

- Gramer sorsa bilirim. Baksana parle vu diyor.

Fransz kadn sorup soracana piman olmutu, ama bikez sormu bulunmutu.
Kendisine yardm iin rpnan bunca insan brakp ordan gidemiyordu.

Polis, kalabala doru yalvanrcasma sesleniyor:


- Yahu, iinizde bitek parlevu Franszca yok mu be? Bir ses ykseliyor:

i| - Vy ama, komsi komsa...

Birisi eletiriyor:

- Ona komsi komsa denmez.

- Vay efendim, ya ne denirmi?

- n p denir, n p...

- Ha n p, ha komsi komsa... O kadar iyi Franszca biliyorsan, gel sen konu!

1 - Pratik yok, pratik.... Kitap olsa, atr atr evireyim sana...

- Bey hakl... ok haklsnz beyefendi. nk efendim tradk-| siyon baka, parle


vu baka...

rencilerden biri, arkadan yreklendiriyor: ,; - Vallayi sen istesen


konuursun hadi konu be...

br renci uyanyor:

- Be deme yahu, kadn akar da ayp olur.

- Fransz kadn be'den ne anlasn be?

- Olum, be her dilde be'dir. Be'nin ayn Franszcas yok ki... Turiste yardm
edememekten can ok sklan polis rencilere

: kyor:

- Bu kadar rencisiniz, iinizden biri de u kadnn parlevu'su-na kar bir laf edemedi.

Franszca snavndan dokuz alan renci utana utana,

71

- Regliye fiilleri sorsun, bak nasl sylyorum, su gibi... dedi. Tedirgin olmaya
balayan turist kadn, anlasnlar diye tane tane
konutu:

- Pardon... Msy L'ajan, je mere aile o mze d'arkoloji En si

k o pale do Topkapi?

Polis, alkan renciye sordu:

- Ne diyor?

- Topkapi diyor. Bir yal adam,

- Yani bu kadn taaa Fransa'dan Topkap'ya m gelmi?..

- Turist deil mi beyim, size ne, ister Topkap'ya gider ister A-

hrkap'ya...

- Oras yle de, ne yapacakm Topkapi'da diye merak ettim. ok zgn olan polis bir
daha kalabala seslendi:

- iinizde iki kelime Franszca bilen yok mu yahu? Bastonuna dayanm duran bir yal,

- Benim aklmda bika kelime kalm eskiden ama, bu kadna sylenmez ki... dedi.

Polis,

- Syle bieyler de, ne sylersen syle! dedi.

- Efendim, ben bunu otuz ksur sene nce ehzadeba'nda bir tuluat tiyatrosunda
duymutum. Taa o zamandan aklmda kalm: "Je vuzem je vuze do tu mon kr... Ah mon
amur..."

Bir kahkaha atan Fransz kadn,

- Je vure mersi Msy... Me il... diye derdini anlatmaya alt. Kimse neye gldn
bilmiyor, ama herkes kahkahadan knlyordu.

Polisin son umudu yine rencilerde.

- Hadi be olum, bunda sklacak ne var? Elli yalarnda gsteren bir adam.
- imdiki ocuklar haylaz diyor, bizim zamanmzda, ben orta mektepteyken, vallahi
Piyer Loti'yi tercme ederdim. Deil byle parle vu Franszca filan, blbl gibi
konuurduk beyim.

- Vallahi doru... Ben ka kere Franszca hocasnn bile yanln karmtm da, herif
kzp beni snfta brakmt.

Bir delikanl yanaklarn iirip elini kapal dudaklarna koyarak yle ince bir ses
kard ki, bu alayl sese herkes gld. Ama

72

konuan adam hi bozuntuya vermeden szn srdrd:

- Bu zamanda insann aklnda Franszca m kalr, vallahi sabah ne yediimi bile


hatrlamyorum.

- Kadnda da kabahat var ya...

- Neden?

- Bre kadn, yabanc bir memlekete geliyorsun, iki kelime ren be... Deil mi ama...

- ok doru. Yani biz olsak, kala gzle, iaret miaretle azbu-uk gene derdimizi
anlatrz. Bu yabanclarda hi i yok..

- Yahu, ok ayp oldu be...

- Hi olmazsa kadna bir kahve smarlasak.

- Bir kahveyle olur mu hi... Ben yemek bile smarlarm ama, kadna nasl anlatacaz
bunu?

renci,

- Yemek demek manje demek... dedi. Bir kadn,

- Mancay herkes biliyor olum, salon-salamanca ordan geliyor ite... dedi.

Fransz kadn, kalabalktan kendine yol amaya alrken polis, dolmu arabasna yolcu
aran deynekiler gibi,
- Hani bir kii, parlevu Franse bir kii?., diye kalabala seslenip baknd.

Bir renci birden,

- Vy! diye bard. Arkada,

- Vy demek kolay, gel de imdi konu bakalm... dedi. ocuklar, aralarnda fiskosla
konumaya baladlar:

- Avuvar fiilinin endikatif prezan nasld ulan?

- Jave, tu ave, il ave, n zavon, vu zave il... zave mi, son mu?

- Deil be, senin dediin passe sempl...

- Bir kere bu parle vu fiili, negatif mi, yoksa reglye mi? Kalabal yarp gitmek
isteyen kadna polis ille de yardm etmek istedii iin, kadnn elini tutmu,
syleniyordu:

- Madam, pardon... n mnit... ocuklar imdi konuacak... ocuklara,

- Hadi be olum, gayret biraz... Bir renci,

73

- Bir kere bunun bana J svi gelecek... dedi.

- J svi gelecek ama, ondan sonra?

- Ondan sonra sje, en sonra da verb... Fransz kadn yine bieyler syledi:

- J vu r mersi msy L'ajan. J viyen do anze L'ide si vu vule le son la diskisyon...

rencilerden biri de,

- Vy madam, j si parle Franse... dedi.

Kalabalktan bir alk koptu. Kadnla ocuun konutuunu sanmlard, yada ilerinden
yle olmasn istemilerdi. Kalabalk ald, Fransz kadn geip gitti.

Anlyorum, imdi iinizden, bana soruyorsunuzdur:


- Madem sen Franszcadan roman eviriyorsun, neden kadnla konumadn?

Ben Franszca bilmem ki... yleyse nasl m Franszcadan roman eviriyorum? Eski
Trke zamannda Franszcadan evrilmi biok roman var. Ben ite eski Trke basl
Franszcadan evrilmi romanlar yeni Trkeyle yeniden yazar, Franszcadan evirdim
diye yaymevlerine satanm. Bana "Parle vu Franse?" diye sormak kimin aklna gelir?

74

ALIRSINIZ CENNET

- "Dinsizin hakkndan imansz gelir" sz yanl... diyordu. air arkadama,

- Neden? diye sordum.

- Yanl, dedi, yanll tecrbeyle sabit... Bu atalar szn yle dzeltmeli:


"Dinsizin hakkndan gelse gelse iman ok kuvvetli olan gelir."

Byle konuan air arkadamn adn duymamsnzdr. iyi, gzel iir yazar ama,
iirlerini kskandndan m nedir , bu gzelliklerin paylalmasn istemedii iin hi
kitap karmamtr.

Karadeniz illerinden birinde kendi halinde yaar. Krk ylda bir istanbul'a, Ankara'ya
urar. Banda iirin kavak yelleri esmeye grsn, kapar koyuverir kendini, alr ban
gurbetlere kar. Pek yle belli bir i-g tuttuu da yoktur kkne kibrit suyu ekmemek
zere, yavatan yavatan babasnn paracklarn yer. Bu tutumuyla bence hayrl
evlattr. Ne var ki babasiyle hibir konuda anlaamaz. nk babas, onyedinci yzyln
koyu ve doulu orta anda yaarken, olu ann ileri grl bir aydndr. Babas
abdest-siz yere basmaz, olu kafay ekmeden yataa girmez. Ne var ki babaoul
arasndaki bu anlamazlk ok sessiz geer, hibir zaman aralarnda atma olmaz.
Babann yenilecek paras olduka da bu bylece srp gidecek, "Snnet-i erif zere
sakal brakm hoca efendiyle, ikiye dkn kalender-mereb olu arasnda hibir
geimsizlik olmyacaktr. air arkadam,

- Babamn sofras kendi gibi dnenlere aktr, dedi, bizim evden haclar, hocalar hi
eksik olmaz. Semtimizde Krk Ali denilen bir belal tredi. ocukluunu bilirim, bir
mahallede bydk. Sonra bu Krk Ali ortadan kayboldu, onbe-yirmi yl grnmedi.
Bu zaman iinde orada burada dolana dolana serserilik stajn yapm... Bir belal, bir
azl olmu ki baedilir cinsinden deil. ary paza-

75
n haraca kesti. Yalnz bizim semtin deil, btn vilayetin huzurunu kard. Kadna kza
sarkntlk bunda, kumarda kavga bunda, iip iip ngar karmak bunda, trl
rezillik... Allah korusun, yle bir belal ki, errine lanet, polis, candarma da
baedemiyor. Yolda kendi halinde gidene "Vay, yan baktn!" diyerek bakla saldrr.
Dediklerine gre, her eidinden sabkas ikiyz am.

Babam, "te" diyor, "insanlarmz Hak yolundan ayrldklar i-in, Cenab- Allah bu
belay ceza diye bamza musallat eyledi."

Buradan cehennem olup gitsin, diye para toplayp kendisine verdiler, gitmedi. "Dinsizin
hakkndan imansz gelir" deyip, daha azl serseriler aradlar. Bizim oralarda, belki
duymusunuzdur, kiralk katiller vardr: Adamlarn geimi bu yzden... Onlardan bika-
n kiraladlar. Bizim serserinin karsnda hibiri diki tutturamad. Gece sabahlara
kadar karanlk sokaklarda vurutular, tabanca seslerinden uyuyamadk. Profesyonel
katilleri, bizimki nne katp kovalam... Yani ne ettikse bitrl hakkndan gelemedik...

Bign babam ard beni,

- Bu gece Bekir Hoca misafirimizdir. Gayet derin bir hocadr. Yemekte sen de
bulunacaksn dedi.

Bizim eve hac hoca ok gelir ama, babam bana "Birlikte yemek yiyelim" demez.
Sonradan ii annemden rendim. Babam benim gidiimi beenmedii iin, sonunda
Krk Ali gibi bir belal olacamdan korkmu. Bekir Hoca'y beni yola getirsin,
ikiden, baboluktan vazgeirsin diye anyormu; Bekir Hoca bana -t m
verecek, dua m edecek, her neyse...

Bekir Hoca geldi: Ak sakall, mbarek bir zat. Ulu bir din a-dam. Akam yemeine hep
birlikte oturduk. O gn ramazan deil ama, Bekir Hoca yine de oruluymu. iftar bozma
zaman yemee giriildi. Ben akamlar yemek yemem, yalnz ierim, yllardr byle...
orbadan iki kak alp bir bahaneyle dar ktm, odamda votkay ekip yine sofraya
dndm. Azm kokmasn diye rak deil de, o akamlk votka iiyorum. Ne yaparsnz,
baba hatr... Bika kez votka imek iin gide gele yemek bitti. Bekir Hoca duaya
balad. Hocann duas yemekten uzun srd. Duadan sonra da yzme doru bika kez
frd.

Bekir Hoca'y herkes tanrm oysa... Onu grmeye, duasn almaya misafirler geldi.
Ertesi gn de bizim mft, Bekir Hoca'dan

76
camide va'zetmesini rica etti. Byle byk, ulu, derin bir hoca buraya gelmiken
va'zndan yararlanlacak.

Babam brakmad iin bitrl yanlarndan ayrlamyorum.

- le namazna, sen de bizimle camiye gel! dedi.

Baba szdr, dinledik. Bekir Hoca'nn va'zedeceini duyan cuma namaz klmak iin
camiye dolmu. Caminin iinde yer kalmadndan son cemaat yeri de dolu da, .ieri
smayanlar avluda hasr stnde namaz kld. Namazdan sonra Bekir Hoca va'za
balad. Va'zndan anladm ki, gerekten derin hocaym.

Cuma namazna gelmeyen kadnlar da, va'z dinlemek iin camiye doldular. ilk alama,
kadnlardan duyuldu. Sonra yayld, Bekir Hoca'nn va'zna herkes alamaya balad.
Hoca efendi, iri gv-desiyle, sedef kakmal krsye kp oturdu. Balad anlatmaya...

Va'zn sonu ok gzeldi. Bekir Hoca diyordu ki:

"Orucu neyi tutmazsnz, raky, arab iersiniz, sarho gezersiniz. Ondan sonra da
cennete gitmek istersiniz. Naaa!... alrsnz cenneti!

Namaz niyaz yok. Kumar dersen ok. Sonra da cennet istersiniz. Naaa size... Alrsnz
cenneti.

Namahreme bakarsnz, harama ukur zersiniz, zil zurna gezersiniz, sonra da cenneti
istersiniz. Naaa!... Alrsnz cenneti!.."

Bekir Hoca "Naaa size cennet! Alrsnz cenneti!.." dedike, cemaatin gzlerinden sicim
sicim yalar dklyordu. Hayatmda "Naaa size, alrsnz cenneti!" sznn bu kadar
etkin olabileceini hi dnmemitim. Kendimi tutamayp ben de alamaya baladm,
artk brlerinden alama duygusu bana da m bulat, yoksa Bekir Hoca'nn va'z m
ok dokundu, bilemiyorum. Bekir Hoca "Naaa, alrsnz..." dedike, ben de brleri
gibi, hngr hngr alyordum.

Vaazdan sonra, alamaktan kzarm gzleri yumruk yumruk o-lanlar bir bir gelip Bekir
Hoca'nn elini ptler. Ben de iimden bir daha rak, arap imeye tvbe ettim, ama
akama doru baktm olacak gibi deil... iimden "Hele bu akam da son olarak ieyim
de, yarn bir daha tvbe ederim" dedim.

Babam,

- Bu akam da yemei birlikte yiyelim! dedi. Aklma bir kurnazlk geldi. Babama,
77

- Msaade edersen, Bekir Hoca efendi amcam bu akam da benim misafirim olsun da,
darda onunla yiyelim... dedim.

Bekir hoca bunu duyunca "Bak, olan adam oluyor" gibilerden babama gz krpt.
Babam da memnundu,

- Peki, dedi, Bekir Hoca raz gelirse l... Bekir Hoca,

- Ben yle her lokantada yemem, dedi, bir Mslman lokantas var m?

- Hac Rait'in lokantas var... dedim.

Her akam itiim lokantann sahibi Rait, gerekten hac idi. Tabelasnda "Lezzet
Lokantas - Hac Rait Erolu" yazl.

Bekir Hoca'nn bizim evde nasl yemek yediini grdm i-in, ne olur ne olmaz diye,
yanma oka para aldm. Akam Hac Rait'in lokantasna gittik. Bekir Hoca yine
oruluydu, iftar saatinde besmele ekip bir yudum suyla orucunu bozduktan sonra
orbaya giriti. Ben szm ona bir zgara kfte yedim. Garsona,

- Komposto getir diye elimle iine votka koymasn iaret ederek gz krptm. Votkal
komposto geldi, ka aldm. Bekir Hoca orba iiyor, ben komposto... Bekir Hoca
bir orba daha iti. Ben kendime bir komposto daha smarladm. kinci orbay itikten
sonra hoca, taskebab istedi. Ben nc kompostoyu iiyorum. Yava yava kafam
bulmaya balamtm ki, Krk Ali yannda kopukla lokantadan ieri girdi. Eyvah,
imdi bir rezalet karacak. Krk Ali'nin girdii yerde ngar karmad grlmemi.

Krk Ali, Bekir Hoca'yi grnce, birden koup hocann eline varmaz m! Bekir
Hoca'nn elini pp,

- Duan sayesinde Hoca efendi inallah bizim gibi gnahkrlar da Hak yoluna girer...
dedi.

Bekir hoca, bu szlerden ok duygulanp,

- Berhudar ol evlat, buyur, otur... dedi.

Krk Ali ile yanndaki serseri, lokantaya imeye geldiklerinden Bekir Hoca'nn
yannda oturmak istemedilerse de hoca onlar zorla bizim masaya oturttu. Ben o srada
votka kartrlm drdnc kompostoyu kaklyordum. Bekir Hoca da karnyark
yemekteydi. Bekir Hoca onlara,

- Siz ne yiyeceksiniz? dedi.

Birbirlerine baktlar. Krk Ali istemiye istemiye,

78

- orba ielim, dedi.

Krk Ali akamlan hi orba imi deil. Bekir Hoca karnyarktan sonra yourtlu
spanak, sonra kfte yedi. Ondan sonra da pilav istedi. Pilav yerken,

- Senin itiin nedir, hoaf m, diye bana sordu.

- Evet, Bekir efendi amca, hoaf... dedim. Garsona,

- Bu hoaftan bana da getir! diye seslendi, getirilen kompostodan kak aldktan


sonra,

- Oooh, pek de gzelmi. Bir ho lezzeti var... deyince, garsonun ona da votkal
komposto getirdiini anladm. Bekir Hoca azn aprdatarak kompostoyu itikten
sonra, garsona,

- Evlat, bir hoaf daha getir, pek nefis olmu. dedi.

Hemen mutfaa koup, iine votka koymamalarn syledim. Votkasz komposto geldi.
Bekir Hoca bir kak alp yzn buruturdu, garsonu arp,

- Bu deminkinden deil, dedi, bunu gtr olum. Deminki hoaftan getir!

Artk olan olmutu. Bekir Hoca'ya votkal komposto geldi. Pilavla kse votkal
komposto itikten sonra arkadan brek istedi.

- Brek kuru gitmiyor, bir hoaf daha getirsinler... dedi. Krk Ali,

- Hocam, bugn camide va'zetmisiniz, bilip gelemedik. Vela-kin bakalarndan


duyduk. Biz gnahkrlar... derken, Bekir Hoca sz alp,

- inallah hidayete eriirsiniz... dedi. Garsondan bir hoaf daha istedi, ierken,
- Ooooh, abamn lmlerinin canna desin, pek leziz, pek nefis... Hi byle hoaf
imemitim... diyordu.

Yava yava gzleri dnmeye, baygn baygn bakmaya balad. Peltek peltek konuuyor,
dili dolanyordu.

- Bir hoaf daha getir evlat! diye garsona seslendi.

Sekizinci kompostoyu iiyordu. Baktm Bekir Hoca iyice sar-holam. Onu idare
edebilmek iin ben votkal kompostodan vazgetim. Krk Ali ile kopuk arkadann,
rak iemedikleri iin canlan sklyor, amca Hoca'ya da biey syliyemiyorlard.
orba-

79

larndan biriki kak alp durmulard. Knk Ali, cgara paketini Bekir Hoca'ya uzatt.

- Hocam, buyurmaz msnz? dedi. Bekir Hoca dili dolanarak,

- Ben cgara imem, velakin burada imek vacip oldu. Anladm ki, bana hrmetinizden
sizler de imiyeceksiniz. Onun iin tellendirelim bakalm da, siz de rahat rahat iin...
dedi.

Cgaray tellendirince,

- Hoaf pek gzelmi, bir tane daha getirsinler! dedi.

Ne diyeceimi ardm. Bir kse daha ierse bsbtn sarho-layacak, yollarda


yklacakt. "Bekir Hoca'y iirtip batan karm" diye adm karsa, babam beni eve
almaz, bir daha buralarda duramam... Garsonun kulana,

- Bir daha hoaf isterse kalmad dersin... dedim.

Bekir Hoca hem votkal kompostoyu kaklyor, hem va'zedi-yordu:

- arab iersiniz, raky iersiniz, kt yola gider, zina edersiniz, gnaha girersiniz,
sonra da cennet istersiniz... Naaa! Alrsnz cenneti!... Irz ehline kem gzle bakarsnz,
helale haram, doru ie hile katarsnz, sonra da cennet ararsnz. Naaa, alrsnz
cenneti!..

Krk Ali'ye baktm, Bekir Hoca'nn karsnda bzlm de bzlm, tebih bceine
dnm... Bekir Hoca,
- Bu hoaftan getir olum! diye bard. Garson,

- Kalmad hoca efendi, dedi.

Demesiyle kzlca kyamet koptu. Bekir Hoca yumruunu masaya vurunca srayan
tabaklar anaklar, kaklan yere savurup, allan korusun,

- Haaaayt!... diye bir nara savurdu ki, lokantay dolduran mterilerin ellerinden
atallar, kadehler dt.

Bekir Hoca,

- Hoaf isterim!... Yok ne demek? Bekir Hoca hoaf ister de yok mu denir, bre
zndklar!., diye kkreyince baktm hoca gv-desiyle ileri atlm, masalar devirip koca
lokantay dmdz e-decek,

- Aman Bekir efendi amca, hele dur, hele dur!... Sen tek hoaf iste, imdi yaratnz!..
diye sakaln okaya okaya yerine oturttum.

