Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 25

TRKYE: BATILILAMA (*)

Yazan : BERNARD LEWIS eviren : H. TOPUOLU


Hukuk Sosyolojisi Profesr

Trkiye, son yllarda, Ortadou'nun dier mslman lkeleriyle,


gze arpan bir aykrlk gstermitir : d siyasette bu lkelerin ou,
Ba'ya kar, isteksiz fakat mitsiz olmayan bir tarafszlktan aktan
aa dmanla kadar deien tutumlar iinde bulunmulardr, t i
lerinde, bunlarm ou, ana hatlar itibariyle birtbirine benzeyen, din ve
siyas bir reaksiyonla karlamlardr. Msr'da Nahas'dan, Faruk'dan,
Necip'e kadar; Suriye'de Kuvvetli'den,-iekli'ye; iran'da Musaddk'-
tan, Kn'den balayp belirsiz bir gelecee kadar uzanan srede, b
tn cephelerde parlamenter hkmetlerin gerileyiini ya da meflu hale
geliini ve diktatrln gelimesini grdk. Ayn sre iinde liderlerin
milliyeti slplar, Fransa'dan aktarlan millet ve vatan fikirleri ile
balantl olan anayasal ve iberal milliyetiliin gerileyiini, buna mu
kabil, mmet ve kavim gibi kelimelerle ifade edilen (ki kavim, eski
arapada silhl akrabalk guruplar demektir) din ya da zmrev te
sant duygularnn artn maskeledi.
Oysa ki baka yerlerde btn bu eyler olup biterken, Trkiye Av
rupa Konseyinin ve dolaysyla Atlantik Antlamasnn bir yesi haline
geldi. Hem de zoraki bir ye deil; tersine, istekli, hatt coraf vazi
yetleri itibariyle bir Atlantik tekiltnda yer almaya mde olmalar
gerekecei sanlan dier baz lkelerden ok daha fazla hevesli, evkli
bir ye oldu.
Bundan baka, Trk d siyasetine paralel bir i gelime olmutu ki
aslnda belki de bu d siyaseti mmkn klan asl bu gelime idi : ba-
(*) BERNAKD LEWIS - Turkey : Vesternization, in Unity and Varlety in
Mslim Civilization Ed. by. Gustave E. von GRUNEBAUM. University of
Chicago Press. 1955. (Chicago ve Liege niversitelerinin ortak ynetimi
altnda Liege ve Spa ehirlerinde 1953 yl Eyll aynda dzenlenmi.
SLAM MEDENYETNDE BRLK VE CETLlTjK konulu Milletler
aras Kongreye sunulan tebli- ve tartmas).
154 BERNARD LEWIS

sarl ve srekli bir batllama hareketi, parlamenter idarenin geliti


rilmesi ve slah. Bu son durum 1950 Maysndaki serbest ve drst se
imde kendini aka belli etti1. Fakat, sonraki hadiseler bir anlamda
daha da ilgin oldu. Demokratlarn zaferinden sonra tehlikeli bir devre
geti ki bu devrede byk partiler arasnda gittike byyen ekime
ve hogrszlk parlamenter messeselerin etkili bir biimde ileme
sini tehlikeye sokduu gibi, rk ve din fikirleri yayan isyanc rgtle
rin ortaya k bizzat Trk Cumhuriyetinin varln da tehdit etti. Bu
tehlike karsnda iki byk parti kendi aralarndaki ihtilflar ertele
diler ve saflarn sktrdlar. Bunlarn hareketi, Trkiye'de hem vatan
severliin hem demokrasinin kuvvetini ispatlayan nemli bir iarettir.
Sunu da ilve etmeliyim ki bu byk tehlike atlatlr gibi olunca parti
liderleri, derhal, kendi mcadelelerine balamak suretiyle demokratik
usul kullanma kabiliyetlerini, a;yn derecede ikna edici dier bir delille
ispatlam oldular.
Btn bunlar niin oldu? Trkiye'nin, kendisine Avrupa dediimiz
bu tarih ve kltrel varln iine dahil edilmesi, hi phesiz, tart
labilir. Bu hususta, her ne kadar Atlantik Okyanusu Boazii'ne alm
yorsa da ve hatt bizim atom amzda bile byle yapacaa benzemi
yorsa da, Trkiye'nin, Sovyetler Birlii'ne kar olan bir savunma pak
tna girmee hazr oluunun sebeplerini bulmak kfi derecede kolaydr.
Trkiye'nin coraf vaziyeti ve tarih tecrbesi, onu, muhtemel bir Rus
tehdidi hakknda kendi komularndan daha fazla bilinli klm olabilir.
Ayn zamanda, onun, Sovyet halklarnn birou ile olan dil akrabal,
Sovyet Emperyalizminin fiil gc ve potansiyel kuvvetinden onu ok
daha yakndan haberdar etmi ve Bat'nn farkllna kar daha ho
grl klm olabilir. Bununla beraber btn bunlar ksm ve hakikate
uymayan bir aklamadan fazla birey deildir. En nihayet Trkiye,
yzyllar boyunca Ortadou'nun dier mslman lkeleriyle paylat
tecrbelere sahip, onlarla saysz din, kltr, rf, hukuk ve htra ba
lan bulunan Ortadoulu ve mslman bir lkedir. Bir resm siyaset
farkndan daha fazla birey olan, mill hayatn ve medeniyetin topye-
kn bir yneliine, bir deimeye varan baz eyleri aklamak hususunda,
srf stratejik ve politik sebeplere dayal dnceler yetersiz kalr. Or
tadou'nun dier lkelerinin yaayan tarihi, bir hususu adamakll ay
dnlatmtr ki o da Bat izgisinde bulunmann Trkiye'ye salad
faydalar ne olursa olsun,, bu faydalar salamak istemi olan hibir dev-

Bu seim hakknda, baknz : B. LEWIS, Recent Developments in Turkey,


International Affairs, XXVII (1951), 320-31.

tMHl^l w*Ml I ,*NMH9>*MWM''l4^l'*ie<ll t-IM! ^HtJWM Nt


TRKYE : BATILILAMA 155

Iet, eer Bat'ya yneli iin lkede daha derin, daha genel bir eilim
ve kabiliyet mevcut olmasayd, ortada basit bir siyas ve asker ittifak
tan daha derin ve daha genel bir duygu bulunmasayd, baki kalmay
baaramazd.
Bu safhada iki noktaya dikkat edilmelidir : bunlardan birincisi
Trklerin, hkimiyet icrasna uzun zamandan beri alkn olmalar ne
ticesinde kazanm olduklar gerekilik ve pratik kabiliyet stnlkle
ridir. Trkiye, ne komitelerin odalarda toplamp iml ettikleri bir yeni
Devlet, ne de bamszlklarn kazanmak iin yabanc idarelerle yap
tklar kavgann izlerini hl stlerinde tayan bir eski koloni paras
dr. Trkler kendi evlerinde daima hkim mevkide olmulardr. Bu su
retle, gereki bir lp - bime ve karara varma yeteneini gelitir-
miledir ve kendi kararlarnn ve bunlardan doacak sonularn sorum
luluunu stlenme gcn kazanmlardr ki bu, baka yerlerde yoktur.
leri srdm ikinci nokta ise, batllama hareketinin, baka yerlere
nazaran Trkiye'de daha nce balam ve daha ileri gitmi olmasdr.
Yeni Cumhuriyetin Bat'ya dnk d politikas genel bir yneliin
bir cephesinden baka birey deildir. Dier batllama belirtileri hak
knda unlar kaydedebiliriz : nispeten baarl bir ekilde ileyen par
ti ve parlamenter hkmet, gittike byyen ferdiyetilik ve kitlelerin
kendine gveni; yeni roman ve desteklenen yerli hikyeciliin abas
ki edeb trlerin iinde en batl olan budur, ve slm lkeleri iinde
yalnz Trkiye'de kk tutmutur. ok sesli mziin ve perspektifli res
min balamas henz olgunlamam olmakla beraber dier slm l
kelerinden herhangi birinde bulunabilenden ok daha ilerdedir; tiyat
ro, bat matematii ve fizik'i; takm oyunlar Msr'llar, tenis ve yz
me gibi ferd baar esasna dayanan sporlarda stnlk gsterebilirler,
ama, Ortadou'da onfoir kiilik takmlarla gerek futbol malar kara
bilenler yalnz Trklerdir; sosyolojik tarihilik ve soyut prensipler ve
kiisel olmayan messeseler hakknda gittike byyen bir sayg ve
anlay- daha akas, Hkmdardan ziyade Devlet'e, lider'den ziyade
Parti'ye ve programa sadakat ve daha bakalar...
Ondokuzuncu yzyl boyunca ve yirminci yzyln balarnda Trki
ye'nin batllama tecrbesine, genellikle, mparatorluun eski Arap
Eyaletleri de katlmlard. 1918 den beri ise arada tam bir farkllama
grld; Irkiye'de bu akm geniledi ve derinleti. tekilerinde ise
yolundan sapt ya da geriye dnd.
Bu itibarla Trkiye, dier mslman lkelerden, hatt ayn blge
de bulunanlardan dahi pek nemli bakmlardan, pek farkl durumdadr.
BERNARD LEWIS
156

