Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 217

ISAAC ASIMOV-MPARATORLUK

Yazarn Yaynevimizden kan Kitaplar:

NTKAM TANRIASI

BEN ROBOT

ERLMEZ MPARATORLUK

MELEZLER VENSTE

JPITERI SATIYORUM

UZAYIN BEKLER

ROBOT YASASI

BRNC BLM

PSIKO - TARH UZMANLARI

HARI SELDON - ...Galaksi ann 11 988'inci ylnda domu ve 12 O69'da lmtr.


Genellikle bu tarihler yerine imdi kullanlan Vakf ana uygun yllar verilmektedir:
79 -1 V.. gibi. Arcturus Blmnde Helicon'da dnyaya gelmi olan Hari Seldon, orta
tabakadan bir ailenin oludur. (Doruluu kuku gtrr bir efsaneye gre, babas bu
gezegenin hidroponik seralarnda ttn yetitirmitir.) Seldon daha kk yalarda
matematik konusunda alacak bir baar gstermitir. Bu yeteneiyle ilgili saysz
hikye vardr...

...Hi kukusuz Seldon'un bilime byk katks psiko -tarih alannda olmutur. Seldon bu
konuyla ilgilendii sra-

-7-

da, bu bilim hemen hemen belirsiz birtakm varsaymlardan oluuyordu. Ama sonra
Seldon geride ok derin, istatistie dayal bir bilim brakmtr...

Seldon'un yaamnn ayrntlarn aklayan en iyi kaynak, Gaal Dornick tarafndan


yazlm olan biyografidir. Dornick gen bir adamken Seldon'la, bilginin lmnden iki
yl nce tanmtr. Bu tanmann hikyesi...

GALAKS ANSKLOPEDS

Ad Gaal Dornick'di ve Trantor'u o gne dek hi grmemi olan taral bir delikanlyd.
Yani kenti gerekten grmemiti. Yoksa Trantor'u birok kez hiper-video'da seyretmiti.
Arada srada da bir imparatorun ta giymesi treni ya da bir Galaksi Konseyinin
almasyla ilgili o grkemli, -boyutlu haber yaynlarn izlemiti. Gaal Dornick
hayatn Mavi Birikinti'nin snrndaki Synnax gezegeninde geirmiti. Ama bu,
uygarlkla btn ilikisinin kesilmi olduu anlamna da gelmiyordu. Zaten o srada
Galakside hibir yer uygarlktan kopmu deildi.

O ada Galakside insanlarn yaadklar yaklak yirmi be milyon gezegen vard. Ve


bunlarn hepsi de merkezi Tran-tor'da bulunan mparatorlua balydlar. Byle kesin
bir aklamann yaplabilecei son yarm yzyld bu

Gaal Dornick iin yolculuk hi kukusuz rencilikle geen yaamnn en nemli


olayyd. Bu yolculuktan nce de uzaya almt. Bu yzden bu seyahat yalnz bana
onun iin pek de nemli saylmazd, Gaal daha nce meteor sojklenmesi mekanii
konusunda bilgi edinmek iin Synnax'n tek uydusuna kadar gitmiti. Bu bilgi, tezi iin
gerekliydi ona. Ama insan ister

-8-

yarm milyon millik bir uzakl asn, ister bir o kadar k yl sren bir seyahat
yapsn, uzay yolculuu daima aynyd.

Gaal, hiper-uzaydaki "srama" iin kendisini biraz hazrlamaya almt. Bu,


gezegenler aras basit yolculuklarda grlmeyen bir eydi. Fakat yldz sistemleri
arasnda yolculuk yapmann en pratik yntemi "srama"yd. Ve belki de sonsuza kadar
da byle olacakt. Normal uzayda hi kimse k hzndan daha sratle ilerleyemezdi.
(Bu insanlk tarihinin afak zamanndan beri bilinen birka bilimsel gerekten biriydi.)
Bu yntemle insanlarn yaad en yakndaki gne sistemlerine bile yaplacak bir
yolculuk yllarca srerdi. Ama insan hiper-uzayda Galaksinin bir ucundan dierine bir
anda gidebilirdi. Hiper sistem hayal edilemeyecek bir blgeydi. Ne zamand, ne de
mekn. Ne maddeydi, ne de enerji. Ne "hi" di, ne de bir "ey".

Gaal bu "srama"lardan ilkini beklerken mide kaslar hafif bir korkuyla bzld. Ama
"strama" sadece hafif bir sarsntyla sona erdi. Gaal'in iinde bir yere vuruldu sanki.
Ama gen adam daha ne olduunu anlayamadan bu da sona erdi. Hepsi o kadar.
Gaal de ondan sonra dier konularla ilgilendi. rnein, mparatorluun 12 000 yl
boyunca gsterdii gelimenin baarl sonucu olan byk ve ltl gemiyle ilgilendi.
Kendisini dnd. Matematik alannda doktorasn yeni yapmt ve nl, ulu Hari
Seldon onu Trantor'a davet etmiti. Bilgin, Gaal'in o pek geni ve biraz da iddial
Seldon projesine katlmasn istiyordu.

Gaal ilk "srama" yznden dkrklria uramt. imdi Trantor'u ilk grecei an
bekliyordu. Seyretme odasndayd gen adam. elik panjur kapaklar bildirilen
zamanlarda alyordu. Gaal bu frsat karmyor, yldzlarn ltlarn seyrederek bir
yldz kmesinin oluturduu inanlmayacak sis bulutunun zevkini karyordu. Bu yldz
kmeleri, tam uarken dondurulan,

-9-

dev bir atebcei bulutunu andryorlard. Gaal bir keresinde gemiden be k yl


uzaktaki souk, mavimsi beyaz bir dumana benzeyen gazl bir nebulay grd.
Penceresinin dnda sanki st gibi yaylyor, buz gibi lts oday dolduruyordu.
Nebula iki saat sonra yine bir "srama" sonucu gzden kayboldu.

Trantor'un gnei ilk grld zaman sert beyaz ltl bir toz zerresinden farkszd.
Byle milyonlarca benekiin arasnda kaybolmu gibiydi. Gaal gnei geminin rehberi
iaret ettii iin grebildi. Galaksinin merkezinde yldzlar pek skt. Ancak gne her
"srama" sonucu daha parlak bir hal ald. Il-tsyla dierlerini boarak snkletirdi.

Sonra bir gemi subay ien girerek, "Seyretme odas yolculuun sonuna dek kapal
kalacak," diye aklad. "nie hazrlann."

Gaal, zerinde mparatorluun "Uzay Gemisi ve Gne" iareti bulunan beyaz bir
niforma giymi olan adamn peinden gitti. Onu kolundan yakalad. "Odada kalmam
mmkn deil mi? Trantor'u grmek istiyorum."

Subay glmseyince Gaal de hafife kzard. Herhalde tara aksanyla konuuyorum,


diye dnd.

Subay, "Trantor'a yarn sabah ineceiz," dedi.

"Kenti uzaydan grmek istediimi kasdettim."

"Ah, ok zgnm, delikanl. Bu bir uzay yat olsayd bu isteini yapabilirdik. Ama
gemi gne tarafnda dne dne iniyor. Ayn anda vcudunda radyasyon yaralan
almasn, kr olmay ve kavrulmay herhalde istemezsin."
Gaal uzaklamak iin dnd.

Subay arkasndan seslendi. "Zaten Trantor'u ancak gri bir leke gibi grrsn, olum.
Trantor'a eritikten sonra bir uzay turu yaparsn olur biter. O turlar ucuzdur."

Gaal adama bakt. "ok teekkr ederim."

-10-

Dkrklna uramak ocuka bir eydi. Ama bir erkek de ocukluk edebilir bazen.
Ve Gaal'in de boazna bir yumruk tkand sanki. Trantor'un inanlmayacak bir ekilde,
bir^dev gibi yayldn hi grmemiti. Daha fazla beklemesi gerekecei de aklna
gelmemiti.

Gemi trl grltler arasnda indi. Atmosfer geminin maden kaplamalarnn zerinden
kayarak geerken uzaklardan bir hrt duyuldu. Srtnmenin neden olduu scaklkla
savaan havalandrma aygtlar uulduyarak alyorlar, hz azaltmaya alan
makineler homurdanyorlard. ni odasna toplanan erkeklerle kadnlarn grltleri
bunlara karmaktayd. Vinler gcrdayarak bagaj, posta ve ykleri geminin uzun ekseni
zerine doru kaldryorlard. Bunlar daha sonra bir boaltma iskelesine
gtrleceklerdi.

Gaal geminin artk bamszca hareket etmediini belirten o hafif sarsnty hissetti.
Geminin yerekimi saatlerden beri azalarak yerini gezegeninkine brakyordu. Binlerce
yolcu sabrla ini odalarnda oturuyorlard. Bu odalar yerekimi kuvvetlerinin deien
ynlerine uyacak ekilde g alanlar zerinde kolaylkla dnyorlard.

Sonra yolcular kavisli rampalardan ak, byk kaplara doru ar ar indiler.

Gaal'in fazla bir bagaj yoktu. Gen adam kontuarn nnde durdu. Eyalar ustalkla
ayrld, sonra topland. Vizesi incelendi ve damgaland. Gaal bu ilerle ilgilenmedi
bile.

-11 -

te buras Trantor'du! Hava gen adamn vatan olan Syn-nax gezegenine gre daha
youn, yerekimi de biraz daha fazlayd. Ama Gaal bunlara alacakt. Onu dndren
kentin byklne alp alamayacayd.

ni binas usuz bucaksz bir yerdi. Ykseklii yznden dam neredeyse


gzkemeyecekti. Gaal bu geni damn aasnda bulutlar oluabileceini dnd.
Kardaki duvar bile gremiyordu. Salonda sadece insanlar, kontuarlar ve daralarak
uzanan, sonra da adeta sislerin arasnda kaybolan bir zemin vard.

Kontuardaki adam yeniden konumaya balamt. Sinirlenmi gibi bir hali vard.
"lerleyin, Dornick." Gen adamn adn hatrlayabilmek iin vize belgesini tekrar
amas gerekmiti.

Gaal kekeledi. "Nereye... nereye..."

Kontuarn arkasndaki adam baparmayla iaret etti. "Sa ve soldaki nc


kaplardan karsanz taksi bulursunuz."

Gaal ilerledi. Kvrlp bklen gazlardan oluan kl harfler sanki havada


duruyorlard. "Her tarafa taksi".

Gaal uzaklarken kalabaln arasndan syrlan bir adam kontuara yaklat. lgili
memur ban kaldrd ve kafasn usulca, "Evet," der gibi sallad. Yabanc da ban
sallayarak karlk verdi ve gen gmenin peinden gitti.

Tam Gaal nereye gideceini aklarken ona yetierek gen _ adamn szlerini duydu.

Gaal bir parmakla dayanp kalmt.

Kk bir levhann zerinde "Kontrolr" yazlyd. Bu levhann iaret ettii adam ban
bile kaldrmadan Gaal'e, "Nereye?" diye sordu.

-12-

Gaal bir an nereye gitmesi gerektiini dnd. Ancak birka saniyelik duraklamas
bile arkasnda bekleyenlerden bir kuyruk olumasna yol at.

Kontrolr ba n kaldrd. "Nereye?"

Gaal'in paras pek azd. Ama ona sadece bu gece iin bir yer gerekiyordu. Ertesi gn
iine balayacakt. Kaytsz bir tavrla konumaya alt. "yi bir otele."

Ama bu szler kontrolr etkilemedi. "Otellerin hepsi de iyidir. Ltfen bir otel ad
verin."

Gaal aresizce, "En yakndaki, ltfen," dedi.

Kontrolr bir dmeye bast. Zeminin zerinde ktan ince bir izgi belirdi. Bu,
parlaklap snkleen, renk ve ton deitiren klarn arasndan kvrlarak uzand.
Adam, Gaal'in eline bir bilet sktrd. Bu da hafife parlyordu.

Kontrolr, "Bir - yirmi," dedi.

Gaal cebini kartrarak para kard. "Nereye gideceim?"

"u izleyin. Uygun ynde ilerlediiniz srece biletiniz ldayacaktr."

Gaal doruldu ve yrmeye balad. Pek geni zeminde kvrla bkle ilerleyen
yzlerce k vard. Bunlar kendi yollarn izliyor, hedeflerine eriebilmek iin kesime
noktalarn amaya alyorlard.

Gaal'in nihayet sona erdi. Leke tutmayan plasto - tekstilden yepyeni, prl prl, iy
renkli, mavili sarl niforma giymi bir adam, Gaal'in iki antasna uzand.

"Luxor'a direkt yol," dedi.

Gaal'i izlemi olan adam bu szleri de duydu. Gen adamn, "ok gzel," diye cevap
vererek kt burunlu tata binmesini de seyretti.

-13-

Taksi dikeylenmesine havaland. Gaal kavisli, saydam pencereden bakyordu. Kk,


kapal bir tatn iinde umak onu garip bir biimde etkilemiti. Farkna varmadan
ofrn kanepesinin arkasn skca yakalamt. O koskocaman terminal yava yava
kld, insanlar geliigzel dalm karncalara dntler. Sahne daha da ufald,
sonra geriye doru kaymaya balad.

leride bir duvar vard; yukarda, havada balyor, sonra ykselerek gzden
kayboluyordu. Sryle delik vard bunda. Aslnda bunlar tnellerin azlaryd. Gaal'in
taksisi bunlardan birine doru gitti, sonra da tnele dald. Gaal bir an dalgn dalgn,
ofr bu kadar ok tnelden hangisini semesi gerektiini nasl biliyor, diye dnd.

Etraf kapkaranlkt imdi. Sadece renkli iaret klar bir an belirp karanl yaryor,
sonra da gzden kayboluyorlard.

Gaal hzn azalmas yznden ne doru eildi ve taksi de tnelin dier ucundan dar
frlad. Ve tekrar yere indi.

ofr gereksiz yere, "Luxor Oteli," diye aklad. Gaal'in bavullarn indirmesine y. i,m
etti. Gen adamn verdii "onda bir kredi"lik bahii ciddi tavrla kabul etti. Orada
bekleyen bir mteriyi alarak tekrar havaland.

Btn bu srede Gaa, "l rantor'a indiinden beri gkyzn hi grmemiti.

TRANTOR - ...Yzlerce kuak boyunca Trantor mparatorluk Hkmetinin merkezi


olarak kalmt ve Galaksinin orta blmnde, nfusun en youn olduu, endstri

-14-

asndan ok ilerlemi dnyalarn arasndayd. Bu yzden de insan rknn o zamana


dek grd nfus bakmndan en youn ve zengin bir kent halini almas kanlmaz bir
eydi.

Trantor'da dzenli olarak gelien kentletirme almalar, sonunda en yksek noktasna


eriti. Trantor gezegeninin 75 milyonkare geniliindeki yzeyi bir tek kent halini ald.
Kentin en parlak gnlerinde nfusu krk milyar geiyordu. Bu mthi nfus hemen
hemen sadece mparatorluun ynetimiyle ilgileniyor ve bu insanlar bu karmak i iin
saylarnn pek az olduunu dnyorlard. (Galaksi mparatorluunun kmesine, bu
pek byk bir alana yaylm olan devletin son dnemlerindeki imparatorlarn baarsz
ynetiminin de neden olduu unutulmamaldr.) Her gn on binlerce gemiden oluan
filolar yirmi tarm dnyasnn rnlerini Trantor'un sofralarna getiriyorlard.

Trantor'un yiyecek, hatta yaamak iin gerekli her ey bakmndan d dnyalara bal
olmas, bu gezegenin bir kuatmaya kar ok zayf ve kolaylkla ele geirilebilecek bir
hale gelmesine de yol at.

mparatorluun son milyon ylnda ortaya kan saysz ayaklanmalar, birok


imparatorun birbiri ardna bu zayfl farketmesine neden oldu. Ve mparatorluk
politikas, Trantor'un nazik ahdamarn korumay ba ama edindi...

GALAKS ANSKLOPEDS

5-

'f'fr

Gaal havann gneli olup olmadnn farknda deildi. Hatta gece mi, yoksa gndz
myd, bunu bile bilemiyordu. Sormaya da utanyordu. Sanki btn gezegen bir maden
tabakasnn altnda yaamaktayd. Biraz nce yediklerinden "le yemei" diye sz
etmilerdi. Ama gece ve gndz gibi deiiklikleri hesaba katmayan bir standart zaman
lsne gre yaayan pek ok gezegen de vard. Gezegenlerin dnme hzlar
birbirinden farklyd. Gaal, Trantor'un hzn da bilmiyordu.

Gen adam nce "Gne Odas"nn yolunu gsteren iaretleri heyecanla izledi. Ancak
sonra burasnn da yapay kta yzen bir oda olduunu grd. Orada bir iki dakika
kaldktan sonra Luxor'un ana lobisine dnd.

Otel ktibine, "Gezegen turu iin gerekli bileti nereden alabilirim?" diye sordu.

"Buradan."

"Tur kata balayacak?"

"Tat biraz nce kalkt. Yarn tekrar tur var. imdi bilet aln ki, size de yer ayrtalm."

Yarn Gaal iin ok geti. Gen adamn ertesi gn niversitede olmas gerekiyordu.
"Etraf seyretmek iin kuleye benzer bir yer var m? Yani ak havada?"

"Tabii. sterseniz size bunun iin de bir bilet satabiliriz. Ama izin verin de nce yamur
yap yamadn reneyim." Ktip dirseinin dibindeki bir_kolu indirdi. Buzlu bir
ekrandan hzla geen yazlar okudu. Gaal de ayn eyi yapt.

Sonra ktip, "Hava iyi," diye aklad. "Ah, imdi aklma geldi. Yanlmyorsam kurak
mevsim bu." Sonra da laf olsun diye ekledi. "Ben ahsen darsyla pek
ilgilenmiyorum. Son kez yl nce ak havaya ktm. Etraf bir kere grmek ye-

-16-

tiyor. Grecek fazla bir ey yok ki... te biletiniz. zel asansr dipte. zerinde 'Kuleye'
yazl. Ona binin."

Asansr yerekimi itme gcyle alan yeni trde bir eydi. Gaal buna bindi. Bir insan
seli de onu izledi. Asansrc bir dmeye bast. Yerekimi sfra inerken Gaal bir an
kendisini bolukta asl gibi hissetti. Sonra asansr hzla ykselirken biraz arlk
kazand. Bunu srat azalmas izledi ve Gaal'in ayaklar da yerden kesildi. Gen adam
elinde olmadan hafife bard.

Asansrc, "Ayaklarnz parmakln altna sokun," dedi. "Levhay okuyamyor


musunuz?"

Dierleri yle yapmlard. Gaal asansrn yan blmesine tutunarak bo yere aaya
inmeye abalarken gen adama bakarak gldler. Hepsinin de ayakkablarnn stleri
zeminde altm santim aralklarla paralel ekilde uzanan alak parmaklklarn altna
dayanmt. Gaal asansre bindii zaman bu alak parmaklklar grm ama
aldrmamt.

Sonra bir el uzand ve gen adam aaya ekti.

Asansr dururken Gaal inlercesine kurtarcsna teekkr etti. Sonra ak bir balkona
kt. Buray gzlerini kamatran bembeyaz bir k aydnlatyordu. Gaal'e asansrde
yardm eden adam hemen onun arkasndayd.

Yabanc, Gaal'e dosta bir tavrla, "Yer bol," dedi.

Gaal aznn bir karf ak olduunu farkederek hemen dudaklarn bzd. Manzaraya
bakakalmt. "Gerekten de yle gzkyor..." Dnmeden oturulacak yerlere doru
birka adm att, sonra da duraklad. "zninizle. Birka dakika parmakln nnde
durmak istiyorum. Et... etraf biraz seyredeceim."

Yabanc uysalca bir tavrla, "Gidebilirsiniz," der gibi elini sallad. Gaal omuz hizasna
kadar ykselen parmakln zerinden eilerek manzarann zevkini karmaya alt.

_ ) j _ mparatorluk / F 2

Gaal topra gremiyordu. Yer, insan elinden km, gitgide daha karmak bir hal alan
yaplarn altnda kaybolmutu. Gkyzne doru ykselen maden ekillerden baka bir
ufuk da yoktu. Bu maden yaplar hemen hemen ayn grilikteydi ve etrafa fazla
yaylyorlard. Gaal gezegenin btn yzeyinde durumun ayn olduunu biliyordu.
Etrafta fazla bir hareket de yoktu. Sadece zevk iin kullanlan birka zel gemi, havada
tembel tembel dolayorlard. Ama gen adam milyarlarca insan tayan trafiin
dnyann maden derisinin altnda akp gittiinin farkndayd.

Etrafta hibir yeillik gze arpmyordu. Ne yeillik, ne toprak, ne de insanlarmkinden


baka bir hayat vard. Gaal bu gezegende aalarla yeillenmi, gkkua gibi renk
renk iekli, yzJerce kilometrelik bir alann ortasnda mparatorun saray olduunu
biliyordu. Bu saray elik bir okyanusun ortasndaki kk bir ada gibiydi. Fakat Gaal'in
durduu yerden de gzkmyordu. Belki de saray binlerce kilometre uzaktayd. Gen
adam bunu da bilmiyordu.

ok gemeden bir tura kmalym, diye dnen Gaal grltl grltl iini ekti ve
ancak o zaman Trantor'da olduunu da kavrayabildi. Btn Galaksinin merkezi olan
gezegende, insanln ekirdeini oluturan yerdeydi. Gaal, Trantor'un zayflklarnn
hibirinin farknda bile deil*. Yiyecek dolu gemilerin indiini grmyordu. Trantor'da
yaayan krk milyar insan Galaksinin geri kalan blmne balayan o nazik
ahdamarn bilmiyordu. O, sadece insanln en mthi ve en ulu eserinin farkndayd.

Gaal parmaklktan uzaklarken biraz da bo bo bakyordu. Asansrde dost olduu


adam yanndaki yeri iaret etti. Gaal de oraya oturdu.

-18-

Yabanc, "Adm Jerril," diye glmsedi. "Bu Trantor'a ilk geliiniz mi?"

"Evet, Bay Jerril."

"Bunu anlamtm. Jerril benim kk adm. Eer air ruhlu bir insansanz Trantor sizi
ok sarsar. Ama Trantorlular bu kuleye hi kmazlar. Buras holarna gitmez. Manzara
sinirlerini bozar."

"Sinirlerini mi bozar? Ha, sahi, benim adm da Gaal. Sinirlerini neden bozuyor? ahane
bir manzara bu!"

"Bu gr asna bal bir ey, Gaal. Bir kbn iinde doar, bir koridorda byr, bir
hcrede alrsnz, tatilinizi kalabalk bir Gne Odasnda geirirseniz, o zaman
tepenizde sadece gkyznn bulunduu bir yere kmak sinir krizi geirmenize neden
olabilir. ocuklar be yan doldurduktan sonra onlar ylda bir kez bu kuleye
karyorlar. Bilmiyorum bunun bir yarar olur mu? Aslnda akla yeterince
kmyorlar sanrm. lk birka kez avaz avaz haykrarak kriz geiriyorlar. Bence
ocuklarn stten kesilir kesilmez hemen buraya karlmalar ve bunun haftada bir
tekrarlanmas iyi olur." Bir an durdu, sonra szlerini srdrd. "Tabii aslnda bu nemli
deil. Buraya hi kmasalar ne olur? Aada mutlular ve mparatorluu ynetiyorlar.
Syleyin, sizce ne kadar ykseklikteyiz?"

Gaal, "Yedi yz elli metre," dedi. Sonra da bunun pek safdilce bir cevap, olup
olmadn dnd.

Galiba cevap gerekten safdilceydi. Jerril usulca gld. "Hayr. Sadece yz elli metre."

"Ne? Ama asansrn k..."

"Biliyorum. Uzun sren asansrn yzeye kmas. Yeraltndan yzeye, Trantor'a bir
buuk kilometreden daha derin tu-

-19-
neller almtr. Buras bir buzdana benzer. Onda dokuzu gzkmez. Hatta kent
kylarda okyanusun dibine doru da birka kilometre uzanr. Aslnda kent yle
derinlerdedir ki, gereken btn enerjiyi elde etmek iin yzeyle birka kilometre
aadaki slar arasndaki farktan yararlanlr. Bunu biliyor muydunuz?"

"Hayr. Ben atom jeneratrlerinin kullanldn sanyordum."

"Bir zamanlar yleydi. Ama bu daha ucuz."

"Herhalde." . ' t

"Btn Bunlar hakkmda n^ dnyorsunuz?" Bir an Jerril' in uysallnn yerini


kurnazlk ald. Adamn hali sinsiceydi hatta.

Gaal uygun bir eyler sylemeye alt. "Olaanst!"

"Buraya tatile mi geldiniz? Yolculua m ktnz? Etraf dolap her eyi grmeye mi
alyorsunuz?"

"Pek de deil. Aslnda Trantor'u grmeyi daima istedim. Ama imdi buraya i iin
geldim."

"Ya?"

Gaal szlerini aklamak zorunda kald. "Trantor niversitesinde Dr. Seldon'un projesi
zerinde alacam."

'"Bayku Seldon'un mu?"

"Hayr, hayr. Ben Hari Seldon'u kasdettim. Psiko - tarih uzman Seldon'u. Bayku
Seldon adnda birini tanmyorum."

"Ben de Hari'yi kasdettim. Ona 'Bayku' adn taktlar. Argo yani. Adam hep felaketle
ilgili kehanetlerde bulunuyor da."

"yle mi?" Gaal'in hayreti gerekti.

"Bunu bilmeniz gerekir." Jerril glmyordu artk. "Buraya onunla almak iin
gelmediniz mi?"

"ey, evet. Ben matematikiyim. Seldon neden felaketlerle ilgili kehanetlerde


bulunuyor? Nasl felaketler bunlar?"
-20-

"Nasl felaketler dersiniz?"

"Korkarm bu konuda en ufak bir fikrim bile yok. Dr. Sel-don'la grubunun yaynladklar
tezleri okudum. Bunlar matematik teorileriyle ilgiliydi."

"Evet, tabii. Sadece onlar yaynlyorlar."

Gaal sinirlendi. "Artk odama dnsem iyi olacak. Sizinle tantma memnun oldum."

Jerril, "Gle gle" der gibi kaytszca elini sallad.

Gaal odasna girdii zaman bir adamn kendisini beklediini grd. Bir an dilinin ucuna
kadar gelen malum szleri syleyemeyecek, yani, "Burada ne iiniz var?" diyemeyecek
kadar ard.

Yabanc ayaa kalkt. Yal bir adamd. Salar iyice dklmt, topallayarak
yryordu. Ama mavi gzleri prl prld.

Gaal'in karmakark olan kafas sryle resmini grd bu ehreyi tanmadan bir
saniye nce yabanc, "Ben Hari Sel-don'um," diye aklad.

PSKO - TARH BLM - ... Gaal Dornick matematik kavramlar kullanmadan psiko -
tarih bilimini tanmlamtr. Ona gre bu bilim, insan kmelerinin sabit toplumsal ve
ekonomik drtlere kar gsterdikleri tepkilerle ilgilenen bir matematik daldr.

...Bugn bu tanmlamalar, ilgilenilen insan kmesinin istatistik asndan salam bir


ekilde ele alnabilecek kadar

-21 -

geni olduu varsaymndan kaynaklanmaktadr. Byle bir kmenin bykl Seldon'un


Birinci Kuram 'y la saptanabilir. Dier gerekli bir varsaym da udur: ncelenen insan
kmesinin tepkilerinin gerekten geliigzel olabilmeleri iin bu topluluun psiko -
tarih analizinin farknda olmamas gerekmektedir.

Salam bir psiko - tarih biliminin temeli Seldon Fonksiyonlarnn gelitirilmesine


baldr. Bunlar toplumsal ve ekonomik zelliklere uygun nitelikler gsterirler.
rnein...

GALAKS ANSKLOPEDS
W'

Gaal, "Hogeldiniz," diye kekeledi. "Ben... ben..."

"Yarndan nce tanacamz sanmyordun, deil mi? Aslnda yle olacakt. Ama
senden yararlanacamza gre, almaya hemen balamamz gerekiyor. Gnll
bulmak gitgide daha zorlayor."

"Anlayamadm, efendim?"

"Seyretme Kulesinde bir adamla konutun, deil mi?"

"Evet. Kk ad Jerril'mi. Onun hakknda bundan baka bir ey de bilmiyorum."

"Ad nemli deil. O, Kamu Gvenlii Komisyonunun bir ajan. Uzay limanndan
buraya kadar peinden geldi."

"Ama neden? Korkarm aklm iyice kart."

"Kuledeki adam sana benim hakkmda bir ey sylemedi mi?"

Gaal duraklad. "Sizden, 'Bayku Seldon' diye sz etti."

"Bunun nedenini aklad m?"

"Felaketlerle ilgili kehanetlerde bulunduunuzu syledi."

"Tabii. Trantor'un senin iin deeri nedir?"

-22

Hari Seldon her rastlad gen adama Trantor hakkndaki fikrini soruyordu. Gaal bir
tek kelimeden baka syleyecek bir sz bulamad. "Olaanst!"

"Bunu dnmeden syledin. Psiko - tarih ne olacak?"

"Psiko - tarihi bu konuya uygulamak aklma gelmedi."

"Benimle iin sona ermeden psiko - tarihi btn problemlere uygulamak sende bir
alkanlk halini alacak, delikanl. imdi bak." Seldon kemerindeki bir keseden kk
hesap makinesini kard. Onun uyand zaman kullanabilmek iin yastnn altnda bir
hesap makinesiyle yattn sylyorlard. Makinenin gri parlak cilas kullanlmaktan
biraz matlamt. Seldon yallktan benek benek lekelenmi parmaklarn aygtn
plastik erevesinin zerinde hzla dolatrd. Gri yzeyde parlak krmz kl iaretler
belirdi.

Seldon, "Bu, mparatorluun gnmzdeki durumu mu?" dedi. Ve sonra bekledi.

Gaal sonunda, "Ama bu tam bir forml olamaz ki!" diye ita-raz etti.

Seldon, "yle," dedi. "Bu tam deil. Szlerimi krkrne kabul etmemene sevindim.
Fakat bu da yaklak bir forml. Kuramm aklamam iin de yeterli. Bu kadarn kabul
ediyor musun?"

Gaal bir tuzaa dmemeye alt. "leride temel formln doruluunu renmem
kouluyla, evet."

"yi. imdi buna bilinen btn tahminleri ekleyelim. mparatorun suikaste kurban
gitmesi, genel valilerin bakaldrmalar, zaman zaman grlen ekonomik bunalm,
gezegenlerin aratrlmalarndan gitgide vazgeilmesi..." Seldon her olasl sayarken
parmaklarnn bir dokunuuyla yeni semboller ortaya kt. Temel forml deiip geliti.

-23-

Sonunda Seldon durdu. "te Trantor'un bundan be yzyl sonraki hali. imdi bu
forml nasl yorumlayacaksn bakalm?" Ban yana eerek bekledi.

Gaal gzlerine inanamyormu gibi, "Tmyle mahvolacak!" dedi. "Ama bu... bu


imknsz! Trantor hibir zaman..."

Seldon sadece bedeni yalanm bir insann o youn heyecann duyuyordu. "Haydi,
haydi! Bu sonuca nasl vardmz grdn. imdi bunu szlerle akla. Bir an iin
sembolizmi unut."

Gaal, "Trantor uzmanlk alanlarn oalttka, daha savunmasz bir hale gelecek," dedi.
"Kendisini savunmay daha az baarabilecek. Ayrca mparatorluun ynetim merkezi
olma konusunda srar ettike, dmanlar iin ele geirilecek daha byk bir hazine
olacak. mparatorluk tahtnn vrisleri gitgide kesinliini kaybeder ve byk aileler
arasndaki kavgalar daha da artarken, toplum sorumluluu ortadan kaybolacak."

"Yeter. Bu be yzyl ierisinde Trantor'un tmyle mahvolmas oran ne kadar?"

"Bunu syleyemem."
"Herhalde bir etki alan diferansiyelini hesaplayabilirsin."

Gaal kendisini bask altmdaym gibi hissetti. Sedon ona hesap makinesini vermedi.
Gaal telala hesap yapt. Alnnn terden srsklam olduunun farkndayd.

Gen adam sonunda, "Yzde seksen be mi?" dedi.

Seldon alt dudan sarktt. "Fena deil. Ama pek iyi de saylmaz. Tam say yzde
92.5."

Gaal mrldand. "Ve size bu yzden 'Bayku Seldon' diyorlar, yle mi? Ama ben btn
bunlara hibir dergide rastlamadm!"

"Tabii rastlamazsn. Bunlar baslp yaynlanacak eyler deil. mparatorluk ne kadar


zayf bir durumda olduunu bu e-

-24-

kilde ilan eder mi? Bu pek basit bir psiko - tarih gsterisi. Ancak vardmz baz
sonular soylulara szdrld."

"te bu kt."

"yle olmas art deil. Her ey hesaba katld."

"Ama benimle bu yzden mi ilgileniyorlar?"

"Evet. Projemle ilgili her eyi aratryorlar."

"Tehlikede misiniz, efendim?"

"Ah, evet. dam edilmem olasl yzde 1.7. Ama tabii bu, projeyi engellemeyecek.
Bunu da hesaba kattk. Neyse... Yarn niversitede beni greceksin sanrm..."

Gaal, "Evet, greceim,>- dedi.

KAMU GVENL KOMSYONU - ...Soylular snf, Entun'larm sonuncusu olan


Birinci Cleon'un suikaste uramasndan sonra ok glendi. Temelde mparatorluun
yzyllarca sren karmaa ve dengesizlik devrelerinde dzeni saladlar. Genellikle
Chen ve Divart adl iki byk ailenin kontrolnde olan dzen, sonunda durumu olduu
gibi koruyacak kr bir ara halini ald... Sonuncu gl mparator kinci Cleon tahta
kt zaman da bu aileler nfuzlarn tmyle kaybetmediler. Komisyonun ilk genel
bakan...

...Bir bakma Komisyonun knn balangc Hari Seldon'un Vakf ann


kabulnden iki yl nce yarglanmasna kadar gtrlebilir. Bu dava Gaal Dornick'in
yazd Hari Seldon'un biyografisinde anlatlmtr...

GALAKS ANSKLOPEDS

-25-

Gaal verdii sz tutmad. Gen adam ertesi sabah bouk bir zil sesiyle uyand.
Telefona cevap verdii zaman otel ktibi olaya uygun, hafif, nazik bir sesle ve sanki
durumu nemsemi-yormu gibi bir tavrla Gaal'e Kamu Gvenlii Komisyonunun emri
zerine tutuklanm olduunu bildirdi.

Gaal kapya doru atld, ama artk almyordu. Gen adamn giyinip beklemekten
baka yapabilecei bir ey yoktu.

Gaal'i gelip aldlar ve baka bir yere gtrdler. Ancak gen adam yine tutukluydu. Ona
pek nazik bir tavrla sordular. ok, ama ok uygarca davranyorlard. Gaal, Synnax'l
bir taral olduunu, u okullara gittiini, u u tarihlerde matematik doktorasn
verdiini aklad. Dr. Seldon'un yannda almak iin bavurmu ve kabul edilmiti.
Gaal tekrar tekrar bu ayrntlar anlatt. Adamlar da tekrar tekrar onun Seldon Projesine
katlmas konusuna dndler. Bu projeyi nereden ve nasl duymutu? Grevleri ne
olacakt? Ona gizli ne talimat verilmiti?

Gaal bu konularda hibir ey bilmedii yantn verdi. Ona gizli talimat verilmemiti. O,
bir renci ve matematikiydi. Siyaset kendisini ilgilendirmiyordu.

Sonunda nazik adamlardan biri, "Trantor ne zaman mahvolacak?" diye sordu.

Gaal kekeledi. "Bu konuda kendime zg bir fikrim yok."

"Ya bakalarnn fikri?"

"Bakalar adna nasl konuabilirim?" Gaal'in her yanna ate basmt. Mthi bir ate.

Adam, "Biri size byle bir mahvolmadan sz etti mi?" dedi. "Bunun tarihini verdi mi?"
Gaal duraklarken szlerine devam etti. "Sizi izledik. Trantor'a geldiiniz zaman uzay
limanndaydk. Randevu saatinin gelmesini beklediiniz Seyretme Kulesinde

-26-
de yle. Ve tabii Dr. Hari Seldon'la yaptnz konumay dinlemeyi de baardk."

Gaal, "O halde Dr. Seldon'un bu konudaki fikirlerini biliyorsunuz," dedi.

"Belki. Ama bunlar sizden de renmeyi istiyoruz."

"Dr. Seldon, Trantor'un be yzyl sonra mahvolacan dnyor."

"Bunu... hh... matematik yoluyla da kantlad, yle mi?"

Gaal meydan okurcasna, "Evet, yle," dedi.

"Herhalde bu... hh... hesaplarn geerli olduunu da iddia ediyorsunuz?"

"Dr. Seldon hesab doruladna gre, bu geerli."

"Pekl... Biz tekrar geleceiz."

"Bir dakika! Bir avukat tutmaya hakkm var. Bu mparatorluun bir vatanda olarak
haklarmdan yararlanmak istiyorum."

"Yararlanacaksnz."

yle de oldu.

Bir sre sonra ieriye uzun boylu bir adam girdi. nce yz dikey izgilerle doluydu.
Surat o kadar ufakt ki, insan onun glmek iin yznde yer bulamayacan
dnyordu.

Gaal ban kaldrd. Kafas karmakarkt. O kadar ok ey olmutu ki... Oysa


Trantor'a geleli aradan ancak otuz saat gemiti.

, Adam, "Ben Lora Avakim'im," dedi. "Dr. Seldon benden avukatlnz almam
istedi."

"yle rni? O halde beni dinleyin. Hemen mparatora bavurmanz istiyorum. Beni
gereksiz yere burada tutuyorlar. Ben hibir su ilemedim. Hibir su!" Ellerini hzla
ne doru uzatt. "mparatorun hemen beni dinlemesini salamalsnz."

-27-

Avakim ince bir antann iindekileri yere boaltyordu. Eer Gaal bu eyalarla
ilgilenecek durumda olsayd, aralarnda kk bir kapsle sacak kadar ince, eride
benzer selomet hukuk formlerleri bulunduunu farkederdi. Bir cep teybi de...

Gaal'in barmasna aldrmayan Avakim sonunda ban kaldrd. "Tabii Komisyon bu


konumamz bir casus nla dinliyor. Yasalara aykr bir ey ama yine de
kullanyorlar."

Gaal dilerini skt.

Avakim ar ar oturdu. "Ancak masaya koyduum u teybe bir bakn. Bu grnte


dierlerinden farksz. Onlarn iini gryor. Ama ayrca casus nn engelleme gc de
var. Onlar bu durumu hemen farkedemeyecekler."

"O halde rahatlkla konuabilirim."

"Tabii."

"yleyse mparatorun karsna karlmak istiyorum."

Avakim souk souk gld. Ve bylece ince yznde glmek iin yer olduu da ortaya
kt. Glmsemeye yer amak iin yanaklar iyice krt. "Siz taralsnz."

"Ama yine de mparatorluun bir vatandaym. Siz ya da Kamu Gvenlii


Komisyonunun adamlar kadar iyi bir vatanda."

"Mutlaka, mutlaka. Sadece bir taral olduunuz iin Tran-tor'daki hayat anlamanz
imknsz. mparator kimseyi yarglamaz."

"O halde insan bu Komisyonu kime ikyet eder? Baka bir yol yok mu?"

"Hi yok. Pratik bakmdan baka yol yok denebilir. Hukuki bakmdan mparatora
bavurabilirsiniz ama o sizi kabul etmez. Gnmzdeki mparator Entun hanedanndan
olan hkmdarlara benzemez. Trantor soylu ailelerin elindedir. Bu ailelerin

-28-

yeleri de Kamu Gvenlii Komisyonunu oluturur. Bu gelimeyi psiko - tarih de


nceden haber vermitir."

Gaal, "yle mi?" dedi. "O halde Dr. Seldon, Trantor'un be yzyl sonra alaca ekli
sylebildiine gre..."
"O, bin be yzyl sonra olacaklar da tahmin edebilir."

"sterse on be bin yl sonra olacaklar sylesin. Neden dn, bu sabah olacaklar tahmin
etmedi ve beni uyarmad? Ah... Balayn..." Gaal oturarak ban terli avularnn
arasna ald. "Psiko - tarihin istatistikle ilgili bir bilim dal olduunu ok iyi biliyorum.
Bir tek insann geleceini aklamasnn imknsz olduunu da bildiim gibi. Ben
sadece fazla sarsldm."

"Ama yanlyorsunuz, Dr. Seldon sizi bu sabah tutuklaya-caklann tahmin ediyordu."

"Ne?"

"Ne yazk ki, doru bu. Komisyon, Dr. Seldon'un almalarna kar gitgide daha
dmanca bir tavr taknyordu. Gruba yeni yelerin katlmas engellenmeye
balanmt. statistikler olayn kriz noktasna c ara erimesinin amalarmza daha
uygun olacan gsterdi. Komisyon biraz ar hareket ediyordu. Dr. Seldon onlar
harekete zorlamak iin dn size mahsus geldi. Baka neden yoktu."

Gaal soluunu tuttu. "Ama bu ayp..."

"Rica ederim. Byle olmas gerekiyordu. Sizi kiisel nedenlerle semedik. Dr.
SekJon'un planlar on yldan fazla bir sreden beri gelimi matematiin yardmyla
oluturuldu. Ve bu plan btn nemli olaslklar da kapsyor. Bu da onlardan biri. Beni
buraya sadece size korkmanz iin bir neden olmadn sylemem iin yolladlar. Olay
iyi bir ekilde sonulanacak. zellikle proje iin. Sizin de kurtulma olaslnz ok
fazla."

-29-

A/1'1

Gaal sordu. "Orant nedir?"

"Proje iin yzde 99.9'dan fazla."

"Ya benim iin?"

"Bana bu orann yzde 77.2 olduunu sylediler."

"Yani hapse atlmam ya da idam edilmem olasl bete birden fazla."

"dam olasl bete birden az."


"yle mi? Bir tek kiiyle ilgili hesaplarn hibir nemi yoktur. Ltfen Dr. Seldon'u bana
yollayn." ,

"Korkarm bu olanaksz. Dr? Seldon da tutukland."

Gaal ayaa kalkarak haykrd srada kap hzla ald. Bir gardiyan ieri girerek
masaya gitti. Teypi alp her tarafn inceledi, sonra da cebine soktu.

Avakim usulca, "O aygt bana gerekli," dedi.

"Size statik bir alan yaynlamayan bir teyp vereceiz, sayn avukat."

"yleyse konumamz sona erdi."

Gaal, Avakim'in odadan kn seyretti. Yine yalnz kalmt.

Dava uzun srmedi. (Daha dorusu Gaal bunun bir dava olduunu dnd. Yoksa
olanlar gen adamn okuduu o ayrntl dava tekniklerine hukuk asndan hi
benzemiyordu.) Gaal'i nc gn yargladlar.

Fakat onu fazla sktrmadlar. Ar toplar Dr. Hari Seldon'a evrilmiti. Hari Seldon
tank yerinde sakin sakin oturuyordu. Gaal iin dnyada tek dengeli ve sabit ey de bu
yal adamd.

- 30 -

Dinleyici pek azd. Onlar da mparatorluun prensleri arasnda seilmilerdi. Halk ve


basn salona alnmamt. ok kimsenin Hari Seldon'un yarglandndan haberi olduu
da kuku gtrrd. Salonda iki sana kar mthi dmanca bir hava vard.

Kamu Gvenlii Komisyonunun yeleri krsde oturuyorlard. Arkalarnda srma ssl


krmz giysiler, balarnda da yarg grevlerini belirten kepler vard. Komisyonun
genel bakan Linge Chen ortadayd. Gaal o ana dek yle byk ve nemli bir soyluyla
karlamamt. Bu yzden Chen'e ilgiyle bakyordu. Chen ise dava boyunca hemen hi
konumad. Fazla sz sylemenin vakarna yakmayacan dnd, buna tenezzl
etmeyecei belliydi.

Komisyonun avukat notlarn inceledi ve tank yerine oturan Seldon'un sorguya


ekilmesi devam etti.

S. imdi, syleyin, Dr. Seldon. Bu projenin zerinde ka kii alyor?


C. Elli matematiki.

S. Buna Dr. Gaal Dornick de dahil mi?

C. Dr. Dornick elli birinci oluyor.

S. Ah, demek grup elli bir kii? Belleinizi iyice yoklayn Dr. Seldon. Belki de grup elli
iki ya da elli kii. Hatta belki de daha kalabalk.

C. Dr. Dornick kurulumuza henz resmi ekilde katlmad. Katld zaman ye says
elli bire kacak. imdi grubumuz demin de sylediim gibi elli kiiden oluuyor.

S. Yz bin kiiden olumuyor mu?

C. Yz bin matematikiden mi? Hayr.

-31-

S. Ben matematiki demedim. Baka grevleri olan yz bin kii yok mu?

C. Btn alanlar gznne alnd takdirde bu saynz doru olabilir.

S. Olabilir mi? Ben bunun doru olduunu sylyorum. Projeniz zerinde doksan sekiz
bin be yz yetmi iki kii alyor.

C. Yanlmyorsam kadnlarla ocuklar da sayyorsunuz.

S. (Sesini ykselterek) Proje zerinde doksan sekiz bin be yz yetmi iki kii alyor,
kelime oyunlarna gerek yok.

C. Bu sayy kabul ediyorum.

S. (Notlarna bakarak) imdi bunu bir tarafa brakalm ve uzun uzun incelediimiz dier
bir konuya geelim. Trantor'un geleceiyle ilgili dncelerinizi tekrarlar msnz, Dr.
Seldon?

C. Trantor'un nmzdeki be yzyl iinde bir harabe halini alacan daima syledim.
Yine de sylyorum.

S. Bu aklamay bir sadakatsizlik saymyor musunuz?

C. Hayr, efendim. Bilimsel gereklerin sadakatle de, sadakatsizlikle de ilgileri yoktur.


S. Bu aklamanzn bilimsel bir gerei belirttiinden emin misiniz?

C. Eminim.

S. Bu iddiann temeli nedir?

C. Psiko - tarihle ilgili matematik.

S. Bu matematiin geerli olduunu kantlayabilir misiniz?

C. Baka bir matematikiye kantlayabilirim.

S. (Glmseyerek) Yani bu gereinizin sradan bir insann kavrayamayaca kadar zel


bir ey olduunu iddia ediyorsunuz. Bence bir gerek bundan daha kolay anlalr, daha
az esrarl olmal, her kafa bunu kavrayabilmelidir.

-32 -

C. Bunu anlamak baz kafalar iin hi zor deil. Termodina-miks diye bildiimiz enerji
transferinin fizik kurallar, o efsanelemi ilk alardan beri btn insanlk tarihi
boyunca bilinen eylerdir. Ama baz kimseler bir g motoru oluturmakta zorluk
ekebilirler. stelik ok zeki kimseler de olabilir bunlar. Bilgili Komisyon yelerinin...

Tam o srada Komisyon yelerinden biri avukata doru eildi. Syledikleri duyulmad
ama sla benzer sesinde fke vard. Avukat kzard ve Seldon'un szn kesti.

S. Burada konferans dinlemek iin toplanmadk, Dr. Sel-don. Ne demek istediinizi


akladnz kabul edelim. Size unu hatrlatmak istiyorum. Felaketle ilgili
kehanetlerinizi, zel baz amalarnz yznden kamunun mparatorluk Hkmetine olan
gvenini sarsmak iin kullanyor olabilirsiniz.

C. Bu doru deil.

S. Trantor szmona mahvolmadan nce eitli huzursuzluklarla dolu bir dnem


geirileceini de iddia etmektesiniz.

C. Bu doru.

S. Bylece kehanette bulunarak bunlarn gerek olmasn salayacanz


umursuyorsunuz. O srada yz bin adamnz da eitilmi olacak.
C. Bir kere bu doru deil. Doru olsayd soruturmalarnz sonucu bu insanlardan
ancak on bininin savaacak ada olduunu, onlarn da bu konuda hibir zaman
eitilmecr'klerini renirdiniz.

S. Bir bakasnn ajan olarak m alyorsunuz?

C. Ben hi kimsenin paral adam deilim, bay avukat.

S. Bu iden hi karnz yok mu? Sadece bilime mi hizmet ediyorsunuz!?

_ 33 _ mparatorluk / F : 3

C. Evet, yle.

S. O halde bilime nasl hizmet ettiinizi inceleyelim. Gelecek deitirilebilir mi, Dr.
Seldon?

C. Deitirilebilecei belli bir ey. Bu mahkeme salonu bundan sonraki birka saat
ierisinde havaya uabilir de, umayabilir de. Utuu takdirde hi kukusuz gelecein
nemsiz baz ayrntlar da deiir.

S. Kaamakl konuuyorsunuz, Dr. Seldon. nsanln btn tarihi deitirilebilir mi?

C. Evet.

S. Kolaylkla m?

C. Hayr. Byk bir zorlukla.

S. Neden?

C. Bir gezegen dolusu insann psiko - tarihi mthi bir sre-durumu kapsar. Bunun
deitirilebilmesi iin benzer bir sredu-ruma sahip olan bir eyle karlamas gerekir.
rnein, bu olayla ayn sayda insan ilgilenmelidir. nsan says bir lde daha azsa, o
zaman deiiklik iin pek uzun bir zaman amna izin verilmelidir. Anlyor musunuz?

S. Anladm sanyorum. Trantor'un mahvolmas art deil. ok kimse Trantor'un


mahvolmamas iin harekete gemeye karar verirse bu felaket engellenebilir.

C. Doru.

S. Bunun iin yz bin kii mi gerekiyor?


C. Hayr, efendim. Bu pek az.

S. Emin misiniz?

C. Trantor'un nfusunun krk milyarn stnde olduunu dnn. Ayn ekilde


mahvolmaya doru giden eilimin sadece Trantor'a deil, btn mparatorlua yaylm
olduunu da unutmayn. mparatorlukta milyar kere milyar insan yaadn da hatrlayn.

-34-

S. Anlyorum. O halde yz bin insan, kendileri ve torunlar be yzyl altklar


takdirde bu eilimi deitirebilirler.

C. Korkarm bu mmkn deil. Be yzyl ok ksa bir sre.

S. Ah! O halde Dr. Seldon, aklamalarnzdan u sonucu karmak zorundayz. Projeniz


iin yz bin kii topladnz. Bu insanlarn says Trantor'un kaderini be yzyl
ierisinde deitirmeye yetecek kadar deil. Yani bu insanlar ne yaparlarsa yapsnlar
Trantor'un mahvolmasn nleyemeyecekler.

C. Ne yazk ki, haklsnz.

S. te yandan o yz bin kiiyi yasalara aykr bir ey yapmak iin de biraraya


getirmediniz?

C. Evet, tabii.

S. (Ar ar, byk bir memnunlukla) O halde Dr. Seldon, ltfen imdi beni dikkatle
dinleyin. Cevabnz dnerek vermenizi istiyoruz. Peki, bu yz bin adam neden
topladnz?

Avukatn sesi tizlemiti. Tuza baarl olmu, Seldon'u bir keye kstrmt. Zekice
bir manevrayla onu cevap veremeyecek bir duruma drmt.

Salonda soylularn oluturduu sralardan mrltlar ykseliyordu. Komisyon yelerinin


krssnde de ayn ey oluyordu. Srmal krmz elbiseli yeler birbirlerine doru
eiliyorlard. Sadece genel bakanlar durumdan etkilenmemi gibi oturuyordu.

Hari Seldon da hi kmldamyor, grltnn kesilmesini bekliyordu.

C. O ykln etkilerini azaltmak iin.


S. Bu szlerle ne demek istiyorsunuz?

C. Aklamas kolay. Trantor'un gelecekteki ykl tek bana bir olay deil. Bu
mahvolmu yzyllar nce balayan ve hzn giderek artran karmak bir dramann
doruk noktasn

-35-

oluturacak. Ben, baylar, Galaksi mparatorluunun kme ve yklmasndan sz


ediyorum.

Mrltlar bu kez bouk bir kkreme halini ald.

Avukat, "Yani siz aka..." diye haykryordu, ama onu dinleyen yoktu. Sonra adam
duraklad. nk dinleyicilerin, "hanet!" diye barmalarndan, fazla uramadan iin
can alacak noktasn belirtmi olduunu anlamt.

Komisyon genel bakan elindeki tokma bir defa havaya kaldrd. Sonra indirdi. Bir
gongunkine benzer tatl bir ses duyuldu. Yanklar sona ererken, seyirciler de sessizleti.
Avukat derin bir nefes ald.

S. (Melodrama kaan bir tavrla) Dr. Seldon, kuaklar boyunca meydana kan btn
olaylara on iki bin yl dayanm olan bir mparatorluktan sz ettiinizin farknda
msnz? Bu mparatorluu milyarlaca insann sevgisi ve iyi dilekleri ayakta tutuyor. '

C. mparatorluun imdiki durumunu da, tarihini de biliyorum. Saygszlk etmek


istemiyorum, ama bu konuda bu salondakile-rin hepsinden fazla bilgim var.

S. Ve mparatorluun yklaca kehanetinde bulunuyorsunuz, yle mi?

C. Bu kehanette bulunan matematik bilimi. Ben ahlak bakmndan hibir yargya


varmyorum. mparatorluun kt bir ynetim tarz olduu itiraf edilse bile, ki benim
byle bir ey yaptm yok, bunun ykln izleyen anari daha da kt olacak. Benim
projemin amac bu anariyle savamak. Bir mparatorluun k dev bir olaydr,
baylar. Ve bununla kolay kolay baa klmaz. Bu ke brokrasinin artmas,
insiyatifin azalmas, snflarn dondurulmas, bilimsel merakn engellenmesi... ve daha
yzlerce etken yol aar. Demin de sylediim gibi, bu olay

-36-

yzyllardan beri geliiyor. Durdurulmayacak kadar da heybetli ve dev bir hareket.


S. mparatorluun eskisi kadar gl olduunun farknda deil misiniz?

C. Etrafnz bir g grntsyle sarl. Bu gcn sonsuza dek devam edebilecei de


sanlyor. Fakat, bay avukat, iinden rm bir aa gvdesi de bir frtna bunu ikiye
blecei ana dek eskisi kadar ulu gzkebilir. imdi bile mparatorluun dallar
arasnda frtna slk alarak dolayor. Bunu psiko - tarih biliminin kulaklaryla
dinlerseniz aacn gcrdadn da duyarsnz.

S. (Kararsz) Biz buraya byle eyleri dinlemeye...

C. (Kesin bir tavrla) mparatorluk ortadan kalkacak. Onunla birlikte btn iyi taraflar
da. Biriktrmi olduu bilgiler ryecek. Kurduu dzen bozulacak. Yldz'ar arasnda
saysz sava kacak. Yldzlararas ticaret bozulacak. Nfus azalacak. Dnyalarn
Galaksinin ana blmyle ilikileri kesilecek. Ve durum byle kalacak.

S. (Derin sessizlikte alak sesle) Sonsuza kadar m?

C. Bir k nceden haber verebilen psiko - tarih bunu izleyecek karanlk alar
konusunda da kehanette bulunabilir. Demin de sylendii gibi, baylar, mparatorluk on
iki bin yldan beri yayor. Ama kn izleyecek karanlk a on iki deil, otuz bin
yl srecek. Sonra ikinci bir mparatorluk ykselecek. Ancak onunla bizim uygarlmz
arasnda bin insan kua strap ekecek. te bununla savamalyz.

S. (Kendisini biraz toparlar) Szleriniz elikili. Daha nce Trantor'un mahvn


engelleyemeyeceinizi sylediniz. O halde mparatorluun kn de
nleyemeyeceksiniz. O hayali ykl yani.

-37-

C. Ben k engelleyebileceimizi sylemiyorum. Ama aradaki karanlk a


ksaltmak iin ok ge kalm saylmayz. Anari sresini bin yla indirmek mmkn,
baylar. Tabii grubumun imdi almasna izin verildii takdirde. Tarihin nazik bir
noktasndayz. Hzla yaklaan dev olay kitlesinin yolu biraz deitirilmeli. Biraz...
Bunun fazlas yaplamaz. Ama yaplacak kadar da insan tarihinin straplarla dolu yirmi
bin yln silmeyi baarabilir.

S. Bunu nasl yapmay dnyorsunuz?

C. nsan rknn toplad bilgileri saklayarak. nsan bilgisinin toplam bir kiinin
renebilecei bir ey deildir, bin kiinin de. Toplumumuz yklrken bilim de
milyonlarca paraya blnecek. Kiiler bu kck paralarla ilgili her eyi
renecekler. Ama tek balarna bir ie yaramayacak ve aciz kalacaklar. Anlamsz bilgi
krntcklar dier kuaklara aktar l mayacak. Nesiller deiirken bu bilgiler de
kaybolacak. Ama imdi btn bilginin dev bir zetini hazrladmz takdirde, bilim de
kaybolmaz. Gelecek kuaklar bunu temel olarak kullanr ve zerine eklemeler yaparlar.
Her eyi yeniden kefetmek zorunda kalmazlar. Bir bin ylda, otuz bin yln ii yaplm
olur.

S. Btn bunlar...

C. Btn bunlar benim projemin ayrntlar. Otuz bin adamn karlar ve ocuklar bir
Galaksi Ansiklopedisinin hazrlanmas iinde alyorlar. Tabii bunu tamamlamaya
mrleri yetmeyecek. Hatta ben bunun baladn bile gremeyeceim. Fakat Trantor
mahvolduu srada ansiklopedi tamamlanm olacak. Galaksideki her byk kitaplkta
bu ansiklopediden bulunacak.

-38-

Komisyon genel bakan tokman kaldrp indirdi. Hari Seldon tank yerinden inerek
sessizce Gaal'in yanna oturdu.

"Gsteriyi nasl buldun?" diye glmsedi.

Gaal, "Barol dierlerinden aldnz," dedi. "Peki imdi ne olacak?"

"Dava ertelenecek ve benimle zel bir ekilde anlamaya alacaklar."

"Nereden biliyorsunuz?"

Seldon, "Seninle drst konuacam," dedi. "Bilmiyorum. Her ey Komisyon genel


bakanna bal. Onu yllardan beri inceliyorum. almalarn analize altm. Ama
bildiin gibi, bir kiinin kaprislerini psiko - tarih formllerine katmak daima
tehlikelidir. Ama yine de umutluyum."

Avakim yaklat. Gaal'e bay!a selam verdikten sonra Sel-don'a doru eilerek ona bir
eyler fsldad. Davann ertelendiini aklayan szler salonda yankland. Muhafzlar
Seldon'la Gaal 'i ayrdlar. Gaal'i alp gtrdler.

Ertesi gnk celse ilkinden tmyle farkl oldu. Hari Seldon'la Gaal Dornick,
Komisyonun karsna yalnz balarna karldlar. ki san bir masaya oturttular.
Komisyon yeleriyle aralarnda fazla bir uzaklk yoktu. Hatta sanklara yanar dner
plastik bir kutudan sigar da ikram ettiler. Kutu durmadan akan bir suya benziyordu.
nsana parmaklar bunun sert ve kuru olduunu haber vermesine karn, gzleri onu yine
de artyor ve kutuyu akarsu gibi gryordu.

-39-

Seidon bir sigar ald, Gaal istemedi.

Seldon, "Avukatm burada deil," dedi.

Bir Komisyon yesi, "Artk yarglanmyorsunuz, Dr. Seldon," diye cevap verdi. "Buraya
mparatorluun gvenliini grmek iin toplandk."

Linge Chen, "Ben konuacam," dedi. Dier yeler arkalarna yaslanarak onu
dinlemeye hazrlandlar. Chen'in etrafnda sessizlikten bir gl olutu sanki. Adam
szlerini bunun iine birer kk ta gibi atacakt.

Gaal soluunu tuttu. Olduundan daha yal gzken Chen aslnda btn Galaksinin
rrparatoruydu. mparator unvann tayan ocuksa, Chen'in yaratt bir simgeydi.

Chen, "Dr. Seldon," dedi. "mparatorun lkelerinde huzuru bozuyorsunuz. Galaksideki


yldzlarda yaayan milyar kere milyar insan bundan yzyl sonra hayatta olmayacaklar.
O halde neden be yzyl sonraki olaylarla ilgilenelim?"

Seldon, "Ben bundan on yl sonra bile hayatta olmayacam," diye aklad. "Ama bu
mesele beni ok ilgilendiriyor. Bunu idealizm diye tanmlayabilirsiniz. Ya da mistik bir
engellemeyle 'insan' diye tanmladmz varla ok bal olduumu da
syleyebilirsiniz."

"Mistisizmi anlamak zahmetine katlanacak deilim. Sizi bu gece idam ettirerek sizden
ve hibir zaman grmeyeceim be yzyl sonraki gereksiz ve i skc bir gelecekten
kurtulmam iin bir neden var m?"

Seldon kaytszca, "Bir hafta nce," dedi. "Bunu yapabilirdiniz ve yln sonuna sasalim
erimeniz iin de onda bir ansnz olurdu. Ama bugn bu olaslk on binde bir bile
deil."

D'erleri endieyle kmldanarak soluklarn tuttular. Gaal ensesindeki tylerin dimdik


olduunu hissetti.

-40-

Chen gzlerini hafife kst. "Bu nasl oluyor?"


Seldon, "Akla gelebilecek hibir aba Trantbr'un mahvolmasn engelleyemez," dedi.
"Ama bu kolaylkla abuklatrla-bilir. Yarglanmann yarda kesildii hikyesi btn
Galaksiye yaylacak. Felaketi hafifletmek iin yaptm planlarn engellenmesi,
insanlar gelecein onlara iyi bir ey getirmeyeceine inandracak. Zaten hepsi de
bykbabalarnn hayatlarn zlemle hatrlamaya baladlar bile. Bu insanlar siyasi
ayaklanmalarn ve ticaretteki durgunluun daha da artacan anlayacaklar. Btn
Galaksiye 'Herkes imdi ne kaparsa krdr,' dncesi egemen olacak. Hrsl insanlar
beklemeyecekler. Namussuz kimseler ekinmeyi bir yana brakacaklar. Ve bu insanlar
her hareketleriyle dnyalarn mahvolmasn abuklatracaklar. Beni idam ederseniz
Trantor be yzyl deil, elli yl iinde ker. Sizse bir ylda lp gidersiniz."

Chen, "Bu szlerle ancak bir ocuk korkutulabilir," diye mrldand. "Ama bizi memnun
edecek tek zm yolu idamnz deil." nce ellerini dayad ktlarn zerinden
kaldrd. ki parmayla en steki kda hafife dokundu. "imdi syleyin... Siz sadece
szn ettiiniz o ansiklopedinin hazrlanmasyla m uraacaksnz?"

"Tabii."

"Bu almann Trantor'da yaplmas art m?"

"mparatorluk kitapl Trantor'da, efendimiz. Tabii Trantor niversitesinin bilgi


kaynaklarndan da yararlanyoruz."

"Ama baka bir yere yerlemeniz daha yararl olmaz myd? rnein, mparatorluk
^merkezinin grlt ve telann bilgince dnceleri engelleyemeyecei bir yere.
Adamlarnz orada kendilerini, btn kafalarn tam anlamyla ilerine verirlerdi..."

-41 -

"Bunun ancak nemsiz yararlar olurdu belki."

