Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 372

JIM BUTCHER, 1971 ylnda Independence, Missouri'de do

du. Yazd Dresden Dosyalar ve Codex Alera serileri ile fantezi ede
biyatnn ne kan isimlerinden biri haline geldi. Eskrimle ura
an, ark sylemeyi, kt bilimkurgu fihnlerini, canl aksiyon
oyunlarn seven Butcher ei Shannon, olu james joseph ve beki
kpeiyle birlikte Independence'ta yaamaktadr.
Jim Butcher
Dresden Dosyalan 1. Kitap 1 Frtna Byiicsii
zgn Ad: Dresden Filcs Bo()k 1 1 Storm Front

lthiki Yaynlan- 681


Edebiyat - 54 7
ISBN 978-605-375-068-0

l. Bask, Istanbul 1 Haziran 2010

<i:) Trke eviri: Ula Apak, 2010


<i:) hhaki, 201 O
Jim Butcher, 2000

Bu eser Donald Maass Literary Ageney araelgyla yaynlanmtr.

Bu eserin tm haklar ONK Telif Haklar Ajans araehgyla satn alnmtr.


Yaynenm yazl izni olmakszn alnn yaplamaz.

Yayna Hazrlayan: Evrim nc!


Dzelti: Ayegl Uyank rnckal
Sanat Ynetmeni: Murat zgl
Sayfa Dzeni ve Baskya Hazrlk: Yeim En.:an Aydn
Kapak, l Bask: !dil Matbaaehk
Davutpaa Cad. No: 123 Kat : l
Topkap-Istanbul Tel: (0212) 482 36 Ol
Sertifika No: 114 lO

lh aki '" Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd . ti.'nin yan kuruluudur.
Mhrdar Cad. ller Enzn Sok. 4/6 34710 Kadky Istanbul
Tel: (0216) 330 93 08- 348 36 97 Fa ks: (0216) 449 98 34
ithaki@ithaki.com.tr- www.ithaki.com.tr- www.ilknokta.com
Jim Butcher

DRESDEN DOSYALARI 1. KlTAP


FlRTlNA BYCS

eviri
ULA APAK

it t. ak i
Bana yazmak hakknda gerekten bilmem gereken her e
yi reten Debbie Chester iin. Ve bana yaamak hakknda
gerekten bilmem gereken her eyi reten babam iin. Seni
zlyorum baba.
BR

Postacnn bromun kapsna yaklatgn duydum. Nor


malden yarm saat erken gelmiti. kardg seslerde bir tu
haflk vard. Daha agr, daha keyifli admlar atyor ve slk a
lyordu. Yeni biri. lslk alarak bromun kapsna kadar gel
di, sonra bir an sessizlige gmld . Ardndan gld.
Sonra da kapy ald.
Yzm ekittim. Mektuplann taahhd degillerse mek
tup deliginden atlr. Gerekten ok kstl sayda taahhtl
mektup alnn ve bunlar asla iyi haber olmaz. Bro koltu
urndan kalktm ve kapy aum.
Kollar, hacaklar ve gneten yanm, kelleen kafas bir
basketbol topuna benzeyen yeni postac kapnn camndaki
tabelaya ksk sesle glyordu. Bana gz att ve baparmagy
la tabelay iaret etti. "Dalga geiyorsun, degil mi?"
Tabelay okudum (insanlar arada bir deitiriyor) ve ba
n iki yana salladm. "Hayr, ciddiyim. Postarn alabilir mi
yim ltfen?"
"Yani, ey. Partiler, gsteriler, o tr eyler mi?'' Sanki be-

7
yaz bir kaplan veya tek adal bromda srayp oynayan dar
ve ksa giysili asistanlar grmeyi beklermi gibi arkama do
ru bakt.
Yine alay konusu olmaya katlanacak halde deildim. Ii
mi ektim ve elinde tuttuu mektuba uzand m. "Hayr, yle
deil. Partiler yapmyorum."
Ban merakla yana eip konunun zerine gitti. "yleyse
ne? Bir tr falc msn? Kartlar, kristal kreler filan?"
"Hayr," dedim. "Medyum da deilim." Postay ekitir-
dim.
Israrn srdrd. "Nesin yleyse?"
"Kapdaki tabelada ne yazyor?"
'"Harry Dresden. Byc' yazyor. "
"lte ben oyum," diye onayladm.
Sanki akay onunla paylaman istermi gibi sntarak,
"Gerek bir byc m yani?" diye sordu. "Byler ve iksir
ler? Kurnaz ve abuk fkelenen biri misin?"
"O kadar kurnaz deilim." Postay elinden kaptm ve an
laml anlaml kat altlna baktm. "Ltfen postarn iin im
za atabilir miyim?"
Yeni postacnn snt yerini yz buruturmaya brakt.
Posta (ev sahibimden gelen yeni bir kira gecikme ihbar) iin
imza ataym diye kat altln bana uzatt ve, "Delinin teki
sin sen. Baka bir ey deil," dedi. Sonra kat altln ald
ve, "Size iyi gnler beyefendi," dedi.
Gidiini izledim.
"Tipik," diye nrldandm ve kapy kapadm.

8
Benim adm Harry Blackstone Copperfield Dresden. Bu
ad kullanarak beni a;rrsanz risk size aittir. Bir byc
ym. Chicago'nun merkezindeki bir broda alyorum. Bil
di;im kadaryla lkede alan tek profesyonel bycym.
Beni sar sayfalarda 'Bycler' bal; altnda bulabilirsiniz.
Ister inann ister inanmayn, orada bir tek ben varm . llanm
yledir:

HARRY DRESDEN-BYC
Kayp Eyalar Bulunur. Paranormal Soruturmalar.
Danma. Tavsiye. Makul Fiyatlar.
Ak tksirleri, Bitmez Tkenmez Servetler, Partiler ya da
Dier Elenceler I Kapsam Dndadr.

Ka kiinin sadece ciddi olup olmad;m sormak iin be


ni arad;n bilseniz aardnz. Ama te yandan e;er benim
grdm eyleri grm olsanz, bildiklerimin yarsn bil
seniz herhangi birinin nasl ciddi olmadm dnebildi;i
ni merak ederdiniz.
Yirminci yzyln sonu ve yeni binyln balangc halkn
paranormal bilincinde bir tr rnesans da beraberinde getir
miti. Medyumlar, hayaletler, vampirler -aklnza ne gelirse.
Insanlar hala onlar ciddiye almyorlard, ama Bilim'in bize
vaat ettii onca ey gereklememiti. Hastalklar hala bir so
rundu. Alk hala bir sorundu. iddet, su ve savalar hala
sorundu. Teknoloj inin ilerlemesine ra;men, iler pek de her
kesin umdugu gibi de;imemiti.

9
Yirminci yzyln en byk dini olan Bilim, patlayan uzay
rnekikierinin grntleri, uyuturucu bamllannn dour
duu bebekler ve ocuklarm televizyonun yetitirmesine
izin veren bir Amerikan nesli yznden ksmen zedelenmi
tL Insanlar bir ey aryorlard -bence sadece bunun ne oldu
unu bilmiyorlard. Bir kere daha, gzlerini hep yanlarnda
kalm by ve esrar dnyasna amaya balyor olsalar da,
muhtemelen hala benim bir aka olduumu dnyorlard.
Her neyse, bu bo bir ay olmutu . Aslnda iki aydr by
leydi. ubattan kalan kirarn martn onunda ancak deyebil
mitim ve grne gre bu aynkini daha da ge demem i
ten bile deildi .
Tek iim geen hafta gelmiti. Bir country arkcsnn pe
rili olduundan phelenilen evini aratrmak iin Missou
ri'nin Branson ehrine gitmitim . Ev perili kmamt. M
terim bu cevaptan memnun kalmam; sarho edici madde
leri kullanmay brakmasn ve biraz egzersiz yapp, dzgn
uyumasn tavsiye edince ve bunlarn byk olaslkla ruh
karmadan daha ok ie yarayacan syleyince daha da key
fi kamt. Yolculuk masraflar ile bir saatlik cretimi alm
ve drst, erdemli ve mantksz bir i yaptm hissiyle geri
dnmtm. Daha sonra adamn dzenbaz bir medyum tut
tuunu, medyumun ok fazla tts ve siyah klar ieren bir
tren yaptn duymutum. Kimi insanlar ok tuhaft.
Ciltsiz kitabn bitirdim ve BITENLER kutusuna frlattm.
Masamn bir yanndaki mukavva bir kutuda okunup atl m,
srtlar bklm, sayfalar ezilmi ciltsiz kitaplardan oluan

10
bir yn vard. Kitaplara ok hoyrat davrannm. Yapacak ger
ek bir iim olmad iin okunmam kitaplar ynna gz
m dikmi, imdi hangisine balasam diye dnrken tele
fonuro ald.
Biraz huysuz bir tavrla telefona uzun uzun baktm. Biz
bycler derin derin dnmekte ok ustayzdr. nc
altan sonra ank ar hevesli olduurnun dnlmeyece
ine kanaat getirdim, ahizeyi kaldrdm ve, "Dresden," dedim.
"Ee. ey, adnz Harry Dresden mi? Ee, byc?" Kadnn
ses tonu zr diler gibiydi. Sanki bana hakaret etmekten le
siye korkuyordu.
Hayr, diye dndm. Ben Harry Dresden, ee, tyc.
Byc Harry yan kapda.
Huysuz davranmak byclerin sahip olduu bir ayrca
lktr. Fakat kiralarn geciktirmi serbest alan danmanla
rn sahip olduu bir ayrcalk deildir, bu yzden zekice bir
ey sylemek yerine telefondaki kadna, "Evet, hanmefendi.
Size bugn nasl yardmc olabilirim?" dedim.
"Ben, ey," dedi. "Emin deilim. Bir ey kaybenim ve ba
na yardmc olabileceinizi dnyorum."
"Kayp eya bulmak uzmanlk alanlanndan biridir," de
dim. "Neyi ararnam gerekiyor?"
Gergin bir duraksama oldu. "Kocam," dedi. Kadnn sesi
birazck bouktu. Uzun bir turnuva boyunca alm, ama
yetikin denilecek kadar da yllanm bir ponpon kzn sesi
gibi.
Kalarm kalddm. "Hanmefendi, aslnda bir kayp in-

11
san uzman saylmam. Polisle ya da bir zel dedektifle konu
tun uz mu?"
"Hayr," dedi abucak. "Hayr, onlar olmaz. Yani, konu
madm. Tanrm, bu i yle karmak ki. Insann biriyle tele
fonda konuabilecei bir ey deil. Zamannz aldm iin
zr dilerim Bay Dresden."
"Biraz bekleyin," dedim abucak. "zr dilerim, bana is
minizi sylemediniz. n

Kadn cevap vermeden nce, notla.rla kapl bir kad


kontrol ediyormu gibi, yine gergin bir duraksama oldu. "Ba
na Monica deyin."
Bycler hakknda hibir bilgisi olmayan insanlar bize
isimlerini vermeyi sevmezler. Bir bycye isimlerini kendi
azlaryla verirlerse bunun aleyhlerine kullanlabileceine
inanrlar. Adil olmak gerekirse hakldrlar da.
Elimden geldii kadar nazik ve zararsz olmam gerekiyor
du. Kadn sadece kararsz kald iin telefonu kapatmak
zereydi ve bu ie ihtiyacm vard. Gayret edersem muhte
melen kadnn kocasn bulabilirdim.
Sesimi olabildiince melodik ve dostane tutmaya ala
rak, 'Tamam, Monica," dedim. "Eer durumunun hassas bir
yan olduunu dnyorsan, belki de broma gelip akla
yabilirsin. Sana en iyi benim yardm edebileeeim anlalrsa,
yardm ederim, olmazsa seni daha fazla yardmc olabilecei
ni dndm birine ynlendirebilirim." Dilerimi sktm
ve glmsyormu gibi yaptm. "cretsiz."
Herhalde karar vermesini salayan 'cretsiz' sz olmutu .

12
Hemen broma gelmeyi kabul etti ve bana bir saat iinde ora
da olacagn syledi. Bu da tahminen iki buuk civar burada
olacag anlamna geliyordu. Gidip bir eyler yemek ve onun
la grmek zere broya dnmek iin bol bol vaktim vard.
Telefon neredeyse kapattgm anda yeniden ald ve beni
yerimden sratt. Telefona dikkatle baktm. Elektronik aygt
Iara gvenmem. Krklardan sonra imal edilmi herhangi bir
ey phelidir ve grne gre benimle aras pek iyi deil
dir. Aklnza ne gelirse: Arabalar, radyolar, telefonlar, televiz
yonlar, videolar -hibiri ben yanlarndayken doru almaz.
Otomatik tkenmezkalem kullanmay bile sevmem.
Bu telefona da Monica Eikayp iin kullandm sahte ne
eyle baktm. "Ben Dresden, size yardmc olabilir miyim?"
"Harry, on dakika iinde Madison'da olman gerekiyor.
Orada olabilir misin?" Hattn dier tarafndaki ses yine bir
kadn sesiydi; souk, canl ve ciddiydi.
Cokun, ar tatl bir sesle, "Aa, Yzba Murphy," dedim,
"ben de sizden haber aldma sevindim. yle uzun zaman
oldu ki. lyiler, ok iyiler. Sizin aileniz nasl?"
"Kes Harry. Burada iki ceset var ve etrafa bir gz atman
gerekiyor."
Hemen ciddiletim. Karrin Murphy Chicago zel Soru
turmalar blmnn mdryd; komiserinin fiilen srad
diye nitelenen btn sular soruturmas iin atad me
nurdu. Vampir saldrlar, troll yagmalar ve elflerin ocuk
karmalar bir polis raporunda ok iyi grnmyordu -ama
ayn zamanda da insanlar saldrya uruyor, kk ocuklar

13
alnyor, mallar hasar gryor ya da yok ediliyordu. Birinin
de bu ileri soruturmas gerekiyordu.

Chicago'da ya da Chicago evresindeki hemen hemen her


yerde bu biri, Karrin Murphy idi. Ben onun ayakl doatesi
ktphanesiydim ve emniyet mdrl iin paral bir da
nmandm. Ama iki ceset? Nedeni bilinmeyen iki lm?
Onun iin daha nce hi byle bir ie bakmamtm.
"Neredesin?" diye sordum.
"10. Cadde'de Madison Oteli, yedinci kat."
"Bromdan yryerek sadece on be dakika mesafede,"
dedim.
"Yani on be dakikada burada olabilirsin. lyi."
"ey," dedim. Saate baktm. Monica Soyadsz krk be da
kikadan biraz uzun bir sre sonra burada olacakt. "Randevu
gibi bir ey var da."
"Dresden, benim de iki ceset gibi bir eyim var, hibir
ipucu, pheli yok ve serbest dolaan bir katil var. Randevun
bekleyebilir."
Tepem att. Bu zaman zaman olur. "Aslnda bekleyemez,"
dedim. "Ama bak ne diyeceim. Yryp oraya gelir, etrafa
bir bakarm ve geri dnp randevuma yetiirim."
"le yemei yedin mi?" diye sordu.
"Ne?"
Soruyu tekrar etti.
"Hayr," dedim.
"Yeme." Bir duraksama oldu ve yeniden konutuu zaman
szlerinde bir tr irenmilik vard. "Kt grnyorlar."

14
"Burada ne kadar ktden bahsediyoruz Murph?"
Murphy'nin sesi yumuad ve bu beni hibir kan ya da
iddetli lm grntsnn korkutamayaca kadar korkut
tu. Murphy gerek bir gl kadnd ve asla zayflk gster
memekle vnyordu. ''Kt, Harry. Ltfen fazla gecikme.
zel Sular blm bu vakaya el atmak iin sabrszanyor
ve sen etrafa bir gz atmadan insanlarn su mahalline do
kunmalarn sevmediini biliyorum."
''Geliyorum," dedim. Ayaa kalkm, ceketimi giyiyordum
bile.
"Yedinci kat," diye hatrlatt. "Orada grrz."
"Taman1."
Bromun klarn kapadm, kapya yrdm ve kp
kalarm atk halde broyu kilitledim. Murphy'nin su ma
hallini aratrmarnn ne kadar sreceinden emin deildim,
ama Monica Banahisorusorma ile konuma frsatn kar
mak istemiyordum. Bu yzden kapy tekrar atm, bir kat
paras ve raptiye alp yle yazdm:
Ksa sreliine dar ktm. 2.30'da randevu iin dnece
im. Dresden.
Bunu hallettikten sonra merdivenleri inmeye baladm.
Beinci katta olduum halde asansr nadiren kullanrm.
Dediim gibi, makinelere gvenmem. Hep tam onlara ihtiya
cm olduunda bozuluyorlar.
Ayrca, eer ben bu ehirde insanlar ikier ikier ldr
mek iin by kullanan biri olsaydm ve yakalanmak isteme
seydim emniyet mfettiliinin cret dedii tek profesyonel

15
bycy ortadan kaldrmay ihmal etmezdim. Merdiven
boluundaki ansm asansrn dar snrlarndakinden ok
daha fazla gryordum.
Paranayak mym? Belki. Ama paranayak olmanz, yz
nz yemek. zere olan grnmez bir iblis olmad anlam
na gelmez.

16
IKI

Karrin Murphy, M adison'n nnde beni bekliyordu. Kar


rin ile ben tam bir ztlklar yumayzdr. Ben uzun ve zayf
ken, o ksa ve tknazdr. Ben siyah sal ve siyah gzlyken,
onun Shirley Temple'nki gibi sar salar ve st mavisi gz
leri vardr. Ben batan aa ince ve keli hatlara, ahin gibi
bir burna ve sivri bir eneye sahipken, onun yuvarlak ve p
rzsz hatlar ile bir ponpon kzda grmeyi bekleyeceiniz
cinsten irin bir burnu vardr.
Hava mart aynda ounlukla olduu gibi serin ve rz
garlyd ve Karrin takm elbisesini rten uzun bir palto giy
miti. Murphy asla elbise giymezdi, ama kasl, ekilli, bir
jimnastikininkilcri andran hacaklar olduundan phele
niyordum. Vcudunu ilev grmesi iin gelitirmiti ve b
rosundaki bir ift aikido turnuvas madalyas da bunu kant
lyordu. Omuzlarna kadar inen salar bahar rzgarnda
durmakszn dalgalanyordu. Kpe taknarnt ve yznde
ki makyaj o kadar llyd ki, varl zar zor anlalyordu.
Kaarlanm bir cinayet masas dedektifinden ok en sevilen

17
teyzeye ya da neeli bir anneye benziyordu.
Konuma mesafesine geldiimde, "Baka montun yok mu
Dresden?" diye sordu. Binann nnde yasad bir ekilde
park edilmi birka polis arabas vard. Yarm saiyeliine
gzlerime bakt, sonra abucak gzlerini kard. Hakkn
vermeliydim. ou insan bu kadarn bile yapmyordu. Bir
ka saniye boyunca bakmadnz srece gerekten tehlikeli
deildi, ama byc olduumu bilen herkesin yzme bak
mamaya zen gstermesine alktm.
Bam eip kaln kuma, su geirmez astar ve kollarma
yetecek uzunlukta kollar olan siyah pardsme baktm. "Bu
nun nesi var?"
"El Dorado'nun setinden frlam gibi duruyor. "
"Eee?"
yle ufak tefek bir kadna gre kaba kaan bir sesle ho
murdand ve topuklar zerinde dnerek otelin n kapsna
doru yrd.
Ona yetitim ve biraz nnden yrdm.
Temposunu hzlandrd. Ben de hzlandrdm. n kapya
kadar dn geeeki yamurdan kalan su birikimilerinin arasn
dan ilerleyerek artan bir hzla birbirimizle yartk
Sacaklarm daha uzun olduu iin ben nce vardm.
Onun iin kapy atm ve centilmence girmesini iaret ettim.
Aramzda eskiye dayanan bir ekimeydi bu. Belki de deer
lerimin modas gemili, ama ben eski kafalym. Bana gre
erkeklerin kadnlara gsleri olan, daha ksa ve daha zayf
erkeklermi gibi davranmamalar gerekir. Byle dnyo-

s
rum diye kt bir insan oluyorsam beni yarglayn ve mah
kum edin. Bir kadna hanmefendi gibi davranmaktan, onun
iin kaplar amaktan, beraber yediim yemekierin hesabn
demekten, ona iekler vermekten ve o tr dier eylerden
keyif alyorum.
Bu huyum, bulunduu mevkiye gelebilmek iin Chica
go'nun en kll adamlaryla mcadele etmek, savamak ve
oyunu kirli oynamak zorunda kalm olan Murphy'yi fena
halde sinir ediyor. Ben orada kapy tutmu halde dururken
bana ters ters bakt, ama o baknda rahatlatc, gevetici bir
yan vard. Bu ritelimize genellikle sinir olsa da, onunla tu
haf bir ekilde avunuyordu.
Acaba yedinci kattaki durum ne kadar ktyd?
Asansrle yukar karken ani bir sessizlie gmldk.
Artk birbirimizi yeterince iyi tandmz iin sessizlikler ra
hatsz edici olmuyordu. Murphy hakknda iyi bir fikrim var
d, onun ruh hallerini ve dnce kalplarn zihinsel olarak
aniamtm -bu, uzunca bir sre boyunca birinin yaknnda
olduumda hep ulatm bir anlaytr. Doal m, yoksa do
atesi bir hner mi bilmiyorum.
lgdlerim bana Murphy'nin gergin olduunu, bir piya
no teli kadar skca gerildiini sylyordu. Bu hissini yzne
yanstmyordu, ama omuzlarnn ve boynunun duruundaki,
srtnn katlndaki bir ey bunu fark etmemi salamt.
Belki de sadece iimdeki gerginlii ona yaktnyordum.
Asansrn snrl alan beni biraz asabiletiriyordu. Dudakta
nn yaladm ve kabinin iine gz gezdirdim. Murphy ile iki-

19
mizin glgeleri zemine dyor ve neredeyse yere yaylm
gibi grnyordu. Bunda bana sknt veren bir yan vard ve
bu kk, rahatsz edici hissi sinir bozukluu olarak da vu
ruyordum. Sakin ol Harry.
Tam asansr yavalarken Murphy serte nefesini verdi,
sonra kap almadan tekrar nefes ald. Sanki katta kalaca
mz sre boyunca nefesini tutmay ve tekrar asansre bindi
imizde yeniden nefes alp vermeye devam etmeyi planlyor
gibiydi.
Kann kendine zg bir kokusu vardr. Bu adeta yap
kan, neredeyse madeni bir kokudur; asansr kaps ald
zaman buram buram bu kokuyu aldm. Midem biraz alka
land, ama cesaretle yutkundum ve asansrden kan
Murphy'nin ardna dtm. Yanndan getiimiz iki nifor
mal polis beni tand ve ehrin bana verdii kk yaprakl
kart gsternemi istemeden gememi iaret etti. Kabul ede
lim, Chicago Emniyet Mdrl gibi bir bykehir kuru
munda bile sryle danman arld sylenemezdi (san
rm resmi belgelerde bir psiik danman olarak geiyor
dum), ama yine de bu aynasziarn yapt hi profesyonelce
deildi.
Murphy nmden odaya girdi. Kan kokusu daha da ar
lat, ama ilk kapnn ardnda dehet verici bir ey yoktu. Si
tin d odas canl krmz ve altn sars tonlarnn hakim ol
duu bir tr oturma odas gibi grnyordu; otuzlara ait es
ki bir filmin seti gibi pahal, ama her naslsa sahte bir hali
vard. Koltuklar siyah, pahal deriyle kaplyd ve ayaklarm

20
halnn kaln, pas rengi tylerine gmlyordu. Kadife velur
perdeler ekiliydi ve btn klar ak olmasna ramen oda
hala biraz fazla karanlk, dokular ve renkleri bakmndan bi
raz fazla ehevi grnyordu. Oturup kitap okuduunuz tr
den bir oda deildi. Samda kalan kapnn tesinden insan
sesleri geliyordu.
Murphy bana, "Bir dakika burada bekle," dedi. Ardndan
giriin sandaki kapdan sitin yatak odas olduunu d
ndm odaya geti.
Gzlerimi iyice ksarak oturma odasnda gezdirdim ve et
rafmdaki cisimleri not ettim. Deri kanepe. tki deri koltuk.
Siyah, cilal bir elence sisteminin iindeki mzik seti ve te
levizyon. zerinde nceki gece buzla, imdiyse suyla dolu
bir kabn olduu bir stant, kabn iinde snan bir ampanya
iesi ve yannda duran iki bo kadeh. Zeminde krmz bir
gln tayapra vard ve halya hi uymuyordu (ama odada
halya uyan ne vard ki?).
Biraz yan tarafta, arkaya yaslanan deri koltuklardan biri
nin kenarnn altnda kk, przsz ve parlak bir kuma
paras vard. Eildim ve hibir eye dokunmamaya dikkat
ederek bir elimle kenan kaldrdm. Yerdeki siyah kadn k
lotu, ularndan dantel taan kck bir gendi ve bir bi
yesi, tanga sanki ekilip yrtlm gibi kopmutu. Garip ve
seksi.
Mzik seti son modeldi, ama pahal bir marka deildi.
Cebimden bir kurunkalem kardm ve silgisiyle AL d
mesine bastm. Sakin, ehevi bir mzik oday doldurdu. D-

21
k bir bas, srkleyici bir davul temposu, szsz vokaller,
arka planda da bir kadnn ar nefes alp verii.
Mzik birka saniye daha devam etti, sonra atlayarak yak
lak iki saniyelik bir ksm srekli tekrar etmeye balad.
Yzm buruturdum. Dedigim gibi, makineler zerinde
byle bir etkim var. Byc olmamla, by gleriyle al
marola alakah bir ey. Makine ne kadar hassas ve modemse
ona yeterince yaklatmda bir eyin ters gitmesi ihtimali de
o kadar fazla oluyor. Bir fotokopi makinesini elli adm mesa
feden bozabilirim.
Bir erkek sesi, "Ak odas," dedi. Ak szcn uzatarak
ak diye telaffuz etmiti. "Ne dnyorsunuz beyefendi?"
Arkarn dnmeden, "Merhaba Dedektif Carmichael," de
dim. Carmichael'n olduka hafif, genizden gelen sesinin
kendine zg bir rengi vard. Carmichael Murphy'nin orta
ve iflah olmaz bir phecidir. Bir arlatandan ibaret olduu
ma, sahtekarlk ederek ehrin g bela kazand paray ald
ma inamyordu. "Kadn klotunu eve gtrmek iin mi sak
lyordun, yoksa sadece gznden mi kat?" Dnp ona bak
tm. Ksa boylu, fazla kiloluydu. Seyrelmi salar, kanl gz
leri ve zayf bir enesi vard. Ceketi buruuktu ve kravatnda
yemek lekeleri vard. Btn bunlar bak gibi keskin bir ze
kay gizliyordu. Carmichael sk bir polisti ve katillerin izini
srme konusunda kesinlikle amanszd.
Koltuun yanna yrd ve aaya bakt. "Hi fena deil
Sherlock," dedi. "Ama o sadece aperitif. Ana yemei grn
eeye kadar bekle. Senin iin hazrda bir kova bulunduraca-

22
m." Dnd ve kendi kurunkaleminin silgisiyle bastrarak
bozulmu CD alar kapad.
Ne kadar korktuumu gstermek iin gzlerimi iyice aa
rak ona baktm, sonra yanndan yryp yatak odasna gir
dim. Ve piman oldum. Baktm, mekanik bir ekilde ayrnt
lar not ettim ve kafann odaya girdiim anda lk atmaya
balam ksmnn zerine sessizce kapy kapadm.
nceki gece bir ara lm olmallard, zira lm sertlii
balamt bile. Yatan stndelerdi. Kadn ata biner gibi
adamn zerine oturmu, vcudunu geriye atm, srtn bir
dansznki gibi emiti. Gslerinin kavisleri ok ho bir
taslak oluturuyordu. Kadnn altnda uzanan erkek ince,
gl bir vcuda sahip bir adamd. Kollarn da uzatm, el
leriyle saten araf kavram, yumruklarnn iinde toplam
tl. Bu erotik bir fotoraf olsayd, arpc bir resim olurdu.
Tek sorun, aklarn gs kafeslerinin gvdelerinin st
sol yanndaki ksmnn da doru genileyip derilerini par
alam; kaburgalarnn trtkl, krlm baklar gibi dar
frlam olmasyd. Atardamar kan vcutlarndan fkrm,
ta tavandaki aynaya kadar sramt. Aynada kanla beraber
kalplerinin kalnts olduunu sandm ezilmi, peltemsi kit
leler de vard. Ayakta durdoum yerden vcutlannn st
boluunun i tarafn grebiliyordum. Hareketsiz sol akci
erierin ve belli ki ieriden uygulanan bir gle dar frlayp
krlm kaburgalarn etrafndaki artk grilemi izgileri fark
ettim.
Bu kesinlikle erotik potansiyeli azaltyordu.

23
Yatak, odann ortasndayd ve ona incelikti bir vurgu ka
tyordu. Yatak odas da oturma odasna benzeyen bir dekora
sahipti -ok fazla krmz, ok fazla pelu kuma vard ve
mum nda olmad srece biraz ar kayordu. Hakika
ten duvardaki amdanlarda diplerine kadar yanp snm
mumlar vard.
Bir adm atarak yataa yaklatm ve evresinde yrdm.
Yrrken haldan cvk bir ses geldi. Beynimin otokontrol
den ve sk eitimden yaplma kaplarn arkasna emniyetli
bir ekilde kilitlenmi lk atan kk ksm anlalmaz bir
eyler sylemeye devam ediyordu. Ona aldrmamay dene
dim. Gerekten denedim. Ama acilen o odadan kmazsam
kk bir kz ocuu gibi alamaya balayacaktm.
Bu yzden ayrntlar hzla zihnine kazdm. Kadn yirmi
li yalarndayd ve harika grnyordu. En azndan lmeden
nce yle olduunu dnyordum. Anlamak zordu. Hiz
meti tarz kesilmi kestane rengi salar hana kalrsa boya1y
d. Gzleri ksmen akt; gz renginin siyah olmadn g
rebiliyor ama baka bir tahminde bulunamyordum. Belki de
yeil?
Erkek muhtemelen krkl yalarndayd ve mr boyu de
vam eden bir koullannann salad trden bir forma sa
hipti. Sa pazusunda, ekili arafn yar yarya gizledii ka
natl bir haner dvmesi vard. Parmak eklemlerinde derin
katmanl yara izleri, karnnn alt tarafnda da bir bak yara
sndan geldiini tahmin ettiim korkun, dar, buruuk bir
yara izi grlyordu.

24
Etrafta atlm giysiler vard -adama ait bir smokin ve ka
dna ait kk, incecik siyah bir elbise ve bir ift topuklu
ayakkab. Bir ift kk valiz vard; almam, muhtemelen
bir oda hizmetisi tarafndan dzgn bir ekilde kenara ko
yulmulard.
Bam kaldrp baktm. Carmichael ve Murphy sessizlik
iinde beni seyrediyorlard.
Omzumu silktim.
"Ee?" diye sordu Murphy. "Burada byyle kar karya
myz, deil miyiz?"
"Ya by ya da gerekten inanlmaz seksmi," dedim.
Carmichael homurdand.
Ben de biraz gldm ve bu da beynimin lk atan ks
mnn zerine kapadm kaplar arparak amasna yetti.
Midem ayaklanp kabard; yalpalayarak odadan dar ktm.
Carmichael szn tutmu ve odann kna paslanmaz e
lik bir kova koymutu. Diz kerek kusmaya baladm.
Yeniden kendimi kontrol altna alnam yalnzca birka sa
niye srd -ama o odaya geri dnmek istemiyordum. Artk
oradakileri grmeye ihtiyacm yoktu. Kalpleri kelimenin tam
anlamyla patiayarak gslerinden dar km iki l in
san grmek istemiyordum.
Ve biri bunu yapmak iin by kullanmt. Baka birine
zarar vermek iin by kullanm, yani Birinci Kanun'u i
nenilerdi. Beyaz Konsey toplu halde fel geirecekti. Bu ne
kt bir ruhun ya da eytani bir varln ii, ne de Yokdi
yar'n vampirler veya troll'ler gibi birok yaratndan birinin

25
saldnsyd. Bu bir sihirbazn, bir bycnn, kainatn ve ha
yatn temel enerjilerinden faydalanabilen bir insann nce
den planlanm ve kastl bir iiydi.
Bu cinayetten de ktyd. Bu arpk, rezil bir sapklkt;
sanki biri baka bir kiiyi bir Batticelli gravryle vurarak l
drm, bir gzellik timsalini mutlak tahribat silahna d
ntrmt.
Eer hi ilgilenmediyseniz aklamak zordur. By hayat
la, hepsinden nemlisi bir insann bilinci, zekas ve duygula
ryla yaratlr. Bir hayat bu ekilde, kaynan yine kendisin
den alan byyle sona erdirmek irenti, neredeyse bir ekil
de ensest yapmak gibiydi.
Tekrar doruldum; serte nefes alr, sallanr ve azmdaki
safra tadn alrken, Murphy ile Carmichael dier odadan k
tlar.
''Pekala Harry," dedi Murphy. "Dinliyoruz. Sence burada
neler olmu?"
Cevap vermeden nce dncelerimi toplamak iin bir an
bekledim. "Gelmiler. Biraz ampanya imiler. Bir sre dans
etmi, orada, mzik setinin yannda oynamlar. Sonra yatak
odasna geniler. Orada bir saatten az kalmlar. By, tam
doruk noktasna ularlarken onlara arpm."
"Bir saatten az," dedi Carmichael. "Nereden anladn?"
"CD yalnzca bir saat on dakika uzunluundayd. Birka
dakikay dans edip ierek geirmi, sonra odaya gemi ol
mallar. Bulunduklar zaman CD alyor muymu?"
"Hayr," dedi Murphy.

26
"O halde tekrara alnmam. Odaya ve dier eylere baka
rak mzii yalnzca ortam kusursuzlatrmak iin istedikleri
sonucuna vardm."
Carmichael ters ters homurdand. "Bizim daha nce fark
etmediimiz bir ey deil," dedi Murphy'ye. "Umarm daha
fazla ey aa karr."
Murphy Carmichael'a 'kes sesini' diyen bir bak frlatt,
sonra yumuak bir sesle, "Daha fazlasna ihtiyacm var Harry,"
dedi.
Bir elimi sann arkasnda gezdirdim. "Birinin bunu ba
armasnn yalnzca iki yolu var. Birincisi arma ile. ar
ma da vurulan bynn ya da sihrin en dorudan, gste
rili ve grltl trdr. Patlamalar, yangn, o tr eyler.
Ama bunu yapann bir arc olduundan kukuluyum."
Murphy, "Neden?" diye sordu. Kurunkaleminin, srekli
yannda tad not defterine yazarken kard sesi duydum.
"nk yarataean etkinin gidecei yeri grebilmen ya
da oraya dekunabilmen gerekir," dedim. "Yalnzca gr hat
tndayken ie yarar. Yapan adamn ya da kadnn onlarla be
raber odann iinde olmas gerekirdi. Byle bir ey olduun
da adli kantlar gizlemek zordur ve o tr bir by yapabile
cek kadar becerikli olan herhangi biri onun yerine bir silah
kullanmay akl ederdi. ylesi daha kolay."
"Dier seenek ne?" diye sordu Murphy.
"Terji," dedim. "Aadaki yukardakine benzer. Bir e
yin kk bir lekte olmasn salarsn ve ona byk bir l
ekte olmasn salayacak enerjiyi verirsin."

27
Carmichael homurdand. "Ne samalk."
Murphy'nin sesinde kuku vard. "Bu nasl iler Harry?
Baka bir yerden yaplabilir mi?"
Bamla onayladm. "Katilin onu kurbanara balayacak
bir eye ihtiyac olacaktr. Sa, trnaklar, kan rnekleri. O
trden eyler."
"Bir vudu bebei gibi mi?"
"Evet, tastamam ayn ey."
"Kadnn sa yeni boyanm," dedi Murphy.
Bamla onayladm. "Belki san nerede yaptrdn re
nebilirsin, oradan bir eyler kabilir. Bilmiyorum."
"Bana iime yarayacak baka bir ey syleyebilir misin?"
"Evet. Katil kurbanlar tanyordu . Ve bir kadn olduunu
dnyorum."
Carmichael homurdand. "Burada oturup bunlar dinle
mcmiz gerekLiini dnmyorum. Her on cinayetten doku
zunda katil kurban tanr."
"Kes sesini Carmichael ," dedi Murphy. "Neden yle dedin
Harry?"
Ayaa kalktm ve ellerirole yzm ovuturdum. "By
nn ileyi eklinden. Byyle bir ey yaptn zaman bu
iinden gelir. Bycterin yapmaya altklar eyi gerek
letirebilmek iin ona odaklanmalar, onu gzlerinde canlan
drmalar, ona inanmalar gerekir. Iinizde olmayan, sizin bir
paranz olmayan bir eyin gereklemesini salayamazsnz.
Katil her ikisini de ldrebilir ve kaza ss verebilirdi, ama
bu ekilde ldrm. Kadnn bu ekilde ldrmek iin ok

28
kiisel sebeplerle lmelerini istemesi, byle ilerine uzanma
ya hazr olmas gerekir. Intikamdr belki. Aradnz kii bir
ak ya da e olabilir.
"Ayrca ldkleri zamann da etkisi var -seksin ortasnda
larm. Bu bir tesadf deildi. Duygular by iin bir tr ka
nal, size ulamak iin kullanlabilecek bir yoldur. O kadn
ikisinin beraber ve arzuyla yklenmi olduklar bir zaman
semi. Bir odak olarak kullanaca rnekler alm ve bu ii
nceden planlam. Bunu yabanclara yapamazsnz."
"Samalk," dedi Carmichael, ama bu sefer bana yneltil
mi bir sze deil, dalgm bir svgye benziyordu.
Murphy bana dik dik bakt. '"Kadn' deyip duruyorsun,"
diye kt. "Ne diye byle dnyorsun ki?"
Bamla oday iaret ettim. "nk bu kadar kt bir e
yi ok fazla nefret olmadan yapamazsn," dedim. "Kadnlar
nefret etme konusunda erkeklerden daha iyidir. Onu daha
iyi odaklayabilir, daha iyi aa karabilirler. Lanet olsun,
cadlar byclerden dpedz daha ktdr. Bu bana bir tr
kadns intikam gibi grnyor."
"Ama bir erkek de yapm olabilir," dedi Murphy.
"Eh," diye kaamak bir cevap verdim.
"Tanr akna, ovenist domuzun tekisin Dresden. Bu yal
nzca bir kadnn yapm olabilecei bir ey mi?"
"ey. Hayr. Sanmyorum."
Carmichael ar ar, "Sanmyor musun?" dedi. "Amma da
uzmanmsn."
Kzgnlkla ikisine de sert sert baktm. "Birinin kalbinin

29
patlamasma neden olmak iin ihtiya duyacam eylerin ay
rntlarn henz iyice inceleyemedim Murph. Frsatm oldu
u anda sana haber vereceimden emin olabilirsin."
"Bana ne zaman bir ey syleyebileceksin?" diye sordu
Murphy . .
"Bilmiyorum," dedim. Bir elimi kaldrarak bir sonraki yo
rumunu engelledim. "Bunun iin bir zaman veremem
Murph. Bu mmkn deil . Bir ey kefetmemin ne kadar s
recei bir yana, bunu yapp yapamayacan bile bilmiyo
rum."
Cannichael , "Saati elli papelden fazla uzun srmese iyi
olur," diye homurdand. Murphy ona bir bak frlatt. Onun
la tam olarak ayn fikirde deildi, ama tam olarak onu sustur
mu da deildi.
Bu frsattan yararlanp birka derin nefes alarak sakinle
tim. Nihayet yeniden onlara baktm. "Tamam," dedim. "Kim
onlar? Kurbanlar yani."
Carmichael, "Bunu bilmen gerekmiyor," diye kt.
"Ran," dedi Murphy. "imdi bir kahve iyi gelirdi."
Carmichael ona dnd. Uzun bnylu deildi, ama Mur-
phy'nin yannda heybetli kalyordu. of, hadi ama Murph.
Herif seni parmanda oynatyor. Gerekten sana duymaya
deer bir ey syleyebileceini dnmyorsun, deil mi?"
Murphy ortann terli , boncuk gzl yzne donuk bir
kibirle bakt; bu ondan on be santimetre uzun boylu birine
yaplmas zor bir eydi. "Kremasz, iki ekerli."
"Lanet olsun," dedi Carmichael. Bana souk bir bak fr-

30
latt (ama tam olarak gzlerimin iine bakmad), sonra ellerini
pantolonunun ceplerine sokup agr admlarla odadan kt.
Murphy sessizce yryerek kapya kadar ortann arka
sndan gitti, sonra kapy ardndan kapad. Oturma odas he
men daha karanlk ve daha mahrem bir hal ald; daha nce
ki baya mahremiyetinin srtan hayaleti kan kokusunda ve
yan odadaki iki cesedin hatrasnda dans ediyordu.
"Kadnn ismi jennifer Stanton'm. Kadife Oda iin al
yormu."
lslk aldn. Kadife Oda, Bianca adnda bir kadnn ilet
tii tuzlu bir eskort hizmetiydi. Bianca bir grup gzel, ekici
ve zeki kadn bulunduruyor, onlar saati yzlerce dolardan
blgedeki en zengin erkeklere sunuyordu. Bianca, ou erke
in yalnzca televizyonda ve filmlerde grd trden bir ka
dn beraberlii sunuyordu. Ayrca onun Yokdiyar'da kayda
deer nfuza sahip bir vampir olduunu da biliyordum. Ka
dnn muazzam bir gc vard.
Murphy'ye daha nce Yokdiyar' aklamaya almtm.
Oray tam olarak anlamamt, ama Bianca'nn zaman zaman
blgesi iin ekien belal bir vampir olduunu anlyordu.
tkimiz de Bianca'nn kzlarndan biri iin iindeyse, bir ekil
de o vampirin de iinde olmas gerektiini biliyorduk.
Murphy hemen konuya geldi. "Bu Bianca'nn blgesel an
lamazlklarndan birinin paras myd?"
"Hayr," dedim. "Tabii bu anlamazl insan bir bycy
le deilse. Bir vampir, hatta bir vampir byc bile Yokdi
yar'n dnda byle bir eyi beceremez."

3
"Bir insan bycyle aras bozuk olabilir mi?" diye sordu
Murphy.
"Belki. Ama bu ona uymuyor. Kadn o kadar aptal deil."
Murphy'ye anlatmadm ey, Beyaz Konsey'in lmlleri
aalayan vampirlerin asla bununla bbrlenecek kadar ya
amamasn garanti ettiiydi. Sradan insanlara Beyaz Kon
sey'den bahsetmem. Bu yapabileceiniz bir ey deildir. "Kal
d ki," dedim, "eer bir insan kzlara saldrarak Bianca'ya za
rar vermek isteseydi, kz ldrseve mteriyi olay yayp ka
dnn ilerini bozsun diye sa braksa daha karl kard."
"Hmm," dedi Murphy. Ikna olmamt, ama syledikleri
mi not ald.
"Adam kimdi?" diye sordum.
Murphy bir an bana bakt, sonra dz bir sesle, 'Tommy
Tomm," dedi.
Ona gzlerimi krparak bakp asrlarn srrn aa kar
madn belli ettim. "Kim?"
'Tommy Tomm," dedi. 'Johnny Marcone'un korumas."
imdi anlalmt. 'Centilmen' Johnny Marcone, Vargassi
ailesi i atma yznden paralandktan sonra pirarnidin
tepesine trmanan hayduttu. Emniyet mdrl Vargassi
ler'le yllarca sren acmasz mcadeleden ve kanl atma
lardan sonra Marcone'u hem bir nimet hem de bir lanet ola
rak gryordu. Centilmen Johnny organizasyonunda hibir
arl ho grmyordu ve ehrinde serbest alanlardan
holanmyordu. Organizasyonunun paras olmayan gasp
lar, banka soygunculan ve uyuturucu satclan sanki hep bir

32
ekilde yzst braklyor ve ihbar ediliyor ya da basite or
tadan kayboluyar ve bir daha da kendilerinden haber alnm
yordu.
Marcone su zerinde uygarlatnc bir etkiye sahipti -ve
onun i yapt yerlerde su, gemitekinin aksine, lek ba
kmndan sorun olmutu. Son derece zeki bir iadam olan
Marcone'un emrinde alan bir grup avukat vard; bu avu
katlar ifadelerden, belgelerden ve teyp kaytlarndan oluan
bir barikat kurarak onu kanundan koruyorlard. Polisler asla
sylemescler de kimi zaman neredeyse onun peinden gitme
ye isteksizmi gibi grnyorlard. Marcone dier alternatif
ten, yani yeralt dnyasnda anariden daha iyiydi.
"Bir infazcs olduunu duyduumu hatrlyorum," de-
dim. "Sanrm artk yok."
Murphy omuz silkti. "yle grnyor."
"O halde imdi ne yapacaksn?"
"u san yapllrd kuafr aratrnn herhalde. Bianca
ve Marcone ile konuacam, ama bana ne syleyeceklerini
imdiden tahmin edebiliyorum." Not defterini kapad ve si
nirli sinirli ban sallad.
Bir dakikalna onu seyrettim. Yorgun grnyordu. Bu
nu ona syledim.
"Usandm," diye cevap verdi. "Bir eit deli gzyle bakl
maktan usandm. Kendi ortam Carmichael bile bu ite sn
r atn dnyor. "
"Karakoldaki dierleri de mi yle dnyor?" diye sor
dum.

33
"ou sadece kalarn auyor, bakmadn sandklar
zaman iaretparmaklarn akaklarna dayayp dndryor
ve raporlarm okumaya bile gerek grmeden dosyalyor. Ge
riye kalanlar da darda rktc bir eyle karlam olan
lar ve onlarn da korkudan dleri kopuyor. ocukken Mister
Science'ta1 izlemedikleri hibir eye inanmak istemiyorlar ."
"Ya sen?"
"Ben mi?" Murphy glmsedi. Dudaklarn byle hayat
dolu, kadns bir ifadeyle kvrmas bir etin ceviz iin fazla
syla gzel grnmesine neden oluyordu. "Dnyann ivisi
kt Harry. Sanrm yalnzca, insanlarn aa yukar yz yl
lk bir zamanda bilinebilecek her eyi rendiimize inanma
larnn ok kstaha olduunu dnyorum. Lanet olsun.
Artk etrafmzdaki karanlkta kalm eyleri yeniden grme
ye baladmza inanabilirim. Bu iimdeki kinie hitap edi
yor."
"Keke herkes senin gibi dnseydi," dedim. "lletmek
iin beni arayanlarn says azalrd."
Hnzr hnzr glmserneye devam etti. "Ama btn rad
yo istasyonlarnn ABBA ald bir dnya hayal edebiliyor
musun?"
Gltk. Tanr akna, o odann gle ihtiyac vard.
Srtarak, "Hey Harry," dedi. Zihninin altn grebili
yordum.
"Evet?"

l) Mister Science: l 990'larda Amerika'da yaynlaq., o 'fiUklara yne-


lik bir bilim program. -n :Jt - .

34
"Katilin bunu nasl yaptn anlamaktan bahsediyordun
hani. Bunu baanp baaramayacandan emin olmadn
sylyordun."
"Evet?"
"Bunun palavra olduunu biliyorum. Neden bana yalan
syledin?"
Kaskat kesildim. Vay canna , kadn iinde iyiydi. Ya da
belki ben pek yalan syleyemiyordum. "Bak, Murph," dedim.
"Yapamayacan baz eyler vardr."
"Bazen ben de peine dtm pisliklerin iine girmek
istemiyorum. Ama ii bitirmek iin yaplmas gerekeni yapar
sm. Ne demek istediini biliyorum Harry."
"Hayr," dedim ksaca. "Bilmiyorsun." Bilmiyordu da. Ge
miimden, Beyaz Konsey'den ya da bamn zerindeki De
mokles'in Klc'ndan haberi yoktu. ou gn ben de bunlar
dan haberim yokmu numaras yapabiliyordum.
u anda Konsey'in Bynn Yedi Kanunu'ndan birini ih
lal etmekten sulu bulmak iin tek ihtiya duyduu bir baha
neydi; bu bahaneyi bulurlarsa Kl bama inecekti. Bir cina
yet bys iin tarif hazrlarsam ve bunu renirlerse, ihti
ya duyacaklar bahane bu olabilirdi.
"Murph," dedim. "Bu byy zmeye altamam. Bunu
yapmak iin ihtiyacm olan eyleri toplamaya koyulamam.
Durumu anlamyorsun."
Benimle gz gze gelmeden bana dik dik bakt. Hayatmda
bunu bece )il. baka kimseyle karlamamtm. "Ah, anl
yorum. s,lffe st p an bir katil olduunu, onu i stnde ya-

35
kalayamayacan anlyorum. Bana yardmc olabilecek bir ey
bildiini ya da en azndan bir ey renebileceini anlyorum.
Ve imdi beni yzst brakrsan kartn emniyet mdrl
nn kart kutusundan karp pe atacan anlyorum."
Lanet olas. Emniyet mdrlne danmanlk yapmak
faturalarnn nemli bir ksmn karlyordu. Tamam, ou
nu karlyordu. Sanrm onun hislerini anlayabiliyordum.
Eer onun gibi karanlkta alyor olsaydm, ben de son de
rece gergin olurdum. Murphy byler, riteller ya da tlsm
lar hakknda hibir ey bilmiyordu, ama insanlarn nefretini
ve iddetini gayet iyi biliyordu.
Sonuta gerekten bir kara by yapacak deilim, dedim
kendi kendime. Sadece nasl yapldn renecektim. Arada
bir fark vard. Polise bir soruturmacia yardmc oluyordum,
o kadar. Belki Beyaz Konsey bunu anlayla karlard.
Ya, tabii. Belki ben de bugnlerde bir sanat mzesine gi
der ve dzgn bir vcuda kavuurdum.
Murphy bir saniye sonra kancay att. Bir saniye boyunca
cesaretle gzlerime bakt, sonra yorgun, samimi ve gururlu
yzn evirdi. "Bana anlatabilecein her eyi bilmem gere
kiyor Harry. Ltfen."
Klasik bir zor durumdaki kadn olay. O zgrlemi, pro
fesyonel kadnlardan biri olduu halde beni nasl o eski mo
da zincirlerimden ekitireceini gayet iyi biliyordu.
Dilerimi gcrdattm. "Pekala," dedim. "Pekala. Bu gece
zerinde almaya balayacam." Harika. Beyaz Konsey bu
ie baylacakt. Bunu renmemelerini salamarn gerekecekti.

36
Murphy bayla onaylad ve bana bakmadan nefesini ver
di. Sonra, "kalm buradan," dedi ve kapya doru yrd.
Kapya ondan nce ulanaya almadm.
Biz sitten karken niformal polisler hala dandaki sa
landa tembellik ediyorlard. Carmichael ortalkta yoktu. Ad
li tptan gelen ocuklar oradayd; sabrsz bir ekilde duru
yor, dar kmamz bekliyorlard. Ardndan plastik antala
nn, cmbzlarn, klarn, cisimlerini aldlar ve srayla yan
mzdan geerek odaya girdiler.
Eski psk asansrn hi acele etmeden yedinci kata k
masn beklerken, Murphy eliyle rzgardan dalm salar
n dzeltiyordu. Altn bir saat taktn grnce randevumu
hatrladm . "Ah, ey, " dedim. "Saat ka?"
Saatine bakt. "lki yirmi be. Niye sordun?"
Bir lanet okudum ve merdivene yneldim. "Randevuma
ge kaldm."
Merdivenleri uarak indim. Ne de olsa bu konuda epey
bir pratii m vard. Koar adm lobiye vardm. Ellerinde valiz
lerle n kapdan giren bir harnaldan kannay baardm ve
dner kapy itip uzun admlarla koarak kaldrma ktm.
Uzun hacaklarm vardr ve hzl koabilirim. Siyah pardsm
arkamda rzgardan ierek, rzgara kar kouyordum.
Bromun olduu binaya sekiz on blok mesafedeydim ve
bu yolun yansn katettikten sonra yavalayarak yrmeye
baladm. Monica Kaypadam ile randevuma krk gibi puf
layarak, sam rzgardan dalm ve yzm ter iinde var
mak istemiyordum.

37
Belki de hareketsiz gemi bir k sezonu boyunca formu
mu yitirdigim iin nefes nefese kalmtm. Bu durum dikka
timin bir ksmn megul ettigi iin lacivert Cadillac' yanma
yanaana ve olduka iri bir adam iinden kp nmde, kal
drrnda belirene kadar grmedim. Adamn parlak kzl sa
lar ve kaln bir boynu vard. knt yapan kalar hari be
bekken biri yzn tahtayla tekrar tekrar vurarak dzletir
mi gibi grnyordu. Ben onu lp bierken ksk ve k
k mavi gzlerini giderek daha da kst.
Durdum ve geriledim, sonra kendi etrafmda dndm. O
ynde de iki adam yavalayarak koar admdan yrmeye
geiyordu. Her ikisi de benim kadar uzun ve benden bir hay
li agrd. Belli ki beni takip etmilerdi ve sinirli grnyorlar
d. Biri hafife topallyordu, digeriyse san numara kes
tirmi, bir tr sa jlesiyle dimdik ekillendirmiti. Kendimi
yeniden liseye dnm, etrafm kabadaylk yapan futbol ta
km oyuncularyla evrilmi gibi hissettim.
"Size yardm edebilir miyim beyler?" diye sordum. Etrafa
bakmarak bir polis aradm, ama herhalde hepsi Madison'a
gitmiti. Herkes aval aval bakmay sever.
nmdeki adam, "Arabaya bin," dedi. Digerlerinden biri
arka kapy at.
"Yrmeyi severim. Kalbime iyi geliyor."
Adam, "Arabaya binmezsen hacaklarna hi iyi gelmeye
cek," diye homurdand.
Arabann iinden bir ses geldi. "Bay Hendricks, ltfen.
Daha nazik olun. Bay Dresden, ksa bir sre bana katlmak

38
ister misiniz? Sizi bronuza braknay mit etmitim, ama
ani knz bunu biraz zorlatrd. Belki de size yolun geri
kalan boyunca elik etmeme izin verirsiniz."
Eilerek arka koltua baktm. Gnlk spor bir ceket ve Le
vi's kot giymi, yakkl ve gsterisiz grnen bir adam g
lmseyerek bana bakt. "Peki siz kimsiniz?" diye sordum ona.
Glmsernesi geniledi. Bu srada gzlerinin parladna
yemin edebilirdim.
"lsmim John Marcone. Sizinle i konumak istiyorum."
Bir an ona bakakaldm. Sonra gzlerim yanmdaki ok iri
ve ok ar gelimi Bay Hendricks'e kayd. Adam Cujo'nun1
arabadaki kadnn zerine atlamadan nce kardna ben
zer bir sesle belli belirsiz homurdand. Cujo ve iki kafadany
la mcadele etmek hi iimden gelmiyordu.
Bu yzden Cadillac'n arkasna, Centilmen johnny Mar
cone'un yanna getim.
Bu ok megul bir gn oluyordu. Ve hala randevuma ge
cikiyordum.

l) Cujo: Stephen King'in ayn isimli korku romanndaki kuduz kpek.


-n

39

---=>

lH
Ja8 Hi
...
-

Centilmen Johnny Marcone hacaklarm krdracak ya da


azm tellerle kapaturacak trden bir adam gibi grnm
yordu. Ak dm salar ksa kesilmiti ve gzlerinin kenar
larnda gneten ve glrnekten izgiler olumutu. Gzleri
ypranm dolar banknotu yeiliydi. Daha ok bir niversi
tenin futbol kou gibi grnyordu: iyi grnml , bronz
lam, atietik ve hevesli. Yannda tuttuu adamlar da bu iz
lenimi glendiriyordu. Cujo Hendricks ar derecede ge
reksiz sertlik nedeniyle oyundan atlm profesyonel bir
oyuncu gibi hantal bir ekilde yryordu.
Cujo yeniden arabaya bindi , dikiz aynasndan ters ters
bakt, sonra caddeye karak yavaa broma doru srmeye
balad. Direksiyon simidi devasa ellerinde ufack ve hassas
grnyordu. Zihnime bir not dtm: Cujo'nun ellerini bo
azna dalamasna izin verme. Ya da elini. Neredeyse tek eli
bile buna yetermi gibi grnyordu.
Radyo akt, ama ben arabaya girerken sesi bozuldu ve
hoparlrlerden czmh bir geri besleme gelmeye balad.

40
Hendricks kalarn att ve bir saniye bunu dnd . Belki
de mesaj ikinci beynine ya da yle bir yere aktarmas gere
kiyordu. Ardndan elini uzatt, dmelerle oynad ve sonun
da radyoyu kapad. Byle giderse, arabann yolun kalan ks
mn almasna kredecektim.
"Bay Dresden ," dedi Marcone glmseyerek, "anladm
kadaryla zaman zaman emniyet mdrl iin alyorsu
nuz."
"Arada bir nme bir eyler atyorlar," diye kabul ettim.
"Hey, Hendricks. Emniyet kemerini balasan iyi olur. Istatis
tiklere gre ylesi yzde elli ya da altm daha gvenl i."
Cujo dikiz aynasndan bana yine homurdand, ben de
ona glmsedim. Glmsemek her zaman insanlar gerek
ten hakaret etmekten daha fazla sinidendiriyor gibi. Ya da
belki benim sinir edici bir glmsernem var.
Marcone tutumum yznden hayrete dm grn
yordu . Belki de apkam elimde tutmam gerekiyordu, ama
Francis Ford Coppola'y asla sevmemitim ve bir vaftiz ba
bam da yoktu. (Bir vaftiz annem var ve o belki de kanlmaz
olarak bir peri. Ama o baka bir hikaye. ) "Bay Dresden ," de-
di. "Hizmetlerinizi almann maliyeti ne olur?"
Bu beni saknganlatrd. Marcone gibi biri beni neden is
tesindi ki? "Standart cretim saatte elli dolar art yolculuk
masraflardr," dedim. "Ama ne yaplmasn istediinize gre
deiebilir."
Marcone ben konuurken beni konumaya tevik edermi
gibi ban sallad . Ne diyeceini dikkatle dnr ve iyi

41
kalpli birinin endiesiyle esenliimi hesaba katamu gibi y
zn krtrd. "Bir eyi aratrmamanz salamak bana kaa
patlar?"
"Bana bir eyi yapmarnam iin para demek mi istiyorsu
nuz?"
"Size standart cretinizi deyecein diyelim. Bu gnde
bin drt yz ediyor, deil mi?"
"Aslnda bin iki yz," diye dzelttim onu .
Bana glmsedi. "Drst bir adam nadir bulunan bir ha
zinedir. Gnde bin iki yz. Bay Dresden , yle diyelim. Size
iki haftalk alma paras deyeyim ve siz de bir sre izne
kn. Gidip birka film seyredin, daha ok uyuyun, o tr ey
ler. . . "
Ona dikkatle baktm. "Yani gnde bin dolardan fazla pa
ra karlnda, benim?. . "
"Hibir ey yapmamanz istiyorum Bay Dresden." Marco
ne glmsedi. "Kesinlikle hibir ey. Sadece geveyin ve
ayaklarnz uzatn. Ve Dedektif Murphy'den uzak durun ."
A-ha. Marcone, Tommy Tarnn cinayetini aratrman is
temiyordu. llgin . Pencereden dar baktm ve bu neriyi
dnyormu gibi gzlerimi kstn.
"Para yanmda," dedi Marcone. "Hemen pein vereceim.
Sizin de kendi zerinize deni yapacanza gveniyorum
Bay Dresden. Drstlnz el stnde tutuluyor."
"Hmm. Bilmiyorum john. u anda daha fazla i kabul
ederneyecek kadar megulm." Araba neredeyse bromun
olduu binaya gelmiti. Arabann kaps hala kilitli deildi.

42
Emniyet kemerimi de balamamtm, olur da kapy hzla
ap dar adarnam gerekir diye. Nasl ileriyi dndm
gryor musunuz? Bu byc zekas ve paranoyasdr.
Marcone'un glmsernesi silindi. Yz ifadesi ciddileti.
"Bay Dresden , ben burada olumlu bir i ilikisi kurmaya ok
hevesliyim. Eer sorun paraysa size daha fazla teklif edebili
rim. Her zamanki cretinizin iki kat diyelim." Konuurken
ellerini nnde kavuturarak yar yarya bana doru dnd.
Tanrm, hala bana sahaya kp takm iin bu ma alman
sylemesini bekliyordum. Glmsedi. "Buna ne dersiniz?"
"Mesele para deil john ," dedim. Tembel tembel onunla
gz gze geldim. "Bunun olabileceini sanmyorum, o ka
dar. "
Gzlerini karmaynca ardm.
Byyle uraanlar dnyay dier herkesten biraz farkl
bir kla grmeyi renirler. Daha nce hi dnmediiniz
bir bak asna, bir bycnn grd ve duyduu eyle
re maruz kalmadan aklmza bile gelmeyecek bir dn tar
zna kavuursunuz.
Birinin gzlerinin iine baktnzda o kiiyi o farkl k
ta grrsnz. Ve yalnzca bir saniyeliine onlar da sizi ayn
ekilde grrler. Marcone ile ikimiz birbirimize baktk
Marcone o gevek glmsemesinin ve babacan tavrnn
arkasnda bir asker ve savayd. Istediini alacakt ve mm
kn olan en verimli yolla alacakt . Adanm bir adamd; he
deflerine, yanndaki insanlara adanm bir adam. Asla korku
nun onu etkilemesine izin vermiyordu. nsanlarn sefaleti ve

43
aclaryla besleniyor; uyuturucu, kadn ve alnt mallar sa
tyordu, ama neden olduu acy en aza indirmek iin adm
lar atyordu, nk bu basite, iini yrtmenin en verimli
yntemiydi. Tommy Tomm ldrld iin ok fkeliydi
-hakk olan hakimiyet alannn igal edilmesinden ve ona
meydan okunmasndan ileri gelen souk ve pratik bir fkey
di bu. Sorumlu olanlar bulmaya ve kendi yntemleriyle on
larn icabna bakmaya niyetliydi ve polisin iine karmasn
istemiyordu. Daha nce insan ldrmt, yine ldrecekti
ve bu onun iin bir ticari ilemden, market kasasnda yiye
ceklerin parasn demekten te bir anlam ifade etmeyecek
tL Centilmen johnny Marcone'un ii ok kuru ve souk bir
yerdi. Lo bir ke dnda. Orada, gnlk dncelerinden
uzakta gizli bir utan yatyordu. Onun ne olduunu tam ola
rak gremiyordum. Ama gemite bir noktada geri almak
iin her eyi verebilecei, silmek iin kan dkebilecei bir ey
olduunu biliyordum. Azmini, kuvvetini o karanlk keden
alyordu.
Iine baktmda btn oyunlarn ve savunmalarn aa
rak onu ite byle grdm. Bakarsam greceim eyin far
knda olduundan, neyi aa vuracam bilerek bakma
zellikle karlk verdiinden igdsel bir dzeyde emin
dim. Benimle yalnz grmekteki amac buydu. Ruhumu
gzetlernek istiyordu. Ne tr bir adam olduumu grmek is
tiyordu.
Birinin gzlerinin iine, ruhunun iine, en iteki haline
baktmda karlk olarak onlar da benim iimi grebilirler

44
-yaptm eyleri, yapmak istediim eyleri, yapmaya mukte
dir olduum eyleri. Bunu yapan ou insann en azndan
yz sararr. Bir kadn baylp kalmt. Oraya baktklar za
man ne grdklerini bilmiyordum, oras benim de ok kur
caladm bir yer deildi.
John Marcone ruhumu gren dier insanlar gibi deildi.
Gzn bile krpmad. Yalnzca bakt, lp biri ve o an
getikten sonra sanki bir eyi anlam gibi bana ban salla
d. Beni kand rd gibi rahatsz edici bir izienim edindim.
Sanki benim hakkmda, benim onun hakknda rendirn
den daha fazlasn renmiti. I lk hissim fke oldu; ynlen
dirildiim iin, benim ruhuma bakmaya cret ettii iin f
keliydim.
Yalnzca bir saniye sonra bu adamdan dm koptu. Ru
huna bakmtm ve orann kat, paslanmaz elikten bir buz
dolab kadar plak olduunu grmtm. Bu sknt verici
den de teydi. Adamn ii gl, gaddar olmakszn vahi ve
acmaszd. Onda bir kaplann ruhu vard.
Marcone hibir ey olmam gibi rahata, "Peki yleyse,"
dedi. "Teklifimi size zorla kabul ettirmeye ahmayacam
Bay Dresden." Araba binama yaklarken yavalad. Hen
dricks binann nnde kenara yanat. "Ama size bir tavsiye
de bulunmama izin verin." Oluyla konuan baba roln bir
kenara brakm, sakin ve sabrl bir sesle konuuyordu.
"Para almayacaksamz, tabii." Esprilere krler olsun. Ze
kice bir ey syleyemeyecek kadar akn haldeydim.
Marcone neredeyse glmsedi. "Bence birka gnlne

45
gribe yakalanrsanz daha mutlu olursunuz. Dedektif
Murphy'nin aratrnanz istedii o iin aa karlmas ge
rekmiyor. Grdnz eyler hounuza gitmeyecektir. O i
benim. lcabna baknama izin verirseniz hi banza bela ol
mayacaktr."
"Beni tehdit mi ediyorsun?" diye sordum ona. Tehdit etti
ini sanmyordum, ama onun bunu bilmesini istemiyordum.
Bir de sesim titremese iyi olurdu.
"Hayr," dedi drste. "Size yle bir yola bavurmayacak
kadar ok saygm var. Gerek olduunuzu sylyorlar Bay
Dresden. Gerek bir by uygulaycsymsnz."
"Zrdelinin teki olduumu da sylyorlar."
"Kimin sylediklerini dinlediime ok dikkat ederim,"
dedi Marcone. "Dediklerimi dnr msnz Bay Dresden?
Karlkl i alanlarmzn ok sk kesimesine gerek olduu
nu sanmyorum. Bu konu yznden sizi kendime dman
etmemeyi tercih ederim."
Dilerimi skarak korkumu hastrdm ve ona hzla, serte
szckler satm. "Beni kendine dman etmek istemezsin
Marcone. Bu akllca olmaz. Hem de hi olmaz."
Tembel ve gevek bir tavrla gzlerini ksarak bana bakt.
Artk korkmadan benimle gz gze gelebiliyordu. Birbirimi
zi lp bimitik. Bir daha ayn ey olmayacakt. "Gerekten
daha nazik olmaya almalsnz Bay Dresden," dedi. "l iin
ylesi iyidir. "
Dediine bir cevap vermedim; korkumu belli etmeyecek
ya da aptallk derecesinde mao gelmeyecek bir cevabm

46
yoktu. Bunun yerine ona, "Olur da arabann anahtarlarn
kaybedersen beni ara. Bir daha bana para teklif etmeye ya da
tehditler yadrmaya kalkma. Broma braktn iin teek
krler ," dedim.
Ben arabadan inip kapy kapatrken yz ifadesini hi de
itirmeden beni izledi. Hendricks bana son bir sinirli bak
frlauktan sonra arabay harekete ettirip uzaklat. Daha n
ce birok kiinin ruhuna bakmtm. Bu unutulacak trden
bir ey deildi. Asla onun gibi , o kadar souk ve kontroll bi
riyle karlamamtm -gz gze geldiim dier by uygu
layclan bile onun gibi deillerdi. ilerinden hibiri beni ba
site say stunlarymm gibi lp biip, gelecekteki denk
lemlerde dikkate almak zere dosyalamamt.
Ellerimi pardsmn ceplerine saktum ve rzgar bana
arparken titredim. Bir byc olduumu ve etrafa gerek
byler frlattm kendime hatrlattm. Byk arabalardaki
byk adamlardan korkmazdm. Benim yapabileceim her
hangi bir eyden daha youn bir byyle pariatlarak ld
rlm cesetler dilerimi takrdatmazd. Gerekten. Cidden.
Ama o dolar banknotu rengi gzler ve arkalanndaki o so
uk ve neredeyse tutkusuz ruh, broma doru merdivenleri
karken beni titretiyordu. Aptallk etmitim. Adam beni a
rtm, ruh baknn ani mahremiyeti irkiltmi ve korkut
mutu. Hepsi bir araya gelince dalm ve korku iindeki bir
okul ocuu gibi ona tehditler yadrmtm. Marcone bir
yrtcyd. Resmen korkurnun kokusunu alabiliyordu. im
den bir his eer gsz olduumu dnmeye balarsa, o na-

47
zik glmsemenin ve babacan yzn lamamen ve ortaya k
t kadar hzl yitip gideceini sylyordu.
Ne berbat bir ilk izlenim.
Ah, neyse. En azndan randevuma zamannda varacaktn .

4R
DRT

Broma ulatmda Monica Soyadsz darda duruyor ,


bromun kapsna yaptrdm notun arkasna bir eyler ya
zyordu.
Ona doru yrdm; yazmaya dald iin ban kaldrp
bakmad. Otuzlu yalannn ortasnda, ho grnml bir ka
dnd. Kl sars saiarna baknca istemsizce ve rktc bir e
kilde l kadnn sa boyasn hatrlayp, onun sann muhte
melen doal olduunu dndm. Makyaj uyumlu ve kusur
suzdu, yz alml, dostane ve canl, yanaklar gen grnmesi
ni salayacak kadar yuvarlak, az ok kadns grnmesini sa
layacak kadar dolgundu. ok ak sar renkte uzun bir etek ve
kahverengi binici izmeleri, tiril tiril beyaz bir bluz ve onun ze
rine de ilkbahar balarndaki ayazdan korunmak iin pahal g
rnen yeil bir rg ceket giymiti. Byle bir renk kombinasyo
nu oluturmak iin mali durumunun iyi olmas gerekirdi ve an
lalan yleydi de. Genel olarak rahatsz edecek kadar tandk
bir grnm vard, Annette Funicello ya da Barbara Billingsley
gibi bir ihtimal erdemli ve tepeden tmaa Amerikalyd.

49
"Monica?" dedim. En masum ve dostane glmsernemi
takndm.
Yaklarken bana gzlerini krpt. "Ah, siz, Hary?.. "
Glmsedim ve ona elimi uzamm. "Harry Dresden, ham
mdendi. Benim."
ok ksa bir duraksamadan sonra elimi tuttu ve bu srada
gzlerini gsmden ayrmad. Bu noktada gzlerime baka
mayacak kadar tedirgin biriyle ilgilendiim iin ben de onun
kadar memnundum. Sk ama yumuak bir eki lde elini sk
tm, sonra brakp yanndan geerek bromun kapsnn kili
dini ap kapy araladm. "Ge kaldm iin zr dilerim,
polisten bir telefon geldi ve incelemeye gitmem gerekti."
"yle mi?" diye sordu. "Yani, polis, ey... " Cmleyi bitir
mek yerine parmaklarn sallad ve ben onun iin kapy ak
tumnca broma girdi.
Bamla onaylayp, "Bazen," dedim. "Bi r eyle karlarlar
ve benim fikrimi isterler."
"Ne tr eyler?"
Omuz silktim ve yutkundum. Madison'daki cesetleri d
ndm ve midemin bulandn hissettim. Bam kaldrp
Monica'ya baktmda tedirgin bir ekilde rludan srarak
yzm inceliyordu. Aceleyle gzlerini kard.
"Kahve ister misiniz?" diye sordum. Arkanzdan kapy
kapadm ve klar atm.
"Ah. Hayr, teekkr ederim. Byle iyiyim." amasn iki
eliyle gbeinin zerinde tutup, atlm kitaplada dolu kutu
ma bakarak orada durdu. Eer b dersem lk atabilecei-

50
ni dndm, bu yzden dikkatle ve yavaa hareket etme
ye zen gstererek kendime bir fincan hazr kahve yaptm.
Mekanik bir biimde nefes alp vererek Marcone ile karla
mann etkisinden kurtulup sakinlemeyi bekledim. Bunu
becerdiimde kahvem de hazr olmutu. Masama gittim ve
karmdaki iki koltuktan birine oturmasn iaret ettim.
"Pekala, Monica," dedim . "Bugn sizin iin ne yapabilirim?"
"Eee, ey. Size kocamn ey . . . ey . . . " El kol hareketi yapt
ve ban sallad.
"Kayp olduunu?" diye destek verdim.
Neredeyse rahatlk dolu bir i ekile, "Evet, kayp oldu
unu sylemitim," dedi. "Ama gizemli bir ekilde ortadan
kaybolmu filan deil. Sadece gitti." Kzard ve kekeledi.
"Sanki bavuluna birka eya koydu ve ylece aynld. Ama hi
kimseye bir ey sylemedi. Bir daha da ortaya kmad. Onun
iin endieleniyorum."
"H h," dedim. "Gideli ne kadar zaman oldu?"
"Bu, nc gn," dedi.
Bamla onayladm. "Bir zel dedektif ya da polis yerine
bana gelmenizin bir neden olmal," dedim.
Yine kzard. Kzannaya msait, bir kznki gibi rengi de
ien ak tenli bir yz vard . Aslnda bu gayet ekiciydi .
"Evet, ey. eyle ilgileniyordu . . . "
"Byyle mi?"
"Evet. Kitaplardaki dini kitaplar blmnden konuyla
ilgili kitaplar satn alyordu. O Zindanlar ve Ejderhalar oyun
lar gibi deil. Sahici alanndan. O tarot kartlanndan ald."