Bu farklar karmak niteliktedir ve birok kaynaklardan ileri gelmek


tedir : Tarihten, corafyadan, kendisine mill karakter dediimiz o
elle tutulmaz gzle grlmez eyden. Burada bizi ilgilendirebilen prob
lem udur : bu farklar ne nisbette Trk medeniyetinden ve mill hvi
yetinden ileri gelmektedir, yani ne derece doutandr ve sreklidir, ne
nisbette sadece yeni artlarn ve hadiselerin neticesidirler? Bu, sadece
bimsel adan ilgin olan bir mesele deildir. Daha da nemli bir ko
nudur. Tocqueville'in Fransz htilli hakkndaki mahedesi gibi, h
till'in med ve cezri sona erip kabaran sular ekilince, arazinin gele
neksel snr talar yeniden su yzne kar ve tarihin ak, hemen ta-
mamiyle, tufandan nceki mecrasna dner. Zamanmzda bu mahe
de Rusya'da dorulanmtr. Eer biz, Trkiye'de ne olduunu bilmek
istiyorsak .grm olduumuz gelimelerin ne kadarnn, taan sularm
stnde yzdn, ne kadarnn nehir yatann dibine kk saldn
anlamamz nem kazanr.
Akas, Trkiye'de mill kltrden ve mill karakter zelliklerin
den ileri gelen bir fark vardr. Nitekim kimse, ne ngiliz, Fransz ve
talyan kltrleri arasndaki farklar inkr edebilir, ne de bunlarn hep
sinin Bat Hristiyanlnn ortak medeniyetinin paralar olduklarn.
Biz, belki, sorularmz yle ifade edebiliriz :
I Hangi tslmla - ilgisiz unsurlardr ki slmla birleerek ve
onu etkileyerek, slm'n, Trkiye'deki o kendine has niteliini meyda
na getirmitir?
H Zamanmzda, Trkiye'nin, geri kalan dier slm dnyasndan
farkll, ortak bir medeniyet iindeki mill farkllktan daha m teye
gitmitir ve bu mesafe, bir farkl medeniyete katlma derecesine varm
mdr?
Bu sorular, aka birbirine baldr ve ikincisine verilecek herhan-
gibir cevabn birincisi iin geerli olan delile dayanmas lzmdr. Bu
sorulardan herbirine, enazndan ikincisine etrafl bir cevap vermeye
kalkmak, benim iin iddial, hatt abes birey olur. Zira bu, Tarih
ilminden ziyde, kehnet alanna girer. Bununla beraber, ilgili faktr
lerden bazlarn, elverdii kadar/ematik bir ekilde sralamak ve gz
den geirmek faydal olur.
Bu problem, geen Yzyl boyunca u ya da bu ekil altnda, bizzat
Trkleri bir hayli megul etmitir. Bu nedenle onlarn konu zerindeki
grlerine ksaca gzgezdirmekle ie balamak faydal olabilir2.
2 Baknz : E. Lewis, History - VVriting and National Revival in Turkey,
MMdle Eastern Affairs, IV (1953), 218-27.
TRKYE : BATILILAMA 157

On dokuzuncu Yzyla kadar Trkler, kendilerini, ok defa, sadece


mslman olarak dnrlerdi. Kendilerini o kadar tam bir ekilde is-
lmiyetle kaynatrmlard ki hvviyetlerini yalnz islm olarak tan
mlard kd bir Trk milliyeti kavram silinip gitmiti. Ve bu, kendi
dillerim ve Devletlerini muhafaza etmi olmalarna ramen byleydi.
Hatta, kendilerinin slm iinde ayr bir gurup olduklar uurunu, Arap
lar ve iranllar kadar dahi muhafaza edememilerdi. Bu arada unu
da kaydedebiliriz kd "Osmanllk" kavram, Avrupa'nn tesiri altnda
teekkl etmi bir Ondokuzuneu yzyl icaddr. Daha nceleri "Osman
l" terimi, bir milliyeti deil; fakat Emevler, Abbasler ve Selukler
gibi bir hanedan, bir slleyi ifade eden bir terimdi. Modern anlamda
Trklk fikri, ancak Ondokuzuneu Yzyl ortalarnda grlr ve muh
telif kaynaklardan kk alr. Bu fikrin ortaya kn ve gelimesini et
kilemi olan kaynaklar arasnda, 1848 htillinin baarsz denemesinden
sonra Trkiye'ye snm olan Macarlar ve Polonyallar sayabiliriz
ki bunlardan bazlar ihtida ederek mslman olmulard ve zamann mil
liyeti ideolojilerinin Trkler arasnda yaylmasnda belirli rolleri ol
mutu. Keza, Avrupa'daki Trk renciler, zellikle Fransa'dakiler;
Avrupallarn, Trk kavimlerinin eski medeniyetleri ve tarihi ile ilgili
Trkoloji aratrmalarnda elde ettikleri yeni bilgiler; Rus panslavizmi
ile karlaan ve ona, -irkin bir garabet eseri olarak- bizzat Rus trko-
loglarnn keifleri ile beslenmi ve gittike bymekte olan kendi mill
uurlaryla kar koyan Rusya Trkleri ve Tatarlar; Osmanl mpara
torluunun gayr - mslim teb'asndan olan kavimler (ki hristiyan ol
malar dolayslya Avurpadan szan milliyeti fikirlere daha ak bulu
nuyorlard ve sras gelince bu hastaln tbi olduklar mparatorlu
un yneticilerine de sirayetine yardmc oluyorlard) zikredilebilir.

Balangta bu fikirler kk bir aydnlar evresi ile snrl kald.


Fakat yava yava etrafa yayld, geniledi ve kesin zafer, ilk olarak,
Cumhuriyet Hkn4tinin kendi lkesi ve halk hakknda T r k i y e
ve T r k adlarn resmen kabul ile semfbolleti. Trklk duygusu
nun kuvvetlenmesi, islm tatbikat ve an'anenin tesinde kalan ve Av-
rupaya doru boyalan bir akm ile balantl bulunuyordu. Bu akm-ya
da bu hareket - nceleri srf tatbikatla ilgili, snrl amalar gerek
letirmeye ynelik, ksa vadeli reform tedbirleriyle balad. Sonunda
ise btn bir milleti, bir Medeniyetin snrndan dier bir Medeniyetin
snrna geirmeye matuf, kararl, azimli, byk apta bir teebbs
halinde geliti. Burada, deime kendine arpc bir sembol buldu: Al
fabe reformu (Harf nklb. .). Yaz, herzaman, bir medeniyetin din
BERNARD LEWIS
158
hviyetini belirliyen bir d almeti olarak kabul edilmitir, ve din de
o milletin manev damgas saylmtr. -Bu grm aydnlatmak iin,
Yugoslavya ve Hindistandaki dillerin ve halklarn blnm, paralan
m kaderlerini hatrlatmam yeterlidir-. slmda, dinin dier bir d
almeti vardr ki o da hicr takvimdir. Bu da mecbur olarak deiti
rilmitir.
Trk ve Batc akmlar iyice yerletikten sonra ilgin bir yeni
gelime ortaya kt: daha eski, daha nceden varolan mahall mede
niyetlerle zdelik iddias. Bu akmn benzerlerine dier baz slm l
kelerinde de rastlanmtr ki aslnda bu, dnyev ve toprakla belirli
(mlk) bir vatan kavram, bir toprak ile onun zerinde yaayan halk
arasnda mistik ve srekli bir bam varl gibi avrup bir fikrin idhal
edilmi olmas sonucudur. Bu fikir, Trkiye'de, szde Anadolucu akmla
Hitit ve Trova teorilerinin ortaca atlmasn salad. Bu arada bir nok
taya deinmek ilgin olacaktr: Trkler, eski Anadolu halknn akraba
lar ve torunlar olduklarn iddia ederlerken, Bizansllar hakknda ka
tiyen byle bir tez ileri srmediler. Zira bunlar hem Grek, hem H
ristiyan, hetm de hlen mevcut bir kavim olmalda, byle bir iddia, kendi
tezleri iin bakmdan mahzurlu olacakt. Hi phesiz, Yahudiler de,
btn dier Ortadou kavimleri gibi, Tarihten silinmilerdi. Filistinli
araplar ise derhal ve belki de hakl olarak, kendilerini Ben - srail'le
soyda saydlar; tpk Gney ve Kuzey komularnn, kendilerini Fir'a-
vun'larla ve Finikelilerle soyda saymalar gibi. Trkiye'deki hareket,
ksmen, siyas idi. Yani, Trklere, kendileriyle meskn bulunan lke
ile hvviyet birlii iinde olduklar hissini ve cesaretini vermek ve ayn
zamanda tehlikeli Panturanist maceralarn da cr'etini krmak amacna
ynelikti. Fakat, siyas maksadla ilham edilmi arlklar ve mnsz
hklarna ramen, Trk tarihilerinin Anadolucu teorisi, hakikatin baz
nemli unsurlarm kapsam, ya da daha ziyade, bunlar gn na
karmtr.
O halde biz, modern Trkiye'yi yaratma yolunda rol alm olan belli
bal tesir akmn, ya da isterseniz, belli bal gelenek izgisini
ayrabiliriz: Islm gelenek izgisi, Trk gelenek izgisi, ve karma
yapl olup, daha uygun bir terim bulamadmz iin, Mahall (yerel)
diye niteliyeceimiz nc gelenek izgisi. Bu sonuncuya, Anadolucu-
luun yannda dier baz unsurlar da idhal edebiliriz.
YEREL (Mahall) AKIM
Bu terimle ben, karmak ve deiik bir gelenek ve kltr modelini
tasvir etmek istiyorum. akmdan birinin temeh' Anadolu'dur ki bu-

> mummu w. <,.,., , , , , . , , , < , ,.,:.


TRKYE : BATILILAMA 159

nun nemini resm Trk tezleri srarla belirtmilerdir. Ancak bu yz


den, bizim, onu ihmal etmemiz gerekmez. Hititler en arpc eserleri b
raktlar, ve bunlar pek bilinen teorilerin konularm tekil ettiler. Fa
kat, Anadolu'nun dier kadm halklar da, hiphesiz, kendi zellikleri
ni tayan eyler brakmlard. Bununla beraber, Ariadodculuk, tek.
akm deildir. Osmanl mparatorluu, kuruluunun ilk Yzylndanberi,
bir Anadolu iktidar olduu kadar, bir Balkan iktidar idi de, ve uzun
sre Rumeli, asl merkezi tekil ediyordu. Rumeli, merkez konumunu
yalnz gnmzde kaybetmi bulunuyor. Bu iki iktidarn kavanda ise,
binlerce yllk Devlet ve medeniyet gelenei ile bir mparator ehri olan
Bizans - Konstantiniyye - stanbul vard.