"Sizin iin byle bir dnya seildi, doktor. Yz bin adamnzla orada bildiiniz gibi
alabilirsiniz. Btn Galaksi de sizin altnz ve kle savatnz bilir. Hatta
onlara yklmay nleyeceiniz bile sylenebilir." Chen glmsedi. "Ben ok eye
inanmam. Onun iin bu ke inanmamak benim iin ok zor bir ey deil. O arada siz
de Trantor'dakileri rahatsz etmeyeceksiniz, doktor. mparatorun huzuru da
bozulmayacak. Ya bunu kabul edersiniz ya da lm. Siz ve adamlarnzdan gerektii
kadar idam edilirsiniz. Daha nceki tehditlerinizi dikkate almyorum. Size lm ya da
srgn semeniz iin bir sre tanyorum. Bu sre imdi balyor ve be dakika
srecek."
Seldon sordu. "Bizim iin hangi dnya seildi, efendimiz?"

Chen, "O dnyann ad Terminus sanrm," dedi. Parmaklarnn ucuyla ktlar


kaytszca Seldon'a doru evirdi. "Oras bo ama insanlarn rahatlkla
yaayabilecekleri bir yer. Terminus bilginlerin ihtiyalarn karlayacak duruma
getirilebilir. Tabii gezegen biraz tenha bir yerde..."

Seldon onun szn kesti. "Galaksinin snrnda, efendimiz."

"Sylediim gibi, gezegen tenha bir blgede. Haydi, iki dakikanz kald."

Seldon, "Byle bir yolculua hazrlanmak iin zamana ihtiyacmz olacak," dedi. "Bu
ile yirmi bin aile ilgileniyor."

"Size zaman verilecek."

Seldon bir an dnd. Son dakika da hzla geiyordu. "Kabul ediyorum."

Gaal'in kalbi bir an durdu sanki. Aslnda mthi bir sevin

-42-

duyuyordu. lmden kurtulduuna kim sevinmezdi? Ama gen adam ok rahatlam


olmasna karn yine de Seldon'un yenilmesine biraz zlyordu.

Taksi yzlerce kilometre uzunluundaki solucana benzer tnellerden iniltiyi andran bir
ses kararak niversiteye doru giderken, Seldon'la Gaal uzun bir sre hi
konumadlar.

Sonra gen adam kmldand. "Komisyona syledikleriniz doru muydu? dam edilmeniz
kmeyi gerekten hzlandrr myd?"

Seldon, "Psiko - tarih bulgular konusunda hibir zaman yalan sylemem," dedi. "Zaten
bu olayda yalann bana bir yarar da dokunmazd. Chen gerei sylediimi biliyordu.
O, son derece zeki bir politikacdr. Ve politikaclarda ilerinin gerei psiko - tarihin
aklad gerekleri sezme gc vardr."

Gaal ard. "O halde srgn kabul etmenize ne gerek var?"

Seldon cevap vermedi.


Btn niversite k ierisindeydi. Gaal gnein varln hemen hemen unutmutu.
Aslnda niversite ak bir yerde deildi. Ama kampus, cama benzeyen bir maddeden
yaplm dev bir kubbeyle rtlmt. Bu kubbe polarize edilmi olduu iin Gaal
yukarda alev alev yanan gnee rahatlkla bakabiliyordu. Gne klar
gzalabildiine uzanan maden binalardan yansyordu.

niversite yaplar Trantor'daki dier binalar gibi sert bir elik grisi deil, daha ok
gmms bir renkteydiler. Madeni lt hemen hemen fildii tonuna dnmt.

-43-

Seldon, "Bizi bekledikleri anlalyor," diye mrldand.

"Ne?" Gaal gkyzne bakmaktan vazgeerek dikkatini alana verdi ve ileride bir
nbetinin beklediini grd.

Yal adamla nbetinin nnde durdular. O zaman yakndaki kapnn iinden yumuak
sesli biri daha kt.

"Doktor Seldon?"

"Evet."

"Biz de sizi bekliyorduk. Bundan sonra siz ve adamlarnz gz hapsine alnacaksnz.


Bana, Terminus'a gitme hazrlklarnz iin size alt aylk bir sre tanndn bildirmem
emredildi."

Gaal, "Alt ay..." diye balad, ama Seldon usulca gen adamn kolunu skt.

Yabanc, "Bana bunu bildirmem emredildi," dedi. "Talimat byle." Sonra dnerek
uzaklat.

Gaal de Seldon'a dnd. "Alt ayda ne yaplabilir ki? Ar ar ilenen bir cinayetten
baka bir ey deil bu!"

"Yava ol, heyecanlanma. nce broma gidelim de..."

Bro pek byk deildi. Ama casus nlaryla ieriyi dinlemek olanakszd. stelik bu
farkedilmeyecek bir ekilde salanmt. Odaya evrilen casus nlar ne phe
uyandracak bir sessizlikle karlanyorlard, ne de daha kuku verici bir parazitle.
Onun yerine byk bir zararsz cmle paracklar hazinesinden geliigzel seilmi
olan ve eitli tonlarda seslerin syledikleri szleri dinliyorlard.
Seldon rahat bir tavrla, "imdi," dedi. "Alt ay bize yeter."

"Nasl olur?"

"nk, olum, bizimki gibi bir planda bakalarnn hareketlen bizim ihtiyalarmza
uydurulur. Sana daha nce syledim ya, Chen'in kiilii tarihteki herhangi bir
insannkinden

-44-

daha ok incelendi. Davann balamasna da zaman ve koullar istediimiz sonucun


alnmasna uygun oluncaya kadar izin vermedik."

"Ama siz..."

"Terminus'a srlmemi salayabilir miydim? yle mi? Neden olmasn?" Seldon


parman masasnda bir yere bastrd. Arkasndaki duvarn kk bir blm yana
doru kayd. Bunu ancak Seldon'un parma salayabilirdi. nk yalnzca yal adamn
parmak izi alttaki inceleme aygtn altrmay bastrrd.

Seldon, "Orada birka mikrofilm bulacaksn," dedi. "T iaretli olann al."

Gaal bu istei yerine getirdi. Seldon filmi bir aygta yerletirirken bekledi. Yal adam
Gaal'e bir gzlk uzatt. Gen yardmc bunu ayarlad ve gzlerinin nnden geen filmi
seyretmeye balad.

"Ama..."

Seldon, "Seni artan nedir?" diye sordu.

"Buradan ayrlmak iin iki yldan beri hazrlk m yapyorsunuz?"

"ki buuk yldan beri. Tabii Chen'in Terminus'u seeceinden kesinlikle emin
olamazdk. Ama onun bu gezegeni seeceini umuyorduk. Bu tahmine gre altk."

"Ama neden, Dr. Seldon? Bu srgn cezasn neden kendiniz saladnz? Olaylar
burada, Trantor'da daha iyi kontrol edilemez mi?"

"Srgn semertnizin baz nedenleri var. Terminus'ta alrken mparatorluk bizi


destekleyecek. mparatorluun gvenliini tehlikeye dreceimizden de
korkmayacaklar."
Gaal, "Ama siz o korkular," dedi. "Sizi srgne gndermelerini salamak iin
uyandrdnz. Dorusu meseleyi hl anlam deilim."

-45-

"Belki yirmi bin aile kendi isteiyle Galaksinin ta bir ucuna gitmezdi..." <

"Ama onlar Terminus'a gitmeye neden zorladnz?" Gaal bir an durdu. "Bu iin
iyzn bana sylemez misiniz?"

Seldon, "Her eyi hemen aklayamam," diye cevap verdi. "Ama Terminus'ta bilginlerin
snabilecekleri bir yer hazrlanm olduunu bilmek sana imdilik yeter. Galaksinin
dier ucunda da yine yle bir yer kurulacak." Glmsedi. "rnein, Yldzn Ucu'nda.
Gerisine gelince... Ben yaknda leceim. Hayr, hayr. O kadar sarslma ve bana
yaayacamdan da sz etme. Doktorlarm bana en fazla bir, iki yl yaayabileceimi
sylediler. Ama ben bir mr boyu istediim eyi baardm. Bu koullarda insann
lmesi daha iyi olmaz m?"

"Siz ldkten sonra ne olacak, efendim?"

"Yerime bakalar geecek. Hatta belki sen bile olabilirsin bu. Hedeflerim plann son
ayrntlarn da tamamlayacaklar. Ve uygun zamanda ve uygun ekilde Anacreon'da baz
olaylarn kmasn salayacaklar. Ondan sonra olaylar bildikleri gibi geliecekler."

"Hibir ey anlayamyorum!"

"Anlayacaksn." Seldon'un krk yznde hem yorgun, hem de huzur dolu bir ifade
belirdi. "Yardmclarmdan ou Terminus'a gidecek. Ama bazlar burada kalacaklar.
Bunu salamak kolay olacak." Szlerini fsltyla tamamlad. Bu yzden Gaal onun
sylediklerini zorlukla duyabildi. "Bana gelince... benim iim bitti artk..."

-46-

KNC BLM

ANSKLOPED UZMANLARI

TERMNUS - ... Gezegenin yeri, Galaksi tarihinde oynanmas istenilen role gre biraz
garipti. Ancak birok yazarn srarla iaret ettikleri gibi, Terminus'un seilmesi de
kanlmaz bir eydi. Terminus, Galaksi helezonunun tam kenarndaki yalnz bir gnein
tek gezegeniydi. Kaynak bakmndan yoksuldu ve ekonomik asndan da pek bir deeri
yoktu. Gezegen bulunduktan sonraki be yzyllk srede, Terminus'a Ansiklopedi
Uzmanlarnn gelilerine kadar hi kimse yerlememiti.

Yeni bir kuak yetiirken, Terminus'un Trantor'daki psiko - tarih bilginlerinin bir
kolundan daha baka bir nitelik kazanmas da kanlmaz bir sonutu. Anacreon olaylar
ve Salvor Mardin'in iktidara gelmesiyle birlikte...

GALAKS ANSKLOPEDS

'7-

Levvis Pirenne odann iyi aydnlatlm bir kesindeki masasnda harl harl
alyordu. almalar dzene sokulmal, iplikler rlerek ortaya bir ekil
karlmalyd.

Aradan elli yl gemiti... Gezegene yerlemeleri ve Birinci Ansiklopedi Vakfn


dzenli alr bir birim haline sokmalar iin elli yl. Malzeme toplamak iin elli yl.
Hazrlanmak iin elli yl.

Dnlenlerin hepsi de yaplmt. Be yl sonra Galaksinin grd en dev eserin


birinci cildi yaynlanacakt. Sonra on yl arayla -bir saat dzeniyle- cilt birbirlerini
izleyecekti. Bunlarla birlikte ek ciltler de yaynlanacakt.

Masasndaki bouk sesli zil alarken Pirenne endieyle homurdand. Randevusunu


neredeyse unutacakt. Kapy aarak dmeye bast. Ve gznn ucuyla kapnn
aldn grd. Gen ve tknaz bir adam olan Salvor Mardin ieri girdi. Pirenne ban
kaldrmad.

Mardin byk altndan gld. Acelesi vard. Ama Pirenne'nin alrken kendisini
rahatsz eden her eye ve herkese kaba davrandn biliyordu. Bu yzden de alnacak
deildi. Masann dier tarafndaki koltua gmlerek bekledi.

Pirenne'nin kdn zerinde hzla kayan sivri ulu kalemi hafif bir hrt yapyordu.
Odada bundan baka ne bir hareket vard, ne de bir ses. Sonra Mardin yeleinin
cebinden iki "kredi" lik bir para kararak havaya frlatt. Para yere doru derken
paslanmaz elik yzeyleri kta parldad. Mardin paray yakalayarak tekrar att. In
yansmasn tembelce seyrediyordu. Btn madenlerin ithal edilmelerinin gerektii bir
gezegende paslanmaz elik, para basmaya gerekten uygundu.

Pirenne ban kaldrarak gzlerini krptrd. fkeyle, "Yapma unu," diye sylendi.

-48-
"Efendim?"

"u lanet olasca paray atp durma."

"Ah..." Mardin madeni diski cebine soktu. "Hazr olduun zaman bana haber ver.
Kemerli su yolu projesi oylamaya konulmadan nce Encmen toplantsna dneceime
sz verdim."

Pirenne iini ekerek masadan biraz geriledi. "Ben hazrm. Ama beni kentin ileriyle
rahatsz etmeyeceini umarm. Ltfen onlarla da sen ilgilen. Btn zamanm
ansiklopedi alyor."

Hardin sakin sakin, "Haberi duydun mu?" diye sordu.

"Hangi haberi?"

"Terminus kenti ultra dalga aygtnn iki saat nce ald haberi. Anacreon mparatorluk
Valisi, 'Kral' unvann alm."

"Ee, ne olmu yani?"

Hardin, "Bu mparatorluun btn i blgeleriyle ilikimizin kesildii anlamna gelir,"


diye aklad. "Tabii byle bir eyi bekliyorduk. Ama bu, durumu rahatlkla
karlamamz da salamyor. Anacreon, Santinni, Trantor, hatta Vega'ya giden ticaret
yolumuzun tam zerinde! Madenlerimizi nereden getirteceiz? Alt aydan beri elik ya
da alminyum ithal etmeyi baaramyoruz. Artk hibir ey getiremeyeceiz. Tabii
Anacreon Kral ltfederlerse o baka."

Pirenne sabrszca homurdand. "yi ya! Madenleri onun araclyla aln."

"Bakalm almay baarabilecek miyiz? Dinle Pirenne, bu Vakfn kurulmasn salayan


mparatorluk izni, btn ynetim haklarn Ansiklopedi Komitesi Mtevelli Heyetine
veriyor. Ben, Terminus kentinin belediye bakanym ve ancak kendi burnumu silecek
kadar yetkim var. Bir de izin kdn senin de parafe

_ 49 _ imparatorluk / F : 4

etmen kouluyla belki aksrabilirim. Her ey sana ve Mtevelli Heyetine kalyor. Sana
refah Galaksiyle yapt srekli ticarete bal olan kent adna rica ediyorum. Hemen
acil bir toplant yap!"

"Dur, dur! Seim nutkunun sras deil. imdi dinle, Hardin. Mtevelli Heyeti
Terminus'da belediyece ynetilen bir hkmet kurulmasn engellemedi. Buna gerek
olduunu biliyorduk. Vakf elli yl nce kurulal beri nfus artt. Ayrca ansiklopediyle
ilgili olmayan ilerle uraan kimselerin de says oald. Ama bu, Vakfn ilk ve tek
amacnn btn insanln bilgisini ieren bir ansiklopedi olmasn engellemiyor. Biz,
devletin destekledii bir bilim kurumuyuz, Hardin. Yerel politikaya karamayz.
Karmamalyz!"

"Yerel politika! mparatorun sol ayann baparma akna, Pirenne! Bu bir lm


kalm meselesi! Terminus gezegeni kendi bana makinelemi bir uygarl yaatamaz.
Bu dnyada maden yok. Yzeydeki kayalarda demir, bakr ve alminyumun izr-ne bile
rastlanmyor. Baka cevherler de pek yok zaten. u Anacreon Kral denilen adam
yollarmz kestii takdirde ansiklopediye neler olur dersin?"

"Yollarmz m kesecek? Bizim dorudan doruya mparatorun kontrolnde olduumuzu


unutuyorsun galiba? Biz Anacreon blgesinde deiliz, baka bir yerde de. Bunu kafana
iyice sok! Biz mparatorun kiisel topraklarnn bir blmn oluturuyoruz. Ve kimse
bize dokunamaz. mparatorluk kendi adamlarn korur."

"O halde tnparatorluk neden Anacreon Valisinin balar koparp atmasn engellemedi?
Bu sadece Anacreon'da m oldu? Galaksinin snrnda en aa yirmi blge kendi
bildiklerini okumaya baladlar. Hatta btn Galaksi evresinde durum byle. Akas
mparatorlua da, onun bizi koruma gcne de pek gvenemiyorum."

-50-

"Samalama! mparatorluk Valileri ya da Krallar... arada ne fark var ki? mparatorlukta


daima siyasi oyunlar oynanr. Deiik kimseler yneticileri u ya da bu ekilde
etkilemeye alrlar. Valilerin ba kaldrdklar ok grld. mparatorlar da daha nce
tahttan indirildiler ya da suikaste kurban gittiler. Ama btn bunlarn mparatorluun
kendisiyle ne ilgisi var? Zaten bu olaylar bizim zerimize vazife deil. Unut bunlar,
Mardin. Biz her eyden nce birer bilim adamyz. Ve bizi sadece ansiklopedi
ilgilendiriyor. Ah, az kalsn unutuyordum, Hardin!"

"Neyi?"

"Senin u gazeten konusunda bir eyler yap artk!"

"Terminus Kenti Gazetesi konusunda m? O gazete benim deil. zel birinin. Gazete ne
yapt ki?"

"Haftalardan beri Vakfn kuruluunun ellinci yldnmnn bayram saylmasn ve


uygunsuz birtakm trenler dzenlenmesini istiyor."

"Neden olmasn? Radyumlu saat ay sonra Birinci Mahzenin kapsn aacak. Bence
bu ok nemli bir olay. yle deil mi?"

"Ama bu, gln elenceler dzenlenecek bir gn de deil. Birinci Mahzen ve bunun
al sadece Mtevelli Heyetini ilgilendiriyor. nemli bir ey olduu takdirde halka
da bildirilecek. Son szm bu. Ltfen bunu gazeteye de ak ak anlat."

"ok zgnm, Pirenne, ama kent ynetimi basn zgrl diye bilinen nemsiz bir
eyi gvence altna alyor."

"Olabilir. Ama Mtevelli Heyeti bunu gvence altna almyor! Ben mparatorun
Terminus'daki temsilcisiyim ve bu bakmdan tam bir yetkim de var."

Hardin'in yzndeki ifadeden ya sabr ektii anlalyordu. Sonra serte, "mparatorun


temsilcisi olarak sana son bir haberim var," dedi.

-51

"Yine Anacreon'la m ilgili?" Prienne'nin dudaklar gerildi. Sinirlenmeye balyordu.

"Evet. Anacreon'dan zel bir eli gnderiyorlar. Adam iki hafta sonra burada olacak."

"Bir eli mi? Buraya m? Anacreon'dan m?" Pirenne bir an dnd. "Neden?"

Mardin ayaa kalkarak koltuunu masaya doru itti. "Bunu kolaylkla tahmin
edebilirsin."

Ve baka hibir ey sylemeden hemen odadan kt.

Anacreon Kralnn zel elisi ve Pleume blgesi vali yardmcs Anselmhaut Rodric'in
buna benzer alt unvan daha vard. Ardndaki "haut" eki de onun soylu biri olduunu
gsteriyordu. Salvor Hardin, Anselmhaut Rodric'i uzay terminalinde grkemli bir resmi
trenle karlad.

zel eli dudaklarn gererek hafife gld ve yerlere kadar eilerek silahn
mahfazasndan kard. Kabzasn Mardin'e doru tutarak belediye bakanna uzatt.
Hardin de o tren iin dn ald silah uzatarak bu iltifata karlk verdi. Bylece
dostluk ve iyiniyet belirtildi. Belki Hardin, Rodric'in omzundaki hafif kabarkl
farketti ama ihtiyatl davranarak bu konuda da bir ey sylemedi.
Yerden giden bir tata binerek yola ktlar. nlerinden, arkalarndan ve yanlarndan
daha nemsiz memurlardan oluan gruplar ilerliyordu. Ar ar, gsterili bir ekilde
Ansiklopedi Alan'na giderlerken yollardaki heyecanl kalabalklar onlar alklad.

-52-

Vali yardmcs Anselmhaut alklar bir soylunun hogrsyle karlad. Sonra da


Mardin'e, "Btn dnyanz bu kent mi?" diye sordu.

Hardin o grltde szlerini duyurabilmek iin sesini ykseltti. "Bizimki gen bir
dnya, ekselans. Ksa tarihimiz boyunca yoksul gezegenimizi ancak birka yksek soylu
ziyaret etti. te halk bu yzden heyecanl."

"Yksek soylu"nun gizli alaylar pek farketmedii anlalyordu. Dnceli bir tavrla,
"Buras elli yl nce kuruldu, deil mi?" diye mrldand. "Hm... Burada ilenilmemi
ok geni alanlar var, bakan. Bu topraklar malikneler ve iftlikler halinde blmeyi
hi dnmediniz mi?"

"Buna henz gerek yok. Son derece merkeziletirilmi bir yer buras. Bu da gerekli.
Ansiklopedi yznden tabii. Belki ileride, nfusumuz artt zaman..."

"Pek garip bir dnya bu! Burada hi kyl yok mu?"

Hardin, ekselansn beceriksizce azm aradn anlamak iin fazla zeki olmaya hi
gerek yok, diye dnd. Sonra da kaytszca cevap verdi. "Hayr. Soylu snf da yok."

Anselmhaut Rodric kalarn kaldrd. "Peki ya lideriniz? u greceim kii?"

"Doktor Pirenne'yi mi kastediyorsunuz? Evet, kendisi Mtevelli Heyetinin bakan.


mparatorun da kiisel temsilcisi."

"Dktor mu? Baka unvan yok mu? Yalnzca bir bilim adam yle mi? Ve Doktor
Pirenne sivil memurlarndan daha stn saylyor galiba?"

Hardin nazik nazik, "Ah, tabii," dedi. "Hemen hepimiz bilim adam saylrz. Sonuta
biz bir dnya deil, daha ok bilimsel bir vakfz. Ve dorudan doruya mparatorun
kontrolndeyz."

-53-

Hardin bu son szleri zerlerine basa basa sylemiti. Rod-ric'i etkilemi gibiydi bu
szler. Ondan sonra Ansiklopedi Ala-n'na varncaya dek hi konumad.
Belki o gn leden sonra ve akam Hardin ok skld. Fakat hi olmazsa birbirlerine
yksek sesle, karlkl dostluk, deer ve saygdan sz eden Pirenne'yle Rodric'in
birlikte bulunmaktan hi holanmadklarn sezmek zevkine de eriti.

Anselmhaut Rodric, Ansiklopedi Binasnn dolalmas srasnda Pirenne'nin


konferansn camlam gzlerle dinledi. Referans filmleri dolu pek byk depolardan
ve ok saydaki projeksiyon odalarndan geerlerken, ansiklopedi uzmannn hzl hzl
anlattklar nazik ve anlamsz bir glmseyile karland.

Eli Rodric kat kat inerek dizgi, dzenleme, bask ve filme ekme blmlerini
dolatktan sonra ilk anlalr szlerini syledi.

"Btn bunlar ok ilgi ekici. Ama olgun insanlar iin pek garip bir ura. Btn
bunlarn ne yarar var?"

Hardin, Pirenne'nin bu sze bir cevap bulamadn farkett. Ama uzmann yzndeki
ifadeden neler dnd yle iyi anlalyordu ki.

O akamki yemek daha nceki saatlerin hemen hemen eiydi. Anselmhaut Rodric
durmadan konutu ve bakalarna azn ama frsat vermedi. Eli Anacreon'la komusu
yeni kurulan Smyro Krall arasndaki son savataki baarlarn inanlmayacak bir
zevkle ve en ince ayrntsna kadar anlatt.

Vali yardmcsnn baar hikyesi yemek bitinceye ve daha nemsiz memurlar birer
birer salondan uzaklancaya dek sona ermedi. Eli Rodric, Pirenne ve Hardin'le
balkona karak yaz akamna zg lk havada koltua yerleirken, son olarak
paralanm uzay gemilerini zaferle anlatt.

-54-

Sonra da tatsz bir neeyle, "imdi ciddi eylerden sz edelim," dedi.

Mardin, Vega ttnnden yaplm uzun sigarn yakarak, "Tabii, tabii," diye mrldand.
Artk fazla sigar kalmadn dnyordu. Koltuunu iki bacann zerinde arkaya
doru yatrd.

Galaksi gkyznde ykseklerdeydi. Bu sisli, mercek biimi topluluk bir ufuktan


dierine uzanyordu. Evrenin bu snrndaki birka yldzn lts Galaksinin yannda
ok snk kalyordu.

Haut Rodric, "Tabii," dedi. "Btn resmi grmeler... belgelerin imzalanmas ve btn
dier skc teknik ayrnt., sahi, grubunuzun unvan neydi?"

Pirenne souk souk, "Mtevelli Heyeti," diye cevap verdi.

"Pek garip bir ad bu! Neyse btn bunlar Heyetle grlecek. Ama yarn. Biz imdiki
halde erkek erkee konuarak daha nemsiz sorunlar halledebiliriz. yle deil mi?"

Hardin onu konuturmaya alt. "Yani..."

"Mesele u: Burada Galaksinin bu evresinde baz deiiklikler oldu. Gezegeninizin


stats de kesinliini biraz kaybetti. Durumun ne olduu konusunda anlamamzn byk
yarar var. Ha, aklma gelmiken... bakan, sizde o sigarlardan daha var m?"

Hardin irkld ve istemeye istemeye bir sigar kard.

Anselmhaut Rodrick sigar koklad ve memnun memnun dilini usulca aklatt. "Vega
ttn! Bu sigar nereden aldnz?"

"Son ileple gelmiti. Ama artk pek sigarmlz kalmad. Bilmiyorum artk nereden ttn
bulacaz... Tabii bulabileceksek..."

Pirenne kalarn att. Sigar imez, hatta ttnn kokusundan da nefret ederdi. "Durumu
iyice anlamak istiyorum, ekselans. Greviniz sadece durumun berrakla kavumasn
salamak m9"

-55-

Rodric sigar zevkle imeye balarken dumanlarn arasnda ban sallad. "Evet."

"O halde grevinizi abucak yerine getirebilirsiniz. Bir Numaral Ansiklopedi Vakfnn
durumu her zamanki gibi."

"Ah! Vakfn her zamanki durumu neydi?"

"Sadece u: Vakf devletin destekledii bir kurumdur ve daima Muhteem Majesteleri


mparator Hazretlerinin kiisel mlk olarak kalacaktr."

Bu szler vali yardmcsn pek etkilemie benzemiyordu. Dumandan halkalar fleyerek,


"Bu gzel bir varsaym, Dr. Pi-renne," dedi. "Ama asl durum nedir? Ya Smyro
konusundaki tavrnz? Bildiiniz gibi, Smyro'nun bakentinden elli 'persek' kadar bile
uzakta deilsiniz. Sonra Konom ve Daribow'u da unutmayn."
Pirenne, "Bizim hibir vilayetle ilikimiz yok," diye aklad. "mparatorun..."

Rodric, "Oralar artk vilayet deil, birer krallk," diye anmsatt.

"yi ya, krallklar. Onlarla bir ilikimiz yok. Bilimsel kurum olarak..."

Vali yardmcs atmosferi iyonlatran bir kfr savurdu. "Lanet olsun bilime! Bunun
gerekle ne ilgisi var? Smyro'nun Terminus'u her an igal edebilecei gereiyle?"

"Ya mparator? O bir kenarda oturup bu olaya seyirci mi kalacak dersiniz?"

Eli Rodric sakinleti. "Dr. Pirenne, sizin mparatorun malna mlkne saygnz var.
Anacreon'un da yle. Ama Smyro ayn saygy gstermeyebilir. Unutmayn, mparatorla
daha geenlerde bir anlama imzaladk. Yarn bunun bir kopyasn sizin heyete
sunacam. Bu anlamaya gre, eski Anacreon vilayeti-

-56-

nin snrlarnda asayii mparator adna koruma sorumluluu da bize dyor.


Grevimiz ok belli deil mi?"

"Evet. Ama Terminus, Anacreon vilayeti snrlar ierisinde deil."

"Ve Smyro..."

"Terminus, Smyro'da da deil. Burasnn hibir vilayetle ilikisi yok!"

"Smyro bunu biliyor mu?"

"Smyro'nun bildikleri ya da bilmedikleri beni hi ilgilendirmiyor."

"Ama bizi ilgilendiriyor. Smyro'yla giritiimiz sava yeni sona erdi. Bizim olan iki
yldz Listemi hl Smyro'lularm elinde. Terminus bu iki lke arasnda ok stratejik bir
yerde."

Mardin sklmt. Konumaya kart. "neriniz nedir, Ekselans."

Vali yardmcsnn ak ak konumay sz dellosuna tercih ettii belliydi. Hemen,


"Durum ortada," dedi. "Terminus kendisini savunacak durumda deil. Bu yzden
Anacreon kendi gvenlii iin bu grevi yklenmek zorunda. Tabii i ilerinize
karmak gibi bir niyetimiz hi yok."
Mardin alayl alayl mrldand. "Ah, oras kesin."

"Ama Anacreon'un bu gezegende bir s kurmasnn iki taraf iin de iyi olacana
inanyoruz."

"Btn istediiniz bu kadar m? Bombo, geni toprak^ar-mzda bir s kurmak. Her ey


burada bitecek mi?"

"ey, tabii, koruyucu glerin masraflarnn karlanmas sorunu da var."

Hardn iskemlesinin iki n ayan da grltyle yere indirdi. Dirseklerini dizlerine


dayadi. 'Hah, yle. Sonunda iin can alacak noktasna geldik. unu ak ak
syleyelim: Terminus,

-57-

Anacreon'un ynetimine girerek onun tarafndan korunacak ve hara deyecek."

"Hara deil, vergi. Biz sizi koruyacaz. Siz de bunun bedelini deyeceksiniz."

Pirenne ani bir fkeyle elini koltuunun dirsek dayanacak yerine vurdu. "zin ver de ben
konuaym, Mardin. Ekselans, Anacreon, Smyro, btn yerel siyasetiniz ve nemsiz
savalarnz bana vzgeliyor. Buras devletin destekledii, vergiden muaf bir kurum."

"Devletin destekledii mi? Ama devlet biziz, Doktor Pirenne. Ve sizi desteklemiyoruz."

Pirenne hiddetle ayaa kalkt. "Ekselans, ben..."

Anselmhaut Rodrick onun szn tamamlad.

"Biliyorum, siz Hametli Majesteleri mparator Hazretlerinin temsilcisisiniz. Doktor


Pirenne, ben de Anacreon Kralnn temsilcisiyim. Ve Anacreon buraya ok daha yakn,
Doktor Pirenne."

Hardin, "u meseleye dnelim," diye srar etti. "Vergi dediiniz eyi nasl alacaksnz,
Ekselans? Bu bir takas m olacak? Buday, patates, sebze ve sr m istiyorsunuz?"

Vali yardmcs belediye bakanna hayretle bakt. "Ne, ne? Bizim bunlara ihtiyacmz
yok ki. rnlerimiz bize yetiyor da artyor bile. Tabii altn istiyoruz. Krom ve
vanadyumu daha da tercih ederiz. Sizde bu madenlerden ok bulunmas kouluyla."

Hardin bir kahkaha att. "Bol bulunmas m? Bizde bol miktarda demir bile yok.
Altnm! u paramza bir bakn." Eliye bozuk bir paray att.

Anselmhaut Rodrick paray yere vurup sratt. Sonra da hayretle madene bakakald.
"Nedir bu? elik mi?"

-58-

"Evet."

"Anlamyorum..."

"Terminus hemen hi madeni olmayan bir gezegen. Btn madenleri ithal ediyoruz. Bu
yzden vergileri demek iin altnmz da yok, baka madenimiz de. Ama birka bin
kfe pa-tetese raz olursanz o baka."

"ey... ilenmi malzeme..."

"Maden olmadan eya yaplr m? Makinelerimizi yapmak iin elimizde ne kalr?"

Bir sessizlik oldu.

Pirenne tekrar abalad. "Btn bu konumann asl konuyla bir ilgisi yok. Terminus bir
gezegen deil, byk bir ansiklopedi hazrlayan bir vakf aslnda. Sizin bilime hi
saygnz yok mu?"

"Savalar bilim kazanmaz." Eli Rodrick'in kalar a-tlmt. "Bu dnya hibir ey
retmiyor o halde. Ve aslnda bombo da saylr. Eh, yleyse, vergileri toprakla
dersiniz."

Pirenne sordu. "Ne demek istiyorsunuz?"

"Bu dnya hemen hemen bombo saylr ve herhalde topraklar da verimli. Anacreon'da
birok soylu maliknelerine ilaveler yaplmasndan holanabilirler."

"Byle bir eyi nasl..."

"O kadar telalanmanz iin bir neden yok, Doktor Pirenne. Burada hepimize yetecek
kadar toprak var. Anlatmz ve siz de bizimle ibirlii yaptnz takdirde sorunu bir
kaybnz olmayacak ekilde zmleriz sanrm. Tapular hediye edilir, arazi balanr.
Beni anladnz sanyorum."

Pirenne alay etti. "Teekkrler."


Sonra Hardin saf saf. "Anacreon bize atom gcyle alan fabrikalarmz iin yeterince
pltonyum salayabilir mi?" dedi. "Depoda ancak birka yl yetiecek kadar maden
var."

-59-

Pirenne inliyormu gibi bir ses kard ve derin bir sessizlik oldu. Bu birka dakika
srd.

Sonra Anselmhaut Rodrick konumaya balad. Tavrlar tmyle deimiti. "Sizde


atom gc m var?"

"Tabii. Bu ok olaanst bir ey mi? Atom gc artk elli bin yanda sanrm. Neden
bizde de bu gten olmasn? Ama tabii pltonyum elde etmekte zorluk ekiyoruz."

"Evet... Evet..." Eli bir an sustu, sonra da skntyla ekledi. "Eh baylar, bu konumaya
yarn devam ederiz. imdi izninizle..."

Pirenne elinin arkasndan bakarak dilerinin arasndan, "ekilmez yaratk!" diye


homurdand. "Kafasz herif! Bu..."

Hardin onun szn kesti. "Hi de deil. O sadece evresinin bir rn. Adam 'Benim
silahm var, senin yok,' szlerinden baka bir eyi pek anlamyor."

Pirenne fkeyle belediye bakanna dnd. "Koruma sleri ve vergilerden ne demeye


sz ettin? ldrdn m sen?"

"Hi de deil. Onu konuturmaya altm. Sonunda adam Anacreon'un gerek niyetini
aklad. yle deil mi? Terminus'u gzelce malikne ve iftliklere blecekler. Tabii
ben byle bir eye izin vermek niyetinde deilim."

"Sen byle bir eye izin vermek niyetinde deilsin demek? Sen kim oluyorsun? Ayrca
atom gcyle alan fabrikalarmzdan neden sz ettin? Bu bizi tam bir hedef haline
sokacak."

Hardin, "Evet," diye gld. "Yaklalmamas gereken bir hedef haline. O konuyu neden
atm anlayamadn m? Bu ok gl bir kukumun hi de yersiz olmadn bana
kantlad."

"Neymi o?"

-60-
"Anacreon ekonomisi artk atom gcne dayanmyor. Eer Anacreon'lularda atom gc
olsayd, dostumuz da artk fabrikalarda pltonyum kullanlmadn bilirdi. ok eskiden
byle yaplrm. Durum byle olduuna gre, Galaksinin btn d evresinde de artk
atom gc bulunmad anlalyor. Smyro'da atom olmad kesin zaten. Yoksa
Anacreon o savalar kazanamazd. ok ilgi ekici deil mi?"

"f!" Pirenne mthi bir fkeyle yryp gitti.

Hardin usulca glmsedi. Sigarn atarak ge yaylm olan Galaksiye bakt. "Demek
tekrar petrol ve kmre dndler?" diye mrldand. Ama ondan sonraki dncelerini
aklamad.

Hardin gazetenin kendisinin olmadn syledii zaman belki teknik bakmdan haklyd.
Ama ite o kadar. Hardin, Ter-minus'un zerk bir belediye haline getirilmesi abalarna
na-yak olmutu. Kentin ilk belediye bakan olarak da onu semilerdi. Onun iin
Terminus Kenti Gazetesinin bir tek hisse senedi bile onun adna deildi. Ama adam
hisselerin yzde altmn karmak yollardan kontrolne almt. Bu da ala-ak bir
ey deildi.

nsan birok ynteme bavurabilirdi.

te bu yzden Hardin, Pirenne'ye Mtevelli Heyetinin toplantlarna katlmasna izin


verilmesini sylemeye balad srada, gazetenin de byle bir kampanyaya girimesi
bir rast-

-61 -

lant deildi. Vakf tarihinde ilk nemli toplant yaplaca zaman belediye bakan bu
"ulusal" hkmette kentin de temsil edilmesi konusunda srar etti.

Sonunda Pirenne istemeye istemeye, fkeyle buna raz oldu.

Masann en ucunda oturan Mardin dalgn dalgn, fizikilerin kt ynetici olmalar


nedendir acaba, diye dnyordu. Belki de neden, onlarn kat gereklere alk
olmalar. Esnek insanlara hi alk deiller."

Her neyse... Mardin'in solunda Tomaz Sutt ve Jord Fara, sanda da Lundin Crast'la
Yate Fulham vard. Pirenne toplantya bakanlk ediyordu. Tabii Mardin onlarn hepsini
de tanyordu. Onun kansnca uzmanlar srf bu toplant iin daha da azametli tavrlar
taknmlard.
Mardin balangtaki formaliteler srasnda biraz uyuklad. Sonra Pirenne konumasna
hazrlk olmak zere nndeki bardaktan birka yudum su ierken belediye bakan da
canland.

Pirenne, "Heyete son toplantdan sonra aldm bir mjdeyi verebileceim iin ok
mutluyum," dedi. "mparatorluk anslyesi Lord Dorvvin iki hafta sonra Terminus'da
olacak. mparator durumu renir renmez Anacreon'la olan ilikilerimizin bizi ok
memnun edecek bir ekilde dzeleceinden eminim." Glmseyerek masann br
ucundaki Mardin'e bak' ti. "Bu konudaki bilgi gazeteye de verilmitir."

Mardin byk altndan gld. Pirenne'nin bu pek kutsal yere girmeme izin vermesinin
asl nedeni, bu haberi kurumla bana aklamak isteiydi anlalan, dedi kendi kendine.
Sonra sakin sakin, "Belirsiz szleri bir yana brakalm," dedi. "Lord Dorvvin'in ne
yapacan sanyorsun?"

-62-

Ona Tomaz Sutt cevap verdi. Uzmann en azametli zamanlarnda karsndakine nc


ahsm gibi hitap etme merak vard. Kt bir alkanlkt bu. Sutt, "Bakan Mardin'in
profesyonel bir kukucu olduu kesin," diye fikrini aklad. "Yoksa mparatorun kiisel
haklarna el uzatlmasna hibir zaman izin vermeyeceini onun da bilmesi gerekir."

"Haklarna el uzatld takdirde ne yapabilir ki?"

Uzmanlar fkeli fkeli kmldandlar.

Pirenne birdenbire aklna gelmi gibi, "Usule aykr davranyorsun," dedi. "Ayrca vatan
hainlii saylacak szler de sylyorsun."

"Yani soruma cevap alm m oldum?"

"Evet. Syleyecek baka bir szn yoksa..."

"O kadar acele etme. Bir soru sormak istiyorum. Bu diplomata kurnazlk dnda,
Anacreon tehlikesini nlemek iin elle tutulur bir ey yapld m? Tabii diplomas
oyunlarnn yararl olup olmayaca da belli deil, o da baka."

Yate Fulham eliyle dik kzl byn dzeltti. "Demek Anacreon'u tehlikeli gryorsun?"

"Sen grmyor musun?"

"Hi grmyorum." Fulham hogryle konuuyordu. "mparator..."


"Ah, Galaksi!" Hardin sinirlenmeye balyordu. "Ne oluyor? Zaman zaman biri
'mparator' ya da 'mparatorluk'tan sz ediveriyor. Sanki bunlar sihirli szcklermi
gibi. mparator elli bin 'parsek' tede. Onun bize aldrdn da pek sanmyorum. Bize
nem verse bile ne yapabilir? Bu blgelerde mparatorluk gleri vard. Ama imdi
btn o uzay gemileri Drt Kralln elinde. Anacreon da o filolardan payna deni
alm. Beni din-

-63-

'X

leyin. Silahlarla savamak zorunda kalacaz, kelimelerle deil. unu kafanza iyice
yerletirin. ki aylk olduka rahat bir sre geirdik. Bunun ba nedeni. Anacreon'lularm
atom silahlarmz olduunu sanmalarn salamamzd. Hepimiz de bunun kk beyaz
bir yalan olduunu biliyoruz. Atom gcmz var. Ama bunu ticari ilerde kullanyoruz.
Bu g de yle fazla bir ey deil. Anacreon'lular da bunu yaknda renecekler. Eer
onlarn kendilerini byle oyalamamzdan memnun kalacaklarn sanyorsanz
yanlyorsunuz."

"Sayn bakan..."

"Bir dakika! Szlerim henz bitmedi." Mardin gitgide alyordu. Bu tartma houna
gitmeye balamt. "Bu ie anslyeleri kartrmak iyi de... Ama ie atom bombalar
taklm birka byk kuatma topunu kartrmak ok daha iyi olurdu. ki ay kaybettik,
baylar. Ve belki artk kaybedecek iki aymz da yok. imdi ne yap'may
dnyorsunuz?"

Uzun burnu fkesinden krm olan Lundin Crast, "Vakf bir savaa hazrlamay teklif
ediyorsan, bunu dinlemem bile," dedi. "Bu bizim ak siyaset alanna girdiimize iaret
eder. Biz, sayn bakan, bilimsel bir vakfz. Baka bir ey deiliz."

Sutt da ekledi. "Nardin, silah yapmann baz kimseleri... deerli elemanlar


ansiklopediyle ilgili almalardan uzaklatrmak olacann farknda bile deil. Ne
olursa olsun bu yaplmaz."

Pirenne ban sallad. "ok doru. Her eyden nce ansiklopedi gelir. Daima yle
olacak."

Hardin iin iin inledi. Mtevelli Heyetinin ansiklopedi illetine tutulmu olduu
anlalyordu. Belediye bakan buz gibi bir sesle, "Acaba Mtevelli Heyeti
Termmus'un ansiklopedi-
-64

den baka eylerle de ilgilenebileceini hi dndn m?" diye sordu.

Ona Pirenne cevap verdi. "Vakfn ansiklopediden baka bir eyle ilgileneceini aklm
almyor, Mardin."

"Ben ansiklopedi demedim. Terminus dedim! Korkarm siz durumu anlayamyorsunuz.


Terminus'da bir milyon insan yayor. Bunlardan ancak yz elli bini ansiklopedi
zerinde alyor. Geri kalanlar iin Terminus yuvalar, dnyalar. Biz burada doduk.
Burada yayoruz. iftliklerimiz, evlerimiz ve fabrikalarmzn yannda ansiklopedinin
bizim iin hi nemi yok. Biz btn bunlarn korunmasn istiyoruz..."

yeler bararak onu susturdular.

Crast, "Her eyden nce ansiklopedi gelir!" diye homurdand. "Yerine getirmemiz
gereken bir grevimiz var!"

Mardin, "Ne grevi?" diye bard. "Belki bu elli yl nce doruydu. Ama imdi yeni
bir kuak yayor."

Pirenne, "Bunun konuyla bir iigisi yok," dedi. "Biz bilim adamlaryz."

Mardin bu frsattan yararland. "Gerekten yle misiniz? Bu gzel bir hayal deil mi?
Sizin gruba bakanlar, btn Galaksinin binlerce yldan beri ne ynden aksadn hemen
anlarlar. Yllardr burada oturmu son milyon yl boyunca yaam olan bilim
adamlarnn eserlerini snflandryorsunuz. Ne biim bilim bu? Darya almay, bu
bilimleri yaymay, onlara ilaveler yapmay hi dndnz m? Hayr! Yosun tutmak
sizi mutlu ediyor! Btn Galaksiyi de yle ya! te bu yzden evrede ayaklanmalar
oluyor! te bu yzden balantlar kesiliyor, durmadan nemsiz savalar kyor! te bu
yzden btn sistem atom gcn unutuyor! Ve kimyasal gten yararlanmak gibi
barbarca tekniklere geri dnyor!" Sesini daha

- 65 - Imuaratoriuk ' F : 5

da ykselterek haykrd. "Bana sorarsanz Galaksi mahvoluyor!" Susarak soluk almak


iin iskemlesine kt. Ayn anda kendisine cevap vermeye alan iki ya da yeyle
de ilgilenmedi.

Sonunda Crast sz ald. "sterike aklamalarnla neyi elde etmeye altn


bilmiyorum, Hardin. Ama bu grmeye yararl bir katkda bulunmadn kesin. Sayn
bakan, Mardin'in bu szleri tutanaa geirilmesin. Grmeye bunun kesildii noktadan
devam edelim."

Jord Fara ilk kez yerinde kmldad. O ana dek tartmaya en kzt anlarda bile
katlmamt. Ama imdi yz kilo arlndaki vcuduna ok uyan kaln bas sesiyle
konuuyordu.

"Bir eyi unutmadk m, baylar7"

Pirenne aksi aksi sordu. "Neyi?"

"Bir ay sonra ellinci yldnmmz kutlayacamz," Fara en bayatlam szleri


sylerken bunlara derin bir anlam kazandrmay baarrd.

"Ee, ne olmu?"

Fara sakin sakin szlerini srdrd. "O yldnmnde Hari Seldon'un Mezar alacak.
O Mahzende neler olabileceini hi dndnz m?"

"Bilmem ki herhalde Seldon malum konudan sz edecek. Belki de bir konuma yaparak
bizi kutlayacak. Bence Mahze-ne-fazla nem vermemeliyiz. Tabii gazete..." Pirenne,
Hardin'e fkeyle bakt. Belediye bakan da ona glmsedi. "Tabii gazete bu konuyu da
nemli bir mesele haline sokmaya alt. Ama ben buna bir son verdim."

Fara, "Ah," dedi. "Belki de yanlyorsun. Durumun farknda deil misin?" Parman
kk yuvarlak burnuna da-

-66-

yad. "Mahzenin pek uygun bir zamanda alacann farknda deil misin?"

Fulham homurdand. "Pek uygunsuz bir zamanda alacak. Dnmemiz gereken baka
nemli sorunlarmz var."

"Hari Seldon'un bir mesajndan daha nemli bir ey olabilir mi? Hi sanmyorum." Fara
gitgide daha azametli bir tavr taknyordu. Hardin ise dnceli bir tavrla uzman
szmeye balamt.

Kendi kendine, Fara ne demek istiyor, diye soruyordu.

Fara mutlu bir tavrla, "Aslnda Seldon'un zamanmzn en byk psikoloji uzman ve
Vakfmzn da kurucusu olduunu unutmua benziyorsunuz," dedi. "Herhalde Seldon'un
gelitirdii bilimi, yakn gelecein izleyebilecei yolu kararlatrmak iin kullanldn
dnmek mantkszca bir ey olamaz. Seldon'un bilimden yararlandndan eminim.
yleyse bizi tehlikeye kar uyarmann ve belki de bir zm getirmenin yolunu da
buldu. Bildiiniz gibi, Seldon iin ansiklopedi ok deerliydi."

yeler kukuyla, akn akn baktlar.

Pirenne kararszca. "ey... bilmem ki," dedi. "Tabii psikoloji nemli bir bilim. Ama
yanlmyorsam bugn aramzda bir psikolog da yok. Bana bilmediimiz bir konuya
girmiiz gibi geliyor." .

Fara, Hardin'e dnd. "Sen Alurin'in yannda psikoloji eitimi yapmadn m?"

Hardn yar dalgn bir tavrla cevap verdi. <'Evet. Ama almalarm hibir zaman
tamamlamadm. Kuramlardan skldm. Bir psikoloji muhencs olmak istiyordum ama
yle bir faklte

-67-

yoktu. O zaman ben de buna en yakn olan alan setim. Yani siyaset hayatna atldm. Bu
iki konu hemen hemen birbirinin ayndr."

"Mezar hakknda ne dnyorsun?"

Mardin ihtiyatla, "Bilmem ki..." dedi.

Ondan sonra toplant sona erinceye kadar bir tek kelime bile sylemedi. Hatta
mparatorluk anslyesinden tekrar sz ald zaman bile.

Aslnda Mardin'in yeleri dinledii bile yoktu. Ona yeni bir ipucu salamlard. Baz
eyler biraz biraz anlalr bir hal almaya balyor, bir iki ayrnt birbirine uyuyordu.

Kukusuz bilmecenin anahtar psikolojiydi. Mardin emindi bundan.

Belediye bakan vaktiyle rendii bir psikoloji kuramn anmsamak iin abalyordu.
Sonunda hatrlad ve daha iin banda bir eyi anlad.

Seldon gibi byk bir psikolog insan duygularn ve tepkilerini gelecekte olacaklar ana
hatlaryla tahmin edebilecek kadar inceleyebilirdi.

Ve bu da...
Lord Dorvvin enfiye kullanyordu. Berber tarafndan kvrld belli olan uzun, lle lle
salar vard. Bunlara kabark sar favoriler de eklenmiti. Adam zaman zaman
favorilerini adeta sevgiyle okuyordu. Lord Dorvvin ayrca pek kesin bir tavrla
konuuyor ve 'r' harflerini de aznda yuvarlyordu.

-68-

O srada Mardin'in neden soylu anslyeden daha ilk grte nefret ettiini fazla
dnecek zaman yoktu. Ah evet, Mardin, Lord Dorvvin'in konuurken bir elini zarif
bir tavrla sallamasna ve en basit bir, "Evet," cevab verirken bile sanki bir ltufta
bulunuyormu gibi davranmasna da sinirleniyordu.

Ama imdiki halde sorun anslyeyi bulmaktayd. Lord Dorvvin yarm saat nce
Prenne'yle birlikte ortadan kaybolmutu. Lanet olasca adam sanki yer yarlm da
dibine gemiti!

Pirenne'yi bu blkte ve bu katta grmlerdi. Artk her kapy ap ieri bakmaktan


baka are kalmyordu. Mardin koridorun ortasnda bir kapy aralad ve, "Tamam,"
diyerek ieriye girdi. Oda karanlkt. Ama kl ekrann nnde duran Lord Dorvvin'in
karmak sa biimini farketmemek olanakszd.

Lord Dorvvin ban kaldrarak, "Ah, Hadin," dedi. "He-halde bizi ayosunuz?" Pek
de iyi bir ustann elinden kmad anlalan fazla ssl enfiye kutusunu belediye
bakanna uzatt.

Mardin bu ikram nezaketle reddetti. Dorvvin burnuna bir tutam enfiye ekerek
nezaketle glmsedi.

Pirenne kalarn att. Mardin kaytsz bir tavrla ve ifadesiz bir yzle ona bakt.

Derin bir sessizlik oldu. Lord Dorvvin enfiye kutusunun kapan krdatarak kapatt.
Sonra da cebine koydu.

"Sizin u ansiklopediniz byk bir baa, Hadin," dedi. "Gelmi gemi alan en
gkemli baalama eit bir zafe."

"oumuz da yle dnyoruz, efendim. Ama bu zafer henz tamamlanm deil."

-69-

"Vakfnzn ne byk bir baayla altn gdm. Onun iin bu bakmdan hibi
endiem yok." Bayla Piren-ne'yi selamlad.
Uzman da sevinle yerlere kadar eildi.

Mardin, aman ne dostlar, ne dostlar, diye dnd. Sonra da, "Ben uzmanlarn alkan
ve becerikli olmadklarndan ikyet etmiyorum," dedi. "Benim ikyetim
Anacreon'lular-dan. Onlar haddinden fazla becerikli. Ama baka, zararl bir konuda."

"Ah, evet, Anaceon." Lord Dorvvin elini kaytszca sallad. "Ben de buaya
Anaceon'dan geldim. Pek ilkel ve be-bat bir gezegen o. Akas insanlan buada,
evede nasl yaayabildikleini aklm almyo. Kltl bii iin geeken en basit
eyle bile yok. Konfou salayacak aa ve gee-le de yle. Byle eylei oktan
unutmula..."

Hardin gizli bir alayla anslyenin szn kesti. "Ama ne yazk ki, Anacreon'lularm
sava amak iin btn ilkel ara ve gereleri, her taraf mahvetmek iin gereken temel
silahlar var."

"Evet, evet." Lord Dorvvin sinirlenmie benziyordu. Belki de bunun nedeni sznn
kesilmi olmasyd. "Ama imdi i gmek istemiyoum. Geekten de u aa baka
bi eyle ilgilenmiyoum. Dokto Pienne, bana ikinci cildi de gste-meyecek misiniz?
Ltfen gstem."

Iklar snd ve ondan sonraki yarm saat boyunca anslyeyle uzman, Mardin'le hi
ilgilenmediler. Sanki belediye bakan o srada Anacreon'dayd. Ekrandaki kitaptan pek
bir anlam karamad Hardin Aslnda yazlar izlemeye de al mad. Ama Lord
Dorvvin zaman zaman sradan bir insan gibi

-70-

heyecanland. Hardin o heyecan anlarnda anslyenin 'r' harflerini de doru drst


sylediini farketti.

Iklar tekrar yand zaman Lord Dorvvin, "ahane," dedi. "Geekten haika. Siz
akeolojiyle ilgileniyo musunuz, Hadin?'"

"Efendim?" Hardin dald dncelerden uyand. "Hayr, efendim, ilgilendiimi pek


syleyemem. Balangta psikolog olmak istedim. Sonunda da politikac olmaya karar
verdim."

"Ah, hi kukusuz bunla da ilgi ekici konula. Ben, kendim de..." Dorvvin bolca bir
tutam enfiyeyi burnuna ekti. "Akeolojiyle biaz uayoum."
"yle mi?" .

Pirenne atld. "Sayn lord bu konuyu ok iyi biliyorlar."

Sayn Lord memnun memnun, "Belki yle, belki yle," diye mrldand. "Bu bilim
alannda geekten ok... pek ok altm. Hatta bu konudaki btn eselei okuduumu
da syleyebiliim. Jaduh, Obijasi ve Komill'in btn kitaplan inceledim... Btn
uzmanlan eseleini, btn uzmanlan..."

Hardin, "Onlardan sz edildiini duydum tabii," dedi. "Ama eserlerini hi okumadm."

"leide bi gn okumalsn, aziz dostum. Bunun dln de gsnz. Ben Lameth'in


eeinin bu kopyas gebil-memin kalkpta eveye kada gelmeme deydiini
dnyo-um. nan msnz, kitaplmda bu ese yok. Ha, aklma gelmiken, Dokto
Pienne, ben buadan aylmadan nce bana kitabn bi kopyasn kattacamza sz
vediniz. Bunu unutmadnz ya?"

"Kopyay memnunlukla karttracam."

anslye azametli bir tavrla, "Biliyo musunuz," dedi. "Lameth, 'Kken Sousu'
konusundaki bilgime yeni ve ok ilgi ekici bir katkda bulundu."

, -71-

Mardin, "Hangi soru konusunda?" diye sordu.

"Kken Sousu konusunda. nsan knn balangc yani. Hehalde eskiden insan knn
sadece bir tek gezegen sisteminde yaadnn sanldn biliyosunuz."

"ey, evet, bunu biliyorum."

"Tabii hi kimse bu sistemin hangisi olduunu bilmiyo. Bu eski alan sislei


aasnda kaybolmu bi bilgi. Baz-la insanlan otaya ilk kez Siis gezegeninde
ktklan iddia ediyola. Dielei Alpha Centaui veya Sol ya da 61 Cygni'de.
Tabii btn bu gezegenle de yine Siis blgesin-dele."

"Peki ya Lameth ne diyor?"

"O tmyle yeni bir yola sapyo. Lameth, Actuus sistemindeki nc gezegende
bulunan kalntlan insanln daha uzay yolculuundan nce oada yaadklan
gste-diini sylyo."
"Bundan da insanlarn k yerinin gezegen olduu mu anlalyor?"

"Belki Kesin bir ey sylemeden nce eei dikkatle okumam ve kantla incelemem
geekiyo. Lameth'in gz-lemleinin ne kada salam olduunu anlamak sat."

Hardin bir sre bir ey sylemedi. Sonra, "Lameth bu eseri ne zaman yazm?" diye
sordu.

"Ah-... sekiz yzyl nce sanm. Tabii temel oiaak Gleen'in daha nce yaynlanan bi
kitabndan ok yaalan-m."

"O halde Lameth'in kitabna neden gveniyorsunuz? Niin Arcturus'a giderek o


kalntlar kendiniz incelemiyorsunuz?"

72-

Lord Dorvvin kalarn kaldrd ve burnuna telala enfiye ekti. "Ama neden, aziz
dostum?"

"stediiniz bilgiyi kendiniz elde etmek iin tabii."

"Arna buna ne geek va? Bu ilelemek iin pek ka-mak bir yol ve samasapan bi
yntem. imdi beni dinleyin. Bende btn o eski uzmanlan eselei va. Gemiin en
byk akeologlamn kitapla. Ben bu eselei bibileiyle kyaslyoum.
Anlaamadklar noktala dengelyoum. Bi-biine zt aklamala tahlil edyoum.
Bunladan hangisinin dou olabileceine kaa veiyoum. Ve bylece bi sonuca
vayoum. Bilimsel bi yntem bu." Lord Dorvvin bir an durdu, sonra da Mardin'i
aa gryormuasna ekledi. "Hi olmazsa ben byle dnyoum. nein,
Attuus'a ya da Sol'a gitmek ve etafta dolap dumak ne kada kabaca bi ey
oludu. Dayanlamayacak kada kaba bi ey. Eski uz-manla bu konuyu bizim
yapamayacamz kada ustalkla in-celemileken byle uamaya dee mi?"

Mardin nazik nazik, "Anlyorum," dedi. Sonra da iinden ekledi. Bilimsel yntem ha?
Sevsinler! Tevekkeli Galaksi mahvoluyor!

Pirenne, "Gelin, efendim," dedi. "Artk dnmemiz gerekiyor sanrm."

"Ah, evet. Galiba."

Odadan karlarken Mardin birdenbire, "Efendim," dedi. "Size bir soru sorabilir
miyim9"
Lord Dorvvin glmseyerek cevabn glendirmek iin elini zarif bir tavrla sallad.
"Tabii, aziz dostum, tabii. Size memnunlukla yadm edeim. Pek yoksul olan bilgi
daac-mn yadmyla size..."

"Size sormak istediim ey arkeolojiyle ilgili deil, efendim."

-73

"Ya?"

"Evet. Mesele u: Geen yl biz Terminus'lular, Gamma Andromeda'da V Gezegende bir


g santralinde bir patlama olduu haberini aldk. Bize sadece kazann ana hararn
bildirdiler. Ayrntlar renemedik. Bana olayn nasl olduunu anlatabilir misiniz?"

Pirenne'nin dudaklar bkld. "Sayn Lordu byle ilgisiz konularla neden rahatsz
ettiini anlayamyorum."

anslye araya girdi. "Gica edeceim, ica edeim. Bi sakncas yok. Zaten o konuda
anlatlacak fazla bi ey olduu da sylenemez. Geekten de g santalinde patlama
oldu. Byk bi felaketti bu. Yamlmyosam birka milyon insan ld ve gezegenin
yas da mahvoldu. Aslnda hkmetimiz atom gcnn keyfi bi ekilde
kullanlmasn yasaklamay d-nyo. Tabii bu henz kamuya aklanm deil."

Mardin, "Anlyorum," dedi. "Ama santralde ne oldu?"

Lord Dorvvin kaytszca, "Kim bili?" diye karlk verdi. "Bika yl nce santalde
ciddi azala olmutu. Kazadan sona yeni makinelein ve onam almalamn
yetesiz olduu dnld. Tamiat pek de ustaca yaplmamt sanm. Aslnda son
zamanlada g sistemleimizin almasyla ilgili teknik ayntla geekten anlayan
kimsele bulmak ok zo." zgn zgn enfiye ekti.

Nardin, "evredeki bamsz krallklarn artk-atom gcn hi kullanamadklarn


herhalde biliyorsunuz," dedi.

"yle mi? Buna hi amadm. Babalaa yakacak gezegenle onla. Ama azz
dostum, onladan 'bamsz' diye sz etmeyin. Hibi de bamsz deil. Onlala
yaptmz an-lamala da bunu kantlyo. Bu gezegenle mpaatoun h-

-74-

kmanlm kabul ediyola. Tabii bunu yapmak zoundala. Yoksa onlala


anlaamazdk."
"Olabilir. Ama onlar byk bir bamszlkla hareket edebiliyorlar."

"Evet, hehalde. Byk bir bamszlkla. Ama bu da pek nemli deil. evenin bi
bakma kendi kaynaklamdan ya-alanmas mpaatoluk iin ok daha iyi bi ey.
Onlan bize hibi yaala yok. Babalaa yakacak gezegenle onla. Uyga bile
saylmazla."

"Ama gemite uygarmlar. evredeki en zengin vilayetlerden biri Anacreon'mu.


Hatta bu gezegeni Vega'yla kyas-larlarm. Anacreon, Vega'nn yannda snk de
kalmazm."

"Ah ama, Hadin, bu yzylla nceymi. Buna bakaak salam bi sonuca


vaamazsnz. O eski, ahane gnlede he ey ok faklym. Sonuta biz de eski
insanla gibi deiliz... Ama Hadin, siz ok sac bir adamsnz. Size bugn ciddi
meseleleden sz etmeyeceimi syledim. Ama Dokto Pienne sizden sz edeek
kulam bkt. Beni sktmaya alacanz syledi. Ama ben byle oyunlaa
gelmeyecek kada tecbeli bi adamm. Bu konuyu yarna bakalm."

Konu bylece kapand.

Bu Hardin'in Mtevelli Heyeti toplantsna ikinci katlyd. Tabii, yelerin artk gitmi
olan Lord Dorvvn'le yaptklar resmi olmayan konumalar hesaba katlmad takdirde.
Ama belediye bakan Mtevelli Heyetinin bir, hatta iki, kez top-

-75-

landndan ve bunlara kendisini armadklarndan da kesinlikle emindi.

Mardin, o ltimatom gelmeseydi, diye dnd. Beni bu seferki toplantya da


armayacaklard.

Evet, gelen belge aslnda bir ltimatom saylrd. Tabii vizi-grafa alnm belge, ilk
bakta iki devlet bakan arasnda teati edilen dosta bir selamlama sanlabilirdi.

Mardin usulca belgeye dokundu. Bu, "Majesteleri Anac-reon Kralnn Bir Numaral
Ansiklopedi Vakf Mtevelli Heyeti Bakan, dostu ve kardei Doktor Levvis
Pirenne'ye" yollad selam aklayan ssl cmlelerle balyordu. Mesaj pek
karmak bir sembolizm eseri olan ok renkli, dev bir mhrle sona eriyordu.

Ama bu belge yine de bir ltimatomdu.


Mardin, "Sonunda fazla zamanmz olmad ortaya kt," dedi. "Meer sadece
aymz varm. Ve biz bu ksack sreden de yararlanmayarak zaman ziyan ettik. imdi
bu belge bize sadece bir hafta sre tanndn aklyor. imdi ne yapacaz?"

Pirenne endieyle kalarn att. "Bir kaamak yolu olmal. Lord Dorvvin
mparatorluun ve mparatorun bu konudaki tavrlarn aklad ve bu bakmdan garanti
verdi. Bu durumda Anacreon'lularn bu kadar ileri gitmeleri inanlmayacak bir ey."

Mardin canland. "Anlyorum. Demek Anacreon Kralna. mparator ve mparatorluun


taknd sylenilen bu tavr haber verdin?"

"Tabii. Ama nce bunu Heyete teklif ettim. Teklif oylamaya kondu. Herkes tarafndan
kabul edilince de durumu Anac-reon'a bildirdim."

