İlhan Selçuk - Yüzbaşı Selahattin'in Romanı 1

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 365

YZBAI

SELAHATT ROMAI

Cilt1

lhan SELUK
SZ

Kemal Tahir'in Yorgun Sava's 1968 Yunus Nadi Armaan'n kazannca yeniden ilgi
toplamt. O gnlerden birinde evde alyordum. Telefon ald. Dostum Dr. Cengiz
Yurtolu:

- Yorgun Sava'y yeniden okudum, Kemal Tahir, babam yazm, dedi.

Cengiz'in babasnn kim olduunu bilmiyordum. Cengiz'in Selhattin'in olu ve Selhattin'in


Yorgun Sava'daki Cehennem topu Cemil'in arkada olduunu bylece rendim. Yalnz
bunu renmekle kalmadm. Cengiz telefonda babasnn anlarndan sz ayordu. Merak
ettim:

- Belki yakn tarihimiz asndan ilgi ekicidir.

Yzba Selhattin'in olu, dileimi olumlu karlad, anlar getirdi.

On be cilt tutuyordu anlar. Dokuzu krmz ciltliydi ve "Aile Tarihi" adn tayordu, geriye
kalan alt cilt siyah kapl "Mektuplar" dan meydana geliyordu. Birinci cildin ilk sayfasnn sa
st yannda "Urfa, 22.6.1936" yazlyd. Yzba, anlarna Urfa'da grevliyken balamt.
Ciltlerde sayfa numaras yoktu. Sekiz on sayfalk blmler iinde yazlan anlarn her bir
blmnn bana numara ve tarih konmutu.

"25.10.1940 Edirne" baln tayan son blmn numaras 128'di ve 4 Nisan 1921 ylna
dek olaylar kapsyordu. Demek ki Selhattin Yurtolu, 1894-1921 arasndaki yaayn drt
ylda kaleme almt.

Ne var ki, bunlara salt anlar diyemezdik; duygular, dnceler, tler, iirler, kesilmi
gazete ve dergi paralar, fkralar, hikye-ler; ekonomi, politika, tarih, ahlk derslerine de
sayfalar arasnda sk sk rastlatmak olana vard. Zaten Selhattin Yurtolu, anlarn
yaymlamak amacyla yazmamt.

Peki bunca byk abaya neden girimiti.

Birinci cildin ilk sayfalarnda bu nedeni ocuklarna yle anlatyordu

''Babanz sfatyla hayatta en gzel baarlara gtrecek yolar size gstermek grevimdir.
Bunu yapmakla hem babalk grevimi, hem de benden sonraki kuaklara bugnk kuan
bilgilerini vermekle Trklk grevimi yapm bulunuyorum. Yakn tarihi okuduunuz zaman
anlayacaksnz ki, yzyl nce Sonu felketle bitmi bir tutum, yzyl sonra bilinmedii iin
ayn biimde tekrar edilmi ve gene ayn felketi dourmutur. Kafasn yormam, dn
aramam insanlar, bu zahmete katlan madklarndan, bazen hayatlarn kaybetmilerdir.
Gemi tecrbeleri bilen ve her gn geirilen hayattan ders alarak yaaylarn buna gre
dzenleyebilenler, en gl adamlardr."

Grld gibi, "Aile Tarihi"ni nce ocuklar iin yazmtr Selhattin Yzba; ne var ki, bu
alakgnll ama iinde, " gele-cek Trk kuaklarna eski kuan bilgilerini duyurmak"
dilei de yatmaktadr.

Bu dilei yerine getirmek, anlar yaymlamakla mmknd.

Ama nasl?..

On be cilt olduu gibi yaymlanamazd. Okurken ve incelerken grdm ki, Yzba'nn


hayat bir roman. Geri her insann hayat bir romandr. Ama, Yzba'nn hayat, yakn
tarihimizin n ka-zanm kiileriyle ve yakn tarihimizin birinci derecede nemli olaylar
iinde yaanm bir roman. Ciltler boyunca uzayan ayrntlarndan, fazlalklarndan syrlr;
dikkatli bir dzenleme yaplrsa, anlar bir roman btnl ve yapsna kavuurdu. Son
yllarda okuduum nice edebiyat yapt, byk tarih olaylar kesiminde insann dramn dile
getirmiyor muydu?

Yzba Selhattin, koskoca bir mparatorluun ykln ve yerine yeni bir devletin
kuruluunu yaamt. Ate emberinde geirmiti yllarn. nemli kiilerin yamacnda grev
almt. talyan Harbi, Balkan Harbi, Birinci Dnya Sava, Mill Kurtulu Sava'n kapsayan
dnemde i ve d atmalarn, devrimlerin, isyanlarn, kahramanlklarn, cinayetlerin tan
olmutu. Turanclk zlemine kaplp Asya'nn eiini zorlayan kuan ateli rneklerinden
biriydi.

"Vatan ne Trkiye'dir Trklere, ne Trkistan, Vatan, byk ve mebbet bir lkedir Turan "

dedikten sonra, Mtareke'nin karanlnda yenilginin ukuruna dmek ve ykntnn


stesinden Anadolu'ya geerek Mill Kurtulu Sava'n srdrecek gc yreinde
duyabilmek, bir insann yaamn alabildiine deerlendiren byklklerdi.

Yzba bir kuan dramn kiiliinde yanstan subayd. Romannn gereklii, deerine
katkyd.
Yklan Osmanlln yerine Trkl koymak isteyen kuan, eski tragedyalara benzer
ikilemini yreinde tayordu Yzba.

Neydi bu ikilem?

Osmanl mparatorluu Osmanllk kavram stne kurulmutu. Devletin temeli saylan ve


sorumunu tayan Trkler de Osmanlyd; Rumlar, Araplar, Yahudiler, Arnavutlar,
Ermeniler... vb. da Osmanlyd. Meclis-i Mebusan'da krsye kan Rum mebus:

- Biz sadk Osmanlyz, dedikten sonra balyordu muhalefetine. Ve imparatorluun


paralanmasna ynelileri tayan ulusuluk akmlar bu ortamda geliiyordu. Osmanllk a
dyd. Devletin topraklarnda yaayan eitli uluslar birbirine balayacak ve badatracak
bir kavram olmak niteliini oktan yitirmiti. Napoleon ordularnn Avrupa'ya serptikleri
tohumlar, Balkanlar'dan balayarak Osmanl topraklarnda boy veriyordu.

Osmanl devletinde ulusuluk akmna kaplan Trkler, mantk asndan Osmanlla kar
olmak zorundaydlar. Trklk akm; devlet iin tehlikeli, ar, blc, ykc bir akm
saylmaktayd. Ne var ki, ulusuluk akmlar dnda kalamazd Trkler. nk,
mparatorluun yapsnda barnan uluslarn ulusuluk akmlaryla kar karya ve i ie
yayordu. Balkanlar'dan Basra'ya dek her yerde kaynama, komitaclk, isyan, anari. Bir
yandan smrgecilik sreci iine girmi Osmanl Devleti. Dvel-i Muazzama Babli'de etkin.
Fransz, Alman, ngilizi Osmanl devlet adamlaryla kedinin fareyle oynad gibi oynuyor.
Yabanc kumpanyalar imtiyazl. Kapitlasyonlar geerli. Bu karmak ortamda Trklkle
birlikte Turanclk da olutu. Bir mparatorluun sorumunu yklenen kuak, o mparatorluk
batarken bir baka mparatorluun hayalinde d kurmaya yneldi. Balkanlar'dan Basra'ya
uzanan bir ufukta gne batarken Orta Asya'y kapsayan tasarlar ekici geldi. 191 l'de
Trablus'a savamak iin gidenlerin 1914'ten sonra ran ve Kafkasya ilerine dalmas olaan
grlmelidir.

Ne var ki hayaller ne denli byk olursa, ykl da o denli byk oluyor. Birinci Dnya
Sava'nn kahraman kuana savan sonunda uzatlan fatura ok ard. Deer yarglar
yklyor, ahlk kurallar deiiyor, hukuk kurallar yetersiz kalyor, sosyal kavramlar
etkilerini yitiriyor, yer ayaklarn altndan ka-yyordu. Uygarln ancak tek dii grnyordu
Anadolu'dan... Mehmet Akif'in,

"Medeniyet dediin tek dii kalm canavar " dizesindeki gibi.


Bu korkun zelzele ortamnda, kahramanlk deta bir tutkudur Selhattin'de. ksz
bymtr, "vatan, benim anamdr" diye diye... Vatan iin lmek bir lkdr. Sava
srasnda bir grevini iyi yapt iin Selhattin'i takdir eder Halil Paa:

- Bence, en cesur adam, len adamdr, vatan iin ldn grmek isterim, diyerek.

Ama, neresidir vatan?

Trablus mu, Kafkasya m, ran m, Irak m, Orta Asya m, Ana-dolu mu?

"Vatan, byk ve mebbet bir lkedir..."

te bu dnemin acl kuann romandr Yzba'nn yaam.

Yzba Selhattin'in romannn rakamla zeti udur:

1910 ylnda Harbiye birinci snfnda 16 asker idad'den -renciler toplanr. Bu snf,
orduya 422 piyade, 41 svari subay vermitir. 1930 ylnda, yani yirmi yl sonra snf
arkadalar Dolmabahe'de yldnm treni dzenlerler.

Ama hayatta 54 kii kalmtr.

Yar smrge durumuna dm bir mparatorluun paylalmas stne savalarn usuz


bucaksz cephelerinde bir o yana bir bu yana kouan subaylarn dram.

Yzba'nn bu eksen stne romanlaacakt anlar.

Anlar, zne ve szne ilimeden, btnln salayarak el-den geirmek yntemini


benimsedim. Yzba Selhattin'in yaz-dklarn baz tarih kitaplar ve harp tarihi dergileriyle
karlatrarak denetlediim zaman, gereklere titizlikle bal kalndn grdm. Bu konuda
ilgilerini esirgemeyen Emekli General Sayn Hakk Kurtbke ve Sayn Sabahattin Selek de
anlarla tarih gerekleri arasndaki doruluu onayladlar. On be cilt tutan anlardan bugnk
ortamda tepkiler yaratacak baz sayfalar da karmak zorunda kaldm.

Ve Yzba Selhattin'in Roman, Cumhuriyet gazetesinde ya-ymland.

Yaym srasnda baz eletiriler oldu. Bunlardan en nemlisi uydu:

- Yzba Selhattin gen bir subaydr, diyorlard, oysa anlatt-na gre, sava kesiminde
kumandanlarna derin etkiler yapabilmi, kararlar aldrabilmi, yerli yersiz klar olmu. Bu
tr davranlara askerlikte olanak bulunmad gibi, anlarn inandrcl da yaralanmaktadr.
Balangta bu eletiri bana hakl geldi, ilgili sayfalar kitap ha-linde baskya geildiinde
karmak istedim.

Ancak, daha sonra Selhattin'in kiilii ortaya ktka dncemi deitirdim.

Zaten, Yzba'nn her yazdnn gerek olmas da gerekmi-yordu. Bir nl yabanc dnr:
"Anlarm sylemek istediklerimdir, itiraflarm syleyebildiklerimdir" demi. Bir insann
anlarnda gerekleri olduu gibi ve btnyle yanstmasn istemek geersizdir. Her insann
gizlemek istedii olaylar vardr. Ya da byle bir istei bulunmasa da, kii, yaad olaylar
eitli nedenlerle arptabilir, olduundan baka biimde anlatabilir. Bu konuda ok hikye,
roman, oyun yazlmtr. Bir trafik kazasn gren drt kii bile, olay baka baka biimlerde
dile getirirken, bir koskoca savaa katlm kiilerden nasl tarihsel objektivite bekleyebiliriz?
Hi kukusuz, Selhattin Yzba'nn anlar iddialarn tayabilir ya da kendi apnn
llerini yanstabilir.

Ne var ki, okunduunda Yzba'nn kiiliiyle anlar arasnda ocukluundan beri deimez
bir bant sezilecektir. Daha baka bir deyile, ocukluundan balayarak Selhattin
Yzba'yla anlatt olaylar doal biimde birbirlerini tamamlamaktadr. Ayrca, bugnk
ortamda yadrganacak baz olaylarn o dnemde yaandn tarih bize sylemektedir.

O gnlerin niteliini kavramak iin bir baka kaynaa bavura-bilir, hatta Selhattin
Yzba'y bu kaynaktan yararlanarak irdele-yebiliriz. Yzba Selhattin, yalnz Kemal
Tahir'in Yorgun Sava'sna konu olmu deildir. Cell Bayar'n Ben de Yazdm adl eserinin
altnc cildinde eitli yerlerde Selhattin Yurtolu'nun ad geer. Hasan zzettin'in Kutsal
syan'nda (cilt 6, sayfa 314-318), General Ali Fuat Cebesoy'un Mill Mcadele Htralarndan
(sayfa 346-349) aktarlarak Yzba'nn ilgin bir hikyesi anlatlr:

"Mill Kurtulu Sava'nn ilk kaygl dneminde, Kolordu Kumandan Yusuf zzet Paa,
stanbul ile Ankara arasnda bir seim yapamam durumda ve tereddtler iindedir. Kdemli
Kolordu Kumandan olduundan, verecei karar nemli etkiler yaratacak, birok birlii
etkileyebilecektir. O srada Bursa'da 56'nc Tmen Kumandan Bekir Sami'nin yaveri olan
Yzba Selhattin, hibir yetkisi bulunmad halde kendiliinden telgraf bana giderek,
Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa Kemal Paa'y arar:

- Paa Hazretleri, 56'nc Tmen Yaveri Yzba Selhattin karnzdadr.

- Ben, Mustafa Kemal Paa'ym.


- Paam, Yusuf zzet Paa, Bursa'ya geldi. Yolda 172'nci Alay Kumandan Osman
Bey'in ellerine kelepe vurarak Bursa'ya getirdi. Kuruna dizdirmek istedi. Bekir Sami Bey'in
almalarn engelliyor. Ulusal rgtlerin ve subaylarn morallerini kryor. Bu olumsuz
davranlar hepimizi isyan ettirdi. Emriniz ne olacaktr.

Mustafa Kemal:

- imdi baz emirler yazdracam, bundan sonra seninle telgraf banda grmek zorunda
kalrsak, sana br adn soracam. "Gk" diyeceksin. Seni sanarak bakasyla grmek
gafletine dmeyelim.

Ve sonra Mustafa Kemal Paa, Yusuf zzet Paa'ya yle bir telgraf yazdrr:

"... siyas ve asker en nemli kararlarn verilmesi gnlerindeyiz. Sizin de grmelerde hazr
bulunmanz yararl olacaktr. An-kara'ya teriflerinizi rica eder, sayglarm sunarm." Mustafa
Ke-mal Paa, 56'nc Tmen Kumandan Bekir Sami Bey'e de yle bir telgraf eker: "Yusuf
zzet Paa'ya yazdmz ifreyi okuyunuz. Kendisine bir ey duyurmadan ve krmadan
Ankara'ya gelmesini syleyiniz. Gelmemekte direnirse, kendisini tutuklu olarak Ankara'ya
gndermenizi dilerim."

Mustafa Kemal bundan sonra Selhattin'e u emri verir:

- Bekir Sami Bey'e gsterdikten sonra Yusuf zzet Paa'nn if-resini kendisine veriniz. Onun
ok ivedi olarak Ankara'ya yollanmasn salamak zere Bekir Sami katnda gcnzn son
haddini kullannz. Yusuf zzet Paa, Ankara'ya gelmemek iin diretirse, tutuklayarak
Ankara'ya gnderiniz. Bu davrannza Bekir Sami Bey engel olmaya kalkarsa, onu da
tutuklayarak Ankara'ya gnderiniz."

Bundan sonra "Kutsal syan" yle devam ediyor: "Mustafa Kemal ile Ali Fuat Paa,
telgrafhaneden ktktan sonra Selhattin'i tanyp tanmadklarn dndlerse de, bellekleri
onlara bu adda hibir subay bildirmedi. Karargha vardklarnda Selhattin Bey zerine
epeyce bilgi aldlar. Bu yrekli yzba, Kafkasya ve Irak cephesinde iri kym kumandanlarn
yannda baarl grevler y-rtmt.

Mustafa Kemal:

- nallah yarn Selhattin'den hayrl haberler alrz, dedi, ben bu subayn vermi olduum
emirleri yerine getireceini umuyo-rum."
Gerekten Selhattin Yzba, emirleri yerine getirmi, Yusuf zzet Paa'y -tutuklamaya
gerek kalmakszn- Ankara'ya yollam-tr. Sonra da telgrafhaneye giderek:

"- Baka emriniz var m Paa Hazretleri? diye sormutur."

Olay, Yzba'nn karakterini apak ortaya koymaktadr. Tmen Yaveri, hem Tmen
Kumandann, hem Kolordu Kumandann tutuklamak iin Mustafa Kemal Paa'dan emir al-
maktadr.

O dnemin koullar iinde bu tr olaylar doal karlamak ge-rekir. Yakn tarihimizin


benzer olaylarla dolu olduunu unutmaya-lm.

Yzba Selhattin'in anlarnn birinci blm bu kitapta toplanmtr. Mtareke'ye dek gelen
bu blmden sonra, Mill Kurtulu Sava blm kalyor.

Koullar elverirse, nmzdeki aylarda ikinci blm de yaymlamak istiyoruz.

Bylece, Yzba'nn gelecek kuaklara duyurmak istediklerine iletken oluyoruz. Bu grevi


yaparken, Selhattin Yurtolu'nun anlarda kulland dile mmkn olduunca dokunmak
istemedim. Ne var ki, aradan geen srede, hem kelimeler eskimi, hem cmle yaplarnda
deiiklikler olmu. Bu nedenle zorluklara boyun edim. Anlarn yaand dnemlerin
havasn gnmze aktarabilmek iin baz szleri ve terimleri baz yerlerde olduu gibi
braktm. Szgelii baz yerlerde; "mlzm", baz yerde "temen", baz yerde "miralay", baz
yerde "albay" szcklerinin kullanlmas, bir dalgnlk deildir, bilerek yaplmtr.

Szlerimi bitirirken Yzba Selhattin'in anlarnn yaymlanmasnda gsterdikleri anlay


iin ocuklarna ve bata dostum Dr. Cengiz Yurtolu'na teekkrlerimi bildirmek isterim. Bu
anlay sayesinde Yzba'nn anlar kamuya mal edilmi, yeni kuaklara sunulmutur.

lhan SELUK

23 Nisan 1973
OCUKLUK

Hayatmn hatrlayabildiim ilk olay, 1898'de snnet olduum zamandr. Giydiim elbise o
vaktin modasyd. Bana da Arnavut elbisesi diye yaptrmlard. Evde bir sr kalabalk,
alglar, Ka-ragz, yatak, komu hanmlar... Akrabamzdan Emine Hanm' ben ok severdim.
Emine Hanm beni giydirmi, kucanda gezdiriyor, bana birok hediye oyuncak gelmi
olduunu sylyordu. Aabe-yimi kurdele balamak iin gtrdler. Tam bu srada kyamet
koptu. Hokkabazlar baryor, alglar alyordu. Aabeyim kucak-ta kt. Alyordu. Bunu
grnce Emine Hanm'n elinden kurtuldum, doru baheye katm. Bahemiz bykt. Bir
kesinde bir eek ahr ve ahrda bir eek vard. Kotum, ahra girdim, eein ullar altna
saklandm. Beni epey aramlar, so-nunda buldular. st tarafn hatrlamyorum. Korkudan
baylm olacam. Gzm atm zaman, yatan teki ucunda aabeyim alyordu. Babam
da baucumdayd. Elinde ufak krmz bir tl kese vard. Bana birok para verdi. Aabeyime
de:

- Bak Selhattin glyor, sen aabeysin, sana ayp deil mi! de-di.

Annem eildi, beni pt.

PARA PARA

Bu satrlar yazarken tam otuz sekiz yl nce alnma deen an-nemin scak dudaklarn
hissettim. nsan hayat bu kadar hi ve bu kadar ksadr. Otuz sekiz yl nce byk bir ailenin
en kk ocuu bendim; imdi bir ailenin banda yalanmm. O byklerin hepsi toprak
olmu. Sizler de bu yazlar okurken bizler toprak olacaz.

ocukluumun ilk yllarna ait bir eyi daha hatrlyorum. Biri okula baladm tarih -ki
snnet olmadan az nceydi-. O vaktin usulnce, gideceim okulun ocuklar geldiler, beni
trenle evden aldlar. Babamla beraber kafilenin ardnda yryordum. Bana da kitap antas
gibi kullanlan bir srmal kese dikmilerdi. lk gittiim okul, Edirne'de Sultan Selim civarnda
Darlirfan mektebiydi. Mdrmz sarkl Kse Yusuf Hoca'yd.
Babam doktor yzbayd. Babam ve arkadalar evlerde toplanr, kumar oynarlard. Oyun
bitinceye kadar yanlarndan ayrlmazdm. Aabeyimle ben, oyunculara hizmet ederdik. Kim
kazanrsa bize para verirdi. Bunu beklerdik. Sonra oyun sresince bir sr yemiler, uruplar
gelir, biz de uyank olursak hakkmz alrdk.

Ben aldm paralar harcardm. Aabeyim, hem benden daha ok para alr, hem de
biriktirirdi. Ben de kolayn bulmutum. Aabeyimin saklad yerden paray alardm. Azar
azar aldm iin kimse farkna varmazd. Nihayet fark etmi olacaklar ki, o vakit on paraya
satlan toprak kumbaralardan birini aldlar. Aabe-yim parasn kumbaraya atyordu. Ben de
kumbaradan para karmak iin uratm, uratm...

Bir trl baaramadm.

Bir gn evde kimse yokken kumbarann durduu sandk odasna girdim. Gya kedi veya fare
yapm gibi elimle itince kumbara raftan yere dt. Para para oldu. Paralar dald. Ben
gene iinden aldm. Sandk odasnn kapsn kapadm. Aa indim.

Halamn bir gergefi vard. Aldm paralar ararlar diye gergefin bir tarafna sakladm.
Buldular m, hatrlamyorum. Ama kumbara ortadan kalkt. Bir daha para almak olanan
bulamadm.

PERLER

Bir anm daha var ki, iki kuak ncesinin yaayn gstermesi bakmndan nemlidir.
Geceleyin evlerde roman okumak, o gnn uygar ya da bilgili saylan ailelerinde detti.
Ekmeki Kadn, La Dam O Kamelya, Kzlkpr Cinayeti, Seksen Gnde Devrilem, Monte
Kristo gibi daha ok Fransz yazarlarnn ve en bata Ksaviye d Montepen'in eviri
kitaplarn okumak geerliydi. O zaman saatler imdiki gibi alafranga deil, alaturkayd.
Alaturka saat on ikide gn batard. Akam yemei gn kararmadan bitmi ve sofradan
kalklm olurdu. Yemekten sonra, ortada yanan bir petrol lambasnn bana, ya annem veya
byk ablam ve nadiren babam oturur, bu romanlardan birini okurdu. Bykbabam,
bykannem ve drt karde bir kede oturur, dinlenirdik.
Gene byle bir gn, roman okunurken, oturduumuz odann ta-van vuruldu. Herkes bu sese
kulak verdi. Ses kesildi. Okuma tek-rar balad. Ses tekrar balad. Okuma kesildi. Ses kesildi.

Babam derhal frlad. Annem ok cesurdu. O da frlad. Evi aradlar. Bir ey bulamadlar.
Nihayet karar verildi. Periler kitap okunmasndan holanmyor.

nsann ocukluundan kalan anlar, para para, blk prk oluyor. Bir de evimizin
yannda oturan Svari Feriki Akil Paa'y nedense hatrlyorum. Bu paann bir kz ve bir
olu vard. Evinde birok kadn ve erkek hizmetkrlar bulunur, dostlar otururdu. Akil
Paa'nn babas da Selim Paa'ym. ok zengindiler. Ben be yandaydm. Akil Paa o
tarihte sakallyd. Muhteem bir arabas ve atlar vard. Konan kapsndan arabayla kar,
arabann nn-de ve arkasnda drt be svari giderdi. Bu grkemle getii yerlerde halk
ayaa kalkar, tabii btn asker ve zabit selam dururdu. Ben okula emir berin elinden tutarak
gelir giderdim. Paa, beni grd zaman arabasn durdurur, beni arr, sever, bazen de
okul civarna gtrr ya da eve brakrd. Ben de bu sakall paay ok severdim.

1900 ylnda babam Tekirda'a tayin oldu.

Biz, Edirne'den Tekirda'a gidiyorduk. Sabaha kar evden -karken tala yanar bir mum
brakld. Biri retmi olacak, yanar bir ey braklrsa yangn olur diye bellemiim. Mumu
grmediler sandm. Anneme seslendim.

Annem:

- Brak sndrme, o snmezse, iimizden kimse lmeden tekrar Edirne'ye geliriz!., dedi.

Gerekten kimse lmeden Edirne'ye tekrar dndk. Ben hl bir mum sndrrken birinin
leceini dnr ve titrerim.

SOPALAR

Evden arabayla istasyona, trenle Muratl'ya ve oradan arabayla Tekirda'a geldik.


Tekirda'daki evimiz "Pazar Tekkesi" denen tekkenin harem tarafndayd. Bir yldan fazla
Tekirda'da kaldk. 1901 'de stanbul'a geldik. Babam, Edirne'ye dnd. Biz de drt be ay
sonra Edirne'ye dndk. Bu suretle Edirne'den ayrlla Edirne'ye dn 16-17 ay kadar srd.
Tekirda'da iki ilkokula gittim. Ben henz alt yandaydm. Bizimle birlikte 18-19 yanda
sarkl hocalar da ders okuyorlard. Hepimiz evden getirdiimiz minderleri yere sererek
oturuyorduk. imdiki retmen krss gibi, ama daha alaka bir yerde sarkl bir hoca
oturur, yannda 20-30 tane ksal uzunlu, inceli kalnl sopa dururdu. Oturduu yerden sopayla
bize vurabilirdi. Okudu-umuz ey, Elif-be, Tebareke kitaplaryla Kur'an'd.

ou ocuk gibi ben de ok yaramazdm. O vakit kadnlar yalnz olarak gezmeye giderlerdi.
Ben de ablalarm ve annemle bir gn deniz kenarna gitmitim. Kyda bir lam batakl
varm. Oynarken iine dtm. Ve batmaya baladm. Herkes koutu. Bir trl
kurtaramyorlard. Ablam on alt yandayd. Atld. Beni kurtard.

Bir gn de babam ve aabeyimle bir kayk gezintisine kmtk. Byk tehlikeler atlattk.
Ben ok korktum. Bugn bile kaya kolay binemem.

ocukluk hayatm ocukluk yaramazlklar iinde geti. ok defa kafam tala yardlar. Ben
de ok kafa yardm. Bu kavga d-vlerde arkadalarmn evlerine gider, camlarn tala
krardm. Bu kabahatler yznden babamdan ok dayak yedim. Fazla dayak yiyince de
soyunup elbiselerimi atar:

- Ben sizin ocuunuz deilim!., diye kaardm.

Tabii beni yakalayp bir daha dver, bu sefer susardm. Akrabamzdan Tevfik Aabey bu
sralarda stanbul'dan Tekirda'a geldi. Sen ve akrakt. Mkemmel Karagz oynatr, ark
sylerdi. Babam ney alar, Tevfik Aabey de sylerdi. Babamn en ok sevdii arklar,
"ebabet gitti de elden, muhabbet gitmiyor hl " ile "Na midi aka doktor var m tbbn
aresi "ydi.

Annemin "Felek bana neler etti" arksn sylediini hayal meyal hatrlyorum.

Tekirda'da bir sre kaldk. Sonra bir gn toplanp vapura bin-dik ve stanbul'a doru yola
ktk. O vakit hi Trk vapuru yoktu. Hep yabanc vapurlar ilerdi. Biz de bir Yunan
vapuruna binmitik. Babamdan baka hepimiz vardk. Yolda ok mthi bir frtnaya
tutulmuuz. Ben pek hatrlamyorum, ama aabeyimden ok dinlemi-imdir. O tarihte sanrm
aabeyim 10-11 yalarn-dayd.

stanbul'da evde oturduk. Birini pek hatrlamyorum. Birisi Aksaray Tramvay


Caddesi'ndedir. Hl duruyor. teki ehzadeba'nda yanm, arsas bo duruyor. Beni nce
Kumkap civarnda bir ngiliz okuluna vermilerdi. Okul cuma gn akt. Cumartesi
leden sonra ve pazar gn tatildi. Ben:

- Gvur olmam!.. diye direttim ve okula gitmedim. Dvdler, dinlemedim. En sonunda beni
alp Aksaray Tramvay Caddesi'nde Darltalim ve lim Mektebi'ne verdiler.

KIRK GN

stanbul'da unutamadm bir de ac olay geti bamdan...

Karagz Soka'nda oturduumuz gnlerden birinde misafirler gelmi, yemekler pimiti. Ben
mutfakta yemek istedim, vermedi-ler. Mutfak baheye bakyordu. Kendi kendime:

- imdi mutfan penceresini aarm, kediler ieri girer, yemek-leri yer, bunlar da bana yemek
vermemenin cezasn ekerler!.. dedim.

Pencereyi aarken cam krld. Sol bileimi kesti. Korkudan baylmm. Herkes koumu.
Tevfik Aabey de bizdeymi. O vakit henz ortaokul rencisiydi. Beni alp eczaneye
gtrd. Sanrm krk gn kadar yara kapanmad. Hl yeri duruyor.

Ama kediler de yemekleri yemilerdi.

stanbul'daki hatralarm krk dkk bu kadar...

1901 ylnn sonlarna doru olacak, trenle tekrar Edirne'ye gel-dik. Edirne'ye gelirken, yolda,
fakir bir ihtiyar kadnn aladn grdm. Ben bunu grnce alamaya balamm.
Bykannem:

- Ne oluyor? diye sordu. Ben:

- Ya sen de byle bir gn dilenirsen? Bykannem boynuma sarlp beni pt:

- Sizler varsnz ya olum, kazanr bana bakarsnz... dedi. Edir-ne'de beni, Edirne
Belediyesi'nin kar tarafndaki bir okula verdiler. Kadirhane civarnda bir eve yerlemitik.

Ev hayatmz eskisi gibi devam ediyordu. Ben, annem ve ba-bamla yatardm. Karmzdaki
odada byk annem ve b-ykbabam yatard. Ablalarmla aabeyim baka bir odada yatar-
lard.
LM

Bir gece bir sesle uyandm. Baktm, bykannem baryor. Onun arpnts vard. Bu arpnt
gelince ku gibi barrd. Evin iinde herkes kalkm, kouuyordu. Ben de yetitim.
Bykan-nem ksk ksk nefes alyor ve yatakta yatyordu. Babam, annesi-nin nabzn tutmu
bakyor. Annem bir ila vermekle megul. Bykbabam ve kardelerim hepsi orada. Biraz
sonra bykan-nemin sesi kesildi.

Babam sararmt. Bykbabama:

- Baba, annem ld... dedi.

Annem beni yatak odasna getirdii zaman gzleri yalyd. Ona sordum:

- Ben bir daha bykannemi gremeyecek miyim? Annem:

- Gremeyeceksin artk, ld o... dedi. Hayatn ilk tokadn yemitim.

Sonra biz bu evden ktk. Edirne'de Tahtalhamam Soka'nda bir eve geldik. Ben okula
gidiyordum. Bykannemin lmnden bir buuk yl gemiti. Babam geici grevle bir yere
gitmiti. Annem hastalanmt. Doktorlar boyuna gelip gidiyorlar, annemi tedaviye
alyorlard. Bir sal gn (1 Eyll 1903) leden sonra okuldan geliyordum. Sokan
banda komumuzun hizmetisi mm'y grdm. Beni grnce kat. Eve geldim. Sokak
kaps ak. Merdivenin altnda bir sr ayakkab. Ben bunu grnce bir eyler sezinlemi
olacam ki:

- Annem ld!., diye bararak yukar frladm. Beni tutmak istediler. Odaya girdim. Annem
bir yatakta yatyor. Komular etrafn evirmilerdi. Ben annemin boynuna sarlmm. Beni
aldlar gtrdler.

Dokuz yandaydm.

***
Artk annesiz kalmtm.

Ve biz; ihtiyar bir bykbaba, en by 19, en k 9 yanda drt karde bir evde
kalvermitik.

Herhalde annemin ldn babama yazdlar. Babam, drt ay sonra vazifeden dnebildi.
Yalnz, daha dnmeden, annemin stanbul'daki ortanca ablasndan bir mektup geldi. Bu
mektupta teyzem diyordu ki:

"Doktor (teyzem babama doktor derdi) bana uramad. Hrmz halanzla konumu. Anneniz
lmm. Babanz da bura-da bir paann kzyla nikahlanm. Bu haberi duyunca ardm.
Bana dorusunu yazn."

Mektup hepimizi artt. Biz her gn annemizi anar ve alarken; babamz gelince ne yapp da
babamz zmeyelim diye dnrken, babamn annemin mezarn grmeden evlenmi olmas
hepimizin boynunu bkt.

***

Bir sabah babam karlamak zere aabeyimle istasyona gittik. Babam aldk. Aabeyim,
teyzemin mektubundan sz aarak ba-bama att. Ne cevap verildiini bilemiyorum. Aradan
bir ay ge-ince de vey annemizin eyalar geldi. Bunlar o gnlere kadar bizim ve Edirne'nin
grmedii lks eylerdi. Ad Edibe olan bu hanm, Sadrazam Ferit Paa'nn torunu ve bilmem
ne valisi, bilmem ne paann kzym. Kocasndan ayrlm ve benim kadar bir olu varm.
Olan o srada Kadky'de Frerler mektebinde okuyormu.

VEY ANNE

Nihayet bir gn vey annem geldi.

Hepimiz istasyonda karladk. O zamana gre dnlmesi bile mmkn olmayacak biimde
ssl ve ak giyinmi bir hanm. Edirne istasyonunda trenden indii zaman herkes ard.
Ksa bir zaman sonra btn Edirne halk babam ayplad; bize acd. Ayrl-d kocasn ve
stanbul'da kalan ocuunu ok seven ve bizim evi ahr gibi gren bu hanm, en kk ben
olduum iin beni sever gibi grnrd. Bir gece beni yanna almt. Babam nbeti
olduundan, evde yoktu. vey annem bir srasn getirerek bana sordu:

- Annen mi gzeldi, ben mi gzelim?

- Annem senden ok gzeldi, mavi gzl, sar sal, uzun boyluydu... dedim.

- Ama benim de salarm sar, gzlerim mavi; benim de boyum uzun...

- Sen boyanyorsun ve ondan gzel olmaya alyorsun, annem boyanmadan da


gzeldi.

ki gn sonra bir sabah okula gitmek iin antam yerletirirken babam yatak odasndan kt.
Bir byk sopayla belime vurdu. Baylmm. Ablam komu, beni kurtarm. Babam
diyormu ki:

- Annenizi bu gece ryamda grdm, lmesinin sebebi bunun yaramazlym onu


ldreceim!..

Dayak yememe sebep, phesiz yaramazlm deildi. Annemin daha gzel olduunu
sylediim iin Edibe Hanm beni dvdr-yordu.

vey annem alt ay sonra bizden ayrld.

O gitmeden nce, bir sabah bykbabam da ld.

1904 ylndaydk.

Biz drt karde kimsesiz kalmtk.

vey annem stanbul'dan mektup yazm, ocuklarn terk ederse, babama dneceini
bildirmi. Babam teklifi kabul etmedi. Sonunda ayrldlar.

Babam bekr kalnca tekrar evlenmek yollarn aramaya ba-lad. Bu sefer byk ablam,
vaktiyle komu bir evde tant Huriye Hanm' babama sylemi, konuulmu. 1905'te
evlendiler. Annemin lm deinin serildii oda bu ikinci kadna da gelin odas oldu.
Bundan sonra, nce byk ablam, sonra kk ablam Emine evlenerek aile ocandan
ayrldlar. Aabeyim henz 18 yandayken babama darlarak evi brakt. Aabeyim zayf
yaplyd. Verem olmu, lmden zorlukla kurtulmutu. Orta tahsilini bitirdikten sonra memur
olarak ekmek paras derdine dt.
Yl 1906'yd.

Ve ben, Edirne'de koca evde on iki yanda yapayalnz kalm-tm.

PS VE PERAN

Sonradan ehrin bir baka semtindeki yeni bir eve tandk. vey annemin annesi Hayriye
Hanm ve kocas Reat Bey ile be-nim yamda olan olu Fuat, yeni domu bulunan Nihat ve
kzkardei 17-18 yandaki Zehra yeni eve geldiler. Bylece hayli kalabalk olmutuk. Ve
yeni bir hayat balad. Bu evde bir buuk yl kadar oturduk.

Ben mektebe gidip geliyordum. O zamanlar okullar ok pisti. Bitlenirdim. Ama bana kimse
bakmadndan emir erimiz bitlerimi temizlerdi. Salarm perian ve yrtk bir elbiseyle okula
gider ge-lirdim. Kn paltom olmad iin yollarda titreye titreye koardm. Bu durumdan
utanrdm. Bizi tanyanlar, bu halime acrlar, babam da ayplarlard. zerimde bit bulunduu
iin arkadalarmn bana, "Bitli!" dediklerini, yanma gelmediklerini, bu yzden okul
bahesinin bir kenarna ekilerek aladm hatrlarm. Aladka annemin de gkten bana
bakarak aladn sanrdm. Ve bam yukar kaldrarak:

- Annem, sen alama, ben alacam, byk adam olacam ve bu ektiim aclar
unutacam!., derdim.

Bir gn babam klada nbetiydi. Ben evin ksz ocuuy-dum. O gece Nihat ile Fuat
zerime atlp benimle itiip kakmak istediler. Ben herhalde hepsinden kuvvetliydim ki,
Fuat' itince kafas duvara arpt. Alamaya balad. Bykler odaya kotular. vey annem
Huriye Hanm bana:

- Eek, dedi. Cevap verdim:

- Sensin eek! Hayriye Hanm:

- yle anann byle ocuu olur.


TEHDT

Anneme dil uzatan bu kadn karsnda susamazdm. Derhal a-zm atm. Neler syledim
bilmiyorum. Fakat ok ey syledim. Kadnlar benim sylediklerim karsnda rktler. Bana
bir ey yapamadlar. vey annem:

- Baban yarn gelsin, ben sana gsteririm!..

Ve ilave etti:

- Ben seni sokaa attraym, a kal, evimizin kapsna gel, ekmek dilen de akln bana gelsin!

Ben gene dikildim:

- Babam deil mi, bana bakmaya mecburdur. Bakmazsa gider Mir Paa'ya syler ve
kendime eek gibi baktrrm!..

Laf burada bitti. Ben yatama yattm. Fakat uyumadm. Hep bu kadnlarn bana hcum edip,
dveceklerinden korkuyordum. Evin baka odalar vard. Ama baka bir odaya giderek yalnz
yatmaktan da korkuyordum. Sabaha kadar hep kendi kendime aladm. Bugnk gibi
hatrlyorum:

- Allahm, annemi ne diye aldn, madem ki annemi alacaktn, bunlar ekmek iin beni niye
dnyaya getirdin?

Sabah olur olmaz herkesten nce kalktm. Kitaplarm aldm. Okula deil, byk ablam
Feyziyap'n evine gittim. Aabeyim de ablamla birlikte oturuyordu. Hem aladm, hem
anlattm.

Aabeyim ve ablam dediler ki:

- Ne alyorsun? te buras senin evin. Niin sokakta ve niye a kalacaksn? Burada


oturursun ve biz sana bakarz.

Ablamn kocas Tevfik Bey de geldi. O tarihte temendi. Durumu ona anlattlar. Bunun
zerine dedi ki:

- Alama! Alamak erkek olana yakmaz. Buras senin evindir. Ablan zaten annendir. Sen de
benim evladmsm.

Hayata umutla bakmaya baladm.


Akamst okuldan geliyormu gibi dndm. Evin bir de nefer-lerin girip kt arka kaps
vard. Bu kap babamn yatak odasnn altndayd. Babamn odasnda ne konuuluyorsa
aada duyuluyordu. Emirber Konyal Mehmet, tam sekiz yldan beri yanmzdayd. Ve
annemin lmyle balayan btn felketlerimizi biliyordu. Bana dedi ki:

- Bugn leyin baban nbetten geldi. O vakitten beri analnla kavga ediyorlar. Baban
birka defa bayld. Beni teki ocukla-rmdan ettiniz, bundan da m edeceksiniz! diyordu.

Ben, neferin odasndan evin alt kmrlne ve oradan mutfaa geldim. Mutfakta byk bir
et ba vard. Onu aldm, nefere dedim ki:

- Eer babam seni arrsa ve gelirsen, seni dorarm!

Eve girdim.

BABA-OUL

Ev sokak kapsndan sonra byk bir talkla ikiye ayrlmt. Girince, solda merdivenle klr
tarafnda babamn yatak odas, yemek odas, kiler ve hamam vard. Sa tarafta bir oda
bulunuyor-du. Odann yanndan merdivenle klr. Orada da Zehra ile ben yatardk. Zehra o
vakit 17-18 yandayd. Benimle dertleir, bana acr ve ablas Huriye Hanm'a kzard. Onu
grp durumu anlatacaktm. Odada kimse yoktu. Kitaplarm braktm. Aada, talkta
yzm ykamak istedim. Merdivene geldiimde babam odasndan kt. Aramzda talk ve
karlkl iki merdivende babayla oul karlatk. O krk be, ben de on yandaydk.

Babam dedi ki:

- Sen beni Mir'e ikyet edecek ve kendine eek gibi baktracakmsn, yle mi?

Cevap verdim:

- Evet, seni Mir'e ikyet edeceim ve kendime baktraca-m!..

Bunun zerine babam merdivenlerden tala kotu. Ben de bulunduum merdivenlerden


tala atlayp babamn stne kotum. Ben ocuk olduumdan tabii daha hzl indim ve
babama arpar arpmaz, adamcaz arka st kt. Bu arada Huriye Hanm, annesi Hayriye
Hanm, Zehra hepsi kmlar, baba-oul mcadelesini seyrediyorlard. Hepsinin birden
stme saldracaklarn sanp korktum. Koltuumun altnda sakladm ba kararak:

- Gelirseniz karmam!., diye bardm.

Hepsi yatak odasna katlar. Huriye Hanm pencereye kotu; ap barmaya balad:

- Yetiin komular, Selhattin babasn ldryor!.. Babam a-rm hi yerinden


kmldamyordu.

Tekrar mutfaa kotum. Ba yerine braktm. Nefer odasndan karak, byk ablamn
evine geldim. Durumu anlattm.

Ertesi sabah doruca Edirne er'iye Reisi Abdurrahman Efendi'ye gnderdiler. Vaktin sarkl
kads zaten beni tand iin oturttu. Hikyemi batan sona anlattm. Zaten kk bir kasaba
olan Edirne'de herkes vaziyeti biliyordu. Kad beni dinledikten sonra:

- Haydi sen git, ben babanla greyim, dedi. Ben tekrar eve geldim.

O gn aabeyime Kad'dan resmi bir kt geliyor ve ertesi gn saat 10'da (alaturka saat 4'te)
kad, bizi makamna artyordu. Aabeyim o sra yz elli kuru maala Maliye Dairesi'nde
memurdu. kimiz huzura ktmz zaman babam Kad'nn yannda oturuyordu.
Abdurrahman Bey bize uzun boylu nasihat vererek babaya itaat gerektiini anlatt. Babam da
ayr ayr drt ocuuna nasl fedakrlk yaptn hikye etti. Bunun zerine aabeyim dedi ki:

- Babam ocuu ile dargndr ki, bugn zaten bunlara bakmak zorunda deildir. Yalnz, bu
kk kardeime bakmas gerekir. Ona da yapmad zulm kalmam ve sonunda o da cann
kurtarmak iin kam, byk kardelerinin evine iltica etmitir. Biz cann kurtarp bize gelen
kardeimize bakmaya mecburuz. te babas ve ite olu. Eer babasnn lafna inanyorsa
onunla gider, isterse bizim eve gelir. Biz kardeimize gitme demiyoruz, gelirse kovamayz.

Ve aabeyim ayaa kalkt, ben de beraber kalktm, Kad'nn odasn terk ettik.

KORKA KORKA
O gece enitem Tevfik Bey eve gelince anlatt. Ben o srada Edirne Asker Rtiyesi nc
snftaydm. Babam okula gitmi, kendisine kar geldiim iin okuldan kovulmam istemi.
Bizim snfa bakan Mlzm (Temen) Mustafa Efendi vard. O da enitemi grerek, benim
muhakkak yarn okula gelmemi, gelmezsem hakknda kanun muamele yaplacan sylemi.

Ertesi gn okula gittim.

Beni mdre kardlar. Mdr, babama niin kar geldiimi sordu. vey ana hikyesini
anlattm. O da mteessir oldu. Bana nasihat etti. O akam eve gitmemi syledi.

Karanlk basnca korka korka eve geldim. Yavaa kapy al-dm.

Kapy aadaki odada oturan Reat Bey at. Beni grnce:

- Gel bakalm kk aslan... dedi. Ben:

- Korkuyorum, dedim, dvecekler beni.

- Sana el kaldrann elini krarm! Gel bakaym benim mert yav-rum.

Beni pt. Babama seslendi. Babam aa indi. Elini ptm. Babam alayarak boynuma
sarld. Beni talktaki bir minderin stne gtrd. Hem sevdi, hem alad.

Huriye Hanm yukardan olanca sesiyle baryordu:

- Rifat Bey, Rifat Bey, bu eve Selhattin girerse ben karm. O, imdi bu evden kacaktr!..

Babam dayanamad bard:

- stersen, haydi sen git!..

YOLCULUK

Bir zaman sonra Hayriye Hanm ve Zehra baka eve tandlar. Benzer olaylar devam etti.
Ama babam artk beni dvmyordu. Ben, yalnz bir odada yatmaktan korkuyordum. Bize bir
Arap ka-dn geldi. Ben onunla yatardm. Fakat o Arap kadndan da korkardm. ou geceler
bam yorgann iine sokarak aladm bilirim. Nihayet o Arap kadn da gitti. Babam
Huriye Hanm'n zoruyla Medine'ye gitmek iin mracaat etti. Beni Edirne Harbiyesi'nin orta
ksmna yatl olarak yazdrdlar. Hazrlk ya-pld. Eyalar satld. Bu eyalar satlrken
babamn bana para vermeyeceini dnerek eyalarn parasndan 150 kuru kadar aldm.
Bir sabah Huriye Hanm, annesi, babam Edirne'den trene bindiler. Tam tren hareket edecei
srada babam bana bir mecidiye verdi:

- Sana oradan para yollarm, dedi.

Ekim-kasm aylarndaydk. Medine'ye ancak bir ayda gidilirdi. Oraya gidecek, bana
mecidiye maa balayacak ve ben aylarca sonra para alacaktm. nmz Ramazan ve okul
tatildi. Ben aylar-ca ne yapacaktm? Babam bunlar dnmyordu.

Eve geldim. Bo evde braktm yrtk bir bohann iindeki eski amarlarm alp byk
ablamn evine geldim. Aabeyim baka bir yere tayin edilip gitmiti. Kk ablam
Gelibolu'dan mektup yazp beni istemiti. Gelibolu'dan bir asker arabas Edirne'-ye hasta
getirmi geri dnecekm. Kk ablam Emine'nin kocas Ahmet Bey subayd. Bu arabayla
Gelibolu'ya gitmem isteniyordu. Edirne'den bir sabah neferle bu arabaya bindik, ilk akam
Uzunkpr'ye, ertesi akam Kean'a, nc akam da Gelibolu'ya vardk. Emine Ablamn
kocas Ahmet Bey'in babas Binba Osman Bey, Gelibolu Garnizon Kumandan'yd. Bir
yldan beri grmediim Emine Ablamla karlamamz ok hazin oldu. O on yedi yandayd.
Kucanda bir yanda Bedia adl bebei vard. Ben on drt yandaydm. Bir ay kadar orada
kaldm. Geceleri Emine Ablamla dertleirdik. Ahmet Bey, tutumlu bir mlzmd (temen).
Bana hep iktisadn yararlarndan sz aard.

Gelibolu'da tatilim abuk geti, Edirne'ye dndm.

Okul hayatm zorluklar iinde devam ediyordu.

ON KURU

Babamdan para gelmiyordu. Byk enitem Piyade Mlzm Tevfik de stanbul'a gitmiti.
Herkes izinli karken ben oturur, okulda alardm. amarm yoktu. Sabun alacak param
olmad iin okul hamamna gidemiyordum. Okulun berberlerine parasz tra oluyordum.
Ama onlar da ara sra bahi isterler, veremediim iin beni kt tra ederlerdi. Edirne'nin
souklar balamt. Be-nim i amarlarm olmad iin, elbisemin iine giydiim incecik
bezle titrerdim. Gece abdesthaneye giderek petrol lambasnn altnda kimse grmeden
bitlerimi ayklardm. Ayakkabm orapsz giyer, herkesten bucak bucak kaardm. Defter
kalem alamazdm. Mevsimler geer; zm, kiraz okulun bakkalnda satlr, boynumu bker,
bunlara hazin hazin bakardm.

te byle gnlerin bir perembesinde herkes izinli karken ben dershanede oturuyordum.
Subay odasndan ardlar. Byk enitemin arkadalarndan Temen brahim Efendi beni
grmek istiyormu. Gittim. Bana dedi ki:

- Selhattin Efendi, stanbul'dan Tevfik Bey'den mektup aldm. Size her hafta on kuru
haftalk vermemi yazyor. imdi size on kuru vereceim. Fazla bir ihtiyacnz olursa bana
yazn.

Ben yeniden dnyaya gelmi gibi oldum. 13 Temmuz 1908 inklbna kadar her hafta on
kuru harlk aldm.

1908 NKILABI

Bir gn dershanede oturuyorduk. Dardan bir davul grlts iittik. Pencereden baktk:
Bayraklar aslmt. Biraz sonra teneffse ktmzda herkes olaanst durumu anlamaya
alyordu. Azdan aza, "Bayram olmu, okul tatil edilecekmi" ayialar dolayordu.
Oysa o gne kadar, yalnz Ramazan ve Kurban Bayramlar vard, bir de Abdlhamit'in tahta
kt tarih "Donanma Gn" ilan edilmiti. Biz baka bayram bilmiyorduk.

Ben o vakit Edirne Harbiyesi drdnc snftaydm. Az sonra derse girdik. Birdenbire paydos
borusu ve ardndan toplan borusu ald. Toplandk. Yatma ve yeme yerimiz olan Harbiye
Mektebi'ne geldik. Gelirken yollara bayraklar aslyor, mzkalar alyordu. Her yanda
olaanst bir hava esiyordu. Okulun bahesinde toplanan renci be yz kii kadar vard. O
zamann deyimiyle snf Rtiye, snf dadiye, snf Harbiye olmak zere dokuz
snftk.
Bir kurmay yzba, bir topu yzbas, bir temen ortaya k-tlar. Okulun btn subaylar
arkalarndayd. Topu Yzbas h-san Bey'di (*). Bir nutuk syledi. Ordu bakaldrm.
Padiahtan hrriyeti alm, artk memlekette herkes hrm. Bundan sonra fenalk
olmayacakm, memleket dnyann en uygar lkesi ola-cakm. Yzba hsan, bizim hrriyet
uruna lmemiz gerektiini anlatyordu.

(*) Cumhuriyet devrinde Bahriye Vekili olan hsan Bey.

GN GECE

Kurmay Yzba Kasmpaal Aleddin Bey'di. Ona ayn eyleri tekrar etti. Ve sonunda
yannda duran 23-24 yalarndaki temeni gstererek:

- Efendiler, Mlzm Atf Efendi Abdlhamit'in en gvendii emsi Paa'y ldrd. Ve


bugn bizi hrriyete kavuturdu. Hepi-niz bu Atf'a benzeyiniz ve hep bir azdan barnz:
Yaasn M-lzm Atf!..

Erknharp Kolaas smet, Erknharp Kolaas Kzm Kara-bekir de okula gelip bizlere
hrriyet ve istibdat anlattlar. Artk memleketin kurtulduunu, hr ve mutlu olduunu
sylediler. te biz 1908 Devrimi'ni byle grdk. gn gece lgnca inklb kutladk.

Kollarmza birer kurdele baland. stnde, "Hrriyet, msavat, adalet, uhuvvet" yazlyd.
Her yerde konferans merakllar bir krsnn stne kyor, avaz avaz bu kelimelerin
manasn halka anlatmaya urayordu. Biz de unu anlyorduk:

- Baracaz, aracaz, almayacaz, fakat kimse bize bir ey yapmayacak.


Yemeklerimiz, elbiselerimiz eskisi gibi fena ol-mayacak.

Bize bu hrriyeti Enver Bey'le Niyazi Bey'in kazandrdn sylyorlard.

Hep birden baryorduk:

- Yaasn Enver Bey, yaasn Niyazi Bey!.. lgnca geen gnden sonra okul tekrar
balad.
1908 ylnn sonunda tatil zaman Gelibolu'ya tekrar Emine Ablamn yanna ve sonra annemin
ortanca ablas olan byk teyzemi grmek iin stanbul'a gittim. O zaman stanbul'da atl
tramvaylar alyordu. Elektrik yoktu. 1908 inklbna kadar vapurlarda projektr
olmadndan, ehir hatlar gece almazm.

31 MART

1908 k banda Edirne'ye tekrar geldim. dadi ikinci snf olmutum. Skntlarm
kalmamt. Byk ablam, enitem, aa-beyim tekrar Edirne'de toplanmlard. Ben de
babamdan her ay mecidiye olan maam alyordum.

Bir gn dershanede gene bir haber yayld: stanbul'da isyan olmu, Padiah hrriyeti geri
alyormu. Mektepli zabitler ldr-lyormu. O zaman ordunun yansndan ou neferlikten
yetimiti ve bunlara alayl denirdi. Pek az okuma yazma bilirdi. Alaydan yetimi paalar da
vard. Alayllar mektepten km zabitlere, "Gvur!" derler ve onlar dinsizlikle itham
ederlerdi. Franszca hocamz olan Hseyin Rahmi Bey, srtnda bir jandarma nefer elbi-sesi,
bize veda etti:

- Biz lmeye gidiyoruz. Eer padiah taraf bizi ldrrse, siz intikammz aln ve hrriyetsiz
bir memlekette mazlum ve uak olarak yaamayn, Allaha smarladk.

Btn snf alyorduk.

31 Mart 1909 syan'n byle yaadk.

AK

O yln tatilini stanbul'da babamn yannda geirdim. Babam Fatih'te aramba Karakolu
karsnda Ziver Bey'in evinde oturu-yordu. Sonra Kadky'e tandk. Bu tatilin bende
brakt en nemli hatra, Safinaz'a k oluumdur. Babamn st kardei Kmil Efendi'nin
kzyd Safinaz... Benimle yatt. Yava yava bu kza byk bir ilgi duymaya baladm. yle
bir an geldi ki, Safinaz' grmeden bir gn geiremez oldum. Bazen gece yattktan sonra
gizlice kalkar, Safinaz'n evini gren ayra gider, imdi Gazhane tramvay yolunun altndan
getii tren kprsnn yann-da oturur, Safinaz'n evinin lambalarn seyrederim.

Gn alrken eve dnerdim.

Herkesten sakladm sandm bu olay aile arasna yayld.

Babam:

- Selhattin Safinaz' seviyor ve almak istiyorsan, nikh yapalm, onu evime alaym,
zabit knca sizi evlendiririm, dedi.

- Seviyorum, fakat subay kp ekmeimi kazanmadan bu konuda kesin bir anlamaya


giremem.

On alt yandaydm. Bir gn aile dostumuz Doktor Fehmi, bana Safinaz hakknda fikirlerimi
sordu. Ben de aldm:

- Seviyorum, onu alamazsam intihar ederim, dedim. Doktor Fehmi dnd ve ar ar:

- Sevmek, bir kadn sevmek... Bu senin 16'nc yanda anlaya-can ey deildir. Ben de senin
gibi bu yalarda baladm. Doktor kncaya kadar birok kz sevdim. Onlar alamazsam
leceim sandm. Fakat bir hafta grmeyince unuttum. Bunun iin senin yandaki bir ocukta
ak, gerek ak olamaz. Sen bu memleketin ocuusun. leceksin ama memleket iin. Bir
kadn veya bir ak iin lene kahpe derler. Sen bu hale dmeyeceksin, demezsin. Henz
okuma ve istikbal yapma devresindesin. Metin, erefli olman ve unutman dilerim. Ama
unutmazsan bana yaz, ben seni kendi elimle evlendiririm.

BR MEKTUP

Bu konuma karsnda irkildim. Alayarak eve geldim. Tatil bitmiti. stanbul'dan acyla
ayrldm. Edirne'de aym zindan oldu. Bir gn Doktor Fehmi'den bir mektup aldm:
"Safinaz' istiyorlar, almak kararnda msn, yoksa vaz m getin? Bildir, ona gre hareket
edeceim!'

Cevap verdim:

"steyen adam Safinaz'a syleyin, istiyorsa varsn."

Yirmi gn sonra Doktor Fehmi'den gelen mektup Safinaz'n dnnn yapldn


bildiriyordu. Safinaz bu adamla bir hafta evli kald. Sonra boand. Uzun zaman dul kald.
Ama almadm. Zaten Edirne'ye geldikten sonra yazd mektuplara da cevap vermemitim.

Edirne'deki idad son snf hayatmz, 1909 senesi sonbaharnda 1910 senesi Eylln 12'nci
gn akamna kadar devam etmiti. Franszca, tarih ve hatta bazen mzik derslerine Hseyin
Rahmi Bey geliyordu. Hseyin Rahmi Bey bu dersleri bize okutmakla beraber, memleket,
devlet, hrriyet konularnda konuuyor, grevlerimizi bize anlatyor, bizi her bakmdan
yetitirmeye alyordu. Hocalarmz hepimize vatan, millet ak alamaya alyordu. Hele
edebiyat hocamz Vahyi Efendi, bize durmadan vatanperverlik telkinleri yapyordu. Harbiye
snflar stanbul'a nakledilmilerdi. Biz okulun en yukar snf olarak Edirne'de
bulunuyorduk.

Babam, Huriye Hanm'n sraryla gene Medine'ye gitmiti. Enitem Tevfik Bey, yzbala
terfi edip Badat'ta grev ald. Aabeyim Gelibolu'da altyz kuru maal Maliye tahsil
memur-luuna atanmt.

GAVUR CADI

dadinin son senesinden baz hatralarm var:

Edirne'ye ilk telefon bu yl (1910) geldi. Daireler arasna kondu. ehirde herkes bu gvur
icadnn harikuladeliinden sz ediyor, kimse bu iin srrna akl erdiremiyordu. Ordu, adet
zrhl otomobil getirtmiti. Btn ehir halk arkasna taklr, hayretle seyrederdi. Ayn yl
sinemay da grd Edirne... Perdede yryen bir eek, insanlarn yzd bir havuz veya bir
trenin geliini gsteren sinema aknlkla karland.
Bulgar ekiyas da Edirne dolaylarna sokularak, Mslman kylerini yakyor ve ehre her
gn kylerden yaral ve yank muhacir kafileleri geliyordu. O gne kadar hi muharebe talimi
yapmam orduda byk bir faaliyet vard. Ablam Emine'nin ei Ahmet Bey, Havran
isyanndan dnmt. Bir perembe gn izinli kacam zaman onu okulun zabitan
odasnda grdm. Beni almaya gelmi. Sokaa ktk. Gezdik. Beni askerle beraber yerletii
bir caminin odasna gtrd. Orada neferin piirdii yemei yedik. Ahmet Bey o tarihte henz
otuz yanda, birinci mlzmd. Yakkl bir adamd. ki, sigara imez, oyun oynamaz,
yalnz ailesini dnr, onlara fayda vermeyecek yere bir kuru sarf etmezdi. Hatrmda
kaldna gre bu cami odasnda bana her trl masrafnn ayda elli kuruu gemediini
sylemiti.

Nihayet snavlara girdik, snf getik.

HARBYE

12-13 Eyll 1910 gecesi geldi. Saat sekizde kalkan trenle 40-50 kadar renci stanbul'a
hareket ettik.

13 Eyll 1910 sabah Sirkeci stasyonu'na indik.

Bamzda bir zabit vard. Hepimizi beer beer ayrd. Her pos-tada stanbul'u bilen biri
vard. Bizim postada stanbul'u bilen bendim. Harbiye'ye geldik. Kurmay Binba Vehip Bey,
okul kumandanyd.

Geldiimiz gnden itibaren muazzam bir faaliyet balad. nce snflara ayrldk. Ben
piyadeye getim. Bizim blkte Edirne'den gelen ancak drt kii vardk. 16 idadiden
renci Harbiye'de toplanyordu. Bizim snf 422 piyade, 41 svari kard (*).

(*) 1930'da, yani yirmi yl sonra, bizim snf arkadalar Dolmabahe'de bir yld-nm treni
yaptlar. Hayatta 54 kii kaldmz tespit edilmiti.

OLAYLAR
Benim Harbiye'ye gelmemle beraber, aabeyim stanbul Maliyesi'ne tayin olundu. Beikta
Dereii'nde bir ev tuttu. Feyziyap da onun yanna geldi. Gene bir zaman sonra Ahmet Bey
yzbala terfian stanbul'a atand. Onlar da Beikta'ta bir ev tuttular. nk Ahmet Bey'in
alay Yldz'dayd. Edirne'de okul arkadam olan Hseyin Rahmi de Harbiye rencisi olarak
stanbul'a gelmiti. Onun babas da Klali'de oturuyordu. Doktor Fehmi, Beikta'ta kk
zabit mektebindeydi. Bylece hepimiz toplandk. Yalnz babam Medine'de, enitem Tevfik
Bey Badat'tayd.

Ama o zaman olaylar olaylar kovalyordu. ok gemeden Ah-met Bey blyle birlikte
Yemen'e gnderildi. Araplar Yemen'de isyan etmilerdi. Sonradan sadrazam olan zzet
Paa'nn emrinde bir ordu, isyan bastrmaya gidiyordu. zzet Paa'nn Kurmay Ba-kan
Binba smet Bey (nn), karargh da Mlzm (Temen) Saffet (Arkan) ve Mlzm
Salih (Omurtak) idi. Ahmet Bey'i va-purla uurladk. Bylece enitem, nce Midilli'ye Rum
isyann, imdi de Yemen'e Arap isyann bastrmaya gidiyordu. Henz alt yllk evliydi.
Belki alt ay ailesiyle oturmamt. Bu i yalnz Ah-met Bey'in bana gelmiyordu. Btn Trk
subaylarnn banday-d. Her subay ve her nefer, isyandan isyana kouyor, srekli lm-ler
birbirini kovalyor, evler harap ve perian oluyor, Osmanl mparatorluu kyordu.

"TRKSN!"

Ahmet Bey gidince, kk ablam Emine kardelerinin yanna geti.

Ben de her hafta izinli kyor, kardelerimin yanna geliyordum. Cuma gnleri de Rahmi'yle
buluuyorduk. Beikta tramvay garajnn karsna den byk iki katl bir Selanik kahvesi
vard. Bu kahve Harbiye talebesinin topland yer gibi olmutu. O tarihte Rahmi Bey'in
arkadalarndan bazlaryla ben de arkada olmutum.

Bir gece Rahmi, Selanik kahvesinde bana sordu:

- Sen nesin?

- Harbiye talebesiyim.
- Baka?

- Bilmem.

- Dn bakalm!

- Osmanlym.

- Baka?

- Mslmanm.

Sonunda Rahmi bana:

- Hayr, sen her eyden nce Trksn! dedi.

O vakte kadar biz yalnz kyllere "Trk" derdik. Rahmi'nin sz zerine ben:

- Bilmem... imdilik Osmanlym, dedim.

Rahmi bana bir saat sren bir konferans verdi. Biz ok byk milletmiiz, biz Asya'nn
ortalarndan gelmiiz, biz bir zamanlar dnyay zaptetmiiz; sonra ii tembellie vurmu, her
eyi unutmu-uz. imdi Trkle sarlarak almamz lazmm...

GK-BAYRAK

Ben, Rahmi'nin konferansna bayldm. Eve geldim. Bir hafta bu szlerin etkisi altnda
kaldm. Ertesi cuma, Rahmi'yle bulutuk. Fndkl'da bir eve gtrd. Kazanl bir Trk
olduunu syleyen bizden ok yal bir zata beni takdim etti:

- Size bir Trk daha getirdim, dedi.

Oturduk.

Adam bir Franszca kitap kard. nce Franszcasn okudu. Sonra Trkeye evirdi. Ne
gzel ve saf bir Trkeyle konuuyordu. Okuduu kitabn ad, Gk-Bayrak'm. Cengiz'in
muharebelerine ait kahramanlklar yazyormu.

- Gnler byle devam etti. Yava yava Trk olmaya baladk.


Ben de bir yandan Trk oluyordum, bir yandan Trk... Fakat kime bundan bahsetsem
glyor, kafasn eviriyor:

- Gle gle, sen Trk ol! Benim aptal ve sersem olmaya niyetim yok!., diyordu.

Tam bu sralarda, yani 1911 ilkbaharnda gazeteler talyanlar'n Trablusgarp vilayetimize


asker kararak bize harp ilan ettiklerini yazdlar.

AYAKLANMA

Btn memleket ayakland. talyanlara ve mallarna boykot kararlar alnd. Hrriyet


kahraman Enver Bey'in Trablus'a giderek talyanlarla savaa baladn gene gazetelerden
okuduk. Haber alyorduk ki, birok subay, kyafet deitirerek Suriye, Msr veya Fransa
yoluyla Trablus'a gidiyor ve yerli Araplardan bir ordu vcuda getirerek arpyorlard.
Muharebe gittike kzyordu. Bu gidenler arasnda Binba Mustafa Kemal, Kolaas Halil
de vard. Topografya hocamz Yzba Bekir Sami Bey bir gn derste bize ok hazin bir
vedayla Binba olarak Badat'a gitti. Bu srada Arnavutluk illerimizde Arnavutlar da isyan
etmilerdi.

Demek ki 1911 ylnda Arnavutluk'ta isyan, Yemen'de isyan, Badat'ta isyan, Trablus'ta
muharebe vard. Erzurum ve Van illerinde Ermeniler ayaklanyor. Krtler'le birlikte, hkmet
kuvvetlerine kar koyuyorlard. Ekyalk ve ete muharebeleri devam ediyordu. Edirne,
Serez, Selanik, Kosova, skp'te Bulgarlar her taraf ate iinde brakyorlard...

Osmanl mparatorluu gyordu.

BABAMIN ZLEM

Ayn yln haziran aynda biz, tatbikat iin ordugha ktk. Ben ordughtayken Doktor
Fehmi'nin Kadky Altyol'da aya kayarak dtn ve beyin kanamasndan ldn
haber aldm. Temmuz sonu okul tatil oldu. Harbiye ikinci snfa getim. Enitem Tevfik Bey,
Badat'tan gelmiti. Feyziyap ve Emine ablalarm Deirmendere'ye gitmilerdi. Ben de yaz
orada geirdim.

13 Eyll 1911'de tekrar derslerimize baladk. Alabildiine alyor, subay olmaya gayret
ediyorduk. talyan muharebesi de-vam ediyor, isyanlar sryordu. 1911 k iinde, 30 Kasm
gn Kadky'den bir telgraf aldm:

"zinli knca doru Kadky 'e gelesin

Rfat"

ardm. Demek babam stanbul'a gelmiti...

Cumay iple ektim. Harbiye ikinci snfta biz cuma sabahlar izinli kar, akam okula
dnerdik. Harp durumu dolaysyla gece evlerimizde yatamazdk.

Kadky'e getim. Babam hasta buldum. Babam Hicaz'dan Yemen'e tayin etmiler,
Yemen'de dizanteriye tutulmu. Tedavi iin Beyrut'a gelmi. vey annem Huriye Hanm'n
annesi de Me-dine'de lm. Babam ok zayft. Kudili'ne giden cadde zerinde bir ev tuttu.
Bazen iyi oluyor, bazen halsiz dyordu. 15 Mart 1912 gn eve gelmitim. Baktm,
yataktan kalkm beni bekliyor. Dedi ki:

-Btn emelim seni zabit olarak grmekti. Belki gremeyeceim. Kendimde bir iyilik
hissettim. Gel seninle sokaa kalm. Ve herkes Harbiyeli olumu benimle grsn.

Sokaa ktk. Babam yryemiyordu. Koluna girdim. ok zor-lukla Altyol azna getirdim.
Oradan bir arabaya bindik. Kadky iskelesinde indik. Arabada babam mtemadiyen bana
bakyor, gzlerinden yalar akyordu:

- Selhattin, seni subay niformasyla grsem, ondan sonra l-sem, razym.

Ben de:

- Yalnz subaylm deil, paalm da greceksin, neden zlyorsun? diyordum.

skeleye geldik. Vapura binmek istedi. Vapura bindik. Kprye indik. Kprnn bana kadar
yrdk. Yryemedi. Dndk, eve geldik.
BABAMIN LM

Ertesi hafta babam beni cuma gn okula gndermedi. Halbuki nizam ok skyd. ki defa
okula gelmeyen, alaya karlyordu. Benim subay kmama ok az kalmt. Bunu babama
anlatamyor-dum. Onu zmemek iin eve gitmeye karar verdim. 19 ve 26 Nisan cuma gnleri
eve gitmedim. "zinsizim " diye telgraf ektim. 29 Nisan 1912 Pazartesi, bizim bln
hamam gnyd. le yemeinden sonra hamama gider, akama kadar hamamda kalrdk. Bu
bizim iin byk elence gn olurdu. Oysa o hafta benim iime derin sknt geldi.
Arkadalardan ayrldm. im yanyordu. Yemekten sonra gece mzakeresine girdik. knca
nbeti subay beni ard. Okul kumandannn beni istediini syledi. Okul kumandannn
armas byk olayd. Ben mektepte Trklk akmnn baydm. Harbiye'de Trklk,
Araplk, Arnavutluk, Krtlk alm yrmt. renciler mill gruplara ayrlmlard. Ben,
Trk grubunun nderiydim. Okul kumandanl bu gruplar ayryor ve akmlar yrtenleri
ezmek istiyordu. nk Osmanllk anlaynn istedii buydu. Birka yoklamada benden
Trklk kitaplar km ve dikkat ekerek mimlenmitim. Bu korkuyla Okul Kumandan
Binba Vehbi Bey'in karsna ktm. Bana adm, babamn adn, babamn nerede
oturduunu sordu. Syledim. Dedi ki:

- Baban ok hastaym, seni istiyorlar, imdi mi gidersin, yarn sabah m?

Ben derhal anladm:

- Babam hastayd. u halde ld. Doru syleyin, lm m?Vehbi Bey:

- Herkes lecek, dedi, subay olacak bir Harbiyeli'de byle bir teessr grmek bana ac gelir.
Baba lr, ana lr, hepsi lecek. Yalnz vatan yaayacak. Hayr, baban lm deil.

Ben:

- imdi giderim.

- Nasl gidersin?

- Buradan Beikta'a inerim, oradan kaykla skdar'a geer, Kadky'e giderim.


O tarihe kadar skdar'a gemi deildim; haritadan ve kardan grerek biliyordum.
Kumandan:

- Kayk bulamazsan, Beikta polis karakolundan bana telefon et, temin ederim.

Hafif iseleyen yamur altnda Harbiye-Maka'dan inerek Ortaeme'de oturan aabeyimin


evine geldim. Kapy aldm. Aabeyim at.

- Babam ld m?

- Evet, diye cevap verdi.

- Ne vakit?

- Bugn te.

eri girmemi, yarn sabah gideceimizi, kendisinin oradan geldiini, bu gece yaplacak bir
ey olmadn syledi. Dinle-medim. Beikta iskelesine geldim. Bir kaya atlayp
skdar'a getim. Kadky istikmetine yrmeye baladm. Bir karakola rastgeldim. Yolu
sordum. Tarif etti. O tarihlerde Karacaahmet Mezarl'ndan yol ve in cin gemezdi.
Mezarln iinde ilerlerken bir aacn dibinde ufak bir atein karsnda ihtiyar bir adam
grdm. rkildim. Fakat sonra kendi kendime dedim ki:

- Yr, baban lmtr.

htiyarn yanna geldim. Bir mezarcyd. Bana yol gsterdi. Nbet bekliyormu.

Eve geldim. Kapy aldm. Ablam at. armt.

- Babam nerede? diye sordum.

- Yukarda.

Odaya girdim.

lm deinde yayordu. Boynuna sarldm. Aladm. Sabaha kadar yannda kaldm.

29 Nisan 1912 gn babam da kaybetmitim.

18 yandaydm.

Babamn hatalar yznden ocukluum strap iinde gemiti; fakat babam yaasayd, daha
ok ey yapsayd.
Bylece babam elli yanda ve annemden dokuz yl sonra gzlerini hayata kapamt.
Yourtu'daki Mahmut Baba Dergh'nda yatmaktadr.

SINAVLAR

Okula ok zntl dndm. Bizim zamanmzda askerlikle ilgili olmayan derslerin snavlar
mays banda yaplrd. Biz haziran banda kampa giderdik. Temmuz sonunda asker
derslerin snavlar balard.

lk snav edebiyattand. Ben bir tuhaftm. Ne yemek yiyebiliyor, ne de uyuyabiliyordum.


Aklmda babamn:

- Seni bir defa subay olarak grm olsaydm... sz vard.

Edebiyat snavna girdik. ki soru verdiler. Aceleyle cevaplar yaz-dm, henz bir eyrek
olmamt ki bitirdim, tekrar okumaya lzum grmeden grevli subaya verdim. Snava davetli
edebiyatlar ku-rulu iinde Hseyin Cahit, Sleyman Nazif, Abdlhak Hamit, Ahmet Rasim,
Tevfik Fikret, Cenap ehabettin, Yusuf Akora, Hamdullah Suphi vard.

Baheye indim. Biraz sonra bir arkadam geldi. Birbirimize ne-ler yazdmz sorduk.
Snavda, Harbiye Nezareti'ne anakkale Kumandan'ndan bir telgraf ve bir de Padiaha
Trablus kumanda-nndan bir yaz istemiti. Ben telgrafn imzasn "anakkale Ku-mandan
Akta " ve mektubun imzasn "Trablus Kumandan Timrta " diye atmtm. Bunu
syleyince arkadam:

- Ne yaptn? Okul kumandanlnn Trkleri aradn bilmiyor musun? imdi ktlarn


dikkati ekecek ve sen takip edileceksin!., dedi.

Syledikleri beni korkutmutu.

le yemeine gittiimiz zaman Blm Mlzm Feridun Bey'i grdm. Feridun Bey'in
snfta edebiyata merakl olanlara ilgisi vard. Snf birka defa yazl snava ekmi, iyi
yazanlar ayrm-t. Ama bunlarn arasnda ben yoktum.

Yemekte Feridun Bey bizim masaya gelince:


- Syle bakalm Selhattin Efendi, nasl yazdn? diye sordu.

- Bilemiyorum efendim, babam ld iin kafam ok da-nk...

Feridun Bey, bunun zerine drt yz kiinin yemek yedii sa-londa yle konutu:

"Efendiler, bugn memleketin stn ve sekin edebi heyeti mektebimize gelmi, imtihanlarda
bulunmu ve baz ktlar da okumutur. Bu meyanda Selhattin Efendi'nin snav kdn
oku-yan edeb heyet, Mektep Mdrl'ne mtereken imzal bir tezkere yazm ve Mekteb-
Harbiye'nin bu kadar uurlu ve gzel yaz yazan bir talebe yetitirmesinden iftihar
duyduklarn ve mekteb mdrne teekkr ettiklerini bildirmilerdir. Mektep mdr bu
durumu alay emriyle tamim etti. Sizler de okuyacak-snz. Ben de Selhattin Efendi'ye ahsen
mektep namna teekkr ediyorum" dedi.

Korkum dalvermi, yerini sevince brakmt. Ben ne bekliyordum, ne olmutu.

Hayat byle beklenmeyen eylerle doluydu.

Ordugha ktk. Dndk. Snavlarmz bitirdik.

LK GREV

Ben, merkezi anakkale'de bulunan ve talyanlarn deniz hcumlarna kar sahillerimizi


savunan kinci Kolordu'ya kur'a ekmitim.

10 Austos 1912'de Padiah V Sultan Mehmet Reat geldi, bize Harbiye'de subay
diplomalarmz verdi.

1894 ylnda domutum. 15 Austos 1912 gn akam 18 ya-nda bir subay olarak
birliime katlmak iin yola ktm.

anakkale kinci Kolordu Beinci Frka (Tmen) On Beinci Alay nc Taburu'na tayin
edilmitim.

stanbul'dan o vakit Nemse vapurlar denen Loyd Triyestino vapurlarndan birine bindim.
Ayn akam anakkale'ye giden bir de Yunan vapuru vard. Yunan vapuru yirmi kurua,
Nemse va-puru birinci mevki yemekli altm kurua gidiyordu. Ben Nemse vapurunu tercih
ettim 1908 Devrimi'nden sonra alnm iki vapurumuz vard. Trk kylarndaki insan,
hayvan ve yk nakliyatn hep yabanclar yapard.

Gn batarken vapurumuz Sirkeci rhtmndan kalkt.

Ablalarm, enitem Tevfik Bey'i ve aabeyimi vapurdan selamlyordum. Gemi ayrldka


bilmediim koullara doru uzaklamann heyecan beni sard. Marmara'ya aldk. stanbul
bir glge gibi kald. O sabah babamn mezarna gitmi ve ona Allaha smarladk derken:

- Baba, beni subay gremediin iin yasl gittin. Ben senin bu yasn abuk sndreceim.
anakkale'ye gidiyorum. Nasibim ehit olmak ve en ksa zamanda sana ve anneme
kavumaktr... diye sz vermitim.

Bunlar dnrken yemek an ald. Birinci mevki salona gir-dim. Kalabalkt. Kaptan beni
sa tarafna oturttu. Yemee bala-dk. Kaptan bana Franszca bir eyler sylyordu. phesiz
ben anlamyordum. Kadn ve erkek yabanclardan meydana gelmi sofra halknn gzleri Trk
subay stne dikilmiti. Sonunda Trke bilen biri tercmanlk yapt. Birok ey konuuldu.
Bira ve arap iiliyordu. medim. Yemekten sonra dans balad. Bana da teklif ettiler.

- Bilmiyorum, dedim.

Ve az sonra gverteye ktm.

O gece bu sofrada ne kadar pot krm olduumu ve yabanc bir evrede ne kadar kt etki
yaptm bilemiyorum. Yalnz bamda kalpak olduunu, lisan bilmediimi ve dans edenlere
iren nazar-larla baktm biliyorum.

Sabah olurken vapur anakkale'de demirledi.

Vapurun evresini kayklar sard. Birisine atlayp sahile ktm. O tarihte anakkale'de iki
kolordu vard. Yz bin kiiye yakn kuvvet o civarda bulunduundan her tarafta asker
kaynayordu. Dou Merkez Kumandanlna gittim. kinci Kolordu Karargh'nn
anakkale'nin kar sahilindeki Maydos kasabasnda olduunu rendim. Oradan baka bir
kaya atlayarak Maydos'a geldim. Kasaba harap ve halk perian.

Karargha vardm. Kumandan gelmemi. Kurmay Bakan Ya-kup evki Bey'in yanna
ktm. Yakup evki, Harbiye'de bizim tabiye hocasyd. Biz onunla otururken bizim snftan
benimle birlikte Kolordu'ya tayin edilmi arkadalardan ikisi daha geldi.
Yakup evki, bize anakkale'de oturan evket Turgut Paa'y grmemizi syledi. Biz
anakkale'ye tekrar geip kumandann evine ulatk. Haber verdik. Bizi ieri aldlar. Biraz
sonra ok kibar giyinmi kr sal bir hanm salona girdi, hepimizin elini teker teker skarak
bizi tebrik etti. Bu, evket Turgut Paa'nn, Romanya'da ataemiliterken orada ald
Romanyal hanmyd. Bize gzel eyler syledi:

- Siz bu ordunun en yeni bilgilerle bezenmi subaylarsnz. Memleketiniz ok geri, halknz


ve subaylarnz ok cahildir. Dn-ya ok ileri gitmitir. Eer milletinizi, vatannz seviyor,
yabanc ellere esir olmasn istemiyorsanz ok alnz. Ben Romanyalym, fakat vatanm
Trkiye'dir.

Sonra mavi gzl, sar bykl, sevimli ve vakarl haliyle Ku-mandan evket Turgut Paa
gelerek hepimizin gzlerinden pt. Bizi oturttu. Hepimize ayr ayr babamz, anamz,
memleketimizi sorduktan sonra havadan sudan konutu. Ve bir sre sonra esasa geerek dedi
ki:

- ocuklarm, u anda ok kavi bir dman karsndayz. Her gece byk dman donanmas
karmzda dolayor, karaya asker kararak Boazlar elimizden almak iin frsat bekliyor.
phesiz bu dmana bir frsat vermeyeceiz. Ve ayet karaya karlarsa anakkale'yi
talyanlara mezar yapacaz. Bu asker grevinizi benden renmeyecek kadar iyi bilerek
byk bir memleket akyla buraya geldiinizi gzlerinizden okuyorum. Biz ok geri ve cahil
kalm durumdayz. Dnya ile aramzdaki fark o kadar byk ki, biz bu farkn dehetini de
anlayacak durumda deiliz. Her Trk, kudretinin yettii kadar almaz ve kannn son
damlasna kadar fedakrlk yapmazsa, bu vatan kurtaramayz.

Kalktk. Paann elini ptk. Tekrar kaykla karya getik. Tmende herkesin alaylar ayrld.
Ben, o civarda bir da banda duran alayma geldim. Alay Kumandan Kaymakam Arap
Mahmut Bey'di. Beni anakkale'de bulunan nc Tabura yolladlar. Oradan tekrar
Maydos'a, Maydos'tan anakkale'ye ve anak-kale'de Hastane Bayr denilen yerin altnda,
sahil kenarnda or-dughta bulunan tabura geldim.

Vardm zaman top atlm, herkes yemee balamt.

16/17Austos'ta bir Ramazan gecesiydi...


Baktm, adrlarn nnde bir petrol lambasnn altnda su-bay... Yaklatm. Alaydan
telefon etmiler. Tabur Kumandan beni beklemi, sonra eve gitmi. brahim kr Bey
adnda bir kolaa-sym.

Haber gnderdiler.

- Gelsin... demi.

Beni misafir odasna aldlar. Kumandan, kim olduumu sordu. Syleyince ard. Kalkt,
beni pt ve bard:

- Hanm, bak kim gelmi; Rfat'n kk Selhattin'i subay olmu da benim tabura gelmi!..

Krklk bir hanm odaya girdi. Beni grnce:

- Aaa ayol stme iyilik salk, sen de mi adam oldun, maal-lah...

Sonradan anladm ki brahim kr Bey, biz Edirne'deyken Mir'in yaveri ve babamn ok


yakn dostuymu. Ben bu adamn ve bu hanmn eline domuum. Annemin ldn
biliyorlar, ama babamnkini bilmiyorlarm.

LK GN

Sonra gene deniz kenarna geldim. Boaz'n serin sularn sey-rettim. adr nnde sahura
kadar oturduk. Sahur zaman gzel bir sahur yemei yiyerek yattk.

Hayata atldktan sonra ilk gecemdi.

Sabahleyin kalktk. Bln Kumandan Vekili olan Mlzmevvel (stemen) Bingazili ve


benden on yl nce subay olmu Hseyin Efendi unlar syledi:

- Seni ble takdim edeceim. Blk buraya yarm saat mesafedeki araziye talime gider. Sen
de beraber gidersin. Bizim Baavu talim yaptrr. Sen seyredersin. Birka gn byle sey-
rettikten sonra, sen de ie karrsn. Blk Kumandan Kurmay Yzba Cemal Bey
stanbul'dadr. Akam sabaha gelecektir. Ben, sizin ve eratn iaesine bakarm, talimle
malimle alkam yoktur.
Hseyin Efendi'yle ble geldik. Blk muharebe mevcutlu olduu iin 285 neferdi.
Seferberlik dolaysyla 1873-1891 doumlu erat silah altndayd. u halde en yal nefer 39,
en genci 21 yandayd. Bln hemen hemen 250 mevcudu sakallyd. 1908 inklbndan
nce sakal brakmak sevap ve sakall adam ayan hrmetti. Askerlikte binba olanlarla sivil
hayatta belirli mevkiye ykselmi bulunanlar, yalar ne olursa olsun sakal brakrlard.
Muharebeye gidenler de mbarek bir yzle ahrete kavumak iin sakal brakrlard. Hseyin
Efendi beni ble takdim ederken duyduum heyecan tarif edemem. Demek ki u andan
itibaren bu 285 adam benim emrimdeydiler ve benim em-rimle leceklerdi.

Talime ktk.

MASKARALIK

Blk talime balad. Ben de incelemeye baladm. Maalesef ta-lim namna yaplan ey, bir
maskaralkt. Okumas yazmas olmayan avuun yapaca ey de bu maskaralktan baka bir
ey olamazd. Derhal neferlerle teker teker megul olmaya baladm. Bln hemen
yarsndan fazlas tfee fiek srmesini, sng takmasn bilmiyordu. Birou daha silah
atmamt. Oysa dman karmzda ve bize saldrmak zereydi.

Baktm ki neferlerin bir ksm Arapa, bir ksm Krte, bir ksm Arnavuta konuuyor...
Blkte drt Ermeni, iki Rum, birka Bulgar var. Ayakkablar paralanm, amar
yok, hepsi takatsiz, bitli, yorgun...

lk grdklerimin acsyla dndm ve grdklerimi derhal H-seyin Efendi'ye syledim.


Hseyin Efendi bana dedi ki:

- Bu asker kahramandr. Sen daha beikte yatarken bunlar dada kavga ediyorlard. Yarn
silah patlarsa grrsn. Hem sen byle eylere karma...

O akam yemekten sonra koua gittim. Baavu ders veriyor-du. Dinledim. Baz askerlere
ben de sual sordum.

S- Ka Allah vardr?

C- Sekiz tane...
S- Neredeler?

C- Biri kouta Baavu, dieri Blkte Hseyin Efendi, vesa-ire...

S- Senin peygamberin kim?

C-...

S- Ka yandasn?

C- Bilmiyorum.

S- Bana birden ona kadar say!

C- Okuma yazma bilmem.

S- Bulunduumuz yer neresi?

C- Kale-i Sultaniye...

S- Burada ne bekliyorsun?

C- Gvur gelecekmi...

S- Hangi gvur?

C- Gvur ite...

TERANELER

phesiz bu nefer ne tarih biliyordu, ne corafya, ne millet, ne vatan... Gel demiler gelmi,
dur demiler durmutu. Dersten kp adrma geldiim zaman anakkale surlar nne
sandalyemi alp oturdum. Durumu gryordum: Feciydi. Ama ok azmz bu fecaatin
farkndaydk. oumuz kahramanlk teraneleri iindeydik. Gecem, byk bir hzn iinde
geti. Ben o tarihte be vakit namaz klardm. Namazm kldm, Allahma dua ettim, yattm...

Hayatmz tabi olarak sabah akam talime kmak, gece derse girmek, sonra arkadalarla
sohbet etmekle geiyordu. Fakat her gn, iinde bulunduumuz kmaz daha iyi
kavradmdan stra-bm artyordu. Ben her gece iki saat askerlik, tarih, felsefe st-ne
kitaplar okumay det edinmitim. Hseyin Efendi ve arkadalar benimle alay ediyorlard:
- Subay okur mu? Sen okuman bitirmemitin de neden subay oldun? Byle okuduunu gren
nefer, bu cahil subay nereden kt, gece okuyup reniyor, sabah bizlere sylyor demez mi?

Koca talyan donanmas gelmi Boazlar kapam, Trablus elden gitmi. zmir'den
Antalya'ya kadar On ki Ada elinde... Bizimkiler:

- talya da kim oluyormu? anakkale'deki kayklara adam bindirsek talyan donanmasn


havaya uururuz!..

Haddiniz varsa, olmaz deyin, hemen size vurduklar damga:

- Korkak ve cahil!

Gnlerden birinde at meydannda yeni usullerle at vaziyeti aldryor ve altryordum.


Bizim Hseyin Efendi geldi. Olanlar grnce fena halde kzd. Eratn iitecei bir sesle:

- Selhattin Efendi, bunlar i deil! , silah atmaktr. Gel bakalm u at yerine!

Bu hitap tarz zerine ok fena oldum. At yerine geldim. Bana dedi ki:

- Al bakalm u tfei, at bakalm!

Dedim ki:

- Elimizdeki talimname, blk subaylarnn da nefer gibi bu atlar yapmasn


emrediyor. Blk Kumandan sfatyla sizden balayalm.

- Peki, dedi, eline bir silah ald.

Yz elli metreden ders at hedefine atyorduk. Yatarak destekli at yapyordu Hseyin


efendi... En rahat ve kolay pozisyon buydu. Birinci mermiyi att. aret verdiler:

-Bo!..

kinciyi att: sabet! Yani numaral daireler dnda hedefi vurabilmiti. nc atta drd
tutturabildi. Bu, rezilane bir att. Ama Hseyin Efendi, benim gibi bir toy kiinin silah
atacan ummad iin, kendi yapt at baar sayyordu.

- Haydi bakalm Selhattin Efendi, sra sende... dedi.

Ben bir tfek aldm, ayakta birinci mermiyi attm.

aret verdiler: 11... kinci ve nc 12, 12... Hseyin Efendi ok ard:

- Aferin mlzm, sen silh atmasn da biliyormusun? dedi.


Cevap verdim:

- Bildiim iin subay yaptlar.

GELME

O gnden sonra durum benim lehime geliti. Bu ilere baladmzn onuncu gn bln
gerek kumandan Kurmay Yzba Cemal Bey geldi. Henz otuz yana girmemi levent
yapl, aydn bir delikanlyd. ki gn iinde o kadar kaynatk ki, o bana "Selhattin"
dedike ve ben "yzbam" diye seslendike karde gibiydik. Blk hzn alm, artc bir
almaya girmiti. Blmz anakkale inzibatna memur oldu. Ve btn karakollar teslim
ald. Blk merkezi anakkale iinde narlk denen aalk bir yere nakledildi.

anakkale'de o tarihte iki kolordu vard. Biri, Nizamiye Kolor-dusu, yani bizimkiydi. Rumeli
yakasndaydk. Redif Kolordusu Anadolu yakasnda bulunuyordu. Her iki kolordunun
dayand ehir, anakkale, bir asker meheri gibiydi?

OLAY

Bir gece adrda okuyordum. Bir nefer geldi:

- Yzba seni iskelede bekliyor, silhl bir manga alp gelsin, dedi...

- Ne var? diye sordum.

- Bizim Hseyin Efendiyi dvmler...

Gvendiim yirmi nefer aldm. skeleye indim. Cemal Bey'de renk atm asabiyetten titriyor.
Hseyin Efendinin yz gz sarl, elbiseleri para para... Birok subay toplanm... Cemal
Bey bana u emri verdi:
- leride Rum mahallesinde bir meyhane var. Orada yirmi kadar asker ve jandarma oturmu,
iiyorlarm. Hseyin Efendi neferle gitmi, onlar kaldrmak istemi, meyhanedekilerle
birlik olan askerler Hseyin Efendiyle inzibat neferlerini dvmler, bir neferimizi de
baklamlar. Neferi hastaneye gnderdim. imdi git, meyhanedeki neferleri al, ordugha
gtr. Meyhaneci Rum'a gereken dersi ver!..

Benim iin ilk snav balamt. Baarmak zorundaydm. Meyhanenin nne geldim. erde
vur patlasn al oynasn. Mey-haneyi sardm. Kk birliime:

- erden bizden baka kim karsa vurun! emrini verdim.

neferle ieri girdim. Tezgh banda duran Rum beni grnce gld. phesiz iinden,
"Dayak yiyecek biri daha geldi" diye dnd. Ama istifini bozmadan:

- Buyurun paam, ne emredersiniz? dedi. Yksek sesle bar-dm:

- Meyhane sarlmtr. Kim dar karsa vurulacaktr. Kimse yerinden kprdamasn!

Herkes sustu. Latarna durdu. Meyhaneciye sordum:

- Neferler nerede?

- Yoktur paam.

Dndm arkadaki ere emir verdim:

- Bunu al ordugha gtr. Kaarsa vur!

Rum ard. Palikaryalar ard. Meyhaneci yalvarmaya balad. Ama nefer yakasna yapp
gtrd.

Ben, ileride bir kapya doru yrdm. Kapy atm. On, onbe nefer iiyorlar. Yanlarnda
birka pespaye Rum kadn!... Beni grnce korkacaklarna:

- Buyurun efendim ielim, dediler.

Dedim ki:

- Kalkn, ordugha gideceiz!

Cevap verdiler:

- Keyfimizi bozamayz.

- Birer birer hepinize kalk emri vereceim, kim kalkmazsa vuracam!..


Bataki nefere:

- Kalk! dedim. Yzme bakt, srtt:

Ben de kurunu koluna gmdm. Ykld.

tekiler bunu grnce kuzu gibi kalktlar, teslim oldular. Onlar ordugha sevk ettim.
Yaralanan neferi de beraber gnderdim. eri getiim zaman btn Rumlar titriyor ve herkes
olduu yerde du-ruyordu.

Emir verdim:

- Herkes, nnde bulunan tabaklar, srahileri kracak; kim krmazsa vuracam!..

Be dakika sonra meyhanede salam tabak ve srahi kalmamt. Son ihtar da yaptm:

- Bir daha bu meyhanede kimi grrsem kafasn kracam. imdi haydi evlerinize!..

Dndm zaman Cemal Bey ordughtayd. Gnderdiim ne-ferleri dvm ellerine kelepe
vurmu, adrlara tkm. Beni grnce alnmdan pt. Yannda duran Hseyin Efendi'ye:

- Bak, dedi, bacan kadar ocuk! Ama subay byle olur.

Bu olay anakkale'de epey grlt yaratt. Beni Divan- Harbe vermek istediler. Meyhaneyi
allak bullak ettiim iin tahkikat balayaca srada bir baka olay hepsini unutturdu...

SYAN

5.9.1912 gn Yzba beni ard ve dedi ki:

- Erenky'nde (anakkale'nin yirmi be kilometre gneyinde) bulunan Bursa'nn Redif


Frkas isyan etmitir. Alaymz tedibe memurdur. Alay kar kydan imdi anakkale'ye
nakle balayacaktr. Taburumuz ise hemen isyan blgesine girecektir. Blk derhal harekete
hazrlansn.

Biz hazrla baladk, akam iftar iin hazrladmz yemekleri orularmz bozarak yedik.
Blk iki saat sonra btn eyasyla hazrd.
Bursa Redif Frkasnn (Tmeninin) isyan sebebi: Terhis istiyorlarm, muharebe
istemiyorlarm.

Taburumuzla yola kmak zere anakkale'nin dna vardk. Mlzm Hseyin Efendi
yanma geldi:

- Sen yrmeye almamsndr. Ben ve bu asker Arnavutluk harektna katldk. Hepimiz


pitik. stersen Yzbaya syleye-yim, sana bir hayvan kiralasnlar.

Askerlikte byle bir olay hi dnmediim iin;

- Yorulduum zaman dnrm, dedim.

saat kadar yrdk, hava kararmaya yz tutmutu.

Hakikaten bizim bln bir ksm ve taburun baz subaylar yollarda kalmt. 285 mevcutlu
blk 150'ye dmt. Geride kalan erleri toplamak zere Hseyin Efendi de geride kalmt.
Yzba atta ben yayaydk. Nihayet Erenky'ne geldik. Geceyi orada geirdik. Sabah olduu
zaman bizim taburun grn ok feciydi. Bir Acem ordusu gibiydik. Herkes gelip bir yerde
kalm, ne subay var, ne blk, ne tabur... Nihayet leye doru, arabal, eekli, subay, nefer;
tabur Erenky'nde toplanabildi.

leden bir saat sonra, Tabur Kumandan, yzbalar toplad. ki saat kadar grtler. Biz
darda arkadalarla laf atyoruk. ki saat sonra bir nefer gelip:

- Sizi Tabur Kumandan istiyor, dedi.

Gittim. Tabur Kumandan beni bir tepeye kard:

- Su grdn ordugh; isyan eden; subaylarn hapseden Bursa Redif Frkas Ordughdr.
imdi takmnla (60 nefer) oraya gideceksin. Ordugh teslim alacaksn. Onlara yarn sabah
anakkale'ye hareket etmelerini, Kolordu Kumandannn emri olarak syleyeceksin. ayet
sana saldrrlarsa silhla mukabele edeceksin. Biz de senin arkandan hareket edecek ve yarn
sabah geleceiz.

Takm aldm. Yrye getim. Yolda dnyordum: Biz altm kii, onlar alt yedi bin
kii. Eer bana silahla kar koyarlar-sa hepimizi bir anda yerler.

- Talih!., dedim ve yrdm. Tam gurup zaman ordugha gel-dim. Tfekler dolu, sng
takm durumda mar syleyerek mun-tazam adm ordugha girdik. Asi asker adrlardan
frlam bak-yor, benim byle kollarm sallayarak ordughlarnn gbeine kadar giriimi
aknlkla seyrediyor, bir ey yapmyordu. Tmen Kumandannn adrna girdim. Tmen
Kumandan Vekili alayl ve erke Kaymakam Mehmet Bey'di. Yalyd. Bir sedirin zerine
oturmu, banda takke, nnde mangal, kahve piiriyordu. Beni gzel kabul etti.