51
Tarotu uzun a ile telaffuz etmiti. u amatrler!
"Ortadan kayboluunun bu ilgisiyle bir balants olabile
ceini mi dnyorsunuz?"
"Emin deilim," diye itiraf etti . "Ama olabilir. Sinirleri al
tst olmutu. Iinden yeni atlmt ve ok fazla bask altn
dayd. Onun iin endieleniyorum. Onu bulan kiinin,
onunla btn bu vr zvr hakknda konuabilecek biri ol
mas gerekebileceini dndm." Sanki bu kadar ok cm
leyi tek bir kere ey demeden syleme abas onu yarmu gi
bi derin bir nefes ald.
"Hala bunu anlayabilmi deilim. Neden ben? Neden po
lis deil?"
antasnn zerindeki parmaklarnn mafsallar beyazlad.
"Bir ama hazrlad Bay Dresden. Bence polis sadece karsn
ve ocuklarn terk ettiini varsayacaktr. Onu gerekten ara
nayacaklardr. Ama bizi terk etmedi. yle biri deildir. Yal
nzca bize iyi bir hayat salamak istiyor, tek istedii bu."
Kalarm attm. Belki de kocan sonunda seni brakp git
tii iin gerginsindir tatlm? "yle bile olsa," dedim, "neden
bana geldiniz? Neden bir zel dedektife gitnediniz? Ihtiyac
nz olursa gvenilir birini tanyorum."
"nk siz eyi biliyorsunuz . . . " Geliigzel bir el hareke
ti yapt.
"Byy! " dedim.
Monica bayla onaylad . "Bence bu nemli olabilir. Yani,
bilmiyorum. Ama olabileceini dnyorum."
"Nerede alyordu?" diye sordum. Konuurken cebim-

52
den bir kat paras karp birka not karaladm.
"SilverCo," dedi. "Bir ticaret irketi. rnler iin iyi pazar
lar belirliyor ve sonra irketlere paralarn en iyi nasl harca
yabileceklerine dair tavsiyelerde bulunuyorlar."
"H h," dedim. "Ismi ne, Monica?"
Yutkundu; bana sylemek iin onun gerek isminden
baka bir isim dnerek kprdandn grdm. "George,"
dedi en sonunda.
Bam kaldrp ona baktm. fkeyle gzlerini ellerine
dikmiti.
"Monica," dedim. "Bunun sizin iin gerekten zor olduu
nu biliyorum. inann bana hanmefendi, broma geldiklerin
de gergin olan pek ok insan var. Ama l tfen, beni dinleyin.
Size ya da baka herhangi birine zarar vermeye almyo
rum. Yaptm ii insanlara yardm etmek iin yapyorum.
Uygun becerilere sahip birinin isimlerioizi size kar kullana
bilecei doru, ama ben yle deilim." Johnny Marcone'un
szn kullandm. "ylesi, i iin iyi deildir."
Gergin ve hafif bir ekilde gld. "Kendimi ok aptal his
sediyorum," diye itiraf etti. "Ama eyler hakknda o kadar
ok ey duydum ki..."
"Bycler hakknda. Anlyorum." Kurunkalemimi b
raktm ve ellerimi bir bycye yakacak biimde kavutur
dum. Kadn gergindi ve baz beklentileri vard. Bunlardan
bazlarn karlarsam korkularn da biraz yattrabilirdim.
Omuzlarnn zerinden duvarda asl takvime ve geen ayn
on beini evreleyen krmz daireye bakmamaya altm. Ki-

53
ra gecikmiti. Para lazmd. Bugnden gelecek cretle ve ge
lecekte alacaklanm dnldnde bile ehir ynetiminin
kiray karlamas ok uzun zaman alacakt.
Kald ki, asla zor durumdaki bir kadnn yardmna ko
madan yapamazdm. Onu kurtarman istediinden tama
men, yzde yz emin olmasam bile.
"Monica," dedim. "Evrende ogu insann farknda bile ol
mad gler vardr. Hala tam olarak anlayamadmz gler.
Bu gleri kullanan erkekler ve kadnlar dnyay sradan in
sanlara gre farkl bir k altnda grrler. Dnyay biraz fark
l bir biimde anlamaya balarlar. Bu onlan ayn klar. Bazen
yersiz bir pheye ve korkuya neden olur. Benim gibi insanla
rn ne korkun olduuna dair kitaplar okuduunuzu ve filmler
seyrettiinizi biliyorum; Eski Abit'teki o 'byc kadn yaat
mayacaksnz' cmlesi de ileri ok kolaylatrmad. Ama asln
da dier insanlardan farkl deiliz." Ona en iyi glmsernemi
takmdm. "Size yardm etmek istiyorum. Ama eer bunu yapa
caksam, bana biraz gvenneniz gerekecek. Sz veriyorum. Si
zi hayal knklna uratmayacama sz veriyorum."
Bu dediklerimi kavrayp gzlerini ellerine dikerek bir s
re deerlendirdiini grdm.
"Victor," dedi sonunda. "Victor Sells."
"Pekala," dedim ve kurunkalemimi alp ismi geciktirme
den not ettim. "Rastgele gitmi olabileceini dndnz
herhangi bir yer var m?"
Bayla onaylad. "Gl evi. Orada bir evimiz var." Elini sal
lad.

54
"Glde mi?''
Bana glmsedi ve kendime sabrl olmam gerektiini ha
trlattm. "Lake Providence'ta, eyalet snrnn tesinde, Mic
higan Gl civarnda. Sonbaharda oralar ok gzel olur."
"Tamam yleyse. Grmek iin kam olabile<.:ei bir ar
kada, ziyarete gitmi olabilecei aile fertleri filan var m, bi
liyor musunuz?"
"Ah, Victor ailesiyle konumuyordu. Nedenini hi bilmi
yorum. Aslnda onlardan pek bahsetmezdi. On yldr eviiyiz
ve onlarla bir kere olsun konumad."
"Tamam," deyip bunu da not aldm. "Peki arkadalar?"
ok alkm gibi gelen bir hareketle dudan kemirdi.
"Pek yoktu. Patronuyla ve iyerindeki baz insanlarla arka
dalard, ama iten atldktan sonra . . . "
"H h," dedim. "Anlyorum." Dncelerimi birbirinden
ayrmak iin aralarna koyu izgiler ekerek yazmaya devam
ettim. Olaylar ve Monica hakkndaki gzlemlerimi yazmay
tamamladmda bir sonraki sayfaya gemitim . Bu tr eyle
re titizlenmeyi severim .
"Ee, Bay Dresden?" diye sordu. "Bana yardm edebilir mi
siniz?"
Yazdm sayfaya baktm ve bamla onayladm. "yle sa
nyorum Monica. Mmknse kocanzn toplad u cisimle
ri grmek istiyorum . Hangi kitaplar var, onun gibi eyler. Ay
rca elimde bir fotorafnn olmas da yararl olur. Lake Pro
vidence'taki evinizin evresine bir gz atabilirim. Bu sorun
olmaz deil mi?"

55
'Tabii ki olmaz," dedi. Rahatlam, ama ayn zamanda n
ceki haline gre daha da gergin grnyordu. Gl evinin ad
resini ve ksa yol tarifini not aldm.
"cretimi biliyorsunuz, deil mi?" dedim . "Ucuza alm
yorum. Baka birini tutarsanz size maliyeti daha az olabilir. "
"Olduka birikmi paramz var Bay Dresden," dedi. "Para
konusunda endielenmiyorum." Ondan bu yorumu duymak
tuhafu -genel olarak gergin tavrlarna uymuyordu.
"Tamam yleyse," dedim. "cretim saatte elli dolar art
harcamalardr. Size, yaptklannn maddeler halindeki bir lis
tesini yollann, bylece ne zerine alLim hakknda iyi bir
fikriniz olur. Avans deme adettendir. zel olarak sizin va
kanz zerinde alacam garanti etmeyeceim. Mterile
rimin her birine sayg ve nezaketle muamele etmeye al
nm, bu yzden birini dierinin nne koyamam."
Monica kesin bir hareketle ban sallad ve el antasna
uzand. Beyaz bir zarf karp bana uzatt. "Zarfta be yz do
lar var," dedi. "imdilik yeterli mi?"
Trink! Be yz dolar geen ayn kirasnn icabna bakar ve
bu aykinin de nemli bir ksmn karlard. ek hesaplarnn
ayrntlarn, szde by glerimden korumak isteyen ger.,
gin mterilerden bu yolla deme isteyebilirdim. Nakit her
zaman ie yarar.
"Evet, yeterli olur," dedim . Zarf akamamaya altm. En
azndan paray masama atp sayacak kadar grgsz deil
elim.
Baka bir zarf daha kard. "Eyalarmn ounu yannda

56
gtrd," dedi. "En azndan, onlan genelde tuttuu yerde
bulamadm. Ama bunu buldum." Zarfta ikinlik yapan bir
ey vard , bunun bir tr tlsm, yzk ya da efsun olduuna
bahse vard m . Ardndan el antasndan nc bir zarf daha
kard -kadn taknt derecesinde dzenli biri olmalyd. "Bu
zarfta da kocamn bir fotoraf ve telefon nurnararn var. Te
ekkr ederim Bay Dresden. Ne zaman ararsmz?"
"Bir eyler renir renmez," dedim. "Muhtemelen yarn
leden sonraya ya da cumartesi sabahna kadar. lyi mi?"
Neredeyse gzlerime hakacakken kendini son anda tuttu
ve onun yerine dorudan bumuma bakarak glmsedi .
"Evet. Evet, yardmnz iin ok teekkrler." Ban kaldrp
duvara gz atl. "Ah, saat ka olmu. Gitmem gerek. Okul ne
redeyse paydos edecek." Szlerini dilerinin arasndan konu
arak bitirdi ve byle nemli bir gerei azndan kard
iin mahcup olmu gibi yeniden kzard.
"Elimden geleni yapacam hanmefendi," diye gvence
vererek yerimden kalktm ve onu kapya kadar geirdim. "l
getirdiiniz iin teekkrler. Yaknda sizinle irtibata geece
im."
Monica hi yzme bakmadan veda etti ve kaarak kap
dan kt. Kapy arkasndan kapayp zarflara bakmak zere
geri dndm.
nce para. Hepsi ellilikler halindeydi. Ellilikler yllarca
nce baslm olsalar da hep yeni grnrler, nk ok az
tedavle karlar. On tane banknot vard . Onlar czdanma
koydum ve zarf attm.

57
Sonra fotorafn olduu zarfa baktm. Fotoraf kardm
ve Monica ile ince ve yakkl hatlar, geni bir aln ve yak
klln olduka eksamrik bir adan arptan kabark ka
lar olan bir adamn olduu resme baktm. Adam bembeyaz
dilerini gstererek glmsyordu ve cildi gnete ok fazla
zaman geiren, belki de sandala binen birinin przsz, ko
yu bronz rengindeydi. Monica'nn solgun rengiyle keskin bir
kartlk oluturuyordu. Bu Victor Sells olsa gerekti.
Telefon numaras zarfn iine smas iin dzgn bir e
kilde kesilmi, dz beyaz bir indeks kanna yazlmt. Hi
bir isim ya da alan kodu yoktu, sadece yedi haneli bir numa
ra vard. apraz listeli telefon defterimi kardm ve numara
ya baktm.
Numaray da not ettim. Kadnn yalnzca nadlar vere
rek, ama buna karlk bana soyadlar bulmak iin bir dzi
ne baka yntem salayarak ne elde etmeye altn merak
ettim. Bu sadece insanlarn bir konu hakknda gergin olduk
lan zaman tuhaflatklarn gsterir. Sonradan dnnce
inanlnayacak kadar aptalca olduunu hissettikleri acayip
eyler ve garip tercihler yaparlar. Yeniden onunla konutu
umda bunu yzne vuracak bir ey sylememeye dikkat et
mem gerekiyordu.
tkinci zarf attm ve sonuncusunu ap masamn zerinde
tersyz ettim.
l , kurutulmu bir akrebin bir tr koruyucunun etkisiy
le parldayan kahverengi kabuu tkrdayarak masamn ze
rine dt. Hayvann kuyruunun tabanna geirilmi bir y-

58
zkten esnek, rgl deri bir ip uzanyordu. yle ki, yzk
taklrsa hayvan ba aada, kuyruu yukarda ve kurumu
gvdenin zerinden kvrlp yere doru ynelmi halde asl
kalacakt .
rperdim. Akrepler kimi inan evrelerinde sembolik
olarak glyd. Genellikle iyi ya da erdemli bir eyin sem
bol de deillerdi. Bunun gibi bir tlsmn etrafnda bir sr
aalk, ktcl by odaklanabilirdi. Onu bu tr eylerin
taklnas gerektii gibi derinize dokunacak ekilde takarsa
mz, hayvann dikenli ayaklar durmadan gsnze batar ve
sizi tedirgin eder, orada olduunu srekli olarak hatrlatrd.
Kuyruun ucundaki kurumu ine, hayvan takm kiiyi ku
caklamaya alan birinin derisini deebilirdi. Hayvann yen
gece benzeyen kskalar bir erkein gs kllarn kstrabi
lir ya da bir kadnn gslerinin kvrmlarn trmalayabilir
di. lren, naho ey. Kendi bana kt deildi -ama boynu
nuza byle bir cisim aslyken byyle mutluluk ve nee ve
rici iler yapnanzn pek de olas olmad kesindi.
Belki de Victor Sells gerek bir eyin, btn dikkatini ver
mesini gerektiren bir eyin iine dalmt. By insana bunu
yapabilirdi -zellikle de karanlk ynleriyle. Eer iini kay
bettikten sonra aresizlik iinde byye ynelmise, belki bu
evinden aniden ayrlmasm aklayabilirdi. Birok byc ya
da byc zentisi, soyutlanmann byye odaklanabilme
yeteneklerini artraca inancyla inzivaya ekilirlerdi. Halbu
ki artrmazd -ama zayf ya da eitimsiz bir zihnin dikkat da
tc unsurlardan kanmasn kolaylatrrd.

59
Ya da belki bu gerek bir tlsm bile deildi. Belki de yal
nzca tuhaf bir cisim ya da Gneybat'ya bir ziyarette alnm
bir hatrayd. Bunun hakikaten by enerjilerinin odan ve
ynn iyiletirmek iin kullanlan bir aygt olup olmadn
anlamamn bir yolu yoktu -tabii onu bir by yapmak iin
kullanmaya almak dnda; bir dizi iyi sebepten bu kadar
pheli bir nesneyi kullanmay gerekten hi istemiyordum.
Bu adamn izini srerken bu kk sevimsiz eyi aklmda
tutmam gerekecekti. Pekala hibir anlam olmayabilirdi . te
yandan, olabilirdi de. Bam kaldrp saate baktm. ey
rek geiyordu. Yerel morglara ellerinde uyabilecek bir kimli
i belirsiz erkek olup olmadn soracak -kimbilir, belki de
aratrnarn gn bitmeden sona erebilirdi- sonra da bankaya
gidip paray yatracak ve ev sahibime bir ek yazacak kadar
zaman vard.
Telefon defterimi kardm ve hastaneleri aramaya bala
dm -bu benim pek rutin alma tarzm saylmazd, ama zor
da deildi, tabii telefonda konuurken srekli yaadm so
runlar dnda: czrt, hat grlts, baka insanlarn konu
malarnn benimkinden yksek gelmesi . Eer bir ey ters gi
decekse, gidecektir.
Bir ara gz ucuyla bir ey grdm, masamn zerinde
duran kurumu akrebin hafife kprdadn zannettim. G
zm krptm ve akrebe uzun uzun baktm. Hareket etmedi.
lhtiyatl bir ekilde alglarm grnmez bir el gibi ona doru
uzattm ve herhangi bir tlsm ya da by enerjisi izi hisset
meye altm.

60
Hibir ey yoktu. inde hayat olmad gibi tlsm da yoktu.
Asla Harry Dresden'in kuru, l bir bcekten korktuu
nun sylenmesine izin vermeyin. Tyler rpertici olsun ya
da olmasn, onun konsantrasyonumu bozmasna izin verme
yecektim.
Bu yzden onu telefon defterimin kesiyle alp masamn
orta ekmecesine attm. Gzmden uzak, zihnimden uzak.
Evet, tyler rpertici, l, zehirli nesnelerle bir sorunum
var. Hadi dava edin beni.

61
BE

McAnally's bromdan birka blok uzaktaki bir birahaney-


di. Kendimi stres altnda hissettiimde ya da gzel bir akam
yemeine harcayacak birka kuruuro olduunda oraya gide
rim. Biz kenarda kalmlarn birou gider. Birahanenin sahi
bi Mac biz byclere ve beraberimizde getirdiimiz btn
sorunlara alktr. McAnally's'te atari oyunu yoktur. Televiz
yon ya da pahal bilgisayarl soru cevap oyunlar da yoktur.
Otomatik CD alar bile yoktur. Mac bunlarn yerine bir oto
matik piyano bulundurur. Onun bizim yanmzda kontrol
den kma ihtimali daha azdr.
Birahane kelimesini en iyi anlamyla kullanyorum. leri
girip birka basamak aa indiinizde, kendinizi alak tavan
ve tavan vantilatrleri gibi lmcl bir kombinasyona sahip
bir odada bulursunuz. Eer benim gibi uzun boyluysanz
McAnally's'te dikkatli yrmeniz gerekir. Barda on tabu
re ve salonda on masa vardr. Zemin seviyesinin stnde
olmalar iin duvarn st ksmna yerletirilmi on pence
re sokaktan ieri biraz k alr. Duvarlardaki on ayna

62
mterilerin lo akislerini yanstr ve daha geni bir mekan
yanlsamas oluturur. zerlerine Eski Dnya'nn halk hika
yelerinden ve efsanelerinden tasvirler oyulmu on ahap
stun dolambal bir rota izmeden ieride yrmeyi zorla
tm -ayn zamanda gayet kastl bir biimde rastgele enerji
lerin akn keserek dnceli, huysuz byclerin evrele
rinde toplanan auralar bir dereceye kadar datp, kazara
renkli biimlerde ortaya kmalarn engeller. Btn renkler
yumuak toprak kahverengisi ve deniz yeili tonlardr. McA
nally's'e ilk girdiimde kendimi en sevdii eski inine geri d
nen bir kurt gibi hissetmitim. Mac kendi birasn, daha do
rusu ale'ini1 yapar ve bu ehirde bulabileceinizin en iyisidir.
Yemekleri odun frnnda pier. Ve Mac'e gre, sipariiniz ha
zr olduunda pekala bara kadar yryp kendiniz alabilirsi
niz. Benim tarzmda bir yerdir.
Morglarla yaptm telefon grmelerinden hibir ey
kmad iin Monica Sells'in avansmetan birka banknotu
kendime sakladm ve McAnally's'e gittim. Byle bir gnn
sonunda biraz Mac'in ale'inden imeyi ve baka birinin piir
dii yemekten yemeyi hak ediyordum. Hem eve gidip
Johnny Marcone'un tetikisi Tommy Tomm ve kz arkada
Jennifer St.anon zerinde kullanlan lm bysn yapan
her kimse, bunu nasl becerdiini anlama almalarna giri
likten sonra nmde uzun bir gece olacakt.
Bara oturduumda Mac, "Dresden," diyerek beni karla
d. Lo, rahat salon arkadaki bir masada oturmu, satran oy
) Ale: stten nayalanm bir bira cinsi. -n

63
nayan, gz ainalm olan iki adam dnda botu . Mac uzun
boylu, neredeyse srk gibi bir adamd. Ya belli olmuyordu,
ama bilgelie ve kuvvete sahip olduunu gsteren bir taraf
vard, dolaysyla elli yandan gen olduunu sanmyordum .
a gzleri ve nadiren taknd , muzipe bir glmsernesi
vard. Mac asla fazla konumaz, ama konutuu zaman nere
deyse hep dinlemeye deer eyler syler.
"Selam Mac," diye onu selanladn. "Amma gn oldu ha.
Bana bir biftekli sandvi, patates kzartmas ve ale ver."
"H," dedi Mac. Ale'inden bir ie at ve onu lk haliyle
bardaa dkmeye balad. Bu arada arkama, orta mesafeye
bakyordu. Bunu herkese yapar. Mteri kitlesi gz nne
alndnda onu sulayaman. Ben de onlarn yzne bakna
y gze alanazdn .
"Madison'da olanlar duydun mu?"
"H," diye onaylad.
"Naho bir i."
Belli ki byle anlamsz bir yoru m, hamurtulu bir cevab
bile hak etmiyordu. Mac i kimi nme koydu, barn arkasn
daki fmna dnp odunu kontrol etti ve eit stma salamas
iin ileri geri oynatt.
Yakmda duran okunmu bir gazeteyi aldm ve balklara
gz attm. "Hey , una bak. Bir Gz saldrs daha. Tanr a
kna, bu meret crack'ten beter." Makale bir mahalle bakkal
nn patlamaya mahkum olduuna ikna olmu, kaderden n
ce davranmak isteyen iki Gz bamlsnn bakkah nere
deyse yok etmesini ayrntlaryla anlatyordu.

64
"H . "
"Hi byle bir ey grdn m?"
Mac ban iki yana sallad .
Makaleyi okuyarak, "Bu meredin sana nc gr ver
diini sylyorlar," dedim. Her iki baml da olay yerinde
dp kaldktan sonra hastaneye yatrlmt ve kritik du
rumdayd. "Ama ben ne dnyorum biliyor musun?"
Yemek piiren Mac dnp bana bakt.
"Ben bunun mmkn olduunu sanmyorum. Ne sama
lk ama. Bu zavall ocuklara by yapabilecekleri fikrini sat
maya alyorlar."
Mac bayla onaylad .
"Eer b u ciddi bir i olsayd mdrlk imdiye kadar be
ni aram olurdu."
Mac omuz silkip frna geri dnd. Sonra a gzle yuka
r bakt ve barn arkasndaki aynadan gelen lo akse dikkatle
gzlerini dikti.
"Harry," dedi, "izleniyorsun ."
Gnn byk bir blmn ok tedirgin geirdiim iin
omuzlarnn ani bir sancyla skmasna engel olamadm.
Her iki elimle kupan kavradm ve zihnime birka szde La
tince ifade getirdim. Birinin bana zarar vermeye niyetli olma
s ihtimaline kar kendimi korumaya hazr olmamn asla za
rar olmazd. Eski psk aynadan yansyan akisten birinin,
bulank bir eklin yaklamasn izledim . Mac istifini bozma
dan yemek piirmeye devam etti. Mac hibir eye pek istifini
bozmazd.

65
Kendi etrafmda dnmeden kadnn parfmnn koku
sunu aldm. "Ah, Bayan Rodriguez," dedim. "Sizi grmek her
zaman byk bir zevk."
Kadn benden iki adm uzakta aniden durdu, belli ki te
lalanmt. Bir byc olmann avantajlarndan biri, insan
larn yaptgnz herhangi bir eyi, o anda akllarna baka bir
aklama gelmiyorsa, her zaman byye atfetmeleridir. Muh
temelen, onu gizemli bir ekilde grmeden tanmarn mistik
glerime baglamak varken, parfmnn kimligini ele verdi
ini aklnn ucundan bile geirmeyecekti.
"Hadi ama," dedim. "Otur. Sana bir iki smarlayaym ve
bu arada bir ey aniatmay reddedeyim."
"Harry," diye uyard beni, "buraya i iin gelip gelmedigi
mi bilmiyorsun." Yanmdaki bar taburesine oturdu . Orta
boylu, arpc, karanlk bir gzellie sahip bir kadnd. Tiril
tiril bir i ceketi ve etek, orap ve topuklu ayakkab giymiti.
Ensesine kadar inen koyu renk ve dz salar dzgn bir ke
simle krplmt ve alnnn koyu derisi zerinde ikiye ayrl
yor, koyu renk gzlerinin tembel cazibesini vurguluyordu.
"Susan, eer iin olmasayd burada olmazdn," diye onu
azarladm. "Branson'da iyi vakit geirdin mi?"
Susan Rodriguez Ortabat'daki her eit doast ve para
normal olay ele alan bir tabloid dergi olan Chicago Areane'de
alan bir muhabirdi. Derginin ele ald olaylar ogunlukla
una benzer eylerdi: 'Maymun Adam, Elvis'in Gayrimeru
ocuguyla Grld' veya 'JFK'in Mutant Hayaleti ekil De
gitiren lzci Kz Kard'. Ama Areane ok nadiren de olsa

66
gerek bir haber verirdi. l 994'te Milwaukee ehrinin tama
mnn iki saatliine ortadan kaybolduu Unseelie lstilas gi
bi. ehir yok olup gitmiti. Devlet uydusu resimlerinde nehir
vadisi aalarla kapl; herhangi bir canl ve insan yerleimi
izinden yoksun grnmt. Btn iletiim kesilmiti. Ar
dndan, birka saat sonra gerisingeri gelmiti ve ehirdeki hi
kimsenin bir eyden haberi yoktu .
Rodriguez geen hafta Branson'da yaptm aratrmada
da ortalkta dolanmt. tk ie balamamn hemen ardndan
yaymlanan bir kapak haberi iin benimle grme yaptn
dan beri beni izliyordu. Hakkn vernem gerekiyordu -ig
dleri vard. Ban trl trl belalara sokmasna yetecek
kadar da merak. . . llk grmemizin sonunda, grme yap
t kiinin bir ynn aratran hevesli gen bir muhabir
olarak beni oyuna getirip benimle gz gze gelmiti. Ruh ba
kmzdan sonra baylan kadn ite oydu.
Bana sntt . Smndan holanyordum. Dudaklanna il
gin bir hava veriyordu, ki onunkiler normalde de ekiciydi .
"Kalp, gsteriyi izlemeliydin," dedi. "ok etkileyiciydi."
antasn bann zerine koydu ve yanmdaki iskemlenin ze
rine kayd.
"Almayaym," dedim. "Bana gre olmadndan gayet
eminim."
"Editrm yazm ok beendi. Bir tr dl kazanacana
inanm durumda."
"Gzmde canlandrabiliyorum," dedim. '"Uyuturucu
Kullanan Country Yldzna Gizemli Grntler Dadand .'

67
Gerekten vurucu bir paranormal gazetecilik rnei." Ona bir
bak attm ve korkusuzca bakma karlk verdi. Dalga gei
imin onu rahatsz edip etmediini grmeme izin vermedi.
"Bugn zel Soruturmalar mdrnn seni aradn
duydum," dedi. Bana doru eildi, yle ki aaya bir gz at
mamla beyaz gmleindeki V'yi ilgin bir adan grmem i
ten deildi. "Bundan bahsetmen beni ok mutlu edecektir
Harry." Ksack bir sre boyunca bir eyler vaat eder ekilde
glmsed i .
Neredeyse ben de ona glmseyecektim. "Kusura bak
ma," dedim. "ehirle standart bir gizlilik szlemem var."
"O halde kaytd bir ey, h?" diye sordu . "Sylentiye g
re bu cinayetler olduka sansasyonelmi."
"Sana yardm edemem Susan," dedim. "Canm alsalar
sylemem, vesaire vesaire. "
"Sadece bir ipucu," diye bastrd. "Bir yorum sz. Birbi
rini ok ekici bulan iki kiinin birbiriyle paylat bir ey."
"O iki kii de kim acaba?"
Bir dirseini tezgaha koydu ve enesini eline dayayarak be
ni kslm gzlerinin ve uzun kirpiklerinin arasndan incele
di. Bu kadnn beni cezbeden taraflarndan biri, haberlerinin
peinden giderken cazibesini ve kadnsln acmaszca kul
lanmasna ramen, gerekte ne kadar da ekici olduuna da
ir hibir fikrinin olmamasyd -geen yl onun iine baktm
da bunu grmtm. "Harry Dresden," dedi, "tam anlamyla
ldrtc bir adamsn ." Gzlerini biraz daha kst. "Bir kere bi
le bluzumdan aaya bakmadn, deil mi?" diye beni sulad.

68
Ale'imden bir yudum aldm ve elimle Mac'e ona da bir
kupa doldurmasn iaret ettim. yle de yapt. "Suluyum . "
"imdiye kadar ou erkek dengesini yitirirdi," diye ika
yet etti. "Sahi senin kaybetmen iin ne gerekiyor Dresden?"
"Kalbim ve zihnim temiz," dedim. "Beni doru yoldan
saptramazsn."
Bana bir an hayat knklyla bakt . Sonra ban arkaya
atarak gld . lyi de bir gl vard, genizden ve canl . Gl
d srada yalnzca bir saniyeliine gsnn iine baktm.
Saf bir kalp ve zihin sizi sadece bir yere kadar gtrr -er ya
da ge hormonlar da sz alr. Yani, artk bir ergen filan dei
lim, ama bu konularda tam olarak uzman da saylmam. Pro
fesyonel kariyerime olan' ilgimin baskn ktn syleyebilir
siniz, ama asla kztarla kmaya ya da genel olarak kar cin
se ayracak fazla zamanm olmad. Zaman bulduumda da
sonu ok iyi olmad.
Susan tandm biriydi -ekiciydi, zekiydi, sevimliydi,
motivasyonlar ak, basitti ve drste onlarn peinden gi
diyordu. Benimle flrt etmesinin nedeni sadece ekici oldu
umu dnmesi deil, ayn zamanda bilgi istemesiydi. Ba
zen istediini alyordu. Bazen alamyordu. Bu seferki, Su
san'n ve Areane'in dokunabileceinden ok daha scakt ve
eer Murphy birine olanlar hakknda tyo verdiimi duyarsa
kalbimi le yemei niyetine iki ekmek dilimi arasna koyup
yerdi.
"Bak sana ne diyeceim Harry," dedi. "Sana baz sorular
sorsam ve sen de onlara evet ya da hayr diye cevap versen?"

69
"Hayr," dedim hemen. Lanet olsun. Kt bir yalancym
dr ve bunu anlamak iin Susan gibi zeki bir muhabir olma
ya gerek yoktu.
Gzleri neeli ve eytani bir hrsla parlad. "Tommy
Tomm paranormal bir varlk tarafndan ya da paranormal bir
yntemle mi ldrld?"
Tekrar, "Hayr," dedim inatla.
"Paranormal bir yntemle ldrlmedi mi, yoksa ldren
paranormal bir varlk degil miydi?"
Yardm isteyecekmi gibi Mac'a gz attm. Mac beni kaale
almad. Mac taraf tutmaz. Aklldr.
"Hayr, sorulara cevap vermeyecegim," dedim.
"Polisin elinde hi ipucu var m? pheli var m?"
"Hayr."
"Sen kendin bir pheli misin Harry?"
Rahatsz edici bir dnce . Usanm bir halde, "Hayr,"
dedim. "S usan . . . "
"Cumartesi akam benimle akam yemei yemeye ilirazn
olur mu?"
"Hayr! Ben . . . " Gzlerimi krparak ona baktm. "Ne?"
Bana glmsedi, zerime egildi ve yanagrndan pt. O
kadar begendigim dudaklarnn verdigi his ok ama ok ho
tu . "Sper," dedi. "Seni evinden alrm. Dokuz civan iyi mi?"
"Az nce bir ey mi kardm?" diye sordum.
Ban egdi. Koyu gzleri neeyle ldyordu. "Seni muh
teem bir akam yemegine gtrecegim. Hi Pump Room'da
yedin mi? Ambassador East Oteli'nde?"

70
Bam iki yana salladm.
"lnanamayacan kadar gzel biftekleri var," diye garanti
verdi. "ok da romantik bir ortam. Ceket ve kravat zorunlu .
Ayariayabilir misin?"
Dikkatli bir ekilde, "Hmm. Evet?" dedim. "Bu seninle
kp kmayacam sorusunun cevab, deil mi?"
"Hayr," dedi glmseyerek. "O seni oyuna getirerek ald
m cevap, bu yzden o konuda kmazdasn. Yalnzca kot
ve dmeleri aada Bat tipi gmlekler dnda giysin oldu
undan emin olmak istedim."
"Ah. Evet," dedim.
Yine , "Sper," dedi ve ayaa kalkp antasn alrken beni
bir kere daha yanarndan pt. "Cumartesi grrz yley
se. " Geri ekildi ve yine hzla o srltnaya benzeyen kk g
lmsemesini taknd. ok ekici, ihtirasl ve albenili bir man
zarayd bu. "Orada olacam. evkle. "
Dnp dan yrd. Taburemde kayklp arkasndan
bakakaldm. Bakarken azm ald ve bardan aa kayp ye
re dt.
Az nce bir kma teklifini mi kabul etmitim? Yoksa bir
sorgulama otun..munu mu?
"Muhtemelen ikisini de," diye mrldandm.
Mac biftekli sandvicimi ve patates kzartman arparak
nme koydu. Suratszca bir miktar para koydum, o da s
tn verdi.
"Tek yapaca ona vermemem gereken bilgileri benden
hileyle almaya almak olacak Mac," dedim.

71
Mac, "H," diye onaylad.
"Neden evet dedim ki?"
Mac omuz silkti.
"O gzel," dedim. "Zeki. Seksi ."
"H.''
"Yerimde hangi kendinden emin adam olsa ayn eyi ya-
pard."
"H," diye homurdand Mac.
"Eh. Belki sen deil. "
Mac yumuayarak hafife glmsedi.
"Yine de bu benim bama orap recek. yle birinden
holandm iin ldrm olmalym." Sandvicimi elime al
dm ve iimi ektim.
"Aptal," dedi Mac.
"Az nce zeki olduunu syledim Mac."
Mac'in yznden yine o glmseme gelip geti ve oldu
undan ok daha gen, neredeyse bir olan gibi grnmesi
ne neden oldu. "O deil," dedi. "Sen."
Akam yemeimi yedim. Hakl olduunu kabul etmem
gerekiyordu.
Bu planlanma omak sokuyordu. Sells'in gl evinin ev
resine baknma ve bilgi edinme fikrim en iyi geceleyin uygu
lanabilirdi. Ve imdiden sonraki akam Bianca ile konuma
y planlamtm, zira iimden bir ses Murphy ile Carmicha
el'n dii vampiri ibirliine ikna edemeyeceklerini sylyor
du. Yani Lake Providence'a bu gece direksiyon sallamarn ge
rekecekti, nk artk cumartesi akamn da Susan ile yeme-

72
im d<:>ldurmutu -ya da en azndan gece yarsndan nceki
ksmn.
Gecenin kalan ksmnn da dolu olmas ihtimalini dn
dm zaman azm kurudu. Bu iler belli olmazd. Bam
dndrm, budala gibi grnmeme neden olmutu ve
muhtemelen Areane'in pazartesi sabah kacak says iin
benden daha fazla bilgi edinmek zere bildii btn numa
ralar deneyecekti. te yandan seksiydi, zekiydi ve beni en
azndan biraz ekici buluyordu. Bu da yalnzca konuma ve
akam yemeinden daha fazlasnn olabileceini gsteriyor
du. yle deil mi?
Mesele daha fazlasnn olmasn gerekten isteyip isteme
diimdi.
llk akm ktye gittiinden beri ilikilerde acnacak ka
dar baarsz olmutum. Yani, birok ergen olan ilk ilikisin
de uvallar.
Ama aralarnda, ilikide olduu kz ldren ok fazla
yoktur.
ok fazla eski hatray su yzne karmasn diye o d
nce zincirinden kandm.
Mac bana aklama niyetine, "Mister," diye hamurdanarak
bir artk torbas uzattktan sonra McAnally's'ten ayrldm.
Kedeki satran ma hala devam ediyor, her iki oyuncu da
pipolarndan tatl kokulu duman bulutlar karyorlard.
Arabama doru yrrken Susan ile nasl ilgileneceimi z
meye altm. Dairemi temizlernem gerekir miydi? Bu gece
nin ilerleyen saatlerinde gl evinde yapacam bynn b-

73
tn bileenleri elimde var myd? Bianca ile konutuum za
man Murphy kplere binecek miydi?
Arabaya binerken yanamda hala Susan'n pcnn
izini hissedebiliyordum.
Afallam halde bam iki yana salladm. Biz byclerin
kurnaz olduunu sylerler. Ama inann bana, kadnlar hak
knda hi ama hibir ey bilmiyoruz.

74
ALTI

Eve vardmda Mister ortalkta yoktu, ama yine de yeme


i tabana braktm. Eninde sonunda beni eve ge geldiim
iin affedecekti. Mutfamdan ihtiyacm olan malzemeleri al
dm -koruyucu madde iermeyen taze piirilmi ekmek, bal,
st, taze bir elma, keskin, gm bir ak ve kendi kendime
bir tikaac ktnden oyduum tabak, kase ve kupadan
oluan kck bir akam yemei takm.
Yeniden arabama dndm, Kaplumbaa artk gerekten
mavi deildi , zira iki kapsndan biri yeil, dieri beyaz bir
kopyayla deitirilmiti ve ndeki bagaj blmesinin kapa
nn da krmz bir yedeiyle deitirilmesi gerekmiti, ama is
mi yapp kalmt. M ike sper bir tamircidir. Asla n kapor
tada delik am yanklar ya da kaplann her ikisini de kulla
nlmaz hale getirmi pene izleri hakknda sorular sonnam
tL Byle bir hizmetin karln deyemezsiniz.
Kaplumbaa'y altrdm, 1-94 otoyoluna kp Michigan
Gl'nn kysn dolatm ve ksa sre Indiana'nn iinden

getikten sonra Mic igan eyalet snnn atm. Lake Provi-

75
dence byk evlerin ve yaygn arazilerin bulunduu pahal,
st snf bir toplulukru. Orada araziye sahip olmak ucuza
kmazd. Victor Sells orada bir eve sahip olabildiine gre
SilverCo'daki eski iinde iyi para kazanyor olmalyd.
Gl kys yolu kaln, yksek aalarn ve inili kl te
pelerin arasndan geerek sahili katediyordu. Mlkler iyice
yaylmt , aralarnda yzlerce metre mesafe vard. ounlu
u itlerle evrelenmiti ve kaps yolun sa tarafndayd ; ku
zeye yol aldm iin gln ters ynndeydi. Sells'lerin evi
yolun gl kysnda grdm tek evdi .
Iki tarafnda aalar olan, dzgn bir akl yol gl kys
yolundan Sells'lerin evine doru uzanyordu. Bir yarmada g
le doru km yapyor, eve ve hibir sandaim bal olmad
kk bir iskeleye yetecek kadar yer brakyordu. Ev Lake
Providence topluluunun geri kalannn standartlarna gre
byk deildi. tki kat olarak ina edilmi, ok modem bir ko
nuttu -bol miktarda imen ve kesilme, cilalanma ekline ba
klrsa alaba gre daha sentetik bir ey havas verilmi ahap
ieriyordu. Yol evin arkasna doru kvnlyordu. Orada bir ta
rafa dikilmi bir potann evresinde beerli takmlarla basket
bol oynamaya yetecek byklkte bir zel araba yolu ve o yo
la bakan, evin ikinci katna geilen ahap bir gverte vard.
Mavi Kaplumbaa'y evin arkasna srdm ve orada park
ettim. Malzemelerim siyah naylon bir srt amasndayd , onu
da yanma alarak arabadan dar ktm ve hacaklarm es
nettim. Glden gelen esinti biraz rpertecek kadar serin ol
duu iin kolsuz pardsm karnnn zerine kapadm.

76
llk izlenimler nemlidir ve igdlerimin ev hakknda
syleyeceklerini dinlemek istiyordum. Uzun bir sre dur
dum ve sadece bam kaldnp eve baktm.
Igdlerimin can Mac'in ale'inden bir ie daha ekiyor
olmalyd. Mekann bir sr hafta sonu tatilinde bir aileyi mi
safir etmi pahal bir meskene benzedii dnda pek bir ey
sylemediler. Eh, igdnn ie yaramad yerlerde zeka dev
reye girmeli. Neredeyse her ey hayli yeniydi. Evin evresinde
ki imler bu k boyunca biilmeyi gerektirecek kadar uzam
t. Basket potasndaki a sk sk kullanldn belli eden bir e
kilde uzam ve gevemiti. Btn perdeler ekiliydi.
Gvertenin altndaki imlerde krmz bir ey parlyordu,
onu almak iin gvertenin altna gittim. Bir fotoraf filmini fo
torafya brakrken kullandnz trden krmz renkli, gri
kapakl, plastik bir film kutusuydu. Film kutulan bazen kul
landm eitli malzemeleri tutmak iin ie yaryordu. Kutu
yu pardsmn cebine tktm ve ineelememe devam ettim.
Aslnda mekan pek de aile meskenine benzemiyordu . Zen
gin bir adamn yarmadann aalannn gerisine yerlemi,
merakl gzlerden uzak ak yuvasna benziyordu. Veya aylak
bir bycnn gelip yeni yeteneklerini, yarda kesilme kor
kusu olmadan denemesi iin de ideal bir konum olabilirdi.
Victor Sells'in tezgah kurup pratik yapmas iin iyi bir yerdi.
Evin evresini abucak dolatm, n ve arka kaplar , hat
ta gvertedeki, byk ihtimalle bir mutfaa kan kapy bi
le denedim. Hepsi kilitliydi . Aslnda kilitler bir engel deildi,
fakat M onica Sells beni evin iine deil, yalnzca evresine

77
gz atmaya davet etmiti. insanlarn evlerinde davet edilme
den cirit atmann kt bir auras vard. Vampirlerin bir kural
olarak onu yapmalarnn sebeplerinden biri de buydu -hali
hazrda Yokdiyar dnda tek para olarak kalmay zor bece
riyorlard. Benim gibi bir insan byc iin zararl deildi,
ama aslnda byyle yapmaya altnz herhangi bir eyi
engelleyebilirdi. Ayrca hi terbiyeli bir davran deildi. De
diim gibi, ben eski moda bir adamm.
Elbette n pencereden baknca grebildiim TekTronic
Gvenlik kontrol panelinin de kararmda biraz pay oldu
-sistemi byyle ie yaramaz bir plastik ve tel demetine e
virebilirdim, ama birok gvenlik sistemi haber vermeden
aniden almay keserlerse, gvenlik irketinde bir alarm
harekete geirir. Her halkarda faydas1z bir egzersiz olurdu
-gerek bilgi baka yerlerdeydi.
Yine de bir ey beni rahatsz ediyordu. imde evin tam
olarak bo olmad hissi vard. Bir nseziyle n kapya bir
ka kere vurdum. Zili bile aldm. Kimse kapya baknad ve
ieride k da yanmyordu. Omuz silktim ve bo p kutu
lannn yanndan geerek tekrar evin arkasna yrdm.
lte bu biraz tuhaft. Yani, evde bir sredir kimse kalma
m olsa bile pte bir eyler olmasn beklerdim. p karo
yonu zel araba yolunu tamamen katedip p kutularn m
almt? Bu pek olas grnmyordu. Eer Sells ailesi hafta
sonu eve geldiyse ve pn boaltlmasn istediyse ayrlrken
p zel yol zerinde, anayola yakn bir yere braknalar
mantkl olurdu. Grne gre, bu da plerin bo p

78
kutularn anayolun kenarna braktklan anlamna geliyor
du. Biri onlar yeniden evin yanna getirmi olmalyd.
Elbette bu Victor Sells olmak zorunda deildi. Bir komu
filan da olabilirdi. Belki de Victor Sells plere p kutula
rn anayoldan eve tamalar iin bahi vermiti. Ama bu
devam etmem iin bir sebep veriyordu, zira evin btn haf
ta boyunca bo kalmadna dair bir ipucuydu.
Evi ardmda braktm ve gle doru yrdm. Gece esin
tili ama bulutsuzdu ve biraz da serindi. Uzun yal aalar
rzgar altnda gcrdyor ve inliyordu. Henz sivrisinekterin
aztnas iin ok erkendi. Tepedeki ay dolunaya yaknd ve
ara sra bir bulut puslu bir rt gibi ayn zerinden kayp gi
diyordu.
Peri yakalamak iin mkemmel bir geceydi.
Gl kysnn yaknnda olan toprak bir alandaki yaprak
lar ve dallar temizledim ve srt antamdan gm ba
kardm. Ban sapn kullanarak topraa bir daire izdim,
sonra dairenin olduu yeri zihnime not ederek zerini yine
yapraklar ve dallarla rttm. Konsantrasyonumu daireye y
nelterek herhangi bir gcn iine kaymasna ve tuza boz
masna izin vernemeye zen gsterdim. Sonra dikkatle al
arak kk kupay ve kab yere koydum. Kupann iine bir
yksk dolusu st dktm ve srtmdaki kk plastik ay
dan dktm balla kab svayarak doldurdum.
Sonra yanmda getirdiim ekmekten bir para kopardm
ve baparmam bakla kestim. Ayn gm altmda de
rimde bir para koyu renk kan birikti. Baparmam hafife

79
kaba ekmein alt ksmna dokundurarak kan emmesine izin
verdim. Ardndan ekmei kanl taraf a$a gelecek ekilde
kk taban zerine koydum.
Tuzam hazrd. Tehizatm toplad:n ve aalarn rt
sne ekildim . .
Bir periyi yakalamak iin anlamanz gereken iki by bil
gisi vardr. Bunlardan biri, gerek isimler kavramdr. Btn
dnyadaki her eyin kendi ismi vardr. simler tek bir zel bi
reyle ilikili benzersiz sesler ve szck ahenkleridir -bir tr
tema mzii gibi. Neredeyse bir bycnn bir kiinin sa
teline, trnak kesiklerine ya da kanna sahipse ona eriip do
kunabilmesi gibi, bir eyin ismini biliyorsanz kendinizi
onunla by anlamnda ilikilendirebilirsiniz. Birinin telefon
numarasn bildiinizde onu arayp konuabilmeniz gibi, bir
eyin ismini biliyorsanz onunla bir by ba yaratabilirsi
niz. Ama sadece ismi bilmek yeterli deildir: Onu tam olarak
nasl sylemeniz gerektiini de bilmeniz gerekir. lki john
Franklin Smith'ten size isimlerini sylemelerini isteyin, ton
da ve telaffuzda ince farklar olduunu, er birinin sahibine
zg olduunu greceksiniz. Bycler bir tr dev fihrist gi
bi yaratklarn, ruhlarn ve insanlarn isimlerini toplama ei
limindedirler. Ne zaman iinize yarayaca hi belli olmaz.
lhtiya duyacanz dier by bilgisi, by dairesi teori
sidir. ou by bir eit daire ierir. Bir daire izmek bir
bycnn yapmaya alt eye yerel bir snr koyar.
Onun bysn artmasna, odaklamasna ve daha net bir
ekilde ynlendirmesine yardmc olur. Bunu dairenin evre-

80
sinin tanmlad, rastgele by enerjisinin gemesini nle
yen, onun kullanlabilmesi iin dairenin iinde tutan bir tr
perde oluturarak yapar. Bir daire oluturmak iin onu zemi
ne izer ya da bir avu insanla ellerinizi birletirir ya da tt
s yayarak ortalkta dolar ya da dier yntemlerden her
hangi birini uygular ve bu srada daireyi izmekteki amacn
za odaklanrsnz. Sonra devreyi kapamak iin onu kk bir
enerji kvlcmyla balarsnz ve bylece hazr olmu olur.
Bu dairenin yapt baka bir ey de periler, hatta iblisler
gibi by yaratklarnn gemesini nlemektir. Ho, deil mi?
Genellikle bu onlar darda tutmak iin kullanlr. Onlar
ieride tutacak bir daire oluturmak ise biraz daha ustalk is
ter. Kan ite burada devreye girer. Kanla beraber g gelir.
Eer birinin kannn bir ksmn alrsanz, bunun metafizik
sel bir nemi, bir tr enerjisi vardr. Eer gerekten o yolla
enerji almak istemiyorsanz (vampirler gibi) bu enerji ok az
dr, ama bir daireyi kapamak iin yeterlidir.
Amk nasl yapldn biliyorsunuz. Ama evde denemeni
zi nermem. Bir eyler ters giderse ne yapacanz bilmiyor
sunuz.
Aalara ekildim ve istediim zel perinin ismini syle
dim. Yuvarlanan bir heceler dizisiydi, aslnda hayli gzeldi
-zellikle de bu peri onunla daha nceki btn karlama
lanmda Tf-tf ismiyle anld iin. lsimle beraber irademi
dar ittim ve onu bir ar, perinin gnll olarak bu tarafa
doru gezinmesine neden olacak kadar incelikli bir ey hali
ne getirdim. En azndan teoride byle olacakt.

Bl
Ismi mi neydi? Ltfen ama, byclerin byle bir bilgiyi
ylece akladn m dnyorsunuz? O ismi renmek
iin neler ektiimden haberiniz yok.
Yaklak on dakika sonra Tf titreerek Michigan G
l'nn zerine geldi. Onu nce ayn, glde yavaa yuvarla
nan dalgalarn kenarndaki aksi zannettim. Tf en fazla on
be santimetre uzunluundayd. Srtndan ve solgun, gzel,
minik insans gvdesinden filizlenmi gm yusufuk ka
natlar peri efendilerinin grkemini yanstyordu. Gm bir
k halesiyle evriliydi. lpeksi, kk bir yele eklindeki ka
ba sa bir cennetkuunun tylerini andryordu ve eflatun
renkliydi.
Tf ekmee, ste ve bala baylrd -bu kk perilerde
yaygn olarak grlen bir zaaft. Genellikle bala ulamak iin
bir kovan dolusu aryla kapmaya istekli deillerdir ve yk
sek teknolojili mandralar sektrn byk ksmn ele geir
diinden beri Yokdiyar'da da tam bir bal ktl vard. Tabii
ki ekmek yapmak iin kendi budaylarn yetitirmek, bi
rnek, dvmek ve sonra da deirmende una dntrp ek
mek yapmak gibi bir huylan da yoktur.
Tf ihtiyatla yere kondu ve evredeki aalar tarad. Be
ni grmedi. Azn sildiini ve bir eliyle oburca midesini
ovuturarak minyatr akam yemei takmnn evresinde
yavaa daire izdiini grdm. Bir kere ekmei alp daireyi
kapadktan sonra onu serbest brakmak iin bilgi pazarl
yapabilecektim. Tf blgedeki kk bir varlk, Yokdiyar
iin alan bir tr liman iisiydi. Victor Sells hakknda bir

82
ey gren biri varsa, Tf ya o gren birinin ta kendisi ya da
gren biriyle tank kacakt.
Tf bir sre duraksad. Yemein evresinde ileri geri k
mldanyor, ama yavaa yaklayordu. Periler ve bal. Perva
neler ve alev. Tf daha nce de birka kere bu tuzaa d
mt; perilerin doasnda hatralar ok uzun sre akllarn
da tutmak ya da temel zelliklerini deitirmek yoktu. Yine
de nefesimi tuttum.
Peri nihayet meldi, ekmei eline alarak bala daldrd,
sonra da oburca silip sprd. Daire zar zor duyabildiim
kk bir . t sesiyle kapand.
Bu kapan Tf zerindeki etkisini hemen gsterdi. Yara
tk kapana kslm bir tavan gibi kk, crtlak bir lk
kopard ve aceleyle kanatlarn rparak gle doru uua
geti. Dairenin evresinde tula bir duvar kadar kat bir eye
toslad ve zerinden kk bir puf sesiyle gm zerrecikten
oluan bir bulut kalkt. Tf homurdand ve topraa, o kk
peri knn zerine dt.
Ben aalardan yaklarken, "Anlamalydm!" diye feryat
etti. Sesi tizdi, ama izgi filmlerde duyduum abartl peri
seslerinden ziyade kk bir ocuun sesine benziyordu.
"imdi o tabaklar nerede grdm hatrladm! Seni ir
kin, sinsi, hoyrat, koca burunlu, dzayakl fani solucan!"
"Selam Tf," dedim. "Geen seferki anlamamz haml
yor musun, yoksa tekrar m zerinden gememiz gereke
cek?"
Tf bana meydan okuyan dik bir bak frlatt ve ayan

83
zemine vurdu. Bu darbenin etkisiyle biraz daha gm peri
tozu etrafa sald. "Beni serbest brak!" diye talep etti. "Yok
sa Kralie'ye sylerim!"
"Seni serbest brakmazsam, Kralie'ye syleyemezsin," diye
dikkatini ektim. "Hem ekmek, st ve baldan oluan bir tu
zaa yakalanacak kadar apal herhangi bir i damlas peri
si hakknda ne syleyeceini sen de benim kadar iyi biliyor
sun."
Tf meydan okurcasna ellerini gsnn zerinde ka
vuturdu. "Seni uyaryorum fani. Ya beni hemen serbest b
rakrsn ya da peri bysnn berbat, korkun, kar konu
lamaz gcn hissedersin! Dilerini rtp azndan dke
ceim! Gzlerini yuvalanndan skeceim! Azn gbreyle,
kulaklarn solucanlada dolduracam!"
"Elinden geleni ardna koyma," dedim. "Sonra o daireden
kmak iin ne yapman gerektii hakknda konuabiliriz."
Blfn grmtm. Her zaman gryordum, ama muh
temelen aynntlar pek iyi hatrlamayacakt. Birka yzyl ya
arsanz kk eyleri unutma eiliminde olursunuz. Tf su
rat ast ve minik ayaklarndan birini savurarak bir miktar pe
ri tozu kaldrd. "En azndan korkmu numaras yapabilirdin
Harry."
''Pardon Tf. Zamanm yok."
Tf, "Zaman, zaman," diye ikayet etti. "Siz fanilerin tek
dnd zaman mdr? Herkes zamandan ikayet ediyor!
Btn ehir ge kaldk diye lklar atp kornalarna aslarak
saa sola koturuyor! Eskiden iyiydiniz, biliyorsun."

84
Sylevini iyi huylulukla dinledim. Her halkarda, Tf as
la zihnini gerekten bktracak kadar uzun sre ayn konuya
odaklayamazd.
"Ah, siz solgun, hrltl ocuklar gelmeden nce burada
yaayan insanlar hatrlyorum. Ve onlar asla lserden ya da
baka hastalk . . . " Tfn gzleri yeniden ekmek, st ve bala
ynelip parlad. O yana dogru seirtti, kalan ekmegi kapt ve
oldugu gibi bala bandrp oburca, ku gibi hareketlerle silip
sprd.
"Bu gzelmi Harry. Iinde kimi zaman rastladgmz o
tuhaf maddeden yok."
"Koruyucular," dedim.
"Neyse ite. " Tf st de bir dikite iip bitirdi, sonra he
men srtst yere ylp yuvarlak karnma vurdu. "Pekala,"
dedi. "imdi beni serbest brak."
"Henz deil Tf. nce bir eye ihtiyacm var."
Tf kalarn atarak bana bakt. "Siz bycler. Hep bir
eye ihtiyacnz var. Gerekten o gbre hareketini yapabilirim,
biliyorsun." Ayaa kalkt, kollarn marurca gsnn ze
rinde kavuturdu ve bana sanki ondan on iki kat daha uzun
deilmiim gibi bakt. "Pekala," dedi kibirli bir sesle. "Cmert
e mutfandan istifade etmemi salamana karlk tek bir
ehemmiyetsiz talebini sana bahetmeye tenezzl edeceim."
Glmernek iin kendimi zor tuttum. "ok naziksin."
Tf burun kvrd ve her naslsa kk, ucu kalkk ve ba
sk bumunun zerinden bana kmseyerek bakmay becer
di. "Hem iyiliksever hem de bilgelik dolu bir tabiatm vardr."

85
Sanki bu ok byk bir bilgelikmi gibi bamla onayla
dm. "H h. Bak Tf. Son birka gecedir buralarda mydn
veya olan birini tanyor musun bilmek istiyorum. Birini ar
yorum ve buraya gelmi olabilir."
"Bunu sana sylersem," dedi Tf, "kukusuz tuhaf bir
rastlant eseri evreme sarlm olan bu daireyi yok edecein
sonucunu karyorum?"
Tm ciddiyetimle, "Bu makul olacaktr," dedim.
Tf bunu zihninde tartyormu, ibirlii yapnama eili
minde olabilirmi gibi bir havaya brnd, sonra bayla
onaylad. "Pekala. lstediin bilgiyi alacaksn. Beni serbest b
rak."
Gzlerimi kstm. "Emin misin? Sz veriyor musun?"
Tf yine ayan yere vurup gm peri tozu zerrecikleri
kaldrd. "Harry! Dramann iine ediyorsun!"
Kollarm kavuturdum. "Sz verdiini duymak istiyo-
rum."
Tf ellerini kaldrd. 'Tamam, tamam, tamam! Sz veriyo
rum, sz veriyorum, sz veriyorum! renmen gereken eyi
aratracam!" Kanadaryla rahata havalanp byk bir ger
ginlikle vzldayarak dairenin iinde umaya balad. "Brak
beni! Brak beni!"
kere sz vermesi bir periden elde edebileceiniz kesin
geree en yakn eydir. abucak daireye gittim ve topraa
izdiim izgiye ayan srterek dairenin dalmasn iste
dim. Daire enerjinin dalmasndan ileri gelen kk bir ts
lamayla bozuldu.

86
Tf minyatr, gm bir kuyrukluyldz andran bir ha
reketle hzla, Michigan Gl'nn sulannn zerine utu ve
tpk Noel Baba gibi panldayarak ortadan kayboldu. Ama
Noel Baba'nn Tften ok daha byk ve daha gl bir pe
ri olduunu sylemem gerek, zaten gerek ismini de bilmi
yorum. Noel Baba'y byl bir daireye hapsetmeye alsam
bile beni bunu yaparken gremezsiniz. Kimsede o kadar b
yk talar olduunu sanmyorum.
Uyuyakalmamak iin volta atarak bekledim. Uyuyakalr
sam Tf ben uyurken bilgiyi bana verme hakkna sahipti,
bylece peri olarak szn yerine getirmi olacakt. Ayrca az
nce onu yakaladm ve kk duruma drdm gz
nne alnrsa, muhtemelen demek iin bir ey yapacakt
-bundan iki hafta sonra bunu hatrlamayacakt bile, ama eer
bu gece eline imkan verirsem bir eek kafasyla uyanabilir
dim ve bunun i iin iyi olacan sanmyordum.
Bu yzden bir aa bir yukar yrdm ve bekledim.
Tf'n bilmek istediim eyi renip gelmesi genellikle ya
rm saat filan srerdi.
Hakikaten yaklak yarm saat sonra peri panldayarak ge
ri dnd ve vzlayarak, net grlemeyen kanatlanyla etrafa
peri tozu saarak bamn evresinde dnmeye balad. "Hah,
Harry!" dedi. "Baardm!"
"Ne rendin Tf?"
'Tahmin et !"
Homurdandm. "Hayr."
"Aa, hadi ama. Sadece kk bir tahmin?"

87
Somurttum. Yorgun ve sinirliydim, ama belli etmemeye
altm. Tf olduu gibi olmaktan kendini alkoyamazd.
'Tf, saat ok ge oldu. Bana syleyeceine sz verdin."
"Hi elenceli deilsin," diye ikayet etti Tf. "Biri senden
bir ey renmek istemedii srece kimseyle kamamana
amamal."
Gzm krparak ona baknca neeyle kahkaha att. "Ha
ha! Buna baylyorum! Seni iziiyoruz Harry Dresden!"
Ite bu endie vericiydi. Aniden bir dzine rntgenci pe
rinin dairemin pencerelerinin etrafnda oyalanmas ve ieriyi
dikizlemesi gzmn nne geldi. Bunu yapmamalarn te
min etmek iin nlemler alnam gerekecekti. Onlardan kork
tuum iin deil. Her ihtimale kar.
Iimi ekip, "Sadece syle unu Tf," dedim.
Tf, "Ite geliyor!" diye tiz bir sesle bard, ben de par
maklarm dzletirip avucum ste gelecek ekilde elimi
uzattm. ll l yanarak avucumun merkezine kondu. Ar
ln zar zor hissedebiliyordum, ama yaratt his ve hale cil
dirnden kk bir elektrik akm gibi geti. Korkusuzca gz
lerimin iine bakt -perilerin iine baklacak bir ruhu yoktur
ve bir faninin ruhunu grseler bile idrak edemezler.
"Tamam!" dedi Tf. "Maviiek ile konutum, o da Albu
run ile konumu, o da Meg Titrekkavak ile konumu, o da
Goldeneyes'n bindii pizza arabasnn dn gece buraya geldi
ini sylediini sylemi!" dedi ve gururla gsn kabartt.
"Pizza arabas m?" dedim hayretle.
Cokuyla, "Pizza!" diye bard Tf. "Pizza! Pizza! Pizza! "

88
Yine kanatlarn rpt. Gzlerimi krparak lanet olas peri to
zunu haprmadan gzlerimden karmaya altm.
Nefes nefese, "Ah, Harry," dedi Tf. "Daha nce hi pizza
yemedin mi?"
"Elbette yedim," dedim.
Tf incinmi gibi bakt. "Peki paylanadn m?"
Iimi ektim. "Bak. Belki de yakn bir zamanda siz ocuk
lara yardmmz iin teekkr etmek zere biraz pizza smar
layabilirim."
Tf neeyle etrafa srayarak bir parmak ucumdan dieri
ne geti. "Evet! Evet! Onlara syleyineeye kadar bekle! Bir
dahaki sefere kimin Tf-tPe gleceini greceiz! "
"Tf," dedim onu sakinletirmeye alarak, "baka bir ey
grm m?"
Tf sinsi ve imal bir yz ifadesiyle kkrdad. "Spor yapan
faniler olduunu ve glerini tekrar kazanmak iin pizzaya
ihtiya duyduklarn syledi!"
"Hangi pizza restoran Tf?"
Peri gzlerini krpt ve illah olmayacak kadar aptalmn
gibi bana gzn dikti. "Harry. Pizza kamyoneti." Sonra g
e doru havaland ve yukardaki aalarn arasmda kaybol
du gitti.
limi ekip bam edim. Tf, Domino's ile Pizza Hut
arasndaki fark bilemezdi. Bir referans sistemine sahip deil
di ve okumasn bilmiyordu -ou peri basl yazdan hi mi
hi holanmazd.
O zaman elimde iki bilgi paras vard. Birincisi, biri bu-

89
raya teslim edilmek zere pizza smarlamt. Bu iki anlama
geliyordu. Birincisi, dn gece burada birileri vard. Ikincisi,
biri o birilerini grm ve onlarla konumutu. Belki de piz
za arabasnn srcsnn izini bulabilir ve ona Victor Sells'i
grp grmediini sorabilirdim.
tkinci bilgi paras, Tfn spor yapmaya atfta bulunmu
olmasyd. Periler fanilerin 'spor yapma' fikrine, iin iinde
bol miktarda plaklk ve ihtiras olmad srece burun kv
rrlard. Sarma dola pen ergenlerin peine taklp onla
ra oyunlar oynamaya pek dknlerdi. Yani herhangi bir
'spor' yaplm olduuna gre, Victor bir tr sevgiliyle bura
ya gelmiti.
Gitgide Monica Sells'in inkar iinde olduunu dnme
ye balyordum. rktc akrep tlsmlar bir yana, kocas
nn ortalkta dolanarak byc olmay rendii filan yoktu.
Uysal ve evcil karsndan sklm herhangi bir kocann bask
altndayken yapabilecei gibi bir kz arkadayla ak yuvasn
da saklanyordu. Takdire ayan bir hareket deildi, ama san
rm buna sebep olabilecek motivasyonlar anlayabiliyordum.
Tek sorun Monica'ya anlatmak olacakt. imden bir ses
rendiim eyleri dinlemek istemeyeceini sylyordu.
Kk taba, kab, kupay aldm ve gm bamla be
raber tekrar siyah naylon srt antama koydum. Ayaklarm
ok fazla yrmekten ve ayakta durmaktan aryordu. Eve
gidip biraz uyumay iple ekiyordum.
Ellerinde ekilmi klc olan adam varln ilan etmek
iin uyarc bir hrt ya da bir by esintisi oluturmakszn

90
karanln iinden belirdi. Benim gibi uzun boyluydu, ama
geni omuzlu ve yaplyd , arln ar bir vakarla tayor
du. Belki elli yandayd, cansz kahverengi salan dzensiz
benekler halinde krlayordu. Benimkine ok benzeyen ama
kollar olan uzun, siyah bir yamurluk giyiyordu; ceketi ve
pantolonu da koyu renklerdeydi -odun kmr ve lacivert.
Gmlei buruuk ve bembeyaz, genellikle sadece smokinler
de grlen renkteydi. Gzleri griydi, kenarlannda hafif kn
klar vard ve tehlikeli grnyordu. Ay hem o gzler
den hem de klcn bann daha parlak olan gmnden
ayn tonda yansyordu. Adam kastl bir ekilde bana doru
yrmeye ve bu arada alak sesle konumaya balad.
"Harry Blackstone Copperfield Dresden. Dierlerini ar
mak ve kendi iradene balamak amacyla gerek isimleri so
rumsuzca kullanmak Bynn Drdnc Kanunu'na aykr
dr," diye monoton bir sesle konutu. "Sana Demokles'in K
lc'nn zerinde olduunu hatrlatrm. Kanunlarn daha faz
la ihlal edilmesine izin verilmeyecek Gelecekteki bir ihlalin
cezas idamdr ve derhal klla infaz edilecektir."

91
YEDi

Hi gecenin bir yars, Michigan Gl'nn kysnda, yl


dzlarn altnda, elinde yaklak on be metre uzunluunda
bir kl olan, amansz grnl bir adamn size yaklat
oldu mu? Olduysa bir profesyonelden yardm isteyin. Olma
dysa, o halde inann bana, dnz kopuyor.
abucak bir nefes aldm; o nefesi verirken adamn vcu
dunu tututuracak ve onu bir kl ynna evirecek bir sz
de Latince ifade telaffuz etmemek iin aba harcamarn gerek
ti. Korkuya kt tepki veririm. Genellikle kamak ya da sak
lanmak gibi saduyulu hareketler yapmam -yalnzca beni
korkutan her neyse ona darbe vurmaya alnm. llkel trden
bir hareket, ama fazla sorguladm bir huyum deil.
Ama refleks kaynakl cinayet birazck an grnd, bu yz
den onu tututurmak yerine bam edim. "lyi akamlar Mor
gan. O kanunlarn periler deil, faniler iin geerli olduunu sen
de benim kadar iyi biliyorsun. zellikle demin yaptm kadar
nemsiz bir ey iin. Hem Drdnc Kanun'u ihlal etmi dei
lim. Teklifimi kabul etme ya da etmeme seeneine sahipti."

92
Morgan'n somurtkan, kay gibi yz biraz daha samurt
kanlat ve aznn kenarlanndaki izgiler uzayp derinleti. "Bu
teknik bir ayrnt Dresden. Aslnda iki ayrnt." Kaba ve gl
elleriyle tuttuu klc yeniden skca kavrad. Dzensizce krla
an salarn Sean Connery'nin baz filmlerinde yapt gibi ar
kada arkuyruu yapmt, ama Morgan'n yz Connery'nin
grnn elde edebilmesi iin fazlasyla dar ve inceydi.
"Varmak istediin nokta nedir?" Gergin ya da erkilenmi
grnmemek iin elimden geleni yaptm. Dorusunu syle
mek gerekirse hem gerilmi hem de etkilenmitim. Morgan
Beki'mdi, By Kanunlar'ndan herhangi birini esnetmedi
imden ya da inemediimden emin olmak iin Beyaz Kon
sey tarafndan bana tayin edilmiti. Ortalkta oyalanyor, o
u zaman beni gzlyor ve bir tr by yapmamdan sonra
genellikle gelip havay kokluyordu. Beyaz Konsey'in beki
kpeinin korktuumu grmesine dnyada izin veremez
dim. Kald ki, Morgan her yerdeki paranayak fanatikleri n ru
huna sadk kalp, bunu bir sululuk iareti olarak alglard.
Yani tek yapmam gereken yzm ifadesiz tutmak ve yor
gunluk yznden hata yapp, bana kar kullanabilecei bir
ey yapmadan veya sylemeden buradan gitmekti.
Morgan dnyadaki en lmcl arclardan biriydi.
Konsey'e sadakatini sorgulayacak kadar zeki deildi; hzl ve
kirli by yapma yeteneiyle ok az kii boy lebilirdi.
Aslnda istedii takdirde Tommy Tomm'un ve jennifer
Stanton'n kalplerini gslerinden skp karacak kadar
hzl ve kirli bir by de yapahilirdi.

93
Kalarn atarak, "Varmak istediim nokta, bana gcn
nasl kullandgn izleme ve onu ktye kullanmarnam sagla
ma grevinin verilmi olmas," dedi.
"Bir kayp ahs vakasyla ilgileniyorum," dedim. "Tek
yaptm biraz bilgi edinmek iin bir ig damlas perisini a
grmakt. Hadi ama, Morgan. Herkes ara sra periler arr.
Bunun hibir zarar yoktur. O yaratklarn zihnini kontrol
ediyor filan deilim. Yalnzca biraz zerlerine eiliyorum."
Morgan, "Teknik bir ayrnt," diye homurdand.
enemi kavgaya hazr bir tavrla ona doru uzattm. Ayn
boydaydk, ama benden yaklak krk kilo fazlas vard. Kendi
me dman edecek daha iyi insanlar seebilirdim, ama gerek
ten asabm bozmutu. "lgnca arkasna saklanmaya hazr ol
duum bir teknik ayrnt. Bu yzden, eer beni sulayacan
bir Konsey toplants dzenlemek istemiyorsan bu tartmay
burada kesebiliriz. Btn planlarn iptal etmelerinin, yolculuk
dzenlemeleri yapmalannn ve sonra da buraya gelmelerinin
yalnzca iki gn kadar sreceginden eminim. O zamana kadar
sana katlanabilirim. Yani, bir grup aksi mi aksi yal adam bir
hi uruna deneylerinden ve ilerinden koparm olursun,
ama gerekten bunun gerekli olduunu dnyorsan. . . "
Morgan kalarn atarak bana bakt . "Hayr. Demez."
Koyu renk yamurluunu at ve silah knna kaydrd. Biraz
gevedim. Kl katiyen adamn en tehlikeli yan deildi, ama
Beyaz Konsey'in ona verdigi yetkinin sembolyd ve eer
sylentiler doruysa, ona kar koyan herhangi birinin by
lerini delip geecek ekilde tlsmlanmt. Dururnurnun asla

94
bu sylentilerin doru olup olmadn renmen salaya
cak kadar ktye gitmesini istemiyordum.
"Bir konuda hemfikir olduumuza sevindim," dedim. "Se
ni yeniden grmek gzeldi ." Yanndan yrmeye baladm.
Ben yanndan geerken Morgan o byk ellerinden birini
koluma koydu ve parmaklaryla beni kavrad. "Henz senin
le iim bitmedi Dresden."
Beyaz Konsey'in Bekisi rolnde hareket ederken Mor
gan'la uramaya cesaret edemezdim. Ama artk o apkay
takmyordu. Bir kere klcn knna soktuktan sonra kendi
bana hareket ediyor demekti ve artk baka herhangi bir
adamdan daha fazla resmi yetkiye sahip deildi -veya en
azndan teknik gerek byleydi. Morgan teknik ayrntlar
pek severdi. Ksa bir sre iinde nce dm patlatm, son
ra da beni ok huzursuz etmiti. imdi de bana kabadaylk
etmeye kalkyordu. Kabadaylardan nefret ederim.
Bu yzden hesaplanm bir riske girdim, botaki elimi
kullandm ve azna btn gcmle vurdum.
Sanrm darbe onu her eyden te irkiltti. Hayretle elimi
brakarak bir adm geriledi ve sadece gzlerini krparak bana
bakt. Bir elini azna koydu, parmaklarn geri ektiinde
zerlerinde kan vard.
Ayaklarm skca yere bastm ve gzlerine bakmadan kar
snda durdum. "Bana dokunma."
Morgan bana bo bo bakmaya devam etti. Ardndan f
kenin yzne yerletiini, enesini sklatrdn ve akan
daki damarlan kabarttn grdm.