-76-

"Bu oylama ne zaman yapld?"

Pirenne areyi vakarl bir tavr taknmakta buldu. "Sana hesap vermek zorunda
olduumu sanmyorum, Bakan Har-din."

"Pekl. Bu mesele beni o kadar ilgilendirmiyor zaten. Ama ben bu dosta yazlm
kk pusulaya..." Hardin azn arptarak hafife gld. "Lord Dorvvin'in bu duruma
pek deerli katkda bulunarak aklad eyi, Anacreon'a diplomata bir ekilde
bildirmenin neden olduundan da eminim. Belki Anacreon'lar saldry biraz daha
geciktireceklerdi. Fakat kazanlacak zamann da Terminus'a bir yarar olmazd. nk
Mtevelli Heyetinin taknd tavr ortada."

Yate Fulham, "Bu olaanst sonuca nasl vardn, Bakan Hardin?" dedi.

"Pek basit bir yoldan. Bunun iin pek ihmal edilen o zellii, saduyumu kullanmam
yetti. Anlayacanz insanlarn topladklar bilgiler arasnda 'sembolik mantk' diye
bilinen bir dal da vardr. Bu bilim insan dilini boan btn o gereksiz ayrntlarn
temizlenmesini salar."

Fulham homurdand. "Ne, ne olmu?"

"Ben de sembolik mantktan yararlandm. Bu bilimi u deerli belgeye de uyguladm.


Aslnda buna kendi amdan hi ihtiya yoktu. nk ben durumu nasl olsa biliyordum.
Ama durumu be fizikiye szlerden ok simgelerle daha kolaylkla aklayabileceimi
dndm."
Hardin koltuunun altndaki ince antadan birka kt kararak masann zerine yayd.
"Ha, aklma gelmiken... O bilimi ben kendim uyguladm. Grdnz gibi, analizin
altnda Mantk Blmnde Muller Hook'un imzas var."

-77-

Pirenne ktlar daha iyi grebilmek iin masann zerine doru eildi.

Mardin konumasn srdrd. "Anacreon'dan gelen haber basit bir problemdi aslnda.
Bu da normaldi. nk bunu yazanlar szlerden ok hareketlerle ilgilenen insanlard.
Belge, mantk yoluyla kolaylkla ve dzgnce zetlenebildi. te sonu burada
simgelerle gsterilmi. Bunu kelimelere dkersek, belge aa yukar u anlama geliyor:
'steklerimizi bir hafta ierisinde bize verin. Vermezseniz cannza okur ve
istediklerimizi yine de ele geiririz.'"

Be ye simgeleri incelerken salona derin bir sessizlik kt.

Ayaa kalkm olan Pirenne tekrar yerine oturarak endieyle hafife ksrd.

Nardin, "Hibir kaamak yolu yok," dedi. "yle deil mi, Doktor Pirenne?"

"Evet, yle gzkyor."

"Pekl." Mardin ktlar tekrar antasna koydu. "te bu da mparatorlukla Anacreon


arasnda imzalanan anlamann bir kopyas. Ha, aklma gelmiken... Bu anlamay geen
hafta burada olan Lord Dorvvin'in mparator adna imzaladn da aklamalym. te
bu da anlamann sembolik analizi."

Sk yazlm anlama be sayfay dolduruyordu. Analiz ise yarm sayfa bile tutmuyordu.

"Grdnz gibi, beyler, analiz srasnda anlamann yzde doksan anlamsz


bulunarak atld. Geriye kalanysa, ilgi ekici bir ekilde yle zetleyebiliriz:
Anacreon'un mparatorlua kar olan sorumluluklar: Hi yok. imparatorluun
Anacreon zerindeki nfuzu: Hi yok."

-78-

Be uzman yine bu mantk dizisini endieyle incelediler. Zaman zaman anlamaya


baktlar.

Bu i de sona erince Pirenne, "Sonucun doru olduu anlalyor," diye mrldand.


"O halde gerei kabul ve itiraf ediyorsunuz. Yani anlamann, Apacreon'un tam
anlamyla bamsz olduunu ve mparatorluun da bunu kabul ettiini belirttiini...
yle mi?"

"yle gzkyor."

"Anacreon'un bunun farknda olmadn, bamszln iyice kantlamak iin bahane


aramadn m sanyorsunuz? Anacreon'lular tabii ki mparatorluun tehditlerine
kzacaklard. Hele mparatorluun bu tehditlerini yerine getiremeyeceinin ok iyi
bilindii bir srada. mparatorluk gl olsayd Anacreon'un bamszln ilan
etmesine hibir zaman izin vermezdi."

Sutt sze kart. "O halde belediye bakan Lord Dorvvin' in mparatorluun bizi
destekledii konusundaki garantilerini nasl aklayacak?"

Nardin koltuunda hzla arkasna yasland. "Biliyor musunuz, bu olayn en ilgi ekici
yan da bu, baylar. Ben sayn lordla ilk karlatm zaman onun ahmak biri olduunu
dndm. Bunu itiraf ediyorum. Ama onun ok usta bir diplomat ve son derece de zeki
bir insan olduu anlalyor. Ben, Lord Dorvvin'in btn sylediklerini kaydetmek
cretini gsterdim."

Uzmanlar telalandlar. Pirenne'nin az, duyduu dehetten bir kar ak kald.

Mardin, "Ee, ne olmu yani?" diye homurdand. "Bunun bir 'centilmene' yakacak bir
hareket olmadn, konukseverlie de hi uymadn biliyorum. Tabii sayn lord
durumu farkta -

etseydi hoa gitmeyecek eyler olabilirdi. Ancak neyseki fark-etmedi. Ve bende imdi o
konumalarn kaytlar var. te o kadar. Ben o kaytlarn da kopyalarn karttrdm. Ve
analiz yapmas iin Hook'a gnderdim."

Lundin Crast sordu. "O analiz nerede?"

Hardin, "te iin en ilgi ekici yan da bu," diye cevap verdi. "Bu belge arasnda
Hook en ok Dorvvin'in szlerine sembolik mant uygularken sknt ekti. ki gn
durmadan urat. Ve sonunda anlamsz aklamalar, belirsiz samalklar, yararsz
iddialar ayklamay baard. Yani btn o ipe sapa gelmez szleri bir tarafa ayrd. Ve
o zaman ne oldu biliyor musunuz? Geriye hibir ey kalmad. Bir tek kelime bile...
Anlayacanz, beyler, Lord Dorvvin o be gnlk grmeler srasnda ie yarayacak
bir tek ey bile sylemedi. Ama bunu sizin farketmeyeceiniz bir ekilde yapmay da
baard. te o pek deerli mparatorluunuzun verdii garanti bu!"
Hardin masann zerine kt koku karan bir bomba atsayd belki de bu son szleri
kadar kargaaya neden olamazd. Belediye bakan grltnn kesilmesini yorgun ve
bkkn bir sabrla bekledi.

Ondan sonra szlerini, "te bylece," diye tamamlad. "Anacreon'a gnderdiiniz o


haber Kral sinirlendirdi. Aslnda sizinki bir tehditterr farkszd. mparatorluun
Anacreon'u cezalandracandan sz ediyordunuz. Ama Kral durumun hi de yle
olmadn biliyordu. Tabii bu tehdit gururuna dokundu ve o yzden de hemen harekete
gemeye karar verdi. Ve bunun sonucu olarak da size bu ltimatomu gnderdi. Artk
sadece bir haftamz var imdi ne yapacaz?"

-80-

Sutt, "Anacreon'un Terminus'da sler kurmasna izin vermekten baka aremiz yok
sanrm," dedi.

Mardin ban sallad. "Bu bakmdan ben de seninle ayn fikirdeyim. Ama ilk frsatta
onlar buradan kovmak iin ne yapacam, bana onu syle."

Yate Fulham'n by titredi. "Bu szlerinden de Anac-reon'lulara kar iddet


gstermeye karar vermi olduun anlalyor."

Hardin, "iddet beceriksizlerin en son bavurduklar bir aredir," diye sylendi. "Ama
akas sokaklara 'Hogeldi-niz,' yazl dvizler asmak, onlar rahat ettirmek iin youn
hazrlklar yapmak gibi bir niyetim de yok."

Fulham srar etti. "Ama deminki szlerin ve bunlar syleyi tarzn yine de houma
gitmedi. Bu tehlikeli bir tavr. Son zamanlarda halkn byk ounluunun btn
nerilerini kaytsz artsz kabul ettiinin farkndayz. Onun iin bu tavrlarn ok daha
tehlikeli. Belediye Bakan Hardin, sana unu da sylemem doru olacak: Bu Heyetin
yelerinin son zamanlardaki faaliyetlerinin farknda olmadklarn da sanma."

Dierleri de ayn fikirde olduklarn belirtmek iin balarn salladlar.

Hardin sadece omuz silkti.

Fulham konumasn srdrd. "Kenttekileri kkrtr ve iddet hareketlerine


bavurulmasna yol aarsan, sadece mthi bir intihara kalkm olursun. Ve biz buna
izin vermek niyetinde de deiliz. Bizim siyasetimizin bir tek ana ilkesi vardr, bu da
ansiklopedidir. Ne yapmamz ya da yapmamamz gerektiine biz karar vereceiz. nk
ansiklopedinin korunmas iin neler yaplmas gerektiini biz biliyoruz."
- 81 - imparatorluk / F 6

Hardin, "O halde," dedi. "Hibir ey yapmama konusundaki bu youn kampanyamz


srdreceiz."

Pirenne ac ac, "mparatorluun bize hibir zaman yardm edemeyeceini sen kendin
kantladn," diye anmsatt. "Akas bunun nedenini, durumun niin byle olduunu
anlayabilmi de deilim. Ama dn vermek gerekiyorsa..."

Hardin bir an kbus gryormu gibi bir duyguya kapld. nsann komaya abalad,
bacaklarn indirip kaldrmasna ramen bir adm bile atamad o kbuslardan birini.
"dn verilecek bir durum yok ki! slerle ilgili o samasapan szlerin aslnda hibir
nemi ve deeri yok! Bunun farknda deil misiniz? Eli Rodrick bize Anacreon'un asl
amacn pekl aklad. Anacreon bu gezegeni ilhak etmek niyetinde. Terminus'u geni
topraklara blecekler. Bize kendi feodal sistemlerini ve soylu-kyl ekonomilerini
zorla kabul ettirecekler. Geriye sadece atom gcmzle ilgili blfmz kalyor. Belki
bu yzden yava yava harekete geecekler. Ama yine de buraya gelecekler."

Hardin konuurken fkeyle ayaa frlamt. Dierleri de onunla birlikte kalkmlard.


Sadece Jord Fara yerinden k-mldamamt.

Hardin'in szlerini izleyen derin sessizlikte Jrd Fara konumaya balad. "Ltfen
hepiniz de oturun. Yeterince ileri gittik sanrm. Haydi, haydi, Bakan Hardin, o kadar
fkelenmen yersiz. Hibirimizin vatanmza ihanet ettii yok. Etmedik de."

"te beni buna ikna etmeniz gerekiyor!"

Fara usulca glmsedi. "Aslnda bu szlerinde ciddi deilsin. Bunu sen de biliyorsun,
izin ver de konuaym." Zeki bakl kk gzleri yar kapalyd. Dzgn enesinde ter

-82-

damlacklar belirmiti. "Bence Heyetin verdii karar artk gizlemek yersiz olur.
Mtevelli Heyeti, Anacreon sorununun gerek zmnn Seldon'un Mezarnda
bulunacana inanyor. Ve byle karar verdi. Mahzen alt gn sonra ald zaman
zm yolunu da reneceiz."

"Meseleye katknz bu kadar m?"

"Evet."

"Yani hibir ey yapmayacaz, yle mi? Sadece huzurlu bir sakinlikle ve mthi bir
inanla Mezardan bir mucizenin frlayvermesini ve her eyi halletmesini
bekleyeceiz!"

"Duygularn yznden setiin kelimeleri ayklarsak, bu mesele byle yorumlanabilir."

"Hi de ince olmayan bir ka yolu bu! Doktor Fara, bu budalalk, baya dhilik
kokuyor. Seninki kadar gl olmayan bir kafa bu mucizeyi baaramazd."

Fara hogryle glmsedi. "Nkteli szler ve vecizeler seme konusundaki zevkin


insan elendiriyor, Hardin. Ama imdi bunun yeri deil. Aslnda hafta nce
Seldon'un Mezar konusunda baz szler syledim. Bunlar hatrlaman gerekir."

"Evet, hatrlyorum. Bunun sadece tmdengelimi! mantk bakmndan hi de budalaca


saylmayacak fikir olduunu itiraf ediyorum. O zaman yle bir ey syledin.
Yanldm bir nokta olursa ltfen beni durdur. Hari Seldon sistemin en byk psikoloji
uzmanyd. Bu yzden daha o gnlerde imdi dtmz bu zor ve skc durumu
tahmin edebilirdi. Ve bize k yolunu gstermek iin o Mahzeni hazrlatt."

"Fikrin ruhunu kavramsn."

-83-

"u son haftalarda bu konuyu uzun uzun dndm. Bunu duymak seni artyor mu?"

"Gururumu ok okuyor. Peki, ne sonuca vardn?"

"Salt tmdengelimin yeterli olmadna karar verdim. Bu konuda da yine biraz


saduyuya ihtiya var."

"Szgelii?"

"Szgelii... diyelim ki, Hari Seldon bu Anacreon belasn nceden tahmin etti. O halde
bizi neden Galaksi merkezlerine daha yakn bir gezegene yerletirmedi? Seldon'un
Trantor'da-ki Kamu Gvenlii Komisyonu yelerini Vakfn Terminus'ta kurulmasn
emretmeleri iin oyuna getirdiini bilmeyen yok. Peki ama Seldon bunu neden yapt?
Madem iletiim balantlarnn kesileceini, Galaksinin dier merkezlerinden uzakta
kalacamz, komularmzn bizi tehdit edeceklerini ve Terminus'ta maden olmad
iin aciz duruma deceimizi nceden biliyordu, o halde niin bu gezegeni seti?
zellikle neden Terminus'ta maden olmamasna aldrmad? En nemli sorun bu deil
miydi? Evet, diyelim ki, Seldon btn bu olacaklar nceden tahmin etti. yleyse
Terminus'a ilk yerleenleri neden uyarmad? Onlara durumu aklasayd, bu insanlar da
hazrlanmak iin zaman bulurlard. Niin Seldon, biz uurumun kenarna gelinceye, hatta
aaya yuvarlanmamza ramak kalncaya kadar bekledi?.. unu da unutmayn: Belki
Seldon daha o gnlerde sorunu nceden sezdi. Biz de imdi bunun ne olduunu gayet iyi
gryoruz. Sonuta Seldon bir sihirbaz deildi. Onun grd, bizim farkedemediimiz
bir dertten kurtulmann hileli yollan yoktur ki!"

Fara hatrlatt. "Ama Mardin, bizim tehlikeyi tam anlamyla gremediimizi unutma."

-84-

"Hibiriniz elinizden geleni yapmadnz ki! Bir tek abada bile bulunmadnz. nce bir
tehlike olduunu kabule yanamadnz. Sonra mparatora gvenmekte srar ettiniz! imdi
de mparatorun yerine Hari Seldon'u geiriyorsunuz. Olayn bandan beri daima
kanlmaz bir ekilde bir yetkiliye ya da gemie gvendiniz. Ama kendinize? Asla!"

Far-kma varmadan yumruklarn skp skp ayordu. "Bence bu anormal bir tavr.
Koullanmsnz ve bir yetkiliye kar koyma sorunu ortaya kt zarnan refleksleriniz
hemen kafanzn bamsz yann geri plana itiveriyorlar. mparatorun sizden ok daha
gl olduuna kesin bir ekilde inandnz belli. Hari Seldon'un da sizden daha akll
olduuna. Ve ite bu yanl bir davran. Bunu anlayamyor musunuz?"

Nedense kimse ona cevap vermek zahmetine katlanmad.

Hardin szlerini srdrd. "Byle olan sadece siz deilsiniz. Btn Galaksi ayn
durumda. Pirenne, Lord Dorvvin'in bilimsel aratrmalar konusundaki fikirlerini duydu.
Lord Dorvvin iyi bir arkeoloji uzman olmak iin bu konuda yazlm btn kitaplar
okumann yeterli olacan dnyor. Yzyllar nce lm olan baz uzmanlarn
eserlerini... Donvin arkeolojiyle ilgili esrarl noktalarn kart grte olan iki uzmann
eserlerini karlatrma yoluyla aydnlanabilecein! sanyor. Pirenne adamn btn bu
szlerini dinledi ve azn ap bir kez olsun itiraz etmedi. Bunun hatal bir ey
olduunun farknda deil misiniz?"

Hardin'in sesinde yalvara benzer bir anlam belirmiti. Ama belediye bakan yine bir
cevap alamad.

Hardin konumasna devam etti. "Siz ve Terminus'un yar rs da ayn kt durumda.


Burada oturuyor ve en nemli eyin

-85-

ansiklopedi olduunu dnyoruz. Bilimin en nemli grevinin gemiten kalma


bilginin snflandrlmas olduunu dnyoruz. Evet, btn bunlar nemli. Ama baka
yaplmas gereken eyler de yok mu? Geriliyor ve her eyi unutuyoruz, bunu
anlayamyor musunuz? Burada, evrede atom gcn unuttular. Gamma Andromeda'da
onarm srasnda yaplan beceriksizler yznden bir g santrali havaya utu. Ve
mparatorluk anslyesi atom teknisyenlerinin pek ender bulunduundan yaknd. Peki,
ya setikleri yeni zm yolu? Yeni teknisyenler mi yetitirecekler? Ne mnasebet!
Onun yerine atom gcnn kullanlmasn kstlamay dnyorlar."

Hardin nc kez tekrarlad. "Anlamyor musunuz? Btn Galaksiye yaylm bir dert
bu. Gemie tapmak. Gerilemek. Yosun tutmak!"

yelere teker teker bakt. Uzmanlar da Mardin'i sabit baklarla szyorlard.

Kendisini nce toplayan Fara oldu. "Eh, mistik felsefesinin bu durumda bize bir yarar
olamaz. Yapc nerilerde bulunalm. Hardin, Hari Seldon basit psikolojik bir teknikle
tarihin ynn pekl hesaplayabilirdi. Bunu inkr edebilir misin?"

Hardin, "Tabii edemem!" diye haykrd. "Ama sorunu zmlemesi iin ona
gvenemeyiz ki! Seldon yapsa yapsa belki sorunu aklayabilir. Ama bunun bir zm
varsa,- o zaman bu hal aresini bizim bulmamz gerekir. Seldon bu ii bizim admza
yapamaz."

Fulham birdenbire konumaya balad. "Ne demek istiyorsun? 'Sorunu bize


aklayabilir,' ne demek? Hepimiz de bunun ne olduunu biliyoruz."

-86-

Hardin hzla ona doru dnd. "Ah, bildiinizi sanyorsunuz! Hari Seldon'un sadece
Anacreon yznden endieleneceini dnyorsunuz. Ben sizinle ayn fikirde-deilim,
beyler. Beni iyi dinleyin. Gerekte, olanlardan hibirinizin haberi yok. Bunlar
kavrayamyorsunuz bile."

Pirenne dmanca bir tavrla, "Ama sen kavryorsun, yle mi?" diye sordu.

"Kavradm sanyorum!" Hardin yine ayaa frlayarak iskemlesini geriye itti.


Baklar sert ve souktu. "Kesin olan tek bir ey varsa o da u: Btn bu mesele ok
garip! Burnuma pis bir koku geliyor. Bence bu mesele tarttklarmzdan ok daha
byk ve nemli. Kendi kendinize u soruyu sormanz yeter: Neden Vakf iin buraya
gnderilen ilk grupta Alurin dnda bir tek birinci snf psikolog yoktu? Ve Alurin de
rencilerine sadece psikolojinin temellerini retiyor, onlar daha fazla eitmemeye
zellikle dikkat ediyordu."
Ksa bir sessizlik oldu.

Sonra Fara, "Pekl," dedi. "Neden?"

"nk belki de bir psikologun bu iin iyzn anlamas, sezmesi olasl vard. Hem
de Hari Seldon'un iine gelmeyecek kadar abucak. yle bir ey olmad iin bizler
sendeleyerek yolumuza devam ediyor, zaman zaman gerek denilen eyi sislerin
arasnda bir an grr gibi oluyoruz. te o kadar. Ve Hari Seldon'un istedii de buydu!"

Hardin sert bir kahkaha att. "yi gnler, beyler!"

fkeyle salondan kt.

-87-

Belediye Bakan Mardin sigarnn ucunu iniyordu. Sigar snmt ama Mardin bunu
farkedecek halde deildi. Gece uyuyamamt. Bu gece de gzne uyku girmeyeceini
biliyordu. Gzlerinden geceyi uykusuz geirdii anlalyordu.

Yorgun yorgun, "Demek hepsi bu kadar?" dedi.

"yle sanyorum." Yohan Lee elini enesine gtrd. "Ee, ne diyorsun?"

"Fena deil... Bunun kstaha bir ekilde yaplmas gerekiyor, anlyor musun? Yani
kararszlkla duraklamak yok. Onlara durumu kavramalarn salayacak kadar zaman
tannmamal. Emir verecek duruma geldiimiz zaman da sanki doduun gnden beri
yle yapyormu gibi davranmalsn. Onlar bu tavra alk olduklar iin hemen itaat
ederler. Tepeden inmenin zellii budur."

"Mtevelli Heyeti o zaman da karar veremezse..."

"Mtevelli Heyeti mi? Onlar hi hesaba katma. Yarndan sonra o grubun Terminus'un
ilerinde hibir sz hakk kalmayacak."

Lee ar ar ban sallad. "Ama Mtevelli Heyetinin u ana kadar bizi engellemek
iin hibir ey yapmamas da garip! Onlarn baz eylerin farknda olduklarn
syledin..."

"Fara bir rastlant sonucu baz eyleri -sezdi sanrm. Bazen o beni endielendiriyor.
Pirenne ise belediye bakanlna seildiimden beri benden kukulanyor. Ama
akas, aslnda Mtevelli Heyeti yeleri gerekte neler olduunu anlayacak durumda
deiller. Onlarda bu yetenek yok. Onlar bir otoriteyj boyun eecek ekilde eitmiler.
mparatorun son de-

-88-

rece gl olduundan eminler. nk o mparator! mparator adna alan Mtevelli


Heyetinin de emirler veremeyeceine inanyorlar. nk o bir Mtevelli Heyeti!
Onlarn baz eylere kar konulacan kavrayamamalar en gl silahmz."

Hardin ar ar koltuundan kalkarak souk su aygtna gitti. "Aslnda onlar hi de kt


insanlar deiller, Lee. Yani sadece ansiklopedileriyle uratklar zaman zararszlar.
leride onlarn sadece o ile ilgilenmelerini de salayacaz. Ama i Terminus'un
ynetimine gelince, o uzmanlar son derece beceriksizler. Haydi git ie bala bakalm.
Artk yalnz kalmak istiyorum."

Hardin masasnn kesine ilierek gzlerini elindeki su dolu bardaa dikti.

Ah, Galaksi, diye dnyordu. Keke kendime grndm kadar gvenebilseydim.


Anacreon'lular iki gn sonra Terminus'a inecekler. Benim elimde onlara kar
kullanabileceim ne var? Hari Seldon'un elli yldan beri neyi kasdettiiyle ilgili baz
yar tahminler ve birtakm fikirler. stelik ben tam ve gerek bir psikoloji uzman da
deilim. Biraz psikoloji eitimi grdm. Ve imdi beceriksizce bu an en byk
kafalarntn neler dndn tahmin etmeye alyorum... Fara haklysa, yani Hari
Seldon'un tahmin ettii tek sorun Anacreon'sa ve onu sadece ansiklopedinin korunmas
ilgilendiriyorsa, o zaman bu tepeden inme ne olacak?

Hardin omzunu silkerek suyunu iti.

-89-

Mahzene altdan ok daha fazla sayda koltuk konmutu. Sanki daha kalabalk bir grup
bekleniyormu gibi. Hardin bunu farkedince, yznde dnceli bir ifade belirdi. Sonra
Mtevelli Heyetinin ba yesinden uzaktaki bir keye yerleti.

Mtevelli Heyeti yelerinin de buna itirazlar yoktu anlalan. Aralarnda fsldaarak


konuuyorlard. Sonra bu konuma sla benzer tek heceler halini ald. Sonunda da
uzmanlar sustular. lerinde sadece Jord Fara olduka sakindi; bir saat karm, ciddi
bir tavrla buna bakyordu.

Hardin de nce kendi saatine bir gz att, sonra da odann yarsn kaplayan, cam
duvarl, bombo hcreye. Odadaki ilgi eken tek ey de buydu. nk bunun dnda,
bir radyum zerreciinin gitgide azalarak o belirli an yaklatrdn, bir kolun inmesiyle
balantnn kurulacan gsteren baka hibir ey yoktu. Ve...

Iklar snkleti birdenbire!

Bsbtn snmediler. Sadece Hardin'in sramasna yol aan bir hzla sarlap
snkletiler. Belediye bakan akn akn tavandaki lambalara bakt. Ban eerek
gzlerini tekrar cam hcreye evirdiinde, artk o odacn bo olmadn grd.

imdi bu cam duvarl hcrede bir insan vard. Tekerlekli sandalyede oturan biri.

Bu insan birka dakika bir ey sylemedi. Kucandaki kitab kapayarak parmaklarn


dalgn dalgn kapana srd. Sonra da glmsedi ve yz birdenbire canland sanki.

Adam, "Ben Hari Seldon'um," dedi. Sesi yal ve yumuakt.

-90-

Mardin az kalsn bu tantmaya cevap vermek iin ayaa kalkyordu. Tam zamannda
kendini tuttu.

Hari Seldon sanki bir sohbete devam ediyormu gibi konumasn srdrd.
"Grdnz gibi, bu iskemleye balanp kaldm. Sizi selamlamak iin ayaa kalkmam
imknsz. Bykbabalarnz ve nineleriniz benim amda, birka ay nce Terminus'a
doru yola ktlar. Ondan sonra durumumu gletiren bir fel geirdim. Tabii sizi
gremediimi de biliyorsunuz. Onun iin adlarnz syleyerek sizi selamlayacam.
Hatta imdi burada birka kii olduunuzu da bilmiyorum. Onun iin bu konumay
resmi olmayan bir ekilde srdrmem gerekiyor. Ayakta durannz varsa ltfen otursun.
Sigar da iebilirsiniz. Bunun bana zarar dokunmaz. Usulca, neeyle gld. "Neden
dokunsun? Ben aslnda burada deilim ki!"

Mardin sigar karmak iin farkna varmadan elini cebine soktu, ama sonra vazgeti.

Hari Seldon kitabn yana brakt. Sanki oradaki bir yaz masasnn zerine koyuyormu
gibi. Ve elini eker ekmez de kitap gzden kayboldu.

Seldon, "Bu Vakf kurulal tam elli yl oldu," dedi. "Bu Vakfn yeleri tam eili yl hangi
ama uruna altklarn bilmeden urap durdular. Fakat onlarn bu amac
bilmemeleri artt. Ancak artk bu art ortadan kalkt.

"Bir kere... Ansiklopedi Vakf aslnda uydurma bir ey! Daima da yleydi'"

Mardin'in arkasnda bir iki kii usulca bouk bouk bardlar. Birileri yerlerinden
frladlar. Ama belediye bakan dnp bakmad.

Tabii bu durum Hari Seldon'u daha dorusu onun grntsn etkileyecek deildi. Yal
adam konumasn sr-

-91 -

drd. "Bu, u bakmdan uydurma bir proje: Ne ben, ne de i arkadalarm


ansiklopediye aldryoruz. Ansiklopedinin bir tek cildi bile yaynlanmasa bu yine de
bizi etkilemeyecek. Vakf istediimiz eyi salamamza yardm etti. Ansiklopedi
sayesinde mparatordan izin almay baardk. Onun yardmyla planmz iin gerekli yz
bin insan toplayabildik. Ve yine ansiklopedinin yardmyla onlarn almaya
dalmalarn saladk. O srada olaylar gelitiler. Ve bu kimseler de Vakftan ayrlmakta
ok ge kaldlar.

"Bu uydurma proje zerinde tam elli'yl altnz. Durumu yumuatmaya, nazik
szckler semeye hi gerek yok. Gerek bu. Elli yl boyunca siz bu uydurma ile
urarken geri ekilme yollarnz kesildi. Artk daha nemli olan bir proje zerine
almaktan baka yapabileceiniz bir ey yok. Ve ite gerek planmz da buydu.

"te bu amala sizi belirli bir zamanda, belirli bir gezegene yerletirdik. Bylece elli
yl sonunda serbeste hareket edemeyecek bir ekilde keye sktrldnz. Bundan
sonra ve nmzdeki yzyllar boyunca izilen yoldan ilerlemek zorunda kalacaksnz.
Arka arkaya birtakm ivedi sorunlar ve tehlikelerle de karlaacaksnz. Baz krizlerle.
Bugnlerde bunlardan ilkiyle kar karya geldiniz. Byle durumlarn her birinde
hareket serbestliiniz ayn ekilde kstlanacak. Ve tabii bu yzden- de bir tek, sadece
bir tek yolu semek zorunda kalacaksnz.

"Bu yolu psikoloji bilimimiz izdi. Ve tabii bunun bir nedeni de var. Galaksi uygarl
yzyllardan beri durgunlamt ve ar ar kyordu. Ama ancak birka kii bunun
farkndayd. imdiyse artk evre merkezden ayrlyor. mparator-

-92-

luun siyasi btnl paralanmaya balad. Gelecein tarihileri geen u elli yln
bir noktasna geliigzel bir izgi ekecek ve 'te Galaksi mparatorluu urada
yklmaya balad,' diyecekler. Bunda hakl da olacaklar. Ama Galaksideki-ler bu
yklmay ancak birka yzyl sonra farkedebilecekler.

"kmeden sonra hi kukusuz barbarlk dnemi balayacak. Psiko-tarih bilimimiz bize


bu srenin normal koullarda tam otuz bin yl sreceini bildiriyor. kmeyi
nleyemeyiz. Bunu istediimiz de yok. nk mparatorluk kltr o eski deerini ve
canlln yitirdi. Fakat kmeyi izlemesi kesin olan barbarlk dnemini ksaltabiliriz.
Bunu sadece bin yla indirebiliriz.

"Bu ksaltmann nasl yaplacan, ayrntlarn size syleyemeyeceiz. Elli yl nce


Vakfla ilgili gerei size aklayamadmz gibi. Bu ayrntlar kefettiiniz takdirde
planmz baarszla urayabilir. Ansiklopediyle ilgili hileyi de daha nce sezseydiniz
yine ayn ey olurdu. nk bu bilgi yznden hareket zgrlnzn snrlar geniler
ve olaslklarn says psikolojimizin uraamayaca kadar artard.

"Szn ettiim bu ayrntlar renemeyeceksiniz. nk Terminus'da psikolog yok.


Alurin dnda hibir zaman da olmad. Ve Alurin de bizden biriydi.

"Ama size unu syleyebilirim: Terminus ve bunun Galaksisinin br ucunda olan ei,
bir Rnesansn tohumlarn oluturuyorlar. Onlar gelecekte kinci mparatorluu
kuracaklar. imdiki ivedi durum da Terminus'un o amaca doru ilerlemeye balamasn
salayacak.

"Ah, aklma gelmiken... aslnda imdiki basit, karmak olmayan acil bir durum. leride
karlaacaklarnzdan ok daha

-93-

basit. Bu durumun ana hatlarn izmek gerekiyorsa: Gezegeninizin Galaksinin hl


uygar olan merkezleriyle ilikisi kesildi. Ve-imdi daha gl olan komularnz sizi
tehdit ediyor. Etrafnz geni ve gitgide byyen barbar lkelerin sard bilim
adamlarndan oluan kk bir dnyasnz. Giderek genileyen bir ilkel enerji
okyanusunda atom gc olan bir ada gibisiniz. Fakat buna karn yine de aciz
durumdasnz. nk gerekli madenleriniz yok.

"Onun iin g durumdasnz. Ve harekete gemeye de zorlanyorsunuz. Bu hareket, yani


sorunun zm yolu tabii ki ok belli."

Hari Seldon'un grnts elini havaya uzatt ve parmaklarnn arasnda tekrar kitap
belirdi. Yal adam kitab aarak, "Geleceiniz ok karmak ve dnemeli bir yol
izleyebilir," dedi. "Fakat ne olursa olsun torunlarnza daima bu yolun nceden izilmi
olduunu ve sonunda da yeni, daha byk bir mparatorluun beklediini retin!"

Hari Seldon kitabn zerine doru eilirken birdenbire ortadan kayboldu. Iklar da
tekrar parlaklat.
Hardin ban kaldrd. Pirenne karsnda duruyordu. Uzmann gzlerinde ok zgn bir
ifade vard. Dudaklar titriyordu.

Mtevelli Heyeti bakan kesin, ama ifadesiz bir sesle, "Hakl olduun anlalyor,"
dedi. "Bu gece Heyetle grr msn? O zaman senden ne yapmamz gerektiine dair
fikir alacaz."

yelerin her biri teker teker belediye bakannn elini skt ve sonra odadan ktlar.
Hardin usulca gld. Aslnda uzmanlar salam karakterli ve drst insanlard. nk
yanldk-

-94-

larn itiraf ve kabul edecek kadar iyi birer bilim adamydlar. Ama uzmanlar iin ok
geti artk.

Mardin saatine bakt. Artk her ey olup bitmi, Lee'nin adamlar kontrol ele
almlard. Bundan sonra Mtevelli Heyeti emir veremeyecekti.

Ertesi gn Anacreon'lularn ilk uzay gemileri Terminus'a ineceklerdi. Ama bu da nemli


deildi. nk alt ay sonra onlar da emir veremeyecek bir duruma deceklerdi.

Hari Seldon'un syledii, Salvor Mardin'in de Anselmhaut Rodrick'in Anacreon'da


atom gc olmadn aklad gn, sezdii gibi, bu sorunun zm yolu belliydi.

yice belliydi hem de!

-95-

NC BLM

BELEDYE BAKANLARI

DRT KRALLIK - ...Bu ad Vakf ann balarnda Anacreon vilayetinin Birinci


mparatorluktan ayrlarak bamsz ve ksa mrl krallklar halini alan blgelerine
verilmitir. Bu krallklarn en byk ve gls Anacreon'du.

...Hi kukusuz Drt Kralln tarihesinin en ilgi ekici yan, Salvor Mardin ynetimi
srasnda bu lkelere geici olarak zorla kabul ettirilen garip kurumdur...

GALAKS ANSKLOPEDS
Bir heyet!

Salvor Mardin'in durumu nceden tahmin etmesi bunu daha ho bir hale sokmuyordu.
Tersine belediye bakan bu bekleyie fena halde sinirleniyordu.

-96-

Yohan Lee onun sert nlemler almasn neriyordu. "Zaman kaybetmemize ne gerek var,
Mardin? Onlar gelecek seime kadar hibir ey yapamazlar. Yani yasal bir ey. Daha
bir ylmz var. Onlar defet gitsin."

Mardin dudaklarn bzd. "Lee, u ii hibir zaman renemeyeceksin. Seni krk yldan
beri tanyorum ve bu srede 'arkadan usulca sokulma' denilen gzel sanat bir trl
renemedin."

Lee sylendi. "Ben yle savaamam."

"Evet, bunu biliyorum. Belki de gvendiim tek insan olmann nedeni de bu." Belediye
bakan duraklayarak bir sigar ald. "Ansiklopedicilere tepeden inme yaptmz gnden
beri ok yol aldk, Lee. Artk yalanyorum. Altm iki yandaym. u son otuz yln ne
kadar abuk getiini hi dndn m?"

Lee dudak bkt. "Ben kendimi yal hissetmiyorum. Ve ben altm alt yandaym."

"Evet, ama bende senin o sindirim sistemin yok." Mardin tembel tembel sigarn
tttrd.

Genliinde itii o yumuak Vega ttnne zlem duymaktan oktan vazgemiti.


Terminus gezegeninin Galaksi imparatorluunun her tarafyla alveri yapt o gnler
oktan sona ermiti. Btn o "Eski Gzel Gnler" gibi! Galaksi mparatorluu da ayn
yolun yolcusuydu. Mardin, yeni mparator kim acaba, diye dnd. Tabii yeni brr
imparator varsa... Galaksi! Otuz yldan beri, yani burada, Galaksinin sn .'inda iletiim
balar koptuundan beri Terminus iin btn evren kendisi ve etrafndaki Drt
Krallktan oluuyor!

Bu krallklar eskiden ayn vilayetin blgeleriydiler. Vilayet de bir sektrn bir


blmn oluturuyordu. Sektr de bir kad-

- 97 - imparatorluk / F 7

rantn, yani eyrek dairenin. Kadrantsa her tarafa yaylm olan Galaksi
mparatorluunun bir parasyd. Fakat artk mparatorluk Galaksinin uzak snrlar
zerindeki egemenliini kaybetmiti. Gezegenlerdeki blgeler krallklar halini
almlard. Balarnda da komik operalara yakacak krallar ve soylular vard.
nemsiz, anlamsz savalar birbirini izliyor ve hayat ykntlar arasnda ac bir ekilde
sryordu.

Bir uygarlk yklmaktayd. Atom gc unutulmutu. Bilim zayflyor ve bir mitoloji


halini alyordu. Ama sonra Vakf ie kart. Hari Seldon'un burada Terminus'ta salt bu
amala kurduu Vakf.

Mardin pencerenin nnde duran Lee'nin sesini duyarak dald dncelerden uyand.
Adam, "Geldiler," dedi. "En son model bir yer tatyla. Kpek yavrular!" Kararszca
kapya doru birka adm att. Sonra da dnerek Hardin'e bakt.

Belediye bakan glmsedi ve Lee'ye geri dnmesi iin elini sallad. "Onlar buraya
getirmeleri iin emir verdim."

"Buraya getirmeleri iin mi? Ama neden? Onlarn kendilerini pek nemli saymalarna
yol aacak bu."

"Belediye bakannn resmi bir kabulyle ilgili btn o seremonilere ne gerek var? Ben
artk brokrasiyle uraamayacak kadar yalym. Ayrca genlerle urarken iltifatn
daima yarar olur. zellikle bu konuda kesin bir sz vermen gerekmiyorsa." Mardin gz
krpt. "Otur, Lee. Ve beni varlnla destekle. Bu gen Sermak bakmndan buna
ihtiyacm olacak."

Lee ar ar, "O Sermak denilen gen," diye homurdand. "ok tehlikeli. Etrafna bir
sr adam toplad. Sermak' nemsememek gibi bir hata yapma. Mardin!"

"Ben imdiye dek kimi nemsemedim?"

-98-

"O halde Sermak' tutuklat. Daha sonra onu elbet bir eyle sularsn."

Hardin bu son neriye aldrmad. "te geldiler, Lee." Bir n yanmas zerine
belediye bakan masasnn altndaki bir pedala basnca adamn kaps yana kayarak
ald.

Drt kiilik heyetin yeleri teker teker ieri girdiler. Hardin nazik bir tavrla elini
sallayarak onlara masasnn nne yarm daire eklinde dizilmi koltuklara oturmalarn
iaret etti. yeler belediye bakanna balaryla selam verdiler, sonra da onun
konumasn beklediler.

Hardin kapa acayip bir ekilde ilenmi olan sigar kutusunu at. Kutu oktan sona
eren "Ansiklopedi Uzmanlar a"nda yaam olan eski Mtevelli Heyeti yesi Jord
Fara' nnd bir zamanlar. Santanni'de yaplm gerek bir mparatorluk eseriydi. Ancak
imdi iine Terminus'ta yaplm sigarlar konulmutu. Heyetin drt yesi teker teker,
ciddi tavrlarla birer sigar aldlar ve bunlar sanki bir tren yaplyormu gibi tavrlarla
yaktlar.

Sermak sadan ikinci koltukta oturuyordu. Genlerden oluan bu grubun yelerinin


yaa en kk olanyd. En ilgi ekicisi de. Dik sar byklar zenle dzeltilmiti,
ukura batk gzlerinin rengi pek belli deildi. Hardin, dier yeyle ilgilenmekten
vazgeti. Onlar hi de nemli deillerdi. Belediye bakan btn dikkatini Sermak'a
verdi. Gen adam ilk kez Belediye Encmenine ye seilmi ve o ciddi grubu birka
defa da fena halde sarsmt.

Hardin yine Sermak'a, "Geen ayki harika konumanzdan sonra ben de sizinle
grmeyi ok istiyordum, sayn encmen yesi," dedi. "Hkmetin d politikasna
yaptnz saldr ok ustacayd."

-99-

Sermak'n gzleri ate sayordu sanki. "lginiz bana onur veriyor. Bilmiyorum saldr
ustaca myd, yoksa deil miydi... Ama bu konuda hakl olduum kesindi."

"Belki... Tabii fikirleriniz kendinizi ilgilendirir. Fakat henz ok gensiniz."

Sermak alayla, "nsanlarn ou hayatlarnn belirli bir anda bu suu ilerler," dedi.
"Kentin belediye bakanlna ilk seildiiniz zaman imdiki yamdan kkmsnz.
ki ya daha gen."

Mardin byk altndan gld. ok soukkanl, diye dnd. Sonra da, "Herhalde imdi
sizi Encmende ok sinirlendiren o ayn d siyaset iin beni grmeye geldiniz? i
arkadanz adna da konuuyor musunuz? Yoksa hepinizi teker teker dinlemem mi
gerekecek?"

Drt gen adam birbirlerine abucak bir gz attlar. Gz-kapaklar hafife titreti.

Sermak sert bir sesle,."Ben Terminus halk adna konuuyorum," diye aklad. "Bu halk
Komite denilen ve kiiliksiz kimselerden oluan o grupta laykyla temsil edilmiyor."
"Anlyorum. Konuun, dinliyorum."

"Mesele u, sayn bakan. Biz memnun deiliz..."

"'Biz' szyle halk kastediyorsunuz, deil mi?"

Sermak dmanca baklarla Mardin'i szd. Onun bir tuzak kurduunu dnerek souk
souk, "Dncelerimifi Ter-minus'taki semenlerin ounluunun fikirlerini
yansttna inanyorum," diye cevap verdi. "Bylesi sizce daha uygun mu?"

"Ah, byle bir aklamann kantlanmas tabii ki daha iyi olur. Ama neyse, siz yine de
devam edin. Demek memnun deilsiniz..."

-100-

"Evet. Otuz yldan beri Terminus'u soyarak onu bir d saldrya kar savunmasz hale
sokan bu siyasetten memnun deiliz. Ve gezegenimizin saldrya urayaca da kesin."

"Anlyorum. Ve onun iin de... Haydi, devam edin, devam edin."

"Syleyeceklerimi nceden tahmin etmeniz daha iyi. Ve onun iin de yeni bir siyasi parti
kuruyoruz. Bu parti Ter-minus'un yakn geleceiyle ilgilenecek. Gelecekteki bir
mparatorlukla ilgili mistik bir 'kader'le deil. Sizi ve uzlama yanls dalkavuklarnz
defedeceiz. Hem de yaknda."

"Ama... Byle cmlelerden sonra daima bir 'ama1 gelir."

"Bu bakmdan syleyecek baka bir ey yok. Tabii hemen, imdi istifa ederseniz o
baka. Sizden siyasetinizi deitirmenizi istemiyorum. Size o kadar gvenemem.
Verdiiniz szlerin hibir deeri yok. Sadece istifanz kabul edebiliriz."

"Anlyorum." Hardin ayak ayak stne att ve iskemlesini iki bacann zerinde arkaya
doru edi. "Demek ltimatomunuz bu... Beni uyarmanz byk nezaket. Ama korkarm
buna pek aldrmayacam."

"Bunun bir uyar olduunu sanmayn, sayn belediye bakan. Bu bir prensip ve
hareketin aklanmasyd. Yeni parti kuruldu bile. Yarn resmen almaya da
balayacak. Uzlamay ne istiyoruz, ne de bunu gerekli gryoruz. Akas kente
yaptnz hizmetleri gznne aldmz iin size bu kolay k yolunu gstermek
istedik. Tabii sizin bunu kabul etmeyeceinizi biliyordum. Ama artk iim rahat. Vicdan
azab da ekmeyeceim. Bundan sonraki seimler de istifann gerekli olduunu size
daha iddetle ve kanlmaz bir biimde kantlayacak."
-101 -

Sermak ayaa frlad. Arkadalarna da kalkmalarn iaret etti.

Mardin elini kaldrd. "Bir dakika. Oturun!"

Sermak koltuuna pek abuk yerleti. Nardin ciddi tavrla-na karn iin iin glyordu.
Sermak btn bu szlerine ramen yine de benden bir teklif bekliyor, diye dnd. Bir
teklif.

Sonra konumaya balad. "D politikamzn kesin olarak ne ekilde deitirilmesini


istiyorsunuz? Drt Kralla imdi, hemen saldrlmas gerektiini mi dnyorsunuz?
Drdne birden, ayn zamanda?"

"Benim byle bir neride bulunduum yok, sayn belediye bakan. Bizim teklifimiz ok
basit: Btn bu dn verme hemen sona erdirilsin. Ynetiminiz boyunca krallklara
bilimsel yardm yapma siyasetini izlediniz. Onlara atom gcn verdiniz.
Topraklarndaki g santrallerini yeniden yapmalarna yardm ettiniz. Tp klinikleri,
kimya laboratuvarlar ve fabrikalar kurdunuz."

"tiraznz nedir?"

"Btn bunlar onlarn bize saldrmalarn engellemek iin yaptnz. Bunlar dmana
verilen rvetlerdi. Ve siz dev bir antaj oyununda budala durumuna dtnz.
Dmanlarn Terminus'u smrerek kupkuru brakmalarna izin verdiniz. Sonunda ne
oldu? Artk o barbarlarn elindeyiz!"

"Ne bakmdan?"

"Onlara atom gcn verdiniz. Silahlar da. Hatta fi lolarndaki gemilerin bakmlarn
da yaptnz. imdi bu lkeler yllar ncekinden ok daha gller. Bu dmanlarn
talepleri g getike artyor. Sonunda yeni silahlaryla zor kullanarak

-102-

Terminus'u ilhak edecekler. Ve bylece btn isteklerini bir seferde elde etmi
olacaklar. antajlar genellikle byle sonulanmaz m?"

"Peki, nerdiiniz are nedir?"

"O rvetleri hemen kesin. Daha frsat varken. Btn kaynaklarmz Terminus'un
kendisini glendirmesi iin harcayn. Ve ilk saldran da siz olun."

Mardin gen adamn ince, sar byn adeta marazi bir merakla inceliyordu. Bir
yandan da, Sermak kendisine ok gveniyor, diye dnyordu. Yoksa byle
konumazd. Szlerinin, halkn nemli bir blmnn dncelerini yanstt kesin.
nemli bir blmnn...

Ama konumaya balad zaman sesinden kafasndan endieli dncelerin getii hi


anlalmyordu. Adeta umursamazca, "Szleriniz bitti mi?" diye sordu.

"u an iin, evet."

"Pekl. u arkamdaki duvara asl, ereveli levhay grdnz m? Ltfen zerinde


yazl olan okuyun."

Sermak'n dudaklar bkld. "Levhada, 'iddet beceriksizlerin bavurduu en son


aredir,' yazl. Bu yal bir adama gre bir prensip, sayn bakan."

"Ben o prensibi gen bir adamken uyguladm, sayn encmen yesi. O srada siz
dnyaya gelmek zereydiniz. Ama belki okuldayken o olay kitaplarda okudunuz."

Hardin, Sermak' dikkatle szerek szlerine devam etti. "Hari Seldon, Vakf burada
kurduu zaman grnte amac byk bir ansiklopedinin hazrlanmasn salamakt.
Biz de elli yl o hayalin peinden kotuk. Ancak ondan sonra Seldon'un

-103-

asl amacn anladk. O srada artk ok ge kalmtk. Eski imparatorluun


merkezleriyle olan balantlarmz kesildii zaman bir tek kente toplanm bilim
adamlarndan oluan bir dnyaydk. Endstrimiz yoktu. Etrafmz yeni kurulan
krallklar sarmt Bu lkeler bize dmandlar ve barbar insanlarla da doluydular. Biz
bu barbarlk okyanusunda kck bir atom gc adas gibiydik. Bu yzden de son
derecede deerli bir av saylyorduk.

"Anacreon imdi olduu gibi o zaman da bu krallklarn en glsyd. Terminus'ta s


kurma hakkn istedi ve bunu da elde etti. Kentin o zanranki yneticileri, yani
Ansiklopedi Uzmanlar bunun btn gezegenin ele geirilmesi plannn ilk paras
olduunu anladlar. Ben hkmetin bana getiim srada durum byleydi. Siz benim
yerimde olsaydnz ne yapardnz?"

Sermak omzunu silkti. "Bu akademik bir soru. Ne yaptnz biliyorum."


"Ama ben bunu yine de tekrarlayacam. Belki de nemli noktay kavrayamad n iz. O
zaman mmkn olduu kadar g toplayarak savamak iin adeta nne geilemez bir
istek duyuyorduk. Ancak aslnda byle bir ey en kolay yoldur. nsann gururu ve
kendisine olan saygs bakmndan da en tatmin edici aredir. Ama hemen her zaman en
budalaca yol da saylr. Aslnda siz'bunu yapardnz. Demin 'lk saldran da siz olun,'
demenizden de bu anlalyor... Ama ben savamadm. Ohun yerine birer birer dier
krallklar z'yaret ettim. Onlara atom gcnn srrnn Anacreon'un eline gemesine izin
vermelerinin kendi grtlaklarn kesmek iin en abuk yoi olacan anlattm. Onlara
usulca o akllca ii yapmalarn salk

-104-

verdim. Hepsi o kadar. Anacreon gleri Terminus'a indikten bir ay sonra onlara
komular birarada bir ltimatom verdiler. Yedi gn iinde btn Anacreon'lular
Terminus'tan ayrldlar... imdi bana syleyin. iddete bavurmak iin neden var
myd?"

Gen encmen yesi sigarnn izmaritine dnceli dnceli bakt. Sonra da yakma
makinesinin borusuna att. "Akas ben bugnk durumla arada bir benzerlik
gremiyorum. Enslin bir eker hastasnn ameliyat olmadan normal hale gelmesini
salar. Buna karlk apandisitin ameliyat edilmesi gerekir. Baka are yoktur nk.
Btn dier yollar bir ie yaramad zaman son areye bavurulur. Baka trl olabilir
mi? Ama bizi buna zorladnz iin sulu yine sizsiniz."

"Ben mi? Ah, u taviz politikam! Durumumuzun gerektirdii ana ihtiyalar hl


kavrayamam olduunuz anlalyor. Terminus'un dertleri Anacreon'lularm kp
gitmeleriyle sona eriniyordu. Tersine sorunlar yeni balyordu. Drt Krallk bize
eskisinden daha da dmand. nk bu drt lke teker teker atom gcn istiyordu.
Ama her biri de dier nden korktuu iin bize saldramyordu. Aslnda biz ok
keskin bir klcn zerinde dengede duruyorduk. Bir yne doru hafif bir sallanma
durumun ktye gitmesine neden olacakt... rnein, bir krallk ok glendii takdirde.
Ya da iki lke anlatklar zaman... Anlyor musunuz?"

"Tabii anlyorum. te tam o srada savamak iin btn gcnzle hazrlanmalydnz."

"Tam tersine. Sava tmyle nlemeye almann tam zamanyd. Ben krallklar
birbirlerine drdm. Her birine s-

-105-

rayla yardm ettim. Onlara bilim, ticaret, eitim, tp sundum. Terminus'u onlar iin bir
aydan ok, gelien bir dnya olarak daha deerli bir hale soktum. Bu siyaset otuz yl
etkili oldu."

"Evet, ama bu bilimsel armaanlar ok rezilce maskaralklarla sslemek zorunda


kaldnz. Bu ii yar din, yar palavra haline soktunuz. Bir rahipler hiyerarisi ve
karmak, anlalmaz bir dini ayin yarattnz."

Mardin kalarn att. "Ee, ne olmu? Bunun imdiki tartmayla ne ilgisi olduunu
anlayamadm! Bu ie nce o ekilde baladm. nk o barbarlar bilimimizi bir tr
sihirli by sayyorlard. Bilimi onlara bu ekilde kabul ettirmek daha kolayd. Rahiplik
kendi kendine geliti. Belki onlara yardm ediyoruz. nk bu en kolay yol. Ama bu
nemsiz bir mesele."

"Fakat g santrallerinin balarnda bu rahipler var. Buysa hi de nemsiz bir mesele


saylmaz."

"Doru ama o rahipleri de biz eittik. Ellerindeki ara gereler konusundaki fikirleri
tmyle deneysel. Ve bunlarn etrafn saran o oyunlara da tam anlamyla inanyorlar."

"Ama ya biri bu oyunun tesini grr de deneyselliini bir yana itme dehasn
gsterirse? Onun asl teknii renmesini ve bilgisini en fazla para veren tarafa
satmasn ne engelleyebilir? O zaman krallklar iin ne deerimiz kalr?"

"Byle bir olaslk ok zayf. Olaylarn fazla derinine inmiyorsunuz, Sermak.


Krallklarn bulunduklar gezegenlerde ye'-tien en uygun insanlar her yl buraya, Vakfa
gnderiliyor ve birer rahip olarak eitiliyorlar. Onlarn iinden en kafallar aratrmac
olarak burada kalyor. Buradan ayrlanlarn bilimin ana temelleri konusunda hemen
hibir fikirleri yok. Daha da kts, onlara arptrlm bir bilgi veriliyor. Eer bu
insanlar-

-106-

dan birinin bir rpda atomun, elektroniin ve hiper-erinin srrn zeceini


sanyorsanz, o zaman bilim konusunda ok budalaca ve pek de romantik baz
fikirleriniz var demektir. O kadar ilerleyebilmek iin olaanst bir kafa ve mr boyu
sren bir eitim gereklidir."

Bu konuma srasnda Yohan Lee birdenbire ayaa kalkarak odadan kmt. Mardin'in
szleri sona ererken tekrar ieri girdi. Belediye bakanna doru eildi. ki adam
aralarnda fsldatlar. Lee, Mardin'e kurundan yaplm bir silindir verdi. Sonra
gruptakilere dmanca bir tavrla bakarak yerine geti.
Mardin silindiri elinde evirirken kirpiklerinin altndan heyete bakt. Sonra da silindirin
ucunu birdenbire serte, hzla evirerek at. Gruptan sadece Sermak silindirden den
rulo halindeki kda abucak bir gz atmak akllln gsterdi.

Mardin, "Ksacas, beyler," dedi. "Hkmet ne yaptn bildii grnde."

Konuurken bir yandan da kd aarak okumaya balad. Sayfa karmak ve anlamsz


bir ifreyle doluydu. Asl haberse kelimelikti ve kdn bir kesine kurunkalemle
yazlmt. Mardin buna abucak gz gezdirdikten sonra kd yakma makinesinin
borusuna kaytszca att.

Mardin, "Korkarm grmemiz bylece sona eriyor," diye ekledi. "Hepinizle tantm
iin ok memnunum. Geldiiniz iin teekkrler." yelerin her birinin elini abucak
skt. Ve heyet odadan kt.

Mardin glmeyi hemen hemen unutmutu. Ama Sermak'la sessiz yardmcs ona
duyamayacak kadar uzaklatktan sonra hafif hafif bir kahkaha att. Sonra neeyle Lee'ye
bakt.

"Bu blfler savan nasl buldun, Lee?"

-107-

Lee aksi aksi homurdand. "Sermak'n blf yaptndan pek de emin deilim. Eer ona
kar uysal davranrsan, gelecek seimi, kendisinin de iddia ettii gibi kolaylkla
kazanr."

"Ah, bu mmkn... olabilir. Tabii daha nce bir ey olmazsa."

"Bu kez ters bir ey olmamasna zellikle dikkat et, Har-din. Bu Sermak'n yandalar
olduunu sana syledim. Ya bundan sonraki seime kadar beklemezse? iddetle ilgili
grne karn, bir zamanlar sen ve ben de baz eyleri zorla kabul ettirmitik."

Mardin tek kan kaldrd. "Bugn ktmserliin zerinde, Lee. Aksiliin de. Yoksa
iddetten sz etmezdin. O kk tepeden inmemiz kimsenin hayatna mal olmad, bunu
unutma. Uygun bir anda alnan gerekli bir nlemdi o. Her ey strap vermeden ve fazla
uramadan halledildi. Ama Sermak'a gelince... O, bambaka bir durumla kar karya.
Lee, sen ve ben o eski Ansiklopedi Uzmanlar deiliz. Biz hazrlklyz. Adamlarn bu
delikanllarn pelerine usulca sal, aziz dostum. Tabii gz hapsinde olduklarn
farketmesinler. Ama adamlarn da gzlerini drt asnlar, olur mu?"
Lee buruk bir neeyle gld. "Bu konudaki emirlerini bek-leseydim, ok iyi olurdu, yle
deil mi, Mardin? Sermak ve yardmclar bir aydan beri gz hapsindeler."

Belediye bakan da hafife gld. "Benden nce dav-randn, yle mi? Pekl..." Bir an
durdu, sonra da usulca ekledi. "Ha, aklma gelmiken... Eli Verisof, Terminus'a
dnyor. Burada fazla kalmayacan umarm."

Biraz da dehet dolu ksa bir sessizlik oldu.

Sonra Lee, "Gelen haber bu muydu?" diye sordu. "Kriz noktas yaklayor mu?"

-108-

"Bilmiyorum. Verisof'un anlatacaklarn dinlemedike bu konuda bir ey syleyemem.


Ama tehlike an yaklayor olabilir. Zaten bunun seimden nce olmas da gerekiyor. Ne
o? Pek dehete kaplm gibi bir halin var."

"Bu iin sonunun nereye varacan bilmiyorum da ondan. Kolay anlalamayan bir
adamsn. Elindeki kozlar insana gs-termiyorsun."

"Yani bu senin de Sermak'n yeni partisine girecein anlamna m geliyor?"

Lee istememesine karn gld. "Pekl, sen kazandn. Artk le yemeine gidelim
mi?"

Mardin'e atfedilen birok nkteli sz ve zdeyi vard. Belediye bakan gerekten de


byle szlere meraklyd ve bunlardan biri de, belirli bir olayda, "Ak ak
davranmann yararlar vardr, zellikle adnz 'ince zeklya' kmsa," deyiidir.

Poly Verisof da birok kez bu ilkeye uygun olarak davranmt. nk Anacreon'daki


ifte grevine balayal tam on drt yl olmutu. Bu tr bir grevin yerine getirilmesi,
Verisofa sk sk, hi de ho olmayan bir ekilde, kzgn madeni bir zeminde plak
ayakla dans etmeyi de anmsatmt.

Verisof, Anacreon'lularn barahibiydi. O barbarlar iin son otuz ylda Hardin'in


yardmyla yarattklar dinin merkezi

-109-

olan Vakfn temsilcisiydi. Bu yzden adam artk kendisine mthi bkknlk veren bir
sayg gryordu. nk Verisof etrafn saran bu tren ve ayinlerden btn kalbiyle
nefret etmekteydi.
Ama Verisof, Anacreon Kral iin hem korkulan, hem de ele geirilmek istenilen bir
gcn elisiydi. len eski yal kral iin de, tahta kan torunu iin de byleydi bu.

Genel olarak Verisof'unki skc bir grevdi. Eli yldan beri ilk kez Vakfa gitmesine
neden olan sarsc olaya karn bu yolculuu yine de bir tatil sayyordu.

Verisof ilk olarak byk bir gizlilik iinde yolculuk yapmak zorunda kalmyordu. Bu kez
de Mardin'in ak ak davranmamakla ilgili prensibinden yararland yine.

Eli sivil elbiselerini giydi. Bu da tek bana yine bir tatil ya da bayram saylrd.
Verisof, Vakfa giden bir yolcu gemisinde ikinci mevkide seyahat etti. Terminus'a eriir
erimez de uzay limanndaki kalabaln arasndan geip, genel vizi-tele-fonla
belediyeyi arad.

"Adm Jan Smite," dedi. "Bugn leden sonra bakanla randevum vard."

Karsndaki ifadesiz sesli, ama becerikli gen bir kz bir yeri aarak birka kelime
konutu. Sonra da Verisof'a abucak, "Belediye Bakan Mardin sizi yarm saat sonra
grecek, efendim," diye bilgi verdi ve ekran karard.

Terminus'un Anacreon elisi gazetenin son saysn alarak ar ar belediye parkna


gitti. lk grd bo banka oturarak bayazy, spor sayfasn, izgi romanlar okuyarak
zamann gemesini bekledi. Yarm saatin sonunda Terminus Kenti gazetesini koltuunun
altna sktrarak belediye binasna girip, bekleme salonuna gitti.

-110-

Btn bu srada hi kimse onu tanmad. nk ortada ak ak dolat iin kimse


dnp kendisine dikkatle bakmad.

Verisof ieri girerken, Mardin de masasndan ban kaldrarak glmsedi. "Bir sigar i.
Yolculuk nasl geti?"

Verisof kutudan bir sigar seti. "lgi ekici geti. Yanmdaki kamarada bir rahip vard.
Radyoaktif sentetikler konusunda zel bir kurs grmek iin buraya geliyordu. u kanser
tedavisiyle ilgili kurs iin..."

"Ah, herhalde rahip kurstan 'radyoaktif sentetikler' diye sz etmedi?"

"Ne mnasebet! O malzemeler rahip iin 'Kutsal Yi-yecekler'di."

Bakan glmsedi. "Devam et."


"Beni teolojik bir tartmaya soktu zorla. Ve beni iren maddecilikten kurtarp
yceltmek iin de elinden geleni yapt."

"Ve barahibini tanmad, yle mi?"

"Arkamda krmz cppem olmad iin nasl tanyabilirdi? Ayrca o bir Smyro'luydu
zaten. Ama o tartma benim iin ilgi ekici oldu. Bilim-dininin yaylp kk salmas
alacak bir ey, Hardin. Bu konuda bir tez bile yazdm. Srf elenmek iin. Bunun
yaynlanmas hi de ho olmaz. Konuya sosyoloji asndan bakld zaman u sonuca
varlyor: mparatorluk snrlarda kmeye balad srada bilim de salt bilim olarak
d dnyalarda baarya eriemedi. Bilimin kendisini yeniden kabul ettirebilmesi iin
baka bir kla girmesi gerekiyordu. O da bunu baard. Sembolik manta uyguladn
zaman sorun kolaylkla hallediliyor."

-111 -

> "ok ilgi ekici!" Mardin ellerini ensesinde kenetledi, sonra birdenbire,
"Anacreon'daki durumu anlatmaya bala bakalm," dedi.

Eli kalarn atarak dudaklarnn arasndaki sigar ekti. Buna tiksintiyle bakarak
sigar tablaya koydu. "Durum olduka kt."

"Yoksa kalkp buraya gelmezdin zaten."

"Tabii gelmezdim. Anacreon'da kilit mevkiindeki adam Naip Prens VVenis. Kral
Lepold'un amcas..."

"Biliyorum. Fakat Kral Lepold gelecek yl reit olacak. yle deil mi? Yanlmyorsam
ubatta on altsn dolduracak."