Kendisine aldm emri syledim. Derhal asi avular toplad. Emri tebli etti. syan bitti.
Subaylar hapisten kurtuldu. Tmen ertesi sabah topland. anakkale'ye hareket etti. ki saat
sonra da bizim tabur, tmenin brakt yere geldi. Tmen Kumandan ayn zamanda sahilleri
bana tarifle, talyanlarn sahile kmak iin yapt hazrlklar anlatmt. Dinlediklerimi
bizim Tabur Kumandanna naklettim.

BAYRAM

Yalnz, tmen giderken bana erzakn teslim etmiti. Ben de almtm. Sonradan bu erzakn
150 altn lira kadar eksii kt. Bana deteceklerdi. Fakat Tmen Kumandan Balkan
Harbinde ehit oldu diye ii rttler. Redif Frkasnn levazm subaylar da byle kmlard.

Geldiimiz yer Kumkale'nin (anakkale Boaz Anadolu yaka-snn ucu) st tarafnda plak
kyyd. O akam adrlarmz kurduk, yerletik.

Ve taburun verdii emirle rendik ki, yarn bayramdr.

1912 eker Bayram, plak ky ve benim subaylmda ilk bayramm.

Sabahleyin kalktm, giyindim, namaza gittim. Kyller mescidin evresine oturmular,


bayram namaz vaktini bekliyorlard. Mescide girdim. Karanlk ve k yok. Sabah namazn
kldm. Ve oturdum. Kendi kendimi ve memleketimi dnyordum. Bir el omzuma
dokundu. Baktm, imam.

- Bayram namazna daha vakit var, kn da konualm, dedi.

ktk. Kyller etrafm sarmlar, hayretle bakyorlar. Gen subay namaz klyor. Onlarn
nazarnda subay, hele mektepli su-bay, dinsiz ve gvurdur. Konutuk, sohbet ettik. Sonra
beraberce bayram namazn kldk. Mescitten ordugha yrdm. Arkamda yeni elbiselerim
vard. On sekiz yanda, srtmda niforma. Bayram sabah,
anakkale plak kynde dman donanmas karsnda dnyordum: Benim ve
memleketimin durumu ne feciydi. Yz bin adam, u anda ve u blgede silah bandayd.
Hepsinin evi vard, ocuklar vard, ama hepsinin bugn boynu bkkt. Kah-rolsun
dman!..

HAIR-NER

Taburca, bayramlatk. Oyunlar oynadk. Gnmz byle geti. Tabur Kumandan Binba
brahim kr Bey neferlere gzel sz-ler syledi.

Artk hayatm, Blk ve plak ky arasnda geiyordu. Ya-nmda bir sr kitap vard.
ncelikle o gnn en gzel mecmuas olan Trk Yurdu.. Bu dergi benim mill duygularm
younlatr-yor, Trklk ve Trk vatan hakknda bende bir bilin yaratyordu. Trk ky
ekonomisi zerine yazlar yazan "Parvus " vard, kylerimizin iktisad bakmdan lm halinde
olduunu da ok ak bir dille anlatyordu. air Mehmet Emin'in Trk'e ait straplar dile
getiren iirlerini kendimden geerek okuyordum. Bir yandan da eski Yunan tarihini ve din
tarihlerini okuyordum. O tarihte stanbul'da kan btn gazeteleri (gnlk, haftalk, aylk)
aldryordum. zetle hummal bir alma iindeydim. Yzbam bana haftada iki defa
Franszca ders veriyordu. Askerle ok har-neir olmutum. Her gn le ve akam
yemeklerini onlarla yi-yordum. Kyden gelen mektuplarn okuyor, memleketlerine
yazacaklar mektuplar ben yazyordum. Akamlar adrmn nne bazen yirmi otuz neferin
mektup yazdrmak iin geliini gren alay, bana hayretle bakyordu. Neferlerime kyden
gelen mektuplar, o kadar ac ve eziyet vericiydi ki, ounu okurken aladm. Vergi
memurunun zulm, ekya zulm, ky aasnn zulm...

Hele hi unutmuyorum, bir ky kzndan nianlsna gelen bir mektup vard. Kz yalvarm,
bu mektubu gizlice ky hocasna yazdrm, z uydu:

"Beni aann oluna alacaklar. Vermezse ldreceklerini ba-bama sylemiler. Seni


bulabileceimi bilsem, kyden kap yanna geleceim, ne yapaym, bana bir akl ret."
Nefer titreyerek:

- Kumandanm, yavuklumu alacaklarm, bana bir are bul... diyordu.

Er mektuplar bana memleketimin iinde bulunduu sefaleti, al, cehaleti ve zulm


retiyordu. Ben yava yava memleke-timi daha iyi tanyordum. Her dakikam beraber
geirdiim asker, bana milletimin ne halde olduunu gsteriyordu. Bu zavall ne kadar
cahildi. Hayat namna hibir ey bilmiyordu. Dnyay bilmiyordu. Vatann bilmiyordu.
Kynde domu, ne bulduysa yemi, ne bulduysa giymi ve ite o kadar.

plak ky benim iin bir rnek olmutu. Hemen her gece yats namaz iin mescide
giderdim. Oradan ky kahvesine geeriz. Kyllere gazete okurum. Onlarla konuurum.
Hepsi beni candan severlerdi. adrma her gn yourt, yumurta, meyve kurusu do-lard. Ben,
kk ky ocuklarna da ders veriyordum.

Kitabn alan adrma gelirdi. Zavall kyl... Yedii erdi arpa ekmei ve ya alnm stn
yourdundan ibaretti. Bulgur ve yu-murta byk gnlerde ortaya kard. Evlerinde yatak
yoktu. Pen-cerelerinde cam yoktu. Cam yerine yal kt koyuyorlard. Lam-balar yoktu (*).

(*) 1931 ylnn sonunda Karaman'a gitmitim. Orada Konya'nn Hadm ilesinin Ekeret
kynde grdm: Btn bir evin tek odas var. Bu odada her i bittikten sonra yatyorlar.
Yatan btn bir ailedir. Yere kendi dokuduklar kilimleri seriyorlar. Bir aac oymular,
yastk olarak o aac kullanyorlar, oyua balarn uydurup uyuyorlar. 1935 ylnn Kasm
aynda Malatya ilinin Adyaman ilesinin Koali bucann Rezip kyne uramtm.
1931'de Ekeret'de grdm aynen orada da grdm.

SUAL-CEVAP

Gnlerden bir gn plak ky muhtar koarak talimhaneye geldi. Ben erlere talim
yaptryordum. Beni bularak dedi ki:

- Aman efendi, imdadmza gel, kyde can kacak!


- Ne var?

- Efendi! Kye tahsilata gelen jandarma, eme banda ky kzlarndan birini grm...
lle o kz bana verin, kasabaya gtreceim, diyor. O kz nianldr. Nianls gayet yiit bir
delikanldr. Nianlsna syledik, ikisini de ldrrm, diye diretiyor. Jandarmaya da laf
anlatmaya imkn yok. Jandarma: Kz vermezseniz hepinizi eek sudan gelinceye kadar
dver, toplayp anakkale'ye gtrrm, diyor. ardm, sana kotum.

Muhtarn sylediklerini masal gibi dinledim.

Byle bir ey olabilir miydi?

Devletin bir kuvveti olan jandarma byle bir ey yapabilir miy-di?

Hemen yanma birka er alarak kye girdim.

Jandarmalar muhtarn odasnda soyunmu, yan gelmi oturuyorlar. Odaya girdim. Benim
subay olduumu grmelerine ramen vaziyetlerini bozmadlar. Yalnz ilerinden biri, ltfen:

- Buyur otur, dedi. Ve ky muhtarnn odasnda kendilerinin yannda oturmama izin verdi.

Sordum:

- Siz kimsiniz? Biri cevap verdi:

- Jandarma!

- Ben neyim?

- Subay.

- Size bir subay grnce ne yapacamz retmediler mi?

Cevap yok.

- Kalkn!

Kalktlar.

Hepsini aldm. Kyn ortasna getirdim.

- Kz isteyen hangisi? lerinden birini gsterdiler. Ona sordum:

- Ne istiyorsun?

Cevap verdi:
- Sana ne!

tekilere sordum:

- Bir arkadanz byle yaparsa, siz ne yaparsnz?

Cevap yok.

zerlerinden silahlarn, kasaturalarn aldm. Hepsini ky meydannda yere yatrdm. Epey


sopa attm. Ellerini iple baladm. Ordugha getirdim. Alaya teslim ettim.

Bizim taburun bir bl de bize 10-12 kilometre uzakta deniz kenarnda Yeniky'de sahili
bekliyordu. Her akam talyan do-nanmas bu sahillere projektr tutarak ve bazen birka top
atarak gsteri yapard. Zaten Anadolu kylarndaki Rodos, stanky ve On ki Ada'y
zaptetmilerdi. Ekim sonlarna doru bir gn iddet-lice bir top sesiyle uyandk. Ve kardan
sahilin dvldn gr-dk. Bunun ardndan talyanlar'n kyya asker karma ihtimali
vard. Emir verdiler. Ben blmle sahildeki bln yanna gidecektim. Blk Kumandan
Cemal Bey, Tabur Kumandan hasta olduundan ona veklet ediyordu. Mlzm Hseyin
Efendi de taburda iae subaylna atandndan blk benim kumandam altndayd.

Ben sahile varncaya kadar top atei kesildi ve uzaktan grnen talyan filosu kayboldu.
Esasen zaman da gelmiti. Sahildeki b-lkle yer deitirmemiz iin emir verildi. Eski Blk
Kumandan, bana sahilleri ve durumu izah ederek grevi devretti. Bulunduumuz yer,
Kumkale'nin gneyinde sahil boyunca Yeniky adl bir Rum kynn civarndayd. Kyn
gece k yakmamas iin verilen talimat da vard. Ama eski Blk Ku-mandan bana:

- Byle diyorlar ama, aldrma... diye bir de kendi aklnca yol gsterdi.

Grevi aldm.

Gece bastrnca devriyeler haber verdiler. Rum ky batan aaya klyd.

Derhal muhtar arttm. Iklarn snmesi iin emir verdim, Muhtar dediki:

- Efendi bu gecelik msaade ediniz, dnmz var.

- Kumandanln emridir. Ben msaade edemem. Pencereleri kapayn, evlerin iinde


k yakn.

Muhtar, peki deyip gitti. Bir saat geti. Devriyeler klarn aynen yanmakta devam ettiini
haber verdiler. Bunun zerine muhtar tekrar getirmelerini syledim. Muhtar geldi, klarn
niin sndrlmediini sorduum zaman, dedi ki:
- Efendim ben laf anlatamadm, bir fenalk olur diye korktum, onun iin fazla bir ey
syleyemedim.

Muhtar bir adra hapsettim. Emir verdim:

- Ky sarn. Evlerinde k olanlar alp getirin. Gelmeyen olursa vurun!

Bir saat sonra kyn klar snm. 20-30 Rum ordugha toplanmt. Yalnz biri erlerden
birine bak ekmi, nefer de sngy bacana batrvermiti. O inleyip duruyordu.

Sabaha kadar bunlar ordughn evresinde akta beklettim. Sabah oldu. Ky, oluk ocukla
ordugha geldi. Bir daha yapma-yacaklarna dair sz verdiler, gittiler.

Akam zeri de kye ben girdim. Ky, plak kynn ya-nnda bir kasabaya benziyor. 300-
400 hane var. Hamam, kk hastane, okul, kilise, meyhane, kahve... ardm kaldm. Benim
tek bama kyde gezdiimi gren Rum delikanllar, fazlaca iltifat ediyorlard. Tam
ayrlacam srada muhtar yanaarak arap imeyi teklif etti. ki imediimi syleyince ay
ikram etmek istedi.

- Peki, dedim.

Beni bir eve gtrdler. stanbul'un herhangi bir evinde bulunabilecek koullarda pastal bir
ay sundular.

Sonunda muhtar dedi ki:

- Havalar souk oluyor, adrda yorsunuz, size bir ev verelim, hizmetinize bakalm, rahat
edin!

Ben evde rahat edecektim. Onlar da talyan donanmasyla mkemmel temas kuracaklard.
Benden nceki Blk Kumandan bu kyde pansiyonda kalyormu ve phesiz her trl
grevini unutmu.

Rum ky benim iin gzel bir inceleme konusuydu. Bizim kylerin tersine, buras temiz bir
ehir manzaras tayordu. Kilise ok dzenli alyordu. Papaz, Atina'dan gelmi niversite
mezu-nu bir Rum. Akamlar deta bir Beyolu hayat vard. Saz, elen-ce, dans. Nee ve
refah... Aralarnda iki saat mesafe bulunan Trk kyyle Rum ky... Bizimki batyor,
onlarnki kyor.
Ben on sekiz yanda bir Trk subay, adrmdan denize bakt-m geceler, ac iinde
dnyordum. Vatansz, bayraksz, milletsiz kalacamz gnlerin uzak olmadn
hissediyordum.

Bir gn yzbamdan bir yaz aldm, zetle diyordu ki:

"talyanlarla bar grmeleri kesinlemi gibidir. Terhis emri aldk. Blkle tabur merkezine
gelin."

Geldik.

Her yanda bar sevinci. Biz talyanlara Trablusgarp' veriyoruz. talyanlar buna karlk bize
para veriyor ve Anadolu kylarndaki On ki Ada'y boaltp bize teslim edecekler.

Terhise baladk. Sanrm ekimin son gnleriydi. Birden drt snf terhis ettik. Askerlikte her
doum bir snf saylr. Ertesi gn bir emir... Drt snf daha... Ve nihayet drdnc gn
gelen emre gre, yalnz 89, 90, 91 doumlular kalacak, dier 15 snf terhis edilecek...

Asker sevin iinde... Biz boyuna terhis muamelesi yapyoruz. Bir anda bizim blk 285'ten
28 nefere dt. Tabur ve alay bir kadavra gibi kald. Bu ileri bitirdiimizin ertesi gn
taburda ne bize, ne hayvanlara, ne de terhis ettiimiz askerlerin silahna bakacak er
kalmamt.

Biz byle apm durumda, yeni askerin geleceini ve ancak i-leri o zaman yoluna
koyacamz hesap eder ve buna hazrlanr-ken, kasm aynda bir emir daha:

- Balkan devletleri devletimize verdikleri bir notayla baz istek-lerde bulunmular ve ayn
zamanda seferberlie balamlardr. Devletimiz bu istekleri ret ile kar seferberlie karar
vermitir. Bugnden balayarak yirmi alt snf silaha alnacaktr.

Hepimiz ardk. Hazr yetimi asker henz ky yollarna dmt. Akl bandan olanlarn
enesini bak amyordu. Ald-mz emir gereince kylerden topladmz araba ve
hayvanlarla, bir yn halinde, anakkale'ye seferberlik yapmak zere hareket ettik. ehre
vardmzda grdk ki, terhis olmu yzbine yakn asker sokaklarda dolayor. Ne vapur var,
ne baka bir ara... Rezalet ve alk alm yrm. Esasen btn dkknlar Musev ve
Hristiyanlar elinde bulunduundan bunlar da kepazelii bsbtn arttrarak ordunun
maneviyatn krmak iin ellerinden geleni yapyorlar, mal kalmad diye dkknlar
amyorlar. Tam bu halde Harbiye Nezaretinden bir emir aldk:
"Cenab Hakkn irade-i ilhiyesine dayanarak ordumuz en ksa zamanda dmana taarruz
edecek ve dman lkelerini istil ede-cektir. Bunun iin zabtann byk niformalarn ve
btn nianlarn almalar tamim olunur."

Zamann Bakumandan Nzm Paa da kaykta talyan Ordusuna saldrp batracan


syleyen bizim alayl Mlzm Hseyin Efendi gibi dnyordu.

inde bulunduumuz kepazelik stne yukardan gelen bu emir herkesi ileden karmt.

Harbiye'de bize tabiye dersini Yakup evki Bey okutuyordu. Muavinleri Kurmay Yzba
Basri ve Kurmay Yzba Kemalettin Sami'ydiler. Basri Bey bize son dersinde unu
sylemiti:

- Efendiler, Bulgar ordusu bizden lim, Srp ordusu bizden lim...Eer biz bu ordularn ilmine
yetiemezsek ok yakn zaman-da vatanmzn paralandn grrz. aln efendiler,
dnya alyor.

Bu szler zerinden be ay gememiti ki, bu ordularn karsna gidiyorduk.

BALKAN HARB

Beni blmden alp taburun birinci blne verdiler. Yz-bam ok iyi bir adamd.
Enitem Ahmet Bey'in snfndan Bandrmal erke Yzba Mustafa Efendiydi. Bir hafta
kadar boyuna asker aldk. Bln mevcudu 170 kadar oldu. Fakat bu askerin yarsndan
fazlas hi talim grmemiti ve silah tanmyordu. Erler yar plakt. Trakya'ya geecektik.
Vapura bineceksiniz, dediler. Hami-diye tabyas nnde duran bir vapura bindik. Marmara'da
yakalanm bir Yunan vapuruymu... Kaptan ve btn mrettebat Yunan... Herifler tam
gn su yok, ya yok, kmr yok diye hareket etmediler. Nihayet askerin perian dt
nc gn akam anakkale'den Tekirda'a demir aldk. ki gn gecede (ki bu yol
saatlik bir mesafedir) Te-kirda'a geldik. Vapura bir alay bindiinden, kprdamaya imkn
yoktu. Tuvalete gitmek ve su imek bile ayr bir iti. Uykusuz, a sefil, titreyerek Tekirda'n
nne geldiimizde Tekirda'n kayklar Rum olduundan, binbir bahaneyle ii
savsaklayarak bizi iki gn ve iki gecede karaya kardlar. Ksa deyile, sekiz on gn iinde
anakkale ve Tekirda arasnda asker harap oldu. Vapurun boaltlmas iini bana
vermilerdi, bir gece daha vapurda kaldktan sonra bir sabah namaz son kaykla ayrldm.
Ben de kendimi tanyamaz olmutum. ocukluumu yaadm bu sahilde titreyerek bir ay
ierken eski gnlerin artk ok uzakta bir hatra olduunu dndm.

ki gn kadar Tekirda dnda ordughta kaldk. Ve bir sabah Babaeski'ye hareket ettik.
Mevsim kasmd... Yamur yayordu. Cenab Hak da o yl yamuru haddinden fazla
vermiti. Tekirda-Hayrabolu yoluyla gnde Babaeski istasyonuna bir akam karanlnda
vardk.

Kimsede hal kalmamt.

gn yaya yrmtk.

gn bamzdan yamur eksilmemiti.

Babaeski istasyonuna vardmzda, beni orann sevk memuru buldu. Byk ablamn kocas
enitem Tevfik Bey'in bir mek-tubunu verdi. Tevfik Bey diyor ki:

"Ben Krklareli'ndeki bir makineli tfek blne tayin oldum. Senin buraya geleceini haber
aldm, iki gn bekledim, gelemedi-niz. Fazla bekleyemedim. Krklareli'ne gidiyorum.
Kardelerinin hepsi iyidir. vey annen Huriye Hanm, bir doktor albayla evlen-di."

Babam, annem ldkten ay sonra evlenmiti. vey annem de babamn lmnden ay


sonra evleniyordu.

Muharebe ortamnda byle eyleri dnmek bir garip oluyor. Babaeski'den bir sabah
bardaktan boanrcasna yaan yamur altnda ktk, tki gn iki gece yamuru yedikten sonra
Krklareli'nin on kilometre gneyinde Kavakl istasyonuna geldik. Eyalarmz geride kalm
ve iae nakli iin hayvan bulunamamt. Biz yamurda ve akta yatyorduk. Su iindeydik.
Ordu, bir sr haline gelmiti. O geceyi Kavakl'da geirdik. Ertesi sabah tmenimiz
Geredeli'ye hareket etti. Geredeli, Edirne-Krklareli osesinin ortasnda bir kyd. Akama
grnd. gndr subay ve er, tarlalarda bulduumuz msr veya arpalar atete starak
yiyorduk. Su ve matara yoktu. Eyalarmz da geride kalmt. Ne yz ykamak, ne el
ykamak... Hibir ey kalmamt. Ordu savaa girmeden takatsiz kalmt. Geceyi Geredeli'de
geirdik.
Edirne ynnden top sesleri duyuluyordu.

Sabah olunca tekrar bir emir:

- Kavakl'ya dnn:

Akama kadar tekrar Kavakl'ya dndk.

- Fakat Kavakl'ya dndmz zaman alaydan yalnz seksen nefer ve bir tek yaya subay
olarak ben vardm. st taraf yollarda kalm; yetimeye abalyordu. Benim ayamda iyi
yrmek iin yemeni vard. Ama o da iki gn su yiyince kt parasna dnmt.

Geceyi yamur altnda, a ve akta, yaktmz atein evresinde geirmek zorundaydk.


Kurumaya altk, uykusuz-duk.

Sabahleyin sisli bir hava...

Ortada bir karklk var. Herkes askerini toplamaya ve topar-lamaya alyor. Alay
Kumandan, yzbalar ard. Bir eyler syledi. Eski Blk Kumandanm Yzba Cemal
yanma geldi; hafif bir sesle:

- Mahvolduk, ordu malup olmu, geri ekiliyoruz!, dedi.

Tam bu srada Alay Kumandan yanma geldi. Bana uzakta g-rnen bir tepeyi iaret etti:

- Haydi sratle yeti ve u tepeyi tut! dedi.

Ben takm aldm. O yne doru yrmeye baladm. Binbir zorlukla ilerliyorduk. Arkadan
Alay Kumandan atla yetiti.

- Erler arka antalarn karsnlar, sen de pelerinini kar, mar marla tepeyi tutun! dedi.

yle yaptk.

TOPU ATE

Fakat ayamdaki ince oraplarla bir buuk kilometreden fazla yrmek ve komak suretiyle
vardm bu tepeye ktm zaman ayaklarmdan kan akmaya balam, ben de yryemez
hale gelmitim. Tepenin yannda bir de eskiden kalma ta kale vard. Sonradan burann
Krklareli civarndaki "Ta Tabya" olduunu rendim. Hemen sipere yattk. nmzdeki
araziye bakyor, ama bir ey gremiyorduk. Bir zaman sonra kardan svari kollar gzkt.

Bize doru gelmeye baladlar.

Dost muydular, dman m, belli deil.

Sekiz yz metre yaklanca niformalarn biiminden Bulgar svarisi olduklarn anladk.


Derhal ate atk. Birka svari attan dt. Ama bir anda bamza nemli bir topu atei
yamaya ba-lad. Bu duruma girince blk ve taburun arkama gelmi olmalar hesabyla
geriye baktm. Bir de ne greyim! Arkamda kimse yok. n cin top oynuyor. Drbnle baktm.
Uzaklardan orman kenarnda yzbam eliyle birtakm iaretler yapyor. Bu da ne demek?
diye dnrken erlerden biri bard:

- Kumandanm, Bulgarlar sa cenahmz eviriyorlar!..

Derhal:

- Geriye mar mar! kumandasn verdim.

Biz tepeyi 150 metre kadar uzakta braktmz zaman, arka-mzdan bir "Hurraa!" sesi
ykseldi. Bulgarlar tepeyi igal etmiler-di. Bundan sonra mthi bir tfek atei yedik. Ama
kamaya devam ettik. Blmz bir saat sonra bulduk. Birlikler geri gidiyorlar. Ben
yalnayaktm. O gn akama kadar yrdk. Ayaklarm imi kanyordu. Gece yars durduk.
Yzbann bir izmesi varm, bana onu verdiler. Giydim, uzun ve bol geliyordu. Ama
yalnayak olmaktan yedi. Ertesi sabah tekrar yrmeye baladk.

KATLAM

Arabalar ve atlarla bir sr muhacir, kadn, erkek, oluk ocuk kayorlard. nk Bulgarlar
girdikleri kyleri yakyorlar, halkn bir yere toplayp ldryorlard. Yollarda anasn
kaybetmi kk ocuklar askerlere yapp:

- Beni brakma! diye alyorlard. Arkamzda kalan kylerin atelerini, dumanlarn


gryorduk. Bir kyn nnden geerken ihtiyar bir adam, elinde balta avaz avaz
baryordu:
- Hey asker! erde hasta ve lohusa kadnlar var. Bunlar brakp nereye gidiyorsunuz?
Ben baltamla Bulgar bekliyorum, siz silah-nzla kamaya utanmyor musunuz? Namus
gayreti, din gayreti kalmad m?

Asker yorgunluktan, susuzluktan, yamurdan, alktan, tam bir sr haline gelmiti. Artk biz
ordu deildik. Bataryalar yollarda kalm, amura batm, kurtarmaya imkn yok. Topu
subaylar bataryalar tahrip ediyorlar. Ksacas bir maher.

BASKIN

Gece yars Lleburgaz'n yirmi kilometre kuzeyindeki Karaaa kyne geldik. Karaaa
kynde ne bulduysak yedik. Kyller kaarken ekmekle pekmez brakmlar. Geceyi orada
geirdik. Yattm odada bir okul ocuunun kitaplarn ve antasn grm, uzun uzun
alamtm. Acyla doluydum. Sabah kyn arkasndaki srtlara ktk. Gene yamur balad.
Tam le zereydi ki ac ac silah bana borular tmeye balad. Tam bir kemeke
iindeydik. Frka Kumandan atn ordughn iine srm:

- Dman bast, ne duruyorsunuz? diye baryordu. Haydi ileri yry!.. Yrdk.


Muharebe dzenleri aldk. Bir hendek kenarna geldiimiz zaman hendein salam ve yaral
askerlerle dolu olduunu grdk. Bunlarla urarken yanmdaki takmn kumandan Temen
kr vuruldu:

- Selhattin ben vuruldum, takma sen bak! diye bard.Bamza iddetli bir topu atei
yayordu.

Bir saat bu durumda ivilendik kaldk. Arkadan yzbam ba-rd:

- Takmn al, buraya gel!

Gittim. Sa yana doru cephe alarak mevziye girdik. Kardan dman piyadeleri geliyordu.
Hava sisliydi, akam da oluyordu. Dman hem silah atyor, hem de, "Padiahm ok yaa!"
diye baryordu. Bir yanllk olmasn diye biz atei kestik. Zaten doru drst
gremiyorduk. Az sonra 150 metre yaklaan kar birliklerin Bulgar olduunu anladk.
Yzbam yanma gelmiti:
- Ne yapalm? diye sordu.

- Yapacak bir ey kalmad yzbam, son kurunu atacaz. iddetli ate emrini verdik. Ama
erler birer birer syrlp kayor-lard. Bunun zerine ble bakarak ate ettiriyorduk.

LK DEFA

Tam o srada sakall ve mavi gzl bir nefer ayaa kalkt. Tfe-ini bana evirerek:

- Sizi gidi mektepli gvur zabitleri! Bizi gvura sattnz, imdide krdryorsunuz!., diye
bard.

Blk eratn tanmyordum. Bu adam da tanmadm.

- Dn, dmana ate et! dedim.

Ama beni vurmak zere nian alyordu. Elimde duran tabancay beynine sktm.

Bir anda yere yuvarland. Hayatmda ilk kez adam ldrm-tm. 28 Kasm 1912'ydi. Tam bu
srada bardlar:

- Dman solumuzu eviriyor!

Bir de bakaym ki, Bulgarlar gerekten 200-300 metre solumuza ve arkamza dolanyorlar.
Bardm:

- Kimse yerinden kprdamayacak. Sng tak! Son kurunu atn!..Ben bu emri verdikten
sonra, be on dakika gememiti ki karnma bir tekme yemi gibi yuvarlandm.

Yzbam, vuruldum!., diye bardm hatrlyorum. Yzbam kotu, boynuma sarld:

- Kahraman ocuk, sram aldn, ehitlik senden nce benim hakkmd.

Ve emir verdi:

- abuk biriniz temeni srtlasn, geriye mar!

Erlerden biri beni srtna vurup geriye doru komaya balad. Yzbam yanmdayd. Ama
ben bu acya dayanamyordum:
- Yzbam beni brak, dayanamyorum, nasl olsa lece-im.Yzba kendinden
gemi baryordu:

- lsn de brakmam, yryn! Rya gibi bir ey...

BOHA GB

Neferler beni boha gibi arkadan arkaya deitiriyorlard. Biraz sonra yere yatrdlar. Biri
kaputunu sedye gibi yere serdi. ine koydular. Tadlar. Biraz sonra bir yerde durduk. Bir
baktm, tan-dk bir sima... Yzba Salim Bey...

Beni grd:

- Selhattin, vurulduunu haber aldk, erler seni gtremez, sa-na bir hayvan hazrladm, buna
bin!

Neferler beni neredeyse brakacak ve gtrmeyeceklerdi. Hay-vana bindirdiler. Istrabm


mthiti. Epey yrdkten sonra bir atein bana geldik. Bizim taburun subaylar oradaydlar.
Doktor beni hemen yatrd. Sard.

- Su... dedim.

- Olmaz... dedi.

Beni bir kz arabasna koydular. Yanma bir er verdiler. Yr-y devam ediyordu. Ama
yanyordum. Ere:

- Su... diyordum.Vermiyordu. Ama sonunda:

- Hakkm hell etmem! deyince, arabadan inip yamur birikintilerinden meydana gelmi
amurlu sudan mataray doldurup verdi,ben suyu iince karyor, ama yandm iin
imekten geemiyordum.

KURUN
Sabahleyin bir kasabaya geldik. Lleburgaz'm. Bir okulun dershanelerini hastane yapmlar,
yerlere ot minderler atmlar. Beni bu minderlerden birine uzattlar, doktorlar gelip baktlar.
Bir ey yapmadan gittiler.

O vakte kadar sormamtm:

- Neremden yaralym?Yanmdaki er:

- Kurun gbeinden girmi, arkandan km kumandanm...

dedi.

Bir zaman geince uzaktan derin derin top sesleri gelmeye ba-lad. Bir mermi hastanenin
damna dt, tela balad. Beni ald-lar, bir arabaya koydular.

- stasyona... dediler.

Araba sallandka ben avaz avaz baryor:

- Yava diyordum.Ama arabadaki neferler:

- Aman efendim, Bulgar geliyor, abuk olalm... diye acele ediyorlard.

stasyona geldik. Beni sedyeyle istasyon meydanna koydular. Tren bekliyordu. Korkum
kalmamt. Ama ok gememiti ki istasyon, dmann topu atei altna dt. Benim
kprdamama imkn yoktu. Yanmdaki nefer:

- Vuruldum!., diye yere kapakland. Bir arapnel paras bacan krmt. Yeniden
koyu bir umutsuzlua dmtm ki, birtakm subaylar geldiler. Beni grnce sedyeyi trene
attlar. Bu subaylardan biri Tmen Kurmay Halit Bey'di ve kolundan yaralanmt. Ate
devam ediyordu. Tam o srada birileri bardlar:

- O vagon gitmiyor, buraya gelin!

Bizim vagon boald, bizim yaral nefer de inebildi. Zaten onu ben gnderdim. Bana hayr
kalmam, bir baca sallanyordu. Her kes gitti. Bana bakan yok. Bir polis grdm.
Kalkamayacak durumda olduumu syledim.

- Korkma, buras Fransz himayesindedir. Hat Franszlarndr. Sana bir ey yapamazlar...


deyip savutu.
SON UMUT

stasyonda lklar kopuyor, tren hl kalkmyordu. Btn memurlar Rum ve Ermeni


olduundan treni dmana brakmaya alyorlard. Baktm ki benim iin hi umut yok.
Kapkara bir dnya... O ana kadar belimde duran tabancay kafama dayayp tetii ektim.
Patlamad. Bir de baktm ki tabancada fiek yok, bombo. yleyse son umut da kayboldu.
Istraba bsbtn gml-dm. Sonra birden ldrm gibi sedyeyi salladm. Sedye yuvar-
land. Ben de yk vagonunun kapsndan aa yuvarlandm. Oradan srne srne teki
vagonlara kadar gidebildim. Trenin kapsn tuttum. Koluma bir yumruk vurdular. Ama
dremediler. Birisi niformam grm olacak, bir ses:

-Bir subay!., dedi.

Beni tutup ektiler, ieri aldlar, krk kiilik yk vagonlarndan biriydi bu... Bir keye uval
koydular. Tren hareket etti.

Ara sra kendime geliyorum:

-Su...

Veriyorlard.

Vagonun ii maher gibiydi. Ben tabi kan ve sidik iinde le gibiydim. Ne kadar gittiimizi
bilemiyorum. Bir sarsntyla uyandm. Baktm sedye iindeyim. Gene bayldm.

Tekrar kendime geldiim zaman bir odada iki doktor konuu-yordu. Biri:

- Umut yok, burada brakalm! Bunu duyunca:

- Ailem stanbul'dadr, dedim, beni oraya gnderin, bari lm grsnler!

-Peki!..

HASTANE
Bir sarsntyla kendime geldim. Bir vagonda yalnzm. Yanmda bir semaver, biskvi ve bir
nefer var. Er, bana birka kere ay ver-di. Gene bir grltyle gzlerimi ap ere sordum.
Sirkeci'ye gel-miiz. Gara girdik. lk yaral treniymi. Genler ve kadnlar bizlere kahraman
saygs gsteriyorlard. Gene dalm kendimden gemitim. Bir can acsyla sradm zaman
sanki ayaklarm yakyorlard. Sonra bir hastane kouunda gzlerimi atm.

Aradan zaman getikten sonra rendim ki, ben 28 Kasm 1912'de Lleburgaz Karaaac'nda
yaralanmm. Trenden ilk indi-rildiim yer Hadmky hastanesiymi. 1 Aralk 1912'de
stanbul'a gelmiiz. Tren bizi iki buuk gnde getirmi, yatrdklar zaman elimde tabanca
varm, onu almaya urayorlarm, ben vermiyormuum. Elimden tabancay alan Glhane
Hastanesi'nde uzun sre operatrlk yapan Dr. Murat Bey'mi. Kurun barsaklarm delmi ve
peritonu yrtm. Ben peritonit olmuum. Umut kalmad iin ameliyata lzum grmemiler
ve beni umutsuz hastalara mahsus on drdnc koua koymular.

Yattm kouta ara sra kendime geldiimi hatrlyorum. Her tarafma buz koymular, bir
hademe; su, ayran, st, ne istersem veriyor.

Gene byle gzm atm bir srada bizden snf sonra s-mail adl bir ocuu grdm.
Seslendim. Yanma geldi.

- Ne var? diye sordum.

Bizim Yzba Mustafa Efendi lm.

smail:

- Cenazesine geldik, dedi.

Yzba Mustafa benden bir sonraki yatakta yatyormu.

- Neresinden vurulmu?

- Kurun gbeinden girmi, arkasndan km.

- Eh, ben de sram bekliyorum. Kendimi kaybetmiim.

Yava yava iyiletiimi anlamaya baladm. Bir gn geldiler. Beni sedyeyle ameliyathaneye
gtrdler, oradan bir aydnlk koua getirdiler. Sonradan rendiime gre ben 14'nc
kouta iki hafta kaldktan sonra, lmeyip iyilie yz tutmuum, bunun zerine Birinci
Zabitan Kouuna geirmiler.
Sonra bir sr hanm geldi. Her hastaya bir ey isteyip isteme-diini sordular. Ben, evin
adresine bir kart yazlmasn rica ettim ki burada bulunduumu rensinler. Neyse, bu arada
bizim mahalle-den ve henz idadide okuyan Nihat adl bir ocuu grdm. Ona da eve haber
gndermesini ve yaramn hafif olduunu sylemesini tenbih ettim.

Bu arada, Padiah Sultan Mehmet Reat hastaneyi ziyaret etti. Hepimizin hatrn sordu.
Hepimize birer paket saray sigaras dat-tlar. Yanmda hi param yoktu. Son maamz
almtk, bu maa-tan kalan 19 altn liray da Lleburgaz'da kendimden umudum kalmaynca
yanmdaki nefere vermitim. O da yolda vurulmutu ve zaten ne olduunu bilmediimden
isteyemezdim. Oysa, hastabakclar soruyor, isteklerine gre herkese portakal, yourt gibi
eyler alyorlard.

Hastane neferlerinden birine sordum:

- Sultanahmet buraya uzak m?

- Evet, olduka...

- u sigara paketini al, senin olsun. Sultanahmet'e git, aabeyime benim burada
olduumu syle!

Aabeyimin adresini de verdim. Aabeyim haberi alnca koarak hastaneye gelmi. Hastane
karmakark. Bir an gzm anca aabeyimi grdm. Kouta beni aryor, birka defa
bama gelmi bakm, heyecandan tanyamam, veya ne hale girmiim ki benzetememi.
Boyuna yataklara bakyormu. Ben seslenince ard, kotu, kendisini tutmak istemesine
ramen, gzlerinden yalar akmaya balad. Yanma oturdu. Alnma elini koydu:

- nallah bir eyin kalmaz Selhattin, artk gazi oldun, kahraman oldun, ailemiz seninle
iftihar edecek... dedi.

GNLER GEYOR

Konutuk, ok ey anlatt. Giderken param olmadn syle-dim, bir mecidiye brakt. Ertesi
gn enitem Tevfik Beyle ablam geldiler.
Aabeyim hsan eve gidip haber vermi. Enitem Tevfik Bey de yaral ve evdeymi. Geri ilk
yaral treniyle gelenlerin adlarn gazete yazm ve benim adm okumular. Ama hangi
hastaneye gittiimi bilmedikleri iin aryorlarm.

Tevfik Bey, hsan'a neremden yaral olduumu sormu. hsan, kolundan demi, ama eliyle
karnn iaret etmi. Durumun kritik olduunu anladklar iin kk ablam Emine'yi
getirmemiler. Emine de bir gn sonra geldi.

Gnler byle geiyordu. Fakat ben bir trl tam anlamyla iyi olamyordum. Hararetim 39,5-
40'tan aa dmyordu. Sabahlara kadar uyuyamyordum.

Hastane Batabibi Alman Generali Viting'di. Bir de Alman bahemire vard ki herkese ok
hain ve fena muamele ederdi. Subaylara hakaret eder, erleri dver, doktorlar azarlar, herkes
bu kadndan titrerdi.

Bir gn kendisine bir ey sordum.

Bana gayet ters ve hakaretamiz bir cevap verdi.

Komodinin stnde duran srahiyi kaldrnca kafasna attm.

Korktu, kat.

VATAN GREV

O tarihte stanbul'un kibar ailelerine mensup ve gen Trk ka-dnlar Kzlay emrine
girmiler, hastanelere gelip yarallara bak-yorlard. Bizim koua bakanlar arasnda zamann
Evkaf Nazr Hayri Efendi'nin elli ellibe yanda ak sal hanmyla, Hseyin Cahit'in kolejde
okuyan on yedi on sekiz yanda kz kardei Eymen vard. Bu kadnlar mrlerinde
grmedikleri ar hizmeti vatan grevi diye yapyorlard. Ben her gn byk ve kk
abdestimi altma brakyordum. Aynaya baktka beni kendimden irendirecek tuhaf yeilimsi
bir yzm vard. Bana ve benim gibi hastalara byk fedkrlklarla bakan Trk hanmlarna
Alman bahemire en ar hakaretleri reva gryor; onlar da srf hizmet uruna buna
katlanyorlard. Bu srahi olay stne ak sal ve altn gzlkl bir hanmefendi, yanma
gelip bana dedi ki:
- Olum, ben okumu bir kadnm. Sr'ler okulundan mezun ol-dum. Meden Avrupa gvuru
ile meden olmayan Osmanl gvuru elbirliiyle bize dman. Bu gerei belle!.. Bulgarlara
nasl gs gerdinse; buradaki Alman hemirenin hakaretine yle gs ger-din. Bizim mill
haysiyetimize burada yaplan her hakaretin haz-medilmesi beni ok mteessir ediyordu... dedi
ve alnmdan pt.

Alman bahemire artk koua giremiyordu. Kouun kapsna kadar gelir:

- Kk bey, ieri gireyim mi? diye sorard. Ben de kovardm.

Bir gn kapya geldi:

- Kk! Sana iyi bir ey syleyeceim... dedi.

- Gel, dedim.

- Sana mehur bir Alman doktoru getirdim, imdi sana bakacak ve sen ok iyi olacaksn...

ZEL HEKM

Bahemirenin syledii Alman doktor, Sultan Abdlhamit'in zel hekimi bir profesrm.
Adam beni muayeneye balad. Batabip Viting Paa'yla Dr. Murat Bey de geldiler. Adam
karnm muayene etti. Bir noktaya vurunca ben zpladm. Ayn eyi defa daha yapt.

- Evet, dedi.

Sonra yanam okad:

. Gemi olsun kk!

Ve gitti.

Yarm saat sonra bana scak su dolu bir lastik torba getirdiler. Karnma koydular. Uyumuum.
Bir de gzm atm ki sabah olmu, herkes kahvaltsn ediyor. Oysa ben her gece be alt
kez uyanr, doktor isterdim. Benim uyandm gren kou arkadala-rm beni kutladlar.
Doktor Murat Bey bana mshil verdi. Mshil etkisini gsterdi. O akam hararet 37,5 ve ertesi
sabah 36'ya dt.
Hastanede altm gn kadar kalmtm. Bir akam taburcu edil-dim. Bizim kouun alt,
cenazelerin durduu yerdi. Her gn has-tanede yzlerce insan lr, imam iki saat sren
cenaze namazla-rn bizim kouun altnda klar, ben de uykusuz ve uyank oldu-um iin
bunlar her sabah dinlerdim. lk ayaa kalktm gn bal-kona kp musalla tana bakmtm.
Hayat ne garipti. lmemi-tim.

Hastaneden bir arabayla Kadky iskelesine hareket ettim. Be ay nce ne umutlarla baktm
stanbul'da Galata kprsn ezik bir ruhla, yenik bir ordunun subay ve tepelenmi bir
ulusun evlad olarak geiyordum. Beni gtren erin koluna dayanm, byk bir hzn iinde
kprye ve denize bakyordum. Nefer koluma girip beni Kadky vapuruna gtrrken
yanmdan geen Rum palikaryalar elenerek bana bakyorlar, alay ediyorlard.

Tam vapura bineceim srada bir palikarya (Rum klhanbeyi) koluma arpt. Zaten madd ve
manev strabm oktu.

- Hayvan!, diye bardm. Neye yarard, Rum glyordu:

- Zarar yok paam, bak maallak siz yaralsnz, kahramansnz, byle eylere aldrmazsnz.

Vatanda garip olmutuk.

Emine'nin oturduu eve geldim. Kapy aldm. Hepsi ardlar. Evde oluk ocuk
kalabalkt. Ablalarmn ocuklar bymt. lhami'yle Bedia beer yanda, Fadla iki
yanda, Meliha bir yanda... Ablam Emine, byk ablam Feyziyap, enitem Tevfik Bey'le
kucaklatk. Yukarda sokak stndeki oday bana verdiler.

Haftada bir gn Glhane Hastanesi'ne gidiyordum. Bir gn Viting Paa beni grmek istemi.
Yannda zamann Harbiye Neza-reti Shhiye Reisi Hayrettin Paa vard. Viting, beni gsterdi:

- te bu!

Yatrdlar, muayene ettiler, kurunun girdii ve kt yere bak-tlar. Hayretin Paa, bana:

- Olum, sen namaz klar msn?

- Evet.

- Yat kalk Allahna dua et! Seni fen deil, Allah kurtarmtr. Ve devam etti:

- Almanya, savaan ordulardan birer yaral subay Visbaden kaplcalar iin istemiti. Bu
subay seme hakkn biz Viting Paa'ya verdik. Viting Paa mucize kabilinden kurtulmu
olan seni tavsiye etmi. Hazr ol, seni gndereceiz.
BABIL BASKINI

Dman ordular Rumeli'yi tamamen zaptetmilerdi. Yalnz Edirne, Yanya ve kodra kaleleri
dayanyordu. Bulgar ordusu atalca'dayd. Yunanllar Anadolu sahillerindeki adalar igal et-
milerdi. anakkale Boaz'n zorluyorlard. Ben henz topallyordum. Nekahat
devresindeydim. stanbul, bir ncelikle Kadky Rumluu gemi azya almt.

Her gn olaylar kyordu.

Bir gn, hi unutmam, yle bir olay bamdan geti:

Muharrir Ahmet Rasim, Hseyin Rahmi ve arkadalar, Kadky iskelesine giderken polis
karakolunun altndaki bir kahvede prafa oynuyorlar, ben de seyrediyordum. Darda bir lk
koptu: Btn Kadky Rumlar elinde Yunan bayraklaryla iskeleye kouyor ve "Zito
Venizelos!.." diye baryorlard. Yunan donanmas anakkale'den girmi stanbul'a
geliyormu, diye bir sylenti km, bunun iin kyamet kopuyordu. Srtmdaki ni-formayla
hi bir ey yapamayacak kadar ciz olduumu hissederek, sinirden titriyordum. Ahmet Rasim:

- Dur bakaym olum, deyip bir araba artt. Beni arabaya bindirerek eve kadar getirdi.

Fakat bu eit rezaletler her gn devam ediyordu. Ben hastaneye gittiim gnlerden birinde,
dnerken Babli'ye urayp kitap almak istemitim. Tam Babli'nin nnde byk bir
kalabalk vard ve gsteri yaplyordu. Bizim snftan Zeki adnda bir temen nutuk
sylyordu. Szn bitirince yanna sokuldum:

- Ne var?

Sen hastasn, buradan uzakla, hkmeti deviriyoruz, belki kan akacak.

Ben kenardan kenardan yryerek Sirkeci'ye indim. Oradan bir arabaya atlayarak vapura
bindim. Akam gazeteleri u havadisi verdiler:
"Kahraman- Hrriyet Kaymakam Enver Bey, Babli 'yi basm, hkmeti devirmi. Mahmut
evket Paa hem Sadrazam, hem Harbiye Nazr olmu, bu srada Bakumandan Vekili
Nazm Paa ald kurun yaralarna dayanamayarak lmtr. (Tarih: 23 Kasm 1913).

FACALAR

stanbul sokaklar facialarla doluydu. Her gn Bulgar Zulmnden kaan Rumeli halk
vapurlarla stanbul'a doluyor, kolera, tifs gibi hastalklar kol geziyordu. Hastanelerde
yatacak yatak ve verilecek ila kalmamt. Rumeli'de katliam devam ediyordu. Yanya,
kodra, Edirne kaleleri de dmt. stanbul'da Trk subay gren Rum ve Ermeni ocuklar
baryorlard:

- Zabit zabit, Bulgar geliyor, ka!..

ubat 1913'te biraz iyilemitim. Birliimi ziyaret edip, arkadalarm grmek istedim. Bir
sabah Sirkeci'den trene atlayp Hadmky'e geldim. Acaba ben yaralandktan sonra ne
olmutu? Yamurlu ve amurlu bir gnd. stasyonda alaymn bulunduu yeri rendim.
atalca Mstahkem Mevkii Batabyasndaym. Yol batak, hava slak ve souk. saat
yryerek alaya geldim.

Yollarda grlen manzara havsalaya smayacak kadar feciydi. Bir sr l, olduu gibi
kalm, kokmu, bir ksmn kpekler yemiti. Suratlarna baknca mezardan frlam
sanlacak insanlar sopalarna dayanarak yrmeye abalyorlard. Osmanl mparatorluunun
payitahtna 45 kilometre mesafede bulunan yz bin kiilik ordu; a, sefil, bakmszd. Tifs,
kolera, dizanteri, askeri krp geiriyordu. Ne ila yeterliydi, ne doktor, ne hastane...

Hele kyler, kyller, muhacir kafileleri, yrekler acsyd. Yolda giderken drt kiilik bir
kafileye rastladm. Balarnda seksenlik bir ihtiyar... Krk bir kan arabasnda eya nam
altnda yrtk prtk eyler... Birka koyun... Bir kpek... Arabann yannda gen bir kadn...
Kucanda bir ocuk... Hem alyor, hem yryor.

htiyar, benim kendileriyle ilgilendiimi grnce:


- Efendi, dedi, biz orlu muhaciriyiz. Ordu kaarken biz de katldk. Ama onlar abuk gitti.
Biz geri kaldk. Bulgar bize yetiti. Damadm gen bir delikanlyd. Onu gzmzn nnde
ldrd-ler. Kzma tecavz ettiler. Kz akln kard. Ne sylesek anlam-yor, dinlemiyor.
gn nce kucandaki ocuu dondu. imdi ldr. Ama mtemadiyen bebee meme
vermeye alyor. Sen sylesen belki ie yarar.

Kadna yaklatm:

- Kzm ocuun lm, onu brak... dedim.

Kz bana bir sre vahi bir hayvan grm gibi bakt. Sonra ocuunu frlatt att. Yrdm.
Tabura geldiim zaman adrlara yerlemi olan arkadalar beni scak bir yere gtrdler.
Fena halde mtm. Her yanm zangr zangr titriyordu. Esasen iyilememitim. ok
zayftm. Geceyi arkadalarla geirdim. Benden sonraki muharebeleri ve dmann
Rumeli'deki zulmn anlattlar. Dinlediklerimin en hazini, Blk Kumandannn 1900 naspl
Yzba Bandrmal Mustafa Efendi'nin ehadetiydi.

Yaralandmn ertesi gn Bulgarlar tekrar Karaaa'a mevzilerimize saldryorlar.


Yzbam kolundan vuruluyor. Arkadalar hemen yarasn sardrarak geri gitmesini
sylyorlar. Yzba diyor ki:

- Dn on sekiz yanda bir ocuk kahramanca ehit oldu. (nk doktor, benim birka saatlik
mrm kaldn sylemi). Ben bu yata, kolumdan aldm yara iin cepheyi terk edersem,
yarn ahrette bu ocuk yzme tkrmez mi? Ben lnceye kadar vurumak, dvmek
zorundaym.

Hakikaten o gn akam zeri karnndan yedii bir kurunla Yzbam rahmeti rahmana
kavumu, ehit olmu. Hikyeyi din-lediim zaman aladm. Kendi kendime:

- Ben Yzbam aldatm gibiyim. Bugn yaamak benim iin yalanclk deil mi? diye
dndm.

O gece hastalandm. Hi uyumadm. Titriyordum. Sabah olunca doktorlar beni arabayla


atalca'ya gnderdiler.

BAHAR BAYRAMI
Tedaviye devam ettim. Biraz iyilemitim. Fakat cepheye gidecek durumda deildim. Nihayet
Mart 1913'te Kthane'de alayan Kk'nde tekil edilen Sekizinci Depo Taburu'na tayin
oldum. Depo Taburlar acemi erat yetitirme birlikleridir. Tabur Kumandanmz Binba
Hsn Bey'di. 13 Mart 1913'te greve baladm. Bulgarlar atalca'ya taarruz ediyorlard.
Hedefleri s-tanbul'du.

Kthane'de erleri yetitirmeye baladk. 6 Mays 1913 gn Hzr lyas't. ran'n ve


Dou'nun Bahar Bayram... teden beri Osmanl mparatorluu kentlerinde Hzr lyas gn
krlara kmak, kuzu ve helva gtrp elenmek detti. O tarihlerde de stanbul'un yoksul ve
zengin halknn elence yeri Kthane'ydi. Bunu bilirdim. Harbiyede renciyken, hemen
btn talimlerimiz de bu civarda olurdu. aya yakn bir zamandan beri de Kthane
alayan Kk'nde subaydm. Ama o gne kadar Hzr lyas gn grmemitim.

Akamdan emir verdiler. Ertesi gn Kthane inzibatn bizim tabur salayacakt. Tabur
Kumandan Binba Hsn Bey, taburun ald bu grevin yrtlmesini bana verdi ve dedi
ki:

- Gn doarken iinize balayacaksnz!.

BRET LEVHASI

Kathane'deki alayan Kk 1722'de Nevehirli brahim Paa tarafndan altm gnde


yaptrlm; Hali ve Kthane boyu dnyann sayl elence yerlerinden biri haline
getirilmiti. Osmanl mparatorluu'nun knt devirlerinde Kthane'de zevk ve sefa
lemleri yaplrd. imdi 1913'te dman stanbul'a seksen kilometre mesafedeydi. 1722'den
bu yana Tuna'dan atalca'ya kadar geri ekilmitik. Ama lem devam ediyordu. Sabahleyin
yanma aldm askerlerle saraydan kp evreyi dolamaya bala-dm zaman amtm.
Ortalk yava yava maher gibi kalabalklayordu. Binlerce insan ayrlara yaylmt.
Hakikaten grlecek eydi. Davul, araba, eek, at, zetle maheri andran bir hay huy srer
giderken atalca'daki Bulgar toplar da bu elenceyi kutluyormu gibi patlyordu.
Bir ibret levhasyd.

Avrupa ktasndaki btn topraklarn kaybetmi ve milyonluk Trk kitlesini dman


elinde brakm bir halk, dma-nn top sesleri altnda eleniyordu. Kalabalk o dereceyi
bulmutu ki, bir ey almak iin satclarn yanna gitmek bile mmkn deildi.

leden sonra ben kladaydm. Haber verdiler, kapya geldim. Aabeyim ve arkadalar
Kthane'ye gelmiler, ekmek alamam-lar a kalmlar, ekmek ve su iin bana
bavuruyorlard.

HAZIRLIK

Haziran veya Temmuz 1913'te Glhane Hastanesi'nden haber verdiler. Evvelce yazdm gibi,
ben tedavi iin Almanya'ya Visbaden'e gidecektim. Benim gibi olanlardan meydana gelecek
kurul on kiiyi bulmutu. Balarna Kurmay Yarbay ve kolundan yaral Hseyin Selhattin
Bey tayin olunmu. Gittim, onu grdm. Bana bir senet karlnda yirmi altn verdiler.
Avrupa iin elbise, amar, bavul tedarik etmemi sylediler. Bunun zerine aabeyi-min
terzisine gittik. altn liraya bir pards smarladk. Frenk gmlei, amar ve bavul aldk.

Bir hafta sonra Kurul Bakanna tekrar uradm ve hazr oldu-umu syledim. aramba
gn saat ikide Galata'dan Kstence'ye hareket edecek Romanya vapuruyla gideceimizi
bildirdi. Vaktin-de vapurda bulunmam tembih etti. lve etti:

- apka almay unutmaynz, vapura bindiimiz andan itibaren apka giyeceiz. Fes ve kalpak
yasaktr.

Ben ardm.

Doru eve geldim. Tabura "Allaha smarladk" demi, eyalarm alm ve evime gelmitim.
Tekrar eyalarm alp tabura geldim. Tabur Kumandan Hsn Bey'i grdm. apka
hikyesini anlatarak Avrupa'ya gitmekten vazgetiimi syledim.

Tabur Kumandan bu davranmdan ok memnun oldu. Dinine bu kadar bal bir subay
olduumu rendii iin sevindiini ak-lad. Ve telefonla Beyolu Kumandan Kzm Bey'e
(*) durumu bildirdi.
Ben de Almanya'ya gitmedim, taburda kaldm.

O zamanki dnya grmz bu kadar darlaabiliyordu.

Balkan Harbi bitmi, beni Yldz'a gelen Birinci Nianc Alayna vermilerdi. 1 Ekim 1913'te
ben, Birinci Nianc Alay, Birinci Tabur Drdnc Bl'ne katldm. Hkmet bize maa
vermi-yordu. drt ay ok sknt ektik. Yalnz peynir ekmek yediimiz ok oluyordu. Bu
i iin yirmi para yeterdi. Bir gn blkte mlzm (temen) idik. mz 30 para bulup
denkletiremediimiz iin le yemei yiyemedik, talime a ktk.

Ben yaralandktan sonra ftk olmutum ve yrmekte zorluk ekiyordum. En sonunda


Haydarpaa Hastanesine yattm. O zama-nn en mehur doktoru olan Orhan Abdi Bey, beni
ameliyat ede-cekti. Fakat hastaneyi ok pis buldum. Bana su imek iin getirdik-leri bardan
tkrk hokkas olduunu grdm. Ameliyat olma-dan ktm.

O sralarda Yldz'da Kurmay Akademisi'ne dinleyici olarak de-vam ediyordum. Benim gibi
devam eden bir subayla arkada ol-mutum. Benden iki ya byk bu ocuk, be ay sonra -
1914 baharnda- uarken dt. Ve bir Tayyare Mar'na konu oldu:

"Sadkla Fethi dtler toprak stne... Tarihte bir altn yaprak stne."

Arkadam, Topu Mlzimisanisi (Temen) Sadk (*) idi.

Bir sabah ameliyat olmak zere Gmsuyu Hastanesi'ne yatmak iin Yldz'dan yola
kmtm. Beikta'a doru inerken Sadk'la karlatm. O da Akademi'ye derse gidiyordu.
Bana dedi ki:

- Bugn Hrriyet kahraman Enver Bey hem Miralay, hem Paa ve Harbiye Nazr olacak, ben
de Yaver oluyorum, bak neler neler olacak!..

Hastaneye geldim. Henz operatrle balam bulunan M. Kemal beni ameliyat etti. On be
gn kadar hastanede yattm. Bu sre iinde Enver Bey iki derece terfi ederek Enver Paa ve
Harbi-ye Nazr oldu. O tarihte 35 yandayd. Makamna geer gemez, ne kadar ihtiyar paa
ve yal subay varsa, emekliye sevk etti. Orduda nemli bir faaliyet balamt.

(*) Sonradan Trakya Genel Mfettii Kzm Bey.


(*) Fatih'teki "Tayyare Abidesi" onlar adna dikilmitir.

BAKA BLE

1.3.1914 gn taburlarn drdnc blklerini kaldrdlar ve beni ayn alaya baka ble
naklettiler. Odam Yldz'da Orhaniye Klas yanndayd ve amlca'ya bakyordu. Her sabah
gn doar-ken talime kyorduk. ok alyorduk. Bu durum byk sefer-berliin ilan tarihi
olan 4 Austos 1914 gnne kadar devam etti.

Beikta'ta Akaretler'den yukar karken tam karnza gelen binada o zaman ttihat ve
Terakki Okulu vard. Buraya yalnz Trk ocuklar alnr ve Trklk bu ocuklara alanrd.
Beni de buraya retmen yaptlar. Askerlik dersine gidiyordum. ocuklar bazen alr, talim
yapan askerin arasna sokar ve muharebe talimleri yapt-rrdm. Bir gn Frka (Tmen)
Kumandan (Albay) Miralay Fevzi Bey (*), birdenbire geldi ve byle ocukla kark bir
birlik grnce ard. Kendisine durumu akladm. ok memnun oldu. Tmen Kurmay
Bakan Yzba Kemal (anakkale'de ehit oldu), bana o gnden sonra bir karde sevgisi
gsterdi.

Ben kendimi blme ve derslerime vermitim. Tabur Kumandanm Binba Cemil'di


(anakkale'de ehit oldu). Kurmay Okulu'na da devam ediyordum. O srada okulun nc
snfnda bulunan Birinci Mlzm Hseyin Rahmi'den Franszca ders al-yordum.

stanbul karkt. Aznlklar rezaleti ayyuka karyorlard. zellikle aznlklarn meclisteki


mebuslar tahamml edilemez bir hal almlard.

Tabur Kumandanm Cemil, Batumlu vatanperver bir ttihatyd. Bir gn beni ard:

- Yarn seninle beraber Meclise gideceiz, sivil elbiseni giy, ce-bine birka bomba koy,
yannda iki tabanca olacak...

(*) Fevzi akmak.


GVENOYU

Ertesi gn le zeri Meclis binasna (imdiki Fndkl'da Gzel Sanatlar Akademisi) geldik.
Kapda padiahn Maiyet Blk Kumandan Yzba Veysi Bey vard. Binbam onunla
grt. Meclise girdik. Lokanta salonuna getik. Bir keye ekilip yemee baladk. Biraz
sonra Sadrazam Said Halim Paa, ileri Bakan Talt Paa, Harbiye Nazr Enver Paa
lokantaya girdiler. Enver Paa, bizim binbay grnce yanmza geldi. Biz ayaa kalktk.

Enver Paa, binbama dedi ki:

- Cemil Bey, bugn Meclisten gvenoyu isteyeceiz, oysa eitli grltler kacaktr. Biz
gven istiyoruz. i edepsizlie vurur-larsa, tandmz malum mebuslar bir anda yok
edilmelidir...

Szn burasnda beni gstererek:

- Bu subay ok gen...Cemil binba:

- Grevini yapacaktr efendim.

Yemekten sonra dar ktk. Koridorda Ermeni mebusu gizli gizli konuuyorlard.
Dahiliye Nazr (ileri Bakan) Talt Bey bunlarn yanna yavaa yaklat. Birinin cebini
eline soktu. Bir bomba kard. Mebusun eline bombay vererek yrd.

Zil ald. Meclise girdik. Binbann yanndaydm. Dikkat kesilmitim. Elim ayam buz
gibiydi. Bana ok gvenmilerdi. Beceremezsem, diye korkuyordum. Zamann Maliye Nazr
Cavit Bey, hkmet adna Meclisten gven istedi. zmir mebusu Ubeydullah Efendi krsye
kt:

- Efendiler, bundan nceki hkmet zamannda Rumeli elden kt. Bu hkmet zamannda
Rumlar elden kyor. Hangisi iinize gelirse ona rey verin.

O srada zmir ve Ayvalk dolaylarndan birok Rum Yunanis-tan'a gidiyordu.

Ubeydullah Efendi'nin szleri zerine, zaten hazr olan Hristiyan mebuslar kyameti
koparmaya baladlar. zellikle Rumlar baryorlard:
- Rumlar sadk Osmanllar; hkmet onlara zulmediyor, kahrol-sun hkmet!.. Kahrolsun
ttihad- Terakki!..

Tam o srada bir sivil yanmza yaklaarak Binbaya bir eyler syledi. Bunun zerine
Binba, bana oturan mebusanlardan birini gsterdi:

- Git, yavaa kulana syle: Kalkmazsan vuracam de!.. Kalkmazsa vur! Kalkarsa dar
kar, Beyolu'na bir kahveye gtr, gnbatncaya kadar salverme!..

Yavaa doruldum, titreyerek yrdm tanmadm bu mebus efendiye, Binbann


sylediklerini aynen ve yavaa tekrar ettim. Herif bocalad, sarard, ayaa kalkt. Beraber
ktk. Galiba adamn ad Urfanidis idi. Bana sordu:

- Nereye gidiyoruz?

- Tokatlyan'a...

Dedi ki:

- Kabilse eve urayalm, bizim kz ve madam alaym.

Dedim ki:

- Kamaya kalkarsan vuracam.

Sz verdi...

Bir evden ailesini alp Tokatlyan'a geldik. Adam bana byk sayg gsterdi ve nasihat etti:

- Subay politikaya karmaz. Sen namuslu bir subaya benziyor-sun. Bu ttihatlar haindir,
onlarla beraber olma!..

Hava kararmaya balaynca kendilerinden msaade aldm ve ayrldm. Klaya geldiimde


Cemil Binba bana be altn verdi:

- Haydi imdi git gez... dedi.

te o devirde Osmanl Mebusan Meclisi byleydi.

stanbul da kemeke iindeydi.

Bir cuma gecesi kz kardeim Emine'nin evindeydim. Gece yars kap alnd. Bir inzibat
neferi bir kt getirdi. Nbeti subay derhal klaya gelmemi bildiriyordu. Kalktm. Bir
kaya atlayp Beikta'a getim. Btn subaylar klada toplanmlard.
Emir:

"Yarn stanbul'un Trkler tarafndan zaptedildii gndr. s-tanbul Rumlar byk gsteriler
iin hazrlanmlar. Ordu, kan ile de olsa, bu taknlklar bastracaktr. Birinci Alay Ortaky
ve Be-bek blgesini igal ve Rumlarn oradan stanbul'a gemesine engel olacaktr."

Bir baka olay:

Bir sabah Tabur Kumandan ard:

- Git merkez Kumandanlnda Yzba Nevzat' gr, sana ne emrederse yap!..

Gittim.

Babli'de bir Bulgar helvac dkknn camna Bulgarca yazyormu... Kendisine ok


uyarmalar yaplm, dinlememi... Karar verilmi: Sivil giyinmi subaylar bu cam kracaklar.
Herif inat ederse, cam srekli olarak krlacak. Bu grev iin Alaydan bir subay istemiler,
ben gnderilmiim.

Ertesi akam karanlk basnca cam krdk. Bu krma olay birka kere tekrarland.

Herif baa kamad.

Bir gn bir emir daha:

"Btn sinemalarda film yazlar Franszca yazlyor, Trke yazlmyor. Subaylar sivil
giyerek sinemalara gidecek ve Franszca yazlar balaynca perdeler yrtlacak... Eer Rumlar
mdahale ederse, silah kullanlacaktr."

Bu eylem haftalarca devam etti. Sonunda Rum sinemaclar -o zaman Trk sinemac yoktu-
ister istemez filmlerde Franszca ve Trke yaz yazmaya baladlar.

Bir akam gn batarken bir emir:

"Blnzle Bursa'ya hareket edeceksiniz. Bursa Rumlar isyan etmi, Bursa-Mudanya


yolunu kesmitir. Derhal bu yolu aa-caksnz."

Vapura bindik, bir gece kaldk, isyan bastrlm, bizi tekrar geri gnderdiler.

O gnlerde buna benzer nice eyleme girdik. Bunlar yalnz benim yaptm iler deildi.
nanlan her Trk subay bu biimde emirler almakta ve yapmaktayd. Balkan Harbiyle
Birinci Dnya Sava arasnda, yani 10.11.1913'le 4.8.1914 arasnda ibanda bulunan ttihat
ve Terakki hkmeti, memleketin her yannda mill dorultuda mcadele vermekteydi.
Osmanl Devletinin her yannda bir kazan kaynyordu.

FKRLER

Balkan Harbinin ve koca Rumeli'yi kaybetmemizin sebepleri aranyor, herkes anladnca ve


bildiince konuuyor, fikirlerini aklyordu.

Enver Paa Harbiye Nazr olduktan sonra bin kadar subay savata iyi altlar diye nian,
kdem zamm ve terfiyle taltif edil-diler. Bu terfi defterinin kt gnlerde Haydarpaa Tp
Fakltesi'nde gznden hasta olarak yatan hocamz Yakup evki Bey'i ziyarete gitmitim.

Bana unu anlatt:

"- Enver Paa ziyaretime gelince kendisine dedim ki, bin kadar zabit Balkan Harbindeki
hizmetlerinden dolay taltif edildi. (Bunlarn arasnda Yakup evki Bey (*) de vard). bin
adamn fevkalde i grd yerde hi olmazsa bin subay da normal grevini yapar...
Balkan Harbine esasen yedi bin subay katlmt. u halde orduyu bylesine kepaze duruma
drenler kimlerdir?"

Ve ilve etti:

"- Subaylarmz kavga ilmini bilmediklerinden, ordumuz yenilmitir."

O srada orduda bulunan Alman hocalardan birounun dn-cesi de buna yaknd.

Askerlerin dnda kalan evreler de eitli fikirler ne sryor-lard. slamclar, slmiyeti


braktmzdan tr bamza bu felketin geldiini sylyorlard. Bunlarn banda Sebilr-
Read dergisi vard. Trkler, Trk Ocaklarn amlar, haftalk Trk Yurdu'nu kararak
Trkleri uyana aryorlard. air Mehmet Emin, Hamdullah Suphi, Aka Gndz, Halide
Edip bu akmn bandaydlar. Bunlara gre, Trklmz bilmediimiz iin Balkan
Harbinde malup olmutuk. O halde Trklmz renmek gerekti, Mehmet Emin, Trk
halknn straplarn dile getiriyordu.

"Vatan ne Trkiye'dir Trklere ne Trkistan... Vatan byk ve mebbet bir lkedir, Turan..."
diyordu.

(*) Yakup evki, sonradan Orgeneral olmutur.

BLEN YOK

Ama Turan'n yerini pek bilen yoktu. Ahmet Aaolu arkta aydn ve zengin milyonlarca
Trk'n yaadn ve onlar Rus boyunduruundan kurtarp byk bir Trk mparatorluu
kurmak gerektiini sylyordu. Aka Gndz, Rumeli'deki Trk halknn ilesini anlatarak ve
yarna ait byk gnleri hikye ederek mit ve ate datyordu.

Trkln yan sra Osmanllk cereyan da vard. Birok Trk, Rum, Arap ve Ermeniyle
birlikte, "Ne din, ne milliyet; biz Osmanlyz!" diye tutturmulard. Birtakm aydnlar,
yenilginin nedenleri din taassubumuza, ekonomik yetersizliimize ve bilimsizliimize
veriyorlar, "Avrupa'ya benzeyelim!" diye baryorlard. Bunlarn banda Cell Nuri vard.
Tevfik Fikret, iirleriyle yeriyor, bu iirler elden ele dolayordu:

"Hl o vesvis, hl o desais

Hl dnen balara bir ltma-i tenkil

Hl srtan dilere bir lokma-i en 'am."

te yanda Araplar, "Elmhtedi", Krtler "Krt Teali Cemiyeti", Ermeniler, "Tanak" ve


Rumlar "Etniki Eterya" cemiyetlerini kur-mular, habire Osmanl mparatorluu'nu ykmaya
ve yklan impa-ratorluktan mmkn olduu kadar fazla miras koparmaya urayorlard. Bu
urata dardan destekleri ve yardmclar vard.

Ne var ki toplumda birtakm hareketler de balamt. Alman Gene-rali Liman von Sanders
kumandasnda gelen bir Alman asker kurulu orduyu yetitirmeye alyordu. ki milyon
sermayeyle tibr- Mill adl bir Trk bankas kuruluyordu. Rumeli'den gelen muhacirler
stanbul'da yava yava birtakm sanatlara giriyorlard. Balkan Harbi sonuna kadar
Kadky'de Trk berberi yokken, savatan sonra ilk defa Altyol aznda bir muhacir Trk
berber dkkn ayor, bu al Trkten de berber olabilirmi fikrini veriyordu. O vakte kadar
bakkallk, kunduraclk, terzilik, zetle memurluktan baka i ayp saylrken yava yava bu
inan yklyordu. Memuriyet dnda i yapp para kazanmann erefsizlik olmad fikri
yaylyordu. Selnikli muhacirler stanbul'da nemli etkiler yaratyorlar, para kazanmaya
ynelme balyordu.

Orduda "Kabalak" veya "Enveriyye" ad altnda bir serpu kabul ediliyor. Avrupa'ya renci
yollanyordu. lk defa zmir'de demir-yolcu yetitirmek iin okul ve stanbul'da bir Ticaret-i
Bahriye mektebi almt. Ordu gerekten alyordu. Canmz diimize takm,
abalyorduk. Bir gece benim blk odasnda Hseyin Rahmi ile oturuyorduk. Vakit gece
yarsn bulmutu. Rahmi ile ders almtk ve sohbete gemitik. Arkadam dedi ki;

- Alman klalarnda Alman blkleri on be dakikada yataktan kalkp silah ba


yapyorlarm... Biz de o gnleri grebilsek...

Ben iddia ettim:

- Bu ii bizim blk de yapar!..

Rahmi inanmad. Beraber koua gittik. Herkes ml ml uyu-yordu. Yalnz bir nbeti
geziyordu. Ben yksek sesle bardm:

- Silahba!..

Saat tuttuk, 13 dakika sonra blk harekete hazr duruma btn tehizatyla girmi, toplant
yerinde toplanmt.

zetle bir kaynama vard. ttihad- Terakki, Dahiliye Nazr Talt Bey'le Osmanll,
Harbiye Nazr ve artk Damad- Hazret-i ehriyar Enver Paa'yla Mslmanl, Bahriye
Nazr Cemal Paas'yla Trkl temsil ediyordu. Ben Trkydm, ama slmln da fena
olmayacana inanyordum. Oysa eitli kesimlerden gelmi subaylarn bulutuu bir yer olan
orduda Os-manllk n alyordu.
SEFERBERLK

1914 ylna bu biimde girdik.

O yln hazirannda Kurmay snavlarna girdim, baaramadm. Baarszlmn nedeni, tabya


tatbikat meselesini yanl zmle-mem oldu. Ayn ay byk ablam ocuklaryla Bursa'ya
gelmiti. Kk ablam Emine eiyle Kayseri'ye nakletti. Ben de Yldz'daki grevime devam
ediyordum. Temmuz aynda Avusturya Veliaht, o tarihte Avusturya mparatorluu'nun bir
vilyeti olan Bosna-Hersek'i ziyaret ederken Prenib adl bir Srp tarafndan ldrld. Bu
durumda Avusturya, Srp hkmetine bir ltimatom verdi. Ve ald olumsuz cevap zerine
seferberlik ilan etti. Bu seferberlie Rusya seferberlik ilan ede-rek cevap verdi. Ardndan
Alman, Fransz ve ngilizler seferberlik ilan ettiler.

4 Austos 1914 gn bizim seferberlie baladmzn birinci gnyd.

Avrupa devletleri snrlarnda birdenbire silahlar patlad ve kan gvdeyi gtrmeye balad.

16 Austos 1914'te nce bizim Kolordu (Birinci Kolordu) seferberliini tamamlad. Ekim
1914'te stanbul civarna sekiz kolordu gelmi ve bylece drt yz bin adam stanbul
blgesinde toplanmt. Bu toplan Karadeniz'den gelecek Rus basknna, Akdeniz'den
gelecek ngiliz-Fransz basknna karyd.

Evvelce ngiliz fabrikalarna smarladmz Yavuz, Readiye, Fatih dritnotlarna ngiliz


hkmeti el koymutu. Akdeniz'de ngi-lizlerce kovalanan Globen ve Breslav adndaki
Alman harp gemileri anakkale'ye sndlar. Bu olaylar gsteriyordu ki, Trkler Almanlarn
tarafn tutacak. Nitekim 29 Ekim 1914'te Alman Goben ve Breslav gemileri kumandan
Amiral oson, Harbiye Nazr ve Bakumandan vekili Enver Paa ile mutabk kalarak
Karadeniz'deki Sivastopol' bonbardman etti.

Sava balad.

11.11.1914'te Rus, Fransz, ngiliz, Belika ve Srp devletlerine harp ilan ettik. 15.11.1914'te
dnya Mslmanlarnn halifesi olan Osmanl Padiah Cihad- Mukaddes'e slm lemini
ard.
BYK HARP

Ben, 1. Kolordu, 2. Tmen, 1. Alay, 2 Tabur Yaveri olmutum. Yedikule'de bir evdeydim.
Her blk bir binada kalyordu. Biz de Tabur Kumandanl binasnda kalyorduk.

Hseyin Rahmi, imdi stanbul niversitesi olan o zamanki Harbiye Nezaretinde ve byk
kapdan girerken solda bulunan (*) Birinci Ordu Kararghnda mlazimevvel (stemen) idi.
Kurmay staj yapyordu.

1 Aralk 1914 gnn 2 Arala balayan gece, yemeimi yemi, bizim ktaya verilmi subay
adaylarna ders vermeye gidiyordum. Ders 21'de balayacakt. Oturduumuz evden ktm.
Tam rencilerin bulunduu yere gelirken Hseyin Rahmi ile karlatm. O tarihte Hseyin
Rahmi, Klali'de otururdu. Haftann iki gecesi bana gelirdi. Hem alr, hem sohbet
ederdik. Bu gece de bende kalacan syledi. Kendisine:

- Peki, sen git, ben dersten 10'da kacam, sonra doru Birinci Tabura gideceim. Orada bu
gece bir ay ziyafeti var. Tmen kumandan da davetlidir. Saat on bir buua kadar geleceini
sanrm. Dairede yemek vardr. Nefere syle versin, dedim.

Ayrldk.

Ayrldktan sonra dndm ki, olabilir, nefer, Rahmi'nin istediklerini veremez, o da kzar...
Bunun zerine dndm. Rah-mi'ye yetitim:

- Ben seni yerletireyim, sonra derse giderim, dedim. Rahmi:

- ok iyi yaptn, seninle nemli eyler konuacam.

Hem yryorduk, hem anlatyordu. lgi ekiciydi syledikleri...

Bulunduklar daireye Harbiye'de tabya hocamz olan Kurmay Yzba Basri Bey gelmi,
orada bulunan on kadar kurmay stajye-rine:

- Merkez Kumandan Halil Bey ran'a gidecek bir kuvvetin kumandanlna tayin olundu. Ben
de onun kurmay oldum. i-nizden bizim karargha yaknda kurmay olacak bir subay almak
istiyorum. steyen var m?

Basri Bey'in sorusu cevapsz kalnca, Rahmi:

- Ben giderim, demi.Bunun zerine Basri Bey:


- Tandn alkan bir temen var m? Onu da karargha alalm, demi.

Hseyin Rahmi dnmeye lzum grmeden:

- 1. Alay, 2. Tabur Yaveri Temen Selhattin!..Basri Bey:

- Bu adam gitmeye raz m, bir kere kendisine sorun!..Rahmi:

- Sormaya lzum yok. O Trktr, Trk' kurtaracak her eye girmek zorundadr.

Basri bey:

- Peki... diye ayrlm.

Hseyin Rahmi, bu hikyeyi anlattktan sonra;

- Hazr ol!., dedi.

Bu habere ok zldm. Birliimi ok seviyordum. Muharebeye beraberce girmek isterdim.


Ama Rahmi, benim haberim olmadan, benim hesabma sz vermiti.

O gece ne ders verdiimi bilemiyorum. Oradan ayrlp Birinci Tabura geldiim zaman btn
subaylar toplanmt. Mzka alyor ve Tmen Kumandan Albay Fevzi (akmak), Alay
Kumandan Yarbay Kzm, Tabur Kumandan Binba Cemil (*) ve yz kadar da subay vard.
Ben ok dalgndm. Arkadalarmn neesine kat-lamyordum. Bu durgunluumun sebebini
soruyorlard. ok sevi-tiim Temen Mmtaz'a durumu anlattm. Tam biz konuurken Alay
Kumandan:

- Binba Cemil Bey! diye seslendi.Ve ona bir eyler syledi.

Biraz sonra binbam beni yanna ard:

- Merkez Kumandan Halil Bey, Tmen Kumandan olarak ran'a gidiyormu, seni yanna
istemi, Harbiye Nezareti senin derhal gnderilmeni istiyor. Bizim Tmen Kumandan diyor
ki, isterse gider, istemiyorsa vermem; birliinde kalr. Tabi senin bundan haberin yok. Ben,
"olmaz, Selhattin gidemez!" diye-cektim, ama bir kere de sana haber vereyim, dedim.

Tabur Kumandanmz babam gibi severdim. imdi durumu ona nasl sylerdim. O, kendisine
sorulmadan bir ey yapamayacama inanyordu.

- Evet, haberim var, Rahmi Bey de berabermi... diyebildim ve alamaya baladm.

Binbam hazin yzle bana bakt ve Namk Kemal'in:


- nsana her feyiz vatandan gelir., szn syleyip yrd.

ki saat kadar sokaklarda avare dolatktan sonra tekrar geldim. Tmen Kumandan beni
ard. Selmet ve baarlar diledi. Birka gn iinde btn arkadalarmla vedalaarak
Erenky'deki yeni kararghma katldm.

Bu hareketime enitem Ahmet Bey ok kzd, durup dururken bam niye derde soktum
diye... Binbam sonradan durumu anla-m. Benim bu ite hibir gnahm olmadn
renmiti. Son defa elini perek ayrldm zaman dedi ki:

- Balangta ok eza duymutum. Senin byk adamlara yaklamak istediini sanmtm.


imdi anlyorum ki, seni ve Rahmi'yi bu maceraya vatan sevgisi srklyor. Her ikinize de
baarlar dilerim... Yalnz, Namk Kemal'in dediini unutmayn: "Kimsenin ltfuna olma
talip, bedeli cevheri hrriyettir..."

17 Aralk 1914 gn Erenky'deki karargha geldim. Bir paa konayd. Orada, Tmen
Kurmay Yzba Basri Bey'i grdm. Beni teki arkadalarn yanna gnderdi. Birlikte
alacamz arkadalar Topu stemen Cemal, Piyade Temen Emin Ali'ydi. almaya
baladk. Bize, bal olduumuz Tmenin ald u emri verdiler. lk iim bu emri "Harp
Ceridesi" denen deftere yazmak oldu.

Kprky 13.12.1914

STANBUL'DA MERKEZ KUMANDANI KAYMAKAM HALL BEY'E,

1) Vazifeniz, frkanzla ran 'da Tebriz zerinden Dastan 'a yryerek orada umum bir
isyana esas olmak, yry esnasnda Rus imendifer ve telgraf hatlarn hassaten (Bak-
Tiflis) hattn tahrip eylemek, Ruslar garbndan srmek, yoldaki aariyi (airet-leri) Ruslar
aleyhine muharebeye tevik ve sevk eylemektir.

2) Tebriz 'e hareket iin Rumiye glnn imal (kuzey) ve cenubundan (gneyinden)
yrmek hususunu Van Valisi ve oradaki Kuvvetler Kumandan ile muhabere ederek bizzat
tayinde serbestsiniz.

3) Harektnz hakknda nc Ordu Kumandanlna malmat veriniz.


4) Sizin frkanzn nakliyat hitamnda, Kaymakam (Yarbay) Kzm Karabekir
kumandasnda mrettep bir frka, Badat zerin-den ran 'a hareket etmek zere nakle
balanacaktr. Bu frkaya verilen vazife Tahran 'a yryerek orasn Ruslardan tahir ve igal
eylemektir. Bu frka (tmen) ile daima irtibatta bulununuz. Tahran Sefirimizle de muhabere
edebilirsiniz.

5) Frkann iaesini, yollar zerindeki mevaka (mevkilere) vusulnzden evvel, valilere


malmat vererek mstakilen temin etmeniz lzmdr. aenin teshili iin tekmil frkann toplu
bulunmayarak ve mteaddit ve kk aksam halinde yrmesi ve ancak dmana yaklald
zaman toplanlmas tavsiye olunur.

6) ran 'a hkim sfat ile deil, ancak ran ' Rus boyunduru-undan kurtarmak
vazifesiyle geldiinizi ve Ruslarn Avrupa da ve her taraftaki muharebelerde hi muvaffak
olmadklarn sylersi-niz.

BAKUMANDAN VEKL ENVER

Nihayet kararghn, 20.12.1914 gn leden sonra saat 14'te Haydarpaa'dan kalkacak zel
trenle hareketi kararlatrld. Ben, 19 Aral 20'ye balayan geceyi Erenky'de kk ablam
Emine'-nin evinde geirdim. Emine'nin ei Ahmet Bey, blne gitti. Emine'nin kz
Bedia'y on gn nce Erenky'de ilkokula vermitim. Okul tren yolundayd. Bedia tren
geerken beni selamlayacakt. Emine o tarihte yirmi yandayd, ben yirmi... ki karde
tekrar ayrlyorduk. Emine son olarak:

- Sa ve shhatle yaknda dnersin... diyordu.

O tarihte karp ablama verdiim fotorafn altnda:

"Esir kardeleri kurtarmaya gidiyorum, kurtarr gelirsem bu re-sim bir hatra, kurtarrken
orada kalrsam yadigr olur " diye yazldr.
20.12.1914 leye doru Haydarpaa gar kalabalklayordu. Hseyin Rahmi'yle le
yemeini garn bfesinde yemitik. Saat 14'te trenimiz tantanal bir uurlama treniyle
Haydarpaa'y terk etti.

Tren Bedia'nn okulunun nnden geerken Bedia km mendil sallyordu (*).

(*) Sonradan niversite Rektrl binas.

(*) anakkale'de ehit oldu.

(*) Ben, bu ayrltan sonra ilk defa 13 Nisan 1918'de stanbul'u tekrar grebildim.

BENC KUVVE- SEFERYE

"Beinci Kuvve-i Seferiye" kararghn tayan trende herkes kendine bir yer salamak iin
alyordu. Drt subay, Hseyin Rahmi'yle beraber alacamz iin bir kompartmana
yerlemitik. Bu subaylardan biri Cemal, biri Emin Ali, biri Vahdettin adnda bir yedek subay
ve biri de bendim. teki arkadalarla ancak birka gn kararghta almtk.

Tren Gztepe, Erenky, Bostanc'dan geerken, oralara serpilmi Beinci Kolordu birlikleri
tarafndan selmlandk, alk-landk.

Kompartmanda Topu stemen Cemal, yaz ehreli, palab-ykl marur bir kr serdar
gibi pencere kenarna kurulmutu. Emin Ali kibar bir tip olarak oturuyor. Rahmi yar ciddi,
yar alayl bir eyler anlatyordu.

Biraz sonra Kumandanmz Kaymakam (Yarbay) Halil Bey (henz 32 yandayd) k ve zarif
haliyle kompartmanlarn kapsnda grnp herkesin hal ve hatrn, rahat olup olmadn
sormaya balad. Yannda Kurmay Bakan Yzba Basri (henz 28 yanda) vard. Basri
Bey, subaylar birer birer takdimle Kumandana tantyordu. Her ikisinin de arkasnda gzel ve
yakkl bir piyade stemeni vard ki, ad Fuat't. Bir de posbykl, sert yzl piyade
yzbas bir yaver daha bulunu-yordu: Erzincanl Halis (*).

Tren yola devam ederken herkes birbirini tanmaya balamt.


Bizim Frka Kararghnda belirli kadro dnda adamlar bulunduunu da bu arada rendim.
Bunlar, ttihat ve Terakki'nin sivil komitaclaryd.

Enver Paa'nn kardei ve Halil Bey'in yeeni Nuri de kararghtayd. Bizlere tepeden bakyor,
o slupla konuuyor. Trablusgarp'taki kahramanlklarn anlatyordu. Herkes deta birbi-riyle
yara kmt. Kumandan Halil Bey'in Makedonya'da, Balkan Savanda, Trablus'taki
hikyeleri naklediliyordu. Birisi dedi ki:

- Bu adamn yannda almak, lmek demektir. nsanlar su gibi harcar!..

Lafa, Baklu Akif adnda bir de adam kart. Bu da komita-cym. Kafkasya'ya geer
gemez oradaki btn Trklkleri ayak-landracak, btn gvurluklar kesecek, neler de neler
yapacak...

Ben, Rahmi ve Emin Ali bu bitmez tkenmez kahramanlk iddialarn dinliyorduk.

Tren de bu kahramanlardan ve kahramanlklarndan habersiz kouyordu.

zmit ve Bilecik'i gemitik. Gece olmu ve uyku zaman gel-miti. Fakat btn istasyonlarda
halk, trenle geen askere sevgi gsterileri yapyor, byk istasyonlarda, o blgenin mlk
amirleri ve eraf gelerek Kumandan "teci ve teyi" ediyorlard.

Yalnz trenin hareketinden biraz sonra Basri Bey yanmza geldi Tren memurlarnn tmyle
Ermeni ve Rum olduunu, vagon ba-larna konan nbetilerle bunlarn koridorlarda
gezmelerinin yasaklandn, buna ramen grev bakmndan trende dolamalarnn da hesaba
katlmas gerektiini syledi. Basri Bey'in uyarmasna gre memurlar casusluk edebilirlerdi,
grmelerimizde dikkatli olmalydk.

Osmanl devletinde hal byleydi.

Tren sarsntlar ve grlts arasnda dnmeye abalyordum. Kafama bir sr dnce


ylmt. Bende kuku uyandran ve zmleyemediim noktalar unlard:

- Balkan Harbine girmitim. Muharebe yapm ve yaralanmtm. Btn bunlar olurken


korkmadm deil, korkaklk gstermedim. Grevimi arkadalarmn takdirine deer ekilde
yapmtm. Ama ben cesur muydum, korkak m?..

Bu konuda kendim iin, kendi iimde bir karar yoktu.

Dinlediim hikyeler gen kafamda yansyor, evremdekilerin kahraman olduunu


gsteriyordu. Acaba ben de bu kahramanlar arasnda grevimi yapabilecek miydim?..
Hep iimi dolduran kayg buydu.

Ve ben bu kaygyla anlatlanlar dinliyor, bir insan nasl hareket ederse, ona kahraman
denildiini anlamaya abalyor, kahraman olmak iin bir adamn nasl yetimesi gerektiini
dnyordum.

Tren sabaha kar Eskiehir'e, akama doru Afyon'a ve ertesi sabah Konya'ya geldi. Biz ilk
defa grdmz Anadolu'yu istas-yonlarda izliyorduk. Yalnayak ocuklar, sefil ve
pejmrde giysili Trk kadnlar... Her iki istasyonda ne bulursak alyorduk. Fakat bulduumuz
eyler ya yemi, veya yourttu.

Gece yarsna doru tren Toroslar'da Pozant'ya geldi. Demiryolu burada bitiyordu.
Vagonlardan indik. Hava mthi souk, dalar karlyd. Portatif karyolalarmz atk, ak
havaya kurduk ve elbiselerimizle yattk. gn gecedir trende sersem olmutuk. Benim
karyolamla Hseyin Rahmi'ninki yan yanayd. Biraz ileride Emin Ali yatyordu. Cemal, Basri
Bey'in yanna gitmiti. Yolda Cemal'in, Kurmay bakan Yzba Basri'nin karsyla karde
ocuu olduunu renmitik. Cemal, hem Trablus kahraman, hem de Tmen Kurmay
bakannn akrabas olunca kendisini bizden stn gryor, bizimle konuurken byk adam
tutumunu benimsiyordu.

Sabah, gn alrken uyandmz zaman gece yaan kra nedeniyle battaniyelerimizin


zerinin buz tuttuunu grdk. Kalktk. Yaknda bulunan bir ii kahvesinde ay itik. Birka
saat iinde bize binek hayvan verdiler. Eyalarmz toplattk. Yola ktk.

Kumandan Halil Bey'in otomobili varm. Halil Bey, kurmay ve yaverleri otomobille
Tarsus'a gittiler.

Biz de atlara kurulduk. Yrye ktk. le st bir yerde mola verdik. Herkes bir eyler
yiyordu. Rahmi'yle bende yiyecek bir ey yoktu. Tandmz da olmad iin o gn a
kalmtk. Akam bir hana geldik. Ekmek ve yourt aryorduk. stemen Cemal heybesinden
aydanlk kard. ay piirtti. Biskvi kard. Yemeye balad. Her halde havann soukluu
ve alk nedeniyle ii ezilen ben, byle karmda apr upur yemek yendiini grnce
bakakalm olacam ki, Cemal bunun farkna varm:

- Mlzm Efendi, demiti, galiba cann biskvi istiyor, olmad iin yiyemiyorsun. Her
halde ay da imek istersin? Bana bakp iini ekiyor ve belki de kzyorsun. stersen bir
bardak ay vereyim, salma dua et!.
Bu balang, aramzda bir arkadalk ba kurdu.

(*) Birinci nn Sava'nda binbayken ehit olmutur.

BR NMET

nc gnd. Atl karargh yeleri, Toroslar am, Tarsus'a gelmitik. Bir hana indik. O
tarihte elektrikli bir kasaback; lokan-tas, berberi ve oteliyle bize bulunmaz bir nimet gibi
geldi. Postaba Rahmi'yle beraber berbere gittik, lokantaya gittik. gnden beri yoksun
bulunduumuz bir scak yemee kavutuk. Akam hamamdan sonra geceyi Tarsus'un bir
otelinde geirdik. ki gn orada kaldk. Bizim Tmene mensup birlikleri bekliyorduk.

O tarihte Mersin-Adana treni, Adana'dan sonra Antitoros (Gvur) dalarnn eteindeki


Mamure'ye kadar iliyordu. Biz de Adana ovasn bu trenle geecektik. Nihayet 26-27 Aralk
1914'te Adana'ya hareket ettik. Kumandan Halil Bey Adana'dayd. Oradan trene binecekti.
Biz Toprakkale istasyonundan skenderun'a ve skenderun'dan atla Halep'e giderek, Halep'te
tekrar trene binecek-tik.

Adana'ya vardmz zaman trene binen Kumandan ve kurma-yndan u haberi aldk:

Fransz donanmas skenderun'u bombardman ederek karaya asker karmak istemi. Bizim
nden giden alaylarmz tesadfen bu muharebeye karm, birka nefer ehit vermiiz, ama
Fransz-lar da karaya asker karmadan ekilmiler. Bunun iin, biz skenderun'a deil,
Mamure'ye giderek, oradan atla Gvur dalarn geecekmiiz.

Mamure'ye akam st vardk.

Gene trenden ini ve gene ak havada topraa kurulan karyolada uyku...

Bereket versin buras souk deil, lkt. Ve herkes birbirini tan-yordu. Samimiyet ve
arkadalk ilerlemeye yz tutmutu.

Ertesi sabah hareket saatinde mthi bir yamur balad. Cie-rimize kadar ileyen bir yamur
altnda, on saat kadar atla giderek gn batmasna yakn Gvur dalarnn iine girdik ve bir
derenin iki yamacna dalm balk, bahelik bir Ermeni kyne vardk. Bu kyn ad
Hasanbeyli'ydi. Derhal yerleecek bir yer aryorduk. Ky muhtar bizim grubu kararghn en
kuvvetli grubu olarak gr-d iin msaade istedi. Bizi bir yerde oturttu. Kendi evinde bize
bir oda hazrlatt.

Odaya girdik. Bo, fakat ky odalarna benzemeyecek kadar temizdi. Bu durum Rahmi'nin
dikkatini ekti. Ne olduunu muhta-ra sordu.

Muhtarn cevabndan anladk ki, 17 yandaki kz Amerika'da tahsildeymi, tatil zamann


geirmek zere Trkiye'ye gelmi, sava ilan zerine Amerika'ya dnememi, imdi bu
odada ky ocuklarn topluyor, onlar okutuyor ve ngilizce ders veriyormu.

Rahmi Bey, kz ard. Kz mkemmel Franszca ve ngilizce biliyordu. Gvur dalarnda


bir ky... Ve kyn kz Amerika'da retim gryor...

Hasanbeyli'den bir sabah tekrar atlara bindik. Gvur dalarn aarak slhiye'ye geldik. Biz
geerken Gvur dalar tamamyla bulutlara gmlmt. Biz bulutlara daldka stemen
Cemal:

- Hazreti sa gibi ge ktk! Ya melekler neredesiniz?!., diye baryor, hepimiz


glyorduk.

slhiye'ye gn tren, be gn at yry, be gn istirahat ederek on gnde gelmitik.

Akam olmak zereydi.

slhiye'de iki gn istirahat ettik.

Sonra slhiye'nin krk kilometre gneyinde bulunan Raco'ya geldik. Bu uzunca mesafeyi bir
gnde almak iin sabah erken yola kmtk. Ve ikinci defa olarak bu yol zerinde portakal
aalarn gryorduk.

Portakal aalarn ilk defa Tarsus'ta grmtk. O gn akama kadar ellisi, altm bir kurua
alnan ve yollarda yl duran porta-kallar yemekten bkmtk. Biz o gn ok ucuza
aldmz porta-kallar adeta yama etmekten memnunduk. Ama dnemiyorduk ki, btn
yaama koullarn portakallara balam kyl mahvolmaktayd.

Yry uzun, yollar amurdu. Hayvanlar ve biz yorulmu, ya-an yamurla slanmtk.
Akam hava karardktan sonra Raco'ya geldik. stasyonda ii binalar ve Arap adrlarndan
baka bir ey yoktu. Biz, Cemalle bir ii odasna gittik. Cemal bir teneke kutu kard ve
bana dedi ki:

- Sana ne versem beenirsin?

BR SRPRZ

mrmde grmediim bu teneke kutunun iinden ne kacan tahmin edemiyordum. Cemal


nihayet teneke kutuyu at iinden zeytinyal enginarl bakla kard. Ben hayretle olan biteni
izli-yordum. nk pimemi konserveyi biliyordum, ama pimi yemek konservesini
duymam, grmemitim. Bunu bana ilk reten Cemal olmutu.

Ertesi sabah Raco'dan trenle hareket ettik. Halep'in 10 kilometre kuzeyinde Mslimiyye
istasyonunda Kumandan Halil Bey de trene bindi. Ertesi sabah, o tarihte trenin son vard yer
olan Telllebyaz'a geldik. imdi bu istasyon Akakale adn almtr. Orada rendik ki,
Kumandan Halil Bey bizden ayrlyor ve baka yere gidiyor. Bize de kumandan olarak
Tmenimizin 43. Alay Kumandan Binba Bekir Sami geliyor.

Birka saat Telllebyaz'da kaldktan sonra Urfa yolunu tuttuk. Tam bir l olan bu blgeyi
hepimiz ilk defa gryorduk, klah biiminde amurdan yaplm evleri hayretle
seyrediyorduk. O gece bir yerde ordugh kurarak kaldk. Ertesi gn leden sonra Urfa'ya
girdiimiz zaman Karacaahmet'e benzeyen mezarlklarla dolmu Urfa halk bizi, "Lu, lu,
lu!.." diye haykrmalarla selml-yordu.

Bize bir handa odalar gsterildi. Birka gn burada kaldk. Halil Bey, kumandanl Bekir
Sami Bey'e teslim etti.

Biz de bir sabah Urfa'dan Diyarbakr'a atlarla hareket ettik; hareketten nce eski ve yeni
kumandanlar Halil ve Bekir Sami Beylerin nnde geit resmi yaparak...

1914 ylnn ocak sonlarna doru Urfa'dan Siverek yoluyla ha-reket etmitik. Tmenimiz
"Birinci Kuvve-i Seferiye" adndayd. Onalt bin kiiydi. Ksm ksm yoluna devam ediyordu.
En son para bizdik. Halil Bey yalnz iki yaveriyle bizden ayrlmt. Biz gene eski
kararghtk.
Yeni Kumandan Bekir Sami Bey henz 35 yandayd. Levent yapl bu gen adam on alt bin
kiinin bana gemiti. Hareket gn yarbayl gelmiti.