95
"Bu ne cret?" dedi. "Nastl bana vurmaya cret edersin?"
"O kadar da zor olmad," dedim. "Eer benimle Konsey
ilerini greceksen sana hak ettiin saygy sonuna kadar
gstermeye hazrm. Ama kiisel bir i iin bana g kullan
maya kalkarsan, buna katlanmaya mecbur deilim."
Bunu adeta kulaklarndan buhar kararak dnp ta
nd. Peimden gelmek iin bir bir sebep aryordu , ama Ka
nunlar'a gre bir sebebi olmadnn farkna vard. ok zeki
saylmazd -bundan bahsetmi miydim?- ve Kanunlar'a uy
may ok seviyordu . Sonunda azndan tkrkler saarak,
"Sen budalann tekisin Dresden," dedi. "Kstah, kk bir
budala."
"Muhtemelen," dedim. Gerekirse hzl hareket etmek iin
kendimi gerdim. Beni korkutan eyden kanay sevmiyor
olabilirim, ama mitsiz kavgalara da girmemeye alnn ve
Morgan uzun yllarn tecrbesine ve benden en az krk kilo
fazlaya sahipti. Ayrca beni ondan ve yumruklarndan koru
yan bir By Kanunu da yoktu; eer bu aklna gelirse hare
kete gemeye karar verebilirdi. Indirdiim o yumruk ans
eseriydi ve apanszn inmiti. Bu bir daha yanma kar kal
mazd.
"Dn gece biri iki kiiyi byyle ldrd Dresden. Onun
sen olduunu dnyorum. Ve bunu nasl becerdiini an
lamay ve senin izini srmeyi baardmda ayn byy ba
na yapacak kadar hayatta kalacan sanma." Morgan koca
eliyle azndaki kan sildi.
Bu sefer gz kuparak bakma sras bendeydi. Zihin vitesi-

96
mi deitirmeye, konu deiikliine ayak uydurmaya al
tm. Morgan benim katil olduumu dnyordu. Ve Mor
gan pek kendi bana dnmediine gre, demek ki Beyaz
Konsey benim katil olduumu dnyordu. Lanet olsun.
Elbette, Morgan'n dar ve tek amal bak asndan man
tkl geliyordu bu. Bir byc birini ldrmt. nceden
baka birini byyle ldrmekten hkm giymi bir by
cydm, ama nefsi mdafaa maddesi beni idam edilmekten
kurtarmt. Polisler baka sulular aramadan nce, daha ev
vel su ilemi insanlara bakarlar. Bana kalrsa Morgan da
baka tr bir polisten ibaretti.
Ve ona kalrsa da, ben yeni bir tehlikeli hkmlden iba
rettim.
"Ciddi olamazsn," dedim. "Benim yaptm m dn
yorsun?"
Bana dudam bkt. Sesi aalayc, gven doluydu ve
kesin bir inan ieriyordu. "Saklamaya alma Dresden.
Kendini biz geri kafal ihtiyarlann izini srerneyecei yenilik
i bir ey bulacak kadar zeki zannettiinden eminim. Ama
yamlyorsun. Bu ii nasl yaptn bulacaz ve onu seninle
ilikilendireceiz. lte o zaman, ben de bir daha hi kimseye
zarar vermediinden emin olmak iin orada olacam."
"Elinden geleni ardna koyma," dedim. Sesimi istediim
kadar gamsz tutahilrnek iin ok ama ok aba harcamarn
gerekti. "Ben yapmadm. Ama polise yapan adam bulmas
iin yardm ediyorum."
"Polis mi?" diye sordu Morgan. Yz ifademi lp bier-

97
mi gibi gzlerini kst. "Sanki bu konuda bir yetkileri olabi
lirmi gibi. Sana hibir faydalar olmaz. Fani kanunlar kap
samnda senin yerine suu zerine alacak birini bulsan bile
Beyaz Konsey yine de adaletin yerini bulmasn saglayacak
tr." Yldzlarn altnda gzleri fanatik bir ltyla parlyordu.
"Her neyse. Bak, eger katil hakknda bir ey, polislere yar
drnc olabilecek herhangi bir ey renirsen beni arar m
sn?"
Morgan bana derin bir tiksintiyle bakt. "Benden seni ks
trrnaya yaklatmzcia seni uyarnarn m bekliyorsun Dres
den? Gensin, ama bu kadar aptal olduunu hi dnme
rnitirn."
Aklma gelen bariz yorumu dile getirmedim. Morgan za
ten fkesinin snrlarndayd. Hatarn yakalama uruna nasl
gznn dndgnn farknda olsam, azna vurarak iin
deki atee daha da fazla odun atmazdm.
Pekala. Muhtemelen yine de azna vururdum. Ama o ka
dar sert vurmazdrn.
"lyi geceler Morgan," dedim. enemin bam daha fazla
belaya sokmasna izin vermeden yeniden uzaklamaya bala
dm.
Onun yanda bir adamdan beklediimden daha hzl ha
reket etti. Yumruunu saatte yaklak bir milyon kilometre
hzla eneme indirdi; ipli bir kukla gibi dnerek topraa d
tm. Birka saniye boyunca hibir ey yapamadrn, nefes bi
le alamadm. Morgan tepemde dikildi.
"Seni izleyeceiz Dresden." Dnd ve uzaklamaya bala-

98
d. Akamn glgeleri siyah yamurluunu abucak yuttu.
Uzaktan gelen sesini duydum. "Gerekte ne olduunu re
neceiz."
Pskrerek hazrcevaplk yapmaya cesaret edemedim.
enemi parmaklarmla hissettim, krlmam olduundan
emin oldum, ardndan ayaa kalkp Kaplumbaa'ya doru
yrdm. Bacaklarm gevemi ve suyla dolmutu. Mor
gan'n gerekte ne olduunu renmesini hararetle mit edi
yordum. Bir kere bu, Beyaz Konsey'in beni Birinci Kanun'u
ineme suundan idam etmesini nlerdi.
Kaplumbaa'ya kadar btn yol boyunca gzlerini srtm
da hissettim. Lanet olsun u Morgan'a. Beni gzedemekten
bu kadar da zevk almak zorunda deildi. lime ken bir his
nmzdeki birka gn boyunca muhtemelen gittiim her
yerde onun beni izliyor olacan sylyordu. izgi filmlerde
fare deliinin dnda kk fareyi koca penesiyle paralaya
bilmek iin bumunu dar karmasn bekleyen byk er
kek kediler gibiydi. Kendimi tpk o kk fare gibi hissedi
yordum.
O benzetmenin beni biraz nee1endirmesine izin verdim.
Grne gre izgi film kedileri son tahlilde hep kaybeden
taraf oluyorlard. Belki Morgan da olurdu.
Sorunun bir paras Morgan'n her zaman sknt dolu er
genlik gnlerimden ok fazla hatray beraberinde getirdiini
grmekti. By renmeye o zaman balamtm, hocam be
ni kandrp kara byc yapmaya alm, sonra beni ldr
me giriiminde bulunmu ve baarsz olmutu. Bunun yeri-

99
ne ben onu ldrmtm, byk lde ans eseriydi, ama
bu lm olmasn deitirmiyordu ve bunu byclkle
yapmtm. Bynn Birinci Kanunu'nu inemitim: ldr
meyeceksin. Eer biri sulu bulunursa yalnzca bir ceza ve
onu yerine getirmek iin kullandklar tek bir kl vardr.
Beyaz Konsey lm cezasn hafifletti, nk gelenee g
re bir byc eer kendi hayatn ya da savunmasz olanlarn
hayatn koruyarsa lmcl kuvvet kullanmna bavurabilir
di ve ustann cesedi nce benim saldrya uradma dair
iddiama ilirazda bulunamamt. Bu yzden bunun yerine
beni bir tr hzlandrlm artl tahliyeye tabi tuttular: Bir
su ilersem iim bitecekti. Baz bycler bana kar verilen
kararn sama bir adaletsizlik olduunu dnrken (ben de
onlardan biriydim ama gerekte oyum saylmyordu), bazla
r da hafifletici sebeplere baklmakszn idam edilmem gerek
tiini dnyordu. Morgan ikinci grubun iindeydi. Benim
ansszlm.
Iyiliksever niyetleri bir yana, btn Beyaz Konsey'e epey
bir fkelenmitim. Benden phelenmelerinin mantkl oldu
unu tahmin ediyordum ve Tanr bilir ya, gelenekleri hie sa
yp sanatm aktan aa uygulayarak onlar iin bir ba be
las olmutum. Konsey'de pekala lmemi isteyebilecek bir
ok kii vard. Daha dikkatli olmaya balamarn gerekecekti.
Chicago'ya dn yolunda uyank kalnama yardmc ol
sun diye Kaplumbaa'nn pencerelerini atm. Bitkindim,
ama zihnim egzersiz arkndaki bir hamster gibi koturuyor,
byk bir sratle alyor, hibir yere ulaamyordu.

1 00
lroni dudam uuklatacak kadar glyd. Beyaz Kon
sey cinayetlerle ilgili benden pheleniyordu ve eer baka
bir pheli ortaya knazsa sorumluluk bana kalacakt.
Murphy'nin soruturmas artk benim iin ok ama ok
nemli hale gelmiti. Ama soruturmay yrtebilmek iin
katilin o byy nasl becerdiini anlarnam gerekiyordu ve
onu yapmak iin de, muhtemelen tek bana bana bir idam
cezas verilmesine yetecek, son derece kukulu bir aratr
maya girimem gerekecekti. Tam bir kmaz! Eer Mor
gan'n zekasma biraz olsun itibann olsayd, cinayetleri onun
ilediinden ve suu benim zerime attndan phelenebi
lirdim.
Ama ylesi hi uymuyordu. Morgan kurallar eip bke
bilir ve adalet olarak grd sonucu elde edebilirdi, ama as
la onlar aka ihlal etmezdi. Ama eer Morgan deilse, kim
yapm olabilirdi? O tr bir byye, baarl olmasna yetecek
kadar g kazandracak ok fazla insan yoktu -tabii byde
geerli olan szde-fizikte baz kalplerin baka eylere gre
daha kolayca patlamasna izin veren bir kusur yoksa; bunu
da yasak aratrmaya girineden anlayamazdm.
Bianca bu ii kimin yapm olabilecei hakknda daha
fazla bilgiye sahip olabilirdi -olmas gerekiyordu. Zaten dii
vampirle konumay planlamtm, ama Morgan'n ziyareti
bunu bir ncelik olmaktan karm, zaruret haline getirmi
ti . Murphy soruturmann ona ait tarafna burnumu soktu
um iin ok mutlu olmayacakt. Daha da gzeli, Beyaz
Konsey ileri byc olmayanlardan gizli olduu iin ona

1 01
bunu neden yaptgm da aklayamayacaktm. Aman ne
ho.
Biliyor musunuz, bazen yukanda Biri'nin benden gerek
ten nefret euigini dnyorum.

1 02
SEKIZ


IIH! _
.....
._ ..

Eve vardmda saat gece ikiyi gemiti. Kaplumbaa'daki


saat ahmyordu (elbette), ama yldzlarn ve ayn konu
mundan olduka iyi bir tahmin yapabilmitim. Canm k
mt, yorgundum ve siniderim gitar telleri kadar skca geril
miti.
Uyuyabileceimi sanmyordum, bu yzden rahatlamak
iin biraz simyayla uramaya karar verdim.
Sk sk, byle zamanlarda snabileceim ho ve sosyal
olarak kabul edilebilir bir hobim olmasn istemiimdir. Bilir
siniz, Sherlock Holmes gibi keman almak (yoksa viyola
myd?) ya da Kaptan Nemo'nun Disney versiyonu gibi boru
lu orgda parmaklarn oynatrnak gibi. Ama yle bir hobim
yok. Ben klasik bir bilgisayar delisinin byc versiyonu
yum. O ya da bu biimde by yapyorum, o kadar ite. Ger
ekten, bu sralar kendime bir hayat edinmem gerek.
Bir sr farkl daireye blnm eski, byk ve ferah bir
evin altndaki bodrum dairesinde yayorum. Bodrum ve
onun altndaki alt bodrum katlar bana ait, ki bu harika bir

1 03
ey. Iki katta yaayan tek kiracym ve kirarn tam pencereleri
olan insanlarnkinden daha ucuz.
Evimde gcrtlar, i ekiler ve yerine oturan kalaslar ek
sik olmaz, hem zaman hem de hayatlar ahap ve tula zeri
ne izlerini brakmtr. Tm gece stmde ve evremde me
kann btn seslerini, btn karakterini duyabilirim. Eski
bir mekandr, ama karanlkta ark syler ve kendine has aca
yip bir canll vardr. Buras evim.
Mister dairenin n kapsna giden merdivenin en altnda
beni bekliyordu. Kendisi devasa, gri bir kedidir. Hakikaten
devasa demek istiyorum. Mister'dan daha kk kpekler
vardr. On buuk kilodan biraz ardr ve vcudunda en
ufak bir gereksiz ya kitlesi yoktur. Babasnn yaban kedisi,
vaak ya da onun gibi bir ey olabileceini dnyorum.
Mister' yaklak yl nce daha miyavlayan bir yavruyken
p kutusunda bulmutum. Ya bir kpek ya da bir araba
kuyruunu koparnt -hangisinin ii olduundan asla emin
olamadm, ama Mister ikisinden de nefret ediyordu ve onla
r grdnde ya saldryor ya da kayordu.
Sonraki birka ay iinde asaletini yeniden kazanm ve k
sa srede kendisinin dairenin kiracs, benim de mekan pay
lamaya zar zor dayand biri olduuma inanmaya balam
t. imdiyse yukar bakyor ve huysuz bir ses tonuyla bana
miyavlyordu.
"Bir afetle randevun olduunu sanyordum," dedim.
Mister aylak aylak bana doru geldi ve bir omzunu neey
le dizime vurdu. Sendeledim, dengemi tekrar kazandm ve

1 04
kapy atm. Mister hakk olduu zere benden nce ieri
girdi.
Dairem stdyo tipindedir. Kede kk bir mutfa, bir
tarafta da minesi olan, fazla byk olmayan bir odas var
dr. Dier odaya, yani yatak odama ve banyoma alan bir ka
p, zeminde de laboratuvarnn bulunduu alt badruma inen
menteeli bir kap vardr. Dairemin her taraf bol miktarda
eyayla doludur -zeminde birok hal, duvarlarda duvar ha
llar, msait olan her yzeye koyduum bir biblo ve antika
koleksiyonu, kede asam, kl bastonum ve bir gn gerek
ten dzenleyeceim bel vermi birka kitap rafm durur.
Mister minenin nndeki yerine gitti ve stlmay talep
etti. Bir ate yakarak onu memnun ettim, bir de gaz lambas
yaktm. Ah, elektrik klann filan var, ama o kadar sk bo
zuluyorlar ki neredeyse amaya bile demiyor. Gaz stcsy
la riske girmeyeyse kesinlikle niyelim yok. Basit eyleri,
mineyi, mumlar ve gaz lambalarn tercih ediyorum. zel
bir odunkmr frnm ve dumann byk ksmn dar
atan bir hacarn var, ama ne yaparsam yapaym, btn daire
biraz odun duman ve odunkmr kokuyor.
Laboratuvara inmeden nce pardsm kardm ve ar
pazen cbbemi aldm. Size yemin ederim, bycler ite bu
yzden cbbe giyerler. Laboratuvar cbbesiz girilemeyecek
kadar souktur. Mumu elimde tayarak merdivenden labo
ratuvara indim, birka gaz lambas, bir ift ocak ve kedeki
gazya stcsn yaktm.
Iklar yandnda odann merkezinde uzun bir masa,

105
evresindeki duvarlarn dibinde baka masalar ve odann bir
ucundaki bo alanda U eklinde cvatalarla zemine tutturu
mu pirin bir ember ortaya kt. Masalann zerindeki raf
larda her ebatta bo kafesler, kutular, plastik kaplar, kava
nozlar, tenekeler, demir kaplar, bir ift tuhaf boynuz, bir ift
deri post, birka eski ve kfl kitap, uzun bir sra dolusu kar
gack burgack yazmla dolu not defteri ve beyazlam bir in
san kafatas vard.
"Bob," dedim. Kutular, bakkal torbalarn ve plastik le
enleri zemindeki pirin emberin zerine atarak merkezde
ki masada yer amaya baladm. almak iin yere ihtiyacm
vard. "Bob, uyan."
Ksa bir sre sessizlik devam etti, bu. arada raflardan bir
eyler indirmeye baladm.
"Bob!" dedim daha yksek sesle. "Hadi kalk, tembel ke
mik torbas."
Kafatasnn bo gzyuvalarnda turu.ucu, mum alevleri gi
bi titreen bir ift k yand. "Sadece uyanmak zorunda kal
mam yetmiyor," dedi kafatas. "Bir de kt esprilerle kaldrl
yorum. Neden srekli kt espriler yapman gerekiyor sanki?"
"Szlanmay brak," dedim neeyle. "Yapacak ilerimiz
var."
Kafatas Bob sanrm eski Franszca bir eyler homurdan
d, ama laf kurbaalarn anatamilerinin ihtimald olduu
na getirdiinde dikkatim dald. Esnedi ve az trtyla tek
rar kapandnda kemikli dileri takrdad. Bob aslnda bir
insan kafatas deildi. Bir hava ruhuydu -bir nevi peri gibi,

1 06
ama farkl. Birka yzyl nce onun iin hazrlanm kafata
snn iine yerlemiti, ii bilgileri hatrlamakt. Aikar sebep
lerle bilgi depolamak ve fiziin yava yava deien kanunla
rn takip etmek iin bilgisayar kullanamam. Ite Bob bunun
iin vard. Yllar boyunca onlarca bycyle almt ve bu
sayede geni bir bilgi daarcna sahip olmutu. "Kahrolas
bycler," diye mnldand.
"Uyuyamyorum, bu yzden bir ift iksir yapacaz. Kula
a iyi geliyor mu?"
"Baka bir seeneim varm gibi," dedi Bob. "Nereden
icap etti?"
Bob'a o gn olanlan aktardm. Islk ald (dudaklar olma
dan hi kolay i deildir) ve, "Berbat bir ie benziyor," dedi.
"Hayli berbat," diye kabul ettim.
"Bak ne diyeceim," dedi. "Beni biraz serbest brak, ben
de sana nasl kurtulacan anlataym."
Bu beni alarma geirdi. "Bob, bir kere seni serbest brak
tm. Hatrlyor musun?"
Bob kemii tahtaya vurarak hlyal hlyal onaylad. "Kz
lar kulb. Hatrlyorum."
Burnumdan soludum ve ocaklardan birine kaynamas
iin su koydum. "Senin bir zeka ruhu olman lazm. Neden
seksle kafay bozduu nu anlamyorum."
Bob savunmaya geti. "Bu akademik bir ilgi alan Harry."
"Hadi ya? Eh beki de ben akademik evrelerinin baka
insanlarn evlerini gzetlerneye gitmesinin iyi olmadn d
nyorumdur."

1 07
"Bekle bir dakika. Benim akademik evrelerim sadece g
zetlemekle kalmaz. . . "

Bir elimi kaldrdm. "Kendine sakla. Duymak istemiyorum."


Homurdand. "Biraz buradan kmann benim iin anla
mn nemsizletiriyorsun Harry. Erkekliime hakaret edi
yorsun."
"Bob," dedim, "sen bir kafatassn. Hakaret edilecek bir
bir erkekliin yok."
Bob, "Hadi ya?" diye bana meydan okudu. 'Tencere dibin
kara, seninki benden kara Harry! Henz biriyle ktn m?
H? ou erkein gecenin bir yarsnda kimya setleriyle oy
namak dnda yapaca daha iyi bir ii vardr."
"Aslna bakarsan," dedim, "cumartesi akam biriyle ola
cam."
Bob'un gz rengi turuncudan krmzya dnt. "Ooo,"
diyerek pis pis bakt. "Gzel mi bari?"
"Koyu ten," dedim. "Koyu salar, koyu gzler. Uruna
lnecek bacaklar. Zeki, acayip seksi."
Bob kkrdad. "Laboratuvar grmek ister mi dersin?"
"Mstehcenlii brak."
"Cidden," dedi Bob. "Eer bu kadar iyiyse, seninle ne ya
pyor? Pek Sir Gawain saylmazsn, biliyo rsun."
.
Bu sefer savunmaya geme sras bendeydi. "Benden ho
tanyor," dedim. "Bu kadar oke edici bir ey mi bu?"
"Harry," dedi Bob ar ar, gzleri kendini beenmi bir
ekilde titreyerek, "senin kadnlar hakknda bildiklerini ben
hokkabazlkla yapabilirim."

1 08
Bir an Bob'a bo bo baktm, sonra iime gmlen bir his
le kafatasnn muhtemelen hakl olduunun farkna vardm.
Elbette bunu ona hayatta itiraf etmezdim, ama haklyd ite.
"Bir ka iksiri yapacaz," dedim. "Btn gece ayakta
durmak istemiyorum, bu yzden artk ie koyulabilir miyiz?
H? Tarifin anca yarsn haurlayabiliyorum."
"Bir tane iksir yapyorsan her zaman ikincisini yapmaya
da zaman vardr Harry. Bunu biliyorsun."
Bak bu doruydu. Bir siroya iksiri yapma sreci byk l
de alkalamak, kaynatmak ve beklemekten ibaretti. Her
zaman baka bir tane daha yapmaya balayp ikisiyle dn
ml olarak ilgilenebilirsiniz. Kimi zaman tane bile yapa
bilirsiniz, ama bu ansnz zorlamak olur. 'Tamam, o halde
bir de kopya yaparz."
Bob, "Of, hadi ama," diye azarlad. "O skc. Kendini zor
lamalsn. Yeni bir ey dene."
"Ne gibi?"
Bob'un gzyuvalar neeyle yanp snd. "Bir ak iksiri
Harry! Eer beni serbest brakmayacaksan, en azndan onu
yapnama izin ver! Ruhlar biliyor ya, onu kullanabilirsin . . .
hem . . . "

"Hayr," dedim serte. "Kesinlikle olmaz. Ak iksiri yap


mam."
"Peki," dedi. "Ak iksiri yoksa, ka iksiri de yok."
"Bob!" diye uyardm.
Bob'un gz klar snp gitti.
Hrldadm. Yorgun ve asabiydim, en iyi durumda bile tam

1 09
olarak A tipi bir kiilie sahip deilimdir. Ar admlarla y
rdm, Bob'u enesinden kaldrdm ve salladm. "Hey!" diye
bardm. "Bob! k oradan! Yoksa bu kafatasn alp bulabil
diim en derin kuyuya atarm! Sana yemin ederim, seni hi
kimsenin bir daha serbest brakamayaca bir yere koyarm!"
Bob'un gzleri bir an yand. "Hayr atamazsn. Fazlasyla
deerliyim." Sonra yine gzlerini sndrd.
Dilerimi gcrdattm ve kafatasn zeminde paralamama
ya altm. Derin nefesler alarak fke nbetine kaplp gzel
ruhu kk paralara ayrmamak iin yllarn byclk ei
timini ve kontroln yardma ardm. Bunun yerine kafata
sn rafn zerine geri koydum ve yavaa otuza kadar saydm.
lksiri kendim yapabilir miydim? Muhtemelen yapabilir
dim. Ama iime gmlen bir his tam olarak istediim etkiye
yol amamas ihtimali olduunu sylyordu. lksir yapmak
ince bir iti ve bylerde olduu gibi niyetten ziyade kesin
ayrntlara dayanyordu. Hem ak iksiri yapmam ille de onu
kullanacam anlamna gelmiyordu ki. Deil mi? Her hal
karda yalnzca iki gn etkili olurdu -kesinlikle hafta sonunu
karmazd. Ne kadar soruna yol aabilirdi ki?
Bu ii rasyonelletirmek iin mcadele ettim. Bu Bob'u sa
kinletirecek ve iini bir eit heyecanla dolduracakt. Ak ik
sirleri dnyada en ucuza gelen eylerden biridir, bu yzden
bana maliyeti fazla olmazd. Hem eer Susan benden bir tr
by gsterisi yapmam isterse (her zaman istedii gibi), ona
biraz ikram . . .
Hayr. Bu ok fazla olurdu. Kendi bama bir kadnn ben-

1 10
den holanmasm salayamadn kabul etmek gibi olurdu
ve kadndan o ekilde faydalanmak hakszlk olurdu. Benim
istediim ka iksir.iydi. Bianca'nm yerinde ona ihtiyacm
olabilirdi ve durum iyice ktletii takdirde Morgan'dan ve
Beyaz Konsey'den kamak iin de kullanabilirdim. Ka ik
siri elimde olursa kendimi ok daha iyi hissedecektim.
'Tamam Bob. Pekala. Sen kazandn. Ikisini de yapacaz,
tamam m?"
Bob ihtiyatl bir ekilde gz klarn yakt. "Emin misin?
Ak iksirini tpk dediim gibi yapacak myz?"
"lksirleri hep dediin gibi yapmyor muyuz Bob?"
"Ya denediin diyet iksiri?"
"Tamam. O bir hatayd."
"Ya yerekimi yok edici iksir, onu hatrhyor musun?"
"Zemini dzelttik! Ciddi bir ey deildi!"
"Ya u . . . "
'Tamam, tamam," diye homurdandm. "Yzme vurmana
gerek yok. imdi tarifleri dkl bakalm."
Bob kendinden honut bir tavrla dediimi yapt ve son
raki iki saat boyunca iksirler yaptk. lksirlerin hepsi neredey
se ayn biimde yaplr. nce zorunlu sv ierii oluturacak
bir baza, sonra duyular harekete geirecek bir eye, sonra zi
hin iin bir eye ve ruh iin de baka bir eye ihtiyacnz var
dr. Toplamda sekiz malzeme vardr ve bunlar her bir iksir ve
onlar yapan her bir insan iin farkldr. Bob'un yzlerce yl
lk deneyimi vard ve belirli bir kiiye ynelik iksir yapmak
iin en baarl bileenleri tahmin edebilirdi. Paha biilmez

lll
bir kaynak olduu konusunda haklyd -Bob kadar tecrbe
li bir ruhtan sz edildiini bile duymamtm ve ona sahip ol
duum iin anslydm.
Ama bu, zaman zaman o kafatasn krmak istemediim
..

anlamna gelmiyordu.
Ka iksiri iki yz yirmi be gram jolt koladan1 oluan bir
baz iinde yaplyordu. Kokusu iin bir damla motorya ek
ledik ve dokunma deeri iin bir kutyn kck para
lar halinde krptk. Ardndan toz halinde tlm seksen
be gram ikolata kapl espresso ekirdei koyduk. Sonra zi
hin iin hi kullanmadm yrtk bir otobs biletini attk,
kalp iin de bir zinciri krp ilave ettik. Tam da byle bir du
rum iin, iine titrek bir glge sakladm temiz, beyaz bir
bezi atm ve onu da karma attm, sonra fare kouturma
larm tuttuum cam bir kavanozu atm ve o sesi iksirin kay
nad deney iesine dktm . . .
"Bunun ie yarayacandan emin misin Bob?" dedim.
"Her zaman. Oradaki sper bir tarif."
"Berbat kokuyor. "
Bob'un klar snp yand. "Genellikle yle kokarlar."
"Nasl iliyor? Sper hz m kazandryor, yoksa mlyor
mu?"
Bob ksrd. "Aslnda ikisinden de biraz var. Itiinde
birka dakikalna rzgar olacaksn."
"Rzgar m?" Onu gzledim. "Bak bunu daha nce hi
duymamtm Bob."

l)jolt kola: Yksek kafein oranl bir iecek. -n

1 12
"Sonuta bir hava ruhuyum," dedi Bob. "Bu ie yarayacak
tr. Gven bana."
Hamurdanarak ilk iksiri hafif atete kaynamaya braktm,
sonra ikincisine baladm. Bob bana ilk malzemeyi syledik
ten sonra duraksadm.
"Tekila m?" diye sordum pheyle. "Emin misin? Bir ak
iksirinin baznn ampanya olmas gerektigini sanyordum?"
"ampanya, tekila, ne fark eder? Yeter ki kadnn engelle
rini indirsin," dedi Bob.
"Hmm. ey, sanrm daha baya bir sonu verebilir."
"Hey!" diye protesto etti Bob, "burada hafza ruhu kim!
Ben mi, sen mi?"
"ey . . . "

"Kadnlarla onca tecrbesi olan kim? Ben mi, sen mi?"


"Bob . . . "

"Harry, sen daha byk, bykbabann yedii portakalda


vitamin deilken ben kadn obanlar batan kanyordum .
Ne yaptm bildiimi dnyorum," diye azarlad Bob.
Iimi ektim. Onunla tartamayacak kadar yorgundum.
'Tamam, tamam, sus. Tekila." ieyi kndm, iki yz yirmi
be gram lp deney iesine koydum ve kafatasna gz at
tm.
"Pekala. imdi seksen be gram siyah ikolata."
"ikolata m?" diye sordum.
"Pililer ikolatay severler Harry."
Artk sadece bu ii bitirmek ister halde nrldandm ve
malzemeleri tek tck ltm. Aynsn bir damla parfm (ho-

113
uma giden nl bir markann taklidi), yirmi sekiz gram kr
plm dantel ve cam bir kavanozun dibindeki son i eki
iin de yaptm. Karma biraz mum g ekleyince pembem
si altn bir lt kazand.
"Harika," dedi Bob. "Tam gerektii gibi oldu. Pekala, im
di ihtirasl bir ak mektubunun kllerini ekliyoruz."
Kafatasna gzlerimi krparak baktm. "Ee, Bob. Elimdeki
ler yeni bitti."
Bob homurdand. "Biliyordum. Arkarndaki rafa bak."
Baktm ve iki pembe roman buldum. Kapaklar inanlna
yacak kadar ho vcutlarla doluydu. "Hey! Onlar da nere
den buldun?"
Bob gamszca, "Darya son gezimde buldum," diye ce
vap verdi. "Sayfa yetmi drt, 'Onun stbeyaz memeleri' ile
balayan paragraf. O sayfay yrt, yak ve kllerini ekle. "
Ndesim kesildi. "Ie yarayacak m?"
"Hey, kadnlar bu kitaplan yiyip bitirirler. Gven bana."
Iimi ekip, "Peki," dedim. "Bu ruh bileeni mi?"
"H h," dedi Bob. Heyecan iinde enekemii zerinde
ileri geri sallanyordu. "imdi bir ay ka da toz elmas ek
ledin mi tamamdr."
Gzlerimi ovuturdum. "Elmas m? Hi elmasm yok
Bob."
"Tahmin etmitim. Ucuzsun, kadnlar ite bu yzden sen
den holanmyor. Bak, sadece bir ellilii kck paralara
bl ve karma at."
"Elli dolarlk bir banknot mu?" diye sordum.

1 14
Bob, "Para ok seksidir," diye gr belirtti.
Mnidandm ve kalan ellilii cebimden kardm, yntm
ve iksiri tamamlamak iin karma attm.
Bir sonraki adm gerekten aba harcamay gerektiren k
smd. Btn malzemeler kartnldktan sonra onlar aktif
letirrnek iin ilerinden yeterli enerjiyi zorla geirmeniz ge
rekir. nemli olan sadece asl fiziksel malzemeler deildir;
iksiri yapan kii ve kullanacak kiiler iin tadklar anlam
da nemlidir.
Bynn enerjisi birok yerden gelir. zel bir yerden (ge
nellikle St. Helen Da ya da Old Faithful Gayzeri gibi hari
kulade bir doa alan), bir tr odak noktasndan (byk l
ekte Stonehenge'in olduu gibi) ya da insanlarn ilerinden
gelebilir. En iyi by iten gelir. Kimi zaman saf zihinsel a
ba, ham irade gcdr. Kimi zaman cokular ve duygulardr.
Bunlarn hepsi o bilinen ate iin kullanlabilecek uygun ke
restelerdir.
By iin yakt olarak kullanabileceim bol bol endiem,
bol bol fkem ve ok fazla inatlm vard. lksirlerin zeri
ne gerekli szde Latince duay tekrar tekrar okudum. Bir tr
direncin olutuunu hissettim; fiziksel duyularnn menzih
nin hemen dnda olsa da mevcuttu. Btn endiemi, fke
mi ve inatlm toplayp szcklerimin kuvveti ve tonuyla
ekillendirerek byk bir top halinde dirence doru frlat
tm. By anszn boalan bir testi gibi ani bir dalga halinde
benden ayrld.
Bob, "Bu ksma baylyorum," derken her iki iksir de ye-

1 15
ilimtrak duman kabartlar iinde patlad ve kprerek de
ney tplerinin kenarlarndan tamaya balad.
Bir tabureye kerek iksirlerin kpklerinin sona ermesi
ni bekledim. imdeki btn kuvvet tkenmiti ve yorgun
luk tula dolu bir uval gibi omuzlarm eziyordu. Kpkler
bittikten sonra eildim ve her bir iksiri ayr ielere dktm ,
sonra d a kaplar silinmez bir keeli kalemle ok ak bir e
kilde iaretledim. Gzel bir saka! brakmaya altm srada
meydana gelen grnmezlik-sa glendiricisi vakasndan
beri iksirleri birbiriyle kartrma riskini atmyorum.
Bob, "Piman olmayacaksn Harry," diye gvence verdi.
"Bu u ana kadar yaptm en iyi iksirdi."
"Ben yaptm, sen deil," diye homurdandm. Artk ger
ekten bitap dmtm -idam edilme ihtimalim gibi nem
siz endieterin beni uyumaktan alkoymasna izin vermeye
cek kadar yorgundum.
"Tabii, tabii," diye kabul etti Bob. "Her neyse Harry."
Oday dolaarak btn ateleri ve gazya stcsn sn
drdm, ardndan iyi geceler dilemeden bodruma giden
merdiveni trmandm. Ben karken Bob mutlu mutlu kkr
dyordu.
Sendeleyerek yatama gittim ve zerine serildim. Mister
hep yataa kar ve bacaklanmn zerine kvnlarak uyur. Onu
bekledim, birka saniye sonra ortaya kt, yerine yerleti ve
minyatr bir dtan takma motor gibi nrlamaya balad.
Yorgunluumun pusu iinde sonraki iki gn iin bir a
lma program oluturmaya altm. Vampirle konuulacak.

1 16
Kayp koca bulunacak. Beyaz Konsey'in gazabmdan kurtulu
nacak Katil bulunacak.
O beni bulmadan nce.
Tatsz bir dnceydi -ama onun da beni rahatsz etme
sine izin vermeyeceime karar verdim ve kvrlarak uykuya
daldm.

1 17
DOKUZ

Cuma gecesi dii vampir Bianca'y ziyarete gittim.


Tabii ki yataktan sradm gibi onu grmeye gitmedim.
Herkesin bildii bir aslan inine ylece giremezsiniz. nce iyi
bir kalvalt edersiniz.
Kahvaltm leden sonra civar, telefonumun alyla
uyandmda balad. Cevap vermek iin yatamdan kp
ana odaya yrrnem gerekti.
"Hmmmmm," diye homurdandm.
"Dresden," dedi Murphy, "bana ne anlatabilirsin?"
Murphy'nin sesi stresli geliyordu. Sesinde, ne zaman ger-
gin olsa ortaya kan o farkl sinirli tm vard ve bu beni ke
miklere srtnen tmaklar gibi gck ediyordu. Tommy
Tomm cinayetinin soruturmas iyi gitmiyor olmalyd. "He
nz hibir ey," dedim. Sonra ona biraz yalan syledim. "Ge
cenin byk ksmnda ayaktaydm, altm ama henz sana
syleyecek bir eyim yok."
Bana bir kfrle cevap verdi. "Bu yeterince iyi deil,
Harry. Cevaplara ihtiyacm var, hem de hemen."

118
"Konuyla elimden geldiince abuk ilgileneceim."
"Daha abuk ilgilen," diye kt. Sinirliydi. Bu Murphy
iin srad bir durum deildi, ama baka bir eyler dnd
n gsteriyordu. ller ktletiinde, rahatsz edici bir hal
aldnda baz insanlar panie kaplr. Bazlan altst olur.
Murphy ise sinirlenirdi.
"Komiser yine tepene mi biniyor?" ehir Polis Komiseri
Howard Fairweather, Murphy'yi ve ekibini ona devrettii her
eit zlemeyen su iin gnah keisi olarak kullanyordu.
Fairweather her zaman pusuda bekliyor, Murphy'yi kt
gstermek iin frsat kolluyordu. Sanki byle yaparak kendi
si armha gerilmekten kurtulabilecekmi gibi.
"Oz Bycs'ndeki kanatl maymunlardan biri gibi. lnsan
ileri hallettirmek iin ona kimin yklendiini merak ediyor."
Sesi ham limon kadar buruktu. Bir bardak svya Alka-Seltzer
attn duydum. "Ciddiyim Harry. Bana ihtiya duyduum
cevaplar bul , hem de hzla. Bunun byclk olup olmad
n ve eer yleyse nasl yapldn ve kimin yapm olabi
leceini bilmem gerekiyor. lsimler, yerler -her eyi bilmem
gerekiyor."
"O kadar basit deil, Mur ... "
"O halde basitletir. Bana ne zaman syleyebilirsin? On
be dakika iinde Komiser'in soruturma komitesi iin bir
tahmine ihtiyacm var, aksi halde hemen bugn rozetimi ge
ri vernem gerekecek."
Yzm buruturdum. Bianca'dan bir eyler renmeyi
baarrsam Murph'e soruturmada yardmc olabilirdim

1 19
-ama ondan bir bilgi knazsa btn geceyi verimli hibir
ey yapmadan geirmi olacaktm ve Murphy'nin cevaplara
imdi ihtiyac vard. Belki de nceki gece bir uyank kalma
iksiri yapmalydm. "Komite hafta sonlar alyor mu?"
Murphy bumundan soludu. "aka m ediyorsun?"
"O halde pazartesi gn bir eyler renmi oluruz."
"O zamana kadar cinayeti zebitir misin?" diye sordu.
"Aydnlatabilsem bile senin ne kadar iine yarar bilmiyo-
rum. Umarm devam etmek iin elinde daha fazla koz var
dr."
Telefona i ektiini ve kpkl iecei itiini duydum.
"Beni hayal krklna uratma Harry."
Murphy beni sktrp yalan sylediimi hissetmeden ko
nuyu deitirmenin zaman gelmiti. Yasak aratrnay yap
mamann bir yolunu bulduum takdirde onu yapmaya hi
niyetim yoktu. "Bianca'da ansn yaver gitmedi mi?"
Bir kfr daha. "O kaltak bizimle konunuyor. Yalnzca
glmsyor, ban sallyor, duman llyor, gevezelik ediyor
ve bacak bacak stne atyor. Carmichael'n aznn sulan
n grmeliydin. "
"Eh. Belki d e onu sulamak zordur. Gzelmi diye duy
dum. Dinle Murph. Ne dersin, ben gidip . . . "
"Hayr, Harry. Katiyen olmaz. Kadife Oda'ya gitmeyecek
sin, o kadnla konumayacaksn ve bu ie kanmayacaksn."
"Temen Murphy," dedim ar bir sesle. "Biraz kskanyor
muyuz ne?"
"Hi gururlanma. Sen bir sivilsin Dresden, dedektif ruh-

1 20
satn olsa bile. Eer kn hastaneye ya da morga serilirse bu
yzden azap eken ben olacam."
"Murph, duygulandm."
"Eer bu konuda beni atlatrsan, seni ban tula bir du
vara birka kere arparak duygulandrnm Harry." Sesi kes
kin ve hiddetliydi.
"Hey, sakin ol Murph. Eer gitmemi istemiyorsan, sorun
yok." Amann. Bir yalan. Erkek keinin zerine adayan troll
gibi bunun zerine atlayacakt.
"ok kt bir yalancsn Harry. Lanet olsun, sadece sana
engel olmak iin nezarete atmam . . . "
"Ne?'' dedim yksek sesle ahizeye. "Murph, sesin gidiyor.
Seni duyamyorum. Yine u lanet olas telefon. Beni tekrar
ara." Sonra telefonu yzne kapadm.
Mister . bana doru yrd ve bacama srtnd. Ben
eilip tekrar almaya balam telefonun fiini ekerken cid
di yeil gzlerle beni izledi.
"Pekala Mister. A msn?"
lkimize kalvalt hazrladm. Onun iin dnden kalma
biftekli sandvi, benim iin de odun ocanda stlm spa
getti. Mister'n da en az benim kadar dkn olduu kolann
elimde kalan son kutusunu ikimize paylatrdm. Yemeyi, i
meyi ve kedi sevmeyi bitirdiimde uyanm, yeniden dn
meye -ve gnbatm iin hazrlanmaya- balamtm.
Yaz saati uygulamas henz balamamt, yani hava saat
alt civan kararacakt. Gitmeye hazr olmak iin yaklak iki
saatim vard.

121
V arnpirler hakknda birka ey bildiinizi dnyor ola
bilirsiniz. Belki de duyduunuz bilgilerden bir ksm doru
dur. Muhtemelen deildir. Her halkarda, Bianca'dan bilgi
isternek iin inine girme iini iple ekmiyordum. Asam aa
da bir halde yakalanmamay garantilernek iin her ey sona
ermeden ilerin irkinleeceini varsayacaktm.
Byclkte en nemli ey ileriyi dnmek, hazrlkl
olmaktr. Bycler aslnda sper insanlar deillerdir. Sade
ce evremizi dier insanlara gre daha ak grmek ve sahip
olduumuz fazladan bilgiyi kendi kannza kullanmak ko
nusunda avantaj lyz. Lanet olsun, wizard (byc) szc
wise (bilge) ile ayn kkten gelir. lleri biliriz. Dier insanlar
dan daha gl ya da hzl deiliz. Zihinsel bakmdan bile di
erlerine gre byk bir stnlmz yoktur. Ama ar de
recede sinsiyizdir ve eer bir ey iin hazrlanma frsatmz
olursa etkileyici iler yapabiliriz.
Bir byc olarak, eer bir sorunu ele almaya hazrsanz,
o halde muhtemelen onunla baa kmamza imkan tanyacak
bir zm bulabileceksiniz demektir. Bu yzden ihtiya du
yabileceimi dndm btn eyalarm bir araya topla
dm: Bastonumun cilal ve hazr olduundan emin oldum.
Gm ban sol kolumun hemen altnda asl bir kna
soktum. Plastik iedeki ka iksirini pardsmn cebine
koydum. Gm bir zincir zerinde gm bir be keli yl
dzdan oluan en sevdiim tlsm taktm skiden annemin
mi. Babam onu bana brakmt. Ve kk, katlanm bir be
yaz bez parasn da cebime koydum.

t 22
Etrafta birka efsunlu e vard -en azndan yar efsunlu
eler. Tam bir efsun tamak pahal ve zaman alcdr, ayrca
bunu ok fazla yapabilecek kadar param yoktur. Biz mavi ya
kal bycler elimizden geldiinde birka by frlatmakla ve
yanl zamanda bozulmayacaklarn mit etmekle yelinmek zo
rundayzdr. Eer patlatma ubugumu ya da asan yanmda ta
yor olsam ok daha rahat olurdum, ama o Bianca'nn kaps
na tankla gitmek ve savamak istediimi syleyip, bir makine
li tfek ya da alev makinesi tayarak ieri girmek gibi olurdu.
Belaya hazr halde ieri girmek ile bela arayarak ieri gir
mek arasnda ince bir denge tutturmam gerekiyordu.
Sakn korktuumu filan sanmayn. Bianca'nn fani bir b
ycnn bana dert amak istediini sanmyordum. Bianca
benimle uraarak Beyaz Konsey'i kzdrmak istemezdi.
te yandan pek de Beyaz Konsey'in en sevdii adam sa
ylmazdm. Eer Bianca beni sessizce temizlemek isterse ba
larn dier yana bile evirebilirlerdi.
Dikkatli ol Harry, diye kendimi uyardm. lyice paranoyak
olma. Eer yle dnmeye balarsan kk daireni bir Yal
nzlk Bodrumu'na dntrrsn.
Tamak istediim ara gereci kuandktan sonra Mister'a,
"Sen ne dnyorsun?" diye sordum.
Mister kapya gitti ve ona srarla toslad.
"Herkes beni eletiriyor. Pekala, pekala." limi ektim.
Onu serbest braktm, sonra dar ktm, arabama bindim
ve gln yanndaki pahal bir yerde bulunan Kadife Oda'ya
doru srdm.

1 23
Bianca iini Grleyen Yirmiler'in ilk yllarnda ina edil
mi devasa, eski bir malikaneden yrtr. Sylentilere gre,
kt ne sahip Al Capone oray metreslerinden biri iin ina
ettirmi.
Malikanenin demir itli bir kaps, kapnn bamda da g
venlik grevlisi vard. Kaplumbaa'y caddede balayan ve
itte sona eren ksa zel yol eridine ektim. Motor stop eder
ken arkadan hkrk gibi bir takrt geldi. Pencereyi atm ve
bam kararak arkaya dikkatle baktm. Bir vnnn sesi geldi,
ardndan siyah bir duman arabann altndan kp zel yolun
eimi boyunca ilerleyerek caddeye yayld.
lrkildim. Motor neredeyse zr diler gibi hrldad ve titre
yerek ld. Harika. Artk eve dnecek bir arabam yoktu. Kap
lumbaa'dan ktm ve bir an durup motor iin yas tuttum.
Giri kapsnn dier tarafndaki muhafz tknaz bir adam
d, ar uzun deildi ama ar kaslyd ve o kaslar pahal bir
takm elbisenin altnda saklyordu. Beni saldr kpeininki
ne benzeyen gzlerle inceledi, sonra giri kapsnn dier ta
rafndan, "Randevunuz var m?" diye sordu.
"Hayr," dedim. "Ama Bianca'nn beni grmek isteyecei
ni sanyorum."
Etkilenmi grnmyordu. "zr dilerim," dedi. "Bianca
bu gece darda."
Artk iler eskisi gibi basit deil. Omuz silktim, kollarm
kavuturdum ve Kaplumbaa'nn kaputuna dayandm. "Na
sl isterseniz. O halde bir ekici kamyon gelip araban zel
yolunuzdan ekineeye kadar burada duracam."

1 24
Gzlerini dnmenin gerektirdii abayla iyice ksarak
bana bo bo bakt. Sonunda dnceler beynine ulat, i
lendi ve 'sorumluluu bakasna atma' mesajyla beraber tek
rar dar gnderildi.
"Isminizi ieri iletirim," dedi.
"lyi adam," diye tasvip ettim. "Piman olmayacaksn."
"lsminiz?" diye homurdand.
"Harry Dresden."
lsmimi tandysa bile bu yznden belli olmad. Bana ve
Kaplumbaa'ya dik dik bakt, sonra birka adm uzaa yr
d ve cebinden bir cep telefonu kararak kulana gtrd.
Dinledim. Dinlemek zor bir i deildir. Bugnlerde kim
senin tecrbesi yok, ama yeterince uzun sre urarsanz
kendinizi duyularmza bkmedecek ekilde eitebilirsiniz.
"Burada Bianca'nn onunla konumak isteyeceini syle
yen bir adam var," dedi muhafz. "lsminin Harry Dresden ol
duunu sylyor." Bir an sessiz kald. Kar taraftaki sesin ne

dediini tam karamadm, sadece kadn olduunu anlayabil


dim. "H h," dedi. Tekrar bana gz att. "H h," dedi yine.
"Elbette. Elbette, yle yapacam. Tabii hanmefendi."
Kaplumbaa'nn penceresinden ieri uzandm ve hasto
numu aldm. Onu botlarmn yanndaki betona dayadm ve
sabrszianm gibi birka kere yere vurdum.
Muhafz tekrar bana dnd, bir tarafa eildi ve bir yerde
ki dmeye bast. Giri kaps vzldayarak ald.
"Ieri girin Bay Dresden," dedi. "Isterseniz arabanz ek
tirecek birini arabilirim."

1 25
"Sper," dedim. Ona Mike'n anlamal olduu ekicinin
telefonunu verdim ve adama yine Harry'nin arabas olduu
nu sylemesini istedim. Muhafz Fino itaatkar bir biimde
bunu cebinden kard kk bir not defterine yazd. O ya
zarken ben de yanndan geip eve doru yrdm. Her ad
mmda hastonumu betona dayyordum.
"Durun," dedi sakin ve gven dolu bir sesle. nsanlar el
lerinde bir silah olmad srece o tr kesin bir otoriteyle ko
numazlar. Durdum.
"Bastonu yere koyun," dedi, "ve kollarnz kaldrn. eri
girmenize izin verilmeden nce zeriniz aranacak."
imi ektim, dediini yaptm ve zerimi aramasna izin
verdim. Ona yzm dnmedim, ama silahnn kokusunu
alabiliyordum. Ba buldu ve ald. Parmaklar boynurnun
ense ksmndan geti ve oradaki zinciri fark etti.
"Bu nedir?" dedi.
"Be keli yldz," diye cevap verdim.
"Gsterin. Bir elinizi kullann."
Sol elimi kullanarak yldz gmleimden dar kardm
ve ona gsterdim. Daire iinde, dzgn geometriye sahip be
keli gm bir yldzd. Fino homurdand ve, "Peki," dedi.
Aramaya devam etti ve plastik ieyi buldu. Onu cebimden
kard, at ve koklad.
"Ya bu nedir?"
"Salk iecei," dedim.
"Bok gibi kokuyor," dedi, kapan kapad ve cebime geri
koydu.

1 26
"Ya bastonum?"
"Ayrlrken size geri verilecek," dedi.
Lanet olsun. Bam ve bastonum yegane fiziksel savun
ma hatlanmd. Yaptm dier her ey sadece byye daya
nacakt ve bu en iyi gnde bile riskliydi. Bu durum beni ra
hatsz etmeye yetti .
Elbette , Muhafz Fino iki eyi gzden kamut. Birinci
si, cebimdeki temiz beyaz mendili grnemiti. Ikincisi, be
keli yldzm almadan gememe izin vermiti. Muhteme
len bir kazk ya da ha olmad iin onu Bianca'y kend im
den uzak tutmak iin kullanamayacam dnm olmaly
d.
Yanlyordu. Vampirler (ve dier benzer yaratklar) byle
sembollere tepki vermezler. Bir inan hareketine elik eden
gce tepki verirler. Kadiri Mutlak'a olan inancmla vampir
bir sivrisinei bile savuturamazdm -onunla yldzmz hi
banmamt. Ama be keli yldz kendi bana bir by
sembolyd ve byye ok inancm vard.
Ve tabii ki Fino ka iksirimi de gzden karmt. Bian
ca'nn gerekten muhafzarn doast konular ve nelere
bakmalan gerektii hakknda daha iyi bilintendirmesi gere
kiyordu.
Evin kendisi zarif ve ok feraht; artk hi yaplmayan o
yksek tavanlara ve geni kallara sahipti. Kocaman giri salo
nunda ksa, dz bir sa kesimine sahip, bakml gen bir ka
dn beni karlad. Nazik adam rol yaptm, o da beni ktp
haneye gtrd . Ktphanenin duvarlar deri ciltli eski ki-

1 27
taplada kaplyd. Odann merkezindeki kocaman, kpek
ayakh eski masann evresindeki sandalyeler de benzer ekil
de deriyle kaplanmt.
Bir sandalyeye oturdum ve bekledim. Ve bekledim. Ve
bekledim. Bianca nihayet geldiinde yarm saatten fazla sre
gemiti .
Souk, berrak bir alevle yanan bir mum gibi odaya girdi.
Salar krmz prltlar saamayacak kadar koyu bir kesta
nerengiydi, ama yine de parlyordu. Gzleri koyu ve berrak
u, teni tamamen przszd ve zarif bir makyaj vard. Uzun
boylu bir kadn deildi, ama biimliydi; yakas aa doru
inen, bir yannda soluk kalasnn cmert bir ksmn gste
ren ynmac olan siyah bir elbise giyiyordu. Ellerinde dirsek
ierinin stne kadar uzanan siyah eldivenler vard ve yz
dolarlk ayakkablar yksek topuklu ikence aletlerinde son
noktayd. Gerek olamayacak kadar iyi grnyordu.
"Bay Dresden," diye selamlad beni. "Bu beklenmedik bir
zevk."
Odaya girince ayaa kalktm. "Madam Bianca," diye cevap
verdim bam eerek. "Nihayet grtk Hakknzdaki de
dikodularda ne kadar gzel olduunuzdan bahsedilmiyor."
Azyla sesiere ekil vererek ve ban soluk boazn hz
la yle bir gsterecek kadar arkaya atarak gld. "Bir centil
men demilerdi. Doru sylemiler. Bu lkede bir centilmen
olmak, cezbedici bir ekilde kadar modas gemi bir ey."
"Siz ve ben baka bir dnyadanz," dedim.
Bana yaklat ve kadns zarafet yayan bir hareketle elini

1 28
uzatt. Ksa sre eline eildim, onu elime aldm ve dudakla
rm eldiveninin srtna srttm. "Gerekten benim gzel ol
duumu dnyor musunuz Bay Dresden?" diye sordu.
"Bir yldz kadar hosunuz Madam."
"Hem nazik hem de tatlsnz," diye mrldand. Gzleri
tepeden trnaa zerimde dolat, ama o bile gzlerimin ii
ne bakmaktan kand. sterneden gcn bana ynlendir
mekten mi, yoksa benim gcme maruz kalmaktan m ka
nmak istediini anlayamadm. Odada yrmeye devam et
ti ve rahat sandalyelerden birinin yannda durdu. Doal ola
rak masann evresini dolandm ve sandalyeyi dar ekip
ona oturacak yer saladm. O elbise iinde, o ayakkablada
bacak bacak stne att ve yine iyi grnmeyi baard. Bir
anlna gzlerimi krptm, sonra kendi sandalyeme dn
dm.
"Eh, Bay Dresden? Sizi mtevaz evime getiren ne? Elen
ce dolu bir gece yaamak ister misiniz? Bir daha asla benzer
bir tecrbe yaamayacanz garanti ederim." Ellerini kuca
na koyup bana glmsedi .
Ona glmsedim ve bir elimi cebime sokup beyaz men
dilin stne koydum. "Hayr, teekkr ederim. Konumaya
geldim."
Dudaklar ayrlarak sessiz bir ah yapt. "Anlyorum. Ne
konuda, sorabilir miyim?"
"jennifer Stanton ve ldrl hakknda."
Ancak bir saniye zamanm oldu. Bianca gzlerini kst,
sonra saldrmaya hazrlanan bir kedi gibi iyice at. Ardndan

1 29
kollarn boazma doru uzatarak masann stnden rzgar
hzyla bana doru atld.
Sandalyemde arkaya doru devrildim. Ben daha nce ha
rekete getiim halde bu bana uzanan tmaklarndan kama
ma kl pay yetti. Tmaklarndan biri boazm yalayarak s
cak bir ac hissetmeme neden oldu; o dolgun dudaklar geri
ye ekilerek keskin dileri ortaya km vampir gelmeye de
vam ederek beni zemine doru takip etti.
Elimi cebimden kardm ve beyaz mendilimi aarak ik
sirlerimde kullanmak iin sakladm gn grntsn
serbest braktm. Parlak k bir an oday a bodu.
Ik Bianca'ya arparak onu eski masann dier yanndaki
raflardan birine frlatt ve bir kum pskrtme makinesinin
bir cesetten rm eti syrmas gibi vampirden et parala
rn syrp att. Bianca lk atnca aznn etrafndaki et so
yuldu ve bir ylann pullar gibi syrlp gitti.
Daha nce gerek bir vampir grmemitim. Sonra dehe
te decek zamanm olacakt. Tlsmn boynurndan ekip
karrken ayrntlar inceledim. Vampirin yarasa gibi, kor
kun ve irkin bir yz vard, ba gvdesine gre ok b
ykt. Ak, a bir az, kambur ve kuvvetli omuzlar vard.
Zarl kanatlar neredeyse kemikten ibaret kollannn eklemle
ri arasnda uzanyordu. Gevek siyah memeleri nnde sark
m, artk kadns grnmeyen siyah elbisenin dna km
t. Gzleri falta gibi akt, siyah ve bo bo bakyordu, eti
de bir tr derimsi, smks postla kaplyd. zerine vazelin
srlm bir i lastik gibiydi, ama iinde yanmda getirdiim

1 30
gn nn kemirerek at ufak delikler vard.
Yaratk abucak toparlanp meldi ve bir fke tslamasy
la ular peneli parmaklada sona eren uzun kollarn iki ya
na at.
Be keli yldzm yumruurnun iine koydum, grd
nz her vampir avcsnn yapt gibi kaldrdm ve, "Tanr
akna hanmefendi. Buraya sadece konumaya geldim," de
dim.
Vampir tslad ve leyleklerinki gibi tuhaf zarafeti olan bir
admla bana doru harekete geti. Peneli ayaklarnda hala
yz dolarlk siyah izmeler vard.
"Yaklama," dedim ve ona doru bir adm attm. Be k
eli yldz uygulanan iradenin ve inancn ya da tabiri caizse
imannn yle bir canavar vazgeirebilecek souk, berrak
yla yanmaya balad.
Tslad, ban yana evirerek gzlerini ktan korumak
iin zars kollarn kaldrd. Bir adm geri ekildi, sonra bir
adm daha, sonunda kambur srtn kitaplardan oluan duva
ra dayad.
imdi ne yapacaktm? Gidip kalbine bir kazk akmaya a
lacak deildim. Ama irademi yneltneyi kesersem, yeniden
stme gelebilirdi ve o azm baundan koparnadan nce
mrldanabileceim herhangi bir eyim, hatta hzl bir ar
ma bym bile olduunu sanmyordum. Hem onu geebil
seydim bile muhtemelen giri kapsndaki muhafz gibi fani
kleleri vard ve efendilerine zarar verdiimi grrlerse beni
memnuniyetle ldrrlerdi.

1 31
Yampir, "Onu sen ldrdn," diye hrlad. Sesi fkeyle
arplm ve korkun bir azdan geliyor olsa da tamamen es
kisiyle ayn, ateli ve kadnsyd. Bu huzursuz ediciydi. 'jen
nifer' sen ldrdn. O benimdi, byc bozuntusu."
"Bak," dedim. "Buraya bunun iin gelmedim . Polis de bu
rada olduumu biliyor. Kendini bir sr beladan kurtarabi
lirsin. Otur, benimle konu, sonra ikimiz de mutlu mutlu yo
lumuza gidelim. Tanr akna Bianca, jennifer' ve Tommy
Tomm'u ldrm olsam byle gle oynaya buraya gelir
miydim?"
" ldrmediine inanman m bekliyorsun? Bu evden as
la canl kamayacaksn."
Beni de sinir ve korku basmt. Tanr akna, vampir bile
kt adam olduumu dnyordu. " ldrrriediime seni
ikna etmek iin ne yapmam gerekiyor?"
Siyah, dipsiz gzleriyle bana, inancnn kor ateinin iine
uzun uzun bakt. Orada bir eit gcn bana ulanaya al
tn ve tpk yaratn kendisi gibi irademin kuvvetiyle dur
clurulduunu hissedebiliyordum. 'Tlsm indir byc," di
ye hrlad.
"lndirirsem yine boazma saidracak msn?"
"lndirmezsen kesinlikle saldracam . "
Zayf bir mantkt. Durumu onun bak asndan ele al
maya altm. kp geldiimde korkmutu. zerimi aratm
ve mmkn olduunca silahlarm zerimden aldrmt. Be
nim jennifer Stanton'm katili olduumu dnseydi, o ismi
sadece zikretmem aniden bu kadar byk bir iddetle saldr-

1 32
masna neden olur muydu? lime, her eyin grnd gibi
olmadm fark ettiinizde ken o his kmeye balad.
"Eer bunu aa indirirsem," dedim, "oturup benle ko
nuacana dair sz vermeni istiyorum. Sana ate ve rzgar
adna yemin ederim ki, onun lmyle hibir ilgim yoktu."
Peneli ellerinden biriyle gzlerini ktan koruyan varn
pir bana tslad. "Sana neden inanaym?"
"Ben sana neden inanaym?" diye karlk verdim.
Azndaki sararm diler ortaya kt. "Eer sen benim
szme gvenmiyorsan, ben seninkine nasl gvenebilirim
byc?"
"O halde sz veriyor musun?"
Vampir kaskat kesildi , sesi hala fkenin ve acnn verdii
sertlikle dolu olsa, hala dmesiz ipek bir gmlek kadar sek
si olsa da szcklerinde gven izini duyduumu dndm.
"Sz veriyorum. Tlsm indirirsen konuacaz."
Bir baka hesaplanm risk alma zamanyd. Be keli yl
dz masann zerine attm. Souk k snp gitti ve oday
bir kere daha elektrik yla aydmlanr halde brakt.
Vampir yavaa kollarn indirdi ve ar byk gzlerini
krparak nce bana, sonra masann stndeki be keli yl
dza bakt. Uzun, pembe dilini sinirli bir ekilde enesinde ve
yznn alt ksmnda dolatrd, sonra azna geri gtrd.
ardn fark ettim. Dediimi yaptma armt.
Kalbirn kt kt atyordu, ama kendimi zorlayarak korku
mu n beynimden kovdum ve arka plana attm. Vampirler
iblisler, kurtlar, kpekbalklar gibidir. Potansiyel besin oldu-

133
unuzu dnmelerine izin verip ayn zamanda sayglarn
kazanamazsnz. Vampirin gerek grn groteskti -ama
zamannda grdm baz eyler kadar kt de deildi. Baz
iblisler ok daha ktdr ve Yal Varlklar'dan bazlar yal
nzca onlara bakmamza izin vererek zihninizi paralayabilir
lerdi. Yarata eit bir hizadan baktm.
"Ne dersin?" dedim. "Konualm. Ne kadar uzun sre bu
rada birbirimize bakarak oturursak jennifer'm katili o kadar
uzun sre serbest kalr."
Vampir bana bir an daha bo bo bakt. Ardndan rpere
rek kanat zarlarn kendine doru ekti. Siyah smk pem
be, kusursuz et lekelerine dnt, sonra da byyen bir kf
gibi vampirin koyu teninin zerine yayld. Sarkk siyah me
meler dolarak yeniden yumuak kavisli, pembemsi mkem
melliklerine kavutular.
Bir an sonra Bianca nmde durmu elbisesini yeniden i f
fetli olacak ekilde dzeltiyordu. Kollarn yormu gibi
gvdesi zerinde kavuturmutu, srt kaskatyd ve gzlerin
den fke okunuyordu. Birka dakika nce olduu kadar g
zeldi, btn izgileri ve kavisleri aynyd. Ama benim iin ih
tiam bozulmutu. Gzleri hala ayn ekilde karanlk, dipsiz
ve yabancyd. Et maskesinin altndaki gerek grntsn
her zaman hatrlayacaktm.
ne doru eilerek sandalyemi yerden kaldrdm. Sonra
masann dier tarafna gittim, ona srtm dndm ve onun
kini de kaldrdm. Ardndan tpk odaya girdiimde yaptm
gibi yine oturmas iin ektim.

1 34
Uzun bir dakika boyunca bana bo bo bakt. Yznden
bir ifade gelip geti. Nasl grndne aldrmyor gibi bir
halim olduu iin armt ve bu yznden okunuyordu.
Ardndan gururla enesini kaldrd ve zarif bir ekilde yeni
den sandalyeye oturdu. Bir kralie kadar asildi ve btn hat
lan fkeyle kaskatyd. Eski Dnya'nn nezaket ve konukse
verlik kurallan hala yerli yerindeydi -ama ne kadar sre iin?
Sandalyeme dndm, ne eilerek beyaz mendilimi al
dm ve onunla oynadm. Bianca titreyen sinirli gzlerini
mendilin zerinde dolatrd ve bir kere daha o asabi dileri
ni ve dudaklarn yalama hareketini yapt, ama bu sefer dili
insan dili gibi grnyordu.
"Pekala. Bana jennifer ve Tommy Tonn'dan bahset," de
dim.
Neredeyse dudak bkerek ban iki yana sallad. "Sana
polise sylediimi syleyebilirim. Onlar kimin ldrm
olabileceini bilmiyorum."
"Hadi ama Bianca. Birbirimizden sr saklamamza gerek
yok. Fani dnyasnn paras deiliz."
Kalarn aaya eince siniri daha da aa kt. "Hayr.
ehirde o tr bir byy yapmak iin gereken trden bir be
ceriye sahip olan tek kii sensin. Sen yapmadysan, baka ki
min yapm olabilecei hakknda hibir fikrim yok."
"Hi dmann yok mu? Senin zerinde bir izienim brak
mak istiyor olabilecek biri mesela?"
Bianca'nn dudaklarnn kenarnda tam olarak glmse
me denemeyecek ac, kk bir izgi ortaya kt. "Elbette

1 35
var. Ama ilerinden hibiri Tommy ve jenny'ye yaplan eyi
baaramaz. , Tmaklaryla masann zerinde tranpet alnca
ahapta kk entikler olutu. "O kadar tehlikeli bir dma
nn canl olarak ortalkta dalamasna izin vermem. En azn
dan uzun sre vermem."
Kalarm atarak sandalyemde arkama yaslandm. Ne
kadar korktuumu grmesine izin vermemek iin inanlmaz
bir aba harcyordum. 'Tommy Tomm'u nereden tanyor
dun?"
Omuz silkerken omuzlar porselen gibi parlak ve krlgan
bir hal ald. "Yalnzca johnny Marcone'un bir muhafz oldu
unu dnm olabilirsiniz Bay Dresden. Ama Tommy d
grnnn altnda ok nazik ve dneeli bir adamd. Ka
dnlarna hep iyi davranrd. Onlara gerek kiiler gibi davra
nrd." Baklarn kaldrmadan bir o yana bir bu yana kaydr
d. "Insanlar gibi. Bir centilmen olmayacan dnrsem
mteriyi kabul etmezdim, ama Tommy oundan daha iyiy
di. Onunla yllar nce baka bir yerde karlatm. Geceleri
geldiinde yanna birini isterse, hep onunla ilgilenilmesini
salardm.,
"O gece jennifer' onun yanna yolladn, deil mi?"
Bianca bayla onaylad. Yz ifadesi kasvetliydi. Tmakla
ryla yine masann zerinde trampet alarak ahapta yeni
entikler oluturdu.
'Tommy'nin dzenli olarak grd baka kimse var
myd? Mesela onunla konumu, hayatnda neler dnd
n bilebilecek biri?"

1 36
Bianca ban iki yana sallad. "Hayr," dedi. Ama sonra
kalarn att .
Sadece onu izledim ve dalgn dalgn masann stndeki
mendili oradan oraya frlattm. Gzleri abucak mendile,
oradan da benim gzlerime kayd.
Gzlerimi karmadm. Dipsiz bakna karlk verdim ve
dudaklarm yukarya kvrarak hafile glmsedim, sanki
yeniden stme gelmeye kalkarsa apkamdan karacak ba
ka ve daha kt bir nurnararn varm gibi . Sinirini , fkesini
grdm ve sadece bir anlna iine bir gz atp fkesinin
kaynan grdm. Gerek biimini grm olduum iin f
keli , sahte kln soyduum ve altmda yatan yarat grd
m iin dehet ve utan iindeydi. Ve gcmle maskesini
sonsuza kadar ekip alabileceimden korkuyordu.
Her eyden te, Bianca gzel olmak istiyordu . Ve bu gece
illzyonunu yok etmitim. Altn yaldzl kk dnyasn a
trdatmtm. Kesinlikle bunu unutnama izin vermeyecekti .
rperdi ve hem fke hem de korkuyla iinin daha derin
ksmlarn (ya da o benim iimin daha derin ksmlarn) g
remeden gzlerini yana kard. "Sana sz vermemi olsay
dm Dresden," diye fsldad, "seni u an ldrrdm."
"Bu talihsizlik olurdu," dedim. Sesimi sertletirdim. "B
ycnn lm lanetinin getirdii riskleri biliyor olmalsn.
Kaybedecek bir eyin var Bianca. Hem hakkmdan gelebil
seydin bile, gzel popon zerine bahse varm ki, seni de ken
dimle beraber cehenneme srklerdim."
Katlat, ardndan ban bir yana evirdi ve parmaklarn

1 37
gevetti. Bu sessiz, buruk bir teslim olutu. Bir gzyann ya
nandan aa szldn grmemi engelleyecek kadar
hzl hareket edemedi.
Bir vampiri alatmtm. Harika. Kendimi gerek bir s
per kahraman gibi hissediyordum. Harry Dresden, canavar
larn kalplerini kran kahraman.
"Bir ey bilmesi ihtimali olan bir kii var," dedi. Gzel se
si donuk, dz ve canszd. "Eskiden benim iin alan bir ka
dn vard. Linda Randall. jennifer ile ikisi mteriler o tr bir
ey istedii zaman anlara beraber giderlerdi. Yakn arka
datlar."
"imdi nerede?" diye sordum.
"Birileri iin ofr olarak alyor. Pencereleri silmekten
daha fazlasn yapacak bir hizmeti arayan zengin bir ift.
Her halkarda genelde el altnda tuttuum biri deildi. San
rm jennifer'da telefon numaras vard. Birinin sizin iin bul
masn salayabilirim Bay Dresden." lsmimi tkrp atmak
istedii ac ve zehirli bir eymi gibi telaffuz etmiti.
'Teekkr ederim. ok makbule geer. " Ses tonumu dik
katle resmi ve dengeli tuttum. Resmiyet ve iyi blfm boa
zma ullanmasn nleyen yegane eylerdi.
Aikar hislerini kontrol altnda tutarak sessizliini koru
du; sonunda yeniden ban kaldrmaya balad. Gzleri don
du, sonra boazma geldiklerinde byd. Yz ifadesi tama
men, zalimce durgunlat.
Gerildim. Geritmekle kalmam, adeta elik gibi katla
m, tellerle kstrlm ve yaylarla sarlmtn. Elimde hibir

1 38
numara ya da silah kalmamt. Eer imdi zerime gelirse
kendimi savunma ansm olmayacakt. O beni paralamadan
iksiri imemin imkan yoktu. Kendimi kamaktan alkoymak
iin sandalyemin kollarn skca kavradm. Korkunu belli et
me. Kama. Bu sadece beni kovalamasna, igdlerinin avn
peinden gitme tepkisini vermesine neden olurdu.
"Kan kaybediyorsunuz Bay Dresden," diye fsldad .
Yavaa elimi boazma, vampirin tmaklarnn daha n
ce beni izdii yere kaldrdm. Parmak ularn uzaklatrd
mda kendi kanmla kayganlamlard.
Bianca bana bo bo bakmaya devam etti. Dilini yine a
znn evresinde hzla dolatrd. "zerini kapa," diye fslda
d. Azndan tuhaf, miyavlama gibi bir ses kt. "zerini ka
pa Dresden. "
Mendilimi aldm ve boazmn stne bastrdm. Bianca
gzlerini krptktan sonra yavaa kapad, ardndan karnnn
zerine yar yarya eilerek ban evirdi. Ayaa kalkmad.
"Git," dedi. "imdi git. Paula geliyor. Ksa bir sre sonra
onu telefon numarasyla giri kapsna yollann."
Kapya doru yrdm, sonra durup ona bir gz attm.
Alml d yzeyin, et maskesinin altnda yatan bilmenin ve
onun ihtiya iinde kvrlp bkldn grmenin korkun
bir byleyicilii vard.
"Git," diye iniedi Bianca. Sesi fkeyle, alkla ve anlama
nn kysndan bile geemediim bir duyguyla gerilip incel
miti. "Git. Ve bu geceyi unutacam zannetme. Seni piman
etmeyeceimi zannetme."

1 39
Ktphanenin kaps ald ve daha nce beni karlam
olan dz sal gen kadn odaya girdi. Bana yle bir gz at
t, sonra yanmdan yryp Bianca'nn yannda diz kt.
Onun Paula olduunu varsaydm.
Paula duyulmayacak kadar hafif bir sesle bir ey nrlda
narak bir eliyle usul usul Bianca'nn ban yznden tutarak
arkaya itti. Sonra bluzunun kol dmesini at, dirseine ka
dar syrd ve dirseini Bianca'nn azna bastrd.
Olanlar net bir ekilde grdm. Bianca'nn uzun, pembe
ve yapkan dili hzla dar karak Paula'nn dirseini parlak
salyaya bulad. Paula dokunula rperdi ve nefes al verile
ri hzland. Bluzunun ince kumann altndaki meme ular
sertleti ve ba yavaa geriye dt. Gzleri az nce yksek
doz uyuturucu alm bir mptelann gzleri gibi narkotik
bir geveklikle buland.
Bianca'nn dileri uzayp Paula'nn soluk, gzel cildini de
lip geti. Kan fkrd . Bianca'nn dili net grlemeyecek ka
dar hzla gidip gelmeye, kan daha kt anda abucak top
lamaya balad. Karanlk gzleri kslm, uzaklara bakyor
du. Paula zevkten nefesi kesilerek inliyor, btn vcudu tit
riyordu.
Biraz midem buland. Sahneye arkarn dnmeden adm
adm geri ekilmeye baladm. Paula yavaa yere devriJip
aikar bir zevkle kvrlarak kendinden geti. Arnk hanme
fendiye benzemeyen, canavarca bir alk iindeki bir yarata
dnm Bianca da onu izledi. Uyumu kadnn zerine
eildi; soluk omuzlarnn kamburluunda, et maskesi altn-

1 40
daki yarasa benzeri eyin Paula'nn kann emdiini grebili
yordum.
Kapy arkarndan kapayarak hzla oradan ktm. Kalbirn
deli gibi atyordu. Eer Bianca'nn maskesinin altnda yatan
grmemi olsam Paula'nm kannn emilmesi beni tahrik edebi
lirdi. Ama grdm iin sadece midemi bulandrm, beni
korkutmutu. Kadn herhangi bir kadnn kendisini sevgilisine
sunaca kadar hzla ve isteyerek kendini o yarata sunmutu.
Zihnimin aresizlikle souk, mantkl ve balantsz bir
eye sanlmak isteyen bir ksm, salyadan olmal diye fikir y
rtt. Salya muhtemelen narkotik etkiye sahipti, belki ba
mllk bile yapyor olabilirdi. Bu Paula'nn davrann ak
lard, uyuturucusundan daha fazla almaya ihtiya duyuyor
du. Ama Paula'nn Bianca'nn gerek yzn bilse Ml bu
kadar hevesli olup olmayacan merak ettim.
Beyaz Konsey'in neden vampirler konusunda bu kadar
inat olduunu imdi anlyordum. Eer bir fani zerinde bu
tr bir kontrol elde edebiliyorlarsa, bir bycye kancalann
takabildikleri takdirde ne olurdu? Eer Bianca'mn demin
grdm kz kendine baml yapt gibi, bir bycy
kendilerine iyice baml yapabilirlerse? Bu kesinlikle mm
kn olamazd.
Ama eer mmkn deilse Konsey neden onlar hakknda
bu kadar endieliydi?
Seni piman etmeyeceimi zannetme demiti Bianca.
Karanlk araba yolundan giri kapsna doru aceleyle gi
derken buz kesildim.