Trkiye'ye giden herhangi bir ziyareti, zellikle Gney ya da Do


u ynnden giren bir kimse, Trk islml iinde, bu binlerce yllk
mahall geleneklerin canlln koruyan hatralar karsnda hayretler
iinde kalr. Birok ey onun dikkatini bu hatralara ekecektir : slp
ve yap itibatiyle, Suriye ve Irak'nkilere hi benzemeyen, onlardan bu
kadar farkl olan Anadolu ky evi ve camii; Arap - ran tarzndaki
"Klsik" musikiye mukabil, kendisine Halk Mzii denen Trk mzi
inin Balkan, hatt hemen hemen Avrupal tonaliteleri, Camiler zerin
deki Bizans' andran kubbeler ve gerek biimsel tasarmlarda gerek
kyl dilerinde grlen Grek ve Gney Avrupa tipi dekoratif motif
ler.

Modern Trkiye'de Anadolu mene'li unsurlarn yaamakta devam


ettii, artk, tartma gtrmez. Trklerin hitit olduklar, ya da Hitit-
lerin Trk olduklarm ispatlamaya hi ihtiya yoktur. Fakat, aikr
olan, geni lde bir srekliliin varldr. Bu durum, bugn Anadolu'
da yaplan arkeolojik ve antropolojik almalarn birbirine paralel ge
limeleri ile daha da akla kavumaktadr. Anadoluda byk apta
bir Trk koloniletirmesi olmutur, -ve bu, birka seferden daha faz
ladr.- Fakat, yerli halk, ne imha edilmitir ne de ge zorlanmtr.
Greklerin yukar snf ve kltrl tabakas yerlerinden ayrlm
lardr, blgenin yerli halk ise, zamanla, yeniden temessl edilmitir.
Bu defa da slm ve Trk modellerine uymulardr. Kendi kltrlerin
den ounu da muhafaza etmilerdir. zellikle, tarmla ve ky hayat
ile ilgili olan hususlar : mevsimlerin deiimi, tohum ekme, mahsul
toplama, doum, evlenme, lmle ilgili detler gibi. Yeni idhal edilmi
olan ve baka yerlerde olduu gibi burada da esas itibariyle ehir kl
tr niteliinde kalan slmlk, bu gibi hususlarla az ilgilenmitir.
160 BERNARD LEWIS

Rumeli'nin etkisi, Fetih'ten sonra, nfusun aa katlarndan ol


maktan ziyade, yukar katlarndan gelmitir. Anadolu'nun aksine, Ru
meli halknn byk ounluu, ne slmiyete ne de Trk diline hibir
zaman temessl etmedi. Kyl kitleleri hristiyan kald. Dinde olduu
gibi, kltr ve dilde de yabanc olarak kald, Trklerin kltr ufkunun
dnda yaad. Fakat, Balkan halklar, Osmanl idareci snf zerinde
pek byk bir tesir yapt. Bunun en nemli kanallarndan biri "devir-
meler"di. Olan ocuklarn Devlet tarafndan alnmas usul ile saysz
balkanl hristdyanlar mparatorluun siyas ve asker sekinleri iine
dahil oldular. Hepsi bu kadar da deildi. Hatt mahall toprak sahip
lerinden oluan Hristiyan idareci snf da, bir zamanlar zannedildii
gibi, tamamdyle yklm deildi, belki, kendi topraklarnda yaamaya
devam etmiler ve Osmanl sistemine katlmlard. Arnavutluk'da On
beinci Yzylda henz hristiyan tmar sahipleri mevcuttu 3 . O zaman
lar ve daha sonralar, Rumeli hristiyan taburlar, kalabalk birlikler
halinde Osmanl kuvvetlerine, gerek feodal sipahiler olarak, gerek ale
lade askerler olarak, hizmet ettiler. Bir yandan da ihtida ederek ms-
lman olmu Rumelililer, mparatorluun btn Eyaletleri zerinde fief
sahipliine ve kumanda mevkiine erimi bulunuyorlard. Osmanl m
paratorluunda Arnavutlarn ve Bonaklarn oynadklar byk rol pek
iyi bilinir. Dier Rumelililerle birlikte bunlar "TANZMAT"da ve bunu
izleyen reformlarda nemli bir rol oynamaa devam ettiler.
Trkiye'nin Bizans'dan ald miras, bir zamanlar fazla abartld.
Baz.tarihiler Osmanl Devletinde ve Osmanl Cemiyetindeki hereyi
u ya da bu Bizans kaynana irca ettiler ve stanbul'un 1453 ylnda
zaptndan sonra Bizans messeselerinin ve tatbikatnn kitlev bir bi
imde kabul edildiini sylediler. Bunlarn arasnda en ar iddia Jor-
ga'nnkidir ki bu zat Osmanl stanbul'undan, Trn karakterde n
c Roma olarak bahseder. Fuat Kprl ise, pek mehur monografi
sinde bunun ounun hatal olduunu ve gerekte Osmanl medeniye
tindeki Bizansl unsurlarn evvelce zannedildiinden ok daha az oldu
unu gstermitir 4 . Bununla beraber, bu unsurlar, stanbul'un fethinden
3 Baknz : Halil nalck, Timariotes chrtiens en Albanie au XV eme Siecle.
d'apres un rglstre de timars ottoman, Mitteilungen des sterrelchischen
Staatsarchlvs, IV (1952), 118-38.
4 Kprlzade Mehmet Fuat, Bizans Messeselerinin Osmanl Messeseleri
ne Tesiri hakknda baz Mlhazalar, Trk Hukuk ve iktisat Tarihi Mec
muas, I (1931), 165-313. talyanca evirisi: Centro di Studi talian (Is
tanbul) ve The Instituto per l'Oriente (Rome), Rome 1953. (Eserin yeni
basks : Yaymlayan : Dr. Orhan Fuat Kprl, TKEN YAYINLARI,
istanbul, 1981. evirenin notu).

''l! *9mnr<wmmmn-mn" t- it it n f M m m m.r


TRKYE : BATILILAMA }Q\

nce, hatt, Osmanl Devletinin kuruluundan evvel Osmanl medeniye


tine girmilerdi. Baz hususlarn alnmas, Anadolu Seluklar zama
nna kadar geriye gtrlabilir. Hatt dier bazlar iin Halifeler za
manna kadar geriye gidilebilirki bunlar Trklere bizzat klsik islm
medeniyetinin paralar olarak intikal etmitir. Selukler iin, uzun za
man bir arada yaadklar Bizans'dan baz messeseleri almalar nor
mal bireydi. Zira o zamanlar Seluk Devleti, Osmanllarn ortaya
k srasndaki gibi silik bir glge haline dnmemiti henz.
Ancak, miktarlar abartlm, ve iktibas tarihlerinde hata edilmi de
olsalar gene de bu Bizans'dan alnm unsurlar mevcuttur. Mikdarca
belki daha azdrlar, ama kkleri daha da derindedir ve hatt bunlardan
bazlar, hi phesiz, bizzat Bizans'dan bile eskidir. Mimarde Bizans
motiflerinin yaamakta devam ettii daha evvelce sylenmiti. Fakat,
herhangi bir cemiyetin, din mimar gibi bu kadar asl, bu kadar tipik
bir blm tek bana, mcerret bir hadise olarak ele alnamaz. Trk
camilerinde bu kadar evrensel ve bu kadar srarl bir ekilde rastlanan
bu Bizans kkenli unsurlar, daha da derin bir sosyal ve kltrel ak
rabaln ifadesi olmaldrlar. zellikle, slm gibi, dinin hereye dam
gasn vurduu bir cemiyet iin bu bsbtn byledir. Sadece bir ihti
mal olarak u alda gelebilir: belki biz bazilika tipi kubbeli cami ile,
islmda ve Trk hakimiyetinde ilk defa grlen bir ruhani hierarinin
zuhurunu birbirine balyabiliriz: Bu hieraride mlk kaza yetkisinin
banda bulunan mftiler, bir eyhlislmn, yani Devlet merkezi'nin
mftsnn yksek otoritesine tbi klmyordu ki, biraz fantezi yaparak,
biz kendisini Osmanl mparatorluunun Patrik'i sayabiliriz.

Mahall tesirlerin dier bir grnm belki burada ele alnabilir.


Rumeli ve stanbul Avrupann paralardr ve Osmanllar, tarihlerinin
ilk safhalarmdanberi Avrupa ile temasa gelmilerdirki bu temas, baka
herhangi bir islm devletinin -hatt Kuzey Afrika da dahil olmak ze
re- Avrupa ile temasndan daha uzun sreli ve daha sk olmutur. m
paratorluk, nemli Avrupa topraklarn iine almtr ve buralardaki
Avrupal halk ve messeseleri iine ekmitir. Ayn ekilde, Avrupa ile
temasn ticaret, diplomasi, sava, ve mkdar az olmayan gmeh
kabul yollaryla srdrmtr. Mteveffa E. Jacobs, yeni yaynlanm
bir makalesinde Fatih Sultan Mehmet'in Yunan ve Bat kltrne duy
duu alkaya dikkati ekti5. Bu, tek basma, soyut bir olay deildi. Os-

s E. Jacobs, Mehemmed n , der Eroberer, seine bezlehungen zur Renaissance,


und seine Gchersammlung, Oriens, n (1949), 6-30.
102 BERNAHD LEWIS

manla hizmetinde kendisine meslek salamak isteyen bir ok ihtida et


mi kimsenin getirdii Bat bilgisi de az deildi. On dokuzuncu yzyl
dan nce Osmanl'nn Bat'dan alm olduu eyler, balca madd tr
den eylerdi. Hem alanlar, hem de tesirleri bakmndan snrlyd. Fa
kat bugn, hemen hemen herkese bilinen bir hakikattir ki, bir mede
niyetin, bir dierinin tatbikatndan iktibas ettii hibir snrl ve soyut
nesne yoktur ki sadece kendisinden ibaret kalsn. Dardan sokulmu
her eleman, bir sonular dizisini beraberinde getirir. lk Osmanllarn
Avrupadan idhal ettikleri harita, denizcilik, gemi ins, topuluk gibi
hususlar Onsekizinci yzylda matbaa, asker mhendislik, Trk mi
marsinde talyan slbu (stanbuldaki Nr-u Osmaniye Camiinde g
rld gibi) izlemitir ki btn bunlarn anlamlarnn ve etkilerinin
belki de yeniden bir deerlendirmesini yapmamz gerekir.

