Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 18

sakarya niversitesi ilahiyat fakltesi dergisi 3/2001

islam relse:fusi

BR REDDiYENN ANATOMS :

bn Hazm'a Nisbet Edilen er-Redd 'ale'l-Kindi el-kylesuf

Adl Risalenin Tahlili


lhan KUTLUER *
Summay
The concerns of Ibn Hazm with philosophicalliterature is not restricted to the
occupation of a famous muslim heresiograph. Although he was essentially a re-
ligious scholar, Ibn Hazm has evaluated the philosophical sciences transmitted
to Islamic world, especially logic, as meaningful and necessary for the evalutian
of the muslim intellectuallife. In this regard the possibility of being written by
him, a treatise rejecting Alkindi's Methaphysics, seems to be very high. The ma-
in idea of this treatis:e is the unacceptability of naming God as First Cause from
the Islami c theological po int of view. Because the idea of necessity between ca-
use and effect conflicts the God's Free Will. Mareaver naming God 'Mth ana-
me which has not be:en mentioned in Qur'an, is absolutely illegitimate:. The tre-
atise we focus on, provides very interesting histarical data canceming the opin-
ions of early Andalusian intellectual milieu about Alkindi's Metaphysics and
philosophical tradition in general.

Zlliirl Bir Dnrn Felsefi lgileri


bn Hazm, Endls medeniyetinin bu zeki ocuu, slam corafYasnn
dousundan batsna intikal eden felsefi: birilcime youn biimde ilgi duymu, bu
ilgiyi hatr saylr lde felsefi: deneyime dntrp eserlerine yanstm bir Zlliiri
bilgin ve dnrdr. Bu dnrn fikri servenini slam'da felsefi: dncenin ta-
rihiyle megul bir aratrmac iin ilgin klan yn, onun felsefeye bakdr. bn Hazm
esas itibariyle bir din bilginidir ve iinde yer ald ilmi muhit onun megul olduu
felsefi: birikimi "teki" olarale nitelerneyi adeta gelenele haline getirmitir. ste lik
yetitii dnem felsefi: birikimin Endls artlarnda yeniden retildi~~i ve yeni ufuk
araylar iin verimli klnd bir fikri dinamizme henz sahip grnmemektedir. bn
Hazm'n (. 456/1064) Endls felsefesinin byle filozofu bn Bacce'den (.
533/1139) de nce yaad gz nne alnacak olursa olursa -bn Meserre (.
319/9 31) hari- henz zgn filozoflarn yetimedii bir ilclimde felsefeyi ciddi

* M. . lahiyat Fakltesi_, islam Felsefesi Anabilim Dal retim yesi, Do. Dr.

23
anlamda zmlerneye almas kayda deer bir baar saylmaldr. Onun bu ilgileri
selefi ve literalist Zahiri fikth ekolne mensubiyeti ve hatta. bu ekoln yeriden
inasna yneille zgn faaliyeti gz nne alndnda daha da anlaml hale gelmek-
tedir. Nitekim, aada da deinilecei zere bn Hazm'n, savunduu din ilimleri
metodolojisiyle tutarszla dt hissine hi bir ekilde kaplmadan ve bizzat din
ilimleri metodolojisinin almas gereken problemleri iin ik yolu tekil ettii
inancyla Aristo mantn bir imlean olarale grd bilinmektedir.

Sz konusu tutum onun dini inanlar ve felsefi dnceler tarihini eletirel bir
tarzda ele ald d-Fasl E'l-milel ve'l-ebva ve 'n-nihai adl eserinden balayarak, ahla-
ka dair yazd nl kitabndan, 1 sevgi ve ak kavramn merkeze alan edebi eseri
Tavku '1-hamame Ii'l-lfe ve 'l-ll:lfa2 kadar eitli eserlerinde kendini az ya da ok
hissettirmektedir. zellilde ilimler tasrifi zerine yazd Ris~tlet Meratibi'l- 'ulum
adl eserinde felsefi ilimleri genel slam ilimler emas iindeki yeri ve deerini
tartan bn Hazm, dorudan doruya felsefi yntemin ilmi de2;erini ortaya koymale
zere yazd et- Tal(J'ib H haddi'i-mantk adl eserinde de kendisini ilgilendiren
metodolojile meseleyi mstakil olarale ele almtr. Bu eserlerde felsefe ve filozoflara
yaplan gndermeler yer yer eletiri ve ilitirazi kaytlar ierse de geneli itibariyle olum-
ludur ve yle anlalyor ki zellilde din ilimleri merkezli bir fikd fualiyet iinde olan-
larn zilniyet dnyasnda her eye ramen olumlu izlerimler uyandrmaya yneliktir.

1 bn Hazm'n el-Ahl:ik ve's-s.iyer f1 md:iv:iti'n -nlils adl bu kitab btn dilli retoriine ramen
slam dnyasndla ahliik felsefesii bir akli: ilim olarak ele alnd literatrle paralellikler arzet:ek
tedir. u temaL~r rnek olarak verilebilir: Servet karsnda taknlan n,ebevi, zahid~ne ve felsefi
tmunlar ayn ahliiki izgide grmek, zntlerden kurtulu, ahliiki kalitesiyle insann melee ve
hayvana benzemesi, ehv~:i ve gadabi tutkularn gemlenip ruhun deng:ye kavuturulmasnda n:itk
nefs yani akln rol, "Hasan- Basri, Atial Eflatun, FkisiBozorg:ihr gibi" yaayarak entelektel
hayatta derinlemenin erdemli bir hayat: kazanlnasna katks, ecaat, iffet, adalet erdemlerii
s::rlar, eski ve ada erdenli filozoflarn (el-hkem~) ortaya koyduu ahlak literatrne atf, ah-
Illi hastalk ve tedavisi kavrar: ...vdr. Bk. bn Hazm, el-Ahl:ik ve's-siyer H.md:iv:iti'n-nlils, 2.bs.,
Beyrut 1405/1985, s. 14-15, 18-19, 23, 25, 32-33, 57, 65; Mustafa anc eserin "dini
hviyeti"ni vurgulamakta ve onu geleneki ahlak literatr i1:inde zikretmektedir. Bk.
arc,Anahatlanyla sl:im Ahl:ik, stanbul 1991, s.68-69; bn Ha.zn'n genel ahlak felsefesi
Sahb;\.n Hallfit danma:luda hazrlanan bir master tezinde belli lde ele al:n ve bn
HaZll'n ahlaka dair fikirlerinin Eflatun ve Aristo'dan ald etkiler ortaya konmutur. H;\.nid A.
M.Deb;\.bise, Felsefet bn Hazm el-hulkiyye, (rdn niversitesi, Edebiyat Fakltesi, Felsefe
Blm), Yayclalllllau Yksek Lisans Tezi, Anman 1987, s. 158-166.
2 Otobiyografk nitelikli bu ediebi eserde sevgi ve ruhun kozmotojik nitelii ele alnrken baz felsefi
fkir ve anekclotlara atflar yaplm, bir manzumede sevgili vlrken onun hakknda" gksel cisim
(el-cirm'l-'ulv'L), yce ve gerek akl (el-'akl'r-refi' el-hakiki) gibi Yeni-Platoncu tcri:ler
kula:l:tr. Bk. bn HaZll, Tavku'l-ham:ime Ji'l-lfe ve'l-lHf, nr. Hasan Ka.:il es-Sirafi, Kahire
1383/1963, s. 6, 9-10 kr. Gvercin Gerdanh, Sevgiye ve Sevenlee Dair, tre. Mahmut Kank,
stanbul 1985, s.72, 76-78.