"Evet." Eli bir an duraksadktan sonra alayla ekledi. "Tabii o zamana kadar
yaayabilirse. Lepold'un babas kuku uyandracak ekilde ld. Bir av srasnda bir
ine-kurun gsne sapland. Bunun bir kaza olduu akland tabii."

"Mh... Anacreon'dayken VVienis'le de karlatm sanrm. Anacreon'lular,


Terminus'tan defettiim o gnlerde. Sen o srada eli deildin tabii. Dur bakaym...
Tantm o VVienis, eer yanlmyorsam, esmer bir genti. Siyah salyd ve sa gz
de ayd. Burnu da biraz acayip biimdeydi. engel gibi."

"Ta kendisi. Gz hl a, burnu da kanca gibi. Ama salar artk krlat. Oyununu da
kallee oynuyor. Neyse ki, gezegenin en ahmak insan da o. Tabii kendisini eytan
kadar kurnaz sanyor. Bu yzden de ahmakl daha belirgin bir hal alyor."

"Genellikle yle olur."

"VVienis bir yumurtay krmak iin ona atom tabancasyla ate eden insanlardan. Yal
kral iki yl nce ld zaman

-112-

naibin tapnak mlkne koymaya kalkt vergi de bunu kantlyor zaten. Bunu
hatrlyor musun?"

Mardin dnceli bir tavrla, "Evet," der gibi ban sallad. Sonra da gld. "Rahipler
avaz avaz bartlard."

"Hem de yle bartlar ki, seslerini Lucreza'da duyabilirdin. VVienis o gnden sonra
rahiplere kar daha ihtiyatl davranmaya balad. Ama hl her ii en zor yoldan
halletmeye alyor. Bir bakma bizim iin kt bir ey bu. Prens Wie-nis'in kendine
sonsuz gveni var."

"Herhalde bunun kkeninde mthi bir aalk kompleksi gizli. Krallarn kk


oullarnda genellikle grlr bu."

"Ama ayn kapya kyor bu. VVienis, Vakfa saldrmak iin ldryor. Az kpryor
adeta. Bu isteini gizlemeye de pek almyor. Ayrca silah gc asndan da bunu
yapabilecek durumda. Yal kral ok iyi bir uzay filosu kurmutu. VVienis de u son iki
yl uyuyarak geirdi aslnda. Tapnaa da vergiyi yeni silahlar alabilmek iin koymaya
kalkt. Bunu baaramaynca da gelir vergisini iki katna kard."

"Buna kzan olmad m?"

"Oldu ama nemli sonular douracak kadar deil. Krallkta ondan sonraki haftalar
boyunca bataki yneticilere itaat etme konulu vaazlar verildi. Tabii VVienis bu yzden
rahiplere minnet duymad,,o da baka."

"Pekl. Genel tabloyu kavradm. imdi bana neler olduunu anlat."

"ki hafta nce bir Anacreon ticaret gemisi eski mparatorluk filosundan kalma bir sava
kruvazryle karlat. Herhalde bu gemi en aa yzyldan beri uzayda
dolayordu.

- 113 - mparatorluk / F 8
Mardin'in gzlerinde ilgi dolu bir ifade belirdi, yerinde doruldu. "Evet, ben de bundan
sz edildiini iittim. Sefer Blm bana bavurarak o gemiyi ele geirmemi istedi.
Kruvazr incelemek niyetindelerdi. Anladma gre tekne iyi durumdaym."

Verisof alayla, "Hem de ok iyi durumda," diye karlk verdi. "Wienis geen hafta
gemiyi Vakfa vermek istediini rendii zaman az kalsn kriz geiriyordu."

"Bana henz cevap vermedi."

"Verecek de deil. Daha dorusu sana silahlarla cevap vermek niyetinde. Yani... yle
sanyor. Anacreon'dan ayrldm gn Prens Wienis bana geldi ve Vakfn bu sava
kruvazrn tamir etmesini istedi. Gemi onarldktan sonra Anacreon filosuna teslim
edilecekmi. VVienis mthi bir kstahlkla, geen haftaki bavurudan Vakfn,
Anacreon'a saldrmay planladnn anlaldn sylemek cretini gsterdi. 'Vakf
sava kruvazrn onarmaya yanamad takdirde kukularmda hakl olduumu
anlayacam,' dedi. 'O zaman Anacreon'u savunmak iin gereken nlemleri almak
zorunda kalacam.' Aynen bu kelimeleri kulland. Zorunda kalacakm! te ben de bu
yzden kalkp buraya geldim."

Mardin usulca bir kahkaha att.

Verisof da glmsedi ve konumasn srdrd. "Tabii senin geminin onarmn


reddetmeni bekliyor. O zaman VVienis iin mkemrnel bir bahane olacak bu. Prense
gre hemen Ter-minus'a saldrmak iin ahane bir bahane!"

"Bunu anlyorum, Verisof. Neyse, en aa alt aymz var. Onun iin gemiyi tamir ettir
ve sayglarmla birlikte Prense sun. Hatta gemiye sevgi ve saygmzn bir iareti olarak
'VVienis' adn da koy." Hardn yine gld.

-114-

Verisof da hafife glmseyerek ona karlk verdi. "Herhalde bu mantkl bir adm,
Mardin. Ama endieliyim."

"Neden?"

"Harika bir gemi bu. O gnlerde gemi yapmasn gerekten iyi biliyorlarm. Bykl
btn Anacreon filosununkinin yarsna eit. Gemide bir gezegeni uuracak gte atom
toplar var. Korunma perdesiyse Q nlarna dayanacak gibi. Hem de radyasyon
olumadan. Gemi ok iyi, Hardin."
"Grnte yle, Verisof, grnte. Aslnda VVienis'in imdi elinde olan silahlarla
Terminus'u kolaylkla yenebileceini ikimiz de biliyoruz. Hem de bunu kruvazr kendi
filomuzda kullanmak iin tamir edemeden baarr. O halde kruvazr de Prense hediye
etmemizin ne nemi olur? Aslnda Anacreon'la hibir zaman savamayacamz
biliyorsun."

"Evet, herhalde... tabii." Eli ban kaldrd. "Ama, Hardin..."

"Evet? Neden sustun? Devam etsene."

"Dinle. Aslnda bu beni ilgilendiren bir konu deil, ama gazeteyi okudum." Verisof,
Terminus Kenti gazetesini masaya brakarak basayfay iaret etti. "Ne oluyor?"

Hardin gazeteye kaytszca bir gz att. "Bir grup Encmen yesi yeni bir siyasi parti
kuruyorlar."

"Gazetede de yle yazyor." Eli skntl skntl kmldand. " meseleleri benden ok
daha iyi bildiinin farkndaym. Fakat bu adamlar sana her yoldan saldryorlar. Bir
iddete bavurmadklar kalyor. Bu kadar gller mi?"

"Ne yazk ki yle. Belki de bundan sonraki seimde Belediye Encmenini tmyle
kontrolleri altna alacaklar."

"Bunu daha nce yapmalar imknsz m?" Verisof, belediye bakanna yan yan bakt.
"Kontrol ele geirmek iin seimler dnda da baz yollar vardr."

-115-

"Sen benim Wienis olduumu mu sanyorsun?"

"Hayr. Ama o geminin onarm aylar alacak. Kruvazr ona-rlr onarlmaz da


Anacreon'lar saldracaklar. Bu kesin. Boyun eerek gemiyi tamir etmeyi kabullenmemizi
korkun ve feci bir zayflk olarak alacaklar. mparatorluk kruvazr de VVienis'in
gcnn hemen hemen iki katna kmasn salayacak. Ba-rahip olduumdan ne kadar
eminsem, Prensin Terminus'a saldracandan da ylesine eminim. Neden kendini
tehlikeye atyorsun? Bence iki yoldan birini seebilirsin. Ya Encmene plann akla ya
da Anacreon'u bu sorunu imdi halletmeye zorla."

Hardin kalarn att. "Acanreon'u imdi mi zorlayaym? Tehlike an gelmeden mi? te


en yapmamam gereken ey de bu. Hari Seldon'u ve plan unutma."

Verisof bir an kararszca duraladktan sonra, "Demek bir plan olduundan kesinlikle
eminsin?" diye mrldand.

Hardin souk bir tavrla cevap verdi. "Bu konuda en ufak bir kuku bile olamaz. Zaman
Mahzeni'nin alnda ben de vardm. Seldon'un grnts plan aklad."

"Ben bunu kasdetmedim, Hardin. Ben sadece bin yl ilerisinin nceden tahmin
edilebileceine inanamyorum. Bu mmkn m? Belki de Seldon kendisini fazla
nemsedi."

Hardin alayla glnce, Verisof duraklad bir an. Sonra da telala ekledi. "Neyse... Ben
psikolog deilim."

"Evet, yle. Hibirimiz de deiliz. Ama genliimde-bir sre psikoloji eitimi grdm.
Yani psikoloji biliminin neleri baarabileceini renecek kadar. Fakat ben psikolojinin
bu niteliklerinden yararlanamyorum, o da baka. Seldon'un iddia ettii eylerin hepsini
de yapt kesin. Vakf, Seldon'un da syledii gibi bilimsel bir snak olarak kuruldu.
Bunun araclyla l-

-116-

mekte olan mparatorluun kltr bilimleri yeni balayan ve yzyllarca srecek olan
barbarizm a boyunca korunup saklanacak. Barbarlk ann sonunda da yeniden
canlandrlacak kinci mparatorluun kurulmas salanacak."

Verisof biraz da kukuyla ban sallad. "Her eyin byle olmas gerektiini bilmeyen
yok. Ama tehlikeyi gze alabilecek durumda myz? Belirsiz bir gelecek uruna imdiyi
tehlikeye atabilir miyiz?"

"Buna mecburuz. nk gelecek belirsiz deil. Seldon gelecei hesaplad ve plann da


izdi. Tarihimizdeki her krizli an nceden hesaplad. Bunlarn her biri de bir dereceye
kadar bir acil durumun baaryla sonulandrlmasna bal. imdiki de ikinci acil
durum. Yoldan, plandan en ufak sapmann nelere yol aacan da Galaksi biliri"

"Bunlar bo tahminler."

"Hayr! Hari Seldon, Zaman Mahzeni'nde her krizli anda hareket serbestliimizin
kstlanacan ve bize ak bir tek yol kalacan syledi."

"nceden kararlatrlan o dar ve etin yolda ilerleyeceiz yani."


"Evet, koullar o yoldan sapmamz engelleyecek ekilde gelitirildi. imdi... bunun
tersini dn. Seebileceimiz birden fazla yol olduu srece henz kriz anna
erimemiiz demektir. Her eyi elden geldii srece oluruna brakmalyz. Ben de byle
yapmak niyetindeydim."

Verisof cevap vermedi. fkeli bir sessizlik iinde alt dudan dileyip duruyordu.
Hardin sorunu onunla konusal sadece bir yl olmutu. Yani Anacreon'un dmanca
hazrlklarna karlk verme sorununu. Ama Hardin bunu da Verisof, Anacreon' lulara
daha fazla dn vermeye yanamad iin yapmak zorunda kalmt.

-117-

Mardin elisinin kafasndan geen dnceleri okumu gibiydi. "Bu konuyu sana hi
amam olmay yelerdim."

Verisof hayretle, "Neden byle sylyorsun?" diye bard.

nk artk ileride neler olabileceini biraz bilen alt kii var imdi. Sen ve ben. Dier
eli ve Yohan Lee. Seldon'un bunu kimsenin bilmesini istemediini sanyorum. Hatta
bundan korkuyorum."

"Neden?"

"nk, Seldon'un ileri psikoloji biliminin bile snrlar vard. Bu bilim birbirine bal
olmayan birok deikeni hesaba ka-tamazd. Seldon bir tek kiinin yakn ya da uzak
geleceini de pek tahmin edemiyordu. Sonuta sen de gazlarla ilgili kinetik teoriyi tek
tek molekllere uygulayamazsn. Seldon kalabalklarla alyordu. Kitlelerle,
Gezegenler dolusu insanla. stelik kendi hareketlerinin ne sonular vereceini nceden
tahmin edemeyen kr kitlelerle."

"Bunu pek anlayamadm!"

"Daha anlalr bir aklama yapmam imknsz. Psikoloji konusunda meseleyi bilimsel
bir ekilde aklayacak kadar bilgim yok. Ama u kadarn sen de biliyorsun:
Terminus'da eitim grm psikoloji uzmanlar bulunuyor. Bu bilim konusunda yazlm
matematiksel kitaplar da. Seldon'un Terminus'da gelecei tahmin edebilecek birinin
bulunmasn istemedii kesin. Seldon bizim krkrne ilerlememizi amalyordu.
Bylece kitle psikoloji yasalarna gre doru yolda ilerleyecektik. Sana vaktiyle de
syledim. Anacreon'lular buradan ilk kovduum zaman nereye doru gittiimizi hi
bilmiyordum. Btn isteim g dengesini korumakt, hepsi o kadar. Ancak sonradan
olaylarn bir-arada bir ekil oluturduklarn grdm sandm. Ancak bu
-118-

bilgiye gre davranmamak iin elimden geleni de yaptm. Durum nceden sezildii iin
ie karlmas plan altst ederdi."

Verisof dnceli dnceli ban sallad. "Anacreon'daki tapmaklarda da bunun kadar


karmak iddialar duydum. Hareket iin en uygun olan ann geldiini nasl
anlayacaksn?"

"Bunu farkettim bile. Sava kruvazrn tamir ettiimiz an artk VVenis'i hibir eyin
durduramayacan itiraf ediyorsun. O bakmdan ikinci bir yol olamayacak."

"Evet."

"Pekl. Bu d ilerimizle ilgili bir sorun. imdi... gelecek seimlerde yeni ve dman
bir Encmenin ynetimi ele alacan da biliyorsun. Bu yeni Encmen Anacreon'lulara
sava almas iin beni zorlayacak. Bu bakmdan da ikinci bir k yolu
bulunamayacak."

"Doru."

"Olaslklar azald ve bir tek are kald zaman kriz an da gelmi demektir. Ama
yine de... endieleniyorum." Mardin sustu.

Verisof bekledi.

Mardin ar ar, adeta istemeye istemeye ekledi. "Bana i ve d basklar ayn anda en
gl noktalarna eriecek ekilde planlanm gibi geliyor. Tabii bu sadece bir fikir...
Ama imdi iki acil durum arasnda zaman fark var. Wienis herhalde bahardan nce
saldrya geecek. Yeni seimlerse bir yl sonra."

"Bu pek nemliye benzemiyor."

"Bilmem ki... Belki bu sadece hesaplamada yaplan kanlmaz hatalarla ilgili. Belki de
benim fazla bilgim olmasna bal bir ey. nsezilerimin hareketlerimi etkilememesine
dikkat ettim hep. Fakat bunu baarp baaramadm nereden bilebili-

-119-

rim? Bu aradaki farkn ne etki yapacan nasl sylerim? Her neyse..." Mardin ban
kaldrd. "Bir tek eye karar verdim.^
"Nedir o?"

"Tehlike an yaklat zaman kalkp Anacreon'a gideceim. Olay yerinde bulunmam


daha iyi olur... Ah, imdilik bu kadar yeter, Verisof. Gel kp bu gece iyice elenelim.
Biraz gevemem gerekiyor."

"O halde burada oturup gevemeye al. Kenttekilerin beni tanmalarn istemiyorum.
Tandklar takdirde senin u sevimli Encmen yelerinin neler diyeceklerini tahmin
edebilirsin. Haydi, konyak getirt bakalm."

Sonra Hardin iki getirtti. Ama fazla deil...

Galaksi mparatorluunun btn evreni kucaklad ve Anacreon'un evredeki


vilayetlerin en zengini sayld gnlerde, ka hkmdar debdebe ve tantanayla Valilik
Sarayna gelmiti. Bu mparatorlarn hepsi de uzay srat motoru ve ine-tfeklerle
avclktaki ustalklarn Nyak kuu diye bilinen tyl bir uan canavara kar denemeye
almlard.

Zaman amyla Anacreon'un da o eski n snmt. Kraliyet Valilik Saray artk


souk, cereyanl bir harabe yn halindeydi. Sadece Vakf iilerinin tamir ettikleri
blk salamd. ki yzyldan beri Anacreon'a hibir mparator uramamt.

Ama Nyak av hl krallara zg bir spordu. Anacreon krallarnn ba becerilerinin de


ine-tfekle ustalkla ate edebilmek olmas gerekiyordu.

-120-

Anacreon Kral Birinci Lepold henz on altsn doldurmam olmasna karn bu


ustaln ka kez kantlamt. Anacreon Kralndan sz edildii zaman bu unvana daima
ve geree aykr bir ekilde "D Smrgelerin Efendisi" szlerinin eklenmesi de
detti.

Birinci Lepold ilk Nyak kuunu henz on yandayken vurmutu. Onuncu Nyak'ysa
tahta kndan bir hafta sonra ldrmt. imdi de krk altnc Nyak'n avlam, geri
dnyordu.

Neeyle, "Reit olmadan ellinci Nyak'm da vuracam," diyordu. "Benimle iddiaya


girmek isteyen var m?"

Ama sarayllar bir kralla ustal konusunda iddiaya giremezler, nk bu iddiay


kazanmak gibi ldrc bir tehlikeyle karlaabilirlerdi. Bu yzden kimse Lepold'la
iddiaya girmeye yanamad. Kral da elbisesini deitirmek iin neeyle onlarn
yanndan ayrld.

"Lepold!"

Kraln aya havada kalakald. Onu durdurabilecek tek sesti duyduu. Sonra somurtkan
bir tavrla dnd.

VVienis dairesinin kapsnda duruyor, kalarn atm yeenine bakyordu. Sabrszca


elini sallad. "Gnder bu adamlar."

Kral sert bir tavrla ban sallad ve yanndaki iki mabeyinci yerlere kadar eilerek onu
selamladlar. Geri geri giderek merdivenden indiler.

Lepold da amcasnn dairesine girdi.

Kraln avc klma skntyla bakt VVienis. ><Pek yaknda Nyak avndan daha nemli
ilerle uraacaksn." Arkasn dnd ve ayaklarn yere vura vura yaz masasna gitti.
Ya ilerledii iin bu spora da dman olmutu. Havada hzla ilerleyecek, Nyak'n
kanat vuruuyla tehlikeli bi ekilde dal ya-

-121 -

pacak, motorun yalpa ve ykseliine dayanacak kadar gen deildi artk.

Lepold da amcasnn durumunun "kedi ulaamada ciere mundar dermi" szne ok


uyduunun farkndayd. Bu yzden de gizli bir kinle heyecanl heyecanl, "Ah, bugn sen
de bizimle olmalydn, amca," diye anlatmaya balad. "Samia'nn vahi ovalarnda bir
Nyak'a rastladk. Bir devdi adeta. stelik son derecede de kurnaz ve cesurdu. Onu iki
saat, en aa otuz be kilometrekarelik bir alanda kovaladk. Sonra ben gne tarafna
getim..." Sanki hl hz motorundaym gibi elleriyle iaretler yapyordu. "Ve
helezonlar izerek yere doru pikeye getim. Tam ykselirken Nyak' sol kanadnn
hemen altndan vurdum. Bu, onu lgna evirdi. Ku dier yana doru yatt biraz. Onun
bu meydan okumasna karlk vererek motoru sola doru evirdim. Kuun da dala
gemesini bekledim. Gerekten de Nyak pike yapt. Aramzda bir kanat boyu kadar
uzaklk kald zaman..."

"Lepold!"

"ey... Nyak' vurdum."

"Bundan eminim. imdi beni dinler misin?"


Kral omzunu silkti ve bfeye doru giderek oradan bir Lera cevizi alp bir krala hi
yakmayacak bir somurtkanlkla kemirmeye balad. Amcasyla gz gze gelmeye
cesareti yoktu.

VVienis giri olarak, "Bugn gemiye gittim." dedi. "Hangi gemiye?"

"Sadece bir tek gemi var. O gemi! Vakfn bizim filo iin tamir ettii tekne. Eski
mparatorluk kruvazr. Ne demek istediimi anlatabildim mi acaba?"

"Ha, o gemi mi? Sana Vakftan istediin takdirde gemiyi hemen tamir edeceklerini
sylemedim mi? Onlarn bize sal-

-122-

drmak istedikleriyle ilgili hikyen pek samayd. Bize saldrmak niyetinde olsalard
kruvazr onarrlar myd hi? ok mantksz bir ey olurdu."

"Lepold, sen ahman birisin."

Lera kabuunu atarak, ikinci bir cevizi azna gtren kral kpkrmz kesildi.
Hrnlktan pek de teye gemeyen bir fkeyle, "Buraya bak, amca," dedi. "Bana byle
eyler sylememeli-sin. Bazen kendini kaybediyorsun. ki ay sonra reit olacam
unutma."

"Evet. Dorusu sen krallk sorumluluklarn yklenmeye de pek hazrsn. Nyak avna
ayrdn zamann yarsn devlet ilerine verirsen, ben de gnl rahat'ryia naiplikten
istifa ederim."

"Bu laflar beni ilgilendirmiyor. Nyak avnn bu sorunla bir ilgisi yok. Evet, sen benim
amcamsn ve naipsin. Ama ben yine de senin kralnm ve sen de benim uyruumsun.
Bana 'ahmak' diyemezsin. Ayrca huzurumda geip koltua da oturmamalsn. Benden
bunun iin izin istemedin. Bana kalrsa dikkatli davranman ok iyi olur, amca. Yoksa bu
konuda bir eyler yapabilirim. Hem de pek yaknda."

Wienis buz gibi baklarla yeenini szd. "Sana 'Majeste' diye mi hitab edeyim?"

"Evet."

"Pekl Majeste. Siz ahman birisiniz."

VVienis'in krl kalarnn glgeledii gzleri fkesinden ate sayordu.


Lepold ar ar bir koltua oturdu. Naip Prensin yznde bir an alayl ve memnun bir
ifade belirdi, ama sonra abucak kayboldu. VVienis'in kaln dudaklar bir glmseyile
araland. Prens bir elini Kraln omzuna koydu. "Aldrma, Lepold. O kadar sert
konumamalydm. nsan baz olaylarn basks yznden uygun bir ekilde davranmakta
zorluk ekiyor..."

-123-

Lepold kararszca, "Evet," dedi. "Bildiin gibi devlet ileri pek zor." Bir yandan da
endieyle, imdi tutup bana Smyro'yla bir yllk ticaretimiz konusunda i skc,
anlamsz ayrntlar aklayacak, diye dnyordu. Yoksa Krmz Koridordaki pek az
insann yaad gezegenlerle ilgili uzun, tartmal grmeleri mi sayp dkecek?

Wienis yeniden bu kez daha yumuak bir sesle konumaya balad. "Sana bu konuyu
daha nce amay dndm, olum. Belki byle yapmam daha doru olurdu. Ama kan
kaynayan bir delikanlsn. Devlet ilerinin ilgi ekici olmayan ayrntlarndan skldn
da biliyorum."

Lepold ban sallad. "Neyse, nemli deil..."

Amcas kesin bir tavrla onun szn keserek konumasn srdrd. "Ama iki ay sonra
reit olacaksn. stelik yaklaan o etin dnemde nemli ve etkin bir rol de
oynayacaksn. O gnden sonra tam bir kral olacaksn, Lepold."

Gen kral yine ban sallad, ama yz ifadesizdi.

"Sava kacak, Lepold."

"Sava m? Ama Smyro'yla anlama yaptk..."

"Smyro'yla deil, Vakfla savaacaz."

"Neden, amca? Vakf gemiyi tamire raz oldu ya..." Wienis dudak bknce kral da sustu.

"Lepold..." Naibin sesindeki o dosta ifade biraz kaybolmutu. "Seninle erkek erkee
konuacaz. Gemi onarlsn onarlmasn, Vakfla savalacak. Hatta gemi tamir edildii
iin sava daha da abuk kacak. Vakf g ve' kudret kayna. Anacreon'un ululuu,
gemileri, kentleri, halk ve ticareti Vakfn istemeye istemeye verdii g artklarna
bal. Anacreon kentlerinin petrol ve kmr yaklarak stld gnleri hatrlyorum. Bu
gnleri grdm. Neyse bu konuyu bir yana brakalm. Bunun ne demek olduunu
kavrayamazsm."
-124-

Gen kral ekine ekine, "Bence Vakfa minnet duymamz gerekiyor..." diyecek oldu.

VVeinis, "Minnet duymak m?" diye kkredi. "Bize ufack krntlar bile istemeye
istemeye verdikleri iin mi minnet duyacaz? Kimbilir kendilerine neler saklyorlar?
Bunun nedenini hi dndn m? Vakf ileride bir gn btn Galaksiyi ynetimi altna
almak istiyor." Elini yeeninin dizine kaydrd ve gzlerini de kst. "Lepold, sen
Anacreon Kralsn. ocuklarn ve onlarn torunlar evrenin hkmdar olabilirler. Tabii
Vakfn bize vermedii o gleri ele geirebildiin takdirde."

"Bu bakmdan haklsn." Lepold dikleti. Gzleri de parlamaya balamt. "O srlar
kendilerine saklamaya ne haklar var? Hakszlk bu! Anacreon da nemli bir lke."

"Ah, bak grdn m, artk durumu anlamaya balyorsun. imdi beni iyi dinle, olum.
Smyro kendi adna Vakfa saldrr ve btn o g kaynaklarn eline geirirse ne
yaparz? Smyro'nun smrgesi haline girmemek iin ne kadar dayanabiliriz dersin? Sen
tahtnda ne kadar kalabilirsin?"

Lepold heyecanland. "Galaksi, anlyorum! Biliyor musun? ok haklsn, ok. lk


darbeyi biz indirmeliyiz. Sonuta kendimizi korumamz gerekiyor."

VVienis'in glmseyii hafife yayld. "Bundan baka eyler de var. Vaktiyle,


bykbabann hkmdarlnn balarnda Anacreon, Vakfn gezegeni Terminus'ta bir s
de kurmutu. Anacreon'un korunmas asndan yaamsal nemi olan bir st bu. Vakfn
bakannn entrikalar yznden o ss terk-etmek zorunda kaldk. O adam sinsi kpein
tekidir. Eitim grmtr, ama damarlarnda bir damla bile soylu kan yoktur. Anlyor
musun, Lepold? Bu aalk adam bykbaban kk drd. Onu ok iyi
hatrlyorum! Anacreon'a geldii zaman

-125-

benden pek byk deildi. blis gibi glyordu. Kafas da ey-tannkinden farkszd.
Dier krallk onu destekliyorlard. Anacreon'un gc ve ululuu karsnda korkaka
birlemilerdi."

Lepold kzard. Gzlerindeki parlaklk yerini fkeli bir kvlcma brakt. "Ben
bykbabamn yerinde olsaydm Vakfla yine de savardm."

"Hayr, Lepold. Biz beklemeye, bu hakaretin hesabn daha uygun bir zamanda sormaya
karar verdik. Baban bunu kendisinin yapabileceini umuyordu. Ama sonra zamansz
ld... Neyse, neyse..." VVienis bir an ban evirdi. Sonra da sanki duygularn bask
altnda tutmaya alyormu gibi ekledi. "O aabeyimdi benim. Ama tabii onun olu..."

"Evet, amca, babam utandrmayacam. Kararm verdim. Anacreon'un o durmadan


mesele karan insanlarn yuvasn ortadan kaldrmas ok uygun. Bu i hemen
yaplmal."

"Hayr, hemen olmaz. nce sava gemisinin tamirinin sona ermesini beklemeliyiz.
Vakfn kruvazr onarmaya raz olmas bile onlarn bizden korktuklarn kantlyor. O
budalalar bizi yattrmaya alyorlar. Fakat kararmzdan dnecek deiliz. yle deil
mi?"

Lepold yumruunu dier elinin avucuna vurdu. "Ben Anac-reon Kral olarak kaldka,
kararmzdan hibir zaman dnmeyeceiz."

VVienis'in dudaklarnda alayl bir glmseyi uutu. "Ayrca Salvor Hardin'in buraya
gelmesini de beklemeliyiz."

"Salvor Hardin'in mi?" Kraln gzleri irileip yuvarlaklat. Taze, sakalsz yzndeki o
sert ifade de hemen hemen kayboldu.

-126-

"Evet, Vakfn Bakan senin doumgnnde kalkp Anac-reon'a gelecek. Herhalde yine
tatl szlerle bizi yattrmaya alacak. Ama o szlerinin kendisine hibir yarar
olmayacak."

"Salvor Hardin..." Lepold'un sesi hafif bir mrlt halini almt.

VVienis'in kalar atld. "Bu isim seni korkutuyor mu? Daha nceki geliinde
gururumuzu ayaklarnn altnda ineyen ayn Salvor Hardin bu. Onun Kraliyet ailesine
ettii ldrc hakareti unutmuyorsun ya? stelik o bir soylu deil, halktan biri. Bir
sokak sprnts."

"Hayr. Sanmyorum. Hayr, unutmayacam. Unutmayacam. Ona yaptklarn


deteceiz. Ama... biraz... korkuyorum..."

Naip ayaa kalkt. "Korkuyor musun? Neden? Neden korkuyorsun? Seni gen..."
Szlerinin gerisini yuttu.

"Vakfa saldrmak... ey... bir tr gnah saylr. Bir tr kfr. Yani..." Lepold duraklad.
"Devam et."

Kral akn akn, "Yani... aslnda gerekten bir Galaksi Ruhu varsa o... ey... o, bu
saldrdan holanmayabilir. Sen de ayn fikirde deil misin, amca?"

VVenis sert sert, "Hi de deilim," diye cevap verdi. Sonra tekrar yerine oturdu ve
dudaklar garip bir glmsemeyle arpld. "Demek Galaksi Ruhunu sk sk
dnyorsun? Bu konunun kafan kurcalad anlalyor. te seni babo brakmann
cezas. Galiba Verisof'u fazladinliyorsun."

"O, bana birok eyi aklad..."

"Galaksi Ruhu konusunda m?"

"Evet."

"Seni stten kesilmemi kpek yavrusu! Verisof o oyunlara benim kadar bile inanmyor.
Ben de o trenlere hi inanma-

-127-

dm kesinlikle syleyebilirim. Sana btn o laflarn samasa-pan eyler olduunu ka


kez syleyeceim?"

"Btn bunlar biliyorum. Fakat Verisof'un sylediine gre..."

"Verisof'un can cehenneme! O szler tmyle sama!"

Ksa bir sessizlik oldu.

Kral Lepold'un isyan edecekmi gibi bir hali vard. Az sonra, "Ama herkes yine de
btn bunlara inanyor," dedi. "zellikle Peygamber Hari Seldon'la ilgili szlere. O
emirlerini yerine getirmesi iin Vakf grevlendirmi. Bylece ileride bir gn
yeryzndeki cennete dnlecek. Seldon'un emirlerine uymayanlar da mahvolacak ve
sonsuza dek strap ekecekler. Herkes btn bunlara inanyor. Ben bayramlarda,
elencelerde bulundum. Halkn btn bunlara inandndan da eminim."

"Evet, halk btn bunlara inanyor. Ama biz inanmyoruz. Byle olduu iin de
sevinmeli ve minnet duymalsn. nk bu budalaca iddialara gre, kral olmak senin
kutsal hakkn. Sen de yar kutsal bir varlk saylyorsun. e yarayan bir inan bu.
Bylece btn ayaklanma olaslklar ortadan kalkyor. Herkesin sana tam anlamyla
itaat etmesi de salanyor. te bu yzden Vakfa sava almasnn emredilmesi
konusunda etkin bir yol oynamalsn. Sen Kralsn. Kukusuz halk iin yar tanr gibi bir
varlksn. Hatta yar tanrdan daha da nemli biri."

Lepold dnceli bir tavrla mrldand. "Ama galiba aslnda hi de yle deilim."

Wienis alayla, "Hayr, deilsin," diye cevap verdi. "Ancak Vakf yeleri dnda herkes
senin yle bir varlk olduuna inanyor. Anlyor musun7 Vakf dnda herkes! Vakf
ortadan kaldrld takdirde artk hi kimse bir tanr olmadn iddia edemeyecek.
Bunu bu dn!""

-128-

"O savatan sonra, yani Vakf ortadan kalkt zaman tapnaklardaki g kutularn biz
mi kullanacaz? lerinde insan olmadan uan uzay gemilerini de mi? Kansere iyi gelen
o kutsal yiyecekler ve dier eyler de bizim elimize mi geecek? Verisof onlar sadece
Galaksi Ruhuyla kutsanm olan kimselerin..."

"Evet! Verisof tabii yle syleyecek! Salvor Mardin'den sonra en byk dmann
Verisof. Yanmdan ayrlma, Lepold ve adamlar iin hi endielenme. Seninle birlikte bir
imparatorluk yaratacaz. Sadece Anacreon krallklarn deil, Galaksideki milyarlarca
gne sisteminin tmn iine alan mparatorluk. O ssl szlerle anlatlan
yeryzndeki Cennetten daha iyi bir ey deil mi bu?"

"Evet..."

"Verisof sana bundan daha fazlasn vaat edebilir mi?"

"Hayr."

"Pekl." Wienis emir verir gibi bir tavrla konumaya balad. "Artk bu meseleye
hallolmu gzyle bakabiliriz sanrm." Yeeninin cevap vermesini bekleyerek ekledi.
"Haydi, git artk. Ben daha sonra aa inerim. Ha, bir ey daha var, Lepold."

Kapya erimi olan gen kral eikte dnd.

VVienis tatl tatl glmsyordu, ama gzlerinde souk bir ifade vard. "Nyak avna
ktn zaman dikkatli ol, olum. Baban o uursuz kazaya urayal beri nsezilerim
bana bazen seninle ilgili pek garip eyler fsldyor. O kargaada, etrafa ine-kurun-lar
yaarken neler olacan kimse bilmez. Bundan sonra dikkatli davranacan umarm.
Vakf konusunda da sylediim gibi davranacaksn, deil mi?"

Lepold'un gzleri rileti. Sonra ocuksu baklarn amcasndan kard. "Evet... tabii."
- 129 - imparatorluk / F : 9

"yi." Naip uzaklaan yeeninin arkasndan bo gzlerle bakt, sonra da tekrar masasnn
bana geti.

Lepold, amcasnn dairesinden ayrlrken ciddi ve biraz da korku uyandran dncelere


dalmt. Belki Vakf yenmek ve VVienis'in szn ettii gc ele geirmek daha iyi
olur, diye geiriyordu iinden. Ama daha sonra... sava bittii ve tahttaki yerim iyice
salamlat zaman..."

Lepold kendisi ld takdirde VVienis'in kral olacan anmsad. Ondan sonra da sra
amcasnn o iki kstah oluna gelecekti.

Ama ben kralm, dedi kendi kendine. Kukusuz krallar baz kimselerin vurulmasn
emredebilirler. Hatta amcalarnn ve kuzenlerinin vurulmalarn bile!

Sermak'tan sonra Levvis Bort muhalifleri biraraya toplanmakta ok baarlyd. imdi


bunlar birlemi ve grltc Eylem Partisini kurmulard. Ama hemen hemen alt ay
nce Hardin'i grmeye giden grubun arasnda Levvis Bort yoktu. Bunun nedeni adamn
abalarnn takdir edilmeyii deildi. Tersine Bort o srada Anacreon'un merkezi olan
gezegende bulunduu iin heyete katlmamt.

Bort gezegene sradan bir ziyareti olarak gitmiti. Hibir resmi grevliyle
konumam, nemli bir i de yapmamt. nsanlarn durmadan alt o gezegenin
cra kelerini incelemi, kt burnunu tozlu atlaklara sokmutu.

Bort, Terminus'a kapal bir havayla balayan ve karla sona eren ksa bir k gn dnd.
Bir saat sonraysa Sermak'n evinde, sekiz keli masann bandayd.

-130-

lk szleri dardaki karl alacakaranlk yznden iyice sklan grubun keyfini yerine
getirecek gibi deildi.

Bort, "Korkarm," dedi. "Durumumuzu melodrama kaan bir terimle, ' iden gemi,'
diye tanmlayabilirim."

Sermak skntl skntl sordu. "yle mi dnyorsun?"

"Artk dnmek iin de ok ge, Sermak. Durum baka trl yorumlanamaz."


Doktor VValto biraz da igzarca bir tavrla, "Silahlar..." diye balad.

"Unut onu. Bu eski bir hikye." Bort etrafndakilere teker teker bakt. "Ben halktan sz
ediyorum. Balangta Ana-reon'da saraya kar bir ayaklanma salamay
dndm itiraf ediyorum. imdiki Kraln yerine, Vakfa kar daha dosta duygular
besleyen birini geirebilirdik. Bu gzel bir fikirdi. Hl da yle. Ama bir tek nemsiz
kusuru var. Uygulamas imknsz. Ulu Salvor Mardin bunu salam."

Sermak ask suratla, "Bize ayrntlar aklarsan, Bort," dedi.

"Ayrntlar m? Hibir ayrnt yok ki! Mesele o kadar basit deil. Her ey Anacreon'daki
o lanet olasca inanla ilgili. u Vakfn kurduu dinle. O din ok etkili."

"Ee?"

"Bunu iyice kavrayabilmemiz iin dinin etkisini grmemiz gerek. Burada btn
bildiimiz rahiplerin eitimi iin kurulmu byk bir okul olduu. Bazen de haclarn
onuruna kentin cra bir kesinde yaplan zel gsteriyi izliyoruz. Ama hepsi bu kadar.
Btn bunlar genelde bizi hemen hi etkilemiyor. Fakat Anacreon'da..."

Lem Tarki parman dikkatle dzeltilmi kk, sivri sakalnda gezdirdi ve hafife
ksrerek boazn temizledi. "Ne

-131 -

biim bir din bu? Mardin her zaman bunun Anacreon'lularm bilimimizi sorgusuz sualsiz
kabul etmeleri iin uydurulmu birtakm oyunlar olduunu syler. Hatrlyor musun,
Sermak? O gn de bize yine..."

Sermak, "Mardin'in aklamalarnn genellikle hibir deeri yoktur," diye anmsatt.


"Sence bu nasl bir din, Bort?"

Bort dnd. "Ahlak bakmndan hi de fena deil. Eski mparatorluun eitli


felsefelerinden de hemen hi farkl saylmaz. Yksek ahlak lleri filan... Bu adan
dinin eletirilecek bir yan yok. Din, tarihin en byk uygarlatrc etkenlerinden
biridir. Bu bakmdan grevlerini..."

Sermak sabrszca arkadann szn kesti. "Bunu biliyoruz. Konuya gir artk."

"Pekl. Dinle yleyse." Bort biraz sinirlenmiti, fakat bunu belli etmemeye alyordu.
"Vakfn besledii ve tevik ettii dinin temelinde otorite yatyor. Anacreon'a verdiimiz
btn bilimsel ara gerelerin kontrol tmyle rahiplerin elinde. Ama rahipler de
onlar sadece deneysel bir ekilde kullanmay biliyorlar. Bu dine tamamyla inanyorlar.
eye... ellerindeki gcn ruhsal deerine de yle. rnein, iki ay nce budalann biri
Thessalek Tapmandaki enerji santraliyle oynamaya kalkm. O byk santrallerden
biriyle. Tabii kentin be blounu birden havaya uurmu. Rahipler de dahil olmak zere
herkes bunu ilahi bir intikam saym."

"imdi hatrladm. Gazeteler o srada olaydan kark bir eklide sz etmilerdi. Ama
dorusu imdi neyi anlatmaya altn kavrayamyorum."

"O halde dinle. Rahipler bir hiyerari oluturuyorlar. Bir piramit. Bunun en tepesinde
kral var. Kral bir bakma ikinci de-

-132-

recede bir tanr saylyor. Kutsal bir haklar nedeniyle mutlak bir hkmdar. Halk buna
tmyle inanyor, rahipler de yle. O durumdaki bir kral da tahtndan indiremezsin.
imdi ne demek istediimi anladn m?"

VValton atld. "Bir dakika, bir dakika! Btn bunlar Har-din'in saladn sylediin
zaman ne demek istedin? Onun bu ile ne ilgisi var?"

Bort ona ac ac bakt. "Vakf bu inanc dikkatle besledi. Bu oyunu btn bilimimizle
destekledik. Kraln katld hibir bayram yok ki, hkmdarn etrafnda radyoaktif bir
k olmasn! Bu btn vcudu saryor, bann zerinde bir ta gibi parlyor. Krala
dokunmaya kalkanlar ciddi ekilde yanyorlar. Kral nemli anlarda havada bir yerden
bir yere uuyor. Tabii bunu ilahi ruhun saladn sanyorlar. Kral elinin bir iaretiyle
tapnan iine in-cininkini andran bir ltnn dolmasn salyor. Hkmdarn adna
yaptmz bu basit oyunlarn sonu yok. Ama rahipler btn bunlar salarken, bir
yandan da bu 'mucizelere' inanyorlar."

Sermak dudan srd. "Kt!"

Bort heyecanla, "Kardmz frsat dndm zaman iimden alamak geliyor,"


diye cevap verdi. "Gzyalarn Belediye Parkndaki fskiyeyi anmsatacak bir ekilde
etrafa fkracak. Otuz yl nceki durumu dnn. Hardin'in Vakf Anacreon' lulardan
kurtard o gnleri. Anacreon'lular o srada mparatorluun kmekte olduunun pek
farknda deillerdi. Zeonia ayaklanmasndan beri hemen hemen kendi kendilerini
ynetmekteydiler. Ama merkezle balantlar kesildikten, Lepold'un bir korsan olan
bykbabas kralln ilan ettikten sonra bile imparatorluun aslnda yklm olduunu
bir trl kavrayamadlar. mparatorun biraz cesareti olsayd, iki kruvazrn ve yeni
krala kar
-133-

ayaklanmalar kesin olan gruplarn yardmyla Anacreon'u tekrar ele geirebilirlerdi. Ya


biz? Biz de ayn eyi yapabilirdik. Ama hayr! Mardin halkn krala tapmasn salayan
bir din kurdu. Akas ben bunun nedenini anlayamyorum. Neden? Neden? Neder,?"

Jaim Orsy birdenbire, "Verisof ne yapyor?" diye sordu. "Bir zamanlar o da heyecanl
bir 'Eylem'ciydi. Verisof, Anac-reon'da ne yapyor? O da m kr oldu?"

Bort sert sert, "Bilmiyorum," dedi. "Verisof, Anacreon'lular iin nemli biri. Yani
barahip. Anladm kadaryla, teknik ayrntlar konusunda rahiplere danmanlk ediyor
sadece. O bir kukla. Lanet olsun, bir kukla o!"

Bir sessizlik oldu. Btn gzler Sermak'a dikilmiti. Gen parti lideri sinirli sinirli
trnan kemiriyordu.

Sonra, "Bunu beenmedim," dedi. "in iinde bir i olma-'." Etrafna baknarak daha
da yksek bir sesle ekledi. "Hardin gerekten bu kadar aptal m?"

Bort omzunu silkti. "yle gzkyor."

"Asla! Bu iin iinde bir i olduundan eminim. Kendi grtlaklarmz byle byk bir
baaryla ve umut kalmayacak kadar kesinlikle kesmemiz iin gerizekl olmamz
gerekir. Hardin ne kadar aptal olursa olsun yine de bu denli budalaca davranamaz.
Kald ki, Mardin'in aptal olduuna da hibir g beni inandramaz. Bir yandan btn,i
karklklar engelleyecek bir din kuruyor, bir yandan da Anacreon'u gerekli btn
sava silahlaryla donatyor. Dorusu anlayamyorum1"

Bort, "Evet, meselenin kolaylkla anlalacak bir ey olmadn ben de itiraf


ediyorum," dedi. "Ama gerekler byle. Baka ne dnebiliriz ki?"

-134-

Waldo kesik kesik, "Vatana... ihanet," diye fikrini aklad. "Mardin, Anacreon'lulardan
para alyor. Onlarn adam."

Ama Sermak ban sabrszca sallad. "Buna da ihtimal veremiyorum. Btn bu macera
anlamsz, akla hayale smayacak, lgnca bir ey... Syle, Bort, Anacreon filosuna
katlmas iin Vakfn tamir ettii bir sava kruvazrnden sz edildiini duydun mu?"

"Sava kruvazr m?"


"mparatorluun eski bir kruvazr..."

"Hayr, byle bir eyden sz edildiini duymadm. Ancak bunun da nemi yok. Uzay
sleri de dini blgeler saylyor. Onlara halktan kimseler giremiyor. Bu kesinlikle
yasak. Bu yzden de kimsenin filo konusunda fazla bir bilgisi yok."

"Ama etrafa baz sylentiler yayld. Parti yelerinden bazlar konuyu Encmene de
gtrdler. Hardin de bunu inkr etmedi. Sadece szcs dedikodu merakllarn yeren
bir konuma yapt. Baka bir ey de sylemedi. Bu nemli olabilir."

Bort, "Bu haber de dierlerine uygun," dedi. "Eer doruysa bu da mthi bir
lgnlktan baka bir ey deil. Fakat dierlerinden daha kt de saylmaz."

Orsy, "Acaba Hardin gizli bir silah m hazrlatt?" diye mrldand. "Eer yleyse..."

Sermak kinle, "Evet, hazrlatt ya," diye homurdand. "Dev bir kutu hazrlatt. Bunun
iindeki kukla en uygun anda kutudan frlayarak VVienis'in dn patlatacak. Naip de
sinir krizleri geirecek. Vakf gizli bir silaha gvenmek zorundaysa, o zaman Terminus'u
uursun ve bu kayg dolu bekleyie de bir son versin!"

Orsy telala konuyu deitirdi. imdi sorun u: "Ne kadar zamanmz var? Eee Bort?"

-135-

"Pekl... Sorun gerekten bu. Ama benden cevap beklemeyin. nk bunu bilmiyorum.
Anacreon basn Vakftan hi sz etmiyor. u ara btn gazeteler yaklaan trenler ve
elencelerin haberleriyle dolu. Bildiiniz gibi, Lepold gelecek hafta reit olacak."

"O halde daha aylar var..." Waldo o akam ilk kez gld. "Evet, zamanmz olduu
anlalyor..."

Bort sabrszca, "Ya ne demezsin?" diye bard. "Zamanmz varm! Demin de


syledim ya! Anacreon'lular iin kral bir tanr. Onun halk savamak iin galeyana
getirmeye almas, bir propaganda kampanyarma balamas gerektiini mi sanyorsun?
Bizi saldrganlkla sulayacak ve ucuz bir hileye saparak halkn duygularyla m
oynayacak? Buna ihtiyac yok ki! Saldrma zaman gelince Lepold emir verecek, halk da
savaacak. te sistemin en korkun yan da bu. Kimse bir tanrya soru soramaz, ona
kar kamaz. Kimbilir belki de Lepold yarn sava emri verebilir. Ondan sonra biz
istediimiz kadar tr-pnalm!"

Herkes bir azdan konumaya balad. Sermak onlar susturmak iin elini masaya
vurdu. Tam o srada sokak kaps alarak Levi Norast grltyle ieri girdi. Srtnda
paltosu, telala merdivenlerden kt. Arkasnda kardan bir iz brakyordu.

Levi Norast kar tanelerinin ldad b'.r gazeteyi masaya frlatarak, "una bakn!" diye
haykrd. "Vizi-haberlerde sade- ce bundan sz ediyorlar."

Gazete ald ve be kii zerine eildiler.

Sermak alak sesle, "GalaksiU diye mrldand. "Nardin. Anacreon'a gidiyormu!


Anacreon'a gidiyormu!"

Tarki, ani heyecan ve ince, tiz bir sesie, "Bu vatana ihanet demektir!" diye bard.
"Lanet olsun' Meer Waldo haklym!

-136-

Mardin bizi Anacreon'lulara satt ve imdi de cretini almak iin oraya gidiyor."

Sermak ayaa kalkmt. "Artk baka are kalmad. Yarn Encmenden Mardin'in
resmen sulanmasn isteyeceim. Eer bunun da bir yarar olmazsa..."

Kar dinmiti. Fakat her taraf kaln, beyaz bir tabakayla rtlyd. Zarif biimli bir yer
tat bo sokaklarda ar ar ilerliyordu. Yaklaan afan bulank souktu. Yalnz
edebi anlamda deil, gerekten de. Vakftaki siyasal yaamn alkantl olmasna karn,
Eylem Partisi ya da Mardin yanls hi kimse o sokaklarda herhangi bir harekette
bulunacak kadar bir ate ve istek duymuyordu.

Bu durum Yohan Lee'nin houna gitmiyor, homurtular gitgide daha duyulur bir hal
alyordu. "Bunu ok kt bir ekilde yorumlayacaklar, Mardin. Senin usulca
Terminus'tan katn syleyecekler."

"Sylerlerse sylesinler. Anacreon'a gitmek zorundaym. Bunu da ortal velveleye


vermeden yapmak istiyorum. Artk yeter, Lee."

Mardin yumuak kanepede arkasna yaslanarak hafife titredi. yice stlan tan ii
souk-deildi. Ancak camdan grlen karla kapl bir dnyann insann iliklerini titreten
bir grnm vard.

Belediye bakan dnceli dnceli, "leride bir gn frsat bulduumuz zaman


Terminus'un iklimini de bir dzene sokmalyz," diye mrldand. "Bu yaplabilir."

-137-
Lee hemen cevap verdi. "Ben daha nce baz eylerin halledilmesini tercih edeceim.
Szgelii, Sermak'n iklimini bir dzene sokmaya ne dersin? Btn yl boyunca ss
yirmi be derece olan yle kuru, gzel bir hcre ona ok uygun."

Mardin, "te o zaman benim de gerekten muhafzlara ihtiyacm olur," dedi. "Sadece u
ikisi de yetmez." Lee'nin nde, ofrn yannda oturan iki kabadaysn iaret etti.

Adamlar sert bakl gzleri sokaklarda, elleri de atom tabancalarnda tetikte


bekliyorlard.

Mardin ekledi. "Sen galiba i sava ateini yakmak istiyorsun."

"yle mi? Akas ocaa baka eitli dallar da atlm durumda. Atei fazla
kartrmaya da gerek yok." Yohan Lee kt parmaklaryla saymaya balad. "Bir, Sermak
dn Encmen toplantsnda kyameti kopard ve senin resmen sulanman istedi."

Mardin sakin sakin, "Bir Encmen yesi olarak byle bir ey yapmaya hakk vard,"
dedi*. "Ayrca bu istei de 206'ya kar 184 oyla reddedildi."

"Tabii. Yani ounluk yzde yirmi ikiydi. Oysa biz bunun yzde altm bulacan
sanyorduk. nkr etme. Bunu umduunu biliyoruz."

Mardin aklad. "Evet, yenilgiden kl pay kurtuldum."

"Pekl... ki, oylamadan sonra Eylem Partisinin elli dokuz yesi mthi fkelendiler ve
Encmen salonundan hiddetle ktlar."

Mardin sesini karmad.

Lee konumasn srdrd. "Ve , Sermak, Encmen salonundan kmadan nce senin
bir vatan haini olduunu haykrd. 'Belediye bakan ihanetinin bedelini almak iin
Anacreon'a gidiyor,' diye uludu. 'Encmenin ounluu lehte oy vermemek-

-138-

le bu vatana ihanet suuna katld. Biz partimize Eylem adn bouna vermedik!' Eee,
btn bunlardan ne anlam karyorsun?"

"Bamz dertte sanrm."

"imdi afak vakti bir sulu gibi buradan kayorsun. Aslnda onlarn karsna dikilmen
gerekir, Hardin. Hatta gerekiyorsa baz nlemler de almalsn."
"iddet beceriksizlerin..."

"Bavurduklar en son aredir. Haydi oradan!"

"Pekl. Bakalm greceiz. imdi beni dikkatle dinle, Lee. Zaman Mahzeni otuz yl
nce ald. Yani Vakfn kuruluunun elinci yldnmnde. Hari Seldon'un grnts
belirdi ve uzman bize ilk durumun ne olduu konusunda bir fikir verdi."

Lee hafife glmseyerek ban sallad. "Bunu hatrlyorum. O gn duruma el


koymutuk."

"yle... Karlatmz ilk nemli ivedi durumdu bu. im-dikiyse ikinci tehlikeli
durum. Bugnknden hafta sonra Vakfn kuruluunun sekseninci yldnm
kutlanacak. Bu sana anlaml gelmiyor mu?"

"Yani... Hari Seldon tekrar gzkecek mi demek istiyorsun?"

"Szlerim daha bitmedi. Hari Seldon hibir zaman bize gzkeceinden sz etmedi.
Ama bence bu Seldon'un plannn bir paras. Uzman olaylar nceden sezmememiz iin
daima elinden geleni yapt. Radyum kilidinin ileride tekrar almak zere ayarlanp
ayarlanmadn anlamak iin Mahzeni ykmaktan baka yol yok. Byle bir ey yapmaya
kalktmz takdirde btn Mahzeni uuracak bir mekanizma yerletirilmi olmal.
Hari Seldon'un ilk gzknden sonra Vakfn her yldnmnde Mahzene gittim. Ne
olur ne olmaz diye. Ancak Hari Seldon

-139-

bir daha gzkmedi. Ancak o gnden beri ilk kez gerek bir tehlikeyle kar karyayz."

"yleyse Seldon tekrar gzkecek."

"Belki. Bilmiyorum... Ama nemli olan u: Bugnk Encmen toplantsnda benim


Anacreon'a hareket ettiimi bildirdikten sonra resmi bir aklama daha yapacaksn. 14
Martta Hari Seldon'un tekrar gzkeceini ve uzmann baaryla zmlenen son
sorunla ilgili ok nemli bir aklama yapacan syleyeceksin. Bu ok nemli, Lee.
Sana ne kadar soru sorarlarsa sorsunlar sakn bu aklamaya baka bir ey de ekleme."

Lee hayretle Mardin'e bakt. "Bana inanacaklar m dersin?"

"nanp inanmamalar nemli deil. Bu aklama akllarn kartracak. Benim btn


istediim de bu. Hepsi de, bu doru mu, diye dnecekler. Doru deilse Hardin'in
amac nedir? Sonunda her eyi martn on drdnden sonraya ertelemeye karar
verecekler. Bende o zamana kadar oktan dnerim."

Lee kararszca, "Ama o 'baaryla zmlenen' szleri..." diye mrldand. "Uydurma


bu!"

"Akl kartrc bir uydurma. Neyse, uzay limanna geldik."

Alacakaranlkta Hardin'i bekleyen uzay gemisi bir heyulaya benziyordu. Hardin karlarn
arasndan ayaklarn vura vura gemiye doru gitti. Ak kapnn nnde dnerek elini
arkadana uzatt.

"Hoakal, Lee. Seni byle 'yamurda' brakmak istemezdim. Ama gvenebileceim


baka hi kimse yok. Ltfen 'doluya tutulmamaya' al."

"Sen hi merak etme. 'Yamurdan' yeterince rahatsz oluyorum zaten. Emirlerini yerine
getireceim." Lee geriledi ve uzay gemisinin kaps kapatld.

-140-

Salvor Hardin kralla adn veren Anacreon gezegenine gitmedi hemen. Krallktaki
daha byk sekiz gne sistemine ksa ziyaretler yapt. Bu yerlerde Vakfn oradaki
temsilcileriyle grecek kadar kald. Anacreon'a Kraln ta giyme treninden bir gn
nce vard.

Hardin yolculuk srasnda kralln ne kadar byk olduunu farkederek fena halde de
skld. Tabii bir zamanlar nemli bir parasn oluturduu Galaksi mparatorluu
yannda bir toz zerresi, bir sinek pislii kadar nemsiz kalyordu. Ama sadece bir
gezegeni, stelik kalabalk olmayan bir dnyay dnmeye alm bir insan iin
Anacreon'un toprak genilii ve nfusu sersemletici bir eydi.

Eski Anacreon vilayetinin snrlarn yakndan izleyen krallk, yirmi be gne sistemini
kapsyordu. Bunlardan altsnn birden fazla yaanabilir gezegeni vard. Nfus on dokuz
milyard. Bu, mparatorluun doruk noktasna eritii gnlerdekinden azd, ama Vakfn
salad bilimsel gelime ilerlerken nfus da hzla artyordu.

Hardin ancak imdi bu grevin ne kadar muazzam bir ey olduunu kavryor ve


ayordu. O, otuz yllk srede bile sadece merkez gezegene g salayabilmilerdi.
Dtaki vilayetlerde atom gcnn yeniden retilmesi gereken byk blgeler vard
hl. stelik mparatorluk kerken geride kalan ara ve gereler olmasayd, bu kadar
ilerleme bile grlemeyecekti.
Hardin merkez gezegene ulat srada btn normal iler durmutu. D vilayetlerde
de trenler ve elenceler dzenlenmiti. Bunlar hl sryorlard. Ama Anacreon
gezegeninde her-

-141-

kes tanr-krallar Lepold'un reit oluunu mjdeleyen o karmak dini gsterilerde


heyecanla rol alyordu.

Mardin yorgun ve bkkn Verisof'la ancak yarm saat ko-nuulabildi. Sonra eli yine bir
tapnak trenine katlmak iin onun yanndan ayrlmak zorunda kald. Fakat bu yarm
saatlik konuma ok yararl olmutu. Mardin geceki olaylara memnun memnun
hazrland.

Belediye bakan sadece bir seyirci gibi davranacakt. Kim olduu anlald takdirde
baz dini grevleri yklenmek zorunda kalrd. Mardin yle eylere hi gelemezdi. te
bu yzden sarayn balo salonu kralln en yksek ve saygdeer soylularndan oluan
ltl bir kalabalkla dolduu zaman. Mardin kendisini bir duvarn dibinde buldu.
Onunla pek az ilgileniyorlar, ba-zlarysa Mardin'in farknda bile deillermi gibi
davranyorlard.

Mardin, Lepold'e takdim edilen kimselerin oluturduu sraya da yine nemsiz bir insan
gibi katlm ve Kral uzaktan grmt. nk etrafn radyoaktif nlarn ldrc
parlts sarm olan Lepold yalnz bana ve etkileyici bir hametle biraz akta
duruyordu. Bir sentten az bir sre sonra Kral mcevher kakmal altn ssleri olan
rndyum-iridyum almndan yaplm byk tahta oturacakt. Sonra o ve taht yerden
havalanacak, zemin yukarsndan uarcasna ar ar ilerleyecek ve byk pencerenin
nnde duracakt. Bylece halk krallarn grecek ve .avaz avaz bararak onu
selamlayacakt. Tahtn o kadar byk olmasnn nedeni, iine bir atom motorunun
konulduu zel bir blme yaplmasyd.

Saat on biri geiyordu. Mardin skntyla kmldand ve daha iyi grebilmek iin
ayaklarnn ucunda ykseldi. Bir sandalyeye kp bakmamak iin kendini zor tutuyordu.
Sonra VVenis'in ka-

-142-

labaln arasndan geerek kendisine doru geldiini grnce rahatlad.


VVienis yava yava ilerliyordu. Naip Prens hemen her adm ba, Lepold'un
bykbabasnn krall almasna yardm eden ve bu yzden de bir dukala kavuan
bir soyluya birka nazik kelime sylemek zorunda kalyordu.

VVienis sonuncusu ssl soylunun elinden de kurtularak Mardin'in yanna eriti. Prensin
dudaklar arplarak gl bir srtma halini ald. Krl kalarnn glgeledii siyah
gzlerinde memnunluunu belirten bir prlt vard.

Alak sesle, "Azizim Hardin," dedi. "Kim olduunuzu aklamaya yanamadnz. Onun
iin cannzn sklmasna kzmayn."

"Canm sklmyor, altes. Btn bunlar ok ilgi ekici. Bildiiniz gibi, Terminus'da
bununla kyaslanacak trenler yaplmyor."

"Herhalde... Acaba zel daireme gelir miydiniz? Sizinle orada daha rahat, kimse
duymadan, uzun uzun konuabiliriz."

"Tabii."

ki adam kol kola merdivenden indiler. En aa birka yal des sapl gzlklerini
hayretle gzlerine gtrerek Naip Prensin byle eref bahettii, kl dikkati
ekmeyen, kendisi de pek ilgi uyandrmayan bu yabancnn kim olduunu kendi
kendilerine sordular.

Hardin, VVienis'in dairesinde rahat bir tavrla bir koltua oturdu ve Prensin kadehe
kendi eliyle koyduu ikiyi teekkr ederek ald.

VVienis, "Bu Locris arab, Hardin," dedi. "Sarayn mahzenlerinden getirildi. Gerek
bir arap. Tam iki yzyllk. ieler Zeonia ayaklanmasndan on yl nce mahzene
konmu."

-143-

Mardin nazik nazik ban sallad. "Gerekten de krallara layk bir iki. Anacreon Kral
Birinci Lepold'un erefine."

araplarn itiler.

Sonra bir sessizlik oldu ve VVienis tatl tatl ekledi. "Kukusuz o yaknda evre
mparatoru da olacak. Sonra... kim bilir? Belki ileride bir gn Galaksi tekrar birleir."
"Oras kesin de, bunu kimler yapacak? Anacreon'lular m?"

"Neden olmasn? Vakfn yardmyla bilim bakmndan evredeki dier lkelerden


kesinlikle daha stn bir hale geliriz."

Mardin bo kadehini masaya brakt. "Evet, evet. Ama tabii Vakf bilimsel yardm
isteyen her lkeye elini uzatmak zorunda. Hkmetimizin yksek idealleri ve kurucumuz
Hari Seldon'un ahlak asndan o ok nemli amac dolaysyla kimseye ayrcalk
tanmamz olanaksz. Bu bizim elimizde olan bir ey deil, altes."

VVienis'in glmseyii yayld. "Halkn inand o uydurma Galaksi Ruhu kendisine


yardm edenleri destekler. Her ey Vakfa brakld takdirde onun bizimle hibir zaman
ibirlii yapmayacan biliyorum."

"Bu pek de doru deil. mparatorluk kruvazrn sizin iin tamir ettik. Oysa Seyir
Blm aratrma yaplmas iin geminin uzmanlara verilmesini istiyordu."

Naip, Mardin'in szlerini alayla tekrarlad. "Aratrma yaplmas iin... Evet! Ancak
sizi savala tehdit etmeseydim, gemiyi hibir zaman onaramazdmz."

Mardin bu konuyu kmsyormu gibi bir iaret yapt. "Bilmem ki..."

"Ben biliyorum. Hep o tehditle kar karyaydnz."

"imdi de mi?"

-144-

"Artk tehditlerden sz etmek iin ok ge." VVienis yaz masasndaki saate bir gz att.
"Buraya bakn, Mardin. Siz daha nce de Anacreon'a geldiniz. O zamanlar gentiniz.
kimiz de gentik. Ama o zaman bile olaylara tmyle farkl alardan bakyorduk. Siz
'bar bir insan' diye tanmlanan bir kiisiniz sanrm."

"Galiba yleyim. Ben bir eyi elde etmek iin iddete bavurulmasn pek de ekonomik
olmayan bir yol sayarm. iddetin yerini daima daha iyi areler alabilir. Ancak bunlar
iddet kadar ok ve belirli olmayabilir, o da baka."

"Evet. O nl szn duydum. 'iddet beceriksizlerin en son bavurduu aredir.' Fakat


yine de..." Naip sanki dncelere dalm gibi bir tavrla bir kulan usul usul kad.
"Beceriksiz bir insan olduumu pek sanmyorum."

Mardin nazik nazik ban sallad, ama bir ey de sylemedi.