80

nne kseyle kompostoyu kouturduk. Bekir Hoca ka frlatp att, kseyi azna
dikti. Komposto sulan sakallarndan ensesine, gsne szlrken,

- Oooh!... Cana can katyor. ok kr!., diyerek geirdi.

- Doldur bir daha! diye bard.

Sakallan aslan yelesine dnmt. Nasl olduysa birden Knk Ali'ye dnd.

Sen kimsin bakaym, adn ne?

- Ali...

- H... Yoksa sen? Ali denilen... yle mi?... Knk Ali boynunu bkt. Bekir Hoca
kkredi:

- Ulan Knk Ali... Knk olmasan ne lazm gelirmi, ulan it!..

- Eyvah! imdi Knk Ali bir azarsa, hoca moca demez, sakalndan tuttuu gibi bunu
doram doram dorar.
Bekir Hoca nara savurur gibi seslendi:

- Ulan olum bu masaya, bakan yok mu? HeeeeeeyL Doldur unu!..

Bekir Hoca pusulay ard. Benim korkum, olanlan babamn duymasndan. Bekir Hoca
bir kse daha votkal kompostoyu iince gzleri frfr dnmeye balad. Hocann
sarholuunun farknda olmayan Knk Ali,

- Msaaden olursa kalkalm hoca efendi, bize izin ver! dedi. Vara demiyeydi. Bekir
Hoca'dr bu, yakasna bir yapmasyla

Knk Ali'yi sandalyeye kertti:

- Sen misin ulan bu millete medet Allah dedirten? Bana bak... Ben knk mnk
dinlemem... Ben adamn...

Hoca bar bar banyor. Kar masada oturanlardan biri, demek Bekir Hoca'yi
tanmazm.

- Sakalndan utan, ayptr yahu! demesin mi!

Vay vay vay... Hoca bir azd, zaptolunur gibi deil. Beon kii birden Hocann nnde
duramyoruz. Krk Ali'yi grsen, Bekir Hoca'nn eline ayana varm, yalvanyor:

- Aman hocam, etme hocam, eyleme hocam...

Bekir Hoca gbeine arpan deviriyor. Maallah koba gibi gbei var.

Knk Ali ile onun kopuu, iki garson, bir de ben, Bekir Hoca'y g bela lokantadan
sokaa kardk. Hoca bir o yana ykl-

81

yor, bir bu yana sallanyor. Koluna girmesek decek...

- Ulan Kmk!

- Buyur Hocam!

- Bu memleketin en azl kabadays sen misin?

- Sayende haddimiz olmyarak...


- Ulan ben kabadaylarn...

- Yaparsn Hocam...

- Buralarda meyhane yok mu?

- Hocam, bizi imtihandan geiriyorsun besbelli... Yanmzda sen varken...

- D nme, abuk meyhaneyi gster!..

Demesiyle, boluuna bir dirsek atp, Kmk Ali'yi be metre i-leri savurdu. Krk Ali,

- urada Hocam! dedi. -D nme!..

Meyhaneden girdik... Bekir Hoca, yer gk inleten bir nara savurup,

- Bre kafirler! diye haykrd, yarn kyamet gn ne hesap vereceksiniz? Bu zkkm


iersiniz, bir de cennet istersiniz. NaaaL A-lrsnz cenneti!!

Yalvar yakar dmz eline eteine:

- Etme hocam... Aman hocam!..

Meyhanedekiler hocay sakalndan srkleyecekler ama, Krk Ali'nin korkusundan


seslerini karamyorlar. Hoca'y zorla bir masaya oturttuk. Biz bu halle babamn evine
gidersek, babam beni evlatlktan reddeder. Oldu olacak dedim, Bekir Hoca'y iyice
iirip szdrmal da sallasrt eve gtrp babama duyurmadan yataa atmal.

- Bekir efendi amca, hoaf ier misin? -Gelsin!..

Meyhanede hoaf da yokmu, vine suyu varm. Bir ie vine suyuna votkay, likr
boca edip verdik. Hoca bir dikite bitirdi.

- Bir daha Hoca?

- Gelsin...

Dayadk nne... Onu da iince Bekir Hoca, parmaklarn masaya vurarak bir trk
tutturdu; yank, gevrek bir sesi var. Kmk Ali kulama eilip yavaa,

82
II

- Arkada, dedi. Bundaki hal, hocalk hali deil. Hi beenmedim. Ne itir bu?

- Sorma Kmk, bir itir oldu. Aman zom edip szdrmann yolu...

Kmk Ali, esrar doldurup bir cgara sard,

- Buyur Hocam! dedi. Hoca,

- mem! dedi. Kmk Ali,

- Huzurunuzda bizim imemiz saygszlk ve de caiz deil, dedi; hicap ederiz. Sen tttr
ki Hocam, bize de izin ksn.

Bekir Hoca esrarl cgaray ald. Ben hemen cgarasn ateledim. Hoca esrar, likr,
votkay ekiyor, mini mml trkler mrldanyor. Velakin uyumak, szmak yle dursun,
itike azyor. O gece onun itii votka kadar suyu bir manda iemez.

- Ulan ben adamn... diye bardka Kmk Ali,

- Eyvallah hocam... diyor. Esrar, Hoca'ya iyice dokunup da,

- Burann avrat pazar nere? diye barmaz m!

- Aman hoca burada yle yer bulunmaz...

- Ykl... DrzlerL Siz bizi hoca kisvesinde grp de yol yordam bilmez mi sandnz?
Dn nme... Bize bu gece hafiften sedalar gelir, iimize nur dodu.

Kmk Ali savuacak olduysa da, Bekir Hoca fark edip kolundan tuttu:

- Bu memleketin krhanesi neresi?.. Kurtulu yok, ktk yola. Hoca balad trkye.

- Siz de syleyin! dedi.

Uyduk Hocaya... Herkes bize bakar, rezillik... Dedii yere vardk. Kadnlar Kmk Ali'yi
grnce korkudan titreyerek,

- Buyur aam... dediler.

Bekir Hoca bunlar yandan ok plak grmesiyle,


- Tuuu size!., diye grledi, bre Allah'tan korkmazlar! Trl menhiyat iler, fuhu yapar,
gnah iinde yzer, sonra da cenneti istersiniz. Naaa!.. Alrsnz cenneti.

Kadnlar korktular bsbtn. Hocay bir koltua yktk.

- Bekir efendi amca hoaf ier misiniz?

83

- Gelsin!...

Bu kez bir ie vineli gazoza bir ie de saf ispirtoyu katp verdik. Bir dikite iti,

- Elhamdlillah... dedi.

- abuk Hoca efendiye bir kahve yapn!.

Krk Ali, kahvenin iine bir topak afyonu koydu ki, hoca iip uyusun... Ne uyumas,
Hoca afyonlu kahveyi iince bir azd ki, ba gren camus bile byle olmaz. Krk Ali
pek at,

- Arkada, bu topak afyon bir blk ekya askerini uyutur, bu ne i?.. Allann bir
hikmeti... dedi.

Bekir Hoca, evsahibi kadn arp,

- Boyunuzca gnah ilersiniz hatun! dedi. Kadn,

- Allah affetsin, ileriz Hocam, dedi.

- Peki nasl ilersiniz?

Kadn utand. Sustu. Bekir Hoca bir daha grledi:

- Sylen, nasl ilersiniz?

- Erkek gelir, muhabbet ederiz.

- Edin de grelim!., ilediiniz gnah grmemiz gerek...

Kadnn biri def ald eline, biri arkya oturdu, biri de biraz daha soyunup iftetelliye
balad. Hoca'ya bir kse hoaf sunuldu. Bekir Hoca'dr bu.
- Yar, yar... Medet hey! diye ortaya frlamaz m!

Bekir Hoca, o iri gvdesiyle gbek attka, evin tavan, demesi sallanyor. Oyuncu
kadn da cotu.

- Aman Hocam yavatan, polisler basacak!.

- Polislerin de...

- Duyulur hocam...

- Duyanlarn da...

Hocaya kseyle, bardakla, marapayla votkal, alkoll hoaf sunuluyor. Bekir Hoca
bunlar bir dikite bitirip, yeniden oyuna giriyor.

- Hocam bir kahve?

- Gelsin...

- Afyonlu kahveyi dayyoruz.

- Hocam bir cgara?

- Gelsin...

Esrarl cgaray dayyoruz.

84

- Hocam hoaf V

- Gelsin...

Votkal, ispirtolu, likrl urubu, erbeti dayyoruz. Uyuup kalacana bsbtn


aztyor. Artk azgnlnn nereye vardn anlatamam...

Gn rken evden ktk, ama Bekir Hoca susmaz.

- He heeeyt!.. diye naralar vurduka .pencereleri aanlar bize bakyor. Bekiler,


polisler varsa da, Krk Ali'yi grnce ke balarna sinip kendilerini gizleyerek bizi
grmezden geliyorlar.
Bizim eve varrken, Bekir Hoca artk iyice azd, Krk Ali'ye a-na avrat giriti. Krk
Ali yalvarr:

- Kurbann olsun Krk, etme Hocam...

Bekir Hoca sz anlar gibi deil. Derken Krk Ali'nin tepesi a-tp da hm gibi ba
ekmez mi! Vay bre aman, sen o Bekir Hoca'yi bir grsen arkada, herif ba grnce,
bir ejderha kesilip de o gbei ile ban sivrisine yrmesin mi?

Krk Ali'yi dersen,

- Ben byle bir namussuz grmedim, imdat!., diye kamaya balad.

Bekir Hoca bunu ayandan yakalaynca ald yere, vurdu yere, bindi hmne...

- Ulan ben seni ldrsem ne lazm gelir?.. Memleket bir mikroptan temizlenir! diye
barp biniyor tepesine,

Ba da kapt Krk Ali'nin elinden.

- Ulan ben imdi bunu senin nerene soksam?

- Etme hocam, eyleme hocam... Ocana dtk...

Krk Ali naslsa bunun altndan syrlp, tabanlar yalad, kopuu da arkasndan...
Kap kurtuldular.

Bekir Hoca'nn gs kalayc kr gibi inip kalkyor.

Hoca'yi eve soktum, arkasndan iteleyerek odadan ieri tkp, ylece yataa attm.
Dee dnce sesi kesildi kr. ki gn ylece uyuya kald, iki gn, iki gece
horultusu mahalleyi tuttu.

Krk Ali'ye geli-nce... Memleketi titretmi bir Krk Ali olup da, elin gnn iinde bir
Bekir Hocadan dayak yemesiyle, arkadalarna,

- Artk bize gurbet grnd, bu memleket haram... Biz Hocaya saygmzdan imedik.
Yoksa iki kadeh patlatsaydk bu i byle ol-

85

mazd ya... Hoca, ikinin kuvvetine bizi ktye drd. Raconumuz ok kt bozuldu.
Eyvallah... demi, gitmi. Gidi o gidi...

Olan biten rezillii babama duyurmadk. Ertesi gn leye doru,

- Kalkamadna baklrsa Bekir Hoca ya hasta, ya istihareye vard, aman grlt


etmeyin... diye babam evde t kartmad.

Bekir Hoca iki gn sonra uyand, yznn rengi nuru kam...

- Mahallemizin yallar gelip Bekir Hoca'ya,

- Knk Ali kam sayende hocam, bir beladan kurtulduk... dediler.

Bekir Hoca, sakaln svazlad,

- Biz onu iman kuvvetine kardk... dedi. Bekir Hoca dnyann duasn ald.

O gn bugn babam benim tutumumu beenmezse,

- Acep Bekir Hoca'yi bir arsak m ki... der.

Ben de korkumdan, o akam yemeini evde, babamla sofrada yerim.

Benim bildiim budur arkada, hibir zaman dinsizin hakkndan imansz gelemez. Yedi
dvel'in baedemedii Knk Ali'nin, bir Bekir Hoca iman kuvvetine, hakkndan geldi.

86

SZN MEMLEKETTE EEK YOK MU?

Dii aryor gibi bir eli yznde, ban saa sola sallaya sallaya ieri girdi. Biyandan
elini yanana vuruyor, biyandan da,

- Tuh rezil olduk, rezil olduk... diyip duruyordu.

Oysa ok kibar bir adamdr. Kapdan girer girmez, daha selam bile vermeden "Tuh,
rezil olduk..." diye dvnmesine pek atm.

- Ho geldiniz, dedim, buyrun... Oturun rica ederim...

- Rezil olduk, rezil...


- Naslsnz?

- Daha nasl olalm; nasl olacamz kald m, rezil olduk ite... Tuuu!....

Bana bir felaket geldi sandm, belki de ailesinden yana bir felaket.

- Yerin dibine getik, iki paralk, iki paralk olduk.

- Neden, ne oldu da?...

- Daha ne olsun, bir kart uyuz eei adama ikibinbeyz liraya sattlar.

Biraz geri ekilip, dikkatle yzne baktm: Yoksa ldrm myd? Korktuumu
saklayacak deilim. Karm armaya bahane olsun diye,

- Bir kahve ier misiniz? dedim.

- Brak imdi kahveyi, dedi, rezil olduk... Bir nalsz kart eek i-kibinbeyz lira eder
mi?

- Hi eek alp satmadmdan bilemeyeceim...

- Canm, ben de eek cambaz deilim ama, bir eein ikibinbeyz lira etmeyeceini
bilirim...

- Sinirleriniz mi bozuk sizin?

- Bozuk ya... Benim sinirim bozulmasn da kimin bozulsun? Siz hi ikibinbeyz lira
eden eek grdnz m?

- Aa yukan yirmi yldan ok oldu, hi eek grmedim...

87

- Ben size bir eein ikibinbeyz lira edip etmeyeceini soruyorum.

- Ne diyeyim bilmem ki... Marifetli bir eekse, belki o kadar e-

der...

- Ne marifeti canm efendim, eek bu.. Nutuk atacak deil ya... Basbaya eek ite...
stelik, hem uyuz, hem de kart.. . Adama i-kibinbeyz liraya sattlar. En kts de ne
biliyor musunuz, bu sata ben alet oldum.

- Yaaaa... Nasl oldu bu i?

- Ben de onu anlatmaya geldim... istanbul niversitesi'nden, Amerika'nn davetlisi


olarak kanmla gitmitik ya... Biliyorsunuz, Amerika'da bir yl kalmtk.

- Biliyorum.

- Amerika'da bir profesrle tantm, dost olduk... Bana ok yardm etti. ok iyilii
oldu. Trkiye'ye dnnce de mektuplamaya devam ettik... Trk dostu, Trkler'i ok
seven bir adam... Bir mektubunda, bir arkadann Trkiye'ye geleceini, bu arkadann
antika hal uzman olduunu, hal zerine hazrlayaca bir kitap iin Trkiye'de
inceleme ve aratrmalarda bulunacan yazd ve bu mektubunda bu arkadana yardm
edip edemeyeceimi soruyordu.

Ben de, hal uzman olan arkada, niversitenin tatil olduu aylarda Trkiye'ye gelirse,
kendisine memnunlukla elimden gelen yardm yapacam cevabmda bildirdim. Hal
uzman da nce Hindistan'a, iran'a gidip oralarda inceleme ve aratrmalar yaptktan
sonra Trkiye'ye gelecei iin, zaman bana da uygun dyordu.

Hal uzman temmuz aynda geldi. Amerikal profesr arkadamdan, benim adresimi,
telefon numaram alm gelirken. Kald otelden bir gn bana telefon etti. Ben de
kalkp otele gittim. Cin gibi bir adam. Alman asll bir Amerikal. Galiba yahudilik de
var, belki Alman yahudisi de sonradan Amerikal olmu.

Daha nce dolat yerlerden drt byk bavul dolusu hal, kilim, heybe getirmi.
Bavullarn ap antikalarn gsterdi. Bunlar, ok eski hali, kilim, heybe paralaryd...
Toplad paralardan ok memnun grnyordu. Bunlarn, deeri llemeyecek bir
hazine olduunu sylyordu. Hele, ancak kan eninde, be on ka-

88

n boyunda bir eski hal paras vard, bunun en azndan otuzbin dolar deeri olduunu
sylyordu. Ama o bunu, bir ranl kylden bir dolara satn aldn vnerek
anlatyordu. stelik ranl yoksul kyl, bir dolar karl olan dinarlarn eline alnca
arm da, sevincinden dualar etmi.

O eski hal parasnn neden bu kadar ok para ettiini sordum. "nk" dedi, "bu
halnn her santimetrekaresinden seksen ilmik var. Bu bir aheserdir." Adeta ehvetli bir
istekle durmadan hah stne bilgi veriyordu. imdiye kadar en ok, santimetrekaresinde
yz ilmik olan bitek hal varm yeryznde, o da bilmem hangi mzedeymi, bir duvar
halsym.

Bir kee gsterdi, "Bunu elli sente aldm" dedi, keyfinden kurnaz kurnaz glyordu. "Bu
kee de en az bebin dolar eder" dedi.

"Nasl bu kadar ucuza alabiliyorsunuz bu kymetli eyalar?" dedim.

"Krk yldr bu ile urayorum" dedi, "bizim de kendimize gre usullerimiz vardr."

Sonra yle usuller anlatt ki, aknlktan azm ak kald. Hal albmyle, hal stne
kitap yaynlam. Dnyadaki en zengin bika hal koleksiyonundan birine de o
sahipmi.

Anadolu gezisine ktk. l il, ile ile dolayorduk. Camilerdeki, kendince deerli
bulduu hallarn renkli fotoraflarm ekiyor, durmadan notlar alyordu. Bika kiiden
eski heybeler, hallar, keeler, kilimler de satn ald. Sylediine gre burda aldklar,
Hindistan'da, Afganistan'da, in Trkmenistan'nda, ran'da aldklarnn yannda hi
kalrm. "ok deerli Trk hallar da vardr a-ma, hi rastlamyoruz" dedi.

Arkeolojik kazlar yaplan bir blgeye geldiik. Bir Amerikan, bir de Alman arkeoloji
heyeti, be on kilometre arayla kamp kurmular, kaz yapyorlar. Yerin altn stne
getirmiler, dalan tepeleri halla pamuu gibi atmlar. Tepeler unufak olmu, toprak
tiftii atlm.

Kaz yaplan yer, aa yukan bir kasaba geniliinde. Biok adrlar kurulmu.
Buralarda, sa'dan nce onuncu yzyldan gnmze kadar bika uygarlk, topran
altnda ststeymi. Yerin altndan bir deil, bika ehir karmlar, saraylar, mezarlar
filan...

ok ilgin bir yer olduu iin, tarihe ve arkeolojiye merakl tu-

89

rist arabalar buralarda cirit atyor. Her iki kilometrede bir, be on turiste
rastlanyor.

Kaz yaplan yerlerin dolaylarndaki kyller de buraya dolmular, yeraltndan bulup


kardklar tarihi, arkeolojik anak mlek paralarn turistlere satyorlar. Turistler
bunlar kapyor. Kyl ocuklar bile yol boylarna dizilmiler, turistlere, yeraltndan
kardklar halkalar, yazl talan, krk vazo paralarn satyorlar. Kk kk
yalnayak kzlar olanlar "Van dalr", "Tuu dalr..." diye rarak turistlerin stlerine
kouyorlar.

Nasl olsa buralara kadar gelmiken, ben de hatra olsun diye biey alaym dedim.
Ancak on yanda grnen san sal bir kzn elinde bir vazo kulpu, yanndaki olann
elinde de adam kafas biiminde kk bir mavi ta vard. Bu mavi tan bir yzk ta
olabileceini dndm.

- Kaa yavrum onlar?... dedim.

Kz vazo kulpuna krk lira, olan da insan kafas biimindeki mavi taa onbe lira
istedi. Bildiimden deil ya, ucuz alaym diye,

- Pahal... dedim.

Kzla olan, byk bir adam gibi anlatmaya baladlar. Hi pahal olur muymu!

Babas gnlerce topra kazm da, yerin be metre altnda bulmular onlar.

Alacaktm. Ama hal uzman Amerikal arkadam, bunlarn ne tarihi, ne arkeolojik


deerleri olduunu anlattktan sonra Dou'da gezip dolat her yerde durumun ayn
olduunu syledi: "Oralarda da tpk byle ite. Turistlerin ura olan kaz yerlerinde
kyller, kadn erkei, oluk ocuk turistlerin nlerini keserler. Ellerine ne gemise,
antika diye yuttururlar."

Bu kurnaz kyller, eski eserleri ylesine ustalkla taklit ederlermi ki, nl arkeologlar
bile aldanr, ora kyllerinden yksek fiyatla bunlar satn alp kazklanrlarm. Hatta
bir Amerikal turiste, tylerini tra ettikleri bir oban kpei leini, kral mumyas diye
yuttururlarm. Bu dalavereleri anlatrken kn kh diye sesler kararak kurnaz kurnaz
glyordu. Ama sahteci kyllerin yaptklar bu taklit eya da yabana atlr eyler
deilmi yani, byk hner, ustalk iiymi. Mesela demin ocuun elinde grdnz,

90

insan kafas biimindeki kck mavi ta... Kolay m, byle bir i yapmak...