Drt gn yryerek Siverek kasabasna geldik. Siverek'e geldi-imiz akam, yeni Kumandan,
karargh toplad. Kurmay Bakan Basri, bizleri birer birer Bekir Sami Bey'e tantt. Ben o
tarihte ikinci mlzmdm (temen). Rahmi Bey birinci mlzmd (s-temen). Yan yana
duruyorduk.

Kumandan birer birer hepimizi tandktan sonra dedi ki:

"- Arkadalar! Kavgaya gidiyoruz. Namus ve vazifenin bizden isteyecei en yukar ii


yapmaya gidiyoruz. lme ve ldrmeye gidiyoruz!..

Bu ii yaparken iimizden ehit olacak arkadalar hrmetle anacak, kahramanca dverek


hasbelkader sa kalacak arka-dalar yreime basacak, sayacam.

Korkak ve tembel olanlar iin bir tek muamelem olacaktr: Beynine bir kurun skarak kpek
gibi ldrmek!..

steyen istedii yolu tutabilir."

KONAK SUBAYI

Balk bahelik olan Siverek'te gn mola verdik. Kumandan hastalanmt. Attan indi.
Yanna Kurmaybakan Basri'yi ald, arabayla gittiler.

Biz de atlarla yola ktk.

Siverek'ten hareketimizle birlikte yamurlar da balad. Kararghtaki subaylardan her gn biri


nden gider ve o akam varlacak yere birlikten nce gelerek adr kurulacak veya yat-lacak
yerleri hazrlard. Buna askerlikte konak subay derler. Ben Siverek'ten hareket ettiimiz gn
konak subayydm. le zeri Karacada bucak merkezine geldim. Bucak Mdr ve
memleke-tin eraf kazanlar kurmular, gelecek asker ve subaya yemek hazrlyorlard.

Bucak Mdr beni karlad. Hazrl gsterdi. Baktm, hepsi tamam. Mdr beni istirahat
iin ard. Uzun boylu konutuk. Zeki ve efendiden bir adamd. Bir srasn getirip dedi ki:
- Efendim, ben askere daha neler hazrlayacaktm. Fakat bir Bu-cak Jandarma Kumandan
var; bu avu, erafn adamdr. Beni dinlemiyor, erafa dayanyor, bunun iin istediimi
yapamadm.

Zeki, alkan ve grevini gerekten yerine getiren Bucak Mdrnn szleri bana ok doru
geldi. ok gen ve tecrbe-sizdim. Hemen karakol kumandann ararak:

- Sen Mdr dinlemiyormusun, dedim. Ben tekrar buradan geeceim. Bir defa daha bunu
duyarsam, kurunla beynini patlat-rm!..

avu fena halde korktu ve gitti. Akam bizim karargh yerli yerine yerleti. Sabahleyin
Hseyin Rahmi beni arm. Gittim baktm. Bir kyl evinde, bucan aalaryla oturmu
laf atyor.

Bana:

- Yahu, dn sen burann Jandarma kumandanna ne yaptn? diye sordu.

- Bucak Mdrn dinlemiyormu, erafn adamym... "Dik-kat et, beynini


patlatrm!" dedim.

Rahmi Bey:

- Sen Mdr tanyor musun?

- Hayr.Rahmi:

- Yahu, bu Mdr Ermeniymi ve Posta Telgraf Nazr Oskan'n odacsym. Herifi buraya
mdr yapmlar, imdi milletin bana bel olmu. Yalnz Jandarma Kumandan bu adama
di geiriyor-mu ve halk zulmden koruyormu. Eraf imdi diyor ki: "Bundan sonra
avuda bizi koruyamaz, bizim halimiz ne olur?" Hseyin Rahmi'nin verdii bilgiler
karsnda donakalmtm; fena halde bozulmutum. O gn akama kadar akn dolatm.
Yamur gene balamt. Gece Tmenin Svari Bl geldi. Ben konak subay olduum iin
svarileri ky evlerine yerletirmeye alyordum. Her taraf amur ve zifiri karanlkt.
Yamur bardaktan boanrcasna yayordu. Ben bir eve svariyi yerletirmeye alrken
Bucak Mdr karma kt. Bu grevin kendisine verilmi olduunu, benim karmamam
syledi. Karanlkta hi kukusuz beni tanmamt. O, svarilerin Ermeni evlerine
yerlemesini engellemeye alyordu. Kapsnda durduumuz ev de bir Ermeni eviydi. Kadn,
oluk ocuk kapnn nnde:
- Yer yok!.. diye feryat ediyorlard.Bucak Mdrne:

- Sen karma! deyince, bana:

- Defol kerata!., diye karlk verdi.

Bunun zerine ben herifi ayamn altna aldm, dvdm. Ada-mn ne surat kald, ne kafas...
Kapy krp askeri eve soktum.

DUALAR

Sabahleyin hareket ediyorduk. Rahmi beni ard. Ayn adam-larla ayn yerde oturuyordu.
Eraf beni grnce ayaa kalkp, elime sarld. Dayak yiyen Mdr gece korkusundan kap
Diyarbakr'a gitmi... Eraf bana dua ediyordu.

Kafilemiz yola dzld. nc gnn akam Diyarbakr'a yirmi kilometre mesafede konak
mahalli olan bir hana geldik. Hepimiz Periandk. Handa kalmayarak Diyarbakr'a gitmeyi
kararlatrdk. Bizden nce Diyarbakr'a gitmi olan Diyarbakrl arkadamz Temen Ali
Cenap' bulduk, geleceimizi syledik, bize yer hazrlayacakt, yola dtk.

Hseyin Rahmi, Celal Emin, Ali, Vahdettin, ben ve yanmzda on kadar svari vard. Gece
yars, yamurda, amurda birer heykel halinde Diyarbakr'n sur kapsna geldik. Kap akt
ve Ali Cenap bekliyordu. Bizi ald. Dar sokaklardan geirdi, byk bir kapnn nne getirdi.
Atlardan indik ve ieriye girdiimiz zaman ardk. O gn hatta bugn iin bile mkemmel
denecek mbleli bir ev... Soyunduk ieri girdik. Bitli ve amurlu halimizle bu temiz evde
oturmaya utanyorduk.

ALAFRANGA

Ev sahibi geldi. Bu ellilik adam, Behram Paazade Arif Bey'mi. Bizi oturttu. Biraz sonra
hepimizi mkemmel bir alafranga sofraya aldlar. Diyarbakr'da bu sofra hayret
uyandryordu. Yemekten sonra hepimiz iin ayr ayr yaplm ve srmal araflarla
bezenmi yataklara uzanarak kemali istirahatle o geceyi geirdik.

stanbul'dan yola ktktan aa yukar krk be gn sonra, sefalet ve strap ekerek


Diyarbakr'a varabilmitik. Biz atlydk. Yaya yryen subay ve asker bsbtn periand.
Behram Paazade Arifin evi cennet gibi geldi bize...

Diyarbakr'da on be gn kalmtk.

Evinde misafir olduumuz Arif Bey'in babas Behram Paa, Urfa Mutasarrfl, Sivas
Valilii yapm ve birok kyn sa-hibiydi. Arif Bey de devlet hizmetinde bulunmutu.
Okumu bir adamd. Kendisiyle tatl tatl konuuyorduk. Havalar yamurluydu. Darda
oturacak yer olmad iin gnlerimizin ounu evde geiriyorduk. Gece gndz altmalt ve
altkol iskambille vakit ldryorduk. Bir gn Arif Bey, bana dedi ki:

- Geen sene (1913) hkmetin msaadesiyle buralarda gezmek ve inceleme yapmak zere
iki Japon subay gelmiti. Bu adamlar benim evimde misafir edildi. imdi sizin yattnz
odada aa yukar bir buuk aydan fazla kaldlar. Ben bu adamlarn bir gn bo durduunu
grmedim. Biraz Trke ve Krte de rendiler. Diyarbakr'n btn kylerini ezberlediler.
Memleketin nfusu, ekonomisi, corafyas ve her eyini incelediler. Halbuki sizlerin bir eyle
ilgilendiinizi grmyorum. Diyarbakr asker dolmu, sokak-ta a, perian, hasta yzlerce
adam... Bunlar grmek, bunlar dzeltmek lazm deil mi?

Arif Bey'in syledii bu ac ve sert laflarn karsnda ok bozuldum. Neye yarar ki!
Memleket, perian ve acnacak durumdayd.

Diyarbakr'a geldiimizin nc gnyd. Tmen Kumandan Yarbay Bekir Sami'nin beni


ardn ve Valinin yannda bulunduunu sylediler.

Gittim. eri girdim. O tarihte Diyarbakr Valisi olan mehur Deli Hamit, Bekir Sami,
Kurmay Bakan Basri oturuyorlard.

Kumandan sordu:

- Karacada Bucak Mdr bir subay tarafndan dvlm, bu subay tanyor musun?

- Ben dvdm.

- Niin?Anlattm.
Bunun zerine eraftan birok kiiye ve hayli jandarma subayna dayak atmakla mehur Vali
Deli Hamit yerinden frlad ve:

- Sen kim oluyorsun, bir Bucak Mdrne nasl el kaldryorsun? diye dvecek gibi
stme yrd. Ses karmasam daha da ileri gidecekti. Ben derhal Kumandan Bekir Sami'ye
sordum:

- Bu adam kim?

- Vali.

Ben zaten Vali'yi tanyordum ve suali kasten sormutum. Devam ettim:

- Ben sizin sorularnza cevap veriyorum. Bu adam bir laf daha sylerse, laf syleyemez hale
getiririm!..

Bu beklenmedik km zerine Vali yerine oturdu.

Bekir Sami bana:

- Haydi git! dedi:

Olay akam, Yzba Basri beni ard:

- Bekir Sami ve ben, senin davranndan ok memnun olduk; karakter ve ahlkna bayldk.
Vali, senin derhal tutuklanarak adli-yeye verilmende srar etti. Ve durumu Dahiliye
Nezaretine (ileri Bakanl) ve Bakumandanla yazacan syledi. Vali, "Byle her
subay bir memur dvmeye kalkarsa, hkmet idare etmeye imkn kalmaz. Bu subay rnek
olsun diye cezalandrlmal!" diyordu. Bekir Sami, "Milliyetine bu kadar sahip olan ve ben
Tmen Kumandan sen Valiyken ikimize birden haysiyet ve erefine bir tecavz olursa
hereyi yapacan pervasz syleyen bir subaya yalnz sayg duyarm, kendisine byle bir ey
yapmak elimden gelmez!" diye diretti.

ARK CEPHES

Bizi ran yolundan Erzurum'a dndren sebep neydi?


arlk Rusyas'nn kuvvetleri 1 Kasm 1914 gn Dou snrmz gemiti. Hasankale
civarnda balayan muharebelerde (10 Ocak 1915). nc Ordumuz hemen tmyle
mahvolmutu.

O tarihte Enver Paa otuz be yandayd. Rus ordularna kara kn en gl gnlerinde


yapt taarruz sonunda, yz on iki bin kiilik Trk ordusundan elli bin kii souktan
donmu ve lm, yedi bin kii esir olmu ve otuz bin kii hastaneye derek savaamaz hale
gelmiti. Biz bu boluu doldurmak iin ran yolundan dnmtk. ark Cephesine, adeta
Sibirya kadar souk bir leme gidiyorduk.

Ruslardan ise bu savata on bin kii donmu, yirmi bin kii lm ve hastalanm; iki bin esir
alnmt. Bakumandan Enver Paa muharebe sonucunu 10 Ocak 1915'te Sadarete
(Baveklete) u telgrafla bildiriyordu:

"Sadarete-stanbul

Rus ordusu tamamyla malup edilmemi ise de, huduttan dar atlmtr. Yorulmu olan
ordu, ileri harekete hazrlanmaktadr. Ben, Hafz Hakk Paa 'ya kumandanl vererek
stanbul a geliyorum. Bunun mahrem tutulmasn rica ederim.

Enver."

Hafz Hakk da Enver'in snf arkada ve 35 yandayd.

ark Cephesinde durum buyken, biz 1915 yl ubat ortalarna doru, yamurlu bir havada
atla Diyarbakr'dan yola ktk.

Birinci gn on be kilometre yryerek Deveboynu'na ikinci gn Osmaniye'ye ve nc


gn dada bir ky civarnda kalarak drdnc gn Ergani madenine geldik. Bir gn orada
kaldktan sonra iki gn atl yryle Palu'ya vardk.

Yollarda Sarkam Muharebesi'ne girmi, yaralanm ve hastalanm, Konyal, Sivasl,


Eskiehirli zetle Anadolulu Trk ocuklarna rastlyorduk. Ordu, bunlar bo brakmt.

Akn akn muhacir kafileleri nmze kyor, tyler rpertici olaylar anlatyorlard. Zaten
anlatmalarna gerek yoktu. Durumlar her eyi anlatyordu. Palu'ya bylece varabilmitik.
Palu'da, Rahmi, Cemal, Emin Ali, Vahdettin bir evde yatyorduk. Bir akam -ki ertesi sabah
Kii yoluyla Erzurum'a ha-reket edecektik-Basri Bey geldi:

- Ben emir aldm, Tmenden ayrlyorum. Halil Bey tekrar ark'a ve ran'a gidiyormu. Ben
Halil Bey'e iltihak edeceim. Benim yerime buraya bir kurmay subay tayin etmiler, fakat
Bekir Sami Bey'den baka kurmay subay almamasn, yaknda kurmay olacak olan Hseyin
Rahmi'yi Tmen Kurmay yapmasn rica ettim. O da kabul etti. Bunun iin zlmeyin.

ok sevdiimiz Basri'nin bamzdan ayrlmasna mteessir olmutuk. Aramzda tartmalar


oldu. Hepimiz Basri'yle gitmek istiyorduk. Bunun zerine Basri, Kumandana gitti ve rica
ederek drt subayn (Celal, Emin, Ali, Vahdettin, ben) kendisiyle beraber gitmesine msaade
ald.

AYRILIK

Bekir Sami'den ayrlyorduk.

Bekir Sami, cesur ve kararl bir insand. Kumandas kuvvetliydi. Bir gn yolda karargha
giderken benim atm rkmt; hayvan tutamadm. Kumandana arparak ileri getim; epey
uratktan sonra ata hkim oldum. Bekir Sami bana dedi ki:

- Ata cesur biniyorsun, ama ata binemiyorsun. Bundan sonra uzun zaman attan inmeyeceiz,
renirsin.

Henz kurmay olmam ve rtbesi stemen olan Hseyin Rahmi'yi Tmen Kurmaylna
kabul etmesi ve bakasn almaya-cana sz vermesi kumandan gzmzde bytmt.
Ertesi sabah veda iin gittiimizde:

- ocuklar, dedi, vatan hizmetinin yeri olmaz. Sizin bu hizmeti baka bir kararghta yapmak
istediinizi Basri Bey syledi. Ben de muvafakat ettim. Gidiniz, msterih alnz. Yalnz bir
eyi unut-maynz: Vatan, ok hizmete, cesur hizmete, bilgili hizmete muh-tatr. Bunu ondan
esirgemeyiniz. Hepinizin baarlarnz duyarak sevinmek isterim.

Bata Yzba Basri olmak zere hepimiz kumandann elini perek ayrldk. ok sevdiim ve
bal olduum Rahmi'den ayrl-mak da bana hazin geldi. Birbirimizi unutmamaya sz verdik.
TURANCI

Palu, Muratsuyu'nun dik bir yamacnda, btn Dou kasabalar gibi Ortaa ilkelliini
yayordu. Sabah be subay, on kadar er ve yirmi hayvandan mrekkep kafilemiz hareket etti.

Musul'a abuk yetimek iin, geldiimiz ose yolunu brakp, dalarn izleyecektik. Ancak bu
yollar vah Krtlerle doluymu. Mahall Hkmet memurlar ok dikkatli olmamz tavsiye
ettiler. Biz , kendi lkemizde dman topranda hareket eder gibi tertibat alarak yrmeye
baladk. 1299'da kurulan Osmanl mparatorluu 1915'te, yani 616 yl sonra bir hkmet
kuramamt. Bu topraklarda hl kirac gibi oturuyorduk.

O gn akama kadar talk ve dar patikalardan geerek bir dan tam tepesinde, su banda,
aalk bir kye geldik. Palu'nun elli kilometre gneyinde Kerdo kyyd bu... Ky halk
Trke anla-myordu ve bu insanlar mrlerinde bizim kyafetimizde kiiler grmemilerdi.
Yalnz stmzde tadmz silahlar tanyorlard. Gece orada kaldk. Bir subay ve
neferle nbet tutarak, bir baskna kar dikkatli bulunarak sabah ettik. Gn doduunda dan
Ergani-Diyarbakr osesine inen yamacn izleyerek yrdk. Akama kadar hemen hemen
tatan taa atlayarak ve yaya olarak yola devam ettik. Gn batarken bir dere kenarna
gelmitik. Ad, Maden Suyu idi. Su banda konakladk. Karyolalarmz ap yattk. Tabi
nbet ve dikkat hali devam ediyordu.

Sabah Maden Suyu'nu gemek gerekiyordu. Geit aryorduk. Etraftan bizi gren dal Krtler
toplandlar. Nenin nesi olduumuzu anlamaya abalyorlard. Subay, eri, niformay
tanmyorlard. Daha nce de sylediim gibi yalnz silahlarmz tanyorlard. Yanmzda on
sandk iinde on bin altn lira vard. Bunlar Kumandan Halil Bey'e gtryorduk. Eer,
Krtler bunun farkna varsalar, bizi i i yemeye kalkrlard. Krtlerden biri sandklarn
evresinde dolayordu. Cemal bunu grnce derhal yerinden frlad. Yarm yamalak bir
Krteyle:

- Sandklarda dinamit var, sokulmayn!.. diye ihtar etti.

Adamlar katlar.
Nihayet geit bulup suyu getik. nc gn gne batarken Ergani-Diyarbakr osesi
zerinde metruk bir hana geldik.

Hann bir odasna karyolalar kurmu, yatmtk. Bir barla uyandk. iimizden birinin
suratna kedi kadar bir fare gelmi. Uy-ku sersemi arkada heyecanla haykrnca hepimiz
ayaa frlamtk. Birde ne grelim!.. Odann iinde otuz krk kadar kedi ve kediden byk
da faresi dolayor, bavullara, ayakkablara, her eye saldryor. Fareleri kovduk. Sabaha
kadar fare nbeti tuttuk. O gece Basri Bey demiti ki:

- ocuklar! Vatanda gven ve rahat salayamam milletin savamas cinayet deil, cinnettir.
Kader bu milleti bir sr cahil ve deliye teslim etti. Bakalm ne olacaz? Trkistan' ve ran'
kurta-racaz ama, ilk devimiz bunlardan nce Trkiye'yi kurtarmaktr. Bunun kimse
farknda deil.

O srada Basri Bey 29 yanda bir yzbayd.

Bu etin yolculuk sonunda drdnc gn akam tekrar Diyarbakr'a gelmi. Arif Bey'in
evine inmitik. Buna mecburduk... 1915'te Diyarbakr'da otel yoktu.

ki gn sonra keleklerle hareket ettik. Atlarmz karayoluyla Musul'a gelecekti. Eyalarmz


keleklere yklemi, Valinin bizi uurlamaya gelmesini bekliyorduk.

Basri Bey bana dedi ki:

- Syle bakalm Turanc!.. aydr memleketi geziyorsun. Hangi yzle Trkistan'a gidecek
ve oradaki Trkleri kurtarmaya uraacaksn? Sen ki hl kelee muhtasn!..

Yzbann bu ok yerinde szne, genliin ve bilgisizliin verdii kstahlkla u cevab


verdim:

- Turan kurtarmaya giden askerin bandasnz! Bu iin olacana inannz yoksa, dnnz.
Askerin bana imansz gemeyiniz!..

Basri Bey benim szme cevap vermedi (*). Kelek, iirilmi yz ikiyz kadar koyun
tulumunun stne tahtalarn dizilmesiyle meydana getirilen ilkel bir su tatdr. stnde
ardak kurulur. Suyun akna brakrsanz gider. O tarihte gneye inildike Dicle stndeki
kelekler byrd. Badat'tan Basra'ya ileyen 1500 tulumluk kelekler yaparlard. Bunlar
yalnz gndzleri yola devam eder, geceleri nehir kysna yanarlard. Suyun akna uyarak
hareket eden keleklerin fonksiyonu seyahat sonunda bitmi olurdu. Varlan yerde kelein
stndeki aalar satlr, tulumlar hayvana yklenerek geriye dnlrd Bylece orman
bulunmayan Irak'a odun nakliyat, insan ve eya nakliyle birlikte mmkn olur, para
kazanlrd.

Diyarbakr'dan Musul'a su yolu drt yz kilometre kadard. Se-yahat sekiz on gn kadar


sryordu. Ancak karlarn eridii ve sularn kabard mevsimde bu zaman drt gne
iniyordu.

Dicle stnde byle gezi gerekten gzel ve rahatt. Hayvan stndeki yolculuk bizi
yormutu. Dermansz dtmz iin bu yeni biim geziden zevk alyorduk. Kimimiz
uyuyor, kimimiz iskambil oynuyorduk. lk gn akam vardmz kyda bir kye misafir
edildik. Ky uzaktaym. Bir saat kadar yrdk. Bu sefer karmza Yezidler kt. Yemek
yedikten sonra yattk. Ben bir saat sonra sol kolumda mthi bir sanc ile uyandm, iki saat
kadar kvrandm. Sancnn ne olduunu ve ne yapmak gerektiini bir trl bulamyordum.
Yanmda aspirin vard. Aldm. Biraz sonra uyumutum. Ertesi sabah yolda bu durumu
anlatrken Yzba Basri:

- Evet, senin kvrandn ve ofladn duydum. Ama yapacak bir ey yoktu. Sana, "Neyin
var?" diye sorsam, bsbtn mara-cak sesini ykselteceksin. Hastaya yz verilmez diye
sustum, dedi.

nc veya drdnc gn Ceziret l mer'e varmtk. ok ilkel bir Arap kasabasyd


buras... Kaymakamn odasna gittik. Kaymakam bize:

- Yemek ne istersiniz? diye sordu:

Her halde hepimiz zlemi olacaz ki, beyaz peynir ve kaar peyniri istedik.

Adam glerek:

- Ben be senedir Cezayir'de kaymakamm, bunlar unuttum. inallah stanbul'da yeriz, dedi.

nsan alp bulamad eye zlem duyuyor. Beyaz peynir o sa-atte bizim iin ulalamaz bir
deer kazanmt. Yediimiz hep yourt, tavuk, et, yumurta, bulgurdu. O tarihte Cezire'de
krk yumurta bir gm kurutu. Benim maam, yani ikinci mlzmn maa 496 kurutu.

Ertesi gn Cezire'den yola devam ettik, Diyarbakr'dan hareketimizin yedinci gn akam


Musul'a geldik. O tarihte Musul'da kumandan olan Albay Cevdet Bey (*), bize svari
klalarnda yer hazrlatmt. Eyalarmzla oraya gittik. Cevdet Bey bizi akam yemeine
davet etti. Gzel bir sofrann evresine oturduk. Fakat asl, o gne kadar grmediimiz beyaz
bir su itik. Btn yollarda ve zellikle Diyarbakr'dan beri Dicle'nin toprak rengindeki
amurlu suyunu itiimiz iin, o gece stanbul sularna benzeyen bu suya hepimiz bayldk.
Basri Bey'e rica ettik ki, kumandana sylesin ve bize her gn bu sudan hi olmazsa bir bardak
verilsin.

Basri Bey, bu kadar deerli bir eyi istemeye cesaret edemedi. Ama ertesi gn itiimiz
suyun filtreden gemi Dicle suyu olduunu rendik. Musul'da kpten yaplan bir eit
filtreden geen Dicle suyu iiliyordu.

Biz de bir filtre satn alarak bu deerli suya kavutuk.

(*) Not; Basri Bey, 49 yanda hayata gzlerini kapayan General Basri'dir. 18 Mays 1919
gn Genelkurmay Bakanl Birinci ube Mdr ve Yarbayken Harbiye Nezaretinde
(imdiki Beyazt'ta niversite binas) en st katta bir odada oturuyordu. Ben de Yzbaydm
Bekir Sami Bey'le Anadolu'ya geiyordum. Veda saatinde Basri Bey, bana dedi ki:

"- Ben Turan'a bilgiden doan imanszlkla gittim. Sen ocuktun bilgisiz ve iman-lydn.
Turan' alalm derken Osmanl mparatorluunu verdik. Ve bugn payitahtmz dman igali
altnda, millete ve hkmete esir vaziyetteyiz. imdi sen bir isyana gene imanla gidiyorsun.
Bu i de olmayacak, fakat bu iin zarar yok, nk zaten batmz."

(*) Albay Cevdet, sonradan Irak ordusuna gemitir.

MUSUL

Musul'a gelmemizle birlikte faaliyet balamt. Kaymakam Kzm Karabekir'in


kumandasnda Halep'e varm bulunan 7. ve 9. Piyade Alaylarndan meydana gelen Birinci
Kuvve-i Seferiye bek-leniyordu. Birinci Kuvve-i Seferiye, Halep'ten Akakale'ye
(Telllebyaz) kadar trenle, oradan Reslayn-Derbisiyye-Nusaybin-Musul olmak zere lden
yaya gelecekti. Bu yol tam yirmi iki konakta ve bir ayda akacakt. Biz, beklenen birliklere
Musul'da yakacak ve yiyecek hazrlamakla meguldk. Ayn za-manda Musul'dan sonra
Erbil-Revandiz-Rayat (Rayat o tarihte ran-Trk snrnda bir kyd) zerinden ran'a
geeceimizden bu yollarda konak ve iae hazrlna gemitik.

Biz stanbul'dan hareket ederken baz seferi eyalar almak zorundaydk. Paramz yoktu.
Mensup olduumuz Tmen maamzdan kesmek zere dn para vermiti. Biz ihtiyacmz
tamamladk. Tmen, dn verdii paray maamzdan yava yava kesecekti. Ama biz
birdenbire ayrlnca hepsini birden kesti.

Szn ksas, Musul'a geldiimiz zaman parasz kalmtk. Bize para verebilecek karargh da
gelmedii iin kt durumdaydk. Arkadalarla konutuk. Basri Bey'le en yakn ilikisi olan
Cemal'i yzbaya gnderdik ve dedik ki:

- Bize yanmzda tadmz on bin altndan ikier er lira bor versin, sonra maamzdan
kesilsin.

Bunun zerine Basri Bey bizi toplad:

- Benim yanmda be altn lira var. Sizlere verebilirim. Hepimiz tmen karargh gelinceye
kadar idare ederiz. Ama ben, bana ema-net edilen bu on bin liradan bir kuru alp size
veremem. Geri bunun iin beni kimse muaheze edemez. Hatta sizi parasz brakmadm iin
Halil Bey memnun bile olur. Zaten bu para Halil Bey'in ahsna verilmi bir paradr. Olabilir
ki size vereceim bu paray Kumandan geri bile almaz. Fakat ben emanete el sremem...

Bu durum zerine ben Emine'ye telgraf ektim, bana 10 altn lira gnderdi.

Musul'a geldiimizin onuncu gn, ilk birlik, Binba zzet kumandasnda gelen bir taburdu.
Bir taburda ok sevdiim Yz-ba Nazmi ile karlatm (*). On beinci gnde ise Musul
epey kalabalklamt. Yarbay Halil Bey, Fuat ve Halis adndaki yaverleri, svariler
gelmilerdi. 7. ve 9. Piyade Alaylarndan baka bir alayn daha stanbul'dan yola ktn
biliyor, fakat numarasn bilmiyorduk. Halis'e sordum:

- 44. Alay, dedi.

44. Alay Ahmet Bey'in alayyd. Demek enitem Ahmet Bey de geliyordu. Sordum.

- Evet, dedi. Halis, ismini bilemiyorum ama, dediiniz gibi, mavi gzl, sar sal bir makineli
tfek yzbas bu alayda bulunuyor. Hatta bana seni sordu. Ben de, "Onlar Bekir Sami'yle
Erzurum'a gittiler" demitim. Demek ki enite kaynbirader burada karlaacaksnz.

Artk gnleri iple ekiyordum. Nihayet son konaktan telgraf al-dk:


"44. Alayn bir piyade taburuyla bir makineli tfek bl yarn Musul'a vsl olacaktr."

O gn konak subayl grevini ben aldm ve Emin Ali'yle be-raber birlii karlamaya
ktm. ok sevdiim ve ok saydm Ahmet Bey'le sava yolunda bulumak, yeniden hayata
kavumak kadar enlik ve mutluluk veriyordu bana...

leden sonra Musul'un 10 kilometre batsnda birlii karladk. Emin Ali nden gitti
kendisini takdim etti, dnd, yanma geldi. Ahmet Bey onunla beraber beni de grd, fakat
tanmad. 1915 ylnn mart sonlarndaydk, belki nisana da girmitik. Mthi scaklar
balamt. l her yanyla kavruluyordu. Bir, ve yedi yalarnda ocuundan ayrlarak
bilinmeyen bir sona doru giden zavall Ahmet Bey'in kafasnda kimbilir neler dnyordu!
Uzun bir yryn yorgunluu stne kmt. Yanna yaklatm.

- Ahmet Bey, ho geldiniz, dedim.

Bir rya grr gibi bakt. Kucaklaarak ptk. kimiz de birbirimizi bu bilinmeyen yolun
ortasnda gzlerimizden akan yalarla ac ve tatl olarak teselli ediyorduk. Otuz drt yanda
yzba enite, yirmi bir yanda temen kaynbirader, konua konua gurup vaktinde
Musul'un ortaa grntsnde surlarna gelmitik.

(*) Sonradan korgeneral ve milli savunma mstear.

GREV VE UYARI

Musul'da toplanma ii bitince ve ileriye gidiin koullar sala-nnca 1915 Nisan'nn birinci
haftasnda hareket emri verildi. Bir-likler gene para para Erbil'e doru yola kt. Yry
cetveli uydu: Drt gnde Erbil'e gidilecek. Erbil'de bir gn istirahat. Oradan gnde
Revandiz'e varlacak. Bir gn istirahatten sonra Rayat'a gnde ulalacak. Sonra bir alay
snr geerek Savubulak-ino hattn tutacak. Svari blmz Rumiye'ye giderek orasn
igal edecek. Blkler Savubulak ve ino'da toplandktan sonra hep beraber Rumiye'ye
doru yola klacak.

Hareketten nce tm birlikleri toplayan Halil Bey, zeti u olan bir sylev verdi:

"- Asker! Bizi dnya yznden kaldrmak isteyen dmanlarmz btn snrlarmzdan
saldrdlar. Cezayir'den Svey'e, Kafkas dalarndan Erzurum'a, Viyana'dan Meri'e kadar
lkelerimizi ellerimizden alanlar, son yurdumuza gzlerini diktiler.

Ana Trk yurdunu Trkistan' esir ve birlikleri yok etmeye al-an; Ural ve Volga boylarn
Trk'e zindan yapan, gzel Kafkaslar kana bulayan Moskof (*) Erzurum'a hcum etti.

Mslmanlarn Halifesi sfatyla btn slmlar, Trklerin Pa-diah sfatyla btn Trkleri
korumak grevinde bulunan Halifemiz ve Padiahmz, dmanlara harp ilan etti ve btn
dnya Mslmanlarna, silaha sarlarak balarndaki devletlere isyan etmelerini emretti (*).

Bize de ran' ve Kafkas' Ruslardan kurtarmak devini verdi. Savaa gidiyoruz. Halifenin ve
Padiahn emrini yerine getirmeye gidiyoruz. Allah Milletimize ve Padiahmza kar bizim
yzm-z kara karmasn. Hepimiz yurdumuza ak yzle dnelim veya Mslmann ve
askerin son rtbesi olan ehadet rtbesine erelim.

Haydi hep beraber Peygamberler ehrine (**) yemin edelim:

"Allah'a, Padiah'a, Vatana kar vazifemizi yapacamza vallahi billahi..."

Halil Bey'in gr sesine on alt bin adam tek azdan cevap verince hepimiz gzlerimizden
akan yalar tutamam bir an nce dmana kavumak iin hasret duymutuk.

Ertesi sabah birlikler Musul'dan Erbil'e doru yola kt. Sanrm 1915 Nisan'nn 7 veya 8'inci
gnyd.

(*) Trkiye'de o tarihte Moskof, yani Moskoval deyimi Rus yerine kullanlrd.

(*) Birinci Dnya Sava'nn ilan ile beraber 15 Kasm 1914'te Osmanl Hkmeti Cihad-
Mukaddes ilan etmiti. Ve Hindistan, Msr. Cezayir Mslmanlarnn kendile-rini yneten
Hristiyan devletlere ba kaldracaklarn zan ve hesap etmiti.

(**) Musul'da Kuran'da adlar yazl yirmi iki peygamberin mezar ve bu mezarlarn banda
bu adlarla yaplm camiler vardr.
KARTAL YUVASI

Erbil, Musul'un yz kilometre dousunda bir ile merkeziydi. Asker, yaya olarak drt gnde
buraya varacakt Karargh atl oldu-u iin ve kumandan Halil Bey Erbil'e otomobille
gittiinden biz iki gnde Erbil'e gidecektik.

yle de yaptk.

Kasaba, byk bir ovann kenarndaki bir dan tepesinde ve bir sur iinde kartal yuvas
gibiydi. teki ilelerde rastladmz usul zere, burada da halk, er ve subaylara ziyafetler
veriyordu.

Biz de bu ziyafetlerden birine davetliydik.

Ordughmz orada bir su banda kurmutuk. Akam zeri be on arkada davete gitmek
zere daa trmandk. Surun yar ak kapsndan zifir karanlk sokaklara girdik. Sokaklarn
genilii ancak bir, bir buuk metreydi. Sokaklar boyunca evlerin kale gibi yksek ve kaln
duvarlar ykseliyordu. Ancak bir kiinin yrye-bilecei kadar dar iki kaldrmn ortasndaki
oyuktan lam akyor, evlerin kirli sular buralardan tayordu. Mthi bir koku her yan
sarmt. ok dikkatli yrmemize ramen bir iki arkadan aya kayd, dizkapaklarna kadar
bu ukurlara girdiler.

Nihayet bir evin kapsna vardk. Bir kale kaps kadar salam kk ve demir kapdan bir
dehlize getik, zifir karanlk bir mey-dana ktk. Bizi bir merdivenden kardlar.
Merdivenden sonra karlatmz manzara hepimizi artt. Pis ve mendebur bir yer
beklerken, bir stanbul evinin mblesini ve grntsn tayan bir salondaydk. Salonun
yanndaki odada tabak ve atallaryla m-kemmel bir sofra vard ki, bunu Erbil'de grmek
deil, dnmek bile mmkn deildi.

Salondaki masann stnde o zamann en gzel aydnlk ve haf-talk dergileri olan


Sebilrreat, Trk Yurdu, Resimli Ay, ehbal bulunuyordu. Bsbtn ardk. Hele salar
itinayla taral ve bir stanbullu gibi giyinmi otuzluk bir zat bizi:
Ho geldiniz... diye temiz bir stanbul ivesiyle karlad zaman hayretimiz younlat.
Sofraya oturduk. Temiz stanbul yemekleri keyfimizi yerine getirmiti. Ev sahibi, kendisini ve
Erbil'i ksaca anlatt.

Hikyesi uydu:

Kendisi Erbilli ok zengin bir ailenin oluydu. Vefa Lisesini bitirmiti. Mlkiye Mektebine
girmiti. Babasn bir gece evde l-drdkleri iin okulu brakarak emlk ve arazisinin bana
gemek zorunda kalmt. On be yla yakn mr stanbul'da gemiti.

Erbil pek az Krt bulunan bir Trk ehridir. Ama evresindeki Arap, Yezid, Krt airetleri
mtemadiyen kasaba ve kasabann ova ba ve tarlalarna saldrr. Balar, tarlalar yama eder
ve ehri soyarlar, insanlar ldrrler, zenginlere musallat olurlar. Hkmet bunlarla baa
kamaz. Halk gece olunca dar sularn iine ekilir, kaplar kapanr, can ve mal gvenlii
ancak bylece salanabilir. Ova zengindir Ama ehirden uzakta tarla ekmeye, ba yapmaya
imkn yoktur.

Erbil'de (*) geirdik geceyi.

Biz kendi lkemizde kirac gibi otururken dnyann en gl devletlerine harp ilan etmi
"esir, kan ve din kardelerimizi" kur-tarmaya kouyorduk.

(*) Erbil imdi snrlarmzdan yz kilometre tede, Irak topraklarnda kalmtr.

BR KYL

Geceyi adrlarda geirmitik, sabah olmutu. adrlarn nnde dolayordum ki, bir ihtiyar
kyl karma dikildi:

- Oul, byle nereye gidiyorsunuz?

Casuslardan ekindiimiz ve bu yolda epey emir ve talimat alm olduumuz iin, gittiimiz
yn kylye syleyemezdim.
- Ne bileyim baba! dedim. Gtryorlar, gidiyoruz. Ben buralarn acemisiyim. Tanmyorum
ki...

htiyar, mstehzi bakyla:

- Oul! diye seslendi. Bu yol Revandiz'e gider, Revandiz'den de ran'a gider. Ben bu yoldan
ran'a ok gidip gelmiim. Duyuyoruz ki, dman Basra'y alm, dman Erzurum'a
yaklam... Memleket dmann ayaklar altndayken bizim askerin ran'da ne ii var?

Ses karmadm.

Yalnz bu kadar gzel bir fikir ileri sren adamn kiiliini inceledim. Nasrl eli, atlak derisi,
gne ve toprakta kavrulmu bedeniyle bu sakall ihtiyar bir Trk kylsyd.

Syledii eylerden o saatte bizim haberimiz yoktu. Oysa son-radan rendik ki:

1. 6 Kasm 1914'te (yani biz daha stanbul'dayken) ngilizler Basra Krfezi'nde attlarab'n
aznda bulunan Fav kasabasna hcum etmiler ve bu blgenin eyhi olan Muhammere eyhi
Ha-zal, ngilizler tarafna gemi, biz yenilmiiz, asker, subay, esir vererek, topraklar
brakarak geri ekilmiiz.

2. Kuzeye doru yryen ngiliz birlikleri 23 Kasm 1914'te (yani bizler henz
stanbul'dayken) Basra'ya girmiler. Basra'ya ngiliz bayra ekilmi.

3. 20 Ocak 1915'te ngilizler Basra'nn yz kilometre kuzeyindeki Korna'y igal etmiler


ve orada durmular.

4. Biz Musul'dayken ngilizler Badat'a 400 kilometre yana-mlar. Trakya


byklnde topramz elimizden gitmi.

Demek ki biz "ran' kurtarmaya" giderken Irak'n byk bir paras dman igali altnda
kalm.

Gene sonradan rendik ki, Badat'ta bulunan kolordumuz seferberliin ilanyla beraber
Erzurum'a getirilmi, Irak tamamen bo braklm, ngilizlerin Irak'a hcum edecekleri
dnlmemi.. ngilizler'le birleerek bize silah eken Araplarn bizimle birlikte ngilizler'e
hcum edecei dnlm.
REVANDZ

Birlikler para para Revandiz'e gidiyordu. Revandiz-Erbil arasnda, yalnz da yollar,


patikalar vard. Arazi sarpt. Yetmi kilometre tutan bu mesafeyi birlikler yaya gnde,
karargh atla iki gnde alacakt.

Biz iki gnde ve devaml yamur altnda yol katederek Revandiz'e vardk. Bir da yamacnda
ta kovuklardan meydana gelen bu ile, ilkel insanlarn yaamndan bir rnek veriyordu.
Hayvanlarmz koymak iin bize ahr gstermilerdi. En nce Ce-mal, arkasnda srayla
bizler, hayvanlarmz yerletirmek iin binaya girerken, babayiit Cemal syleniyordu.

- Yahu burada hayvan durur mu? Yer toprak, dam ak-yor!..Cemal'in sylene sylene girdii
odadan bir ses ykseldi:

- Ne yapyorsun arkada? Buras, Makam-i Kaymakami!..Meer Cemal'in hayvanna lyk


grmedii yerde, kazann kaymakam otururmu...

te Revandiz byleydi. Kaldmz hafta durmadan yamur boanyor, gece adrlarda su


iinde yatma dnyorduk. Askere gelince...

Zaten bir battaniyeyle yerde yatan asker, sabahlara dek melmi, bandan aa inen
yamurun altnda tavuk gibi pinekliyordu. Revandiz'e gelirken bir olay, stemen Cemal'e
sava sresince strap verdi. Bu straba da ben devaml ortak oldum.

Kumandan Halil Bey'in yannda on kadar inzibat neferi bulunuyordu. Bunlar stanbul'dan
geliyorlard, tannm adamlar oullar ve salt Kumandann ahsn korumak iin alnm ete
efradydlar. Karargh iinde kimseyi tanmazlar, yalnz Halil Beyi tanrlard. Subay
olduumuz iin bu durum bizlere ar geliyor, fakat yarbaydan ekindiimiz iin ses
karamyorduk.

Revandiz'e gelirken bu neferlerden biri, yolda ne gemek is-terken Cemal'e arpm, Cemal
de azna gelen kfr savurarak geri dndrmt. Bir yerde mola vermi yemek yiyordum.
Bu nefer tam Kumandann karsnda alyordu. Amac Cemal'i ik-yet etmekti.

Cemal bunu grnce yerinden ok gibi frlad. Bata Kumandan olmak zere hepimizin
nnde, pestilini karncaya kadar herifi dvd. Ve dverken baryordu:
- Ulan kpolu, ben subaym, ya bana itaat edeceksin, ya beynini patlatrm! Beni efendiden
korkar m sandn?..

Aza alnmaz kfrlerle atlan bu dayak nefereydi ama, Halil Bey'e de dokunuyordu. Asker
terbiyeye gre, byn yannda ke byle muamele edilemez.

Halil Bey ses karmad. Ata bindi, yrd. Fakat ilk frsatta Cemal'i kararghtan kard, bir
daha almad ve affetmedi.

Hi kukusuz Cemal'in yapt ters bir davrant. Dayak yiyen Cemal'i kararghtan attrdktan
sonra daha marur, daha edepsiz oldu, birok subaya ktlk yapt.

Cemal, krk gururuyla btn byk sava strap ekerek yaad sonunda esir dt.

Revandiz'de gnlerimizi yamur altnda geiriyorduk. Snra kadar olan yol stne erzak
ymak gerektiinden hareket edemi-yorduk.

Gnler bo olduu ve kumandan her akam rak iip poker oy-nad iin, akamlar bizim
karargh deta bir kumarhane ve sazhane halini alyordu. Kararghta, svire, Fransa,
Belika'nn eitli niversitelerinde okumaktayken seferberliin ilanyla yurda dnp orduya
katlm on kadar svari eri ve zabit namzeti vard. Bunlardan biri Hamdi Emin'di (*).
Genler, en hareketlerle karargh elence yerine evirmilerdi. Bu ocuklardan Hayri'nin
(**) gzel ve davudi bir sesi vard. Ben mill arklardan holand-m iin onun:

"Rumeli 'nin dalar var

Ne gzeldi... imdi alar

Alama sen garip vatan,

Biz geliriz sana inan..."

diye balayan arksn dinledike en byk zevki duyardm.

(*) Sonradan Futbol Federasyonu Reisi olan Hamdi Emin.

(**) Edirne Valisi Halil Bey'in olu. Ankara Bankas eski mdr.
BR ARKI

Mill air Mehmet Emin Bey'in olu Halim de kararghtayd. Babasnn bir arksn sylerdi:

"Yz sene var ki, Moskof'un derdi

Trk'n barn deldi."

arklar sazlar arasnda poker de alm yrmt. zellikle Emin Ali kumara ok dknd.
Kasabann yerlileriyle de oyuna balamt. Bir akam Belediye Reisine gitmitik. Herif bir
ara kzd, gidip bir mendil dolusu altn getirdi. Ben o tarihte oyun bil-mezdim, oyunlar
seyrederdim, sokakta grsen eline on para vere-cein adamn mendil dolusu altn getirmesine
ok armtk. Oysa o tarihte Revandiz birka aann elindeydi. Yani btn toprak ve kyler
aalarn mal.. Kyller, ky evlerinde ve ky topraklarnda bu aalarn kiracs... Kylnn
btn emeini bu aalar almakla kalmaz, halkn btn hayatna da aa sahip... stediini
yapar, asar keser, istedii kadn kocasndan, babasndan alp istediine verir... Osmanl
Devleti de aalar korur... Bu durum hemen btn Dou illerinde geerli... Ky aalar, ehir
eraf, tam ortaan feodal reisleri...

En sonra Revandiz'den yola kabildik ve 15 Nisan 1915 gnnde ran snrna mthi bir kar
frtnasyla vardk. Kumandan, yarn hududu geerek ran' kurtarmaya balayacamz btn
birliklere yaymlad bir emirle bildirdi.

RUMYE

ran' a getik ve Savubulak-ino zerinden 20 Nisan 1915'te Rumiye kasabasna vardk.


ehre girerken byk bir bulvardan yeil ba ve bahelerden geiyorduk. Halk bizi trenlerle
karlyordu. Karlayclar arasn-da be on ran askerinin bana gemi birka ran mareali
da vard. Acnacak mareal karikatrleriydiler. Rumiyeliler biz kasa-baya girmeden Rus
konsoloshanesini basm, konsolosun ban kesip bir mzraa takarak ehirde gezdirmi, Rus
taraftar sanlan kimseleri ya ldrm ya asmlard. Bu karklktan korkan Ermeniler de
Rumiye'deki konlosluklara snmlard. O tarihte ran'n kuzey blgesini Ruslar, gneyini
ngilizler igal etmilerdi. Bu ayr kesimde devlet egemendi. Bizim girdiimiz
evrelerde Ruslar vard ve yerli halka yapmadklar zulm brakmamlard. Osmanl
imparatorluunun iddias, devlet arasnda blnm ran' dmanlardan kurtarmakt.

DLMAN SAVAI

Birliklerimiz drt gnde Rumiye'de toplandlar. 25 Nisan 1915'te kasabann altm


kilometre kuzeyinde Dilman'da toplanm dman birlikleri zerine taarruz hareketine getik.
Halil Bey ku-mandasndaki kuvvetin mevcudu on bin kii, sekiz top, bir svari blyd.
Karmzdaki kuvvet Nazar Bekof'un kumandasnda on bin piyade, sekiz top, on iki svari
blyd.

28/29 Nisan 1915 gecesi btn hazrlklar bitmi, Dilman'a on bir kilometre mesafede yksek
dalarn arkasnda yer almtk. Gn doarken da yamalarndan szlen Trk piyade
alaylar Dilman ovasna dalmlard. Musul'dan kararghmza katlm ve bana ef olarak
verilmi olan Yzba smail Hakk (Berkuk), bizimle birlikte savaacak ran Azerbaycan
Krtlerinden Kireni Aa'nn drt bin kiilik svari kuvvetine kurmaylk yapmak zere
grevlendirilmiti.

Rumiye glnn deniz hissini veren grnm sabah nlaryla parlyordu. Birliklerimiz
yeil tarlalarn arasnda hedefe doru ilerliyorlard. Kararghmzn bulunduu tepeden
bakyor, haya-tmda ilk defa, sinema seyreder gibi bir muharebe seyrediyordum. Hepimiz
heyecan iindeydik. Biraz sonra dman topu atei piya-de alaylarmzn evresinde
patlamaya ve insan kitleleri stnde bir elik bulut yaratmaya balad. Buna ramen Trk
askeri bu elik yamurunun altnda yry hzn azaltmadan, titremeden, lenleri,
yaralananlar brakarak amaca gidiyordu.

Dilman'a drt kilometre kalmt ki, mthi bir piyade atei balad. Birlikler blm blm
piyade muharebesine giritiler. Gl kenarnda emir bekleyen Krt svarileri henz olduklar
yerde duruyorlard. Kumandan Halil Bey Kurmay Binba Kzm Bey (*), Kuvve i Seferiye
Kurmay Bakan Yzba Basri, babaa vermi-ler, konu-uyorlard. Bizler de bir yanda
Cemal, Emin Ali, ben ve baz arkadalar bulunuyorduk. Dilman ovas top, tfek, makineli
tfek ateleriyle bir cehenneme dnmt. Yzba Basri bard:

- Selhattin Efendi!

Yanna gittim Bana harita zerinde gstererek emir verdi:

- Son sratle gl kenarnda bekleyen Kireni Aa'ya git! Ve Yzba smail Hakk'ya
anlat: imdi olanca gleriyle dmann gerisine doru saldrsnlar ve Dilman'dan geri
ekilmesine imkn brakmasnlar.

Byk bir savan bana den ilk grevi! Henz yirmi bir yandaym. Atma atladm.
Bulunduumuz yksek tepeden atm son hzla ovaya srdm. Rumiye Gl kenarnda
bekleen svari-lerin yanna gittim. Emri tebli ettim. Krtler byk bir sevin iinde,
muazzam bir heyecan ve amatayla ovaya daldlar. Ben de ayn hzla karargha geldim.

Kumandan beni izlemiti:

- Memnun oldum, aferin! dedi.

Svarilerin ovaya akn etmesinden doacak parlak sonucu beklerken dman topusu be on
mermiyi o tarafa doru savurdu. be Krt yere yklnca mehur Kireni Aa'nn svarileri
il yavrusu gibi daldlar, katlar.

bu kadarla da kalmad...

(*) Milli Savunma Bakan Orgeneral Kzm zalp.

HCUM
Drt be dman svari bl bizim birliklere doru kl e-kerek hcuma geti.

Bulunduumuz tepenin altnda Tmen Svari Bl, Yzba Erenkyl Salih


kumandasnda ihtiyatta bekliyordu. Svari birlii-ni harekete geirmek zorundaydk. Basri
Bey seslendi:

- Svari blne git! Samzdan gelen dman svarisini n-lesin ve bizim birliklere hcum
etmesine imkn brakmasn! 9. Alan 1 Taburu tmen ihtiyat olarak u karki aalk
altndadr. Svari bl hareket ettikten sonra oraya git, tabur kumandanna syle sa
cenahtan gelen dman svarisini tard etsin ve svari blmze yardm etsin.

Svari blne gittim, emri ilettim. Oradan taburun gizlendii aalk altna gelirken
bamda patlayan bir arapnel atm rktt. Hayvan altmdan frlaynca ben tepe aa
yuvarlandm.

Ve nmdeki sulu bir hendee tepe aa gittim. Sudan ktm zaman iyice hrpalanmtm.
askerin atm bana getirdiklerini grdm. Beni vurulmu zanneden Tabur Kumandan
Hsn, erleri yardma gndermiti.

Tabur Kumandanna emri tebli ettim. Tekrar ata binerek ka-rargha dndmde Yzba
Basri bana gler yzle:

- Dtn, kalktn ve tabura yetitiini grdk. Aferin Selhattin, vatan hizmeti byle
grlr, dedi.

Svarilerimiz dman topu atei altnda, dman pskrtt. Kl ekmi yz askerdi...


Dman, Dilman'dan geriye dalara ekilmeye balad. Ne yazk ki ekilmeyi baard.

19 Nisan 1915 akam gn batarken Trk birlikleri Dilman kasabasn igal etmi, dmandan
temizlemi, kuzeye geerek emniyet altna almt. Kayplarmz l ve yaral yz
buluyordu. Bir Rus zabitiyle drt Rus eri yaral olarak esir edilmiti.

1683 'ten beri Trk ordusu ilk defa kendi snrlar dna ka-bilmi ve yzyllk hasm
olan Rus ordusunu bir muharebede yenmiti.

Hepimiz zafer neesi iinde o gnk yorgunluumuzu unutmaya alyorduk. Geceyi biraz
aada bir su banda kurulan adrlarmzda geirecektik. Esirleri sorguya ekmek grevi
Emin Ali'yle bana dt. Rusa bilen bir tercman ara-clyla sorguyu yaptk. Rus subay
be ay nce Enver Paa'nn amcas Yarbay Halil kumandasnda bir Trk kuvvetinin
stanbul'dan hareket ettiini biliyordu. Rus kurmay bu bilgiyi subaylara bir genelgeyle
iletmi, Rus kuvveti Tiflis'ten trenle Culfa'ya ve oradan gnlk bir yryle drt ay nce
Dilman'a gelmi. Demek ki dman bizim btn ama ve davranlarmz zamannda haber
alyordu.

Biz stanbul'dan 22 Aralk 1914'te yola km. 29 Nisan 1915'te Dilman'da savaa girmitik,
yani hareketimizden 137 gn (4,5 ay) sonra... Oysa dman bizim 4,5 ayda geldiimiz yere 4
gnde varmtr. Bu, onlarn avantajyd.

23 NSAN 1915'TE DLMAN

Sabah hepimiz neeyle ve dinlenmi olarak muharebe yerine geldik. Kumandanlar


gryorlar, incelemeler, tartmalar, hazrlklar yapyorlar ve bu iler arasnda herkese
grev veriyorlar-d. Bana da u dev dt:

Hemen Dilman'a gideceim. Dn Dilman'a muzaffer giren Ye-dinci Alay Kumandan


Kurmay Binba Mfit ve Piyade Yarbay Vacit ile grp, dmana taarruz konusunda
grlerini alp, not edeceim.

Atma atladm, bulunduumuz tepenin altndan geen Rumiye-Dilman osesine indim. Geni
ve iki taraf aal bu yolda, henz grmediim bir Trk kasabas olan Dilman'a atm
srdm. Gen ve ateli bir Trk subay olarak neler dnyordum? Demek ki biz, Rus
ordusunu yenilgiye uratabiliriz, kafalara yerlemi olan byk Rus devleti heyulas bir
vehimdir, demek biz Turan'a gide-bileceiz. slm ve Trk birliinde dnyann en byk
imparator-luunu kurabileceiz.imdi karmda bir sur iinde grnen u kasaba benim
kasabam, iinde yaayanlar benim rkm, milletim. Trk ocuklarna kavuacam. Ve ben u
anda yz senedir yenilen, yenilgiye alm bulunan, talya ve Balkan harplerinde iki defa
malup olmu ve halen topal durumda ben, imdi artk muzaffer Trk ordusunun marur
subayym.

Yirmi bir yan besledii heyecanl bir nee iinde atm drtnala srerken bunlar
dnyordum. Kasabaya girdim. Bir sur iinde, dar sokakl, sinemalarda grdmz gibi
geri ark kasabalarndan biri Gzel baheli evleri, tek tk temiz giyinmi insanlar... Ve
genellikle arafl kadnlar... Hi unutmam, bir ayranc dkknndan ayran imitim; para
verirken, adam bana:

- Siz bize hayat verdiniz, biz sizden para almaya utanmaz m-yz?..demiti.

Bu laf beni tekrar kamlam, byk Turan' ve Cengiz'i imparatorluunu gzmn nne
getirmiti.

Dilman'n teki kapsndan ktm. nce Yedinci Alay Kuman-dan Kurmay Binba Mfit
Bey'i grdm. Emri syledim. Cevap olarak:

- Kumandan deli mi? dedi. Dman sarp dalarn iine girdi. Bealt aydr burasn
tanzim ve tahkimle meguldr. Arkasnda seksen kilometrede demiryolu istasyonu var (*).
Topu bol, malze-mesi bol; taarruz demek mahvolmak demektir, Ruslarn ekmeine ya
srmek demektir. Bundan sonra Dokuzuncu Alay Kumandan Yarbay Vacit'e gittim. O da
dedi ki:

- Durduumuz kabahat! Ruslar bu tepelerden atmak gn ii deil, saat iidir.


Kumandana syleyin bir an nce ie balayalm.

Geri dndm. Saat henz leden nce on, on buuktu. Durumu kumandana anlattm.

- Aferin Vacit, korkak Mfit!.. Ben bu herifin ne korkak oldu-unu bilirim.

Mfit Bey, Halil Bey'in snf arkadayd.

Yemek yedik ve bu sefer btn karargh Dilman'a hareket ettik nde Halil Bey kasabaya
girdiimiz zaman halk enlik yapyor, kyameti koparyordu. Hep bir azdan:

- Yaasn Halil Paa (*)!.. diye baryordu halk.

Kumandanlar Halil Bey'e ayrlan evde toplandlar, konutular incelediler, karar verdiler:

- 30 Nisan' 1 Mays'a balayan gece, birlikler sabaha kadar ha-zrlk mevzilerine (**)
girecekler ve gn rken dman siperlerine sngyle atlacaklardr. Yani gece baskn
yaplacaktr.

Bu karar zerine herkese emirler ve grevler verildi. Cemal, Topu bataryasyla mevziye
girecekti. Ben dn sava ynettiimiz yerde duran Tmen stihkm Bl'n gece
karanlnda Dilman'a gndereceim ve svari bln afakla beraber imdi durduumuz
yere getireceim.
Emri aldm zaman 30 Nisan 1915 gnnn gnei batyor, her yer kararyordu. Oradaki
Ermeni kylerinden gelen tektk saldrlarla erlerimiz vurulmaya balamt. Bunun iin yarn
dman tepelendikten sonra Ermeni kylerinin "tedibine" karar verilmiti.

(*) Ara zerinde Trk-lran snrnda Culfa istasyonu.

(*) ark'ta halk arasnda byk saylan insanlara "Paa" derler.

SABAHA KARI

Atma atladm, yola dtm. Bir de baktm, birisi bir arabadan:

- Arkada!., diye sesleniyor.

Bizim snftan Temen Reat (*), bacandan yaralanm, hastane aryormu. Onu aldm,
bizim tmenin shhiye blne gtrdm. Shhiye Blk Kumandan Doktor Yzba Raif'e
teslim ettim. Sonra istihkm blne emri bildirdim. ok ackmtm. Gece yarsna
gelmistik. stihkm bl hareket etti Bir svari blyle sabaha hareket edecektik.
Yzbann adrna girdim, karyolasna uzandm, svariler hazrlanmaya balamlard. Gece
yarsndan saat sonra beni uyandrdlar. Herkes hazrd. Atlara atladk. Ar ar Dilman'a
doru yrmeye baladk. Biz nde subaylarla konuurken arkadan bir grlt koptu, durduk.
Bir de baktk, iki adam ellerinde byk kamalarla yakalamlar getiriyorlar. Bunlar
Ermeniymi-ler. Bir yerde saklanmlar, tam bizim bln arkasn alnca frlayp en
arkadaki erin arka kreine ba saplam biri... teki de bir erin atn yaralam. Ba
yiyen er hayata gzlerini kapam...

len neferi iki arkadala geri gnderdik. Bln ateli bir o-cuu, bizim nmzdeki
snftan shakpaal Kemal, yzbadan izin istedi. Gzel bir klc vard. ki dmann
kafalarn bir soluk-ta portakal gibi uurdu.

Biz yolumuza devam ederken ufukta yava yava gn aydnlanmaya balad. afakla birlikte
mthi bir piyade atei de balad. Atei duyunca blk drtnala kalkt. Az sonra Dilman'a
girmitik. Drtnala sokaklardan geerken halk pencerelerden rkek rkek bize bakyordu.
Sokaklarda kimseler yoktu. Tam saat 5'te karargha geldiimiz zaman kumandan ve kurmay,
sava ynetecekleri bir damn stndeydiler. Ben, svari bln tam bete burada
bulundurmak zere emir almtm.

Yzba Basri Bey saatine bakt, gld, kumandana dnd:

- Efendim, ben Harbiye'den byle renci kardm. Saat tam 5'tir.

Muharebe devam ediyor, saatler yava yava ilerliyordu. Dilmanllar da evlerinin damlarna
km, sava seyrediyorlard. Saat sekiz... Basri Bey bana emir verdi:

- Sa cenaha git! Yedinci Alay Kumandann gr, muharebe durumunu ren!

Atma atladm, Rus klas olan byk bir binay geiyordum.

- Selhattin!.. diye bir ses iittim.

Baktm, Yzba Ahmet Bey blyle orada.

Bana durumun ne olduunu ve nereye gittiimi sordu. Syledim

lerde bir noktay eliyle gstererek, orada attan inmemi, yaya gitmemi ve kendime dikkat
etmemi syledi. Enite Ahmet Bey, kk kaynbiraderinin lmesini veya yaralanmasn
istemiyordu.

Biraz sonra topu atei blgesine girdim; girince atm daha hzl srdm. Solumdan:

-Selhattin!..

Baktm, Cemal, baryordu:

- n attan, vurulacaksn!..

Attan indim, ere at verdim, geride bir yer gstererek orada beni beklemesini syledim ve
derhal Cemal'in yanna sipere atladm. Atlamamla beraber mthi bir topu atei altnda
kaldk. Gayet cesur ve en olan Cemal baryordu:

- Kpolu Ruslar! Bir atlnn buraya geldiini grdler, bir ey sanyorlar. Ulan pezevenkler
durun be! Biraz laf atacaz.

Ve emir verdi:

- Selhattin'e bir kahve piirin!..


Ben, Cemal'in yannda bir kahve itim. Batarya drbnyle gstererek dman siperlerini,
bizi, asker durumu gzelce anlatt.

Bizim toplarn at menzilleri ksa geliyor, biz dmana bir ey yapamyorduk, fakat onun
sahra toplar uzun mesafeli olduu iin her yeri allak bullak ediyordu. Cemal, atei
kestirdiini, gece bas-tktan sonra toplar ileri ekmek gerektiini toplan ileri almaynca topu
ateinden bir fayda olmayacan sylyordu.

(**) Dmana en yakn saldrma durak yerleri.

(***) 1937'de stanbul'da Liman leri Tefti Heyeti Reisi Reat Ylmaz. Reat, bu olaydan
sonra topal oldu.

DMAN

Ben siperden frladm, bazen srnerek, bazen koarak sanak gibi yaan dman kurunlar
altnda ilerleyerek Yedinci Alay Kumandann buldum. Heyecan ve hareket beni ylesine
yormutu ki.

Alay Kumandan Mfit Bey'e durumu sordum:

- Dman kazlm siperler iinde... dedi ve bize hkim srtlarda. Biz ovadayz. Bamz
kaldrsak kurunu yiyoruz. Onun topusu kuvvetli, bizim topunun att mermiler dmana
git-miyor, bize geliyor. Bu durumda daha ileri gitmenin imkn yoktur.

Mfit Bey bunlar bana sylerken mthi bir makineli tfek atei altndaydk. kimiz de
yzmz topraa yaptrm yle konuurduk. Ara sra ben bam kaldrp ileri bakmak
istedike Mfit Bey'in sert ihtaryla tekrar bam topraa yaptryordum. Tam o srada on
adm amza den bir dman topu mermisi birka eri birden parampara etti. Ben
durumu anlam olduum iin, srnerek geri ekildim, geldiim biimde geriye giderek ata
atladm. Karargha varp durumu kumandana anlattm. Fakat drt saat devam eden bu
heyecanl gidi geliten fena halde yorulmutum. Biraz ekmek ve peynir yedim, olduum yere
uzanm, uyuyakalmtm.

Bir sre sonra beni uyandrdlar. leden sonra olmutu. Hemen elime bir kt verdiler ve
bu emri sabahleyin konutuum alay kumandanna gtrmemi sylediler. Tekrar ata bindim.
Yol zerinde bizim snftan ve tmen svari blnden Temen Hak-k'y grdm.
Konutuk. Hakk sa cenahta bulunan Yedinci Alay Birinci Taburdaym... Dman svarisi
tarafndan evriliyorlarm, alay kumandann aryormu ki bu raporu verip emir alsn. Tam
saattir kumandan bulamyormu. Bunun zerine:

- Sen taburuna git, ben alay kumandann greceim, bu raporu veririm... dedim.

Yola devam ettim. stemen Cemal'in yanna geldim. O da alay kumandanna rapor
yazdklarn, ama bir trl bulamadklarn syledi.

Alay kumandanmzla sabah konutuumuz yere geldiim zaman, bizim stihkm Bl


Kumandan Yzba Hseyin Rahmi'nin yaralanm olduunu grdm. Yzba bir hendekte
yatyordu. Konutum. O da alaydan emir alm, blyle buraya gelirken vurulmu, fakat
alay kumandann bulamam. Bln gsterdi. Frladm. Bln kumandasn bizim
snftan stihkm Temeni Cemil alm, 176 mevcutlu blk, 30 ehit, 50 kadar yaral vermi
ve henz dman da bulamam, ortalkta duruyor.

Manzara ok acyd. Zavall Trk ocuklar yerde upuzun yatyorlard. Yarallar inliyorlard.
Biz, Temen Cemil ile durumu tartrken sa cenahtaki tabur kumandannn yazd bir
raporu alay kumandanna gtren fakat kumandan bulamayan iki eri grdm. Raporu
okudum. Saat 11 'de yazlm, tabur kumandan dmanla sk bir muharebeye girdiini,
Ermeni kyllerin de balta, sapan ve tfekle taburuna hcum ettiini, byk bir dman
svari kolunun kendi gerilerine dmek zere olduunu, derhal takviye edilmezse
mahvolacaklarn yazyordu. Bu raporu yazan binba, Kumandan Halil Bey'in snf arkada
1901'de subay km, subay ktktan sonra Fransa'da eitim grm, Trablus savanda bir
blkle bir talyan tmenine kar durmu, kahramanl nedeniyle Binba olmu, Llelili
smail Hakk'yd (*).

Raporlar aldm. Erleri yerlerine gnderdim. Taburun bulunduu yere drbnle baktm.
Gerekten maher bir bouma vard. Ne yapaym diye dnrken birden yz adm
ileride hendeklerin iinde bir sr asker grdm. Frladm, yanlarna gittim. rendim ki
bunlar, Bacirge hudut taburuymular, alayn emriyle buraya gelmiler.
Tabur Kumandann buldum. Durumu kendisine anlattm, Alay Kumandann bulamadm
syledim ve ilve ettim:

- Vaziyet emir beklemeye msait deildir. Derhal taburunuzla buradaki taburun emrine
girmeniz ve ona yetimeniz gereklidir. Bu sizin grevinizdir. Eer bu grevi yapmaktan
ekiniyorsanz, ben size yazl bir emir veririm, sorumluluk bana ait olur.

Biraz yalca olan Tabur Kumandan dnd:

- Bir emir yaz, ver gideyim.

Yazdm. Kumandan taburunu dmann etkili topu atei altnda sevke balad. Onlarn iki
kilometre kadar tede sa cenah taburuna yaklatklarn grnce, ben Alay Kumandann
bulmak zere ileriye yneldim. En sonunda bu alayn nc Tabur Kumandann buldum.
Onlar da Alay Kumandann bulamadklarn sylediler. Kapal emri verdim. Atlar.

- Guruba kadar dman siperlerine giriniz!

Buna imkn olmadn Tabur Kumandan syledi.

Ben ters yzne karargha dndm. Vardm zaman Bacirge Hudut Taburu Kumandann bir
sedye iinde Tmen kumandannn yanna getirmilerdi. Bir bacan bir top mermisi
gtrmt. Tabur Kumandan benden ald yazl emri anlatt. Ben de olan bitenleri
zetledim. Tam bu srada Tabur Kumandan Binba smail Hakk'dan doruca Tmen
Kumandanl'na bir rapor geldi:

- Tmenden ald emirle imdadmza koan Becirge Hudut Ta-buru tam vaktinde yetiti ve
bizi mahvolmaktan kurtard.

Halil Bey beni ard:

- Selhattin, dedi, seni ok sevdim, bugn bana ok hizmet ettin. Allah seni vatana balasn,
elbet mkfatn grrsn.

Yzba Basri de yanaklarm okad:

- al... dedi.Saat 6.30 olmutu.

Kurmay Bakan hepimizi toplad, u emri yazdrd: "Birlikler, gece karanl basnca
dmana sezdirmeksizin olduklar yerden ekilecekler ve Dilman boaltlacak, taarruza ilk
baladmz srtlara kadar ekileceiz. Bu hareket 2 Mays 1915 gn gne domadan
bitmi olmaldr."
(*) smail Hakk Bey 1923 ylnda atalca'da albayken lmtr.

YENLG

zeti bu olan emir, bize anlatt ki, bugnk muharebede yenil-giye uramtk.

Herkes emirleri ald.

Yzba Basri, Emin Ali'yle beni, arkamzdaki Ermeni kylerinin etelerini takiple
grevlendiren Binba Kzm Bey'i (*) bulup emri bildirmekle grevlendirdi.

Gece yarsna doru Binbay bulduk.

Ve birliklerin ekilecei yere, sabaha kar bitkin vaziyette ye-titik. Ovadaki btn Ermeni
kyleri ateler yakmlar, dmana bizim katmz haber veriyorlar ve ekilen Trk
birliklerine saldryorlard. Ova, maheri andryordu.

Ve bizim Turan emellerimiz yklyordu.

Kararghta bir saat kadar uyudum.

Uyandrdlar Basri Bey beni tepelere memur etti. Gelen birlikleri yerletirecek ve dman
gzleyecektim.

Tepeye ktm zaman gn mamt.

Biraz sonra ufuk aydnlanmaya balad.

2 Mays 1915 gnei ac bir manzaraya douyordu.

leye kadar ben nbet tuttum. leden sonra Emin Ali geldi.

Dman tekrar Dilman kasabasn igal etmiti.

Birka gn sonra Halil Bey'in yaveri Fuat Bey bana Kumandann Binba Mfit Bey'e
yklendiini anlatt.

Halil Bey, benim iin:


- Byk bir kepazelikten hepimizi kurtard!., demi.

Dilman muharebesi bylece sonuland (*).

(*) Sonradan Milli Savunma Bakan Kzm zalp.

(*) Mareal Fevzi akmak'n 1935'te Harp Akademisi'nde verdii konferans ya-ynlayan
kitabn 95'inci sayfasnda zetle yle denmektedir:

1) Halil Bey, Birinci Kuvve-i Seferiye 13.000 kiiyle Rumiye'den Hoy zerine y-
ryerek Nazar Mehof kumandasndaki iki avc tmenini atmak ve Azerbaycan' Rus-lardan
tahliye etmek istiyordu. Dilman'da bulunan Rus kuvvetleri 9,5 piyade taburu, 2 svari bl
ve 12 top idi.

2) 20 Nisan 1915'te Halil Bey, Dilman'a taarruzla Ruslar geriye att. Nazar Behof alt
kilometre kuzeyde Mohanck srtlarn tahkim ve savunmaya karar verdi.

1 Mays 1915'te yaplan taarruzla Halil Bey kazanamad. 450 ehit olmak zere iki bin kayp
verildi. 1/2 Mays 1915 gecesi Halil Bey Rumiye istikametine ekildi.

DN

Ruslar, Dilman' tekrar igal ettikten sonra drt gn kar karya oturduk. Her iki taraf da
muharebenin verdii sakatlklar gidermeye urayordu.

Biz ar yarallarmz Rumiye'ye, hafif yarallar Van'a doru memleket iine yolluyorduk.

6-7 Mays 1915 gnlerinde Van Valisinden -o tarihte Baku-mandan Vekili Enver Paa'nn
enitesi Cevdet Bey'den- telgraflar gelmeye balad. Van'da Ermeniler isyan etmi. Van
kentinde Er-meni ve Trkler arasnda kan gvdeyi gtrmeye balam, Rus birlikleri Van'a
yaklayormu.

Cevdet Bey bizi yardma aryordu.

Birinci Kuvve-i Seferiye 12/13 Mays 1915 gecesi ran' boal-tarak Bacirge-Gevar-Bakale
yoluyla Van'a hareket etti.
Gece yola ktk. 13 Mays 1915 akam Trk snr olan Bacirge'ye gelmitik. Geceyi ve 14
Mays gnn Bacirge'de geirerek ayn 15'inde Gevar'a (*) doru yola ktk. 16 Mays'ta
akama doru Gevar ile merkezine geldik. Orada Van'n Ermeniler eline dtn. Valinin
memurlar ve jandarmayla birlikte bize katlmak zere Bakale'ye gelmekte olduklarn haber
aldk.

Drt gn Gevar'da kalarak 20 Mays 1915'te Bakale'ye hareket ettik.

Durum hi de parlak deildi.

1 Kasm 1914'te Ruslar doudan snrmz gemilerdi. O tarihte balayan sava, 10 Ocak
1915 gnne kadar srd. 2,5 ay sregelen muharebeler iinde gerek yerli, gerek Rusya Er-
menilerinden meydana getirilen eteler de bize saldrmaya ve silahsz bulduklar Trk
kylerine saldrp akla gelebilecek her eyi yapmaya balamlard. irazesinden kmt.
Biz Bacirge'ye geldiimiz zaman haber aldk ki, Rumiye'de hastanelere hcum ederek Trk
yarallarn iplere balayp sokaklarda srmler ve para para ederek ldrmlerdi.
Demek ki bizim dou illerimizdeki Ermeniler tamamen aleyhimize dnerek dman-larmza
katlmlard (*).

Bu ortam iinde Bakale'den Gevar'a getik ve Gevar-Mervane atak-Pervari-irvan


zerinden 250 kilometrelik bir yryle 20 Haziran 1915 gn Bitlis'e vardk.

Bir ay sren yry kolay olmad.

Ruslar ve gnll Ermeni taburlar bizi 1 Haziran 1915'te vardmz Mervane'ye kadar takip
ettiler. Biz savaa savaa yrdk Yryn on gn muharebelerle, yirmi gn yolda geti.
Getiimiz yol, yol deil, tamamen da srtlarndan ibaretti, 4168 rakml Cilo gibi dalarla
3000 metreden aa dmeyen bir silsileyi izledik. Ky namna ara sra rast gelinen, da
kovuklarndaki toprak oyuklaryd. Halk, airet halindeydi. Ermeniler de ekilmiler, da
tepelerinde saklanmlard.

Yolda yiyecek bitti. tede beride bulduumuz ve tarlalardan topladmz buday ve arpalar
kavurarak yiyorduk. ou zaman yalnz dalarda biten bir eit otla beslenerek yaadk.
Yirmi gn ot ve kavurga (buday ve arpa kavurmas) yemitik.

Dilman muharebesine girerken 13 bin kii olan tmen on bir bine inmiti. 20 Haziran 1915'te
Bitlis'e girerken de mevcudumuz 7500'd.
stanbul'dan 16 bin kiiyle yola kan Kuvve-i Seferiye, alt ay sonra yardan ounu
kaybetmi. 8500 Trk ocuu, ehit, yaral, hasta ve kaypt. Geriye kalanlar, byk bir
yorgunluk ve moral bozukluu iinde yryordu.

Yol boyunca bamza gelenler saymakla bitmez...

Gevar'dan yola ktmzda yerler -haziran olmasna ramen- yarm metre karla kaplyd. Bir
gece sabaha kar mthi bir vavey-la ile uyandk. Ordughta youn bir silah patrts vard,
evremizde kurunlar vzr vzr iliyordu. Dman basknna uradmz sansyla frladk.
Zaten elbiseyle yatyorduk. adrdan knca hepimiz donakaldk. Bir ay srs ordugh
basm, birka eri ve hayvan paralamt. Aylarn bir ksmn vurarak kardk.

Bundan sonraki bir gn, tmeni uzaktan bir dman kolunun sardn grdk. O srada
bulunduumuz tepenin nnden giden birlikler, dmann kucana dmek zereydi.

Basri bu feci durumu grnce:

- imdi aaya yeti, birlikler kprye doru deil, yandaki de-reye vurarak, dmana
ynelen tepelere trmansnlar!., dedi.

Durum heyecanlyd. Ben atm tepe aa srerken atn aya kayd. Hayvanla birlikte
yuvarlandk. Ben altnda kaldm. Biraz sonra kendime gelmiim. Sol kolum tutmaz haldeydi.
At yanmda duruyordu. Tekrar bindim. Ovaya indim. Sol kolum ktk gibi imiti. Ovaya
inince ilk rastladm birlik kumandan Ahmet Bey oldu. Tehlikeyi haber verdim. Kolumun
incindiini grd. Beni orada brakt. Baytar pansuman yaparak kolumu sard. Ahmet Bey
atn srerek benim yerime emirleri tebli etti. Derenin kenarna geldik. Su, dar ve derindi,
iddetle akyordu. Birka deneme, birka erin boulmasndan baka sonu vermedi. Birlikler
geit yeri aramaya, nden gidenler hzla kprye komaya, atllar dereyi atlayarak dman
tarafna gitmeye baladlar.

Bin zahmetle karargha dndm zaman, beni hemen o gn arlklar tayan Cemal'e
gnderdiler. Onu da gittii yoldan evi-rerek baka bir yol gstermemi istediler.

Cemal'in yanna vardm zaman, onu karlara batm ve bir adm daha atamayacak halde
buldum. Kolum ok sancyordu. Ce-mal daima yannda bulundurduu ilalarla beni tedavi
etti, kuru peksimet verip ay iirdi. Karargha bitkin dnebildim.

Yzba Basri:
- imdi kararghta bulunan Svari Temeni Hakk'yla birlikte karki tepeler zerinden bize
doru gelen dman ynne gidecek ve keif yapacaksn!..

Ben, subay arkadam ve yirmi svariyle tepeleri indim, dereyi getim, karki tepeye
trmadmz zaman dmanla aramzda kilometre kalmt. Ancak bir atl grup olarak
gelen dmann halinde bir dman nitelii de sezilmiyordu. Bizim birlikler ise bu atl grubun
peinden gelecek uzun bir yry koluna kar muharebe dzeni alyordu.

Vakit akam oluyordu.

Demek ki, bu gece verilecek kanl bir muharebenin arifesindey-dik. Yanmdaki arkadaa unu
teklif ettim: Kardan gelen atllar sekiz on kiiden meydana gelen bir svari ncs olabilir.
Biz hcum edelim ve bunlar yakalayalm. Tam bilgi alr ve gece bastrmadan doru bir haber
verebiliriz.

Bu kararla atlar drtnala srdk.

Arazi biimi bakmndan kar taraf bizi grmyordu.

Yedi yz metreye yaklatmz zaman bunlarn Trk olduklarn grdk. Daha yananca
tandk, kardan gelenler, Dilman'da bizimle beraber olan ve sonradan baka bir grevle
ayrlan jandarma birlindendiler.

Derhal birliklere bir yaz yolladm. Karmzda dman olmad-n ve birliklerimizin akam
varacaklar ordugha dzenli gitmeleri gerektiini bildirdim.

Gn battktan bir saat sora ordugha geldiimizde Basri Bey dedi ki:

- Biz tepeye ktnz ve kl ekerek bu svari koluna hcum ettiinizi, fakat sonra durarak
hep beraber geldiinizi grnce bu-nun dost bir kuvvet olduunu anladk. Ama sava
dzenine geen birliklerimiz ndeydi ve hava kararyordu. Mukadder bir felkete nasl engel
olacamz dnrken yanmzdaki svarilerin drt-nalla birliklere gittiklerini ve
birliklerimizin sava dzeninden yry koluna getiklerini grnce ok sevindik.
Kumandan Halil Bey senin iin, "ok deerli, ok cesur bir ocukmu" dedi.

Kurmay Bakan bunlar anlattktan sonra elimden tuttu ve beni Halil Bey'in yanna gtrd:

- Selhattin'e takdirlerinizi syledim, ok sevindi teekkrlerini arzediyor...

Halil Bey:

- Bence en cesur adam, len adamdr. ldn grmek isterim Selhattin...


Bu szlerin damarlarma kadar ilediini hissettim.

Yola devam ettik.

Bir akam zeri byk bir suyu geiyorduk. Yklmak zere olan bir kpry asker tutmu,
birliklerden bakasnn gemesine msaade etmiyordu. Oysa dmandan kaan onbinlerce
erkek ve kadn suyun banda toplanm, baryorlard:

- Bizi brakp nereye gidiyorsunuz?

Tabi kimse bu feryatlara nem vermiyordu. Biz, Cemal, Emin ve baz arkadalar, kprden
gemenin mmkn olmadn grn-ce, Krtlerden bir klavuz aldk, suyu atla gemeye
karar verdik. Zaten birok araba ve at sudan geiyor, halk kendini suyun te yanna atarak
kurtarmak istiyordu.

Tam hayvan suya sreceim srada, bir kadn, drt be yalarn da ocuunu arkama koydu.
Ben de ses karmadm. Ortalara do-ru su atn zerinde oturduum yere kadar kyordu.
ocuun ayaklar su iindeydi. Kk korkusundan belime sarlmt. Niha-yet dereyi getik.
Benim de aklm bama geldi.

- Bu ocuu ne yapacaktm?

Derken, ocuu veren kadnn birdenbire yanmda belirdiini grdm, dua ederek yavrusunu
ald.

Demek ki anne benim arkamdan kendini suya atm ve beni iz-lemi.

Yola devam ettik.

Pervari dolaylarnda erhenis deresine geldiimiz zaman artk alk canmza tak demiti.
Fakat bu suyu gemek iin mutlaka kpr yapmak gerekti.

stihkm blmz gn urat.

Kpry kuramad.

(*) imdi Irak snrnn 50 kilometre kuzeyinde Hakkari ilinin bir ilesi.

(*) Halil Paann bana anlattna gre:

4 Austos 1914 tarihinde Osmanl mparatorluu Byk Seferberlik ilan edince, o tarihte
Meclis-i Mebusan Reisi ve Mentee Mebusu Halil Bey'in bakanl altnda stanbul Merkez
Kumandan Binba Halil'in (Halil Paa) bulunduu bir kurul, Hkmet adna Ermeni
Patrikliine giderek unu sylemilerdir:

"Osmanl mparatorluu bir Cihan Savana girmek zeredir. Bu, devletimiz iin, olmak ya da
olmamak sorunudur. Bunun iindir ki, imparatorluk her tedbire bavura-caktr. Ermenilerin
yzyldan beri bir hkmet kurmak iin altklar ve bu yolda Rus ve ngilizlerce
desteklendiklerini biliyoruz. Bu durum karsnda teklifimiz:

1. Biz savata ya galip geleceiz, ya yenileceiz. Eer bu dnemde siz bize ktlk
yapmazsanz ve biz de galip gelirsek, merkezi Erivan olmak zere bir Ermenistan kurulmasn
(Trk-ran-Rus topraklarnda) kabul ederiz. Yok, yenilirsek zaten galip devletler bunu
yapacaklardr.

2. Ermeniler dmanlarmza yardm ederlerse, o vakit Trkiye'deki btn Ermenileri


mahvederiz. Galip gelir ve Kafkasya'ya geersek orada ayn davran devam
ettiririz.Yenilsek dahi Ermeniler iin kazan yoktur.

Bu teklif karsnda Patrikhane Ermenilerin sava sresinde tamamen tarafsz kala-caklarn


vaadetmi ve "tarihin mukadderatna intizar edeceklerini" sylemitir. Buna ramen olaylar
Ermenilerin verdikleri szde durmadklarn ve ihtilal yoluna ba vur-duklarn gsteriyor.

ALIK VE SU

Birka kez karya svari geirip Pervari ilesine haber gnde-rerek asker iin erzak getirmek
istedik.

Svariler geemediler ve bouldular.

Alk ve su!..

ki dman arasnda koca tmen periand.

Bir sabah Kurmay Bakan beni ve Cemal'i arp dedi ki:

- Tmen burada lme mahkmdur. Ben kumandana syledim. Yanma iki subay be er
alarak bu suyu geeceim. Ya geer tmeni kurtarrm, ya boulur tmenin lmn grmem.
Kumandan beni onaylad. Ben de sizi mnasip grdm. imdi svari blne de emir
verdim, en kuvvetli atllardan be nefer seecek. Haydi hazr olun!

Muhakkak lm olan bu yolu kabulden gayri bir are yoktu. Cemal adra dnerken:

Selhattin, lm biimi nemli deil; yalnz benim grtlam kavidir, abuk boulmam sknt
ekerim diye korkuyorum... diyor ve kahkaha atarak:

"Alt da bir, st de birdir yerin...

Mevt ise son rtbesidir askerin."

iirini okuyordu (*).

Atlara bindik. Btn karargh kyya toplanm, bize bakyordu.

Yzba Basri atn srd. Biz de arkasna takldk. Bir saat s-ren ve tehlikelerle dolu bir
yolculuun etin mcadelesinde kar yakaya geebildik, ama iki svari eri sulara kapldlar.
Ve bara bara binlerce adamn gz nnde, binlerce adam hesabna kur-ban gittiler.

Biz kar yakaya geince, son hzla Pervari'ye yneldik. Yolda bir deve kervan un bulduk.
Derhal yanlarna bir svari katarak tmene yolladk. Pervari'ye kadar yolda epey erzak bulup
hepsini sevk ettik. Zaten Krt satacak yer aryordu.

Pervari aalar arasnda, sulak, balk, bahelik bir yerdi. Kaymakam bizi karlad. Derhal
faaliyete geildi.

Kpr kurmak ve iae iin gerekli eyler sevk edildi. Bir anda btn kasaba harekete
gemiti.

Bunun bir nedeni vard.

le Jandarma Kumandannn emrini dinlemeyerek kafile banda gitmek istemeyen jandarma


erini Cemal, Hkmet Konanda bir kurunla yere sermiti.

Bu terr, btn kasabay, tmeni kurtarma yolunda seferberlie geirdi.

Biz bir aydr atk.

Scak yemek ve ekmek bize cennet meyvesi kadar ho geldi.


Pervari'deyken Bakumandanlktan bir ifre aldk. Yarbay Halil Bey Miralay (Albay) olmu
ve Van gl dolaylarnda toplanmakta olan Beinci Kuvve-i Seferiye ile Birinci Kuvve-i
Seferiye ve Halep'ten gelmekte olan 36'nc Tmen Halil Bey'in emrine verilerek Halil Bey
Kolordu Kumandanlna ykseltilmiti.

Bizim Kumandan o srada otuz drt yandayd.

ki gn sonra Pervari'ye gelince Halil Bey'e emri verdik. Tabi herkes memnun... Bir gn
sonra da eski Kuvve-i Seferiye kararg-hyla yeni Kolordu Karargh ayrld.

Cemal ile ben Kolorduya alnmadk.

Kuvve-i Seferiye Kararghnda brakldk.

Bu tutumun anlamnda "stenmeme" vard.

Ben ok zldm, Basri Bey'e giderek beni muharebe birlikle-rinden birine vermelerini
syledim. Yzba dedi ki:

- Halil Bey, Cemal'i istemiyor. Yalnz Cemal'i brakmak onun izzeti nefsine darbe olur.
Herkes senin nasl altn biliyor, ne kadar deerli olduunu biliyor, beraber olursanz
kimse bir ey sezmez. Kumandan, en iyi subaylarn brakt, denir. Cemal'i ok sevdiini
biliyorum, bu fedakrl yapmaz msn?

Tabi sustum.

Pervari'deyken Bakumandanlktan bir ifre daha geldi.

"Trk Ordusu, Kafkasya'ya girdii zaman 300 bin silhl Trkle orduya katlacan bize
sylemi olan Batumlu Aslan Bey'i bulu-nuz ve behemahal Kafkasya'ya girmeyi salaynz!"

Bu ifre bize ge varmt. Halil Bey cevap verdi:

- Batumlu Aslan Bey on kiilik maiyetiyle kararghmda misa-firdir.

Kumandan demek istiyordu ki, bu kii deil 300 bin kiiyle or-taya kmak, kendi hayatn
kurtarmak iin bize snmtr.

Bakumandanlk hayal arkasnda kouyordu, sayklyordu. 300 bin kii ne demek, bu kadar
silah ne demek! 20 Haziran 1915 akam Bitlis'e girdik.
Bitlis'e girmeden nce Bitlis suyu kysnda karargh kurmutuk. Kolordu karargh bizden
ayrld iin Cemal ile babaa kalmtk. smail Hakk (Berkuk) Kurmay Bakan olmutu.
Kuvve-i Seferiye Kumandanlna Alay Kumandan Mesrur Bey getirilmiti. Halil Bey ve
karargh Bitlis'e girmilerdi. O tarihte Bitlis Valisi Abdlhalik (Renda) Bey'di.

Akam olmutu. Yemek yiyecektik. eceimiz su, yanmzdan geen Bitlis deresinin
suyuydu.

Bir nefer geldi:

- Kumandanm, suda bir sr ba, kol, gvde var, dedi.

Hep kotuk.

Gerekten Bitlis deresinden insan leleri akmakta...

Su adeta kzllamt.

Tabi o gece bir ey yiyemedik.

nsanlar savan atei iinde birbirlerini kesiyorlar, yzlerce yl-dan beri yan yana yaam
olanlar, dman gzyle birbirlerini paralyorlard.

Ertesi sabah Bitlis'in yukarsna temiz suyun bana getik.

Van gl berisinde Tatvan'da toplanm bulunan Beinci Kuvve-i Seferiye'nin Kurmay


stemen Hseyin Rahmi Bitlis'e geldi.

Tekrar birbirimize kavutuk. Beni ald, Tatvan'a gittik. Ben olan bitenleri anlatp tmende
brakldm iin mteessir olduumu naklettim. Rahmi durumu Bekir Sami'ye duyurdu. Beni
istemek zere tmenime kt yazdlar. Van gl kysnda iki gn Hseyin Rahmi'ye misafir
olduktan sonra geri dndm. Tmen ertesi gn Tatvan'a hareket etti. Beinci Kuvve-i seferiye
de Kop'a doru yola kt.

Kolordu artk muharebe cephesi alyordu.

Yeni birliime katlma emrim kmt.

(*) Cemal'e ok ey borluydum. Bu stemen arkadam alabildiine cesur, neeli ve arkada


canlsyd.
BENC KUVVE- SEFERYE VE KAFKAS MUHAREBELER

Beinci Kuvve-i Seferiye karargh bizim bulunduumuz yerin 70-80 kilometre


kuzeydousunda Liz bucak merkezindeydi. Ben de Tatvan'dan yola karak Ahlat - Karmu -
Nazik gl zerinden buraya iki veya gnde gidecektim. Yol tehlikeliydi. nk Ah-lat'ta
Birinci Kuvve-i Seferiye nc birlikleri, Liz'de Beinci Kuvve-i Seferiye karargh... aradaki
seksen kilometrelik bolukta Rus svarileriyle Ermeni eteleri cirit atyordu. Ellerine
debilirdim. Bir ikinci yol, Ahlat - Mu - Liz yoluydu ki, mesafesi yz altm kilometreydi.
Yani, birincinin iki misli... Ayn zamanda bu yol da emin deildi. nk Mu ovasndaki
Ermeni kyleri isyan etmi, ya da bakaldrmak zereydiler.

Aln yazsna raz olarak yrmek ve ii talihe brakmaktan baka are yoktu.

Ben bir ata bindim, eyam bir ata koydum, emir ve seyis neferlerimi yanma alarak yola
dzldm (26.6.1915).

Dnyann en gzel yerlerinden biri olan Van gl kylar cennet gibiydi. Ama ya bo Ermeni
ya da yar vahi Krt kylerine tek tk rastlanyordu. Akama doru Van gl kenarndaki
Ahlat'a vardm. Balar, baheler ortasndaki bu yer, herhangi bir evde yatmak olana
bulunmayacak kadar geriydi. Bir bahe iine seyyar karyolam kurdum. Mavi gle bakarak ve
ku seslerini dinleyerek uyudum. Seyis ve emirerim srayla nbet bekledikleri iin emniyetle
yatyordum.

Sabahleyin yola dzldm. Ahlat Kaymakaml'ndan klavuz olarak bir jandarma eri aldm.
Bylece kafilemiz drt kii olmutu.

Yolu yarlamtk ki, 20-30 svarinin dadan indiini grdk. Derhal yere atlayarak
kendimizi gizledik.

Svarilerin ardnda araba, kadn ve eya grnce gelenlerin bir muhacir kafilesi olduunu
anladk. Ama bu kadar temiz klkl insanlarn bu evrede bulunmasna amtk. Nihayet
yaklatlar. Karlatk. Bunlar, o civarda oturan erkezlermi, savatan ve Ermenilerden
korktuklar iin Nazik gl dolaylarndaki kylerine gidiyorlarm.

Yolumuz birleiyordu.
Bunun zerine klavuz jandarmay geri evirdim, hep beraber yrdk.

erkezler ok temiz giysiler iindeydiler. Hatta stanbul sokaklarnda dolaabilecek


kyafetlere sahiptiler. Atlar, arabalar tertemizdi. Bizim grmeye altmz Anadolu kadn,
yalnayak, stnde bir sr kirli paavra, ykanmam, yaral bereli, hastalkl bir zavall
yaratkt. Oysa erkez kadnlar hi buna benzemi-yorlard. Hemen hepsi izmeli, klot
pantolonlu, temiz ve shhatliydi. Adeta stanbul'da at sporuna km kadn klnda ve
tavrnda grnyorlard. teki Mslman kadnlar gibi insandan kamyorlard, erkeklerle
beraber dolayor ve sizinle de erkek gibi grp, arkadalk ediyorlard...

erkez kafilesi de Rus ve Ermeni saldrsna kar ald savunma dzeniyle yryordu.
Benim yanlarnda bulunuum morallerini ykseltmiti.

Yolda bir olay, itibar ve otoritemi arttrd.

Bizim on kiilik bir svari keif kolumuz, uzaktan erkez kafi-lesini grm ve dman
zannyla hcum ederek nden giden erkez svarilerini yakalam.

Yakaladklarn sorguya ekmek zere gtrrlerken biz yeti-tik.

Svariler Bekir Sami'nin tmeninden Zabit Vekili Salim'in kumandasndaydlar. Salim, beni
grp dinleyince erkezleri serbest brakt. Serbest brakmakla da kalmad, Tmen
kararghna gvenle gidebilmem iin yanma iki svari verdi. Bu durum kafilenin benim
evremde birlemesi sonucunu dourdu.

erkezlerle yolda konuuyorduk. Anlattklarna gre, evrede epey erkez ky vard.


1828'de arlk Rusyas'yla yaptmz savata yenilgiye urayp ekildiimiz zaman Kafkas
dalarnn kuzey blgesinden Trkiye'ye gmlerdi.

Sordum:

- Trkiye'ye gelmekten memnunsunuz deil mi?

- ok pimanz! Hayretle:

- Neden? dedim. Anlattlar.

- Biz dinimize, rkmza, milliyetimize saldr korkusuyla Kafkasya'y brakp slam


Halifesinin toprana geldik. Burada her gn Ermeninin, Krdn, ekyann saldrlarna
uruyoruz. Malmzdan canmzdan, rzmzdan emin olarak yaayamyoruz. evremiz
tehlikelerle dolu. Bir ky kursak bunu mutlaka ykmaya alrlar. Karmz, kzmz korumak
iin kanl kavgalarda bir sr kurban veririz. Hkmet diye bir ey burada yoktur. Hkmet
namna gelen Krt, Arap jandarma ve Ermeni tahsildar bize ekyadan fazla zulmeder. Her
gelen hkmet memuru bizden rvet ister. Bununla da kalmaz ad gzele km
kadnlarmz elenmek iin ister. Bu isteklere boyun emezsek jandarma bizi dver veya
yakalayp gnlerce dalardan yrterek ehre gtrr. Gidinceye kadar dayak, saldktan sonra
dayak... En sonra g bela hayatmz kurtarabilirsek, kurtarrz. Btn bunlar gidip
hkmete ikyet nafiledir. nk ikyet edeceiniz makamn emir verecei gene jandarma
ve karakol komutandr. te biz byle yaarken, bizimle birlikte gmeyip Kafkasya'da kalan
akrabalarmz medeni koullar altnda bulunuyorlar; yalnz orann kanununa itaat ediyorlar.

Benim gibi bir gen subay iin bundan daha ac ne olabilirdi? Ben o yata ve batayken bu
szlerin anlamn kavrayacak durum-da deildim. Derhal yol arkadalarma en ar eyleri
syledim.

26-27 Haziran 1915 gecesini Nazik gl (Van glnn 20 ki-lometre batsnda kk bir
gldr) civarnda bu erkez kynde geirdim. Bana ne istediimi sordular:

- erkez tavuu... dedim.

Bu isteim holarna gitti. Bana cidden gzel bir yemek yedirdi-ler. Gzel kafkas paralar
aldlar, ark sylediler, dans ettiler. Ben ok ar ve vakur seyrediyordum. Ama iimden bu
vatana geldiklerine piman olduklarn syleyen bu insanlara derin bir kin besliyordum.

Gece temiz bir odada tahta karyolada tertemiz bir yatak gster-diler el yz ykamak iin leen
ve temiz keten havlular hazrd. Soyundum. Tam yatacam srada kap vuruldu. Seslendim:

- Girin!

ok gzel bir erkez kz, elinde bir tepsiyle ieri girdi. Tepside ok gzel yaplm bir
ekerlemeyle, bir bardak st vard. Onlar bir yere koydu ve kapnn yannda el pene divan
durdu. Ben ne yapacam armtm. Kz acaba getirdii eyleri yememi mi bekliyordu?
Biraz duraksadktan sonra kza dedim ki:

- Getirdiiniz eyleri ben ancak sabah yerim. Siz gidin ve istiharat edin.

Kz bayla bir selam verdi; ve gitmesiyle kap vuruldu. Ev sahibi ieri girdi:
- Biz, saydmz misafirleri gece yalnz komay ayp sayarz. Cariyelerimizden birini konuu
beklemeye memur ederiz. Konuk bunu kabul etmezse hakaret addedilir. Gnderdiimiz kz
size bir terbiyesizlik mi etti?

Heyecanla syledii bu szlerden ev sahibinin ok mteessir olduu anlalyordu. Dedim ki:

- Ben askerim, yalnz yatmak zorundaym. Gsterdiiniz misafirperverlie teekkr ederim.


Kz sabahleyin gelsin.

Adam:

- Peki, dedi.