VVienis konumasn srdrd. "Ben bir insann iini dolambal olmayan yollardan
halletmesinin gerekli olduuna inanrm. Dorudan doruya amaca giden dmdz bir yol
izdim ve bunu da izledim. Bylece ok ey baardm. Daha baka eyler
baarabileceimden de eminim."

Mardin, Prensin szn kesti. "Biliyorum. imdi de kendiniz ve ocuklarnz iin byle
yol izdiinizden eminim. Bu yol dorudan doruya tahta doru gidiyor. Eh, kraln
babasnn o anssz lmn ve Birinci Lepold'un bozuk saln dnecek olursak...
Kraln sal ok bozuk sanrm. yle deil mi?"

Mardin, VVienis'i tam can alacak noktasndan vurmutu. Naibin kalar atld ve daha
sert bir sesle, "Baz konular amamak sizin iin daha akllca bir ey olur, Mardin,"
dedi. "Ter-minus belediye bakansnz. Bu yzden..', ey... aklszca szler sylemeye
hakknz olduunu da dnebilirsiniz. Eer y-

- 145 - imparatorluk / F : 10

leyse ltfen bu dnceyi kafanzdan atn. Beni szcklerle korkutamazsnz. Zorluklarn


zerine giderseniz ortadan kalkarlar. Benim felsefem budur. imdiye dek hibir glk
karsnda gerileyip yolumdan dnmedim."

"Bundan hi kukum yok. u anda hangi glk karsnda gerileyip yolunuzdan


dnmeye yanamyorsunuz altes?"

"Vakf ibirlii yapmaya ikna etme glnden sz ediyorum, Mardin. Anlayacanz,


bar siyasetiniz yznden pek ciddi birka hata yaptnz. nk hasmnzn cesaretini
nemsemediniz. Herkes sizin gibi dosdoru ilerlemekten korkmaz."

Hardin, "Ne gibi hatalar bunlar?" diye sordu.

"rnein, Anacreon'a tek banza geldiniz. Benimle yine yalnz banza daireme
girdiniz."

Hardin etrafna baknd. "Bunun ne sakncas var?"

Prens, "Hibir sakncas yok," dedi. "Sadece kapnn dnda be nbeti bekliyor.
Tepeden trnaa kadar silahl ve atee hazrlar. Buradan kabileceinizi sanmyorum,
Hardin."

Terminus belediye bakan kalarn kaldrd. "Buradan hemen kmay istediim yok ki!
Demek benden bu kadar korkuyorsunuz?"
"Sizden hi korkmuyorum. Ama en azndan bu olay size ne kadar kararl olduumu
retebilir. Bunu bir 'jest' diye tanmlayabilir miyiz?"

Hardin kaytszca, "Bunu istediiniz gibi tanmlayabilirsiniz," diye karlk verdi. "Siz
buna ne ad verirseniz verin, bu olay yznden canm skacak deilim."

"Bu tavrnz zamanla deitireceinizden eminim. Ama bir hata daha yaptnz, Hardn.
Daha ciddi bir hata. Terminus gezegeninin hemen hemen savunmasz olduu anlalyor."

-146-

"Tabii. Korkacak ne var ki? Biz hi kimsenin karn tehdit etmiyoruz. Herkese de ayn
derecede yardma alyoruz."

VVienis szlerine devam etti. "Aciz durumdaydnz ama bize silahlanmamz iin yardm
ettiniz. zellikle uzay filosu kurmamz konusunda. Dev bir filo. Hatta bu, mparatorluk
kruvazrn ltfedip verdiinizden beri kar koyulamayacak bir g halini ald."

"Altes, bouna zaman kaybediyoruz." Hardin sanki koltuktan kalkacakm gibi bir
hareket yapt. "Sava ilan etmek ni-yetindeyseniz ve imdi bunu bana bildiriyorsanz, o
halde ltfen hkmetimle hemen temasa gememe izin verin."

"Oturun, Hardin. Ben sava ilan etmiyorum. Siz de hkmetinizle hibir ekilde temasa
gemeyeceksiniz. Sava yapld zaman... ilan edildii deil, yapld zaman, Hardin!
Bu uygun bir anda Vakfa bildirilecek. Hem de Anacreon filosunun atom
bombardmanyla. O filoyu olum komuta ediyor. Kendisi VVienis adl amirallik
gemisinde imdi. u bir zamanlar mparatorluk filosundan olan kruvazr
kastediyorum."

Hardin kalarn att. "Btn bunlar ne zaman olacak?"

"Bu sizi gerekten ilgilendiriyorsa syleyeyim: Filo Anacre-on'dan on be dakika nce,


yani saat tam on birde ayrld. Ter-minus grlr grlmez bombardman balayacak.
Yani yarn leye doru. Kendinizi bir sava tutsa sayabilirsiniz."

Hardin'in kalar hl atkt. "Ben de kendimi gerekten yle sayyorum, altes. Ama
yine de dkrklma uradm."-

Prens onu aa grdn belirten bir tavrla gld. "Hepsi bu kadar m?"

"Evet. Filonun tam ta giyme treni srasnda, yani gece yars harekete geeceini
sanyordum. Bu daha mantkl olurdu. Fakat sava naiplikten ayrlmadan nce
balatmak iste-

-147-

diiniz anlalyor. Tabii teki trls ok daha dramatik olurdu."

Naip, belediye bakanna hayretle bakt. "Neden sz ediyorsunuz siz?"

Mardin usulca, "Hl anlayamadnz m?" diye sordu. "Ben de kar darbeyi tam gece
yars indirmeyi planlyordum."

Wienis koltuundan frlad. "Blfnze kanacam sanyorsunuz ya? Kar darbe filan
hazrlamadnz. Dier krallklarn sizi destekleyeceklerini sanyorsanz bunu da unutun.
Onlarn btn uzay gemileri biraraya gelse, yine de bizim filomuzla baa kamazlar."

"Bunu biliyorum. Zaten bir tek el ate edilmesini bile istemiyorum. Sadece bir hafta
nce her tarafa haber gnderildi ve bu gece yars Anacreon'a'yasaklama uygulanaca
bildirildi."

"Yasaklama m?"

"Evet. Anlayamadmzsa aklayaym. Ben emri geri almadm takdirde Anacreon'daki


btn rahipler grev yapacaklar. Ama bu odada kapal olduum ve kimseyle de balant
kuramadm iin o emri geri almam imknsz. Bu durumda da olmasaydm, o emri yine
de geri alamazdm!" ne doru eilerek ani bir heyecanla ekledi. "Vakfa saldrmann
pek byk bir gnah ve kfr olduunun farknda msnz, altes?"

VVienis'in kendisine hkim olmaya alt o kadar belliydi ki, "Brakn bu laflar,
Mardin. O szleri kalabalk gruha saklayn."

"Azizim VVienis, o szleri kimlere sakladm sanyorsunuz? u son yarm saat


sresince Anacreon'da her tapmaa dolumu olan halk, rahiplerin onlara bu konudaki
t ve teviklerini dinliyordu sanrm. Artk Anacreon'da kadn, erkek, herkes
hkmetlerinin din merkezlerine durup dururken kt bir e-

-148-

kilde saldracan biliyor. Ama gece yarsna drt dakika var. Olaylarn gelimesini
seyretmek iin balo salonuna inmeniz daha doru olur. Ben burada gvendeyim. Nasl
olsa darda be nbeti bekliyor." Mardin koltuunda arkasna yaslanarak kadehine
tekrar Locris arab doldurdu. Sonra da gzlerini kaytszca tavana dikti.
VVienis bouk bir sesle havay adeta elektriklendiren bir kfr savurdu, sonra da dar
frlad.

Balo salonunda tahtn gemesi iin geni bir yol alrken sekin davetliler susmulard.
Lepold tahtta oturuyordu imdi. Ellerini gvenle dirsek dayanlacak yerlere koymu,
ban dikle-tirmiti. Yznde donmu bir ifade vard. Tavandan sarkan byk
avizelerin klar snklemiti. Kubbe eklindeki tavana serpitirilmi gibi duran
atomo-ampullerinin ok renkli, yaygn nda Kraln etrafn saran nlar parldyor,
Lepold'un bann zerine doru ykselerek orada gzkamatrc bir ta halini alyordu.

VVienis merdivende durdu. Kimse onu farketmedi. Herkes gzlerini tahta dikmiti.
Prens yumruklarn skarak yerinden kmldamad. Hardin'in blf yznden gln bir
ekilde davranacak deilim, diye dnyordu.

Taht kmldad. Sessizce ykseldi... ve uarcasna ilerlerdi. Sahneye benzeyen yerden,


basamaklarn yukarsndan ar ar indi. Sonra yerden on be santim ykseklikte yatay
bir ekilde, kanatlar alm olan byk pencereye doru gitti.

Gece yars olduunu haber veren bouk bir an sesi etrafta yankland zaman taht da
pencerenin nnde durdu. Ve... Kraln lts kayboluverdi.

Uzun bir an Kral Lepold hi kmldamad. Yz hatlar hayretinden arplmt. Ik


samayan, sradan bir insand imdi.

-149-

Sonra taht yalpalad. On be santim ykseklikten grltyle zemine indi. Ayn anda
saraydaki btn klar da snd.

lklar ve kargaa arasnda VVienis'in bir boann brmesini andran sesi duyuldu.
"Mealeleri getirin! Mealeleri getirin!"

Kalabalkta saa sola yumruunu sallayarak kendisine yol at ve zorlukla kapya kadar
gitti. Karanlkta saray muhafzlar telala ieriye giriyorlard.

Sonunda mealeleri balo salonuna getirmeyi baardlar. Aslnda bunlar ta giyme


treninden sonra kentin sokaklarm-daki dev fener alaylarnda kullanlmak zere
hazrlanmlard.

Muhafzlar ellerinde mealelerle balo salonuna daldlar. Bunlarn mavi, yeil ve


krmz klar davetlilerin hayret ve korku dolu yzlerini aydnlatt.
VVienis, "Kt bir ey olmad," diye haykrd. "Yerlerinizden kmldamayn. G biraz
sonra gelecek."

Hazrolda bekleyen bir muhafz subayna dnd. "Ne var, yzba?"

Gen adam hemen cevap verdi. "Kentliler sarayn etrafn sardlar, altes."

VVienis fkeyle dilerini skt. "Ne istiyorlarm?"

"Balarnda bir rahip var. Onun Barahip Poly Verisof olduunu rendik. Verisof,
Belediye Bakan Salvor Mardin'in hemen serbest braklmasn ve Vakfa kar alan
savan durdurulmasn talep ediyor."

VVienis bard. "O gruh bahe kaplarndan ieriye girmeye kalkt takdirde ate
edin. Hepsini gebertin. imdilik bu kadar. Brakn ulusunlar dursunlar. Yarn hepsinden
de hesap soracam."

-150-

Artk mealeler etrafa dzenli olarak datlm ve balo salonu tekrar iyice
aydnlatlmt. Wienis hl pencerenin nnde duran tahta doru kotu. Yz balmumu
gibi olan Lepold'u kollarndan tutarak zorla ayaa kaldrd.

"Benimle gel." Pencereden darya bir gz att.

Kent zifiri karanlkt. Aadan kalabaln bouk barlar geliyordu. Sadece sada,
Argolid Tapnann bulunduu tarafta k vard.

VVienis fkeyle homurdanarak Kral srklercesine gtrd.

Prens peinde be nbetiyle dairesine hzla dald. Lepold da peindeydi. ocuk Kraln
gzleri iyice irilemi, korkusundan adeta dili tutulmutu.

VVienis, "Mardin," diye bard. "Baa kamayacan glerle oynuyorsun."

Belediye bakan onunla ilgilenmedi bile. Yanna koyduu cep atomo-ampulnn


sedefimsi nda sakin sakin oturuyordu. Alayla hafife glmsemekteydi. Lepold'e,
"Gnaydn, majeste," dedi. "Ta giymeniz dolaysyla sizi kutlarm."

VVienis yine bard. "Mardin! Rahiplerine ilerinin bana dnmelerini emret."


Mardin sakin sakin ban kaldrd. "Onlara bunu sen emret, VVienis. O zaman grelim
bakalm kim baa kamayaca glerle oyun oynuyor! u anda Anacreon'da bir tek
ark bile dnmyor. Tapnaklar dnda hibir yerde k yanmyor. Tapnak-lardakiler
dnda hibir musluktan su akmyor. Gezegenin k mevsimini yaayan yarsnda
tapnaklar dnda hibir yerde bir kalorilik s bile yok. Hastaneler artk hasta kabul
etmiyor. G santralleri durdu. Btn uzay gemileri alanlarda bekliyor. Bu durum
houna gitmiyorsa rahiplere ilerinin bana dnmelerini emret, VVienis. Ben bunu
yapmak istemiyorum."

-151 -

"Galaksi adna! Bunu yapacam, Mardin. arpma an geldi demek... yle olsun!
Bakalm rahiplerin adamlarma kar koyabilecekler mi? Bu gece gezegendeki her
tapna kontrolm altna alacam."

"ok gzel. Ama onlara nasl emir vereceksin? Gezegendeki btn haberleme yollar
kesildi. Radyo almyor, televi-zrler de. Ultra dalga da. Bana inanmyorsan bir dene.
Aslnda btn gezegende, tapmaklardakiler dnda bir tek aygt alyor. O da bu
odadaki. Fakat ben de onu sadece bir 'alc' haline soktum."

VVienis bo yere rahatlkla nefes almaya alyordu.

Mardin szlerini srdrd. "stiyorsan adamlarna sarayn hemen dndaki Argolid


Tapnana girmelerini emredebilirsin. Tapnaktaki ultra-dalga aygtlarn kullanarak
gezegenin dier blgeleriyle balant kurabilirler. Ama bunu yaparsan, o kalabalk
adamlarn parampara eder. O zaman sarayn kimler korur, VVienis? Ya
hayatlarnz?"

Naip bouk bouk, "Burada onlara kar dayanacaz!" dedi. "Btn gn! O gruh
istedii kadar ulusun, g kesilirse kesilsin, biz dayanacaz! Vakfn ele geirildii
haberi geldii zaman da senin o deerli ayaktakmn dinlerinin ne kadar uydurma bir ey
olduunu renecek. Rahiplere dman olacak ve -onlara saldracaklar. Sana yarn
leye kadar sre veriyorum, Mardin. nk Anacreon'daki gc kestirebilirsin, ama
filomu durduramazsn!" Sevincinden atallam bir sesle haykrd. "Onlar yola ktlar
bile, Mardin. Balarnda da onarlmasn emrettiin o byk kruvazr var."

Mardin neeyle cevap verdi. "Evet, kruvazrn onarlmasn ben emrettim. Ama
istediim ekilde onarlmasn! Syle, VVienis, sen hi ultra-dalga nakledicisinden sz
edildiini duydun

-152-
mu? Hayr, yzndeki ifadeden duymam olduun anlalyor. Neyse... ki dakika sonra
byle bir aygtn neler yapabileceini reneceksin."

O konuurken tele-vizrn ekran aydnland. Mardin de o zaman cmlesini dzeltti.


"Hayr, iki saniye sonra. Otur, VVienis ve dinle."

Theo Aporat, Anacreon'un en nemli rahiplerinden biriydi. Sadece hiyerari asndan


VVienis amiral gemisinin barahibi saylmas gerekirdi.

Ama mesele sadece hiyerari ve nemle de ilgili deildi. Aporat gemiyi tanyordu.
Kruvazrn tamirinde Vakftan gelen kutsal adamlarn emrinde alm, onlarn
kontrolnde motorlar gzden geirmiti. Tele-vizrlarm kablolarn deitirmi,
haberleme sistemini yenilemi, delik teyneye blmeler takm, kirileri takviye etmiti.
Hatta Vakftan gelen hikmet sahibi insanlar gemiye bir aygt takarlarken, Aporat'n
yardm etmesine de izin vermilerdi. Bu aygt ylesine kutsald ki, daha nce hibir
gemiye taklmamt. Bu ultra-dalga nakledicisi sadece bu ahane, dev gibi gemi iin
ayrlmt.

Bu ahane geminin eytana yakr ilere alet edilmesi yznden ek zgnd Aporat.
Buna da amamak gerekirdi.-Rahip, Verisof'un kendisine aklad geree, yani
geminin korkun bir ktlk iin kullanlacana hibir zaman inanmay istememiti.
Kruvazrn toplarnn Vakfa doru evrileceine. Genliinde eitim grd, etrafa
yaylan btn kutsalln kayna olan o Vakfa!

-153-

Ama filoyu yneten Prens VVienis'in olunun kendisine yapt aklamadan sonra artk
inanmamas iin bir neden kalmamt.

Aporat, ilahi ekilde kutsanm Kral bu iren harekete nasl izin veriyor, diye dnd.
Yoksa bunun Kralla bir ilgisi yok mu? Belki de bu, lanet olasca Naip VVienis'in ii.
Belki de Krala bir ey sylemeden harekete geti. Sonuta bana durumu be dakika nce
aklayan da yine VVienis'in olu Prens Lef-kin."

Lefkin gerekten de be dakika nce Aporat'a, "Sen ruhlar ve kutsamalarla ilgilen,


rahip," demiti. "Kruvazrmle de ben ilgileneceim."

Aporat azn arptarak gld. "Evet, ben ruhlar ve kutsamalarla ilgileneceim. Ama
beddualar ve lanetlerle de. Prens Lefkin pek yaknda szlanmaya, alayp inlemeye
balayacak."
Aporat genel haberleme odasna girdi. Yardmcs nden gidiyordu. Odadaki
grevliler Aporat' engellemek iin hibir harekette bulunmadlar. Barahip
yardmcsnn gemide her yere girmeye hakk vard.

Aporat, "Kapy kapatn," diye emrettikten sonra kronometreye bakt. On ikiye be


vard. Tam zamannda davranmt.

Rahip bu ie alk olduunu belirten hzl, ustaca hareketlerle kk kollar indirerek


btn balantlarn kurulmasn salad. Artk kilometre boyundaki uzay gemisinin
her kesinden sesifi duyacak ve ekrandaki grntsn grebileceklerdi.

"VVienis kruvazrndeki btn grevliler, beni dinleyin! Konuan barahip


yardmcnz." Aporat sesinin ktaki atom toplarndan, burundaki seyir masalarna kadar
her tarafta yanklandn biliyordu.

-154-

Aporat, "Geminiz bir gnah ilemek zere!" diye haykrd. "Her birinizin ruhunu uzayn
sonsuz karanlna mahkm edecek bir plan uygulanyor. Sizin bundan haberiniz yok.
Dinleyin! Prens Lefkin bu gemiyi Vakfa gtrmek, btn o kutsallklar ve mutluluklarn
kaynan, gnahkrca isteklerine boyun einceye kadar bombalamak niyetinde. Prens
Lefkin'in niyeti bu olduuna gre, Galaksi Ruhun adna onu grevinden alyorum.
Galaksi Ruhunun kutsanmasnn kaybolduu yerde ynetme de olamaz. lahi Kral da
Ruhun onay olmadka hkmdarln srdremez."

Yardmcs onu huuyla, iki grevli de gitgide artan bir korkuyla dinlerlerken, Aporat'n
sesi daha da kalnlat. "Bu gemi eytann iini grmeye kt. Bu yzden bu tekneden de
Ruhun kutsamas geri alnd."

Ciddi bir tavrla kollarn kaldrd. Anacreon'lular rahipleri konuurken gemideki bin
tele-vizr ekrannn nnde dehetle olduklar yerde bzldler.

"Galaksi Ruhu ve Peygamberi Hari Seldon ve onun emirlerini yorumlayan Vakfn kutsal
adamlar adna bu gemiyi lanetliyorum. Bu geminin gzleri olan tele-vizrler kr
olsunlar. Yumruklar olan atom-toplar glerini kaybetsinler. Kalbi olan motorlar
dursunlar. Sesi olan haberleme aygtlar dilsizlesinler. Cierleri olan havalandrma
sistemleri bozulsunlar. Ruhu olan klar da snp birer hi halini alsnlar. te ben,
Galaksi Ruhu adna bu gemiyi byle lanetliyorum!"

Aporat szlerini sona erdirirken tam gece yarsyd. Ik yllar tede, Argolid
Tapnanda bir el bir ultra-dalga nakledicisi-nin kolunu indirdi. Bu da ultra-dalgann o
anlk mthi hzyla VVenis kruvazrndeki baka bir aygt altrd.

Ve gemi ld:

-155-

nk bilim-dininin ana zellii etkili oluuydu. Aporat'nkiler gibi lanetlemeler de


gerekten ldrcyd.

Aporat geminin karanla gmldn grd ve uzaklarda hafif mrltlar kararak


alan hiper-atom motorlarnn durduklarn iitti. Byk bir sevinle cppesinin
cebinden kendi kendine alan bir atomo-ampul kard. Sedefli k odaya doldu.

Aporat ban eerek iki grevliye bakt. Aslnda cesur insanlard onlar. Ama imdi
ldrc bir dehetin etkisiyle yere diz-st dm korkuyla kvranyorlard.

Grevlilerden biri, "Ruhlarmz kurtar, saygdeer efendimiz," diye inledi. "Bizler


zavall insanlarz. Bamzdakilerin iledikleri sulardan da haberimiz yok."

Aporat sert bir tavrla, "Olum," dedi. "Ruhun henz mahvolmu deil."

Gemide karanlkta bir kargaa balamt. Mthi korku neredeyse elle tutulacak bir hal
alacak ve bataklnkini andran pis bir korku da ykselecekti bu dehetten. Aporat
elindeki kla gemide ilerlerken, Anacreon'lular onun etrafn saryor, cppesinin
eteine dokunmaya alyor, kendilerine acmas iin yal-varyorlard.

Rahip her seferinde de, "Peimden gelin," diye cevap veriyordu.

Aporat, Prens Lefkin'i kendi dairesinde buldu. Gen adam kamarasnda elyordamyla
ilerliyor ve kfrederek klarn taklmas iin baryordu. Aporat' grnce barahip
yardmcsna mthi bir nefretle bakt.

"Demek geldin?" Lefkin mavi gzlerini annesinden almt. Ama engel gibi burnu ve
a gz onun VVenis'in olu oidu-unu aklyordu. "Bu bir vatan hainine yakacak
hareketinin

-156-

hesabn sonra soracam. imdi gemiye g sala! Bu filonun komutan benim."

Aporat ciddi bir tavrla, "Artk deilsin," dedi.


Lefkin deli gibi etrafna baknd. "Bu adam yakalayn. Onu tutuklaym. Yoksa sesimi
duyabilecek uzaklktaki her adam kapaklardan rplak uzaya salveririm." Bir an
durdu sonra da tiz bir sesle ekledi. "Size emrediyorum! Onu tutuklaym!"

Dierleri kmldamaynca Lefkin de kendini bsbtn kaybetti. "Bu arlatann, bu


palyaonun sizi kandrmasna izin mi vereceksiniz? Bulutlar ve ay klarndan oluan
bir dinden mi korkuyorsunuz? Bu adam bir sahtekr. Szn ettii Galaksi Ruhu da
uydurma. Bu srf sizi...."

Aporat fkeyle Prensin szn kesti. "Bu kfrbaz yakalayn. Onu dinlerseniz
ruhlarnz da tehlikeye atm olursunuz."

On kadar adam, soylu Lefkin'e uzanrken Prens yere yld.

Aporat, "Peimden gelin," dedi. "Onu da getirin." Dnd.

Lefkin'i onun peinden srkleyerek getirdiler. Aporat haberleme odasna giderken


koridorlar arkasndan gelen adamlarla tklm tklm doldu. Rahip haberleme odasnda
Prens Lefkin'e alan tek tele-vizr'n nne gemesini emretti. "Dier gemilere de
yollarna devam etmemelerini syle. Onlara Anac-reon'a dnmek iin hazrlanmalarn
emret."

Yz gz kan iinde, kalm, st ba yrtlm, yenilgiyi kabullenmi ve


sersemlemi olan Lefkin, Aporat'n bu isteini yerine getirdi.

Rahip, "imdi," diye szlerine devam etti. "Anacreon'la ultra-dalgayla balant


halindeyiz. Sana emrettiim gibi konuacaksn."

-157-

Lef kin bunu yapmayacan belirtmek ister gibi elini sallad. O zaman odaya ve
koridora dolumu olan kalabalktan korkun bir homurtu ykseldi.

Aporat, "Konu!" dedi. "Haydi, bala! Anacreon filosu..."

Lefkin konumaya balad.

Prens Lefkin'in hayali tele-vizrn ekrannda belirdii zaman VVienis'in dairesine derin
bir sessizlik kt. Naip Prens, olunun yrtlm elbiselerini ve bitkin yzn grnce
hayretle hafife inledi. Sonra da bir koltua kt. Yz hatlar korku ve endieyle
arplmt.

Mardin ellerini kucanda geveke birbirlerine kenetleyerek ifadesiz bir yzle


dinlemeye hazrland. Yeni ta giymi olan Kral Lepold ise odann en karanlk bir
kesine bzld. Sk sk kolunun yenindeki srmal ssleri diliyordu. Muhafzlarn
bile o eski, sakin tavrlar kaybolmutu. Atom silahlar ellerinde, kapnn dna
dizilmilerdi, ama usulca tele-vizr ekranndaki grntye bakyorlard.

Lefkin istemeye istemeye, yorgun bir sesle konumaya balad. Zaman zaman kendisini
hi de nazik olmayan bir ekilde drttklerini belirtecek bir tavrla duraklyordu.

"Anacreon filosu... grevinin ne anlama geldiinin farkndadr... ren bir gnaha...


katlmay istemedii iin... Anac-reon'a geri dnmektedir. Filo btn kutsamalarn
kayna olan.. Vakfa ve Galaksi Ruhuna kar... kirli bir g kullanmak cretin:
gsteren... btn o kfrbaz gnahkrlara... u ltimatomu gn-

-158-

dermektedir... Gerek inanca kar alan sava hemen durdurulacaktr... Bizi temsil
eden... Barahip yardmcmz Theo Apo-rat'a... anmza yakacak bir ekilde... ileride
byle bir sava almayacana dair... garanti verilecektir.." Burada uzun bir sessizlik
oldu. Sonra Lefkin konumasna devam etti. "Naip Prens VViens... hapsedilecek ve...
suu yznden... din adamlarndan oluan bir mahkemede... yarglanacaktr. Btn
bunlar yaplmad takdirde... Anacreon'a dnen filo... saray yerle bir edecektir...
Bundan baka insanlarn ruhunu mahveden... gnahkrlarn yuvalarn... ve kfrbazlarn
inlerini... ortadan kaldrmak iin... gereken her eyi... yapacaktr."

Ses hafif bir hkrkla susarken, ekran da karard.

Mardin parmaklarn abucak atomo-ampulnn zerinde dolatrd. Aygtn iyice


snkleti, Naip, Kral ve muhafzlar sonunda siluetleri belirli, bulank glgeler halini
aldlar. lk kez o zaman Mardin'in etrafn bir n sarm olduu grld.

Belediye bakan bir saat nce sava tutsa olduunu ve Terminus'un ortadan
kalkacan syleyen, imdiyse ezilmi, mahvolmu, ikibklm bir glgeye benzeyen
VVienis'le konuurken yumuak sesinde hafif bir alay seziliyordu.

Mardin, "Eski bir hikye vardr," dedi. "Belki de insanlk kadar eskidir bu. nk bu
masaln yazl olduu kaytlar daha eski tarihlerin birer kopyasdr. Bu hikyenin seni
ilgilendireceini sanyorum. Hikye yle: Bir atn ok gl ve tehlikeli bir kurt
dman varm. Bu yzden at daima korku iinde yayormu. aresiz durumda kald
iin kendisine gl bir mttefik bulmay dnm. Bylece insana yanaarak bir
anlama yapmalarn teklif etmi. Adama krtn insanlarn da dman

-159-

olduunu hatrlatm. nsan bu anlamay hemen kabul etmi ve 'Benimkinden ok daha


fazla olan hzndan yararlanmam salarsan, kurtu hemen ldrrm,' demi. At buna
raz olmu. nsann srtna eyer vurmasna ve kendisine gem takmasna izin vermi.
Adam atn srtna binerek kurtu arayp bulmu ve onu ldrm. Rahatlayan ve sevinen
at, insana teekkr etmi. Sonra da, 'Artk dmanmz ld,' demi. 'u eyerle gemi
kar ve bana zgrlm geri ver,' Bu szleri duyan insan grltl bir kahkaha
atm. 'Haydi, oradan! Deh, aslanm, deh!' At btn gcyle mahmuzlam."

Odaya tekrar derin bir sessizlik kt. VVienis adl glge hi kmldamad.

Hardin, usulca konumasn srdrd. "Aradaki benzerlii farkettiini umarm. Drt


Kralln hkmdarlar lkelerindeki halka tam anlamyla egemen olabilmek isteiyle,
kendilerine ilahi bir nitelik kazandran bilim-dinini heyecanla kabul ettiler. O din
onlarn eyeri ve gemiydi ayn,zamanda. nk bu lkelerin can damar olan atom
gcn rahiplerin kontrolne verdiler. O rahiplerin senden deil, bizden emir aldn
da unutma. Sen kurtu ldrdn, ama rahipleri bandan atamadn, aziz dostum..."

VVienis ayaa frlad. ukura kam gzlerinde lgnca bir ifade olduu glgelerin
arasmda bile farkedih'yordu. Sesi bo-uklamt, ne dedii pek anlalmyordu. "Ama
seni de mahvedeceim. Kaamayacaksn. ryp gideceksin. sterlerse hepimizi
havaya uulsunlar. Herkesi havaya uursunlar. Seni mahvedeceim." Sonra deli gibi
haykrd. "Muhafzlar! Bu iblisi vurun! Gebertin onu! Gebertin!"

Hardin Koltuunda muhafzlara doru dnerek glmsedi.

-160-

Adamlardan biri atom tabancasyla ona nian ald, sonra da silah indirdi. Dierleri
kmldamadlar bile. Karsnda Anac-reon'un btn gcnn bir hi halini ald, etraf
tatl bir kla sarl olan ve gvenle glmseyen Terminus Belediye Bakan Salvor
Mardin'le baa kamazlard. Biraz geride lk la baran manyan emrini yerine
getiremezlerdi.

VVienis haykrarak kfretti ve sendeleyerek en yakndaki muhafza doru gitti. Adamn


elinden lgn gibi atom silahn kapt. Mardin'e nian ald. Belediye bakan
kmldamad bile. Naip tetii 'devaml ate' noktasna getirdi ve ate etti.

Uuk renkli n Terminus Belediye Bakannn etrafn saran g alanna eriti ve


emilerek etkisiz hale getirildi. VVienis tetii ekerken acayip kahkahalar atyordu.

Mardin ise hl glmsyordu. Etrafn saran g alan atom silahnn enerjisini


emerken fazla parlaklamad bile. Le-pold bzld kede gzlerini kapayarak
inledi.

VVienis umutsuzca bir feryatla daha yukarya nian alarak tekrar ate etti. Sonra yere
yld. Kafas uup parampara olmutu.

Mardin bu sahne karsnda yzn buruturarak, "Sonuna kadar 'dosdoru yolu' tercih
etti," diye mrldand. "Ve 'son are'ye bavurdu."

Zaman Mahzeni tklm tklm doluydu. Mezarda oturulacak yerden fazla insan vard.
Bazlar odann dibinde sra halinde dizilmilerdi.

- 161 - imparatorluk / F 11

Salvor Mardin bu kalabalkla, Hari Seldon otuz yl nce ilk gzkt zaman mezara
toplanm olan kk grubu kyaslad. O zaman Mahzene sadece alt kii gelmiti. Artk
lm olan be Ansiklopedi Uzman ve hibir yetkisi olmayan, gstermelik gen
belediye bakan, yani kendisi. Mardin o gn Yohan Lee'nin yardmyla mevkiine
srlm olan bu lekeyi temizlemiti. Bu "ad yar, san yok," lekesini.

imdi durum ok farklyd. Her bakmdan farkl. Belediye Encmeninin btn yeleri
Hari Seldon'un grnmesini bekliyorlard. Mardin hl belediye bakanyd. Ama artk
ok glyd. Hele Anacreon tam bir yenilgiye uratldndan beri tekrar herkesin
gzne girmiti. VVienis'in lm haberiyle Anac-reon'dan dnd ve tir tir titreyen
Lepold'la yeni bir anlama imzaladn akladnda, btn yeler ona gven oyu
vermilerdi. Hele bu olay dier krallkla abucak imzalanan anlamalar izleyince,
Terminus'un her sokanda ayr fener alaylar dzenlenmiti. Yeni anlamalar Vakfa
yaplacak Anacreon' unkine benzer saldrlar tmyle nleyecek gler salyordu.
Herkes ok sevinmiti. Hari Seldon'u bile kimse bylesine alklamamt.-

nardinin dudaklar titredi. O ilk tehlikeyi atlattmz zaman da herkes beni ok sevmiti,
diye dnyordu.

Odann kar tarafnda Sermak'la Lewis Bort aralarnda heyecanl heyecanl


konuuyorlard. Son olaylarn onlar utandrmad ve rahatsz etmedii belliydi. Onlar
da gven oyu ver-'mi ve konumalar yapmlard. Bu konumalar srasmda'ya-
nldklarn aka itiraf etmi ve daha nceki tartmalarda belirli baz szckler
kullandklar iin zr dilemilerdi. Yarglarna ve vicdanlarna gre hareket ettiklerini
ileri srerek davranlarn nezaketle hakl karmaya almlard. Hemen sonra da
yeni bir "Eylemci" kampanyaya girimilerdi.

-162-

Yohan Lee, Hardin'in koluna dokunarak anlaml anlaml saatini iaret etti.

Mardin ban kaldrd. "Merhaba, Lee. Hl fkeli misin? Bu kez ne oldu?"

"O, be dakika sonra gzkecek, deil mi?"

"yle sanrm. Geen sefer de tam le zaman gzkt."

"Ya bu defa gzkmezse?"

"Btn hayatn boyunca beni endielerinle tketecek misin? Gzkmezse gzkmez, ne


yapaym?"

Lee kalarn atarak ban ar ar sallad. "Eer Hari Seldon bugn gzkmezse
bamz yine derde girer. Seldon yaptklarmz desteklemedii takdirde Sermak da
rahatlkla her eye yeniden balar. Sermak imdi Drt Krall ak ak ilhak etmemizi
istiyor. Vakf hemen genilemeye, yaylmaya bala-malym. Gerekirse zor kullanarak
hem de."

"Biliyorum. Atee krkle giden kimse bir alev gremezse yangn kendisi karr. Sen
de, Lee, mutlaka bir ey iin endielenmek istersin. Byle bir ey yoksa endielenecek
bir sorun yaratrsn."

Lee cevap verecekti, ama birdenbire sanki soluu kesildi.

nk klar sarararak snkletiler. Lee elini kaldrp odann yarsn kaplayan cam
duvarl hcreyi iaret etti. Sonra da derin derin nefes~alarak bir koltua kt.

Hardin hcredeki hayali grnce yerinde doruldu. Tekerlekli sandalyede oturan bir
insann grntsyd bu. O, kalabaln iinde sadece Hardin bu hayalin yllar nce ilk
gzkt gn hatrlyordu. Belediye bakan o zamanlar genti. Hari Seldon ise yal.
Ama hayal o gnden beri hi ya-lanmamt. Buna karlk belediye bakan imdi yal
bir adam saylrd.
-163-

Hayal ilerideki bir noktaya bakyor, parmaklarn kucandaki bir kitabn kapana
sryordu.

Sonra, "Ben Hari Seldon'um," diye aklad. Sesi yumuak ve yalyd.

Odaya derin bir sessizlik kt. Herkes soluk almaya korkar gibiydi.

Hari Seldon sanki sohbet ediyorlarm gibi szlerini srdrd. "Bu karnza ikinci
km. inizden bazlar ilkinde de burada mydlar bilmiyorum. Aslnda bu odada
baz kimselerin bulunup bulunmadklarn da anlamam olanaksz. Ama bu nemli deil.
Eer ikinci acil tehlike baaryla ortadan kaldrl-dysa, o zaman buradasnz demektir.
Baka aresi yok. Fakat burada deilseniz, ikinci krizle baa kamadnz anlalr."

Seldon irin irin glmsedi. "Ama yle olduunu da pek sanmyorum. nk


formllerim bana ilk seksen yllk srede plandan nemli bir sapma olmayacan
gsteriyor. Plann uygulanmas olasl yzde 98.4...

"Hesaplarmza gre artk Vakfn etrafn sarm olan barbar krallklarna boyun
edirdiniz. lk acil durumda onlar g dengesiyle durdurmutunuz. Bu kez de dnyevi
glere kar manevi kuvvetlerden yararlanarak baarya eritiniz.

"Ancak sizi uyarmam da gerekiyor. Kendinize haddinden fazla gvenmeyin. Bu


grlerimle size ileride olacaklar aklayacak deilim. Ancak size imdi elde ettiiniz
eyin sadece yeni bir denge olduunu aklamamda bir-saknca yok. Dnyevi gleri
pskrtmek iin yeterli olan manevi kuvvet saldrya gemenizi salayamaz. Bunun iin
yeterli deildir. nk eyaletlere blnme istei ya da milliyetiliin kanlmaz bir
ekilde gelimesini manevi g etkileyemez. Size yeni bir ey sylemediimden de
eminim.

-164-

"Ha, aklma gelmiken... Sizinle byle belirsiz konutuum iin kusuruma


bakmamalsmz. Kullandm terimler sonuta sadece tahminlerle ilgili. Hibiriniz
psiko-tarih biliminin gerek sembollerini anlayacak ekilde eitilmediniz. Onun iin
elimden geleni yapmaya alyorum.

"imdi... Vakf kinci mparatorlua giden yolun sadece balangcdr. Komu krallklar,
g ve kaynak bakmndan size oranla hl ok kuvvetlidirler. Onlarn dnda barbarlk
denilen o geni, karmak orman uzanyor ve btn Galaksinin etrafn sarm durumda.
Bu erevenin iindeyse Galaksi mparatorluunun kalntlar var. Bu da, zayflam ve
km olmasna karn yine de hibir lkeyle kyaslanmayacak kadar gl."

Hari Seldon kitab kaldrarak at. Yznde ciddi bir ifade vard imdi. "Seksen yl
nce ikinci bir Vakf kurulduunu da hibir zaman unutmayn. Galaksinin dier ucunda
bu. 'Yldzn Ucu' denilen yerde. O Vakf daima orada olacak. Bunu dnn. nnzde
plann dokuz yz seksen yllk bir blm uzanyor. Sorunu zmlemek size dyor.
aln."

Seldon gzlerini kitaba dikti ve klar parlaklarken grnt ortadan kayboldu.

Bunu izleyen konumalar arasnda Lee, Hardin'in kulana eildi. "Tekrar ne zaman
gzkeceini sylemedi."

Hardin, "Bilmiyorum," diye karlk verdi. "Ama onun, sen ve ben lnceye kadar
gzkmeyeceini umarm."

-165-

DRDNC BLM

TCCARLAR

TCCARLAR - ... Tccarlar her zaman Vakfn siyasi hegemonyasnn bir adm
nndeydiler. evredeki o birbirinden ok uzak sistemlerde gszce tutunmaya
alyorlard. Terminus'a ancak aylar, hatta yllar sonra dnebiliyorlard. ou zaman
teknelerini kendileri geliigzel tamir ettikleri iin gemileri bir yamal bohaya
benziyordu. Bu tccarlarn son derece drst olduklar da sylenemezdi...

Bu sre boyunca Drt Kralln sahte-dini despotluundan daha dayankl bir


mparatorluk kurdular.

Bu ulu ve yalnz insanlar hakknda saysz hikye an? (atlmaktadr. Bu tccarlar yar
aka yar ciddi bir ekilde Salvor Mardin'in zdeyilerinden birini kendilerine ilke
edinmilerdi. "Ahlak kavramnzn doru ojjan bir eyi yap-

-166-

manz engellemesine izin vermeyin!" Artk hikyelerin ha-gilerinin gerek, hangilerinin


uydurma olduunu ayrt etmek imknszdr. Herhalde bunlarn hepsi de zamanla
abartmal bir biime sokulmutur...
GALAKS ANSKLOPEDS

Haber Limmar Ponyets'in alcsna eritii srada gen adamn vcudu sabun kp
iindeydi. Bu da insan tele-aygtlarla tam banyodayken aradklaryla ilgili klielemi
szn Galaksinin evresinde, karanlk ve souk uzayda bile geerli olduunu
kantlyordu.

Neyse ki, bamsz bir ticaret gemisinin eitli eyalar yklenmemi olan blm son
derece kkt. Hatta scak su mus-luuyla du yaplan altm santim eninde ve yz
yirmi santim geniliindeki kck hcre de kontrol panosundan ancak metre kadar
tedeydi. Ponyets de bu yzden alcnn kesik tkrtlarn kolaylkla duydu. Kfrederek
kpkler iinde du yerinden kt ve ses dmesini ayarlad.

saat sonraysa teknesine ikinci bir ticaret gemisi yaklat. Bir delikanl glmseyerek
iki tekne arasndaki hava borusundan Ponyets'in gemisine geti.

Ponyets en rahat koltuunu grltyle ne doru ekti. Kendisi de dner pilot koltuuna
iliti.

fkeyle, "Yine ne iler kartryorsun, Gorm?" diye sordu. "Vakftan ta buraya kadar
peimden mi geldin?"

Le Gorm paketinden bir sigara alrken kesin bir tavrla ban da sallad. "Ben mi? Ne
mnasebet! Sadece ben posta gemisi uradktan bir gn sonra Glyptal IV'e inen bir
ahmam. Bu

-167-

yzden bunu sana vermem iin beni peinden yolladlar." Kck, ltl bir kreyi
Ponyets'e verdi. Sonra da usulca ekledi. "Son derece gizli. Esir-alt dalgalarla sana
bildirilmeyecek kadar nemli. Daha dorusu ben yle olduunu tahmin ettim. Hi
olmazsa bu 'kiisel bir kapsl'. Bunu senden baka hi kimse de amay baaramaz."

Ponyets kapsle adeta nefretle bakt. "Oras belli. Ben imdiye dek bu kapsllerden iyi
bir haber ktn da hi grmedim."

Kre elinde ald ve iindeki saydam, ince, sert band rulosu gevedi. Ponyets eridi
aarak haberi abucak okudu. Bandn sonuna geldii srada ba taraf buruarak
kahverengiye dnmt bile. Bir buuk dakika sonraysa btn erit kapkara kesildi ve
molekllerine ayrlverdi.
Ponyets bouk bir sesle, "Ah, Galaksi!" diye homurdand.

Le Gorm usulca, "Sana yardm edebilir miyim?" dedi. "Yoksa ok mu gizli?"

"Loncadan olduuna gre, sana almamda bir saknca yok. Askone'a gitmem
gerekiyor."

"O berbat yere mi? Ama neden?"

"Bir Tccar hapse atmlar. Fakat sakn bundan kimseye sz edeyim deme."

Gorm'un yznde fkeli bir ifade belirdi. "Hapse mi atmlar? Ama bu anlamaya
aykr!"

"Yerel siyasete karmak da anlamaya aykr."

"Ah, Tccar byle mi yapm?" Gorm bir an dnd, "Kim bu adam? Ben tanyor
muyum?"

Ponyets sert sert, "Hayr," dedi.

Gorm onun imasn anlayarak bu konuda baka soru sormaktan kand.

-168-

Ponyets yerinden kalkm vizi-ekrana bakyordu. Sisli, b-ylte biimi Galaksiye


bakarak usulca kfr ardna kfr sralad. Sonra da sesini ykselterek, "Ne dert," diye
sylendi. "Kotam hldolduramadm."

Gorm o zaman durumu kavrad. "Ah, arkadam, Askone kapal blgede."

"Tabii ya. Askone'da bir ak bile satamazsn. Atomlu hibir eyay almyorlar. Kotam
daha dolmamken kalkp oraya gitmek intihardan farksz olacak."

"Bu ii atlatamaz msn?"

Ponyets dalgn dalgn ban sallad. "Hapse attklar Tccar tanyorum. Bir dostumu
aresiz durumda brakp ona srt eviremem. Neyse... Ben Galaksi Ruhunun elindeyim
ve onun iaret ettii tarafa doru da ilerleyeceim."

Gorm akn akn, "Ha?" dedi.


Ponyets delikanlya bakt, sonra da bir kahkaha att. "Unuttum... Sen 'Ruhlar Kitab'n
hi okumadn, deil mi?"

Gorm, "Adn bile duymadm," dedi.

"Dini eitim grseydin, o kitabn adn da duyardn."

"Dini eitim mi? Rahip olmak iin mi?" Gorm ok armt.

"Korkarm yle. te bu da beni ok utandran o kara srrm. Ama muhterem pederler


benimle baa kamayacaklarna karar verdiler. Beni okuldan attlar. leri srdkleri
nedenler, Vakfn himayesinde dinle ilgili olmayan bir eitim grmemi salad."

Gorm sigarasn sndrerek kasketini dzeltti. "Son ykm gtryorum. Kotam


dolacak."

-169-

Ponyets skntl skntl, "ok anslsn," diye mrldand. Gen adam Le Gorm
gittikten sonra da birka dakika hi kmldamadan dnceli dnceli oturdu. Demek
Eskel Gorov, As-kone'da... ve hapiste, diye dnyordu. te bu ok kt. hem de
ok...

Tacir Eskel Gorov'un aslnda tccar olmadn bilen birka kiiden biriydi Limmar
Ponyets. Eskel Gorov'un ticaretle bir ilgisi yoktu. O, Vakfn bir ajanyd!

ki hafta gemiti. Ziyan olan iki hafta.

Ponyets, Askone'a ancak bir haftada ulaabilmiti. Gezegenin snrlarnn yaknndan


gen adam tetikte bekleyen sava gemileri karlamt. Uzaya yaylm olan ve saylar
gitgide artan sava gemileri. Bu teknelerde ne tr dedektrler kullanldn bilmiyordu
Ponyets. Ama bunlarn ok ie yaradklar belliydi.

Sava gemileri hibir iaret vermeden ar ar, yan yan Limmar Ponyets'in teknesine
yaklatlar. Aralarnda belli bir uzaklk brakmaya dikkat ediyorlard. Gen adamn
gemisini As-kone'un merkez gneine doru evirmeye zorladlar.

Aslnda Ponyets onlarla baa kabilirdi. O gemiler yklm ve ortadan kalkm olan
Galaksi mparatorluundan kalma aralard. Aslnda sava gemisi deil, gezinti
tekneleriydi bunlar. Atom silahlar da yoktu. Sadece uzayda dolaan ilgi ekici, ie
yaramaz, oval biimi eylerdi. Ama Eskel Gorov bu adamlarn
-170-

elindeydi, hapsedilmiti. Gorov elden karlmamas gereken bir rehine de saylyordu.


Herhalde Askone'lular da bunu biliyorlard.

Ponyets'in gezegene inmesinden sonra bir hafta daha geti. Byk Efendiyle d dnya
arasnda bir tampon grevi yapan nemsiz memurlardan oluan kalabaln arasndan
syrlmaya almakla geen yorucu bir hafta. Her kk sekreter yardmcsnn
gnlnn alnmas ve vlmesi gerekiyordu. Bir derece yksek bir memura eriebilmek
iin gerekli olan ssl imzay almak uruna bu adamlardan dikkatle ve mide bulandrc
bir ekilde yararlanmak artt.

Ponyets hayatnda ilk kez Tccar olduunu aklayan belgelerin bir ie yaramadn
gryordu.

Neyse imdi Byk Efendi, nnde muhafzlarn bekledii,, altn yaldzl kapnn
arkasndayd. Aradan da iki hafta gemiti.

Gorov hl hapisteydi. Ponyets'in bir ie yaramayan mallar da gemisinin ambarlarnda


ryordu.

Byk Efendi ufak tefek, salar iyice seyrelmi, yz kr kr, ksack boylu bir
adamd. Vcudu sanki boynundaki pek geni, parlak krk yakann altnda eziliyor ve bu
yzden kml-dayamyordu.

Byk Efendi iki elinin parmaklarn at. Silahl adamlar geri geri giderek iki sra
halinde dizildiler. Ponyets onlarn arasnda bakanlk koltuuna doru yrd.

Byk Efendi, "Konumayn," diye homurdand.

Azn am olan Ponyets hemen dudaklarn skca bzd.

"Tamam..." Askone hkmdarnn rahatlad anlalyordu. "Yersiz gevezeliklere hi


gelemem. Beni tehdit edemezsiniz. ltifata ise hi tahammlm yoktur. Hakszla
uram bir tavrla ikyete kalkmanzn da bir ie yaramayacan sy-

-171 -

lemeliyim. Siz gezgin satclara, eytan ii makinelerinize As-kone'un hibir yerinde


ihtiya olmadn ka defa bildirdiimi, sizi ka kez uyardm ben de unuttum."

Ponyets usulca, "Efendimiz," dedi. "Szkonusu Tccar hakl karmaya kalkacak


deilim. stenmedikleri yere gitmek Tccarlarn prensiplerine hi uymaz. Ama Galaksi
usuz bucaksz bir yer. Bir Tccarn daha nce de farkna varmadan bir snr at
grlmtr. Bu znt uyandracak ve knanacak bir hatadr."

Byk Efendi crlak sesiyle, "Gerekten knanacak bir ey," diye cevap verdi. "Ama bir
hata olduunu sanmyorum. Glyptal IV'deki adamlarnz o aalk gnahkr yaratk
yakalandktan iki saat sonra grmemiz iin ricaya baladlar. Sizin buraya
geleceinizi de birka kez haber vererek beni uyardlar. Bence bu ok iyi dzenlenmi
bir kurtarma kampanyasna benziyor. Birok olayn nceden tahmin edildii belli.
zellikle knanmas gereken baz hatalarn yaplaca..." Askone'lunun siyah gzlerinde
kmseyen bir ifade vard. Yal adam hzla szlerini srdrd. "Siz Tccarlar kk,
lgn kelebekler gibi o dnyadan buna uuyorsunuz. Siz Askone'un en byk
gezegenine, sistemin merkezine inecek ve bunu farkna varlmadan yaplm bir snr
ama olay sayacak kadar deli misiniz gerekten? Haydi, haydi, buna imkn var m?"

Ponyets iin iin irkildi, ama yznden anlalmyordu bu. natla, "O arkada bilerek
sat yapmaya kalktysa," dedi. "O zaman Loncamzn en ciddi kurallarna kar gelmi
demektir, efendimiz. Bu Tccar pek aklszca davranm."

Askone sert sert, "Evet, pek aklszca," diye aklad. "Hem de o kadar aklszca ki,
arkadanzn bu hatasnn bedelini hayatyla demesi olas."

-172-

Ponyets'in mide kaslar bzlverdi. Byk Efendinin ok kararl olduu belliydi. Gen
adam, "Efendimiz," dedi. "lm ok kesin ve dzeltilmesi imknsz bir olaydr. Onun
iin baka bir yol olmal."

Bir sessizlik oldu.

Sonra yal adam ihtiyatla, "Vakfn ok zengin olduunu duydum," diye mrldand.

"Zengin mi? Bu doru. Fakat bizim servetimizi almay kabul etmediiniz eyler
oluturuyor. Atomlu eyalarmzn deeri..."

"Eyalarnzn hibir deeri yok. nk atalar tarafndan kutsanmam eyler bunlar.


Atalarmz onlar yasakladlar. Bu yzden de hepsi kt ve lanetli." Byk Efendinin bu
szleri adeta ark syler gibi tekrarlanmasndan hepsini oktan ezberlemi olduu
anlalyordu. Yal adam, gzlerini kapayarak anlaml anlaml ekledi. "Deerli baka
bir eyiniz yok mu?"

Ama tccar onun ne demek istediini kavrayamad. "Anlayamadm. stediiniz nedir?"

Askone'lu ellerini iki yanna at. "Sizinle yer deitirmemi, ihtiyalarm size
aklamam istiyorsunuz. Bu olamaz. Arkadanz gnah iledii iin Askone yasalarna
gre cezalandrmaktan baka are olmad anlalyor. Gazla lm. Biz adil insanlarz.
Ayn durumdaki yoksul bir kyl de daha fazla strap ekmezdi. Ben, kendim de yle."

Ponyets umutsuzca denedi. "Efendimiz, mahkmla grmeme izin var m?"

Byk Efendi souk bir tavrla, "Askone yasalar bir lm mahkmunun bakalaryla
konumasna izin vermez," diye aklad.

Ponyets pes etmedi. "Efendimiz, bir insann vcudunu kaybetmek zere olduu bu saatte
onun ruhuna acmanz diliyo-

-173-

rum. Hayat tehlikeye girdii andan beri manevi teselliden yoksun kald. imdi bile her
eyi yneten Ruhun yanna hazrlanmadan gitmesi tehlikesi var."

Byk Efendi kukuyla, "Siz bir Ruh Hizmetkr msnz?" diye sordu.

Ponyets alakgnll bir insan tavryla ban edi. "O ekilde eitildim. Bombo
uzayda dolaan Tccarlarn benim gibi birine ihtiyalar oluyor. Ticaret ve dnyevi
ilere adanan bir yaamn manevi yanyla ilgilenecek birine."

Askone'lu hkmdar dnceli dnceli alt dudan emdi. "Her insan ruhunu
atalarnn yanna yapaca yolculua ha-zrlamalidr. Ama akas, siz Tccarlarn
inan sahibi kimseler olduunu hi sanmyorum."

Limmar Ponyets ok salam grnen kaln kapdan ieri girerken, Eskel Gorov da
yatanda kmldanarak tek gzn at. Kap Ponyets'in arkasndan mthi bir
grltyle kapand. Gorov hayretle bararak ayaa kalkt.

"Ponyets? Seni yolladlar demek?"

Gen adam ac ac, "Bu sadce bir rastlant," dedi. "Belki de benim kt cinimin ii.
Bir, Askone'da ban belaya sokuyorsun. ki, Ticaret Odas sen tam ieri tkldn
srada benim iim gerei bu sistemin elli 'parsek' tesinden geeceimi biliyor. ,
seninle daha nce de birlikte altk ve tabii Odann bundan da haberi var. Eh, bu pek
tatl, kanlmaz bir ey, deil mi? Bir dmeye basyorsun ve cevap kveriyor."

-174-

Gorov heyecanla, "Dikkatli ol," diye onu uyard. "Bizi mutlaka dinliyorlardr. Alan
arptcn var m?"

Ponyets bileindeki sk, ssl bilezii iaret etti.

Gorov rahatlad o zaman. -

Ponyets etrafna baknd. Hcrede fazla eya yoktu, ama olduka geni saylrd. erisi
aydnlkt ve pis de kokmuyordu. Ponyets, "Hi fena deil," dedi. "Sana kar dikkatli
davrandklar anlalyor."

Gorov bu szlere aldrmad. "Dinle. Buraya nasl gelebildin? Hemen hemen iki haftadan
beri kimseyle grmeme izin vermiyorlar."

"Yani ben gezegene eritiimden beri, yle mi? Buradakilerin patronu olan o ihtiyarn
da zayf taraflar olduu anlalyor. Adam dini szlere ok merakl. Ben de bo atp
dolu tutmaya altm ve bunu baardm. Ben imdi buraya sana dini t vermeye
geldim. Byk Efendi gibi ar banaz adamlar byledir ite. ine geliyorsa gzn
krpmadan grtlan keser, ama te yandan varl kuku gtren, nemsiz ruhunun
geleceini tehlikeye atmaktan kanr. Ampirik bir psikoloji bu. Bir Tccarn her
konuda biraz fikri olmas gerekir."

Gorov alayla gld. "Tabii sen teoloji okuluna da gitmitin. ini iyi biliyorsun, Ponyets.
Seni gndermi olmalarna seviniyorum. Ama Byk Efendinin ilgilendii*sadece
benim ruhurru deil. Sana.fidyeden sz etti mi?"

Ponyets'in gzleri ksld. "Bunu belli belirsiz bir ekilde ima etti. Ayrca seni gazla
ldrteceini syleyerek tehditler savurdu. Ben ihtiyatl davranarak gafil avlanmaya
altm. Adam beni faka bastrmaya alyor olabilirdi. htiyarn istedii nedir?"

-175-

"Altn."

"Altn m?" Ponyets'in kalar atld. "Yani madenin kendisini mi istiyor? Ama neden?"

"Alverilerini altnla yapyorlar."


"Sahi mi? Peki, ben altn nereden bulacam?"

"Bilmem. Ama bulman art. Beni dinle. Bu ok nemli. Byk Efendi altn kokusu
ald srece benim bama da bir ey gelmez. Ona altn vereceini syle. stedii kadar
altn! Sonra altn bulmak iin gerekiyorsa ta Vakfa kadar git. Hapisten knca ikimizi
sava gemilerinin eliinde sistemden uzaklatrrlar. Ondan sonra da birbirimizden
ayrlrz."

Ponyets arkadan honutsuzca szd. "Sen tekrar buraya dner ve yeni bir giriimde
daha bulunursun."

"Bana Askone'lulara atomlu eyalar satma grevi verildi."

"Sen daha uzayda bir 'parsek' ilerlemeden onlarn eline dersin. Bunu biliyorsun
herhalde..."

Gorov, "yle olacan kesinlikle bilsem bile, durum yine de deimez."

"kinci kez seni ldrrler."

Gorov omuz silkti.

Ponyets usulca, "Byk Efendiyle tekrar pazarla otura-caksam," dedi. "Her eyi
bilmem gerekir. u ana dek elyorda-myla altm. Tabii bu yzden de sylediim
birka sz Efendimizin sinir krizi geirmesine neden oldu."

Gorov, "Mesele ok basit," diye cevap verdi. "Burada, evrede, Vakfn gvenliini
salamann tek yolu, dinin kontrol altnda olan bir ticaret-imparatorluu kurmaktr.
Sistemleri zorla siyasi kontrolmz altna alamayacak kadar zayf henz. Ancak Drt
Krall elimizde tutabiliyoruz."

-176-

Ponyets ban sallad. "Bunu biliyorum. Atomlu eyalar kabul etmeyen bir sistem
hibir zaman dini kontrolmz altna giremez...."

"Bu yzden de bir bamszlk ve dmanlk merkezi halini alabilir."

Ponyets, "Pekl," dedi. "imdi varsaymlar bir yana brakalm. Sat engelleyen
nedir? Dini inanlar m? Byk Efendi byle bir imada bulundu."

"Onlarn dini atalara tapma temeline dayanyor. Trelere ve efsanelere gre onlar
felaketlerden gemi kuaklardan yetien basit ve namuslu kahramanlar kurtarm. Tabii
bu yzyl ncesi anari dneminin arptlm bir yorumu. O srada mparatorluk gleri
pskrtlm ve bamsz bir hkmet kurulmu. Askone'lular dehetle hatrladklar
eski mparatorluk rejimiyle ileri bilim ve atom gcn bir sayar olmular."

"yle mi? Ama onlarn beni iki parsek teden farkeden pek gzel gemileri var. Bana bu
ide bir atom kokusu varm gibi de geliyor."

Gorov omzunu silkti. "O gemilerin mparatorluk devrinden kald kesin. Herhalde
teknelerde atom gc de var. Askone' lular ellerindeki eyleri saklyorlar. Fakat mesele
u: Yenilikler yapmak niyetinde deiller. ekonomileri atom gcne dayanmyor. te
deitirmemiz gereken de bu."

"Bunu nasl baaracaz?"

"Bir noktada dayanma glerini krarak. Yani ksacas bir soyluya g alan olan bir
ak sattm takdirde, adam bunu kullanmasn salayacak yasalarn karlmas iin
yneticileri zorlayacak. Byle zetlendii zaman bu iddia insana pek gln

-177- imparatorluk/F : 12

geliyor. Ama aslnda psikoloji bakmndan ok salam. Stratejik noktalarda, stratejik


satlar yaplrsa sarayda atom yanls bir grup oluur."

"Seni de buraya bu amala yolladlar. Beni de fidye verip seni kurtarmam, sonra da
kp gitmem iin. Sen tabii yeni giriimlerde bulunacaksn. Bu biraz ters deil mi?"

Gorov ihtiyatla sordu. "Ne adan?"

Ponyets'in tepesi att birden. "Beni dinle. Sen bir diplomatsn, bir Tccar deil. Sana
Tccar' adn vermeleri de bu gerei deitirmez. yle p diye bir Tccar olamazsn.
Aslnda bu grevi, meslei satlk olan birine vermeleri gerekirdi. Ve ben buradaym.
Geminin ambarlarmdaki eyalar ryor. Kotam dolduramayacam da kesin."

Gorov hafife gld. "Yani sence zerine vazife olmayan bir ey iin hayatn tehlikeye
mi atyorsun?"

Ponyets, "Bunun vatanseverlikle ilgili olduunu mu sylemek istiyorsun?" dedi. "Tabii


Tccarlar da vatansever deillerdir, yle mi?"

"Bu bakmdan adlar kmtr. nclerin vatansever olduklar pek iddia edilemez."
"Pekl, kabul. Ben uzayda Vakf kurtarmak ya da buna benzer iler baarmak iin
dolamyorum. Ama ben para kazanmak niyetindeyim. Bu da benim iin iyi bir frsat.
Bunun ayn zamanda Vakfa da yarar olacaksa, ok daha iyi. Ben hayatm daha clz
umutlar uruna ka kez tehlikeye attm."

Gorov ayaa kalkt. Ponyets de onu izledi.

Gorov, "Ne yapacaksn?" diye sordu.

Tccar glmsedi. "Bunu ben de henz bilmiyorum, Gorov. Fakat nemli olan mal
satmaksa, o zaman benden daha iyisini

-178-

bulamazsn. Ben genellikle pek vnmem. Ama daima bir eyi gvenle syleyebilirim:
imdiye dek kotam doldurmazlk etmedim hi."

Gen adam hcrenin kapsna vurur vurmaz hemen ald. Muhafzlar Ponyets'in iki
yanna getiler.

Byk Efendi fkeyle, "Bir gsteri," dedi. Krkne iyice sarlarak baston gibi
kulland demir ubuun sapn skca kavrad.

"Altn, efendimiz."

Byk Efendi kaytszca ban sallad. "Altn."

Ponyets elindeki kutuyu yere brakarak gven dolu bir tavr taknmaya alarak
kapan at. Sanki bir sr dmanla kar karyayd. Uzaya ilk kt yl da buna
benzer bir duyguya kaplmt. Sakall Komite yeleri karsnda bir yarm daire
oluturmular, onu pis pis szyorlard. Aralarnda Byk Efendinin en nem verdii
adam Pherl de vard. Sska suratl sarayl, Byk Efendinin yannda souk ve
dmanca bir tavrla oturuyordu. Ponyets, Pherl'le daha nce de karlam ve onun ba
dmanlarndan biri olduunu.hemen anlamt. Bu yzden Pherl'i ba kurban olarak da
semiti.

Darda, holde bir grup muhafz olaylarn gelimesini bekliyordu. Ponyets' kesin bir
biimde uzay gemisinden uzakta tutuyorlard. Gen adamn giritii rvet verme
abalarndan baka bir silah da yoktu. Gorov hl hapisti.

-179-
Ponyets urunda bir hafta alp abalad biimsiz ve hantal aletin son ayarlarn da
yapt. Tekrar kurun astarl ku-vartzn gce dayanabilmesi iin dua etti.

Byk Efendi, "Bu nedir?" diye sordu.

Ponyets bir adm geriledi. "Ufak bir aygt. Bunu kendim yaptm."