Kiraladmz cipte gidiyorduk. Hava da ok scak... Yol stnde iki kavak aac bir
de kuyu grdk. Glgede yemeklerimizi yiyecektik. Kavan glgesine uzanm yal bir
kyl uyukluyordu. Kylnn az tesinde de bir eek oturuyordu.

Yal kylyle selamlatk, konumaya baladk. Kylnn szlerini ngilizceye evirip


Amerikal'ya aktany ordum.
- Buradaki kylerde ne yetiir daha ok?

- Hi de biey yetimez... dedi. Eskiden ekim biim vard, tahl yetiirdi. Ama bu
kazlar balayal beri, var bir yirmi senedir, kyl iyice tembelleti, hibiey ekmez
oldu gayri...

Amerikal,

- Aynen baka yerler de byle, dedi. Yal adama,

- Peki neyle geinir kyl? diye sordum.

- Yerin altndan anak mlek kr, ta ma paralan kartmak moda olduundan beri,
kyller ii boladlar, kazmay kapan kazd topra, ne bulduysa, ne kardysa,
buralara doluan ecnebilere satt boyuna...

Amerikal,

- Aynen,baka yerlerde olduu gibi... dedi. Kyl,

- Bizim bura insanlan ok bir alaktrlar, dedi, memleketin btn hazinelerini yok
fiyatna sattlar ecnebiyeye... Topraklann altnda yle ta direkler, mezarlar k ki,
bunlan deerini bulup sa-taymz, daha byle on Trkiye yeniden kurulurmu. Bu senin
ecnebiye dediin de kimler? Hepsi hrsz... Topran altndan kan antikalar alp
alp kardlar... Burdan kardklarn gtrp kendi memleketlerine koca koca
ehirler kurmular yeniden onlarla... Kimisi kendi kazp kard, kimisi kylnn
kardn, kan-dmp elinden bedavaya ald...

Amerikal,

- Aynen, baka yerlerde de byle olmutur... dedi.

- Artk, dedi, topran altnda da karacak bir bok kalmad... Varsa da kulak asma,
hkmet gzn at gayn, kimseye biey kaptrmyor. Bu ecnebiye eer gene alyorsa,
hkmetten alyor-

91

dur. Ola ki, hkmet kendisi satyordur deer tyatna... Amerikal,

- Evet, dedi, aynen baka yerlerde de byle olmutur.


- yleyse kyller imdi nasl geiniyor?

- Sonra... Buralarda alt ky vardr. Evlerine git, bir ul aput paras bile bulamazsn,
ne bardak, ne desti, ne anak... Hepsinin evi tamtakr...

- Neden?

- Neden olacak, bu turistlere satyorlar. Evlerde bir kymk kalmad. Her neleri varsa
hepsini antikaya evirip satyorlar. Topran altnda rtp, paslandrp, bozuk
antikaya eviriyorlar. Bizim bura insannn ahlak iyice bozuldu bey. Geen gn, bacak
kadar bir olan, bir de baktm, benim eein boynundan boncuklar alyor. Boncuklar
alp da topraa gmecek, anladn m, sonra topraktan karp antika diye yutturacak...
Evlerde gelinlik kzlar hep antikac kesildi, parmak kadar bir ta eline geiren, kesip
oyup, olmadk hner karyor ortaya... Eek nalndan madalya, eski para yapyorlar.

Amerikal,

- Ben size sylemitim ya, dedi, baka yerlerde de aynen byledir.

Yal kylye,

- Sen nasl geiniyorsun, ne i yapyorsun? dedim.

- Ben eek alp satarm... dedi.

Bunu sylerken de, kuyudan su ekip, kuyu yalanda eeine su verdi. Eek su ierken
Amerikal birden frlad eein yanna gitti. Biz kylyle konuuyorduk.

- Eek ticaretiyle geinebiliyor musun?

- Hamdolsun... Be senedir bu ile geinirim, krler olsun...

- Ne kazanrsn mesela?

- Hi belli olmaz.. Eeine gre...

- Bir eei ne kadar zamanda satabilirsin?...

- Hi belli olmaz... Baz bakarsn, ay, be ay eek satlmaz, elinde kalr... baz da
bakarsn bir gnde be eek birden satlm...

Amerikal yanma geldi. Pek heyecanlyd.


- Aman, dedi, aman... Eein stnde bir hal paras var, grdn m?

92

ingilizce konutuu iin kyl anlamyordu. Eein srtnda eski psk, amurdan bir
ul vard...

- u pis bez mi? dedim.

- Aman, dedi, bu bir harika, bir aheser... Demindenberi siz burda konuurken, ben o
haly inceliyordum. Renkler de, desen de harika, iilik fevkalade....
Santimetrekaresinde tam yzyirmi ilmik var. Dnyada byle biey grlmemi, emsalsiz
biey...

- Satn alacak msnz? dedim.

- Evet, ama... dedi, kyl haly alacam anlamasn... Ben bunlan ok iyi bilirim.
Atacaklar eski, yrtk ar satn almaya kalksan, demek bunun kymeti varm, demek
antikaym diye dnyann parasn isterler, istedikleri biey deil, ne kadar para versen
gzleri doymaz, fiyat ykseltirler boyuna... Onun iin kylye aktrmayalm...

O srada yal kyl,

- Ne dangrdyor gavur, fan fing ediyorsunuz... dedi.

- Hi, dedim, buralarn ok sevmi de...

- Sevilecek nesi var buralarnn, kel kra tepeler ite... Amerikal,

- Ben size ucuza satn alma metodlanm var demitim ya, bakn imdi bir metod
kullanacam., dedi.

- Nasl?

- Halya istekli olmayacaz, eei satn alacaz. Tabii bu kyl halnn kymetini
bilemediinden, biz eei alnca eski ulu da eein srtnda brakacak... Biz sonra
haly alr, az ilerde eei salveririz. Siz imdi benim eei satn almak istediimi
syleyin kylye...

Kylye,

- Sen eek satyordun deil mi? dedim.


- Hee, eek satyorum... dedi.

- Mesela bu eei kaa satarsn?

- Alcsna gre...

- Biz alc olsak... Gld.

- Benimle dalga m geiyorsunuz? Sizin gibi bey takm eei n'idecek?

- Ne yapacaksn sen canm... Alalm biz bu eei. Kaa vereceksin?

93

- Alcsna gre, dedik ya... Sen mi alacaksn, yoksa bu gavur mu?

- O alacak...

- Ne milletten o herif?

- Amerikal...

- Hmmmm... Yabanc deelmi, bizden saylr... Yahu, bu gayetle kart bir eektir, syle
ona, bu eek iine yaramaz.

Amerikalya syledim.

- Aman ok iyi, demek ucuza verecek... dedi.

- Kart olsun, raz o...

- Amerikal'ya ayp olur canm, sonra herif memleketine gider de Trkler beni
kazklad, der.

Amerikal'ya syledim.

- Trk kyls ok saf, ok doru insan... dedi, baka yerlerde olsa hemen satarlard.
Madem ki o bu kadar iyi kalpli bir adam, ben de ona ok para vereceim.

Kylye,

- Amerikal raz... dedim.


- iyi ama Bey, bu eek Amerika'ya varmadan yolda lr. Hemi de bu eek uyuzdur
gayetle, her bir yan vck uyuz...

- Sana ne canm, istiyor adam...

- Allah Allah... Yahu, bu kanck eek deel ki bir iine yarasn.. Ne yapacak bu uyuz
kart eei?

- Nene gerek senin? ... Sen alacan paraya bak... Kaa veriyorsun imdi bu eei?

Kyl,

- ok merak ettim, dedi, hele bir sor o Amerikal efendiye, o-nun memleketinde hi
eek yok muymu...

- Sizin memlekette eek yok mu, diye soruyor. Amerikal biraz dndkten sonra,

- Var ama, dedi, bylesi yokmu, deyiniz... Kylye syledim.

- Hmmmm.... Demek Amerikan eeini beenmiyor da Trk eeine merakl. Eh ne


yapalm, benden gnah gitti... Ben eein herbi kusurunu saydm. imdi ecnebiyeden bir
herifin hatrn kracak deiliz ya, bir uyuz eek iin... Satalm yleyse...

-Kaa?

94

- Sizin iin onbine olur...

- Nee? Deli misin sen yahu, ldrdn m? Eri halis Arap cinsi kou at iki bin lira...

- yleyse eei nidecek, kou at alsn en halisinden... Amerikal'ya adamn onbin lira
istediini syleyince,

- Ben demedim mi, dedi, alc oldun mu, bunlar byledir ite... Demek kymeti
yksekmi diye ok para isterler. Ya haly almaya kalksaydk, yzbin lira isterdi. imdi
ben bu eee onbin lira veririm. Ama, vermeye kalksam, ellibin ister... Onun iin sk
pazarlk etmeli..

Kylye,

- Doru syle dedim, sen bu eei kaa aldn?


- Bende yalan yok, dedi, bak imdi abdestliyim, yalan syleyecek deilim ya... Ben bu
eei, derisinden arklk karmak iin be liraya aldm. Nasl olsa bugn yarn
geberir, ben de derisini yzerim... Baka da bir ie yaramaz...

- insaf yahu... Be liraya aldn eei, nasl onbin liraya satmaya kalkyorsun?

- Canm biz satc olmadk, siz alc oldunuz.. Kart dedim, olsun diyor adam. Uyuz
dedim, raz.. Kanck deil dedim, gene istiyor. Yarna kmaz lr dedim, iyi diyor
gene... Hele az daha unutacaktm, topal da-bu eek, ard aya aksar bunun...

- Olsun..

- Grdn m? Demek bir kymeti, bir kerameti var bu eein benim anlayamadm.
Yoksa bu Amerikal gavuru, ne diye uyuz ve de kart ve de erkek ve de topal bir eei
almaya kalksn... Deil mi? Onbin... Aa kurtarmaz... Veremem...

Amerikal'ya,

- Aa inmiyor, verelim mi onbini?... dedim.

iki saat pazarlk ettik. Arada bir vazgemi gibi grnp yrdk. O hi aldrmad.
Dnp geldik yanna...

- Dneceinizi biliyordum ben sizin... dedi.

- Nerden biliyorsun? dedim.

- Bilinmez mi canm? Byle bir kelepir eek drmsnz, karacak deilsiniz ya...

Cipin ofrne, cipi gtrp, ilerde yol stnde bizi beklemesini syledim. Eei orda
babo brakp cipe binecektik.

95

Neyse efendim, ekie ekie pazarlktan sonra ikibinbeyz liraya uyutuk. Paralan
saydk eline. Kyl de, srtndaki ulu alp eein yulann elimize verdi.

- Haydi haynn grn! dedi. Sonra da ekledi:

- Herhal ucuz gitti bizim kart uyuz eek ya, neyse... Maln hay-nm grn.

Amerikal'nm gzleri alm, kylnn elindeki hal parasna bakyordu. imdi ne


olacak?

- Aman belli etmeyelim, dedi, eei alp biraz gidelim, sonra hi umursamazdan gelip
dnelim, "Aman eein beli r, u ulu ver de stne rtelim" diyelim... Adam, asl
hal parasn istediimizi sakn anlamasn...

Eei ipinden tutup yrdk. Yrdk dedimse lafn gelii, biraz zor yrdk...
Amerikal arkadan iter, en nden ekerim, eek yine de yrmez bitrl... Kart eekte
yryecek derman kalmam... Haly kylnn elinden kurtarsak bir, eei brakp
savuacaz...

Eei ite kaka, yirmi otuz adm aldk, kyl arkamzdan seslenerek seirtti:

- Durun, durun, eein eyi kalm...

Aman! Adam ulu kendiliinden getiriyor diye bir sevindi ki... Adam koup geldi,
tepeyi at:

- Yahu, dedi, eein kazk demirini unuttunuz. Amerika'ya gtrnce bu eein ban
nereye akacaksnz? Dnmezsiniz: Hi kazksz eek alnr m? Acemi olduunuz
nasl da belli...

Ucu halkal demir kaz da aldk elinden... Amerikal bana:

- Hadi sras, imdi de haly iste... Aman belli etme... "u pis ulu da veriver" de...

Kylye,

- Bu eek ok zayf, hastalkl da... yecek yazk, dedim. Sen hayvann stne eski bir
ul rtmtn, o pis ulu ver de stne a-talm...

- Yooo, dedi, ulu veremem... Siz.benden eei aldnz, ulu deil...

- Evet, eei aldk... ulu da stne rtelim. Zaten eski, pis... Para da etmez.

96

- Evet, eski ve de pis... Ve de para etmez... Ama veremem.

- Neye?

- Veremem beyim... Baba yadigar bir uldur, verilmez... Atadan dededen kalma bir
hatra... Veremem...

Amerikal'ya "Vermiyor, babadan kalma yadigarm" dedim. "Ne iine yararm sanki,
sor bakalm" dedi.

- Bu pis ul paras ne ie yarar sanki... dedim... Kyl birden ciddileti:

- Ne demek ne iime yarar, imdi bir baka uyuz eek alp srtna koyacam. Ksmetim
varsa, sizin gibi bir meraklsn bulur, Al-lahn izniyle onu da satanm. Bu ul bana uur
getirir, uur... Ben size kaz da ste bedavadan verdim. Ona biey dedim mi?

- Canm ula da bika kuru verip alalm, rtelim hayvana...

- Amma yaptn. Sonra ben eekleri nasl satacam?... Be yldr kart uyuz eekleri hep
bu ul sayesinde satyorum... Hadi gle gle... Vann maln haynn grn...

Amerikal'nn yreine inecek diye korktum. Koluna girdim. Kyl bika adm
aldktan sonra uzaktan seslendi:

- Eei brakacaksamz, zahmet edip uzaa gtrp brakmayn da hi mi deil,


yorulmayaym...

Eei orada brakp, cipin olduu yere kadar yrdk. Amerikal hal uzman,

- Baka yerlerde ite bu yoktu, hi bama gelmemiti, dedi, hepsi aynen, ama bu baka
numara...

Cipe bindik. Kazk hl elindeydi. Onu elinden atmyordu.

- Ne yapacaksnz bu demir kaz? dedim.

- Hatra olarak bu kaz, hal koleksiyonuma koyacam, dedi, kymetli bir kazk,
ikibinbeyze ok ucuz aldk...

- Yaaaa, rezil olduk leme, rezil.... Tuuuh...

"Rezil olduk" diye diye elini bana vurup duruyordu.

97

STKBALM OLMASA
Beyefendiciim, hal tercmemi yazl olarak arzetmitim. Daha teferruatl m olsun,
buyurdunuz? Bastne, arzedeyim efendim. Nasl? En kk teferruata kadar...
Emredersiniz... Anladm, ta kklkten balayarak... Evet, evet, hal tercmesi deil de,
hatratm nakletmemi emir buyuruyorsunuz. Bastne... Hibiey saklamadan... Tabii...
Ona ne phe... Btn mahrem noktalarna kadar... Evet, evet, teferruatl... Bastne
beyim, bastne efendim...

Bendeniz Kanlca'da domuum. O kadar geriye gitmeyeyim mi, peki efendim, daha
beriden balayaym. Eveet, bamdan geen byk ve mhim vakalar... Anladm
efendimiz.

Beyefendi, bamdan geen ilk byk vaka Numune-i Terakki mektebindeyken


arkadalarla olan kavgamdr. Madem ki dorusunu istiyorsunuz, hayatmda
hatrlayabildiim ilk mhim hadise Minskl Mehmet'ten yediim dayaktr. Yooo, ben o
daya yemezdim, yemezdim ama, o Minskl Mehmet dua etsin nbeti retmenine
yoksa... Ufak tefek, clz miliz, sska biey olduundan Minskl lakabn takmtk.

Aa yukar, durun bakaym, evet evet, altm seneyi gemi. Bendeniz sramda dalm
ders alrken, ensemde bir tokat patlad ki, hl bugnk gibi hatrlyorum,
gzlerimden ate fkr-d. Bir de dndm, bu Minskl Mehmet... Ben daha sesimi
karmadan "Ne vuruyorsun be!" diyerek bir tokat da suratma a-ketmesin mi? Ama ne
tokat beyefendi, o sska neresinden karyor o tokad?... "Kim vuruyor?" dedim,
demeye kalmad, "Sen vuruyorsun ya..." diyerek bir tokat daha patlatt. Btn snf da
kahkahayla glyor. "Kendine gel kardeim, benim sana vurduum yok," derken,
burnuma bir yumruk indirmesiyle bendeniz, affedersiniz, k st yere oturdum.
Burnumdan kan boanyor. Mehmet "Vurmasana be... ikayet ederim valla!" deyip
bendeni-

zi tekmelemeye balad. Bir de arkada olacaklar, hepsi glyor bana... Onlara


"Arkadalar, ben buna vuruyor muyum, siz syleyin!" dedim, Minskl Mehmet
"Vuruyorsun ya..." diye ylarak tekme yumruk tokat giriti.

Efendim, ben de ona vuracam ama, vuramyorum, zira muallim Halit Bey var... Halit
Bey olmasa, ben onun pastrmasn karrdm. Ah ne yapaym ki muallim bey var,
olmasa, vallahi billahi ben o Minskl' ayamn altna alr da ineeer iner onu
nokta yapardm ya, ne yapaym ki muallim bey var, olmasa, ben onu ldrrdm
vallahi... Baktm olmayacak, snftan baheye katm da Minskl Mehmet'in elinden
kurtuldum. Ah muallim Halit Bey olmasayd, o zaman grrd o...

Efendim, hayatmdaki hatrlayabildiim ikinci mhim vaka mahalledeki ayrlkta


arkadalarla top oynarken bamdan geti. Gemi gn, onbe onalt yalarmda var
yokum. O zamanlar a-yaktopu oyunu istanbul'a yeni yeni girmiti. Bendeniz kar kaleye
gol attm, atnca, affedersiniz, Malak Hakk dediimiz bir ocuk vard, huzurunuzda
sylemeye hicap ederim, bendenize "hassi!" dedi. "Sensin" dedim, dememle bu Malak
Hakk stme atld. Ben vuramyorum ki... Bizde aile terbiyesi var, biz aile terbiyesi
almz. Malak Hakk vuruyor da vuruyor, azm burnum aramba pazarna dnd. Ben
ona bilirdim yapacam ama aile terbiyesi... Vallahi ben onu orda pestil gibi ezerdim,
ama aile terbiyesi olmasa... Kim, ben, bendeniz? Aile terbiyesi olmasa, yerdim onu...

Hatrlayabildiim bamdan gemi mhim bir vaka da, yirmi yalarnda


delikanllardk, bign kahvede tavla oynarken oldu. Tavla oynadmz, adn unuttum,
arkada birdenbire tavlay kaldrp kafama geirmez mi... Gzlerimden yldzlar kt,
neye uradm ardm, beyefendi. Ben de ona vuracam, vuracam a-ma, ah peder
olmasa... Bizde pedere sayg byk. Dua etsin pedere, yoksa ben onu orada i i
yerdim. Ah peder olmasa, yoksa peder var... Pederin kulana gider diye hi sesimi
karmadm, eczaneye gidip bam sardrdm.

Sonra efendim, hi unutmam, bir Sonbahar gnyd. Malum ya genlik, o zaman bir
kzla muaakamz var. Ailesinden isteteceim de evleneceiz. Bir akam zeri krlarda
geziniyoruz. stmde de kaln bir palto var. Biz dalm gezinirken allarn arkasndan
hop

99

diye eci bc bir adam kp da kz elimden almaya kalkmaz m? Biz adama kz


kaptrr myz beyfend... Herifi de grseniz fr-sem uacak, baladk kavgaya... Fakat
bendenizin srtnda gayet a-r ve bol palto var... Paltodan vuramyorum ki herife... Ah
palto olmasa, o zaman grr o, ama ne yapaym ki palto var. Kr olsun paltonun gz!
Herif kz zorla ald, allklara srklyor. Kz bendenize "Tuh sana, sen ne biim
erkeksin!.." diye bir de utanmadan barmaz m? Sanki srtmdaki koca paltoyu
grmyormu gibi... Ben de kza "Palto olmasayd... Ben onu ne yapardm ama" dedim.