Bir rnek bize, nc Selim zamannda balayp gelien byk ap


ta Batllama teebbslerinin temelini, aslnda daha eskiden yaplm
ne kadar reformlarn ve iktibaslarn hazrlam olduunu gsterebilir.
nc Selim'in en mehur reformlar arasnda asker Kara ve Deniz
okullarnn almas bulunuyordu ki bu okullarda ders kitaplar mat
baalarda bastrlyor ve Franszca mecbur yabanc dil olarak program
da yeralyordu. lkede bu kitaplar basacak tbilerin bulunmas imkn
bu reformlarn gereklemesine ok yardm etti. Zira, 1729 ylndanberi
matbaalar Trke kullanabiliyorlard. Dier dillerin matbaalarda kul
lanlmalar ise daha eski tarihlerde omutur. Byece, Avrupa slbun
da ve yabanc retmenleri ile asker okullar en ge 1734 ylndanberi
faaliyete gemi oldu.

TRKE
imdi, modelimizdeki Trke unsuruna gelelim. Trkiye'yi ziyare*
eden hayal msafirimiz, ilk anda, Trkln ilk ve gzle grlr (ya
da, daha ok, kulakla duyulur) almeti ile karlaacaktr ki bu, Trk
e'dir. Yabanc tesirlere uzun sre maruz kalmasna ramen, yenil
mezliini ispatlyarak yaamakta devam etmi olan Trke. Bilginler,
Trkenin, temasa geldii dier dillere mukavemet etmek, onlarn ye
rini almak, onlar bertaraf etmek hususunda dikkate deer bir direnme
kaabiliyeti olduuna iaret etmilerdir. Bizim hayal msafirimiz, Trk
geleneinin bir almeti olan Trk dili ile, otorite ve karar verme al
kanl, ve dolaysyla nefse itimat hissi arasnda bir balant kura
caktr belki. Zira bunlar, Trklerin islm dnyasndaki tarih rollerin
den kalma niteliklerdir ve belki de ufak bir hayal gc ile, bu dilde
TRKYE : BATILILAMA 163

bir hedef gsterme ve yn verme havas sezinliyecektirki bu, bazan ku


laklar trmalayan ama ok defa uyaran bir duygudur.

Dil, gerekten, Osmanl mparatorluunun eitlenmi kltrne,


Trklerin, en nemli -ya da herhalde tehis edilebilmesi en kolay- kat
ks olmutur. Bir zamanlar Arap dili ve slm akidesinin oynad rol
gibi, imdi de Trk dili ve slmn snn mezhebi hkim sosyal snfn
yesi olmak iin zorunlu nitelikleri temsil ediyorlard. Osmanl Trke-
sinde zengin ve incelmi bir ifade vastalar btn, bir mparatorluk
medeniyetinin deerli bir leti yaratlmt. Fakat, Osmanl hkim s
nf ile, slm mparatorluuna patriarkal Emev Halifeler zamannda
hkim olan Arap idareci snf arasmda hibir gerek benzerlik yoktur.
Osmanllarn hibir rk stnlk iddialar yoktur, hibir inhisarclk
lar yoktur. "Saf" Trk soyundan gelme hususunda hibir srarlar yok
tur. lk Halifeler zamanndaki Arap efendilerin, slama sonradan gir
mi "gayr - Arap" unsurlar hakknda kullandklar "mevl" deyimin
de ifadesini bulan ve onlar aa seviyede tutan "ayrtgzetmelere ben
zeyen hibireyleri yoktur. slmlk ve Trk dili, Krtlere ve Araplara
olduu gibi, Arnavutlara, Rumlara ve slavlara da gerek iktidarn ve
sosyal statnn yolunu aan giri artlar, bu mevkilere kabul edilme
iin gerekli nitelikler demekti. Bir zaman iin Trkler, biraz mill uur,
Araplarn ve ranllarnkinden ok daha az bir mill uur, gsterdiler.
slmncesi Trkler, ne de olsa, vahiler deildi. Belirli bir medeniyet
seviyesinde, kendi Devletleri olan, dinleri olan, ve edebiyatlar olan
halklard. Bununla beraber, Avrupal bilginler tarafndan Onsekiz ve
Ondokuzuncu Yzyllarda kefedilmelerine kadar, birka paras hari,
bu medeniyetin hemen hepsi slm iinde unutulmu ve izleri silin
miti. Araplarn Eski Arabistan'da Chiliyye devrinin kahramanlk gn
lerine ait hikyelerine, Perslerin Eski ran mparatorlar olan Kya-
niyan ve Piddidn'n gemiteki zaferleriyle nmelerine, hatt,
Fir'avun'lann, harap fakat pek csseli bidelerine yaktrlm, anla
m belirsiz efsnelerine benzer hibir eye Trklerde rastlanmaz. Halk
iiri ile ve ecere efsneleri ile ilgili birka para dnda, btn s-
lovncesi Trk mazisi unutulmutur. Hatt, Karahanllar gibi Onuncu
Yzylda yeni islm olmu bir Trk hanedan bile kendi Trk cedlerini
unutmutur ve kendisine ran efsnesinden alnma bir isim takmtr:
Afrsiyp hanedan. Hatt, asl "Trk" kelimesi ve onun tad an
lam dahi, bir mnda, hep slmdir. Her ne kadar "Trk" kelimesi,
slm - ncesi yazlarda gemekte ise de, bu kelime, birbirleriyle ak
raba olan birok step halklar iinden yalnz bir danesini ifade eder.
164 BERNARD LEWIS

Bu kelimenin, btn gurubu kaplyacak ekilde geniletilmi bir m


nda kullanlmas, hatt belki de bizzat byle bir gurup kavram ie s
lm'dan itibaren balar, hatt slm'la ayney olur ve tarih Trk mil
leti ve kltr -hatt bir mnda dili de- son bin yllk sre iinde ald
btn ekilleri ile, hep, slm iinde domutur6.
Fakat, Osmanl cemiyetinde ve Osmanl kltrnde gerek Trk un
suru kendi bilincine varmam veya bu, aa vurulmam olsa bile, son
derece nemli bir yer tutar. dareci snfta, evvelce grdmz gibi,
Trk olmayan unsurlar mevcuttu, hatt bir zamanlar bunlar hkim du
rumdayd : dare'de, Ordu'da ve ekonomik hayatta Rumeli'ii ve Bizans'])
unsurlar; edeb ve din kltr dnyasnda ranllar ve Araplar... Trk
unsuru Ondrdnc Yzyln sonuna doru yeniden canlanmt. Osman
llar, Dou Anadolu'ya yaylrken Trk gepelerinin daha byk gu
ruplar ile karlatlar ki bunlarn kabilev tekiltlar ve a'aneleri el-
dememi bir biimde, Yarmada'nn Batsndaki mahall tesirlerle bo
zulmam, zlmemi ve henz dalmam bir halde bulunuyordu. Bu
rada, mill uurun ykseliine dellet eden daha birok iaretler var
dr : mesel Osmanl sultanlar kendileri iin, eski bir Trk unvan olan
"Han" deyimini kabul etmilerdir. Osmanl Hanedan ile Eski Trk ta
rihini birbirine balyan Ouz Destan benimsenmi ve bu, Osmanl su
llesinin meneleri hakkndaki resm aklama olarak kabul edilmi
tir7. Biz, bu akmla, Kprl'nn Trk Mill Edebiyatnn lk Mbe-
irleri hakkndaki8 monografisinde tasvir edilen daha sonraki edeb te
mayller arasnda, ayn ekilde, Osmanllar'da, ksa srm olan, bir
aatay Trkesi ve edebiyat modas arasnda bir balant kurabiliriz.
Bu akm, snrlyd ve birok bakmlardan geici nitelikteydi. Fakat bu
nun, Trk dilinin yeniden mevkiini salamlatrmasnda ve onunla bir
likte, bir milletin hayatnda dilin ihtiva ettii ve dille beraber giden b
tn eylerin yeniden itibara kavumasnda nemli bir tesiri oldu. Ayn
ekilde, Osmanl Devletinde gcepe Trk unsurlarnn, ilk defa, byk
apta ortaya k da bir anlam tamaktadr ki artk bu unsur Trk
nfusunun nemli bir parasn tekil ediyordu.

8 Bylece, Trk terimi, tslmln yaylmasndanberi, Trk mene'li ve trke


konuan kimseler de olsa, mslman olmayanlar hakknda kesinlikle kul
lanlmaz. Karlatrnz : P. Wittek, Trkentum und slm. I, Archiv
fr Soziahvissenschaft und Sozialpolitik, LIX (1928) 489-525.
T P. Wittek, Le Rle des Tribus Turgues dans l'Empire Ottoman, Melanges
Georges Smets (Brussels, 1952), pp. 665-76.
8 Kprlzade Mehmet Fuat, Mill Edebiyatn tik Mbeirleri (stanbul,
1928).

I -*1lf 1*111 s*- < KlfHIl * tiipemtl I i< **IHWII . p - * ' W I H ' B i l - ' f H -I l..<i 'ilMKtIMMI
TRKYE : BATILILAMA 165

Wittek'in iaret ettii gibi, gepe Trklerin Osmanl mparatorlu


u iin nemi bir yedek etnik nfus tekil etmelerindendi9. Bu sfatla
dareci snfn bir unsuru deillerdi, hatt Devlet ve idareci snf bun
lara kh gvensizlikle kh kmseyerek muamele ederdi. Bununla be
raber bunlar, ilerinden idareci snfn saland yedek asker gc
temsil ediyorlard. Kabile halknn Osmanl mparatorluu iine akm
birok yollardan oldu. Bunlardan biri, yerleik hayata dndrme usul
idi ki bunda kabile halk gittike artan bir lde Anadolunun muhte
lif ksmlarna yerletirilir ve kyl tarmclar haline getirilirlerdi. Bu,
ksmen normal ekonomik faaliyetin ilemesi sonucu olurdu, ksmen de
hkmetin belli bir siyasetinden ileri gelirdi. mer Ltfi Barkan, nem
li bir etdler serisinde Osmanl mparatorluunda iskn'n ifade ettii
mnya dikkati ekti: halkn, yerletirme ve koloniletirme amac ile
bir yerden dier bir yere nakli10. Bazan bu nakiller ceza nitelikteydi,
bazan da siyas, iktisad ve asker maksadlara ynelikti. Bylece, me
sel halk iskn yeni fethedilmi eyaletlere, ya da holamlmyan bl
gelere yaplrd. Btn bu iskn hareketlerinde gepe halktan byk
lde nfus ekilirdi. Gepe yerletirilmesi sadece krsal blgelerle
snrl deildi. Gerek belgesel, gerek edeb kaynaklardan salanan de-
ller, birok ehirlerde kabilev mahalleler bulunduunu gsteriyor.
Byle bir sre bir taraftan ehir, te taraftan kyller ve kabileler
arasndaki sk ekonomik mnasebetler bakmndan kanlmaz nitelik
teydi ve bu sonuncular artan bir ekilde Trklerden oluuyordu.