"Oras belli. Ama benim renmek istediim bu deil. Bu sizin dnyanzn o kara
byyle ilgili iren aletlerinden biri mi?"

Ponyets ciddi ciddi itiraf etti. "Bu da atomla alyor. Ama iinizden birinin buna
dokunmas, aygtla ilgilenmesi gerekmiyor ki. Bunu kendim iin yaptm. Eer kirliyse,
pislii de sadece bana bulaacak."

Byk Efendi demir bastonunu tehdit dolu bir tavrla aygta doru sallad. Gnahlardan
arndrc bir dua okurken dudaklar sessizce ve hzla kprdad. Sanda oturan sska
yzl sarayl ona doru eilerek seyrek kzl bykl azn yal adamn kulana
yaklatrd. Byk Efendi somurtkan bir tavrla omzunu silkerek Pherl'den uzaklat.

"Vatandann hayatn kurtaracak altnla bu ktlk dolu aletin ne ilgisi var?"

Ponyets elini orta blmeye doru usulca indirerek sert ve yuvarlak yanlarn okad. "Bu
makineyle," diye sze balad. "Attnz demir paralarn altna dntrebilirim. En
iyi cins altna. nsanlarn bildii ve demiri altn haline sokan tek aygt bu, efendimiz. Bu
alet oturduunuz koltuun ayaklarn, bu binann duvarlarn oluturan o irkin demiri
alyor ve bunu parlak, ar, sapsar altn haline sokuyor. Bu bir 'deitirme ilemi'
sorunu sadece."

-180-

Ponyets bir yandan da, pek beceriksizce konuuyorum, diye dnd. Baarl
olamayacam... Aslnda sat yapaca zaman dzgn, rahat, karsndakini ikna edecek
ekilde konuurdu. Ama imdi szleri bozuk bir uzay aracndan farkszd. Ne var ki,
Byk Efendiyi szlerin nasl sylendii deil, anlam ilgilendiriyordu.

"Ya? 'Deitirme ilemi,' demek? imdiye kadar bunu ba-arabildiklerini iddia eden
birtakm budalalar ortaya kt. Boylarndan byk ilere kalkarak gnah ilemenin
cezasn ektiler."

"Baarl olabildiler mi?"


"Hayr." Byk Efendi souk bir neeyle gld. "Altn yapmak affedilmeyi de
beraberinde getiren bir su saylr. Ama buna kalkmak ve stelik de baarl
olamamak sadece lme yol aar. te, bu bastonumla ne yapabileceksiniz bakalm?"
Demir ubuu yere vurdu.

"zr dilerim, efendimiz. Aygtm kk bir model. Demin de sylediim gibi, bunu
kendim yaptm. Sizin bastonunuzsa ok uzun."

Byk Efendi, kk, parlak gzleriyle etrafna baknd. Sonra birinin zerinde durdu.
"Randel, tokalarn ver. Haydi, haydi, gerekirse sana iki ift toka alrz."

Tokalar elden ele dolaa dolaa sonunda Byk Efendiye eriti. Yal adam tokalar
elinde dnce.!! dnceli tartt. "te!" Tokalar yere att.

Ponyets bunlar yerden ald. Silindiri, kolu zorla ekerek at. Gzlerini krptrp
duruyordu. Tokalar dikkatle anot ekrann ortasna yerletirdi. Daha sonra ii daha kolay
olacakt. Ama bu ilk denemeydi. Baarszla uramamalyd.

-181 -

Ponyets'in yapt maden deitirici on dakika kt kt a-trdad. Etrafa hafif bir ozon
kokusu yayld. Askone'lular homurdanarak gerilediler. Pherl tekrar Byk Efendinin
kulana telal telal bir eyler mrldand. Ama yal adamn yznde sert bir ifade
vard, kararndan dnmek niyetinde olmad anlalyordu.

Sonunda demir tokalar altn halini ald!

Ponyets tokalar yal adama uzatarak, "Efendimiz," diye mrldand.

Ama Byk Efendi kararszca duraklad, sonra da Ponyets'e tokalar uzaklatrmasn


iaret etti. Ama gzlerini maden deitiren aygttan alamyordu.

Ponyets abucak, "Baylar," dedi. "Bu altn. Hem de som altn. Bu tokalara bilinen tm
fiziksel ve kimyasal deneyleri uygulayabilirsiniz. Tabii bunlarn altn olduklarn
kantlamak gereini duyuyorsanz. Bunu, doada bulunan altndan ayrt etmek de
imknszdr. Her tr demir bu ekilde altna dntrlebilir. Pas, ilemi engellemez.
Az miktarda alam maddeleri de..."

Ponyets yalnz sessizlii doldurmak iin konuuyordu. Tokalar hl ileriye doru


uzatm olduu elindeydi. Aslnda gen adam adna bu altnlar konuyu tartyorlard.
Sonunda Byk Efendi elini ar ar uzatt.

O zaman sska suratl Pherl dayanamayarak yksek sesle, "Efendimiz," dedi. "Bu altnn
kayna zehirli."

Ponyets hemen atld. "amurda da bir gl yetiebilir, efendimiz. Komularnzla


yaptnz ticaret srasnda akla gelebilecek her trden mal satn alyorsunuz. Onlara bu
eyalar nereden bulduklarn sormuyorsunuz. Bunlar iyiniyetl ve hayrl

-182-

atalarnzn kutsadklar bilinen makinelerden mi elde ediyorlar, yoksa uzayn dourduu


iren aygtlardan m? Bunu bilmiyorsunuz. Yapmayn... Sonuta ben makineyi vermeyi
teklif etmiyorum. Vermek istediim altn."

Pherl, "Efendimiz," dedi. "Sizin izniniz ya da bilginiz olmadan alan yabanclarn


gnahlarndan siz sorumlu deilsiniz. Ama huzurunuzda ve izninizle demirden
gnahkrca elde edilen bu yalanc altn, kutsal atalarmzn yaayan ruhlarna bir hakaret
saylr."

Byk Efendi kararszca, "Ama altn yine de altndr," diye mrldand. "Bunu lme
mahkm edilmi bir dinsize karlk olarak veriyorlar. Sen de fazla titizsin, Pherl." Yine
de elini geri ekti.

Ponyets, "Siz akln simgesisiniz, efendimiz," dedi. "Ama dnn. O dinsizi geri
verdiiniz takdirde atalarnz bakmndan bir kayba uram saylmazsnz. Ona karlk
alacanz altnla da atalarnzn kutsal ruhlar iin yaplan trbeleri ssleyebilirsiniz.
Altn kendi bana kt olsayd, byle kutsal bir ide kullanlmazd. Altn kendi bana
kt deildir."

Byk Efendi alacak bir heyecanla, "Atalarmn kemikleri adna!" diye bard.
Dudaklar aralanarak tiz bir kahkaha att. "Bu gen adama ne diyorsun, Pherl? Szleri
gerek. Atalarmn szleri kadar doru hem de."

Pherl skntl skntl, "yle gzkyor," diye cevap verdi. "Bu gerein, Kt Ruhun
bir oyunu olmamasn dileyelim."

Ponyets birdenbire, "Daha iyi bir teklifim var," dedi. "Altn rehin aln. Bunlar bir adak
olarak atalarnzn mihraplarna koyun. Beni de otuz gn hapsedin. Bu srenin sonunda
atalarnz honutsuzluklarn aklamazlarsa... bir felaket olmazsa, her-
-183-

halde o zaman onlarn bu adaklar kabul ettikleri anlalr. Bundan daha fazla ne
syleyebilirim?"

Byk Efendi bu teklifi beenmeyen biri olup olmadn anlamak iin ayaa kalkt
zaman sarayllarn hepsi de telala, "Evet, evet," der gibi balarn salladlar.

Ponyets iin iin glerek dini eitimin yararlarn dnd.

ir

Ponyets ancak bir hafta sonra Phefle grmeyi baarabildi. Gen adamn btn
sinirleri gerilmiti. Ama o fiziksel aresizlik duygusuna artk almaya balyordu.
Ponyets kentten muhafzlarn arasnda karlmt. imdi Pherl'in kentin dndaki
villasnda gz hapsindeydi. Ponyets'in btn bunlar sakin sakin kabul etmekten baka
yapabilecei bir ey de yoktu.

Pherl, Ponyets'e, "Siz ok garip bir adamsnz," dedi. Birbirine yakn kk gzleri
titreiyorlard sanki. "u son hafta ve zellikle u iki saat boyunca altna ihtiyacm
olduunu ima etmekten baka bir ey yapmadnz. Bence bouna yoruluyorsunuz.
Sonuta altna ihtiyac olmayan var m? Neden bir adm daha ilerlemiyorsunuz?"

Ponyets ihtiyatla, "Sadece altn deil," diye mrldand. "Sadece altn deil... Asl
nemli olan altnn gerisindekiler."

Pherl dudaklarn aaya doru bkerek, Ponyets'i sktrd. "Altnn arkasnda ne


olabilir ki? Herhalde yine beceriksizce bir gsteri iin bir giri yapmyorsunuz?"

Ponyets kalarn hafife att. "Beceriksizce mi?"

-184-

"Ah, tabii, kesinlikle." Pherl ellerini kavuturarak enesine dayad. "Sizi eletirdiim
yok. Mahsus beceriksizce davrandnzdan eminim. Efendimize bunu aklayarak onu
uyarabilirdim. Ama bunun nedeninden pek emin deilim. Ben sizin yerinizde olsaydm,
altn gemimde yapar ve bunu yalnzken teklif ederdim. O zaman bize bir gsteri
yapmanza ve herkeste dmanca duygular uyandrmanza gerek kalmazd."

Ponyets, "Doru," diye itiraf etti. Fakat siz ben deilsiniz. Ben de o dmanlklara srf
sizin ilginizi ekmek iin katlandm."
"Neden bu muydu? Sadece bu?" Pherl, Ponyets'i aa grdn ve onunla alay ettiini
gizlemiyordu. "O otuz gnlk deneme sresini de daha iinize gelecek bir eyler
baarabilmek iin nerdiniz yle mi? Ya altnn kirli olduu anlalrsa?"

Ponyets de usulca, alayla gld. "Altn konusunda onun temiz kmasn ok isteyen
kimselerin karar vereceini unutmayalm."

Pherl ban kaldrp gzlerini ksarak Tccar szd. Hem arm, hem de memnun
olmu gibi bir hali vard. "Mantkl bir dnce... imdi dikkatimi neden ekmek
istediinizi bana syleyin."

"Bunu yapacam. Burada kaldm ksa srede sizinle ilgili ve benim de dikkatimi
eken baz yararl eyleri farkettim. rnein, gen bir adamsnz. Komite yesi olmak
iin ok gensiniz hem de. Ayrca yeni saylacak bir ailedensiniz."

"Aileme dil mi uzatyorsunuz?"

"Hayr, ne mnasebet! Atalarnz ulu ve kutsal kimseler. Bunu herkes de kabul eder Ama
sizin Be Kabilenin birinden olmadnz syleyenler var."

-185-

Pherl arkasna yasland. "Be Kabileden olanlara saygm var." Sesi kin doluydu. "Ama
onlarn kan suland ve verimlilikleri azald. Gnmzde o Kabilelerden elli kii bile
yaamyor."

"Ancak baz kimseler halkn Kabilelerden olmayan birini Byk Efendilie layk
grmeyeceini sylyorlar. Byk Efendinin yeni yeni gzne giren, ok gen birinin
lkenin ileri gelenleri arasnda gl dmanlar edinecei de kesin. Yani baz
kimselerin iddias byle. Byk Efendi yalanyor. O ld an sizi koruma gc de
sona erecek. Tabii Byk Efendinin Ruhunun szlerini yorumlama grevi yine
dmanlarnzdan birine verilecek."

Pherl kalarn att. "Bir yabanc olmanza karn ok ey duymusunuz. Byle keskin
kulaklar kesiliverir."

"Buna belki ileride karar verilir."

"Teklifinizi tahmin edebiliyorum." Pherl koltuunda sabrszca kmldand. "Bana servet


ve g nereceksiniz. Tabii bunu geminizde tadnz o kk, kt makineler
salayacak. yle deil mi?"
"yle diyelim. Buna ne itiraznz olabilir? Sadece iyi ve kt ltnz m?"

Pherl ban sallad. "Hi de deil. Buraya bakn, yabanc. Siz bir dinsiz ve kfirsiniz.
Hakkmzdaki fikirlerinizi de biliyorum. Fakat ben de kendi mitolojimin tutsa deilim.
Grnte yle olabilir ama gerek bu deil. Ben eitim grm bir insanm. Bir aydn
olduumu sanyorum. Dini inanlarmz, ahlak deil, ama gelenekler bakmndan sadece
kitlelere uygun eylerdir."

Ponyets usulca srar etti. "O halde itiraznz nedir?"

"te bu. Halk kitleleri. Ben sizinle i yapmay isteyebilirim.

-186-

Ancak kk makinelerinizin yararl olabilmeleri iin kullanlmalar da gerekiyor. Siz


neler satyorsunuz? rnein, bir ustura diyelim. Ben bu usturay gizlice, titreyerek
kullanmak zorunda kaldktan sonra nasl zengin olabilirim? enem daha kolaylkla,
temizce tra olsa bile bu bana nasl bir servet salar? Usturay kullanrken yakalandm
takdirde gaz odasnda lmekten ya da bir gruh tarafndan paralanmaktan nasl
kurtulabilirim.

Ponyets omzunu silkti. "Bu bakmlardan haklsnz. Tabii arenin u olduunu


syleyebilirim: Halka ilerinin kolaylamas iin atomlu ara ve gereleri kullanmasn
retir, onlar eitirseniz. O arada siz de kendinize mthi bir kazan salam
olursunuz. Bu ok byk ve zorlu bir abay gerektirir. Bunu saklamyorum. Ama
sonutaki kazan da o lde byk olur. Tabii btn bunlar sadece sizi ilgilendirir.
Beni deil. zellikle u ara. nk size ne ustura, ne bak, ne de p eritme makinesi
teklif ediyorum."

"O halde bana teklif ettiiniz nedir?"

"Altnn kendisi. Dorudan doruya. Geen hafta gsteri yaptm makine sizin olabilir."

Pherl kaskat kesildi. Aln derisi hafife seiriyordu. "Maden deitirici mi?"

"Evet, o. Ne kadar demiriniz varsa, o kadar da altnnz olur. Yanlmyorsam bu, da


btn ihtiyalarnza yeter. Genliinize ve dmanlarnza karn Byk Efendi
olmanz salar. Ayrca bunun gvenli bir yol olduunu da sylemeliyim."

"Ne bakmdan?"

"Makinenin gizlice kullanlmas art. Demin atomlu makinelerin gizlice


kullanlabileceklerini sylyordunuz ya! Bu da

-187-

ayn ey. Maden deitiriciyi en uzaktaki maliknenizin mahzenine de gmseniz, o


makine sizi yine de abucak zengin eder. Dakikada hem de. nk siz makineyi deil,
altn satn alacaksnz. Altnn zerindeyse bunun nasl elde edildiini belirtecek hibir
iaret bulunmayacak. nk bu altn doada bulu- , nandan ayrt etmek imknsz."

"O makineyi kim altracak?"

"Siz tabii. Onun nasl kullanlacan be dakikada renir- * seniz. Makineyi


istediiniz her yerde kurabilirim."

"Buna karlk ne istiyorsunuz?"

"ey..." Ponyets ihtiyatla konumaya balad. "Buna karlk bir cret isteyeceim...
Hatr saylacak bir bedel. Sonuta ben bir Tccarm. Makine ok deerli. Buna karlk
demirden elde edilmi altndan otuz santim byklnde bir kp istediimi
syleyelim."

Pherl bir kahkaha att.

Ponyets kzard ve souk bir tavrla ekledi. "Verdiiniz bu bedeli iki saat iinde tekrar
kazanabileceinizi hatrlatmama izin verir misiniz efendim?"

"Doru. Ama bir saat sonra siz Askone'dan ayrlrsnz ve makinem de birdenbire ie
yaramaz olur. Bana bir garanti vermelisiniz."

"Size sz veriyorum."

"Sznze gvenebileceimden eminim." Pherl alayla eildi. "Ama yanmda olmanz


daha da salam bir garanti saylr. Makineyi alr halde teslim etmenizden bir hafta
sonra istediiniz creti alacaksnz. Size sz veriyorum."

"imknsz!"

-188-

"mknsz m? Bana bir ey satmay teklif ettiiniz iin lm cezasna


arptrlabilirsiniz. Ya szm kabul edersiniz ya da yarn kendinizi gaz odasnda
bulursunuz."
Ponyets'in yz ifadesizdi. Belki usulca gzlerini bir iki kez krptrmt. Gen adam,
"Bu hakszlk," dedi. "Beni zor duruma drdnz. Bu verdiiniz sz bir kda da
yazar msnz?"

"Beni de idam etmeleri iin mi? Yok canm." Pherl memnun memnun gld. "Olmaz yle
ey. Sadece birimizden biri aptal."

Tccar hafif sesle, "Pekl," dedi. "Anlatk."

Gorov'u otuzuncu gn serbest braktlar. Makine iki yz elli kilo sapsar altn yaratt.
Gorov'un dokunmayacaklarna sz verdikleri o kirli ve iren uzay gemisini de teslim
ettiler.

Askone sistemlerine girdikleri zaman olduu gibi oradan ayrlrlarken de iki arkadaa
silindir biimi, ince, kk gemiler elik ettiler.

Ponyets uzaydaki gne nlarnn hafife aydnlatld benee bakyordu. Gorov'un


gemisiydi bu. Sonra gen adam arkadann sesini duydu. arptlarak sratlan esir-
mnn naklettii bu ses berrak fakat biraz tizdi.

Gorov, "Ama istenilen bu deil ki, Ponyets," diyordu. "Bir maden deitirici ne ie
yarar? Sahi, sen o makineyi nereden buldun?"

Ponyets sabrl sabrl cevap verdi. "Bulmadm. Onu kendim yaptm. Bir yemek
nlama kutusundan. Aslnda pek de ie

-189-

yarayacak bir ey deil. Byk apta altn retilmeye kalkld zaman fazla g
harcyor. Yoksa Vakf btn Galakside ar madenlerin peinden komaz, bu
makinelerden yararlanrd. Aslnda bu btn Tccarlarn bavurduklar malum
oyunlardan biridir. Ama akas, imdiye dek demiri altna hi evirmemitim.
Nedense bu ilem herkesi etkiliyor. Makine de alyor, ama bir sre iin."

"Pekl. Ama bu oyun hibir ie yaramad."

"Seni kt bir durumdan kurtard."

"nemli olan bu deil. Sonuta bu nazik refakatilerimizin elinden kurtulur kurtulmaz


tekrar Askone'a dnmek zorunda kalacam."
"Neden?"

"Bunu senin o politikacya da anlatmsn ya." Gorov'un sesi sinirliydi. "Btn o sat
konumasnn temeli maden deitiricinin bir amaca erimek iin bir ara olduu
gereine dayanyordu. Aslnda makinenin tek bana byk bir deeri yoktu. Yani Pherl
altn satn alyordu, makineyi deil. Psikoloji bakmndan salam bir oyundu bu. Etkili
de oldu ama..."

Ponyets sordu. "Ama ne?"

Gorov'un alcdan ykselen sesi daha da tizleti. "Ama biz onlara kendi deeri olan bir
makineyi satmak istiyorduk. Ak ak kullanmay isteyecekleri bir aygt. Askone'lular
srf kendi karlar iin atom tekniklerini kabule zorlayacak bir eyi."

Ponyets usulca, "Btn bunter anhyorum," dedi. "Meseleyi bana daha nce de anlattn.
Ama satmn nelere yol aacan bir dn. Maden deitirici dayand srece Pherl
altn elde edecek. Bundan sonraki seimi kazanmasn salayacak kadar altn olacak.
imdiki Byk Efendinin fazla yaayacan sanmyorum."

-190-

Gorov, "Pherl'in minnetine mi gveniyorsun?" diye sylendi.

"Hayr. Onun zeksna ve karlarn koruma yeteneine gveniyorum. Pherl maden


deitirici sayesinde seimi kazanacak. Dier makineler..."

"Hayr, hayr. k noktan hatal. Pherl baarsn makineye deil, eskisinden beri deer
verilen altna borlu olduuna inanacak. Deminden beri sana bunu anlatmaya
alyorum."

"Ponyets glerek koltuuna daha rahata yerleti. Pekl, diye dnd. Zavall
Gorov'la yeterince elendim. Bizimki neredeyse ldracak... Sonra, "O kadar acele
etme, Gorov," dedi. "Szlerim henz sona ermedi. Bu ie baka ara ve gereler de
kart."

Ksa bir sessizlik oldu.

Sonra Gorov ihtiyatla sordu. "Hangi ara ve gereler?"

Ponyets grnt nakledicisi olmamasna karn farkna varmadan eliyle iaret etti. "u
refakatileri gryor musun?"
Gorov ksaca, "Tabii," dedi. "Bana o ara ve gereleri anlat."

"Eer dinlersen anlatrm. Bize elik eden Pherl'in zel filosu . Byk Efendi bu zel
erefi ona ltfetti. Pherl, ihtiyardan bunu koparmay baard."

"Ee?"

"Filonun bizi nereye gtrdn sanyorsun? Biz imdi Pherl'in Askone dndaki
madenlerine gidiyoruz. Anladn m? Dinle!" Ponyets birdenbire fkelendi. "Sana bu ie
para kazanmak iin girdiimi syledim, dnyalar kurtarmak iin deil. Pekl! O
maden deitiriciyi bedava verdim. Karlnda bir

-191 -

ey almadm. Daha dorusu bu yzden gaz odasna gnderilme tehlikesiyle karlatm.


Bu da kotam doldurmam salayacak bir ey deildi."

"Sen bana u madenlerden sz et, Ponyets. Onlarn bu ile ne ilgisi var?"

"Kazanla ilgisi var. Teneke depo edeceiz, Gorov. Bu eski psk uurtmann her
tarafn tenekeyle dolduracaz. Ondan sonra da seninkinin ambarlarn. Ben madeni
almak iin Pherl'le birlikte aaya ineceim, dostum. Sen de gemindeki btn
silahlarnla beni koruyacaksn. Ne olur ne olmaz. Pherl iddia ettii kadar sportmence
davranmayabilir. O teneke benim kazancm."

"Tenekeyi maden deitiriciye kar m alyorsun?"

"Hayr. Gemimdeki btn atomlu makinelere karlk alyorum. Onlarn hepsini de iki
misli fiyata sattm. Ayrca zerine biraz ilave de yaptm." Penyets zr diler gibi
omzunu silkti. "Pher'li kazkladm tabii. Bunu itiraf ediyorum. Ama kotam doldurmam
gerekiyordu. yle deil mi?"

Gorov iyice sersemlemiti. "Bana u ii iyice anlatr msn?"

"Anlatlacak ne var? Her ey ortada deil mi, Gorov? Anlayacan, o zeki kpek beni
kurtulmas imknsz bir tuzaa drdn sand. Sonuta Byk Efendi benim deil,
onun szne inanacakt. Pherl maden deitiriciyi ald. Askone yasalarna gre lmle
cezalandrlacak ar bir sutu bu. Ama Pherl istedii zaman beni vatanseverce
amalarla tuzaa drdn iddia edebilirdi. Benim yasak eyleri sattm herkese
aklard."

"Bu belli bir ey."


"Tabii. Ancak i 'Benimkine kar Pherl'in sz' olmaktan oktan kmt. nk Pherl
'mikro-film kaydedicisi' diye bir ey

-192-

olduunu duymamt. Byle bir aygt olabilecei aklnn kesinden bile gemiyordu."

Gorov birdenbire bir kahkaha att.

Ponyets, "Tabii glersin," dedi. "nce sava Pherl kazanm gibi davrandm. Dersimi
almm gibi bir tavr takndm. Dayak yemi bir kpek tavryla maden deitiriciyi
kurarken iine kayt aygtn da yerletirdim. Aygt ertesi gn altnlar karrken gizlice
aldm. Bylece Pherl'in o herkesin giremedii zel'odasnda neler yaptn kaydetmi
oldum. Zavall makineyi heyecanla altrd. lk altn grd zaman yeni yumurtlam
bir tavuk gibi gdaklad."

"Ona filmi gsterdin mi?"

"ki gn sonra. Zavall ahmak hayat boyunca -boyutlu renk-ses grnts hi


grmemiti. Pherl batl inanlar olmadn sylyor. Fakat olgun bir insann bylesine
dehete kapldna imdiye dek hi tank olmamtm. Ona kentteki alana bir aygt
yerletirdiimi ve bunun tam le zaman almaya balayacan syledim.
Milyonlarca Askone'lu banaz, filmi seyredecek, ondan sonra da kendisini
paralayacaklard. Pherl yarm saat sonra neredeyse dizlerime kapanacakt.
Samasapan bir eyler syleyip duruyordu. Artk benimle her istediim anlamay
yapmaya hazrd.

"Sahi yle yaptn m?" Gorov kahkahalarla glmemek iin kendini zor tutuyordu. ."Yani
kentteki alana gerekten bir aygt yerletirdin mi?"

"-Hayr, ama bu nemli deildi. Pherl benimle anlat. Gemideki btn ara ve gereci
satn ald. Senin teknedekileri de Btn bunlara karlk tayabileceimiz kadar teneke
vermeye raz oldu. O srada benim her ey yapabilecek karakterde bir

- 193 - lmDarator.uk / F : 13

insan olduuma inanyordu. Anlamamzn koullar bir kda yazld. Ben Pherl'le
aaya inmeden nce sana bunun bir kopyasn vereceim. Bu da yine bir nlem, ne
olur ne olmaz diye."

Gorov, "Ama adamn gururunu krmsn," diye anmsatt. "Artk bundan sonra o aletleri
kullanr m?"

"Neden kullanmasn? Ancak o sayede urad kayplar giderebilir. Bu iden para


kazanrsa gururundaki yara da kapanr. Pherl'in bundan sonra Byk Efendi olacandan
eminim. Bu bizim iin ok iyi olur. Bizim amzdan en uygun aday Pherl."

Gorov, "Evet," dedi. "yi bir sat yapmsn. Ama akas, sat tekniin insan
korkutuyor. Tevekkeli seni teoloji okulundan kovmamlar. Sende ahlak yok mu?"

Ponyets kaytszca karlk verdi. "Bu o kadar nemli mi? Salvor Mardin'in ahlak
kavram konusunda ne sylediini biliyor musun?"

-194-

BENC BLM

TCARET KRALLARI

TCCARLAR - ... Vakfn kontrol alan, psiko-tarih biliminin kanlmaz olduunu


belirttii ekilde geniledi. Tccarlar zengin oldular. Servetle birlikte g de elde
ettiler...

Bazen Hober Mallovv'un hayata sradan bir tccar olarak atld pek hatrlanamaz.
Ama onun sonunda ilk Ticaret Kral durumuna geldii hi unutulmaz...

GALAKS ANSKLOPEDS

Jorane Sutt dikkatle manikr yaplrm parmaklarn birbirine dayad. "Bu durum insan
biraz artyor. Hatta bu Hari Sel-don'un acil durumlarndan biri de olabilir. Tabii laf
aramzda."

-195-

Karsnda oturan gen adam sigara karmak iin elini ksa Smyro ceketinin cebine
soktu. "Orasn bilmem, Sutt. Genellikle politikaclar her belediye bakan seiminde,
'Seldon krizi,' diye haykrmaya balarlar."

Sutt hafife gld. "Ben imdi seim konumas yapmyorum, Mallovv. Atom
silahlaryla kar karyayz. Onlarn nereden geldiini de bilmiyoruz."
Tecrbeli Tccar, Smyro'lu Hober Mallovv sigarasn sakin sakin, hatta kaytszca
tttrd. "Devam et. Baka syleyecek bir eyin varsa onu da akla." Mallovv, Vakftan
birine gereinden fazla nezaket gstermek gibi bir hata yapmazd hibir zaman. Kendisi
bir 'Yabanc'yd belki. Ama yine de tam bir erkekti.

Sutt masadaki boyutlu yldz haritasn iaret etti. Kontrolleri ayarlad ve alt kadar
sk gne sistemi birdenbire krmz bir kla aydnland. Sutt usulca, "te bu Koreli
Cumhuriyeti," diye aklad.

Tccar ban sallad. "Oraya gittim. Pis kokulu bir bulak ukuru. Oray 'Cumhuriyet'
diye tanmlayabilirsin belki. Ama nedense her seferinde de Argo ailesinden biri Bakan
seilir. Sen bu durumdan holanmazsan... bana baz felaketler gelir." Dudaklarn
bkerek ekledi. "Oraya gittim ben."

"Ama geri de dndn. Bu her zaman olmuyor. Ayrca anlamalara gre dokunulmamas
gereken ticaret gemisi de geen yl lkenin snrlarndan getikten sonra ortadan
kayboldular. O gemilerde her zaman olduu gibi malum nkleer patlayclar ve
savunmay salayan g alanlar vard."

"O gemilerden gelen son haberlerde neler bildirildi?"

"Her zamanki eyler. Gemiler baka bir haber vermediler."

-196-

"Koreli bu durum konusunda ne syledi?"

Sutt'un gzlerinde alayl bir prlt belirdi. "Onlara bu meseleyi sormadk. Vakfn btn
evreyi etkilemesinin nedeni gl olduunun dnlmesidir. gemiyi kaybettikten
sonra onlar birbirlerinden isteyebilir miyiz sanyorsun?"

"Pekl, o halde benden ne istediini syle?"

Jorane Sutt sinirlenerek zaman kaybetmedi. Bu, onun iin bir lks saylrd. Sutt
belediye bakannn sekreteriydi. O gne kadar muhalif Encmen yeleri, isizler,
reformcular ve Hari Seldon'un yolundan giderek btn gelecei rendiklerini iddia
eden delilerle baa kmay baarmt. Byle bir eitimden sonra insan kolay kolay
sinirlenmezdi.

Sutt, "Bunu biraz sonra syleyeceim," dedi. "Anlayacan ayn yl, ayn sektrde
gemi kayboldu. Bu bir rastlant olamaz. Atom gcn ancak daha stn bir atom
gcyle yenebilirsin. Bu yzden imdi ortaya bir soru kyor: Korell'de atom silahlar
varsa, bunlar nereden alyorlar?"

"Peki, nereden?"

"ki olaslk var. Ya Korell'liler atom silahlarn kendileri yapyorlar..."

"Bu uzak bir olaslk."

"Evet, uzak. Fakat dier olaslk daha kt. Yani iimizde bir vatan haini var."

"yle mi dnyorsun?" Mallovv'un sesi buz gibiydi.

Sekreter sakin sakin, "Bu olmayacak bir ey deil ki," dedi. "Drt Krallk Vakf
Anlamasn kabul edeli beri her lkede kalabalk muhalif gruplaryla uramak zorunda
kaldk. Her eski krallkta taht zerinde hak iddia eden birtakm adamlar ve Vakf pek de
sevdiklerini syleyemeyeceimiz eski soylular var. Belki onlardan bazlar faaliyete
geti."

-197-

Mallovv'un yz donuk bir krmzla brnd. "Anlyorum. Bana sylemek istediin


bir ey var m? Bildiin gibi, ben de Smyro'luyum."

"Biliyorum. Sen Smyro'lusun. Eski Drt Krallktan biri olan Smyro'da domusun.
Eitimin dolaysyla bir Vakitli saylyorsun. Doum bakmndan bir yabancsn. Eski
bir krallktansn. Herhalde Anacreon ve Loris'le yaplan savalar srasnda bykbaban
bir soyluydu. Sermak topraklar paylatrd srada ailenin maliknelerine de
elkoydular."

"Hayr! Kara Uzay adna, hayr! Bykbabam yoksul bir uzay gemicisinin oluydu.
Vakftan nce az bir cret karl kmr tarken len birinin. Benim eski rejime
hibir borcum yok. Ama ben Smyro'cftlodum. Galaksi adna! Smyro'dan da,
Smyro'lulardan da utanmyorum. Vatana ihanetle ilgili kk, sinsice imalarn yznden
panie kapl ip Vakfn ayaklarn yalamak niyetinde deilim. imdi istediin emri ver ya
da beni sula. Bunlarn hangisini yaparsan yap, bana vzgelir."

"Baban Smyro Kral ya da gezegenin en yoksul adam olabilir. Fakat bu beni hi


ilgilendirmiyor, benim saygdeer Tccarm. Doumun ve ailenle ilgili o yersiz szleri
onlarn beni ilgilendirmediini gstermek iin syledim. Ama ne demek istediimi
anlamadn belli. Onun iin tekrar baa dnelim. Sen Smyro'lusun. Dier gezegenleri
biliyorsun. Ayrca bir Tccarsn. Hem de en iyilerinden biri. Korell'e gitmisin ve
KorelFlileri tanyorsun. te imdi yine oraya gitmen gerekiyor."

Mallovv derin bir soluk ald. "Bir casus olarak m?"

"Ne mnasebet1 Bir Tccar olarak. Ama gzlerini drt aacaksn. Atom silahlarnn
nereden geldiini'renmen ok iyi

-198-

olur... Ha, aklma gelmiken... Smyro'lu olduuna gre sana unu aklamamda yarar
var. Kaybolan o ticaret gemilerinin ikisinde tayfalarn hepsi de Smyro'luydu."

"Yola ne zaman kacam?"

"Gemin ne zaman hazr olacak?"

"Alt gn sonra."

"O halde alt gn sonra yola karsn. Amirallik Dairesi sana btn ayrntlar
aklayacak."

"Pekl." Mallovv ayaa kalkt. Sutt'la serte el sktktan sonra hzla yryerek
odadan kt.

S'utt bekledi. Usulca parmaklarn aarak Mallovv'un skt yerleri ovuturdu. Sonra
omzunu silkerek belediye bakannn odasna girdi.

Belediye bakan vizi-levhay kapatarak arkasna yasland. "Ee, ne diyorsun, Sutt?"

Sekreter, "O iyi bir aktr olabilir," diye mrldanarak gzlerini ilerideki bir noktaya
dikti.

Ayn gnn akam Publis Manlio.'Jorane Sutt'un Nardin Binasnn yirmi birinci
katndaki bekr dairesinde arabn yu-dumluyordu.

Yal, ufak tefek bir adam olan Manlio, Vakfn iki byk g-' revini yerine getiriyordu.
Belediye bakannn kabinesinde dileri bakanyd. Bundan baka, Vakf dnda btn
gne sistemleri iin Tapnan Bapiskoposu, Kutsal Yiyecek Salaycs, Tapnaklarn
Efendisyd. Bunun dnda akl kartran tantanal birok unvan daha vard.

-199-
Publis Manlio, "Ama anlalan oraya gitmeye raz etmisin," diyordu. "Bu da nemli bir
nokta."

Sutt, "Pek de nemli deil," diye cevap verdi. "Mallow'un oraya gitmesiyle elimize
hemen bir ey geeceini sanma. Btn bunlar pek kaba bir strateji. nk iin sonunu
grmemiz olanaksz. Biz imdi ipi usul usul salveriyoruz ve bunun ucunda bir yerde bir
ilmek olduunu umuyoruz."

"Doru. Mallovv becerikli bir adamdr. Ya onu kolaylkla kandrmak mmkn


olmazsa?"

"Bu gze alnmas gereken bir tehlike. Eer biri vatana ihanet ediyorsa, bu yine
becerikli insanlarn ii demektir. Eer byle bir ey yoksa, o zamar da gerei
renmek iin yine becerikli birine ihtiyacmz olacaktr. Sonra Mallovv'u
koruyacaz... Ah, kadehin boalm."

"Artk istemem, teekkr ederim."

Sutt kendi kadehini doldurdu. Berikinin endieli dncelerini sona erdirmesini sabrla
bekledi.

Bu dnceler kararszlkla sona erdi. Bapiskopos birden patlad. "Sutt, aklndan neler
geiyor yine?"

"Bunu sana syleyeceim, Manlio." Sekreterin ince dudaklar araland. "Yine bir
Seldon krizinin iindeyiz."

Manlio hayretle Sutt'a bakt. Sonra da usulca, "Nereden biliyorsun?" diye sordu.
"Seldon Zaman Mahzeninde tekrar gzkt m?"

"O kadarna hi gerek yok, dostum. Olaylar manta vurarak da bu sonuca eriebilirsin.
Galaksi mparatorluu evreyi terkettiinden ve bizi de bamzn aresine bakmamz
iin yalnz braktndan beri, atom gc olan hibir dmanla karlamadk. imdi ilk
kez byle bir gle kar karyayz. Bu

200-

olay tek bana bile ok anlaml. Ama bu bir tek olay da deil. Yetmi yldan daha uzun
bir sreden beri ilk olarak ieride de ok nemli bir siyasal bunalma tank oluyoruz.
ve d krizlerin ayn zamana isabet etmesi bence durumu hi kuku gtrmeyecek bir
ekilde aklyor."
Manlio'nun gzleri ksld. "Hepsi bu kadarsa, hi de yeterli deil. imdiye dek iki
Seldon kriziyle karlald. ki seferinde de Vakf yklma tehlikesi geirdi. O tehlike
tekrar belirmedike hibir olay nc bir kriz saylmaz."

Sutt asla sabrszlandn belli etmezdi. "O tehlike de yaklayor. Kriz balad an
bunu en budala kii bile anlar. nsann devlete hizmet edebilmesi iin bu tehlikeyi daha
oluum halindeyken sezmesi gerekir. Dinle Manlio, biz planlanm, tarihi bir yolda
ilerliyoruz. Hari Seldon'un gelecekte olabilecek ihtimalleri hesapladn biliyoruz.
leride bir gn Galaksi mparatorluunu yeniden kuracamz biliyoruz. abalamann
bin yl kadar sreceini biliyoruz. 8u srede baz belirli ve kesin krizlerle
karlacamz da biliyoruz... lk tehlikeli durumla Vakfn kuruluundan elli yl sonra
karlald. kinci krizle ise bundan otuz yl sonra. O gnden sonra aradan hemen hemen
yetmi be yl geti. Artk nc krizin vakti geldi, Manlio, vakti geldi."

Manlio kararszca burnunu ovuturdu. "Sen bu krizi karlamak iin baz planlar yaptn,
yle mi?"

Sutt, "Evet," der gibi ban sallad.

Manlio ekledi. "Ben de bu planda bir rol alacam, deil mi?"

Sutt tekrar ban sallad. "Atom gc olan dtaki dmanla karlamadan nce, i
ilerimizi bir dzene sokmalyz. Bu tccarlar..."

-201-

"Ah!" Bapiskopos dikleti. Gzlerinde dikkatli bir ifade belirmiti.

"Evet, yle. Bu tccarlar! Onlar ie yaryorlar. Ama fazla gller. Kontrol altna
alnmalar da pek mmkn deil. Onlar baka dnyalardan gelme yabanclar.
Djn~eitimi grmemiler.

Baka ekilde yetitirilmiler. Bir yandan offlara bilgi salarken, te yandan da


zerindeki en byk etkimizi kaybetmi oluyoruz."

"Onlarn vatana ihanet ettiklerini kantlayabilirsek..."

"Bunu kantlayabilirsek dorudan doruya harekete geeriz. Bu kolay ve yeterli olur.


Fakat aslnda'bunun da pek nemi yok. Eer tccarlar bize ihanet etmiyorlarsa bile
toplumumuzda ne yapaca belli olmayan bir grup oluturuyorlar. Onlar bize balayan
hibir ba da olamaz. Ne vatanseverlik, ne ayn atalardan gelmi olmak, hatta ne de dini
huu. Onlarn dinle bir ilikisi olmayan liderliiyle, Mardin'in zamanndan beri bize
kutsal gezegen gzyle bakan d vilayetler Vakfla ilikilerini kesebilirler."

"Btn bunlar anlyorum, ama are..."

"Seldon krizi dorua ulamadan bu duruma bir are bulunmas gerekiyor. Darda atom
silhlar, ieride de honutsuzlukla kar karyaysak,, bu sorunJa baa kamayz belki
de." Sutt elindeki bo kadehi masaya brakt. "Bunun, senin grevin olduu da belli bir
ey."

"Benim grevim mi?"

"Bu ii ben yapamam. Ben bu greve tayinle geldim. Ynetim bakmndan da hibir
yetkim yok."

"Belediye bakan..."

-202-

"mknsz! Belediye bakan sadece sorumluluklardan kama konusunda aba


gsteriyor. Ama yeniden seilmeyi tehlikeye drebilecek yeni bir parti kurulduu
takdirde, belediye bakan da kendisine yol gsterilmesine izin verebilir."

"Ancak Sutt, ben de pratik politikay kavrayacak yetenek yok ki!"

"in o yann sen bana brak. Kimbilir, Manlio? Salvor Har-din zamanndan beri
bapiskoposlukla belediye bakanl ayn kiiye verilmedi. Ama imdi byle bir ey
olabilir. Tabii iini gzelce baardn takdirde."

Kentin dier ucunda Hober Mallovv da bir randevuya gitmiti. Bu evin eyalar daha
sadeydi. Hober Mallovv karsndakinin uzun konumasn dikkatle dinledi.

Sonra da ihtiyatla, "Evet Encmende Tccarlarn dorudan doruya temsil edilmeleri


iin giritiin kampanyay duydum," dedi. "Ama neden beni setin, Twer?"

Jaim Twer glmsedi. Kendisine sorulsun sorulmasn her zaman Vakfta dinle ilgili
olmayan bir eitim gren ilk yabanc olduunu hatrlatrd. Tvver, "Ben ne yaptm
biliyorum," dedi. "Seninle geen yl nasl karlatmz hatrlyorsun, deil mi?"

"Evet. Tccarlar toplantsnda karlatk."


"Evet. Toplanty sen ynetiyordun. nce o krmz enseli adamlar iskemlelerine
iviledin adeta. Sonra da hepsini etkiledin. Onlar her istediini yerine getirebilecekleri
bir hale soktun. Ayrca Vakfa bal topluluklarla da ilikin iyi. Gz kamatran bir
insansn ya da hi olmazsa maceralara atlyorsun ve halk bunlar ilgiyle izliyor. Bu da
ayn kapya kar."

-203-

Mallovv alayla, "ok gzel," dedi. "Fakat neden bu an setin?"

"nk beklediimiz frsat imdi elimize geti. Eitim bakannn istifasn verdiini
biliyor musun? Bu henz aklanmad, ama yaknda kamuoyuna bildirilecek."

"Sen nasl rendin?"

"Bu... neyse, neyse, bunu brak imdi." Twer elini fkeyle sallad. "Durum byle. Eylem
Partisi paralanyor. Biz Tccarlar iin eit haklar' meselesiyle onlar yerle bir
edebiliriz. Daha dorusu demokrasinin salad haklardan sz ederek."

Mallovv arkasna yaslanarak kaln parmakl eline bakt. "Anlyorum... ok zgnm,


Twer. Ancak gelecek hafta i iin buradan ayrlacam. Benim yerime bir bakasn
bulman gerekecek."

Twer ona hayretle bakakald. " iin mi? Nasl bir i iin?"

"ok, ok gizli bir konu bu. Bugn belediye bakannn sekreteriyle konutum."

"Ylan Sutt'la m?" Twer heyecanland. "Bir oyun bu. O aalk herif seni buradan
uzaklatrmaya alyor, Mallovv..."

"Yava ol!" Mallovv elini Tvver'in skt yumruunun zerine koydu. "Hemen tepen
atmasn. Eer bu bir oyunsa ileride bir gn Sutt'a hesap sormak iin buraya dnerim.
Eer bir oyun deilse senin ylan Sutt avucumuza dm demektir. Beni dinle. Yaknda
bir Seldon kriziyle karlalacak."

Mallovv, Tvver'in bir tepki gstermesini bekledi. Ama adam sadece ona hayretle bakt.
"Seldon krizi de nedir?"

Bu nemli aklamann byle karlanmas Mallovv'u fena halde fkelendirdi. Gen


Tccar hiddetle, "Galaksi!" diye patlad. "Okula gittiin zaman ne lanet olasca eyler
okudun sen? Byle aptalca soru sormaktaki amacn nedir?"
204-

Ondan yaa daha byk olan Twer'in kalar atld. "Eer meseleyi aklarsan..."

Uzun bir sessizlik oldu.

Sonra Mallow, "Aklayacam," diye mrldand. Kalarn atarak ar ar


konumaya balad. "Galaksi mparatorluu snrlarda yklmaya ve evredeki
gezegenler barbarla dnerek merkezle ilikilerini kesmeye baladklar zaman, Hari
Sel-don ve psikologlardan oluan grubu tam o karmaann ortasna bir koloni kurdular.
Vakf yani. Bylece biz sanat, bilim, teknoloji konusunda adeta kulukaya yatacak ve
sonunda da kinci mparatorluu kuracaktk."

"Ah, evet, evet..."

Tccar, "Szlerim bitmedi," dedi souk bir tavrla. "Vakfn gelecei o srada ok
gelitirilmi olan psiko-tarih biliminin yardmyla planland. Koullar bir dizi kriz
oluturacak ekilde ayarland. Bylece biz gelecekteki mparatorlua giden en ksa yola
sapmak ve hzla ilerlemek zorunda kalacaktk. Her kriz, her Sel-don krizi tarihimizdeki
bir dnemi iaret ediyor. imdi de byle bir kriz noktasna yaklayoruz. nc krize."

"Ah tabii!" Twer omzunu silkti. "Bunu hatrlamam gerekirdi. Ama ben okuldan kal
ok oldu. Seninkinden ok daha uzun bir sre geti aradan."

"Herhalde. Neyse, bunu bir yana brakalm. imdi nemli olan u: Beni tam bir kriz
gelitii srada Terminus'tan gnderiyorlar. Kimbilir geri dndm zaman neler
renmi olacam? Her yl Encmen seimleri de yaplyor."

Twer ban kaldrd. "Bir ipucu mu yakaladn?"

"Hayr."

"Kesin bir plann var m?"

- 205 -'

mi

Mallovv, "Burada alveri iin uygun malzeme var," diye yineledi. "Koreli iin 'bakir
bir yer' diyebiliriz."

Jaim Twer sabrszca ban kaldrarak elindeki ktlar bir kenara att. "Lanet olsun!
Ne yapmak niyetindesin, Mallovv? Tayfalar homurdanyor. Gemi subaylar endieli.
Ben de dnyorum." a

"Dnyor musun? Neyi dnyorsun?" *

"Bu durumu. Seni... Sen ne yapyorsun?"

"Bekliyorum."

Orta yal tccar sylenmeye balad. Kpkrmz kesilmiti. "Bu ii krcesine


yapyorsun, Mallovv," diye homurdand. "Bu alann etrafnda nbetiler bekliyor.
Yukarda da gemiler dolayor. Ya bizi havaya uurmaya hazrlanyorlarsa?"

"Bunu yapmak iin bir hafta beklemezlerdi."

"Belki de takviye glerini bekliyorlar." Tvver'in kurnaz bakl gzlerinde sert bir
ifade vard.

Mallovv bir koltua cturdu. "Evet, bunu ben de dndm. Bylece ortaya gzel Nr
sorun kyor. Bir, buraya bamz derde girmeden eritik. Ama bu nemli olmayabilir.
Sonuta geen yzden fazla gtsmide sadece kaybolmu. Yani yzde dk. Fakat
bu, KorelPlilerin atom gcne sahip gemilerinin saylarnn az olduu anlamna da
gelebilir. Bu yzden saylar artmadka bu gerei belli etmekten kanyorlar. te
yandan da bu Korell'lilerde hi atom gc olmad anlamna da gelebilir ya da atom
silahlar var ve bir ey bildiimizden korktuklar iin bu gerei gizlemeye alyorlar.
Farkna varmadan snr aan, hafif silahl bir tccar gemisini korsanlkla yakalamak
kolay bir eydir. Vakfn gerekli belgeleri olan bir elisine saldrmak buna benzemez.
Elinin kalkp Korell'e gelmesi, Vakfn

-208-

kukularn aya baladnn bir iareti de olabilir. Bundan baka..." \

"Bir dikika Mallovv, bir dakika!" Twer ellerini kaldrd. "Bu kelime selinde neredeyse
boulacam. Aradaki eyleri brak da sonuca gel|>

"Aradaki ayrntlar bilmem gerekiyor, Twer. Yoksa hibir eyi anlayamazsn. ki taraf
da bekliyor. Korell'liler de, biz de. Korell'liler burada ne yaptmz bilmiyorlar. Ben
de onlarn neleri olduunu bilmiyorum. Ama ben daha zayf durumdaym. nk ben bir
tek kiiyim. Karmdaysa bir gezegen dolusu insan var. stelik onlarn atom silahlar da
olabilir. Fakat ben zayflk gsteremem, nk bu bana pahalya mallolur. Durum
tehlikeli tabii. Belki de bizi gerekten havaya uurmaya hazrlanyorlar. Ama biz bunu
zaten bandan beri biliyoruz. Baka ne yapabiliriz ki?"

"Bilmem ki... Bu da nesi?"

Mallovv sabrla ban kaldrd ve alcy at. Vizi-levhada nbeti gemi subaynn sert
hatl yz belirdi.

"Evet?"

Subay, "zr dilerim, efendim," dedi. Mrettebat Vakftan bir misyonerin gemiye
girmesine izin vermi."

"Ne? Ne?" Mallovv mosmor kesildi.

"Bir misyoner, efendim. Onun hemen hastaneye kaldrlmas gerekiyor..."

"Bu hata yznden sadece o deil, baka ok kimse hastaneye kaldrlacak. Herkesin
sava yerlerine gemelerini emret."

Mrettebat salonu hemen hemen botu. Emirden be dakika sonra nbeti bitmi olan
tayfalar bile silahlarnn bana

-209-

mparatorluk / F : 14

gemilerdi. evrenin yldzlar aras boluklarndaki

nari dolu

blgelerde en nemli yetenek, hzl davranabilmeyi yaarmakt. Bir ticaret gemisinin


mrettebat da en ok hz bakanndan stnd. .

Mallow ar ar salona girdi. Misyoneri tepeden trnaa kadar, hatta etrafnda


dolaarak uzun uzun szd. Sonra baklar Subay Tinter'e kayd. Gen adam endieyle
yana ekildi. Mallow nbeti subayna da bir gz att. Subay ifadesiz bir yzle hi
kmldamadan Tinter'in yannda duruyordu. Tccar, Tvver'e dnerek dnceli bir
tavrla durdu. "Pekl... Subaylar usulca buraya topla. Koordinatrler ve yrnge
uzmanlar dn-dakileri. Mrettebat ikinci bir emre kadar yerlerinden ayrlmayacak."

Ondan sonraki be dakika ierisinde Mallovv tuvaletlerin kaplarn tekmeleyerek at,


barn arkasna bakt, kaln caml lum-bozlarn perdelerini kapatt. Yarm dakika iin
salondan kt. Tekrar dnd zaman dalgn dalgn bir ark mrldanyordu.

Mrettebat salona girdi. Pelerinde de Twer vard. Adam kapy sessizce kapatt.

Mallovv, "imdi," dedi. "nce unu renelim. Bu adam benim iznim olmadan gemiye
kim ald?"

Nbeti subay ne doru bir adm att. Tayfalar gzlerini Mallovv'dan kardlar.

Nbeti subay, "zr dilerim, efendim," dedi. "Bu belirli bir kimsenin ii deil. Bu i
hep birlikte anlalarak yapld. Sonuta misyoner bizden biriydi. Buradaki o
yabanclar..."

Mallovv adamn szn kesti. "Sana hak veriyor, duygularn anlyorum. Bu adamlar
senin emrinde miydiler?"

"Evet, efendim."

-210-

lay sona erdii zaman hepsi de kamaralarna hap-r. Tam bir hafta. Seni de btn
kontrol grevlerinden

"Bu

sedilecek alyorum. Yine bir hafta iin. Anlald m?"

Nbeti subaynn yzndeki ifade hi deimedi, ama omuzlar hafife dt. abucak,
"Evet, efendim," dedi.

"Gidebilirsin. Silahnn bana ge."

Kap nbetisi subaynn arkasndan kapanrken dierleri hep bir azdan konumaya
baladlar.

Twer atld. -<Onlar neden cezalandryorsun, Mallovv? Ko-relli'lerin yakaladklar


misyonerleri ldrdklerini biliyorsun."

"Emirlerime aykr davranlmas bile kendi bana kt bir ey. Lehte ne kadar ayrnt
olursa olsun bu byle. Ben iznim olmadan gemiye kimsenin girip kamayacan
syledim."
Tinter isyanla, "Yedi gn hibir ey yapmadk," diyd mrldand. "Disiplin bu ekilde
salanamaz."

Mallovv buz gibi bir sesle, "Ben salayabilirim," dedi. "Normal koullarda disiplin
salanmasnn vlecek bir yan yoktur. Ben lm tehlikesi karsnda disiplinli
olunmasn isterim. Yoksa hibir ie yaramaz. Nerede o misyoner? Onu karma getirin."

Tccar bir koltua oturdu. Krmz pelerinli misyoneri dikkatle ne doru getirdiler.

"Adn nedir, saygdeer peder?"

"Efendim?" Krmz cppeli adam hzla, btn vcuduyla Mallovv'a doru dnd.
rilemi gzleri bo bo bakyordu. Bir aka rmt. Balangtan beri ne
konumu, ne de Mal-low'un bildii kadaryla yerinden kmldamt.

"Saygdeer peder, adn nedir?"

Misyoner birden heyecanla canland. Kollarn herkesi ku-caklayacakm gibi at.


"Olum... ocuklarm. Daima Galaksi Ruhunun koruyucu elleri olarak kalmanz
dilerim."

-211 -

Twer ne doru bir adm att. Gzlerinde endieli bir ifade vard. Sesi bouklamt.
"Bu adam hasta. Biri onu gtrp yatrsn. Mallovv ona yatmasn emret. Bir doktor da
art. Fena yaralanm..."

Mallovv kaln kolunu uzatarak Tvver'i geri itti.'"ime karma, Tvver. Yoksa seni
odadan attrrm. Adn nedir, saygdeer peder."

Misyoner birdenbire sanki ona yalvaryormu gibi ellerini birbirine kenetledi. "Siz
aydnla erimi insanlarsnz. Beni dinsizlerden koruyun." Artk telal telal
konuuyordu. "Peimi brakmayan ve cinayetleriyle Galaksi Ruhunu yaralamak isteyen
bu kara kalpli hayvanlarn elmden beni kurtarn. Ben Anac-reon dnyalarndan Jord
Parma-'ym. Vakfta eitildim. Vakfn kendisinde, evlatlarm. Ben Ruhun btn esrarlar
retilmi olan bir rahibiyim. imden bir ses beni ard iin kalkp buraya geldim."
Kesik kesik soluyordu. "Ruhlar aydnlanmam insanlarn elinde strap ektim. Siz
Ruhun ocuklarsnz. Ruh adna beni o dinsizlerden koruyun."

Birden acil durumlarda kullanlan alarm aygtnn madeni, tiz sesi ykselerek rahibin
szlerini kesti.
"Dman birlikleri grld! Talimat bekliyoruz."

Btn gzler aygta dikildi.

Mallovv hiddetle kfretti. Sonra dmeyi "konuma" noktasna doru evirerek,


"Nbeti srdrn," dedi. "Hepsi bu kadar." Aygt kapatt.

Sonra ayaa kalkarak lumboza gitti. Perdeler bir dokunu-uyla hrdayarak yanlara
doru aldlar. Tccar hiddetle dar bakt.

-212-

Dman birlikleri! Darda bir Koreli gruhu toplanmt. Birka bin kii vard orada.
Kalabalk ayaktakm hava limanna bir utan bir uca dolumutu. Magnezyum
mealelerinin souk ve sert nda ndekilerin ar ar yaklatklar grlyordu.

"Tinler!" Tccar dnmedi, ama ensesi kpkrmz kesilmiti. "D mikrofonu altr ve
bu gruha ne istediklerini sor. Aralarnda yasalarn bir temsilcisinin bulunup
bulunmadn sor. Ne bir sz ver, ne de onlar tehdit et. Yoksa seni ldrrm!"

Tinter dnerek salondan kt.

Mallow kaba bir elin omzunu kavradn hissetti. Elinin tersiyle bunu itti. Yanna
sokulan Twer'di. Adam, Tccarn kulana fkeden sla dnen bir sesle, "Mallovv, bu
adam korumalsn," diye fsldad. "Yoksa mertliini de, erefini de ayaklar altna alm
olursun. O Vakftan ve bir rahip. u dardaki vahiler... Ne dediimi duyuyor musun?"

"Duyuyurum, Twer!" Mallovv'un sesi ok sertti. "Benim burada yapmam gereken birok
i var. Bunlar bir misyoneri korumaktan daha nemli. Ben, uygun bulduumu yapacam.
Seldon ve Galaksi adna yemin ediyorum! Beni engellemeye kalkrsan, o pis grtlan
paralarm! Beni engellemeye kalkma, Twer, yoksa bu senin sonun olur."

Mallovv dnerek salonda ilerledi. "Sen! Peder Parma! Anlamalara gre, Vakf
misyonerlerinin Koreli topraklarna girmesinin yasak olduunu biliyor musun?"

Misyoner titriyordu. "Ben sadece Ruhun gsterdii yere girebilirim, olum. Ruhlar kara
insanlar reddediyorlar. Bu da onlarn yardma ihtiyalar olduunun en byk
kant saylmaz m?"

"Bunun konumuzla bir ilgisi yok, sayn peder. Sen bir Vakf, hem de Koreli yasalarna
kar geldin. Kalkp buraya gelmekle bir su iledin. Yasalar karsnda seni
koruyamam."
-213-

Misyoner tekrar ellerini kaldrd. O eski aknl kaybolmutu. Geminin d balant


sistemi almaya balamt. Bundan crlak bir ses ykseliyor, dardaki gruhun
fkeli cevaplar da zaman zaman hafife duyuluyordu.

Misyoner, "Onlar duyuyor musun?" diye bard. "Neden bana yasalardan sz


ediyorsun? nsanlarn yaptklar yasalardan! Onlardan daha yksek yasalar var. Galaksi
Ruhu, 'Hemcinslerine zarar verilirken bir kenarda sakin sakin durmayacaksn,' diye
emretmedi mi? 'Alakgnll ve korumasz insanlara nasl davranrsan, sana kar da
yle davran lacak,' demedi mi?.. Silahlarn yok mu? Bu gemi senin deil mi? Vakf
seni desteklemiyor mu? Yukarda ve etrafnda evreni yneten Ruh bulunmuyor mu?"
Parma soluk almak iin durdu.

Sonra Uzak Yldz'n darda yanklanan sesi kesildi. Derken Subay Tinter ieri girdi.
ok endieli olduu belliydi.

Mallovv ksaca, "Konu," dedi.

"Jord Parma'y onlara teslim etmemizi istiyorlar, efendim."

"Onu vermediimiz takdirde?"

"eitli tehditler savuruyorlar, efendim. Szlerini anlamak pek mmkn deil. ok


kalabalklar, ldrm gibi bir halleri var. lerinden biri bu blgeyi ynettiini ve polis
yetkilisi olduunu iddia ediyor. Ama dierlerinin ona istediklerini yaptracaklar belli."

Mallovv omzunu silkti. "Onlarn istediklerini yapsn yapmasn, yasalar o temsil ediyor.
Onlara bu ynetici, polis ya da neyin nesiyse o adamn yalnz bana gemiye
yaklamasn syle. O zaman Peder Jord Parma'y kendisine vereceimizi bildir."

Tvver yumruklarn skarak, "Bunu yapamazsn!" diye Mal-lovv'ur zerine yrd.

-214-

Mallovv'un elinde birdenbire bir tabanca belirdi. Gen Tccar sert bir sesle, "Ben
itaatsizliin ne olduunu bilmiyorum," dedi. "imdiye dek byle bir eyle hi
karlamadm. Ancak burada bana bunun ne olduunu retebilecein! dnen birisi
varsa, o zaman ben de kendisine byle durumlarda hangi areye bavurduumu
gsteririm."
Tabancay ar ar evirerek Tvver'e nian ald. Orta yal, eski Tccar kendisini
zorlayarak yumruklarn gevetti ve ellerini indirdi. Yzndeki gergin ifade de
kayboldu. Burnundan hrtl hrtl soluk alyordu.

Tinter salondan kt. Be dakika sonra elimsiz bir adam kalabaln arasndan kt.
Ar ar, duraklay duraklaya gemiye yaklat. Korku ve endieyle titredii belliydi.
Adam iki kez geri dnecek oldu. Her iki seferinde de gruh denilen ok bal ejderhann
tehditleri yznden gemiye doru yaklamak zorunda kald.

Mallovv tabancasyla iaret etti. "Pekl... Grun, Upshur, misyoneri dar karn."

Misyoner tiz bir lk att. Kollarn havaya kaldrarak kaskat parmaklarn at. Geni
yenleri aaya doru kayarken sska, damarl kollar ortaya kt. Bir an hafif bir lt
grlp kayboldu. Mallovv gzlerini krptrd ve tekrar iaret etti.

Rahip iki tayfann elinden kurtulmaya alrken avaz avaz bard. "Hemcinsini
ktle ve lme terkeden bir haine lanet olsun! Aciz bir insann yalvarn duymayan
o kulaklar sarla-sn' Safl grmeyen gzler kr olsun. Karanlklarla dostluk eden bu
ruh sonsuza dek kararsn..."

Twer avularn kulaklarna skca bastrd.

-215-

Mal!ow tabancasnn emniyetini kapayarak mahfazasna soktu. Kelimelere basa basa,


"Daln," diye emretti. "Yerlerinizi aln. Kalabalk daldktan sonra da alt saat
nbette bekleyeceksiniz. Ondan sonra da her savunma noktasnda ikier ikier
bulunulacak. Bu krk sekiz saat srdrlecek. Ondan sonra tekrar emir vereceim. Twer,
sen benimle gel."

Mallovv'un zel dairesine gittiler. Tccar bir koltuu iaret etti. Orta yal adam koltua
kt. Tknaz vcudu zayflayp bzlm gibiydi.

Mallovv ban eerek onu alayl baklarla szd. "Twer, beni dkrklna urattn.
yllk siyaset hayat sana tccarlk gnlerinde edindiin alkanlklar unutturmu
anlalan. Unutma, ben Vakftayken bir demokrat saylabilirim. Ama bir gemi istediim
ekilde ancak despota ynetilebilir. imdiye dek adamlarma silah ekmek zorunda hi
kalmadm. Eer sen haddi a-masaydn, bugn de buna gerek kalmazd. Twer senin
resmi bir grevin yok. Seni ben davet ettiim iin bu gemidesin. Sana her zaman
nezaketle davranacam. Ancak yalnzken. Bundan sonra adamlarmn nnde bana,
'Mallovv,' deil, 'Siz, efendim,' diye hitap edeceksin. Ben bir emir verdiim zaman
nc snf bir miodan daha abuk hareket edeceksin. Yoksa seni ben daha da hzl
bir ekilde ortadan kaldrrm. Anlald m?"

Az kurumu olan Tvver yutkunmaya alt. Sonra da istemeye istemeye, "zr


dilerim," diye mrldand.

"Bunu kabul ediyorum. El skalm m?"

Tvver'in eli, Mallovv'un iri avucunda kayboldu. Sonra orta yal, eski Tccar, "Ben
iyiniyetle davrandm," diye aklad. "Bir insan lin edilmeye gndermek ok zor bir
ey. O rkek polis ctrevlisi misyoneri kurtaramaz. Bir cinayet bu."