141
Muhafz Fino n kapda beni bekliyordu. Bir ey syleme
den ban ve hastonumu geri uzatt . Darya, kapnn
nne bir ekici kamyon gelmi, Kaplumbaa'y kendine
balyordu. ekme kamyonu ofr George'un almasn
izlerken bir elimi kapnn souk metaline dayadm, mendili
tutan dier elimi de boazma bastrmaya devam ettim. ofr
beni tanyp el sallad ve ksa bir an siyah yzndeki beyaz
dileri gstererek srtt. Bam eerek karlk verdim. G
lmsemeye karlk verecek halim yoktu.
Birka dakika sonra muhafzn cep telefonu ald. Adam
birka adm ekildi, birka onay szc syledi, ardndan
cebinden bir not defteri karp bir ey yazd . Cep telefonu
nu cebine koydu ve yeniden bana doru yryp kat par
asn uzatt.
"Bu nedir?" dedim.
"Istediin cep telefonu numaras. Bir de mesaj ."
Kada gz attm, ama o anda okumaktan kandm. "Bi
anca'mn numaray Paula ile gndereceini sanyordum."
Adam bir ey sylemedi. Ama enesi gerildi; gzlerinin
abucak efendisinin olduu eve doru kaydn grdm.
Yutkundu. Paula evden kmyordu ve Fino korkuyordu.
Kad aldm. stnde yazana bakarken elimin titremesi
ni zor engelledim.
Bir telefon numaras yazlyd. Ve iki szck. Piman ola
caksn.
Kat parasn ikiye katiadm ve pardsmn cebine koy
dum. Bir dman daha. Harika. En azndan ellerim ceplerim-

1 42
deyken Fina titredikkrini gremiyordu. Belki de Murphy'yi
dinlemeliydim. Belki de gelmek yerine evde kalmal ve baz
ho, gvenli, yasak kara bylerle oynamalydm.

1 43
ON
---=aat..,=--

Bianca'nn mekanndan George'un dn verdii arabay


la ayrldm. Araba katettii her santimetrede hrlayp cr1ayan
ahap panelli bir Studebaker'd. Eve ksa bir mesafedeki an
kesrl telefonun yannda durdum ve Linda Randall'n nu
marasn evirdim.
Telefon birka kere aldktan sonra alak, hznl, kaln
bir kadn sesi, "Beckitt'ler, ben Linda," diye cevap verdi.
"Linda Randall m?" diye sordum.
"H h," diye cevap verdi. Krk gibi, kadifemsi, elle tutu
lur bir sesi vard. "Kimsiniz?"
"lsmim Harry Dresden. Sizinle konuup konuamayaca-
m merak ediyordum."
"Harry ne?" diye sordu.
"Dresden. Bir zel dedektifim."
Gld. kard ses iinde plak yuvarlanlabilecek ka
dar youndu. " zel yerlerimi mi aratryorsunuz Bay Dres
den? Sizden imdiden holandm."
ksrdm. "Ah, evet. Madam Randall . . . "

1 44
"Bayan," dedi szm keserek. "Bayan Randa!!. Dolu de
ilim. u an iin."
"Bayan Randall," diye dzelttim. "Size eer mmknse
jennifer Stanton hakknda baz sorular sormak istiyordum."
Hattn dier ucu sessizlie gmld. Arka planda baz
sesler duyabiliyordum. Belki de bir radyo akt ve kaytl bir
ses beyaz blgeler ile krmz blgeler ve aralarn yklenme
si, boaltlmas hakknda konuuyordu.
"Bayan Randall?"
"Hayr," dedi.
"Uzun srmeyecek Sizi temin ederim, yaptm herhangi
bir eyin konusu deilsiniz. Bana sadece birka dakika za
man ayrabilirseniz . . . "
"Hayr," dedi. "Grevdeyim ve btn gece de grevde ola
cam. Buna zamanm yok."
"jennifer Stanton sizin bir dostunuzdu. ldrld. Bana
syleyebileceiniz, yardmc olabilecek herhangi bir ey var-
sa . . . "
Yine szm kesti. "Yok," dedi. "Hoakaln Bay Dres
den."
Hat kesildi.
Hayal knklyla telefona suratm astm. O halde bu ka
dard. Yaptm onca hazrlk, Bianca ile yzlemem ve gele
cekteki muhtemel belalar bir hi urunayd.
Olmaz, diye dndm. Hayatta olmaz.
Bianca Linda RandaU'n birileri iin ofr olarak alt
n sylemiti , bunlarn Beckitt'ler olduunu varsaydm, artk

1 45
onlar da her kimse. Arkadaki sesin O'Hare Havaliman'nn
yolcu salonlarnn dnda yaynlanan kaytl bir mesaj oldu
unu fark etmitim. Yani havalimanndaki bir arabadayd ,
belki de Beckitt'leri almak iin bekliyordu ve kesinlikle ora
da uzun sre kalmayacakt.
Kaybedecek zamanm olmad iin eski ve hrltl Stude
baker' vitese geirdim ve O'Hare'e srdn. Birini telefondan
reddetmek yz yzeyken reddetmekten ok daha kolayd .
Birka yolcu salonu vard, ama beni doru salona ynlendir
mesi iin deneme yanlma yntemine, Bayan Doludeilim
Randali iverenlerini alp ayrlma frsat bulamadan oraya
ulamak iin de ansma gvenmem gerekiyordu. Studeba
ker'n O'Hare'e kadar bozulmamas iin de biraz daha fazla
ansa ihtiyacm vard.
Studebaker oraya kadar ulamay baard ve ikinci yolcu
salonunda, bir park alannda bekleyen gm, kk bir li
muzinle karlatm. Aracn ii karartlmt , bu yzden ieri
yi pek iyi gremiyordum. Bir cuma akamyd ve havaliman
youndu, ciddi takm elbiseler iindeki iadamlar lkenin
dier yanndaki uzun gezilerinden eve dnyorlard. Araba
lar srekli hrldayarak yarm daire eklindeki yan yola girip
kyorlard. niformal bir polis trafii ynlendiriyor, insan
larn arabalarn yklemek iin trafik eritlerinden birinin or
tasna park etmek gibi beyinsizce iler yapmalarna engel olu
yordu.
Eski Studebaker' bir park yerine doru dndrdm. Yer
iin bir Volvo ile yartm ve daha eski, daha ar arac sr-

1 46
mem ve daha intihara meyilli tutumuro sayesinde yar ka
zandm. Gm limuzinden gzm ayrmadan arabadan
kp bir ankesrl telefona yrdm. Bir eyreklik attm ve
bir kere daha Bianca'nn verdii numaray evirdim.
Telefon ald. Gm limuzinde biri hareket etti.
Kadn, "Beckitt'ler, ben Linda," diye mrlad.
"Selam Linda," dedim. "Yine Harry Dresden."
Srttn neredeyse duyacaktm. Arabann iinde bir tit
rek k, bir kadn yz silueti, ardndan da yaklan bir siga
rann turuncu parlts belirdi. "Sizinle konumak istemedii
mi sylediimi sanyordum Bay Dresden."
"Kendini ardan satan kadnlar severim."
O tatl sesle gld. Glerken karartlm arabada ban
hareket ettifiini grebiliyordum. "Her saniye daha da ardan
satyorum. Tekrar hoakaln." Telefonu yzme kapad.
Glmsedim, ahizeyi yerine koydum, limuzine yrdm
ve cama tklattm.
Otomatik cam ald ve yirmilerinin ortasnda bir kadn
bir kan kaldrarak bana bakt. Yamur bulutu renginde g
zel gzleri ve biraz fazla gz far vard, yay eklindeki dudak
lanna parlak krmz bir ruj srmt. Sa kahverengiydi ve
geriye toplanp sk bir rg yaplmt . Bu yanaklarna nere
deyse keskin ve ciddi bir grnm vermiti, ama saygsz bir
dankhkla neredeyse gzlerine kadar inen peremleri bu
havay bozuyordu. Yrtc, sert, keskin bir grn vard.
Krk beyaz bir gmlek, gri bir pantolon giyiyordu ve bir
elinde yank bir sigara tutuyordu. Duman burnumun evre-

1 47
sinde dalgalannca nefesimi vererek onu uzaklatrmaya a
ltm.
Beni tepeden tmaa inceleyerek drste deerlendirdi.
"Sylemeyin. Harry Dresden."
"Sizinle gerekten konumam gerekiyor Bayan Randall.
Uzun srmeyecek"
Saatine, sonra terminal kaplarna, sonra yine bana bakt.
"Peki . Beni keye sktrdnz, deil mi? lnsafnza kaldm."
Dudaklarn kvrd. Sigarasndan bir nefes ekti. "Ben de ha
yr ne demek bilmeyen adamlar severim."
Yeniden boazm temizledim. Kadn ekiciydi, ama ar
ekici de deildi. Ama motorlarm harekete geiren bir tara
f, ban tutu ya da szlerini telaffuz edi eklinde beynimi
atiayan ve dorudan hormonlarma hitap eden bir nitelik
vard. En iyisi dorudan konuya girmek ve geri zekal gibi
grnme ihtimalini en aza indirmekti. ''jennifer Stanton ile
nasl bir tanklnz vard?"
Uzun kirpiklerinin arasndan bana bakt. "ok yakn."
Ohm. "Siz, ey ... Onunla beraber Bianca iin ahyordu
nuz . "
Linda yine duman fiedi. " O ar titiz kk kaltak. Evet,
]en ile beraber alyordum. Bir sre ayn odada bile kaldk.
Ayn yata paylatk. " Son szc dudaklarn yuvarlata
rak, ahlaksz, gizli bir gl ieren ufak bir titremeyle telaf
fuz etti.
"Tommy Tomm'u tanr mydnz?" diye sordum.
"Ah, tabii . Yatakta bir harikayd." Gzlerini indirdi, araba-

1 48
nn koltuuncia kayklarak ellerinden birini gremeyeceim
bir yere indirdi ve nereye gtrdn merak etmeme neden
oldu. "Dzenli bir mteriydi. Ayda belki iki kere jen ile iki
miz onun evine gider, kk bir parti verirdik." Bana doru
eildi. "Bir kadn yapt eylerle gerek bir hayvana evire
bilirdi Harry Dresden. Ne demek istediimi anlyor musu
nuz? Hrlatp homurdatrd. Kztrrd."
Beni lgna eviriyordu. O sesi, sabahlar keke daha iyi
hatrlayabilseydim dediiniz trden ryalara ilham veriyor
du. Yz ifadesi ona en ufak bir ans verirsem baka insanlar
la konuulmayacak eyler gsterecei vaadinde bulunuyor
du. lin, Harry. lini dn.
Kimi gnler iimden nefret ediyorum.
"Onunla en son ne zaman konutunuz?"
Sigaradan bir nefes daha ald ve bu sefer parmaklarnn
hafife titrediini grdm. Titrerneyi abucak gizledi, ama
yeterince abuk deil. Gergindi. Titreyecek kadar gergindi ve
ank neler evirdiini anlayabiliyordum. Sokak kedisi mas
kesini giyiyor, beynim yerine salgbezlerime hitap ediyor ve
bu ekilde dikkatimi datnaya, bir eyi renmen engelle
meye alyordu.
Insanst deilim . Ho bir yz ya da vcut her gen adam
gibi benim de dikkatimi databilir. Linda RandaU o rol son
derece iyi oynuyordu. Ama aptal yerine koyulmay sevmem.
Demek yle, Bayan Seks Tanras. Ne gizliyorsun?
Boazm temizledim ve kibarca, "jennifer Stanton ile en
son ne zaman konutunuz Bayan Randall?" diye sordum.

1 49
Bana gzlerini ksarak bakt. Her ne olursa olsun, aptal
deildi. Onu okuduumu, numarasnn ardnda yatan gr
dm fark etmiti. Flrt eden tavrlan bir yana brakt.
"Polis misin?" diye sordu.
Bam iki yana salladm. "lzci yemini. Yalnzca ona neler
olduunu renmeye alyorum."
"Lanet olsun," dedi hafife. Sigarann izmaritini betona at
t ve bir az dolusu duman fledi. "Bak. Sana bir ey anlatr
da sonra bir polisin bu yana geldiini grrsem seni daha n
ce hi grmedim. Aniadn m?"
Bamla onayladm.
"aramba akam ]en ile konutum. Beni arad.
Tommy'nin doum gnyd. Yeniden bir araya gelmemizi
istiyordu. " Azn kvrd. "Bir tr yeniden buluma."
Etrafa gz attm ve eilerek ona yaklatm. "Gittiniz mi?"
Artk gzleri endieyle, kk bir odaya kapatldn fark
etmi bir kedi gibi etraf taryordu. "Hayr," dedi. "almam
gerekiyordu. Gitmek istedim, ama . . . "
"Srad bir ey syledi mi? Tehlikede olduundan p
helenmene neden olabilecek bir ey?"
Yine ban iki yana sallad. "Hayr, hibir ey sylemedi.
Bir sredir fazla konumamtk. Kadife Oda'dan fyrldm
dan beri onu eskisi kadar grmyordum."
Ona kalarm attm. "Baka ne yaptn biliyor musu
nuz? Ona zarar vermi olabilecek bir eye bulam olabilir
m.. ,,
Ban iki yana sallad. "Hayr, hayr. yle bir ey yoktu.

1 50
Bu onun tarz deildi. O tatlyd. Birok kz -birok kz ok
yorulur Bay Dresden. Ama bu i ona aslnda hi dokunmad .
Her naslsa insanlarn kendilerini daha iyi hissetmelerini sa
lyordu." Ban yana evirdi. "Ben onu asla yapamadm. Tek
yaptm hoalmalarn salamak oldu."
"Bana anlatabileceiniz hibir ey yok mu? Aklnza hibir
ey gelmiyor mu?"
Dudaklarn bzd ve ban iki yana sallad. Ban iki ya
na sallad ve bunu yaparken bana yalan syledi. Bundan
emindim. line kapanyor, geriliyordu, eer bana anlataca
hibir ey olmasa bunu gizlerneye de almazd. Bir ey bili
yor olmalyd -ya da Bianca'nn duygulan gibi onun duygu
larn da ezip getiim iin kendini kapamt. Her iki du
rumda da bana baka bir ey sylemeyecekti.
Hayal kmklyla yumruumu sktm. Linda RandaU bana
bilgi vermezse knaza girecektim. Baka bir kadnn daha
duygularn hie saymtm -bir gecede iki olmutu. ansl
gnndesin Dresden. lerinden biri insan olmayan bir ey
olsa da.
"Neden?" diye sordum ona, szckler stnde dnme
den azmdan kyordu. "Srtk numaras neden?"
Yine ban kaldrp bana bakt ve ylka sntt. ncelik
li deiimini, o hayvans cazibesini ona ilk yaklatmda
yapt gibi yeniden artrdn grdm -ama bu gzlerinde
ki kendinden tiksindiini gsteren ifadeyi gizlemedi. Daha
fazla grmeye mecbur kalmamak iin abucak gzlerimi ka
rdm. Linda RandaU'n ruhunu grmek istemediim hissine

151
kaplmtm. "nk yaptm i bu Bay Dresden. Kimi in
sanlar iin uyuturuculardr. lkidir. Benim iin orgazmlar.
Seks. lhtiras. Bir baka mptelaym ite. ehir onlarla dolu."
Yana gz att. "Aktan sonraki en iyi ey. Hem bota kalma
marn salyor. zr dilerim."
Kapy at. Ben abucak bir adm gerileyip yolundan e
kilirken kp uzun ayaklaryla uzun admlar atarak limuzi
nin arkasna gitti ve bagaj at.
Her ikisi de gzlk takm ve k gri i giysileri giymi
uzun boylu bir ift terminalden kt ve limuzine yaklat.
Hayat tarz profesyonelleri gibi grnyorlard; u kariyeri
olan, ocuu olmayan, iyi grnmeterini salamaya harcaya
cak paras ve zaman olan tipler -bir NordicTrack 1 ifti.
Adam omzunun stnde bir seyahat antas, bir elinde de
kk bir valiz tarken kadnda yalnzca bir evrak antas
vard. tkisinde de hi mcevher yoktu, saat ya da evlilik y
zkleri bile. Tuhaf.
Adam antalar limuzinin bagajna att ve nce Linda'ya,
sonra bana bakt. Li.nda gzlerini kard. Adam duyulmaya
cak kadar alak sesle konumaya alt, ama keskin kulakla
rm vardr.
"Bu kim?" diye sordu. Ses tonu gergindi.
"Sadece bir arkadam Bay Beckitt. Eskiden grtm
bir adam," diye cevap verdi Linda.
Yeni yalanlar. Daha da ilgin.
Limuzinin dier tarafndaki muhtemelen Bayan Beckitt
1) NordicTrack: Egzersiz aletleri reten bir irket . -n

1 52
olan kadna baktm. Beni sakin, tamamen duygudan yoksun
bir yzle szd. Biraz rktcyd. Kadnda filmlerde, lkin
ci Dnya Sava'nn sonunda Alman stalaglanndan serbest b
raklm esirlerin yzlerinde grdm bak vard. Botu.
Uyuuktu. lyd, ama henz farknda deildi.
Linda arka kapy aarak Bay ve Bayan Beckitt'i arabaya al
d. Bayan Beckitt geerken bir elini ksa sre Linda'nn beline
koydu, kiralanan emek iin fazlasyla yakn ve sahiplenici bir
hareketti bu. Linda'nn titrediini, sonra kapy kapadn gr
dm. Ardndan arabann evresinden dolanp bana yrd.
"Git buradan," dedi sessizce. "Patronumla bam belaya
girsin istemiyoru m. "
Eline uzandm, onu kavradm ve zannmca eski bir an
yapabilecei gibi iki elimin arasnda tuttum. Avulanmzn
arasna kartvizitimi bastrdm. "Kartvizitim. Aklna baka bir
ey gelirse beni ara. Tamam m?"
Limuzin yanmdan geerken Bayan Beckitt heni l gz
leriyle yan pencereden izledi. Titreme sras bendeydi. Dedi
im gibi, rperticiydi.
Devam edip havalimanna girdim. Uu zamanlarn gs
teren monitrler yanlarndan geerken titreip karland. e
rideki kafelerden birine gittim ve bir fincan kahve smarla
dm. Parasn bozukluklada demem gerekti. Paramn ou
geen ayn kirasn demeye ve Bob'un beni yapmaya ikna et
mesine gz yumduum ak iksirine gitmiti. Para. Monica
Sells'in vakas zerinde almaya koyulmam, kocasn bul
narn gerekiyordu. Beyaz Konsey ile aran dzelttikten son-

153
ra, faturalar deyemediim iin bromu ve dairemi kaybet
mek istemiyordum.
Kahveden bir yudum aldm ve dncelerimi dzene
sokmaya altm. llgilendiim iki konu vard. En nemlisi
Tommy Tomm'u ve jennifer Stanton' ldren kiiyi bulmak
t. Sadece daha fazla ceset ortaya kmadan katili yakalamak
iin deil, bulmazsam Beyaz Konsey muhtemelen bunu beni
lme gndermek iin frsat bilecei iin.
Ve katillerin izini srerken ve idam timlerinden kanr
ken bana para deyecek biri iin biraz i yapmam gerekiyor
du. Bu akamki gezi Murphy'ye faturalandrabileceim bir
ey deildi -ortada dolap sorular sorduumu, burnunu
sakmarnam gereken yerlere soktuumu bilseydi beni duman
ederdi. Bu yzden, eer Chicago Emniyet Mdrl'nden
para istiyorsam Murphy'nin istedii aratrnay yapmaya bi
raz zaman ayrmam gerekecekti -ki bu kara by aratrma
s tek bana lmme neden olabilirdi.
Ya da Monica Sells'in kayp kocas vakas zerinde ala
bilirdim. O vakay iyiden iyiye tanmladn dnyor
dum, ama ayrntlarn tamamen zmek zarar vermezdi.
Onun zerinde almaya zaman ayrabilir, avansn ierdii
saat saysn doldurabilir, hatta belki zerine birka saat de
ekleyebilirdim. Oylesi bana kara by zmeye almaktan
ok daha cazip geliyordu .
Yani, Tf-tfn bana verdii ipucunu izleyebilirdim. La
ke Providence evine o gece pizza gtrlmt. Mmknse
datcyla konuma zamanyd.

1 54
Kafeden ayrldm, ankesrl telefanlara yrdm ve bi
linmeyen numaralar aradm. Lake Providence'n adresinin
yaknnda evlere pizza servisi yapan sadece bir mekan vard.
Numaray aldm ve tuladm.
Dolu bir azla, "Pizza Ekspres," dedi biri. "Sipariiniz
neydi?"
"Selam," dedim. "Bana yardmc olabilir misiniz acaba?
aramba gecesi bir adrese sipari gtrm srcy aryo
rum." Ona adresi verdim ve srcyle konuup konuama
yacam sordum.
"Biri daha," diye homurdand. "Elbette, bekleyin. jack si
parilerden yeni dnd." Hattn dier ucundaki ses birine
seslendi ve bir dakika sonra gen bir adamn ince bariton se
si tereddt iinde kulama konutu.
"M-merhaba?"
"Merhaba," diye cevap verdim. "Lake Providence'a sipari
gtren . . . "
"Bakn," dedi adam usanm ve tedirgin bir sesle. "zgn
olduumu daha nce de syledim. Bir daha olmayacak."
Bir an dengemi yitirip gzm krptm. "Ne iin zgn
snz?"
"Tanr akna," dedi. Arka planda ok fazla mziin ve
grltl konumann olduu odann iinde hareket ettiini
duydum, sonra sanki baka bir odaya gemi ve kapy arka
sndan kapam gibi arka plan grlts kesildi. "Bakn," de
di yar inleyerek. "Size hi kimseye hibir ey sylerneyecei
mi syledim. Yalnzca bakyordum. Beni sulayamazsnz,

1 55
deil mi? Kimse kapya cevap vermedi, ne yapacaktm ki?"
Sesi cmlelerin ortasnda atlyordu. "Amma da partiymi,
ama olsun. Bu sizi ilgilendirir. Deil mi?"
ocua ayak uydurabilmek iin aba harcadm . 'Tam ola
rak ne grdn jack?" diye sordum ona.
Giderek daha tedirginleen bir sesle, "Kimsenin yzn
grmedim," diye bana gvence verdi. Hafife, sinirli bir e
kilde gld ve espri yapmaya alt. "Yzlerin dnda bak
lacak daha iyi yerler vard, deil mi? Yani , kendi evinizde ne
yaptlnz urourumda bile deil. Dostlarnzm ya da her kim
seler onlarn ne yapt da. Benim hakkmda endielenmeyin.
Asla bir ey sylemem. Bir dahaki sefer sadece pizzay bra
kr ve hesaba yazarm, deil mi?"
Dostlar, oul. Ilgin. ocuk ar tedirgindi. ok azar
iitmi olmalyd. Ama iimden bir ses saklad, aniatmad
bir ey daha olduunu sylyordu.
"Baka ne?'' diye sordum . Sesimi sakin ve dengeli tuttum.
"Bir ey daha grdn. Neydi o?"
"Beni hi ilgilendirmez," dedi annda. "Beni hi ilgilendir
mez. Bakn, bu telefonu kapamam gerekiyor. Siparileri bu
telefondan alyoruz. Cuma gecesi, ok megulz. "
"Baka," dedim, szcklerimi ayrarak ve vurgulu tutarak,
"ne?"
Soluyarak, " Lanet olsun," dedi titrek bir sesle. "Bakn, ben
o adamla beraber deildim. Onun hakknda hibir ey bilmi
yordum. Ona orada bir orji yaptnz sylemedim. Gerek
ten. Tanr akna efendim, bela istemiyorum."

1 56
Anlalan Victor Sells'in nasl parti verilecei -ve ergenle
rin nasl korkutulaca- konusunda ok iyi bir fikri vard.
"Bir soru daha, sonra bunun peini brakacam," dedim.
"Grdn kimdi? Bana ondan bahset. "
"Bilmiyorum. Onu bilmiyorum, tanyamadm. Fotoraf
makineli bir adam, hepsi o kadar. Arka kapy denemek iin
evin evresini dolandm, gvertenizin zerine ktm ve ie
riyi grdm. Bakmaya devam etmedim. Ama orada, yukar
dayd, tamamen siyah giyinmiti , elinde fotoraf makinesi
vard, fotoraflar ekiyordu. " Biri daha nce kapad kapy
yumruklaynca duraklad. "Tanrm, gitmek zorundaym
efendim. Sizi tammyorum. Hibir ey bilmiyorum." Sonra
bir kouturma duyuldu ve telefonu kapad .
Ben de telefonu kapadm ve salmarak George'un dn
arabasna yrdm. Dairerne doru giderken, rendiim
ayrntlar zerinde dndm.
Baka biri Pizza Ekspres'i aramt, belli ki benden hemen
nce. Baka biri pizza datc ocua sorular sormutu. Kim?
Eh, Victor Sells tabii ki . Onun hakknda, gl evindeki ola
s varl hakknda bilgi sahibi olabilecek insanlarn izini s
ryordu. O gece orada bir tr parti dzenlemi olan Victor
Sells. Belki de sarhotu ya da konuklanndan biri sarhotu ve
pizza sipari etmiti, imdi de Victor izlerini silmeye al
yordu.
Bu da Victor'm birinin onu aradn bildii anlamna ge
liyordu. Lanet olsun, bildiim kadaryla, o gece eve gittiim
de o evdeydi. Bu ileri ok daha ilginletiriyordu. Bulunmak

1 57
istemeyen kayp bir adam, merakl biri onu gzededii tak
dirde ok daha tehlikeli olabilirdi .
Y a fotoraf? Pencerelerin dnda gizlenen v e fotoraflar
eken biri? Pardsmn cebini kantrdm ve yuvarlak plas
tik film kutusunu elimle hissettim. Her halkarda bu, kutu
nun nereden geldiini aklyordu. Ama neden biri evin dm
da Victor'm ve dostlannn fotoraflarn eksindi ki? Belki de
Monica bana sylemeden baka birini , bir zel dedektif tut
mutu. Belki sadece ak sak resimler ekmeyi ok seven bir
komuydu. Aslnda renmenin yolu yoktu. Yeni gizemler.
Studebakcr' evimin nnde park ettim ve motoru dur
durdum. Akam iin skora baktm. Bilinmeyenler: ok. Har
ry: sfr.
Monica Sells iin yaptm aratrma beni, iten atldktan
sonra gl evinde lgn partiler veren ve bulunmamak iin
elinden geleni yapan bir kocaya gtrmt. Muhtemelen
ilerlemi bir erkek menopozu vakasyd. Monica yle bir eyi
isteyerek kabul edecek trden bir kadna benzemiyordu -san
ki daha ok, ona gerei sylersem gzlerini kapayacak ve ba
na yalanc diyecek trden biriydi. Ama en azndan biraz daha
fazla incelenmeyi hak ediyordu -bu vaka iin birka saat da
ha kaydedebilir, belki ona faturay vermeden biraz daha para
kazanabilirdim. Ama hala gerekten bir ey bildiim yoktu.
Bianca cephesi Linda RandaU'da knaza girmiti. Elimde
sadece Bayan Randall iin daha fazla soru vard ve o da pazar
gnk bir banka kadar kapahyd. Elimde Murphy'ye konuyu
takip etmesi iin verebileceim salam bir bilgi yoktu. Lanet

1 58
olsun. Sonuta o aratrnay yapmam gerekecekti. Kimbilir,
belki de gerekten ie yarar bir bilgi, beni ve polisi katile g
trecek bir tr ipucu salard.
Belki de poporudan ejderhalar uua geerdi. Ama dene
rnem gerekiyordu.
Bu yzden ieri girip ie koyulmak zere arabadan k
tm.
Adam n kapma inen merdivenin yanmda duran p ku
tulannm arkasnda beni bekliyordu. Savurduu beyzbol so
pas kularnn arkasma arpt ve neredeyse bir yn halinde
merdivenin en dibine yuvarlanmama sebep oldu. Adam ba
samaklardan bana doru gelirken ayak seslerini duyabiliyor,
ama hareket edemiyordum.
Akl etmeliydim. Kt bir gn geiriyordum ite.
Adamn ayan boynurnun arkasnda hissettim. Beyzbol
sopasn kaldrdm hissettim. Sonra sopa slk alarak kafa
tasma doru indi ve mthi bir atrtyla vurdu.
Ama hareketsiz kafan syrp yzmn yanndaki beto
na, gzlerimin tam dibine arpt.
"Dinle Dresden," dedi saldrgan. Sesi kaba, alak, amal
bir ekilde bouktu. "Byk bir bumun var. Onu ait olmad
yerlere sokmay brak. Byk bir azm var. Konuman ge
rekmeyen insanlarla konumay brak. Yoksa o azn kapa
yacaz." Gerekli hissi yaratmak iin uygun an bekledi, son
ra, "Sonsuza kadar," diye ekledi.
Ayak sesleri merdivenden yukanya doru ekildi ve yitip
gitti.

1 59
Bir sre gzlerimin nndeki. yldzlan izleyerek orada
ylece yatum . Muhtemelen inleme seslerimi duymu olan
Mister bir yerden ortaya kt ve burnumu yalamaya balad.
Sonunda yeniden hareket edebildim ve oturur konuma
getim. Bam dnyordu ve midem ok bulanyordu. Mister
ters giden bir eyler olduunu sezmi gibi bana srtnerek al
ak bir gurultuyla mrhyordu. Dairemin kapsn aacak, Mis
ter ile beraber ieri girecek ve arkarndan kilitleyecek kadar
uzun sre ayakta kalmay baardm. Karanlkta sendeteyerek
koltuuma gittim ve uf[f diye nefesimi vererek oturdum.
Bamn dnmesi yeniden gzlerimi anama izin verecek
kadar azalncaya ve bamn atiarnas kesilineeye kadar ha
reketsiz oturdum. Bam allyordu. Tam o anda biri bama
bir beyzbol sopasyla vurarak bam sistemli uralara giri
neye hi de yardmc olmayan yeni ve ilgin ekiliere soku
yor olabilirdi . Biri Harry Dresden'i vurarak ksa yoldan br
dnyaya yolluyor olabilirdi.
O dnce dizisini kestim. Kendime, "Sen zavall bir tav
an deilsin Dresden ! " diye serte hatrlattm. "Sen eski tarz
bir byc, ok yksek vasfl bir by frlatcssn. Srf
beyzbol sopal aalk bir herif sana yle dedi diye mcade
leyi brakmayacaksn!"
Kendi sesimle, belki de yalnzca kendi kendime konu
maya baladn fark etmenin yaratt huzursuzlukla canla
narak ayaa kalktm ve minede bir ate yaktm , ardndan
atein nnde dengesizce volta atarak dnmeye, ayrntla
r incelemeye altm.

1 60
Bu akamki ziyaretlerim mi uyary tetiklemiti? Kimin
beni tehdit etmek iin sebebi vard? renmemi nlemeye
altklar neydi? Ve en nemlisi, bu konuda ne yapacaktm?
Belki de birileri Linda RandaU ile konutuumu grmt.
Ya da daha byk olaslkla, biri Bianca'mn mekannda boy
gsterip sorular sorduumu grmt. Mavi Kaplumbaa ok
gsterili saylmazd, ama baka biinin arabasyla kartrl
mas da zordu. Kimin beni izletmek iin sebebi olabilirdi ki?
Eh, Centilmen johnny Marcone benimle bir ey konu
mak iin beni takip etmemi miydi? Tommy Tomm cinaye
tiyle ilgili bu iten uzak durmam istememi miydi? lstemi
ti. Belki de bu mafya patronunun yeni bir uyarsyd. O maf
yavari havaya sahipti.
Sendeleyerek kk mutfama gittim ve ba arn ge
irsin diye kendime bir llarnur yaptm, iine biraz da aspi
rin ekledim. Bitkisel tedaviler iyi, gzeldir, ama risk almak
tan holanmam.
Ayn prensibi gz nne alarak Smith&Wesson 38'lik
Chiefs Special tabanearn ekmecesinden kardm, zerini
rten bezi kaldrdm ve dolu olduundan emin oldum. Son
ra tabanearn ceket cebime soktum.
Byclk bir yana, beyzbol sopal adamlar caydrmak
iin bir silahtan iyisini bulmak zordur. Ve kesinlikle kaplan
ruhlu ]ohnny Marcone istiyor diye mcadeleyi brakacak, be
ni itip kakmasna, her istediinde beni ezip geebileceini
dnmesine izin verecek deildim. Dnyada olmazd, br
dnyada da.

161
Bam zonkluyordu ve ellerim titriyordu, ama merdiven
den alma adama indim -ve seksen kilometre teden biri
nin kalbini gsnden skmenin yntemini aratrmaya ba
ladm.
Kim demi cuma akamlan elenceli bir ey yapmyorum
diye?

1 62
ON BIR

Gecenin geri kalan ve sabahn bir ksm boyunca al


nam gerekti, ama birini nasl Tommy Tomm ve Jennifer
Stanton'n ldrld ekilde ldrebileceimi zdm.
Rakamlar be ya da alt kere kontrol ettikten sonra, hesapla
rma bo bo baktm.
Bu tamamen anlamszd. lmkdns zd.
Ya da belki de hepimiz katilin ne kadar tehlikeli olduu
nu hafife ahyorduk.
Pardsm kaptm ve grnm kontrol etmeye zahmet
etmeden dar yneldim. Evde ayna bulundurmam. Aynalar
pencere ya da kap olarak kullanabilen ok fazla varlk vardr
-ama berbat grndmden hemen hemen emindim. Stude
baker'n dikiz aynas bu kanm dorulad. Yzm szgnd,
yanaklarmda bir sakat glgesi, kanl gzlerimin altnda derin
halkalar vard ve sam bir motosikleti yal bir duman bulutu
nun iinde hzla srmm gibi grnyordu. alrken sa
nz terli ellerinizle arkaya tarama alkanl sizi bu hale getirir.
zellikle de on iki ya da on drt saat durmadan yaparsanz.

1 63
Fark etmezdi. Murphy bu bilgiyi istiyordu ve edinmeye
ihtiyac vard. tler ktyd. ok ama ok ktyd!
Murphy'nin bunu benden yz yze renmek isteyecei
ni bildiim iin karakala kadarki yolu hzla katettim.
Murphy'nin alt karakol bykehir emniyet mdrl
n barndran yal bir binalar kompleksinin iindeydi.
Hala hazrolda duran ve karnn ieride tutmak iin mcade
le eden yal bir asker gibi khnelemi, yer yer sarkmt. Bir
duvarda hadernenin pazartesi sabahma kadar silmeye gelme
yecei bir grafiti vard.
Ziyareti park alanna park ettim -cumartesi sabahlan ko
lay bir i- ve merdiveni kp binann iine yneldim. Nbet
i polis daha nce karlatm her zamanki bykl yal sa
va at deil, salar krlaan, elik gzl bir kadnd. Tek bir
bakla beni ve hayat tarzm tasvip etmediini belli etti , son
ra Murphy'yi ararken beni bekletti.
Ben beklerken bir ift memur aralarnda kelepeli bir ada
m srkleyerek ieri girdiler. Adam onlara kar koymuyor
du -aslnda tam tersini yapyordu. Ban nne emiti ve
neredeyse melodili bir ekilde inliyordu. Zayfayd ve edin
diim izlenime gre genti. Kat pantelonu ve ceketi ypran
m ve hrpaniydi, sa da yle. Memurlar adam srann ya
nndan srklerken ilerinden biri, 'Telsizde sylediimiz,
madde etkisi altmda araba kullanan adam. nn grebile
ne kadar nezarette tutacaz," dedi.
Nbeti polis bir not panosu uzatt ve memurlardan biri
onu koltuunun altna ald, ardndan ikisi gen adam mer-

1 64
divenden yukar srklediler. Yorgun gzlerimi ovuturarak
bekledim, sonunda polis st katta birilerine ulamay baar
d. Olduka akn bir tavrla, "Hmm," dedikten sonra, "ta
mam Temen . Onu yukar yolluyorum," diye ekledi. Ge
mem iin bana elini sallad. Geerken gzlerini zerimde his
sedebiliyordum, sklgan bir biimde avucumu bamn st
ne ve eneme bastrdm.
zel Soruturmalar merdivenin bitimindeki kapnn he
men dier yannda kk bir bekleme alan bulunduruyor
du . Alan drt ahap sandalyeden ve zerinde uyumaya kal
karsanz muhtemelen srtnz mahvedecek bel vermi eski
bir kanepeden oluuyordu. Murphy'nin brosu iki blme s
rasnn dier tarafndayd.
Murphy brosunun kapsnn dibinde oturmu, bir tele
fonu kulana bastrmt. Yznde ikence ekiyor gibi bir
ifade vard. ehirdndaki erkek arkadayla kavga eden bir
ergen gibi grnyordu, ama eer yle bir ey sylediimi
duysayd kafan koparrd. Bir elimle selam verince ban
eerek karlk verdi. Bekleme alanna iaret etti, sonra bro
sunun kapsn kapad.
Sandalyelerden birine oturup bam duvara yasladm.
Gzm yeni kapamtm ki arkarndaki koridordan bir
lk ykseldiini duydum. Mcadele sesleri ve birka irkilti
dolu nida duyuldu, ardndan lk bu sefer daha yakndan
tekrar geldi.
Dnmeden hareket ettim -dnemeyecek kadar yor
gundum. Yerimden kalktm ve koridora, sesin kaynana

1 65
doru yrdm. Solumda merdiven vard ve samda da ko
ridor uzanyordu.
Biri belirdi. Uzun admlarla bana doru gelen, koan bir
adam siluetiydi bu. Birka dakika nce iki memurun arasn
da inleyerek gevek bir ekilde duran adamd. lk atan
oydu. Bir srtnme sesi duydum, ardndan demin alt katta
grdm iki memur keyi dnd. Artk ikisi de gen de
ildi ve her ikisi de gbekleri dar km halde, puflayarak
kouyor, birer elleriyle tabanca klflarn bellerinde tutuyor
lard.
Nefes nefese, "Durdurun! " diye bard memurlardan bi
ri. "u adam durdurun!"
Ensemdeki tyler diken diken oldu. Bana doru koan
adam ince ve korku dolu bir sesle lk atmaya devam edi
yordu. Sesi uzun, kesintisiz ve anlalmaz bir grltyd.
Adeta dehet, panik, ehvet, fke, hepsi birden bir kre ha
linde toplanm, adamn ses tellerinden geerek tkrklerle
beraber havaya salmmt.
Adam lo koridorda ilerlerken o ksa srede iyice alm,
bo bo bakan gzlerini, kirli yzn, kot ceketini ve eski
kot pantolonunu grebildim. Elleri arkasndayd ve muhte
melen kelepelerle orada tutuluyordu. Kotuu koridoru
grmyordu. Neye baktn bilmiyorum, ama bilmek iste
mediim izlenimini edindim. Krlemesine, kendisi iin teh
likeli bir ekilde hzla uarak bana doru geliyordu.
Beni ilgilendirmezdi, ama merdivenden yuvadanarak
kendini harap etmesine izin veremezdim. Kendimi olanca

1 66
gcrole ona doru atarak omzumu karnma vurmaya ve
Amerikan futbolu tarz bir mdahaleyle onu geriye drme
ye altm.
Lise boyunca her yl yeniden forma girmi olmamn bir
sebebi vardr. Ona tos vurdum, ama o sadece puff diye nefe
sini verdi ve dnerek duvara arpt. Sanki geldiimi grme
mi, orada olduurnun hi farkna varmam gibiydi. Kr gi
bi bo bo bakmaya ve lk atmaya devam ederek duvardan
sekti ve merdivene doru yoluna devam etti. Bense yere do
ru indim; ad san bilinmeyen kabadaynn bamda dn ge
ce beyzbol sopasyla vurduu yer aniden yine zonklamaya
balad.
Benim kadar uzun boylu olmann bir iyi yan var -uzun
kolluyum. Yeniden ona doru dndm ve bir elimi ileri uza
tp parmaklanmla kavradm. Kotunu kelepeterin oradan ya
kaladm ve hacan iddetle yana ektim.
e yarad. Dnd, dengesini yitirdi ve fayans zemine ka
pakland. D nefesini kestii iin l kesildi. Merdi
venlerin sonuna kayd ve mecalsiz bir ekilde mcadele ede
rek durdu. Memurlar ar admlarla yanndan geip adamn
iki yannda durdular.
O anda tuhaf bir ey oldu.
Gen adam ban kaldrp bana bakt, gzleri yuvarlakla
p geniledi, sonunda kanl gzbebeklerinin zerine serpi
tirilmi dev siyah sikkelere dntklerini dndm. Gz
lerini pek bir ey grmesine imkan kalmayacak ekilde geriye
evirdi ve berrak, tiz bir sesle barmaya balad.

1 67
"Byc!" diye ilan etti. "Byc! Seni giiyorum. Seni
gii yorum byc! Peindeki eyleri giiyorum, nde y
iiyenleri ve Arkada Yryen'il Geliyorlar, peinden geliyor
lar!"
Adam kollarndan tutup yeniden koridor boyunca s
iiklemeye balarlarken, "Ulu Tanrm," dedi daha ksa boylu
ve daha toplu olan memur. "Bamllar. Yardmn iin teek
krler ahbap ."
Sersemiemi halde adama bo bo baktm. Daha uzun
boylu memurun yakasm tuttum. "Neler oluyor memur bey?"
diye sordum.
Durdu ve tutuklunun ortayla arasnda asl kalmasna
izin verdi. Tutuklunun ba ne eilmiti ve gzleri hala ge
riye dnkt , ama ban bana doru evirmiti ve korkun,
dilerini tamamen gsteren bir ekilde sntyordu. Aln tuhaf
bir biimde krmt, sanki neredeyse bir ekilde ka kn
tlarnn, kemiklerinin ve beyninin n loblarnn iinden ba
na odaklanyar gibiydi.
"Baml," dedi daha uzun boylu memur. "u yeni Gz
serserilerinden biri. Gln yannda neredeyse drt gram
Gz ile yakaladk. Muhtemelen iinde daha fazla vardr." Ba
n sallad. "Siz iyi misiniz?"
"lyiyim, iyiyim," diye ona gvence verdim. " Gz m?
u yeni uyuturucu mu?"
Daha ksa boylu memur burnundan soludu. "Ruh dnya
sn grmelerine neden olan ey, o tr bir samalk ite. "
Uzun boylu memur bayla onaylad. "Meret crack'ten da-

1 68
ha fazla bamllk yapyor. Yardm iin teekkrler. Ama si
zin bir sivil olduunuzu bilmiyordum. Gnn bu saati bura
da polisten baka kise olmasn beklemiyordum."
"Sorun deil ," diye gvence verdim. "lyiyim."
"Hey," dedi daha tknaz olan memur. Bana a bakt ve
parman sallad. "Sen u adam deil misin? Carmichael'n
bana bahsettii psiik danman?"
"Buna cevap vermeyeceim," deyip iimden gelmeyerek
srttm. tki memur glp ilerine geri dndler, abucak be
ni yana itip tutukluyu srkleyerek uzaklatlar.
Adam btn koridor boyunca lgnca, hafif bir sesle fsl
dad. "Seni gryorum , seni gryorum byc. Arkada Y
ryen'i gryorum. "
Blme srasnn ucundaki bekleme alanndaki sandalyeme
dnp oturdum. Bam zonkluyor, midem rahatsz edici bir
biimde bulanyordu. Arkada Yryen. Bamly daha nce
hi grmemitim. Hi yaknnda bulunmamtm. evresin
deki havada bir by uygulaycsnn varln iaret eden in
celikli kuvvet gerilimini hissetmemitim.
O halde arkamda asl Arkada Yryen'in glgesini nasl
olmu da grmt?
imdi aklamaya zamanm olmayan sebeplerden , siline
mez bir biimde bir avc ruhun, Arkada Yryen adyla bili
nen bir tr hayalet kiralk katilin varlnn kalntlaryla ia
retliyim. Arkada Yryen'i aran ve peimden yollayan
dmanmdan kurtularak byk bir zorluu amtm -ama
avc ruh bana asla ulaamam olsa da, yntemi bilenler

1 69
nc Gz' kullanarak onun hala arkamda uzun ve kor
kun ekilli bir glge gibi uzayp giden iaretini grebiliyor
'
lard. Bana o karlamay hatrlatan bir tr ruhani yara izi.
Ama yalnzca bir byc o trden bir gre, auralan ve
by olgulannn tezahrlerini hissetme yetenegine sahipti.
Ve o bagml byc filan degildi.
Gz'le ilgili yaptm ilk deerlendirmede hata yapm
olmam mmkn myd? Uyuturucu onu kullananlara ha
kikaten nc Gz'den grme imkan saghyor olabilir miy
di?
Bu dnceyle rperdim. nc Gz'nz amay g
rendiiniz zaman grdnz eyler kr edecek kadar gzel
olabilir, sizi gzyalanna boabilirdi -veya korkun, en kt
kabuslarnzm sradan ve rahatlatc grnmesine neden olan
eyler olabilirdi. Gemiin, gelecein, cisimlerin gerek doga
lannn grntleri. Psiik lekeler, belal tonlar, envai eit
ruh halk, btn o parlak ve incelikli renk tonlanyla
Yokdiyar'n titreen gc -ve hepsi dogrudan beyninize gidi
yordu: unutulmaz, kalc. Bycler nc Gz' kontrol
etmeyi, onu byk ihtiya duyulan zamanlar hari kapal
tutmay abucak renirler, aksi takdirde birka hafta iinde
ldnrlar.
Titredim. Eer bu uyuturucu gerekse, eger kullananlar
da sradan halsinasyonlara neden olmak yerine fanilerde
nc Gz' ayorsa, o halde mdahale ettiim bagmlnm
sergiledii zararl etkiler bir yana grndgnden ok daha
tehlikeli demekti. Kullanan biri ok fazla sayda korkun ya

1 70
da baka dnyaya ait ey grmekten ldrmasa bile insanlar
arasndan dzenli olarak, grlmeksizin geen ok sayda
varln illzyonlannn ve maskelerinin altnda yatan grebi
lirdi -bu da o yaratklar aa karlma korkusuyla savun
ma tepkisi vermeye zorlayabilirdi. ifte tehlike.
"Dresden," dedi urphy ters ters, "uyan."
Gzlerimi krptm. "Uyumuyordum," diye geveledim.
"Gzlerimi dinlendiriyordum."
Bumundan soludu. "Brak, Harry," deyip ellerime plastik
kpkten bir bardak tututurdu. Bana tam sevdiim gibi bol
ekerli kahve yapmt , biraz bayat olsa da harika kokuyordu.
"Sen bir meleksin," diye mrldandm. Bir yudum aldm,
sonra bamla blme srasn iaret ettim. "Syleyeceimi b
ronda duymay tercih edersin. "
Kahvemi ierken gzlerini zerimde hissedebiliyordum.
"Pekala," dedi. "Hadi gidelim. Kahve de elli sent Harry."
Peinden brosuna yrdm. Brosu aceleyle ina edil
mi, ucuz kontrplak duvarlan ve tam olarak dzgn taklma
m kaps olan bir odayd. Kapnn zerine kat bir tabela
bantlanmt. Kada siyah keeli kalemle dzgn harflerle
TECMEN KARRIN MURPHY yazlmt. Bir zamanlar bir
baka talihsiz polis memurunun isminin yazl olduu tabe
lann yerinde imdi daha ak renkli tahtadan bir dikdrtgen
vard. Bronun yeni bir tabela asmakla hi uramam ol
mas zel Soruturmalar mdrnn belirsiz durumuna da
ir ok da incelikli olmayan bir hatrlatmayd.
Murphy'nin bro mobilyalar, aslna baklrsa bronun

1 71
btn i ksm dansyla tezat oluturyordu. Masas ve is
kemlesi parlak, koyu ve yeniydi. Bilgisayar srekli akt ve
hemen solundaki ayr bir masada duruyordu. Bir pano k
k duvarn byk blmn kaplyordu ve zerine mevcut
vakalar dzenli bir ekilde sralanmt. Murphy'nin niver
site diplomas, aikido madalyalar ve nianc dlleri broya
girdikten sonra hemen sanzda kalan duvardayd ve masa
snn nnde durduunuzda ya da oradaki koltukta oturdu
unuzda yznzn hemen yannda kalyordu. Murphy
byleydi ite -dzenli, drst, kararl ve biraz da kavgac.
Murphy, "Bekle," dedi. Her zamanki gibi brosunun d
nda durdum, o da ieri girdi, bilgisayarn ve masasndaki
kk radyoyu kapayp fiten ekti. Murphy makinelere her
yaklatmda yaanan kargaaya alktr. O iini bitirdikten
sonra ieri girdim.
Oturdum ve kahvemi yudumlamaya devam ettim.
Murphy masasnn zerine oturup mavi gzlerini ksarak yu
kandan bana bakt. Cumartesi gn de alma gnlerinde
olduu kadar rahat giyinmiti -koyu renk kuma pantolon,
koyu renk bir bluz, bunlar belirginletiren sar salar, parlak
gm bir gerdanlk ve kpeler. ok kt. Bense buruuk
eofmanm ve tirtm, siyah pardsm ve dank salarm
la kendimi ok derbeder hissediyordum.
"Pekala Harry," dedi. "Bana ne anlatacaksn?"
.
Kahvernden son bir yud um aldm, bir esnemeyi bastrd m
ve barda masasna koydum. O bardan altna bir altlk ko
yarken konumaya baladm. "Btn gece zerinde altm,"

1 72
dedim yumuak bir sesle. "Byy idrak etmek iin ok u
ratm . Ve aniayabildiim kadaryla onu iki kii bir yana, bir
kiiye yapmak bile neredeyse imkansz."
Bana dik dik bakt. "Bana neredeyse imkansz olduunu
syleme. Elimde aksini syleyen iki ceset var."
"Hemen kzna," diye homurdandm. "Daha yeni balyo
rum. Bu iin herhangi bir ksmn anlayacaksan hepsini anla
rnan gerekiyor."
Murphy'nin ters bak younlat . Ellerini masasnn ke
narna koydu ve lmcl, makul bir ses tonuyla, "Pekala.
Neden bana aklamyorsun?" dedi.
Yeniden gzlerimi ovuturdum. "Bak. Bunu yapan her
kimse bir terji bysyle yapm. O kadarndan eminim.
Tommy Tomm'un ve jennifer Stanton'n sa tellerini, tmak
larn veya onlara bir ba oluturacak bir eyi kullanm. Son
ra bir tr trensel bebekten ya da kurban hayvanndan sem
bolik bir kalbi skmler ve ayn eyin kurbanlara da olmas
iin muazzam miktarda enerji kullanmlar."
"Bu dediklerin benim iin yeni eyler deil Harry."
"Geliyorum, geliyorum," dedim. " Bunu yapmak iin ihti
ya duyulan enerj i miktar neredeyse inanlmaz. Bir canl
varl o ekilde etkilemektense kk bir deprem olutur
mak ok daha kolay olurdu. En iyi senaryocia kendimi ldr
meden yapmay baarabilirim. Beni gerekten ama gerekten
sinirlendirmi bir kiiye. "
"Kendini pheli olarak m gsteriyorsun?" Murphy'nin
aznn ucu kvrld.

1 73
Homurdandm. "Bir kiiye yapacak kadar gl olduu
mu syledim. Sanrm iki kiiyi deneme beni ldrrd. "
"Bu ii Arnold Schwarzenegger'in byc versiyonu gibi
birinin mi baardn sylyorsun?"
Omuz silktim. "Herhalde mmkndr. Daha byk ihti
malle sadece gerekten iyi olan biri baarmtr. Byyle ya
pabilecein her eyi saf g belirlemez. Odaklanma da nem
lidir. Odaklanman ne kadar iyiyse, gcn ayn anda tek bir
yere koymakta da o kadar iyi olur ve daha fazla ey yapabi
lirsin. Eskialardan inli bir dv sanatlar ustasnn bir
aa gvdesini elleriyle paraladn grmen gibi . Adam bir
yavru kpei bann stne bile kaldramazd, ama elindeki
gc olaanst bir etkiyle odaklayabiliyordu."
Murphy aikido madalyalarna bakt ve _ bayla onaylad .
"Pekala, " dedi, "bunu aniayabiliyorum sanrm. Yani Bay Mi
yagi'nin byc versiyonunu aryoruz. "
"Veya," dedim bam kaldrarak, "bunun zerinde birden
fazla byc ayn anda alm olabilir. Glerini bir araya
getirmi ve hepsini birden kullanmlardr. " Bamn atlama
s, midemin bulanmas ve kafeinle bir araya gelerek beni bi
raz sersemletmiti. "Takm almas, takm almas, nem
li olan bu."
"ok sayda katil," dedi Murphy ar ar. "Elimde tek bir
katil yok ve sen bana elli katil olabileceini sylyorsun."
"On ," diye dzelttim onu. "Asla op. kiiden fazlas
n kullanamazsm. Ama bunun ok olas olduunu sanmyo
rum. Yapmas ok zordur. emberdeki herkesin byye

1 74
kendini adamas, hibir phesinin, hibir teredddnn ol
mamas gerekir. Ve birbirlerine tamamen gvenmeleri gere
kir. Ortalama katil etesinde o tr bir ey grmezsin. Bir tr
fanatik grup, mesela bir tarikat ya da siyasi organizasyon d
nda olabilecek bir ey degildir."
"Bir tarikat ," dedi Murphy. Gzlerini ovuturdu. "Bu i d
an szarsa A reane bayram eder. Yani sonuta Bianca bu iin
iindeymi. Kesinlikle ortalkta bunu yapabilecek yeterli sa
yda dman var. lcabna bakmak iin o tr bir teebbse il
ham kaynag olmu olabilir."
Bam iki yana salladm. Acm ktleiyor, agrlayordu,
ama paralar yerlerine oturuyordu. "Hayr. Olaya yanl a
dan bakyorsun. Katil, fahieyi ve Tommy Tomm'u Bianca'ya
zarar vermek iin ldrmedi."
"Nereden biliyorsun?"
"Onu grmeye gittim," diye cevap verdim.
"Lanet olsun sana Harry! "
fkesine tepki vermedim. "Seninle konumayacagn bili

yordun Murph. O eski moda bir canavar kz. Yetkili merci


lerle ibirlii yapmaz :
:

"Ama seninle konu tu, yle mi?" diye sordu Murphy.
'"Ne olur' dedim."
"Seni cann kana_ kadar dverdim, ama zaten cann k
m," dedi Murphy. "Ne grendin?"
"Bianca iin iinde deilmi. Kim olabilecei konusunda bir
fikri yokmu. Tedirgindi, korku iindeydi." Beni paralara ayr
may deneyecek kadar korku iinde olduundan bahsetmedim.

1 75
"Yani biri bir mesaj gnderiyordu, ama Bianca'ya deil
ha?"
'Johnny Marcone'a," diye onayladm.
"Caddelerde ete savalar var," dedi Murphy. "Ve imdi
iin iine bycl de sokuyorlar. Mafya byleri. Tanr
akma." Topuklarn masasnn kenarna vurdu.
"Mafya sava . Gz tedarikileri, geleneksel narkotik
tedarikiterine kar. Hakh mym?"
Bana bir dakika bo bo bakt. "Evet," dedi Murphy.
"Evet, yle . Nereden anladm? Ayrntlar gazetelere aklama
dk."
"Demin Gz ile iyice kendinden gemi bir adamla
karlatm. Syledii bir ey bana bu maddenin samalktan
ibaret olmadn dndrd. Bu gerek. Ve bu tr bir
uyuturucudan bol miktarda retmek iin ok ama ok bela
l bir byc olman gerekir. "
Murphy'nin mavi gzleri parlad. "Yani sokaklara Gz
tedarik eden kii her kimse . . . "
" . . . Jennifer Stanton' ve Tommy Tomm'u ldren de o.
Bundan eminim. yle olduunu hissediyorum."
Bayla onaylayarak, "Ben de kabul etmeye meyilliyim,"
dedi Murphy. "Tamam yleyse. ldrme bysn baara
bilecek ka kii tanyorsun?"
'Tanr akma Murphy," dedim, "benden sorgulama iin
merkeze alnacak insanlarn isimlerini ieren bir liste verme
mi isteyemezsin."
Mavi gzleri hiddetle dolu olan Murphy daha yaknma

1 76
eildi. "Yanlyorsun Harry, isteyebilirim. Sana onlar bana
vermeni emredebilirim. Ve eer vermezsen de seni polisi en
gelleme, yardm ve yataklktan yle abuk ieri alnn ki ba
n dner. "
"Bam zaten dnyor," dedim. Azmdan ufak bir kkr
dama kat . Bam zonkluyordu: gm, gm, gm. "yle bir
ey yapmazsn Murph. Seni tanyorum. Elimde kullanabile
cein bir ey olsayd sana vereceimi bal gibi biliyorsun . Eer
soruturmaya dahil olmama izin verseydin , bana bir ans ver
seydin . . . "

"Hayr Harry," dedi dz bir sesle, "Hayatta olmaz. Sen ba


na zorluk karmadan da etrafm yeterince kpekbalyla
evrili. Zaten yaralanmsn, sakn merdivenden yuvarland
n gibi bir martaval okumaya kalkma. Seni betondan kaz
mak istemiyorum. Tommy Tomm'un icabna bakan kii, biri
gelip etrafa bakndnda naholaacaktr ve o ii yapmak se
nin grevin deil. Benim grevim . "
"Nasl istersen," dedim. "Zaman kstlamas olan sensin."
Murphy'nin yz soldu ve gzleri alevlendi. "Sen boktan
herifin tekisin Harry."
Ona cevap vermeye baladm, gerekten -ama kafatasm
boynurnun zerinde gevedi ve salland, etrafm dnmeye
balad , sandalyem arka ayaklar zerinde yalpalad ve tehli
keli bir ekilde dnd. Muhtemelen lastiksi bir ylan gibi ka
yarak zemine inmenin en gveniisi olacan dndm. Ya
namn altndaki karolar ho ve serindi, rahatlatc bir his
veriyordu. Orada yatarken bam srekli gmlyor, gml-

177
yor, grnlyar ve br trl keyifli, kk bir uyku olacak
bir tecrbeyi bozuyordu.

178
ON K

Murphy'nin brosunun zemininde uyandm. Duvardaki


saate gre yaklak yirmi dakika gemiti. Bamn altnda
yumuak bir ey vard ve ayaklarm birka telefon defteriyle
ykseltilmiti. Murphy alnma ve boazma serin bir bez bas
tryordu.
Kendimi ok kt hissediyordum. Yorgundum, arlar
iindeydim, midem bulanyordu, bam atlyordu. Tek iste
diim kvrlmak ve inleyerek uykuya dalmakt. Onu asla ya
pamayacam dnerek nkteli bir sz sylemeyi tercih et
tim. "Kk beyaz bir elbisen var m? Ta derinlerde seninle
ilgili bir hemire fantezim var Murphy."
"Senin gibi bir sapn olur tabii. Bana kim vurdu?" diye
sordu.
"Hi kimse," diye mrldandm. "Daireme inen merdiven
den aa yuvarlandm."
"Zrvalama Harry," dedi sert bir sesle. Ama serin bezi tu
tan elleri hala yumuakt. "Bu vakada ortalkta dolanp duru
yorsun. Bandaki o ilik de bu yzden oldu. yle deil mi?"

1 79
Protesto etmeye baladm.
"Of, hi balama," deyip nefesini verdi. "Zaten bir beyin
sarsnts geiriyar olmasan seni topuklarndan arabama bag
lar ve trafik iinde giderdim." lki parman kaldrd. "Ka
pannam kaldnyorum?"
"Elli," dedim ve kendim de iki parmam kaldrdm. "Be
yin sarsnts deil. Sadece bamdaki ufak bir ilik. Geer."
Yernde dorulmaya baladm. Eve gidip biraz uyurnam ge
rekiyordu.
Murphy elini boynuma koydu ve beni yeniden bamn
altndaki yasta bastrd, belli ki o yastk da ceketiydi, n
k onu karmt. "Yerinde kal," diye homurdand. "Buraya
nasl geldin? Umarm o araba msveddesiyle degildir."
"Kaplumbaa ankakuu taklidi yapyor," dedim. "Bir
dn arabam var. Bak, iyileirim. Sadece buradan knama
izin ver de eve gidip biraz uyuyaym."
"Araba srebilecek halde deilsin," dedi Murphy. "Bir
tehditsin. Bu halde direksiyon bana gemene izin verirsem
kendi kendimi tutuklarnam gerekir."
"Murph," dedim ieriemi halde, "bana borcunu hemen
deyemeyeceksen u anda bir taksiye verecek param yok."
"Ryanda grrsn Harry," dedi Murphy. "Nefesini de
bouna tketme. Seni eve brakacam."
"Benim buna ihtiyacm . . . " diye baladm, ama o ayaa
kalki ve ar admlarla brodan kt.
Aptallk, diye dndm. Salaklk. Gayet kendi bama
hareket edebilecek haldeydim. Bu yzden oturur konuma

so
getim ve ayaklarm zerinde doruldum.
Ya da dorulmaya altm. Aslnda yan yarya oturmay
baardm. Sonra iimdekileri kardm.
Murphy geldiinde beni yan tarafm zerinde kvrlm,
brosunu da kusmuum yznden kt kokar halde buldu.
Bir deiiklik yapt ve bir ey demedi. Sadece yeniden yanm
da diz kt, azm temizledi ve boynurnun arkasna yeni
bir serin bez koydu.
Arabasna kadar bana destek olduunu hatrlyorum. Da
ireme doru yaptmz yolculuun kk paralarn hatr
lyorum. Ona dn arabann anahtarlarn verdiimi, Mike
ve ekici kamyonu srcs hakknda bir eyler mrldand
m hatrlyorum.
Ama en ok elimin zerindeki elinin verdii hissi hatrl
yorum -parmaklar benim byk ve ak parmaklannn al
tnda souk ve yumuak, birazck tedirginlikle ykl ve g
lyd. Sanrm dairerne kadar btn yol boyunca beni hala
yp ve tehdit etti. Ama sanki kendine hala orada olduuma
dair gvence vermek iin nasl hi elimi brakmadn hatr
lyorum . Ya da bana kendisinin orada olduuna, hibir yere
gitmediine dair gvence vermek iin.
Murphy'ye yardm etmek iin riski gze alyorsam bir se
bebi var. O iyi insanlardan biri. En iyilerinden biri.
leden nce bir ara apartnamma dndk. Murphy mer

diveni inmeme yardmc oldu ve benim iin kapy at. Mis


ter koarak gelip hacaklarna toslayarak onu selamlad. Belki
de ksa boylu olmak ona daha iyi bir denge veriyor ya da y-

181
le bir ey, zira Mister ona vurdugunda pek benim gibi sende
lemedi. Belki de aikido sayesindedir.
"Tanr akna Harry," diye mrldand. "Bu ev amma ka
ranlk." Ig amaya alt, ama lamba filamanlan geen haf
ta yannt ve onlar degitirecek para bulamamtm. Bu
yzden beni kanepeye oturttu ve minedeki parlayan k
mrlerle birka mum yakt. "Pekala," dedi. "Seni yataga yat
racagm."
"Eh, srar ediyorsan. "
Telefon ald. Elimle eriebildiim bir mesafede olduu
iin atm. "Dresden ," diye mrldandm.
"Bay Dresden, ben Linda. Linda Randall. Beni hatrlyor
musunuz?"
Heh. Erkekler Marilyn'in metro zgarasnn zerinde dur
duu o film sahnesini hatrlar m? Ben de kendimi Linda
RandaU'n gzlerini hatrlarken ve bir centilmenin merak et
memesi gereken eyleri merak ederken buldum.
"plak msn?" dedim. Ne dedigirnin farkna varmam bir
dakika srd. Amann.
Murphy bana eytanca bakt. Ayaga kalkt, yatak odama
gitti ve araflar dzeltmekle megul olarak bana bir nebze
mahremiyet salad. Neelendim. Dil srmem Murphy'yi
uydurabileceim herhangi bir yalandan daha iyi bamdan
atmt. Belki de sersem bir Harry kt bir Harry olmak zo
runda deildir.
Linda telefonda mrltyla gld. "imdi arabadaym tat
lm. Belki daha sonra. Bak, sana yardmc olabilecek birka

1 82
ey aklma geldi. Bu akam grebilir miyiz?"
Gzlerimi ovuturdum. Bugn cumartesiydi. Bu gece cu
martesi gecesiydi. Bu akam yapmam gereken bir ey yok
muydu?
Cam cehenneme, diye dndm. Hatrlayamadgma g
re o kadar da nemli olamazd. "Elbette," dedim. "Tamam."
Telefona hmlad. "Tam bir centilmensin . Arada bir yle
sini severim. lim yedide bitiyor. lyi mi? Benimle grmek
istiyor musun? Saat sekiz diyelim mi?"
"Arabam patlad," dedim. Dilim kabarm gibiydi. "Senin
le dairemin olduu caddedeki 7-Eleven'da buluabilirim."
O yogun, krema gibi gln yine kulama dkt. "Bak
ne diyeceim. Bana eve ulamam, gzel, scak bir banyo yap
mam ve kendimi iyice gzelletirmem iin bir saat filan ver,
sonra koliarna geleyim. Kulaa iyi geliyor mu?"
"Hmm. Tamam."
Yeniden gld ve veda etmeden telefonu kapad.
Telefonu kapar kapamaz Murphy yeniden ortaya kt.
"Bana az nce biriyle buluma ayariamacln syle Dres
den."
"Kskanyorsun ite."
Murphy bumundan soludu. "Ltfen. Beni mutlu etmek
iin senden daha iyi bir erkee ihtiyacm var." Ayaa kalkma
ma yardm etmek iin bir kolunu arkama att. "Kuru bir so
pa gibi knlrdn Dresden. Daha fazla hezeyana kaplmadan
yataa uzansan iyi olur:"
Onu geri itmek iin bir elimi omzuna koydum. Bunu ya-

1 83
pabilecek gcm yoktu, ama o kalarn atarak geriledi . "Ne
oldu?"
"Bir ey," dedim. Gzlerimi ovuturdum. Beni rahatsz
eden bir ey vard. Bir eyi unutuyordum, bundan emindim.
Cumartesi yapacam sylediim bir ey vard. Uyuturucu
savalarna ve Gz uyuturucusunun onlara verdii n
c Gz grntleriyle ldran insanlara dair dnceleri bir
kenara itmek iin mcadele ettim ve konsantre olmaya al
tm.
Hatrlamam uzun srmedi. Monica. Ona onunla irtibata
geecein sylemiti m. Pardsmn ceplerine vurarak not
defterimi bulup kardm. El yordamyla atm ve Murphy'ye
el salladm.
"Mu m. Bir ey okurnam gerekiyor."
"Tanr akna Dresden. Yemin ederim ki en az ilk kocam
kadar ktsn. O da kendini ldrecek kadar inatyd." ii
ni ekip bir mum getirdi . Ik bir an gzlerimi actt. Moni
ca'nn numarasn okudum ve evirdim.
"Alo?" dedi bir erkek ocuk sesi.
"Selam," dedim. "Monica ile konuabilir miyim ltfen?"
"Kimsiniz?"
Onun iin gizlice altn hatrladm ve, "Vermont'tan
drdnc kuzeni Harry," dedim.
'Tamam," dedi ocuk. "Bekleyin." Ardndan telefonun
alizesini dudaklarndan uzaklatrmadan, "AN NE! VER
MONT'TAN KUZENlN HARRY TELEFONDA! EHlRLERA
RASI !"

1 84
ocuklar. Onlar sevmemek mmkn deil. Ben ocukla
ra taparm. Biraz tuz, bir skm da limonla beraber harika gi
derler.
ocuk ahizeyi brakp ayaklarn ahap zemine vura vura
koarak uzaklarken, bamn zonklamasnn yerini sadece
zdraba brakmasn bekledim.
Bir an sonra ahize trtyla alnd ve Monica alak, biraz
tedirgin sesiyle, "ey, alo?" dedi.
"Ben Harry Dresden," dedim. "Yalnzca vakanz hakknda
ne rendiimi bildirmek iin aradm . . . "
" zr dilerim ," diye szm kesti. "ey . . . Benim onlarn
hibirine ihtiyacm yok."
Gzlerimi krptm. "l, Monica Sells mi?" Ona telefon nu
marasn okudum.
"Evet, evet," dedi aceleci, sabrsz bir sesle . "Yardmnza
ihtiyacmz yok, teekkr ederiz."
"Kt bir zamanda m aradm?"
"Hayr, hayr, yle bir ey yok. Sadece sipariimi iptal et
mek istiyorum. Hizmeti kesin . Benim iin endielenmeyin."
Sesinde bir ev kadnnn iyi neesini zorla iine atyormu gi
bi tuhaf bir tm vard.
"lptal mi ediyorsunuz? Artk kocanz araman istemiyor
musunuz? Ama hanmefendi, verdiiniz para . . . " Telefon c
zrdamaya, parazit hatt bulandrmaya balad . Arkada bir
yerden bir ses duyduumu dndm, sonunda ses parazit
dnda tamamen kesildi. Bir an balantnn tamamen kesil
diini sandm. Lanet olas gvenilmez telefonlar. Genelde di-

1 85
er tarafta deil, benim tarafmda sorun karrlard. Gveni
lir ekilde bozulacaklarna bile emin olamyorsunuz.
"Alo? Alo?" dedim aksi ve huysuz bir ekilde.
Monica'nn sesi geri geldi. "O konuda endielenmeyin.
Yardmm iin ok teekkrler. Iyi gnler, hoakaln, teek
krler." Telefonu kapad.
Ahizeyi kularndan ayrdm ve ona bo bo baktm. "ok
tuhaf," dedim.
Murphy, "Hadi Harry," dedi. Ahizeyi elimden ald ve yu
vasna skca yerletirdi.
"Ama anne. Daha karanlk bile olmad . " Bu kt espriyi
Murphy ayaa kalknama yardm ettiinde bamn ne kadar
kt aryaca dnda bir ey dnmek iin yapmtm.
Yardm etti. Bam feci ard. Aksaya aksaya yatak odasna
yrdk; serin arafn zerine uzandm zaman kk sala
camdan neredeyse tamamen emin oldum.
Murphy ateimi lt ve kafatasnn arkasndaki yumur
ta eklindeki ilie dikkat ederek sa derime eliyle dokun
du. Kaleminin yla gzlerimin iine bakt, bundan holan
madm. Ayrca bana bir bardak su getirdi (bundan da holan
dm) ve iki aspirin ya da Tylenol gibi bir ey yutturdu .
O sabaha ilikin iki ey daha hatrlyorum. Biri Murphy'nin
gmleimi, botlarm ve oraplarm karmas ve ne eilip al
mn pmesi, sam okamasyd. Sonra beni battaniyelerle
kaplad ve mumlar sndrd. Mister yukar srad ve bacak
larmn arasna uzand. Kk dizel bir motor gibi nrlamas
rahatlatcyd.