Sabahleyin gzm atm zaman kz oda kapsnn yannda ve ayakta gene el pene divan
duruyordu. Sordum ve anladm ki bu kzn babas kkken lm, anas ke bakamam,
bu aaya satlm. Kz bym. imdi aann cariyesiymi. Kendisi gibi baka cariyeler de
varm.

Kz bunlar anlattktan sonra dedi ki:

- Dn akam beni kovdunuz. Gece, "misafire bir kusur mu ile-din?" diye aa az kald beni
dvecekti.

Bunlar sylerken gznden iki damla ya akmt. Kendisine sakin olmasn syledim. Biraz
sonra ky terkederken herkesin yannda ardm, teekkr ettim.

O gn akama kadar yol aldktan sonra Liz'e on kilometre uzak-lkta Bekir Sami Bey'in
tmeninden 43. Alayn bir taburuna rastgeldim; geceyi taburda geirdikten sonra 28 Haziran
1915 -leye doru Liz bucandaki 5. Kuvve-i Seferiyye kararghna ka-tldm.

Hseyin Rahmi ile karlamamz ok gzel bir ey oldu. Rahmi beni o gn kumandan ve
kararghtaki arkadalara tantt. Kar-yolam adrna koydurdu. Ben gelmeden bir-iki gn
nce yzba olmutu; bu olayn sevincindeydi.

Geldiimin nc gn bir muharebe oldu ise de krk sekiz saat sren bu dman taarruzu
kolaylkla defedildi. Dmann bir saldr hazrlna balad temmuz banda yayld. Bekir
Sami gerekli tedbirleri almaya urayordu.

Liz, ok scak bir yerdi. Stma yaygnd. Geri biz srtlarn ze-rinde ve tepelerde kurulmu
adrlardaydk. Ben hastalandm. Ha-raret devam ediyordu. Doktorlar stma tehisi
koymulard.
Tam bu srada kolordu bir alaymzn bizden ayrlarak kuzeye gitmesini istedi. Tmen buna
itiraz etti, yaknda muharebe balaya-can ve bu durumda bir alayn tmenden ayrlmasnn
doru ol-madn syledi. Bu tartma iki gn srd. Kolordu srar edince alaya hareket emri
verildi. Ne var ki alay bir saat kadar yryerek konaklayacak ve sabaha kadar yeni bir emir
almazsa ertesi gn yrye devam edecekti. Bu karardan sonra Bekir Sami, kolordu-ya:

- Alay gnderdim. Muharebe balar, tmen yenilgiye urar-sa,ben sorumluluk kabul etmem,
diye telgraf ekti.

Gece yars adrmda idim. Bir telgraf getirdiler, baktm, kolordudan...

EMR

Kolordu fikir deitirmiti. Alayn gnderilmemesinin uygun olduunu yazyordu. u halde


yeni emir sabah hareket etmeden alaya duyurulmalyd. Ancak ben hastaln etkisiyle bunu
d-nemedim. Telgraf bamn altna koydum. Uyumuum. Sabahleyin kararghta kyamet
kopuyor. lerde muharebe balam. Kumandan kolordudan telgraf gelip gelmediini sormu.

- Geldi, demiler.Ama telgraf ortada yok.

Bir yanda muharebe skm, alay gerekli. Bekir Sami:

- Telgraf kimdeyse, keratay bana getirin beynini patlataca-m...diyor.

Aklm bama gelmiti. Fakat yaplacak ne vard? Ben iyi bir subay olarak bu birlie
gelmitim. lk iim byk bir askeri rezalete sebep oluyordu. Bu srada Rahmi adra geldi.
Durumu anlattm. Derhal karar verip atn hazrlatt:

- Ben, dedi, imdi alaya yetiir ve doru muharebe meydanna gtrerek kaybolan eyi telafi
ederim. Sen Bekir Sami'ye telgrafn benim tarafmdan alnm ve unutulmu olduunu syle!
O, bana fkelenecek, fakat akama muharebe zaferle bitinceye kadar beni grmeyecei iin
bir ey yapmayacaktr. Sonra da zaten fkesi geer.

Ben de yle yaptm. Bekir Sami, Hseyin Rahmi'ye kfretmekle yetindi(*).


O gn balayan sava on gn srd. Ve 9.7.1917'de balayan muharebe btn kolordu
cephesine yayld. Anlalyordu ki harp belirli bir ama iindi. Kararghn muharip ksm
yirmi kilometre tede Kop'ta muharebe meydanndayd. Ben de geride adrda 39 derece
atele yatyordum. 10 Temmuz 1915 sabah Kolordu Karargh geriden bizim yanmza
gelmiti.

Yzba Basri'yi grdm ve hasta olduum iin geride kaldm syledim.

leden sonra Telgraf Mdr Hakk koarak geldi ve bizim yirmi kilometre kadar
batmzdan akan Murat Nehri zerindeki ahberat geidinden bir Rus svari birliinin
getiini ve bulundu-umuz yere doru gelmekte olduunu syledi.

Liz, hastaneler, bir sr yetenei olmayan askerle doluydu. Byle bir dman birlii gelirse
hepimizi kltan geirirdi. Telgraf Mdr Hakk'y Yzba Basri'ye gnderdim.

Biraz sonra Basri beni ard.

Oysa 39-40 derece atele yatyordum.

Yzba Basri Bey dedi ki:

- Bu ii sen dzelteceksin. imdi buradaki askerleri topla! Git bu dman durdur!

Ben emri yerine getirmeye alrken iki telgraf aldm:

Bulank: 28.7.331

Beinci Kvve-i Seferiye Kararghnda mlhak-Mlzm-sani Selhattin Efendiye,

Bir dakika tehirin (geciktirmenin) cezas idamdr.

1- Zayf bir dman, eyh kprsnden Liz'e doru ilerlemekte-dir.

2- Hemen bu dakika frka karargh muhafz efradndan ve bir ksm hizmetilerden,


deve kollarndan ve cephane kollarndan ve Liz de bulunan tekmil ktaattan ve mmkn
mertebe fazla mevcut tekil edebileceiniz bir kuvvetle 'eyh'in kprs istikametinde
dmana taarruz ediniz. Emrinize itaat etmeyenleri idam ediniz.

Beinci Kuvve-i Seferiye Kumandan Bekir Sami


Bulank: 28.7331

Beinci Kuvve-i Seferiye Kararghnda Selhattin Beye,

Vazifeniz eyh 'in kprsnden dman geirmemektir. ayet dman gemi bulunur ise,
mmkn olursa taarruz edip suyun sa sahiline atnz ve hareketiniz gayet seri olsun.

Frka Kumandan Bekir Sami

Bulank veya Kop, yirmi kilometre kuzeyimizdeydi. Bekir Sa-mi'nin yannda seyyar telgraf
vard ve emirleri bylece veriyordu.

Guruba drt - be saat kala 150 - 200 neferden ve birka subay-dan meydana gelen
birliimizle emredilen yne ktk. Aradan iki saat geti. Kimseye rastlamamtk. Arkadan
yirmi kiilik bir svari mfrezesi geldi. Kolordu Kararghndan (bizim nmzdeki snftan)
Temen Elmas'n kumandasndaki bu kk birlik de benim emrime gnderilmiti. Gnein
batmasna biraz kala eyh kprsne bakan srtlara vardmz zaman suyun te yannda
dman svari ordughn grdk. Esasen ben svarileri daha n-den gndermitim. Temen
Elmas kpry tutmutu. Yanmza gelerek dedi ki:

- Karda bir sr Mslman var. Bunlar, "Bizi kurtarn! Ermeni taburlar geliyormu, bizi bu
akam keseceklermi" diye bar-yorlar...

Elmas, kprye hcum ederek Ruslar pskrtmeyi ve muhacir-leri kurtarmay neriyordu.


Kardaki ordugha baktk, dmann svari alay var. Biz srtta idik. Dman bize hcum
ederse savunma olanamz vard. Ama aa inersek svari alaylarnn elinde maskara
olmamz tabiiydi. Elmas'n fikrini kabul etmedim. Geceyi srtlarda geirdik. Dman gece bir
defa kpry zorlad, ateimizle karlat. Birka askerimiz ehit oldu. Fakat sabaha kadar,
kar kyda ldrlen Mslmanlarn feryatlar ayyuka kyordu. Sabaha kar gn rken,
kesilmi insanlarn kme halinde yakldn grdk. Manzara mthiti. Yanm insan
etlerinin kokusu havay kaplamt Benim ateim ok ykselmi, her tarafm yanyordu.
Yanmda Temen Celil bana boyuna ay veriyor ve rahat uyutmaya alyordu.

Gne ykseldii zaman karmzda kalan yalnz kprban tutan bir Ermeni taburu ve bir
yn yangn art ceset vard. Dman svarileri ortadan kaybolmutu.
Grevimi yapm, dman kprnn bu yanna geirmemitim. Esasen geceki durumu tmen
ve kolorduya raporla bildirmitim. Sabahleyin tekrar bir rapor yazarak emir beklediimi
syledim.

leye doru bir emir, bir de piyade taburu geldi. Kolordu Kumandan kprnn bu tabura
teslim edilerek benim Liz'e dnmemi, yanmda getirdiim askerleri birliklerine iade etmemi
emrediyordu.

Btn umudum Liz'e varp adrma kendimi atp yatmakt, ok bitkin durumdaydm. Ama
Liz'e vardm zaman btn umutlarm mahvoldu. nk dn beni eyh kprsne
yollayanlar dman tutamayacam hesaplayarak arlklar geri yollamlard. Ortada yalnz
kolordu kararghnn bir iki adr ve birka subay vard.

Telgrafhanede oturan kumandan Halil Bey ve Yzba Basri'ye olan-biteni anlattm.

- Git, istirahat et! dediler.

Bir ahrn damnda oturan Astemen Emin Ali ve stemen Pi-yade Cemal'in yanna geldim.
Bana hemen bir ay verdiler, stme bir ey buldular, ben yattm, titreyerek dalmm. Ne
kadar uyuduumu bilemiyorum. Yzba Basri beni tekrar artt ve u emri verdi:

- imdi tekrar eyh'in kprsne gidecek, bu taburu alacak ve gece sabaha kadar yryerek
yarnki muharebe tmeninin solunda bulunacaksn.

Bu emir benim iin bir lmd. Ama askerlik itaati emrediyordu. Yalnz Halil Bey glerek
sordu:

- Sen galiba hasta ve yorgunsun?

-Hayr, bir ey yok!

Ancak ben bunu sylerken her tarafm titriyor, ateler iinde yanyordum. Gzlerim
kpkrmzyd. Bunun zerine Halil Bey dedi ki:

- Gzel!.. Baka are olmadna gre yorulmam ve shhatte olduunu sylemek gerekir;
bunu iyi becerdin.

Gn batarken at srtnda kprbandaki tabura vardm. Emri verdim. Beraber hareket ettik.
Yalnz Bekir Sami Bey'e bir raporla drt saat sonra taburla bulunacam yeri syledim. Tam
gece yars bu kye ulatmz zaman Tmen Komutan Yaveri Ali Cenap (*), elinde bir
emirle karma kt.
Emrin zeti:

Selhattin Efendiye,

Taburla gece sabaha kadar yryerek Yoncal'ya gidecek (Buras bizim tmenle arpan
dmann tam yan gerisiydi) ve afakla dmann gerilerine ve yanlarna hcum edeceksiniz.
Yaver Ali Cenap emrinizde bulunacaktr.

Derhal yrye getik. Fakat tabur Arap't, Badatl 108. Alay'n 2'nci Taburuydu. Hi talim
terbiye grmemiti. Btn uyarmalarma ramen sigara imeyi men edemedim, ses kesmeyi
mmkn klamadm. Koca tabur emredilen yne tam bir babozuk alay gibi gidiyordu. Ali
Cenap yanmdayd. afak skerken tabur kumandanna tekrar sava dzenine girmemizi rica
ettim, Bu sersem Arap binba bana dedi ki:

- Biz kahraman Araplarz, nizam bilmeyiz. O korkaklarn iidir. Dman karmza ksn,
nasl paralayacaz grrsn.

Her cahilin iddias olan bu szler karsnda yaplacak ey yoktu. Az ok muharebe nizam
aldrarak yryorduk. Gn almaya balyordu. Ben Ali Cenap'a dedim ki:

- u tepede tabura son emri ileteceim. Ve tepeden bir adm ileri gitmem. nk bu tabur
muharebeye girerse derhal panik bala-yacak. Ben hastaym, Rus'un veya Ermeni'nin eline
demem. Ali Cenap:

- Ben senin yanndan ayrlmam, tepede dururum ve tabur kumandanna yapaca ii sylerim.

Tabur kumandan Arap olan yzbalarna emrini verdi. Harekete getiler. Ben de ileriye
bakyordum. Birden dman makineli tfek ve topu atei at. Bu kahraman kalabalk bir
anda karmakark oldu. Ben ata atladm Ali Cenap'la birlikte olanca hzmzla karargha
dndk. Bir buuk saatte karargha yetiti-imiz zaman Bekir Sami Bey:

- Tabur nerede? diye sordu.

- Dmana taarruz ediyor.Bu cevabm zerine:

- Dn arkana bak! dedi.


Bulunduumuz yer bir tepe idi. Kafam evirdiim zaman Kop ovasnda tabur dalmt. Rus
svarileri taburun iine dalm ala-bildiine adam kesmekle meguld.

Tmen topusu derhal harekete geti. Dman svarisini top atei altna alarak piyade
taburunu kurtarmaya savat. Ne yazk ki, Arap taburu akam st drt-be yz neferini
kaybetmi olarak yz mevcutla ancak gelebildi.

Muharebe de 16 Temmuz 1915 gnne kadar ok kanl olarak devam etti. Yedi gnlk
arpmada birinci hatlarmzda binden fazla ehit ve iki binden ok yaral vard. zellikle
Ermeni gnll taburlar, sng ve bombayla siperlerimize srekli hcum ediyor-lard.

(*) Ben bu hikyeyi Daday'da Bekir Sami'ye anlattm. Bana, "Aferin Rahmi, ben onu hi
kimse iin fedakrlk etmez sanrdm; demek seni seviyormu" dedi.

(*) Ali Cenap, bizim snftan svariydi. 1938-39 yllarnda stanbul'da kmrclk yapmtr.

KORKU MU?

16.7.1915 gn ben tmenin tarassut yerinde grevdeyken dman svarisinin sol kanadmz
evirdiini ve on sekiz svari blnn gerilerimize kaydn, birinci hatlarmzda baz
neferlerin geriye katn gryordum Bunu telefonla Tmen Kurmay Rahmi'ye sylediim
zaman, bana:

. ok korkuyorsun, o kadar korkmaya lzum yok, dedi.

- Kahramanln sras deil, tmen yenilgiye uramak zeredir. Kendinize gelin, diye cevap
verdim.

Bu konuma zerine Rahmi, eline geirdii bir kuvvetle sol ce-naha yetimek zere hareket
etmi...

Biraz sonra dman svarisi solumuzdan ieri girdi ve birinci hatlar zlmeye balad. Bunu
kendisine ilettiim Tmen Ku-mandan Bekir Sami Bey telefonda beni halad:

- Korkuyorsun, ayptr, cesur ol! Cevap verdim:


- imdi olduunuz yerden piyadelerimizin geri geldiini greceksiniz. Tmen malup
olmutur. Ben de tarassut yerini brakyorum. Biraz daha kalrsam esir dmem tabidir.

Bunu zerine Bekir Sami:

- Buraya gelirsen beynini patlatrm... diye bard.

Fakat ben aldrmadm. Aa indiim zaman Bekir Sami Bey l-drmt. Hseyin Rahmi
arm:

- Mahvoldum... diye baryordu. Sebebini sorduum zaman dedi ki:

- Sen telefon ettiin zaman ben kolorduya "Dman kamak zeredir, takip edeceiz" diye
rapor verdim. Halbuki imdi biz kayoruz. Benim meslek bilgim hakknda imdi kolordu ne
diyecek? Mahvoldum...

Topu Kumandan yzba Zihni (*):

- Selhattin ne yapacaz? Toplar kaybolmu, elimde iki top var...diye dvnyordu.

te bu kargaa ve kanl ortam iinde dve dve ve askere bir dzen vermeye abalayarak
tekrar Liz'e geldik. Kumandan adeta kendini kaybetmiti. Btn emr kumanda Rahmi'nin
elin-deydi. Ama o da bitmi, harap olmutu. Gece Liz'de biraz topar-landk. Geldiimiz yerde
askeri yerletirmeye urayorduk. Ertesi gece artk ben de kendimi kaybetmitim. adra
yalnz gelen Hseyin Rahmi'ye:

- Be namussuz herif, sen nasl kurmay subaysn, hepimizi d-mana kestireceksin... diye
barmaya balamm...

Doktorlar beni muayene etmiler. Yedi gndr krk derece atele yaplan bu kanl mcadele
beni tamamen yataa sermi... Hezeyan halinde sayklyormuum... Beni bir arabaya koyarak
Mu hastanesine gndermiler...

Gzm atm zaman, kendimi Mu hastanesinde buldum.

Biz Beinci Kuvve-i Seferiye 16 Temmuz 1915 gn yenilgiye urarken bal bulunduumuz
Halil Bey Kolordusunun dier t-meni (benim ran'a beraber gittiim Birinci Kuvve-i
Seferiye) sa kanadmzdaki dmana baarl bir sava vermekteymi, eer biz muharebenin
aleyhimize dndn zamannda haber alsaydk, durumu deitirmek ve sa cenahtan destek
almak mmknd. Rus saldrs, Mu ovasnda ba kaldran Ermeni birlikleriyle beraber Trk
kuvvetlerini iki ate arasnda imha amacn gd-yormu (*). Bizim tmenin bundan haberi
yoktu (**),

Ne yazk ki olan olmutu...

Biz Kop'u terkederek Mu'a doru ekilirken 25 Nisan 1915'te anakkale'ye asker karm
olan ngiliz ve Franszlarla muharebe devam ediyordu.

12 Temmuz 1915'te Frat zerindeki Nasra 19 Temmuz 1915'te Dicle zerinde Ammare
ngilizler tarafndan zaptedilmiti. Bylece Basra tamamen ngilizler'in eline gemiti.

Drdnc Ordu Kumandan Cemal Paa Svey'e asker sevki iin hazrlklar yapyor, te
yandan Fransa'nn desteiyle ayaklanmak isteyen Suriye ve ngilizler hesabna ba kaldran
Hicaz Araplarn engellemeye alyordu. Karadeniz sahilindeki Rumlarn arlk
donanmasyla Akdeniz kylarndaki Rumlarn da ngiliz donanmasyla muharebe ettikleri
anlalm, hkmet bu ilere kar tedbir aramakla meguld.

Osmanl mparatorluu her yanndan kaynyor ve gyordu.

(*) Sonradan General Zihni.

(*) Mareal Fevzi akmak'n "Byk Harpte ark Cephesi" adl eseri.

(**) Daha sonra 1916 ylnda ben Onsekizinci Kolordunun (Halil Paa Kolordusu) Harp
Ceridesi'ni yazarken btn bu belgeler elimden geti. Bu muharebe iin Kolordu Kurmay
Bakan Basri Harp Ceridesi'ne unlar yazmt:

"Frkasna ilk defa toplu olarak bir muharebe yaptran Kumandan Bekir Sami Bey, vaziyeti
kavrayamamt. ok gen ve tecrbesiz olan frka erknharbi, kumandan tenvir edecek
vaziyette deildi. O kadar deildi ki, tarassut zabitinin tarassut mevkiinden panik olduu
yolundaki haberi vermesine ramen, Kolorduya galip geldiklerini syleyecek kadar gafil
davrand ve lzumsuz yere Kolordunun bir mddet iin malup olarak geri ekilmesine sebep
oldu."

HASTANE
22 ve 23 Temmuz 1915 gn Mu hastanesinde gzlerimi atm. Kendime geldikten sonra
durumu anlamaya alyordum. evreden renebildiim kadaryla Mu ovasnda kyamet
kopu-yordu. Hastane bir blk askerin himayesi altndayd. Mu'u evre-leyen dalar Ermeni
muhacirleriyle dolmutu. Kadn, ocuk ve erzaklarn vaktiyle buraya karm Ermeniler
silahl tabur ve b-lkler halinde Trk kylerine ve Trk askerlerine saldrmakta, buna
karlk Otuz Altnc Tmen btn ovay yakmakta ve Ermenileri imha etmekteydi. Otuz
Altnc Tmenin banda henz otuz bir yanda bir kurmay subay olan Kzm Bey
bulunuyordu.

Bizim kolordu kar taarruza gemi, bizi kovalayan Ruslar ge-riye kamaya balamlard.

Bu haberlerle gnler geerken benim ateim dmt. yileiyordum. Hastalmn Arabistan


stmas olduu anlalmt.

Mu hastanesi ise bir lemdi.

Birdenbire fazla yaral gelmesi yznden hastane ykn almt. Her taraf hasta ve yaral
doluydu. Ne il, ne sarg, ne dok-tor ne bakm vard. Feryat ykseliyor, lm kol geziyordu.
Hastane batabibi bir Ermeni kaymakamd. Yannda bir Trk yzba vard.

EMR EMRDR

Bir sabah grltyle uyandm. Emir gelmi, ar yarallar Diyarbakr hastanesine


yollanacakm. Mu'tan Diyarbakr, Palu yoluyla 250 kilometreydi. Btn yol boyu Ermeni
eteleriyle doluydu. Yaral neferler, baca kolu krk askerler, plak manda ve kzlerin
srtna konuyordu. imdiye kadar insan tamaya al-mam hayvanlar zerlerine konan
yarallar boha gibi yerlere atyorlard. Askerlerden feryatlar ykseliyordu.

Hastanedeki subaylar arasnda bu ie ses karan yoktu. Trk doktorunu ardm, askerlere
gnah olduunu syledim. Bana:

- Batabip byle emretti. Kolordudan emir alm, kimse onun iine karamaz; siz de sizi
ilgilendirmeyen ie karmayn... diye cevap verdi.
Gen doktora batabibin bir Ermeni, strap eken yarallarn Trk olduunu, kendisinin de
duruma mdahale etmesinin grevi saylmas gerektiini ve karmazsa bir Trk subay
sfatyla m-dahale edeceimi syledim.

Bunun zerine fkelendi:

- Terbiyesizlik ediyorsun, imdi senin ellerini kollarn balar, abdesthaneye hapsederim.

Adamn bu cevab zerine kendimi kaybetmiim, biraz sonra "lyor" diye bardklarn ve
kuvvetli ellerin beni ayrdklarn grdm, doktorun yz imi, mosmor olmutu. Olay
duyan batabip maiyetiyle koua geldi ve beni hapsetmek istedi. Karki yatakta yaral olarak
yatan Yzba Kayserili Salih ie kart. Bu-nun zerine batabip kolorduya bavuracan
syledi.

Ben de bavuracam... dedim.

Ve Kolordu Kurmay Bakan Basri Bey'e ksaca u telgraf ektim'

"Burada Trk askeri bir Ermeni sertabip elinde ldrlyor, mdahale ettim, mdahale
ediniz."

Yarm saat sonra hastane batabipliine ve bana gelen ortak telgraf aa yukar yleydi:

"Kolordu sertabibi Kaymakam Tevfik Bey imdi Mu'a hareket etmitir. Tevfik Bey
gelinceye kadar her trl emr kumanda Ko-lordu emri zabiti Selhattin Efendiye aittir.
Emrine itaat etmeyen-leri idam edebilir.

Kolordu Kumandan Miralay Halil"

Gece Tevfik Bey geldi. Felketin nne geildi.

HABERLER
Hastanede gnden gne iyileiyordum. Cepheden gelen haber-ler de iyi idi. Durumun ok
ktye gittiini gren nc Ordunun ki bizim kolordu merkezi Erzurum'da bulunan
Mahmut Kmil Paa kumandasndaki kolordusu bizi kovalayan Ruslarn arkasna d-nce
arlk kuvvetleri tamamen esir olmaktan korkarak kamaya balamlar. te bu ka 22
Temmuz 1915'ten 2 Austos 1915 gnne kadar devam etti.

Ben bu ileri hareket baladktan birka gn sonra bizim tmenin arlklar kumandan
Yzba Sait'le ve birka erle birlikte Mu'tan hareketle Ebblbahar-Liz-Kop-Patnos-
Malazgirt zerinden Karakse'de tmene yetitim.

Yolculuk srasnda btn yollar cesetlerle doluydu. nsan leleri her yan kaplamt. Yank et
kokusuna hl kesilmeyen feryatlar karyordu. Patnos'a vardmz gn orada bizim
arlklar bulduk. Tmen yirmi kilometre ilerideymi. Nekahat devrinde olduumdan bu
uzun atl yolculuk beni hrpalamt. adrm kurdular yattm. Tam uykuya dalarken bir
subay ieri girdi ve kendisini takdim etti:

- Dokuzuncu Kolordu Haber Subay Recep... On Sekizinci Ko-lordu Kararghna gidiyorum.


Bu akam burada istirahat edeceim. Msaade ederseniz adrnza karyolam kuraym.

Recep (sonradan Recep Peker) ile tantk ve ge saatlere kadar konutuk. Gece yarsndan
sonra uyumuuz. Bir atele uyandk. Ermeni eteleri basm. Esasen byle basknlara kar
tertibat alyorduk Dman birka l brakarak ve bize birka ehit verdirerek kat.

Ertesi gn Kolordu Kararghn bulduk.

Onlar da bize emir verdiler: Karakilise ovasnda bugn ve bu gece nemli muharebeler olmas
bekleniyor. Arlklar belirtilen yere gitsin ve orada kalsn.

Bu emri veren ve bana dikkatle yazdran Kolordu Kurmay Ba-kan Basri idi.

Emri yerine getirdik. Gsterilen yere giderek adrlarmz kur-duk. Tam istirahate getiimiz
saat -ki karanlk basmt- bir svari, Tmen Levazm Reisinden Arlklar Kumandanna
emir getirdi. Tmen Levazm Reisi Kolaas Saim, hemen hareket ederek emirde ad yazl
kye varmamz istiyordu. Haritaya baktm. Son aldmz bilgilere gre kyn dman
elinde olmas gerekti. Ge-len svariye sordum. Beni aydnlatamad, ilerimizde geni bir Murat
suyu var, geitleri bilinmez. Uzaktan silh sesleri duyuyoruz. Bu durumda arlklarn daha
ileri gitmesini doru grmedim. Ve emrin yerine getirilmesine engel oldum. Sabah afakla
yola ktk ve le zeri tmenin durduu Karakilise'ye geldik.

K ADAM

Tmen Levazm Reisi Saim, birlie tamamen hkim bir vaziyet almt. Esas tmende iki
kuvvetli adam vard: Biri Kumandan, bin Kurmay Bakan... Ancak Bekir Sami, boazna ok
dknd.

Levazm Reisi Saim, deta Bekir Sami'ye aba olmutu, bu vzden kumandann ok
gzndeydi. Esasen zeki ve cesur bir adamd Kurmay Bakanna da eitli ekillerde yardm
ediyordu. Tmene katldm gnden beri subaylar arasndaki sylentilerden Levazm
Reisinin yaratt kt havadan haberliydi. Ama adam ok kuvvetliydi Ve yular takamad
iin beni sevmiyordu. Arlk Kumandan Sait ise alaylyd. Okumas, yazmas yoktu. Halil
Bey-'in adam diye tepelemek istiyorlard. Sait, ok doru ve mert ruhlu bir adamd.

Karakilise'ye geldiimiz zaman Saim, Sait'i yakalad. Kurmay Bakan Hseyin Rahmi'nin
yanna getirdi. Ben de Rahmi'nin yanndaydm. O gece verilen emri yapmayan ve bu suretle
btn kararghn a kalmasna sebep olduu iddia olunan Sait'in derhal kuruna dizilmesini
bara bara teklif eden Levazm Reisi:

- Bu herif ceza grmezse, ben bu tmenin iae sorumunu zerime alamam... diye gittike
kstahlayordu.

Zavall Sait armt. Kendini savunmaya urayordu. Benim yzmden kt duruma


dmt. nk ben mdahale etmesem bu adam ald emri yapacakt.

Sze kartm ve Hseyin Rahmi'ye Sait'in bir gnah olmadn syleyerek olan biteni
anlattm. Ancak Levazm Reisinin etkisine kendisini kaptrm olan Rahmi:

- Sen muharebe meydanna gelmekten korkmu olabilirsin ve sorumlu kii deilsin. Fakat bu
adam cezasn grecektir ve seni dinlemi olmann cezasn grecektir... diye bard.
Bu tartma Kurmay Bakan adr nnde oluyordu. Kuman-dann adr da yirmi adm
uzaktayd. Bana "korkak" diyen bu eski dosta ne yapmam gerektiini dndm srada
Bekir Sami pr hiddet ve dehet adrndan kp bard:

- Nerede o Sait keratas? Tmeni bir gece a braktn! Ben de seni mezara gmeyim de akln
bana gelsin!

ciddilemi, Sait'in gelecei tehlikeye girmiti. Kumandann fkesini Rahmi ile Saim
krklyorlard. Bizim Rahmi de bu sra-da bana dnm:

- Aklnn ermedii eylere karma, senin iin hayrl olmaz... diyordu.

Yrdm Bekir Sami'nin nne geldim ve kendisine dedim ki.

- Efendim, lzumsuz yere tela ediyorsunuz. Eer bu adam bu akam Levazm Reisi Saim'den
ald emri yerine getirmi olsayd geceleyin Karakilise ovasna kacak ve tabii Tmeni
bulamayaca-na gre, 17'nci tmenin gece dman svarileri tarafndan yaka-lanan
arlklar gibi, dman eline decekti. Bu zat, akbeti sezdi. Yanl emri yapmad, sizi btn
arlklarnzdan mahrum edecek bir davranta bulunmad. Fakat siz, bu kadar akll bir
Kurmay Bakanna ve bu kadar iddetli bir Levazm Reisine malik bulun-duka ve kumandan
sfatyla bunlarn etkisinde kaldka, her ey beklenebilir.

Benim bu cretkr, hatta kstah davranm, ne askerlie, ne de bir baka eye sard. Ama
Bekir Sami beni batan ayaa bir sz-d:

- Haklsn... deyip adrna girdi.

Her eyi yoluna koyduklarn sanan Kurmay Bakanyla Levazm Reisi akta kaldlar. Rahmi
bana:

- ok ileri gidiyorsun, bu senin iin hayrl olmaz... dedi. Cevap verdim:

- Herkese ne kadar cesur olduunu syleyen Kurmay Bakan, ayet namuskr bir adamsa,
erefini silahyla savunmak zorunda-dr.

Rahmi glerek:

- Haydi birer ay ielim, senin asabn bozulmu, dedi.

Olay btn tmene yaylm, herkesin Allah'tan korkar gibi korktuu Bekir Sami'nin benim
km karsnda susuu, bana olan duygular younlatrmt.
OLAYLAR

Ruslar bizim ileri hareketimizi bir yerde kar taarruzla kestiler ve 5 Austos 1915 'te bizi
ekilmeye zorladlar. Bizim kuvvetleri-mize 5 Austos'tan 6 Eyll 1915'e kadar muharebeler
vererek e-kildi. Kop-Karaopan-Tahirkomu-Mescitli-Ketvan zerinden Hasankale
dolaylarnda Badcivan'a geldik. Bekir Sami hastaland. Erzurum'a hastaneye gitti. Bize
kurmay Yarbay Hakk Murat Bey kumandan vekili olarak geldi. Bu geri ekiliimiz de ok
kanl olaylarla doludur.

Bu olaylar ortasnda ben ok baar gstermi, kumandann gznde ykselmitim. Ve benim


terfiimi istemiti.

Gene bu muharebelerde kk ablam Emine'nin ei Ahmet Bey, balangta makineli tfek


blk komutanyd. O tarihte otuz be yanda bulunan Ahmet Bey herkesin gznde cesur bir
asker olarak belirdi. Herkesin dilinde bir kahraman adam olarak konuulmaya balad. Yedi
sekiz defa yaraland. Sonunda kendisini Tabur Komutan yaptlar.

Austos 1915 sonlarna doru da Kurmay Bakanmz Basri Bey binbala terfi etti.

Badcivan'a gelinceye kadar H. Rahmi ile aramzda birok olay geti. Bekir Sami'nin "Sakall
Bebek" dedii sevgili arkadamla almak imkn kalmadn anlyordum. Fakat bir kere
kendi isteimle buraya gelmitim. Herkes de beni Rahmi'nin en yakn arkada diye biliyordu.

Bir gn bir muharebe ortasnda Basri ile karlatmz zaman bana dedi ki:

- Sanyorum ki Bekir Sami'nin yannda pek memnun deilsin?

- Evet, diye cevap verdim.

- Sabrl ol!

Ben bamdan geen olaylar Kolordu Kararghndaki Emin Ali'ye anlatyordum. Emin Ali de
Yzba Basri'nin yakn arkdayd. Her halde bu nedenle Basri durumu biliyordu.

6 Ekim 1915'te beni telefona ardlar.

Arapkirli Cemal:
- abuk gel, gelemezsen gremeyiz... diyordu.

Henz dargn olduumuz Hseyin Rahmi'ye gittim. Bize saat uzaklkta bir kyde bulunan
Birinci Kuvve-i Seferiye'ye (Elli Bi-rinci Tmen) gideceimi syledim.

- Ben karmam, git kumandana sor... dedi.

Kumandana gittim. Msaade etti. Birinci Kuvve-i Seferiye'ye varp Cemal'i grdm. Ortalkta
mthi bir hazrlk vard. Sebebini rendim. Tmen 7 Ekim 1915 sabah Irak'a hareket
ediyormu. O geceyi eski birliimde geirdim. Enitem Ahmet Bey de geldi. Gece epey
zntlydk. Ertesi sabah Tmen hareket etti. Arkadalar Ketvan kyne kadar uurladm.
Ahmet Bey'le ayrlmamz ok hazin oldu. Epey gzya dktk. Kimbilir belki bir daha kar-
laamayacaktk. Cemal bizim bu halimizi grnce kahkahay ata-rak:

- Daha nce hangisinin leceini bilmeyen bu adamlarn birbirine alamas ne garip...


diyordu.

Tmen 8 Ekim 1915 sabah Sakaltutan dalarna trmanarak gzden kayboldu.

Ben de birliime yneldim.

le zeri karargha geldiim zaman emirerim, Kurmay Bakannn beni ardn syledi.
Gittim. Rahmi, abus ve atk bir ehreyle bana:

- Neye kumandandan izin aldktan sonra bana haber vermedin? Askerlik de kalmad m?

- Lzum grmemitim.

Bunun zerine ok fkelenen Rahmi:

- Artk baka yere gitmen umudu da kalmad. te 51 'nci T-mende Irak'a yolland. Akln
bana al, doru al!

Hi cevap vermeden ayrldm.

Akam st Hseyin Rahmi beni yeniden artmt. Karargh arkadalaryla bir yerde
oturuyorlard. Gittim. Bana yer gsterdi. Oturmam syledi. Oturdum. Herkesle ok neeli
olan Rahmi, bana ok ciddi davranyordu. Ben de sessiz sedasz oturuyordum. Hazin bir
akamd. Bir haberci geldi:

- Selahattin Efendi'yi kolordudan istiyorlar.

Ve elindeki kd Kurmay Bakanna verdi. Ben telefona gittim. Emin Ali idi.
- Kurmay Bakan seninle grmek istiyor, abuk Hasankale'ye gel..

- Ne var?

- Bir ey yok...

Dnp Hseyin Rahmi'ye:

- Basri Bey beni aryormu, msaade ederseniz gideceim. Rahmi cevap verdi.

- te emir: Kolordu da Irak'a gidiyormu ve yarn sabah hareket ediyormu, bizi ordu
emrine veriyorlar. Basri seni kolorduya almak iin aryor. Gidersen ve Basri'nin teklifini
kabul edersen, seni arkadan yolda brakm bir namussuz tanrm.

- Byle bir eyden haberim yok, dedim, imdi de bir ey syle-yecek durumda deilim.
Yalnz itaatkr olmayan, cesur olmayan, kymetli olmayan bir arkada size daima yk olur ve
size de bu yk yklemeyi istemem.

Gece yats ezan okunurken Hasankale'ye geldim. Emin Ali bekliyormu.

- Kumandan ve Basri Erzurum'a gittiler, karargh yarn sabah Ketvan yoluyla Hns'a
gidecek... Onlar da Hns'ta Tmen'e katlacaklar. Basri, Vali'nin evinde seni telefonda
bekliyor. Haydi grelim.

Basri'yi telefonda bulduk. Dedi ki:

- Bizimle Irak'a gider misin? diye kumandan soruyor.

- Telefonu Emin Ali'ye ver.

Emin Ali telefonu ald ve u emri yazd:

Badcivan da 52 'nci Tmen Kumandanlna,

Esasen kolordunun emir zabiti olan ve tmenin gsterdii l-zum ve ihtiyaca binaen
tmeninize verilmi olan Temen Selhattin Efendi 9 Ekim 1915 sabah Irak 'a hareket
edecek olan Kolordu Kararghna tayin olunmutur. Kendisini karargha iltihak ettiri-niz.

Kolordu Kumandan Halil Bey


Ben bu emri derhal tmene telefonla yazdm. Tekrar karargha geldiim zaman gece yars
olmutu. Hseyin Rahmi'ye gittim. Uyumu. Uyandrdm ve hareket edeceimi syledim.

- Hayr, dedi, tmen Kumandan vermiyor, gidemezsin.

- Peki.

adrma geldim, eyalarm topladm. Erlerimi ve eyam Hasankale'ye doru yola kardm.
Karargh katibini kaldrdm. Gerekli muamelemi yaptrdm.

Gn de aarmaya balamt.

Rahmi'ye gittim:

- Allaha smarladk... dedim.Rahmi uyku sersemi:

- imdi emir vereceim, seni hapsettireceim, bir yere gide-mezsin.

Gldm:

- At alan skdar' geti; btn mnasebetsizliklerine ramen sana Allaha smarladk


diyorum.

- Beni yar yolda brakan, bana verdii sz tutmayan adama ben arkada demem.
Cehenneme kadar yolun var.

Ve arkasn dnd, yatt. Dedim ki:

- Arkada ocuk ruhla ve mark bir tutumla idare edilmez. Saymadn ve sayg grmedin. Bu
sana bir ders olsun!

Cevabn beklemeden ktm.

BADAT'A DORU

Hasankale'ye geldiim zaman karargah hareket ediyordu. Ben de katldm. Drt aydr
sregelen zntlerim durmu, yerini sevin doldurmutu.

Yrye getiimizin nc gn Cemal'i, drdnc gn Ahmet Bey'i bulduk. Ahmet Bey


yeniden dnyaya gelmi gibi oldu. Hns'a vardmz gece Ahmet Bey yanma geldi:
- Selhattin, dedi. Yanmda yz liradan fazla para var. Ben taburdaym. lrsem bu para
kaybolur. Bunlar sana vereyim sak-la! lrsem kardeine gnderirsin.

Paralar bir kemerle belime baladm.

Hns'ta Kolordu Kumandan ve Kurmay Bakan geldiler. Basri Bey beni Halil Bey'in yanna
gtrd. Halil Bey:

- Seni ok sevdiin arkadan Rahmi'den ayrdk. Fakat ok sevilenler sonradan sevilmeyenler


olur, sanrm hata etmedik.

Erzurum'dan hareket ederken 51'inci Tmene yz adet harp madalyas gnderilmi ve Kafkas
ran savalarnda hizmet eden-lere verilmesi tebli edilmiti. Benim eski tmenime de ayn
ekilde davranmlard. Nian almayan, yalnz bizim kararght. Ertesi sabah bayram, birlikte
birok subay ve ere nian verme treni yapacakt. Bunu syleyerek Kurmay Bakan
Basri'den bize de nian verilmesini istedik. Cevap vermedi.

Ertesi sabah bayram kutlamas iin kumandann yanna gittik. Halil Bey hepimizi kabul etti ve
bayramlarmz kutladktan sonra dedi ki:

- Bir seneye yakn zamandr eitli cephelerde benimle kahra-manca alm arkadalarma
Padiah namna nian vereceim. Basri Bey nian alacak arkadalarn isimlerini okuyacaktr.
Nian almayacak arkadalar zlmesinler! Harbe gidiyoruz, nian almaya alsnlar.

Basri Bey yedi sekiz arkadan adn okudu. Bunlar giderek kumandann verdii harp
madalyasn aldlar. Benim adm okunmamt. Olduum yere yklacak durumdaydm. Ve
bunu en byk hakaret sayyordum. Eski tmenimden ayrlarak buraya geldiim iin kendime
bin defa lanet ediyordum.

Nian datm bitti. ekerler yendi. Nian alanlar memnun almayanlar meyus, tam izin
isteyerek ayrlacam srada Halil Bey dedi ki:

- Arkadalar iinizde madalya almad iin mteessir olanlar gryorum. Buna lzum
yoktur. Savaa gidiyoruz. alarak bunu hakedebilirler. Deil mi Selhattin?

Bir kurun yemi kadar ac iinde cevap verdim:

- Yaayanlar alrlar kumandanm!

Bunun zerine uzun bir kahkaha atan Halil Bey:


- Sen Basri'yi ok seversin, gya o da seni sever. te anladn ya, bir liste yapm, senin adn
koymam. Ben de sesimi karma-dm.

Sonra:

- Buraya gel! dedi.

Kendi eliyle gsme bir nian takt ve dedi ki:

- Sen o kadar canl bir Trk ocuusun ki, bakalarna eref veren bu nian, senden eref
almak mecburiyetindedir. Seni herkesle bir tutamadm iin sana herkesle birlikte nian ver-
medim. Haydi daha ok nian ve daha ok rtbe al... Mesut vatanda mesut yaa...

Kendisine teekkrle minnetlerimi syledim.

- Cesur, kahraman, vazifesever bir Trk kaldka her zaman seni seveceim.

Yry devam ediyordu. Hns'tan Mu'a geldik.

Mu'tan sonra Bitlis'e ulatk. Bitlis'te Vali Abdlhalik Bey (*) bizi mkellef bir sofraya
oturttu.

Herkes iiyor, eleniyordu.

Yalnz ben imiyordum. Bir aralk Halil Bey, Yaver Fuat'n tevikiyle yksek sesle bard:
Selahattin'e zorla rak iirin. Ben imemekte direniyordum. Abdlhalik Bey yanma geldi.

- Kumandan kzacak i! Cevap verdim:

- Ben uak deilim.

Bunu o kadar sert sylemiim ki, Halil Bey duymu:

- Bravo Selahattin'e, uak olmayan, bakalarnn arzusuna boyun emeyen Selhattin'in


erefine ielim!

Bitlis'ten Siirt'e geldik.

Btn yollar insan leleriyle doluydu. Savan btn felketleri ortal kaplamt. Hele
Siirt'teki manzara feciydi. Biz Siirt'e gel-diimiz zaman yank et kokusu ve duman hl btn
ovay dolduruyordu. Harbin deheti iinde birbirini yok etmeye alan insanlar ldrm
gibiydiler. Siirt'te aldmz bir telgraf ile Bekir Sami'nin de t-meniyle Irak'a hareket ettiini
renmitik. Demek ki Hseyin Rahmi ile gene karlaacaktk.
Bizim kumandan burada hastaland. Apandist oldu. Artk ata binemeyecekti. Onu sedyeyle
Siirt'in iki kilometre dousunda Bhten suyuna gtrecekler, oradan kelekle Cezire'ye
indirecek-lerdi. Karargh da Cezire'ye atla gidecekti.

yle de yapld.

Bizler atla Cezire'ye varp, Dicle kysnda ordugh kurduktan drt gn sonra kumandan geldi.

Cezire'den keleklere bindik.

Drdnc gn Musul'a geldik.

(*) Sonradan B.M.M. Bakan Abdlhalik Renda.

MUSUL

u hesaba gre Hasankale'den drt gnde atla Hns'a, oradan gnde Mu'a, Mu'tan bir
gnde Bitlis'e, Bitlis'ten iki gnde Cezire'ye gelmitik. Demek ki on gn atl yryten
sonra vardmz Cezire'den Badat'a kadar kelekle seyahat edecektik. Ne var ki Kumandan
Halil Bey hasta olduundan Musul'da bir hafta kaldk. Tmen bizden nde gidiyordu.

Halil Bey'e Hasankale'den verilen emirde:

"Vaziyeti idare edemeyen Irak Grubu Kumandan Miralay Nu-rettin Bey'den emr
kumanday almak ve Irak Grubu ve Irak Valiliini deruhte etmek zere hareket ediniz "
deniyordu.

Musul'da ise stanbul'dan u telgraf aldk:

"Musul da Miralay Halil Bey'e,


Hastalnzn cepheye harekete mani olup olmadn, mani ise tedavi edilmek zere
stanbul'a gelmenizi rica ederim.

Altnc Ordu Kumandan

Mir

Fon der Gol "

Bu telgrafla Badat'ta bir ordu meydana getirildiini ve numarasnn alt olduunu anlamtk.
Bu ordunun bana da bir Alman generali geiyordu. Fon der Gol 1889'da Trkiye'ye gelmi,
ordumuzun btn kumandanlarn yetitirmi ve 1915'te eyrek yzyldan beri Trkiye'de
olan bir adamd. Dnya askerlik evrelerinde n yapmt. Halil Bey bu telgrafa:

"Shhatim iyidir, yarn Badat'a hareket ediyorum" cevabn verdi. Badat'a hareket ettiimiz
zaman ameliyat olal bir gn gemiti. Musul'dan keleklerle yola kp bir hafta sonra
Badat'ta bulunacaktk. Cepheden gelen haberler, ngilizlerin Badat stne doru
yrdklerini ve Badat dolaylarnda byk ve kanl muharebeler olacan iaretliyordu.

Musul'da kaldmz bir hafta iinde beni zen bir olay yaadm. Musul'da gzel Arap
hayvanlar satn alnm, biz de ordunun satn ald bu hayvanlar iinden beendiklerimizi
semitik. Yeni atlarmzla fotoraf da ektirdikten sonra ehre dnyorduk. Musul btn
Arap ehirleri gibi ta ve dar yollaryla bir sur iindeydi. Yolda gelirken her birimiz atmzn
stnln-den sz ayor ve daha hzl koacan iddia ediyorduk. Svari arkadamz
Kemal ise hepimizle alay ediyor ve bizimle yarmann onuruna dokunacan sylyordu.
Tam bu srada ben:

- Gidiyorum, kendine gvenen arkamdan gelsin... deyip atm srdm.

Epey ayrlmtm. Arkamdan bir ses duydum. Baktm Kemal yldrm gibi geliyor ve bir
eyler baryor. Bunu yara iaret saydm ve hayvan daha hzl srdm. Ama Kemal ksa
zaman sonra yanmdan hm gibi geti. Umudum kalmaynca durdum.

Arkadalar yetitikleri zaman Kemal'in birdenbire at srdn sylediler.

Karargha geldiimiz zaman Kemal'i elleri paralanm, st ba harap olmu bulduk. Olan
anlatt. Altndaki at birdenbire rkm, o hayvan zaptetmeye urarken bana da atn tut diye
baryormu. Ben at srnce onunki bsbtn ahlanp gemi az-ya alm. Bakm ki ehre
giriyor ve dar sokaklarda para para olacak... Gayet iyi bir svari subay olan bu ocuk,
hayvann bir duvara srerek ve at duvara arpaca zaman elleriyle duvara esnek bir biimde
tampon yaparak kendisini kurtarm. Hayvann gz zedelenmi...

Zavall Kemal bunlar anlattktan sonra:

- Cahil dost insan iin en kt adamdr. Eer Selhattin ata binmesini bilip de at tanm
olsayd, benim hayvan srmediimi ve atn rkm olduunu anlar beni felaketten kurtarrd...
dedi.

Keleklerle Musul'dan hareketimizin ertesi gn hastalandm. kinci gn kendimi


kaybetmiim. Doktorlar bakyor ve ila veri-yorlard. Emin Ali bam elleri arasna alm,
srekli olarak benimle urayordu. Drdnc gn azmdan burnumdan kan boand Artk
ben de kendimden umudu kesmitim. Bir ara:

- Selhattin, Selhattin... sesiyle dalgnlktan syrldm zaman Kumandan Halil Bey,


Basri Bey ve btn karargh byklerinin baucumda toplanm olduklarn grdm. Bu
manzara beni bsbtn umutsuzlua srkledi. Biliyordum ki Halil Bey yeni ameliyat
olmutu ve henz kalkamyordu. Ayaa kalkmas iin olaanst bir eyler gerekti.
Kumandana dedim ki:

- lm bir asker iin tabiidir. Bunun iin zlmem, yalnz sizden bir ricam var!
lrsem beni buralara gmmeyin. Arap topraklarnda kalamam. Beni Dicle'ye atn, cesedim
denizlere git-sin.

Halil Bey'in gzlerinin yalandn, beni ptn hatrlyo-rum.

O gece ve ertesi gece geti. Fakat ben kendime gelmeye bala-dm. Son durak Badat'n 120
kilometre kuzeyine Badat'a demir-yoluyla bal Samra kasabasyd. Keleklerden ktk. Beni
bir sedyeye koydular. Trene getirdiler. Emin Ali ile bir kompartmana girdik. Hava maya
balad zaman hareket edildi. Gn aldka Erenky kklerini hatrlatan kkler ve hurma
aalar arasndan getiimizi grdk. Dicle, 400-500 metre geniliinde adeta Ana-
doluhisar kenarndaki Boaz hissini veriyordu. Yaptmz zor seyahatten sonra medeni bir
havaya girmi gibiydik. Ancak ehre yaklatka bouk top sesleri iittik. Demek dman
Badat'a top sesleri duyulacak kadar yaknlamt. Duyduumuz top seslerinin 22 Kasm
1915 Selmanpak Meydan Sava'ndan yansdn sonradan anladk.

Badat'ta Altnc Ordu Kumandanl binasna yerletik.


Bylece Hasankale'den yola ktmzn 41'inci gn gidece-imiz yere varm olduk.

Altnc Ordu Kumandanl binas, Balkan Harbi'nden nce Badat Valisi olan ve Balkan
Harbinde Babli'de ldrlen Nazm Paa tarafndan yaptrlm muazzam bir yapyd.

Akama doru Halil Bey ile Kurmay Bakan Basri sava meydanna gittiler. Gece dndler.
Dman Badat'n krk ki-lometre gneyinde Selmanpak'ta bizim mevzilerimize saldrmt.
Ertesi gnn sabah btn karargh sava meydanna geti. Ben, Fuat ve Kumandan Badat'ta
kaldk. Bu kal gn srd.

Kararghn muharebe meydanna getiinin ertesi gn Badat'ta kyamet kopuyordu.


Dman Selmanpak'ta yenilgiye uram kayor ajanslar, telgraflar yayor, halk bayraklarla
so-kaklarda dolap:

- Yaasn Halil Paa... diye baryor...

O gece Badat Sinemasna gittim. Sinemann haberler bl-mnde Halil Paa kuvvetlerinin
dman malup ettii yazlyor, Halil Paa sinema perdesinde gsteriliyordu. Miralay Halil
Bey, Halil Paa oluvermiti.

nc gn Badat'tan hareketle doksan kilometre gneydeki Aziziye'ye yirmi be


kilometre mesafede orduya yetitik.

YENLG M, ZAFER M?

Selmanpak Sava'nn harp ceridesini ben yazmtm.

ngilizler 28 Eyll 1915'te Badat'n 180 kilometre gneyindeki Ktlammare'yi igal


etmiler, karlarnda bulunan Albay Nurettin Bey kuvvetleri (35,38 numaral iki Arap
tmeni) Badat'n krk kilometre gneyindeki Selmanpak mevziine ekilmi ve orasn
tahkime balam, ayn zamanda Kumandanlk, ngilizler'in Ba-dat'a girmek amacyla
saldrya geeceklerini, bununla baa kamayacan ve Badat'n deceini
Bakumandanla yazm...

Bu durum zerinedir ki Halil Bey kumandasndaki iki tmen acele olarak Erzurum'dan
Badat'a yollanm, ayn zamanda Pozant'da duran 45'inci Tmen de bizim emrimizde Irak'a
gnderilmi, ngilizlerin General Tovsend kumandasndaki iki pi-yade ve bir svari
livasndan meydana gelen kuvvetleri de Ktlammare'yi bir kale haline getirmi ve Badat'a
taarruz iin yardmc kuvvet istemi bunun zerine iki tmenlik bir ngiliz kuvveti Fransa'daki
cepheden alnarak Basra'ya gnderilmi (*).

Fakat Halil Bey Kolordusunun gelmekte olduunu haber alan general Tovsend bu kuvvetler
geldikten sonra taarruzun zorlaacan dndnden bir an nce saldrya gemeyi
ngrm. 1 Kasm 1915'te askerini Ktlammare'den Selmanpak'a srm ve 22 Kasm
1915 sabah Selmanpak'taki Trk birliklerine hcum etmi.

Ne var ki taarruz srasnda Pozant'dan gelen 45 'inci Tmen cepheye girmi bulunuyormu,
51'nci Tmen ise yedi taburuyla o gece cephenin sol gerisinde ihtiyata alnm. Demek ki
Tovsend'in o gne kadar att 35 ve 38'inci Arap Tmenleri 45. ve 51'inci Trk
Tmenleriyle desteklenmi, ancak ngiliz generalinin bundan haberi yok...

21 -22 Kasm 1915 gecesi kendisine gsterilen bir yerde ordugh kurmu 51'inci Tmenin de
ne cepheden, ne de dmandan haberi var...

Asker sabahleyin tepesinde vzldayan iki uakla uyanm. Bu uaklar 70-80 metreye kadar
birliklerin stne dalm ve atee balam. O gne kadar bu ekilde dallara alm ngiliz
pilotlar, her seferinde Arap birliklerinin panie uradn bildiklerinden kendilerinden
emin... Ayn davran bizim tmene de uygulaynca tabii silahlar almaya balam ve
uaklar bir anda drlm... Havac subaylar esir edilmi. zerlerinde o gnk muharebe
emir-leri ve Badat'n zapt iin ngiliz kumandannn verdii talimatlar km. Tam bu
srada uzaktan top sesleri duyulmu. Tmen Ku-mandan yok. Yarbay Vacit Bey vekalet
ediyor. Tmen Kurmay Bakan smail Berkuk derhal askerliin ezeli kaidesini hatrlatp:

-Top sesine doru yryeceiz... demi.

Tmen top seslerinin geldii yne doru yrye gemi. Oysa dman bizim mevzilerimize
hcum ederken, bu mevzileri e-virmek iin ayrca bir kol harekete geirmi. te top sesine
doru yryen 51'inci Tmenimiz bu kolun yanna dm...

Bizim kuvvetleri evireyim derken evrilen bu ngiliz kuvveti paniklemi ve iki binden fazla
l brakarak kamaya balam.

te olayn ksaca zeti bu.


Ve 25 Kasm 1915... Sabahleyin gn domadan Badat'tan kararghla hareket eden Kolordu
Kurmay Bakan, yirmi kilometre gneydeki Diyale nehrine geldii zaman, Ordu
Kumandann bura-da buluyor.

Birlikler Selmanpak'tan ekilmekte ve Diyale nehrine doru gel-mektedir. Sanki dnk


Selmanpak savanda yenilgiye uramz...

Derhal Ordu Kumandannn yanna giden Basri, durumu soruyor. Ordu Kumandan dnk
sava kaybettiklerini sylyor.

Kendi elimle tarihe geirdiim bu konumay zetlersek:

"Albay Nurettin Bey: Akladm durumdan anlalaca zere maalesef malup olduk.
Ktaat Diyale nehri kenarna ekiyorum. Badat'n derhal tahliyesini, erzak, cephane ve
hastalarn trenle Samerra'ya nakledilmesini emrettim.

Kurmay Bakan Basri Bey: Akladnz durumda ordunun malup deil, galip olduu
grlmektedir. Tarihte galip olduunu anlamadan malup olmu kumandanlar ve kaybolmu
muharebe rnekleri oktur. Siz de baar kazandnz anlamadan ordunuzu geri
ekiyorsunuz. u anda dman Badat'a gelmiyor. Ktlammare'ye doru kayor. Daha fazla
vakit kaybetmek doru deildir. Birlikleri tersyz dndrerek dman kovalamak gere-kir."

Bu tartma ve mcadele bir saatten fazla sryor. Ve tam bu s-rada ilerdeki svari
tmeninden u rapor geliyor:

"Dman Selmanpak muharebe meydannda drt binden fazla l brakm ve imdi


Ktlammare istikametine alabildiine ka-makta eyalarn ve erzakn yakmaktadr. Svari
tmeni Aziziye dorultusunda dman takibe balamtr."

Bu ak durum nnde kaybolmu bir gn ve karlm bir frsat telafi iin orduya tekrar
dman kovalamak iin emir verili-yor.

Olan bitenler karsnda Basri Bey, Halil Bey'i telefona aryor. Halil Bey henz
uyumaktadr. Ben konuuyorum.
Basri Bey:

- Kumandana syle dman yenilmi kayor, ancak Nurettin Bey bu ii beceremez, bir an
nce buraya gelsin.

Ben Halil Bey'i uyandrp bunu sylyorum. Kumandan, Basri ile konutuktan sonra ertesi
sabah hareket edeceini sylyor. Ba-na da kumandanla ifre ekilmesi emriyle u yazy
yazdryor:

"- Selmanpak muharebesi zaferle bitmitir. Bu anda Nurettin Bey'den emr kumanday teslim
almak zafer hakkn almak de-mektir. Mnasip bir vaziyete kadar Nurettin Bey'in emrinde
bir kolordu kumandan olarak alacam arz eylerim."

Otuz drt yanda bir kolordu kumandan olan Halil Bey'in bu davrann unutamadm.

28 Kasm 1915 sabah Halil Bey, Fuat ve ben otomobille cepheye hareket ettik. saat sonra
Selmanpak sava meydannn yirmi kilometre ilerisinde ordugh kurmu birliklere rastgeldik.
28, 29 Kasm gnleri o noktada kaldk.

30 Kasm 1915'te ileri hareket balad.

Akam gn batmak zereyken uzun zaman ngiliz karargh olan Aziziye'ye geldik.

Aziziye erzak doluydu.

Hayatmzda grmediimiz peynirler, ikiler, yiyecekler, elbise vard. Her taraf zengin ngiliz
milletinin hametini gsteren eyle doluydu. Birliimiz hissesine deni ald. Fakat bitecek
gibi deil idi. Hatrladma gre yalnz yirmi iki cins peynir bulmutuk. eklini
grmediimiz bir sr reel, ampanya, viski, ne bileyim daha adn bilmediimiz bir sr
iki... 51'inci Tmenin o tarihte kurmay olan emsi, birka ie ampanya imi, Emin
Ali'yle birlikte sarho olmulard.

Tam o srada Ordu Kumandan Albay Nurettin Bey geldi. Halil Bey gn kararmakta
olduundan birliklerin durdurulmasn ve kovalama iinin yarna braklmasn syledi.
Bilinmeyen bir arazi-de, malum olmayan bir dmana kar hareketin doru olmadn ileri
srd. Fakat Nurettin Bey:

- nmzde Delabaha ky var, oraya kadar gideceiz... emrini verdi.


(*) Biz Erzurum'dan Badat'a krk bir gnde gelmitik: bu tmenler, Fransa'daki cepheden
Basra'ya on bir gnde gelmilerdi.

DELABAHA

Birlikler drt tmen yan yana yry kolunda ileri harekta balad.

Gece olmutu. Ben hastalm henz atlatamadmdan at s-tnde titriyordum. Emin Ali
yanmdayd. Emin'e bir muharebe patlarsa beni yalnz brakmamasn sylyordum. Karanlk
iyice bastrmt. Bir saat sonra ilerde bir aydnlk grdk. Ve karar ver-dik: Delabaha ky
bu olsa gerek.

Biraz daha ilerlemitik ki ilerden yldrm gibi gelen bir atl subayn:

- Kolordu Kumandan Miralay Halil Bey... diye bardn duyduk.

Atl herkesin duyaca biimde barmaya devam etti:

- leride grnen aydnlklar dman ordughdr, birlikler muharebeye hazr olsun!

Byle yirmi binden ok insann yn halinde bulunduu bir s-rada, gece karanlnda
muharebe vaziyeti almak feciydi.

Birlikler derhal durduruldu. Ve olduun yerde yere yat emri ve-rildi. Tmenlere le doru
birbirinden ayrlarak yaylma emri verildi. Emirler devama balad.

Bu srada ordu kumandan da geldi. Kolordu Kumandanyla grmeye balamt ki, saanak
eklinde bir topu ateine tutulduk Her den mermi yn halindeki insanlardan bir ksmn
ahirete gtryordu. Bizim kumandan Halil Bey'in bir saat nce syledii duruma dmtk.
Yanmzda bulunan topu taburuna dmana ate amas iin gerekli emir karld. Biraz
sonra d-man klar snm ve topu atei durmutu. Bizim birliklerimiz birbirinden
ayrlarak sava dzenine girmeye alyordu.

Kumandanlar karar verdiler:


- Bir piyade alay sng takacak ve klar snm dman ordughna sng hcumu
yapacaktr. Bu grev 51. Tmenin 44. Alayna verildi. Alay hazrland. Sng takt.

Yldzlarn nda aydnlanan bu lde Trk alaynn duruu insana heyecan veriyordu.

Alay Kumandan Yarbay Hasan Yetimi'ydi. Sonradan ehit ol-du... Alayn Birinci Tabur
Kumandan da enitem Ahmet Bey...

Halil Bey alaya hazin bir sylev verdi ve sonunda:

- Krk Drdnc Alay bu gece lecektir, fakat yarn sabah Trk'e bir zafer kaydedecektir. 44.
Alay bunu senden istiyorum.

Subay ve erler, buna karlk:

- Hep leceiz. Trk'n aln ak olacak!., dedikleri zaman hepimiz aladk.

Irak'n yldzl g altnda Ahmet Bey'le ptk, vedalatk, ayrldk.

Alay hareket etmi, dman ordughnn klar snm ve ara-dan iki saat gemiti. Artk
herkesin kanaatine gre dman ka-mt ve alay ardndan gitmekteydi.

Benim ateim gene ykselmiti. Souk ve sert Arabistan gece-sinde zangr zangr titriyordum.

Herkes istirahate dald. Cemal, Emin Ali ve ben yere yaydmz kaputlarmz stne uzandk.
Cemal ile Emin Ali beni ortalarna aldlar stmze teki kaputlarmz rttk. Beni stmaya
al-yorlard. Ama titremekten kendimi alamyordum. Biraz daldm, sonra tekrar yerek
uyandm. Alk, susuzluk, souk, hepimizi, ncelikle hasta olan beni berbat etmiti.

Emin de uyand, henz sabah olmamt. Kalkt, etraf gezdi, geldi:

- stihkam bl ay piiriyor, haydi oraya gidelim...

Yz adm kadar yaknmzda bir hendein iine girmi istihkam blne gittik. Blk
kumandan erp bulmu, zerine aydan-l oturtmu, ay kaynatmaya abalyor. Bize
zeytin-ekmekten meydana gelen bir de kahvalt sundu.

ay kaynyordu ve hava maya yz tutmutu.

evreyi grmeye balamtk.

Birlikler, hastaneler, kollar, geceleyin olduklar yere yatmlard. l, insan, hayvan,


adrlarla bir maher yerini andryordu. Ama yirmi bini bulan bu kitlede bir lm sessizlii
vard.
Ara sra kineyen bir hayvann sesinden baka ey duyulmuyor-du.

ay hazrland.

lk barda bana verdiler.

Birka yudum almtm ki, bir top sesi duyuldu. Hi beklenmeyen bu sesin nereden geldiini
akn akn ararken, sanak halinde bir top atei kalabaln stne yamaya balad. Bir
muhacir kafilesi gibi yere serilmi bu yar uykulu ordu, mthi bir ate basknna uramt.

Tarih bugn Delabaha Meydan Muharebesi diye kaydetmitir.

Gn 31 Kasm 1915'ti.

Biraz ileriye doru den bir mermi, hepimizi toz topraa bodu, duman dalnca evremde
kimsenin kalmadn grdm. Ben de kendime bir yer bulmak iin geriye doru yrmeye
ba-ladm bide baktm ki kararghtan Binba shak ve Temen smail Hakk da ayn eyi
yapyorlar. Onlara katldm. Ate sryor, ortal darma duman ediyor, l bir maheri
andryordu. Byle bir mddet gittikten sonra bir hendein iinde Kolordu Kumandan Halil
Bey, Basri Bey ve Fuat' grdk. Yanlarna gittik. Ama bende yryecek hal kalmamt.
Basri karargh subaylarn aryor. Durumu kurtarmak iin emirler veriyordu. Bir yandan da
Halil Bey'e:

- Emr kumanday Nurettin Bey'e brakmanzn byk faziletini imdi binlerce Trk ocuu
canyla dyor. Size belki faziletli diyecekler, ama tarih ne diyecek onu bilmem... diyordu.

Sonra bana dnerek:

- u manzara, cehaletin ilme verdii hesabn faturasdr... dedi.

Panik halinde il yavrusu gibi dalan ordunun solundan bir dman svarisinin hcuma
balad grld. u halde byk bir felaket balamt.

Basri Bey bana bard.

- Selhattin ko, stihkam Bln al, bu svariyi durdu-run...Kotum.

Fakat stihkam Bln bulamadm, ileriye doru yrmek zorunda kaldm. Bir tepenin
stnde Dokuzuncu Alay Kumandan Vacit'i grdm. Durumu sordum:
- Biz zaten geceden tertipli yatmtk, dedi Vacit Bey, sabahleyin baskn atei balaynca ben
taarruz emri verdim. leri blklerim dman ordughna girmek zeredir. imdi yanmdaki
Yedinci Alayda harekete balad. Bir saate kalmaz, ortada dmandan eser kalmayacaktr.

Vacit Bey'e bizi saran svariyi gsterdim:

- imdi kaarlar, dedi, buna ramen oraya da bir blk sevk et-ti.

Bu durumu grp iim rahat ettikten sonra kolorduya haber vermek zere geriye gelirken,
yolda Tmen Kumandan Albay Reit Bey'e ve Kurmay Berkuk Bey'e rastladm.
Grdklerimi anlattm. Onlar da memnun oldular. Karargha geldiim zaman ate durmu,
birlikler kendiliklerinden ilerlemeye balamlard. Halil Bey durumu renince u emri verdi:

- imdi ata bin, birinci hatta yeti! Birlikler, lenleri, yaralanan-lar yryemeyenleri braksn.
nzibata nem vermesin, zahmete katlanmasn, kesinlikle dmann ensesinden ayrlmasn!
Bu d-man ricatini, dman izmihlaline evirsin!

Ben olanca hzmla bu emri yerine tebli ettim. Dnerken ba-mda bir arapnel patlad. Atla
beraber yuvarlandm.

Azma su verirlerken gzlerimi atm. Ba ucumda bir shhiye eri vard.

- Efendi korkma! Atn lm, sana bir ey olmam... diyordu. Askerin efkatli davrann hi
unutmadm. Kalkp:

- Peki, olum... diye alnndan ptkten sonra yrye devam ettim. stm bam
paralanmt. Basri Bey'in yanna geldiim zaman:

- Nerde kaldn? dedi, emri gtrmsn, birlikler grevi yklenmiler. Sen gelmeyince
merak ettim. Emin Ali de vurulmu geri gtrmler.

Olan biteni Basri Bey'e anlattm. Benim sylediklerime kulak kabartm olan Halil Bey
glerek:

Hep kt'a subaylar lmezler ya, biraz da kararghlar kurban vermeli... dedi.

Ordu ilerliyordu.

Halil Bey yaya yrmeye balad. Otomobil arkamzdan geli-yordu. Manzara acklyd.
Dmann baskn bize ok pahalya mal olmutu. Kolordu Kumandan olan Mehmet Ali Bey,
bir tmen kumandan ve iki alay kumandan ehit olmulard. Tam isabetle olduu gibi
ldrlm mangalar, tahrip olmu toplar, yn halinde can vermi hayvanlar...
Delabaha maheri andryordu.

Bir bataryann hayvanlar para para ve toplan harap olmutu. Askerleri tmden ehitti.
Birka er kenarda yaral olarak inliyordu. Bu yarallardan birinin tam gbeine isabet eden bir
mermi para-syla karnnn aldn ve barsaklarnn tamamen yere dklm olduunu
grdk. Asker hrldyordu. Azndan burnundan kan geliyordu. Yanmzdaki bahekim
yaralnn barsaklarn karnna doldurmaya, yzn gzn silmeye ve azna su vermeye
alt. ocuun feci manzarasn seyrediyorduk. Biraz sonra asker gzn at. Halil Bey'i
grd. Kumandan:

- Korkma olum! imdi seni hastaneye yollayacam, iyi olur-sun... dedi.

Nefer, Halil Bey'e ok hazin bir bakla:

- Oh babacm, dedi, sen bizi nerelerden geirdin, nerelerden kurtardn, elbet buradan da
kurtarrsn. Allah seni bamzdan ayrmasn!

Bata Halil Bey olduu halde gz yalarmz tutamadk. Yaraly otomobile koyup geriye
yolladk. Birlik yryor ve biz de yryorduk. Yolda ilk rapor geldi:

"- Dmann bir gambotunu sng hcumuyla zapteden 44'nc Alay 3'nc Tabur
Kumandan Ahmet Bey bandan yaralandysa da birliini terketmeyerek dman
kovalamaya devam etmektedir. Gambot salamdr. Biri binba, subay ve yirmi er esir
edilmitir. Gambota bal bir duba zerinde byk bir top ve ok miktarda erzak ve cephane
yakalanmtr.

Tmen Kumandan Vekili Reit"

Halil Bey raporu Kurmay Bakanna verdi. O da dedi ki:

- Enite kaynbirader birbirleriyle yaryorlar, bakalm hangisi daha nce ehit olacak.

Birlikler, akama doru, olduklar yerde konaklama emri aldlar.

Biz bir harabenin kysnda duruyorduk.

O gn sava srdren birlikler nmzden geiyorlard.


Birden Ahmet Bey'i grdk. Gayet gzel bir ngiliz atna binmi ba sarl taburun nnde
gidiyordu. Ahmet Bey batan gnein klar altnda bir kahramanlk heykeli gibiydi. Kolordu
Kumandan dayanamayp bard:

- Ahmet Bey, Ahmet Bey...

Ahmet Bey geldi, attan inerek kumandann nnde durdu. Halil Bey dman gambotuna
karadan sngyle nasl hcum ettiini sordu. Ahmet Bey bunu gayet sade bir ekilde
cevaplandrd. Halil Bey yarasn sordu. Ahmet Bey "Hafif" dedi... Halil Bey istirahat iin
geri gitmesini istedi, Ahmet Bey kabul etmedi. Halil Bey al-tndaki at sordu, Ahmet Bey
"ngilizlerden aldm" dedi. Ahmet btn bunlar ylesine soukkanl sylyordu ki sanki
hibir ey olmamt. Kumandan:

- Gazan tebrik ederim, seni ordunun en kahraman subay olarak selamlarm... dedi.

O zaman ben de dayanamadm. Bu yrekli askerin elini pmeye kotum. O da beni alnmdan
pt.

KOVALAMA

31 Kasm 1915 Delabaha Muharebesi'ni akam gne batarken yalnz millete deil, stelik
ailece bir erefle kapam oluyorduk. ngilizlerden alnan Gambota "Selmanpak" adn koyduk
(*).

1 Aralk 1915'te sabah dman kovalamaya devam ettik. Fakat Delabaha felaketi orduyu ok
tereddtl ve ar yrtmek zorunda brakmt.

Bekir Sami'nin tmeni de kolbayla Badat'a varmt, bize yetimesi bekleniyordu.

5 Aralk 1915'te uzaktan Ktlammare'yi grdk.

Verilen haberlere gre dman Ktlammare'ye girmi ve orada kalmt.

6 Aralk 1915 'te kumandanlar toplandlar ve 7 Aralk'ta taarruzla Ktlammare'ye girilmesi


iin karar verildi. Bugnn saptanmasnda 52. Tmenin 16 Aralk 1915 akamna kadar
cepheye yetimi olaca hesab vard.
Ordu Kumandan Nurettin Bey, Ktlammare'ye snan ngiliz ordusu Kumandanna bir
ltimatom verdi:

zeti:

"Derhal teslim olun. Teslim olmazsanz ordum kaleye zorla girecektir. Dklecek kandan siz
sorumlusunuz. Teslim olmayacaksanz Ktlammare ahalisini ehrin dna karnz ve
onlarn muharebe yznden zarar grmesine olanak vermeyiniz. nk ehri de yakacam."

Tovsend'in verdii cevap u oldu:

"Sava grevinizi yerine getirmeniz tabiidir. Biz de devimizi yapacaz. steinizi


Ktlammare halkna duyurdum. Halk, ehri terketmektense ngiliz ordusuyla kader birlii
yaparak kalmay ye buldu."

45 ve 51'inci Tmenler dman siperlerine yanamlar karlkl ate olmutu.

O gn benim hayatmda da nemli bir gndr.

Ve bir dnm noktasdr.

(*) Kurmay Albay Muzaffer, Genelkurmay Bakanl Harp Tarihi ubesi Reisiyken.
Delabaha Savan belgelere dayanarak yazmtr. Esasen Albay Muzaffer bu muharebede
geceleyin ate eden bataryann stemeniydi. Yaynlad "Irak'ta Trk Topular adl
kitabnn 30'uncu sayfasnda yle yazar:

"Bizim tarafta koulu topular, takip iin emre amade, dmann ekilmesini bek-lerken
Tovsend tekmil topusunu mevzie sokmu, fecirle beraber cehennemi bir atele karsndaki
insan, hayvan ve malzeme ynlarn bombardmana balamt. Bu bom-bardmandan en ok
mteessir olan ve en ziyade zayiata maruz kalan topularmzd. Ate bizi o kadar gafil
avlamt ki, koum karmaya, top indirmeye vakit kalmadan bataryalar hayvanlarn yar
yarya kaybetmilerdi. Zayiat hakknda bir fikir verebilmek iin bizzat bulunduum
bataryann on iki paraya mukabil, ancak iki top koabilecek elim vaziyete dtn
sylemek isterim. Bat bataryalar buna muktedir deillerdi. Yanmzda bulunan bir cebel
bataryasnn hayvanat kamilen mahvolmutu, iki frkalk bir kitle birka saat iinde il
yavrusu gibi dalm muzaffer bir ordu gaflet ve tedbirsizliin cezas olarak byk bir
hezimete uramt. Byk bir ans eseri olarak 51 'inci Frkann bu ate saana haricinde
kalarak maddi ve manevi kuvvetini muhafaza etmesine medyunuz. Bu vaziyette ordunun sevk
ve idaresi tamamen muhtel olmu, 51 'inci Frka bulunduu vaziyetten istifade ederek
dmann yanna taarruz etti. Dier taraftan 44'nc Alay bir seri cebel topuyla nehir boyunda
ilerleyerek dman gambotunu zaptetti."

TERF

Ordudan telefon bana bir subay istediler. Ben gittim. Temen Saim terfi listesi geldiini ve
bizim kolorduya ait olanlar yazmam istedi. Elli kadar subay derece almt.

Ve:

"ki sene sava zammyla Temen Orhan Selhattin Efendi, stemenlie..." deniyordu.

Bylece muharebe hizmetlerimden dolay terfi ediyordum. stanbul'dan kan arkadalardan


hibiri bu duruma erimi deildi. Emri Basri Bey'e gtrdm. ok memnun oldu. Hemen
eski apo-letlerinden birer yldz kararak apoletlerime takt:

- nallah Trk Ordusunda en byk kumandan olduunu gr-rm...

10 Austos 1912'de subay km ve 1 Aralk 1915'te sene drt ay temenlik yaptktan


sonra terfi etmi bulunuyordum.

Akam, kuvvetinin bir ksmyla cepheye yetimi olan Bekir Sami, gnein batmasna yakn
karargha gelmi ve Kolordu Ku-mandann grmt. Bekir Sami'yle gelen arkadalar,
zellikle Hseyin Rahmi Bekir Sami'ye grnmememi, nk tmenden ayrlma ok
kzdn sylyorlard.

Hseyin Rahmi ile tekrar bulumutuk.


Btn kzgnlk ve krgnlklarmza ramen bir aydan fazla sren bir ayrlktan sonra
kavumamza sevindik. Rahmi terfi etmi olmamdan ve bu terfide kendisinin de pay
bulunmasndan mem-nundu.

Bekir Sami kararghtan ayrlarak yirmi kilometre gerideki birli-inin bana gitmek zere
yola karken yaklatm, terfimden dolay teekkrlerimi sundum. Beni grnce:

- Katn, ama gene seni bulduk. Sana yaplacak muamele kaak muamelesidir. Sana ok
kzdm ve dargnm. zellikle ben hastanedeyken ayrlmandan ok mteessirim. Ama
mademki gene sava meydanndasn, zarar yok.

Ben dedim ki:

- Zorunluluk olmasa, birliinizden ayrlmazdm. Durum izninizi almaya elverili bulunsayd,


izninizi almadan hareket etmezdim. Esasen kiisel bir istekte bulunmadm. Sadece isteime
uyan bir emre itaat ettim. Ama emrederseniz imdi tmeninize katlrm.

Bekir Sami beni batan aa szd:

- Arkadala almak zordur, zellikle o arkada ocuk ruhlu olursa... Hakkn var. Ben senden
memnundum. Her zaman memnun kalacam. Ban sklrsa bana haber ver.

Saygyla elini ptm.

Bekir Sami Bey de beni kutlayarak alnmdan pt.

17 Aralk 1915'te akamdan verilen emirle 35, 38, 45, 51'inci Tmenler afakla hcuma
balayacaklar ve leye kadar Ktlammare'ye girmi olacaklar.

Sabah ortalk henz mamt ki, muharebe kademesini mey-dana getiren grup, Kumandan
Halil, Kurmay Bakan Basri, Birinci ube Mdr Binba Halil Rifat, yaverler ve ben,
kararghtan atla yola ktk. Muharebeyi yneteceimiz yere gidiyorduk. Gnein domasna
yakn kuvvetli silah sesleri balad. Biz sava meydan-na geldiimiz zaman arpma olanca
iddetiyle patlad.

Saat sekiz olmu gne her yan aydnlatmt ki ordu kumandan birliklerin Ktlammare'ye
girip girmediini sordu.

Henz girmedii yolunda karlk verildi. Halil Bey u emri verdi:

"- 35, 38,45 ve 51 inci Tmen Kumandanlarna taarruzu iddetlendirmelerini ve leye kadar
Ktlammare'ye her ne olursa olsun girilmesi gerektiini bildiriniz."
EMRE RAMEN

Ata atladm, srasyla 35, 38, 45'inci Tmenlere emri tebli et-tikten sonra 51 'inci Tmene
geldim. Yarbay Vacit ve Kurmay Bakan Berkuk'a da kumandann emrini verdim. Berkuk
beni bir batarya drbnne gtrd ve drt saatten fazla devam eden taarruz sonucu
mevcudun yarsn kaybetmi olduklarn, buna ramen bir adm ileri atlamadn, dman
siperleri nnde kat tel rg bulunduunu syledi. Drbnle baktm. Gerekten tel
rglerin dibi cesetlerle doluydu. Berkuk Bey bundan sonra beni en kuvvetli alaymz ve en
kuvvetli alay kumandanmz olan Valdeemeli smail Hakk Bey(*) ile grtrd.

Hakk Bey konutu:

- Blkler drdnc keredir ki hcum etmektedir. Mevcudun yars erimitir. Taarruza imkn
yoktur. Ama srar ederlerse ben bizzat taarruz edeceim, leceim, ama anl alaymn
dman siperleri nnde gmldn grmeyeceim.

Sylenenler feci, gerek acyd.

Berkuk Bey ile tekrar grtk. Ben her eyi gze almtm:

- Ben imdi size btn cepheye taarruzun durdurulmasn kolordunun emrettiini tebli
edeceim ve bu katliam durdura-cam. Bunun sonunda beni kuruna dizerler... Bu da
talihim. Sizden bir ey rica edeceim: Benimle kolorduya kadar gelip, durumu Kolordu
Kumandanna izah eder misiniz?

Berkuk dnd:

- Sen taarruzun durdulmas emrini ver, ben de seninle gelir Kolorduya durumu anlatrm.

Telefonla btn cepheye taarruzun durdurulmas emrini kolordu emri olarak tebli ettim.

Sonra Berkuk'la beraber kolorduya yneldik.

(*) smail Hakk Bey 1923'te atalca'da Albay olarak kalpten ld. ld zaman 41
yandayd.
BO YERE

Dman karsnda aldm emrin tersini yapmann cezas kur-una dizilmekti, bunu
biliyordum. Fakat bo yere lme srklenen Trk ocuklarn kurtarmak iin kendimi feda
etmeyi grev bildim. Belki delicesine bir davranla delicesine bir kararn nne geilebilirdi.
Berkuk'la karargha doru yol alrken en byk heyecan yayordum. Henz terfiimin
mrekkebi kurumadan ve kardelerime savan ilk erefini haber veremeden lmle kar
karya gelmitim. zellikle bir grevi yapmamak yznden ceza ile lm ok ar geliyordu.
Yolda Berkuk:

- lrsen zarar yok, grevini merte yaptn... diyordu. Karargha geldik.

Halil Beyle Basri bir harabenin iinde ve bir hendek kenarnda oturuyorlard. Kararghtan
ayrlal iki saati gemiti. Halil Bey bana:

- Hl dman siperleri alnmad, bu herifler uyuyorlar m? Sen ne yaptn? dedi.

Durum ok ciddi ve kritikti. Soukkanllkla sze baladm:

- Taarruz iin verdiiniz emrin mmkn olamayacan anladmdan kolordunun taarruzunu


durdurdum. Bunu neye yap-tm? Tmen Kurmay Berkuk Bey'i getirdim, size izah edecektir.
Bununla beraber emrinizi ters yapmaktan doacak sorumu biliyorum. Bir Trk Kolordusunu
kurtarmak iin bam vermek grevimdir.

Beklenmeyen bu cevabm karsnda Kumandan arm, bn bn yzme bakyordu. Basri


sararm dudaklarn sryordu. Halil gayet souk ve ciddi: Buna neye lzum grdn, anlat!

Grdklerimi, dinlediklerimi akladm. Berkuk'u ard. O da ayrntlaryla durumu anlatt.


Karar vermek iin dnrken Ku-mandan Nurettin Bey'in Halil Bey'i istediini sylediler.
Bu ko-numay kendi elimle tarihe yle yazmtm:

"Miralay Nurettin Bey - Henz dman siperleri alnmad ve Ktlammare 'ye girilmedi ne
yapyorsunuz?
Miralay Halil Bey - Namus yapyoruz.

Miralay Nurettin Bey - Anlamadm!

Miralay Halil Bey - Zorla Ktlammare 'ye girmek imkn yok-tur. Fakat 18. Kolordu
imdiye kadar ald emirleri yapmay bir namus borcu tand iin emrinizi yerine getirmek
iin taarruz ediyor ve dman siperleri nnde topran kazmakla meguldr.

Miralay Nurettin Bey - Ben oraya geliyorum."

Bu konumadan sonra Halil Bey, Basri Bey'e:

- Bu ocuk bize devimizi retti, onun ba koyduu yerde biz neye bamz vermeyelim?

Durum heyecanl ve straplyd:

- Kumanday ele alnz. Nurettin Bey'i grevden karnz... dedi Basri Bey...

Halil Bey dnd:

- Evvelce ge kaldk, imdi aceleye lzum yok.

Biraz sonra Nurettin Bey geldi. Tartmalar, grmeler ve so-nunda taarruzun durmas ve
yeni muharebe dzeni iin yeni karar alnmas zerinde anlald.

Akam gne batarken iki binden fazla subay ve neferini topraa gmm olan kolordunun
zgn kumandan Halil Bey:

- Selhattin, dedi, senden memnunum ve bugn unutmayaca-m.

Y FKR

19-23 gnleri tartma ile geti.

Kumandan ve kurmaylarn fikirleri ikiye ayrlyordu.

1 - Basra'dan yola km olan ve Ktlammare'ye yaklaan General Ayilmer ordusu ehre


varmadan nce taarruzla Kt' al-mak. Bu neriyi ileri srenler diyorlard ki:
- Eer Ayilmer ordusu yetiir ve Tovsend ordusuyla birleirse durum ktleir. Zaten
karmzdaki dmanla baa kmaya mevcudumuz yeterli deilken, ikisi birletikten sonra
bsbtn yetersiz kalacaz. Tekrar geri ekileceiz. Badat' kaybedeceiz. imdiye kadar
kazandklarmz da elden karacaz.

Bu fikrin banda Ordu Kumandan Nurettin, Kurmay Bakan Binba Air, Hseyin Rahmi
vard. Halil Bey susuyor, Bekir Sami de bir taarruzla dman siperine girmenin ve
Ktlammare'yi ele geirmenin mmkn olduunu sanyordu.

2 - Bu ie tam kar duran Basri Bey'di. Diyordu ki:

- Taarruzun baar kazanmas beklenemez. Geri iki dman ordusu birleirse Badat da
debilir. Ama biz buralarda su gibi Trk kan dkersek, bir gn Anadolu'yu savunacak kimse
bulama-yz.

Tartmalardan sonra karar verildi:

Dman siperlerinin en gls olan Hdr kalesine 52. Tmen 24 Aralk 1915 sabah taarruz
edecektir.

52. Tmen Bekir Sami'nin birliiydi.

Karar gereince 24 Aralk 1915 sabah gn alrken kolordunun tm topusu hedefleri


dvyordu.

Az sonra topu atei kesildi, piyade hcumu balad. Gne batncaya kadar devam eden bu
dv sonunda, tmen kendi siperlerinden bir adm ne atamam, dman siperlerinin n
binlerce ehitle dolmutu.

Durum orduya arzedildi.

Ve u emir alnd:

18 'inci Kolordu'nun Ktlammare'ye girmesi gereklidir. Kolordu Kumandan bunu


yapamayacaksa emir kumanday almak zere ben Kolordu Kararghna geleceim.

Ordu Kumandan

Nurettin "
imdiye kadar Nurettin Bey'e gsterdii yksek itaate karlk bu emir Halil Bey'i ok
zmt. Zaten lzumsuz kayplar yzn-den derin straplar iinde bulunan Kolordu
Kumandan, 52'inci Tmen Kumandanna u emri verdi:

"Bata zat lileri olduu halde 52. Tmeni gmerek Hdr kalesi bu gece alnacaktr.
Emrinize elde mevcut son ihtiyat taburunu gnderiyorum. Eer bu emri yapmayacaksanz,
tmenin emr kumandasn ele almak zere ben tmene geleceim.

Bu emri yazl olarak gtren Fuat, muharebenin sonuna kadar Bekir Sami Bey'in yannda
kalacakt.

Az sonra Bekir Sami den u telefon geldi:

"Bu gece bata ben olduum halde tmen gmlecek fakat Hdr alnacaktr."

SON TABUR

Bu cevap Tmen Kumandannn ok mteessir olduunu gsteriyordu.

Biz muharebe tarassut yerinde gereken emirleri verirken son ih-tiyat olarak kalan Ahmet
Bey'in taburu da Bekir Bey'in emrine gemek zere hareket etmiti.

Gne yava yava ufuktan siliniyordu.

Ordu Kumandan Nurettin Bey de geldi. Kumandanlar gr-tkten sonra:

- Tmeni bul, geceki taarruz iin ne hazrlklar yaptklarn ren dediler.

Telefonda karma Hseyin Rahmi kt. Sordum, cevap verdi:

- Hibir ey yapacamz yok, bo yere adam ldreceiz o ka-dar...

Nurettin Bey bamdayd:

- Ne diyorlar?

- Hazrlanyorlarm...Nurettin Bey:
- Her halde bu akam dman siperlerine girecekler ve Hdr' alacaklar deil mi?

Aynen Hseyin Rahmi'ye aktardm. Rahmi:

- Evet, dman tel rgleri kmza batacak. Ordu kumandan bunlar karmaya kaadirmi? O
herife syleyin. Trk kan Dicle suyu deildir.

ok heyecanla ve bararak sylenen bu szleri kumandan duymasn diye elimle ahizeyi


kapadm.

- alacaklarm... dedim.

Benim bu szm duyan Hseyin Rahmi kendini kaybetmi, telefonda bar bar baryordu:

- Ulan hergelelik etme, sylediklerimi aynen Ordu Kumandanna syle, bu keratalar benim
sylediim biimde konumadan anlarlar.

En sonra Nurettin Bey gitti.

Halil Bey. Basri Bey ve ben, gece muharebeyi yneteceimiz tarassut yerine geldik. Gn
battktan az sonra hcum balad.

Ve mthi bir piyade atei...

Drt saat devam eden bu kanl bouma henz bir sonu vermemiti ki Nurettin Bey tekrar
geldi, gece yars olmutu. Basri hastalanm adrna ekilmiti. Ben Halil Bey'le yalnz
kalmtm. Ordu Kumandan durumu sordu. Savan srdn syledik.

- Telefonla sorun!

Rahmi'yi buldum. Birinci muharebe hattnda ve ihtiyat taburunun yanndaym, konutu ve


anlatt.

Tmen yarsn kaybetmitir. Btn siperler yaral ve ehit do-ludur. Hertaraf ceset iinde...
Maalesef hibir ey yaplamayacak-tr. Elimizde son ve tek bir ihtiyat taburu vardr.
Kumandan Ahmet Bey'dir. O da "Ben taburumun katili olamam" diyor ve taarruz etmekte
direniyor. Telefonu Ahmet Bey'e veriyorum. Ahmet Bey ahizeyi ald:

- Selhattin Bey, taarruza imkn yoktur. Eer taburumun taarruz ettmesi iin srar ederlerse,
ben ahsen taarruz eder lrm, fakat taburumun katili olamam.

Ben bunlar nakledince Ordu Kumandan hiddetle:


- Kurmay Bakanna syleyin imdi Tabur Kumandann ldr-sn, taburun emir
kumandasn alsn, kendisi taarruz etsin.

Ablam Emine'nin hayali gzlerimden geti.

Ahmet Bey'in idam emrini ben verecektim. Kald ki Ordu Kumandan hakszd. Ahmet Bey
bugne kadar devlerini fazlasyla gerekletirmi deerli ve kahraman bir askerdi.

Sapsar olmutum.

Halil Bey duruma mdahale etti. Nurettin Bey'e:

- Msaade edin Tmen Kumandanyla ben greyim, dedi. Bekir Sami'yi bulduk,
ancak Nurettin Bey:

- Ben greceim, diye ahizeyi eline ald.

O srada yalnz Nurettin Bey'i duyuyor, Bekir Sami'nin ne sylediini bilmiyorduk, ancak ben
konumay sonradan re-nerek tarihe geirdim:

"Nurettin Bey - Hdr 'ya ne zaman gireceksiniz?

Bekir Sami Bey - Hibir zaman...

Nurettin Bey - u halde tmenin kumandasn almak zere oraya geleceim.

Bekir Sami Bey - ok iyi olur, hi olmazsa ldrdnz insanla-rn yannda gmlmek
suretiyle gnahnz dersiniz."

Bu konumadan fena halde sinirlenen Nurettin Bey, Kolordu Kumandanna:

Bu herif sarho mu?Halil Bey:

Rak imez.Nurettin Bey:

imdi ne yapacaz?

ok azab, ok sakin, ok zgn olan Halil Bey:

- Hatamzdan geri dnersek Trk'n lmesine son vereceiz. Halil Bey bu szleri o kadar
sakin ve cidd sylemiti ki Nurettin Bey artk kendisini dinlemeyeceklerini anlad:
Nasl isterseniz yle yapnz.:.Ve Ordu Kumandan gitti. Halil Bey de bana:

Ben yatmaya gidiyorum, durumu dzenle... dedi.

Gn almadan, birinci hatta ylm birlikleri geri almak, dma-nn kar saldrsna
meydan vermemek, yarallar ve lleri kal-drmak iiyle sabaha kadar uratm. Gerekenlere
emir verildi.

BRNC FELAHYE SAVAI

Kolordu verdii kayplar nlemeye ve kendisini derleyip toparlamaya balad ve gereken


biimde Ktlammare muhasarasna balad srada olaylar yle geliti:

Mareal Fon der Gol Badat'a geldi ve Altnc Ordu Kumandanln ele ald.

Basra'ya kan Ayilmer ordusu Ktlammare'ye altm kilometre mesafeye yaklat.

Bunun zerine nce 35 sora 38 ve en sonra 52. Tmenler gelen dman durdurmak zere
ileriye gnderildi.

Ve ilerde muharebeler balad.

Sava, dmann yava yava ilerlemesi ve bizim yava yava gerilememizle devam ediyordu.

Olaylar sregelirken Altnc Ordu Kumandan Mareal Gol, kararghyla cepheye geldi.
Marealin yannda Kurmay Bakan Albay Kazm (Karabekir) ve Birinci ube Reisi Yzba
Saffet (Arkan) vard. Bu kafileye Nuretin Air, Halil, Basri Beyler de katlarak cepheye
gittiler.

Gezildi ve incelendi.

Sonra Bekir Sami'nin teklifi onaylanarak Ktlamma-re'nin yirmi alt kilometre gneyindeki
Felahiye'ye ekilerek savunmaya geme kararna varld.

Felahiye, Sveyde horu ile Dicle arasndayd. Irak'ta hor, bataklk demektir. Bekir Sami'nin
teklifi, Dicle Nehri'yle Bataklk arasndaki bin iki yz metre geniliindeki dar boazda iki
suya cephenin iki yann dayayarak mdafaa idi.
Gol Paa, Bekir Sami'nin nerisini kabul etmi, fakat Nurettin Bey bunu kabul etmemiti.
Bunun zerine Gol kendisini grevden alarak stanbul'a yollam, bylece Halil Bey, Irak
Grubu Kumandan ve Irak Genel Valisi olmutu.

Bekir Sami Bey kararlatrlan mevziye 1.1.1916'da gelmi ve siperleri kazmaya balamt.
Gnlerden beri bitmez tkenmez yamurlar yayor, l geilemez hale dnyordu.

15.1.1916'da ordudan bir emir geldi:

- Elli kinci Tmen Kurmay Hseyin Rahmi, am'a tayin olunmutur. am'da Menzil
Mfettilii'ne mracaatnn teblii ve hareketinin bildirilmesi...

Basri Bey beni ard:

- Bu emri kinci ube tebli etsin. Yalnz sen Hseyin Rahmi'ye syle buradan ayrlmasn.
evresini tanmayan bir kurmay subay ok mkl durumlara debilir.

Hseyin Rahmi'ye telefonla ilettim.

- Ben, dedi, zel olarak ba vurmutum. Albay smet Bey (smet nn) Suriye'de Ordu
Kurmay Bakan olmu, ben oraya gideceim,burada almayacam.

Cevab Basri Bey'e naklettim.

Yamurlar devam ediyordu.

Bekir Sami mevziini hazrlamakla megul...

Ve dman ilerde tutmak iin kk birliklerle oyalama muharebeleri yapmakta...

18.1.1916...

Akam zeri Rahmi cepheden geldi.

Rahmi'nin srarndan can sklan Basri Bey bu gelii duyunca fena halde kzd:

- Yahu Felahiye'de sava balamak zere... Kurmay subay muharebe balarken cepheyi, tayin
emri de olsa brakr gider mi? Byle bir subaya korkak derler. Rahmi bunu dnmedi mi?

O gece ne kumandan Rahmi'yle grt, ne de Basri... Bunun zerine:

- Sen hemen dn, tmene katl, muharebe bitsin, sonra gider-sin...Yoksa bu durum senin iin
iyi olmayacak!

Rahmi glerek:
- Bunu bana Bekir Sami Bey de syledi. lmeye niyetim yok.Tmen mutlaka perian olacak,
yenilgiye urayacaktr. Bu felketin iinde bulunmak istemem.

O geceyi beraberce konuarak geirdik.

19.1.1916...

Sabahtan itibaren o gne kadar grmediimiz bir dman topu atei balad ve akama kadar
devam etti. En byk muharebelerde bini gemeyen mermi atmaya alm biz, o gn
ngilizler'in Felahiye siperlerine eitli apta 150 bin mermi attklarn grdk.

Ktlammare uyuyor, hi ses karmyordu.

Rahmi akama kadar ilerini bitirdi. Kumandan ve kurmayn grd. Her ikisi de kendisine
serzenili szler sylediler. Ne var ki hareket iin vapur yoktu. Bizim ardmzda onuncu
kilometrede menzil vard. Burasyla Badat arasnda vapurlar ilerdi. Esasen Basra'dan
Badat'n 120 kilometre kuzeyine kadar vapur iliyordu. Sava kncaya kadar bu iletme
ngiliz Lin kumpanyasnnd. Biz de bar zamannda sava iin hazrlanan ngilizler'in eline
brakmtk bu ileri.

Rahmi o gece bu kararghta kald. Duyulan top seslerini bir felketin habercisi gibi karlyor.

- Neyse ki yakam syrdm, artk bir daha Kop bozgunu grmek istemem... diyordu.

20 Ocak 1916.

Sabah tekrar mthi bir bombardman balad. Bu dnknden daha youndu. Akama kadar
atlan dman mermileri 200 bin tahmin edilmiti. Felahiye'nin stn adeta bir bulut
kaplamt.

Rahmi'yle vedalatk.

21 Ocak 1916.

Sabahleyin ufuk aarrken ilk gnden de daha beter bir bombardman iki saat kadar devam
ettikten sonra sustu. Gece sabaha kadar saanak halinde yaan mthi yamur da durmutu.
Sonra iddetli bir piyade atei balad.