Sonra efendim, gel zaman git zaman, evlendim. Peder de, sizlere mr, vefat etmiti.
Hep bir evde oturuyoruz, annem alt katta, biz hanmla st kattayz. Gemi zaman, imdi
sebebini unuttum, daha evliliimizin ikinci ay m, nc ay m ne, bizim refika birden
her nedense tehevvre kaplp da stmze yrmez mi!.. Eline ne geerse kafama
frlatyor. Frlatacak biey kalmaynca, is-pen horozu gibi tepeme binip sam bam
yolmaya, trmklamaya, srmaya balad. Biey deil, aa katta annem duyacak. Alt
taraf kadn, beyfendi, elimin tersiyle vursam, yklacak. Ah annem olmasa, ben bilirdim
ona yaplacak eyi ama, annem var... Annemin yznden hi sesimi karmadm. Bir ay
kadar tedaviden sonra ayrldk.
Derken efendim, ya otuz, otuzbe... Bir gece yans bir tkrtyla yataktan frladm ki,
odaya hrsz girmi, dolab kartryor. Bilsem, uyur gibi yapardm, hrsz olduunu
bilir miyim, bikere sram bulundum. Adam benim uyandm grnce stme
saldrmaz m!.. Tam ite yavuz hrsz, evet evet, ev sahibini bastryor. Herifi de
grseniz, bir skmlk can var. Siz olsanz ne yapardnz? Vurursunuz... Ben de
vuracam ama, ya elimde kalrsa, ya lrse... Sonra kanun? Ah kanun olmasa... Herif
seni yorgann altnda boacak. "mdat!" diye bardka bastryor. Boulmu gibi
yaptm da, herif de evde ne var ne yok ald gitti. Dua etsin kanuna! Yoksa ben onu
ayamn altna alr, leini sererdim.

Sonra ikinci bir kere evlendim. Bir i iin Ankara'ya gidecektim, tireni kardm. Gece
eve dndm. Karm uyanmasn diye a-yaklanmn ucuna basarak yatak odasna girdim.
Madem her eyi ak ak anlat dediniz, ben de biey saklamadan anlatacam.

Baktm, yatakta bir acaip hareketler var. Yalnz hareket olsa iyi,

100

ayptr sylemesi, fsr fsr da konuuyorlar: "Canm, ekerim, yavrum, hayatm..."

Birden tepem att. Namus bu beyefendi, baka eye benzer mi?... Hemen tabancay
ekip, dan dan dan... ikisini de temizleyeceim... Tabanca m? stmde tabanca yok
tabii, tamam beyfendi... Olsun... Erkek namusu iin yaar. Dan dan dan... Namusumu
temizleyeceim, gelgelelim, gecenin bir vakti, konu komu ne oluyor diye uyanp
kalkacak... Ah konu komu olmasa!... Ben onlarn ikisini de orackta essek cennetine
gndermez miydim, yoksa komular var... Dua etsinler komulara. Hibir ey olmam
gibi, ayaklarmn ucuna basarak dar ktm.

Boanacaktm beyfendi, evet, iyi tahmin buyurdunuz, velakin tam boayacaktm, ocuk
oldu. Arkadan bir daha...

Yazla tanmtk. Bir gece gene karm, affedersiniz... Evet yle... Uygunsuz
vaziyette... Evet annem yok... Evin etrafnda da konu komu yok, yok ama ocuklar var.
Ah ocuklar olmasa... Ben bunlar bastrnca, sanki onlar bana baskn yapm gibi herif
stme yrmez mi, hem de rlplak... "Efendi, giyin de gel!" diyorum, anlar m
kudurmu... Ah plak olmasa... Elim orasna burasna deiyor Beyfendi... Hem herif
saldryor, hem de karm. ocuklar olmasa bilirdim yapacam... Ne mi yapardm,
ayrlrdm tabii... A-ma neylersiniz ki, ocuklar var da boynum eri... Bir hafta istira-
hatle ii geitirdik, sineye ektik. Dua etsinler ocuklara... Yoksa ben onlarn ikisini de
tepelerdim ya...
Bir mhim vaka da dairede gemitir. Mdrden ekmediim kalmad. Artk o hale
geldi ki, bana herkesin iinde hakarete, hatta kfretmeye balad. Dayanlr gibi deil...
ikayet edeceim, fakat Allah korkusu var, adam ekmeinden olacak... Allah korkusu
olmasa... Bign de memur arkadalarn iinde tuuu diye suratma t-krmez mi?.. Ne
yaparsn... Hicap diye biey var, hicap olmasa... Artk o hale geldi ki, nerdeyse mdr
boup ldreceim. ldreceim ama, o da beni ikayet edip iten attracak, hanede
evlad- ayal var... Ah efendim ah, kr olas hanede evlad- ayal olmasa... Yoksa ben
durur muydum...

Bign de dairede, karma eshab- mesalihten bir kadn gelmi, yannda da be


yalarnda kadar bir ocuk... Kadn, nasl olduysa bieye kzp mrekkep hokkasn
kafama frlatmaz m... Hey Alla-

101

hm... Onlar iki kii, ben bir kii... iki kii olmasalar bilirim yapacam... Sonra da
kadn olmasa grrd gnn...

Neyse efendim, emekliye ayrldm da kurtuldum kr... ocuklardan k


Almanya'da, by kzdr, oktan evlendi. Hanm da vefat etti. imdi yalnzm...

Baka m? Baka baka?... Baka mhim vaka? Haaa, evet... Geenlerde kirac hi
yoktan stme yrd, kafama ayakkab frlatt. Baknz hl alnmda izi duruyor... Ah
ihtiyarlk... Eskiden olsa, yannda brakr mydm...

Yam m? Yetmi efendim... imdi zatalinize gelirken, affedersiniz bir edepsizin


taarruzuna uradm. Neden mi, bilir miyim beyfendi... Edepsizlik ite... Otobste
gidiyorduk, "ekil karmn arkasndan" diye, suratma bir yumruk indirmez mi?... Bakn
hl yeri var, kzark deil mi?...

Ne mi yaptm? Ne yaplr beyfendiciim, benim istikbalim var... istikbalim olmasa ben


onu orada salam brakr mydm... Vallahi billahi alrdm ayamn altna da
gebertirdim. Yoksa istikbal... stikbalim olmasa, grrd gnn...

te bu kadar beyfendi...

102

ULUSAL KONUKSEVERLK

Bir tara ilinde kitapdr. Balangta mektuplayorduk. Mektuplarndan anladma


gre ilerici bir genti. Her ilkyaz geliinde beni kitaplk yapt il'e aryordu.
lerimin okluunu, yorgunluumu ileri srerek gelemeyeceimi yazyordum. O beni
armaktan vazgememiti. Okurlarmn benimle tanmaktan pek sevineceklerini, beni
beklediklerini yazyordu. Dorusu, hi grmediim o il'e gitmeyi, orada biriki gn
kalmay ben de ok istiyordum. Ama ilerimin okluundan zaman bulamyordum.

Bir ilkyaz gn gen kitap stanbul'a gelmi. Telefonda soruyordu: Evimde ziyaret
edebilir miymi...

Terslik ite, ok etrefil bir yaz zerinde alyordum, hi zamanm yoktu. Ama bir
yazarn zamanszln okurlarna anlatmas zordur.

Ne zaman geri dneceimi sordum. ki gn nce geldiini, bu akam uakla dneceini


syledi. Demek, onun da zaman yoktu. Kendisini evde beklediimi syledim.

drt yldanberi mektuplatmz gen ve ilerici kitap, ok gemeden evimdeydi.


Eli bo gelmemi, bir kutu iinde blgesinin yetitirdii nl yemiten getirmiti.
ncelik gsterip ok zamanm almayacan syledi ama, yine konumamz, ay
imemiz bir saati geti. Tatl bir yerel azla konuuyordu. Kendikendini yetitirmi bir
tara aydnyd. Bu insanlar severim ama uzaktan... Her sevdiim insana biriki saatimi
ayrrsam, yazarla veda etmem gerekir ki, son yllarda olan da budur. Okurlara
kitaplarm imzalamak iin tara ilindeki kitap dkkanna gelmemi, o tara ilinde
biriki gn konuu olmam istiyor ve steliyordu. Orada dinleneceimi sylyordu.
Dinlenmek! te beni kandran bu sz oldu.

O tara iline gidi tarihimi saptadk. Gen kitap da benden sz almann sevinciyle
gitti.

Szverdiim tarihte o tara ilinin havaalanndaydm. Gen kitap bir arkadayla


birlikte beni karlad. Arabasyla yola dzldk.

103

Uak, ge saatte olduu iin o il'e geceleyin varmtm. Bu ge saatte doru otele
gtrleceimi sanyordum. Akam yemei bile istemiyordum ama, byle arlarda
ikili lenden kurtulmak zordu. Bunu bildiim iin yemek yemeden yatp dinlenmek
istedimse de aldm yant u oldu: "Yooo.. yemek yemeden yatlr mym!"

"Konuk, evsahibinin eeidir" ataszn anmsadm. Deil mi ki, konukluu kabul


etmitim, yleyse evsahibinin rica yumuaklna sarlm buyruklarn yerine getirmek
zorundaydm.
Kalacam otele gidip nce antam brakacam, elimi yzm ykayacam, sonra
belki de otelin restorannda yemek yiyeceimizi sanyordum. Oysa arabamz nce
bo.yerlerden geip, kl maazalar, byk yaplar arasndan, aydnlk caddelerden de
getikten sonra bir karanlk batana gmldk. Perdeleri skskya kapal
pencerelerden tektk szan klar grnyordu. Anladma gre beni konuk edecekleri
otel bakmsz bir semtteydi.

Araba, bika ukura girip ktktan sonra bir byk karalt -nnde durdu. Bu byk
karalt, kalacam otel olmalyd. Arabadan indik. Kapdan hibir k yoktu.
Evsahibim, kapdaki zili ald. Kap ald. erisini plak bir ampul aydnlatyordu.
Kap aznda kyl giyimli bir kadnla ocuklar bizi karlad. Kadnn, biri karnnda
olmak zere drt ocuu vard. Karnndaki domak i-in sayl gnleri bekliyordu.
ocuklardan biri kucamdayd. Birinin elinden tutmutu. En byk ocuk annesinin
eteine yapmt.

- B uy run!

Geldiimiz yerin otel deil, bika yldr steleyerek beni aran gen kitapnn evi
olduunu sonunda anlamtm. Kapdan girerken,

- Gecenin bu saatinde rahatsz etmeyeyim... dedim.

- Ne rahatszl... Estafurullah... Buyrun, buyrun... Buras entipften bir apartmann


alt katyd.

Gen kitap, ocuk anas, bir de yedi sekiz aylk gebe karsna sordu:

- Sofra hazr m Hanm?

Kadn bana, hogeldiniz deyip elimi sktktan sonra, kocasna sofrann akamdanberi
hazr olduunu syledi.

Girdiimiz odada, yemek masas gerekten hazrd, elbet rak iesi de... Masann altna
sofra bezi yaylmt. Arabada bizimle

104

gelen br kiinin de ocuklu kadnn kardei olduunu eve gelince renmitim.

iki canl kadnn bunca hazrlndan sonra karnm tok diye yemek masasna oturmamak
ilik olurdu. Nasl olsa yemekten sonra otele gideceime gre biriki saat bu skntya
katlanabilirdim.
Yerel yemekler, mezeler gerekten ok nefisti. Karnndakini saymazsak, ocukla o
kadnn onca yemei nasl yaptna amtm. Baka bir odaya alman ya da kapatlan
ocuklarn huysuzluklar, yaramazlklar saylmazsa, yemekteki sylei pek scak de-
ildiyse de pek de souk gemedi. Bir ayak nce canm otele atmak istediim iin,

- Msaadenizle... Eh, artk ben gideyim... dedim. Evsahibim aknlktan alm


gzleriyle sordu:

- Nereye?

- Otele. Beni otele brakmayacak msnz? dedim.

ikisi de yalvarr gibi bir eyler sylediler ama, ne dediklerini, ne demek istediklerini
uzun zaman anlayamadm. Yerli diyalektle yle bieyler sylyorlard:

- Sen beni ldresen daha eyi aabey... Beni rezil edeceksen melmekete... Beni on
paralk edeceksen... istanbul'dan bir konuu gelmi de evinde arlayamam
dedirteceksen... Oy kurban olan aabey... Byle bir konuunu arm, getirtmi de,
sonra bandan otel odalarna atm dedirtme bana. Olmaz aabey, olmaz! Beni bednam
edersin ki, melmekette bir dile dtk m, oluk ocuk yedi gbek kurtulamayz bu
lekeden... Sen bu evden otele gidersen ben ya kendimi vurup ldrmeliyim, ya kendimi
gurbet illere atmalym. Etme aabey, beni perperian etme aabey...

Balangta ne dediini anlayamamtm. Sonra sonra anlar gibi oldum. Benim gece
evinde yatmam istiyor, otele gitmemi istemiyordu.

Kendi anlatmyla beni "otel kelerine" brakmak istemiyordu. Ne syleyeceimizi


ardm. O aknlkla,

- Sizi rahatsz etmek istemem, otelde kalmam daha uygun... dedim.

- Estafurullah... Ne rahatszl, hangi rahatszlk?... Siz yabanc msnz ki sizden


rahatsz olak?

Teekkr ettim. Ama evde kalamayacaktm.

105

- Biliyorum rahatsz olmayacanz... Ama sizi rahatsz edeceim korkusuyla ben


rahatsz olurum.
Ne desem bo... Bu kez herkesin ayr ayr huyu olduunu, rnein benim, ayptr
sylemesi, geceleri pijamasz yatmak gibi bir huyum olduunu, bu nedenle otelde
yatmay yelediimi syledim.

Yant hazrd:

- ster donla yat, ister donsuz.. Keyfin bilir...

Ne desem, evsahibinin elinden kurtuluum yoktu. Sonunda o geceyi evde geirmeye raz
olmutum. Sabah ola hayr ola. Ertesi sabah, bir yolunu bulup canm otele atacaktm.

Evde yatacam gvencesini alan evsahibim, maksadnn beni rahat ettirmek olduunu
sylyordu. Dorusu, beni rahat ettirmek istediinde hi kukum yoktu, ama bu
koullardaki bir evde, otelden daha rahat etmiyeceimi de biliyordum.

Yol yorgunluumu ileri srerek erken yatmak istediimi syledim. Erken dediim,
gecenin birbuuuydu-Yatmak istediimi sylemesem, belki de bo szlerle sabah
edecektim.

Yatak odas neresiyse oraya gideceimi sanyordum. Yatak odas yemek yediimiz
odaym.

Yemek masasnn stndekileri bir bir dar kardlar. Masay odann bir kesine
ektiler. Kadn masann altna serili sofra bezini toplayp dar kard. Sonra iki
erkek, dardan iki ilte getirip stste koydular. Daha sonra yastklar, araf,
battaniyeyi, yorgan getirdiler. Yatak hazrd.

- Allah rahatlk versin! deyip ekildiler.

Bisre evin iini dinledim, helann boalmasn bekledim. Tam sessizlik olup el ayak
ekilince dar ktm. Grlt etmemek i-in ayaklarmn ucuna basarak yryordum.
Karanlk koridorda e-lektrik dmesini bulmam zor oldu. Birden ayaklanma biey
doland. O ey her neyse ondan kurtulmak isterken az kald yuvarlanyordum.
Ayaklarmn arasnda dolanan kedinin stne basmm. Kedi can acsyla yle
barmt ki, uyuyanlarn hepsi uyanm olmalyd. Helaya girdim, daha dorusu hela
olduunu sandm bir yere girdim. Kokusuna baklrsa girdiim yer hela olmalyd, ama
grnm kk bir ambar, depo gibi bir yerdi. Orda st ste ylm bir sandk,
byke bir sepet, bir bisiklet, ciltleri dalm

106
kitaplar, biri kk biri byk leen, bika ift ayakkab, bo ieler ve daha bunlar
gibi bisr vr zvr eya vard. Btn bu vr zvr arasnda hela yle bir yere
gizlenmiti ki, bitrl bulamyordum. Elimden gelse apdest etmekten vazgeecektim,
ama bu olanakszd. Affedersiniz, ok da skmtm, zleye izleye kokunun younlat
yere giderek, kutularn, gazete yn ve kirli amarlarn arasna ve altna gizlenmi
tuvaleti bulmay baardm. Klozet krkt, ama ok sktmdan benim gzm krk
mnk grecek gibi deildi.

Rezervuann zinciri yerine ukur gibi biey balanmt. Ucundan tutup ektim. ekmekle
birlikte, ev zangrdayarak temelinden sarslmaya balad. Gerek bir deprem oluyordu.
Ne yapacam, nereye kaacam bilemedim. Neyse ki sarsnt uzun srmedi. Sarsnt
ve grlt dinmiti. Onca sarsntya, grltye karn depodan bir damla su akmamt.
aknlkla helann kapsn anca uzun donlanyla yataklarndan frlam iki erkei
karmda buldum. Kitap,

- Ah, dedi, size sylemeyi unuttuk, bu helann su deposu almaz, sifonu ekince hep
byle grltl sesler karr.

- Salt grltl sesler deil, sarsnt da oldu. Ben deprem oluyor sanmtm.

ki uzun donlu adam, bana helann nasl temizleneceini retti. Yerde bir kova
duruyordu. Kovann iinde bir oturak vard. Oturak, kovadan karlacak, kovaya
musluktan su doldurulup helaya dklecekti.

Konuksever evsahibine,

- Siz ok haklsnz, dedim, her evin kendine zg kullanm biimi vardr. Bunlar size
sorup renmeliydim. Su benim.

iki uzun donlu adam yatak odalarna giderken bieyi aynmsa-dm. Bu iki adam ayn
odada yatyor, kadnla ocuu ayr bir o-dada yatyordu. nk, bulunduumuz katta,
mutfak ve hela kaplaryla oda kapsndan baka kap yoktu.

Onlar odalarna girince ben de yzm ykamak iin lavaboyu aramaya baladm.
Lavabo aramakla kolay kolay bulunacak bir yerde deildi, ola ki rastgele... ansm
varm, uzunca bir aramadan sonra elim lavabonun musluuna arpt. ok kr, elimi
yzm ykamak iin musluu bulmutum. Ama musluun evirgeni

107

iple sk skya balanmt. Bir zaman musluu nasl aacam diye dndm, ama bir
yolunu bulamadm. Musluun evirgeni iple balyken bile musluktan su damlyordu.
Yavaa musluun e-virgenini evirdim. Musluktan birden su boand, arl arl su
akyordu. Musluu kapatmaya altka daha ok su fknyordu. Ne yapacam
armtm. ylece brakp yatmay dndm ama, musluktan akan su lavabodan tap
yere yaylyordu. Bika saat i-inde btn ev su iinde kalabilirdi. Kendikendime
svp sayyordum, ne diye bu adamn szne uyup da evde kalmtm, ne diye bir otelde
yatmak iin direnmemitim!

Bir zaman muslukla boutumsa da bouna... stm bam srlsklam olmutu. Sonunda
evsahibini uyandrmaktan baka umar bulamadm, iki sesli horultunun geldii odann
kapsn tklattm. Yant, iki ayr sesten iki horultuydu.

Ne olursa olsun evden kap gitmeyi dnmedim deil. Ama gecenin bu sabaha yakn
saatinde bilmediim bir ilin karanlk sokaklarnda nereye gider, oteli nasl bulurdum...

Kapya daha hzl vurmaya baladm. Biri ince ve slkl, br gemi zinciri boanr
gibi grltl horultudan baka yant yoktu. Kapy ap gitmekten baka umar yoktu.
yle yaptm ki erkek bir yatakta koyun koyuna horluyordu. Yarm saat kadar drtp
drteledikten sonra uyandrabildim. Kitap tela ve coku iinde ne olduunu sordu.
Merak edilecek biey olmadn, ancak musluktan taan suyun evi bastn, ok
uratmsa da suyu kesmeyi baaramadm syledim. Belki on-onbe dakika kadar,
kim olduumu, ne dediimi anlamaya altktan sonra kitapyla akrabas don paa
yataktan kalkp nme dtler. Helann demesi ayak-bileklerine kadar su dolmutu.
ki adam birden musluun stne a-tld. ple bal muslukla aralarnda dehetli bir
savam balamt. Bu savam sonunda, eski ipi zp musluu baka bir iple
balayarak musluktan akan suyu durdurmay baardlar. Ama bu kez de, musluktan bir
beki kpei gibi hrlt ykselmeye balad. ki a-dam, yerde gllenmi suyu aktmaya
alrken biyandan da beni yatama gndermeye alyordu.

- Siz haydi uyuyun... Yatn!

te byle, her evin bir zellii olduunu bana aklamaya alyorlard. Musluk yle
iddetli hrltlar karyordu ki, bu hmlt-

108

lar arasnda yatp uyumam olanakszd. Hrldayan musluk benzin motoru gibi aradabir
pat pat patlyordu. Bu grltye tavandan gelen bir grlt daha eklendi.

Kitap, nemli biey. olmadn, st katta oturanlarn musluun hrltsnn kesilmesi


iin tavana sopayla vurduklarn, komulukta byle eylerin olabileceini, kendilerinin
daha bunun gibi ne grltlere, hrltlara katlandn sylyordu.