24
"Felsefeye mensup olup da kendi grlerince eriatleri inkar eden" kimselerin
tutumunu eletirmeye ynelik olarale kaleme ald u if.deler bn Hazm'n felsefeye
balcn yanstr niteiiktedir: "Gerei itibariyle felsefe, tadi~ anlam, ortaya
koyduu verim ve birikimle, reniminde gzerilen hedef ve <unacyla, kiilerin
kendileriri alirette kurtulua gtrecek erdemli yaama biimiri bu dnyada hayata
geirmek, ynetimi altnda bulundurduklarna uygun siyaset izlemek suretiyle slah-
nefs etmelerinden baka bir ey deildir. Bu, eriatla gzetilen <unacn tp tpna
aynsdr. Sz konusu amacn gzetilmesinde felsefe bilginleri ile din bilginleri
arasnda hi bir aykmlk yoktur." bn Hazm'n muhatab felsefe adna dini inkar eden
bir takn aratrmaclardr ve orlara din ile felsefenin nasl bir ama birlii iinde
bulunduunu ortaya koymaya almaktadr. Buna gre madem ki "Felsefe, flo
zoflarn ittifak ettii gibi, erdemsizlik karsnda erdemleri ortaya koyup aklayan,
burhfulara dayal olarak doruyu yarltan tefrile eden" bir etleinliktir ve madem ki
"toplumun esenlii" ni (sal:llu'l- 'alem) salamale ve insann ilnll geliimiri garanti
altna almak iin bir takm allaki ve yasal dzerlemelere (e-ed.i') gidilmesi gerek-
tii bizzat flozoflar tarafindan savunulnalctadr, o halde ayn arnac gden ve bu
ama dorultusunda en uygun dzerlemelerin Allah tarafindan yaplacan savu-
nanlar en azndan aym ama etrafinda birleni olnalctadrlar. 3 bn Hazm
kantlanm bilginin imkanna yrekten inanm bir bilgir olarale felsefenin metodalo-
jik tezleriri ok ciddiye aln, zellikle Aristocu mantk yaklarrum bilginin deeri
probleninin zm iin yrekten benimsernitir. Onun zerirde ok durduu
metodolajik mesele, Aristocu kantlama yntemirli ve hatta giderek Aristocu koz-
molojinin, evrende boluun reddi, Atomculuun inkar, evrenin kre eklinde
olduunun kabulu, zaman hareketin ls diye tanmlan. .. gibi baz unsurlarn
zrnlemesine yol am4 ve ak bilgiler alanndaki aratrmalar onun genel felsefe
literatrne sempatiyle yaldamasn, ama daha zel planda Aristo mantna balan
masn salamtr.
Dini inan ve burlara ilikin metafizik nermelerin dorululdarnn kantlana
mayacan, daha do~7usu kart tezlere ait kantlarn birbiriri alt edemeyeceini
(telcafli''l-edille) ileri sren agnostik yaldarna kar verdii fil<ri mcadele, bn
Hazm'n bilginin imkarn ve deeriyle ilgili epistemolojik meseleyi ok ciddiye aldn
gstermektedir. Nitekim bu tr bir Agnostisizm tara.fi:arnn u argmann aktar-
malctadr: "Felsefe ilminde aratrmalar yapan, bu alanda derirleen, kendilerinin
gerelderi kavradn, bu nitelliderin arlar avam- nastan ayrp sekin kldn ileri
3 bn Hazm, el-Fasl, Beymt 1408/1984, I, 94-95).
4 bn Hazn, el-Fasl, V, 70-71; bn Hazm'111 kclan Atonculuuna ynelttii eletiriler iin bk.Sllin
Ye:ffit, bn Hazn ve'l-.fikri'l-telsefifi'l-Magrib ve'l-Endels, ed-Dar'l-beyza, Ma:g:ib. 1986, s.330-335.

25
sren, kesin kantara (berahlr) dayal doru bilgilerle donmup yksek seviyelere
ulanldarn, bu bilgileri ce deli ve ikna! olmaktan kardn iddia eden bir yn insan
grmekteyiz". Bu iddia sahiplerine gre kelam ilminde uzmanlam olup karnciara
dayal olaral( hal<ln batldan ayrdn syleyen insanlar da gzlenmektedir; ancak
felsefeciler yahut kelamclar olsun, yanllldardar kurtulduldann syleyen her ilti ke-
sinir de avam- nas gibi, sradan cahil ahali gibi, hatta olardan ok daha iddetli bir
biimde flai atma ortanuna dtteleri grlmektedir.5 Dolaysyla bu gerekeler-
le inan ve bilgiye ynelil( bir tehdit biiminde ortaya l(an me'um iddia uraya var-
maluadr: Entelektel kesimlerin kantlanm bilgi kavramyla elien tutumlar orta-
da olduuna, yksek seviyede uzmanlk sahibi olan kesimler kendi ilerinde bile
uzlaamadna gre, herkes ve tm zamanlar iin ayn ekilele balayc olan kesin
bilgi diye bir ey yoktur ve kesin bilgiye ulalabileceini savunma!( ham hayalelen
ibarettir. bn Hazm ise "tekafi''l-eclille" tezini, taraflarn birbirini alt edip etmeme-
si balamnda cle~~erlenclirenlere kar, meselenin hangi tarafin elierine galebe ald
deil, "nesnelerin mahiyetine ilikin bilgi"yi (ma'rifet'l-umlr 'ala ma hiye 'aleyh)
aratrmal( olduunu, bu ynelie sahip "tahkil( ehli"nin gerek karnciama ynte-
minelen hareket eden bir yanllar ayldama srecinele pekala doruyu bulabileceini
ileri srmektedir. bn Hazn Aristo mantnn salad al& karntlama ynteminin
ilerliinden ylesine emindir ki "burhan" elenilen ve esasen bilginin leriteri saylru
gerek karntlama ynteminin, entelektel truiliin biril(tirclii filai atma ve eliki
noktalarn doru bilgi lehine ortaclru kalclracan ve burhanadayal bilginin bir kez
ortaya konmas durumunda byle olmayan iddialarn geersiz olacan cesaretle
savunmalctadr. Bilginimiz ayrca bu grlerinin kendi fikri projesinele neye tekabl
ettiini tebarz ettirmek zere "burhinn mahiyetine ilikin" olaral( yazd et-
Takrib adl eserine ve "burhan ile burhan olmayan birbirinelen ayrd" el-hldm f1
usuli'l-ahlcam adl eserine gndermede bulurmalctadr. 6
Felsefi ilimlerle meguliyet, bn Hazm'n bakalaryla paylamay uygun grme-
dii, sadece kendi fikir dnyas bakrnndan anlaml bulduu bir etlcinlil( deilelir. O
bu disiplilerle eitim -retim gren herkesin megul olmasru istemekteelir. Aslnda
dnrn bir mfreclat program mesabesinde olan RisaJet'i Meratibi'l- 'ulum adl
eserinde,? renim grellerin oculduktan itibaren eitli seviyelerde tahsil edecek-

5 bn Hazm, el-Fasl, V,l2l-l22.


6 bn Hazm, el-Fasl, V,l27).
7 B mfredat programna gre renci ilk aamada hat ve kraat, ikinci aamada nahiv, lgat ve iir,
nc aamada matematik ( astronomi dahil), drdnc aamada mantk. ve fizik ilim..leri, beinci
aamada tarih, altna aamada metafizik meseleler, yedinci ve son aamada ise eriat ilinleri tahsil
edecektir. Bu programda bn Hazm'n ulalmasn ngrd seviyeye ait konular ve okutlmas

26
leri ilimler sralanmaktadr ve akas bn Hazm takbenin belirli aamalarda felsefi
ilimleri tahsil etmesini zorunlu grmektedir. Eserde felsefi ilimler sistematik bir
yal<lam iinde din ilimleriyle birlikte ele alnmal(ta ve deerlendirilmektedir. Din
ilimlerinin bn Hazm iin tad deer tanm gerei ortadayken, onun felsefi ilim-
lere ayrca verdii deeri tespit elbette aldayc olacal(tr.
bn Hazm'a gre dil ilimlerinde belli bir seviyeye gelen kii aritmetie (ve ge-
ometriye) balamal, lelides'in eserini (slam dnyasnda Usulu'l-b.endese adyla bi-
linen nl Elemanlar kitab) okuyup bu konularda derinlemelidir. Zira " 'ilrr'l
'aded" deeri yksek bir ilimdir. Bu ilim sayesinde yeryzyle ve gkcisimleriyle ilgi-
li lm ve hesaplanalar "burharuar"a dayal olaral( kavranr. Hatta kii matematik
sayesinde "Alemin cismen sorrlu oluunun gereine ve Bari'nin alemdeki sanatnn
eserlerine" valuf olur. El-Macesti'yi (Batlamyus'a ait olup Latilerin Arapa'dan
bozma olarak Almagest diye and nl Megale Syntaxis Matlematike) mutalaa
etmekle ay-gne tutulmalarn, kentlerin koordinantlarru, valcit tayileriri, gn-tn
uzamalarru, gelgit olaylarn, gne ve ayn konaklarn renecektir. Bu gruba ayrca
artezyen ama teknii, kaldralar konusu, inaat mhendislii ve dier bir talun
teknik aletlerin kullanm ile ilgili olmak zere geleneksel ilimler talr.sirninde "'ilrr'l
hiyel" olaral( adlandrlan disiplinler de dahildir. Astrolojiyle uramal( yntemi
burhani olmad iin anlamszdr. Mantl( disiplinleri ise burhan ifade eden
l(armlar ile byle olmayanlar birbirinden ayrmaya, bilgilerimizin kesiliiri
kukuya yer vermeyecek lde test etmeye imkan verir. bn Hazm'n mantlctalci
"burhan" disipliniri yaluzca felsefi ilimler iin deil, din ilimleri iin de metodolajik
bir temel olaral( grd bilinmektedir. O'nun din ilinlerinde "lrJtyas"a kar lu
burhini kyas ile deil,, fikhlluyas (analoji) ile ilgilidir. 8
Mantl(tan sonra :tbn Hazm fizilc ilimlere gemekte ve bunlar arasnda dzensiz
bir ekilde meteoroloji, drt unsur ve terkipleri, zooloji, botanil(, mieralojiyi say-