1 86
Hatrladgm ikinci ey telefonun yeniden alyd.
Murphy tam kmak zereydi, araba anahtarlarn elinde n
grdatyordu . Geri dnp telefonu atgm ve, "Harry Dres
den'in meskeni," dediini duydum.
Bir sessizlik oldu.
"Alo?" dedi Murphy.
Bir baka duraklamadan sonra Murphy kk bir glge
halinde kapya geldi ve yukandan bana bakt. "Yanl numa
ra. Biraz dinler Harry."
"Teekkrler Karrin. " Ona glmsedim ya da glmse
rneye altm. ok korkun bir grnt olmalyd. Yeniden
glmsedi. Onun glmsemesinin benimkinden daha ho
oldugundan eminim.
Sonra evden kt. Daire karard ve sessizleti. Mister ka
ranlkta yattrc bir ekilde nrldamaya devam etti.
Mesele, uykuya dalarken bile bamn etini yemeye de
vam etti. Neyi unutmutum? Baka, daha az mantkl bir so
ru da vard -telefondaki Murphy ile konumak istemeyen ki
i kim di? Monica Sells beni geri aramaya m almt? Ne
den vakay brakman ve paray geri vermeme gerek olmad
gn sylemiti ki?
Bu konuda , beyzbol sapalar konusunda ve diger konu
larda dndm, sonunda Mister'n nrlamas beni uyuttu.

1 87
ON

Yldmnn strodeki eski binay titretmesiyle uyandm.


Gerek karanlk kmt. Saatin ka olduu hakknda
hi fikrim yoktu. Bir an kafam karm halde, biraz bam
dnerek yatakta yattm. Bacaklanmn stnde , muhtemelen
Mister'n ksa bir sre ncesine kadar olduu yerde bir lk
lk vard. Ama byk gri kedi artk ortalkta yoktu. Gk g
rltl frtnalardan d kopard.
Bardaktan boanrcasna yamur yayordu. Dardaki
betonun ve strodeki eski binann zerine yadn duya
biliyordum. Bina gk grltl frtna ve rzgarla gcrdayp
sarslyor, yalanm ve knlana kadar inatla direnmek yerine
biraz bel verecek kadar akllanm keresteleri hafife esniyor
du. Muhtemelen ben de bundan bir ey renebilirdim.
Midem gurulduyordu. Yataktan ktm, biraz hacaladm
ve el yordamyla robdambrm arandm. Karanlkta bula
madm, ama Murphy'nin bir sandalyenin zerine brakt
gzelce katlanm pardsme rast geldim. Pardsmn s
tnde bir miktar nakit ve stnde 'Geri deyeceksin

1 88
-Murphy' yazan bir peete duruyordu. Paray grnce so
murttum ve hissettiim minnet parltsn gz ard etmeye a
ltm. Pardsm alp plak stme geirdim. Ardndan
plak ayakla oturma odasna yrdm.
Gk grlts danda yine aurdayp homurdand . Frt
nay birok insann hissedemedii bir biimde hissedebiliyor
dum. Benim gibi hissedenlerin ou da bunu sinirlerine verir.
Yukanda i, plak enerji vard ve bulutlarn iinde titreiyor
du. Yamurdaki ve bulutlardaki suyu, hareket eden havann sa
anaktaki damlacklan yukardaki binann duvarlarna fleyii
ni duyabiliyordum. lmcl yldmnn ateinin yukarda bu
luttan buluta srayarak beklediini ve yldmnn saldrsnn en
ar ksmn sineye eken sabrl ve ebedi topraa giden en d
k diren yolunu aradn hissedebiliyordum. Drt elememin
hepsi etkileiyor, hareket ediyor, enerji her bir biiminde bir
yerden baka yere hzla akyordu. Frtnalarda ok fazla potan
siyel vard ve bir byc yeterince aresiz ya da aptalsa bundan
yararlanabilirdi. Yukarda eski doa kuvvetleri birbiriyle dala
yor, taklalar atyordu ve kullanlacak ok fazla enerji vard.
Kalarm atarak bunu dndm. Daha nce aklma
gelmemiti. aramba gecesi bir frtna olmu muydu? Evet,
olmutu. Kuluk vaktinde bir ara yldmnn beni uyandrd
n hatrlyordum. Katilimiz bylerini beslemek iin bu
enerjiden yararianm olabilir miydi? Mmknd. Aratrl
mas gerekiyordu. Bu ekilde glendi rilmi bir by oun
lukla, dikkatle yneltilerek kullanlamayacak kadar istikrar
sz veya geici olurdu.

1 89
imek yine ldad ve gmbrt bana eriene kadar drt
saniye saydm. Eer katil gerekten frtnalar kullanyorsa ve
yeniden saldracaksa bunun bu gece olmas mantkl olurdu.
rperdim.
Midem gurulduyordu; daha sradan konulara dikkatimi
verdim . Bam biraz daha iyi gibiydi, artk dnmyordu. Kar
mm bana ok fkeliydi; birok uzun boylu ve sska adam gi
bi durmadan yerim, ama hi kilo almam. Neden byle oldu
una dair hibir fikrim yok. Ayaklarm sryerek mutfaa
yrdm ve oca hazrlamaya baladm.
"Mister?" diye seslendim. "A msn olum? Biraz burger
yapacam. Mmmmmm. "
imek bir daha, bu sefer daha yakmda ldad ve gk g
rlts hemen ardndan geldi . Ilt yan yarya gml pen
cerelerimi ap gzlerimi yakacak ve beni irkiltecek kadar
parlakt. Ama o bir anlk ltda Mister'a gzm iliti.
Kedi kitap rafmn en stnde, dairenin uzak kesindey
di -n kapdan mmkn olan en uzak mesafedeydi. Mister
yan karanlkta parlayan gzleriyle n kapy izliyordu, btn
yaylm kedilerde bulunan o tembel kedi grnmne sahip
olsa da, kulaklarn yukar dikmiti ve gzlerini kapdan ayr
myordu. Eer bir kuyruu olsayd o da seirirdi.
Odann kapsndan bir vurma, daha dorusu hafife tk
latma sesi geldi.
Belki de frtna beni tedirgin ediyordu, duyularmla ara
trarak darda var olabilecek herhangi bir tehdidi yokladm.
Frtna her eyi allak bullak etmiti, btn o fiziksel ve ruha-

1 90
ni grlt kapnn dnda birinin olduundan fazlasn his
sedebilmemi engelledi.
Silah bulmak iin pardsmn cebini yoklarlm -ama
onu dn gece laboratuvarda kenara koyduumu ve polis ka
rakoluna giderken yanma almadn hatrladm. Polisler
polis dnda herhangi birinin karakolda silah tamasna iyi
gzle bakmazlar, neden diye sormayn. Her halkarda, silah
u anda kolay eriebileceim bir yerde deildi.
Sonra Linda RandaU'n geleceini hatrladm. Bu kadar
kolay rktm iin, sonra bu kadar fazla uyuduum iin,
sonra da iki gndr du almam gibi koktuum, sam ta
ramadm, tra olmadm ve iticiliimi biraz olsun azaha
cak baka bir ey yapmadm iin kendime kzdm. Ah , ney
se. Linda iin o tr eylerin pek de nemli grnmedii izle
nimine kapldm. Belki de eau des hommes'u1 seviyordu.
Kapya yrdm ve bir elimle sam arkaya yatrp utan
ga utanga srtmamaya alarak kapy atm.
Susan Rodriguez siyah emsiyesini stnde tutmu, da
nda yanurda bekliyordu. Haki bir yamurluk ve altna pa
hal, siyah bir elbise ve topuklu ayakkablar giymiti. Boa
znda ve kulaklarnda inciler parlyordu. Kapda belirdiim
zaman gzlerini krpt. "Harry?" Ona bo bo baktm. Aman
Tanrm. Susan ile buluacam unutmutum. Nasl olur da
bunu unutabilirdim? Yani, Beyaz Konsey'e, polise, vampirle
re, beyin sarsntlarna, mptelalara, mafya patronlarna ve
beyzbol sopas sallayan kabadaylara ramen . . .

l ) Fr. Erkek kokusu. -n

191
Eh, hayr. Muhtemelen dnyada onca eyin arasnda zih
nimi ona vermeme neden olabilecek kadar olaanst bir ka
dn yoktu. Yine de bana biraz kstaha grndiL
"Selam Susan," dedim zayf bir sesle. Arkasna dikkatle
baktm. Susan kata geleceini sylemiti? Dokuz mu? Peki
Linda ne demiti? Sekiz -yok, hayr. nce sekiz demi, son
ra ondan bir saat sonra geleceini sylemiti. Yani dokuzda.
Aman ne gzel. Bu i hi elenceli olmayacakt.
Susan beni bir kitap gibi okudu ve yanurda arkasna bir
gz att, sonra yeniden ban bana evirdi. "Birini mi bekli
yorsun Harry?"
'Tam olarak deil," dedim. "Ee, ey. Belki. Bak, ieri gir.
Srlsklam oluyorsun . " Bu da tam olarak doru deildi. Ak
kapda yle dururken rzgar yamuru merdivenden bana at
t iin ben srlsklam oluyordum. plak ayaklarm iyice s
lanmt.
Susan azn kvrarak eytani, yrtc bir glmseme ta
knd, emsiyesini katiayp ieri girdi ve yanmdan geti.
"Dairen bu mu?"
"Hayr," dedim. "Bu Zrih'teki yazlm." Susan ben kap
y kapar, yamurluunu alr ve giriin yaknndaki yksek,
eski ve ahap bir apkaha asarken beni gzledi.
Yamurluunu astktan sonra Susan bana srtn dnd.
Elbisesi srtn, onurgasnn uzun kavisini ta beline kadar
gsteriyordu. Olduka uysal bir etek izgisi ve uzun , dar kol
lar vard. Holanmtm. Hem de ok. Benden uzaa, mi
neye doru yrrken bir sre srtn grmeme izin verdi,

1 92
sonra yavaa yzn bana dnp kendinden memnun hal
de sntarak przsz kalalanndan birini kanepeye yaslad.
Simsiyah salarn bann stnde toplam, uzun ve ince
boynunu ortaya karmt, derisi przsz ve harika bir e
yin reklamyd. Dudaklarnn kenarlarn yukar kvrd ve
koyu , parlak gzlerini ksarak bana bakt. " Polis seni fazla m
altnyar Harry?" dedi ar ar. "Cinayetler sansasyonel ol
mal. Su dnyasnn nemli ismi byyle ldrld. Bir
aklama yapmak ister misin?"
lrkildim. Hala Areane iin haber peindeydi. "Elbette," de
dim. Gzleri hayretle byd. "Bir dua ihtiyacm var," de
dim. "Hemen dneceim. Mister, hanmefendiye gz kulak
ol, tamam m?"
Susan abucak gzlerini devirdi, ardndan yukar gz att
ve kitap rafnn stne tnemi Mister' inceledi. Mister ise
bir kulan aniden hareket ettirip sabit gzlerle kapya bak
may srdrd .
Yukarda yine gk grledi.
Susan iin birka mum yaktm, sonra bir tanesini berabe
rimde banyoya gtrdm. Dn Harry. Uyan ve kafan te
mizle. Ne yapacaksn?
Temizlen, dedim kendime. At gibi kokuyorsun. Bandan
aa souk su dk ve bu ii hallet. Linda RandaU bir dakika
iinde burada olacak ve Susan'n cinayetlere bumunu sak
masm engellemenin bir yolunu bulman gerekiyor.
Kendi tavsiyerole mutabk kaldm ve aceleyle soyunup
dua girdim. Su stcs kullannam ve sonu olarak souk

1 93
dular almaya gayet almdr. Aslnda benim ve genel ola
rak byclerin hangi sklkta gerek kadnlarla bulumay
baardklar dnldnde belki de bylesi daha iyidir.
Tam ampuan kprtyordum ki, yldrm ok daha k
tleti, gk grltsnn iddeti ok artt ve yamur sertle
ti . Frtnann en st noktas eski binaya arpm, hem de ok
sert arpmt. iddetli elektrik boalmasnda net bir ekilde
grmek neredeyse imkll.nszd. Gk grltsnde duymak
neredeyse imkllnszd. Ama gzmn ucuyla titrek bir hare
ket yakaladm. Bir glge banyodaki gml pencerenin (sade
bir perdeyle rtlyd) bir yanndan dier yanna hareket et
miti. Biri dairerne inen merdivene doru hareket ediyordu.
Kadnlarla ok fazla baarm olmadndan bahsetmi
miydim? Byle geceler bunun sebeplerinden biridir. Byk
bir panie kapldm. Sam kpkl halde dutan frladm,
belime bir havlu sardm ve n odaya yneldim.
Lincia'nn kapya gelmesine ve Susan'n onu amasna izin
veremezdim. Ite o, kedi dalana en ok benzeyen eylerden
biri olurdu ve btn trmklara ve srkiara maruz kalan da
ben olurdum.
Yatak adamdan ana odaya geerkenki keyi dndm ve
Susan'n kap koluna uzandn grdm. Yldnm yine i
dad ve gk grlts kolun t sesini duymam nledi. Ama
baka bir ey, hrltl , tkrkl bir ses duydum ve Mister'n
ayaklandn, arka tarafn yukar kaldrdn, dilerini gs
terdiini, artk uykulu olmayan gzlerini kapya sabitlediini
ve tylerinin diken diken olduunu grdm.

1 94
Susan kapy aarken gk grlts sona erdi. Yzn
profilden grebiliyordum. Bir eli belindeydi ve gzel aznda
kk, neeli ve tehlikeli bir glmseme vard.
Kap alrken, bir ruh varl faniler dnyasna geldiinde
ona elik eden, imdiye kadar frtnann grltsnde gizlen
mi enerji bulutlarn hissettim. Kapda olduka bodur, bir
elliden ksa, dz, kahverengi bir yamurluk giymi, yukar
daki mavi imein aydnlatt bir siluet duruyordu. Siluetin
yanl, o eski Toprak Ana'nn paras olmayan bir yan vard.
'Kafas' dnp bana bakt ve aniden yukarda dans eden yl
drm kadar mavi bir ift alev noktas parlayverip, her eyden
ok byk ve siilli bir kurbaann yzn andran bir y
zn kay gibi, insans olmayan kavislerini aydnlatt.
Susan iblisin gzlerini bir metreden az mesafeden net bir
biimde grd ve lk att.
Kanepeye doru harekete geerek, "Susan," diye bar
dm. "Yoldan ekil!" Kendimi kanepenin arkasndaki zemine
attm ve sert zeminin kaburgalarma arpmasyla bir offf sesi
kararak yere indim.
Ben kanepenin arkasnda kaybolurken iblisin enesi ses
siz bir tslamayla ald ve boaz tuhaf bir ekilde bzld.
Bir tslama sesi duyuldu ve kanepenin kalp eklindeki bl
mnn ardnda bir sis bulutu ve kt bir koku brakarak y
lece eridi. Etrafa, yaknrndaki zemine srayan su damlack
larnn dokunciuu yerler iki saniye iinde ryerek da
dnk kk delikiere dnt. Yuvadanarak kanepeden ve
iblisin asidinden uzaklatm.

1 95
"Susan !" diye bardm. "Mutfaa doru gerile! Onunla
arama girme! "
"Nedir bu?" diye lk atarak karlk verdi.
"Kt adam!" Bam kaldrdm ve ani bir uyarda yeniden
aa eilmeye hazr halde kanepedeki tten delikten dikkat
le baktm. Bodur ve insandan daha csseli iblis kapda dur
mu, uzun parmakl, tabanms ulara sahip ellerini ileriye,
evin iine doru emiti . Bir k perdesine dayanm gibi du
raklyordu.
Susan uzak keden, kapnn yaknndan, "Neden ieri
girmiyor?" diye sordu. Srtn duvara dayarnt ve gzleri fal
ta gibi ak, korku iindeydi. Tanrm, diye dndm, ne
olur baylna Susan.
"Arazi kanunlar," dedim. "Bu fani bir yaratk deil. Bir
evin etrafndaki engelden geebilmek iin enerj isini toplama
s gerek. "
"leri girebilir mi?" dedi. Sesi tiz v e keskindi. Sorular so
ruyor, bilgi ve veri topluyor, iine ilemi kariyer igdleri
ne snyordu -bunun sebebinin aklc beyninin ksa devre
yapmas olduundan pheleniyordum. Bu ilk defa bir ibiise
net bir ekilde bakan insanlarn bana gelen bir eydir.
Aceleyle ona doru gittim ve kolunu tutarak onu geriye,
laboratuvarma inen kapya doru srkledim. Kapy ekip
katlanr merdivenli inii ortaya kardm ve, "Buraya in," di
ye bardm.
"Karanlk!" diye protesto etti. "Aman Tanrm. " Gzlerini
krparak belime bakt. "Harry? Neden plaksn?"

1 96
Aa baktm. Ve kzardm. Havlu ben etrafta dans eder
ken dm olmalyd. Aa baknarn bamda kalm am
puan kpklerinin aa akp gzlerimi sziatmasna ve yak
masna neden oldu. Bu akam daha kt olabilir miydi?
Kapdan bir ynlna sesi geldi ve kurbaa iblis tkezleyip
adeta dalgalanarak ieri adm att. Artk evimdeydi . Arkasn
daki gkyznde imek dans etmeye devam ediyordu ve ya
ratk bana doru gelirken ancak irkin, kambur ana hatlarn
ve geni, yuvarlak, delici gzlerinin elektrikli n grebili
yordum. Boaz ufak, inili kl hareketlerle oynuyordu.
"Kahrbela," dedim. Kriz anlarnda ok gzel konuurum.
Susan' merdivene doru ittim ve ibiise dnp baparmakla
nm birbirine dokundurdum, parmaklarm atm ve avula
rm ona evirdim.
lblis yeniden azn at ve kaygan, tkrkl bir ses
kard .
"Vento Riflittum!" diye bararak korkumu ve gerginliimi
somut bir ekle dntrdm ve gmleyen kalbirnden ka
np, omuziann ve kollarnn zerinden dmanma ynlen
dirdim. lblis asidinden oluan krecik hzla yzme doru
geldi.
Deletim ve adrenalinim kkreyerek rzgar biiminde
parmaklanndan kt ve insann bandan san koparacak
kadar hz kazand. Asit damlasn yakalayp ince bir serpinti
halinde ibiise doru frlatt ve yarat aniden durdurdu, hat
ta onu birka adm geri srd. lblisin pene ulu ayaklar da
iremin przsz zemininde kayp kilimiere takld.

1 97
Asit czrdad ve yaratn derisinden kk elektrik ma
visi kvlcmlar kard, ama ibiise grlr bir zarar vermedi.
Fakat bir nefeslik srede zerindeki yanurluu zp par
a para etti ve kilimlerimle mobilyama byk zarar verdi.
lblis ban iki yana saliayarak kendine gelmeye alt.
Uzak keye, kapnn yaknna dndm ve kolumu uzatarak,
"Vento servitas!" diye haykrdm. Byc asam ayn rzgarn
daha hafif, daha hassas bir esintisiyle havaland ve soluk, p
rzsz tahtas karanlkta neredeyse ldayarak bana doru
utu. Asay elimle yakaladm ve ibiise doru dnerek asada
ki uzun, kesintisiz ahap damarlarn derinliklerindeki g ve
kudret izgilerini ardm. Asay bir ubuk gibi yatay biim
de yarata doru uzattm ve, "k! k! k! Burada istenmi
yorsun!" diye bardm. Bu belki de baka herhangi bir du
rumda biraz fazla dramatik kaabilirdi -ama oturma odamz
da bir iblis olduunda hibir ey ar grnmez.
Grnmeyen bir g dalgas yeri spren bir sprge gi
bi asarndan dar akn ederken kurbaa iblis omuzlarn
kamburlatrd, geni ayaklarn yere bastrd ve hrlad. Ibii
sin asann kuvvetine kar hasurarak bana direndiini hisse
debiliyordum, sanki tahtay dikey bir elik ubua yasiayp
onu ortadan krmaya alr gibiydim.
Birka saniye sessizce mcadele ettik, sonunda bu yarat
n benim iin fazla gl olduunun farkna vardm. Onu
nemsiz yaramaz bir ocuk gibi ya da rahatsz edici bir c gi
bi kovamayacaktm. ok gemeden hitap decektim ve iblis
tekrar hareket edebildii anda ya beni asidiyle eritecek ya da

1 98
sallanarak bana doru yryecek ve beni paralara ayracakt.
Bir faniden daha gl ve ok daha hzl davranacak ve ya ben
lnceye, ya gne ykselineeye ya da bir dizi baka olas
lkd durumdan biri gerekleinceye kadar durmayacakt.
"Susan!" diye bardm gsm inip kalkarak. "Orada m
sn?"
"Evet," dedi. "Gitti mi?"
"Hayr, tam olarak deil." Avularnn terlediini , asann
przsz tahtasnn kaymaya baladn hissettim. Sabun
kpklerinin gzlerimde neden olduu yanma artt ve iblisin
gzlerinin parlaklat.
"Neden onu tututurmuyorsun? Vur onu! Patlat onu!" Se
sinde bir arama tns vard, sanki aadaki laboratuvarda et
rafa baknyordu.
"Yapamam," dedim. "Yarata zarar verecek kadar enerj i
verirsem beraberinde ikimizi d e patlatrm. Buradan kman
gerekiyor." Zihnim ar gibi alyor, ihtimalleri, saylar,
eneji rezervlerimi souk ve aklc bir ekilde hesaplyordu.
Yaratk benim iin buradayd . Eer onu bir tarafa, yatak oda
ma ve banyoma ekersem, belki Susan kaabilirdi. te yan
dan yarata beni ve herhangi bir tan ldrmesi emri veril
mi de olabilirdi, bu durumda benim iimi bitirdikten sonra
onun da peine derdi. Onu buradan karmann baka bir
yolu olmalyd. Sonra hatrladm.
"Susan!" diye bardm. "Oradaki masada bir ie var.
indekini i ve buradan uzakta olduunu dn. Tamam
m? ok uzakta olduunu dn. "

1 99
Susan, "Buldum," diye seslendi bir saniye sonra. "Kt
kokuyor."
"Lanet olsun, bir iksir o. Seni buradan karacak. l u-
nu!"
Bir tka ama sesi duyuldu, bir an sonra Susan, "imdi ne
olacak?" dedi.
Gzlerimi krptrdm ve aa inen merdivene baktm.
"le yaramaly . . . " Szm yarda kestim, zira kurbaa yaratk
ne eilmi, peneli ayan ileri uzatm ve o admla bana bir
metre yaklamt. Onu yeniden durdurmay zar zor baar
dm, ama sadece birka saniye sonra boazma saidracan
biliyordum.
"Hibir ey olmad," dedi Susan. "Lanet olsun Harry, bir
ey yapmamz gerek." Ardndan koyu gzleri ldayarak hz
la merdivenden yukar geldi. Elinde 38'lik tabancam vard.
"Hayr!" dedim. "Yapma!" Asarnn daha da kaydn his
settim. tblis btn savunmam amaya hazrlanyordu.
Susan solgun bir yzle, elleri titreyerek silah kaldrd ve
ate etmeye balad. Bir 38'lik Chiefs Special tabaneada alt
kurun vardr ve ben zrh delici veya patlayc veya o tr
abart bir eyler deil, orta hzl kurunlar kullannm. Byle
ce by varlnda bir eyin ters gitmesi ihtimali azalr.
Silah gayet basit bir makinedir. Bir altpatlar ise neredey
se ok basittir. arklar, dililer ve basit bir kol alarak baru
tu tututururlar. ou zaman bynn fizie itiraz etmesi
gtr.
Altpatlar alt kere grledi.

200
llk iki kurun ska gemi ve baka bir yere arpm olma
lyd. Sonraki ikisi iblisin postunu vurup onda derin entik
ler atktan sonra geri sekti ve korktuum gibi yaratktan
ziyade bizim iin tehlike oluturacak ekilde odann dn bir
yanmda vzldayarak gidip geldi . Neyse ki seken kurunlar
ikimizi de ne yaralad ne ldrd . Beinci kurun iblisin
uzun, tuhaf biimli bacaklarnn arasndan geip gitti.
Altnc kurun yarat yldrm renginde parlayan gzle
rinin tam ortasndan vurarak dengesini bozdu ve kurbaam
s bir hsran tslamasyla yere dmesine neden oldu.
Nefes nefese bir halde Susan'm bileini kavradm. O sila
h yere atarken, "Bodruma," diye hrladm. tkimiz de kou
turarak merdivenden aa indik. Kapy arkarndan kapama
ya zahmet etmedim. Yaratk gerekirse zemini olduu gibi yr
tp geebilirdi . Bu ekilde, zeminden tnel aarak bamzn
stne geleceine, en azndan nereden geleceini bilecektik.
Arzu etmemle, hala tuttuum asann ucu a boularak
oday aydnlatt.
Raftan, "Harry?" diye seslendi Bob. Kafatas gz klarn
yakt ve kendi etrafnda dnerek bana bakt . "Neler oluyor
byle? Vay vay, bu bebek de kim?"
Susan srad. "O da ne?"
"Bover onu," delim ve kendi tavsiyeme uydum. Labora
tuvar masamn uzak ucuna gittim ve zemindeki kutular, tor
balar, not defterlerini ve eski kitaplar tekmelemeye bala
dm. "Zeminin bu ksmn temizlememe yardm et. abuk!"
.
Yardm etti. Laboratuvarn bu ucunun bylesine dank

201
durmasna neden olduu iin temizlik becerilerim olmama
sna lanet okudum. Yere dediim halkaya ulanaya al
yordum. Beton zerindeki bu kusursuz bakr halka, bir ibii
si ieride ya da darda tutma gc kazandrlabilecek kesin
tisiz bir dngyd.
Biz alrken Bob yutkunarak, "Harry!" dedi. "ey, mer
divenden acayip belal bir kurbaa iblis iniyor."
"Biliyorum Bob." Ben birka bo mukavva kutuyu kaldnp
yana atarken Susan lgnca katlan uzaa frlatt ve yaklak
bir metre apndaki bakr halkann btnn aa kard. Eli
ni tuttum ve dairenin iine adm atarak onu yaknma ektim.
Hayret ve dehet dolu bir ifadeyle, "Neler oluyor?" diye
sordu Susan.
"Sadece yaknmda dur," dedim. Skca bana tutundu.
"Seni gryor Harry," dedi Bob. "Sanrm sana bir ey t
krecek."
Bob'un hakl olup olmadn grecek zamanm yoktu.
Eildim, daireye asarnn ucuyla dokundum ve yarat dar
da tutmak iin gcn iine akmasn arzuladm. Daire etraf
mz sararak havada sessiz ve grnmez bir gerilim oluturdu.
Bir ey yzmden birka santim mesafede havaya serpH
di ve tslad . Bam kaldrdmda siyah, czrtl asidin daire
nin gcnn bize salad grnmez kalkandan kayarak in
diini grdm. Yarm saniye nce gelseydi yzm eritirdi.
Amma neeli bir dnce.
Soluklanmaya, dik durmaya ve herhangi bir pararnn da
irenin dna uzarmasna izin vernemeye altm, zira bu

202
olursa dairenin devresi knlr ve gc ortadan kalkard. Kol
Iarm titriyordu ve hacaklarmda derman kalmamt . Susan
da gzle grlr ekilde titriyordu.
lblis zerimizde dikildi . Yarat asarnn nda net bir
ekilde grebiliyor, ama gremiyor olmay diliyordum. Kor
kun denecek kadar irkin, ekilsiz, ktcl, an kaslyd ve
onu kurbaayla karlatrmann tek sebebi tarifine uzaktan
bile olsa uyan baka hibir ey bilmememdi. lblis bize dik
dik bakt ve bir yumruunu dairenin kalkanna geirdi . Yum
ruk mavi bir kvlcm yamuroyla geri sekti ve yaratk dehet
verici ve slkl bir sesle tslad .
Darda devam eden frtnann gmbrt ve homurtusu
alt bodrumun kaln duvarlan yznden bouk bouk geli
yordu.
Susan yaknmda duruyordu ve alamak zereydi. "Ne
den bizi ldrmyor? Neden bize erimiyor?"
"Eriemez," dedim hafif bir sesle. "Geemez ve daireyi
paralayacak herhangi bir ey yapamaz. tkimizden biri o hat
t gemedii srece gvende olacaz."
"Ah, Tanrm," dedi Susan. "Ne zamana kadar burada dur
mamz gerekiyor?"
"afak," dedim. "afaa kadar. Gne doduunda gitme
si gerekir."
"Burada gne yok," dedi Susan.
"O ekilde ilemez. Onu aran kiiye uzanan bir tr g
kablosu vardr. Bir yakt hatt. Gne doar domaz o hat ke
silir ve yaratk havas kam bir balon gibi ortadan kaybolur."

203
"Gne ne zaman doacak?" diye sordu.
"Ee, ey. Yaklak on saat sonra."
"Ah," dedi. Ban plak gsme yaslad ve gzlerini ka
pad.
Kurbaa iblis yava yava dairenin evresini arnlyor,
kalkanda zayf bir nokta aryordu. Bulamayacakt . Gzlerimi
kapadm ve dnmeye altm.
"Ee, Harry?" dedi Bob.
"imdi olmaz Bob."
Yeniden, "Ama Harry . . . " diyecek oldu.
"Lanet olsun Bob. Dnmeye alyorum. Gerekten bir
ie yaramak istiyorsan o kadar gvendiin o ka iksirinin
neden Susan' da ie yaramacln anlamaya alabilirsin. "
"Harry," diye protesto etti Bob, "ben. d e sana onu syle
meye alyorum."
Gsme yaslanm olan Susan mnldand. "Buras scak
m oldu? Yoksa bana m yle geliyor?"
Korkun bir pheye kapldm. Bam eip Susan'a bak
tm ve iime bir his kt. Yok canm. Hayr. Olamazd.
Susan ban kaldrp bana bakt. Siyah gzleri dumanly
d. "leceiz, yle deil mi Harry? Hi sevierek lmek iste
diini dndn oldu mu?"
Neredeyse dalgn bir ekilde gsm pt.
Gzel bir histi. Gerekten ama gerekten gzeldi. Elimin al
tndaki btn o plak, ahane sna dikkat etmemeye altm.
Tenime dokunarak, "Ben ok dndm," dedi.
"Bob," diye baladm giderek fkelenen bir sesle.

204
"Sana sylemeye altm," diye inledi. "Gerekten! Yan
l iksiri ald ve bir dikite iiverdi." Bob'un kafatas biraz ba
na doru dnd ve gz klan parlad. "Ama kabul etmen
gerek. Ak iksiri mkemmel iliyor."
Susan gsm pyor ve bir hanmefendiye yakma
yan, son derece keyif verici ve dikkat datc bir biimde
gvdesini benimkine srtyordu. "Bob, yemin ederim, seni
iki yz yl boyunca bir duvar kasasna kilitleyeceim."
"Benim hatarn deil ki!" diye protesto etti Bob.
lblis dairenin iinde olanlan kurbaams gzlerle izledi,
ardndan zemindeki vr zvnn bir ksmn tekmeleyerek te
mizleyip bada kurdu ve bir farenin ban deliinden kar
masn bekleyen bir kedi kadar sabrsz ve saldrmaya hazr
bir tavrla dik dik bakmaya balad. Susan ehvetli gzlerle
beni szp zorla zemine ve dolaysyla da dairenin koruyucu
gcnn dna indirmeye alt. Bob inleyerek masum ol
duunu sylemeyi srdrd.
Kim demi bir hanma iyi vakit geirtmeyi bilmiyorum di
ye?

205
ON DRT

Susan boynumu ekti ve bam aaya indirerek beni


pt. pckler sz konusu olduunda, eh, son derece il
ginti. Tam olarak ihtirasl, terk edilmi, zerre utangalk ve
ya tereddt iermeyen bir pckt . Veya en azndan onda
bu hisler yoktu. Bir dakika sonra hava almak iin ayrldm.
Dudaklarm pcn younluundan karncalanyordu ve
Susan bana alevii gzlerle bakyordu . "Al beni Harry. Sana
ihtiyacm var."
"Ee, Susan. Bu hi de iyi bir zaman deil," dedim. lksir
onu iyiden iyiye ele geirmiti. Tekrar merdiveni kp ibiise
ate etmesine yetecek kadar dehetinden syrlmasna ama
malyd. lksir, iindeki engelleri ayn zamanda korkularn da
giderecek kadar indirmi olmalyd.
Susan'n parmaklar dolat ve gzleri ldad. "Azn ha
yr diyor," diye mrlad, "ama bu evet diyor."
Ayakularnn zerinde dikildim ve yutkunarak ayn an
da hem dengemi korumaya hem de ehni zerimden ekme
ye altm. "O her zaman aptalca bir eyler syler," dedim.

206
Mantk yrtme yerisini yitirmiti. lksir libidosunu intihara
meyilli bir arlga gtrmt. "Bob, yardm et bana!"
"Kafatasnn iinde hapisim," dedi Bob. "Eger beni serbest
brakmazsan pek bir ey yapamam Harry."
Susan ayakularnn zerinde ykselerek kulagrn srd,
biirnli kalalarn bir kalama sard ve inleyerek beni zerni
ne dogru ekmeye balad. Dengem bozulur gibi oldu. Bir
metrelik bir daire, pusuya yatm iblisin saldracag bir par
ay dar karmadan grernek, jimnastik yapmak ya da. . .
baka herhangi bir e yaprnak iin yeterince byk degildi.
_
"Diger iksir hala orada m?" diye sordum.
"Elbette," dedi Bob. "Zeminde dt yeri grebiliyo
rurn. Sana atabilirim de. "
"Tamam," dedim heyecanlanarak ey, yani daha d a heye
canlanarak Hala bu bodrurndan canl kabilirdirn. "Seni be
dakikalgna serbest brakacarn. Bana iksiri atarak yardmc
olman istiyorum. "
"Olmaz Patron," dedi Bob. Sesi ldrtacak kadar neeliydi .
"Olmaz m? Olmaz m?!"
"Yirmi drt saatlik bir izin isterim, yoksa olmaz. "
"Lanet olsun Bob! Seni serbest brakrsam yapacaklarn
dan ben sorumlu olurum. Bunu biliyorsun!"
Susan, "Altmda i arnan yok," diye fsldad ve beni ze
mine indirmek iin profesyonel gretekilere yakn bir hare
ket yapt. Dengernin bozulmasna rarnak kalmken son anda
onu hertaraf etmeyi baardm. lblis kurbaa gzlerini kst ve
ayaa kalkarak stroze adamaya hazr halde durdu.

207
"Bob ! " diye bardm. "Seni alak pislik!"
"Birka yzyl kemikli eski bir kafarasnda yaamay sen
dene Harry! Sen de arada bir gece dar .kmak isterdin ! "
"Tamam! " diye bardm. Dengem yine bozulmaya yz
tutunca yreim azma geldi. "Tamam! Sadece iksiri bana
attndan emin ol! Yirmi drt saatin var."
"Sadece onu tuttuundan emin ol ," diye cevap verdi Bob.
Ardndan turuncumtrak bir k seli kafatasnn her iki gz
yuvasndan kp odaya akt. Iklar uzatlm bir bulut halin
de laboratuvann uzak ucunda yerde yatan iksir iesinin ze
rine ulland, onu kaldrd ve havada bana doru frlatt . Bo
taki elimle uzandm ve yakaladm, bir an drecek gibi ol
dum, sonra yeniden skca kavradm.
Bob'un ruh biimi olan turuncu klar kk ve canl bir
dans hareketi yaptlar, sonra vzldayarak merdiveni trmanp
laboratuvardan kayboldular.
"O ne?" dedi Susan kamam gzlerle.
"Baka bir iecek," dedim. "Bunu benimle beraber i. Sa
nrm ikimiz yerine de odaklanp bizi buradan karabilirim."
"Harry," dedi Susan. "Susamadm." Gzleri iten ie yan
yordu. "Am. Sana am ."
Aklma bir fikir geldi. "Biz bunu itikten sonra hazr ola
cam, sonra yataa gidebiliriz. "
Bana buulu gzlerle bakt, hnzr ve honut bir tavrla
glmseyip, "Ah, Harry. Hadi fondip," dedi. Bir yandan sz
lerine elleriyle bir tr sessiz aklama katnca sradm ve i
eyi drmek zereyken tuttum. Sam.dan biraz daha am-

208
puan akp zaten yanan gzlerime girince onlar iyice kapa
dm .
Kt kola tadna aldrmamaya alarak iksirin yaklak
yarsm diktim ve kalan abucak Susan'a verdim. Tembelce
glmsedi ve hepsini iip dudaklarn yalad.
Etki barsaklarmda balad -bir eit rpntl, oynak
his darya hareket ederek akcierlerimi sard, dar kp
omuzlarma ve kollanndan aaya yayld. Daha da aaya
inerek kalalarm ve bacaklarmn iini kaplad. Kontrol edi
lemez biimde sallanmaya ve titremeye baladm.
Sonra her birinin kendi perspektifi ve gz olan milyon
larca, milyarlarca kck Harry parasndan oluan bir bu
lut halinde uzaa utum. Oda benim iin yalnzca kare ek
linde, kark bir bodrum deil, belirli ekillere ve kullanrn
lara gre gruplandnlm bir enerjiler dzeniydi. lblis bile
yalnzca yava ve youn bir paracklar dzeniydi. O bulutun
evresinde akarak tavan desenindeki aklktan yukarya y
neldim ve dairenin dna kp frtnann grldeyen desen
sizliinin iine ulatm .
Olsa olsa be saniye srd , ardndan iksirin kuvveti sona
erdi. Btn paralannn aniden, aceleyle bir araya topland
n ve dnlemeyecek bir hzla birbirine arptn hisset
tim. Bir tr ar yk yumruunu andran, tek bir ynden de
il ayn anda btn ynlerden gelen bu darbe ac verdi ve
midemi bulandrd. Sendeledim, asan yere dayadm ve ya
murun stme yadn hissettim.
Bir kalp vuruu sonra Susan yanmda belirdi ve annda

209
yanurda poposunun zerine oturdu. "Aman Tanrm. Ken
dimi korkun hissediyorum."
Dairenin iindeki iblis fkeli, szsz bir tslamayla lk
att. Ieride saa sola lgnca saldrdn duyabiliyordum.
"Hadi gel," dedim Susan'a. "lblis akln bana toplayp da
rda bizi aramaya balamadan buradan gitmemiz gerek."
"Midem bulanyor," dedi. "Yryebileceimden emin de
ilim."
"lksirleri kartrdn," dedim. "Onun byle bir etkisi ola
bilir. Ama imdi gitmemiz gerekiyor. Hadi Susan. Hadi aya
a kalk. " Eilerek ayaa kalkmasna yardmc oldum ve dai
rcmden uzaklamaya baladk.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordu.
"Arabann anahtarlar yannda m?"
Elbisesini cep ararm gibi eliyle yoklad, sonra sersemle
mi halde ban iki yana sallad. "Yamurluumun cebindey
diler."
"O halde yryoruz ."
"Nereye yryoruz?"
"Reading Yolu'na. Bu kadar ok yamur yadnda oray
hep sel basar. Yaratk bizi izlemeye kalkarsa onu durdurma
ya yetecek kadar su olacaktr." Yalnzca iki blok tedeydi. So
uk yamur bardaktan boanrcasna yayordu. Titriyor
dum, rperiyordum, plaktm ve sabun gzlerime giriyordu.
Ama hey, en azndan temizlenmitim.
"Ne?" diye mrldand. "Yamur ona ne yapacak ki?"
"Yamur deil. Akan su. Eer zerinden bizi izlemeye a-

210
lrsa onu ldrr," diye akladm sabrla. lksirlerin mide
sinde birbirine karmasnn geri evrilemez bir ey yapmad
n umuyordum. Daha nce kazalar olmutu. Her ey gz
nne alndnda iyi bir hzla hareket ediyorduk ve yamur
altnda tahminen krk metre kadar yol almtk. Fazla bir ey
kalmamt.
Susan, "Ah. Ah, iyi bari," dedi. Ardndan iddetle sarsla
rak yere yld. Onu tutmaya altm, ama fazlasyla yorgun
olduum iin kollarmda mecal kalmamt. Az kalsn ben de
onunla beraber dyordum. Susan yana dnd ve ylece
yatarak iren bir ekilde rmeye ve btn midesindekile
ri kusmaya balad.
Gk grlts ve yldrm etrafmzda kudurmaya devam
etti; frtnann gcnn yakndaki bir aaca dokunmasyla
oluan keskin atrty duydum. Parlak bir temas parltsn,
sonra yanan dallarn hafif ltsn grdm. Gittiimiz yne
baktm. Bizi iblisten kurtaracak, sel basm Reading Yolu ha
la otuz metre mesafedeydi.
"Bu kadar dayanacan dnmyordum," dedi biri.
Korkudan az kalsn yerimden srayacaktm. Asan iki
elimle kavradm ve yavaa daire izerek sesin kaynan ara
dm. "Kim var orada?" Orada, bir tarafta bir souk noktas
vard -fiziksel souk deil, baka duyularnn alglad da
ha derin ve daha karanlk bir ey. Bu bir glgeler birikimi,
klarn arasndaki karanlkta bir yanlsamayd, yldrm par
ladnda yok oluyor, getiinde yeniden ortaya kyordu .
Glgeler, "Sana ismimi vernemi mi bekliyorsun?" dedi

21 1
kmseyerek. "u kadarn syleyeyim, seni ldren kii
yim."
"Beceriksizin tekisin," diye karlk verip, dnmeyi ve
gzlerimle tararnay srdrdm. "Daha iim bitmedi."
Belki alt metre uzaktaki krk bir sokak lambasnn altn
daki karanlkta bir insan ekli grebildim. Erkek mi kadn m
seemiyordum , sesinden de belli olmuyordu.
"Yaknda," dedi ekil. "Artk fazla dayanamazsn. lblisim
on dakika iinde seni temizleyecektiL" Sesi revkalade gven
doluydu.
''lblisi buraya sen mi ardn?"
Glgemsi ekil, "Elbette ," diye onaylad .
Afallam halde, "ldrdn m?" dedim. "Eer b u yaratk
serbest kalrsa neler olabileceini bilmiyor musun?"
ekil, "Kalmayacak," diye bana gvence verdi. "Benim
kontrolmde."
Duyularm ekle ynelttim ve phelerimin doru oldu
unu fark ettim. ekil ne gerek bir insan ne de gerek bir in
san gizleyen bir yanlsamayd. Bir insann grntsnden,
bir ekil ve ses hayalinden, yaratcs her neredeyse onun ye
rine duyabilen ve konuabilen boyutlu bir hologramdan
ibaretti.
"Ne yapyorsun?" diye sordu. Onu yokladm hissetmi
olmalyd.
"Kimlik bilgilerini kontrol ediyorum,'' dedim ve kalan ira
demin bir ksmn ona gnderdim. Yze atlan tokadn by
deki karlyd bu.

212
Grnt hayretle bard ve geriye sendeledi. "Bunu nasl
yaptn?" diye hrlad.
"Okula gittim. "
Hologram homurdand, sonra sesini ykselterek yuvarlak
heceler telaffuz etmeye balad. Sylediini duymaya al
tm, ama yeni bir gk grlts kukusuz iblisin ismi olan
ifadenin ortadaki ksmn duymam engelledi.
lblisin dairemin iinden uzak ve hafif bir biimde duyu
lan knp dkme yaygaras aniden kesildi.
"imdi," dedi grnt hor gren bir sesle. "imdi deye-
ceksin."
"Bunu neden yapyorsun?" diye sordum.
"n me k tn."
"Kadnn gitmesine izin ver."
"zgnm," dedi grnt. "ok fazla ey grd. Artk o
da nmde. lblisim ikinizi de ldrecek."
"Seni pi," diye hrladm.
Bana gld.
Omzumun arkasna, gerideki daireye baktm. Yamurun
iinde kuru ve rahatsz edici bir tslama, alttan alta da bir e
it trtl homurtu duydum. Frtnann imeinden yans
yan mavi kurbaa gzleri bodrumdaki dairemin merdivenin
den kt. lblis hemen bana odakland ve ilerlemeye balad.
Susan'n dairemin nne park ettii arabasnn arka tampo
nu karsna knca ince, yumuak grnml elinin taba
nms ulu parmaklaryla arabann arka ucunu ald gibi bir
tarafa frlatt. Tampon ar bir gmbnyle yere dt.

213
O parmaklarn boazma sarldklarnda ne yapacan
dnmemeye altm.
"Grdn m?" dedi grnt. "Istediim gibi arrm.
lme zamann geldi Bay Dresden."
Yeni bir imek parltsnda iblisin drtayak stne d
tn ve scak kumdan glgeye doru seirten ar kilolu
bir kertenkele gibi srnerek bana doru ilerlediini gr
dm. Bu ekilde, abartl bir saHanma hareketiyle ilerlemesi
gln grnyor ve aldatc bir hzla giderek yaklamasn
salyordu.
"Konumaya devam etmek iin bir eyreklik daha at aa
lk herif," dedim . Asan glgeli grntye doru uzattm
ve bu sefer irademi tam bir saldrya odakladm. "Strega11um
finitas."
Aniden grmnn stn kzl bir k seli sard, kenar
larn yuttu ve ieriye doru hareket etti.
Grnt hrlad, sonra acyla nefesi kesildi. "Dresden! lb
lisim kemiklerini datacak!" Sonra, gnderilmi grnt
kar byrole paralanmaya balarken sesi bir zdrap l
na dnt . Grnty oluturan her kimse ondan daha
iyiydim ve bymn karsnda kendi bysn koruyam
yordu. Hem grnt hem de lk yavaa uzaklaarak azal
d, sonunda ikisi de yok olup gitti. Kendime ok ksa bir tat
min hissetme izni verdim, sonra yerdeki kadna dndm.
Yanna melip gzlerimi hzla gelen iblisten ayrmaks
zm, "Susan," dedim. "Susan, kalk. Gitmemiz gerekiyor. "
"Gidemem," dedi hkrarak. "Ah , Tanrm," dedi v e biraz

214
daha kustu . Kalkmaya alt, ama yrek paralayan bir inil
tiyle tekrar yere yld.
Tekrar suya bakarak yaratn hzn ltm. Hzla geli
yordu, ama bir adamn koabilecei kadar hzla deil. Tm
gcmle koarsam hala ondan kaabilirdim. Suyun te yan
na geebilirdim. Kurtulabilirdim.
Ancak Susan' oraya tayamazdm. O beni yavalatrken
asla baaramazdm. Ama eer ben gitmezsem ikimiz de le
cektik. En azndan birimizin yaamas daha iyi olmaz myd?
Dnp iblise baktm. Bitkindim ve beni hazrlksz yaka
lamu. Saanak yamur atein, insann karanla ve onun
gizledii eylere kar kulland o eski silalm onu uzak tut
makta etkili olmasn nleyecekti . Ve iimde baka bir ey ya
pacak enerji kalmamt. Ona kar koymak intihardan fark
sz olacakt.
Yanurda aresiz kalm, iksirlerimden hastalanm, aya
a kalkamaz halde olan Susan yerde hkrd.
Bam arkaya attm ve yamurun gzlerimden, salarm
dan son ampuan kalntlarn temizlemesine izin verdim. Ar
dndan dndm ve stmze gelen iblise doru bir adm at
tm. Susan' o yarata brakamazdm. Bu lmem demek olsa
bile. Yoksa sonrasnda kendimi asla affedemezdim.
lblis o tslamal, kurbaams sesiyle bana bir eyler bar
d ve arka ayaklar zerinde dikilerek iki elini birden bana
doru kaldrd . Yukarda kr edecek kadar parlak bir imek
akt. Hemen ardndan gelen gk grlts, plak ayaklar
mn altndaki caddeyi sarsacak kadar glyd.

25
Gk grlts.
imek.
Frtna .
stteki kaynaan bulutlara baktm . Bulutlarn arasnda

adeta dans ederek gidip gelen, lmcl bir gzellie sahip


kl imekler gkyzn aydnlatyordu. G, frtnacia k
pryor ve dans ediyordu. Zamann kendisi kadar eski mis
tik enerj iler; kayalar paralayacak, havay ar stacak, suyu
buhara evirecek, dakunduu her eyi kle dntrecek
kadar fazla g vard.
Sanrm o noktada her eyi deneyebilecek kadar aresiz
olduum sylenebilirdi.
lblis uludu, hantal ve hzl bir ekilde badi badi yrye
rek ilerledi. Bir elimle asan ge kaldrdm , dier elimle de
iblise parmam uzattm. Frtnay kullanmak tehlikeli bir i
ti. Ne ona ekil verecek herhangi bir ritel , ne de beni koru
yacak herhangi bir daire vard. Zihnimi, by enerjilerinin
iimden gei yolundan koruyacak szckler bile yoktu . Du
yularm yukarya, frtnaya doru aviannaya gndererek bi
imsiz gleri ele geirmeye ve saf enerji desenlerine dn
trmeye baladm. Bu desenler bana, asarnn ucuna doru
akn etmeye baladlar.
"Harry?" dedi Susan. "Ne yapyorsun?" Yerde gece elbise
sini sk sk zerine sarm, rperiyordu . Sesi gsz ve in
cecikti.
"ocukken hi arkadalannla bir sra oluturup ayaklar
nz hep beraber halya srttnz ve sonra srann en

216
ucundaki kiinin iinizden birinin kulana dokunduunda,
onu elektrik arpt oldu mu?"
"Evet," dedi kafas karm halde.
"Ben de onu yapyorum. Sadece daha byk."
lblis yine ciyak ciyak bard ve gl kurbaa bacaklany
la havaya srayp, korkutucu ve doal olmayan bir zarafetle
havada szlerek bana doru geldi.
trademin geri kalan kk ksmn asaya ve yukardaki
kudurmu bulutlara odakladm. "Ventas!" diye bardm,
"Ventas fulmino!"
Arzu etmerole beraber, bir kvlcm asarnn ucundan yu
kardaki bulutlara doru srad ve frtnann dnp duran,
yerinde duramayan brne dokundu.
Karlk olarak cehennem aa indi.
imek, akkor fke ve beraberinde bir rzgar ve yamur
seli hep beraber asann evresinde toplanarak zerime dt.
Gcn srlsklam tahtann ucuna balyoz gibi bir darbeyle
arptn hissettim. Asadan aa ilerleyip elime geerek kas
larnn sarslmasna ve plak vcudumun gerginlikten eil
mesine neden oldu. stediim eyin grntsn zihnimden
karmamak, elimi bana doru gelen iblise dnk tutmak,
enerjiyi benimkinden daha dayankl bir vcudu mahvetme
si adna iimden geirmeye devam etmek iin btn irademi
kullannam gerekti.
lblis en fazla on santim uzaklktayken yldmnn fkesi
kaynayarak vcudumdan ve kolurodan geip, iaret eden
parmamdan karak yarat tam kalbinden vurdu. Frtna-

217
nn byk gc yarat geriye, daha geriye ve yukarya, ha
vaya frlatt ve orada kr edici bir enerji halesiyle evrelenmi
halde tuttu.
lblis kurbaa ellerini sallayarak, kurbaa bacaklaryla tek
meler savurarak mcadele etti.
Ardndan mavi bir alev yuma iinde patlad. Gece bir
kere daha gn gibi aydnland. Ellerimi gzlerime siper et
mem gerekti. Susan korkuyla haykrd, sanrm ben de onun
la beraber haykrm olmalym.
Sonra gece yeniden sessizleti. Hakknda dnmek iste
mediim bir eyin alevii paralar evremize yad ve kk
ptrtlar kararak yola, kaldrma, etraftaki evlerin bahele
rine dp abucak yanarak kk kmr briketlerine d
nt, ardndan czrdayarak soumaya balad. Rzgar ani
den kesildi. Yamur yavalayarak hafif bir prtya dnt.
Frtnann fkesi tkenip gitmiti.
Dizleri m zld ve sallanarak caddeye oturdum. Sersem
lemitim. Sam kurumu ve diken diken olmutu. Ayak tr
naklanrom kararm ularndan duman ykseliyordu. Hayat
ta olmann, yeniden nefes alp vermenin mutluluuyla ylece
oturdum. Daha uyanal yarm saat bile olmad halde, yataa
kvrlp birka gn uyuyabilecekmi gibi hissediyordum.
Susan gzn krparak oturur konuma geti ve bana bo
bo bakt.
"Gelecek cumartesi ne yapyorsun?" diye sordum.
Susan bir dakikalna bo bo bakmaya devam etti. Son
ra sessizce yeniden yan yatt .

218
Bir tarafta, karanln iinden admlarn yaklatn duy
dum. Ac bir ses , "lblis arma," dedi irenerek. "Daha n
ceden yaptn canavarca hareketlerin zerine bir de bu . Bu
gece rzgarcia kara by kokusu aldm biliyordum . Sen
bir vebasn Dresden."
Bam bir tarafa evirerek siyah yanurluu iinde uzun
ve csseli grnen Beki'n Morgan'a baktm. Yamur krla
an salarn bana yaptrmt ve yzndeki izgilerden,
bir ta plakasndaki kanallardan akarcasna akyordu.
"O yarat ben armadm," dedim. Yorgunluktan keli
meler azmda yuvarlanyordu. "Ama gayet gzelce ait oldu
u yere geri gnderdim. Grmedin mi?"
"Kendini ona kar savundugunu grdm," dedi Morgan.
"Ama baka birinin onu ardn grmedim. Muhtemelen
kendin arm ve kontroln yitirmisindir. Zaten benimle
baa kamazd Dresden. Sana hibir faydas olmazd."
Zayf bir sesle gldm. "Kendini ok byk gryorsun,"
dedim. "Kesinlikle srf senin icabna bakmak iin bir iblis a
rma riskini almazdm Morgan. "
Morgan zaten kslm gzlerini daha da kst. "Konsey'i
toplantya agrdm," dedi. "tki afak sonra burada olacaklar.
Tankln ve sana kar sunacam kantlar dinleyecekler
Dresden." Daha hafif bir imek akt ve Morgan'n gzlerine
vahi, lgnca bir panlt kazandrd. "Sonra idam edilmeni
emredecekler."
Bir an aptalca, bo bo ona baktm. "Konsey," dedim. "Bu
raya geliyorlar. Chicago'ya."

219
Morgan bana glmsedi. Kpekbalklarnn yavru foklara
ayrdkiar Lrden bir glmserneydi bu . "Pazartesi afak s
kerken nlerine karlacaksn. ounlukla cellatlk unva
nmdan holannam Harry Blackstone Copperfield Dresden.
Ama sz konusu sen olunca, o rol stlendiim iin gururla
doluyorum."
Tam ismimi telaffuz edince rperdim. Neredeyse tama
men doru telaffuz etmiti -belki kazayla, belki de deil. Be
yaz Konsey'de ismimi ve onun nasl telaffuz edileceini bilen
kiiler vard. Toplanm Konsey'den kamak, onlardan ka
nmak suumu kabul etmek ve felakete davetiye karmak
demek olurdu. Ve benim ismimi bildikleri iin, beni bulabi
lirlerdi. Bana ulaabilirlerdi. Nerede olursam olaym.
Susan iniedi ve kprdad. "H-H-Harry?" diye mrldand.
"Neler oldu?"
lyi olduundan emin olmak iin ona dndm. Dnp ar
kaya gz attmda Morgan gitmiti. Susan bumunu ekti ve
bana sokuldu. Iimdeki az scakl paylamak iin kolumu
ona doladm.
Pazartesi sabah.
Pazartesi sabah Morgan phelerini aklayacak, sula
malarn yneltecekti ve muhtemelen bunlar oylamada ida
mma karar verilmesine yetecekti. Bay ya da Bayan Glgeler
her kimse onu ya da onlar pazartesi sabahndan nce bul
narn gerekiyordu , yoksa zaten ldm demekti.
Ne zavall bir flrt olduum zerine dnyordum ki,
bir polis arabas yanat, farlarn zerimize evirdi ve iinde-

220
ki memur megafondan, "Asay yere koy ve ellerini yukar kal
dr. Sakn ani bir hareket yapma," dedi.
Bir tr yorgun itidali benimsedim ve polisin yagmurun al
tnda iki aleminden yeni km iki sarho gibi kaldrrnda
oturan, plak bir adamla gece elbisesi giymi bir kadn tu
tuklamas gayet doal, diye dndm.
Susan ellerini gzlerine siper etti, sonra spot gna bak
t. Kusmasyla birlikte iindeki iksir temizlenmi, ehvet etki
leri sona ermi olmalyd. "Bu," dedi sakin ve tutkusuz bir
sesle, "hayatmn en kt gecesi." Memurlar arabadan kp
bize doru . yrmeye baladlar.
Homurdandm. "Bir bycyle kmaya alrsan olaca
budur ite."
Susan yan yan bana bakt ve gzleri bir an esrarengiz bir
ekilde parlad. Neredeyse glmsedi. Konutuunda sesi bir
tr intikamc tatminle doluydu.
"Ama harika bir haber olacak."

22 1
ON BE

Sonuta Unda RandaU'n cumartesi gecesi randevumuza


gelmernek iin son derece iyi bir sebebinin olduu ortaya
kt.
Unda RandaU lmt.
Polis arabas beni Linda RandaU'n kentin dier tarafnda
ki dairesine getirmeden nce karmakark evimden alnama
izin verilen eofman ve tirt iinde eilip, sar polis eridi
nin altndan geerken aksrdm . Ayamda da kovboy izme
leri vard. Mister spor ayakkablanndan birini srkleyip g
trmt ve onu bulacak vaktim yoktu , o yzden bulabildi
in giymitim. Lanet olas kedi.
Linda o gece biraz daha erken bir saatte lmt. Murphy
olay mahalline geldikten sonra bana telefon etmeye alm
ama ulaamam, sonra da danmanlk grevimi yapmam
iin alp getirsin diye bir polis arabas yollamt. Beni almak
iin gnderilen grevine sadk devriye polisleri dairemden
bir blok tede lgn plak adamla ilgilenmek iin durmu,
o adamn cinayet mahalline getirmeleri istenen adamn ta

222
kendisi olduunu fark edince arm ve ok da phelen
milerdi.
Sevgili Susan yardmma yetimi, bamza gelenleri,
"Olur byle eyler, heh, heh," diye aklam ve memurlara
bir eyinin olmad, kendi arabasyla evine gidebilecei ko
nusunda gvence vermiti. Dairemdeki ykntlar ve iblisin
arabasnn yan tarafnda oluturduu devasa knty bir
kere daha grnce biraz saranp solmu, ama duruma cesa
retle yaklam ve sonunda gznde 'yazlacak bir haberim
var' ltsyla oradan ayrlmt. karken de durup beni ya
namdan perek kulama, "Hi fena deil Harry," diye fsl
damt. Sonra plak popomu svazlayp arabasna binmiti.
Kzarmum. Polislerin yanurda ve karanlkta fark etti
ini sanmyorum. Devriye polisleri bana ikillenerek bakm
lard, ama yeni giysiler giymeme memnuniyetle izin vermi
lerdi. Yegane temiz giysilerim eofmanlar ve zerindeki k
k kanon bir mezarln stne koyu harflerle 'PASKALYA
IPTAL EDlLDl-CESEDl BULDULAR' yazlm bir tirtt.
Onlar giymi, zerlerine her naslsa iblis saldrsnda za
rar grmemi pardsm ve ar uyumsuz kovboy izmele
rimi geirmi, sonra devriye arabasna binip kentin dier ta
rafna gtrlmtm. Kk kimlik kartm pardsmn
yakasna geirdim ve niformahiann ardndan ieri girdim.
Ilerinden biri beni Murphy'ye gtrd .
Yrrken kk ayrntlara dikkat ettim. evrede dur
mu aval aval bakan ok fazla insan vard. Ne de olsa saat ha
la olduka erkendi. Yamur ince bir sis eklinde yayar ve

22 3
olay mahallinin hatlarn yumuatyordu. Birka polis arabas
apartmann park alanna, biri de sz konusu dairenin kk
beton taraasna alan kapnn yanndaki imenlie park
edilmiti. Arabalardan birinin polis klar ak braklmt
ve mavi klar olay mahallinde srayla glgeli ve souk k
l alanlar oluturuyordu. Etrafta ok fazla sar polis eridi
vard.
Ve hepsinin ortasnda da Murphy duruyordu.
Korkun grnyordu. Sanki onu son grdmden be
ri otomatik makineden kmam hibir ey yememi ve ba
yat kahveden baka bir ey imemi gibiydi. Mavi gzleri
yorgun ve kanl, ama hala keskindi . "Dresden," dedi. Ban
kaldrp bana dikkatle bakt. "King Kong'u salarna trman
drmay m planlyorsun?"
Ona glmserneye altm. "lk atan gen kz rolne
hala birini bulamadk. llgilenir misin?"
Murphy burnundan soludu. O kadar ho bir burnu olan
birine gre bunu gerekten iyi becerir. "Hadi." Bir topuu
zerinde dnd, bitkin dmemi ve sabrnn sonuna gelme
mi gibi daireye doru yrd.
Adli tp ekibi bizden nce oraya varmt, bu yzden bir
memurdan ayakkablarmzn zerine takmak iin k plastik
galolar ve ellerimiz iin gevek plastik eldivenler aldk. "Da
ha nce aramaya altm," dedi Murphy, "ama telefonun hiz
metdyd. Yine, Harry."
"Kt bir geceydi," diye cevap verip sallanarak galolar
taktm. "Olay nedir?"

224
"Baka bir kurban," dedi. 'Tommy Tomm ve o Stanton
denen kadndakiyle ayn yntem."
"Ulu Tanrm," dedim. "Frtnalan kullanyorlar."
"Ne?" Murphy dnd ve gzlerini zerime sabitledi.
"Frtna," diye tekrar ettim. "l yapmak iin frtnalardan
ve baka doal olaylardan yararlanabilirsin. Hepsi by iin
doal yaktlardr. "
Murphy, "Daha nce bu konuda hibir ey sylememi
tn," diye beni sulad.
"Bu geceye kadar zerinde dnmemitim . " Bam
ovuturdum. Mantkhyd. Tabii ya, Glgeadam bu sayede
her eyi bir gecede yapabilmiti. lblisi arm ve peimden
gnderebilmi, ayn zamanda da oluturduu glgeyle ortaya
kabilmiti. stelik tekrar cinayet ileyebilmiti.
"Kurbann kimliini belirleyebildiniz mi?" diye sordum.
Murphy cevap verirken ieri girmek iin dnd. "Linda
Randall. ofr. Yirmi dokuz yanda."
Murphy iyi ki dier yana dnkt, yoksa aznn ak
kalma eklinden maktul tandn anlayacak ve bir sr
rahatsz edici soru soracakt. Bir saniyeliine Murphy'nin ar
kasndan bo bo baktm, sonra aceleyle yz ifademi gizle
dim ve arkasndan daireye girdim.
Linda RandaU'n tek odal dairesi konseriere kmaktan,
partiler vermekten ve sonrasnda da uyuuklua kaplmaktan
baka bir ey yapmayan bir rock grubunun karavan gibi g
rnyordu. Dev boyuuaki yatan bir tarafna kirli giysiler
salmt. Hollywood kataloundaki bir Frederick's maaza-

225
sndan alnm gibi duran ok fazla sayda giysi vard -dan
telli, ipeksi ve satensi renkliydiler, tamam pariakt ve dikkat
ekmek amacyla tasarlanmt. Yatan etrafnda, raflarda, i
foniyerlerde ve komodinlerde o yarya kadar yanm bir
sr mum duruyordu. Kornaclinin ksmen ak olan ekme
cesinde bir dizi kiisel elence cihaz grlebiliyordu -belli
ki Linda RandaU oyuncaklarn seviyordu.
Bir taraftaki kk mutfak kahve cezvesi, mikrodalga f
rn ve iine birka pizza kutusunun sktrld p kutusu
dnda byk lde kullanlmama benziyordu. Belki de
pizza kutulan yznden olacak, Linda'ya kar ani bir anla
y ve empati seliyle iim cz etti. Kendi mutfam da ou za
man, mikrodalga frn hari ayn grnyordu . Burada, evde
onu bekleyen tek eyin yalnzlk hissi olduunu bilen baka
biri yaamt. Bazen bu his rahatlatcdr. ounlukla deil
dir. Bahse varm ki Linda bunu anlard.
Ama asla bunu renme frsatm olmayacakt. Adli tp
ekibi yatan evresine toplanm, Vahi Bat'da boyunlarna
kadar gmlm haydutlarn akta kalm bann etrafna
toplanm bir akbaba srs gibi yataktaki manzaray gizli
yordu. Aralannda alak, sakin seslerle, ustaca srdrlen bir
yemek sohbeti gibi hissiz bir biimde konuuyor, kk ay
rntlara birbirlerinin dikkatini ekiyor, gzlemleri nedeniyle
birbirlerini vyorlard.
"Harry?" dedi Murphy sessizce. Ses tonu bu sz ilk defa
sylemediini dndryordu. "Bunu grmek istediinden
emin misin?"

226
Azm seyirdi. Elbette grmek istemiyordum. Hi kimse
asla bu tr bir eyi grmek istememeliydi. Ama bunu syle
mek yerine, "Sadece bam aryor. zr dilerim. Bitirelim u
ii," dedim.
Bayla onaylad ve beni yataa doru gtrd . Murphy
yatan etrafnda alan erkeklerin ve kadnlarn oundan
ok daha ksayd, ama ben hepsinden neredeyse bir ba da
ha uzundum. Bu yzden kimseden yana ekilmesini isternek
zorunda kalmadm, sadece yatan yaknna adm attm ve
baktm.
Linda telefondayken lmt. plakt. Yln bu erken za
mannda bile kalalarnn evresinde bronzlama izgileri
vard. K boyunca bir solaryuma gitmi olmalyd. Sa hala
nemliydi. Srtst yatyordu, gzleri yar kapalyd ve yz ifa
desi onu grdmde hi olmad kadar huzurluydu.
Kalbi gsnden sklmt. Dev yatakta ondan yaklak
yarm metre mesafede duruyordu ; posal, ezilmi, kaygan ve
krmz-gri aras bir renkteydi. Gsnde bir delik vard ve
delikten kemiin kalbini karan gle dar doru paralan
d yer grlyordu.
Birka saniye tarafsz bir ekilde ayrntlar not ederek y
lece bakakaldm. Yine. Yine biri bir hayat sona erdirmek iin
byy kullanmt.
Onu telefonda konutuu gibi hatrlamam gerekiyordu .
akacyd, kvrak zekalyd . Szlerini telaffuz edi ve cmle
lerini kuru biiminde sinsi bir ehvet vard. Alttan alta g
vensiz ve krlgan olduu hissediliyordu ve bu kiiliinin ba-

227
ka ksmlarn ne karyordu . u anda salar nemliydi,
nk beni grmeye gelmeden nce banyo yapmt. Onun
hakknda kim ne demi olursa olsun, tutkulu ve kesin bir
canll vard. Biraz ncesine kadar.
Sonunda odann ne kadar sessiz olduunu fark ettim.
Adli tp ekibinin erkekleri ve kadnlar, bei birden ba
n kaldrm bana bakyordu. Bekliyorlard . Ben etrafa bakar
ken gzlerini kardlar, ama yzlerindeki ifadeyi grmek
iin byc olmanz gerekmiyordu. Korku, katksz ve basit
bir korku. Bilimin aklayamad bir eyle karlamlard.
yz yllk bilimin ve aratrmann bunca zaman sonra ha
la karanlkta gizlenen eylerle boy lemediini gsteren
bu ani, iddetli ve kanl kant onlar titretmi, temelden sars
mt.
Ve ben cevaplara sahip olduu dnlen kiiydim.
Onlara verecek hi cevabm yoktu; sessiz kaldm iin
kendimi ok kt hissederek geri adm atp Linda'nn cese
dinden uzaklatm, sonra aday katedip kk hanyaya gir
dim. Kvet hala suyla doluydu. Aynann nndeki tezgaha
bir bilezik ve kpeler, biraz makyaj malzemesi ve bir parfm
iesi konmutu.
Murphy yanmda belirdi ve benimle beraber durup han
yaya bakt. Her zamankinden ok daha ufak tefek grn
yordu.
"Bizi arad," dedi Murphy. "Polis lmdat telefonunu kay
detti. Buraya o sayede geldik. Bizi arad ve jennifer Stanton
ile Tommy Tomm'u kimin ldrdn bildiini, ayn kii-

228
nin imdi de onun peinde olduunu syledi. Sonra lk at
maya balad."
"By ona o srada arpm olmal. Muhtemelen hemen
sonra da telefon kesilmitir. "
Murphy kalarn att v e bayla onaylad. "Evet. Kesildi.
Ama buraya geldiimizde sorunsuz alyordu."
"By bazen teknolojiyi bozar. Bunu biliyorsun." Bir g
zm ovuturdum. "Herhangi bir akrabasyla filan konutu
nuz mu?"
Murphy ban iki yana sallad. "Kentte hi akrabas yok.
u anda aratryoruz, ama biraz zaman alabilir. Patranuna
erimeye altk, ama bulamadk. Bay Beckitt diye biri?" Y
zm inceleyerek bir ey sylememi bekledi. Bir an sonra,
"Hi adn duydun mu?" diye sordu.
Murphy'nin bakna karlk vermedim. Omuz silktim.
Murphy yznn kenarlarnda kk hareketler yaparak
enesini gerdi. Ardndan, "Greg ve Helen Beckitt," dedi. "
yl nce kzlar Amanda bir serseri kurunla lm. johnny
Marcone'un adamlar o sralar blgede g elde etmeye al
an ]arnaikal etenin bir ksmyla atma halindeymi. le
rinden biri kk kz vurmu. Kz hafta youn bakrnda
kaldktan sonra yaam destek nitesinin fiini ekmiler."
Bir ey sylemedim. Ama Bayan Beckitt'in hissiz yzn
ve l gzlerini dndm.
"Beckitt'ler johnny Marcone'a kar ihmal sonucu lme
sebebiyet verme davas amaya almlar, ama Marcone'un
avukatlar ok iyiymi. Davann daha mahkemeye gitmeden

229
reddedilmesini saglamlar. Ve kk kz vuran adamn kim
oldugu asla bulunamam. Sylemilere gre, Marcone onlara
kan paras demeyi, tazminat vermeyi nermi. Ama teklifi
reddetmiler."
Bir ey sylemedim. Arkamzda Linda'y bir ceset torbas
na koyuyor, fermuar ekiyorlard. Adarolann e kadar sayp
onu kaldrdgn, bir eit sedyeye koydugunu ve odadan
kardgn duydum. Adli tplardan biri Murphy'ye bir mola
verdiklerini ve on dakika iinde dneceklerini syledi. Bay
la onaylayp onlar dar gnderdi. Oda daha da sessizleti.
"Eh, Harry," dedi. Sesi daha da kskt, sanki dairenin ye
ni kazandg skuneti bozmak istemiyordu. "Bana ne syle
yebilirsin?" Sorusunda incelikti bir bask vard. Bana pekala
ona anlatmadgm ne oldugunu da sorabilirdi. Kastettigi oy
du. Elini montunun cebinden kard ve bana plastik bir tor
ba uzatt.
Onu aldm. Torbann iinde Linda'ya verdigim kartvizi
tim vard. Onu verirken avucumun iine almak zorunda kal
dgm iin ha.la. biraz kvrkt. Ayrca Linda'nm kan oldugu
nu varsaydgm bir eyle lekelenmiti. Torbann vaka nurna
rasn ve kant parasnn kimliginin yazldg ksmna bak
tm. Botu . Kaytlara gememiti. Resmi degildi. Henz.
Murphy cevabn bekliyordu. Ona bir ey aniatmarn isti
yordu. Ama ona birok kiide kartvizitimin oldugunu ve bu
raya nasl geldigini bilmedigimi sylememi mi, yoksa kurba
n tandgm ve onunla nasl bir ilikim oldugunu sylerne
mi mi beklediginden emin degildim. tkinci kta bana soru-

2 30
lar sormas gerekecekti. phelilere sorulan trden sorular.
"Psiik bir nseziye kapldn sylesem beni ciddiye alr
mydn?" diye sordum.
"Ne tr bir nsezi?" dedi. Ban kaldnp bana bakmad.
"unlar sezinliyorum . . . " Duraklayarak syleyeceim sz
ckleri dndm. ok ak olmalarn istiyordum. "Bu ka
dnn sabkas olduunu ve muhtemelen uyuturucu tama
y ve azmettirmeyi ierdiini sezinliyorum. Eskiden Kadife
Oda'da Madam Bianca iin altn sezinliyorum. jennifer
Stanton'n yakn dostu ve a olduunu sezinliyorum. Ona
dn yaklalm ve o lmler hakknda sorular sorulmu ol
sa hibir ey bilmediini iddia edeceini sezinliyorum."
Murphy bir an szlerimi dnd. "Biliyor musun Dres
den," dedi kat, souk ve fkeli bir sesle, "eer bunlar dn,
hatta bu sabah sezinlemi olsaydn onunla konumam mm
kn olabilirdi. Ondan bir eyler renmemiz mmkn olabi
lirdi. Hatta. . . " -dnp beni bir koluyla ve vcudunun arl
yla aniden ve oke edecek kadar sert bir ekilde kapnn
erevesine vurdu- "hatta," diye hrlad, "onun hala hayatta
olmas bile mmkn olabilirdi." Ban kaldrp yzme
uzun uzun bakt; artk hi de irin bir ponpon kz gibi grn
myordu . Yavrulanndan birinin cesedinin yannda duran ve
birine bunun hesabn detneye hazrlanan bir dii kurt gibi
grnyordu.
Bu sefer ban eviren ben oldum. "Birok kiide kartvi
zitim vardr," dedim. "Onlan her yana datrm. Onu nasl
aldn bilmiyorum."