-216-

"Bu benim elimde olan bir ey deil. Ama akas olay burnuma pek kt koktu.
Durumu farketmedin mi?"

"Neyi farkedecektim?"

"Bu uzay liman kentin dnda, tenha bir blgenin ortasnda. Birdenbire bir misyoner
kayor. Ama nereden? Misyoner buraya kouyor. Niin? Bu bir rastlant m? Sonra
mthi bir kalabalk toplanyor. O binlerce kii nereden kp geliyor? Byke bir kent
bile buradan en aa yz elli kilometre tede. Ama gruh yarm saat ierisinde uzay
limanna doluveriyor. Nasl oluyor bu?"

Twer tekrarlad. "Nasl?"

"Eh, misyoneri buraya getirip yem grevini yapmas iin salvermi olabilirler.
Dostumuz Peder Parma'nn akl pek karkt. Burada bulunduu srede de sanki
kendisini pek top-layamad."

Twer ac ac, "Onu itip kakmlar," diye mrldand.

"Belki! Ama belki de Korell'liler valyece davranmaya, misyoneri bir budala gibi
korumaya kalkacamz umuyorlard. Rahip buraya gelmekle Koreli ve Vakf
yasalarn inemiti. Onu geri vermeye yanamadm takdirde Korell'le kar sava
am saylacaktm. Vakf da bizi savunmak iin hukuki bir yol bulamayacakt."

"Bu... bu pek uzak bir olaslk."

Hoparlrden crlak bir ses ykselerek Mallovv'un arkadana cevap vermesini


engelledi. "Resmi bir mesaj aldk, efendim."
"Onu hemen verin."

Aygtn altndaki yarkta bir krt oldu ve parlak bir silindir belirdi. Mallovv bunu
aarak iindeki gm iirilmi kd alp

-217-

ba ve iaret parmaklaryla yoklad. "Bakentten dorudan doruya gnderilmi. Bu


Komdor'un kendi zel kd."

Tccar mesaj abucak okuduktan sonra hafif bir kahkaha att. "Demek akladm pek
uzak bir olaslkt ha?" Kd Tvver'e atarak ekledi. "Misyoner'i teslim ettikten yarm
saat sonra pek nazik bir davetiye alyoruz. Muhteem Komdor'un huzuruna kacaz.
Hem de daha nce tam yedi gn bekledikten sonra. Bence bir snav getik biz."

Komdor Asper kendi iddiasna gre halktan biriydi. Adamn ba kabakt; ensesinde
kalm olan kr salar canszca omuzlarna dyordu. Gmlei kirliydi ve Komdor
konuurken burnunu ekip duruyordu.

Komdor Asper, "Biz gsteriten holanmayz, Tccar Mal-low," dedi. "Sahte gsterileri
sevmeyiz. Ben sadece bu lkenin bir numaral vatandaym, ite o kadar. Zaten Komdor
da bu anlama geliyor ve benim baka bir unvanm yok." Btn bunlar pek houna
gidiyormu gibi bir hali vard. "Hatta ben bunun Ko-rell'le lkeniz arasndaki en gl
balardan biri olduunu dnyorum. Anladma gre, sizin halknz da bizimkiler
gibi cumhuriyetin nimetlerinden yararlamyormu."

Mallovv iin iin iki lke arasnda hibir benzerlik olmadn tekrarlayarak ciddi
ciddi, "ok doru, Komdor," dedi. "Hkmetlerimiz arasndaki bar ve dostluun
devam iin pek gl bir neden bu bence."

-218-

"Bar! Ah!" Komdor romantik tavrlarla yzn buruturup krtrrken seyrek krl
sakal titreti. "evrede bar idealine benim kadar deer veren hi kimse olamaz.
Saygdeer babamn yerine devlet bakanlna seildiimden beri barn hibir zaman
bozulmadn drstlkle syleyebilirim. Belki bunu aklamamam gerekir, ama...."
Usulca ksrd. "Bana uyruklarmn, daha dorusu benimle eit olan vatandalarmn
bir isim taktn sylediler. Halk beni 'ok Sevilen Asper' diye a-ryormu."
Mallovv baklarn bakml bahede dolatrd. Belki de ok ldrc olduklar
anlalan garip biimli silahlar kuanm olan o uzun boylu adamlar kelerde srf
kendisine kar bir nlem olarak bekliyorlard. Mallovv bunu normal bulacakt. Ama
sarayn etrafn saran elik putrelli, yksek duvarlarn yakn bir zamanda
salamlatrlm olduu da anlalyordu. Bu 'ok Sevilen Asper'e yakmayacak bir
idi.

Mallovv, "O halde sizinle grmem gerektii iin gerekten ok anslym, Komdor,"
dedi. "Bu blgede aydn bir yneticileri olmayan dnyalardaki despotlar ve
hkmdarlarda genellikle bir bakann ok sevilmesini salayacak zellikler yok."

"rnein?" Komdor'un sesi ihtiyatlyd.

"rnein, onlar halkn karlaryla yakndan ilgilenmiyorlar. Ama, te yandan, siz


durumu anlayacaksnz."

Mallovv'la Komdor bahede ar ar ilerlerken, Asper gzlerini akl dklm yola


dikti. Ellerini arkasnda kavuturmu, ovuturup duruyordu

Tccar nazik nazik konumasna devam etti. "Bugne dek lkelerimiz arasndaki ticaret
hkmetinizin tccarlarmz konusunda koyduu kstlamalar yznden zarar grd.
Herhalde sz de oktan ben sonsuz ticaretin..."

-219-

Komdor mrldand. "Serbest ticaret."

"Serbest ticaret, olsun. Bu durumun dzelmesinin iki taraf iin de yararl olacann
herhalde farkndasnz. Sizde bizim istediimiz baz eyler var. Bizde de size gereken
eyler. Zenginliin artmas iin alveri yaplmas yetecek. Sizin gibi aydn bir
yneticiye, ulusun dostu olan bir bakana, hatta halktan birine bu konunun uzun uzun
anlatlmasna hi ihtiya yok. Byle bir eye kalkarak zeknza hakaret edecek
deilim."

"Doru. Ben de bu durumun farkndaym. Ama ne yapabilirim ki?" Asper'in sesi ikyet
dolu bir szlanma halini ald. "Vakflar daima mantkszca davrandlar. Ben
ekonomimizin kaldraca oranda ticaret yaplmasna taraftarm. Fakat sizin
koullarnz da kabul edemem. Sonuta bu gezegenin tek efendisi deilim." Sesi
ykseldi. "Ben sadece kamunun bir hizmetkrym. Halkm srmal krmz ssleri olan
bir ticareti kabul edemez."
Mallovv dikleti. "Dinin zorla kabul ettirilmesinden mi sz ediyorsunuz?"

"Daima byle olmad m? Askone'un yirmi yl nceki durumunu herhalde


hatrlyorsunuz. nce onlara sizin mallarnzdan bazlar satld. Sonra Vakftlar
aygtlarn uygun ekilde ilemesi iin misyonerliin serbest braklmasn istediler.
Salk Tapmaklar kurulmasn talep ettiler. Sonra dini okullar ald. Din grevlilerinin
zerklikleri ve baz haklar kabul edildi. Sonunda ne oldu? Askone imdi Vakf
Sisteminin bir yesi ve Byk Efendi i amarlarnn bile kendisine ait olduunu
iddia edebilecek durumda deil. Ah, hayr! Ah, hayr! zgr insanlarn gururu byle bir
eye gelemez."

Mallovv atld. "Ben bu saydklarnzdan hibirini teklif etmiyorum ki!"

-220-

"yle mi?"

"yle ya! Ben birinci snf bir Tccarm. Benim dinim para. Misyonerlerin btn o
mistik hokkabazlklar beni sinirlendiriyor. Onlara katlanmay reddetmenizse beni
sevindiriyor. Bylece sizin tam bana gre bir insan olduunuzu anlyorum."

Komdor tiz bir sesle, kesik kesik gld. "ok gzel sylediniz! Vakf imdiye dek sizin
gibi yetenekli birini gndermeliydi." Elini dosta bir tavrla Tccarn geni omzuna
koydu. "Ama siz bana durumun sadece yarsn anlattnz. Yani sadece bityenii olmayan
yanlarn. imdi de bityeniini aklayn bakalm."

"Bu iin iinde sadece bir i var, Komdor. Korkarm mthi bir servetiniz olacak."

Asper burnunu ekti. "Sahi mi? Fakat ben serveti ne yapaym? Gerek servet insann
halknn ona duyduu sevgidir. Ben de buna sahibim."

"Her ikisi de sizin olabilir. Ne demiler, bir elle altn toplarken dieriyle de birini
okamak mmkndr."

"Ah, bu doru olsayd gerekten de ilgimi uyandrrd, delikanl. Bunu nasl


baaracaz?"

"Ah, bu birka yoldan salanabilir. in zor yan bunlardan birini seebilmekte. imdi...
Szgelii, lks eyalar. una bir bakn... Mallovv i ceplerinin birinden usulca parlak
bir madenden yaplm, yass bir zincir kard. "Evet, szgelii bu."

"O nedir?"
"Bunun ne olduunu gstererek anlatabilirim. Biz kz arabilir misiniz? Herhangi bir
gen kz olabilir. Ah, evet, bir de bir boy aynas gerekiyor."

"Hm... O halde ieri girelim."

-221 -

Komdor oturduu yerden, "Evim," diye sz ediyordu. Ama herhalde halk buraya "Saray"
adn takmt. Mallovv'un ayrntlara kanmayan gzleri Tccara burasnn bir kaleden
farksz olduunu aklad. Saray kente bakan bir tepenin zerine yaplmt. Duvarlar
kalnd ve tahkim edilmiti. Giri yollarnda nbetiler bekliyor, yapl tarz da
burasnn savunmaya elverili bir yer olduunu belirtiyordu.

Mallovv, tam ok Sevilen Asper'e gre bir "ev" diye dnd.

Gen bir kz karlarnda durdu ve yerlere kadar eilerek Komdor'u selamlad.

Komdor, "Bu Komdora'nn hizmetkrlarndan biri," diye aklad. "inize yarar m?"

"Hem de ok."

Mallovv zinciri kzn beline takarak gerilerken Komdor onu dikkatle seyretti.

Sonra da burnunu ekerek, "Ee?" dedi. "Hepsi bu kadar m?"

"Perdeleri kapatr msnz, Komdor? Kkhanm tokann hemen yannda ufak bir knt
olacak. Ltfen onu yukarya doru kaldrn. Haydi, yapn bunu. Size bir ey olacak
deil."

Kz istenileni yapt. Sonra soluunu tutarak ellerine bakt. Sonunda, "Ah..." diye inledi.

, Kzn belinden yukarsn uuk tonda, rengi sk sk deien, durmadan hareket eden bir
k sarmt. Bu, kzn bann^ yukarsnda toplanyor ve sv ateten bir ta halini
alyordu. Sanki biri kuzey klarn gkyznden alm ve bunlar bir pelerin haline
sokmutu.

Kz aynaya yaklaarak hayaline bylenmi gibi bakt.

-222-

Mallovv ona donuk akllardan yaplm bir gerdanl uzatt. "unu da aln. Boynunuza
takn."

Gen kz, Tccarn bu isteini yerine getirdi. Ikl alana giren her akl birer alev
halini ald. Kr"fz ve altnms alevler titreerek ykseliyorlard.

Mallovv sarayl kza, "Buna ne diyorsunuz?" diye sordu.

Kz cevap vermedi, ama gzlerinde hayranlk dolu bir ifade vard. Komdor iaret etti.
Kz da istemeye istemeye kemerdeki knty aaya itti. Iklar birdenbire kayboldu.
Hizmetkr da o ahane sslerin anlaryla odadan kt.

Mallovv, "Bunlar sizin, Komdor," dedi. "Komdora'ya vermeniz iin. Bunlar Vakfn
gnderdii ufak armaanlar sayn."

"Hm..." Asper sanki arlklarn hesaplyormu gibi bir tavrla kemerle gerdanl
ellerinde tartt. "Bu i nasl baarlyor?"

Mallovv omzunu silkti. "Bu bizim teknisyenlerin cevaplayabilecei bir soru. Ama
bunlar rahiplerin yardm olmadan... dikkat edin, rahiplerin yardm olmadan, diyorum...
da alacak ve ldayacaklar."

"Eh, bunlar kadnca ssler. nsan bunlar ne yapar? Byle eyler para getirir mi ki?"

"Balolar, resepsiyonlar, ziyafetler dzenleniyor, deil mi?"

"Evet, tabii."

"Kadnlarn bu tr ziynet eyalarna ne kadar para vereceklerini jDiliyor musunuz? En


aa on bin kredi."

Komdor fena halde sarsld. "Ya!"

"Bu kemerin g nitesi alt aydan fazla dayanmayaca iin bunun yenilenmesi
gerekecek. imdi bunlardan istediiniz kadarn bin kredi karl dvme demire
satabilirim. Bylece yzde dokuz yz kr edersiniz."

-223-

Komdor sakaln yoluyordu neredeyse. Aklndan mthi hesaplar yapt belliydi.


"Galaksi! Yal, zengin kadnlar bu ssler iin birbiriyle yar edeceklerdir. Sayy az
tutacak ve hepsini de ak artrmayla satacam. Tabii bu ie ahsen kartm onlarn
bilmesi doru olmaz..."
Mallovv, "sterseniz sahte irketlerin nasl altn size aklayabiliriz," dedi.
"Sonra... rnein btn ev ara ve gerelerini ele alalm. En sert eti iki dakikada
kzartp yumuatan portatif ocaklarmz var. Bilenmesi gerekmeyen baklarmz da.
Kk bir dolaba yerletirilecek ve tmyle otomatik olarak alacak tam bir
amarhanemiz olduunu da syleyeyim. Bulak makineleri... Yer silicileri, eya
cilalayclar, tozu yutucular, klandrma ara gereleri. Ah, aklnza gelen her ey!
Bunlar halkn almasn saladnz takdirde size duyulan sevgi de daha artar. Bunu bir
dnn. Bunlar hkmetin tekelinde olduu ve yzde dokuz yz krla satld takdirde
elinize geecek... ey... paray dnn. Bu ara ve gereler halknz iin verdikleri
paradan kat kat deerli olacaklar. Onlarn btn bunlar kaa aldnz bilmeleri de art
deil. unu da unutmayn: Bu ara ve gerelerin rahipler tarafndan kontrol edilmelerine
gerek yok. Herkes mutlu olacak."

"Galiba sizin dnzda. Btn bu alveri srasnda sizin elinize ne geecek?"

"Vakf yasalarna gre her Tccarn eline geen miktar. Yani ben ve adamlarm
kazandmz parann yarsn alacaz. Siz satmak istediim her eyi aln. ikimiz de
bundan kazanl karz. ok kazanl hem de."

Komdor pek zevkli eyler dnmeye balamt. "Bu ara ve gerelere kar ne
istiyordunuz? Demir mi?"

-224-

"Evet, demir, kmr ve boroksit. Ayrca ttn, biber, magnezyum ve sert tahta.
Bunlardan sizde bol bol da var."

"yi bir alverie benziyor bu!"

"Ben de ayn fikirdeyim. Ha, aklma bir ey daha geldi, Komdor. Btn
fabrikalarnzdaki aletleri de yenileyebilirim!"

"Efendim? Nasl olacak bu?"

"rnek olarak elik fabrikalarnz alalm. Bende kck aletler var. Bunlar elik
ilerinde kullanlyorlar. O aletlerden yararlandnz takdirde retim masraflarnz
eskisinin yzde birine iner. Fiyatlar yarya indirirsiniz o zaman. Ama reticilerin
kazanlarn paylar ve yine de ok krl karsnz. Bir gsteri yapmama izin
verdiiniz takdirde bunu size daha iyi anlatabilirim. Bu kentte bir elik fabrikas var
m? Bu gsteri fazla uzun srmez."
"Bunu salayabiliriz, Tccar Mallovv. Ama yarn, yarn. Bu gece bizimle yemek yer
misiniz?"

Mallovv, "Adamlarm..." diye balad.

Komdor cmerte, "Onlar da gelsinler," dedi. "lkelerimizin dosta birlemelerinin bir


simgesi olur bu. Biz de sizinle yine dosta konuma frsatn bulmu oluruz. Ama bir tek
eyi unutmayn..." Asper'in yz uzad ve sertleti. "e dini kartrmak yok. Btn
bunlarn misyonerlerin lkeme girmeleri iin ilk adm olduunu da sanmayn."

Mallovv hafif bir alayla, "Komdor," diye cevap verdi. "Bana inann. Din benim
kazancm yarya indirir."

"Eh, o halde imdilik bu kadar yeter. Adamlarm sizi geminize gtrecekler."

- 225 - imparatorluk / F . 15

"M s

Komdora kocasndan ok daha genti. Uuk renkli yz souk ifadeliydi. Siyah


salarn dzgnce ve skca arkaya doru taramt.

Aksi aksi, "Konuman bitti mi, zarif ve soylu kocacm?" diye sylendi. "Artk
istersem baheye bile kabilirim, deil mi?"

Komdor uysalca, "Melodrama hi gerek yok, Licia, hayatm," dedi. "O gen adam bu
akam yemee gelecek. Onunla istediin kadar gevezelik edebilirsin. Hatta btn
sylediklerimi dinleyerek elenebilirsin de. Sarayda onun adamlarna da yer
hazrlanmas gerekiyor. Saylarnn az olmasn dilerim."

"Ah, onlarn domuz yemee merakl adamlar olduklarndan eminim. Herhalde hayvann
bir budunu mideye indiriyor ve zerine de kova kova arap iiyorlar. Ziyafetten sonra
yaptn masraf hesaplayacak ve tam iki gece inim inim inleyeceksin."

"ey, belki de inlemeyeceim. Benim hakkmda btn dndklerine karn ziyafetin


fevkalade zengin olmasn istiyorum."

"Oh, anlyorum." Komdora kocasna onu aa grdn belirten bir tavrla bakt. "O
barbarlarla pek dostsun bakyorum. Belki de bu yzden o yabancyla yaptn
grmeye katlmam istemedin. Belki de o iren adamla babam aleyhinde bir komplo
kuruyorsun."

"Ne mnasebet!"

"Ah, bu szlerine inanacam sanyorsun, deil mi? Ben zavall bir kadnm. Beni
siyaset uruna feda ettiler, iren bir evlilik yapmaya zorladlar. Kendi dnyamdaki
kmaz sokaklarda ya da mezbelelerde daha uygun bir erkek bulabilirdim."

-226-

"Eh, o halde beni iyi dinle. Belki de kendi dnyana dnmek houna gider. Ama senden
hatra olarak en iyi tandm organn, yani u dilini kesip alabilirim. Ve..." Komdor
dnceli bir tavrla ban yana edi. "Gzelliini mkemmel bir hale sokmak iin
kulaklarn ve burnunun ucunu kesmem de iyi olur."

"Buna cret edemezsin, seni kk fino kpei seni! Babam senin bu oyuncak lkeni
parampara edip, meteor tozu haline sokar. Hatta ona bu barbarlarla dost olduunu
haber verdiim takdirde bunu hemen de yapabilir."

"Hm... Tehditler savurmana hi gerek yok. Bu gece o yabancy sorguya ekmekte


serbestsin. O arada u durmadan sallanan dilini de tutmaya al."

"Bana emrediyorsun yle mi?"

"Haydi haydi, unlar al ve sus." Komdor zinciri karsnn beline, gerdanl da boynuna
takt. Sonra knty yukarya doru iterek geri ekildi.

Komdora soluunu tutarak ellerini uzatt. Gerdanla usulca dokundu ve inledi.

Komdora memnun memnun ellerini ovuturdu. "Bunlar bu gece takabilirsin... ve sana


bakalarn da alacam. imdi sesini kes."

Derken Komdora sesini kesti.

Jaim Twer skntl skntl kmldanarak ayaklarn yere srd. "Suratn neden asld?"

-227-

Derin dncelere dalm olan Hober Mallow ban kaldrd. "Suratm ask m? yle
bir niyetim yoktu."

"Dn bir ey oldu sanrm. Yani o ziyafet dnda." Twer bir an durdu, sonra da ani bir
kesinlikle ekledi. "Bamz dertte deil mi, Mallovv?"

"Dertte mi? Hayr. Tersine. Her istediim abucak oluyor. rnein, o elik fabrikasna
ok kolaylkla gireceiz."

"Bir tuzaktan m kukulanyorsun?"

"Ah, Seldon akna! Melodram brak imdi." Mallovv sabrszln yenmeye alarak
daha sakin bir tavrla ekledi. "Fabrikaya girmemizi itirazsz kabul etmelerinden, orada
grlecek bir ey olmad anlalyor."

Twer dnceli dnceli mrldand. "Atom gc ha? Beni dinle. Burada, Korell'de
ekonominin atom gcne dayandn gsteren hibir ey yok. Atom gc retme gibi
ana bir teknolojinin her ey zerinde yapaca yaygn etkinin izlerini gizlemek son
derecede zor bir eydir."

"Ama bu teknoloji yeni balyorsa ve sava ekonomisine ekleniyorsa o zaman durum


deiir, Twer. O vakit bu teknolojiye sadece elik fabrikalar ve tersanelerde
rastlarsn."

"Fabrikada yle bir eyle karlamazsak..."

"O zaman KorelPlilerde atom gc olmad anlalr. Belki de bunu gizledikleri. Artk
yaz tura atar ya da tahminlerde bulunursun."

Twer ban sallad. "Keke dnk ilk grmede yannda olsaydm..."

Mallovv ifadesiz bir yzle, "Evet, keke," dedi. "Manevi destee hibir itirazm yok.
Fakat ne yazk ki, grme koullar-

-228-

n Komdor saptad, ben deil... Ah, ite bizi fabrikaya gtrecek yer tat da geldi.
Ara ve gereler yannda m?" "Hepsi de."

Fabrika bykt. Etrafa gizlenmesi hemen hemen olanaksz bir rk kokusu sinmiti.
Fabrika girii botu ve ieriye anormal bir sessizlik kmt. Komdor ve maiyetinin
byle yerlere gelmeye pek alk olmadklar belliydi.

Mallovv elik levhay hzla kaldrarak iki destein zerine yerletirdi. Tvver'in uzatt
aleti ald ve kurun mahfazasnn iindeki deri sap tuttu. "Bu alet tehlikelidir. Ama ona
bakarsanz bk makinesi de yledir. nsann sadece parmaklarn korumas gerekiyor,
ite o kadar."

Tccar konuurken namlu yarn elik levhann zerine boylamasna srd. Levha
hemen sessizce ikiye ayrld.

Dierleri heyecanla sraynca Mallovv gld. Levhann paralarndan birini alarak


dizine dayad. "Kesme uzunluunu amaz bir dorulukla ayarlayabilirsiniz. Bunu bir
santimin ellide birine kadar indirmek mmkndr. Be santim kalnlnda bir levha da
ortasndan bunun kadar kolaylkla kesilebilir. Kalnl doru bir ekilde saptadktan
sonra elik levhay tahta bir masann zerine koyar ve tahtay izmeden levhay ikiye
ayrrs-nz.^"

Mallovv'un her szyle atom makas hareket ediyor ve odada kesilmi elik paralar
uuyordu.

-229-

Tccar, "te bu kesmek iin," dedi. Sonra makas Tvver'e geri verdi. "Rende de var.
elik bir levhay inceltmek, bir knty dzeltmek, pas izini karmak m istiyorsunuz?
Bakn!"

elik levhann dier parasndan on be santim boyunda eritler halinde saydam, ince
paralar dkld. Sonra eritlerin genilii yirmi santime kt. Sonunda otuz santime.

"Matkap m gerekiyor? Hepsi de ayn prensibe gre alr."

imdi Mallovv'la Tvver'in etrafn Korell'liler sarsmlard. Sanki bu etkileyici bir


satclk gc haline sokulmu bir sokak hokkabazl, bir elabukluu gsterisiydi.

Komdor Asper elik paralarna dokundu. Yksek mevkideki memurlar ayaklarnn


ucuna basarak birbirlerine yaklap, aralarnda fsldatlar. Mallovv ise otomatik
matkabnn her dokunu-uyla iki buuk santim kalnlndaki sert elie temiz, biimli
delikler ayordu.

"Bir tek gsteri daha kald. Ltfen biri bana ksa iki boru getirsin."

Saygdeer bir mabeyinci o genel heyecan ve merak arasnda telala frlad. Herhangi
bir ii gibi ellerini kirletti.

Mallovv borular diklemesine yerletirerek makasn bir vuruuyla ularn yonttu. Sonra
iki boruyu yeni kesilmi ularndan birletirdi.

Bir tek boru halini ald bu. Kesmenin neden olduu kusurlar kaybolan yeni ular hemen
birbiriyle birletiler. Hem de bir seferde.

Mallovv ban kaldrarak seyircilerine bakt. Birden kalbi mthi bir heyecanla
arpmaya balad. Midesinin kaslar buz gibi oldu ve bzld.

-230-

Komdor'un muhafzlar o heyecan arasnda ne kmlard ve Mallovv ilk kez onlar


yakndan grebiliyordu. Adamlarn hi tanmad silahlarn ayrntlarn da yle.

Atom silahlaryd bunlarl Bunun kuku gtrecek hibir yan yoktu. Patlamaya alan
silahlarn namlularnn bu biimde olmas imknszd. Ama nemli olan bu deildi.
Hayr, hi nemli saylmazd bu.

Bu silahlarn kabzalar altn kaplamayd. Artk iyice anm olan bu kaplamalara "Uzay
Gemisi ve Gne" ekilleri kaznmt.

Ayn "Uzay Gemisi ve Gne" iareti Vakfn balad ve henz tamamlamad


ansiklopedinin btn kaln ciltlerinin zerinde de vard. Milyonlarca yl boyunca
Galaksi mparatorluunun bayran sslemi olan o Uzay Gemisi ve Gne!

Mallovv kafasndan bu dnceler geerken konumasn srdrd. "u boruyu bir


deneyin. Artk bir tek para halinde bu. Tabii kusursuz deil. nk bu birletirmenin
aslnda elle yaplmamas gerekiyor."

Artk hibir elabukluuna gerek yoktu. Tccar, KorelITleri iyice etkilemiti. ini
baaryla sona erdirmi, istediini elde etmiti gen adam. imdi kafasnda bir tek
dnce vard. Altn kl o daire ve arptrlm siper eklindeki uzay gemisi... O
iaret!

mparatorluun Uzay Gemisi ve Gnei!

mparatorluk!

Bu szck Mallovv'un kafasnda yanklanyordu. Aradan yz elli yl gemiti, ama


Galaksinin derinliklerinde bir yerde mparatorluk hl yayordu. imdi yava yava
evreye sokulmaya balamt.

Mallovv glmsedi.
-231 -

Uzak Yldz uzaya alal iki gn olmutu. Hober Mallovv zel dairesinde geminin
ikinci kaptan Dravvt'a bir zarf, rulo halinde bir mikro-film ve gmms bir kre
verdi.

"Bundan bir saat sonra bu geminin svarisi sensin. Bu grevin ben dnnceye kadar
srecek. Belki de sonsuza dek."

Oravvt ayaa frlayacak oldu.

Ama Mallovv otoriter bir tavrla elini sallayarak onun oturmasn salad. "Sus ve beni
dinle. Zarfn iinde gitmen gereken gezegenin tam yeri var. Orada iki ay beni
bekleyeceksin. Eer o iki ay sona ermeden Vakf seni bulursa, o zaman bu mikro-filmi
vereceksin. Bu, benim bu yolculukla ilgili raporum. Ancak iki ayn sonunda
dnemezsem..." Mallovv'un sesi ok ciddiydi. "Vakf gemileri seni bulamazlarsa, o
zaman hemen Terminus gezegenine gidecek ve rapor olarak bu kez bu Zaman Kapsln
vereceksin. Anlyor musun?"

"Evet, efendim."

"Sen ya da mrettebattan hi kimse resmi raporuma ekler yapmayacak. Aklamalarda


bulunmayacak."

"Ya bizi sorguya ekerlerse, efendim?"

"O zaman hibir ey bilmediinizi sylersiniz."

"Emredersiniz, efendim."

Konuma sona erdi.

Elli dakika sonra bir filika Uzak Yldz'dan ayrld.

-232-

10

Onum Barr yal bir adamd. Artk hibir eyden korkmayacak kadar yal. Son
kargaalklarn ardndan herkesten uzak bir keye ekilmiti. Ykntlarn arasndan
kurtarabildii kadar kitab da yanna almt. Kaybetmekten korktuu hibir ey yoktu.
Hele hayatnn geri kalan yllarn yitirme olasl onda hi dehet uyandrmyordu. Bu
yzden de ieriye giren gen adama korkusuzca bakt.

"Kapnz akt," dedi gen adam. Yabanc bir aksanla konuuyordu. Onum Barr
yabancnn belindeki acayip, mavi elikten silahn farketti. Lo, kk odada gen
adamn etrafn saran g alan da belli oluyordu.

Barr yorgun yorgun, "Kapy kapal tutmam iin bir neden yok ki!" dedi. "Benden bir ey
mi istiyorsunuz?"

"Evet." Yabanc hl odann ortasnda duruyordu. Hem boylu bosluydu, hem de enli
yapl. "Bu civardaki tek ev sizinki."

Barr ban sallad. "Evet, buras ssz bir yerdir. Ama douda bir kent var. Orann
yolunu size gsterebilirim."

"Biraz sonra... imdi oturabilir miyim?"

Yal adam iini ekerek, "Eer iskemleler sizi tayabilir-se," dedi. Sandalyeler de
eskiydi. htiyarn daha gzel genlik gnlerinden kalma eyalar...

Yabanc, "Adm Mallovv," diye aklad. "Hober Mallovv. ok uzaklardaki bir


gezegenden geliyorum."

Barr ban sallayarak glmsedi. "Konumanzdan bunu oktan anladm. Ben


Sivvenna'l Onum Barr'm. Bir zamanlar mparatorluun soylu snfmdandm."

-233-

"O halde buras Sivvenna. Elimde buray bulabilmek iin sadece eski haritalar vard."

"Gnelerin yerleri yanl olduuna gre... haritalar gerekten ok eski olmal..."

Barr hi kmldamadan otururken, Mallovv derin bir dnceye dald. Yal adam
yabancnn atomlu g alannn kaybolmu olduunu farkederek kendi kendine, artk
yabanclar korkutmadm bir gerek, diye itiraf etti. Hatta iyi ya da kt bir ekilde
dmanlarm bile etkileyemiyorum... Sonra, "Evim yoksul," dedi. "Pek gelirim de yok.
Mideniz dayanabilirse kara ekmeimle kuru msrm sizinle paylaabilirim."

Mallovv ban kaldrd. "Ben yemek yedim. Kalmam da olanaksz. Bana sadece
hkmet merkezine nasl gidebileceimi tarif etmenizi istiyorum."
"Bunu kolaylkla yapabilirim. Yalnz kasdettiiniz gezegenin merkezi mi? Yoksa
mparatorluk sektrnn ki mi?"

Gen adamn gzleri ksld. "kisi de ayn deil mi? Burasnn Sivvenna olduunu
sanyordum."

Yal soylu ban sallad. "Evet, Sivvenna. Ama Sivvenna artk Normanni Sektr'nn
bakenti deil. Evet, eski haritalarnzn sizi yine yanltm olduklar anlalyor.
Yldzlar ve gneler yzyllar boyunca deimeyebilirler. Fakat siyasi snrlar pek de
sabit deillerdir."

"te bu kt. Hatta ok kt. Yeni bakent ok uzak m?"

"Bakent Orsha ll'de. Buradan yirmi parsek uzaklkta. Haritalarnzn yardmyla oraya
gidebilirsiniz. O haritalar ka yllk?"

"Yz elli."

"O kadar eski ha?" YaU adam iini ekti. "O srede pek ok ey oldu. Bu olaylar
biliyor musunuz?"

-234-

Mallovv ban ar ar, "Hayr," der gibi sallad.

Barr, "ok anslsnz," diye mrldand. "Eyaletler iin pek kt bir dnemdi bu.
Altnc Stannel zamannda durum biraz deiti. Ama o da elli yl nce oldu. Ondan beri
de ayaklanma ve felaket! Ayaklanma ve felaket!" Yal adam kendi kendine sordu.
"Acaba ben gevezelemeye mi baladm? Burada ok yalnzm ve insanlarla konuma
frsat pek bulamyorum."

Mallovv birdenbire sert bir sesle, "Felaket yle mi?" dedi. "Eyalet ok yoksul dm
gibi konuuyorsunuz."

"Belki tam anlamyla deil. Birinci snf yirmi be gezegenin kaynaklarnn tketilmesi
epey zaman alr. Ancak geen yzyl zenginliiyle kyasland zaman tepe aaya
gittiimiz anlalr. Henz bu ini durmu da deil. Btn bunlar sizi neden
ilgilendiriyor, yabanc? Birden canlandnz. Gzleriniz prl prl parlyor."

Yal adam rengi umu gzleriyle Mallovv'un gzlerinin iine bakar ve grdkleri
yznden glmserken, gen Tccar neredeyse kzaracakt.
Mallovv sonra, "Buraya bakn," dedi. "Ben bir Tccarm. Galaksinin snrnda bir
yerdenim. Baz eski haritalar buldum. Yeni pazarlar salamaya alyorum. Tabii
yoksul dm lkelerle ilgili szler beni skyor. Bir dnyada para yoksa oradan bir
kazan da salayamazsnz. imdi... Sivvenna ne durumda rnein?"

Yal adam ne doru eildi. "Bunu bilemem. Belki Sivvenna imdi bile refah iinde.
Ancak siz gerekten Tccar msnz? Sizde daha ok bir sava hali var. Elinizi
tabancanzn yaknnda tutuyorsunuz. enenizde de bir yara olduunu gryorum."

-235-

Mallovv abucak ban kaldrd. "Benim geldiim yerde yasalar pek uygulanmyor.
Savama ve yaralanma bir Tccarn yaamnn bir paras saylr. Dvmek ancak iin
ucunda para olduu zaman bir ie yarar. Ama paray savamadan ele geirebilirsem bu
bana daha da tatl gelir. imdi... burada savamaya deecek kadar para bulabilir miyim?
Burada kolaylkla dvebileceim! anlyorum."

Barr, "Evet, gerekten ok kolay olur bu," diye cevap verdi. "VViscard'n etesinin
Krmz Yldzlar'daki kalntlarna katlabilirsiniz. Ama bilmiyorum, siz onlarn
yaptklarna ne ad verirsiniz? Sava m, yoksa korsanlk m? Tabii imdiki Kraliyet
Valisine de katlabilirsiniz. Cinayet, yama ve apulculuk, ocuk yataki mparatorun
verdii izin dolaysyla yasal saylyor. mparator da suikaste urad zaten." Soylu
adamn zayf yanaklar kzard. Bir an gzlerini kapatt. Tekrar at zaman gzleri bir
kuunkiler kadar parlakt.

Mallovv, "Kraliyet Valisinden pek holanmadnz anlalyor, soylu Barr," dedi. "Ya
ben onun casuslarndan biriysem?"

Barr ac ac, "Casusu da olsanz ne yapabilirsiniz?" dedi. "Burada alabileceiniz ne


var?" Sska eliyle harap maliknenin bo odasn iaret etti.

"Hayatnz."

"Zaten kolaylkla lebilirim. Bana sorarsanz be yl fazla bile yaadm. Ama siz
Kraliyet Valisinin adamlarndan deilsiniz. Olsaydnz, nsezilerim hemen dilimi
tutmam salard."

"Nereden biliyorsunuz?"

htiyar bir kahkaha att. "Kukulanm gibi bir haliniz var. Haydi, haydi. Sizi tuzaa
drmeye, hkmet aleyhinde konu-
-236-

maya zorladm sanyorsunuz, deil mi? Hayr, hayr. Ben politikayla ilgilenecek ya
oktan getim."

"Politikayla ilgilenecek ya oktan m getiniz? Bir insan byle bir eyden vazgeebilir
mi? Kraliyet Valisini tanmlamak iin kullandnz o szler... neydi onlar? Cinayet,
yama filan... Bunlar sylerken hi de tarafsz bir insan gibi konumuyordunuz.
Kesinlikle. O srada politikayla uraacak ya oktan gemisiniz gibi bir haliniz de
yoktu."

Yal adam omzunu silkti. "Her eyi birdenbire hatrladnz zaman, bu anlar eski
yaralar szlatyorlar. Dinleyinl Sonra kendiniz karar verin! Sivvenna eyaletin
bakentiyken ben de bir soyluydum. Eyalet senatosunun da yesiydim. Eski ve erefli
bir aileden geliyorum. Bykbabamn dedelerinden biri... Hayr, bunlar brakalm
imdi... Gemiteki an ve eref insannn karnn doyurmuyor."

Mallovv, "Bir i sava ya da ayaklanma olduu anlalyor," dedi.

Barr'n surat asld. "Bu yozlam gnlerde i savalar da mzmin bir hal ald. Ama
Sivvenna btn bu olaylara karmad, hatta Altnc StannePin hkmdarl srasnda
hemen hemen o eski refahna da kavutu. Fakat onu zayf mparatorlar izledi. Zayf
imparatorlar, gl Kraliyet Valileri anlamna gelir. Son valimiz morlara brnerek
imparator olmaya karar verdi. u Wis-card denilen adam kasdediyorum. imdi
etesinden geri ka- lanlar Krmz Yldzlar arasnda ticaret gemilerini soyuyorlar.
mparator olmaya kalkan ilk VViscard deildi kukusuz. Baarya eriseydi, tahta ilk
oturan vali de o olmayacakt. Ama VViscard baarl olamad. mparatorun uzay filosu
eyalete yaklat zaman Sivvenna da asi valisine kar ayakland." Barr kederli kederli
sustu.

- 237 -

*'

Mallovv iskemlesinin kenarna ilimi olduunu farketti. Vcudu kaskat kesilmiti.


Gen Tccar kalarn usulca gevetti. "Ltfen devam edin, efendim."

Barr yorgun yorgun mrldand. "Teekkr ederim. Yal bir adamn gevezeliklerini
dinlediiniz iin ok naziksiniz. Eyalet ayakland. Daha dorusu biz ayaklandk. Ben de
nemsiz liderlerden biriydim. VViscard kendisini kstracamz srada gezegenden
kat. Btn gezegen, btn eyalet mparatora sadk olduunu haykrarak kollarn uzay
filosuna at. Bunu neden yaptmzdan da pek emin deilim. Belki mparatora deilse
bile onun simgeledii eye hl sadktk. mparator kt ve zalim bir ocuktu. Belki de
savan yarataca dehetten korkuyorduk."

Mallovv usulca Barr' konuturmaya alt. "Sonra?"

Yal adam, "Sonra," diye yineledi. "Bu karlan filonun bandaki uzay amiralinin
iine gelmedi. O, bakaldirmi bir eyaleti yenmenin salayaca an ve erefi istiyordu.
Adamlar da byle bir zaferin salayaca yama ve ganimetin peindeydiler. te bu
yzden byk kentlerde halk alanlara dolumu mparator ve uzay amiralini alklarken,
amiral btn silah merkezlerini ele geirdi. Sonra halkn atom silahlaryla
ldrlmesini emretti."

"Hangi gerekeyle?"

"mparatorun kutsal valisine kar halkn ayakland gerekesiyle. Uzay amirali


bylece yeni Kraliyet Valisi oldu. Bir ay sren katliam, yama ve dehet sayesinde...
Alt olum vard benim. Bei ld. eitli ekillerde. Bir kzm vard. Onun da sonunda
lm olduunu umarm. Ben kurtuldum, nk yalym. Kalkp buraya geldim.
Kraliyet Valisini endielendirmeyecek

-238-

kadar ihtiyarm." Barr ak sal ban edi. "Bana hibir ey brakmadlar. nk asi bir
valinin kamasn salam ve uzay amiralinin an ve erefe erimesini engellemitim."

Mallovv sessizce oturarak bekledi. Sonra usulca, "Ya altnc olunuz?" diye sordu.

"Efendim?" Barr ac ac gld. "O gvende. nk adn deitirerek uzay amiralinin


filosuna katld. Sradan bir uzayc olarak. imdi Kraliyet Valisinin zel filosunda
topu. Ah, hayr hayr, baklarnzdan ne dndnz anlyorum. O kt bir evlat
deil. Mmkn olduu zaman beni grmeye geliyor. Bulabildii baz eyleri getiriyor.
Yaamam salyor. leride bir gn bizim ulu ve anl Kraliyet Valimiz yerlerde
srnerek lecek. Onun cellad da benim olum olacak."

"Bunu da bir yabancya aklyorsunuz, yle mi? Olunuzu tehlikeye atyorsunuz."

"Hayr. Valiye yeni bir dman salayarak oluma yardm ediyorum. Kraliyet Valisinin
can dman deil de dostu olsaydm ona d uzaya Galaksinin snrna kadar gemi
dizmesini sylerdim."
"Orada gemiler yok mu?"

"Hi gemiyle karlatnz m? Buraya inerken uzay muhafzlar sizi durdurup sorguya
ektiler mi? Burada pek az uzay gemisi var. Snr eyaletlerinde entrikalar, ktlkler
birbirini kovalyor. Hibir gemiyi barbarlarla dolu d gne sistemlerini korumalar
iin gnderemezler. Galaksinin o dalm evresinden hibir tehlike bizi tehdit etmedi.
Yani siz gelinceye kadar."

"Beni mi? Ben tehlikeli deilim."

"Sizi bakalar izleyecek."

-239-

Mallovv ar ar ban sallad. "Sizi anladmdan pek de emin deilim."

"Dinleyin!" Yal adamn sesinde hafif bir tela ve heyecan vard. "Siz ieri girer
girmez kim olduunuzu anladm. Vcudunuzu bir g alan koruyor. Daha dorusu sizi
ilk grdm zaman koruyordu."

Kuku dolu bir sessizlik oldu.

Sonra Tccar, "Evet, yleydi," diye mrldand.

"yi... Aslnda bu bir hatayd, ama o srada bunun farknda deildiniz. Benim bildiim
baz eyler var. Bu yozlam ada kimse uzay filolarnda almak istemiyor. Olaylar
hzla geip gidiyor. Elinde atom silahyla selle savaamayanlar buna kaplp
srkleniyorlar. Yani benim gibi. Ama ben kitaplar seven, bilime merakl bir adamdm.
Atom tekniinin btn tarihesi boyunca tanabilir bir g alan yaplmadn da
biliyorum. Biz de g alanlar var. Bir kenti, hatta bir gemiyi koruyabilecek koskocaman
hantal g santralleri. Fakat onlarn bir tek kiiyi korumalar olanaksz."

"Ya?" Mallovv alt dudan uzatt. "Peki, bundan ne sonu kardnz?"

"Uzayda baz hikyeler kulaktan kulaa dolayor ve atklar her parsek'le deiiyorlar.
Ben genken buraya ii yabanclarla dolu kk bir gemi geldi. Trelerimizi
bilmiyorlard. Nereden geldiklerini de aklamadlar. Bu adamlar Galaksinin
snrndaki'Sihirbazlardan sz ettiler. Karanlkta ldayan, hibir aygt olmadan havada
uan ve silahlarn etkileyemedii sihirbazlardan... Bu hikyeleri duyunca gldk. Ben
de gldm. Sonra da bu anlatlanlar unuttum. Bugne kadar. Ama siz karanlkta
ldyorsunuz. Bir tabancam olsayd herhalde onunla
-240-

si; e zarar veremezdim. imdi syleyin, orada oturduunuz gibi ayr rahatlkla havada
uabilir misiniz?"

Mallow sakin sakin, "Btn bu anlattklarnzdan hibir anlam karamadm," dedi.

Barr glmsedi. "Bu cevap benim iin yeterli. Ben konuklarm sorguya ekemem. Ama
sihirbazlar varsa ve siz onlardan biriyseniz... o zaman ileride bir gn o dostlarnzdan
kalabalk bir grup da sizi izler. Belki de siz burada byk etki yaparsnz. Belki bu da
iyi olur, bizim yeni kana ihtiyacmz var." Sessizce kendi kendine bir eyler mrldand.
"Ama madalyonun dier yzn de unutmayalm. Bizim yeni Krallk Valisi de hayaller
kuruyor. Eski valinin kurduu gibi."

"Yani o da mparatorluk tacnn m peinde?"

Barr ban sallad. "Olumun kulana baz eyler alnm. Kraliyet Valisinin
maiyetinden olduu iin sylenilenleri duymamas imknsz. Sonra buraya gelip bana
iittii hikyeleri anlatyor. Yeni Kraliyet Valimiz ta ve taht kendisine teklif edildii
takdirde, 'Hayr,' diyecek deil. Ama ka yolunu da ka-patmamaya alyor.
Sylediklerine gre, mparatorluk tahtna trmanamazsa, baka bir ey yapacak, barbar
lkelerin ierilerinde kendisine yeni bir mparatorluk kuracakm. Tabii bu bir sylenti.
Doru olduunu iddia edemem. Fakat kzlarndan birini haritas karlmam evrede
bir yerdeki bir lkenin kralyla evlendirdi bile."

"nsan her hikyeye inanacak olursa..."

"Biliyorum. Ortalkta daha byle birok hikye dolayor. Ben yalandm ve samalayp
duruyorum ite. Peki siz bu ie ne diyorsunuz?" Barr o kesin bakl, yal gzleriyle
Mallovv'u szd.

- 241 - imparatorluk / F : 16

Tccar dnd. "Hibir ey demiyorum. Ama size bir ey sormak istiyorum.


Sivvenna'da atom gc var m? Bir dakika, bir dakika. Sivvenna'llarm atomu
bildiklerinin farkndaym. Benim kasdettiim o deil. Sivvenna'llarn g jeneratrleri
hl alr halde mi? Yoksa bunlar son yamalama srasnda paralandlar m?" <

"Paralanmak m? Ah, hayr. En ufak bir g santraline dokunulmadan nce gezegenin


yarsnn yok edilmesi gerekir. O santrallerin yerine yenilerinin geirilmesi imknsz.
Filonun gcn de onlar salyorlar." Barr bir an durdu, sonra adeta gururla ekledi.
"Trantor'dan sonra en byk ve en mkemmel g santralleri bizimkiler."

- "O jeneratrleri grmek istediim takdirde ne yapmam gerekir?"

Barr kesin bir tavrla, "Hibir ey," diye cevap verdi. "yle bir merkeze
yaklaamazsnz. Sizi daha uzaktan vururlar. Bu herkes iin byle. Bu ide akalar
yoktur."

"Yani btn g santrallerinin etrafnda nbetiler mi bekliyor?"

"yle. Kk kent santrallerini de unutmayn. Evlerin aydnlatlmasn ve stlmasn


salayan, tatlara enerji reten merkezler. Oralarda da durum hemen hemen ayn
derecede kt. O santraller tek-adamlarn kontrolnde."

"Onlar da kim?"

"G santrallerinin almasn kontrol eden bir uzmanlar grubu. Bu eref babadan
oula geiyor. ocuklar babalarnn yannda rak olarak yetitiriliyorlar. Grevlerine
ve ereflerine ok ballar filan. Bir santrale tek-adamdan baka hi kimse giremez."

-242-

"Anlyorum."

,Barr atld. "Ama tek-adamlarm bazen rvet almadklarn da iddia edecek deilim.
Bugnlerde her ey olabilir. Sonuta elli yllk srede tahta dokuz mparator kt ve
bunlardan yedisi suikaste urad. Her uzay kaptan Kraliyet Valisinin yerini almay
hayal ediyor. Her Kraliyet Valisiyse mparatorluk tahtna oturmay. Byle bir zamanda
tek-adam da paraya kurban olabilir. Ama bunun iin ok para ister. Bendeyse hi para
yok. Ya sizde?"

"Para m? Hayr. Ama insan her zaman rvet olarak para m verir?"

"Baka ne verir ki? Sonuta para her eyi satn alr."

"Parann alamayaca ok ey var. imdi bana byle bir g santrali olan en yakndaki
kente nasl gideceimi sylerseniz, size minnet duyarm."

"Bir dakika!" Barr zayf ellerini uzatt. "Neden bu kadar acele ediyorsunuz? Buraya at
kap geldiniz ve ben size hibir soru sormadm. Fakat kentte durum byle olmayabilir.
Kent halkndan hl 'asiler' diye sz ediliyor. Aksannz duyan ya da klnz gren ilk
nbeti sizi durdurur." Ayaa kalkt. Eski bir sandn dibindeki bir keden bir kitapk
kard. "Bu benim pasaportum. Sahte tabii. Bunun yardmyla kamay baardm."
Pasaportu Mallovv'un avucuna koyarak gen adamn parmaklarm bunun zerine kapatt.
"Tabii tarif uymuyor. Ancak bunu yle bir sallarsanz belki iine bakmaya pek
kalkmazlar."

"Ama ya siz? Siz pasaportsuz ne yaparsnz?"

Yal adam alayla omzunu silkti. "Artk hi nemli deil... Ha, bir uyar daha. Dilinizi
tutun! Aksannz barbarca, deneyimleriniz pek garip. Zaman zaman da inanlmayacak
kadar

-243-

eski szckler kullanyorsunuz. Ne kadar az konuursanz, o denli gvende olursunuz.


Fazla kuku uyandrmazsnz. imdi size kente nasl gideceinizi anlataym..."

Mallovv be dakika sonra evden ayrld.

Ama oradan uzaklamadan nce ksa bir sre iin yal soylunun evine dnd. Onum
Barr da ertesi sabah erkenden bahesine kt zaman yere bir kutu braklm olduunu
grd. inde yiyecekler vard. Hazrlan yntemleri ve tatlar, konsantre yiyecekler.

Fakat lezzetliydiler ve uzun sre de dayandlar.

11

Tek-adam ksa boylu, bakml ve tombuldu. Cildi dzgn ve prl prld. Salar
kafasnn etrafn saran bir pskle benziyor, plak tepesi pembe pembe parlyordu.
Parmaklarna kaln ve ar yzkler takm, elbisesine kokular srmt. Mallovv'un
rastlad a gzkmeyen ilk insan oydu.

Tek-adam aksi aksi dudaklarn bzd. "imdi abuk konu, ahbap. Beni bekleyen ok
nemli iler var. Sen bir yabancya benziyorsun..."

Mallovv sakin sakin, "Evet, bu civardan deilim," dedi. "Ama bu da nemli saylmaz.
Konumuzla hibir ilgisi yok. Dn size kk bir hedjye gndermek erefine eritim..."

Tek-adam burnunu havaya dikti. "Onu aldm. lgi ekici bir oyuncak. Belki zaman zaman
kullanabilirim."

"Bende baka, daha ilgi ekici hediyeler de var. stelik oyuncak saylmayacak eyler..."
-244-

"Ah-h?" Tek-adam bu heceyi dnceli dnceli uzatmt. "Konumann izleyecei


yolu imdiden tahmin edebilirim sanrm. Byle eyler daha nce de oldu. Bana basit
bir ey vereceksin. Belki birka kredi, belki bir pelerin ya da ikinci snf mcevher. O
kck kafanla tek-adam doru yoldan karmaya yeteceini dndn bir ey." Alt
dudan kavgaya hazrlanyormu gibi sarktt. "Buna karlk ne istediini de
biliyorum. Bakalarnn da aklna ayn parlak fikir geldi. Yeterince kimsenin. Bizim
Klanmza girmek istiyorsun. Atom tekniinin srlarn ve makinelerin bakmnn nasl
yapldn renmek zorundasn. Siz Sivvenna'l kpekler ayaklandnz iin her gn
cezalandrlyorsunuz. Herhalde sen de gvende olabilmek iin bir yabanc rolndesin.
Hak ettiiniz cezadan kurtulmak iin Tek-Adam Loncasnn yetkilerinden yararlanmay,
Klan tarafndan korunmay istiyorsunuz."

Mallovv konumaya hazrland.

Ama tek-adam birdenbire sesini ykselterek kkredi. "Adn Kent Disiplin Grevlisine
vermeden hemen k git! Bana kar duyulan gvene ihanet edeceimi mi sanyorsun?
Belki benden nceki Sivvenna'l vatan hainleri byle bir ey yaparlard! Belki! Ama
artk karnda bambaka insanlar var. Galaksi! u anda seni kendi ellerimle
ldrmediime ayorum."

Mallovv byk altndan gld. Btn bu konumann bir rolden ibaret olduu belliydi.
Tek-adamn sesi yapmacklyd, szleri de uydurma. Bu yzden tek-adamn gsterili
fkesi sonunda tatsz bir komedi halini almt.

Mallovv kendisini ldrebilecei sylenen o iki tombul ve cansz ele alayla bakt.
Sonra da, " bakmdan da yanldnz, sayn efendimiz," dedi. "Bir, ben Kraliyet
Valisinin sadakatinizi

-245-

denemek iin gnderdii bir casus deilim. ki, hediyem hametli mparatorda bile
bulunmayan ve hibir zaman bulunmayacak bir ey. , buna karlk pek az bir ey
istiyorum."

"Ah, yle dersin tabii." Tek-adam kaba kaba alaya balad. "Syle bakalm bir tanr gibi
bana ltfetmek istediin bu mparatora layk hediye neymi? Demek ondan mparatorda
bile yok!" Crlak bir sesle kahkahalar att.

Mallovv ayaa kalkarak iskemlesini yana itti. "Sizi grmek iin tam gn bekledim,
sayn efendimiz. Ama gsteri ancak saniye srecek. Tabancanzn elinizin
yaknndaki kabzasn gryorum. Silahnz ekmek ltfunda bulunursanz..."

"Ha?"

"Beni vurursanz size byk bir minnet duyarm."

"Ne?"

"Eer lrsem polise Loncann srlarn aklamanz iin size rvet vermeye
kalktm sylersiniz. O zaman sizi ve ve gklere karrlar. Eer lmezsem o
zaman korunma alanm sizin olur."

Tek-adam ilk kez o zaman yabancnn etrafn skca sarm olan beyaz farketti.
Konuu sanki inci tozuna bulanm gibi ldyordu. Tek-adam tabancasn kaldrd.
Gzlerini merak ve kukuyla ksarak tetii ekti.

Havann birdenbire atom gcyle srklenen moleklleri, ldayan, yakan iyonlara


sapland. Mallovv'un kalbine hedeflenen nn snrlar bylece izildi. Ama sonra n
yayld.

Mallovv sabrla bekliyordu. Atom gleri inci gibi parldayan kta sektiler ve havada
yok oldular.

Tek-adamn tabancas elinden grltyle yere dt. Ancak o bunu farketmedi bile.

246-

Mallow, "mparatorun kiisel bir g alan var m?" diye sordu. "Ama sizin olabilir."

Adam kekeledi. "Sen... tek-adamlardan msn?"

"Hayr."

"O halde... o halde bunu nereden buldun?"

Mallovv adam aa grdn belirten souk bir tavrla, "Bu sizi neden
ilgilendiriyor?" dedi. "imdi bunu istiyor musunuz?" zerinde topuzlar bulunan ince bir
zinciri masaya att.

Tek-adam bunu kaparak endieyle inceledi. "Hepsi bu mu?"


"Evet."

"G kayna nerede?"

Mallovv parman en iri topuza dokundurdu. zerindeki kurun mahfaza donuk donuk
parlyordu.

Tek-adam ban kaldrd. Yz mosmor kesilmiti. "Ben, birinci snf bir teknisyenim.
Bir kontrolr olarak tam yirmi yl altm. Trantor niversitesinde nl Bler'in yannda
eitim grdm. Eer iren bir arlatanla kalkr ve bana bir... bir... ceviz
byklndeki bir mahfazann iinde atom jenaratr olduunu sylersen, seni
saniyede Kent Disiplin Grevlisine teslim ederim."

"O halde bunun nasl altn siz aklayn. Tabii baarabilirseniz... Ben bu g
alannn eksiksiz olduunu sylyorum."

Tek-adam zinciri beline takarken yzndeki morluk yava yava geti. Mallovv'un
iareti zerine tokma evirdi. Etrafn birdenbire snk bir k sard. Tek-adam
tabancasn kaldrd. Sonra da kararszca duraklad. Silahn ayarlayarak kolu hemen hi
yakmayan noktaya getirdi.

-247-

Sonra elleri titreyerek tetii ekti. Atom atei zararszca ellerine arpt.

Tek-adam sinirli sinirli, kkr kkr gld. Silahn grltyle masaya brakt. "Buna
karlk istediin o pek az ey nedir bakalm?"

"Jeneratrlerinizi grmek istiyorum." "Bunun yasak olduunu herhalde biliyorsun."


"Onlara dokunmay ya da baka bir ey yapmay istediim yok. Sadece jeneratrlere
bakacam. Uzaktan." "Peki, ya bu istediini yerine getirmezsem?" "G alan sizin olur.
Ama bende baka hediyeler olduunu da unutmayn. rnein, bu g alann delmesi
iin zel bir ekilde yaplm bir silah."

"Hm..." Tek-adam gzlerini Tccardan kard. "Benimle gel."

12

Tek-adam kentin ortasn kaplam olan kp biimi, pen-ceresiz, koskocaman bir


binann yaknnda kk, iki katl bir evde oturuyordu. Mallow bir tnelin yardmyla
evden santrale geti. Kendini ozon kokan, sessiz g merkezinde buldu.
Tccar on be dakika sessizce rehberinin peinden gitti. Hibir eye dokunmuyor, ama
gznden de hibir ey kamyordu.

Sonra tek-adam, "Yetti mi?" diye sordu. "Bu durumda yanmda alanlara
gvenemezdim."

-248-

Mallovv alayl alayl, "Onlara baka zaman gvenebiliyor musunuz?" dedi. "Evet, bu
kadar yeter."

Broya dndler. Mallovv dnceli bir tavrla, "Btn o jeneratrler sizin


kontrolnzde, yle mi?" diye sordu.

Tek-adam azametle, "Her biri de," dedi.

"Onlarn dzenli almalarn salyorsunuz demek?"

"Evet."

"Peki ya jenaratrler bozulursa?"

Tek-adam fkeyle ban sallad. "Onlar bozulmazlar. Hibir zaman bozulmazlar. O


jeneratrler sonsuza dek dayanacak ekilde yaplm."

"Sonsuza dek uzun bir sre. Diyelim ki..."

"Anlamsz rneklerle ilgilenmek bilimsel bir davran deildir."

"Pekl. Diyelim ki, ben bir jenaratrn ok nemli bir yerini atom silahyla
parampara ettim. Herhalde makinelerin atoma kar bir baklklar olduu
sylenemez. nemli bir balanty erittiimi varsayalm ya da kuvartz bir D tbn
paraladm."

Tek-adam fkeyle bard. "O zaman seni ldrrm."

Mallovv da barmaya balamt. "Evet, evet, bunu biliyorum! Ama jenaratre ne olur?
Siz makineyi tamir edebilir misiniz?"

Tek-adam adeta ulumaya balad. "stediin creti aldn. Bu bakmdan hakszlk eden
olmad. Haydi git artk. Sana hibir borcum yok."

Mallovv alayl bir saygyla eilerek adam selamlad. Sonra da oradan ayrld.

-249-

Tccar iki gn sonra Terminus gezegenine dnmek zere onu bekleyen Uzak Yldz'n
bulunduu hava limanna ulat.

ki gn sonra da tek-adamn g alan birdenbire snd. Adamn btn kfrlerine ve


uramalarna karn aygt bir daha da almad.

13

Mallovv alt aydan beri hemen hemen ilk kez dinleniyordu. Yeni evinin gne odasnda
srtst yatmt. plakt. Kaln, esmer kollarn yukarya doru uzatarak gerindi.
Kaslar gerildi, sonra gevedi.

Yanndaki adam Mallovv'un dilerinin arasna bir sigar sktrarak yakt. Kendi
sigarnn ucunu ineyip duruyordu. "Herhalde ok fazla altn, Mallovv. Belki uzun
bir dinlemeye ihtiyacn var."

"Belki yle, Jael. Ama bir Encmen yesinin koltuunda dinlenmeyi tercih ederim.
nk o koltuk benim olacak. Kukusuz bunun iin bana sen yardm edeceksin."

Ankor Jael kalarn kaldrd. "Bu belay bama nasl sardm acaba?"

"Sana ihtiyacm olduu belli bir ey. Bir kere eski bir politikacsn. Sonra seni
kabineden Jorane Sutt att. Beni Encmende grmektense tek gzn kr etmeye raz
olan Sutt. Seimi kazanma ansmn pek olmadn dnyorsun, deil mi?"

Eski eitim bakan ban sallad. "Gerekten de fazla ansn yok. Sen bir Smyro'lusun."

-250-

"Bu yasal bir engel deil. Vakfta din d bir eitim grdm."

"Haydi, haydi. nyarglarn kendi yasalarndan bakasna uyduklar grlm bir ey


mi? Peki, u kendi adamna ne diyorsun? Jaim Tvver'e? O, bu konuda ne syledi?"

Mallovv umursamaz bir tavrla, "O, hemen hemen bir yl nce Encmen yelii iin
beni aday gstereceinden sz etti," dedi. "Ama artk onu gerilerde braktm saylr.
Zaten yelie seilmemi de salayamazd. Fazla derin bir insan deil. Belki otoriter ve
grltc. Ancak bu da sadece insanlarn cann skmaya yarar. Ben gerek bir tepeden
inme yapmak istiyorum. Sana ihtiyacm var."

"Jorane Sutt bu gezegenin en zeki politikacsdr. Tabii sana kar kacak. Sutt'u
yenebileceimi iddia edemem. Sutt'un btn gcyle ve kallee savatn da unutma."

"Param var."

"Bunun yarar olur. Ama nyarglar satn alabilmek iin de ok para ister. Seni pis
Smyro'lu seni!"

"ok param olacak."

"Pekl, bu konuyu bir dnrm. Ama sonradan bir keye bzlerek bu konuda seni
tevik ettiimden yaknma. Szlanp inleme! Biri geldi sanrm... Kim acaba?"

Mallovv'un dudaklar aaya doru bkld. "Jorane Sutt sanrm. Erken geldi. Ama
tabii bunun nedenini anlyorum. Bir aydan beri ondan kayorum. Dinle, Jael. Yandaki
odaya gir ve dinleme aygtn usulca a. Bizi dinlemeni istiyorum."

plak ayayla Jael'i iterek odadan kard. Sonra telala ipek bir robdambr giydi.
Sentetik gne nlar normale dnd.

-251 -

Belediye bakannn sekreteri souk bir tavrla ieri girdi. Ciddi suratl bauak
ayaklarnn ucuna basarak dar kt ve kapy kapatt.

Mallovv kemerini takarak, "stediin koltua otur, Sutt," dedi.

Sutt pek hafife glmsedi. Rahat bir koltuk setiyse de yaylp oturmad. Koltuun
kenarna iliti. "artlarn aklarsan, konuya da abucak gireriz."

"Hangi artlar?"

"Seni zorla ikna etmemi, yalvarmam m istiyorsun? Pekl. Korell'de ne yaptn?


Raporun tam deildi."

"Raporu sana aylar nce verdim. O zaman beenmitin."

"Evet." Sutt tek parmayla alnn dnceli dnceli ovuturdu. "Ama ondan sonraki
hareketlerin bize ok anlaml gzkt. Neler yaptn konusunda geni bilgimiz var,
Mallovv. rnein, ka fabrika kurduunu biliyoruz. Onlar telala tamamlamaya
altn da. Fabrikalara ne kadar harcadn da rendik. Sonra bu sarayn..."
Etrafna baknd. Grdklerini takdir edemedii belliydi. "Sen bu eve benim maamn
yllk tutarndan daha fazla para verdin. Sonra Vakf sosyetesine girdiini de biliyoruz.
ok gsterili eyler yapyorsun. Tabii bunlar pahalya malloluyor."