gereken kitaplar da voriln:ektedir. Eserin niiri olan hsan Abbas kendini ilk ihtimale yakn hisset-
mekle beraber, metinde birinci aamadan sonra gelen aanala.nn tedricenmi yoksa ezamanh m
akutulaca konusunda belirsizlik olduu kansndadr. Abbas'a gre bn Hazn'n bu program
hazrlarken belki de kendi eitin hayatndaki tecrbeleri esas almtr. Ayrca kendisi programda
mantk ve fizik ilinlen~ nemli bir yer ayrlm ohnasn Endls'n fkir hayat bakmndan nc bir
yaklam, "antikilimierin" eitim sistemi iin zorunlu griihnesini Endls'teki yaygn ilim anlay
bakmndan bir cre:t olarak deerlendirnektedir. hs~n Abbas, .Res:lil bn Hazn el-Endelilsi (N)
neri iin giri, Beyrut 1983, s. 26-29.
8 Bu konuda bk. Ignaz Goldziher, Zahiriler, Sistem ve Tarihleri, tre. Cihad Tun, Ankara 1982, s.
1226-127; Fade! I. Abdallah, "Notes on Ibn Hazm's Rejection of Analogy (Qyis) in Matters of
Religious Law" The ilmerican Journal ofislamic Social Sciences, sy. 2, Washington 1985, II, 207-
224; ayrca bk. Muhammed Sleymin Davld, Nazariyyet'l-kyasi'l-usill~ skenderiye 1984, s. 233-253.

27
makta, ilaveten ilahi sanatn yksekliini kavrama yolunda ufuk ac bir ilim olarak
grd anatomiyi zikretmektedir. bn Hazm felsefi ilimler arasnda son olarale
metafizii anmaktadr. Metafizilc meselderin banda alemin .rnuhdes mi ezeli mi
olduu, nbvvetin mmlcirt mi, zorunlu mu yoksa imkansz m olduu gelmekte-
dir. bn Hazm bu meselderi ele alrken kiinin burh:lni nitelikli karrnlara dayan-
mas gerektiini zellikle be:lirtir. Talebe ilk meseleyle ilgili olarale zamarur, fert ve
nevilerin saysal sonluluu delilinden kalkarak alemin muhdes olduu karmnda
bulunduktan sonra manta bavurarak alemin bir muhdisi olmas gerektii sonucu-
na ulaacaktr. Bundan sonra da muhdisin tek mi ok mu olduu meselesini hallet-
mek zere yine saysal yaldam tercih edilecektir.9
bn Hazm'n felsefi ilimiere balcru yapt bir toplu tasnif gayet ak ekilde
ortaya koymaktadr. Bu tasnife gre esasen yedi eit ilim vardr. Bunlarn nde
uluslar (el-mem) farkllk. arzeder, dier drdnde ise btn uluslar mevcut birilcime
mterek bir katln halindedir. Din ilimleri, dil ilimleri ve tarih ilmi her topluluk iin
farkllk arzeden ilimlerdir . .A.stronomi, aritmetik, tp ve konusu "klillerden fertlere
inen tanmlamalada varlldarn mahiyetierini bilmek" olan, ayn zamanda teolojiyi
(ma'rife il:lhiyye) de ieren metafizilc ('ilm'l-felsefe) ise btn uluslarn mtereken
katl<.da bulunduu ilimlerdir. 10 Grld gibi bn Hazm feLsefi ilimierin insanln
ortale birilcimi olduunun farl<.ndadr ve bu ilimlerin onun eitim programnda
zorunlu dersler arasnda sayilmas da bu farl<.na varla ilgili olmaldr.
Bilginimizin, andaki ilim telaldcileriyle ilgili gzlem ve eletirileri de dini ve
felsefi ilimler arasmda grd ilikiyi anlamale bakmndan dikkat ekicidir. Buna
gre ilni aratrnay yalnzca din ilimlerinin tahsilinden ibaret grp teki ilimleri
gnah sayan din bilginleri byk bir yanlllc iindedir. nk her eyden nce teki
ilimler dir ilimleriinin gerei olarak renilmelidir. Miras taksiminin aritmetik bilgi-
sine, ibadet valcitlerini doru tayin etmek isteyenin astronomi bilgisine ihtiyac
ortadadr. Ayrca tp ile megul olmale furz- kifuyedir. Buna mukabil "antik ilimler"i
('ullnu'l-evail) aratrp dierlerini ilim saymayanlara kar da i:bn Hazm'n bir ift
sz vardr. Dnre gre bu ilimierin insanla salad yar;rlar mutlaklatrmaya
gerek yoktur. Mesela bedeviler tbba hi ihtiya hissetmeden pekala salld ve uzun
mrl yaayabilmektedir. Yine gk cisimlerinin hareket ve konumlar hakl<.nda bilgi
sahibi almamzn temel ihtiyalarmz bakmndan abartlacak bir nemi yoktur. Bu
ilimleri tahsil insanlarn geimi ve kazanc iin gereklidir deniyorsa, durum tam

9 bn Ha=, RisaJet Medtibi '1- 'uldm, nr. hs:in Abb:is ( Resail bn Hazn el-Endel'si [IV) iinde),
Beyrnt 1983, s. 69-70, 72, 7i.
lO bn Ha=, Meratib., s.78.

28
tersinedir ve bu ilimler fuzla karn doyurmaz. Ticaret, ziraat ve sultanlara yaknlk ok
daha kazanl vastalardr. Ancak bn Hazm eletirilermin bu ilimleri gzden dr
meye ynelik olmadj~, maksadnn tek boyutlu ilim telakkilerine dikkat ekmek
olduunu zellikle belirtmektedir.ll
Benzeri bir eletirel yaldan et-Takrib adl eserirde sergileyen bn Hazm kendi
yaad ilmi muhitte mantk kitaplarna -bn Hazm mantk kitaplar derken
Aristo'nun "sekiz kita.plk" klliyatru zellikle zikrediyor- kar drt furkl tutumun
sz konusu olduunu belirtmektedir. Birincisi okuyup ircelemeden mantk kitapla-
rnn inanszlk ierdiiri ve sapkl desteklediiri ne srerlerin, ikincisi bu ki-
taplarn anlalmaz hezeyanlarla dolu olduunu ileri srerlerin tutumudur. kirci
grup yeterli bilgi sahibi olmadldar iin manta kardr. nc tutum sahipleri ise
bu kitaplar iyice okuduldar halde kafu karkl ve nyarglar iinde olduldar iin
iin zne vakf alnay bir trl baaramayanlardr. JBu tutum bilgisiz insanlarn
mantl< kitaplarn sapldlda dolu imi gibi gsteren iddialarru kabullenmelde
sonularn. Son grubu ise bu kitaplar saduyuyla ve nyarglardan arnm bir zihin
ile tetkik ederek mantn salayaca yararlar elde eden insanlar oluturmal<tadr.
Mant gerei gibi kavrayan bu kimseler bal bulunduldar tevhid inancru zorunlu
kantlarla (berahln zar1riyye) temellendirmi, yaratklarn varlk emasndal<i yeriri ve
Yaratc'nn onlar zerindeki tesir ve tedbiriri mahede etmi olacaktr. Ayrca ilim-
leri tahsilele karlalabilecek btn metodolajik glkler mantk kitaplar sayesinde
alacaktr .12
Anlalm olmaldr ki, bn Hazm Endls'te mantk l<itaplarna kar sergilenen
olumsuz tutumlardan olduka rahatszdr ve bu rahatszlru cesaretle ortaya koy-
maktadr. Aristo mantnn burhan teorisi, onun ilgisinin odaldand noktadr ve bu
ilgiye yalruzca metodolajik deil, teolojik millahazalar da elik etmektedir.

bn Hazm. Kindt'ye Reddiye Yazd M?