231
"Lanet olsun Dresden," dedi. Benden bir adm uzaklat
ve te yana, kanl arafara doru yrd. "Benden bilgi
saklyorsun. Sakladn biliyorum. Tutuklanman iin emir
karabilirim. Seni sorgulanman iin karakala getirtebilirim."
Tekrar bana dnd. "Biri imdiden kii ldrd. Onlar
durdurmak benim ii m. Amacm bu. "
Bir ey sylemedim. Unda RandaU'n banyosundan gelen
sabun ve ampuan kokusunu alabiliyordum.
"Beni seim yapmak zorunda brakma Harry." Gzleri ya
da yz deilse bile sesi yumuad . "Ltfen."
Bu konuda dndm. Ona her eyi anlatabilirdim. ste
dii buydu -hikayenin yars deil , bilgilerin bir ksm deil.
Hepsini istiyordu. Btn paralarn nnde olmasn istiyor
du, bylece onlar zp birletirecek ve kt adamlar ieri
atacakt. Bulmacay, baz paralarn cebimde tutup ondan
gizlediimi bilerek zmeye almak istemiyordu.
Ne zarar olabilirdi ki? Unda RandaU beni o akam daha
erken saatte aramt. Bana gelmeyi, benimle konumay
planlamt. Bana baz bilgiler verecekti ve biri bunu yapama
dan onu susturmutu.
Murphy'ye bunu anlatmakta iki sorun gryordum. Bi
rincisi, bir polis gibi dnmeye balayacakt. Unda'nn tam
olarak sadk bir insan olmadn, itin her iki tarafnda bir
ok ann olduunu renmesi zor olmayacakt. Ya onun
la ben sylediimden daha yaknsak? Ya kskanln getirdi
i bir fke krizinde by kullanarak aklarn ldrm,
sonra baka bir frtnay bekleyip onu da ldrmsem? Bir

232
tutku cinayeti olas, akla yatkn grnyordu -Murphy'nin
blge savcsnn bynn bir cinayet silah olduunu kant
lamakta byk zorluk ekeceini bilmesi gerekirdi, ama eer
by deil de bir silah olsayd, etkili olurdu.
Ikinci ve beni ok daha fazla endielendiren sorun, hali
hazrda kiinin lm olmasyd. ansm yaver gitmese ve
yaratcln kullanmasam imdi dairemde iki ceset daha
olacakt. Kt adamn kim olduunu hala bilmiyordum.
Murphy'ye elimdeki az bilgiyi aniatmakla ona herhangi bir
yararl bilgi vermi olmayacaktm. Sadece ona daha fazla so
ru sorduracaktm ve cevap vernemi istiyordu.
Glgeler iindeki ses Murphy'nin onu bulmay amalayan
soruturmann banda bulunduunu ve doru yolda oldu
unu renirse onu da ldrmekten hi ekinmezdi. Ve
Murphy'nin kendini ondan korumak iin yapabilecei hibir
ey yoktu. Ortalama bir suluya kar amansz olabilirdi, ama
dnyadaki btn aikido becerisi bile bir iblis karsnda hi
bir ie yaramazd.
Bir de Beyaz Konsey vard. Kendi glerinden emin ve
kstah olan Morgan ile amirleri gibi adamlar kendilerini ken
dilerininki dndaki btn kanuniann yetkisinin zerinde
grrler ve Beyaz Konsey'in gizli dnyasn kefetmi bir po
lis temenini ortaqan kaldrmakta tereddt etmezlerdi.
Kan lekeli araflara baktm ve Linda'nn cesedini dn
dm. Murphy'nin brosunu ve o kalbi gsnden sklm
veya teden gelen sinsi bir yaratk tarafndan boaz kesilmi
halde yerde yatarken , orann nasl grneceini dndm.

233
"zr dilerim Murph," dedim. Sesim kulak urmalayc bir
fslt halinde kt. "Keke sana yardm edebilseydim. le ya
rayacak bir ey bilmiyorum." Ne bam kaldrp ona bakma
ya ne de yalan sylediimi gizlerneye altm.
Gzlerinin evresindeki sertlemeyi, kk ineinme ve
fke izgilerinin olutuunu grmekten ok hissettim. Bir
gzyann m dtgnden, yoksa sadece ne den san
arkaya atmak iin mi elini kaldrdndan emin deilim. Son
ra n kapya dnd ve, "Carmichael! Buraya gel!" dedi.
Carmichael birka gn nceki kadar klksz grnyor
du, sanki zamann gemesi onu deitirmemiti -montunu
deitirmedii kesindi, deien tek ey kravatndaki yemek
lekeleri ve sann danklk tarzyd . O tr bir istikrarn ra
hatlatc bir taraf olmal, diye dndm. ller ne kadar k
t giderse gitsin, olay mahalli ne kadar korkun veya mide
bulandrc olursa olsun, Carmichael'n ayn derecede derbe
der grneceinden emin olabilirdiniz. Carmichael girerken
bana dik dik bakt. "Evet?"
Murphy'nin att plastik torbay Carmichael havada ya
kalad. Murphy, "unu iaretleyip kaydet," dedi. "Bir dakika
burada kal. Bir ahit istiyorum."
Carmichael ban eip torbaya bakt ve kartvizitimi gr
d . Boncuk gzleri byd. Tekrar bana bakt ve zihninde
vites deitirdiini, snflandrman sinir bozucu mttefikten
pheliye evirdiini grdm.
"Bay Dresden," dedi Murphy. Ses tonunu souk ve nazik
tutuyordu. "Size sormak istediimiz baz sorular var. Bizimle

234
karakala kadar gelip ifade verebilir misiniz acaba?"
Sorulacak sorular. Beyaz Konsey otuz saatten az bir sre
sonra toplanacak ve beni idam edecekti. Sorulara zamanm
yoktu . "zgnm Temen. Bu gece sam taramam gereki
yor."
"Yarn sabah o halde," dedi.
"Greceiz," dedim.
"Sabahleyin orada olmazsan," dedi Murphy, "bir emir
kartacam. Gelip seni bulacaz ve Tanr adna, sorularnn
cevabn alacam Harry."
"Nasl istersen," deyip kapya doru harekete getim . Car
michael bir adm att ve nme geti. Durup ona baktm.
Adam gzlerini gsmn merkezine odaklam halde tuttu.
"Eer tutuklu deilsem," dedim Murphy'ye, "o halde gitmek
te serbest olduumu varsayyorum."
.
"Brak gitsin Ran," dedi Murphy. Ses tonunda irenme
vard, ama altnda yatan incinmilii duyabiliyordum. "Sizin
le yaknda yine konuacam Bay Dresden." Adm atp daha
yakma geldi ve dmdz bir ses tonuyla, "Ve eer btn bun
larn arkasnda sizin olduunuz anlalrsa, hi merak etme
yin, neler yapabiliyor olursanz olun, ne yeteneiniz olursa
olsun, sizi bulacam ve dize getireceim. Beni anlyor musu
nuz?" dedi.
Gerekten anlyordum. zerindeki basky, yaad hayal
krkln, fkesini ve yeniden cinayet ilennesini nlemeye
ilikin kararlln anlyordum . Eer ak romanlarndaki
kahramanlardan olsaydm, ksa, dokunakl ve yrek parala-

235
yc bir ey sylerdim. Ama bu sadece benim, bu yzden,
"Anlyorum, Karrin," dedim.
Carmichael nmden ekildi.
Ve bam anyarak, pestilim km halde ve kendimi tam
bir bok paras gibi hissederek, konuamadm Murphy'den
ve koruyamadm Linda'dan uzaa yrdm.

236
ON ALTI

Linda RandaU'n dairesinin olduu apartmann blou bo


yunca yrdm. Iimdeki dnceler ve duygular artk e
hirden uzaklaan, gln enginliklerine ynelmi hiddetli,
gk grltl frtnaya gre ok daha iddetliydi. Bir benzin
istasyonunun dndaki ankesrl telefondan taksi ardm
ve sisli yanurda srtm binann srtna dayayp sornurtarak
ayakta bekledim.
Murphy'nin gvenini yitirmitim. Hem onu hem de kendi
mi korumak iin yapmam gerekeni yapm olmam fark etmi
yordu. Soylu niyetierin hibir anlam yoktu. nemli olan so
nulard. Hareketlerimin sonulan da, dost olarak tanmlama
ya yaklaabildiim yegane insana utanmadan yalan sylemek
olmutu. Cinayetlerden sorumlu kiiyi ya da kiileri bulsam
bile, onlan nasl dize getireceimi bulsam bile, Murphy'nin ii
ni onun yerine yapsam bile aramzda olaniann bir gn tathya
balanabileceinden emin deildim.
O konu ve benzer vahim meseleler hakknda dncelere
dalmtm ki, ban iyice ne emi bir adam yanmdan y-

237
rmeye balad , yan yolda durdu, sonra dnd ve yumruu
nu karnma indirdi.
Yine mi, diye dnecek vaktim oldu, sonra adam ikinci
ve nc defa yumruk att. Her yumruk barsaklarma in
di, beni arkarndaki sert duvara frlatt ve midemi bulandrd.
Nefesim azmdan kk, bouk bir tslama halinde kt.
Zihnimde halihazrda bir by olsayd bile onu telaffuz ede
cek nefesim olmayacakt.
Bana vurmay kestii zaman biraz ktm; adam beni ye
re att. lyi aydnlatlm bir benzin istasyonundaydk, cuma
gecesi geceyarsndan biraz nceydi ve adam yapt her eyi
geip giden arabalardakilerin gz nnde yapyordu . Tan
rm, herhalde beni ldrmeyi planlamyordu . Fakat o anda
aldrmayacak kadar yorgun ve arlar iindeydim.
Bir an sersemlemi halde ylece yatt:n. Bana saldran ki
inin terinin ve kolonyasnn kokusunu alabiliyordum. n
ceki gece zerime atlayanla ayn kii olduunu anlayabiliyor
dum. Sam kavrad , bam yukar ekti ve bir makas du
yutabilecek ekilde klatarak samdan byk bir lle kesti.
Sonra beni brakt.
Kanm dondu.
Sam. Adam sam kesmiti. Sa neredeyse her trl b
yde, herhangi bir lmcl by trnde kullanlabilirdi ve
bunu durdurmak iin yapabileceim hibir ey olmazd .
Adam te yana dnp komadan, hzla yrmeye bala
d. Bir panik ve aresizlik seli iinde hacana atladm, elleri
mi dizine daladm ve serte ektim. Kendine zg, kk bir

238
pop sesi duydum, sonra adam, "Orospu ocuu!" diye bar
d ve iddetle yere dt. Adamn bir yumruunun, ok b
yk ve baumlarnda topuzlar olan yumruunun iinde sa
m vard. Nefes almaya altm ve o ele doru atladm.
Saldran adamn apkas dmt; johnny Marcone'un,
perembe leden sonra otelden aynimarnn ardndan beni ta
kip eden adamlarndan biri, arkarndan birka blok geldikten
sonra topallamaya balayan adam olduunu fark ettim. Gr
ne gre Topal'n dizi sakatt ve az nce onu kitlemitim.
Bileini kavradm ve her iki elimle tuttum. zellikle g
l bir adam deilimdir, ama tellerden yaplma ve son derece
inatymdr. Bileinin evresine kendimi sardm ve tutuna
rak kaln parmaklarn amaya altm. Topal kolunu uzaa
ekmeye alt. O kolu ok kaslyd, ama btn vcudumun
arln kmldatmaya yetecek kadar da gl deildi. Dier
koluyla beni iterek zerinden atmaya alt, sonra yumru
uyla bana vurmaya balad.
"Brak beni, lanet olas," diye bard Topal. "ln stm
den!"
Bam aa edim , omuzlarm yukar kaldrdm ve tu
tunmaya devam ettim. Eer baparmaklarm tendonlarna
yeterince uzun sre bastrabilirsem, ne kadar gl olursa ol
sun elini amak zorunda kalacakt. Adamn bileini oyun ha
muru, baparmaklarm da saf elik olarak hayal etmeye a
ltm ve olanca kuvvetimle bastrdm. Parmaklarnn geve
meye baladn hissettim . Siyah, ince sa tellerimi grebili
yordum.

239
'Tanr akma," diye bard biri. "Hey Mike, hadi gel!"
.
Koan adm sesleri duyuldu.
Sonra kou giysileri ve spor ayakkablar giymi iki gen
adam stroze geldi ve beni srkleyerek Topal'dan uzak
latrd. Ellerim Topal'n bileinden kayarken anlamsz bir
ekilde ba;rdm. Sa tellerimin bir ksm dar, slak beto
nun zerine dt, ama parmaklar tekrar kapanrken ou
avucunun iinde kald.
Beni ekerek uzaklatrrken , "Sakin ol ahbap," dedi
adamlardan biri. "Sakin ol. "
Ikisiyle birden mcadele etmenin hibir faydas yoktu.
Bunun yerine zorlukla soludum ve nefes nefese, "Czdanm.
Czdann ald," demeyi baardm.
Topal'n takm elbisesine ve paltosuna karlk benim giy
silerim dnlrse bu asla etkili olmayacak bir yaland. Ya
da en azndan Topal dnp hzla uzaklamaya balamam
olsa etkili olmazd. Kafas kanan iki adam beni serbest b
rakt. Sonra ihtiyatl olmay tercih ederek uzaklamaya bala
dlar ve aceleyle arabalarna bindiler.
aba sarf ederek ayaa kalktm ve hava karan bir akor
deon gibi puflayarak Topal'n peinden gittim. Topal cadde
nin karsna geip bir arabaya yneldi ve ben oraya vardm
da arabasna binmi ayrlyordu bile . Egzozunun duman iin
de paytak paytak yryerek durdum ve adam sisli yanurda
uzaktarken arka farlanna aptal aptal baktm.
Kalbirn gm gm atyordu ve soluklann dzene girdikten
sonra bile yavalamad. Sam. Johnny Marcone artk sam-

240
dan bir lleye sahipti. Onu by kullanan birine verebilir ve
bana cannn istedii her eyi yapmak iin kullanabilirdi.
Jennifer Stanton'a, Tommy Tomm'a ve zavall Linda Ran
dall'a yaptklar gibi, sam , kalbimi gsmden skp da
r karmak iin kullanabilirlerdi. Marcone beni durmam iin
iki kere uyarmt ve imdi beni kesin olarak ortadan kald
racakt.
Yorgunluum , korkum ve bitkinliim aniden fkeyle ya
np gitti. "Biraz zor kaldrrsn," diye hrladm. "Biraz zor kal
drrsn!"
Btn yapmam gereken onlar bulmakt. johnny Marco
ne'u, Topal' ve Marcone'un bycsn bulmalydm. On
lar bulmal, sam geri almal , hepsini lobutlar gibi yere ser
neli ve kodese tksn diye Murphy'yi gndermeliydim.
Tanr akna, bunu sineye ekmeyecektim. Bu aalk he
rifler ciddiydi. Beni daha nce de bir kere ldrmeye al
mlard ve yeniden peimden geliyorlard . Marcone ve
adamlar. . .
Hayr, diye dndm. Marcone olamaz. Bu hi mantkl
deildi, tabii en bandan beri Gz' satan Marcone'un e
tesi deilse. Eer Marcone'un elinin altnda bir byc olsay
d, neden ben i rvetle uzak tutmaya alsnd ki? Neden
adamn bir beyzbol sopasyla gnderdii zaman samdan
bir lle armam, sonra da dikkatim baka yerdeyken l
drmemiti ki?
Marcone olabilir miydi? Yoksa adam iki tarafa da m a
lyordu?

241
Nihayetinde bunun nemli olmadna karar verdim. Bir
ey ortadayd: Birinde sa llem vard. Bir yerde bir byc
beni ldrmeye niyetliydi.
Bu byc her kimse ok da iyi deildi -glge gnderme
bysn yok ettiimele bunu anlamtm. Eer onu doru
dan bir yzlemeye zorlayabilirsem karmda duramazd
-ok azimli olabilir, ok fazla ham gce sahip olabilirdi ve
bunlar sayesinde frtnalardan yararianm ve bir ibiisi ona
klelie zorlam olabilirdi. Ama gcn yeni renen iri, sa
kar bir ergen gibiydi. Bende sadece g ve sadece azimelen
daha fazlas vard. Eitim, tecrbe ve anlay bana destek ola
cakt.
Kald ki, o anda iviler ineyip atalar tkrecek kadar
ldrm haldeydim.
Glgeadam henz bana saldrmaya yeltenemezdi. O tr
bir gce sahip deildi. Her ilkbahar gelecek frtnalar bekle
rnesi ve onlar kullanarak beni ldrmesi gerekiyordu. Zama
nm vard. alacak zamanm vard. Nerede olduklarn, To
pal'n sam nereye gtrdn bulabilirsem onun peine
debilirdim.
Cevap imek gibi beynimde akt. Basit grnyordu.
Eer sa geri kalan ksmmla bir ba olarak kullanlabiliyor
sa, onu ters evirmem, yani kendimden sama giden bir ba
oluturmam da mmkn olmalyd. Lanet olsun, belki sa
dairemelen tututurabilir, yakp kl edebilirelim bile. Ama
yle bir bynn forml acayip kark olurdu. Bob'a ihti
yacm vard. Bob bir by tasarlamama, yle bir forml sa-

242
atler ya da gnler iinde deil, birka dakikada zmeme
yardmc olabilirdi.
Yzm buruturdum. Bob yoktu ve neredeyse yirmi
drt saat daha gelmeyecekti. O forml kendi bama on ya
da on iki saatten ksa srede karabilmemin yolu yoktu, za
ten beynimin u anda gvenilir hesaplar yapabilecek kadar
tutarl altn da zannetmiyordum.
Murphy'yi arayabilirdim. Murphy Marcone'un nerede
saklandm bilirdi ve Topal da muhtemelen yaknlarda olur
du. Murphy bana en azndan Centilmen johnny'yi, Topal' ve
Glgeadam' nasl bulabileceim hakknda bir fikir verebilir
di. Ama bu saatten sonra vermezdi. Hem verseydi bile btn
hikayeyi renmek isterdi ve ona anlattmda da beni koru
y ucu gzaltna almaya alr ya da benzer gln bir ey ya
pard.
Yumruklarm iyice sknca tmaklarm avularma hatt.
Onlar bir ara kesmeliydim. . .
Tmaklarma baktm. Sonra aceleyle caddenin karsna
geip benzin istasyonunun klarnn altnda durdum ve el
lerime dikkatle baktm.
Tmaklarnn altnda, Topal'n bileklerine bastrdm
yerlerinde kan vard. Bam geriye attm ve gldm. Elimde
ihtiya duyduum her ey vard.
Sisli yamurun altndan ayrldm ve beton kaldrma eil
dim. Pardsmn cebinde sakladm bir tebeir parasn
kullanarak betonda etrafma bir daire izdim. Sonra trnakla
nndaki kan kazdm ve betonun stne, ayaklarmn aras-

243
na koydum. lnce, sisli yagmur altnda parldad.
Sonraki ksm zmem biraz zaman ald, ama zaten bildi
gim bir izleme bysn degitirerek daha saygn bir by
ye dntrmektense aynen kullanmaya raz oldum. Sur
nurndan iki kl ektim ve onlar da dairenin iine, Topal'n
deri ve kan paralannn zerine koydum. Sonra tebeirden
daireye parmagm dokundurdum ve iine enerjinin akmas
n arzu ederek onu kapadm.
fkemden, tazelenmi korkumdan, aryan bamdan ve
bulanan midemden enerji topladm ve bir by eklinde fr
lattm. "Segui votro testatum."
Burun deliklerime odaklanan ve birka kere st ste hap
rnama neden olan bir enerji ak oldu. Sonra Topal'n ko
lonyasnn kokusu son derece kuvvetli bir ekilde bumuma
geldi. Ayaga kalktm, ayan yerde sryerek daireyi tekrar
atm ve dna ktm. Yavaa daire izerek kendi etrafmda
yz altm derece dndm. Topal'n kokusu kuvvetli bir
biimde gneybatdan, Chicago'nun zengin d mahalleleri
nin bir ksmnn oldugu ynden geliyordu.
Yeniden glmeye baladm. Orospu ocugunun izini bul
mutum. Onu izleyerek Marcone'un ya da her kim iin al
yorsa onun yanna gidebilirdim ve bunu imdi yapmam ge
rekiyordu. Elimde bynn uzun srmesini saglayacak ka
dar kan yoktu.
"Hey, ahbap ! " Taksi srcs pencereden ban uzatt ve
bana dik dik bakt. Motoru rlantide alyor, purosu turun
cu renkte parlyordu. Bir an adama bo bo baktm. "Ne?"

244
Adam somuntu. "Ne, sar msn? Biri taksi mi ard?"
Adama snttm. Hala sinirliydim, kafam hala biraz du
manlyd ve hala Topal'n ve Glgeadam'n azn bumunu
dannaya can atyordum. "Ben ardm. "
"Neden btn kaklar beni bulur ki?" dedi. "Atla." Ada
dm ve kapy kapadm. Adam dikiz aynasndan beni ku
kuyla gzledi ve, "Nereye?" diye sordu.
"Iki yerde duracaz," dedim. Ona dairemin adresini ver
dim ve koltukta arkama yaslandm. Bam otomatik olarak
gneybatya, beni ldrmek isteyen adarolann olduu yere
ekiliyordu.
"Bir etti," dedi src. "Ikinci durak neresi?" Gzlerimi
kstm. Dairemden birka ey alnam gerekiyordu. Tlsmla
rm, patlatma ubuum, asam ve hayati derecede nemli ola
cak bir feti. Sonra da Chicago'nun en byk gangsterlerin
den biriyle ciddi bir konuma yapacaktm.
"Vardmzda sylerim."
ON YEDI

Sonunda Chicago'nun d mahallelerinden birindeki,


Marcone'a ait bir kulp olan Varsity'ye vardk. Varsity ehrin
bu tarafnda bulunan niversite andaki kalabaln byk
bir ksmna hizmet veren ilek bir yerdi ve sabahn bir buu
unda bile bu kadar yaltlm, maazalada dolu bir caddede
tek bana kalm bir mekana gre olduka kalabalkt. Gece
nin bu saatinde ak tek iyeriydi ve grnrde baka kl
pencere yoktu.
Taksi srcs uzaklarken, "Kak," diye mnldand ; bir
anlna durakladm ve hakl olduunu kabul ettim. Yapt
m by burnumla Topal'n izledii yolu takip etmeme izin
verdii iin srcye dolambal bir rota izletmitim. By
neredeyse onu yaptm anda solmaya balamt -elimde da
ha dayankl bir tlsm oluturacak kadar kan yoktu- ama
Varsity'ye odaklannama ve park alannda Topal'n arabasn
tespit etmeme yetecek kadar dayanmt. Pencerelerin yann
dan getim ve hakikaten de arkadaki byk, daire eklindeki
bir masada johnny Marcone'un, boa boyunlu Bay Hen-

246
dricks'in, Topal'n ve Diken'in birlikte oturmu konutuunu
grdm. llerinden birinin dikkatini ekmeden aceleyle ei
lip gzden kayboldum. Sonra yeniden park alanna yryp
elimde tam olarak neler olduuna baktm.
tki bileimde birer bilezik Bir yzk. Bir patiatma ubu
u. Asam.
Durumu kendi lehime evirmemi salayabilecek btn
incelikli ve sinsice yntemleri dndm -zeki yanlsamalar,
elektriin ya da suyun uygun bir ekilde sekteye uramas,
ani bir fare ya da hamambcei istilas . Bunlardan herhangi
birini becerebilirdim. By kullananlar arasnda bylesine
ok ynl olan fazla kii yoktur ve onlardan bile ok az by
le byleri annda oluturmak iin gereken trden deneyime
ve eitime sahiptir.
Sinirli sinirli bam salladm. ineelikle uraacak vaktim
yoktu.
O halde tlsmiara g verecektim. Yze g verecek
tim. Hem asada hem de ubukta bulunan gce, alabm se
rin kuvvetine, atein yakc fkesine eritim ve Varsity'nin n
kapsna yrdm.
Ardndan onu menteelerinden ayrarak patlattm.
leriye deil de darya doru patlattm. Baz paralar ba
na doru utu ve nmde tuttuum hava kalkanndan sekti ,
bakalanysa arkama, park alanna yad. Kapnn dier ya
nndaki bir dolu masum mteriyi yaralamak iyi olmazd. Bir
ilk izienim brakmak iin sadece tek ansnz vardr.
Kap yok olduktan sonra patlatma ubuumu ieriye y-

247
nelttim ve bir korout mrldandm. Mzik kutusu bir top gl
lesi isabet etmi gibi arkasndaki duvara arpt, ardndan eri
yip bir sv-plastik bulamacna dnt. Hoparlrlerden yk
selen mzik ciyaklayp durdu. Kapdan ieri girdim ve yz
mdeki bastrlm enerj i dalgasn aa kardm. Kapdan
balayarak bir daire boyunca salondaki lambalar kk, kes
kin patlamalarla, etrafa tozlam cam ve parlayan filaman
paralar saarak infHak etmeye baladlar. Bardaki ve salon
da duran btn ahap masalardaki insanlar bu tr durumlar
da genel olarak verilen tepkiyi verdiler. aknlk iinde
lk atmaya ve barmaya, ayaa kalkmaya veya masalarnn
altna melmeye baladlar. Birka salonun bir tarafnn ar
kasndaki yangn kndan dar svt. Ardndan ani ve
youn bir sessizlik oldu. Herkes hareketsiz bir halde durdu
ve girie bo bo bakt -bana bakyorlard.
Arka masada, Johnny Marcone girie o tutkusuz, dolar
rengi gzleriyle dikkatle bakt. Glmsemiyordu. Yanndaki
Bay Hendricks bana dik dik bakyordu ve tek kan etraf
gremeyecek kadar indirmiti. Diken'in dudaklar smsk
kapanm, beti benzi atmt. Topal ise bana katksz bir del
etle bakakalmt. Hibiri ne hareket ediyor ne de bir ses
karyordu. Sanrm artk kendini snrlamayan bir byc
grmek insana bunu yapabilir.
O sessizlik iinde, "Kk domuz, kk domuz, brak
ieri gireyim," dedim. Asan yere dayadm ve gzlerimi ksa
rak Marcone'a baktm. "Gerekten, seninle bir dakikalna
konumak istiyorum john."

248
Marcone bana bir an bo bo bakt, sonra dudaklarnn ke
narlar kvrld. "Esiz bir ikna ekliniz var Bay Dresden." Aya
ga kalkt ve gzlerini benden hi ayrmadan salona yksek ses
le konutu. Sinirli olmalyd, ama buz gibi d grn bunu
gizliyordu . "Bayanlar baylar, grne gre Varsity erken ka
panyor. Ltfen dzenli bir ekilde en yaknnzdaki kapdan
kn. Hesaplannz iin endielenmeyin. Bay Dresden, ltfen
giriten ekilip mterilerimin ayrlmasna izin verir misiniz?"
Giriten yana ekildim. Hem mteriler hem de personel
mekan hzla boaltt ve beni salonda Marcone, Hendricks,
Diken ve Topa! ile ba baa braktlar. Mterilerin, yani ta
nklarn ayrlmasn beklederken hibiri hareket etmedi. To
pal terlerneye balad . Hendricks'in ifadesi hi deimedi .
Byk adam phelenmeyen bir geyiin stne sramaya
hazr bir dagaslan kadar sabrlyd.
Son niversiteli ift kapdan kar kmaz, "Sam geri is
tiyorum," dedim.
Marcone ban bir yana e;erek, "Ne dediniz?" dedi. Ger
ekten arm grnyordu.
"Beni duydun , " dedim. "Emrindeki u pislik," -patlatma
ubugumu yukar kaldrdm ve Topal'a ynelttim- "az nce
ehrin dier yanndaki bir benzin istasyonunun nnde ze
rime atlad ve samdan bir lle kesti . Onu geri istiyorum.
Tommy Tomm ile ayn akbete uramaya niyetim yok."
Marcone'un gzleri aniden korkun, souk, dolar rengi
bir fkeyle ldad. Ban maksatl bir ekilde yana, Topal'a
doru evirdi.

249
Topal'n yayvan yz biraz daha soldu. Gzn krpt
rarak bir ter damlasn gznden kard. "Neden bahsettii
ni bilmiyorum Patron."
Marcone'un bak sabitliini hi yitirmedi. "Bay Dres
den," dedi, "elinizde bir tr kant olduunu varsayyorum?"
"Sol bileine bak," dedim. "Cildinde onu kavradm yer
de birka trnak izi olacaktr."
Souk, kaplan gzlerini Topal'a evirmi olan Marcone
bayla onaylad ve neredeyse yumuak bir sesle, "Eh?" dedi.
Topal, "Yalan sylyor Patron, " diye protesto etti. Dudak
larn yalad. "Lanet olsun, orada sevgiiimden kalma trnak
izleri vard. O bunu biliyordu. Hani sylemitin ya, bu adam
gerek, byle eyleri biliyor."
Bulmacann paralar yerine oturdu. 'Tommy Tomm'u l
dren her kimse peinde olduUmu biliyor," dedim. "Raki
bin, Gz' satan kii her kimse o. Bu Topal sana ihanet et
mek iin ondan iyi bir para alm olmal . En bandan beri ra
kibine bilgi salad ve onun ayak ilerini grd. "
Topa! kesinlikle poker oynayamazd. Bana dehet iinde
bakt ve ban iki yana saHayarak kar kt.
Marcone przsz ve dz bir sesle, "Bunu zme kavu
turmann kolay bir yolu var," dedi. "Lawrence. Bana bileini
gster."
Topal Lawrence yine, "Yalan sylyor Patron," dedi, ama
sesi titriyordu. "Sadece kafan kantrmaya alyor."
Marcone bir babann ocuunu hafife azarlarken kullan
d ses tonuyla, "Lawrence," dedi.

250
Topal Lawrence yolun sonuna geldiini anlad. Daha ha
reket etmeden yznde aresiz bir karara vardn grdm.
"Yalanc! " diye uludu bana. Ayaa kalkarak elini masann al
tndan kaldrd . Avucunda kendi 38'lik tabaneamn ikizi olan
bir altpatlar olduunu fark edecek zamanm oldu, sonra
adam ate etmeye balad.
Ayn anda birka ey birden oldu. Ben elimi kaldrarak ira
demi sol bileimdeki minik ortaa tarz kalkanlardan oluan
bilezie odakladm ve evremdeki koruyucu enerjileri
salamlatrdm. Kurunlar kalkanma inler gibi grltlerle
arparak restorann alacakaranlnda kvlcmlar kard.
Diken, alakta kalarak masadan uzaa srad; artk elin
de kk, Uzi tarz bir otomatik silah vard. Daha acmasz
ve dolaysz olan Hendricks bir vahinin aklszlk derecesin
de iddet dolu igdleriyle tepki verdi. lri koruma bir eliy
le Marcone'u geriye iterek kendi cssesini mafya patronuyla
Topal Lawrence'n arasna soktu. Dier eliyle kompakt bir
yan otomatik silah ekti.
Topal Lawrence ban evirdi ve Hendricks ile silahn
grd. Panie kaplarak kendi silahn daha iri adama doru
evirdi.
Hendricks onu acmasz bir isabet oranyla vurdu; kes
kin patlama sesi duyuldu, namlunun ucu kere parlad. llk
iki kurun Topal'n gsnn ortasna isabet ederek onu iki
adm geriye itti. nc kurun sa kann zerine girdi , ba
n arkaya savurdu ve onu yere devirdi.
Topal Lawrence'n benim gibi siyah gzleri vard. Onlar

25 1
grebiliyordum. Yerde yatarken ba bana doru dnd . Bir
kere gz krptm grdm. Sonra gzlerinin snd.
Adam lmt.
Bir an sersemiemi halde ylece durdum. Grkemli bir gi
ri yapm olsam da byle olmasn istememitim. Kimseyi
ldrmek istememitim. Lanet olsun, kimsenin lmesini is
tememitim, ne benim ne de onlarn. Kendimi kt hissedi
yordum. Bu bir tr oyundu, kazanmaya kararl olduum ma
o tarzda bir ovmenlik yarmasyd. Anszn bir oyun ol
maktan kmt ve artk sadece buradan canl uzaklamak is
tiyordum .
Hepimiz hibir hareket yapmadan orada durduk. Sonra
Marcone Hendricks'in altndan, "Onu canl istiyordum. n
ce baz sorulara cevap verebilirdi," dedi.
Hendricks kalarn att ve Marcone'un stnden kalkt.
"zr dilerim Patron. "
"Sorun deil Bay Hendricks. Ihtiyatl olup da hata yap
mak daha iyidir herhalde. " Marcone ayaa kalkt, kravatn
dzeltti, sonra gidip cesedin bana eildi . Adamn boazn,
sonra bileini yoklad ve ban sallad. "Lawrence, Lawrence.
Eer gelip bana sylesen sana onlarn teklif ettiinin iki kat
n verirdim. Asla ok zeki olmadn, deil mi?" Ardndan b
tn gece olduu kadar duygusuz bir yzle Topa! Lawrence'n
sol kolunu syrd ve adamn bileini inceledi. Kalarn att
ve dneeli bir yz ifadesiyle kolu yeniden indirdi.
"Grne gre ortak bir dmanmz var Bay Dresden,"
dedi. Dnp baklarn bana odaklad. "Kim o?"

252
Bam iki yana salladm. "Bilmiyorum. Bilseydim burada
olmazdm. Bir ihtimal senin olabileceini dndm."
Marcone kalarn kaldrd. "Benim bunu yapmayacan
bilmeliydiniz Bay Dresden ."
imdi ka atma sras bendeydi. "Haklsn. Bilmeliydim."
Cinayetlerde Marcone'un kullanmak isteyebileceinden daha
fazla ktlk ve vahet vard. Marcone'un rakiplerinin orta
dan kaldnlmalar gerekiyor olabilirdi, ama bunu byle
abartmann hibir mant yoktu. Kesinlikle Linda RandaU ve
jennifer Stanton gibi nc kiileri ldrmesi iin hibir se
bep yoktu. Bu etkisizdi ve i iin iyi deildi.
"lawrence'ta size ait bir ey varsa almakta serbestsiniz Bay
Dresden," dedi Marcone. Salona baknd ve iini ekti. "Ace
le etseniz iyi olur. Sannn Varsity son mterilerini arlad.
Yazk olacak."
Zor oldu ama Topal Lawrence'n cesedinin yanna yr
dm. Cesedin ceplerini kantrmak iin asan ve ubuumu
yere koymam gerekti . l bir adamn vcudunun yannda
eilmi, benim iin deerli olan eyleri ceplerinden alrken
kendimi bir mezar soyguncusu gibi hissettim.
Sa hibir yerde bulamadm. Bam kaldrp Marcone'a
baktm; o ise bana, gzlerime herhangi bir anlalr duygu
barndrmayan bir ifadeyle bakt.
"Bir ey bulamadm," dedim.
"tlgin. Sz konusu malzemeyi buraya gelmeden nce
baka birine vermi olmal," dedi Marcone.
"Buraya geldikten sonra birine vermitir belki?"

253
Marcone ban iki yana salladt. "yle yapmadmdan ga
yet eminim. Dikkatimi ekerdi."
"Sana inanyorum," dedim, ki inamyordum da. "Ama
kim?"
"Dmammz," dedi Marcone. "Oras aikar."
Aniden yorgunluktan kerek gzlerimi kapadm. "Lanet
olsun. "
Marcone hibir ey sylemedi. Ayaa kalkt v e Hendricks
ile Diken'e alak sesle birka emir verdi. Hendricks silahn
bir peeteyle temizledi, sonra yere brakt. Diken barn arka
sna gidip bir g kablosu ve bir ie viskiyle bir eyler yap
maya balad.
Asamla sopam aldm, ayaa kalktm ve Marcone'a dn
dm. "Bana dier bildiin eyleri anlat. Bu herifi yakalaya
caksam bildiin her eye ihtiyacm var."
Marcone dediimi deerlendirdi ve bayla onayland .
"Evet, var. Ne yazk ki bu tartma iin halka ak bir forum
setiniz. Kendinizi, seyretmekle ilgilenen herkese kar d
namn olarak gsterdiniz. Sebepleriniz anlalr olsa da, bu
bana aka meydan okuduunuz gereini deitirmiyor.
Kiisel hislerim ne olursa olsun buna karlk vermemem sz
konusu olamaz, yoksa ayn eye tekrar davetiye karm olu
rum. Kontrol korumalym. Bu kiisel deil Bay Dresden.
Iin gerei. "
enemi gerdim, patlatma ubuunu daha sk tuttum ve
kalkantnn hala yerli yerinde, almaya hazr olduundan
emin oldum. "O halde bu konuda ne yapacaksn?"

154
"Hibir ey," dedi. "Hibir ey yapmam gerekmiyor. Ya
dmanm sizi ldrecek, ki bu durumda sizi ortadan kaldr
mak iin kendimi ya da adamlarm riske atmarn gerekmeye
cek ya da siz onu bulacak ve alaa edeceksiniz. Eer onu di
ze getirirseniz soran kiilerin o ii benim emrirole yaptnz
anlamalarm salayacak, sonra da bu geceyi unutnaya meyil
li olacam. Her iki durumda da benim iin en karlst bekle
yip grmek."
"Eer beni ldrrse," diye dikkatini ektim, "eer bu se
fer kalbi sklen ben olursam hala nerede olduunu bilmi
yor olacaksn. Onu ortadan kaldrmaya ve iini korumaya
yaklam olmayacaksm."
"Doru," dedi Marcone. Ardndan sadece bir saniyenin
kk bir ksm boyunca sren bir ifadeyle glmsedi. "Ama
sizin o kadar kolay lokma alacanz sanmyorum. Bence si
zi ldrse bile, o da bir ekilde aa kacaktr. Hem nceki
gnk karlamamzdan beri neleri ararnam gerektii hak
knda daha iyi bir fikrim olduunu dnyorum."
Ona samurttum ve gitmek iin dnp canl admlarla ka
pya doru yrdm.
"Harry," dedi Marcone. Durdum ve yeniden geriye dn
dm.
"Kiisel bir not -her halkarda senin iine yarayacak hi
bir ey bilmiyorum. Ele geirmeyi baardmz adamlarndan
hibiri bir ey sylemedi . Ondan o kadar korkuyorlard. G
rne gre kimse uyuturucunun nereden geldiini, neden
yapldn ya da bu kiinin iini nereden yrttn bilmi-

255
yor. Glgeler diyorlar. Onun hep glgede olduunu sylyor
lar. rendiim bundan ibaret."
Bir an johnny Marcone'a dikkatle baktm, sonra bir kere
bam edim. 'Teekkr ederim."
Omuz silkti. "lyi anslar. Bence en iyisi gelecekte birbiri
mizle bir daha karlamamamz olur. llerime daha fazla ka
nlmasn ho gremem."
"Bence de bu iyi bir fikir olur," dedim.
"Mkemmel. Anlayan biriyle konumak gzel." Sonra To
pal Lawrence'n cesedini geride brakarak kalan iki adarnma
dnd.
Ben de dnp yorgun argn yryerek mekandan ayrlp
geceye ve souk, sisli yanura ktm. Hala midem bulan
yordu. Topal Lawrence'n ld andaki baklan hala gz
mn nndeydi. Linda RandaU'n ksk kahkahas hala zih
nimdeydi. Murphy'ye yalan sylediim iin hala zgndm
ve ona anlattmdan fazlasn anlatmaya hala niyetim yoktu.
Beni kimin ldrmeye altn hala bilmiyordum. Hala Be
yaz Konsey'e sunacam bir savunmam yoktu .
"Kendini kandrma Harry, " dedim kendime. "Hala boku
yemi durumdasn."

256
ON SEKIZ
-114
....,._
_

Hi aresizlie kapldmz, tamamen midinizi yitirdii


niz oldu mu? Hi karanlkta durd:unuz ve kalbinizin, ru
hunuzun derinliklerinde ilerin asla ama asla iyiye gitmeye
ceini, bir eyin ilelebet yitirildiini ve bir daha asla geri gel
meyeceini bildiiniz oldu mu?
lte Varsity'den kp yanura doru yrrken kendimi
yle hissediyordum. Tela iinde olduumda, dnemedi
imde, bitkin ve korku dolu olduumda ve kendimi ok ama
ok yalnz hissettiimde yrye kanm. Yaptm eylerden
biridir ite. Yrrm, yrrm ve eninde sonunda bana bir
ey gelir, kendimi bir binadan atma isteimi azaltacak bir ey . . .
Bu yzden yrdm. Geriye dnp baktmda, bir cu
martesi gecesi, ge saatte Chicago boyunca yrmek ok ap
talcayd. ok sk ileriye bakmadm. Yrdm ve dncele
rin zihnimde dnmesine izin verdim. Ellerim pardsmn
ceplerindeydi, pardsm uzun bacaklarmn etrafnda dalga
lanyordu ve hafif yamur salarm yava yava bama ya
ptryordu.

257
Babam hakknda dndm. Bu kadar karamsar oldu
umda genellikle yle yaparm. lyi bir adamd, cmert bir
adamd, iflah olmaz bir kaybedendi. Teknoloj inin byden
daha fazla by rettii bir zamanda sahne bycl ya
pyordu ve asla ailesine verecek fazla bir eyi olmamt. o
u zaman yollardayd; harap mekanlarda sahneye kyor,
trnaklanyla kazyarak annem iin para kazanmaya alyor
du. Ben doarken yanmzda deildi.
Annem lrken yanmzda deildi.
Ben doduktan birka gn sonra gelmiti. Bana by
cnn isimlerini vermi, sonra beni de yanna alp yollara
dm, okullarn spor salonlarnda ve marketlerde sanatn
icra ederek ocuklar ve emeklileri elendirmiti. Her zaman
cmert ve nazikti -aslnda olmay gze alabileceimizden da
ha nazik ve daha cmertti. Ve her zaman biraz zgnd. Her
gece bana annemin resimlerini gsterir, ondan bahsederdi.
Bir noktadan sonra neredeyse ben de onu tanyormu gibi
hisseder oldum.
Yam bydke bu his artt. Sanrm babam muhteme
len annemin hayattayken grd gibi grr oldum -sevim
li, tatl, anlayl bir adam olarak. Biraz naif, ama drst ve
nazik. Bakalaryla ilgilenen ve maddi kazanc her eyin s
tnde grmeyen biri . Annemin neden ona ak olduunu an
layabiliyordum.
Bana vaat ettii gibi asistan olacak kadar byyemedim.
Bir gece uykusunda ld. Doktorlar bir anevrizma olduunu
syledi. Onu souk, glmser halde buldum. Belki de ld-

258
srada ryasnda annemi gryordu. Ve ona baktmda
aniden hayatmda ilk defa kendimi tamamen, btnyle yal
nz hissettim. Bir ey asla geri dnmernek zere gitmiti, iim
de bir daha asla yeri dalmayacak kk bir delik almt.
Bu yamurlu ilkbahar gecesi Chicago caddelerinde yrr
ken de yine kendimi yle hissediyordum . Nefesim buhar
eklinde kyordu, sa izmem her admmda gcrdyordu
ve l insanlar btn dncelerimi igal etmiti.
Saatlerce yrdkten sonra admlarnn beni yeniden
Linda RandaU'n dairesine gtrmesine herhalde arma
mam gerekirdi . Artk btn polis memurlar gitmiti, btn
klar snkt, aval aval bakanlarn hepsi rahat uykularna
dalmt. Apanman kompleksi sessizdi. afak henz gky
zn boyamaya balamamt, ama bir yerlerde, bir pencere
denizliinde ya da at tepesinde bir ku tyordu.
Gcmn, kaynaklarnn sonuna gelmitim. Hibir ey
planlamamtm, aklma herhangi bir parlak fikir gelmemi
ti. Katil yararlanabilecei bir frtna patlad anda beni ld
recek bir by yapacakt ve havann haline baklrsa frtna
her an gelebilirdi. Eer o beni ldrmezse, Morgan kesinlik
le Beyaz Konsey'e pazartesi gn afak skerken idam edil
mem kararn aldracakt. Pi herif muhtemelen imdiden oy
lar iin lobi yapyordu. Eer konu Konsey'in nne gelirse
hibir ansm olmazd .
Linda'nn dairesinin kapsna yaslandm. Kap POLIS
HATTI-GEMEYlN yazl san-siyah eritle kaplanmt. As
lnda ne yaptm fark ettiimde oktan kapy aan bir b-

259
y yapm, en alttaki san eridi skm ve kadnn dairesine
adm atmtm.
"Bu yaptgn aptalca," dedim kendime. Sanrm sz dinle
yecek halde deildim. Linda'nn parfmnn ve kannn ko
kusunu alarak dairede yrdm. Daha kan temizlerneye gel
memilerdi. Muhtemelen o ii daha sonra apartman ynetici
sinin halletmesi gerekecekti. Filmlerde size bu tr ayrntlan
hi gstermezler.
Sonunda kendimi zeminde, Linda RandaU'n byk ma
sasnn yanndaki kilimde yatar buldum. Srtm yatana,
yzm kk beton taraasna giden srme cam kapya
dnm, yan yatp kvrlmtm. Hareket etmek, herhangi bir
ey yapmak iimden gelmiyordu. Yararszd. Hepsi yararsz
d. Gelecek iki gn iinde lecektim.
En kts de bunun urourumda olduundan emin olma
mamd. Kullanmak zorunda kaldm btn bylerden , y
rmekten, morluklar ve yumruklardan, uykusuzluktan yle
yorulmu, yle bitkin dmtm ki. . . Karanlkt. Her ey
karanlkt.
Sanrm uyuyakalm olmalym. Olan onca eyden sonra
buna ihtiyacm vard. Baka bir ey hatrlamyorum, ta ki
parlak gne gzm yakana kadar.
Gzlerimi skca yumdum ve amadan bir elimi a do
ru kaldrdm. Sabahlar asla en iyi zamanm deildir ve gne
caddenin her iki yanndaki binalarn zerinde ykselmi, ba
harn neeli gn Linda Randall'm perdelerinden ve gz
kapaklanndan ieri girip beynime dalmt. Hornurdandm

260
ve yzm Linda'nn yatagnn altndaki serin karanlga, sr
tm da scak gne gna dndm.
Ama uykuya dalmadm. Onun yerine kendimden igren
meye baladm.
"Sen ne yaptgn sanyorsun Harry?" diye sordum yksek
sesle .
Huysuz huysuz, "lmeye yatyorum," dedim.
"Hi de yatamazsn," dedi daha akll tarafm. "Yerden
kalk ve ie koyul."
"Istemiyorum. Yorgunum. Git."
"Kendi kendine konuamayacak kadar yorgun degilsin.
Demek ki timsahlardan kendini kurtaramayacak kadar da
yorgun degilsin. Gzlerini a," dedim kendime serte.
Itaat etmek istemedigim iin omuzlarm egdim, ama ni
yetli oldugumun tersine gzlerimi atm. Gn g Linda
RandaU'n dairesini bir altn tabakasyla kaplam, neredeyse
neeli bir yere dntrmt -elbette daire hala botu, ama
birka gzel hatrayla lnmt. Yatagn altnda, yaknda du
ran bir lise yllg ve ayra olarak iine konulmu birka fo
tograf grdm. Ayrca Linda Randall'n ok daha gen, canl
bir biimde glmseyen, yznde ak seik grdgm o
bkkn ve yorgun ifadenin izinin bile olmadg ereveli bir
fotograf da vard. Linda resimde mezuniyet cbbesi giymi
li, iki yannda da nazik grnml, ellili yalarnn sonlarn
da bir ift vard . Anne ve babas olduklann varsaydm. Lin
da mutlu grnyordu.
Ve gne binalarn kenarlar zerine dogru ykselirken

261
yavaa geri ekilen kk, babo bir gne nnn tam
kenarnda kk, gri kapakl plastik bir krmz silindir du
ruyordu.
Kurtuluumdu bu.
Silindiri yatan altndan kardm. Ellerim titriyordu .
Film kutusunu salladm, tkrdad. Iinde bir film rulosu var
d. Kutuyu atm ve iindeki filmi kardm. Plastik klavuz
kutunun iine ekilmiti -bu filmde resimler vard, ama he
nz banyo edilmemilerdi. Filmi yeniden kapadm ve pard
smn cebine uzanp baka bir film kutusunu, Victor Sells'in
gl evindeki kutuyu kardm. tkisi birbirine uyuyordu.
Zihnim dnd ve tamamen yeni bir yola girdi. Btny
le yeni bir olaslk alan bana kaplarn amt ve orada bir
yerde bu iten canl kurtulmak, katili yakalamak ve cehenne
me gitmek zere olan her eyi kurtarmak iin bir frsatm, bir
ansm olabilirdi.
Ama mesele hala ak deildi. Neler dndnden emin
olamyordum , ama imdi elimde olas bir ba, cinayet soru
turmas ile Monica Sells'in kocas Victor'n kayboluuyla ilgi
li verdii ama vazgetii aratrma ii arasnda bir ba vard.
Izieyecek baka bir ipucum vard, ama onu izlemek iin faz
la zaman yoktu. Hzla kalkmam, ayaklannam ve yola koyul
nam gerekiyordu. lyi bir bycy zaptedemezsiniz.
Ayaa kalktm, asamla ubuumu aldm ve kapya doru
yrmeye baladm. Ihtiyacm olan son ey, bir su mahalli
ne izinsiz girmiken yakalanmakt. Bu tutuklannama ve ne
zarete atlnama sebep olabilirdi ve kefalet bulamadan lm

262
olurdum. Zihnim imdiden an gibi alyor, bir sonraki ad
m planlyordu : Victor'n gl evindeki o fotorafy bulmaya
alacak, fotoraflar banyo edecek ve ilerinde Linda Ran
daU'n lmne deebilecek bir ey olup olmadna baka
caktm.
lte o anda bir ses duydum ve durdum. Ses yine geldi. Al
ak bir srtnme sesi.
Biri dairenin n kapsnn kr anahtar deliinde anahtar
dndrd ve kapy at.

263
ON DOKUZ
----=

lH
...
- -

Yatagn altna ya da yatak odasna kaacak zaman yoktu,


her halkarda hareketliligimin kstlanmasn istemiyordum.
ne atiadm ve kapnn arkasna geip hi kmldamadan
durdum.
lnce, ksa boylu, bezgin grnml bir adam ieri girdi .
Mat kahverengi salann atkuyrugu yapmt. Siyah pamuklu
bir pantolon, siyah bir mont giymiti ve yannda kaya bag
l bir anta tayordu. Kapy neredeyse tamamen kapad ve
byk bir skntyla etrafa bakt. Ama net bir ekilde dne
meyecek kadar tedirgin olan ogu insan gibi grmesi gere
kenden daha azn gryordu ve ban evresel gr alan
na girecegim bir noktaya kadar evirdigi halde bana dikkat
etmedi. Sert hatl bir enesi ve elmackkemikleri olan iyi g
rnl bir adamd veya bana yle geliyordu .
Oday katetti, kan lekeli yatag grdg zaman aniden
durdu. Ellerini yumruk yaptgn grdm. Tuhaf, hafif bir
gak sesi kard, sonra aceleyle ilerleyerek kendini yatagn ya
nnda yere att ve altn eelerneye balad. Birka saniye son-

264
ra eelernesi daha hummal bir hal ald; yksek sesle lanet
okuduunu duydum.
Parmaklarm cebimdeki film kutusunun przsz yze
yinde gezdirdim. Demek yle. Victor Sells'in gl evinin dn
da gizlenen esrarengiz fotoraf filmi aramak iin buraya
gelmiti. Olduka zor bir yapbozu tamamladmda ortaya
kan bir his harekete geti midemde -garip bir tatminle bir
para kendini beenmiliin karm.
Asarola ubuumu sessizce kapnn yanndaki keye
koydum ve zerinde fotorafm olan resmi polis danman
rozetimi siyah kuman nnde grnecek ekilde pard
smden kardm. Eski, pasakl tirtm pardsyle kapa
dm ve adamn pardsmn altna eofman ve kovboy iz
meleri giydiimi fark ederneyecek kadar sarslm ve tedirgin
olduunu mit ettim.
Ellerimi ceplerimde tuttum, kapy izmerole hafife itti
rerek kapadm ve tam kap kapanrken , "Demek yle. Cina
yet mahalline geri dnmsn. Beklersem seni yakalayaca
mz biliyordum," dedim.
Baka herhangi bir gn olsa adamn tepkisi beni glmek
ten yerlere yatnrd. Adam irkildi, ban yatan altna vur
du, acyla ciyaklad, yataktan geriye ekildi, dnp bana bak
t ve aknlktan neredeyse yatan stne srad . Grn
m hakkndaki fikrimi gzden geirdim -az an dard,
gzleri ok kk, birbirine ok yaknd ve ona bir dagelin
cii gibi maksatl, yrtc bir hava veriyordu.
Gzlerimi kstm ve ar admlarla, yava yava ona doru

265
yrdm. "Uzak duramadm, deil mi?"
"Hayr!" dedi. "Ah, Tanrm! Anlamyorsunuz. Ben bir fo
torafym! Grdnz m? Grdnz m?" El yordamyla
yanndaki antay kartrd ve iinden bir fotoraf makinesi
kard. "Resimler ekiyorum. Gazeteler iin. Buraya da o
yzden geldim, sadece etrafa iyice bakmaya alyorum."
"Martaval okuma," dedim. "lkimiz de buraya resim ekmek
iin gelmediini biliyoruz. Bunu aryordun." Cebimden film
kutusunu kardm, havada tuttum ve ona gsterdim.
Gevezelii kesti ve hi kmldamadan durup bo bo ba
na, sonra da elimdeki kutuya bakt. Dudaklarn yalad ve bir
ey sylemeye alt.
"Kimsin sen?" diye sordum. Sesimi sert ve buyurgan tut
tum. Eger imdi karakolda Murphy'nin yannda sorular sor
masn bekliyor olsam, onun nasl konuacan dnmeye
altm.
"ey, Wise. Donny Wise." Yutkunarak bana bakt. "Bam
bir tr belada m?"
Ona gzlerimi ksarak baktm ve dudam bkp, "Gre
ceiz. Kimliin var m?" dedim.
"Elbette."
"Gster bana." Ona ksa bir bakla gzda verip, "Yava
a," diye ekledim.
Adam bana yan yan bakarak abartl bir yavalkla belin
deki cebe uzand . Bir eliyle czdann kard ve ehhyetini
gsterdi. Ona doru yrdm, czdan kaptm ve inceledim.
Ehliyeti ve fotoraf bana verdii isme uygundu.

266
"Pekala, Bay Wise," diye szme baladm, "bu devam
eden bir soruturma. Dolaysyla benimle ibirligi yaptnz
srece bir sorun . . . "
Bam kaldrdmda isim rozetime dikkatle baktgn
grdm ve sesim kesildi. Wise czdann geri ekti ve, "Sen
polis deilsin! " diye beni sulad .
Bam kstah bir ekilde geriye attm. "Tamam. Polis olma
yabilirim. Ama polislerle alyorum. Ve elimde filmin var."
Tekrar lanet okudu ve fotoraf makinesini antasna tk
trmaya balad. Belli ki gitmeye niyetliydi. "Hayr. Elinde
hibir ey yok. Bunlarn herhangi birini benimle ilikilendi
ren hibir ey yok. Ben gidiyorum. "
Yanmdan geip kapya yrmesini izledim. " O kadar
acele etmeyin Bay Wise. Gerekten ikimizin konumas gere
ken meseleler olduunu dnyorum. Geen aramba ge
cesi Lake Providence'taki bir evin gvertesinin altnda d
rlm bir film kutusu gibi mesela!"
abucak ban kaldrp bana gz att . "Her kim olursan
ol, sana syleyecek hibir eyim yok," diye mrldand. Kap
ya uzand ve onu amaya balad.
Kedeki asama 'ters ters baktm ve en dramatik sesimle,
"Vento servitas," diye tslayarak elimi hzla girie dogru uzat
tm. arma tepki olarak, sk kontrol altndaki hava kanal
larnn tahrik etmesiyle harekete geen asam odann diger ya
nna srad ve kapy Donny Wise'n burnunun nnden ka
patt. Wise kaskat kesildi. Dnp falta gibi gzlerle bana
bakt.

267
"Tanrm. Sen de onlardan birisin. Beni ldrme," dedi.
"Ah, Tanrm. Ben fotoraflar ektim. Hibir ey bilmiyorum.
Hibir ey. Senin iin tehlikeli deilim." Ne kadar sakin tut
maya alsa da sesi titriyordu. Gzlerini kk taraann
srme kapsna kaydrdn grdm. Sanki ben onu durdu
ramadan oraya ulama ansn hesaplar gibiydi.
"Rahatlayn Bay Wise," dedim. "Buraya size zarar vermeye
gelmedim. Ben Linda'y ldren adamn peindeyim. Bana yar
dm edin. Bildiklerinizi anlatn. Gerisini ben hallederim."
Wise hafif, sert bir ekilde gld ve cam pencerelere do
ru yarm adm att. "Sonra da ldrleyim deil mi? Linda gi
bi, dier iki kii gibi? Hayatta olmaz."
" Hayr, Bay Wise. Bana bildiklerinizi anlatn. Cinayetlere
bir son vereceim. Linda'nn katilini adalete teslim edece
im." Iimdeki hsranla mcadele ederek sesimi sakinletiri
ci ve dz tutmaya altm. Lanet olsun, onu sarsmak istemi
tim, ama srme kapdan atlamak istemesine neden olacak
kadar korkutmak istememitim. "Ben de bu insanlarn dur
clurulmasn sizin kadar istiyorum."
"Neden?" diye sordu. Artk gzlerinde belli belirsiz bir
kmseme olduunu grdm. "Linda'nn senin iin nemi
neydi? Sen de mi onunla yatyordun?"
Bam iki yana salladm. " Hayr, hayr, sadece yok yere
len biri daha. "
"Polis deilsin. Neden bunu yapmak iin kendini tehlike
ye atyorsun? Neden bu insanlara meydan okuyorsun? Yapa
bildikleri eyleri grmedin mi?"

268
Omuz silktim. "Baka kim yapacak ki?" Bana cevap ver
meyince film kutusunu kaldrdm. "Bu resimler ne Bay Wise?
Bu filmde Linda Randall' ldrmeye deecek ne var?"
Donny Wise avularn uyluklar zerinde ovuturdu.
Odada etrafa baknrken alkuyruu seirdi. "Seninle bir an
lama yapacam. Sen bana filmi ver, ben de sana bildikleri
mi anlataym."
Bam iki yana salladm. "O fotorafiara ihtiyacm olabi
lir."
"O fotoraflar neye baktn bilmezsen bir iine yarama
yacaktr," diye belirtti. "Seni hi tanmyorum. Bela istemiyo
rum. Btn istediim buradan canl ve tek para halinde k
mak."
Bir an gzlerimi ona diktim. Eer onunla dei toku ya
parsam, filmi ve iindeki resimleri kaptracaktm. Yapmaz
sam ve doruyu sylyorsa film bir iime yaramayacakt. lz
beni buraya, ona getirmiti. Baka bir yerden bir ipucu bula
mazsam ldm demekti.
Bu yzden parmaklarm klatarak, asarnn takrdayarak
yere dmesine izin verdim. Sonra filmi ona attm. Filmi d
rd ve beni ihtiyatla inceleyerek eilip ald.
"Ben buradan ktktan sonra," dedi, "demi olacaz.
Soran olursa seni daha nce hi grmedim. "
Bamla onayladm. 'Tamam. Hadi anlat. "
Donny yutkundu v e elini bann zerinden geirip hare
ketin sonunda atkuyruunu tedirginlikle, hafife ekitirdi .
"Linda'y etraftan tanyordum. Bir portfy iin baz fotoraf-

269
larn ekmitim. Kent civarndaki kzla' in ekimler yapa
rm. ou kz dergilere kmak ister."
"Erotik dergilere mi?" diye sordum.
"Hayr, Abner Amca'nn ocuk dergisine," diye kt
Donny. Hl tedirgindi. "Elbette erotik dergilere. ok klas
bir i olduu sylenemez, ama Hugh Hefner'n beendii tip
te olmasan bile iyi para kazanabilirsin.
"aramba gn Linda bana geldi. Bana bir teklifi oldu
unu syledi. Onun iin baz fotoraflar ekecek ve filmi ona
verecektim, karlndaysa . . . bana gerekten ok iyi davran
d. Btn yapmam gereken syledii yerde olmak, pencere
den ierinin bir makara fotorafn ekmek ve ayrlmakt. Er
tesi gn filmi ona verecektim. Dedii gibi yaptm. Ve o im
di l."
"Lake Providence'ta," dedim.
"Evet."
"Orada ne grdn?" diye sordum.
Gzleri yine arkarndaki yataa taklan Donny Wise ban
iki yana sallad. "Linda. Baka baz insanlar. Tandm kim
se yoktu. Bir tr parti veriyorlard. Bir sr mum filan. ok
fena bir frtna vard, gk grltleri ve imekler hi kesil
miyordu, bu yzden onlar pek duyamadm. Bir sre birinin
ban yukar kaldracandan ve imekte beni greceinden
endielendim, ama herhalde ar meguldler."
"Seviiyorlard," dedim.
"Hayr," diye kt. "Kanasta oynuyorlard. Evet, sevii
yorlard. Gerekten hem de, setteki gibi yapmack deildi.

270
Sahici olan o kadar iyi grnmez. Linda, baka bir kadn,
de erkek. !imi hallettim ve oradan ayrldm."
Srttm, ama adam ift anlamn farkna varm grnm
yordu. Bu zamanda fesat espriden anlayan insan bulunmu
yor. "Bana bu diger insanlardan herhangi birini tarif edebilir
misin?"
Ban iki yana sallad. "Bakmyordum. Ama birbirlerin
den ok farkl bir ey yaptklar yoktu, anlarsn ya. Midemi
bulandrd."
"Linda'nn resimleri niin istedigini biliyor muydun?"
Bana bakt, sonra ar budalaymm gibi ks ks gld.
"Tanr akna ahbap. Sence biri yle resimleri niin isteyebi
lir? Birine kar kullanacak bir kozu olsun istiyordu. Lanet ol
sun, bir orjinin orta yerinde oldugu resimler dar szdg
takdirde onun itibar zarar grmezdi. Ama yanndaki insan
larn bazlarnnki grebilirciL Sen ne biim aptal bir polis
zentisisin byle?"
Soruyu kaale almadm. "Sen filmi ne yapacaksn Donny?"
Omuz silkti. "Muhtemelen atarm." Gzlerinin bir o yana
bir bu yana hzla kaydgn grdm ve yalan syledigini an
ladm. Filmi elinde tutacak, fotograftakilerin kim oldugunu
grenecek ve eger zarar grmeyecegini dnrse ondan el
de edebilecegi kar kapmaya alacakt. O tipte biri gibi g
rnyordu ve igdlerime gveniyordum.
"lzninle," deyip parmaklarm klattm. "Fuego."
Film kutusunun gri kapag kk bir alev slgyla uup
gidince Donny Wise ciyaklayp elini hzla geri ekti. Krmz

271
kutu yere inerken alev ald ve zemine buruuk, duman tten
bir yn eklinde dt .
Adam az ak bir halde nce filme, sonra bana bakt.
"Umarm bana yalan sylediini fark etmem Donny," de
dim. Yz kat gibi sarard, bana yalan sylemediine dair
gvence verdi, sonra dnp polis eritlerini ortasndan kopa
rarak daireden dar kat. Kapy arkasndan kapamad.
Gitmesine izin verdim. Ona inany? rdum. O anda, yle
sarslm durumdayken bir hikaye uyduracak kadar zeki g
rnmyordu. i doa ve yaratl glerini alp imha arala
rna dntren bu kii her kimse onu bulma ve dier p
lerle beraber p kutusuna atma isteimin, zaferimin ve f
kemin vahi bir dalga gibi kabardn hissettim. Byyle ci
nayet ileyen ve Gz uyuturucusuyla insanlar yava ya
va ldren bu kii her kimse, onu dize getirmek istiyordum.
Artk elimde zerinde alacak bir ey, ertesi sabah korkun
bir yntemle ldrlmemden baka bir ihtimal olduu iin
zihnim sratle ilemeye balad.
Linda RandaU birine antaj yapmay planlyordu; afallat
c bir zihinsel srama yapp o kiinin Victor ya da parti sra
snda evinde olan biri olduu sonucuna vardm. Ama neden?
Artk elimde hibir resim yoktu, sadece Donny Wise'tan al
dm bilgi vard. Bekleyip oyalannay gze alamazdm. Eer
bu ii zecek ve Linda'y kimin ldrdn bulacaksam
Donny'nin bana verdii ipucunun peinden gitmek .zorun
daydm.
Nasl olmutu da, yalnzca birka gn iinde btn bu be-

272
lay bama sarmtm? Ve nasl ans eseri, tamamen ayr bir
soruturma kapsamnda Lake Providence'taki eve gitmiken
bu karmak ve haince grnen kk emrikaya rastlamay
baarmtm?
Bunun basit bir cevab vard -rastlant deildi. Hepsi plan
lanmt. Oraya ynlendirilmitim. Biri benim gl evine git
memi, olaya kanman ve orada neler dndn renme
mi istemiti. Byclerin yannda son derece tedirgin olan, is
mini vermeyi reddeden, szlerine cahil olduuna inanman
salayacak ifadeler serpitiren, randevusundan aceleyle ayrl
mak zorunda kalan ve sadece telefonu birka saniye nce ka
payabilmek iin be yz dolar paradan olmaya ham biri. O
biri beni dar ekmi ve aa kmaya zorlamt, bylece
bir sr dmann dikkatini ekmitim.
ite anahtar buydu.
Asan yerden aldm ve uzun admlarla kapya yrdm.
Monica Sells ile konuma zaman gelmiti.

273
YIRMl

Taksi beni Monica Sells'in d mahallelerdeki evinin bir


blok tesinde indirdi. Zamanm da, Murphy'nin verdigi bor
da, sabnm da tkenmek zereydi, bu yzden hi vakit kay
betmeden sokak boyunca Monica'nn evine doru yrmeye
baladm.
Kk, iki katl, irin bir evdi. n bahedeki iki gen aga
daha yeni yeni evin yksekliiyle boy lmeye balamlar
d. zel araba yolunda bir pikap ve epeyce kullanlm bir
basketbol potas vard. imenler olduka uzamt, ama son
zamanlarda yagan yamurlar bunun iin iyi bir bahane olu
turuyordu. Sessiz bir sokakt, bir sre sonra sokaktaki evle
rin byk blmnn meskun olmadn fark ettim. Birok
bahede SATILIK tabelalan duruyordu. Bo, aralk pencere
ler rmcek ag gibi seyrek perdelerle rtlmt. Bu kadar
agal bir sokaa gre fazla ku cvldamas yoktu ve kaldrm
boyunca yrrken bir kpek havlamas da duyamadm. Yu
kanda bulutlar katmerleniyor, yeni bir gk grltl frtna
iin birikiyorlard.

274
Btnne bakldnda hastalkl bir yer, bir kara byc
nn tezgahn kurduu bir yer havas vard. Sells'lerin bahe
sine girdim ve n kapya yrdm.
Zili alp bekledim.
Cevap gelmedi.
Kapy aldm. Kap ziline eildim.
Hala cevap yoktu.
Dilerimi sktm ve etrafa bakmdm. Hi kimseyi greme
dim, bu yzden tekrar kapya dndm ve bir by kullana
rak onu amaya hazrlandm.
O anda kap on be santim kadar araland. Ieride Moni
ca Sells durmu, yeil gzleriyle bana dikkatle bakyordu . s
tnde kat pantolon, kollan ekilmi dz bir pazen gmlek
vard, sa da bir handanayla kaplyd. Hi makyaj yapmam
tl. Bu haliyle hem daha yal hem de daha ekici grnyor

du -belki de bylesi onun iin daha doal, broma geldii za


man giydii daha ho giysilere ve takt mcevherlere gre
gerekte olduu kiiye daha yakn bir grnt olduu iindir
diye dndm. Yz soldu , dudaklarnn kan ekildi.
"Size syleyecek hibir eyim yok Bay Dresden," dedi.
"Gidin buradan."
"Bunu yapamam," dedim. Kapy kapamaya balad, ama
asarnn ucunu araya sokarak kapanmasn nledim.
"Polis annm," dedi gergin bir sesle. Kapya yktenerek
ieri girmemi nlemeye alt.
"arn," diye homurdandm, sonra nsezilerimle hare
ket ettim, "ben de onlara sizden ve kocanzdan bahsedeyim."

275
Krlemesine at yapyordum, ama ne olursa olsundu. O be
nim neler dndnden haberim olmadn bilmiyordu.
lgdlerim doru kt. Heyecanla nefes aldn duy
dum ve kapnn dier yanndaki direncinin biraz azaldn
hissettim. Omzumu kapya koyup serte itince Monica hay
retle geriye adm att. Evine fiziksel g kullanarak girmemi
beklediini sanmyorum. Lanet olsun , bunu yapmay ben de
beklemiyordum. Ban kaldrp bana baktnda yznde
beliren panik ifadesini grene kadar ne kadar sinirli olduu
mu fark etmemitim. Nasl grndm bilmiyorum, ama
sanrm dostane bir halim yoktu .
Durdum. Gzlerimi kapadm. Derin bir nefes alp fkemi
kontrol altna almaya altm. Kontrolm yitirmenin bana
hibir yarar olmazd.
Ite o anda ok cihazna kotu.
Hareket ettiini duydum, gzlerimi atmda piyanonun
stnden cep telefonu byklnde siyah plastik bir kutu
kaptn ve bana doru hamle ettiini grdm. Yz solgun,
korku iindeydi. Mideme doru ynelttii ok cihaznn iki
dii arasnda mavi yldrm dans ediyordu.
Asan dik bir ekilde sadan sola savurdum; vzldayan
cihaz kadnn hamlesiyle beraber yanmdan geip arkarndaki
kap erevesine arpt. Monica'nn yanndan oturma odas
na kaydm ve toparlanp kendi etrafnda dnerken onunla
yzlernek iin dndm.
"Onlara zarar vermene izin vermeyeceim," diye hrlad.
"Ne senin ne de baka birinin. Onlara dokunnaya cret

276
edersen seni ldrrm byc ! " Sonra gzlerindeki dehe
tin yerini fke alm bir halde, bana bir an Murphy'yi hatr
latan gaddarca bir baarma kararllyla yine stme saldr
d. tk defa yzme bakyordu. llk defa gzlerini benden ka
rmay unuttu ve o saniyede iini grdm.
Olaylar bir anhna yavalar gibi oldu. Gzlerinin rengini,
yznn yapsn grecek zamanm oldu. Onlar daha nce
nerede grdm, neden bana bu kadar tandk geldikleri
ni anladm. Gzlerinin arkasnda yapt her hareketi, att
her adm motive eden korkuyu ve sevgiyi grmeye zamanm
oldu. Onu bana gelmeye sevk edenin ne olduunu, niin
korktuunu grdm. Kederini ve acsn grdm.
Ve btn paralar yerine oturdu. Onu ynlendiren duy
gular, imdi bile gsterdii korkun sevgi, hepsi son derece
aikar grnyordu ve iin asln gnler nce anlayamadm
iin kendimi aptal hissettim.
ok cihazn gsme bastrmadan nce, "Dur," dedim,
ya da demeye altm. Elimden braktm asam ve ubuum
takrdayarak yere dt. Kadnn bileini her iki elimle bir
den yakaladm. Cihaz yzme doru itti, ben de bunu yap
masna izin verdim.
Cihaz yzmden be santim uzakla gelince yla gz
lerimi kamatrd. Ardndan bir nefes aldm ve kendimi zor
layarak cihazn stne l1edim. Bir kvlcm ve kk bir du
man bulutu kt. Ardndan ne zaman yaktasam bozulan di
er elektronik zmbrtlar gibi, bu cihaz da kadnn ellerinde
bozuldu. Lanet olsun, bozulmasnn bu kadar zaman almas-

277
na armtm. Bozulmam olsa da onu byleyerek kulla
nsz hale getirmek benim iin sorun deildi.
Bileini tutmaya devam ettim, ama kolundaki iddetli ge
rilim azald ve sonunda tamamen snd. Yzme bakakal
mt; gzleri baklarmzn bulumasnn neden olduu
okla falta gibi almt. Titremeye balad ve bozulmu ci
haz gevek parmaklarndan drd. Cihaz takrdayarak ye
re indi. Kadn braktm, o ise hala bana bo bo bakyordu .
Ben d e titriyordum. Bir ruh bak asla keyifli ya d a basit
bir ey deildir. Tann akna, kimi zaman o yetenekle yaa
mak zorunda olmaktan nefret ediyordum. ocukken istisma
ra uradn, bydndeyse ona aynsn yapan bir adam
la evlendiini, hayatnda grd yegane midin ya da n
iki ocuu olduunu renmek istememitim. Sebeplerinin,
mantnn tamamn grecek zamanm olmamt. Neden be
ni bu iin iine ektiini hala bilmiyordum -ama nihayetinde
sebebin iki ocuunu sevmesi olduunu biliyordum.
Ve gerekten btn ihtiyacm olan da buydu; bu ve bir
baka balant daha, yani broma geldiinde kapldm, bi
rini andrdna dair o rahatsz edici his. Bu ikisi dier para
larn yerine oturmasn salad.
Monica Sells'in kendini taparlamas biraz zaman ald. Bu
nu kayda deer bir hzla baard, sanki maskesi drldk
ten sonra onu yeniden takmaya alk bir kadn gibiydi. "ey . . .
zr dilerim Bay Dresden." enesini kaldrd ve bana krl
gan, incinmi bir gururla bakt. "Benden ne istiyorsunuz?"
"lki ey," dedim. Eilip asan ve ubuumu yerden aldm.