Anlalyordu ki dman taarruza gemitir.

Hepimiz heyecan iinde bir yandan Ktlammare'yi gzetliyor, bir yandan Felahiye'de
balayan bu kanl boumann sonunu bek-liyorduk.
Kumandan durumu renmek istiyor, fakat Bekir Sami'nin tele-fonu bir trl cevap
vermiyordu. ki saat kadar devam eden piyade atei bir anda kesildi. Demek ki artk sng
sava balamt. Biz de telefon hatlarn tamir iin yollara postalar karmtk. Telefon
subay Bedri bu ile urayordu. Herkes heyecan iinde maki-nenin bandayd. Nihayet
leye doru telefon ald.

Santral: Efendim Tmen Kumandan grecek...

Ben: peki...

Telefon baland:

Ben Bekir Sami...

Ben Selhattin...

Dman iki tmenle taarruz etti, siperlerimize girdik. Kar sng hcumu yaptk, dman
siperlerden attk. Dman taarruza balad yere kadar kat. Siperlerimizin iinde ve nnde
alt bin kadar l brakt. imdi bir ngiliz parlamenter subay geldi, yaral ve llerin
kaldrlmas iin mtareke istiyor. Kolordu Kumanda-nna sor emir bekliyorum.

Ben bu haber karsnda elimde olmadan:

- Yaasn Bekir Sami... diye barmm(*).Basri heyecanla barma kotu:

- Ne var?Anlattm.

- Ko kumandana haber ver!

Kumandann yanna vardm zaman kim bilir ne haldeydim ki, Halil Bey de Basri gibi:

- Ne var? dedi.

- Durumu renince:

- Bana Bekir Bey'i bulun konuaym.

- Grme tarih belgelerine yle geti:

- Bekir Bey zaferinizi tebrik eder, gzlerinizden perim.

- Teekkr ederim.

- Mtarekeyi kabul edin, ama mtareke zabitiyle siz grn.


- Yaralym, beni yaral grmesinler diye bu ie Topu Kuman-dan Zihni'yi memur
edeceim.

- Yaranz ar m? Nereden? Derhal geriye geliniz.

- Bamdan ve hafiftir. Yalnz bam sersem gibi... Tmeni bu vaziyette brakmam


tehlikeli olur.

Ben bir saat sonra Felahiye'deydim. Kumandann selamn gtryordum.

Bekir Sami henz ykanmam kanl yz ve sarl bayla yatyordu. Yanna girdim,
kumandann sylediklerini ilettim. Gl-d:

- Tebrik edilecek kii ben deilim, kahraman Trk erleridir.

Mtareke aktedilmiti.

ngiliz l ve yarallarn toplamak zere ngiliz shhiye rgt alyordu.

Tekrar karargha dnerek grdm durumu kumandana arzettim. Halil Bey bu sefer kendisi
giderek yerinde inceleme yapt. O gn, parlamenter olarak gelen ngiliz kumandanlarndan
General Duglas'm bizim parlamenter subaymz. Tmen Topu Kumandan Zihniye syledii
u szler tarihe geti:

"- Karmzdaki askerin kamilen Trk olduunu ununla kaniim ki, yz binlerce mermilik
bombardmanmz onu yerinden kpr-datmad."

Ve devam etmiti General Duglas:

"- Gzlerimi balayan Topu kumandannn mendilini bir hatra ve tmenimin bir kefeni
olarak saklayacam."

Bu sava, askerlik ynnden eletirildiinde herkesin kanaati:

- Felahiye muharebesi Bekir Sami'nin askerlik bilgisi ve kahramanl eseriydi.

Akama doru karargh telefonu ald. Henz menzilden hareket etmemi olan Hseyin
Rahmi beni buldu, muharebenin sonunu sordu:

- Zafer, dedim, dman alt bin kayp vererek kat. Rahmi:

- Yazk, dedi, ben bu savan erefini kardm.Drt gn sonra bakumandanlktan gelen


emirde:
-

- Felahiye kahraman olan, Kaymakam Bekir Sami Bey'in miralayla terfii irade-i seniyye'de
iktiran etmitir. Tebrik ve gzlerinden perim. Dier lyt zabitann isimlerini bildirin.

Enver

Muharebeden be gn sonra Kolordu Kararghna gelen ve Halil Bey'in eliyle omuzuna


albaylk yldz konan otuz be yandaki gen kumandan Bekir Sami, btn evrenin sayg ve
sevgisiyle donanm, selamlanmt. Bu muharebede en byk rol oynayayan da henz 22-
23 yalarnda Temen Muzaffer'di. ki topuyla dmann btn hcumlarn karlamt.

Bir noktay daha unutmamak gerek:

Dmann olaanst topu atei balaynca Halil Bey Bekir Sami'ye geri ekilmesini
sylemiti. Bekir Sami direndi. Bunun zerine Kolordu Kumandan:

-Muharebenin kt olacak sonucundan sizi sorumlu tutarm demiti.

Bekir Sami:

-Birliim muzaffer olacaktr. Yenilirse zaten tmenimle birlikte ben de yok olacam iin, siz
tarihi sorumlu tutarsnz... diye cevap verdi.

Birinci Felahiye sava ite bylesine kararl ve yok olmay gze alm bir adamn dvdr.

22.1.1916 gn Birinci Felahiye savann zaferini grup(*) Kumandan Miralay (Albay) Halil
Bey u emirle bildirdi:

Grup Emri

Ktlammare 22.1.1916

1-Kanl bir malubiyet neticesinde ktaatn Felahiye cephemiz-den iki kilometre uzaa
ekmeye icbar edilen ngiliz kumandan General Inerman maktulini (lleri) defnetmek zere
bir gnlk mtareke talebinde bulundu.

Maktulin ve mecriuhin (yarallar) eslihas (silahlar) bize ait olmak artyla muvafakat ettim.
2- Dnk muharebede ngilizlerin yalnz iki alay cephesinde btlar ecsat (cesetler) iki bin ve
mecruhlar (yarallar) bunun iki misli tahmin edilmektedir.

Dn mecruhen esir edilip bilahare vefat eden bir ngiliz yzba-nn ifadesine gre:

Felahiye mevziine taarruz eden dman kuvveti iki liva (tugay) ksm azamn bu muharebede
gaip etmitir.

Yine ayn esirin ifadesinden; dmann eyh Sait'te iki bin, Vadi-i Kill'de bini-mtecaviz
(akm) zayiat (kayp) verdii anlal-mtr.

3. Muharebenin dehet ve iddetine ve dmann zayiat fevkaladesine (olaanst


kayplarna) ramen hedamz (ehitlerimiz), yz mecruhinimiz iki yz elli kadardr ki,
dmann onda biri nispetindedir.

4- Bu muzafferiyetin umum ktaata tebir ve tamimini talep ede-rim.

Irak Grubu Kumandan

Miralay Halil

Bu zaferin sevin ve mutluluunu, biz acsn ve strabn ngi-lizler alm oldular.

21.1.1916 gnnden sonra ngilizler ve Trkler artk yeni savan hazrlna baladlar.

ki taraf da hummal bir almaya dalmt. ki tarafa da yeni kuvvetler geliyordu.

Bizim 13. Kolorduya yeni bir kumandan (Albay Ali hsan Bey) ve sekin birlikler geliyordu.
Bu arada stanbul'da ayrldm t-menim (kinci Tmen) Irak'a doru yola kmt. Ve
benim alaym (Birinci Alay) beraberdi. Geri aldmz haberlere gre eski alaym anakkale
savalarnda tamamen erimi, mahvolmutu, ama geride asker ve subay elbette kalm olan
vard.

Alaymn Badat'tan vapurla Ktlammare'ye hareket ettiini haber alnca, onlar karlamak
ve konak subayln yapmak iin Kurmay Bakan Basri'den izin aldm. Bir akam gnein
batmas-na yakn, vapur Ktlamma-re'nin on kilometre kuzeyine yanat zaman ben vapura
atlam ve Alay kumandan Albay Talt Bey'i selam lamtm. Beni tanyan subay ve erlerle
bir kucaklamamz ve pmemiz vard ki tarif edilemez... Asker ocann bu arkadalk ve
birlik ruhu kelimelere smaz.
(*) Daha sonra Bursa'da Bekir Sami bu olay bana hatrlatmt.

(*) Grup, 18. Kolordu ile 13. Kolordu'dan meydana geliyordu.

MASAL GB

O geceyi alaymn anakkale'de brakt ehit arkadalarmn anlaryla yaadk. Yzba


smail skender'in kahramanl dillere destan gibiydi. Tabur Kumandanm Cemil'in, temen
arkadalarmdan Fadl'n ve daha birok arkadamn kahramanlklarn masal gibi dinledim.
anakkale'de gece sng hcumuna giren alaym, ayn gece 41 subay ve 4 bin erini ehit
brakm, geriye kalan 20 subay ve 600 erin birou yaral olarak kurtulmutu.

Sabaha kar hepimiz bulunduumuz yerlere uzanmtk. Gzmz atmzda mthi bir
yamur yayordu. Scak lkelerde yamur bizim bildiimiz gibi deildir. Ksa yaar, ama bir
kazan devrilmi gibi boanr.

Bu durumda askerin vapurdan karlmas doru deildi. Alay Kumandan, alayn katlaca
13. Kolordu Kurmay Bakanna, yamurun dinmesine kadar birliin vapurda kalmasna izin
veril-mesini rica etti. Kurmay Bakan buna rza gstermedi.

- Asker yamur ve amurdan korkmaz. lme gidiyor. lme gidecek adam, yamurdan
amurdan korkarsa dvemez, dedi.

Bu ar tutumdan ok zlen Alay Kumandan, alayn derhal vapurdan karlmas iin


gerekli emri verdi. Ben harp durumunu biliyordum. Ne bugn, ne nmzdeki gnlerde
muharebe ihtimali yoktu. anakkale cehenneminin emberinden gemi ve iki buuk aydr
yryerek bin zahmetle buraya gelmi kahramanlara yaplan bu ar davran bana ac verdi.
Derhal Grup Kurmay Bakan Basri'ye telefonla durumu anlattm. Alayn, grd
muameleden ne kadar mteessir olduunu naklettim. Basri Bey dedi ki: . Kolor-duya
syleyiniz. Alay henz nereye vereceimize karar vermedik. Alayn kahramanlklarn bilen
Kumandan Halil Bey, subaylar bu akam kararghta yemee davet ediyor. Alay ikinci bir
emir alnncaya kadar grup emrinde vapurda kalacaktr. Menzile syleyiniz birlie iyi gda
versin. Siz de subaylar akam yemeine karargha getiriniz.

Bana ve eski alayma kar Basri Bey'in gsterdii bu iyi davran beni ok duygulandrmt.

Ben Basri'den aldm emri tebli ettiim zaman bata Alay Ku-mandan olduu halde btn
subaylar ok sevindiler. Eski arka-dalar Selhattin'i kuvvetli grmekten ayrca sevin
duydular.

Akam st subaylarla birlikte Grup Kararghna yemee gi-derken blk kumandanlarndan


Yalval emsi -ki kendisine or-duda paskal emsi diye taklrlard- neeyle maskarala
balad. Ve o gne pek uygun gelen bir ske yaratt. Daha sonra bu ske birliklerde pek
mehur olmutu. Bu neeli any buraya kaydetmek istiyorum.

SKE

Olay yamurlu bir gnde geer. Askerle dolu vapur, kyya yanamtr. Alay kumandan
birliini vapurdan karm, yamur altnda harekete hazr duruma geirmitir. Fakat
yamurun iddeti-ni grnce erlerin perian olacan hesaplam, telefonla kolordu-yu
aramtr.

Kolorduda nbeti subay km, konuuyorlar: Alay kuman-dan: - Asker perian olacak. Bu
yamur altnda yirmi be kilomet-relik bir yola yrtrsek, asker hasta olur ve muharebe
edemez. Msaade edilsin, alay vapura alalm, yamurun dinmesini bekle-yelim.

Nbeti subay: - Kurmay bakan henz uyanmad, uyandra-mayz.

Alay kumandan ok direnir, ok srar eder ve bakann uyandrmasn sylerse de nbeti


subayn ikna edemez.

Aradan saatler geer, asker yamur altnda periandr. Alay Ku-mandan tekrar telefon eder.
Nbeti subay, kurmay bakannn henz kahvalt ettiini ve kahvalt ederken kurmay
bakann rahatsz etmenin doru olmadn syler. Aradan yarm saat daha geer nihayet
kurmay bakan ltfen telefonla konumak zahmetine katlanr

Alay kumandan durumu tekrar aklar.


Kurmay bakan (telefonda): - Asker demek, yorgunluk, yamur amur, lm demektir. Byle
bir talebi askerlie kar ve asker karakterine kar saygszlk telakki ederim.

Alay kumandan: - Efendim, asker yrse bile eyalarmz de-veler tayacak, develer bu
amurda yryemez.

Kurmay bakan (fkeli): - Peki develeri niin nallatmadnz?

Kurmay bakan barr arr. Alay kumandan da bu durumu rapor eder. Kt, kolorduya
gider, oradan Genelkurmaya havale edilir. Ve en sonunda Genelkur-may'dan u karar kar:

"Bilumum kurmay subaylar develerin nasl nallandn -renmek iin alt ay deve
kollarnda hizmet edecektir."

Bu mizahi yergiyi dinleye dinleye karargha geldik. Paskal emsi hepimizi neelendirmiti.

Akam yemeinde Miralay (Albay) Halil bu deerli alayn subaylarna gzel szler syledi.
anakkale'de olduu gibi Irak'ta da baarlar diledi. Ertesi sabah ben alay 13. Kolorduya
gtrdm.

Gnler bylece geiyordu. Bu arada Altnc Ordu Kumandanl-na tayin edilen Mareal Fon
der Gol 27.3.1916'da cepheye gelip 4.4.1916 gnne kadar kalmt. Bu ziyarete ait dikkate
deer an-larm vardr.

Halil Bey, hem "Irak Grubu Kumandan" ve hem de "Irak Vali-i Umumisi" idi. Yani hem
askeri hem de sivil ilerin bandayd.

Baz sivil ilerin grlmesi iin Vali-i Umumilik merkezi olan Badat'a gitmesine lzum hasl
olmutu.

Halil Bey bunu Ordu Kumandan Mareal Fon der Gol'a arzederek izin istedi.

Gol'un bu konudaki cevab yetimi bir insann olgunluk rnei oldu:

Irak Grubu Kumandanlna,

Cephenin kumandasz kalmas doru deildir. Esasen ben de cepheyi grmek istiyorum.
27.3.1916 gn cephede bulunacam. Benim cepheye gelmemle beraber siz Badat 'a
hareket edersiniz. Ben cephede size, siz Badat'ta bana veklet edersiniz.

Altnc Ordu Kumandan


Mir

Fon der Gol

O gne kadar yaadmz ruh haliyle hibir mnasebeti olmayan bu cevap hepimizi hayrete
drd. Bir Alman mareali bir Trk miralaynn iine veklet ediyor ve muvakkaten de olsa
emrine giriyordu. Bu mareal Trk ordusunu otuz yldan beri yetitirmeye alyordu. Halil
Bey de onun rencisiydi.

GOL'UN YAZGISI

23.3.1916 sabahndan 3.4.1916 akamna kadar Gol kararghta kalacakt ve kendisine btn
cephe gezdirilecekti. Yalnz bir gn istirahat vard. Kolordu bu konuyu bir programa balad.
Beni de gezdirici subay olarak bu ie memur etti. Her gn ortalama 40-50 kilometrelik bir atl
yry yapacaktk.

28 Mart sabah hareket saatinde hazr olduk. Gol Paa adrn-dan koltukta kt, iki adamn
yardmyla ata bindirdiler. Bu biim-de ata binen bir adamn gnde 40-50 kilometrelik bir at
yry yapacana akl erdiremiyordum. Gol Paa'nn yannda Osmanl mparatorluu'nun
son Sadrazam Tevfik Paa'nn olu Kurmay Yarbay smail Hakk vard. Bu subay renimini
Almanya'da yapm, anas da o zaman sylendiine gre Almanm. Trkesi yok gibiydi.
Yz pudral, gayet k giyinen, her eye mstehzi bir gzle bakan ve hepimizi kk gren
bir kimseydi. Kozmopolit terbiyeyle yetimi bu adamla Alman terbiyesinin asl sahibi olan
Mareali kyaslamak bana gzlem ve inceleme iin frsat vermiti. Osmanl zihniyetinde
kibarlk ve asalet mmkn olduu kadar Trk'e benzememek ve Batlya benzemekti.

Bir haftaya yakn bir srede Mareal Gol'u cephede gezdirdim. Biraz Trke bilen bu
Alman, erlerimizle ve siperlerimizle o kadar yakndan ilgilendi ki hepimiz bu davrann
kranla izledik. Bir gn kararghta kendisine hazrlanan yemek masasn brakt ve tesadf o
srada yemek yiyen erlerin yanna giderek nefer sofrasnda neferlerle yemeini yedi. Bu
hareketi btn askerler arasnda rya gibi yayld.
Gene de gezintilerimiz srasnda dmana bin iki yz metre kadar yakn bir yerden
geiyorduk. Burasnn ate blgesi oldu-unu ve hzl gememiz gerektiini -askerlik grevi
byle emreder- kurmay subayna syledim. Benim Trke szlerimi anlayan Ma-real:

- Siperlerde oturanlar her gn ate altnda; biraz da biz duralm... dedi.

Ve atn srmedi.

Biz bu ate blgesini ar ar getik. ngilizler de bu garip davrana ate amadlar.

Mir Gol, 4 Nisan 1916 sabah cepheden ayrlrken u emri verdi:

"Altnc Ordunun Irak Grubundaki tevakkufum benim iin pek kymettard.

Irak Grubunun an ve mkl vazifesini bihakkn ve tamamen ifa edebileceine ve


tevakkufumda ikna oldum. Irak Grubunun bu vazifeyi mzafferen halledecei itimadyla
Badat'a avdet ediyorum. Kttlammare nnde ve civarnda hemen btn ktaat bizzat
grdm. efrad canl, ruhlu, kuvvetlerinden emin, ad, bir muzafferiyete muntazr ve mutmain
buldum. Muharebede en mkl vaziyetlerde muvaffakiyeti temin ve en li icraat tevlit eden
ite bu hassalardr. Irak Grubu zabitan ve askerleri.

Siz bir taraftan Selmanpak'ta malup edilen ve mstahkem Ktlammare'ye ekilen dman
aylardan beri orada kapadnz. Dier taraftan mahsur dmann teebbsatn krdnz. Onu
ma-lup ederek parlak muvaffakiyetler kazandnz. Bundan sonra da ayn suretle devam ve
Ktlammare elinize dnceye kadar ayn gayretle muharebe ediniz. Hak Tel Hazretleri
Ktlammare'yi size zafer mkfat olarak tayin etmitir. Sizin isminiz ve muktedir
kumandanlarnzn isimleri, Devleti Osmaniye'nin ve anl Osmanl Ordusu'nun tarihinde
hibir vakit unutulmayacaktr. Bilakis bugn yaptklarnz istikbalde ne kadar tafsilatyla
malum olursa, isimleriniz o kadar ziyade medih ve senalarla yad edilecektir.

Siz beyhude yere domadnz ve faydasz olarak yaamadnz. Dininize, devletinize,


padiahnza, mttefiklerinize byk hizmetlerde bulundunuz. Bundan dolay sevininiz. Fakat
bununla beraber daima mtevaz olunuz. Kibre gurura kaplmaynz. Yanlarnzda ehit olan
cesurlar unutmaynz.

Meakkatlerin, tehlikelerin nihayeti gelmediini, dman kami-len malup edinceye kadar


sebat etmek lzm geldiini biliniz.
Bunu istihsal edeceinizi katiyyen biliyorum. Vazife beni meydan harbin dier noktasna
ardndan aranzda bulunamayacam. Fakat temenniyatm hep size refakat ediyor.
Cenab Hak sizinle beraber olsun ve yeni yeni zaferlerle cesare-tinizi ecaatinizi tetvi etsin.
Dman dayankl ve sebatkr bulunduundan zafere ancak glkle nail olacaksnz. Fakat
eer her biriniz vazifesini bihakkn ifade eder ve elinden gelen hibir eyi geri brakmazsa,
cesaret ve kuvvetinizle, muannit dman perian edeceinize emin olunuz.

Altnc Osmanl Ordusu

Kumandan Mareal Gol

Sonradan rendik:

Doktorlar hasta olan Mareal Gol'a lmnn yakn olduunu ve Almanya'ya gitmesini
sylemiler. O da tedavi iin Almanya'ya dnmektense cephede bir kurunla lmeyi ye
bulmu. Askerlik hayatn muharebe meydannda bir sonla noktalamay isteyen Ma-real
lm aramsa da bulamam.

Mareal Gol Badat'a dndkten on be gn sonra 19.4.1916'da ld.

DESTAN

Gol'un avdetinden sonra gene kanl muharebeler balad. ngi-lizler Ktlammare'yi


kurtarmak iin var kuvvetleriyle alyor-lard.

6.4.1916 gn tarihe "kinci Hat-Felhiye Muharebesi" adyla yazlan sava byk bir
kahramanlk destanyla geti. Bu muhare-bede tank olduum kahramanlklardan birisi ok
ackldr.

Fndkll Muzaffer adnda 1890 doumlu bir piyade birinci mlzm (stemen) vard. Bu
ocuk uzun boylu, mavi gzl ve cidden ahane bir yaplta idi. ok mtevaz, ok kibar, ok
kahraman bir arkadat. stanbul'dan hareket ettii zaman Do-kuzuncu Alay emir subayyd.
Muzaffer hareket tarihinden bir hafta nce evlenmi... Alay ha-reket emrini alnca kendisini
stanbul'da brakmak istemiler. Yirmi drt yandaki delikanl arkadalar harbe giderken
evinde karsyla kalmay ald terbiyeye sdramam, alayyla birlikte hareket etmi...

Muzaffer, kinci Felahiye muharebesinde Piyade Blk Kumandanyd. Muharebenin youn


bir annda Muzaffer grtlana rastlayan bir kurunla vurulup dyor. Yannda bulunan nefer,
kendine yardma kounca Muzaffer eliyle iaret ediyor. Nefer gen birinci mlzmn
gsn ayor. Ve gene yaralnn iaretiyle cebinden bir zarf kyor. Bu, posta pullu, bo bir
zarftr. Muzaffer gene askerin kendi cebinden karp verdii kalemi grtlandan akan kana
batrarak zarfn stne unlar yazyor:

"Eheden l ilahe illallah ve Muhammedn Resulullah... Blk intikamm alsn."

Muzaffer bu yazy yazyor ve gzlerini hayata kapyor.

Bu yazy yazan borazan neferi kumandann ldn yksek sesle ble bildiriyor ve
lrken yazd emri yksek sesle ble bildiriyor ve lrken yazd emri okuyor. ehidin
emrini alan blk, siperlerimize girmi dmana olaanst bir kahramanlkla atlyor ve o
gnk zaferi salyor.

Grup Kumandanl olay bir emirle orduya bildirmi ve zarf bakumandanla gndermiti.
Bakumandanlk bu zarfn fotoko-pisini ve kumandanlk emrinin suretini btn askeri
okullara bir kahramanlk levhas olarak datmt (*).

Bu olaydan bir buuk yl sonra Ordu Kumandan Halil Paa'ya yaver olmutum. Halil
Paa'nn evrakn tasnif ederken Muzaffer'in karsndan gelmi bir mektubu buldum. Zavall
kadn diyordu ki:

"- Bir haftalk beraber mr srdm ve imdi ocuunu kucamda tadm Muzaffer'in
intikamn almak iin msaade edin cepheye geleyim. Onun blnde nefer olaym, ben de o
blkte ehit olaym."
ok hazin yazlm bu mektubu birka kere okudum, her okuyuumda aladm. Sonradan
duyduk ki bu kadncaz hasta-lanm ve bir akl hastanesine kaldrlm.

(*) Ben Harbiye'de 1923'te Blk Kumandanyken bu levha, okulun mzesinde du-ruyordu.
Zarfn asl imdi Asker Mze'dedir. 1916'da Ktlammare'de yaplan ehitler abidesinin
yanna Muzaffer'i gmmtk.

YEN UAK

Mareal Gol'un lmesi zerine Altnc Ordu Kumandanlk Vekletini Halil Bey'e verdiler. 22
Nisan 1916 gn Halil Bey'in generallie terfi emri geldi. 1881 doumlu olan Albay Halil
Ordu Kumandan ve Irak Genel Valisi olmutu.

19 Nisan 1916 gn ngiliz uaklar Ktlammare'ye erzak at-maya baladlar. Anlalyordu


ki, Ktlammare'deki ngilizler artk ala dmlerdir.

ngilizlerin o gne kadar uua kardklar yirmi uaklar vard. Bizim elimizde gayet battal
ve her yan rk bir tek uak vard. Bu uan subay bizim snfn birincisi Bakrkyl
Cemal byk fedakrlk ve kahramanlna ramen bir ey yapamyor, ara sra dman hatlar
zerine giderek siper ve ordughlarn resimlerini alyordu. Tam bu srada bir emir aldk.
Emrin zeti:

"Yeni sistem bir Alman ua 21.4.1917 gn Badat'ta bulunacaktr, cephede istihdam


edilmesi..."

Gerekten uak geldi. Pilotu bir Alman yzbayd. Ve ad ultz'du. Kendisini kumandana
takdim ettik. Emir verdiler, kendi-sine dman ve dost durumunu ve hava savalarn
anlattm. Alman dedi ki:

- Dman uaklar grnnce telefonla bana haber verin...

22 Nisan 1917 sabah on iki ngiliz uandan meydana gelen bir filonun ilk hatlarmz
getiini ve Ktlammare'ye yaklatn haber verdiler. Ben de bu haberi on kilometre
gerimizde bulunan uak ambarna ilettim.
Hepimiz balayacak olan maceray byk bir heyecanla izlemeye hazrlandk. nk gerek
ngilizlerde, gerek bizde o zaman "Albatros" denen ift kanatl gayet battal uaklar bulu-
nuyordu. Bu uaklarda biri pilot teki de sava subay denen iki kii bulunurdu. Muharebe
subay uaa yerletirilmi makineli tfekle hava muharebesi yanard- Ve o gne kadar
ngilizlerle bizim aramzda hava muharebesi olmamt. Oysa Alman'n getirdii "Foker"
adndaki uak tek kanatlyd. Makineli tfei pilotun ayakla kullanaca bir dzenle
alyordu. Alman diyordu ki:

-Ben yirmi otuz ngiliz uana hcumu iten saymam, nk onlarn srati yz kilometreyi
gemez, ben iki yz kilometreyle uarm; onlar yerden havalanmak iin devaml bir helezon
izmek zorundadrlar, ben yetmi be dereceyle havalanrm.

O gne kadar havalarda ngilizlere diyecek szmz yoktu, ama artk bizim de szmz
olacakt. Bylesine bir heyecan iinde beklerken dman uaklar Ktlammare'ye erzak
atmaya baladlar. Alman ortalarda grnmyordu. Hepimize bir rknt geldi:

-Alman bize yalan syledi, on iki ua grnce korktu, yarn bir arza yznden
havalanamadm diyerek ii uyutacak... diye dnrken, bizim uan yldrm gibi
havalandn ve dman filosuna saldrdn grdk.

ngilizler tek bana bir uan bir filoya hcumu karsnda afallamlard, hele uan hz ve
ykseli durumu onlar bsbtn artmt. Alman bir anda on iki uaklk filonun stne
karak hepsine birden atee balad. Bu korkun saldr karsnda ngiliz-ler selmeti
kamakta buldular. Ancak biraz sonra ilk kurbanlarn verdiler: Bir ngiliz ua alevler
arasnda yuvarland. kincisi de yanarak kendi hatlar iine dt. Bu zafer hepimizi sevinten
l-drtmt. Neeyle baryorduk. te teknik ve bilim zaferini ka-zanmt.

Ktlammare'den her gn Araplar kyorlar ve bizim hatlarmza teslim oluyorlard. Bu


durum ehirde alk ve alktan meydana gelen hastalk ve lmlerin baladn gsteriyordu.
22 Nisan 1916 gn 491 kadn, ihtiyar, ocuk birinci hatlarmza snd. Bizim asker nce
bunlara ate etmiti. Ama Araplar bu atee nem vermemilerdi.

TOVSEND'E MEKTUP
Ne var ki, Araplarn Ktlammare'den klar bizim aleyhimizeydi. nk her kan Arap,
ehrin alk yolunda bir an nce dmesinin nne geiyordu. Bunun zerine Halil Paa
Tovsend'e zetle u mektubu yazd:

"Biz Ktlammare'yi muhasaraya baladmz zaman, size halkn ehirden karlmasn


teklif etmitik. Siz halkn akbetini ngiliz hkmetiyle birlik grdnz sylemitiniz. Ve
halk -karmadnz imdi alk ba gsterince bunlar karmak suretiyle kalenin
mukavemetini arttryorsunuz. Siz de pek gzel takdir eder-siniz ki, biz buna msaade
edemeyiz. Birinci hatlarmza iltica edecek halka kar silah kullanacaz. Bu tarz
hareketinizden do-lay tarih sizi szn tutmam bir kumandan olarak tanyacaktr."

Tovsend ise iki gn sonra Halil Paa'ya verdii cevapta zetle unlar sylyordu:

"Ktlammare muhasaras balad zaman, mracaatnz ze-rine ben de halka Ktlammare


'yi terketmelerini tebli etmitim. O vakit onlar bunu kabul etmediler. Takdir edersiniz ki,
ngiliz ordusuyla mukadderatn birletirmek isteyen bu halk zorla yurtla-rndan karmak
elimden gelemezdi. Muhasarann btn meakka-tine bizimle birlikte katlanm olan bu halk,
nihayet askerin tahammle mecbur olduu zorluklara tahamml edemedi, kmak istedi.
Kendilerine yaptm her trl tebligat ve yardma ramen kmaya devam ettiler. imdi de
sizin silahla karlayacanz yo-lundaki tebligatnz tekrar halka iln ettim. Fakat messir
olmad. Tekrar kyorlar. karan ve tutan ben deilim, kendileridir. Tarih bizi sznde
durmayan bir kumandan sfatyla tanyamaz. Fakat siz, perian ve a bir halka silah
kullanrsanz, tarih sizi kendi teba 'sna silah kullanm bir kumandan tanyacaktr."

te bu sz dellosu arasnda btn cephelerde kanl muharebe-ler de oluyordu.

GEM
24 Nisan 1916 gn hava kararm her yerde derin bir sessizlik hkm sryordu. Telefon
neferi koarak geldi, beni Tmen ku-mandan Bekir Sami'nin istediini syledi. Telefona
kotum.

Bekir Sami konuuyordu:

"- imdi ne olduunu tamamyla anlayamadmz byke bir gemi birinci hatlarn
kenarndan geti. Gemi Ktlammare'ye doru gitmektedir. Biz gemiyi getikten sonra fark
ettik. Tmence yaplacak bir ey kalmad. Siz Ktlammare'ye gitmesine meydan vermeden
yakalaynz."

Geminin getii yerle Ktlammare'nin arasnda yirmi sekiz kilometrelik bir su uzunluu
vard.

Ben hi akla gelmeyen bu haberi alr almaz derhal Kumandan Halil Paa'nn adrna kotum.
adrda Kumandan, Basri, Fuat ve bakalar oturmular iiyorlard. Durumu heyecanla
anlattm. Halil Paa:

-Bekir Sami rya gryor, hayrdr inallah!., deyip cevap bile vermedi.

Bu kadar heyecanl durumda kumandann gsterdii ilgisizlik beni artt, sapsar oldum.
Halil Paa rak masas bandayd ve sarhotu.

Kumandan askerin kann kadehe koymu iiyor gibi geldi bana... Derhal tepki gsterdim:

-Bekir Bey uyanktr, kolordu uyuyor. Sert bir selm verip a-drdan ktm.

Elli adm atm atmamtm ki, Yaver Fuat'n:

-Selhattin... diye seslendiini duydum.

Kumandan beni istiyormu. eri girdim. Manzara deminki gibi deildi. Herkes ayaktayd ve
yzleri bir kayg kaplamt. Halil Paa sordu:

- Ne yapmak istiyorsun?

- Geride birok birlik vardr ve hepsi telefonla baldr. Hepsini nehir kenarna sreriz
ve yakalamaya urarz. Kolordu kararg-hyla Dicle arasnda bir tabur ihtiyattadr. Bunu da
ben alr Dicle kenarna giderim. Paa:

-Ne istiyorsan yap?


Telefon bana geldim. be dakika iinde btn grup birlik-lerine bilgi verdim. Her iki
kyda ne kadar birlik varsa sahile srlerek mutlaka gelen ve henz ne olduu bilinmeyen
vapurun yakalanmasnn salanmasn Grup Kumandan adna tebli ettim. ncelikle kar
ky kumandan Albay Ali hsan Bey'e:

- Bu vapurun yakalanmas iin btn tedbirlerin alnmasn Grup Kumandan sizden rica
ediyor... dedim.

- Grup Kumandanna syle, ne pahasna olursa olsun, bu gemi yakalanacaktr... diye


cevap verdi.

On nc Kolordu Kumandan Ali hsan Bey'in bu ifadesi beni sevindirmiti.

htiyat taburunu aldm, sahile geldim. Henz gemi ortada yoktu. Fakat bize birka kilometre
yukarda mthi bir ate balad. Projektrler, tenvir tabancalar, toplar, makineli tfeklerin
karm bir cehennemi andryordu. Ne var ki nehrin iki yakasndan atlan kurunlar, top
mermileri, iki kyda bulunan dost birliklere de kayp verdirmeye balad.

Biz yava yava vapurun grltsn duyuyorduk ve bilinmeyen bir ey bekliyorduk. Tabur
Kumandan Badatl Binba Ali Rza cesur bir adamd. Dicle zerinde en son birlik bizdik.
Eer gemi bize kadar gelir, bizi de geerse artk Ktlammare'ye selmetle girmi olacakt.
Tabur Kumandan:

-Selhattin, dedi, imdi emir verelim, yzme bilen erler soyun-sun, ellerine bomba alsnlar,
vapur bize kadar gelirse suya atlsnlar, bombalarla hcum etsinler.

Bu fikir olumluydu. Derhal yz kadar er bu ie atand. Hepimiz heyecanla bekliyorduk.


Cehennemi ate devam ediyor ve saatler geiyordu.

Tam bu srada bize aa yukar kilometre uzaklkta "Mehdi" denen yerde:

-Padiahm ok yaa... sesleri duyuldu.

Vapurun grlts durdu. Hemen bir atl koturduk. Gelen ha-ber:

Vapur yakaland.

Erzak dolu bir gemiymi, subaylar ve erleri esir edilmi.

Haberi alnca ata atladm, Kolorduya geldim.

Ortada kimse yok.


Olay derhal btn cepheye bildirdim. Dmann bir saldrsnn muhtemel olduunu ve
birliklerin sabaha kadar uyank ve sabahla birlikte savaa hazr bulunmasn Grup Kumandan
namna yazdm.

Sabaha kar Basri Bey geldi, Kumandan Halil Paa yoktu.

Gn doarken Halil Paa da bitkin durumda grnd. Kumandan adrna girdikten sonra
nefer geldi. Kumandan beni istiyormu. Gittim. Yannda Basri vard. Halil Paa gayet
zntl bir tavrla:

-Selhattin, bu gece hizmetinden memnunum. Sana byk gnler dilerim. Fakat bu zaferin
tadndan beni yoksun braktn. Mamafih sen bu ac k yapmam olsaydn, biz de bu kadar
hzl hareket edemeyecektik. Sana dargn deilim, beni bu kadar ac szle krmamalydn,
bunu daha gzel syleyebilirdin.

Kumandann bu yksek konumasna cevap verdim:

-Grev ve memleket akndan doan bu hareketimin sizin ah-snza kar bir tarizi tadn
dnememitim. Heyecanla yaplm bu davranmn hizmetime balanmasn dilerim.

Halil Paa boynuma sarld, alnmdan pt.

-Haydi ocuum, her vakit byle al, aziz olursun... dedi. Sa-bahn ilk aydnlklarnda
yorgun argn yatama uzandm.

O gn rendik ki, gelen vapur Dicle'de ileyen ngilizler'in "Lin Kumpanyas" dedikleri
irkete ait gemilerdenmi. Kaptan Kavlos yirmi yldan beri bu kumpanyann direktr
durumunda ve gerekte bir ngiliz binbasym. Vapurun her yan elik levhalar ve un
torbalaryla atee kar dzenlendikten sonra, iine on be gn, hatta bir ay Ktlammare'ye
yetecek erzak yerletirilmi.

Gemi btn atelerden syrldktan sonra "Mehdi" mevkiine ulam. Burada bir gn nce
tesadfen krlan telefon direinin kaln telgraf kablosu su altnda pervanesine dolannca
durmak zo-runda kalm. Sahile gelen bir bataryann (Ali hsan Bey'in birliklerinden) atei
geminin bacasna isabet ederek yangn karm. Bu srada kydaki askerler sng hcumuyla
gemiyi zeptetmiler. Mrettebat esir etmiler.

Sonradan anladk ki eer geminin tad erzak Ktlammare'ye varm olsayd, yolda
bulunan ngiliz birklikleri cepheye yetierek dman kurtaracaklard (*).
Talih!..

Bu ykk telgraf direinin teli, kaderin deimesini salamt.

Esir alnan vapura "Kendi Gelen" adn koyduk. Erzak orduya dattk. Kaptan binbay o
civar Araplar tanyordu. ngiliz Gizli rgt derhal faaliyete geti. Kaptan karmak istedi,
ama kaarken ldrld.

Alman ua geldikten sonra Ktlammare'ye ngiliz uaklarnn erzak tamas


engellenmiti. Erzak tayan vapur yaka-lanm o mit de bitmiti. Ktlammare'de alk son
haddini bulmutu. Her gn 400-500 Arap ehri terk edip bize samyordu.

(*) Burada bir ders daha vardr: Kendi karasularn, i sularn ve lkenin kaynak-larn
yabanc irketlere vermi milletler bilmelidirler ki yarn bir muharebe gnnde bu irketler
birer casus ve ihanet ebekesi olacaklardr. Bar zamannda kemirdikleri mill ekonomi
varlna bu ihanetlerini de katacaklardr, ngilizler seksen sene Irak'ta altktan sonra Irak'
almlardr. te imdi Cumhuriyet Hkmetinin yabanc irketleri birer birer
millletirmesinin anlam daha iyi anlalr. memleketteki her yabanc irket, bar
zamannda bir ekonomi mikrobu, kavga zamannda bir hyanet koludur. Btn tarih,
lkesinde yabanc ellere ve sermayelere yer vermi mazlumlarn strabn dile getiriyor.

GRME

Alk ve hastalk ehri bitkin duruma drmt.

26 Nisan 1916 gn Tovsend'in istei zerine Kurmay Bakan Basri Ktlammare'ye gitti,
ngiliz Kumandanyla grt. Tovsend u teklifi yapt:

"Ktlammare'de mevcut krk iki top, on bin ksur tfek ve makineli tfek salam olarak
Trklere teslim edilecek, ayrca bir milyon ngiliz liras verilecek, buna karlk
Ktlammare'deki ngiliz ordusu serbest braklacak. Bu ordu Hindistan'a gidecek ve savan
sonuna kadar bir daha hibir harp sahnesinde grev alma-yacak."
27Nisan 1916 gn Tovsend ve Halil Paa iki tarafn hatlar arasnda Dicle zerinde
bulutular, grtler. ngiliz Generali verecei paray milyona kard. Halil Paa kaytsz
artsz tes-lim teklifinde bulundu.

28 Nisan 1916'da iki ngiliz subay konuma iin geldiler. Bun-lara da 29 Nisan 1916 gn
leye kadar teslim olunmazsa muha-rebeye balanaca ve Ktlammare'ye zorla girilecei
sylendi.

28 Nisan 1916 akam ve gecesi...

Irak'n ahane akam yaklarken, Ktlammare'den alevler ykselmeye ve patlama sesleri


duyulmaya baland. Gne batyordu. Ktlammare'de ngilizlerin talihi de batyordu.

Gece sabaha kadar alevler grdk, tahrip sesleri duyduk. Sabah gn alrken ehir beyaz
bayrak ekti. ki ngiliz subay teslim bayrayla geldiler. Halil Paa'ya Tovsend'in kaytsz
artsz teslim olduunu sylediler.

Bunun zerine kumandan:

- Bakumandanla yaznz: ehir teslim oldu... dedi. Bu telgraf grevim bakmndan ben
yazdm.

Btn ordu sevin iindeydi.

Ordu karargh da Baat'tan Ktlammare'ye gelmiti. Halil Paa henz Altnc Ordu
Kumandan Vekili'ydi. Gelen Ordu Kararghnda Ordu Kurmay Bakan Albay Kzm
(Karabekir), Ordu Birinci ube Mdr Kurmay Yzba Saffet (Arkan) vard.

Teslim durumu saptand.

30 Nisan 1916 sabah nc Alaymz trenle Ktlammare'ye girecekti. Alay Kumandan


Binba Nazmi (*), Tovsend'in oturaca yeri salayacak ve esirleri, geride hazrlanan esir
garnizonuna yollayacakt.

Bu iler yrrken 30 Nisan 1916 gn teki cepheden General Ayilmer namna konuma
subaylar gelip u teklifte bulundular:

"Ktlammare de hasta ve yaral ngiliz subay ve erleri vardr. Bunlar biz kendilerine
verirsek yerine bize salam subay ve er vereceklerdir. Ktlammaredeki ngiliz ordusu ok
kahramanlk etmitir, ngiliz milleti bu askerlere borludur. Bunun iin esirlerin bir hafta
ngilizler'in verdii iae ile yedirilmesine izin verilmesi istenmektedir. Ktlammare de
savaan subay ve erlere Londra Belediyesi armaanlar gndermitir. Bu armaanlarn ortak
bir heyet huzurunda sahiplerine verilmesine imkn salansn."

Bu isteklerin hepsi kabul edildi.

1 - Esir ulam yapld.

2 -ngilizler cidden ahane yemeklerle bir hafta sreyle esir garnizonunda


imparatorluun her milletinden toplanm btn insanlara kendi uluslarnn istedii biimde
baktlar.

3 - Her ulusun ve kiinin kiilie uygun dzenlenmi ve her biri manevra sandna
yerletirilmi armaanlar birer birer sahiplerine verdiler. Sahipleri lm olanlarn
armaanlarn da Trk ordusuna hediye ettiler. Bu sandklarda bir insana gerekli her ey vard.

4- Esirlerine bol para dattlar.

Bu durum on gn kadar srd.

Ktlammare'nin dn orduya bilidiren aadaki emri ben yazdm ve stlerimce gzden


geirilip dzeltildi.

(*) Sonradan Mill Savunma Mstear Korgeneral Nazmi.

ORDUMA

Emir:

Ktlammare

29 Nisan 1916
Arslanlar:

1 - Bugn Trklere eref an, ngilizlere kara meydan olan u kzgn topran
memmes semasnda hedamzn ruhlar ad handan pervaz ederken, ben de hepinizin pak
alnlarndan perek cmlenizi tebrik ediyorum.

2 - Bize iki yz seneden beri tarihimizde okunmayan bir vakay kaydettiren Cenab-
Allaha hmd kr eylerim. Allahn azametine baknz ki, bin be yz senelik ngiliz
devletinin tarihine bu vakay ilk defa yazdran Trk sngs oldu. ki seneden beri devam
eden Cihan Harbi byle parlak bir vak'a daha gstermedi.

3 - Ordum, gerek Kt karsnda, gerekse Kt' kurtarmaya ge-lenler karsnda yz


mtecaviz zabiti ile on bin neferini ehit ve mecruh olarak gaip etti. Fakat buna mukabil
ngiliz Kt'ten be general, 481 zabit, 13.300 nefer esir alyor. Bu teslim aldmz orduyu
kurtarmaya gelen ngiliz ordusuna da bugne kadar otuz bin zayiat verdirerek...

4 - u iki yekna bir nazar atfedilince cihan hayretlere drecek kadar byk fark
grlr. Tarih bu vak'ay yazmak iin kelime bulmakta mklta urayacaktr.

5 - te Trk sebatnn ngiliz inadn krd bu harpte birinci vak'ay anakkale'de,


ikinci vak'ay da burada gryoruz.

6 - Yalnz sng ve gsmzle kazandmz bu zafer, yeni tekemml eylemekte olan


vesait-i harbiyemiz karsnda muvaffakiyet-i tiyemizin parlak bir balangcdr.

7 -Bugne "Kt Bayram"namn veriyorum. Ordumun her ferdi her sene bugn tesit
ederken ehitlerimize "Yasin "ler, "Tebareke"ler; "Fatiha"lar okunsun.

hedamz hayat- itiyatta, Semavatla kzl kanlarla pervaz ederken, gazilerimiz ve tideki
zaferlerimize nigehban olsun.

Altnc Ordu Kumandan

Mirliva

Halil

Ktlammare'nin dmesiyle yeni durumlar ortaya kyordu:


1 - Halil Paa Badat'ta Ordu Kumandanlna gidiyor ve Irak Grup Kumandanl
kaldrlyordu. Irak Grubu Karargh 6'nc Ordu Karargh oluyordu.

2 - Altnc Ordu Kurmay Bakan Albay Kzm (Karabekir) bi-zim Kolorduya (18'inci
Kolordu) kumandan oluyordu.

3 - Altnc Ordu Birinci ube Bakan Kurmay Yzba Saffet (Saffet Arkan) bizim
ubeye bakan oluyor ve o gne kadar bizim ubeye bakan vekili olan Kurmay Yzba Halis
(*) ubede A Kurmay oluyordu.

4 - Birlik ve kararghlar yerlerini deitiriyor ve yeni duruma gre dzenleniyorlard.

Ktlammare'de sekin bir subay olduunu tekrar tekrar ispat-layan Ahmet Bey, binba
olmutu. (1 Mart 1916).

Ahmet Bey, bu savalarda birok defa yaralanmt.

Ben de hizmetlerime karlk kll gm muharebe liyakat madalyas almtm.

Ktlammare drt ay, yirmi gn muhasarada kalmt.

Ktlammare'nin dmesi zerine ngilizler Irak'taki durumlarn tehlikede grdklerinden


ran'da bulunan Rus ordusu doudan Musul ve Badat ynnde bizim topraklarmza saldrya
geti. Bunun zerine Ktlammare dolaynda bulunan Albay Ali hsan Bey kumandasndaki
13'nc Kolordu ran topraklarn Ruslardan temizlemekle grevlendirildi.

13'nc Kolordu 13 Mays 1916 gn Ktlammare'den ekil-meye balad. Ve cephe yalnz


18'inci Kolorduya brakld. 13'nc kolordunun yerine de bir tmenimiz mevziye girdi.
Sonunda bu tmenin de mevzileri brakarak istirahate ekilmesine karar ve emir verildi:

-26 Mays 1916 gn birlikler tamamen ekilmi olacak.

Biz bylece Dicle'nin kuzeyinde dmanla kar karya kalaca-z, gneyimizde kzgn l
bo braklacak.

Sabaha kar btn emirler verilmi, telefon telleri toplanmt. Tam le zeri yeni bir emrin
tmene teblii gerekti. ube Mdr Yzba Saffet beni ard, yazl bir emri kilometre
uzaklkta bulunan 51'inci Tmen Kumandanlna gtrmemi syledi.

Havalar ok snmt.
Sabah dokuzdan akam bee kadar gne altnda gezmeye imkn kalmam olduundan, bu
saatlerde lde sinek umuyordu.

Atma atladm, alabildiine srdm.

12-13 dakika sren bir yolculuktan sonra cepheye geldim. Tmen Kararghndaki arkadalar
bir sipere girmi, iskambil oynu-yorlard. Yzba Berkuk ve stemen Topu Cemal
oradayd.

Ben kd verdim, aradan ne kadar zaman getiini bilmiyorum stme bir fenalk geldi.
Doktor ardlar:

-Gne arpmas... dedi.

On gn sonra gzm Badat'ta bir hastanede atm.

Epey tehlike geirmi olduumu ve youn bir tedaviyle kurtulduumu rendim.

Ben Badat'ta hastanedeyken Ahmet Bey de yaralyd. Veysi Bey de tedavi oluyordu. Binba
Ahmet Bey, Binba Veysi Bey, Yzba smail Berkuk Bey hastanenin karsnda Dicle
zerinde bir kkte oturuyorlard. Ben de ara sra oraya gidiyor, gnlerimi bu kkte hurma
aalar altnda geiriyordum.

Gnn birinde Ordu Kumandan Halil Paa'nn beni ardn haber verdiler.

Gittim.

Kolordu Kurmay Bakan Basri de oradayd. Yaver Fuat Bey Bakumandanln emriyle
Selanik'e tayin olunmu ve gitmek ze-reydi.

Halil Paa:

- Fuat gidecek, Halis Topal kald, onu da gndereceim, seni yaver almak istiyorum,
fakat Basri brakmyor "Bana lzm" diyor, ne dersin?

- Basri Bey'in emir ve arzusunu tutmak mecburiyetindeyim... dedim.

Paa:

-Pekl...

Bu davranm sonradan bana epey straba mal oldu. Bugnk aklm olsa u cevab verirdim:

-Her ikiniz de benim bymsnz, sizin kararnza ben yalnz itaat ederim.
Binba Ahmet Bey iyileti. ran'da bulunan birliine katlmak zere hareket etti. Ben de
Ktlammare'de bulunan Kolorduya dndm. Kolordu kasabann evlerine yerlemiti. Bizim
binada bulunanlar:

Kolordu Kumandan Albay Kzm Karabekir...

Kolordu Kurmay Bakan Binba Basri...

Birinci ube Mdr Yzba Saffet...

Birinci ubeye memur drt subay (Biri ben)...

kinci ubeye Memur Yzba evket ve drt yedek subay (*)

Bu binada kaldmz sreden baz anlarm anlatmak isterim.

(*) Sonradan stanbul Kumandan Korgeneral Halis.

(*) Bunlardan birisi sonradan stanbul Kumandan Halis, bir dieri Hamdi, sonradan Hamdi
Emin Top.

ANILAR

Biz aa yukar 15 Haziran 1916'dan 10.10.1916'ya kadar burada barndk. Ortalk cehennem
gibiydi. Evin kuytu yeralt odalarna "serdap" derlerdi. Karabekir byle bir odada otururdu.
Scaklk ierde 54, lde 70-80 dereceye kadar kard. Irak'ta en scak mevsim haziran
ayyd. Bu mevsimde hurmalar pier, hurma aalarnn dolaylarnda hafif bir atrd ve bir
yank kokusu duyulurdu.

Kolordu Kumandan Kzm Karabekir, kararghta kendisinden sonra gelen Binba Basri
Bey'i Halil Paa'nn adam saydndan pek sevmez. Birinci ubeye getirdii Yzba Saffet'e
gvenirdi. Basri de bu durumu bildiinden Saffet'e kar mesafeliydi ve Birin-ci ubeye dein
ileri dorudan doruya benimle grmeyi isterdi. Bu nedenle Kzm Karabekir-Saffet ve
Basri-Selhattin yaknl veya birlii olmutu. ki taraf hissettirmeksizin bir mcadeleye
doru kayyorlard. Kumandan frsat bulduka Basri'yi ezmeye alyordu. Bir yandan
dmanla mcadele ederken bir yandan da birbirimizle urayorduk. Bazen bu didime en
basit llere iner-di. Mesel her akam belirli bir saatte Kolordu Bandosu gelir ka-rarghta
alard. Bu askeri bir usuld. Ben alaturka havalar tercih ederdim. Saffet Bey de alafranga
isterdi. Bir gn ben yine alaturka havalar aldrrken Saffet odama geldi:

-Yahu bu bando btn karargha aittir, senin ahs egemenliinneden olsun? Senle benim ne
farkm var?

Zaten hcum etmek iin frsat aradmdan Saffet'e:

-Ne fark olacak, dedim, doum yerlerimiz bakmndan aramzda bin be yz kilometrelik bir
mesafe var.

Saffet Erzincanlyd ve ok zekiydi.

-Yaa, demek bana Erzincan'n yaban demek istiyorsun ha! (*).

Eyll sonlarna doru scaklar hafiflemiti. Scaklarn iddeti hakknda bir fikir vermek iin
bir olay anlataym. Bir gece Kolordu stihkm Bln cepheye gtrmek grevini aldm.
Gnn en serin zaman olan gece yarsndan sonra cepheye hareket ettik. Yirmi kilometrelik
yolda sabaha kadar devam eden yryte 27 nefer scak arpmasndan ld ve hastaland.
Bln mevcudu yz otuz ksurdu. Gece yol boyunca:

Gne ufuktan imdi doar, Yryelim arkadalar...

marn syledik. Biz gerekten gne domadan cepheye var-mak zorundaydk. Dicle
yanmzdan akyordu. Ve biz sylediimiz marla gerei dile getiriyorduk.

Ekime doru scaklar hafifleyince Ktlammare'nin on be kilometre kuzeyinde kerpiten


evler yaptrmaya baladk. K burada geirmeyi tasarlyorduk. Kararghtaki gizli mcadele
devam ediyordu. Saffet ok zeki bir adamd, durumu da elverili olduundan beni ezmesini
biliyordu. Istrap iinde kvranyordum.

Bir gece stihkm Blnden arkadalar gelmiti. Dicle kenarndaki adrmda oturuyor,
sohbet ediyorduk. Saffet geldi, yar cidd yar aka, adrn Birinci ube adr olduunu ve
byle misafir kabul edemeyeceini syledi. Hi kukusuz bu davran bana ve arkadalarma
hakaretti. Ertesi sabah Saffet'e gayet ar bir mektup yazdm ve hakareti kendisine iade ettim.
ahsma dein ilere karmann kt sonulara varacan bildirdim.

Mektubu aldktan sonra adrma gelen Saffet:

- Affedersin Selhattin, dedi ben seni kendimle eit grerek aka yapmtm, demek ki
toymusun. yleyse buna gre konu-uruz.

Grlyor ki gayet ustayd Saffet, hem geri ekilir grnyor, hem de yeni bir hakarete
yneliyordu.

Kararghta biz temenler telefon ve karargh nbeti tutuyorduk. Bir zaman geldi ki drt-be
temenin stne bindi yk... Bu durumu Kolordu Kurmay Bakanna anlattm:

-Pekl, bir cetvel yapn, yzbalar da nbete girsin!

Cetveli yaptm, Kurmay Bakan adna btn subaylara tebli ettim. Karabekir'in adam diye
bildiimiz Saffet'in hemehrisi olan yzba Bill bu emre direndi ve benim kendisine byle
bir eyi tebli edemeyeceimi iddia etti. Kendisine yazl olarak askerliin icaplarndan birini
yerine getirdiimi ve Kurmay Bakan adna emir tebliine yetkim bulunduunu bildirdim.

Gece olmutu.

En son gen arkada Temen Haydar, nbeti en kdemli Bill'e teslim etmek isteyince
aralarnda bir tartma balad. Odalarmz yan yana ve duvar ince kerpiten olduu iin
konuulanlar kelimesi kelimesine duydum. Biz bu kerpiten evlere "Karabekir Yurdu" adn
koymutuk. Sonunda Bill bard:

-Bu soysuz herifin elinde karargh elence olamaz, ben o terese yarn askerliin ne olduunu
retirim.

Bunu duyunca aklm bamdan gitti:

-Ulan... diye bardm, askerlii yarn deil, imdi bana ret! Yataktan frladm. O kadar
kuvvetle barmm ki bizim srada bulunan btn odalardan arkadalar kalkmlar. Hamdi
ile Halis nme ktlar. Be-alt arkada beni zorla odama soktular.

Fakat baylmm. Ertesi sabah Bill'e bir mektup yazdm ve saat 11'e kadar benimle delloyu
kabul etmezse kendisini vuracam bildirdim.

Bill kd Saffet'e gtrm.


Saffet beni ard, askerlikten, itaatten, disiplinden sz atktan sonra, derhal Bill'e tarziye
vermezsem durumu Kolordu Kuman-danna duyuracan ve hakkmda kanun kovuturmaya
balanacan syledi. Adeta ate pskryordu.

Dedim ki:

-Bill'le aramzda yle szler sylendi ki, ikimizden biri lme-dike erefli subay olarak
niformay tayamayz. Ben Bill'e bu kad size gstersin diye yazmadm. Sizin de
greviniz ikimize dahiliye zabitlii yapmak deildir. Siz bana deil, Bill'e erefli olmasn
retiniz. Benim gzmde bu bakmdan subay ve er ayn anlama gelir.

Cevap beklemeden dar ktm. Bir de baktm ki Bill orada olanca kuvvetimle stne
hcum ettim. Hem baryor, hem kou-yordum. O nde ben arkada bir kovalamaca balad.
Durumu gren arkadalar da beni yakalamak zere komaya baladlar. Bir an geldi ki
yakalanacam anladm. Silahm ekip ate ettim. Tabii heyecan iinde koarken atlan
kurunlar isabet etmedi. Beni yakaladlar, odama getirdiler.

Olaydan birka gn sonra da Kurmay Bakan Basri, Altnc Ordu Kurmay Bakanl kinci
Reislii'ne tayin olundu ve bizden ayrld. Bylece ben Karabekir'le Saffet'in elinde tam
ezilmeye ak duruma dm bulunuyordum.

(*) Saffet bunu unutmam ve uzun zaman sonra hep bana hatrlatmtr.

TAARRUZ

te olaylar bylece akp giderken 1.12.1916 gn ngiliz taar-ruzu balad.

lk taarruz enitem Ahmet Bey'in kumandasndaki 142'nci Alayn (Arap alay idi) durduu
mam Muhammet'e oldu. Kanl muharebe gn srd. Verilen emirle alay geri alnd. Ve
orada krk erle bir yzba fedai olarak brakld (*). Fedai Birlii gerekten olaanst bir
kahramanlk gsterdi. Bir dman tugay tam gn bu krk kiiyi yerinden atamad.
Sonunda bu kahramanlar emirle suyun kar yakasna alnd ve mam Muhammet denilen bu
mevziye "Krk Gaziler" ad verildi.
Kt evresindeki muharebeler gittike iddetleniyordu. Dman byk bir orduyla
Ktlammare'yi almak ve ehir evresindeki Trk ordusunu kuzeye srmek, bu suretle de
Badat' tekrar ele geirmek istiyordu. Sava ok kanlyd. Bin be yz kiilik Kasta-monulu
40'nc alaymzdan bir subay on er sa kalmt. 4.2.1917 gn Saffet Bey (Basri Bey
gittikten sonra Kurmay Bakan ol-mutu) zetle u emri verdi:

-142'nci Alay Kumandan Binba Ahmet Bey (yani enitem) bulunduu Beyti amran
mevziinin mdafaas kabil olmadn ve alayn geri alnmasn teklif ediyor. imdi Kolordu
ve stihkm Bl Kumandan Cemil (*) ile gidiniz, bu mevzii geziniz ve kara-rnz yazyla
ve mterek imzayla kolorduya veriniz.

Saffet Bey'e itirazla dedim ki:

-Ahmet Bey'in dediine doru dersem enitem olduu iin tutuyorsun dersiniz, hayr dersem
bu sefer Ahmet Bey'le benim aram alr ve bu da aile durumumuza etki yapar. Bu ii yapacak
baka arkadalar vardr, onlar gitsinler.

Saffet Bey ksaca:

-Emir veriyorum, askerlikte sz konusu olan yalnz grevdir. Siz grevinizi yapnz.

Hissediyordum ki, Saffet beni bir tongaya drp tepelemek, sonra da karma geip glmek
istiyordu. Fakat askerdim, daha fazlasn syleyemezdim.

Olay benim dndm gibi geliti. Biz Ahmet Bey'in fikrini kabul ettik ve birliin burada
muharebe edemeyeceini syledik. Ne var ki o akam ayn yere Kolordu Topu Kumandan
Kemal gitmi ve grd mevzilerin muharebeye pek gzel yaradn sylemi. Saffet beni
ard, mstehzi bir edayla:

-Sizin raporunuza m, yoksa Kemal Bey' in raporuna m inana-lm? diye sordu.

- Siz inanacanz ve inanmayacanz eyleri benden renecek deilsiniz.

- Ne demek istediinizi aklayabilir misiniz?

- Pek gzel anladnz eyleri bir defa da benim azmdan dinlemek size zevk
vermeyecek.

- Belki zevkli deil, ama faydal olmaz m?

- Faydal olaca muhakkak, neye yarar ki bu faydalara inanan bulmak mmkn deil.
Saffet sinirlendi:

-Belki bir gn bulursunuz.

-phesiz. Ayrldk.

Ertesi akama doru Ahmet Bey kageldi.

-Bu birlik esir olacaktr. Araplar dmana kayor, ben bu ii yapamam. (*)

(*) Bu Yzba, 1907'de mezun olmu Kerkkl Veysi adnda bir subayd. 1935'te
Bandrma'da Yarbay ve ube Bakanyd.

(*) Cemil, 1938'de Bilecik'te Demiryolu Mfettii'ydi.

(*) Biz savata Araplarn dmana katn veya kolayca esir olduunu gryorduk. nce
bunu Araplarn korkaklna verdik. Sonradan rendik ki, bunun sebebi ngilizlerin Araplara
propaganda ettii istikll fkriymi. Osmanl Devleti 1917'de bu durumu deerlendirmi
deildi.

TUTUKLU

Ahmet Bey'i yar tutuklu vaziyette gnderdiler.

Ve Ahmet Bey'in yerine birok subay ve kumandan ve alayn yanna Trk taburlar gitti. O
gece Ahmet Bey'in alayndan krk kadar Arap neferi ve iki subay ngilizlere kamt.

Sabah oldu.

6 ubat 1917 sabahyd.

Mevzilerde kanl bir kavga balad.

Kumandan beni ard. Yannda Saffet, Topu Kumandan ve Kurmay Halis vard. Karabekir
bana:

-Drbnle bak, muharebe durumunu izah et! dedi. Baktm konutum:


-Dman mevzilerimize girmitir, bir ksm birlikler teslim olmaktadr.

Saffet fkelendi:

-Biz grmyor muyuz ki Selhattin'in mtalaasna ihtiya duyuyorsunuz. Syledikleri


yanltr, dman siperlerimize girmi deildir.

Ben kumandana dndm:

-Kurmay Bakanmz, istedii gibi grmeye, istenilmedii gibi gstermeye kaadirdir, beni
burada bulunmaktan affedin.

Bu iddetli kma karlk Karabekir bana emir verdi:

- imdi cephede bulunan Tmen Kumandan Bekir Bey'i bulun. Tmenini geri ekmek
zere hazrla balasn. Bu emir bir yldan fazla bir sredir devam eden Ktlammare ve
dolaylarndaki sa-valarn aleyhimize sona eriinin kararyd. Muharebe o gn akama kadar
srd. Gn batarken emir verildi.

- Birlikler, gece karanlk basnca kayklarla nehrin bu yakasna tanacaktr.

Gece olmutu.

Kolordu stihkm Kumandan Hasan (*) sahilde bulunacak ve askerin bizim tarafa gemesine
alacakt. Ben de kararghta telefon banda duracaktm. Hasan bu yana geen asker ve
subay miktarn bana bildirecek ben de bu miktar tespit edecektim. Nakliyat yapmak iin
yedi sekiz kadar ahtur (Dicle'de ileyen bir eit kayk) vard.

lem balad.

Gece yarsna doru Hasan telefonda:

-45'inci Tmen Kumandan Yarbay smail Hakk Bey (*) imdi geldi. ngilizlerin kyya
kadar geldiini artk nakliyatn durdurul-masn sylyor.

smail Hakk Bey o gnk muharebeyi yneten kumandand.

Hasan'a cevap verdim:

-ngilizler bizim gnderdiimiz drt kaykla bu yana geemez. Eer sahile kadar inerlerse,
nihayet bu kayklar yakalarlar. Zaten sonunda olacak budur. Ben bu araziyi bilirim. Gece
karanlnda vaziyeti tamamen kavramaya imkn yoktur. Tmen Kumandan btngn devam
eden heyecanl ve kanl muharebenin iinden geliyor. O telal olabilir, biz sknetimizi
muhafaza etmek zorun-dayz.

Hasan:

-Tmen Kumandan imdi karargha geliyor, orada grn, durumu bana bildirin.

Bu cevaptan anladm ki, Hasan da rkm durumdadr.

Kolordu kumandannn odasna geldiim zaman Kumandan Karabekir, Tmen Kumandan


smail Hakk, Kolordu Kurmay Bakan Binba Saffet, Birinci ube Mdr Yzba Halis,
Topu Kumandan Binba Kemal'i heyecanl bir tartmann ortasnda buldum.

Hasan'n sylediklerini ve verdiim cevaplar kumandana anlat-tm. Bu sefer odada hiddetli


baklar stme dikildi. Saffet fkeyle:

- Sizi kaykla karya gndersek gider bu nakliyat tanzim edermisiniz?

- Ben giderim, benim gibi herkes gider. Byle bir vazifede fevkaldelik grmyorum.

Tartmaya Karabekir mdahale etti:

-Tmen Kumandan duruma vakftr. Bu nakliyatn devamn tehlikeli gryor, imdi geii
durdurunuz.

Dedim ki:

-Tmen Kumandan'nn gece karanlnda verdii bu karar, va-kitsiz ve heyecanldr.


Kolordunun kararn arkasndan srklenme-si yerinde olmayacaktr. Henz iki binden fazla
adamn kar yaka-da olduunu sanyorum. Gndermi olduumuz birlik toplamyla imdiye
kadar bu tarafa geenlerin says arasnda binden fazla fark var.

Karabekir benim konumam fkeyle karlad:

-Siz yalnz emrimi yapnz!

Yerime geldim, emri telefonla Hasan'a syledim. Derin bir znt iinde odama geldiim
zaman ube Mdr Yzba Halis bana:

-Selhattin, dedi, ok hain ve atlgan hareket ediyorsun. Harp meydanndayz, karndakiler


sana dost deildirler. Kendine dikkat et!
Sabah gn doduu zaman "Bizi kurtarn" diye baran askeri-mizin ngilizler tarafndan esir
edildiini grdk. Byk bir birli-imiz gz gre gre dman eline braklmt. O gn bir
emir tebli etmek iin yanna gittiim Bekir Sami:

-Yahu bu Kolordu Kumandan ne korkak herifmi, diye ok arbir dille olan biteni knad.

Burada Bekir Sami'ye dein bir an anlatmak isterim: Austos ve eyll aylarndan birinde
Kolordu Kumandan Karabekir'le Fela-hiye'ye Bekir Sami'nin birliine gitmiti. Geceleyin
otururken Bekir Bey dmann var hzyla savaa hazrlandn, bizim ise gerei kadar
almadmz, byk bir kuvvetimizin ran topraklarnda hl bou bouna durduunu
syledi. Karabekir, Bekir Sami'nin bu szlerine karlk:

-Ben orduya yazdm, hepsini yazdm. Yava yava her eyi ikmal edeceklerini ve bizi gerekli
ekilde takviye edeceklerini sylediler. Ben ne yapaym?

(*) 1938'de stanbul'da Gmrk Muhafaza Bamdr Emeklisi Yarbay Hasan.

(**) Bu smail Hakk Bey, Trablus'ta byk kahramanlk gstermiti. Subay k-tktan sonra
Fransz Harp Akademisi'ni bitirmiti. Halil Bey'in snf arkadayd. 1923'te Albay olarak
Silivri'de eceliyle ld.

HKYE

Bunun zerine Bekir Sami, Karabekir'e:

- Size bir hikye anlataym, dedi ve devam etti:

- Vaktiyle bir deveci varm. Hastalanm. Ve artk leceini anlaynca develerini


etrafna toplam. Ey develerim, demi, siz bana uzun sre hizmet ettiniz, ben de buna karlk
size baktm. Baz zamanlar ok yk ykledim size ve az yem verdim. Baz zamanlar az yk
vurdum, ok yem verdim. Artk hepsi geti... Helllaalm.

Bunun zerine develerden biri dile gelip:


-Sana btn hakkmz hell olsun, yalnz bir eyi hell etmeyiz. Sen bizi yola karnca
nmze bir eek koyardn, sanki biz yrmeyi bilemezmiiz gibi... Biz buna da ses
karmazdk. Ama sonra yolumuz bir dereye gelir, eek suyu geirmez ya da direnirdi. Sen
eei de bizim srtmza vurup suyu geirirdin. Haydi bunu da af edelim ama suyu getikten
sonra sen suyu bizim srtmzda geen eei gene bizim nmze koyardn. te bunu af
edemeyiz, bu konuda hakkmz hell edemeyiz.

Bekir Sami'den ayrlp yola knca Karabekir bana:

-Bekir Sami bu hikyeyle beni mi kastetti, yoksa Halil Paa'ym? diye sordu.

Tarizin Halil Paa'ya uzandn syledim. Gerekte Bekir Sami bu hikyeyle hepsine birden
hcum etmiti. Dndn apak syleyen bir adamd. Uluorta konuurdu.

Lzumsuz yere bu kadar esir vermemizin dedikodusu orduyu sarmt. nk bizim sahilde
bulunanlar, sabaha doru ortalk aarrken kar yakadaki askerin ve subaylarn:

-Dman yok, vasta gnderin bizi kurtarn, dmana brakma-yn... diye bardklarn
duymulard. Bunu herkes birbirine anla-tyordu.

8 ubat 1917 sabah Saffet, bana u emri verdi:

-Bizim 51'inci tmenin ran'da bulunan 44'nc alay bu sabah orduya gelecektir. Gidiniz bu
alay alnz ve Kolordu blgesinde baka bir yere gnderilmemesine alnz.

Ordu karargh bizim gerimizde adrlarda idi. Uzakl yirmi kilometre kadard. Bizimkiler,
benim Halil Paa ve Kurmay kinci Bakan Basri Bey gzndeki itibarmdan yararlanmak
istiyorlard.

-Peki... diyerek adrdan ktm.

Ancak biraz sonra bir ey sormak iin tekrar adra girince Saf-fet'i bulamadm. Masasnn
stnde bir kt gzme iliti:

"142'nci Alay Kumandan Binba Ahmet Bey, dman karsnda birliini terketmi ve
muharebe etmemek iin inat etmitir. Divanharbe verilsin.

Karabekir "
Beynimden vurulmua dndm.

nk bu durumda Divanharbe verilen subayn cezas kuruna dizilmekti.

GZYALARI

Istrapla ktm adrdan... Ama elimden ne gelirdi? Bir yanda kk ablam Emine ve
ocuklar gzmn nne geldi.

Gzyalarm tutamadm.

Ordu kararghnda doru Basri'nin yanna gittim. Basri ok fkeliydi:

-Al unu oku! dedi. Okudum:

"ngiliz resm teblii, Basra telsizi vastasyla btn dnyaya Ktlammare civarnda yaplan
bir muharebe sonunda Trklerden 79 subay ve 1879 nefer esir aldklarn ilan ediyor. Bu
bilgiyi Ber-lin telsizi alm, Trk Bakumandanlna vermi. Bakumandanlk da 6'nc Ordu
Kumandanl'na diyor ki: "Siz byle bir haber vermediniz doru mudur?"

Basri:

-Henz kayplarmz ve muharebe raporunu bildirmediniz, btn dnya duydu. imdi biz
Bakumandanla ne cevap vere-ceiz?

Basri Bey bana olaylarn i yzn sordu. Ben de olduu gibi anlattm. Vakit leye gelmiti.
le yemeini beraber yedik. Kolordu Karargh dedikodular konumuz olmutu. Tabii Basri
Bey ile Karabekir ve Saffet'i cehalet ve korkaklkla nitelemekte birleiyorduk.

Vakit leyi gemiti. 44'nc Alayn geldiini haber verdi. Karlamaya ktk. Halil Paa'ya
da haber verildi. Kumandan a-drdan kt. Beni grnce:

- Neden terif ettiniz, korkak kararghn subay? dedi.

- Korkak olduumuzu syleyen sizsiniz, bizim bundan haberimiz yok... dedim.

- u halde imdiye kadar Irak'n grmedii koca esir kafilesini veren siz deilsiniz.

Sustum: Basri:
-Paam, Selhattin 44'nc Alay almaya gelmi, baka yere vermeyiniz, bizim bu gece veya
yarn tekrar kanl bir muharebeye girmemiz muhtemeldir diyor.

Paa kaygl ve zntl bir yzle bana bakt:

- Bu alay da esir verebilir misiniz?

- Biz versek bile bu alay esir olmaz.

Bu cevap, paann houna gitti ve glerek:

-yleyse sizi kurtarsnlar diye verelim.

44. Alay Ahmet Bey'in ilk alayyd. Btn ran, Kafkas ve balangtaki Irak savalarnda n
alm bir Trk alayyd. Kumandan kahraman tannm mert bir albayd. Ad Reit Bey'di.

Ben alay aldm.

Alay Kumandan, Ordu Kumandan'nn yanndayd. Biz karar-gha vardmzdan az sonra


Ordu Kumandan da yannda Alay Kumandan olduu halde otomobiliyle karargha geldi.

7 ubat 1917'yi 8'e balayan gece balyordu. Hava kararyordu. Ben hem savan gidii
bakmndan hem Ahmet Bey'in durumu bakmndan znt iinde kvranyordum. Bir tek
umudum vard: Ahmet Bey olayn Basri Bey'e anlatm ve Ordu Kumandan'nn dikkatini
ekmitim. Zaten enitem davasnda hakl kmt.

Yanmdaki adrda yatan Kolordu kinci ube Mdr Yzba evket'le benim adrmn
nnde konuuyorduk. Karabekir'in neferi geldi:

-Sizi Kolordu Kumandan istiyor...

Ben bu ani arln hayrl olmadn sezdim. O gn Basri'ye anlattm ac gereklerin


Ordu Kumandan azyla Kolordu Kumandan'na sylendiini ve Kolordu Kumandan'nn da
bu ac gereklerin benim tarafmdan Basri Bey kanalyla Ordu Kumandan'na duyurulduunu
tahmin edeceini hesapladm.

Bu dncelerimi evket'e atm.

evket:

- Selhattin, bu adamlarda insanlk kalmamtr, kendini koru ve lml konu... dedi.

- Nasl?
- Haberim yok de!

Ama ben yalan syleyemezdim. Doruyu sylemekten korkarak klemezdim.

Her yer kapkaranlkt. Istraplar iinde kvranarak, Karabekir'in odasna girdim.

Kumandan masasnn bana oturmu, nne bir bardak bira koymutu. ki imeyen ve itii
zaman ok gizli kalmasn isteyen Karabekir' in bu hali ok zntl ve heyecan iinde
bulunduunu ve formaliteye aldrmaz bir duruma dtn gsteriyordu.

Masann stnde yanan petrol lambasnn odaya hafif bir aydnlk serpiyordu.

Kumandann arkasnda Saffet Bey, Saffet Bey'in yannda Yz-ba Halis ve biraz tede
Kolordu Topu Kumandan Binba Kemal oturuyorlard. Adeta bir Divanharp dzenlenmi
gibiydi. Saffet alayc bir edayla beni szyor "imdi kabadayln grelim bakalm, ben
adam nasl tepelerim anlarsn" demek istiyordu. u dakikada Saffet'in kafasndan geenleri
adeta okuyordum.

Karabekir bir sre susarak bekledi, beni manzarann etkisine brakt. Sonra bu etkinin yeterli
olduunu hesaplayarak sordu:

- Esir olanlar hakknda bir eyler duydunuz mu?

- Evet?

- Ne duydunuz?

- Eer korkaklk gsterilmemi olayd, bunlarn esir olmayacak-lar, salt Kolordu'nun


geii vakitsiz durdurmas yznden dman eline dtkleri syleniyor.

- Kim sylyor?

- Herkes.

- Bana isim lzm.

- Kimse fikrini saklayacak durumda deil. Herkes fikrini syl-yor. Birliini dmana
teslim eden Kolordu olmak durumundayz. Bunu kime sorsanz, size syleyebilir, benim
araclma ihtiya yok.

- Pekl bunlar duydunuz da bana niye sylemediniz?

- Evvelce size sylenen eylere dedikodu dediniz. Sylemi olsaydm, bana da bunu
syleyecektiniz.
- Pekla, bana sylemediiniz halde baka bir karargha gidip bunlar sylemekte ne
mana vard?

- Baka bir karargha deil, Kolordu'nun st olan karargha...

- Bir kararghn srrn bir baka karargha sylemenin bir subay iin ok fena olduunu
elbette bilirsiniz.

- Kararghn srlarn ifa etmi deilim, durumdan mteessir olan Ordu Kurmay
Bakan'na sorduu sual zerine olay anlattm.

- Byle bir hareketin hakknzda en ar cezay gerektireceini dnmediniz mi?

- Bu ar cezann tarihin korkak ve beceriksiz demesinden daha hafif olduu


inancndaym.

Son cmle Karabekir'in yzne vurulmu bir kzgn demir gibi geldi.

Saffet arm titriyordu.

Karabekir ayaa kalkt.

O kalknca odadakiler de ayaa kalktlar.

Kumandan:

-Yarn sabaha kadar, size bu bilgiyi vermi olann kim olduunu renmek isterim.

OTUZ BN

Dar ktm. Hi kukusuz ok ktydm. Derhal Ordu Kurmay Bakan'na mektup yazarak
durumu akladm ve benim derhal bu kararghtan alnmam rica ettim. Mektubu gtren
svari ald talimat gereince Ordu Kararghna gidip Basri Bey'i uyandrm mektubu verip
cevabn alm... Sabaha kar geldi. Basri zetle yle diyordu:

-"Bugn senin anlattklarn Halil Paa'ya syledim. O da Karabekir'e sylemi. Geri senin
sylediini sylememi ama, demekki senin Ordu Kararghna gelmenden phelenmiler.
Ms-terih ol, sana kimse bir ey yapamaz. Durumda yeni bir deiiklik olursa bana haber
ver."

Ertesi gn alrken Saffet beni ard:

-Dn gelen alayn geri kalan bir taburu bugn Ordu Kararghna gelecek, git onu al, getir.

Bu anlaml bir grevdi.

-Dn gittim, casus dediniz. Yarn da hain dersiniz. Bu ii baka bir arkadaa veriniz?

Saffet:

-Canm sen Karabekir'in ne kadar vehimli bir insan olduunu bilmiyor musun! Sen onun
dediklerine aldrma, git grevini yap!

Gerekte bu iler hep Saffet'in bann altndan kyordu. Fakat o kendisini daima geride
tutuyordu ve bakalarnn arkasnda kal-yordu.

Ordu Kararghna gittim. Basri Bey'e durumu yeniden anlattm. O da bana mektupta yazd
eyleri tekrar etti. Taburu aldm, ak-ama doru Ktlammare'ye geldim.

Geldiim zaman artk btn arlklar, hastaneler Badat'a doru ekilmek emrini alm... Her
taraf ana-baba gn gibiydi. Dman uaklar bamzda dnyor, birliklerimizi harap
ediyordu.

Ve biz tarih erefler kazandmz Ktlammare topraklarndan ayrlyorduk.

10.2.1917 sabah ngilizler youn bir topu atei desteinde suyu getiler.

Muharebe bizim kyda balad.

Ve her tarafta kanl boumalarla ilerledi.

Felahiye'yi dn brakm olan Bekir Sami'nin tmenini izleyen ngiliz kuvvetleriyle kanl bir
bouma srerken, Ahmet Bey'in alay da bir ngiliz svari tugayyla atmt.

Kolordu Karargh bir hendek iinde alyordu. leye doru Ahmet Bey artk muharebeye
devam olana kalmadn haber verdi

Esasen gn batnca btn birlikler ekilecekti. Ahmet Bey iste-neni yapmt.

Yzba Berkuk yanmdayd:

-Gel, dedi. Ahmet Bey'i kzdralm.Telefona gittik. Ahmet Bey'i bulduk. Ben:
-Ahmet Bey, kolordu sizden daha byk bir umutla durdurma sava istiyor. Yzba Berkuk
Bey, "Ahmet Bey de mi korkmaya balad?" diyor, ne dersiniz?

Bu biim konumaya hi tahamml olmayan Ahmet Bey ok iddetli bir dille:

-Ben lmden korkar bir adam deilim. Bunu hepiniz bilirsiniz. Fakat daha fazla kalrsam bu
sefer alay geri getirmek imkn kal-maz. Benim diyeceim bu! Siz istediinizi yapn...

Ahmet Bey'in fkesine kar bunun bir aka olduunu bildirdim ve gn batarken
Ktlammare kuzeyinde bulunacak biimde hare-ketini dzenlemesinin Kolordu emri
olduunu syledim.

Saatler geiyor, her hafta muharebe daha kanl bir ekil alyordu. ngilizler hepimizi topyekn
esir etmeye alyor ve biz de bu esaret emberinden yakamz kurtarmaya urayorduk.

Grupla beraber ate muharebesi hafifledi ve birlikler yava yava ekilmeye baladlar.

5 Ekim 1916'da balayan ve 10.2.1917 akamna kadar yetmi gn devam eden son
muharebelerde Kolordu l ve yaral sekiz bin kii kaybetmi ve geriye kalan alt bin
mevcuduyla ekilmeye balamt.

Gece hazin ve straplyd.

Sabaha kadar yryen birlikler savaa hazr bir durumda istirahate gemilerdi. Bu olaylar
Ahmet Bey hakkndaki kovuturmay unutturmutu. 11.2.1917 gn dinlenme ve muharebe
hazrlyla geti. Yarallar ve arlklar Badat ynnde ekilmeye devam ediyorlard.

12 ubat 1917 gn sabah dmann hareketi gzkt. ngilizler yava yava birinci
hatlarmza yanayorlard.

leye doru sava balad.

Her yandan yarallar gelmeye balad.

Baz birliklerimiz birinci hatlar brakarak kamaya yneldiler.

Akama kavga bsbtn kanl bir bouma biimine girdi.

Yetmi gndr sregelen muharebede ikmal ve iaenin dzenli olmay yznden zaten
bitkin dm olan birliklerimizin en sekin subay ve erlerini kaybetmi olmas da moral
bozuyordu. Geri ekiliin verdii manevi eziklikle kahramanlk ve cesaret kimlikleri de
yaralanmt. ok zor durumdaydk.
O gn savaa katlan Trkler alt bin, ngiliz kuvveti otuz bindi.

Gnein batna doru telefon banda topu Cemal'le grr-ken en gvendiimiz 5l'inci
Tmenin artk dvemez olduklarn, sa ve sollarnda bulunan Arap taburlarnn panie
kapldklarn ve bir bataryamzn olduu gibi dmana getiini rendim.

ok heyecanl bir arkada olan Yzba Halis:

- Kaan Trk deildir... diye bararak teye beriye kouyor, hrsndan alyordu.

Bekir Sami tmenin arkasnda olanca iddetiyle direniyor ve kaanlar makineli tfek ateiyle
durdurmaya alyordu.

htiyatta duran son kuvvet, Ahmet Bey'in muharebelerden arta-kalm, ok az mevcutlu


142'nci Arap Alay sng takarak ileri srlm, Ahmet Bey de bu kyamete bouarak
karmt.

EKL

Akamn kararm bulutlar kanl meydan rtyordu ki, Kolordu ekilmeye karar verdi.

Emiri Saffet yazd, kumandan imzalad. Atl subaylar birok noktaya bu emri yetitirmeye
kotular. Ben de 51'inci Tmende Cemal 52'nci Tmende Temen Selhattin'e ve teki
telefon mer-kezlerine yazdrdm.

Gn kararm, gece olmu, eitli yerlerde -birliklere emredildii biimde- ateler yaklm,
birliklere geri ekili ynleri gste-rilmeye uralyordu.

Asker ok dank ve perian durumda. Dzln arkasnda bir germe (*) ve stnde bir
kpr vard. Germeyi ancak bu kprden geerek amak mmknd. Dank ve perakende
askeri bu dar geit banda toplamak ve dzene koymak kabildi.

Karabekir bu greve beni memur etti. Ancak burada unutmad-m bir an var.

Kumandan Saffet'e:

-Kpr bana bir subay gnderelim, kfrbaz ve eli sopal ol-sun... dedi.
Ve sonra bana dnp:

-Sen git!., diye emretti.

Bu davran Karabekir'in tutumunu gsteriyordu. Gittim.

(*) Germe, Irak'ta Dicle'den ve Frat'tan alnan suyu le datan arklarn addr.

MAHER

Nefer, hayvan, araba, subay karmakarkt kpr banda... Sanki maher gn... Ve ben bu
kargaal dzenlemeye ura-yordum. Bu sralarda bir hasta arabas geldi. Arabay
durdurdum. Birisi:

Efendim yaral alay kumandanmzn Kolordu Kararghnda bir kardei varm, kendisini
oraya gtryoruz... dedi.

Saat 21 sularyd.

aaladm ve sordum:

- Kimsiniz?

Cevap: Alay 142 yaveri...

- Yaral olan Ahmet Bey midir?

- Evet.

- Neresinden?

- Bandan.

- Ar mdr?

- ok ar, kendini bilmiyor.

Arabaya ktm. Ahmet Bey'in ba sarlmt. Konumak istedim, beni tanmad. Hemen
Karabekir'in yanna kotum. Karabekir ok zld. Arabaya geldi. Ahmet Bey'le grmek
istiyordu. Ne var ki, Ahmet Bey dalgnd. Yalnz braklmamasn ve yaverinin yanndan
ayrlmamasn zorlukla syleyebildi.

Yaraly Badat'a gtrmesi iin yavere emir verdik.

Askerin kprden gemesi gece yarsndan sonra da bir saat srd.

Biz de Kolordu Karargh olarak geriye hareket ettik. Sabaha kar birliklerin duraca yere
vardk.

Herkes toplanm, yorgun, a, uykusuz olduu yere yklmt. Biz de a ve uykusuzduk. Gn


maya balarken emirler balad. Birlikleri doyurmaya ve dman saldrsna kar
hazrlanmaya altk.

leye doru iki dman gambotu arkamza geti ve bizi geriden dvmeye balad. Bir byk
dman svari kuvveti de lden bizi sarmaya alyordu.

leden sonra durum ok ciddilemiti. Artk btn Kolordu iin esaret saatleri yaklayordu.

Elimizde en son ihtiyat olan Badat depo alayn bizi lden sarmaya alan dman
svarisine kar kullanmak zere sevk ettik.

Beni Alay Kumandannn yanna verdiler ki, durumu aklayayaym.

Dman svarisine arazide gizlenerek bir kilometre kadar yak-latk. Ben tepenin stne
karak durumu Alay Kumandanna anlatmaya baladm.

Alay Kumandan Alman'd ve Fon'du.

Kendisine dmana bu kadar yakn yerde ayakta durmann hedef tekil edeceini syledim.

Alman bu uyarmaya aldrmad.

Ama tam bu srada ok yaknmza den bir top mermisi hepi-mizi toza topraa bodu.
Kendimize geldiimiz zaman Alman'n paralanm, drt be erin yaralanm olduunu
grdk. Lzumsuz cesaretin hedefini canyla demi bulunan Alay Kumandan yerine bir
Trk Binbasn brakarak karargha dndm zaman ortal ok tell grdm.

Yanmzdan geen yol tam bir maheri andryordu.

Geriyi tutan dman gambotlar bu darack yolda ekilmeye abalayan arlklar ve yarallar
srekli ate altnda eziyordu.

Akama yaklayorduk.
Karabekir, Halis'i brakarak Saffetle beraber ileri hatta gitti. Olduumuz yer dman
svarisine bir kilometreydi. Dman cepheden de yaklayordu.

Artk esaret yazgs kesindi.

Karabekir giderken bize demiti ki:

- Dman svarisi hcuma hazrlanyor. Ben Kolordu Kumandanym. Byle hcum annda
bir nefer gibi esir olmak istemem. leri hatta gideceim, orada tmen kararghnda bulu-
nacam. Kumandan gibi esir dmek isterim. Siz de lzumu kadar mdafaa ettikten sonra
teslim olursunuz.

Hepimiz son kurunlarmzla grevimizi yapmaya alyorduk.

Bu srada Halis'in ac ac "Selhattin, Selhattin" diye bardn duydum. Kotum Halis yol
zerinde geriye doru giden bir topu takmn gsterdi.

- Bak, mermisi varsa, abuk mevziye sok, dman svarisine ate atr!

Topu subay cebel topu (*) olduu iin tmen kumandannn kendisini geriye yolladn ve
yz elli kadar mermisi bulunduunu syledi.

Derhal mevziye soktuk. Bin metreye kadar yaklam ve adeta duvar biiminde duran dman
svarisi bir topu iin bulunmaz frsatt.

Topu birka mermi savurunca, siperlere girmi Depo Alay bunun verdii heyecan ve umutla
atee ve ileri doru saldrmaya balad. Dman svarisi de bize doru hcum edeceine
derhal atlara bindi ve geriye doru kamaya yneldi.

Bylece esaret emberi krlmt.

leriye giden ve bu durumdan haberi olmayan Karabekir tmen kumandanlarna (**) fikrini
sylemi, Bekir Sami bu fikri kabul etmemi, dman emberi kapam da olsa, yarp
gemenin mmkn olduunu sylemi, bu grevi de stne alarak geriye yrye balam.
Biraz sonra nde Bekir Sami kararghyla gzkt, btn askeri sng takm kavgaya
hazrd.

Halis, Bekir Sami'ye durumu anlatt, emberin krlm ve d-man svarisinin ekilmi
olduunu syledi. Bu arada Karabekir de geldi. Btn birlikler Aziziye-Badat yoluyla tekrar
geriye ekilmeye yneldi.

Gece bir yerde saat mola verildi.


Sonra tekrar yrye geildi.

Ama Aziziye kasabasn bulmakt.

14 ubat 1917 sabah yrye devam ederken birtakm adam-larn Dicle boyundan bize
doru kotuklarn grdk. Bunlarn iinde Operatr Avni'yle Doktor Binba Saim vard.

Hemen karladk ve kafileye aldk. Hastane vapurunda grev yaparken ngiliz gambotlar
gelmi ve hepsini teslim almlar. An-cak gambotlar bunlar geride brakp yukarya doru
knca sa-lam olanlar kendilerini nehre atarak sahile kmlar.

Perian durumdaydlar.

Operatr Avni anlatmaya devam etti:

- Ahmet Bey geldi, yatrdk. Fakat bir ey yapamadk. nk elimizde ara gere yoktu. Ben
sabaha kar vapurdan ayrlmadan nce yanna gittim. Artk kimseyi tanmyor ve son
saatlerini ya-yordu. Sanrm imdi lmtr.

(*) Cebel topu hayvana yklenirdi, sonradan da topu adn ald.

(**) 51'inci Tmen Kumandan Hasan Cemil 1938'de Saylav ve Dil Tetkik Encmeni Reisi
oldu.

ON YIL

Operatr bunlar anlatrken henz yirmi yedi yandaki kk ablam Emine'yi, dokuz
yandaki kz Bedia'y, alt yandaki Meliha'y ve babasn hi grmemi olan yandaki
Osman' dnyordum.

Dayanamayp aladm.

Ahmet Bey otuz alt yandayd. Ablam Emine bu tarihte henz on senelik evliydi.
Bu on yl iinde Ahmet Bey Adana'da Ermeni, Midilli'de Rum, Yemen'de Arap isyanlarna
gitmi en sonra Birinci Dnya Sava'-na katlmt. Emine'nin on yllk evlilik hayatnda belki
de iki yl bulmayan bir beraberlii vard Ahmet Bey'le...

15 ubat 1917'den 4 Mart 1917 gnne kadar Badat'n otuz kilometre gneyindeki Diyale
nehrinin kuzeyine ekilmekle geti. 14 ubat 1917 sava ve ondan nceki muharebeler iki
taraf da ok yormutu (*).

Evvelce Ahmet Bey'in Selmanpak zaferinden sonra yakalad ngiliz gambotu bu


muharebelerde tekrar ngilizler'in eline gemi-ti.

4 Mart 1917 (*) gece yarsndan sonra bir grevden ok yorgun dnm ve darmadank
kurulmu adrlardan birine girerek top-ran stne uzanm uyuyakalmtm.

Uyandm zaman arkadalar ay iiyorlard, bana da ay verdiler ay itikten sonra yzm


ykamak iin adrn nne ktm.

Kurulanrken Karabekir'i grdm. Karabekir'in adr bizimki-nin on adm sandayd.

Kumandan adrn nnde duruyordu:

-Selhattin Efendi... diye beni ard. Derhal toplandm, yanna gittim.

- Ben sizi yaver almak istiyorum, diye sze balad, yalnz size iki ey tavsiye
edeceim. Siz ok marursunuz, bu halinizden yava yava vazgeeceksiniz, byklerinizin
yannda glge olmay reneceksiniz. Sonra ok kabasnz, yava yava kibar ve nazik olmay
reneceksiniz.

- Kumandanm, dedim, sizin bu tevecchnze mazhar olmak benim iin elbette ki


kymetli ve sevindiricidir. Yalnz size bu istekleriniz erevesinde faydal olacam
sanmyorum. Siz belli inanlarnza gre dnr ve hareket edersiniz. Bense kendimi bir
yana brakp olaylar yalnz millet ve devlet yararna tartarm. ok zt sandm bu iki grn
beni size ok yakn almaktan men edeceini dnyorum.

Karabekir:

-Evet, dedi, seninle almann kolay bir ey olduunu sanmyo-rum. Bununla beraber
drstle, erdeme ve gerei olduu gibi syleyen bir adama ihtiyacm var. Bir sre deneriz,
memnun ol-mazsak ayrlrz.

Teekkr ederek ayrldm. adra gelip bunu sylediim zaman arkadalar heyecanla:
-imdi Saffet boyunun lsn alsn...

Karabekir beni yaver yapmak iin ard zaman Saffet de ku-mandana bir yaver aramak
iin alyormu (*). Aralarnda epey tartma olmu.

-Selhattin marurdur, kstahtr, mtecavizdir; Kolordu yaveri olursa Kolordu Kumandanl


yapmaya kalkar. O daima geri plan-da braklmal ve byle kullanlmal... diyen Saffet,
Karabekir'e sz dinletememi.

Az sonra Saffet'in yanna vardm zaman kendisini asabiyetten adeta hasta olmu durumda
grdm.

- Eh ite, dedi, yaver oldun; artk bize kurmay bakanl yapmak caiz deil...

- Emrinizde olmadm zaman size daha fazla saygl olacam sanrm.

(*) Bu savalarda en byk rol Dicle'den arkamza geen dman gambotlar oy-namt. Su
derinlii belli olmayan bu nehirde biz zorlukla ilerken ngilizlerin suyun derinlik ve
cereyanlarn hesaba katarak muharebe gambotu kullanacak kadar bilgiye sahip bulunmalar
dikkat ekiciydi. Bar zamannda ngilizlerin bu sularn iletme imtiyazn alarak tecrbe
sahibi olmalar bilgilerinin temeliydi. Bir devlet, snrlarn yabanclara bylesine aarsa
elbette cezasn ekecektir.

(*) Bakumandanlktan u emri almtk: "15 ubat 1333 gnn takip eden 16 ubat 1333
gn 1 Mart 1333 gn olacaktr." Bylece Bat dnyasyla aramzdaki on gnlk tarih
fark kapanyordu.

(*) Bunu daha sonra Saffet bana anlatt.

HAZIRLIK

Artk Diyale'nin deil Badat'n savunmas sz konusuydu.

lk elde btn birlikleri Diyale gerisine almak ve karma kark duruma giren ve adeta bir sr
manzaras alan askeri yeni batan dzene koyarak savaacak hale getirmek gerekiyordu.

Biz de buna alyorduk.


Birok birlik kaldrlyor; subay, er, hayvan, top, makineli tfek durumlarna gre yeniden
birlikler meydana getiriliyordu. Badat' savunmak iin de arazi ve ehir inceleniyordu.

Ben Karabekir'in verdii kordonu takm yaver olmutum. Ama ube Mdrm Halis, bana
Birinci ube ilerini de yaptryordu. Gcmn yettii kadar her yana kouyordum.

7 Mart 1917 gn Badat savunma blgesini incelemek iin Badat'n kenarndaki kklerden
"Nazm Paa Kk"nn taraasndaydk. Hepimiz drbnlerle araziyi inceleyip gereken
notlar alyorduk.

Drbnle bakmaya daldm bir anda arkamdan birinin ceketimin eteini ektiini hissettim.
Kafam evirince Ordu Ku-mandan Halil Paa'y grdm.

Gsmdeki yaver kordonuna bakarak eliyle bir soru iareti yapt. Demek istiyordu ki?

-ki gn nce sana casus diyen Karabekir'e yaver mi oldun? Ben de bu ii anlayamadm
ellerimi iki yana aarak iaretle anlattm.

Gnlerimiz ok doluydu.

Bu srada zc ve anlaml bir olay geti bamdan...

Biz evin damndan evreyi incelerken dman uaklar da tepemizde dolayordu.

Karabekir, otomobil, araba, at gibi eylerin kkn kenarnda bulunmamasn ve hepsinin


gizlenmesini istedi. Biz de emir verdik, iki tmenin kumandanlar da burada idiler.
kararghn subay, nefer ve atlar epey kalabalk oluyordu. Damda says az sorumlu-lar
brakld geriye kalanlar datld.

Buna ramen dman uaklarnn bamzda fr dndn gren Karabekir:

-Selhattin evreyi gez, herifleri kukulandracak kalabalk iste-mem... dedi.

Aaya inip gezdiim zaman herkesin gizlenmi olduunu, an-cak Bekir Sami kararghnn,
hayvanlar ve tmen bayrayla dur-duunu grdm.