Trklerin ky ve ehir halk iine, tabir caizse, bu szmalar ve by


lece tesadfen idareci sekinler arasna dahil olmalar Osmanl cemiye
tinin Trk karakterini korudu ve kuvvetlendirdi. yle ki, zamanmzda-
ki inkilp bile, ksmen hakl olarak, stanbul ve Rumeli'nin kozmopolit
medeniyetine kar, Anadolu'nun kendisini ispatlamas, baka tabirle,
Trklerin Osmanllar zerinde kazand bir zafer olarak tasvir edildi
ki Devlet merkezinin Ankara'ya nakli ve lke adnn deitirilii bunun
tipik bir ifadesiydi.
Modern Trkiye'de, Trkle dn iin harcanan bilinli aba.
Devletin idar yapsnn ve siyasal ynnn temellerini etkilemesi do
laysyla siyas bir nem arzeder. Ancak, bunun dier alanlardaki et-
8 Le Rle des Ttibus... Op. Cit.
En yenisi: Les D^portations comme methode de peuplement et de coloni-
sation dans l'Empire Ottonan, Revue de la Faculte des Sciences Economi-
ques de l'Universit d'lstanbul, XI (1949-50), 67-131; trke blm,
pp. 524 - 69.
166 BERNARD LEWIS

kileri snrl kalmtr. Eski Trk medeniyetleri islmiyet tarafndan,


eski Trk kltrnn gerekten tir canlan gstermesine imkn b-
rakmyacak ekilde, tamamyle silinmi, unutturulmu bulunuyordu.
Tabiatyla, bu yolda baz teebbsler olmutur ki bunlarn en kayda de
er ve en tartmal olan da dil reformudur (Dil devrimi, .). Ayn
ekilde, bazan, daha ok bilinli olarak, fakat bazan da tamamen pra
tik bir yoldan, halk tarzlarnn adaptasyonlar yapld. Mesel hecelerin
arl esasna (ksal - uzunluu) dayal Arap - Acem "Ajuz"ur;un
yerine hece vezninin kullanlmas ve Trk melodilerinin, modern or-
kestral kompozisyonlarda yeralmas gibi. Bunun en gzel rnei, Ana
dolu melodilerine dayanmakla beraber, arpc bir ekilde Stravinsky'-
nin Petrushka'sm hatrlatan Karagz sitidir. Fakat, Modern Trk ede
biyat ve san'at, Avrupaya, bu gibi eskiden kalma ve halktan alnma
malzemelerle sun' bir tarzda yaplan denemelere nispetle, ol: daha faz
la bir ey borludur. Trk aknm, Trkiyedeki gerek nemi, bunun,
cemiyetin daha derin tabakalarndaki ard aras kesilmeksizin yaamak
ta devam etmi olmasnda aranmaldr ki, imdi, bu tabakalar su y
zne kmaktadr ve bunun sonularnn tahmini gerekir. Wittek'in ia
ret ettii gibi: "La Tuquie se Turquise." (Trkiye Trkleiyor. .) n .

SLM
imdi, nc faktre geliyoruz: slm'a. Bizzat Trk islmlna
ki, bir husuf devresine ramen, ::mdi Trkiye'de gcn yenilemi
olarak grnmektedir ve hl Trk milletinin maaer uurunun byk
apta nemli bir unsurunu -yegne nemlisi deilse de- teki! ettii aka
anlalmaktadr.
Trkler, islmla, ilknce snr boylarnda rastladlar ve onlarn
inanc, o zamandan bu zamana hep hudut islmlnn baz kendine has
karakterlerini korudu: serhad insanlarnn cihat'c ve sde dini12. Trk
ler, birok baka halklara yapld gibi, islml kabule zorlanm de
illerdi; onlarn islml hibir bask ve boyun eme damgas ta
maz. Halife'nin snrlar boyunca, Bat'da ve Dou'da, serhat sava

Le Rle des Tribus..., op. cit, p. 676.


12 Trk slmlnn gelimesinde, serhatlerin ve serhat savalarnn (gazi
lerin ) ehemmiyeti, Wittek tarafndan 1925 denberi yaynlad not'lar, ma
kaleler ve monografilerde incelenmitir (Zeitschrift der deutschen morg-en-
lndischen Gesellschaft, LXXDC, 288 ff.) Genel bir inceleme iin u eserine
baknz, burada daha nceki etdlerine atflar mevcuttur : The Rise of the
Ottoman Em pire (London, 1938).
TEKYE : BATILILAMA 167

lan (Gaziler. .) slmiyetin ilk zamanlarndaki sadeliini, mcahit


liini ve zgrln hl muhafaza ediyorlardki bu nitelikler, eski
slm teokrasisinin bir dou imparatorluuna dnmesi srasnda, ba
ka yerlerde ortadan kaybolmutu. mparatorluun her tarafmda, yeni
dzene kendilerini uyduramyanlar, madd ya da manev sebeblerden
dolay, ilerinde snr boylarnn arsn duydular ve serhat adamla
rnn birliklerine katlarak kfire ve putpereste kar, Allah, zafer ve
ganimet iin savatlar. En nemli iki snrdan biri olan Orta Asya'da
Trklerin ou, gezginci (d'ler)misyonerler ve mistikler tarafndan
ihtida ettirildiler, ve hl putperest kalan akrabalarna kar srdr
len mcadeleye katldlar ve Halife'nin savalar snf, gitgide, hemen
hemen sadece Trklerden oluan bir hale geldikten sonra, bu snfta h
kim bir rol oynamaa baladlar. Onuncu Yzyln sonunda islm'da
ilk bamsz Trk Hkmdar olan Mahmud-u Gaznev, Trklerden olu
an bir orduyu Hindistan' fethetmek zere, byk apl bir snr sava
ma sevk iin iktidarn kulland. Onbirinci Yzylda Selukler, yeni
bir Trk aknclar dalgasn Gney - Bat Asya'ya ynelttilerki, bu ha
reket, islmla, Bizans mparatorluundan yeni topraklar kazandrd,
ve slmlam Dou'ya, byk Avrupa taarruzunu temsil eden Hal
Seferlerine dayanmaya ve icbnda bunu geri pskrtmeye kaabiliyetli
klacak madd unsuru ve din gayretini alad.
Trk serhat adamlarnn islml, bylece, slmiyetin merkezle
rini tekil eden yerlerin islmlndan farkl bir nitelik gsteriyordu.
Irak'a ve Msr'a memlk sfat ile getirilmi ve eski slm merkezle
rinin pek deiik atmosferi iinde yetitirilmi olan dier kardelerin
den farkl olarak, Trkler, snr topraklarnda islmlatrldlar ve ei
tildiler ki, onlarn islml, balangtanberi, snr hayatnn zellikleri
ni tayordu. Onlarn hocalar; derviler, gezginci mnzevler ve mis
tiklerdi ki, genellikle bunlar Trk asllydlar ve ehirlerin ilhiyatla
rnn ve medreselerinin rettikerinden pek farkl bir man alyor
lard. Abbasler Badat'nn incelikleri -ya da geveklikleri-, muhtelit
bir ehir medeniyetinin yumuak, teklifsiz tolerans ve farkllklar, ya
da mezheplerin kl krka yaran inhisarc taassuplar bunlara gre de
ildi. Bunlarn man, bir mcahit man idi. Hl, ilk mslmanlarn,
ilk zamanlardaki atei ile ve drstl ile dolu bir mcahit man.
Bir savalar dini ki, inanc bir sava sayhas, dogma's da "Silh ba
na!" arsyd. Bu, Anadolu'ya, ilk Trklerin getirmi olduklar bir
imah ve telkin idi. Bylece; gaaz, dervi ve gepe ftihler Yanma
da'y fethedip, mslmanlatrp, kolonetirdikten sonradr ki eski s
lm geleneinin Devlet idaresi ve medeniyeti yeni bir sultanln ehir
168 BERNARD LEWIS