Bu arada kitapnn karsnn sesi duyuldu. Yatt odadan,

- Vanay kapatn! Vanay kapatn! diye sesleniyordu.

Hi kukusuz byle durumlarda yaplmas gereken en doru i vanay kapatmakt ama


daha nce vanann yerini bulmak gerekiyordu. Uzun bir aramadan sonra bulunan vanay
kapatnca, hrlt da, akan su da kesilmiti.

O gece evsahibi nc kez allah rahatlk versin diyerek beni yatama gnderdi. ok
uykum vard ama o devingen gecenin yorgunluundan sinirlerim bozulduu iin
uyuyamyordum.

Tam dalar gibi olurken, o zamana dek hi duymadm bir gcrtyla uyanyordum.
Yattm yerde uzun zaman bu gcrtnn ne sesi olabileceini dndm. Boazlanan bir
bykba hayvann yrek paralayan sesi, kan tekerleklerinin gcrts, bir sopann
viyola yaylan stnde kard ses, daha bunlar gibi biey olabilirdi. Tam uykuya dalar
gibi olurken bu sesle sryordum. Sonunda bir sesin, yattm oda kapsnn kard
gcrtsnn tpks olduunu anladm. Btn kaplar alp kapandka boazlanan
hayvan sesleri kararak gcrdyordu. Neyse ki sabaha doru helaya gidi geli durmu,
ben de dalar gibi olmutum ki, bir kedi miyavlamasyla sradm. Bir kedi hem kapy
dardan trmklyor, hem srekli miyavl-yordu. Bu az nce helaya giderken ayaklarma
dolanan kedi olmalyd. Benim yattm odada uyumaya alk olmalyd ki, odaya
girmek iin kapy trmalayp duruyordu. Kedi, inadndan vazgeer diye uzun sre
bekledim. Sonunda kedinin inadna yenilip kapy atm. Kapy aar amaz kedi yataa
srad. Bu yatakta yatmaya alk olmalyd. Ama ben kediyle koyun koyuna yatmaya
alk deildim. Yata kediye brakp bisre sandalyede oturdumsa da sonunda
dayanamayp kedinin koynuna girmek zorunda kaldm. Kedi bu yataa alk olmalyd
ki, durumundan hibir ikayet belirtisi gstermeden koynuma iyice sokularak kvrlp
yatt. Ama beon

109

dakika sonra kedinin pireleri vcudumu istila ettiinden hart hart kanmaya
balamtm. Lambay yakp i amarlarmda pire avna baladm. Sonunda, ne
yapsam iinden karamadn yata kediye teslim ederek yar plak durumda
sandalyeye tnedim. Perdeyi aralayp baktm, hava yava yava aydnlanmaya
balyordu. Bam dirseime dayayp uyumaya alrken ocuk cvltlaryla uyandm.
Evin ocuundan yalar drt be gsteren iki afacan odama dalmt. ncs, ya
kk olduundan anasnn koynunda uyuyor olmalyd. Odama giren ocuklardan biri,
niin don gmlek sandalyeye tnemi ve niin yataa girmemi olduumu sordu. Yatakta
kedinin yattn syledim. K, kahkahalar atarak kediyle birlikte yataa smyor
muyum diye sordu.

- Bak ite byle! diye yataa girerek, kediyle yatan nasl b-lleceini gsterdi.

Sinirlerim bozulmutu. ocuklarn ocuk olduklarn unutup,

- Defolup odanza gitsenize! diye bardm. Odalarnn buras olduunu, her sabah her
saatte annelerinin koynundan kp bu odada kediyle birlikte yatan babalarnn koynuna
girdiklerini sylediler.

Bu evde olup biten her eyi azok anlyordum da btn gece o-dann iinde cirit atan
farelere, kedinin niin ses karmadn hi anlamyordum. Bunu da ocuklardan
rendim. Kediyle fareler bir arada bydklerinden birbirlerine alkmlar. Hatta
geen yl kedi enciklemi de, kendi eniklerini emzirirken fare yavrularn da
emziriyormu. Kedinin eniklerini, pazar yerindeki kasap dkkanlarnn olduu yere
brakmlar.

ocuklar odadan ve yataktan karamayacam anlaynca stm bam giyindim,


odann iinde gezinmeye baladm. Geceki deneyimden sonra hela aralndaki muslukta
yzm ykamaktan korktuum iin byle bir giriimde bile bulunmadm. Ama vapur
dd, fabrikann iba dd, tiren dd ve azgn kpek hrlamas gibi seslerden
musluun bika kez alp kapandn, hela sifonunun ekildiini anladm.

Hava iyice aydnlanmt, ama ben o evde hep karanlkta kalmay yelerdim. nk
havann aydmlanmasyla birlikte kara sinekler ortaya kt. O denli ok sinek vard ki,
sineklerden kendimi korumam olas deildi. Sinekler burnuma, gzme, kulama,
azma ve zellikle dudaklarma konuyordu. Sineklerden korunmak

110

iin kendikendimi amarlamaya balaynca yataktaki iki kardein glmeleri bsbtn


sinirlerimi bozdu.

- Glecek ne var? diye bardm.

Bu sert akm, ocuklarn daha ok glmelerine neden oldu. Biraz sonra ocuklar
yatakta tepiirlerken kavgaya baladlar. Bouna onlan ayrmaya altm. Neyse ki o
srada kap tklatld.
- Buyrun! dedim.

ocuklarn babas gnaydn diyerek girdi. Alaan ocuklarn azarlayarak odadan


kodu.

Niyetim ilk uakla hemen istanbul'a dnmekti. Ne yazk ki ilk uak gn sonrayd.

Az sonra kitapnn akrabas da geldi. ki erkek yer yatan derleyip toparlayp dar
kard.

ocuk annesi kadn da ocuklaryla birlikte geldi.

Kitap, gece rahat uyuyup uyumadm sordu. Konuk olmann gerei olarak geceyi ok
rahat geirdiimi syledim.

Evsahibim,

- Tabii canm, dedi, ev baka otel baka... br

- Hi otelle ev bir olur mu... diye ekledi. Kitap,

- Bura sizin byk kentler gibi deil... dedi..

- Ne gibi? diye sordum.

Burda saygn konuklan otele atmak ok ayp saydrm.

Kadn, masay odann ortasna getirip kahvalt sofrasn hazrlad.

kinci, nc geceki konukluum ilk geceden farkl deildi. Ancak u var ki, nc
gece uykusuzluktan m, yoksa bu evin yaamna altm iin mi nedir bilmem, szp
kalm, tulum gibi uyumutum.

nc gn o ilden ayrlyordum. Uaa beni uurlarken kitap ve akrabas,

- Bunu saymyoruz... Sk sk gelin, yine buyrum... Bekleriz! diyorlard.

O denli iyi niyetli insanlard ki, konukseverliklerine teekkr e-derek, aralarnda


unutulmaz zamanlar yaadm sylemekle yetindim.

111
SINIR STNDEK EV

Eve tandmzn ikinci gnyd. Sa yanmzda bir komu var. Yol nlerinden
geiyor. Pencerenin nne oturmu bir yal a-dam,

- Bu evi tutmasaydnz iyi olurdu, dedi. ihtiyara sert sert baktm:

- Bizim bildiimiz bir kirac bir eve tand m, konu komu "gle gle oturun"a
gelirler. Tanmasaydmz iyi olurdu, ne demek? Komuya byle mi sylenir?

ihtiyar oral bile olmadan,

- Benden sylemesi, dedi, o eve hrsz girer de ondan syledim. Bizim eve hrsz girer
de brlerine girmez mi? Canskntsyla cigara almak iin kedeki bakkala girdim.

- Ne szn bilmez adamlar var, dedim. Bakkal,

- Hayrola? dedi.

- Bizim evin yannda bir bunak oturuyor. Evlerinin nnden geerken "Sizin eve hrsz
girer. Tanmasaydmz iyi olurdu" demesin mi?

Bakkal,

- Doru sylemi, dedi, tanmasaydnz iyi olurdu. O eve hrsz girer.

Bitek kelime sylemeden dar ktm. O gn akama kadar canm skld. Gece, sol
yanmzdaki komular oturmaya geldiler. Gece yansna doru tam giderlerken,
komumuz,

- Buras iyi evdir ama, hrsz girer, dedi.

Bunlar kapdan karken syledii iin "neden bu eve hrsz giriyor da sizin evlerinize
girmiyor?" diye soramadm. Karm, canmn skldn grnce, gld:

- Ayol, anlamyor musun, dedi, imdi kiraclar evden karmann bin yolunu bulmular.
Demek, bir yolu da bu. Eve hrsz giriyor diye korkutup bizi evden karacaklar. Evin
kiras ucuz olduundan

112

ya kendileri tanacaklar, ya da bir tandklarn getirecekler.


Aklm yatt ama, yine de gece gzm uyku tutmad. Hrsz, randevu vermi gibi, ha
geldi, ha gelecek diye bekliyordum. Derken uyuya kalmm. Bir tkrt ile frladm.
Frlamamla yastn altndaki tabancay alp,

- Kprdama, yoksa yakarm!., diye karanla doru barmam bir oldu. Eve yeni
tandmzdan, elektrik dmesini bir trl bulamyorum. Elektrik dmesini
bulacam diye kendimi o duvardan bu duvara arpyorum. Derken ayaklanma bir ey
takld, angrtyla kendimi yerde buldum. Hrsz elme takt diye az kalsn tabancadaki
kurunlan herifin karnna dolduracaktm ama, yuvarlanrken tabanca bir yana gitmi, ben
de bir yana... Karanln iinden,

- Hah, hah, hah!., diye insann tylerini diken diken eden bir kahkaha ykseldi.

- Ulan, biz korkun yerli film mi eviriyoruz, erkeksen karma k alak! diye
bardm.

- Herhalde elektrik dmesini anyordunuz. Kapnn sandadr. Yeni kiraclar elektrik


dmesini bulmak iin hep byle zorluk ekerler.

Ses karanlktan geliyordu.

- Ben adam ne yapanm, sen beni biliyor musun? diye bardm.

Karanlkta grmediim adam,

- Bilmiyorum, dedi. Msaade ederseniz elektrii ap size yardm edeyim.

t, diye elektrik dmesinin sesi duyuldu, oda aydnland. Ben yere dnce masann
altna girmiim, kanm da karyolann altna. Karmda dimdik, benim iki boyumda bir
adam vard. Ayaa kalksam, herifi korkutamayacam. Yattm yerden ne olduumu
anlamaz diye, sesimi kalnlatnp,

- Sen kimsin? diye sordum-.

- Hrszm.

- Bana bak, ben yutmam, sen hrsz deilsin. Bizi hrszm diye korkutup evden
uratacaksn. Baksana sen benim gzme...

Adam,

- Hrsz mym, deil miyim, imdi grrsn, dedi.


113

Babasnn evi gibi her yan kartrp, iine gelenleri almaya balad. Hem de bir
yandan sylenip duruyordu:

- Demek siz burasn yatak odas yaptnz. Sizden nceki kiraclar, burasn oturma
odas yapmlard. Daha ncekiler de yle...

- Bana bak, dedim, sen hrszlk ediyorsun ama sonra ben seni ikayet ederim.

inden ban kaldrmadan,

- Babana kadar git ikayet et, bir de benden selam syle... dedi.

- Ama ben karakola gidene kadar sen kaarsn.

- Kamam.

- Vallahi kaarsn. Evde ne var ne yok toplar kaarsn. Onun i-in, ben seni balayp,
karakola haber vermeye gideceim.

- mdaaaat!... diye bir lk att, karm.

Mahalleli de bizim kapnn nnde hazr mym ne, birden ieri doldular. Komular hi
aldr etmeden,

- Aaaa... Bu eve yine hrsz girmi... diyorlard. Bazs da,

- Bakalm hangisi? diye birbirlerine soruyorlard.

Bizim komularn iinde hrszla tananlar, halhatr soranlar bile vard. Hrsz kl
kprdamadan hababam teyi beriyi kaldryor.

- Konu komu, yardm edin de u hrsz balayalm. Gidip karakola haber vereceim,
dedim.

lerinden biri,

- Vallahi siz bilirsiniz ama, bouna zahmet ediyorsunuz sanrm, dedi.

Biz ne biim bir yere tanmz, ardm. Karm amar iplerini getirdi. Hrsz da hi
kar koymad. Adam bir gzel balayp, bir odaya koyduk. zerinden kapy
kilitledim. Hemen karakola kotuk. Kanm olan biteni komisere anlatt. Komiser evin
yerini sordu, syledik.

-Haaaa... O ev mi? dedi.

- Evet, o ev, dedim.

- Biz o eve kanamayz, dedi. Bizim blgemizin dnda.

- Peki, biz ne yapacaz? Zavall adam bou bouna m baladk?

- Bir st yannzdaki evde otursaydiniz, bizim blgemize girerdi. O zaman biz


karrdk.

114

Kanm,

- st yandaki ev bo deildi, ne yapalm... dedi.

Bizim ev, iki karakolun emniyet blgelerinin tam snnnday-m. Komiser,

- Sizin eve dedi "........" karakol bakar, dedi.

Syledikleri karakol da uzak. Biz oraya gidene kadar sabah oldu. Oradakilere anlattk.
Evimizin yerini sordular. Syledik. Bir polis,

- Haa... O ev mi? dedi.

- Evet o ev, dedim.

- Bir altndaki ev olsayd, biz bakardk. Sizin ev bizim blgemizin dnda kalr.

Kanm,

- Vah, vah, dedi, adam da smsk balamtk...

- Bizim ev hangi blgeye girer? diye sordum. Polis,

- Sizin ev jandarmann blgesine girer. Oraya polis kanmaz. Siz jandarma karakoluna
gideceksiniz, dedi.
Yola ktk. Kanm,

- Aman nce eve gidip u hrsza bir bakalm, dedi, adam ld m kald m?

yle ya... ster misin, bir de hrsz, sk balanmaktan kan dnmesin de lsn. Hrsz
tutalm derken, bir de katil olup kalm. Eve gittik. Hrsz baladmz gibi duruyordu.

- Naslsn? dedim.

- yiyim ama, karnm ackt, dedi.

Kanm hrsza yemek kard. Terslie bakn, evde bamya varm. Hrsz da bamya
yemezmi. Kanm kasaptan biftek ald, hemen piirip hrszn nne koydu. Biz hrsz
ikayet iin jandarma karakoluna gittik. Olan biteni anlattk. Jandarma komutan, evin
yerini sordu, biz de syledik.

- Haaa... O ev mi? dedi.

Bizim evi de herkes biliyordu. Jandarma komutan,

- Sizin eve jandarma kanmaz, polis kanr, dedi.

- Aman efendim, dedim, nasl olur. Polise gidiyoruz, jandarma kanr, diyor,
jandarmaya gidiyoruz, polis kanr, diyor. Bu bizim eve elbet bir karan gren
olacak.

115

Jandarma komutan bir harita kard.

- Bakn, dedi, siz haritadan anlar msnz? Bu 140 rakml tesviye mnhanisi. Buras da
su terazisi. Buras da 208 rakml tepe. ite jandarmann blgesi buradan geiyor. Eer
sizin oturduunuz ev, iki metre daha kuzey batya yaplsayd, o zaman jandarmann
blgesine girerdi.

- Canm iki metre iin mi? Bakverin ne olur?

- Ne mi olur? Onun ne olacan siz deil, biz biliriz. (Haritadan gsterdi). Bakn sizin
ev burada ite. Jandarma ile polis blgesini a-yran snrn stnde. Anladnz m?
Bizim blgeye evinizin bahesinden ikibuuk metre kadar giriyor ama, hrszlk bahede
olmam.
Yine polise gitmekten baka yol yoktu. Karm,

- Aman bir kere eve girip hrsza bakalm, dedi, Allah korusun bir lrse, bamz derde
girer.

Eve gittik, hrsza,

- Nasl? dedim.

- Yanyorum, abuk bir su... dedi. Suyu itikten sonra:

- Bakn sylyorum, dedi. Benim hrriyetimi kstlyorsunuz. Buna hakknz yok.


Buradan bir kurtulursam sizi dava ederim.

- Peki, ne yapalm kardeim, dedim, bizim evin kimin blgesine girdii belli deil ki,
seni oraya ikayet edelim. Byle cenabet yere ev yaplr m canm? Tam snrn stne
yapmlar.

- Eeeee... dedi, ben sylemedim mi? Siz beni salverin, yoksa hrriyetimi kstlamak
suundan sizi mahkemelerde srm srm srndrrm.

- Akama kadar msaade et, dedim, polise bir kere daha gidelim de...

- Gitmesine git. Ama biz bu ii ka zamandr biliyoruz. nce sizin evin hangi blgeye
girdiine karar verilecek. Yahut blgelerin snrlan deitirilecek. O zamana kadar
heheey...

Bir daha polise gittik. Bir harita da komiser kard.

- Bakn, dedi, jandarma blgesinin snn buras. Bahe jandarmada... Evin bir ksm
bizde, bir ksm jandarmada.

- Yatak odas sizin blgede kalyor. Hrszlk da yatak odasnda oldu, dedim.

116

- Evet ama tesbiti lazm, dedi, hem sonra bu hrsz yatak odasna uarak girmedi ya,
baheden girdi. Bahe jandarmann... Bu, yeni bir i deil. Mzakere halinde. Bakalm
sizin evi hangi blgeye verirlerse biz de ona gre ilem yapacaz.

Eve dnyorduk. Samzdaki evin penceresinden yine o ihtiyar seslendi:


- Gemi olsun, evinize hrsz girmi. .

- Girdi, dedim.

- O evde hi bir kirac oturmaz da onun iin o kadar ucuza veriyorlar. Ev sahibi, kendi
oturamyor, kirac bulamyor. Evini ykt-np, iki metre ieri alacakt. O zaman tam
blgeye giriyor. Sonra sizi bulunca kiraya vermi.

ihtiyarn kans,

- Su sizin deil, ev sahibinin, dedi. Ev yaptmrken suyu, elektrii, havagazn,


manzaray dnyorlar da, hangi blgeye girdiini hi hesaplamyorlar, insan hi byle
snr stnde ev yaptnr m?

Bir yllk da kiray pein verdiimizden evden kamazdk. Eve girdik. Hrsz karmza
geti, oturdu. Birlikte akam yemeini de yedik. Sonra.

- Bana imdilik Allaha smarladk, gene gelirim, dedi.

imdi drt be hrsz evimizin gediklisi oldu. Mahallede onlar herkes tanyor. Hatta
onlarla ibirlii de yaptk. Baka, yabanc hrszlar da dadanmasn diye elbirlii ile
evimizi koruyoruz. Bakalm, ne olacak? Ya konturatmz bitene kadar, evde alt hrsz,
iki de biz sekiz kii oturacaz ya da bizim evi bir blgeye sokacaklar. O zaman da
hrszlar bulabilirsek, blgemize kansan karakola ikayet edeceiz. Birbirimize pek de
altk, ikayet de a-yp olacak ya... nk evin bir takm masraflarn da onlar gryor.

117

FL HAMD NASIL YAKALANDI

istanbul Emniyet Mdrlnden, btn tara vilayetleri Emniyet Mdrlklerine u


telgraf ekilmiti:

"Otuz be yanda, uzun boylu, iki yz kilo arlnda, kumral, dii eksik, st enede
bir az dii dolgulu, alt sol kpek dii altn kaplama, izgili kahverengi elbiseli, salar
olduka dklm, ablak ehreli, kahverengi gzl "Fil Hamdi" adnda azl sabkal
bir dolandrc, gn gece iinde oturduklar nbet kulbesini byk dikkatle
bekledikleri iin uykusuz kalan iki polis memurumuzun, yolda giderlerken
uyuklamalarn frsat bilerek ellerinden kamtr. Yaptmz tahkikat, takibat ve tetkikat
sonunda, Fil Hamdi'nin kat kesin olarak anlalmtr. Vilayetimiz ve vilayetinizdeki
kaza karakollarndan birine urad veya bir polis memuruna yol, adres sorduu
takdirde, kendisine ltfen merakla yolunu beklediimizi, bizi daha fazla intizarda
brakmayarak, mnasip, bo bir zamannda stanbul Emniyet Mdrlne gelerek
teslim olmasn rica ettiimizi syleyin. Azl sabkal Fil Hamdi'nin fotoraf iliiktir."

Tara vilayetlerinden birinin istasyonunda iki polis memuru konuuyor:

- Ramazan, kardeim, u salep ien herif mutlaka Fil Hamdi...

- Hm... Benziyor... Resmi kar bakalm. Bir resim karr, arkadana gsterir.

- O deil be Ramazan. O senin resmin!

- Hm.. Bayramda ektirmitim. Nasl?

- yi ama, ack glseydin be!.. u Fil Hamdi'nin resmini bul. Ramazan cebinden bir sr
resim karr, kartrr.