Derhal gizlenmelerini syledim ve emri neden yerine getirmemi olduklarn sordum. Benim
bu soruma svari erlerinden biri:

-Biz Bekir Sami'nin erleriyiz, yalnz onu dinleriz, bakas karamaz... demez mi!
Bu kadar kritik bir zamanda kumandanlarn bulunduu binann tehlikeye drlmesi
ordunun hayatyla oynanmas demekti. Ne-fer bunu bilemezdi. Yalnz subaya itaati bilmesi
gerekirdi. Bu as-kerliin esas kanunuydu.

iddetle bardm:

-Hemen ahrlara girin!

Er kafasn evirmekle karlk verdi.

Bu kstahla dayanamadm, neferin stne atladm, suratn datncaya kadar dvdm, atlar
da bir yere soktum (*).

O sralarda karargha gen bir svari subay geldi. Hamdi Emin bu arkada bana tantt.
Trabzonlu Cell ile dostluumuz o tarihte balad.

Her gn daha ktye giden muharebe 10 Mart 1917'de dmann Badat'a taarruzuyla son
haddini bulmutu. O gn leden sonra btn ehir dman etkisi altna dmt. Sava
Badat bahelerinde devam ediyordu. Kentin eitli yerlerindeki birliklere tebli edilecek
emirlerin bir ksmn ben gtrecektim. Saffet, Cell'in de benimle beraber olmasn ve
birlikleri tanmasn istedi:

Cell'e sordum:

-Ata binmesini bilir misin?

Bu sorum yirmi yandaki subaya ok ac gelmiti. nk hem svari subayyd ve hem de


her gen gibi kendisinden stn kii tanmayan duygulara sahipti.

ok iyi binerim... dedi.

Atlara atladk.

Sokaklardan, bahelerden, balardan geiyorduk. Cell bir trl bana yetiemiyordu. Ben
zaman zaman durup onu beklemek zo-runda kalyordum. Oysa bu bekleyilere iinde
bulunduumuz grev artlar elverili deildi. Bamza da dman atei yayordu.

imizi tamamlayp dndmz zaman Halil Paa bata olmak zere btn kumandanlar
kararghta toplanmlard. Tartma... Tartma... Sonunda karar:

-Badat gece boaltlacak. Kolordu ve Badat'taki devlet tekilt gece yarsndan sonra ehri
brakacaklar... Yerli ahaliden kurulacak geici hkmet yarm sabah ngilizlere teslim olacak.
Badat, Kanun Sleyman tarafndan zaptedilmiti. mparatorlua 382 yl bal kalm bu
topraklardan ekiliyorduk. Biz ehirde savarken, uaklar gklerde dolar ve bombalar
patlarken baz Araplar kaplara km:

-Allah Sultann askerine yardm etsin!., diye dua ediyor ve alyorlard.

Silahl asker iin silahsz bir ehri dmana brakmak kadar ac ey olamaz.

Biz hepimiz alamaklydk.

10-11 Mart akamnda mthi bir kasrga balamt.

Ve biz bu kasrgann iinde Badat' terkettik.

Badat'tan Samera'ya kadar yz on kilometrelik bir demiryolu vard. Biz bu demiryolu


stnde ehrin sekiz kilometre kuzeyinde mahade istasyonunda hazr olacaktk.

Sabaha kar ehrin kuzey ucundaki Kzimiyye mahallesinden karken byk bir vaveyla ile
karlatk.

Otomobilde Karabekir, Saffet ve ben vardk.

(*) Bu olay 7 Mart 1917'de Irak'ta olmutu. Ben hadiseyi Mart 1920'de Bursa'da Bekir
Sami'nin yaveriyken kendisine sylediim zaman dedi ki: "Eer bu neferler o zaman bu olay
bana anlatsalard, sana ok fena davranrdm." nk kararghtaki bu erler gvenilir "Bey"
ocuklaryd. O zamanlar kumandanlar kararghlarnda byle beyzadeler bulundururlard ki,
elbette askerlik anlayna sar yan yoktu.

ATE

Arabadan atladm, grltnn ne olduunu anlamak istedim Mahalleye girince korkun bir
manzarayla karlatm bizim gzleri frlam neferler, kadn, ocuk, erkek, ihtiyar halk zorla
topluyorlar ve kasabadan karyorlard. O srada bulduum bir subay u bilgiyi verdi:

"Biz ordunun ar yarallarn, balarnda subay ve doktorlar olduu halde hastane yaptmz
yerlerde brakmtk. Askerlikte usul buydu.
Ne var ki Bekir Sami'nin tmeni tam Kzimiyye mahallesinden geerken duyduu feryatlar
zerine kasabaya girmi ve grm, ki, hastanelere hcum eden Araplar kolu baca krk
yarallar, yatak-taki hastalar, birer ip takarak sokakta sryorlar, hastaneleri yama
ediyorlar, hastalar soyuyorlar. Halkn, Trk ordusu gitti diye korkusu kalmam. Bekir Sami
durumu grnce Kzimiyye halkn toplamaya balam."

Geldim, rendiklerimi kumandana anlattm.

Otomobili srdk, biraz ilerde henz maya balam havann yar aydnlnda Bekir
Sami'yi tmenin banda bulduk.

Karabekir, Bekir Sami'ye sordu. O da yukarda anlattm gibi durumu aklad. Karabekir:

- Peki bu halk ne yapacaksnz?

- imdi ne yapacam grrsnz.

Biraz sonra ate sesi duyuldu. Bir de ne grelim!.. Bekir Sami drt yz kiiden fazla olan
Kzimiyye halkn kuruna diziyor. ok zlen Karabekir:

- Bekir Bey ne yapyorsun? Bu halkn ne gnah var?

- Drt yzyllk Osmanl tarihinin hesabn gryorum. Geceyi orada geirdik.

ngilizler daha Badat'a girmemilerdi.

Badatl subaylara ailelerine veda iin izin vermitik. Kararghta bir Badatl Yzba Tevfik
vard. stei zerine ona da izin verildi.

Yalnz haber aldk ki, Badat'tan ayrlmamz zerine bizim kt liralar da deerini yitirmi 3-
3.5 kt lira bir altn ediyormu (*).

ACABA?

Yanmda Ahmet Bey'in yz ksur altn liras vard. Acaba ben durumdan yararlanarak bir
eyler yapabilir miydim? Kocasn kay-beden ve artk yoksul yaamak zorunda kalan ablama
bir hizmet edebilir miydi? Peki, ben yz altn Badatl Tevfik'e verirsem acaba geri dner
miydi? Sonu olumsuz olursa kardeime en byk ktl etmi olacaktm. Kendi kendimle
epey mcadele ettikten sonra dedim ki:

- Bir ey olursa paray Emine'ye ben derim.

Ve Tevfik'e yz ksur liray verdim.

Tevfik gne batarken gitti, gne doarken dnd. Ben o gece ok heyecanl saatler
geirdim. Ama dnte yz altn karlnda drt yz ksur lira getirmiti. Bunu grnce ok
sevindim, zntlerimi unuttum.

Badat'n ngilizlere gemesi zerine birok Arap subay ve neferi de ehirde kalp Osmanl
devletiyle ilikilerini kesmilerdi.

ngilizler 12 Mart 1917 gn Badat' ele geirmiler ve 15 Mart 1917 gn yava yava
kuzeye doru yrmeye balamlard.

Biz de Badat'n 15 kilometre kuzeyindeki Belet istasyonunda dmana kar koymaya


alyorduk.

ngiliz siyas tarihinde (3-B)'ler diye adlandrlan B'lerden bi-rincisi Britanya'nn eline
gemiti. Dier ikisi Batum ve Baku idi Londra bu 3-B'nin kontroln ele geirmek istiyordu.

15 Mart gn dman Mahade istasyonundan ileriye doru hareket etti. Birliklerimiz


Belet'in gneyinde mevzilenmiti. Ancak susuzluk balad. Akama kadar sudan yoksun
kalnrsa birliklerin bulunduklar mevzilerden ekilecekleri syleniyordu. stasyonda su
vagonlar vard. Fakat yanmzda bulunan Alman tahrip birlii, Belet'in gneyindeki hatt
tahrip ettiini ve trenin ileriye gidemeyeceini bildirmiti.

Durum ok nemliydi.

Alman grubunun iinde bulunan bir Trk subay bana gizlice bir haber verdi. Almanlar tahrip
iini yapmadan kamlar...

Demek ki demiryolu hatt salamd.

Bu bilgiyi Kurmay Bakan Saffet'e ulatrdm.

Ancak her teklifimi krmak isteyen ve beni sz sahibi grmekten gocunan Saffet:

-Almanlara inanmak zorundayz... dedi.

Bunun zerine duyduklarm Karabekir'e syledim. Tereddde dt. Ben direndim:


-Otuz-krk vagonlu bir tren yapalm, arkasna drt su vagonu takalm. Hat zerinde
gidebileceimiz yere kadar gidelim. Birlikleri bulduumuz yerde hem su verelim, hem de
hasta, yaral ve yorgun olanlar alalm.

Karabekir kabul etti.

Saffet bu davran lgnca gryor:

-Eh, artk askerlik kalmad, kurmaylk kalmad, i kabadayla kald... diyordu.

(*) Birinci Dnya Sava'nn birinci yl sonuna kadar Osmanl mparatorluu'nun paras altn,
gm ve bakrd. Kt para yoktu. Yalnz Osmanl Bankas, kendi hesabna banknot
karmt. Harp ilerleyince devlet de kt para basm ve sava sonunda bunlar altnla
deitireceini iln etmiti. Halk buna pek inanmamt. nk devlet 1878 Rus Sa-va'nda
ayn eyi yapm, sonradan szn yerine getirmedii iin ok kii mahvolmutu. Halk bunu
biliyordu. Osmanl Devleti ekilirken parann kymeti elbette decekti.

MAKNST

Dzenlediim trenle dman ynne doru yola ktm. En ok korktuum makinistti. nk


Rum'du makinist (*). Zaten Osmanl Devleti'nde demiryolcular Rum, Ermeni, Yahudi veya
Arap't.

Bir sre gittikten sonra hat kenarnda Bekir Sami'nin kararghn bulduk. Onlar da gelen treni
grnce aknla dmler. Zira, biz dman ynnden geliyorduk. Daha nce buradan
getiimiz halde Bekir Sami kararghn gremeyiimizin sebebi vard. nk onlar bir dan
ardndan geliyorlarm. Epeyce ileri gittikten sonra uzakta dman svarisini grdk. Ben
makinistin yanndaydm. Hemen treni geri evirdim. Makinist bu hareketin ok tehlikeli
olacan sylemiti. Birdenbire geri dnersek vagonlarn st ste ylacan ve trenin
yoldan kacan anlatmaya abalamt. Ancak benim halim "cahil cesurdur" ataszne
uygundu. Rum makiniste inanmadm. Tabancam ekip:

- Emrime itaat etmezsen vururum... dedim.


Neyse ki dndk ve Bekir Sami'yi bulduk.

Birliklerde erler ve hayvanlar susuzluktan krlyordu. Dicle'nin scak ve pis suyu bir yana
brakld. Vagonlardaki souk ve filtre edilmi suyu dattk. Bir yandan da muharebe
olanaklarn azaltan yarallar, hastalar ve eyalarn trene yklemeye baladk.

ki saat sonra Belet istasyonuna gelip durumu Karabekir'e arzettiim zaman savan bugnn
kurtarmann gururunu yayor-dum.

Saffet bir kenara ekilmi sapsaryd. En sonunda kumandan dayanamad ve uluorta:

-Harbi, ilimden fazla karakter idare eder... dedi.

Gne battktan sonra birlikler ekilmeye devam edecekti. Badat'tan balayarak Badat -
Mahade - Belet - stabilat - Samera istasyonlar vard. Gece ok uram, yorulmu ama
trenden yararlanarak yarallar, hastalar, arlk eyalar geriye yollamay baarmtk. Bu
aba srasnda 52'nci Tmen Kumandan kararghyla geldi Bekir Sami'nin kurmay o tarihte
Binba Dadayl Halit'ti. Hepimiz istasyonun bir odasnda oturmu, yorgun ve halsiz iinde
bulunduumuz durumu tartyorduk. Her eyi kt gren ve ters yann ortaya atan Halit
iine dtmz durumu her eyden nce kumandanlarn bilgisiz ve korkak olmalarna
balyordu. Daha ekingen olan ve ok temiz insan Halis de tarihi zorunluluklarla bu yola
dklm olduumuzu anlatmaya alyor ve bundan kiileri sorumlu grmenin yanl
olduunu sylyordu. Tartma srerken Halit:

-Bugn kolordunun, tmenin hayatn Selhattin'in getirdii su kurtard. Her trl tehlikeyi
gze alan ve ordu hesabna hayatn feda etmesini bilen bu arkadan fedakr karakterine
yukardaki kumandanlar sahip olsalard, olaylarn ak byle olmazd. Kolor-du Kumandan
bir korkak, Kolordu Kurmay Bakan bir ocuk... Allah bizi korusun...

Halit, kendisinden bir yl sonra okuldan kan Saffet'in kendisine st durumda Kolordu
Kurmay Bakanl'na geiini bir trl hazmedememiti. Bu psikolojinin esiri oldu ve ilerde
bu yzden harcand.

Karabekir beni Hat Komiseri tayin etti. Ben de Svari Temeni Cell'i yanma muavin aldm.
Btn fazlalklarmz kuzeyde su kenarnda bulunan stikll istasyonuna tamak iin
abalyorduk.
On yedi gn bu heyecanlar iinde geti. Kolordu, sudan ok uzak olan Belet istasyonunda
direnmek istemiyordu. Samera istas-yonunda bulunan Ordu Karargh da adm adm
savunmada srar ediyor, dman zorunlu kalmadka geri ekilmeyi doru grm-yordu.

Kolordu Kurmay Bakan durumu anlatmak iin iki istasyon gerimizde bulunan ordu
Kararghna gitti. 17/18.3.1917 gecesi dnen Saffet'in getirdii cevap ok ktyd. Ordu
Kumandan kendisini kabul etmemiti. Ordu Kurmay Bakan gayet hain bir tavrla:

-Aldnz emri yapnz... demiti.

Kolordusunun felkete deceini gren ve bundan derin znt duyan Karabekir, stelik
hakarete uramaktan ac duy-mutu. Saffet:

-Ben artk Kurmay Bakanl yapamam, askerlikten istifa edeceim... diyordu.

Tmenler:

-Eer Kolordu yarn sabaha kadar bize ekilme emri vermezse emirsiz geri ekileceiz...
diyorlard.

zetle, herkes periand.

Anari iinde her birlik kendi bana buyruk kesilmiti. Bylece ordunun felaketine kaplar
almt.

Belet istasyonundaki odada adam; Karabekir, Saffet ve ben gece yarsndan sonra
straplarla kvranyorduk.

-Msaade ederseniz bu i iin bir defa da ben Ordu Kumandanna gideyim.

Saffet kplere bindi:

- Hoppala! artk iimiz mlzm efendilere kald. Karabekir epey dnp tarttktan
sonra:

- Pekl git ve anlat!

Aa indim. Hazr lokomotiflerden birine bindim, yola ktm. stabilat istasyonuna


vardmda Ordu Bayaveri Binba Naim Cevat'n bize gelmekte olduunu grdm. Binba
bana dedi ki:

-Size bir emir gtryorum, sen al bunu gtr, ben dneyim.

-Ordu Kumandann greceim... diye cevap verdim ve durumu anlattm.


Naim Cevat:

-Al emri oku! Emir kesindir. Kolordu lnceye kadar yerinde kalacaktr. Esasen Ordu
Kumandan yatmtr, bundan sonra grmek imkn yoktur. Saffet de geldi, durumu anlatmak
istedi, dinlemedi Sen de nafile yorulma.

-Grevimi yapmak zorundaym.

Samera'ya geldiim zaman sabah yaklayordu... Samera da ana-baba gnyd. nce Basri
Bey'in yatt odaya girdim. Uyan-drdm. Beni grnce:

-Ne istiyorsun? diye sordu. steimi anlatnca fena halde fke-lendi:

-Sen deli misin? Sfatn ne? Akln ne? Bu ilere karma! Haydi git!

-Memleketimin verdii ileri yapmak hakkna sahibim. Trkm bu sfatmn verdii hakk her
yerde kullanabilecek yetenekteyim.

Basri cevap vermedi, yorgan bana ekti. Ordu Kumandannn odasna girdim. Gece yarsna
kadar imi ve sonradan szm olan Halil Paa, ml ml uyuyordu. Uyandrnca:

-Ne istiyorsun?

-Kolordu savunma iin verdiiniz emri yapamaz. Drt yz yldr Trk kan emmi Arap
topraklarn son Trk kanlaryla sularsanz tarih sizi Haccac'tan daha meum bir kii olarak
tanr. Size bunu aklamaya geldim.

-Hepsine evet... Yalnz kiminle teerrf ediyoruz? Bunu ren-mek isterim.

-Doru bildiini bir Trk subayna syleyen bir Trk ocuu karnzdadr.

-Ne yapmamz istiyorsun?

-Cebimden bir kt karp kurun kalemle u emri yazdm:

"K. 18. Kumandanlna, Mnasip grdnz mevziye kadar ekilebilirsiniz.

6. OrduK."

Halil Paa bunu okuyunca dedi ki:

Karabekir bu emirle Diyarbekir'e kadar gider.


Ne var ki, Paa emri imzalad.

ktm, Basri'ye gsterdim.

l, dedi, sarho bir kumandan bu kadar i grr.

Belet istasyonuna dndm zaman hava maya balamt. Karabekir ve Saffet hl odada
geziyorlard.

eri girdim; emri Karabekir'e verdim.

On kilometrelik bir ekilmeye raz olmayan Ordunun imdi Kolorduya istedii serbestlii
vermi olmas kumandann ok houna gitmekle beraber ayrca eletirme konusu oldu.
Karabekir:

- Selhattin, bugn yaptn hizmeti tarih unutmaz. Fakat Ko-lordu Kumandannn


dinlenmedii bir yerde bir temenin dinlen-mesini de aklndan karma! Tarih bunu da
unutmaz...

(*) Trkiye'de ilk demiryolunu ngilizler yaptlar (1856). Bu, zmir - Aydn hattdr. 1863'te
Franszlar bu alanda imtiyaz aldlar. Bylece yabanclarn imtiyaznda demiryollar iletmeleri
yaplmaya baland. 1888'de demiryolu rekabetine Almanlar da kartlar. Bylece, ngiliz -
Alman - Fransz mcadelesi balad. Osmanl Devleti kh bir taraf, kh br taraf tutarak bu
yabanc rekabetini idareye alyordu. Bamszln satm bir hkmetin dt rezilane
vaziyeti o zaman grmyor ve bu politikaya "li siyaset" diyorlard. Btn bunlar
Cumhuriyetin ilanna kadar devam etti. Cumhuriyet devleti yabanc kumpanyalar
milliletirdi.

RAPOR

Karabekir emre uygun olarak birliklerin stabilat ve Samera istasyonlar arasndaki mevzie
kadar ekilmesini emretti. Ve mevzi seimi iin de Tmen kumandan ve kurmaylarnn
stabilat istas-yonunda toplanmasn emretti.
Biz bu emrin yrtlmesini salayc almalar yaparken Karabekir de uzun bir rapor
yazyordu.

Raporu yazdktan sonra bana verdi:

- Telsizle Ordu Kararghna ifre et...

18 Mart 1917 gn Karabekir'in Belet'ten Samera'daki Ordu Kumandanna yazd tarihi


rapor yle zetlenebilir:

"Vaziyet-i harbiyye, Kolordunun ezilmeden dmanla irtibatn keserek Samera istasyonunun


imaline ekilmeyi gerektirir. ngiliz-ler bu hatt sonuna kadar zaptedeceklerdir. Biz artk bu
kuvvetle ngilizleri bu emelden vazgeiremeyiz. Bu yolda uramalar, stn kuvvetler nnde
Trk birliklerini perian eder.

Btn bunlar hesaplanmadan verdiiniz emirlerle, ahsm muharebeyi idare edemez bir adam
hviyetine sokmaya altnz anlyorum. Ben bir Kolordu Kumandanym. Nefer gibi itaat
etmek vazifem olduu kadar, doru grdklerimi teklif etmek de vazifemdir. Siz buna
msaade etmiyorsunz.

Tarih, muharebe vaziyetlerini kavrayamayan ok cesur kumandanlarn nihayet esir veya telef
olduunun misalleriyle doludur.

Ben takate, hesaba dayanmayan kararlar tatbik mevkiine de-mem.

rfan aczinin cesaret nam altnda tavsif edilen babo dncelerle rtlmesine vasta
olamam. Irak muharebatna ve bilhassa Badat sktuna mesul arandn hissediyorum.
Byle bir hesapta cevap vermeye ve mesulleri gstermeye hazrm."

zeti bu olan rapor, gerekten medeni cesaretle yazlmt. Ak-ama kadar her ey bitmi, iyi-
kt durum dzenlenmiti. O gn mevzileri gezerken Topu kumandan Binba Kemal:(*)

-Kumandanm inallah yaknda Badat' alrz... dedi. Kemal'in bu szne karlk Karabekir:

-Kemal Bey, Trk'n asrlarca kann ve emeini emen bu topraklardan kurtulmak, Trk'n
saadetine hizmet eder. Gnl buralarn bu suretle brakmaya raz deildi. Fakat madem ki
oldu, artk biz Trk emeini Trk topraklarna verelim. Arabistan' Arap'a brakalm.
Kumandann bu cevab hepimizi artmt. Bu topraklarn kaybndan Karabekir adeta haz
duyuyordu. imizden ok ar dnceler geirdik (*).

19 Mart 1917 sabah tekrar mevzileri geziyorduk. Sol sahilden bu tarafa geen deve
kollarmz seyretmek iin kyya gitmitik. Develer kayklara binemiyor, binerse rkyor,
trl rezalet sryordu. Karabekir bu hale bakt:

- Yzyllarca stnde yaadmz u topraklar en basit medeni vastalarla donatamamz,


imdi kalkm dnyann en gl devletleriyle kavga ediyoruz. Bu kavga olmuyor, kuvvetli
bir makine nndeyiz adeta... Milleti bir kasaphanede ldryoruz. Bunun adna da
vatanseverlik, milletseverlik diyoruz. Ne derin bir cehalet...

(*) 1938'de anakkale Mstahkem Mevki Kumandan Tmgeneral Kemal.

(*) Oysa zaman, Karabekir'in dncesini hakl kard. Her yeni fikir, daima byle
beenilmez ve muhalefetle karlanr. 1917'de tepkiyle karlanan fikirler sonradan milletin
mal olmutur.

FRE

Dicle kenarnda Karabekir konuurken ve Saffet'le ben dinlerken bir ifre getirdiler.

Kumandan ifreyi bana verip:

-A! dedi.ifreyi okudum:

"18. K. Kumandanlna,

Miralay evket Bey, 18'inci Kolordu Kumandanl vekletine tayin edilmitir. Gelince
vazifeyi teslim ediniz. Emir almak zere Musul'a gidiniz."

armtk.
Karabekir:

-Cehaletle ilmin mcadelesinde, ilmin malubiyetini grmek acdr.

Otomobille karargha geldiimiz zaman yeni Kolordu Kumandan Vekili evket'in gelmi
olduunu grdk. Emir hesapla verilmiti. Albay evket yedi gnlk yoldan, Musul'un
dousunda Revandiz'den geldiine gre Karabekir'in istifasn vermeden nce ordu,
Karabekir'i azletmi demekti.

O gn zntyle geirdik.

Ben kumandana, beni de beraber gtrmesini syledim.

Karabekir:

- Beni emekliye ayracaklar, artk askerlik hayatm mahvoldu. Beraber gtrrsem seni de
Karabekir'in adam diye tepelerler. Sen orduda tannyorsun. stikbalin burada emindir.
Ayrldma mte-essirim, ama seni, senin hesabna burada brakmaya mecburum.

20 Mart 1917 sabah Samera'dan ayrlan Karabekir'i gzyalarmzla uurladk.

Dndmz zaman yeni kumandan beni ard ve yaverliinde braktn syledi. Bu


davranyla Karabekir'e sayg gsteriyordu.

Ben bu ii yapamayacam srarla syledim.

Sonunda kabul etti.

Beni tekrar Birinci ubeye verdiler.

Gnlerimiz youn almayla geiyordu. Son tren istasyonuna ylan eyalar da hayvan
srtnda Musul'a yolluyorduk. Kendimi-ze eki-dzen veriyorduk.

Ahmet Bey'in eyalarn ve hayvanlarn getirmilerdi. Eyalarn sattrdm. Hayvan ben


aldm. ehit Ahmet Bey'in eyalarn sattrmak benim iin ac olmutu.

Ablam Emine'nin drt yz ksur lirasn postayla yolladm. Aabeyime yazdm mektupta
Ahmet Bey'in nasl kahramanca ehit olduunu anlattm. Emine'nin yava yava altrlmas
gerektiini ona Ahmet Bey'in yaral olarak esir dtn sy-lemelerini ve esaretten mektup
bekleyerek bir sre oyalanmasnn doru olacan yazdm (*).
(*) Oysa sonradan Ahmet Bey'in gerekten yaral olarak esir dt haberini aldk. Operatr
Avni Bey'in verdii bilgi ve yapt tahmin doru kmamt.

ULTZ

Ktlammare dolaylarndaki savalardan sonra memleketine giden Alman Hava Yzbas


ultz geldi. Muharebelerde bizi mas-karaya eviren dman uaklarndan intikam alnaca
umudu hepimizi sevindirmiti.

Bir gn dman ua stmze geldi. ultz bunlara saldrd. kisi kat, ncsyle
urayordu. Bamzn stnde devam eden bu heyecanl hava muharebesinde son dman
ua kanca Alman peine dt. Bir sre sonra ikisini de gzden kaybettik.

Bir sre geince ultz geri dnmeyince hepimiz korkulan eyin baa geldiine inandk.
Alman'a acdk.

Aradan gn geti. ultz yz gz sarl, perian geldi. Ve anlatt: Bizim stmzde


muharebe ederlerken makineli tfei arza yapm- Dman bundan yararlanarak kamaya
balam. ultz bakm ki herif kayor, silahla yapamadn uayla yap-may denemi ve
ua dman uana bindirince teker-meker yuvarlanmaya balamlar. Yere yaklarken
Alman kendisini at-m, ngiliz yere arpp yanan uanda lm... ultz d sonu-cu
baylm, ama yaralanarak iin iinden syrlmak baarsn gs-termi.

Alman bunlar anlattktan sonra dedi ki:

- Nianlm evlenmek iin Purlemerit niann almam art kotu. Almanlar bu nian vermek
iin bir pilotun on iki uak drmesini isterler. Benim drdm uak on ikincidir. Artk
nian alaca-m ve evleneceim.

ultz'un eline Irak'ta on iki uak drdne dein belge ve-rildi ve Almanya'ya gnderildi.

ETHEM AYI
Olaylar geliiyordu, ran'da bulunan 13. Kolordu hzla geliyor-du.

Badat muharebesinden sonra kuzeye ekilen 14. Tmen de kuzeyden yaklayordu. Buna
karlk ngilizler bu iki Trk kuvvetinin birlememesi iin araya girecek biimde Dicle sa
sahilinden harekete gemilerdi. Biz de Bekir Sami kuvvetini kar yakaya geirerek dmana
kar koymay tasarlyorduk.

265

29 Mart 1917 gn Kolordu Karargh 52. Tmenin arkasna gel mi ve tarihte Ethem ay
Muharebesi adyla anlan sava ynetme ye karar vermiti.

Ethem ay Muharebesi balamadan nceki birka gn insan g cnn stnde bir alma
yaptk.

Bir gece sabaha kar ok bitkin ve a durumda karargha gel-mi ve bo bir adr bularak
toprak stnde biraz uzanmak istemi-tim. adra girdiim zaman Temen Cell gzn at:

-Selhattin Bey, dedi, yorgun ve a olduunuzu sanrm. Ben size yemek ayrdm, siz yemek
yiyinceye kadar bir de ay piire-yim size... Ben uykumu aldm. Sonra siz benim yatama
uzanrs-nz.

O gn iin bu ilgi dnyalara deerdi... Geldii gnden beri beni seven ve sayan Cell'e
unutulmaz bir dostluk duygusu iimi sard.

Sabah erken saatlerde dman cephedeki 52. Tmene (Bekir Sami'nin tmenine) saldrmaya
balad. leye doru taarruz btn iddetiyle devam ediyordu.

Grevimiz bu akam bitecek, birlikler akam karanl basnca ekilecekti.

Yeter ki akam bulalm.

leye doru tmenin sol cenahn dman evirdi. Bir batar-yayla istihkm bln esir
ald. Sonra sol cenahtan gerilere sarkmaya balad. u halde tmen esarete doru gidiyordu.
Yeni Kolordu Kumandan evket zntl ve telalyd. Ben hemen kumandana:

-Arkamzda bir Arap ihtiyat taburu var, msaade ederseniz bu taburu alarak evirme yapan
dmana taarruz edeyim ve evirmeyi durduraym.
Kolordu Kumandan bu nerimi kabul etti. Ben hareketi baaryla yrttm.

Akam yaklayordu. Cephede durum kanlyd. Uzaktan ran dalarndan bir k grnd. Bu
k gelmesini beklediimiz Ko-lordunun 14. Tmeni olabilirdi. Kumandan derhal topluca
durdu-umuz yere gelerek:

- Bu k 14. Tmen olabilir, bizim bu gece ekileceimizi bil-mez, yrye devam eder ve
yarn ngilizlerin eline der. imdi biriniz ata atlayp yetiiniz ve tmeni Ethem ayna deil,
daha kuzeye Samera'ya getiriniz.

Emir aknca bir emirdir. Ik nedir, belli deil. Sonra lde yok yok. Ik snverirse giden
adam ln ortasnda kalr ve l Araplarnca ldrlebilir.

Ama emir yaplacakt.

Hi kimse sesini karmad. Baktm ki kimse kprdamyor... Kolordu kumandan ok sinirli


bir kiiydi, hepimize hakaret edebi-lirdi bu durumda... Frladm ata atladm. Tam gideceim
zaman beni durdurdu. Yerime svari yzbas Gelibolulu Kemal'i yollad (*).

Akama kadar cephede muharebeyi yneten Bekir Sami byk kahramanlk ve asker bilgi
gsterdi. Tmenini dmandan kurtard ve selmetle geriye getirdi.

O gnk dman kayb drt binden fazlayd. Bizden de bin kayp vard.

Gece sabaha kadar yrdk, sabahleyin Samera kasabasna gelmitik.

Ben bu savataki hizmetimden dolay yzbala inha edildim. Ve dokuz ay sonra 1 Mart
1918'de yzba oldum.

31 Mart 1917'den 23 Nisan 1917'ye kadar Samera'da kaldk.

Ve Samera gneyinde stabilat dolaynda muharebeler yaptk.

Badat'tan pek ok ey getirmitik, gerek yiyecee ve gerekse giyecee dein byk bir
malzeme yn Samera'dayd. Buraya kadar trenle gelen eyalar, bundan sonra deve, katr,
eek srtnda gidecekti. Elimizde az sayda hayvan kalm, kalan hayvanlar da yk ekemez
hale gelmiti.

Bu srada teki cephelerde neler oluyordu?

Ruslar 16 ubat 1916'da Erzurum'u, 18 Nisan 1916'da Trab zon'u, 25 Temmuz 1916'da
Erzincan' igal etmiler ve orada kal-mlard.
Ruslarn bu hatta gelileri 1916 senesinin Mart'nda Karadeniz sahilindeki (Of-Trabzon-
Polathane-Giresun-Samsun) Rumlar ve Dersim'deki Krtleri ayaklandrmt. Karadeniz'e
ordu Kumandan olarak Yanyal Vehip Paa, Dersim'e de Miralay evket Bey g-venlii
salamak iin gnderilmiti.

Durum byleyken 9 Mart 1917 'de Rusya'da bir ihtilalin bala-dn Samera'da rendik (*).

23 Nisan 1917 'de Samera tahliye olunmutu ve biz krk kilo-metre kuzeyindeki Tikrit'e
ekilmitik.

ngilizler geldiler ve Samera'da kaldlar. Bizi lde takip etme-diler. Bu davrann bir nedeni
vard: Ruslar artk ihtille giriyor-lard. ar ordular ngilizlere yardm edemez duruma
geliyordu. Ne var ki Rus ihtilli balaynca, o tarihe kadar tarafsz kalm Amerika 6 Nisan
1917'de Almanlara harp ilan etmiti.

Tikrit, Musul'un 160 kilometre gneyindeydi. Dmanla ara-mzda 20-30 kilometrelik bir l
vard.

Gemi savalarn yaralarn sarmaya; gelecek savalara hazrlanmaya alyorduk. Kolordu


Kumandan Albay Galatal evket Beydi, Kurmay Bakan Binba Saffet, Birinci ube
Mdr Yzba Halis...

Ben de Svari Temeni Cell'i yanma almtm, bir adrda ya-tyor ve alyorduk.

Muharebenin kzgnl geip de dinlenme balaynca Saffet'le aramzda tekrar bir didime
balad. kimiz de hnlydk. O her davranm istihzayla karlyor ve beni cahil sayyor,
ben de ona ayn gzle bakyordum. Ne var ki bu didime, ok alafranga ve cali bir nezaket ve
samimiyet maskesi altnda devam ediyordu. Benim Kolordu Kararghndaki sevilmi ve
saylm kiiliim Saffet'i rahatsz ediyor. Cell'le aramzdaki samimiyeti haz-mediyordu.

(*) Kemal, az sonra yolunu kaybetmi, on gn kadar llerde kalm. Araplar soy-mu,
dvm, yaralam... Ve g bela, a, plak ve yalnayak karargha gelebilmiti. Sonradan
Saffet'in bana sylediine gre, ben ata atladm zaman Kolordu Kumandan Saffet'e: "Bu
ie giden adamn lmesi ok byk ihtimaldir. Selhattin bize lazm olacak, buna gre bir
adam gnderelim" demi ve bunun zerine Kemal'i gndermiler.
(*) Biz bu ihtillin anlamn ve kapsamn o zaman anlam deildik. Bolevik-Menevik
deyimlerini de o gne kadar iimizde duyan yoktu. Sosyalist ve komnist akmlar dnyay
sarmt. Ama XIX. yzyln ortasndan beri gelien bu dnyadan Osmanl imparatorluu
habersizdi. Dokuz yllk Merutiyet ve Trke bunu retmi deildi.

K ORHAN

Ben Harbiye rencisiyken adm Mustafa Selhattin'den Orhan Selhattin'e evirmitim.


Cell'e de Orhan adn koydum. Bylece kararghta iki Orhanlar olduk. Bize byk ve kk
Orhanlar di-yenler vard.

Saffet bir gn bizim adrn nnden geerken ieri girdi:

- Yahu Orhanlar bana da bir isim bulsanza...

- Dnelim... dedim.

Bu olaydan birka gn sonra Saffet tekrar grnd:

- Yahu hl isim bulamadnz m?Cevap verdim:

- Buldum.-Nedir?

- Hlg.

Bu cevap Saffet'i fena arpt. nk o tarihlerde: "Hlg Han msn behey kfir? " diye bir
klhanbey semaisi vard. Saffet de bu cevabn kendisine klhanbeyce bir saldr olduunu
hissetti. Sarar-d, adra girerek:

-Bu seime sebep ne?

-Trk Kumandan Hlg 1258'de Badat'a doudan girmiti. 18.Kolordu 659 yl sonra
Badat'a kuzeyden girmeye hazrlanyor. Tarihin erefini tayan kumandann adn Kolordu
Kurmay Baka-nna vermekte bir uygunluk buldum.

Saffet ac ac glerek:

-Yaaaaaa... dedi, adrdan kt.


2 Haziran 1917'de ran snrnda irvan kalesinden be Rus as keri merkezi Kerkk'te bulunan
13'nc Kolordumuza geldiler. Ve u haberi verdiler:

"Grme yapmak zere yanlarna gelecek Trk askerine ate etmemek zere emir
almlardr. Subaylara da bu haberi vermek zere geleceklerdir."

Ve dndler.

aretler arlk ordusunun dalmaya baladn gsteriyordu. Bizimle savamayacaklard.


Ajanslar srekli olarak Rusya'daki ihtillden bahsediyorlard.

5 Haziran 1917'de bir Rus konuma subay Revandiz grubuna (Revandiz, Musul'un yz yirmi
kilometre dousunda ve imdi Irak topraklarndadr) gelerek dedi ki:

"- Bir buuk aya kadar bar olacaktr. Biz Trklere kurun atmayz. Havaya atarz. Harp
istemiyoruz. Eer bizi savaa zorlar-larsa kumandanlar ldreceiz."

11 Haziran 1917de Ruslarn ran kuzeyine ve Rusyaya doru ekilmeye baladklar haberi
geldi.

12 Haziran 1917'de uaklarmz Ruslarn bizim cepheleri brakp Rusya'ya doru


ekildiklerini dorulad.

Durum bylece deiirken benim de durumumu deitiren bir olayla karlatm.

Bir gn Temen Cell geride bulunan eski arkadalarn grmek iin izin istedi. Verdim.
Cell'in gidiinden biraz sonra Saffet, Ce-ll'i arad, izinli olduunu syledim. Saffet beni
yanna arp:

-Cell'in izinli olduunu sylemisiniz, benim bundan haberim yok... dedi.

-Ben izin verdim. Sizin haberiniz olmasna lzum var m? Saf-fet:

-Ben Kurmay Bakanym, benim haberim olmadan bu karar-ghtan sinek dahi kamaz.
- yi ama Cell benim emrimde bir subaydr, bana baldr, Ko-lordu Kurmay
Bakanyla bir ilgisi yoktur.

- Size bal olmas grevi nedeniyledir. Herkes benim emrimde-dir ve benden emir alr.

- Grevle bana bal kimseler yalnz benden emir alrlar.

- Bu durumun tekrarlanmamasn ve bir daha kimseye izin vermemenizi ve Cell'i imdi


geri armanz emrediyorum.

- Cell yarn akama kadar izinlidir, ondan nce gelemez. Ve Cell benim emrimde
bulunduka sizden emir alamaz.

adrdan ktm.

DLEKE

Kendi adrma geline Kolordu Kumandanna bir dileke yazp Kolordu Kurmay Bakanna
gnderdim:

" yla yakn bir sredir kararghlarda alyordum. Bu, be-nim askerlik ve muharebe
kabiliyetlerimi azaltyor. Son gelen Harbiye Nezareti emri gereince ktada alp sicil
almadka terfi edemem. Terfiim inha edilmiti. Bunun iin kendi alaym olan ve halen
Kerkk'te bulunan 13'nc Kolordunun 2'nci Tmen 1'inci Alayna gnderilmeme msaade
edilmesini ve bylece alaymn tarihinde benim de bir dev yapm bulunmama msaadelerini
dilerim."

Ertesi gn Cell geldi. Durumu anlaynca o da ktaya gnderilmesini isteyen dilekesini


kolorduya verdi.

ube Mdrmz Halis, gerimizde bir mevzide olduu iin bu dilekeleri doruca Kolordu
Kurmay Bakanna vermitik. O gne kadar bizimle gya ok samimi olan Saffet, bize selam
vermez oldu. Kararghta karlatmz zaman kafasn evirmeye balad. Biz de kendisiyle
her trl ilikiyi kestik. Yazlan ktlar dahi neferle imzaya gndermek yolunu tuttuk.

Olay kararghta duyulunca arkadalar bu iten vazgememizi salamak yolunda altlar.


Ama ben yanamadm.

Dilekemi verdikten bir hafta sonra bir sabah Saffet beni ar-d.

adra girdiim zaman abus bir ehre, ters bir suratla gayet ciddi masas banda oturuyordu:

-Siz, diye sze balad, zellikle 13'nc Kolordu 2. Tmen bi-rinci Alaya gitmek iin
bavurdunuz. Kolordu Kumandan, bu di-leinizi kabul ettiler. Yalnz birliklerde bu kadar
subay eksiklii varken baka bir kolorduya gndermeyi uygun bulmadlar. Ben de sizin
43'nc Alaya verilmenizi teklif ettim, uygun grdler. Sizi uzun sredir tandm iin baz
tler vermek isterim. alkan ve bilgili bir subaysnz, fakat kendinizi olduunuzdan ok
gryor ve ok marur oluyorsunuz. Gurur iyi bir ey deildir. Siz cesursunuz, cesaretinizi
harp meydanlarnda ispatlam bir subaysnz, ama herkesi korkak sanyor ve kendinizi de
korkaklar arasnda bir kahraman sayyorsunuz. ok iyi stler yannda alm, yetimeniz
iin size yaplan iyi muameleden ok yz alm ve bylece mark bir kimlik sahibi
olmusunuz. Bu kusurlar tedavi etmezseniz hayatta ok strap ekersiniz. Eer bu
kusurlarnz atabilirseniz ilerde iyi bir kumandan olacanza inanrm. Bu noktay Alay
Kumandanna da zel olarak yazacam ve sizi bu mark eitimden uzaklatrmasn rica
edeceim, size baar dilerim.

ok azametle sylenen bu laflardan sonra, mehur 43'nc Alaya gnderilmem bana ar


geldi. nk bu alay kumandan Kaalot namyla maruf Yarbay Rfat Bey kfr bol bir
adamd. Subaylarna hakaret ediyordu. eitli zamanlarda ben bu durumu Saffet'e bildirmi
ve kendisinin adam diye tannan bu kumandana nasihat etmesini rica etmitim. imdi beni bu
adamn yanna vermekle bana akla gelebilecek her trl hakareti yaptrmak istiyordu. Saffet'in
yukardan syledii nutka u cevab verdim:

-Ben ne mark ve ne de marurum. Yalnz kimsenin nnde eilmeyen bir ruhum ve hi


kimseyi byk grmeyen bir varlm var. Beni kimse terbiye edemez. Beni, ben terbiye
ederim. Siz ve ben orduda kaldka ve bu ordu baki kaldka gene grrz.

adrdan ktm.

Durumu Cell'e anlatnca gen temen ok zld. Alayarak boynuma sarld.


-Ben de artk bu kararghta durmam... diyordu. Arkadalara vedaya baladm.

Kolordu Topu Kumandan Kemal (*), Kemal'in yaveri Temen Muzaffer (**), Yedek Subay
Hamdi Emin (***) ve teki arkadalar ok zgndler. Yalnz, epey uraarak kolordu
kararghna ald-m ve o gne kadar ok samimi grtm kinci ube Mdr Yzba
evket bir yandan zgn grnrken, bir yandan da benimle grmekten ekinir bir hal
almt. evket'in tutumu bana ok dokundu. Kendisine bir ey sylemedim ama Kurmay
Bakan kzar diye benimle temastan ekinen bu subay birden gzmden dt.

Herkese Allahasmarladk deyip eyam 52'nci Tmen Kararg-hna yolladktan sonra


Kolordu Kumandan Galatal evket Bey'e veda iin gittim. ok asabi ve marur bir
kumandan olan evket Bey beni grnce ayaa kalkt. Yanma geldi. Saffet de yannday-d.
ok okayc bir sesle dedi ki:

-Selhattin, seni ok severim, istidan kere geri evirdim. Kurmay Bakan sana benim bu
ricam sylemesine ramen sen kararghtan ayrlmakta direnmisin...

Tabii benim bundan haberim yoktu. Saffet bana sylemeden kumandana benim azmdan
cevap vermiti. Kumandann akla-mas zerine Kurmay bakan sapsar oldu. Herhalde
benim ko-numamdan korktu...

Ama ben sustum. Kolordu kumandan devam etti:

-Sen deerli bir subaysn. Nerede olsa, nasl olsa baar kazanr-sn. Ben de sana baarlar
dilerim. Herhangi bir zamanda yanma gelebilir, istediini bana syleyebilirsin, ben de seni
her zaman her de bir aabey gibi korumay grev bilirim.

evket Bey alnmdan pt.

Ben de elinden ptm.

Ayrldm.

ki saat sonra 52'nci Tmen Kararghndaydm. Yllardan beri evim gibi yaadm Kolordu
Kararghndan ayrlmann derin zntsn yayordum. 52'nci Tmen Kumandan Bekir
Sami Bey stanbul'a izinli gitmiti. Yerine Yarbay Abbas Bey veklet ediyordu. Abbas Bey
beni ok iyi tanyan iyi bir adamd. Karsnda grnce nce ard, sonra sevindi. Kurmay
Bakan Dadayl Halit'i ard. Adeta mjde vererek dedi ki:
-Selhattin'i 43'nc Alaya vermiler. Bize kararghta zellikle Selhattin gibi bir subaya
ihtiya var. Selhattin'i kararghta bra-kalm.

adrdan Halit'le birlikte ktk. Halit bana diyordu ki:

-mkn yok biz seni alaya veremeyiz. Ben Saffet'in ne olduunu bilirim. Elbet seni
ekemezdi utanmaz herif, ve bir sr kfr savuruyordu.

Ben adrm kararghta kurdum. Onlar da beni kararghta brakmak iin Kolorduyla temas
edeceklerdi. Halit'ten izin alp 51'inci Tmen Kararghnda Cemal'in yanna gittim.

Cemal, Tmen Kurmay emsi (*), Temen Rfk (**), Bedri (***) ve teki arkadalar beni
sevinle arladlar. O gn, ertesi gn akama kadar ok iyi vakit geirdik. leden sonra
52'nci Tmen-den telefon etmiler, Tmen Kurmay beni istiyormu. Karargha gittim.

Halitin adrna girdim. Halit dn akam braktm Halit deil-Gayet cidd ve sanki beni
tanmyormu gibi bir tavrla.

- Kolordu Kurmay Bakan sizin alaya gitmenizi emrediyor. imdi alaynza katln. Alaya da
emir verilmitir. Sizin 52'nci Tmene gitmeniz yznden yok yere laf iittik.

Yirmi drt saatte deien bu adamn hali beni bsbtn zd. nsanlar ne biim yaratklar!

(*) 1938'de anakkale Mstahkem Mevki Kumandan Tmgeneral Kemal.

(**) 1938'de anakkale Mstahkem Mevki Topu Tugay Kumandan Kurmay Albay
Muzaffer.

(***) 1938'de Denizbank Mdr Muavini.

(*) 1938'de Dersim'de Kurmay Albay.

(**) 1938'de stanbul'da Nakliye Okulu Mdr.

(***) 1938'de stanbul'da Telefon irketinde Mfetti.

YEN BRLM
16 Haziran 1917 gn akama doru Tmen Kararghndan ay-rlp ileri karakol alay olan
43'nc Alaya giderken o denli strap iindeydim ki birka kere nehre doru inen yar
kenarlarna kadar gelerek atm srmeyi ve Dicle'de lmeyi dndm.

Fakat yapamadm.

Eer kendimi ldrseydim, bana ciz diyeceklerdi. stelik bana yaplan hakaretin intikamn
alamam olacaktm.

Ama kendi kendime de durumu tartyordum:

Benden kuvvetli olan Saffet'le neden geinememitim? Aramzda geinmemek iin bir sebep
yoktu. Ben hislerime teslim olmutum, o da benim hareketlerimi hazmedememiti.

Saffet'in ok kibar davranlarn ve zek hareketlerini hazmede-memitim, imdi Saffet'le


kyaslanamayacak adamlarn arasna karacaktm. Onlarn davranlarn nasl
hazmedecektim? Hele Alay Kumandannn muhtemel ar muamelesine nasl tahamml
edecektim?

Gne ufka yaklar ve Mezopotamya'nn engin ln eitli renklerle sslerken ben


zntden kvrana kvrana ve yalnz ba-ma alay kararghna gidiyordum.

Btn umudum Ordu Kurmay Bakan Basri'ye yazdm mektuptayd.

Gnein batmna yakn Alay Kumandanl adrlarna geldim.

Alay yaveri bizim snftan Beiktal Hulusi'ydi. Hulusi'yle okuldan beri hem seviir, hem de
karlkl sayg beslerdik. Beni grnce ok sayg gsterdi. Alay Kumandannn beni
beklediini syledi.

Alay Kumandann grmeme gerek olmadn, nk kumandannn bana ar muamele


yapacan syledim. Hulusi:

- Sanmyorum, kumandan seni ok sever... dedi.

Gitti, haber verdi. Geldi:

- Kumandan seni istiyor.

Alay Kumandannn yanna vardm zaman gne kaybolmu hava kararmt. Kumandan
adrnn nne serdii bir beyliin s tnde oturuyordu. Beni grnce.
-Gel Bakalm Hazreti Selhattin, diye sze balad, kararghlar ve byk denen kk
makamlar namuslu ve alkan adamlar hazmedemez; uak ve namussuz arar. Senin gibilerin
yeri, o kirli yuvalar deil, mertliin, kahramanln yata olan Mehmetlerin yandr. te
imdi yerine geldin. Seni Alayn Birinci Bl'ne tayin ediyorum. Bu bln bandaki
herifi attm. Gittiin blk; blk deil srdr. En ksa zamanda alayma rnek bir blk
yetitireceine eminim. Haydi muvaffak ol! Kendi yzn, benim yzm ak et! Sana kara
srmeye uraanlarn surat kara olsun!

Alay Kumandannn bu szleri bir anda btn zntlerimi sildi, beni yeni bir heyecanla
canlandrd, ama aknla d-mtm, ne bekliyordum ne grmtm?

Yanma gelen bir klavuz neferle 43'nc Alayn Birinci Tabu-runa geldim.

Tabur, ileri karakol alaynn ileri karakol taburuydu.

Tabur Kumandan Ktlammare dolaynda krk kiiyle dmana kar dven ve mam
Muhammet'in adn Krk Gaziler'e eviren Kerkkl Yzba Nuri Veysi'ydi.,

Yzba, iki portatif adrdan yaplm dar bir adrn nne beylik serdirmi yemek yiyordu.
nnde k versin diye bir mum yanyordu.

Beni grnce:

- Gel bakalm arkada? Seni de hangi talihsiz rzgr buraya att? imdiye kadar herhalde
rahat ve iyi bir yerdeydin ve demek sen de sonunda bu kapana dtn!

Grtk. O srada cephede subay kalmadndan, geri hizmet-lerde bulunan birok subay
cepheye gnderiyorlard. Tabur Ku-mandan beni de menzilden srlm bir subay sanmt.
Menzil subay ileri hatlarda bulunanlarca hor grlrd.

Bir er beni blme gtrd.

Yrrken adrlarnda toprak stnde uyuyan neferleri yle bir gzden geirdim. Zavall
Anadolu ocuklar, Arap llerinde srnyor ve lyorlard.

mparatorluk batyordu.

Akta kurduum karyolaya elbisemle uzandm. O gnn eitli saatlerinde eitli duygularla
ezilen ruhumu dinlendirmek istiyor-dum.

Alay o gece sabaha kar gelecek olan 37'nci Alaya mevziini teslim ederek geriye istirahate
ekilecekti. Demek dinlenmek iin birka saatimiz vard.
Yldzlarn altnda gn her srr saklayan ve her eyi bilen sonsuzluuna bakarak ve
ruhumun aclarn ierek uyumuum.

ACIKLI

Uyandrdklar zaman, herkes ayaklanmt, teki alay gelmiti. Grevimizi teslim edecektik.
Bu ii yaptk. Blk topland ve hava maya balad zaman askerimin bandaydm.

Durum ok acklyd.

Sakall, sakalsz, shhatsiz, bitkin yrtk elbiseli, yamal elbiseli, yalnayak, srtlarnda
tenekeler, battaniyeler, sopalar tayan bir sr...

Bunlara asker denemezdi.

Hemen bunlarn hepsini mmkn mertebe dzelttim. Su tenekelerini, amar ykama


tenekelerini, adr sopalarn (lde teneke adr direi, altndan deerliydi, nk bulmaya
imkn yoktu) toplattm. Bunlar hayvanlara yklettim.

Yryemeyecek kadar hasta, bitkin ve yalnayak neferleri de bu kafileye katp nden


yolladm. Geri kalanlara bir dzen verdim. Bl canlandracak ve heveslendirecek birka
sz syledim.

Bir anda blk ble benzer bir hal ald.

Biraz sonra taburdan aldmz emirle geride belirli bir yerde toplanmak zere blkler birer
birer harekete getiler. Bir zaman sonra tabur birleti ve tekrar harekete balad. Ben
blmn yanndaydm. Srekli olarak erlerle konuuyor, onlar tanmaya alyordum.
Birdenbire Alay Kumandann grdm. Bir tepenin gerisinde durmu birlikleri gzden
geiriyordu. Derhal devimi yaptm ve blmle kendisini selmladm. Eliyle iaret etti,
yanna gittim. Dedi ki:

- Alayn dokuz bl var. Bak hepsi birer ingene alayna benziyor: Teneke, sopa, amar
tenekesi, zetle bir muhacir kafilesi... Alayn iinde yalnz senin bln askere benziyor.
Henz bln bana geceli alt saat oldu. Benim kfrbaz olduum ve subaylara hakaret
ettiim sylentisi yaygndr. Sen benim yerimde olsan bu heriflere ne sylersin? Sana
teekkr ederim. Allah baarn artrsn...

Alay Kumandannn yanndan sevinle ayrldm. Ancak bu konumadan anladm ki, benim
vaktiyle Saffet'e sylediklerimi Saffet benim aleyhimde bir silah olarak Alay Kumandanna
aktarm.

AE CETVEL

17 Haziran 1917'den 11 Austos 1917 gnne kadar 43'nc Alay Birinci Tabur Bl'nde
kaldm.

Durum acklyd.

15 Haziran 1917 gn blk iae cetveli yleydi:

Sabah yemei: zm hoaf.

Akam yemei: Yal buday orbas.

Ekmek: Tam.

26 Haziran 1917 gn iae cetveli:

Sabah yemei: Yok.

Akam yemei: zm hoaf.

Ekmek: Tam.

18 Temmuz 1917 gn iae cetveli:

Sabah yemei: zm hoaf.

Akam yemei: Yok.

Ekmek: Yarm.

8 Austos 1917 gn iae cetveli:

Sabah: Yarm ekmek.


Akam: ekersiz zm hoaf.

21 Temmuz 1917'den balayarak ordu emriyle ekmek istihkak be yz grama indirilmiti.


nk un ve ekmek kalmamt.

Ordu yar at.

Bugnlerde Basri'den Musul'dan bir mektup almtm.

Diyordu ki, zetle:

"Paa seni yaver almak istiyor, oysa ben izne kmak istiyorum. Ben izinliyken senin buraya
gelmen doru deildir. nk bilme-diin bir ortama geeceksin, belki baz yanl hareketler
yapacak-sn, bunlar senin iin iyi olmayacak. Ben izinden gelinceye kadar sabrl ol!"

O gnlerin skntsn bu mektup gideriyordu.

Bir gn Tabur Kumandan Nuri Veysi ard:

- Saffet Bey'den mektup aldm, senin mark bir subay olduu-nu ve iyi bir terbiyeye tabi
tutulman istiyor. Saffet benim arkada-mdr. Ben onun her istediini yaparm. Sen artk
kararghlara gitmekten umudunu kes. stikbalini buraya bala. imdiye kadar kt bir
hareketini grmedim, ama en ufak bir markln grr-sem seni berbat ederim.

Tabur kumandannn bu laflar bana ok ar geldi. Fak anladm ki, Saffet beni burada tahrik
ederek ar haraketlere itmeye ve bama orap rmeye urayor.

O sra Tmen Kurmay Dadayl Halit izne km, yerine ube Mdrm Halis veklet etmek
zere gelmiti. Bir gn adrmda dinlenirken nde Halis, arkada Tabur kumandan ieri
girdiler. Halis gayet mltefit bir ehreyle:

- Selhattin sana dargnm. Ben yokken kararghtan ayrldn ama Saffet Bey'in yapt
mnasebetsizlikten dolay onunla fena halde attm, istiyorsan imdi Tmen Kararghna gel!
Tabur Kumandanna syledim: Sen hepimizin gzbebei bir subaysn!

Bir saat kadar benim adrmda oturan Halis, ertesi gn beni tmene yemee davet etti. Bu
davran taburda ve alayda bir hadise oldu. Tabur Kumandan bundan sonra beni saygyla kar-
lad.
HKMET'N HKYES

Dier blklerin birinde blk kumandan olarak bulunan ama Tabur Kumandanyla
geinemedii iin ceza olarak benim bl-me gnderilen alayl Jandarma Temeni
Hikmet'i de bu sralarda tandm. Benden on be ya bykt (*).

Hikmet, Diyarbakr'da Jandarma Alaybeyi olan bir miralayn oluymu ve Diyarbakr'da


domu. Neferlikten yetien miralay tek olunu ok mark ve tkrldm bytm,
okutmaya da gerek grmemi, evde zel retmen tutarak retim yaptrm. Alaybeyi zengin
olduu iin bu zenginliin oluna da yeteceini hesaplam.

ocuk byd zaman, o zamanki usule uyarak on sekiz ya-nda gnll jandarma erliine
kaydedip yanna alm ve gene o zamann usullerine gre Hikmet yava yava onba, avu
ve su-bay olmu. 1908 devriminde ordudaki alayllarn ou tasfiye edi-lince Temen Hikmet
Efendi ortalkta kalm.

Ne varki, 1908'den nce Hikmet'in babas oluna Badat'n ol-duka zengin ailesinden bir kz
alm.

1916 ylnda Rus saldrs Diyarbakr kaplarna kadar dayannca Ktlammare zaferiyle
Irak'n durumunu salam gren Hikmet Badat'a naklini istemi. Zaten temen maayla aile
geinemez duruma dm. Badat'a nakil hikyesi de bir yl kadar srm. Nihayet ailece
Badat'a geldikleri zaman durum tersine dnm, biz Diyale muharebelerini yapyormuuz.
Hikmet'i jandarmaya deil, doruca cepheye vermiler. Kadn Badat'ta kalm, Badat da
birka gn sonra dmana geince, kadncaz iki ocuunu alp yaya olarak kam, imdi
Musul'da yar a-plak durumdaym. O gnlerde bir temenin maa be yz kuru kt,
yz kuru altnd. Bu parayla bir adam karnn bile adamakll doyuramyordu. Hikmet
askerlik mi yapsn, a ve sefil yaadna m yansn, yoksa Musul'da toprak stnde yar a
yaayan karsna, ocuklarna m yansn!..

Bu ac hikyeleri bana l gecesinin yldzl karanlnda anla-trd Hikmet... adrn nne


yaydmz bir battaniye zerinde bunlar dinlerken, benim kendime dert edindiim olaylarn
dert bile olmadn anlyor, teselli buluyorum.
Ve dnyordum: eer bir gn evlenirsem ve ocuklarm olursa, onlar kendi kendilerine
yeterli hale getireceim.

O gnlerde Temen Cell bir kere bana geldi ve yarm saat oturdu gitti. Cell'in bu durumu
bana dokundu. Cell daha dn kararghta derin balarla balandm Cell deil. imdi Saffet
Bey'i ok zeki ve drst buluyordu. Benim kararghtaki hareketle-rimin yanl olduunu
anlamt, bana nasihat ediyor ve frsat derse Saffet Bey'e af talebinde bulunmam
tlyordu.

Gene ayn gnlerde Kolordu Personel Mdr Yzba ev-ket'ten bir mektup aldm. zinli
gidiyormu, gelip beni grp "Alla-ha smarladk" diyecek vakti yokmu... Mektupla
vedalayordu.

evket de korkuyordu. Benimle temas ederse, Saffet'i kzdrrd.

DEKLK

O sralarda Kolorduda bir deime oldu. Albay Cafer Tayyar Bey Kolorduya Kumandan tayin
edildi. Az sonra da cephede faaliyet balad. Bir muharebe hazrlna giriildi. Yeni
kumandan her gn cepheleri geziyor, siper kazdryor, yollar yaptryordu. Yaver Yzba
Kemal Kolordunun atlarn tanzimde grevlendi-rilmiti. Bir de manevra dzenledi. Bu
manevrada benim davran-larm Cafer Tayyar Bey'in dikkatini ekmi. Kolordu emriyle
tebrik edildim.

Saffet bu baarlar karsnda kuduruyordu.

9 Temmuz 1917 gn emir aldk. Subaylar gibi erlere de memleketlerine gitmek iin izin
verilecekti. Bu izin yzde 3 orannda ve ancak savata yaralanm neferlerden olacakt. Yu-
kardan sordular:

-Blnzn mevcudu ne kadardr, ka yaraldr?

O gn yazdm raporda blmn 135 muharip mevcudu olduunu ve bunun 67'sinin yaral
olduunu bildirmitim.
Ordu anlad ki, yaral neferlere izin verirse btn birlikler boalacak. Baka bir yola sapt: ki
kere yaralanm ka kii var, yaral, drt yaral ka kii var? diye sormaya yneldi. En
sonunda benim blmden 5 er, ayr ayr zamanlarda yedier kere yaralan-dklar iin izne
kabildiler.

Subaylar izinli gidiyorlard. Ben de istesem gidebilirdim. Ama "Cepheden kat" demesinler
diye bunu yapmadm.

Alay Kumandanmz da gitmi yerine Badatl Ali Rza veklet ediyordu. Ali Rza Bey beni
10.8.1917 gn ard. Bir dosya verdi:

-Oku! dedi.

Alayn kinci Tabur Kumandan Yzba Halil (*) izinli gide-cekmi, onun yerine vekil tayin
etmek gerekiyor. Alay benim vekletimi uygun grm, Tmene yazm, Tmen de uygun
grm, Kolorduya yazm... Kolordu cevap vermi:

"Bir temenin tabur kumandanl vekletine getirilmesi doru deildir. Alayn teki
taburlarnda blk kumandanl yapan yz-balar vardr. Onlardan birinin veklete
getirilmesi gerekir. Eer Alay taburlarnda bulunan yzbalar iinde tabur kumandanl
yapacak iktidarda kimse yoksa, Tmenin teki alaylarndan bir yzba gnderin.
Tmeninizde tabur kumandanl yapacak yz-ba yoksa Kolorduya yazn Kolordu yzba
gnderecektir."

Saffet gzlerimin nne geldi. Demek istiyordu ki:

- Kt'aya burnunu srtmek iin yolladm Selhattin byle misli grlmemi bir biimde
temenken iki ayda tabur kumandanlna getirilmesini ben hazmedemem.

(*) 1934'te Yarbay ve Dersim Jandarma Kumandanyd.

(*) Mill Mcadelede ark'ta kahramanca ve Binba olarak ehit oldu.


CEVAP

Alay da bu yazya u cevab vermi:

"Alayn teki blklerinde, tabur kumandanln yapacak blk kumandanlar vardr. Fakat
kinci Tabur, Alaydan on be kilometre ilerde yalnz bir taburdur. Eer bu tabura Selhattin
Efendi giderse taburun her trl hareketlerinden alay kendisini sorumlu kabul eder. Tabura
baka bir kumandan gelirse taburun sevk ve idare sorumundan Alay kendisini bal saymaz."

Tmen, bu karara katldn yazarak ve bu sefer zarfn stne de "Zata mahsus" iareti
koyarak cevab Kolorduya yollar. Zarf Cafer Tayyar aar ve kdn altna:

"Tmenin ve Alayn iine biz ne karyoruz, ne isterlerse yap-snlar " der.

Kurmay Saffet, bu derkenar zerine bir ey yapamaz ve benim tabur kumandanlm emri
gelir.

Ben 11 Austos 1917 sabah tabur kumandanl grevine baladm.

Ama bu olay evrede bomba gibi patlad:

-Temen Selhattin Tabur Kumandan... Birok yzba blk kumandanyken...

14 Austos 1917 gn Musul'dan arkadam Bedri'den bir telgraf aldm:

"Basri Bey'le stanbul'dan geldik, tebrik eder, gzlerinden pe-rim."

16 Austos 1917 sabah adrmda otururken Alay Kumandanyla Birinci Tabur Kumandan
kageldiler. ok marur bir kii olan Alay Kumandan zellikle beni Tabur Kumandan
yaptktan sonra, bana kar "hami" durumu taknmt:
- Selhattin... dedi, sana ay imeye geldik, haydi bakalm. Bir saat kadar oturduk,
kalktlar.

- Biz su bana gidiyoruz, sen gelmiyor musun? dedi kuman-dan...

- Geleceim.

Artk gndzleri lde durmak imkn kalmamt.

Sabah afakla Dicle kenarna gidiyor, gece le dnyorduk. Akama kadar su kenarnda ve
su iinde yayorduk.

Misafirlerim adrdan ktlar, zaten tabur da gitmiti. Ben hazrlanrken Alay telefon neferi
geldi:

-Sizi Kolordudan istiyorlar.

Telefona gittim. Hattn kar tarafnda Celal bir sr aklabanlk yapyordu. Celal'e gnlden
krgndm. Dedim ki:

- Ne demek istiyorsan syle! Fazla konuacak vaktim yok!

- Dinle, dedi, imdi ordudan bir emir aldk, okuyorum:

18.K.K. (18. Kolordu Kumandanlna) Kolordunuzdaki Temen Orhan Selhattin Efendi


Ordu Yaverliine tayin olunmutur. Sratle izamn (gnderilmesini) rica ederim.

Celal devam etti:

-Bu emri imdi 2'nci ube, 52'nci Tmene telefonla tebli edecektir. Akama seni
bekliyorum, sana gzel yemekler hazrlayacam. Ne istersen syle, onu yaptraym.

Celal gene eski Celal olmutu. Ama ben o Selhattin deildim:

- Emri alnca sana haber veririm, deyip hattan ayrldm.

TEBRKLER
Geldim, ata bindim, suya giderken bizim Alayda tahkimat ile-rine bakan Kolordu stihkam
Kumandan Yzba Hasan drtnala geliyordu:

-Ne o? diye sordum.

-Kolordu Kurmay Bakan acele beni telefona istemi...Saffet iki gn nce istanbul'a izinli
gitmiti ve iki gndr Kolordu Kurmay Bakanl'na Dadayl Halit vekalet ediyordu.

Su kenarna geldim:

-Alay Kumandan seni istiyor, dediler.

Alay Kumandan bir sedirin zerine yan yatm, karsnda Bi-rinci Tabur Kumandan... Bana
da yer gsterdi:

-Otur baz emirlerim var.

O srada dardan Yzba Hasan'n sesi duyuldu:

-Tabur Kumandan Selhattin nerede?

Kolordu stihkam Kumandan olmas dolaysyla Alay Kuman-dan ekinirdi. Yerinden


frlad:

-Selhattin burada, buyrun ay ielim. Hasan:

-Tebrik ederim, diye sze balad, Halit gzlerinden pyor, seni akam yemeine bekliyor,
imdi emrin gelecek...

Hasan'n bana syledii bu szler nce Nuri Veysi'yi artt. Sonra Alay Kumandan:

-Efendim, ben Selhattin Beyefendinin ne deerli bir subay olduunu bilirim. Kendisini takdir
etmi ve btn zorluklara ramen Tabur Kumandan yapmm. Paamz Efendimiz elbette
bunu takdir edeceklerdi. Oh, memnun oldum. Ama biz Selhattin Efendiyi bu akam
brakmayp, ona son defa bir alay ve l yemei yedireceiz, tabii Hasan Beyefendi siz de
eref verirsiniz.

Derhal emirler verildi. Akam zengin bir ziyafet dzenlendi Biz akam yemeini lde
tantanal bir biimde yedik. Ve gece taburu bir yzbaya teslim ettim.

Bu gece iki ay nce duyduum strabn tersine en yksek gurur ve zevk iindeydim.
17 Austos 1917 sabah cepheden hareketle Tmen Kararghna geldim.

Alaydan ayrlrken kumandan kendisini gzetmemi ve Ordu Kumandanna tantmam rica


ediyordu. le yemeini Tmende Halis'le beraber yedik. Tmen Kumandan Vekili Abbas
Bey de Ordu Kumandanna arzedilmek zere baz ricalarda bulundu.

Ayrlrken Halis(*) dedi ki:

-Selhattin, sen ok drst bir adamsn. Kanaatlerini saklamay zillet sayarsn. Bu, bir
erdemdir. Neye yarar ki hayat erdemle y-rmez. imdi herkesin gzn diktii birok
entrikann dnd yere gidiyorsun. Sakin ol, sabrl ol, sessiz ol! Senden bunu rica
ederim.nk baarlarn kendi baarm kadar gnlden dilerim.

Akama doru Kolordu Kararghna gelmitim ki Celal beni lgnca karlad. Ama bu
davran bana yapmack gibi geliyordu. O akam da Celal'in ve arkadalarn misafiri olarak
ok gzel geirdim. Kurmay Bakan Vekili Halit, iki ay nce beni Alaya hangi tavrla
yolladn unutmutu. Kendisinin de Ordu Kararghna alnmasn, Saffet'in emrinden
karlmasn, eer bunu yaparsam, lnceye kadar bu iyilii unutmayacan sy-lyordu.

En sonunda Kolordu Kumandan Miralay (Albay) Cafer Tayyar Bey'e Allaha smarladk
demeye gittiim zaman:

-Sizi bu frsatla tanmaktan memnunum, dedi. Siz bu kararghn eski ve sekin bir subay
imisiniz. Kt'a durumunu cephe durumu-nu grdnz, bildiklerinizi Ordu Kumandanna
anlatrsnz.

Selam verdim, ayrldm.

Sabahleyin Musul'a giden bir askeri kamyona bindim.

Akama kadar gne beynimizde, toz toprak genzimizde, yar a, susuz yol aldk. Gn
kararrken Musul'a Ordu Kararghna gel-dik.

Kamyondan indim. Karargha ktm. nce Levazm Reisi Hsn Bey'i grdm. Levazm
reisi, Basri Bey'i hemen grmemi syledi.

Basri Bey'e gittim. Biraz oturduktan sonra dedi ki:

- nce dinlen, stn ban yaver biimine sok, sonra seni Pa-aya gtreyim.

Ben e kadar, elbise, ayakkab vesaire yaptrdm. nk sr-tmda ne giyecek elbise, ne de


amar vard.
19 Austos 1917 gn akama doru kordonlu ve temiz elbiseli olarak Basri'nin yedeinde
Halil Paa'nn yanna girdim.

(*) 1938'de stanbul Kumandan.

AKINLIK

Paa, Dicle boyundaki bir klann bahesinde kurulmu byk bir adrda oturuyordu. Buras
Ordu Karargh idi. Basri:

-Selhattin'i getirdim Paam. Halil Paa:

-Sefa geldiniz beyefendi; kordonlu olduunuza gre gene bir paa yaveri olduunuz
anlalyor, kimin yaverisiniz?

Ben aaladm ve sustum. Ordu Kumandan glerek:

-Haydi bakalm, tebrik ederim. Sen eyalarn eve gnder, akam beraber eve gideriz.

Ben ktm, yaver adrnda oturdum. Biraz sonra Basri geldi:

-Selhattin, seni senden iyi tanrm. Btn duygularn ve fikir-lerini, karakterinin en ince
ynlerini bilirim. imdi sylediklerimi cankulayla dinle:

Bundan sonra Paann evinde yatacaksn ve Paann hayatna karacaksn. Fikir ve his
bakmndan buna kar olduunu bilirim. Fakat her eyi olduu gibi kabul ve iyi niyetle
karlaman gerekir. Sonra Paann maa ve rtl denek hesabn sen tutacaksn. Evin
iaesinin dzenlenmesi sana aittir. Bunlar kanlmaz grevlerindir. "Ben subaym, bunlar
yapamam" demeyeceksin, bunlar yaparken askerliini kaybettiini sanarak strap
duymayacaksn. En byk hizmet byk adamlarn yannda temiz almaktr. Cephede mu-
harebe kadar nemli olan bu ilerde de baar kazanacan umut ederim. Seni skan ve zen
herhangi bir ey olursa gelir bana sylersin, kendiliinden bir ey yapmazsn.

Ben eyam eve yollamtm. Zaten krk bir portatif karyola, yamal ve eski bir portatif
sandm vard.
Akama eve geldik. Ev, bahe iinde bir kkt.

Halil Paa'yla gzel denmi bir odaya girdik. Bir keye temiz bir demir karyola konmu,
temiz keten rtler rtlmt. Halil Paa oday gzden geirirken hanm ieri girdi:

-Safa geldiniz Selhattin Bey, dedi.

Hayatmda ilk kezdir ki akraba olmayan bir kadn, byle ba ak karma kyordu.
ardm, bir y syleyemedim. Bu durum karsnda milli ve dini hislerim yaralanmt(*).

O gece yattm.

Sabahleyin neferi ardm. Eyalarmn arasnda bulunan aydanlkla bana ay piirmesini ve


dardan peynir ekmek almasn syledim. Asker:

-Efendim, kahvalt ierden gelir, burada dardan bir ey alama-yz, diye cevap verdi.

Ben, nefere bardm:

- Ulan ben khya deilim, git dediimi yap!

Asker korktu, gitti.

Biraz sonra bir kadn hizmeti geldi, kahvaltda neler yediimi sordu.

-Ben lazm olan aldrrm, dedim.

Kadncaz benim sert tavrmdan ekindi, kt. Ama, be-on dakika gemiti ki, mkellef bir
sabah kahvaltsyla beraber Halil Paa'nn ei Safiye Hanm geldi. Safiye Hanm:

-Selhattin Bey, biz altmz ekilde kahvalt yapyoruz, sizin baka arzularnz varsa,
onlar da emredersiniz... diyerek devam etti:

-Msaade ederseniz bu sabah kahvaltsn beraber yapalm. Havsalamn alamad bu olaylar


karsnda sersemlemitim. Ne yapmam gerektiini bilemiyordum. Duygularm dm
dmd. Safiye Hanmn bu davranlar benim milli ve dini vicdanm sar-syordu. Sonra
ben bir subaydm. Paann ua deildim. Bu biimde vekilhar durumuna girmem, askerlik
onurumu kryordu.

Ancak bu kadar grltden ve buraya geldikten sonra grevimi birdenbire brakmak da iime
gelmiyordu. in iin bir hesapla-maya dmtm.

e baladmdan birka gn sonra Paayla kapdan karken bir adama rast geldik. Adam,
kumandana bir eyler syledi. Bunun zerine Paa bana:
-Bu adama para veriniz, dedi.

Ben aaladm, ne paras verecektim, yanmda birka lira vard. Paa benim sersemlediimi
grnce:

- Peki, akama verin, deyip yrd. Daireye gelince Basri'ye sordum:

- rtl denekten para al!

(*) 18 Austos 1917'de benim iin tahamml edilemeyecek olan bu durum imdi btn
Trkiye'de tabiidir. (1938). Atatrk Devrimi'nin derinliini bugnk kuaklarn bizim kadar
anlamasna imkn yoktur, nk bizim gibi grmemi, yaamamtr.

ALTINLAR

Levazm Reisine syledim, bana iki yz lira kat para verdi. Bu olaydan birka gn sonra da
Reis beni ard.

- Paann Levazmda bulunan rtl deneini size vereceiz.

Bunu teslim aln.

- Ne kadar?

Ve hesap kt.

On yedi ksur bin altn... Krk ksur bin kat lira... Be bin ksur liralk mecidiye... Yuvarlak
hesap altm bin lira...

Bir altn lira 6-7 kat lira ettiine gre teslim alacam para 150 bin lira kadar oluyordu.

Ben bu kadar paray ne yapardm. Basri'ye syledim:

-Alnz baka are yoktur.

Bir sr tartmadan sonra paray aldm ve kararghta bir kasaya koydum.

Paray teslim aldm Halil Paa'ya sylediim zaman dedi ki:


-Badat'ta iken para verdiimiz adamlarn verdikleri senetleri bir torbaya koymular,
Badat'n dnde bu torba Badat'taki kararghta kalm. ngilizler ehre girince bu senet
torbasn bul-mular, bylece bize gizli olarak hizmet eden kimseleri yakalamlar. Bir
ksmn astlar, bir ksmn hapsettiler, bir ksmn memleketten srdler. Hem biz birtakm
istihbarat kaynaklarn kaybettik, hem de bir sr adam bize hizmetinin karln ok ac
olarak ekti. Bundan sonra para verdiiniz kiilerden senet almayn ve bir yere kaydetmeyin.
Ben srf kayt ve hesap olmasn diye paray levazmdan alp size verdim.

Byle bir kayd yok, senedi yok, miktar ok bir para harcama-snn nasl olacan ve benim
herhangi bir zandan nasl kurtulacam dndm.

Paam, dedim, yarn bu parann hesabn ben nasl veririm, vermezsem, veremezsem namuslu
bir adam kiiliimi darya kar nasl koruyabilirim?

Halil Paa:

Namusunuza inanld iin bu para size veriliyor. Hesap sorana ben hesap veririm.

Yava yava yeni hayatma alyordum. Geri para verdikle-rimden senet almyordum, ama
emre ramen bir defter tutu-yordum. Defterde altn, mecidiye, kt haneleri amtm. Her
aybanda on bin altn lira geliyordu, bunu da ben teslim alarak hesaba katyordum.

Gnlk hayatm ylece dzenlemitim:

Sabah drt buukta kalkyordum. Gzelce ykandktan sonra saat bete Paann atlarndan
birine binerek iki saat kadar lde geziyordum. Saat yedide eve geldiim zaman bugn de
ahane saylacak ve o gnlerde bulunmasna imkn olmayan bir sabah kahvalts yapyordum.

Saat sekiz olunca Paaya imzalamak iin sunulacak evrak geliyordu. Bunlarn hepsini okuyor,
Paann okumadan imzalamas gerekenleri ayryordum. Okumas lazm gelenlerden benim
fikrime aykr olanlara kk bir zet yapyordum.

Bunlar hazrladktan sonra o gn piecek yemekleri inceliyor, gerekli paray gerekli kiilere
veriyor ve onlar arya gnderiyor-dum.

Bu ilerin bitiminde telefonlar balyor, birok kiisel bavurma oluyordu. Bunlar da not
ediyordum.

leye kadar bu iler sryordu.

Paa, afak skerken yatar, tam le topu atlrken kalkard.


le yemeini yedikten sonra hazrladm evrak yukar gn-derir, yatardm.

Halil Paa saat e doru imzalad evra bana gnderirdi. Ben de bu resmi belgeleri
karargha yollardm.

Saat drtte otomobil geliyordu. Paayla daireye gidiyorduk.

Halil Paa yediye kadar dairede alyordu.

Yedide eve geliyorduk.

Az sonra Birinci ube Mdr Kurmay Yarbay Air, Kurmay kinci Bakan Basri ve
Kurmay Bakan Alman Parakvin eve geliyorlar ve paa ile fortrak (*) yapyorlard. Bu i
sekiz buua kadar devam ediyordu.

Ve bu saatten sonra da Paa, ya evde, veya Valinin evinde baz arkadalaryla toplanyordu.
Sabaha kadar iiliyor, poker oynan-yordu.

Poker oynarken ben yatp uyuyordum.

Eer evdeysek kendi yatamda, Valinin evinde bulunuyorsak orada bir yatakta yatyordum.
Giderken beni uyandryorlard.

(*) Fortrak: Durum muhakemesi yapmak iin toplant.

GARP OLAYLAR

Yaverlik gnlerim bir sr garip olay arasnda geip gidiyordu.

Arapkirli Cemal, o sralarda cephede ok sklmt. Bu deerli arkadam karargha almak


iin yaptm btn giriimler baarsz kald. Gemiteki olay yznden Halil Paa, Cemal'i
istemiyordu. 21 Ekim 1917'de Kolordunun bir muharebesi srasnda Cemal esir dt. Basri,
ne pahasna olursa olsun, Cemal'i karargha almadna ok piman oldu.

O gnlerde 18'inci Kolordu Personel ubesi Mdr evket'ten -evket o srada stanbul'da
izinli bulunuyordu- bir mektup aldm. Diyordu ki:
"Senin Ordu Yaverliine tayin olunduunu haber aldm, tebrik ederim. imdi senden mhim
bir ricam var. benim iin hayatidir. Ne olur ihmal etme... Cafer Tayyar Bey, benim yerime
bizim snf-tan Binba Baha'y (*) getirmi.

Ben kendi snfmdan olan birinin emrine giremem. Giremeyince benim cepheye bir ble
gitmem gerekir. O ii de yapamam. Shhatim de elverili deil. Sen beni Ordu Kararghnda
brakmak iin btn kuvvetini kullan. Eer bunu yaparsan, btn mrnce senin kulun olur,
bunu unutmam."

evket'in mektubuna aldrmamam gerekti, ama aklmdan ok duygularmla hareket


ediyordum. Basri'ye durumu anlattm.

-Gelsin de dnrz, dedi.

Ben de evket'e gelmesini telgrafla bildirdim.

Bir sre sonra evket geldi, bu sefer de Basri vazgeti:

-imdilik Kolorduya gitsin, ilerde mmkn olursa yaparz.

Ben bu beklenmeyen cevap karsnda istifaya kalktm. Basri, evket'i Ordu Zat leri
ubesine almak zorunda kald. Ve bana dedi ki:

-Arkadan korumak iin yaptn bu davran beenirim, ama sanyorum ki evket'in


ahsnda iyi bir arkada semi olmuyor-sun.

O gnlerde bir baka nemli olay daha oldu:

"On sekizinci Kolordu Kurmay Bakan Saffet Bey mezunen stanbul'a gelmi, ya stanbul'da
kalmak, veya baka bir ordu blgesine nakil talebinde bulunmu. Bu talep reddedilerek
vazifesi bana hareketi emredilmitir. Dikkatinizi ekerim."

Bu yazdan birka gn sonra Basri beni ard:

-Saffet yarn geliyor, aranzdaki durumu bilirim. Gemii ta-mamen yok sayarak ona gre iyi
davranta bulunman ve sayg gstermen gerekir. Bunu senden hem rica ederim, hem isterim.

Ertesi sabah telefon ald, karargh Kumandan:


-18'inci Kolordu Kurmay Bakan Saffet Bey imdi Demirkap'-dan (*) telefon ediyor. 51'inci
Tmen Kumandan Albay Sami Sabit Bey'le akam oraya gelmiler, Kamyon bozulmu,
kendilerine bir kamyon gnderilmesini rica ediyorlar.

Karargh Kumandanna u emri verdim:

-Saffet ve Sami Beyler iin Kararghta derhal iki oda hazrlayn. Akam misafir edileceklerdir
ve yemei de Paann evinde yiyeceklerdir. Musul'da kaldklar srece Paann misafiridirler,
kendilerine telefon edin imdi ara gnderilecektir.

Sonra Ordu Karargh Otomobil Subay Sadi'ye, Paann arab sn bana gndermesini
Demirkap'ya kadar gidip geleceimi sy-ledim, beri yanda ahya bundan byle iki kiilik
fazla yemek yapmasn ve zellikle o gn iin iyi bir yemek hazrlamasn sy-ledim. Kk
bir ktla Paaya btn yaptklarm yazdm. Kumandan uyannca verilmesi ricasyla
Hanmefendiye gnderdim. Henz araba gelmiti ki Hanmefendi odama geldi:

-Sami Sabit ve Saffet Beylere kar ok sayg duyduunuzu anlyorum. Msaade ve


muvafakat ederseniz ben de sizin misafirlerinize kar vazifemi yapmak isterim. Kendilerini
bu akam yemee davet ediniz.

Safiye Hanm'in gsterdii bu nazik ilgiden ok duygulandm, teekkr ederek ayrldm.

Az sonra lde yldrm hzyla gidiyorduk. Otomobil seksen kilometre sratle yol alyordu,
saat dokuzda Demirkap'daydk.

Sami ve Saffet Beyler beni grnce ardlar. Ve Paa adna ho geldiniz demeye geldiimi
sylediim zaman Saffet ok sevin-di. O hem gemiin hem de stanbul'da kumandanlkta
grd ar muamelenin havasnda eziliyordu. Boynuma sarld, beni pt. Hep beraber
arabaya binip Musul'a dndk. Basri'ye durumu anlattm, ok memnun oldu.

leden sonra her zamanki gibi Paayla dairede altk. Akam eve vardmz zaman
bahede mkellef bir sofra hazrlandn ve ordu bandosunun toplanty neelendirmek iin
arldn grdk.

Kumandan:

-Safiye sana fazla iltifat ediyor ve misafirlerini fazla arl-yor...diye bana taklrken
Hanmefendi aaya indi:
Sofra yirmi kiiliktir ve davetlilerinizi ona gre tanzim edin...

Sami Sabit ve Saffet Beyleri kapda karladm. Saffet beni ke-nara ekti, en derin ve iten
balln tekrar etti, bir kutu vererek:

- stanbul'dan getirdim; bir hatra olarak kabul edersin.

Kutuda yarm dzine orap vard. Ben bu pahal oraplar evle-ninceye kadar giymedim.

Birka gn getikten sonra misafirlerimiz cepheye gittiler. Ancak ben insann kymetinin
kuvvetine gre biildiini artk reniyordum. Cephede en ar grevlerin altndan kalkan
Selhattin Efendi bir hiti... Ama bugn Ordu Yaveri Selhattin Efendi nemli bir kiiydi.
Nasrettin hocann krk hikyesi geer-liydi hayatta...

23 Ekim 1917'de Celal'den u ifreyi aldm:

"6. Ordu Yaverliine,

imdi validemden aldm bir telgraf, size de vaktiyle izah etmi olduum vehile
hemiremin desti izdivacn talep eden ve pek muhik olarak red cevab alan amcazadem
Hasan Efendi'nin kendi-lerini pek ziyade rahatsz ettiini ve hkmete mracaatlarnn
neticesiz kaldn bildiriyor. Ayn zamanda baz haysiyetikenane muamelat karsnda
kalmlar. Amcamn shhatinden bahsederek btn ailenin eref ve haysiyetinin teminini
benden rica ediyorlar. Mezun gitmekliim mmkn olmad takdirde nc Orduya nakil
ve bu suretle u hadisenin nn almak kabil olduunu zannediyorum. Bu iki suretten
hangisini tervi ve tensip ediyorsanz bildirmenizi ve delaletinizi rica ederim.

18. K. Erkanharbiyesinde Celal"

Buna u ifreyle cevap verdim:

"Celal, mezun gitmen ve naklinin icras hemen adimlimkan olmakla beraber, evvelce de
sylediim gibi netice vermez. Amca-nn adresini biliyorum. Amcazadenin adresini de ver,
onu birka gn iinde ses karamaz vaziyete sokarm.

6.Ordu Yaveri Selhattin


Celal bu davranma evet cevab verdi. Mektubunda diyordu ki:

"Selhattin, ben henz iyi dnmeye iyi karar vermeye al madm. Bu hal benim iin
hayatta iyi eyler hazrlayamaz zannedi yorum. Her" zaman beni ikaz edecek Selhattin'i
bulamayacam "

Durum belirgindi.

Suehrinde bulunan 3'nc Ordu Kumandan Vehip Paa'ya Halil Paa imzasyla u ifreyi
yolladm:

"3. O. K. -Suehri,

Ordumuza mensup kymetli bir zabitin hemiresi, ailesiyle birlikte Trabzon dan muhaceretle
Ordu'ya gelmilerdir. Akrabalarndan (...) adresindeki Hasan Efendi bu kza tasalluta balam
ve aile namusunun korunmas iin yardm istiyorlar. Cephede bulunan bu zabitin aile
namusunu korumak hepimize den vazife olduundan, bu hususun teminini diler,
ellerinizden perim.

6. O. K. Halil."

Krk sekiz saat sonra Vehip Paa'dan u ifre geldi:

"6. O. K. -Musul

Hasan Efendi buldurulmu ve elleri kelepeli ve yaya olarak Ordu'dan jandarma


muhafazasnda, Suehri'ne yola karlmtr. Gelince Divanharb-i rf'ye verilecek ve ses
karamaz hale soku-lacaktr. Gzlerinizden perim.

3. O. K. Vehip."
Gnler byle geiyordu. Ben ordu evresine Halil Paa evresine artk yabanclk
ekmiyordum. Fakat yeni mcadele konular -kyordu. Halil Paa'nn etrafnda ttihat ve
Komitac birtakm subaylar var. Bunlar gya Halit Paay yaplacak herhangi bir suikasttan
koruyacaklard ve gya ttihat ve Terakki Frkas'nn belli bal kahramanlaryd. Cephede her
gn derelerle kan akar-ken, erkei, kadn, ocuu cephelerde ve cephe gerisinde bou-urken
Halil Paa evresine toplanm bu kahramanlar alay adeta milletin strabyla eleniyor,
hibir kanunu tanmyorlard.

Bunlardan Astemen Hakk bir gn bana geldi, her ay rtl denekten beer altn lira aylk
aldklarn birka aydr bunun ke-sildiini syleyerek arkadalaryla birlikte kendisine bu
paralarn verilmesini istedi.

smail Hakk'nn bu dileini syleyince, Paa:

- Pekla, veriniz!

- Bu paray ne hakla alyorlar?

- Ne bileyim, byle bir usul konmu, byle gidiyor, bu usul bozmayalm.

- yi ama, herkesin byle aktan gelen paraya ihtiyac vardr.

- Pekl sen de al!

- Benim aldm kadar cephede alan btn arkadalarmznda ihtiyac var. Msaade
ederseniz Kolordu'ya soralm, kimin ihtiyac varsa bir cetvel yapalm ve subaylara by-lece
datalm.

- Elimizdeki para buna yeter mi?

- Yetmedii halde, ordunun baz subaylarna bylece para verdiiniz duyulduu zaman
sizin iin ne derler? Siz Ordu Kumandansnz, her subaya eit davranmanz gerekmez mi?

- u halde vermeyelim mi?

-Tabii.

-Pekl!..

Paa tartmay ok sinirli bitirdi. Ben de Paa'nn evresine birikmi yiyicilere milletin
parasn verdirmedim. Verdirmedim ama bu gruh beni yere vurmak ve grevden
uzaklatrmak iin her eyi gze aldlar.
(*) Baha 1938'de Albay ve Milli Savunma Bakanl Zat ileri Mdryd.

(*) Musul'a 60 kilometre uzaklkta, imdi Irak-Suriye snrnda Tellikek istasyonu.

BR KADIN

Bu sabah odamda otururken kapdaki nefer:

-Sizi bir kadn istiyor.

Kapda her taraf araf biiminde simsiyah bir rtyle rtlm, yalnayak bir kadn grdm.
Yannda gene yalnayak ve perian iki ocuk vard. ocuklar batan ayaa ban iindeydiler.

Kadn:

-Ben Mlazm (Temen) Hikmet Bey'in ailesiyim. ite benim, ite ocuklarmn vaziyeti... A
ve perianz.

Alaydaki Jandarma Temeni Hikmet gzmn nne geldi.

Ailesinin perian durumu iimi titretti. Cephede adrn nne yaydmz battaniyeye
uzanmken, Hikmet'in yldzl l gecele-rinin bitmez tkenmez saatlerinde anlatt hayat
hikyesini hatr-ladm.

-Buyrun, diyerek kadnla ocuklar bahedeki adra alp odama geldim.

Ordu Levazm Reisi'ne unu yazdm:

"Ordu Kumandan'nn emri: Hamili kt, Mlzm Hikmet Efendi'nin ailesine ve


ocuklarna, ordu ambarndan paras muka-bilinde miktar kfi giyecek, evlerinde yakacak ve
yiyecek verile-cektir. Verilen eylerin faturas yaverlie gnderilip aldrlacaktr. Her ay
kendilerine bir aylk iae iin erzak verilecek ve bedeli yaverlikten alnacaktr."
Bu ktla birlikte hanma on altn lira (yani yetmi be kt lira) verdim, sonucu bana
bildirmesini syledim. Bir hafta sonra hanm ve ocuklar temiz kyafetle gelip bana teekkr
ettiler. Bir sre sonra Hikmet'ten ok ackl bir teekkrname aldm. Daha sonra da Hikmet'i
Musul Jandarma Alay'na ailesinin yanna getirt-tim.

OLAYLAR

Harp iinde bunun gibi nice ackl olaylar srp gidiyordu.

Bir sabah Musul'a kmtm. izmelerimde mahmuz elimde krba vard, ama gsmde
kordon yoktu. Yolda giderken bir inzibat eri yanma geldi:

-Subaylarn krba tamasn Merkez Kumandan yasaklamt. Siz bu yasaa uymuyorsunuz,


buyrun Merkez Kumandanl'na gideceiz.

Neferin subaya bu kstaha hitab ve Merkez Kumandan'nn ad beni ileden kard. Merkez
Kumandan ttihat ve Halil Pa-a'nn adam olarak tannm, aylklarn kestiim
komitaclarn takmndan, herkesin korktuu bir tipti.

- Sana bu emri kim verdi? diye sordum inzibata...

- Merkez kumandan!..

-O herife syle, haddini bilsin. Nefer:

-Sizi merkeze kadar gtrmek mecburiyetindeyim, siz gelmez-seniz ben sizi gtrrm.

Tam arnn ortasndaydk.

Ben bu kstah ayamn altna aldm, eek sudan gelinceye kadar dvdm ve dedim ki:

-Git Merkez Kumandanna syle, ben Ordu Yaveriyim. Eve geldim.

Az sonra telefon ald.

Atm.

Merkez Kumandan soruyordu:

- Bir inzibat neferi dvmsnz, doru mu?


- Evet.

- Niin?

- Sana ne?

- Ben Merkez Kumandanym.

- Ne istiyorsan, buraya gel syle!., dedim, telefonu kapadm. Kendisini dev aynasnda
grp, kiiliinde birok eyler tevehhm eden bu adam az sonra pr hiddet geldi:

- Siz verilen emre itaat etmemisiniz, inzibat eri grevini yapm, bu sefer de neferi
dvmsnz.

- Siz ne sfatla emir veriyorsunuz, subaylarn nasl giyineceini gsteren bir dahiliye
nizamnamesi vardr, siz bunun haricinde emir verebilir misiniz?

- Ben Merkez Kumandanym, lzum grdm emri verebili-rim.

Ben telefonu atm, santrala Ordu Kurmay Bakann vermesini syledim. Basri'nin adn
duyunca rken yzba:

-Konualm, Kurmay Bakann ne yapacaksn? dedi. Ben hi aldrmadm.

Basri Bey'e:

-Efendim bugn bamdan bir olay geti. Merkez Kumandan yanmdadr, bu adama kanun ve
nizamlar istedii gibi inemek hakkn verdiniz mi?

Basri:

-Bunu Paa'ya syleyin.

Telefonu Paa'ya atm. Ev iinde Paa ile benim aramda telefon vard. Kumandan:

-Ne var?

Ben olay anlattm:

-Paam, bu durum yalnz benim bamdan gemiyor, ordunun her subay hakaret ve tecavz
gryor. Merkez Kumandannz ahsnzn muhafz ve sizin yakn adamnz olmak sfatyla
kendini kanun ve rtbelerin stnde gryor. Merkez Kumandan yanmdadr, ne
emredersiniz?
-Merkez Kumandanna syleyiniz, amiri Basri Bey'dir, benimle mnasebeti yoktur. Bu ii
Basri tanzim etsin.

Ben tekrar telefonda Basri'yi buldum, Kumandann emrini syledim.

Kurmay Bakan:

-Aferin Selhattin komitac hergelelerle iyi mcadele ediyorsun. Bu hi beklemedii


durumdan akna dnen Yzba'ya:

-Bir daha Kumandann evine gelmeyin, dedim. Buras ttihat ve Terakki Merkezi deildir.
Buras Altnc Ordu Kumandan'nn kararghdr.

Merkez Kumandan ban nne eip gitti ve o gnden sonra kuzu gibi oldu.

Bir gn de Menzil Batabibi ve yanmzdaki bir konakta kurulan hastanenin banda bulunan
Yzba Abdlkadir (*) bana geldi:

-Selhattin Bey, hastanenin ila ve st iin gnde en az on kilo ekere ihtiyac var. Ama bana
ayda be kilo eker veriyorlar. Birok hasta zabit ve askeri kurtaramyoruz, ekersizlikten
kayplar veriyoruz.

Dr. Abdlkadir bunu syledii zaman bizim evin aylk eker sarfiyat drt yz kiloyu
buluyordu. Telefonu ap Levazm Reisi'ne syledim:

- ekerimiz az... dedi.

- ekeriniz azsa Halil Paa'nn evine ayda drt yz kilo ekeri nasl veriyorsunuz?

Levazm Reisi:

-O hepimizin hayatdr, o yaarsa biz yaarz, bunun iin her eyimiz onundur.

Subayn, askerin hayat pahasna paasna ho grnmek isteyen Levazm Reisi'ne:

- Millet yaarsa ordu yaar, ordu yaarsa kumandan yaar Pa-a'ya kar gsterdiiniz bu
cmertlii hastalara kar gsterseydiniz millet sizi daha erefli bir namuslu tanrd.

Telefonu kapadm, Abdlkadir boynuma sarld:

-Hay Allah senden raz olsun!

Derhal bir kt aldm. Olay Halil Paa'ya zetleyip, emirlerini rica ettim. Paa benim
yazdm kdn altna:
-"Yalnz ocuklarn stne ve gnde be kahvenin iilmesine kfi ekeri alalm st taraf
hastaneye verilsin, bundan sonra evde ay iilmesin, tatl yaplmasn..." diye yazm.

Bir gn odamda oturuyordum.

Hanmefendi haber yollam, arkadalar gelmi, gezmeye gidecekler, otomobil istiyor.

-Otomobil Ordu Kumandanna mahsustur, hanmefendi bine-mezler, arzu ediyorlarsa arabaya


binsinler... diye haber gnderdim.

Bu olaydan sonra da Safiye Hanm otomobil istemedi. Halil Pa-a, millet ve devlet ilerinde
doru olana byk sayg gsteriyordu. Aradan epey bir zaman getikten sonra bir gn bana:

-Selhattin, Safiye otomobille gezmek istiyor, sen yalnz bin-mesine msaade etmiyorsun,
ben de gidemiyorum, ne olur ara sra beraber binip gezseniz.