"Ee? Bu senin becerikli casuslar tuttuundan baka neyi kantlar?"

"Bu ok paran olduunu gsterir. Ama bir yl nce durumun bu kadar iyi deildi. Bu da
birok anlama gelebilir. rnein, Korell'de bizim bilmediimiz pek ok ey olduunu.
Paray nereden buluyorsun?"

-252-

"Bunu sana aklayacam sanmyorsun ya?"

"Evet, sanmyorum."

"Bunu biliyordum. Bu yzden sana paramn kaynan aklayacam. Koreli


Komdor'unun hazinesinden geliyor bu paralar."

Srt gzlerini krptrd.

Mallovv glerek konumasn srdrd. "Ne yazk ki, yasal yollardan kazanlan bir para
bu, Sutt. Bu yzden senin adna zlyorum. Ben birinci snf bir tccarm. Komdor'a
baz eyler sattm ve onlarn karlnda da bol bol dvme demir ve kromit aldm.
Vakfla yaptm o modas gemi anlamaya gre krn yzde ellisi benim. Dier
yarsysa yln sonunda devlete verilecek. Btn iyi vatandalar vergilerini dedikleri
zaman."

"Raporunda bir ticaret anlamasndan sz edilmiyordu."

"O gn kahvaltda ne yediimden de sz edilmiyordu ya da en son metresimin adndan...


veya dier ilgisiz ayrntlardan..." Mallovv'un yzndeki aalayc glmseme giderek
be-lirginleiyordu. "Beni oraya gzlerimi drt amam iin yolladn. Bu szler senin ve
ben gzlerimi hi kapatmadm. Korell'lilerin yakaladklar Vakf ticaret gemilerine ne
olduunu renmek istiyordun. Onlar ne grdm, ne de gemilerden, sz edildiini
duydum. Korell'de atom gc olup olmadn renmen gerekiyordu. Raporumda
Komdor'un zel muhafzlarnn atom tabancalar tadklarn bildirdim. Atom gcne
iaret ederek hibir ey grmedim. Grdm atom tabancalar da eski mparatorluktan
kalma antikalard. Hatta belki de almyor, sadece gsteri iin tanyorlard. Bu
noktaya kadar verilen emirleri ye-

-253-

rine getirdim. Fakat ben bamsz bir Tccardm. Hl da yleyim. Vakf yasalarna
gre, birinci snf bir Tccar, kendine yeni pazarlar oluturabilir. Oradan da kazand
parann yarsn da alr. Neye itiraz ediyorsun? te bunu anlayamyorum!"

Sutt gzlerini dikkatle duvara dikerek sakin bir tavrla konumaya alt. "Btn
Tccarlarn, ticaret dinini yaymalar dettir."

"Ben yasalara uyuyorum, detlere deil."

"Bazen treler yasalardan daha stn saylr."

"O halde mahkemeye bavur."

Sutt ukur gzlerinde ciddi bir ifadeyle Mallovv'u szd. "Sen yine de bir Smyro'lu
olarak kalmsn. Terminus vatandalna gemek ve eitilmek kanndaki pislii
temizleyememi. Beni dinle ve yine de anlamaya al. Bu pazarlardan da paradan da
te bir ey. Ulu Hari Seldon'un bilimi, gelecekteki Galaksi mparatorluunun bizim
davranmza bal olduunu kantlyor. mparatorlua giden yoldan hibir zaman
dnemeyiz. Dinimiz o amaca erimek iin kullandmz en nemli ara. Dinin
yardmyla Drt Krall kontrolmz altna aldk. Hem de tam bizi ezecekleri bir anda.
Bu din insanlar ve dnyalar kontrol etmek iin kullanlan, bilinen en etkili silahtr.
Ticaretin gelitirilmesi ve Tccarlarn yetitirilmesinin ba nedeni dini daha abuk
tantmak ve yaymakt. Bylece yeni teknikler retilecekti. Bunun sonucu olarak da yeni
gelien ekonomiyi yakndan, tam anlamyla kontrol edebilecektik." Sutt soluk almak iin
sustu.

Mallovv usulca, "Ben bu teoriyi biliyorum," dedi. "Bunu tmyle anlyorum."

-254-

"yle mi? Bu kadarn bile beklemiyordum. O halde senin ticaret hayatna srf alveri
iin atldn da anlaman gerekir. Deersiz vr zvr retiyorsun. Bunlar bir dnyann
ekonomisini yzeysel olarak etkileyebilir sadece. Kazan tanrs uruna yl-dzlararas
siyasetimizi altst ediyorsun. Atom gcn bunu kontrol altnda tutan dinimizden
ayrmaya alyorsun. Btn bunlar ancak yzyldr baaryla uygulanan siyasetimizin
ve etkilerinin silinmesiyle sonulanr."
Mallovv kaytszca, "Eh," dedi. "Bunun da zaman geldi artk. nk bu siyaset modas
gemi, tehlikeli ve her zaman uygulanmas imknsz olan bir ey. Belki dinimiz Drt
Krallk bakmndan baarl oldu. Ama evrede baka krallklarn bunu kabul ettikleri
de sylenemez. Krallklar ele geirdiimiz srada, Salvor Mardin'in hkmdarlarn
otoritesini krmak ve bamszlklarn sona erdirmek iin rahiplerden ve batl
inanlardan nasl yararlandn anlatacak yata kimseler vard. Galaksi! Saylar
olduka oktu onlarn. Ama bu rnek yetmiyorsa, sana Askone' dan sz edebilirim.
Yirmi yl nce olan bir ey bu. Askone olay siyasetinizin ne kadar yararsz olduunu
ortaya koydu. imdi evrede hibir kral, Vakfn rahiplerinin lkesine girmesine izin
vermiyor. Bunu yapmaktansa kendi grtlan kesmeye raz. Ko-rell'i ya da baka bir
dnyay istemediklerini bildiim bir eyi almaya zorlayamam. Hayr, Sutt. Atom gc
onlarn bizim iin tehlikeli olmalarna yol ayorsa, ticaret yoluyla salanacak samimi
bir dostluu deneriz. Herhalde bu yabanc bir ruhani gcn nefret edilen stnlne
bal olan, rk bir kontrolden daha iyidir. Bu ruhani g hafife zayflad an
birdenbire ker. Geride de ahlakszca bir korku ve nefretten baka bir ie yarar ey
brakmadan hemde."

-255-

Sutt alayla, "ok gzel syledin," dedi. "imdi konumuza dnelim. artlarn nedir?
Benimle fikir alverii yapmak iin ne istiyorsun?"

"Ah, demek inanlarmn satlk olduunu dnyorsun?" "Neden olmasn? in bu


deil mi? Satmak ve almak!" Mallovv hi alnmad. "Ancak kazanl olduu zaman.
Bana elde ettiimden daha fazlasn verebilir misin?"

"Ticaretten ettiin krn yarsn deil, drtte n alrsn." Mallovv ksa bir kahkaha
att. "Harika bir teklif. Senin koullarna uyularak yaplacak bir ticaret bana imdi
payma denin onda birini bile getiremez. Daha iyi bir ey syle." "Encmene ye
olabilirsin." "Zaten olacam. Sensiz ya da sana ramen." Sutt birdenbire yumruunu
skt. "Ama benim yardmmla hapse atlmaktan kurtulursun. stediimi yaptrrsam yirmi
yl hapishanede rrsn. Bunu da bir kazan say."

"Tehdidini yerine getiremezsen bu da bir kazan saylmaz."

"Seni cinayet suundan yarglayacaklar." Mallovv, "Kimi ldrmm?" diye sordu.


Sutt'un sesi iyice sertlemiti, ama barmyordu. "Olay Vakf hizmetindeki bir rahibin
ldrlmesiyle ilgili." "Ah, imdi byle mi oldu? Kantlarn nerede?" Belediye
bakannn sekreteri ne doru eildi. "Mallovv, blf yapmyorum. Hazrlklar
tamamland. Artk sadece son belgeyi imzalamam gerekiyor. Bylece Vakfn birinci
snf Tccar Hober Mallovv aleyhine at dava balayacak. Vakfn bir vatandan
yabanc bir gruhun eHerine braktn, Mallovv. Ona i-

-256-

kence yapacaklarn ve ldreceklerini biliyordun. Cezan ekeceksin. Bunu nlemek


iin sadece be saniye var. Aslnda teklifimi kabul etmemen, blfe kalkman daha
houma gidecek. Benimle dost olmaya karar versen de senden daima kuku duyacam.
Senin gibi bir dmann ortadan kalkmas daha iyi olur."

Mallovv ciddi ciddi, "Eh," dedi. "Bu istein olacak!"

"yi." Sekreter vahi bir fkeyle glmsedi. "Uzlamaya almamz belediye bakan
istedi, ben deil. Fazla aba gstermediimin herhalde farkndasm."

Kapya yaklat. Hemen alan kapdan Sutt dar kt.

Ankor Jael tekrar odaya girerken Mallovv ban kaldrarak ona bakt. "Sylediklerini
duydun mu?"

Politikac bir koltua kt. "Onu tanyal beri bu kadar fkelendiine hi tank
olmadm."

"Pekl. imdi bu ie ne diyorsun?"

"Beni dinle. Ruhani yollardan kontrol ele geirmek Sutt'da bir saplant halini alm.
Ama bana Sutt'un asl amac hi de ruhani deilmi gibi geliyor. Beni ayn meseleyi
tartmaya kalktm iin kabineden attlar. Sana bunu hatrlatmama gerek yok tabii."

"Evet, gerek yok. Sana gre dinle ilgili olmayan bu ama nedir?"

Jael ciddileti. "Sutt hi de aptal deildir. Bu y, den dini politikamzn iflas etmek
zere olduunu herhalde biliyor. Sonuta bu dini siyaset yetmi yldan beri bizim iin
bir tek zafer bile salayamad Sutt'n bunu kendi karlar iin kulland apak. imdi,
temelde inan ve duygulara dayanan bir dogma,

- 257 - imparatorluk / F 17

bakalarna kar- kullanlrken tehlike yaratabilecek bir silahtr. nk bu silahn


birdenbire bunu kullananlara kar evrilmeye-ceini kimse garanti edemez. Yzyldan
beri bir tre ve mitolojiyi destekliyoruz. Bunlar gitgide daha saygdeer, kutsal ve kat
bir hal alyorlar. Baz bakmlardan bu din artk kontrolmzde deil."
Mallovv sordu. "Hangi bakmlardan? Susma. Dncelerini renmek istiyorum."

"Diyelim ki, bir adam, bir tek hrsl insan dini bizim iin deil de bize kar kulland."

"Sutt'u mu kastediyorsun?"

"Evet, iyi bildin, Sutt' kasdediyorum. Dinle, Mallovv, Sutt dini akideler uruna
kontrolmzde bulunan gezegenlerdeki eitli hiyerarileri Vakfa kar ayaklandrd
takdirde ne yapabiliriz? Sutt dindarlarn bana geer, kfrbazlara ve gnahkrlara
sava aar. Szgelii, onlar senin temsil ettiini syler. Sonunda da kralln ilan eder.
Hardin'in ne dediini unutma. 'Bir atom tabancas iyi bir silahtr. Fakat iki tarafa da
nian alabilir!'"

Mallovv plak bacana vurdu. "Pekl, Jael. O halde beni Encmene sok. Ben de
Sutt'la savaaym."

Jael bir an durdu, sonra da anlaml anlaml, "Belki bunu baaramayz," dedi. "Sutt'un
szn ettii neydi? Bir rahibin lin edilmesi olayna m kartn? Bu doru deil mi?"

Mallovv, "Doru," diye aklad.

Jael bir slk ald. "Sutt'un elinde kesin kant var m?"-

"Olmas gerekir." Mallovv bir an kararszca duraklad. "Jaim Twer aslnda onun
adamyd. Bunu daha bamda anladm. Ama

fc"

ikisi de durumu sezdiimi farketmediler. Yani Jaim Tvver'bir grg tan..."

-258-

Jael ban sallad. "Anlyorum. Kt bu."

"Kt m? Neresi kt bunun? Rahip, Vakfn kendi yasalarna aykr davranmam ve


Korell'e inmiti. Kendisi istesin istemesin Koreli hkmetinin onu bir yem olarak
kulland da belliydi. Ben ancak bir tek ekilde davranabilirdim. Mantk da, saduyu
da bunu emrediyordu. Baka seeneim yoktu. Ben yasalara uygun ekilde davrandm.
Sutt beni yarglatt takdirde hibir ey baaramayacak. Sadece bir budala durumuna
decek."

Jael tekrar ban sallad. "Hayr, Mallow, meselenin can alacak noktasn
farketmemitin. Sana Sutt'un bu oyunu kallee oynadn syledim. O, seni mahkm
ettirmek peinde deil. Bunu baaramayacan biliyor, Sutt'un btn istedii seni halkn
gznden drmek. Ne sylediini duydun. Bazen treler yasalardan daha nemli
saylr. Mahkemede beraat eder, kollarn sallayarak salondan karsn. Ama halk senin
bir rahibi lin edilmeye gnderdiine inanrsa, herkesin gznden dersin. Tabii hepsi
de yasalara uygun bir ekilde davrandn itiraf ederler. Hatta mantkl hareket ettiini
de sylerler. Ancak yine de korkak bir kpek, duygusuz bir hayvan, kat kalpli bir
canavar olduunu dnrler. Hibir zaman Encmene seilemezsin. Belki de seni
oybirliiyle vatandalktan atarlar. Ondan sonra birinci snf bir Tccar saylmaz ve
ticaret de yapamazsn. Sutt btn bunlardan baka daha ne isteyebilir?"

Mallow inatla kalarn att. "Ya!"

Jael, "Olum." dedi. "Seni destekleyeceim. Ama sana yardm edemern. Ban belada.
Mthi bir belada!"

-259-

14

Birinci snf Tccar Hober Mallovv'un yarglanmasnn drdnc gn Encmen


toplant salonu tklm tklm doluydu. Orada bulunmayan tek Encmen yesi de ba
yarld iin yataa dmt. Bu ansszl yznden kfredip duruyordu. Galeriler
geitlere kadar dolmutu. Seyirciler nfuzlar, servetleri ya da iblise inatlar sayesinde
ieriye girmeyi baarmlard. Geri kalan merakllar dardaki alana dolumular, ak
havaya kurulmu olan boyutlu tele-vizrlerin etrafn sarmlard.

Ankor Jael, polislerin neredeyse boa kacak yardm ve abalar sayesinde salona
girebildi. Sonra o kargaalkta ilerlemeyi baararak Hober Mallovv'un oturduu yere
kadar gitti.

Mallovv onu grnce rahatlayarak dnd. "Galaksi! Neyse son anda yetitin.
stediklerimi getirdin mi?"

Jael, "Al, ite," dedi. "stediin her ey burada."

"yi. Dardakiler olay nasl karlyorlar?"

"lgna dnm gibiler." Jael endieli endieli kmldad. "Davann herkese ak


olarak yaplmasna izin vermeyecektin. Onlar engelleyebilirdin."
"Bunu istemedim."

"O gruh linten sz ediyor. Publis Manlio'nun adamlar da d gezegenleri dolayor


ve..."

"Ben .de sana bunu sormak istiyordum, Jael. Manlio hiyerariyi bana kar
ayaklandryor, deil mi?"

"Hem de nasl. Her ey Manlio iin o kadar da kolay ki. Dileri bakan olduu iin
yldzlararas yasalara uygun ekilde savclk edecek. Tapnan bapiskoposu olarak da
fanatikleri senin aleyhine kkrtyor..."

-260-

"Neyse, brak bunu imdi. Geen ay bana Mardin'in bir szn tekrarlamtn. Bunu
hatrlyor musun? Onlara atom tabancasyla iki tarafa da nian alnabileceini
gstereceim."

Belediye bakan yerini alyordu. Encmen yeleri de saygyla ayaa kalkmlard.

Mallovv fsldad. "Bugn sra bende. Burada otur ve elenceyi seyret."

Celse ald. On be dakika sonra Hober Mallovv dmanca fsltlar arasnda belediye
bakannn krssnn nndeki bo yere kt. Bir tek n onu aydnlatt. Hem kentteki
btn genel tele-vizrlerin, hem de Vakf gezegenlerindeki her evde bulunan aygtlarn
ekranlarndan dev gibi yalnz bir adam etrafa meydan okurcasna bakt.

Mallovv rahat ve sakin bir tavrla konumaya balad. "Zaman bo yere ziyan etmemek
iin savcnn aleyhimde ileri srd her iddiay kabul edeceim. Savcnn rahip ve
kalabalk gruhla ilgili olarak anlatt hikye btn ayrntlar bakmndan doru."

Salondakiler kmldandlar. Galerideki seyirciler hep birden fke ve zaferle dilerini


gsterdiler.

Mallovv sabrla mrltlarn ve homurtularn kesilmesini bekledi. "Ancak izdikleri


tablo tam deil. Bu tabloyu bildiim ekilde tamamlamam iin izin verilmesini rica
ediyorum. Balangta hikyenin bu davayla bir ilikisi olmad sanlabilir. Onun iin
hogryle davranmanz istiyorum."

Mallovv'un nnde notlar vard, ama gen adam onlara bakmyordu bile. "Ben de
hikyeme savcyla ayn noktadan balayacam. Jorane Sutt ve Jaim Tvver'le
konutuum gnden. O konumalar srasnda nelerden sz edildiini biliyorsunuz. Bu
-261 -

konumalar uzun uzun anlatld. Benim bunlara ekleyecek bir eyim yok. Tabii o gn
aklmdan geenler dnda!

"Kuku dolu dncelerdi bunlar. nk o gnk olaylar gerekten garipti. Dnn.


Pek de iyi tanmadm iki kii bana anormal ve biraz da inanlmayacak tekliflerde
bulunuyorlard. Bir, belediye bakannn sekreteri benden son derecede gizli bir olayda
hkmet ajan grevini yapmam istiyordu. Bu grevin ne olduu ve nemi size daha
nce anlatld. ki, siyasi bir partinin lideri olduunu iddia eden bir adam bana Encmen
yesi olmak iin seimlere girmemi salk veriyordu.

"Tabii o zaman bu iki insann asl amalarn anlamaya altm. Sutt'unki belliydi. Bana
gvenmiyordu. Belki de dmanlara atom gc sattm ve bir ayaklanmayla ilgili
planlar yaptm sanyordu. Belki de beni hemen harekete gemeye zorluyordu. Ya da
zorladn sanyordu. Bu durumda teklif edilen grev srasnda yaknmda bir adamnn
olmas gerekiyordu. Ama bu sonuncu olaslk nce aklma gelmedi. Bunu ancak Jaim
Twer sahneye ktktan sonra dndm.

"Tekrar dnn: Twer kendisini bana bir Tccar olarak tantt. Ticareti brakarak
siyaset hayatna atlm bir Tccar. Fakat benim, onun hakknda hibir bilgim yoktu.
Oysa benim ticaret alannda ok geni bilgim vardr. Bundan baka Twer dinle ilgili
olmayan bir eitim grdn syleyerek vnyordu. Ne var ki, o zamana kadar
Seldon krizi diye bir ey duymamt."

Hober Mallow dinleyicilerin bu szlerin nemini kavramalar iin bekledi. lk kez o


zaman galeridekiler soluklarn tuttular ve salona derin bir sessizlik kt. Mallovv bu
szleri Terminus' lu-lara sylemiti. D gezegendekiler davann dinin gerektirdii
ekilde sansr edilmi zetlerini grebileceklerdi ancak. "Seldon

-262-

krizi" szlerini de duymayacaklard. Ancak Mallovv onlarn da nemini anlayacaklar


baka aklamalar da yapacakt.

Gen adam konumasn srdrd. "Din d eitim grm olan bir insan Seldon
krizinin ne olduunu nasl bilemez? Burada bulunanlardan kim bunun mmkn olduunu
drstlkle syleyebilir. Vakfla, Seldqn'un planl tarihinin hi sz edilmedii bir tek
eitim alan vardr. Bu sadece Seldon'un kiilii zerinde durulur ve onun yar
efsanelemi bir sihirbaz olduundan sz edilir.
"te ben de o anda Jaim Twer'in hibir zaman Tccarlk yapmam olduunu anladm!
Onun bir din adam olduu kesindi. Belki de teoloji seminerinden mezun olmu bir
rahipti. yldan beri Tccarlardan oluan bir partinin bakan olduunu iddia
ediyordu. Ama aslnda o, Jorane Sutt'un parayla satn ald bir casustu.

"O srada fazla bir ey bilmiyor ve nsezilerime gre dav-ranyordum. Sutt'un benimle
ilgili planlarndan haberim yoktu. Ama bana byk bir zgrlk salyordu. Daha
dorusu kendimi asmam iin bir ip uzatyordu bana. Ben de ayn ekilde davrandm ve
Sutt'a resmi olmayan gardiyan grevini yapabilmek iin benimle birlikte yolculua
kaca belliydi. Onu engelleyebilirdim. Fakat bu kez Sutt baka yollara sapacakt,
kukusuz ben onlarn ne olduunu tam zamannda renmeyi ba-aramayabilirdim.
Bilinen bir dman nispeten daha az tehlike-, lidir. Bu yzden Tvver'e benimle birlikte
gelmesini teklif ettim. O da raz oldu.

"Encmenin sayn yeleri, bu da iki eyi aklyor. Bir, Tvver'in savcnn iddia ettii
gibi benim aleyhimde srf vicdan emrettii iin istemeye istemeye tanklk etmek
zorunda kalan

-263-

yakn bir dostum olmadn. Twer ald paraya karlk casusluk yapan biridir. Sonra
beni o rahibin ldrlmesine neden olmakla suluyorlar. Ancak onun ldrlp
ldrlmedii de belli deil tabii."

Encmen yeleri imdi endieli endieli fsldamaya balamt.

Mallovv sahneye yakacak bir tavrla ksrerek szlerini srdrd. "Gemimde kaak
bir rahip olduunu rendiim zaman hissettiklerimi size anlatmak hi houma
gitmeyecek. Hatta o duygularm hatrlamak bile beni sarsyor. En belirgin duygum
lgnca bir aknlkt. O anda bu olay Sutt'n hazrlanm olabileceini dndm.
Hesaplarmda byle bir ey yoktu. Dorusu durumu anlayamyordum. Bocalamaya
balamtm.

"Yapabileceim bir tek ey vard. Twer'e gemi subaylarn armasn syleyerek onu
be dakika iin bamdan attm. O yokken salona bir grnt kaydedici yerletirdim. Ne
olursa olsun, sahne bylece ileride tekrar seyredilebilecekti. O srada aklm kartran
o meseleyi filmi seyrettiim zaman kavrayabileceimi umuyordum. Delice, ama samimi
bir umuttu bu.

"O gnden sonra o grnt kaydn belki elli kez seyrettim. Film burada, yanmda.
imdi de sizin huzurunuzda iini elli birinci kez tekrarlayacak."
Salondakler kendilerini'kaybeder ve gaieridekiler de kkrerlerken, belediye bakan
onlar susturmak iin tokman devaml olarak krsye vurdu. Terminus'daki be
milyon evde heyecanl izleyiciler alclarna daha da yaklatlar. Savclk masasnda
Jorane Sutt endieli barahibe souk souk bakarak, "Hayr," der gibi ban sallad.
fkesinden ate saan gzlerini Mallovv'a dikmiti.

-264-

Salonun ortas boaltld. Sol taraftaki masada oturan An-kor Jael ayarlamay yapt. Bir
trt duyuldu ve gemideki o sahne herkesin gzleri nnde canlanverdi. Grnt
renkli ve boyutluydu. Her bakmdan yaamn btn niteliklerini tayordu, ama canl
deildi sadece.

Dayak yemi ve sersemlemi olan misyoner iki gemi grevlisinin arasnda duruyordu.
Mallovv'un hayali sessizce bekliyordu. Sonra mrettebat ieri girdi. Onlar Twer izledi.

Konumalar kelimesi kelimesine tekrarland. Nbeti subayna disiplin cezas verildi.


Misyoner sorguya ekildi. Gruh hava limanna dolutu. Homurtular duyuluyordu.
Peder Jord Parma deli gibi yalvard. Mallow tabancasn ekti. Rahip srklenerek
gtrlrken son kez lgnca beddua etmek iin ellerini kaldrd. Ufack bir prlt
belirip kayboldu.

Gemi subaylar dehetten donmu gibi durur, Twer titreyen elleriyle kulaklarn tkar ve
Mallovv da silahn mahfazasna sokarken sahne sona erdi.

Iklar yand. Salonun ortasndaki yer bombotu imdi. Yarglanan gerek Mallovv
hikyesini srdrd.

"Grdnz gibi, olay savcnn anlatt ekilde geti. Ama grnte... Ne demek
istediimi biraz sonra aklayacam. Yalnz aklma gelmiken unu da eklemek
istiyorum: Jaim Twer'in olay srasnda gsterdii btn tepkiler onun bir rahip olarak
yetitirildiini aklyor.

"Ayn gn olaydaki baz elikili noktalar Tvver'e anlattm. Misyonerin o srada inmi
olduumuz hemen hemen terkedilmi hava limanna nereden kp gelmi olduunu
sordum. En yakndaki byke saylabilecek kent bile kilometrelerce uzaktayken o
kalabalk gruh nereden kmt? Tabii savc btn bu noktalara aldr bile etmedi.

-265-

"Dier noktalara da. rnein, Jord Parma'nn pek dikkati ekecek bir klkta olduuna.
Bu adam Koreli ve Vakf yasalarna meydan okuyarak gezegene gelmi bir misyonerdi.
Arkasnda dikkati eken, yepyeni bir rahip klyla ortalkta dolap duruyordu. Bu ok
garip bir durumdu. O srada misyonerin Komdor'a istemeye istemeye yardm eden biri
olduunu dndm. Komdor'un bilinsiz bir su orta olduunu. Belki de Kom-dor
bizi ve gemimizi yasalara uygun bir ekilde ortadan kaldrmak istiyordu. Bu yzden de
bizi yasalara aykr bir ekilde, lgnca bir saldrya gemeye zorlamak iin
misyonerden yararlanyordu.

"Savc da hareketimi bu ekilde hakl karmaya alacan nceden tahmin etti.


Gemimin, mrettebatmn ve grevimin gvenliinin tehlikede olduunu, bunlar bir kii
uruna feda edemeyeceimi, biz olsak da olmasak da misyonerin yine de ldrleceini
dndm syleyeceimi sanyordu. Hatta bunlar yantlyor ve Vakfn 'erefini' ve
stnlnz srdrmek iin 'gururumuzu' korumamzn gerektii konusunda grler
ne sryordu.

"Ama iin garibi, savc, Jord Parma'nn zerinde hi durmad. Yani bir insan olarak...
Parma konusunda hibir ayrnty aklamad. Doum yerinden, grd eitimden,
hayatndan hi sz etmedi. Bu noktalarn aklanmas biraz nce grdnz filmdeki
iaret ettiim elikilerin aklamasn da salayacak.

"Savc, Jord Parma konusunda baz ayrntlar aklamad. nk bunu yapmas


imknszd! Filmini grdnz sahne insanda sanki sahteymi gibi bir izlenim
uyandryordu. nk Jord Parma sahtekrn biriydi. nk Jord Parma diye bir insan
yoktu.

-266-

"Btn bu dava varolmayan bir nedenle hazrlanan komedilerin en by!"

Gen adam yine grltnn kesilmesini bekledi.

Sonra ar ar, "Size filmden bir tek kareyi gstereceim," dedi. "Bu bytlecek. O
zaman benim bir aklama yapmama da gerek kalmayacak. Sahne her eyi aklayacak.
Jael, ltfen klar sndr."

Salon lolat ve ortadaki bo yere hayaletlere ya da balmumu heykellere benzeyen


insanlar doldu. Uzak Yldz'n subaylar kaskat kesilmi gibi duruyorlard. Mallovv'un
donmua benzeyen elinde bir tabanca vard. Sol tarafnda Peder Jord Parma tam bir
lk atarken kalakalmt. Peneye benzeyen ellerini yukar kaldrm, kolunun boy
yenleri aaya doru sarknmt.
Daha nceki gsteri srasnda parlayp kaybolan o n kayna misyonerin eliydi.
imdi devaml bir lt halindeydi bu.

Mallovv glgelerin arasndan, "Gzlerinizi rahibin elindeki prltdan ayrmayn," diye


seslendi. "Jael, ltfen o sahneyi byt."

Tablo abucak geniledi. Misyoner merkeze doru gelirken dtakiler ortadan


kayboldular. Rahip bir dev halini ald. Sonra ortada bir kafa ve kol kald. Sonunda
sahneye bir el hkim oldu. Hafife sisli, gergin, koskocaman bir el.

imdi bu eldeki n kaynann donuk donuk parlayan harf olduu da grlyordu..


K.G.P.

Mallovv'un kaln sesi etrafta yankland. "Bu bir tr dvme, baylar. Normal kta
grnmyor. Ama o gn grnt kayd iin salonun mor tesi nlarla dolmasn
saladm. te bu yzden de harfler iyice belli oluyor. Bunun gizli kimliin aklanmas
konusunda pek safa bir yntem olduunu ben de kabul ediyorum.

-267-

Ama bu Korell'de etkili oluyor. nk orada her sokak kesinde mortesi n kayna
yok. Gemimizde bile bu harfleri bir rastlant sonucu farkettik.

"Belki iinizden bazlar bu K.G.P. harflerinin ne anlama geldiini tahmin ettiler bile.
Jord Parma bir rahip gibi konumasn iyi biliyordu. Roln de mkemmel oynad.
Bilmiyorum rahip gibi davranmay nasl ve nerede renmiti? Ama K.G.P. 'Koreli
Gizli Polisi' anlamna geliyor!"

Bir grlt koptu.

Mallovv sesini duyurabilmek iin bararak grledi. "Bu iddiam kantlayacak


destekleyici belgeler de var. Onlar Korell'den getirttim. stendii takdirde onlar da
Encmene sunabilirim... Evet, savcnn iddialar ne oldu imdi? Savc tekrar o gn
korkun, akla smayacak bir ey yapm olmam gerektiini ima etti. Yani yasalara
meydan okuyarak misyoner uruna savamam ve grevimi, gemimi ve kendimi Vakfm
'erefi' adna feda etmem gerekiyordu... Ben bunu bir sahtekr uruna m yapacaktm?
Bir rahip klna girmi olan bir din adam gibi konuan Korell'li bir gizli ajan uruna
m? Herhalde adam rahip gibi konumay Anacreon'dan Korell'e kam birinden
renmiti. Bu mmkn.

"Evet, savcnn iddia ettii gibi mi davranmalydm? Jorane Sutt ve Publis Manlio o
iren ve budalaca tuzaa dmemi mi istiyorlard?.."

Mallovv'un kslmaya balayan sesi kalabaln haykrlar arasnda eridi. Dinleyiciler


gen adam havaya kaldrdlar. Omuzlarna alarak belediye bakannn krssne doru
gtrdler. Mallovv pencereden alandaki binlerce kiiye lgnlar selinin katldn
grd.

-268-

Tccar etrafna baknarak Ankor Jael'i arad. Ama o kargaalkta kimseyi semek
olanakszd. Mallow ar ar ritmik bir avazn tekrarlandn farketti. Bu bir grupta
balamt. imdi lgncasna etrafa yaylyordu.

"Yaas'm Mallow! Yaasn Mallovv! Yaasn Mallovv!"

15

Yz yorgunluktan km olan Ankor Jael, Mallovv'a bakarak gzlerini krptrd.


Son iki gn lgncasna, uykusuz gemiti.

"Mallovv harika bir gsteri yaptn. imdi bunu fazla ykseklere sramaya kalkarak
mahvetme. Gruh heyecan gl bir eydir. Fakat halkn vefasz olduunu da bilmeyen
yoktur."

Mallovv, "Tabii," dedi. "Onun iin bu heyecan beslemeliyiz. Bunu da en iyi ekilde
gsteriye devam ederek salayabiliriz."

"Bu kez ne yapmam istiyorsun?"

"Publis Manlio ve Jorane Sutt'u tutuklat!"

"Ne?"

"Sylediklerimi duydun. Belediye bakanna onlar tutuklat! Adam neyle tehdit edersen
et. Halk benim elimde. Hi olmazsa bugn byle. Belediye bakan onlar kzdrmay
istemeyecektir."

"Ama Surt'la Manlio'yu neyle sulayacaz?"

"Sular ortada deil mi? Onlar d gezegenlerdeki rahipleri kkrtyor, Vakfn siyasi
kavgalarnda taraf tutmalarn salama-
-269-

ya alyorlard. Seldon adna! Bu, yasalara aykr bir ey! Onlar lkeyi tehlikeye
drmekle sula. Aslnda onlarn mahkm olmalarn istediim yok. Onlar da benim
mahkm olup olmayacamla pek ilgilenmiyorlard. Sutt'la Manlio'nun ben belediye
bakanlna seilinceye kadar ortalarda dolamamalarn sala."

"Seime daha alt ay var."

"Bu da uzun bir sre saylmaz!" Mallovv ayaa frlayarak Jael'in kolunu skca yakalad.
"Dinle, gerekiyorsa bu ide tepeden inme bile yapabilirim. Salvor Mardin'in yzyl
nce yapt gibi. Yaknda bir Seldon kriziyle karlamak zereyiz. Kriz balad
srada hem belediye bakan, hem de barahip olmalym!"

Jael kalarn att ve usulca, "Bu seferki kriz neyle ilgili?" diye sordu. "Korell'le
mi?" ' -

Mallovv ban sallad. "Tabii. Onlar eninde sonunda bize sava aacaklar. Ancak bunu
bir, iki yl sonra yapacaklarndan eminim."

"Atom silahlaryla jonanm uzay gemileriyle mi saldracaklar?"

"Sen ne dersin? Onlarn sektrnde kaybolan ticaret gemimizi herhalde hava


tabancalaryla yaralamadlar. Jael, onlar mparatorluktan gemi alyorlar. Azn bir
kar aarak aptal aptal bakma yle! 'mparatorluk' dedim! O hl var. Belki buradan,
evreden uzaklat. Ama Galaksinin merkezinde hl yayor! Hem de ok etkili! Bir
tek yanl adm mparatorluun zerimize ullanmasna neden olabilir. te bu yzden
hem belediye bakan, hem de barahip olmak istiyorum. Bu krizin nasl atlatlacan
bilen tek insan benim."

-270-

Az kurumu olan Jael yutkundu. "Nasl? Ne yapacaksn?"

"Hibir ey yapmayacam."

Jael akn akn glmsedi. "Sahi mi? Pek yorulacan anlalyor."

Ama Mallovv kesin bir tavrla, "Ben bu Vakfn bana getiim zaman," dedi. "Hibir
ey yapmayacam. Yzde yz! te yeni krizin srr da bu."

16
Koreli Cumhuriyetinin ok Sevilen Komdor'u Asper Argo, karsnn ieri girdiini
grnce seyrek kalarn skntyla att. Kendi kendisine ald bu 'ok Sevilen' ad
kars bakmndan hi de geerli deildi. Bunu Komdor bile biliyordu.

Gen kadn baklar kadar souk ve skca arkaya toplanm salarnn biimi kadar
kibar bir tavrla, "Efendimiz," dedi. "Anladma gre, Vakf denilen sonradan grmeler
konusunda karar verebilmisin."

Komdor, "yle m?" diye homurdand. "O olaanst anlay gcnle baka neleri
kavradn bakalm?"

"Yeter, benim soylu kocacm. Kabine yeleriyle bir toplant yaptn sanrm. Bu da
sonunda bir trl karar veremediin o grmelerden biriydi. Kabine yeleri de ne
harika danmanlardr ya1" Komdora bir an durdu, sonra da mthi bir hogryle
ekledi. "Birtakm sarsak ve kr budalalar, ksr karlarn sska gslerine bastrarak
bekliyorlar. stelik babamn, Kraliyet Valisinin kzacan bile bile!"

-271 -

Komdor uysalca, "O olaanst anlaynla kavrayabilmen iin sana bu haberleri kim
getiriyor, yavrum?" diye mrldand.

Komdora bir kahkaha att. "Bunu sana aklarsam kaynam pek yaknda bir ceset halini
alr."

"Neyse... Her zamanki gibi istediini yapacaksn." Komdor omzunu silkerek dnd.
"Babann fkesine gelince... Korkarm o kararmza babann cimriliinin tutmas ve bize
baka gemiler vermeyi reddetmesi yol at."

"Baka gemiler mi?" Gen kadn fkeyle haykrd." "Be gemin var ya! nkr etme! Be
gemin olduunu biliyorum. Bir altncsnn gnderileceine dair sz de verildi."

"Ah, evet, o gemi geen yl gnderilecekti."

"Ama bir gemi... bir tek gemi, o Vakf pis kokulu bir harabe haline sokmaya yeter. Bir
tek! Bir tek gemi onlarn uzaydaki cce teknelerini silip sprr."

"Ben on iki gemiyle bile o gezegene saldramam."

"O gezegen, ticareti mahvolduu, ie yaramaz eyalar, vr zvrlar ortadan kalk


takdirde ne kadar dayanabilir?"
Komdor, "O oyuncaKlar ve vr zvr para demek," diye iini ekti. "Bol para."

"Ama Vakf ele geirirsen onun her eyi senin olmaz m? Babam sana minnet ve sayg
duyar. Bu Vakfn sana verebilecei her eyden daha deerli deil mi? O barbar sihirli
oyuncaklarn gstermek iin geldiinden beri yl geti. Hatta daha da fazla. Bu kadar
uzun bir sre de yeterli."

"Hayatm!" Komdor dnerek karsna bakt. "Ben artk yalanyorum. Yorgunum. Senin
durmadan alp kapanan azna kar koyacak gcm de kalmad... Kararm sonunda
verdiimi

-272-

sylyorum. Evet, verdim ya! Ticaret sona erdi. Korell'le Vakf arasnda sava balad."

"Ah, ok gzel!" Komdora dikleti. Gzleri prl prl parlyordu imdi. "Sonunda
akllca davranmay rendin. Ama ne yazk ki, bunaklk ana rastlad bu. Artk bu
cra blgeyi tmyle ele geirirsin. O zaman senin saygdeer bir adam olduunu
dnrler. Bylece mparatorluun nemli ve nfuzlu insanlarndan biri saylrsn... En
nemlisi, artk bu barbarlar dnyasndan ayrlr Kraliyet Valisinin sarayna gidebiliriz.
Gerekten artk oraya gitmemiz mmkn."

Gen kadn bir elini beline dayayarak salondan kt. Tatl tatl glmsyordu. Salar
prl prld.

Komdor bekledi. Sonra da karsnn arkasndan kapanan kapya doru nefret ve kinle,
"Senin bu 'cra blge' diye tanmladn yeri ele geirdiim zaman," dedi. "Saygdeer
bir insan saylabilirim. Baban Kraliyet Valisinin kstahlk ve azametine, kznn da
enesine dayanmak zorunda kalmayacak kadar saygdeer. kinizden de kurtulurum.
Kesinlikle!"

17

Karanlk Nebula'nn. kaptan vizi-levhaya dehetle ba-kakalmt.

"Ulu Galaksi!" Gen adam barmak istemi, ama sesi bir fslt gibi kmt. "Bu da
nesi?"

Bir gemiydi bu. Fakat Karanlk Nebula balinaya benzeyen bu geminin yannda bir
zargana gibi duruyordu. Dev teknenin bordasnda mparatorluun Uzay Gemisi ve Gne
iareti vard.
_ 273 - mparatorluk / F : 18

Gemideki btn alarm sistemleri telala almaya balad. Emirler verildi. Karanlk
Nebula hazrland. Gemi frsat bulduu takdirde kaacakt. Bunu baaramad takdirde
de savaacakt.

O arada ultra-dalga odasndan hiper uzay yoluyla Vakfa haber gnderildi.

Durmadan tekrarlanld bu haber. Bir yardm isteiydi bu. Ama asl haber tehlikeyi
bildirmek ve Vakf uyarmak iin gnderiliyordu.

18

Hober Mallovv raporlara gz gezdirirken bir yandan da ayaklarn yorgun yorgun yere
sryordu. ki yldan beri belediye bakanyd. Bu srede daha olgunlamt. imdi
biraz daha uysal, biraz daha sabrlyd. Ama bu da recini raporlardan ve bunlarn
yazld kafa yorucu dilden holanmasn salamt.

Jael sordu. "Ka gemimize zarar verdiler?"

"Drt gemiyi yerde yakaladlar. ki tekneden de haber yok. Btn dierleri gvende ve
yerleri belli." Mallovv bir an durdu, sonra da mrldand. "Sonu bizim iin daha iyi
olmalyd. Ancak neyse bu zarar da hi nemli saylmaz."

Jael sesini karmad.

Mallovv ban kaldrd. "Bir derdin mi var?"

Jael cevap vermedi. Onun yerine ilgisiz bir ey syledi. "Sutt da gelse artk."

"Ah, evet. Yine uzun bir nutuk dinleyeceimiz anlalyor."

-274-

Jael, "Hayr, dinlemeyeceiz," diye homurdand. "Ama sen de ok inatsn, Mallovv.


Belki d sorunlar en ufak ayrntlarna kadar inceledin ve hazrlk yaptn. Fakat bu
gezegende neler olduuna hi aldrmyorsun."

"Ah, bu senin grevin deil mi? Seni Eitim ve Propaganda Bakanlna neden
getirdim?"

"Herhalde bana strap ektirmek ve zamanndan nce lmeme neden olmak iin.
Benimle ibirlii yapmaya yanamamandan da anlalyor bu. Geen yldan beri avaz
avaz baryor ve seni uyarmaya alyorum. Sutt ve Dincileri bir tehlike kayna. Bu
tehlike gitgide byyor. Eer Sutt erken seime gidilmesini salar ve seni belediye
bakanlndan attrrsa, o zaman yaptn dikkatli, ayrntl planlar ne ie yarar?"

"Hibir ie yaramaz. Bunu ben de itiraf ediyorum."

"Ya dn gece yaptn o konuma? Seimi Sutt'a glmseyerek, onun omzunu okayarak
adeta hediye ettin. Bu kadar ak szl olmana gerek var myd?"

"Sutt'u glgede brakmaya alm olabileceim hi aklna gelmiyor mu?"

Jael fkeyle, "Hayr, gelmiyor," dedi. "Zaten o konumayla bunu baaramazdn. Sen her
eyi nceden grdn iddia ediyorsun. Ama buna karn yl Korell'le neden
alveri yaptn aklamyorsun. Hem de sadece onlara kazan salayacak bir
alveri yaptn. Savala ilgili plann da var. Bu da savamadan gerilemek. KorelPin
yaknndaki btn sektrlerle ticareti kestin. Korell'in de, Vakfn da u anda
kmldayacak durumda olmadn ak ak ilan ettin. Savaa girmekten hi sz
etmiyorsun. Gelecekte bile savamak niyetinde deilsin. Galaksi1 Mallovv, bu kadar
berbat ilerin arasnda ben ne yapabilirim? Benden ne bekliyorsun7"

- 275 -

"Btn bunlarn halkn ilgisini ekecek bir yan, bir prlts yok mu demek istiyorsun?"

"Bu szlerin kitlelerin duygularn etkileyecek, onlar coturacak eyler deil."

"Eh, bu da ayn kapya kar."

"Mallovv, ltfen uyan artk. Seebilecein iki yol var sadece. Ya halka dinamik bir d
siyaseti aklarsn ya da Sutt'la uzlarsn. zel planlarn ne olursa olsun halka dileri
konusunda enerjik bir ekilde davranacan sylemen yeter."

Mallovv, "Pekl," dedi. "Sana gre o birinci areyi denemi ve baaramamm. imdi
ikincisini deneyelim. Sutt gelmi."

Sutt'la Mallovv iki yl nceki davadan beri hi kar karya gelmemilerdi. kisi de
birbirlerinin hi deimemi olduunu dndler. Sadece gizli baz eyler yneticiyle
meydan okuyucunun rollerinin deimi olduunu aklyordu.

Sutt, belediye bakannn elini skmadan bir koltua yerleti.


Mallovv ona bir sigar uzatarak, "Jael'in de yanmzda kalmasnn bir sakncas var m?"
diye sordu. "O, uzlamamz btn kalbiyle istiyor. fkelendiimiz takdirde
arabuluculuk da yapabilir."

Sutt omzunu silkti. "Bizimle uzlaman senin iin ok daha iyi olur. Vaktiyle baka bir
sorun yznden sana artlarn aklaman sylemitim. Galiba artk durum tmyle
bunun tersine dnd."

"Evet, iyi tahmin ettin."

"O halde artlarm aklayacam. Ekonomik rvete ve vr "vr satna dayanan o


beceriksizce siyasetinden hemen

-276-

vazgemelisin. Kukusuz babalarmzn gerekten denenmi olan eski d siyasetine


dnmelisin."

"Yani tekrar misyonerlerin yardmyla dier gezegenleri ele geireceiz, yle mi?"

"Evet, yle."

"Bunu yapmadm takdirde benimle de uzlamayacaksnz. Yanlmyorum, deil mi?"

"Yanlmyorsun."

"Hm..." Mallow sigarn ar ar yakt. Ard arda nefesler ekerek sigarn ucunun iyice
yanmasn salad. "Mardin'in zamannda misyonerler yoluyla fetih yepyeni denenmemi
bir yntem saylyordu. O zaman da senin gibi adamlar buna itiraz ettiler. Ama artk bu
yntem denendi, snavdan geirildi ve kut-sallat. Yani bir Jorane Sutt'un pek
beenecei bir hale geldi... Neyse syle bakalm. Bamz bu imdiki dertten nasl
kurtaracaksn?"

"Bu senin derdin, benim deil. Benim bu olaylarla hibir ilikim yok."

"Pekl, pekl. Bu soruyu uygun bir ekilde deitirdiimi varsay."

"iddetli bir saldrya geilmesi zorunlu. Seni memnun eden bu durgunluk hali aslnda
ok tehlikeli. Bylece evredeki btn dnyalara ok zayf durumda olduumuzu
aklyorsun. Oysa burada en nemli ey gl grnmektir. Komularmz birer
akbabadan farksz. Hepsi de sonunda leten bir para koparmak iin dmanlarmzn
tarafna da geecek ve bize saldracaklardr. Bunu anlaman gerekir. Sonuta sen
Smyro'lusun. yle deil mi?"

-277-

Mallovv bu pek anlaml szn zerinde bile durmad. Onun yerine, "Korell'i
yendiimizi varsayalm," dedi. "mparatorluk ne olacak?"

Sutt ince dudaklarn bkerek hafife gld. "Ah, beni kandramazsn. Sivvenna'ya
yaptn ziyaretle ilgili raporun tamd. Normanni Sektrn Kraliyet Valisi srf kendi
karlar yznden evredeki anlamazlklar krklemeye alyor. Ama bu nemli
bir ey deil. Herhalde Kraliyet Valisi, Galaksinin snrna bir sefer yaparak her eyi
tehlikeye atmay istemez. Burada elli dman komusu var nk. Bakaldrmas
gereken bir mparator da. Aslnda ben senin szlerini tekrarlyorum imdi."

"Ah, Sutt, yanlyorsun. Kraliyet Valisi byle bir saldrya geebilir. Yani bizim kendisi
iin tehlikeli saylacak kadar gl olduumuza inand takdirde, Korell'e dorudan
doruya saldrya geerek gezegeni yerle bir edersek, Kraliyet Valisi gerekten ok
gl olduumuza inanabilir. Onun iin ok daha ince bir zek oyunu yapmal, akllca
bir yol semeliyiz."

"rnein..."

Mallovv koltuunda arkasna yasland. "Sutt, sana bir ans tanyacam. Sana ihtiyacm
yok. Ama yine de senden yararlanabilirim. Onun iin sana durumu aklayacam. Ya
bana katlr ve bir Koalisyon kabinesinde yer alrsn ya da gadre uram bir mazlum
tavrlar taknr ve hapishanede rrsn."

"Bu son oyunu daha nce de denedin."

"Fakat o zaman fazla bir aba harcamadm, Sutt. Sonuca da aldrdm yoktu. Ama artk
tam zaman. imdi beni dinle." Mallovv gzlerini kst ve, "Korell'e ilk gittiim zaman,"
diye balad. "Komdor'u bir Tccarn yannda bulunan o malum ssler ve aletlerle
yumuattm. Bunlar ona rvet olarak verdim yani.

-278-

Balangta bunu sadece elik fabrikasna kolaylkla girebilmek iin yaptm. Bundan
baka bir planm yoktu, ilerisini de dnmyordum. Ancak istediimi baardm ve
gerekten de elik fabrikasn grdm. Ancak mparatorlua yaptm o ziyaretten, yani
Sivvenna'ya gidiimden sonra ilk kez ticareti ne kadar etkili bir silah haline
sokabileceimi anladm.
"imdi karlatmz bu sorun bir Seldon krizi, Sutt. Sel-don krizlerini de tek tek
insanlar deil, tarihi gler zmleyebilir. Hari Seldon gelecekte izleyeceimiz yolu
planlarken gz kamatrc kahramanlklar hesaba katmad. O, daha ok, geni bir
ekonomi ve sosyolojiye nem verdi. Onun iin de karlaacamz eitli krizlerin o
srada elimize geen glerin yardmyla zmlenmeleri gerekiyor. Yani bu olayda
ticaretle!"

Sutt kukuyla kalarn kaldrd ve Mallovv'un susmasndan da hemen yararland.


"Gerizekl biri olmadm sanyorum. Fakat korkarm bu belirsiz szlerle dolu
konferansn pek de anlalmyor."

Mallovv, "Szlerimi gitgide daha iyi anlayacaksn," dedi. "unu unutma: Bugne kadar
ticaretin gc hibir zaman nemsenmedi. Kontrolomzde olan rahipler rgtnn
gl bir silah sayldna inanld. te bu doru deil. Ve ben imdi Galaksideki
duruma yle bir katkda bulunuyorum: Rahiplerle ilgisi olmayan bir ticeretle! Sadece
ticaretle! Bu yeterince gl. Her eyi basit ve sade bir hale sokalm: Koreli imdi
bizimle savata. Tabii bunun sonucu olarak da o lkeyle btn ticari ilikimiz kesildi.
Dikkat ediyor musun, bunu senin iin pek basit bir toplama denklemi haline
sokuyorum... Ama Koreli son yl boyunca ekonomisini bizim ona tanttmz atom
tekniine gitgide

-279-

daha fazla dayandrmaya balad. Btn atomlu ara ve gereleri Korell'e sadece biz
salayabiliriz. O kck atom jena-ratrleri durmaya, aygtlar arka arkaya
almamaya balad zaman neler olacak dersin?"

"nce kk ev aletleri bozulacak. Senin nefret ettiin bu durgunluk hali alt ay srerse,
ev kadnlarnn atom baklar artk almaz olacak. Sobalar yanmamaya balayacak.
amar makineleri doru drst ilemeyecek. Scak bir yaz gnnde s-nem kontrol
aygt birdenbire duruverecek. Peki, btn bunlardan sonra ne olacak?" Mallovv, Sutt'un
cevap vermesi iin bekledi.

Sutt sakin sakin, "Hibir ey olmayacak," dedi. "nsanlar bir sava srasnda ok eye
katlanrlar."

"ok doru. Gerekten ok eye katlanrlar. Bu kadnlar oullarn o bozuk uzay


gemilerinde korkun bir ekilde lmeleri iin yollayacaklar. Saysz genci. Dman
bombardman karsnda metanetle davranacaklar. Bir kilometre derinlikteki
maaralarda bayat ekmek ve pis suyla yaamalar gerekiyorsa bunu da yapacaklar.
Ancak tehlikeyle karlamann verdii o vatanseverce heyecan olmad zaman kk
aksiliklere katlanmak ok zordur. Hayr, bu duraklama dnemi srecek. Ne
bombardman olacak, ne savalacak. Ne de kayplar verilecek. Bylece kadnlar
kesmeyen bir bak, yemek piirmeyen bir mutfak sobas ve kn buz gibi bir evle kar
karya kalacaklar. Bu, onlarn sinirlerini bozacak. Sonuta halk homurdanmaya
balayacak."

Sutt hayretle ar ar, "Btn umudunu bunlara m baladn?" diye sordu. "Ne
bekliyorsun? Ev kadnlarnn ayaklanmalarn m? Halkn bakaldrmasn m?
Kasaplarla bakkallarn bir-

-280-

denbire isyan ederek satrlar ve ekmek baklaryla sokaa frlayarak, 'Bize Otomatik
Sper-Temizleyici Atomik amar Ykama Makinemizi geri verin!' diye barmalarn
m?"

Mallovv sabrszca, "Hayr, efendim, hayr," dedi. "Benim byle bir ey beklediim
yok. Ama genel bir homurdanma ve fke dalgasnn etrafa yaylacan umuyorum. Daha
sonra nemli kiiler de bu durumdan etkilenecek."

"Bu nemli kiiler de kim?"

"Korell'in sanayicileri, fabrika sahipleri, reticileri. Bu durgunluk iki yl srd


takdirde, fabrikalardaki makineler birer birer bozulmaya balayacak. Biz btn o
fabrikalar A'dan Z'ye kadar atom makineleriyle donattk. Bu fabrikalarn sahipleri
birdenbire iflas edecek, mahvolacaklar. Ar endstrilerde de durum ayn olacak.
Adamlar bir de bakacaklar ki, almayan hurda makinelerden baka hibir eyleri
yok."

"Sen Korell'e gitmeden nce de fabrikalar gzelce alyorlard, Mallovv."

"Evet, Sutt, alyorlard. Ama imdiki kazancn ancak yirmide biri bir krla. Atom
ncesi makinelere dnlmesi iin yaplacak masraflar hesaba katmasan bile, kazan
yine bundan fazla olmayacak. Sanayiciler, maliyeciler ve sokaktaki adam, Komdor'a
kar kacaklar. Onun bu durumda ne kadar dayanabileceini sanyorsun?"

"O, can istedii kadar dayanr. nk bir sre sonra mparatorluktan yeni atom
jenaretrleri istemeyi akl eder."
Mallovv mthi bir neeyle gld. "Ah, iin pf noktasn kavrayamadn, Sutt. Komdor
da ayn hatay yapt. Zaten hibir eyi anlayamadn, nemli noktalar da farkedemedn1
imdi, dinle. mparatorluk hibir makinenin yerine bir yenisini yollaya-

-281 -

maz. mparatorluk daima dev kaynaklara sahipti. Onlar her eyi gezegenlere, gne
sistemlerine, Galaksinin btn sektrlerine gre hesaplyorlard, imparatorluun
jeneratrleri dev gibi. nk her eyi bir dev gibi dnyorlard.

"Ama biz... bu bizim kk Vakfmz, bu bir tek dnyamzda maden kaynaklar olmad
iin daima hesapl davranmak zorunda kaldk. Daima sk bir hesap yaptk.
Jeneratrlerimizin baparmamz byklnde olmalar gerekiyordu. nk ancak o
kadarck bir madeni kullanabilirdik. Yeni teknikler ve yntemler gelitirmek zorunda
kaldk. mparatorluun anlayamayaca teknikler ve yntemler. nk mparatorluk
bilim dalnda gerekten nemli hamleler yaplabilecei a oktan gemi ve
yozlam.

"Bir gemiyi, bir kenti, hatta btn bir dnyay koruyabilecek byklkte atomik g
alanlar var. Fakat bir tek adam koruyacak bir g alan oluturmalar imknsz. Bir
kente k ve s ve-reblmek iin alt katl binalar yaparak bunlar makinelerle
doldurmular. Ben o makineleri grdm. Oysa bizim jeneratr bu odaya sabilir.
Uzman teknisyenlerinden birine ceviz byklndeki kurun bir mahfazada bir atom
jeneratr bulunduunu sylediim zaman adam az kalsn fkesinden bouluyordu.

"Ah, artk onlar kendi dev makinelerini bile anlayamyorlar. Makineler kuaklar
boyunca otomatik bir ekilde alyorlar. Onlara kontrolrler bakyor. Bu grev
babadan oula geiyor. Ama o koskoca binada bir tek D tb yand takdirde btn o
tek-adamlar da aciz kalacaklar.

"Artk btn bu sava, bu iki sistemin arpmas... mparatorlukla Vakfn arasnda bir
sava bu. Kkle byk arasndaki dv. mparatorluk bir dnyay ele geirebilmek
iin

-282-

dev sava gemilerini rvet olarak veriyor. Ancak bu sava gemilerinin ekonomik
bakmdan hibir nemleri yok. Buna karlk biz ufak tefek eyalarla onlar kandrmaya
alyoruz. Savata ie yaramayan, ama zenginlik ve kazan iin hayati nemi olan
kk eylerle.
"Bir kral ya da bir Komdor gemileri alabilir. Hatta savaa da kalkabilir. Tarih
boyunca ast astk kestii kestik hkmdarlar an, eref ve zafer diye tanmladklar
bir ey uruna uyruklarnn refah ve rahatn feda etmiler. Ama hayatta yine de kk
eyler nemlidir. Kukusuz Asper Argo, Korell'de iki, yl sonra balayacak olan
ekonomik krize kar dayanamayacak."

Sutt kalkarak pencereye gitti. Mallovv'la Jael'e arkasn dnd. Artk akam oluyordu.
Galaksinin bu son snrlarnda birka yldz o sisli, bulut bulut, bylte biimi evrenin
nnde ldamaya alyordu. O sisli byltecin iinde. Vakfla savaan
mparatorluun son kalntlar vard. Ama mparatorluk hl da ok bykt.

Sutt, "Hayr," dedi. "Olamaz..."

"Bana inanmyor musun?"

"Sana gvenemiyorum. ok tatl dillisin ve konuman da etkileyici. Korell'e yaptn ilk


yolculuk srasnda seni avucumun iine alm olduumu sanyordum. Beni pek gzel
kandrdn. Dava srasnda seni keye iyice kstrm olduumu dndm. Fakat sen
yakan kurtardn goi, demogojiyle belediye bakanl koltuuna oturmay da
basardn. Hibir drst yann yok. Bir niyetini aklyorsun, ama bunun arkasnda
mutlaka baka bir ama gizli. Her aklamann anlam var.

"Ya sen bir vatan haniysen? Belki imparatorlua gittiin zaman sana para ve nfuz vaat
ettiler. O zaman da tpk imdiki

-283-

f"*

gibi hareket ederdin. Dman glendirdikten sonra sava kmasna neden olurdun.
Vakf kmldamamaya zorlardn. Her eyi pek akla yakn bir ekilde aklardn. Bylece
herkesi inandrrdn."

Mallow usulca, "Yani uzlamayacak myz?" diye sordu.

"Sen hemen defnedilmelisin. Ya kendin kar gidersin ya da seni biz atarz."

"Sana uzlamadn takdirde neler olacan syledim. Seni uyardm."

Jorane Sutt'un yz ani bir fkeyle mosmor kesildi. "Ben de seni uyaryorum, Smyro'lu
Hober Mallow! Beni tutukladn takdirde sana da aman verilmeyecek! Adamlarm
seninle ilgili gerekleri etrafa yaymak iin hi durmayacak, ellerinden gelenleri
yapacaklar! Vakf halk da yabanc belediye bakanna kar birleecek! Onlar
kaderlerini ok iyi biliyorlar. Bir Smyro'lu bunu hibir zaman anlayamaz. Bu bilgileri
de seni mahvedecek."

Hober Mallovv ieri girmi olan iki muhafza usulca, "Onu gtrn," diye emretti.
"Kendisini tutukluyorum."

Sutt, "Bu son ansn," dedi.

Mallovv sigarn tablaya bastrd ve ban da kaldrmad.

Be dakika sonra Jael kmldanarak yorgun yorgun, "Eh," diye mrldand. "Bylece
gadre uram bir mazlum simgesi de yaratm oldun. imdi ne yapacaz?"

Mallovv tablayla oynamaktan vazgeerek kafasn kaldrd. "O benim tandm Sutt
deil artk. Gzlerini kan brm bir boadan farksz. Galaksi! Benden ne kadar nefret
ediyor!"

"te bu yzden de ok daha tehlikeli."

"Daha tehlikeli mi? Samalama. Adam artk btn takdir ve yarg gcn kaybetmi."

- 284 - '

Jael fkeyle, "Kendine fazla gveniyorsun, Mallow," dedi. "Halkn ayaklanmas


olasl bulunduunu dnmyorsun."

Mallovv'un yznde sert bir ifade belirdi. "Sana son kez sylyorum, Jael. Halk
ayaklanacak deil."

"Kendinden ok eminsin!"

"Ben Seldon krizine gveniyorum, Jael. Bunlarn ite ve dta zmlenmelerinin


gerekli olduu dncesine inanyorum. Demin Sutt'a aklamadm baz eyler var.
Sutt, Vakf dini glerin yardmyla kontrol altna almaya alt. D dnyalar kontrol
ettii gibi. Ama baarl olamad. Bundan da Sel-don'un plannda artk dinin bir yeri
olmad anlalyor. Dini gcn rol sona erdi.

"Ekonomik kontroln etkisi bundan farkl. Bana Salvor Har-din'in eski bir szn sk
sk tekrarlatyorsun. 'Bir atom silah iki tarafa da nian alabilir.' Koreli bizimle yapt
ticaret sonucu zenginleti. Ancak biz de bu sayede zengin olduk. Koreli bizimle ticaret
yapmad iin fabrikalar iflas eder, d dnyalarn refah ekonomik ambargo yznden
sona ererse, bizim fabrikalarmz da iflas eder ve refah sona erer.

"Ve kontrolm altnda olmayan bir tek fabrika, bir tek ticaret merkezi ve nakliyat irketi
de yok. Sutt halk galeyana getirmek iin propagandaya balad an bunlarn hepsini de
yerle bir edebilirim. Sutt'un propagandasnn baarl olduu, hatta et-kiliymi gibi
gzkt her yerde refahn sona ermesini salarm. Propagandann baarl olmad
yerde rahat ve refah devam eder. nk fabrikalar alr.

"Ayn mant uygularsak o zaman Koreli halknn refah uruna bakaldracaklarn da


anlarz. Bu oyun sonuna kadar oynanacak."

-285-

Jael, "O halde," dedi. "Sen bir pltokrasi kuruyorsun. Buray bir tccarlar ve ticaret
krallar lkesi haline getireceksin. Peki ileride ne olacak?"

Mallow ban kaldrd. Yznde skntl bir ifade vard. fkeyle, "Gelecek benim
zerime vazife mi9" diye bard. "Herhalde Seldon ileride olacaklar hesaplad ve
hazrlk yapt. Vakf gelecekte baka krizlerle de karlaacak. Parann gc de, dinin
kuvveti gibi etkisiz bir hale girdii zaman! Ben bugn bir sorunu hallettim. Bundan
sonraki sorunlar da beni izleyenler zmlesinler."

KORELL - ... yllk bir savatan sonra Koreli Cumhuriyeti kaytsz artsz teslim
oldu. Bu tarihin en arpmas az savayd. Bu olaydan sonra Hober Mallovv da halkn
kalbinde, Har! Seldon ve Salvor Hardin'in yannda yerini ald.

GALAKS ANSKLOPEDS

You might also like