leri haline gelen topraklarda yerleti ve serhat adamlar ile derviler ise
Bat'nn, Ege ve Avrupa kylarnda, kendileirne yeni maceralar ara
mak zere gene yola koyuldular. Gaazler, Batya doru yrynce,
onlarn fethetmi olduklar Anadolu topraklar Seluk mparatorluunun
bir Eyaleti oldu ve slm hayat tarznn geleneksel kalpar, tedric bir
sekide, lkeye damgasn vurdu. Mslman brokratlar ve yazarlar,
fakih'ler ve ilhiyatlar; tccarlar ve zenaat erbab yeni kazanlm
topraklara, beraberlerinde Klsik slmn kadm, yksek seviyeli ve
ehirli medeniyetini getirerek, gelip yerletiler. Bylece, Osmanl snr
halknn Ege'de ve Balkanlarda kazand yerler, zamanla yeni bir s
lm mparatorluuna dnt. Sivas ve Konya'nn fethinden sonra, nce
Bursa, daha sonra Edirne, ve nihayet stanbul, mslman hayat ve kl
trnn merkezleri olan snn islmln btn ihtiam ile donanm
slm ehirleri haline geldiler.
Kuruluundan batna kadar, Osmanl mparatorluu, slm ikti
dar ve mannn yceltiimesine ya cia savunulmasna adanm bir devlet
olarak yaad. Alt yzyldanberi Osmanllar hemen hemen faslsz bir
ekilde Hristiyan Bat ile sava halinde bulundular: balangta Avru
pa'nn geni bir ksm zerinde slm hkimiyetini tesis iin giriilmi
savalar -ki ou baarl idi-, sonralar da Bat'nn faslasz kar -h
cumlarn durdurmak ya da geciktirmek iin bavurulan uzun sreli
ric'at harektnda grlen savalar.. Bat ile yzyllar boyu srm bu
mcadele, Trk slmlnn asl kklerinde yatan kaynaklar ile Trk
cemiyetinin ve messeselerinin tm. yapsn etkilemekten hli kalmad.
Zira, Osmanl Trk, onun, ilk slmln btn merkezlerini iine al
m mparatorluu, slm'n bizzat kendisi demekti. Osmanl Vekayi-
nmelerinde mparatorluk topraklarmdan "slm lkesi" (Dr-l-Is-
lm. .) olarak bahsedilir. Onlarn hkmdar "slm Pdih"dr. Or
dular, "slm askerleri"dir; din reisleri "slm'n eyhi" (eyh-l-s-
lm. .) dir. Onun halk, kendisini, hereyden evvel ve hereyden fazla
"mslman" olarak bilir. Gerek "Osmanl", gerek "Trk" terimleri,
evvelce grdmz gibi, modern zamanlardaki mnlar ile kullanl
malar nispeten, yeni olan terimlerdir, ve Osmanl Trkleri kendilerini
Islmla bir saymlar ve kendi hvviyetlerini, belki de baka hibir
mslman kavimde grlmemi lde, slmn iinde eritmilerdir.
in garibi, Trkiye'de, Trk kelimesi hemen hemen kullanlmaz oldu
u zamanlarda -kt mnda kullanlmas hari- Bat'da "mslman"n
eanlaml karl (synonym'i) olarak kullanlmaya balanmtr, ve is-
ml kabul etmi, bir Batl iin "Trk oldu" denmitir. Hatt bu
din deitirme olay Fez'de ya da sfahan'da vki olsa bile.
TRKYE : BATILILAMA \Q.Q

Kendi benliini tslmla birletirmenin, kendi hvviyetini slm'da


bulmann kart - arl da, Trk slmlnn o son derece ciddiye
tidir ki, mparatorluun en parlak gnlerinde, kendini vazifeye ve ci
hda adama duygusunda belli eden bu derece ciddiyetin, slm Tarihin
de, Halifeler Devri de dahil olmak zere, hibir benzeri yoktur. Abbas
Halifelerinin hangisi, Muhteem Sleyman'la mukayese edilebilecek bir
nitelik gsterebilir? lk Osmanl Sultanlarn harekete getiren din ve
manev amaca o vargcyle balan ve sadakat duygusu ile kyasla
nabilecek bir hali; lmek zere olan yal bir Sultam - Muhteem S
leyman'- Pytaht'n rahatlklarn terkettirip yeni bir Macar savann
atin artlarna ve muhakkak bir lme gtren o nne geilmez va
zife uuru ile kyaslanabilecek bir eyi, mesel Abbas halifelerinin
hangisi gsterebilir?
slm, husus hayatn ve devlet hayatnn hakik temelleri haline
getirme hususunda Osmanl abalarndaki ciddiyetin en ak ekilde
grlebildii alan, belki de, Hukuk alandr. Sohacht'n, yakn zaman
larda bize hatrlatt gibi13, Osmanl sultanlar, eriat'a, Islmn ilk za
manlanndanberi yksek bir medeniyet seviyesine ulam herhangi bir
mslman devlettekinden ok daha byk nisbette bir gerek rnessiri-
yet bahetti. "Osmanl Kanunnamesi" bunun bir istisnas deildir. Zira
bu, hibir anlamda bir yasama tasarrufu, bir kanun sdar demek de
ildir. Belki sadece, idar ihtiyalar iin resm memurlarca kaleme aln
m ve mevcut hukuk tatbikat formle etmekte olan bir kurallar dizi
sidir. Hatt, bir mnda denilebilir ki, ilk defa eriat', Devletin ger
ekten messir hukuku yapmak, onu btn lkede uygulamak ve onu
tatbik eden mahkemelere ve adl tekilta tam bir muteberiyet ve oto
rite bahetmek iin, hakikaten gayret sarfetmi olanlar Osmanllar ol
mutur. Abbas kadlarnn durumu, Osmanl meslektalarnn yannda
pek zavall kalr. Abbas kadlar, Merkez otoriteler tarafndan tayin
edilirler, ve bu otoriteler's kar sorumlu olup kaza faaliyetinin nemli
sahalarn bu otoritelere brakmaya mecbur bulunurlard. Ayn ekilde,
kendi hkmlerinin icra ve infaz hususunda da onlarla olduka sz g
trr bir ibirliine de raz olmak durumundaydlar. Buna karlk, Os
manl kads ise, kendi adl faaliyet blgesi iinde merkez otorite de
mekti ki bu blgeye Osmanl tara idaresi sisteminde "Kaza" denmesi
de anlamldr. Kaza, yani bir Kad tarafndan idare edilen blge. Tpk,
Vilyet'in bir Vali tarafndan idare edilen blge olmas gibi. Bundan
baka o, adl ve ilh otoritelerin erefli ve kudretli bir mertebesini

is J. Schacht, Esqulsse d'une HIstoire du Droit Musulmane (Paris, 1952) p. 79.


170 BERNARD LEWIS

temsil ediyordu. Asker ve siyas messeselerle olan herhangi bir ihti


lfta, Devlet Merkezindeki eyh-l-slm ile iki Kazasker'in bakanl
altnda toplanan bu otoriteler onu desteklemeye hazr bulunuyorlard.
Osmanl kads o kadar itibarl ve muhteremdi ki, bizzat Sultan, bile,
bayramlama merasimlerinde Kad huzura girince, onu ayaa kalkarak
kabul ederdi. Bu kural Hnedn- Osmn Kanunnamesinde tanzim edil
mitir14. Abbas halifeleri, nazar olarak, Mukaddes Kanuna tbi idiler,
ve onu ihll ettikleri takdirde azledilebilirlerdi. Fakat, bu kural, ken
disini uygulayacak herhangi bir otorite veya mekanizma mevcut olma
dndan l bir madde idi. Osmanllar ise, Sultann Hal'ine yetki verme
kudreti ile donatlm bir yksek din otorite tandlar ki bu eriat'n
en yksek mahkemesi idi. Bu otoritenin, yani eyh-l-slm'm, fiil rol,
esas itibariyle, siyaset adamlarnn ve ahsiyetlerin etkileri ile belirle
niyordu. Bizim bak amzdan nemli olan husus, her ne olursa olsun,
byle bir otoritenin, byle bir kaza yetkisi ile mcehhez olarak mevcut
olmas ve tannm bulunmasdr .

Trk slmlnn dier bir karakteristik hususiyeti -ki baka tr


den olmakla beraber buna benzer nemdedir- zimmlere uygulanan sos
yal ayrtgzetmedir (Segregation). Osmanl mparatorluu, slm Hu
kuk ve geleneine uygun olarak, dier dinler hakknda msamahal idi.
Onun hristiyan ve yahudi teb'alar, btn ile, bar ve gven iinde
yaadlar. Fakat bunlar, kendi ayr cemaatleri iinde, ve kendi ayr
hayatlar ile, mslmanlardan tamamiyle ve kesinlikle ayr tutulmu
lard. Onlar, vaktiyle Badat'da ve Kahire'de olduu gibi, mslman ce
miyetine serbeste karmaya, ya da Osmanl fikir hayatna zikre de
er bir katkda bulunmaya hibir zaman muktedir deillerdi. Araplarn
Altn devrindeki hristiyan airlere ya da yahudi bilginlere benzer her
hangi bir eye Osmanllarda rastlanmaz. Mslmanl kabul etmi olan
larn sratle benimsenmesi ve temsil edilmesine mukabil, bunu kabul
etmemi olanlar o kadar kesinlikle dar tutulurlard ki bugn bile, s
tanbul'un fethinden/beyz yl getii halde, ehirdeki rumlar da, yahu-
diler de, hl, Trk diline tasarruf edemezler, oysaki bunlar lisan
renme kaabiliyetinden mahrum kimseler deildirler. Hristiyan Arap
tan szedilobilir, ama, hristiyan Trk sama bir szdr ve iki terim
arasnda yle bir zddiyet vardr ki biraya gelemez15. Lik Cumhuriyet

im Kprl, Bizans Messeselerinin... Tesiri..., p. 79.


i Trke konuan Dobruca gage.uzlann tasvir iin kullanlan Hristiyan
Trk terimi tabiatyla, sadece ilim dilinde kullanlmaktadr.

M* i H # K l l tOtMUip;*,,^.!*, ,, , , ..,.., , f w | J M W H m fl f l | .
TRKYE : BATILILAMA 171

ten otuz yl sonra dahi, Trkiye'deki bir gayr-mslime "Trk vatanda


" denebilir ama hibir zaman Trk denmez.
Trk islmlnn ilk karakteristik zellii, iaret ettiimiz gibi, -ga
rip bir ekilde- Trklerin kendi benliklerini slm iinde eritmelerinde
gsterdikleri arlktr. Dier zelliklerini de bulabiliriz: tabiatyla,
ilknce, Trkiye'de dier mslman lkelerinin ounda oduu gibi, il
hiyatlarn ekilci, dogmatik dininin yansra gelimi ve haikm gerek
din inan ve ibdetine ok daha byk lde tekabl eden, dinin po
pler, mistik ve az ya da ok i'tizl (heterodox) ekillerine bakmamz
gerekir. Trk mslmanlarnn byk bir ounluunun din balanla
rna hkmetmi olan, hatt hlda hkmetmekte devam eden eitli ta-
rikatlerde, muhakkak ki, Trklerin islm - ncesi inanlarnn, ya da
slm - ncesi gelenek ve yinlerinin ou muhafaza edilmitir. Trk
bilginleri, Orta Asya'dan kalma geleneklere dikkati ekerek Orta Asya
Trklerinin mslman olduktan sonra da muhafaza ettikleri ve muhtelif
kisveler altnda Bat'ya birlikte gtrdkleri mnizm hatt budizm
ve maniheizm unsurlarna iaret ettiler. Halkn din hayatnda, msl
man - hristiyan - hatta isterseniz Trk - Rum karmas kalntlar hi de
daha az nemli dedir: Saysz mterek Evliyalar ve Kutsal yerler,
mterek enlikler, yortular, mterek dinsel uygulamalar ve inanlar...