Paa'ya dedim ki:

-Efendim, Safiye Hanm benden kktr, gen ve gzeldir. Her ikimizi otomobilde yalnz
grenler ne syler, byle bir eyin yaylmasna siz ne dersiniz?

Bu cevap Halil Paa'nn houna gitti:

-Selhattin, dedi, sert ve kaba davranlarn karsnda bazen ok sinirleniyor ve bir eyler
yapmak istiyorum, ama temiz ve mert bir ruhun var. Buna kar sayg duyuyorum. Sana bir
ey yapam-yorum. Ne para, ne iki, ne de elence seni bu yata yere vuram-yor, mit ederim
ki bu millete ok hizmetin dokunur.

(*) Sonradan stanbul'da Hastalklar Uzman Prof. Albay Abdlkadir.

TAARRUZ

5 Kasm 1917'de ngilizler Dicle zerindeki ve Musul'un 180 kilometre gneyindeki Tikrit
mevziine taarruz ettiler. Bu haber gelince Ordu Kumandan cepheye hareket emrini verdi.
Birinci otomobilde Halil Paa, Kurmay Bakan Alman Yarbay Parakvin, ben... kinci
otomobilde Kurmay kinci Bakan Basri ve Birinci ube Mdr Binba Halit... Akama
doru cephenin altm kilo-metre kuzeyindeki irkat'e geldik. Geceyi orada adrlarda
geirecektik. Cepheye telefon ettik. Muharebe aleyhimize dnmt. Yarn sabah savunmay
srdrmeye alacak olan Kolordu, direnme umudu grmyordu.

Durum tartld.

Halil Paa tartmay ynetiyordu. Sonunda ylece karar veril-di:

Kolordunun yarn kuzeye ekilmesi zorunludur. Zaten byle bir ihtimal dikkate alnm ve
geride Cebeli Hamrin mevzii hazrlan-mtr. Ancak bizim bulunduumuz yerle Tikrit
arasndaki yol, Kolor-du'nun ekilecei Cebeli Hamrin mevzii dnda kalmakta-dr. Bu yol
yarn sabahtan itibaren tehlikeye girecektir. Tehlikeye girmese bile, Kolordu yarn leden
nce Cebeli Hamrin'e ekilin-ce ngilizlerin etkisi altna girecektir. Bu yolda kumandann oto-
mobil gezisi rizikolu olacaktr. Bylece bizim de kolorduyla birlikte Cebeli Hamrin'e
ekilmemiz gereklidir. Ancak Hamrin dalarnda otomobil iin yol olmadndan Musul'a
atlarla dnmek bir haftalk bir zaman isteyecektir. Bu bir hafta iinde ngilizler Kerkk
cephesindeki 13. Kolordu'ya taarruza balarsa Ordu basz kalacaktr. u halde yarn sabah
buradan cepheye deil, geriye Musul'a dnmemiz uygundur. Muharebenin ynetimini
Kolordu Kumandan'na brakmak daha mantkdir.

Demek ki sabahleyin Musul'a dnlecekti.

Gece yars oluyordu.

Herkes ayaa kalkmt. O dakikaya kadar tartmay sadece bir dinleyici olarak izlemitim.
Birden Halil Paa'ya dedim ki:

- Msaade ederseniz bir ey arz etmek istiyorum Paam.

- Syle!

- Ordu sizin buraya geldiinizi duydu. imdi cepheye gitmeden dndnz


rendikleri zaman durumun zannettiklerinden de kt olduunu hesaplayacaklar, moralleri
bozulacak. imdiye kadar ne vakit tehlikeye dm olsalar yanlarnda grmeye altklar
Halil Paa'nn tehlikeden kamas kumandana besledikleri inanc ykacakOrdumuz
giderilmesi mmkn olamayacak bir kntye decektir. Bana kalrsa buna meydan
vermemek, cepheye gitmek gerekir.

Szlerimi sonuna kadar serinkanllkla dinleyen Kumandan konumay Franszca olarak


Kurmay Bakan Parakvin'e nakletti. Alman birdenbire fena kzd ve Paa'ya:
-Bir temenin byle harp meclisinde bulunmas doru deildir. Sizin kendisine gsterdiiniz
yakn alkadan tr biz onun yksek rtbeli kurmaylarn toplantlarnda bulunmasna ses
karmyoruz, ama sze karmasna tahamml edemem.

Toplant bylece bitti.

Fakat ben sabaha kadar uyuyamadm, afak skerken kalktm, telefonla cepheyi aradm, 14.
Tmen Kumandan Yarbay Valdeemeli smail Hakk'y (*) buldum.

Durumu sordum. Akamki toplanty anlattm. smail Hakk:

-Kolordu Kumandan Caffer Tayyar durumu kavramamtr. Muharebe ok feci yne doru
gitmektedir. Bugn ngilizlerin saldry srdreceklerini sanyorum. Kumandana syle
muhakkak cepheye gelsin, yoksa ordunun mahvolmas mukadderdir.

CEPHEYE

Ben bu cevab alnca doru Halil Paa'nn adrna gittim. Kumandan uyandrp smail
Hakk'nn sylediklerini kelimesi kelimesine aktardm.

Halil Paa:

- Yarm saate kadar her ey hazr olsun! Cepheye gideceiz.

Emir gerekenlere tebli edildi. Hazrlk balad. Alman Kurmay Bakan'nn Alman olan emir
erini arp, Bakan kaldrmasn, yarm saat sonra hareket edileceini syledim. Hazrlk
bitti. Kur-may Bakan itiraz ettii zaman Halil Paa:

-Siz isterseniz geri gidin, merkezden idare edersiniz, ben Ordu-nun banda ve muharebe
meydannda bulunmak zorundaym.

Bu cevap Kurmay Bakan'nn bana yapt hakarete iddetli bir karlk olmutu.

Bir saat sonra sava meydannda Cafer Tayyar'n kararghnda idik.

Badat'n iki yz kilometre kuzeyindeki Dicle zerinde Tikrit kasabas dolayndaki karargh
karmakark bulduk. Birlikler dnk muharebeden fena halde sarslmt. Kolordu nceden
hazrlanm olan ve daha gvenli saylan Cebeli Hamrin'e ekilmek iin hazrlk yapmakta ise
de gndz vakti ngilizler'in stn svari ve hava kuvvetleri karsnda bu iin yaplmasnn
ok zor olaca anlalyordu. Kumandanlar bu ii tartrken ben de Kolordu Kur-may
Bakan Saffet'i aryordum. Cell, Cafer Tayyar'n emir subayyd. Saffet'in telefon adrnda
olduunu syleyerek bana dedi ki:

-Cafer Tayyar, Saffet'e kzd, muharebe sevk ve idaresine karmamasn, telefon santralna
oturup gelen raporlar yazmasn syledi.

Durum Saffet iin ok ktyd. Nihayet akll bir kk subayn yapaca iin Kolordu
Kurmay Bakan'na yaptrlmas byk bir hakaretti.

Yanna gittiim zaman Saffet'i portatif bir adrda duran telefon santralnn yannda, telefon
neferinin yanna uzanm grdm. Arkasnda bir er kaputu vard.

Beni grnce gzleri dolu dolu oldu:

-Selhattin bana oh deme! Sana yaptklarmn karln dyo-rum ve acsn ekiyorum. Bu


gnler benim hayatmn son gnle-ri...

Saffet o zaman yirmi sekiz yanda bir kolordu kurmay baka nyd.

Aylarca bana kan kusturmu Saffet'ten tam intikam alnacak za-mand. Ancak ben o insan
deildim:

-Biz Saffet Bey'i bir deer olarak tanrz, dedim, bu kymet ze-rinde bakalarnn fikirlerine
dalkavukluk edecek kadar alalma-yz. Saffet Bey'in lyk olduu yere geleceine her zaman
inanrz. ahsmza gelince Saffet Bey'in hareketlerinin noksanlarmz gidermek istemesinden
ileri geldiini bilmekteyiz, bunun minnettaryz.

Saffet bunun zerine kendisini tutamad, hngr hngr alaya-rak:

-Selhattin beni affet, senin mert ve necip ruhuna saygszlk et-tim!., diye boynuma sarld.

O srada bir er koarak geldi. Ordu Kumandan'nn beni ar-dn syledi. Kotum Halil
Paa:

-Selhattin, bak biz buraya gelmemi olsaydk Cafer Bey btn birlikleriyle Cebeli Hamrin'e
ekilip rkat' bo brakacakm. Sebebi: Elinde haritas yok. Bu hareketin sonucunda
Kolordu ol-duu gibi esir decekti.

Ve Alman Kurmay Bakan'na da Almanca:


-Selhattin'in karakteri kumandan kurulunun bilgisine stn geldi.

Bu Alman'a bir tokat daha demekti. Ben Paa'nn iltifatndan yararlanarak:

-Efendim, kurmaynz Basri Bey hocamdr, yllarca yardmcl-n yaptm. 18'nci Kolordu
Kurmay Bakan Saffet Bey de iki senedir bana asker terbiye ve fikir verdi. Eer bir dev
yapabilmisem eref tamamen onlarn abalarna baldr.

ok zeki olan Kumandan bunun zerine:

-Yahu Saffet nerede? Gelsin Kurmay Bakan sfatyla bize du-rumu aklasn, dedi.

Saffet arld, tabii Caffer Tayyar Bey bu iten memnun olmad. saat kadar sava
meydannda kaldktan sonra Musul'a dndk. Kararghtan ayrlrken Saffet:

- Selhattin, iinde bulunduum artlar gryorsun, demiti.

(*) smail Hakk, 1923'te Albay ve Tmen Kumandan olarak Silivri'de ld.

FRE

8 Kasm 1917'de Musul'a geldiimiz akam Bakumandanlktan "kiiye zel" iaretli bir ifre
aldk:

"Karargh Umum (Bakumandanlk Karargh) Birinci ube (Harekt ubesi) Mdr


Muavini Kurmay Binba Tahsin Bey son Filistin seyahatinde bir otomobil kazas sonunda
ehit olmutur. Bu grev iin tavsiye edeceiniz bir kurmay subay var mdr? "

ifreyi Paa'ya sununca sordu:

-Byle bir adam var m? Cevap verdim:

-Saffet Bey.
Paa hayretle yzme bakt. Demek istiyordu ki:

-Sana bu kadar ar hakareti yapan ve senin bu kadar aleyhinde bulunan Saffet'i imdi sen mi
tavsiye ediyorsun?

Paa'nn gzlerinden okuduum bu soruya karlk olsun diye dedim ki:

-Saffet ile aramzda geen olaylar ahsidir, sz konusu olan i ise memleket iidir.

Paa:

-Peki, dnelim, dedi.

Akam zeri fortrak iin Kurmay kinci Bakan Basri eve gelmiti. Kumandan:

- Bakumandanlktan gelen ifreyi Basri'ye ver, diye emretti. Basri ifreyi okur okumaz:

- Mmtaz var, dedi.

Mmtaz, o srada 13'nc Kolordu Birinci ube Mdr ve binbayd (*).

Paa:

- Selhattin de Saffet'i tavsiye ediyor... deyince Saffet'e kar hi de iyi dnceleri


olmayan Basri kudurdu. mz arasnda uzun sren bir tartma oldu. Nihayet Kumandan,
Basri'ye:

- Saffet'in ahsen en ok hasm olan Selhattin'dir ve hepimizin gencidir, en ok


hakszla o uramtr. Ama dev sz konusu olunca bunu unutmutur, bize rnek
vatanseverlik gstermitir. Artk bu i stnde tartmak gereksiz... Sen de ben de biliriz ki bu
ie lyk adam Saffet'tir... diye sorunu noktalad ve bana emretti:

- Bir ifre yaz Bakumandanla, Saffet'i bildirelim.

Gayet gzel bir ifre yazdm, Saffet'in bu ie tayinine msaade edilmesini adeta istirham
ettim.

Bizim yazmz Bakumandanla henz gitmiti ki Cafer Tay-yar'dan bir yaz geldi. Bu
yazda Kurmay Bakan Saffet'in grevi-ni beceremedii ve kendisinin bir tabur
kumandanlna atanmasyla yerine mnasip bir kiinin gnderilmesi isteniyordu (**).

Kd Paa'ya gsterdim:

-Dursun, dedi.
12 Kasm 1917 gecesiydi.

Gece yarsna doru Bakumandanlktan bir ifre geldi. Saffet Bey'in Karargh- Umum
(Bakumandanlk Karargh) Birinci ube Mdr Muavinlii'ne tayin edilmi olduunu
bildiriyor, en ksa zamanda stanbul'a grevine balamak zere gnderilmesi emrediliyordu.

Ben hemen bizden 180 kilometre tede bulunan 18'inci Kolordu Kararghn telefonla
buldum. Svari Cell'i telefona istedim ve dedim ki:

-Saffet Bey'e imdi haber ver, Karargh- Umum Birinci ube Mdr Muavinlii'ne tayin
olunmular. Bu emir hemen tebli olu-nacaktr, kimsenin haberi olmasn.

Aradan bir buuk saat geti. Uyandrldm. Kolordu beni istyormu. Telefon banda Saffet:

-Selhattin, Cell'le bir haber yollamsn, olmasna imkn olmayan, olmayacak olan byle bir
haberin sebebini anlamadm. Bu nedir?

- ifreyi okuyorum, bu ifreyi henz kimse grmedi. Size tebli edilecektir. Yalnz kimse
duymasn.

Saffet ok heyecanlyd, tekrar sordu:

- ifre bir yazya cevap veriyor, Paa beni inha etmez.

- Konutuumuz zaman anlatrm.

- Hayatm sana borluyum, minnettarm, gzlerinden perim, varol kardam.

Sonradan rendim ki Cafer Tayyar'n kendisini tabur kumandanlna tayin etmesi zerine
Saffet intihara karar vermi. nk orduya gnderilen yazdan haberi olunca dnm ki ok
kesin hasm olan Ordu Kumandan, Kurmay Bakan ve yaver, Cafer Tayyar'n isteine mal
bulmu marib gibi yapacaklar...

Saffet ite bu havalar iindeyken ben Bakumandanlktan gelen ifreyi Halil Paa'ya verdim.
Grld. Nihayet Ordu Birinci ube Mdrl grevini vekleten gren Kurmay Binba
Halit'in Kolordu'ya tayini uygun bulundu. Yalnz kimseye bir ey sylememesi, hatta Halit'e
de bir ey sezdirilmemesi mnasip grld. Kolordunun yeni mevzilerini grmek isteyen
Halil Paa'nn bir geziye kmas ve emirlerini cephede, yerinde vermesi kararlatrld.

gn sonra Halil Paa, Kurmay Bakan Alman Parakvin, Bakan Muavini Binba Basri,
Birinci ube Mdr Halit, ben, keleklerle cepheye hareket ettik. Bir gece yars Kolordu
Karargh'nn bulunduu sahile yanatk. Bata Paa olacak herkes kyya kmt, en sona
ben kalmtm. Tam karaya ayak bastm zaman biri kolumu tuttu.

Baktm Saffet Bey:

-Haydi benim adra, dedi.

adra girdik. Saffet bulut gibi sarhotu. Durumu sordu. Ben de anlattm. Bakumandann
sorusu zerine Halit Paa'nn kendisini tavsiye ettiini ve sonucun bu biimde gelitiini
syledim.

- Bunu ne Paa yapar, ne Basri... Bunu sen yaptn, ak syle dedi Saffet.

- Ben bir piyade temeniyim, bir Kolordu Kurmay Bakan'nn tayininde rey sahibi
olabilir miyim! Ben bu kadar mark, haddini bilmez miyim? dedim.

Bu cevap drt ay nce ayn adrda Saffet'in bana mark demesine karlkt. Saffet bunun
zerine:

-Selhattin, ben edepsizlik ettim, beni affet, hayatm kurtardn, btn mrm boyunca bunu
demeye alacam... diye gzyalaryla boynuma sarld.

Ben de duygulanmtm. Epey oturduk. Ertesi gn Paa beni ard. Yannda Kurmay
Bakan, Muavinleri ve Kolordu Ku-mandan vard.

-Saffet Bey'in emrini yaznz, bana getiriniz. Kolorduya tebli edeyim, dedi.

Cafer Tayyar bu emrin istei dorultusunda olduunu sanmt. Memnun bir ehreyle bana:

-Yaver abuk getir emri.

Biraz sonra Saffet'in Karargh- Umumi Birinci ube Mdr Muavinliine, Halit'in Kolordu
Kurmay Bakanl'na atandklarna dein emri kumandana imzalatp Cafer Tayyar'a
verdiim zaman Kolordu Kumandan kl gibi oldu, ask bir suratla:

-Saffet Bey ok aklldr, Allah alanlara mbarek etsin, dedi. Yarm saat sonra herkes Saffet'i
tebrike kouyordu.

Tebrik edenlerin banda o tarihe kadar Saffet'e trl hakareti yapm olanlar da vard.

Ertesi sabah yola kp Musul'a vardmzda Saffet:

-Selhattin, benim param yok, arkama giyecek elbisem de yok.


Bu durumda Karargh- Umumi'ye gidersem Almanlarn yannda kt duruma derim.

Halil Paa'nn iznini epey zorlukla alarak Saffet'e bin lira karlnda yz altn lira verdim. ki
gn sonra kendisini yolcu ettik.

(*) 1940'da Erzurum'da Kolordu Kumandan ve Korgeneral.

(**) Dnlmeli ki o tarihte ben Temenken Tabur Kumandanl yapmtm.

ALIK

Gnler geiyordu ama Musul blgesinde alk balamt. Halep, Konya gibi yerlerde byk
erzak ambarlarnda buday stoku vard. Ama bunlar bize ulaamyordu. nk tren ancak
Nusaybin'e kadar gelmiti. Nusaybin'den Musul'a 150 kilometre vard. Bu mesafe yazn her
tr tamaya elveriliydi. Ancak k gelince sadece hayvan ve deve iliyordu. Deve,
Nusaybin'den Musul'a on sekiz gnde geliyordu, on sekiz gn de dn... Demek ki, 36
gnlk bir i... Bir deve ancak kendi yiyeceinin yirmi sekiz gnlk miktarn tayabiliyordu.
Demek ki deve yararszd. Ayn durum Musul'un ilerisinde bulunan Kerkk, Sleymaniye
blgesi iin de geerliydi. Buralar da Musul'dan 14 - 15 gnlk bir hayvan yry
uzaklndayd. Bylece ne biz gerilerde bulunan erzak Musul'a getirebiliyor, ne de Musul'a
geleni cephelere gnderebiliyorduk.

Her yanda alk balamt.

Ordu a kalmasn diye halkn elindeki erzak paral ve parasz alyorduk.

Bylece alk halkta younlayordu.

Musul'da bir ekmek bir gm mecidiye (yani bir lira) ve sonra-lar liraya kmt. Halk
bu paray bulup ekmek alamazd. A-lktan lm olaylar balad. Her gn sokaklarda kadn,
erkek, o-cuk, ihtiyar bara bara lme gidiyor, bir are bulunamyordu. len ocuklarn
etini kasap dkknlarnda koyun ve kuzu eti diye satan veya a dkknlarnda piirip halka
yediren 10 - 12 kii idam edilmiti.
Ordu bir yandan da elinde bulunan askerin ve hayvanlarn lmemesi iin onlar erzak daha
bol teki askeri blgelere nakletmek iin Bakumandanlktan izin istemiti. ki piyade tmeni
ve bir svari tmeni Suriye ordusu emrine gnderilmiti.

Ne var ki bylece ngilizler karsnda durumumuz giderek ktleiyordu.

Biz bu duruma dnce baz satn alma kurullarmz ran sn-rndan sokarak oralardan erzak
almaya abaladk. Ancak ngilizler bunu haber aldlar ve istihbarat subaylarn o blgelere
gndererek ranllardan erzak daha pahalya satn aldlar, aldklarn da olduu yerde
yaktrdlar. Bylece Altnc Ordu'yu dalmak ve klmek zorunda braktlar.

O gnlerde adrmda otururken bir er geldi ve birinin beni grmek istediini syledi.

-Gelsin, dedim.

eriye beyaz sadakor elbiseli, beyaz sakall bir adam girdi. Gn grm bir kii olduu
anlalyordu. Kendisini:

- Ben Sabri Paa, diye tantt. Halil Paa'y grmek istiyordu. Grtrdm. Kumandan
daha sonra beni ararak dedi ki:

- Bu zat topu ferikliinden (tmgenerallikten) emekliymi. imdi burada iae sknts


ekiyormu. Bizden iae konusunda yardm istiyor. Levazmla gr, bir ey yapacak
durumda isek yapalm.

nceledim. Kendisine erzak veremeyecek durumda olduumuzu anladm.

Halil Paa:

-yleyse aydan aya para verelim, erzakn kendisi salasn.

O gnk duruma gre ayda otuz altn vermek iin karar alnd. Sabri Paa'nn evini aradm.
Kentin kenarndaym. O gnlerde Cell birka gn izinli bana gelmiti. Beraber kalkp
adamcazn evine gittik. Bizi bo bir odaya aldlar. Krk iki sandalye bu odann
mobilyasyd. Az sonra Paa geldi. Kendisine durumu anlattm. Her ayba otuz altn
getireceimi, Kumandann ellerinden ptn syledim. Szlerimi sonuna kadar
serinkanllkla dinleyen adam birdenbire kzd:

-Ben bu devletin paaln, Irak Genel Valiliini yapm bir eski askerim. Devlet beni yirmi
drt lira maala emekliye ayrmt. Bugnk durumda geinemiyorum. Mevkiin en byk
kumandan olan adama bavurdum. Onun bize bakmas grevinin gereidir. Ben dilenci
deilim, kimseden sadaka istemem...

Adamcaz hem bunlar sylyor, hem de zangr zangr titri-yordu. Cell ve ben kendisini
birok dil dkerek teselli ettik. Ve iin iyzn anlattk. Bu parann bir sadaka olmayp bir
baka yoldan grev gerei olduunu syledik.

Sabri Paa bunun zerinde duruldu. Ve bizlere hayatn anlatt: rendik ki, Paa 1881
ylnda Badat'ta kan bir isyan zerine Abdlhamit tarafndan grevlendirilmi. ki yl kadar
Badat'ta kalm, sonra stanbul'a dnm, 1891'de Badat tekrar karm. Bu sefer Irak
Valisi ve Kumandan greviyle Sabri Paa'y tekrar Badat'a yollamlar. 1891'den 1908'e
kadar bu grevi yrtm. Badat'da evlenmiler. Evlendii kzn da ehirde emlki ve dolay-
larnda arazisi varm. Sabri Paa 1908 inklbnda emekliye sevkedilince Badat'a
yerlemeyi tercih etmi. 1917'ye kadar by-lece yaam. Badat ngilizlerin eline decei
zaman ahaliden baz itibarl kiiler Sabri Paa'ya demiler ki:

-Buras Mslman bir memlekettir ve senin de memleketindir. Artk yalsn, Trkiye'ye gidip
mcadele edemezsin. Burada kal, bamza ge, bizi gvur zulmnden koru!.. Bu da bir
hizmettir.

Paa bu teklifi kabul etmi, ama ngiliz uaklar ehri bombardmana balaynca bu kadar yl
tad asker niformasnn biimlendirdii ruhu isyan etmi ve yabanc bir milletin elinde
esir yaayamayacan anlam... Yirmi drt kiilik ailesini tam Badat'n decei gece
kentten karm. Bu kadnl-erkekli bykl-kkl yirmi drt kii bir araba ve bir binek
atyla, bazlar da yryerek Musul'a varmlar. Aile kukusuz byle bir kata ancak pahal
ve tanabilecek eyleri yanlarna alabilmiler. Musul'da ellerinde avularnda kalan yemeye
balamlar. Bir yl sonra satacak bir ey kalmam.

Hikyesini anlattktan sonra ihtiyar Paa:

- Bir zamanlar Abdlhamit'in valisi ve kumandan diye beni al klayan ve yoluma yz sren
halk nerede? Bunca yl hizmet etti-im u memlekette a ve acnacak duruma den bana
yazk deil mi?

O tarihte seksen yana yaklam Sabri Paa'nn hali beni ve Cell'i alatmt (*).
(*) O tarihte benim bu hikyeden kardm sonular: 1. Emeksiz bir ey vermek
terbiyesizliktir, emeksiz bir ey alan aalktr. 2. zgr bir insan, yabanc bayra altnda
yaayamaz. Sefil olacan bilse de kendi bayra altnda yaamay tercih eder.

RUSLARLA MTAREKE

12.12.1917'de Ruslar telsiz telgrafla altnc Ordu'ya mtareke aktine hazr olduklarn
bildirdiler. Telgrafn altnda General Dadivileksi imzas vard. Biz de telsizle Musul'a
gelebileceklerini ilettik. 22 Aralk 1917'de bir Rus Mtareke Kurulu geldi.

Kurul, Kurmay Albay Behrek, Kurmay Yzba oprikof, Ahali Komiseri Tarko, Topograf
subay ikiliyap'la htill Dernei adna bir nefer ve iki emir erinden meydana geliyordu.

Ayn gn nc ordu bize Van glyle Karadeniz arasndaki blgede Ruslarla Mtareke
imzalandn bildirdi.

Ruslarla bir hafta sren konuma ve tartmadan sonra 1 Ocak 1918'de mtareke imzaland.
Ayn gece ordu Kumandan evinde bir ziyafet verildi. Bu ziyafette Rus kurulu yelerinden
baka, Halil Paa, Kurmay Bakan Parakvin, Kurmay Bakan Muavini Basri ve ben vardk.
Yemek sohbetler ve tatl konumalarla sryordu. Bir srasn getirerek Rus kurul Reisi
Albay, Halil Paa'ya:

- Siz, dedi, bizim ihtillimiz dolaysyla bugn galip duruma geldiniz. Oysa sizin Alman ve
Avusturya mparatorluklaryla birlikte yenilgiye uramanz mukadderdi. Kazanmanz bir
anstr. Ancak gryoruz ki bugn siz Almanlarn elinde bir alet olmusunuz. Vatannzda
Alman menfaati gtmekten ve vatannz Almanlara teslim etmekten baka bir ey yaptnz
yok. Bugnk galibiyetiniz size ok pahalya mal olacak ve siz en byk dman olarak
Almanlarla arpacaksnz.

Alman Kurmay Bakannn bulunduu bir sofrada bu saldrgan bir konuma saylrd. Ordu
Kumandan Halil Paa gle bir ehreyle ampanya kadehini kaldrd:

-Albayn erefine ielim, dedi ve iti.


Hepimizi zen ve adeta gazaplandran szlere kar Kumandann nasl olup da serinkanlln
koruduuna ayorduk. Halil Paa ampanyasn bitirdikten sonra sze balad.

-Aziz Albaym, gryorum ki durumu daha iyi kavramanz iin bilmeniz gereken baz
noktalar var, msaade ederseniz size aklayaym. Byk savan neden ilan edildiini ve
harp sonu neler olacan biliyorduk. Tarafsz kalmamza imkn bulunmadn da kabul
etmitik. nk iki byk grubun arasndaydk. Ve ncelikle sizin grubun yolu zerindeydik.
Acaba hangi tarafa yardm etmeliydik ki bizim karmza uygun olsun? Bunun iin tarihimize
bakmak gerekiyordu. Biz de ona baktk. Bir yanda Almanya - Avusturya, te yanda Fransa -
ngiltere - Rusya... Son yz senelik tarih, bize btn Trk lkelerini her trl enaat ve
zulmle istil eden devletin Rusya; btn Mslman uluslar esareti altnda tutan ve smrge
ynetimi altnda yaatan devletlerin de Fransa ile ngiltere olduunu retiyordu. Almanlarla
bir hesabmz yoktu. Avusturya'da ok az Mslman kitlesi yayordu. u halde hesap akt.
Biz Rus'un, ngiliz'in, Fransz'n tabii dmanydk, bu devletler yklmalyd ki Trk ve
Mslman lemi nefes alabilsin. Biz galip gelip gelemeyeceimizi dnmedik. Biz bin yllk
tarihimizin bizden istediini yapmak kararyla muharebeye girdik.

Almanlarn bize hkim olmasna gelince...

Trk hibir hkimiyeti hibir devirde kabul etmi deildi yzyllarn icab olan geri kalm
durumdayz. Zafere ulamak iin her vastaya bavurmamz tabiidir. Biz de byle yaptk.
Vastalar askeri bilgileri bizden stn olan Almanlardan yardm istedik. Eer onlar bu yardm
hrriyetimiz ve istikblimiz pahasna kullanmaya kalkarsa, onlar da bir dman gibi
vatanmzdan kovmak bizim iin bir vazife olur. Biz bu vazifeyi yerine getirmekte acz gster-
meyiz.

Kumandan bu sert konumadan sonra Alman Kurmay bakan na dnerek ileri srd
fikirlerin doru olup olmadn sordu. Pa-rakvin bu soru zerine ayaa kalkt ve Halil
Paa'y byk saygyla selmladktan sonra:

- Ben sizin Kurmay Bakannzm. Grevim Trk vatann ko-rumak iin elimden geleni
yapmaktr. Bunun dnda herhangi bir hareketim olursa, sizin beni vatannzdan atmanz
tabiidir.

Gece bylece sona erdi.


Mtareke Kurulu ertesi sabah hareket etti. Ama hepimizde derin bir evk ve umut
kprdanmaya balamt. Yzyllardan beri her zaman yenildiimiz Ruslar artk yenilgiye
uramlard.

Bu srada Azerbaycanl bir kurulun da geldii, Kerkk'teki 13'nc Kolordudan bildirildi.

Kurul Musul'a geldii zaman bizden istedikleri eyi anladk: Rusya artk dalmtr, Rus
devleti yoktur. arlk ynetimi altnda yaayan btn uluslar ayaklanm, bamszlk
istiyorlar, Kafkas Trkleri de bir Trk hkmeti kurmak iin yardm istiyorlar.

Bu dilek bakumandanla yazld. Bakumandanlk, bu kurulun yanna birka subay verilerek


Azerbaycan'da bir keif ve inceleme yaplmasn emretti. Bunun zerine Kurmay Yzba
smail Berkuk, Yzba Sargzelli Mithat (*), Topu Temeni Muzaffer bu kurulla
Kafkasya'ya gnderildi.

Kurul, Musul - Kerkk - Bana yoluyla ran'a geti ve Tebriz - ulcuyla Gence'ye vard. Sonra
Baku ve Kuzey Kafkasya'ya gitti.

Kafkasya'da bir keif hareketi yaplrken ngilizler de Irak'tan bir taarruz yapmlard. Bu
muharebe iin biz de Kerkk'e gitmitik. Kerkk'te Bakumandanlktan bir telgraf aldk:

-Azerbaycan'da yaplacak harekt ve kurulacak hkmet iin kimi mnasip grrsnz. Bir
hafta nce eyh Sunusi ile Trablus'-tan gelen kaymakam Nuri Bey'i mi, Miralay Kzm
Karabekir'i mi? diye soruyor Enver Paa...

Nuri Bey Enver Paa'nn kardeiydi ve 1909'da subay kan bu snf henz yzba
rtbesindeydi. Nuri Bey kaymakamla ykseltilmiti. Enver'in ve Nuri'nin amcas olan Halil
Paa, bu ie Karabekir'in mnasip olduunu yazd (**).

Kerkk'ten tekrar Musul'a dndmz zaman gene Bakumandanlktan yle bir ifre aldk:

-Afgan kralnn yannda almak zere kendisine yz bin altn vererek bir subay gndermek
istiyorum. Tavsiye edeceiniz bir subay var mdr?

Halil Paa bir hafta sonra ifreye cevap verdi:

-Yaverim Mlzm Selhattin'i bu ie tavsiye edebilirim. "Kumandan bu ifreyi yazmak zere


bana verdii zaman itiraz ettim:

-Ben bu ii yapamam, ne bilgim ne durumum elverilidir, de-dim.

Halil Paa:
-Bu konuda yaplacak eyi zaten kimse bilmez. Vatann seven, lmden korkmayan, kadna,
paraya, rakya zayf olmayan her adam bu ii yapar. Sen de yaparsn... dedi.

Gariptir ki Halil Paa kadna, kumara, rakya eilimi olan adamd. Bunlardan uzak duruuma
bakarak bana "ahmak" derdi ve buna ramen beni bu karakterimden tr severdi.

(*) 1940'ta Devlet Demiryollarnda satnalma Komisyonu Reisi.

(**) Enver Paa bu grevi Karabekir'e teklif etmi, fakat Karabekir kabul etmemitir.

BR EMR VE RAPORLAR

18 Aralk 1917'de merkezi Suehri'nde bulunan nc Ordu Erzincan'da Ruslarla mtareke


imzalamt. Biz de 1 Ocak 1918'de Ruslarla mtareke imzalamtk. Bylece ngilizlerle
kar karya kaldk. Bu durum bir ay kadar srdkten sonra Bakumandanlktan yle bir
emir aldk:

- Bizimle mtareke yapan Rus ordusu cephemizden ekilmi, yerine asi Ermeni taburlar
kalmtr. Bu Ermeniler de mahalli Mslman halka zulm yapmaktadrlar ve birok
mahallede slm-lar imha ve mallarn yama etmektedirler. Bunun iin nc Ordu ileri
harekete balayacak ve Rus ordusunun esas ksmlarm buluncaya kadar ileri gidecektir."

Emir zerine nc Ordu 7 ubat 1918 'de ileri harekete balad ve:

13 ubat 1918'de Erzincan', 19 ubat'ta Bayburt'u, 22 ubat'ta Mamahatun'u, 24 ubat'ta


Trabzon'u, 12 Mart'ta Erzurum'u, 16 Mart'ta Kprky', 25 Mart'ta Oltu'yu ald.

Ne var ki bu harekt ok etin oldu. nk mevsim blgenin mthi kyd. Yalnayak ve


plak asker... Yolsuz bir arazi... Trk ordusu buna ramen bir destan yaratt. Vehip Paa
Ordu Kumandanyd. Yakup evki Paa ve Miralay Karabekir Kolordu Kumandanlar...
Karabekir, Erzincan - Erzurum - Kars osesi zerinden bu taarruzun asl ykn srtna
almt. Bu muharebeler sonunda otuz alt yanda general oldu.
leri hareketin raporlarn her akam Vehip Paa, Altnc Ordu'ya veriyordu (*). Ben her
akam hzr bekler gibi bu raporlar bekler, okurken ou defa hngr hngr alardm.
Hatrmda kaldna gre biri yleydi:

"Erzincan'a giren birliklerimiz, Erzincan sokaklarnda duvarlara memelerinden ivilerle


aklm, dudaklar, kulaklar kesilmi ve gzleri oyulmu kadnlar bulmulardr. Sokaklarda,
gzleri ka-rlmak, kesilmek ve yaklmak suretiyle ldrlm binlerce gen ve ihtiyar
grmlerdir. Yaklm ve ukurlara doldurulmu cesetler her yan kaplamaktadr."

arlk Rusyas'yla sava, Karadeniz'deki donanmamzn Sivastopol' bombardman etmesiyle


29 Ekim 1914'te balam ve 26 Mart 1918'de Brestlitovsk Bar Antlamas'yla bitmiti.
Trabzon'un Ruslar tarafndan igalinde Svari Cell'in annesi ve kardeleri Ordu'ya
ekilmiler orada derin bir sefalet iine d-mlerdi. Cell Trabzon'un alnmas zerine hem
ailesini grmek, hem de onlar alarak tekrar Trabzon'a yerletirmek zere izin istedi.

Onun izin istemesi bende de heves uyandrd.

Ben de izin istedim. Verdiler Cell Musul'a geldi. Beraber hare-ket edecektik. Ama havalar
yznden hareketimizi biraz erteledik. nk Musul'dan Nusaybin'e kadar otomobille
gidecektik. Havalar ok yamurlu olduu iin amurun kurumasn ve yolun araba yryecek
hale gelmesini bekliyorduk.

Cell'in Musul'dan stanbul'a ve stanbul'dan Trabzon'a gidecek paras yoktu. Bunu Halil
Paa'ya syledim, iki yz lira aldm. Bu iki yz lirann yirmi lirasn altn ve yz seksen
lirasn da kt olarak verdim.

Ama benim yanmda ancak 30 - 35 lira vard. Sonradan dn-dm ki belki para lzm olur.
Levazm Reisine bana ileyecek maa avans olarak vermesini syledim. Levazm Reisi
Hsn benim bu szlerime at:

-Elinde bu kadar rtl denek var, oradan al! dedi.

Ancak iddetle kar koydum, benim srarm karsnda aresiz:

-Peki!., diye kabul etti.

Ben izinli olduum zaman yaverlik grevini Ordu Otomobil su-bay Sadi Rifat yrtecekti
(*).
Ben elimdeki btn devleri ve elimde bulunan on sekiz bin ksur altn lira, on be bin ksur
gm mecidiye ve yetmi bin ksr lira kt paray devrettim.

Artk grevime bakmyordum ve yollarn almasn bekliyor-dum.

(*) Bu raporlar yaymlanmamtr.

(*) Sadi Rifat 1940'ta Elektrik irketinde Levazm Mdryd.

STANBUL'A DORU

Henz yollar kapanmadan stanbul'dan bir yzba gelmiti. Bu yzba stanbul Kolordu
Kumandan Mehmet Ali Paa'dan Ordu Kumandan Halil Paa'ya ve stanbul Kolordu
Kurmay snf arka-dam stemen Nizamettin'den bana bir mektup getirmiti.

Mehmet Ali Paa'nn Halil Paa'ya yazd mektubun zeti uy-du:

"stanbul'da hayat ok pahallat. Kararghta subaylara yemek verdiriyorum. Fakat bu yemek


devletin verdii bir nefer taynlk seferi zamla idare edilmiyor. Bu yzden subaylar zorluk
ekiyor. Haber aldm ki sizin Ordu blgesinde bir altn lira yedi kt lira ediyormu. Burada
ise bir altn lira 3-3.5 kt liradr. Size bin altn lira gnderdim. Bunlar orada bozdurursanz,
arada hasl olacak fark subay tabldotu hesabna alacam ve bu suretle buradaki subaylara
biraz yardm etmi olacam."

Nizamettin de bana yazd mektupta gelen yzbaya elimden geleni esirgemememi


yazyordu. Bu ii Levazm Reisi ile grp Musul'da 6-6.5 lira eden altnlar Kerkk'te
bozdurmay saladm. Kerkk'te bir altn lira, 7-7.5 lirayd.

Gnler byle geerken bir gn bir telgraf aldk. Enver Paann kaynbiraderi Bakumandanlk
Otomobil Mfettii ehzade Miralay Abdrrahim Efendi (*) Musul'a geliyor. Artk ben
greve bakmadm iin Abdrrahim Efendinin karlanmasna ait iler Sadi'ye kalyordu.
Gece ben evde oturuyordum. Baktm Ordu Topu Mfettii kaymakam Sar Emin Bey geldi
(**). Yolun aldn, yarn sabaha bir kamyon kolunun Nusaybin'e hareket edeceini ve
Paaya vedaya geldiini syledi. Ben de o srada Valinin evinde bulunan Sadi'ye bunu ilettim.
Sadi cevap verdi:

- Paa Topu Kumandannn gzlerinden pt; selmet diliyor. Sadi'ye:

- Paaya syle yarn ben de gidiyorum, dedim.On dakika ge-meden telefon gene ald.
Sadi:

- Paa geliyor, topu Kumandan da orada beklesin. Kumandan geldi, nce Topu
Kumandanyla grt. Ona son sz olarak:

-Senin paran yoktur, Selhattin sana para versin, dedi.

O gittikten sonra Paa yukar kt. Sonra tekrar benim odama geldi. Yukardan getirdii bir
listeyle stanbul'dan alnmak zere 200-300 lira tutarnda birtakm eyler smarlad. Sonra
Bakumandan Enver Paa'yla yapacam mlakatn zn anlatt. Halep Valisi Bedri, Konya
Valisi Muammer Beylerle neleri grmem gerektiini syledi. Bunlar bittikten sonra dedi ki:

- Yanna lzumu kadar para al, belki sonradan aklma bir eyler gelirse sana smarlarm.

- Peki, dedim. Ama Levazm Reisi bana hl para vermemiti ve tabi yanmda ok az
para olacakt. Btn umudum Cell'e verdi-im parayd. Paa odadan ktktan biraz sonra
tekrar girdi:

- Ne kadar para alacaksn?

- ki- yz lira kadar.

- bin lira al. Hem de Ahmet Bey'in refikasna ve byk hemirene benim namma para ver.
Elbette onlar da skk durumdadlar. zellikle Ahmet Bey'in ailesine sknt ektirmemek
bize der bir bortur.

Bu kadar paray fazla ve lzumsuz grdm syleyince, oda da hazr bulunan Sadi'ye:

-Selhattin bin lira almazsa Merkez Kumandanna telefon et gndermesinler, dedi.

Kumandan ktktan sonra Sadi'yle karar verdik: Ben otuz altn lira ve bin iki yz kt liray
yanma alacam. Bin beyz liray da Sadi benim adma stanbul'a asker murahhasla
yollayacak.

Gece Basri Bey'i grdm. O da ailesine verilmek zere bir mek-tup yazd. Yzba evket (*)
de ailesini grmemi rica etti.
Btn bunlar 1 Mart 1918 gecesi oluyordu.

Ben yzbalm bekliyordum, Cell de stemenliini...

Bunu da stanbul'daki murahhaslmza sormutuk. Bize her ikimizin de terfiinin kacan,


kar kmaz da haber vereceklerini bildirmilerdi.

1 Mart 1918 Sabah Musul'dan bir kamyonla Demirkap'ya ha-reket ettik (**).

Hareketimiz bir tonluk Avusturya kamyonlarylayd. Bunlar Nusaybin'den Musul'a erzak ve


cephane tayorlard. Musul'dan da yaral, izinli gtryorlard. Osmanl mparatorluu'nda o
zaman ne bu biimde otomobil vard, ne de makineleri kullanacak adam... Bu yollar
Avusturyallar kullanyorlard. Biz de yanlarna birer Trk eri koyarak, ofr yetitirmek iin
urayorduk (***).

Yola ktmz gnn akam Demirkap'ya geldik ve yattk.

Gece yamur balamt. ln en yal mevsimiydi. Sabah kalktmz zaman drt bir
yann su iinde olduunu grdk. Bizim arabalarn yrmesine imkn yoktu. ln ortalk
yerinde ve a kaldk Telefonla Musul'a haber verdik. Avusturyallar uakla kendilerine ve
neferlerine erzak getirdiler. Bir sr subay olduumuz halde bizi kimse dnmedi. Alman ve
Avusturyallar bizim lkemizde bizim aralarmzla kendi erlerine bizim subaylarmzdan
daha iyi bakyorlard.

Halil Paa'nn kaynbiraderi Asaf Bey'in stanbul'a gtrlmek zere verdii krlm bademi
Cell'le ertesi sabah yemeye baladk. Yattmz ahrda Posta Genel Mfettii Kurmay Albay
Refik, Ordu Topu Mfettii Yarbay Emin de vard. Refik Bey uzun gezileri yalnz bana
yapm bir tecrbeli kiiydi. Yola ihtiyatl kmt ve yannda yiyecei vard. Fakat bize bir
ey vermiyordu.

Halil Paa'nn avuu Balkesirli Muharrem de izinli olarak bi-zimle birlikte memleketine
gidiyordu, kafileye dahildi. Tabi o da at. Akam zeri yanma geldi ve u haberi getirdi.
Muharrem, Nusaybin'e doru demiryolu deyen Alman mhendislerin yakn-daki adrna
gitmi, Ordu Kumandannn yaverinin burada olduunu ve yiyecee ihtiyac bulunduunu
sylemi. Almanlar:

- Biz kendisine yemek vermeyi eref biliriz, demiler.

Akam kiilik yemek gelecekmi.


Biz bu havadise pek sevindik.

Akama doru Albay Refik Bey gene sofrasn at ve Yarbay Emin'i de ard bir sr kuru
yemek vard sofralarnda... Ama bize bir dilim vermek aklna gelmiyordu. Oysa ben ona
Musul'da gerektiinde ok yardm etmitim. Albay hi oral deildi. Ve sanrm halimize ks
ks glyordu.

Akam oldu, Muharrem iki Arapla birlikte mkemmel bir sofra getirdi. Tavuk, yumurta,
pasta, arap, meyve... Hele scak ekmekler nefisti. Bizimki bunu grnce ard. Yerini
soranca syledik. Almanlar gn sabah kahvalts dahil olmak zere bize ok gzel baktlar.
Refik Bey de tavuk ve yumurta almak zere emir erini gnderince mhendisler "Buras
bakkal dkkn deildir, biz bunu srf Halil Paa'nn yaverine kar bir cemile olsun diye
yapyoruz" cevabn vermiler.

gn sonra hareket ederken kendilerine ne kadar borcumuz ol duunu sordum. Para


almadlar. Ben de mhendise on altn lira gndererek bunu hizmeti yapanlara vermesini
teekkrlerimle bildirdim Bylece gnlk yemek bize on altna mal oldu. Ancak bu paray
vermemin nedeni, memleketin parasn datmak deildi elbet... Halil Paa'ya duyulan saygy
srdrmekti.

Demirkap'da ackl bir anm daha var:

Geldiimizden bir gn sonra mthi bir kokuyla uyanmtk. Her yan aradk. Yanmzdaki
ahrdan lm bir Trk erinin cesedini kardk. Zavall oraya kadar hasta olarak gelmi, ahra
girmi, lm, kimsenin haberi olmam.

Nokta kumandan bir Arap binbayd. Kendisine her eit ha-kareti yaptk.

Askeri gmdk.

Zavall Mehmet...

Arap ellerinde gmdmz Anadolu Trklerinden biri de buy-du.

(*) ehzadelere rtbeleri ne olursa olsun, "Efendi" denirdi.

(**) Sonradan General Emin Bey.

(*) Sonradan Gmhane Milletvekili.


(**) Demirkap'nn ad sonradan Tellikek oldu.

(***) Byk savatan sonra memlekette ok otomobil olmas, sava ve savata Alman-
Avusturya arabalarnda staj grenler nedeniyledir.

BR ANDA

Demirkap'dan hareketimizin akam Nusaybin tren istasyonuna (*) geldik.

Drt yldan beri tren yz grmemitik.

Tren bize uygarln en byk iareti gibi grnd. Kendimizi bir anda stanbul'da sandk.

Ertesi sabah uyandmz zaman Enver Paa'nn kardei Nuri'nin trenle stanbul'dan geldiini
rendik. Ben Nuri'nin Azerbaycan'a gideceini biliyordum. Halil Paa da yolda rastgelirsem
kendisiyle konumam emretmiti. Bu emri yerine getirmek zere gittiim vakit trenin dnda
bir subayn dolatn grdm.

- Nuri Bey burada m? diye sordum.Yzme bakt:

- Paa ierdedir, dedi.

Paa deyiminin ne ifade ettiini anlamadm:

-Ben Halil Paa'nn yaveriyim, msaade ederlerse, kendileriyle grmek istiyorum.

smimi mahsus sylememitim ki, birden beni grnce sasrsn kendisiyle alay edeyim. Daha
nce de sylediim gibi bu Nuri, ben Harbiye'deyken Dolmabahe'de Padiahn Maiyet
blnde temendi. Hseyin Rahmi'yle ben ve o, bize Trklmz reten Halit Bey'in
evine giderdik. Sonra seferberliin balangcnda Haydarpaa'dan birlikte Beinci Kuvve-i
Seferiye treniyle hareket etmitik. O, Halep'te bizden ayrlarak Trablus'a gitmiti. Ve son
olarak yarbay olduunu renmitik. Arkadalar henz yzbayd.

(*) Nusaybin imdi Gneyde son istasyondur. Snrnn te yakasna Franszlar Kaml
adnda bir Ermeni kasabas kurmular. Diyarbakr, Van, Erzurum dolaylarndan kaan Ermeni
ve Krtleri buraya yerletirdiler. Ve buraya Elcezire adn verdiler. Ben 1935-38 yllarnda bu
snrda mfettilik grevi yaptm.

NUR PAA

Ben btn bunlar dnrken subay geldi ve beni Paann istediini syledi. Bu sefer
ardm. Acaba biz bir baka Nuri Paa'ya m atmtk?

Vagona girdiim zaman bsbtn ardm.

Nuri, pr-azamet ayakta duruyordu. Ve stnde Korgeneral niformas vard. Benimle


grt. stanbul'a gidip Enver Paa'y greceimi anlaynca, aabeyine selm sylememi ve
durumu anlatmam istedi. Musul, Halil Paa ve ailesine dein benden bilgi ald.

Trenden hayretle karken ok deerli bir kurmay subay olarak tandm Nazm'la karlatm
(*).

Nazm beni ard, Musul, Kafkas, ve blgeler konusunda bilgi ald. Anladm ki, Nazm,
Nuri'nin kurmaydr. Bir daha hayret et-tim: Nazm, Nuri'den hem yal, hem kurmayd, hem
de ok akll ve bilgiliydi. Bu st ve ast ilikisini havsalam almyordu. Nuri o tarihte 27,
Nazm 29 yandayd. Yirmi dokuz yanda kurmay binba, yirmi yedi yanda korgeneral.

Vagondan ayrlnca demin beni Nuri Paa'nn yanna gtren subayla karlatm. Bana
kendisini takdim etti:

-Nuri Paa'nn Yaveri Asaf! (**).

Benden baz ricalarda bulundu. stanbul'dan an olarak yola km, mendil, orap, kordon
vesaire alamam. Benden evine uramam ve bunlar alp kendisine gndermemi istiyordu.

-Mmkn deil, dedim, nk bunlar evinizden alsam da size gelemez. stediiniz eyler
bende var. Gelin bavulumu aaym, beendiinizi aln.

Ve yle yaptk.

te Kl Ali'yle tanmamz o gn balad.

Yalnz o gn ok zlmtm.
Ben yzbalm bekliyordum, Cell stemenliini... O gn Musul'dan bir telgraf aldk,
Cell stemen olmutu. Bana bir ha-ber yoktu. Oysa ben bir yl nce 1917'de Karabekir
tarafndan yzbala inha edilmitim Ama beni yzba yapmamlar iki muharebe kdemi
vermilerdi. Bu sefer bize iki yk vagonu verdi-ler. Birine Nusaybin'de bize katlan Kurmay
Yarbay Tmen Kumandan Alttin Bey (***) Topu Kumandan Emin, Albay Refik, ben,
Cell bir de baka subay, portatif karyolalar serdik. tekine de erleri ve eyalar yerletirdik.

Tren hareket etti.

Havada gzel bir bahar kokusu vard, hepimizde stanbul'a gitmekten doan youn bir
sevin...

Yolda ortaya masa koyduk, eitli oyunlar oynuyorduk. Yarbay Alettin Bey esasen
Kasmpaal namyla maruftu. 1908'de Edirne'deki okula gelerek bize Hrriyetin ilnn
bildirmiti. Alettin Bey kfrn envan kullanan doru szl doru zl bir adamd. Bir
eyden kzm, boyuna Enver Paa'ya kfrediyordu. Hatta bir ara:

- Herif amcasn ve kardeini ordu kumandan yapt, bize hl tmen kumandanln ok


gryor kerata, diye sylenip durdu. Sonra nedense aklna geldi ve bana grevimin ne
olduunu sordu. Altnc Ordu yaveri olduumu syleyince savurduu kfrlere piman oldu.
Benim bir boboazlk yapmamdan kayglanm olacak ki duyduklarm kimseye
sylememem gerektiini anlatma-ya alt. Ben kendisine teminat verdim ama, yarbayn
neesi kamt.

Bense tren ilerledike yeniden straba gmlmtm. Terfi edemediim iin zlyordum.

(*) Bu Nazm, Mill mcadelede Ktahya'da Albay ve Tmen Kumandan olarak kahramanca
ehit oldu.

(**) Sonradan Kl Ali.

(***) Sonradan Tmgeneralken 1929'da Selimiye'de ld.

HALEP
O vakitler trenler odunla iliyor, satte yirmi kilometreden fazla gidemiyor ve birok
istasyonda saatlerce kalyordu. ki gnlk bir seyahatten sonra sabah Halep'e gelebildik.
Yirmi drt saat bu ehirde kalacakt.

lk defa grdmz ve ok vgsn dinlediimiz Halep'te bir otelde kalmak ve dinlenmek


istedik. Cell'le birlikte sorduk. Ha-lep'in en mehur oteli "Baron Oteli"ymi. Oraya gitmek
kararn verdik. stasyonla Halep kenti arasndaki yol, diz boyuna kan bir toz yn
halindeydi.

Otele geldik. stanbul'un Pera Palas' veya Tokatlyan' demek olan bu otelin muhteem
kapsndan ieri girdik. Resepsiyonda oturan adama bu gece burada kalacamz ve oda
istediimizi sy-ledik Herif bizi batan aa szdkten sonra her halde otele lyk bulmad.

-Odalarmzn hepsi doludur, size verecek odamz yok, dedi. Biz biraz da hakaret tayan bu
cevap karsnda ne yapacamz dnrken yukar merdivenden bizim Kurmay Albay
Refik Bey'in sslenmi tra olmu bir halde indiini grdk, kendisinden medet umarak,
durumu anlattk. Refik dedi ki:

-Burada yatp niye para vereceksiniz! stasyonda karyolalarnz ap yatn.

Biz bsbtn bozulduk.

Bir hafta nce Musul'da Refik Bey'in bana kar tutumu neydi imdi ne olmutu.

Otelden ktk. Halep'in arsna doru giderken birdenbire karmza eski arkadamz
Jandarma Yzbas evket Turgut kt. evket Turgut yaver kordonluydu. Bir jandarmann
yaver kordonu tamas Vali yaveri olmas demekti Biz birbirimizi grne ardk, ptk.
Ben hemen evket'e:

- imdi sen nesin? diye sordum.

- Vali yaveriyim.

evket bunu der demez otelde grdmz hakareti anlattm. Derhal bizimle otele gelen
evket, Baron'u artt. Herif evket'in huzuruna bir kpek gibi yaltaklanarak geldi,
emirlerini renmek istedi. evket beni gstererek:

-Halil Paa hazretlerinin yaverleri... dedi.

Baron bu sefer benim nmde iki kat olup elimi perek emirle-rimi sordu. evket:
-Bu gece burada kalacaklar. Vali Bey'in misafirleridirler. Kendilerine en iyi oday verin
istirahatlerini temin edin.

Baron:

-En iyi oday Albaya vermitik, msaade buyrun eyasn aaya indirelim.

Biz otelden ktk. Bir yerde dinlendik konutuk. evket:

-Akam yemeine ehzade Abdrrahim Efendi Valiye davetlidir, seni de Vali namna davet
ediyorum, akam otomobil seni otelden alr.

Ayrldk, Cell'le birlikte Merkez Kumandanl'na geldik. Merkez Kumandan, Halil Paa'nn
snf arkadaym. Halil Paa yirmi altn yollam ve kars iin Halep'ten altn bilezikler
alnp kendisine gnderilmesini istiyordu. Bu konuda bir de mektup yazmt. Paray ben
verecektim. Bunun iin haber verdim. Merkez Kumandan:

-Gelsin, demi.

Odasna girdim. Ceketsiz, ayaklarn nndeki masaya koymu, yarm yatar durumda bir
adam:

-Ne istiyorsun? dedi.

Halil Paa'nn mektubunu ve yirmi liray verdim. Mektubu oku-du. Durumunu hi


bozmakszn beni tepeden trnaa szd. Sonra:

-Yaver Bey buraya kadar terif etmeye tenezzl etmediler mi? Ben de yaver kordonu yoktu.
Ben kordunu yalnz Halil Paa'yla gezerken takar, kordonla gezmekten utanrdm.

- Yaver Selhattin benim, dedim. Yerinden frlad:

- Buyursanza beyefendi.

Hi cevap vermeden ktm. Arkamdan baryordu.

-Selhattin Bey, terif etseniz de bir kahve iseniz...Arkamdaki subay niformasna ramen
beni insan yerine koymayan bu adamla grmeye lzum grmedim (*).

Biz, az sonra Cell'le otele geldik, bir gzel ykandk, yattk, uyuduk.

Akam zeri hazrlandm, otomobil geldi, beni Halep Valisi Bedri Bey'in evine gtrd.
Yemekten nce Valiyle mahrem olarak Irak'n iae ve askerlik durumunu konutuk. Yemekte,
Vali, ehzade, ben ve Yaver evket Turgut vardk. Gece yarsna kadar srd konumalar...
Sabahleyin kalkp hazrlandk, gene Valinin otomobili beni istasyona gtrmek zere
bekliyordu. Otel ynetimi bize yolda yiyeceimiz kuru yemekleri de hazrlam vermiti.
Borcumuzu sorduk, Vali Bey tarafndan denmitir, borcunuz yoktur, dediler. Bu sefer
erefimizi korumak lzm geldi. altn lira bahi vererek otelden ktm. stasyona vardk.
Nusaybin'den geldiimiz dzen zerine subaylar bir vagona karyolalarmz atk; teki vagon
erlere ayrld.

(*) O zaman orduda ttihat subaylar kendilerini teki subaylardan stn tutarlard. Merkez
Kumandan da kendisine bu ss veriyor, askerlik kurallarn iniyordu.

YOLDA...

Ben Halep'te bamzdan geenleri arkadalara anlattm. zel-likle Yarbay Aleddin Bey'e
hikye ettim... Bu i arkadalarn Re-fik Bey'le hafif alay etmelerine sebep oldu. Ama Refik
Bey kendi-sine ayrlan odaya yatanlarn kim olduunu asla renemedi.

Tren Yenice istasyonuna geldi ve durdu.

Yenice-Bilemedik arasnda o tarihlerde demiryolu yoktu. Biz 1914'te burasn atla amtk.
imdi dekovil iliyor, bir yandan da demiryolu yaplyordu. Toros dalarn sekiz saatte
dekoville gee-rek Bilemedik istasyonuna vardk.

Bilemedik'te iki gn bekledik.

O zaman belirli saatlerde tren hareket etmez. Anadolu'dan gelen trenler, bu istasyonda bir
dzene sokulurdu. Memleketin ilerinden kopup hat boyuna ylm Ermeniler bir yandan
demiryolu yap-yorlar, te yandan dalardan odun keserek trenin ilemesini sal-yorlard.

Sava boyunca trenler ve hatta Marmara'da ileyen vapurlar iin kmr bulunamamt. O
srada Zonguldak-Ereli havzasndan yabanc (Fransz-talyan) kumpanyalar kmr
karyorlar, bu yl da iki yz bin tonu bulmuyordu. Harp knca irketler gitmi, re-tim
durmutu. Zaten Karadeniz'e arlk donanmas hkim oldu-undan nakliyat da yoktu. Kmr
havzas adeta terk edilmi bir haldeydi. Trenlerin odunla iletilmesi yznden Anadolu'nun
or-manlar mahvolmutu.

ki gn bekledikten sonra en sonunda bir tren tanzim edildi. Biz de binmeye hazrlanrken bu
trenin sadece izinli veya hasta olarak giden Alman-Avusturya asker ve subaylarna tahsis
edilecei bildirildi. Trkler kalacakt. Bilemedik istasyonunda artk ka gn daha
bekleyeceimizi bilemediimizden, ok zldk (*).

Ne yapacamz dnrken Bilemedik stasyon Kumandan Muavini olan yedek subay


Mahmut bize gizlice u haberi verdi: Arkada bir hatta iki tane bo hayvan vagonu varm,
onlar bu trene balayp binmekten baka are yokmu. Ama bunu Mahmut'un sylediini
duyarlarsa durum kt olurmu.

Biz hemen faaliyete getik, ama gayretlerimiz boa kt. nk stasyon Kumandan
Yzba, bu vagonlar geri hatlardan alp geti-recek makinistler olmadn, hem de bir iki saat
srecek bu ii yaparsa trenin ge kalacan ve istasyon kumandan sfatyla so-rumlu
tutulacan sylyordu.

Bunun zerine Tmen Kumandan Vekili Aladdin Bey'e:

- Bu ii ben yaparm, st yann siz dzeltin, dedim.

Almanlar gerek Trk halkna ve gerekse ordu yelerine ok ar muamele ediyorlard. Bir
Alman subay Trk subayna adeta aa bir milletin yesi diye bakyordu. Bu durum savala
birlikte imparatorlukta derin bir sefalet ve strap younlatktan sonra daha da arlat. Bir
cephede Alman birlikleri baka erzak yiyor, baka artlar altnda yayor ve memleketin z
evlatlarndan meydana gelen Osmanl ordusu baka artlar altnda yayordu. Bir Alman
erinin yediini, giydiini, bizim erlerimiz deil, Kolordu ve Tmen Kumandanlarmz dahi
yiyip giyemiyordu.

Badat'n dmesinden sonra Kolordu Kurmay Bakan Saffet'le (sonradan Milli Eitim
Bakan Saffet Arkan) bir gece yrynden sonra bir Alman erinin adrna girmitik.
Byk bir hastane adr olan bu yerde Alman neferlerinin cibinlikli karyolalar, elektrikli
lambalar, soumu biralar ve eitli alglaryla elenceli hayatlarn grdmz zaman
Saffet: ''Alman ordusunda er olmak bizde Kolordu Kurmay Bakan ol-maktan daha iyiymi"
dedi.
Yanma aldm erlerimle lokomotifi vagonlardan ayrdm. Hat zerinde bir sr manevradan
sonra bo vagonlar trene baladk. Gerek ge kalan Almanlarn grltsn, gerek stasyon
Kumandan'nn feryatlarn dinlemedik. Tabanca ve sng duruma hkim oldu. stasyon
Kumandan, st olan Pozant Hat Kumandan'na bizi ikyet edeceini ve orada trenden
indireceini sylemekten baka ey yapamad

Gnein batmasna yakn hareket ettik ve gece bastrdktan iki saat sonra Pozant'ya geldik.

Pozant adeta bir sahra ehri halini almt. Drt bir yanda insan, asker ve malzeme... Tren
istasyonda durunca inzibat neferleri bizi aramaya ve "Trk subaylar varm, nerede onlar?"
diye sormaya baladlar. Albay Refik Bey en kdemli sfatyla ii halledeceini ve
karmamamz syledi.

Sonunda erler bizi buldular. Ve hemen vagonun evresini sngller sard. Bir de imanca
binba vagona geldi. Ellerinde fenerlerle adamlar bizi tanmaya alyorlard. Her taraf
karanlkt.

Binbayla Refik Bey grmelere baladlar. stasyon Kuman-dan ok sertti. Avaz avaz
baryor, derhal trenden inmemizi, yok-sa bizi zorla indireceini sylyor, hattn inzibatn
bozarak anari yaratmann hesabn bize soracan ilave ediyordu.

Refik Bey'in ok yumuak tutumuna karlk bu adamn davran hepimizi sinirlendiriyordu.


Fakat susuyorduk. Bir an gel-di, Yarbay Aladdin Bey bomba gibi patlad:

-Selhattin! n aa, neferlerin silahlarn al, kar koyan olursa vur!

Benim aa atlamam ve yanmdaki erlerle birlikte bizi saranlarn elinden silahlar almamz
birka saniye iinde oldu. Aladdin Bey devam etti:

-Binbann stn yokla, silah varsa al! Yokladm, tabancasn aldm.

Binba armt, herkes armt. Aladdin Bey de vagondan atlad:

-Ben, dedi, Beinci Kafkas Frka Kumandan Erknharp Kaymakam Aladdin...

Bunu sylerken binbann suratna mthi bir krba indirdi.

- Bu, Sahra Postalar Umum Mfettii Miralay Refik Bey...Bir krba daha aklad.

- Bu, Altnc Ordu Topu Mfettii Kaymakam Emin Bey. Bir krba daha...
stasyon Kumandan kprdayamyordu, nk arkasnda elimde tabanca ben duruyordum.
Aladdin Bey "vur" dese vuracaktm. Binba bunun farkndayd.

Aladdin Bey devam etti:

-Alman neferini, subayn, Trk subayndan yukarda gren ki-inin lyk olduu muamele
budur. Seni bir daha buralarda grr-sem doru cehenneme gnderirim. Kime balysan ona
yaz, ba-nn aresine bak!

Sonradan rendik ki bu Binba, Cemal Paa'nn adam imi. Cemal Paa, Kabine'de Bahriye
Nazr ve o tarihte Suriye Ordu Kumandan'yd. stasyon Kumandan'nn savan bandan
beri burada olduunu rendik, hakknda bir sr sylenti dolayordu.

Her neyse bizim tren yrd. Ertesi sabah Konya istasyonuna geldik. Bfeye inerek karnmz
doyurmak istedik. Hep beraber bir masaya oturduk. Garson, tabak, kak, ekmek getirdi, ne
istedii-mizi sordu.

Getirdii ekmek beyaz francalayd.

Drt harp ylnda beyaz ekmek grmemi bizler, hasret kald-mz bu nimete hayranlkla
bakakaldk.

Az sonra yemek gelmeden ekmeklerimiz bitmiti. Her yemekle bir porsiyon da ekmek yiyerek
senelerin zlemini gidermeye al-yorduk. Yemek bitince ben ve Cell vagona dndk,
herkes saa sola dald.

Az sonra bizim vagona bir sr gaz sand gelmeye balad. zerlerinde "stanbul'da malt
Harbiye Mdrl'ne" "stanbul Fiekhane Mdrl'ne" gibi etiketler vard. Sandklar
getiren ere sordum:

-Buradan stanbul'a gidecek bo kovanlar varm, onlar Emin Bey ald, stanbul'a gtryor.

Kendi kendime:

-Allah Allah, iine ne kadar merakl adam!., diye dnrken Emin Bey geldi:

- Niye bo oturuyorsunuz, neden teberi almyorsunuz? ar-dk.

- Emin Bey aklad:

-stanbul'da un yok, pirin yok, her ey pahal ve stanbul'daki-ler a.


Oysa burada un var, bulgur var... Hemen almal ve stanbul'daki a ailelerimize
gtrmeliymiiz.

Biz bu ilerin farknda deildik. Hemen Cellle birlikte bir ara-baya atladk, tarif edilen
fabrikaya gittik. Ben kardeime sandk yaptrdm. Her sanda doksan kilo un, doksan
kilo bulgur olmak zere ikier uval koydurdum. Okkas yedi buuk kurua doksan tane
francala aldrdm, onlar da bir uvala koydurdum. Doru istasyona...

Ne var ki bunlar istasyona sokacamz srada nmze polisler ktlar, ne olduunu


sordular. Ben de syledim. Syle-yince:

-Olmaz, dediler, burada Teklifi Harbiye Komisyonu vardr. Bu komisyon msaade


etmeyince bunlar Konya'dan kamaz.

kard, kamazd diye biz ii byttk. Bunun zerine polisler istasyon binasnda bir odaya
girdiler. Odadan ikinci ferik (tmge-neral) rtbesinde bir ihtiyar kt. Vaktiyle emekli olmu
birok yal, sava dolaysyla silah altna alnmlard. Bu da onlardand. Bu sefer Paa ile
grmeye baladk. Aladdin Bey bunu vagon-dan grm, geldi. Bir sre tartmadan sonra
aldmz erzak vagona koyabildik.

Ve bir sabah Pendik'e geldik.

Aladdin, Emin, Refik Beyler Pendik'te indiler. Eyalarn alp gittiler.

(*) Birinci Dnya Sava'ndan nce Trkiye'ye Liman Von Sanders kumandasnda bir Alman
slah kurulu gelmiti. Bunlar, Trk ordusunu dzelteceklerdi. Birok askeri okulun (bata
Harp Akademisi) bakanlklarn, retmenliklerini ellerine aldlar. Birok birliin
kumandanlna getiler. Merkezi stanbul'da olan ve Boazlarla Trakya'daki kuvvetleri
kapsayan Birinci Ordu Kumandanl da Liman Von Sanders'e baland. Bu srada Trk
Donanmas da Gampel adnda bir ngiliz amiralinin emrinde ve reti-mindeydi.

YZBAI

Biz de bir saat kadar Pendik'te kaldktan sonra, doru Haydarpaa'ya geldik.
13 Mart 1918'i gsteriyordu takvim...

stasyona girdiimiz zaman bir avu ve arkasnda iki neferin vagonlar aradn grdm.
avu beni kordonlu grnce geldi, elime bir zarf verdi:

-Binba Hamdi Bey (Altnc Ordu'nun stanbul'daki rtibat Su-bay) bu vapura yetiemedi,
teki vapurla gelecek, sizin teki va-pura kadar beklemenizi rica etti.

Zarfn stne baktm:

Yzba Selhattin Bey,

Altnc Ordu Yaveri.

Bu zarf bana yzba olduumu mjdeliyordu. Atm benim ye-rime vekil olan Sadi,
yzbalm tebrik ediyordu. Ben 1 Mart 1918'den itibaren yzba olmutum. Gnlerden
beri bu yolda duyduum zntler sona ermiti.

Benim getirdiim erzaklarla beraber Cell'in, Kolordu Kuman-dan Albay Cafer Tayyar
Bey'in ailesine ait erzak ve Halep Vilyeti yaveri Yzba evket Turgut'un ailesine verilecek
bir teneke ya...

Bunlarn hepsini, bir mavna tutarak, o tarihte Anadoluhisar'nda oturan aabeyimin Gksu
yaknndaki evine gtrmenin ve oradan gerekli yerlere datmann uygun olacan
dndk. Gelen nefer-lere bir mavna tutmalarn syledik. Tuttular ve haber verdiler ki, bu
iin karl on liraym. Hamallarla eyay tamaya baladk. Ben vagonlarn banda erzak
bekliyordum. Cell mavnann ba-nda bulunacakt. Ama biraz sonra Cell fkeden
kpkrmz oldu-u halde geldi:

-Haydarpaa stasyon Kumandan, erzakn kmasna msaade etmiyor. Btn erzak


Haydarpaa Gar'nn i kapsnda tutmu; msadere edecekmi.

Ben de yetitim, gerekten bizim btn erzak oradayd. Sandklar perona giren caml kap
nnde yatyordu. Banda yal bir binba duruyordu. Aramzda u konuma geti:

Ben: - Bu erzak bizimdir, niin mdahale ediyorsunuz?

O: - stanbul'a girecek her erzak, nce Meni htikr Komisyonu ambarna girer. Siz oraya
bavurarak muamelesini tamamlatr aldrrsnz. Yoksa msadere olunur.

- Ne hakla?
- Hkmetin emri byledir.

- Biz cepheden, muharebeden gelen bir subayz, geride hkmetin ekyalk yaptna
dair bir bilgimiz yok.

- yi ama birok subay buraya mal getiriyor, ticaret yapyor, hkmet ordunun erefini
korumak zorundadr.

- eref iin ereflere taarruz edene hkmet demek doru deil-dir.

- Sizin adresiniz nedir?

- Altnc Ordu Yaveri.

- Ya, demek zat liniz Halil Paa Hazretleri'nin yaverlerisiniz. Neden deminden beri
sylemiyorsunuz? Demek ki bu erzak Halil Paa Hazretleri'nin devlethaneleri iindir.

- Hayr Halil Paa'nn bu erzaktan haberi yoktur, eviyle de bir mnasebeti yoktur.

- Evet, amma siz bunlar demek Altnc Ordu'ya mensup subay-larn ailelerine
datacaksnz.

- Hayr doruca evime gtreceim.

- Pekla beyefendi erzaklar serbesttir, gtrnz.

TANIMAZMI

Bunun zerine eyalar mavnaya nakle baladk. Cell ve ben erzak kontrol etmek zere iki
kap arasnda hamallarn yan sra yryorduk. Tam o srada bizim yz seksen kiloluk sand
srtna vurmu hamaln gsne sakall bir neferin yaptn grdm. Baktm hamalla sakall
nefer mcadele ediyorlar.

Hamal:

-Olum maln sahibi arkadadr ve subaydr, izin almtk, yk ardr, beni oyalama!

Sakall nefer:

-Ulan ben subay filan tanmam, dn geriye!


Bir yandan sakallnn "subay tanmam" laf, te yandan sandn yere dmesi ve un ile
bulgurun dklmesi ve kepaze olmamz kaygsyla neferi gsnden tuttum ektim. Ne
istediini sordum. Gs ak ve kyafeti perian bu er saknmakszn dedi ki:

- Buradan erzak sand geemez, hamal bunu geri gtrecek.

- stasyon kumandanndan izin aldm, haberi vardr.

-Ben stasyon Mdr filan tanmam, hamal geri dnecek. Tahammlm neferin bu szyle
sona ermi olacak ki, herifi bir hamlede ayamn altna aldm, pestilini kartncaya kadar
dvdm. Ben dverken etraftaki hamallar:

-Vur Allah akna efendi, vur... Bu bizim canmza okudu, diye sesleniyorlard.

K OCUK

Her eyi mavnaya yerletirip neferlerin eline de adres vererek yola karmtm ki, kprden
vapur geldi. Ordu Murahhas Hamdi Bey kt. ptk, koklatk. Beni istasyon bfesine
gtrd. Bi-rer ay itik. Tekrar vapura binmek zere Haydarpaa Gar merdi-venlerinden
inerken karma bir ocuk kt:

-Siz Selhattin Bey misiniz?..

Bu erkek ocuun yannda bir de kz ocuu vard. Dikkatle baktm, lhami ve Bedia'ya
benziyorlard. Drt yldr grmediim ve yedier yanda braktm kkleri birden
dndm:

-Sen lhami misin? Boynunu bkerek:

- Evet, dedi.

- Bu Bedia m?

- Evet.

Gzlerimden akan yalarla iki yeenimi kucakladm, ptm

-Buraya yalnz m geldiniz?


lhami uzakta duran iki arafl kadn gsterdi:

-Annemle yengem orada!

Yanlarna kotum. Ablam Feyziyap alyordu. Ben de alayarak elini ptm. Hepimiz vapura
bindik. Kprde Hamdi Bey bizi brakt. Cell, ben, ablam, yengem, lhami, Bedia tramvaya
binerek Bebek'e geldik. Oradan iki ayr sandala binerek Anadoluhisar'na getik.

O tarihte karde Hisar'da ayr ayr evlerde oturuyorlard. Doru Feyziyap ablamn evine
geldik. Emine de oradaym. Ak-am hsan' grdk. Eya ve erzak taksim etti. Orada hazin
bir manzara oldu. Konya'dan aldm doksan kadar ekmek, scak ol-duu iin birbirine
yapm ve ezilmitiler. Ama ocuklar yllardan beri yoksun kaldklar bu ekmeklere
yaptlar. Onlarn bu hali ok acyd.

Ben 13 Mart 1918'den 3 Nisan 1918'e kadar stanbul'da kaldm.

STANBUL 1918

Anadoluhisar'nda, byk binalar hastane yapmlard. Bu hastanelerde ayakta tedavi gren


neferler geceleri sokaklara dklp ev ev dolaarak ekmek dileniyorlard. nk bu erlere
hem yeterli besin verilmiyor, hem de verileni balarndaki avu, doktor, subay gibi
grevlilerin ald syleniyordu. Birok asker souktan, alktan, bakmszlktan lyormu.
Bu olaylar btn memleketin gzleri nnde cereyan ediyordu. stanbul'da birok subay,
memur, er, tccar zengin olmulard. Be kurua aldklarn be yz kurua satyorlard. Bir
yanda derin bir sefalet, te yanda byk paralar; toplumda rezaleti, sefahati, namussuzluu
artrmt. Baz ehit aileleri iffetlerini satarak yaamak zorunda kalmlard.

Resmi ad Men-i htikr, halk arasndaki ad Menba- htikr Komisyonu olan kurulun
banda Mebusan Meclisi kinci Reisi Hseyin Cahit vard. Aabeyimin anlattna gre bu
kurul, ller iin kefen bezi dahi vermiyordu. llerin ou kefensiz elbisele-riyle
gmlmeye balamt.
NAMUSSUZLUK

Koca ehirde temas ettiim kimselerden rendim ki cephelerde su gibi kan akarken ehrin
sekinleri namussuzluu meslek belle-mi. Cepheler, cephede lenler, lenlerin arkada
braktklar aileler kimsenin umurunda deil. Rum, Yahudi, Ermeni ve Almanlar, memleket
ekonomisine tmyle hkim... Vur patlasn, al oynasn gidiyor.

Okulda bir edebiyat retmenimiz vard. Ad Vahyi idi. ok drst ve temiz adamd. Bir gn
Hisarkpr vapurunda grdm. O tarihte binba olan hocam dedi ki:

- Selhattin, aldm parayla geinmek imkn kalmad. Perian duruma dtk.


Satlacak ve paraya dntrlecek ne varsa zaten elden karmtk. En sonunda snf
arkadam Harbiye Nezareti Mstear Mahmut Kmil Paa'ya gittim. Kklmden beri
beraber bydm bu ok yetkili arkadaa ackl halimi anlatarak yardm etmesini syledim.
Bana:

- Sen ne sylyorsun Vahyi, dedi, herkes dardan benim durumumu parlak gryor.
Gel bir de bana sor! ki yz lira maala Alman kadn getirttim. Bunlar karmn ve kzmn
ilerine bak-yor. Mutfak masrafn ayda be yz liradan aaya indirmek imknn
bulamadm. Ayda iki bin liraya kan masraflarm karlamak iin neredeyse ldracam.
Senin durumuna zlyorum ama, ne yapaymki elimden bir ey gelmez.

Bu szler yirmi ktla aile geindirmek zorunda olan bir o-cukluk arkadana syleniyordu.

O gnlerde bir de Bakumandan Enver Paa'yla grtm Yaveri olduum Halil Paa, Enver
Paa'nn amcasyd. Fakat Halil Paa, yeeni olan bakumandandan snf aada ve ya
k-kt. Enver'in doum tarihi 1879, bizim kumandann doum tari-hi 1882'ydi. Birincisi
1899'da, ikincisi 1902'de subay kmlard. Her ikisi de kurmaydlar. Enver Paa, 39 yanda
Osmanl mpara-torluu Bakumandanyd. Halil Paa 36 yanda Altnc Ordu Kumandan ve
Irak Genel Valisi'ydi.

ENVER PAA
Geldiimin ikinci gn Bakumandanlk Karargh'na gittim (*).

Bayaveri Kurmay Yarbay Kzm Bey'i (Orbay) grerek, "m-saade ederlerse Bakumandan
Paa Hazretleri'ni ziyaretle Halil Paa'nn hrmet ve tazimlerini" sunacam syledim.

ok kibar ve nazik bir kimse olan Kzm Bey, bana iltifat ederek cebinden kard bir
deftere bakt ve gn sonra tam 12'de Enver Paa tarafndan kabul edileceimi, o saatte
burada bulunmam syledi.

Ben bundan sonra Bakumandanlk Karargh Birinci ube Mdr Muavini olan Kurmay
Binba Saffet Bey'i grdm. Durumu akladm. Saffet Bey:

- Bakumandanla dikkatli konu, dedi, cann skacak bir ey sylersen sana hakaret eder ve
kovar, mkl duruma girersin. Ben Irak'tan gelerek ie baladm zaman, Irak'taki fecaati
anlatmaya kalktm. Szlerimi ksa kesti ve beni yanndan kard, bir daha da beni aramad.

Bana sylenen gn ve saatte Yaver Kzm Bey'in yannda bulundum.

Biraz sonra Enver Paa'nn yanndaydm.

Gzel ve gen bir adamd. O zaman Trkiye'ye "Enverland" deniyordu. Enverland, Enver'in
lkesi demekti.

Bakumandan beni ayakta kabul ve elimi skmakla "taltif" etti. nnde kk bir masa vard.
Beni masann karsndaki sandal-yeye oturttu. nce Halil Paa ve ailesini sordu. Sonra
kardei Nuri Paa hakknda bilgi ald... Kafkas durumunu dinledi. Ordunun iae vaziyetini ve
Halep Valisi'yle grmemi sordu. Hepsi hakknda ne gerekirse syledim. Yalnz konumann
sonunda, iae durumunun ok kt olduunu ve birok Arap'n insan eti yediini anlattm.

Bakumandan ayaa kalkt.

Bu konumann bittiine iaretti.

Enver Paa benimle tekrar greceini ve artacan syledi.

Bir daha da armad.

stanbul'da insann vicdann perian eden birok ackl hikye duyduktan sonra Musul'a
hareket iin hazrlanyordum. te bu sralarda benimle dnecek olan bizim kararghn iae
subay Beh-et bana geldi:
- Aabeyin hsan Bey kr edeyim diye sabun alm, halbuki sa-bun ucuzlam. Bunun zerine
zarar etmi ve sklm, bana rica etti: Eer msaade edersen bu sabunlar Halep'e gtreyim
kryla sataym.

Konuyu inceledim: Aabeyim o tarihte yirmi yedi lira maa al-yor. Gazn tenekesi otuz lira,
ekerin kilosu lira, bir elbise altm lira... Geinmeye imkn yok. Aabeyim derin bir
sefalete dmek tehlikesi karsnda her areye bavurmu. Sabun fiyatlarnn yk-seleceini
haber alm, bir miktar para bulmu, Emine'den Feyzi-yap'tan da alm. Bunlarla sabun satn
alm ki krla satsn diye... Oysa fiyatlar ykseleceine dm. te yandan sabun kurumu,
kilosu azalm, aabeyim kr yerine zarara dm. Zaten paras az... O srada Behet,
Halep'te sabunun ok para ettiini syleyin-ce, aklna bu are gelmi.

Ben hsan Aabey'ime byle bir ey yapamayacam, benim Halep'te sabun sattm
duyarlarsa ok kt etkiler yaratacan syledim. Yalnz altn parann stanbul'da 400 kuru,
Musul'da 700 kuru olduunu, altn paras varsa, bunu bozdurabileceimi syle-dim ok
sevindi. Ve 1300 kt para karl olan altn paray bana verdi. Ben de bunlar Musul'a
gnderdim. Bu deiimden aabeyim 500 lira kazand. Emine ile Feyziyap da hisselerine
deni aldlar. Emine ile Feyziyap'a Halil Paa'nn istei ve emri zerine 100'er kt lira
vermitim (*).

(*) imdi stanbul niversitesi.

BRAZ PARA

Halil Paa bana sarfedilmek zere 3000 lira vermiti. Baz ey-ler de smarlamt.
Kumandann siparii 200-300 lira kadar tutu-yordu. Bana 2700 lira kalyordu. Emine'nin
oturduu ev o tarihte 600-700 lira ediyordu. evreden bir ev almam tledikleri zaman
ehit Ahmet Bey'in ei ablam Emine'ye bu evi almay dndm. Ama gene dndm ki
Halil Paa'nn bana verdii para devletin parasdr ve kumandann bu paray bana vermeye
hakk yoktur. Bununla bir ey alrsam adeta hrszlk etmi olurum. 1908 inklb lkede bir
erdem havas yaratm, biz bu hava iinde eitilmitik.
stanbul'daki izinli bulunduum gnler, beni evlendirmeyi de dndler. Bebek'te oturan bir
akrabamz araclyla bir kza baktlar. Ben de o zamann usullerine gre kz bir kapnn
deliinden grebildim, ama beenmedim.

Ordu kinci ube Mdr arkadam Yzba evket (**) bana adresini vermi, evine kadar
giderek ailesini grmemi rica etmiti. Aksaray civarnda bulunan eve gittim. Harap bir
binann nnde yalnayak, ban iinde birka ocuk oynuyordu. Kapy aldm. Bir hanm ne
istediimi sordu. Ben de evket Bey'in arkada ol-duumu, ailesinin bir ey isteyip
istemediini syledim. Yzn grmediim hanm, kapnn ardndan konutu:

- evket Bey'in refikas benim, ocuklarn bazlar da kapnn nnde oynuyor.


Durumumuzu gryorsunuz, bize biraz para gndersin. Ne kadar paraya ihtiyalar olduunu
sordum.

- htiya ok... stte yok, bata yok, yiyecek yok, ayda bir veya iki defa yalnz un
orbas olarak scak yemek yiyoruz. Geri kalan gnleri kuru ekmek... O ekmein iinden de
smkl bcee, toz topraa kadar her ey kyor.

Hanma yz lira vermek istedim. Almak istemedi:

-evket Bey bu kadar para yollayamaz, dedi.

-Ben bu ii evket Bey'le hallederim, dedim.Teekkr ederek ald.

te cephedeki subayn ailesi byle yayordu.

1918 stanbulu'nun havas byleydi.

Snrlarda su gibi kan akarken, hkmet kuvvetlerine dayanan birtakm sefiller milli strapla
alay eder gibi sefahat ve rezaletin en st mertebesine trmanmlard.

3 Nisan 1918 gn stanbul'dan harekete karar verdim.

(*) Sonradan Halil Paa'ya bunu sylediim zaman kumandan, bu miktarlar az bulmu ve
beni azarlamt.

(**) Sonradan Gmhane Milletvekili evket ndersever.


DN

Hareket hazrln yaptm.

3 Nisan 1918 sabah bir yk treniyle krk kiilik bir grupla yola kacaktk.

O gnn sabah Haydarpaa'da arkada, biri karargh iae subay Alayl Temen Behet,
teki ngilizce tercman yedeksubay Haydar(*) ve ben, bize ayrlan krk kiilik vagona
yerletik. Aabeyim de istasyona bizi uurlamaya gelmiti.

Hava yamurlu ve souktu.

Evden derin bir zntyle ayrlmtm. Belki artk kardelerimi ve ocuklar hi


gremeyecektim.

Bylesine pis bir havada, zntyle yola ktm. Pendik'e geldiimiz zaman iki subay zmit'e
kadar gideceklerini ve eer bir saknca yoksa bizim vagona binmek istediklerini sylediler.

-Buyurun, dedik.

Biraz sonra birisini tandm: Ben Edirne'de henz ocukken bu adam Vali ve Kumandan Arif
Paa'nn akrabas svari yarbayyd. 1908 nklbnda elinden rtbeleri alnm ktip olmutu.
Kendimi tanttm, ok sevindi, hele Altnc Ordu yaveri olduumu renince ok memnun
oldu. zmit'e kadar beraber gittik. Bana syledii szler hatrmdan kmad. Adamcaz:

-Selhattin, demiti, senin bugnk durumun byk bir frsattr. Para yap! Paras olmayan
adamn hayatta deeri yoktur. Paras olmayan adamn, ne akrabas, hatta ne namusu, ne akl
vardr. Ha-yat su gibi akar, bu frsat bir daha ele gemez. Sana baba nasihati olarak
sylyorum: Frsat iyi kullan ve zengin ol! Sonra ok st-rap ekersin.

Adam byle konuurken ben iimden dnyordum:

-Zavall adam! Akl olan, enerjisi olan a kalr m? Para insana kymet verir mi? insan
deerlerinden uzaklatrr. Ben zengin ve deersiz bir adam olacama, fakir ama deerli bir
adam olmay tercih ederim.

Tren bizi Pozant'ya ulatrd. Ayn yollardan geerek dekoville Adana hattndan Halep'e
geldik. rendik ki, Nusaybin - Musul aras yamurlarla amur deryas haline gelmi, bu
yzden Altnc Ordunun birok subay ve eri yolun almasn bekliyor.
Bunun zerine Halil Paa'ya bir ifre ekerek Halep'e geldiimi ve yollarn almasn
beklediimi bildirdim. Bir gn sonra aldm cevapta durum gerei mmkn olduu kadar
ksa srede Musul'da bulunmam isteniyor, bunun iin Nusaybin'e gnderilecek uakla Ordu
Kararghna gelmek iin hareketim emrediliyordu.

Ben ok sevindim, nk mrmde ilk defa uaa binecektim.

Ertesi gn trenle Nusaybin'e vardm. Ve uan beni beklediini sanyordum. Ama


Nusaybin'de uak bulamadm. Telefonla Halil Paa'y aradm. Kumandan bana karsyla
ocuklarnn otomobille stanbul'a gitmek zere Musul'dan yola ktklarn, onlar trene
yerletirdikten sonra otomobille dnmemi syledi.

Bir gn sonra Paann ailesi geldi. Trene binip stanbul'a ynel-diler. Biz de Haydar'la ve
neferlerle birlikte iki otomobil bir kam-yondan meydana gelen konvoyla Musul'a gidecektik.

Nusaybin kumandan bize artk akam olduunu, o gece Demir-kap'ya varmann ok zor
grndn syledi, hareketi ertelemek istedi.

Ben dinlemedim. Neferleri tayan bir otomobil ve bir kamyonu nce yola kardm. Bizim
araba ok glyd. Gideceimiz yere bir saatte varacamz hesapladmz iin akam
olurken yola ktk.

Arabada ben, Haydar, emir eri ve ofr vard. Aabeyimin deitirmek zere verdii 300
ksur altn lira da otomobildeydi. Aradan bir saat gemi ve Demirkap'ya ok az bir mesafe
kalmt ki, otomobil birden sulara gmld. Btn abalarmza ramen karamadk. En
sonunda evredeki airetlerden yardm isteyerek altk, gene olmad. Geceyi bu durumda
geirdik. Yalnz ben bu arada ok kayglandm ve korktum. nk yaknlarda adrlarn
bulduumuz Araplar otomobilin yanna getirdiimiz zaman, bizi soymalarndan ekindim.
Yirmi-otuz kii evremizi sarmt. Ben tehlikeyi atlatmak iin kendimce bir kurnazlk
buldum. Haydar'a otomobilden inmesini syledim. Sonra onu:

-Halil Paa... diye tanttm. Araplara.

Halil Paa'nn lde byk etkisi vard. Bunun zerine Araplar:

-Serseri, serseri... diye rmaya balamazlar m!...Kendi kendime:

-Eyvah, dedim, imdi hap yuttuk, herifler yalan sylediimizi anladlar.

Ve imdi hcuma geecekler.


Gecenin ortasnda bu korkulu ryada hep kardelerimin bor-har bularak verdikleri paralar
dnyordum. Benim bir hatam yznden zavalllar ok mkl duruma deceklerdi.

Ne var ki, Araplar bize hcum etmediler, sayg gsterdiler, otomobili amurdan
kurtaramadlar, ama gleri yetmediinden. Sonradan anladm ki, Araplarn "serseri" diye
armas, "bam-zn stnde yeri var" anlamna geliyormu.

Her neyse... Sabahleyin Nusaybin'den yollanan svarilerin yardmyla araba amurdan


karld ve biz de o gn akama kadar yryerek geceleyin Musul'a vardk.

Musul'a vardmn ertesi gn akam, Vali Memduh Bey'in evine gitmitik. Poker
oynanyordu. Vali bana:

-Yahu, stanbul'dan hi haber getirmedin? dedi. Zaten dolmu-tum:

-Ne syleyeyim beyefendi!.. Hrszlk, namussuzluk... Memle-ketin yaad u ac gnlerde,


sefahat, rezalet, sefalet...

Bunun zerine Halil Paa:

- stanbul'da hkmet yok mu?

- Var. Ama btn ihtikr yapan Bakkallar Cemiyetiymi. Cemiyetin Reisi de Sadrazam
Talt Paa...

Cevabm bomba gibi patlad. Halil Paa sert bir sesle:

-Bu kadar da dedikodu...Ve laf mecrasn deitirdi.

(*) Haydar ekip sonradan Bankas stanbul ubesi Mdryken 1925'te bir otomobil
kazas sonunda ld.

KOULLAR

Gece valinin evinden karken Memduh Bey beni bir kenara ekti:
- Selhattin ne yapyorsun? Hkmet ttihat ve Terakki hkmetidir. Kumandan ittihatdr.
Enver'in amcas ve Talt'n arkadadr.

Senin byle szler sylemen yalnz istikbaline deil, hayatna da mal olur.

Bunlar ben de biliyordum, ama hayatmdan kaygm yoktu. l-kenin iinde bulunduu
koullar, beni nm, ardm dnemeyecek kadar etkilemiti. Zaten tek bama yaayan bir
adamdm. Pervaszdm. "Viran olas hanede evld- iyal var" dizesiyle bir ilikim yoktu.

Bu olaydan bir sre sonra merkezi Halep'te olan kinci Ordu Kumandan Nihat Paa'dan bir
ifre aldk. Bu ifrede unlar yaz-yordu:

"Harbiye Nazr Enver Paa Hazretlerinin sahil saray hmayun-lar iin bir senelik ihtiyac
olan on alt bin kilo ya almak zere mntkamdan mubayaa yaplacaktr. Halbuki ya
mntkas, ordula-rnn iae mntkas dahilindedir. cap edenlere emir buyrularak bu yan
mubayaasna msaade edilmesinin teminini rica ederim."

Bu ifreyi Halil Paa'ya verdiim zaman, kumandan ok fena oldu. Enver Paa Hazretleri'nin
mutfann gnlk ya ihtiyac 43 kiloydu.

Yz elli altn lira maa alan bir Harbiye Nazrnn bu paray sar-fetmesine imkn yoktu.
Memleket inim inim inlerken ve Trkiye'-nin en byk vatanperveri olarak Enver Paa
tannrken bu olay ders vericiydi.

Ben izne giderken bana verilen bin liradan iki yz ksur lira-sn Halil Paa hesabna ve
drt yz ksur lirasn da kendi hesabma sarfettim. Fakat kalan paray stanbul'da altn,
Musul'da kt paraya evirince, sarfiyatm yz liraya inmiti. Bunu kumandana bildirerek
paray kasaya koydum. Halil Paa bu davranma ok kzd:

- Ben o paray ahsna vermitim, niye geri getirdin? deyip tekrar almam istedi ise de
almadm.

SICAKLAR

Yaz gelmiti ve artk Irak'ta muharebeler durmutu. Gnlerimiz scakta erimekle geiyordu.
26 Nisan 1918'de Trk Ordusu 1878'de Berlin Antlamasyla arlk Rusyas'na verdii
topraklar tamamen igal etmi ve byk Harpte kaybettii btn Dou illerini geri almt.

Yalnz bu srada bir ey oldu: 26 Mart 1918'de Grcler, Almanlarla bir anlama imzalayarak,
Almanlarn himayesine girdiler. Bunun zerine bir Alman tmeniyle evvelce Osmanl
Ordusunda alm Fon Kre, Tiflis'e girdi ve bizim karmza bir hasm gibi kt Hatta
Ktayi civarnda Trk - Alman karakollar arasnda bir atma da oldu. Durum gsteriyordu
ki, Almanlar karlar sz konusu olunca mttefiki olan bizlere silah evirmekten
ekinmeyeceklerdi.

15 Mays 1918'de Gmr (Leninakan), Trk Ordusunca igal edildi.

28 Mays 1918'de Enver Paa'nn kardei Nuri Paa, Gence'de mahalli slam Ordusunu
kurmaya balad. 8 Haziran 1918'de Beinci Kafkas Tmeni de Nuri Paa'nn emrine geti.

31 Mays 1918'de nc Ordu kumandan Vehip Paa, Ermenilerle bar anlamas


imzalad. Ve merkezi Erivan olmak zere bir Ermenistan kuruldu.

1 Haziran 1918'de Kafkasya'da durum yleydi:

1- Batum - Gmr ve bugnk Trk snrlarnda Trk Ordusu...

2- Merkezi Erivan'da Ermeni hkmeti...

3- Merkezi Tiflis'te Grc hkmeti...

4- Merkezi Gence'de Trk hkmeti...

Ayn zamanda Baku "ngiliz - Ermeni - Rus (Bolevik olmayanlardan)" meydana gelen bir
kuvvetin elindeydi. Grcis-tan'da bir tmen Alman askeri, Grc hkmetini bize ve teki
Kafkas milletlerine kar koruyordu.

EMR

11 Haziran 1918'de emir aldk. Buna gre:

1- Merkezi Kars'ta bulunan Dokuzuncu Ordu kumandan Yakup evki Paa, btn
kuvvetlerini Tebriz'de toplayacakt. Bu ordunun iki kolordusu vard. Birisi Tebriz'de bulunan
Birinci Kafkas Ordusu, Kumandan Miralay (Albay) Kzm Karabekir... teki Van'da Ali
hsan Paa kumandasndaki kolordu...

2- Merkezi Musul'da bulunan Altnc Ordu (ki bunun da iki kolordusu vard: Birisi Tikrit
dolaynda 18'inci Kolordu, Kumandan Miralay (Albay) Cafer Tayyar Bey... teki
Sleymaniye'de 13'nc Kolordu, Kumandan olak Selhattin Bey...) toplanacak ve toplant
bittii zaman, Dokuzuncu Ordu ran iinden, altnc Ordu Irak'tan ngilizlere taarruz edecek...

3- Bu iki ordunun kumandasn da o zamana kadar ark Taarru-zunu idare eden nc


Ordu kumandan Vehip Paa eline ala-cak...

Bu emir herkeste bir heyecan ve cokunluk yaratmt. Dou illerimizi kurtarmtk. imdi
sra ngilizleri kovmaya ve Irak' almaya gelmiti.

28 Haziran 1918 'de Vehip Paa'dan bir emir aldk. Paa, grev-den istifa ve stanbul'a hareket
ettiini yazyordu.

29 Haziran 1918 'de Bakumandan Enver Paa'dan gelen emirde Halil Paa'nn "ark Ordular
Grubu Kumandanlna Van'da bulunan Ali hsan Paa'nn Altnc Ordu Kumandanlna
tayin edildikleri ve derhal grevleri bana hareket etmeleri bildiriliyordu.

Halil Paa'ya, Kars'a gitmek zere verilen yn: Musul - Diyar-bakr - Erzurum - Kars't.

Halil Paa drt senedir stanbul'dan uzakt. Bakumandanla Musul - stanbul - Batum
yoluyla hareketine msaade edilmesi iin bavurdu. gn sonra gelen emir msaadeyi
veriyordu.

Biz de 5 Temmuz 1918 sabah Musul'dan Nusaybin'e gitmek zere hazrla baladk.