Modern aratrmaclarca bn Hazm'a nisbet edilen er-Redd 'ale'l-KindJ el-


feyles(if adl eserin ieriiri anahatlaryla ele almadan nce bu eserir otantiklii
hakkndili deerlendirmelere temas etmemiz gerel<iyor. zerinde Ebu Bekr er-
Razi'nin metafiziine reddiye olduu ve Kitab 't- Tevhid adm tad kaytl olan bu
ll bn Hazm, Med:tib., s. 87-89; hatta brakn gzden drmeyi, bn Hazn ilin ve tekniklerin
nebevi neneini vurgulayarak, insanln tp, farnakoloji, astrononi, tarm, inaathk .. gibi alanlar-
daki geliiminin peygamberlerin ilkretmenliine dayal olduunu ileri srm, ilin ve sanatlarn
kadim tariliini bir tr h:llidi hikmet tasavvuru erevesinde iselletirnitir. Bk. lhan Kutluer,
sl:im'm Klasik a.E~LCllda Felsefe Tasavvuru, stanbul 1996, s. 54.
12 bn Hazm, et-Tab-,1b li haddi'I-mantk ve'l-medhal ileyh bi'l-elfiizi'l-':i:rmiyye ve'l-emsileti'l-
f.khi.yye, nr. lsin Abbis ( Resall [IV] iinde), s. 97-98.

29
metni Tunus Ahmediye Ktphanesi'nde bulan ve ilim alemine kazandran hsan
Abbas, kitabn IZindi'nin Fi'i-Felsefeti'l-ula adl eseriyle olan paralelliini farkederek
mukayasesini yaprm, iki kitap arasndalci tekabuliyetleri gsterdikten sorra eserin
o tantildiini tartmtr. Lite:ratrde IZindi'nin sz konusu eserinin Kitab 't- Tevhid
adyla da anld bilinmektedir.l3 Aneale hsan Abbas'a gre eserin bn Hazm'a
aidiyetinden kuku duymay gerektiren sebepler vardr lci bunlar, bn Hazm'n bu
lcitaba dier eserlerinde atfyapmam olmas, kitap boyunca bn Hazm'n kullanmay
adet edindii "Ebu Muhammed" yahut "All yle der:" girizgahlan yerine
"Muvabhid" ya da "Muh<unmed yle der:" ifadelerinin yer alm olmasdr.
"Muhammed ... " kullanmnda "Ebu ... " kelimesinin istinsah hatas olarale metinden
dm olma ihtimalini gz nnde bulundurmalda birlikte nairimiz klasilc biyo-
bibliyografik kaynaklarda bn Hazm' e ait byle bir eserden bahsedilmemi olmasn
ayrca dilekat elcici bulmalctadr. Bunlara mukabil hsan Abbil.s, bn Hazm'n eser-
lerinde IZindi'nin adna Cc:mheret ensabi'l- 'Arab adl eseridelci tek bir tanesi
dnda (aslnda ; a. bk. dipnot 14) gnderme yapmamasma ramen IZindi'nin
felsefesiyle bn Hazm'n felsefi dnceleri arasnda -bn Hazm'n et-Takrib adl ese-
rinde kulland mantk terimlerinin byk lde I<indi'niL kulland terilerle
benzerlik arzetmesi, boluu (ve bellci Atomculuu da) reddederken IZindi'nin kant
larn kullanmas, baz meta6.zilc ve metodolajik flcirlerde ortaklk gibi gerekelerle
paralelilider grmekte ve buradan bn Hazm'n IZindi'nin baz eserlerini tand
sonucunu lcarmaktadr. Buna ilave olarale nair kitabn dayand, Tarr'ya nasla
belirlenen dnda isim verilemecei; nk yaratklara ait nit:elilderin bir analojiyle
Yaratc'ya nisbet edilerneyecei eklindelci anafkrin, bn Hazm'n temel yaklam ile
tam bir uyum iinde olduunu tespit etmitir. Btn bunlara ramen hsan Abbas'a
gre eserin bn Hazm'a ait olmayabilecei ihtimali ar basmaktadr. Zira bn
Hazm'n baz yrlerden IZindi'nin felsefesi ile paralel dmesi, kaynann IZindi
olduunu kantlamaz. nk bu kaynak dorudan Aristo da olabilir. hsan Abbas'a
gre dier malcul ihtimallerden biri eserin bn Hazm'n felsefe eitimi grd
srada tuttuu bilgi notlar olabilecei, bir dieri, eserin bn Hazm ekolne mensup
bir Zahiri'nin kaleminden lcm olabileceidir. Bir ihtimal de bn Hazm'n felsefe
ve mantk hocas olan ve "antilc ililerde temkin sahibi" olarak niteledii -bn'l
Kettaru olarale da bilinen- "Muhammed" el-Mezhici tarafindan ilk ekliyle yazlan

13 Eserin ad bir .klasik kaynakta Kitab'l-Felsekti'l-uli ii ma dlne't-tabi'iyyat ve't-tevlid eklinde

kaydedilnitir. bn Ebu Usaybia, Uylnu'l-enba ii tabak:iti'l-etbba, nr. Niz:l.r Rz:l.,Beyrut 1965,


s.289; bundan daha dikkat ekici olan, bn Abdirabbih, IZindi'nin bu ese:rinden bir alnt yapm ve
ismini 'Kit:l.b't-Tevhid eklinde anm olmasdr. Bk. el-'lkd'l-ferid, nr. Ahmed Emin vdr.
Kahire 1948-49, ll, 382-38:l.

30
eserin, daha sonra nl talebesi tarafindan ilavelerle yeniden kalerne alnm
olmasdr. hsan Abbas'n deindii bir baka ayrnt da bu konuda dilekat ekicidir.
Eserin bir yerinde nellif, bir "eyh"in IZindi metninden aktarrna yaptndan bah-
setnektedir. Bu ifadeye gre, "Eer IZindi'nin gerek gr ve kast ettii dnce
buysa Cehennem'de ondan daha aa derekede kimseyi grmyorum. Yok eer
kasd bu deil de "~leyh" onun dilinden byle aktardysa, eyh dle onunla birlilcte
aalarn aasndadr." Abbas, "eytan" kelimesinin bir istinsah hatas sonucu
olarak metne "eyh" olarak aktarln olabilecei ihtimali zerinde durmaktadr.
Nairirnizin deindi;i zere, bu ifade eer bir istinsah hatas deil ise, ortaya eserin
ilci kalemin rn olduu gibi bir sonu lcnaktadr. Biri IZindi'nin rnetafizie dair
eserini telhis eden "eyh", dieri ise bu tdhisi esas alp reddiye yazan bilgin. 4
IZindi metafiziinin Endls'teki yanklar haldcnda fikir verici bulduu bu
metni heyecanla karlayaralc, muhtevasnn bn Hazn'n dncesinde daha nce
vurgulannan Yeni-Platoncu izleri ortaya koyduunu savunan AJman Oryantalist
Hans Daiber ile nl Marip'li dnce tarihisi Muhammed Abid el-Cabiri'nin
dannarlnda bn Hazn zerine hacinli bir doktora tezi hazrlayan Sllin Yerut
ise reddiyenin bn Hazn'a aidiyetinden hi kuku duymanlar; zellilde Yerut
aada anahatlaryla zileredilecek olan aldanalanyla bu kabulunun gerekelerini
ortaya koymutur.
Kindt'ye ROOdiye: Tann'ya "illet" Denir mi?
Yukarda bn Hazn'n felsefi ilimler iinde nstakil bir "metafizik" disiplininin
:furknda olduunu, bu disiplinin konusunu genelde teolojiyi (ma'rife ilihiyye) de
ierecek ekilde "varlldarn mahiyetine ilikin bilgi" eklinde belirlediini, aneale
burhana dayal kantlama teorisi erevesinde alemin baJlangc ve nbvvetin imkan
ve/veya gereklilii problemini zellikle vurguladn belirtnil, felsefe adyla
anlmay en ok rnetaziin hak ettii Jikrini hatrlatr ekilde telci felsefi ilimleri
daha ziyade antik ilimler ('uhlnu'l-eviil) terimiyle i:fude ederken metafuii zellilde
"felsefe ilmi" ('ilm'Jl-felsefe) olarale andlna iaret etmitik. yle anlalyor ki bn
Hazn'n bir din bilgini olarak felsefeden beklentileri arasnda mantj~n ilmi hayat iin
salad metodolajik imicanlar yansra metazik disiplini erevesinde alemin
yaratlnlnn, dolaysyla Tarr'nn varln kantlamak ve peygamberlii temel-
lendirrnek zere akli delillerin temini n sralarda gelnekteydi.

14 hs~n Abb~s, Res:iil (IV) neri iin giri, s.53-58; bu arada bir aratrmacnn Cemhere'de IZindi'ye
bn Hazm tarafndan yaplan gndermderin aslnda tane olduunu tespit ettii not edilmelidir.
Bk Elahmed b. N~srullland, bn Hazm ve mevkifih.l mine'l-il:ihiyy:it, Mekke l4,06,.s. 129, dipnot 2.