- Bu benim olann resmi... Bu askerlik hatras. Bu kimdi Mahmut?

- O mu? ey olacak... Eroin kaaks Duman Ali...

118

- Bu da otel faresi Suphi... Resimler birbirine karm. Bul u Fili be Ramazan!

Mahmut'la Ramazan resimleri kartrrlar, Fil Hamdi'nin resmini ararlar.

- abuk ol Mahmut... Herif salebi iti, kaacak...

- Bak, nasl bakyor etrafna?

- Buldum, u resim olacak. Tamam, ta kendisi! phelendikleri adamn yanna giderler.

- Hemerim, yle dursana...

Bir resime, bir de adamn yzne bakarlar.

- Bir de yan dur bakaym.

- A-ah, benzemiyor be Ramazan.

- Bir kere de komiser bey grsn Mahmut. Belki o benzetir.


- Hemerim, haydi yr... Karakola kadar gideceksin.

Baka bir tara vilayetinin pazar yerinde iki memur konuuyor:

- Ayp oldu be kr kardeim. Akama kadar fr dolandk, u Fil Hamdi'yi


yakalayamadk.

- u adam olmasn?

- Belki de odur. Soralm. Adamn yanma giderler.

- Baym, senin adn ne?

- Mustafa... Birbirinin kulana:

- Mustafa diyor.

- Hamdi diyecek deil ya... Adm saklyor.

- Akl sra bizi kandracak.

- Baym, biraz gelir misiniz?

* * * Bir tara vilayetinin kahvesinde iki memur konuuyor?

- Dn ben tane Fil Hamdi yakaladm, komiser hibirim beenmedi.

- u bizim komiser de amma mklpesent haaaa...

- HitL. Yava konu, aktrma. u ay ien adama yan gzle bak!

119

-O be... Ta kendisi!...

- Ama, gelen evrakta iman diye yazyordu. Bu zayf, iskelet gibi herif...

- Zayflamtr birader, kaak gezmek kolay m?

- yle ya... Ama bu esmer. Fil Hamdi kumralm.

- Dada bayrda gezmekten rengi atmtr.


- Haklsn. Yalnz birader bunun sk siyah salar var. Evrakta Fil Hamdi'nin salan
dklm diye yazyordu.

- Eh artk o kadarck da olur. Herif tannmamak iin belki peruka takmtr.

- Ne duruyoruz? Yakalayalm. Adama yaklarlar.

- Adn ne senin?

- Hamdi...

Birbirlerine manal manal bakp glerler.

- Yr bakalm karakola... Haydi!

- Ne var? Ne oldu?

- Fazla sorma! Karakolda renirsin.

# * *

Bir tara vilayetinin, btn tara vilayetlerinde olduu gibi, bir iki kilometrelik asfalt
zerinde iki polis yoldan geen bir adam yakalarlar.

- A azn!

- Azmda bir ey yok ki benim.

- Madem bir ey yok, aarsn.

Adam azn aar. kisi birden adamn dilerine bakarlar. Polisin biri brne sorar:

- Baksana u evraka, ka dii yoktu? br evrak okur:

- " dii eksik, st enede bir az dii dolgulu, alt sol enede kpek dii altn
kaplama..."

Polis memuru, adamn dilerini sayar:

- Bir, iki, ... Drt... Oynama be! arttn. Bir, iki, , drt, be... Yirmi drt... Yirmi
drt dii var.
- Yirmi drt m? Ka tane eksik? Senin ka diin eksik, biliyor musun?

120

- Sekiz...

- ektirmitir. Delilleri ortadan kaldrmak iin dilerini ektirmitir.

- Benim dilerim takmadr. Azmda hi kendi diim yok... Hatta drt tanesi de msr
yerken krld.

- Evrakta takma olup olmadn yazyor muydu?

- Yazmyor. Unutmulardr. Bu canm bu... Ta kendisi... Kpek diine baksana altn


kaplama... Baym, gel bizimle beraber.

- Nereye?

- Karakola!... Yr...

Tara vilayetleri Emniyet Mdrlklerinden istanbul Emniyet Mdrlne gnde


yzlerce telgraf geliyordu:

"Falan falan tarihli, filan filan sayl telgrafa cevaptr: Vilayetimiz dahilinde on drt
tane izgili kahverengi elbiseli, sekiz tane kpek dii altn kaplamal olmak zere on
drt Fil Hamdi yakalanmtr. Bu miktarn istee yeter olup olmadnn, aratrmaa
devam edip etmeyeceimizin emir buyurulmasn sayg ile rica ederim."

***

tr:

"Falan falan tarihli, filan filan sayl yksek telgrafnza cevap-

Vilayetimiz dahilinde 180 kilo ile 220 kilo arasnda iki dzine Fil Hamdi yakalanm
olup, aradaki kilo farknn, kantarlarn ayarszlndan ileri geldiini, hepsinin de
gzlerinin kahverengi olduuna gre, Fil Hamdi olduklarnda en ufak bir pheye yer
kalmadn, yakalanan Fil Hamdi'ler sevkedilmi olup, gzden kam olanlar varsa,
onlarn da byk dikkatle arandn ve peyderpey sevk edileceini sayg ile
arzederim."

istanbul Emniyet Mdrlnden, Tara Emniyet Mdrlklerine gnderilen telgraf:


"Koyacak btn yerler dolmu olduundan, imdilik eldeki Fil Hamdiler yeter
grlmtr, ikinci bir emre kadar Fil Hamdi'lerin

121

yakalanmasna ve aranmasna ara verilmesini teekkrlerimle rica ederim."

NOT: Firar eden Fil Hamdi yakalanmtr.

122

YYN ALLAKINA

Bizim bir yeenimiz var. Daha dorusu bizde yeen ok da, ite bu onlardan biri... Hani
insann ss termometreyle llr ya, ite bunun gibi insanlarn akgzlnn bir
lei olsa da akgzlk llse, bizim bu yeen dnyada birinciye gelir. Kyn
snfl ilkokulunu bitirdikten sonra bir daha okula mokula gitmeyen yeen, krk
niversite bitirmii cebinden karr. Kurban olduum Allahm bu bizim yeene yle bir
akl vermi, hem de sonradan sokma deil, anadan doma bir akl...

Trkiye'nin isizler ordusu ekmek kaps olaraktan daha Ala-manya'y kefetmekten ok


nceleri, bu bizim yeen Alamanya'ya gitti. On yl kadar sonra Alamanya'dan dnd ki,
yle bir deimi, yle bir deimi, biz bunu tanyamadk da, halis Alaman sandk.
Alamancann en kibarcasm renmi ve Trkesi az biey bozulmu. Kimi Trke
szleri unutmu. "Aaaa, nasl derler?..." diye kekeleye kekeleye konuuyor. Kendi
demesine baklrsa yeenin o kibar Alamancasm Alamann ayaktakmndan olanlar bile
anlayamazlarm. Alamancasna akolsun da, bir de bir huy edinmi, her szn banda,
ortasnda ve sonunda "Ah zooo..." deyip duruyor. Bizim yeen "Ah zooo!"suz
konuamyor.

Dayanamadm sordum:

- Yeen, ikidebir "Ah zoo, ah zooo..." demektesin. Bu "Ah zoo" ne demeye gelir?

Bu "Ah zooo"nun ne demeye geldiini Alamanlar da bilmezmi, nk hibir ey


demeye gelmezmi. Ama Alamanlar "Ah zo-oo"suz konuamazlarm. Alaman, ah zoo
demezse dili kilitlenir, konuamazm. Bir insann halis Alaman olup olmd "Ah
zoo..." ekip ekmemesinden bilinilmi. Bizim yeen "Ah zooo"dan baka ikidebir
"Yaah yaah... " ekiyor.

Yeen, o ilk geliinden sonra, iki- ylda bir, Trkiye'ye gelir, bizim evde konuk kalr.
Alamanya'da yaayah yirmibe yl geti. Alamanya'dan her geliinde, bizim ok
kalabalk olan akrabalara

123

trl armaanlar yadrdna baklrsa ok kazanl bir i yapyor olmal. Ne i


yaptn sordum. Alamanya'ya daha yeni gittii zamanlarda, bir i bulup almas
gerekirmi. Ama sonralar, Trkler ii olaraktan Alamanya'ya dolumaya balaynca
artk bir i bulup almas gerekmiyormu.

- Yani yeen, senin hibir iin yok mu orada?

- Ah zooo... Yok gibi biey ite... Yah!

- Biz burda bunca alp gene zorla yayoruz da, sen orda isiz nasl geinip
yayorsun?

- Ah zooo... Alamanya'da alan o kadar ok Trk var ki, benim almama hi gerek
kalmyor. Yaah!...

Anlamadm ya, sz uzatmak da istemedim. Benim anlamadm grnce,

- Ah zoo, alarak para kazanmaya kalksaydm, bu kadar param olur muydu? dedi.

Bak, bu da doru.

Gnn birinde bizim Alamanya'daki yeenden bir mektup aldm. Trkiye'de Almanlarla
ortak bir i kurmak istiyormu. ok kazanl, milyarlk bir imi. Bana bir iyilik yapmak
istediinden, beni de bu ie ortak yapacakm. Soruyordu mektubunda: "Sen de byle
kazanl bir ie ortak olmak ister misin?"

Yantladm mektubunu: "lkin i nasl bir itir? Sonra benim gibi zor geinen biri byle
milyarlk ie neyle ortak olacak ki?"

Alamanya'dan geldi yeen. Dediine gre, ok byk Alaman iadamlaryla anlam. O


iadamlar yaknda istanbul'a gelecekmi. Onlar benimle tantracakm. Kuracamz
iin nasl bir i olduuna gelince, iadamlar iin u i ya da bu i nemli deilmi,
iadamlar iin para kazanlacak biey olsun da, n'olursa olsun-mu; nasl ve nerden
kazanlrsa kazamlsnm. Arada "Ah zoo"lar ve "yahF'ler ekerek anlatyor bizim
yeen. Bunlar yle yaman i-adamlanym ki, hayvan fksndan insan dksna dek,
kan pazarlamasndan tut, aksakallara erkeklik gc veren macuna, tohumla gl bal
yetitirmekten turizme, karga etinden yaplma keklik konservesine dek akla gelen
gelmeyen saysz i yaparlar-m. Bunlar l ortasnda anadan doma cbl be kii
grse, o donsuzlardan bile para kazanmann bir yolunu bulurlarm. Dnyann her
yerinde de kollar varm.

124

Yeenin dedikleri bana azbiraz kark geldiinden, sordum:

- iyi dedin de yeen, dz ilere bile ket vuran bu bizim hkmet, bu kark ilere ne
der?

Yeen anlatyor. Bunlarn hneri uymu ki, en kt, en pis ii bile yle allar pullar,
yle ambalajlar, yle yaldzlar, yle pazarlar-larm, yle sunarlarm ki, biz bu
hnerleri bilmediimizden inciyi akla ve altn boka dnderirken, bunlar boku altna
ve akl inciye evirir, ilkin hkmetin gzn boyarlarm. Hner sunu biiminde,
ambalajda, reklamda, pazarlamadaym.

Yeen szn yle balyor:

- Neden onlarda hibiey yokken herbiey var da, bizde herbi-ey varken hibiey
yok... Ah zooo... ite bundan. Yah!

Benim de aklm yatrd bu ie. Hem para koymayacama gre benim ne zararm olur
ki... imdi sra geldi, Alaman iadamlarn burda arlamaya.

- Ah zooo... Bu Alamanlara yemekten yana kulak asma. Alaman mutfandan domuz


etiyle patatesi kardn m, geriye

tencere tabaktan, atal baktan baka biey kalmazm. ite bu yzden bu iadamlarn
bizim eve yemee armalymz. nk iadamlar, en nemli, en byk ileri bile
yemekte konuurlarm. Buna i yemei derlermi. Bunlara bizim evde bir akam i
yemei vermeliymiiz ki, bizim dolmalar, sarmalan, mantlar, brekleri, baklavalar
yiyince akllan asn... "Yah!" diye szn balyor bizim yeen. Yeenin nerisine
anamla karm dnden gnll. nk, kendi demelerine gre, ikisi de yemek piirmede
birinciye geliyor. Hem de dorudur, kanm oklavayla bir yufka aar, yufkann bir
yanndan baktn m, tl perdeden bakar gibi, te yan grrsn. Bu yufkayla su brei
yapnca, iki kilo su brei yersin de, i-kiyz gram yedim sanrsn; yle hafif... Hele
baklava aznda erir, yedin mi yemedin mi anlayamazsn. Anamn safranh ve tavuk
suyuna pilav zerine pilav olamaz.

Neyse efendim, ortak olacamz Alaman iadamlanndan telgraf geldi bizim yeene.
Uakla kii geleceklermi. Baka yerde de ileri olduundan burda bir gece iki gn
kalp uacaklarm gene. Otelde yerlerini de ayrtmlar. Bize kalyor, bizim evde bir
akam yemei vermek. Bu yemek de enok bir, bilemedin, iki saat srmeliymi. Bu
zaman iinde biz Alamanlara ekici gelecek iler nerecekmiiz.

125

- Ne gibi iler yeen?

- Ah zoo... Sen orasn bana brak. yle iler nereceim ki, a-kllan duracak. Yah!

Azndan laf almak iin kaamakl biimde ne iler nereceini sordum. Vay bu bizim
yeendeki akl.. Efendim, bu bizim kentimizde sokak iti km. Belediye ldrtmekle
baedemiyrm. Alamanlara bir fabrika kurdurtabilirse, toplanacak sokak itlerinin
derisinden, kadn eldiveni, manto yakas, krk, kuyruklarndan da kadnlar iin krkl
apka, anahtarlk, ss eyalar yaplrm ve sokak itlerinin etleri ve kemikleri de
atlmaz, bunlar da kurulacak yem fabrikasnda makineden geirilip kurutulur, kmes
hayvanlar yemi olurmu. Sokak kedilerinden de ayn biimde yararlanlrm. "Yaah!"

Daha ne neriler var bizim yeende. Bildii bir yerde bir kaplca varm, o kaplcann
amuru ekzamaya, yaraya, deri hastalklarna birebirmi. Bu Alamanlara kadnlara
gzellik kremi olarak bu amuru nerecekmi, bunlar amurun iine gzel kokular koyup
yle ambalajlarlarm ki, amurun gramn bin liradan satarmz.

Belediyeyle anlap kentin plerini bedavadan toplayp bu plerle denizin ortasnda


zel bir ada kurmak da nerilenin arasnda. Bu zel adada kumarhane ve baka haneler
gibi kr getiren turistik iler yapmak... "Yaaah..."

Karmla anam, daha telgrafn geldii gn kollan svadlar. Gzel yemekler piirmekte
birbiriyle yartalar. Piirecekleri yemekleri de aralarnda blmler. orbay anam,
kfteyi karm, manty karm, zeytinyal sarmay kanm, brei anam, baklavay karm
yapacak... Aralarnda iblm yapmlar.

Yeen diyor ki:

- Mesariften yana hi ekinme. A kesinin azn. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez,
demiler. Yaaah...

Her ne olacaksa, bu biriki saatlik i yemei srasnda olacakm. Bana ortaklk hissesi
yzdebir verilse, gene milyonlar tutar-m.
Bizim kese ne ki, azm asak ne kar... Atk azn, boalttk keseyi. Yetmedi. Borca
da girdik. Daha dorusu borca battk. Bakkalna, kasabna, manavna, stsne, btn
mahalle esnafna borlandk. Hi nemi yok, milyonlar gelecek ya...

126

Sonunda gn geldi att. Yeen, Alman iadamn havaalannda karlamaya gitti.


Onlar ilkin otele yerletirecek. Biraz gezdirecek. Akam da bizim eve i yemeine
getirecek. Ben evde beklemekteyim. Anamla kanm hl mutfaktan kamyorlar. Bunlar
deli yahu! Bunca yemek bir blk askere yeter be! Kendileri yetmezmi gibi komu
kadnlardan da yardmclar armlar. Sanrsn ki, dn sofralan kurulacak.

Evimiz Alaman iadamlanna gre deilse de gene de kt saylmaz. Ne var ki, sofra
takmndan eksiklerimiz varm. O eksikleri de konukomudan toparlayp tamamladk.
Akam saat yedide gelecekler.

Yediyi be gee araba kapnn nnde durdu. Ben koup kapdan karladm konuklan.
Buyrun, buyrun, buyrun... Yeen, benim dediklerimi onlara eviriyor. "Ah zoo, sofraya
oturalm da hemen i konumasna geelim..." dedi yeen.

Yemek odasna getik. Alamanlan sofraya yerletirdik.

Anam, tabaklara orbalar datrken yeen i konumasna balam bile. Diyormu ki


Alamanlara "Bizim burda daha insan eli dememi ok zengin i kaynaklan var, nce
dediim gibi..."

Yeen, sonradan bana dediine gre, bunlan demesine dedi de, anamn ikramndan
sznn arkasn getiremedi ki... Benim anam her zaman byledir. Anam tabaklara
kepe kepe orba dolduruyor. Alamanlar elleriyle ve Alamanca olaraktan dilleriyle
"Aman yeter" diyorlarsa da, anamn dinledii yok. Yeenin szn azna tkp balad
bizim Trk usul ikrama:

- Yeyin yeyin... Afiyet olsun... Buna dn orbas derler, bildin mi? Bizim memleketin
orbas dedin mi, yayla orbas bir, bu iki... Yeyin allakna... Di buyrun...

Konuurken ikidebir yeene dnp,

- Dediklerimi eksiksiz evir ki anlasnlar... diye onu uyanyor. Zavall yeen, biriki
evirip sonra anama,

- Teyze, hele az biraz izin ver ki, biz de iten konualm... Diyorsa da, anam susturmak
olas deil. Alamanlarla Trke konumaya da balad:

- Beendin, he mi? Dedim sana gzeldir diye... Dur hele, bir kepe daha koyaym...

Alamanlar iki elleriyle tabaklann korumaya alyorlarsa da, anam aradan yol bulup
orba dolu kepeyi tabaklanna boaltyor.

127

Tam bizim yeen sz alyor, anam balyor:

- Buyrun allakna... Yabanc yabanc durmayn yle... ekinmeyin, yeyin, yeyin...


(Yeene) Syle de yesinler... Bura yabanc yer deil, kendi eviniz bilin...

Alamanlar gerekten mi beendiler, anamn stlemelerine mi dayanamadlar, her neyse,


orbalar bitirdiler. Anam,

- Az daha isterler mi sor hele... dedi yeene. O zaman ben,

- Ana, bu yemek ahbaplk yemei deil, burda i konuacaz. Brak ki iten


konualm... derken bu kez nbeti karm ald. Deitirdii tabaklara kendi yapt salal
kfteleri koymaya balad, enesi de ald:

- Buyrun allasen... Tuzu azsa koyun, aha tuzluk surda... biberlik de ite... Surda da
krmz toz biberle pul biber var... Buna biz basma kfte deriz... Kimyonu azsa koyun...
Herhal sizin yemeklere benzemez ama, gayet lezzetli gelir bize... insan besler...
Yabanc yabanc durmayn yle...

Karmn enesi hi durmuyor ki, u i konusunda iki sz konualm. Hay Allah belan
vere kan.. Kanm soluk alacak olsa, anam kapyor laf:

- Salatadan da buyrun.. Tabanza m koyaym... Burda s domates, burda da oban


salatas... Kark salata da burda... Yeyin canm, yeyin... Su mu, ayran m? Skma
meyva suyu da var...

Alamanlar kfteleri beenmi olacaklar ki, tabaklanndakileri silip sprdler. Anamla


kanm hamle edip bo tabaklara yeniden kfte doldurmaya kalktlar. Alman, kfte
koydurtmamak iin tabaklanmn stne yatar gibi eildiler.

- Tabaklannz deitireyim... Vallahi siz biey yemediniz. Yazk, a kaldnz... Ekmek


buyrun... u ksedekine biz sumak deriz... Serpin serpin yemee... tah aar... Mideye
de gayet iyi gelir.
Ben artk Alaman konuklan da unutup,

- Sus ulan kan, sus! Sus ki, iki ift szedelim. Herifler yann gidiyor... diye bardm.

Kanm,

- O nasl ey, konua ikram gerekmez mi? Sustum sustum ite.... dediyse de bu kez anam
tabaklara karnyanklan doldururken ald sz:

128

- O kadarck olur muymu... Daha neler... Aman dur, bir karn-yank daha koyaym...
Yooo, vallahi olmaz. Yemezseniz gcenirim. Krk ylda bir, evimize konuk geldiniz...
Yeyin allakna.. (Yeene) Syle dediklerimi de yesinler...

Baa kamayacaklann anlayan Alamanlar, sonunda teslim oldular. Tabaklan


karnyankla doldu.