178
"Sa llemi geri istiyorum. Geen perembe neden bana gel
diini, neden beni bu belann iine srklediini renmek
istiyorum . Ayrca Tommy Tomm'u, jennifer Stanton' ve Lin
da Randall' kimin ldrdn renmek istiyorum."
Monica'nn gzleri daha da donuklat ve yz soldu.
"Linda ld m?"
"Dn gece," dedim. "Ve biri ilk frsatta beni de ayn biim
de ortadan kaldrmak istiyor."
Darda, uzak mesafede gk grledi. Bir baka frtna
yaklayor, yava yava birikiyordu . Kente ulatnda ldm
demekti. Bu kadar basitti.
Yeniden Monica Sells'e baktm ve yznden hemen anla
dm -frtnay benim kadar iyi biliyordu. Frtnay biliyordu
ve gzlerinde kederli, bitkin bir hsran vard.
"Gitmeniz gerekiyor Bay Dresden," dedi. "O srada bura
da olmamalsnz. . . ok ge olmadan gitmeniz gerekiyor."
Ona doru bir adm attm. "Sen elimdeki tek anssn Mo
nica. Senden daha nce bir kere bana gvenmen i istedim .
Bunu tekrar yapman gerekiyor. Buraya ne seni ne de ocuk
larn incitmeye . . . "

Monica'nn arkasndaki koridorda bir kap ald . Ergen


lik ncesi hantallk andaki, annesininkiyle ayn renkte
salar olan bir kz koridora eildi. Titrek bir sesle, "Anne?"
dedi. "Anne, iyi misin? Polisi araym m?" Kz kardeinden
belki bir ya da iki ya kk bir olan da ban dar uzat
t. Elinde tad ok kullanlm basketbol topunu kk,
tedirgin hareketlerle eviriyordu.

279
Yeniden Monica'ya baktm. Gzleri kapalyd. Gznden
yalar geliyor, yanaklarndan aa akyordu . Bir an duraksa
d, ama sonra bir nefes alp berrak, sakin bir sesle , yzn
dnmeden konutu. "lyiyim," dedi. ''jenny, Billy, odaya d
nn ve kapy arkanzdan kilitleyin. Ciddiyim."
"Ama anne ... " diyecek oldu olan .
"imdi," dedi Monica. Sesi gergindi.
jenny bir elini erkek kardeinin omzuna koydu. "Hadi
Billy." Sadece bir anlna bana bakt. Gzleri o yataki bir o
cua gre ok olgun ve bilgiliydi. "Hadi." tki ocuk yeniden
odaya girdiler, kapy kapadlar ve arkalarndan kilitlediler.
Monica onlar gidene kadar bekledi, sonra yine gzyalar
na bouldu. "Ltfen. Ltfen Bay Dresden. Gitmeniz gereki
yor. Frtna geldiinde burada olursanz, o renirse . . . " Y
zn ellerinin arasna gmd ve alak, gaklama gibi bir ses
kard.
Bir adm atarak ona yaklatm. Yardmna ihtiyacm vard.
Ne kadar ac iinde olursa olsun, nasl bir zdrap ekiyor
olursa olsun, yardmna ihtiyacm vard. Ve o yardm almak
iin telaffuz etmem gereken isimleri bildiimi sanyordum.
Bazen piin teki olabiliyorum.
"Monica, ltfen. Keye sktm. Baka seeneim kalma
d. Elimdeki btn ipular buraya ulayor. Yani sana. Yar
dmna ihtiyacm var, yoksa jennifer, Tommy ve Linda ile ay
n akbete urayacam." Gzlerimi gzlerine evirdim, o da
gzlerini karmadan bakma karlk verdi. "Ltfen. Yar
dm et bana." Gzlerine baktmda korkusunu, zntsn

280
ve bitkinliini grdm. Ona yklenirken ve bana vermeyi
gze alabileceinden daha fazla bilgi isterken bana nasl bak
tn grdm.
"Pekala," diye fsldad. te yana dnp mutfaa doru
yrd. 'Tamam. Bildiklerimi aniatacam byc. Ama sa
na yardm etmek iin yapabileceim hibir ey yok." Mutfak
kapsnda durdu ve dnp bana bakt. Szckler azndan
inancn, basit gerein arhyla dkld. "Artk hi kimse
nin yapabilecei bir ey yok."

1R1
YRM BR

Monica Sells'in neeli, parlak renklerle bezeli bir mutfag


vard. Toplayp ast boyal karton inekler odann duvarla
rnda ve dolaplarnda neeli, bykba hayvaniara zg bir
tembellikle duruyorlard. Buzdolab boyal kalem izimleriy
le ve kamelerle kaplyd. Pencere pervaznda bir sra renkli
cam ie duruyordu. Darda giderek artan serin rzgarn
durmadan hareket ettirdii rzgar anlarnn sesini duyabili
yordum. Duvardaki byk, dostane bir inek saati kuyrugu
nu tk-tk-tk diye ne arkaya sallyordu.
Monica mutfak masasna oturdu. Ayaklarm altna ekti ve
biraz olsun rahatlam grnd. Mutfann onun sna ol
duunu, asab bozulduunda oraya sndn sezdim. Oda
sevgiyle bakml tutulmutu ve her yan prl pmld.
Mmkn olduu kadar, yani ok da uzun olmayan bir s
re gevemesine izin verdim. Havann geriliminin arttn, fr
tnann yakn mesafede patlamaya hazrlandn neredeyse
hissedebiliyordum. Fazla nazik davranacak halim yoktu. Tam
azm amaya ve onu zorlamaya hazrlanyordum ki, Moni-

282
ca, "Sor sorularn byc . Onlara cevap vereceim. Ben ne
reden balayacan bile bilemiyorum," dedi. Bana bakmyor
du. Hibir eye bakmyordu.
"Pekala," deyip mutfak tezgahna dayandm. 'jennifer
Stanton' tanyordun, deil mi? Onunla akrabasnz."
Yz ifadesi deimedi. "lkimiz de gzlerimizi annemizden
almz," diye onaylad. "Kk kz kardeim hep isyankard.
Bir aktris olmak iin evden kat, ama onun yerine fahie ol
du. Bu kendine zg bir biimde ona uyuyordu. Ondan hep
durmasn istedim, ama onun bunu istediini sanmyorum.
Bunu nasl yapacan bildiinden emin deilim."
"Polis onun lm hakknda seninle irtibata geti mi?"
"Hayr. St. Louis'de oturan anne babam aradlar. Benim
burada yaadm henz fark etmediler. Eminim yaknda bi
ri edecektir. "
Kalarm attm. "Neden sen onlara gitmedin? Neden ba
na geldin?"
Ban kaldrp bana bakt. "Polis bana yardm edemez Bay
Dresden. Bana inanacaklann m sanyorsunuz? Eer onlara
gidip byler, tlsmlar ve riteller hakknda samalasaydm
bana lgnn tekiymiim gibi bakarlard." Yzn burutur
du. "Belki de hakl olurlard . Bazen kendim de ldnyor mu
yum diye merak ediyorum. "
"Dolaysyla bana geldin," dedim. "Neden bana hemen
iin asln anlatmadn?"
"Nasl anlatabitirdim ki?" dedi. "Hi tanmadn birinin
brosuna ylece girip ona nasl syleyebilirdim ki. . . " Yut-

283
kundu ve yine yalada dolan gzlerini yumdu.
"Neyi syleyebilirdin Monica?" diye sordum. Sesimi yu
muak tuttum. "Kz kardeini kim ldrd?"
Darda rzgar anlar ngrdyordu. lnek saati tk-tk
tk ediyordu. Monica Sells uzun, titrek bir nefes ald ve gz
lerini kapad. Cesaretinin ypranm ipliklerini topladn ve
elinden geldii kadar skca rdn grdm. Cevab zaten
biliyordum ama ondan duymam gerekiyordu . Emin olmam
gerekiyordu. Kendime yle bir eyle yzlemenin, onu yk
sek sesle dile getirmenin Monica iin iyi olacan sylemeye
altm. Buna ikna olduumdan emin deildim -ok iyi bir
yalanc deilimdir.
Monica ellerini skp yumruk yapt ve, "Tanr yardmcm
olsun. Tanr yardmcm olsun. Kocamd, Bay Dresden. Vic
tor'd," dedi. Gzyaiarna baulacan sandm, ama onun
yerine sanki ona vurmaya balamarn bekliyormu gibi k
k savunma kresinin iinde daha da bzld.
"Onu bulman istemenin nedeni de oydu ," dediimi duy
dum. "Beni gl evine ona bakmaya gndermenin nedeni de
oydu. Orada olduunu biliyordun. Eer beni oraya gnderir
sen beni greceini biliyordun." Sesim alakt, tam olarak f
keli deildi, ama szcklerim Monica Sells'e etrafa beton par
alan saan balyozlar gibi darbeler indiriyordu. Kadn her
szcrole irkiliyordu.
" yle yapmak zorundaydm," diye inledi. "Tanr akna,
Bay Dresden. Bunun nasl bir ey olduunu bilmiyorsunuz.
Kocam ktleiyordu. tk baladnda aslnda kt bir adam

284
deildi, ama giderek daha kt oluyordu ve korkuyordum."
"ocuklarn iin," dedim.
Bayla onaylad ve alnn dizlerine dayad. Sonra szck
ler azndan dklmeye balad. nce yava konuurken,
sonra giderek artan bir aceleyle konuur oldu, sanki onlarn
muazzam arln daha fazla tayamayacak gibiydi. Dinle
dim. Btn duygularn ezip getiim iin, onu benimle ko
numaya zorladm iin ona bu kadarn borluydum.
"Asla kt bir adam deildi Bay Dresden. Anlamanz ge
rekiyor. ok alyordu. Bizim iin, bize daha iyi bir hayat
sunabilmek iin ok alyordu. Bence bunun nedeni anne
babamn ok zengin olduunu bitmesiydi. Bana onlarn vere
bilecei kadarn vermek istiyor, ama veremiyordu. Bu yz
den ok hsrana kaplr, ok fkelenirdi. Bazen sinirlerine
hakim olamazd. Ama her zaman o kadar kt deildi. Ayr
ca bazen ok nazik olabiliyordu. ocuklarn onun dengeye
kavumasna yardmc olabileceini dndm.
"Billy drt yandayken Victor byy kefetti. Nereden
rendiini bilmiyorum. Ama onu takn t haline getirmeye
balad. Eve srekli kitaplar, tuhaf eyler getiriyordu. Tavan
arasna kan kapya bir kilit takt ve akamlar oraya kapan
maya balad. Baz geceler yataa gelmiyordu. Baz geceler
yukarda bir eyler duyuyormuuro gibi geliyordu. Insan ses
leri. Ya da insan olmayan yaratklarn sesleri ."
rperdi.
"Sonra daha ktlemeye balad. Sinidenirdi ve . . . baz
eyler olurdu. Kk eyler. Kumalar tutuurdu. Ya da e-

285
yalar duvarlardan aa dp knlrd." Bir an irin, tutkall
ineklerine tekinsiz bir bak frlatt. Sanki hala orada olduk
larndan emin olmak istiyordu.
"Durup dururken bize barp arrd. Veya durup du
rurken kahkahalar atard. Baz. . . baz eyler grrd. Benim
gremediim eyler. ldrdm dnmeye baladm."
"Ama asla onunla yzlemedin," dedim alak sesle.
Ban iki yana sallad. "Hayr. Tanr beni affetsin, yapa
madm. Sessiz kalmaya, sorun karmamaya ahmtm Bay
Dresden." Derin bir nefes alp devam etti. "Sonra bir gece ge
lip beni uyandrd. Bana bir ey iirdi. O svnn grmemi
salayacan, onu anlamarn salayacan syledi. lersem
onun grd eyleri greceimi syledi. Onu anlamarn is
tediini, nk kars olduumu syledi." Bu sefer gerekten
alamaya balad. Gzyalar yanaklarndan, aznn kenarla
nndan sessizce szld.
Baka bir para daha salam bir ekilde yerine, oturaca
m dndm yere oturdu. "Gz," dedim.

Bayla onaylad. "Ve . . . Bir eyler grdm Bay Dresden.


Onu grdm." Yz arpld; kusacam dndm. Duygu
larn anlayabiliyordum. insann nc Gz'nn o ekilde
bir anda, daha ne olduunu, bana neler geldiini bilmeden
almas; evlendiin, sana ocuklar vermi adama bakmak ve
onu gerekten olduu gibi, gle kafay bozmu, agzll
nn esiri olmu biri olarak grmek -ok feci bir tecrbe
olurdu . Ve bu onun iinde kalacakt. Her zaman. Asla hatra
mn silikletiini grmeyecek, asla yllarn onunla canavara

286
dnm kocasnn grnts arasna rahat1auc bir tam
pon koymasnn getirecei rahatl ve teseliiyi bulamayacak
u.

Monica alak, aceleci bir sesle konumasn srdrd.


"Daha fazla istiyordum. Bittiinde bile, korkun olduu hal
de daha fazlasn istiyordum. Belli etmemeye altm, ama
anlayabiliyordu. Gzlerimin iine bakt ve anlad Bay Dres
den. Demin sizin anladnz gibi. Glmeye balad. Piyango
kazanm gibiydi. yle mutlu oldu ki, beni pt. Ve bu mi
demi bulandrd.
"Uyuturucudan daha bol miktarda yapmaya balad.
Ama asla yeterince yapamyordu. Bu onu fkelendiriyor, l
gma eviriyordu. Sonra sinirli olduu zaman daha fazlasn
yapabildiini fark etti. Sinidenmek iin bahaneler arard.
Kendini fke krizlerine sokard. Ama yine de yetmiyordu."
Yutkundu. "lte o zaman . . . lte o zaman. "
Korku iindeki pizza datcsn ve perinin insanlarn
'spor yapmas'yla ilgili szlerini dndm.
"lte o zaman baka insanlarn duygularna da dakunabil
diini fark etti," dedim. "Onlar bysne g salamak iin
kullanabildiini!"
Bayla onaylad ve daha da fazla tortop oldu. "Balang
ta sadece bendim. Beni korkutuyordu. Sonrasnda ok yor
gun oluyordum. Bunun zerine, yapt ey iin ehvetin da
ha ok ie yaradnn farkna vard. Bu yzden etrafa bakn
maya balad. Destekiler aryordu. Onlara 'yatrmclar' di
yordu. " Ban kaldrp yalvaran gzlerle bana bakt. "Ltfen,

187
Bay Dresden. Anlamanz gerekiyor. Her zaman o kadar kt
deildi. Onu neredeyse yeniden grebildiim, bize geri d
neceini dndm zamanlar oluyordu."
Ona merhametle bakmaya altm. Ama biri, herhangi bi
ri ailesine, aslna baklrsa herhangi birine byle muamele

edebildii iin fke dnda bir ey hissettiimden emin de


ildim. Duygulanm yzmden okunuyor olmalyd, zira Mo
.
nica abucak gzlerini kard ve korkuyla bzld . Sanki
fkemi yattrmak iin aceleci bir sesle, daha nce birok se
fer fkeyi aresiz szlerle yattrm bir kadnn sesiyle ko
nutu.
"Beckitt'leri buldu. Paralar vard. Eer ona yardm eder
lerse johnny Marcone'dan intikam almalarna yardm edece
ini syledi. Kzlar iin. Beckitt'ler ona gvendi . Ona ihtiya
duyduu btn paray verdiler. "
Beckitt'leri ve ince, a yzlerini dndm. Bayan Bec
kitt'in l gzlerini dndm.
"Ve ritellere balad. Seremoniye. ehvetimize ihtiya
duyduunu sylyordu." Gzleri saa sola kayd ve yzn
deki hastalkl bak derinleti . "O kadar kt deildi. Daire
yi kapatrd ve sonra aniden hibir eyin nemi kalmazd. Et
dnda hibir eyin. Bir sreliine kendimi kaybedebiliyor
dum. Neredeyse bir ka gibiydi." zerinden kt bir eyi
temizlemek istermi gibi, elini kot pantolonuna srtt. "Ama
yetmiyordu. te o zaman jennifer ile konumaya balad.
Onun ne yaptn biliyordu. Doru trde insanlar tanyaca
n biliyordu. Kendisi gibi, Linda gibi. Linda onu Marco-

288
ne'un adamyla tantrd. Adamn adn bilmiyorum, ama
Victor ona dairenin iine girmeyi kabul etmesini salamaya
yetecek bir ey vaat etti.
"O zaman srekli gitmeme gerek kalmamt. Ya jenny ya
da ben ocuklarla kalyorduk. Victor uyuturucuyu yapyor
du. Para kazanmaya baladk. Bir sre iler iyiye gitti. Fazla
dnmediim srece." Monica derin bir nefes ald. "lte o
srada Victor daha da karanlk byler yapmaya balad . lb
lisler aryordu. Onlar gryordum. Bir de, daha fazla g
ce ihtiyac olduunu sylyordu. Gce at. Dehet vericiydi ,
alktan krlan, srekli volta atan bir hayvan izlemek gibiy
di. Ve ocuklara . . . bakmaya baladn grdm Bay Dresden .
Bu beni korkuttu. Kimi zaman onlara yle bir bakyordu ki,
anlyordum . . . " Bu sefer eildi ve bir inierneyle zemine doru
iki bklm oldu. Kendinden geerek titremeye ve alamaya
balad. "Ah, Tanrm. Bebeklerim. Bebeklerim. "
Yanna gitmek istedim. Ona elimi uzatmak, omuzlarna
kolumu dolamak ve her eyin yoluna gireceini sylemek is
tedim. Ama artk onu tanyordum. ine bakmtm. Bu onun
lk atmasna neden olurdu. Tanr akna Harry, diye d
ndm. Bu zavall kadna yeterince ikence etmedin mi?
Dolaplar altst edip bir bardak buldum. Lavabonun so
uk su musluunu atm, barda doldurdum, sonra yanna
gidip barda nne koydum. Monica sandalyesini dzeltti
ve barda titreyen elleriyle ald. Bir yudum iti ve birazn da
enesine dkt .
"zr dilerim," dedim. Aklma gelen tek ey bu olmutu.

289
Beni duyduysa bile belli etmedi. Bir yudum daha su iti,
sonra umutsuzca szlerini tamamlamak, szcklerin tadn
azndan temizlemek istermi gibi devam etti. "Onu terk et
mek istiyordum. fkeleneceini biliyordum, ama ocuklarn
yaknnda kalmasna izin veremezdim. jenny ile bu konuda
konumaya altm. O da dizginleri eline ald. Kk kz
kardeim beni korumaya alyordu . Victor'a gitti ve eer
gitmeme izin vermezse polise ve johnny Marcone'a gidecei
ni, onlara Victor'la ilgili her eyi anlatacan syledi. O da . . .
O da . . . "
"O da onu ldrd ," dedim. Lanet olsun, Victor'n jenni
fer' ldrmek iin onun sana ihtiyac yoktu. Herhangi bir
vcut svs rnei i grrd. Yapt ehvet serernonileri s
rasnda zavall jennifer Stanton'dan sv toplamak iin bol bol
frsat olmu olmalyd. jennifer'a Tommy Tomm'dan bir r
nek getirtmi bile olabilirdi . Veya belki jennifer ile Tommy
To mm seviirken birbirlerine ok yakniard ve by ikisini
birden etkiledii iin Tommy de lmt.
"O da onu ldrd," diye onaylad Monica. Omuzlan ani
bir bitkinlikle kt. "lte o zaman size geldim. nk sizin
grebileceinizi dndm. O bebeklerimi incitmeden, ba
ka birini ldrmeden bir eyler yapabileceinizi dndm.
imdi Linda da ld. Yaknda siz de leceksiniz Bay Dres
den. Onu durduramazsnz. Kimse durduranaz."
"Monica," dedim.
Ban iki yana sallad ve bzlerek kk, acnas bir to
pa dnt. "Gidin," dedi. "Ah, Tannm. Ne olur gidin Bay

290
Dresden. Sizi de ldrmesine tank olmak istemiyorum."
Kalbirn gsmde adeta souk bir mum yumrusuna dn
d. Ona her eyin yoluna gireceini sylemeyi ok istiyor
dum. Gzyalarn kurutmak ve ona dnyada hala nee oldu
unu, hala k ve mutluluk olduunu sylemek istiyordum.
Ama beni duyacan sanmyordum. Onun olduu yerde
korku, ac ve hsranla dolu ebedi, mitsiz bir karanlktan
baka bir ey yoktu.
Bu yzden yapabileceim tek eyi yaptm. Sessizlik iinde
ekildim ve onu alamaya braktm. Belki de bu iyilemeye
balamasna yardmc olurdu.
Banaysa sadece knlm bir pencereden den cam para
lar gibi geliyordu.
n kapya doru yrrken solda kk bir hareket gz

me takld. jenny Sells sessiz bir hayalet gibi koridorda duru


yordu. Bana annesininkilere, ismini ald l teyzesininkile
re benzeyen parlak yeil gzlerle bakyordu. Durup ona dn
dm. Neden bunu yaptmdan emin deilim.
"Siz o bycsnz," dedi kz sessizce. "Harry Dres
den'siniz. Bir keresinde dergide resminizi grmtm. Arca
ne'de."
Bamla onayladm.
Uzun bir dakika boyunca yzm inceledi. "Anneme yar
dm edecek misiniz?"
Basit bir soruydu. Ama bir ocua ilerin hi de o kadar
basit olmadn, baz sorularn basit cevaplar , hatta hi ce
vab olmadn nasl sylersiniz ki?

29 1
Ben de onun ok bilgi gzlerine baktm, sonra abucak
gzlerimi kardm. Ne tr bir insan olduumu, neler yapt
m grmesini istemiyordum. Buna ihtiyac yoktu. "Annene
yardm etmek iin elimden gelen her eyi yapacam."
Ban edi. "Sz m?"
Ona sz verdim.
Bir an bunu dnerek beni inceledi. Sonra ban edi.
"Babam eskiden iyi adamlardan biriydi, Bay Dresden. Ama
artk yle olduunu sanmyorum." Yz zgn grnyor
du. Bu tatl, doal bir ifadeydi. "Onu ldrecek misiniz?"
Bir basit soru daha.
"ldrmek istemiyorum," dedim. "Ama eer beni ldr
meye alrsa baka seeneim olmayabilir."
Yutkundu ve enesini kaldrd. ']enny Teyze'mi ok se
verdim," dedi. Gzleri yalarla parldad. "Annem sylemi
yor, Billy de anlayamayacak kadar kk, ama ben ne oldu
unu biliyorum." Benim becerebileceimden daha zarif ve
vakur bir biimde dnd ve uzaklamaya balad. Sonra al
ak sesle, "Umarm iyi adamlardan birisinizdir Bay Dresden.
Iyi bir adama gerekten ihtiyacmz var. Umarm banza k
t bir ey gelmez," dedi. Sonra plak, sessiz ayaklaryla y
ryerek koridorda kayboldu.
D mahalledeki evden mmkn olduu kadar abuk ay
rldm. Ayaklarm beni tuhaf bir sessizlie brnm kald
rmdan taksimetresi hala ileyen taksinin bekledii keye
geri gtrd.
Taksiye bindim ve srcye beni en yakn ankesrl tele-

292
fona gtrmesini syledim. Ardndan gzlerimi kapayp d
nmeye abaladm. Hissettigim btn o acyla bu zordu.
Belki de aptal filanm, ama Monica, kk jenny gibi insan
larn byle incitildiklerini grmekten nefret ediyorum. Dn
yada byle aclar olmamal ve onlarla her karlatmda ok
fkeleniyorum . fkeleniyorum ve zlyorum. glk atmak
m, aglamak m isterligimi bilmiyordum. Victor Sells'in yz
n dagtmak ve yatagn iine kvrlp rtnn altna saklan
mak istiyordum. jenny Sells'i kucaklamak ve ona her eyin
yoluna gireceini sylemek istiyordum. Ve hM korkuyor
dum; midem kaslnt ve adeta yanyordu. Glgelerin ve ib
lislerin bycs Victor Sells frtna kopar kopmaz beni l
drecekti.
"Dn, Harry," dedim kendime. "Lanet olas, duun."
Taksi srcs bana dikiz aynasndan tuhaf tuhaf bakt.
Btn duygular, btn korkuyu, btn siniri sk, kk
bir topa doldurdum. imdi o duygularn beni krletirmesi
ne izin verecek zamanm yoktu . Netlige, odaklanmaya, ama
ca ihtiyacm vard. Bir plana ihtiyacm vard.
Murphy. Murphy bana yardmc olabilirdi. Ona gl evi
hakknda tyo verebilir ve svarileri oraya gnderebilirdim.
Orada bir Gz stoku bulabilirlerdi. Sonra Victor' herhan
gi bir uyuturucu satcs gibi tutuklayabilirlerdi.
Ama bu planda ok fazla gedik vard. Ya Victor stoklarn
gl evinde tutmuyorsa? Ya polisten kaarsa? Kaarsa Monica
ve ocuklan tehlikeye deceklerdi. Sadece o da deil, ya
Murphy beni dinlemezse? Lanet olsun, yarg artk muhte-

293
melen, tutuklanmas iin emir karlm bir adamn szne
gvenip zel mlkiyet arama emri karmayabilirdi. Sadece o
da deil, Lake Providence'taki yetkililerle almann berabe
rinde getirecei brokrasi, hele hele bir pazar gn, ileri ya
valatacakt . O i beni, kalbimin sklmesinden kurtaracak
kadar abuk olmayabilirdi. Hayr, polise bel balayamazdm.
Eer baka herhangi bir zaman olsa, eer Beyaz Konsey
benden daha az phelense, Victor Sells'i onlara ihbar eder
ve btn olay onlarn halletmesine izin verirdim. Byy ib
lisler armak, cinayet ilemek, uyuturucular retmek iin
kullanan Victor gibi kiilere kar pek yumuak deillerdir.
Adam muhtemelen btn By Kanunlar'n inemiti. Be
yaz Konsey hi vakit kaybetmeden Morgan gibi birini onu
ortadan kaldrmas iin gnderirdi.
Ama bunu da yapamazdm. Morgan'n dar ufuklu krl
sayesinde zaten phe altndaydm. Konsey zaten pazarte
si afak skerken toplanacakt. Konsey yelerinin bazlar be
ni dinleyebilirdi, ama u anda yolda olmahlard. Bana kar
anlayl olacak kiilerin hibirine ulama, yardm isteme im
kanm yoktu. Aslnda, her zamanki mttefiklerimden her
hangi birini armaya zaman yoktu.
O halde her ey bana bal, diye dndm. Yalnzdm.
Bu ayltc bir dnceydi .
u ana dek boy ltm by uygulayclannn en
gllerinden biri olan Victor Sells ile kendi g mekannda,
gl evinde yzlemem gerekiyordu. Sadece o da deil, bunu
By Kanunlan'ndan herhangi birini inemeden yapmam

294
gerekiyordu . Onu by kullanarak ldremezdim, ama bir
ekilde onu durdurmam gerekiyordu.
Onunla yzlesem de, yzlemesem de ldrlmem ola
sl olduka yksek grnyordu . Can cehennemeydi y
leyse. Eer gideceksem, bu, inleyip her eyin ne kadar fayda
sz olduundan ikayet ederek kenarda yatarken bama gel
meyecekti . Eer Victor Sells, Harry Blackstone Copperfield
Dresden'i haklayacaksa, bunu yapmak iin bysn baa
zmdan aa boca etmesi gerekecekti.
Bu karar beni biraz neelendirdi . En azndan artk ne yap
tm, nereye gittiimi biliyordum. lhtiya duyduum eyin
bir stnlk olduuna karar verdim. Victor'a kar kullana
cam, beklerneyecei bir ey.
Artkkim olduunu bildiim iin dairemin dnda kar
latm byy biraz daha iyi anlyordum. Bys gl ve
lmcld, ama safisike deildi ve iyi kontrol edilmiyordu.
Eer elimde ona ait bir ey, mesela kendi sandan bir para
olsayd ona kar kullanabilirdim. Belki de Monica'nn ban
yosunu kontrol etmeliydim, ama iimden bir ses o kadar dik
katsiz olamayacan sylyordu. O tr bir eyi insanlara kar
kullanmaya kafa patlatan herhangi biri, baka birinin de
ayn eyi ona kar yapamamas iin iki kat paranayak ola
caktr.
Sonra kafama dank etti -elimde Victor'a ait bir ey vard.
Bromun masasnn ekmecesinde onun akrep tlsm duru
yordu. Tlsm onun aralanndan biriydi, ona yakn ve tan
dk bir eydi. Tlsm ona bir ba oluturmak, gcn bir e-

295
kilde ona geri yanstmak ve bu sayede onu kolayca, sorgusuz
sualsiz yenilgiye uratmak iin kullanabilirdim.
Hala bir ansm olabilirdi. Henz iim bitmemiti, hem de
hi.
Taksi srcs bir benzin istasyonuna ekti ve ankesrl
telefonun yanna park etti. Ona bir dakika beni beklemesini
syledim ve dar kp cebimi yoklayarak, telefon etmek
iin bir eyreklik buldum. Eer sonuta ertesi gn gremez
sem cehennem tazlarnn Victor Sells'in dibinde hrlayacak
larndan kesinlikle emin olmak istiyordum.
Murphy'nin karakoldaki numarasn evirdim .
Telefon birka kere ald, sonunda biri cevap verdi. Hat
czrtl ve grltlyd, kardakinin kim olduunu zar zor
seebiliyordum. "Murphy'nin masas, ben Carmichael."
"Carmichael," dedim telefona yksek sesle. "Ben Harry
Dresden. Murphy ile konumam gerekiyor."
"Ne?" dedi Carmichael. Bir crlt oldu. Lanet olsun, tele
fonlar en olmadk zamanlarda bana sorun karyorlard. "Si
zi duyamyorum. Murphy mi? Murphy'yi mi istiyorsunuz?
Siz kimsiniz? Anderson, sen misin?"
"Ben Harry Dresden," diye bardm. "Murphy ile konu
mam gerekiyor."
"Eh," diye homurdand Carmichael. "Seni duyamyorum
Andy. Bak, Murphy darda. O emri kullanarak Harry Dres
den'in brosunda etrafa bir gz atmaya gitti. "
"Ne yapt, ne yapt?" dedim.
"Harry Dresden'in brosuna gitti," dedi Carmichael. "Bi-

296
razdan dneceini syledi. Bak, bu balant ok kt, yeni
den aramay dene." Telefonu kapad.
Ellerim titreyerek bir eyreklik aradm ve kendi bro nu
maram evirdim. Ihtiyacm olan son ey Murphy'nin bro
ma gidip etraf kaQtrmas, belki de eyalara geici olarak el
koymasyd. Eer ahebe kant olarak el koyarsa hap yutar
dm. Ona olay asla zamannda aklayamazdm. Ve eer be
nimle yzleirse, berii nezarete tkp gece boyu orada braka
cak kadar fkelenel5irdi. Eer yle yaparsa sabaha lm
olurdum.
Telefonuru birkr;: kere ald, sonra Murphy cevap verdi.
ok kr hat temizdi. "Harry Dresden'in brosu."
"Murph," dedim. "krler olsun. Bak, seninle konu
mam gerekiyor."
fkesini neredeyse hissedebiliyordum. "Artk bunun iin
ok ge Harry. Bu sabah gelip benimle konuman gerekiyor
du." Etrafta hareket ettiini duydum. ekmeeeleri amaya
balad.
"Lanet olsun Murph," dedim usanm bir sesle. "Katilin
kim olduunu biliyorum. Bak, o masadan uzak durman ge
rekiyor. Tehlikeli olabilir." Ona bir yalan attn dndm,
ama sonra doruyu sylediimin farkna vardm. Daha nce
tlsm incelediimde hareket ettiini grdm ya da gr
dm sandn hatrladm. Belki de hayal grmyordum.
"Tehlikeliymi, " diye homurdand Murphy. Masamn en
st ekmecesindeki kalemleri dattn, iindeki eyalan k
mldattn duydum. "Sana neyin tehlikeli olduunu syle-

297
yeyim. Benimle dalga gemek tehlikelidir Dresden. Burada
oyun oynamyorum. Ve artk senin szne gvenemem."
"Murphy ," dedim sesimi dz tutmaya alarak, "bana bir
kere daha gvenmen gerekiyor. Masarndan uzak dur. Lt
fen."
Bir an sessizlik oldu. Bir nefes aldn ve azndan verdi
ini duydum. Sonra Murphy sert ve profesyonel bir sesle,
"Neden Dresden? Ne gizliyorsun?" dedi:
Orta ekmeceyi atn duydum.
Bir t sesi geldi, sonra Murphy irkiterek kfretti. Alize
atrtyla zemine dt. oke edecek kadar yksek silah ses
leri ve kurun sekii vzltlar, ardndan bir lk duydum.
"Lanet olsun!" diye bardm telefona. "Murphy!" Ahizeyi
vurarak yerine koydum ve taksiye geri kotum.
Taksi srcs bana gzlerini krptL "Hey, ahbap? Acelen
ne?"
Kapy arparak kapadm ve ona bromun adresini ver
dim. Sonra kalan paramn hepsini ona uzatp, "Beni be da
kika nce oraya gtr," dedim.
Taksi srcs gzlerini krparak paraya bakt, omuz silk
ti ve, "Kaklar! Btn kaklar taksicileri bulur," dedi. Sonra
arkamzda bir duman bulutu brakarak caddeye frlad.

298
YlRMl lKl

Bina pazar gnleri kapalyd. Anahtarm kilide soktum,


serte evirerek atm ve anahtarlar geri ektim . Asansre
binmeye zahmet etmedim, sadece elimden geldii kadar hz
la merdivene atldm.
Be kat merdiven. knarn bir dakikadan ksa srd , ama
her saniyesi iime oturdu. Beinci kata ulap broma giden
koridorda depara kalktmda cierlerim yanyordu ve azm
kurumutu. Koridorlar sessiz, botu. Yegane k k iaret
lerinden ve dandaki ok bulutlu gkyznden geliyordu.
Kapal kaplarn a:dnda glgeler uzuyordu.
Bromun kaps aralkt. Kendi nefesimin kesik bnlts
nn altndan tavan vantilatrnn gcrdayarak dndn
duyabiliyordum. Tavan yanmyordu, ama masarndaki
okuma lambas ak olmalyd, nk sar k giriin ana
hatlarn belirginletirmi ve koridorun zemini boyunca altn
bir erit oluturmutu. Eikte durdum. Ellerim yle ok titri
yordu ki, asarola ubuumu zorlukla tutabiliyordum.
"Murphy?" diye seslendim. "Murphy, beni duyabiliyor

299
musun?" Nefesim kesildii iin sesim bouktu.
Gzlerimi kapayp dinledim. lki ey duyduumu sandm.
Bunlardan biri, kesik kesik nefeslerdi . Her nefes verite
hafif bir inierne geliyordu. Murphy.
Ikincisi, takrtl bir kouturma sesiydi.
Havada barut kokusu alabiliyordum.
Ani bir fkeyle diimi sktm. Victor Sells'in kk cana
var dostumu incitrniti. Burada durup bromda dolamas
na izin verecein sanyorsa fena halde yanlyordu.
Kapy asamla ittirerek atm ve patlatma ubuumu ileri
ye uzatarak, g szcklerini mnidanmaya hazr halde, ar
admlarla broya girdim.
Bromun kapsnn hemen nnde zerine Gerek Cad
lar ok Iyi Yzmezler ve Yirmi Birinci Yzylda By gibi ba
lklan olan bir dizi kitapk diziimi bir masa vardr. Kitap
klardan bazlarn ben yazmtm. Merakllara, sadece cad
lar ve by hakknda bilgi edinmek isteyen kiilere hitap edi
yorlard. Bir an melerek patlatma ubuumu masann alt
na ynelttim, ama hibir ey grmedim. Tekrar dorulup u
buumu hazrda tutmaya devam ederek saa sola baktm.
Kapnn sandaki duvarn nnde dosya dolaplar ve iki
koltuk sralanmt. Dolaplar kapalyd, ama koltuklardan bi
rinin altnda bir ey saklanyor olabilirdi. Sola kaydm, bro
nun kapsnn arkasn kontrol ettim ve gzlerimi odadan
ayrmadan srtm duvara dayadm.
Masarn arka kede, kapdan girildiinde sa aprazdadr.
Bu bir ke brosudur. D taraf duvarlarnn her ikisinde de

300
pencereler vardr. Panjurlarm her zamanki gibi kapalyd.
Odann merkezindeki tavan vantilatr her devrinde hafif,
bitkin bir gcrt kararak dnyordu.
Gzlerimi hareketli, duyulann tetikte tuttum. fkemi
iddetle dizginledim ve kendimi tedbirli kalmaya zorladm.
Murphy'ye her ne oduysa aynsnn bana da olmasna izin
verirsem ona bir iyiliim dokunamazd. Patlatma ubuumu
hazrda tutarak yavaa, dikkatle hareket ettim.
Masamn arkasnda Murphy'nin tenis ayakkablarn gre
biliyordum. Ayaklannn asna baklrsa Murphy bir yan
zerinde kvrlm gibi grnyordu, ama vcudunun kala
nn gremiyordum. Uzun admlarla arka duvann onasna
doru ilerledim. Masa gr alanma girerken, patlatma u
buumu bir silah gibi masann arkasndaki zemine ynelik
tutuyordum.
Murphy orada yana kvrlm halde yatyordu. Altn sars
salar bann etrafnda doal bir ekilde dalmt, gzleri
akt ve grmeden bo bo bakyordu. Kot pantolon, d
meleri aada bir gmlek ve Cubs logolu saten mont giymi
tL Sol omzunda bir kan lekesi vard. Silah yannda , yarm
metre tede duruyordu. Yreim azma geldi. Sonra hafife
nefes aldn ve inleyerek verdiini duydum.
"Murphy," dedim. Sonra daha yksek sesle tekrarladm:
"Murphy. "
Sesime tepki olarak hafif, kesintili bir hareketle kmldan
dn grdm. "Yava, yava," dedim. "Rahatla. Hareket et
meye alma. Sana yardm etmeye alacam."

30 1
Odann drt bir yann tarayarak yannda diz ktm. Bir
ey grmedim. Asan yana koydum ve boazn yokladm.
Nabz ok hzl ve zayft. Ciddi bir yaralanma olduunu d
ndrecek kadar kan yoktu , ama omzuna dokunduurnda
ikinlii montun stnden bile hissedebildim.
"Harry?" dedi hrltl bir sesle. "Sen misin?"
"Benim Murph ," deyip patlatma ubuumu yana koydum
ve yavaa telefona uzandm. Akrep tlsmn koyduUm orta
ekmece ak ve botu. "Biraz dayan. Sana yardm etmesi iin
bir ambulans aracam. "
"lnanamyorum. Seni pi," diye hrldad. Biraz kmldan
dn hissettim. "Bana tuzak kurdun. "
Telefonu aa ektim v e 9 l l'i evirdim . "t, Murph. Ze
hirlenmisin. Yardma ihtiyacn var. Bir an nce."
9 1 1 operatr telefona kt ve ismirole adresimi ald.
Ona zehirlenmi birini tedavi etmek iin hazrlkl bir ambu
lans gndermesini syledim, o da benden hatta kalman is
tedi. Hatta kalacak zamanm yoktu. Bunu Murphy'ye yapan
her neydiyse hala etrafta bir yerlerdeydi. Murphy'yi buradan
karmam, sonra da gl evine gittiimde ona kar kullanabil
mek iin Victor'n tlsmn ele geirmem gerekiyordu.
Murphy yeniden kmldand, sonra sert ve souk bir eyin
bileimin evresinde hareket ettiini ve klik diye kilidendii
ni hissettim. Gzlerimi krparak ona baktm. Murphy enesi
ni inat bir ifadeyle kenetleyerek kelepenin dier ucunu
kendi bileine takt.
"Tutuklusun, " diye hrldad. "Seni orospu ocuu. Seni

302
bir sorgu odasna alncaya kadar bekle. Hibir yere gidemez
sin."
Afallam halde ona bakakaldm. "Murph," diye kekele
dim. "Tanrm. Ne yaptn bilmiyorsun."
Murphy her zalt!anki huysuzluuyla dudan belli belir
siz kaldrarak, "Bal ibi biliyorum," dedi. Acyla yzn eki
terek ban evirdi ve gzlerini ksarak bana bakt. "Benimle
bu sabah konumalydn. Yakaladm seni Dresden." Nefesi
kesildii iin aniden sustu ve sonra, "Seni pislik," diye ekledi.
"Seni cehennemlik inat kal tak." Bir an diyecek bir ey
bulamadm, sonra bam salladm. "O geri gelmeden seni
buradan karnam gerekiyor," dedim ve ne melip onu
ayaa kaldrmaya altm.
lte o anda akrep masamn altndaki glgelerden syrlp
sert bir takrtyta kouturatak bana doru atld. Artk par
maklarmla ezebileceim bir bcek olmaktan kmt. Byk
bir Terrier kadard , tamamen kahverengiydi, parldyordu ve
neredeyse grlemeyecek kadar hzl hareket ediyordu.
iddetle yaratktan geri ekildim ve kuyruunun lda
masn, inesinin bana doru frlamasn ve gzm kl pay
skalamasn izledim. Serin ve slak bir ey yanan lekeledi
ve cildim yanmaya balad . Zehir!
Irkilince bacam aniden ekmi, asarola ubuumu uza
a tekmelemitim. aresizce ubuuma doru yuvarlandm.
Murphy'nin kelepeleri birden beni durdurdu ve elik erit
ler ellerimizin tabanna srtnnce ikimiz de rahatszlk be
lirten sesler kardk ubua doru uzandm, przsz yu-

303
varlakln parmak ularmda hissettim, sonra yine bir ko
uturma sesi duyuldu ve akrep srtma saldrd. ubuk par
maklarnn altndan kayp uzaa, ulaamayacam bir yere
yuvarland.
By yapacak zamanm yoktu , ama masamn orta ekme
cesini tuttu m, sonuna kadar ekip erevesinden kardm ve
son anda akreple aramda siper etmeyi baardm. Bir hava h
rts ve atrdayarak knlan tahtann sesi geldi. Akrebin i
nesi ekmecenin altn delip geti ve oraya kslp kald. Yen
ge penesi eklindeki kskac eofmanmda bir delik at ve
bacama girdi.
lk atp ekmeceyi uzaa frlattm. Kuyruu hala ksl
olan akrep de ekmeceyle beraber utu ve bir yn halinde
bir metre uzaa dt.
Murphy anlamszca, "Bouna urama Dresden," diye in
ledi. Neler olduunu anlayamayacak kadar zehirden etkilen
mi olmalyd. "Yakaladm seni. Mcadele etmeyi brak. im
di sorulanma cevap vereceksin."
"Bazen ileri gereinden fazla zorlatryorsun Murph, bu
nu sana syleyen oldu mu?" dedim nefes nefese. zerine
eildim ve sa kolumla onun sol kolu kelepeyle bal oldu
u iin kelepeli bileimi kolunun altndan ve srtnn evre
sinden geirerek onun kolunu kendimle peraber geri ektim.
"Eski kocalann sylerdi," diye iniedi Murph. Gerildim ve
ikimizi birden yerden kaldrdm, sonra topaHayarak kapya
doru gitmeye baladm. Sacamda akrebin paralad yer
deki kan, scak ve iren acy hissedebiliyordum. "Ne olu-

304
yor?" Murphy'nin sesi kafa karkl ve korkuyla titriyordu.
"Harry, gremiyorum."
Lanet olsun. Zehir onu penesine alyordu. Amerika'nn
ou blgesinde bulunan sradan kahverengi akrebin zehri
bir yabanarsnn inesinden daha zehirli deildir. Elbette,
ou yabanans da bir ev kpei byklnde deildir.
Murphy de iri biri deildi. Eer bnyesine ok fazla zehir gir
mise zaman aleyhine iliyor demekti. Tbbi bakma ihtiyac
vard, hem de hemen!
Eer ellerim bota olsayd asan ve ubuumu alr sava
rdm, ama Murphy'ye balyken ansm ok yksek gr
myordum -yarat kendimden uzak t utabiisem bile
Murphy'nin zerine atiayabilir ve onu yeniden sokarak sonu
nu getirebilirdi. Murphy'nin anahtarlarn aramak iin kt
bir adaydm ve anahtarlktaki anahtarlar teker teker dene
yecek vaktim de yoktu . Kelepeleri paralayacak kadar hzl
yapabileceim herhangi bir by muhtemelen beni de uan
arapnellerle ldrrd ve daha yumuak bir ka bys
yapacak zaman da kalmamt. Lanet olsun, baba, diye dn
dm, keke bana kelepelerden nasl kurtulunacan gstere
cek kadar yaam olsaydn.
"Harry," diye tekrar etti Murphy zayf bir sesle, "ne olu
yor? Gremiyorum."
Nefesimi harcamadm ve Murphy'ye cevap vermeden onu
kapya doru ekitirdim. Arkarndan hummal bir kazma ve
tkn sesi geliyordu. Omzumun stnden geriye baktm.
Akrebin inesi ekmeceye iyice kslmt, ama yaratk pcnc-

305
leri ve bacaklaryla tahtay hzla paralyordu.
Yutkundum, dndm ve topaHayarak Murphy ile beraber
bronun dna, koridora ktm. Bir ayarola bromun ka
psn kaparnay baardm. Murphy'nin ayaklar onu pek des
tekleyemiyordu ve boylarmz arasndaki fark yrmeyi son
derece zor hale getiriyordu. Onu dik ve hareket halinde tut
mak iin geriliyordum.
Koridorun sonuna ulatm. Merdivene alan kap sam
da, asansr solumdayd.
Nefes nefese kalmtm. Bir an koridorun ucundan gelen
tahta paralama seslerinin muhakeme gcm etkilemesine
izin vernemeye alarak durdum. Artk konumayan
Murphy yanmda kmt ve nefes alyorsa bile fark edemi
yordum. Onu merdivenden aa tamarnn imkan yoktu.
lkimizde de buna yetecek g kalmamt. Ambulans birka
dakika iinde gelecekti ve gelene kadar Murphy'yi aa in
dirmezsem lmne gz yummu olacaktm.
Yzm buruturdum. Asansrlerden nefret ediyordum.
Ama dmeye basp bekledim. Asansr kapsnn stndeki
yuvarlak lambalar bee doru saymaya balad.
Arkarndaki koridordaki paralanan tahta sesleri kesildi ve
bir ey bromun kapsna arparak onu erevesinde tretti.
Yksek sesle, "Kahretsin, Harry," dedim. Bam kaldrp
klara baktm. lki. Neredeyse on asr sren bir duraklama.
. "abuk ol," diye hrladm ve dmeye yz kere daha has
tm.
Sonra sol bileime taktm kalkanlar bileziini hatrla-

306
dm. Ona odaklanmaya altm, ama bilezik Murphy'nin al
tnda tuhaf bir ekilde kvrlm, onu destekler konumda ol
dugu iin beceremedim. Bu yzden Murphy'yi elimden gel
digince yumuak ve hzl bir ekilde yere serdim, ardndan
sol kolumu kaldrp bilezige odaklandm.
Bro kapnn alttaki te birlik ksm dar doru patla
d ve akrep kahverengi, ldayan gvdesiyle koridorda sra
yp kar duvara arpt. Artk daha bykt. Lanet olas yara
tk byyordu. Duvar trmalayarak korkun bir eviklikle
sekti , bana dogru dnd ve hacaklar zeminde fkeyle takr
dayarak koridor boyunca bir insann koabilecei hzda ko
turmaya balad. lnesi parlyordu ve penelerini ileri uzata
rak zerime atlad . rademi bileziin oluturmama ve koru
mama yardm ettigi savunma kalkanna odaklayarak akrep
bana vurmadan onu toplamak iin aba harcadm.
Bunu zar zor baardm. Akrep gvdemden bir kar uzak
tayken grnmez hava kalkanna arpt ve geriye sekip srts
t dt. Orada bir saniyeligine beceriksizce havay dverek
mcadele etti.
Arkamda asansr nlad ve kap merhamet edip iki yana
ald.
Nazik davranacak zaman olmad iin Murphy'nin bile
gini kavradm, onu beraberimde asansre srkledim ve lo
bi dgmesine serte bastm. Koridordaysa, akrep kuyruuy
la yeri kamlayp kendini dzeltti, olaanst bir zekayla
ban yine ban bana evirip zerime doru utu. Kalkan
m yeniden toplayacak zaman kalmamt. lk attm.

307
Asansr kaps kapand. Keskin bir gmleme geldi ve ka
bin akrebin kapya arpmasyla titredi.
Asansr aaya inmeye balad, ben de nefesimi tekrar
dzene sokmaya altm. Bu yaratk da neydi byle?
Bir bcekten ibaret deildi. yle olamayacak kadar hzl
ve ar zekiydi. Saldrmak iin silahlarm kenara koyman
bekleyerek beni pusuya drmt . Baka bir ey olmaly
d; kk yaratlm, ama enerji toplayarak giderek byyen
ve glenen bir g yapsyd, adeta Frankenstein'n canava
rnn eklembacakl haliydi. Aslnda canl deildi, yalnzca bir
golem, bir robot, grevi olan programlanm bir cisimdi. Vic
tor tlsmnn kimin elinde olduunu anlam ve ona, temas
ettii her eye saidrmasn salayacak bir by yapm olma
lyd. Kak pi. Murphy de tesadfen onunla burun buruna
gelmiti.
Yaratk hala byyor, giderek daha hzl, daha gl ve
daha ktcl oluyordu. Murphy'yi tehlikeden kurtarmak ye
terli deildi. Akrebin icabna bakmann bir yolunu bulnam
gerekiyordu. istemiyordum, ama bu ii yapabilecek baka
kimse yoktu. Bu haliyle ok fazla tehlike potansiyeline sahip
ti. Ya bymesi kesilmezse? Kontrolden kmadan onu l
drmem gerekiyordu.
Asansrn panelindeki klar drd, , sonra ikiyi
gsterdi. Ardndan asansr sarsld ve hareketsiz kald. Ik
lar titreyip snd.
"Of, lanet olsun," dedim. "imdi olmaz. imdi olmaz. "
Asansrler benden nefret eder. Dmelere serte bastm, ama

308
hibir ey olmad, bir saniye sonra bir duman bulutu kt ve
dgmelerin ardndaki klar da snerek beni karanlkta b
rakt. Acil durum aydntatmas bir saniyeligine devreye girdi,
ama sonra ampul bir pop sesi kararak bozuldu ve o k da
gitti. Murphy ile ikimiz zifiri karanlkta zeminde birbirimize
sokulmu halde kalakaldk
stmzdeki asansr boluundan gcrdayan metalin se
si geliyordu. Bam kaldrp asansr kabininin karanlkta g
rnmeyen tavanna baktm. "aka yapyor olmalsn," diye
mrldandm.
Ardndan atrtl bir gmbrt koptu ve kk bir goril
arlndaki bir ey asansrn tavanna indi. Bir saniyelik
sessizlikten sonra bir ey tavan sar edici bir sesle yrtmaya
balad .
"aka yapyor olmalsn!" diye bardm. Ama akrep aka
filan yapmyordu. Cvatalar ve destekleri atrdatarak, meta
li inleterek asansrn tavann geriye bkyordu. Karanlkta
aaya tozlar yagmaya balad. Grmeyen gzlerimin iine
grlmeyen zerrecikler girdi. Bir konservenin iindeki para
lanp yenilmeyi bekleyen sardalyelerdik. imden bir his, ya
ratk beni imdi sokarsa zehrin gereksiz kaacan sylyor
du -zehir bir sorun oluturamadan kan kaybndan lm
olacaktm zaten.
"Dn Harry," dedim kendi kendime. "Dn, dn,
dn!" Bozuk bir asansrde, zehir yznden lmek zere
olan baygn dostuma kelepetenmi halde mahsur kalmtm
ve baz Fransz arabalar kadar byk bir akrep tavan yrtp

309
bana ulanaya ve beni paralamaya alyordu. Patlatma u
bugum da, asam da yanmda degildi; Varsity'ye giderken ya
nmda gtrdm dier zmbrtlar tkenmi ve yararszd,
kalkan bilezigim de kanlmaz olan geciktirmekten baka
bir ie yaramayacakt.
Tavanda uzun bir metal erit yrtlp atlnca lo bir k
hzmesi ieri girdi; bam kaldrp akrebin karnnn altna
baktm ve bir penesini yara sokup onu geniletmeye ba
ladn grdm.
Bir bcekten ibaret olduu srada onu ezmeliydim. Ayak
kabm karmal ve onu orackta, masamn stnde ezmeliy
dim. Yaratk yukar kalkp bir kskacn, kefetmek ister gibi
asansrn te birine kadar daldrarak delii daha da byt
meye balaynca yreim azma geldi .
Dilerimi sktm v e iimde kalan btn gc toplamaya
baladm. Yararsz olduunu biliyordum. Yarata bir alev fr
tnas bile yneltsem stnde durduu metal crufa dnr,
sonra zerimize iner ve asansr hayatta kalamayacamz
kadar starak bizi ldrrd. Ama Tanr ahidim olsun, ya
ratn beni ylece haklamasna da izin vermeyecektim. Belki
de tam gerektii gibi by yaparsam, akrebe srad anda
darbe vurabilir ve etrafndaki malzerneye verdiim zarar en
aza indirebilirdim. lte arma byleri konusunda ok iyi
olmamann sorunu budur. ok fazla hznz, ok fazla gc
nz ama pek az inceliiniz olur. Asam ve patlatma ubuum
bu ie yaryordu -gcm odaklamama yardm etmek, nok
ta at yapnama imkan tanmak zere tasarlanmlard. On-

3 10
lar olmadan, beline bir dzine el bombas balam, pimi ek
meye hazr haldeki bir intihar komandosundan farkszdm.
Sonra kafama dank etti. Yanl adan dnyordum.
Gzlerimi tavandan asansrn zeminine kaydrdm ve
avularm yere bastrdm. Bamla omuzlarma bir eyin par
alar yad, akrebin trt ve takrtlar daha grltl bir
hal ald. lime ektiim btn kuvveti aldm ve avularnn
altna odakladm. Alttaki asansr boluunda hava aral
y
vard ve eritiim ey de alev deil, hava d.
Bu , daha nce yzlerce kere yaptm basit bir by , de
dim kendi kendime. Asan elime armaktan herhangi bir
fark yoktu. Sadece . . . biraz daha bykt.
"Vento servitas!" diye bararak iimdeki btn gc, her
fke damlasn, her korku paracn byye dktm.
Asansrn altnda rzgarlar arma karlk olarak yuka
rya ykseldi. Kat bir hava stunu bir devin avucu gibi asan
srn alt tarafn yakalad ve yukarya, asansr boluunun
karanlna frlatt. Frenler gcrdayp kvlcmlar kard ve
paralara ayrlp akrebin at delikten ieriye, yanma d
t. Hareketin ivmesi yznden inleyerek zemine indim. Ka
bin kesintisiz ve giderek tizleen bir iniltiyle asansr bolu
unda yukar doru hzland.
Bu kadar fazla rzgar olmasn planlamamtm, diye d
ndm ve Murphy ile ikimizi lme srklemi olmamak
iin dua ettim.
Asansr gitgide hzlanarak ykseldi. Ykselme hzndan
yzmn sarktn hissedebiliyordum. Bromun binas on

31 1
iki katldr. Ikinci katta balamtk, yani her katn iki metre
yetmi santim olduu varsaylrsa binann atsna neredeyse
otuz metre mesafe vard.
Kabin, frlayacak gibi arpan kalbimin yarm dzineden
az at boyunca ok gibi yukar kt, hattn en stndeki
bloklar delip geti ve sirklerdeki balyoz oyununun an gibi
boluun atsna arpt. Akrep darbenin etkisiyle betona s
ktnda kitin plakalar bir dizi keskin patlama sesiyle at
layp krld ve yaratk yamyass olup ekilsiz kahverengi bir
lekeye dnt . Ezilmi plakalarn ve postun arasndan renk
siz, yapkan bir madde, byyle yaratlm ktlenin ektop
lazmas fkrp kabinin iine indi.
Ayn anda Murphy ile ikimiz de yukar frlayarak orta nok
tada yapkan maddeyle karlatk. Vcudumu Murphy'ye si
per ederek onunla tavan arasnda kalmaya altm. Srtm ta
vana yle sert vurdu ki, gzmde imekler akt. Kollarmz
ve bacaklarmz bir o yana bir bu yana alarak gevek bir e
kilde asansrn zeminine geri indik. Murphy ben zerine d
nce inledi.
Bir an sersemiemi halde hareketsiz yattm. Akrep lm
t. Onu ldrm, asansrle boluun ats arasnda ezmi
tim ve bu arada Murphy ile ikimizin zerinin irinle kaplan
masna neden olmutum. Btn zorluklara ramen lmcl
yaratn canmz almasn nlemitim.
Ama iimi kemiren bir eyi unuttuum hissini bir trl
zerimden atamyordum.
Artk onu yukar karan gl ama ksa mrl rzgar

312
stununun desteklemedii asansr kk bir inleme kard,
sonra sarsld ve boluktan aa gerisingeri kaymaya balad.
Geldiimiz gibi geri dyorduk ve iimden bir ses en aa
ya indiimizde, akrebin en tepede geirdiinden daha iyi va
kit geirmeyeceimizi sylyordu.
imdi bilezii kullanmann vakti gelmiti. Bir an bile va
kit harcamadan Murphy'yi yaknma ektim ve kalkan etra
fmza sardm. Odaklanmak ve dnmek iin yalnzca iki
saniyem vard. evremizdeki kreyi ok gevrek, ok gl
yapamazdm, yoksa sonu hibir ey yapmadan aa d
mekten farksz olurdu; bu sefer krenin i ksmlarna ar
pardk Zemin kattaki ani duruun muazzam kuvvetini dat
mak iin krenin biraz bel vermesi, esnemesi gerekiyordu.
Karanikt ve fazla zaman yoktu. Murphy ile ikimiz asan
srn i alannn merkezine doru ykselirken kalkan b
tn evremize sardm ve boluu esnek kalkan katmanlary
la, yar yapkan hava moleklleriyle, darbeyi evreye yayma
amal kuvvet desenleriyle doldurdum. evremde bir basn
hissi vard, sanki aniden yapay kpk ambalajl fstklarn
iine doldurulmu gibiydim.
Gitgide hzlanarak dtk. Asansr boluunun tabanna
ulatmz hissettim . Mthi bir ses kt ve olanca gcm
le kalkana tutundum.
Gzlerimi yeniden atmda paralanm, malvolmu
asansrn zemininde oturmu, gevemi ve baygn Murphy'yi
tutuyordum. Asansrn kaps arpk, kesik bir nlama sesi
kard, sonra titreyerek ald.

313
Acil durum antalar tayan iki salk grevlisi kapda
durmu, azlar bir kar ak Murphy ile bana bakyorlard.
Her yer toz bulutlaryla kaplanmt.
Hayattaydm.
Bunu dnerek, biraz sersemtemi halde gzm krp
tm. Hayattaydm. Bam eip kendime, kollarma ve ayakla
rma baktm, hepsi yerli yerindeydi . Sonra bam arkaya at
um ve azm ap cretkar bir ekilde, muazzam, ilkel bir

zevk ulumasyla gldm.


"Al bakalm , Victor Glgeadam ," diye bardm. "Hah!
Hah! Elinden geleni yap, seni cani pi! Asan alp grtlana
sokacam!"
Ben hala glmeye devam ederken, soru sormayacak kadar
afallayan salk grevlileri beni ayaa kaldrdlar ve Murphy
ile ikimizin ambulansa doru yrmesine yardm ettiler. Her
ikisinin de bana ihtiyatl bir ekilde baktn ve birbirlerine
ilk frsatta beni bir eyle sakinletireceklerini ima eden bak
lar frlattklarn grdm.
Ambulansa doru gtrlrken hala Colorado Nehri b
yklnde bir adrenalin dalgasnn etkisinde olduum iin,
"Ben en iyiyim!" diye uludum. Gm kalkanl bileziimin,
iinden geirdiim enerjiler yznden yanarak eilmi ve
solmu balarla dolu kararm bir halkaya dndn ve ie
yaramaz hale geldiini zar zor fark ettim, ama urourumda de
ildi. "Kral benim! Glgeadam, iyisi mi ban ayaklarnn
arasna sktr ve kn . . ."
Salk grevlileri dar knama yardm etti. Yamur var-

314
d. Yamur damlalarnn yzme vurduu tokatlar sesimi kes
ti ve beni dnyada baka hibir eyin baaramayaca kadar
abuk ayltt. Aniden, keskin bir ekilde, hala bileime bal
olan kelepelerin ve Victor'n gcn ona yanstmam iin ge
reken tlsmn elimde olmadnn farkna vardm. Victor ha
la orada, gl evindeydi, hala sann bir llesine sahipti ve ha
la eline geirecei ilk frsatta, frtna ona ihtiya duyaca g
c verdii anda kalbimi gsmden skmeyi planlyordu.
Hayattaydm, Murphy de hayattayd, ama erken comu
tum. Henz kutlayacam bir ey yoktu. Yzm ge kal
drdm.
Yakn bir yerde gk grledi . Yukarda, bulutlarda bir yer
de yldrmlar dans ederek bulank ve kapal gkyznde tu
haf klar ve hayalet gibi glgeler oluturdu.
Frtna gelmiti.
YlRM

Sadece baharlar grdnz trden kocaman yamur


damlalar etrafma bardaktan boanrcasna dyordu. Ya
mur yad halde hava giderek younlayor ve snyordu.
Hzl dnmem, kafan kullanmam, sakin olmam ve acele
etmem gerekiyordu. Murphy'nin kelepeleri beni hala bilei
ne bal tutuyordu. Her ikimiz de pis kokulu, renksiz yap
kan maddeye, yani bir by iin genel bir kitle gerektiinde
baka bir yerden arlan ektoplazmaya yapan tozla kaplan
mtk. Yapkan madde fazla dayanmayacakt, birka dakika
iinde dalacak, havaya karacak, en bata geldii yere geri
dnecekti. u an yalnzca iren, smks bir rahatszlk kay
nayd.
Ama belki de ondan yararlanabilirdim.
Benim ellerim ok geniti, ama Murphy'nin ince elleri
vard, tabii silahyla yapt altrmalann ve dv sanat al
trmalarnn nasrlatrd yerler hari. Eer bunu dnd
m duysa ve bilinci yerinde olsayd , ovenist bir domuz
olduum iin azma bir yumruk atard.

316
Salk grevlilerinden biri el telsizine bir eyler geveliyor,
dieriyse Murphy'nin dier tarafnda, onunla beraber bana
destek oluyordu. Baka bir frsatm olmayacakt. Murphy'nin
ufak gvdesinin arkasnda kamburlaarak, siyah pards
mn koyu kvrmlaryla yaptm eyi gizlerneye altm.
Murphy'nin eline odaklanarak gevek, yapkan parmaklar
n bir araya getirmeye ve kelepelerin elik halkasn elinin
zerinden kaydrmaya uratm.
Derisini biraz syrm olmalym, zira ok homurdand,
ama tam salk grevlisiyle ikimiz onu ambulansn yannda
ki kaldrm tana oturttuumuz anda kelepeyi bileinden
karmay baardm . Dier grevli ambulansn arkasna ko
tu ve kapy ap etraf altst etti. Hem polis arabalarnn hem
de itfaiye aralarnn sirenierinin drt bir yandan yaklatn
duyabiliyordum.
Ben ortalktayken hibir ey basit olmaz.
"Zehirlendi," dedim grevliye. "Yara yeri sa kolunun st
ksm ya da omzu. Ar yksek dozda kahverengi akrep zel
ri arayn. Bir yerlerde bir panzehir olmal. Bir tumikeye ihti
yac olacak ve . . . "

Grevli, "Ahbap ," dedi ieriemi bir halde , "iimi biliyo


rum. Neler oldu burada?"
"Sormayn," deyip arkadaki binaya gz attm. Yamur ya
va yava hzn artryordu. ok mu ge kalmtm? Gl evi
ne ulaamadan lecek miydim?
Grevli baklarn Murphy'den ayrmadan, "Kan kaybe
diyorsun," dedi bana. Bam eip bacama baktm, ama an-

317
cak onu gerekten grp hamlaynca acmaya balad. Akre
bin penesi beni salam yarm, kot pantolonumda on be
santimlik bir ksm yrtp hacamda da benzer byklkte,
ptrl ve ac veren bir yara amt. "Otur," dedi grevli.
"Birazdan orayla ilgilenirim." Yzn buruturdu. "Bu ze
rindeki kt kokulu pislik de ne?"
Sam yamur damlalarndan temizlemek iin arkaya at
tm. Dier salk grevlisi koarak bir oksijen iesi, bir de
sedye getirdi ve her ikisi de eilip Murphy zerinde alma
ya koyuldular. Murphy'nin beti benzi atmt; yznn baz
yerleri soluk, baz yerleri ar parlak krmz renkteydi. Islak
bir banknot kadar gevekti, sadece arada bir rperiyor ve r
kyor, kaslarnda anszn balayan, ona ac veren, sonra ayn
ekilde yok olan titremeler ba gsteriyordu.
Murphy'nin orada olmas benim suumdu. Ondan bilgi
gizleme kararm yznden dorudan harekete gemeye, b
romu aramaya karar vermiti. Eer ona kar daha ak, daha
drst olsaydm belki de burada lmle cebelleiyor olmaz
d. Onu yzst brakp gitmek istemiyordum. Yine srtm
dnp, onu arkamda bir bana brakmak istemiyordum.
Ama yle yaptm. Destek birimleri gelmeden, polis soru
lar sormaya balamadan, salk grevlileri etrafa bakp beni
aramaya ve polis memurlarna ekalimi vermeye balamadan
topuklanmn zerinde dndm ve yryp gittim.
Attm her admda kendimden nefret ediyordum. Mur
phy'nin akrebin inesinin zehrinden kurtulup kurtulamaya
can renmeden ayrlmaktan nefret ediyordum. Dairemin

318
ve bromun iblisler, dev bcekler ve kendi hantal gcm y
znden haraleye dnm olmasndan nefret ediyordum.
Gzm kapadmda jennifer Stanton'n, Tommy Tarnn'un
ve Linda RandaU'n arpk, ezilmi bedenlerini grmekten
nefret ediyordum. Kendi ince gvdemin ayn kuwetlerce ya
rldn dndmde, barsaklarmda oluan hastalkl
korku bumlmasndan nefret ediyordum.
Ve hepsinden ok, bunlarn hepsinden sorumlu kiiden
nefret ediyordum. Victor Sells. Frtna glenir glenmez be
ni ldrecek olan Victor. Be dakika sonra lm olabilirdim.
Hayr, olamazdm. Sorunu dnp yukandaki bulutlara
baknca biraz daha heyecanlandm. Frtna batdan gelmiti
ve ancak imdi ehrin zerinden geiyordu. Hzl hareket et
miyordu; blgeyi saatlerce dvecek dalgalar halinde, hantal
bir frtnayd . Sells'lerin gl evi dou ynnde, Michigan G
l kysnn evresinde, ku uuu elli-altm kilometre mesa
fedeydi. Yeterince hzl hareket edersem, bir araba bulabilir
sem gl evine frtnadan nce ulaabilirdim. Gl evine varp
Victor'a dorudan meydan okuyabilirdim.
ubuumu ve asan akrep saldrd zaman drm
tm. Onlar rzgarlada bromdan aaya arnarn mm
kn olabilird i , ama o anki telamla bunu denersem kazayla
duvar patlatabilirdim. Bymn ve fkemin kuwetiyle
uzattm elime doru arlarak aaya den yzlerce kilo
tulann altnda ezilmeye hi niyetim yoktu. Kalkan bilezi
im de den asansrn darbesinin mthi gcne kar
koyduum srada yanp gitmiti.

3 19
Annemin be keli yldz tlsm hala boynumdayd. Bu
yldz ak bynn merkezinde bulunan kontroll g desen
lerinin ve dzenin sembolyd. Hala yllar boyunca sren
resmi eitiminin verdii avantaja sahiptim. Hala byc kar
lamalanndaki deneyim bakmndan stndm. Hala inan
cm vard.
Ama hepsi o kadard. Bitkindim, ypranmtm, yorgun
dum, yaralanmtm ve imdiden, ou bycnn bir hafta
da bile karamad kadar byy bir gnde apkamdan
karmtm. u anda hem mistik hem de fiziksel adan snr
lar zorluyordum. Ama bu benim iin hi nemli deildi .
Yrrken hacarndaki ac ne beni zayflatyor, ne yldr
yor, ne de dikkatimi datyordu. Yara, dncelerimdeki,
konsantrasyonurodaki bir ate gibiydi ve giderek daha hara
retli, daha saf yanyor; Ckemi, nefretimi younlatrp elik
kadar sert ve keskin bir eye dntryordu. Yandn his
sedebiliyordum ve hevesle ona uzanarak iimdeki acy ak
kor Ckemi beslernesi iin ittim.
Victor Glgeadam btn o insanlara, bana ve dostlarma
yaptklarnn bedelini deyecekti. Lanet olsun, o adam yaka
lamadan ve ona gerek bir bycnn yapabileceklerini gs
termeden lmeyecektim.
McAnally's'e yrmek bir dakikarn ald. Uzun bacaklar
dan, yamurdan, rzgardan, savrulan pardsden ve fkeli
gzlerden oluan bir frtna halinde ieri girdim.
Mekan tklm tklmd. Bardaki on tabure ve on ma
sann her biri doluydu, baz insanlar da mekan destekleyen,

310
on stunun auna yaslanmt . Havada szlen pipo du
man sisi, tavan vantilatr kanatlannn uyuuk dnyle
dalgalanyordu . Masalarda yanan mumlardan, duvarlardaki
amdanlardan, bir de pencerelerden ieri giren hafif gri frt
na bulutlarndan gelen k lotu ve stunlardaki oyma ileri
nin glgeler yznden incelikli bir ekilde deierek belirsiz
ve gizemli grnmesine neden oluyordu. Mac'in btn sat
ran tahtalar masalardayd, ama edindiim izlenime gre
oyunlar oynayan ve seyreden kiiler, onlar rahatsz eden bir
eyden zihinlerini uzak tutmaya alyorlard.
Ben kapdan ieri girip yere yamur suyu ve biraz da kan
damlatarak merdivenden aa inerken hepsi birden dnp
bana bakt. Salon byk bir sessizlie gmld.
Onlar by topluluunun yoksullanyd. Gerek byc
ler olacak kadar ikin yetenee, motivasyona ya da kuvvete
sahip olmayan kenar mahalle bycleri. Doutan yetenek
li, ne olduklarn bilen ama bundan mmkn olduu kadar
az yararlanan kiiler. Amatrler, aktarlar, holistik ifaclar,
mutfak cadlar, yeteneklerini yeni yeni kefeden ve ne yapa
can bilmeyen sorunlu genler. lfadesiz, endieli ya da kor
ku dolu yzlere sahip yal erkekler ve kadnlar, gen insan
lar, hepsi oradayd. Hepsini, isim olarak deilse bile, sima
olarak tanyordum.
Gzlerimi salonda dolatrdm. Baktm insanlarn hepsi
gzlerini indirdi, ama neler olduunu anlarnam iin derinle
mesine baknama gerek yoktu. By uygulayclar arasnda
sz abuk yaylr; gizem topluluu dedikodu hatt her za-

321
manki gibi alyordu. Haber yaylmt. Bamda bir hedef
tahtas vard ve hepsi bunu biliyordu. Bir ak byc ile bir
kara byc arasnda sorun kacakt ve hepsi buraya , McA
nally's'in dolambah boluklannn ve engelleyici masa ve s
tun dzeninin sunduu korumaya gelmilerdi. Kavga bitin
eeye kadar korunmak iin buraya gelmilerdi.
Ama buras bana bir koruma sunmuyordu. McAnally's
kesin bir biimde ynlendirilen byye kar beni koruya
mazd. Ne bir ernsiye ne de snakt. Victor'n bana yapaca
eyden kaamazdm. Sadece Yokdiyar'n kendisine firar
edebilirdim, ki bu benim iin baz bakmlardan Mac'in me
kannda kalmaya gre daha tehlikeliydi.
Bir an sessizlik iinde durdum, ama hibir ey syleme
dim. Bu insanlar i ortaklanm, sradan arkadalanmd, ama
onlardan yanmda olmalarn isteyemezdim. Victor ne oldu
unu dnrse dnsn, gerek bir bycnn gcne
sahipti ve bu insanlardan herhangi birini ayakkabsnn altn
da hamambcei ezer gibi ezebilirdi. Bu tr bir eyle baa
kmaya hazr deillerdi.
"Mac," dedim sonunda. Sesim sessizlie, cama inen bir
eki gibi indi. "Araban dn alnam gerekiyor. "
Giydii gmlek ve golf pantolonu yznden ince vcudu
iyice sska grnen Mac girdiimde bar temiz, beyaz bir bezle
cilalamay kesmemiti. Salon sessizlie gmldnde de kes
memiti. Anahtarlan bir eliyle cebinden karp bana atarken
de kesmedi. Onlar havada kaptm ve, "Saol Mac," dedim.
"H," dedi Mac. nce bana, sonra arkama gz att. Bu ha-

322
reketin bir uyan olduunu anladm ve dndm.
Danda yldrm parlad. Morgan kapda, ksa merdivenin
stnde siluet halinde duruyordu. Geni gvdesi gri gky
znn nnde siyaht. Merdivenleri inip bana doru geldi,
hemen ardndan da gk grlts duyuldu. Yamur mat kah
verengi-gri sann grnn pek etkilememi, yalnzca sa
valara zg alkuyruundaki buklenin desenini deitirmi
tL Siyah pardssnn altna takt klcn sapn grebiliyor
dum. Kash, yara iziyle kapl elini sapn zerine koymutu.
"Harry Dresden," dedi. "Nihayet anladm . O insanlan l
drmek iin frtnalan kullanmak lgnlk derecesinde tehli
keli, ama sen tam da bunu yapabilecek trden hrsl bir bu
dalasn." enesini sert bir izgi eklinde skt. Bir masay ia
ret ederek, "Otur," dedi. Masada oturanlar hzla kalkp uzak
latlar. "lkimiz burada kalacaz. Ve bu frtnay baka biri
ne zarar vermek iin kullanrrarran temin edeceim. Konsey
akbetine karar verinceye kadar dleke numaralarn dene
meye frsatn olmamasn temin edeceim." Gri gzleri vakur
bir kararllk ve inanla parlyordu.
Ona bakakaldm. fkemi , ona karlk olarak sylemek
istediim szleri, onu patlatarak nmden ekmek iin kul
lanacan byy hastrdm ve nazike konutum . "Morgan,
katilin kim olduunu biliyorum. Ve bir sonraki hedefi be
nim. Eer gidip onu durdurmazsam ldm demektir."
Gzleri fanatiklere zg bir ltyla sertleti. tkier hece
lik iki keskin patlamayla konutu. "Otur. . . dedim." Klcn
kmndan be santim kadar ekti.