31
Kineli'nin felsefe alannda telif eser veren ilk mslman filozof olaral( kaleme
ald metafizie dair nl risaleye bn Hazm'n sz konusu ilgi ve dild(atini hatrla
tan bir kalem tarafndan reddiye yazlmtr. Onun ayn erevede Ebu Bekr er-
Razi'ye ait Fi'l- 'lmi'l-ilam (Metafizie Dair) adl kitab okuduu ve Razi'nin bu
kitapta ortaya koyduu nl "be ez eli antolajik ilke" teorisini, me cus! telaldillerle
arasnda paralellikler bulunduu gerekesiyle eletirdii bilirmektedir.l5 Esasen
kendi ~lsefi birikiimi asndan ok ey borlu olduu filozofun metafzie dair eseri-
ni tand anlalan ve zellilde alemin yaratlmln kandamak zere ortaya
koyduu delilleriyle Kinili'den gz ard edilemez izler tayan bn Hazml6, ihtimal
ki, slam teolojisi hakkndaki kabullerine ters den bir anafkre: dayandn grerek
eserin kendince temel yanlln ortaya koymaya alm ve er-Redd 'ale'l-Kindi el-
feyleslfbalkl reddiyeyi kaleme almtr.
Bu reddiye fdsefeye -yukarda belirtildii gibi genel anlamda ilgi duyan- bir din
bilgininin, yine lkendisini dindar olarak tanunlarn bir filozof kaleminden kan
metafizik kitabm nasl okuduunu ortaya koyarken din ilimleri muhitindeki felsefe
tasavvuru balamndan aldarunay yalmt yorumlannay hak eden zengin veriler sun-
mal(ta ve bu satrlarn yazarn daha ziyade bu adan ilgilendirmektedir.
Mellif er-Redd 'ale'l-Kindi el-feylesUfbalkl risalesine ncelikle Kinili'nin Fi'l-
felsefeti'l-11a adl eserinden yapt uzun aktarmalarla girmektedir.l7 Daha sonra

15 bn Hazm'n Ebu Bekr er-ruzi'ye ynelttii eletiriler iin bk. Salim Yefut, bn Hazm., s. 312-314.
16 bn Hazm'n metafzik grlerini ele alan bir doktora almasnda bilginimizin el-Fasfda ortaya
koyduu hudus delili ile IZiindi'nin Fi'l-Felsefeti'l -lli'da gelitirdii delil arasndaki benzerlikler
sarili ekilde gsterilmekte ve: bu durum Kindi etkisine balanmaktadr. Bk.Nasrulhamd, bn Hazm
ve mev.kifibu nine'l-ilwyy.it, s. 122-132. Salim Ye:ffit da bnHazm':n el-Fasl'da ortaya koyduu
hudus delili ile Kindi'nin eitli eserlerinde yer alan hudus delili arasmdaki benzerliin farkndadr.
Ye:ffit'a gre bn Hazn Kineli'nin eserlerini tanlllll olmaldr; ancak bu zorunlu olarak bn Hazn'm
Kinili'den etkilendii anlamna gelmez. Ye:ffit'un bir etkilenrneyi kab.le eilim duynanas, iki
dnr arasndaki metodolajik f.rkll vurgulayan temel yonnuyla c;elikiye dme endiesiyle
ilgilidir. Bk.Ydut, bn Hazm.. , s.335-338. Kindi'nin -ve dolaysyla bn Hazm'n.- hudus deliliyle
slam dnyasnda Yalya en-Nahvi adyla bilinen Philoponus'un delilleri arasndaki paralellie de
dikkat ekilmitir. Herbert A. Davidson, Proo/i; fOr Etemity, Creation a.d the Existence of God in
Medieval Isla.nic and Jewislt Philosophy, New York, Oxford 1987, s. 106-116.
17 bn Hazn, erR.edd 'ale'l-F.idi el-feylesuf, nr. hsan Abbas (Resail [lV) iinde), s. 363-368;bu
aktarnalarn Kindi'nin anla11 eserindeki karlklan iin bk. Kindi, Fi'l-.Felsefeti'l-Ula, nr.M. A. Ebu
Ride (Res.iilii'l-Kindi el-felsefiyye iinde), Kalire 1950, s. 97, 101, 104, 106-107, 109-114.
Kindi'nin anlan eseri, flozofun dier risaleleriyle birlikte Trke'ye Mahmut Kaya tarafndan ter-
cme edilmir. Bk. Kindi, Felsefi Risaleler, stanbul 1994, s. 1-56. u hususu da belirtmek gerekir
ki, bn Hazm'n reddiyesinin 379. sayfasnda Kindi'nin eserinin bugnk nshasnda eksik olan
ksmna gnderme yaplmaktadr. Nitekim Kindi gnmze ulaan nshann sonunda 'Bu fenni
tamamlam olalm ve onu tabii olarak izleyen blme geelim' demekte ve eserin bugn eksik olan
ikinci blmne iaret etmektedir. Bk. Kindi,F'l-Felsefeti'l-Ula, s.l62.

32
eletirisine gemekte ve hcum edecei anafikri hemen ortaya koymaktadr. Bu
ynyle kitap "Rabbini bilmeyen ve O'nu Kendini isimle:ndirdikleri dnda baka bir
isimle anp '0, illettir' diyen ve bylece tevhid inancyla elierek onun binasn ylcan
ve bizzat kendisinin balangta ortaya koyduu bmham ncllerle elien ve
dolaysyla aya kayp tutkularnn yolundan giden" Kin.di gibilerine reddiyedir. Bu
filozof negatif teoloji erevesindeki yaklamnda Tanr hakknda -bir eyir illeti
olmak gibi- herhangi bir izafet kategorisi iinde konuulamayacan delilleriyle
ortaya koymu olduu halde kendisi Tanr halekrda gidilmesi gereken bu tr olum-
suzlamalan (nefy, negation) tam manasyla baaramam ve O'nu "illet" olarak isim-
lendirmitir. Oysa Tanr'ya ne "ma'lUllere ait fiilierinin illeti", ne "ma'lUllerin illeti"
ve ne de "illerin illeti" denebilir. El-Ehad (Tek), es-Samed (Bakasna Baml
Olmayan) ve el-Evvel (lle) isimlerinden hareketle O 'na olsa olsa "lle tlerin Yaratcs"
(Mbdi'ul-'ilel) denilebilir. Nitekim O, btn ma'luleri, kendilerini neeleyen bu
illetler sebebiyle yaratandr. Eksiksiz ve salam bir yaratna (el-ibda') fiilinin gerei
olaralc, kozmolojilc sreler plannda illerlerin varl zorunludur.l 8 Burada illet
kavram daha ok "ili<: ve basit illetler"i yani drt temel kozmik ge (el-ustukussat)
ile drt doal nitelii (tabii') ifude etnektedir. Tanr bunlar yoktan yaratr ve onlar
sebebiyle de bileik varlklar ve bunlarla ilgili olular meydana gelir. Ancak bu, illet-
lerin yoldul<tan varl:a geliinin Tanr "sebebiyle" (mir eclih) olduu anlamna
gelmez. nk o kozmalajik anlamda sebep deildir ve sebep olmann gerektirdii
bir zorunluluk O'nun iin sz konusu edilemez. "Hi bir ey O'na benzemedii"
(1ra 42/ll) iin zorunlu herhangi bir eyin mevzuu olamaz. Evet, O olmasayd ne
illetler ne de malller varolacakt, ancak bu gerek onun illet ve malulerin "illet"i
olduu anlamna gelmez. nk illet ismi onun malulu ile bir zorunluluk (ez-zar1re)
ba iinde olduuna delalet etnektedir. Akas illet ile ma'lw arasnda bir zorun-
luluk, sreklilik, ayrlmazlk ve bamllk ilikisi vardr. Bu,, illet malulsz, malul illet-
siz olamaz demektir. Felsefe bakmndan byle bir illiyet (causality) kavramnn
zorunluluk (necessity) fkriyle temeliendirilmesi dmmmda mesde katksz bir
Belirlenirncilik (Determinizm) problemi haline gelecekl9 ve reddiye yazarnn itiraz
ettii gibi Tanr'ya "illet" denmesi dmmnda Tanr'nn kozmik varla bamll

18 bn Hazm, er-Redd 'ale'1-Kind1 el-feylesff, s. 369.