Ve o zaman benim aklma bir fikir geldi:

Kasamda 70-80 bin liralk kt ve gm, 15 bin lira da altn para vard.

Bir yl nce Kerkk'te yedi buuk liraya altn bozdurmu ve bu-nu Musul'da tekrar be buuk
liraya altn yapm, aradaki farkla Ha lil Paa'ya Beikta'ta drt bin lira karlnda bir ev
almtk.

Daha nce anlattm gibi stanbul'da Kolordu Kumandan Mehmet Ali Paa iin bin altn
liray Musul'da yedibin liraya boz-durarak bin liraya yakn bir para salamtk. Mehmet
Ali Paa bu parayla kararghndaki subay tabldotunu dzenlemiti.
En son defa aabeyime ve ablalarma ait altn paray kda tahvil ederek be yz lira
salam bunu kardelerime yollamtm.

imdi elimdeki altn paradan bir ksmn kda evirerek doa-cak farkla kendi hesabma
biraz para temin edemez miydim? Aa-beyimle aramzda kararlatrdmz zere ifreyle ve
telgrafla kendisine sordum: Be bin altn liray stanbul'da ka gnde ve kaa alabilirdik?
Tanesi 405 kurua istediimiz kadar altn bir gnde satn almak mmkndr, cevabn aldm.

Bunun zerine karargh iae subay Behet'i arp amacm anlattm. Uygun buldu. Ve gidip
rendi ki Musul'da bir altn lira, 7 kt lira etmektedir. Karar verdik: Be bin altn kt
yapacaz ve bunu stanbul'da gene altna evireceiz, bylece kimseyi ilgi-lendirmeyen ve
kimseye zarar vermeyen bir para oyunuyla be gnde 15 bin lira kazanacaz.

Behet bana dedi ki:

-Sen yaver olduktan sonra bana ok yardm ettin, beni be kere stanbul'a yolladn. Ben bu
sayede ticaret yaptm. Ve Fatih'te yedi bin liraya iki apartman aldm. Artk mrmn sonuna
kadar kimseye muhta olmam. Sana bunun iin minnettarm ve sana bir hizmette
bulunabilirsem ne mutlu...

Gnler yaklayordu. Behet srar ediyordu. Ama ben bu ii yapamadm.

O gnlerdeki ruh halim byle bir ey yapmam engelliyordu. 5 Temmuz 1918'de inancm
uydu:

-Bir subay, drst, fedakr ve kahraman olmak iin fakir olma-ldr. Zengin adam, rahata,
sefahata alan adam, subay olamaz. Vatan iin fedakr olamaz. Temiz ve asil ruhunu
koruyamaz. Bense vatanma, dinime ok hizmet etmek ve hayatn tertemiz sona erdirmek
isteyen bir adamm. Ben zengin olamam (*).

Musul'da son gecemin anlar:

Akamdan balayarak Behet geldi, paray deitirmem iin s-rekli bask yapt. Ben de
direndim, durdum. Bylece saatler geti.

Ertesi sabah (5 Temmuz 1918 sabah) kk bir kumandanlk grubu (Halil Paa, Kurmay
Bakan Parakvin, kinci Bakan Basri, ben ve bir emir subay) otomobillerle stanbul'a
hareket et-tik.

Karargh arkamzdan gelecekti.


Mevsimin yaz olmas nedeniyle sabah saat 3'te yola kp scak basmadan trene yetiecektik.

Hareketimizin ertesi gn Halep'e geldik. Ordu Kumandan Nihat Paa'ya misafir olduk.
Nihat Paa'nn Kurmay Bakan Yarbay zzettin'le (zzetin allar) ok itenlikle grtk.
Bu kii benim zerimde bilgili ve gerek vatansever etkisi brakt.

GENE STANBUL

10 Temmuz 1918 sabah Pendik'e ve ayn gn saat 15'te Haydarpaa'ya vardk. Bizi
karlamaya gelen zamann Sadrazam Talat Paa, Bakumandan Enver Paa, geciktiimiz
iin bekleyememiler, geli saatimiz belli olmad iin gitmiler, yerlerine yaverlerini ve
emrimize bir motor brakmlar.

Bakumandanlk Yaveri Yarbay Kazm (Orbay) bu durumu bize syledi ve Bakumandann


bizi Harbiye Nezaretinde bek-lediini de bildirdi.

Aabeyim de istasyona gelmiti.

Hep beraber motora bindik, Dolmabahe'de rhtma yanatk.

Aabeyimle orada ayrldk. Biz otomobillerle Harbiye Nezaretine gittik. Halil Paa
Bakumandan Enver Paa'yla grt. Ve bu grmeden fkeli ayrld. nk Enver, Halil
Paa'ya bizi Batum'a gtrecek vapurun hazr olduunu ve yarn sabah hareket etmemizi
emretmiti Oysa bizim Kumandan stanbul'da birka gn kalmak istiyordu.

Bununla beraber birka gn stanbul'da kalmamz saland. Bylece 24 Temmuz 1918


sabahna kadar bakentte ilerimizle uratk

O gnlerden bende kalm anlar:

Bir gn zamann ae Nazr Kemal Bey(*) ve Adana Valisi Cevdet Bey, Halil Paa'ya
gelmiler, Arnavutky'de bir Hristiyann yalsnn on drt bin liraya satldn bildirerek
Halil Paa'nn bunu almasn istemiler.

Bizim Kumandan:

-Param yok... demi.


Sonunda beni ardlar ve Halil Paa iin benden 14 bin lira istediler. Aramzda u konuma
geti:

Kemal Bey - Halil Paa'ya bir ev alacaz, on drt bin liraya ih-tiya vardr, getiriniz.

Ben - Bende Halil Paa'nn paras yoktur.

Kemal Bey - Mesture (rtl denek) paras sizdeymi.

Ben - Devlet, rtl denei Halil Paa'ya ev almas iin vermemitir. Bu para milli
hizmetlerin grlmesi iindir. Konumaya karan Halil Paa:

-Ben size param olmadn ve yaverin rtl denekten para vermeyeceini sylemedim mi?

Buna ramen bu evi Halil Paa'ya aldlar. Kumandan bu evin bedelini demek iin ok zorluk
ekti. stelik "Halil Paa bu paray nereden buldu?" diye laf da kardlar.

stanbul'da temaslar yaptk. Zamann Padiah Vahdettin, Halil Paa'y huzura kabul etti. Ben
de Sultann kapsnda kendisini bekliyordum. Bir saat kadar Vahdettin'in yannda kalan
Kumandan knca ellerini kaldrd, yzn Padiahn odasna dndrp:

"Ne utanmaz kpekleriz! Kimi grsek etekleriz..." diye Namk Kemal'in msralarn
mrldand.

Bana anlattna gre Padiah, Kumandana birok soru sormu, bunlardan biri:

-Sen oluna Cengiz adn koymusun. Cengiz'in Mslmanlara yapt zulm bilmiyor
musun?

Halil Paa:

-Bu Cengiz Mslmandr, demi.

Padiah, sylendiine gre Enver Paa'dan korkuyordu. Ve bir gn hanedan ykp, yerine
padiah olacandan endie ediyordu.

Milli air Mehmet Emin, Halil Paa'nn hocasym. Mehmet Emin Bey, bizim Kumandann
Serencebey'deki evine bitiik bir evde oturuyordu. Bir gece akam yemeine bizi davet etti.
Yemek-te hanm, kz ve bizimle beraber Irak muharebelerine girmi ye-dek subay Halim (*)
vard. Hayatmda ikinci keredir ki, yabanc bir aile iinde hanmlarla yemek yiyordum. Birinci
kere Halil Paa'nn evinde bir yemekte bulunmutum. Sofradan kalknca Emin Bey bizi
yukardaki alma odasna ald ve son iirlerini okudu. Bir sre sonra konuma aktel
sorunlara geti. Emin Bey o sra Sivas Milletvekiliydi. Birok ktlk ve hrszlk hikyesi
anlatt. Rum, Ermeni ve soysuz bir Trk aznln zenginletiini, buna karlk ounluun
akla smaz sefalet iinde yaadn ac rneklerle dile getirdi.

Halil Paa:

-Peki, bunlar Enver Paa'ya sylemediniz mi?

Hepsini Enver'e anlattm. Beni dinledikten sonra dedi ki: "Emin Bey bunlarn hepsi
dedikodudur, ttihat ve Terakki Hkmetini ykmak isteyen fena fikirli, ihtirasl kimselerin bu
uydurmalarna sen de mi inandn? Sana teessf ederim".

(*) Sleyman Nazif, Enver Paa iin yazd bir iirde "Enver Paa, Enver Bey'i bodu"
demiti.

(*) Milli Kurtulu Savandan sonra stiklal Mahkemesine sevk edilmek zere arand srada
yakalanacakken intihar etmitir

(*) 1940'ta Tekel Genel Mdrl'nde ube Mdr Muavini.

HZN

Mehmet Emin'in anlatt hikyeler yannda benim stanbul d-n Musul'da Halil Paa'ya
anlattklarm hi kald. Bakentte kal-dmz gnler, Kumandan, hkmetin yolsuz ve yanl
davranla-rna dein ok eyler dinledi.

Bir gn Boaz'da motorla gezinti yapyorduk. Kumandan dnte teknenin arkasna oturmu,
evresini hznle seyredi-yordu. Birden bana dnd:

-Selhattin, dedi, u memleket ne bahtsz. Abdlhamit'i kt ve etraf hrsz diye yktk, yerine
milletin, devletin saadetini ve ykselmesini isteyenler getiler. Ksa bir zaman sonra onlar
Abdlhamit'ten fena oldular. Bu memleketi kurtarmak iin ne yap-mal?

Biz bu soruyu zaman zaman strapla birbirimize soruyorduk.


O sralar Padiah her cuma gn namaz bir camide klar ve sultann gelip gitmesi trenle
olurdu. te bu trene de selamlk denirdi. Halil Paa'yla bir cuma selamla gittik. Vehip
Paa, ark Ordular Grubunun Irak' almak zere yeni Irak taarruzunu bir cinnet sayyor ve
diyordu ki:

- Artk bizim muharebe edecek davamz kalmamtr. Biz elimizdeki orduyu


dinlenmeye ekelim. Yarn olacaklara kar hazr tutalm.

- Almanlar bizi Baku'nun petrol kuyularndan uzak tutmak iin Irak'a sryorlar.
Bakumandan bunlarn dolabna girmitir. Sizden rica ederim, bo emeller uruna Trk
Ordusunu krdrmayn.

BATUM'A DORU

24 Temmuz 1918 gn yola kacaktk. Be subay, on be erden meydana gelen kafile iin
yolda yiyecek birok ey aldk. Vapur, Galata rhtmna yanamt. Gemiye girince beni bir
Binba karlad, kendisini "Seyr-i Sefain Umum Mdr Hseyin Hki" diye tantt.
Vapurun emrimizde olduunu, Bakumandan Paann emriyle vapurun bfesini Tokatlyan'n
aldn, yolda her eit ihtiyacmzn salanacan, masrafn Bakumandana ait olduunu
syledi.

Rhtm ok kalabalkt.

Bir sre sonra Bakumandan Enver Paa, arkasndan Sadrazam Talat Paa ve srasyla
Nazrlar geldiler, daha sonra Padiah namna Yaveran Hazreti ehriyariden Ahmet zzet Paa
grnd.

Asker, bando, halk rhtm doldurmutu, beni uurlamaya yalnz aabeyim gelmiti. O
zamanlar byle trenlere kadnlar katlamaz-d.

Vapur leden sonra saat ikide Galata'dan alk ve mzka sesleriyle ayrld.

Tokatlyan hemen bize dondurmalar getirdi. Boaz'dan kma-mtk daha... Temmuz


scanda dondurmalarmz yiyerek Boaz'dan kyorduk ki Alman Kurmay Bakan
Parakvin ve Alman subaylar hep bir azdan:
-Doyland Doylandber alles... marn sylemeye baladlar. Bizden de bir Trk mar
sylememizi rica ettiler.

Bizim bir milli marmz yoktu. Ancak beraber olduumuz Deniz Yarbay smail Hakk Bey
adndaki subayn ok gzel sesi varm. smail Hakk Bey yanna beni ve emir subayn ald.
Hep beraber:

-Karadeniz, karadeniz gelen dman deil, biziz... marn sy-ledik.

Almanlara da marn anlamn anlattk.

Karadeniz'in Ruslardan temizlenmesinin zevkini karyorduk.

Ertesi gn sabah Zonguldak limanna girdik. Vapurumuz kmr alacakt. Biz de kmr
ocaklarn gezdik. Vaktiyle Ruslar Trabzon ve dolaylarna gelince, oralardaki Trk halk Rus,
Ermeni ve Rum zulmnden korkarak Zonguldak'a gmler. imdi mem-leketleri geri
alnnca Trabzon'a dnmek istiyorlar. Ama tat yok, olanak yok... Halk, vapuru grnce
iskeleye komu... Ne var ki vapurun zel olduunu renince alamaya ve feryada
balam... Tam bu srada biz iskeleye Zonguldak Mutasarrf ve ileri gelenle-riyle varmtk.
Halil Paa durumu grnce, emretti: Halk vapura bindirilecek ve hangi iskelelere kmak
istiyorsa, oraya karlacak... Bu emir bizleri ok sevindirdi. Halil Paa, kendisini hibir
zaman byk grmeyen bir halk adamyd.

Gemi Zonguldak'tan demir aldktan sonra ben hastalandm. ki gn ok tehlike geirdim,


birinci Dnya Harbinin salgn hastalklarndan spanyol nezlesine tutulmutum.

Trabzon'a gelince biraz gzm ald.

Biz ark Ordular Grubu Kumandanln alnca Celal'i de Azer-beycan slam Ordusu emrine
verdirmi ve Trabzon'da kalmasn yazmtm.

Trabzon'da 27-28 Temmuz 1918 gecesi kaldk. Trabzon'dan Ba-tum vapurla alt saatlik
uzaklktayd.

HKAYELER
Gen Polis mdr Refik Bey'den o gece tyler rpertici hik-yeler dinledik. Ruslar Trabzon
ve dolaylarn igal edince oralarda bulunan Rumlar, Trkler'i ldrm, mallarn yama
etmilerdi. Yabanc ordularn gelmesiyle kaan Trklerin mallar zerine oturmulard. imdi
Trk ordusu tekrar gelince ne yapacaklarn armlard. Halil Paa gece u emri verdi:

- Gelen Trk muhacirleri kendi evlerine, kendi evleri kalmamsa Rum evlerine
yerletirilecek. Yabanc igali srasnda Rumlarn yaptklar ilerin hesab sorulacak ve sulu
olanlar derhal Divanharbe teslim olunacak.

Emri alan Vali ve Polis Mdr sevinlerinden deli olmulard.

Gece bu konumalar olurken Trabzon Metropoliti geldi. Kumandan grmek istedi. Trklere
kar zulmn temsilcisi olarak grdmz bu adamdan ireniyorduk, ama grev zorunluu
ba-kmndan Halil Paa'ya kardk. Metropolit Trk'n zaferi iin dua etti. Trklerin
Rumlarla karde olduunu syledi. Rum evlatlarnn Halil Paa'ya sayglarn, gvenlerini
iletti ve Trk hkmetinden adalet istedi.

KANUN

Yarm saate yakn sren bu nutuktan sonra Kumandan:

-Biz Rumlarn ne kadar sadk, temiz ve bize bal olduklarn biliyoruz. Adaletimizden
korkmasnlar. Her millette ktler vardr, baz ktlkler olmutur, kanun herkesin hakkn
verecektir.

Metropolit bu fenalklar iin af dileyerek Kumandann ayaklarna kapand. Halil Paa:

-Ben bu ite yetkili deilim. Kanunlarn yrtlmesinde en b-yk makam validir. Kendisine
dertlerinizi sylersiniz, o gerei gibi davranr, dedi.

Vakit gece yarsna gelmiti.

Biz sabahtan nce hareket edecektik. Yataklarmza ekildik. Gzlerimizi atmz zaman
Trabzon oktan kaybolmutu. Ve Ba-tum'un mehur altn kubbeli kilisesi drbnle
gzkyordu. Gemi-de hazrlk balad. Hepimizde derin bir heyecan vard. Zaptettiimiz bir
ehre gidiyorduk.
Gn 28 Temmuz 1918'di. Hava scak, deniz sakin, biz neeli... Umutlarmz, zellikle "Turan
devleti" umutlarmz bize, hayallerimize smaz zevkler veriyordu.

Saat 2'de Batum tamamyla gzkt.

Biz ar ar limana giriyorduk.

Kale istihkmlar yirmi pare topla Halil Paa'y selamladlar.

Vapur rhtma yanat. Bata nc Ordu Kumandan Esat Paa, Halil Paa'nn Harp
Akademisinde hocasym. Bize Batum'da arn yazlk saray ayrlm.

gn kaldk Batum'da...

ANCAK 40 YIL

Birok arkada bulduk. Bunlardan biri evvelce Halil Paann yaveri olan Fuat Bey'di.

ehir ok gzeldi. Bizim imdiye kadar grdmz kentlere benzemiyordu. Hele arn
saray hayatmda grmediim ve dnemediim lleri kapsyordu.

Her gn alyordum. Bir yandan da cennetteymicesine gezi-yordum. Batum ormanlar bir


masal gibiydi. Ruslar bu ormanlar ne kadar gzel dzenlemilerdi. Hele bize Ruslardan
alnm bir otomobil vermilerdi ki, kl tarif edilemez. ofr de tatl bir Rustu. ehirde ve
ormanlarda gezdirirken yarm bir Trkeyle konuuyor, beni memnun etmeye alyordu.
Orman yollar t-myle asfaltl. ehrin tm sokaklar deniz aklyla denmiti. Kent,
binalaryla, zetle btn varlyla bir Avrupa kentiydi. Trabzon Batumun yannda bir kyd.

Oysa Batum, bizden Ruslara geceli ancak krk yl olmutu.

nsan bunu grnce Doudan akan bir uygarln snrlarmz nasl baskya aldn anlyor
ve son yzyllarn tarihinde Osmanl'nn neden Rus istils nnde adm adm ekildiini
anlyordu.

Batum'da birok Rus generali ve subay vard. Bunlar Bolevik-lerden kamlar, sokaklarda
dileniyorlard. Bolevik blgelerinden kaan aydn ve asilzade erkekler ve kadnlar ehir
sokaklarnda sefil durumdaydlar. Generallerden ve subaylardan meydana gelen bir grup,
Halil Paa'ya bavurarak ekmek istediler. Manzara dokunaklyd. ar mparatorluu'nun
byk subaylar bomak istedikleri milletin kumandanna ekmek iin avu ayorlard.

Halil Paa, Batum Kumandanna emir verdi: Rus subaylar Batum kla ve evlerine
yerletirilerek iae edilecekler, rtbeleri karl-nda Trk subaylarna verilen maa kadar
para verilecek, Trk subaylar gibi sayg grecekler ve Trk ordusu mensuplar Rus
subaylarna selm verecekler. Ak sakall bir Rus generali verilen emrin niteliini renince
ayaa kalkt, gzlerinden akan yalarla Halil Paa'nn ellerine sarld ve Rusa:

- Allah hibir orduyu ve lkeyi bugnk Rusya durumuna dr-mesin. Allah Trk milletine
saadet ve ruhunun cmertlii kadar refah versin, dedi.

Buna karlk bata Halil Paa olduu halde biz de gzlerimizden akan yalar tutamadk.

31 Temmuz 1918 sabah Batum'dan zel bir trenle o tarihte Grcistan devletinin bakenti olan
Tiflis'e doru yola ktk.

TFLS 1918

Paa, ben, iki Alman kurmay subay ve emir subay vardk tren-de... Bir de Kararghmzn
Birinci ubesine tayin olunarak bize Batum'da katlan Kurmay Binba Salih (Omurtak)
bulunuyordu.

Hareket ettikten sonra bize benzer bir gen subay daha grdm. Fakat kim olduunu
bilmiyordum.

Demiryolu Batum'dan sonra Karadeniz kysn izleyerek 8-10 kilometre sonra rksu
istasyonuna varyordu. Manzara cidden mrd. Tarlalar, yollar, baheler, adeta arazi zerine
yalboya ile yaplm bir resim gibiydi. Biz almadmz, grmediimiz bu uygar tablolara
hayran bakyorduk. Ruslar bizim o gnk anlaymzla kavrayamayacamz bir abayla
topraklarn cennete evirmilerdi. Tren rksu istasyonuna geldii zaman, orada bulunan
iki tmenin kumandanlar ve birok subay bizi karladlar ve hazrladklar aya davet ettiler.

Bizi karlayanlar 10. Kafkas Tmen Kumandan Yarbay Kemalettin Sami(*) ve 36. Tmen
Kumandan Albay Kzm'd(**). Ksa bir yryle deniz kenarnda gzel bir binaya vardk.
Hazr-lanm aylarmz itik. Bu srada ihtiyar bir Rus Mareali, Halil Paa'y grmek istedi.
Mareal emekli olmu ve orada bulunan iftliine gelmi alyormu. Bizden bir eyler
istemiyor, sadece kendisine dokunulmamasn diliyor. mrnn son gnlerini kynde,
iftliinde yaamak iin izin istiyor.

Kumandan, kendisine her trl serbestliin tannmasn ve bir mareal gibi sayg grmesini
emrettii zaman, ihtiyar, Trklere ve Halil Paa'ya dualar etti.

Trene dndmz zaman Kumandan, bizimle birlikte seyahat eden tanmadmz subayn
kim olduunu sordu. Bilmediimi syledim. renmemi emretti.

Tren hareket ettikten sonra ocua kim olduunu sordum.

Anlatt: Tiflisli Trklerden Mftzade Mehmet'mi. Ruslar askere almlar, arlk ordusu
bozulunca, o da bize kam. aydan beri Batum'da nc Ordu Kumandan Esat Paa'nn
kararghn-daym. Halil Paa, Esat Paa'dan Rusa bilen bir subay isteyince, Mftzade
Mehmet bu ie atanm, imdi bizim kararghta tercmanlk yapacakm.

Bu bilgiyi Halil Paa'ya syledim. Gerekten Kumandan byle bir adam istemi.

Tiflis'e varncaya kadar bu ocukla uzun uzun konutuk. Bana Kafkas Trklerine dein
hikyeler anlatt, Ruslar hakknda bilgi verdi. Ben de Turan'dan gelen bir ses gibi dinledim
onu... Drt yl her cephede arpm, milyona varan ehit vermitik. Ama imdi asl Trk
yurduna giden yolu amtk. Byk Turan devletinin kurulmas yolunda Douya gidiyorduk.
Galiptik. "Yz sene var ki -Moskofun derdi- Trk'n barn deldi" marn yaratan intikam
alm, Rus'un barn delmitik.

31 Temmuz 1918 gece yarsndan sonra Tiflis stasyonuna geldiimiz zaman muazzam bir
gara girdik.

Gar, Trk ve Grc bayraklaryla donanmt.

Grc Cumhurbakan, Hkmet yeleri, bando-mzka, asker ve byk bir halk kalabal
bizi karlyordu. Karlkl nutuklar sylendi. Asker denetlendi. Bando, Trk ve Grc
marlarn ald. Bundan sonra bize ayrlan Hotel Noya'ya indik. Konforlu bir otel... O vakte
kadar grdmz Tokatlyan, Pera Palas gibi oteller bu-nun yannda ky evi etkisi
yaratyordu.
On gn kadar Tiflis'te kaldk. Tiflis Hkmetiyle birok konuma yapld. Grclerden baz
teklifler aldk. Grcler ordumuzun igal ettii baz kylerin geri verilmesini istiyorlard. Bu
kylerin iinde Tiflis'in adeta sayfiyesi gibi olanlar da vard.

Grc Hkmeti bulunduumuz otele Trk bayran ekmi, kapya bir manga askerle bir
subay tren birlii olarak koymutu. Emrimize eitli otomobiller vermiti. Biz bir yandan
resm ko-numalarla bir yandan ziyafet ve gezmeyle vakit geiriyorduk.

Bir gece Cumhurbakan biz eski Kafkas Rus Ordular Bakumandan ve arn amcas
General Nikola Nikolayevi'in saraynda ziyafete davet etti.

(*) Sonradan Berlin Sefiri.

(**) Mill Savunma Bakan Kzm zalp.

GENLER

Ziyafet sarayn bahesinde veriliyordu. Tiflis iki dan arasna skm olduundan scakt.
Gndzn glgede scakln 50'yi bulduu grlrd. Biz Irak'tan geldiimiz halde scaktan
ikyetiydik. Sarayn elektriklerle sslenmi bahesinde verilen ziyafet drt yz kiilikti. Bu
drt yz kii iinde biz; Halil Paa, Trk, iki Alman subay idik. Sofraya adeta birer benek
gibi dalmtk. Yanmda bir Grc albay vard. Bana durmadan iki ikram ediyordu. O
vakte kadar azma iki koymadm iin imiyordum. Sarholua baylan Grc subaylar
buna inanmyorlar, salt durumumu korumak ve azmdan bir ey ka-rmamak iin
imediimi sanyorlard.

Yemein ortasnda, beyaz elbise giymi binden fazla Grc yksek retim genci tabur
halinde baheye girdi. evremizi sarp bir azdan mill marlarn sylediler. Manzara cidden
hametliydi. Hepimiz hayran hayran seyrederken, ilerinden bir kz ne kt Halil Paa'ya
hitap ederek, kk Grcistan'a ait bulunan ufak arazi paralarnn geri verilmesini istedi ve
bard:
-Byk Trk milleti, kk Grc kardalarndan bunu esirgemesen... Ey Trk, sen her vakit
byktn, her vakit byk kalacaksn.

Kumandan buna karlk, Trk'n kimsenin vatannda gz olmadn, eer ordusunun baz
yerleri yanllkla igal ettii anlalrsa, bu topraklarn Grclere geri verileceini syledi. Ve
devam etti:

-Byk Trk Turan mparatorluunun ortasnda kk bir adack gibi kalan Grc vatann,
Trkler bir evlt vatan gibi sevecekler ve Grcleri evltlar gibi barlarna basacaklardr.

Su szler mthi bir sevin tufan meydana getirdi. Vatanperver ve milliyetperver Grc
milleti genliinin bu szler karsndaki sevin lklar hepimizi titretti.

Elence sabaha kadar devam etti. Ve biz byk bir trenle otelimize geldik.

AYE HANIM

Bir gn odamda yatyordum. ok scakt. Kap vuruldu. eri birisi girdi ve bizimle gelen
Tiflisli Mehmet Bey'in hemiresi Aye Hanm'n beni grmek istediini syledi.

Salona hemen ineceimi bildirdim.

Aaya indim. arafl bir kadn aryordum. Ortada byle biri yoktu. Otelin gazinosuna
baktm. Beni aran adamla apkal bir kadn oturuyordu. apkal kadnn Aye Hanm
olduunu dnmeden, adama Aye Hanm'n nerede olduunu sormak iin, oturduklar
masaya doru yrdm.

Beni grnce ikisi de ayaa kalktlar.

Adam yanndaki kadn tantt:

-Refikam ve Mehmet Bey'in hemiresi Aye Hanm. apkal Mslman Trk kadn...

Ben doduumdan beri ve zellikle 1908 nklbndan beri hep ayn ruh ve propagandayla
yorulmutum:

-Gvur gelecek, Mslmanlmz elimizden alacak.


te gvur, Mslman kardelerimizin Mslmanln etlerinden alm, bana da apka
giydirerek gvur yapmt.

Manzara benim o zamanki Trk ve Mslman ruhumu bir anda altst etti. Bu etkiyle rengim
atm olacak ki, Aye Hanm'n ilk sz:

-Beni bu kyafetle ve apkal grmekten mteessir oldunuz deil mi?

Ben aknlkla:

-Hayr, hayr, aksine Trk kadnnn hayata karmasn isteyenlerdenim, deyip laf
deitirdim.

Bir sre grtkten sonra kadn bana u ricada bulundu:

-Kafkas Trklerinin altm yldr gizledikleri bir Trk bayra vardr. Bu bayra Kafkas
kzlar ilemilerdir. Biz Halil Paa'ya Tiflis Trk genleri adna bir ay ziyafeti vermek
istiyoruz. Dileimiz Kumandann bu ziyafeti kabul etmesi ve geldii zaman binann stne bu
bayran ekilmesine msaade etmesidir.

Ben bu dilei Kumandana ileteceimi ve sonucu kendilerine bildireceimi syledim.

Kumandan, durumu kendisine anlattm zaman ok duygulan-d.

-Yarn akam gidelim, sen de gidip Cumhurbakanna syle, bu bayran aslmasna msaade
etsinler... dedi...

Ben Cumhurbakanna gittim.

Hkmet sosyalist olduu iin bu konuda hibir formalite yok-tu.

Durum yle geliti:

Ben otelin metrdotelini ardm, Cumhurbakan zel kalemine telefon edilerek, grmek
iin bir zaman verilmesini rica ettiimin duyurulmasn istedim.

Adam yanmzda duran telefonu at ve doruca Cumhurbaka-nna benim kendisini grmek


istediimi syledi.

Cumhurbakan hemen cevap vererek beni beklediini syledi

Ben bu konuma nnde donakaldm.


Bagarsonla bir Cumhrubakannn hibir merasime tabi olmak-szn grmesine hayran
oldum.

Otomobile bindim, doru Cumhurbakanl binasna gittim Kapda ne bir nbeti vard, ne
de bir baka kimse... Yukar ktm Cumhurbakannn kapsnda duran odacya dileimi
syledim ve haber vermesini istedim.

Bana:

-Sormaya lzum yok, giriniz, dedi.

Anlyordum ki, burada Cumhurbakannn yanna girmek iin hibir klfet ve trene gerek
yoktur. Durumu anlattm. Cumhur-bakan:

-Siz evin adresini ve Paann gidecei saati syleyin, st tarafn biz yaparz.

Ertesi sabah gideceimiz yerin adresini ve saatini Cumhurbakanna bildirdim.

Saat bee on kala, iki otomobilde, Halil Paa, ben, kurmay Bin-ba Salih ve Emir Subay
Hamdi yola ktk.

TRK BAYRAI

Davetli olduumuz evin sokana girdiimiz zaman bir Grc mzka takm grdk, bir
blk asker bizi selmlamak iin bekli-yordu. Ve gireceimiz binann stndeki bayrak
direine bir Trk bayra ekiliyordu. Esasen buras Trk mahallesi olduu iin Trkler
evremizi doldurmu bizi alklyorlard.

Eve girdik. Bizi Tiflisli kadn-erkek Trkler alklarla karlad-lar. nce tantma treni
yapld. Ben bu durumu da hayretle izledim. aylar iilirken birok ey, zellikle Rus zulm
ve Ruslarn elinden kurtulmak iin gsterilen aba ve almalar anlatlyordu. Baz kk
ocuklar ezberledikleri iirleri okuyorlard. Bunlar seyreder ve dinlerken gzlerimden akan
yalar tutamyordum. Bir kadn anlatyordu. Petersburg (Leningrad) niversitesi Felsefe
mezunuymu. Mkemmel Rusa bildii halde ocuuna bir tek kelime retmemi. Tersine
o-cuklarna Ruslara kar kin alam.
Kadnlarn bir ksm bir grup yaptlar, piyanoyla beraber mill emelleri dile getiren marlar
okudular. Artk hepimiz duygularm-zn son aamasna varmtk. Hepimizin gzlerinde
byk Turan mparatorluu canlanmt.

Bu olayn bende brakt etkili fikir u olmutu:

O gne kadar bizden ayrlmak isteyen unsurlarn bu davranla-rn vatanszlk sayyor ve


bunlar yok etmeyi mill grev biliyordum. Alnacak sert tedbirlerle Trk olmayanlar ve
gayrimslimleri yola getireceimizi sanyordum. Oysa imdi anlyordum ki Rusya'da kalm
Trk, servet refah, skn bakmnda rahat ve mutludur. Ama mill duygular onun ruhunda bu
rahat ve bu huzuru hie indirmitir. Trk kendi bayran, kendi hkmetini istiyor. Bu
uurda her eyi fedaya hazr ve biz bu davranlar bir kahramanlk bir erdem diye
alklyoruz.

yleyse Osmanl mlkndeki Trk'ten gayri olanlarn da ayn haklara sahip olmas ve ayn
lkleri tamas bir hakt. Demek ki doru olan, her milletin kendi topraklarnda kendi
hkmetini kurmasyd.

Biz Tiflis'te konumalarmza ve temaslarmza devam ediyorduk. Bir sabah Grc gazeteleri
bir azdan feryatla sokaklar doldurdular:

- Trkler Baku'ya hcum ettiler, yenildiler, geri kayorlar.

Bu haber Gence'de bulunan Nuri Paa'nn Baku'ya yapt taar-ruzda baarya ulaamadn
gsteriyordu. O akam Halil Paa, Tiflis'e sekiz saat uzaklkta ve kurmaya uratmz
Azerbaycan Trk devletinin o zamanki merkezi olan (Elizabetpul) Gence'ye gitti. Ben Tiflis'te
kaldm. ki gn sonra Kumandan Gence'den dnd zaman aldmz bilgi u oldu:

- Nuri Paa Baku'ya taarruz etmi, eldeki kuvvetlerle Baku'nun varolarna kadar gitmiler.
Ancak Rus-ngiliz-Ermenilerden mey-dana gelen ve bir ngiliz kumandannn emrindeki Baku
savunma kuvvetleri tarafndan geri pskrtlmler. Nuri Paa Baku'ya girmeyi baaramam.

Biz Tiflis'te, ayn zamanda Kuzey Kafkasya'da kurulacak h-kmet ileriyle de urayorduk.
Kurmay Binba Berkuk, Kuzey Kafkas kysnda Derbent'te karargh kurmu, bir Dastan
devleti kurmak iin alyordu. Oradan bir kurul gelmiti. Balarnda Cumhurbakanlar
olduu halde bizimle konutular. Anlama:
"Biz nce Baku'yu alp, Azerbaycan devletini kurduktan sonra kendilerine gerei kadar
kuvvet gndererek, o civarda bulunan Rus ordusunun kalntlarn kovacaz ve Kuzey Kafkas
devletini kura-caz."

ZGLER

Grclerle yaptmz konumalarda onlara baz kyler vererek anlatk. Halil Paa'nn
siyasetinin izgileri:

Gney Kafkasya'da bir Grc, bir Ermeni hkmeti kurulmu-tu. Bu iki hkmetin arasna
girmi, onlar ayrmtk. Halil Paa aradan ekildii zaman birbirlerine hasm olan bu iki
milletin bir snr stne gelmeleriyle birbirleriyle bouacaklarn ve iki tarafn da
zayflayacan ve her ikisinin de Trklerden yardm isteyecei-ni sanyorduk. Bu tpk
ngilizlerin, teki devletler ve smrge halk stne uygulad politikayd.

Oysa Halil Paa'dan nce Vehip Paa bu politikann tamamen tersini dnm, bu iki devlet
bir snrda birleirse beraber bize hcum ederler diye birbirinden ayrmt.

Bu iki fikrin hangisi doruydu?

lerde zaman gsterecekti.

Halil Paa, bu durumda ilk yaplacak iin Azerbaycan hkmeti elindeki ordular takviye
ederek Baku'ya taarruz olduuna karar verdi. Bu hazrl yapmak zere karargh olarak
setiimiz Gmr'ye (Leninakan) hareket ettik. Austos 1918 ortalarna doru Gmr'den
Kars'a getik, ilk hedef olarak Azerbaycan'a asker yollamaya alyorduk. Bir tmen daha
gnderildi. Bylece Azerbaycan'da birok mahalli birlikler, Beinci ve Onuncu Kafkas
Tmenleri topland. Silh ve cephaneleri de yollanyordu. Gmr'de bu hazrlklar yznden
bir ay kadar kaldk.

BAKAN
Gmr'de (Leninakan) bizi ziyarete gelecek elilik kurullarn kabul etmek iin bir ev
dzenlemek ve bunun eitli eyas iin belediyeye bavurmak gerekti. Belediye Bakanna
gittim. Sakal gbeine kadar uzam yetmilik bir ihtiyard. Paris'te retimini yapm bir
niversite profesr imi. Halk bu Bakana tapyordu. Durumu anlattm. Adam beni
dinledikten sonra dedi ki:

- Byle bir evi hazrlamak belediyenin grevidir. stediinizden mkemmelini yaparz. Yalnz
imdiye kadar sizin iin dediimiz evlerin mobilyalarn sizin kumandanlar ve subaylar alp
gtrdler bize iade etmediler. Siz galip bir ordusunuz. sterseniz ehri yama da
edebilirsiniz. Ama biz belediye olarak yamacla ara olmayz. Sizden rica ediyorum, bu
verdiklerimizi gene gtrecek misiniz? Biz de halktan ona gre alalm.

nce Rus belediye Bakannn pervasz konumasna sayg duydum; sonra da milletim adna
derin bir ac... Birka soysuzun birka para eya almak iin orduya srd leke,
namussuzlara kar mcadele fikrini bende glendirdi. O sralar younlaan yolsuzluk ve
hrszlklara kar herkeste tepki vard. Kars'a 9'uncu Ordu Kararghna gitmitik. Bir i iin
ordu Kumandan Yakup evki Paa'nn yanna girdim. Yakup evki, binbayken Harbiye'-de
tabye hocamz yarbayken Balkan Sava'nda Kolordu kurmay Bakanmzd. Beni tanr ve
severdi.

Grev bakmndan sylediklerimi dinledikten ve gereken ce-vaplar verdikten sonra dedi ki:

-Ben seni namuslu bir adam tanrdm, sen de mi namussuz oldun? Bu sorunun nedenini
sorduum zaman:

-Bandaki kalpak yz liralktr, dedi, belki de yz liradan da fazla... Ben bir ordu
kumandanym, liralk kalpak giyiyorum. Sen bu paray nereden buluyorsun?

Kalpan Halil Paa'ya Afganllar tarafndan hediye edilmi kalpaktan biri olduunu ve
para ile alnm olmadn syledim. O vakit Yakup evki Paa:

-Oh, diye bir nefes ald, sana bunu ilk grdm gnden beri soracaktm. Senin namussuz
olman kukusu ve Halil Paa'nn yannda namussuz bir subayn bulunmas ihtimali beni ok
zyordu. Buna ok sevindim. Yalnz bir kere daha syleyeyim: Vatanna hizmet etmek iin
ilk art namuslu olmaktr ve bu milletin bir tek kuruunu haksz olarak almamaktr.
GENERAL AL

arlk ordusunda, imparatorlua bal her milletten adam bulunurdu. Bunlardan Topu
Kumandan General Ali ihlinski, bize hizmet etmek zere Gmr'ye Halil Paa'ya bavurdu.
General Ali, ihli kyndendi. Baku blgesinde kurulmakta olan Azerbaycan slm
ordusunda veya kendi memleketi olan Kuzey Kafkas devleti ordusunda grev istiyordu. Halil
Paa bu adama ok sayg gsterdi. Bize geldii zaman General Ali hl Rus niformasn ve
Rus nianlarn tayordu. Kumandan, kendisine byk bir nian sundu ve Rus ordusundaki
rtbesine eit "Tmgeneral" Trk niformas giymesi yetkisini verdi. Ayrca atlarndan birini
hediye etti.

General Ali, bir hafta kadar Gmr'de kald. Vaktiyle kuman-danlk ettii ehri gezdi.
Kendisine bazen ben refakat ettim. Bir gn Gmr klalarnn yanndaki askeri kiliseyi
gezerken bana dedi ki:

-Siz bu kilisede gezerken ne hissedersiniz?

-Hibir ey...

-Ben hayatmda iki defa Rus ar Hazretleriyle bu kilisede ayinde bulundum. Byk Rus
imparatorluunun varln, debdebesini o merasimde grmek ne zevkliydi! te imdi gene o
gnleri yayor gibi derin haz iindeyim. ar Hazretleri ok byk bir insand, ona yazk oldu.

Altm yan gemi bu adamn laflar karsnda kendimi zor tuttum. Ama durumu Halil
Paa'ya anlattm. Bu adama hibir grev vermeden tekrar kyne yolladk.

Ruslar, Kars'ta koca bir heykel yapmlard. Bu heykelin kaidesi 7-8 metrelik bir stun... Bu
stunun st bir Trk bayrayla rt-l... Bir Rus neferi ayayla bayran ay-yldzna
basyor. Yzn de Erzurum'a evirmi.

Bizim ordu buraya girince, ilk giren birlik kumandan Karabe-kir, heykeli krdrm, Kars
kilisesini de cami yapm.

Bizim Alman Kurmay Bakan bu kilise iini duyunca kplere bindi. Yirminci yzylda bir
kilisenin cami olmasna, hayret ve teessf etti. Ordudaki Alman subaylar ayn zamanda
dorudan doruya Osmanl mparatorluu Bakumandanlk Kurmay Bakan Alman Generali
Bronzart'la muhabere ediyorlard. Parakvin her-halde oraya yazm olacak ki bir gn
Bakumandan Enver Paa'dan bir emir aldk:

"Kars kilisesinin cami yapld hayretle haber alnmtr. Bu ne demektir? Bu vaziyetin


tahsisi ile, msebbiplerinin isimlerinin bildirilmesi."

Biz bu emri aynen 9'uncu Ordu Kumandan Yakup evki Paa'ya yazdk. Yakup evki
Paa'dan u cevap geldi:

"Ben Kars'a geldiim zaman ehirde bir tek Hristiyan kalma-mt. Ve bugn de yoktur.
Buraya gelen Mslmanlar iin de bir tek cami yoktu (Kars'taki camilerin dmanca tahrip
edildiini sylemek istiyor) Mslmanlara bir ibadet yeri lzmd. Bu yer en mnasip olarak
bu maksatla yaplm olan Hristiyan ibadet yeriydi. Ben byle yapmakla kilisenin dini
mevkiini muhafaza ettim. Arzu ederseniz hayvan koyar ahr yaparm."

TEHDT

Bu cevapta st kapal bir tehdit vard. Yalnz bu olay Almanlarla aramzdaki uurumu
gsteriyordu. Tam o srada Bakumandanlk Birinci ube Mdr Muavini Binba Saffet Bey
Enver Paa'dan gizli bir emir getirdi.

Bu emirde diyordu ki:

"Almanlar bizim, Douya Baku'ya ve Rusya ierlerine yaylmamz doru grmyorlar.


Almanlar 3 Mart 1918 'de Ruslarla imzaladklar Brest Litovsk bar anlamasnn gereince
Baku'yu Ruslara brakmlard. Fakat petroln kendileri almak artyle... Siz, bir an nce
mahall kuvvetler tekil ederek Baku'yu almaya alnz. Ancak bu ite ahsen tarafsz
kalnz. Muharebeyi Azerbaycan'n mahall kuvvetleri yapsn."

Biz durumu dzenlemek zere eylln birinci haftas Tiflis'e hareket ettik. Oradan Baku'ya
gidecektik. Tiflis'teki Grc hk-metiyle baz konumalar yapld. Fakat konumalarn esas,
Grc Ordusu Bakumandan ve Alman Ordusu Asker ve Siyas Temsilcisi durumunda
bulunan Alman Generali Fon Kre ile oldu.
Fon Kre'in kendi devletinden ald talimatla bize syledii ey kesindi: Azerbaycan
devletinin snrlar iinde Baku olmasn, Baku Ruslara braklsn...

Bunda baar gsteremeyeceini anlaynca, taktiini deitirdi:

Eer Azerbaycanllar Baku'ya taarruz ederlerse baar gsteremeyeceklerdir. Bir baarszla


meydan vermemek iin bu taarruza bir Alman Birlii de katlsn.

BAKU'YA...

Halil Paa ile Fon Kres bu ite uyutular. Kres bir Alman svari alay hazrlayacak ve biz
kendisinden ister istemez, bu birlii Azerbaycan devleti emrine verecek.

Fon Kres'in, bizim Azerbaycan'a hatta Kurmay Bakanmz Pa-rakvin'den de gizlice


yolladmz kuvvetlerden haberi yoktu. Biz 15. Kafkas Tmeninden baka 5'inci Kafkas
Tmenini ve birok svari ve topu birliklerini geirmi ve birok subay yollam, ora-da
mahall kuvvetler meydana getirmitik.

Tiflis'teki karardan sonra Baku'yu eviren Ordu Kararghnda bulunmak zere Azerbaycan
snrlarna girdik. lk istasyon, Ahstafa idi. Burada bizi Enver Paa'nn kk kardei, Halil
Pa-a'nn yeeni ve slm Ordusu Bakumandan 29 yandaki Nuri Paa karlad. Gece
yarsndan bir saat sonra Gence'ye vardk. stasyonda bizim erefimize ay hazrlanmt.
aylarmz ierken bir saz airi bize saz ald. Snrlar tesindeki bu Trk sesi hepimizi
duygulandryordu.

Turan yolunda Trklerle karlayorduk.

Saz airi yzyllardan beri sregelen Trk straplarn yle gzel anlatyordu ki, gzlerimiz
yalanyordu.

Saz airi:

"Trenler koun (*) tar Baku 'ya /Bunda bir i var /

Syle Halil Paa Allah akna /Bunda bir i var.." diyordu.


Zaten herkesin heyecan son haddindeydi. ay bitmiti. Biz ayaa kalkarken air baryordu:

"Syle Halil Paa Alah akna /Bunda ne i var."

Kumandan dayanamad ve bard:

- Bugn Baku, yarn Merey, br gn Karakurum, ne olacak Turan var... dedi.

Bir alk, bir hkrk, bir rperi sard her yan...

Tren hareket ederken saz airi sylyordu:

"Allah yolunu asn Turan'a /Seni verdim Yaradana /

Senden isterim Baku'yu / Trk Halil Paa."

Tren Gence istasyonundan kalktktan sonra tepeleri karl Kafkas dalarn seyrederek ve airin
heyecanl sesinden aldmz ilhamla cepheye gidiyorduk.

Ertesi gn leyin 10 Eyll 1918 gn Baku'nun karsnda bir kyde bulunan slm ordusu
kararghna geldik. Trenden sonra bir saat otomobille ilerledik.

Vardmz yerden Baku'nun gzel manzarasn ve Hazer denizini gryorduk.

(*) Koun: Asker.

TAARRUZ

Baku ehrinin savunmas ngiliz Generali Tomson'a verilmiti. Kentte ngiliz, Rus, Ermeni
birlikleri vard.
Taarruzu nasl dzenleyecektik?

Bata Alman Kurmay Bakan Parakvin olmak zere Alman grubu u fikri savunuyorlard:

- Byk savan muharebeleri gstermitir ki, bir dman sahra mevzii topu ateiyle
ezilmedike oraya sng hcumuyla taarruz edilemez. u halde nce dman siperlerini top
ateiyle ezelim, hcumu sonra yapalm.

Trk Kurmay ise Yarbay Basri (*), Binba Salih (**), Binba Nazm (***), Binba Saffet
(****), Yzba Tevfk (*****) olmak zere u fikri savunuyorlard:

-Elde lzumu kadar top mermisi olmadndan, byle bir topu atei hazrl dman
uyandracaktr. Dman ezecek bir topu atei olmad iin bu uyank dmana gndz
gzyle yaplacak bir taarruz baar kazanamayacaktr. Bunun iin topu ateine gi-rimeden
gece sng hcumuyla dman siperlerine girmek doru olacaktr. Bu iki zt fikrin sonucunu
Halil Paa'nn verdii karar tayin edecekti.

ki gn sren tartmadan sonra Halil Paa yanna yalnz beni alarak btn cepheyi gezdi.
Dnd. Cephedeki askerle, subayla, kumandanla grt.

Dmanla aramzda, eitli koullar altnda, 600 metreden iki kilometreye kadar mesafe vard.

Gnein batmasna yakn Karargha geldik.

Kumandan bana u emri verdi:

-Basri'ye syle, bu gece yarsndan sonra saat 2'de birlikler sng hcumuyla dman
siperlerine girecektir. Bu emir en ge saat 9'da (yirmi birde) birliklere tebli edilmi olmaldr.
Basri bunu salasn. Ben saat tam 24'te sevk ve idareyi ele almak zere yerimde bulunacam.
Bu emrimi aynen Alman Kurmay Bakanna da syleyin Tiflis'e Fon Kres'e svari alayn
hemen trenle Baku'ya gndermesi iin yazsn.

Grc-Azerbaycan snr zerindeki imendifer kprsn tahrip etmesi iin orada hazr
bulunan tahrip mfrezesine Basri imdi telefonla emir versin. Bunu kimse duymasn.
Sonradan bunun bir hata olarak yapld ilan edilecektir.

Halil Paa'nn amac Alman birliklerinin Baku'ya gelmesine olanak brakmamakt.

Kumandann emrini Basri'ye tebli ettiim zaman yannda bu-lunan Trk kurmaylar byk
bir sevince kapldlar. Alman Kur-may Bakan ise hemen Paann yanna giderek bu karara
katlmadn ve bu kararn sorumunu zerine almadn, Trk birliklerinin Baku'ya
giremeyeceini, tarihin Halil Paa'y bu davran sebebiyle sorumlu bulacan syledi.

Gece saat on iki. Emredilen tepeye gelmitik. Heyecanmz en yksek snrna dayanmt.
Muharebe zamanna daha iki saat var-d.

Ayaz mthiti.

Gndzn cehennemi scana karlk gece dondurucu bir souk ortal kaplyordu. Halil
Paa otomobilin iinde yatt. Herkes bir keye snp biraz uyumaya abalyordu. Saffet,
Salih ve ben bir hendek kenarna uzandk. Altmza bir battaniye serdik, stmze bir
battaniye ektik.

Ama uyumak ne mmkn...

Hem souktan hem heyecandan dilerimiz birbirine arpyordu.

Saat tam iki oldu.

Hep kalktk. Bir kenarda kaynattmz ay ierek kendimize gelmeye ve snmaya


alyorduk

Saat iki buuk...

...

Hl ortalkta ses seda yok.

Alman Kurmay Bakan geziniyor, sinirli ve heyecanl... ki ey bekliyor:

Alman svarisini tayan trenin Azerbaycan'a girdiini bildirir telgraf...

Ve Trklerin dman siperlerine girmeden dmanca farkna varlarak baarszla


uratlmas...

Saat buua doru birka el silah ve birka tenvir tabancas atld. Biraz srekli makineli
tfek atei iitildi. Demek iki taraf temasa balamt. Kurmay Bakan bu iaretleri dman
siperleri-ne girmeden yakalandmza kant sayarak:

-te demedim mi! Dman hareketimizin farkna vard. Baarya gidilemez... diyordu.

Tam bu srada telefondan bir rapor geldi. Okudum. Dmann birinci hattna girilmi, dman
geriye doru kayor, takip edili-yor. Bu haber hepimizi sevinten ldrtt. Alman:
-Olamaz, bu keif kolu temasdr, diyordu.

Raporlar devam ediyordu. Her yandan Trklerin dman siperlerine girdii ve dann
kamakta olduu haber veriliyordu.

Hava yava yava yordu.

14 Eyll 1918 sabah youn bir sisle geldi.

Ama ate ve bouma sis arasnda sryordu.

Saat 9'a doru sis almaya balaynca manzaray grdk. Birok vapur Baku'dan alyor,
kentin baz yerlerinde yangnlar gzkyor, dman son mevziinde direnmeye urayordu.
zellikle dman mevzilerinin tam ortasna gelen Salyan Klas mukavemet ediyor ve Trk
birliklerinin ilerlemesini engelliyordu.

Bu manzara karsnda hepimiz sevin iindeyken Kurmay Bin-ba Salih, Kurmay Bakan
Parakvin'e Almanca:

-te vapurlarn almas dmann katna ve bizim baarmza iarettir.

Denizde elliye yakn irili ufakl tekne vard. Kurmay Bakan buna cevap verdi:

-Kaan dman deil, sizin zulmnz hesaplayan Ermeniler-dir. Yazk ki, siz dnyann en
namuslu ve alkan milleti olan Ermenilere bu zulm yapmakla tarihin en kt damgasn
yediniz.

Salih Bey:

- Onlara acmak bize dmez... dedi. Alman zerine gitti:

- Bunu Trk'n yamac ve vahi ruhu yapt. Salih:

-Eer vahet sz konusuysa, bunu bize siz rettiniz. Yzyllar-dan beri Trk kan ien,
Hristiyan dnyasdr...

Ve devam etti:

- u anda stn olduumuz iin size bir ey syleyemeyeceim. Ancak ben Trk ordusunda
binbaym, siz Alman ordusunda... kimiz de eit artlar altndayz. Namuslu bir subaysanz,
sizi bugnk grevinizden ayrldnz gn delloya davet ediyorum. Ve u andan itibaren
sizi st olarak tanmyorum.
(*) 1934'te len Korgeneral Basri

(**) Salih Omurtak

(***) 1920'de Ktahya Muharebelerinde ehit olan Albay Tophaneli Nazm

(****) Saffet Arkan

(*****) sonradan Cumhurbakanl Genel Sekreteri.

TESLM

Tartma cidd bir nitelik almt. Mttefiklerimiz, Alman z-karlar sz konusu olunca
iyzlerini meydana karmlard (*).

Gn ilerliyor. Salyan klas direnmesini srdryordu.

Halil Paa birka defa bu klay 15'lik obsle dvdrmek iste-diyse de Alman Kurmay
Bakan, iinde belki muhacir Ermeniler vardr diye engelledi.

Fakat leye doru Kumandan bana u emri verdi:

- Git, Batarya kumandanna syle, Salyan klasn tahrip etsin-ler.

Bu emirden yarm saat sonra, klaya den ilk mermi bir ynla beraber, kol, bacak, kelleyi
havaya pskrtt. Birka grup ateinden sonra da kla beyaz bayrak ekerek, teslim iaretini
verdi.

Bir mtareke kurulu geldi. Konuuldu.

Muharebeyle ehre girilirse ok kanl olacak ehir harabeye dnecekti. Buna meydan
vermemek iin, bu gece kente girilme-yecek, yarn sabah ehirden verilecek Trk klavuzlarla
ordu, dzenle Baku'ya girecekti. Bu mtareke kurulan mahalli Trk hkmetiyle yapld.

(*) Unutmayn, bir milletin karlarn, ancak o millet bizzat dnr. Dn byleydi, bugn
byle, yarn da byle olacak. Hibir yabanc millet ve hkmet Trk'e, Trk olduu iin ve
Trkl himaye iin yardm etmez. Bu yardm, ancak yabancnn karna uygun olursa olur.
te iinde yaadmz dnya. Dn bizimle olanlar bugn bize dman, dnk dmanlar
bugn bize dost. Dostlar dman, dmanlar dost olabilir. Bize, bizim vatanmza gerek dost
yalnz biziz.

HAYALLER

O gece Baku klarn yakm, adeta bizi bekliyordu.

15 Eyll 1918 sabah birlikler dzenli ekilde girerek Baku'yu igal etti.

Bizler de bir gn dinlenmek ve bir gn sonra Baku'ya girmek iin gerideki kye geldik.

Yol tahrip edildii iin Alman svarileri gelememi, Baku da alnmt. Durum
Bakumandanla bildirildi. Gece yars Bakumandan'dan u emri aldk:

"Baku Ruslara verilecek, petroln Almanlar alacakt. Neden oraya taarruza lzum grdnz?
Neye bunu Bakumandanla haber vermediniz? Sizin yeriniz Kars'tr. Baku'da ne iiniz
vardr? Derhal Kars'a dnnz ve bir daha Bakumandanlktan izin almadan byle ilere
karmayn."

Bu emir Harbiye Nezareti telgrafhanesinden geliyordu.

Aradan saat getikten sonra Enver Paa kendi evindeki telgrafhaneden u telgraf
ekiyordu:

"Byk Turan mparatorluu'nun Hazer kenarndaki zengin bir konak yeri olan Baku ehrinin
zapt haberini en byk meserretle karlarm. Trk ve slm tarihi sizin bu hizmetinizi
unutmayacaktr. Gazilerimizin gzlerinden per, ehitlerimize fatihalar ithaf ederim."

Grlyor ki, birinci ifre Almanya mparatorluu mttefiki Os-manl mparatorluu'nun


Bakumandanl tarafndan, ikincisi Trk Enver Paa'dan geliyordu.

O gn hepimiz hayatmzn en mutlu gnlerinden birini yaadk.

Ve ertesi gn sabah Baku'ya gireceimiz hlyasyla yataklarmza uzandk.

Biz Fuat ile bir odada yatyorduk. ok temiz ve kibar bu Trk ocuuyla o gece (15-16 Eyll
1918) neler ve neler konutuk.
Benim Trk ruhumun sevinle ldrd gnlerden biridir o gn...

16 Eyll 1918 sabah trenle Baku'ya geldiimiz zaman ortalk bir maherdi. Gsterili bir
karlamayla bize ayrlan Metropoliten Oteli'ne geldik. Gzel bir ay ziyafeti verildi.
Otelimizde ine atsanz yere dmeyecekti.

Baklu Trkler Halil Paa'dan Allah gibi sz ayorlard.

Ermeniler ve Ruslar da kendilerini gven altna almak iin yaklayorlard. Bu srada bir grup
geldi. inde Rus, Alman, Ermeni her milletten vard. Bunlarn hali periand. Kimi yara-
lanm, kimi korkmu... Klk kyafetlerinden okumu ve zengin olduklar anlalan bu
adamlarn byk bir heyecan geirdikleri anlalyordu. Evlerinin yama ve ailelerinin
saldrya uradklarn sylyorlard. ehirde srekli tfek sesleri duyuluyordu. Sokak
muharebelerinin devam ettii anlalyordu. Alman Kurmay Bakan doruca Halil Paa'ya
geldi ve durumu anlatt. Kumandan:

- Ben bu ilere karmam ve karamam, burada Azerbaycan hkmeti ve Azerbaycan


Ordusu Kumandan Nuri Paa var. Bu ilere o bakar... deyince Parakvin:

- O ocuktur, diye itiraz etti. Ordu Kumandan deildir. Enver Paa'nn kardei olduu
iin buraya gelmitir. Bir memleketin y-netimi bu kiilikte adamlara braklamaz.

Bu, Nuri Paa'ya hakaretti. Halil Paa:

-Bir Trk ordusu kumandanna sayg gstermekte kusur ettiiniz iin sizi grevden alyorum.
imdi memleketinize hareket ederek Trk snrlar dna kacaksnz. Size daha ar
muamele et-miyorsam, bunu Trk'n yabanc misafirine kar daima gsterdii hogrye
balaynz.

ok ey yapacan sanan Kurmay Bakan bir anda sfr olunca ard, dondu. Odasna
kapand. Halil Paa, karargha tm Alman subaylarnn Parakvin'le birlikte gitmesini
emretti. Ayn zamanda bana, Nuri Paa'nn yaveri Asaf'a (Kl Ali) ve Baku Mill Halk
Komitesi Reisi Air Bekof'a birlikte ehri gezerek gvenlii sa-lamamz, halk
yattrmamz ve sonucu kendisine bildirmemizi emretti.

Biz saat kenti gezdik. Grdmz manzaralar feciydi. Bun-lara engel olmaya altk.
gn kadar Baku'da kaldktan sonra bir kuvve-i seferiye ile Hazer denizini geerek
Trkistan'a kmas iin Nuri Paa'ya Ku-zey Kafkas istilsn tamamlayarak orada bir devlet
kurmas iin Tmgeneral Yusuf zzet Paa'ya emir verdikten sonra Gmr'ye dndk.

Alman Kurmay Bakan ve subaylar bize veda ederek doruca Batum'a gittiler.

Bylece Kararghtaki Almanlardan kurtulmutuk.

19 Eyll 1918'de Gmr'ye vardk. Bir iki gn sonra Ermenilerle mzakere iin Erivan'a
gittik. Oradan Tebriz'e geerek ranllarla konutuk. ran topraklarna girdikten sonra ilk
istasyonda bizi merkezi Tebriz'de bulunan Birinci Kafkas Kolordusu Kumandan Kzm
Karabekir Paa karlamaya gelmiti. ki kumandan burada ptler. Irak'tan beri krgn
dargn iki adamn barmasyd bu...

gn kadar Tebriz'de ran hkmetinin misafiri olduk. ran Veliaht, Tebriz Valisi sfatyla
bize saraynda muazzam bir ziyafet verdi. Bu ziyafetin dzenlendii bahe alacak bir
biimde aydnlatlmt. Havaya atlan fiekler, "Yaasn Halil Paa" ve "Yaasn Trk
Ordusu" diye dklyorlard. Tam ziyafetin orta yerinde ran Veliaht ayaa kalkt:

-Aziz Halil Paa, sizi ve ordunuzu ran hkmdar Ahmet ah namna selmlamakla
mutluyum. Bende bir Trk sllesinden gelmeyim. Sizden halis bir Trk'm. Sizi bu
topraklarda grmekten duyduum zevki tarif edemem. nallah byk Turan mparatorlu-
u'nu yarn hep beraber kuracaz.

Halil Paa:

-Sizi bir komu devletin veliaht gibi deil, emrine girdiim ran ah Ahmet ah'n vekili ve
kendi metbuum gibi selmlarm. Trk Ordusu iin Osmanl, ranl, Kafkasl devletler yoktur.
Bir tek devlet vardr: Asya Trk ve Mslman devleti... Ben buraya galip bir ordunun
kumandan olarak deil, Osmanl Padiah Vahdettin kadar tabi olduum ah Hazretlerinin
elini pmek ve sayg gstermek iin geldim. Onun yerine, temsilcisi Veliaht Hazretleri'ne bu
ballm arzetmek isterim.

Srekli alklarla devam eden bu gece yemei sabaha kadar elencelerle bitti.

ki gn Tebriz'i gezdik.
DURUM

Biz Tebriz'e gittiimiz zaman ngiliz birlikleri de Tahran'dayd.

ran'n batsnda Trkler, dousunda ngilizler, kar karyay-dk.

-Halil Paa, Tahran'a yryerek ve ngilizleri daha douya atarak tamamen ele geirmenin
uygun olacan Karabekir'e syle-di.

Karabekir; muharebenin genel durumunun aleyhimizde olduunu zaferin ngilizlerce elde


edilmi bulunduunu, byle bir durumda kendi birliklerimizi uzak mecralara atmann tehlikeli
ol-duunu ileri srd. Halil Paa da Karabekir'in fikirlerini kabul ederek bu dncesinden
vazgeti.

7 Ekim 1918'de Tebriz'de sylenenlerin ksa bir sre sonra gerek olduu grld.

Bir gece yars Tebriz'den hareket ettik. Trk topraklarna gir-dimiz dakikadan balayarak
aldmz haberler felaketleri haber veriyordu.

Filistin'deki ordumuz yenilmi, am' brakm, Halep'e doru ekiliyor. Bu ekili knt
niteliinde bir kaa benzemi... ok esir vermiiz.

Bulgarlar, mttefikler ordusunun Selanik civarndaki taarruzuna dayanamam 29 Eyll


1918'de mtareke imzalam...

Almanlar, mttefikler taarruzu karsnda yenilmiler, geri ekiliyorlarm ve mtareke


teklifinde bulunmular...

Btn bu haberler anl ve umutlu gnlerin bittiini ve felket-lerin baladn haber


veriyordu.

Gmr'ye geldik.

Ordu'da durum tartlyordu.

Bu konuda bir olay anlatmadan geemeyeceim:

Bir gn yemekte oturuyorduk. Basri, Salih, Saffet, iinde bulunduumuz sava nasl bitecek,
sorusunu cevaplandrmaya alyorlard. Sz alanlar durumun iyi olmadn, son baarsz
taarruzlarndan sonra Alman ordusunun artk yapaca bir ey kalmadn sylyorlard. 9
Mart 1917'de Rusya'da ihtill kmas bizim yararmzayd, ama 6 Nisan 1917'de Amerika'nn
Almanya'ya harp ilan etmesi durumu deitirmiti.

Baar umudumuz kalmamt.

Konuanlar, Byk Sava'in baz cephelerinde alm kumandanlarn durumu idare


edemediklerini byk kayplara sebep olduklarn ileri sryorlar, kumandanlar
suluyorlard.

Tartmalara seyirci kalan Halil Paa, uzun sre dinledikten sonra dedi ki:

-ocuklar, ben size bir hikye anlataym...Ve anlatt:

"1905'te Rusya'da Nihilistler ihtill iin alyorlar. Ama halk ar'a ve ar ailesine o kadar
bal ki, halka bir ey anlatmak zor.

te bu srada Pop Gabon adnda bir papaz Moskova dolaylarnda bir kasabaya gitmi ve
orada bir kaynama grm. Ahaliden bazlar hakszlklardan yaknyorlarm. Tedbir olarak
da btn fenalklar Moskova Valisi'ne anlatmay dnmler.

Papaz demi ki:

-Bu ktlkler elbette sadece sizin taraflarda olmuyor, Rusya'nn her yannda var. Biz her
yana haber verelim, toplanalm, ar babamza gidelim, btn fenalklar durdursun.

Fikir uygun gelmi. Mmkn olduunca her yana haber salnm. Belli bir zamanda yz
binlerce insann bakentte toplanmas salanm.

Ama bu iler yrrken, Papaz Gabon, on binlerce adamn ba-kentte toplandn, saray basp
ar ailesini ldreceklerini ve ar' tahttan indireceklerini gerekli resmi makamlara bildirmi.

Bunun zerine harekete geen kazak alaylar, Papaz Gabon'un bildirdii zere toplanan erkek,
kadn, ihtiyar, ocuk, kalabaln basmlar; binlercesini ldrmler, kltan geirmiler,
datmlar, yakaladklarn hapsetmiler.

Bir ksm da kaabilmi.

Kaanlar, bir sre sonra papaz yakalayp:

-Bu ne itir? diye sormular. Papaz Gabon:

- Ne yapaym ben, fenalklar yksek memurlar yapyor, bunu ar'a sylersek emir verir
durdurur sanmtm. Meer btn fena-lklarn ba ar'm... diye cevap vermi.
- Ve karar almlar:

Fenalklarn ba ar'dr, ar yklmaldr.

Halil Paa'nn hikyesini yle yorumladk:

Neden o kumandan, bu kumandan suluyorsunuz, su ttihat ve Terakki hkmetinde ve


sava yneten Enver Paa'dadr.

Artk baka felketleri bekliyorduk.

Hkmet 30 Ekim 1918'de ngilizlerle Mondros Mtarekesi'nin imzalandn ve kabinenin


istifasyla zzet Paa kabinesinin kuru-lacan bildiriyordu.

Bu srada Enver Paa'dan Halil Paa'ya bir ifreli telgraf geldi. Enver Paa kendisinin
Kafkasya'ya geleceini, Asya Trkl iinde alacan ve emelinden vazgemediini
bildiriyor, Halil Paa'nn fikrini soruyordu.

Gene bu gnlerde Kurmay Binba Basri'yle aramzda ok id-detli bir tartma geti.
Basri'nin ortaya att bir fikri ben kendime hakaret saydm. Bu durum karsnda Halil Paa
beni stanbul'a izinli gndermek istedi, kabul etmedim. Azerbaycan'a Nuri Paa'nn yanna
gndermeyi teklif etti. "Peki" dedim.

Kararghtan ayrlacam gn btn bir sava sresince ok se-vitiimiz Basri'ye


Allahasmarladk, dedim. Basri'nin 1918 Eki-mi'nde bana verdii t u oldu:

-Selhattin, drt uzun harp ylnda seninle arkadalk ettik. Ac-tatl ok olayla karlatk.
Hayatta bir daha ne senin iin, ne benim iin byle bir arkadalk nasip olacan sanmam.
Seni senden fazla tandma inanyorum. Onun iin sana u tleri vermek isterim: Zekisin,
alkansn, drstsn. Memleketini ok seversin. ok kuvvetli bir karakterin var. Bunlarn
hepsi iyi... Tek kusurun dnmeden yapman, yani hislerinle hareket etmen ve hayatta her
eyi kendi kafan ve kudretinle yapacana inanm olmandr. Oysa hayatta baar kazanmak
iin insann kendinden kuvvetli adamlarn bilgisini ve yardmn salamaya ihtiyac vardr.
Sen, seni bylece tutmak isteyenleri krarsan, baar kazanamazsn demem, ok zorluk
ekersin. Sonra kafan kullanmayp da salt hislerini kullanrsan bu da bulacan gzel
yollardan seni alkoyar.

Kararghtan ayrlrken elimdeki rtl denek parasn Fuat Bey'e teslim ettim. Para
hesabnda drt bin lira bir fazlalk vard. Ermeni hkmeti stanbul'da bulunan sefaretlerine
para gndermek iin bizden yardm istemilerdi. Biz de kabul etmitik. O zaman Gney
Kafkasya hkmetleri ortak bir para basmlard, adna "Kafkas Manat" diyorlard. Erivan'da
25 Manat bir Trk Liras, bizde 20 Manat bir Trk lirasyd. Ermenilerden stanbul'a
yollanmak zere 25 Manat bir Trk liras zerinden hesap almtm. Ve stanbul'a 20
hesabyla gnderdim. Drt bin liralk fazlalk buydu. Bunu Fuat'a anlattm. Fuat, Paaya
sylemi. Paa bu paray bana vermesini sylemi. Fuat srar etti. Ben almadm. Kumandan
bunun zerine:

-Selhattin'e 200 altn verin, demi.

Onu da almadm. En sonunda 200 kt liraya sulh olduk. Ekimin son gnlerinde Tiflis'e
hareket ettim.

Trenim nce Tiflis'e urayacakt. Tiflis'te iki gn kaldktan sonra Baku'ya hareket ettim.
stasyonda beni Ordu Yaveri Asaf (Kl Ali) karlad. Kendisi iin ayrd apartman bana
tahsis ettiini syleyerek beni ald. Baku'nun en gzel caddesinde gzel bir apartmana geldik.
Asaf, Paa'y yarn greceimi ve yemein Paann evinden gnderileceini haber verdi.

Ertesi gn Nuri Paa'y grdm. Bana ok iltifat etti.

Bak-Batum Hat Komiseri olan Hasan'm hastalandn ve tebdil hava istediini, benim imdi
Hasan'a vekalet edeceimi ve o ayrldktan sonra da yerine Hat Komiseri olacam Paa'dan
-rendim.

Ben bir hafta kadar muavinlik ettikten sonra Bak-Batum Hat Komiseri oldum. 1.11.1918'den
1.2.1919'a kadar srd bu gre-vim...

Svari Cell de o srada Hazer Denizi Sahil Muhafazasna Me-mur Svari Birliindeydi.
Baku'dan douya Trkistan'a yollanacak kuvvetler gnderilmemi, ancak Hasan zzetin
Paa'nn kumanda ettii birlikler Hazer kysnda Petrovski'yi igal etmilerdi.

Tam o srada Mondros Mtarekesi artlar bize tebli edilerek Kafkasya'nn tahliyesi emri
geldi. Bu tahliye iin ngilizler bize iki ay sre vermilerdi. Bu zaman iinde biz Kafkasya'da
bulunan btn birliklerimizi 1889 Berlin Anlamasyla izilen Trk-Rus snrnn batsna
ekmi olacaktk.

nce bu emre itaat etmeyip Kafkasya'da kalarak bamsz bir hkmet kurmay dnenler
oldu. Ancak bu i bir yola konamad. Sonunda tahliye hareketi balad.
53 trenle iki ayda 9 bin er ve subay, 13 hayvan Batum'a naklet-tik. Demek ki Kafkas igal
kuvvetleri bu kadard.

Ben Baku'da hummal bir ekilde alyordum. Bak-Batum hatt bin kilometredir. Bu
demiryolunun dier paralaryla beraber idare merkezi Baku'dadr. Ama o srada bu hattn bir
blm Azer-baycan, bir blm Grcistan ve Batum'da Osmanl snrlar iinde kalmt.
Boleviklerin yaratt anari de hatt ilemez hale getir-miti. Vagon yok, lokomotif yok,
bunlar iletecek adam yok. Ama biz bunlar bulamazsak, bu sefer de burada bulunan Trk
birlikleri yaya yryecekler, daha da feci durumlara decektik. Bu bakmdan tamay
dzenlemek iin abalyorduk.

Bak-Batum demiryoluna paralel bir metre apnda bir akaryakt borusu da denmiti. Hazer
Denizi sfr rakmndayd. Bu boru 400-450 rakmna kadar kan araziden geerek Batum'a
kadar Karadeniz' e aktlyordu. Trk ordusu Kafkaslara yr-ynce bu ordunu her eit
ihtiyac Batum'a gelen vapurlarla karlanm ve gene Trkiye'nin petrol ihtiyac da Baku 'dan
Batum'a ve Batum'dan vapurlarla memlekete yollanmaya ba-lanmt.

En son aldmz emirde Baku'nun 10.12.1918 gn tahliye edilecei ve 11.12.1918 gn


sabah saat 10'da denizden gelecek olan General Tomson birliklerinin Baku'yu igal edecekleri
yazlyd. Bu saatte Trk ordusuna mensup kimse ehirde kal-mayacakt. Eer kalrsa harp
esiri saylacakt.

Son Trk birliinden sonra Ordu Karargh yola kacak, gece yarsndan sonra saat 3'te
benim trenim Baku'dan ayrlacak ve eh-rin 8 kilometre kuzeyinde, Kuzey Kafkas-Gney
Kafkas hatlarnn birletii noktaya gidecekti.

UMUTSUZLUK

Her eyi yaptk. Ordu kumandannn treni de hareket edince kendimi mutsuzlua bsbtn
kaptrdm. Tarihin yry dur-mu, Turan emelleri gmlmt. Yeis ve strapla kendimi
attm stasyon Kumandanl odasnda oturduum yerde uyuya kalm-m.

Gzm atm zaman istasyonun zifiri karanlk olduunu gr-dm.


Benim trenim de gitmiti.

Biraz sonra gn doacak ben ya ngilizlere esir olacak veya Ermeniler elinde
paralanacaktm.

zntden bouluyorum. stasyon Mdrne yaptm iddetli baskyla bir lokomotif yola
kardm ve kendi trenimin durduu istasyona vardm.

Artk bundan sonra hummal bir alma dnemiydi.

Trkiye'ye ait her malzemeye mtareke artlar gereince galip-ler el koymulard. Gney
Kafkasya'y Batum'dan ve Baku'dan gelen ngiliz birlikleri igal ediyordu. Batum'dan kanlar
Tiflis'e varmlar, Grcistan' igal etmilerdi. Baku'dan gelenler bizi adm adm takip
ediyorlard. Trk ordusu Kafkaslarda yrynce birlik-lerin her eit ihtiyac gnderilmiti.
imdi birdenbire deien du-rum yznden Bak-Batum hatt zerinde Trk devletine ait
elbise, cephane, silah ve petrol vagonlar vard.

Merkezi Erzurum'a ekilmi bulunan 9'uncu Ordu Kumandan Yakup evki Paa, devlete ait
bu malzemenin memlekete nakle-dilmesi iin her Trk'n elinden geleni yapmasn
emrediyordu.

stanbul'un itilaf devletlerince igal edildii, Enver, Talat ve Cemal Paalarn stanbul'dan
kat ve btn Anadolu'da bir hercmer balad yolunda her gn ac haberler alyorduk.

Perian, bitkin, umutsuz, grevlerimizi yaparak vatana dnmeye abalyorduk.

Herkes aknd.

Ben de Batum-Bak hatt zerinde rpnp duruyordum.

Azerbaycan'n son istasyonu Ahstafa'ya geldiim zaman bu blgenin kumandan olan Cemal
Bey'le karlatk. Onunla ba baa vererek dertlerimizi konuuyorduk. Artk ne devlet, ne
ordu kalmt. Cemal bana dedi ki:

- Senin emrinde burada yzden fazla benzin ve petrol vagonu var. Bunlar Batum'a
tamaya urayorsun. Gtremezsin, gel unlar burada sat. Komisyon verecekler... Ne
olacamz bilmiyo-ruz. -be kuruumuz olursa kendimize bir yol buluruz.

- Ama bu hrszlk olur. Hrszla karar verdikten sonra komis-yona ne hacet, bu


vagonlarn hepsini satar, parasn cebime koya-rm. O da milyonu bulur.

Cemal yzme hazin hazin bakt:


-Belki sana hrsz derler, ama ocuklarn asil olur.

Tabii byle bir eyi yapmadk. Gene bugnlerde Baku stasyon Kumandan Enver'le Ahstafa
stasyon Kumandan Temen Fehmi bir teklifte bulundular. Biz btn sivil ulatrmay
kestiimiz iin Azerbaycan'la Grcistan arasnda her eit sivil tren gidi gelii durmutu.
Oysa Grcistan iin Baku'nun benzini, mazotu, gaz hayatt. Aydnlatma, stma, tama iin
bu yaktlar kullanlyordu.

Azerbaycan'la Grcistan arasndaki iliki kesilince Baku'daki akaryakt fiyatlar ok dm,


Grcistan'da ok ykselmiti. Sz gelii Baku'da bir lira eden benzin tenekesi, Tiflis'te krk
liraya kmt. Arkadalar diyorlard ki: Ahstafa istasyonunda Grcis-tan'a gitmek zere
yl akaryakt vagonlar vard. Tiflis'e giden askeri trenlere bu vagonlardan birer adet
takacak ve Tiflis'te sata-rak kazanlar taksim edeceklerdir. O tarihte yirmi iki yanda bu-
lunan Enver anlatyordu:

-Ben Amerikan Kolejinin son snfndayken askere alndm. Ve cepheye sevk olundum.
Askerdeyken babam ld. Bir annem ve benden kk bir kz kardeim var. imdi
memleketin ne olaca belli deil. Ben nasl i bulacam? Bu da mehul. Param yok. Eer
elimize geen bu frsattan yararlanmama imkn verirseniz, hem bir aileyi kurtarrsnz, hem
de bu parayla yarm kalan tahsilimi ikmal eder ve yllardan beri sefil olan bir aileyi kurtarrm.

Temen Fehmi de:

-Ben bu teklifleri kabul ettim. O gece Batum'a gidecek bir askeri trene iki benzin vagonu
taktlar ve ertesi gece geldiler. ki va-gondan kazandklar 12 bin ksur liray e taksim
etmemizi rica ettiler.

Kabul etmedim.

O zaman kafamda u fikir yatyordu.

-Ben gerekirse baz arkadalarma yardm edebilirim, ama elim-deki yetkiyi kendi hesabma
kullanrsam yolsuzluk olur.

Bu olayn stnden bir gn gemiti ki o tarihte Grc hkmeti nezdinde siyasi ve askeri
murahhas olan Abdlkerim Paa'nn Mlhak ve okulda benim Franszca ve matematik hocam
olan Yzba

Mustafa Remzi geldi. O da bir vagon kendisi ve iki vagon Abdlkerim Paa namna istedi.
Ona da verdim.

Azerbaycan'dan ayrlmadan nce subaylara erzak dattlar. Biz Cell'le birlikte bu erzak
sattrdk. Bana 950 lira bir para getirdiler.

Ve Azerbaycan'da bulunduum ay iinde drt yz lira maa aldm.

PEK AZI

Azerbaycan'da Gence ve Baku illerinde be milyon nfus vard. Bu nfusun 4,5 milyonu
Trk; yarm milyonu Rus ve Ermeni'ydi. Ruslar ve Ermeniler Trk Ordusunun Azerbaycan'a
gelerek orada bir devlet kurmasn istemiyorlard. Ama orada bulunduum ksa srede
anladm ki 4,5 milyon Trk'ten pek az bizi istiyordu.

Bunlar mill duygular uyanm evrelerdi. st yan bizimle Rus ynetimi arasnda bir ayrm
yapmyorlar, hatta Ruslar daha kuv-vetli, zengin ve meden tanttklar iin, bu byk
efendiyi tercih ediyorlard.

Birtakm Trkler de vard ki bunlar Rus kltr almlar ve arlk ynetimi altnda rtbe,
maa ve refaha sahip olmulard. Onlar bize dman gzyle bakyorlard. Biz ekilmeye
ynelince bunlar canlanmlard. Bu konuda bamdan yle bir olay gemiti: Biz
Azerbaycan'dan ayrlmaya balaynca Azerbaycan Ordusu Komutanl eski Rus ordusu
generallerinden ve Azerbaycanl bir Trk olan Mihmandorof'a; Genelkurmay Bakanl da
Habip Selimof adnda bir kurmay albaya verilmiti. Ben Gence'deyken bir gece bir subay
geldi ve Mihmandorof'un yarn Baku'ya gideceini bir lokomotif istediini syledi.

- Vagon var m? diye sordum.

zel vagonu var dediler. Bunun zerine ben de emir verdim.

Ertesi gn ehre inmitim. stasyona dndm zaman allagelmiin dnda bir kalabalk
grdm. Habip Selimof da bizim istasyon kumandanna bararak bir eyler sylyordu. Tam
istasyonun ortasna geldiimde beni grd. Bana doru geldi. Ve herkesin duyaca biimde:

-Siz ne utanmaz adamlarsnz! Memleketimize geldiniz, yapmadnz kepazelik kalmad.


imdi bir mir (mareal) seyahat edecek, ona krk kiilik bir hayvan vagonu veriyorsunuz.
Kendi kumandan ve subaylarnza da Ruslardan ve bizden apardnz (aldnz) en iyi
vagonlar vermekten utanmyor musunuz.

Ben hi beklemediim bu hitap karsnda aknlktan dona-kaldm. Sonra gayet saygl bir
dille durumu aklamaya ve bir Trk mirine kar her eit saygy gstereceimizi, durumu
anlamakszn kendilerinin lzumsuz heyecana kapldklarn syle-dim.

Bu mtevaz davranm stne bsbtn fkelenen Selimof:

-Bak, bir de utanmadan yalan sylyor, bu hayaszlktr.... diye bard.

Sabrm taran bu bar oldu. Selimof'a:

- Ulan Rus kpei, sana bir Trk'sn diye hrmet ettim... dedim ve arkamdaki subaya:

- Al bu herifi, neferlerin yanna hapset, laf sylerse vur! diye emrettim.

Mir iin hazrlanan treni lokomotiften ayrttm, yanndaki su-baya da dedim ki:

-Git mirine syle, milleti kan dkmemi, subay dvmemi bir mire bizim yapacamz
muamele budur. Nereye istiyorsa oraya yaya gitsin!

saat sonra, olayn tan olan ve o tarihte bizim admza Baku Valilii yapm bulunan
Kurmay Yarbay Fethi Bey geldi. Benden rica etti. Selimof'u tahliye ettim ve Mihmandorof'a
bir tren vererek gnderdim.

te bizim Turan macerasndaki emellerimizin sonunda karlatmz Azerbaycan aydn


buydu.

Bu kemeke iinde Tiflis'e geldik.

Orada birok tren yolun almasn bekliyordu. Ben Batum'a gi-den trenlere birer subay
koyuyordum. Bu subaylar Batum 'da treni boalttktan sonra geri getiriyorlard. Byle
yapmazsak Batum'a giden treni bir daha ele geirmeye imkn yoktu. Bu subaylarn getirdii
haberlere gre Batum, ngilizlerce igal edilmiti. ngiliz birlikleri peyderpey Kafkas hattn
igal ediyordu.

Zaten biz Tiflis'e geldiimiz zaman, bir svari, bir piyade ala-yndan meydana gelen bir
ngiliz birlii Tiflis'e varmt.
Batum'a varan trenler istasyonda ngiliz kordonuna alnyor, 1894, 1895, 1896 doumlu erat,
asker durumunda bu subaylarna teslim ediliyor, st yannn silahlar alnyor, bu silahlar
orada bulunan Ermenilere teslim edilerek derhal Ermeni birlikleri dzenleniyor.

Silahl askerlerimiz karayoluyla Trkiye'ye, silahszlarda vapur-larla memleketlerine ve


stanbul'a sevkediliyor.

Asker kalanlarn da her birine 150'er fiek braklyor, fazla cephane Ermenilere aktarlyor.

Gene Batum'dan alnan haberlere gre stanbul'a ngilizler gir-miler ve yava yava
Trkiye'nin her tarafn igal ediyorlarm. Ve daha bunlara benzer bir sr strap verici
haber... Biz, gnlk almalarmza devam ediyorduk.

TARTIMA

Bir sabah Tiflis'te,bulunan Kumandan Vekili Mrsel Paa beni ard. Karargha gittim.
Dedi ki:

- Bugn leden sonra Tiflis'te bulunan Azerbaycan Eliliinde bizim tahliye ettiimiz
Batum, Ardahan, Kars blgesi Trkleri toplanp geleceklerini tartacaklar. Beni de davet
ettiler. Sen de gel. Beraber bulunalm.

Belirli saatte tartma yerine gittik. Yzden fazla adam vard. Bize en saygl yeri verdiler.
Biraz sonra toplant ald. Her hatip bir ey sylyordu. Kimi bu blgenin bamszln,
kimi Trk devleti ynetiminde bir zerklii, kimi ngiliz veya Amerikan mandas altnda bir
hkmeti...

Nihayet sz bizim generale verdiler. O, yle konutu:

- Ortada galip devletler var. Onlarn kararlarn bilmiyoruz. Bizim kendi kendimize
vereceimiz kararlar hkmszdr. Bekleyelim. nce onlarn maksad meydana ksn. Sonra
birlik olarak kendiniz iin en iyi bulacanz areyi devletlere kabul ettirmeye aln.

Bu szlerden sonra oradan ayrldk.

Vakitsiz Turan emellerinin sonu byle bitiyordu.


Tiflis istasyonunda kalm iki tren cephanemiz vard.

Bunlar Baku'ya yollanacakken mtareke imzalannca burada kalmt.

Grcler seferberlik ilan edince bu cephaneleri bizden parayla istediler.

Her mermiye 50 kuru vermeyi teklif ettiler.

Ben Batum'un durumunu bildiim iin bu teklifi yerinde bul-dum.

Fakat Mrsel Paa'ya laf anlatmak kabil deildi.

Paa bunlarn ne olursa olsun Batum'a gnderilmesini sylyor-du. Tiflis'ten ayrlaca gn


durumu kendisine bir daha aklamaya altm. Bunlar Grclerin bize brakmayacaklarn,
nk ellerinde bulunan silahlarn Byk Harbin balangcnda Ruslarn bizden Sarkam'ta
aldklar silahlar olduunu, ama cephaneleri bulunmadn; oysa imdi Ermeni saldrlarna
kar bu silahlar kullanmak zorunda bulunduklarn anlattm. Eer biz cephaneyi Batum'a
gtrrsek ngilizler vastasyla Ermeniler eline geecekti ve vatanmz aleyhine
kullanlacakt.

Paa gene:

Olmaz, dedi.

Beraberce Grcistan Harbiye Nazrna gittik.

Nazr cephanelerin derhal Batum'a gnderileceini syledi. Bizim yanmzda telefonu at,
biriyle Grc dilinde bir eyler konutu.

Biz de teekkrle ayrldk.

Dar knca Paa bana marur bir edayla:

-Hani gndermezler diyordun, biz yenildik ama, herkesin yre-inde korku yatyor...

Dedim ki:

-Nazrn kime ne sylediini bilmiyoruz. Syledii doru olsa bile biraz sonra aksini
syleyebilir. Ben inanyorum ki bunlar cep-haneyi bize brakmayacaklar.

Mrsel Paa beni batan aa szd:

-Sen hkmet ilerini ocuk oyunca m sanyorsun, Nazr yalan syler mi?

Bu saf bir cevapt.


Akam istasyona geldik. Cephane trenleri yerinde duruyor.

stasyon Mdr byle bir emir almt.

Paa kzd, stasyon Mdrne:

-Bana Harbiye Nazrn bul, greceim, dedi. Mdr:

-Buradan grlmez, istiyorsan git, bul, gr... diye srtn eviriverdi.

Paann yersiz k hepimizi bir stasyon Mdr nnde maskara etmiti.

Ama stasyon Mdrne emir veremeyen Paa Hazretleri bana:

-Her ne pahasna olursa olsun bunlar Batum'a gidecek. Aksi halde sizi sorumlu tutarm... diye
emir vererek azametini tatmine urat.

Paa o gece Batum'a hareket etti.

Ertesi sabah Fon Kres'in yaveri bana bavurdu. Fon Kres, Almanya'dan Grc Hkmeti
adna gelen Alman Birliklerinin Kumandan'yd. Yaver yardm isteyerek unlar syledi:

- Biliyorsunuz, Grcistan'da bulunan Alman tmeni de Bolevik oldu. Baz subaylar


ldrdler, bazlarn kovdular, silahlarn sattlar Kimi burda kald subaylarn, kimi
memlekete dnd. Gene-ralle ben iki aydr dar kamaz olduk. Her iimizi kendimiz ya-
pyoruz. Bugn ngilizler Almanya'ya dnmemize izin verdiler. Grc Hkmeti bize krk
kiilik bir yk vagonu veriyor ve bizi bir hayvan gibi gndermek istiyor. Sizden rica
ediyorum, eski mttefikiniz sfatyla bizi lyk olduumuz biimde gndermelerini salaynz.
Ve evden istasyona kadar her trl saldrdan bizleri koruyunuz.

Tarihin garip cilvesiydi.

Bu Almanlar ok ksa bir sre nce bizim Kafkas harektmzn nne kmak istemilerdi.
Hatta bu yolda bize kar silah kullan-maya ynelmilerdi.

Daha ay nce ben bu subayla grrken sra Trk ve Alman ordularn kyaslamaya
gelince:
" Sizin ordu babozuk ordusu... demiti.

Buna ramen Fon Kres'e mkellef salonlu bir vagon hazrlattm, o akam evine giderek
kendisini aldm ve istasyona bir Trk bl-n selm iin kararak trenle Batum'a
uurladm.

YAMA

Ertesi akam ben de Tiflis'ten ayrlacaktm.

Fakat sabah erkenden birdenbire benim yattm tren oynad. Ben srekli olarak bir vagonda
yatp kalkyordum. Bunun zerine uyandm. Katar subay istihkm Temen kr geldi.
Grclerin bizim cephane trenlerini yama etmek istediklerini, hatta bizim trene bal
birliimizin cephanelerini de almak istediklerini syledi. Durum bizim iin ard. Silah ve
cephanesini teslim eden asker durumuna dyorduk. Hemen elimdeki taburla istasyonu igal
ve cephane trenlerine giden Grc askerlerini dipik-sille istasyon dna atmak emrini
verdim. Bu hareketi ynetebilecek birka ar-kadala atldk. Cell yanmdayd. Biraz sonra
durum deiti. De-miryollar Genel Mdr Abelof geldi. nce cephaneyi vermemizi rica
etti. Kendilerine iki gn nce bunlar Batum'a gndermek iin Harbiye Nazrlar'nn sz
verdiini syledim.

Konumalar boa kt.

saat sonra Harbiye Nazr Mstear yal bir general geldi, benimle grt. O da beni
kandrmaya alyordu. En sonunda u teklifi yaptm:

- Siz gn kararmadan bu cephaneyi Batum ynne yola karr-snz. Gece olunca vagonlar
kr bir istasyona ekersiniz. Zaten biz buradan kalkp Ktayi istasyonuna ve orada birka
gn kaldktan sonra Batum'a gideceiz. Siz bu trenlerden cephaneyi alrsnz. Ben Batum'da
bunu hkmete bildiririm. O da sizi protesto eder. Tren-lere koyacam neferlere size
direnmemeleri iin emir veririm.
HEDYE

Mstear ok memnun oldu. Gitti kardei olan Harbiye Nazr'na durumu anlatt. Akama
doru adam tekrar geldi. Nazrn teekkrleriyle birlikte, bana bir hediye vereceklerini bunu
kabul etmemi rica etti. Ben ok k bir nian olan Grc niann vereceklerini sandm.
Mstear biraz sonra hediyeyi aklad:

stediim bir bankadan almak zere bir milyon rublelik bir ek... Yani yz bin lira...

Mstearn bu teklifinden ok etkilendim ve zldm, dedim ki:

- Ben size bu cephaneyi Ermenilerle dveceksiniz ve bu dv bizim iin yararl olacak


dncesiyle verdim. Bu davranmda bir vatanseverlik duygusu ve bir hizmet umudu vardr.
Fakat sizin vereceiniz paray aldm dakikada ben devlet maln satan bir hrsz olurum. Siz
bunu nasl bana kyp sylediniz ve ben size bunu syleyebilmeniz iin ne gibi cesaret
verdim!

Bu szleri ok sert sylemitim ve kimbilir yzm ne renk al-mt ki Harbiye Nezareti


Mstear ihtiyar ayaa kalkt, boynuma sarld, gzlerinden damlayan yala beni pt:

- Senin kadar gen bir subayn, devletin siyasetini dnerek hareket edebilmesi ve bu kadar
byk bir paray bu kadar asil bir fikirle reddetmesi beni ok duygulandrd. Size batt
diyorlar. Ha-yr. Elbette ki bu kafada ve karakterde sen yalnz deilsin. Senin gibilerin olduu
devlet batmaz.

Beni pt, sevdi, benden ayrld.

Cephane, konutuumuz gibi sonuca baland.

HABERLER

O gece hareket ederek Ktayi'e geldik.

Artk oradaki trenleri de Batum'a gnderecek ve biz de Batum'a gidecektik.


Gelen haberler ok fenayd. stanbul gazeteleri de gelmiti. Halil Paa ve daha birok paa
tevkif edilmi ve hapsedilmi. Kaan btn Ermeniler ve Rumlar dnyorlarm. stanbul'u
ngiliz, Fran-sz, talyan kuvvetleri igal etmi... Trkiye eitli devletler arasn-da
paralanyor, pay ediliyormu... Akla ne kadar feci ey geliyorsa oluyormu ve olacakm...

1 ubat 1919 gn Batum'a geldim.

nce elimdeki btn paray Mrsel Paa kararghna teslim et-tim. Btn subaylar Erzurum'a
gidiyordu.

ARI

Benim iin gelen kiisel emirde, Harbiye Nezareti beni stanbul'a aryordu.

Bir ngiliz vapuruyla gidecektim.

Silahlarm ve atm Cell'e braktm. Cell karadan Trabzon'a gidecekti.

Yirmi yanda stanbul'dan ayrlmtm.

Temendim.

Tam be yl arptktan sonra yirmi be yanda yzba olarak sava bitirmitim.

Be buuk yl sava kdem zamm almtm bunun iin...

Harp Madalyas...

Gm Harp Liyakat Madalyas.

Beinci rtbeden Kll Mecid nian aldm.

Yirmi yandan yirmi be yana kadar bu yalarmn idraki ve takatiyle bana yklenen
grevleri yapmaya altm.

Btn sosyal evremde benim iin temiz adam derlerdi.

Halil Paa benim iin:


"- Aklna geleni syleyen, hibir ey nnde eilmeyen adam."

Basri:

"- Marur, fakat vatanseverlii, drstl ayan hrmettir."

Saffet:

"- Kstah, fakat cesur, temiz, vatansever, zeki."

Hseyin Rahmi:

"- Her duyduuna inanan, fakat ok cesur adam."

Karabekir:

"-Kaba. Dndn olduu gibi syleyen vatanperver, drst adam."

Bekir Sami:

"- Vatanseverlikte, erkek ruhlulukta ve cesarette rnek adam "

demilerdi.

Basri sicilime:
"- ok marur, orta zekl, fakat verilen vazifeyi -men edilmezse- lm derecesinde bir
alma ile yapar. ok gen olma-sna ramen tabur kumandanl yapmaya kadirdir " diye
yaz-mt.

Saffet sicilime:

"- Daima mafevklerinin (stlerinin) selhiyetini kullanr Kendi-sine verilen her vazifenin
selhiyetini yukar atlar. Drst alkan, zeki, vatansever, dindar bir zabittir" diye yazmt.

BE MLYON

te yirmi be yllk tarihim ve bu hayatm sonunda evrenin bana verdii notlar:

- Eer ben savan verdii imknlardan yararlanarak maddi olanaklar salasaydm, byk
harp sonunda mtevaz bir hesapla ayda iki yz lira getiren emlk sahibi olacaktm. Yani o
gnk durumda yirmi yzbann maddi kuvvetine sahip olacaktm.

Harple geen yllarm yle bir dndm.

4 Austos 1914'te balamt mcadele...

Ayn gn Osmanl mparatorluu seferberliini ilan etti.

Srp, Rus, ngiliz, Fransz, Belika bir yanda; Alman ve Avus-turya kar yandaydlar.

29 Ekim 1914'te biz de Almanlar tarafnda harbe katldk.

Bizi Bulgarlar izlediler.

Daha sonra Romanya, Yunanistan, talya, Amerika, spanya, ran, Japonya, ngilizlerden yana
savaa girdiler.

Kanl muharebeler srd.

29 Eyll 1918de Bulgarlar


30 Ekim 1918'de Osmanllar...

11 Kasm 1918'de Alman ve Avusturyallar... dmanlaryla mtareke imzaladlar.

Bizim iin sava 29 Ekim 1914'ten 30 Ekim 1918 tarihine dek drt yl bir gn devam etti.

Bu savata bizim Kafkas cephesine gnderdiimiz asker 800 bin kiidir. 240 bin kii lm,
160 bin kii sakatlanmtr.

Demek ki oran yzde 50'dir.

Gene bu savata Ruslar, Kafkasya'ya 2 milyon; ngilizler, Suri-ye ve Irak'a 1.5 milyon; ngiliz
ve Franszlar anakkale'ye 1 milyon asker gndermilerdir.

Demek byk savata 5 milyon dman askeriyle boumu ve yenilmitik.

Yenilginin stne Mtareke stanbulu'na gidiyordum.

4 ubat 1919 gn Batum'dan ngiliz askerini tayan " antung" gemisiyle stanbul'a
doru yola ktm.

(BRNC KTABIN SONU)

You might also like