323
Omuzlarm gevettim. Masaya doru dndm. Bir an
sandalyelerden birinin arkasma yaslanarak yaral hacam
dan biraz arlk aldm ve sandalyeyi masadan ektim.
Sonra sandalyeyi yukar kaldrdm, moment kazanmas
iin havada yarm daire evirdim ve Morgan'n midesine vur
dum. Morgan geri ekilmeye alt , ama onu savunmasz ya
kalamtm ve darbe tam hedefine, Mac'in el yapm ahap
sandalyesinin arlyla sert ve gl bir ekilde vurmutu.
Gerek hayatta sandalyeler, onlar birine vurduunuzda film
lerdeki gibi knlmaz. Vurduunuz kii krlr.
Morgan eilip iki bklm oldu ve bir elini dizine indirdi .
Toparlanmasn beklemedim. Onun yerine, kaburgalarndan
geri sekerken sandalyeyi momenturounu kullanarak aksi yn
de tam bir daire eklinde dndrdm; bu arada iyice kaldr
dm ve olanca gcrole Morgan'n srtna indirdim. Morgan
darbenin etkisiyle serte yere dt ve orada kprtsz yatt.
Sandalyeyi yeniden masaya koydum ve etrafa baktm. Her
kes solgun yzlerle beni izliyordu. Morgan'n kim olduunu,
benimle ilikisinin ne olduunu biliyorlard. Konsey'i ve bana
kar pheci tutumunu biliyorlard. Az nce Konsey'in usu
lne uygun olarak atanm, grevini icra etmekte olan bir
temsilcisine saldrdm biliyorlard . Kendi mezarm kazm
tm. Artk Konsey'i adaletten kaan haydut bir byc oldu
uma ikna etmemin hibir yolu yoktu.
Ortaya, "Cehenneme kadar yolu var," dedim yksek ses
le. "Buna zamanm yok. "
Mac barn arkasndan geldi. Aceleyle hareket etmiyordu,

324
ama her zamanki veciz ilgisizliini zerinden atmt. Mor
gan'n yannda diz kt, boazm yoklad, sonra adamn bir
gzkapan kaldnp bakt. a gzle bana bakt ve ifadesiz
bir yzle, "Yayor," dedi.
Biraz rahatlayarak bamla onayladm. Morgan ne kadar
ba belas olursa olsun iyi niyetliydi. Aslnda onunla ayn e
yi istiyorduk. Yalnzca o bunun farknda deildi. Onu ldr
mek istemiyordum.
Ama ruhumun kk, neeli bir kesinde ona sandalyey
le vurduum srada kstah yznde beliren ok ve srpriz ifa
desinin unutulmayacak bir manzara olduunu itiraf etmeden
duramadm.
Mac eilip, sandalyeyi savururken yere drdm anah
tarlan ald. Drdmn farknda deildim. Onlar bana
geri verdi ve, "Konsey sinirlenecek," dedi.
"Brak ona ben endieleneyim."
Ban edi. "lyi anslar Harry." Mac elini uzatt. Elini sk
tm. Salon hala sessizdi. Korku ve endie dolu gzler beni iz
liyordu.
Anahtarlar aldm ve merdivenden kp kprleri arkam
da yanar halde brakarak McAnally's'in ndan ve koruma
sndan frtnann iine yrdm.

325
YIRMI DRT

Canm kurtarmak iin gaz kkledim.


Mac'in arabas 1 989 model, sekiz silindirli byk bir mo
tora sahip, bembeyaz bir TransAm'd . Hz gstergesi 2 1 0 ki
lometreye kadard. Baz yerlerde onun da stne ktm. Ya
gan yagmur yollarn o hzda tehlikeli olmasna neden oluyor
du , ama arabay mmkn oldugunca hzl kullanmak iin
byk bir motivasyonuro vard. Beni bromun ykntlarn
dan uzaklatrm ve Morgan' aman salam fkenin elik
gibi sert ucunu hala hissediyordum.
Gkyz hem giderek biriken frtna bulutu kmeleri
hem de yaklaan gnbatm nedeniyle kararyordu. imek
tuhaf ve yeilimsi, ehirden ayrlrken yanndan getigim
agalann yapraklar ar keskin ve kaba, yoldaki izgilerin
sar rengi ar karanlkt. Otoyolda hzla yol alrken grd
gm aralarn ounun farlar yankt, cadde klar da yan
yordu.
Neyse ki pazar akam trafik asndan pek youn deil
dir. Baka herhangi bir gece olsa lmtm. Ayrca otoyol

326
devriyelerinin mesai devri srasnda yol alyor olmalydm,
nk hibiri beni kenara ekmeye almad.
Radyoda hava durumu kanaln amaya altm, sonra
vazgetim. Frtna, bir de stne kendi skntm radyonun
hoparlrlerinde yksek sesli ve yankl bir czrt oluturu
yordu, ama frtnaya ilikin anlalr bir konuma gelmiyor
du. Tek yapabileceim frtnann benden nce Lake Provi
dence'a ulamamas iin dua etmekti.
Baardm. Lake Providence'n kasaba snr iaretinin ya
nndan ok gibi geerken yamur perdesi nmde ald.
Sells'lerin evine giden gl kysndaki yola dnmeden nce
yavalamak iin freniere asldm, su zerinde kaymaya bala
dm, kayarken aslnda sahip olmadm dndm kadar
iyi bir soukkanllk ve yetenekle dengeyi korudum ve ara
bann kontroln zamannda geri alp doru yola girdim.
Sells'lerin Michigan Gl'ne doru uzanan, batakha dn
m kk yarmadasndaki akll zel yola ektim. Tran
sAm etrafa akllar saarak ve gl motoru grleyerekkayp
durdu, sonra ksrd ve sessizlie gmld. Ba dndrc
bir buuk saniye boyunca Mavi Kaplumbaa'y brakp, Mag
num'unki gibi bir spor araba edinebileceimi dndm.
Ama Kaplumbaa'n en azndan beni Sells'lerin evine gtre
cek kadar dayanmt. "Teekkrler, Mac," diye hornurdan
dm ve arabadan ktm.
Gl evinin arkasna giden akll zel yol yakn zamanda
ki frtnalar yznden yar yarya suya gmlmt. Ayam
ok hzl komama izin vermeyecek kadar acyordu, ama

3:27
uzun admlarla yryerek araba yolunu getim ve evle aram
daki mesafeyi hzla katettim. Frtna nmde belirmiti ve
gl boyunca dnerek kyya doru geliyordu -yok olmaya
yz tutmu snk gn nda yamur stunlarnn gln
sularna dtn grebiliyordum .
Frtnayla yararak eve kotum ve koarken iimdeki g
c ve uyankl son zerresine kadar topladm, kendimi daha
sk bir seviyeye kardm, duyularm en keskin arala ayar
ladm. Evden yirmi metre uzakta durdum ve nefes nefese
gzlerimi kapadm. Etrafa salm byl tuzaklar veya
alarnlar ya da plak gzle grlemeyen ruhani veya glge
lenmi koruyucular olabilirdi. Bekleyen byler, Victor
Sells'i gelen birinden gizlerneyi amalayan yanlsamalar ola
bilirdi. Btn bunlarn tesini grebilmem gerekiyordu. Ala
bileceim her bir bilgi krntsn alnam gerekiyordu .
Bu yzden nc Gz'm atm.
Bir bycnn ne grdn nasl aklayabilirim? Ko
layca tarif edilebilen bir ey deildir. Bir eyi tarif etmek onu
tanmlamaya, snrlar koymaya, evresine anlay korkuluk
lar demeye yardmc olur. Bycler zamann balangcn
dan beri Gr'e sahip oldular ve hala nasl ilediini, yapt
eyi neden yaptn anlamyorlar.
Syleyebileceim tek ey, gzlerimi yeniden aarken ken
dimi sanki nmden kaln bir kuma rt kaldrlm gibi
hissettiim -yalnzca gzlerimden deil, btn duyularm
dan. Aniden amuru ve gldeki balk kokusunu, evin evre
sindeki aalar, yaklaan frtna habercisi yamurun duman-

328
la lekelenmi rzgardaki taze kokusunu koklayabilir oldum.
Aalara baktm. Onlar sadece baharn ilk yeil rtleriyle
deil, ayn anda hem yaz vaktinde her yann saran iekle
riyle, hem sonbahardaki grkemleriyle, hem de k vaktinde
ki plak kasvetleriyle grdm. Evi grdm ve onun her ayr
parasn kendi bana bir bileen olarak, keresteleri hayale
timsi aalarn paralar olarak, pencereleri uzaktaki kumlu
salillerin paralar olarak grdm. Glden esen rzgarda ya
zn scan ve kn souunu hissedebiliyordum. Evi ruha
ni alevlerle evrelenmi halde grdm ve onlarn evin olas
geleceinin paras olduunu, o yangnn gelecekteki bir sa
at iin uzanan birok olaslk yolunun birkama dahil oldu
unu anladm.
Evin kendisi bir g mekanyd. Karanlk duygular -a
gzllk, ehvet, nefret- evin zerine yaylm, grlr nes
neler, kalplar ve tortular halinde, habis gzl yosunlar gibi
yukarya dalmt. Ruhani yaratklar, huzursuz ruhlar me
kann zerinde asl korku, aresizlik ve fke hislerinin cazi
besiyle evin evresinde hareket ediyorlard. Tahl ambarlarn
daki fareler gibi bu aklsz glgeler de hep byle yerlerde bu
lunurlard.
Evin zerinde grdm dier yaratk srtan, bo bir ka
fatasyd. Baktm her yerde, gr alannn tam snrnda
sessiz, hareketsiz ve kire beyaz kafataslar vard . Sanki feti
istin teki kendisine tuhaf bir tatil verileceini umarak, onla
r etrafa serpitirmi gibi kat ve gerektiler. lm. Evin ge
leceinde somut, kat ve kanlmaz lm vard .

329
Belki de benim lmm.
rperdim ve bu duyguyu bir kenara ittim. Gr ne kadar
gl olursa olsun, Gr ile elde edilen grnt ne kadar
gl olursa olsun gelecek her zaman deikendi, her zaman
deitirilebilecek bir eydi . Bu gece burada hi kimsenin l
mesi gerekmiyordu. lin oraya gelmesi gerekmiyordu; ne on
lar iin, ne de benim iin.
Ama bu karanlk eve, Gr'mle aka grebildiim b
tn o pis kokulu ehvetine ve korkusuna, evin zerini harika
salan, nefis dudaktan, ukur gzleri ve ryen dileri olan
ho bir kzn omuzlanndaki yzlm insan derisinden bir r
t gibi saran btn o berbat nefrete baktka iime hastalkl bir
his yerlemiti. Bu beni hem irendirmi hem de korkutmutu.
Evdeki bir ey, soyut ve ismini koyamadm bir ey bana
sesleniyordu. Beni aryordu . Burada g vard, bu gc
gemite bir kere kenara itmitim. Tam dil. bunun gibi bir g-
.

c reddetmek iin bildiim yegane aileyi silip atmtm. Bu,


etrafa uzanp dnyay irade gcrole deitirmemi, istediim
gibi bkp ekillendirmemi, kanunun ve medeniyetin btn
nemsiz samalklarn delip dzen olmayan yerlere zorla
dzen getirmemi salayabilecek, gvenliimi, konumumu ve
geleceimi garanti edebilecek trden bir gt.
Peki u ana dek bu gc reddetmem karlnda aldm
dl neydi? Destekiediim ve koruduum bycler bana
kukuyla ve kmseyerek bakmlar, btn dnya ayaklan
mm altna serildii anda Kanunlar'na tutunduum Beyaz
Konsey beni mahkum etmiti.

3 30
Glgeadam' imdi, burada oldugumu fark ederneden l
drebilirdim. fkeyi ve alevi evin zerine agrabilir ve iin
deki herkesi ldrebilir, ta stnde ta brakmayabilirdim.
Uzanp bu mekana, toplad karanlk enerj iyi kucaklayabi
lir, kendime ekebilir ve sonularn boverip ne istersem
onun iin kullanabilirdim.
Neden onu imdi ldrmeyeydim ki? Toplanan, hazrla
nan ve ekil verilen gcn yarattg Gr'm ile grebildi
gim mor k pencerelerde atyor ve gmlyordu. Glgeadam
ierideydi ve kudretini topluyor, beni ldrecek byy a
ga karmaya hazrlanyordu. Nefes almasna izin vernem
iin ne sebep vard ki?
fkeyle yumruklarm sktm. Gl evini, Glgeadam' ve
yannda tuttugu zavall hizmetkarlarnn hepsini yok etmeye
hazrlanrken havann gerilimle atrdadgn hissedebiliyor
dum. Byle bir gle Konsey'in, o ngrsz, hayal gcn
den ve vizyondan yoksun beyaz sakall yal budalalar toplu
lugunun kendisine meydan okuyabilirdim. Konsey ve o za
vall bekisi Morgan'n kuvvetimin gerek derinligi hakknda
hibir fikri yoktu . Enerjinin hepsi oracktayd, fkemin iin
de kaynyordu , uzanmaya, nefret ettigim ve korktugum her
eyi kle evirmeye hazrd.
Annemden bana kalan be keli gm yldz ggsmde
soguk souk yand ve aniden arlyla solugumu kesti. Bi
razck ne ktm ve bir elimi kaldrdm. Elimi o kadar sk
yumruk yapmtm ki, amaya altgmda canm acd. Elim
titredi, bocalad ve gerisingeri dt.

331
Ardndan tuhaf bir ey oldu. Baka bir el elimi tuttu. ln
ce, uzun parmakl ve narindi. Kadn ellydi. Hafife benimki
ni sard ve onu kk bir ocuk eli gibi kaldrd , ta ki anne
min be keli yldzn elimle kavrayncaya kadar.
Yldz elimde tuttum, souk kuvvetini, dzenli ve aklc
geometrisini hissettim. Dairenin iindeki be keli yldz, es
ki bir ak byclk iareti ve annemden bana kalan tek ya
digard. Be keli yldzn souk kuvveti bana bir ans tan
d; tekrar dnmek, zihnimi temizlemek iin bir an verdi.
Derin nefesler alarak intikam ve cezalandrma iin iimde
yanan fkenin, nefretin, derin tutkunun tesini grmek iin
mcadele ettim. Bynn amac bu deildi. Bynn yapt
bu deildi. By hayatn kendisinden, doayla eler ara
sndaki etkileimden, btn canllarn, zellikle de insanlarn
enerj isinden gelirdi. Bir insann bys onun ne tr bir in
san olduunu, en derinlerinde neyin sakl olduunu ortaya
koyard. Bir insann gcn, kuvvetini kullanma yolu onun
karakterinin en doru lsyd.
Ben bir katil deildim. Ben Victor Sells gibi de;ildim. Ben
Harry Blackstone Copperfield Dresden'dim. Ben bir by
cydm. Bycler glerini kontrol ederler. Glerinin on
lar kontrol etmesine izin vermezler. Ve bycler byy
insanlar ldrmek iin kullanmazlar. Kefetmek, korumak,
tamir etmek, yardm etmek iin kullanrlar. Yok etmek iin
de;il.
fkem aniden uup gitti. Yanan nefretim dinerek, zihni
min yeniden dnmeme izin verecek kadar almasn sa-

3 32
lad. Sacarndaki ac donuk bir anya dnt, rzgar ve ilk
yamur damlacklanyla rperdim. Ne asam ne de ubuum
yanmdayd . Yanmda olan vr zvrlan ya harcam ya da ya
kp yararsz hale getirmitim. Btn gcm, iimdekinden
ibaretti.
Aniden kendimi ok daha kk ve ok yalnz hissederek
yukarya baktm. Yaknmda hi kimse yoktu. Hibir el elimi
tutmuyordu. Hi kimse yanmda durmuyordu. Bir an tandk
ve zor unutulan bir parfm esintisi kokl:;.dm dndm.
Sonra o da gitti. Bana yardm edebilecek tek kii kendimdi.
Bir nefes verdim. "Eh, Harry," dedim kendime, "bunun
yeterli olmas gerekecek. "
Bylece , kafataslaryla dolu hayalet gibi bir manzarann
iinden yaklaan frtnann dilerinin arasna, ktcl gle
kaplanm, vahi ve ilkel mistik kuvvetle nabz gibi atan eve
yrdm. Benim elimde becerimden, zekarndan ve deneyi
mimden baka silah yokken, btn avantajlar elinde tutan
ve kendi tahrip gcnn merkezinde beni ldrmeye hazr
ve istekli bir halde bekleyen lmcl bir dmanla yzle
rnek iin ileri yrdm.
Harika bir iim var, deil mi?

333
YIRMI BE

Victor'n gl evinin nc Gz ile grdm hali hep


benimle olacak. Tiksindirici bir grntyd. Fiziksel olarak
byk lde zararsz grnyordu. Ama daha derin bir se
viyede habis, rkt. Negatif enerjiyle, fkeyle, gururla ve
ehvetle kaynyordu. zellikle de ehvet. Fiziksel arzudan
ok zenginlie ynelik, gce ynelik bir ehvetti bu.
Tamamen gerek olmayp sadece mekandaki negatif ener
jinin tezahrleri olan glgeli ruh varlklar duvarlara, yamur
borularna, verandaya, pencere eiklerine tutunmu, Vic
tor'n yapt bylerden kalan negatif enerj iyle tkmyorlar
d. Bu enerj inin ok fazla olduunu tahmin ediyordum. Vic
tor bana, bylerinin enerji bakmndan verimli olmasn te
min edebilecek biri gibi gelmiyordu.
TopaHayarak ndeki basamaklar ktm. Gr'm alarm
lar, byl bubi tuzaklar aa karmamt. Victor Glgea
dam' gzmde ok bytyor olabilirdim. Tamamen geli
mi bir byc kadar glyd, ama eitimi yoktu. Beyin de
il kas; Victor Glgeadam buydu ite. Bunu aklmdan kar
mamaya altm.

334
Belki aktr diye n kapy denedim.
Akt.
Gzm krptm. lyi ansm ya da Victor'n n kapsn
kilitsiz brakmasna neden olan an zgvenini sorgulama
dm. Onun yerine bir nefes aldm, iimdeki iradeyi topladm
ve ieri girdim.
Evin nasl dendiini ve dekore edildiini unuttum. B
tn hatrladm Gr'n bana gsterdikleri. Dardakilerin
aynsn grdm, ama daha youn ve tehlikeliydi . Her yana
yaratklar, sessiz, parlak gzl ve a ifadeli yaratklar tutun
mutu. Kimileri srngen, kimileri daha ok fare gibi, kimi
leri bceksiydi . Hepsi naho ve dmancayd ve ben ieri gi
rerken etrafmda hazr tuttuum enerj i auras onlara dokun
duka benden kayorlard. Alak sesler karyorlard. Bun
lar kulaklarmla asla duyamazdm, ama Gr bunlarn hep
sini ierir.
Yaratklarla kaplanm uzun, karanlk bir koridor vard.
Yavaa, sessizce ilerledim; onlar da kaarak, srnerek, ka
yarak yolumdan ekildiler. Dardan grdm koyu mor
by nmdeydi ve giderek parlaklayordu. Bir mzik
sesi duyuyordum ve bunun, Murphy beni perembe gn
ard zaman Tommy Tomm'un Madison'daki otel odasn
da bulunan CD alarda alanla ayn ark olduunu fark et
tim. Yava, tensel, sabit ritimli bir mzikti.
Bir an gzlerimi kapayp dinledim. Sesler duydum. Ard
ardna tekrar edilen hafif bir fslt, bir adamn bir byy sa
lnmaya hazr halde tutan by szlerini tekrar eden sesini.

3 35
Bu Victor olmalyd. Bir kadnn zevk dolu yumuak i eki
lerini duydum. Beckitt'ler mi? Ancak yle varsayabilirdim.
Ve izmelerimin tabanlanndan hissedebildigim bir gm
brtyle gln zerindeki gk grltsn duydum. Alak,
monoton ses ktcl, kinci bir memnuniyet tonuna brn
d ve by szcklerini okumaya devam etti.
imdeki enerjiyi topladm ve keyi dnerek, koridordan
evin en st noktasna kadar kesintisiz uzanan, metrelerce
ak alan oluturan geni bir odaya adm attm. Aadaki oda
bir oturma odasyd. Spiral bir merdiven odann geri kalan
nn yukarsndaki, bir tr platform ya da balkon zerinde bu
lunan mutfak ve yemek odas gibi grnen bir ksma doru
kyordu. Evin arkasndaki yksek gverteye o balkondan
eriiliyor olmalyd.
Ama odada hi kimse yoktu. By szckleri ve nadir du
yulan i ekiler yukardaki balkondan geliyordu. CD alar
aadaki odadayd, mzigin kt hoparlrler bir ate g
rntsyle ve yaylan mzikten beslenen onlarca ikin, i
ren yaratkla kaplyd. Mziin etkisini yukardaki balkon
dan gelen kla uyumlu, seyrek mor bir sis olarak grebili
yordum. O halde bu karmak bir ritel bysyd ve mer
kezdeki byc Victor'n koordine ettii birok temel eyi
ieriyordu. lnce i. O kadar etkili olmasna amamalyd.
Victor bunu kefetmek iin ok deneme yanlma yapm ol
malyd.
Balkona gz attm, sonra CD alardan mmkn olduun
ca uzak kalarak oday katettim. Hi ses karmadan balko-

336
nun altna kaydm ve onlarca smks, fiziksel olmayan ruh
yarat yolurodan kat. Darya, atya, ahap gverteye ve
pencerelere vuran yamur hzlanarak donuk, dzenli bir rit
me kavutu.
evremde yl m kutular vard. Plastik ambalajlar, kar
tonlar, mukavva kutular ve tahta sandklar. En yakndakini
atm ve iinde, daha nce grdklerim gibi, Gz svsy
la dolu en az yz ince tp grdm. nc Gz'mn sa
lad gr yznden tpler farkl, youn ve sunduklar ihti
mallerle dumanl grnyordu; her tpte potansiyel bir fela
ket pusuda bekliyordu. Korku ve zdrapla arplm yzler,
olabileceklerin belli belirsiz grntleri svda yzyordu.
Dier kutulara baktm. Birinde neredeyse lt yayan yeil
bir svyla dolu eski iki ieleri vard. Absent miydi acaba?
Eilip kokladmda svnn iine gizlenmi halde yzen l
gnln neredeyse tadn aldm. Midem bulanarak kutular
dan geri ekildim. abucak dier kutulan kontrol ettim.
Hastaneleri ve akl hastas koularn hatrlatan amonyak.
Plastik kaplarda Peyote mantarlar1 -onlara ainaydm. Beyaz
ve tozsu ap. Antifriz. Kocaman bir plastik uvalda yzlerce
metalik renk tonunda parlt. Glgelerin daha derinlerinde
de bakmaya zamanm olmayan baka eyler vard. Malzeme
lerin ne iin olduunu zaten anlamtm.
lksirler.
lksir bileenleri. Victor Gz' ite byle yapyordu. Be
nim kk iksirlerimi yaparken yaptm eyi daha byk

l) Peyote mantar: Halsinojen bir mantar tr. -n

337
bir lekte, baka yerlerden, baka insanlardan ald ener
jiyi kullanarak yapyordu . Absenti baz olarak kullanyor ve
oradan devam ediyordu. Victor byl zehre tekabl eden
bir eyi toplu halde retiyordu. rettii zehir muhtemelen
birinin iine girineeye kadar atl kalyor, girince de kiinin
duygularyla ve arzularyla etkileime giriyordu. Bu daha n
ce neden onun hi farkna varmadn aklard. stnkr
bir incelemeyle veya nc Gz'm tamamen amak ha
ri herhangi bir yolla aka grlemezdi, o da ok sk yapt
m bir ey deildi.
Titreyerek gzlerimi kapadm. Gr bana ok fazla ey
gsteriyordu. Bu hep bir sorundu. Btn bu bileenlere, bit
mi uyuturucu kutularna bakabilir ve tam olarak ne kadar
zdraba yol aacaklarna dair hzl grntler yakalayabilir
dim. Bu ok fazlayd. Dengemi yitirmeye balyordum.
Gk grlts yine, daha keskin bir ekilde, bu sefer ze
rimde patlad, Victor'n sesi tizleerek duyulabilir bir seviyeye
ulat. Eski bir dilde by szckleri okuyordu. Msr dili?
Babil dili? Aslnda fark etmiyordu. Szcklerin ne kastettiini
yeterince ak bir ekilde anlayabiliyordum . Bunlar fke, k
tlk szckleriydi. ldrmeyi amalayan szcklerdi.
Titrernem giderek daha aikar bir hal alyordu. Yalnzca
Gr'n etkilerinden miydi? Bu kadar fazla negatif enerjinin
varl iimde tepki mi oluturuyordu?
Hayr. Sadece korkuyordum . Balkonun altnda sakland
m yerden kma ve grnrdeki her eyin zerini rtm
bu kayan yaratklar srsnn efendisiyle yzleme fikri be-

338
ni dehete dryordu. Kuwetini, zgverini buradan his
sediyordum , iradesinin gc havay bir eit menfur kesinlik
le dolduruyordu. Bir ocuun byk, sinirli bir kpekle veya
mahallenin kabadaysyla kar karya kaldnda kapld
korkunun aynsna kaplmtm. Bahaneler uydurup gizler
rnek istemenize neden olan, sizi fel eden bir korkuydu bu .
Ama vakit gizlenme vakti deildi. Balanelere zaman yok
tu. Harekete gemem gerekiyordu . Bu yzden nc
Gz'm kapanmaya zorladm ve elimden geldii kadar ce
saretimi topladm.
Darda hemen hemen ayn anda gk grledi ve imek
akt. Iklar titret ve mzik seti bir ark atlad. stmde,
Victor by szcklerini bir tr cokuyla haykryordu. Ka
dnn, muhtemelen Bayan Beckitt'in sesi hararetli bir perde
ye ykseldi.
"Risk yoksa ampanya da yok," diye nrldandm kendi
kendime.
Irademi odakladm, sa kolumu avucumu aarak mzik
setine uzattm ve, "Fuego! " diye bardm. Bir s akms elim
den kp odann kar tarafnda alevler halinde patayarak
mzik setini kaplad. Mzik seti mzik yerine uzun, azap do
lu bir lk sesi karmaya balad. Murphy'nin kelepeleri
hala dirseimden sarkyor, bir halka serbeste sallanyordu.
Ardndan dndm, kollarm uzattm ve, "Veni che!" diye
kkredim. Rzgar ahmdan akn ederek pardsm Bat
man'in pelerini gibi dalgalandrd ve beni dorudan yukarda
ki balkona, korkuluun zerinden asma odann iine tad.

339
Manzara kendimi hazrladm halde zangrdamama ne
den oldu. Victor siyah kuma pantolon, siyah bir gmlek, si
yah ayakkablar giymiti -ok kt, zellikle bendeki eof
manla ve kovboy izmeleriyle karlatrldnda. evresin
deki daireden yukar akan karanlk k gr kalarn ve ince
hatlarn rktc bir ekilde vurguluyordu. Dairenin iin
deki ritel bysnn gereleri, beni ldrecek serernoniyi
tamamlamaya hazrd. Dairede kak gibi grnen , kenarlar
jilet gibi keskinleene kadar bilenmi bir cisim; biri siyah, bi
ri beyaz bir ift mum ve ayaklar krmz iple balanm be
yaz bir tavan vard. Hayvann ayaklarndan birindeki kk
bir yaradan akan kan beyaz derisini lekelemiti. Bana da bir
iple benim siyah, dz sann bir llesi balyd. Bir kenarda
halnn zerine tebeirle izilmi, belki be metre apnda
baka bir daire vard. Onun iinde de Beckitt'ler vard, ald
rsz, terli bir arzuyla kvranyor, Victor'n bys iin ener
ji retiyorlard.
Rzgar etrafn dverek, kk odann iinde minyatr
bir kasrga gibi kkreyerek, saksdaki bitkileri ve biblolar
devirerek halkona indiimde, Victor oke olmu halde bana
bakt.
"Sen! " diye bard.
"Ben," diye onayladm. "Seninle ne zamandr konumak
istediim bir konu var Vic. "
Victor'm oku bir anda hrltl bir fkeye dnt. Kes
kinletirilmi ka kapt, sa elinde havaya kaldrd ve ba
rarak bynn szcklerini syledi. Seremonideki temsili

340
halim olan tavam nne ekti ve onun, dolaysyla benim
kalbimi oyup karmaya hazrland.
Ona bitirme frsat tanmadm. Cebime uzandm ve bo
plastik film kutusunu Victor Glgeadam'a frlattm.
Kutunun bir silah olarak pek bir nemi yoktu. Ama ger
ekti ve gerek bir insan, bir fani tarafndan frlatlmt. B
y dairesinin btnln paralayabilirdi.
Kutu havada uup Victor'n dairesine girdi ve tam o by
szcklerini tamamlayp kagn ucunu zavall tavana sapla
d srada daireyi paralad. Frtnann enerjisi, Victor'n ar
tk bozulmu dairesinin oluturduu odak silindirine kam
layarak indi.
G paralanp lgn, ynlendirilmemi ve odaksz bir
halde odann iine sald. plak renk ve ham ses kasrga
kuvvetiyle her tarafa pskrd. Ben ve Victor da dahil nes
neleri uurdu, Beckitt'lerin iinde olduu ikinci daireyi par
alayp onlan da zemin boyunca yuvarlayarak bir duvara
arpt.
Parmakla dayanp kendimi hazrladm ve g evremde
kprr, havay i, tehlikeli byyle ykler, basn altnda
ki su gibi etrafta kabarr, bir k ararken direndim.
Victor kuvvetli rzgarn iinden, "Seni pi!" diye bard.
"Neden lp gitmiyorsun!" Bir elini kaldrd ve bana doru
bir eyler bard. Aramzdaki boluun dier yannda ani ve
scak bir alev dalgas akn etti.
Artk odada bol miktarda bulunan gcn bir ksmndan
yararlandm ve gzlerimi sk sk yumarak konsantre olup

34 1
nmde sert, yksek bir duvar oluturdum. Bileziim olma
dan kalkan yapmak on kat daha zor oldu, ama Victor'm b
ysnn gemesine izin vermeyen kk, eyrek daire ek
linde bir sertlemi hava kubbesinin altna sokularak alevi
engelledim ve dndrerek yksee, zerime kardm. Gz
lerimi atmda alevlerin tavandaki kirilere dokunup onla
n aydnlattn grdm.
Alev dalgas geerken hava hala enerj iyle gmlyordu.
Victor kalktn grnce hrlad, bir elini bir tarafa doru
kaldrd ve hrldayarak arma szckleri syledi. Bir tr
kemie benzeyen eri bir ubuk havadan hzla ona doru u
tu. Victor ubuu bir eliyle yakalayp silah tutan bir adam
havasyla bana dnd.
ou bycnn sorunu tek bir adan bakmaya fazla
almalandr: by asndan. Victor'n sanrm hi bekleme
dii bir ey yaptm. Doruldum, titreyen zemin boyunca yal
palayarak ona doru yrdm ve omzumu gsne vurup
tatmin edici bir gmlemeyle duvara arpmasna neden ol
dum. Biraz geri eildim ve bir dizimi barsaklarna savur
dum, skaladm ve onun yerine tam bacaklarnn ortasna
darbe vurdum. Bir anda nefesi kesilen Victor iki bklm ol
du. O srada kendimden gemi halde ona anlamsz bir ey
ler baryordum. Bana tekme atmaya baladm.
Arkarndan metalik bir ark sesi geldi. Bam evirdiim
de plak Beckitt'in otomatik bir silah bana dorulttuunu
grdm. Kendimi bir yana atarken ksa bir silah patlamas
duydum. Scak bir ey kalam delip beni yuvarlad. Yuvar-

342
lanmaya devam ederek mutfaa girdim. Beckitt'in hrlayarak
bir lanet okuduunu duydum. Bir dizi keskin tlama sesi
duyuldu . Otomatik silah tutukluk yapmt. Lanet olsun,
odada bu kadar fazla by uuurken meret patlamad iin
anslydk.
Bu arada Victor elinde tuttuu kemik tpn ucunu salla
d ve yarm dzine kuru, kahverengi akrep kabuu halnn
stne dt. Victor hasr kahverengisi yzndeki bembeyaz
dilerini gstererek sntt ve, "Scorpis, scorpis, scorpis!" diye
hrlad. Gzleri tutku ve fkeyle ldad.
Bacaklarmdan biri hareket arlarma cevap vermiyordu ,
bu yzden yenge yryyle, ellerim ve bir ayarnn topu
u zerinde mudan iine geriledim. Balkonun yemek odas
ksmnda akrepler titreyerek caniand ve bymeye balad.
nce bir tanesi, sonra dierleri mutfaa dnd ve hzla hare
kete geerek bana doru koturmaya baladlar. Yaklatka
byklkleri artyordu.
Victor neeyle uludu. Zayf ve vahi grnl Beckitt'ler
ayaa kalkt . Her ikisi de plakt ve ellerinde birer silah tu
tuyorlard . Gzleri lgnca bir kana susamlk dnda bom
botu.
Omuzlannn bir tezgaha dayandn hissettim. Bir takr
tl oldu, ardndan bir sprge srtma dt ve tutaca ba
mdan sekerek yanmdaki fayans zemine indi. Onu kavra
dm. Yreim adeta azmda atyordu.
Bir oda dolusu lmcl uyuturucu . Kendi mekanndaki
bir kt byc. Ellerinde silah olan iki deli. Harekete gei-

343
rip patiatacak bir ey arayan lgn bir by frtnas . Ve da
ha nce kl pay kurtulduum akrebe benzeyen, film canava
r boyutlarna doru hzla byyen yarm dzine akrep.
Oyun bitimine bir dakikadan az kalmt ve takmn oyuncu
deiiklii hakk kalmamt.
Her ey gz nne alndnda deplasmana gelmi takm
iin kt bir akam gibi grnyordu.

344
YIRMI ALTI

lim bitmiti. Mutfaktan k yoktu, yakn bir mesafeden


patlayc bir arma bys kullanacak zaman yoktu ve Vic
tor patlatc bysyle beni yok etmeden veya gzlerini kan
brm Beckitt'ler silahlarn yeterince uzun sre alr
halde tutmay baarp, bana birka kurun daha skmarlan
lmcl akrepler beni paralara ayracaklard. Kalarndaki
ac inanlnayacak kadar artmt, herhalde bu daha ciddi ya
ralanmalarn ve okun neden olaca o lmcl donuk uyu
ukluktan daha iyiydi, ama u anda bu en az endielendiim
eydi . Tek silahm olan deersiz sprgeyi kendime ektim.
Onu kullanacak kadar bile hareket edemiyordum.
Sonra aklma bir ey geldi. ylesine ocuka bir eydi ki,
az kalsn glyordum. Sprgeden bir saman p ekip al
ak ve sabit bir sesle by szckleri sylemeye, p tutan
parmaklarm oraya buraya sallamaya baladm. Uzanarak ha
vada kol gezen muazzam miktardaki kullanlmayan enejiyi
yakaladm ve bymn iine ektim. "Pulitas!" diye bararak
szcklerimi bir kreendoya dntrdm. "Pulitas, pulitas! "

345
Sprge seirdi. Titredi. Ellerimde dikleti. Sonra fras
n tehditkar bir edayla saliayarak akreplerin saldrsn kar
lamak zere mutfak zemini boyunca hareket etti. Byk bir
abayla renmeye zorlandm o temizleme bysn kul
lanmay beklediim en son yer, bir zehirli akrep canavarlar
dalgasyd, ama frtnada snacanz liman seemezsiniz.
Sprge yrtc bir enerj iyle akreplerin arasna dald ve onla
r dzenli, etkili hareketlerle mutfaktan halkonun geri kala
nna doru sprmeye balad. Ne zaman akreplerden biri
evresinden dolanmaya alsa, sprge o yana eiliyor, onu
beceriyle srtst eviriyor ve iine devam ediyordu .
Bu arada btn pislikleri temizlediinden de emin ol
dum. Bir by yaptm m, tam yaparm.
Victor hala fazla arlk tayamayacak kadar kk o lan
hayvanlarnn byle ustalkla yakalanp balkondan aa atl
dn grnce sinirden ac ac bard. Beckitt'ler silahlarn
kaldrp sprgeye ate atlar, bense tezgahn arkasnda
meldim. Artk altpatlar kullanyor olmallard, nk dzen
li ve sral bir ritimle ate ediyorlard. Kurunlar duvarlara ve
mutfan arkasndaki tezgahiara vurdu, ama hibiri beni ko
ruyan tezgah aamad.
Nefesimi dzene sokarken elimi kalarndaki kann zeri
ne bastrdm. inanlnayacak kadar acyordu. Kurunun ke
miin iinde bir yerde kaldn dndm. Bacam hare
ket ettiremiyordum . ok fazla kan vard, ama bir kan gl
iinde oturmama neden olacak kadar da yoktu. Balkonda
yangn genilemeye, at boyunca yaylmaya balyordu. ok

346
gemeden btn ev zerimize yklacakt.
Victor, "Ate etmeyi kesin, ate etmeyi kesin, lanet olsun,"
diye bagnnca silah sesleri kesildi. Risk alarak tezgahn ze
rinden bir gz attm . Sprgem akrepleri halkonun kenann
dan aagdaki odann zeminine atmt. Ben gzlerken Victor
sprgeyi tutacandan yakalad ve hrlayarak balkon korku
luunda krd. Hala elimde olan saman p kk bir ping
sesiyle krld ve bynn enerj isinin solduunu hissettim.
Victor Glgeadam hnldad. "Ho bir numara Dresden,"
dedi, "ama yarar yok. Buradan canl kmann yolu yok.
Vazge. Seni serbest brakmaya hazrm . "
Beckitt'ler silahlarn dolduruyorlard . Akllarna tuhaf bir
fikir gelmeden bam yeniden aa edim ve arkasna sakla
dm tezgahlar ve ilerindeki malzemeleri geerek, beni l
drebilecek kadar ar kurunlar olmadn umdum.
"Elbette Vic," diye cevap verdim sesimi elimden geldiin
ce sakin tutarak. "Merhametin ve adaletinle nlsndr, de
il mi?"
"Btn yapmam gereken seni orada tutup yangnn yay
larak seni ldrmesini beklemek," dedi Victor.
"Tabii. Hadi hep beraber lelim Vic. Ama aadaki mal
zemelerine ok yazk olacak, ha?"
Victor hrlad ve mutfan iine baka bir alev topu gn
derdi. Bu sefer zaten tezgahlada yan yarya korunduum iin
saknnam ok daha kolay oldu. "Ne ho," dedim kmse
me dolu bir sesle. "Ate yapabilecein en basit eydir. Btn
gerek bycler onu ilk iki haftada renir ve oradan de-

347
vam ederler." Mutfaa bakndm. Kullanabileceim bir ey,
kamarnn bir yolu olmalyd, ama hibir ey kendini aa
karmad.
"Kes sesini!" diye hrlad Victor. "Burada gerek byc
kim, ha? Btn kartlar elinde olan kim, mutfak zemininde
kan kaybeden kim? Sen bir hisin Dresden, bir hisin. Bir hay
bedensin. Neden biliyor musun?"
"Hmm," dedim. "Biraz dneyim . "
Serte gld. "nk bir budalasn. Bir idealistsin. Gz
lerini a be adam. Artk ormandasn. En gl olan hayatta
kalr ve sen yeterince gl olmadm kamtladn. Gller
istediklerini yaparlar ve zayflar da altta ezilirler. Bu i bittii
zaman seni ayakkabmdan kazyacam ve sen hi var olma
msn gibi yoluma devam edeceim. "
"Bunun iin ok ge," dedim. Iimden bir beyaz yalan
sylemek geldi. "Polis seninle ilgili her eyi biliyor Vic. Onla
ra kendim anlattm. Ayrca Beyaz Konsey'e de anlattm. Hi
ismini bile duymadn, deil mi Vic? Sper Dostlar ve Engizis
yon'un bileimi gibidirler. Onlara baylacaksn. Seni nceki
gnn p gibi safd brakacaklar. Tanr akna, sen ger
ekten cahil piin tekisin. "
Bir an sessizlik oldu. Sonra, "Hayr," dedi. "Yalan syl
yorsun. Bana yalan sylyorsun Dresden."
"Yalan sylyorsam canm ksn," dedim. Lanet olsun,
bildiim kadaryla kyordu da. "Ha. johnny Marcone'a da
syledim. Senin kim olduunu ve nerede olduunu ren
mesini saladm . "

348
"Orospu ocuu," dedi Victor. "Seni aptal orospu ocuu.
Seni bu ie kim soktu, ha? Marcone mu? Seni bunun iin mi
arabasyla sokaktan ald?"
Zayf bir sesle gldm. Alevler iindeki bir dolap yukanda
ki bir raftan yanmdaki fayanslara dt. Buras gittike sn
yordu. Yangn yaylyordu. "Hi anlamadn, deil mi Vic?"
"Kim?" diye bard Victor. "Kimdi, lanet olas? O Linda
denen fahie mi? Fahie dostu jennifer m?"
"nc hakknzda da bilemediniz, imdi sra dier ya
rmacda," diye cevap verdim. Eh, en azndan onu konutur
maya devam edersem yeterince evde tutup benimle beraber
yok olmasn salayabilirdim. Ve onu yeterince ldrtabilir
sem bir hata yapabilirdi.
"Onunla konumay kes," dedi Beckitt. "Silah yok. Hadi
gidip onu ldrelim ve hepimiz lmeden buradan kalm. "
"Devam edin," dedim neeli bir sesle. "Lanet olsun, kay
bedecek hibir eyim yok. Btn evi yle bir alev topuyla
patlatrm ki , Hiroima onun yannda mangal atei gibi kalr.
Hadi beni sevindirin."
"Kes sesini," diye bard Victor. "Kimdi Dresden? Kimdi
kahrolas ?"
Eer ona Monica'nn ismini verirsem, kat takdirde ha
la ona ulaabilirdi . O riski almann anlam yoktu. Bu yzden
sadece, "Cehenneme git Vic," dedim.
"Arabay altrn," diye hrlad Victor. "Gvene kapla
rndan kn. Akrepler zemin kattaki her eyi ldrecektir. "
Odada hareketler duydum. Birileri kaplardan kp evin

349
arkasndaki yksek gverteye geiyordu. Yangn yaylmaya
devam etti. Duman kaln bir sis halinde her yan sarmt.
"Gitmem gerekiyor Dresden," dedi Victor, sesi nazik, ne
redeyse bir nnlt gibiydi. "Ama nce tannam istediim bi
ri var."
Mideme hastalkl, burkulan bir his reklendi.
"Kalshazzak," diye fstldad Victor.
G tngrdad. Hava parldad, ldad ve dnp kvrl
maya balad.
Victor yeniden, daha yksek ve daha talepkar bir sesle,
"Kalshazzak," diye fsldad. Bir eyin, byk bir mesafeden
geliyora benzeyen anltl bir tslamann hzla yaklatn
duydum. Kara byc bu sefer lk atarak ismi nc ve
son kez tekrar etti. "Kalshazzak!"
Evde bir gk grlts sesi, donuk ve slfrl bir koku
duyuldu. Tezgahn stn grmek iin risk alarak boynumu
uzatp bir gz attm.
Victor ahap gveneye kan srme cam kapnn yannda
duruyordu. Evin o tarafnda krmz-turuncu alevler tavan
sarmt ve duman aadaki oday dolduruyor, btn meka
na cehennemi bir panlt yayyordu.
Victor'm nndeki zeminde nceki gece srgn ettiim
kurbaa iblis melmiti . Onu ldrmediimi biliyordum .
lblisleri tam olarak ldremezsiniz, yalnzca faniler dnyas
na geldiklerinde kendileri iin yarattklar fiziksel kabuklar
yok edebilirsiniz. Eer yeniden arlrlarsa zorluk ekme
den yeni bir kabuk yaratabilirler.

350
Sersemiemi ve bylenmi bir halde izledim. Daha nce
yalnzca bir kiiyi iblis anrken grmtm -ve eski efen
dimi ondan ksa sre sonra ldrmtm . Yaratk, Victor'n
nnde melmiti. Yldrm mavisi gzleri krmz bir fke
nin glgeleriyle frl frl dnyor, stndeki siyah giyinmi
bycye bakyor, onu paralama, onu buraya arma cre
tini gstermi fani varl paralama ve yok etme ihtiyacyla
titriyordu.
Victor'm hummal bir iddetle parlayan gzleri byd ve
daha da lgnlat. Yznden aa ter akyordu. Ban, san
ki gr alan yatay dzlemde eriliyormu ve bunu telafi et
mek istiyormu gibi yavaa bir yana edi. Sessizce, nc
Gz'm daha nce kapam olduum iin krettim. O e
yin gerekte nasl grndn grmek istemiyordum -ger
ek Victor Sells'e iyi bir gz atmak da istemiyordum.
lblis nihayet hsranla tslad ve arpk bir homurtuyla ba
na doru dnd. Victor ban geriye atp gld. Iradesi, te
den ard varln iradesine kar zafer kazanmt. "lte
Dresden. Gryor musun? Gller hayatta kalr ve zayflar
kk paralara ayrlr." Eliyle beni iaret etti ve iblise, "l
dr unu ," dedi.
Mcadele ederek, tezgahtan destek alp ayaa kalktm ve
ykselip bana doru yavaa yrmeye balayan iblisle yz
letim.
'Tanr akna Victor," dedim. "Ne kadar beceriksiz oldu
una inanarn yorum. "
Victor'n glmsernesi yine annda hrlth bir dudak b-

351
ke dnt. Korkunun gzlerinin kenarlanna dokunduu
nu, stn olduu halde pheye kapldn grdm ve du
daklarm kk bir glmsemeyle kvrdm. Gzlerimi ibii
sin gzlerine diktim .
"Baka birine bir iblisin ismini vermemelisin," dedim.
Sonra bir nefes aldm ve buyurgan bir sesle, "Kalshazzak!" di
ye bardm.
Ben ismini syleyip irademi ona frlatmaya hazrlannca,
iblis aniden ilerlemeyi kesti ve uultulu bir azap ve fke ulu
mas kard.
Yeniden, "Kalshazzak," diye hrldadm. lblisin varl ani
den ortaya kt, kafann iine geldi ve kaygan, smks bir
hiddetle, zehirli bir kurbaa yavrusu gibi kvranmaya bala
d. Bu akaklanmda bir basn oluturuyordu. GzleTirnde
imeklerin akmasna ve dengemin neredeyse yere yklacak
kadar bozulmasna neden olan korkun bir basnt bu.
Yeniden konumaya altm, ama szckler boazmda
takl kald. lblis beklentiyle tslaynca kafamdaki basn ye
niden ikiye katlanarak beni yere devirmeye, mcadeleden
vazgeirmeye alt, bylece iblis serbest kalacakt. lblisin
imek mavisi gzleri gz kamatracak, baknca ac verecek
kadar parlad.
Tuhaf bir ekilde, kk jenny Sells'i, yanurda bir sed
yede solgun ve baygn bir halde yatan Murphy'yi ve yanmda
melmi, hasta olmu, kaamayan Susan' dndm.
Bu kurbaay bir kere alt etmitim. Bir kere daha edebilir
dim.

352
Alev alev yanan, hamiam grtlamla iblisin ismini
nc ve son defa haykrdm. Szck arpk ve kusurlu bir
ekilde kt ve bir an iin en kt ihtimalden korktum, ama
Kalshazzak yeniden uludu ve fkeyle kendini zemine atp ze
hirlenmi bir bcek gibi uzuvlanm etrafa savurmaya, sinirden
kudurmaya ve haldan byk paralar koparmaya balad.
ktm, iimi saran yorgunluk nedeniyle bilineimi yitirme
me ramak kalmt.
Victor, "Ne yapyorsun?" dedi tiz bir la dnm se
siyle. "Ne yapyorsun?" Dehetle iblise bakyordu. " ldr
onu! Efendin benim! ldr onu, ldr onu! " lblis hiddetle
uludu ve nce kimi mideye indireceine karar vermeye ah
rm gibi, yanan gzlerini bir bana, bir de Victor'a evirdi.
Gzleri Victor zerinde sabit kalnca beti benzi atan adam
kapya kotu.
"Hibir yere gidemezsin," diye nrldandm ve gcmn
yetecei son byy telaffuz ettim. Son bir kere, gcmn
son knntlanyla rzgar esti ve beni yerden kaldrd. Biimsiz
bir top gllesi gibi Victor'a uup onu kaplardan uzaa, o s
rada bize doru hantal bir hamle yapan iblisin tesine, bal
konun korkuluguna doru srdm.
Karmak bir yn halinde, koyu dumanla ve alevlerin kr
mz panltsyla dolu odaya bakan balkanun kenanna dtk.
Hava neredeyse nefes almamayacak kadar smmt. Kalam o
zamana kadar hayal bile etmediim kadar parlak ve kr edici
bir acyla titriyordu . Zorla nefes aldm. Dumanl hava genzimi
yakt ve ksrp nefesimin kesilmesine neden oldu.
Yukar baktm. Yangn her tarafa yaylyordu. lblis ikimiz
le tek k yolu arasna melmiti. Balkonun kenannn te
sinde yalnzca karmaa, alevler ve duman vard -ykselmesi
gerekirken Londra sisi gibi daha ok zemine yapan tuhaf,
koyu renk bir duman. Ac ok fazlayd. Hareket bile edemi
yordum. lk atacak kadar bile nefes alamyordum.
" Lanet olsun sana," diye bard Victor. Yeniden ayaa
kalkt ve lgnca fkesiyle beni yzne doru kaldrd. "La
net olsun sana," diye tekrar etti. "Ne oldu? Ne yaptn?''
Zorlukla, "Drdnc By Kanunu herhangi bir yaratn
istei dnda balanmasn yasaklar," diye mnldandm. Ac
boazm skyor, szckleri telaffuz etmek iin mcadele et
memi gerektiriyordu. "Bu yzden araya girdim ve onun ze
rindeki kontroln aldm. Ve yerine kendi kontrolm ge
irmedim."
Victor'n gzleri falta gibi ald. "Yani . . ."
"Serbest kald," diye onayladm. lblise gz attm. "A g
rnyor. "
"Ne yapacaz?" dedi Victor. Sesi titriyordu. Beni sarsna
ya balad. "Ne yapacaz?"
"leceiz," dedim. "Lanet olsun, ben zaten lecektim.
Ama en azndan bu ekilde seni de birlikte gtreceim."
Korku dolu , tartan gzlerle nce iblise, sonra bana gz at
tn grdm . "Benimle birlikte al," dedi. "Onu daha n
ce durdurdun . Tekrar yapabilirsin. Birlikte onu alt edip bu
radan kabiliriz."
Bir an onu inceledim. Onu byyle ldremezdim. l-

354
drrnek istemiyordum. Her halkarda bu idam cezas alma
ma neden olurdu. Ama kenarda durup bir ey yapmayabilir
dim. Ve tam da yle yaptm. Ona glmsedim, gzlerimi ka
padm ve hibir ey yapmadm.
Victor, "O halde siktir git Dresden," diye hrlad . "Ayn
anda sadece birimizi yiyebilir. Ve bugn mideye indirilmeye
hi niyetim yok." Beni ib lise doru frlatmak iin yerden kal
drd.
Krlgan bir azirole kar koydum. Boutuk. Yangn de
vam etti. Duman dalgalar halinde ykseldi. lblis imek ren
gi gzleri cehennem bir olan lo odada parldayarak
yaklat . Victor benden daha ksa, daha csseli, grete daha
iyiydi ve kalasndan vurulmamt. Beni havaya kaldrd ve
az kalsn atyordu, ama ben daha hzl hareket ettim ve sa
kolumu bana doru savurup onu Murphy'nin kelepeleri
nin sallanan botaki tekiyle yakalayarak hareketini durdur
dum. Kurtulmaya alt, ama tutunduro ve onu srkledim.
tkimiz yerde bir daire izip balkanun korkuluuna arptk ve
dier tarafa devrildik.
aresizlik insana olaanst yetiler kazandrr. Balkon
korkuluunda sallandm ve onu tabanndan yakalayarak aa
daki bulank dumana dmekten kurtuldum. Aaya bir
gz atnca akreplerden birinin parlayan kahverengi postunu
grdm. Yaratk ineli kuyruunu en az bir metre derinliin
deki duman yanp geen bir geminin direi gibi dik tutuyor
du. Oda sinirli trtlar ve kouturma sesleriyle doluydu.
Tek bir aresiz ve ksa bakmda bile bir ift akrebin kane-

355
peyi bir nefeslik srede paralara ayrdn grdm. Kuy
ruklarn golf arabalarnn arkasndaki bayraklar gibi havada
saHayarak kanepenin zerine kmlerdi. Kahrolascalar.
Victor korkuluu biraz stmden ve solurodan kavra
mt ve nefretten arplm bir yzle, stroze gelen iblise
bakyordu. Bir nefes aldn ve bir ayan skca yere bas
maya altn grdm. Amac bota kalacak elini yaklaan
iblise dorultup bir tr byl saldr ya da savunma yap
makt.
Victor'n bundan kurtulmasna izin veremezdim. Hala ya
ralanmamt. Eer iblisi yere ykabilirse hala kaabilirdi. Bu
yzden ona kafan koparacak kadar lgna dnmesine yol
aacak bir ey sylemem gerekiyordu. "Hey, Vic," diye bar
dm. "Karnd. Seni ihbar eden karnd. "
Szckler ona adeta fiziksel bir darbe indirdi. Yzn f
keyle buruturdu ve ban serte bana evirdi. Bana bir ey,
belki de beni paralara ayrnay amalayan bir bynn sz
cklerini sylemeye balad, ama kurbaa iblis sinirli bir ts
lamayla ahlanp dilerini Victor'n kprckkemiine ve bo
azna geirerek onu susturdu. Kemikler bir atrtyla krld .
Kollar ve ayaklar titreyen Victor acyla ciyaklad. lblisi ite
rek aaya, uzaa kamaya alnca yaratn dengesi bozu
lur gibi oldu.
Dilerimi gcrdattm ve tutunmaya altm. Kahverengi
ve parlak bir akrep bana srad. Ayaklarm ekip kskala
rndan kl pay kurtuldum.
Victor iblisin enesinden kurtulmaya alrken, "Pi," di-

356
ye haykrd. Scak kan hzla vcudundan aag akyordu. Ib
lis bir arteri paralamt ve tutunuyor, balkonun kenarnda
sallanyordu. Bu srada mcadele eden Victor yakndaki eli
me tekme vurmaya balad. Bana bir kere, sonra bir kere da
ha vuronca dengemi yitirmeme ramak kald ve ellerim kay
d. abucak aagya gz attgmda baka bir akrebin bana at
lamaya hazrlandgn grdm. Bu seferki daha yaknd.
Murphy, diye dndm. Seni dinlemeliydim. Eger akrep
ler beni ldrmezse iblis ldrecekti ve iblis ldrmezse de
yangn ldrecekti. lecektim.
Bunu dnmek, az sonra her eyin sona erecegini bil
mek insana bir huzur veriyordu . lecektim. Ite bu kadar
basitti. Elimden geldigi kadar savamtm, aklma gelen her
eyi yapmtm ve bitmiti. Son saniyelerimde kendimi aylak
a, keke Murphy'den zr dileyecek zaman bulabilseydim,
keke babasn ldrdgm iin jenny Sells'ten zr dilebil
seydim, keke Linda Randali 'dan vakay yeterince hzl zp
hayatn kurtaramadgm iin zr dileyebilseydim diye d
nrken buldum. Canavarlar, iblisler, kara bycler ve
duman etrafn kuatmt, Murphy'nin kelepeleri kolumda
smsk ve soguktu. Gzlerimi kapadm.
Murphy'nin kelepeleri.
Gzlerimi hzla atm.
Murphy'nin kelepeleri.
Victor yeniden ayagn sol elime savurdu. Ayaklarmla
tekmeleyip omuzlarmla iterek bir saniyeligine yukar kalk
tm ve Victor Sells'in pantolonlu bacagn sol elimle kavra-

357
dm. Sa elimle kelepelerin botaki tekini korkuluun u
buklarndan birine geirdim. Metal halka menteesi zerinde
dnd ve yerine yerleti.
Sonra yeniden aaya dmeye balarken Victor'n haca
n serte ektim. Korkun, tiz bir sesle lk atarak dme
ye b alad. Have arlk ve Victor'n mcadelesine benim ek
lediim kuvvet yznden, iblis sonunda dengesini yitirip
balkanun korkuluundan aadaki dumann iine dt ve
Victor' da beraberinde tayarak zemine arpt.
Hzl kouturma ve tn sesleri, iblisten de kulak trma
layc , slkl bir tslama geldi. Victor'n lklar tizleti ve
korkun bir eye dnt, sonunda bir insandan ok hayvan
sesine, kesim srasnda ciyaklayan bir domuz sesine benzer
oldu.
Ayaklarm arbedenin bir metre stnde, balkondan aa
sallanyordum. Murphy'nin bir halkas bileimde, dieri bal
kon korkuluuna kilillenmi kelepeleri yznden keskin
bir ac hissediyordum. Grm bulanmaya balarken aa
ya baktm. Paral, kitinli zrhlara ait kahverengi, ldayan
levhalardan oluan bir deniz grdm. Akreplerin ineli kuy
ruklarnn defalarca, hzla aa indiini grdm. Kalshaz
zak'n fiziksel kabuunun yldrm rengi gzlerini ve o gz
lerden birinin bir akrebin ldayan inesiyle yarldn ve
paralandn grdm.
Ve buz kraca byklnde inelerin Victor Sells'i ar
ka arkaya soktuunu, yaralannn zehirle kprdn gr
dm . lblis akreplerin kskalarna ve inelerine aldrmadan

358
Victor' paralamaya balad. Victor'm yz son defa iddetli
bir fke ve korkuyla burutu.
Gller hayatta kalr ve zayflar yem olur. Sanrm Victor
yanl gce yatrm yapmt.
Altmda olanlar izlemek istemiyordum . Aslnda yukar
daki tavan saran alevler olduka gzeldi. Kiraz krmzs,
gnbatm turuncusu renkte alev dalgalar dnyordu . Bu
beladan kurtulmaya alamayacak kadar zayf dmtm
ve btn bu olay artk stnde dnlmeyecek kadar rahat
sz edici ve ac verici bir hal almt. Yalnzca alevleri izledim,
bekledim ve cuhaf bir ekilde alktan ldmn farkna var
dm. Son kez doru dzgn yemek yediim . . . cuma gn
myd? Cuma gn. Son anlarnda tuhaf eylerin farkna
vardnz sylerler .
Sonra bir eyler grmeye balarsnz. rnein Beyaz Kon
sey'in adaletini temsil eden gm klc elinde tayan Mor
gan'n, dardaki gverteye alan srme cam kapdan ieri
girdiini grdm. Artk Alman oban kpei byklne
ulam akreplerden birinin merdiveni kefettiini, koutu
rarak yukar ktn ve Morgan'n zerine atldn gr
dm. Morgan'n gm klcn hzla savurduunu ve akrebi
yerde kvranan paralara dntrdn grdm.
Sonra yangndan zarar grm balkonu arlyla titreten
Morgan'n gaddar bir ifadeyle bana doru geldiini grdm.
Beni grdnde gzlerini kst ve balkon korkuluundan
iyice eilerek klcn kaldrd. Kl yangn alevinde pariaya
rak aa inmeye balad.

359
Tipik, diye dndm son olarak. Kt adamlarm yapt
g her eyden sag kurtulmak ve sonunda davalan ugruna sava
tgm insanlarca alaag edilmek ne kadar tipik.

360
YIRMI YEDI

Serin ve karanlk bir yerde, mthi bir acyla, cigerlerim


kacakm gibi ksrerek uyandm. Yagmur yzmn st
ne yagyordu ve hayatmda hissettiim en gzel eydi. Mor
gan'n yz yzmn zerindeydi. Bana hayat pcg ver
digini fark ettim. Iyyk.
ksrdm, tkrkler satm ve nefes almaya alarak
oturur duruma getim. Morgan beni bir an seyretti, ardndan
kalarn att ve gzlerini etrafta gezdirerek ayaa kalkt.
Yeterince nefes almay baardktan sonra sersemiemi hal-
de, "Beni kurtardn," dedim.
Yzn buruturdu . "Evet."
"Ama neden?"
Yeniden bana bakt, sonra egilip klcn yerden ald ve be
lindeki kna soktu.
"nk orada olanlar grdm. Glgeadam' durdurmak
iin hayatn tehlikeye attgn, bu arada Kanunlar' igneme
digini grdm . Katil sen degildin."
Biraz daha ksrdm ve, "Bu beni kurtarmak zorunda ol-

361
duun anlamna gelmiyor," dedim.
Dnd ve arm gibi gzlerini krparak bana bakt. "Ne
demek istiyorsun?"
"Beni lme terk edebilirdin."
Sert yz ifadesi hi deimedi, ama, "Sulu deildin. Be
yaz Konsey'in bir parassn," dedi. Sanki szckler taze li
monmu gibi, konuurken az arphyordu. 'Teknik olarak.
Hayatn koruma ykmll altndaydm. Bu benim gre
vimdi."
"Katil ben deildim," dedim.
"Hayr."
"O halde," dedim hnldayarak, "bu hakl olduum anla
mna gelir. Ve senin de . . . "
Morgan kalarn att. "izgiyi geersen Kh' indirmeye
gayet hazr olduum anlamna gelir Dresden. Bunun seni
tehlikeden kurtardn zannetme. En azndan bana gre."
"O halde, eer doru hatrlyorsam, bir Beki olarak gre
vin yaptktarm hakknda Konsey'e rapor sunmak, deil mi?"
Morgan'n somurtuk yz karard.
"Yani pazartesi onlara gidip gerekte neler olduunu an
latman gerekecek. Btn gerei ve yalnzca gerei."
"Evet," diye hrlad. "Kl' zerinden kaldrmalar olasl
bile var."
Zayf bir ekilde glmeye baladm.
"Henz kazannadn Dresden. Konsey'de karanlk gler
le arkadalk kurdugunu ok iyi bilenler var. En azndan biz
senden gzmz ayrmayacaz. Seni gece gndz izleyece-

362
;iz ve durdurulmas gereken bir tehlike oldu;unu kantlaya
caz."
Glmeye devam ettim. O kadar ok gldm ki yan tara
fnn zerine dtm.
Morgan bir kan kaldrd ve bana ylece bakt. "Iyi mi
sin?"
"Bana bir galon Listerine1 ver, bir eyci;im kalmaz," de
dim ksrerek.
Morgan bo bo bakt, bense daha da ok gldm. Gz
lerini devirdi ve polisin birazdan gelip tbbi yardm sa;laya
ca;na dair bir eyler homurdand. Ardndan arkasn dnp
aalara do;ru a;r a;r yrmeye balad. Btn yol boyun
ca kendi kendine sylenmeyi srdrd.
Polis zamannda gelip, kamaya alan Beckitt'leri yaka
lad ve onlar onca eyden sonra plak olduklar iin tutuk
tad. Sonradan Gz uyuturucu ebekesiyle ilikili olduk
lar gsterildi ve uyuturucu datma sulamasyla mahkeme
ye verildiler. Michigan adalet sisteminde olmalan onlar iin
iyiydi. Chicago'da olsalar hcreden canl kamazlard. yle
si johnny Marcone'un ii iin iyi olmazd.
Varsity'de, oray ziyaret ettiim gece gizemli bir yangn
km. Duydu;um kadaryla etrafta dolaan btn tuhaf
sylemilere ramen , Marcone sigortadan paray sorunsuz al
m. Sokaktaki dedikodulara gre Marcone Gz etesinin
bann icabna bakmas iin Harry Dresden'i tutmu. Kimin
baiattn bulamayaca;nz u dedikodulardan biri ite. ln
l) Usterine: Naneli bir kat gargara. n

363
kar etmeye almadm. Kimsenin arabama bomba kayaca
ndan endielenmemek karlnda dk bir bedeldi.
Yaralann Beyaz Konsey'in toplantsna katlnama imkan
vermeyecek kadar ktyd, ama sonuta 'grev snrlarn
aan cesurca hareketlerim' nedeniyle Demokles'in Klc'n
(her halkarda bunun olduka gsterili bir isim olduunu
dnyordum) zerimden kaldrmaya karar vermiler.
Morgan'n iyi bir adam olduum iin beni asla affetmediini
sanyorum. Kl krk yaran grev ve eref hissi onu insafszca
zorlad iin, btn Konsey'in nnde tkrdn yala
mak zorunda kalm. Birbirimizden hi holanmyoruz. Ama
adam drstt, hakkn teslim etmem gerek.
Lanet olsun. En azndan her by yaptmda onun bir
yerlerden frlayacan dnerek arkama baknarn gerekmi
yor. yle umuyorum.
Murphy'nin hayati tehlikesi neredeyse yetmi iki saat bo
yunca devam etti, ama sonunda kurtuldu. Aslnda ona benim
koridorumda bir oda verdiler. Hastane odasna iekler ve
beraberinde kelepelerinin salam kalm halkasn gnder
dim. Yazdm notta halkalarn arasndaki zincirin nasl olup
da bu kadar dzgn kesildiini sorma dedim. Birinin onu
byl bir klla kestiine inanacan sanmyordum. iek
lerin yarar olmu olmal. Yatandan ilk defa kalktnda
sendeleyerek odama geldi , iekleri yzme att ve tek sz
etmeden odadan kt.
Bromda olanlar hi hatriamacln ileri srd, belki de
gerekten hatrlamyordu. Ama her halkarda tutukianma

364
emrimi iptal ettirdi ve iki hafta sonra ie tekrar balayp erte
si gn de beni tavsiye vernem iin ard. Cinayet sorutur
malanndaki masraflarm karlamak iin de byk bir ek
gnderdi. Sanrm bu profesyonel anlamda tekrar dost oldu
umuz anlarnma geliyor. Ama artk akalamyoruz. Baz ya
ralar ok abuk iyilemez.
Polis gl evinin kalntlarnda byk Gz zulasmdan
kalanlar buldu ve sonunda, Victor Sells'in kt adam oldu
gu tespit edildi. Monica Sells ile ocuklan tank koruma
programyla ortadan kayboldular. Umarm artk ncesine g
re daha iyi bir hayatlar vardr. Sanrm daha kt olmas
mmkn deil.
Bob nihayet yeniden eve dnd. Yirmi drt saatlik zaman
snrn pek amadn sanyorum. Chicago niversitesi'nde
cumartesi gecesinden pazar gecesine kadar devam eden ol
duka lgm bir partiye dair sylemilere kulan tkadm,
Bob da aklllk edip bundan hi bahsetnedi.
Areane sonraki pazartesi ktnda maneti BlR lBLlSLE
RANDEVU'ydu. Susan bana gazetenin bir nshasm getirip,
konu hakknda konumak iin hastaneye ziyarete geldi. Dok
torlar byk bir krk olmadndan emin olana kadar (ne
dense rntgen makinesi, ne zaman zerimde kullanmaya a
lsalar bozuluyordu) kalalarm hareketsiz tutacak alyla
ok elendi ve daha hareketli olmamamn ok yazk olduu
yorumunu yapt. efkat faktrn kullanarak ondan bir ran
devu daha kopardm, bundan rahatsz olmu gibi grnm
yordu.

365
O randevuda bir iblis geceyi yarda kesmedi. Ve Bob'un
ak iksirlerine ya da tavsiyelerine ihtiyacm olmad, ok te
ekkrler.
Mac TransAm'n geri ald. Ben Mavi Kaplumbaa'n geri
aldm. Bu tam olarak adil grnmyordu, ama en azndan
Kaplumbaa hala alyor. ou zaman.
Tf-tfe ve peri ahbaplarna bir hafta boyunca her gece bir
pizza, sonra da haftada bir pizza gndermeye zen gsterdim.
Pizza Ekspres'teki olann yolun kenarna bir pizza brakma
sn istediim iin kan teki olduumu dndnden
eminim. Ne dnrse dnsn. Ben szm tutarm.
Mister btn bu iten pek karl kmad, ama o byle ey
lere dikkat etmeyecek kadar haysiyetli bir kedidir.
Ya ben? Ya ben bu iten ne aldm? Emin deilim. Uzun
zamandr peimde olan bir eyden kurtuldum. Ama bunun
ne olduundan emin deilim. Kimin benim ortaya kmaya
hazr, ayakl bir Deccal olduuma daha fazla inandndan
emin deilim. Beyaz Konsey'in muhafazakar ksm, yani Mor
gan gibi adamlar m, yoksa kendim mi? Onlar iin en azn
dan bu soru ksmen yamtland. Ama benim iin yantland
ndan o kadar emin deilim. G orada. Cazibe orada. Hep
de yle olacak.
Bununla yaayabilirim.
Dnya tuhaflayor. Her gn daha da karanlk oluyor.
Nesneler gittike daha da hzl dnyor ve tamamen yoldan
kmaya doru gidiyor. ahinler ve ahin yetitiriciler. Mer
kez ayakta kalamayacak

366
Ama ben lkenin bulunduum kesinde ileri dzene
sokmaya alyorum. Victor'n orman sonunda onu yemi
olsa da ben orada yaamak istemiyorum. Gllerin hakim
olduu ve zayflarn korkuyla sindii bir dnyada yaamak
istemiyorum. llerin biraz daha sakin olduu bir yer yarat
may tercih ederim. Trol'lerin kprlerinin altnda kald ve
elfierin baskn yapp ocuklar beikierinden karmadklan
bir yer. Vampirlerin snrlara sayg gsterdikleri ve perllerin
davranlarna dikkat ettikleri bir yer.
Benim ismim Harry Blackstone Copperfield Dresden. ls
mimi sylerseniz riski size aittir. ller tuhafiatnda, gecele
ri size arpan bir ey klar yaktnda, baka hi kimse size
yardm edemediinde beni arayn.
Nurnararn rehberde var.

fi7

You might also like