19 Determinizm problemi slam flozoflanyla kelanalar arasndaki kutuplanada en merkezi tartma
konularmdan birini oluturmaktadr. zellikle E' ad kelanalar iin flozoflann :fi:lsefi bir ilke olarak
beninsedii sebep-sonu arasmda bir zorunluluk bulunduu fkri, liil:i rade, Tann-ilen ilikileri
ve nihayet mucizenin im.kan balanmda sliin:i inanlar iin bir tehdit tekil etmekteydi. Bu
tartmalar iin bk. lhan Kutluer, "Determinizm" md., T .D .V. slam Ansiklopedjsi, stanbull994,
IX, 215-220; aynca bk. a. nlf, "lliyet" md., ayn eser, stanbul2000, XXII, 120-121.

33
gibi bir sonu ortaya kacaktr. Bu teolojik olarak kabul edilebilir bir durum deildir.
nk Tanr yokluktan varla getirmeden nce her eyden bamsz (Ganiyy)
olduu gibi bamsz ilcen baml bir hale de dnmez. Sonu olarak O, ilietin
malulne bamll gibi her hangi bir bamllk iinde de:Udir ve O'nun iin bir
fili yapmak ya da terk etmek hususunda herhangi bir zorunluluk sz konusu olamaz.
Zira O kendinden bakalar gibi 11 muztarr 11 deil, 11 Muhtar 11 dr yani bir eyi zorunlu-
luun dayatmas ile deil kendi bamsz ve zgr tercihi ile yaratr. Deterministik
zorunluluk yasasna uyanlar O'ndan baka olan kozmik varlklardr .20 Zorunluluk ya-
sas Tanr tarafndan konmutur. O, illetleri yaratm, onlara taebii nitdilderini vermi
tir ve olu devan ettii srece bu nitelikler de:imeyecek, ayn sebepler zorunlu ola-
rak ayn sonular ortaya karacaktr. Tanr sonular da yaratandr ancak bunu illi
zorunluluk yasas uyarnca yapar. Aslnda zorunluluk yasas kozmik varlk planna
yaratt hi bir eye benzemeyen Tanr'nn zorunluluktan bamsz olduu
kavransn diye konulnutur.2l Bu yasa uyarnca illet malulun ilkesi (asl), malul de
ilietin sonucudur (fer'). JBu ilcisi arasndaki birletirme ve uyuturma hareketi
(hareket't-te'lif) illet ile malulun birbirinin zdd olmamas durumunda
mmkndr. Bu birletirme ve uyuturma hareketirin 11 Muharriki 11 ise ikisinden
baka bir varlktr. Akas illet ile maluln arasn balayan bu
11
Muharrik 11
Tanr'dr.2 2 Mellife gre Kindi'nin. Tanr'run mevcudat kendinden baka bir gaye
sebepten tr (min edi gayrih) yaratmadru sylemesi ak bir elikidir. Kendisi
Tanr'ya bunu kondurmad talcdirde baka varlldarn O'nun varlru nceteyecei
zehabna kaplnutr. Madem lci Tanr'nn yaratma filini O'nun Zat (intiyye) sebe-
biyle veya varlru neeleyen bir sebepten tr saymak yanl bulunuyor, o halde
Tanr'nn kendi varlndan sonraki bir ey sebebiyle yaratmasru doru bulnak
gerekmez mil l'-Iitekim Tanr filin.i meful sebebiyle (min ecli''l-mef'11) yani onunla
ilgili bir gaye gderek yapmalctadr. Ancak Tanr'nn filindeki bu teleolojik boyut
tamamen mefulun eksikli~~ini gidermeye, eksiksiz bir fille onu eksiksiz bir meful
klmaya yneliktir. Tanr'nn yaratmasnda kendinden baka bir gaye gtmesinde
Tanr adna bir eksiklik deil, yaratlann eksikliini tamarrlaLlllaya ynelik bir anlam
aranmaldr. Oysa Kindi Tanr'nn Zit'nn Kendi Zat iin :llilde bulunduunu ileri
srmelde tam anlamyla bir yanlla dmtr. nk bu Tanr'nn Zat iin snr
(gaye) ve bakalk (gayriyye) kabul etmek demektir. lihi Z:h Kendi'nden baka bir
ey imi veya Ult'tan baka varlk sz konusu imi gibi Tanr'nn yire Zat iin filde

20 bn Hazm, er-Redd 'ale'LKindi el-feyleslf, s. 370-371.


21 bn Hazm, a.g.e., s. 372, :374.
22 A.g.e., s. 375.

34
bulunduunu kabul etmek tam bir samalktr. Eer Tanr kendi Zat sebebiyle fiilde
bulunuyor olsayd, Zil.t bakamndan ezeli olann fiili de ezeli saylacak, te taraftan
Zat fili nceledii iin de fiil hadis olacakt. Bu ise bir eliki dourmaktadr.23 in
dorusu 11 lle Fail 11 varolmadan nce mmkin olan bir eyi yapar. Bu konuda hi
kimse Tarr iin imkarn inkar etmeye g yetiremez. nk kukusuzdur ki, imkar
fiilden nce zorunludur (vacib). Fail ile fiil arasnda ortaya bir zorunluluk olarak
kan imkan, aslnda Fail ile meful arasndaki byk ontolojile mesafeyi (el-bevn'l
ekber) ifade eder. Konuya nbvvet nurundan bakacak olursak, imkan terimi ilaht
kudret ve iradeyi, Yaratan ile yaraticlar birbirinden ayracak ekilde ifade eden eitLi
dini stlahlarla karlanabilir. Bu noktada peygamberlerin gnderilmedii bir
dnemde yaadklar iin dini terimlerle ifade edemedikleri imkarn "klli irade" (el-
iradet'l-cami'a), hatta "mutlak zaman" (ed-dehru'l-dmi') olarale tanmlayan
"Fetret Dnemi Filozoflar nn fikirlerinihatrlamann tam srasdr.24
11

Reddiye yazar Kindi metafiziini anahatlaryla eletirdilcten ve kendi dorularm


ortaya koyduktan sonra son blmde nem arzeden baz deerlendirmeler yapmalc-
tadr. Buna gre Kinctt sahih imandan, Rabbini tanrnaktan ve basiretten uzak biridir.
nk kendi tezleriyle elileiye dm ve kendi anafikirlerine aykr sonulara
ularrutr. Kendisi "Tevhid" hakknda yazd leitabnda zorunluluk fikrine dayal bir
illiyer doktrini ortaya koymutur ; ayrca bir taraftan T<nr haldenda her trl cins,
nevi, muzaf olu ve clij~er kategorileri tevhicle aykr bulup reddederken dier taraftan
Tarr'nn yaratklarn '"illet" i olduunu iddia etmitir. Oysa kendisi de bilmektedir ki
illet hem bir cinstir, hem de ilietin malL.le bir izafeti vardr. Buntn yamsra nebevJ:
mesajda yer almayan bir ismi Tanr iin kullanmalda da kfre dmtr. Onun
helakinin sebebi nce yaratldara ait varllc kategorileru Tarr'ya nisbet etmemek
konusunda doru bir tutum izlemi ilcen sonra kalkp bunun alesine sonulara varm
olmasdr. Ksacas bn Hazm'e gre !<indi bir taraftan kendi kendisiyle elileiye
dm olmalda, di~~er taraftan vahiyle belirlenmemi bir ismi Tanr haldenda kul-
lanmalda yarlglara dm ve saptmtr. Reeldiye yazarnn deerlendirmesine gre
I<indi'nin 11 Tevhid Kitab"ncla yer alan doru fikirler yalmzca .1\risto, Eflatun ve
Hipakrat gibi "muvahhid" antilc filozoflardan alctardldardr. Bu alntlardan kendi
karm ve yarurularna geince yine kafas karmaleta ve saptnalctadr. Tarr'y
laylcyla bilmeyen byle kimselerin leitaplarm mtalaa etmek, bralan Rabbi tanmaya
vesile olmay, insam tehlikeye ve kfre drr ve ona ahiretini kaybettirir.2 5 Tarr'ya

23 A.g.e., s. 376.
24 A.g.e., s. 378-379.
25 A.g.e., s. 385.

35
illet, aleme malul demek ve illet-malul arasndalci zorunluluk ilikisini Tanr-alem
arasnda da varsaymalda Dehrllie kadar varan bu tehlikeli fikir, her ne kadar manie
isdere baarl bir reddiye yazan ve "tartmalarnn dayand ilke doru" olan birine
aitse de, bir tr zndklk belirtisidir. Sonu olarak onun iine dt elikinin kay-
na Tanr'sn, yaratklarn bir ynne benzetmesi, onu kozmalajik bir varlk
mesabesine indirmesidir. 26