- Tabanza biraz salata koyaym... Hangisinden?.. Bu turp rendesi, ok ifaldr... Bu


da krmz turp... Buras sizin eviniz saylr. ekinmeyin...

Yemekten baka hibir ey konumaya frsat vermiyorlar.

- Ana, sus ki biraz iten konualm. Bu herifler buraya i konumasna geldiler, yemek
de bahanesi...

Anam susturmann olana yok. Soluklanmak iin susacak olsa, sz karm kapyor.
Ama Alamanlar iyice aptallamlar. A-vurtlar yemekle dolu doluyken kendilerine
uzatlan ayranlar, meyve sulann iiyorlar.

- i... Bastnr. Bir karnyank daha ister misin? ekinme... Karm subreini ortadaki
tepsiden alarak datmaya balad.

Tabaklan yle dolduruyor ki "ksz doyuran" dediklerinden... Bi-yandan da anlatyor:

- ardan alma deil haa, kendi elimle yaptm.. ok hafiftir. Bak byle ite... nsann
aznda erir. Hi dokunmaz... Bir tane daha almazsanz vallahi danlnm... Sizin iin zel
yaptm...

Alamanlar sanki ok anlarlarm gibi, subreini ok yemenin yntemini anlatyor:

- ki lokma subrei yemeli, stne yudum ayran imeli. te o zaman btn gn


durmadan subrei yesen, yedin mi yemedin mi anlamazsn. Ama siz almadnz...
Ltfen... Biraz daha... Bakn u kenanndan da koyaym biraz, daha pikindir.

Bu kez gelin kaynana birbirlerini vmeye baladlar:

- Gelinimin subrei stne subrei yoktur. Yeen dayanamayp,

- Yemekten baka biey konuamayacak myz yahu? diye bard.

Kanm, sanki yeenin sorusuna yanlm gibi,

- Daha arkada mant var... dedi.

Saate baktm, sofraya otural birbuuk saat olmu. Anamla kan-

129

mm konuklara yemek ikramndan zaman bulup da bizim daha iten misten konutuumuz
yok. Yemek lafndan frsat vermiyorlar ki...

- N'olur, biraz da pilakiden aln... A vallahi olmaz, iki kak olsun pilakiden yedirmeden
brakmam...

- Aaa, ayol ku kadar biey yediniz...

- Dolmadan almayacak msnz... Buyrun, buyrun... Limon da burda... Yeyin, yeyin


allasen...

- Vallahi a kaldnz... Hi olmazsa safranl pilavdan buyrun... ki kak daha?

Ne yeen, ne ben, ne de Almanlar azmz aabiliyoruz. Anam biyandan, karm


biyandan ikramlar ederek Alamam tkabasa doyuruyorlar. Evet, tastamam yle;
tkabasa... Nerdeyse Alamanla-n srtst yere yatrp azlarna zorla dolmalar
tkacaklar.

- Tabamz deitireyim... Ltfen...

- Vallahi a kaldnz...

- Ne olur, misafir gibi durmayn yle...

Ah, btn eeklik bende... Yahu ben nasl bilmem, bizim geleneimize gre konuk
arlamann byle olduunu da, bu Alaman-lan i konumas iin eve arrm.
Karlarn yemek ikramndan bizi sofralarmzda kim ne zaman, ne konuabilmi ki,
Alamanlar konusun...

Ondan al, bundan da buyur, vallahi a kaldnz, Allahaknza yeyin yeyin, yabanc gibi
durmayn, ekinmeyin, bura kendi eviniz, biber ister misiniz, az daha pilav... filan
derken, sra geldi tatllara. Karm diyor ki Alamanlara:

- Bunun ad sarburmadr, ii cevizli... Tatllarn ah saylr. Herkes yapamaz...


Buyrun buyrun...

O Alamann en iman olan, ii dvlm ceviz dolu sarburmay srrken boncuk


boncuk terler dkmeye balad. Benim grme kalrsa, Alamanlar yememekte
direnirlerse, bizim kadnlar de de bunlara yedirecekler; iyisi mi yemeyi kazanl
bulmular. Artk bedenlerinde yemek alacak bo yer kalmam olmal ki, azlarna
aldklar lokmay yermi, inermi gibi yaparak geveliyorlar.

Saate baktm, yemee otural ikibuuk saat olmu. Bundan sonra Alamanlar isteseler de
konuamazlar. Konumay brak, solunduklar ne nimet... Kolan gevetir gibi,
Atamanlarn biri, deliini

130

nc kez ap pantalon kemerini gevetiyor. Atamanlarn birinin gzleri kaym


gitmi, yemein arlndan uyudu uyuyacak... Anam hl,

- Elimle yaptm... Baklavadan yemeden dnyada brakmam... Buyrun, yeyin, yeyin..


deyip duruyor.

- Hey yeen, dedim, bu yemek boa gitti. Herifler de yarn bur-dan ayrlyor.
N'eyleyeceiz imdi?

Yeen,

- Ah zooo, dedi, bunlar yarn akam ge saatte uaa binecekler. Yarn le yemeini
bir restoranda birlikte yeriz de, o zaman konuuruz i konusunu... Yah!

Yeen byle derken, o boncuk boncuk ter dken iman Alamann ba, oturduu
sandalyede saa kaykld. Surat da patlcan morun dnd. Ben,

- Eyvah, Alamann biri elden gidiyor... derken, anam bir bardak skma vine suyunu,
- i, devadr, iyi gelir... diyerek, herifin kitli dilerinin arasndan azna boaltmyor
mu! Alaman, artk kmldayamadndan m, yoksa azna dayanan bardaktakini ila m
sandndan, yazgsna raz olup o bir bardak vine suyunu itiyse de, artk iinde bo
yer kalmadndan olacak, bardan sonuna doru pskrd ve pskrmesiyle gk
grler gibi geirince anam,

- Afiyet, eker, bal olsun... Bak, yarad yarad... dedi. Karm,

- Kahveleriniz nasl olsun? diye sorarken Alamanlardan biri kalkt. Yeene bieyler
syledi. O geiren surat morarm Alaman terlerini siliyor. nc Alaman
vitrinlerdeki mankenler gibi donuk duruyor, sanrsn cansz. Yeenle ben, bu Alamam
kollanndan tutup kaldrdksa da, belli ki adam yedii yemeklerin arln ta-
yamadndan yryemiyor, ki yandan kollarna girip yrttk. Merdivenden inmeleri
kolay olmad. Giderlerken, yeen Alamanlardan szald ki, yarn bir restorandaki le
yemeinde i zerine konualm. Alamanlan kapdan uurlarken bile anamla karm hl
diller dkyor:

- Bunu saymayz... Gene buyrun, yemee bekleriz...

- Vallahi a kaldnz...

- Ne yediniz ki... Hi...

131

Yeen, otellerine gtrmek iin Alamanlan bir arabaya bindirdi; kendi de onlarla gitti.
Ben de evde atm azm yumdum gzm. Anamla kanma demediimi brakmadm.
Ama onlar yaptklarnn hi de ayrdnda deiller.

Anam,

- N'olmu ki, diyor, konuk dediniz getirdiniz. Elin garip yabanclarn arlamam olur
mu? Sonra bizim iin arkamzdan ne demezler...

Karm da,

- Biz tremiz neyse onu yaptk, diyor, oncak urap didinip yemekler, tatllar yaptk da,
teekkr edip bir elinize salk bile demediniz. Bir de afurtafr edip duruyorsun...
Alamanlar krk ylda-bir, Trk evine konuk gelmiler, adamlan a m gnderseydik.

Buyzden anamla, kanmla kstk.


Ertesi gn yeenle le yemei iin bir restorana gtrmek -zere kaldklar otele
gittiimizde Alamanlar bulamadk. Alaman-lardan birini geceyarsndan sonra
cankurtaran arabasyla ilkyardm hastanesine zor yetitirmiler. Birinin de, hastaneye
gidecek mecali bile yokmu da, acil servisten ekip gelip otelde midesini ykamlar.
nc Alaman ortalarda yok. Onun nerde ve ne olduu hi belli deil.

Yeen,

- Ah zoo, bu i yatt... Yah! dedi.

Ben de ondan alm olacam, onun gibi,

- Yah! dedim.

Dnya aklls yeen de Alamanya'ya dnm olmal ki, o gnden sonra onu da
gremedim.

Evet, milyonlar kazanacamz i yatt ama, biz de hi olmazsa Alamana, Trk


geleneine uygun konukseverliin nasl olduunu gsterdik. Ne olduysa bana oldu.
Alamanlara ziyafet iin girdiim borlan alt ayda zor dedim.

Moskova (Rossia Oteli, 12-549) 8 Mart 1988

132

DU BAKALI N'OLECAK

Boazii'nin Karadeniz Boazna yakn Anadolu yakasnda, denizkys stnde bir


ayevi... O ayevinin hemen btn mterileri, hep o semtin insanlan olduklanndan ve
oraya sksk geldiklerinden birbirlerini tanrlar. ou da emeklidir. Emekli olunca
konumalar doal olarak ounlukla geim sknts, pahallk, srekli zamlar ve
benzeri konular stne oluyor.

O sabah da yine her zamanki gibi nce ev dertlerinden balayp lkenin sorunlarndan
konumaya getiler. Hkmet enflasyonu yzdeotuzda tutacana szvermiti, oysa
yzdesekseni buldu. Yzdeseksen, ha? Peki, ne olacak? Alamanya'ya Avustralya'lara
ii gnderdik, yine yetmedi. imdi de Sovyetler Birlii'ne ii gnderilecekmi.
Gitmeye istekli iiler yle ylmlar ki, sra kapmak iin birbirlerini ezmiler. Allah
Allah!... Yahu, komnist Rusya'ya bile ii gnderecekler ha? Parann komnisti, faisti,
dini iman olur mu arkada, para paradr, gelsin de nerden gelirse gelsin. Ben
komnistin parasn alp cami yaptrdktan, kuran kursu atktan sonra bir gnah yok
ki... stelik sevab bile var.

Peki, bunun sonu nereye varacak birader? Allah sonumuzu hay-reylesin!

Efendim, memleketin btn geliri, aldmz d borlann yllk faizini demeye bile
yetmiyormu. Deme yahu... Amerika'dan aldmz borlarla, salt eski borlann faizini
bile zor dyormuuz. Allah Allah... Bu gidiin sonu nereye vanr dostum?

Ayemef diye uluslararas bir kurulu var ya hani... Evet, ite o uluslararas para fonu mu
ne... Uluslararas demek, ne demek? A-merika demek... te bizim kendi
memleketimizde nereye ne yapacamza, neyi nasl yapacamza, fabrikamza,
limanmza, yolumuza, her eyimize, herbieyimize ite o karar verirmi... Yok yahu...
Bak bunu bilmiyordum... Peki, bu byle giderse ne olur...

Her gn, her akam hep bu konular konuulur... Her konumada ayn szlere aarlar!
Yok yahu!.. Allah allah!..

133

ayevindeki emekliler birbirlerine hep yantsz kalacak ayn soruyu sorarlar:

- Peki, n'olacak byle? Bekleyelim grelim. Bakalm, n'olacak?

- Bunun sonu nereye varr byle? Hep merak ediyoruz. Dur bakalm, n'olacak?

- Bu gidiin sonu nereye varr? Hayrls... Dur bakalm, n'olacak?

O sabah da yine hi bkp usanlmadan ayn konular konuuldu ve ay evindeki herkes


birbirine "Dur bakalm, n'olacak?

O sabah da yine hi bkp usanlmadan ayn konular konuuldu ve ayevindeki herkes


birbirine "Dur bakalm, n'olacak?" dedi.

Gn grm, dnem geirmi, eski Tophane Askeri Sanayi Mektebi'nden yetmie,


yetmiini ok akn bir eski ii emeklisi,

- Dur bakalm, n'olacak deyip duruyorsunuz da, bana bir akrabamzn bana gelenleri
anmsattnz... dedi.

Balar ona yneldi. Akrabasnn bana geleni merakla sordular. Bu ilgiyi bekleyen ii
emeklisi de yle anlatt.
Hani hkmetimiz darda kalp dnya cenneti Boazii'nin en gzel tepelerini,
korularn, yerlerini petrol zengini Araplara satyordu ya... te o sra bir Arap zengini
kt ortaya, eyh mi, prens mi, yoksa hepsi birden mi, yle biey... Ad da Ebul-Fatk
El-M-k. Boazii'nin seyrine doyum olmaz tepelerinden birini biey yaptracak.
Derken bu Ebul-Fatk, bir Trk kzyla evlenme sevdasna dm. Hangi Trk kz
olduu belli deil, yeter ki Trk kz olsun... Elbet Arap llerinde gzel de olacak.

Ebul-Fatk iin satn alaca tepeyi arayp bulan komisyoncular, bu kez de ona kz
aramaya balamlar. Ebul-Fatk'm kzda arad koullar var: Gen olacak, gzel
olacak, kzolankz ve eline erkek eli dememi olacak ve gayetle saf olacak. Bu
zamanda istanbul'da byle kz bulmak kolay m? Ebul-Fatk'da para ook, ille de
aradn bulacak. Araclar, smarlanan kz araya dursunlar, E-bul-Fatk da biyandan
atpat Trke reniyorki, evlenecei kzla "Yat, kalk, uzan, dn" falan filan gibi
kendisine gerekli olan bika sz konuabilsin.

Ebul-Fatk'a ok kz gstermiler. Arap hinoluhin, yle her kz da beenmiyor. St


beyaz tenli, lahmacun bedenli, kalalar enli

134 '

bir lokum olacak. Sonunda bulunan kzlardan birini ok beenmi Ebul-Fatk. te biz
Ebul-Fatk' bu ilikiyle tandk. nk, Ebul-Fatk'in aylp baylarak beendii kz,
bizim hanmn uzak bir akrabasnn kz... Kz, tam da Ebul-Fatk'n istedii gibi; onyedi
yanda, kuran kursunda yetimi, aka paka, yandan arkl kalalar... Saflna
gelince, aptaldan bir parmak yukarda saf... Ebul-Fatk' da bir grseniz, korkudan
dudanz uuklar. Kzn babasndan ok yal. nsan klndaki bu irkinlik antn
gren biri yle am ki, iki elini gkyzne kaldrp "Hey kurban olduum Allah, sen
nelere kaadir deilsin..." diye aknln belirtmi, stelik memleketinde m, be
mi -kesin says saptanamad- kars olduundan bu kz hkmet nikahyla deil, imam
nikahyla alacak. Her neyse efendim, bu Ebul-Fatk, kzla evlendi.

Saf kz, ok yoksul bir ailenin ocuu olduundan, evlenip de o lkse, o grkeme
kavuunca ok mutlu oldu. Kocasnn ad "Ebul-Fatk el-Mk" uzun olduundan, kzn
ailesi ona ksaca Fatk Bey diyor. Hem de Fatk Bey deyince, Arabn ad azbuuk
Trkele-mi oluyor. Kzn, kendinden alt ya kk bir olan kardei var, kzn
tersine cin mi cin... O, Fatk Amca diyemediinden Ftk Amca demeye balad. Ftk
Amca aa, Ftk Amca yukan...

Biz de hanmla iki kez evlerine gittik. Boaz'in tepesindeki o kk yaplana dek,
Nianta'nda lks bir daire satn alm, daireyi de kzn stne yapm. Biz Ftk
Amcay orda tandk.
Gel zaman, git zaman... Bundan sonra olanlar, bana, benim hanm anlatt. O da, Ftk
Amcann gen karsndan duymu. nk kadn olup bitenleri saf saf her nne gelene
anlatyormu.

Ftk Amcann gzel ve kk kars sokakta hep arafl geziyor. Ftk Amca ok
kskan olduundan, gencecik karsnn kadn akrabalaryla bile sk grmesini
istemiyor. yi ama, Ftk Amcann evde olmad zamanlar kzn can sklyor. Kskan
Ftk Amca, biyandan da karsn eve hapseden koca izlenimi vermek istemiyor
evresine. Karsna gvenen bir koca grnmnde... te bu yzden, kendisinin evde
bulunmayaca iki gn karsna alveri iin, ok uzaklara gitmemek kouluyla, sokaa
kabileceini sylyor. Gen kadn buna ok seviniyor, ama sokakta ne yapsn
tekbana? Sinemaya gidip gidemeyeceini soruyor. Ftk Amca u-zun uzun dnyor.
Karar vermek kolay deil. Gitme, dese kan-

135

sna bask yapm saylacak. Git demeye de ii elvermiyor. Birlikte gitmeleri hi uygun
deil. Sonunda yle diyor:

- Avet... Msaide var... Velakin avvelden ben grecek, bilahara sen..

Ftk Amca, o dolaylardaki sinemalarda oynayan btn filmleri seyredip "Hazret-i


mer'in Adaleti" adl yerli fimi uygun bulup karsna o filmi grebileceini sylyor.
Necmiye... Gen kadnn ad. Gidiyor sinemaya... Ftk Amcann ii prpr... Ertesi
akam erkenden eve dnyor. Oh, ok kr Necmiye evde...

- Necmiyaa?

- Efendim.

- Ne yaptn ben yokken?

Necmiye yana yakla anlatmaya giriiyor!

- Ah, sorma...

Nasl sormasn, meraktan atlyor.

- Ne oldu Nacmiya?

- yle biey geldi ki bama, atm atm kaldm.


- Ne geldi banda? Necmiye saf saf anlatyor!

- Senin sylediin sinemaya gitmek zere araflandm.

- ok gzel.

- ktm sokaa.

- Avet?

- Yolda giderken bir herif sokuldu yanma?

- Bir herif?

- Evet... Ben gidiyorum, o da yanmda gidiyor. Ben gidiyorum, o da gidiyor. Dur


bakalm, ne olacak, diye merak ettim.

Ftk Amca ok bozulur ama, karsna belli etmemeye alarak o da ok am


grnr!

- Allah allah... Ban da ok merak ettim. Du bakali n'olecak?

- Ben gidiyorum, o gidiyor... Byle yanmda. Dibimden ayrlmyor. Dur bakalm,


n'olacak diyorum iimden...

- Fa suphanellah... Du bakal n'olecak?

- Bilet alyorum o senin dediin sinemaya... Aaa, adam da bilet alyor. Ben sinemaya
girdim, adam da girmez mi?

Bu kez Ftk Amca atik davranp karsndan nce sordu:

- Ve minelgaraip... Du bakal n'olecak? Sonra?

136

- Sonra, ben bir koltua oturdum. O da yanmdaki bo koltua oturmaz m?

- Hayret! Du bakal n'olecak?

- Iklar snd, film balad.


- Eeee? Anlat Nacmiyaa?

- O herif elini bacama atmaz m?

- Ne diyorsun, velacaip...

- arafmn eteinin altndan elini sokmaz m? Aaa! atm kaldm...

- Ne yapacak?

- Bilmem. Ben de onu merak ediyorum ya... Dur bakalm, n'olacak diye bekliyorum.

- Vallahi ban da berak ettim yahu... Du bakal n'olecak?

- Sonra o herif oram buram kartrmaya balad. Dorusu ok merak ettim. Sen olsan
merak etmez misin?

Fk Amcann gzlerinden ateler salyor ama, kars o denli saf ki, kzsa, hi yakk
almayaca iin o da karsna uyup soruyor!

- Nacmiya, du bakal n'olecak?

- Sonra "Hazret- mer'in adaleti" bitti. Lambalar yand. Ben kalktm, o da kalkmaz
m?

-Oharifda?

- Evet...

- Velacaip ve minelgaraip... Du bakal n'olecak?

- ktm sinemadan, o da kt. Ben yryorum, o da yanmda yryor.

- Aman Nacmiya, vallahi ok marak ettim. Du bakal n'olecak?

- Ben de merak ediyorum. Ben keyi saptm.

- Harif da sapt m?

- Sapt.

- Anlat sabuk Nacmiya, ok marakl.


- Bizim apartmann kapsndan girdim, herif de girdi. Dur bakalm, n'olacak diye
merak iindeyim.

Ftk Amca ter iinde...

- Sonra?

- Bizim kata ktm, herif de kt.

- Vay herif vay!...

137

- antamdan anahtar karp bizim dairenin kapsn atm, girdim ieri, o da girmez
mi?

- Harif da yallah ieri... . -Evet...

- Du bakal n'olecak... Aman anlat sabuk Nacmiya...

- Eve gelince yatak odasna girip elbet soyundum. O da soyunmaz m?

- Ni diyorsun Nacmiya... Du bakal n'olecak?

- Soyununca yataa girdim. Olur ey deil, o da benimle yataa girmez mi?

Ftk Amca kzgn demirle dalanm gibi haykrr:

- Ayvaaah! Du bakal n'olecak?

- Ben de yatakta ne olacak diye merak ediyorum.

- Aman Nacmiya, vallahi meraktan sallayacak ban... Syle sabuk, ne oldu Nacmiya?

- Hi canm... Biey deilmi, ben de bou bouna merak etmiim.