Halk seviyesinde baz kalntlarn srp gitmesi, slmiiyette hemen


hemen evrensel bir eydir ve bunun benzerlerine Avrupa'da Celte'lere,
Cermen'lere ve Sloven'lere ait detlerin Hristiyanlam bir ekilde s
rp gidilerinde rastlanmaktadr. Halk slml gerek ilhiyatlar, ge
rek Devlet tarafndan daima kuku ile karlanmtr. Ve Trkiye'de bu
durum, belki, btn baka yerlerde olduundan daha fazla byledir.
Hatt bugn bile, Trkiye Cumhuriyeti Hkmeti resm slmiyetin
(Ortodoxy'nin) snrl bir canlann hogr ile karlad, hatt ce
saretlendirdii halde, tarikatlarn faaliyetine dellet eden btn gste
rileri tam bir iddetle tenkil etmektedir ki bu, anlamldr.

Bununla beraber, biz, Osmanl mparatorluundaki slmln en


karakteristik zelliklerinden birine, halk seviyesinde deil, resm s
lmlk seviyesinde rastlamaktayz ki buna zaten daha nce atfda bulun
mutuk ve ben buna Architeetonic adn vermeyi denemitim. Bura
da, slm tarihinde ilk defa gerek bir messesev yap yaratlmtr.
Meslekten din adamlarnn, kendilerine tannm belli fonksiyonlar ve
yetkileri ile belli bir hiyerarisi, Hristiyan kiliseleriyle ya da eski m
paratorluklarn Rahiplikleri ile mukayese edilmeye deer bir meslekten
172 BERNARD LEWIS

din adamlar tekilt ihdas edilmitir. slm'da ruhbaniyet yoktur


hadisi teolojik anlamda dorudur, yani m'min ile Allah arasnda bir
din adam araclyla uygulanacak hibir takdis, hibir vaftiz mera
simi yoktur. Fakat ayn hkm, sosyolojik ve politik mnda alnnca,
doru olmaktan kar. Osmanllarn byk din messesesinin kkleri,
hi phesiz, Byk Seluk Sultanlna kadar geri gtrlebir ki bu
zamanlarda mektepler ve bunlarn mensuplar, smaillerin misyonerli
ine (dler) ve Fatmlerin misyonuna kar kabilmek, bunlardan ge
len tehdidi karlayabilmek iin tekiltlanmlard. Fakat, din mes
sese, yalnz Osmanl Devletinde kemline erimi ve imann ve kanunun
bekilii grevini yerine getirebilmitir.
Osmanl mparatorluunun vrisi olan btn mslman devletler,
hl Osmanl slmlnn damgasn tarlar ve Osmanl usu tekilt
lanm ve messeselemi dini devam ettirirler. Ancak bir tanesi ms
tesna : Trkiye. Orada, slmn, Devlete ve cemiyete nfuz derece -i
vaktiyle en son haddine varm olduu iin, buna kar tepki de hepsi
nin en iddetlisi oldu. Keml Atatrk'n lik reformlarnn hikyesi,
tekrarlanmasna ihtiya duyulmayacak kadar iyi bilinmektedir : slm
messeselerin kaldrlmas, eriat'n ve ondan esinlenmi sonraki Ka
nunnmelerin ilgas, din hiyerarinin yklmas ve dierleri... Son bir
ka yl iinde dine snrl bir dn vki oldu. Bunu baka bir yerde
uzun uzadya tarttm ve imdi o mevzua dnecek deilim16. Yeni din
akmn kayna karmaktr : bu kaynak, ksmen, Trkiye'de hkim olan
yeni hrriyetten faydalanan eski din adamlarnn; yani imparatorluk
kalntlarnn yeniden ortaya kmasdr, ksmen de derin bir ekilde
dindar olan halkn, Adnan Advar'n deyimi ile, Trkiye'yi bir pozitivist
trbesine eviren lik inancn soukluuna ,boluuna kar duyduu
isyandr. Asl problem ki pek byk bir problemdir udur : slm
imannn bir canlan, son yzyl iinde baarlm olan sosyal, siyasi
ve kltrel reformlarla nasl badatrlacaktr? Bugnlerde Trkiye'
de birok kii bir Trk Reformuna olan ihtiyatan bahsediyor ve bir
Trk Luther, bir Mslman Lther aryor. ahsen ben, bu konuda pek
pheliyim. Trk dehas, Anglo - Saksonlar gibi, nazariyat, teoriler
peinde koan bir zek olmaktan ziyade, pratik bir zekdr. Benim ka-
naatmca Trkler bir Luther ya da bir Calvin yaratmaktan holanmaz
lar. Fakat te yandan, Anglikan Kilisesinin bir Trk - Mslman mu-

ifl B. Lew!s : slamic Revival in Turkey, International Affalrs, XXVIII (1952),


38 - 43. Ksmen farkl bir gr iin baknz : L. V. Thomas, Recent
Developments in Turkish slam, Middle East Journal, VI (1952), 22-40.

,lM
' ''W!li>* P M W. W H H I l|IMR.tlfr'Wn^M.| t t l > - ;i .(., f | | t MO
TRKYE : BATILILAMA 173

adilini ihdas etmeyi baarabilirler ve belki de bu, onlarn amalarna


pek l hizmet edebilir.
imdi biz, Trk hayat ve kltrndeki ana eilimi gzden geir
mi bulunuyoruz. inde yaadmz zamanda bunlara bir drdncy
ilve etmemiz gerekir : Bat medeniyeti. Bu, dnyann dier yerlerinde
olduu gibi, mevcut dzene kar olan ykc etkisi ile karmza kar.
Bu incelemenin ba ksmnda, Trkiye'deki Bat tesirlerinin ekilleri ve
sonular zerinde baz mahedeler sunmutum. Batllama, bir
baka etdn konusu olduu iin, imdi ona birey ilve edecek dei
lim. Bununla beraber, sonu'da, pek ksa olarak, balam olduum
noktaya dnmekten, yani, Trkiye'nin dier Orta Dou devletlerinden
olan farkllna dnmekten ve eer mmknse, onu anlamaya ya da -
hatt tanmlamaya doru biraz daha ilerlemekten holanacam.
Kanaatmca iki nokta ,iki kavram vardr ki Modern Trkiye'yi, ms-
lman komularndan ayr olarak ele aldran ve onu Bat Dnyasnn
hem meziyetlerine hem kusurlarna daha fazla yaknlatran bu gr
nmleri ve karakteristik zellikleri onlara nisbet ederek aklayabiliriz.
Bunlardan biri sre (process) kavramdr (vetire, zaman iinde olu
ma) yani, birbirini izleyen olaylar dizisini, basit bir olaylar serisi ola
rak deil, fakat zaman iinde oluan bir sre, organik terimlerle, bir
gelime, bir inkiaf olarak grme eilimi. kincisi ise organizma kavram
dr, uzviyet kavram. Uzv bnye, ya da organik yap'dr. Yani, bir b
tn'; birbirleri ile birletirilmi, ayr ayr varlklardan yaplma basit
bir yn olarak deil; belki birbirleriyle mnasebet iinde ve karukl
tesirleme halinde yaayan ksmlardan olumu bir varlk olarak an
lama eilimi. Bu nitelikler, zannederim, medeniyetin ada Bat tipinin
odak noktalarn tekil ederler. Bunlar bizim, fizik ve tabi ilimlerimi
zin n artlandr. Bunlar, bizim ferd ve gurup, insan ve kinat tasav
vurlarmz tayin ederler ve bylece bizim messeselerimizi ve dn
cemizi, devletimizi ve sanatlarmz, endstrimizi ve ilmimizi hatt
Tanr affetsin dinimizi ekillendirirler. Birka rnek vermi olmak
iin syliyelim, Bat roman ile Dou masal arasndaki fark, Bat'nn
portre sanat ile Dou'nun miniatr arasmdaki fark, Bat'nm hayat
hikyesi ile Dou'nun standart hayat arasndaki fark, Bat'nm devlet
idaresi ile Dou hkmdarl arasndaki fark ve belki de, Bat'nm
huzursuzluu ile Dou'nun skneti, rahatl arasndaki fark meydana
getiren bunlardr.
ster iyi, ister kt olsun, bu nitelikler son birbuuk yzylda Trk
kamu hayatnda, Devletin ve Hukukun yapsnda ,isteklerin, amalarn
BERNARD LEWIS
174
ve siyasetin formle edilmesinde ve ynlendirilmesinde, sosyal hatt
ferd hayatn yemden dzenlenmesinde gittike daha fazla messir ol
du. Bunlar, iim ve sanat eserlerinin srf taklidi olann tesinde yer alan
baz rneklerinde daha imdiden farkedilir haldedirler. Bu nitelikleri
tayan formlar bugn Trkiye'de kesinlikle Bat menelidir. Hatt ya
kn zamanlarda Bat'dan alnmlardr ve zaman zaman da ksa mrl
olacaa benzemektedirler. Fakat biz, bir deneme niteliinde de olsa,
bunlarla, bunlarn benimsenmesi yolunda toplumda bir istidat yaratm
olan Trk ve Osmanl medeniyetinin kaliteleri arasnda bir mnasebet
kurulup kurulamyacan aratrmaya alabiliriz. Modern tarihinin
tahlil ve terkip kabiliyeti, modern romancnn karakter ve pln geli
tirme yetenei, sebepleri tartan ve neticeleri tahlil eden slplar ile
Osmanl Vekaayinme ve hatrat yazarlarnda kendi nclerini bula
bilirler17. Hatt mcdern anayasal Cumhuriyet bile, tamamiyle bir ithal
mal deildir. Hukuk ve hiyerari zerine kurulmu olan Osmanl Dev
leti Klasik tslmn ekilsiz ve deien toplumundan daha fazla yakndr
ona. Asl problem ki burada sadece deinmekten baka birey yap
madm, yani Trkiye ile Bat arasnda daha derin yaknlklarn bulu
nup bulunmad problemi, sadece geici bir ilgi konusu olmaktan ok
daha fazla bir eydir. Son yllarda (1955) reform hareketinin btn ba
sarlar ve mitleri yeniden tartma konusu haline getirilmitir. Hatt
bir sre iin, bu, tehlikeli olacaa benzedi. Daha uzun srede ise, Tr
kiye'nin slm ile, Bat ile ve bizzat kendisi ile olan mnasebetini tayin
edecek unsur, Trk hayatnn zamanmzdaki sath ve sr'atli kprda-
nlar deil, belki, daha derinlerdeki rhytm'i olacaktr.