Reddiye Metnine Oryatalist ve "Magribi" Yaklamlar

Hans Daiber ngilizce bir tebli olarak sunduu dala sonra genileterek
Almanca mal(ale halinde yaynlad bir aratrmasnda sz konusu reddiye hakknda
unu ortaya koymak istemitir : IZindi'nin Endls'telci yanklar hakknda fikir verici
maliyette olan bu reddiye sayesinde grlektedir ki, bn Hazm'n Zahiri teolojisi
yalzca Aristocu deil Yeni-Platoncu gelerle de kaynatrlmtr. Tanr'nn
aknlm vurgulayan buYeni-Platoncu geler daha ziyade Proclus'un Institutio
Theologica adl eserinden ya da onun Liber de Causis adndaki uyarlamasndan
metne girmi olmaldr. IZindi'ye yneltilen eletirinin cisma:ll yaratklara ait nitelik-
leri Tanr'ya nispet etmenin yarll zerine odaldanm olmas, Kur'an'n tecsimi
yorumlarna bandan beri kar olan Zahiri teolojiyle uyum iindedir. bn Hazm
IZindi'ye Yeni-Platoncu felsefeden geen Tanr'nn "illet" olduu telakkisine anlan
sebeplerle kar karken Tarm'y "illetleri Yoktan Yaratan" (Mbdi'ul-'ilel) eldinde
anmal(tadr. Daiber'e gre ''Mbdi"' terini, slini: yoktan yaratma dalerinine teka-
bl edecek anlamlar kazanm Yeni-Platoncu bir terindir. Ayrca metinde el-Evvel,
el-V:llid, es-Samed, el-Ganiyy ... gibi ilahl isimlere de bir lde Yeni-Platoncu
anlamlaryldenmitir. Tanr tam bir zorunsuzluk iinde, yani herhangi bir sebep-
sonu ililcisi iinele olakszn, illetleri yani drt unsur veya ta.biat yaratm ve arlar
iin bir zorurluluk (z tr ar) belirlemitir. Bylece zorunluluklarm kendi
tabiatlarndan alan bu sebepler sonularm da zorurlu olarak belirlemi alnaktadr.
bn Hazm'da yoktan yaratma (ibda') ve tabiat kavramlar, Yeni-Platonculuktan etki-
lenmi olan IZindi'de olduu gibi birbirinden ayrlmtr; ancak ne IZindi'ye ne de
felsefi kaynana gre, Tanr tabiata her hangi bir zorunluluk (ztrar) yasas koymaz.
bn Hazm'n bu gr herhalde Mutezill dnr Nazzam'u "tabii zorunluluk"
(idbu't-tab') kavranna kadar geri gitmektedir. Mutezile/Yeni-Platonculuk karm
bu tabiat kavram, bn Hazm tarafindan Tanr'ya "Muharrik" yani sebep ve sonular
birletirme harel(etirin (hareket't-te'lli) faili denmesiyle Aristocu bir ierik de
kazarur. bn Hazm bir yandm sebepler zinciririr sorluluu hakkndaki Aristocu fikri

26 A.g.e., s. 387.

36
kabul ederken, te yandan ilahl "lk Sebep" kavramm redldeder. Kindi ve Yeni-
Platoncu kayna Produs'un, Tanr'nn Zat (inniyye) gerei fiilde bulunduuna dair
:fikrini eletirirken, bn Hazm aslnda Yeni-Platoncululc'ta da vurgulanan Tanr'nn
alcnl ve sonsuz kudreti kavramm derinletirmi olmaktadr. Buna gre ilahi fiiler
Zat'n gerei deildir ve onlar il:lli kudret ve irade ncelemektedir. Ayrca metinde
geen "Dehr" kavramnn da (Yeni-) Platoncu arunlara sahip olduu sylen-
melidir. Sonu olaralle bn Hazm'n Kindi'nin "illet" kavramn redldedii slami
tevhid anlayyla Yeni-Platoncu ilahl aknlk kavramnn arpc bir terkibini
yanstmaktadr. O, Y...indi'yi ve onun Yeni-Platoncu kayna olan Proclus'u izlemi ve
ayn zamanda Kindi'nin Tanr'nn alcnl sorunuyla ilgili olarale iine dt
elikiyi de eletirmitir. 27

Sllim Yef1t ise, er-Redd 'ale '1-Kindi el-feyles1f adl eseri hacas Cabiri'nin temel
"Magribi" yaklaunna tamamen sadk kalarak yommlamalctadr.28 Yef1t konuya u
somyla girmektedir: bn Hazm Kindi metafiziini nasl okumutu!
Yef1t'a gre bn Hazm metodolajik olarak Kindi'nin din ile felsefeyi birbirine
kartrma tavrna karyd. nk bn Hazm'n beninsedii yntem din ile felse-
fenin alanlarnn aynimas esasna dayanmaktayd. Kindi Dou slam'nda ortaya
kan felsefe-din uzlatrmacl geleneine bal olmakla bn Hazm'n eletirilerini
hak ediyordu. Onun bu eletirisinde ilci temel sistematik dayanak vard: Hak Din ile
Aristo -ve dier btn antik muvahhit filozoflar-. bn Hazm antik tevhiti felsefe
geleneini oluturarL filozoflarn hakikate nisbetleri bakunndan ilt:ilafu dmedilc
lerini, kitaplar sa@~duyu ve nyargdan arnm biJr zihinle okunursa bunun
farkedileceini ileri srmekteydi. bn Haz1ll'a gre IZindi'yi elilci ve yarllara sevke-
den alal yrtlle biiJmiydi. IZindi'nin yntemine Matezile kelamclarnn zaaflar
bulamt. Bu Aristocu-kelamc karun zilnl tavr, Kirdi'nin Ar~~to'nun burhanru
deil, usulc ve kelamclarn layasm kullanmasyla sonulanmtr _29 Aristocu kyas-

27 Hans Daiber, "Al-Kindi in Andalus : bn Hazm's Critique of His Metaphysics", Actas DelXII
Congreso De La U.E.A.I. (Malaga, 1984), Madrid 1986, s. 229-235; a. rnlf, "Die Kritikdes Ibn
Hazman Kindis Metaphysik.", Der Islam, Berlin 1986, LIIII, 284-302. Alnanca metinden Sayn
Sedat Umran'm yardmlan sayesinde istifade edebildirn. Kendisine teekkr borluyurn.
28 C~ biri'nin Kindi ve bn Hazm hakk.mdak.i deerlendirmeleri iin bk. C~ biri, Acrap-slam Kltrnn.
Akl Yaps, tre. Burhan Krolu, Hasan Hacak ve Ektem Demirli, stanbull999, s. 520-523, 635
vd.; ayrca bk. a.mlf,Anp-slamAklmn Oluumu, tre. brahirnAk.baba, 2.bs., stanbul2000, s. 248-253.
29 C~ biri, Kinili'nin felsefi giriininde "c ed el' e neylettiini ileri srm ve bunu, flozof zamanmda
Kitabu'l-BurM.n'm Arapa'ya tercme edilmemi olmasma balamtr. C~biri, kap-slilm
Kltrnn Akl Yp.rs, s. 520-521; oysa Kindi'nin ve hatta onun birik.irnin.clen ok istifade eden
talebesi Ahmed es-:Serahsl'nin mantn "el- BurMn" (II. Analitik.ler) kitabyla ilgili bir takm zet
almalar yaptklan kaydedilmektedir. bn Ebu Usaybia, Uyr1nu '1-enb:l., s.289, 294; Kinili'nin Fi'l-