Boncuk boncuk ter dkyordu Ftk Amca.

- Yok yahu.. Peki, ne oldu Nacmiya? Ne yapt?

- Aynen senin her gece yaptn..

Beyninden vurulmua dnen Ftk Amca ne yapsn imdi? Karisi o denli saf ki, bana
kt biey geldiinden bile haberi yok ki... Barp arsa olmaz. Dse olmaz. Kovsa
olmaz.

Erkeklie toz kondurmamak, yiitlie krem srmemek iin Ftk Amca yle der:

- Amaaan Nacmiyaa, ban da mhim biey zannettim. Du bakal n'olecak, du bakal


n'olecak diye bouna merak etmiim. Velakin hi mhim deil.

Olay anlatan yal ii emeklisi,

- te byle arkadalar, diye sz balad, btn bu olup biteni kadn saf saf her nne
gelene anlatyormu. Bizim hanm da kendisinden dinlemi.

Titreyen elindeki kahve fincann masaya koyan bir memur e-meklisi,

- Yani, hi anlayamadm, dedi, sen imdi bu olay ne diye anlattn? Kel mana?

ii emeklisi,

138

- Her gn burda laflayp laflayp da sonunda "Dur bakalm, n'olacak?", "Dur bakalm
n'olacak?" diye merak edip soruyorsunuz ya, dedi, ite sizi meraktan kurtarmak iin ne
olacan anlattm.

-ayevindekilerden bir kahkaha koptu, ii emeklisi ekledi:

- Velakin hi mhim deil.

Vakf-12 Mart 1987

139

KAZAN TREN

z'n-Buyurun efendim, rica ederim, byle buyurun! Bizim gazetecilere kar son
derecede eyimiz vardr. Yaaa...

Baka bz'rz'-Tebrik ederim beyefendi.

/femcz'sz'-Teekkr ederim. Ama anlayamadm, neyi tebrik ediyorsunuz?


Baka bz'rz'-Yeni kazannz...

- Haaaa... Evet, evet... Kazan deil mi? Kazansz olmuyor beyefendi... Kazan ok
mhim...

- Bfeye buyursanza... Bir aperatif... Vali Bey de terif edecekler. Neredeyse, bir
yerden kar gelirler.

M'ncM-Ztlinizle bir yerden tanyoruz, ama nereden?

Baka nc? Simanz bana da hi yabanc gelmiyor. Sizi bir yerden gzm sryor.
Durun bakaym, siz mezbahaya yeni yaplan kapnn al trenine terif etmi
miydiniz?

- Maalesef... Efendim, trenleri ayn gne getiriyorlar, yetiemiyoruz. Bendeniz o gn,


cam fabrikasna yeni bir baca ilavesi do-laysyle yaplan trene gitmitim.

- Ah beyefendi, ben o trene maalesef gelemedim. Arkadalar sylediler, bir


erkestavuu varm, anlata anlata bitiremediler. E-fendim, insan her tarafa birden
yetiemiyor.

- Durun, durun... Sizi imdi kardm, siz Japonya'dan satn alnan geminin...

- Tamam, geminin davetine gelmitim. Ben de sizi hatrladm. Hatta o gn hep kremal
turta yiyordunuz da, dikkatimi ekmitiniz.

- Evet, evet... Pek severim kremal turtay. Efendim, daha evvel eydeki ziyafette biraz
fazlaca kardmdan, o canm etlere el sremedim.

Daha baka biri-Bu koyduklar ne kazamym? Daha daha baka biri-Vallahi bilmem...
Kazan ite... amar kazan deil herhalde...

140

- zerinize afiyet, midemden ok muztaribim. Hazmszlk balad...

- Bendeniz de yleyim beyefendi. Son zamanlarda herkes midesinden ikayeti. Sari bir
hastalk oldu. Ben yanmda karbonat tayorum. sterseniz bir avu vereyim, yutun.

- Ah, teekkr ederim. Bundan sonra yle yapmal. Ben de yanmda bulunduraym. -
...
- Yarad beyefendi... Geirmek iyidir.

- --... Aman hindi kzartmas pek nefis olmu. Buyursanza!...

- Teekkr ederim, ben brekleri tercih ederim. lerinden biri-Bu iman zat kim?
lerinden br-Hangisit Viski ien mi?

- Hayr br.

- Hani muzu sryor, o mu?

- teki...

- Souk et yiyor hani?...

- Onun arkasnda, elini mayonezli levree uzatm...

- Haaa... Bilmem, hep grrm ama...

Bir adam-Maksat tren mren deil... Btn bu ziyafetler filan hep grmemize
vesile...

Adamn bz'n'-Tabii, ona ne phe... Bu ziyafetler de olmasa, g-remeyeceiz vallahi...


Efendim, eskiden, bendeniz ocukken, peder merhum, bendenizi elimden tutar, her gn
bir tekkeye gtrrd. Pazartesileri skdar'a bir Rufai derghna giderdik. Sal
gnleri Kasmpaa'daki Nak-i bend tekkesine, arambalar, -rklk'teki Kadiri
tekkesine, Perembeleri, Mevlnakap'daki Mevlevhaneye... Her Allann gn bir
tekkeye... Evet, evet... Biz de yle... Orada lokma ederdik. Gani gani yemekler... Bakr
siniler dolar, dolar boalrd.

- Maksat yemek deil, muhabbet..

- Elbetteee... Cierden almyorsunuz...

- Bendeniz dolmaya baylrm da... Gzel de yapmlar.

- Buras ne fabrikas beyefendi?

- Vallahi iyice bilemiyorum ama, galiba... makinelere filan baklrsa, bir makine
fabrikas olacak.

- Maallah ok byk bir fabrika...


141

- Efendim, ne de olsa medeniyet ilerliyor tabii... Tavsiye ederim, uskumru dolmalar


pek gzel...

- Mersi. Buradan knca eydeki trene gideceim de..

- O zamana kadar hazmolur beyefendi. Tren mi dediniz? Ben de geleyim bari...

- Aaaaa... Tabii... Buyurun...

- Efendim, insan takip edemiyor, baz trenleri karyoruz ne

de olsa...

- Maalesef... Geenlerde gazeteler, Amerika bize atom tesisat verecekmi diye yazd.
Sakn buras yeni atom fabrikamz olmasn...

- urada kazan mazan diye laf ediyorlar.

- Kazanmal, kazanmal beyefendi, alp kazanmak lazm. Bir insan-Kurdela


kesilmeyecek mi?

Baka bir insan-Vali Beyefendiyi bekliyorlar.

- Bu fabrikann sahibi kim beyefendi?

- Amerikallarn olacak...

- Hi zannetmem. Amerikallar byle ziyafet miyafet vermezler adama... Fabrika bizim


olmasna bizim ya, acaba Tekel idaresi'nin mi, Sular idaresi'nin mi?

- Amma yaptnz. Fabrikada su yaplr m? Ne fabrikas buras?

- Kazan fabrikas...

- yleyse Tekel'indir. Herhalde rak kazanlar... u adam her trende grrm.

- u batakiler kim?...

- Davetli mebuslar... Yarn eydeki al trenine gelmiyor musunuz?


- Tabii... Gitmesem ayp olur. Bademler bayat, farknda msnz?

Bir fcz$-Memleketin kalknmas her eyden evvel fabrikalara

dayanr birader...

kinci biri- Keke her gn bir fabrika alsa... Istakozlar pek gzelmi...

- Siz stakozu, dnk trende verilen ziyafette yiyecektiniz. Bu kk kim? Mahdum mu?
Allah balasn.

- Cmleninkini...

- Al olum, bak elma m istersin, portakal m? Pasta m? Al yavrum-

- it!.. Beyefendi geldi...

- Kim o?

- Bilmem... Fabrikann sahibi galiba... Yoksa Bakan m?

- Umum mdr olmasn... ey... Bendeniz zatilinizi bu kadar zamandr tanrm, her
trende, her lende buluuruz da, sormas ayp olmasn ama, zatilinizin ne i yaptn
bilmem...

- Bendeniz mi?... ey... Beyefendi'a nutkuna balyor galiba...

- Muhterem vatandalar!.. Bugn (atal bak sesleri) al trenini yaptmz


Tezghtaraa Elektrik santralmzn drdnc kazannn yerine konmas mnasebetiyle,
hepinizi tebrik ederim. Bu kazan, Amerika'dan hibir yardm grmeden, kendi
kendimize yerine koyduk. Macar milli takmn 3-1 yenen azmimiz, enerjimiz,
heyecanmz burda da kendini gstermi, kazann tam ocan stne konulmasnda,
Amerikal mtehasss, iki mhendis, drt ustabandan baka hibir yabanc kuvvete
lzum gsterilmeksi-zin, kazan- mezkr, mahall-i mahsusuna kendi kuvvetlerimiz
tarafndan vazedilmitir. Ancak kazan yerine konulduktan sonra, iindeki suyun bitrl
kaynamadnn sebebi aratrlnca, ocan alt metre kadar kazandan geride kald
grlmtr. Kazan ar olduundan, altna ayr bir ocak yaplmasna teknisyenler
lzum grmlerdir. Bu kazan, Yakn Dou, Orta Dou ve Balkanlarn en byk
kazandr. Ayn zamanda kalayldr ve bakrdr. Kalayl ve bakr olmakla beraber yalnz
iki yerinden delii olup, bu delikler, hibir Amerikan yardmna lzum grlmeden
kendi tarafmzdan stp, eczal pamuk ve kara sakzla tkanmtr. Deliklerden akan
sular kazann altndaki oca sndrmeyecek kadar cz'i bir hale getirilmitir. Eer
Terkos sulan kesilmemi olsayd, imdi gznzn nnde tecrbesini yapardk.

Bu kazan, Kabak Mustafa isyannda Yenierilerin kaldrd kazan olup, oradan


Sadrazam Krkayak Halil Paa'nm konana gtrlm ve bu konakta uzun zaman aure
kazan olarak kullanlmtr. Sonradan yandan arkl araba vapurunun kazan olarak uzun
yllar vazife grmtr. Kazann dokuz kulpu vardr. Biz ona yeni bir kulp uydurarak
fabrikaya koyduk. Bu kazann...

fira/-Birader, bu kazan uzun srer, ben gidiyorum.

143

Baka biri-Ben de... Yann eydeki trende bulualm.

- Olur, eyvallah...

- Gle gle...

- Bu kazan...

144

TALAMALAR

145

"ATA'M ZNDEYZ!"

Atam, hl yayorsak: Edepsizlik sayesinde! Alt oku soruyorsan, Politika dehlizinde!


Hele partin senden sonra, Devrimlerin tavizinde! Vasfedeyim halimizi, Kalemime ver
izin de!

Yobazlarla gericiler, Onlar bizden daha zinde! "Atam, Atam..." derler ama, Bir adnz
var sizin de...

Halklkla devletilik: Anlatamam, ok hazin de... oktanberi sahteciler, Ar eker


her vezinde!

Tek umut var, o da yalnz, Amerikan dvizinde!

***
Sorma Ata'm, halimizi, Hal mi kald anlatacak... ite geldik dizindeyiz! Yata yata ok
yorulduk, Tatil yaptk, izindeyiz!

Sanayide henz daha, Cafer iin lazm diye, Amerikan bezindeyiz! Geeceiz Avrupa'y
Ama imdi izindeyiz!

**#

Hocamz var, hacmz var, Uan kua borcumuz var, El olunun azndayz! Ama bizi
zor bulurlar, Bahar, yaz, k izindeyiz!

Evet, doru sylemisin: "Trk milleti alkandr!" Biz de senin tezindeyiz!


Dinlenmekten yorulduk da, Onun iin izindeyiz!

Zinde kuvvet diye sz var, Kimse bilmez adresini, Ah zindeyiz, vah zindeyiz! Bugn
deil, bu yl deil, oktan beri izindeyiz!

***

ilerledik Ata'm yle, imdi grsen tanmazsn: Amerikan tarzndayz! Araan da


bulamazsn, Otuz yldr izindeyiz!

***

146

147

EFERM OLUM EHMET!

Eferm olum Ehmet, Varln halka rahmet! Sakn hi ekme zahmet, Allah versin
afiyet!

Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!

***

Bir tutup bin atmal, Kaymaa bal katmal! Gk dese muhalefet, Anasn satmal.

Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!


Kim derse demokrasi, Saymal onu asi, Krlmal kafas Byle olur siyasi!

Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!

***

Her tedbiri almal, ktidarda kalmal, Her gn baka havadan. Yem borusu almal.

Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!

#**

Ver hesab farkiyle, k yznn akyle, Kendine etme zahmet, Isbat misbat hakkiyle.

Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!

***

Baba, oul, kz, day, ekiversin cartay, Sen sasn, ben selamet, Atlatrsak vartay.

Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!

148

149

ELMDEN GELEN BUDUR...

Dn bee aldn mal, yann bin be yz eder,

Ykselttik memleketi, bunu tarih byle der.

Krmadk gnl hatr,

Elden ne geliyorsa onu yaptk birader!

Babamn ad Hdr,

Elimden gelen budur!

*#*

imdi yanarda gibi indifa ediyoruz, Sanmayn vazifeden istifa ediyoruz. Byle
kalbimiz pr pr, On ylda yz milyonla iktifa ediyoruz.

Babamn ad Hdr, Elimden gelen budur!

***

nmzde harita dolatk kap kap,

Kimseye eker diye yutturamadk ap,

Dkldk sapr sapr,

Orta yere gelmedi eri kan sap,

Babamn ad Hdr,

Elimden gelen budur!

***

Uratk ticaretle, Eskimo'ya buz sattk, iktisad gr bizde, Bahr- Lut'a tuz sattk
Altnlar oldu bakr.

Dardan buday alp, darya muz satk. Babamn ad Hdr, Elimden gelen budur!

***

150

Naylon sutyen getirttik, kalmad elde dviz,

yle fndk krdk ki, kalmad fndk, ceviz.

Bte oldu tamtakr,

Bu rk koltuklarda neler ektik bilseniz,

Babamn ad Hdr,

Elimden gelen budur!

**#
Gayretimizle doldu "Vatan sath" naylonla, Kald semenlerimiz bir gmlekle bir donla!
Oynasn akr akr!.. Ykselttik memleketi iktisadi balonla! Babamn ad Hdr,
Elimden gelen budur! ***

Yuvarlandmz yer, ini mi yoksa dik mi?

Ne kadar numaramz varsa gstermedik mi?

Attksa birka ktr,

"Susma hrriyeti"ne sanki bir ey dedik mi?

Babamn ad Hdr,

Elimden gelen budur!

Bizdeki planlarn rastlanmaz benzerine

istatistik rakamlar konutu sz yerine,

iliyor tkr tkr,

Solda sfr olduk da ty diktik zerine,

Babamn ad Hdr,

Elimden gelen budur!

151

BR DEL K

Hereyi biliyor bu herif,

Bilmedii ey yok.

Dinden imandan tut,

Yalanc dolmann yaplna dek.

Bilmekle de kalmad, Essek yerine koyup milleti, retti hereyi. rnein nasl abdest
edilir, Gusl abdesti almak iin Ne halt edilir.
Bir kendisi var hereyi bilen, Baka bilen yok sanyor. Herkes kendini bir bok sanr.
Ama bu herif, Kendini iki bok sanyor.

apa-Nroloji Klinii 5 Aralk 1983

152

ZAT-I DEVLETLER

lmnzden on yada yirmi yl, Hadi diyelim elli yl sonra, Kimseler bilmeyecek
adnz sannz, Hatta torunlarnz bile... Bu yzden kayglanmayn hi, Size bir iyilik
yapmaktr amacm. Sk sk adnz andm kitabmda ki, Sonsuza dek btn dnya, Az
dolusu svp sayacak size. Sevinin, artk lmszletiniz. Benden iyilik budur zat-
devletinize.

Nesin Vakf -19 Haziran 1988

153

BR OCUUN SORUSU

- Baba!

- Evet olum.

- Dn gece uyuyamadm hi...

- Neden olum?

- Varsaymlar kurdum, Dnp durdum.

- Dnmenin yaran var.

Ama deil insann uykusu kaacak kadar. Hereyin bir karan olmal, Her konuda
olmalsn orta karar. Herey gibi dnmenin de, Az karar, ou zarar! Filesoflar
demiler ki: "insan dnen hayvan!" Neydi uykunu karan?

- Din retmenimiz demiti ki derste Mslmanlar lrse savata,

ehit olurmu.

ehitler giderken cennete,


Dmanlar da doru cehenneme!

- yledir elbette! Yaralanp da lmezse gazi, lrse ehit!

- Yani Mslmansa insan, lse de kazanl, lmese de...

- Ona ne phe!

- Ben de bunu dndm dn gece. Irakllar da Mslman, Trkler de...

- Evet olum, elhamdlillah...

- Allah allan!..

- Ne var bunda aacak?

- Krfez'de sava oldu ya, Trkiye'den kalkan uaklar

Iraklnn tepesine indi.

Trk askerleriyle Irak askerleri,

Savasalar ne olacakt?

Hangisi ehit olup

Gidecekti cennete?

Irakl m, Trk m?

ite bunu dndm btn gece. .

- Bu da ne demek? Hibir zaman, Savamaz iki Mslman.

- Ya Kuveyt'le Irak? Ya Irak'la Iran?

ite hepsi de Mslman. Her iki yandan ld onbinlerce insan... Hangisi gitti cennete*
Hangisi cehenneme?

- Sus! Tvbe de...

Benim de kantrdn kafam. Dn dedikse deil o kadar... Hereyin bir snn var.
Dedim ya, ans zarar...

- Ama merak ediyorum, Cennete hangisi gidecek?

- Sus ulan eek olu eek! O senin cennet dediin yer, inn stadyumu deil... Cennet,
Allah'n bahesi, Ne ba var, ne sonu.

Alr iine btn Mslmanlar, Yeter ki ehit olup aksn kanlan.

- Baba, ama insan...

- Sus dedim, ulan!..

Balanm babann arap anandan! Dn olum dedik de hallettik. Bouna m demi


atalanmz: "Dn dn, boktur iin!"

154

155

Cennete kim girecekmi! Brak giren girsin, kan ksn, ranls Turanls, Kuveytlisi
Irakls... Yeter ki Mslman olsun!

- Ama baba...

- Sus dedim, imdi patlatrm. Bana akl ver Allahm...

- Peki, hangisi girecek cennete?

- Sus ulan olum, sus! Sana m kald karmak, Yce Allah'n iine?

Mlheim (Hotel Friederike-14) 23 ubat 1991

156

NDEKLER

NSZ............................................................................................................ 7

BiR ANI

O GECEY YAZMAK ....................................("Mainli Kz" adl kitaptan) 11


GLMECE OLMAYAN BiR YK

TLS'Y SEVMEK...................("Yetmi Yam Merhaba" adl kitaptan) 22

GLMECE YKLER

ALTI BEKi ATLIKARINCADA.................("Namus Gaz" adl kitapta") 33

DENiZ AYAK ALTINDA..................("Mahallenin Ksmeti" adl kitaptan) 41

SEYS ATI..................................("Bir Koltuk Nasl Devrilir" adl kitaptan) 45

DONLA AKA OLMAZ............("Bir Koltuk Nasl Devrilir" adl kitaptan) 52

GARBA AILAN PENCERE.....................("Ah Biz Eekler" adl kitaptan) 57

NASIL YAZIYORMUUM......................("Deliler Boand" adl kitaptan) 62

PARLE VU FRANSIZCA.....................("insanlar Uyanyor" adl kitaptan) 69

ALIRSINIZ CENNETi........................... ("Biz Adam Olmayz" adl kitaptan) 75

SiZiN MEMLEKETTE

EEK YOK MU?.....................("Rfat Bey Neden Kanyor" adl kitaptan)

STKBALM OLMASA..................("htilali Nasl Yaptk?" adh kitaptan)

ULUSAL KONUKSEVERLK.........................("it Kuyruu" adl kitaptan) 103

SINIR STNDEK EV.................................... ("Fil Hamd" adl kitaptan) 112

FiL HAMDI NASIL YAKALANDI?................("Fil Hamd"adl kitaptan) 118

YiYiN ALLAKINA..................................("Nah Kalknrz" adl kitaptan) 123

DU BAKALI N'OLECAK...........................("Nah Kalknrz" adl kitaptan) 133

KAZAN TRENi.........................................("Kazan Treni" adl kitaptan) 140

TALAMALAR

"ATA'M iZiNDEYiZ........................("Azizname"adl Talama kitabndan) 146


EFERUM OLUM EHMET!............("Azizname" adl Talama kitabndan) 148

ELMDEN GELEN BUDUR............("Azizname"adl Talama kitabndan) 150

BiR DEiL K..................................("Hazret-i Dangalak"adl kitabndan) 152

ZAT-I DEVLETLER...................................................................................... 153

BiR OCUUN SORUSU............................................................................. 154

157

You might also like