TARTIMA
Mr. KASKEL, Birinci Dnya Sava srasnda Trkiye'de tercman
olarak bulunduu zamanlarda Trk halknn btn snflaryla olan
ahs denemesini ilve ederek, Trklerde, onlar dier mslman kar
delerinden ayr mtala ettiren belli bal mill karakter zellii
grdn syler; Trklere has bir soy duygusu vardr ki bu, Muham-
med'in ahsna kadar uzatlmaz. (Mr. SPULER ise, ranllar iin byle
bir slle duygusunun varolduu kanaatndadr). Sapsalam bir tok-

IT Bu nitelikler, tabiatyla, belli bir nispette, en iyi msltiman vakaaylname


yazarlarnda grlebilir, zellikle Mongol devrinin byk tranl tarihile
rinde. Bununla beraber, bunlar daha sonraki Osmanl tarihilerinin gelime
derecesine erimemiglerdir.
TRKYE : BATILILAMA 175

gzllk, kanaatkrlk Trk karakterinin iine ilemitir. Mr. KASKET,,


ran edeb gelenei ile karlatrarak, Trk filologlarnn kusursuzlu
unu, ciddiyetini hatrlatr. Onlarn, Arap Grameri, vezni ve dierleri...
hakkndaki ders kitaplar bir yana, Fruz bdi (1329 -1415) nin (D.
1819) da Him tarafndan yaplan evirisi, ya da Hfz'n (d. ca. 1597)
de Sd tarafndan meydana getiirlen erh'i gibi eserleri Batl Orian-
talistler iin hl son derece faydal kaynaklardr, der. Nihayet Mr.
KASKEL, kendisinin, Trk mill karakterinde mahade ettii o gven
dolu samimiyete dikkati eker. Biz, bunun, hatt resm yazmalara
bile aksettiini grdk. Macaristan'daki Esterhazy, Trk Belgeleri Me-
cellesi'nde olduu gibi. (The Eterhazy corpus of Turkish documents).
Mr. MINORSBY, fikirlerinde Mr. KASKEL ile uyumaktadr ve u
nu ilve etmektedir : Trk dininin halk karakteri, Trk cemiyetindeki
bir yara, bir atlaa almettir : aydnlar, byk kitlelerce anlalmaz
kiilerdir. Halkta, Osmanl mparatorluu hl yaamakta devam et
mektedir. Bir byk ehrin pazar yerinde kolayca mahade edilebile-
cei gibi. Bundan baka coraf farkllklar vardr : istanbul, Trkiye'
nin i blgelerinden farkldr. Trk karakterindeki en arpc zellik,
Trk samimiyetidir, onlar, dinsiz insanlar hor grrler.
Mr. CAHEN, Osmanl mparatorluu zerindeki Bizans tesirleri
meselesinde tafsilta girer. Farzedilen bu etki hakknda o kadar haki
katten uzak samalklar yazlmtr ki, bugn biz bunlara kar ar bir
reaksiyon iinde bulunuyoruz. Bizim, muhtemel ve mmkn tesirlerin
farkl sahalarn birbirinden tefrik etmemiz gerekir : din, idar, ya da
gnlk hayatn basit zellikleri ile ilgili sahalardaki tesirler.
Hibir din tesire rastlamaymza amamalyz; fakat, tamamen
ayn ekilde, btn Bizans idar tekilt, Selukler devrinin kk As-
yas'nda ortadan kaldrlmt. Seluk Devleti, hibir yeni Bizans te
maylne msaade etmeksizin, ran Seluklarnn geleneklerini kesin
likle devam ettirmitir. Dier taraftan, gnlk hayatn seviyesine iner
sek (onun ekonomik tekilt, mahall dzenlenii ve dierleri...) bu sa
hada, bir evvelki rejimin btn usullerinin bir hamlede bertaraf edilmi
olmas gibi bir meselenin asla dnlemiyeceini grrz. Selukilerin
ve bunlarn ajanlarnn Trk kelimesinin getii, Trk'le ilgili here-
ye kar derin bir kmseme hissi ile dolu olduklarn mahede edi
yoruz.
Mr. CAHEN, henz yaynlamad bir makalesi iin, yl nce.
Seluknme adl kk bir kitab incelemiti. Eser, onnc yzyl
176 BERNARD LEWIS

sonlarnda, Konya'da yaam ve ismi belirtilmeyen bir kk burjuva


tarafndan yazlmt. Bu eserin yazar ki Seluk Devletinin gr a
sn bile temsil etmiyordu, belki sadece, Seluk Kk Asya'snn ba
sit bir orta snf insannn kanaatlarm aksettiriyordu Trk terimini,
mnhasran, barbar ve tahamml edilmez Trkmen snr halk iin
kullanyordu.

Ayn devrede, hatt bu kaynaktan daha nceki bir tarihte, lkeden


geen yabanc seyyahlar, Trkiye terimini, Kk Asya'y ifade etmek
zere kullanrd. Onlarn nazarnda lke, her ne kadar yerli halk orada
yaamakta devam ediyorsa da, gene Trk lkesi idi, zira onlar, bu
halkn, tamamiyle Trk etno - politik erevesi iine katlm, onunla
btnlemi bulunduunun farkndaydlar. Ayn seyyahlar, Suriye veya
Msr' ayr bir etnik adla ifade etmeyi, uzun uzadya dnmyorlard.
Onlar iin bu lkeler de Trk Yakn Dou'suna ait idiler.
M. BRUNSCHVVTG, birok trkoloun yardmn istedii halde, bir
trl zemedii zel bir problemi anlatt. Bu, haftalk pazarlarla de
il, belki zaman aralklar ile tekrarlanan byk Ky Panayrlar ile ilgi
liydi. Trke Panayr kelimesi, muhakkak ki yunancadaki panagyris
dir. Biz, Bizans mparatorluunda onikinci yzyldanberi fuarlarn ya
pldm biliyoruz. Fakat bunlar, helen ya da helenletiriimi topraklar
da ok daha ncelerinden beri yaplmakta olmaldrlar. Bunlar, din
Ha merasimleri ile birletirilmilerdi ki adlar bundan dolay pa-
nagyis dir. Dier taraftan bir gelenek daha biliyoruz ki, bu, helenik
deildir. Anadolu'ya hastr, ya da Seluk Trklerinden gelmedir.
M. BRUNSCHWIG'in Ankara niversitesinde Profenr Osman Turan'-
dan rendii gibi bu panayrlar onnc yzyldanberi mevcutturlar
ve ilerinden bir tanesi zel bir nem tamaktadr ki buna Orta Ana
dolu'da Yabanl Pazar deniyordu. Yani Dou ve Uzak Dou rnekle
rine gre ak havada kurulan, Bozkr Pazar (ya da sahra pazar
C).
Biz burada ok kark grnen bir mene problemi ile kar kar
ya bulunuyoruz. Bunun idar ya da siyas bir tatbikatla ilgisi yoktur.
Belki pratikte, bu halklarn Ortaadaki ekonomik hayatnn ekillen
dirdii devaml bir temel ile ilgilidir ki bunun ispatlanmas ok zor ol
maktadr.
Bundan sonra M. BRUNSCHWIG, dier bir fikirler dizisini izliye-
rek, imdiki konferansn problemini ve bunun geleceini ele ald. Bu
nun, islm hakknda bir konferans deil, fakat slm Medeniyeti ze-

ltW . ;,..., .!*.m.,, - . , . , , , W M _ ,


TRKYE : BATILILAMA
177

rinde ilk milletleraras konferans olmasndan holanacam syledi ve


bunun ilerdeki muhtemel tertip ekli hakknda baz teklifleri olduunu
hatrlatt. M. BRUNSCHWIG, herkesin kendi tebliini okuduu, bunun
az yada ok dikkatle dinlendii ve sonunda kurulabilen ahs temaslar
dan baka, aklda bir ey kalmad baz milletleraras byk kongr eler
deki durumun nlenmesini arzu ettiini bildirdi. Bu mahzurun, konfe
ransn bir veya iki.ilgi merkezi etrafnda younlamas halinde berta
raf edilebileceini hatrlatt. imdi burada, pek geni bir genel konu
zerinde, ilk olarak, biraraya gelme frsat bulunmutu. M. GRUNE-
BAUM .konuya, ilk defa iinde muhtelif grlerin birbirleriyle kar
latrlabilecei byle geni ve esnek bir ereve tahsis etmekte mu
hakkak ki hakl idi. Gelecekte, gerekirse birden fazla konferansa yer
verilebilecek ve her birinde JEAN BODIN Dernei'ndeki gibi iki
ilgi merkezi tesbit edilebilecek bir program yaplmalyd. Bu takdirde,
gelecekte yaplacak muhtemel konferanslar iin konu tekliflerine ihti
yacmz olacakt ki, bu konular, bunlarm tertip heyetlerince ilenebilsin.
M. BRUNSCHWIG'in kendisi, gelecek konferansn ilgi merkezleri ara
snda yer almasn grmekten holanaca aadaki konuyu formle
etti :
slm tarihine uyguland ekli ile, Gerileme' ve Durgunluk
kavramnn aratrlmas ve hadisenin sebeplerinin incelenmesi.'
M. GRUNEBAUM, bu telklifi memnuniyetle kabul etti ve slmolog-
larn stesinden gelmeye altklar muazzam malzeme ynlarnn elden
geirilmesine bal olan slm tetkikleri zerinde ibirlii yapmann
zaruriliini vurgulad. Telkin edilen konu pek ilgintir ve elbirliiyle in
celenmeye balanmas lzmdr. Bununla beraber, projenin mal g
lkleri cidd mlhazalar davet etmektedir.

You might also like