37
tan farkl olarak usulc ve kelamclarn kyas, gzlem alanna giren varlklarn nite-
liklerinden hareket ederek, her ikisinde gya ortale olan bir terirole gzlenemeyeni
onlara lcyas etmek eklindeydi ve bunun kendilerini kesin sonuca gtreceini d
nyorlard. Ksacas Kindi, her ilci ontolojilc alann eit varllc tarzlarna sahip olduu
varsaymndan hareketle Gaib'i ahide benzetmi, ona kyas etmiti. Oysa bn Hazm
asndan "lcyas'l-gaib 'ale'-lliid" denilen bu yntem yalnzca dinen batl deil
alden de samadr. Kelamclarn btn sorunu alcl st varl ve sfatlar olan
Tarr'y insana (yahut kozmilc herhangi bir varla) benzetip dinen saplca, alden
temelsiz teolojiler ortaya atnalardr. Bu konuda en doru yntem Tarr haldenda
naslarn bildirdiiyle yetinip., selefi bir tutum izlemek olacaktr.
Silim YefUt'un deindii bir baka husus ise bn Hazm'n antilc felsefe
geleneine balcyla ilgilidir. bn Hazm, Kindi'delci kafu kardclnn kendisinden
kaynaldandn, onun dayand ve iktihaslarda bulundu;u Aristo, Eflatun ve
Hipokrat gibi "muvahhid"' antik filozoflarn fikirlerinin doru olduunu ileri
srmt. DolaylSyla eer ortada bir zihni karldk ve dini sapma sz konusuysa
bunun sebebi bizzat antilc felsefe literatr deil, bu literatrden leelarnc kafus ve
yntemiyle yararlanmaya alanlarn kendileridir. te Kindi antik filozoflar bu kafu
yapsyla okumu ve sonuta Tarr'y yaratldara benzetmitir . .Ayrca I<irdi'yi kelamc
lcyasn kullanmaya iten onun Aristo'nun alek felsefesinin ruhundan ayrlp zihnini
Plotinus'un ontolojisine teslim etmi olmasdr. Aristo'nun Metafizilca'sn Yeni-
Platoncu gzle okumas zihnini bu tr yntemi kullanmaya yatlcn hale getirmitir.
Dolaysyla bn Hazm'n IZindi'ye ynelttii eletirinin metodolajik anlam okuyu-
cuyu u sonuca ulatrm olmaldr: bn Hazm, din ve felsefenin alanlarn ayrmak
ta, dinde selef alcidesine, fHsefede Aristo'ya bal kalmay nermekte, bylece bn
Rd' hazrlayan bir asllara dn ars yapmalctadr. 30

Deerlendirme ve Sonu
Otantik eserlerinde bn Hazm'n genel olarale felsefi literatr karsnda olumlu
bir tutum talcnd, felsefeyi din ile ayn gayeyi tayan bir entelektel gelenek olarale
alglad grlmektedir. Ayrca kendisi irsanln ortale birilcimi olarale grd ve
baz teknilderle birlikte, ilkretmenlerini peygamberler olarak. belirledii antik ilim-
lerin ('ulumu'l-evill) slam eitim sistemi iine dahil edilmesi gerektii kansndadr.

Felsefeti'l-ulii'sm giri ve ayrntl notlada ngilizce'ye evi.mi olla Ivry de Kidi'nin kinci
Analitilder hakknda yapt almalara dikkat ekerek, flozofun bir ta1kn~ ihtisarlar veya ikinci el
kaynaklardan burhan teorisi hakknda bir fkir edinmi olabileceini ne srer. Bk. Alfred L. Ivry,
Al-Kindi's Metaphysics, Albany 1974, s.l22.
30 S:l.!im Yeflt, Jbn Hazm, 301-312.

38
Teolojik ve antolajik bir disiplin olarak metafiziin tad fikri deerin tamamyla
furknda olan bn Hazm, bu alana zel bir ilgi duymu; Tanr'nn varl ve alemin
yaratlmlru ispat etme gayreti iinde olnu ve bu abalarnda ilk slam filozofu
saylan IZindi'nin ispat tarzna ok benzeyen deliller ortaya koymutur. Onun Aristo
mantnn "burhan" denilen kantlama yntemiyle ilgili vurgular felsefi ilimiere
ilgisinin doal sonucudur ve belki de ondan fazla olarak din ilimlerinin metodolajik
krizini amaya yneliktir. Bu ynyle Gazzali'nin manta dayal metodolojilc
giriimlerine nclk ettii sylenmelidir. Biri " Markl" biri "Marib" li iki slan
bilgini din ilimlerinin iine dt ve o ada artk kendini iyice hissettiren
metodolajik krizi a)n yaklamla zmeye alm olnaldrlar. Aneale yle
anlalyor ki Gazzill'den bir kuak nce gelen bn Hazm, felsefi ilimlerin slam ilim-
ler emasna dahil edilmesi konusunda ok daha cr'etli bir tutum iindeolnutur.
Bu ereveden bakldnda kendisine nispet eelilen ve Kineli metafiziini
eletren risalenin onun veya onun ekolne mensup birinin kaleminden km alnas
ihtimali yksek grnmektedir. Reddiyenin bn Hazm'n bal bulunduu Zahiri
teoloji ve savunduu metodolajik yaldamla uyum iinde olduu ortadadr. Tanr'y
Bizzat Kendi'ne vermedii bir isimle anmay, O'na "illet" diyerek Zat'na ve aleme
varlk veriine zorunluluk izafe etmeyi ak bir sapklk ve byk bir yanlg saymalc,
hem naleli hem de akli gerekeleri bakmndan bn Raznc bir iddiadr. Bu gereke-
ler ise hi bir eyin Kendi'sine benzemedii Tanr'y yaratldarna benzetmek, gzlem
alanna giren varlklarm nitdilderini bir analojiyle "Gaib" olan varl;a kyas etmekten
ibarettir.
Kesinlik salayc nihai kantlara hala gerek alnalcia birlikte, bn Hazm'a aidiyeti
muhtemel bu metin, bir taraftan kendi medeniyetinin ;oculdarnda antilc felsefe ve
ilimler haldenda olumlu armlar uyandrmalc isteyen bir din bilgininin sz konusu
birilcim hakkndaki tasavvurlarn, dier taraftan onun bu birikimin slam
dnyasndaki yansiJma biimleri karsndalci elcineelerini dile getirmektedir.
Mellifin eletirileri ild noktada odaldanmalctadr: Filozof IZindi dayand birilcimi
slam ilim muhiti iin yeniden retmeye alrken, bu birikimin gerektirdii yntem
bilinciyle davranmamtr. Bunun sonucu olarale da bir "illet" olarak kavrad
Tanr'nn fillerine sebep-sonu arasndaki zorunluluu izafe etmitir.
Metinde asl tipik olan yaldann ite bu zorululuk flcri etrafindaki tartmadr.
Tanr'nn fiilierine zorunluluk izafe etmek, slam kelam gelenei asndan daima
O'nun irade ve ihtiyarru yok saymak anlamna gelmitir. Ayrca kadim olan lahi

39
Zat'n (inniyye) "lk Sebep" olarale kavranmas durumunda O'nun "ma'lul" olan
alemin de kadln saylaca, bunun da Tanr'nn varlk verdii ileme bamll gibi
fkri kabul anlamna gelecei eletirisi yaplmtr. Bilindii gibi bir din bilginine gre
Tanr'nn bamll, lahl rade'nin olumsuzlanmas ve alemin kadln saylmas
slam teolojisi bakmndan yeterince tehditkar dncelerdir. te metin, kelam ve
felsefenin kutuplama noktasn tipilc biimde ortaya koymald:. dnce geleneinin
yapsna ait bilgimizi bir kez daha pekitirmektedir. Metinele ortaya konan ilahl
zorunsuzluk ve kozmik zorunluluk kavramlar, tabii sebeplilik alanna zorunluluun
Tanr tarafindan "konduu" fkrinin kabuluyle uzlatrln olmalctadr. yle
anlalyor ki mdlif zorunluluun Tanr'dan kaynaldand; fkrini ancak bu
balamda kabul etmekte, "Zorunlu Varlk" kavramnn mantk! icaplarndan uzak
durmak istemektedir. bn Hazm'dan bir kuak sonra yaam ol:n Gazzill, mucizeyi
temellendirmek amacyla zorunsuzluun kozmik alanda da geerli olduunu
yazmt.

bn Hazm'n otantik eserlerine de yer yer sirayet etmi bu.lunan Yeni-Platoncu


ruhun, neredeyse IZindi'nin eserlerindeki kadar sz konusu redeliyede de yer almas
ayrca dikkat ekmektedir. Aslnda slam dnyasnda felsefe tasavvurunun geliimi ve
Yeni-Platoncu ynelilerin, gelenei kendi rengine boyayan belirginlii gz nne
alndnda bu son derece tabii bir durumdur ve Aristoculuu daha ok vurgulan-
maleta olan bir dnre nispet edilen bu reddiye metninde de ayn rerlderin
yansdn tespit etmek yeni bir ey kefetmek anlamna gelmeyecektir.
Ayn cmleden olarale bn Hazm' mstakbel Endls Aristoculuunun ncs
ve hazrlaycs, Aristocu kaynaa dnn erken ampiyonu olarak deerlendirmek
iin, Atomculuk ve boluun reddi gibi baz Aristocu fkirleri kabul etmesinden ve
Aristocu burhan yntemine yapt vurgulardan daha fazlasna ihtiyacmz vardr. s
lam felsefesini, bn Rd'n felsefi deneyimini esas alarak ond:n geriye doru oku-
nale ve bu okuyu tarzna bal olarale bn Hazm'n abasm son tahlilele bn Rd'
mjdeledii iin anlaml bulmak, yle grlyor ki bu makalenin snrlarn aan
geni kapsaml yntem tartmalar iinde deerlendirilebilecek bir husustur.

40

You might also like